You are on page 1of 393

IN Y A Z A R I

PEGRSUS

BAZEN BULUNMAK N KAYBOLMAK GEREKR


A llyson H ealeynin hayat da tpk bavulu gib idir; hazr, planl, dzenli.
Lise m ezuniyetinden son ra kt h aftalk A vrupa turunun son gnnde
W illem le tanr. zgr ruhlu, gezgin bir aktr olan W illem , A llysondan
ok farkl bir hayat srm ektedir ve on dan p lan larn iptal edip kendisiyle
birlikte P arise gelm esini tek lif ettiinde A llyson bu teklife kar koyam az.
Bylece tehlike, rom antizm ve zgrlkle geecek bir gn balar: A llysonm
hayatn tam am en d eitirecek yirm i drt saat.
Ak, kalp krklklar, yolculuk, kendini bulm a ve hayatn karm za kard
tesadfler zerine kurulu Sadece Bir Gn, bazen hi beklenm edik anda alan
bir kapnn hayatmz deitirdiini ve aradm z kiilerin aslnda ok
yaknm zda olduunu gsteriyor...

Forman tesadflerin bizi ne kadar abuk deitirebileceini ok iyi anlatyor.


New York Times B ook Review
Rom antik okurlar bu hikyeye baylacak; iinde her ey var: gerek ak,
Paris, Shakespeare ve evet, bir gnde her ey olabilir fikri.
Booklist

G a y le F o rm a n

www.pegasusyayinlari.com

IIIIIIIIIIIIIISIIIIIIIIIIII

g p i

9 H 7 8 6 O5 3 H 4 3 3 7 4 3 I I

K A P A K G R S E L : G E TTY IM A G E S .C O M /FL IC K R /P A U L M cG EE
K A P A K TA S A R IM I: D A N IE LLE D ELA N EY _ _ _ _ _ _ _ _

Pegasus Yaynlar: 923


Genlik: 153
Sadece Bir Gn

Gayle Forman
zgn Ad: Just One Day
Yayn Koordinatr: Berna Sirman
Editr: Gizem Yeildal
Dzelti: Sibel Yldz
Sayfa Tasarm: Ezgi Gltekin
Film-Grafik: Mat Grafik
Bask-Cilt: Aliolu Matbaaclk
Sertifika No: 11946
Orta Mah. Fatin Rt Sok. No: 1/3-A
Bayrampaa/stanbul
Tel: 0212 612 95 59

GAYLE FORMAN

ngilizceden eviren:
Mge Kocaman Ozelik

PEGASUS YAYINLARI

Kaderin bir cilvesi sonucu


Hollandal bir adamla evlenen
kz kardeim, yol arkadam,
dostum Tamara ...

Yaam tmyle bir sahnedir;


Erkekler ve kadnlarsa, hepsi birer oyuncu,
Biri kar, teki girer ve her biri
Kendine den srede pek ok rol oynar...
(William Shakespearein Size N asl Geliyorsa isimli oyunundan)

BRNC KISIM

Austos
Stratford-upon-Avon, Ingiltere

LLz. Shakespeare yanlmsa?


'

Olmak ya da olmamak, ite btn mesele bu. Bu Hamletin, hatta

belki de Shakespearein en nl monoloudur. Lise ikinci snf ngilizce


dersinde bu monologun getii konumann tamamn ezberlemek
zorunda kalmtm ve bugn hl kelimesi kelimesine aklmdadr. O
zamanlar bu konumay ok da umursamyordum. Tek derdim szleri
yerli yerinde kullanp ngilizceden A almakt. Ama ya Shakespeare
-ve Hamlet- sorunu yanl alglamsa? Ya asl mesele, olman ya da
olmaman deil de nasl olduunsa?
Konu u ki, Hamlet okumam olsam belki kendime nasl ol
mam gerektii sorusunu asla sormazdm. Belki Allyson Healey olarak
kalmaya devam eder ve yapmam gerekeni yapardm, ki bu durumda
yapmam gereken ey, H am lei izlemekti.

-11 -

Tanrm, ok scak. ngilterenin bu kadar scak olabilecei hi aklma


gelmezdi. Melanie sar salarn bann zerine toplayp terleyen
boynunu eliyle yelpazeledi. Kapy kata aacaklarm?
Baklarm Melanie ve grubumuzun geri kalan dier pek ok
yesi tarafndan Korkusuz Lider unvanna layk grlen Bayan Foleyye
evirdim. Ancak o, geziye kendisiyle birlikte liderlik eden tarih blm
mezunu rencilerinden biri olan Toddla konuuyor ve muhtemelen
yolunda gitmeyen bir eyler iin ona sylenip duruyordu. Ailemin
liseden mezun olmamdan iki ay sonra nme koyduu Genlik Turlar!
Kltrel bir len balkl brorde Todd gibi mezunlardan tarih
danmanlar olarak bahsediliyor ve bu rencilerin Genlik Turlar
nn eitimsel deerini artrd syleniyordu. Ancak tura katlanlar
nerdeyse her gece imeye gtren Todd, o ana dek sadece akamdan
kalanlarn saysn artrmakta baar salama. Ben turdakilerin o gece
her zamankinden daha lgnca bir eyler yapacandan emindim. Ne
de olsa son duramzda, kltr ehri Stratford-upon-Avondaydk!
Grne baklrsa bunun anlam, burada ismini Shakespeareden
alan ve gz kamatrc beyazlkta spor ayakkablar giymi insanlar
tarafndan ziyaret edilen ok sayda bar olduu anlamna geliyordu.
Toddu azarlayan Bayan Foleyin ayanda da kar beyaz ayakka
blar vard, zerine de zenle tlenmi bir kot pantolon ile Genlik
Turlar! yazl polo yaka bir tirt geirmiti. Baz akamlar gruptaki
herkes ehre indiinde Bayan Foley bana irket merkezini arayp
Toddu ikyet etmesi gerektiini sylerdi. Ama belli ki bunu bir
trl gerekletiremiyordu. Sanrm sebebi, onu her azarlaynda
Toddun kendisine kur yapmasyd. Todd, Bayan Foleyye bile kur
yapyordu. Hatta en ok da ona.
Sanrm yedide balayacak, dedim Melanieye. Kolumdaki
kaln, altn zincirli saate baktm. Ailemin bana verdii mezuniyet
-12-

GAYLE FORMAN
hediyelerinden biri olan bu saatin arkasnda Yollarda yazyordu. Saat,
terleyen bileimde fazlasyla arlk yapyordu. Daha alt buuk.
Tanrm, ngilizler sraya girmeyi ne kadar da ok seviyor. Yani
kuyrua. Her neyse. Gittikleri her yerde izdiham yaratan Italyanlardan
ders almallar. Ya da belki de talyanlar ngilizlerden ders almal.
Melanie mini eteini -kendi deyiiyle bandaj eteini- ekitirip as
kl bluzunu dzeltti. Tanrm, Romay hatrladm da. Oraya gideli
neredeyse bir yl olmu gibi hissediyorum.
Roma m? Romaya alt gn nce gitmemi miydik? Yoksa on alt
gn nce miydi? Avrupa artk benim iin havaalanlar, otobsler, eski
binalar ve farkl soslara bulanm tavuk yemeklerinin servis edildii
ucuz set menlerden oluan bulank grntlerden ibaretti. lk bata
ailemin bana lise mezuniyet hediyesi olarak sunduu bu seyahate
kmaya ok da hevesli deildim. Ama annem bu konuda yeterince
aratrma yaptn syleyerek beni rahatlatmt. Eitim anlamnda
yksek kaliteye sahip olmas ve rencilere ilgili davramlmasyla bilinen
Genlik Turlar! itibar gren bir isme sahipti. Ksacas turda bana iyi
bakacaklard. Asla yalnz kalmayacaksn, diye sz vermiti annem
ve babam. Elbette Melanie de benimle geliyordu.
Ve ailem haklyd. Tura katlan dierlerinin, Bayan Foleynin
gzn bir an olsun zerimizden ayrmamasn umursamadklarn
biliyordum ama ben onun srekli yoklama yapmasn, hatta ou
muz Avrupadaki yasalara gre alkol tketebilecek yata olsak bile -ki
zaten bu ktada kimse ya snrn umursamyordu- akamlar barlara
gitmemizi onaylamamasn takdirle karlyordum.
Ben bara gitmezdim. Bunun yerine ounlukla Melanieyle birlikte
kaldmz otel odasna geri dnp televizyon izlerdim. Avrupann
hemen her yerinde, Melanieyle evdeyken hafta sonlar yanmza bolca
patlam msr alp ikimizden birinin odasnda izlediimiz trde Ame
rikan filmi bulabilmek mmknd.
-13-

Scaktan lyorum, diye szland Melanie. Sanki hl gne


tepede gibi.
Bam kaldrp gkyzne baktm. Gne cayr cayr yakyor,
bulutlar birbirleriyle yaryordu. Bulutlarn nlerinde hibir engel
olmadan hzlca hareket etmeleri houma gidiyordu. Sadece gkyzne
bakarak bile ngilterenin bir ada lkesi olduunu syleyebilirdiniz.
En azndan ilk geldiimiz gnk gibi yamur yamyor.
Yannda toka var m? diye sordu Melanie. Hayr, tabii ki yok.
u an sandan fazlasyla memnun olmalsn.
Elimi, akta olmasn hl tuhaf bulduum enseme gtrdm.
Tura Londrada balamtk ve ikinci gn leden sonra bize alveri
iin birka saat sre tanmlard; sanrm bu, kltr turu yerine ge
iyordu. Melanie o sre ierisinde beni sam kt kestirmeye ikna
etmiti. Bu, ktalararas uak seyahatimiz srasnda bahsettii niversite
ncesi yenilenme programnn -bir parasyd. niversitede kimse
bizim lisedeyken ileri dzey dersleri gemekten baka bir ey dn
mediimizi tahmin edemez. Yani sonuta biz inek olarak nitelendirilemeyecek kadar gzel kzlarz ve niversiteye sadece zeki insanlar
gider. Ksacas biz hem zeki hem de gzel olacaz. Sayemizde, artk
bu iki kavram birbirinden ayr tutulamayacak.
Belli ki Melanie asndan yenilenme, aldn harln yarsn
Topshopa brakp i amar arlkl yeni bir gardrop oluturmak
ve Melanie olan ismini Mel olarak ksaltmak anlamna geliyordu,
ki ben masann altndan defalarca tekme yediim halde ona yeni
, ismiyle hitap etmeyi hep unutuyordum. Sanrm benim amdan da
yenilenme Melanienin srarlaryla sam kt kestirmemdi.
Kendimi aynada ilk defa ksa sala grdmde neredeyse ldra
caktm. nceden uzun, siyah salarm vard ve hatrladm kadaryla
hi peremim olmamt. Kuafrn aynasndan yzme bakan kzn
benimle uzaktan yakndan alakas yoktu. Seyahate kal henz iki gn
- 14-

GAYLE FORMAN
olmutu ama ben yreimde evime duyduumun zlemin yaratt
boluu hissediyordum. Evimde olmak, duvarlar turuncu olan odama
ve eski tarz alarml saat koleksiyonuma kavumak istiyordum. Byle bir
seyahate bile katlanamyorsam niversite hayatna nasl kadanacam
merak ediyordum. Ama sonra yeni sama altm ve eve duyduum
zlem de yava yava etkisini yitirmeye balad. Zaten yle olmasa
bile artk seyahatin son gnlerindeydik. Yarn bizim dmzda herkes
nihayet eve dnmek zere otobse atlayp havaalanna gidecekti.
Melanieyle ikimiz trenle Londraya geecek ve gn Melanienin
burada yaayan kuzeninde kalacaktk. Melanie sam kestirdiim
kuafre urayp kendi sana pembe glge attrmak istiyordu. Ayrca
West Enddeki Let It Be mzikalini grmeyi planlyorduk. Pazar gn
de eve geri dnecek ve ok gemeden niversiteye balayacaktk; ben
Bostonda, Melanie ise New Yorkta.
Shakespearee zgrlk!
Bam kaldrp sesin geldii yne baktm. Sray batan sona
dolaan bir dzine kadar insan, bekleyenlere fosforlu brorler dat
yordu. Tek bir bakta onlarn Amerikal olmadn syleyebilirdim;
zerlerinde ne parlak beyaz tenis ayakkablar ne de kargo ortlar
vard. Son derece uzun boylu ve zayf olan bu insanlar her naslsa
etraftaki herkesten farkl grnyorlard. Sanki kemik yaplar bile
bu lkeye yabancyd.
Ah, undan bir tane de ben alaym. Melanie elini uzatp bir
bror ald ve onu yelpaze olarak kullanmaya balad.
Baklarm bror datan gruba evirerek, Ne yazyor? diye
sordum Melanieye. Bu insanlar bir turist ehri olan Stratford-uponAvonda yemyeil ayrlarn ortasnda aan turuncu gelincikler gibi
dikkat ekiyorlard.
Brore bir gz atan Melanie suratn buruturdu. Gerilla Will

-15-

Salarnda Melanienin heveslendii o mor renkli glgelerden


olan bir kz yanmza geldi. Herkes iin Shakespeare.
Brore baktm. zerinde, Gerilla WilL Engeller olmadan Sha
kespeare. Zincirlerinden kurtulmu Shakespeare. Bedava Shakespeare.
Herkes iin Shakespeare yazyordu.
Bedava Shakespeare mi? dedi Melanie brorde yazanlar oku
yarak.
Evet, dedi mor sal kz aksanl bir ngilizce ile. Tpk Shakespearein arzulad gibi, maddi kayglar gtmeden.
Sen Shakespearein, oyunlarndan para kazanmay istemediini
mi dnyorsun? Ukalalk etmek gibi bir niyetim yoktu ama k
Shakespeare filminde Shakespearein srekli bor batanda olduunu
hatrlyordum.
Kz gzlerini devirince kendimi bir aptal gibi hissettim. Bakla
rm aa evirdim. Ayn anda zerime den bir glge ksa bir sre
gnein parlak n engelledi. Sonra bir kahkaha duydum. Bam
kaldrp baktm. nmde duran gencin yzn seemiyordum nk
parlakln hl koruyan akam gnei arkasndan vuruyordu. Ama
onu duyabiliyordum.
Bence hakl, dedi. Karnn gerekten zil alarken karn zil alan
bir sanat olmak o kadar da romantik deildir belki.
Birka kez st ste gzlerimi krptrdm. Gzlerim ortama
altktan sonra karmda duran gencin zayf ve benden otuz santim
kadar daha uzun olduunu grdm. Salar sarnn her tonunu barn
dryordu ve gzleri de siyah denebilecek kadar koyu kahverengiydi.
Ben ona bakabilmek iin bam yukar kaldrmtm, o ise beni
grebilmek iin ban ne emiti.
-16-

GAYLE FORMAN
Ama Shakespeare ld ve mezardan kalkp telif cretini topla
yamaz. Oysa bizler hayattayz. ocuk evreni kucaklamak istercesine
kollarn iki yana at. Hangi oyunu izleyeceksiniz?
Hamlet? dedim.
Ah, Hamlet. Belli belirsiz fark edilen bir aksam vard. Bence
bylesine gzel bir gece trajedi seyrederek harcanmamal. Soru sormu
gibi yzme bakt, ardndan glmsedi. Ya da kapal bir meknda.
Biz On kinci Gece'yi sahneliyoruz. Hem de darda. Elime bir
bror tututurdu.^
Bunu dneceiz, dedi Melanie cilveli sesiyle.
ocuk omuzlarndan birini yukar kaldrp ban yle bir yana
edi ki kula neredeyse fazlasyla belirgin olan krek kemiine dee
cekti. Nasl isterseniz, dedi Melanieye ama aslnda bana bakyordu.
Ardndan ar admlarla oyuncu arkadalarnn yanna gitti.
Melanie uzaklaan grubun arkasndan bakt. Vay canna, bunlar
neden Genlik Turlar! Kltr leni programnda deiller ki sanki?
Onlarn katld bir kltr program epey ilgimi ekerdi dorusu!
imde tuhaf bir kprt hissederek, Aslnda ben Hamlet"i daha
nce izlemitim, dedim.
Melanie tek tek yolup, olmas gerekenden ok daha ince birer
izgi haline getirdii kalarn kaldrarak bana bakt. Ben de yle.
Televizyonda oynamt ama yine de..
Hamlet yerine... bunu seyredebiliriz. Yani, deiiklik olur.
Neticede ailemiz bizi bu tura bir kltr deneyimi yaamamz iin
gnderdi.
Melanie gld. u haline bak, nasl da kt bir kz oldun! Peki
Korkusuz Liderimiz ne olacak? Grne baklrsa kendisi yeni bir
sayma hazrlanyor.
ey, scaktan bunalmtn v e ... diye baladm.
- 17-

Melanie ksa bir sre yzme baktktan sonra jeton dt. Du


daklarn yalayp srtarak gzlerini kaydrd. Ah, evet. Beni kesinlikle
gne arpt. Ardndan Maine Eyaletinden gelen ve halihazrda
babn bir seyahat rehberine gmm olan Paulaya dnd. Bam
dnyor, Paula.
Paula onunla ayn hisleri paylatn syleyen bir tavrla ban
sallayarak, Hava ok scak, dedi. Bir eyler imelisin.
Sanrm her an baylabilirim. Gzmn nnde siyah noktalar
uuuyor.
Abartma, diye fsldadm.
stlendii rolden zevk almaya balayan Melanie de ayn ekilde
fsldayarak, Ne kadar ok kant sunarsak o kadar iyidir, dedi. Ah,
galiba baylacam.
Bayan Foley, diye seslendim.
Yoklama kdndaki isimlerin yanma iaret koymakla uraan
Bayan Foley ban kaldrp bana bakt. Yanmza gelirken yznde
ylesine endieli bir ifade vard ki yalan sylediim iin kendimi
kt hissettim.
Sanrm Melanieyi, yani Meli gne arpt.
Kendini kt m hissediyorsun? eri girmemize az kald. Ti
yatronun ii ok gzel ve serindir. Orta bat Amerika ve ngiliz
aksannn tuhaf bir karmyla konutuundan insanlar yapmack
olduunu dnerek konuma tarzyla srekli dalga geiyordu. Oysa
ben bu ekilde konumasnn sebebinin Michigandan gelmi olmas
ve Avrupada ok fazla zaman geirmesi olduuna inanyordum.
Kusacakm gibi hissediyorum, diye steledi Melanie. Swan
Tiyatrosunun orta yerine kusmak hi de houma gitmezdi.
Bayan Foley memnuniyetsizliini gsteren bir ifadeyle suratn
buruturdu. Bunu Melanienin Swan Tiyatrosu na kusaca fikrin-18-

GAYLE FORMAN
den holanmad iin mi, yoksa Royal Shakespeare Company ye
bu kadar yakn bir yerde kusmak kelimesinin gemi olmasndan
rahatszlk duyduu iin mi yaptn bilmiyordum. Ah, canm. Seni
otele gtrsem iyi olur.
Onu ben gtrrm, dedim.
Gerekten mi? Ah, hayr. Buna izin veremem. Sen Hamlet'i
seyretmelisin.
Hayr, sorun deil. Ben gtrrm.
Hayr! Bu benim grevim. Senin omuzlarna byle bir sorum
luluk ykleyemem. Bayan Foley nin ac ekiyormu gibi grnen
surat kendi iinde byk bir mcadele verdiini sylyordu.
Sorun deil, Bayan Foley. Ben Hamlefv daha nce de izledim.
Ayrca otelimiz meydann hemen arkasnda.
Emin misin? Ah, aslnda bunu yapman harika olur. nanr msn,
bunca yl bu ii yaptm halde Bardn RSC tarafndan sahnelenen
Hamlet yorumunu hi grmedim.
Daha arpc bir etki yaratmak isteyen Melanie nin dudaklarndan
bir inilti koptu. Onu dirseimle drttm. Ardndan Bayan Foley ye
bakp glmsedim. Eh, o halde bu gsteriyi karmamalsnz.
Bayan Foley, bir lkenin tahtna kmak iin yaplmas gereken
eyler gibi son derece nemli bir konu hakknda tartyormuuz gibi
ban ciddi bir ifadeyle onaylarcasna sallad. Ardndan elime uzand.
Seninle seyahat etmek byk zevkti, Allyson. Seni ok zleyeceim.
Keke gnmz genlerinin daha byk bir ksm senin gibi olsayd.
Sen yle... Bir an susup bana uygun olan sfat bulmaya alt. Sen
yle iyi bir kzsn ki.
Teekkr ederim, dedim hi dnmeden. Ama Bayan Foley nin
yapt iltifat kendimi bombo hissetmeme neden olmutu. Hakkmda
-

19

bulabildii en iyi sz bu olduu iin mi, yoksa o an hi de iyi bir


kz olmadm iin mi byle hissetmitim bilmiyordum.
Kuyruktan kmamzla birlikte artk baygnlk geiriyormu gibi
davranmasna gerek kalmayan Melanie, Tabii ya, ok iyi bir kzsn,
diyerek gld.
Sessiz ol. Rol yapmak hi houma gitmiyor.
Halbuki bu konuda ok iyisin. Bana sorarsan oyunculuk ala
nnda gelecek vadeden bir kariyerin olabilir.
Sana sormuyorum. imdi bakalm u tiyatro neredeymi? Bro
re baktm. Kanal meydan m? Bu da ne demek oluyor?
Melanie benimkinin aksine Avrupada sorunsuzca alan cep
telefonunu karp harita uygulamasn at. Grne baklrsa
kanaln kysndaki bir meydan kastediyor.
ok gemeden nehrin kysna ulamtk. Etrafta dolanp duran
insanlar buray tam bir karnaval yerine evirmiti. Nehre demirleyen
farkl farkl teknelerde dondurmadan yal boya tabloya kadar her
trl ey satlyordu. Eksik olan tek ey ise tiyatroydu. Ya da sahne. Ya
da sandalyeler. Ya da oyuncular. Elimdeki brore yeniden gz attm.
Oyunu kprde mi sahneleyecekler acaba? dedi Melanie.
Tekrar ortaadan kalma kemerli kprye ktk ama manzara
aynyd; etrafta akam scaklnda amaszca dolaan bizim gibi tu
ristler vard.
Oyunu bu gece sahneleyeceklerine dair herhangi bir ey sy
lemiler miydi? diye sordu Melanie.
Gzleri inanlmaz derecede koyu olan o ocuun bu gecenin bir
trajedi seyrederek harcanamayacak kadar gzel olduunu sylediini
hatrlyordum. Ancak baklarm etrafta gezdirdiimde sahnelenmekte
olan bir oyun falan gremiyordum. Belki de bu bizim gibi aptal
turistleri kandrmay amalayan bir eit oyundu.
-20-

GAYLE FORMAN
Gidip bir dondurma alalm da gecemiz tamamen heba olmasn.
Akustik gitarlarn mrltsn ve davullarn yanklanan sesini
duyduumuzda dondurma almak iin sraya girmitik. Kulaklarm
dikletirip gzlerimi atm. Yaknlardaki bir banka kp etraf kola
an ettim. Ortada aniden bir sahne falan belirmemiti ama bir sra
aacn altnda olduka byk bir kalabalk toplanmaya balamt.
Sanrm balyor, dedim Melanienin eline yaparak.
Ama dondurma alacaktk, diye yaknd.
Daha sonra alrz, dedim onu kalabala doru srkleyerek.
Mzik akn gdasysa al o zaman.
Dk Orsinoyu canlandran ocuk daha nce Shakespeare oyun
larnda grdm hibir oyuncuya benzemiyordu; belki Romeo ve
Juliei'm film versiyonunda oynayan Leonardo DiCaprio dnda. Bu
ocuk uzun boyluydu, siyahiydi ve salarna rasta yaptrmt. Dar,
vinil pantolonu, sivri burunlu ayakkablar ve kasl gsn akta
brakan file adetiyle gz alc bir rock yldzn andryordu.
Ah, kesinlikle doru seim yapmz, diye fsldad Melanie
kulama.
Orsinonun al monologunun yerini gitar ve davul sesleri al
dnda srtmn batan aa rperdiini hissettim.
Oyunun ilk blmn oyuncular nehir kys boyunca takip
ederek izledik. Onlar hareket ettiinde biz de ediyorduk ve bunu
yapmak kendimizi oyunun bir parasym gibi alglamamza neden
oluyordu. Belki bu oyunu farkl klan ey de buydu. Bu, seyretti
im ilk Shakespeare oyunu deildi. Okulumuzun sahneye koyduu
oyunlarla birlikte Philadelphia Shakespeare Tiyatrosunda sahnelenen
birka oyunu da izlemitim. Ancak her defasnda kendimi fazla aina
olmadm bir dilde yaplan konumalar dinliyormu gibi hissedi
yordum. Oyuna dikkatimi verebilmek iin abalyor ve ou zaman
-21 -

kendimi grdklerimi daha iyi alglayabilecekmiim gibi program


defalarca yeniden okurken buluyordum.
Oysa bu defa her eyi anlamtm. Sanki kulaklarm bu tuhaf
dile almt ve bir film izlerken olduu gibi kendimi hikyeye onu
gerekten hissedebilecek kadar kaptrmtm. Orsino gzel Olivia iin
yanp tutuurken yreimde, varlmn bile farknda olmayan bir
ocua k olduum zaman hissettiim o sancy hissettim. Erkek
kardeinin yasn tutan Violann yalnzln paylatm. Viola onun
bir erkek oluunu zanneden Orsinoya k olduunda bunu hem
komik hem de etkileyici buldum.
O, ikinci blme dek oyunda yer almad. Violanm, ld
dnlen ikiz kardei Sebastian canlandryordu. Bence bu rol iin
biilmi kaftand nk ben de onu sahnede grene dek aslnda
gerekten deil de zihnimde canlandrdm bir hayal olduuna
inanmaya balamtm.
imlerde koarak vefakr Antoniodan kayor ve biz de pein
den gidiyorduk. Bir sre sonra tm cesaretimi toplayp, Biraz daha
yaklaalm, dedim Melanieye. Melanie elimi tuttu ve tam Oliviann
soytarsnn Sebastiann yanna geldii sahnede kalabaln nne
getik. Sebastian tartt soytary huzurundan kovdu. Bunu yap
masndan hemen nce ksa bir an gz gze gelir gibi olduk.
Yakc gn, yerini alacakaranla brakt srada ben Illyrann
hayal dnyasna dalmtm. Kendimi her an her eyin olabilecei,
kimliklerin orap deitirir gibi deitirilebilecei tuhaf bir dnyaya
adm atm gibi hissediyordum. ine daldm bu dnyada ld
dnlen kiiler yeniden canlanyordu. stisnasz herkes mudulua
ulayordu. Biraz klie olacak belki ama hava ylesine yumuak ve
scak, etraftaki aalar ylesine yeil ve canl, kular ylesine neeliydi
ki belki bir seferliine btn bunlar gerekleebilirdi.
-22-

GAYLE FORMAN
Oyun gz ap kapayana dek sona erdi. Sebastian ve Viola bir
birlerine yeniden kavutular. Viola, Orsinoya aslnda kadn olduunu
aklad ve elbette Orsino da onunla evlenmek istedi. Ayrca Olivia
kocas Sebastian n kendi dnd gibi birisi olmadn fark etti.
Ama bunu umursamad nk onu her haliyle seviyordu. Soytar son
monolou syledii srada mzisyenler tekrar almaya balad. Sonra
oyuncular dar kp seyircilere komik harekederle selam verdiler. Biri
parende att, bir dieri hayal bir gitar ald. Sra Sebastian a geldiinde
baklarn kalabaln arasnda gezdirip zerime kilitledi. Yznde o
tuhaf tebessm belirdi ve cebinden oyunda kulland sahte madeni
paralardan birini karp bana frlatt. Etraf olduka karanlk ve para
epeyce kkt ama her eye ramen onu yakalamay baardm ve
insanlar beni de alklamaya balad.
Paray elimden brakmadan ben de alkladm. Avularm acyana
dek alkladm. Bunu yaparsam geceyi uzatabilirmiim, On kinci
Geceyi Yirmi Drdnc Geceye, evirebilirmiim gibi alkladm. Bu
duyguyu yitirmemek iin alkladm. Alkladm nk alklamay
braktmda neler olacan biliyordum. Kendimi kaptrarak izle
diim iyi bir filmin sonunda televizyonu kapatrken de ayn ey
oluyordu; yreimde koca bir bolukla gerek dnyama dnmek
zorunda kalyordum. Bunun sama olduunu bilsem bile bazen onu
bir kez daha gerekten yayormu gibi hissedebilmek iin bir filmi
tekrar izlediim olurdu.
Fakat bu gece grdklerimi tekrar izleyebilmem imknszd.
Kalabalk dalyor, oyuncular yava yava uzaklayordu. Geriye sa
dece ba toplamak iin apka gezdiren birka mzisyen kalmt.
Czdanmdan on poundluk bir banknot kardm.
Melanieyle hi konumadan olduumuz yerde duruyorduk. Vay
canna, dedi Melanie sonunda.
Evet. Vay canna, dedim ben de.
-23-

ok gzeldi. stelik ben Shakespeareden nefret ederim.


Bam onaylarcasna salladm.
Daha nce kuyrukta grdmz o seksi ocuk, hani u Sebastian
oynayan, srekli bizi mi kesiyordu yoksa bana m yle geldi?
Bizi mi? Ama paray bana frlatmt. Yoksa sadece onu yakalayan
kii mi ben olmutum? Neden zerinde askl bir bluz olan sarn
Melanieyle deil de benimle ilgilenecekti ki? Melanienin tabiriyle
Mel 2.0, Allyson 1.0dan ok daha ekiciydi.
Bilmem ki, dedim.
stelik bize para da frlatt! Bu arada ok baarl bir tututu.
Belki de gidip onlar bulmalyz. Birlikte taklp bir eyler yaparz.
Sanrm oktan gittiler.
Evet ama u ocuklar hl burada. Melanie para toplayan o
cuklar iaret etti. Onlara nerede takldklarm sorabiliriz.
Bam iki yana salladm. Amerikal sersem yeni yetmelerle ta
klmak isteyeceklerini pek sanmyorum.
Biz sersem deiliz. Ayrca ou da bizden daha byk grn
myordu.
Olmaz. Zaten Bayan Foley bizi kontrol etmeye gelebilir. Bir
an nce odamza geri dnsek iyi olur.
Melanie gzlerini devirdi. Neden hep byle yapyorsun?
Ne yapyorum?
Srekli itiraz ediyorsun. Maceraya atlmaya gnlsz gibisin.
Ben srekli itiraz falan etmiyorum.
On eyin dokuzuna itiraz ediyorsun. Yaknda niversiteye ba
layacaz. Biraz hayatmz yaayalm.
Ben hayatm yeterince yayorum, dedim fkeyle. Ayrca bu
halim seni daha nce hi rahatsz etmemiti.
-24-

GAYLE FORMAN
Melanieyle, ailesi ilkokul ikinci snfa getiimiz yaz tatilinde
bizden iki ev teye tandndan beri arkadatk. O gnden sonra her
eyi birlikte yapmtk; dilerimiz ayn zamanda km, ayn zamanda
det grm, ilk erkek arkadalarmz bile ayn dnemde edinmi
tik. Evan ile ben o, Alexle (ki Alex, Evan m en yakn arkadayd)
kmaya baladktan birka hafta sonra kmaya balamtk. Geri
onlar Alexle ocakta yollarn ayrdklar halde, biz Evan la ilikimizi
nisana dek srdrmeyi baarmtk.
Melanieyle o kdar ok vakit geirdik ki neredeyse sadece ikimizin
bildii akalar ve baklardan oluan gizli bir dil gelitirmitik. Elbette
bol bol kavga da ediyorduk, ikimiz de tek ocuk olduumuz iin
bazen kardeiymiiz gibi davranyorduk. Bir keresinde kavga ederken
bir lambay krdmz bile olmutu. Ama daha nce hi byle bir
ey yaamamtk. Bu eyi nasl aklayabileceimi bilmiyordum ama
tura ktmzdan beri Melanieyle beraber olmak bana katldm
bile bilmediim bir yar kaybediyormuum hissi veriyordu.
Bu gece seninle buraya geldim, dedim hem titrek hem de
savunmac bir sesle. Bunu yapmak iin Bayan Foleyye yalan bile
syledim.
Deil mi ya? Ve ok elendik! Neden imdi elenceye kaldmz
yerden devam etmiyoruz?
Bam iki yana salladm.
Melanie antasn kartrp cep telefonunu kard ve mesajlarn
kontrol etti.
Hamleti izleyenler de dalm. Craig, Toddun onlar Dirty
Duck isimli bir bara gtrdn sylyor. Plan houma gitti. Sen
de gel. ok elenceli olacak.
Aslnda tur baladktan sonra bir hafta kadar ben de Melanie
ve gruptakilerle birlikte dar kmtm. Onlar daha nce de birka
-25-

kez daha birlikte taklmlard. Melanie bu ocuklar tpk benim gibi


sadece bir haftadr tanyordu ama aralarnda akalamaya balamlard
ve ben bu akalarn hibirini anlamyordum. Gece boyu o kalaba
lk masada ylece oturup ikimi yudumlam ve kendimi dnem
ortasnda yeni bir okula balayan anssz renci gibi hissetmitim.
Bileime doru kayan saatime baktm. Onu tekrar eski haline
getirip nabzmn att noktadaki irkin grnml, krmz doum
lekesini kapattm. Saat neredeyse on bire geliyor ve yarn sabah tren
yolculuu iin erken kalkmamz gerekiyor. Bu yzden senin andan
sorun olmayacaksa maceradan kaan bu kz odasna geri dnecek.
fkeli ses tonum yznden tpk annem gibi konumutum.
Tamam. Ben de seni otele brakp bara giderim.
Ya Bayan Foley bizi kontrol edecek olursa?
Melanie gld. Ona beni etkileyen eyin scak olduunu syler
sin. Zaten hava artk o kadar da scak deil. Kprye kan yokuu
trmanmaya balad. Ne oldu? Bir ey mi bekliyorsun?
Dnp nehre, gecenin telandan kurtulan teknelere baktm.
Artk pler i bandayd. Sona eren bu gn bir daha asla geri
gelmeyecekti.
Hayr, hibir ey beklemiyorum.

-26-

oO o n d ra treni sabah sekizi eyrek gee kalkacakt. Bu kadar erken


saatte trene binmek, Londrada al veri iin mmkn olduunca
fazla zaman harcamak isteyen Melanienin fikriydi. Ama saat altda
alarm almaya baladnda Melanie ban yastnn altna gmd.
Daha ge saatteki bir trene binelim, diye inledi.
Olmaz. Her ey ayarland. Uykuna trende devam edebilirsin.
Ayrca herkesle vedalamak iin saat alt buukta lobide olmaya sz
vermitin. Ben de Bayan Foleyye veda edeceime dair sz vermitim.
Yataktan zorla kardm Melanieyi banyodaki sicim gibi akan
duun altna soktum. Ardndan ona abucak kahve hazrladm ve
beni uygun bir saat diliminde arayabilmek iin Pennsylvaniada gece
bire kadar uyumadan bekleyen annemle ksa bir sohbet ettim. Saat
alt buukta ayamz srye srye aa inmitik. zerinde her
zamanki gibi bir kot pantolon ve Genlik Turlar! yazl polo yaka
bir tirt olan Bayan Foley, Melanienin elini skt. Ardndan beni
smsk kucaklayp elime kartvizitini tututurdu ve Londrada herhangi
bir eye ihtiyacm olursa hi ekinmeden kendisini arayabileceimi
-27-

syledi. Rehberlik edecei bir sonraki tur pazar gn balyordu ve


o zamana dek Londrada olacakt. Bayan Foley, Melanie ve beni tren
istasyonuna gtrecek olan taksinin saat yedi buukta otelde olaca
m belirtip bir kez daha Londrada bizi karlayacak birilerinin olup
olmadn sorduktan sonra (evet, karlayacaklard) bana tekrar ok
iyi bir kz olduumu hatrlatt... ve metrodaki yankesicilere dikkat
etmemi tembihledi.
Melanienin sslenip pslenmeye ayraca zamandan alp odada
yarm saat daha uyumasna izin verdim ve saat yedi buukta eyala
rmz bizi bekleyen taksiye ykledim. Trenimiz geldiinde bu defa
eyalarmz srkleyerek oraya tadm ve ieride oturacak bir ift
yer buldum. Melanie kendini pencerenin yanndaki koltua brakt.
Londraya vardmzda beni uyandr.
Bir an yzne baktm ama o oktan pencereye yaslanp gzlerini
kapatmt. geirerek Melanienin srt antasn ayaklarnn dibine
yerletirdim ve hrszlar ya da yal zamparalar ondan uzak tutabilme
umuduyla ceketimi yanndaki koltuun zerine braktm. Ardndan
yemekli vagona gemek zere yola ktm. Oteldeki kahvalty kar
dm iin karnm zil alyordu ve aln verdii ba ars yznden
akaklarm zonklamaya balamt.
Avrupada ulamn byk bir blm trenle salanyor olma
sna ramen, tur boyunca bir kez olsun trene binmemitik. Uzun
mesafeleri uakla kat etmi, dier zamanlarda da otobs kullanm
tk. Bir vagondan dierine getiim srada otomatik kaplar slk
sesine benzeyen bir ses eliinde alyor, tren ayaklarmn altnda
hafife sallanyordu. Darda krsal blgenin yemyeil manzaralar
akp gidiyordu.
Yemekli vagona ulatmda son derece yetersiz olan meny
inceledim ve nihayetinde peynirli sandvi, ay ve son zamanlarda
mptelas haline geldiim u tuzlu, sirkeli patates cipslerinden sy-28-

GAYLE FORMAN
ledim. Melanie iin de bir kutu kola aldm. Kahvaltm mukavva
bir tepsiye yerletirdim ve tam yerime dneceim srada pencerenin
yanndaki bir masann boaldn grdm. Ksa bir tereddt yaa
dm. Melanienin yanna dnmeliydim. Ama Melanie uyuyordu,
yani dndm zaten fark etmeyecekti, bu yzden masaya yerle
tim ve pencereden dar baktm. Tam da Ingilizlere yarar ekilde
yemyeil ve dzenli olan krsal blge iderle blmlere ayrlmt.
Kabark tyl koyunlar, gkyznden hibir zaman eksik olmayan
bulutlara benziyordu.
Ne kadar da kark bir kahvalt.
O ses. Bir nceki gece seyrettiimiz oyunun drt blm bo
yunca srekli duyduum bu sesi hemen tanmtm. Bam kaldrp
baktmda karmda duruyordu ve yznde yataktan yeni kalkm
gibi grnmesine neden olan miskin bir glmseme vard.
Nedenmi o? diye sordum. Onu grdm iin arm olmam
gerekirdi ama nedense armamtm. Srtmamak iin dudam
srmak zorunda kaldm.
Soruma cevap vermek yerine tezgha gidip kendine bir kahve
syledi. Ardndan bayla masam iaret etti. Bam sallayarak kar
lk verdim.
Bu kahvalt pek ok adan, dedi karma yerleerek, jetlag
yaayan bir gurbetiye benziyor.
Sandviime, ayma ve patateslerime baktm. Jetlag yaayan bir
gurbeti mi? Bunu da nereden kardn?
Kahvesine fledi. ok basit. Her eyden nce saat daha dokuz
bile deil. Bu saatte ay imek mantkl. Ama sandvi ve cipsler.
Bunlar le yemeinde yenilecek eyler. Koladan bahsetmiyorum
bile. Kola kutusuna hafife vurdu. Yani, zamanlamay armsn.
Kahvaltn jetlag yaam.
-29-

Szlerine gldm. rekler iren grnyordu. Tezgh iaret


ettim.
Haklsn. Bu yzden ben kahvaltm yanmda getirdim. an
tasna uzand ve buruuk yal kda sarl bir paketi amaya balad.
Dur bir dakika, bu da sandvie benziyor, dedim.
Hayr, tam olarak yle saylmaz. Bu ekmek ve hagelslag.
Hagel ne?
Hag-el-slek Neden bahsettiini anlayabilmem iin bana sand
viin iindekileri gsterdi; biraz tereya ve ikolata paracklar.
Kahvaltda tatl yiyen biri olarak benim kahvaltma karmak
m diyorsun?
Hollandada kahvaltda ounlukla bu yenir. Ya bu, ya da uitsmijter, yani sahanda yumurta ve jambon.
Bu kelimeyi de telaffuz etmem gerekmeyecek, deil mi? nk
bunu denemek bile imknsz gibi grnyor.
Aut.Smey.Ter. Buna daha sonra da alabiliriz. Ama aramzda
geen bu konuma az nce belirttiim ikinci konuyu tekrar gndeme
getiriyor. Kahvaltn bir gurbeti kahvaltsna benziyor. Bu arada sen
yemeye devam et. Ben sen yerken de konuabilirim.
Teekkr ederim. Ayn anda iki ii birden yapabilmene sevin
dim, dedim. Sonra gldm. Aslnda btn bu olanlar ok tuhaft
nk her ey gayet doal bir ekilde ilerliyordu. Sanrm kahvaltda
flrt ediyordum. Kahvalt hakknda konuarak. Gurbeti derken
neyi kastediyorsun?
Ana vatanndan farkl lkede yaayan bir insan. Aldn sandvi
Amerikallara, aysa ngilizlere zg. Ama nnde her iki lkede de
yaygn olan patates kzartmas, patates cipsi ya da her neyse ite ondan
da var. Cipslerinin tuzlu ve sirkeli olmas ngiliz, onlar kahvaltda
cips cipsi yiyip kola m iersiniz?
-30-

GAYLE FORMAN
Amerikal olduumu da nereden kardn? dedim ona meydan
okurcasna.
Amerikallardan oluan bir grupla seyahat etmen ve Amerikan
aksanyla konuman dnda m?
Haguyla balayan bir ismi olan sandviinden bir srk alp kah
vesini yudumlad.
Glmemek iin bir kez daha dudam srmak zorunda kaldm.
Evet, onun dnda.
Aslna bakarsai elimdeki tek ipucu bunlar. Sen hi Amerikalya
benzemiyorsun.
Gerekten mi? Cips paketini atmda etrafa keskin bir ya
pay sirke kokusu yayld. Bir cips de ona uzattm. Kabul etmeyip
sandviinden bir srk daha ald.
Amerikallar nasl olur ki?
Omuzlarn silkti. Sarn olurlar, dedi. Byk eyler... Gs
ksmn gsterdi. Yumuak yz hatlar. Elini yznn nnden
geirdi. Gzel. Tpk arkadan gibi.
Ben yle deil miyim yani? Neden byle bir soru sorma zah
metine girdiimi bilmiyordum. Nasl grndmn farkndaydm.
Koyu renk salar. Koyu renk gzler. Keskin yz hadar. Kvrml
bir vcudum yoktu ve gslerim de byk saylmazd. Az nceki
heyecanm azalmt. Bu ocuk Melanieyi elde etmek iin mi bana
aslyordu?
Hayr. Dnden beri aklmdan kmayan gzlerini yzme
evirdi. Dn onlarn fazlasyla koyu renkli olduunu dnmtm
ama imdi yzne yakndan baktmda aslnda ilerinde her rengi
barndrdklarn gryordum; gri, kahverengi, hatta karanln iinde
dans eden altn rengi. Sen kime benziyorsun biliyor musun? dedi.
Louise Brooksa.
-31-

Bo gzlerle yzne baktm.


Onu tanmyor musun? u sessiz film yldzn?
Bam iki yana salladm. Sessiz filmlerden oldum olas holanmazdm.
Louise Brooks yirmili yllarda ok byk bir yldzd. Amerikalyd. Olaanst bir oyuncuydu.
Ve sarn deildi. Bunu espri olsun diye sylemitim ama
kulaa pek de yle gelmedi.
Sandviinden bir srk daha ald ve dudann kenarna bir para
ikolata yapt. Hollandada ok fazla sarn var. Ben de aynaya her
baktmda karmda sarn bir adam buluyorum. Louise Brooks
esmerdi. nanlmaz derecede hznl gzlere, keskin hatlara ve se
ninki gibi siyah salara sahipti. Hl bir nceki geceki gibi dank
olan salarna dokundu. Ona ok benziyorsun. Sanrm sana Louise
demeliyim.
Louise. Bu houma gitmiti.
Hayr, vazgetim. Louise deil, Lulu olsun. Bu onun takma
ismiydi.
Lulu. Bu ismi daha da ok sevmitim.
Bana elini uzatt. Selam, Lulu. Ben Willem.
Eli scak, kavray sertti. Tantmza memnun oldum, Willem.
Madem yeni isimler ediniyoruz, ben de sana Sebastian diyebilirim.
Gldnde gzlerinin kenarnda kk krklklar belirdi.
Hayr. Ben Willemi tercih ederim. Sebastian, nasl derler... biraz
pasif bir adam. On ikinci Gecede gerekte kz kardeine ilgi du
yan Oliviayla evleniyor. Shakespeare oyunlarnda bunu hep yapar.
Kadnlar arzularnn peine der ve erkekler de en sonunda enayi
yerine konur.
-32-

GAYLE FORMAN
Bilemiyorum. Ben dn gece herkesin mutlu sona kavuma
sndan gayet memnundum.
Ah, dn geceki oyun gzel bir peri masalyd ama hepsi bu.
Bir peri masal. Sanrm Shakespeare trajedi karakterlerine fazlasyla
acmasz davrand iin kendini komedi karakterlerine mutlu son
lar yaatmaya mecbur hissediyordu. rnein Hamlet. Ya da Romeo
ve Juliet. Bu oyunlar neredeyse sadiste bir dncenin rndr.
WiIIem ban iki yana sallad. Sebastian fena bir adam saylmaz ama
gelecei zerinde ok fazla sz hakkna sahip deil. Shakespeare bu
ayrcal Violaya bahetmi.
Yani sen kendi gelecein zerinde sz hakkna sahipsin yle
mi? diye sordum ve dudaklarmdan dklen szlere bir kez daha
inanamadm. Kkken semtimizdeki buz pistine giderdim. Her
defasnda buzda kayacam, dnp zplayabileceimi dnr ama
piste kamda ayakta durmakta bile zorlanrdm. Biraz daha byd
mde insanlarla olan ilikilerimde de ayn eyi yaadm; onlara kar
drst ve ak olacam dnr ama her defasnda yine arbal
ve kibar davranrdm. Lise nc snfn tamamnda ve drdnc
snfn byk bir ksmnda beraber olduum Evann yanndayken bile
olabileceimi sandm o buzda kayan, dnen, zplayan kz olmay
tam manasyla baaramamtm. Ama bugn belli ki paten yapmakta
zorlanmyordum.
Ah, hayr pek saylmaz. Ben daha ok rzgrn beni savur
duu yne giderim. Durup, sarf ettii bu szleri dnd. Belki
de Sebastian oynamamn iyi bir sebebi vardr.
Peki rzgr seni u an hangi yne savuruyor? diye sordum
Londrada kalacan umarak.
Londrada aktarma yapp Hollandaya geeceim. Dn gece
sezonun son oyununa ktm.
-33-

Umutlarm bir anda snd. Ah.


Sandviini yememisin. Uyarmad deme, burada peynirli sand
vilere tereya koyuyorlar. u yapay olanlardan sanrm.
Biliyorum. Sandviimin iinde kendinden gemi gibi grnen
domates dilimlerini kardm ve peetemin yardmyla tereyann
ya da margarinin bir ksmn aldm.
ine biraz mayonez koyarsan tad daha gzel olur.
Mayonez hindi etine yakr.
Hayr, peynir ve mayonez iyi bir ikilidir.
Kulaa iren geliyor.
Dzgn bir mayonez yemediysen ne demek istediimi anlaya
mazsn. Duyduum kadaryla Amerikada dzgn mayonez yokmu.
ylesine gl bir kahkaha attm ki itiim ay burnumdan
fkrd.
Ne oldu? diye sordu Willem. Ne var?
Sen dzgn mayonez deyince, dedim kahkahalar arasnda, mayo
nezlerin fahielik ve hrszlk yapan yaramaz kz ve bacak bacak stne
atp terbiyeli davranan uslu kz diye ikiye ayrldklarn hayal ettim.
Benim sorunum, o dzgn mayonezle hi tantrlmam olmam.
Kesinlikle yle, dedi Willem. Ardndan o da glmeye balad.
Melanie elinde kendi eyalar ve benim kazamla birlikte ar
admlarla vagondan ieri girdii srada ikimiz de kahkahalara boul
mutuk. Seni bulamadm, dedi bana ask bir suratla.
Londradya gelince uyandrmam sylemitin. Pencereden dar
baktm. ngilterenin gzel krsal blgesi, yerini ehrin kasvedi ve
irkin kenar mahallelerine brakmt.
Melanie dnp Willeme bakt ve gzleri byd. Demek gemi
kazas falan geirmedin, dedi.
-34-

GAYLE FORMAN
Hayr, diye karlk verdi Willem bana bakarak. Lulu ya kzma.
Hepsi benim suum. Onu burada ben alkoydum.
Lulu mu?
Evet, Louisein ksaltmas. Bu benim yeni kimliim, M el? Beni
bozmamas iin yalvarrcasna Melanienin gzlerinin iine baktm.
Lulu olmay sevmeye balamtm. Henz ondan vazgemeye hazr
deildim.
Melanie sanki hl uykudaym gibi gzlerini ovuturdu. Ardn
dan omuzlarn silkip kendini Willemin yanndaki koltua brakt.
Tamam. stediin kii olmakta serbestsin. Yeni bir kafaya sahip olan
biriyle olmak houma gider.
Akamdan kalmala pek alk deil de, dedim Willeme.
Kapa eneni, dedi Melanie fkeyle.
Ne yani, bu tr eylere alk olduunu sylememi mi tercih
edersin?
Bu sabah ukalaln stnde.
Al. Willem srt antasndan kard kk, beyaz bir kutuyu
sallayp Melanienin avucuna birka beyaz hap brakt. Bunlar dilinin
altnda erit. ok gemeden kendini daha iyi hissedeceksin.
Nedir bu? diye sordu Melanie pheyle.
Tamamen bitkiseldir.
Sakn bunlar u kadnlar bayltp tecavz eden adamlarn kul
land haplardan olmasn?
Evet. Niyetim seni trendeki bunca insann ortasnda baylt
mak, dedi.
Willem, Melanieye ilacn etiketini gsterdi. Annem natropat
uzmandr. Bu haplar ba ars iin kullanr. Onun bana tecavz
etme gibi bir niyeti olduunu sanmyorum.
-35-

Hey, benim babam da doktor, dedim. Geri babam bir do


al tedavi uzmannn yapt ie taban tabana zt bir i yapyordu.
Hastalarna sadece batllarn kulland trde ilalar veren bir gs
hastalklar uzmanyd.
Melanie ksa bir sre dikkatle inceledii haplar nihayet dilinin
altna yerletirdi. Tren on dakika kadar sonra istasyona vardnda
ars azalmt.
Aramzda sessiz bir anlama varm gibi trenden mz birlikte
indik: Melanie ve ben ileri tka basa dolu tekerlekli bavullarmz,
Willem ise kk srt antasyla. Kendimizi daha imdiden cayr cayr
yakan yaz gneinin altnda platforma attk, ardndan da nispeten
serin saylabilecek Marylebone stasyonu na girdik.
Veronica bana mesaj atp gecikeceini sylemi, dedi Melanie.
Onunla WHSmithde bulumamz istiyor. Oras neresiyse artk.
WHSmith bir kitapdr, dedi Willem istasyonun kar tarafn
iaret ederek.
Krmz tula deli istasyonun ii ok gzeldi ama u kl yn
panolarnn bulunduu byk istasyonlardan birinde olmadmz
iin hayal krkl yayordum. Bu istasyonda sadece kalk saadetinin
gsterildii bir televizyon monitr vard. Gidip monitre baktm.
zerinde, hakknda gzel olduunu tahmin etmekten baka hibir
fikre sahip olmadm High Wycombe ve Banbury gibi kulaa pek de
egzotik gelmeyen ehir isimleri yazyordu. Bu ok aptalcayd. Btn
byk Avrupa ehirlerini -Roma, Floransa, Prag, Viyana, Budapete,
Berlin, Endinburgh- kapsayan bir turu tamamlayp Londraya geri
dnm ve bu turun byk bir ksmn evde olmak iin sabrszlkla
gn sayarak geirmitim. Neden imdi byle birdenbire seyahat etme
tutkusuna kapldm bilmiyordum.
Sorun nedir? diye sordu Melanie bana.
- 36 -

GAYLE FORMAN
Ah, sadece burada u havaalanlarnda grdmz devasa bo
yutlardaki kl yn panolarndan grmeyi bekliyordum.
Amsterdam stasyonunda bahsettiin panolardan var, dedi
Willem. O panonun nne geip canmn istedii her yere gidebi
leceimi hayal etmeye baylrm.
Gerekten mi? Ben de yle!
Derdin ne senin? diye sordu Melanie monitre bakarak Kuzey
Bicester senin iin yeterince cazip deil mi?
Paris kadar heyecan verici olduunu syleyemem, dedim.
Ah, haydi ama. Sen hl buna m zlyorsun? Melanie,
Willeme dnd. Romadan sonra Parise gidecektik ama hava tra
fik memurlar grevde olduu iin btn uular iptal edilmiti ve
iki ehrin arasnda otobsle katedilemeyecek kadar uzun bir mesafe
vard. Allyson hl bunun zntsn yayor.
Franszlar o ya da bu sebeple her frsatta grev yaparlar, dedi
Willem bam sallayarak.
Programa Paris yerine Budapeteyi koydular, dedim. Aslnda
Budapeteyi de ok sevdim ama bu kadar yaknndan getiim halde
Parise gidemediime inanamyorum.
Willem dikkatle yzme bakt. Srt antasnn ipini parmana
dolad. Hl gidebilirsin, dedi.
Nereye?
Parise.
Gidemem. Tur programndan karld.
imdi gidebilirsin.
Tur sona erdi. Hem zaten byk ihtimalle grev devam ediyordur.
Trenle gidebilirsin. Londra-Paris aras trenle sadece iki saat s
ryor. Willem duvardaki byk saate bakt. imdi yola karsan
-37-

le saatinde Pariste olabilirsin. Laf aramzda orada ok daha lezzedi


sandviler var.
Ama ben Franszca bilmiyorum. Ayrca yanmda rehber kitabm
da yok. Hatta Fransz paras bile yok. Fransa da Euro geiyor, deil
mi? Parise gidememe bahanesi olarak bunlar sralyordum ama
aslnda Willem bana bir rokete adayp uzaya gitmemi nermi gibi
hissediyordum. Avrupann kk olduunu ve baz insanlarn bu
tr maceralara atldn biliyordum. Ama ben yle biri deildim.
Ban hafife yana emi olan Willem hl bana bakyordu.
Gidemem, dedim nihayet. Parisle ilgili hibir ey bilmiyorum.
Willem baklarn duvardaki saate evirdi. Hemen ardndan
bana dnd. Ben Parisi biliyorum.
Kalbim lgnca tepkiler vermeye balad ama mant asla elden
brakmayan zihnim byle bir eyin asla mmkn olamayacana dair
gerekeler sralyordu. Yeterince param var m bilmiyorum. Tren
bileti ne kadar? antam alp kalan param saydm. Hafta sonunu
geirmeme yetecek kadar poundum, acil durumlar iin bir kredi
kartm ve annemin, kredi kartm kullanamadm en acil durumlar
iin verdii yz dolarlk banknotum vard. Ama u an acil bir durum
sz konusu deildi. stelik kredi kartm kullanmam ailemi bo yere
telalandrmam anlamna gelirdi.
Willem elini cebine sokup bir avu dolusu yabanc para kard.
Para konusunda endielenme. Bereketli bir yaz geirdim.
Elindeki banknotlara hakakalmtm. Bunu gerekten yapacak
myd? Beni Parise mi gtrecekti? Peki ama nedeni
Yarnki L etlt Be gsterisine bilet aldk, dedi Melanie mantn
sesi olarak. Pazar gn de buradan ayrlyoruz. Ayrca annen bunu
duyarsa lgna dner. Seni gerekten de ldrr.
-38-

GAYLE FORMAN
Willeme baktm ama o, bu szlerdeki gereklik payn inkr
edemezmi gibi omuzlarn silkti.
Tam geri adm atp ona teklifi iin teekkr edeceim srada
Lulu devreye girmi olmalyd ki Melanieye dnp, Bunu bilmedii
srece beni ldremez, dedim.
Melanie alay edercesine dudan bzd. Annen m Mutlaka
renecektir.
Sen beni idare edersen renemez.
Melanie hibir ey sylemedi.
Ltfen. Ben seni tur boyunca pek ok kez idare ettim.
Abartl bir tavrla i geirdi. Sen sadece benim bara gitmemi
idare ettin, baka bir lkeye gitmemi deil.
Daha dn bu tr eyler yapmadm iin beni eletiriyordun.
te bu, onu can evinden vurmutu. Taktik deitirme yoluna
gitti. Annen beni arayp da nerede olduunu sorarsa durumu nasl
idare edeceim peki? Bunu mudaka yapacaktr. Yapacan biliyorsun.
Annem cep telefonum Avrupada almad iin fkeden deliye
dnmt. Bize alacan syledikleri halde yle olmaynca byk
bir telala telefon irketini aramt ama belli ki bu konuda yapla
bilecek bir ey yoktu. Frekanslarla ilgili bir sorun vard. Neticede
onun asndan ok fazla ey deimemiti. Elinde ziyaret edeceimiz
yerlerin bir listesi vard ve bana otel odalarndan ulaabiliyordu. Bunu
yapamadnda da Melanienin cep telefonundan aryordu.
Telefonunu kapatp telesekretere ynlendirebilirsin, diye ne
ride bulundum.
Elinde hl bir avu dolusu banknot tutan Willeme baktm.
Parise gitmek istediinden emin misini Hollandaya dneceini
sanyordum.
-39-

Ben de yle sanyordum. Ama belki rzgr beni farkl bir yne
savuruyordur.
Tekrar Melanieye dndm. Artk son sz o syleyecekti. Yeil
gzlerini ksarak Willeme bakt. Arkadama tecavz edecek ya da
ldrecek olursan iini bitiririm.
Wllem bu szleri aypladn ifade eden bir ses kard. Siz
Amerikallar ok vahisiniz. Ben HollandalIym. Ona verebileceim
en byk zarar bisikletle arpmak olur.
Esrardan kafay bulup!diye ekledi Melanie.
Esrar konusunda hakl olabilirsin, diye itiraf etti Willem. Ar
dndan bana bakt ve iimde bir eylerin kprdandn hissettim.
Bunu gerekten yapacak mydm?
Ee Lulu? Ne diyorsun? Parise gitmek ister misin? Sadece bir
gnlne?
Bu resmen lgnlkt. Onu doru dzgn tanmyordum bile.
stelik anneme yakalanma riskim de vard. Hem sadece bir gnde
Parisin ne kadarn grebilecektim? Seyahatim pek ok adan fe
laketle sonulanabilirdi. Tm bunlar doruydu. Bunu biliyordum.
Ama yine de bu, Parise gitmek istediim gereini deitirmiyordu.
Bu yzden bu defa hayr demek yerine bir deiiklik yaptm.
Evet dedim.

-40-

(_9urostar, zerinde amur lekeleri olan, kt burunlu, sar bir trendi ve


bindiimizde hem terlemi hem de nefes nefese kalmtm. Melanie yle
abucak yeni bir plan yapp ertesi gn buluacamz yeri belirleyerek
vedalatktan sonra Wlllemle srekli komutuk. Marylebone tren
istasyonundan dar kmtk. Kalabalk Londra caddelerinden geip
metro istasyonuna girmitik. Burada beni geirmeyi reddeden kapyla
defa boumamn ardndan nihayet ieri girmeyi baarmtm ama
bu defa da kap bavulumun zerine kapanarak Genlik Turlar! yazl
bavul etiketimin otomatik bilet makinesinin altna umasna neden
olmutu. Sanrm imdi gerek bir serseri oldum, diye takldm
Willerne.
Maara gibi olan St.Pancras istasyonuna vardmzda Willem
bana nce o srekli deien kl panolar gsterdi sonra bizi Eurostar biletlerinin satld kuyrua doru srkledi. Burada btn
cazibesini kullanarak gie memurunu eve dn biletini Paris biletiyle
deitirmeye ikna etti ve cebindeki banknotlarn byk bir ksmm
benim biletim iin harcad. Trene bini formalitelerini k hzyla
-41-

hallederek grevlilere pasapordarmz gsterdik. Bir an Willemin,


Luludan ok Allysona, hatta sivilce problemiyle bouan on be ya
ndaki Allysona ait olan pasaportumu grmesinden endie duydum.
Ama o pasaportumu fark etmedi ve gelecee aitmi gibi grnen alt
kattaki kalk salonuna inmemizin ardndan tekrar yukar kp trene
tam zamannda yetitik.
Nihayet ayrttmz yerlerimize oturduumuzda rahat bir nefes
alabildim ve o an ne yaptm fark ettim. Parise gidiyordum. Bir
yabancyla. Bu yabancyla.
Bavulumla ilgileniyormu gibi grnerek ona kaamak baklar
firlattm. Yz bana sadece u stil sahibi kzlarn zerlerine yaktrabildii trde giysileri hatrlatyordu; tek bana hibir eye benzemeyen
ama bir ekilde bir araya getirilmi uyumsuz paralar. Yz hadar
neredeyse keskin denilebilecek kadar derindi ama dudaklar dolgun
ve krmzyd. Elmack kemikleri, elmal turta yaplabilecek kadar
yuvarlak ve belirgindi. Ayn anda hem gen hem de yal grn
yordu; hem grm geirmi hem de hassas bir insand sanki. Lise
son snflar arasnda, hi de srpriz olmayan bir ekilde en yakkl
erkek seilen Brent Harperm sahip olduu trde bir yakklla
sahip deildi. Buna ramen gzlerimi ondan alamyordum.
Belli ki bu konuda yalnz deildim. Koridordan, koyu renkli
mahmur gzleri biz kahvalt yerine seksyaparz" der gibi bakan, srt
antal iki kz geti. Kzlardan biri Willeme glmseyerek Franszca
bir eyler syledi. Wllem de ona Franszca karlk verdi ve antasn
yukardaki dolaba yerletirmesine yardmc oldu. Kzlar koridorun
dier tarafna, bizden bir sonraki sraya oturdular ve ksa boylu olan
bir eyler sylediinde Willemle birlikte gltler. Ne konutuklarn
sormak istiyordum ama kendimi bir anda fazlasyla gen ve oraya
ait deilmi gibi hissetmitim. Sanki kran Gnnde ocuklarn
oturtulduu masaya mahkm olmutum.
-42-

GAYLE FORMAN
Keke lisede Franszcay seseydim. Dokuzuncu snfn banda
bunu yapmay istemitim ama ailem beni ince renmeye zorla
mt. nmzdeki yzyl inlilerin hkimiyetinde olacak. Dille
rini renirsen rekabet gcn artar, demiti annem. Ne iin rekabet
edecektim? Her eye ramen son drt yldr ince reniyordum ve
niversiteye balayacam bir sonraki ay derslere kaldm yerden
devam edecektim.
Willemin oturmasn bekledim ama o bunu yapmak yerine nce
bana, sonra da eyalarn yerletirip koridorda salna salna yrmeye
balayan kzlara bakt. Trene binmek beni acktryor. Hem sen de
sandviini yemedin, dedi. Yemekli vagona geip yiyecek bir eyler
alacam. Ne yemek istersin, Lulu?
Gerek Lulu byk ihtimalle egzotik bir eyler yemek isterdi.
ikolata kapl ilek gibi. stiridye gibi. Ama Allyson daha ok fstk
ezmeli sandvilerden holanan bir kzd. Ne yemek istediime karar
veremedim.
Fark etmez.
Willemin koridorda uzaklamasn izledim. Koltuk cebinden
bir dergi karp trenle ilgili birka bilgi okudum. Man Tneli elli
kilometre uzunluundayd. Yapmna 1994te balanmt ve tamam
lanmas alt yl srmt. Eurostar saatte 300 km. hza ulaabili
yordu. Hl tura devam ediyor olsaydk Bayan Foley nin bize elindeki
ktlardan okuyarak verdii gereksiz bilgilerden biri de bu olurdu.
Dergiyi yerine koydum.
Tren hareket etti ama ylesine sessizdi ki bunu ancak platfor
mun sanki biz deil de o hareket ediyormuasna yanmzdan uzakla
tn grdmde anladm. Trenin ddnn aldn duydum. St.
Pancrasn devasa kemerleri bize l l parlayarak hoa kal dedikten
sonra bir tnele girdik. evremdeki insanlara baktm. Benim dmda
herkes halinden memnun ve bir eylerle ilgileniyormu gibi grn
-43-

t/f'r e

11

yordu; dergi okuyor, dizst bilgisayarlarnn tularna basarak bir


eyler yazyor, telefonla ya da yanlarnda oturanlarla konuuyorlard.
Dnp arkama baktm ama Willem hl ortalarda grnmyordu.
Fransz kzlar da yle. Dergiyi tekrar elime alp bir restoran hakknda
yaplan yoruma gz gezdirdim ama okuduklarmn tek bir kelimesi
bile aklma girmiyordu. Dakikalar sratle ilerliyordu. Hzn artran
tren marur bir ifadeyle Londrann irkin grnml ambarlarnn
yanndan geti. Kondktr ilk dura anons etti ve bilet memuru
biletimi almak zere yanma geldi. Yannzda kimse var m? diye
sordu Willemin bo duran koltuunu iaret ederek.
Evet. Tabii Willemin eyalar orada deildi. Yanmda oturdu
una dair en ufak bir ipucu yoktu.
Saatime baktm. On krk gsteriyordu. Londradan ayrlal
on be dakika olmutu. Ksa bir sre sonra gsterili, modern bir
istasyon olan Ebbsfleete yanatk. Bir grup insan trene bindi. Elinde
evrak antas tayan yalca bir adam sanki oraya oturacakm gibi
Willemin koltuunun yannda durdu ama sonra biletine bakp kori
dorda ilerlemeye devam etti. Bipleyen kaplar kapand ve tekrar yola
ktk. Londrann ehir manzaras yerini krlara brakt. Uzaklarda bir
kale grdm. Tren ylesine byk bir hrsla ilerliyordu ki ardmz
daki topra havalandrdmz dndm. Oturduum koltuun
kollarna yapp hani u midede ne var ne yoksa boaltmaya neden
olan lunaparktaki trenlerden biriyle o sonu gelmeyen dimdik tepe
lerin ilkine kyormuum gibi trnaklarm kumaa geirdim. Klima
alt halde alnmda ter damlacklar birikmiti.
arpmaya benzeyen rktc bir grlt eliinde kar eritten
gelen bir trenin yanndan gemeye baladk. Oturduum yerde sra
dm. Ksa bir sre sonra treni geride brakmtk. imde Willemin
o trende olduuna dair tuhaf bir his vard. Oysa bu imknszd.
-44-

GAYLE FORMAN
0 trene binebilmek iin bir sonraki istasyona bizden nce varm
olmas gerekirdi.
Yine de bu hl onun, iinde bulunduum trende olduu anla
mna gelmiyordu.
Saatime baktm. Willem yemekli vagona geeli yirmi dakika
olmutu. Henz perondan kmamtk. O kzlarla birlikte biz daha
yola kmadan trenden inmi bile olabilirdi. Ya da en son durduumuz
durakta. Belki de aralarnda konutuklar ey buydu. Neden u skc
Amerikal kz bandan savp bizimle taklmyorsun?
Willem trende deildi.
Bu kesin sonuca varmak bende az nce kar eritten gelen tre
nin yaratt gibi arpmaya benzer bir etki yaratmt. Willem fikrini
deitirmiti. Parisle ilgili. Benimle ilgili.
Beni Parise gtrmek, dnmeden verdii bir karard; tpk
markederin vr zvrlar kasann nne koymas gibi, bylece ne kadar
gereksiz bir ey aldnz ancak dar ktktan sonra fark ederdiniz.
Fakat sonra aklma farkl bir ey geldi; ya bu olanlar ok daha
byk bir plann parasysa? Bulabilecein en saf Amerikaly bul,
onu trene binmeye ikna et, sonra bandan sav ve... ne bileyim ite...
karlmas iin canilerin eline dmesini falan sala. Annem daha nce
20/20nin1buna benzer bir blmn kaydetmiti. Ya Willemin bir
nceki gece bana bakmasnn ve bu sabah Stratford-upon-Avondan
kalkan trende beni aramasnn sebebi buysa*. Benden daha kolay bir
av olabilir miydi? Animal Planetta aslanlarn hep en gsz ceylann
peine dtn bilecek kadar doa belgeseli izlemitim.
Bu ihtimal baz alardan imknszm gibi grnse de bana
hislerimi donuklatran kk ama deerli bir huzur sunmutu. Ha1

A.B.D.de yaynlanan bir haber program (.n.)

-45-

yat yeniden anlam kazanmt. En azndan imdi bu trende ne iim


olduunu biliyordum.
Bunlar dndm srada kafama hem yumuak hem de hafif
sert bir ey arpt ama iinde bulunduum panik havaya sramama
neden oldu.
Sonra aynsndan bir tane daha geldi. Tuzlu, sirkeli cips paketini
yerden aldm. Bam kaldrp baktm. Willem yznde bir banka
soyguncusunun sulu glmsemesiyle bana bakyordu ve eli kolu
tamamen doluydu; bir ubuk eker, eit scak iecek, bir kolunun
altnda bir ie portakal suyu, dierinde bir kutu kola. Beklettiim
iin zgnm. Ama yemekli vagon, trenin dier uundayd ve tren
St. Pancrastan ayrlana dek servis yapmadklar iin upuzun bir sra
vard. Senin kahve mi yoksa ay m sevdiini bilemedim, bu yzden
ikisini birden aldm. Ama sonra aklma bu sabah nnde bir kola
kutusu olduu aklma geldi ve geri dnp kola da aldm. Tam yerime
dneceim srada fkeli bir Belikalya arptm ve kahveyi zerime
dktm. Bu yzden tuvalete gitmek zorunda kaldm ama sanrm
bunu yaparak ileri daha da berbat ettim. Bu szlerin ardndan
kola kutusunu iki kk karton bardakla birlikte nmdeki tepsiye
brakp bana kot pantolonunun nn kaplayan slak lekeyi gsterdi.
Ben gaz karmakla ilgili akalara ya da belden aa esprilere
glen bir insan deildim. Bir nceki yl Jonathan Spalicki fizyoloji
dersinde gaz kardnda Bayan Huberman kahkaha krizine giren
snfi erkenden teneffse karmak zorunda kalm ve kendini kontrol
altnda tutabilen tek renci olduum iin bana teekkr etmiti.
Ksacas glme krizine girmek hi benlik bir davran deildi.
zellikle de slak bir leke yznden.
Buna ramen Willeme aslnda kola sevmediimi ve sabahki
kolann da Melanieye ait olduunu sylemek zere azm atmda
dudaklarmdan bir kahkaha dkld ve bu sesi duyduum anda
-46-

GAYLE FORMAN
kendimi kaybettim. ylesine ok glyordum ki nefes almakta bile
zorlanyordum. Az nce yaadm panik yznden beni akmakla
tehdit eden gzyalarmn imdi yzmden aa szlmek iin hakl
bir sebebi vard.
Willem gzlerini devirip bunun neresi komik dercesine pantolo
nuna bakt. Tepsiden birka peete ald. O kadar da kt olduunu
dnmemitim dorusu. Pantolonunu kurulamaya alt. Kahve
leke brakr m?
Bu szler beni yeni bir kahkaha krizine soktu. Willemin yznde
buruk ve hogrl bir glmseme belirdi. O kendisine yaplan bu
akay kaldracak kadar olgundu.
Ben. zgnm. Nefes almaya altm. Aslnda... pantolo
nuna... glmyorum.
Pantolon!Bayan Foley, ngiliz ngilizcesini Amerikan ngilizcesiyle
karlatrrken bize ngilterede pantolonun i amar anlamna geldi
ini sylemi ve utan verici yanl anlalmalara sebebiyet vermemek
iin pantolon kelimesinden saknmamz istemiti. Bunu anlatrken
kendisi de kpkrmz olmutu.
imdi iki bklm bir haldeydim. Nihayet dorulmay baar
dmda o Fransz kzlardan birinin koridorda bize doru yrd
n grdm. Kz Willemin arkasna sokulup elini kolunun zerine
yerletirdi ve ksa bir sre yle kald. Ardndan Franszca bir eyler
syleyip yerine geti.
Willem ona bakmad. Aksine tekrar bana doru dnd. Koyu
renkli gzlerinde soru soran bir ifade vard.
Ben senin trenden indiini sanmtm. Yaadm rahatlama
bana bu itiraf yaptrmt.
Ah, Tanrm. Bunu gerekten de sylemi miydim? Duyduum
kkrdama beni artt. Willeme bakmaya korkuyordum. nceden
-47-

f<ez>tE*-.
beni trende brakp gitme gibi bir niyeti yoktu belki ama imdi bunu
yapmas iin geerli bir sebep yaratmay baarmtm.
Willemin yerine oturduunu hissettim ve ona bakacak cesa
reti bulduumda yznde bir aknlk ya da bir irenme ifadesine
rastlamamak benim iin tam bir srpriz oldu. Dudaklarnda sadece
kendine zg, neeli glmsemesi vard.
Willem getirdii abur cuburlarn paketlerini amaya balad ve
srt antasnda bklm bir baget ekmek kard. Her eyi tepsilere
yerletirdikten sonra gzlerimin iine bakt. Yumuak ve alayc bir
sesle, Neden trenden inecekmiim? diye sordu nihayet.
Ona bir yalan uydurabilirdim. Bir ey unuttuu iin. Ya da her
eye ramen Hollandaya dnmesi gerektiini fark edip bunu bana
syleyecek zaman bulamad iin. Ona sama ama sulayc olmayan
bir yalan syleyebilirdim. Fakat bunu yapmadm.
Fikrini deitirdiin iin. Willemin benden irenmesini, a
rmasn ya da bana acmasn bekledim ama o hl neeli, hatta
biraz da meraklanm gibi grnyordu. Birden kendimi u benim
doruluk serumunun beklenmedik etkisi altna girmi gibi hissettim
ve aklmdan geenlerin kalann da ona syledim. Ama sonra btn
bunlarn bir tr kurmaca olduunu ve beni seks klelerine falan
satacan dndm.
ansm ok fazla zorlayp zorlamadm merak ettiim iin
Willeme baktm. Ama o glmseyerek enesini ovuturuyordu. Bunu
nasl yapacaktm ki? diye sordu.
Bilmiyorum. Sanrm beni bayltarak falan. Bunun iin kul
landklar o maddenin ad neydi? Kloroform mu? Onu bir mendile
boaltp burnuna dayyorlar ve kendinden geiyorsun.
Bu sadece filmlerde olur. Bence arkadann syledii gibi ikine
uyuturucu katmak ok daha kolay.
-48-

GAYLE FORMAN
Ama bana biri almam farkl iecek getirdin. Kola kutu
sunu kaldrdm. Bu arada ben kola imem.
Bu durumda planm suya dt. Willem abartl bir ekilde
i geirdi. Bu kt oldu. Seni karaborsada satarak epeyce para ka
zanabilirdim.
Sence ben ne kadar ederim? Yaadm korkunun bu kadar
hzl bir ekilde sohbet konusuna dnm olmas beni artmt.
Willem beni batan aa szd. Sanrm bu baz kriterlere
gre deiir.
Ne gibi mesela
Ya gibi. Ka yandasn?
On sekiz.
Ban sallad. llerin?
Boyum 1.63, elli iki kiloyum.
Vcudunun herhangi bir yerinde bir anormallik, yara izi ya
da protez var m?
Bu nemli mi?
Fetiistler asndan nemli. Onlar bu tr eylere ekstra para
verirler.
Hayr, protez falan kullanmyorum. Ama sonra bir yara izi
kadar irkin olduu iin ounlukla saatimin altna gizlediim do
um lekemi hatrladm. Tuhaf bir ekilde bu izi Willeme gstermek
iin dayanlmaz bir istek duyuyordum. Bu yzden kolumdaki saati
yukar ektim. Bu var.
Willem lekeye bakp ban sallad. Ardndan gayet doal bir
ekilde, Peki bakire misin? diye sordu.
Bu beni deerli mi yoksa deersiz mi klar?
Sunulduun pazara gre deiir.
-49-

Grne baklrsa sen bu konularda epeyce bilgilisin.


Ben Amsterdamda yetitim, dedi Willem, bu her eyi ak
larm gibi.
Sonu olarak ben ne kadar ederim?
Henz btn sorular cevaplamadn.
Garip bir ekilde bir bornozun kuan tutuyormuum da onu
daha sk balamak ya da zmek elimdeymi gibi hissediyordum.
Hayr, bakire deilim.
Willem ban sallad ve beni tedirgin eden baklarla yzme
bakt.
Sanrm Boris hayal krkl yaayacak, diye ekledim.
Boris de kim?
in ahlaksz tarafn halledecek olan Ukraynal kt adam.
Seni sadece yem olarak kullandlar.
Bu kez Willem uzun boynunu geriye atp glmeye balad.
Nihayet nefes alabilmek iin ban indirdiinde, Ben ounlukla
Bulgarlarla alrm, dedi.
stediin gibi dalga geebilirsin ama ben televizyonda bu konuyla
ilgili bir program izledim. stelik seni doru dzgn tanmyorum bile.
Willem sustu ve yzme bakt. Yirmi yandaym. Bir doksan
boyundaym. Son tartldmda yetmi be kiloydum. Vcudumda
bu var, Ayandaki zikzak eklindeki yara izini gsterdi. Ardndan
gzlerimin iine bakt. Ve hayr.
Onun az nce bana sorduu drt soruyu yantladn fark etmem
biraz zaman ald. Bunu anladmda boynumdan yukar doru ar
ar kzarmaya baladm hissettim.
Ayrca az nce seninle kahvalt yaptk. Ben genelde sadece sa
mimi olduum insanlarla kahvalt yaparm.
-50-

GAYLE FORMAN
Artk yzmn kpkrmz kesildiini biliyordum. Ona verecek
esprili bir cevap bulmaya altm. Ancak birileri size bu ekilde ba
karken espri yapabilmeniz ok zordu.
Seni trende brakp gideceime gerekten inandn m yani?
diye sordu Willem.
Bu soru az nce seks klelii hakknda yaptmz akalamayla
tuhaf bir tezat oluturuyordu. Durup dndm. Bunu yapabileceine
gerekten inanm mydm?
Bilmiyorum, dedim. Belki de anlk kararlar almak benim
tarzm olmad iin ksa sreli bir panik yaadm.
Bunun senin tarzn olmadndan emin misin? diye sordu
Willem. Ne de olsa u an buradasn.
Evet, buradaym, diye tekrarladm. Buradaydm. Parise gi
diyordum. Onunla. Yzne baktm. Benimle ilgili bir eyler ona
sonsuz bir keyif veriyormu gibi yine hafife glmsyordu. Belki
bu yzden, belki tren ar ar salland iin, belki onu bu gnden
sonra bir daha asla grmeyeceim iin, belki drstle kan kap
bir kez aldnda geriye dn olmad iin. Ya da belki de srf
bunu istediim iin. Sebebini bilmiyordum ama birden zerimdeki
bornozun yere dmesine izin vermitim. Senin trenden indiini
dndm nk en bandan beri bu trene binmi olduuna inan
makta glk ekiyordum. Benimle. Aklnda herhangi bir kt niyet
olmadan.
Doru olan buydu. Henz on sekiz yanda olabilirdim ama
insanlarn ikiye ayrldn daha imdiden renmitim; yapanlar
ve seyirci kalanlar. Olaylar yaayanlar ve buna dardan bakanlar.
Lulular ve Allyson lar.
Lulu ymu gibi davranarak sadece bir gnlne bile olsa dier
kategoriye geebileceim hi aklma gelmezdi.
-51 -

Bu konudaki dncelerini anlayabilmek iin Willeme dn


dm. Ancak trenimiz onun herhangi bir tepkide bulunmasna frsat
vermeden Man Tnelinin karanlna dald. Az nce okuduum
dergiden edindiim bilgilere gre yirmi dakikaya kalmadan Calaisde
olacak ve bir saat sonra da Parise varacaktk. Ama ben bu trenin beni
sadece Parise deil de daha nce hi grmediim bambaka bir yere
gtrdn hissediyordum.

-52-

Paris

G 'a rise vardmz anda problemler balad. Tren istasyonunun ze


min katndaki bavul emanet blm kapalyd nk bavullarn bu
alana alnmadan nce zerinden getii X-ray cihazlarn kullanan
iiler grevdeydi. Bunun sonucu olarak da bavulumun sabilecei
genilikteki otomatik kasalarn tamam dolmutu. Willem, bulundu
umuz yere ok uzak olmayan bir baka tren istasyonunda ansmz
deneyebileceimizi syledi ama bavullarla ilgilenen personel grevde
olduu iin byk ihtimalle orada da ayn sorunla karlaacaktk.
Bavulu peimden srkleyebilirim. Ya da belki de Sein Nehrine
atarm. Allyson a ait her trl eyadan kurtulmak bana son derece
cazip gelse de elbette aka yapyordum.
Bir arkadam buraya yakn bir gece kulbnde alyor... Willem antasndan deri kapa ypranm bir defter kard. Bu defterin,
yatt kzlarn bir listesi olduuna dair espri yapmaya niyedenmitim
ki defterde ok sayda ismin, telefonun ve e-posta adresinin kaytl
-53-

olduunu fark ettim. Willem, Arkadam kulbn muhasebesine


bakyor, bu yzden leden sonralar genellikle oradadr, diye ekledi
ve bunun gerekten de tahmin ettiim trde bir defter olduunu
anladm.
Willem arad numaray bulduktan sonra olduka eski bir cep
telefonu kard ve telefonun ama dmesine birka kez st ste
bast. arjm bitmi. Senin telefonun alyor mu?
Bam iki yana salladm. Avrupada almyor. Burada onu
sadece fotoraf makinesi olarak kullanyorum.
O halde yryelim. Gideceimiz yer buraya ok da uzak sayl
maz. Tekrar yukar kan yryen merdivenlere yneldik. Otomatik
kaplara vardmzda Willem bana dnp, Paris iin hazr msn?
diye sordu.
Bavulumla uramann verdii stres bana buraya Parisi grmek
iin geldiimi tamamen unutturmutu. Birden kendimi son derece
huzursuz hissettim. Sanrm hazrm, dedim belli belirsiz duyulan
bir sesle.
Tren istasyonundan gz kamatrc bir aydnla adm attk.
Byk bir hayal krkl yaamay bekliyormuasna gzlerimi
kstm. in gerei, seyahatimiz boyunca gittiimiz pek ok yerde
umduumu bulamamtm. Belki de ok fazla film seyrediyordum.
Romada, Audrey Hepburnn Roma Tatili filmindeki gibi bir dene
yim yaamay ummutum ama Ak emesi ok kalabalkt, spanyol
merdivenlerinin banda bir McDonalds vard ve tarih kalntlar da
etraftaki serseriler yznden kedi sidii gibi kokuyordu. Var Olmann
Dayanlmaz H afiflii filminde olduu gibi drt gzle bohem bir
hayat grmeyi beklediim Pragda da ayn ey olmutu. ehirde ne
olaanst sanatlarla ne de Daniel Day Levvisin genlik haline biraz
olsun benzeyen erkeklerle karlamtm. Gizemli bir hava tayan bir
-54-

GAYLE FORMAN
gencin bir kafede Sartre okuduunu grmtm ama sonra onun da
telefonu ald ve ocuk koyu bir Teksas ivesiyle konumaya balad.
Ve Londra. Melanieyle ikimiz Notting Hilli ziyaret etmek uruna
metroda kaybolmay bile gze almtk ama karmza sadece lks
maazalarn sraland pahal ve ssl bir semt kmt. Bu semtte
ne ilgin kitaplar ne de akam yemeklerinde bir araya gelmek iste
yebileceim canayakn dostlar vard. Grne baklrsa bir ehirle
ilgili ne kadar ok film izlemisem o ehirle ilgili hayal krklm da o
kadar byk oluyordu. Ve Paris hakknda da pek ok film izlemitim.
Gare du Nordda beni karlayan Paris, filmlerde grdm
Paristen tamamen farklyd.
Burada ne Eyfel Kulesi ne de moda maazalar vard. Karmda
sadece birka otel ve dviz brosunun sraland, taksi ve otobslerle
dolu, sradan bir cadde duruyordu.
Etrafa baktm. Drt bir yanda art arda sralanm gri ve kahve
tonlarndaki eski binalar vard. ie gemi gibi grnen bu binalar
tek tipti ve ak duran pencereleriyle Fransz balkonlarnn kaplarn
dan iekler sarkyordu. stasyonun karsnda birbirine apraz bakan
iki kafe vard. Her ikisi de yle k bir mekn saylmazd ama tklm
tklm doluydu; insanlar branda ve emsiyelerin altndaki yuvarlak,
cam masalara oturmutu. Bu manzara bana hem ok doal hem de
tamamen yabanc geliyordu.
Willemle yrmeye baladk. Caddenin kar tarafndaki kafelerden birinin nnden getik. Masada tek bana oturan bir kadn
roze arap ve sigara iiyordu. Kadnn ayaklarnn dibinde glkle
nefes alan kk bir buldog vard. Kpek yanndan getiimiz s
rada ayaa frlad ve eteklerimin altn koklayarak hem beni hem de
kendisini tasmasnn kayna dolad.
-55-

Kafedeki kadn neredeyse annem yandayd ama zerinde son


derece ksa bir ort ve biimli bacaklarn ssleyen topuklu, bez ayak
kablar vard. Kpeine biraz sylenen kadn dolanan kay zd.
Hayvann kulann arkasn okamak zere ne doru eildiimde
kadnn Willeme Franszca bir eyler sylediini ve onun bir kahkaha
atmasna sebep olduunu duydum.
Sana ne syledi? diye sordum oradan uzaklatmzda.
Kpeinin gzel kzlar konusunda bir yaban domuzundan
farksz olduunu syledi.
Gerekten mi? diye sordum. Bu szlerden duyduum memnu
niyet yzmn kzarmasna neden olmutu. Aslnda bu ok samayd
nk sz konusu olan bir kpekti ve ben bir yaban domuzunun
neye benzediini bile bilmiyordum.
Willemle seks dkknlar ve seyahat acenteleriyle dolu bir sokak
tan getikten sonra ismini telaffuz etmekte zorlandm bir bulvara
saptk ve ben o an ilk defa bulvar kelimesinin Franszcadan geldiini,
Amerikada bulvar denilen byk caddelerin sadece ilek birer sokak
olduunu anladm. nk bu bulvar geni, ferah ve hayat doluydu.
Tam ortasnda byk bir alan ve birbirinin zerine doru eilen son
derece zarif aalar vard.
Bisikletlilere ayrlan yolda motor kullanan, dar takm elbiseli,
yakkl bir ocuk krmz n yanmasyla birlikte durdu ve arka
sndaki motosiklet yola devam etmesi iin korna alana dek beni
batan aa szd.
Pekl, son be dakika ierisinde ikinci kez ayn ey oluyordu.
Geri ilki bir kpekti ama fark hissetmitim. haftadr slklar
toplayan kii hep Melanie olmutu ve ben bunu sinsice onun sar
salarna ve dikkat ekici giyim tarzna balamtm. Bir iki kez ka-56-

GAYLE FORMAN
dnlara bir obje olarak baklmasndan yalanmtm ama Melanie her
defasnda gzlerini devirip olay anlamadm sylemiti.
imdi byle keyiflenmi olmam bana onun hakl olabileceini
dndryordu. Belki de ama erkeklere seksi grnmek deil, bu
lunduun yerin seni fark edip kabullendiini hissetmekti. in tuhaf
gezdiimiz onca ehir arasnda beni en ok Parislilerin grmezden
geleceini dnmtm ama belli ki yanlmtm. Grne bak
lrsa Pariste sadece buz pistinde kaymay baarmakla yetinmemi,
Olimpiyatlara katlabilecek dzeye bile erimitim!
Aka sylyorum, dedim. Ben Parisi ok sevdim!
Bu ok hzl oldu.
nemli olan ilk izlenimdir. Paris artk en sevdiim ehir.
Paris sahiden de bu etkiyi yaratabilecek bir ehir.
Aslnda bu konuda fazla rakibi olduunu da syleyemem nk
seyahatim srasnda grdm pek ok ehri beenmedim.
Bu szler de ylece azmdan kavermiti. Belli ki nnzde
sadece bir gn olduunda sonularn dnmeden cannz ne is
terse syleyebiliyordunuz. Seyahatim berbat gemiti. Bunu nihayet
birilerine itiraf edebilmi olmak bana o kadar keyif vermiti ki. Bu
gerei, hayatmn seyahati olarak grdkleri turun parasn karlayan
aileme syleyemezdim. Gerekten de hayatnn seyahatine km
olan Melanieye ve grevi bana hayatmn seyahatini yaatmak olan
Bayan Foleyye de yle. Ancak gerek ortadayd. hafta boyunca
elenmek iin abalam ama bunu bir trl baaramamtm.
Sanrm seyahat etmek slk almak ya da dans etmek gibi bir
tr yetenek ii, diye ekledim. Baz insanlarn bu konuda yetenei
var; mesela senin. Ne zamandr seyahat ediyorsun?
ki yldr, dedi Willem.
Arada lkene geri dndn oldu, deil mi ?
-57-

Willem ban iki yana sallad. Hayr, iki yldr Hollandaya


hi gitmedim.
Gerekten mi? ki yldr grmediin lkene bugn m dnmeyi
planlyordun?
Willem ellerini havaya kaldrd. ki yldan sonra bir gnn ne
nemi var ki?
Sannm bu onun iin ok da nemli deildi. Ama benim amdan
farklyd. Az nce yaptm varsaym dorulanm oldu. Senin seya
hat konusunda yetenein var. Ama ben bu konudaki yeteneimden
pheliyim. Herkes seyahat etmenin insann ufkunu genilettiini
sylyor. Aslnda bunun ne anlama geldiini bile bilmiyorum ama
bu konuda tamamen yeteneksiz olduum iin benim ufkum falan
genilemedi.
zerinden ok sayda tren ray geen ve drt bir yann duvar
yazlar ssleyen uzun bir kprde yrdmz srada Willem ge
nelde sessizdi. Sonra birden, Seyahat etmek yetenekli gerektiren bir
ey deildir. Sadece yaparsn ite. Nefes almak gibi, dedi.
Ben yle dnmyorum. Nefes almak konusunda gayet ba
arlym.
Emin misin? Bunu daha nce hi dndn m?
Herhalde dier insanlardan ok daha fazla dndm. Babam
gs hastalklar uzmandr.
Demek istediim, nefes almay nasl baardn hi dndn
m? Gece ve gndz. Uyurken. Yemek yerken. Konuurken.
Pek fazla dndm syleyemem.
O halde imdi dn.
nsan nefes almakla ilgili ne dnebilir ki? Sonra birden bunu
yaptm hissettim. Nasl nefes aldm, vcudumun bunu uyurken,
alarken ya da hkrrken nasl olup da bir kez olsun aksatmadn
-58-

GAYLE FORMAN
dnyordum. Peki vcudum bir ekilde nefes almay unutursa ne
olurdu? Bunu denediim anda kprden aa indiimiz halde yoku
yukar kyormuuz gibi nefes nefese kalmtm.
Pekl, bu olduka tuhaf bir deneyimdi.
Grdn m? dedi Willem. Bu konuya ok fazla kafa yordun.
Seyahat iin de ayn ey geerli. ok fazla dnrsen senin iin
grevden farksz hale gelir. Kendini olaylarn akna brakmalsn.
Tesadflere ak olmalsn.
Kendini bir otobsn altna atmann elenceli olacan m
sylyorsun?
Willem kkrdad. O tr eylerden bahsetmiyorum. Bana gelen
basit olaylar kastediyorum. Bu olaylar bazen tamamen nemsizdir
ama bazen her eyi deitirebilir.
Btn bunlar ok karmak hale geldi. Biraz daha aklayc
olabilir misin?
ok uzak bir lkede bir ocuk otostop eken bir kz arabasna
alm. Bir yl sonra kzn paras bitmi ve kendini olann kapsnn
nnde bulmu. Alt ay sonra da evlenmiler. Tesadfler.
Sen bir otostopuyla falan m evlendin yoksa?
Willemin dudaklarnda yavaa bir glmseme belirdi. Sadece
rnek veriyorum.
Bana gerek bir rnek ver.
Az nce anlattklarmn gerek olmadn kim syledi? diye
takld Willem bana. Pekl, o zaman sana bamdan geen bir
olay anlatacam. Geen yl Berlindeyken Budapeteye giden treni
kardm ve onun yerine Slovakyaya gitmeye karar verdim. Bir ti
yatro grubuyla beraber seyahat ettim ve ilerinden birinin ayak bilei
krld iin yerini dolduracak birine ihtiya duyduklarn rendim.
Bratislavaya yaptmz alt saadik yolculuk boyunca bilei krlan
-59-

fa e/ec-e

ocuun roln ezberledim. ocuk iyileene dek bu grupla kaldm


ve bir sre sonra da Shakespearei Franszca oynayabilecek birisine
ihtiya duyan Gerilla Will tiyatro grubundan birka kiiyle tantm.
Sen bunu yapabilecek kadar Franszca biliyor musun?
Willem ban onaylarcasna sallad.
Nesin sen, yabanc dil konusunda bir dahi falan m?
Sadece HollandalIym. Bylece Gerilla Will grubuna dhil ol
dum. Parmaklarn klatt. imdi de bir oyuncuyum.
Anlattklar beni artmt. Bu ii daha uzun zamandr yap
yormu gibi grnyorsun.
Hayr. Her ey tesadfen geliti ve oyunculuk benim iin geici
bir i haline geldi. Bir sonraki tesadf beni farkl bir yne tayana
dek yapacam bir i. Hayat byledir.
Birden bir eylerin kalp atlarm hzlandrdn hissettim. Sen
gerekten de hayatn byle olduuna m inanyorsun? Bir anda de
iebileceini mi dnyorsun?
Bence her an her ey olabilir ama kendimizi onun nne at
madmz srece hayat elimizden karabiliriz. Seyahat etmek de
kendini hayatn nne atmaktr. Bazen iler ters gider ama bazen.
Omuzlarn kaldrp Parisi iaret ettikten sonra yan gzle bana bakt.
... bazen yle olmaz.
Tabii bir otobsn altnda kalmadn srece, dedim.
Gld. Bir otobsn altnda kalmadn srece, dedi szlerimi
vurgulayarak.

60-

y e l e m i n arkadann alt kulbe ulatk. eride kimse yok


gibi grnyordu ama Willem kapya vurduunda nnde teni mora
alan uzun boylu bir adam belirdi. Willem ona Franszca bir eyler
syledi ve ksa sre sonra kk bir sahne, dar bir bar ve zerlerine
sandalyeler konulmu birka masann bulunduu rutubet kokan, geni
bir salona alndk. Willem, Dev Adamla birka Franszca kelime daha
konutuktan sonra bana dnd. Celine srprizlerden holanmaz.
Belki de aaya nce ben insem iyi olur.
Elbette.
Sesim iinde bulunduumuz lo salonun sessizliinde yanklannca
kendimi bir kez daha huzursuz hissettiimi fark ettim.
Willem kulbn arka tarafndaki merdivenlere yneldi. Dev
Adam da bardaki iine geri dnp ieleri parlatmaya koyuldu. Belli ki
adam Parisin beni sevdiinin farkna varmamt. Bir bar taburesinin
zerine yerletim. Buradaki tabureler bir zamanlar bykannem ve
bykbabamla mdavimi olduumuz Whipples adl dondurmacdaki
tabureler gibi olduu yerde dnebiliyordu. Dev Adam beni umur-

61-

samyormu gibi grnyordu, bu yzden taburenin zerinde bir


o yana bir bu yana dnerek oyalanmaya altm. Ve sanrm bunu
biraz fazla hzl yaptm nk tam ben dndm srada tabure
alttaki desteinden kurtuldu.
Ah, kahretsin! Ah!
Dev Adam dtm yere kotu. Yznde bezgin bir ifade vard.
Tabureyi kaldrp eski yerine vidaladktan sonra tekrar barn arkasna
geti. Bir sre daha dtm yerde kalp burada bylece yatmann
m yoksa tekrar taburenin tepesine kmann m daha utan verici
olacana karar vermeye altm.
Amerikal msn? diye sordu adam.
Nereden anlad? Sakarlmdan m? Franszlar hi sakarlk yapmaz
m? Aslnda ben son derece zarif bir insandm. Sekiz yl bale dersi
almtm. Birileri kulbe tazminat davas amadan nce tabureyi
onarmalarn sylemeliydim. Hayr, bunu sylemezdim nk bu
Amerikal olduumu aka ele vermem anlamna gelirdi.
Amerikal olduumu nereden anladnz? Neden bu soruyu
sorma zahmetine girdiimi bilmiyordum. Uam Londraya iner
inmez sanki bamn zerinde srekli yanp snen neon bir tabelayla
dolamaya balamtm; TURST, AMERKALI, YABANCI. u ana
dek buna oktan alm olmam gerekirdi. Parise ayak bastmdan
beri tabeladaki yazlarn silikletiini dnmtm ama belli ki ya
nlmtm.
Arkadan syledi, dedi Dev Adam. Benim erkek kardeim
de Roche Estairde yayor.
yle mi? Bu yerin nerede olduunu bilmem mi gerekiyordu?
Parise yakn m?
Adamn boazndan grltl bir kahkaha koptu. Hayr. Roche
Estair, New Yorktadr. O byk gln yannda.
- 62 -

GAYLE F O R M A N

Roche Estair mi? Ah! Rochester.

Evet. Roche Estair, diye tekrarlad. ok souk bir yermi.


Srekli kar yayormu. Kardeimin ismi Aliou Mjodi. Onu tanyor
olabilir misin?
Bam iki yana salladm. Ben New Yorkun yaknlarnda,
Pennsylvaniada yayorum.
Penisvaniada da ok kar yaar m?
Glmemek iin kendimi zor tuttum. Penn-syl- vaniada olduka
fazla kar yaar, dedim yaadm ehrin ismini zellikle vurgulayarak.
Ama Rochesterdaki kadar deil.
Adam rperdi. ok souk olmal. zellikle de bizler iin. Her
ikimiz de Pariste domu olsak bile damarlarmzda Senegal kan
tayoruz. Ama kardeim imdi Roche Estairdeki bir niversitede
bilgisayar eitimi alyor. Grne baklrsa Dev Adam kardeiyle
gurur duyuyordu. Kardeim kardan holanmaz. stelik yazn ehir
deki sivrisineklerin Senegaldekiler kadar byk olduunu sylyor.
Gldm. Dev Adamn yznde de Cadlar Bayram fenerlerindekine benzeyen bir glmseme belirdi. Ne zamandr Paristesin?
Saatime baktm. Bir saat nce geldim ve sadece bir gn kala
cam.
Bir gn m? O halde neden buradasn? Bar iaret etti.
Bavulumu gsterdim. unu koyacak bir yere ihtiyacmz var.
Bavulu aa indirebilirsin. Gnn burada harcamamaksn.
Hazr gnei bulmuken ondan faydalanmalsn. Nasl olsa evinde
seni bol bol kar bekliyor.
Willem beklememi, Celinein ...
Of, dedi Dev Adam szm kesip elini sallayarak. Barn ar
kasndan kt ve bavulumu hi zorlanmadan omzuna att. Hadi
gel. Bavulu senin iin aa indireceim.
- 63 -

Merdivenlerden indiimizde karmza hoparlr, amfi, kablo ve


klarla dolu bir koridor kt. Ayn anda st katta kapya vurulunca
Dev Adam bana bavulumu ofise brakmam syleyerek tekrar yukar
kt.
Koridorda iki kap vard. ansm ilkinde deneyip onu tklattm.
Karma iinde metal bir alma masas, eski bir bilgisayar ve bir
tomar kt olan kk bir oda kt. Willemin antas da ierideydi
ama kendisi ortalarda grnmyordu. Tekrar koridora ktmda bir
kadnn makineli tfek gibi art arda Franszca szler sraladn ve
Willemin de onu ar ar konuarak yantladn duydum.
Willem? diye seslendim. Orada msn?
Willem bana bir eyler syledi ama ne dediini anlamadm.
Ne dedin?
Tekrar bir eyler syledi ama onu duyamyordum, bu yzden
ikinci odann kapsn da atm. Buras, ii tka basa kutularla dolu
olan kk bir depoydu ve Willem lo kta bile hayalini dahi ku
ramayacam bir gzellie sahip olduu belli olan bir kzn, yani
Celinein, yannda duruyordu. Celine bir yandan Willeme bouk sesle
bir eyler sylyor, bir yandan da zerindeki tirt ekip karmaya
alyordu. Elbette Willem de bu duruma glyordu.
Kapy arparak kapattm ve tekrar merdivenlere yneldim. Ya
adm tela bavuluma taklmama neden oldu.
Ayn anda bir eylerin sarsldn duydum. Kapy a, Lulu.
Kolu skt.
Dnp kapya baktm. Bavulum kap kolunun altna skmt.
Hzla geri dnp onu tekmeledikten sonra bir kez daha merdivenlere
yneldim ve kapnn ardna dek aldn duydum.
Ne yapyorsun? diye sordu Willem.
-

64-

GAYLE F O R M A N

Gidiyorum. Willemle sevgili falan deildik ama beni yukarda


brakp kk bir kaamak iin aa m inmiti?
Buraya gel.
Franszlarn nasl insanlar olduklarn duymutum. Pek ok Fran
sz filmi grmtm. ounun seksi, hatta bazlarnn mstehcen
olduunu biliyordum. Tamam, Lulu olmak istiyordum ama bu kadar
benim iin fazlayd.
Lulu! Willemin sesi sertti. Celine zerimi deitirmediim
takdirde bavulunu burada saklamay reddediyor, diye aklad. Bu
halimle az nce seks dkknndan km kart bir zamparaya ben
zediimi syledi.
Willem pantolonunun nndeki lekeyi gsterdi. Celinein kas
tettii eyi anlamam biraz zaman ald ve bunu baardmda yzm
kpkrmz oldu.
Celine Franszca bir eyler syledi ve Willem gld. Tamam,
belki olanlar dndmden farklyd. Ama onlar yle ya da byle
bir eyler yaparken yakaladm ortadayd.

Willem tekrar bana dnd. Ona pantolonumu deitireceimi


syledim ama dier tirderimin hepsi kirli olduu iin bana giyecek
bir eyler bulmaya alyordu.
Celine sanki ben orada deilmiim gibi Willeme bir eyler an
latmaya devam ediyordu.
Nihayet aradn buldu; zerinde krmz renkli, kocaman harf
lerle SOS yazl gri bir tirt.
Willem tirt ald ve kendi zerindeki tirt kard. Celine
bir eyler daha anlattktan sonra elini Willemin kemer tokasna g
trd. Willem teslim olan bir sulu edasyla her iki elini birden ha
vaya kaldrdktan sonra pantolonunun dmelerini kendisi zmeye
-65-

balad. Nihayet pantolon yere dt ve Willem zerinde sadece dar


bir boxerh. kald.
Excusez-moi2 dedikten sonra plak vcudu koluma srtnecek
kadar yaknmdan geti. erisi karanlkt ama Celinein yzmn
kzardn grdnden ve bunu aleyhime kullanmak zere zihninin
bir kesine not ettiinden emindim. Willem birka saniye sonra srt
antasyla birlikte geri dnd. antay kartrp iinden buruuk ama
lekesiz bir pantolon kard. Pantolonunu giyip kahverengi, ypran
m deri kemerini belindeki deliklerden geirirken ona bakmamaya
zen gsteriyordum. i bittikten sonra Celinein verdii tirt giydi.
Celine benim Willemi izlediimi fark edince gizli bir ey yaparken
yakalanmm gibi baklarm abucak ondan kardm, ki gerekten
de yakalanmtm. Willemi giyinirken seyretmek, onu soyunurken
seyretmekten ok daha utan vericiydi.
D accord?'5 diye sordu Willem, Celinee.

Celine ellerini beline koyup onu tepeden trnaa szd. Mieux,4


dedi bir kedi gibi. Miyav.
Lulu? diye sordu Willem bu defa bana.
Gzel oldu.
Celine nihayet benim de orada olduumu fark etmiti. Hzl
hzl el kol hareketleri yaparak bir eyler syledikten sonra sustu.
Benden bir cevap alamaynca kalarndan biri kusursuz bir kavis
izerek yukar kalkt. Floransadan Praga dek btn kadnlarn bu
hareketi yaptn grmtm. Herhalde bu Avrupadaki okullarda
retilen bir tr beceri faland.
2

(Fr.) izninizle, (ed.n.)

(Fr.) Oldu mu? (ed.n.)

(Fr.) Daha iyi. (ed.n.)

-66-

GAYLE F O R M A N

Sana Sous ou Suru duyup duymadn soruyor, dedi Willem


tirtndeki SOS yazsn iaret ederek. SOS, adalet hakknda sert
szlere sahip arklar yazan nl bir punk-rap grubudur.
Hem Franszca bilmediim iin hem de bu adalet isteyen asi
ve haval Fransz mzik grubunu hi duymadm iin yerin dibine
girdiimi hissederek bam iki yana salladm. zgnm, Franszca
bilmiyorum.
Celinein yznde kmseyen bir ifade belirdi. Karsnda n
gilizceden farkl bir dil renme zahmetine girmeyen o aptal Ame
rikallardan biri duruyordu.
Biraz ince biliyorum, dedim umutla ama bu beklediim
etkiyi yaratmad.
Nihayet Celine benimle ngilizce konuma ltfunda bulundu.
Ama adn Lulu. Bu bir Fransz ismi, non?
Bir konserin ark aralarnda oluan trde ksa bir sessizlik oldu.
Aslnda gayet rahat bir tavrla, Gerek ismim Allyson, dememin
tam zamanyd.
Ama sz benim yerine Willem ald. Lulu, Lousiein ksaltma
sdr, dedi ve bana bakp gz krpt.
Celine pembe oje srlm manikrl parmayla bavulumu
iaret etti. Bavul bu mu?
Evet. Bu.
ok byk.
O kadar da byk deil. Turdaki dier kzlarn, ileri sa ku
rutma makineleri, adaptrler ve her gne ayr kyafede dolu olan
bavullarn dndm. zerinde, basenlerine kadar inen file rg,
siyah bir tunik ile Melanie nin sahip olmak iin yklce bir para
demeye raz olabilecei trde, siyah mini etek olan Celinee baktm
ve bu bilginin onu etkileyebileceinden pek de emin olamadm.
-67-

Bavul depoda kalabilir ama onu ofisime alamam.


Onu yarn bana bir i gelmeden teslim alabildiim srece
sorun yok.
Temizliki yarn sabah saat onda burada olacak. Bu tirtlerden
bizde ok var, bu yzden sen de bir tane alabilirsin, dedi Celine, elime
Willeme verdii tirtn en az bir beden byn tututurarak.
Tam tirt koymak zere bavulumu aacaktm ki iinde ne
tr eyalar olduunu hatrladm; aa doru genileyen, derli toplu
etekler ve annemin benim iin setii tirtler. Nefes kesen maceralarla
doldurmay hayal edip de sadece telgraf mesajna benzer ksa satr
lar yazabildiim gnlm: Bugn Prag Kalesine gittik. Stop. Sonra
Opera Binasnda Sihirli Flt izledik. Stop. Akam yemeinde tavuk
pirzola yedik. Stop. nl Avrupa ehirlerini gsteren, ancak zorunlu

olarak ebeveynlerime, bykanne ve bykbabama gnderdikten


sonra gnderecek baka kimse bulamadm iin arkalar bo kalan
kartpostallar. inde tek bir tane kt olan effaf bir dosya. Annem
seyahate kmadan nce yanmda gtrmem gerekenlerin bir listesini
yapm, sonra da bu listeyi urayacamz her ehir iin oaltmt.
Bylece bavulumu toplarken bu listeyi kontrol edecek ve gittiim
yerlerde hibir eyam unutmayacaktm. imdi dosyada, son duram
olaca dnlen Londra iin tek bir liste kalmt.
Tirt srt antama tktrdm. Bunu yanma alaym. Gece
yatarken giyerim.
Celinenin ka bir kez daha yukar kalkt. O byk ihtimalle
geceleri asla tirde uyumazd. En souk k gecelerinde bile yataa
rlplak giriyor olmalyd. Onun plak bir halde Willemin yannda
uyuduunu hayal ettim.
Teekkrler. Tirt iin ve bavulumu burada brakmama izin
verdiin iin.
-68-

GAYLE F O R M A N

Merci dedi Celine. nce onun bana teekkr etmesine ardm

ama sonra aslnda benden Franszca teekkr etmemi beklediini


anladm. Dediini yaptm fakat kelimeyi tam bir Amerikan aksanyla
sylemitim.
Yukar ktk. Celine, Willemle ene almaya devam ediyordu.
imdi Willemin nasl olup da bu kadar akc Franszca konuabildiini
anlamtm. Celine, kendisinin bir kpek, Willern in ise bir yangn
musluu olduunu yeterince ispatlayamam gibi yukar ktmzda
onun koluna girip ar ar bara doru srkledi. Kollarm sallayarak,
Selam! Beni hatrladnz m? demek istiyordum.
Nihayet birbirlerini yanaklarndan perek vedalatklarnda n
ceki heyecanmn giderek azaldn fark ettim. Uzun ve ince topuklu
ayakkablar, alt ksm sarya boyanm siyah salar, zerini ssleyen
ok sayda halkann baz yerlerini gzelletirdii baz yerlerini ise
bozduu kusursuz simetriye sahip bir yz olan Celinein yannda
kendimi bir cce kadar ksa ve bir paspas kadar sade hissediyordum.
Ve bir kez daha Willernin beni buraya neden getirdiini merak edi
yordum. Sonra aklma Shane Michaels geldi.
Onuncu snfn tamamn bizden st snfta olan Shanee k
olarak geirmitim. Birlikte taklrdk ve bana kur yapp pek ok yere
davet eder, hatta gittiimiz yerlerde benim hesabm bile derdi. Bana,
kt kzlar da dhil olmak zere her trl zel meselesini paylaa
cak kadar gvenirdi. Ancak ilikileri birka haftadan uzun srmezdi
ve ben kendime srekli onunla giderek daha fzla yaknlatmz,
eninde sonunda bana k olacan syler dururdum. Aylar geip de
aramzda hibir ey olmaynca Melanie bana beklediim ilikinin asla
gereklemeyeceini belirterek, Sende dost olarak kalma sendromu
var, dedi. O zamanlar onun beni kskandn dnmtm ama
elbette haklyd. Evan olmasa belki de bunun acsn mr boyu
ekecektim.
-69-

Yava yava kendi kabuuma ekildiimi, Parisin bana kucak


atna olan inancm kaybetmeye baladm hissettim. Eteklerimi
koklayan bir kpein ve yoldan geerken bana yle bir gz atan
bir adamn zel bir anlam tayabileceini dnmekle ne byk
bir aptallk etmitim. Paris, Celine gibi kzlara kucak aard. Gerek
Luluya kucak aard, onun taklitlerine deil.
Fakat tam kapdan kacamz srada barn arkasnda duran Dev
Adam yanmza geldi ve elimi tutup her iki yanama birden nee
dolu birer biertof5 pc kondurdu.
Yreimi smscak bir duygu kaplad. Seyahatim boyunca ilk
defa bulunduum lkenin vatanda olan biri bana gerek anlamda
scak davranyordu ve bunu ona para dediim iin deil iinden
geldii iin yapyordu. Willemin artk Celinee deil, bana bakt
ve yznn merakl bir ifadeyle aydnland gzmden kamamt.
Sebep bu muydu yoksa farkl bir ey miydi bilmiyordum ancak az
nce aldm zararsz pck -tokalarken yanaa kondurulan trde
bir pck- benim in son derece nemli bir hal almt. Bu bana
Paris adna verilmi bir pckt.

(Fr.) Hoa kal. (.n.)

-70-

a c z ty
C/MJ> onumamz gereken nemli bir konu var, Lulu.
Willem yznde ciddi bir ifadeyle bana baktnda tatsz bir
sprizle daha karlaacak olmann verdii endienin iimi allak bullak
ettiini hissettim.
Yine ne var? diye sordum huzursuzluumu belli etmemeye
alarak.
Willem kollarn gsnde kavuturup enesini ovuturmaya
balad. Yoksa beni geri mi gnderecekti? Hayr! Bu lgnca dn
ceye daha nce de kaplmtm.
Ne? diye sordum bir kez daha. Sesim istemeden de olsa yksek
kmt.
Fransaya geldiimizden beri bir saadik kaybmz oldu, yani
saat ikiyi geiyor. le yemei zaman. Buras Paris ve sadece bir
gnmz var. Bu yzden yemek konusunu iyi dnmeliyiz.
Ah, dedim rahat bir nefes alarak. imdi de benimle dalga
gemeye mi alyordu? Benim iin fark etmez. ikolatal ekmek

dnda her ey yiyebilirim. Sen sadece ikolatal ekmekle besleniyor


olabilirsin ama bunun Franszlar tarafndan tercih edilen bir yiyecek
olduunu sanmyorum. Neden byle huysuzlandm bilmiyordum
ama Celinein alt kulb birka sokak geride braktmz halde
onun hl bizi takip ettii hissinden bir trl kurtulamyordum.
Willem savunmaya geti. Ben sadece ikolata ve ekmekle beslen
miyorum. Srtt. Baka eyler de yiyorum. Ayrca ikolatal ekmek
tamamen Franszlar a zgdr. Sen hi ikolatal kruvasan duymadn
m? Yarn sabah kahvaltda ikolatal kruvasan yiyebiliriz.
Kahvalt. Yarn. Bu geceden sonra. Celinein varl imdi kendini
daha az hissettirmeye balamt.
Tabii eer sen kahvaltda patates cipsi yemeyi tercih etmezsen,
diye devam etti Willem szlerine. Ya da pancake. Amerikallar pancake sever. Belki patates cipsiyle birlikte pancake de yemek istersin.

Ben kahvaltda cips yemem. Pancake i de bazen akam yemek


lerinde yerim. Bu adan bir eit asi saylrm.
Krep, dedi Willem parmaklarn klatarak. Krep yiyebiliriz.
Bu tamamen Franszlara zg. Hem seni asi de yapar.
Karmza kan kafelerin menlerini inceleyerek yola devam
ettik ve nihayet sessiz bir kede krep servis eden bir kafe bulduk.
Kafenin elle yazlm mens Franszcayd ama Wllemden onu
ngilizceye evirmesini istemedim. Celinele aramzda geenlerden
sonra Franszcay bilmemek benim iin bir sorun haline gelmeye
balamt. Bu yzden mende yazanlarla bouup citronda karar
kldm. Bunun limon, portakal ya da bir eit narenciye olduundan
emindim. Citron crepe ile birlikte bir eit limonata olduunu umarak
citron presse syledim.

Sen ne yiyeceksin? diye sordum. Willem enesini kad. e


nesinin zerinde altn rengi bir tutam sakal vard. ikolatal krep
-72-

GAYLE F O R M A N

yemeyi dnyordum ama bu ikolatal ekmee o kadar ok ben


ziyor ki bana olan saygn yitirmenden korkuyorum. Bana o miskin
glmsemelerinden birini sundu.
Yerinde olsam kendimi fazla yormazdm. Sana olan saygm
seni Celinein ofisinde soyunurken grdmde oktan yitirmitim
zaten, dedim ona taklarak.
Ve ite o bak: aknlk ve keyif. Oras Celinein Ofisi deildi,
dedi kelimeleri uzata uzata. stelik beni soyan oydu.
Ah, unut gitsin' o zaman. Tabii ki ikolatal syleyebilirsin.
Willem uzun uzun yzme bakt. Hayr. Sabahki ikolatay
telafi etmek iin bu defa Nutellal krep syleyeceim.
Bu pek de uygun bir telafi olmad. Nutella da bir eit ikolata
saylr.
Nutella fndktan yaplr.
Ve ikolatadan! ren bir ey.
Amerikal olduun iin byle dnyorsun.
Bunun Amerikal olmakla hibir ilgisi yok! Sen ikolata ve
ekmee kar bitmek bilmeyen bir itah duyuyorsun ama ben bunu
Hollandal olmana balamyorum.
Neden yle yapasn ki zaten?
Hollanda kakaosu yznden olabilir mi?
Willem gld. Sanrm sen bizi Belikallarla kartrdn. stelik
ben tadya olan dknlm bir Hollandal bile olmayan annemden
almm. Annem bana hamileyken hep ikolataya aerdiini ve benim
ikolataya olan dknlmn bundan kaynaklandn syler.
Ah, elbette. Bunun iin kadncaz sula bakalm.
O nu sulayan da kim?
Garson kz ikilerimizle birlikte geri dnd.
-73-

u Caline denilen kz, dedim. Bu konuya daha fazla kafa


yormamam gerektiini biliyor ama nedense bunu bir trl baaramyordum. Gece kulbnn defterlerini falan m tutuyor?
Evet.
Bunun haince bir dnce olduunun fkrkndaydm ama Celinein
bylesine skc bir ie sahip olmasndan memnuniyet duymutum.
Ta ki William ayrntlara girene dek. Defter tutuyor derken
muhasebe kaytlarn tutuyor demek istemedim. Kulpte alacak
gruplarn rezervasyonunu yapyor, yani btn o mzisyenleri tan
yor. Sanki bu yeterince kt deilmi gibi ekledi: Ayn zamanda
kulbn afi izimlerine de katkda bulunuyor.
Ah, dedim az nceki havamn sndn hissederek. ok
yetenekli birisi olmal. Onunla oyunculuk yaparken mi tantn?
Hayr.
Peki nasl tantnz?
Willem pipetimin ambalajyla oynuyordu.
Anladm, dedim. Neden ac verecek kadar ak olan bir eyi
sorma zahmetine girdiimi bilmiyordum. Siz ikiniz beraberdiniz.
Hayr, tam olarak yle saylmaz.
Ah. aknlk. Ve rahatlama.
Sonra Willem gayet rahat bir tavrla, Sadece bir zamanlar bir
birimize ktk, dedi.
Tam o srada yudumlamakta olduum citron presse boazma
takld. Grne baklrsa bu iecek gerek bir limonata deil su
ve limon suyunun bir karmyd. Willem bana bir ekerle birlikte
bir peete uzatt.
Bir zamanlar m?

Aradan epeyce zaman geti.


Peki ya imdi?
-74-

GAYLE F O R M A N

Senin de grdn zere iyi birer dostuz.


Ben grdmn bu olduundan pek de emin deildim. Yani
artk onu sevmiyorsun yle mi?
Parmaklarm bardamn aznda gezdirdim.
Willem bana bakt. Ben onu sevdiimi sylemedim.
Daha az nce bir zamanlar ona k olduunu syledin.

Bu doru.
Afallam bir halde yzne baktm.
k olmak ile sevmek arasnda dnyalar kadar fark var, Lulu.

Yzmn kzardnn farkndaydm ama bunun sebebini bil


miyordum. ounlukla birinin ardndan dieri gelmez mi?
Sevmek iin nce k olmak gerekir ama neticede sevmek k
olmaktan farkldr. Willem kirpiklerinin altndan bana bakt. Peki
sen hi k oldun mu?
Evanla o niversite kayt cretini gnderdikten bir gn sonra
ayrlmtk. Beklenmedik bir durum deildi. niversiteyi farkl e
hirlerde okumamz gerektii takdirde yollarmz ayracamza dair
bir anlama yapmtk. O, St. Louisdeki bir niversiteye gidecekti.
Bense Bostonda okuyacaktm. Benim iin beklenmedik olan tek ey
ayrlmzn zamanyd. Evan bunun hzl bir ayrlk olmasnn daha
uygun olacana karar vermi ve benden liseden mezun olacamz
haziran ya da niversiteye balayacamz austos aynda deil de
nisanda ayrlmt.
Ancak iin asl, terk edildiim sylentilerinin utancn yaamam ve
mezuniyet balosuna yalnz gidecek olmann hayal krklyla sarslmam
dnda Evan kaybetmek beni zmemiti. lk erkek arkadandan
ayrlan birisinden beklenmedik bir ekilde en ufak bir duygu hisset
miyordum. Sanki Evan hi hayatma girmemiti. Onu zlemiyordum
ve Melanie de takvimimde boalan yerleri hzla doldurmutu.
-75-

Hayr, dedim. Ben bugne dek kimseyi sevmedim.


Garson kz kreplerimizi getirdi. Benimki nar gibi kzarmt ve
zerinden limon-eker karmnn yaratt keskin bir koku yaylyordu.
Yemeimle ilgilenmeye karar verip krepimden kestiim bir dilimi
azma attm. Tad, scak bir kar tanesi gibi dilimin ucunda eridi.
Bunu sormadm, dedi Willem. Bugne dek hi k olup
olmadn sordum.
Sesindeki muziplik, kanmamas gereken bir yara gibiydi. Hep
bu tr kelime oyunlar yapp yapmadn merak ederek ona baktm.
Willem elindeki atal ve ba brakt. k olmak budur.
Parman krepindeki Nutellaya bulad ve bir parasn bileimin i
tarafna srd. Scak ve youn kvaml Nutella terle slanan tenimde
erimeye balad ancak Willem onun akmasna frsat vermedi ve n
ceden yalad parmayla alp azna att. Her ey bir kertenkelenin
dilini uzatp bir sinei yakalamas kadar hzlca olup bitmiti. Sev
mek ise budur? Willem bu defa zerinde saat olan dier bileimi
tuttu ve saatimi, arad eyi bulana dek yukar syrd. Bir kez daha
parman yalad. Ancak bu defa parman onu ovarak karmak
istermiesine sert bir ekilde doum lekeme srtt.
Kolumu geri ekerek, Sevmek doum lekesi midir yani? diye
takldm ona. Ancak sesim titriyordu ve parmann dokunduu
yerdeki kurumaya balayan slaklk nedense tenimi yakyordu.
Sevmek, ne kadar urarsan ura asla kurtulamayacan bir
eydir.
Sevgiyi bir... doum lekesine mi benzetiyorsun?
Willem sandalyesinde o kadar geriye yasland ki sandalyesinin
n ayaklar yere srtt. Ya nndeki krepten ya da kendinden ok
memnundu, emin deildim. Aynen yle.
-76-

GAYLE F O R M A N

Kot pantolonunun nndeki kahve lekesini dndm. Leydi


Macbethi ve onun ngilizce dersi iin ezberlemek zorunda kaldm
bir dier konumada geen, k elimden melun leke, szlerini
hatrladm. Bence leke, sevgiyi anlatmaya uygun dmeyecek kadar
irkin bir kelime, dedim.
Willem sadece omuzlarn silkmekle yetindi. ngilizcede yle
olabilir. Ama Flemenkede bu kelimenin karl vlekdir. Franszcada
ise tache. Ban iki yana sallayarak gld. Hayr, sanrm kulaa
hl irkin geliyor.
Ka farkl dilde lekelendin?
Willem baparman bir kez daha yalad ve masann zerinden
bileimdeki az nce kard kk Nutella parasna uzand. Bu
defa bileimi, daha dorusu beni tertemiz yapmt.
Hi lekem yok. Hep kar. Krepin geri kalann da azna atp
bann tersiyle tabana bulaan Nutellay ald. Ardndan parman
taban kenarnda gezdirip son kalan paralan da temizledi.
Anlyorum, dedim. Hem kirlenmek ok daha elenceliyken
neden mr boyu leke tayasn ki? Azmda bir kez daha limo
nun burukluunu hissedince az nceki ekerli tadn nereye gittiini
merak ettim.
Willem hibir ey sylemeyip sadece kahvesini yudumlamakla
yetindi.
O srada kafeye kadn girdi. de neredeyse Willem ka
dar uzun boyluydu ve gslerine dek uzuyormu izlenimi yaratan
bacaklaryla incecik grnyorlard. Zrafalarn tuhaf birer insan
versiyonunu andryorlard. Mankenler. Daha nce hi manken gr
memitim ama belli ki bu kadnlar mankendi. Kadnlardan biri ksack
bir ort ve dolgu topuk sandaletler giymiti. Willemi yle bir szd
-77-

ve o da kadna her zamanki tebessmlerinden birini sunarak karlk


verdi. Ama sonra kendini toparlayp baklarn tekrar bana evirdi.
Bu benim iin ne anlama geliyor biliyor musun? dedim. nne
kan her kzla beraber oluyor gibisin. Ki bunda bir sorun yok. Ama
en azndan bu gerei kabul etmelisin. Ak olmak ve sevmek arasnda
sahte kyaslamalar yapmamalsn.
Kendi sesimi duydum. Elinden geldiince namuslu ve ahlakl
olmaya alan Little Miss Muffet gibi konumutum. Yani artk Lulu
deildim. Ve neden zgn olduumu bilmiyordum. Willemin sevmektense k olmay tercih etmesinden ya da sevgiyi di perisi tarafndan
yastn altna konulan bir ey olarak grmesinden bana neydi?
Bam kaldrdmda Willemin ben onu elendirmekle grevli
bir soytarymm gibi yar kapal, glmseyen gzlerle bana baktn
grdm. Bu, bir midilliye sahip olmak gibi asla gereklemeyeceini
bildii bir istein geri evrilmesiyle sinir krizi geirmenin eiine gelen
kk bir ocuk misali iyice hrslanmama neden olmutu.
Sen muhtemelen aka inanmyorsundur bile, dedim fkeli
bir sesle.
Hayr, inanyorum. Bunu belli belirsiz duyulan bir sesle sy
lemiti.
yle mi? Ak tanmla o zaman. Sence mr boyu leke tamak,
parmaklarmla trnak iareti yapp gzlerimi devirdim, neye benzer?
Willem bir an bile dnmeden, Yael ve Bramnkine benzer,
dedi.
Onlar da kim? Hollandal Brangelina falan m? Bu saylmaz
nk onlarn neler hissettiini nasl bilebiliriz ki? Model srs
nn kafenin i taraflarnda kaybolduunu grdm, belli ki kahve
ieceklerdi. Gnn birinde onlarn da imanlayp sradan insanlara
-78-

GAYLE F O R M A N

benzediklerini hayal ettim. nk bu kadar gzel olan hibir ey


varln sonsuza dek srdremezdi.
Brangelina da kim? diye sordu Willem dalgn bir sesle. Ce
binden kard bir madeni paray iki parmak boumunun arasna
yerletirdikten sonra onu bir boumundan dierine geirmeye balad.
Paray ve Willemin ellerini izledim. Elleri byk ama parmaklar
zarifti. Bo ver.
Yael ve Bram benim annemle babam, dedi sessizce.
Annen ve baban m

Willem her parmanda tek tek gezdirdii paray havaya frlatt.


Lekeli. Bu ekilde ifade etmen houma gitti. Yael ve Bram yirmi
be yldr lekeli.
Bunu ayn anda o kadar sevgi dolu ve hznl bir sesle sylemiti
ki iimin burkulduunu hissettim.
Senin ailen yle mi? diye sordu sessizce.
Benimkiler de neredeyse yirmi be yldr evli ama lekeli olduklar
konusunda phem var. Elimde olmadan gldm. Hi lekelendiler
mi, bilmiyorum. niversitede arkadalar araclyla tanmlar. Birer
muhabbet kuundan ok uyumlu birer i ortana benzerler ve tek
rnleri de benim.
Tek rn ha. Sen tek banasn yle mi?
Tek bana m? Sanrm tek ocuksun demek istemiti. Annem
ve onun, hayatmn her bo annn muduluk verici bir etkinlikle
doldurulduundan emin olmasn salayan buzdolabndaki o renkli
takvimi varken asla tek bama deildim. Ama sonra bir an durup
evimi, ailemin yemek masasnda benimle yapt tek tarafl sohbet
leri, okulda asla gerek dostum olamayan insanlar dndm ve
Willemin istemeden de olsa doru bir tanmlama yaptn fark
ettim. Evet, dedim.
-7 9-

Ben de yle.
Demek her ikimizin de ailesi yar ndeyken brakm, de
dim. Annem ve babam, insanlar benim tek ocuk olup olmadm
sorduunda hep bu cevab verirdi; yar ndeyken braktk.
Baz ngilizce terimleri hi anlamyorum, dedi Willem. Bir
insan nde giderken neden yar brakr ki?
Sanrm bu kumarla ilgili bir terim.
Willem ban iki yana sallad. Bence insanolu kazand s
rece ne olursa olsun yara devam eder. Sadece geride kalrsan yar
brakrsn. Ardndan tekrar bana bakt ve beni krm olmaktan
korkmu gibi abucak ekledi: Tabii senin ailen asndan durumun
farkl olduuna eminim.
Ben kkken ailem daha fazla ocuk sahibi olmak istemiti.
Bunu nce doal yollarla denemi sonra annemin, asla baarl olmayan
korkun ilemlere maruz kald tedavi yntemlerine bavurmulard.
Nihayet evlat edinmeye karar verip gerekli evraklar doldurmaya ba
ladklar srada annem hamile kalmt. Bu onu ok sevindirmiti.
Ben o zamanlar ilkokul birinci snfa gidiyordum ve annem benim
bebekliimden beri alyordu. Ama kardeim doduunda alt
ila irketinden cretsiz izin alacak, belki sonrasnda ie sadece yar
zamanl devam edecekti. Annem hamileliinin beinci aynda bebei
kaybetti. Babamla ikisi o zaman yar ndeyken brakmaya karar
verdi. Bana syledikleri buydu. Ama ben o yata bile bunun bir yalan
olduunu biliyordum. Daha fazla ocuk sahibi olmak istemi fakat
benimle yetinmek zorunda kalmlard ve ben de elimizde olanla
idare etmek durumunda deilmiiz gibi davranabilmemiz iin iyi
bir evlat olmak zorundaydm.
-

80-

GAYLE F O R M A N

Belki de haklsn, dedim Willeme. Belki de kimse yar n


deyken brakmaz. Ailem hep byle syler ama iin gerei baka
ocuklar olmad iin benimle yetinmek zorunda kaldlar.
Senin onlara yettiinden eminim.

Ya senT
Ben aileme fazla bile gelmi olabilirim, dedi Willem gizemli
bir sesle. Kendini methediyormu gibi konusa da yz ifadesi bunu
yalanlyordu.
Tekrar parayla oynamaya balad. Sessizce oturup onu izlerken
yreime bir phenin yerletiini hissettim ve o parann dmesine
izin verip vermeyeceini merak ettim. Ama Willem paray drme
den parmaklarnda evirmeye devam etti. i bittiinde onu havaya
att ve bir nceki gece yapt gibi bana frlatt.
Ksa bir sre sonra, Sana bir ey sorabilir miyim? dedim.
Sorabilirsin.
O para frlatma ii gsterinin bir paras myd?
Willem ban yana edi.
Yani her gsterinin sonunda bir kza para frlatr msn yoksa
ben zel miydim?
Bir nceki gece otele dndmde uzun uzun bana att paray
incelemitim. Bu sadece be sent deerinde olan bir ek parasyd.
Yine de onu czdanmda dier yabanc paralardan ayr bir keye
koymutum. Paray czdanmdan kardm. Parlak ikindi gneinin
altnda l l parlyordu.
Willem de paraya baka. Cevab gerei mi yansayordu yoksa can
skc bir gizem mi yaratmaya almt bilmiyordum. Belki her ikisi
de geerliydi. nk bana tam olarak unu syledi: kisi de olabilir.

-81 -

C/Cestorandan ayrldmzda Willem saatin ka olduunu sordu.


Bileimdeki saati kendime doru evirdim. Bu saat imdi bana es
kisinden daha ar geliyordu ve son haftadr kaln bir metalin
altna skt iin bembeyaz kesilen tenim kanmaya balamt.
Saati seyahatim boyunca bir kez olsun kolumdan karmamtm. Bu
saat bana ebeveynlerimin ortak hediyesiydi ama onu bana mezuniyet
balosunun ardndan Melanienin ailesiyle birlikte yemek yediimiz
talyan restoranndan eve dndmzde annem vermiti. O yemekte
ailelerimiz bize turdan da bahsetmiti.
Bu da ne byle? diye sormutum anneme. Mutfak masasnda
oturmu gnn yorgunluunu atyorduk. Bana mezuniyet hediyenizi
vermitiniz zaten.
Annem glmsedi. Sana bir hediye daha aldm.
Kutuyu atmda saati grm, parmaklarm onun altn kap
lamal, ar zincirinde gezdirip arkasna kaznm yazy okumutum.
Bu ok fazla. yleydi. Her adan.
-83-

Zaman herkes iin akp gidiyor, demiti annem biraz hznl


bir glmsemeyle. Ona yetiebilmek iin iyi bir saate ihtiyacn var.
Ardndan saati koluma takm, zerine koydurduu ekstra gvenlik
kelepesini gstermi ve ayn zamanda su geirmez olduunu da be
lirtmiti. Bu saat kolundan asla dmez. Bu yzden onu Avrupaya
gtrebilirsin.
Ah, hayr olmaz. Bu ok pahal bir saat.
Sorun deil. Sigortas var. Bu arada eski saatini pe attm.
pe mi attn? Tm lise hayatm kolumda o siyah beyaz
izgileri olan saatle geirmitim.
Artk bir yetikinsin. Yetikinlerin kulland trde bir saate
ihtiyacn var.
imdi kolumdaki saate bakyordum. Neredeyse drde geliyordu.
Hl turda olsaydk gnn en youn ksmn geride braktmz iin
rahat bir nefes alrdm. Genellikle saat be gibi bir restorana girerdik
ve ou akam saat sekizde otel odamda film izliyor olurdum.
Artk birka yer gezsek iyi olur, dedi Willem. Nereleri grmek
istersin?
Omuzlarm silktim. Seine Nehriyle balayabiliriz. u, Seine
deil mi? Beton seti ve onun hemen altndaki, nehre benzeyen
aknty gsterdim.
Willem gld. Hayr, oras sadece bir kanal.
Arnavut kaldrmdan yrmeye baladk ve Willem kaln bir
Avrupa Rehberi kard. Parisin kk bir haritasn ap bana aa
yukar nerede bulunduumuzu gsterdi ve bu blgenin isminin Villette olduunu syledi.
Seine Nehri urada, dedi parman haritadaki bir izgide
gezdirerek.
-84-

GAYLE F O R M A N

Ah. iki byk metal kapnn arasna skm olan bir tekneye
baktm. Teknenin bulunduu ksm yava yava suyla doluyordu.
Willem bunun bir kanal havuzu olduunu ve bu havuzlarn birer
asansr grevi stlenerek tekneleri suyun farkl derinliklerine kaldrp
indirdiklerini aklad.
Nasl oluyor da bu kadar ok ey biliyorsun?
Gld. Ben HollandalIym.
Bu bir dhi olduun anlamna m geliyor?
Sadece kanallar sz konusu olduunda. Tann dnyay, Flemenkler
de Hollanday yaratt derler. Sonra bana Hollandann topraklar
nn ne kadarnn denizden kazanldn ve lkeyi su basmasn diye
ekilen alak setler boyunca nasl da bisiklet srldn aklamaya
koyuldu. Kanallarn altnda bisiklet srmenin, deniz seviyesinin al
tnda olduunu bildiin halde sulara gmlmemenin nasl bir mucize
olduunu anlatt. Bunlar anlatrken ylesine gen grnyordu ki
onu gzleri fal ta gibi alm bir halde sonsuzlua uzanyormu
izlenimi yaratan kanallara bakp nereye vardklarn merak eden sar
sal, kk bir ocua benzetmitim.
Az nce kanal havuzundan geiini izlediimiz tekneyi iaret
ederek, u teknelerden birine binmeye ne dersin? dedim.
Willemin gzleri parlad ve ksack bir an o kk ocuu ye
niden grdm. Bilemiyorum. Elindeki rehbere bakt. Rehberde
bu blge yok.
Birilerine soralm m?
Willem yoldan geen birine Franszca bir eyler sordu ve kar
lnda bol miktarda el iaretini kapsayan karmak bir cevap ald.
Bana dndnde heyecanl olduu her halinden belliydi. Haklsn.
Oradan tekne turlar kalkyormu.
-85-

Kaldrm takip ederek insanlarn kanolarda krek ektii geni


bir gle vardk. Gln bir tarafndaki beton bir iskelenin yanna bir
ift tekne demirlemiti. Ancak teknelerin yanma gittiimizde onlarn
ahslara ait olduunu rendik. Turistleri gezdiren tekneler o gnk
mesailerini oktan bitirmiti.
Seine Nehrini gezdiren teknelerden birine binebiliriz, dedi
Willem. O tekneler hem daha poplerdir hem de gn boyu a
lrlar. Bunlar sylerken yere bakyordu. Beni hsrana uratm
olmann hayal krkln yaadn grebiliyordum.
Ah, sorun deil. Benim iin fark etmez.
Ancak bunun dalgn gzlerle suya bakan Willem asndan
nemli olduu belliydi. Onu tanmyordum ama evini zlediine
yemin edebilirdim. Botlar, kanallar, suyla ilgili her eyi zlemiti.
Bir an evinden iki yl ayr kalmann insana neler hissettirebileceini
dndm. Willem eve dnn bir gn daha ertelemiti. Bunu
yapmt. Benim iin yapmt
skeleye, hzlanan rzgrla birlikte hafife sallanan birka tekne
ve mavna demirlemiti. Dnp Willeme baktmda yz hatlarnn
hznl bir ifadeyle derinlemi olduunu fark ettim. Baklarm
tekrar teknelere evirdim.
Szm geri alyorum, dedim. Benim iin fark ediyor. an
tamdaki czdanmda duran yz dolarlk banknotu kardm ve havaya
kaldrp bardm: Kanalda bir gezintiye kmak istiyorum ve bunun
iin gerekli demeyi yapmaya hazrm.
Willem ban hzla bana evirdi.
Ne yapyorsun, Lulu?
Ama ben ondan uzaklamaya balamtm. Bizi kanalda gezintiye
karmak isteyen var m? diye seslendim. Elimde u modas gemi
Amerikan banknotlarndan var.
-

86-

GAYLE F O R M A N

Mavi brandal bir mavnann kenarnda keskin yz hadar ve belli


belirsiz fark edilen bir kei sakal olan sivilceli bir adam belirdi. O
parann ne kadarn vereceksin? diye sordu ar bir Fransz aksanyla.
Hepsini!
Adam banknotu alp yakndan inceledi. Sonra onu koklad.
Para yasalara uygun kokuyor olmalyd nk, Yolcularm kabul
ederse sizi Batilin yaknlarndaki Arsenale ulaan kanaldan geirebi
lirim, dedi. Bu gece oraya demirleyeceiz. Teknenin arkasndaki
kk bir masann etrafna yerlemi bri benzeri bir eyler oynayan
kr sal drt kiiyi iaret etti. Ardndan ilerinden birine seslendi.
Adam onu, Buyrun, Kaptan Jack, diye yantlad. Altm ya
larnda olmalyd. Salar beyazd ve gnete yanan yz kpkrmz
olmutu.
Burada gemimize binmek isteyen iki otostopu var.
Poker biliyorlar mym? diye sordu kadnlardan biri.
Bykbabamla o lmeden nce be sendik paralarla 7 kard poker
oynardk Bana hep blf yapmak konusunda usta olduumu sylerdi.
Bouna heveslenmeyin. Btn parasn bana verdi, dedi Kap
tan Jack.
Adamlardan biri, Ona ne kadar deme yaptn? diye sordu.
Yz dolar teklif ettim, dedim.
Sizi nereye kadar gtrecek?
Kanallardan geirecek.
te bu yzden ona Kaptan Jack diyoruz, dedi dier adam.
Korsan olduu iin.
Hayr. Bana Kaptan Jack diyorsunuz nk adm Jacques ve
ben sizin kaptannzm.
-87-

Upuzun bir rg yaplm kr salar ve etkileyici, mavi gzleri


olan bir kadn, Yz dolar m alacaksn, Jacques? diye sordu Bu
senin iin bile biraz fazla.
Bunu kendisi nerdi. Jacques omuzlarn silkti. Ayrca artk
sizinle poker oynarken kaybedecek daha ok param olacak.
Ah, gzel bir konuya temas ettin, dedi kadn.
Hemen mi yola kacaksnz? diye sordum.
Birazdan.
Ne zaman? Saat drd geiyordu. Gn hzla sona eriyordu
Bu tr eyler aceleye gelmez. Kaptan Jack elini aniden havaya
kaldrd. Zaman su gibidir. Akar gider.
Ben zamann akc olduunu dnmyordum. Bence zaman
gerekti, hareket halindeydi ve ta gibi sertti.
Sylemek istemeye alt ey u, dedi atkuyruklu adam.
Arsenale yapacamz yolculuk biraz zaman alacak ve biz tam da
bir ie krmz arap amak zereydik. Haydi gidelim Kaptan Jack.
Madem yz dolar alacaksn arabn sonra iersin.
Yola Fransz ciniyle devam edebiliriz, dedi rgl sal kadn.
Jack omuzlarn silktikten sonra ona verdiim banknotu cebine
att. Willeme bakp srttm. Ardndan Kaptan Jacke bam salladm
ve o da elini uzatp beni tekneye kard.
Teknedeki dier drt yolcu kendilerini tantt. Drd de
DanimarkalIyd ve emekliliin keyfni sryorlard. Her yl bir tekne
kiraladklarn ve drt hafta boyunca bir Avrupa ehrini gezdiklerini
sylediler. Salar rgl olann ismi Agnethe, bir kirpinin dikenlerini
andran ksack salar olann ismiyse Karindi. Bertin gr salar bem
beyazd. Tepesi almaya balayan ve sandaletleriyle bile k oraplar
giyen bir adam izlenimi yaratan Gustavn atkuyruu daha ok bir
san kuyruuna benziyordu. Willem Danimarkallara ismini syledi

GAYLE F O R M A N

ve ben de neredeyse farknda bile olmadan onlara kendimi Lulu olarak


tanttm. Sanki artk gerekten de Lulu olmutum. Allyson az nce
yaptm eyi asla yapmazd.
Kaptan Jack, Willemin yardmyla teknenin halatn zd.
Tam Willeme ikinci kaptanla soyunmay dnyorsa paramn
bir ksmm geri alabileceimi syleyecekken onun etrafta koturup
durduunu ve bu iten fazlasyla zevk aldn fark ettim. Belli ki bir
teknede neler yaplmas gerektiini biliyordu.
Tekne bize beyaz stunlu eski bir binayla birlikte gm kubbeli
modern bir binann detayl bir grntsn sunarak bulunduu geni
glden ayrld. Danimarkallar pokere geri dndler.
Paranzn hepsini harcamayn, diye seslendi Kaptan Jack onlara.
Yoksa bana kaptracak paranz kalmaz.
Teknenin n tarafna geip akp giden manzaray seyretmeye
koyuldum. zerlerinde dar ve kemerli geitler olan kanallar karaya
gre daha serindi. Ayrca buras ok daha farkl kokuyordu. Tarihin
kalntlar nemli duvarlara sinmi gibi, etrafta gemii artran kfl
bir koku vard. Bu duvarlarn dili olsa kimbilir bize hangi srlar verirdi.
lk kanal havuzuna vardmzda Willem teknenin yan tarafna
trmanp bana mekanizmann nasl altn gsterdi. Paslanp nehrin
tuzlu suyuna benzer bir renge dnen ve antik alardan gnmze
ulam gibi grnen metal kaplar arkamzdan kapand, altmzdaki
su ekildi ve kaplar tekrar alp bizi aaya indirdi.
Kanaln bu ksm ylesine dard ki teknemiz neredeyse eninin
tamamn kaplyordu. Caddelere dek uzanan dimdik setlerin zerin
deki karaaa ve kavaklarn (aalarn ismini Kaptan Jack sylemiti)
dallar doal bir pergole oluturup ikindi gneinin scakl altnda
rahat bir nefes almamz salyordu.
Ani bir rzgr aalar silkeledi ve birka yapran havada sz
lerek gvertemize inmesine sebep oldu. Kaptan Jack bir tavan gibi
-

89-

gfa-e/ee& & t (S n

havay koklayarak, Yamur geliyor, dedi. nce gkyzne, sonra


Willerne baktm ve gzlerimi devirdim. Gkyznde tek bir bulut
bile yoktu ve Avrupann bu blgesine son on gndr hi yamur
yamamt.
Yukarda Paris gnlk hayatna devam ediyordu. Anneler kahve
lerini yudumlayarak kaldrmda paten kayan ocuklarn seyrediyordu.
Sokaklara tezgh aan satclar meyve ve sebze satyordu. klar
scaa aldrmakszn sarma dola olmulard. Kprnn zerindeki
bir mzisyen, klarnetiyle hepsine serenat yapyordu.
Seyahatim boyunca neredeyse hi fotoraf ekmemitim. Ona an
kaydetmektense bizzat yaamay tercih ettiimi sylediimde Melanie
benimle alay etmiti. in gerei, karmza kan ayakkab satcsn,
pandomim sanatsn, yakkl garsonu ve tur boyunca karlatmz
dier btn insanlar daha sonra da hatrlamak isteyen Melanienin
aksine etrafta olup bitenler beni ok da ilgilendirmiyordu. Turun
banda nemli yerlerin birka fotorafn ekmitim. Kolezyum.
Belvedere Saray. Mozart Meydan. Fakat sonra bundan vazgetim.
ektiim fotoraflar hi gzel kmyordu, ayrca zaten btn bu
yerlerin kartpostallarn satn alabilmek de mmknd.
Ama u an grdklerimin kartpostal yoktu. Hayatn kartpostal
yoktu.
Upuzun tyleri olan drt kpeiyle yry yapan kel bir adamn
fotorafn ektim. Komik denilebilecek kadar ssl eteiyle iek
toplayan kk bir kzn. Suyun kenarndaki yapay plajda kimse
den ekinmeden sevien bir iftin. Btn bunlara aldrmadan kt
oynayarak elenceli zaman geiren Danimarkallarn.
Ah, ben de sizin fotorafnz ekeyim, dedi Agnethe. Hafife
yalpalayarak masadan kalkt. Ne kadar da hayat dolu grnyorsu
nuz. Masaya dnd. Ben hi byle grndm m, Bert?
Sen hl yle grnyorsun, akm.
-

90-

GAYLE F O R M A N

Ne zamandr evlisiniz? diye sordum.


O n yldr, dedi Agnethe ve tam onlarn da lekeli olup ol
madn merak ettiim srada ekledi: Tabii, on yl nce boandk.
Agnethe yzmdeki akn ifadeyi fark etti. Ayrlmz pek ok
evlilikten daha iyi gidiyor.
Willeme dndm. Bu lekeyi nasl aklayacaksn? diye fsl
dadm ve tam o gld srada Agnethe fotorafmz ekti.
Uzaklarda bir kilisenin anlar ald. Agnethe telefonumu geri
verdi ve ben de Bertle ikisinin fotorafn ektim. Bana bu fotoraf
gnderirsin, deil mi? Dierlerini de istiyorum.
Elbette. Telefonumun ham alr almaz gnderirim. Willeme
dndm. Bana telefon numaran verirsen sana da gnderirim.
Telefonum o kadar eski ki fotoraf zellii yok.
Eve dndmde onlar bilgisayara ykler sana e-postayla
gnderirim, dedim. Bunu yapmak iin onlar saklayacak bir yer
bulmam gerekecekti; telefonumda ya da bilgisayarmda kaldklar
srece annem onlara rahatlkla ulaabilirdi. Geri bu skntya sadece
bir ay katlanmam gerekecekti. Bir ay sonra zgrlme kavuacak
tm. Tpk bugn olduu gibi zgr yaayacaktm. O halde e-posta
konusunda anlatk.
Willem fotoraflardan birini uzunca bir sre inceledi. Ardndan
baklarm bana evirdi. Ben seni burada saklayacam. akana
vurdu. Burada asla kaybolmazsn.
Yzmdeki glmsemeyi engellemek iin dudaklarm srmak
zorunda kaldm ve telefonumu yerine kaldrmakla urayormu gibi
yaptm. Ancak Kaptan Jack, Willeme seslenip kendisi teknenin n
tarafnda dururken onun dmene gemesini sylediinde telefonu
tekrar karp fotoraflar taradm ve Agnethein ektii fotoraf
buldum. Fotorafta benim yzm profilden grnyor ve dudak-91 -

larm aralk duruyordu. Willem ise glyordu. Her zaman olduu


gibi. Baparmam yznde dolatrp bir eit scaklk yaymasn
bekledim.
Ardndan telefonu kaldrp yanmzdan geip giden Paris manzara
sn seyretmeye koyuldum. Rahadadm, gz kapaklarm arlatran
mudulukla neredeyse sarho olduumu hissediyordum. Willem bir sre
sonra tekrar yanma dnd. Sessizce oturup tekneyi yalayan dalgalar
ve DanimarkalIlarn anlalmaz sohbetlerini dinledik. Willem madeni
bir para karp onu yine parmak boumlarnn arasnda gezdirdi.
Elinin hareketleri ve suyun sebep olduu hafif sarsnt yznden
hipnotize olmu gibi onu izledim. Danimarkallar grltl bir tar
tmaya balayana dek etrafa huzur hkimdi. Willem bana aralarnda
geen konumalar evirdi. Belli ki nl bir Fransz aktristin porno
film evirip evirmedii hakknda hararetli bir tartmaya girmilerdi.
Danca da m biliyorsun?

Hayr ama Danca, Flemenkeye ok yakndr.


Ka dil konuabiliyorsun?
Akc biimde mi?
Ah, Tanrm, sorduuma piman oldum.
Akc ekilde konuabildiim drt dil var. Derdimi anlatacak
kadar Almanca ve spanyolca da biliyorum.
Bam hayretle iki yana salladm.
Ama sen de ince konuabildiini sylemitin.
inceyi katlettiimi sylemek daha doru olur. Tonlamalar
ayrt etme yeteneine sahip deilim ve ince tamamen tonlamalara
dayal bir dildir.
Bana ince bir eyler sylesene.
Willeme baktm. N i zhen shuau
Bir ey daha syle.
-

92-

GAYLE F O R M A N

Wo xiang wen ni

imdi ne demek istediini anladm. Willem ban ellerinin


arama ald. Dur. Kulaklarm sar oldu.

Kes unu yoksa fena olur, dedim onu itiyormu gibi yaparak.
Az nce ne syledin? diye sordu.
Yzne baktm. Bunu ona asla sylemeyecektim.
Hepsini kafandan uydurdun.
Omuzlarm silktim. Bunu asla bilemeyeceksin.
Bu da ne demek oluyor?
Snttm. Sylediklerimi renmek iin szle bakman gerekecek.
Onlar yazya dkebilir misin? Willem kk, siyah defterini
karp sonlara doru temiz bir sayfa at. Ardndan tekrar antasn
kartrd. Kalemin var m?
Yanmda babamdan ardm u gzel tkenmez kalemlerden
vard ve zerinde PULMO CLEAR LE RAHAT NEFES ALIN
yazyordu. Gne, ay ve yldzlar sembolize eden karakterleri yazdm.
Wllem hayranlkla bam sallad.
Bak. unu ok severim. ifte mutluluk anlamna gelir.

Karakterlerin nasl da simetrik olduklarn grdn m?


ifte mutluluk, diye tekrarlad Willem iaret parman iz
gilerin zerinde gezdirerek.
Bu ok yaygn bir terimdir. Restoranlarda falan bol bol gre
bilirsin. Sanrm ansla alakal bir ey. in dnlerinde bu terim
byk nem tar. Belki bunun sebebi ortaya k hikyesidir.
Neymi o hikye?
Gen bir adam eli olmak iin nemli bir snava girmek zere
seyahate km. Yolda bir da kynden geerken hastalanm. Onunla
-93-

kyn doktoru ilgilenmi ve delikanl tam iyiletii srada doktorun


kzn grm. ki gen birbirine k olmu ve delikanlnn kyden
ayrlaca gn kz ona bir msra okumu. Delikanl tekrar bakente
doru yola koyulmu ve snav baaryla geip imparatoru etkilemeyi
baarm. Sanrm imparator onu biraz daha snamak iin bir msra
okumu. Elbette delikanl dier yarsn o kzdan duyduu bu gizemli
iiri hemen tanm ve kzn kendisine syledii msray tekrarlam.
mparator ondan bir kat daha etkilenmi ve ii ona vermi. Deli
kanl sonrasnda gidip o kzla evlenmi. Yani sanrm ifte mutluluk
yaam. Hem ii hem de kz kapm. Biliyorsun, inliler ansa ok
nem verir.
Willem ban iki yana sallad. Bence ifte mutluluk, birbirini
tamamlayan iki kiinin kavumasdr. Tpk birbirini tamamlayan
iki msra gibi.
Bu hi aklma gelmemiti ama elbette Willem haklyd.
O msralar hatrlyor musun?
Bam salladm. Yemyeil aalar bahar yamuru altnda gk
yzne uzanyor ve gkyz, bahar aalarn karanla bouyor.
Rzgrdan kaan krmz iekler ayrlara yaylyor ve ayrlar bu
pcn ardndan kpkrmz oluyor.

Kanaln son ksm yer seviyesinin altndayd. Kemerli duvarlar y


lesine alakt ki elimi uzatsam slak ve kaygan tulalarna dokuna
bilirdim. Buras tyler rperten, sessiz bir yerdi ama kan her ses
yanklanyordu. Grltc Danimarkallar bile susmutu. Willemle
teknenin yan tarafna oturup bacaklarmz aa sarkttk ve duvarn
ulaabildiimiz yerlerine tekme attk.
Ayak parmayla bileimi drtt. Teekkr ederim.
Ne iin?
-94-

GAYLE F O R M A N

Bunu yaptn iin. Tekneyi iaret etti.


Benim iin bir zevkti. Ben de sana bunu yaptn iin teekkr
ederim. Yukary, kendi iinde gcnde olan Parisi iaret ettim.
Rica ederim. Willem etrafa bakt. Her ey ok gzel. Kanal.
Ardndan baklarn bana evirdi. Sen.
Eminim ki bunu getiin her kanala sylyorsundur. Byle
sylesem de rutubet kokan youn karanln iinde kpkrmz ke
silmitim.
Yolun geri kalan ksmn bu ekilde tamamladk; ayaklarmz
tekneden aa sarktp, Parisin, aaya taman tuhaf kahkaha krn
tlarn ya da mzik seslerini dinleyerek. ehir sanki burada sadece
dinlemeyi bilenlerin kulaklarna ulaacak srlar veriyordu.

C/G'rsenal Yat Liman, suyun iki tarafndaki beton iskelelere dip


dibe demirlemi olan teknelere zg bir park yerine benziyordu.
Willem, Kaptan Jackin dar limana yanamasna yardmc olduk
tan sonra iskeleye atlayp haladara karmak dmler att. Artk
neredeyse krktk sarho olan DanimarkalIlarla vedalatk ve ona
fotoraflar ilk frsatta gndereceim szn vererek Agnathenin
telefon numarasn aldm.
Tekneden inmeden nce Kaptan Jack elimizi skt. Paran al
dm iin kendimi biraz kt hissediyorum, dedi.
Hayr, yle hissetmeyin. Tnelden getiimiz srada Willern in
yznde beliren ifadeyi hatrladm. Sadece o ifade bile yz dolara
deerdi.
Merak etme biz o paray senden ksa zamanda alrz, diye
seslendi Gustav.
Jacques omuzlarn silkti. Elimi pp tekneden inmeme yardmc
olduktan sonra Willeme sarld.
-97-

Oradan uzaklatmz srada Willem omzuma vurdu. Teknenin


ismini grdn m?
Grmemitim. Teknenin arka tarafna, krmz, beyaz, mavi renk
lerdeki Fransz bayrann yanna mavi harflerle bir isim yazlmt.
Viola. Deauville.

Viyola? Bu Shakespearein Viyolas m?


Hayr. Jacques nce ona Voil ismini vermek istemi ama kuzeni
ismi yanl yazm ve Jacques bu ismi de beenerek tekneyi Viyola
olarak kaydettirmi.
Tamam ama bu yine de biraz tuhaf, dedim.
Willem her zamanki gibi glmsedi.
Tesadf m acaba? Birden srtmdan tuhaf bir rperti getiini
hissettim.
Willem neredeyse ciddi denilebilecek bir ifadeyle ban sallad.
Tesadf, diye onaylad. Peki ama bu ne anlama geliyor? Kaderimizde
bu tekneye binmek mi yazlyd? O tekneye binmeseydik bamza daha

iyi ya da daha kt bir ey mi gelecekti? Tekneye binmek hayatmzn


akn m deitirdi? Hayat gerekten de tesadflerden mi ibaret?
Willem omuz silkmekle yetindi.
Yoksa bu sadece Jacquesn kardeinin yaz yazmay bilmedii
anlamna m geliyor?
Willem bir kez daha gld. Bir an kadar gl ve berrak sesi
iimi mudulukla doldurmutu ve hayatmda ilk kez kahkahann gerek
amacnn insanlara mutluluk yaymak olduunu anladm.
Bazen bir eyi yaamadan bilemezsin, dedi Willem.
ok faydal bir aklama oldu.
Willem gld ve uzunca bir sre bana bakt. Biliyor musun,
her eye ramen sen seyahat etmek konusunda baarl saylrsn.
-98-

GAYLE F O R M A N

Ciddi misin? Ah, hayr deilim. Bugn her zamanki halimden


farklym. Tur sresince acnacak durumdaydm. nan bana, brak
tekneyi bir taksiye bindim ya da bisiklet kiraladm.
Peki ya turdan nce?
Turdan nce ok fazla seyahatim olmad. Olanlar da... tesa
dflere yer vermeyecek trdeydi.
Willem soru sorar gibi kan kaldrd.
Birka farkl yere gittim. Floridaya. Kayak yapmaya. Ve Meksikaya.
Ama inan bana, bundan bahsetmek bile lkenin kendisinden ok
daha egzotik. Ailemle her yl Cancnun gneyindeki devre mlke
gideriz. Tesisi dev bir Maya tapnana benzetmeye almlar ama
bulunduun lkenin Amerika olmadna dair tek ipucu yapay nehrin
iindeki su parknn hoparlrlerinden yanklanan Meksika mziine
zg Noel arklardr. Her sene ayn evde kalrz. Ayn kumsala
gideriz. Ayn restoranlarda yemek yeriz. Tesisin kaplarndan dar
nadiren karz ve bunu yaptmzda da her sene grdmz tarih
yerleri tekrar ziyaret ederiz. Sanki takvimin evrilen yapraklar dnda
hibir ey deimez.
Ayn ama farkl, dedi Willem.
Bence hep ayn.
Cancna bir sonraki gidiinde gerek Meksikaya kamay
dene, diye bir neride bulundu Willem. Kadere kar koy. Neler
olacan gr.
Anneme tek bama dolamak istediimi sylediimde verecei
tepkiyi gzmde canlandrarak, Denerim, dedim.
Belki gnn birinde ben de Meksikaya giderim, dedi Willem.
Orada sana rastlarm ve birlikte vahi doaya kaarz.
Sence bu mmkn m? Orada birbirimize rastlayabilir miyiz?
-99-

Willem ellerini havaya kaldrd. Bunun iin yeni bir tesadfe


ihtiyacmz olacak. Hem de kocaman bir tesadfe.
Ah, yani sen beni bir tesadf olarak gryorsun, yle mi?
Willemin dudaklarndaki glmseme, eriyen karamel gibi ge
niledi. Kesinlikle yle.
Ayam kaldrmn kenarna srttm. effaf dosyalarm dn
dm. Sekiz yamdan beri buzdolabnn zerini ssleyen yaptm
aktivitelerin listelendii renkli takvimi dndm. niversite bavuru
belgelerimin durduu o dzenli dosyalar dndm. Hayatmdaki
her ey dzenlenmiti. Her ey planlanmt. Bu hayata taban tabana
zt bir hayat sren, benim de sadece o gn iin ztt olduum gerek
benden tamamen farkl olan Willeme baktm.
Sanrm bu, bugne dek duyduum en onur verici szlerden
biriydi. Sustum. Geri bunu itiraf ederek hakkmda ne tr bir
izlenim oluturduumu bilmiyorum.
Bugne dek yeterince vlmediin izlenimi yaratyor.
One eilip ona izin verdiim anlamna gelen bir iaret yaptm.
Durup bana bakt; baklar beni inceler gibiydi. Daha nce
trende hissettiime benzer bir duyguya, bana paha bitii izlenimine
kapldm ama bu defa bunu kt emelleri iin deil, farkl bir ey
iin yapyordu.
Gzel olduunu sylemeyeceim nk bunu daha nce o
kpek benim yerime yapt. Komik olduunu da sylemeyeceim
nk zaten tantmz andan beri beni gldryorsun.
Evan ona benzemek byk bir onurmu gibi bana srekli iki
mizin birbirine ok benzediini sylerdi. Gzel ve komik-, Willemin
bu kadarn sylemesi benim iin yeterliydi.
Ama o durmad. Sanrm sen yerde bir para bulduunda onu
havada sallayp, Parasn kaybeden var m? diye soran bir insansn.
-

100 -

GAYLE F O R M A N

Bence sen fazlasyla yufka yrekli olduun iin ackl demlemeyecek


filmlerde bile alyorsun ama bunu belli etmiyorsun. Seni korkutan
iler yapyorsun ve bunu yapman kprlerden bast aa atlayan
adrenalin tutkunlarndan ok daha cesur olduunu gsteriyor.
Nihayet sustu. Bir eyler sylemek zere azm atm ama ko
nuamadm. Boazma bir yumru yerlemiti ve ksa bir anlna
alamaktan korktum.
nk gzel bir gln var, bacaklarn ok gzel, ok seksisin
gibi bo ve abartl laflar duymay bekliyordum.
Ama Willemin syledikleri... Bir keresinde bir alveri merke
zinde bulduum krk dolar gvenlie brakmtm. Jason Bournen
her filminde alyordum. Son sylediinin doru olup olmadn
bilmiyordum. Ama tm kalbimle yle olmasn umuyordum.
Louvreu ziyaret etmek istiyorsak, dedim boazm temizle
yerek, yola devam etsek iyi olur. Mze buraya ne kadar uzaklkta?
Sanrm birka kilometre. Ama bisikletle gitmek daha hzl olur.
Benden yoldan geen bir bisikleti evirmemi mi istiyorsun?
diye takldm ona.
Hayr, sadece bir Velib6 bulmalyz. Willem etrafa bakt ve bir
grup gri bisiklete doru yrmeye balad. Hi Beyaz Bisiklet diye
bir ey duydun mu?
Bam iki yana salladm ve Willem bana, 60l yllarda Amsterdarnda ksa bir sre ehrin her yerinde cretsiz beyaz bisikletlerin
olduunu anlatt. Bir bisiklete ihtiyacn olduunda gidip alyor, iin
bitince de onu tekrar yerine brakyordun. Ama bu uygulama uzun
srmemiti nk yeterli sayda bisiklet yoktu ve insanlar onlar al6

Pariste bisiklet kiralama sistemi (.n.)

101

yordu. Pariste bir bisiklete yarm saat boyunca cretsiz binebilirsin


ama sonra gidip yerine brakmazsan cret dersin.
Ah, sanrm yaadm yerde de buna benzer bir uygulama ba
latldn okumutum. Yani imdi bisiklete cretsiz mi bineceiz?
Yapmamz gereken tek ey depozit iin bir kredi kart numaras
vermek.
Benim kredi kartm yoktu, daha dorusu annemlerin banka
hesabna kayd olmayan bir kredi kartm yoktu ama iinde yeterli
miktarda para olup olmadndan emin olmasa da Willemin bir
banka kart vard. Kk bir klavyeden geirdii kart ilk bisikletin
kilidini at ama dieri iin denediinde reddedildi. Bunun bana
hayal krkl yaattn syleyemezdim. Benim iin Pariste kask
kullanmadan bisiklete binmek intihar etmekten farkszd.
Ama Willem bisikleti yerine brakmad. O nu benim bulundu
um yere srp selesini ykseltti. Bana bakt. Ardndan seleye vurdu.
Dur bir dakika, benim bisiklete binmemi mi istiyorsun?
Bam sallad.
Peki sen ne yapacaksn? Yanmda m koacaksn?
Hayr. Ben seni gtreceim. Willemin kalar kalkt ve y
zmn kzardn hissettim. Bisikletle tabii, diye aklad.
Geni seleye yerletim. Willem de nme oturdu. Tam olarak
nereye gidiyoruz?
Srt yzme vcudunun scaklm hissedebileceim, terinin,
zerindeki tirtn yeni kuma kokusuyla kark tad misk kokusunu
duyabileceim kadar yakn dururken buna imkn varm gibi, Sen
onu bo ver. Keyfine bak, dedi. Bir ayan pedala koyup yznde
muzip bir glmsemeyle bana dnd. Polis grrsen haber ver. Bu
yaptmz kanuna aykr saylr.
Bekle, kanuna aykr olan ne?
-

102 -

GAYLE F O R M A N

Ama Willem oktan yola kmt bile. Gzlerimi kapadm. Bu


lgnlkt. lecektik. Sonra da ailem beni bir kez daha ldrecekti.
Bir sokak sonra hl yayorduk. Gzlerimden birini aam. 'Wllem
gidonun zerine eilmi, hi zorlanmadan pedal eviriyordu. Bense
srtm geriye vermitim ve bacaklarm arka tekerleklerin yannda
sallanyordu. Dier gzm de atm ve Willemin, terli avularmla
sk skya tuttuum tirtn braktm. Yat liman epeyce arkamzda
kalmt ve sradan bir caddenin bisiklet yolunda dier gri bisiklederle
birlikte ilerliyorduk.
Drt bir yannda alma olduu iin tkanan bir caddeye dndk.
Caddenin yarsn iskele ve barikatlar kaplyordu ve hepsinin zerine
Som ou Sur grubunun tirderindeki yaz karakteriyle SOS yazlmt.

Tam bunu Willeme gstereceim srada dier tarafa dndm ve


karmda Seine Nehrini buldum. Ve ite Paris. Kartpostallardaki Paris!
Fransz pc, Pariste Bir Geceyars, ldren phe ve izlediim

btn o Fransz filmlerindeki Paris. Azm bir kar ak esintiyle


birlikte dalgalanan ve gnein son klaryla l l parlayan Seine
Nehrine baktm. zerindeki kemerli kprler zarif bir bilekteki pahal
bileziklere benziyordu. Willem bana hibir ey olmam gibi nehrin
ortasndaki bir adann zerinde ykselen Ntre Dame Katedralini
gsterdi. Sradan bir gnm gibi ve karmzda o tyler rpertici
Ntre Dame Katedrali durmuyormu gibi! Bir baka binann yann
dan getik. Dn pastasna benzediine gre buras Kraliyet Saray
olmalyd. Ama hayr, sadece Belediye Binasyd.
in komik taraf tur boyunca otobsle pek ok defa bu tr yer
lerin nnden gemitik. Bayan Foley elinde mikrofonla otobsn
n tarafnda durup bize o katedral ya da u opera binas hakknda
bilgi verirdi. Bazen durup binann iine girerdik ama her ehre sadece
bir ya da iki gn ayrabildiimiz iin ounlukla yanndan gemekle
yetinirdik.
-103-

Sfa-c/ec-e-

imdi yine benzer yerlerin nnden geiyordum. Ancak nedense


bu defe hissettiklerim tamamen farklyd. Bisikletin arkasna oturmu,
salarmn rzgrla savrulduunu, kulamda seslerin yanklandn
ve yzlerce yllk talarn altmda sarsldn hissederken hibir eyi
karmadm duygusu yayordum. Aksine grdklerimi iime e
kiyor, zmsyor ve onlarla btnleiyordum.
Bu deiiklii ve o gn yaadm dier btn deiiklikleri ne
ekilde aklayabileceimi bilemiyordum. Sebep Paris miydi? Lulu
muydu? Yoksa Willem miydi? Willemin varl m bu ehri bylesine
ba dndrc hale getirmiti yoksa ehir mi Willemin varln
kar konulmaz yapmt?
Grltl bir slk sesi beni daldm ryadan uyandrd ve bi
siklet aniden durdu.
Gezimiz burada sona erdi, dedi Willem. Bisikletten indim ve
Willem onu caddenin aasna doru gtrd.
Ayn anda incecik bir by olan ve kabzlk sorunu ekiyormu
gibi grnen bir polis memuru koarak yanmza geldi. Willeme
barp armaya, eliyle iareder yapmaya ve bana parmam salla
maya balad. Yz kpkrmz kesilmiti ve kk bir defter karp
bizi iaret ettiinde huzursuz oldum. Willemin kanuna aykr bir ie
bulatmz sylerken aka yaptn dnmtm.
Sonra Willem polise bir eyler syledi ve az nce veryansn eden
adam aniden sustu. O da bir eyler anlatmaya balad ve konutuk
larnn tek bir kelimesini bile anlamadm halde parmam 1imdi
buldum der gibi yukar kaldrp Shakespeare! dediinden emindim.

Willem ban onaylarcasna sallad ve polisin ses tonu yumuad.


Bize hl parman sallyordu ama kk defteri tekrar antasna
koymutu. Bandaki kk, komik apkaya dokunduktan sonra
oradan uzaklat.
- 104-

GAYLE F O R M A N

Az nce bir polis memuruna Shakespeaerden alnt m yaptn


sen? diye sordum
Willem ban evet anlamnda sallad.
Hangisinin daha lgnca olduundan emin deildim; Willemin
bunu yapmasnn m yoksa buradaki polis memurlarnn Shakespearein
kim olduunu bilmesinin mi?
Ona ne syledin?
La beaute est une enchanteresse, et la bonnefoi qui sexpose ses
charmes se dissout en sang, dedi. Kuru Grltden bir alnt.

Anlam ne?
Willem bana o her zamanki baklarndan birini sundu, dudak
larn yalad ve glmsedi. Bunun iin szle bakman gerekecek.
Nehir boyunca yryp restoranlar, sanat galerileri ve lks ma
azalarla dolu byk bir caddeye ktk. Willem bisikleti stantlardan
birine brakt ve yola yaya devam edip uzunca bir kemerin altndan
getik. Birka keyi dndkten sonra karmza insana ilk bata
burann bir bakanlk ya da kraliyet saray, hatta belki de Versay
olduunu dndrtecek kadar heybetli bir dizi bina kt. Sonra
avludaki cam piramidi fark ettim ve Louvrea geldiimizi anladm.
Etraf hncahn insan doluydu. Binalardan akn akn, poster tpleri
ve siyah-beyaz renklerde byk al veri antalar tayan insanlar
kyordu. Bazlar hl sohbet edebilecek kadar enerji doluydu ama
ou tm gn farkl kltrlerin destans ynlerini zmseyerek ge
irmenin yorgunluunu ve aknln yayor, donuk gzlerle etrafa
bakyordu. Bu baklar biliyordum. Genlik Turlar! brorlerinde,
Genlere youn bir Avrupa deneyimi yaatyoruz! ocuunuzu ok
ksa bir sre ierisinde mmkn olduunca ok kltrle tantryor,
tarih, dil, sanat, miras ve mutfak konusundaki bak asn genile-105-

tiyoruz, diye vnlyordu. Dysa aydnlatc olmas beklenen bu


turun yorucu olduunu sylemek daha uygun olurdu.
Bu yzden Louvreun az nce kapanm olduunu renince
rahadadm.
zgnm, dedi Willem.
Ah, ben deilim. Bu durumu da bir tesadf olarak deerlen
direbilir miydik, bilmiyordum ama ben her halkrda mutluydum.
Geri dnp bir kprnn zerinden getik ve nehrin kar k
ysna ulatk. Ky boyunca kitaplar, okunmu dergiler, kapanda
Jackie Kennedynin fotoraflar olan ok eski Paris Match saylar
ve rengi solmu kapaklar, lime lime olmu sayfalaryla hem ngi
lizce hem de Franszca romanlar satan pek ok sokak satcs sralan
mt. Satclardan biri birka kk, eski vazo, taklit mcevherler ve
tezghnn yan tarafna yerletirdii bir kutuda tozlu, antika saatler
satyordu. Saaderi kartrp bakalit bir SMI buldum. Yirmi euro,
dedi bartl satc.
Saati beendiimi belli etmemeye altm. Yirmi euro, otuz
dolar demekti. Oysa bu saat iki yz dolardan fazla ederdi.
stiyor musun? diye sordu Willem.
Bu saat annemi mutluluktan lgna evirirdi ve onu nereden
aldm bilmesine de gerek yoktu. Satc kadn bana altn gster
mek iin saati kurdu ama onun tik taklarn duymak bana Jacquesm
zamann akc olduunu sylediini hatrlatmt. Gkyzn kap
lamaya balayan bulutlarn renklerini yanstp pembe ltlar saan
Seine Nehrine baktm. Saati yerine braktm.
Kydan ayrlp kvrlarak ilerleyen dar ve kalabalk caddelerden
getik. Willem bu blgenin, ounlukla rencilerin yaad La
tin Mahallesi olduunu syledi. Buras ehrin dier ksmlarndan
farklyd. Byk bulvar ve caddelerden ok, u her yere sabilen
-

106-

GAYLE F O R M A N

uzay a aralar olan iki kiilik mini Smart arabalarn bile glkle
geebilecei kadar dar sokaklardan oluuyordu. Kk kiliseler, gizli
keler, dar sokaklar. Buras Parisin bambaka bir yzyd. Ayn
zamanda ba dndrcyd.
Bir eyler ielim mi? diye sordu Willem.
Bam salladm. Yolun karsna geip tka basa insan dolu si
nemalar, kafeler ve darda sergiledikleri menlere baklacak olursa
ok daha pahal saylmayan kck otellerin sraland kalabalk
bir caddeye girdik. ou otelin tabelasnda complet yazyordu, ki ben
bunun dolu anlamna geldiinden emindim. Ancak bazlarnda byle
bir yaz yoktu ve son kalan param krk Poundu Euroya evirdiim
takdirde bir otel odas tutabilirdik.
Willemle o gece ne yapacamz hakknda konuma frsat bu
lamamtk. Daha dorusu nerede kalacamz konusunda. O bu
konuyu ok fazla umursamyormu gibi grnyordu ve bu da bana
dnp dolap Celinee bavuracamz endiesi yaatyordu. Bir dviz
brosunun nnden getik. Willeme para bozdurmak istediimi
syledim.
Bende daha para var, dedi. stelik teknenin kirasn da sen

dedin.
Ama benim zerimde hi Euro yok. Ya, ne bileyim ite, bir
kartpostal falan almak istersem? Durup bir kartpostal standn e
virdim. Ayrca bir eyler iip akam yemei yiyeceiz ve bu gece
iin... Ksa bir sessizliin ardndan nihayet szlerimi tamamlayacak
cesareti buldum, kalacak bir yer bulmalyz. Boynumdan yukar
bir scaklk yayld.
Sorumun havada asl kaldm hissederek Willemin beni ce
vaplamasn, aklndan neler getiine dair kk de olsa bir ipucu
vermesini bekledim. Ancak o, masalardan birinin etrafna sralanm
- 107-

bir grup kzn kendisine el sallad kafeye bakyordu. Nihayet bana


dnp, Affedersin, ne demitin? diye sordu.
Kzlar, Willeme el sallamaya devam ediyordu. lerinden biri
onu yanlarna ard. Onlar tanyor musun?
Willem nce kafeye, sonra bana bakt ve baklarn tekrar kafeye
evirdi. Beni biraz bekler misin ltfen?
Yreime bir arlk ktn hissettim. Elbette beklerim,
sorun deil.
Willem beni kartpostal standn evirip gizlice onu seyrettiim
hediyelik eya dkknnda yalnz brakt. Kafedeki kzlarn yanma
gidip onlar Avrupada hep yaptklar gibi yanaklarndan perek selam
lad ama bu kzlar Celinei pt gibi iki kez deil kez pmeyi
tercih etti. Az nce kendisini aran kzn yanma oturdu. Belli ki
birbirlerini nceden tanyorlard; kz elini srekli onun dizine koyu
yordu. Willem benim olduum tarafa kaamak baklar frlatyordu
ve ben onun bana el sallayp yanna armasn beklediim halde
bunu yapmad. Gemek bilmeyen be dakikann sonunda o ylk
kz, zerine bir eyler karalad kd Willeme uzatt. Willem kd
cebine atp ayaa kalkt ve kzlarla yeniden yanak yanaa ptkten
sonra benim bir Toulouse-Lautrec Mzesi kartpostalna youn ilgi
gsterdiim dkkna geldi.
Hadi gidelim, dedi dirseimi tutarak.
O kzlar arkadalarn myd? dedim hzl admlarna yetimeye
alarak.
Hayr.
Ama onlar tanyorsun, deil mi?
Bir zamanlar tanyordum.
imdi tesadfen karna ktlar yle mi?
-10 8

GAYLE F O R M A N

Willem o gn ilk defa sinirlenerek hzla bana dnd. Buras


Paris, Lulu. Dnyann en turistik ehri. Bu tr eyler olabilir.
Tesadfler, diye dndm. Ancak kendimi, paylamaktan nefret

eden, kskan biri gibi hissediyordum ve bana byle hissettiren sadece


o kz deil ki Willem onun telefon numarasn kk siyah defterine
geirmeye frsat bulamamsa bile mutlaka arka cebinde tayordutesadflerdi. nk o gn tesadfler sadece Willem ile bana aitmi
gibi grnyordu.
Willem biraz'yumuad. Onlar Hollandadan tanyorum.
Duruunda bir deiiklik vard ve bu haliyle snmeden nce
kararmaya balayan bir ampul anmsatyordu. te o zaman Hollanda
kelimesini malup olup nihai sona ulam gibi sylediini fark ettim
ve bu da o gn bir kez bile eve dnmekten bahsetmemi olduunu
hatrlamam salad. Sonra aklma baka bir ey geldi. O gn iki
yldr hi grmedii memleketine, Hollandaya dnmeyi planlamt.
Ben gn sonra lkeme geri dnecek ve havaalannda byk
bir kalabalk tarafndan karlanacaktm. Evde beni ho geldin yazl
bir pankart ve jetlag yznden tek bir lokmasnn bile tadna baka
mayacam bir kutlama yemei bekliyor olacakt. Bir gsteri kpei
misali oradan oraya srklendiim haftalk seyahatimin ardndan
kahraman muamelesi grecektim.
Willem iki yldr evinden uzaktayd. Peki neden o da bir kahra
man gibi karlanmyordu? Hatta onu karlayacak birisi var myd?
Celinein yanndayken, diye sordum, telefonla aradn birileri
oldu mu?
Kalarn atp koyu renkli gzlerinde akn bir ifadeyle dnp
bana bakt. Hayr. Neden sordun? nk bunu yapmadysan, d
nnn ertelendiini nereden bilecekler? Seni bir kahraman gibi
karlamak iin yarna dek beklemeleri gerektiini nasl anlayacaklar?
- 109-

Dnmeni bekleyen kimse yok mu? diye sordum.


Yz ifadesi ksa sreli bir deiiklik yaayp o neeli maskeden
syrld, ki ben aslnda ne kadar yorgun, ne kadar kararsz grnd
ne -tpk benim gibi- ahit olana dek onun yznde bir maske
tadm fark etmemitim.
Aklmdan ne geiyor biliyor musun?
Ne geiyor?
Kaybolmalyz.
Sana bir haberim var. Ben tam bir gndr ortalarda gzk
myorum.
Bu farkl olacak. Bilerek kaybolacaz. Ben yeni bir ehre gitti
imde hep bunu yaparm. Bir metro istasyonu ya da otobs duranda
rastgele bir durak seer ve oraya giderim.
Ne yaptn biliyordum. Bulunduumuz meknla birlikte ko
nuyu da deitirmeye alyordu. Bir adan bunu yapmaya ihtiya
duyduunu anlyordum. Bu yzden ona kar kmadm. Gidecekleri
yeri, eee kuyruk takmaca oyunu oynayarak belirleyen gezginler gibi
mi? diye sordum.
Willem merakl gzlerle yzme bakt. ngilizcesi o kadar iyiydi
ki bazen baz terimleri anlamakta zorluk ekebileceini unutuyordum.
Bu da tesadflerle mi ilgili? diye sordum bu defa.
Willem bana bakt ve yzndeki o maske ksa bir an tekrar
syrld. Ancak sonra yine ayn hzla eski yerine yerleti. nemli
deildi. O ksa an bana yetmiti. Ve onu anlyordum. Willem de
benim kadar yalnzd. imdi yreimi hangimiz iin hissettiimi
bilmediim bir sz kaplamt.
Hayattaki her ey tesadflerden ibarettir, dedi Willem.

110 -

O / kemmel bir seim yaptm.


Eee kuyruk takmaca oyunundaki taktii uygulayarak metro
haritasnn karsna getim, gzlerimi kapayp olduum yerde dn
dm ve parmam kulaa ok ho gelen bir ismi olan Chteau
Rougea bastrdm.
Metro istasyonundan ktmzda Parisin bambaka bir yerine
adm atmtk ve ortalarda ne bir ato, ne bir krmz nesne ne de
farkl bir ey vard.
Caddeler, Latin Mahallesindekiler kadar dard ama onlardan
ok daha bakmszd. Dkknlarn pencerelerinden bateri arlkl,
kalitesiz mzik sesleri ykseliyordu ve yle bir koku bombardmanna
tutulmutuk ki burnum nce neyi koklamas gerektiini bilemiyordu;
pastanelerden yaylan kri kokular, el arabalaryla tanan iri hay
van gvdelerinden szan kann demir kokusu, tad ve egzotik tts
kokular, araba ve motosikletlerin kard egzoz kokusu, ehrin bu
ksmnda koca bir keyi kaplayan byk kafeler yerine kaldrma
dizili masalaryla daha basit ve kk grnen kafeler olmasna ra
-111

men drt bir yan kaplayan kahve kokular. Kafelerin tamamnda


kahve iip sigara tttren adamlar vard. Bazlar sadece gzlerinin
grld simsiyah rtler, bazlarysa rengrenk giysiler ierisinde
olan kadnlar, uyuyan bebeklerini srtlarna alm maazalara girip
kyorlard. Blgedeki tek turist bizdik ve insanlar bize dmanca
deil ama yolumuzu kaybetmiiz gibi merakl baklarla bakyorlard.
Gerekten de kaybolmutuk, ite srf bu yzden tek bama olsam
asla byle bir ie kalkmazdm.
Ama Willem buray sevmiti. Bu yzden onu rnek alp biraz
rahadamaya altm ve Parisin Ortadou ve Afrikay kucaklayan
bu blgesini aknlkla incelemeye baladm.
nce bir caminin yanndan, sonra an kuleleri ve payandalaryla
tpk bizim gibi kendini bir anda burada bulmu gibi grnen bir
kilisenin nnden getik. Kvrlarak ilerleyen yollar takip ederek
birka keyi dnmemizin ardndan karmza parka benzer bir yer
kt; buras yeillikler, patikalar ve apartmanlarn arasna skm
hentbol sahalarndan oluan bir avluydu. Park, seksek oynayan bar
tl kzlar, hentbol sahalarnda koan olanlar, kpeklerini gezdiren,
satran oynayan ve bir yaz gnnn son demlerini sigara ierek
deerlendiren insanlarla doluydu.
Nerede olduumuz hakknda bir fikrin var m? diye sordum
Willeme.
Ben de senin gibi yolumu kaybetmi durumdaym.
Ah, hap yuttuk o zaman. Byle sylememe ramen glyor
dum. Willemle birlikte kaybolma fikri houma gitmiti.
Aa dallarnn rtt sessiz bir keye, gkyznde oynayan
ocuklar tasvir eden bir duvar resminin altna yerletik. Sandalederimi
kardm. Ayaklarmda kir ve terin sebep olduu koyu renkli izler
vard. Sanrm ayaklarm yryemeyecek durumda.
-112-

GAYLE F O R M A N

Willem de parmak aras terliklerini frlatp att. Sol ayandaki


zikzak izen yara izini grdm. Benimkiler de ayn durumda.
Gne, giderek serinleyen rzgrn etkisiyle bir araya toplanmaya
balayan ve beraberlerinde yamurun manyetik kokusunu tayan
buludarn arasndan bakp aada glgeler olutururken srtst yere
uzandk. Belki de Jacques yamur konusunda haklyd.
Saat ka? diye sordu Willem.
Gzlerimi kapayp saati grebilmesi iin kolumu ona doru
uzattm. Sakn baha syleme. Bilmek istemiyorum.
Willem kolumu tutup saate bakt ama sonra onu brakmad.
Bileimi az rasdanan bir nesneymi, grd ilk bilekmi gibi saa
sola evirerek dikkade inceledi. Bu ok gzel bir saat, dedi sonunda.
Teekkr ederim, dedim nezaket gerei.
Onu sevmiyor musun?
Hayr. Asl sorun bu deil. Bu saat, bana zaten bir seyahat
hediye etmi olan ailemin son derece cmert bir hediyesi ve olduka
da pahal. Daha fazlasn sylemeden nce sustum. Karmda duran
kii Willemdi ve bir eyler beni ona gerei sylemeye zorluyordu.
Ama hayr, onu sevmiyorum.
Neden?
Bilmiyorum. Her eyden nce ok ar. Bileimin terlemesine
neden oluyor. stelik bana zamann akp gittiini hatrlatmak istermi
gibi grltlyle alyor. Saatin ka olduunu asla unutmamam
gerekirmi gibi.
Madem yle, onu neden takyorsun?
Bu ok basit bir soruydu. Nefret ettiim bir saati neden takyor
dum? Evden kilometrelerce uzakta onu takp takmadm umursayacak
kimse yokken bunu neden yapyordum? nk ailem onu bana iyi
niyede hediye etmiti. nk ailemi hayal krklna uratamazdm.
-113-

Willemin parmaklarnn bileime yapt hafif basky bir kez


daha hissettim. Ayn anda kilidi alan saatim ardnda belli belirsiz
fark edilen beyaz bir iz brakarak bileimden kurtuldu. Ferahlatan
bir esintinin doum lekemi yalayp getiini hissettim.
Willem saatimi, arkasna kaznm Yollarda yazsn inceledi.
Tam olarak nereye gidiyorsun?
Ah, bilirsin ite. Avrupaya. niversiteye. Tp fakltesine.
Tp fakltesine mi? Willemin sesinde hayret dolu bir ifde vard.
Bam evet anlamnda salladm. Sekizinci snftayken, yedii kuzu
etinin boazna kamasyla boulma tehlikesi geiren yan masadaki
ocuu Heimlich Manevrasyla kurtardm gnden beri geleceime
dair yaplan plan buydu. Yanmzda oturan ocuun bir anda mos
mor kesildiini fark ettiimde babam hastane servisinden gelen bir
telefonu yantlamak zere dardayd. Ayaa kalkp soukkanl bir
tavrla kollarm ocuun gsne dolamtm ve azndan bir para
et frlayana dek bask uygulamtm. Yaptm ey annemi fazlasyla
etkilemiti. O gnden sonra benim de babam gibi bir doktor ola
camdan sz etmeye balad. Bir sre sonra ben de benzer ekilde
konumaya balamtm.
Peki bana da bakacak msn?
Willemin sesi her zamanki gibi alayc olduu iin aka yaptn
anlamtm ama birden iimde bir kprt hissetim. u an ona kim
bakyordu? Baklarm zerine evirdim. Her eyi kolayca halledebiliyormu gibi grnyordu ama daha nce hissettiim o duyguyu
-aslnda bundan emindim-; onun yalnzlk ektii hissini hatrladm.
u an sana kim bakyor?
lk bata bu soruyu sesli olarak dile getirdiimden ve bunu yap
tysam bile Willemin beni duyduundan emin olamadm nk
-

114 -

GAYLE F O R M A N

ondan uzunca bir sre yant alamadm. Ama sonra nihayet, Ben
kendime bakyorum, dedi.
Peki ya bakamayacak durumda olduunda? Hastalandnda?
Ben hastalanmam.
Herkes hastalanr. Ya yoldayken gribe falan yakalanrsan?
Hastalanrm. Sonra da iyileirim, dedi elini sallayp sorduum
soruyu geitirerek.
Dirseimin zerinde doruldum. Yreimi paralayan tuhaf bir
duyguya kaplmtm ve bu duygu nefes alm zorlatryor, du
daklarmdan dklen kelimelerin uuan yapraklar misali titreme
sine neden oluyordu. u ifte mutluluk hikyesini dnyorum
da. O gen de senin gibi tek bana seyahat ederken hastalanyor
ama sonra ona bakacak birisi ortaya kyor. Sen hastalandnda
da byle mi oluyor yoksa kocaman bir otel odasnda yapayalnz m
kalyorsun? Willemi bir da kynde hayal etmeye altm ama
zihnimde sadece onun khne bir odadaki grnts belirdi. Sonra
kendim hasta olduum zamanlar neler hissettiimi dndm; o
derin mutsuzluu, o yalnzl, o nbetleri. Yanmda hep benimle
ilgilenen annem olurdu. Peki ya Willem? Hastalandnda ona orba
getiren birisi var myd? Birisi ona bahar yamuru altnda gkyzne
ykselen yemyeil aalar anlatyor muydu?
Willem bana cevap vermedi. Uzaklarda bir el topunun duvara
arptn, bir kadnn uh kahkahalar attn duyuyordum. Celinei
dndm. Trendeki kzlar. Wllemin cebine att o kd. Belli
ki Willem hastalandnda kendisine bakacak bir kz bulmakta zor
lanmyordu. imde garip bir duygu belirdi. Sanki kayak yaparken
hatal bir dn gerekletirmi ve kazara tmseklerle dolu en zorlu
parkura girmitim.
- 115-

Kusura bakma, dedim. Sanrm iimdeki doktor uyana geti.


Ya da belki de iimdeki Musevi anne.
Willem bana tuhaf bir bak frlatt. Bir hatal dn daha yap
mtm. Avrupada ok fzla Musevi olmad iin bu konuda yaptm
akalarn yeterince anlalmadn hep unutuyordum.
Ben Museviyim, yani yalandmda etrafmdaki herkesin sal
iin endie duymaya mahkmum, diye akladm abucak. Musevi
anne bu anlama geliyor.

Willem srtst uzanp saatimi yzne tuttu. u ifte mutluluk


hikyesinden bahsetmi olman ok tuhaf. Bazen ben de hastalanp
kendimi tuvalederde kusarken buluyorum ve bu pek de ho olmuyor.
Onu bu halde dnmek yzm buruturmama neden oldu.
Bir keresinde Fastan Cezayire geerken dizanteriye yakalandm
ve olduka kt durumdaydm. O kadar hastaydm ki hi bilmediim
bir yerde trenden inmek zorunda kaldm, indiim yer Sahra lnn
kenarnda, kitaplarda bile ad gemeyen bir kasabayd. Srekli su
kaybediyor ve sanrm halsinasyon gryordum. Yalpalayarak kalacak
bir yer ararken Saba isminde bir otel ve restorana rasdadm. Eskiden
bykbabama Saba derdim. Bykbabam bana oraya gitmem iin
iaret gnderiyordu sanki. Restoran botu. Doruca tuvaletlere gidip
tekrar kustum. Dar ktmda ksa sakallar krlam ihraml bir
adamla karlatm. Ondan ay ve zencefil istedim nk annem
midem bulandnda hep bu kiliyi kullanrd. Adam ban iki yana
sallad ve artk lde olduum iin sadece ln sunduu arelere
bavurabileceimi syledi. Ardndan mutfaa girdi ve ortadan ikiye
ayrlm bir zgara limon getirdi. zerine biraz tuz serptii limonu
azma skmam syledi. Bir kez daha kendimi kaybedeceimi d
nrken yirmi dakika sonra midem dzelmiti. Adam bana aa
kabuu tadnda, iren bir ay iirip yukar gnderdi ve neredeyse
on sekiz saat uyudum. Sonrasnda Jer gn aa indiimde bana
-116-

GAYLE F O R M A N

nasl olduumu soruyor ve belirttiim semptomlara uygun bir yemek


hazrlyordu. Yemein ardndan ocukluumda Sabayla yaptmz
gibi sohbet ediyorduk. Haritada var olduunu bile bilmediim bu
kasabada tam bir hafta kaldm. Bamdan geen olay senin az nce
anlattn hikyeye ok benziyor.
Tek fark o adamn bir kz olmamas, dedim. Yoksa u ana
dek oktan o kzla evlenmi olurdun.
Birbirimize doru dnmtk ve ylesine yakn duruyorduk
ki teninden yaylan scakl duyuyor, ayn havay soluduumuzu
hissediyordum.
Adamn kz sen ol. Bana o msralar tekrarla, dedi.
Yemyeil aalar bahar yamuru altnda gkyzne uzanyor
ve gkyz ilkbahar aalarn karanla bouyor. Rzgrdan kaan
krmz iekler ayrlara yaylyor ve ayrlar bu pcn ardndan
kpkrmz oluyor.
pck kelimesi havada asl kald.

Bir daha hastalanrsam bana bu msralar syleyebilirsin. Benim


dalardaki sevgilim olabilirsin.
Anlatk, dedim. Hastalandnda dalardaki sevgilin olup
sana bakacam.
Willem bu szler yeni bir akaym, aramzdaki flrt oyunun yeni
bir hamlesiymi gibi glmsedi. Sylediklerim aka olmad halde
ben de glmsedim.
Karlnda ben de seni zamann yknden kurtaracam.
Kendi ince bileine takt saatim burada hi de bir kelepeymi
gibi grnmyordu. u an zaman diye bir ey yok. Jacques onun
iin ne diyordu... akc m?
Akc, diye tekrarladm bylenmi gibi. nk zaman akcysa
sadece tek bir gn srecei dnlen bir ey sonsuzlua akabilirdi.
-117-

C^yuyakaldm. Sonra uyandm ve her ey farkl geldi. Park sessizlemiti. Az nceki kahkaha sesleri ve toplarn yanklar glgelerle
bezeli alacakaranlkta kaybolmutu. Kararmakta olan gkyzn gri,
youn yamur bulutlar kaplamt.
Ancak llmesi mmkn olmasa bile varln bir ekilde belli
eden bir ey daha deimiti. Bunu uyanr uyanmaz hissetmitim;
atom ve molekller yeni pozisyon alm, dnyay dn olmayan
bir biimde batan aa deitirmilerdi.
te o an Willemin elini fark ettim.
O da benim gibi uyuyakalm, upuzun vcudu bir soru iareti
gibi arkama kvrlmt. Onun, yere den bir al misali uykunun tad
esintisiyle oraya konmuasna son derece doal bir ekilde kalamn
zerinde duran eli dnda vcudarmz birbirine dokunmuyordu.
Kalamdaki bu el sanki oraya aitti. Hep oraya ait olmutu.
Hi kprdamadan aalarn arasnda gezinen rzgrn hrtsn
ve Willemin ritmik nefes alp veriini dinledim. Dikkatimi tamamen
onun eline verdim ve parmak ularndan vcudumun, o ana dek
-119-

varlm bile bilmediim bir noktasndan elektrik akm getiini


hissettim.
Willem uykusunda kprdannca bunu onun da hissedip hisset
mediini merak ettim. Hissetmemesi mmkn myd? Bu akm,
etrafnda gezdirilen bir lme aygtnn kadrann yerinden skecek
kadar gerek ve belirgindi.
Willem tekrar kprdand ve trnaklarn kala ukurumdaki o
hassas noktaya gmmesiyle birlikte ylesine zevk dolu, youn bir
duygu hissettim ki srayp arkamda duran bacan tekmeledim.
Onu grmememe ramen kirpiklerinin titreyip gz kapaklarnn
aldn hissettiimden emindim ve sonrasnda nefesinin scakl
ensemi yalad.
Hl uyku mahmurluuyla, Goeiemorgen, dedi.
Elini kalamdan ekmedii iin Tanrya krederek ona doru
dndm. Yerdeki otlar al yanaklarnda, ilkel kabilelere kabul tren
lerinde yzlere ekilen o izgilere benzer izler brakmt. Yzndeki
izlere dokunmak, geri kalan ksm tamamen przsz olan tenini
hissetmek istiyordum. Vcudunun her noktasna dokunmay. Bedeni
kendine ait bir ekim gc olan dev bir gneten farkszd.
u an teknik olarak hl gece olsa da sanrm bu gnaydn
anlamna geliyor, dedim atall bir sesle. Grne baklrsa ayn
anda hem nefes alma hem de konuma yetimi kaybetmitim.
Artk senin iin zaman diye bir kavram olmadn unutuyorsun.
Sen zaman bana verdin.
Zaman sana verdim, diye tekrarladm. Bu szlerde ylesine
ho bir teslimiyet vard ki kendimi Willemin ekim gcne kaplm
gibi hissediyordum. Ruhumun kk bir paras beni bu konuda
uyaryordu. Bu iliki sadece bir gn srecekti. Ben onun hayatna
-

120-

GAYLE F O R M A N

giren pek ok kzdan biriydim. Ama az nce uyandmda Willeme


direnebilen ve direnecek olan dier paramdan nihayet kurtulmutum.
Willem uyku mahmurluu tayan, koyu renkli, seksi gzlerini
krptrarak bana bakt. Daha imdiden ptmz hissediyordum.
Dudaklarnn vcudumun her noktasnda dolatn hissediyordum.
Sivri ulu leen kemiinin bana dokunduunu hissediyordum. Park
neredeyse tamamen boalmt. Kot pantolon giymi, bartl bir ift
gen kz birka genle konuuyordu. Ama onlar da kendi kelerine
ekilmiti. Ve o an grg kurallar umurumda bile deil.
Zihnimden geen dnceler ekrana yansyan bir filmden farksz
olmalyd. Willem bu filmi batan sona izledi. Bunu dudaklarndaki
manal glmsemeden anlamtm. Birbirimize biraz daha yaklatk.
Austos bceklerinin cvltlar altnda aramzdaki enerjinin krlarday
ken banzn zerinde uuldadn hissettiiniz o elektrik kablolar
gibi uuldadn duyabiliyordum.
Ama sonra baka bir ey daha duydum. Bu, aramzda oluan
elektriin yaratt sesten ylesine farkl bir sesti ki ilk bata onu hibir
eye benzetemedim. Ardndan tyleri diken diken eden, inili kl bu
net sesi bir kez daha duydum ve o an ne olduunu anladm. nk
korkunun tercme edilmeye ihtiyac yoktu. lk her dilde aynyd.
Willem ayaa srad. Ben de yle. Burada kal! dedi bana
emredercesine. Sonra ben ne olup bittiini bile anlayamadan o uzun
bacaklaryla komaya balad ve beni ayn anda hem arzuyu hem de
deheti yaam olmann verdii travmayla ba baa brakt.
Bir lk daha duyuldu. Bir kzn l. te o zaman her ey
filmlerdeki gibi ar ekim ilerlemeye balad. O iki bartl kz
grdm ama birinin banda artk rt yoktu. rt yere dm
ve ardnda, onlar da korkuya kaplm gibi karmakark ve diken
diken olmu siyah salarn brakmt. Kz karsnda duran genlere
grnmek istemiyormu gibi dier kzla birlikte olduu yere sinmiti.
-

121

imdi gen delikanllar olduunu dndm bu kiilerin aslmda


ayaklarnda iri, siyah postallar olan ve sava sonras bunalm yaayan,
kafalar kazl koca adamlar olduklarn fark etdm. Birden bu adamlann,
artk tamamen sessizleen parkta bu kzlarla bir arada bulunmasnda
byk bir yanllk olduunu anladm. Willemin geride brakt srt
antasn alp onlara yaklatm.
Kzlardan birinin alak sesli hkrklarn ve adamlarn bouk
kahkahalarn duyabiliyordum. Sonra adamlar tekrar konumaya
balad. Franszcann kulaa bu kadar irkin gelebilecei aklmn
ucundan bile gemezdi.
Tam onun nereye gittiini merak ettiim srada Willem kzlarla
adamlarn arasna girdi ve bir eyler sylemeye balad. Ar ar ko
nuuyordu ama aramzdaki mesafeye ramen sesini net bir biimde
duyabildiime gre bir eit aktr hilesine bavurmu olmalyd. te
yandan, Franszca konutuu iin sylediklerinin tek bir kelimesini
bile anlamyordum. Ne sylediini bilmiyordum ama dazlaklarn
dikkatini ekmeyi baarmt. Adamlar bo duran hentbol sahasnda
yanklanan gl ve tok sesleriyle ona cevap verdiler. Bir meltem ka
dar dingin ve soukkanl bir sesle konumaya devam eden Willemin
dudaklarndan dklen kelimelerin bir tanesini olsun anlayabilmek
iin kulak kesildiim halde bunu baaramadm.
Willem ile adamlann arasndaki sohbet devam etti ve kzlar ken
dilerinden beklenildii zere bu frsattan faydalanp oradan sessizce
svtlar. Dazlaklar bunu fark etmedi ya da belki de umursamad.
Artk onlar ilgilendiren kii Willemdi. ilk bata Willern in cazibesinin
snr tanmadn ve onun bu dazlaklarla bile dostluk kurduunu
dndm. Ama sonra sylediklerini anlamasam da ses tonunu
tandm. Bu ses tonunu biliyordum nk kulaklarm btn gn
ona maruz kalmt. Wllem adamlarla dalga geiyordu. Adamlarn
bunu fark ettiinden emin deildim nk Willem e kar tekti
-

122-

GAYLE F O R M A N

ve bunu fark etmi olsalard u an byle durup onunla konumaya


devam etmezlerdi.
Burnuma, ikinin sebep olduu mide bulandrc bir ter kokusuyla
birlikte adrenalinin keskin kokusu geldi ve adamlarn Willeme ne
yapacaklarn hissettim. Bunu sanki ona deil de bana yapacaklarm
gibi aka hissediyordum. Korkudan kprdayamayacak hale gelmem
gerekirdi ama yle olmad. Aksine yreimi stp sevgiyle dolduran
ve ayn zamanda hrnlamama neden olan bir duyguya kapldm.

Hastalandnda sana kim bakyor?


Bir an bile dnmeden elimi Willemin antasna attm ve
bulabildiim en ar eyi alp -Avrupa Rehberi- onlara doru y
rmeye baladm. Willem de dhil olmak zere hibiri yaklatm
fark etmemiti, yani adamlar artma ansm vard. Tabii ayn za
manda onlar gafil avlamak gibi etkili bir gce de sahiptim. nk
Willeme en yakn duran adama frlattm rehber ona ylesine sert
arpt ki elinde tuttuu bira iesinin dmesine neden oldu. Adam
elini kana gtrd ve dokunduu yer, filizlenen krmz bir iek
gibi kanla doldu.
Yaptm eyin beni korkutmu olmas gerektiini biliyor ama
korkmuyordum. Kendimi tuhaf bir ekilde sakin ve bitmek bilmeyen
birka saniye boyunca ayr kalmamzn ardndan Willeme tekrar
kavutuum iin son derece mutlu hissediyordum. Ancak Willem,
gzleri fal ta gibi alm bir halde aknlkla bana bakyordu. Daz
laklar da saldrnn kaynann ben olduuma inanamyormu gibi
benim arkama bakyor, parkn etrafn inceliyordu.
Willemle hayatmz kurtaran ey de onlarn yaad bu aknlk
an oldu. nk o an Willemin eli benimkini buldu ve komaya
baladk.
-

123

Parktan kp kilisenin nnden getikten sonra tekrar o kar


mak mahalleye girdik ve kahvehaneleri, kafeleri, hayvan cesetlerini
arkada braktk. i su dolu ukurlarn zerinden atladk, drt bir
yandaki motosiklederin ve bisiklet standarnn nnden getik, as
kya aslm pullarla bezeli elbiseleri boaltan yk kamyonederinin
etrafndan dolatk.
Mahalle sakinleri bizi izlemek iin duruyor ve olimpiyadarda
seyircisi bol bir spor yapyormuuz gibi -lgn Beyaz Adam Ko
usu- bize yol vermek iin kenara ekiliyordu.
Korkmalydm. Peimde fkeli dazlaklar vard ve o gne dek
peimden koan tek kii, birlikte kouya ktm babam olmutu.
Dazlaklarn postallarnn, beynimde yanklanan kalp atlarmla uyumlu
bir ritimle yere vurduunu duyabiliyordum. Ama korkmuyordum.
Bacaklarmn, Willemin uzun admlarna uyum salayabilmek iin
mucizev bir ekilde uzadn hissediyordum. zerinde kotuumuz
topran sanki o da bizden yanaym gibi dalgalandm hissediyordum.
Ayaklarmzn yere demediini, her an havalanp bize kimsenin ula
amayaca Paris atlarnn zerinde koabileceimizi hissediyordum.
Adamlarn arkamzdan bardklarn ve bir eylerin krldn
duydum. Bir eyin kulam yalayp getiini ve ter bezlerim alp
iindekileri bir anda boaltm gibi boynumun slandn hissettim.
Sonra yeni kahkahalar duydum ve postal sesleri bir anda kayboldu.
Fakat Willem hl kouyordu. Beni srkleyerek karmak so
kaklardan geirdi ve nihayet geni bir bulvara vardk. Ik deiti
inde bir polis arabasnn yanndan geip kendimizi caddenin kar
tarafna attk imdi etraf kalabalklamt. Artk peimizde kimsenin
olmadndan emindim. Gvende olduumuzu biliyordum. Ama
Willem komaya devam ediyor, beni bir o yana bir bu yana eki
tirerek daha kk ve sessiz sokaklardan geiriyordu; ta ki caddede
u kitaplklardaki gizli kaplar gibi bir boluk ortaya kana dek. Bu,
-124-

GAYLE F O R M A N

byk apartmanlardan birinin ifreli giriiydi. Willem, tekerlekli san


dalyedeki yal bir adam apartmandan kt anda bizi kapdan ieri
soktu. arptmz ta duvar hzmz bir anda kesti ve,apartmann
kaps arkamzdan kapand.
Bir sre vcutlarmz neredeyse tamamen birbirine bastrarak
ylece durduk. Willemin hzla arpan kalbini ve keskin nefesini
duyabiliyordum. Boynundan ter damlalar szlyordu. Damarla
rmdaki kann, yatandan tamak zere olan bir nehir gibi gmbr
gmbr aktn hissediyordum. Sanki vcudum artk beni tamakta
zorlanyordu. Nasl olduysa ona ok ar gelmeye balamtm.
Willem, diye baladm szlerime. Ona anlatmak istediim o
kadar ok ey vard ki.
Willem parman boynumda gezdirdi ve dokunuunun beni
bir anda hem heyecanlandrp hem de sakinletirdiini hissederek
sessizletim. Fakat Willem elini ektiinde parma zerine bulaan
kanla kpkrmz olmutu. Elimi uzatp boynuma dokundum. Bu
benim kanimdi.

Godverdomme! diye kfretti Willem sessizce. Bir eliyle antasndan


bir bandana karrken dierini azna gtrd ve parmandaki kan
yalayarak temizledi. Bandanay boynuma bastrd. Evet, bir yerlerim
kanyordu ama o kadar da kt durumda saylmazdm. Neler olup
bittiinin bile farknda deildim.
Sana krk bir ie frlattlar, dedi Willem. Sesi saf bir fkeyle
doluydu.
Ama acmyordu. Canm yanmyordu. ok fazla deil. Sadece
hafif bir syrk olmalyd.
Bandanay hafife boynuma bastran Willem imdi fazlasyla
yaknmda duruyordu. Birden boynumdaki yarann deil de aramz-

125

daki tuhaf elektrik akmnn vcuduma girdii noktann kanadn


hissettim.
Onu istiyordum. Her eyiyle. Az nce benim kanm tadan du
daklarm tatmak istiyordum. Ona doru sokuldum.
Ama Willem beni iterek geri ekildi. Elini boynumdan uzak
latrd. Kanla lekelenen bandana imdi durduu yerden decekmi
gibi sallanyordu.
te o zaman bam kaldrp gzlerinin iine baktm. Rengini
tamamen yitiren gzleri imdi kapkara grnyordu. Ama bundan
ok daha endie verici olan, ilerinde rasdadm ve hemen tandm
o duyguydu; korku. Birden onu bu korkudan kurtarmay her eyden
ok istedim. nk asl korkmas gereken bendim. Oysa ben o gn
hibir eyden korkmuyordum.
Sorun yok, dedim. Ben iyiyim.
Willem bir yabancya aitmiesine buz gibi souk bir sesle, Akln
dan ne geiyordu? dedi. Belki bu yzden belki de artk rahatladm
iin gzyalarna boulmann eiinde olduumu hissettim.
Cann yakacaklard, dedim. Sonrasnda sesim duyulmaz oldu.
Beni anlayp anlamadn grmek iin Willeme baktm ama imdi
ikiz kardei fkeyle bir araya gelmi olan korku, yz hadann iyice
sertletirmiti. Ve ben sana sz verdim.
Ne sz?
Yaananlarn grnts, zihnimde hzl kareler halinde yeniden
canland. Yumruklaan kimse olmamt. Willem ile adamlarn ne
konutuklarn bile anlamamtm. Ama o adamlarn Willeme zarar

vereceklerini tm kalbimle hissetmitim.


Sana gz kulak olacam syledim. Kendime olan gvenimin
ar ar kaybolmasyla birlikte sesim de duyulmaz olmutu.
-

126-

GAYLE F O R M A N

Gz kulak olmak m? Bana byle mi gz kulak olacaksn?


Willem avucunu ap zerine bulaan kanm gsterdi.
Sonra benden bir adm uzaklat ve gnein titrek, zayf
altnda birden her eyi batan sonajyanl anladm fark ettim. Kayak
yaparken yanl parkura girmemitim; dorudan bir uurumdan aa
atlamtm. Willemin benden kendisine gz kulak olmam istemesi
sadece bir akayd. Ben bugne dek kime gz kulak olmutum ki?
stelik Willemin dudaklarndan, bakma ihtiyac olduuna dair tek
bir kelime bile kmamt.
Sessizlikle sarmalanm bir halde ylece durduk. Gnein son
da ekip gitti ve yamur sanki o ana dek karanln kmesini
beklemi gibi bir anda balad. Willem nce gkyzne, sonra hl
bileinde duran saatime bakt.
Cebimde kalan o son krk poundu dndm. Sessiz, temiz
bir otel odasnn hayalini kurdum. kimizi o odada dledim ama
bir saat nce o parkta hayal ettiim ekilde deil; sessizce, yamuru
dinlerken. Ltfen, diye yalvardm iimden, ltfen kendimize kalacak

bir yer bulup aramz dzeltelim.


Ama Willem antasndan Eurostarn zaman izelgesini kard.
Ardndan bileinde duran saatimin kilidini at. O an bana zaman
geri verdiini anladm. Oysa bu, onu benden ekip ald anlamna
geliyordu.

127

(O

/ls

C S gece Londraya giden iki tren vard. Willem bana saatin do


kuzu getiini syledi; yani biletimi deitirip ilkine yetiecek kadar
zamanm olmayabilirdi ama son trene rahadkla binebilirdim, iki
lke arasndaki zaman fark sayesinde bir saat kazanm olacam
iin metro kapanmadan nce Londraya ulaabilecektim. Willem
bana btn bunlar yolda durdurup adres sorduum bir yabancy
m gibi gayet dosta ve yardmsever bir tavrla anlatmt. Ve ben
de onu gece gndz metro kullanan birisiymi gibi srekli bam
sallayarak dinlemitim.
Willem bana apartmann kapsn aarken tpk kpeini akam
gezmesine karan bir adam gibi tuhaf bir ekilde ciddiydi. Saat epeyce
ilerlemi, uzun yaz gnnn son yerini geceye terk etmiti.
Dardaki Paris yarm saat nce braktm ehirden tamamen farkl
grnyordu ve ben bir kez daha bunun sebebinin yamur ya da ehrin
yanan klar olmadn biliyordum. Bir eyler deimiti. Ya da belki
tekrar eski haline dnmt. Hatta belki en bandan beri deien
hibir ey olmamt ve ben sadece kendi kendimi kandryordum.
-129-

Yine de bu yepyeni Parisle karlamak gzlerimin dolmasna,


etrafmdaki her eyi kocaman, krmz bir nokta halinde grmeme
neden oluyordu. Yamurda slanmaya balayan kazamla yzm
sildim. Willemin geri verdii saatimi hl elimde tutuyordum. Ne
dense onu tekrar bileime takma dncesine katlanamyordum.
Sanki boazmdaki kesikten ok onun acsn hissedecektim. Willemin
nne gemeye, aramza mesafe koymaya altm.
Lulu, diye seslendi arkamdan.
Cevap vermedim. Ben Lulu deildim. Hibir zaman da olma
mtm.
Willem koarak bana yetiti. Sanrm Gare du Nord u tarafta.
Dirseimi tutmasyla birlikte kendimi kastm ama tpk doktor
ine yapmadan nce kendinizi kaanzda olduu gibi bunu yapmam
durumu daha da ktletirmekten baka bir ie yaramad.
Bana sadece oraya nasl gidebileceimi syle.
Sanrm u caddeden birka sokak aa yryp sola dneceiz.
Ama nce Celinein alt kulbe uramamz gerekiyor.
Tabii ya. Celine. Willem, gerek Willem kadar olmasa bile yirmi
dakika nceki Willeme kyasla bana son derece normal davranyordu;
gzlerindeki korku yerini bir eit rahadamaya brakmt. Benim y
kmden kurtulmann vermi olduu rahadama. Plannn en bandan
beri bu olup olmadn merak ettim. Beni brakp geceyi geirmek
iin Celinein yanma gidecekti. Ya da belki de telefon numarasn
gvenle arka cebinde tad o kzla buluacakt. Bunca alternatifin
arasnda neden beni seecekti ki?

Sen iyi bir ocuksun. Bir zamanlar k olduum Shane Michaels,


ona hislerimi aklamaya en ok yaklatm anda bana bunlar sy
lemiti. Sen iyi bir ocuksun. te ben buydum. Shane elimi tutar,
flrt edercesine bana tad szler mrldanrd. Bu szlerin bir anlam
-130-

GAYLE F O R M A N

olduunu dnrdm. Sonra gnn birinde baka bir kzla beraber


olmaya balad ve benim iin gerekten de anlam tayan eyler yapt.
Geni bir bulvarda istasyona doru yrmeye baladk ama sonra
tekrar kk sokaklardan birine daldk. Gece kulbn grmeye
altm ama buras i yerlerinin olduu bir semt deildi. Pencere
n sakslarndaki filizlenmeye balayan ieklerin yamur altnda
sland, besili kedilerin kapal pencerelerin ardnda huzurla uyuk
lad apartmanlarla dolu yerleim yerindeydik. Kede, buulanm
camlar l l parlayan bir restoran vard. Sokan kar tarafndan
bile, ieride ykselen kahkahalar, tabaklara arpan atal bak seslerini
duyabiliyordum, insanlar kuru ve scak meknlarda, bir perembe
akam Pariste yedikleri yemein tadn karyordu.
Yamur hzn arttrd. Kazamdan akan sular iimdeki tirt
de slatmt. Kazan kollarn yumruk yaptm ellerimin zerinden
geirdim. Dilerim takrdamaya balad; bunu belli etmemek iin
enemi skmam titremenin btn vcuduma yaylmasndan baka bir
ie yaramad. Boynumdaki bandanay kardm. Kanama durmutu
ama boynum kan ve terle kirlenmiti.
Willem dehetle ya da belki de tiksintiyle bana bakt. Seni
temizlemeliyiz.
Bavulumda temiz kyafetler var.
Willem boynuma bakp suratn buruturdu. Ardndan dirseimi
tutup beni yolun kar tarafna geirdi ve restorann kapsn at.
ierideki titrek mum klar inko kapl bir bara dizili ieleri
aydnlatyordu ve kk kara tahtalara mendeki yiyecekler yazlmt.
Kapnn eiinde durdum. Biz buraya ait deildik.
Yaran burada temizleyebiliriz. lk yardm antalar olup ol
madm soralm.
-

131-

S fi& t/e -e e -

Bu ii trende de yapabilirim. Annem elbette yanma bir ilk


yardm antas koymay ihmal etmemiti.
ylece durup birbirimize baktk. Tam o srada bir garson be
lirdi. Adamn, kapy ak tutarak ieriyi souttuumuz ya da belki
de yaral ve pis birer serseriye benzediimiz iin bizi azarlamasn
bekledim. Ama o bunu yapmak yerine verdii partinin onur konu
uymuum gibi bana yol gsterdi. Boynumdaki yaray grdnde
gzleri byd. Willem ona Franszca bir eyler syledi ve adam
ban sallayarak bize kedeki bir masay iaret etti.
Keskin bir soan ve tatl bir vanilya kokusunun hkim olduu
restorann ii scakt ve ben kendimi direnemeyecek kadar gsz
hissediyordum. Boynumdaki yaray elimle kapatarak bir sandalyeye
ktm. Geveyen dier elimin masann beyaz rts zerine brakt
saat sinsice ilerliyordu.
Garson kk, beyaz bir ilk yardm antasyla birlikte mennn
yazl olduu bir kara tahta getirdi. Willem antay ap iinden ilal
bir bez kard ama ben onu hzla elinden kaptm.
Kendim hallederim!
Merhem srdm yaray byk boyutta bir bandajla kapattm.
Garson yaptm ii kontrol etmek zere geri geldi. Eserimi been
diini belirten bir ifadeyle ban salladktan sonra bana Franszca
bir eyler syledi. Kazam mutfakta kurutmak isteyip istemediini
soruyor, dedi Willem.
Yzm garsonun uzun, beyaz, buruuk nlne gmp neza
ketinden dolay duyduum minnettarlkla alamamak iin kendimi
zor tuttum. Ona srlsklam olan kazam uzattm. Kazan altndaki
tirt vcuduma yapmt ve zeri kan lekeleriyle doluydu. Yanmda
Celinein verdii tirt vard; u kimsenin tanmad, szde haval
geinen mzik grubunun Willemin de zerinde olan tirt. Ama
-

132-

GAYLE F O R M A N

onu giymektense styenle dolamay tercih ederdim. Willem birka


Franszca kelime daha syledi ve ksa bir sre sonra masamza koca
bir srahi krmz arap geldi.
Trene yetimem gerektiini dnyordum.
Bir eyler attracak kadar zamann var. Willem bir kadeh
arap doldurup bana uzatt.
Avrupann her yerinde alkol alabilecek yataydm fakat creti
nceden denmi baz le yemeklerinde arap servisi yapldnda
baz ocuklar, Bayan Foleyden gizli kadehlerini doldurup imele
rine ramen ben seyahatim boyunca azma iki srmemitim. Oysa
bu gece bu konuda en ufak bir tereddt yaamyordum. Mum nn
altnda kan rengi ltlar saan arab imek, kan nakli almaktan
farksz grnyordu. Boazm yakan alkol mideme ulat ve orada
etkisini gsterip iliklerime dek rpermeme neden oldu. Tek bir dikite
kadehteki arabn yarsn bitirdim.
Ar ol bakalm, diye uyard Willem beni.
arabn geri kalann da iip kadehi orta parmak gsterir gibi
Willeme uzattm. Willem beni yle bir szdkten sonra kadehimi
azna kadar arapla doldurdu.
Garson geri dnp bize usulne uygun bir ekilde tebeirle ya
zlm yeni bir men ve ortasnda gm bir kap olan bir ekmek
sepeti sundu.

Et pour vous, le pte.


Teekkr ederim, dedim. Yani, merci.
Adam glmsedi. De rien.
Willem bir para ekmek koparp gm kaptaki kahverengi
preye batrd ve bana uzatt. Ters ters yzne baktm.
Nutelladan iyidir, diye takld bana neredeyse ifadesiz bir sesle.
-133-

Belki arabn etkisiyle ya da belki de benden kurtulacak olmann


beklentisiyle yine o gn birlikte geirdiim eski Wlleme dn
mt. Ve bu nedense beni fkelendiriyordu. A deilim, dedim
kamm alktan zil ald halde. O len yediimiz krepten sonra
azma tek bir lokma bile girmemiti. stelik bana verdiin ey
kpek mamasna benziyor, dedim hzm alamayp.
Sadece bir dene. Preli ekmei azma tuttu.
Ekmei elinden alp kk bir srk kopardm. Et suyuna band
rlm gibi hem youn hem de lezzedi bir tad vard. Ancak Willeme
tadn beendiimi grme zevkini yaatmayacaktm. Ekmekten bir
srk daha alp suratm buruturdum ve geri braktm.
Tekrar yanmza gelen garson boalan arap srahisini iaret etti.
Willem ban sallad. Adam bize dolu bir srahi daha getirdi. n
gilizce konuarak, Dilbal... fin i dedi ve taihtadaki yazy sildi.
Ardndan bana bakt. Hem m hem de kan kaybetmi
sin, dedi i kanama geiriyormuum gibi. Gl bir eyler yemeni
neririm. Elini yumruk yapt. Et sotemiz olaanstdr. Balk
orbamz da gzeldir.
Srahi boalmasn yeter, dedim arab iaret ederek.
Hafife kalarn atan garson nce bana, sonra ben ikisinin
ortak sorumluluundaymm gibi Willeme bakt. Aperatif olarak
kukonmaz salatas ve ttslenmi somon bal nerebilirim.
Kalle midem guruldamaya balad. Ban onaylarcasna sallayan
Willem her ikimize de garsonun nerdii yiyeceklerden sipari etti.
Bana ne istediimi sorma zahmetine bile girmemiti. Geri benim
iin sorun yoktu nk o an istediim tek ey arapt. Kendime bir
kadeh daha arap doldurmak istedim ama Willem elini srahinin
azna gtrd. nce bir eyler yemelisin, dedi. Preyi domuz
etinden deil rdek etinden yapmlar.
- 134-

GAYLE F O R M A N

Ne olmu yani? Azma preye bulanm koca bir dilim ekmek


attm ve duyduum zevki gizlemeye alarak ona meydan okurcasna
grltyle inedim. Ardndan Willeme kadehimi uzattm.
Willem uzunca bir sre yzme bakt. Ama sonra dudaklarnda
beliren o her zamanki rahat glmsemesiyle kadehimi doldurmaya
raz oldu. Sadece bir gnde bu glmsemeyi sevmeye balamtm.
Ve imdi de onu yok etmek istiyordum.
Garson, iinde sunulduu gzel tabaa uygun bir sslemesi olan
salatamz getirdi: natrmort bir tablodan frlam gibi grnen pembe
somon, yeil kukonmaz, sar hardal ve taban etrafna iek tomur
cuklarn anmsatacak ekilde dizilmi yuvarlak ekmekler.
Azm suland. Vcudum sanki beyaz bayrak sallayarak teslim
olmam, yol yaknken vazgememi ve gzel bir gn geirdiimi ka
bullenmemi sylyordu. in asl, hi ummadm kadar gzel bir
gn geirmitim. Ama buna ramen ruhumun bir paras hl at;
sadece yemee deil o gn nme sunulan dier her eye de. O a
kz adna konuarak salatay geri evirdim.
Hl zgnsn, dedi Willem. Yaran dndm kadar kt
deil. zi bile kalmayacak.
Evet, kalacakt. Belki yaram bir hafta sonra iyilemi olacakt
ama kastettiinden farkl bir ekilde bile olsa bu yarann izini sonsuza
dek tayacaktm. Sen bunun iin mi zldm dnyorsun?
Boynumdaki bandaja dokundum.
Willem bana bakmad. Ne iin zldm elbette biliyordu.
Bir eyler yiyelim, tamam m?
Beni geri gnderiyorsun. Ne yapman gerekiyorsa yap ama sakn
benden bunun iin mutlu olmam bekleme.
Dans eden mum nn altnda yznden hzl birer bulut gibi
pek ok farkl ifadenin getiini grdm: aknlk, keyif, fke, efkat
-

135-

ya da belki de acma. Zaten yarn gidecektin, arada ne fark var?


dedi masa rtsne dklen ekmek krntlarn sprerek.
Aradaki fark m soruyorsun, Willem? Aradaki fark, gece.
Neyse ne, diyerek dhiyane bir yant verdim.
Neyse ne mi? dedi Willem. Parman kadehinin etrafnda
gezdirdiinde bir sis ddn andran hafif bir ses duyuldu. Neler
olabileceini hi dndn m?
Dnmemek iin byk aba sarf ettiim halde bir an bile
aklmdan kmayan tek ey, bu gece neler olabileceiydi.
Ama onu bir kez daha yanl anlamtm. O adamlar bizi yakalasayd neler olurdu hi dndn m? diye devam etti Willem
szlerine.
Adamlarn Willeme yapmak istediklerini hissedebilmitim.
lerindeki iddet arzusunun tadn bile almtm. O kitab sderine
frlatmamn sebebi buydu; sana zarar vermek istiyorlard, dedim.
Onlar bu kadar fkelendirecek ne syledin?
Onlar zaten fkeliydi, dedi Willem sorumu yantlamaktan
kanarak. Beni sadece fkelerine yeni bir bahane olarak gryor
lard. Ama bana verdii cevaptan ve yzndeki ifadeden anladm
kadaryla tahminimde yanlmamtm. O adamlar Willeme zarar
vereceklerdi. En azndan bu konuda hissettiklerim doruydu.
Ellerine dseydik neler olurdu dnebiliyor musun? Ya seni
yakalasalard? Willem bu szleri o kadar sessizce sylemiti ki onu
duyabilmek iin ne doru eilmek zorunda kaldm. Bak sana ne
yaptlar. Boynuma dokunmak istiyormu gibi elini uzatt ama sonra
hzla geri ekti.
Kovalamacann verdii heyecan ve sonrasnda yaadm tuhaf
coku yznden adamlarn beni yakalayabilecekleri aklmn ucundan
bile gememiti. Belki de bunu, gereklemesi mmkn olmayan
-136-

GAYLE F O R M A N

bir ihtimal gibi grmtm. Bizim ayaklarmzda kanatlar onlarn


ayaklarnda kurun postallar vard. Ama imdi yznde tuhaf, ciddi
bir ifadeyle karmda oturan Willemin top haline getirilmi kanl
bandanas masann zerinde dururken, postallarn yere arptn,
bize giderek yaklatklarm ve kemiklerin krldn duyabiliyordum.
Sonuta yakalanmadk. Vcudumdaki rpertiyi kadehimden
yeni bir yudum arap alarak bastrmaya altm.
Willem de arabn bitirdi ve bir an boalan kadehine bakt.
Ben seni buraya bunun iin getirmedim.
Peki ne iin getirdin? Willem o ana dek bu sorunun cevabn
vermemiti. Bana neden onunla birlikte bir gnlne Parise gitmemi
teklif ettiini aklamamt.
Avularn zerine bastrarak gzlerini ovuturdu. Ellerini ek
tiinde her naslsa eskisinden farkl grnyordu. Yzndeki tm
maskelerden arnmt. lerin kontrolden kmas iin getirmedim.
Eh, bunun iin biraz ge kaldn. Grm geirmi bir kadnn
alayc sesiyle konumaya, Luludan kalan krntlar toplamaya al
yordum. Ancak dudaklarmdan dklen bu szlerin tad gereklii
bir yumruk gibi midemde hissetmitim. Biz, ya da en azndan ben,
geri dn olmayan o noktay oktan gemitik.
Baklarm tekrar ona evirdim. Gzlerini zerime dikmiti.
Aramzdaki o akm, varln yeniden hissettirdi.
Sanrm haklsn, dedi Willem.

-137-

(D

m,

& i/

t ki de Jacques haklyd ve zaman gerekten de akcyd. nk


masann zerinde duran saatim, biz yemek yerken bir Salvador Dali
tablosu misali kvrlp bklyormu gibi grnyordu. Willem et
sote ile krem brlenin arasnda bir yerde uzanp saatimi ald ve uzunca
bir sre yzme baktktan sonra onu tekrar bileine geirdi, iimde
youn bir rahatlama hissettim. Sadece o gece Londraya geri gn
derilmeyeceim iin deil, Willem zamann kontroln tekrar eline
ald iin de. Artk kendimi ona tamamen teslim etmitim.
Tekrar yollara dtmzde saat epeyce ilerlemi ve Paris si
yah beyaz bir fotoraf karesine dnmt. Bir otel ya da renci
yurdu bulmak iin ok geti ve zaten paramz da kalmamt. Son
krk poundumu yemei demesine katkda bulunmak iin Willeme
vermitim. Hesab dediimizde garson bize itiraz etmiti; sadece
ona bir kucak dolusu euro ve pound verdiimiz iin deil, neredeyse
yirmi be dolar bahi braktmz iin de. Bu ok fazla, diye kar
kmt. Oysa bana gre az bile brakmtk.
-139-

Fakat imdi be paraszdm ve kalacak yerim yoktu. u an kor


kun bir kbusun geree dntn hissediyor olmalydm. Ama
bu umurumda bile deildi. Korkacan dndn bir ey bana
geldiinde, aslnda yle hissetmediini fark etmek elenceliydi.
Yrmeye baladk. Caddeler sessizdi. Etrafta parlak yeil renkte
tulumlar, birer aa dalna benzeyen fosforlu yeil sprgeleriyle
sihirli bir ormandan frlam gibi grnen plerle bizden baka
kimse yoktu. Taksi ve otomobiller, artk buulu bir serpinti halini
alan yamurun az nceki iddetinden arta kalan su birikintilerini
sratarak hzla yanmzdan geerken farlaryla etraf aydnlatyordu.
nce sessizliin hkim olduu kanallarn, sonra da o gn tekne
kiraladmz, iinde bir gl olan parkn yanndan getik. Kpr
zerindeki raylarn altndan yrdk.
Ksa bir sre sonra kendimizi kk bir in mahallesinde bul
duk. Gece olduu iin dkknlar kapalyd ama btn tabelalarn
klar yanyordu.
Bak, dedim tabelalardan birini iaret ederek. ifte muduluk.
Durup tabelaya bakt. Yz, fosforlu n altnda bile ok gzel
grnyordu. ifte mutluluk. Glmsedi. Sonra elimi tuttu.
Kalbim yerinden kacak gibi oldu. Nereye gidiyoruz?
Sanat eseri grme frsat bulamadn.
Saat bir!
Paristeyiz!
in mahallesinin ilerine doru yryp ara sokaklardan getik
ve nihayet Willem arad eyi buldu; demir parmaklkl pencereleri
olan birka uzun, khne bina. Binalar birbirinden farksz grn
yordu; en sadaki hari. Onun etraf, zerine son derece modern ve
karmak tablolar aslm krmz bir iskeleyle evriliydi. n kapsn
rengrenk duvar yazlar ve brorler kaplamt.
Buras da neresi?
-140-

GAYLE F O R M A N

Sanatlar tarafndan igal edilmi bir bina.


Nasl yani?
Willem bana ressamlar, mzisyenler punk\lar ya da eylemci
ler tarafndan igal edilen terk edilmi binalar anlatt. eridekiler
ounlukla geceleri misafir kabul ederler. Ben burada hi kalmadm
ama daha nce iine girdim ve bana son derece iyi davrandlar.
Fakat Willem ar elik kapy zorladnda kilitli olduu ve
zerine zincir vurulduu ortaya kt. Geri ekilen Willem pence
relerden ieri bakt ama tpk etraftaki dier binalar gibi bu bina da
gece uykusuna ekilmiti.
Willem zr dilercesine yzme bakt. Bu gece burada birilerini
bulabileceimizi dnmtm. geirdi. Celinein yannda kala
biliriz. Bu seenek onu bile heyecanlandrmam gibi grnyordu.
Bam iki yana salladm. Bunu yapmaktansa gece boyu yamur
altnda yrmeyi tercih ederdim. Hem zaten yamur da dinmiti.
Hilal eklindeki ay, bulutlarla kovalamaca oynuyordu. Eik atlarn
zerinde szlen ay ylesine Parise aitmi gibi grnyordu ki onun
ayn zamanda bu gece evdeki yatak odamn penceresinde parlayacak
olan ay olduuna inanmak zordu. Willem baklarm takip ederek
gkyzne bakt. Sonra gzleri bir eye kilidendi.
Tekrar binaya yneldi ve ben de peinden gittim. Binann bir
kesindeki iskele, ak duran bir pencerenin nndeki kalasa dek
ykseliyordu. Pencerenin perdeleri rzgrla birlikte havalanyordu.
Willem pencereye bakt. Ardndan baklarn bana evirdi. Tr
manabilir misin?
Bir gn nce olsa bu soruyu olumsuz yantlardm. ok yksek.
ok tehlikeli. Ama bugn, Denerim, demeyi tercih etmitim.
antam omzuma asp Willemin basamak gibi nnde kavu
turduu ellerine bastm. Ardndan Willem beni biraz yukar kaldrd
ve duvardaki bir oyua bastktan sonra iskelenin yardmyla kalasa
-141 -

/a e /e c e -

& 9 t-

ulatm. Kalas gbeimin zerinde kayarak getim ve pencerenin


yuvarlak demirlerine tutunup kendimi ieri ektim.
Ben iyiyim! diye seslendim. Sorun yok.
Bam pencereden dar uzattm. Willem hemen aada du
ruyordu. Dudaklarnda o her zamanki tebessm vard. Sonra bir
sincap gibi kolayca yukar trmanp kalasa bast ve bir ip cambaz
gibi kollarn aarak zerinde yrdkten sonra dizlerini krp pen
cereden ieri dald.
Gzlerimin karanla uyum salamas biraz zaman ald ama
sonra ierisinin bembeyaz olduunu grdm; beyaz duvarlar, beyaz
raflar, beyaz alma masas, kilden yaplm beyaz heykeller.
Birileri bize anahtar brakm, dedi Willem.
ikimiz de sessizdik. O an, karmza kard tesadfler iin
Tanrya krederek geirdiimizi dnmek istedim.
Willem kk bir fener kard. Etraf kefetmeye ne dersin?
Bam salladm. Binada dolamaya balayp marshmallodan
yaplm gibi grnen bir heykeli; plak, iman kzlarn siyah beyaz
fotoraflarn; plak, zayf kzlarn yal boya resimlerini inceledik.
Willem fenerin n, gelecee aitmi gibi grnen devasa boyutlardaki
bir heykelin zerinde gezdirdi. Kvrlp dnen metal ve borulardan
oluan bu heykel, uzay istasyonunu betimleyen bir sanatnn elinden
km gibi grnyordu.
Gcrdayan merdivenlerden aa indiimizde kendimizi derin mavi
sularda yzen insanlarn muazzam boyutlardaki fotoraflaryla dolu,
siyah duvarl bir odada bulduk. Orada ylece dururken yumuack
suyun, Meksikada baz geceler kalabalktan kap denize girdiimde
dalgalarn yapt gibi beni okadn hissettim.
Ne dnyorsun?diye sordu Willem.
Louvredan daha iyi bence.
Tekrar yukar ktk. Willem fenerin n kapatt.
-142-

GAYLE F O R M A N

Biliyor musun? Gnn birinde bu eserlerden biri Louvreda


sergilenebilir, dedi. Karanlkta parlyormu gibi grnen elips ek
lindeki beyaz heykele dokundu. Sence Shakespeare oyunlarnn drt
yz yl sonra Gerilla Will isimli bir tiyatro grubu tarafndan sahnele
neceini tahmin eder miydi? Hafife gld ama sesinde neredeyse
sayg olarak nitelendirilebilecek bir tn vard. Neyin kalc olacan
asla bilemezsin.
Daha nce de buna benzer eyler sylemiti: tesadflerden, neyin
sadece bir dneme, neyin bir yol ayrm olduundan, bu gerekleene dek hayatnn deimekte olduunu asla bilemeyeceinden
bahsederken.
Bence bazen bunu anlayabiliyorsun, dedim duygu dolu bir sesle.
Willem bana doru dnp srt antamn asksna dokundu. Bir an
hareketsiz kaldm. Nefes bile alamyordum. antay omzumdan indirip
yere brakt. Havalanan toz zerreleri burnumu gdklad. Haprdm.

Gezondheid, dedi Willem.


Hagelslag, dedim ben de.
O kelimeyi hl hatrlyor musun?
Bugn yaadm her eyi hatrlyorum. Dudaklarmdan kan
szlerin ne kadar doru olduunu fark etmek boazmn dm
lenmesine neden oldu.
Peki ya sonra neleri hatrlayacaksn? Willem kendi srt an
tasn da benimkinin yanna brakt. antalar, savata omuz omuza
mcadele veren iki eski dost gibi birbirlerinin zerine yld.
alma tezghna yaslandm. Zihnimde o gnn detaylar be
lirdi; Willemin ilk trende kahvaltmla dalga gemesi; bir sonrakinde
ona yaptm tuhaf itirafn bana verdii keyif; kulpteki dev adamn
dosta pc; kafede Willemin bileimdeki yapkan tkr;
Parisin altndaki srlar veren sesler; saatim bileimden ktnda
duyduum rahadama; Willemin eli benimkine dokunduunda
-

143-

hissettiim elektriklenme; o kzn lnn yaratt sarsc korku;


Willemin bu la verdii ani ve cesur tepki; Parisin etrafndaki
gezintimizin bana gerekten de bir gezintiye kp onun beni izleyen,
snayan, benimle alay eden ve her naslsa beni anlayan gzlerine
akmm gibi hissettirmesi.
O gn dndmde gzmn nnde bunlar beliriyordu.
Grdklerim, Paristen ok beni buraya getiren insanla ilgiliydi. Ve
Willemin benim burada dnmeme izin verdii insanla ilgili. B
tn bunlar aklayamayacak kadar youn duygular tayordum, bu
yzden hepsini ieren tek bir kelime telaffuz ettim: Seni.
Ya bunu? Willem boynumdaki bandaja dokundu. Yarayla ilgisi
olmayan bir rperti hissettim.

O benim umurumda bile deil, diye fsldadm.


Benim umurumda, dedi o da fsldayarak.
Willem beni eskiden beri tanmad iin bilmedii bir ey vard;
bu yarann benim iin hibir nemi yoktu. Bugn tehlikede de
ildim, dedim bouk bir sesle. Tehlikeden katm. Gerekten de
yle yapmtm. Sadece o dazlaklardan kamam, o gn kalbime
elektro ok uygulanm gibi, farknda bile olmadan bir mr boyu
iinde bulunduum duraanlktan kurtulmutum. Katm, diye
tekrarladm.
Katn. Willem bana yaklap zerime doru eildi. Srtm
alma tezghna yaslanm ve az sonra yaanacaklardan ka ol
madn bildiim iin kalbim hzla arpmaya balamt. Bundan
kamak istemiyordum.
Elim vcudumdan bamsz hareket ediyormuasna Willem in
yanana dokunmak zere yukar kalkt. Ama Willem bu dokunua
izin vermeden bileimi yakalad. Ksa bir aknlk yaayarak iinde
bulunduumuz durumu bir kez daha yanl deerlendirdiimi ve az
sonra geri evrileceimi dndm.
-

144-

GAYLE F O R M A N

Willem bileimi uzunca bir sre tutup doum lekeme bakt.


Ardndan kolumu dudaklarna gtrd. Dudaklar yumuak, p
nazikti ama kendimi bir elektrik prizine bak sokmuum gibi his
sediyordum. deta yeniden domutum.
Willem bileimi ptkten sonra daha yukarlara karak ko
lumun i ksmndan dirseimin hassas kvrmna, koltuk altma ve
vcudumun bir pc asla hak etmediini dndm dier
ksmlarna ulat. Omzumda dolaan dudaklar, kprck kemiimin
olduu noktay emerek boynumdaki damarlara, bandajmn etrafndaki
blgeye yneldikten sonra usulca bandajmn zerine konduunda
nefes nefese kalmtm. Beynimdeki devrelerin harekete gemesiyle
birlikte vcudumun var olduunu bile bilmediim ksmlar canland.
Nihayet dudaklarm ptnde imek akmas ile gk gr
lemesi arasndaki o sessizlik annda olduu gibi her ey tuhaf bir
biimde sessizleti.
Bir. ki. . Drt. Be.

Bam.
Bir kez daha ptk. Bu defaki gkgrltsnn ardndan
bardaktan boanrcasna yamurun yad trde bir pmeydi. Ksa
bir an nefesim kesildi. O gne dek tattm tm pmelerin yanl
olduunu anladm.
Ellerimi salarna gmp onu kendime doru ektim. Willem
ensemi tuttu ve parmaklarm omurgamdaki kk kntlarn zerinde
gezdirdi. Vz, vz, vz. Elektro ok dalgalarnn vcuduma yayldm
hissedebiliyordum.
Willem ellerini belime dolayp beni masann zerine kard.
imdi yzlerimiz ayn hizadayd ve arzuyla pyorduk. Kazam
kt. Ardndan tirtm. Sonra onun tirt. Yzm tral, przsz
gsne gmp onu batan aa ptm. Bana tamamen yabanc
gelen bir alkla kemerini zdm ve pantolonunu aa syrdm.
-145-

it-

Bacaklarm beline doladm. Vcudumda dolaan elleri, parkta


birlikte uyurken durduklar yere, kalamn kvrmna ulat. Dudak
larmdan, bana ait olduuna ihtimal vermediim bir ses dkld.
Sonra birden bir prezervatif ortaya kt. Klotum sandaletli
ayaklarma dek aa ekildi ve eteim belime toplanm bir jpon
haline dntrld. Willemin zerindeki boxer yere dt. Beni
masadan kaldrd. te o an, daha nce yanldm fark ettim. Ancak
imdi kendimi tamamen onun ellerine teslim etmitim.
Kendimizi yere attk; Willem srtst yatyordu ve ben de onun
yanna uzanmtm. Parmaklar deta tenimi dalayarak doum le
kemin zerinde dolat ve ben de saatimin kaln zinciri etrafnda
incecik kllarla kapl bileini okadm.
Isrmamla olutuunu dndm boynundaki krmz lekeyi
iaret ederek, Bana byle mi bakacaksn? diye takld.
Her ey gibi, ona verdiim sz de benimle akalaabilecei bir
alay konusu haline getirmiti. Ama canm glmek istemiyordu; imdi,
yaadklarmzdan sonra bu akaya glmek istemiyordum.
Hayr, dedim. Sana byle bakmayacam. Ruhumun bir
paras verdiim szden geri dnmemi sylyordu. Ama bunu yap
mayacaktm. nk o benden kendisine bakmam istemiti ve bu
istek bir aka bile olsa benim ona verdiim sz bir aka deildi. Onun
dadaki sevgilisi olacam sylediimde aslnda onu bir daha asla
grmeyeceimi biliyordum. Ancak verdiim szn amac farklyd.
Willemin kendisini yalnz hissettiinde... onun yannda olduumu
bilmesini istiyordum.
Ama bu sz ona vermemin zerinden imdiden bir gn ge
miti. Bu duyguya neden kalp kmkh dediklerini anlamam salayan
bir ac hissederek yalnz kalmasndan endie duyduum tek kiinin
Willem olup olmadn merak ettim.
-146-

GAYLE F O R M A N

Willem vcudumun zerini kaplayan beyaz renkli, ince kil ta


bakasna dokundu. Bir hayaletten farkszsn, dedi. Yaknda kay
bolacaksn. Ses tonu yumuakt ama gzlerine bakmak istediimde
baklarn benden kard.
Biliyorum. Boazm dmlendi. Bu konu hakknda konu
maya devam edersek her an alayabilirdim.
Willem zerimdeki tozun bir ksmm silkeleyince seyahatim
srasnda bronzlaan tenim grnd. Ama artk dier hibir eyden
bu kadar kolayca krtulamayacamz biliyordum. Willemin ene
sini avularmn arasna alp yzn bana doru evirdim. Sokak
lambalarnn lo yz hatlarn hem aydnlatyor hem de zerine
glgeler dryordu. Sonra baklarn yzme evirdi ve bana bakt.
Yzndeki hznl, dalgn, sevgi ve arzu dolu ifade, bilmem gereken
her eyi aklyordu.
Titreyen elimi dudaklarma gtrdm. Baparmam yaladm
ve bileimdeki lekenin zerine srttm. Sonra ayn eyi tekrar yap
tm. Willeme, bitmesini asla istemediim bu gece kadar koyu renkli
gzlerinin iine baktm.
Willemin yznde bir an bocaladn syleyen bir ifade belirdi
sonra parktaki dazlaklar peimize dt zamanki gibi ciddileti.
Elini uzatp doum lekemi ovuturdu. kmyor, diyordu bana.
Ardndan, Ama yarn dnyorsun, diye ekledi.
Kalp atlarmn akaklarmda zonkladm hissettim. Buna
mecbur deilim.
Willem bir an arm gibi grnd.
Burada bir gn daha kalabilirim, diye akladm.
Bir gn daha. Ondan istediim tek ey buydu. Bir gn daha.
Bundan fazlasn istemiyordum. Bundan fazlasn istemek ileri karma
k hale getirirdi. Uular ertelenirdi. Aileler fkeden deliye dnerdi.
- 147-

Ama bir gn daha. Fazla tela yaratmadan, Melanie dnda kimseyi


zmeden bir gn daha kalabilirdim; o beni anlard. Zamanla.
Ruhumun bir paras burada bir gn daha kalmann kalp k
rkln ertelemekten baka bir ie yaramayacan sylyordu. Ama
dier bir paras ise tamamen farkl dnyordu.
Bir gn iinde doardk. Bir gn iinde lrdk. Bir gn iinde
deiebilirdik. Ve bir gn iinde k olabilirdik. Bir gn iinde her
ey olabilirdi.
Ne dnyorsun? diye sordum Willeme. Burada bir gn
daha kalalm m?
Cevap vermedi. Bunun yerine olduu yerde dnp beni altna
ald. Vcudunun arlna teslim olup srtm beton zemine yap
trdm, ta ki kaburgama keskin bir cismin battn hissedene dek.
Ah!
Willem elini arkama uzatp kk, metal bir keski kard.
Kalacak baka bir yer bulmalyz, dedim. Celinein evi dnda

it. Beni dudaklaryla susturdu.


Hi acele etmeden birbirimizin vcudunun gizli kelerini
kefettikten, darda gkyz afan ilk klaryla mor renge b
rnp de yorgunluktan kolumuzu bile kaldramayacak hale gelene
dek ptkten, gltkten, fsldatktan sonra Willem zerimize
bir muamba rtt.
Goeienacht, Lulu, dedi yorgunluktan gzleri kapanrken.
Parmaklarm yz hadarnn zerinde gezdirdim. 'Goeienacht,
Willem, dedim. Kulana doru eilip karmakark olmu salarn
kenara ektikten sonra, Allyson, diye fsldadm. Adm Allyson.
Ama o oktan uykuya dalmt. Bam omzuna yasladm ve o
harflerin sabaha dek orada kalacan umarak parmamla koluna
gerek ismimi yazdm.

-148-

(D /ly

C / n gn sren bir scak hava dalgasna maruz kalm birisi olarak


sabahlar srlsklam terli bir halde uyanmaya almtm fakat bu defa
ak pencereden ieri szan serin esintiyle gzlerimi atm.
Elimi battaniyeme uzattmda scak ve tyl deil, sert ve krk
bir eye dokundum. Bir muamba.
Uyku ile uyanklk arasndaki o bulank anda birden her eyi
hatrladm. Nerede olduumu. Kiminle olduumu. imi bir scaklk
kaplad.
Elimi Willemin yatt yere uzattm ama orada yoktu. Stdyo
nun parlak beyaz duvarlarndan yansyan gri k, alan gzlerimi
kamatrd.
gdsel bir harekede kolumdaki saate bakmak istedim ama
bileim botu. Eteimi plak gsme ekerek pencereye yrdm.
Caddeler hl sessiz, dkkn ve kafeler hl kapalyd. Henz sabahn
ilk saaderiydi.
Willeme seslenmek istedim ama ieride kiliselerdeki gibi bir
sessizlik hkimdi ve bu sessizlii bozmak nedense doru gelmedi. Alt
-149-

katta ya da belki de tuvalette olmalyd. Aslnda tuvaletten ben de


faydalanabilirdim. Giysilerimi zerime geirip sessizce alt kata indim.
Ama Willem tuvalette de deildi. Tuvalet ihtiyacm giderip yzm
ykadm ve biraz su ierek dn geceki arabn kendini gstermeye
balayan etkilerinden kurtulmaya abaladm.
Willem binadaki stdyolar gn nda kefediyor olmalyd.
Ya da belki de ben tuvaletteyken o tekrar st kata kmt. Sakin ol,
diye geirdim iimden. u an byk ihtimalle st kattadr.
Willem? diye seslendim.
Cevap gelmedi.
Merdivenleri koarak trmanp tekrar geceyi geirdiimiz std
yoya girdim, ierisi darmadankt. Yerde duran antamn iinde
ne var ne yoksa etrafa salmt. Ama Willemin antas, eyalar,
hibiri orada deildi.
Kalbim yerinden kacakm gibi atmaya balad. Hzla antama
koup czdanm, pasaportumu ve az miktardaki param kontrol
ettim. Sonra birden kendimi aptal gibi hissettim. Yol param o de
miti. Bu durumda beni soyacak falan deildi. Kendime dn trende
yaadm gereksiz tela hatrlattm. Merdivenlerde bir yukar bir
aa koturup ismini seslenmeye baladm. Ama sesim, duvarlar
benimle alay ediyormu gibi yanklanarak her defasnda bana geri
dnd: Willem, Willem\
Paniklemeye baladm. Mantkl dnerek bu duyguyla m
cadele etmeye altm. Willem bize yiyecek bir eyler getirmek iin
dar kmt. Bize kalacak bir yer aryordu.
Pencerenin yanma gidip beklemeye koyuldum.
Paris yava yava uyanmaya balad. Dkknlarn kepenkleri
kaldrld, kaldrmlar sprld. Araba kornalar ve bisiklet zilleri
duyuldu, yamurla slanan kaldrmdaki ayak sesleri oald.
-150-

GAYLE F O R M A N

Dkknlar aldna gre saat dokuz muydu? Yoksa on muydu?


Az sonra sanatlar gelecekti ve igal ettikleri binaya Altn Sal Kz
misali sndm kefettiklerinde ne yapacaklard?
Darda beklemeye karar verdim. Ayakkablarm giyip antam
omzuma astm ve ak duran pencereye yneldim. Ama artk arabn
cesaret veren etkisi ya da Willemin yardm yoktu ve gndz gzyle
baknca ikinci kattan zemine olan mesafe, atlamay imknsz hale
getirecek kadar uzun grnyordu.

Nasl ktysan yle inersin, diye azarladm kendimi. Ama kalasa


trmanp iskeleye uzandmda elim kayd ve bam dnmeye balad.
Ailemi, Paristeki bir binadan dp ldm haberini alrken hayal
ettim. Kendimi tekrar stdyoya attm ve ellerimi azma gtrp
hzl hzl nefes almaya baladm.

Willem neredeydi.? Hangi cehennemdeydi? Zihnim, gecikmesine


mantkl sebepler retmek iin hzla alyordu. Para ekmeye git
miti. Bavulumu almaya gitmiti. Ya pencereden atlarken dmse
ne olacakt? Willemi su borusunun altnda sere serpe yatm, yaral
ama canl bir halde bulacam ve sz verdiim gibi ona bakacam
umuduyla yerimden sradm. Fakat borunun altnda amurlu bir
su birikintisinden baka bir ey yoktu.
Trendeki telamdan tamamen farkl boyuttaki bir korkuyla ne
fesimin kesildiini hissederek kendimi yere braktm.
Biraz daha zaman geti. Nemli sabah havasnn iimi titrettiini
hissederek dizlerime sarldm. Ardndan sessizce aa szldm. On
kapy yokladm ama dardan kilitliydi. Sonsuza dek burada tut
sak kalacak, izinsiz girdiim bu binada yalanp lecekmiim gibi
hissediyordum.
Sanatlar saat kaa kadar uyurdu? Hem u an saat kat? Willemin
ok uzun bir sredir ortalarda gzkmediini sylemek iin bir saate
-151 -

ihtiyacm yoktu. retip durduum bahaneler geen her dakikayla


birlikte anlamszlayordu.
Nihayet kapdaki zincirin madeni sesiyle birlikte kilitte dnen
anahtarn sesini duydum ama kap aldnda karmda iki uzun
rg halinde toplad salaryla, rulo haline getirilmi birka kanvas
kt tayan bir kadn buldum. Kadn bana bakt ve Franszca bir
eyler sylemeye balad ama ben oktan yanndan geip kendimi
dar atmtm.
Caddeye ktmda Willemi aradm ama onu bulamadm. Ya
murun altnda hepsi griye boyanm gibi grnen binalarn, ucuz
in restoranlarnn, garajlarn ve apartmanlarn sraland ehrin bu
irkin blgesine asla uramazd sanki. Nasl olmutu da dn gece
buras gzme gzel grnmt?
Kendimi caddeye attm. Bana alan kornalar bile baka bir dilde
konuuyorlarm gibi tuhaf ve farkl sesler karyorlard. Kendi etra
fmda dndm. Nerede olduum ya da nereye gideceim hakknda
en ufak bir fikrim yoktu ama aresizce evimde olmak istediimi
biliyordum. Evimdeki yatamda. Gvende.
Gzmdeki yalar etraf grmemi zorlatryordu ama yalpalaya
rak da olsa caddenin kar tarafna ulamay baardm ve kaldrma
kp koarak art arda sralanm sokaklar gemeye baladm. Bu
defa peimden kovalayan yoktu ama korkuyordum.
Birka sokak boyunca kotum, birka merdiven trmandm ve
u grili beyazl bisiklederin kiraland bir bisiklet stand, bir emlak,
bir eczane ve bir kafenin bulunduu alelade bir meydana ulatm.
Kafenin nnde bir telefon kulbesi duruyordu. Melanie! Melanieyi
arayabilirdim. Derin derin nefes alarak hkrklarm bastrdm ve
kulbeye girip uluslararas bir grme yapmak iin gereken tm
admlar takip ettim. Ama telefon dorudan telesekretere dt. El-152-

GAYLE F O R M A N

bette yle olacakt. Melanie annemin aramalarm cevaplamamak iin


telefonunu kapal tutuyordu.
Sonra birden bu bir demeli arama olduu iin mesaj brakama
yacam syleyen bir santral memuresinin sesi duyuldu. Alamaya
baladm. Kadn bana polisi aramasn isteyip istemediimi sordu.
Bu teklifi hkrarak reddettiimde bu defa belki bakasn arayabi
leceimi syledi. te o zaman Bayan Foley nin bana vermi olduu
kartviziti hatrladm.
Bayan Foley telefonu enerji dolu bir sesle, Pat Foley, diyerek
at. Operatr ona demeli grmeyi kabul edip etmediini tam
defa sormak zorunda kald nk telefon alr almaz daha iddetli
bir ekilde alamaya banladm iin kadncaz kendisine sorulan
soruyu duyamamt.
Bayan Foley, Allyson. Allyson. Ne oldu? yi misin? diye sordu.
Canmn yandn hissetmeyecek kadar uyumu ve korkmu
haldeydim. Ac, etkisini sonradan gsterecekti.
Hayr, dedim glkle duyulan bir sesle. Yardmnza ihti
yacm var.
Bayan Foley yaadklarm ana hatlaryla anlattrmay baard.
Trende tantm bir ocukla Parise gittiimi. Burada be parasz
bir halde mahsur kaldm ve nerede olduumu bile bilmediimi.
Ltfen, diye yalvardm. Evime dnmek istiyorum.
nce seni ngiltereye ulatrmann bir yolunu bulalm, tamam
m? dedi Bayan Foley soukkanl bir sesle. Biletin var m?
Hatrladm kadaryla Willem bana bileti gidi dn almt.
antam kartrp pasaportumu kardm. Bilet hl dzgnce kvrlm
bir halde arasnda duruyordu. Sanrm var, dedim titrek bir sesle.
Dnn saat kata?
-153-

Bilete baktm. Rakam ve tarihler i ie gemiti sanki. Saati


gremiyorum.
Sol st keye bakacaksn. Askeri saatle gsterilmi olmal. Yirmi
drt saatlik zaman dilimliyle.
Nihayet grdm. 13.30.
Bayan Foley, rahadatc ses tonuyla tekrarlad. Harika. Dnn
leden sonra bir buukta. u an le saatini biraz geiyor yani o
treni yakalayacak kadar zamann var. stasyona gidebilecek durumda
msn? Ya da bir metro istasyonuna?
Bunu nasl yapacam hakknda en ufak bir fikrim yoktu. stelik
be paraszdm. Hayr.
Peki ya taksi? Gare du Norda kadar bir taksi tutabilir misin?
Bam iki yana salladm. zerimde hi euro yoktu. Bunu Bayan
Foleyye de syledim. Sessiz kalmasnn beni ayplad anlamna
geldiini hissettim. Ne yani daha nce anlattklarmn hibiri g
zndeki deerimi azaltmamt da bunu Parise zerimde yeterince
para olmadan gelmem mi yapmt? Bayan Foley iini ekti. Seni
istasyona gtrecek bir taksi tutup parasm buradan deyebilirim.
Bunu gerekten de yapabilir misiniz?
Bana sadece nerede olduunu syle.
Nerede olduumu bilmiyorum, diye feryat ettim. Dn gece
Willemin beni nereye gtrdne hi dikkat etmemitim. Kendimi
tamamen onun ellerine teslim etmitim.
Allyson! Bayan Foley nin sesi bir tokat gibi yzme inerek iste
nen etkiyi yaratmay baard. Haykrp durmay braktm. Sakin ol.
imdi telefonu brak ve bir kda en yakndaki kavan ismini yaz.
antama elimi soktum ama kalemimi bulamadm. Telefonu
braktm ve caddelerin isimlerini ezberledim. Avenue Simon Bolivar
-154-

GAYLE F O R M A N

ve Rue de lEquerrein kesitii yerdeyim, dedim berbat bir telaffuzla.


Bir eczanenin nndeyim.
Bayan Foley verdiim bilgiyi tekrarladktan sonra bana oradan
hibir yere ayrlmamam, yarm saat ierisinde bir taksinin geleceini,
eer gelmezse kendisini aramam syledi. Benden haber almad
takdirde bir buuktaki St.Pancras trenine bindiimi varsayacak ve
saat e eyrek kala beni Londradaki platformda karlayacakt. O
gelmeden Londradaki istasyondan ayrlmamam tembihledi.
On be dakika sonra kede siyah bir Mercedes belirdi. ofr
bir levha kaldrd ve zerinde ismimi grnce -Allyson Healeyhem
rahatladm hem de hznlendiimi hissettim. Nereden geldiini
bilmediim Lulu imdi sonsuza dek yok olmutu.
Arka koltua yerletim ve sadece on dakikalk bir mesafede ol
duu ortaya kan tren istasyonuna doru yola koyulduk. Bayan
Foley nin yapt organizasyon ofrn benle istasyona girip trene
nereden bineceimi gstermesini de ieriyordu. stasyonda yrrken
sersem gibiydim ve ancak yerime oturup insanlarn tekerlekli ba
vullarn koridordan geirdiklerini grdmde bavulumu kulpte
braktm fark ettim. Kyafetlerim ve seyahatim srasnda aldm
btn hediyeler o bavuldayd. Ama bu umurumda bile deildi. Ben
Pariste ok daha deerli bir eyi yitirmitim.
Tren tnele girene dek kendime hkim olmay baardm. Gzyalarmn boalmasna sebep olan ey karanlkta olmann verdii
gven miydi yoksa bir nceki gn deniz seviyesinin altnda yaptmz
yolculuun hatras myd, bilmiyorum ama Calaisden ayrlmamzla
birlikte pencerelerin tesi karanla brndnde tekrar sessizce
alamaya baladm. Gzmden szlen yalar iinden getiimiz
denizin suyu kadar tuzlu ve sonsuzdu.
St. Pancrasa vardmda Bayan Foley beni bir kafeye gtrp
kedeki masalardan birine oturttu ve fincanda soumaya brakt-155-

m bir ay syledi. Ona her eyi anlattm: Stratford-upon-Avondaki


srad Shakespeare oyununu, Willemle trendeki karlamamz,
birlikte Parise yaptmz yolculuu, o harika gn, bu sabah hl
anlam veremediim bir ekilde aniden ortadan kayboluunu ve Parisi
panikleyerek terk ediimi. Btn bu anlattklarmdan sonra Bayan
Foleynin bana kat davranmasn, onu kandrdm ve dnd
kadar iyi bir kz olmadm iin beni ayplamasn bekledim ama o
bana son derece merhametli davrand.
Ah, Allyson, dedi.
Ona neler olduu hakknda hibir fikrim yok. Birka saat
bekledikten sonra fazlasyla korkmaya baladm. Panie kapldm.
Bilemiyorum, belki de biraz daha beklemeliydim.
Noele kadar beklemi olsan bile bir ie yaramazd, dedi Bayan
Foley.
Yzne baktm. Gzlerimde yalvaran bir ifade olduunu his
sedebiliyordum.
O bir aktrd Allyson. Aktr. En ktleri onlardr.
Btn bunlarn bir oyun olduunu mu dnyorsunuz? Her
ey sahte miydi yani? Bam iki yana salladm. Dn yaadklarm
kesinlikle sahte deildi. Artk bu szlerle kimi ikna etmeye altm
bilmiyordum ama sesim srarcyd.
Yaadklarnn o an iin gerek olduunu syleyebilirim, dedi
Bayan Foley kelimelerini zenle seerek. Ama erkekler kadnlardan
farkldr. Onlar maymun itahldr. zellikle de aktrler, bir anda
heveslenir, sonra da ilgilerini ayn hzla kaybederler.
Yaadklarm sahte deildi, diye tekrarlasam da bu konudaki
srarclm yitirmitim.
Onunla beraber oldun mu?
-156-

GAYLE F O R M A N

Bir an WiUemin hl zerimde olduunu hissettim. Bu dnceyi


aklmdan karp Bayan Foley ye baktm ve bam evet anlamnda
salladm.
O halde istediini elde etmi. Bunlar kaytsz ama kaba say
lamayacak bir sesle sylemiti. Muhtemelen bunu en bandan beri
sadece bir gnlk iliki olarak tasarlamt. Zaten seni Parise davet
etmesinin sebebi de buydu.
yleydi. Ama sonra her ey deimiti. Dn gece birbirimize
olan duygularmz aklamtk. Bayan Foleyye bunlar anlatacam
srada durdum. Birbirimize gerekten bir ey aklam mydk? Yoksa
ben zerime mi alnmtm?
Willemi dndm. Onunla ilgili her eyi dndm. Hakknda
ne biliyordum? Sadece birka ey; ya, boyu, kilosu, milliyeti. Hatta
annesinin Hollandal olmadn syledii iin tam olarak nereli ol
duunu bilmiyordum bile. O bir gezgindi. Daha dorusu bir serseri.
Hayatn tesadfler belirliyordu.
Doum gnn bilmiyordum. En sevdii rengi, kitab ve mzii
de yle. Bir kpei olup olmadn bilmiyordum. O gne dek bir
yerinin krlp krlmadn bile bilmiyordum. Ayandaki o yara
izine neyin sebep olduunu ya da evden neden bu kadar uzun sre
uzak kaldn bilmiyordum. Soyadn dahi bilmiyordum! Yine de ben
ondan daha fazla ey biliyordum. O benim ilk ismimi bile bilmiyordu!
Parisin her eyi toz pembe gsteren o romantik ltsndan uzakta,
bu irkin kafede otururken gerekleri birer birer grmeye balamtm.
Willem beni Parise bir gnlne davet etmiti. Daha fazlas iin
asla sz vermemiti. Hatta bir nceki gece beni geri gndermeye bile
almt. Lulnun gerek ismim olmadn bildii halde benim
kim olduumu renmek iin herhangi bir aba gstermemiti. Ona
birlikte ekilmi fotorafmz gndereceimi sylediimde bana ile
tiim bilgilerini vermekten kurnazca kanmt.
-157-

s /a t/e 'C e

Bana yalan da sylememiti. Pek ok kez k olduunu ama


hi sevmediini anlatmt. Nasl birisi olduunu asla saklamamt.
Trendeki kzlar, Celinei, mankenleri, kafedeki o kz dndm.
Btn bu kzlar sadece bir gn iin hayatna girip kmt. Toplamda
ka kiiydik acaba? Ben kendi payma denle yetinmek ve o gnn
tadn karp yoluma devam etmek yerine ayak diremitim. Ona
k olduumu sylemitim. Hastalandnda ona bakmak istediimi
sylemitim. Buna onun da hevesli olduunu dnerek birlikte bir
gn daha geirmemiz iin yalvarmtm. Ama o bana cevap verme
miti. Bana tamam dememiti.
Ah, Tanrm! imdi her eyi anlamtm. Nasl olmutu da bu
kadar saf davranmtm? k olmak m? Bir gnde mi? Dn yaanan
her ey sahteydi. Bir hayalden ibaretti.
Gerekler yava yava ortaya ktnda kendimi ylesine kt
hissettim ki bam dnmeye balad. Bam ellerimin arasna aldm.
Bayan Foley elini uzatp kafama dokundu. Skma cann, tadm.
Kendini rahat brak. Yaadklarn artc deil ama acmaszca. En
azndan seni tren istasyonuna brakp arkandan el salladktan sonra
bir daha hi aramayabilirdi. Bylesi biraz daha medeni olurdu. Elimi
skt. Ama elbette bu da geecek. Sustu ve bana doru eildi. Boy
nuna ne oldu, canm?
Elimi hzla boynuma gtrdm. Bandaj yerinden km ve kabuk
tutan yara kanmaya balamt. Hibir ey, dedim. Sadece...
Tam bunun bir kaza sonucu olduunu syleyecekken kendime hkim
olmay baardm. Bir aaca arptm.
Peki o gzel saatine ne oldu?
Bileime baktm. rlplak kalan irkin doum lekem deta
ben buradaym diyordu. Onu kazamn koluyla kapattm. O ald.
- 158-

GAYLE F O R M A N

Bayan Foley dilini damana vurarak ayplayan bir ses kard.


Bazen bunu da yaparlar. Zaferlerinin simgesi olarak kurbanlarnn
bir eyasn alrlar. Tpk seri katiller gibi, ayndan son bir yudum
daha ald. Artk seni Melanieye gtreyim mi?
zerinde Veronicann adresi olan kd ona uzattm ve Bayan
Foley bir Londra Rehberi karp nereye gideceimizi bulmaya alt.
Metroda uyuyakaldm. Gzyalarn tkenmi ve kendimi elimdeki tek
huzur kayna olan yorgunluun kollarna brakmtm. Veronicann
durana geldiimizde Bayan Foley beni drterek uyandrd ve Viktorya tarz krmz tulal bir eve gtrd.
O geceki tiyatro gsterisi iin oktan hazrlanm olan Melanie
koarak kapya geldi. Yz, harika bir hikye duymann beklentisiyle
aydnland. Ama sonra Bayan Foleyyi grd ve allak bullak oldu.
Hibir ey bilmedii halde her eyi biliyordu; dn tren istasyonunda
uurlad kz Lulu ydu ama imdi hasarl bir mal gibi kendisine iade
edilen Allysond. Bunlarn hibiri onu artmam gibi hafife ban
sallad. Ardndan topuklu ayakkablarn frlatt ve bana kollarn at.
Kendimi onun kollarna braktmda yaadm utan ve kalp krk
l dizlerimin zerinde yere ylmama neden oldu. Melanie yanma
kt ve bana smsk sarld. Arkamda Bayan Foley nin uzaklaan ayak
seslerini duydum. Ona teekkr etmedim. Bunu asla yapmayacam
biliyordum ve bana gsterdii onca nezaketten sonra bu davranmn
yanl olacann farkndaydm. Ama eer ayakta kalmak istiyorsam
bugne bir daha asla geri dnemezdim.

-159-

KNC KISIM

EYLL
niversite

L/t/llyson. Allyson. eride misin?


Yast kafama ektim ve gzlerimi smsk kapayp uyuyormu
gibi yaptm. Anahtar kilitte dnd ve oda arkadam Kali kapy iterek
at. Keke ierideyken kapy kilitlemesen. Uyumadm biliyorum.
Sadece l taklidi yapyorsun. Tpk Buster gibi.
Buster, Kalinin Lhasa apso cinsi kpeiydi. Duvara yaptrd
pek ok fotoraf arasnda onunkiler de vard. Kali geen yl temmuz
aynda oda arkadalar olarak telefonda ilk kez tantmzda bana
Busterdan bahsetmiti. O zamanlar Bustern tatl bir kpek oldu
unu dnm, Kaliye doduu ehrin isminin verilmi olmasn
ilgin bulmu ve onun her naslsa kelimelerin zerine basyormu
gibi konumasndan hoianmtm.
-163-

Pekla, Allyson. Tamam. Bana cevap vermemekte zgrsn


ama ltfen aileni arar misini Annen beni cepten arayp seni sordu.
Yastn altnda gzlerimi atm. Telefonumu herhangi bir sorun
yaamadan ne kadar sre arja takmadan tutabileceimi merak edi
yordum. Daha imdiden gizemli bir UPS paketi almtm. Aslnda
yaknda bir haber gvercinin de gelmesini bekliyordum. Ama oda
arkadam aramak da ne oluyordu?
Kali darya kmak zere giyindi, makyaj yapt, vcuduna o
her eyin zerine sinen vanilya esansl parfmn skt ve ben btn
bu sre boyunca yastmn altna saklanmaya devam ettim. Onun
oday terk etmesiyle birlikte bamdaki yast kaldrdm ve ayakla
rm yataktan aa sarkttm. Kimya kitabm kenara ittim. Kitabn
sayfalar arasnda, yreimde onu ilgisizlikten kuruyup gitmeden nce
mutlaka kullanacama dair hep bir umut tadm iin kapa
ak duran fosforlu kalemim vard. arj olmayan telefonumu orap
ekmecemde buldum ve arj aletini karmak iin de dolabmda y
l duran kirli amarlar alt st etmek zorunda kaldm. Telefonun
arj dolduunda telesekreter bana yirmi iki yeni mesajm olduunu
syledi. Cevapsz aramalar yle bir gzden geirdim. On sekiz tanesi
ailemden geliyordu. ki kez bykannem, bir kez Melanie ve bir kez
de renci ilerindeki kayt memuru aramt.
Selam Allyson, ben annen. Sadece her eyin yolunda gidip
gitmediini renmek iin aradm. Beni ara.
Selam Allyson. Ben annen. Yeni Boden katalou geldi ve ok
ho etekler var. Ayrca vcudu scak tutan kadife pantolonlar da
grdm. Senin iin birka tanesini satn alp ailelere zel hafta sonu
etkinliinde yanmda getireceim. Beni ara!
Bir mesaj da babamdan vard. Annen sana ailelere zel hafta
sonu etkinliinde hangi lkenin mutfan seeceimizi sormam
istedi; talyan m, Fransz m, Japon mu? Ona senin hepsini bee-164-

GAYLE F O R M A N

neceini syledim. Son yirmi be ylda yurt yemeklerinin bu kadar


gelitiine inanamyorum.
Annem tekrar aramt. Telefonun arzal m, Allyson? Bana bu
telefonu da kaybettiini syleme sakn. Beni ltfen arar msn? Aile
lere zel hafta sonu etkinlii iin bir program yapmaya alyorum.
Sizinle birlikte derslere girebileceimi dndm...
Selam Ally, ben bykannen. Facebooka ye oldum. Nasl
altn bilmiyorum, o yzden beni arkada olarak ekle. Ya da bana
telefon et. Ama unu bil ki ben de bu mereti siz ocuklar kadar iyi
kullanmak istiyorum.
Allyson, ben baban. Anneni ara. Ayrca Prezzoya rezervasyon
yaptrmaya alyoruz.
Allyson, hasta msn? nk bu sessizlii aklayacak baka bir
sebep bulamyorum..
Sonrasnda mesajlar iyice ktleiyor, annem sanki gn deil
de aydr konumuyormuuz gibi davranyordu. Nihayet dayanama
dm ve ilerinden sadece Melanienin, gittii okul, New Yorkun seksi
erkekleri ve pizzann stnlkleri hakkndaki sama sapan mesajn
brakp dier hepsini sildim.
Telefonumun saatine baktm. Alty gsteriyordu. Evi imdi arar
sam belki annem darda olduu iin telesekreter kard. Annemin
artk gnlerini nasl geirdii hakknda en ufak bir fikrim yoktu.
Doumumda yasal iznini bile kullanmam olmasna ramen ben
yedi yama bastmda iten ayrlmt. niversiteye baladmda
tekrar alma hayatna girmeyi planlyordu ama u ana dek bu ko
nuda herhangi bir adm atmamt.
Annem telefonu ikinci alnda at. Allyson, nerelerdeydin?
Sesi merakl ve biraz da sabrszd.
-165-

Kap bir tarikata ye oldum. Annem bu ihtimali gerekten


de gzden geiriyormu gibi ksa bir sessizlik oldu. niversiteye
baladm anne. Bam kayacak vaktim yok. Bunca i ykne uyum
salamaya alyorum.
Bunun zor olduunu dnyorsan bir de tp fakltesine bala
ynca gr. Uzmanlk dnemini bekle! Ben o gnlerde babann yzn
bile gremiyordum.
O halde bu duruma alk olmalsn.
Annem sustu. Bu ineleyici konuma tarzn yeni edinmitim.
Babam, Avrupadan dndkten sonra ge kalm bir ergenlik bunalmna
girdiimi sylyordu. O gne dek hi byle davranmadm halde
olumsuz tavrlar sergilemeye balam, kt bir sa stili benimsemi
ve hem ii eyalarmla dolu bavulu hem de mezuniyet hediyem olan
saati kaybederek sorumsuzluu huy edinmitim. Melanieyle ikimiz,
iinde saatimin de olduu bavulu trende aldrdm iddia etmitik
ve bunun benim susuzluumu kantlamas gerekirdi. Ancak byle
olmamt. Belki de bunun sebebi gerekte susuz olmamamd.
Annem konuyu deitirdi. Gnderdiim paketi aldn m? Ta
mam, beni yok sayyorsun ama bir teekkr mesaj bykannenin
houna giderdi.
Buruuk ve kirli amarlarmn arasnda UPS paketini aradm,
iinde baloncuklu naylona sarl antika bir Betty Boop saati ve kasaba
mzdaki pastane Shrinern Yerinden satn alnm bir kutu siyah-beyaz
kurabiye vard. Kurabiyelerin zerindeki yapkanl not kdnda,

Bunlar bykannenden, yazyordu.


Bu saatin, koleksiyonuna ok yakacan dndm.
H-h. Dolabmdaki almam kutulara baktm. lerinde saat
koleksiyonumla birlikte evden getirdiim dier vr zvrlar vard.
-166 -

GAYLE F O R M A N

Bir de sana yeni giysiler sipari ettim. Kargoya m vereyim,


gelirken yanmda m getireyim?
Gelirken getirebilirsin.
Hazr aileler iin hafta sonu etkinlii konusu almken prog
ram yava yava nedetirdiimizi sylemeliyim. Cumartesi gecesi iin
Prezzoya rezervasyon yaptrmaya alyoruz. Pazar gn kahvalt var
ve baban biz eve dnmeden nce okuldan arkadalaryla buluaca
iin bir hovardalk yapp enle ikimize spa masaj alaym dedim. Ah,
bir de cumartesi sabah le yemeinden nce Kalinin annesi Lynnle
birer kahve ieceiz. Onunla srekli e-postalayoruz.
Neden oda arkadamn annesiyle konuuyorsun?
Neden olmasn? Annemin ses tonu alaycyd; bu soruyu sor
mam anlamszm gibi, hayatmn her alanna mdahale etmemesi
iin herhangi bir sebep yokmu gibi.
Pekl, senden Kalinin cebini aramaman rica edebilir miyim?
Onu araman biraz tuhaf kayor.
Tam bir hafta boyunca kzndan tek bir haber bile alamamak
da tuhaf oluyor.
Sadece gn anne.
Demek sen de gnleri sayyordun. Zaferini vurgulamak iin
ksa bir sre sustu. Yurda sabit telefon balatmama izin verseydin
byle bir sorun yaamayacaktk.
Artk kimse sabit telefon kullanmyor. Hepimizin cep telefonu
var. Kendi numaralarmz var. Ltfen beni Kalinin numarasndan
arama.
O halde sen de benim telefonlarma cevap ver, Allyson.
Vereceim. Sadece telefonumun arj aletini kaybettim, dedim
yalan syleyerek.
- 167-

Annemin hatan dier ucundaki derdi sesi bu yalan semekle hata


ettiimi sylyordu. Bu aralar eyalarn boynuna m balasak acaba?
arj oda arkadama vermitim ve yanllkla eyalarnn arasna
karm.
Kaliyi mi kastediyorsun?
Kaliyle o gne dek bir sabunu bile paylamamtk. Evet.
O ve ailesiyle tanmak iin sabrszlanyorum. Harika insanlara
benziyorlar. Bizi La Jollaya davet ettiler.
Anneme neredeyse, kzlarna Kaliforniyaya ithafen Kali ismini
vermi olan insanlarla samimiyet kurmak istediinden emin olup
olmadn soracaktm. Annemin isimlerle ilgili bir taknts vard;
ksaltmalardan nefret ederdi. Ben ocukken bunu neredeyse saplant
haline getirmi, insanlarn bana Ally ya da Al diye seslenmelerini en
gellemeyi kendine grev edinmiti. Bykannem onu umursamyordu
ama dier herkes, okuldaki retmenler bile bu kurala uymutu. Bu
konu onu bu kadar rahatsz ediyorsa annemin bana, Allyson aile is
mimiz olmasna ramen, neden ksaltlmas mmkn olmayan farkl
bir isim vermediini merak ediyordum. Ama anneme Kali hakknda
hibir ey sylemedim nk cadlk yapacak olursam ardna snd
m Mudu niversite rencisi imajn zedeleyebilirdim. Kendi ailesi
onu istedii niversitede okutabilecek maddi gce sahip olmayan ve
niversite hayat boyunca altktan sonra bir de tp fakltesindeki
babamn masraflarn karlamak zorunda kalan annem beni Mutlu
niversite rencisi yapmaya azimliydi.
Gitmeliyim, dedim. Bu gece oda arkadalarmla dar ka
caz.
Ah, ne gzel! Nereye gidiyorsunuz?
Bir partiye.
Bira partisi mi?
-168-

GAYLE F O R M A N

Belki film izleriz.


Geenlerde Kate Winsletin oynad harika bir film seyrettim.
Sen de izlemelisin.
lamam.
Yarn beni ara. Telefonunu da ak tut.
Profesrler snfta telefon grmesi yapan rencileri ho kar
lamyorlar. imdeki canavar yeniden ortaya kmt.
Yarn cumartesi. stelik ders programm biliyorum, Allyson.
Btn derslerin sabah saatlerinde.
Elbette bilecekti. Ders programm ben deil o oluturmutu.
Snfn kalabalk olmayacan, benim derslere dikkatimi daha fazla
vereceimi ve geri kalan tm gn alarak geirebileceimi syle
yerek tm derslerimi sabah saatlerine almt. Bu abas gnn kalan
ksmm alarak deil de uyuyarak geirmemle sonulanmt.
Telefonu kapatmamzn ardndan saati dolabmdaki bir kutuya
tktm ve kurabiyeleri alp geri kalan oda arkadalarmn altl bira
paketini tketmeye balad salona gittim. Hepsi de giyinmi ve
dar kmaya hazrd.
Okul baladnda benim dmda herkes heyecanlyd. Oda
arkadalarm gerek birer Mutlu niversite rencisiydi. Jenn or
ganik kekler yapm, Kendra kapmza asmak iin isimlerimizin ve
onlarn hemen stnde Muhteem Drtl yazsnn olduu kk
bir tabela hazrlam, Kali ise, kanlmaz bir ekilde bizi bekleyen
mevsime bal duygu deiiminin etkilerini azaltmak zere hepimize
bir solaryum salonunun kuponlarn datmt.
imdi aradan bir ay gemi ve bu birbirinden ayrlmaz olmutu.
Bense istenmeyen kiiydim. Kendraya kapdaki yazy indirmesinin ya
da onu Mkemmel l ve Allyson eklinde deitirmesinin benim
iin bir sakncas olmadn sylemek istiyordum.
-169-

Ayam sryerek salona girdim. Kalinin karbonhidrattan uzak


durduunu biliyordum ve bu siyah-beyaz olanlar benim en sevdiim
kurabiyelerdi ama yine de, Alsana, dedim kurabiyeleri ona uzatarak.
Annem iin gerekten zr dilerim.
Kendra ve Jenn anlay dolu sesler kardlar ama Kali gzlerini
ksarak bana bakt. Cadlk yapmak falan istemiyorum ama kendi
ailemle uramak bile beni yeterince yoruyor, tamam m?
Sanrm annem kendini ocuu tarafndan terk edilmi gibi
hissediyor. Babam bana hep byle sylerdi. Seni bir daha arama
yacak, diye ekledim hissettiimden ok daha fazla bir kendimden
emin bir biimde.
Annem, ben evden ayrldktan iki gn sonra odam hobi odasna
evirmi, dedi Jenn. En azndan seni zleyen biri var.
H-h.
Bunlar nasl kurabiye byle? diye sordu Kendra.
Siyah-beyaz.
Tpk bizler gibi, diye takld bana. Kendra zenciydi ya da
Afrika asll bir Amerikalyd. Hangisini sylemek daha doruydu
bilmiyordum ama kendisi her ikisini de kullanyordu.
Kurabiye rklarnn kardelii, dedim.
Jenn ve Kendra gld. Bu gece sen de bizimle gelmelisin,
dedi Jenn.
nce Hendersondaki partiye, sonra da ieri kabul ettii kii
lerin seiminde son derece rahat davranan ehir merkezindeki bara
gideceiz, dedi Kendra. Az nce dzletirdii salarn atkuyruu
yaptktan sonra vazgeip onlar tekrar serbest brakt. eride erkek
trnn en gzel rnekleri olacak.
Kadn trlerinin de yle, eer buna ilgi duyuyorsan, diye ek
ledi Jenn.
-170-

GAYLE F O R M A N

Hayr, bana gre deil. Yani hibiri bana gre deil.


Kali dudaklarnda sinir bozucu bir glmsemeyle bana bakt.
Bence sen yanl okula kaydolmusun.
Yanlmyorsam Bostonda bir manastr var.
imin burkulduunu hissettim. Manastrlara Musevi kabul
etmiyorlar.
Siz ikiniz biraz sakin olun bakalm, dedi her zaman diplomatik
bir tavr sergileyen Kendra. Ardndan bana dnd. Neden birka
saatliine gelmiyorsun?
Kimya ve fizik yznden. Oda bir anda sessizleti. Onlar sosyal
bilimler ya da iletme okuduklar iin, bilim, enelerini kapatmaya
yetiyordu.
Eh, artk odama dnsem iyi olur. Termodinamiin nc
kanunuyla bir randevum var.
Kulaa son derece seksi geliyor, dedi Jenn.
Yapt espriyi anladm belirtmek iin glmsedikten sonra
tekrar odama girip Kimyann Temelleri kitabn azimle elime aldm
ama daha Mkemmel l kapdan karken gzlerim kapanmaya
balamt. lerinde yazan tek bir kelimeyi bile okumadm bilim
kitaplar ynnn arasnda uyuyakaldm. Bylece Mudu niversite
rencisinin hayatnda yeni bir hafta sonu daha balam oldu.

Ekim
niversite

( f i l e l e r iin hafta sonu etkinliini son ana dek aklma getirme


meye altm ve nihayet ailem gelmeden nceki perembe gn
kaldm yurt odasna benim deil -ben sadece bir yatak, alma
masas, dolap ve duvarlar gryordum- onlarn gzyle baktm.
Buras Mutlu niversite rencisine uygun bir oda deildi. Her
ekmeceden kirli amarlar sarkyordu ve her yer ders notlaryla
kaplanmt. Annem danklktan nefret ederdi. O gn dersleri asp
gnn tamamn temizlik yaparak geirdim. Btn kirli amarla
rm alt kattaki amarhaneye tayp makinelerin onlar ykamasn
bekledim. Odann tozunu aldm. Okunmam gazeteler gibi st ste
yl duran ince alma sayfalar, kayg verecek kadar dk nodarmn krmz kalemle yuvarlak iine alnd fizik ve kimya tesderi,
daha dikkadi olmalsn, hesaplamalarn kontrol et! ve en kts
yanma ura gibi nodar ieren laboratuvar raporlarndan oluan
-173-

ders notlarm dolabn iine gizledim. Gz boyamak iin, dolaba


tktm ktlarn yerine dnemin ilk gnlerinde, bariz bir ekilde
uvallamaya balamadan nce tuttuum not ve grafikleri ieren birka
kt yerletirdim. Geen yaz Bed, Bath & Beyond isimli maazadan
aldmz yatak rtsn paketinden karp altnda uyuduum son
derece sade yorgann zerine serdim. Kutulardan kardm birka
fotoraf odann farkl kelerine yerletirdim. Hatta niversitenin
kitapsna urayp zerinde okulun ismi olan u aptal bayraklardan
bile satn alp yatamn stne astm. Voil. te okul ruhu.
Ama nasl olduysa saatleri karmay unuttum ve beni ele veren
de bu oldu.
Yurda giren annem salon niyetine kullandmz kck odaya
vgler yadrp Kalinin kpei Bustern fotoraflarn hayranlkla
inceledikten sonra benim neredeyse bombo saylan duvarlarma baka
ve kk bir lk att. Yzndeki dehet dolu ifadeyi gren biri
duvarlarm cinayet mahalli fotoraflaryla sslediimi dnrd.
Saat koleksiyonun nerede?
Dolabmdaki almam kutular iaret ettim.
Neden orada duruyorlar?
ok ses karyorlar, dedim hemen yalan syleyerek. Kaliyi
rahatsz etmek istemedim. Geri Kali de sabahn yedisinde bangr
bangr mzik alyordu.
Onlar kurmadan da kutularndan karabilirdin, dedi annem.
Bu saatler seni yanstyor.
Bu doru muydu? Onlar ne zaman biriktirmeye baladm
bile hatrlamyordum. Annem hafta sonlar bitpazarlarn ziyaret et
meye baylrd ve gnn birinde kendimi saat koleksiyonu yaparken
bulmutum. Bir sre bu gerekten de ilgimi ekmiti ama eski bir
-174-

GAYLE F O R M A N

saat grp de bunlarn koleksiyonunu yapmalym dediim an ha


trlamyordum.
Odann senin olan taraf Kalininkine gre ok bo grnyor,
dedi annem.
Sen bir de benim odam grecektin, dedi babam hatralarna
dalarak. Oda arkadam pencereleri folyoyla kaplamt. erisi bir
uzay mekiine benziyordu. Arkadam odamza Gelecein Yurdu
diyordu.
Ben de minimalist bir yurt yaratmaya alyorum.
Bir hapishane hcresi kadar etkileyici olmu, dedi babam.
Bu oda u ev dekorasyon programlarndaki ncesi/sonras b
lmne benziyor. Annem odann, duvarlarn her santimi ya bir
afi, ya bir sanat eseri posteri ya da bir fotorafla kapl olan Kaliye
ait ksmn iaret etti. Senin tarafn nceki hali oluyor, dedi sanki
bunu anlamamm gibi.
Ailemle birlikte teknolojinin deien yz karsnda son derece
snk kalan snftaki bir atlye almasna katldk. Annem notlar
tuttu. Babam nceden hatrlad ve ona yeni gelen her eyi tek tek
syledi. Geen yl hep birlikte okulu gezerken de aynsn yapmt;
her ikisi de bu okula gideceim iin son derece heyecanlyd. Ba
bamn izinden gidiyordum. Her naslsa o zamanlar bundan ben de
heyecan duymutum.
Atlye almasndan sonra babam, ocuklar izlerinden giden
dier ailelerle tant, annem de Kalinin annesi Lynnle kahve iti.
Gayet iyi anlam grnyorlard. Ya Kali annesine ie yaramaz bir
kz olduumu anlatmamt ya da kadncaz bunu bildii halde
gndeme getirmeyecek kadar kibard.
Rektrn verecei le yemeinden nce Muhteem Drtl
ve onlarn saygdeer aileleri yurt odasnda tekrar bulutu. Aileler
- 175-

birbirleriyle tanp odalarmzn ne kadar dar olduundan yaknd,


kk salonumuzda yaptmz deiikliklerden vgyle bahsetti ve
oda arkadalarmn hazrlayp kapya ast muhteem drd muh
teem sekizliye ho geldin diyor yazsnn fotorafn ekti. Sonra
hep birlikte baheye kp kamps gezdik. Ailelerimize yapraklan
kzarmaya balayan sarmaklarn, eski tulalarnn zerinden yukar
trmand baz ihtiaml binalar gsterebilmek iin kamps boydan
boya dolatk. zerimizde pazen etekler, uzun, siyah izmeler, ynl
sveterler ve deri cekederle sonbahar yapraklarnn hrtlar arasnda
yrrken drdmz de harika grnyorduk. Kataloglardaki Mudu
niversite rencilerinden farkszdk.
Yank yapan byk ve souk bir salonda yavan bir tavuk eti
yiyip, yavan konumalar dinleyerek geirdiimiz le yemei gzel
ama skcyd. Bu yemekten hemen sonra Muhteem Drd efsane
sinin ardndaki gerekler birer birer ortaya kmaya balad. Kendra,
Jen ve Kalinin aileleri fazla dikkat ekmemeye zen gstererek bir
keye ekildi. Aralarnda Noel, kran Gn, bahar tatili ve grup
yemekleri gibi eyler konutuklarndan emindim. Annem onlara yle
bir bakt ama hibir ey sylemedi.
Babamla ikisi akam yemeine hazrlanmak zere otele geri
dndler. Annem k bir mekna gideceimizi syleyip vcudumu
saran krmz-siyah renkli elbisemi giymemi nerdi. Yal grnen
salarm ykamam da tembihledi.
Beni almaya gelip de hep birlikte Boston ehir merkezindeki
nl bir balkya gitmeye hazrlanan Mkemmel l ve aileleriyle
karlatklarnda rahatsz edici bir an yaand. Dier ailelerle kar
lamamz souk bir hava yaratmt. Yzleri kzaran oda arkadalarm
her nedense yerdeki gri makine halsna byk bir ilgi duymaya ba
lamt. Nihayet Jenrin babas devreye girip bize ge de olsa akam
-176-

GAYLE F O R M A N

yemeinde kendilerine katlmay teklif etti. Eminim masaya kii


daha sktrabiliriz.
Ah, buna hi gerek yok, dedi annem en kibirli ses tonuyla.
Biz Back Bay deki Prezzoya yer ayrttk.
Vay canna! Bunu nasl baardnz? diye sordu Lynn. Biz de
orada yer ayrtmak istedik ama bir sonraki aya kadar dolu oldukla
rn sylediler. Anneme gre ehrin en haval restoran Prezzoydu.
Annemin dudaklarnda gizemli bir glmseme belirdi. Babam
golf arkadalarndan birinin Bostondaki bir doktorla niversiteden
arkada olduunu ve Prezzoda yer ayrtmak iin ondan yardm al
dmz sylemiti ama annemin, srrn aklamaya niyeti yoktu.
Prezzoda yer ayrtmay baard iin ok muduydu fakat imdi bu
zaferinin glgelendiini grebiliyordum.
Size afiyet olsun, dedi. Bu szleri kmseyen bir ses tonuyla
sylediini sadece babamla ikimiz fark etmitik.
Yemek ikenceden farkszd. Son derece k bir meknda Boston n
en sekin insanlaryla bir arada olduumuz halde annemin ve dola
ysyla babamn da kendisini dlanm gibi hissettiini biliyordum.
Oysa dlanan onlar deildi. Kendilerini byle hissetmelerinin sebebi
bendim.
Bana derslerimi sordular ve ben de elbette onlara kimya, fizik,
biyoloji ve ince derslerimden bahsedip ne kadar erken yatarsam
yataym snfta gzm amakta bile zorlandm ya da lisede stn
baar gsterdiim konularn hepsinde birden uvalladm syle
mekten kandm. yle ya da byle btn bunlar beni bam on
dolarlk salatama gmp uyumak isteyecek kadar yormutu.
Aperatiflerimiz geldiinde annem bir kadeh Chardonnay, ba
bam da Shiraz syledi. Mum nn, arabn renklerinde nasl da
dans ettiine dikkat etmemeye altm. Bu bile canm yakmaya
- 177-

yetiyordu. Ravioliyle dolu tabama baktm. Nefis kokuyordu ama


hi itahm yoktu.
Cann skan bir ey mi var? diye sordu annem.
ok ksa bir an onlara gerekleri anlatsam neler olabileceini
dndm. Okulun beklediim gibi bir yer kmadn. Katalog
lardaki mutlu niversite rencisi olmadm. Kim olduumu bile
bilmediimi. Ya da belki de bunu bildiimi ama artk o kii olmak
istemediimi.
Ancak byle bir ey ihtimal dhilinde bile deildi. Annem mut
suzluumu onun anneliine yaplm bir hakaret olarak alglayp hayal
krklna urar ve zlrd. Ardndan ne kadar ansl olduumu
syleyerek beni sululuk duygusuna board. niversiteye gidiyordum!
Onun asla sahip olamad bir niversite deneyimi yayordum. Lise
hayatm boyunca bir ordu komutan gibi davranp okuldan arta kalan
zamanlarda bana zayf olduum konularda zel ders aldrmasnn
ve beni niversiteye hazrlk kurslarna yazdrmasnn sebebi buydu.
Sadece yorgunum, dedim. En azndan bu yalan deildi.
Herhalde ktphanede gereinden fazla zaman geiriyorsun,
dedi babam araya girerek. Yeterince gne alyor musun? Bu
vcudunun gnlk ritmini etkileyebilir.
Bam iki yana salladm. Bu da doruydu.
Peki kouyor musun? Etrafta ok gzel kou yollar var. Nehre
de ok uzak saylmazlar.
Sanrm en son, Avrupa turundan birka gn nce babamla
birlikte komutum.
Yarn kahvaltdan nce birlikte dar kar, bu akam yemeini
eritiriz. Cierlerine biraz hava girsin.
-178-

GAYLE F O R M A N

Bunu dnmek bile kendimi yorgun hissetmeme neden olu


yordu ama bu ne bir davet ne de bir beklentiydi ve planlar ben onlar
kabul etmeden ok nce kesinleiyordu.
Bir sonraki sabah kzlar salonda oturmu kahve iiyor ve neeyle
dn geceki akam yemeini konuuyorlard. Yemekte kahramanlarn,
yakkl bir garson ve stakoz ekici olduu zel bir olay yaanm ve
bu olay daha imdiden eki ve Seksi Garson ismiyle efsanelemiti.
Beni zerimde bir eofman alt ve yn kazakla kou ayakkablarm
ararken grdklerinde gzlerine inanamadlar. Yurtta teknoloji hari
kas bir spor salonu vard ve Kendra ile Kali bu salonun mdavimi
olmutu. Bazen Jenn i de pelerinden srklyorlard ama ben daha
salona admm bile atmamtm.
O sabah sadece babamla buluacamz dnmtm ama siyah,
yn pantolonu ve kamir peleriniyle son derece enerjik grnen annem
de gelmiti. Seninle kahvaltda buluacamz sanmtm, dedim.
Ah, odanda biraz vakit geirmek istedim. Bylece ben yannda
yokken ne tr bir yerde zaman geirdiini hayal edebileceim. Kaliye
dnd. Tabii senin iin bir sakncas yoksa. Sesi ylesine kibard
ki Kalinin, gerekte iinde kt niyedi bir tn barndrdn fark
etmesi imknszd.

11Bence bu ok ho bir dnce, dedi Kali.


Hazr msn, Allyson? dedi babam.
Saylr. Kou ayakkablarm aryorum.
Annem bana artk her eyimi kaybettiimi ima eden bir bak
frlatt.
Onlar en son nereye koymutun? diye sordu babam. Gznn
nne getirmeye al. Kaybolan eyalar bulmann yntemi budur.
Bu her zaman nerdii eydi ve ounlukla ie yarard. Nitekim
- 179-

&/&>&

ayakkablarm gzmn nnde canlandrdmda hl bavulumda


durduklarn grdm ve onlar gerekten de orada buldum.
Aa indiimizde babam gnlszce birka snma hareketi yapt.
Bu iin nasl yapldn hatrlyor muyum bakalm, dedi aka yollu.
Komaktan fazla holanmaz ama hastalarna bunu tavsiye ettii iin
kendisi de elinden geldiince komaya alrd.
Nehre doru komaya baladk. Sonbahara yaraan bir gnd;
hava berrakt ve kn habercisi olan keskin bir rzgr vard. Komaya
baladmda nce bundan pek holanmazdm ama ounlukla on
dakika sonra havaya girer ve ne yaptm bile unuturdum. Ama
bugn ne zaman kendimi kaybetmeye balasam zihnim dier kouya,
en iyi kouya, hayatmn kousuna, hayatm iin yaptm kouya
kayyordu. Sonrasnda bacaklarm su emmi birer ktk gibi ar
layor ve sonbaharn btn gzel renkleri solup griye dnyordu.
ki kilometre kadar kotuktan sonra durmak zorunda kaldm.
Bacama kramp girmi gibi yaptm. Geri dnmek istiyordum ama
babam da ehirde nelerin deitiini grmek istiyordu bu yzden yola
devam ettik. Bir kafede oturup kahve itik ve babam bana derslerimi
sorup organik kimya dersleri grd gnleri zlemle and. Ardndan
ilerinin youn olduunu, annemin gerekten de zor gnler geirdiini
ve ona kar biraz anlayl olmam gerektiini syledi.
Annem alma hayatna geri dnmeyecek miydi? diye sordum.
Babam saatine bakt. Gitme zaman, dedi.
Beni kahvaltya hazrlanabilmem iin yurda brakt. eri girer
girmez yolunda gitmeyen bir eyler olduunu fark ettim. Saat tik
taklar duyuyordum. Sonra etrafa baktm ve bir an kendimi yurttaki
odamda deil de evdeki yatak odamdaym gibi hissettim. Annem
dolabmdaki btn posterleri karp eski odamdaki dzende duvarlara
asmt. Fotoraflarm da hl eski odamda olduumu dndrecek
-180-

GAYLE F O R M A N

ekilde etrafa datmt. Yatamn zerini onlardan nefret ettiim


iin yanmda getirmek bile istemediim ss yastklaryla doldurmutu.
Bu yastklar her gece yataktan atp her sabah yeniden dzenlemek
gerekiyordu. Yatam, annemin ben drdnc snfa giderken yapt
gibi toplanmt ve zerine sralad giysileri kadyordu. Btn pen
cere pervazlar ve kitaplklara saatlerimi yerletirmiti. stelik hepsi
kurulmu ve alyordu.
Henz stme bile denemediim bir pantolonun etiketini kes
mekle uraan annem ban kaldrp bana bakt. Dn gece ok
mutsuz grnyordun. Buray evdeki odana benzetirsem biraz ne
eleneceini dndm. erisi imdi ok daha keyifli grnyor,
diye aklad durumu.
tiraz etmeye hazrlandm. Ama neye itiraz edeceimi bilmiyordum.
Kaliyle de konutum ve bana saadetin tik taklarn rahadatc
bulduunu syledi. u, sakinletirici sesler kararak uykuya gei
srecini hzlandran makineler gibi.
Saatlerin tik taklar benim zerimde hi de sakinletirici bir
etki yaratmyordu. Ben bu tik taklar daha ok padamak zere olan
yzlerce zaman ayarl bombann sesine benzetmitim.

(O#/
KASIM
New York City

(5/6elanieyi son grdmde san salarnda rengi almaya balam


pembe bir glge vard ve Topshoptan satn ald ksack bir elbiseyle
birlikte, geen yl Macysin sezon sonu indiriminde bulduu dengesiz
bir ift platform topuklu sandalet giymiti. Bu yzden New Yorkun
in mahallesindeki kalabalk bir caddenin kesinde otobsten iner
inmez bana el salladn grdmde onu neredeyse tanyamayacaktm. Pembe glgesi gitmi, salarn kzla alan koyu kahverengiye
boyamt. Alnnn zerinde sk peremler vard ve salarnn geri
kalan ksmn bir ift mineli ubukla atkuyruu eklinde toplamt.
u tuhaf grnml iekli elbiselerden giymiti ve ayaklarnda bir
ift ypranm kovboy izmesi, gzlerindeyse bykannelerimiz zama
nndan kalma kedi gz eklindeki gzlklerden vard. Dudaklarn
kan krmzya boyamt. Eski dostum Melanieden tamamen farkl
bile olsa harika grnyordu.
-183-

En azndan bana sarldnda hl eski Melanie gibi kokuyordu;


sa kremi ve bebek pudras. Tanrm, ne kadar da zayflamsn,
dedi. niversitenin ilk ylnda kilo vermen deil alman gerekir.
Sen hi yemekhane yemei yedin mi?
Evet. Orada yiyebilecein tek ey dondurma. Sadece bunun
iin bile verdiin paraya deer.
Geri ekilip ona tekrar baktm. Tepeden trnaa yenilenmi gibi
grnyordu. Buna gzlkleri de dhildi. Gzlerin mi bozuldu?
Gzlklerim numaral deil. Bak camlar bile yok. Bunu bana
ispadamak iin parman ereveden ieri soktu. Bu gzlkler punk

rock dinleyen ktphaneci imajmn bir paras. Mzisyen genler


buna baylyor! Gzlklerini karp elini salarnda gezdirdi. Ar
dndan gld.
Artk eskisi gibi sarn da deilsin.
Insanlann beni ciddiye almalarn istiyorum. Melanie gzlklerini
tekrar takp bavulumun sapn tuttu. Ee anlat bakalm, Bostonn
hemen dnda hayat nasl gidiyor?
Melanie, Philadelphiann otuz kilometre dndaki bir kasabada
byyen birisi olarak Bostona yedi kilometre uzaklkta bir okul se
tiim iin benimle dalga gemiti. ehir hayatna bir trl dhil
olamadm sylemiti. Oysa kendisi dorudan bu hayata dalmt.
Manhattann gbeindeki bir okula gidiyordu.
Fena deil, dedim. New York nasl?
Olaanst! Burada yaplacak yle ok ey var ki! Mesela bu
gece yurtta verilecek bir partiye ya da Lafayetteteki sekin bir kulpte
on sekiz ya zeri iin dzenlenen bir geceye katlabiliriz. Ayrca bir
arkadamn arkada bizi Greenpointte muhteem bir grubun sahne
ald partiye davet etti. Times Meydamndaki bfeden son dakika
bilederi satn alp bir Broadway gsterisi de izleyebiliriz.
-184-

GAYLE F O R M A N

Benim iin fark etmez. Ben buraya seni grmeye geldim.


Bunu sylediimde iimde belli belirsiz bir sz hissettim. Buraya
onu grmek iin geldiim doruydu belki ama hikyenin tamam bu
deildi. Birka gn sonra kran Gn tatili iin eve dndmde
onu zaten grecektim ama ailem tatil gnlerinde biletlerin ok pahal
olduunu ve uu saatlerine gvenilmediini bahane ederek bana
dn iin uak bileti yerine tren bileti almt.
Alt saatlik tren yolculuunu dnmek beni neredeyse hasta
etmiti. Alt saat boyunca hi durmadan canlanan hatralar zihnimden
uzaklatrmaya alacaktm. Sonra Melanie bana ailesinin kran
Gnu nden nceki sal gn biraz alveri yapmak ve dnte onu
da beraberlerinde gtrmek zere New Yorka geleceini sylemi ve
benim de aklma New Yorktaki in Mahallesine giden ucuz otobse
adayp eve Melanie ve ailesiyle dnmek gibi harika bir fikir gelmiti.
Bostona da otobsle dnecektim.
Ah, ben de seni grdm iin ok mutluyum. Birbirimizden
hi bu kadar ayr kalm mydk?
Bam iki yana salladm. Tantmzdan beri hi bu kadar
uzun sre ayr kalmamtk.
Pekl, yurt partisi mi, Broadway gsterisi mi yoksa Brooklynde
sahne alan o muhteem grup mu?
Kalbimden geen onun odasna gidip eski gnlerde olduu gibi
birlikte film izlemekti ama bunu nerdiim takdirde Melanienin
beni maceraya atlmaktan kanmakla sulamasndan korkuyordum.
Yapt neriler arasnda en az ilgimi eken Brooklyndeki partiydi
ve Melanie byk ihtimalle bu partiye gitmek istiyordu; yani belli
ki onu semeliydim. yle de yaptm.
Melanie bir test sorusunun doru cevabm bulmuum gibi parlayan
gzleriyle bana bakt. Harika! Bu partiye okuldan birka arkadam
- 185-

da katlacak. nce yemek yiyelim. Sonra gidip eyalarn brakr ve


hazrlanp karz. Ne dersin?
Harika olur!
u an in mahallesindeyiz ve en sevdiim Vietnam restoran
buraya ok yakn.
Krmz fenerler, kttan yaplm emsiyeler ve sahte Budist
tapnaklaryla dolu karmak ve kalabalk caddelerde yrrken bakla
rm kaldrmdan ayrmamaya altm. Drt bir yanda iareder vard.
lerinden biri mutlaka ifte mutluluk iaretiydi. Paris, bulunduum
yerden be bin kilometre uzaktayd ama ya hatralar... Zihnimde
aniden beliren bir hatray hzla uzaklatrdm. Ama sonra bir dieri
ortaya kt. Hatralar hi beklemediim anlarda karma kyordu.
Tpk birer mayn gibi adm attm her yere gizlenmilerdi sanki.
Floresan lambalarla aydnlatlan ve formika masalar olan kk
bir restorana girip kedeki bir masaya yerletik. Melanie bize in
brei, bir tavuk yemei ve ay syledikten sonra gzlklerini karp
bir gzlk kabna yerletirdi (camlar olmayan bir gzl koruma
altna m alyordu?).
kimize de birer fincan ay doldurarak, Artk kendini daha iyi
hissediyorsun, deil mi? diye sordu.
Bu, sorudan ok bir emir gibiydi. Melanie benim en kt halime
tank olmutu. Paristen neredeyse aklm yitirmi bir halde dnd
mde geceler boyu alamama izin vermi ve en bandan beri p
helendii gibi adi bir apkn kan Willeme beddualar etmiti. Sekiz
saadik uak yolculuu boyunca hngr hngr aladm iin pheli
gzlerle bana bakan her yolcuya sert baklar frlatmt. Grnland
zerinden geerken hzl hzl soluyarak belki de o kadar byk bir
hata yapmasaydm, bir ey olmasayd, saldr olmasayd diye dn
meye baladmda beni kendime getirmiti.
-

186-

GAYLE F O R M A N

Evet. Bir saldr oldu. SanayapldA Sonra da topuklar yalayp


kat.
Ama ya... diyecek oldum.
Hadi ama Allyson. Sadece bir gn ierisinde bir kzn onu
soyduunu ve bir dierinin de ona gizli bir not verdiini grdn.
Tanr bilir, trendeki o kzlarla da neler yapt; pantolonunun nndeki
lekenin nasl olduunu sanyorsun?
Bu hi aklma gelmemiti.
Melanie beni uan kk tuvaletine gtrm ve zerinde
Sous ou Sur yazan tirt pe atmt. Sonra Willemin bana verdii
paray tuvalete frlatp sifonu ekmitik ve onun binlerce kilometre
aada okyanusun sularna gmldn hayal etmitim.
te ona dair tm kantlar yok ettik, demiti Melanie.
Bu tam olarak doru saylmazd. Melanieye Agnethein ektii
fotoraftan bahsetmemitim. Ona bir kez olsun bakmadm halde
o fotoraf hl telefonumdan silmemitim.
Eve dndmzde Melanie ktmz seyahati geride brakp
dikkatini hayatmzda alan yepyeni sayfaya, niversiteye vermeye
hazrd. Onu anlyordum. Ayn heyecan benim de hissetmem gere
kirdi. Ama hissetmiyordum. Her gn annelerimizle birlikte Ikea; Bed,
Bad & Beyond; American Apparel ve J. Crewa gidiyorduk. Ama ben
kendimi jet lagten bir trl kamam gibi hissediyor, maazalarda
sergilenen yataklara kvrlp uyumak istiyordum. Melanie niversiteye
balamak zere benden iki gn nce kasabadan ayrldnda gz
yalarna boulmutum. Herkes benim en yakn arkadamdan ayr
kalacam iin aladm dnmt ama Melanie durumun bu
olmadn biliyordu ve belki de beni kucaklayp kulama, Sadece
bir gnd, Allyson. Adatacaksn, diye fsldarken biraz tahammlsz
grnmesinin sebebi buydu.
-187-

Bu yzden onun kendimi nasl hissettiime dair sorusuna olum


suz yant vererek Melanieyi hayal krklna uratamazdm. Evet,
dedim. Harika hissediyorum.
Gzel. Melanie el rpp telefonunu kard. Birilerine bir
mesaj yazd. Bu geceki partiye arkadam Trevorn bir arkada da
katlacak. Sanrm ondan holanacaksn.
Ah, hayr. Hi sanmyorum.
Az nce o Hollandal pislii unuttuunu sylemitin.
Evet, yle.
Melanie bana bakt. niversitenin ilk aynn hayatnn en
renkli gnleri olmas beklenir. u ana dek bir ocua yan gzle bile
olsa baktn oldu mu?
lgnca elenirken gzlerimi kapal tutmay tercih ettim.
Hah! yi denemeydi. Ama seni herkesten iyi tandm unu
tuyorsun. Henz kimseyi pmediinden eminim.
Brein iindeki tuhaf eyleri kardm ve elime bulaan ya
kt peeteye sildim. Ne olmu yani?
Bu gece tanman istediim ocuk tam sana gre.
Bu ne anlama geliyor? Aslnda bunun ne anlama geldiini
gayet iyi biliyordum. Sadece o ocuun bana ya da benim o ocua
uygun olduumu dnmek biraz tuhaft.
Yani o iyi birisi. Normal bir insan. Ona senin fotorafn gs
terdim ve bana son derece gizemli grndn syledi. Melanie
uzanp salarma dokundu. Geri salarn eskisi gibi kt kestirsen
iyi olur. u an ok dank grnyorlar.
Londradan sonra hi kestirmediim salarm karmakark bir
halde omuzlarma dklyordu.
Yaratmak istediim imaj bu.
- 188-

GAYLE F O R M A N

Eh, bu konuda baarl olduunu syleyebilirim. Her eye ra


men Mason harika birisi...
Mason m? Bu nasl bir isim byle?
Bir isme mi taklp kaldn? Tpk annen gibisin.
Elimdeki ubuu gzne batrmamak iin kendimi zor tuttum.
Hem bu kimin umurunda? Belki de gerek ismi Jasondr ve
sadece kendine Mason demek istiyordur, diye devam etti Melanie
szlerine. Hazr yeri gelmiken syleyeyim, burada kimse bana Me
lanie diye seslenmiyor. Bana ya Mel ya da Lainie diyorlar.
Tek bir isimden iki isim tredi ha?
Buras niversite, Allyson. Kimse senin nceki hayatn bilmiyor.
Kendini batan yaratmak iin bundan daha iyi bir frsat bulamazsn.
Bunu sen de denemelisin. mal baklarla yzme bakt.
Ona bunu denediimi ama ie yaramadn syleyebilmeyi is
terdim.
Mason o kadar da kt birisi saylmazd. Zekiydi ve biraz da inek
bir renciye benziyordu. Gneyden geliyordu ve sanrm bu da ne
den byle bir ismi olduunu aklyordu. Kendisinin bile alay ettii
kvrak bir aksana sahipti. Metro istasyonuna kilometrelerce uzaktaki
rzgrl ve ssz bir caddede dzenlenen partiye ulatmzda hipster
polisi olduunu syleyip vcudumuzda ehrin bu blgesini ziyaret
etmeye yetecek kadar dvme olup olmadn sorarak aka yapmak
istedi. Trevor ona bileindeki zgn dvmeyi gsterip Melanie de
ayak bileine, kalasna ya da ounlukla kzlarn tercih ettii dier
yerlerinden birine dvme yaptracan syleyince baklarn bana
evirip hafife gzlerini devirdi.
Parti meknna adm attmzda bir asansr bizi dorudan, du
varlarn devasa boyutlardaki kanvas tablolar ssleyen ve yal boyayla
-189-

terebentin kokan, ykk dkk, geni bir at katna kard. Paristeki


igal edilmi bina da aynen byle kokuyordu. te bir mayna daha
basmtm. Patlamasna izin vermeden, tekmeleyerek onu kendimden
uzaklatrdm.
Melanie ve Trevor hi durmadan, bana Melanienin telefonu
araclyla czrtl kplerini izlettikleri o olaanst grup hakknda
konuuyorlard. Bu grubu dnyann drt bir yannda tannmadan
nce byle bir meknda seyretme ans bulduklar iin birbirlerini
tebrik ediyorlard. Grup sahne aldnda Trevor ve Melanie -Mel,
Lainie, ya da her kimse ite- sahnenin n tarafna frlayp lgnca
dans etmeye balad. Mason arkada benimle kald, ierisi sohbet
balatamayacamz kadar grltlyd ve bundan olduka mem
nundum fakat yanmda birisinin kalm olmasndan da memnuniyet
duydum. Kendi lkemde olmama ramen bamn zerindeki o turist
yazsnn yanp snmeye baladn hissediyordum.
Grup, sonsuz gibi gelen uzun bir srenin sonunda nihayet konsere
ara verdi. Kulaklarmdaki nlama o kadar youndu ki sanki hl
sahnedelermi gibi hissediyordum.
Bir eyler ier misin? diye sordu Mason.
H? Kulaklarmdaki sknt devam ediyordu.
Mason bir ey iiyormu taklidi yapt.
Ah, hayr teekkrler.
Ardndan sadece birbirimizin dudaklarn okuyarak anlaabiliyormuuz gibi, Az. Sonra. Dnerim, dedi kelimelerin zerine basa basa.
Grne baklrsa Melanie ve Trevor da birbirlerinin dudakla
rn okumaya alyordu. Kedeki bir kanepenin zerinde pp
koklamaya balamlard. eride onlardan baka kimse yokmu gibi
davranyorlard. Onlar seyretmek istemesem de baklarm zerlerin
den alamyordum. kisini prken grmek midemi bulandrmt.
-190-

GAYLE F O R M A N

O hatray zihnimden uzaklatrabilmem neredeyse imknszd. Baa


klmas en zor an buydu. Belki de bu yzden onu zihnimin en
derin yerine gmmtm. '
Mason kendisi iin bir bira ve benim iin bir bardak suyla birlikte
geri dnd. Melanie ve Trevor grd. Bunun olaca belliydi, dedi.
Bu ikisi kzm kpekler gibi haftalardr birbirlerinin peinde dolanp
duruyordu. Atei neyin fitilleyeceini merak ediyordum dorusu.
Alkol ve 'harika mzik, dedim parmaklarmla trnak iareti
yaparak.
Bence tatile girecek olmamz. Bir sre grmeyeceini bildiin
biriyle bir eyler balatmak ok daha kolaydr. Bunu bilmek, zerin
deki basky kaldrr. Mason baklarm Melanie ve Trevora evirdi.
Bence bu iliki iki haftadan uzun srmez.
ki hafta m? Fazla bile syledin. Senin yerinde baka bir erkek
olsa bunun tek gecelik bir iliki olduunu dnrd. ierideki onca
grltnn arasnda sesimde ac dolu bir tn olduunu duydum. Bu
acnn tadn ayn zamanda dilimde de hissediyordum.
Ben seni asla tek gecelik bir iliki olarak dnmezdim, dedi
Mason.
Ah, u an sylenebilecek en uygun ey elbette buydu. Hem
kimbilir... Belki Mason szlerinde samimi bile olabilirdi; geri ben
o ana dek drsdk ile sahtekrl birbirinden ayrt edemediimi
oktan renmitim.
Yine de bunun stesinden gelmek istiyordum. Btn bu hatralarn
kaybolmasn ya da yerlerini alan yepyeni hatralar sayesinde peimi
brakmasn istiyordum. Bu yzden Mason beni pmek zere ne
doru eildiinde gzlerimi kapayp bunu yapmasna izin verdim.
Azmdaki o ac tadn nefesimi kokutmadn umarak bu pmeden
zevk almaya altm. Bir bakas tarafndan plmeyi, bir bakas

olmay kabullenmeye uratm.


-191 -

Ama Mason, Pariste geirdiim gnden kalma, boynumdaki


iyileen yaraya dokununca kendimi geri ektim. Willem haklyd.
Kesiin izi kalmamt ama yreimin bir paras bunun tersinin
olmasn istiyordu. yle olsayd en azndan elimde iinde bulun
duum ruh halini hakl karacak bir kant bulunurdu. Sadece sizin
grebildiiniz izler, dierlerinden ok daha ktyd.

-192-

(O/is
ARALIK
Cancn Meksika

cna her gidiimizde, kiraladmz daireye adm atar atmaz


Melanieyle birlikte mayolarmz giyip deniz sezonunu amak zere
kumsala komay det edinmitik. Bu bizim tatilimizin al treni
gibiydi. Oraya gittiimiz dokuz yl boyunca bu treni bir kez olsun
aksatmamtk.
Ama bu yl Melanie bikinisini karmak iin bavulunu kart
rrken ben dolaplarnda yemek kitaplarndan baka bir ey olmayan
mutfan yanndaki kk alma masasna giderek ders kitaplarm
amtm. Her gn drt ile alt aras mudaka ders alacaktm. Ylba
dnda tatil yapmayacaktm. Byle sz vermitim.
Koca bir dnem notlarm ailemden sakladm iin raporlar
aklandnda byk bir ok yaamlard. Denemitim. Gerekten
denemitim. Yaryl nodarm umut vadetmekten uzak olunca daha
-193-

f&c/e'&&

da ok denemitim ama belli ki dk nodarmn sebebi ii gevek


tutmam deildi. Dersleri takip etmemem ya da elenceye dalmam
da deil.
Ama geceyi bir partiden dierine koarak geirmi gibiydim nk
srekli yorgundum. Amfiye adm attmda, bir nceki gece on saat
uyumu bile olsam profesr dalga devinimini anlatmaya, monitre
denklemler izmeye baladnda rakamlar gzmn nnde dans
ediyor, gz kapaklarm arlayor ve ancak dier derslere yetimek
iin amfiyi terk eden renciler yanmdan geerken ayaklarma ta
kldklarnda uyanyordum.
Finallerin verildii hafta o kadar ok espresso itim d o gne dek
derslerde yaptm btn ekerlemelerin acsn karr gibi gzme
tek bir damla bile uyku girmedi. O haftay sabahlara dek alarak
geirdim ama artk derslerden telafisi mmkn olmayan bir ekilde
geri kalmtm.
Btn bunlar gz nne alnca, dnemi 2.72lik not ortalama
syla kapatm olmam bir mucize saylrd.
Ama elbette ailem byle dnmyordu.
Okulun son haftas nodarm aklandnda fkeden deliye dn
dler. Bir eye sinirlendiklerinde barp armak yerine sessizlemeyi
tercih ederlerdi. Buna ramen kulaklar sar eden bir fke ve hayal
krkl yayorlard.
Hep birlikte yemek salonundaki masaya oturduumuzda sanki
gerekten benim fikrime bavuruyorlarm gibi, Sence bu konuda
ne yapmalyz, Allyson? diye sordular. Ardndan nme iki seenek
koydular. Ya yaz tatilini iptal edecektik, ki bu onlara yaplm byk
bir hakszlk olurdu ya da tatile baz artlar altnda kacaktm.
Melanie bana acyarak baktktan sonra mayosunu giymek zere
ortadan kayboldu. Bunun bencilce bir dnce olduunu bilsem bile
-194-

GAYLE F O R M A N

yreimin bir paras onun bana destek olup kumsala inmeyeceini


umuyordu ama belli ki bu ancak eski Melanienin yapabilecei trde
bir davrant.
Oysa imdi yeni bir Melanie vard. Yeni, yepyeni bir Melanie.
Melanie kran Gnnden sonra tamamen deimiti. Bir kez daha.
Salarn asimetrik bir ekilde kestirip kkl brakm ve burnuna bir
halka taktrmt. Kendisini bu yzden eletiren ailesini burun halkas
ya da dvme arasnda bir seim yapmalarn syleyerek susturmutu.
imdi zerinde bikinisi vard ve son derece ince ve sar olduklar iin
fazla belli olmasalar bile koltuk alt tylerini uzattn grebiliyordum.
Hoa kal, diye fsldayarak kapdan kt srada annesi eline
40 koruma faktrl bir gne kremi tututurdu. Benim annem ise
yataklarda tahtakurusu olup olmadn kontrol etmekte kulland
byteci bulmak iin bavulun altn stne getirmelde meguld.
Byteci bulduunda yanma gelip onunla kimya kitabma bakyor
mu gibi yapt. Kitab sert bir ekilde kapattm. Annem bana fkeli
bir bak frlatt.
Bir beki gibi banda dikilmek houma m gidiyor sanyorsun?
Artk niversiteye baladn iin kendime bol bol zaman ayrabi
leceimi dnmtm ama grne baklrsa seni doru yolda
tutabilmek bal bana bir i.

Sana kim beni doru yolda tutman syledi ki? dedim fkeyle.
imden. Her eye ramen dudam srp kimya kitabm atm ve
annemin talimadar dorultusunda an gidermeye alan sorumlu
bir renci gibi ilk birka konuyu tekrar okudum. Okuduklarm
bana onlar anlamaya altm ilk seferde olduundan daha man
tkl gelmedi.
Akam alt kii hep birlikte, kaldmz sayfiye yerindeki sekiz
restorandan biri olan Meksika restorannda yemek yedik. Her yl
ilk akam yemeimizi burada yerdik. Garsonlar balarnda kocaman
-195-

apkalar tayor ve masalarn arasnda dolaan bir grup Meksika m


zii alyordu ama sunulan yemeklerin tad kasabamzdaki El Torrito
isimli restorann yemeklerinden ok da farkl saylmazd. Garson iki
siparilerimizi almaya geldiinde Melanie kendine bir bira syledi.
Ailesi hayrede ona bakt.
Burada yamz yasal alkol snrn tutuyor, dedi Melanie gayet
doal bir tavrla.
Annem, Susan a bir bak frlatarak, Bence bu hi de ho ol
maz, dedi.
Nedenmi o? diye sordum meydan okurcasna.
Susan bana ancak bir terapistin dudaklarndan kabilecek bir
yant vererek, Bana soracak olursanz mesele ya snrdan ok bek
lenti. Siz alkol snrnn yirmi bir ya olduu bir lkede bydnz
yani henz iki imeye hazr deilsiniz, dedi
Affedersiniz ama siz niversiteye gitmediniz mi? diye sordum.
Sizin niversite hayatnzn bizimkinden ok da farkl olduunu
sanmyorum. Orada insanlarn yapt tek eyin iki imek olduunu
unuttunuz mu yoksa?
Annem ve babam nce birbirlerine, sonra Susan ve Stevee baktlar.
Senin sorunun da bu mu? Okulda srekli iki mi iiyorsun?
diye sordu babam.
Melanie yle bir gld ki, annemin yanmzda getirdii ie su
yundan ald yudum burnundan pskrd. zgnm Frank ama
sen kzn tanmyor musun? Annem ve babam hl ona bakyordu.
Geen yl katldmz turda herkes iki iiyordu. Hayret dolu ksa bir
sessizlik oldu. Ah, beni aklama yapmakla uratrmayn! Avrupada
yasal alkol snr on sekiz! Orada Allyson dnda herkes iki iti. Sen
ahlk kurallarna bylesine sk skya bal olan bir kza niversitede
iki iip imediini mi soruyorsun? Bu ok komik.
-196-

GAYLE F O R M A N

Babam nce bana sonra Melanieye balen. Biz sadece ona ne


ler olduunu anlamaya alyoruz. Not ortalamasnn neden 2,7
olduunu.
imdi hayrete dme sras Melaniedeydi. Not ortalaman 2 ,7

mi? Bunu syledikten sonra elini azna gtrerek, zr dilerim,


diye fsldad. Gzlerinde yar aknlk, yar sayg dolu baklar vard.
Melanienin not ortalamas 3,8mi, dedi annem bbrlenerek.
Evet, Melanie,bir dhi, bense aptalm. Bylece bu resm olarak
kantland.
Melanie szlerime gcenmi gibi grnyordu. Ben Gallatin
Fakltesine gidiyorum. Orada herkes A alr, dedi zr dilercesine.
stelik Melanie byk ihtimalle niversitede iki de iiyor,
dedim onun bunu yaptn bilerek.
Melanie ksa bir sre huzursuz grnd. Elbette iiyorum. Kr
ktk sarho falan olmuyorum. Ama niversitedeyiz ve herkes gibi
ben de iki iiyorum.
Ben imiyorum, dedim. Buna ramen Melanie A alp ben C
alyorsam belki birka alkoll partiye katlarak onun seviyesine ulaa
bilirim. Belki de bu, bana direttiiniz o aptal alma programndan
ok daha ie yarayacak bir fikirdir.
Kendimi bu iki konusuna iyice kaptrmtm. Aslnda yapt
m lgnlk saylrd nk u an canm bira bile ekmiyordu. Bu
restoranda houma giden az saydaki eylerden biri de taze meyva
suyuyla hazrlanan virgin margaritdyds..
Az bir sinei rahata iine alabilecek ekilde ak duran annem
bana dnerek, Yoksa sen alkol problemi mi yayorsun, Allyson?
diye sordu.
-

197 -

Elimi bama vurdum. Senin kulaklarnda bir sorun mu var,


anne? nk sanrm az nce sylediklerimin tek bir kelimesini bile
duymadn.
Sanrm Allyson bize biraz rahatlayp akam yemeinde birer
bira imelerine izin vermemizi sylemeye alyor, dedi Susan.
Teekkr ederim! dedim ona.
Annem baklarn babama evirdi. Babam iten bir tavrla, Kzlar
birer bira isin, dedikten sonra garsonu tekrar yanna arp masaya
iki bira getirmesini syledi.
Bu benim amdan bir eit zafer saylrd. Tek sorun, aslnda hi
sevmediim biray bardanda snmaya brakp ara sra yudumluyormu gibi yapmak zorunda kalmam ve asl istediim virgin margarita
olduu halde ondan sipari veremememdi.

Bir sonraki gn Melanieyle tesisin devasa boyuttaki havuzunun ke


narnda oturuyorduk. Oraya vardmzdan beri ilk kez ba baa
kalmay baarmtk.
Bence farkl bir eyler yapmalyz, dedi Melanie.
Bence de, dedim. Her yl buraya gelip ayn eyleri yapyoruz.
Ziyaret ettiimiz o lanet olas harabeler bile ayn. Tulum gzel bir yer
ama biraz da dar almalyz. Ailelerimize farkl bir eyler yapmak
istediimizi sylemeliyiz.
Yunuslarla yzmek gibi mi mesela? diye sordu Melanie.
Yunuslarla yzmek de farkl bir eydi ama benim peinde ol
duum bu deildi. Bir nceki gn lobide Yucatan yarmadasnn
haritasn incelerken baz harabelerin yarmadann daha az ziyaret
edilen i ksmlarnda olduunu grmtm. Belki orada gerek
Meksika hakknda biraz daha fazla bilgi edinebilirdik. Aslnda ben
-198-

GAYLE F O R M A N

Coba ya da Chichen-Itzaya gidebileceimizi dnyorum. Orada


deiik harabeler var.
Amma da lgnsn, diye takld Melanie bana. Buzlu ayn
yudumlad. Ben ylba gecesi farkl eyler yapmay kastediyorum.
Ah. Johnny Maximoyla Makarena dans yapmak istemiyor musun
yani? Johnny Maximo poplaritesini yitirdikten sonra kaldmz
tatil yerinde i bulan Meksikal bir televizyon yldzyd. Anneler,
sadece yakkl ve mao olmakla kalmayp onlar ocuklarnn ablalar
sanm gibi de davranan bu adama baylrd.
Makarena dans dnda her eyi yapabilirim! dedi Melanie,
yazar Rita Mae Brownn kitabn kenara brakarak. O aksini iddia
etse bile bu kitap bir okul kitabndan farksz grnyordu. Barmen
lerden biri bana Puerto Morelostaki kumsalda verilecek olan byk
bir partiden bahsetti. Aslnda yre halkna hitap eden bir partiymi
ama garsonun sylediine gre ok sayda turist de gelecekmi; bizim
gibiler, yani genler. Meksikal bir reggae grubu da sahne alacakm,
ki bu bana epeyce deiik geldi. Olumlu anlamda yani.
Bence senin asl niyetin yeni yl altm ya alt bir erkekle
sevierek kutlamak.
Melanie omuzlarm silkti. Altm ya alt, doru. Ama bir erkek?
Bundan tam olarak emin deilim. Bana bir bak frlatt.
Nasl yani?
Ben artk kzlarla da beraber oluyorum.
Ne?! Bu szler dudaklarmdan bir haykr eklinde kmt.
Affedersin. Ne zamandan beri?
kran Gnnden beri. Film teorisi snfnda bir kzla tanp
arkada olduk ve bir gece her ey kendiliinden geliti.
Melanienin yeni sa stiline, burnundaki halkaya, koltuk alt
tylerine baktm. imdi btn bunlarn sebebini anlamtm. Yani
sen artk bir lezbiyen misin?
- 199-

Kibirli saylabilecek bir tavrla, Ben insanlara bu tr etiketler


yaptrmaktan holanmyorum, dedi, benim her eyi etikedediim
imasnda bulunarak. Oysa zerine srekli bir etiket yaptran kendi-

siydi-, Mel, Mel 2.0,, punk rock dinleyen ktphaneci. Kz arkadann


ismini sordum. Bana birbirlerini kz arkada olarak tantmaktan pek
holanmadklarn syleyerek isminin Zanne olduunu belirtti.
X le mi yazlyor?
Z ile. Suzannen ksaltmas.
Gnmzde gerek ismini kullanan kimse kalmam myd acaba?
Bundan aileme bahsetme olur mu? Annemi biliyorsun. Bu
konuyu irdeleyip geliim srecimin bir paras olarak ele almamz
falan isteyebilir. Byle bir eyle karlamadan nce yaadmn geici
bir heves olmadndan emin olmak istiyorum.
Ltfen, bana her eyi ince eleyip sk dokuyan ailelerden bah
setmene gerek yok.
Melanie gne gzlklerini burnuna indirerek bana doru dnd.
Ee btn bu yaadklarnn sebebi ne?
Ne demek istiyorsun? Ailemi tanyorsun ite. Bugne dek ha
yatmn mdahale etmedikleri herhangi bir anna ahit oldun mu?
Yaptm her ie el atamamaktan lesiye korkuyor olmallar.
Biliyorum. Seni alma kampna sokmalarnn da bundan kay
naklandn sanmtm. Dnemi B eksi ortalamayla kapattn falan
dnmtm. Ama not ortalaman 2,7 ha? Bu gerekten doru mu?

Sen de zerime gelme ltfen.


Gelmiyorum. Sadece ardm. Sen bugne dek hep parlak
bir renci oldun. Buna bir anlam veremiyorum. Melanie buzlar
eriyen buzlu ayn grltyle yudumlad. Terapist depresyonda
olduunu sylyor.
Annen mi? Sana byle mi syledi?
-

200-

GAYLE F O R M A N

Onu annenle konuurken duydum.


Peki annem nasl bir cevap verdi?
Depresyonda olmadm, sadece cezalandrlmaya alk olma
dn iin surat astn syledi. Bazen anneni tokatlamak istiyorum.
Bu konuda yalnz deilsin.
Her neyse, bu konumann ardndan annem bana senin dep
resyonda olduunu dnp dnmediimi sordu.
Peki ona ne dedin?
niversitenin ilk ylnn pek ok kii iin zor getiini syle
dim. Melanie bana koyu renkli gne gzlklerinin ardndan kes
kin bir bak frlatt. Ona gerei syleyemezdim, deil mi? Hl
Pariste tek gecelik iliki yaadn bir ocuk iin yanp tututuunu
dndm.
Hibir ey sylemeden havuzun en yksek adama tahtasndan
suya dalan kk bir ocuun lklarn dinledim. Melanieyle ikimiz
kkken el ele tutuur, buradan defalarca adardk.
Peki ya sebep o deilse? Willem deilse? Onun ismini telaffuz
etmek bana tuhaf gelmiti. Burada. Bunca zaman bu ismi sylemekten
zellikle kandktan sonra. Wiem. O ana dek ismini aklmdan bile
geirmemeye zen gstermitim.
Sakn baka bir ocuun da seni kullanp attn syleme!
Hayr! Ben kendimden bahsediyorum.
Kendinden mi?
O gnk halimden. O gn her naslsa farkl biriydim.
Farkl m? Nasl yani?
O gn ben Luluydum.
Ama bu sadece bir isim. Sahte bir isim.
Belki de yleydi. Yine de o gn Willemle beraber Lulu ola
rak geirmek, gerekte hayatm ne kaps ne de penceresi olan kare
-201

eklindeki, kk bir odada srdrdm fark etmemi salamt.


Ve bu odada keyfim yerindeydi. Hatta muduydum. yle olduumu
dnyordum. Derken gnn birinde birisi gelip bana odada bir kap
olduunu gsterdi. Daha nce hi fark etmediim bir kap. Ardndan
o kapy benim iin at. Elimi tutarak beni dar kard. Kapnn
dier tarafnda mkemmel bir gn geirdim. Baka bir yerdeydim.
Baka biriydim. Sonra beni dar karan kii yok oldu ve ben o
kck odaya geri dnmek zorunda kaldm. imdi ne yaparsam
yapaym o kapy bulamyordum. Ben kendimi sahte birisiymi gibi
hissetmedim, dedim Melanieye.
Melanie anlayl bir ifadeyle bana bakt. Ah, tatlm. nk sen
o an hem ak hem de Paris sarhouydun. Ama insanlar bir gecede
deimezler. zellikle de sen. Sen Allysonsn. Salam karakterlisin.
Seni bu kadar ok sevmemin nedenlerinden biri de bu; sen gvenilir
birisin.
Ona itiraz etmek istedim. Ya deiime ne olmutu? Srekli bah
sedip durduu o kendini yenileme abasna? Btn bunlar sadece
ona m zeldi? Benim iin ayr bir standart m vard?
Neye ihtiyacn var biliyor musun? Biraz Ani DeFranco dinle
meye. Melanie iPhonenu karp kulaklklarn bana takt ve Aninin,
kendi sesini bulup onu bakalarna da duyurmaktan bahsettiini
iittiimde yenilgiye uradm hissettim. Vcudumu kaplayan deriyi
soyup atmak istiyordum. Ayaklarm scak beton zemine srttm ve
yanmda hissettiklerimi anlatabileceim birinin olmasn arzulayarak
i geirdim. Duygularm anlayabilecek birinin.
Bir an iin konuabileceim kiiyi, ona iinde olduum odann
kapsn bulduumu, sonra da onu tekrar kaybettiimi sylediimi
hayal ettim. Beni anlayacandan emindim.
Fakat sonsuza dek kapal durmas gereken, ite o kapyd.

202-

(0/&

O vcM anieyle, bira itiimiz o akam yemeinde olduu gibi biz


artk bydk, bize ona gre davrann taktiine bavurup bir de
otelin araca taksiye binme sz vererek ailelerimizden ylba
gecesi iin izin koparmay baardk.
Parti kumsaln bahe mealeleriyle aydnlatlm, ay eklindeki
dar bir blmnde veriliyordu ve daha saat onda grltden birbi
rimizi duyamayacak hale gelmitik. Mekna u ve ve bitirilemeyen
Meksikal grubun kaca alak bir sahne kurulmutu ve imdi o
sahnede bir dj, tekno mzik alyordu.
nsanlarn karp att ayakkablar kumsalda birka ayr yn
oluturmutu. Melanie de parlak turuncu renkteki parmak aras ter
liklerini kard. Ben Melanieninkiler kadar dikkat ekici saylmayan
kendi siyah deri sandalederimi karmakta ksa bir tereddt yaayp
onlar tekrar bulacam umduum bir keye koydum nk bir
daha bir eyimi kaybedecek olursam ailemin konumalarndan kur
tulamazdm.
-203-

Melanie onaylayan bir sesle, Alkoll parti dediin byle olur,


dedikten sonra boyunlarna dayadklar kasalarda tekila tayan ma
yolu ocuklara ve yresel giysiler ierisindeki ince sa rgl kzlara
bakarak bam sallad. Partide geriye doru taradklar salar, bembe
yaz gmlekleriyle k grnml erkekler ve derin yrtmalar uzun,
bronz bacaklarn akta brakan ho gece elbiseleri giymi kzlardan
oluan gerek Meksikallar bile vard.
nce dans m iki mi?
Canm dans etmek istemedii iin tercihimi ikiden yana kul
landm. Hnca hn dolu olan barda sraya girdik. Arkamzdaki bir
grubun aralarnda Franszca konutuklarn duyduumda kulaklarma
inanamadm. Kaldmz tesiste Amerikallardan baka turist yoktu
ama elbette Meksikaya dnyann her yerinden insan geliyordu.
Al bakalm. Melanie elime bir iki tututurdu, ii oyulmu bir
ananasa doldurulmutu. Tadna baktm. Gne ya gibi kokuyordu.
Tatl ve scak sv mideme inerken boazm hafife yakt. Aferin
sana uslu kz.
Bu sz bana Bayan Foley yi hatrlatmt. Bana uslu kz deme.
Kt kz.
Kt kz da deilim.
Melanie sinirlenmi gibi grnyordu. Hibir ey kz.
Giderek kalabalklaan partiyi seyrederek sessizce ikilerimizi
yudumladk. Haydi dans edelim, dedi Melanie beni kumsaldaki
dans pisti olarak belirlenmi yuvarlak bir alana ekerek.
Bam iki yana salladm. Belki daha sonra.
Melanie her zamanki gibi i geirdi. Btn gece byle mi ola
caksn?
-

204-

GAYLE F O R M A N

Nasl? Aklma onun turda benim iin syledii sz maceradan

korkanve. havuz kenarnda konutuklarmz geldi. Kendim gibi mi?


Benim en ok bu zelliimi sevdiini sanyordum.
Senin sorunun ne? Buraya geldiimizden beri yzn glmedi!
Annenin alma kampndaki bir Nazi kesilmesi benim suum deil.
Hayr, deil. Ama srf dans etmediim iin kendimi berbat
birisiymi gibi hissetmem senin suun. Ben teknodan nefret ederim.
Bugne dek hep ettim ve benim gvenilir birisi olduumu iddia
ettiine gre senin* bunu bilmen gerekir.
Pekl. O halde gvenilir birisi olarak neden ben dans ederken
kenarda beklemiyorsun?
'-T-

lamam.

3>

Melanie beni dans pistinin kenarnda brakp gitti ve hi tan


mad insanlarla dans etmeye balad. nce rasta sal bir olanla
sonra da arkasn dnp fazlasyla ksa sal bir kzla dans etti. Bir
ylan gibi kvrlyor, kendi etrafnda dnyor, ok eleniyormu gibi
grnyordu ve birden onu nceden tanmam olsaydm hi tan
mam olacamz anladm.
Neredeyse yirmi dakika boyunca srekli onu izledim. Tekdze
tekno paralarn arasnda evresindeki insanlarla konuup glyordu.
Yarm saat sonra bama bir ar girdi. Melanieyle gz gze gelmeye
altm ama sonra bundan vazgeip oradan uzaklatm.
Parti kumsal boyunca devam ediyor, hatta denizin iinde de
sryordu. Bir avu insan ay yla aydnlanan denizde rlplak
yzyordu. Daha aada ortam nispeten sakindi; insanlar atein et
rafna toplanm gitar alyordu. Atee, scakln hissedip atrdayan
odunlarn sesini duyacak kadar yakn bir yere yerletim. Ayaklarm
kuma gmdm; st tabakas serindi ama alt ksm gn boyu kendini
gsteren gnein etkisiyle hl scakt.
-205-

Kumsaln dier tarafnda tekno mzik sustu ve reggae alan grup


sahne ald. Tekno mzie kyasla ok daha sakin olan bam-bam-tam
seslerini duymak gzeldi. Denizde bir olann omuzlar zerinde
dans eden bir gen kz, bikinisinin stn karp att ve ay nn
altnda yar plak bir denizkz gibi kaldktan sonra kendini sessizce
sulara brakt. Arkamda gitar alan ocuklar Stainvay to Heaven ar
ksna baladlar. ark tuhaf bir biimde reggae mziin ritmiyle son
derece uyumluydu.
Kumsala uzanp gkyzne baktm. Durduum yerden baknca
kumsaln tamam sadece bana aitmi gibi grnyordu. Grup bir
paray tamamladktan sonra yeni yla girmemize yarm saat kaldm
duyurdu. Yeni Yl. Afo nuevo. Tabula rasa zaman. Hacer bonon y

cuenta nueva zaman, dedi arkc deta akyarak. Tertemiz bir


sayfa amann tam zaman.
Bu gerekten mmkn myd? nsann hayatnda tertemiz bir
sayfa amas mmkn myd? Peki ben bunu yapmak istiyor muy
dum? Elimde olsa bir nceki yl hayatmdan skp atar mydm?
Tabula rasa, diye tekrarlad arkc. Yeni bir balang ans.
Her eye yeniden bala, bebeim. Hayatnda de-de-deiiklikler yap.
Olmak istediin kii ol. Geceyars sevgilim pmeden nce bir pck
de kendine sakla. Gzlerini kapayp nnde uzanan yeni yl dn.
Bu, karna km bir frsat. Bugn hayatn tamamen deiebilir.
Gerekten mi? Bu ok gzel bir dnceydi ama bunun iin
ocak aynn birinci gnn semenin mant neydi? Hayatnn de
itii gn nisan aynn on dokuzu da olabilirdi. Bu sadece sradan
bir gnd. zel bir anlam yoktu.
Geceyars olduunda dileini tut. Que es tu deseo? Kendin
iin. Dnya iin.
-206-

GAYLE F O R M A N

Yeni yldan bahsediyorduk. Doum gn pastasndan deil. s


telik artk ben sekiz yanda da deildim. Dileklerin gerekleeceine
inanmyordum. Ama bir dilek tutsam bu dilek ne olurdu? O gn
silmek mi? Yoksa Wllern i tekrar grmek mi?
Aslnda iradem son derece glyd. Diyet yapan birisinin bir
kurabiyeye direnmesi gibi Willemi aklma getirmemeyi baarabilir
dim. Ama ok ksa bir anlna bunu yaptm. Onu burada, atein
yla parlayan salar, ilerinde alayc bir ifadeyle birlikte, daha pek
ok ey barndran koyu renkli, parlak gzleriyle kumsalda yrrken
hayal ettim. Ve bir an onu gerekten karmda grr gibi oldum.
Kendimi kaptrdm hayal dnyasnn, beraberinde youn bir
ac getirmesini bekledim. Ama beklediim ac gelmedi. Onun yerine
nefes alm yavalad ve iimi scack bir duygu kaplad. Tedbirli ve
mantkl davranmay bir kenara brakp ona dair dncelerle sar
malandm. Aslnda bunu yapan oymu gibi kendi kendime sarldm.
Bir an her ey yolunda gidiyordu.
Seni asla bulamayacam dndm!
Bam kaldrp baktm. Melanie bana doru yryordu.
Ben hep buradaydm.
Yarm saattir seni aryorum! Kumsal boydan boya dolatm.
Nereye gittiin hakknda en ufak bir fikrim yoktu.
Ben hep buradaydm.
Her yerde seni aradm. Parti sanki btn ikilere ila katlm
gibi iyice rayndan kt. Kzn teki ayaklarmn dibine kustu, erkeklerse
szm ona romantik szlerle bana kur yapmaya alyordu. Defalarca
kalalarm imdiklendi ve ho bir olan bana sandviinden bir srk
almak isteyip istemediimi sordu, stelik kastettii ey yiyecek deildi!
Melanie bu hatray zihninden uzaklatrmak istercesine ban iki
yana sallad. Hani birbirimize gz kulak olacaktk!
-207-

zr dilerim. Elendiini dndm ve bir an zamann nasl


getiini anlayamadm.
Zamann nasl getiini anlayamadn m?
Sanrm yle oldu. Seni endielendirdiim iin gerekten z
gnm. Partiye devam etmek ister misin?
Hayr! Bu kadar yeter. Hadi gidelim.
Bunu yapmak zorunda deiliz. Atee baktm. Gzm dans
eden alevlerden alamyordum. Biraz daha kalmaya bir itirazm yok.
Uzun zamandr ilk defa bulunduum yerden keyif alyor, ho zaman
geiriyordum.
Benim var. Son yarm saati panik ierisinde geirdim ve artk
ayldm iin buradan bir an nce gitmek istiyorum. Bu parti Telemundo kanal tarafndan dzenlenmi bir dosduk partisine benziyor.
Ah, pekl, gidelim o zaman.
Melanienin pei sra ayakkab ynlarnn olduu yere gittim
ve onun uzunca bir sre parmak aras terliklerini aramasnn ardn
dan bizi bekleyen taksiye bindik. Arabann n panelindeki saate
bakmay akl ettiimde geceyarsn yirmi dakika getiini grdm.
arkcnn, geceyars olduunda dilek tutmaya dair sylediklerine
gerekten inanmasam bile karma kan frsat tepmiim gibi his
sediyordum. Radyoda alan mzie usulca elik eden ofrn sesi
dnda t kmayan arabada yola devam ettik. Kaldmz tesisin
bahe kaplarna ulatmzda Melanie ofre parasn uzatt ve o
an aklma bir fikir geldi.
Melanie. Bu taksiyi birka gnlne kiralayp turisderden uzak
bir yere kasak ne olur?
Neden byle bir ey yapmak isteyelim ki?
-

208-

GAYLE F O R M A N

Bilmiyorum. Belki de deiik bir eyler yapmay denediimizde


neler olacan grmek iin. Affedersiniz senor, bu taksinin gnlk
kiras ne kadar acaba?

Lo siento. No hablo Ingles.7


Melanie gzlerini devirdi. Sanrm tek bir macerayla yetinmek
zorundasn.
lk bata onun az nce katldmz partiyi kastettiini dndm
ama sonra aslnda harabelerden bahsettiimi anladm. nk ne yapp
ne edip ailelerimizi farkl bir harabeyi grmeye ikna edebilmitim.
Tulum yerine Cobaya gitmitik. Tpk umduum gibi kk bir
kyde mola verdiimizde nihayet gerek Meksikaya girmeyi baar
dm dnerek ksa bir heyecan yaamtm. Tamam, yanmda
ailem vard ama nihayet bir Maya kyndeydim. Sonra Susan ve
annem lgnlar gibi boncuklu tak alverii yapm, yanmza gelip
bize davul alan kyller etrafmzda bir halka oluturarak dans et
memizi teklif etmi, hatta geleneksel bir ruh arndrma treni bile
dzenlemilerdi. Ama herkes olup bitenleri kameraya alma derdindeydi
ve babam ruhu temizlendikten sonra nmze konan apkaya on
dolar baladnda burada olmann turda olmaktan ok da farkl
olmadn anlamtm.
Kaldmz daire sessizdi. Ailelerimiz oktan yatmt ama annem
kapy kapattmz anda odasndan dar frlad.
Erken geldiniz, dedi.
Kendimi yorgun hissediyorum, dedi Melanie yalan syleyerek,
yi geceler. Mudu yllar. Bu szlerin ardndan birlikte kaldmz
odaya doru yrd ve annem de bana yeni yl pc verip tekrar
odasna girdi.
7

(sp.) zgnm. ngilizce bilmiyorum. (ed.n.)

209-

Ben kendimi hi de yorgun hissetmiyordum, bu yzden balkona


kp otelin dzenledii partinin giderek zayflayan seslerini dinledim.
Ufukta bir firtna grnyordu. antamdan cep telefonumu kardm
ve aylardr ilk defa fotoraf albmn atm.
Yz, iimin burkulmasna neden olacak kadar gzeldi. Ama
sanki onu hi tanmamm gibi gerekd bir havas vard. Sonra
fotorafta kendime baktm ve karmda duran kiiyi tanyamadm.
Sebebi sadece o zamanlar salarmn farkl olmas deildi, sanki kar
mda bambaka birisi duruyordu. Bu ben deildim. Bu Lulu ydu ve
o da Willemle birlikte kaybolmutu.

Tabula rasa, demiti o reggae arkcs. Belki dileim gereklemezdi ama gemii ardmda brakmak, bunun stesinden gelmek
iin abalayabilirdim.
Uzunca bir sre Willem ve Lulunun Pariste ekilmi fotoraf
larna baktm.
Mutlu yllar, dedim onlara.
Sonra da fotoraf sildim.

210-

OCAK
niversite

(L Jen Meksikadayken Bostona yarm metre kar yamt ve hava


scakl srekli sfrn altndayd. Bu yzden iki haftalk bir aradan
sonra kamps gri rengin hkim olduu kasvetli bir tundraya d
nm halde buldum.
Yeni dneme hazrlanacam bahane ederek okula dersler ba
lamadan birka gn nce gelmitim ama bunun asl sebebi gzleri
srekli zerimde olan malum bekiyle ayn evde yaamaya bir gn
daha katlanamayacak olmamd. Cancndayken de yeterince zorluk
ekmitim fakat evde, beni oyalayacak bir Melanie olmadan yaa
mak -Melanie, aramzda oluan tuhaf durumu zmemize bile frsat
kalmadan tatil dnnden bir sonraki gn New Yorka gitmitidayanlmas imknsz bir eydi.
Mkemmel l tatilden maceralar ve sadece onlarn bildii
akalarla geri dnd. Ylba gecesini Kendrann ailesinin Virginia
kumsalndaki yazlk evinde birlikte geirip karda yzmeye gitmilerdi

s/'*'r e f f /
ve imdi de kendilerine zerinde kutup ays resmi olan tirtler sipa
ri vereceklerdi. Bana da tatilimin nasl getiini sorma nezaketinde
bulundular ama ben btn bu cokunun arasnda nefes almakta bile
zorlandmdan kazaklarm ve ceketlerimi st ste ydktan sonra
niversitenin kitapsna gidip kendime yeni bir ince alma kitab
edinmeyi tercih ettim.
Telefonum aldnda kitapnn yabanc diller blmndeydim.
Arayann kim olduuna bakma zahmetine girmedim. Annem okula
dndmden beri beni gnde en az iki kez aramay det edinmiti.
Selam, anne.
Allyson Healey, ltfen. Telefonun dier ucunda anneminkinin
aksine yksek oktavl, neeli bir ses vard.
Evet, benim, Allyson.
Ah, selam Allyson. Ben rehberlik servisinden Gretchen Price.
Aniden hissettiim mide bulants yznden glkle nefes alarak
ksa bir sessizlik yaadm. Evet?
Bir ara bir merhaba demek iin ofisime urayabilir misin acaba?
imdi kendimi, zerinde Buongiorno Italiano yazl kitaplarn
zerine kusacakm gibi hissediyordum. Sizi annem mi arad?
Annen mi? Hayr sanmyorum. Ayn anda bir eylerin dev
rildiini duydum. Lanet olsun. Bir dakika ltfen. Hattn dier
ucunda ksa sreli bir hareketlilik oldu ve sonra Gretcehen yeniden
konutu. Bak, sana son anda haber verdiim iin zgnm ama
grne baklrsa bu aralar ancak bu ekilde alabiliyorum. Dersler
balamadan nce yanma urarsan sevinirim.
ey, dersler bir sonraki gn balyor.
Evet, doru. O halde bugn grmeye ne dersin?
Beni okuldan atacaklard. Sadece bir dnemde her eyi berbat
etmitim. Mutlu niversite rencisi olmadm biliyorlard. Kata
loglara yakan bir renci deildim. Ya da buraya. Bam dertte mi?
-

212-

GAYLE F O R M A N

Telefonda bir kez daha o kulak nlatan kahkaha duyuldu. Be


nimle deil. Neden... bir dakika ltfen, tekrar kdar hrdad,
saat drtte yanma uramyorsun?
Annemin aramadndan emin misiniz?
Evet, Allyson, eminim. Saat drt uygun mu?
Benimle hangi konuda greceksiniz?
Ah, sadece rutin bir renci tanma grmesi. Saat drtte
grrz.
Gretchen Price5n ofisi sarmaklarla kapl idari binann olduka
skk bir kesindeydi. Pencerenin nndeki yuvarlak masa, san
dalyeler, iki kiilik koltuk ve dank alma masas da dhil olmak
zere her taraf st ste yl kitaplar, kdar ve dergiler kaplyordu.
Odasna girdiimde Gretchen telefonda olduu iin kapnn
nnde bekledim. Bana ieri girmemi iaret etti. Sen Allyson olma
lsn. Sandalyeyi boaltp otur. Seninle hemen ilgileneceim.
Sandalyelerden birinin zerindeki tek rgs kesik, kirli Raggedy
Ann bebeini ve dosya ynn kaldrdm. Baz dosyalara zerlerinde

evet, hayr ya da belki yazan nodar yaptrlmt. Bir tanesinin iinden


bir alma kd firlad. Bu bir yl nce okula gnderdiim bavuru
formunun bir benzeriydi. Kd tekrar iine tktm dosyay yandaki
sandalyeye braktm.
Ayn anda Gretchen da telefonu kapatt. Ee, nasl gidiyor, Al
lyson?
Fena deil. Yan gzle benim boalttm yeri kapmaya hazr
olanlarn bavuru formlarna baktm. Hatta harika gittiini bile
syleyebilirim.
Gerekten mi? Gretchen bir dosya kard ve o an iimden
bir ses iimin bittiini syledi.
Evet, dedim elimden geldiince neeli grnmeye alarak.
-

213-

Mesele u ki, ilk dnem aldn notlar inceledim.


Gzlerimin dolduunu hissettim. Beni buraya gelmem iin
kandrmt. Bamn dertte olmadn, benimle sadece rutin bir
renci tanma grmesi yapacan sylemiti. Ayrca ben snavlar
gemitim. Sadece C almtm!
Gretchen allak bullak olan yzme bakp elleriyle sakin olmam
iaret etti. Sakin ol, Allyson, dedi rahatlatan bir sesle. Niyetim
seni zor durumda brakmak deil. Sadece yardma ihtiyacn olup
olmadn anlamak ve durum buysa sana destek olmak istiyorum.
Bu benim okuldaki ilk dnemimdi. Ortama uyum salamaya
alyordum. Bu bahaneye o kadar sk bavurur olmutum ki buna
kendim bile inanmaya balamtm.
Gretchen sandalyesinde arkasna yasland. Sen de biliyorsun
ki insanlar niversiteye kabul yntemlerinin adil olmadn sy
lyorlar. Kiilerin snavla deerlendirilemeyeceini iddia ediyorlar.
Gerekte bir snav kd onu dolduran kii hakknda pek ok ey
syler. Bu szlerin ardndan u zerini ocuklarn boyad trde
bir kahve fincanndaki kahvesini yudumlad. Fincanda pastel boyayla
yaplm parmak izleri vard. Seninle ilk kez tanyorum ama snav
kdarndan anladm kadaryla baz skntlarn var.
Bana skntlarm olup olmadn sormamt. Bana neden s
kntda olduumu da sormamt. Sadece bunu biliyordu. Gzlerim
bir kez daha yalarla doldu ve bu defa onlara mdahale etmedim.
Rahatlama, utantan ok daha gl bir duyguydu.
Ak konuacam, dedi Gretchen bana bir mendil kutusu
uzatarak. Not ortalaman beni ilgilendirmiyor. Okulun ilk dnemi
dk not almak, kilo almak kadar sk rastlanan bir durumdur.
Ah, Tanrm, benim niversitenin ilk dneminde aldm nodar
bir grseydin. Ban iki yana sallayarak gld. Bu okulda sknt
yaayan renciler ounlukla iki gruba ayrlr; zgrlne d-214-

GAYLE F O R M A N

kn olup belki de ktphanede harcamalar gereken zaman bira


partilerinde harcayan renciler. Bu renciler genellikle bir ya da
iki dnem sonra kendilerini toparlamay baarrlar. Gretchen bana
bakt. Sen de ok fazla bira imekten mi muzdaripsin, Allyson?
Ses tonundan bu sorunun cevabn zaten bildii anlalsa bile
bam iki yana salladm.
Gretchen ban sallad. Dier rencilerin sorunu ise daha
sinsidir. Hatta rencinin okulu brakacann bir habercisi gibidir.
Seni grmek istememin sebebi de bu, Allyson.
Okulu brakacam m dnyorsunuz?
Gretchen sert baklarla yzme bakt. Hayr. Ama lisedeki
notlarn niversitenin ilk dnemindeki nodarnla kyasladmda
az nce bahsettiim renci grubuna girdiini gryorum. iinde
akademik gemiimin olduu anlalan bir dosyay iaret etti. Senin
gibi renciler lisede son derece baarldr, gen bayan. u notlara
baksana. Btn derslerden mkemmel notlar almsn. leri seviye
program, fen, sosyal bilimler, hepsi A. zellikle de niversite giri
snavlarnda olaanst bir baar elde etmisin. Ardndan niversiteye
girmisin, ki tahminen bu kadar sk almann amac da buydu,
deil mi?
Bamla onayladm.
niversiteye girdikten sonra bir anda uvallamsn. Buraya
gelene dek hep A alan baarl rencilerin kann sonunda okulu
braktm tahmin dahi edemezsin. Gretchen kederle ban iki yana
sallad. Bundan nefret ediyorum. Bu okula kabul edilen rencilerin
seiminde benim de katkm oluyor. Setiim rencilerin baarszla
uramas beni perian ediyor.
Tpk bir doktorun hastasn kaybetmesi gibi.
Gzel benzetme. Bak, ne kadar zeki olduunu grdn m?
Dudaklarmda hznl bir glmseme belirdi.
-215-

fsfa-e/eoe
Gerek u ki Allyson, niversite dneminin...
Hayatmn en gzel yllar olmas gerekir, deil mi?
Hayatnn en heyecan verici yllar olmas gerektiini syle
yecektim. Bir macera. Bir keif. Sana baktmda hi de heyecan
ierisindeymi gibi grnmyorsun. Ve programn da... Gretchen
dikkade bilgisayar ekranna bakt. Biyoloji, kimya, fizik, ince. Bence
bu dersler ilk yl iin ok iddial.
Ben tp hazrlk rencisiyim, dedim. Bu dersleri almak zo
rundaym.
Gretchen hibir ey sylemeyip kahvesini yudumlamakla yetindi.
Ardndan, Peki sen bu dersleri almay gerekten istiyor musun?'
diye sordu.
Duraksadm. Daha nce kimse bana bu soruyu sormamt. Posta
kutumuzda ders katalounu bulduumuzda tbba hazrlk snfndaki
tm dersleri almak zorunda olduumu dnmtm. Annem hangi
dersi ne zaman almam gerektiini biliyordu. Ben sadece semeli derslere
bir gz atm ve mlekiliin elenceli olabileceini sylemitim ama
ondan suyun altnda sepet rme konusunda uzmanlamak istediimi
sylemiim gibi bir tepki almtm.
Ben hangi dersleri almak istediimden emin deilim.
Neden dier derslere bir gz atp birka ufak deiiklik yap
myorsun? Kaytlar henz sona ermedi ve ben de sana bu konuda
yardmc olabilirim. Ders katalounu masann zerinden bana doru
itti. Tp hazrlk snfi rencisi olsan bile mecburi dersleri almak iin
nnde tam drt sene var ve katalogda sosyal bilimler alannda pek
ok farkl ders bulabilirsin. Her eyi bir anda yapman gerekmiyor.
Henz tp fakltesinde deilsin.
Peki ya ailem?

Ne olmu ailene?
Onlar hayal krklna uratamam.
-216-

GAYLE F O R M A N

Bu, kendini hayal krklna uratmak anlamna gelse bile mi?


Eminim ailen senin byle bir ey yaaman asla istemez.
Gzlerimden bir kez daha yalar akmaya balad. Gretchen bana
bir mendil daha uzatt.
Aileni mutlu etmeyi, onlar gururlandrmay istemeni anlayla
karlyorum. Bu ok asil ve takdirle karladm bir tepki. Ama
sonuta bu senin eitimin, Allyson. Ona. sahip kmalsn. Ondan
zevk almalsn. Susup kahvesinden bir yudum daha ald. stelik
nedense iimden bir ses not ortalaman ykseldiinde ailenin ok
daha mutlu olacan sylyor.
Bu konuda haklyd. Bam salladm. Gretchen tekrar bilgisayar
ekranna bakt. O halde imdi derslerinde birka deiiklik yapt
mz varsayalm. Hangi dersi almak istediin konusunda herhangi
bir fikrin var m?
Bam iki yana salladm.
Gretchen katalou alp sayfalarn evirmeye balad. Hadi ama.
Bu katalog entelektel bir ak bfeye benziyor. Arkeoloji. Salsa. ocuk
yetitirme. Resim. Finansa giri. Gazetecilik. Antropoloji. Seramik.
Seramik, mlekilik gibi bir ey mi? dedim araya girerek.
Evet. Bir anda gzleri byyen Gretchen bilgisayarnn tularna
bast. Seramie Giri dersleri, sal gnleri saat on birde. Kaydar
devam ediyor. Ah, ama bu ders senin fizik laboratuvarndaki dersinle
akyor. Laboratuvar ya da fizii bir sonraki dneme kaydralm m?
Kaydralm. Bunu sylediimde kendimi harika hissetmitim;
tpk ii helyum dolu bir balonu serbest brakp gkyznde kay
bolmasn seyretmek gibi.
Grdn m? Bu iin nasl yapdacan daha imdiden ren
din, dedi Gretchen. Durumu biraz dengelemek iin programna
birka sosyal bilimler eitimi eklemeye ne dersin? Nasl olsa mezun
olduunda zgemiinde bu eitimlerin de yer almas gerekiyor.
-217-

Eski a tarihine mi modern tarihe mi ilgi duyuyorsun? Avrupayla


ilgili harika bir aratrma var. Ve Rus Devrimine dair olaanst
bir seminer. Belki Amerikann devrim sonras tarihini leyen ilgin
bir snfa devam edip Bostona bu kadar yakn olmamzdan fayda
salayabilirsin. Edebiyat dersine de balayabilirsin. Bir bakalm. leri
seviye programnda aldn notlar sayesinde temel yazma eitimin
den muafsn. Belki biraz eytanlk yapp seni daha ilgin seminer
snflarna yazdrabiliriz. Gretchen bilgisayar ekrann aa kaydrd.
Beat Kua iirleri. Soykrm Edebiyat. Dz Yazda Politika.
Ortaa Dizeleri. Yksek Sesle Shakespeare.
Srtmdan aa bir rpertinin yayldn hissettim. Birileri uzun
zamandr kullanlmayan bir elektrik dmesine basm ve onun ka
ranlkta kvlcmlar samasna neden olmutu sanki.
Gretchen yzmdeki ifadeyi fark etmi olmalyd nk bu
nun sradan bir Shakespeare snf olmadn, Profesr Glennynin
Shakespearein nasl retilmesi gerektii konusunda gl fikirler
tadn ve kampste bir hayran kidesi yarattn anlatmaya ko
yulmutu.
Elimde olmadan onu dndm. Sonra aklma tabula rasa geldi.
Ylba gecesi verdiim karar. Artk tbba hazrlk rencisi olduum
gerei. Sanrm bu snf bana uygun deil.
Szlerim Gretchen glmsetti. Bazen sana uygun olan eyi
renmenin en iyi yolu sana uygun olmad dnlen eyi denemektir.
Ardndan bilgisayarnn tularna bast. Bu snf her zamanki gibi
dolu olduu iin bekleme listesini aman gerekiyor. Neden ansn
denemiyorsun? i kadere brak.

Kader. Sanrm bu kelime tesadfn bir dier adyd.


Ben artk tesadflere inanmyordum.
Yine de Gretchenn snf listesine ismimi yazmasna sesimi
karmadm.
-218-

/tmo

(Vksek Sesle Shakespeare snfna adm atmak, drt aydr devam


' ettiim okuldan tamamen farkl bir okula adm atmak gibiydi.
Dersler, fen bilimleri derslerinin yapld devasa boyuttaki amfi ya da
ince aldm geni snfn aksine, lisedekiler gibi kk ve samimi
bir snfta yaplyordu. Yaklak yirmi be sra, U eklinde yerletiril
miti ve ortada bir krs vard. Sralarda oturan renciler bile farkl
grnyordu. Dudaklarn halkalar sslyordu ve salar da bir insann
doutan sahip olamayaca renklere boyanmt. Kendimi bakml
ama farkl grnen insanlarn arasnda bulmutum. Bunlar, sanata
ilgi duyan kesim olmalyd. Btn sralarn dolu olduu snfa girip
kendime oturacak bir yer ararken kimse dnp bana bakmamt.
Gerektiinde oradan kaabilmek iin kapnn yaknlarnda bir yere
meldim. Kimya dersi bana uygun olmayabilirdi ama burasnn da
uygun olmad kesindi. Krlamaya balam kabark salar, ypran
m deri izmeleri, hatta Mick Jaggernkiler gibi ikin dudaklaryla
bir rock yldz gibi grnen Profesr Glenny be dakika gecikmeli
olarak snfa girdiinde yanllkla zerime bast. Daha dorusu elime.
-219-

Dier derslerde de sknt ekmitim belki ama o gne dek kimse


stme basmamt. Bu pek de ho bir balang saylmazd ve daha o
an oradan kap gitmeyi dnsem de yeni gelen renciler kapnn
nne birikmi olduu iin bunu yapamadm.
Profesr Glenny ustaca ypratlm deri antasn krsye brak
tktan sonra, Elleri grelim, dedi. Aranzdan ka kii srf zevk iin
bir Shakespeare oyunu okudu acaba? Masterpiece Tiyatrosu dizisinde
duyabileceiniz trde olmasa da koyu bir ngiliz aksanma sahipti.
Snfn yars el kaldrd. Neredeyse ben de kaldracaktm ama
bu koca bir yalan olurdu ve bu snfa devam etmeyeceksem yalakalk
yapmamn bir mant da yoktu.
Harika. Size bir soru daha; kanz bir Shakespeare oyunu oku
maya akrken uyuyakald?
Snf sessizleti. Kimse elini kaldrmad. Sonra Profesr Glenny
dorudan bana bakt ve tam bunu nasl anladn merak ederken
aslnda bana deil snfta el kaldran tek kii olan arkamdaki ocua
baktn fark ettim. Dier herkes gibi ben de dnp el kaldran ocua
bakam. Bu ocuk snftaki iki siyahi renciden biriydi ama snfta tal
tokalarla ssl kabark, kvrck salar ve ak pembe renkli parlatc
srlm dudaklar olan tek kii de oydu. zerindeki eofmanlar ve
pembe botlarla orta yal bir anneden farksz grnyordu. Tuhaf
kiilik zelliklerinin itinayla bir araya geldii bir topluluun iinde
yabani bir iee, hatta bir ayrk otuna benziyordu.
Shakespearein hangi oyunu seni uyuyakalacak kadar skt?
diye sordu Profesr Glenny.
lerinden istediinizi seebilirsiniz. Hamlet. Macbeth. Othello.
Ben onun en iyi oyunlarnda bile hep uyuyakaldm.
alrken uyuyakalmak ayp bir eymi gibi snfta glmeler
oldu.
-

220-

GAYLE F O R M A N

Profesr Glenny ban sallad. O halde neden, affedersin ismin


ne?..
i

>5

D Angelo Harrison, ama arkadalarm bana Dee der.


Ben de haddimi ap sana Dee diyeceim. Neden bu snf se
tin, Dee? Tabii niyetin dersleri uyuyarak geirmekse onu bilemem.
Snf tekrar gld.
Bildiim kadaryla bu okula bir ders iin be bin dolar dyo
ruz, dedi Dee. Oysa ben bedavaya da uyuyabilirim.
Kafamda abucak hesap yapmaya altm. Okulun bir dnemlik
creti gerekten de bu kadar myd?
Gayet akllca, dedi Profesr Glenny. O halde tekrar soruyo
rum, okula dediin paray ve gemite Shakespeare okurken srekli
uyuyakaldn gz nne alacak olursak neden bu snf setin?
Henz bu dersi aldm sylenemez. Hl bekleme listenizdeyim.
Bu aamada ocuun zaman kazanmaya m altn yoksa
profesrn sorusunu yandamaktan kandn m anlayamamtm
ama her ekilde ondan etkilenmitim. Snftaki herkes profesre doru
cevab vermek iin can atarken bu ocuk onunla eleniyordu. Neyse
ki Profesr Glenny fkeli deil keyifli grnyordu.
Sylemek istediim u Dee, neden bu snfa girmek iin aba
harcadn?
Uzun bir sessizlik oldu. Floresan lambalarn uultusunu ve bu
sorunun doru cevabn bildii belli olan birka rencinin boazn
temizlediini duyabiliyorduk. Sonra Dee, nk ne zaman Romeo

veJuliet filmini izlesem hngr hngr alyorum, dedi.


Snf bir kez daha kahkahalara bouldu. Bunlar iyi niyetli kah
kahalar saylmazd. Profesr Glenny krsye dnp antasndan bir
kt ve kalem kard. Ktta bir liste vard. Profesr kayg verici
baklarla listeyi taradktan sonra bir ismi iarededi. Deenin az nceki
-221

davranyla isminin bekleme listesinden karlmasna sebep olup


olmadn merak ediyordum. Gretchen Price beni nasl bir snfa
vermiti? Gladyatr Shakespearee mi?
Profesr Glenny bu defa pembe renkli tuhaf bukleleri olan bir
kza dnd. Burnunu Shakespeare oyunlarnn derlendii bir kitaba
gmm olan bu kz byk ihtimalle barollerini Leo ve Clairein
oynad Romeo ve Juliet filmini seyretmeye tenezzl dhi etmemi
ve asla Macbeth okurken uyuyakalmamt. Profesr Glenny bir sre
kzn banda dikeldi. Kz ban kaldrp ah beni Shakespearein
kitabn okurken yakaladnz der gibi mahcup bir edayla glmsedi.
Profesrn dudaklarnda da parlak bir glmseme belirdi. Ardndan
hzla kzn kitabnn kapan kapatt. Kaln bir kitapt. ok ses kt.
Profesr Glenny tekrar krsye dnd. Shakespeare gizemli bir
karakterdir. Gerekte hakknda ok az ey bildiimiz bu adamla ilgili
sayfalarca yaz yazld. Bazen hakknda onunki kadar ok ey yazlp
da ayn ekilde hibir sonuca varlamayan tek kiinin sa olduunu
dnyorum. Bu sebeple Shakespeare karakterize etmeye karym.
Ancak her eyi gze alp u kadarn syleyeceim; Shakespeare oyun
larn bir ktphanede oturup onlar sessizce okuyalm diye yazmad.
Sustu ve sylediklerini zmseyebilmemiz iin biraz bekledi. Oyun
yazarlar roman yazarlarndan farkldr. Onlarn eserlerini sahnede
yorumlamak gerekir. Yllar ierisinde eserlerine farkl yorumlar getiril
melidir. Shakespeare, dehas sayesinde bizlere yllarca ayakta kalacak,
yaptmz onca yeni yorumlamaya direnecek kadar gl bir malzeme
brakt. Ancak onun deerini anlamak, nasl olup da bunca zaman
unutulmadm kavramak iin eserlerini yksek sesle dinlemeniz, hatta
daha iyisi oyuncularn o dneme ait kostmler giydii ya da tama
men plak olduu performanslar izlemeniz gerekir, ki ben bundan
ok da zevk aldm syleyemem. Ayrca arkadamz Deenin de
yerinde bir tespitle belirttii gibi kaliteli bir film de ie yarar. Ve Bay
-

222-

GAYLE F O R M A N

Harrison, dedi tekrar Deeye bakarak. Drstlnz iin teekkr


ederim. Shakespeare okurken ben de uyuyakaldm. niversitedeki
alma kitabmda hl uyurken azmdan akan salyalarn izi vardr.
Sizi bekleme listesinden karp snf listesine alyorum.
Profesr Glenny tahtaya gidip zerine ngilizce 317 Yksek

Sesle Shakespeare yazd. Bu snfn ismi ylesine konulmu bir isim


deil. Aslna uygun bir isim. Biz bu snfta sessizce Shakespeare oku

mayacaz-, ktphanelerde ya da yatak odalarmzn mahremiyetinde


de yle. Shakespearein eserlerini sahneleyeceiz. Onlar seyredeceiz.
Onlar snfa ya da arkadalarmza yksek sesle okuyacaz. Bu snfta
herkes oyuncu olup dierlerine Shakespearein eserlerini yorumlayacak.
Aranzda kendini buna hazr hissetmeyen ya da daha geleneksel bir
yaklam tercih eden varsa ona bu kaliteli eitim kurumunun ok
sayda Shakespeare inceleme kursu sunduunu ve bu snf yerine o
kurslardan birini tercih etmesini neririm. Profesr Glenny ieridekilere oradan kama imkn sunmak istercesine szlerine ara verdi.
Aslnda bu benim iin de mkemmel bir kama frsatyd ama bir
ey beni olduum yere sabitlemiti.
Bu snfla ilgili bilmeniz gereken bir ey varsa o da benim,
almalarm bir tiyatro topluluu ya da profesyonel bir tiyatro eki
binin dnem boyunca sahneledii oyunlarla koordineli bir ekilde
yrtyor olmam. Mkemmel denilebilecek grup indirimleri aldm
btn bu oyunlara katlmnz bekliyorum. Grne baklrsa bu
k ve bahar aylarnda nefis oyunlar izleme ansmz olacak.
Bu szlerin ardndan oyun programn datmaya balad. Program
elime ulamadan, Profesr program tahtaya geirmeyi bitirmeden o
oyunun da listede olacan biliyordum. Shakespeare otuzun zerinde
oyun yazm olabilirdi ama o oyunun bizim listemizde olduunu
biliyordum.
-

223-

}J 'r s / f r < ( / l {'/


smi listenin ortalarnda, Size Nasl Geliyorsa, Cymbeline ve Ksasa

Ksastan nce, 5-Henry ve K Masalndan sonrayd. Ama sanki bir


reklam panosu gibi gzm alyordu. On kinci Gece. Artk bu snfa
devam etmeyi isteyip istemediimin bir nemi yoktu. Burada kalp
o satrlar okuyamazdm.
Bunu yapmam tabulu rasaya ters derdi.
Profesr Glenny tahtaya yazd isimleri tek tek gsterip yaad
heyecanla baz harflerin silinmesine neden olarak bir sre daha oyunlar
hakknda konumaya devam etti. Bu snfn en sevdiim zellii
dnem iinde sergilenen oyunlarn, ileyeceimiz temay kendiliin
den ortaya karmasdr. Rektrmz ilk bata tesadflere dayal bir
eitim vermeye pheli yaklat ama bu yntem bugne dek hep ie
yarad. u rnee bir bakn. Tekrar oyun listesini gsterdi. Birisi
bana bu oyunlara dayanarak bu dnem hangi temay ileyeceimizi
syleyebilir mi?
Bu oyunlarn hepsi komedi deil mi? dedi n tarafta oturan
bukleli kz.
yi tahmin. Ancak her de yout mizah eleri ierse bile

K Masal, Ksasa Ksas ve Cymbeline komediden ok, daha sonra


tartacamz bir kategori olan dramaya dhil edilir. 5. Henrydt de
komik blmler vardr ama o da genelinde olduka ciddi bir oyundur.
Baka tahminde bulunmak isteyen?
Sessizlik.
Size bir tyo vereceim. Beklediim cevap, komedi olmalarna
ramen olduka da duygusal saylan On kinci Gece ve Size Nasl

Geliyorsa isimli oyunlarda dierlerine gre ok daha belirgin.


Sessizlik devam etti.
Hadi ama. Sizin gibi kaliteli renciler bu oyunlardan birini
mutlaka grm olmal. Size Nasl Geliyorsa ya da On kinci Geceyi
kimler izledi?
-224-

GAYLE F O R M A N

Elimi kaldrdm fark etmekte ok ge kalmtm. Kendime


gelmem ancak Profesr Glennynin bunu grp o parlak ve merakl
gzleriyle bana doru ban sallamasyla oldu. Bir yanllk yapt
m, derslerde el kaldrmay det edinenin Allyson m geici bir sre
ortaya kan farkl bir versiyonu olduunu sylemek istedim. Ama
elbette bunu yapamadm iin profesre o yaz On ikinci Geceyi
seyrettiimi syledim.
Profesr Glenny szlerimi tamamlamam beklermi gibi ylece
kprdamadan duruyordu. Oysa benim syleyeceklerim bu kadard.
Daughters of the American Revolution8 toplantsnda, bir alkolik
olduumu duyurmuum gibi rahatsz edici bir sessizlik oldu.
Ama Profesr Glenny benden vazgeme niyetinde deildi. Peki
bu oyundaki heyecan ve mizaha sebep olan ey neydi?
Bir an kendimi bir k sabah gereinden fazla stlm bu s
nfta deilmiim gibi hissettim. Sanki scak bir Ingiltere gecesinde
Stratford upon Avondaki nehrin kysmdaydm. Sonra Paristeki bir
parka gittim. Ardndan snfa geri dndm. Dolatm meknda
da cevap deimemiti: Oyundaki herkes grndnden farkl bir
kimlie sahip.
Teekkr ederim, bayan?..
Allyson, dedim. Allyson Healey.
Allyson. Belki biraz genelleme oldu ama aradmz cevap tam
olarak bu. Tahtaya dnp zerine Deien Kimlik, Deien Gereklik
yazd. Kdnda yazan farkl bir eyi kontrol ettikten sonra szlerine
devam etti: imdi yollarmz ayrmadan nce yapacamz hazr
lklarla ilgili bir eye daha deinelim.
8

Kkleri ABDdeki Bamszlk Sava gnlerine dayanan kadnlarn kurduu kr


amac gtmeyen bir topluluk, (.n.)

-225-

Bu konuda epeyce aama kaydedecek olsak da oyunlarn hep


sini snfta okuyacak kadar zamanmz yok. Sanrm eserleri kendi
kendinize okumamanz ile ilgili sylediklerim anlald, bu yzden
snfta okuyamadmz ksmlar partnerinizle yksek sesle almanz
istiyorum. Bu istee bal bir alma deil. imdi hemen partnerinizi
belirleyin. Bekleme listesindeyseniz partnerinizi de bekleme listesinden
sein. Allyson, sen de artk bekleme listesinde deilsin. Grdnz
gibi bu snfta derse katlm mudaka dllendirilir.
nsanlar partnerlerini belirlerken snfta bir hareketlilik oldu.
Etrafma baktm. Yanmda kedi gz eklindeki gzlkleriyle gayet
normalmi gibi grnen bir kz vard. Ona sorabilirdim.
Ya da ayaa kalkp snftan dar kabilirdim. Artk bekleme
listesinde olmasam bile snftan ayrlp yerimi bir bakasna braka
bilirdim.
Ama nedense ikisini de yapmadm. Baklarm gzlkl kzdan
ayrp arkama evirdim. Dee, arkadalar arasnda sevilmeyen, spora
ilgi duymayan ve ilkokullar aras spor msabakalar semelerinde hep
sona kalan kk bir ocuk gibi tek bana duruyordu. Kimsenin
ondan partneri olmasn istemeyeceini biliyordu ve insanlar bu
dertten kurtarmak istermiesine yzne dalgn bir ifade yerletirmiti.
Bu yzden ona partnerim olmay teklif ettiimde bu ifade, yerini
gerek bir hayrete brakt.
Ne tesadf ki u aralar programm hi de dolu deil.
Bu evet anlamna m geliyor?
Dee ban sallad.
Gzel. Yalnz bir artm var. Daha ok bir rica. Hatta iki rica.
Dee bir an alnn krtrdktan sonra cmbzla ekillendirilmi
kalarn, salarnn balad yerde kaybolmasna neden olacak kadar
yukar kaldrd.
-226-

GAYLE F O R M A N

Ben On kinci Geceyi sesli okumak istemiyorum. Bunu sen


yapmak istersen sonuna kadar dinlerim ve ben de sana farkl bir
oyun okurum. Oyunun filmini kiralayp metni kitaptan da takip
edebiliriz. Neticede ben bu oyunun tek bir kelimesini bile sylemek
istemiyorum.
Peki bu sorunla snfta nasl baa kacaksn?
Bir yolunu bulacam.

On kinci Geceyle ne alp veremediin var?


kinci isteim de bu. Bu konuda konumak istemiyorum.
Dee sylediklerimi gzden geirir gibi i geirdi. Sen dediim
dedik bir kz msn yoksa biraz tuhaf msn? lkine katlanabilirim
ama kincisine ayracak zamanm yok.
Sanrm her ikisi de deilim. Deenin yznde kukulu bir
ifade vard. nan bana, isteklerim sadece bu oyun iin geerli olacak.
Oyunun bir DVD sini bulabileceimizden eminim.
Dee gerek kiiliimi anlamaya alyormuasna uzunca bir
sre bana bakt. Ya normal birisi olduuma karar vermiti ya da baka
seenei olmadn anlamt nk gzlerini devirip grltyle i
geirdi. Aslnda On kinci Geerim birka film versiyonu mevcut.
Ses tonu ve konuma tarz bir anda deimiti. Yznde bilgi bir
ifade bile belirmiti. Bir tanesinde olaanst bir oyuncu olan Helena Bonham Carter oynuyor. Ama byle bir hileye bavuracaksak
oyunun tiyatro versiyonunu kiralamalyz.
Bir sre afallam bir halde ona baktm. O da bana bakt ve
dudaklar belli belirsiz fark edilen bir glmsemeyle yukar kvrld.
te o an, az nce sylediim eyin doru olduunu anladm: Kimse

grnd gibi deildir.

- 22 7 -

^ //t/T U s <D t s
UBAT
niversite

CJtxs> baladktan sonraki birka hafta Deeyle ktphanede bulumaya


altk ama etraftakilerin irkin baklarna maruz kaldk; zellikle
de Dee sesini ykselttiinde. Dee pek ok farkl aksan kullanyordu;
Henry yi oynarken ar bir Ingiliz aksam, Fluellen i oynarken tuhaf bir
rlanda ivesi -sanrm Gal aksanyla konumay deniyordu- Fransz
karakterleri oynarken de abartl bir Fransz aksam. Ben aksanlarn
zerinde ok fazla durmuyordum. Benim iin nemli olan, kelimeleri
doru telaffuz edebilmekti.
Ktphanede defalarca sessiz olmamz sylendikten sonra
renci Birliinin binasna getik ama orada da Dee etraftaki grlt
yznden beni duyamyordu. Dee ylesine baarl bir i karyordu
ki gren onu usta bir tiyatrocu falan sanrd. Oysa sanrm ya tarih
ya da siyasal bilimler rencisiydi. Bunu bana kendisi sylememiti
nk bir araya geldiimizde hi konumuyor sadece oyunlar oku-

229-

yorduk. Ders kitaplarna yle bir baktmda hepsinin ii hareket


lerinin tarihi ya da hkmet incelemesi gibi konular ieren kaln
ciltli kitaplar olduunu grmtm.
kinci oyunu, K Hikyesi m okumaya balamadan nce ona
leden sonralar ounlukla sessiz olan odamda bulumay nerdim.
Dee uzunca bir sre yzme baktktan sonra teklifimi kabul etti.
Ona saat drtte odamda olmasn syledim.
O gn bykannemin bana gndermeyi alkanlk edindii
kurabiyeleri bir tabaa koyup ay yaptm. Deenin neyle karla
may umduu hakknda en ufak bir fikrim yoktu ama yaptm
eyin misafir arlama kategorisine girip girmediini ya da Deenin
arkadam saylp saylmadn bilmiyor olsam bile odamda ilk kez
birini arlyordum.
Dee kurabiyeleri grdnde bana tuhaf bir ekilde glmsedi.
Ardndan benimkinin bir sandalyenin zerine frlatlm olmasna
aldrmadan ceketini dolaba ast. izmelerini karp att. Baklarn
odann etrafnda gezdirdi.
Saatin var m? diye sordu. Telefonumun arj bitmi.
Ayaa kalktm ve ona annem gittikten sonra tekrar dolaba tktm
ii saat dolu kutuyu gsterdim. stediini seebilirsin.
Dee uzunca bir sre saaderi inceledikten sonra rakamlar maun
aacndan yaplm, 1940lardan kalma bir saatte karar kld. Ona
saatin nasl kurulduunu gsterdim. Bana alarmnn nasl alt
n sordu. Onu da gsterdim. Saat altda yemekhanedeki iine geri
dnmesi gerektiini syleyerek alarm be elliye kurdu. Okumamz
ounlukla yarm saatten fazla srmedii iin alarm kurmasna bir
anlam verememitim. Ama ona bu konuda herhangi bir ey syle
medim. Onca merakma ramen iiyle ilgili bir soru da sormadm.
-230-

GAYLE F O R M A N

Dee alma masamn sandalyesine oturdu, bense yatama.


Masamda duran meyve sinekleriyle dolu tp ald ve onu keyifli
denilebilecek bir ifadeyle incelemeye balad. Drosophilalar, tye
akladm. Onlar ders iin besliyorum.
Dee ban iki yana sallad. Saydar azalrsa annemin mutfanda
yenilerini bulabilirsin.
Ona bu mutfan nerede olduunu sormak istedim. Onun nereli
olduunu. Ama temkinli bir hali vard. Ya da belki de temkinli olan
bendim. Belki bitiyle arkada olmak zel bir yetenek istiyordu ve
ben bu yetenein retildii dersi karmtm. Evet, artk alma
zaman. Sonra grrz Dropsillalar, dedi sineklere. Yapt telaffiz
hatasn dzeltmedim.

K Hikyesinden, Leontesin fkeden lgna dnd ve Hermioneun kendisini aldattn dnd gzel bir blm okuduk. Bl
mn sonuna geldiimizde Dee, Shakespeare alma kitabn kaldrnca
onun gitmeye hazrlandn dndm. Ama o bunu yapmak yerine
Marcuse adnda biri tarafndan yazlm bir kitap kard.
Ardndan bana hzla bir bak att.
Gidip biraz daha ay hazrlayaym, dedim.
Birlikte sessizce altk. ok gzeldi. Saat be elli olduunda
alarm ald ve Dee ie gitmek zere hazrland.
aramba gn grelim mi? diye sordu.
Olur.
iki gn sonra yine ayn eyleri yaptk; kurabiye, ay, dropsillalarla selamlama, yksek sesle Shakespeare okuma ve sessizce ders
alma. Hi konumuyorduk. Sadece alyorduk. Cuma gn biz
ierdeyken Kali odaya girdi. Deeyi ilk defa gryor, odamda birini
arladma ilk kez ahit oluyordu ve uzunca bir sre baklarn
ondan alamad, ikisini tantrdm.

-231

Selam, Dee. Seninle tantma memnun oldum, dedi tuhaf


denilebilecek kadar cilveli bir sesle.
Ah, ben de yle, dedi Dee de fazlasyla cokulu bir sesle.
Kali ona bakp glmsedi. Ardndan dolabna gidip deve ty
renginde bir ceket ve bir ift kahverengi set bot kard. Sana bir
ey sorabilir miyim, Dee? Sence bu bodar bu cekete yakr m? Yoksa
ok mu uyumlu grnyorlar?
Deeye baktm. zerinde gk mavisi bir eofman takm ve parlak
harflerle NANIYORUM yazl bir tirt vard. Kalinin nasl olup
da onu moda konusunda uzman olarak grd hakknda en ufak
bir fikrim yoktu.
Ama Dee hemen havaya girmiti. Ah, bu botlar ok gzel.
Onlar her an senden alabilirim.
Neye uradma ararak Deeye baktm. Evet, onun ecinsel
olduunu az ok anlamtm ama onun byle uh bir ecinsel gibi
konutuunu ilk kez duyuyordum.
Ah, hayr onlar alamazsn, dedi Kali. imdi o kendine zg
tuhaf konumasna bir miktar da Kaliforniyann sahil kesiminde
yaayan aptal kzlarn aksam karmt. Bu botlar bana drt yz

dolara mal oldu. Ama istersen sana onlar dn verebilirim.


Ah, harikasn bebeim. Ama senin ayaklarn Klkedisininkiler
kadar kk, yal Deenin ayaklan ise vey kardelerin ayaklarna
benziyor.
Kali gld ve bir sre bu ekilde moda hakknda konutular.
Kendimi biraz kt hissettim. Sanrm ben Deenin bu tr eylere
ilgi duyduunu hi fark etmemitim. Oysa Kali bunu hemen anlamt. Sanki ona karsndakinin nasl bir insan olduunu ve onunla
nasl kaynamas gerektiini syleyen bir radara sahipti. Ben modaya
zel bir ilgi duymuyordum ama o gece alarm alp da Dee eyala-232-

GAYLE F O R M A N

rm toplamaya baladnda ona annemin bana son gnderdii etei


gsterdim ve okul etei gibi grnp grnmediini sordum. Dee
etee doru dzgn bakmad bile. Fena deil.
Bu olaydan sonra Kali daha sk ortalarda grnmeye balad.
Deeyle ikisi Project Runuuays. yaryormu gibi konuuyor ve Dee
bu sohbetler srasnda hep o ses tonunu kullanyordu. kisinin de
modaya ilgi duyduunu dnerek bu durumun fazla zerinde dur
madm. Ama birka gn sonra Deeyle odadan karken Kendra
ieri girdi ve ikisini tantrdm. Kendra herkese yapt gibi Deeyi
de batan aa szd ve dudaklarna hosteslere zg bir glmseme
yerletirerek ona nereli olduunu sordu.
New York, dedi Dee. Bu bilgiyi zihnimin bir kesine kay
dettim. Deeyi haftadr tanyordum ama onunla ilgili en temel
bilgileri daha yeni yeni renmeye balamtm.
New Yorkun neresinden?
inden.
Yani?
Bronxtan.
Kendrann az nce bir hostes glmsemesi tayan dudaklar
kalemle izilmi gibi tek izgi halini ald.
Ah, yani Gney Broroctan m? ey. Orada yaadn iin ok
mutlu olmalsn.
imdi de Dee onu batan aa szyordu. Birbirlerini dikkatle
inceliyorlard ve ben bunun, her ikisinin de siyahi olmasndan kay
naklanp kaynaklanmadn merak ediyordum. Sonra Dee, Kali ya
da benimle konutuundan tamamen farkl bir ses tonu kullanarak,
Sen de mi Gney Bronxtan geliyorsun? diye sordu.
Kendra irkildi. Hayr! Ben Washingtonda yayorum.
Ah, u lgnca yamurlarn yad yerden mi?
-

233

lgnca yamurlar m?
Hayr, ben eyalette deil D C de yayorum.
Ah. Benim de D Cde yaayan kuzenlerim var. Anacostiada.
Benim geldiim yerden bile daha kt. Ayrca okullarnda her hafita
silahl saldr oluyor.
Kendra dehete kaplm gibi grnyordu. Ben Anacostiaya
hi gitmedim. Georgetovvnda yayorum. Obamann kzlarnn gittii
Sidwell Friends Lisesinden mezun oldum.
Ben de Gney Bronx Lisesinden mezun oldum. Amerikann
en boktan okuludur. Adn duymu muydun?
Korkarm ki hayr. Kendra abucak bana bakt. ey, benim
gitmem gerekiyor. Birazdan Jeble buluacaz. Jeb onun yeni erkek
arkadayd.
Sonra grrz, mahalleli kz, diye seslendi Dee odasna giren
Kendrann arkasndan. Srt antasn alp dar kmaya hazrlanrken
kkr kkr glyordu.
Onunla birlikte yemekhaneye gitmeye karar verdim ve belki
bir deiiklik yapp yemei orada yiyebileceimi dndm. Yemek
hanede tek bana yemek yemek berbat bir eydi belki ama srekli
mikrodalgada stlm drm yemekten de bkmtm. Aa indi
imizde Deeye gerekten de Gney Bronx Lisesinden mezun olup
olmadn sordum.
Dee yine eski Dee gibi konuuyordu. Ya da benim tandm
Dee gibi. Gney Bronx Lisesi diye bir okul olduundan bile emin
deilim. Ben bir vakf okuluna gittim. Sonra da burs kazanp Sidwell Friendsden bile daha pahal bir okula devam ettim. Buna ne
diyeceksin bakalm, Bayan Kendini Beenmi?
Neden ona gerei sylemedin?
-234-

GAYLE F O R M A N

Dee bana bakt, sonra da Kendrayla konutuu ses tonunu


kullanarak, Mahalle kz beni varolarda yaayan bir serseri, sustu
ve o uh ve peltek sesiyle konumaya balad, ya da koca popolu
bir ecinsel olarak grmek istiyorsa, imdi de Shakespeare okurken
kulland bouk ses tonunu kullanyordu, ona gerekleri gstermek
bana dmez.
Kafeteryaya ulatmzda Deeye bir eyler sylemem gerektiini
hissettim. Ama ona ne syleyeceimi bilmiyordum. En sonunda bir
dahaki bulumamzda ikolatal kurabiye mi yoksa tereyal kurabiye
mi istediini sordum. Bykannem bana her ikisinden de gndermiti.
Bu sefer kurabiyeleri ben getireceim. Annem bana ev yapm
pekmezli kurabiyeler gndermi.
Harika.
Hi de harika bir durum saylmaz. Annem rakibine meydan
okuyor. Bir bakasnn bykannesine pabu brakmaya niyeti yok.
Gldm. Bu, uzun sre garajda bekletilen eski bir arabann
yeniden altrlmasyla kana benzeyen garip bir sesti. Bundan
bykanneme bahsetmeyelim. Annenle boy lmeye kalkrsa
hazr kurabiye almak yerine kendisi yapmaya balar ve ikimiz de
zehirleniriz. Bykannem yeryznn en kt asdr.
O gnden sonra bu bir rutin haline geldi. Her pazartesi, aramba
ve cuma kurabiye, ay, alarml saat, Shakespeare ve ders almayla
geiyordu. Hl kendimiz hakknda ok fazla ey konumasak da
zaman zaman sohbetlerimizde ufak tefek birka bilgi paylayorduk.
Deenin annesi bir hastanede alyordu. Tek ocuktu ama ok sa
yda kuzeni vard. Burslu okuyordu. Profesr Glenny ye baylyordu.
Tarih ve edebiyat alannda eitim alyor, yan dal olarak da byk
ihtimalle siyasal bilimler okuyordu. Can skldnda kendi kendine
-235 -

mrldanyor ve okumaya daldnda san iaret parmana ylesine


sk bir ekilde doluyordu ki parma kpkrmz kesiliyordu. Daha
snfn ilk gnnde tahmin ettiim gibi son derece zekiydi. Elbette
kendisi byle bir ey sylememiti ama bunu aka belli ediyordu.
Profesr Glennynin 5- Henry hakknda yapt ilk snavda snfta
A alan tek kii o olmutu. Profesr bunu snfa duyurduktan sonra
rnek almamz iin Deenin kdndan baz ksmlar okumutu. Dee
utanm gibi grnyordu ve onun iin zldm hissettim ama
Glennynin hayranlarnn kskanlk dolu baklarn grmek buna
deerdi. Bu arada ben de Perdita ve kaybolup bulunanlar konulu
snavdan salam bir B almtm.
Deeye ben de kendim hakknda ufak tefek bilgiler veriyordum
ama ou zaman sylemek istediklerimi sansrlediimin farkndaydm.
Ondan gerekten de holanyordum. Ama tabula rasa szme de
sadk kalmak istiyordum. Yine de ona Melanie hakkndaki fikirlerini
sorabilmeyi isterdim. Melanieye, seramik dersinde yaptm ilk al
mayla birlikte ders programm tamamen deitirdiimi syleyen bir
mektup gndermitim. Ama zarf ncelikli postaya verdiim halde
ondan bir trl cevap alamamtm. Bu yzden hediyemin -aslnda
el yapm, deersiz bir kseydi ama zeri, atlam gibi grnmesini
salayan turkuaz rengi nefis bir cilayla kaplyd- eline ulatndan
emin olabilmek iin onu aram ve karlnda ok youn olduundan
bana bir trl geri dnemediine dair bir zr almtm.
Melanieye yeni derslerimden ve ailemin bunu renmemesi iin,
onlara giderek dzelen nodarmn (Deeyle yaptmz uzun almalar
meyvesini veriyordu) yazl olduu biyoloji testleriyle birlikte kimya
laboratuvarndaki eski partnerime ait olmasna ramen zerine kendi
ismimi karaladm kimya tesderini gndermek gibi lgnca numaralar
denediimden bahsetmitim. Btn bu anlattklarmn onu epeyce
gldreceini dnmtm ama beklentimin aksine sesi ifadesiz
-236-

GAYLE F O R M A N

kalm ve sanki ben bunun farknda deilmiim gibi beni yakaland


m takdirde bama gelebilecekler konusunda uyarmt. Sonrasnda
farkl bir taktik uygulayp ona Profesr Glenny ve Deeyi, yksek
sesle kitap okumay, koca bir snfa sesli kitap okumann utan verici
olacan dndm halde bunu ben dhil hepimizin yaptn ve
hi de sandm kadar kt olmadn anlattm. Melanienin benim
adma heyecan duymasn bekliyordum ama sesindeki kaytszln
deimediini fark edince fkelenmeye baladm hissettim. O g
rmenin zerinden iki hafta gemi, bu sre boyunca ne telefonda
konumu ne de birbirimize e-posta atmtk ve bu beni ayn anda
hem zyor hem de rahatlatyordu.
Deeye bu olanlar anlatabilmeyi isterdim ama bunu nasl yapa
cam hakknda en ufak bir fikrim yoktu. Melanie dnda hi yakn
arkadam olmamt ve byle bir arkadaa nasl sahip olunacan
bilmiyordum. Bunun ok aptalca olduunun farkndaydm. Baka
larnn nasl arkada edindiine ahit olmutum. Bu onlar iin ok
kolay grnyordu; birlikte eleniyor, sohbet ediyor ve birbirlerine
balarndan geen hikyeleri anlatyorlard. Ama benim anlatmak
istediim tek hikye, zihnimden sonsuza dek karmam gereken
hikyeyken bunu nasl baaracaktm? stelik kendimi bir bakasna
atm son defasnda... iin gerei tabula rasaya ihtiya duymamn
asl sebebi buydu. Deeyle olan ilikimi bu ekilde devam ettirmem ok
daha gvenilir grnyordu; iten, dosta ve basit bir iliki eklinde.
ubat aynn sonunda ailem Bakanlk Tatili iin okula geldi. Aileler
iin hafta sonu etkinliinden beri ilk defa okula geliyorlard ve ben
dersini alm birisi olarak benden bekledikleri imaj yaratmak iin her
trl detaya zen gsterdim. Saatlerimi dolaptan kardm. Kullan
madm kimya kitabnn baz sayfalarn fosforlu kalemle iaretleyip
eski laboratuvar partnerimin kitabndan fotokopiler ektirdim. Bizi
-

237

kampsten, sulayc herhangi bir delilden ve Mkemmel lden


(artk Kendra srekli erkek arkadayla beraber olduu iin daha ok
Dinamik kili haline gelmilerdi) uzak tutmak iin Bostonda yaplacak
bir dolu aktivite buldum. Ayrca artk baz hafta sonlarn da birlikte
alarak geirdiim Deeye bir sre ortalarda gzkmeyeceimi, cuma
ve pazartesi gnk bulumalarmza katlamayacam syledim.
Yoksa beni Drew iin terk mi ediyorsun? Drevv snfta Shakespearei
en iyi okuyan ikinci renciydi.
Elbette hayr, dedim telal ve alak bir sesle. Sadece cuma
gn seramik dersi gezilerinden birine katlacam. Bu tam olarak
yalan saylmazd. Seramik snfm zaman zaman eitim gezilerine
kard. Frna farkl organik malzemeleri srerek cilayla ilgili deneyler
yapyor, hatta bazen mleklerimizi kendi yaptmz toprak frnlarda
piiriyorduk. Evet, katldm seramik snfnn eitim gezileri vard
ama nmzdeki birka gn byle bir gezi olmayacakt.
Ayrca bu hafta sonunu byk ihtimalle alarak geireceim.
Bu da yaland; altm tek dersim Shakespearedi. Yalan syleme
konusunda bu kadar gelime kaydetmi olmam inanlmazd. ar
amba grrz, tamam m? Kurabiyeleri ben getiririm.
Bykannene u zerinde haha tohumu olan helezon kura
biyelerden gndermesini syle.
Rugelach.
smini bilmiyorum. Ben sadece yemesini biliyorum.
Ona sylerim.
Ailemle birlikte olduum hafta sonu sorunsuz geti. Gzel Sanatlar
Mzesi ve Bilim Mzesini ziyaret ettik Paten kaymaya gittik (pa
tenlerin zerinde durmakta zorlandm). Sinemaya gittik. Bir sr
fotoraf ektik. Bir sonraki yln okul katalounu karan annem
-238-

GAYLE F O R M A N

benimle birlikte derslere gz gezdirdikten sonra bana yaz iin planlarm


sorduunda rahatsz edici birka dakika yaand ama ben her zaman
olduu gibi onun nerilerini dinleyip herhangi bir cevap vermedim.
Hafta sonunun bitmesine yakn, kendimi uzunca bir sre yksek
sesle Shakespeare okuyup oyunlarndaki btn o farkl karakterlere
brnmeye almm gibi perian hissediyordum.
Pazar gn akam yemeinden nce odama uradmzda Dee
ziyarete geldi. Ona daha nce ailem hakknda tek bir kelime etmeyip,
deil benim hakkrdaki dncelerinden ya da benden beklentiler
den, beni ziyaret edeceklerinden bile bahsetmemi olduum halde ilk
defa sade bir kot pantolon ve kazak giymiti. Salarn geriye doru
tarayp bir berenin altna sktrmt ve dudaklarnda parlatc yoktu.
Bu haliyle onu neredeyse tanyamayacaktm.
Ben huzursuz bir tavrla onu ailemle tantrdmda, Siz ikiniz
nasl tantnz? diye sordu annem.
Telaa kaplarak olduum yerde donakaldm.
Biyoloji laboratuvarnda partneriz, dedi Dee hi tereddt et
meden. Birlikte Drosophila yetitiriyoruz. Bu ismi ilk defa doru
telaffuz etmiti. Masada duran tp ald. Bu okulda genetik bo
zukluu olan her canl trn yetitiriyoruz.
Babam gld. Ben buraya devam ederken bize de ayn deneyi
yaptrmlard. Deeye bakt. Sen de tp hazrlk rencisi misin?
Deenn bu soru karsnda afalladn ele veren tek ey titreyerek
yukar kalkan kalaryd. Bu henz belli deil.
Eh, acelesi yok zaten, dedi annem. Bu szleri neredeyse bir
kahkaha atmama sebep olacakt.
Babam tp eski yerine, kaldrmay unuttuum bir mlein
yanna koymak istedi. Bu da ne byle?
-239-

fS fa -e/ e-ce- t'b

Ah, onu ben yaptm, dedi Dee mlei eline alarak. Ardndan
okuldaki mlekilik kursuna gittiini, bu yl cila eideri ve frn
lama metotlar zerine altklarm, bu mlekleri yapmak iin inek
gbresi yaklan toprak bir frnda eit eit malzeme piirdiklerini
anlatmaya koyuldu.
nek gbresi mi? dedi annem. Dk m yani?
Dee ban onaylarcasna sallad. Blgedeki iftlikleri dolap
inek dks topluyoruz. Aslnda o kadar da kt kokmuyorlar. Bah
settiklerim oda beslenen inekler.
te o an Deenin bambaka bir ses tonuyla konutuunu ama
bu defa rolne brnd kiinin ben olduumu fark ettim. Ona
inek gbresini, toprak kokusuna benzeyen kokusunu ve iftliklerden
tedarik edildiini ben anlatmtm. Geri bunu yaptmda ylda krk
bin dolar denen bir okula devam eden bizim gibi zengin renci
lerin iftlik iftlik dolap inek gbresi toplamas karsnda ban
geriye atp kahkahalarla glmt. Deeye kendim hakkmda fark
ettiimden ok daha fazla ey anlatmtm. Ve o btn anlattklarm
dinlemiti. Dikkatini verip beni az da olsa tanmt. imdi edindii
bu bilgiyle bam dertten kurtaryordu.
nek dks ha. Ne ho, dedi annem ona.
Bir sonraki gn ailem eve dnd ve aramba gn de Shakespeare
snf On ikinci Gn oyununa almaya balad. Dee okulun medya
merkezinde oyunun iki farkl versiyonunu bulmutu. devimizi yap
mamann kefareti olarak oyunun birka farkl versiyonunu izlememiz
gerektiini dnyordu. Ben bilgisayarm altrrken oyunun tiyatro
versiyonunu uzatt.
Bu ii stlendiin iin teekkr ederim, dedim. Ben de hal
ledebilirdim.
-240-

GAYLE F O R M A N

Ben zaten medya merkezindeydim.


Yine de teekkr ederim. Ailemi olaanst bir ekilde idare
ettiin iin de teekkrler. Biraz utandm hissederek ksa bir du
raksama yaadm. Geleceklerini nereden rendin?
Kz arkadam Kali syledi. O en yakn arkadam olduu iin
bana her eyi anlatyor. Gzlerini ksarak bana bakt. Grdn m?
Bayan Dee yi ailenden saklamana hi gerek yokmu. Gerektiinde
durumu idare etmesini bilirim.
Ah, haklsn.'Bunun iin senden zr dilerim.
Dee benden daha fazlasn duymay bekleyerek gzlerini zerime
dikti.
Gerekten de zr dilerim. Sorun ailemden kaynaklanyor. ok
fazla... ey, bu ok karmak bir durum.
O kadar da karmak saylmaz. Ben her eyi anladm. Deeyle
gnl elendirmeyi biliyorsun ama ona sevdiin insanlarla tantracak
kadar deer vermiyorsun.
Hayr! Yanl anlamsn! diye haykrdm. Ben seninle gnl
elendirmiyorum. Senden gerekten holanyorum.
Dee kollarm gsnde kavuturarak bana bakt. Eitim gezisi
nasl geti? diye sordu kinayeli bir sesle.
Ona aklamada bulunmak istiyordum. Ama bunu nasl yapa
caktm? Bunu kendimi ele vermeden nasl baaracaktm? Ben bir
deneme srecindeydim. Yeni, yepyeni bir insan, bir tabula rasa olmay
deniyordum. Ama Deeye ailemi, Melanieyi, Willemi anlatr, gerekte
kim olduumu gsterirsem baladm noktaya geri dnmez miydim?
Yalan sylediim iin zgnm. Ama yemin ederim ki bunun
seninle bir ilgisi yok. Benim iin yaptklarn ne kadar takdir ettiimi
bilemezsin.
nemli deil.
-241

/a 'e/eceHayr, ben ciddiyim. Harikaydn. Ailem sana bayld. O kadar


sakindin ki phelenmek akllarna bile gelmedi.
Dee cebinden kard parlatcy byk bir zenle nce st
dudana sonra alttakine srd. Ardndan dudaklarn birini azarlar
gibi grlt bir ekilde aklatt. phelenecek ne var zaten? Ben kimse
hakknda bir ey bilmiyorum. Grevim sadece sana yardm etmek.
Durumu dzeltmek istiyordum. Ona nem verdiimi bilmesini
istiyordum. Ondan utanmadm. Benim yanmdayken gvende
olduunu. Biliyor musun, dedim, Benim yanmdayken bunu yap
mana gerek yok. Sesini deitirmene. Olduun gibi davranabilirsin.
Bunu onu olduu gibi kabul ettiimi anlatmak iin iltifat olarak
sylemitim. Ama o szlerimi farkl deerlendirdi. Dudan bzp
ban iki yana sallad. Ben buyum bebeim. Btn o kiiliklerin
bir btnym. Her birine ayr ayr ok ey borluyum. Kim gibi
davrandm ve aslnda kim olduumu ok iyi biliyorum. Baklar
beni olduum yere sindirmiti. Ya sen?
Btn bunlar ondan saklamaya almtm ama Dee kvrak
zeksyla yapmaya altm eyi anlamt. Tm detayyla. Benim
nasl bir sahtekr olduumu biliyordu. ylesine utanmtm ki ona
ne syleyeceimi bile bilmiyordum. Az sonra Dee bilgisayarma On
kinci Gece nin CDsini takt. Oyunu tek bir kelime etmeden, en
ufak bir yorum yapmadan, hi glmeden sadece dmdz ekrana
bakarak sessizce izledik. Deeyle aramzn bozulmasna sebep oldu
umu biliyordum.
Bu beni ylesine perian ediyordu ki Willem iin zlmeyi bile
unutmutum.

24 2

MART
niversite

C / U stebekler ne sylerse sylesin k uzamt.9Dee artk leden


sonralar yanma uramyordu. Grnrde bunun sebebi On ikinci
Geceyi sesli okumuyor olmamzd ama ben gerekte durumun bu
olmadn biliyordum. Bykannemden gelen kurabiyeler iyice bi
rikmiti. Uzun sre etkisinden kurtulamadm kt bir souk algn
lna yakalandm. Geri bu sayede On kinci Geceyi snfn nnde
okumak derdinden kurtulmutum. Kendi burnu da tkanan Profesr
Glenny, bana Lempsip adnda bir kutu ila vermi, Shakespearein en
sevdii oyunlarndan biri olan Size Nasl Geliyorsadald ift cinsiyetli
Rosalindi hem erkek hem de kadn olarak canlandrabilmem iin
kendimi bir an nce toparlamam sylemiti.
9

Pennyslvaniad a k mevsiminin nasjl geeceini, kstebeklerin 2 ubatta yuvala


rndan dar kp kmadnn belirlediine dair bir inan vardr. (.n.)

-243-

Nihayet On kinci Geceyi bitirdik. zerime gelen bir kurun


dan son anda kurtulmu gibi rahat bir nefes alacam dndm
ama yle olmad. Artk Dee hayatmda yoktu ve o oyunu okumama
gerek kalmam olsa bile kendimi kurundan kamay baaramam
gibi hissediyordum. Tabula rasa, attm doru bir admd. Bu snf
semem ise yanl bir adm. imdi kaderime raz olmak zorundaydm.
Artk bunu yapmaya almaya balamtm.
Size Nasl Geliyorsa oyununa getik. Profesr Glenny giri ko
numasnda bu oyunun Shakespearein en romantik ve seksi oyunu
olduuna dair dil dkerek n taraftaki hayranlarnn kendilerinden
gemesine neden oldu. Oyunu zetledii srada birka not tuttum;
unvan elinden alnm bir dkn kz olan Rosalind ve Orlando isimli
bir centilmen birbirlerine ilk bakta k oluyordu. Rosalind, amcas
onu evden attnda kuzeni Celia ile birlikte Arden Ormanna ka
yordu. Orada ismi Ganymede olan bir erkein klna brnyordu.
Ayn ekilde Ardene kaan Orlando Ganymede ile karlayor ve
bu ikisi yakn arkada oluyordu. Rosalind, Ganymede olarak, hem
yeni kimliinden hem de Orlandyla arasnda kurulan dosduktan
faydalanarak Orlandann Rosalinde duyduunu iddia ettii sevgiyi
snyordu. Bu arada oyundaki farkl farkl insanlar kimliklerini de
itirerek birbirlerine k oluyorlard. Profesr Glenny her zamanki
gibi baz konu ve pasajlara dikkatimizi ekti; zellikle de Rosalindin
Ganymedee dnmesiyle birlikte ne kadar cesur birisi haline geldi
ine ve bunun hem kendisini hem de Orlandoya olan ilikisini nasl
deitirdiine. Btn bu anlattklar, kulaa bir durum komedisi gibi
geliyordu ve oyunu dzgn kavrayabilmek iin ok almalydm.
Deeyle okumalarmza geri dnm ama meknmz tekrar
renci Birlii olarak deitirmitik ve artk Dee iimiz biter bitmez
eyalarn topluyordu. imdi benim yanmdayken farkl ses tonlaryla
da konumuyordu, ki bu da kulland ses tonlarnn oyunun yoru
-

244

GAYLE F O R M A N

muna ne byk bir katks olduunu fark etmemi salamt nk


her ikimiz de monoton bir sesle konutuumuzda okuduklarmz
kulama yabanc bir dilde sylenmi gibi geliyordu. Yaptmz i o
kadar skc bir hale gelmiti ki oyunu kendi kendimize okusak da
olurdu. Dee imdi sadece benimle konumak zorunda kaldnda
farkl ses tonlar kullanyordu. Her gn bir, iki ya da farkl ses
tonu duyuyordum. Mesaj akt; gznden dmtm.
Yaptm hatay telafi etmek, onunla aramz dzeltmek istiyor
dum. Ancak bunu nasl baarabileceim hakknda en ufak bir fikrim
yoktu, insanlara, kapy yzme arpmalarna neden olmadan nasl
yaklaabileceimi bilmiyordum. Bu yzden bu konuda hibir adm
atmadm.
Profesr Glenny, k sona ermemi de daha yeni balyormu gibi
hissetmemize neden olan buz gibi souk bir mart gn, Bugn Size
Nasl Geliyorsa oyununun en sevdiim ksmlarndan birini, drdnc
blmn giriini okuyacaz, dedi. Orlando ve Ganymede, yani
Rosalind, Arden ormannda tekrar bir araya geliyor ve aralarndaki
ekim en st seviyeye ulayor. Orlando5nun aslnda erkek olduunu
dnd Ganymedele konutuu gz nne alnacak olursa bu
hem artc hem de elenceli bir durum. te yandan bu, tatl bir
ikence yaayan, iki ayr cinsel kimlikle birlikte iki farkl arzunun
da elikisinde olan Rosalind asndan etrefilli bir durum; kendini
koruyup Orlandoyla ayn konumda kalmay srdrme arzusu ve
fazlasyla cezbedici olan kimliini ifa etme arzusu.
Snfn n tarafnda oturan grup hep bir azdan hafife i geirdi.
Deeyle dostluumuzu srdryor olsaydk biz de birbirimize bakp
gzlerimizi devirirdik. Ancak arkadalmz bitmiti ve ben dnp
ona bakmaya bile gerek duymadm.
-245-

Neticede Orlando ormanda Ganymede'in yanna gider ve ikisi


bir eit Kabuki oyunu sergiler. Bunu yaptklar srada, gerekte kime
k olduklarn bilmedikleri halde aralarndaki ak iyice glenir,
diye devam etti Profesr Glenny szlerine. Gerek kimlik ile sahte
kimliin arasndaki izgi her adan belirsizlemitir ki bence bu k
olmann usta bir metaforudur. Bugn okumak iin harika bir gn.
Aranzda gnll var m? Baklarn snfta gezdirdi. El kaldranlar
oldu. Neden Orlandoyu sen okumuyorsun, Drew?
Snfn n tarafna doru yryen Drewa hafife tezahrat ya
pld. Drew snfn en iyi okuyucularndan biriydi ve Profesr Glenny
onu ounlukla kzlar arasnda en iyi okuyucular olan Nell ya da
Kaitlin le eletirirdi. Ama o gn yle yapmad.
Allyson, sanrm bana olan borcunu Rosalindi okuyarak de
yecektin.
Profesrn setii dier rencilerle birlikte istemeye istemeye
snfn n tarafna yrdm. Dersin bu ksmndan nefret etsem de en
azndan gemite Deenin bana destek verdiini hissederdim. Hepimiz
toplandmzda Profesr Glenny deta bir ynetmene dnt; belli
ki akademik kariyerine balamadan nce bu ii yapyordu. Bize birka
not iletti: Orlando inat ve cokulu bir k, Drew. Senin okuyacan
Ganymede ise bir eliki yayor, Allyson; hem Orlandoya srlsklam
k hem de onunla bir kedinin fareyle oynad gibi oyun oynuyor.
Bence bu sahneyi etkileyici yapan ey Ganymedein Orlandoyu sorgu
lad, onu akn ispadamaya zorlad srada Rosalind ile Ganymede
arasndaki duvarn kalktn hissetmemiz. Shakespearein oyunlarnn
bu ksmna baylyorum; gerek kimlik ile sahte kimliin karmak
bir duygu yuma haline dnmesine. Bu sahnede her iki karakter
de byle bir karmaa hissediyor. Youn duygular yaanyor. Bakalm
siz ikiniz bu sahneyi nasl oynayacaksnz.
-246-

GAYLE F O R M A N

Sahne Rosalind/Ganymedein, yani benim, Orlandoya, yani


Drewa, nerelerde kaldm, beni ziyaret etmekte neden bu kadar
geciktiini sormasyla balad. Ben Rosalindi oynuyordum. in
pf noktas buydu. Rosalind, Gaynmedemi gibi davranyordu ve
imdi Ganymede de Rosalindmi gibi davranmak durumundayd.
Gerekte Rosalind kendisiydi ve Orlandoya kt ama buna ramen
Orlandoyu Rosalinde olan akndan vazgeirmeye alyordu. Btn
bu sahte kimlikleri aklmda tutmaya almak bam dndrmt.
Drew, yani Orlando bana szletiimiz saatin zerinden bir saat
bile gemeden yanma geldiini syledi. Ben de ona ak adna verilmi
bir sz bir saatlik gecikmeyle tutmann gerekte k olup olmad
n sorgulamak iin yeterli bir sebep olduunu syledim. Orlando
affm diledi. Biraz daha sohbet etmemizin ardndan Rosalindi taklit
eden Ganymede1mi gibi davranan Rosalind olarak Orlandoya, Ben
gerekten senin sevgili Rosalindin olsaydm bana ne derdin? diye
sordum.
Drew sustu ve birden bana verecei cevab beklediimi, hatta
nefesimi bile tuttuumu hissettim.
Ardndan, Dudaklarm konumak iin deil pmek iin kul
lanrdm, dedi.
Drewin mavi gzleri onun gzlerine hi benzemiyordu ama
bir an karmda o koyu renkli gzleri bulmutum. Baklar beni
pmeden nce olduu gibi heyecan ve duygu doluydu.
Bir sonraki szlerimi okuyup Orlandoya, dudaklarn nce pmek
iin deil konumak iin kullanmas gerektiini sylediimde az da olsa
sarslmtm. Biraz daha konumamzn ardndan Orlandonun benimle
-yani Rosalindle- evleneceini syledii ksma geldik. Rosalindin
neler hissettiini bilmiyordum ama benim bam dnmeye balamt.
Neyse ki Rosalind benden daha sebatkr kt. Ganymede olarak,
Rosalind adna seninle evlenmeyeceimi sylyorum, dedi.
-247-

Ben de kendi adma bu durumda leceimi sylyorum,


dedi Drew da.
Bu szlerle birlikte iimdeki bir eyler zlverdi. Okuduum
sayfa ve satr bulamyordum. Sanrm kaybettiim baka eyler de
vard. Kendime olan hkimiyetim. Zaman ve yer mefhumu. Orada ne
kadar sre ylece donup kaldm bilmiyordum. Benim bir sonraki
dizeyi okumam bekleyen Drewun boazn temizlediini duydum.
Profesr Glenny nin oturduu sandalyede kprdandn fark ettim.
Drew bana sylemem gereken szleri fsldad ve onlar tekrarlayp
nasl olduysa kendimi toparlamay baardm. Orlandoyu sorgulamaya
devam ettim. Ondan yine akm ispatlamasn istedim. Ama artk
rol yapmyordum.
Ona sahip olduktan sonra onu ne kadar sre yannda tutacaksn?
diye sordum Rosalind olarak. Sesim artk bana ait deildi. Yaadm
duygu younluunu yanstan gr bir sesle konuuyordum; bu seste
elime imkn getiinde sormu olmam gereken btn o sorular vard.
Sonsuza dek ve bir gn, dedi Drew.
Cierlerimdeki havay boalttm. te ihtiyacm olan cevap buydu.
Doru olmasa bile buydu.
Bir sonraki dizeyi okumaya altm ama konuamyordum.
Nefes bile alamyordum.
Kulaklarmn uuldadn duyuyordum ve sayfann zerinde
dans eden kelimeler yznden gzlerimi krptrmak zorunda kal
mtm. Ksa bir sre sonra glkle de olsa bir sonraki cmleyi
okumay baardm: Sonsuza dek deil sadece bir gn olduunu
syle. Sonrasnda konuamaz oldum.
nk Rosalind gerei kavramt. Sonsuza dek deil sadece
bir gn olduunu syle. nk o bir gnn ardndan kalp krkl
-248-

GAYLE F O R M A N

geliyordu. Onun Orlando ya gerek kimliini ifa etmemesine a


rmamak gerekirdi.
Gzlerimin scak yalarla dolduunu hissettim ve bu yalarn
yaratt perdenin ardndan btn snfn afallam bir halde sessizce
bana baktn grdm. Kitabm yere atp kapya doru kotum.
Koridora ktm ve hzla snflarn yanndan geip bayanlar tuvaletine
girdim. Kedeki bir kabine daldktan sonra yere meldim ve derin
derin nefes alp floresan lambalarn uultusunu dinleyerek beni diri
diri yutmakla tehdit eden boluktan kurtulmaya altm.
Dolu dolu geen bir hayatm vard. Nasl olur da kendimi byle
bombo hissederdim? Bir ocuk yznden mi? Bir gn yznden
mi? Gzyalarmla mcadele ettiim srada zihnimde Willem ha
yatma girmeden nceki gnlerim belirdi. Melanieyle okuldaydk
ve kendi kabuumuza ekilmi, kibirli bir tavrla tanmaya tenezzl
bile etmediimiz kzlar hakknda dedikodu yapyorduk. ktmz
turda, sona ermeye yz tutmu bir dostluu canlandrmaya al
yorduk. Ben ailemle yemek masasnda oturuyordum ve annem
yanndan ayrmad takvimini am, dans dersinin, niversiteye
hazrlk kursunun ya da buna benzer zengin bir aktivitenin gnn
belirliyor, yeni bir kar botu iin alveri kataloglarn kartryordu.
Bir eyler sylyor ama aslnda birbirimizle konumuyorduk. Evanla
ilk kez beraber olduumuz an grdm ve bana bu yaptmzn artk
birbirimizin en yakn olduumuz anlamna geldiine dair syledii
eyleri dndm. Bu szleri duymak gzeldi ama sanki onlar bir
kitaptan okumutu. Ya da belki de bir araya gelmemizin tek sebe
binin Melanienin onun en yakn arkadayla kmas olduundan
phe duymaya baladm iin bu szleri yeterince hissedememitim.
Alamaya baladmda Evan bunlar mutluluk gzyalar sanm
ve bu, ileri daha da ktletirmiti. Yine de onunla beraberliimi
srdrmtm.
-249-

Aslnda uzun zamandr bombotum. Willem anszn hayatma


girip kmadan ok nce bile.
Kapnn gcrdadm duyduumda ne zamandr orada oldu
umu bilmiyordum, iinde bulunduum kabinin altndaki boluktan
Deenin pembe, sahte Ugglarm grdm.
ieride misin? diye sordu sessizce.
Hayr.
Yanna gelebilir miyim?
Kapnn kilidini atm. Dee elinde eyalarmla karmda duruyordu.
ok zgnm, dedim.
zgn msn? Harikaydn. lgnca alk aldn.
Sana ailemin geliini haber vermediim iin zgnm. Sana
yalan sylediim iin zgnm. Her eyi elime yzme bulatrdm
iin zgnm. Ben dost olmay bilmiyorum. Ben herhangi bir ey
olmay bilmiyorum.
Rosalind olmay biliyorsun, dedi Dee.
Bunun sebebi sahtekrlk konusunda uzman olmam. Gzmdeki
ya elimin tersiyle sildim. Olduumdan farkl grnme konusunda
o kadar baarlym ki bunu ne zaman yaptm bile bilmiyorum.
Ah, tatlm okuduumuz oyunlardan hibir ey renemedin
mi? Rol ile gerek arasnda net bir izgi yoktur. Bana at kolla
rna sndm. Ben de zgnm, dedi. Biraz fazla tepki vermi
olabilirim. u ana dek farkna varmadysan syleyeyim, bazen abartl
hareketlerde bulunabilirim.
Gldm. Gerekten mi?
Deenin bana tuttuu ceketimi giydim. Kandrlmaktan ho
lanmam ama bana anlatmaya altn eyi takdirle karlyorum,
insanlar benim nasl biri olduumu bir trl anlayamadklar iin -ne
-250-

GAYLE F O R M A N

oturduum muhitte, ne lisede ne de burada- srekli bunu zmeye


ve bana kim olduumu gstermeye alyorlar.
Evet, bu durumu iyi bilirim.
Uzunca bir sre birbirimize baktk. Bu sessizlikte nceden dile
getirilmemi pek ok ey sylendi. Ardndan Dee, Bana az nce
neler yaadn anlatmak ister misin? diye sordu.
stiyordum. Hem de yle ok istiyordum ki bu arzu yreimi
sktryordu. Haftalardr ona kendimle ilgili her eyi anlatabilmeyi
istiyordum. Bam salladm.
Deenin bana uzanan koluna girdim ve ayn anda ieri giren iki
kzn tuhaf baklar altnda kadnlar tuvaletinden ktk.
ey, hayatmda bir ocuk vard..

diye baladm szlerime.

Dee ban iki yana sallad ve torununu tatl bir dille azarlayan
bir bykanne gibi dilini hafife damana vurdu. Hep yle olur.
Deeyi yurttaki odama gtrdm. Yokluunda biriken kurabiyelerden
ikram ettim ve her eyi anlattm. Hikyem bittiinde hem fitik ezmeli
hem de siyah beyaz kurabiyelerin tamamn mideye indirmitik. Dee
kucanda biriken krntlar silkeleyip bana o gne dek hi Romeo
veJulieti dnp dnmediimi sordu.
Yaadmz her eyi Shakespearee balayamayz.
Evet, balayabiliriz. Romeo ve Juliet bu kadar sabrsz dav
ranmasayd neler olurdu hi aklna geldi mi? Romeo bir an durup
dnse ve bir doktor arsa ya da Julietin uyanmasn beklese?
Karar vermekte bu kadar aceleci davranmasa ve aslnda uykuda olan
Julietin ldn dnerek kendini zehirlemese?
Grdm kadaryla sen bunu daha nce dnmsn. Bunu
anlamakta zorlanmamtm. Dee son derece heyecanl grnyordu.
-251

C''C/

<' f

(/iti

& -n ,

O filmi defalarca izledim ve her seferinde kendimi korku fil


mindeki bir kza baryormu gibi hissettim. Dur. Bodruma inme.
Katil orada. Romeo ve Juliete de ayn ekilde hep, bu kadar abuk
karar vermeyin, diye haykryordum. Ama bu aknlar beni dinliyor
muydu dersin? Umutsuz bir ifadeyle ban iki yana sallad. Hep
biraz bekledikleri takdirde neler olabileceini hayal ettim. Juliet uya
nacakt. Evleneceklerdi. Montague ve Capulet ailelerinden uzaklap
kendilerine irin bir ato alacaklard. atolarn gzelce dekore edecek
lerdi. Belki de olaylar K Masalndaki gibi geliecekti. Hermonienin
ldn dnen Leontesin aptalca bir davranta bulunmamak
iin yeterince zaman vard ve sonrasnda onun yaadn renerek
mudulua ulaa. Belki Montague ve Capulet aileleri de ok sevdikleri
evladarnn yaadm renir, aralarndaki kan davasn srdrmenin
aptalca olduuna karar verir ve herkes mutlu olurdu. Belki yaanan
trajedi bir komediye dnrd.
K Masal komedi deil, dramadr.
Ah, kapa eneni. Sana bunlar anlatarak nereye varmaya al
tm pekl biliyorsun.
Biliyordum. Ben de belki Romeo ve Juliet iin deil ama Willem
ve benim iin benzer eyler dnmtm. ngiltereye dn treninde
ve eve yaptm uak yolculuu srasnda yaadklarm tekrar gzden
geirmitim. Ya Willemin bana bir ey gelmise? Ancak iimdeki
kuruntuyu nce Bayan Foleyye, sonra Melanieye aklam ve iki
sinden de azmn payn almtm. Willem, Romeo deildi. O bir
hovardayd. Ben de Juliet deildim. Bunu Deeye de syledim. Ona
trende tesadfen karlat bir kz bir saate kalmadan Parise davet
etmesi bata olmak zere Willemin oyunculuunu kantlayan pek
ok rnek saydm. Normal insanlar byle eyler yapmazlar, dedim.
-252-

GAYLE F O R M A N

Sana btn bunlarn normal olduunu kim syledi? Belki


Willem seni ylesine sememiti. Belki sen de onun iin bir anlam
ifade ediyordun.
Ama beni doru dzgn tanmyordu bile. Ben o gn bambaka
biriydim. Luluydum. Willemin holand kz oydu. Hem o gn
bana bir i geldiini ve gerekte beni terk etmediini varsaysak bile
ben onun sadece ilk ismini biliyorum. O benim gerek adm bile
bilmiyor. Farkl bir ktada yayor. Bir daha karlamamz imknsz.
Hakknda sadece bu kadar bilgiye sahip olduun birisini nasl bu
labilirsin ki?
Dee sorduum sorunun cevab son derece akm gibi yzme
bakt. Arayarak.

- 253 -

Ad: Willem
Milliyeti: Hollanda
Ya: Geen yl austos ay itibaryla 20.
AMSTERDAMDA BYM
Ailesi: Yael ve Bram. Anne Hollandal deil.
Anne doal tedavi uzman.
1.90 boyunda, 75 kilo.
Geen yl Gerilla Will isimli tiyatro grubuyla sahne ald.

lemin bildiim belli bal zellikleri bunlard. Sraladm


maddeler artk kullanmadm laboratuvar defterlerinden birindeki
bo bir sayfann ancak te birini kaplamt. Ortaya kan bu liste
sanki benimle alay ediyor, gerei bir tokat gibi yzme arpyordu.
Birine k olduunu dnyor ve onun hakknda sadece bu kadar
ey biliyorsun ha? Sekiz madde? Pek elimde sadece bu sekiz madde
varken onu nasl bulacaktm? Bu, samanlkta ine aramaktan bile
daha zordu. En azndan ine samanlkta dikkat ekerdi. Oysa ben
bir ine fabrikasnda tek bir ineyi aryordum.
-255 -

Sadece sekiz madde. Bu ok utan vericiydi. Listeyi yazdm


kda baktm ve onu koparp avucumda buruturmamak iin ken
dimi zor tuttum.
Bunu yapmak yerine yeni bir sayfa ap farkl bir liste olutur
maya baladm. Geliigzel eylerden oluan bir liste. Onun bir insan
kaaks olduunu dndm itiraf ettiimde yznde beliren o
neeli ifade. Oturduumuz kafede, tek ocuk olduumu rendiinde
bana bak ve yalnzlk ekip ekmediimi sormas. Kaptan Jackle
birlikte teknenin etrafnda dolanrken yznde beliren saf muduluk.
Bu mudulua benim sebep olduumu bilmenin keyfi. Parisle kanalda
duyulan sesler. Bisikletin arkasnda gezerken sahip olduu grnt.
Willemin elini belime koymasnn hissettirdikleri. Parktaki kzlara
yardm etmek iin ayaa frladnda gzlerinde beliren vahilik Parisin
sokaklarnda koarken elimi tutan elinin bana gven vermesi. Akam
yemei yerken beni neden bu ehre getirdiini sorduumda yznde
beliren saf ifade. Ve o igal edilmi binada bana bakmasyla birlikte
kendimi ok nemli, gl, maharetli ve cesur hissetmem.
Anlarn zihnime hcum etmesine izin vererek koca bir sayfay
doldurdum. Sonra yeni bir sayfaya baladm.
Artk yazdklarm onun hakknda deildi. Kendimle ilgili yazmaya
balamtm. O gn hissettiim tm duygular kaleme alyordum.
Buna tela ve kskanlk da dhildi ama asl hissettiim, dnyann
ihtimallerle dolu bir yer olmasyd.
Bu ekilde tam sayfa doldurdum. Yazdklarmn hibirinin
onu bulmama faydas olmayacakt. Ancak kalemimi konuturmak
bana iyi gelmiti; hayr, imdi kendimi sadece iyi deil ayn zamanda
tatmin olmu gibi de hissediyordum. Her naslsa doru olan yaptm
dnyordum. Bu ok uzun zamandr hissetmediim bir duyguydu
ve beni onu aramaya ikna eden de her eyden ok bu duygu oldu.

-256-

GAYLE F O R M A N

Listedeki en somut madde Gerilla Will tiyatro grubu olduu iin ie


onunla baladm. Grubun ksa ve z bilgiler ieren bir internet sitesi
vard ve bu beni olduka heyecanlandrmt, ta ki sitenin gncel
olmadn fark edene dek
Sitede grubun iki yl nce yaz aylarnda sergilenen oyunlarnn
reklamlar vard. Yine de iletiim ikonuna tkladmda bir e-posta
adresine ulatm. Saaderce urap on farkl metin hazrladktan sonra
hepsini silerek basit bir mesajda karar kldm:
Merhaba,
Geen yl On kinci Gece oyununda sahne alan, VVillem
isimli yirmi yandaki bir HollandalIy aryorum. Onunla
Stratford-upon-Avonda izlediim bu oyunda tantm ve
geen yl Austos aynda birlikte Parise gittik. iniz
den herhangi biri VVillem'in nerede olduunu biliyorsa
ltfen ona Allyson Healey olarak da tannan Lulunun,
kendisiyle irtibata gemek istediini iletsin. ok nemli.

Mesajn altna iletiim bilgilerimi sraladktan sonra bir an durup


sfrlar, birler ya da her neyden oluuyorsa e-postamn okyanus ve
dalar ap bir bakasnn gelen kutusuna dtn hayal ettim.
Kimbilir... Belki de onun gelen kutusuna derdi.
Ardndan gnder butonuna bastm.
Otuz saniye kadar sonra yeni bir mesaj aldm sinyali iittim.
Bu mmkn myd? Bu kadar hzl cevap alabilmem mmkn
myd? Her ey bu kadar kolay myd? Birileri onun nerede olduunu
biliyordu. Ya da belki o da bunca zaman beni aramt.
Gelen mesaj kutusunu aarken elim titriyordu. Ama sadece az
nce gnderdiim mesajn geri dndn syleyen bir mesaj al-257-

mtm. E-posta adresini kontrol ettim. Mesaj tekrar yolladm. Bir


kez daha geri geldi.
Bir sonraki gn derste Deeye, lk vuru baarsz, dedim. Ona,
iletilemeyen mesajmdan bahsettim.
Ben sporla ilgili benzetmeler yapmam ama bir beyzbol oyunu
nun epeyce uzun srdnden eminim.
Yani?
ansn zorla.
Profesr Glenny snfa girip bize yeni balayacamz oyun olan
Cymbeline\z ilgili bilgi verdi. Ardndan Size Nasl Geliyorsa oyununun
biletlerini satn almak iin son ansmz olduunu duyurdu ve bizi
sene sonunda sergileyeceimiz szl performanslar hakknda dnme
zamannn geldii konusunda uyard. Tek banza ya da partnerinizle
birlikte alabilir, klasik ya da teatral bir sunum hazrlayabilirsiniz.
Biz teatral sunumu tercih edeceiz, diye fsldad Dee.
Glenny ylesini sever.
Birden her ikimiz de ayn eyi dnyormuuz gibi gz gze
geldik. Dersten sonra aptal aptal srtan hayranlar tarafndan evre
lenmi olan Profesr Glennynin yanma gittik.
Size Nasl Geliyorsa oyununun biletini mi almaya geldin, Ro
salind?
Kpkrmz oldum. Ben biletimi oktan aldm. Aslnda irti
bat kaybettiim birinin izini bulmaya alyorum. Onun hakknda
ok fazla bilgi sahibi deilim ama geen yl Stratford-upon-Avonda
oyununu seyrettiim bir Shakespeare tiyatro grubuyla altn bi
liyorum. Grubun bir web sitesi var. Onlara gnderdiim e-postalar
iletilmiyor fakat bir yldan ksa bir sre nce bir oyun sergilediklerini
grdm ve...
Stratford-upon-Avon mu dedin?
-258 -

GAYLE F O R M A N

Evet. Ama bu tiyatro salonunda sahnelenen trde bir oyun


deildi. Kalplarn dnda bir oyundu. Bahsettiim grubun ad Ge
rilla Will. Grup, oyunu nehrin kysnda sahneledi. Gerekten ok
baarlydlar. Hatta ben RSCde sahnelenen Hamlet], brakp onlarn
sahneledii On kinci Geceyi seyretmeyi tercih ettim.
Profesr Glenny bundan holanmt. Anlyorum. Ksacas
Sebastian n izini kaybettin yle mi? Nefesimi tuttum ve bir kez
daha kpkrmz kesildim ama sonra onun oyunu kastettiini anladm.
Oradaki turizm brosunda alan eski bir dostum var. Gerilla Wll
demitin, deil mi?
Bam salladm.
Bir eyler bulmaya alrm.
Bir sonraki hafta, bahar tatilinden hemen nce Profesr Glenny
elime bir adres tututurdu. Arkadam polis kaytlannda bunu bulmu.
Belli ki Gerilla WiUdeki dostlarn izin almadan oyun sergilemeyi
det haline getirmi ve bu adres de eski bir tutuklama kararnda
geiyormu. Hl gncel olup olmadndan emin deilim. Adrese
baktm. ngilterenin Leeds ehrine aitti.
Teekkr ederim, dedim.
Rica ederim. Gelimelerden beni de haberdar et.
O gece Gerilla Wille gnderdiim mesajn ktsn aldm ama
sonra fikir deitirip Willeme kendi el yazmla bir mektup yazdm.
Sevgili Willem,
Dokuz aydr seni veParistegeirdiimiz ogn aklm
dan karmaya alyorum ama grdn gibi bu konuda
pek de baarl olduum sylenemez. Sanrm her eyden
ok, tek bir sorunun cevabn almaya ihtiyacm var; o gn
beni terk edip gittin mi? Cevabn evetse nemli deil. Yani
-259-

elbette nemli ama gerei bildiim srece stesinden gelebi


lirim. Fakat cevabn hayrsa ne syleyeceimi bilemiyorum;
terk edip giden ben olduum iin zgn olmam dnda.
Gemiine ait bir hayalet saylan bu mektubu ald
nda nasl bir tepki vereceini bilmiyorum. Ama her eye
ramen, iyi olduunu umuyorum.
Mektuba hem Lulu hem de Allyson olarak imza atp btn
iletiim bilgilerimi ekledim. Ardndan onu bir zarfa koyup zerine
Gerilla Will araclyla Willeme teslim edileceini yazdm. Bahar
tatilinden bir nceki akam da onu postaya verdim.
Evde son derece keyifsiz bir tatil geirdim. Melanienin tatili be
nimkiyle ayn dneme denk gelmemiti ve bir yandan onu zlyor
bir yandan da grmeyeceimiz iin rahatladm hissediyordum.
Odama kapanp btn eski fen kitaplarm etrafa yaydm ve zamanm
Facebook, Twitter ve akla gelebilecek her trl sosyal platformda
aratrma yaparak geirdim ancak bir kiinin soyadn bilmemenin
bir eit sorun olduu ortaya kt; zellikle de Willem sk rastlanan
bir Hollandal ismi olduu iin. Yine de yzlerce sayfa inceleyip ismi
Willem olan farkl farkl insanlarn yzlerine baktm ama ilerinden
hibiri o deildi.
Lulu ismiyle bir Facebook hesab ap Louise Brooks ile benim
fotoraflarm ykledim. Durumumu her gn sadece Willemin an
layabilecei bir cmleyle gncelliyordum. Evrendeki tesadflere inanr
msn? Nutella bir eit ikolata mdr? Ak olmakla sevmek ayn ey
midir? New Age lgnlarndan ve sapklardan arkadalk istekleri
aldm. Minnesotadaki Nutella hayranlar grubundan (byle bir kulp
-260-

GAYLE F O R M A N

olduu kimin aklna gelirdi?) hesabma arkada teklifleri yayordu.


Ama bir tek ondan haber alamamtm.
Ailesini bulmay denedim. Farkl kombinasyonlarda aramalar
yaptm; Willem, Bram, Yael ve sadece Bram, Yael. Ancak soyadlarn
bilmediim iin hibir ey elde edemedim. Yael ismine rastlayabileceim
Hollanda merkezli doal tedavi sitelerini inceledim ama bir sonuca
varamadm. Yael ismini aratrdm ve bir Musevi ismi olduunu
rendim. Willemin annesi bir Musevi miydi? srailli olabilir miydi?
Neden elimde imkn varken btn bu sorular Willemin kendisine
sormamtm ki sanki? Geri bunun nedenini biliyordum. WiUemin
yanndayken onu zaten tandm hissetmitim.

-261 -

(zJah ar tatili sona erdi ve Shakespeare snfnda Cymbelinei okumaya


baladk. Deeyle ikimiz oyunun yarsn geride brakm, gerekten
ilgin denilebilecek bir ksmna gelmitik; Imogen n kocas Posthumus, Iachimoyu karsna kendisinin verdii gizli bileklikle gryor
ve bunu Imogen tarafndan aldatldnn bir ispat olarak alglyordu
ama gerekte bileklik, Imogen kocas Posthumusu aldatmaya ikna
edebileceine dair iddiaya giren Iachimo tarafndan alnmt.
Dnmeden verilmi bir karar daha, dedi Dee imal baklarla
yzme bakarak.
Bence Posthumusun, karsndan phelenmek iin geerli bir
sebebi vard, dedim. Iachimo gsndeki leke ve yatak odasnn
dekorasyonu da dhil olmak zere karsyla ilgili her trl detay
biliyordu.
nk Imogen uyurken gizlice onu gzetlemiti, dedi Dee.
Bunun mantkl bir aklamas vard.
Biliyorum, biliyorum. Tpk Willemin ortadan kaybolmasnn
mantkl bir aklamas olabilecei gibi. Ama biliyor musun, bazen
-263-

olaylarn grnd gibi olduunu kabul edersin. Ben Willemin tek


bir gn ierisinde biriyle flrt ederek, birinin giysilerini karmasna
izin vererek ve bir dierinin de telefon numarasn alarak ben hari
kzla yaknlatna ahit oldum. Bu da bana onun bir apkn
olduunu ve benimle oyun oynadn gsteriyor.
Bence o ocuk aktan, bir apkn olamayacak kadar ok sz
etmi.
k olmaktan sz etti, sevmekten deil, dedim. stelik k
olduu kz Celine eli. Geri ailesinden, lekeli olmaktan bahsederken
yznde belirgin bir zlem olduunu hatrlyordum. Sonra birden
tenim hl onun tkryle slakm gibi, bileimde bir scaklk
hissettim.
Caline, dedi Dee parmaklarn aklatarak. u seksi Fransz kz.
O kadar da seksi saylmazd.
Dee gzlerini devirdi. Neden bu daha nce hi aklmza gel
medi? Celinein alt kulbn ismi neydi? u bavulunu unuttuun
kulbn?
Hibir fikrim yok.
Pekl. Kulp neredeydi?
Tren istasyonuna yakn bir yerde.
Hangi tren istasyonuna?
Omzumu silktim. Btn bu bilgileri zihnimden silmitim.
Dee dizst bilgisayarm ald. Yaptn, huysuzluktan baka
bir ey deil. Tulara basmaya balad. Parise Londradan geldiine
gre Gare du Nordda inmi olmalsn. stasyonun ismini Gary du
Nord olarak heceledi.
Ne kadar da akllsn.
Harita uygulamasn ap bir eyler tulad. Birden ekran krmz
bayraklar kaplad. te.
-264-

GAYLE F O R M A N

te ne?
Gare du Nordun yaknndaki kulpler. Onlar tek tek ara.
Celine byk ihtimalle ilerinden birinde alyor. Ona ularsan
Willeme de ularsn.
Evet, nk herhalde ikisi ayn yatakta olur.
Az nce gzn drt aman gerektiini sen syledin, Allyson.
Evet, syledim. Ama sadece Celinei tekrar grmek istemiyorum.
Willemi bulmak istemiyor musun?
Bilmiyorum. Sadece her eyden ok, o gn neler olduunu
renmek istiyorum.
Bu, Celine denilen o kz araman iin yeterli bir sebep bence.
Yani imdi btn bu kulpleri arayp Celine mi soracam?
Franszca bilmediimi unuttun galiba.
Bu ne kadar zor olabilir ki? Susup yzn buruturdu. Bon
lacrobc monsoir oui, tres, chic chic croissant French Ho-bag Srtt.
Grdn m? ocuk oyunca.
Sen imdi Franszca m konutun?
Hayr, Latince. Ayrca aradn yerlere u Afrikal adam da
sorabilirsin.
Dev Adam. Onunla konumaya itirazm yoktu ama tabii ki
adn bile bilmiyordum.
Sen yap. Byle konularda benden ok daha iyisin.
Sen neden bahsediyorsun? Ben yabanc dil olarak sadece s
panyolca biliyorum.
Sadece farkl ses tonlaryla konuma konusunda benden daha
baarl olduunu sylyorum.
Rosalindi nasl canlandrdn grdm. stelik koca bir gn
Lulu olarak geirdin ve u an ailen seni tp hazrlk rencisi sanyor.
-265-

Bam ne eip trnamla oynamaya baladm. Bu sadece koca


bir yalanc olduum anlamna gelir.
Hayr, gelmez. Sen Shakespearein oyunlarndaki btn o ka
rakterler gibi farkl kimliklere brnmeyi deniyorsun. Taklit ettiimiz
insanlar aslnda iimizde var olanlardr. Taklit iin onlar sememizin
asl sebebi budur.
Kali okulun ilk ylnda yabanc dil olarak Franszcay semiti, bu
yzden mmkn olduunca doal davranmaya alarak ona Celinei
ya da erkek kardei Rochesterda yaayan Senegalli bir barmeni tele
fona istemek iin hangi Franszca kelimeleri kullanmam gerektiini
sordum. nce byk bir aknlkla yzme bakt. Byk ihtimalle
okul baladndan beri ona ilk defa, Bu oraplar senin mi? soru
sundan ok daha karmadk bir soru sormutum.
Bu pek ok faktre gre d e iirdedi. Her eyden nce bu
insanlar kimi Senin onlarla arandaki ilikinin boyudan ne? Franszca,
nanslardan oluan bir dildir.
ey, sadece telefonla grmek istediim kiiler olamazlar m?
Kali gzlerini ksarak bana baktktan sonra alt derse geri
dnd. nternetteki szlklerden birini kullanmay dene.
Derin bir nefes aldktan sonra cierlerimdeki tm havay boalt
tm. Pekl. Bahsettiim bu kiiler bir zamanlar tandm gzel ama
irret bir kzla son derece iyi kalpli bir adam. Her ikisi de Paristeki bir
kulpte alyor ve... ve mutluluumun anahtarnn onlarn elinde
olduunu hissediyorum. Bu kadar detay yeterli mi?
Kali ders kitabn kapatarak bana dnd. Hem evet hem de
hayr.
Bir kt kanp onu hafife enesine vurmaya balad. Rochesterda
yaayan u erkek kardein ismini biliyor musun?
-266-

GAYLE F O R M A N

Bam iki yana salladm. Aabeyi bana ismini sadece bir kez,
ok hzl bir ekilde sylemiti. Neden sordun?
Kali omuzlarn silkti. Belki ismini hibeydin nce Rochesterda
onu arar, sonra aabeyine ulardn.
Ah, Tanrm, bu hi aklma gelmemiti. smini hatrlayabilirsem
onu bulmay denerim. Teekkrler.
Birinden yardm istediinde hi tahmin etmediin eylerle kar
laabilirsin. mal baklarla yzme bakt.
Btn hikyeyi duymak ister misin?
Kali, hastaya orba sorulur mu? der gibi tek kan kaldrd.
Bylece gvenebileceim en son kiiye yaadklarmn ksa bir
zetini verdim.
Ah. Tanrm. Bu her eyi aklyor.
Neyi aklyor?
Neden bu kadar yalnz olduunu ve neden bizi srekli geri
evirdiini. Oysa biz senin bizden nefret ettiini dnmtk.
Ne? Hayr! Sizden nefret etmiyorum. Sadece sizin beni isteme
diinizi dnp banza kaldm iin kendimi kt hissediyorum.
Kali gzlerini devirdi. Buraya gelmeden nce ben erkek arka
damdan, Jenn ise kz arkadandan ayrld. Neden Busterm bunca
fotorafn yanmda getirdiimi sanyorsun? Hepimiz kendimizi kt
hissediyor ve evimizi zlyorduk. Srekli partilere katlmamzn sebebi
de buydu.
Bam iki yana salladm. Bunu bilmiyordum. Bu aklmn ucun
dan bile gememiti.
Sonra gldm. Yedi yandan beri en iyi arkadam hep ayn
kii oldu. Birlikte bir eyler yaptm tek kz arkadam oydu, yani
sanrm insanlarla dost olmann renildii yllar kardm.
-267-

Hibir ey karm saylmazsn. Tabii anaokuluna gitmediysen,


o ayr.
aresizce yzne baktm. Tabii ki anaokuluna gitmitim.
Anaokuluna gittiysen insanlarla dosduk kurmay renmisin
demektir. Orada ilk retilen ey budur. Kali yzme bakt. Dost
olmak iin... dedi.
Bayan Finnin dersinde rendiim deyii hatrlayarak, nce
sen dost olmalsn, diye tamamladm szlerini. Ya da belki de bu
sz Bamey isimli televizyon karakterinden duymutum.
Kali glmseyerek kalemi eline ald. Sanrm Celine denilen
u fst ve Senegalli barmeni sorman, barmenin erkek kardeini
bulmandan ok daha kolay olacak. Pariste ka tane Senegalli barmen
vardr ki? Bu zellikte bir barmene ularsan ona Rochesterda yaayan
bir erkek kardei olup olmadn da sorarsn.
Roche Estair, diye dzelttim. Barmen onu bu ekilde telaffuz
ediyordu.
Hi armadm. Bylesi kulaa ok daha haval geliyor, ite.
Bana bir kt uzatt. Je voudrais parler Celine ou au barman
qui vient du Senegal, sil vous plait.10 Hem Franszca szleri hem de
onlar nasl telaffuz edeceimi yazmt. Aradn kiileri Franszca
olarak bu ekilde sorabilirsin. Telefon ederkenyardma ihtiyacn olursa
bana haber ver. Dostlar bu gnler iin vardr.
Je voudraisparler a Celine ou au barman qui vient du Senegal, sil
vousplait. Bir hafta ierisinde bu szleri o kadar ok tekrarlamtm
ki -nce pratik yapmak, sonra da giderek moral bozucu bir hal
alan telefon grmelerini gerekletirmek iin- onlar uykudayken
bile saykladmdan emindim. Tam yirmi telefon grrtesi
10

Celinele ya da Senegalli barmenle grebilir miyim ltfen? (ed.n.)

-268-

GAYLE F O R M A N

yapmtm. Je voudrais parler Celine ou au barman qui vient du


Senegal, sil vousplait.. diyor ve karlnda farkl tepkiden birini
alyordum; ya telefon yzme kapanyordu, ya iinde non geen
cmleler sylendikten sonra telefon yine yzme kapanyordu, ki
bu tepkiyi aldm yerleri listemden kesin olarak karyordum ya da
karmdaki kii cevaplamakta aresiz kaldm Franszca kelimeleri
art arda sralyordu. Ahizeye, Celine? Barmen? Senegal? diye tekrar
lyordum, szlerimin patlak kan birer can simidi gibi teker teker
sndn hissederek. Karmdakinin bana ne syledii hakknda
en ufak bir fikrim yoktu. Belki Celine ve Dev Adamn birlikte le
yemeine ktn ve birazdan dneceklerini sylyorlard. Ya da
belki de Celinin alt katta uzun boylu bir Hollandal ile sevitiini.
Nihayet yardm nerisini kabul ettiim Kali bazen konutuu
kiinin Celinei ya da Senegalli barmeni tanmadn sylediini
anlyor ama ou zaman o da benim gibi afallyordu. O ve Dee
bir yandan da internette Rochesterda yaayan Senegalli birine ait
olabileceini dndkleri isimleri aratryordu. Birka utan verici
telefon grmesi sonucunda hibir ey elde edememitik.
Yaptm yirmi drdnc iler acs grmeyle Gare du Nord
civarndaki btn gece kulplerini aram oldum. Sonra aklma
Celinein kulpte bize verdii tirtn zerindeki mzik grubunun
ismi geldi. Googlea Sous ou Sur yazp grubun turne tarihlerini
aratrdm. Ama Celinein alt kulpte alm olsalar bile bu ok
uzun zaman nce gereklemiti nk grne gre dalmlard.
Bu arada Willeme yazdm mektubu postaya vermemin zerinden
hafta gemiti ve artk ondan da umudu kesmeye balamtm.
Zaten zayf olan Willemi bulma umudum imdi tamamen snmt.
Ancak tuhaf olansa, doru olan yaptm duygusu hl yerli yerinde
duruyordu. Hatta imdi onun daha da glendiini syleyebilirdim.

-269-

Profesr Glenny bir gn dersten sonra Cymbeline oyunuyla ilgili snav


ktlarmz geri almak zere tek sra olduumuzda, Sebastian
arayn nasl gidiyor? diye sordu bana. Hayranlar kskanlk dolu
baklarm yzme evirdi. Ona Guerilla Willden bahsettiimden
beri Profesr bana yepyeni bir sayg duyuyordu. Elbette Deeyi de
her zaman sevmiti.
Umutlar tkendi saylr, dedim. Btn yollar kapand.
Profesr srtt. Her zaman ak bir yol vardr. Filmlerde de
dektifler hep ne der? Olaylara dardan bak. Bu szleri berbat bir
New York aksanyla sylemiti. Bana snav kdm verdi. yi i
karmsn.
Kdmdaki krmz kalemle izili byk A harfine baktm ve
gururlandm. Deeyle birlikte bir sonraki snfmza doru yrrken,
bir anda ekil deitirip Cye dnmediinden emin olabilmek iin
srekli A harfine bakyordum. Byle bir eyin imknsz olduunu
bildiim halde gzm bir trl ondan ayramyordum. Bir yandan
da srtyordum. Dee bu halimi fark ederek gld.
Bazlarmz A almaya alk deil, dedim.
Ah, gzlerim yaard dorusu. Drtte bulumaya ne dersin?
Dakikalar sayyor olacam.
Dee saat drtte odama geldiinde yerinde duramyordu.
Olaylara dardan deil tam ortasndan bakacaz. Okulun
medya merkezinden iki DVD getirmiti. Bir tanesinin kapanda
Pandoranm Kutusu yazyordu ve zerini koyu renkli, hznl gz
lerle birlikte parlak salara sahip olan gzel bir kadn sslemiti. Ona
bakar bakmaz kadnn kim olduunu anladm.
Bunun bize ne gibi bir yardm dokunacak?
-

270

GAYLE F O R M A N

Bilmiyorum. Ama Pandorann Kutusu aldnda iinden ne


kaca belli olmaz. DVDleri bu gece izleyebiliriz. Ben iten dn
dkten sonra.
Bam onaylarcasna salladm. Padam msr ben hazrlarm.
Ben de yemekhanedeki artk keklerden getiririm.
Cuma geceleri elenceli vakit geirmeyi iyi biliyoruz.
lerleyen saaderde Deeyle geireceimiz geceye hazrlanrken
salonda Kaliye rasdadm. Elimdeki patlam msra bakt. Abur cubur
krizine mi girdin yoksa?
Deeyle film izleyeceiz. O gne dek Kaliyi hibir yere armamtut. Zaten o neredeyse her hafta sonu dar kyordu. Ama
bu defa bana yapt yardmlar ve dosduk hakknda sylediklerini
dnerek ona bizimle birlikte film izlemeyi teklif ettim. Filmden
yola karak bir eyler bulmaya alacaz. Senin yardmna da ih
tiya duyabiliriz. Rochesterdaki kardei bulma fikrin dhiyaneydi.
Kalinin gzleri byd. Yardmc olmaktan mutluluk duyarm.
Hem bira partilerine katlmaktan da bktm artk. Allyson ve Wyle
birlikte film izlemek ister misin, Jenn?
Teklifimi kabul etmeden nce sizi sessiz film izleyeceimiz ko
nusunda uyarmalym.
Harika, dedi Jenn. Daha nce hi sessiz film izlememitim.
Ben de izlememitim ve sonrasnda bunun Shakespeare oyunla
rn izlemeye benzedii ortaya kt: filme uyum salamak, tempoyu
yakalamak gerekiyordu. Filmde hi konuma yoktu ama kendinizi alt
yazl bir yabana film izliyormu gibi de hissetmiyordunuz. Sadece
nemli diyaloglar yazl veriliyordu. Dierlerini oyuncularn ifdelerin
den, olaylarn gidiatndan ve orkestrann ald mziin ritminden
anlamanz gerekiyordu. Biraz aba sarf etmek zorundaydnz.
Batan sona ara vermeden izlediimiz Pandorann Kutusu, Lulu
ismindeki elenceye dkn, gzel bir kzn bir erkekten dierine ko-271

S /a-e /ftce .

masn anlatyordu. Kz nce sevgilisiyle evleniyor ve ilk gecelerinde


onu vurarak ldryordu. Cinayetten yarglanyor ama firar edip len
kocasnn oluyla yurt dna kayordu. En sonunda da erkeklere sat
lyordu. Olaylar Lulu nun bir Noel Gecesi Karndeen Jack tarafndan
ldrlmesiyle sona eriyordu. Filmi hepimiz bir tren kazasn ar e
kimde izliyormu gibi izledik.
Nihayet sona erdiinde Dee dier DVDyi kard; Kayp Kzn
Gnl. Bu seferki komedi filmi, diye takld bize.
Bu film dieri kadar kt saylmazd. Bu defa farkl bir isme
sahip olan Lulu, filmin sonunda lmyordu. Ama tecavze uruyor,
evlilik d bir ocua sahip oluyor, bebei elinden almyor, terk edi
liyor ve korkun bir slah evini boyluyordu. Fahielik de yapyordu.
Iklar atmzda saat neredeyse gecenin ikisiydi. Uykulu gz
lerle birbirimize baktk.
Sonu? diye sordu Jenn.
Kyafetlerini beendim, dedi Kali.
Kyafederi gerekten olaanstyd ama bu bizi hibir yere
gtrmez. Dee bana dnd. Sen herhangi bir ipucu elde edebildin
mi?
Etrafa baktm. Hayr. Bu doruydu. Bunca zaman Luluya
benzediimi dnmtm. Ama aslnda bu filmlerdeki kza hi
benzemiyordum. Benzemek de istemezdim.
Jenn esneyerek dizst bilgisayarn at ve Louise Brooksa dair
bir sayfa buldu. Grne baklrsa Louise Brooks da Lulu kadar
frtnal bir hayat srm, birinci snf bir oyuncuyken nce Saksta
alan bir tezghtara, ardndan bir metrese ve nihayet bir mnzeviye
dnmt. Ama burada onun her zaman asi bir ruha sahip ol
duu yazyor. Hayat boyunca kendi bildiini okumu. Hatta Greta
Garboyla lezbiyen bir iliki bile yaam! dedi Jenn glmseyerek.
-

272

GAYLE F O R M A N

Kali bilgisayar onun dinden kapp sitede yazanlar okudu. Ayrca


ksa ve kt salarn ncln yapm.
Willemle tantmzda benim salarm da ktt. Sanrm
bundan daha nce de bahsetmitim.
Kali bilgisayar brakp atkuyruu halinde toplanm salarm
sald ve onlar eneme dek yukar katlad. Hmm. Salarn ksayken
ona biraz benziyorsun.
Evet, Willem de ayn eyi sylemiti. Ona benzediimi.
Seni ona benzetmesi, dedi Jenn, ok gzel olduunu dn
d anlamna gelir.
Evet. Olabilir. Ya da belki btn bunlar onun iin sadece bir
oyundu. Belki aramza mesafe koymak ve beni tanmak zorunda
kalmamak iin bana Lulu diye seslenmiti. Romantizmden giderek
uzaklaan bu tr senaryolar retirken -ki doruyu sylemek gerekirse
bunlar kulaa daha inandrc geliyordu- eskisi gibi aalandm
ve utandm hissetmiyordum. Yanmdaki bu insanlar bana destek
olurken hibir eyi eskisi kadar endie verici bulmuyordum.
Kali, Deeye o geceyi Jebin yannda geirecek olan Kendra nin
yatanda yatmay teklif etti ve Dee yataa kvrlverdi. Hepimiz r
tlerin altna girip bir yaz kampndaymz gibi birbirimize iyi geceler
diledik ve ite o zaman iimdeki doru olan yaptm duygusunun
iyice glendiini hissettim.
Dee hemen horlamaya balad ama benim uykuya dalmam epeyce
vakit ald nk hl Lulu nun ardndaki gizemi dnyordum.
Belki bu benim iin sadece bir isimdi. Ya da belki de sadece bir
rold. Ama bir noktada rol yapmay brakmtm. O gn gerekten
Lulu olmutum. Belki filmdeki Lulu ya da Louise Brooks deildim
ama Lulu nun temsil ettiine inandm eylerin bir btnydm.
zgrlk. Cesaret. Macera. Uyum.
Anladm ki ben sadece Willemi deil Lulu yu da aryordum.
-273-

NSAN
Miami Beach

(y^nnem ve babam Miami havaalanndaki k kapsnn nnde


beni bekliyordu. Annem kendi uularn benden yarm saat nce
orada olacak ekilde ayarlamt. O seneki Hamursuz Bayramndan
paay kurtaracam sanmtm. Onlar daha birka hafta nce, bahar
tatilinde grmtm ve bu bayram iin onlar ziyaret etmem, okulun
bir gnn ekmek zorunda kalacam anlamna geliyordu. Ama bu
konuda hi ansm yoktu. Gelenekler nemliydi ve bykannemi
sadece Hamursuz Bayramnda ziyaret ediyorduk.
Bykannemi severdim ve her zaman skc geen Hamursuz
Bayramnda onun yapt yemekleri yiyerek hayatmz tehlikeye
atsak da bu bayramdan bylesine nefret etmemin sebebi bu deildi.
Bykannem, annemi deli ederdi ve karlnda annem de bizi.
Bykannem bizi ziyarete geldiinde durum biraz daha kadamlabilir
olurdu. Annem ondan kamann bir yolunu bulur, Susan la derdeir,
-

275

tenis oynamaya gider, takvimimizi dzenler, alveri merkezine gidip


hi ihtiyacm olmad halde bana bir gardrop dolusu yeni kyafet
alrd. Ama biz bykannemin Miami Beachte sadece yallarn ika
met ettii apartmanna gittiimizde kendimizi bir adada yallarn
arasna hapsolmu gibi hissederdik.
Annem daha bagajlarmz beklerken saldrya geip doum g
nmde bana hediye gnderenlere teekkr notu yazmadm iin
sylenmeye balad. Bykannem ve Susan a benden byle bir not
alp almadklarn sormu olmalyd nk bana bir kek piiren Jenn
ve Kali, akam yemeinde beni en sevdii seyyar bfeye gtren Dee
ve elbette annem ile babam dnda bu yl teekkr kart gndermem
gereken kimse yoktu. Melanie bana hediye yollamam, doum g
nm Facebook araclyla kutlamt.
Taksiye bindiimizde (annem ilk bindiimizin klimasnn ye
tersiz olduunu dnerek ikinci taksiyi armt; bykannemin
etkisi altndayken elinden kimse kurtulamazd) bu defa yaz planlarm
hakknda zerime gelmeye balad.
Bu konuyu ilk kez gndeme getirdii ubat aynda bana yazn
ne yapacam sormu, ben de ona hibir fikrim olmadn syle
mitim. Birka hafta sonra bahar tatili sona erdiinde benim adma
biraz aratrma yapp baz balantlarn kullandn duyurmu ve
bana gelecek vadeden iki farkl teklif sunmutu. Bu tekliflerden biri
Philadelphia yaknlarndaki bir ila irketinin laboratuvarnda staj
yapmakt. Dieriyse babamn doktor arkadalarndan birinin, Dr.
Baumgartner (Melanie ona Dr. Popo-Gardner derdi) ismindeki bir
proktoloun yannda almakt. Her iki iten de para kazanmayacaktm ama babamla ikisi bu konuda kafa kafaya verip zararm ykl
bir harlkla karlamay kararlatrmlard. Annem kendinden son
derece memnunmu gibi grnyordu. Bu ilerden birinde almak
-276-

GAYLE F O R M A N

zgemiimi mkemmel klacak, ilk dnemdeki baarszlm


telafi edecekti.
O kadar sinirlenmitim ki neredeyse ona bulduu bu ileri ya
pamayacam nk aslnda tbba hazrlk rencisi olmadm
syleyecektim. Srf hncm karmak iin. Srf yzndeki ifdeyi
grmek iin. Ama sonra korktum. Yksek Sesle Shakespeare der
sinden A almtm. incede notum ilk defa A olmutu. Biyoloji ve
laboratuvar dersinde salam bir B ve seramikte de A almtm. Ders
lerimde bylesine baarl olmaktan gurur duyuyordum ve annemin
yllar boyu srecek kanlmaz hayal krklnn beni zehirlemesini
istemiyordum. Bu hayal krkl eninde sonunda yaanacakt geri
ama ona gerei, aldm son nodar eliinde sylemeyi planlyordum.
Henz finallere hafta olmasna ramen annem beni bu iki
ile ilgili srekli sktrp duruyordu. Bykannemin kald yksek
binaya ulatmzda ona bu konuyu hl dndm syleyip
babamn bavullar indirmesine yardm etmek zere arabadan indim.
Bu ok tuhaft. Annem tandm en sert grnml insand
ama bykannem kapy atnda sanki karsnda zerinde sar
eofmanlar ve deli ay pn yazl bir mutfak nl olan, bir
elli boylarnda sahte bir sarn deil de bir dev duruyormu gibi iyice
klmt. Bana smsk sarlan bykannemin zerinden parfm ve
tavuk kokular yaylyordu. Ally! Dur da sana bir bakaym! Salarna
bir eyler yapmsn! Facebooktaki fotoraflarn grdm.
Senin Facebookun mu var? diye sordu annem.
Ally ile ben Facebookta arkadaz, yle deil mi? Bykannem
bana bakp gz krpt.
Annemin suratn buruturduunu grdm. Bunun sebebi bizim
Facebookta arkada olmamz myd yoksa bykannemin bana srarla
ismimi ksaltarak hitap etmesi miydi bilmiyordum.
-

277

eri girdik. Bykannemin erkek arkada Phil, iek desenli


byk kanepede uyukluyordu. Bir basketbol man gsteren devasa
boyudardaki televizyon ise bangr bangr baryordu.
Bykannem salarma dokundu. Salarm artk omuzlarma
dek uzamt. Geen yldan beri hi kestirmemitim. Eskiden daha
ksayd, dedim. imdi ne uzun ne de ksa saylrlar.
Bana kalrsa eskisinden ok daha iyi grnyorlar. O ksa salar
irenti! dedi annem.
Salarm kt kestirmitim anne, kaztmamtm.
Biliyorum ama o halinle erkek ocuuna benziyordun.
Bykanneme dndm. Annem ocukluunda kt bir sa
kesimi yznden travma yaam olabilir mi? nk salarma kafay
takm durumda.
Bykannem ellerini birbirine arpt. Ah, hakl olabilirsin,
Ally. On yandayken Rosemarynin Bebeim izledi ve onu ocuk
kuafrne gtrmem iin bana yalvard. Kuafre srekli san daha
da ksaltmasn syledi ve sonunda ksack kald. O gn salondan
karken bir kadn oluna Ellieyi gsterip, Neden sen de san bu
kk olan gibi ksack kestirmiyorsun? diye sordu. Glmseyerek
anneme bakt. Bu olayn seni hl zdn bilmiyordum, Ellie.
zmyor, anne nk byle bir olay yaanmad. Ben Rosemarynin
Bebeini hi seyretmedim. Zaten on yandaki bir ocua bu filmi
izletmek pek de uygun olmazd.
Sana fotoraflarn gsterebilirim!
Buna hi gerek yok.
Bykannem, annemin salarn yle bir szd. Bence o ksa
sa kesimini tekrar deneyebilirsin. Herhalde Bili Clintonn bakan
lndan beri sa modelini hi deitirmedin. Yznde yine o muzip
glmseme belirdi.
-278-

GAYLE F O R M A N

Bykannem annemin alak bir atkuyruu eklinde toplanm


dz, kahverengi salarna dokununca annem deta birka santim
daha kld. Nihayet bykannem onu orada brakp beni mutfaa
doru srkledi. Kurabiye ister misin? Biraz beze var.
Beze gerek kurabiye deildir, bykanne. Hindistan cevizli
kurabiyenin bir benzeri ve tad da iren. Bykannem Hamursuz
Bayramnda evde unla yaplm hibir yiyecek barndrmazd.
Gel bakalm, daha baka nelerim varm. Onunla birlikte mut
faa girdim. Bana bifaz diyet limonata doldurdu. Annen zor gnler
geiriyor, dedi. Annem ortalarda grnmedii zamanlar merhamet
dolu olur, sanki onu kzdran benmiim gibi neredeyse avukatlna
soyunurdu.
Bunun iin bir sebep gremiyorum. Gayet gzel bir hayat var.
Ne tuhaf, senin ona nankrlk yaptn dnd zamanlar
annen de hep bu szleri kullanyor. Frnn kapan ap iindeki
leri kontrol etti. Annen sensiz bir hayata uyum salamakta glk
ekiyor. Sen onun her eyisin.
Yreimde koca bir boluk hissettim. Annemi bu adan da
hayal krklna uratmtm.
Bykannem bir tabaa, asla kar koyamadm o iri ve yumuak
ekerlerden doldurdu. Ona kendini yeni bir ocukla oyalayabile
ceim syledim.
Azmdaki limonatay pskrttm. Annem krk yedi yanda.
Bir ocuk evlat edinebilir, dedi bykannem elini sallayarak.
u inli yetimlerden birini. Lucy Rosenbaumun ok tad, inli
bir torunu oldu.
ocuklardan bahsediyoruz, bykanne kpeklerden deil!
Biliyorum. Yine de annen daha byk bir ocuu evlat edine
bilir. Hem Tanr katnda sevaba da girmi olur.
-

279

Sen anneme bu konudan bahsettin mi?


Elbette.
Bykannem bizim asla amadmz konulan gndeme getirirdi.
Tpk annemin yllar nce drd bebeinin ansna her yl bir
mum yakmas gibi. Annemi lgna eviren eylerden biri de buydu.
alma hayatna geri dnmeyecekse kendisine oyalanacak bir
eyler bulmal. Darya, oturma odasna bakt. Annem alma haya
tna geri dnmedii iin bykannemle tarttn biliyordum. Hatta
bir keresinde bir dergiden doktorlarn boad elerin ciddi maddi
skntlar ektiine dair bir yaz kesip anneme gndermi sonrasnda
ikisi aylarca konumamt.
Annem mutfaa girdi. nmdeki yumuak ekerlere bakt. Ona
yiyecek dzgn bir eyler veremez misin, anne?
Ah, sakin ol. O artk kendi kendini doyurabilir. On dokuz
yanda. Bykannem bana bakp gz krptktan sonra anneme
dnd. Neden dolaptan biraz souk et almyorsun?
Annem ban bykannemin buzdolabndan ieri soktu. Bayram
iin hazrladn et nerede? Saat neredeyse iki oldu. Onu birazdan
frna vermeliyiz.
Ah, u an zaten piiyor, dedi bykannem.
Eti saat kata frna verdin?
Endielenme. Gazetede gzel bir tarif buldum.
Ne zamandr frnda? Annem frnn iine bakt. ok byk
deil. Pimesi saatten fazla srmez. Ayrca zerini folyoyla kapat
man gerekirdi. Frnn scakln da ok yksek tutmusun. Gs
eti ar ar pimelidir. Sofraya bete oturacaz, deil mi? Eti ne
zaman frna verdin?
Sen bu konuyu dert etme.
Kay gibi olacak.
-280-

GAYLE F O R M A N

Ben senin mutfak ilerine karyor muyum?


Evet. Hem de srekli. Ama ben seni dinlemiyorum. Bu sayede
pek ok kez zehirlenmekten kurtulduk.
Kapa eneni.
Gidip stm deitireceim, dedim. Ama artk kimse benimle
ilgilenmiyordu.
Misafir odasna girdiimde babam efkrl gzlerle bir golf tir
tne bakarken buldum. Sence golfe kaabilme ihtimalim var m?
nce Firavunlarn bana birka felaket getirmelisin. Pence
reden gm mavisi denize baktm.
Babam golf tirtn tekrar bavula kaldrd. Anneme ne kadar
da abuk teslim oluyorduk. Aslnda Hamursuz Bayram babam iin
hibir ey ifade etmiyordu. Musevi olmad halde annemle birlikte
onlarn her bayramn kutluyordu. Bykannem, bykbabamn
lmnden sonra Musevi olmayan Phille yaamaya balamt ama
annemin babamla nianlandn duyduunda byk ihtimalle f
keden deliye dnmt.
Sadece aka yapyordum, dedim babama, yle olmad halde.
Madem cann istiyor neden gitmiyorsun?
Babam ban iki yana sallad. Annenin destee ihtiyac var.
Annemin kimseye ihtiyac olduunu dnmyormuum gibi
alayc bir ekilde dudam bzdm.
Babam konuyu deitirdi. Geen hafta sonu Melanieyi grdk
Ah, gerekten mi?
Grubu Philadelphiada konser verdii iin hi beklenmedik bir
anda ortaya kt.
Melanie imdi de bir mzik grubunda mydii Kendisi Mel 4,0
olabilirdi ama ben hep gvenilir Allyson olarak kalmalydm, yle
-281 -

mi? Babama gergin bir glmseme sunup bundan haberim varm


gibi davrandm.
Bayram taban bulamyorum, Frank, diye seslendi bykan
nem ieriden. Onu parlatmaya gndermitim.
Taba en son nerede grdn hatrlamaya al, dedi ba
bam. Sonra bana hafife omuzlarn silkerek ieridekilere destek
vermek zere yanmdan ayrld. Taban bulunmasnn ardndan
bykannemin kseleri dolaptan indirmesine yardm etti ve annem
ona Philin yannda durmasn syleyince uyuklayan yal adamla
birlikte basketbol ma izledi. Golf hayalleri buraya kadard. Balkona
kp annem ile bykannemin basketbol mann seslerine karan
tartma seslerini dinledim.
Hayatm ylesine dar snrlar ierisindeydi ki kendimi dar bir
ynl kazak giymiim de kantya tutulmuum gibi hissediyordum.
Balkonda benim dmda kimse olmad halde, Ben yrye
kyorum, dedim. Ayakkablarm giyip kapdan dar ktm ve
sahile yrdm. Oraya vardmda ayakkablarm tekrar kardm
ve komaya baladm. Ayaklarmn slak kumu ritmik bir ekilde
dvmesi, iimdeki bir eylerin kabarp tenimi yap yap yapan terle
birlikte vcudumu terk etmesine neden oldu. Bir sre sonra durup
oturdum ve denize baktm. Karda Avrupa ktas vard. Orada bir
yerlerde farkl bir versiyonum yayordu.
Eve dndmde annem du alp sofray hazrlamam istedi. Saat
bete masaya oturup Musevilerin antik Msrdaki esaretten kurtu
lularn canlandrmakla geecek uzun bir geceye hazrlandk. Bunun
zgrle dair bir canlandrma olmas gerekirdi ama annem ve by
kannem birbirlerine fke dolu baklar frlatrken tersine, zerimizde
daha byk bir bask hissederdik. En azndan yetikinlerin sarho
-282-

GAYLE F O R M A N

olmak gibi bir ans vard. Bu bayramda gece boyunca drt kadeh
arap imeniz gerekirdi. Elbette ben arap yerine bana zel, kristal
bir srahiye konulmu zm suyundan iecektim. Daha dorusu
ounlukla byle olurdu. Fakat bu defa ilk duann ardndan zm
suyundan bir yudumla almamla birlikte neredeyse boulacaktm.
Srahide zm suyu deil arap vard. Bir yanllk olduunu d
ndm, ta ki bykannem bana bakp gz krpana dek.
Kutlama her zamanki gibi geti. Hayatnn dier her safhasnda
saygl bir insan olan annem yine asi bir gence dnmt. By
kannemin Musevilerin krk yl boyunca lde dolatklarm okuma
syla birlikte kahkahalara boulup bunun Musann yn sormaktan
holanmayan bir adam olmasndan kaynaklandn syledi. srail
konusu aldnda bykannemin bundan nefret ettiini bildii
halde politik konumalara balad. Hamursuz ekmek orbasn iti
imiz srada hamursuz ekmein ne kadar kolesterol ierdiine dair
bir tartmaya girdiler.
Babam byle durumlarda yaplacak en akllca eyin sessiz kalmak
olduunu biliyordu. itme cihazyla oynayp duran Philin de zaman
zaman ii geiyordu. Ben de frsattan istifade kadehime defalarca
zm suyundan doldurdum.
ki saat kadar sonra sra ete gelmiti ve bu da artk Musevi g
hakknda konumaya ara vereceimiz anlamna geliyordu. Yemein
tad berbat bile olsa bu bizi biraz rahadatmt. Et kupkuruydu ve
sanki yanm gibiydi. Ben tabamdaki eti kenara iterken bykan
nem bri kulbnden ve Phille kacaklar gemi seyahatinden sz
ediyordu. Sonra bize Rehoboth Kumsalnda geirdiimiz ve ou
zaman onun da bir blmne katld geleneksel yaz tatilimizi sordu.
Sen yaz tatili iin baka neler planladn? diye sordu bana ylesine.
Bunu gerekten de dnmeden sormutu. Naslsn? ya. da. Nasl
gidiyor? gibi sorularn arasna sktrlm basit bir soruydu. Tam ona,
-283-

Ah, ok nemli bir planm yok, diyeceim srada annem araya girip
benim bir laboratuvarda alacam syledi. Ardndan bykan
neme bununla ilgili her trl detay verdi. alacam yer bir ila
irketinin aratrma laboratuvaryd. Belli ki orada almay daha o
gn kabul etmitim.
Bu annemden beklenmeyecek trde bir davran deildi. Ha
yatm boyunca bana bunu hep yapmt. Bunu yapmasna ben izin
vermitim.
Birden ayn anda hem souk, hem scak, hem sert hem de ak
kan bir fke duydum ve bu fke iimi gerek iskeletimden ok daha
gl, ikinci bir iskelet gibi kaplad. Belki bana anneme bir sonraki
szleri syleme cesaretini veren de bu duyguydu. Ben yaz tatilimi
laboratuvarda geirmeyeceim.
Bunun iin ok ge kaldn, dedi annem abucak. Dr. Baumgartner arayp yapt teklifi geri evirdim. Bir tercihte bulunmak
iin nnde hafta sre vard.
Ben Dr. Baumgartnern yannda da almayacam.
Baka bir plann m var? diye sordu babam.
Annem byle bir eyin olmas mmkn deilmi gibi alayc
bir tavrla dudan bzd. Belki de haklyd. O gne dek hi al
mamtm. Buna ihtiya duymamtm. Kendim iin bir ey yapma
ihtiyac hissetmemitim. aresizdim. e yaramaz birisiydim. Koca
bir hayal krklydm. aresizliimin, bamllmn, pasifliimin
bir araya gelip kk bir ate topuna dntn hissettim ve za
yfln nasl olup da bylesine gl bir ey yaratabildiine ararak
topu elime aldm. Ama top giderek snd ve onu frlatmaktan baka
arem kalmad. Anneme.
Fen derslerinin ounu braktm ve bir sonraki sonbahar
dierlerini de brakacam gz nnde bulundurursak bulduun
-284-

GAYLE F O R M A N

laboratuvarm beni altrmak isteyeceini sanmyorum, dedim hn


dolu bir sesle. Ksacas ben artk tp hazrlk dersleri almyorum.
Seni hayal krklna urattm iin zgnm.
Odadaki nemli havada asl kalan alayc sesim, hayatta ilk defa
annemi hayal krklna uratmaktan o kadar da byk bir znt
duymadm fark ettiim anda bir buhar olup benden uzaklat. Belki
nihayet kinimi kustuum iin ya da belki de bykannemin bana
gizlice verdii arap yznden byle bir konuma yapmaktan nere
deyse muduluk duymutum. Annemi hayal krklna uratacam
dnerek bunca zaman kanlmaz olandan kamaktan fazlasyla
yorulmutum.
Tp derslerini braktn m? Annem bunlar sessizce sylemiti
ve fke ile krgnln bu lmcl karm o gne dek beni hep
canevimden vurmutu.
Bu zaten onun deil senin hayalindi Ellie, dedi bykannem
beni koruyarak. Soruma hl cevap vermedin, Ally. Bu yaz tatilini
nasl geireceksin?
Annem ylesine incinmi, ylesine fkeli grnyordu ki irademin
paralandn ve yava yava teslim olmaya baladm hissediyor
dum. Ama sonra bir ses duydum; bu kendi sesimdi.
Tekrar Parise gideceim.
Bunu sanki aylardr bu seyahatin plann yapyormuum gibi
sylemitim ama aslnda bu szler Willeme yaptm btn o itiraflar
gibi bir anda azmdan kavermiti. Fakat imdi kendimi fazlasyla
rahadam hissediyordum ve az nceki fkem de yerini gne
ve hava gibi bir anda iime dolan bir neeye brakmt.
Pariste Willemle geirdiim o gn de ayn duyguyu hissetmitim.
Ve bana, doru olan yaptm syleyen de bu duyguydu.
-285 -

Ayrca Franszca reneceim, diye ekledim. Her nedense verdi


im bu son bilgi masada bir grltnn kopmasna neden olmutu.
Annem ona yalan syleyip geleceimi mahvettiim iin bana barp
aryordu. Babam bararak uzmanlk derslerini deitirmeme bir
eyler sylyor ve bana Paristeki eitim masraflarm kimin karla
yacan soruyordu. Bykannem de bir Hamursuz Bayramn daha
rezil ettii iin anneme veryansn ediyordu.
Btn bu karmaann arasnda orba itiimiz andan beri tek
bir kelime dahi konumayan Philin sesinin duyulmu olmas biraz
tuhaft. Tekrar Parise mi gideceim dedin, Ally? Oysa hatrladm
kadaryla Helen grev yznden Parise yapacan seyahatin iptal ol
duunu sylemiti. Ban iki yana sallad. O ehirde srekli grev
yapyorlar.
Masa bir anda sessizleti. Phil bir para hamursuz ekmek alp
onu grltyle inemeye balad. Annem, babam, bykannem,
hepsi birden bana bakyordu.
Aslnda durumu kolayca idare edebilirdim. Philin kulaklnn
sesi kskt. Szlerimi yanl duymutu. ktmz Avrupa turunda
oray gremediim iin Parise gitmek istiyordum. O ana dek pek
ok yalan sylemitim. Bir tane daha sylesem ne fark ederdi?
Ama artk yalan sylemek istemiyordum. Durumu idare etmek
istemiyordum. Rol yapmak istemiyordum. Willemle geirdiimiz o
gn Lulu isminde biriymi gibi davranmtm ama aslnda hayatm
boyunca hi bu kadar drst olmamtm.
Belki de zgrlk byle bir eydi. Karlnda bir bedel demeniz
gerekiyordu. Ya krk yl lde dolaarak ya da iki fkeli ebeveynin
gazabna urayarak.
Derin bir nefes aldm. Tm cesaretimi topladm.
Tekrar Parise gidiyorum, dedim.
-

286-

CVeni bir liste yaptm.


'

Parise uak bileti: $1200


Devlet niversitesinde Franszca dersi:
$400
Avrupada geireceim iki hafta iin cep harl:
$

1000.

Hepsi birden 2,600 dolar tutuyordu. Avrupaya gidebilmek iin


bu paray biriktirmem gerekiyordu. Annem ve babam elbette bana
bu seyahat iin maddi yardmda bulunmayacakt ve o gne dek
biriktirdiim harlklardan oluan banka hesabma dokunmama da
izin vermemilerdi nk bu para eitimime harcanacakt. Hesap
sahibi onlar olduu iin bu konuda sz hakkm yoktu. Ayrca annem
evde kalmama bile ancak bykannemin mdahalesi ve benim yaz
-287-

/a,< /eC e'

& n

Dee nin evinde geirme tehdiderim sayesinde izin vermiti. Bana o


kadar fkeliydi ki. stelik hikyenin sadece bir ksmm biliyordu.
Onlara Parise gittiimi sylemi ama nedenini ya da kiminle gitti
imi aklamamtm. Parise tekrar gitmeme gereke olarak da orada
nemli bir ey brakm olmam gstermitim ve onlar da bunun
bavulum olduunu dnmlerdi.
Annemi en ok neyin kzdrdn bilmiyordum; geen yaz onlar
kandrm olmamn m yoksa ona bu konuyla ilgili her eyi anlatma
yacam gereinin mi. Hamursuz Bayramnn ardndan benimle
konumay reddetmi ve tam drt haftay ondan tek bir kelime bile
duymadan geirmitim. imdi yaz tatili iin eve geri dnmtm ve
annem benden ke bucak kayordu. Bu beni hem rahadatyor hem
de biraz korkutuyordu nk daha nce hi byle bir ey yapmamt.
Dee iki ay ierisinde 2600 dolar biriktirmenin zor ama imknsz
olmadn sylyordu. Bana Franszca kursundan vazgememi nerdi.
Ancak iimden bir ses bana bu kursu almam sylyordu. Hayatm
boyunca hep Franszca renmek istemitim. Ayrca Parise Franszca
renmeden geri dnp Celinein karsnda sinmeye hi mi hi
niyetim yoktu.
Ksacas 2600 dolara ihtiyacm vard. Bu paray biriktirebilirdim.
Tabii eer bir i bulursam. Ama sorun, daha nce hi almam
olmamd. k, kaln bir kda bastm zarif zgemiimi glkle
dolduran bebek bakcl ve babamn ofisinde yaptm dosyalama
ii dnda herhangi bir ite almamtm. Belki de zgemiimi
kasabada bo pozisyonu olan her irkete braktm halde geri dn
alamamamn sebebi de buydu.
Nihayet saat koleksiyonumu satmaya karar verdim. Onlar
Philadelphiadaki bir antikacya gtrdm. Bana hepsi iin be yz
dolar nerdi. Yllarca, biriktirdiim bu saaderi satn almak iin nerdii
rakamn en az iki katn harcamtm ama adam bana bakp belki de
-288-

GAYLE F O R M A N

ansm e-bayde denemem gerektiini syledi. Ama bu da aylarm


alrd. Bylece Deeye gnderdiim Betty Boop saati dnda btn
saadetimi ona teslim ettim.
Annem yaptm eyi rendiinde sanki saadetimi deil de
vcudumu satmm gibi ban tiksintiyle iki yana sallad. Yaptkla
rmdan duyduu honutsuzluk giderek artyordu. Bu honutsuzluk
bir radyasyon bulutu gibi evin iinde szlyordu. Nereye kasam
ondan kurtulamyordum.
Bir i bulmak zorundaydm. Sadece para kazanmak iin dejl evden
uzaklamak iin de. Melanienin yanna kamam ihtimal dhilinde
deildi. Her eyden nce onunla konumuyorduk. Ayrca babamn
sylediine gre Melanie yaz tatilinin ilk ksmnda bir mzik kursu
iin Mainede olacakt.
I konusundaki nerilerini almak zere evdeki sabit telefondan
Deeyi aradmda, Denemekten vazgememelisin, dedi bana. Ailem
tarafndan cezalandrldm iin cep telefonum kapatlm ve evdeki
internete de ifre konulmutu. Bu yzden internete girmek istediimde
ya onlardan izin alyor ya da ktphaneye gidiyordum. zgemiini
sadece bo pozisyonu olan irkedere deil kasabadaki her iletmeye
brak nk senin gibi birini ie alacak kadar aresiz olan irkederin
ounlukla eleman aradklarn duyuracak kadar zaman yoktur.
Teekkr ederim.
Bir ie girmek istiyorsun, deil mi? O halde gururunu bir kenara
brakp her yere bavur.
Buna araba ykama irkederi de dhil mi? dedim aka yapmak
isteyerek.
Evet. Araba ykama irkederi de dhil. Benim aksime Dee
aka yapmyordu. Ayrca bavurduun yerin mdryle grmek
istediini syle ve ona Araba Ykama Kralym gibi davran.
-289-

fl/ac/e.c-e'

Kendimi jandar parlatrken hayal ettim. Ama sonra Deenin bu


yaz ya bir yastk fabrikasnda alarak ya da okulun yemekhanesinde
bulak ykayarak geireceini dndm. O buna mecburdu. Bylece
bir sonraki gn zgemiimden elli kt daha alarak kitapdan, ma
nifaturacya, markete, muhasebeciye, iki dkknlarna ve evet, araba
ykamacsna kadar kap kap dolatm. Sadece zgemiimi brakmakla
yetinmiyordum. Mdrle grmek istediimi de sylyordum. Bazen
mdrler yanma gelip bana deneyimimi, iletmelerinde ne kadar
sreyle almak istediimi soruyordu.
Onlara yle cevap verdiimi duyuyordum; deneyimim yok ve
iki ay. nsanlarn beni neden ie almadklarn anlamaya balamtm.
Cafe Finlayin yanndan geerken elimdeki zgemileri tketmek
zereydim. Kasabann sonunda yer alan bu kk restoran siyahbeyaz damal zemini ve birbirleriyle uyumsuz, formika masalaryla
1950lerin dekoruna sahipti. Ne zaman yanndan gesem kapal ol
duunu dnrdm.
Ama bugn ieriden bangr bangr mzik sesi geliyor, sesin id
detiyle camlar zangrdyordu. Kapy ittiimde ald. Merhaba,
diye seslendim. Cevap gelmedi. erideki btn sandalyeler masalarn
zerine toplanmt. Oturma blmlerinden birinde st ste konul
mu temiz masa rtleri vard. Duvardaki tahtaya bir nceki gnn
mens karalanmt. Mende tekila ve kivili tereyana batrlm
turuncu biber soslu pisi bal gibi eyler yazyordu. Annem burada
deiik yemekler sunulduunu sylerdi, ki bu da bu yiyecekleri
biraz tuhaf bulduu anlamna geliyordu. O gne dek bu restoranda
hi yemek yememi olmamzn sebebi de buydu. Daha nce burada
yemek yemi birini de tanmyordum.
Ekmek mi getirdin?
-290-

GAYLE F O R M A N

Sesin geldii yne dndm. Karmda mavi bir bandanann


altndan kan kzl renkli dank salaryla bir Amazon kadar uzun
boylu ve bir o kadar da iri bir kadn duruyordu.
Hayr, dedim.
Lanet olsun! Kadn ban iki yana sallad. O halde ne istiyor
sun? Ona zgemiimi uzattm. Elini sallayarak geri evirdi. Daha
nce hi mutfakta altn m? Bam iki yana salladm.
zgnm. Olmaz, dedi.
Ardndan duvardaki Marilyn Monroe resimli saate bakt. Seni
ldreceim, Jonas! Skt yumruunu kapya doru sallad.
Gitmeye davrandm ama sonra durdum. Ekmek sipariiniz
neydi? diye sordum. Sizin iin gidip hemen getirebilirim.
Kadn saate bakp abartyla i geirdi. Sipari Grimaldiden
alnacak. On sekiz Fransz bagetine ve alt somun Harvest ekmeine
ihtiyacm var. Ayrca birka gnlk tatl ree. Anladn m?
r

oanrm.

Bu i sanrmla olmaz, tatlm.


On sekiz baget. Alt somun Harvest ve birka gnlk tad rek.
rekler mutlaka bayat olsun. Taze olanyla ekmek tads yapa
mam. Ayrca Jonas da sor. Ona seni Babsin gnderdiini ve lanet
olas datm eleman yine gelmedii iin kekleri cretsiz verip geri
kalan sipariten de yzde yirmi iskonto yapabileceini syle. Araya
eki mayal ekmek kartrmamalarna dikkat et. O boktan eylerden
nefret ederim.
Kafenin eski tip kasasndan bir tomar para kard. Paralar alp
elimden geldiince hzl bir ekilde frna gittim ve Jonas bulup
sipariimi verdikten sonra ekmeklerle birlikte koarak geri dndm.
Beraberimde otuz somun ekmek tadm iin dn yolculuum
dndmden daha zor gemiti.
-291 -

Babs ekmekleri kontrol ederken nefes nefese kalmtm. Bulak


ykamay biliyor musun?
Bam anaylarcasna salladm. O kadarn becerebilirdim.
Teslim olmu bir edayla ban iki yana sallad. Arka tarafa ge
ve Nathaniela seni Hobartla tantrmasn syle.
Hobart m?
Evet. Siz ikiniz bundan sonra epey samimi olacaksnz.
Hobartn sanayi tipi bir bulak makinesi olduu ortaya kt
ve o gece restoran aldktan sonra saatlerce onunla har neir ol
dum. Tabaklar bir hortum yardmyla sudan geirip Hobartn iine
dolduruyor, daha zerlerinde duman tterken tekrar karyor ve
ayn ilemi bir kez daha yapyordum. Mucizev bir ekilde, bitmek
bilmeyen tabak akn kontrolm altna almay, hibir ey dr
memeyi ya da parmaklarm fazla yakmamay baarmtm. Etraf
biraz sakinletiinde Babs benden ekmek kesmemi, mikserle deil
de ellerimle krema rpmam (bylesinin ok daha lezzetli olduu
konusunda srarcyd), yerleri silmemi ya da duvara gml sou
tucularn birinden fileto getirmemi istiyordu. Tm akam her eyi
berbat etme korkusuyla panik halinde geirdim.
Restorann as Nathaniel bana elinden geldiince yardm etti,
neyin nerede olduunu syledi ve ok sktmda sote tavalarn
ovmama yardmc oldu. Sen buray bir de hafta sonlar greceksin,
diye uyard beni.
Ben bu kafeye kimsenin uramadn sanyordum. imden
bir ses bu szlerin Babs deli edeceini syleyince elimi hzla azma
gtrdm.
Ama Nathaniel sadece glmekle yetindi. aka m yapyorsun?
Philadelphianm gurmeleri Babsa deta taparlar. Buraya srf Babs iin
gelirler. Babs Philadelphiaya tanmay seseydi ok daha iyi para
-292-

GAYLE F O R M A N

kazanabilirdi ama o, kpeklerinin ehir hayatndan nefret edeceini


sylyor. Ve sanrm kpekler derken bizleri kastediyor.
Son mteri de kafeden ayrldnda hem mutfak personeli hem
de garsonlar ayn anda rahat bir nefes aldlar. Birileri Rolling Stonesun
eski arklarn almaya balad. Birka masa bir araya getirildi ve
herkes oturdu. Saat geceyarsm epeyce gemiti ve eve kadar uzun
bir yolum vard. Eyalarm toplamaya baladm ama Nathaniel bana
onlara katlmam iaret etti. Geceyi bu insanlarla dip dibe geirdiim
halde utandm hissederek masaya oturdum.
Bira ister misin? diye sordu Nathaniel. Burada yiyip itikle
rimizin sadece maliyetini deriz.
Bayilerin gnderdii beenilmeyen araplardan da iebilirsin,
dedi ad Gillian olan garson kz.
Biraz arap alaym.
Az nce kollarnda birisi lm gibi grnyorsun, dedi gar
sonlardan biri. Baklarm aa evirdim. ararken giydiim k
etek ve bluz kana benzeyen sos lekeleriyle kaplanmt.
Aslnda u an len benmiim gibi hissediyorum, dedim. O
gne dek hi bu kadar yorulduumu hatrlamyordum. Adalelerim
szlyordu. Ellerim kaynar suya girip kmaktan kpkrmz kesilmiti.
Ya ayaklarm? En iyisi azm hi amamamd.
Gillian gld. te imdi gerek bir mutfak klesi gibi konutun.
Ayn anda birinde makarna birinde mterilerden kalan et ve
balk paralar olan iki koca kseyle Babs geldi. Karnm guruldad.
Kseler elden ele dolat. Babsn alnn semeci olup olmadm
bilmiyordum ama yemeklerinin tad harikayd. Tekilal turuncu biber
sosunun rengi turuncu deil ak saryd, stelik ac deil ttsl
bir tad vard. Tabam silip sprdm, kalan sosu da Jonasn eki
maya katlmam ekmeiyle syrdm.
-293-

Ee? diye sordu Babs bana yemeim bittiinde.


Masadaki btn gzler bana evrildi. Bugne dek yediim en
iyi ikinci yemekti, dedim, ki bu gerekten doruydu.
Herkes Babsa hakaret etmiim gibi i geirdi. Ama Babs sadece
srtyordu. En beendiin yemein sevgilinle babaa yediin yemek
olduundan eminim, dedi ve ben onun salarnn rengini alarak
kpkrmz kesildim.
Babs bir sonraki gn saat bete gelmemi istedi ve ayn rutin
tekrarland. O gne dek hi olmad kadar sk altm, harika bir
yemek yedim ve kendimi yatama braktm. Boalan bir pozisyona
m getirildiimi yoksa deneme safhasnda m olduumu bilmiyordum.
Babs dkme devir tavasn ykarken deterjan kullandm, fincanlar
Hobarta doldurmadan nce zerlerindeki ruj lekelerini karmadm,
rptm kremay ok sert ya da ok yumuak yaptm, kremann
iine, olmas gereken miktarda vanilya katmadm iin beni zaman
zaman azarlyordu. Ama drdnc gecenin sonunda bu azarlar ze
rime alnmamay renmitim.
Beinci gece, yemek tela balamadan nce Babs beni arka
taraftaki buzdolabnn yanna ard. Her akam yemek servisine
balamadan nce yapt gibi bir ieden votka yudumluyordu. Du
dandaki ruj, ienin azna bulamt. Bir an sonumun geldiini,
beni kovacan dndm. Ama o bunu yapmak yerine elime bir
tomar kt tututurdu.
Vergi iin gerekli olan belgeler, diye aklad. Sana asgari cret
deyeceim ama bahilerden de pay alacaksn. Aklma gelmiken,
nceki bahilerini almay srekli unutuyorsun. Tezghn altndan,
zerinde ismim yazl bir zarf kard.
Zarf atm, iinde bir tomar banknot vard.
-294-

GAYLE F O R M A N

Neredeyse yz dolar deerinde bahi vard. Bunun hepsi be


nim mi
Babs ban sallad. Bahi havuzumuz var. Herkes bu havuzdan
kendine den pay alr.
Elimi paralarn zerinde gezdirdim. Banknotlar parmaklarm
daki eytan trnaklarna takld. Ellerim berbat durumdayd ama bu
umurumda bile deildi nk onlar alarak ypratmtm. Ve al
mamn sonunda da bu paralar kazanmtm. imi uak bileti, Paris
seyahati ya da parayla hi ilgisi olamayan farkl bir duygu kaplad.
Sonbaharda bahi miktar artar, dedi Babs. Yaz bizim iin
en durgun mevsimdir.
Ne diyeceimi bilemedim. Bu harika. Ama ben sonbaharda
burada olmayacam.
Babs kzl kalarn att. Ama ben seni bu i iin yetitirdim.
Kendimi kt hissettim ve sululuk duygusuna kapldm ama
zgemiimin ilk satrnda ksa dnemli bir i istediim yazlyd.
Elbette Babs benim zgemiimi okumamt.
niversiteye gidiyorum, diye akladm.
saaderini ders programna gre belirleriz. Gillian da renci.
Nathaniel da zaman zaman okula gidip geliyor.
Ben Bostonda okuyorum.
Ah. Babs bocalad. Ah, pekl. Sanrm Gordon i Bayra
mndan sonra burada olacak.
Ben Temmuz aynn sonunda ii brakmay planlyorum. Tabii
eer o zamana dek iki bin dolar biriktirebilirsem. Bunu sylerken
bir yandan da kafamda hesap yapyordum. Haftada yz dolar bahi
ve maamla bunu baarmam pekl mmkn grnyordu.
Araba almak iin mi para biriktiriyorsun? dedi Babs dalgn bir
halde. Votkasndan bir yudum daha ald. Sana benimkini satabilirim.
-295-

O canavar benim sonum olacak. Babs klstr bir 'Ihunderbird


kullanyordu.
Hayr. Parise gitmek iin para biriktiriyorum.
Babs elindeki ieyi indirdi. Paris mi?
Bam salladm.
Pariste ne var ki?
Babsa baktm. Wllem uzun zamandr aklma gelmemiti. Mut
faktaki lgnln arasnda onu hatrlamaz olmutum.
Cevaplar var.
Babs ban ylesine byk bir cokuyla iki yana sallad ki kzlkahverengi salar bandanasndan kurtuldu. Parise cevap aramak iin
gidilmez. Olsa olsa soru aramak ya da makaron yemek iin gidilir.
Makaron mu? u Hindistan cevizli eyleri mi kastediyorsun?
Hamursuz Bayramnda kurabiye yerine yediimiz o iren eyleri
dndm.
Makaron diyorum beze deil. Makaron pastel renkteki kremal
kurabiyelerdir. Tad bir melein pcne benzer. Babs bana bakt.
Bu paray ne zamana kadar biriktirmen gerekiyor?
Austosa kadar.
Gzlerini kst. Gzleri her zaman kanl olurdu ama nedense
bu durum alma saaderinin sonunda deil de gzlerinin lgnca
parltlar sat alma saaderi ncesinde daha fzla dikkat ekerdi.
Seninle bir anlama yapacam. Hafta sonlar ift vardiya yapp
sabah kahvalts iin de alrsan restoran kapatp iki haftalk yaz
tatiline kam 25 Temmuza kadar iki bin dolar biriktirmeni sa
larm. Ama bir arda.
Neymi o?
Parise gittiinde her gn bir makaron yiyeceksin. Taze olmallar
yani bir paket dolusu makaron alp iinden her gn bir tane yemek
-296-

GAYLE FORMAN
yok. Susup gzlerini kapatt. Ben ilk makaronumu Paristeki bala
ymda yemitim. imdi eimden boandm ama baz aklar sonsuza
dek srer. zellikle de Pariste yaanmlarsa.
Ensemde bir rperti hissettim. Buna gerekten inanyor
musun?diye sordum.
Babs gzlerinde muzip bir parltyla votkasn yudumlad. Ah,
belli ki sen bu tr cevaplarn peindesin. Eh, sana bu konuda yardm
edemem ama abucak ieri koup bana tereya ve kremay getirir
sen benden mkenynel bir pasta kremasnn nasl hazrlanabilecei
sorusunun cevabn alabilirsin.

HAZRAN
Ev

C/cMt hafta boyunca haftada gn, saat on bir buuk ile bir aras
Franszcaya giri dersi alacaktm. Bylece Honutsuzlar Evinden uzak
durmak iin yepyeni bir bahanem olmutu. Haftann be gecesini ve
hafta sonlarmn tamamn Cafe Finleyde geirdiim halde hafta ii
oraya ancak saat bete gidebiliyordum. stelik restoran pazartesi ve
sal gnleri kapalyd, yani evde hl annemle birbirimizden kama
mz gerektirecek kadar zaman harcamak zorundaydm.
lk gn Franszca dersine yarm saat erken gittim ve ierideki
kk bfeden buzlu ay alp snfm bulduktan sonra oturup kita
bm incelemeye baladm. Kitapta byk bir ksm Parise ait olmak
zere Fransann pek ok fotoraf vard.
Dier renciler de yava yava snf doldurmaya balad. Snf
arkadalarmn niversite rencileri olacan dnmtm ama
-299-

benim dmdaki herkes annem ve babam yalarndayd. Sar salar


kaskat duran bir kadn yanma oturup kendini Carol olarak tantt
ve bana sakz ikram etti. Onunla el skmay memnuniyede kabul
ettim ama sakz almadm nk derste sakz inemek bana pek de
Franszlara zgr bir davran gibi gelmemiti.
O srada snfa ksa kesilmi kr salaryla kuu andran bir kadn
girdi. Dardaki nem orannn yzde doksan bulduu gz nne
alndnda bunun imknsz olduu dnlse de, her ikisi de dzgnce
tlenmi dar kalem etei ve ipekli bluzuyla bir moda dergisinden
frlam gibi grnyordu. Boynuna atk da sarmt ve yine yzde
doksanlk nem oran gz nne alndnda bu da biraz tuhaf saylrd.
Belli ki bu kadn Franszd. Bunu kantlamak iin boynundaki
atk yeterli deildi belki ama snfn n tarafna geip bizimle ko
numaya da balamt. Franszca.
Yanl snfta myz acaba?' diye fsldad Carol. retmen tah
taya gidip nce Madam Lambert olan kendi ismini, sonra dal der
sin ismini yazd; Franszcaya Giri. Ders ismini bile ngilizce deil
Franszca yazmt.
Ah, nerede bizde o ans, dedi Carol.
Madam Lambert bize doru dnd ve akla gelebilecek en koyu
ngilizce aksanyla bunun Franszcaya giri dersi olduunu ancak
Franszcay renmenin en iyi yolunun onu duymak ve konumak
olduunu syledi. Sonraki bir buuk saat boyunca tek bir kelime
bile ngilizce duymadm.

Je mappelle Therese Lambert, dedi ismini Teh-rez Lomb-behr


olarak telaffuz ederek. Comment vous appelez-vous?
Snf bo gzlerle ona bakt. Madam Lambert nce kendisini
sonra bizi iaret ederek sorusunu tekrarlad. Yine kimseden ses k
mad. Madam Lambert gzlerini devirip dilerini gcrdatt. Ardndan
-

300-

GAYLE FORMAN
beni gsterdi. Tekrar dilerini gcrdatarak ayaa kalkmam iaret etti.
Gsne hafife vurarak, Je mappee ThereseLambert, "diye tekrarlad
ar ar. Comment tappelles-tu?
Karmda o deil de kmser bir tavrla hzl hzl Franszca
konuan Celine duruyormu gibi hissederek ksa bir sreliine do
nakaldm. Madam Lambert soruyu tekrarlad. Nihayet bana ismimi
sorduunu anladm. Ama ben Franszca bilmiyordum. Zaten bilseydim
u an burada, Franszcaya Giri snfnda olmazdm.
Ancak Madam Lambert benden hl cevap bekliyor, oturmama
izin vermiyordu.

Je mappelle A llyson dedim ansm deneyerek.


Madam Lambert Franszca konuarak Fransz Ihtilalinin k
sebeplerini aklamm gibi otuz iki diini birden gstererek srtt.

Bravo! Enchantee, Allyson.


Ardndan snftaki herkese ayn ekilde tek tek ismini sordu.
Bu ilk turdu. Hemen ardndan ikinci tur balad: Pourquoi

voulez-vous apprendre lefranais?


Soruyu tekrarlayp tahtaya yazd ve baz kelimeleri yuvarlak iine
alarak ngilizce karlklarn belirtti.

Pourquoi: neden. Apprendre-, renmek. Voulez-vous: istiyorsunuz.


Ah, anlamtm. Bize neden Franszca renmek istediimizi soruyordu.
Bu soruyu yantlamaya nereden balayacam bilemiyordum.
Zaten burada olmamn sebebi de buydu.
Ama Madam Lambert szlerine devam etti.

Je veux apprendre le franais parce que... Yine baz kelimeleri


yuvarlak iine ald; Je vewc. stiyorum. Parce que: nk. Cmleyi
kez tekrarladktan sonra bizi iaret etti.
Bu soruyu yandayabilirim. Bu kelimeyi bir filmde duymu
tum, diye fsldad Carol. Ardndan elini kaldrd. Je veux apprendre
-301

lefranaisparce que, "kelimeleri bocalayarak sylyordu ve aksam da


berbatt ama Madam Lambert sabrla bekledi.

Parce que le divorce!


Mkemmel dedi Madam Lambert. Kelimeyi Franszca syle
mesi bunu daha da mkemmelletirmiti. Le divorce, yazd tahtaya.

Boanmak, dedi. Ardndan tahtaya le mariage yazp bunun boan


mann zt anlamls olduunu aklad.
Carol bana doru eildi. Kocam boadmda hem imanla
yacama hem de Franszca reneceime dair kendi kendime sz
vermitim. Franszca renmekte imanlkta olduu kadar baar
gsterirsem eylle kadar bu dili akr akr konuuyor olacam!
Madam Lambert snfta dolat ve insanlar ona neden Franszca
renmek istediklerini aklamaya alt, ilerinden ikisi Fransaya
tatile gidecekti. Bir tanesi sanat tarihi eitimi alacakt ve bunun iin
Franszca bilmeye ihtiya duyuyordu. Bir dieri de bu dilin kulaa
ho geldiini dnyordu. Madam Lambert herkesin verdii cevab,
ngilizce karln ve zt anlamlsn tahtaya geirdi. Tatil: vacances.
I: travail.
Bir nceki soruyu ilk ben yantladm iin bu defa sra en son
bana gelmiti. O zamana dek nasl bir cevap vereceimi dnerek
iyice telalanmtm. Franszcada tesadf'kcVmtsm nasl syleyebi
lirdim acaba? Ya da bir yanllk yaptm dndm. Romeo ve

Julieii. Kaybettiim bir eyay aradm. Bu dili kusursuz konumak


gibi bir amacm olmadn sadece onu renmek istediimi. Bunlar
Franszca nasl syleyeceimi bilmiyordum. Zaten bilseydim orada
olmazdm.
Birden aklma Willem geldi. Nutella. k olmak ile sevmek
arasndaki fark. Willem o kelimeyi Franszca nasl sylemiti? Leke
kelimesini? Sashi Tachei
-302-

GAYLE FORMAN
Allyson, dedi Madam Lambert. *'Pourquoi veux-tu apprendre

lefranais?
Je veux apprendre lejranais, "dedim herkesin syledii cmleyi
tekrarlayarak. in bu ksmn baaryla halletmitim. Parce que...
Nihayet dnp durmaktan vazgetim. Le tache, deyiverdim.
Azmdan kan kelime gerekten dndm anlama geliyorsa
son derece tuhaf bir cevap vermitim. Leke. Bunun hibir anlam
yoktu. Ama Madam Lambert sert bir biimde ban onaylarcasna
sallayp tahtaya la tche yazd. Bir an kelimeyi yanl hatrlyor olabi
leceimi dndm. Madam Lambert bana bakp aknlm izledi.
Ardndan tahtaya bir kelime daha yazd. La tche-. leke.
Bam salladm. Evet, kelime doruydu. Madam Lambert tahtaya
bu kelimenin zt anlamlsn yazmad. Leke kelimesinin zt anlam
yoktu.
Cevaplarmz tamamlandnda Madam Lambert glmseyerek
ellerini birbirine arpt. Cest courageux daller dans linconnu, "dedi bu
cmleyi de tahtaya yazarak. Sonra onu defterlerimize geirmemizi ve
bir szlk yardmyla ne anlama geldiini zmemizi istedi. Courageux,
cesur; dans, iinde; linconnu bilinmeyen; daller ise... Bu uurda tam
yirmi dakika harcasak da nihayet cmleyi zmeyi baardk: Bilme
diimiz bir konuya el atmamz cesur olduumuzu gsterir. Cmleyi
zmek en az Madam Lambert kadar bizi de gururlandrmt.
Yine de dersin ilk haftasn ismimi duymaktan ekinerek ta
mamladm nk sk sk ismimiz syleniyordu; snfta sadece alt
kiiydik ve Madam Lambert rencilerinin derse katlmasndan ok
holanyordu. Ne zaman ekindiimizi grse bize, Cest courageux

daller dans linconnu, "diye hatrlatyordu. Zaman ierisinde korkumu


yendim. Her defasnda hata yapyor, gramer kurallarn altst ediyor
ve kelimeleri berbat bir ekilde telaffuz ediyordum ama hepimizin
-

303-

ayt durumda olduunu biliyordum. Konutuka kendime olan g


vensizliimden syrlyor ve denemekte zorlanmyordum.
Kendimi bir aptal gibi hissediyorum ama belki de bu, ie yaryordur, dedi Carol bir gn dersten sonra.
O, ben ve birka renci dersten sonra biraz pratik yapmak,
Madam Lambertin soru yamurunun etkisinden kurtulmak ve bir
pof sesi eliinde dudaklarnn arasndan nefesini brakmasnn ne
anlama geldiini zmek iin ya birlikte le yemei yiyor ya da
birer kahve iiyorduk. Madam Lambert bu pof sesleriyle kendine
has bir dil yaratmt.
Sanrm Franszca bir rya grdm, dedi Carol. Kusursuz bir
Franszca konuarak eski eime kyordum. Ryasn hatrlayarak
srtt.
Ben kendimi o kadar gelitirdiimden emin deilim ama ke
sinlikle ilerleme kaydediyorum, dedim. Ya da belki de kendimi bir
aptal gibi hissetme konusunda ilerleme kaydediyorum.

Un idiot, dedi Carol Franszca. ngilizce kelimeleri Fransz


aksanyla sylemek ounlukla ie yaryor. Ama sanrm kendimizi

un idiot gibi hissetmediimiz gn, iin zor tarafn atlatm olacaz.


Kendimi yapayalnz bir halde Pariste hayal ettim. Beni bekleyen
pek ok mcadele vard; tek bana seyahat etmek, Celinele yz yze
gelmek ve Franszca konumak. Btn bunlar ylesine gz korkutu
cuydu ki kimi zaman byle bir ie kalktma bile inanamyordum.
Ama sanrm Carol bu konuda haklyd; snfta yaptm hatalarla
baa ktka kendimi bu seyahate daha hazr hissediyordum.
Sadece Franszca asndan deil. Her adan. C est courageux

daller dans Itnconnu.

304-

GAYLE FORMAN
altm restoranda Babs herkese sevgilimle bulumak zere Parise
gideceimi ve o hi ngilizce bilmedii iin Franszca rendiimi
sylemiti. Bu yzden imdi Gillian ve Nathaniel bana Franszca
retme iine soyunmutu. Babs da menye Fransz yiyecekleri ek
leyerek kendine den grevi yapyordu, ki bu yiyeceklerden biri de
hazrlanmas saatler srd halde tadna baktmda, Ah, Tanrm,
imdi btn bu abann sebebini anlyorum dediim makaronlard.
Ak pembe renkli makaronlarn dlar sert ama ahudududan yapilm
nefis bir dolguyla kapl ileri bir snger kadar hafif ve yumuakt.
Ders aralarnda dier rencilerle birlikte taklrken ya da resto
randa alrken ounlukla ya Franszca konuuyor ya da Franszca
dnyordum. Gillian boalan tabaklar mutfaa tarken bana fiil
ekimleriyle ilgili altrma yaptryordu. Yemek! diye baryordu.
Ben de ona, Je mange, tu manges, il mange, nous mangeons, vous

mangez, ils mangent, diye karlk veriyordum. Aslnda Franszca


bilmeyen ama bir zamanlar Fransz bir kz arkada olan Nathaniel
bana Franszca kfrler retiyordu; zellikle de bir kzla kavga eder
ken kullanlabilecek szleri.

T es toujours aussi salope? Sen hep byle cad msn?


T as tes regles ou quoi? det dneminde falan msn yoksa?
Ve, Ferme ta gueule! Nathaniel bu szn Kapa o koca eneni!
anlamna geldiini iddia ediyordu.
Fransada kapa o koca eneni dediklerini sanmyorum, dedim.
ey, bu birebir eviri olmayabilir ama buna benzer bir anlam
tadndan eminim.
Ama bu ok kaba bir sz. Franszlar zevkli insanlardr.
Franszlar Jerry Levvisin bir aziz olduunu dnyorlar, dostum.
Onlar da senin benim gibi sradan birer insan. Szlerine ara verip
-305

srtt. Tabii kadnlar kastetmiyorum. Fransz kadnlar olaanst


yaratklardr.
Aklma Celine geldi ve iimi berbat bir duygu kaplad.
Restorandaki baka bir garson bana Rosetta Stone C D leri verdi
ve onlar dinleyerek de pratik yapmaya baladm. Birka hafta iinde
Franszcamn iyice gelitiini, Madam Lambert snfta le yemeinde
ne yediimi anlatmam istediinde onu yantlamakta zorlanmadm
fark ettim. nce kalplarla konumaya, sonra cmle kurmaya ba
ladm. Bu cmleleri ince dersinde olduu gibi nceden almam
gerekmiyordu. Her naslsa dudaklarmdan kendiliinden dkl
yorlard. Baarmtm.
Ay sonunun yaklat bir gn alt kata indiimde annemi mutfakta
otururken buldum. nnde devlet niversitesinin katalogu ve ek
defteri duruyordu. Ona gnaydn dedikten sonra buzdolabna gidip
kendime biraz portakal suyu doldurdum. Annem beni seyrediyordu.
Aramzda tampon vazifesi gren babam evde olmad zamanlar yap
tm gibi -byle zamanlarda annemin olmad bir keye kaar
dm- portakal suyumu alp arka verandaya kacam srada bana
oturmam syledi.
Babanla Franszca kursunun masrafn karlamaya karar verdik,
dedi ek defterinden bir sayfa kopararak. Bu kacan seyahatin
herhangi bir ksmn onayladmz anlamna gelmiyor. Ya da bizi
kandrm olman. Bunlar kesinlikle onaylamyoruz. Ama Franszca
dersi, eitiminin bir paras saylr ve grdmz kadaryla, bu
dersi gerekten nemsiyorsun. Bu yzden masrafn senin deil bizim
karlamamz gerekir.
Annem yazd eki bana uzatt. Bu, drt yz dolarlk bir ekti.
Drt yz dolar iyi parayd. Ama ben derse harcadm parann dnda
bin dolar biriktirmi ve Paris biletim iin bir miktar n deme bile
-

306-

GAYLE FORMAN
yapmtm. Babs bana bir haftalk avans verecek ve nmzdeki hafta
gidip biletimi alacaktm. Ayrca nmde para biriktirebilmem iin bir
ay daha vard. Bu drt yz dolar, amn bir ksmn kapatabilirdi.
Ama belki de bu paraya ihtiyacm olmayacakt.
Sorun deil, dedim anneme eki geri uzatarak. Teekkr ederim.
eki istemiyor musun?
Beni yanl anladn. Sadece ona ihtiyacm yok.
Elbette var, dedi annem sert bir sesle. Paris pahal bir ehirdir.
Biliyorum ama altm i sayesinde epey para biriktirdim
ve yaz boyu neredeyse hi harcamam olmad. Benzin masrafm bile
yok. i akaya vurmaya altm.
Bu da seninle konumak istediim bir dier konu. Bu kadar
uzun saatler alacaksan geceleri arabay almalsn.
Gerek yok. Sizi arabasz brakmak istemem.
ey, istersen ben de seni almaya gelebilirim.
Ge saatte kyorum ve zaten genelde birileri beni eve brakyor.
Annem geri ald eki beni artacak kadar sert bir hareketle
yrtt. Artk senin iin yapabileceim hibir ey yok, deil mi?
Bu da ne demek oluyor?
Ne param, ne arabam ne de seni gelip almam istiyorsun.
bulmana yardmc olmak istedim ama buna bile izin vermedin.
Ben on dokuz yandaym, dedim.
Ka yanda olduunu biliyorum, Allyson. Seni ben dourdum!
Bir krba gibi yanklanan sesi onun bile irkilmesine neden olmutu.
Baz eylerin varln ancak onu kaybettiinizde hissedersiniz.
Ardnda bir boluk kaldnda. fkeyle yzn buruturan anneme
baktmda nihayet onun sadece fkeli olmadn anlamtm. K
rlmt. imi dolduran acma duygusunun, duyduum fkenin bir
ksmn alp gtrdn hissettim. Giden bu parayla birlikte ger-307-

ekte ne kadar fkeli olduumu anladm. Anneme ne byk bir fke


duyduumu. Son bir yldr. Belki de daha uzun bir sredir.
Beni senin dourduunu biliyorum, dedim.
Seni bytp yetitirmeye tam on dokuz ylm harcadm ve
sen imdi beni hayatndan karp atyorsun. Senin hakknda hibir
eyi bilmeme izin vermiyorsun. Hangi dersleri aldn bilmiyorum.
Kimlerle arkadalk ettiini bilmiyorum. Parise neden gittiini bil
miyorum. Titremek ile i geirmek aras bir ses kard.
Ama ben biliyorum, dedim. imdilik bu kadar yetmez mi?
Hayr, yetmez, dedi sert bir sesle.
Yetmek zorunda, dedim ben de ayn ekilde.
Demek artk kurallar sen koyuyorsun yle mi?
Kural falan yok. Ben kimseye zorla bir ey yaptrmyorum.
Sadece beni yetitirmekte baarl olduuna inanman istiyorum.

Baarl olduuma. Gemi zaman. Keke artk beni bu grevden


alm gibi konumasan.
Bu szler beni artmt; annemin beni bir grev gibi grm
olmasndan ok onu iten karabilecek gce sahip olduumu ima
etmesine armtm. Halkla ilikiler alannda falan bir i bulacan
dnmtm.
Bulacaktm, deil mi? dedi naho bir kahkaha atarak. Sen
ortaokula baladnda kendime bir i bulacam sylemitim. Sonra
liseye baladnda. Ehliyet aldnda. Elinin tersiyle gzlerini sildi.
alma hayatna geri dnmek isteseydim bunu oktan yapmaz
mydm sence?
O halde neden yapmadn?
nk istediim ey bu deildi
Peki ne isiyorsun?
Her eyin eskisi gibi olmasn.
-

308-

GAYLE FORMAN
Nedense bu sz beni iyice fkelendirmiti. nk hem do
ruydu -annem benim hep ayn kalmam istiyordu- hem de koca
bir yalan. Her eyin eskisi gibi olduu zamanlarda bile bu sana
yetmedi. Ben sana yetmedim.
Annem ban kaldrp hem akn hem de yorgun gzlerle bana
bakt. Elbette yettin, dedi. Yetiyorsun.
Canm skan ey ne biliyor musun? Senin ve babamn srekli
yar ndeyken braktnz sylemeniz. Yar ndeyken brakmak

diye bir eyyok. Yar ancak geride kalrsan brakrsn, ikinizin yar
brakmasnn sebebi de buydu!
Annem usanm bir tavrla kalarm att. Bu onun lgna dnm
bir ergenle baa karken kulland ifadeydi ve ergenlii yava yava
geride braktm son bir ylda bu ifadeyle sk sk karlar olmutum.
in tuhaf yan annem eskiden bana kar bu ifadeyi kullanmaya hi
ihtiya duymamt. imdi aramzdaki soruna biraz da bunun sebep
olduunu anlamtm.
Baka ocuklarnz da olsun istiyordunuz, diye devam ettim
szlerime. Ama benimle idare etmek zorunda kaldnz ve hayatm
boyunca size yetmem iin uratnz.
Bu szlerimle nihayet dikkatini ekmeyi baarmtm. Ne demek
istiyorsun? Sen bize yetiyorsun.
Hayr, yetmiyorum. Nasl yetebilirim ki? Ben tek ocuum, tek
vrisim ve yetersizim, yani elinizde baka ansnz olmad iin bana
yaptnz yatrmlarn karln almak zorundasnz.
Bu ok sama. Sen yatrm falan deilsin.
Ama bana hep yleymiim gibi davrandnz. Tm beklentileri
nizi bana yklediniz. Sahip olamadnz dier ocuklara dair btn
umut ve hayalleri tek bama tamak zorunda kaldm.
Annem ban iki yana sallad. Sen ne sylediinin farknda
deilsin, dedi sessizce.
-

309-

yle mi? Ben daha on yandayken tp okumama karar


verdiniz. Hadi ama! On yandaki hangi ocuk tp okumak ister?
Annem bir an karnna bir yumruk yemi gibi grnd. Sonra
yedii yumruun etkisini azaltmak istercesine elini karnna bastrd.
*B m ?

Ne? imdi iyice kafam karmt. Ama sonra lisede kimya ya


da biyoloji derslerinde yardma ihtiya duyduumda kendisi doktor
olduu halde babamn beni nasl da hep anneme ynlendirdiini
hatrladm. niversitenin katalou geldiinde annem tp okumak
iin hazrlk snfnda alnmas gereken dersleri ezbere saymt. Ayrca
gemite bir ila irketinin halka ilikiler blmnde alyordu. Sonra
birden o korkun Hamursuz Bayramnda bykannemin azndan
kan szleri anmsadm: Bu her zaman senin hayalindi.
Sen mi? dedim. Sen doktor mu olmak istemitin?
Annem ban sallad. Babanla tantmzda Tbba Giri
Snavlarna hazrlanyordum. O zamanlar tp fakltesinin birinci
snfnda okuyan baban her naslsa beni altracak bo zaman bu
luyordu. Snavlara girdim, on farkl niversiteye bavurdum ama
hibirine kabul edilmedim. Baban bunu laboratuvar deneyimimin
olmamasna balad. Snavlara tekrar gireceimi dnerek bir ila
irketinde almaya baladm ama sonra babanla evlendik ve ben
irketin halkla ilikiler departmannn bana getirildim. Aradan bir
ka yl geti ve babanla bir aile kurmaya karar verdik. Evde kk
bir bebek varken her ikimizin birden okul ve ihtisasla uramasn
istemedim ve ileriki yllarda da hamile kalmak konusunda sorun
yaadm. Baka ocuk yapmama karar aldmzda babann maa
bizi geindirmeye yettii iin iten ayrldm. leride alma hayatna
dnebileceimi dndm ama seninle zaman geirmekten zevk
aldm fark ettim. Senden ayr kalmak istemiyordum.
-

310-

GAYLE FORMAN
Bam dnyordu. Sen bugne dek bana hep babamla ortak
bir tandnz araclyla tantnz syledin.
Bu doru. Onunla kampsteki eitim merkezi araclyla ta
ntk. Sana her eyi anlatmadm nk eitimimi senin yznden
yarm braktm dnmeni istemedim.
Yar geride kaldn iin braktn renmemi istemedin, diye
aklk getirdim szlerine. Yapt ey gerekten de bu deil miydi?
Annem uzanp bileklerimi tuttu. Hayr! Yar ndeyken brakma
konusundaki dncelerinde yanlyorsun, Allyson. Bu, Tanrya min
nettar olduunu gsterir. Yar ancak o ana dek yaptnn yeterli
olduunu anladnda brakrsn.
Annemin szlerine hl pheyle yaklayordum. Sylediklerin
doruysa belki imdi de ndeyken yar brakmalsn; aramzdaki
iliki daha da karmak bir hal almadan.
Benden senin annen olmaktan vazgememi mi istiyorsun?
nce bu soruyu beni etkilemek iin sorduunu dndm ama
sonra fal ta gibi alm korku dolu gzlerle bana baktn grdm
ve hakknda byle dndm iin kalbimin paralandn hissettim.
Hayr, dedim sessizce. Kendimi bir sonraki szlerime hazr
ladm srada aramzda bir sessizlik oldu. Annem de kendini buna
hazrlyormu gibi gerildi. Ama senden daha farkl bir anne olman
istiyorum.
Annem sandalyesinde tekrar gevedi. Bunu rahatlad iin mi
yoksa yenildii iin mi yaptn anlayamadm. Peki bundan benim
kazancm ne olacak?
Ksa bir an ikimiz karlkl ay ierken ona geen yaz Pariste
neler yaadm ve kacam bu yeni seyahatte neler yaayabilece
imi anlatrken hayal ettim. Bir gn bu hayal gerek olacakt. Ama
henz zaman gelmemiti.
Daha farkl bir kz ocuu, dedim.
-311

C-C'ak biletimi alm, Franszca kursumun parasn demitim.


Yap-tm bu harcamalara ramen beklenmedik bir ekilde youn
ve kazanl geen 4 Temmuz tatilinin sonunda be yz dolar biriktir
mitim. Cafe Finlay 25 Temmuzda kapanacakt ama nmzdeki
hafta boyunca olaanst bir durum yaanmad takdirde ihtiyacm
olan paray biriktirmeyi baaracaktm.
Drt Temmuz tatilinin hemen ardndan Melanie eve geldi. Ailem
onun okul kapandktan sonraki bir haftay evde geirip Colaradodaki
bir rafling gezisine katlacam sylemiti. Melanienin gezisi bittiinde
ben Avrupaya gitmi olacaktm. Dndmde de okul balayacakt.
Koca bir yaz tatilinin birbirimizle asla dost olmamz gibi geen bu
son alt aya benzer bir ekilde geip gemeyeceini merak ediyordum.
Melanienin arabasnn evlerinin nne park edilmi olduunu gr-

313-

dmde hibir ey sylemedim. Annemin de sessiz kalmas Susanla,


biten dosduumuz hakknda konutuklarn gsteriyordu.
Franszca dersleri de sona ermiti. Son hafta her birimiz Franszkra
zg bir konu hakknda szl sunum yapacaktk. Ben konu olarak
makaronlar seip nasl kefedildiklerini ve yapldklarn anlattm.
Babsn a nlklerinden birini giyip bama bir bere geirdim ve
sunumum bittiinde Babsn yapt makaronlar Cafe Finlay nin
reklamnn yapld kartpostallarla birlikte snfa dattm.
Sunumda kullandm eyalar tamak iin annemin arabasn
almtm ve eve dnerken Melanienin, evlerinin nndeki araba
yolunda olduunu grdm. O da beni grmt ve bir an ylece
baktk. Sanki ikimiz de birbirimize dieri yokmu gibi davranmaya
devam edip etmeyeceimizi soruyorduk. Birbirimizin hayatnda hi

var olmamz gibi.


Ama vardk. En azndan gemite vardk. Bu yzden ona el
salladm. Sonra da tarafsz blge saylan kaldrma doru yrdm.
Melanie de aynsn yapt. Yanma yaklatnda gzleri bymt.
zerimdeki tuhaf kostme baktm.
Franszca dersindeydim, diye akladm. Makaron ister misin?
Annem ve babam iin ayrdm makaronlardan birini kardm.
Ah, teekkrler. Melanie makarandan bir srk ald ve gzleri
byd. Ona neler hissettiini biliyorum, demek isterdim. Ama ara
dan geen bunca zamandan sonra bunu yapmadm. nk belki de
bilmiyordum. Artk bilmiyordum.
Demek Franszca kursuna gidiyorsun... dedi Melanie. Bu
sene ikimiz de bir eit yaz okulundaydk yani, ha?
Evet, sen de Portlanddaymsn. Orada mzik kursuna gittin
deil mi?
-314-

GAYLE FORMAN
Melanienin gzleri parlad. Evet. Youn bir kurstu. Sadece alet
almakla yetinmeyip beste yapmay ve mzik endstrisinin farkl
ynlerini de rendik. Profesyonel mzisyenlerle altk. Orada or
taya kardm bir besteyi nmzdeki yl okulda alacam. imdi
gzlerindeki parlaklk yznn tamamna yaylmt. Sanrm ben
mzik teorisi alannda uzmanlaacam. Sen?
Bam iki yana salladm. Henz bilmiyorum. Sanrm ben
yabanc dil renmekten holanyorum.
Bu sonbahar incenin yan sra Franszca dersi alacak, Profesr
Glennynin eitmenliini yapt bir baka Shakespeare snfina devam
edecektim. Ayrca aret Bilimine Giri dersine katlacak ve Afrika
danslar renecektim.
Melanie bana bakt ve ksa bir sre sessiz kald. Yani bu yaz
Rehoboth Beache gitmiyorsun, yle mi?
Be yamdan beri her yaz ayn eve gidiyorduk. Ama bu sene
yle olmayacakt. Babam Hawaiideki bir konferansa davet edildi
ve annemi de kendisiyle gitmeye ikna etti. Sanrm bunu bana jest
olsun diye yapt.
nk sen Parise gideceksin.
Evet. Parise gideceim.
Bir sessizlik oldu. Arka planda, komu ocuklarn su fskiyele
rinin etrafnda oynadklarn duyabiliyordum. Tpk bir zamanlar
Melanieyle yaptmz gibi.
Onu bulmak iin.
Bilmek zorundaym. Bana bir ey geldiyse bunu renmek
zorundaym.
Melanienin bana alayc szler syleyeceini, dudaklarn bzp
gleceini dnerek kendimi buna hazrladm. Oysaki o sadece
sylediklerimi dnd. Sonrasnda dudaklarndan kan kelimeler
-

315-

alayc deil, gerekiydi. Onu bulsan bile, seni isteyerek terk etmemi
olsa bile karnda duran kii, hayalini kurduun kii olmayacak.
Bu dnce benim de aklmdan gemiti. Onu bulma ihtima
lim zayft ama onu, hatrladm ekilde bulma ihtimalim daha da
zayft. Ama aklma srekli babamn syledii o szler geliyordu; bir
eyi kaybedersen onu son grdn yeri gznn nne getirmeye
al. Ve ben Pariste ok ey bulmu, sonra da onlar kaybetmitim.
Biliyorum, dedim Melanieye. Bu ok tuhaft nk kendimi
savunmaya gemi gibi hissetmiyordum. Hatta Melanie yine eski
gnlerdeki gibi benim iin endieli grndnden, biraz rahadamtm. Kendim iin endielenmiyor olmam da beni rahadatmt. En
azndan bu konuda. Bunun bir nemi olduundan emin deilim.
Bu szler Melanienin gzlerinin bir kez daha kocaman alma
sna neden oldu. Ardndan onlar ksarak beni batan aa szd.
Farkl grnyorsun.
Gldm. Hayr. Hl eskisi gibiyim. Sadece zerimdeki kyafet
farkl.
Kyafet yznden deil, dedi Melanie neredeyse sert bir tavrla.
Eskisinden farklsn.
Ah. ey... teekkrleri"
Baklarm Melanieye evirdim ve o an ilk defa onun nasl g
rndn fark ettim. ok tandk grnyordu. Yine eski Melanie
gibiydi. Salar uzamaya balam, eski rengine dnmt. zerinde
pantolondan bozma bir ort ve ok ho grnen dantelli bir bluz
vard. Burnundaki hzmay karma. Dvmelerini sildirmiti. Salar
rengrenk deildi. zerinde bir fahieninkine benzer kyafeder yoktu.
Elbette eskisi gibi grnyor olmas, eskisi gibi olduu anlamna
gelmiyordu. Birden Melanienin de benim anlamadm sebeplerden
dolay frtnal bir yl geirmi olabileceini fark ettim.
-

316-

GAYLE FORMAN
Melanie hl bana bakyordu. ok zgnm, dedi nihayet.
Ne iin? dedim.
Londradayken buna hazr olmadn halde san kestirmeye
seni zorladm iin. Aladnda kendimi ok kt hissetmitim.
nemli deil. Bunu yaptm iin muduyum. Gerekten de
mutluydum. Louise Brooksunkine benzer bir sa stilim olmasayd
belki Willem beni hi durdurmayacakt. Ya da belki yine durdura
cakt ama birbirimize gerek isimlerimizi syleyerek tanacaktk. Bu
tahminimin doru olup olmadn hibir zaman renemeyecektim.
Tesadflerin sebebini asla bilemezdiniz.
imdi Melanieyle birbirimize ne syleyeceimizi bilemiyor, el
lerimizi iki yana indirmi, ylece kaldrmda duruyorduk. Komu
ocuklarn fskiyelerin altnda lklar attn duyuyordum. K
kken Meksikadaki o havuzun trampleninde durduumuz gnleri
hatrladm. Suya atlarken mudaka el ele tutuur ama yzeye karken
ellerimizi brakmak zorunda kalrdk. Ne kadar abalarsak abala
yalm, yzmeye baladmzda ellerimiz birbirinden ayrlrd. Ama
yzeye ulatmzda havuzdan kar, tramplene ulaan merdivenleri
trmanr, bir kez daha el ele tutuup suya atlardk.
Artk birbirimizden ayr yzyorduk. Bunun farkndaydm. Belki
de suyun yzeyinde kalabilmek iin yle yapmak zorundaydk. Ama
kimbilir... Belki gnn birinde sudan kar, el ele tutuur ve tekrar
suya atlardk.

317-

G a ile m beni JFK havaalanna kadar brakmak istedi ama Deeye Parise
gitmeden nceki son gnm onunla geireceime dair sz vermi
tim. Bu yzden beni Philadelphiadaki Otuzuncu Cadde stasyonu na
braktlar. Bir yl sonra ilk defa trene binip Manhattana gidecektim
ve Dee beni Penn stasyonu nda karlayacakt. Bir sonraki gece de
Londraya uacak ve oradan Parise geecektim.
Trenim anons edildiinde platforma doru yrdk. Zihninde
Maui golf kursuna dair grntler dolanan babam ayam sabrszca
yere vuruyordu. Pazartesi yola kacaklard. Annem normal admlarla
yryordu. Uzaktan trenimin farlarn grdmzde antasndan
bir kutu kard.
Bu defa hediyelerle uramayacamz dnmtm. Bir
nceki yl ktm seyahatten nce darda pahal bir yemek ye
mitik ve ailemden ok sayda son dakika hediyesi almtm. Bu defa
seyahatimden nceki geceyi daha sakin geirmitik; evimizin yemek
-

319-

salonunda lazanya yiyerek. Annem ve ben tm akam tabamzdaki


makarnay trtklayp durmutuk.
Bu hediye senden ok benim iin.
Kutunun kapam atm, iinde kk bir cep telefonuyla birlikte
arj aleti ve adaptr vard.
Bana yeni bir telefon mu aldn?
Hayr. Yani evet. Eski telefonunu geri dndnde yeniden
kullanabilirsin. Bu, dnyann her yerinde alan bir telefon. Avrupa'da
da kesin olarak alacak. Sadece ey alman gerekiyor... neydi onun
ad? diye sordu babama.
SM kart.
Evet, SM kart. Telal ellerle telefonun arka kapan amaya
alt. Grne baklrsa bu kart pahal bir ey deil. Bylece git
tiin her yerde bir telefon numaras alabilir ve ihtiyacn olduunda
grme yapabilirsin. Acil durumlarda bizi arar ya da mesaj atarsn;
tabii eer istersen. Bu telefon daha ok senin bize ulaabilmen iin.
Yani buna ihtiyacn olursa. Zorunda deilsin tabii...
Anne, dedim szn keserek, Tamam. Size mesaj atarm.
Gerekten mi?
Evet! Siz de bana Hawaiiden mesaj atn. Bu aletin fotoraf
ekme zellii var m? Telefonun kamerasna baktm. Belki size
fotoraf da gnderirim.
yle mi?
Elbette.
Annemin yzndeki ifadeyi gren birisi onun bana deil de
benim ona bir hediye verdiimi dnrd.
Penn stasyonu kalabalkt ama zerinde limon yeili, parlak, naylon
bir ort ve tek boynuzlu atlar gerektir yazl kolsuz bir bluzla yolcu
-320-

GAYLE FORMAN
gidi tabelasnn altnda duran Deeyi bulmakta hi zorlanmadm.
Dee beni grr grmez smsk kucaklad.
Bavulun nerede? diye sordu.
Arkam dnp ona ordu ve donanmann ihtiya fazlas eyalarnn
satld Philadelphiadaki dkkndan satn aldm zeytin yeili srt
antasn gsterdim.
Dee bir slk ald. Balo elbiseni buna sdrmay nasl baardn?
Kadandmda ufack oluyor.
ok daha byk bir antayla geleceini dnmtm. Bu
arada anneme dar kp etrafi kefetmeden nce eve urayacamz
syledim ve o da bize le yemei hazrlad.
le yemeklerini severim.
Dee ellerini havaya kaldrd. Aslna bakarsan annem senin iin
srpriz bir parti dzenledi. Sakn bunu sana sylediimden haberi
olmasn.
Parti mi? Henz beni tanmyor bile.
Ona hakknda yle ok ey anlattm ki seni tandn dn
yor. Zaten annem yemek yapmak iin hibir firsat karmaz. Partiye
kuzenim Talya da dhil olmak zere ailenin btn yeleri katlyor.
Sana daha nce Talyadan bahsetmi miydim?
u sa tasarmcs olan Talyadan m?
Dee bam sallad. Ondan senin san yapmasn istedim. Talya
beyaz kadnlarn salarn da yapyor ve Manhattandaki ok k bir
salonda alyor. Salarn eskisi gibi kt kestirip Louise Brooksa
benzeyebileceini dndm. Willemle tantnz gnden farksz
grnebilirsin. Artk u karmaaya bir ekidzen versen iyi olur. Her
zamanki gibi bir tokayla atkuyruu eklinde topladm salarma
dokundu.
-321

Metroya binip ehrin tm duraklarn dolatktan sonra son du


rakta indik. Ardndan bir otobse adadk. Gney Bromcn insanlarn
iti kak dolat caddelerini grmeyi bekleyerek pencereden dar
baktm. Ama otobs yal aalarn glgesi altndaki gzel, tula
binalarn nnden geiyordu.
Gney Bronx buras mT diye sordum Deeye.
Ben hibir zaman Gney Bronxta yaadm sylemedim.
Dnp yzne baktm. Sen ciddi misin? Daha nce birka kez
Gney Bronxta yaadn sylediini duydum.
Ben sadece Bronxtan geldiimi syledim. Zaten u an bulun
duumuz yer de Bromca bal. Riverdale adnda bir semt.
Ama sen Kendraya Gney Bromttan geldiini syledin. Ona
Gney Bronx Lisesinden mezun olduunu anlattn... Dee ile Kendra
arasnda geen o ilk konumay hatrlayarak duraksadm. Ki byle
bir lise hi var olmad.
Ben o kzcaz kendi n yarglaryla ba baa braktm. Dee
bana bakp imal bir edayla srtt. Ardndan otobsn durmas iin
zile bast. ok katl apartmanlarla dolu ilek bir caddeye indik. B
yleyici olmasa da ho bir yerdeydik.
Siz olaanst bir oyuncusunuz, D Angelo Harrison.
Siz de yle. Ben Bromcta yayorum ve fakirim. nsanlar buna
dayanarak beni varolarda yaayan bir serseri olarak grmek istiyor
larsa kendileri bilir. Glmsedi. zellikle de bana burs vermek
istiyorlarsa.
Giriinde zeri adam biblolar asl duran ho bir tula binann
nnde durduk. Dee evdekilere geldiimizi haber vermek iin zile
bastktan sonra kafesli, eski bir asansre binip beinci kata ktk.
Dee dairenin kaps nnde durup bana baktktan sonra dank
duran salarm kulamn arkasna sktrd.
-322-

GAYLE FORMAN

arm gibi grn, diye fsldayp kapy at.


Hemen zerinde Bon Voyage Allyson yazs asl duran, yiyecek
lerle dolu bir masann etrafna toplanm bir dzine insann olduu
kk bir salona adm attk. Gzlerimi hayrede aarak Deeye baktm.
Srpriz! diye bard Dee havaya kaldrd ellerini sallayarak.
Deenin, zeri buram buram gardenya kokan annesi Sandra
yanma gelip beni smsk kucaklad. Dee sana sylemiti, deil mi?
Bu grdm en berbat aknlk ifadesiydi. Olum sr tutmay asla
beceremez. Eh, hadi gel bakalm. Bizimkilerle tanp bir eyler ye.
Sandra beni birka teyze, amca ve kuzenle tantrdktan sonra
elime ii zgara tavuk, peynirli makarna ve yeilliklerle dolu bir tabak
tututurup masaya oturttu.
imdi sz sende.
Dee neredeyse btn akrabalarna Willemden bahsetmi olduu
iin herkes bana onu nasl bulabileceim konusunda nerilerde bu
lunuyordu. Ardndan bana yolculuum hakknda sorular sormaya
baladlar. Oraya nasl gidecektim -New Yorktan Londraya uacak,
sonra da Parise geecektim-nerede kalacaktm -Willemle dolat
mz Vilette blgesinde gecelii yirmi be dolar olan bir renci
yurdunda- ve etraf nasl gezecektim; bir ehir rehberinden fayda
lanp metroya binme cesareti gstererek. Bana Parisi de sordular ve
onlara bir nceki yl grdklerimi anlattm. Pariste dnyann her
yerinden insan yaadn duymak ve baz blgelerinin Afrikallar ile
dolu olduunu renmek ok ilgilerini ekti ve bu bilgi Fransann
hangi Afrika lkelerini smrgesi altna ald konusunda hararedi bir
tartma balatt. Nihayet birisi sorunu zmek iin bir atlas getirdi.
Herkes atlasn bana tnde Sandra bana iinde armudu
turta olan bir tabak verdi. Sana kk bir ey aldm, dedi ince bir
paket uzatarak.
-323-

fa -e /e -e e

Ah, ne gerek vard...


tirazlarm elini sallayarak savuturdu. Pakette Parisin kat
lanm bir haritas vard. Dkkndaki adam bu haritay elinden
drmeyeceini syledi. inde Parisin tm metro istasyonlaryla
birlikte ana caddelerinin bir listesi var. Haritay ap bana gsterdi.
D Angeloyla ikimiz bu haritann banda saader geirip onu deta
dualarmzla ykadk.
Demek ki artk hi kaybolmayacam.
Sandra haritay kadayp elime tututurdu. Dee gzlerinin eklini
ondan almt. Bu yl oluma yaptn yardmlardan dolay sana
teekkr etmek istiyorum.
Ben mi Deeye yardm etmiim? Bam iki yana salladm.
Sanrm durumu ters alglamsnz.
Ben her eyin farkndaym.
Hayr, ciddiyim. Dee okuldaki btn zamann bana yardm
ederek geirdi. Bu benim iin neredeyse utan verici saylr.
Samalamay brak. D Angelo hem zeki hem de hayatn ona
sunduklaryla yetinmeyi bilen bir ocuk. Ama btn bunlar onun
iin ok da kolay olmad. Drt yllk lise hayat ve niversitede ge
irdii bir yl boyunca brak eve getirmeyi, bana hakknda bir eyler
syledii tek dostu sen oldun.
Siz ikiniz beni ekitiriyorsunuz, deil mi? diye sordu Dee.
Yanmza gelip ikimize birden sarld. Zekm m vyorsunuz yoksa?
Hayr, baka bir eyini vyoruz, dedim
Birbirinizden duyduklarnzn tek bir kelimesine bile inanma
yn! Dee arkasn dnp beni salarnda i ie gemi rgler olan
uzun boylu, nefis bir kzla tantrd.
Sana Tanyadan bahsetmitim.
-324-

GAYLE FORMAN
Biz Tanya yla selmlarken Sandra biraz daha turta getirmek
zere yanmzdan ayrld. Tanya elini uzatp salarm tokasndan
kurtard. Ularna dokunup Deenin sk sk yapt gibi honutsuz
bir ifadeyle dilini damana vurdu.
Biliyorum. Biliyorum. Onlara dokunmayal bir yl oldu, dedim.
Sonra birden gerekten de o kadar olduunu fark ettim. Aradan tam
bir yl gemiti.
Salarn bundan daha m ksayd yoksa uzun muydu? diye
sordu Dee. Ardndan Tanyaya dnd. Eskisi gibi grnmesini sa
lamalsn. Onu bulduunda hazr olmal.

\
Onu bulursam, diye dzelttim. Eskiden salarm tam bura

dayd. Boynumun balad yere dokundum. Londradaki kuafr bir


yl nce salarm oraya dek ksaltmt. Ama sonra elimi indirdim.
Ger sanrm kt kesim istemiyorum.
Salarn kestirmek istemiyor musun? diye sordu Tanya.
Hayr, salarm kestirmeyi ok istiyorum, dedim. Sadece kt
kesim istemiyorum. Bambaka bir model deneyeceim.

c/ehete kaplmam, alt zaman dilimi ve on saatlik uak yolcu


luu sonunda gerekleti.
Her ey Charles de Gaulle Havaalanmn gelen yolcu salonuna
girmemle balad. Etrafmdaki dier btn yolcular ya kendilerini
kucaklayan akrabalar ya da tabela tayan ofrler tarafndan kar
lanyordu. Beni karlamaya gelen olmamt. Bekleyenim yoktu.
Kimse beni bulmaya almyordu. Dnyann baka yerinde beni
seven insanlar olduunu bilsem bile o an kendimi hi olmad kadar
yalnz hissettim. Bamn zerinde yine turist olduumu syleyen kl
bir tabela belirdi. Ama bu defakinde fazladan SEN NE YAPTIN
BYLE? yazyordu.
Srt antamn asklarn beni kucaklamalar mmknm gibi
iyice gsme ektim. Derin bir nefes aldm. Bir bacam kaldrp
dierinin nne getirdim. Bir adm attm. Sonra bir tane daha.
-327-

Uakta hazrladm yaplacaklar listesini kardm. Madde bir:


para bozdur.
ok saydaki dviz brolarndan birine gidip at pat Franszca
konuarak orada dolar bozdurup bozduramayacam sordum. El
bette bozdurabilirsiniz. Buras bir banka, dedi bankonun arkasndaki
adam Franszca. Ona yz dolar uzattm ve artk karlnda aldm
Eurolar sayacak kadar rahadamtm.
Listedeki bir sonraki madde: renci yurdunu bul. Haritay
karp gideceim gzergh belirledim. Trenle ehre geecek, orada
metroya binip Jaures stasyonunda inecektim. Parisin merkezine
giden RER treninin tabelalarn takip ettim ama bu trenin kalkt
istasyona ulaabilmek iin havaalan trenine binmem gerektii ortaya
kt. Ardndan yanl yne gidip farkl bir terminale ulatm iin
geri dnmek zorunda kaldm ve neticede sadece havaalan treninin
kalkt istasyona ulamam bile bir saati buldu.
Otomatik bilet makinelerinin karsna getiimde kendimi d
manla yz yze gelmi gibi hissettim. Dil olarak ngilizce setiim
halde makinenin verdii talimadar beni akna evirmiti. Metro
bileti mi istiyordum? Yoksa tren bileti mi? Peki her ikisi birden ola
bilir miydi? Kafamn zerindeki tabelann daha da parlak bir kla
yanp sndn hissettim. Bu defakinde SEN NE HALT ETTN
BYLE? yazyordu.
Tekrar ehir rehberini ap Parise nasl ulaldna baktm. Pekl,
tek bir bilede Parise gidip oradan metroya binebilirdim. Paris metro
haritasn inceledim. Farkl hatlar birer ylan gibi i ie gemiti.
Nihayet ineceim durak olan Jauresi buldum. RER tren hattn
parmamla takip ederek metroya bineceim istasyonu grdm ve
irkilerek bu istasyonun Gare du Nord olduunu fark ettim. Aina
olduum bir yerdi. Beni o gne balayan bir yer.
-

328-

GAYLE FORMAN
Pekl, Allyson, ansn denemekten baka aren yok, dedim
iimden. Ardndan bir delloya hazrlanyormuasna omuzlarm
geriye atp bilet makinesinin karsna getim. Dokunmatik ekrana
basp makineye on euro ykledim ve o da karlnda bana minick
bir biletle birlikte para st verdi. Hareketsiz rakibime kar kazan
dm zafer kkt belki ama duyduum memnuniyetten yzm
kzarmt.
Kalabal takip ederek istasyonun, ngilteredeki metro kaplarnn
ayns olan kapya ulatm ve bu kaplardan devasa boyutlardaki bir
bavulu ekmek zorunda olmadan gemek ok daha kolayd. Hah!
Bir dman daha baaryla geri pskrttm.
RERden metroya gemem gereken Gare Du Nordeda metro
hatan ararken bir kez daha yolumu ardm ve hem RER istasyonun
dan kmak hem de metroya binmek iin ihtiya duyduum kk
bileti kaybettim. Sonrasnda ters yne giden metroya bindim ama
bunu kaplar kapanmadan hemen nce fark ederek kendimi trenden
dar attm. Nihayet ineceim duraa geldiimde yorgunluktan ko
lumu kaldramayacak haldeydim ve kafam iyice allak bullak olmutu.
Haritann zerinde nerede olduumu anlamam on be dakika srd.
Birok kez yanl yne saptktan sonra nihayet kanallara ulatm, ki
bu da doru yerde olduumun ilk iaretiydi.
Ama hostelin nerede olduu hakknda hl en ufak bir fikrim
yoktu. Yorgun, bitkin ve neredeyse gzyalarna boulmak zereydim.
Daha renci yurdunu bulmay bile baaramamtm. stelik elimde
bir adres ve bir harita vard Nasl olmutu da Willemi bulabilece
ime inanmtm?
Ancak tam kendimi brakacam srada durup kanallara baktm
ve sadece nefes almaya odaklandm. imdeki panik yava yava kay
boldu. Buras bana tandk gelen bir ehirdi. Ben bu ehri biliyordum
nk daha nce buraya gelmitim.
-

329-

Haritam toplayp kaldrdm. Biraz daha nefes aldm. Etrafa


baktm. O gri bisiklederi grdm. Tpk daha nceki geliimde ol
duu gibi k kadnlar yksek topuklu ayakkablaryla kaldrmda
yryordu. Kafeler kimsenin almaya ihtiyac yokmu gibi tklm
tklm doluydu. Tekrar derin bir nefes alarak mantkl dnmeye
baladm. Birden nasl olduysa nerede olduumu anladm. Sol ta
rafta Jacques ve Danimarkallara rastladmz, iinde gl olan park
vard. Sa tarafta, birka sokak geride Willemle krep yediimiz kafe
olmalyd. Haritay tekrar kardm. Nerede olduumu buldum. Be
dakika sonra hosteldeydim.
Odam altnc kattayd ve asansr almyordu. Bu yzden dner
merdivenleri trmanmak zorunda kaldm. Kolunda bir Yunan tanr
snn dvmesi olan bir ocuk kahvalt salonunu ve ortak tuvaletleri
(kz, erkek herkes ayn tuvaleti kullanyordu) gsterdikten sonra beni
yedi yatakl odama gtrd. Elime bir asma kilit tututurup dar
kamda, eyalarm brakabileceim yeri gsterdi. Ardndan, Bonne

chance, diyerek yanmdan ayrld. yi anslar anlamna gelen bu sz


herkese mi sylyordu yoksa benim buna ihtiyacm olduunu mu
dnmt, merak ettim.
Yataa oturup srt antamn stnde asl duran uyku tulumunu
kardm ve kendimi yayl dee brakrken Willem in hi bu yurtta
kalp kalmadn merak ettim. zerine uzandm bu yatakta uyuyup
uyumadn. Dk bir ihtimaldi belki ama imknsz deildi. Willem beni bu semt civarnda dolatrmt. Ve u an kalbimle birlikte
arparak beni uykunun kollarna srkleyen, doru olan yaptm
hissi her eyin mmkn olabileceini sylyordu.
Birka saat sonra uyandmda yastm azmdan akan salyayla
slanm ve salarm elektriklenmiti. Hk bir du alp uak yolcu
luunun etkisinde olan salarm ampuanladm. Ardndan onlar
havluyla kurutup Tanyann bana gsterdii//^ ve k tarznda jle-330-

GAYLE FORMAN
ledim. Kat kat kesilen salarm ok farkl grnyordu ve bu model
houma gitmiti.
Alt kattaki lobinin duvarnda, zerine sprey boyayla bar iareti
izilmi devasa tabelann hemen arkasnda asl duran saat yediyi gs
teriyordu. En son Londradan Parise yaptm uu srasnda verdikleri
ekmek ile yourdu yemitim ve karnm zil alyordu. Lobideki kk
kafede sadece iecek satyorlard. Tek bana seyahat etmenin tek
bana yemek yemek ve Franszca sipari vermek anlamna geldiini
bildiim iin Madam Lambertle bu konuda epeyce pratik yapm
tm. Son bir ylda okulun yemekhanesinde sk sk tek bama yemek
yemitim ama o gn yeterince zorluun stesinden geldiime karar
verdim. Bu nedenle bir sandvi alp odamda yiyecektim.
Yurdun nnde bir grup insan iseleyen yamurun altnda tak
lyordu. Aralarnda AvustralyalIlara zg olduunu dndm bir
aksanla ngilizce konuuyorlard. Derin bir nefes alp yanlarna gittim
ve yaknlarda gzel sandvi yapan bir yer olup olmadn sordum.
Rfleli, kahverengi salar ve krmz yanaklar olan kasl bir kz
bana dnp neeyle glmsedi. Ah, kanaln kysnda fme somonlu
nefis sandviler yapan bir yer var, dedi. Bana yolu tarif ettikten sonra
arkadayla fiks mens 12 Euro olan ve 15 Euro dendiinde bu
menye bir kadeh de arap eklenen bir restoran hakknda konumaya
devam etti.
Kzn anlatt yemek ve yannda sunulan iecei dnmek
bile azm sulandrmt. Kendimi zorla davet ettirmenin arszca bir
davran olacan biliyordum ve ben asla byle eyler yapmazdm.
te yandan Pariste yalnzdm ve buraya ne zaman gelsem daha
nce hi yapmadm eyler yapyordum. Avusturalyal kzn gnete
bronzlam omzuna hafife dokundum ve akam yemeinde onlara
katlp katlamayacam sordum. Bu, seyahatimin ilk gn ve nereye
gitmem gerektiini bilmiyorum, diye akladm.
-331

Tebrikler, dedi kz. Biz uzun zamandr geziyoruz. D.M.ye


ktk.
D.M. mi?
Denizar Macera. Avusturalyadan dar kmak o kadar pahal
ki bir kez ktn m uzun sre geri dnmemelisin. Bu arada ben Kelly.
Bu Mick, bu Nick, bu Nico yani Nicola ve bu da Shazzer. Shazzer
ngiliz ama yine de onu seviyoruz.
Shazzer, Kelly ye dilini kardktan sonra bana bakp glmsedi.
Ben de Allyson.
Ah, annemin ad! dedi Kelly. Az nce tam da annemi ne
kadar ok zlediimden sz ediyordum. yle deil mi ocuklar?
te karma budur!
Kader, diye dzeltti Nico.
Ayn ey.
Kelly bana bakt. Henz teklifimi kabul etmemiti ve beni geri
evirirse kendimi bir aptal gibi hissedeceim iin ksa bir an kpr
damadan bekledim. Belki Franszca dersinde bunu sk sk yaadm
iin kendimi bir aptal gibi hissetmeye almtm. Grup yrmeye
balad ve ben de sandvi satlan yere yneldim. Sonra Kelly bana
doru dnd.
Hadi gel, dedi. Seni bilmem ama ben o kadar acktm ki bir
at bile yiyebilirim.
Aslnda bunu gerekten de yapabilirsin. Bu lkede at eti de
yiyorlar, dedi Shazzer.
Hayr, bu doru deil, dedi olanlardan biri. Mick ya da Nick
Hangisi olduundan emin deildim.
At etini Japonyada yiyorlar, dedi Nico. Orada bu etin ok
lezzedi olduu dnlyor.
-332-

GAYLE FORMAN
Yrmeye baladk ve gruptakilerin Fransada at eti yenilip yenilmedii hakkndaki tartmalarm dinledim. Onlarla yrrken nihayet
baardm anladm. Yemee kmtm. Pariste. Be dakika nce
tantm insanlarla. Bu son bir ylda yaadklarm arasnda nedense
beni en ok artan bu olmutu.
Restorana giderken telefonuma SM kart almam iin durduk.
Ardndan ksa bir sre kaybolduktan sonra nihayet gideceimiz yeri
bulduk ve bizi oturabilecekleri kadar byk bir masann boalmasn
bekledik. Ismarladm nefis pancarl salata ylesine gzel grnyordu
ki fotorafn ekip anneme gnderdim. Annem de bana hemen
cevap yazp babamn kahvaltda yedii Loco Moconun11 fotorafn
gnderdi. Balang yemeim biberli bir sosla sunulan ne olduunu
bilmediim bir balkt. Gruptakilerin artc seyahat maceralarn
dinleyerek ylesine gzel zaman geirdim ki Babsa vermi olduum
sz ancak tadya getiimde aklma geldi. Menye bir gz attm ama
makarana rasdamadm. Saat gecenin onu olmu ve dkknlar kapan
mt. Seyahatimin daha ilk gnnde verdiim sz tutamamtm.
Kahretsin, dedim. Hatta, merdel"
Sorun ne? diye sordu Mick ya da Nick.
, Onlara makaron konusunu anlattm ve hepsi beni bylenmi
gibi dinledi.
Garsona sorsan iyi olur, dedi Nico. Sidneyde altm resto
randa, mende olmayan pek ok yiyecek hazrlardk. zel mteriler
iin. Hep birlikte dnp ona baktk. Sormann kimseye zarar olmaz.
Bylece sordum. Garsona Madam Lamberti gururlandracak bir
Franszcayla her gn bir tane makaron yiyeceime dair verdiim sz
anlattm; ma promesse du manger des macarons tous les jours. Adam
11

Pirin, hamburger kftesi, sahanda yumurta ve sostan oluan bir Hawaii yemei,
(ed.n.)

333

ok ciddi bir eyden bahsediyormuum gibi dikkade beni dinledikten


sonra mutfaa gitti. Dndnde herkesin tadsyla birlikte -krem
brle ve mousses au chocolat- mucizevi bir ekilde, sadece bana zel,
mkemmel grnml bir makaron da getirmiti. Makaronun ii
incir olduunu dndm bir meyvenin kahverengi, tatl ve p
trl kremasyla doldurulmutu. Etrafna yle bir maharede eker
serpitirilmiti ki tablo gibi grnyordu. Bir fotoraf daha ektim.
Sonra da yedim.
Saat on bir olduunda bam tabamn zerine dmeye ba
lamt. Gruptakiler beni yurda brakp sadece kzlardan oluan bir
Fransz mzik grubunu dinlemeye gittiler. Deliksiz bir uyku uyudum
ve sabah kalktmda Kelly, Nico ve Shazzerm oda arkadalarm
olduunu fark ettim.
Saat ka? diye sordum.
ok ge oldu! Saat on, dedi Kelly. Ne kadar ok uyudun.
Hem de onca amataya ramen. Yurtta kalan Rus bir kz her sabah
bir saat boyunca san kurutuyor. Bizimle gelmek isteyip istemediini
sormak iin uyanman bekledim. Bugn hep birlikte Pere Lachaise
Mezarlna gidiyoruz. Orada piknik yapacaz. Bu dnce bana
korkun gelse de belli ki Franszlar bunu hep yapyor.
Kelly nin teklifi olduka cazipti: Parisi iki hafta boyunca o ve
arkadalaryla turist olarak gezip elenmek. Bu teklifi kabul ettiim
takdirde kf kokulu gece kulplerini gezmek zorunda kalmayacaktm.
Celinee katlanmam ya da kalbimin bir kez daha parampara olmas
riskine girmem de gerekmeyecekti.
Belki sonra yannza urarm, dedim Kellyye. Bugn hallet
mem gereken bir i var.
Doru ya. Sen destans bir makaron arayndasn.
Aynen yle, dedim.
-334-

GAYLE FORMAN
Kahvaltda haritamla biraz zaman geirip kaldm renci yur
dundan Gare du Norda nasl ulaabileceimi bulmaya altm. Gi
deceim yer yrme mesafesindeydi, bu yzden vakit kaybetmeden
yola ktm. zerinde yrdm geni bulvar, bisiklet yollar ve tam
ortasndan geen kaldrmyla bana tandk gelmiti. Ancak istasyona
yaklarken midemin bulandn, az nce itiim ayn azma gel
diini ve duyduum korku yznden boazm yaktn hissettim.
Gare du Norda ulatmda biraz zaman ldrmeye altm.
stasyondan ieri girdim. Eurostar peronlarnda gezindim. Peronlardan
birinde ahrn kapsndan kmay bekleyen bir at gibi, kalkn bek
leyen bir Eurostar treni vard. Tam bir yl nce burada kalbi krlm
ve korkmu bir halde Bayan Foleynin yanma kotuumu hatrladm.
Kendimi istasyondan dar kmaya zorlayp yeniden hatrala
rmn rehberliinde hareket ettim. Dndm. Tekrar dndm. Bir
kez daha dndm. Raylarn zerinden geip i yerlerinin olduu
blgeye girdim. Ve ite oradayd. nternet zerinden yaptm onca
aratrmadan sonra onu byle elimle koymu gibi kolayca bulmam
son derece artcyd. Ya bu kulp Googleda listelenmemiti ya da
Franszcam ylesine ktyd ki derdimi kimseye anlatamamtm.
Ya da belki de ikisi de deildi. Derdimi anlatmtm ama Celine
ve Dev Adam artk bu kulpte almyordu.
Bir yl, uzun bir zamand. Bu sre ierisinde pek ok ey de
imi olabilirdi!
Kapy ap barn arkasnda san atkuyruu eklinde toplam
gen bir adam bulduumda yaadm hayal krklndan neredeyse
alayacaktm. Dev Adam neredeydi? Artk bu kulpte deilse ne
olacakt? Ya Celine de burada deilse ne olacakt?

Excusez moi,je cherche Celine ou un barman qui vient du Senegal.


-

335

Adam hibir ey sylemedi. Tepki bile vermedi. Deterjanl suda


bardaklar ykamaya devam etti.
Konumu muydum? Kelimeler dudaklarmdan Franszca m
dklmt? Tekrar denedim. Bu defa cmlemin sonuna bir de sil

vous plat ekledim. Adam abucak bana bakt ve cep telefonunu


karp bir eyler yazdktan sonra bulaklar ykamaya devam etti.
Con, diye mrldandm Franszca. Bu da Nathanieln bana
rettii kelimelerden biriydi. Damarlarma adrenalin hcum ettiini
hissederek hmla kapy atm. Beni yandamaya tenezzl etmeyen,
tezghn arkasndaki bu aalk herife ve bir hi uruna bunca yol
tepen kendime ok fkelenmitim.
Geri dndn!
Bam kaldrp baktm. Ve onu karmda buldum.
Geleceini biliyordum. Dev Adam elimi tutup tpk geen
sefer olduu gibi beni yanaklarmdan pt. Bavul iin geldin, notii"
Nutkum tutulmutu, bu yzden sadece bam onaylarcasna
sallamakla yetindim. Ardndan ona sarldm. nk onu tekrar gr
dm iin muduydum. Bunu kendisine de syledim.
Ben de seni grdm iin mutluyum. Bavulunu sakladm
iin de yle. Celine srarla bavulunu ortadan kaldrmam istedi ama
ben hayr dedim, o mudaka Parise geri dnp eyalarn isteyecek.
Nihayet tekrar konuabildim. Dur bir dakika, u an burada
olduumu nasl rendin?
Marco bana mesaj atp Amerikal bir kzn beni aradn syledi.
O kzn sen olduunu anladm. Hadi gel.
Dev Adam takip ederek, Marconun bir kez olsun yzme
bakmadan yerleri paspaslad kulbe tekrar girdim. Ona Franszca
aalk heriF dediim iin ben de Marcoya bakmakta zorlanyordum.

Je suis tres desolee, diyerek zr diledim telala yanndan geerken.


-336-

GAYLE FORMAN
Marco Letonyal. Franszcay yeni yeni reniyor, bu yzden
konumaktan ekiniyor, dedi Yves. Burann temizliine o bak
yor. Hadi aa inelim. Bavulun orada. Marcoya bakp Deeyi ve
Shakespearei dndm ve kendime bir eyin nadiren grnd
gibi olduunu hatrlattm. Marconun kendisine saydm Franszca
kfrleri anlamadn umdum. Ondan tekrar zr diledim. Dev
Adam beni aadaki depoya indirdi. Kede, st ste ylm ku
tularn arkasnda bavulum duruyordu.
indeki her ey braktm gibiydi. Eyalarmn listesini ieren
effaf dosya. Satn aldm hediyelik eyalar. Arasnda bo kartpos
tallar olan seyahat gnlm. Btn bu eyalar sderi bir kar toz
balam halde bulacam dnmtm. Gnlme, bir nceki
yl ktm seyahatten kalan hediyelik eyalara dokundum. Benim
iin nemli olan, varln hl srdren hatralar bunlar deildi.
ok gzel bir bavul, dedi Dev Adam.
Onu sana vermemi ister misin? diye sordum. Bu bavulu gittiim
her yerde peimden srklemek istemiyordum. Hediyelik eyalar
eve kargoyla gnderebilirdim. Bavulun kendisi benim iin fazlalktan
baka bir ey deildi.
Ah, hayr, hayr, hayr. Bu bavul senin.
Onu yanma alamam. Benim iin nemli olan eyleri gtre
ceim ama her eyi tayamam.
. Dev Adam ciddi bir ifadeyle yzme bakt. Ama ben onu senin
iin sakladm.
in en gzel taraf da o ama artk bu bavula gerekten de
ihtiyacm yok.
Dev Adam dilerinin beyazln gzler nne sererek glmsedi.
Baharda kardeimin mezuniyetini kutlamak zere Roche Estaira

gidiyorum.
-337-

nemli eyalarm ayrp -gnlm, en sevdiim tirtm,


ok zlediim kpelerim- antama doldurdum. Hediyelik eyalar
ve doldurulmam kartpostallar eve gndermek zere karton bir
kutuya koydum. Roche Estairdaki mezuniyet trenine bu bavulla
git, dedim Dev Adama. Bu beni ok mutlu eder.
Dev Adam ciddi bir ifadeyle ban sallad. Bavul iin dnmedin.
Bam iki yana salladm. O gnden sonra onu hi grdn
m? diye sordum.
Dev Adam uzunca bir sre yzme baktktan sonra tekrar ban
sallad. Sadece bir kez. Seninle tantmzn ertesi gn.
Onu nerede bulabileceimi biliyor musun?
Dev Adam enesindeki sakal okad ve hi istemediim bir
ekilde merhametle yzme bakt. Uzun bir sessizliin ardndan,
Belki de bu konuyu Celinele grsen daha iyi olur, dedi.
Bunu syleyi biimi zaten tahmin ettiim her eyi dorulu
yordu. Willem ve Celinein bir ilikileri olmutu. Willemden phe
duymakta en bandan beri hakl olabilirdim. Ancak Dev Adam bu
konuda bir ey biliyorsa bile ser verip sr vermiyordu. Celine bugn
izinli ama bazen geceki gsteri iin kulbe urar. Kulpte u aralar
Androgynie grubu sahne alyor ve Caline grup yeleriyle ok iyi
arkada. Bu akam gelip gelmeyeceini renip sana haber veririm.
htiya duyduun bilgiyi ondan alabilirsin. Gn iinde beni arayp
Celinein kulbe gelip gelmeyeceini ren.
Tamam. Pariste kullandm telefonu kardm ve birbirimizin
numarasn aldk.
Bu arada bana hl ismini sylemedin, deil mi?
Dev adam bu szlere gld. Hayr sylemedim. smim Modou
Mjodi. Ben de senin ismini bilmiyorum. Bavulunun zerine baktm
ama bir ey bulamadm.
-338-

GAYLE FORMAN
Biliyorum. Adm Allyson ama Celine beni Lulu olarak tanyor.
Dev Adam akl karm gibi grnyordu. Gerek ismin hangisi?
Sanrm ikisi de.
Dev Adam omuzlarm hafife silkip elimi tuttu ve yanaklarm
ptkten sonra bana, Hoa kal, dedi.

Modounun yanndan ayrldmda henz le saatiydi ve Celinele ne


zaman karlaacam bilmemek sanki cezam ertelenmi gibi rahatlatma.
Planmda Parisi turist olarak gezmek yoktu ama yle yapmaya karar
verdim. Cesaretimi toplayp metroya bindim ve Marais Meydamnda
inip harika bir yer olan Place des Vosgesdeki kafelerden birinde
kendime salatayla bu defa bol eker eklediim citron presse syledim.
Kafede saaderce oturup garsonun beni oradan kovmasn bekledim
ama ben hesab isteyene dek yanma bile uramad. Bir pastaneden
inanlmaz derecede pahal bir makaron aldm; bu defaki gnein
son fsltlar gibi ak turuncu renkteydi. Bir yandan makaronumu
yiyerek dar caddelere girip ktm ve siyah apkal, vcuda yapan
k takm elbiseli Ortodoks adamlarla dolu bir Yahudi mahallesinden
getim. Birka fotoraf ekip anneme gnderdim ve onlar bundan
byk keyif alacak olan bykanneme de gndermesini istedim. Sonra
amaszca etrafta dolanp maazalardaki, dokunmaya bile paramn
yetmeyecei giysilere baktm. Sat elemanlar bana Franszca olarak
yardma ihtiyacm olup olmadn sorduklarnda onlara ayn ekilde
Franszca konuarak sadece giysilere bakm syledim.
Birka kartpostal alp tekrar Place des Vosgesye gittim ve mey
dandaki bir parka oturdum. ocuklaryla oynayan anneler ve sigara
larn tttrp gazete okuyan yal adamlarn arasnda kartpostallarn
arkasn doldurdum. ok kiiye yazmam gerekiyordu. Aileme, b
-

339 -

ykanneme, Deeye, Kaliye, Jenn e, Cafe Finlay ye ve Carola. Son


anda Melanieye de yazmaya karar verdim.
Mkemmel bir gnd. Kendimi tamamen hafiflemi ve turist
olduum her halimden belli olsa bile gerek bir Parisli gibi hissedi
yordum. Modoudan haber gelmedii iin neredeyse rahatlamtm.
Kelly den akam yemeinde bulumamz syleyen bir mesaj aldm
ve tam kaldm yurda geri dnecekken telefonum ald. Arayan
Modouydu. Celine gece saat ondan sonra kulpte olacakt.
leden sonra hissettiim keyifli rahatlama hissi, bir frtna
bulutunun ardnda kayboldu. Saat daha yediydi. Birka saadik bo
zamanm vard ve Oz etesiyle12 buluup akam yemei yiyebilirdim
ama kendimi fazlasyla gergin hissediyordum. Bu gergin halimle ehri
dolatm. Saat dokuz buukta kulbe gittim ve ieride gmbrdeyen
bas seslerinin kalp atlarm hzlandrdn hissederek kapda bekledim.
Celine byk ihtimalle oktan gelmiti ama nedense vaktinden nce
ieri girmemin kabalk olacan dnyordum. Bu yzden darda
vakit ldrp kaznm salar, zarafetten yoksun giysileriyle gnn
modasna yarar bir ekilde son derece huzursuz grnen Parislilerin
kulbe girmesini izledim. Sonra bam indirip kendi zerimdeki
giysilere baktm; hki etek, siyah tirt ve deri sandaletler. Neden
savaa uygun giyinmemitim ki sanki?
Saat onu eyrek gee on euroluk giri cretimi deyerek ku
lpten ieri girdim, ierisi hnca hn doluydu ve sahnede bir grup
vard. Bangr bangr gitar seslerinin arasnda bir kemann gcrts
duyuluyordu ve fazlasyla ufak tefek Asyal bir kz crtlak sesiyle ark
sylyordu. Bu lgn genlerin arasnda tek bamaydm ve ken
dimi hi olmadm kadar soyutlanm hissediyor, vcudumun her
12

Avustralya telev2yonunda yaynlanan bir belgesel. Yazar burada grubun AvustralyalI


olmasna gnderme yapyor, (.n.)

-340-

GAYLE FORMAN
uzvunun herkese rezil olmadan nce oray terk etmemi sylediini
duyuyordum. Ama bunu yapmadm. Bunca yolu korkup kamak iin
gelmemitim. Kalabaln arasnda glkle ilerleyerek bara ulatm
ve Modouyu grdmde kendimi kayp erkek kardeimi bulmu
gibi hissettim. Modou bana glmseyip bir kadeh arap doldurdu.
Parasn demek istediimde kabul etmedi ve birden kendimi ok
daha iyi hissettim.
Ah, Celine orada, dedi n taraftaki bir masay iaret ederek.
Celine tuhaf denilebilecek kadar dalgn bir halde grubu izliyor, si
garasndan ykselen duman vcudunu sarp byleyici bir manzara
yaratyordu. Yanna gittim. Orada olduumu fark etmedi; bunu beni
ciddiye almad iin mi yoksa dikkatini tamamen gruba vermi
olduu iin mi yapmt, bilmiyordum. Masadaki bo sandalyenin
yannda durup bana oturmay teklif etmesini bekledim ama en so
nunda bundan vazgetim. Sandalyeyi ekip oturdum. Celine bana
hafife ban salladktan sonra sigarasndan bir nefes alp dumann
zerime fledi. Sanrm bu beni selamlad anlamna geliyordu. Ar
dndan dikkatini tekrar gruba evirdi.
Orada ylece oturup grubu dinledik. Hoparlrlere yakn bir
yerde olduumuz iin mzii daha da grltl duyuyorduk ve
kulaklarm nlamaya balamt. Celinein bu mzikten holanp
holanmadn anlayamadm. Ayayla tempo tutmuyor, sallanmyor
ya da buna benzer herhangi bir ey yapmyordu. Sadece sahneye
bakarak sigara iiyordu.
Grup mzie ara verdiinde nihayet dnp bana bakt.
Gerek adn Allysonm. Allyson uzatarak Aleeseesyoohn diye
telaffuz etmi olmas onu her naslsa ok sayda heceden oluan komik
ve haval bir Amerikan ismi gibi gstermiti.
Bam salladm.
-341

Hi de Fransz deil?
Bam iki yana salladm. Ben zaten byle bir iddiada bulun
mamtm.
Bir sre birbirimize baktk ve onun bana kendi isteiyle hibir
bilgi vermeyeceini anladm. Bu bilgiyi aba harcayarak elde etmek
zorundaydm. Willemi aryorum. Onu nerede bulabileceimi biliyor
musun? Celinele makinal tfek gibi Franszca konumay planla
mtm ama yaadm gerginlik ana dilimin rahadna snmama
neden olmutu.
Celine yeni bir sigara yakp dumann tekrar zerime fledi.
Hayr.
Ama o sizin yakn arkada olduunuzu sylemiti.
Sana gerekten byle mi syledi? Hayr. Benim de senden far
km yok.
kimizin de X kromozomu tayor olmas dnda nasl olup da
aramzda ufack bir benzerlik bile bulunduuna aklm ermiyordu.
Birbirimize hangi adan benziyor olabiliriz ki?
Ben de onun hayatna giren kzlardan biriyim. Bizim gibilerden
ok var.
Onunla ilgili bu gerei bilmiyor deildim. Willem bunu benden
asla gizlememiti. Ancak bunun Celine tarafndan dile getirildiini
duymak beni bitirmi, uak yolculuunun verdii yorgunluk, den
bir asansrdeymiim gibi beni bir anda dibe ekmiti.
Yani onun nerede olduunu bilmiyor musun?
Ban iki yana sallad.
Onu nerede bulabileceimi de mi bilmiyorsun?
Hayr.
Peki bilseydin bana syler miydin?
-

342-

GAYLE FORMAN
Celinein ka kusursuz bir kavis izerek kalkt ve sigarasnn
duman dudaklarndan dar szld.
Bana en azndan onun soyadn syleyemez misin? Bu kadarn
yapamaz msn?
Celine nihayet glmsedi. nk onunla geen yazdan beri
oynadmz oyunda ilk defa elimi gstermitim. stelik elim ber
batt. Bir kalem ve bir para kt alp bir eyler karalad. Sonra
kd bana doru itti. zerinde Willemin ismi vard. Tam ismi!
Ama Celinee sabrszlandm grme zevkini yaatmayacaktm ve
bu yzden kd, hi bakmadan cebime attm.
Baka bir eye ihtiyacn var m? Tekrar almaya balayan grubun
sesini bastrmay baaran sesi kibirli ve sinsiydi. O lgn arkadalaryla
dedikodumu yapp gldn duyar gibi oluyordum.
Hayr, yeterince yardm ettin.
Ksa bir sre yzme bakt. Gzleri mavi deil meneke rengiydi.
imdi ne yapmay dnyorsun?
Yzme haince bir glmseme yerletirmeye altm, ki bence
daha ok kabz olmu gibi grnyordum. Ah, bilirsin ite bir ehir
turuna kacam.
Caline zerime biraz daha duman fledi. Evet, sen tam turist
olacak bir kzsn, dedi turist olmak bir kiilik zelliiymi gibi. Ar
dndan benim gibi sradan insanlarn gidebilecei yerleri saymaya
balad: Eyfel Kulesi. Sacre-Coeur. Louvre Mzesi.
Bunu farkl bir niyede yapp yapmadn anlamak iin yzne
baktm. Willem ona birlikte geirdiimiz gnden bahsetmi miydi?
kisini benim o dazlaklara kitap frlatmam ve Willemi her zaman
kollayacam sylememle dalga geerken hayal ettim.
Celine hl Pariste yapabileceim eyleri sralamaya devam edi
yordu. Alverie kabilirsin, diyordu. Yeni bir anta. Birka ziynet
-343-

eyas. Yeni bir saat. Ayakkab. Bir insann Bayan Foley nin diline
yakr tavsiyelerde bulunurken nasl olup da bu kadar kmseyici
bir ifade taknabildiine aklm ermiyordu.
Bana zaman ayrdn iin teekkrler, dedim. Franszca. imdeki
fke beni yeniden yabanc dil konuabilen birisi haline getirmiti.

344

(D & co^ <3e/is

de Ruiter.
Ad WiUem de Ruiter di. Hemen bir internet kafeye girip bu ismi
arattm. Ancak grne baklrsa Hollandada ok sayda Willem de
Ruiter vard. lerinden biri grnt ynetmeniydi. Bir dieri nl
bir diplomatt. Onun dnda bu ismi tayan ve nl olmasa bile
herhangi bir sebeple internette yer alan yzlerce kii vard. Hem n
gilizce hem de Flemenke yzlerce sayfa taramama ramen Willemle
ilgili herhangi bir ey bulamadm; onun gerekten var olduuna dair
kk bir ipucu bile. Sonra Willemin anne ve babasnn ismini
arattm. Bram de Ruiter. Yael de Ruiter. Doal tedavi uzman. Aktr.
Aklma gelen her eyi denedim. Mmkn olan her kombinasyonu
kullandm. Tiyatroya dair bir eyler bulduumda az da olsa heye
canlandm ama girdiim site aktif deildi.
Bir insan bulmak nasl bu kadar zor olabilirdi? Birden Celinein
bana kasten yanl isim vermi olabileceini dndm.
-345

Ama sonra kendi ismimi aratmay deneyerek, Allyson Healey,


yazdm ve hibir sonu alamadm. Facebooktaki sayfam da ancak
okuduum okulun ismi girildiinde alyordu.
te o zaman, birinin sadece ismini bilmenin yeterli olmayacan
anladm.
O kiinin kim olduunu da bilmek gerekiyordu.

346

<LJ ir sonraki sabah Kelly ve arkadalar bana Rodin Mzesine yapa


caklar ziyarette ve sonrasnda kacaklar alveri turunda kendilerine
katlmay isteyip istemediimi sordular. Bu teklifi neredeyse kabul
edecektim nk gerekte yapmak istediim ey buydu. Ancak hal
letmem gereken bir i daha vard. Herhangi bir ipucu bulacama
inanmyordum ama zihnimdeki eytanlarla ba etmek istiyorsam oraya
da gitmem gerekiyordu.
Gideceim yerin nerede olduundan emin deildim ama Bayan
Foley nin beni aldrd kava ok iyi hatrlyordum. Adeta beynime
ilenmiti. Avenue Simon Bolivar ve Rue de lEquerre; Utan ve
Yenilgi kavann kesien caddeleri.
Metrodan indiimde bana her ey yabanc geldi. Belki de bunun
sebebi buraya son geliimde panik ierisinde oradan oraya koturuyor
olmamd. Ama o ankesrl telefona ulaana dek ok fazla mesafe kat
etmediimden emindim, yani sanatlarn igal ettii o bina yakn
larda bir yerde olmalyd. Ayaklarm beni kendiliinden bir sokak
teye tad. Sonraki sokaktan aa yrdm. Ardndan yukar kp
-347-

(-

y/ r / rfe o f? ( ^

f/

**

geri dndm. Fakat hibir ey tamdk gelmemiti. Birilerine yolu


sormak istedim ama sanatlarn igal ettii binay Franszca olarak
nasl tarif edecektim? Sanatlarla dolu eski bir bina diye mi? Bu
ekilde hibir ey elde edemezdim. Sonra binann etrafndaki in
restoranlarn hatrlayp onlarn nerede olduunu sordum. Gen bir
ocuk fazlasyla heyecanland ve sanrm bana Rue de Bellevillein
zerindeki gzel bir mekn tavsiye etti. nerdii restoran buldum.
Ardndan o ifte muduluk iaretini grdm. Ayn iaretten her yerde
vard ama iimden bir ses bunun benim aradm iaret olduunu
sylyordu.
On be dakika daha etrafta dolandktan sonra caddenin ke
sitii sessiz bir yerde aradm binay buldum. Binann dndaki
iskele, zerine geliigzel aslm tablolarla birlikte hl olduu yerde
duruyordu. Belki sadece hava ardarndan dolay biraz ypranmt.
elik kapya vurdum. Yant alamadm ama belli ki ieride in
sanlar vard. Ak pencereden dar mzik sesi szyordu. Kapy
ittim. Gcrdayarak araland. Biraz daha itip ieri girdim. Varlm
kimse fark etmedi. Gcrdayan merdivenlerden yukar, her eyin olup
bittii o yere ktm.
nce gz alc bir beyazla sahip olmasna ramen ayn zamanda
altn rengi ltlar saan ve insann iini stan kili grdm. eride
bir adam alyordu. Ufak tefek bir Asyal olan bu adam vcudunda
dikkate deer tezadklar barndryordu; beyaz salarnn kkleri simsi
yaht, tepeden trnaa siyah olan ve tuhaf bir ekilde Charles Dickens
romanlarndan firlam gibi eski grnen giysilerinin zeri o gece
benim de zerimi kaplayan beyaz tozla kaplanmt.
Elindeki bisturiyle bir para kili oymakla megul olan adam
kendini iine ylesine kaptrmt ki en ufak bir sesle yerinden s
ramasndan korktum. Boazm temizleyip hafife kapya vurdum.
-348-

GAYLE FORMAN
Bam kaldrp, youn bir dikkade almaktan bulanan gzlerini
ovuturdu.

Oui.
Bonjour, "dedim. Ardndan kekelemeye baladm. Snrl Franszcam ona derdimi anlatmaya yeterli deildi. Yanmda bir ocukla sizden
izin almadan binanza girdim. Hayatmn en zel gecesini yaadm
ve uyandmda yalnzdm. ey, tanyabileceinizi dndm bir
arkadam aryorum. Ah, affedersiniz, parlez-vous anglais13?'
Adam kaldrd ban bir baletin kontroll ve zarif ifadesiyle
hafife sallad. Evet, dedi.
Bir arkadam aryorum ve sizin onu tanyabileceinizi dn
dm. Ad Willem de Ruiter. Hollandal.
Yznde Willemi hatrlam olmasnn verdii bir kprt grmeyi
bekledim ama o bana etrafmz saran kilden yaplm heykeller gibi
ifadesiz bir suratla bakmaya devam etti.
Onu tanmyor musunuz? ey, ikimiz bir gece bu binada kaldk.
Yani aslnda tam olarak burada kaldmz syleyemem... Szlerime
ara verip baklarm stdyonun etrafnda dolatrdm ve o gne dair
hatralar zihnime hcum etmeye balad; suya hasret kaldrmlar
ykayan yamurun kokusu, toz bulutu, adamn alt tezghn
przsz tahtasnn srtma bastrmas. Willemin zerime eilmesi.
Sizin isminiz neydi?
Sesim uzaklardan geliyormu gibi, Allyson, dediimi duydum.
Adam zincirli cep saatiyle oynayarak, Van, diye tantt kendini.
Masaya bakp srtmda hissettiim youn keskinliini, Willemin
beni hi zorlanmadan onun zerine karmasn hatrladm. Masann
zeri tpk o gn olduu gibi fazlasyla dzenliydi; zenle st ste
13

ngilizce biliyor musunuz? (ed.n.)

-349-

konulmu ktlar, bir kede tamamlanmam iler ve ii tebeir ve


kalemle dolu tel bir kutu. Bir dakika, bu da ne byle? Elimi hzla
kalemlere uzattm.
Bu benim kalemim!
Pardon? dedi Van.
Uzanp kalemimi kutudan kardm. zerinde PULMO CLEARLA
RAHAT NEFES ALIN yazan tkenmez kalemim.
Bu benim kalemim! Onu babamn alt yerden almtm.
Van akna dnm bir halde bana bakyordu. Olanlara bir
anlam verememiti.
Bu kalem o gece antamdayd. Onu hi karmamtm. Kalem
kendiliinden yok olmutu. Onunla ifte mutluluk iaretini yapm
tm. Ancak bir sonraki gn telefonda Bayan Foleyyle konuurken
antamda deildi.
Geen yaz arkadam Willemle, ey, gece bizi misafir edecek
birilerini bulma umuduyk buraya geldik. Arkadam bana sanat
lar tarafndan igal edilen binalarda bunun mmkn olabileceini
syledi. Sustum. Van hafife bam sallad. Ama ieride kimseyi
bulamadk. Pencerelerden biri akt. Bu yzden sizin stdyonuzda
kaldk ve sabah uyandmda arkadam Willem gitmiti.
Binaya izinsiz girmemizin Van i sinirlendirmesini bekledim ama
o hl bana bakyor, hl zerinde Pulmodearn reklam olan kalemi
neden bir kl gibi smsk elimde tuttuumu merak ediyordu. Bu
kalem antamdayd ve sonra kayboldu. imdi onu burada bulduum
iin Willemin o gn giderken bana bir not brakp brakmadn
merak ediyorum.
Van in yz hl ifadesizdi ve tam ondan binaya ikinci defa izinsiz
girdiim iin zr dileyecekken yznn gn douunu mjdeleyen
-350-

GAYLE FORMAN
solgun a benzer bir kla aydnlandn grdm. aret parman
burnunun stne vurdu.
Aslnda ben bir ey buldum ama onun bir alveri listesi ol
duunu dndm.
Alveri listesi mi?
Bulduum notta ey yazyordu... tam olarak hatrlamyorum
ama sanrm ikolata ve ekmekle ilgili bir eyler yazyordu.
ikolata ve ekmek mi? Bunlar Willemin en ok tkettii
yiyeceklerdi. Kalbim yerinden kacakm gibi atmaya balad.
Hatrlamyorum. Notun yanllkla pten ktn dndm.
Tatildeydim ve geri dndmde ortalk darmadan olmutu. Notu
attm. ok zgnm. Van perian grnyordu.
Willemle ikimiz gizlice styosuna girip ortal darmadan et
mitik ve buna ramen kendini sulu hisseden oydu.
Hayr, zlmeyin. ok yardmc oldunuz. Burada bir alveri
listesinin bulunmas iin herhangi bir sebep olabilir mi? Yani bu
listeyi siz yapm olabilir misiniz?
Hayr. Ben yapm olsaydm listeye asla ikolata ve ekmek
koymazdm.
Bu szler glmsememe neden oldu. Bahsettiiniz liste aslnda
bir not olabilir.
Bu mmkn.
Willern le kahvaltda ikolata ve ekmek yemeyi planlyorduk.
Ayrca kalemim de burada.
Ltfen kalemini al.
Hayr, kalem sizde kalabilir, dedim ve dudaklarmdan bir kah
kaha dkld. Bir not. Willem bana bir not brakm olabilir miydi?
Van, kollarm boynuna dolamamla birlikte ksa bir an kaskat
kesildi ama sonra rahatlad ve o da bana sarld. Sarl houma git-

351 -

miti. Vcudundan yal boya ve terebentinle, eski ahap ve tozun


karmndan oluan tatl bir koku yaylyordu. Bu kokular, o gne
ait olan dier her ey gibi hl zerimde tayordum. Uzun zaman
sonra ilk defa bunun bir eit lanet olduunu dnmedim.
Van in yanndan ayrldmda ikindi vaktiydi. Oz etesi byk ihti
malle hl Rodin Mzesindeydi yani onlarla buluabilirdim. Ancak
bunu yapmak yerine farkl bir ey denemeye karar verdim. En yakn
metro istasyonuna gidip gzlerimi kapadm, olduum yerde dndm
ve rastgele bir istasyon setim. Parmam Jules Joffrin stasyonunun
zerinde durdu ve oraya ulamak iin hangi trenlere binmem gerek
tiini renmeye altm.
Jules Joffrin istasyonundan dar ktmda kendimi tamamen
Parise zg bir semtte buldum; dar ve yokulu sokaklar, ayakkab
maazalar, kuafrler ve kk semt barlar gibi gnlk ihtiyaca hitap
eden dkknlar. Sokaklarda dolarken nerede olduum hakknda
hibir fikrim yoktu ama kaybolma hissi artc bir ekilde houma
gitmiti. Az sonra karma keskin bir yamaca oyulmu geni bir mer
diven kt. Merdiven apartmanlarla, yolun her iki tarafndan sarkan
yeillikler arasnda kk bir kanyon oluturmutu. Bu merdivenin
nereye kt hakknda en ufak bir fikrim yoktu. Willemin sesinin
kulaklarmda yanklandn duydum; yukar kman iin iyi bir sebep.
Bylece basamaklardan yukar kmaya baladm. Trmandm,
trmandm. Bir sahanla vardmda yeni bir grup basamak balyordu.
Nihayet merdivenin bana ulatmda ortaadan kalma, kaldrm
ta deli kk bir caddeden getim ve bam. Sanki birden kendimi
tekrar turlar dnyasnda bulmutum. Caddede rlantide alan tur
otobsleri, tklm tklm insan dolu kafeler ve bir de akordiyonla
Edith Piaf arklar alan bir mzisyen vard.
-352-

GAYLE FORMAN
Kalabal takip ederek bir keden dndm ve ngilizce, span
yolca, Franszca ve Almanca menler sunan kafelerin doldurduu
bir caddenin sonunda beyaz kubbeli kocaman bir katedral grdm.
Kafelerden birinin nnde duran bir adama, Excusez-moi, quest-ce

que cest?" diye sordum.


Adam gzlerini devirdi. C est Sacre-Coeur!
Ah, Sacre-Coeur. Tabii ya. Katedrale doru yaklatmda
kubbesi olduunu grdm; asil bir edayla Parisin atlarna tepeden
bakan byk kubbenin iki yannda ondan daha kk iki kubbe
vard. kindi gneinin altnda altndan yaplmasna l l parlayan
katedralin nnde, yamacn dier tarafna inen mermer basamak
larla ortadan ikiye ayrlan yemyeil bir dzlk vard. Her yer insan
doluydu. Kameralar hi durmadan kayt yapan turisder, gnein
altnda uzanan srt antal gezginler, valelerini karm ressamlar,
birbirlerinin kulana gizli szler fsldayan gen iftler. te Paris!
te hayat!
Geen yl ktm turun sonunda bir daha asla derme atma,
eski kiliselere adm atmayacama yemin etmitim. Ama nedense
kalabal takip ederek katedralden ieri girdim. Sacre-Coeur altn
mozaikleri, kasvetli heykelleri ve giderek artan kalabalna ramen
sessizce dua eden, tebih eken ya da sadece dncelere dalm olan
insanlarla herhangi bir semtte rastlayabileceiniz, sradan bir kiliseye
benziyordu.
eride mumlarn yakld bir krs vard ve herkes birka euro
deyip kendi mumunu yakabiliyordu. Katolik deildim ve bu riteli
bildiimi syleyemezdim ama nedense ben de bir mum yakma ihtiyac
duymutum. Biraz bozuk para karlnda bir mum aldm ve onu
yaktmda bir dilek dilemem gerektiini hatrladm. Bykbabam
gibi lm birisi iin mi dua etmeliydim? Yoksa Dee iin mi? Ya da
belki de annem iin? Acaba Willemi bulmak iin mi dua etseydim?
-353-

Bunlarn hibiri bana doru gelmedi. Doru olan tek ey buydu.


Bu ehirde olmam. Bir kez daha. Bu defa tek bama. Bunu nasl dile
getirebileceimi bilmiyordum ama yine de dua ettim.
Ackmtm ve epeyce uzun srecek olan alacakaranlk kendini
hissettirmeye balamt. Yamacn arka tarafndaki basamaklar kul
lanarak o basit semte dnmeye ve akam yemei iin ucuz bir res
toran aramaya karar verdim. Ama nce pastaneler kapanmadan bir
makaron satn almalydm.
Basamaklar indim ve bir pastane bulana dek birka sokak yr
dm. lk bata karma kan pastanenin kapal olduunu dndm
nk kapsnn kepengi indirilmiti ama ieriden ok sayda insan
sesi geliyordu, bu yzden biraz tereddt yaayarak kapy ittim.
Griine baklrsa ieride bir parti veriliyordu. Pastaneyi tka
basa dolduran insanlar havann arlamasna neden olmutu ve her
yerde iki ieleriyle birlikte iek buketleri vard. Geri geri giderek
dar kmaya davrandm ama itiraz sesleri ykselince kapy tekrar
atm ve ieridekiler bana dnmemi iaret etti. Pastanede bazlar
hl frnc nlyle dolaan, bazlarysa gnlk giysiler ierisinde
olan on kadar insan vard. Yzleri heyecandan kpkrmz kesilen bu
insanlar ellerinde birer bardak tayordu.
at pat Franszcamla makaron satn almak istediimi syledim.
Ksa bir harekediliin ardndan ortaya bir makaron kt. Czdanm
karmaya davrandmda bana para dettirmediler. Tekrar kapya
yneldim ama elime ii ampanya dolu kt bir bardak tututuruldu.
Barda havaya kaldrdm ve ierideki herkes bardan benimkiyle
tokuturarak ikisini yudumlad. Sonra bykl, iri yar bir adam a
lamaya balad ve dierleri onun srtna vurdu.
Neler olup bittii hakknda hibir fikrim yoktu. Soru sorarca
sna etrafa baktm ve kadnlardan biri fazlasyla gl ve hzl bir
aksanla bana bir eyler anlatmaya koyuldu. Sylediklerinin ounu
-354-

GAYLE FORMAN
anlamamtm ama dudaklarndan dklen kelimelerden birinin bebe
olduunu duydum.
Bebek mi? diye sordum ngilizce.
Palabykl adam bana cep telefonunu uzatt. Telefonda banda
mavi bir apka olan, buruuk, krmz surad bir yaratk vard. Remyf
diye aklad adam.
Olunuz mu? diye sordum. Votrefib ?
Adam ban onaylarcasna sallad ve gzleri bir kez daha yalarla
doldu.

Felicitations! dedim. Bunu sylememle birlikte adam beni


smsk kucaklad ve kalabalktan alk ve tezahrat sesleri ykseldi.
Kehribar rengi bir ikiyle dolu bir ie elden ele dolamaya balad. Bardaklarmz dolduunda onlar havaya kaldrp farkl ekillerde
tokuturduk ya da sadece tezahrat yaptk. Herkes bir eyler syledi
ve benim sram geldiinde Musevilerin bu tr durumlarda syledii
sz haykrdm: Lchaim!
Yani hayata, diye akladm. Dudaklarmdan dklen bu kelime bana belki de katedralde bunun iin dua ettiimi dndrd.
Hayat iin.

Lchaim, "diye tekrar etti iri yar frnclar. Sonra da hep birlikte
ikilerimizi yudumladk.

<Z-s'r sonraki gn Kellynin, Oz etesine katlmam iin yapt tek


lifi kabul ettim. O gn byk bir cesaret rnei gsterip Louvre
Mzesini ziyaret edeceklerdi. Bir sonraki gn Versay Sarayna gidi
yorlard. Daha sonraki gn de trene adayp Nicee gideceklerdi. Ben
bu seyahaderin hepsine davet edilmitim. Amerikaya dnmeme on
gn vard ve o ana dek bulabileceim her eyi bulduuma inanyor
dum. Willemin bana bir not braktn renmitim, ki bu umut
ettiimden ok daha fazlasyd. Ya Oz etesiyle Nicee gidecek ya da
bir nceki gn harika zaman geirmi olmann etkisiyle tek bama
farkl bir yer grecektim.
Kahvaltdan sonra Louvrea gitmek zere hep birlikte metroya
bindik. Nico ve Shazzer bir semt pazarndan aldklar yeni giysilerle
hava atyor, Kelly ise Parise kadar gelip de inde retilmi elbiseler
satn aldklar iin onlarla dalga geiyordu. En azndan ben burada
retilmi bir ey satn aldm. Kolunu uzatp Fransada yaplm ileri
teknoloji rn yeni saatini gsterdi. Vendom yaknlarnda sadece
saat satan koca bir maaza var.
-357-

Seyahat ederken neden saate ihtiya duyasn ki? diye sordu Nick.
Birilerinin telefonundaki alarm almad diye bugne dek ka
tren kardk biliyor musun?
Nick ona hak verdi.
Kelly szlerine devam ederek, Maazay grmelisin. ylesine
byk ki. Drt bir yannda saat satyorlar ve bazlar neredeyse yz
bin euro deerinde. Bir saate o kadar para verdiini dnsene,
dedi ama ben artk onu dinlemiyordum nk birden aklma Celine
gelmiti. Bana syledikleri. Yeni bir saat almamla ilgili. Yeni bir saat.
Sanki dierini kaybettiimden haberi varm gibi.
Metro bir istasyonda durdu. zgnm, dedim Kelly ve ete
sine, ama gitmem gerek.

Saatim nerede? Willem nerede?


Celinei kulbn ofisinde, yaratt gz korkutucu izlenimi her
naslsa hem gelendiren hem de azaltan kaln bir gzlkle kt
tomarlarnn arasnda otururken buldum.
nndeki kttan kaldrd uykulu gzleriyle yzme bakt
ve beni deli edecek ekilde hi de arm gibi grnmedi.
Banayeni bir saat alabileceimi syledin, bu da saatimin Willemde
olduunu bildiin anlamna geliyor, dedim.
Onun bunu inkr etmesini, szlerimi yalanlamasn bekledim.
Ama Celine bunu yapmak yerine umursamaz bir tavrla hafife omuz
larn silkti. Bunu neden yaptn? Birlikte geirdiiniz tek bir gnn
ardndan neden ona byle pahal bir saat verdin? Sence bu aresizce
bir aba deil mi?
Senin bana yalan sylemen gibi mi?
-358-

GAYLE FORMAN
Celine bir kez daha omuzlarn silkip ar harekederle bilgisayarnn
tularna bast. Ben sana yalan sylemedim. Bana Willemi nerede
bulabileceini sordun ve ben bu sorununun cevabn bilmiyorum.
Ama bana bildiin dier eyleri sylemedin. Beni... beni terk
etmesinin ardndan onunla grtn.
Celine her zaman olduu gibi szlerimi onaylamak ile reddet
mek aras bir ba iareti yapt. Bu, karndakini tereddtte brakmak
iin mkemmel bir hareketti. Aramza elmaslarla ssl bir ta duvar
rmt.
O an aklma Nathanieln bana verdii Franszca derslerden biri
geldi: T es toujours aussi salope?14 diye sordum.
Celinein kalarndan biri kalkt ama sigaras da kl tablasn
boylamt.
imdi de Franszca m konuuyorsun? diye sordu Franszca.

Un petit peu. Biraz.


nndeki kdar kartrp sigarasn sndrd. IIfaut mieux

etre salope que lche, !S dedi.


Ne syledii hakknda en ufak bir fikrim yoktu. fadesiz gr
nebilmek iin elimden geleni yaparak Madam Lambertin bize
rettii gibi, cmleyi zmekte ihtiya duyduum anahtar kelimelerin
anlamn bulmaya altm; salope, cadaloz; mieux, daha iyi. Lche.
St m? Hayr, o lait'. Sonra Madamn bilinmeyen bir konuya
el atmann cesur olmak anlamna geldiine dair srekli tekrarlayp
durduu o cmleyi ve bize her zaman olduu gibi cmle iindeki
kelimelerin zt anlamlsn rettiini hatrladm; courageux. lche.
14

Hep byle cadaloz musun? (ed.n.)

15

Korkak olmaktan iyidir, (ed.n.)

-359-

Celine bana korkak m demiti? Duyduum fkenin ensemden


kulaklarma, oradan da beynime yayldn hissettim. Bana bunu
syleyemezsin, dedim ngilizce kekeleyerek. Bana bunu sylemeye
hakkn yok. Beni tanmyorsun bile!
Seni yeterince tanyorum, dedi o da ngilizce olarak. Hakkm
kaybettin. Kendimi ona beyaz bayrak sallarken grdm.
Hakkn kaybetmek mi? Ne yaptmda hakkm kaybettim?
Katn.
O notta ne yazyordu? imdi artk bararak konuuyordum.
Ama ben heyecanlandka Caline daha da ilgisiz grnyordu.
Bu konu hakknda hibir ey bilmiyorum.
Ama bir eyler biliyorsun.
Celine bir sigara daha yakp dumann zerime fledi. Elimi
sallayarak duman kendimden uzaklatrdm. Ltfen, Caline, tam bir
yl boyunca en ktsn dndm ve imdi benim dndmden
daha farkl bir ey olup olmadn merak ediyorum.
Yine sessizlik oldu. Ardndan Celine, Willeme, nasl sylyor
sunuz, dikim yapmlar, dedi.
Dikim mi yapmlar?
Yani derisini dikmiler. Yanan iaret etti.
Diki mi? Ona diki mi atmlar?
Evet. Yz imi ve gz morarmt.

Peki neler olmu?'


Anlatmad.
Neden dn bana bundan bahsetmedin?
nk dn bana byle bir ey sormadn.
Ona kzmak istiyordum. Sadece bunun iin deil Paristeki o
ilk gnmde bana kt davrand ve beni korkaklkla sulad
-

360-

GAYLE FORMAN
iin de. Ama nihayet btn bunlarn Celinele bir ilgisi olmadn
anlamtm. Willeme ona k olduunu syleyen bendim. Onu
kollayacan syleyen bendim. Sonra da onu brakp giden bendim.
Uyuyan bir kpei szen kediyi andran temkinli bir ifdeyle
beni izleyen Celinee baktm.

Je suis desolee, "diyerek zr diledim. Sonra antamdaki makaronu


karp ona uzattm. Bu defaki brdenliydi ve onu Celinele yz
lememin dl olarak kendime saklamtm. Bu makaronu Celinee
vermem, Babsn kurallarn inediim anlamna geliyordu ama her
naslsa bu yaptm onun da onaylayacandan emindim.
Celine kukulu gzlerle makarana baktktan sonra onu elim
den ald ve sanki mikropluymu gibi parmaklarnn arasnda skt.
Ardndan onu dikkatli bir ekilde st ste duran CD kutularnn
zerine brakt.
O halde neler oldu? diye sordum. Willem perian bir halde
buraya m geldi?
Celine sadece ban sallamakla yetindi.
Peki ama neden?
Kalarn att. Bunu bana sylemedi.
Bir sessizlik oldu. Celine baklarn aa evirdikten sonra hzla
yzme bakt. Senin bavulunu inceledi.
Bavulumda ne vard? Bir eya listesi. Giysiler. Hediyelik eya
lar. Bo kartpostallar. sim etiketi? Hayr, bavulumun isim etiketi
Londradaki metro istasyonunda kapya skp kopmutu. Gnlm?
Gnlm yanmdayd. antamdaki gnl karp birka sayfa
sna gz gezdirdim. Roma ve vahi kediler hakknda bir yaz vard.
Viyana ve Schnbrunn Saray. Pragdaki opera. Ama benimle ilgili
tek bir ey bile yoktu. Ne ismim, ne ev adresim, ne e-posta adresim
ne de turda tantm insanlarn adresi. Turda tantklarmla irtibata
-361

geme ihtiyac bile hissetmemitik. Gnl tekrar antama koydum.


Celine gzlerini ksm, belli etmeden bana bakyordu.
Bavulumdan bir ey ald m? Herhangi bir ey bulabildi mi?
Hayr. Sadece... Ac ekiyormuasna sustu.
Sadece ne?
Berbat kokuyordu, dedi ciddi bir ifadeyle. Senin saatini al
ma. Ona saati brakmasn syledim. Amcam kuyumcu olduu iin
bu saatin epey pahal olduunu biliyordum. Ama o bunu yapmay
reddetti.
geirdim. Onu nerede bulabilirim, Celine? Ltfen. Benim
iin sadece bu kadarn yap.

Bu kadarn m? Senin iin zaten ok ey yaptm, dedi bu


nun iin kendine kzm gibi fkeli bir sesle. Ayrca onu nerede
bulabileceini bilmiyorum. Sana yalan sylemiyorum. Sert gzlerle
yzme bakt. Sylediklerim doru. Willem can istediinde gelen
bir adamdr. Ve ounlukla da gelmez.
Ona yanldn syleyebilmeyi isterdim. Bizim ilikimizin farkl
olduunu. Ama Willemin Celinee olan ak bile bitmise ben nasl
olur da birlikte geirdiimiz tek bir gnn ardndan benden ho
lanm olsa bile bana olan hevesinin tkenmediini syleyebilirdim?
Celine, nternette aradm bulamadn m? diye sordu.
Eyalarm toplamaya baladm. Hayr.
Willem de Ruiter k sk radanan bir isim, nest-cepasT dedi.
Ardndan asla mmkn olamayacam dndm bir ey oldu.
Celinein yz kpkrmz kesildi. te o zaman onun da internette
Willem hakknda aratrma yaptn anladm. Ve onun da bir ey
elde edemediini. Birden Celinei az da olsa yanl tanyp tanma
dm merak ettim.
-362-

GAYLE FORMAN
Artan Paris kartpostallarndan birinin arkasna ismimi, adre
simi ve dier tm bilgilerimi yazdktan sonra onu Celinee uzattm.
Willemi grrsen haber ver. Bostona gelip kalacak ya da eyalarn
brakacak bir yere ihtiya duyarsan da yle.
Celine kartpostal alp zerinde yazanlara bakt. Ardndan onu
bir ekmeceye koydu. Boss-ton. Sanrm ben New Yorku grmeyi
tercih ederim, dedi dudak bkerek.
Yine eskisi gibi kmser bir tavrla konumaya balamas beni
neredeyse rahadatmt.
Deeyi dndm. Celinele baa kabilecek tek kii oydu. Sa
nrm bunu da ayarlayabiliriz.
Kapya ulatmda Celine arkamdan seslendi. Dnp baktm. Az
nce yuvarlak olan makaron sryla imdi yarm ay eklini almt.
Sana korkak dediim iin zr dilerim, dedi.
nemli deil,dedim. Bazen gerekten de bir korkak gibi dav
ranyorum. Ama daha cesur olmak iin elimden geleni yapyorum.

Bon. Duraksad ve sanrm bana glmsemeyi bile dnd.


Willemi tekrar bulduunda cesarete ihtiyacn olacak.
Bir emenin kenanna oturup Celinein bana sylediklerini dndm.
Bu szlerle bana destek olmay m, beni uyarmay m yoksa her ikisini
birden mi amalamt bilmiyordum. Her halkrda bu szler teoride
kalacakt nk artk bir kmaza girmitim. Celine, Willemin nerede
olduunu bilmiyordu. nternette biraz daha aratrmaya yapmay ya
da Gerilla Wille yeni bir mesaj atmay deneyebilirdim ama onun
dnda keye skmtm.

Cesarete ihtiyacn olacak.


Belki bylesi daha iyiydi. Belki yolun sonuna gelmitim. Bir
sonraki gn Oz etesiyle birlikte Versay Saray na gidecektim ve olmas
-

363-

gerekenin bu olduunu hissediyordum. Kaldm renci yurduna


geri dnmek iin Dee ve Sandrann bana verdii haritay kardm.
Yurt ok uzakta saylmazd. Oraya yryerek gidebilirdim. Parmam
izleyeceim rotann zerinde gezdirdim. Bunu yaptmda iki byk
pembe karenin zerinden gemitim. Bu pembe kareler hastaneleri
gsteriyordu. Haritay yzme yaklatrdm. Drt bir yan hastanelerle
doluydu. Paristeki hastane says lgnca bir rakama ulayordu. Par
mam bu defa sanatlarn igal ettii o binaya gtrdm. Binann
evresinde de ok sayda hastane vard.
Willem o binann yaknlarnda bir yerde yaralanp yarasna di
ki attrmsa bunu byk ihtimalle civardaki hastanelerden birinde
gerekletirmiti.
Teekkrler, Dee! diye seslendim ikindi saaderini yaayan Parise.
Sana da teekkrler Celine, diye ekledim biraz daha alak bir sesle.
Sonra da ayaa kalkp yrmeye baladm.

Ertesi gn Kelly beni sakin bir tavrla selamlad. Bunu yapmakta


zorland her halinden belliydi. Bir nceki gn onlar brakp git
tiim iin zr diledim.
nemli deil, dedi. Ama bugn bizimle birlikte Versaya ge
liyorsun, deil mi?
Suratm buruturdum. Ne yazk ki hayr.
ncinmi gibi grnen Kelly nin yz hatlar serdeti. Bizimle
taklmak istemiyorsan sorun deil ama srf duygularmz incinmesin
diye bizimle plan yapmaktan vazge.
Kellyye olup bitenleri neden anlatmadm bilmiyordum. Sadece
bir gn tandm bir ocuk iin buralara kadar gelip bunca zahmete
kadanmamn biraz aptalca olduunu dnyordum. Ama ona o
-

364 -

GAYLE FORMAN
gn yapacam lgnca aratrma da dhil olmak zere bamdan
geenlerin ksa bir zetini verdiimde Kelly nin yz ciddileti.
Szlerim bittiinde hafife bam sallad. Anlyorum, dedi ciddi
bir ifdeyle. Kahvaltda grrz.
Kahvalt iin aa indiimde Kelly ve grubu byk ahap masa
lardan birinin etrafina toplanp nlerine birka harita ama. Kendime
kruvasan, ay ve biraz yourt alp yanlarna gittim.
Seninle geliyoruz, dedi Kelly. Hepimiz.
Ne? Neden?
nk bu i iin bir orduya ihtiyacn var. Grubun geri kalan
ksm bana batan savma birer selam verdi ve sonra herkes ayn anda
konumaya balad. Hem de byk bir grltyle. nsanlar bize
bakyordu ama grubun cokusunu dindirebilmek imknszd. Bize
bakmayan tek kii ban bir kitaba gmm halde masann dier
ucunda oturan soluk tenli, ufak tefek bir kzd.
Versaya gitmek istemediinizden emin misiniz?
Versay bir tarih eser, dedi Kelly srarla. Durduu yerden kal
kp gidecek hali yok. Ama biz gerek hayattan bahsediyoruz. Gerek
aktan. Bunun kadar Franszlara zg bir ey olabilir mi?
stesen de istemesen de seninle geliyoruz. Gerekirse buradan
Nicee dek tm Fransz hastanelerini dolaabiliriz, dedi Shazzer.
O kadar uzun boylu bir aratrmaya ihtiya duyacamz san
myorum, dedim. Haritaya baktm. Olaslklar e indirdim.
Ayn anda hayalete benzeyen kz ban kaldrd. Gzleri yle
sine solgundu ki sudan yaplm gibi grnyorlard. Affedersiniz,
hastaneye gideceinizi mi sylediniz?
Avusturalyallara, savaa dnden hazr olan dknt orduma
baktm. Sanrm yle.
-

365-

Hayalet kz bana tuhaf bir ilgiyle bakyordu. Ben hastaneleri


iyi bilirim, dedi sessizce.
Ben de ona baktm. Bir hastaneyi ziyaret etmekten daha skc bir
ey dnemiyordum; belki Fransz isizlik kurumunu ziyaret etmek
dnda. Onun bizimle gelmek isteyebileceini aklm almyordu. Ama
belki de ok yalnzd. te bunu anlayabilirdim.
Sen, sen de mi bizimle gelmek istiyorsun? diye sordum
Bunu zellikle yapmak istediimi syleyemem, dedi kz. Ama
sanrm sizinle gelmeliyim.
Haritadaki ilk hastanenin zel bir hastane olduu ortaya kt
ve tam bir saat boyunca bir ofisten dierine ynlendirildikten sonra
acil servisin sokakta gerekleen vakalarn ounu devlet hastanelerine
sevk ettiini rendik. Bizi Hopital Lariboisieree gnderdiler. Oraya
vardmzda ilk iimiz acil servisin Fransz versiyonu olan urgences
servisine gemek oldu. Elimize bir numara tututurulup beklememiz
sylendiinde son derece rahatsz olan sandalyelere oturup kolu krdan
ve berbat seslerle ksrerek etrafa mikrop saan insanlarn arasnda
beklemeye koyulduk. Fransz hastanelerindeki acil servislerin dier
lkelerdeki acil servisler kadar skc olduunu anlayan gruptakilerin
o ilk hevesi yava yava snmeye balad. Hemireler bu durumdan
hi holanmasa da kendilerini kttan yaptklar kk toplar etrafa
frlatarak ve kart oyunlar oynayarak oyalayacak hale geldiler. Yanmz
daki solgun tenli, tuhaf hayalet kz Wren bu samalklarn hibirine
katlmyor, kitabn okumaya devam ediyordu.
Nihayet resepsiyona arldmzda hemirelerle karlkl olarak
birbirimizden nefret eder hale gelmitik. Aramzda Franszcay en
iyi konuan Shazzerd, bu yzden onu szcmz yaptk. Shazzer
Franszcada m yoksa insan ilikilerinde mi yetersizdi bilmiyorum ama
be dakikaya kalmadan bankodaki hemireyle hararedi bir tartmaya
girdi ve on dakika sonra da kibarca dar karldk.
-

366

GAYLE FORMAN
Saat artk olmutu. Gnn yars bitmiti ve grdm kadaryla
Versay a gitmediklerinden pimanlk duyan grup yeleri yorgun, a
ve huzursuzdu. imdi durup dndmde yaptmz iin sama
olduunu fark etmitim. Babamn muayenehanesinin resepsiyonunda
Leona isimli bir hemire duruyordu ve Leona arka taraftaki ofise ge
meme ancak babam ieride beni bekliyorsa msaade ederdi. Deil bir
baka lkenin vatandana, kendisiyle ayn dili konuan patronunun
kzna bile asla hastalar hakknda bilgi vermezdi.
Kaldrma ktmzda, Tam bir fiyaskoydu, dedim gruptakilere. Son birka gndr gkyzn kaplayan buludar biz ierideyken
dalmt ve darda aydnlk, scak bir hava vard. En azndan siz
gnn geri kalan ksmn kurtarabilirsiniz. Bence yiyecek bir eyler
alp Lksemburg Bahelerinde piknik yapn.
Kar konulmaz bir neride bulunduum belliydi. Bana kimse
itiraz etmemiti. Ama seninle geleceimize dair sz verdik, dedi
Kelly nihayet. Bu ii tek bana yapmana izin veremeyiz.
Teslim olmu gibi ellerimi kaldrdm. Gelmiyorsunuz. Ben de
gitmiyorum. Bu akntya kar krek ekmekten baka bir ey deildi.
Haritalar kt. Metro hatlar tartld. Piknik malzemelerine
karar verildi.
Biliyor musunuz, insanlar koruyucu azizleri birbirine kartr
yorlar. Bam kaldrdm. Peimize taklan ve gn boyu sessiz duran
hayalet Wren nihayet konumutu.
yle mi?
Wren ban sallad. Aziz Anthony, kaybolan eyalarn azizidir.
Aziz Jude ise aresiz durumlarn. Doru azizin yardmn diledii
nizden emin olmanz gerekir.
Bir an herkes durup Wrene bakt. Bu kz dinle kafay bozmu
bir deli olabilir miydi?
-367-

Peki kayp bir insann bulunmas iin hangisinden yardm di


lemek gerekir? diye sordum.
Wren susup dnd. Duruma gre deiir. Ne tr bir kayp
sz konusu?
Bu sorunun cevabn bilmiyordum. Willemin kayp olduundan
bile emin deildim. Belki de u an tam da olmak istedii yerdeydi.
Belki bulunmay istemeyen birinin peine dtm iin asl kayp
bendim. Bundan emin deilim.
Wren bilekliini evirip zerindeki figrlere dokundu. Belki de
sen her ikisine birden dua etmelisin. Bana bilekliindeki her biri
koruyucu bir azizi simgeleyen kk figrleri gsterdi. ok saydaki
figr arasnda bir hurma, bir yonca ve bir de ku vard.
Ama ben Museviyim.
Ah, onlar iin fark etmez. Wren bana bakt. Gzleri mavinin
varln deil yokluunu hissettiriyordu. Tpk gn domadan n
ceki gkyz gibi. Azizlerden yardm dilemelisin. Ve listendeki son
hastaneye gitmelisin.
Hopital Saint-Louis drt yz yllk gemii olan bir hastaneydi. Wren le
birlikte hastanenin eski binasna ek olarak yaplm modern binaya
girdik. Grubun geri kalann hararedi bir tartmaya girmeye gerek
duymadan Lksemburg Bahelerinde piknie gndermitim. Hasta
nenin caml avlusundan ieri szan gn zeminde k hzmeleri
yaratyordu.
Acil servis sessizdi; ierideki sandalye sralarnda sadece birka kii
oturuyordu. Wren dorudan iki erkek salk grevlisinin oturduu
resepsiyona yneldi ve kulaa tuhaf bir ekilde fazlasyla ho gelen
sesiyle kusursuz bir Franszca konumaya balad. Arkasnda durup
sylediklerinin birka kelimesini yakaladm ve grevlileri hikyemle
-

368-

GAYLE FORMAN
bylediini anladm. Sandalyelerde oturan insanlar bile onu duyabil
mek iin ne doru eilmiti. Wren in hikyemi nereden duyduunu
bile bilmiyordum; bunu ona anlatmamtm. Belki de kahvaltda
duymutu ya da dierleriyle konumalarmzdan anlamt. Salk
grevlileri ona bakuktan sonra balarn eip bilgisayarlara bir eyler
tulamaya baladlar.
Franszcay nasl bu kadar iyi konuabiliyorsun? diye fsldadm.
Ben Quebecden geliyorum.
Neden daha nce gittiimiz hastanede bize yardmc olmadn?
nk aradmz hastane oras deildi.
Grevliler bana Willemin ismini sordular. Syledim. sminin
harflerini tek tek kodladm. Klavyenin tularna basarak verdiim
ismi yazdklarn duydum.

Non, dedi ilerinden biri. Pas ici. Ban iki yana sallad.
Attendez, dedi dieri. Bekleyin.
Birka tua daha bast. Wrene bir eyler syledi. Szlerini anla
yamadm ama ilerinden biri dikkatimi ekmiti; bir tarih. Willemle
birlikte geirdiimiz gnden bir sonraki gnn tarihi. Ayrldmz
gnn tarihi.
Nefesim kesildi. Adam ban kaldrp bana tarihi tekrarlad.
Evet, dedim. Willem bu hastaneye o gn gelmi olmalyd.

Oui.
Grevli anlamadm bir eyler daha syledi. Wrene dndm.
Onu nasl bulabileceimizi syleyebilirler mi?
Wren adama bir soru sorup cevab bana tercme etti. Kaydara
ulaamyorlarm.
Ama bize yazl bir belge falan vermeleri gerekmiyor. Willem
hakknda bir eyler biliyor olmallar.
-

369-

fS fa-e /e & e-

Hasta bilgilerinin muhasebe departmanna aktarldm syl


yorlar. Burada ok fazla ey tutmuyorlarm.
Mudaka bildikleri bir ey vardr. te imdi Aziz Judedan yardm
dilemenin tam zaman.
Wren bilekliindeki figre dokundu. Ayn anda zerlerinde ame
liyat gmlei olan iki doktor ellerinde kahve fincanlaryla ift kanad
kaplardan ieri girdi. Wrenle birbirimize baktk; belli ki Aziz Jude
her ikimizin aklna da ayn fikri getirmiti.
Bir doktorla grebilir miyim? diye sordum salk grevlile
rine o berbat Franszcamla. Belki... Wrene dndm. Franszcada
uzman doktor nasl syleniyor? Ya da Willeme bakan doktor?
Grevlilerden biri biraz ngilizce biliyor olmalyd nk enesini
ovuturarak tekrar bilgisayarna bakt. Ah, Dr. Robinet, dedikten
sonra nndeki telefonun ahizesini kaldrd. Birka dakika sonra ift
kanatl kaplardan biri ald ve belli ki Aziz Jude bize fazladan bir
iyilik de yapmaya karar vermiti nk gelen doktor televizyondakileri
aratmayacak kadar yakklyd; krlamaya balam kvrck salar ve
ayn anda hem kaba hem de narin grnen bir yz. Wren doktora
durumu aklamaya balad ve birden ne kadar aresiz olursam ola
ym kendi bamn aresine kendim bakmam gerektiini anladm.
Olaanst bir aba sarf ederek doktora derdimi Franszca olarak
aktarmaya altm: Yaralanan arkada. Bu hastanede. Kaybolan arka

da. Bulmak gerek. Perian olmu ve kurduum bu basit cmlelerle


bir maara kadn gibi konumutum.
Dr. Robinet bir sre yzme bakt. Ardndan bize kendisini
takip etmemizi iaret ederek tekrar ift kanad kaplardan geti ve
bo bir muayene odasna girdi. Kendisi dner bir sandalyeye yerleti
ve bize de muayene yatana oturmamz iaret etti.
-

370-

GAYLE FORMAN
inde bulunduun zor durumu anlyorum, dedi kusursuz bir
ngiliz aksanyla. Ama kapdan her girene hastalarmz hakknda bilgi
veremeyiz. Ban evirip dorudan gzlerimin iine bakt. Hem
etkileyici hem de kibar bir ifadeye sahip olan gzleri parlak yeil
renkteydi. Amerikadan buraya gelmek iin onca yol sarf ettiini
biliyorum ama zgnm.
Bana en azndan ona neler olduunu anlatabilir misinizi Dosyasna
bakmadan. Yoksa bu da kurallar ihlal ettiiniz anlamna m gelir?
Dr. Robinet sabrla glmsedi. Her gn ok sayda hastaya
bakyorum. stelik bu olay da bir yl nce gereklemiti, deil mi?
Bam salladm. Evet. Ardndan bam ellerimin arasna aldm.
Yaptm eyin ne kadar sama olduunu bir kez daha anlamtm.
Bir gn. Bir yl.
Belki onu biraz tarif edersen hatrlarm, dedi Dr. Robinet
beni midendirerek.
Bu frsat karmadm...HollandalIyd. ok uzun boyluydu; bir
doksan falan. Yetmi be kiloydu. Salarnn rengi neredeyse saman
rengi denilebilecek kadar akt ama gzleri kmr karasyd. Zayft.
Parmaklar ok uzundu. Ayann stnde zikzak izen bir yara izi
vard. Dr. Robinete Wllemin zelliklerini sayarken unuttuumu
dndm detaylar da aklma geliyordu ve gzmn nnde onun
grnts belirmiti.
Fakat doktor ayn grntye ulaamad. arm gibi grn
yordu ve onun asndan bakldnda o gne dek grd binlerce
uzun boylu, sarn ocuktan birisini tarif etmitim.
Fotoraf var m?
Wi.llern in, zihnimde beliren grntsnn odada bizimle bir
likte olduunu hissediyordum. Bana nemli eyleri fotoraflamann
-371

gereksiz olduunu sylediinde haklyd. Onu bunca zaman zihnimde


tamtm.
Yok, dedim. Ah, ama yarasna diki atlm. Ve gzlerinden
biri de morarm.
Burada ounlukla bu durumdaki insanlarn tedavisini yapyo
ruz, dedi Dr. Robinet. ok zgnm. Sandalyesinden kalktnda
yere bir ey dt. Wren yerdeki bozuk paray alp Dr. Robinetye
uzatmak istedi.
Bir dakika! Parayla yapt bir numara vard, dedim. Madeni
bir paray parmak boumlarnn arasnda dolatrabiliyordu. Aynen
u ekilde. Alabilir miyim? Paray aldm ve Willemin onu nasl
parmak boumlarnn arasnda gezdirdiini gsterdim.
Dr. Robinet parasn geri aldktan sonra elinde tutup nadir bu
lunan bir paraym gibi dikkade inceledi. Ardndan onu havaya atp
yakalad. Commotion cerebrale! dedi.
Pardon?
Beyin sarsnts! diye evirdi Wren.
Beyin sarsnts m?
Dr. Robinet iaret parman havaya kaldrd ve onu derin bir
kuyudan bilgi ekiyormuasna ar ar kendi etrafnda evirdi.
Beyin sarsnts geirmiti. Doru hatrlyorsam yznde de kesik
vard. Beyin sarsnts ciddi bir durum olduu iin onu gzetim
altnda tutmak ve olay polise haber vermek istedik nk saldrya
uramt.

Saldrya m uramt? Neden? Kim tarafndan?


Bunu bilmiyoruz. Bu tr durumlar polise rapor ederiz ama
o bunu istemedi. ok tedirgindi. imdi hatrlyorum! Hastanede
birka saatten fazla kalmak istememiti. Hemen gitmeye alt ama
tomografisinin ekilmesi iin srar ettik. Yarasn dikip beyninde bir
-

372-

GAYLE FORMAN
kanama olmadm saptadmzda gitme konusunda srarc dav
rand. Bunun ok nemli olduunu syledi. Aksi takdirde birisini
kaybedeceinden bahsetti. Dr. Robinet imdi fal ta gibi alm
gzleriyle bana bakyordu. O kii sen miydin?
endin, dedi Wren.
Bendim, dedim. Gzlerim kararm, bam dnmeye balamt.
Sanrm baylacak, dedi Wren.
Ban bacaklarnn arasna koy, dedi Dr. Robinet.
Koridora seslenip bir hemireden su getirmesini istedi. Suyu itim.
Dnya kendi etrafnda dnmeyi yava yava brakt. Ar harekederle
doruldum. Dr. Robinet imdi bana bakyordu ve profesyonellik
kisvesinden syrlmt.
Ama bu bir yl nceydi, dedi yumuack bir sesle. Birbirinizi
kaybetmenizin zerinden bir yl m geti?
Bam salladm.
Ve sen bu sre boyunca hep onu mu aradn?
Bir kez daha bam onaylarcasma salladm. Bu bir adan doru
saylrd.
Peki sence o da seni aryor mu?
Bilmiyorum. Gerekten de bilmiyordum. Bir yl nce beni
aram olmas hl beni arad anlamna gelmezdi. Ya da benim
onu bulmam istedii.
Ama bunu renmek zorundasn, dedi Dr. Robinet. Bir an
bunu renmem gerektii iin beni azarladn dndm ama sonra
telefonun ahizesini kaldrp bir grme yapt. Grmesi bittiinde
bana dnd. Bunu renmek zorundasn, diye tekrarlad. Fatu
ralama servisindeki iki numaral gieye git. Sana hasta izelgesini
veremezler ama onlara Willemin adresini alabileceini syledim.
Bu bilgi onlarda var m? Willemin adresini biliyorlar m?
-

373-

Ellerinde bir adres var. Git ve o adresi ren. Sonra da onu bul.
Tekrar bana bakt. Ne olursa olsun bunu renmek zorundasn.
Hastaneden kp ikindi gnei altnda terapi gren kanser has
talarnn nnden getim. Willemin adresinin olduu kd smsk
elimde tutuyordum. Henz ona bakmamtm. Wrene bir sre yal
nz kalmak istediimi syledikten sonra eski hastanenin duvarlarna
doru yrdm.
Eski tula binalarn arasnda kalan yemyeil bir avludaki banka
oturdum. Arlar bir iekten dierine konuyor, ocuklar oyun oy
nuyordu. Bu eski hastane duvarlarnn arasnda cvl cvl bir hayat
vard. Elimdeki kda baktm. zerinde yazan adres herhangi bir
yere ait olabilirdi. Willem dnyann herhangi bir yerinde olabilirdi.
Bu aray nereye kadar srdrecektim?
Willem dayak yedii halde -dayak yemiti!- beni aramaya devam
etmiti. Derin bir nefes aldm. Yeni biilmi imlerin kokusu, iek
kokusu ve caddeden geen kamyonlarn egzoz kokusuyla birleerek
burnuma doldu. Bileimdeki doum lekesine baktm.
Kd atm. Bir sonraki duramn neresi olduunu bilmiyor
dum ama yola kacamdan emindim.

374-

AUSTOS

Utrecht, Hollanda

Calimdeki ehir rehberi Utrechte sadece iki sayfa ayrd iin k


k, irkin bir sanayi ehriyle karlaacam dnmtm ama
kendimi yan yana dizilmi gen atl evleri, yzen evlerle dolu
kanallar ve insanlara m yoksa oyuncak bebeklere mi hizmet ettii
anlalamayacak kadar kk sokaklaryla bol dnemeli, ho bir
ortaa ehrinde buldum. ehirde ok fazla renci yurdu yoktu ve
btemin elverdii bir tanesini setiimde burann yurt olmadan
nce sanatlar tarafndan igal edilmi bir bina olduunu rendim.
Dnyann bilinmeyen bir blgesinden sadece benimle iletiim kuran
bir radarn kulama, evet, doru yerdesin, diye fsldadn hissettim.
Yurtta kalan ocuklar dost canls ve yardmsever olmalarnn
yan sra, tpk Willem gibi ngilizceyi mkemmel konuuyorlard.
Hatta ilerinden biri kemikli yz ve dolgun, krmz dudaklaryla
Willeme benziyordu. Bu ocua Willemi tanyp tanmadn sor-

fs/et't/e -ce- O t''t- t<5u ,-n

duumda olumsuz yant aldm ve ona oraya kendisine benzeyen


birini aramaya geldiimi akladmda bana giilerek Hollandann
yarsnn byle grndn syledi. Ardndan bana Utrechtin bir
haritasn verip hastaneden aldm adrese nasl ulaabileceimi gs
terdi ve gideceim yer, yurttan birka kilometre uzakta olduu iin
bisiklet kullanmam nerdi.
Ben tercihimi otobsten yana kullandm. Adresteki ev, ehir
merkezinin dnda, mzik dkknlarnn, ite dnen ederin sa
tld etnik restoranlarn ve bolca duvar yazsnn olduu bir bl
gedeydi. Birka kez yanl yne saptktan sonra nihayet aradm
caddeyi buldum. Neredeyse tamam yazlarla kapl, terk edilmi bir
yk vagonunun durduu demir yolunun karsndayd. Caddenin
dier tarafnda duran ince, uzun ev elimdeki kda gre Willem
de Ruiterin bilinen son adresiydi.
Evin gece mavisi kapsna ulaabilmek iin nndeki trabzanlara
bal alu bisikleti amam gerekti. Gzyuvanna benzeyen zile basmadan
nce tereddt ettim. Nihayet bastmda tuhaf bir ekilde sakindim.
Zilin aldn duydum. Ardndan ieriden gl ayak sesleri geldi.
Willemi sadece bir gn tanmtm ama bu ayak seslerinin ona ait
olmadndan emindim. Onunkiler daha hafif olmalyd. Kapy uzun,
kahverengi bir sa rgs olan uzun boylu, ho bir kz at.
Merhaba. ngilizce biliyor musunuz? diye sordum.
Evet, elbette biliyorum, dedi kz.
Willem de Ruiter isminde birini aryorum. Bana burada ya
ad sylendi.
Szlerimi ispadamak istercesine elimdeki kd ona uzattm.
Her naslsa Willemin burada olmadn biliyordum. Belki de
byle dnmeme kendimi yeterince gergin hissetmemem sebep
olmutu. Neticede kzn yzndeki ifdenin deimemesi beni a
-

376-

GAYLE FORMAN
rtmad. Bu isimde birisini tanmyorum. Ben burada sadece yaz
sresince kiracym, dedi kz. zgnm. Bu szlerle birlikte kapy
kapatmak istedi.
O ana dek hayr, zgnm, yardmc olamam gibi szlerin ucu
ak cevaplar olduunu renmitim. Burada onu tanma ihtimali
olan baka birisi var m?
Saskia, diye seslendi kz. Evin bir portatif merdiven kadar dar
merdivenlerinin banda yeni bir kz belirdi. Kz aa indi. Sar sal,
mavi gzl, pembe yanakl bir kzd ve sanki az nce ata binmi ya
da baheyi apakm gibi taraya zg doal bir grntye sahipti.
Salar ksack kesilmiti ama zerinde geleneksel olmaktan ok uzak
olan siyah, rg bir kazak vard.
Bu kza da Willem de Ruiteri aradm anlattm. Saskia beni
hi tanmad halde ieri davet edip bir fincan ay ya da kahve
imeyi teklif etti.
mz zeri dergi ve zarflarla dolu dank, ahap bir masann
etrafna oturduk. Evin her yerinde giysiler vard. Belli ki burada ok
sayda insan yayordu. Willem dnda.
Saskia bana ay ve ikolata ikram ettikten sonra, O aslnda
hibir zaman burada yaamad, diye aklad.
Ama onu tanyorsun, deil mi? diye sordum.
Onunla birka kez karlatm. Robert-Jann arkadalarndan
biriyle kan Lien benim arkadamd. Ama Willemi tandm
syleyemem. Tpk Anamiek gibi ben de buraya yaz iin tandm.
Willemin neden bu adresi kullandn biliyor musun?
Sanrm Robert-Jan yznden, dedi Saskia.
Robert-Jan da kim?
-

377-

Robert-Jan tpk benim gibi Utrecht niversitesinde okuyan


bir renci. Eskiden burada yaard, diye aklad Saskia. Ama sonra
tand. Onun odasna ben yerletim.
Anlyorum, diye mrldandm.
renci evlerinde srekli insan sirklasyonu olur. Ama RobertJan, Utrechte geri dnecek. Buraya deil, baka bir eve. Ne yazk
ki onun yeni adresini bilmiyorum. Ben sadece onun eski odasnda
kalyorum. Saskia, benden bu kadar, der gibi omuzlarn silkti.
Eski ahap masada parmaklarmla ritim tutturdum. Masann
stnde duran zarflara baktm. Bu eve gelen postalara bakabilir
miyim? Belki bir ipucu yakalayabilirim?
Elbette bakabilirsin, dedi Saskia.
Zarflar tek tek gzden geirdim. Gelen postann byk bir
ksmn burada yaayan ya da yaam olan farkl insanlara gnde
rilmi fatura, dergi ve kataloglar oluturuyordu. Robert-Jan da dhil
olmak zere en az alt farkl isme rastladm. Ancak Willem adna
gelen herhangi bir ey yoktu.
Bugne dek hi Willem adna gelen bir posta oldu mu?
Birka tane oldu, dedi Saskia. Ama postalar yakn zamanda
elden geirildi, bu yzden onun adna gelenler pe gitmi olabilir.
Daha nce de sylediim gibi Willem aylardr buraya uramyor.
Bir dakika, dedi Anamiek. Sanrm geenlerde onun adna
yeni bir zarf geldi. Hl kapnn nndeki kutuda duruyor.
Anamiek gidip zarf getirdi. Bu, pe atlacak olan o gereksiz
postalardan biri deildi. Gidecei adres el yazsyla yazlm bir mek
tuptu. zerinde Hollanda pulu vard.
Willemi bulmak istiyordum ama onun ahsna gelmi bir mek
tubu aacak kadar da aresiz deildim. Zarf dierlerinin zerine
-

378-

GAYLE FORMAN
braktm ama sonra birden bir ey dikkatimi ekti. Sa st keye hi
tanmadm, kvrml bir el yazsyla karalanm iade adresi bana aitti.
Zarf alp a tuttum. inde bir zarf daha vard. stteki zarf
yrttmda iinden Gerilla WilPin ngilteredeki adresine gnderip
Willemi sorduum mektup kt. Pullara, zeri izilmi adreslere ve
zarfa yaptrlm banta baklacak olursa bu mektup birka kez el
deitirmiti. Yazdm mektubu karp zerine herhangi bir not
eklenip eklenmediini kontrol ettim ama bir ey bulamadm. Sadece
okunup sonraki adrese gnderilmiti.
Yine de nedense kendimi fazlasyla mutlu hissettim. Benim
kk mektubum da bunca zaman onu aramt. Azminden dolay
mektubu pmek istedim.
Mektubu Saskia ve Anamieke de gsterdim. Onu okuduktan
sonra aknlkla yzme baktlar. Bu mektubu ben yazdm, dedim.
Be ay nce. Willemi aramaya baladm ilk gnlerde. Mektubu
ngilteredeki bir adrese gndermitim ama nasl olduysa buraya kadar
gelmi. Tpk benim gibi. Bunu sylediimde yine ayn duyguya ka
plmtm. Doru yoldaydm. Mektubumla ayn yerde bulumutuk;
aradmz yer buras olmasa bile.
Saskia ve Anamiek birbirlerine baktlar.
Birka telefon grmesi yapacaz, dedi Saskia. Robert-Jan
bulmana kesinlikle yardmc olabiliriz.
Kzlar st kata ktlar. Bir bilgisayarn aldn duydum. Sas
kia telefonda birilerine bir eyler syledi. Yirmi dakika kadar sonra
tekrar aa indiler.
Austos aynda olduumuz iin ou kii ehir dnda ama
bir iki gne kalmadan sana Robert-Jann iletiim bilgilerini ulat
racamzdan eminim.
Teekkr ederim, dedim.
-

379-

Saskia gzlerini krptrarak bana bakt. Bu bakndan hi holanmamtm.


Geri ben ona daha kolay ulamann bir yolunu bulmu ola
bilirim.
Gerekten mi? Nasl?
Saskia tereddt etti. Kz arkada araclyla.

380-

la Lucia Aureliano. smi buydu. Willemin kz arkadayd.


Utrecht niversitesinin stn baarl rencilerin devam ettii bir
fakltesinde okuyordu.
Willemi aradm bunca zaman bu kadar ilerleme kaydedebi
leceim aklma gelmemiti. Bu yzden kendimi onu bulabileceim
inancna kaptrmamtm. Ve onu pek ok kzla hayal ettiim halde
aslnda tek bir kzla beraber olduunu hi aklmdan geirmemitim.
imdi durup dndmde bunu dnmemekle aptallk ettiimi
gryordum.
Benim buraya gelmekteki amacm Willemle tekrar beraber olmak
deildi. Zaten aramzda yeniden balatlabilecek bir iliki yaanma
mt. Ancak bu kadar ilerleme kaydedip de sonuca ulamadan geri
dnecek olursam bundan mr boyu pimanlk duyardm.
in ironik taraf, beni Willemin kz arkadan bulmaya ikna
eden ey Celinein szleri oldu; cesarete ihtiyacn olacak.
Fakltenin kamps, Saskiann sylediine gre ehir merkezinin
byk bir ksmna yaylan Utrecht niversitesinin kampsne gre
-381

ok daha kk ve dedi topluydu. ehrin dnda yer alyordu ve


Saskia nin bana zorla dn verdii pembe bir bisikletin zerinde oraya
doru ilerlerken zihnimde Ana Luciay bulduumda syleyeceim
szleri tekrarlyordum. Ya da Willemi bulduumda.
Fakltenin az saydaki rencisinin tamam kampste kalyordu.
Buras ayn zamanda dnyann her yerinden renci alan ve derslerin
tamam ngilizce okutulan uluslararas bir okuldu. Bu yzden Ana
Luciamn kald yurt odasna ynlendirilmem iin sadece iki kiiye
yol sormam yeterli oldu.
Fakltenin yurdu bir niversite yurdundan ok IKEAmn sergi
salonuna benziyordu. Srgl cam kaplardan ieri baktm. Buras
modern tarzdaki cilal mobilyalaryla, Kaliyle paylatmz o ale
lade eyalara sahip odadan tamamen farkl grnyordu. eride
k yanmyordu ve kapya vurduumda cevap alamadm. Kapnn
dnda, zerine dantelli minderler atlm beton bir sahanlk vard
ve minderlere oturup beklemeye koyuldum.
im gemi olmalyd nk geriye doru derek uyandm.
Birileri kapy amt. Bam kaldrdm. Sanrm karmda dalgal
kahverengi salar, krmz rujla belirginletirilmi dolgun dudakla
ryla ok gzel bir kz olan Ana Lucia duruyordu. Celinele ikisinin
bulunduu bir gruba dhil edilmi olmaktan gurur duymalydm
ama u an hi de yle hissetmiyordum.
Bamda dikelip beni kapsnn nnde uyurken yakalad bir
serseriymiim tepeden trnaa szerek, Yardmc olabilir miyim?
diye sordu.
Bulutlarn ardndan syrlan gne, pencerenin camndan yansyor
ve gzlerimi kamatryordu. Elimi gzlerime siper ederek ayaa kalk
tm. zr dilerim. Sanrm uyuyakalmm. Ana Lucia Aurelianoy
aryorum.
-

382

GAYLE FORMAN
Ana Lucia benim, dedi. Sahip olduu gl spanyol aksann
kullanarak ismini doru vurguyla teleaffuz etmiti; Ana Lu-ia. Ar
dndan gzlerini ksarak beni inceledi. Tanyor muyuz?
Ah, hayr. Ben Allyson Healey. Ben... Ben zgnm. Bunun
tuhaf bir durum olduunun farkndaym. Amerikadan geliyorum
ve birini aryorum.
Okula yeni mi geldin? nternette bir renci rehberi bulabilirsin.
Ne? Ah, hayr. Ben Bostonda okuyorum.
Peki kimi aryorsun?
Ona Willemin ismini sylemek iimden gelmedi. Rahadkla bir
isim uydurabilirdim ve Ana Lucia bunun farkna bile varmazd. Onun
o taplas aksanyla bana neden erkek arkadan aradm sormasn
istemiyordum. Ama bunu yaptm takdirde bunca yol katettiim
halde gerei renemeden eve geri dnmek zorunda kalrdm. Bu
yzden ona aradm kiiyi syledim.
Willem de Ruiter.
Ana Lucia uzunca bir sre yzme bakt. Ardndan suratn bu
ruturdu ve kozmetik reklamlarndan frlam gibi grnen dudaklar
araland. Ve bu kusursuz dudaklardan kfr olduunu dndm
szler dkld. Ne sylediini bilmiyordum. spanyolca konuuyordu.
Ama yz kpkrmz olmutu ve kollarn sallyor, hi durmadan
bir eyler sylyordu. Vate! Dejame, puta! Sonra beni omuzlarmdan
tutup sarho bir adam bardan dar atan bir gvenlik eleman gibi
sahanln dna att. Arkamdan frlatt srt antamn iinde ne var
ne yoksa etrafa sald. Srgl cam kapy mmkn olan en iddetli
ekilde arpp kilitledi. Perdeleri ekti.
Bir sre aknlktan azm bir kar ak orada ylece kalakaldm.
Sonra afallam bir halde etrafa salan eyalar antama doldurmaya
-383-

baladm. Yere dmenin etkisiyle izilen dirseimi ve Ana Luciann


yarm ay eklindeki trnak izlerini tayan kolumu inceledim.
yi misin? Bam kaldrp baktmda salar rastal ho bir
kzn yanma melip bana gne gzlm uzattn grdm.
Bam salladm.
Buza falan ihtiyacn var m? Odamda biraz olacak. Odasnn
kapsna doru yrd.
Kafama dokundum. Elime bir ilik geldi ama ciddi bir ey
saylmazd. Ben iyiyim. Teekkrler.
Kz bana bakp bam iki yana sallad. Ona Willemi sormu
olamazsn, deil mi?
Onu tanyor musun? diye sordum. Willemi tanyor musun?
Kzn kapsnn nndeki sahanla gittim. Burada bir dizst bilgi
sayar ile birlikte bir ders kitab vard. Fizik kitab. Kitabn kuantum
dolanldk blm ak duruyordu.
Onu birka kez grdm. Benim burada ikinci ylm olduu
iin Willemi bu okula devam ettii dnemden tanmyorum. Ama
bildiim bir ey varsa o da Ana Luciay bu kadar deli eden tek
kiinin o olduu.
Bekle bir dakika. Buraya devam etmek ?m?Willem niversiteye
mi gidiyordu? Bu fakltede mi okuyordu? Gezgin bir aktr olarak
tandm Willemi stn baar rencisi olarak hayal etmeye altm
ve aslnda onu ne kadar az tandm bir kez daha anladm.
Willem bu okula bir yl gelmi. Ben o zamanlar burada deil
dim. Sanrm ekonomi okumu.
Peki ya sonra? Ben niversiteyi kastetmitim ama kz bana Ana
Luciay anlatmaya balad. Onun geen yl Willemle ktn ama
sonra Willemin kendisini bunca zaman Fransz bir kzla aldattn
-384-

GAYLE FORMAN
rendiini syledi. Btn bunlar hi de artc deilmi gibi sakin
bir sesle konuuyordu.
Ama benim bam dnmeye balamt. Willem bu okula de
vam etmiti. Ekonomi okumutu. Duyduklarmn son blmn
kavramam biraz zaman ald. Onun Ana Luciay Fransz bir kzla
aldatt blm.
Fransz m? diye tekrarladm.
Evet. Sanrm Willem o kzla bulumak zere spanyaya gitmeyi
planlam. Ana Luciann bilgisayarn kullanarak internetten uak bileti
satn alm ve Ana Lucia da akrabalar orada olduu iin Willemin
kendisine srpriz yapmay planladn dnm. Bu yzden svirede
geirecei tatili iptal ederek ailesine durumu bildirmi ve onlar da
byk bir parti hazrlna girimiler. Sonra uak biletinin Ana Lucia
iin alnmad ortaya km. Bilet o Fransz kz iinmi. Ana Lucia
bunu rendiinde fkeden deliye dnd ve Willemle kampsn
ortasnda kavga ederek rezalet kard. Tabii Willem o gnden beri
ortalarda grnmyor. Ban iin buz istemediinden emin misin?
Sahanlkta oturan kzn yanna ktm. Bahsi geen Fransz
kz Celine miydi? Ama Celine bana Willemi bir yldr grmediim
sylemiti. Baka eyler de sylemiti. kimiz Willemin ksa sre
ziyaret ettii limanlardk. Belki bizim gibi olan bakalar da vard.
Bir Fransz. Hatta belki iki ya da . Bir spanyol. Bir Amerikal.
Farkl farkl lkelerden gelen kzlar kendi limanlarndan el sallyordu.
Celinein bana ayrlrken syledii szleri dndm. imdi bu szler
canm skyordu.
Willemin kzlarla gnl elendirdiini ve benim de o kzlardan
biri olduumu en bandan beri biliyordum. Ama o gn beni terk
edip gitmediini de biliyordum. Bana bir not brakmt. Yeterince
istekli olmasa da beni bulmaya almt.
-385

Aklma annemin syledii bir sz geldi. Sahip olmay istediini


sandn eyin zlemini ekmektense elindekiyle yetinmesini bil. Bu
rada, bir zamanlar Willemin iinde dolat bu kampste, nihayet
annemin bu szlerle ne demek istediini anlamtm. Sanrm artk
yar ndeyken bitirmenin ne anlama geldiini biliyordum.

-386-

Amsterdam

/o la devam et. Yeni sloganm buydu. Pimanlk duymak yok.


y Geri dnmek de yok.
Eve dorudan Londradan uabilmek iin biletimin Paris-Londra
ayam iptal ettirdim. Parise geri dnmek istemiyordum. Farkl bir
yer grmek istiyordum. Avrupada be gnm daha vard ve ucuz
uak bileti bulabilirdim. rlandaya gidebilirdim. Ya da Romanyaya.
Trenle Nicee gidip Oz etesine de katlabilirdim. stediim her yere
gidebilirdim.
Ama bu ehirlerin herhangi birisine gidebilmem iin nce
Amsterdama dnmem gerekiyordu. Bu yzden imdi oraya gidi
yordum. Saskianm pembe bisikletiyle.
Elimde bir kutu teekkr ikolatasyla, bisikleti geri vermek zere
Saskiaya gittiimde ona artk Robert-Jann iletiim bilgilerine ihti
yacm olmadn syledim.

S /etc/e-o a $ i'-

Aradn eyi buldun mu? diye sordu.


Hem evet, hem de hayr.
Beni anlam gibi grnyordu. ikolatalar ald ama bisikletin
bende kalabileceini syledi. Bu bisiklet kimseye ait deildi ve benim
ona Amsterdamda ihtiyacm olacakt. Onu trende yanma alabilir
ya da birine verebilirdim.
Pembe bir Beyaz Bisiklet, dedim.
Glmsedi. Beyaz Bisiklederi biliyor musun?
Bam salladm.
Keke o bisikletler hl olsa.
Seyahaderimi, bu seyahader srasnda insanlarn bana kazandrd
eyleri dndm; dosduk, yardm, cesaret ve makaronlar. Bence
hl varlar, dedim.
Anamiek bir kda Utrechtden Amsterdama bisikletle nasl
gidebileceimi yazd. Aradaki mesafe sadece krk kilometreydi ve
dmdz olan yolun byk bir ksmnda bisiklet yollar vard. ehrin
dou yakasna ulatmda dokuz numaral tramvay hattyla kar
laacak ve bu hatt Centraal stasyonu na dek takip edecektim. O
civarda ok sayda ucuz renci yurdu vard.
Utrechtten ktmda nce sanayi blgesinden getim sonra
iftlikler sralanmaya balad. Yemyeil ayrlarda tembelce otlayan
inekler, byk ta deirmenler ve hatta yreye zg tahta terlik giymi
bir ifti bile grdm. Ancak ok gemeden bu pastoral manzara
yerini iyerlerinin otoparklarna brakt ve kendimi Amsterdamn
varolarnda bulduktan sonra zerinde Ajax yazan dev bir stadyu
mun nnden getim. Sonra bisiklet yolu beni bir caddeye kard
ve iler burada biraz karmaya balad. Bir tramvay sesi duydum ve
bu sesin Anamiekin syledii dokuz numaral tramvaya ait oldu
unu grdm. Upuzun yollar boyunca tramvayn peinden giderek
-

388-

GAYLE FORMAN
Oosterparktan ve hayvanat bahesi -ehrin gbeinde pembe flamingo
srs vard- olduunu dndm bir yerden getim ama byk
bir bitpazarnn olduu bir kavakta yolu kartrdm ve tramvayn
izini kaybettim. Arkamdaki aralarn korna aldm duyuyordum,
etraftaki bisikletlerin says arabalarn saysn katlyordu. Tramvay
tekrar bulmaya altm fakat zeri yol olan uzun ta duvarlar ve
tuzlu sularnda yzen eit eit tekneleriyle -yzerevden sandala, cam
kubbeli tur teknelerine dek- her biri dierine benzeyen kanallar i
ie gemi gibi grnyordu. artc bir ekilde upuzun gvdeleri
olan gen atl evlerin kaplar, yzlerce yla tanklk etmi kah
verengi duvarlarn akta brakacak ekilde ardna dek ak duran
samimi grnml kk kafelerin yanndan getim. Saa dndm
ve kendimi kasvedi sabah saatlerini canlandran rengrenk ieklerle
dolu bir iek pazarnda buldum.
Haritam karp arkasn evirdim. Sanki ehrin btn yollar i
ie gemiti ve caddelerin isimleri alfabedeki harflere bir araba arpm
da onlar darmadan etmi gibi anlalmazd; Oudezijds Voorburgvval.
Nieuwebrugsteeg. Kaybolmutum ve bisikletimi, sarn, kk bir
ocuu bisikletinin zerine yerletirmeye alan deri ceket giymi,
uzun boylu bir adamn yanna srdm. Adamn yzne baktmda
gzlerime inanamadm nk ya ondan biraz daha byk de olsa
bu adam da tpk Willeme benziyordu.
Ona adresi sorduumda kendisini Dam Meydanna dek izlememi
istedi ve oraya ulatmzda ba dndrc bir trafiin yaand
gbekten Warmoesstraata nasl geeceimi gsterdi. Dikkat ekici
vitrin sslemeleriyle kendilerini aka belli eden seks maazalaryla
dolu bir caddede bisiklet srdm. Caddenin sonunda ehrin en ucuz
renci yurtlarndan biri bulunuyordu.
Lobide harekedi bir kalabalk vard. nsanlar bilardo, masa tenisi
ya da iskambil oynuyordu ve henz le saaderi olmasna ramen
-

389-

/ae/ece
herkesin elinde bira vard. Bir oda istedim ve koyu renkli gzleri
olan resepsiyondaki kz tek bir kelime bile etmeden benden pasaport
bilgilerimi ve param ald.
Odama ktm. YURTTA UYUTURUCU KULLANMAK
YASAKTIR tabelasna ramen havada youn bir esrar duman vard
ve gzleri sulanm bir ocuk alminyum folyo zerindeki yasad
olduunu tahmin ettiim, esrardan farkl bir maddeyi bir boru ara
clyla iine ekiyordu. Srt antam dolaba kilideyerek tekrar aa
indim ve cadde zerindeki kalabalk bir internet kafeye girdim.
Yarm saatlik internet satn alp ucuz uak bileti satan havayolu
irketlerinin internet sitelerini inceledim. Gnlerden perembeydi.
Eve dn uam Londradan pazartesi kalkacakt. Krk alt euroya
bir Lizbon uuu buldum. Ayn fiyata bir Milan ve bir de Hrvatistan
uuu vard! nternette Hrvatistan arattm ve karma kan kayalk
kylara ve eski deniz fenerlerine baktm. Baz deniz fenerlerinde ucuz
fiyad oteller bile vard. Bir deniz fenerinde kalabilirdim. stediim
her eyi yapabilirdim!
Hrvatistan hakknda en ufak bir bilgim olmad iin oraya
gitmeye karar verdim. Bilet cretini demek zere kredi kartm
kardmda daha nce atm pencerede yeni bir e-posta mesa
jm olduunu fark ettim. Mesaj atm. Wrenden geliyordu. Konu
ksmnda u an neredesin? yazyordu.
Ona abucak Amsterdamda olduumu yazdm. Bir nceki hafta
Wren ve Oz etesiyle vedalatm srada Wren trenle Madride gitmeyi,
Kelly ve grubuysa Nicee gemeyi planlyordu ve belki de Barcelonada
bir araya geleceklerdi. Bu yzden otuz saniye kadar sonra Wrenden,
Hadi canm. Ben de AmsterdamdaymU! yazl bir cevap almak
beni artt. Mesajda Wrenin cep numaras da vard.
Numaray tularken srtyordum. Burada olduunu biliyor
dum, dedi Wren. ime domutu! u an tam olarak neredesin?
-390-

GAYLE FORMAN
Warmoesstraattaki bir internet kafede. Ya sen? Ispanyaya gi
deceini dnmtm!
Planm deiti. Warmoesstraat buraya yakn m, Winston? diye
seslendi. Wnston burada alan yakkl bir ocuk, diye fsldad
sonra bana. Arka planda bir erkek sesi duydum.
Ardndan Wrenin l geldi. Aramzda sadece be dakikalk
mesafe varm. Dam Meydannda, u penise benzeyen beyaz kulenin
nnde bulualm.
nternet sayfasn kapattm ve on dakika sonra Wrene uzun za
mandr grmediim bir akrabam bulmuum gibi smsk sarlyordum.
Vay canna, u Aziz Anthony amma da hzl, dedi Wren.
Kesinlikle yle!
Ee neler oldu bakalm?
Wrene abucak Ana Luciay bulduumu, Willemi bulmama
da ramak kaldn ama sonra onu bulmaktan vazgetiimi anlattm.
Ksacas imdi Hrvatistana gidiyorum.
Wren hayal krklna uram gibi grnyordu. yle mi?
Ne zaman?
Aslnda yarn sabah umay planlyordum. Senden mesaj ald
mda biletimi ayrtmakla meguldm.
Ah, burada birka gn daha kal. ehri birlikte kefedebiliriz.
ki bisiklet kiralarz. Ya da tek bir tane kiralayp Hollandal kzlar
gibi arka arkaya otururuz.
Benim bir bisikletim var zaten, dedim. Hem de pembe.
Arkasnda benim oturabileceim bir yer var m?
Yzndeki glmsemeye karlk vermemek imknszd. Var.
Ah. Burada kalmalsn. Ben Jordaan yaknlarndaki bir yurda
yerletim. Odam bir kvet geniliinde ama ok sevimli. stelik iki
ayr yata var. Gel birlikte kalalm.
-391

/o'd& C 'e'

Bam kaldrp gkyzne baktm. Yine yamur yaacakm


gibi grnyordu ve hava austos ayma gre epeyce souktu. stelik
internette Hrvatistanda havann gneli ve yirmi be derece olaca
yazyordu. Ama Wren burada karma kmt. Bunun olma ihtimali
neydi? Wren azizlere bense tesadflere inanyordum ve sanrm her
ikisi de ayn kapya kyordu.
Yurttaki eyalarm toplayp Wrenin kald yurda tadk. Az
nce bir eyler eken ocuk oktan kendinden gemiti.
Wrenin kald yurdun benimkinden ok daha scak bir havas
vard; zellikle de srekli srtan, uzun boylu, esmer Winston bize zel
bir ilgi gsterdii iin. Wrenin st kattaki yata sadece Avrupann
deil dnyann drt bir kesinin rehberleriyle doluydu.
Bunlar da ne byle?
Bunlar bana Winston verdi. Yaplacaklar listem iin.
Yaplacaklar listesi mi?
lmeden nce yapmak istediim eylerin listesi.
Aklma Pariste ilk tantmzda Wren in bana syledii o tuhaf
ve gizemli sz geldi: Ben hastaneleri iyi bilirim. Onu sadece bir buuk
gndr tanyordum ama bu, onu kaybetmeyi hayal dhi edemeyeceim
kadar uzun bir sreydi. Wren yz ifademde bir deiiklik fark etmi
olmalyd nk uzanp usulca koluma dokundu. Endielenme,
daha uzun sre yaamay planlyorum.
O halde neden byle bir liste hazrlyorsun?
nk lecein ana dek beklersen ok ge kalm olursun.
Yzne baktm. Ben hastaneleri iyi bilirim. Azizler. Kaybettiin
kii kimdi? diye sordum usulca.
Kz kardeim, Francesca. Wren bir kt kard. zerinde ok
sayda isim ve mekn vard; La Belle Angele (Paris), TheMusic Lesson
(Londra), The Resurrection (Madrid). Liste bu ekilde uzayp gidiyordu.
-392-

GAYLE FORMAN
Hibir ey anlamadm, dedim kd ona geri vererek.
Francescamn pek ok farkl eyde baar salayacak kadar zaman
olmad ama o hevesli bir ressamd. Hastanede bir yandan kemoterapi
alr bir yandan resim yapard. Yzlerce eskiz ve tablo yapt. Onlar
miras olarak grrd nk kendisi ldnde bu tablolar tavan
arasnda bile olsa varlklarn srdrecekti.
Sanatlarn igal ettii binadaki btn o tablo ve heykellerin
gnn birinde Louvreda sergilenebileceini dnerek, Ne olacan
asla bilemezsin, dedim.
Aynen yle. Van Gogh ve Vermeer gibi ressamlarn ancak l
dkten sonra tanndklarn bilmek onu rahatlatrd. Bu ressamlarn
tablolarn grmeyi de istiyordu, bu yzden kendini biraz iyi hissettii
son defasnda Toronto ve New Yorka zel bir yolculuk yapp istedii
birka tabloyu grmesini saladk. Francesca bu gezinin ardndan
kendine daha geni bir liste hazrlad.
Listeye tekrar baktm. Peki Amsterdamda bu listedeki hangi
tablo var? Van Goghunki mi?
Francescann listesinde Van Goghun Yldzl Gece eseri vard
ve onu New Yorka gittiimizde birlikte grmtk. Amsterdamda
da birka Vermeer tablosu grmek istiyordu ama en sevdii tablo
Londradayd. Ama bu onun listesi ve bu liste Pariste rafa kaldrld.
Ne demek istediini anlamadm.
Francescay seviyorum ve gnn birinde onun iin btn bu
tablolar greceim. Ama hayatmn byk bir ksmn onun glgesi
altnda yaadm. yle olmas gerekti. Artk o burada olmad halde
kendimi hl onun glgesi altnda hissediyorum, beni anlyor musun?
Tuhaf bir ekilde anlyordum. Bam onaylarcasna salladm.
Pariste seninle tanmamn bir sebebi vard. Sen lgnca bir
ie kalkan sradan bir kzdn. Bu bana ilham verdi. Planm dei-

393

tirdim. imdi bu seyahate srf seninle tanmak iin km olabile


ceimi dnyorum. Belki de Francesca ve azizler bizim bir araya
gelmemizi istediler.
Bu szler rpermeme neden oldu. Gerekten byle mi d
nyorsun?
Sanrm evet. Endielenme, aileme bir ay sonra eve dnmemin
sebebinin sen olduunu sylemeyeceim. Bu onlar biraz zd.
Gldm. Bunu da anlamtm. Peki senin listende neler var?
Benim listem Francescannkiyle kyaslanamayacak kadar mtevazi. Wren seyahat gnlnn arasndan katlanm bir kt
kard. Eyfel Kulesinin tepesinde bir erkekle p. Bir lale tarlasnda

yuvarlan. Yunuslarla yz. Kuzey klarn gr. Bir yanardaa trman.


Rock grubunda ark syle. Kendi izmelerini tamir et. 25 arkadana
ziyafet ver. 25 arkada edin. Henz listeyi tamamlamadm. Srekli
yeni maddeler ekliyorum ve daha imdiden baz zorluklarla kar
latm. Buraya lale tarlalar iin geldim ama laleler sadece baharda
ayormu. Bu yzden imdi farkl bir ey bulmalym. Ah, her neyse.
Sanrm Norvein Bodo ehrinde kuzey klarn yakalayabilirim.
Eyfel Kulesinin tepesinde bir erkekle pmeyi baardn m?
Wrenin dudaklarnda yaramaz ocuklara zg muzip bir glm
seme belirdi. Evet. Amsterdama gittiin sabah Eyfel Kulesine ktm.
Yukarda bir grup talyan vard. talyan erkekleri bu tr konularda
ok yardmsever oluyorlar. Bunlar syledikten sonra fsldayarak
konumaya balad. ptm ocuun ismini bile renemedim.
Bazen bunu bilmeye ihtiyacn olmaz, dedim ben de fsldayarak.

-394-

v^s le yemeini ge saatte u muazzam porsiyonlar halinde rijsttafel


yemekleri sunan bir Endonezya restorannda yiyip karnmz tka basa
doyurduk ve bisikletin zerinde dolatmz srada aklma bir fikir
geldi. Keukenhofdaki bir iek tarlasna benzemese bile bu yine de
ie yarayabilirdi. Yirmi dakika boyunca yol aradktan sonra nihayet o
sabah yanndan getiim iek pazarn buldum. Satclar tezghlarn
kapatyor ve arkalarnda hatr saylr miktarda iek brakyordu.
Wrenle ikimiz bu ieklerin bir ksmn aldk ve onlar kanal du
varnn zerindeki eri br bir kaldrma yaydk. Wren byk bir
mudulukla ieklerin arasnda yuvarland. Ben de kahkahalar atarak
hem Wrenin fotoraf makinesi hem kendi telefonumla fotoraflar
ektim ve onlar anneme gnderdim.
Satclar, haftada bir iki kez bu tr sahneler grmeye alklarm
gibi yzlerinde keyifli bir ifadeyle onu izledi. Sonra ikin gbeinin
zerinden bir pantolon asks geen koca sakall bir adam elinde
solmu birka lavanta ieiyle yanmza gelip, sterse bunlar da
alabilir, dedi.
-395

Al Wren. Mis kokulu mor iekleri ona doru frlattm.


Teekkrler, dedim adama. Ardndan ona Wren ve hazrlad
listeden bahsedip lale mevsimi gemi olduu iin tarla bulamad
mz ve bununla idare ettiimizi syledim.
Adam kazana yapan iek ve yapraklar temizlemeye alan
Wren e bakt. Elini cebine gtrp bir kart kard. Austosta lale
pek bulunmaz ama biraz erken uyanmaya itiraznz yoksa belki size
kk bir lale tarlas bulabilirim.
Bir sonraki gn saatlerimizi drde kurduk ve on be dakika sonra
kimseciklerin olmad caddeye indiimizde Wolfgangi kamyone
tiyle bizi beklerken bulduk. Zihnime ailemin tanmadm kiilerin
arabasna binmemem gerektii konusundaki uyarlar hcum etti
ama bu kulaa inanlmazm gibi gelse de Wolfgangin benim iin
yabanc birisi olmadn hissediyordum. mz biraz skarak kam
yonetin n tarafna yerletik ve Aalsmeerdeki bir seraya doru yola
ktk. Wren in sabahn drdnde bylesine enerjik olmas grlm
ey deildi, stelik henz kahve bile imemiti. Neyse ki Woflgang
dnceli davranp yannda halanm yumurta ve ekmekle birlikte
bir termos dolusu kahve de getirmiti.
Yol boyunca europop tarz berbat arklar eliinde, Wolfgangin
ticaret gemilerinde alarak geirdii otuz yln ardndan Amsterdam
yaknlarndaki Jordaan semtine yerlemesine dair hikyelerini dinledik.
Aslnda Alman asllym ama bir Hollandal olarak leceim,
dedi Wolfgang otuz iki diini birden gzler nne serdii koca bir
glmsemeyle.
Saat be olduunda resimlerde rengrenk bir hah gibi grnen
Keukenhof Bahelerinden tamamen farkl olarak bir sanayi iftli
ini andran Bioflora gelmitik. Wrene bakarak omuzlarm silktim.
-396-

GAYLE FORMAN
Wolfgang kamyoneti, zeri bir dizi gne paneliyle rtl olan futbol
sahas byklndeki bir serann yannda durdurdu. Bizi pembe
suratl bir adam olan Jos karlad. Jos serann kapsn atnda
Wrenle ikimiz heyecandan nefesimizi tuttuk.
Karmzda rengrenk iek sralar uzanyordu. Hem de dnm
dnm. Yataklarn arasndaki patikalar kullanarak nem ve gbre
kokusuyla arlaan bir havann hkim olduu serada yrdk ve
nihayet Wolfgang bize turuncu, fuya rengi ve kan portakaln andra
cak kadar gz alc olan sar lalelerin bulunduu bir blm gsterdi.
Wrenden uzaklaarak onu ieklerle ba baa braktm.
Wren bir sre kprdamadan durdu. Ardndan onun, Bu inanl

maz. Benim grdklerimi sen de gryor musun? diye haykrdn


duydum. Wolfgang bana bakt ama Wrene cevap vermedim nk
onun bizimle konutuundan emin deildim.
Wren serann drt bir yann koarak gezdikten sonra mis kokulu
frezyalarla dolu bir dierine girdi ve ben de bol bol fotoraf ektim.
Nihayet Wolfgangin gitme zaman geldi. Dn yolunu Abba ar
klar dinleyerek geirdik ve Wolfgang bize Abbamn mutluluun
ortak dili olduunu, Birlemi Milletlerin toplantlarnda onlarn
arklarn almas gerektiini syledi.
Wolfgangin kamyonet kasasnn hl bo olduunu ancak
Amsterdamn dndaki bir ambara ulatmzda fark ettim. Tezghn
iin iek satn almadn m?
Wolfgang ban iki yana sallad. Ah, ben ifdiklerden iek
satn almam. Onlar toptanclarn dzenledii ak artrmalarda sa
tn almay tercih ederim. Bu szlerle birlikte insanlarn iek dolu
kamyonetlerini boaltt yeri iaret etti.
Yani o iftlie srf bizim iin mi gittin? diye sordum.
-397-

Baka ne iin olacak ki? der gibi omuzlarn silkti. Bu aamada


artk insanlarn iyilik ve cmertliinin beni artmam olmas gere
kirdi ama yine de armtm. Her defasnda aryordum.
Seni bu gece yemee karabilir miyiz? diye sordum
Ban iki yana sallad. Bu gece olmaz. Bu gece Vondelparkta
sergilenecek bir oyunu izlemeye gidiyorum. Bize bakt. Siz de gel
melisiniz. Oyun ngilizce.
Neden Hollandada ngilizce oyun oynanyor ki? diye sordu
Wren.
Almanlar ile Hollandallar arasndaki fark budur ite, dedi
Wolfgang. Almanlar Shakespearei kendi dillerine evirirler. Oysa
Hollandallar onu orijinal dili ngilizce olarak brakmay tercih ederler.

Shakespeare mi dedin? diye sordum tylerimin diken diken


olduunu hissederek. Hangi oyunu?
Wolfgang oyunun ismini sylemeyi tamamlayana dek glmeye
balamtm. nk bu imknszd. Bunun olma ihtimali bir ine
fabrikasnda tek bir ineyi bulma ihtimalinden daha dkt. Ev
rendeki yalnz bir yldz bulma ihtimalinden daha dkt. k
olabilecein milyarlarca insan arasnda o zel kiiyi bulma ihtima
linden bile daha dkt.
nk o gece Vondelparkta oynanan oyunun ad Size Nasl

Geliyorsay ve bunun sebebini aklayabilmem mmkn deildi


ama Willemin o oyunda oynadndan adm gibi emindim.

-398-

(O&vZ'

C/&radan tam bir yl getikten sonra onu ilk kez karlatmz


ekilde bulmutum; boucu akam karanlnn hkim olduu bir
parkta William Shakespearein yazd szleri sylerken.
Ama bir yl iinde her ey deimiti. Artk Gerilla Will yoktu.
Sahnesi, koltuklar, klar ve seyircisiyle gerek bir tiyatro oyunu
sahneleniyordu. ylesine kalabalk bir seyirci grubu vard ki oraya
vardmzda kk amfi tiyatronun ucundaki alak duvarlardan
birinin dibine kmek zorunda kalmtk.
stelik bu yl Willem yardmc rollerden birinde deildi. O
artk bir barol oyuncusuydu. Tpk tahmin ettiim gibi Orlandoyu
oynuyordu. Sahneye ilk o kt ve o andan itibaren, rolnn hakkn
fazlasyla verdi. Gzlerimizi ondan alamyorduk. Sadece ben deil.
Hepimiz. lk monolou sylemesiyle birlikte seyirciler arasnda ses
sizlik hkim oldu ve bu sessizlik Willem performansm tamamlayana
dek srd. Gkyz karardnda sahne klarnn altnda sinek ve
kelebekler dans etmeye balad ve Vondelpark, kaybolana kavuulan
byl bir mekn olan Arden Ormamna dnt.
-399-

WiUemi seyrederken ikimiz ba baa kalmz gibi hissettim. Bi


zim dmzda her ey kaybolmu, ehirdeki bisiklet ve tramvay zilleri
duyulmaz olmutu. Gldeki emenin etrafnda vzldayan sinekler
yok olmutu. Yanmzda oturan grltc ocuklar yok olmutu.
Sahnedeki dier oyuncular yok olmutu. Onsuz geen bir yl yok
olmutu. Zihnimdeki btn pheler yok olmutu, iim doru olan
yaptm hissiyle doldu. Onu bulmutum. Burada. Orlando olarak.
O ana dek yaptm her ey beni buraya tamt.
Willemin Orlando yorumu bizim, snfta canlandrdmz ya da
Bostondaki oyuncunun sergiledii Orlando yorumundan farklyd.
Willemin canlandrd Orlando seksi ve aresizdi. Rosalinde olan
arzusu fiziksel anlamda hissedilebilecek kadar youndu ve vcudu
nun salglad feromon sahne klarnn arasndan szlp nemli ve
arzulu tenimi okuyordu. ehvetin, arzunun ve evet, akn vcudumu
kaslmalar halinde terk edip sahneye doru aktn hissettim ve tpk
dudaklarndan dklen dizeler gibi onu beslediini hayal ettim.
Benim burada olduumu biliyor olamazd. Ama bu kulaa lgnca
gelse bile bunu bildiini hissediyordum. Tpk Profesr Glenny nin
dersinde onlar ilk kez sarf ettiimde benim hissettiim gibi, syledii
dizelerde varlm hissettiini duyuyordum.
Hem Rosalindin hem de Orlandonun syledii pek ok dize
onlar sahnedeki oyuncularla birlikte tekrar edecek kadar net bir
biimde aklmdayd. Sanki Willemle ikimiz bu dizeleri karlkl
birbirimize sylyorduk.

Keke iimdeki gc sana verebilsem


yi anslar, umarm baarma ihtimalin konusunda
yanlmmdr!
O halde beni sev, Rosalind.
Peki beni alacak msn?
-

400-

GAYLE FORMAN

Sen iyi birisi deil misin?


Umarm yleyimdir.
imdi syle bana ona sahip olduktan sonra ne zamana
dek yannda tutacaksn?
Sonsuza dek ve bir gn.
Sonsuza dek ve bir gn.
Bir elimle Wrenin, dieriyle Wolfgangin elini tuttum. kiilik
bir zincir oluturmutuk. Oyun bitene dek de yle kaldk. Herkes
mutlu sona ulaana dek; Rosalind Orlandoyla, Celia Orlandoyla
uzlaan Oliverla ve Phoebe de Silviusla evlenir, kt dk gnahla
rndan arnr ve srgne gnderilmi olan dk de evine geri dner.
Rosalind son monolounu okuduktan sonra oyun bitti ve seyirciler
lgnca alklamaya, slk alarak tezahrat yapmaya balad. Ben de
dnp nce Wrene, ardndan Wolfgange sarldm ve yanam onun
pamuklu gmleine bastrp iek z ve tozla harmanlanm ttn
kokusunu iime ektim. Yanmzdaki grltl gruptan bir ocuk
da bana sarld. O benim en iyi arkadam! diye bard bir dieri.
Muzip ltlar saan mavi gzleriyle dierlerinden bir kar daha
ksa olan bu ocuk bir Hollandaldan ok bir Hobbite benziyordu.
Hangisi? diye sordu Wren. imdi o da hem grltl hem de
grne baklrsa biraz ikili olan yanmzdaki HollandalI ocuklar
tarafndan tek tek kucaklanyordu.
Orlandoyu oynayan! dedi Hobbit.
Ah, dedi Wren. Solgun gzleri ylesine bymt ki birer
inci tanesi gibi parlyordu. Ah, dedi bana dnerek.
smin Robert-Jan m yoksa? diye sordum.
Hobbit ksa bir sre akn grnd. Ardndan srtt. Arkada
larm bana Broodje der.
-401

Broodje, dedi Wolfgang kkrdayarak. Sonra bana bakt. Broodje bir eit sandvitir.
Broodjenin en sevdii sandvi, dedi arkadalarndan biri
Hobbitin karnna vurarak.
Broodje/Robert-Jan arkadann elini itti. Bu akam verdiimiz
partiye siz de gelmelisiniz. Bugne dek verilmi btn partilerin pabu
cunu dama atacak trde olacak. Arkadam ok iyi oynad, deil mi?
Wrenle ikimiz ayn anda bamz salladk. Broodje/Robert-Jan,
WiUemin ne kadar harika birisi olduunu anlatmaya koyuldu. Sonra
arkadalarndan biri Flemenke konuarak ona Willemle ilgili oldu
unu dndm bir eyler syledi.
Ne dedi? diye fsldadm Wolfgange.
Tam olarak duyamadm ama Orlandoyu babasyla ilgili bir
eyden sonra hi bu kadar mutlu grmediini syledi.
Wolfgang deri bir antadan bir tabaka ttn kard ve onu sigara
haline getirmeye koyuldu. Bana bakmadan gr bir sesle, Sanrm
oyuncular uraya kacaklar, dedi. Sahnenin dier tarafndaki kk,
demir bir kapy iaret etmiti.
Sigarasn yakt. Ayn anda gzleri parlad. Bir kez daha kapy
iaret etti.
Vcudumun kat formundan ktn hissettim. Toz zerrecikle
rine dnmtm. Elektrik yklydm. Bu elektrik beni tiyatronun
kar tarafna, sahnenin kenarna tad. Orada oyuncular kudamak
isteyen bir kalabalk bekliyordu. Ellerinde iekler ve ampanya i
eleri vard. Kadn barol oyuncusu Celia tezahrat sesleri eliinde
dar kt ve insanlar onu kucaklamaya balad. Sonra Jacques ve
hemen ardndan iek buketleriyle karlanan Rosalind ortaya kt.
Kalbim yerinden kacakm gibi atyordu. Bu kadar yol kat edip de
onu elimden karm olabilir miydim?
-

402-

GAYLE FORMAN
Ama sonra sesini duydum. Her zaman olduu gibi birilerinin
syledii bir eylere glyordu. Eski halinden daha ksa olan salarm,
ayn anda hem koyu hem de ak grnen gzlerini ve onu daha
da yakkl gsteren yanandaki kk yara iziyle birlikte yzn
grdm.
Nefesim kesildi. Onu hayallerimde ssleyip gzelletirdiimi d
nmtm. Oysa ne kadar da yanlmm. Aslnda ne kadar yakkl
olduu tamamen aklmdan km. Onun nasl da kendine zg bir
gzellii olduunu unutmuum.

Willem. Boazmdan ismi koptu.


Willem! Bu defa net ve gr bir sesle ismi sylenmiti.
Ama bu ses bana ait deildi.
Bundan emin olmak iin boazma dokundum.

Willem!
Ayn sesi bir kez daha duydum. Ardndan etrafta bir hareketlilik
oldu. Kalabaln arasndan bir kz syrld. Kz elindeki iekleri yere
atp kendini Willemin kollarna brakt. Willem kz kucaklad. Ona
smsk sarlp ayaklarm yerden kesti. Kestane rengi salar kollar
nn zerine dklen kzn kulana fsldad bir eylere glmeye
balad. Bir mutluluk yuma oluturup olduklar yerde dndler.
Bir ak yuma.
Hi kprdamadan herkesin nnde gerekleen bu mahrem
sahneyi izledim. Nihayet birileri WiUemin yanna gelip onun omzuna
vurdu ve kz yere meldi. Az nce drd iekleri toplayp -gne
bakan iei; ben de olsam Willem iin ayn iei seerdim- ze
rindeki tozlar silkti. Willem kolunu geveke onun vcuduna dolad
ve eline bir pck kondurdu. Kz da Willemin beline sarld. te
o an Willemin performans srasnda teninden buram buram ak
yayd konusunda yanlmadm anladm. Sadece bu akn gerek
muhatabn bilememitim.
-

403-

fZ/a't/e-ee

Willem kzla birlikte o kadar yaknmdan geti ki yaratt rzgrn


tenimi okadn hissettim. Yan bamda duruyor ama o kza bak
yor ve beni grmyordu. El ele tutuup kalabalktan uzaklaarak bir
ardaa doru yrdler. Bense olduum yerde kalakaldm.
Ayn anda birisinin omzuma vurduunu hissettim. Bu Wolfgangdi.
Ban yana emi bana bakyordu. Bitti mi? diye sordu.
Willem ve kza baktm. Belki de daha nce bahsi geen Fransz
kz buydu. Ya da belki de bu kz tamamen yeni birisiydi. kisi diz
dize oturmu birbirlerinin elini tutarak konuuyordu. Sanki yery
znde onlardan baka kimse kalmamt. Geen yl Willemle beraber
olduum gn ben de ayn eyi hissetmitim. Belki dardan bakan
gzlere biz de byle grnmtk. Ama imdi dardan bakan o
gzler bana aitti, ikisine tekrar baktm. Bulunduum yerden bile
bu kzn Willem iin zel birisi olduunu grebiliyordum. Onun
sevdii birisi olduunu.
Ruhsal kntnn yumruunu, koca bir yl sren umutlarn
bir anda yok olup yerini hznn istilasna braktn hissetmeyi bek
ledim. Ye bunu gerekten hissettim. Onu ya da ona sahip olduum
inancn kaybetmi olmann acsn hissettim. Ama bu acyla birlikte
sinsice geldii iin mcadele etmek zorunda kaldm bir baka duygu
daha hissediyordum. Bu duyguyla olan mcadelem sona erdiinde
bir kapnn yavaa kapandn duydum. Ayn anda inanlmaz bir
ey gerekleti; gecenin sakinliine ramen iddetli bir rzgr dier
btn kaplar ardna dek at.
Willem ve kza son bir bak daha frlattm. Ardndan Wolfgange
dnp, Bitti, dedim.
Ama sanrm bunun tam tersi geerliydi. Daha yeni balyordum.

-404-

g n e in gz kamatran yla uyandm. Gzlerimi ksarak saate


Daktm. Neredeyse len olmak zereydi. Drt saat ierisinde yola
kacaktm. Wren burada birka gn daha kalacak. ehirde, ilerinden
biri ortaa ikenceleri, dieriyse el antalaryla ilgili grmek istedii
birka tuhaf mze daha olduunu kefetmiti. Ayrca Winston ona
ayakkab tamir etmeyi retebilecek birisini tandn sylemiti ve
bu yzden kaln bir hafta daha uzatabilirdi. Ama benim nmde
sadece gn vard ve burada kalmaktansa Hrvatistana gitmeye
karar vermitim.
Hrvatistana o gece ge saatte varacak ve pazartesi saibah ilk i
uaa binip eve dnecektim. Yani orada dolu dolu geirebileceim
tek bir gnm vard. Ama o ana dek bir gn ierisinde neler olabi
leceini renmitim. Akla gelebilecek her ey olabilirdi.
Wren benim hata yaptm dnyordu. Willemi o kzla
grmemiti ve onun Willemin bir akrabas olabileceini iddia edip
duruyordu; mesela kz kardei. Ona Willemin, benim ya da artk
kendisinin de olduu gibi tek ocuk olduunu sylemedim. Bir n-

eki geceyi bana partiye gidip neler olacan grmem iin yalvararak
geirmiti. Adresi biliyorum. Robert-Jan bana tarif etti. Ah, sanrm
caddenin ismini unuttum ama Flemenkede kemer anlamna ge
liyormu. Kap numaras 189.
Elimi kaldrdm. Kes unu! Ben o partiye gitmek istemiyorum.
Ama bir dnsene, dedi Wren. Ya Willemle ilk kez Broodjenin
bizi davet ettii o partide tanp birbirinize k olsaydnz? Belki
gerekten yle olur.
Bu, kulaa ho gelen bir teoriydi ve elimde olmadan byle bir
ey olsa neler yaanabileceini merak etmitim. Willemle bugn ta
nm olsak birbirimize k olur muyduk? Acaba ben ona gerekten
k mydm? Yoksa bu sadece gizemin krkledii bir ak myd?
Ama merak ettiim bir ey daha vard. Belki de ktm bu
lgnca macerann amac Willemi bulmam salamak deildi. Belki
de asl ama benim bambaka birini bulmama yardmc olmakt.
Wren elinde bir kese kdyla ieri girdiinde giyiniyordum. Selam
uykucu. Sana kahvalt hazrladm. Daha dorusu Winston hazrlad.
Hollandallarm kahvaltda hep bunlar yediini syledi.
Kese kdn aldm. Teekkrler. Aptal aptal srtan Wrene
baktm. Winston ha?
Wren imdi kpkrmz kesilmiti. Mesaisi az nce bitti ve sen
gider gitmez beni o ayakkab tamircisi olan arkadana gtrecek,
dedi. Dudaklarndaki glmseme az sonra yznn tamamna yay
lacakm gibi grnyordu. Yarn da onunla birlikte Ajax takmnn
man seyretmem gerektiini sylyor. Durup dnd. Listemde
bu yok ama belli mi olur, belki de eklerim.
Belki de. Birazdan yola kacam. Artk gidip, ey, ayakkab
tamir etmeye balayabilirsin.
-

406-

GAYLE FORMAN
Ama uu saatine daha ok var.
Olsun. Ge kalmak istemiyorum ve bu ehrin havaalannn
olaanst bir yer olduunu duydum.
Geri kalan eyalarm da toplayp Wrenle birlikte aa indim.
Winston bana tren istasyonuna nasl ulaabileceimi anlatt.
Seninle istasyona ya da havaalanna gelmemi istemediinden
emin misin? diye sordu Wren.
Wrenin yarn tekrar grebilecekmiiz gibi pembe bisiklete
binip gittiini grmek istiyordum. Beni smsk kucaklad ve Hol
landalIlarn yapt gibi defa yanaklarmdan pt. Tot ziens,
dedi. Flemenkede sonra grrz anlamna geliyor nk biz
vedalamyoruz. Boazma yerleen yumru yznden yutkunmak
zorunda kaldm. Winston byk, siyah bisikletine, Wrense kk,
pembe bisiklete atlad ve birlikte pedal evirerek uzaklatlar.
Srt antam alp fazla uzakta olmayan tren istasyonuna git
tim. Schiphole neredeyse her on be dakikada bir tren vard ve bir
biletle birlikte bir fincan ay alp kahvaltm yapmak zere yanp
snen yn tabelasnn altna oturdum. Kese kdnn iindekileri
grdmde elimde olmadan gldm. Winston bana bir hagelslag
sandvii hazrlamt. Defalarca bahsini duyduum bu zel tad henz
hi denememitim.
Sandviten bir srk aldm. Hageblag onu inememle birlikte
eriyerek tereya ve hl scak olan ekmee dnt. Azmda kalan
tat, Willemin tadyd.
Birden, zamann akc olmasnn ne anlama geldiini anladm.
nk geride braktm bir yl bir film eridi gibi gzmn nn
den getii srada younlaarak geniledi ve kendimi ayn anda hem
burada, Amsterdamda hagelslag yerken, hem Pariste onun elini be
limde hissederken, hem Londraya gittiim o ilk trende akp giden
-

407-

manzaray izlerken hem de Hamleti seyretmek zere bilet kuyruunda


beklerken grdm. Willemi grdm. Kanaln kysnda gzlerimin
iine bakyordu. Trendeydik ve henz ne onun pantolonunun n ne
de ben lekelenmitim. Att binlerce farkl kahkaha eliinde Parise
doru yol alyorduk.
Yn tabelasndaki bilgiler deiti ve bam kaldrp baktmda
kendimi zamann farkl bir boyutunda buldum. Bu zaman boyu
tunda Willem yar ndeyken brakyordu. Kahvaltm hakknda fikir
yrtmyordu. Londradaki o peronda beni Parise davet etmek ye
rine benimle vedalayordu. Stratford-upon-Avonda durup benimle
konumuyordu.
te o an lekelenmi olduumu anladm. Ona hl k olsam
da olmasam da, o bana hi k olmasa da ya da u an bir bakasn
sevse de Willem benim hayatm deitirmiti. O bana yolunu kay
betmenin nasl bir ey olduunu gstermi ve ynm tekrar nasl
bulacam renmemi salamt.
Belki de bunu bir tesadf olarak deil bir mucize olarak ak
lamak gerekirdi.
Ya da belki bu bir mucize de deildi. Belki hayatn ta kendisiydi.
Alglarnz onun sunduklarna ak tuttuunuzda. Onun yoluna k
tnzda. Evet dediinizde.
Asl mesele olman ya da olmaman deil nasl olduundu ve bu
kadar ilerleme kaydettiim halde neden Willeme o bror elime
tututurup beni Hamleti seyretmekten vazgeirerek bu gerei fark
etmemi saladm sylemediimi bilmiyordum. Oysa bu konuda
beni en iyi anlayabilecek kii oydu.
Neden bu kadar ilerleme kaydettiim halde cesaretimi yitirmitim?
-

408-

GAYLE FORMAN
Affedersiniz, dedim zerinde puantiyeli bir elbise ve kovboy
izmeleri olan bir kadna. Amsterdamda ismi kemer anlamna gelen
bir cadde var m acaba?
Ceintuurbaan, dedi kadn. Yirmi be numaral tramvaya bi
neceksiniz. stasyonun hemen dndan geiyor.
Tren istasyonunu koarak terk edip tramvaya adadm ve ofre
Ceintuurbaan Caddesi zerindeki yz seksen dokuz numaral binaya
nasl gideceimi sordum. Bahsettiiniz yer Sarphatipark yaknlarnda,
dedi adam. Oraya geldiimizde size gsteririm.
Yirmi dakika kadar sonra bir parkn nnde tramvaydan indim.
Parkta, iinde genie bir kum havuzu olan kk bir oyun alan
vard ve biraz cesaret toplayabilmek iin bir aacn altna oturdum.
ki ocuk burlar, kuleleri ve hendekleriyle zene bezene yaplm
ykseke bir kumdan kalenin son rtularn tamamlyordu.
Ayaa kalkp binaya doru yrdm. Willemin bu binada yaayp
yaamadm bile bilmiyordum ama doru olan yaptm hissi hi
olmad kadar glyd. Kapda farkl dairelere ait zil vard. En
alttakine bastm. Dahili telefondan bangr bangr bir kadn sesi yayld.
Merhaba, dedim. Baka bir ey sylememe frsat kalmadan
kapnn aldn duydum.
Binann rutubet kokulu, karanlk holne girdim. Ayn anda bir
kap ald ve kalbim duracakm gibi hissettim ama beni karlayan
kii Willem deildi. Alan kapnn nnde ayann dibinde havlayp
duran kpeiyle birlikte yalca bir kadn duruyordu.
Willem? diye sordum. Kadn baparmayla st kat iaret
ettikten sonra kapy arparak kapatt.
kinci kata kan dik merdiveni trmandm. Binada iki daire
daha vard, yani Willem bu binada yayorsa ya bu dairede ya da
bir sttekinde oturuyor olmalyd. Bu yzden ksa bir sre kapnn
-

409-

-z/eze/e'Ce-

(S> f 's

nnde durup ieriden gelen sesleri duymay bekledim. Belli belirsiz


duyulan bir mzik sesi dnda etraf tamamen sessizdi. Ama kalbim
uyar veren bir radar gibi sert ve hzl atyordu; buras, buras, buras.
Titreyen elimle kapnn tokmana vurdum ve nce ii oyuk bir
kte vuruyormuum gibi hafif bir ses duyuldu. Ardndan tokma
daha sk tuttum ve tekrar denedim. Ayak sesleri duydum. Aklma
WiUemin ayandaki yara izi geldi. Bu iz sa ayanda myd yoksa sol
ayanda m? Ayak sesleri yaklat. Kalp atlarmn bu ayak seslerinin
ritmine uygun olarak daha da hzlandn hissettim.
Sonra kap ald ve nnde o belirdi.
Willem.
Uzun vcudu onu grdm ilk gn, daha dorusu birlikte
geirdiimiz o tek gnde olduu gibi zerime glge dryordu.
ok sayda gizem barndran o koyu renkli gzleri bir anda byd
ve yznde hayret dolu bir ifade belirdi. Yaad okun etkisiyle
nefesini tuttuunu fark ettim.
Kapnn nn tamamen kaplayan vcuduyla orada ylece
duruyor ve bir hayalet grm gibi bana bakyordu, ki sanrm ben
gerekten de bir hayalettim. Ama Willem, Shakespearei biraz olsun
biliyorsa hayalederin her zaman geri dndn de biliyor olmalyd.
Sorular ve cevaplarn mcadelesinin yaand yzne baktm.
Ona anlatmak istediim ok ey vard. Nereden balayacaktm?
Selam, Willem, dedim. Ben Allyson.
Willem bana cevap vermedi. Bir sre ylece durup yzme baka.
Ardndan kenara ekildi ve ieri girebilmem iin kapy ardna dek au.
Ve ieri girdim.

410-

TEEKKRLER

Bu kitap nasl Shakespearele balyorsa teekkrler ksm da, iinde


Shakespeare olan bir kitap yazdm sylediimde bana hi vakit
kaybetmeden incelemem gereken oyunlarn listesini karan, kitabn
kaderini belirleyen Size Nasl Geliyorsa da dhil olmak zere ikimize
bu oyunlarn birkann biletini salayan ve sama sapan sorularm her
zamanki heves ve neesiyle yantlayan Tamara Glenny yle balamal.
Kitap ilerleyen ksmlarda Fransada geiyor ve ben de Allyson ve
Willemin Parisini kefetmemi salayan, kapa o koca eneni gibi
szleri tercme etmelerini istediimde bunu gzlerini bile krpmadan
yapan Celine Faure ve Philippe Robinetye teekkr etmek istiyo
rum. Kitapta geri kalan tercmelerin ounu tm yardmseverliiyle
Laurence Checler yapt. Marie-Elisa Gramain bu kitaba en yakan
Fransz mzik grubu ismini bulmama yardmc oldu. Beni hastanede
gezdirdii iin Taly Measa ve bunu organize ettikleri iin Willy Levitanus, Patricia Roth ve Julie Rotha da teekkr etmek istiyorum.
Srada Hollanda ve beni Utrechte muhteem bir tura karp
Allyson ve Willemn pek ok hikyesine ilham kayna olan bolca
detay veren Heleen Buth ve Emke Spauvven var. Kaynbiraderim
-411

g faet

Robert Schamhart bana Hollandallara zg ayrntlarda yardmc


oldu ve kendi kiilik zelliklerini lakabna varncaya dek almama
izin verdi. Hartelijk bedankt!
ABDye dndmde esiz editrm Julie Strauss-Gabel bana,
bir kez daha, yazmak istediim kitab zmem konusunda yardmc
oldu ve bu kitab tamamlayamayacam korkusuna kapldmda
kararl ve iyimser bir duru sergiledi. Telaa kapldmda beni ra
hatlatan, Bunu baaracandan en ufak bir endiem yok, szlerini
sk sk tekrar etti. Endielenmediin iin teekkr ederim; endie
lendiin iin de. Dutton Ekibinin bir dier olaanst yesi olan
Liza Kaplan, Scottie Bowditch, Danielle Delaney, Deborah Kaplan,
Rosanne Lauer, Elyse Marshall, Emily Romero ve Don Weisberge
teekkrler. Penguin Gen Okurlar blmnde alan herkese te
ekkrler; inanlmaz sat ve pazarlama ekibine, muhteem okul ve
ktphane blmne, her zaman harika olan online departmanna
ve kendilerini tamamen kitaplarn bastklar yazarlara adayan tm
fantastik kurgu temsilcilerine.
Sarah Burnes benim temsilcim, avukatm, geree uygunluk
danmanm, Anne Aym ve hepsinden tesi benim zeki ve cmert
arkadam. Yanmda beni -dolaysyla yarattm karakterleri ve kitaplar
da- her ynmle anlayan birisi olduu iin Tanrya minnettarm.
Dinamo ekibini oluturan Logan Garrison, Rebecca Gardner ve Will
Roberts kitaplarm hi aklma gelmeyen yerlere ulatrd. Bundan
daha iyi ve akll bir buldog grubu olamaz!
En etkili spanyolca kfrleri renmemi salayan Isabel Kyiacouya
da teekkr etmek isterim. Beni bolca dinleyip zaman zaman da
isabetli soru ve yorumlar sunan (sanrm her ihtimale hazrlkllar)
Gen Yetikin Edebiyat grubuna, zellikle de Libba Bray ve Stephanie Perkinse teekkrler; deta bana terapi yaptnz. Nina LaCour,
E. Lockhart, Sandy London, Margaret Stohl, Robin Wasserman ve
-

412-

GAYLE FORMAN
hikyemi oluturan karmak olaylar zinciriyle ilgili anlamsz konu
malarm dinleyen herkese teekkrler. Sonradan onlar serbest bra
kabilmem iin dizginleri ele geiren Onome Edodi Disowe, Victoria
Hill ve BBK/BNS ekibinde alan tm bayan elemanlara teekkrler.
Bu kitabn gerekte ne anlattm anlamama yardmc olan Veronica
Brodskyye teekkrler. ktm ilk seyahatimde yanmda olan Rebecca Hawortha teekkrler. kimizin arasnda Melanie ve Allysonm
yaadna benzer sorunlar yaand ama onlarn stesinden gelmeyi
baardk. Shakespeare okurken beni yalnz brakmayan ve benimle
bu konuda fikir alveriinde bulunan Marjorie Ingalla teekkrler.
ok uzun zaman nce ldn ve mezarndan kalkp telif
haklarn toplayamayacak ya da kendisiyle ilgili vgleri duyama
yacak olduunu bilsem bile bana bu kitabn mucizesini yaatt ve
ardnda pek ok farkl adan ilenebilecek bir oyun brakt iin
Shakespearee de teekkr etmeliyim. Tam da bu kitaba baladm
srada Size Nasl Geliyorsa oyununu New Yorka getiren Royal Shakes
peare Company ye teekkr ederim. Beni Cymbelinee dntrd
iin ve hem bu kitaba hem de bir sonrakine yardmlar dokunduu
iin Fiasco Tiyatro irketine teekkrler.
Seyahat tutkularn bana miras brakan, liseden mezun olduum
hafta Hayat niversitesine balamak iin tek yn Avrupa bileti
almamla gurur duyan ve beni, sonraki birka ylda kendi parasyla
tek bana seyahat edebilecek kadar ayaklar yere salam basan bir
birey olarak yetitiren ebeveynlerime teekkrler. Kendi yntemlerini
kullanarak kk kz kardelerini cesaretlendiren ve ona destek olan,
ona evet demeyi reten kardelerim Tamar ve Grege teekkrler.
Karen, Detta, Rebecca, Hannah, Liam, Lucy ve kalabalk ailemin
her ferdine teekkrler.
Yllarca yaptm seyahatlerde tantm btn insanlara teek
krler; bazlaryla hl gryorum, bazlarn kitabma dhil ettim ve
-

413-

bazlar da hayatmn akn deitirdi. Sizler hayatma grmeseydiniz


ben bugn bu satrlar yazyor olmazdm.
Zihinlerinde bavullarn toplayp benimle birlikte yeni bir yol
culua kan okuyucularma teekkrler.
Sizler hayatma girmeseydiniz ben bugn burada bu satrlar
yazyor olmazdm.
Ve son olarak Nick, Willa ve Denbelea teekkr etmek isti
yorum; imdi sizlerle yolcuktaym. Bu hem lgnca hem de harika
bir yolculuk.

-414-

You might also like