Professional Documents
Culture Documents
AYW Tl
Ayrnt: 258
nceleme dizisi: 143
Edebiyat Olarak Hayat
Nietzsche Asndan
Alexander Nehamas
ngilizceden eviren
Cem Soydemir
Yayma hazrlayan
Mehmet Kk
Kitabn zgiin ad
Nietzsche, life as literature
Harvard University Press/1985
basmndan evrilmitir.
Harvard University Press
Bu kitabn Tiifke yaym haklar
Ayrnt Yaynlarna aittir.
Kapak illstrasyonu
Sevin Altan
Kapak dzeni
Arslan Kahraman
Dzelti
Mehmet Celep
Bask ve cilt
M art Matbaaclk Sanatlar Ltd. ti. Tel: (0 212) 212 03 39-40
Birinci basm 1999
ISBN 975-539-204-1
AYRINTI YAYINLARI
Dizdanye emesi Sk. No.: 23/1 34400 emberlita-lstanbul Tel: (0 212) 518 76 19 Faks: (0212) 516 45 77
Alexander Nehamas
Edebiyat
Olarak Hayat
Nietzsche Asndan
ENLKL TOPLUM//. Illicb j * YEL POLTKA/U. Poritl Y MARKS, FREUD VE GNLK HAYATIN ELETRS/B.
Brown Y KADINLIK ARZULARV. C m a r d Y FREUDDAN LACANA PSKANALZ/S. M. Tura Y NASIL SOSYALZM?
HANG YEL? NN TNSELLK?/. Bahro Y ANTROPOLOJK AIDAN DDET/Der: D. Riches V ELETREL ALE
KURAMI/M. Poster Y KBN'E DORU/ Williams Y DEMOKRAS ARAYIINDA KENT/K. Bumin Y YARIN//?. Havemann M
BOL-
j r f ZGLIR ETM/J. Spring j * EZLENLERN PEDAGOJS/P. Freire Y SANAY SONRASI TOPYALAR/S. Frankel
jwf
GESNDE YA DA TOPLUMSALIN SONU/J. Baudriiard Y ZGR BR TOPLUMDA BLM/P Feyerabend -jrf VAH SA
VAININ MUTSUZLUU/P. Clastres Y CEHENNEME VG/G. Vassaf Y GSTER TOPLUMU VE YORUMLAR/G.
Debord j r f AIR EKM/L. Segal Y CNSEL DDET/A, Godenzi Y ALTERNATF TEKNOLOJ/D. Dickson j rf ATE
VE GNE//- Murdoch art OTORTE/fl. Sennett j r f TOTALTARZM/S. Tormey Y SLAM'IN BLNALTINDA KADIN/F.
Ayt Sabbah j r f MEDYA VE DEMOKRAS/J. Keane Y OCUK HAKLARI/Dar: B. Franklin / K TE N SONRA/Der: fl.
Blackburn Y DNYANIN BATILILAMASI/. Latouche Y TRKYE'NN BATILILATIRILMASI/C. Aktar Y SINIRLARI
YIKMAK/M. Meilor /KAPTALZM, SOSYALZM, EKOLOJ/A S a z YAVRUPAMERKEZCLK/S. Amin art AHLK VE
MODERNLK/fl. Poole a t GNDELK HAYAT KILAVUZU/S. Willis jrrt SVL TOPLUM VE DEVLET/Der: J. Keane
j r f TELEVZYON: LDREN ELENCEN. Postman Y MODERNLN SONULARIM. Giddens Y DAHA AZ DEVLET
DAHA OK TOPLUM//?. Cantzen Y GELECEE BAKMAK/M. Albert - fl. HahneI Y MEDYA, DEVLET VE ULUS/P Schle
singer YMAHREMYETN DNM/A Giddens Y TARH VE TN/J. Kovel / ZG RL N EKOLOJS/M. Bookchin YDEMOKRAS VE SVL TOPLUM/J. Keane - / U HAN KALPLERMZ/ Coward Y AKLA VEDA/P Feyerabend
SIKINTILARI/C. Taylor Y GL DEMOKRAS/B. Barbar Y EKRGE/B. Suits urt KTLN EFFAFLIIM. Baudhllard o * ENTELEKTEL/E. Said / TUHAF HAVA/Aoss Y YEN ZAMANLAR/S. Hall-M. Jacques -/TAHAKKM
VE DREN SANATLARI/J.C. Scott Y SALIIN GASPI//. Illich Y SEVGNN BLGELM. Fnkielkraul - J f KMLK VE
FARKLILIK/I/V, Connolly YANTPOLTK ADA POLTKA/G. Mlgan /Y E N BR SOL ZERNE TARTIMALAR/H.
Wainwrighl Y DEMOKRAS VE KAPTALZM/S. Bowles-H. Ginlis /O LUM SALLIK, RON VE DAYANIMA//?. Rorty a *
OTOMOBLN EKOLOJS/P
Freund-G. Martin V
KINMA KISKACINDA TRKYE/A. Insel j r f AMERKA/-/. Baudrillard YPOSTMODERNM VE TKETM KLTR/M. Featherstoneuef ERKEK AKIL/G,
Uoyd
Y BARBARLIK/A?.
Henry
/K A M U S A L
NSANIN
Serme
K/H.
LKLER/H.
j r f DOKUNMA/G.
Josiporid
NEDEN YAZDIKLARI
/T R A F
EDLEMEYEN
HER
CEMAATIM.
MEKTUBU
Blanchol
Leader
GNDERMEZLER?/.
/F L R T
Philips
ZERNE/A
Belsey S R. Chadwick
Y TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR?/. ConiBrtOT-aYLME HAKKI/S. Inceolu /ANARZM N BUGN/Der.: HansJrgen Degen Y MELANKOL KADINDIR/D. Binkert Y SYAH ANLAR l-II/J. Baudrillard Y MODERNZM, EVRENSELLK
VE BREY/. Benhabib /KLTREL EMPERYALZM/-/. Tomlinson Y
A
Y
indekiler
nsz..................................................................................................... 11
G iri................................................................................................................. 16
B irinci B lm
Dnya
I. En eitli slup sanat.................
31
kinci Blm
Benl i k
V. u h ayat-E b ed i hayatnz.......................................................................193
VI. K ii nasl kendi o lu r.................................................................................231
VII. yinin ve ktnn tesin d e.....................................................................271
M etinler ve eviriler stne....................................................................316
D izin ............................................................................................................. 317
KISALTM ALAR
A lnt yaplan almalar metinde ksaltmalarla v e cilt veya blm ce nu
maralaryla gsterildi; nsz N ietzschenin yazd nszlere ve nd eyi de N ietzsch enin ndeyilerine karlk geliyor. 316-317. say
falardaki Metinler ve, eviriler stne balkl ksmda biyografik
verilere ayrntl olarak yer verilmitir.
A
BGE
BT
CW
D
EH
GM
GS
HH
KGW
MOM
N CW
PTG
Tl
UM
WP
ws
z
nsz
m?
ilikin sorunlarla youn bir biimde ilgilendiim urada Nietzscheye olan ilgimi canl tutmam salad. Bu kombinasyon,
Platonun metinlerine ve Sokrates-ncesi metinlere uygulamay
rendiim ve hl renmeye devam ettiim ayn okuma yak
lamlarn Nietzscheniri metinlerine de uygulamam olanakl, hat
ta aslnda zorunlu kld. Bundan kan eyin pratii ve ierii, art
alanm grnr klabilir. Bunun iin Gregory Vlastosa te
ekkrlerimi ifade etmek istiyorum, her ne kadar, bu nsz ken
disine olan minnettarlm dile getirmek iin tuhaf bir yer olarak
dnme olasl olsa da.
Daha yakn bir dnemde, edebiyat teorisine ilikin sorunlara
duyduum ilginin sonucu olarak, Nietzsche stne yazan birtakm
Alman ve zellikle de Fransz yazarlar okudum. Gille Deleuzeun Nietzsche et la philosophiesi ve Sarah Kofmann Nietzsche
et la metaphore'u benim iin zellikle nemliydi ve sz konusu
alma kapsamnda bu ad geenler ve dier Fransz yazarlarn
grlerini irdelemeye altm. Genelde, kendi sorularmn onlarn
sorularyla benzerlikler tadn grdm. Birok noktada yantla
rm farkl olsa da, bu tr somlara ngiltere ve Amerikadaki yazarlarca verilen yantlarla kyaslandnda, verdiim yantlarn Fran
sz yazarlarn yantlarndan pek de farkl olmadn sanyorum.
1978-1979da Pittsburgh niversitesinin zel izniyle* ve Be
eri Bilimler Ulusal Ba Vakfnn ek finansal yardmn alarak
Princeton niversitesinde misafir retim yesi olarak altm.
Bu dnemde, ebedi tekerrr (eternal recurrence) stne bir deneme
yazdm, bu alma elinizdeki kitaba da temel oldu. Bu kuramlarn
ne de, verdikleri destekten dolay minnettarm.
Richard R ortynin, szn ettiim bu denememin hangi
ynlerinin n plana karlmas hangilerinin bir kenara braklmas
gerektii konusundaki fikirleri, bu kitabn ortaya kmasn
salayan genel tasarya ilikin anlaym asndan yaamsal nem
tad. Rorty, Nietzscheyle dolayl ve dolaysz olarak balantl olan konular hakknda benimle konumay srdrd; kitabn sondan
bir nceki tasla hakkmdaki nerilerinin son derece deerli ol
duunu belirtmeliyim. Yan sra, benimle defalarca Nietzscheyi
* sabbatical leave: niversite retim yelerine gezi ve inceleme, aratrma ya
pabilmeleri iin yedi ylda bir verilen, ounlukla bir yllk cretli izin, (.n.)
13
15
Giri
mz?
Bu paradokslar birbirleriyle ilikisiz deil. Tersine, Nietzschenin savunduu tek bir gr bu paradokslarn hepsini sol
lamakta ve yaptlarnn ierii ile yaptlarn rettii ey arasndaki
ayrmn en iyi ihtimalle geici, koula bal olabileceini ortaya
koymaktadr. ma ettiim bu gr ise perspektivizm; Nietzschenin nl, her gr birok olas yorum arasndan sadece bi
ridir, diyen srar yani; stelik Nietzschenin kendi grleri, hatta
zellikle, her eyin bir yorum olduu yollu bu gr de bizzat bu
na dahil. yi ama, yorumlardan baka bir ey bulunmad gr
de bizzat bir yorumsa sadece ve bu nedenle, muhtemelen yanlsa,
sonuta her eyin bir yorum olmad ve Nietzschenin ko
numunun da kendisini rtt sonucu kyor gibidir bundan.
Perspektivizm Nietzschenin savunduu ve almalarnda aka tartt belirli bir grtr. Dolaysyla, sunduu paradoks
da, yaptlarnn ieriinin parasdr ve byle olmas sfatyla, N i
etzschenin dncesini yorumlamaya ynelik her giriim ta
rafndan atfta bulunulmas gerekir. Ksacas, perspektivizm Nietzsche yorumunun yneldii nesnenin parasdr. Ama ayn
zamanda, bu tr bir yorum retme giriiminin ta kendisini
rtyor grnen iki sorun dourur perspektivizm. Dolaysyla,
perspektivizm hem anlalmas gereken bir ey hem de anlamann
imknsz olabileceini ileri sren bir eydir.
Birinci sorun, yukarda belirttiim zere, Nietzschenin tm
ciddiyetiyle kabul ediyor grnd birok konumu sa
vunmasndan kaynaklanr. Sonuta ou en azndan grnte bi
zatihi paradoksal olan benlie, ahlka veya tarihe dair grlerinin
doru olduunu dnyor mudur, dnmyor mudur? Eer
grlerinin doru olduunu dnyorsa, bu nasl olur da, btn
grler sadece birer yorumdur gryle tutarllk sergileyebilir?
Eer grlerinin doru olduunu dnmyorsa, o zaman niin
her eyden nce bu grleri sunma abasna girmektedir?
Baz yazarlar bu ikilemle karlatklarnda, Nietzschenin po
z itif grleri addettiklerinin altn izmeyi ve perspektivizmi ile
perspektivizminin grnr uzanmlarn gz ard etmeyi
semektedir. Dierleri ise, tersine, perspektivizm zerinde yo
unlap, bu tr grleri dikkate almamay veya olumsuz biimde,
yani srf baka grlerin konumlarn zayflatmaya ynelik
F N /E d e b iy t O la r a k H a y a t
17
lumsuz konumlar ina etmeye mahkm olmakszn perspektivizminde diretmesini olanakl klmaktadr. Gerekten de, Ni
etzschenin bu sorunlara ilikin kayda deer yaklam, olumlu bir
gr oluturan ey ile olumsuz bir gr oluturan ey arasndaki
herhangi basit bir ayrm rtmektedir. Dolaysyla, Nietzschenin
felsefi gelenekle temelde mulak ilikisini aklamaya yardmc ol
maktadr.
Nietzschenin felsefeyle olan mphem ilikisi, yan sra kitabn
geri kalannda da gndeme gelecek baz sorulan da ele alan 1.
blmn konusunu oluturuyor. Bu ilikinin mulakl, Ni
etzschenin Sokratese ynelik ne tamamen olumlu ne de tamamen
olumsuz olan, ama basite indirgenemez ekilde ikircikli olan tu
tumuna eksiksiz biimde yansyor. Nietzsche kendi tasarsnn Sokratesin tasarsna ok benzediinin farkndadr ve bu nedenle, en
azndan kendi gznde felsefeyi karakterize eden eitli projelere
de benzediini kavramaktadr. Dolaysyla, ayn zamanda ge
leneksel trden baka bir proje gibi grnme, hatta bylesi bir pro
je olma riskini tadnn da farkndadr. Bu sorun, Nietzscheye
gre, Sokratesin dogmatizmi adn verdii ey tarafndan, kendi
grlerini ve deerlerini yalnzca kendisine ait, kendisine ve ken
disi gibi olanlara uygun grler olarak deil; rasyonel, nesnel ve
kaytsz artsz otoritelerinden dolay herkese kabul edilmesi ge
reken grler olarak sunma abas tarafndan retilen bir so
rundur. Ama perspektivizmi Nietzschenin kendi grlerinden
herhangi birini, hatta perspektivizmin kendisini bile bu ekilde sun
masn nler. Yine de, Nietzschenin sk sk aka yapmay is
tedii gibi, kiinin bir konumu bulunduunu ve bu konumun bu
balamda kullanlabilecek tek olas terimle doru olduunu ne
srmeden, nasl savunabilecei ak deildir.
yleyse, Nietzsche kendi yaratt bir amazda skp kalm
mdr? Nietzschenin bu sorunu zmeye ynelik abasnn,
ksmen kapsaml ve imdiye dek byk lde fark edilmemi bir
edebi trler ve sluplar eitlilii benimsemesini ierdiini iddia ediyorum: Nietzschenin amac, bu yolla bir yazar teki olarak mev
cudiyetini okuyucular iin unutulmaz klmaktr. Ama Ni
etzschenin yazma biimi asndan slubun bu denli nemli
olmasnn tek nedeninin bu olduunu ne srmyorum; ayrca
20
ama yine de, ahlki bir bak asndan son derece iren olabilirim. Nietzschenin yazd hibir ey, bunun Nietzschenin
grnn bir uzanm olmasn engellemez. Bir hayatn bi
imlendirilmesi gereken bir ey olduu gryle balantl olan ikinci boyutsa, Nietzschenin kiinin kendisi olmas sreci
zerindeki vurgusudur. Bu, 6. blmn konusunu oluturuyor.
Nietzscheye gre benlik, sabit, duraan bir kendilik (entity) de
ildir. Aksine, kiinin olu(u)tuu bir eydir, hatta Nietzschenin
syleyecei gibi, kiinin ina ettii bir eydir. Kii, insann
dnd, istedii ve yapt her eyden oluur tmyle. Ama
hayran olunas bir kii, bir benlie sahip olan (veya bir benlik olan)
bir kii, dnceleri, arzular ve eylemleri geliigzel olmayan, ama daha ok, her durumda slubun mevcudiyetini gsteren, girift
bir ekilde birbiriyle balantl olan birisidir. Bir benlik, tam da tu
tarl bir biimde balantl bir episodlar kmesidir ve hayran olunas bir benlik de, Nietzschenin hi bkmakszn yineledii gibi,
kontrol altna alnm ve birbiriyle uyumlu hale getirilmi ok fazla
sayda gl ve elikili eilimlerden olumaktadr. Kukusuz, tu
tarllk zayflkla, sradanlkla ve tek-boyutlulukla da retilebilir.
Ama Nietzschenin talep ettii ve hayranlk duyduu ey olan
slup ise, kontrol altna alnm okluu ve zme kavuturulmu
elikiyi ierir. Ama yine de, genellikle ahlki karakter olarak ka
bul ettiimiz eyi gerektiriyor grnmemektedir.
yleyse, Nietzschenin ideal insanlar ne mene bir eydir? Nasl
onlar gibi olabiliriz? Bu sorular ve bu sorularn Nietzschenin
ahlka-aykrlkl ile olan balantlar 7. blmde tartlyor.
Nietzschenin, ahlki ve ahlka-aykr addettiimiz niteliklerin,
dnyadaki baka her ey gibi, temelde birbirleriyle ilikili ol
duunu iddia etmesine yol aan yinin ve ktnn tesinde slo
ganna dair bir aklama neriyorum. Bundan dolay, sz konusu
niteliklerin karakteri ve deeri, bir kez daha bir perspektif m e
selesidir. Nietzscheye insan davranna ilikin, belki de bir doru
tr hayat tasviri veya Nietzschenin hayranlk duyduu trde bir ki
i olmay neren bir ilkeler kmesi tasvirinden oluan herhangi olumlu bir gr mal etmeye ynelik herhangi bir abann baarsz
olmaya mahkm olduunu ne sryorum.
Bunun nedeniyse, Nietzschenin bu tr bir hayatn veya kiinin
24
var olduuna inanmamas. Yani, doru trde tek bir hayat veya ki
inin var olduuna inanmamas. Nietzsche, daha sonra
greceimiz gibi, hayran olunas insanlarn, kendisinin bireyler
olarak adlandrd herkes olduunu dnr. Ama birey nos
yonunun ta kendisi, temelde aklayc biimde dile dklmeyi
reddeden bir nosyondur. Birey olmaya ilikin genel talimatlar ver
mek, genel grlerin tmyle yorumlardan ibaret olduuna ke
sinlikle inanldnda genel grler sunmak denli kendi kendini
aldatmaktr. Kukusuz bu da, Nietzschenin geleneksel pozitif
ahlki gr gibi bir eye sahip olmamasnn baka bir nedenidir.
Nietzsche bu ikili sorunu, ideal bir kii veya ideal bir hayatn nasl
bir ey olduuna dair herhangi bir tasvir sunmay reddederek
zer. Bununla birlikte, ebedi tekerrrn bu tr bir tasvir olduunu
varsaymamalyz: Ebedi tekerrrn genel koullaryla tamamen
badaan birok hayat biimi bulunmaktadr.
Nietzsche bir tasvir sunmak yerine, bir bireyin -stelik, ahlkn
tesinde olsa da, ahlaken sakncal olmayan bir bireyin- kendisini
biimlendirmede baarl olabilmesinin yolunu kendi yaptlar araclyla rneklendirir. Bu birey ise, kendi metinlerinin bir ya
rats olan Nietzschenin kendisinden bakas deildir. Bu karakter,
yknlecek, taklit edilecek bir model oluturmaz; nk temelde,
kendisini yapan (yaratan) zgl eylemlerden, yalnzca kendisinin
yapabilecei zgl eylemlerden -yani zgl yaptlardanolumaktadr. Bu karakterin dorudan doruya taklit edilmesi bir
karikatr ya da en iyi ihtimalle bir kopya yaratacaktr; bu da her
halkrda bir birey olmayacaktr. Ama bu karakterin mnasip bir
biimde taklit edilmesiyse, tmyle kiinin kendisine ait her
eyden yararlanarak kesinlikle kiinin kendisine ait olacak bir
yaratnn yaratlmas olur; yani, artk bir taklit saylamayacak bir
ey..
yleyse, Nietzschenin kendisinden bir sanat yapt, felsefeci olan edebi bir karakter yaratma abas, ayn zamanda, kendisinin bu
denli gvensizlik duyduu ve kurtulabileceinden asla tam olarak
emin olamayaca dogmatik gelenee gerisin geri dmeksizin po
zitif bir gr sunma abasyla ayn eydir. Dolaysyla, Ni
etzschenin estetizmi, perspektivizminin arka yzdr. Bu kitab oluturan yorumun temel iddias ite bu.
25
27
Birinci Blm
Dnya
m?
32
33
hiyetinden o da rahatszlk duymaktadr. Aslnda Kaufmann, Nietzschenin The Case o f Wagner' in (W agner Olay) 7. blmcesinde izdii dekadans slup taslann belki de kastsz olarak
kendi slubunun en iyi eletirisi olabileceini dnyordu: H er
edebi dekadansn gstergesi nedir? diye yazar Nietzsche. Bu
hayat artk btn deil. Szck hkm sryor ve cmlede gze
arpyor; cmle uzayp gidiyor ve sayfann anlam bulanklayor;
sayfa, btnn feda edilmesi pahasna hayata geiyor -btn ise
bir btn deil artk. Ama dekadansn her slubunun ierdii
tebih de bu ite: Her zaman bir atomlar anarisi mevcut.'7 K a
ufmann yine de Nietzschenin aforizmalarnn eninde sonunda
btnlkl olduunu, artyrelerinde btnlkl bir felsefe yat
t n (s. 74) gstermeye kararlyd. Kaufmann bu amacn ger
ekletirebilmek iin aforizmaya dayanan slubu, Nietzschenin
sistem kurmaya kar kan felsefi temelli itirazlarnn ve yantlar
vermek yerine sorular ortaya atmaya ynelik tercihinin davurumu
olarak yorumlar: Kaufmann, Platon gibi, bir sistem-dnr de
ildir Nietzsche, der, o, bir problem dnrdr. (s. 82). Kaufmanna gre, Nietzsche' dekadans slubunu, kendisinin Nietzschenin deneysellii adn verdii eyin hizmetine sokarak bu
slubun snrlarn amaktadr: Temelde yeni kantlar kabul et
mek ve gerektiinde eski konumlan terk etme ynndeki iyi ni
yeti ihtiva eden bir tutumdur bu (s. 86). Bu nedenle her aforizma,
Kaufmanna gre, bir deneydir. Her ne kadar Nietzschenin tm
deneyleri ayn teoriyi onaylamasa bile, her sorgulamay istenme
den yaplan nceki hatalarn muhtemel dzeltisine dntren
dnsel btnl tarafndan btnlkl hale getirilmektedirler
yine de. Eski bir hata, hafta u ana ilikin bir hata olmad srece
hibir kopu, sreksizlik veya tutarszlk sz konusu olamaz ... N i
etzschenin varoluuluu, aforizmalarnn gz alc bir bamsz
monadlar mozayiine indirgenmesini nlemektedir. (s. 91).
Kaufmannm giriimi, Nietzschenin aforizmalarnn arkasnda
retiye olmasa da en azndan yntem ve tutuma ilikin temel
tekil edici bir btnlk bulma abasdr. Aforizmalarn yan sra
7. Walter Kaufmann, Nietzsche: Philosopher, Psychologist, Antichrist (Prin
ceton, N.J.: Princeton University Press, 1974), s. 72. Bu blmde bu almaya
yaplan tm dier gndermeler, metinde parantez iinde belirtilecek.
34
dncesi, Bat felsefesi veya metafiziinin geliiminin ve alt edilmesinin son aamasn oluturmaktadr. Heidegger tek bir gi
riim olarak kabul ettii eyin ba ve sonu arasndaki simetriyi
vurgulamak amacyla, Sokrates-ncesi dnemin okuyucular ile Ni
etzsche okuyucularn birletiren ironinin altn izmek amacyla,
Nietzsche yorumuna yeni bir nosyon ekler -fragm an nosyonu:
Bugn G stemi adnda bir kitap olarak nmze kan ey, bu
almann n taslaklar ve fragmanter gelitirimleridir. Bu frag
manlarn dzenlendii taslak niteliindeki plan, almann drt ki
taba blnm olmas ve bu kitaplarn balklar da bizzat Nietzscheden kaynaklanmaktadr.10 Heideggere gre Nietzscheyi
okurken yerine getirilmesi gereken grev, gnmze dek hayatta
kalmay baaran bu fragmanlardan, Nietzschenin Bat felsefesini
zirveye ulatran ve sona erdiren gerek dncesini yeniden-ina
etmektir.
Baka bir dnr, Jacques Derrida, Spurs: Nietzsches Styles
adl almasnda, Nietzschenin gerek dncesini ele geirmeye
ynelik Heideggerci, yorumbilgisel projeyi andrmak amacyla
fragman nosyonunu radikalletirir. Tam da fragman kavram, der
Derrida, bizzat paralanml totalletirici bir tamamlamaya ba
vuru olduundan, artk yeterli deildir." Derrida herhangi bir eyi
fragman olarak yorumlamann ayn zamanda bu fragmann ait ol
duu btnn tahayyl edilmesi anlamna geldiini ne srer. Ama
Nietzschenin metinsel fragmanlar, Derridaya gre, temelde bir
balamdan yoksun olan ve eer yorumlayacaksak bavurmak zo
runda olduumuz, ait olduklar btnden kopuk tmcelerdir. Ni
etzschenin yazlarnda geen emsiyemi unuttum tmcesine ilikin nl tartmasnda Derrida, kendi yorumlad ekliyle
fragmanlarn tad anlamn prensipte ikircikli olduunu iddia cder. Kofmana katlarak bu tmceye kesin bir yorum atfetme gi
10. Heidegger, Nietzsche, s. 7. Mazzino Montinari, Nietzsche Lesene (Berlin:
de Gruyter, 1982), s. 92-120, Heideggerin iddiasnn filolojik temellerini za
yflatyor. Ama G istemi, yalnzca Nietzschenin kendi dncesi iin deil, ya
n sra lmn takip eden ilk seksen ylda dncesinin almlanmas asndan
da nemli bir kaynak olmay srdryor. Ayrca bkz. Heidegger, Nietzsche, ev.
Frank A. Capuzzi (New York: Harper and Row, 1982), IV, 11-12.
11. Jacques Derrida, Spurs: Nietzsches Styles, ev. Barbara Harlow (Chicago:
University of Chicago Press, 1979), s. 125.
36
40
rasndaki ilikiyi yinelediini ima edebilir. Bu, Nietzschenin, Kaufm annn kendisine atfettii metodolojik tekilie ulama
abasnda olduunun bir gstergesi olarak ya da Kofman ve Der
rid ann radikal oulcu okumalarnn sonuta doru olduunun
bir belirtisi olarak kabul edilebilir. Her ne kadar N ietzschenin be
timledii eyin dekadansn mevcut olduu ya da dekadansn zo
runlu olarak kanlmas gereken bir ey olduu konusunda herkes
ayn fikri paylamayacak olsa bile, her iki alternatif de sonuta, Ni
etzschenin edebi dekadans taslann eninde sonunda kendi yaz
ma biimi asndan geerli olduu kukusunu kzlrabilir. Ama
ayn zamanda, yalnzca kendi kendini-aldatmann veya Jaspersin
dnd gibi18 Nietzschenin kanlmaz olarak kendi kendiyle
elimesi sayesinde, aka kendisi hakknda dnerek yle yaz
masn mmkn klm olduu olasln glendiriyor: Yalnzca
bu bile, bir felsefeciye ne de gzel yakyor. Ne tr olursa olsun,
tek bana duran hibir yaltlm edime hakkmz yok sonuta: Ya
ltlm hatalar yapamayacamz gibi yaltlm hakikatler de bu
lamayz. Daha ok, bir aacn yemi vermesindeki zorunlulukla fi
kirlerimizin, deerlerimizin, evetlerimiz ve hayrlarmzn, maze
retlerimizin ve gerekelerimizin bizden yeermesini salarz bunlarn hepsi birbiriyle yakndan ilikilidir ve bir istemin, bir
saln, bir topran, bir gnein kantlardr. (GM, nsz, 4).
Nietzschenin bu ve buna benzer dilegetirilerini basite gz ard
m edeceiz? Bunlar Nietzschenin dnme biiminin tutarl
ekilde tanmlanamayacann kant olarak m kabul edeceiz?
Yoksa Nietzschenin deien maskelerini kendisinin tek gerek
yzn bulma arayna katarak m bu tr ifadelerini aklamaya
alacaz? Acaba Nietzschenin bu tr ifadelerini bu ya da u
ekilde geleneksel olan bu yaklamlardan bakaca, yeni bir
ekilde yorumlayabilir miyiz?
Bu tr bir yorum retebilmemiz iin birinci sorumuza
dnmemiz gerekiyor. Nietzschenin slubuna ilikin nceki tar
tmalarda aforizmalarn bylesi merkezi bir konumda bu
lunmalarnn belirgin nedenlerinden biri de, aforizmalarnn ok ama ok iyi olmas gereinden kaynaklanr. Ama bu gerek,
18. Karl Jaspers, Nietzsche: An Introduction to the Understanding of His Phi
losophical Activity (Tuscon: University of Arizona Press, 1965), s. 10.
43
44
48
Byle betimlendiinde Nietzschenin projesi temelde Sokratesinkine benzemekte ve rtmektedir. Hem Nietzsche hem de
Sokrates son derece kiisel bir dnrdr, amalarn bir
birlerinden tmyle farkl yollarla gerekletirmeye alsalar da,
bu ya da u ekilde etraflarndaki insanlarn hayatlarnn ahlki ni
teliini deitirmeye urarlar etkin biimde. Sokrates hi dur
makszn, bugn felsefi olarak nitelediimiz derin ve ciddi trde
konular ierdiklerini gstermek iin gnlk olaylara bavurur. Ni
etzsche ise, aynen bu tr soyut felsefi konular yalnzca, gnlk ha
yatlarn dorudan doruya etkileyen sorular olarak beklenmedik
bir ekilde okuyucularnn kucana atmak iin ortaya koyar. Lakhes eskrim stne bir tartmay bir cesaret, erdem ve iyi hayat tar
tmasna dntrrken, hakikat nosyonu, kesinliin olanakll,
zgrlk ve gereksinim konusu ve dier geleneksel felsefi so
runlara ilikin sorularla ie balar ve tm bunlar, bugn oumuz
iin sz konusu olduu gibi, yle ya da byle geleneksel yantlara
inanan kiinin ahlki karakterine dair sorulara dnecek biimde
gelitirir. Belki de daha dorusu, Nietzsche okuyucularnn bu tr
sorulara ne kadar sk ve ne kadar phelenmeksizin yant ver
diklerini ve hatta kimi zaman bunlarn sonuta birer soru olduunu
ve aslnda verdikleri bu yantlarn gnlk hayatlarn ekillen
dirdiini bile fark etmediklerini gstermeye almaktadr. Ama te
melde itiraz ettii ey, bu sorulara verilen zel yantlar deil, so
nuta yantlandklar ve hatta sorulduklar varsaymdr.
Kukusuz Sokrates amacna daima kiisel olarak ve sylei
eklinde ulamaya alr, oysa Nietzsche en fazla yazma eilimi
gsteren felsefecilerdendir. Sokrates yeterince soru sorulmadna
inanrken Nietzsche ok fazla yant verildiinden korkar. Sokrates
kiisel-bilgiyi iyi hayatn tam z deilse de en azndan balangc
addederken, Nietzsche, Sokratesin anlad anlamda bilinebilen
bir benlik olduunu veya bunu kavrayabilecek bir bilgi olduunu
yadsr. Sokrates eylem in'nesnel deere dayandrlmas gerektiini
F4 N /H debiyui O larak H ayat
49
dnrken, Nietzsche deerlerin eylemlerle yaratldnda srar eder. Sokrates ak seik ve kolay anlalabilir rasyonel anlamay in
sanln en byk ve en ayrt edici baars sayarken, Nietzsche
bilgiyi btnletirme ve igdsel klma grevinin insann
gznde yava yava anlalmaya balamas ve henz aka fark
edilememesinden tr yas tutmaktadr (GS, 211; cf. Tl, VI, 3).
Son olarak, Sokrates rneinde ok az diyen ironi Sokrates iin,
tpk ok fazla diyen abartnn Nietzsche iin grd ilevi ta
maktadr.
Nictzschenin kendi panzehirlerini Ernest Renanda (BGE,48)
ve Paul R eede (G M , nsz, 4) bulduunu iddia etmesine ramen,
hi kimse Sokrates kadar Nietzschenin panzehri olamaz. N i
etzsche, hemen her konuda, felsefenin ierii ve yntemine ilikin
her sorunda Sokratesten ayrlr, yine de insanlarn hayatlarn et
kileme ynnde onunla tamamen ayn abaya girer: kisi de birbiriyle srekli ve dorudan mcadele etmektedir. Sokrates ve Ni
etzsche ortak abalaryla ayrlmaz ekilde birleir; ama her biri
kanlmaz biimde, dierinin etkisinin bir sonucu olarak hayatn
yol almasn istedii ynden tiksinir.
yleyse Nietzschenin abartl, kasntl, mnakaac, z-bilinli
ve kendini byk gsteren, Sokratik-olmayan slubunu aklayan
da, tam tamna Nietzschenin projesindeki bu kiisel Sokratik un
surdur. Her iki dnr de gz dnm bir ekilde izleyicisinin
dikkatine ihtiya duyar. Sokrates bu dikkati, insanlar ya hi
phelendirmeden ya da sinirlendirerek savna inanmaya srk
leyen -am a her koulda da onlar srkleyen- ironik tevazusu, ki
birli kiisel-alakgnlll araclyla sylei ierisinde ko
rumay denemitir. Nietzsche ise, genellikle aalayc ve tad ac
olan ama okuyucularna sarldklar savn daima oul anlamda ki
isel olduunu akllarndan karmalarna asla izin vermeyen yo
un slubuyla dikkat ekmeye alr. Hem Sokrates hem de Ni
etzsche abalarnda genellikle baarszla urar ve sonuta etkili
olamazlar; ama okuyucularn allak bullak etmeyi baardklar
srece yar zaten ksmen kazanmlardr: Bylesi durumlarda her
hangi bir ilgi, sonuta hi ilgi olmamasndan daha iyidir. Sok
ratesin lmnn yce ironisi de Nietzscheye gre byle bir
'50
54
grlerini ne srmeyi istemektedir. Yine de bu usul her zaman iin felsefi gelenee dahil olma riskini tamaktadr. Felsefeyi, ken
disine bal olanlar yanstlrken, yanstlmayanlann tmyle ken
disine ilgisiz olduu bir ayna olarak dnebiliriz. Bu durumda
Calibann fkesi konusunda W ilden sunduu imge, Nietzsche'ye
baka bir adan da uymaktadr. Acaba Nietzsche felsefeyle kesin
olarak kurmak istedii ikircikli ilikiyi srdrebilir mi? Yoksa, ya
bunun bir paras olacak ya da bunu tmyle es geecek kiisel ter
cihleri midir bunlar yalnzca?
Dnya hakknda gr retmek isteyen, ama ayn zamanda okuyucularn okuduklar eyin bir yazarn yaklamndan baka bir
ey olmad konusunda uyaran u yazarlar ne yapmaktadr? Peki
ya, daha da nemlisi, tm yazma pratiinin byle bir mahiyete
sahip olduunu ne srmek isteyen bir yazar ne yapmaktadr? So
runun kesin zm kukusuz, birisinin sunduu grn yalnzca
bu olduunun -yani basite kiinin kendi yorumu olduunun- ka
bul edilmesinde yatar. Fiziin mekanik yorumuna saldrarak kendi
g istemi hipotezini ne srdnde ve Diyelim ki bu da bir yo
rum yalnzca -yeterince hevesli misiniz kar km aya?- Bylesi
daha iyi ya (BG E, 22) gibi bir sonuca ulatnda Nietzschenin
yapt ey de tam olarak budur.
Ama bu strateji iki ciddi zorlukla kar karya bulunmaktadr.
Bir sonraki blmde tartacam birinci zorluk, kendi kendini
rttnn kantlanabilmesidir. Her eyin bir yorum olduu
gr bizzat bir yorumsa ve bu nedenle byk bir olaslkla yan
lsa, bundan, her ey sonuta bir yorum deildir sonucu
karlabilir. kinci zorluk ise, bu stratejinin kendisini ancak pek de
biimsel olmayan bir anlamda rtebilmesinden kaynaklanr. Bu
yalnzca benim yorumum sznn, kiinin bu dogmatizm-kart
ynelim uruna verilen tek taviz olarak biteviye yinelenmesi, ksa
srede bu szn tm inanlrln yok edecektir. Nitelik, iddia edilmekte olan ey asndan hibir fark yaratmayacaktr: Yalnzca
ii bo bir jest olacaktr. Nietzsche bu itiraf daha sk yapm ol
sayd, itirafn yalnzca tek bir kez yapm olan (.Apol. 20c-23c) ve
konutuu kimselerin kesinlikle, muhataplarnn hatal bir ekilde
kendilerinden bu kadar emin olduklar ve gururlandklar bilgiden
yoksun olduklarn bir mesele olarak gstermi olmas yznden a60
duygularn aklamakla kalmayp, yan sra felsefeyle kurduu ikircikli ilikisini ve felsefe iindeki kendi konumunun basite in
dirgenemez mulakln da aklamaktadr.
te yandan, mutlakyetilik problemi de iin baka bir ynn
oluturmaktadr. Bir gr doru olarak sunup, dier grlerin
de kiinin kendi konumunu rtmeksizin ayn liide doru ol
duunu kabul etmek olanakl mdr? Yoksa, byle bir eyi kabul eden kii, her grn bir dieri kadar doru olduunu kabul eden
ksr bir grecilie skp kalmak durumunda mdr? Nietzschenin
bu konular ahlk temelinde ele alarak gelitirdii tartma, bu ikisini tek alternatif olarak saymadn gsterir. ou ahlk ta
rihisi, ounlukla da ngilizler, diye yazar, belli ahlk ilkeleri
asndan uluslarn, en azndan munis uluslarn konsenssn onaylar ve bylece bundan, bu ilkelerin hem sizin hem benim iin
kaytsz artsz balayc olduu sonucunu karr; ya da tam tersi,
farkl uluslar arasnda ahlki deerlendirmelerin kanlmaz olarak
farkl olduu hakikatini grr ve bundan, hibir ahlkn son tah
lilde balayc olmad sonucunu karrlar. Ne var ki, her iki usul
de ayn lde ocukadr (J3S, 345).
Bylece, sonunda slup sorununa dnebiliriz; nk artk, daha
nce Nietzschenin yazma biiminin younluu, z-bilinlilii olarak adlandrdm eyi ve yan sra Nietzschenin srekli olarak
janr deitirmesini aklayabilmek iin gerekli olana ulam bu
lunuyoruz. Tartmakta olduum ikilem, kiinin benimsedii perspektivist konumu ak bir dille ifade etme abasyla ilikilidir. Ni
etzschenin bir hayli orijinal zm, dikkatini kendi yorumlar
addettii grleri sunu ekli zerinde, okuyucularnn da tam an
lamyla fark etmelerini istedii sunu ekli zerinde , yo
unlatrarak bu ikilemden kurtulmay denemektir. Nietzsche, bir
yazar olarak mevcudiyetini tmyle unutulmaz klmak iin ve ken
di grlerinin kanlmaz olarak kendisinden tredii gereinin
okuyucular tarafndan gz ard edilmesini nlemek iin janrlar ve
sluplar deitirme yoluna bavurmaktadr. Kendisinin veya
bakalarnn grlerinin sunulabilecei tek, yansz hibir dil bu
lunmadn gsterebilmek amacyla birok sluba yaslanr. Ni
etzschenin srekli sluba dayal mevcudiyeti, teorilerin, ifade edildikleri yazma biimi kadar eitli ve kendine zg olduklarn
62
rini sunduu grn vurgulamaktadr. Ama bu gr, okuyucularna belli trde bir kii ve tam da bu grn tezahrn
bulduu bir hayat tarz dayatr: Bu benim yolum, ya sizinki nerde? -B an a asl yolu soranlara verdiim cevap bu ite. nk
asl yol -zaten yok ki der Zerdt (Z, , 11). Nietzschenin en te
mel ilgilerinden biri de, daha sonra ayrntl bir ekilde ele alacamz gibi, bir karakter tipinin, ok sayda tikel karakterlerde ifade edilebilecek bir yapnn taslan karmaktr. Bu karakter
tipinin ana zellii ise, tezahr edildii zel karakterlerin her bi
rinin, keza bunun da birok olas karakter arasndan yalnzca biri
olduu gereinin farknda olmasdr. Bu gerek, srekli olarak
ne srlmenin ve bir kez daha kendi amacn rtmenin tesin
de, ancak ayrc, farkllatrc bir slupla ifade edilebilir. Her ka
rakterin eylemleri ve inanlar, tutkular ve arzular, tercihleri ve
deerleri, bakalarna olduu kadar kendisine de bunlarn istemli
bir ekilde seilebilecek, bir kenara atlabilecek veya dei toku edilebilecek ayr, kopuk, bamsz konular olmadn anmsatan
kendine zg, fark edilebilir bir tarzda dzenlenmelidir.
Bu kitabn ana izleklerinden biri de, Nietzschenin estetizmi, di
er bir deyile Nietzschenin dnyay ve hayat anlamak, insanlar
ve eylemleri deerlendirmek iin sanatsal modellere olan temel
balldr. Bu estetizm, Nietzschenin, slubu dncesinin mer
kezine yerletirme ve eski Yunanllar ile Romallarn byk ba
arlar olarak kabul ettii eyi bir kez daha yineleme abasndan
kaynaklanr: Yce slup artk srf sanat deil ... gereklik, ha
kikat, hayat olmu (A, 59). Nietzschenin szn ettiim karakter
tipini betimlemekten ziyade rnekleme yoluyla sunduunu daha
sonra greceiz. Yazd eyle bunu nasl yazd arasndaki et
kileimden treyen ve bu nedenle, temelde yaptnn biimi ve ierii arasndaki ayrm rten zel bir karakter gelitirir ve bu
karakteri metheder Nietzsche.
nceden belirttiim gibi, bu yorumun bal olduu, slup ve ierik arasndaki ayrm, ne ve nasl eklindeki sorunlu ayrm iermez. Bu ayrm, az nce szn etmi olduum ve kitabn ar
gman gelitike giderek nem kazanacak olan betimleme ve
rnekleme arasndaki ayrmla, zde deilse bile ilikilidir. Ni
etzschenin yaptlarnn salt ieriine seici bir ilgi gsterilmesi,
F 5 N /H Jebivat O larak H ayal
65
66
68
II
71
durulmu bu dnyada tutmak iin elinden geleni ardna koymayna -canl bir varlk olarak hayat sevdii iin ister istemez
hatay seviine- kahkahalarla glmek ister? (BG E, 24). Canl bir
varlk olarak bilimin sevdii hata nedir tam olarak?
Bu sorularn yaln bir yant var. Nietzschenin, dnyann, en
kapsaml, en temel veya en dayanakl grlerimizin ve teorileri
mizin tavsir ettii gibi olmadna, bilakis dnyann baka bir ey
olduuna inandn syleyebilirdik. Bylece, kendi iinde
dnyann, tm bilimlerimizin ve disiplinlerimizin, en mkemmel ideallerinde bile, kanlmaz olarak kavrayamayacaklar zellikler
tarafndan karakterize edildii ve bu nedenle her betimlememizin
dnyay daha da tahrif ettii grn Nietzscheye atfederdik.
Ama Nietzschenin daha sonra ayrntl bir ekilde ele alacam
perspektivizmi tam da, dnyann prensipte yorum a nsel ve yo
rumdan bamsz birtakm zellikler barndrd grnden
tmyle kurtulma abas gibi grnmektedir. Dnya kendi iinde
hibir zellie sahip deildir, dolaysyla bu zellikler ne doru ne
de yanl bir ekilde temsil edilebilirler. Zorunlu olarak dnyay
temsil etme yeteneine sahip olmadmz fikri, ok doru bir
ekilde, dnyann grnnn gerekliinden kkten bir ekilde
farkl olduu grn nvarsaymaktadr. N e var ki, Nietzsche
bizzat bu nvarsaym yadsmaktadr: Bylesi bir ayrma yetkili
olup olmadmz hibir ekilde yeterince bilem eyiz. Bilgi iin,
hakikat iin bir uzuvdan tmyle yoksunuz (GS, 354). Ya da
notlarnda ortaya koyduu gibi: Bilim bugn kendini grnr
dnyaya teslim etmi bulunuyor; gerek bir dnya -neye benzerse
benzesin- ama onu bilebilecek, kavrayabilecek herhangi bir uz
vumuz yok. Bu noktada unu sorabiliriz belki: Hi deilse bu an
titezi hangi bilgi uzvuyla ortaya atabiliriz? (WP, 583). Nietzsche,
grnr dnyann olduu gibi grnen ve gereklikten kopuk bir
dnya olmadna inanr; Nietzscheye gre grnr dnya, iinde
hayatta kalmaya ihtiya duyan ve bu nedenle onu kendi amalar
dorultusunda seici biimde dzenlemek zorunda olan herhangi
bir varla grnen bir dnyadr yalnzca. Gereklik ise,
grntnn ardndaki bir ey deil, yalnzca bu eitli
dzenlemelerin toplamdr. Dolaysyla, s rf bir grnr dnya
nosyonu kurmacadan baka bir ey deildir: Burada grnten
73
74
77
81
Dantonun ksa ve net bir ekilde ortaya koyduu gibi, Nietzschenin kendi pozitif hakikat teorisi, p ie yararken q ya
ramyorsa, p nin doru q nunsa yanl olduunu savunur (s. 72).
Bu yoruma gre Nietzsche, hakikate ilikin tekabliyet teorisini
kabul ediyorsak, tm inanlarmzn yanl olmaya mahkm ol
duuna inanmaktadr, nk sonuta hibir olgu yoktur ve do
laysyla sz konusu bu inanlarn tekabl edebilecei bir ey mev
cut deildir. Bununla beraber, aadaki pasaja dayanlarak
gsterilmeye allaca gibi, Nietzsche yine de, pragmatist teoriyi
kabul edersek inanlarmzdan bazlarnn sonuta doru olabileceini iddia etmektedir: Bir sav deildir hayat. -inde ya
ayabildiimiz bir dnya hazrladk kendimize -bunu da, cisimler,
snrlar, dzlemler, nedenler ve sonular, devinim ve devinimsizlik,
biim ve ierik koyutlayarak yaptk; bu inan yasalar olmakszn
hi kimse hayata katlanamaz artk. Ama bu, bunlarn doruluunu
kantlamaz. Bir sav deildir hayat. Hayatn koullar hata, yanlg ierebilir (G5, 121; cf. BGE, 4).12 Ama bana yle geliyor ki, N i
etzsche burada her eye ramen herhangi bir hakikat teorisini kabul
ediyorsa, bu tekabliyet teorisinden bakas deildir. Hayat asndan tadklar deer ne olursa olsun, temel inanlarmzn
yanl olduunu iddia etmektedir Nietzsche; bu ise bu teoriyi red
detmekten te bir eydir. Bilakis, tam da bu teoriyi nvarsayyor ve
Nietzschenin bizim hem iyi hem de doru yaama umudumuza ilikin ktmserliini ifade ediyor gibidir. Nietzsche G s
temi' nde de benzer bir noktay vurgular: Trn korunmas asndan ne denli gerekli olursa olsun, bir inancn hakikatle hibir
ilgisi yoktur (487). Bu pasaj, kesinlikle dnyayla rtmenin ye
rine bir hakikat kriteri olarak hayatn vazgeilmezliini nermedii
iin, pragmatist teorinin Nietzscheye atfedilmesine kar kan
gl bir kanttr. Hakikat, geleneksel olarak'kavrand ekliyle,
almasnda, bu iki hakikat grnn Nietzschenin yaklamnda ciddi bir
eliki yarattn ne srer. Daha yakn bir tarihte, Richard Schacht, Nietzsche
(Londra: Routledge and Kegan Paul, 1983), adl kitabnda, 2. blm, Ni
etzscheye hakikate dair hem bir tekabliyet teorisi hem de pragmatist bir teori
atfetmeye almtr ve bunu, her birinin uygulanmas dnlen alanlar bir
birinden ayrarak yapmtr.
12. Danto, Nietzsche as Philosopher (Felsefeci Olarak Nietzsche), s. 86-87de
bu fikri ayrntl bir ekilde tartr.
84
ekilde kar klmas anlamna gelir: Bunu gze alan bir felsefeyse, sadece bununla bile kendisini iyinin ve ktnn tesine
yerletirir (BG E, 4).
Nietzsche en yanl yarglar (a priori sentetik yarglar da dahil
olmak zere) bizim iin en vazgeilmez olanlardr diye yazar.
Ama vazgeilmezliin veya hayat ykseltme ve gelitirmenin, ha
kikatin doasna ilikin anlaymz olarak, olgularla rtmenin
yerini almasn nermez. Hakikat ile bilginin, ne olursa olsun, da
ima yararl ve bilgisizlik ile yalann da zararl olduunun varsaylmasna kar uyarda bulunmaktadr yalnzca. Eer mmkn
se, en temel inanlarmzn sonuta doru olduunu belirten farkl
bir hakikat analizi sunmak iin yalan bir hayat koulu olarak ka
bul etmek isteyen bir felsefeyi benimsememeliyiz. Nietzsche, en
temel inanlarmzn ounun yanl olduunu, ama yine de bu inanlarn bize zarar vermeleri yle dursun, imdiye dek en byk
yararlardan bazlarn saladn iddia eder. Ama yararl ol
malarnn bunlar doru kldn savunmaz asla.
Nietzschenin grn ayrntl biimde aklarken, kendisinin
dier alanlara genellemeye can att sanatsal modele bavurmay
tercih ettim. Bir anlamda bir romanc, aynen bir ressamn bir re
simde yanstlabilecek her eyi yanstmas gibi, bir romanda an
latlabilecek her eyi anlatr. Ama baka bir anlamdaysa, tm an
latlar ve yanstmalar, sonsuz sayda bilgiyi darda brakmaktadr.
Ressamlar tamamen grdkleri eyin resmini yapabilirler; ama
grdkleri ey kanlmaz olarak manzarann son derece kendine
zg, dolaymlanan parasdr ve genellikle herhangi bir man
zarann paras veya sonuta dnyann baka bir paras deildir.
Ernt Gombrichin Art and Illusionda (Sanat ve Yanlsama)
gstermi olduu gibi, en yaln bir konunun aslna en sadk temsili
bile, basit bir temsil deildir.14 Btn ressamlar zorunlu olarak bir
slup kullanr ve bu da, onlara belirli tercihler, kararlar ve
dlamalar dayatr; dahas, bu slup kapsamnda her biri, ok sa
yda daha zel kararlar vermek zorundadr. Her karar, ne denli ge
nel veya zel olduu nemli olmakszn, kiinin setii konunun
elerini, dier elerin gz ard edilmesi pahasna n plana
karr ve dolaysyla, tam da bu konunun yaratlmasndan so
14. Ernst Gombrich, Art and Illusion (New York: Pantheon, 1961), s. 63.
87
91
Szgelimi, resimde veya edebiyattaki radikal bir yenilii ele alalm: tek-noktal perspektif veya kbizm, natralizm veya bilin
ak.* Bunlardan genellikle slup diye sz ederiz ve buna bal
olarak da, imdiye kadar tasvir edilecek ne vardysa onlar, yeni
ekillerde tasvir etme aralar olduklarn dnrz. Yine de bu
tr yenilikler, nceden var olan bir dnyay basite yeni ekillerde
temsil etmemizi olanakl klmaz. En azndan mmkn olabildiince, resmedilecek ya da yazlacak yeni eyler retirler; ar
tk ilk kez tam olarak temsil edebileceimiz gerekliin yeni bo
yutlarn yaratrlar.
Analitik kbizmin bir grne gre, Picasso, bir nesnenin bir
ok yzeyinin ayn anda yanstlabilmesini olanakl klmtr. Bunu
yaparken de, resmin konusunun etkinlik alannn grlen
yzeylerinden daha fazlasn resmetmitir. Picasso kendisi, Nude
with Draperies (1907) adl eseri baarya ulatysa, renk iaretlerine gre ... kiinin kendini bir heykelle kar karya bul
duu gibi tuvali para para kesip yeniden birletirmenin de olanakl olmas gerektiini belirtmitir.16 Picassonun baars,
sadece biimsel bir yenilik getirmi olmaktan ibaret deildir; o,
cidden, bir eyi tasvir etme ediminde tam da bu eyi yaratmtr yalnzca dnyaya yeni bir bak biimi deil, dnyanin ayn lde
nemli olan, baklmas gereken yeni bir boyutunu yaratmtr. Bu
ve dier benzeri baarlarn tanmlanmas gereken ift anlaml tarz,
Nietzschenin hakikat ve gereklie ynelik kendi tutumundaki
mulaklklara mkemmel biimde uymaktadr. Nietzsche, bir kez
* "Roman, yk gibi yazn trlerinde insan, dleri, izlenimleri, dnceleri, i
dnyas ve bilinaltyla yanstmak iin bavurulan yntem: James Joyce'la ba
layan bu yntemde kiilerin dnceleri mantk ve zaman sras izlemez. ko
numa ve konuturmalarn n plana kt bilin ak ynteminde roman ya da
yk kiisi ayn zaman dilimi iinde deiik zaman dilimlerini yaar. Yazar birbiriyle balants olmayan sramalar, atlamalar yapan dnceleri yansta
bilmek iin konuma biimlerini bozan, kesintili tmceler kurar. Bir anlatm yn
temi olan bilin ak yntemini kimi yazarlar yaptlarnda zellikle kullanmaya
zen gstermitir. Temel olarak 'insan nedir' sorusuna balanan bu yntem a
da oyun yazarlarnca da kullanlmtr. Virginia Woolf, William Faulkner, Sa
muel Beckett, Eugene Ionesco bu yntemi kullanan balca yazarlardr. Ya
znmzda Adalet Aaolu ile Selim ileri de adlar ilk akla gelenlerdir. Beir
G, vd., Yazn Terimleri Szl, Dil Dernei, Ankara, 1998, s. 26.
16. Alnt, Douglas Cooper, The Cubist Epoch (Londra: Phaidon Press, 1970), s.
33ten.
92
dias, ancak metnin iki veya daha fazla eksiksiz yorumunun kar
latrlmasyla kantlanabilir. Eer iki ksmi yorum birbiriyle
eliiyorsa, aralarndaki elikiyi zme kavuturan baka bir okuma kapsamnda btnleebilirler pekl. Ama prensipte bir m et
nin eksiksiz bir yorumunu retmek, herhangi bir eye ilikin ek
siksiz bir gr veya teori gelitirmek kadar imknszdr. Bu
nedenle, her metnin kendisine ilikin yorumlar kadar fazla sayda
anlam barndrd iddias byk bir olaslkla ispatlanamaz;
nk, bir metnin eksiksiz yoruriunu neyin oluturduunu bil
meksizin, ne zaman bu metne ilikin iki veya daha fazla okumayla
kar karya kaldmz da bilemeyiz. Ayrca, henz retmeye
muktedir olmadmz yeni
yorumlar,
ancak
gerekten
retebildiimiz baka yorumlarn retimi araclyla ortaya
karlar. Ne var ki, yeni yorumlar aramann nedeni her zaman iip,
basite ve sadece bunlarn yeni olmalar gereinden deil,
imdiye dek retmi olduumuz okumalardan (veya bu okumalarn
bazlarndan) daha iyi olacak olularndan kaynaklanr.18'
Prensipte daima bir alternatif bulmak mmkii olduundan, bir
okumann yalnzca veya salt bir yorum olduu sav ortaya atlr bazen. Ama bu kar k, ancak gerekten daha iyi bir al
ternatif bulunmas durumunda ciddiye alnabilir ve ou durumda
bu pek de kolay bir i deildir. Yeni alternatif, bir kriterler
kmesine gre, en azndan kar kt gr denli tatmin edici ol
maldr. Eer yeni okuma, nceki okumann salt bir yorum ol
duunu gsterirse, baka bir daha iyi yorum retilene dein salt
yorum olarak tanmlanamaz. Szgelimi, M. H. Abramsn Natural
Supernaturalism'mm (Doal Doastclk) ilk bakta grnen
yzeysel deerine taklp kalnamayaca, farkl iirler, farkl
airler ve akmn farkl olaylar vurgulanarak farkl bir romantizm
tarihinin yazlmas her zaman mmkn olduu iin, bu almann
yalnzca bir yorumdan ibaret olduu iddia edilmektedir. Tarihsel
konular sz konusu olduunda muhtemelen taraf tutamam, ama ba
18. Writer, Text, Work, Author" (Yazar, Metin, Yapt, Yaratc) balkl yazmda
olduu kadar The Postulated Author" (Koyutlanm Yaratc) balkl de
nememde de bu iddiaya ilikin kantlar ne sryorum; her iki denemenin de
getii yapt, Anthony J. Cascardi, der., Literature and the Question of Phi
losophy (Felsefe Sorunu ve Edebiyat) (Baltimore: The Johns Hopkins University
Press, 1987).
F 7 N /E d e b iy a t O la r a k H a y a t
97
daha fazla olas olan, bir hatann yerine mmkn olduunca bir
bakasn koymak iin tarttn yazar (GM, nsz, 4). Bu ya
plana kadar, hatta belki de sonrasnda, salt yorum nosyonundan
kurtulan perspektivizm, srf kendi bana ciddi bir gr olarak ayakta kalabilir. Tpk daha ateli hayranlarnn tm iddialarn destekleyemedii gibi, srf bu nedenle daha hain muhaliflerinin ilk
mantksal darbesiyle de kertilemez.
Dolaysyla, Nietzschenin zgr tinleri yanlsamadan bamsz
olmadklar bilgisiyle hakikatin peine dtklerinde, kendi de
erlerinin -zellikle de, bunun ina etmekte veya tanmlamakta ol
duklar tr dnya olduunun farknda olma arzularnn- tezahr edildii bir dnyay ina etmekte veya tanmlamaktadrlar. Tarafsz
olmaktan te, hakikat istemini bundan byle hibir ekilde,
dnyann gerek mahiyetini temelli kefetme abas olarak
grmeyeceklerdir.21 Artk hakikat istemini, yerinde bir ekilde
mulak tarzda, kendi niteliini tesis etme abas olarak grrler.
Hakikat istemi bundan byle ok farkl grnr: Benimki gibi bir
merak sonuta tm kepazeliklerin en kabul edilebilir olan olmay
srdryor -kusura bakmazsanz yle demek istiyorum: Hakikat
aknn mkfatlan cennette, hatta yeryznde (BGE, 45). Ha
kikat istemi, kiinin en iyi itkilerinin ve en gl ihtiyalarnn
davurumunu bulduu ve belki de en azndan bir kereliine tatmin
edilebildii bir dnya kurma abasna dnr. Baka bir deyile,
g istemine dnr: Sizi itekleyen, hrsla doldurup yanp tu
tumanza yol aan eye hakikat istem i mi diyorsunuz, ey bilge
kiiler? Tm varlklarn dnlebilirlii istemi mi; buna sizin is
teminiz diyorum. Varln tmn dnlebilir k lm a k is
tiyorsunuz, nk iinize iyice kk salm bir pheyle bunun za
ten dnlebilir olduundan kuku duyuyorsunuz ... Sizin
isteminiz bu, siz en bilge olanlarn: Bir g istemi ancak (Z, II,
12). Ama g istemi, temelde kaotik veya yaplanmam bir
dnyaya keyfi bir ekilde dzen dayatlmas deildir. Kaos nos
yonu bile tikel bir yorumla balantldr: Hakikat isteminin size ifade etmesi gereken ey de budur: Her ey insanlar tarafndan
dnlebilene, insanlar tarafndan grlebilene ve insanlar ta
21. Bkz. Martin Heidegger, Nietzsche, ev. David Farrell Krell (New York: Har
per and Row, 1979), I, 74.
104
dnebilir; szgelimi, daha nce grdmz gibi, kkeninin unutulmak zorunda oluu, bir ahlkn geliiminin parasdr <WP,
514). Nietzschenin zgr tinleri herhangi belirli bir urakta,
grlerinin yorum olduu ynndeki genellemi farkmdalklar
dnda, girdikleri pratiklerde her inanca sahip olabilirler: En azmdan o srada bu inanlar olmakszn yaayamayacaklarn bi
lirler. Ama yan sra, bakalarnn da bu inanlarla birlikte ya
ayamayacan bilirler. te bu kavray onlar, mutlakiyetilikleri
tereddtl olmayanlardan ayrr. zgr tinler, hayat tarzlarnn ken
di yaratmlar olduunu ve bunun da zorunlu, hatta olas tek hayat
tarz olmadn bilirler. Bu nedenle, hayat tarzlarn bakalarna
dayatmay istemezler ve yararll bir kez tkendikten sonra da bu
na yapp kalmaya almazlar: Hakikatin bulunduu I
kefedildii/ ve bilgisizlik ile hatann son bulduu gr, mevcut
olan en gl ayartlardan biridir. Diyelim ki buna inanld, o za
man inceleme, aratrma, zen, deney istemi felce urar: Hatta ha
kikat konusunda sulu, yani zan altnda saylabilir (W P, 542).
zgr tinler asl hakikat nosyonuna inanmazlar (cf. WP, 540); do
laysyla, temelli kefedilebileceine de. Bu yzden, iinde bu
lunduklar pratiklere imtiyaz talep etmeyi reddedeceklerdir. Ken
dileri asndan hibir eyin zaman iinde ayn kalmas
gerekmediini ve dnya hakknda da hibir eyin ayn kal
mayacan bildiklerinden, zgr tinler tinin birok lkesinde yuvalarndadrlar ya da en azndan ... konukturlar; kayrma ve
nyargnn, genliin, kkenin, insanlarn ve kitaplarn ili
neklerinin ve hatta avare gezintilerin yaratt yorgunluun bizi
srgn ediyor grnd kf kokulu makbul kelerden tekrar tek
rar kaarlar (BG E, 44).
Tm pratiklerin yorumlayc ve deer ykl olduuna ilikin
genellemi farkndalk, en temel konularda bile dncemizi ve
dolaysyla hayatmz pekl deitirebileceimizi kavramamz
salayabilir. Bakalar eyleri (olaylar), bizimkinden tmyle fark
l bir ekilde en azndan eit lde dorulukla grmeye ulaabilir.
Biz kendimiz de zaman iinde tamamen farkl grler ge
litirebiliriz ve muhtemelen gelitiririz de: Her kim idealine ularsa idealinin eo ipso* tesine de geer {BGE, 73). Bundan, her O derece, o lde, (y.h.n.)
106
hangi bir yorumun bir bakas kadar iyi olduu sonucu kmaz yi
ne de (Hristiyan yorumu reddetmeli ve sunduu anlam sahte
olduu gerekesiyle knamalyz, GS, 357); ama daha iyi yo
rumlar bulmaya almann istenmedii, hatta bunun imknsz ol-,
duu sonucu da kmaz. Her iki karm da bizatihi Nietzschenin
nihilizm dedii eyin rnekleridir ve nihilizmin, eer tek bir
standart herkes iin ve tm dnemler iin iyi deilse, hibir stan
dart hibir zaman hi kimse iin iyi deildir eklindeki temel var
saymn kendilerinde barndrmaktadr. Nietzscheye gre, H
ristiyanlk bylesi bir evrensel standart salyor grnerek bu
Avrupal hastaln semptomlarn bastrrken nedenlerini pe
kitirmektedir. Ama Tanrnn lm (GS, 108, 125, 343) artk
hastal belirgin hale getirmitir: Olaylarn anlamszl: Buna
duyulan inan, nceki yorumlarn yanllna ilikin bir
igrnn, cesaretsizliin ve gszln genellemesinin so
nucudur -gerekli bir inan deildir ksacas (WP, 599).
Nietzschenin zgr tinleri, temel nihilist varsayma balanmakszm, daima yeni ve daha iyi yorumlar -belirli dnemlerde be
lirli nedenlerle belirli insanlar iin daha iyi olan yorutnlarretmeyi isterler ve bazen bunu baarrlar da. Dnya ne tmyle
kendi bilgilerinin snrlar dnda ne de tam olarak kavraylar
kapsamndadr: Bylece, dnya bugn bana kendini sundu: ne in
san sevgisini rktecek denli bir muamma, ne insan akln uyutacak denli bir zm; insanca iyi bir ey gibi grnd dnya
bugn bana, hakknda sylenen bunca kt eye ramen (Z, III,
10). zgr tinler yaratmlarn, kendileri iin ve eer varsa ken
dilerine benzeyenler iin en iyi grler olarak grrler. Kiinin
yorumunu gizleme ve bunu herkesi, her eyi balayan bir gr olarak sunma abalar arasndaki bu tezat, zgr tinleri dogmatistlerden ve metafizikilerden ayran eydiV (BGE, 43; WP,
446). Ama ayn zamanda iki noktann daha farkndadrlar. Bir son
raki blmde greceimiz gibi, ncelikle bizzat en bilindik ol
gularn bile yorum rnleri olduunu bilirler. Bu nedenle, bu tr
yorumlar-nerede farknda olmakszn sorgusuz sualsiz kabul etmi
olduklarn bulmaya alrlar srekli. Bu abalar, nce bu ol
gularn yaltlmas daha sonra da hangi yorumun bunlar rettiinin
saptanmaya allmasna dayanmaz. Aksine, bu en bildik olgular,
107
110
III
1X 3
rinin kendisi hesabna bir nesne olduunu, bir dnce, bir arzu, bir
istek, bir inan olduunu varsayarz. Onlar birbirinden ayrrz, b a
zlarn brlerine tabi klarz, bazlarn neden bazlarn da sonu
addederiz. Bu yzden de, her birinin kendine has bir karaktere sa
hip olduunu, ilk etapta farknda olmadmz olaylarla olduu ka
dar dier benzeri olaylarla da karlkl ilikilerden bamsz ol
duklarn dnrz. Nietzsche bunun, tm konulan zellik
lerinden ve birbirlerinden ayrmaya ynelik kar konulamaz eilimimizin zel bir rnei olduunu iddia eder. Bu, Nietzschenin
en temel grlerinden biridir; Nietzschenin bu grn hem bu
blmde hem de sonraki blmlerde tekrar ele alacaz:
Kendimizi koparyoruz, amilleri amelden yani; ve bu rntden her
yerde yararlanyoruz -h e r olay iin bir amil aryoruz. Yapmakta ol
duumuz ey de neyin nesi? Gllk, gerilim , diren hissini, zaten edimin balangc olan kasl bir hissi neden kabul edip yanl anladk ...
Gerekli bir haller dizisi bu haller arasnda nedensel bir iliki olduunu
ima e tm e z ... Kaslar etkilerinden bam sz dnrsem eer, onu olumsuzlam olurum ... Bir ey , etkilerinin toplamdr. (tkP, 551).
122
124
varlk olarak bedene duyduumuz naif inancn, amil ve amel arasmda, ey ve zellik arasnda yaptmz ayrmn kkeninde yat
tn yazar. stelik, bu ayrm srekli incelterek en sonunda, tm
olas amellerin arkasnda maddi-olmayan zne olarak ruh grne
ulatmz iddia eder: zne kavramnn psikolojik tarihi. Beden,
ey, bakn kurduu btn, bir amil ile bir amel arasndaki ay
rm uyandrr; ok daha ustaca kavranan amil, yani amelin nedeni,
sonunda zne'yi brakr ardnda (WP, 547). Bu balamda becjen,
dsal, kamusal bir nesne, toplumsal dnyann bir paras olarak
grnr. Nietzschenin bu kadar ok srar ettii bamllk dzeni
burada tersine evrilmitir ve kalc nesne tzsel zneden nce gel
mektedir. ncs ve belki de en nemlisi, insan znenin amellerinin btnnden baka bir ey olduu dncesinin zgl bir
bulu olduu, Nietzschenin son yaptlarnda ar basmaktadr:
zne kavram, amelleri ne olursa olsun insanlar, tamamen farkl
davranm olabileceklerine ve bu nedenle yapm olduklar eylerin
tm sorumluluunun kendilerine ait olduuna ve bunlarn he
sabnn kendilerinden sorulabileceine ikna etmek zere tasarlan
mtr (GM, 1 ,13; II, 21-22). Nietzscheye gre hibir tikel eylemin
temel tekil etmedii tzsel znenin koyutlanmas, seim zgr
l kurmacasnn ie dahil edilmesini olanakl klm olan uzam
yaratmtr. Ama Nietzsche ayn zamanda bu buluun, ahlktaki
kle ayaklanmasnn ve Hristiyan metafiziinin; Nietzschenin
tam da bu balamda ve tam da bu nedenle cellatm metafizii di
ye adlandrd Hristiyan metafiziinin baars olduuna inan
maktadr (77, VI, 7). Yine de, kendi ortaya koyduu felsefe tarihi
deikesine baklacak olursa, kalc nesneler hipotezi, Hristiyan
ln ortaya kndan ok nce Yunan felsefeciler tarafndan zaten
salam bir ekilde tesis edilmitir (WP, 539; PTG, 11).
Nietzsche ayn zamanda, kalc nesnelere duyduumuz i
duyulan inancn zaten bilindmzn, igdsel" dnmemizin paras olabilecei eklinde devam edecektir. Ama sanrm, Nietzsche igdsel
dnmeyi ve edimde bulunmay (ama Nietzschenin bunlar, eyleme ve
dnceye temel tekil eden ilkel biimler deil, peine dlp ulalmas ge
reken gelikin amalar olarak grd unutulmamaldr) zne ve nesne, amil ve
amel arasndaki bilinli farkllamay kesin bir biimde engelleyen kipler olarak
^kavramaktadr; cf. WP, 423; Z, II, 5; BGE, 213 ve benim 6. blmdeki tar
tmam.
126
129
disi de, Nietzschenin dnyann yapsna ilikin yanltc ama kanlamaz bir klavuz olarak dile ynelik saldrsndan etkilen
mitir: A m elin amilden koparlmas ... Bu eski mitoloji, dil ve
gramerin ilevlerinde salam bir biim kazandktan sonra neden ve
sonuca duyulan inancn temelini atmtr (WP, 631; cf. Tl, III, 5).
G isteminin yaratt paradokstan, bu grn net biimde
ifade edilmesine izin veren bir dil, yani tz ve iyelik metafiziinin
zne ve yklem diliyle olan bantsna benzer bir banty g is
temiyle kuran bir dil gelitirmeye alarak kanabileceimizi var
saymak naiflik olur. Herhangi bir dil dizgesinin aslna sadk bir
ekilde yanstabilecei hibir genel dnya yapsnn bulunmad
gr, g isteminin nemli bir blmn oluturur tam da. Nietzsche Hint-Avrupa kkenden tremeyen dillerin, bizim alk ol
duumuzdan farkl metafizik grler barndrdn ne
srdnde bile, bu dilleri konuanlarn gereklie ilikin daha iyi
bir kavraya sahip olduklarn varsaymaz (BGE, 20). Upuygun
bir ifade tarz talep etmek anlamszdr diye srar eder (W P, 625).
Zerdt Yeni yollarda yryorum, yeni bir sz geliyor bana; eski
dillerden bktm usandm, tm yaratclar gibi. Tinim artk anm
tabanlar zerinde yrmek istemiyor (Z, II, 1) dediinde bu tr bir
deiimi dnmyordun Dilsel reform tm deerlerin yeniden de
erlendirilmesinin paras deildir.
Ne denli kusurlu ve yanltc olursa olsun dilimizin kanlmaz
biimde bizim olduuna inanr Nietzsche: Dilin snrlar iinde
dnmeyi reddettiimiz zaman dnmeyi keseriz ... Rasyonel
dnce, kendimizi kurtaramayacamz bir emann zorunlu
kld yorumdur (WP, 522). Bylece, g istemi genel bir dil ve
dnce eletirisi gelitirmeye ynelik tm giriimler tarafndan
retilen amazn eksiksiz bir rneine yol ayor grnebilir.
Btn bu giriimler kanlmaz olarak, aa karmay he
defledikleri dilsel tarzlar ve metafizik varsaymlarn aynlarm ba
rndrdklarndan, saldrdklar gelenei srf saldrdklar iin sr
drm olurlar ister istemez. ayet durum byleyse, g istemi her
zaman iin bir paradoks olmaya devam edecektir. G istemini ne
yadsd sistemle birletirebiliriz ne de bu sistemi rtmek iin
kullanabiliriz; nk kendisi, kendi terimleriyle ifade edilmektedir.
Bu yaklamda, g istemi zne ve yklem, tz ve sfat, fail ve ey
136
138
141
lanmur (GM, III, 10), Gce uzanan yolar,. eski bir efdem ad altnda; bir: yenisini sunma becerisini ierir, diye y azar;Nietzsche
(WP,! 310). :Bu tam anlamyla, eskiden tam da aalk bulunan,
dk ,ve kt: olduu dnlen iyi szcn kullanma sokan
ahlktaki kle ayaklanmasnn baarlmasdr (GM, I, 10); Tekil
ceza szc o denli iok yeniden yorumlanmtr ki, uyguland
pek ok pratik ve amacn ksmi bir listesi bile Soykiitiin&n tm
bir blmcesini oluturur (II, 13).
- Bu yzden, deiim boyunca ayn , kalau ve etkilerinden ayr
kalmada direten nesnelerden; sz etmeye son veremeyiz. Ama bu
konuma eklinin, dnyann temel tekil; eden gerekliini yan
stmadna inanr Nietzsche. Grdmz gibi; ezamanl bir ba
k asndan bir nesne; belirli amalarrtz, ihtiyalarmz ve de
erlerimiz gz nnde bulundurulduunda, en iyi ihtimalle, belirli
fenomenleri bir arada gruplandrmamz olanakl klan yorumlayc
bir ,hipotez tarafndan belirlenmektedir, Rx tr gruplandrmalarn
kendileri de genellikle daha nceki gruplandrmalarn yeniden yorumlamna dayanr Ve hayatmz, elimizden gelen en iyi ekilde
yaamamz; mrtkn klar., Farkl fenomenleri tikel bir nesnenin
etkileri halinde olutururlar ve nesne de bunlar araclyla ortaya
kar: Kii, amili kavramsal olarak ortadan kaldrp bylece amelin iini boalttktan sonra amili tekrar amele yerletirmelidir ..v
Kii, bir ey yapmay, ama,: niyeti, ,ereki, sahte bir ekilde
bunun tmn ekip karp bylece amelin iini boalttktan sonra
tekrar amelin iine yerletirmelidir (WP, 615).
. / Efcki ama! bu tr bir yeniden yorumlama nasl olur .da zaman iinde eylere, artsremli olarak nesne kavram na uygulanr? Yeni
bir fenomeni belirli bir nesnenin etkisi olarak nasl snflan1
dtfabileceimizi, yeni bir olay . bu nesnenin srmekte, olan, ta
rihinde bir aama olairk grebileceimiz biimde bu fenomen ile
daha nce bir arada: gruplanm bir sonular kmesi arasnda nasl
iliki kurabileceimizi bilmemiz gerekir. zellikle de, Nietzseheye gre her; ey. srekli bir deiim iinde olduundan,; so
nuta .nesneler; hakknda iartsremlii; olarak ;k o n u m an n n asl
mmkn olabildiini bilmek isteriz.
Bir rtesnenin zaman iindeki birlii veya zdelii iin, bir nesnenin; tikel bir zamandaki;durumuliin sz konusu olabileceinden
daha baka bir ncel zemin olamaz. Zaman iinde bir nesne, bir fe
nomen grubunun en iyi tarihi tarafndan, aralarndaki ilikilerin en
iyi anlatsnda somutlaan bir tarih tarafndan oluturulur. Bu tr
anlatlar, farkl fenomenlerin ayn amaca hizmet ettiini veya farkl
amalarn, tek bir tarihin paralar olmalarn ve bylelikle zaman
iinde tek bir nesnenin paralar olmalarn mmkn klan
ekillerde birbirlerini izlediklerini aa vurur. arpc nokta ise,
Nietzsche iin tek bana hibir iyi anlatnn ve dolaysyla hibir
en iyi gruplamann bulunmamasdr. En iyi olan daima, art alan
daki farkl varsaymlar, karlar ve deerler nda belirlenir; ve
bunlarn hibiri de kusursuz ve nesnel biimde geerli olma -hatta
sonuta srf geerli olm a- konusunda zel bir iddiada bulunamaz.
G istemi metafizik bir gr deildir, nk dnyann belirlenmemilii ve deerlerin okluu zerindeki vurgusu araclyla, ou dnya grnn geerli olduunda diretir. Bu belirlenmemilii ve okluu kabul etmeye yanamayan grlerin
olas istisnailiiyle birlikte g istemi, herhangi bir dnya
grn genel gerekelerle reddetmez. Bu tr dogmatik yak
lamlar sz konusu olduunda bile, kendiliinden bizzat gr
reddetmez, yalnzca bu grn byk bir olaslkla kabul edilebilecek tek gr olma iddiasn reddeder. Bunun dnda, bir
gr ancak belirli nedenlerle tercih edilebilecek zgl bir al
ternatif bulunmas durumunda reddedilebilir.
Acaba bu ok soyut erevenin ii doldurulabilir mi? N i
etzschenin tahayyl ettii tek bir dnyaya ilikin pek ok anlat
nasl oluturulur? Bu soruyu yantlayabilmek iin bir analojiye
bavurmamz gerekiyor. Aileleri ele alalm. Aileler nasl kurulur?
Belli bir ailenin ferdi olmay oluturan ey nedir? Bunun en be
lirgin koulu ve en az gerekli grneni, zaten bu aileye bal olan
birinin torunu olmaktr. Evlat edinme, evlilik ve reddetmenin yol
at karmaklklara eilmeden nce, en basit rneklerde bile ailelerin snrlarnn pek de kesin olmadn belirtmemiz gerekir:
Fani iki ayr bireyin, aralarndaki bir tr ban izleri srlebilse bi
le, ayn aileye ait olup olmad sorusuna her zaman kesin bir yant
verilemez. ou durumda bu yant, sorunun sorulma amacna ve
ansa bal olacaktr. Ayrca, her birey dorudan doruya iki aileye
baldr, yani ebeveynlerin her birinin tarafna ve bu ailelerin her
144
biri de, srasyla kendi iinde geriye doru iki kola ayrlr ve bu her
ata iin srer gider. Hatta biyolojik veya Nietzschenin kendisinin
ortaya koyduu gibi fizyolojik dzeyde aile balar, bizim alldk soyaac temsillerimizin ileri srebileceinden ok daha
fazla karmaktr.
Soyaalarna bavurduumuzda, belirli nedenlerle bir bireyin
kkenini belirli bir yol boyunca belirli bir kaynaa doru izlemek
ve aralarnda ok zgl balantlar kurmakla megulzdr. Ama
bir urak dncesi, belirli nedenlerimizin bu tr durumlarda da
ima ne denli kritik olduunu gsterir. Szgelimi, bir rnekte Av
rupann Kralie Viktorya soyundan gelen ada ailenin katmerli
ilikilerini aa karmak isteyebiliriz: Bu nedenle de, farkl, il
gisiz kkenlere ynelen atalar ie dahil etmeyiz. Baka bir
rnekte ise (burada edebiyat yeterince ironik biimde yanltc bir
rnek tekil etmektedir) The Forsyte Chroniclesm tm ana ka
rakterlerinin, Galsworthynin ok keyfi bir biimde ailenin ku
rucusu olarak -yani, ailenin servetinin kayna olarak- setii (ki
bu, temelde yatan baka bir varsaym ve deeri aa vuran bir se
imdir) sima olan Yal Jolyonla nasl, ilikili olduunu renmek
isteyebiliriz. Romanlarnn birok basksnda grlen Galsworthynin muntazam grnml diyagram, Irenenin esas itibariyle ardnda kendisine ait btn bir soyaacna sahip ol
duunun unutulmasn kolaylatrr. Irenenin Forsyte ailesiyle
yapt iki evlilik, yalnzca onu deil, yan sra Forsyte
soyaacnda grnmeyen tm atalarn ve akrabalarn da Forsyte
ailesine balar. Ama bu kukusuz Galsworthynin anlats asndan hibir nem tamaz. Dolaysyla, Galsworthy, Forsytelarm bu muhtemel akrabalarna hi dikkat etmez ve kurmaca
trnden bile olsun, onlara hibir varolu bahetmez.
Bunlarn hibiri, Galsworthynin bu bilgiyi es gemekle hata
etmi olduunu gstermez kesinlikle: Galsworthy baz tuhaf ne
denlerle bunu yapmay istese bile, bu bilginin tmn iin iine
katmaz. Aslnda, ailelerin ilgili olduu dier btn balamlarda ol
duu kadar bunda da bilginin tm nn ne olacan tam olarak
sylemek zordur. Ayrca bu da, bu rnein gstermek zere ta
sarland noktann parasdr: Belirsiz biimde karmak olan, i ie gemi aile balarnn ne olduunu grmek iin izlenen zel
F l N /E d eb iv at O larak H ayal
145
147
IV
asndan hangi renk maviden y-z kat daha elzeii olabilir: Gri
kukusuz, yani belgelenen, gerekten teyit edilebilen ve gerekten
var olanv ksacas insanln' ahlki gemiinin deifre edilmesi b
denli zor olan zn hiyeroglif kaydnn tm! (GM, nsz,'7 )." ;
Soyktubir yorumdur, ama ahlki pratiklerimizi verili olarak
deil, metinler olarak, bif anlam batmdirah gstergeler olarak ve
bu yorumum aa vurmaya alt bir gii istemlinin tezahrleri olarak kabul etmesi anlamnda bir yorum. Nietzsehe almasnn
balangcnda Soy ktnn bizzat nc denemesinin bana
koydua aforizmann bir yorumu (Auslegung) olduunu bildirerek
kendi giriiminin yorumlayc doasnn1altn izer: Bylelikle, 0kumay bir sanat olarak prtiklemenin ne olduunun bir rneini
sunmay tasarladn yazar (GM, nsz, 8). lgihtir ki, Nictzscbenin denemesi ve bu denemenin yorumlad aforizma arasdaki bulank ilikiye ok az dikkat edilmektedir. Ne var ki, bi
ilikiye dair-bz kesin olmayan amlamalar getirmeye almadan
nce,"genelde yorum fikrinde barnan daha belirgin ierimlerden
bazl arn h ana hatlarn belirtmek istiyorum.
;
Jean Granier, yorumun grevi, her ne kadar ierdii mesaj- en
nemli umutlarmz parampara etse de, nmzdeki metni kesiti
ve tit iz b ir' ekilde zmektir. Bilgi normu filolojik; yntemin
dealidir! diye yazmt.1 Yorum, en azndan sezgisel olrak, methe
dikkat edilrffesihi ve metne deer verilmesini im a eder. Doru okma abasna ve bunun mmkn olduu nvarsaymna. dayanr.
Meseleleri doru anlama umudu retir. Ve aslmda, bu almasnn
ilk sayfalarnda Nietzsehe tekrar tekrar, soyktniin, ahlkn,ta
rihi ve deeri yorumunun hakikat dnda hibir ey hedeflemedii
iddiasna dner; ve bakalarnn abalarnn tersine kendisininkinin
hedefi on ikiden vurduunda diretir.4 en Bilim de ise Biz ... H
3. Jean Granier, Le Problme de la vrit dans la philosophie de Nietzsche
(Paris: Editions du Seuil, 1966), s. 502.
4. Nietzsche bazen soyktnn kendi buluu olduunu iddia eder ( GS, 345).
Yine de, yukarda 1. notta szn ettiim gibi, GM, I, 2de ngiliz psikologlarnn
abalarn, bir ahlk soyktne ulamaya ynelik baarsz" giriimler larak tanmlar. Bu ise, Hume, Spencer, Re ve kendisinin kalkt giriimi ta
mamen ayn ey olarak deerlendirdii, aralarndaki farknsa muhaliflerinin b-'
anszla urad yerde kendisinin baarya ulat kansna sahip olduu:
izlenimini uyandrr.
154
Keza ahlk da, karmak, geliigzel ve ounlukla da iddet ieren bir tarzda gelimitir. Eski deerlendirme tarzlar (GM, I, 7,
8, 10), eski borluluk ve cezalandrma tarzlar (GM, II, 4-6, 12-14)
ve eski hayat tarzlar (GM, III, 11), bugn ou hayatn
dzenlendii genel sistemi retmek iin temellk edilmi, tersine
evrilmi, yeniden yorumlanm ve dntrlmtr. Bir soyktknn ileri srebilecei en berbat varsaym, bu ilemlerin u
anki amac ve neminin, nihai sonucunun, balangta onlar ortaya
karm olan etken olduunu dnmektir. Oysa, cezann tarihinin
artrd zere, kurumlarn geliimi ounlukla tesadfi olan,
rasyonel olarak aklanamayan olaylara dayanmaktadr. Kii, bir
eyin en yksek faydaya sahip olduunu kantladnda bile,
byle yaparak bu eyin kkenini aklama ynnde tek bir adm
dahi atmaz: Tabiri caizse, kii bir eyin zorunlu olarak var olmas
gerektiini anlalr klmak iin faydadan faydalanamaz asla (D,
37; cf. 44). Nietzsche bu noktay biyolojik terimlerle bile dile ge
tirir: Bir uzvun faydas kkenini aklamaz (WP, 647): Herhangi
bir eyin halihazrdaki ilevini, ortaya knn nedeni olarak ge
riye yanstamayz. Bir eyin ne olduunu anlamak iin bu eyin ta
rihini bilmek ok nemli olsa da, bir eyin kkeni kendi bana asla
doasn aklayamaz: Balangta yleydi. Kkeni yceltmek
-b ir kez daha tarihin tefekkrnde filizlenen ve bizi en deerli ve
en temel olan her eyin kesinlikle eylerin balangcnda yattn
tahayyl etmeye zorlayan metafizik srgn (WS, 3).
Soyktk, metafizie inanmak yerine, tarihe kulak ka
bartacak olursa ne renir? Tm eylerin ardnda bambaka bir ey
olduunu: zel ve zaman d bir sr deil, tersine eylerin z ol
mad ya da zlerinin kendilerine yabanc deimeceler tarafndan
para blk kurulduu yolundaki sr (s. 142) diye yazmtr Michel Foucault. Nietzschenin Ahlkn Soykt stne'de
gstermeye alt ey tam da budur; Hristiyanlk tarafndan te
mellk edilip ada birey ve toplumsal hayat ynlendiren ilkelere
kolay anlayamayacamz bir ekilde sembolik olmayan anlamlar tayorlard.
Bu gr, On Truth and Lies in a Nonmoral Sense'in daha nceki argmanyla,
dilin kkeninde daima eretilemeli olduu anlamnda keskin bir biimde
ztlamaktadr. Ama bu gr, gnmzde genellikle Nietzschenin bu konudaki
nihai konumu olarak tanmlanr. Benim fikrimse, ad geen bu denemenin byk
lde gereinden fazla nemsendii ynnde.
160
161
getii blmce Okuma ve Yazma stne baln tar. Nietzschenin silahl bir savala hibir ekilde ilgisi olmad, ka
fasnn bizzat dnsel giriimin ihtiras ve yanllyla megul ol
duu aikr bir noktay pekitirmektedir bu: Askerlerin bilgeliini
deil, dnrlerin gcn ver Nietzsche. Bilgeliin kadnla
zdeletirilmesi deil, yazarn sava olarak kavranmasdr bu aforizmann arpc yn, nk bir yanda Soykiitnn bu ksm
ile dier yanda tarafsz ve nesnel hakikat araynn altn izen
balang blmceleri arasnda bir gerilim yaratmaktadr. Bilginin
peine denler kolay kolay sava olarak dnlemez. Bu tr
terimlerin bilgi arayclarna yaktrlmas mmkn olsa bile, alimin cidden ve sebatla hakikate adanmlm, umursamaz, gz
kara, alayc, sert szcklerinde ima edilen nitelendirmeyle ba
datrmak yine de zordur. Gnderme terimleri deimi grnyor:
Bu aforizmaya gre, yazar ncelikle hakikatin deil, zaferin pe
indedir.
Peki ama bu deneme hangi adan aforizmanm bir yorumudur?
Aforizmay bir daha azna almaz. Onu aklamay nermez. Hatta
kendisini onunla ilgilenmeye zorlamaz bile. Aslnda nc de
neme, bal olan aforizmanm bir yorumu olarak tasarlandn okuyuculara unutturmak zere tasarlanm gibidir neredeyse. Ama
Nietzsche, yorumu yalnzca bir izah, aydnlatma ya da bir seferinde
ortaya koyduu gibi kavramsal bir tercme (WP, 605) olarak
grmez. Bilakis, tm boyun edirmeler ve efendi olmalarn yorum
ierdiine inandndan (GM, II, 12), yorumun kendisi bir eyin
efendisi olma aracdr diye yazabilmitir (WP, 643). Dolaysyla,
kitabn nc denemesi kendisini nceleyen aforizmanm zdnmsel bir uygulamasdr ve aforizmay uygulayarak yorumlar, ya
ni geniletir, uzatr ve karmaklatrr. Deneme ayrca, bu genel ve
mulak cmleye balangtaki gayesinin paras olabilen veya olamayan ok zel bir anlam ve yn vermesi asndan aforizma
zerinde bir ekilde hkimiyet kurar veya onu temellk eder. Uy
gulama z-dnmseldir; nk Nietzsche aforizmay, kendisi
baka bir eyin yorumu olan bir metin ierisinde uygulayarak yo
rumlamaktadr. Bu yorumun nesnesi ileci idealdir, bu denemenin
kendisine kar aka bir sava ilan olduu ileci ideal. Aslnda,
Nietzsche bizzat ileci idealin kendi hedeflerini, ereklerini ve de
162
164
11).
artc biimde ve dtyduu derin tiksintiye ramen Nietzsche, en sonunda ahlki ilecilie, daha nce Tragedyann D o
uu'ndn sanata atfetmi olduu ileve ok benzeyen bir ilev at
fetmeye kalkar: Sanat sanki insanlar hayattan uzaklatryor, kesin
baarszl resmediyor, ancak hayatn her eye ramen ya
anmaya deer olduunu gsteriyormu gibidir. ileci rahip hayat
yadsr ve ona dman kesilir ve bunu da yalnzca kendisini olduu
kadar srsn hayat srdrmeye ikna edebilmek iin yapar: i
leci rahibin sunuyor grnd bu tr bir i-eliki, hayata kar
hayat, yalnzca psikolojik olarak deil fizyolojik olarak da de
erlendirildiinde basit bir samalktr. Yalnzca grnte sz ko
nusu olabilir ... Gelin bunu konunun olgularnn ksa bir formlletirimiyle deitirelim: Tm aralarla kendisini ayakta
tutmaya ve kendi varoluu iin mcadele etmeye alan yoz
latrc bir hayatn esirgeyici igdsnden kaynaklanr ileci ideal" (GM, III, 13).
nsan denen hayvan, der Nietzsche, baka herhangi bir hay
vandan daha hasta, daha kararsz, daha deiken, daha belirsizdir,
buna phe y o k -h a sta hayvandr o (GM, III, 13). Nietzsche naif
ve bazen de kaba bir biimde bu hastaln nedenlerinin basite
fizyolojik olduunu dnr genelde.9 Grnn bu ynn ka
bul etmek iin bir neden gremiyorum. Ama yine de, Nietzschenin hastalk olarak tanmlad fenomeni ok ciddiye al
mamz gerektiini dnyorum: yani, ou insann hayatnn sefil
olduu ve kendilerinin byle hissettii gereini. Dnya, Nietzscheye gre baarmay umduklar eyi baarmaya muktedir ol
mayan insanlarla, bouna cesur, yce gnll, gl, hatta belki de
zalim olmay veya en azndan bir anlamda kt nam salmay is
teyen insanlarla doludur -tarihe damga vurmay isteyen ama vu9. Nietzsche rnein yle yazar: Belki de, bir nervis sympathicus hastaln
da yatyordur ya da dn ar salglanmasnda ya da kandaki potasyum slfa
tn ve fosfatn yetersizliinde ya da kan dolamn engelleyen bir karn tkanma
snda yada erbezlerinin zedelenmesinde ya da benzeri bir eyde (GM, II, 15).
169
olduklarndan -yoksa, bu tr drtler tatmin edilmediinden deiltr strap ekerler. Daha da nemlisi, bu biimde edimde bu
lunmay isteyebildikleri iin strap ekerler: Eylemlerin ahlki ni
teliinin genellikle eylemlerin icra edildii niyet veya drtye kk
salma nedeni de budur. ilecilik bu yolla, soylu deerlendirme tar
zna gre erdemleri oluturabilen niteliklere sahip olma isteinden
bir gnah yaratr. Ama bu nitelikler erdem olsa da olmasa da, bun
lar sergileme arzusu, Nietzscheye gre, byk bir olaslkla yok
edilemez. Hem bu tr nitelikler hem de bunlara gre edimde bu
lunma eilimi ne olduumuzun temel ve ayrlmaz parasdr. Bu
nedenle, ceza kanlmaz olarak srecektir. ilecilik, strab asla
yok edemez ama niin kanlmaz olduunu aklayan bir yorum
retmede baarl olur:
Bu ya da u ekilde kendisinden ac ekiyor insan ..., niin, ne diye emin deil, nedenler iin yanp tutuuyor -rahatlatc nedenler i in - ilalar ve uyuturucular iin de, sonunda gizli eyleri bilene gidip da
nyor da -grn ite! Bir ipucu alyor insanlar byclerinden, ileci
rahipten, straplarnn nedeni hakknda ilk ipucunu; onu ken
dilerinde aramallar, bir suta, gem iin bir parasnda, straplarn bir
ceza olarak grmeliler. (GM, III, 20).
174
177
bu tantlamay, kendisinin asla sorgulayamad, doru olduu inancyla sunar. te bi inan da kendisini paradoksa bular.
Nietzsche Soykt/nn nc denemesinin 23-26. blmcelerinde hakikate duyulan inanc tartr. Ulat korkutucu sonu ise, ilecilii olduu haliyle yanl bir gr olarak sunan ileciliin
modern davurumlar olan bilim (Wissenschaft) ve tarihyazmnm
da (Geschichtsschreibung) aslnda ileci idealin muhalifleri deil,
cn son ve en soylu biimleri olduudur (GM, III, 23). 24. Blmcede okuyucularn, bilimi enine boyuna tartt en Bilim va
beinci kitabna yneltir ve hatta bu kitabn temel pasajlarndan bi
rinden u alnty yapar: Bilime olan inancmza temel oluturan
metafizik bir inan yine de -v e biz, bugnn bilgi arayclar, biz
tanrszlar ve metafizik-kartlar, biz de alevimizi bin yllk bir inancm, keza Platonun da duyduu, Tanrnm hakikat olduu, ha
kikatin kutsal olduu Hristiyan inancnn tututurduu ateten alyoruz (GS, 344). Ama bu durumda, ileci ideale kar girdii
savata Nietzsche (ve onu izleyen herkes) aslnda, byk lde
ileci idealin kendisinin hayat yadsyarak korumasna benzer
ekilde, ayn eyi srdryordur.
Hakikate duyulan inancn ileciliin kart deil paras ol
masnn nedenleri karmaktr. Bu nedenlerden biri udur: Tam da
hakikate duyduklar inan hakikati savunanlar baka herkesten da
ha kat, daha koulsuz olmaya zorlar (GM, III, 24). Nietzscheye
gre, bilimin hibir eye hakikatten daha fazla ihtiya du
yulmad, dolaysyla baka her eyin yalnzca ikinci dereceden
bir deere sahip olduu (GS, 344) inancna yaslanmas gerei
unu gsterir kesinlikle: Bilim, bizzat kar kt ve mcadele et
tii dogmatik gelenekle arasnda bir sreklilik oluturan sor
gulanmam nvarsaymlara dayanr.14 en Bilim m ayn blmcesinde, bilimin bal olduu hakikate adanma durumunun, hem ki
inin kendisinin aldatlmasna izin vermeme istemi hem de aldat
mama istemi olmas gerektii eklindeki tuhaf ve kafa kartrc
argman ne srer. Birinci ilkenin kesinlikle ihtiyatl olduunu id
14. Bana yle geliyor ki, Walter Kaufmann (GM, III, 24n kendi yapt ter
cmesine ait 2. notta), Nietzsche'nin bilimi ilecilikle ilikilendirmesinin tek ne
deninin bu olduunu dnyor: Bu kaytsz artsz tutum, sorunun bir nok
tadaki bu reddedilii, Nietzscheye itiraz edilebilir grnen eydir.
181
185
icat ederler.
Buna benzer ifadeler, deerlerin Hristiyanca tersine evril
mesiyle karlatnda Nietzschenin baka bir tersine evrilmeyi,
Hristiyan ideallerin altst edilmesini savunduunu akla getirir. Nietzsche genellikle, reddettii Hristiyan grnn tersine, hayatn
temelde tatl, zevkli ve iyi olduunu dndnden, hayatn aka kutsanmas gerektiinde diretiyor gibidir. Nietzschenin ilk
yaptlarndan bazlar bylesi bir gr dile getirir (bkz. BT, 7, 9,
24). Ama sonraki almalarnda, daha incelikli ve daha gelikin
bir yaklam gelitirir. Hayata ilikin olumsuz yarglara dorudan
saldrmak yerine, bu yarglar gelitiren ve bunlarla birlikte ya
amalar olanakl klnan insan tiplerinin ipular ve gstergeleri olarak ele alr. Ama yan sra, olumlu yarglar da ayn ekilde ele alr. Bir yargnn olumlayc m yoksa olumsuz mu olduunu
sormakla kalmaz, nk tm yarglar eninde sonunda olumlaycdr, yan sra her bir yargnn olumlad eyin aka ne
olduunu sorar. Nietzschenin sonunda dorudan doruya sal
drmaya kalkt ey, belirli herhangi bir yarg deil, sanki tekbiimli bir standart araclyla vlebilecek veya sulanabilecek,
kendine ait bir karakteri olan tek bir ey varmasna kendi iinde
hayatn deerine ilikin genel yarglarda bulunma eiliminin ta
kendisidir. Ama Nietzschenin perspektivizmi, ister olumlu ister olumsuz olsun bu trden herhangi bir genel deerlendirmeyi ya
saklar: Hayata ilikin yarglar, deer yarglar, hayatn lehine veya
aleyhine olsun fark etmez, sonunda asla doru olamaz; yalnzca arazlar olarak bir deere sahiptirler, yalnzca arazlar olarak de
erlendirilmeye layktrlar; kendi ilerinde aptalcadr bu tr yar
glar. Kii ne yapp yapp sk bir aba iine girmeli ve u artc
mahareti kapmaya almaldr, hayatn deerinin kestirilemezliini (77, II, 2). Hayata ilikin topyekn deerlendirmeler olamaz
asla, nk tek bana hayatn, sonuta byle bir ey varsa eer,
hibir deeri yoktur: Olu her urakta edeer bir deere sahiptir;
deerlerinin toplam hep ayn kalr; baka bir deyile, sonuta
hibir deeri yoktur nk kendisiyle kyaslayp bunu lebilecei
ve bir iliki kurarak deer szcnn anlam tayabilecei bir
ey yoktur. Dnyann biitn deeri deerlen-dirilemez; do
laysyla, felsefi ktmserlik kom ik eyler arasna katlr QVP,
bulurlar (GM, III, 28). kinci olarak, kiinin kendisine bir hayat
yaratmas demektir; zorunlu olarak barndraca ac ve straba
ramen ve belki de bu ac ve strap sayesinde bylesine bir baar
oluturacak bir hayat, kiiye bir ans verilecek olursa en kk aynntsma kadar, tam da daha nce gerekletii ekliyle bir kez da
ha yaamay isteyecei bir hayat. Kiinin hayatnn tam da olduu
gibi olmasn istemek, herhangi bir ekilde farkl olan bir hayatn
kiinin kendi hayat olmasn istememek, hatta tahayyl bile et
memek demektir.
te bu, ebedi tekerrr dncesidir. Bu dnce, daha sonra
greceimiz zere, kiinin kendisini, her tekil parasnn ayn
lde temel olduu ve bu nedenle herhangi bir deiikliin
btnn kne yol aaca ekilde rgtlenmi bir nesneye
dnecek biimde ekillendirdiini nvarsayar. Bu tip bir kii iin
ncelikle nemli olansa, yaratlna zg veya ahlki karakterinin
deil, deneyimlerinin rgtlenmesidir. Esas itibariyle hayata ve
dnyaya ynelik estetik bir tutum olan bu tutum, Nietzschenin ta
mamen farknda olduu radikal bir biimcilik gerektirir; daha nce
grdmz gibi Nietzsche yle yazmtr: ierik bundan byle
srf biimsel olan bir eye dnmtr -hayatm z da buna da
hildir (WP, 818).
yleyse, bir ileci ideal komedyeni olmak, tam da hayatn ve
dnyann deerini genel biimde saptama abas dncesinden
vazgemek demektir. Kiinin hayatn deerli klabilmek iin ken
disinin bu amac yerine getirmeye ynelik tikel ynteminin
bakalar tarafndan izlenmesi gerektiini, hatta izlenebileceini id
dia etmeksizin kendisine dnmesi demektir. Ahlki perspektifi ol
mak demektir.
Ama bykl bykle ulama aralarn tantlamakszm,
hatta baka birisinin bunu baarmasna ihtiya duymay kafaya tak
nakszn rnekleme becerisi, byk sanat yaptlarnn en temel
zelliklerinden biridir. Nietzsche gerekten de sanat ve ahlk arasndaki kartl ok iyi biliyordu: Tam da yalann kutsand
ve aldatma isteminin iyi bir vicdana sahip olduu sanat temelde
ileci ideale, bilimin olduundan ok daha muhaliftir: Avrupann
imdiye kadar yetitirdii en byk sanat dman olan Platon
igdsel olarak sezmiti bunu {GM, III, 25). Nietzschenin prob
189
190
kinci Blm
Benlik
193
Nietzsche, dnce tarihindeki benzersiz konumunda, projesi asndan temel olabilecei zere, bylesine iddetli bir biimde di
reterek, aslnda kendisine byk bir zarar vermi olabilir; nk
byle yaparak, kabul edilmeleri genellikle imknsz olan ve do
laysyla, hem henz zaman gelmemi grler olarak hakl bir ge
reke olmakszn savunulmalar zor hem de retici olmaktan ok
insanlar afallatmakla ilgilenen birinin dnceleri olarak doru
drst ele alnmadka gz ard edilmeleri zor grlerin kendisine
yaktrlmasn kolaylatrmtr. Ama insanlar afallatmaya ke
sinlikle can atyor olmasna ramen, ayn lde istekli olduu
retici olmakla badamayan bir afallatmay asla aklndan geirmemitir. Yine de, grlerinin hibiri bunu, hem Zerdtn (Z,
III, 13) hem de kendisinin (77, X, 5) birer reticisi olduunu
syledii bir grten inanlmas daha zor klmaz: Bu ise, birok
zgn fikri arasnda en zgn olan, ebedi tekerrr grdr.
Ebedi tekerrr, ounlukla kozmolojik bir hipotez olarak yo
rumlanr. Kozmolojik bir gr olma sfatyla da, evrende zaten olup bitmi olan her eyin ve tam da u anda gereklemekte olan
her eyin ve gelecekte gerekleecek her eyin, oktan ger
eklemi olduunu ve tamamen ayn dzende ve sonsuz kereler,
tamamen ayn olaylarca ncelenerek ve izlenerek tekrar ger
ekleeceini savunur. Bu dnglerin her biri dier dnglerin her
biriyle tamamen ayndr; aslnda yalnzca, sonsuzlua uzanarak st
ste tekrarlanan tek bir dng olutuunu sylemek daha doru
olurdu (tabii eer bu balamda herhangi bir ey doru olabilirse).
Bu durumda, biri kp dnyadan kendisini zaten sonsuz biimde
sk sk tekrarlamakta olan ve oyununu in infinitumda oynayan
dngsel bir hareket olarak sz edebilir pekl (WP, 1066). Bu
tekrarlamalar arasnda hibir eitleme, dolaysyla hibir etkileim
yoktur. u an yapmakta olduumuz her eyi, hatrlamas imknsz
olsa da, gemite zaten yapmzdr; bunun hatrlanmas olanakl
deildir, nk bu, dngnn tekrarlarnn ikisi arasnda bir etLetters (Cambridge, Mass.: Harvard University Press, 1971), s. 74. Mektup 28
Haziran 1883 tarihlidir. Harfiyen tercme edilmesi kolay olmayan orijinali, Das
niemand lebt, der so etwas machen konnte, wie dieser Zarathustra isfdir, Ni
etzsche Briefwechsel: Kritische Gesamtausgabe, Giorgio Colli ve Mazzino Mon
tinari, der. (Berlin: de Gruyter, 1975-), III, 1,386.
194
195
197
200
laan iki pasaj yer alr. yileen Kii (Z, III, 13) balkl
blmcede Zerdt sonunda, en berbat dncesi (tekerrrle ci
lan balants ilerledike aklk kazanmas gereken bir fikir) olarak tanmlanan eyle hesaplamay baarr. Bu dnce ylesine
korkuntur ki, karlatnda tam tamna yedi yl duygularn belli
etmeden sakin grnmeye alarak yalan syler. Bu dnemin so
nunda, kendisini bekleyip korumakta olan hayvanlar ona seslenip
yle derler:
Her ey gider, her ey geri gelir; sonsuzca dner varlk ark. Her ey
lr, her ey yine ieklenir; sonsuzca srer varlk yl. Her ey par
alanr, her ey yeniden birleir; sonsuzca ina edilir ayn ev. Her ey
ayrlr, her ey dier her eyle esenleir yine; sonsuzca sadk kalr ken
dine varlk halkas. Her imdide yeniden balar varlk; Oras denen
halka Buras denen her yerin etrafnda dner. Merkez ise her yerdir.
Eridir ebediyetin yolu. (Z, III, 13)
203
bedi tekerrr dnyaya dair bir teori deil, benlie ilikin bir g
rtr.8
Bu grn bir deikesine, Nietzschenin en Bilim in
drdnc kitab kadar eski almalarnda rastlarz; bu alma, Ni
etzschenin ebedi tekerrr dncesiyle balantl sorunlar ilk
srekli ele alm ierir:
En byk arlk. -B ir gn veya bir gece bir iblis arkandan sinsice en
yalnz yalnzlna szp sana yle dese ne olurdu: u an yaadn
ve yaam olduun ve bir kez daha sonsuz kereler yaam ak zorunda
olacan bu hayat; onun iinde yeni hibir ey olm ayacak, ama ha
yatndaki her ac, her zevk, her dnce, her i eki, szle an
latlamayacak kadar kk veya byk her ey, ayn sra ve ayn sah
nelerle sana geri dnmek zorunda olacak -hatta bu rmcek ve aalar
arasndaki ay da, hatta bu an ve ben kendim de. Varoluun sonsuz
kun saati aa ve yukar evrilir tekrar tekrar ve onunla birlikte sen
de, toz zerrecii!
Kendini yerden yere atp, dilerini gcrdatp, sana byle diyen iblise
lanet yadrmaz miydin? Y oksa, ona Sen bir tanrsn ve daha kutsal
baka hibir ey duymadm asla diye karlk verip, muazzam bir an
m yaatlam olurdun? Eer bu dnce seni e le geirseydi, o l
duun halinle seni deitirir, belki de parampara ederdi. Her ey ve
her bir eyde rastlanan u soru Bunu bir kez daha ve saysz defalar
arzular msn?, en byk arlk olarak saklanrd eylemlerinde.
Yoksa, bu nihai onaylama ve taahhtten baka daha iddetli bir ekilde
hibir ey dilem em ek iin kendine ve hayata kar ne kadar olumlu o l
man gerekirdi? (GS, 341; cf. KGW , V 2 394).
206
208
209
211
yapt bavuru, g istemi ve ebedi tekerrr ile bir balant tesis ediyor ve dolaysyla gelitirmekte olduum yorumu destekliyor:
Yalnzca dnyann bir an tekerrr etseydi -dedi im ek- her ey
tekerrr etmek zorunda kalrd (KGW , VII, 1, 503).
Nietzsche, her bir nesneyle ilikilendirilen nitelikler ve
zelliklerin toplamnn dnda hibir eyin ertelenmediine ve de
neyimleri ile eylemlerinin toplam dnda hibir kiinin baki kal
madna inanr. Bunlarn herhangi biri farkl olsayd, bu durumda,
sadece bunlarn toplam olan zneleri de farkl olmak zorunda ka
lrd. Dorusunu sylemek gerekirse, tm zellikler zneleri asndan eit lde elzemdir, diye dnr gibidir Nietzsche ve
dolaysyla, temel ve tesadfi zellikler arasnda gzetilebilecek
hibir ayrm bulunmadna inanmaktadr: Eer sahip olunan her
hangi bir zellik farkl olsayd, bu zellie sahip olan zne de, ba
site farkl bir zne olurdu. Ama Nietzsche bunun yan sra, eer
dnyadaki herhangi bir nesne sonuta farkl olsayd, bu durumda
her nesne de farkl olurdu eklindeki daha gl gr de be
nimsemektedir. Daha nce grdmz zere bunun nedeni, Ni
etzschenin her bir eyin sahip olduu zelliklerin, dier eyler
zerindeki etkilerinden baka bir ey olmadn ve bu dier
eylerin zelliklerinin de dnml olarak bu tr baka etkilerden
baka bir ey olmadn dnyor olmasdr. Bu nedenle, bir
eyin sahip olduu bir zellik ve dolaysyla, bu eyin kendisi fark
l olsayd, baka baz eyler de, zorunlu olarak bundan farkl bi
imde etkilenirdi. Bylece, onlar da farkl olur ve bu nedenle, yine
baka eyleri farkl ekilde etkilerlerdi; bu zincir hipotetik ilk
yesine dek geri dner ve tekrar balard. Baka eyler olmadan
hibir ey olmaz gr (WP, 557) Zerdtn nl aklamasna
temel tekil etmektedir: Tek bir sevince Evet dediniz mi hi? Ey
dostlarm, yleyse Evet demi oldunuz tm kederlere de. Her ey
birbirine bal, kenetli, tutkundur; tek bir eyi ikinci kez mi is
tediniz, Beni sevindir, mutluluk! Olduun yerde dur, an! m de
diniz, her eyi geri istediniz. Her ey yeni, her ey sonsuz, her ey
birbirine bal, kenetli, tutkun (Z, IV, 19). Bu ayn gr, Ni
etzschenin Eer tek bir an onaylarsak, bylece yalnzca ken
dimizi onaylamakla kalmayz, varoluun tmn de onaylarz
(WP, 1032) diyerek kar kt art alan da oluturmakta ve Ni212
293 ).
Dolaysyla, iblisin bize yalnzca, ya tmyle kabul edebileceimiz ya da tmyle reddedebileceimiz ayn hayat sun
masnn nedenini aklayan da g istemidir (herhangi bir ekilde
farkl olan bir hayat basite bizim hayatmz olmazd; farkl bir ki
inin hayat olurdu). Bir ekilde farkl olmay istemek Nietzscheye gre, her adan farkl olmay istemek anlamna gelir;
bu da, gerekte imknsz olan bir eyi istemek, baka birisi olmay
istemek demektir. Bu tam da, Nietzschenin Soyktii'm n (III,
14) nc denemesinde tanmlad ileci tutumdur: Kiinin ken
disiyle ilgili herhangi bir eyin deimesini istemesi, kii asndan
kendisi olmaya son vermek istemesi demektir.
Nietzsche dnyadaki her eyin balantl olduunu dn
dnden, kiinin kendisinin farkl olmay istemesinin ayn za
manda tm dnyann farkl olmasn istemesi anlamna gelir. Bu
gerek imdi, Nietzschenin iblisin teklifine niin yalnzca iki kar
lk verilebileceini ortaya koyduunu da aklyor. Eer ken
dimin veya hayatmn bir parasn kabul edersem, bu durumda onunla ilgili her eyi ve yan sra tm dnyayla ilgili her eyi de
kabul ederim; ama ne kadar kk veya nemsiz olursa olsun, her
hangi bir paray reddedersem, bu durumda tm hayatm ve onunla birlikte tm dnyay reddederim. Bunun aras yoktur.
imdi ebedi tekerrrn bu deikesi genelletirilip dnyadaki
her eye uygulanabilir. nceki grmz (C) imdi u hali alr:
(C ) Eer bir hayat teki, hatta bu hayatn iindeki tek bir an da dahil ol
mak zere dnyadaki herhangi bir ey tekerrr edecek olsayd, bu du
rumda dnyadaki her ey tam da ayn ekilde tekerrr ederdi.
mutsuzlua kaplp, tiksinti duyup kendilerini yiyip bitirmeyeceklerdir. Ayns, herhangi birinin nemsiz bulduu her
hangi bir ey iin de geerlidir. Hayatmzn yalnzca nemsiz
lde farkl zelliklerinin farkl olmasn istemek, ncelikle bun
larn farknda olmamz kouluyla, nemli lde kendimiz gibi ol
may istemek anlamna gelir. Ama tam da, belirli bir zelliin far
knda olmamz gerei, bunun bizim iin, itiraf etmeye
yanaacamzdan daha nemli olduunu akla getirebilir.
yleyse, genelde kendimizi gr eklimiz asndan nemli olan nedir? Nietzscheye gre -ik i nedenden tr- bu soruya ve
rilebilecek bir yant yoktur. Birincisi, farkl bireyler asndan ta
mamen ayn ekilde geerli olan bir yant yoktur. Nietzschenin
perspektivizmi u yaklam ileri srer: Bu benim iyim benim
ktm diyenler kendilerini kefetmilerdir; Herkes iin iyi, her
kes iin kt diyenlerse bununla kstebein ve ccenin susmasna
yol am olur ... Bu benim yolum; sizinki nerede? -byle ya
ntladm bana yolu soranlar. nk yol -yoktur da ondan (Z,
III, 11; cf. KGW, VI, 493). kinci nedense, zamann aknda tikel
her bir birey asndan neyin nemli olduu sorusuna verilecek sa
bit bir yantn olmamasdr. Yaantlarmz ve eylemlerimizin
greli nemi temelli olarak belirlenemez; daha ok, zerinde hafife
alnamayacak lde denetim sahibi olduumuz bir zelliktir. Nietzsche her ne kadar tm eylemlerimizin kendi doamz asndan
eit lde nem tadna inansa da, bunun yan sra, bu ey
lemlerimizin doamzla nasl balantl olduunun, aslnda nasl
bir doa oluturduklarnn her zaman iin ak ulu bir soru ol
duunu da dnmektedir: Eylemlerimiz arasndaki ilikileri nasl
algladmz, davranlarmz asndan hangi rntleri tipik ve
belirleyici kabul ettiimiz, bu rntlere hangi eylemlerin dahil ol
duu ve bu rntler asndan kalc ierimlere sahip olduu ve
hangilerinin dahil olmad ve kalc ierimlere sahip olmad,
bunlarn yalnzca istisnalar ve tesadfler mi olduu; Nietzsche tm
bunlar, srekli farkl yantlar douran sorular olarak kabul et
mektedir. Nietzschenin bazen bermensch (stinsan) olarak ad
landrd karakter, temelde kiiliin akkanlnn farkndadr. Ni
etzschenin Zerdt'n ndeyiinde ve balang blmcelerinde
bermenschi tanttnda rastlanan srekli kendini-alt etme
216
217
kun bir tesadftr -ta ki yaratc istem ona Ama ben byle ol
masn istedim diyene dek. Yaratc istem ona Ama ben byle ol
masn istiyorum; ben byle olmasn isteyeceim diyene kadar
(Z, II, 20). Gemie doru bu tr bir isteme, gemii gerekten
etkisiz klamaz. Yine de, ncelikle gemiin ne olduunu tam olarak sylemek kolay deildir. Gemiin olaylar kanlmaz olarak
bir anlat araclyla ve bir anlatnn iine yerletirilir ve farkl an
latlar da tmyle farkl olaylar retebilirler. Nietzschenin altn
izdii nokta tam da budur. Bir kez daha, gemi eylemlerimin her
biri, bugn neysem o olmamn zorunlu kouludur eklindeki gr
zerinde dnmektedir. imdiki benliimi nasl grdm,
tam da gemiimin doasn belirleyici biimde etkiler. Bir
anlna bile olsa, tekrar olmay isteyeceim gibi olsam, bu du
rumda tekrarlamak istediim benlik asndan temel ve kurucu olan ve imdi yeni bir ekilde tekrar tanmlanan tm gemi ey
lemlerimi de kabullenirdim. Gemi temelinde kabul edilebilir bir
gelecek yaratarak bu gelecei olanakl klan her eyi hakl karr
ve kurtarrz; ve bu da her eydir: rettim onlara ... insanlarda
krnt olan, bulmaca ve korkun tesadf olan ne varsa, hepsini bir
letirip tek bir btn yaratmasn; yaratc olarak, bilmece zc
olarak ve tesadflerin kurtarcs olarak, onlara gelecei yapmaya
almay ve yarattklaryla olmu olan her eyi kurtarmay
rettim (Z, III, 12).16 yleyse, imdiyi kabul etmek, imdiye yol
am olan her eyi kabul etmek demektir. te bu anlamda, kii ar
tk oktan olmu olandan Byle olmasn istedim diye sz edebilir. Gemiin nemi ve mahiyeti, Nietzscheye gre tpk
baka her eyin nemi ve mahiyeti gibi, ilikilerinde yatmaktadr.
Gemiin nemi zellikle, gelecekle olan ilikisinde yatar. Gelecek
henz gelmedii iin de, ne gemiin nemi ne de mahiyeti henz
zlmtr.
yleyse, gemi bir anlamda deitirilemez. Bu, Nietzschenin
eer tekrar yaayacak olsaydk, tmyle ayn hayat yaardk
eklindeki grnde ierilmektedir. Nietzsche, gemiimizin olaylarnn meydana geliini verili kabul ederek benliimizin
16. Nietzsche gemiin yeniden yorumlanmasndan sk sk sz eder, zellikle
de gemiin yklmas veya "yok edilmesi oiarak kurtulu nosyonuyla balan
tl bir ekilde gemiin yeniden yorumlanmasndan; cf. Z, 1,16; GM, II, 24.
219
221
Bu durumda, ebedi tekerrr gerekten de en yksek onaylama formln olutururdu; nk bu tr bir kii, eer sonuta meydana
geldiyse herhangi bir koulda da meydana gelecek eyi etkin bir bi
imde isterdi: Hayatnn her tekil parasnn, dier her para ta
rafndan da zorunlu olarak izlenecek olan, ebedi tekrarlann, ya
ni. Genelleyecek olursak, bu tr bir kii ayn zamanda, herhangi bir
durumda gerekleecek olan da isteyecektir: Dnyadaki her eyin,
gemie veya imdiye ait, rastlantsal veya kastl, iyi veya kt her
eyin ebedi tekrarlan.
Kendini kandrma araclyla bu proje asndan zellikle ciddi
bir sorun yaratlr; bizi, aslnda yapmadmz halde bu ilikiyi ya
ama ve dnyaya yaknlatrdmza inandrabilecek bir kendini
aldatma araclyla. Szgelimi, yalnzca kendimin, hayatmn ne
uruna olduunu, ne anlam olduunu grmesini engellemek iin,
kendimin hayatmn byk ve tatsz paralarn gerekte olduu gi
bi grmesini, hatta sonuta sadece grmesini nlemek iin ha
yatm tekrarlamak istiyor olabilirim. Bu ok ciddi bir zorluktur;
nk Nietzsche, gerekte bir hayatn parasn neyin oluturduu
ve neyin oluturmadnn saptanmasna byk bir zgrlk tanr.
yleyse, hayatmn tekrarlanmas umudu, kendim olmam bek
lentisi, tam da hayatmn ok kk bir parasyla ilgilenmekte ol
duum ve benliimi tm ynleriyle grmeyi reddettiim iin beni
heyecanlandrabilir.
Nietzsche sonula bu zorluklarn farkndayd kukusuz. r
nein, iblisin sorusunu sorduu an kiinin en yalnz yalnzl olarak tanmlamasnn nedeni budur: Kiinin byk bir olaslkla
kendisine kar en drst olduu andr bu. Nietzschenin, Zer
dtn sonunda tekerrr dncesini kabul ederken ektii byk
zorluu vurgulamasnn nedeni de budur. Nietzsche her iki du
rumda da, kiinin iblisin sorusunu onaylayc biimde yantlamaya
balamadan nce ne denli youn ve acl bir i hesaplamann ge
rekli olduunu ne srmeye almaktadr. Ama hibir eyin farkl
olmamas arzusunun, her eyle hesaplalmasn ve bunun yaplm
olduunu saptamann dahi bamsz bir yolu bulunmadn
ngerektirmesi, yine de zerinde durulmas gereken bir noktadr.
Bu daha da vahim bir sorun; nk eylemlerimizin toplamyla,
btnlyle hesaplalabilecek hibir kesin anlam yokmu gi
222
223
225
226
dnce varln korumaktadr hl.20 Bizi dorudan etkileyemeyen edebi karakterler asndan bu pek de nemli olmayabilir; ama bizi dorudan etkileyebilen insanlar iin nemli olduu
dnlebilir. Belki de, Nietzschenin gr konusunda doru bir
yaklam, onun ideal hayatn, bermensch'in hayatn, her biri
bizzat Nietzschenin bylesine nemli bulduu btnl ve tu
tarll sergileyen pek ok tikel hayatn iine yerletirilebilecei
bir ereve olarak dnmekten geer.21 yleyse, bu hayatlardan
bazlarn, zellikle de baka bir adan zalimce veya sakncal olanlar uygunsuz bularak dlamak iin bamsz nedenler gelitiril
mesi denenebilirdi. Bunun nasl baarlabileceini bilmiyorum ve
Nietzschenin kendisinin de sonuta gerekli kurallar sunmakla pek
ilgilendiini sanmyorum. Sanrm Nietzsche, sunduu erevenin,
kendisinin vmeyi isteyeceinden daha fazla hayat tipiyle
badatnn farkndadr. Bu, onun ahlka-aykrhna ikin bir
risktir ve kendisinin de girmeyi istedii bir risktir. Ama ayn za
manda, ebedi tekerrrde barnan snavn hi de kolay geilebilecek
bir snav olmadn da aklmzdan karmamalyz. Gereklerini ye
rine getiren bir benliin veya bir hayatn ina edilmesi son derece
zor bir grevdir: Sanki her zalim kii bunu karlayacakm veya
sanki Nietzsche bu tr birok hayat knayamazm gibi bir durum
sz konusu deildir. Ama ne var ki, Nietzsche dikkatini belirli tip
leri kendi kusursuz erevesinden dlamak zerinde younlatrmamtr. Bundan sonraki iki blmde de greceimiz gi
bi, Nietzsche bu ereveye giren, uyan tek bir tipin yaratlmas gibi
zorlu bir grevin stesinden gelmeye almaktadr.
Bu nedenle, ebedi tekerrr modeline, Nietzschenin ter
modinamie dair yzeysel dnmlerinde deil, yazya bylesine
derin bir ekilde gmlmesinde rastlanacaktr. Nietzschenin ideal
hayatn bir yk modeli temelinde dnrken, Proustun R e
membrance o f Things Past' nca (Gemi eylerin Anmsanmas)
20. Bu itiraz yakn bir tarihte J. P. Stern tarafndan cine srlmtr; A Study of
Nietzsche (Nietzsche stne Bir alma) (Cambridge: Cambridge University
Press, 1979), s. 120-121.
21. bermensch'e ilikin tam bu tr ikinci dereceden bir gr, Bernd Magnus
tarafndan sunulmaktadr; 'Perfectibility and Attitude in Nietzsche's Ubermensch", Review of Methaphysics, 36 (1983), 633-659; Magnus Stern'in itirazn s. 638-639da tartr.
228
230
VI
232
233
Ne isen o ol cmlesi sorunludur, ama bunun tek nedeni, Nietzschenin olu ve varlk arasndaki ayrm yadsmas deildir. Nietzsche, bu ayrmn trediini iddia ettii, kendi hesabna bir zne
olarak benlik fikrinin tam da kendisinin temelsiz bir bulu ol
duuna iyiden iyiye inand iin bu cmlenin yorumlanmas daha
da zorlamaktadr. Nietzsche yle der: Byle bir dayanak yok ke
sinlikle; eylemenin, etkilemenin, oluun ardnda bir varlk yok;
amil amele eklenmi bir kurmaca yalnzca -am else her eydir oy
sa (GM, I, 13). Ama benlik diye bu tr bir ey yoksa, kiinin her
hangi bir ekilde olabilecei herhangi bir ey de yok gibidir.
Eyleyen benlii eylemlerinin btnne indirgerken, Nietzsche,
bir lde dnyadaki her nesnenin dier her ey zerindeki et
kilerinin toplamyla bir tutulmasna dayanan g istemi retisine
gnderme yapmaktadr bir kez daha. Grm olduumuz gibi, bu
gr geleneksel olarak kavranmakta olduklar haliyle eyleri hep
ten geersiz klmaktadr. Bu da benlik asndan zaten genel bi
imde karmza km olan bir sorunu aa vurur dorudan
doruya: Bir failin eylemleri olarak hangi eylemlerin grup
latrlacam nasl tespit edebiliriz; amellerinin her ey olmas
beklenen kimdir? Ama bu soruyu ciddi biimde ortaya atabilmem izden nce bile, bir adm ne geen u pasaj yolumuza
baka bir engel daha karmaktadr: Dnen bir eydir tin -b u
anlay, dnm eye inanan bu yanl igzlemin ikinci bir
trevidir: basite meydana gelmeyen, olumayan bir edim tahayyl
edilir nce, dnme; ikinci olarak da, her dnme ediminin,
baka hibir eyin deil, kendi kkenine sahip olduu bir znedayanak: baka bir deyile, amel de amil de birer kurmacadd'
(WP, 477).4 Bize bunun gibi baka hibir nesne brakmyor
grnen bu sapma tartmasn imdilik bir kenara brakmamz ge
rekiyor. Bunun yerine, Nietzschenin her bir zneyi bir eylemler
kmesine indirgemesini, grn ile temel tekil eden gereklik arasmdaki ayrm yadsd balama yerletirerek ie koyulmalyz:
Grn benim iin artk ne ifade ediyor ki? diye sorar Nietzsche
en Bilim de. Bir zn kart deil kesinlikle: Herhangi bir z
4. Nietzsche WP, 668'de, 3. blmde tartlan, istemeyle balantl benzer bir
noktay vurgular. Bu noktann baka bir komplikasyonu ise WP, 675te ortaya
atlmaktadr.
234
235
236
liin deimez, sabit bir nesne olduu inanc arasnda yakn bir
balant olduunu dnr. Bir noktada, yelerinin birbirlerinden
ok fazla sr saklamamasnn toplumsal gruplar asndan byk
nem tadn yazar. Doruculuk ihtiyacnn, kiinin ne ol
duunun ak ve sabit gstergelerle gsterilmesi ykmll
nn bu nedenden tremi olduunu belirtir. Ama bu doruculuk,
sonuta makul bir talep olacaksa, kendinizi bilinebilir addetmeniz
gerekir, kendinizden saklanamazsnz, deitiinize inanmazsnz.
Bylece, doruculuk talebi, kiinin bilinebilirliini ve de
imezliini nvarsayar. Aslnda, sr yesinde insan doasna ilikin olarak kesin bir inan yaratlmas eitim meselesidir: nce inan icat edilir, sonra doruculuk talep edilir (WP, 227).
Oysa Nietzsche aksine, byle byledr inancn byle byle
olacak' istemine dntrmeyi istediini yazar <yVP, 593). Ge
nelde, hakikati bir keif nesnesi olarak dnmek yerine, bir ya
ratm rn olarak dnmeyi tercih eder. Benlie ynelik tutumu
da benzerdir. Olduklar gibi olmak isteyen insanlar tamamen
yeni, benzersiz, kyaslanamaz olan, kendi yasalarn yaratan, ken
dilerini yaratan insanlardr (GS, 335; italikler bana ait). Byle Bu
yurdu Zerdt, kiinin kendi benliini yaratmas veya ayn anlama
gelen bermensch'i yaratmas fikri etrafnda kurulmutur. Zerdt
ve keza mritleri srekli yaratclar olarak tanmlanr. Nietzsche,
az saydaki birka kahramanndan biri olan Goetheden o ken
disini yaratmtr diye sz ettiinde ona en byk vgsn
yadryordur (77, IX, 49).
Yine de, Nietzschenin bu konuda da kanlmaz olarak ser
giledii mulakl anlamaya almamz gerekiyor bir kez daha.
Kefedilmeyi bekleyen nceden var olan eyler ve hakikatler bu
lunduu grne srekli saldrmasna /ve yaratma fikrini ne
redeyse gereinden fazla vurgulamasna ramen, Zerdt bir nok
tada gizemli bir ekilde yle der: Kii nce icat etmedike baz
ruhlar asla kefedemeyecek (Z, I, 8). ift anlaml bu ayn gr
daha sonra, mritlerine nnde ancak diz kebileceiniz
dnyay yaratmak istiyorsunuz hl (Z, II, 2; cf. III, 3) dediinde
lind benlikler srekli deiim ve geliime ynelik bir eilim tarlar (WP, 659).
Bu nedenle, kiinin sahici benliinin ne olduunun kefedilmesi gibi bir mesele
yoktur.
237
238
239
srekli bu kavrama bel balamaktadr yine de. yleyse, Nietzschenin yorumu belki de imdiye dek, ayn zamanda kesin bir
tuhafla gmlmemesi durumunda nmz tkayan elikilerden
yakay syrabilecek denli allmadktr.
Ortaya atmakta olduum sorulara ilikin ilk yant prlts, hl
nmzde duran son engelin arasndan szyor gibi. Nietzschenin,
metafizik adan daimi bir zne olarak kavranan egonun bir kur
maca olduuna inandn daha nce renmitik. Ama yan sra,
bu noktaya geldiimizde zaten tahmin etmeye hazr olabileceimiz
zere, Nietzschenin bir fail olarak kiinin en temel btnlne
bile inanmadn syleyebiliriz. Yine de, Nietzschenin pa
radoksal biimde, insan tekinin temel btnl olarak var
saydmz eye kar duyduu nefret ve bu eyden anlalmas zor
kopuu, sorularmzn zm iin bir anahtar olabilir. Ayrca,
kendimizi anlamamz asndan olduu kadar bizzat benlii an
lamamz asndan da, Nietzschenin byk katklarndan biri de
olabilir.
nce kopu konusunu ele alalm. nsanca, Pek nsanca'nn ikinci cildini yazmakta olduu zamana uzanan erken bir dnemde
Nietzsche, tarih rencilerinin metafizikilerin aksine, ken
dilerinde tek bir lmsz ruh yerine birok lml ruh tamaktan
mutluluk duyduklarn yazmt (M OM , 17). en Bilim 'z ise, bi
lincin organizmann btnln oluturduunu veya ona temel
tekil ettiini oktan yadsmt bile (GS, 11). Kukusuz, N i
etzschenin burada sadece ve sadece, benliin zaman iinde de
imeden kaldn bildiimizi varsaymak iin her tr gerekeye,
her tr hakl temele sahip olduumuzu yadsmakta olduunu
dnebiliriz. Ama bu tr bir dnce, Humeun etkisi altnda yaz
m olan birtakm modern felsefeciler arasnda yaygn olan
kukucu bir konumun sonucu ortaya kard, olsa olsa. Ne var ki,
yinin ve Ktnn tesinde' den alnan ve bizim amacmz asndan temel olan u radikal pasaj, Nietzschenin grnn
tmyle bu anlama gelmediini kantlamaktadr:
Ruhu yklm az, ebedi, blnm ez bir ey olarak, blnm ez bir monad
olarak, bir atomon olarak kabul eden inan: Bu inanc bilimden skp
atmak gerek! Aramzda kalsn ama, ruhtan ille de kurtulmak geF I6 N /E debiyut O larak H avai
241
242
243
245
248
249
gnee, onunla dalga gemektedir Zerdt (Z, nsz, 1; cf. GM, II,
7, 23). Ayn ekilde, btnlk de sergilenebilmek ve dolaysyla
var olabilmek iin seyircilere ihtiya duyar. Bir lde kii, iz
leyicisinin insafna kalmtr. Bu blmn sonunda da greceimiz
gibi, zellikle Nietzsche de okuyucularnn insafna kalm olabilir
tamamen.16
Akrasia, yani tercih ettiimiz yargya gre edimde bulunma ka
biliyetsizlii, btnln bulunmaynn ak bir gstergesidir.
Birbiriyle mcadele halindeki alkanlklar, deerlendirme
rntleri ve alglama tarzlarnn ayn bireyde -tabii sonuta bu aamada bu terimi kullanabilirsek- ibanda olduunu gsterir. Ni
etzsche istem zgrl nosyonunun en byk dmanlarn
dandr; ama doal olarak, dardan zorlanan veya zgr-olmayan
istem nosyonuna da daha az m uhalif deildir. Her iki fikir de, der
Nietzsche, mitolojidir: Gerek hayattaysa yalnzca gl ve za
yf istemler sz konusu (BGE, 21; cf. 19, 36; 77, VI, 7). Ama biz
zat gllk ve zayflk, Nietzschenin bunlar tam da tartmakta
olduum trde rgtlenme ve btnlemeyle ilikilendirerek ken
dine zg bir biimde yorumlad nosyonlardr:
stem in z a y fl : Yanltcl kantlanabilir bir metafor bu. nk hi
istem yok sonuta, dolaysyla gl veya zayf istem diye bir ey de
yok. tkilerin okluu ve toplu halde bir arada bulunmaylar ve it
kiler arasnda sistem atik herhangi bir dzenin eksiklii za y f istem le
sonulanr; tek bir baat itki altnda koordine olmalar ise gl bir istemle : lk durumda, titreim ve ekim gcnn eksiklii sz ko
nusudur; kincisindeyse, ynlendirmenin kesinlii ve netlii. (WP, 46;
cf. 45).
254
256
257
etzsche karakteri, Aristotelese kyasla daha fazla fail tipine yaktrrd ve eylemleri ahlki bir bak asndan cidden sakncal
olsayd bile, bunlan karakter lehine verdi.
Karakterleri ahlka aykr olan insanlara hayranlk duy
duumuzda bile, hayranlmz ounlukla eliki ykl olmak du
rumundadr. Yine de, berbat, ok kt insanlar olan (ya da var ol
malar durumunda, rneimizin mahiyeti asndan byle olacak
olan) karakterlere hayran olmak iin kendimizi tamamen rahat his
settiimiz birok durum mevcuttur: Edebiyat rneinde srekli
byle hissederiz. Nietzschenin karakterin nemine ilikin gr
asndan en iyi argman (Shakespearein sunduu deikedeki)
III. Richard, Fagin, Don Giovanni, Fyodor Karamazov, Charlus gi
bi kt karakterli byk edebi ba karakterler ve ahsiyetlerce su
nulmaktadr. Bu rneklerde, ahlki ilkelerimizi hi ekinmeden ge
ri planda tutarz. Bu karakterler hakknda bizi ilgilendiren,
ncelikle eylemlerinin ierii deil, davran biimlerinin genel
grnmdr, zihin yaplardr. Hi ekince belirtmeden veya
kuku beslemeden onlara hayranlk duyabiliriz.
Edebiyat bir kez daha, Nietzschenin karakterin nemine ve
benliin doasna ilikin grnn arkasndaki model olarak kar
karmza. rgtlenme, edebi karakterlerin en temel zellii ol
duu iin de, eylemlerinin nitelii (bizim amzdan) ikinci planda
kalmaktadr: Bir karakterin eyleminin mahiyeti ve nemi bu
rgtlenmedeki yerinden ayr dnlemez. deal olarak, bir ka
rakterin yapt her ey tmyle, karakter asndan eit lde
nemlidir; karakterlerin, her zelliklerinin br her zellii des
tekleyecek ekilde ve br her zellik tarafndan desteklenecek
ekilde ina edilmeleri beklenir. Bunlar bir nceki blmde ebedi
tekerrrle balantl olarak tarttm zelliklerdir. Nietzsche, d
ncesi en azndan ksmen edebi modellerle bylesine youn ilgili
olduu iin, eksiksiz biimde kendine yeterli olmay kusursuz bir
hayat asndan uygun bir snav olarak grmeye balamt.
Kt, hatta (tutarl biimde resmedilen) tutarsz karakterlere
beslediimiz hayranln bu karakterlerin kendilerine deil, onlar
yaratan yazarlara ynelik olduu ne srlerek bu gre kar
klabilir. Dolaysyla, bu argman Nietzschenin edebiyattan ha
yata yapt genellemenin bir kez daha haksz olduu sonucuna u
263
264
tiim edebi model asndan ciddi bir zorluk arz ediyor grn
mnde olabilir. Edebi karakterler pek ok yaptta sk sk karmza
karlar; Odysseus ve Oidipus, Bat edebiyatnda tekrar tekrar boy
gstermeyi srdrr. Her karakterin arkasnda, karakterin zellik
lerinden bazlarnn, farkl ilenme tarzlarnda sabit kalmas ge
rektiini ngren bir mit veya bir efsane bulunduu ynnde
popler bir gr olmasna ramen, bu gr sadece poplerdir yoksa baka bir ey deil. Mit sonuta bir karakterin ileniinde
imdiye dek ayn kalm olan zelliklerden oluur. Bu tr belirli
ilenilerden kaynaklanan bir soyutlamadr ve kendisinin olan bu
yurucu bir gc yoktur. Dngsel-olmayan hibir argman, Truva
istilasna katlmam olan bir Odysseusun, savatan hemen sonra
Kartacaya dnen bir Odysseusun, hatta kaln kafal ve sakar bir
Odysseusun gerek bir Odysseus olamayacan kamtlayamaz.
Sonuta her eye ramen, Euripides bize Truvaya hi gitmemi
bir Helen sunmutur. Ama her bir karakterin zsel grnmlerini
dayatan byle bir mit yoksa eer, bu durumda konuyu farkl e
killerde ele alan yaptlar, herhangi tikel bir karaktere, elikiye
dmeksizin; birbiriyle tutarsz nitelikler ykleyebilir. Bu, Ody
sseus diye bilinen tek bir edebi karakterin olamayacan veya ge
nelde edebi karakterlerin, benim nvarsaym olduum tarzda birletirilemeyeceini akla getirebilir: Belki de Odysseus, her eye
ramen tm karakterlerin olabilecei gibi, derinden derine tutarsz
olan tek bir karakterdir. Eer yleyse, Nietzschenin edebi ka
rakterler hakknda ar derecede naif bir anlaya sahipmi veya
bu modelin ona atfedilmesi yanl olurmu sonucu kabilir. Ya da
tam tersine, kendisinden bir edebi karakter yaratmay tasarlam ol
sa bile, Nietzschenin her eye ramen, btnlk ve tutarll amalamam olduu sonucu da kabilir: Bu argmana gre, edebilik ve btnlk birbiriyle uyumlu deildir.
yleyse, edebi karakterlerin hibir ze sahip olmadklar ve
farkl yaptlarda pekl birbiriyle tutarsz ekillerde resmedilebilecekleri dorudur.22 Ama Odysseus gibi, kendilerini a
22. Bu argmann ayrntlarn benim u almamda bulabilirsiniz: Mythology:
The Theory of Plot (Mitoloji: yk Teorisi), iinde John Fisher, der., Essays in
Aesthetics: Perspectives on the Work of Monroe C. Beardsley (Philadelphia:
Temple University Press, 1983).
267
270
VII
272
273
274
Nietzschenin ahlka ynelik tutumu, her ne kadar grlerini ka3. E. R. Dodds, Plato: Gorgias (Oxford: Clarendon Press, 1959), s. 387-391;
Dodds burada, Nietzsche ve Callicles arasnda birtakm benzerlikler kurar ama
yan sra, akla yatkn baz koullar ne srer.
275
276
278
279
280
teliklerin iki farkl tre ait olduuna, bu iki trn de temelde bir
birlerinin kart olduuna inanmak doru olur mu? Her bir kme
kendi iinde, neyi baarmak iin kullanldndan ve kendisini kul
lanann kim olduundan bamsz olarak kendi karakterine sahip olabilir mi? Baz zellikler ve eylemler basite ve tm balamlarda
vlrken, dierlerine basite ve tm balamlarda kar klyor
olabilir mi?
Nietzsche, ,iyi ve kt eylemler arasnda tr asndan hi fark
yoktur, olsa olsa bir seviye fark sz konusudur yalnzca. yi ey
lemler arndrlm kt eylemlerdir; kt eylemlerse ka
balatrlm ve uyuturulmu iyi eylemler (HH, I, 107) diye yaz
dnda, bu sorulara dair nihai yantn erken bir mjdesini verir.
Ama ancak daha sonraki yaptlarnda gr tm karmaklyla
belirir. Szgelimi, Nietzschenin aziz fenomenine ilikin tar
tmasn ele alalm. Azizin bylesine uzun bir sre cazip bir fe
nomen olagelmesinin nedeni,
kendisine elik eden mucizevi atmosferdir -yani, kartlarn birbirini
dolayszca izlemesi, ahlaken kart tarzlarda yarglanan ruh hallerinin
dolayszca art arda geliidir. Kt bir insanm inschlechter
Mensek] birdenbire bir azize, iyi bir insana [em guter Mensch]
dnmesi anlalr grnyordu. imdiye dek sahip olduumuz psi
koloji bu noktada bir deniz kazas geirdi: Bunun nedeni ncelikle bu
psikolojinin kendisini ahlk kurallarnn egemenliine teslim etmesi,
onun da kart ahlki deerlere inanmas ve bu kartlklar olgularn
bnyesine yerletirerek grmesi, okumas, yorumlamas olmasn
sakn?
Ne? Mucize srf bir yorum meselesi mi yoksa? Bir filoloji ek
siklii? (BGE, 47)
Gnahkrn azize dnmesi kkl bir psikolojik paradoksu yan
str; nk ahlka aykr zellikler (iffetsizlik, ehvet, ihtiras ve
zalimlik gibi) anszn kaybolup kartlaryla yer deitirir -iffet,
zveri ve iyi yreklilik. Peki ama bu dnm nasl mmkn olur?
Bir kiiye dair her eyi, , ama bu kiinin kendisi dnda (ve do
laysyla, znenin bir tz olduu inanyla balantl inan
dnda) her eyi deitirmeye muktedir bir takdir-i ilahi diye bir
ey yoksa, bu tr bir dnm nasl bir mekanizma aklayabilir?
281
284
285
289
265). Peki ama b2m gibi olan varlklar kimlerdir? Bu soru bir
kez daha, Soykt' nn en u formlletirimlerinden biri araclyla yantlanabilir yalnzca. Denebilir ki bu, okuyucularnn
ou iin, Nietzschenin yantnn ciddi bir ilgi gstermeyi hak edip etmedii eklinde baka bir soruyla son bulur: Kii, tm soylu
rklarn zndeki ak tenli hayvandan korkmaya devam etmede ve
ona kar kendi kendisinin koruyucusu olmada hakl olabilir
pekl: Peki ama kim yz misli daha fazla istemez ki korkmay,
stelik bir de hayran olabiliyorsa, kt ekillenmi, gdkle
tirilmi, kreltilmi ve zehirlenmi bu ak tenli hayvann itici
grntsnden korkmayp, srekli bu grntye mahkm ol
maktansa? (GM, I, 11).
Ama bu formlletirime taklp kalmak ciddi bir hata olacaktr.
ncelikle, tatsz gelebilecek bu beyann, bizzat Sokrates tarafndan
dile getirilmi olan bir grten pek de farkl olmadna dikkat et
meliyiz: Ah, Kriton, birok kii en byk ktlkleri baarmaya
muktedir olsayd keke! O zaman en byk iyileri de ba
arabilirlerdi -n e de iyi olurdu. Ama imdi olduu haliyle, ikisine
de muktedir deiller. (Cr. 44d). Ama daha da nemlisi, Ni
etzschenin barbar soylulara hayran olduu tmyle doru olsa da,
sanrm onlara zalim olduklar iin hayranlk duymaz (drst ol
mak gerekirse, onlar bu sebeple eletirmez de). Onlara hayranlk
duymasnn birincil nedeni, mutlakyetilii barndrmamalar, her
kesin ayn davran kurallaryla ykml olmasnn olanaksz ol
duunu ngren tutumlar, sahip olduklar mesafe pathosudur
(GM , I, 2). Soylular, alak olanlardan, olmas beklendii zere
kendilerinin edimde bulunduu ekilde edimde bulunmalar ge
rektiini, hatta bu ekilde edimde bulunabileceklerini dnmeye
bile gerek duymazlar asla. Nietzsche ayrca, srf dm anlan diye
dmanlannn kt olduunu dnmemelerinden tr de onlara
hayranlk duyar (GM, I, 10) -nsanca, Pek nsancada tartm ol
duu bir tutumdur bu: Hom erosta Truvallar da Yunanllar da iyidir (H H , I, 45). Onlara hayranlk duyar; nk soylularn
oulcu deerlerinin yerine kendi tekil deer kmesini geiren gru
bun tersine, zelliklerinin herhangi birini sahiplenmemeyi red
dederler.
Bir eilimi sahiplenmeme konusunda isteksiz olmak, ilk frsatta
291
292
296
297
298
300
ahlka ait olan eylerin hibiri kurtanlamazm gibidir, daha iyi bir
sistem ina etmek iin kullanlamazm gibidir; herhangi bir
ayklama keyfi olmaya mahkmdur, Eer kesinlikle hibir ey mu
hafaza edilemiyorsa, o zaman yeni bir nerinin muhafaza edilmesi
niye gereksin ki; dier taraftan, bu koullar altnda bylesi bir
neride bulunmak sonuta mmkn olabiliyorsa, yeni bir ahlkn
nerilmesi niye mmkn olmasn ki? Ya da tam tersi, eski ahlkn
baz ynleri, baz drtleri veya baz deerleri belirli bir nedenden
tr ve dolaysyla keyfilikten azade biimde korunuyorsa, bu du
rumda yeni kurallar dzeni sonuta o denli radikal bir biimde yeni
olamaz; eski gelenein geliimindeki bir ara aama olur zorunlu
olarak.
yleyse, Nietzschenin kendi ahlk gr yavan, mulak, bil
giye dair gryle badamaz ve hatta belki de isel olarak tu
tarszdr. Ama Nietzsche ahlk diye kabul edilen eyin yerine ken
disine ait pozitif bir davran kurallar dzeni nermiyorsa bunlarn
hibiri doru olmaz. Nietzsche gerekten de byle bir neride bu
lunmaz. Bu, nasl davranlmas ve yaanmas gerektii konusunda
tmyle sessiz kald anlamna gelmemekle birlikte, Nietzsche
pozitif bir ahlk tanmlamaz. Nietzschenin tutkulu amac, ahlki
gelenein kkn kazmaktr. Bununla birlikte, bu gelenee
dorudan bir saldn ve dorudan bir alternatif ortaya koyarsa, yal
nzca bu gelenei srdrme yolunda baar salayacandan kork
maktadr. Yine de, bunu tmyle gz ard edemez, nk bu du
rumda sonuta bu gelenee kar bir saldr balatm bile
olmayacaktr. imdi, Nietzschenin bu ikilemden kamaya ynelik
zgn ve son derece tipik abasn incelememiz gerekiyor.
Daha nce grdmz gibi, Nietzsche imdiye dek ahlki ka
bul edilmi olan eylemlere dorudan doruya kar kmaz. Ahlka
ynelik temel kar kmas, ahlkn mutlakyetilii, baka bir
yerde beenilerin en kts, koulsuz olana duyulan beeni
(.BGE, 31) adn verdii eyi sergilemesi gereinden kaynaklanr.
Kle, der, koulsuz olan ister ve yalnzca zorbaca olan anlar,
ahlkta da yle {BGE, 46). Srnn en nemli zelliklerinden
biri de, itaat etme ihtiyacnn bylesine uzun bir sre beslenip ge
19. Hilary Putnam, Reason, Truth and History (Akl, Hakikat ve Tarih) (Cambridge: Cambridge University Press, 1981), s. 216.
301
305
309
laysyla, ruhlarmz tek bir kez mutluluktan titreyip bir arp teli gibi
tnlam olsa, bu tek olay dourabilmek iin sonsuzluun tmne ih
tiya duyulurdu -ve bu tek onaylama annda, sonsuzluun tm iyi di
ye adlandrlr, kurtarlr, hakl karlr ve onaylanrd. (WP, 1032)
Nietzsche artk, batan baa kendisine elik eden sefalete, yok
sunlua, hastala, glnle ve itibar eksikliine ramen unu
sorabilir: Tm hayatma nasl kran duymayaym ki? (EH, ndeyi).
Bu nedenle, Nietzschenin metinleri Nietzschenin ideal ka
rakterinin kusursuz bir rneini tanmlamaz am a enfes bir slupla,
en ince ayrntsna inecek biimde bu idealin emsalini sunar. Bu
karakterse, tam da bu metinlerin oluturduu karakterden bakas
deildir: Nietzsche. G istemi, kiinin karlat her eyi ye
niden dzenleme ve gelecek olana kiinin kendi damgasn vurma
eilimi, hayattaki temel drtdr. Belki de Nietzsche bunda yanlyordur, belki de daha byk bir olaslkla, bu yalnzca, onun
kendi en srarc tutkusu olabilir. Ama bu konuda ister yanlyor is
ter yanlmyor olsun, bunu yazarak kendi dnyasnn tarihinin
byk bir blmn yeniden yorumlama ve bunun iinde kendi
yerini bulma konusunda baarl olmutur.
Bunlarn hibiri, Nietzschenin teorik veya felsefi dnceden
kand veya kat, kendine ait hibir olumlu gre sahip ol
mad, onu bir felsefeciden ok bir sanat olarak okumamz
gerektii ya da kendisinin bazen dnm olabilecei gibi, daha
nce asla baarlmam bir eyi baarm olduu anlamna gelmez.
Ama Platonun Sokratesi ve Kierkegaard gibi simalarn eliinde,
hem felsefi dnceye bulam hem de kendine ait nedenlerle fel
sefi dnceden kuku duymutur. Metinleri yalnzca felsefi
grlere ulamakla kalmaz, yan sra felsefi grler gelitirmeye
bulamann ne anlama geleceine dair bir gre de ular. Birok
olas gr arasndaki bu tek gr son derece ikirciklidir ve bu ge
lenein tarihinde Nietzschenin kendisine son derece ikircikli bir
konum kazandrr.
Nietzschenin yaptlarnda rnei sunulan karakter ylesine
zel, ylesine kendine hastr ki, bu karakteri taklit etmeye ynelik
her giriim imdiye dek yalnzca bir karikatrn yaratabilmitir.
313
numlandrmanm, fikirlerini ahlki deerlendirmenin tesinde aklayabilmenin stesinden gelebilmiti; bu konumda Nietzschenin nemi sorunu, Nietzschenin iyilii sorunundan daha ivedi olmaktadr. Kendi zalimlii, grlerimizin ve deerlerimizin
ouna, alkanlklarmzn ve hassasiyetlerimizin ouna sal
drmas, ona srt evirmemiz iin gereke oluturmaz. Aksine, onu
okumay srdrmemiz gerektiinin ve onunla uyumadmzda bi
le niin ona hayran olmamz gerektiinin nedenleridir bunlar. a
lmalaryla cebelleirken, bunlar yazan bedbaht kk insanla de
il; bu yaptlardan ortaya kan felsefeciyle, bu metinlerin
oluturduu ve sergiledii muhteem karakterle, g isteminin sa
vunduu gibi sonularndan, etkilerinden baka bir ey olmayan fa
ille -yani yaptlaryla- cebellemekteyizdir. Daima kendi yaratcs
(yazar) olduu kadar kendisinin en iyi okuyucusu olan Nietzsche
bunu da biliyordu: Yapt, ister sanatya ister felsefeciye ait ol
sun hi fark etmez, kendisini yaratm olan, kendisini yaratm ol
duu farz edilen kiiyi icat eder: Tapnldklar lde byk olanlar, kk bir biare kurmacann birbirini izleyen paralardr
(.BGE, 269).
te bu nedenle, doa kendisine kar evrilemek; Nietzsche
kendisini tarihe yazma konusunda baarl olmutur. Ama ken
disinin de bildii gibi, kiinin asla tek bana baaramayaca bir
grevdir bu: Her metin kendi okuyucularnn insafna kalmtr.
Tpk Nietzschenin metinlerinin tmyle okuyucularnn insafna
kalmas gibi, elinizdeki bu metin de okuyucularnn insafna kal
mtr. Burada nerilen okuma, Nietzschenin bu riski gze al
makta hakl olduunu gstermeyi amalamtr. Kukusuz byle
yaparken, daha kk lekli de olsa, ayn riski kendisi de gze al
maktadr. Ama bu okuma bir rtmeyi destekliyorsa, bu durumda
Nietzsche fazladan bir okuyucu daha ve fazladan bir okuma daha
kazanm olacaktr. Nietzschenin yaptlar okunduu srece de,
hakikatin yaratld m yoksa kefedildii mi sorusu, burada tar
tmakta olduum gibi, tam da Nietzschenin kendi hayatn edebiyata dntrme abasnn nvarsayd temelde ift-anlaml
yantla karlamay srdrecektir.
315
The Antichrist (A), ev. W alter Kaufm ann, The Portable Nietzsche (iinde) (Portatif Ni
etzsche), der. W alter Kaufm ann (New York: Viking Press, 1954);
Beyond Good a n d E vil (B G E ), ev. W alter Kaufm ann (N ew York: Vintage Press, 1966);
The Birth o f Tragedy (BT), ev. W alter Kaufmann (New York: Vintage Press, 1966);
The Case o f W agner (CW ), ev. W alter Kaufmann (New York: Vintage Press, 1966);
Daybreak (0 ), ev. R. J. Hollingdale (Cambridge: Cam bridge University Press, 1982);
Ecce Hom o (EH ), ev. W alter Kaufmann (New York: Vintage Press, 1968);
The Gay Science (GS), ev. W alter Kaufmann (New York: Vintage Press, 1974);
On the Genealogy o f M orals (GM ), ev. W alter Kaufm ann ve R. J. Hollingdale (New
York: Vintage Press, 1968);
Human, All Too Human (HH), ev. Helen Zim mern ve Paul V. Kohn, The Complete
Works o f Friedrich Nietzsche iinde (Friedrich N ietzschenin Btn Eserleri), der.
Oscar Levy, 18 cilt (New York: M acm illan, 1909-1911); kendi uyarlamalarm
oluturdum.
M ixed Opinions a n d M axim s (M O M ), HH iinde, 2. cilt, ev. Paul V. Kohn; Kendi ver
siyonlarm kullandm .
Nietzsche Contra W agner (N C W ), ev. W alter Kaufm ann, The Portable Nietzsche iin
de;
Philosophy in the Tragic A ge o f the G reek (PTG), ev. Marianne Cowan (Chicago:
Henry Regnery, 1962);
Thus Spoke Zarathustra (Z ), ev. W alter Kaufm ann, The Portable Nietzsche iinde;
Twilight o f the Idols (T l), ev. W alter Kaufm ann, The Portable Nietzsche iinde;
Untimely M editations (UM), ev. R. J. Hollingdale (Cambridge: Cambridge University
Press, 1983);
The Wanderer and His Shadow (WS), H H iinde, 2. cilt, ev. Paul V. Kohn; kendi uyarlam alanm kullandm;
The W ill to Power (WP), ev. W alter K aufm ann ve R: J. Hollingdale New York: Vin
tage Press, 1968).
A ynca On Truth and Lies in a Nonmoral Sense (Ahlki-olm ayan Bir Anlam da Hakikat
ve Y alanlar stne), ev. Daniel Brazeale, P hilosophy and Truth: Selections fr o m N i
etzsches Notebooks o f the Early 1870s (Felsefe ve Hakikat: Nietzschenin 1870'lerin
Balarna A it Defterinden Sekiler) (Atlantic Highlands, N. J.: Humanities Press 1979)
316
Dizin
A
4 (The Antichrist) 26, 4 0 ,4 5 ,6 1 , 6 5 ,7 7 ,
89, 9 4 ,1 7 0 , 174, 1 7 5 ,1 8 0 ,1 8 6 , 193,
2 1 8 ,2 2 7 ,2 7 7 ,2 8 3 ,2 9 2 ,2 9 8 ,3 0 2
a p rio ri 7 4 ,1 9 6 ,2 4 2
a priori sentetik yarglar 87
Abrams, M. H. 9 7 ,9 8
ac 188, 189,206, 2 2 1 ,3 0 8
adalet 286
adaletsizlik 286
Adams, Henry 111
aforizm a 33, 3 4 ,3 5 ,3 7 , 3 8 ,3 9 ,4 0 , 41,
4 2 ,4 3 ,4 4 ,4 5 ,4 6 ,5 5 ,1 5 4 .1 6 1 ,
162,232,235
ahlk 1 6 ,1 7 , 1 8 ,1 9 ,2 2 ,2 5 ,5 1 ,5 7 , 62,
7 5 ,7 7 ,8 9 ,9 1 ,9 3 ,1 0 3 ,1 0 6 , 126,143,
1 5 3 ,1 5 4 ,1 5 5 ,1 5 9 ,1 6 0 ,1 6 4 ,1 7 4 , 179,
1 8 0 ,1 8 3 ,1 8 4 ,1 8 9 ,2 2 3 ,2 7 0 ,2 7 2 ,2 7 3 ,
2 7 4 ,2 7 5 ,2 7 6 ,2 7 7 ,2 7 8 ,2 8 3 ,2 8 9 ,2 9 0 ,
2 9 6 ,2 9 8 ,3 0 0 ,3 0 1 , 3 0 2 ,3 0 3 ,3 0 6
ahlk felsefesi 273
ahlka aykrlk 2 2 3 ,2 2 7 ,2 2 8 ,2 6 0 ,2 7 3 ,
2 7 5 ,2 7 6
ahlka ayknlkhk 2 3 ,2 4 ,2 9 0
ahlkd 276
ahlkn-kart istemi 272
ahlki ilecilik 1 6 3 ,1 6 4 ,1 6 5 ,1 6 6 ,1 6 8 ,
1 6 9 ,1 7 4 ,1 7 5 ,2 8 3
ahlki deerler 153
ahlki gelenek 301
ahlki m udakyetilik 283
ahlki nitelik 2 6 1 ,2 6 2
ahlki olgu 2 8 5 ,2 8 7
ahlki yarg 2 8 5 ,3 0 2
ahlki-olmayan ilecilik 165,174
aile 1 4 4 ,1 4 5 ,1 4 6 ,1 4 7 ,1 4 8 , 149,150,
229,311
A ken, v an Jam es 14
akl 7 0 ,7 6 , 8 1 ,1 0 5 ,1 0 7 , 1 0 9 ,1 3 2 ,1 7 2 ,
215, 2 1 6 ,2 3 2 ,2 4 9 ,2 5 5 , 2 7 2 ,2 7 7 ,2 8 2
akld 105
A krasia 2 4 7 ,2 4 8 ,2 4 9 ,2 5 4
aldanm a istem i 72
alkanlk 8 6 ,1 4 1 ,2 1 1 ,2 4 0 ,2 4 7 ,2 4 8 ,
2 5 0 ,2 5 2 ,2 5 4 ,3 1 5
A m erika 11,13
analitik felsefe 127
analitik kbizm 8 8 ,9 2
analoji 8 8 ,1 4 0 ,1 4 4 , 1 4 7 ,1 4 8 ,1 4 9 ,2 2 4 ,
232
anlam szlk 198
Anytus 48
A ri-rk 12
Aristofanes 51
aristokrasi 242
Aristoteles 2 6 2 ,2 6 3 ,2 8 4 ,3 0 7
A rt a n d Illusion 87
arzu 1 1 6 ,1 1 7 ,1 5 0 ,1 6 5 ,1 7 1 ,1 7 3 ,1 9 9 ,
2 0 3 ,2 3 2 ,2 3 5 ,2 4 3 ,2 4 5 , 2 4 6 ,2 4 7 ,2 5 1 ,
2 5 5 ,2 5 6 ,2 5 8 ,2 7 4 ,2 8 5 ,2 8 8 ,
2 9 4 ,2 9 8
aalklk 157,161
ak 80, 131,292
A tina 48
atom 118
atomon 241
A vrupa 89, 145, 17 5,2 8 9 ,3 0 5
Aydnlanm a im gesi 128
B
Baier, Annette 14
Balzac 306
barbarlk 159, 279
317
bar 286
261
Bat edebiyat 267
Blake, W illiam 52
Booth, W ayne 98
Bat felsefesi 36
Baxter, Donald 14
Borgia, Cesare 304
Bov6, Paul 14
Beethoven, Ludwig van 303, 306
bellek 211
Brinton, Crane 3 3 ,3 5
Brophy, Brigid 66
Benchley, P eter 131
bencillik 7 2 ,2 2 7 ,2 6 0
B T (The Birth o f Tragedy) 39, 44, 6 9 ,7 0 ,
benlik 1 6 ,1 7 ,1 9 ,2 3 ,2 4 ,4 9 , 129,152,
8 3 ,1 3 3 ,1 6 7 , 168, 1 6 9 ,1 8 7 ,2 0 0 ,2 2 0 ,
2 0 4 ,2 0 6 ,2 0 8 ,2 1 8 , 2 1 9 ,2 2 1 ,2 2 2 ,2 2 7 ,
2 6 4 ,2 6 6 ,2 8 2 ,2 9 8 ,3 1 2
2 2 8 ,2 2 9 ,2 3 0 ,2 3 2 , 2 3 4 ,2 3 5 ,2 3 7 ,2 3 8 , btnlk 111 , 1 2 3 ,1 2 8 ,1 3 1 ,1 4 9 , 202,
2 3 9 ,2 4 1 ,2 4 2 ,2 4 3 ,
2 4 4 ,2 4 5 ,2 4 6 ,2 4 7 , 222, 2 2 8 ,2 4 1 ,2 4 2 ,2 4 3 ,2 4 5 ,2 4 6 ,2 4 7 ,
2 4 8 ,2 4 9 ,2 5 0 ,2 5 3 , 2 5 7 ,2 6 1 ,2 6 3 ,2 6 6
248, 250, 2 5 1 ,2 5 2 ,2 5 3 ,2 5 4 ,2 5 5 ,2 5 6 ,
259, 2 6 1 ,2 6 5 ,2 6 6 ,2 6 7 ,2 6 9 , 2 84,305
Bergotte 308
btnlkl benlik 257
Berkeley 111
btnsellik 268
BG E (Beyond G ood and Evil) 2 6 ,3 8 ,3 9 ,
4 0 ,4 5 ,5 0 , 5 1 ,5 2 ,5 3 , 5 5 ,5 7 ,5 8 ,6 0 ,
7 0 ,7 1 ,7 2 , 7 2 ,7 3 ,7 4 ,7 6 ,7 7 ,8 0 , 82,
C aesar, Julius 306
8 3 .8 4 .8 7 , 8 8 ,8 9 ,9 0 , 9 1 ,9 3 ,9 4 , 95,
1 0 0 ,1 0 4 ,1 0 6 ,1 0 7 , 1 0 9 ,1 1 2 ,1 1 4 ,1 1 5 ,
C arlyle 296
C arrier, D avid 14
1 24 ,1 2 8 ,1 3 3 , 134, 136, 142, 158,178,
cehennem 52
1 7 9 ,1 8 0 ,1 9 8 ,1 9 9 , 2 4 2 ,2 5 4 ,2 5 5 ,2 5 8 ,
cennet 5 2 ,1 0 4 ,2 1 8
2 6 5 ,2 7 3 ,2 7 5 ,2 7 7 ,2 7 8 ,2 7 9 ,2 8 0 ,2 8 2 ,
2 8 5 ,2 8 6 ,2 8 7 ,2 8 9 , 2 9 0 ,2 9 2 ,2 9 4 ,2 9 5 , cinsellik 164
C onrad, Joseph 170,271
2 9 6 ,3 0 1 ,3 0 2 ,3 0 3 , 304, 3 0 6 ,3 1 2 ,3 1 5
C raw ford, Donald 14
biimcilik 189
C W (The Case o f W agner) 2 6 ,3 4 ,4 0 ,5 3 ,
bilgelik 3 2 ,9 1 , 161, 162
bilgi 2 3 ,4 7 ,4 9 , 50, 5 2 ,5 3 ,5 8 ,6 0 ,6 3 ,6 7 ,
260
ehov, Anton 284
6 9 .7 0 .7 1 .7 2 .7 3 .7 8 .7 9 .8 5 .8 7 , 104,
ileci hayat 161, 166
105,1 07 ,10 9, 124, 145, 151, 152,153,
1 5 4 ,1 6 2 ,1 6 7 ,1 8 1 , 1 8 3 ,2 1 0 ,2 2 1 ,2 3 0 , ileci ideal 161, 163, 1 6 4 ,1 6 5 ,1 6 9 ,1 7 2 ,
2 4 3 ,2 5 3 ,2 9 4 ,3 0 1
173, 1 7 4 ,1 7 5 ,1 7 6 ,1 7 7 ,1 7 9 , 180,181,
182, 1 8 5 ,1 8 6 ,1 8 9
bilgi istemi 7 2 ,7 4 ,7 7 , 1 0 9 ,1 1 0 ,1 8 3
bilgi teorisi 44, 110, 311
ilecilik 15 8 ,1 6 3 ,1 6 4 , 16 5 ,1 6 6 ,1 7 2 ,
179, 1 8 1 ,1 8 2 ,1 8 3 ,1 8 4
bilgisizlik 7 1 ,7 2 , 8 2 ,8 7 ,1 0 5 ,1 0 6 ,1 0 9
in sanat 308
bilgisizlik istem i 7 5 ,7 7 , 105, 109
oulculuk 42
bilim 45, 5 1 ,6 9 ,7 0 , 7 2 ,7 3 ,7 4 , 9 3 ,9 9 ,
1 3 7 ,1 8 1 ,1 8 2 ,1 8 4 , 185, 18 9 ,2 1 1 ,2 4 2
D
bilim sel sylem 39
D (D aybreak) 3 8 ,8 3 ,1 1 2 ,1 5 6 ,1 6 0 ,2 2 7 ,
bilim sel hakikat 32
2 7 2 ,2 7 5 ,2 7 7 ,2 8 2 ,3 0 5 ,3 0 7
bilin 115, 1 2 5 ,1 8 0 ,2 3 6 ,2 4 1 ,2 4 2
D annhauser, W erner 54
bilin ak 92
bilind 178
dans 7 6 ,9 4
D ante 306
birey 25, 5 1 ,5 2 ,6 4 , 8 6 ,9 4 ,1 1 2 ,1 4 4 ,
1 4 5 ,1 4 6 ,1 4 8 ,1 4 9 , 1 5 2 ,1 6 7 ,1 7 7 ,1 7 8 , D anto, A rthur 1 2 ,3 7 ,6 3 ,8 4 ,1 3 5 ,1 3 8 ,
1 8 8 ,2 1 6 ,2 3 9 ,2 4 9 ,2 5 0 ,2 5 1 ,2 5 4 ,2 8 8 ,
1 3 9 ,1 4 0 ,2 0 7 ,2 9 9
davran mutlakyetilii 289
2 9 0 ,3 0 3 ,3 0 4 ,3 0 5 ,3 0 7 ,3 1 1
bireysel hayat 166,19 8
davran teorisi 112
dekadans 3 4 ,4 3 ,1 7 4 ,3 0 3
birlik 120,123, 124, 1 4 3 ,1 4 9 ,2 4 2 ,2 4 8 ,
c -
318
319
G
G alileo 93
Galsworthy, John 145
Gem i eylerin Anm sanmas 308
gelenek 136,138, 155, 1 9 0,277,300,
301,309
geleneksel ahlk 180,303
geleneksel ahlk psikolojisi 299
geleneksel erdem in btnl tezi 284
geleneksel felsefe 4 2 ,9 3
geleneksel pozitif ahlki gr 25
genlik 91, 106
genel btnlk 224
George, Stefan 32
gerek dnya 96 ,1 3 8 , 146
gerekilik 3 1 ,89
gereklik 6 5 ,7 0 ,7 3 , 82, 9 1 ,9 2 , 112,113,
1 1 5 ,1 1 5 ,1 1 8 ,1 2 3 , 136, 143,1 4 8 ,1 5 0 ,
1 6 7 ,2 0 2 ,2 1 8 ,2 2 5 ,2 3 1 , 23 2 ,2 3 4 ,2 3 5 ,
2 8 3,289
Gersdorff, Cari v on 193
giz 240
gizem 93
G lim cher, Susan 14
G M (On the G enealogy o f M orals) 26, 39,
4 0 ,4 3 ,4 5 , 5 0 ,5 2 ,6 1 , 6 7 ,7 1 , 76, 80,
8 6 ,9 0 ,9 4 , 104, 123,124, 126, 135,
1 3 7 ,1 4 1 ,1 4 2 ,1 4 3 , 1 5 1 ,1 5 2 ,1 5 3 ,1 5 4 ,
1 5 5 ,1 5 6 ,1 5 8 ,1 6 0 , 1 6 1 ,1 6 2 ,1 6 3 ,1 6 4 ,
1 6 6 ,1 6 7 ,1 6 9 ,1 7 0 , 1 7 1 ,1 7 2 ,1 7 3 ,1 7 4 ,
1 7 5 ,1 7 6 ,1 7 9 ,1 8 0 , 1 8 1 ,1 8 3 ,1 8 4 ,1 8 5 ,
1 8 9 ,2 1 1 ,2 2 0 ,2 2 1 , 234, 25 4 ,2 5 5 ,2 7 0 ,
320
2 7 4 ,2 7 9 ,2 8 4 , 2 8 6 ,2 8 7 ,2 9 1 ,2 9 2 , 296,
305
Goethe, Johann Wolfgang von 176,237,
25 5 ,2 5 6 , 306,314
Gom brich, Ernst 87
Goodm an, Nelson 138
Gorgias 274
grecelik 9 9 ,6 2 , 79,109
grenek 76, 112, 1 4 7 ,2 7 7 ,2 8 2
grsel dnya 89
grsel m etafor 78,81
grn 73, 80, 82, 16 8 ,1 6 9 ,1 7 2 , 231,
2 3 2 .2 3 4 , 235
grnler dnyas 70
gsterge 1 22,134,14 1, 147,154
Granier, Jean 154
Grazia, M argreta de 14
Grossoktav 204
GS (The G ay Science) 38, 3 9 ,4 6 ,5 0 ,6 2 ,
7 1 ,7 2 ,7 3 ,7 4 , 76, 8 3 ,8 4 , 85, 9 4 ,9 5 ,
98, 99, 107, 1 0 7 ,1 0 8 ,1 1 5 ,1 2 5 , 134,
141, 151, 1 5 2 ,1 5 4 ,1 5 5 ,1 5 6 , 159,168,
1 8 1 ,1 8 2 ,1 8 3 ,1 8 4 ,2 0 0 ,2 0 6 ,2 1 0 ,2 1 3 ,
2 3 3 .2 3 4 , 235, 2 3 7 ,2 4 0 ,2 4 1 , 252, 253,
255, 258, 2 5 9 ,2 6 0 ,2 6 2 ,2 6 5 , 2 6 6,283,
284, 308,311
Guyer, Paul 14
G stem i 36, 38, 8 4 ,1 2 7 ,1 3 7 , 196, 198,
2 4 2 ,2 4 6 , 251, 303
gllk duygusu 86 ,113
Glmenin ve Unutuun Kitab 231
gzellik 308
H
Haar, Michel 137, 138
Hal seferleri 52
hakikat 4 3 ,4 4 ,4 6 ,4 9 ,5 7 ,5 8 , 6 2 ,6 5 ,6 9 ,
7 0 ,7 1 , 7 2 ,7 2 ,7 3 ,7 5 ,8 2 ,8 3 , 8 4 ,8 5 ,
8 6 ,8 7 ,
9 1 ,9 2 ,9 3 , 9 5 ,9 6 ,9 9 , 102,104,
106, 109, 1 1 0 ,1 5 1 ,154,155,162, 168,
177, 180, 1 8 2 ,1 8 3 ,1 8 5 ,2 0 3 , 2 3 5,236,
237, 238, 2 6 6 ,2 6 9 ,2 7 1 ,2 8 3 , 315
hakikat istemi 71, 7 2 ,1 0 4 ,1 0 5 , 109, 182,
184
hakikat teorisi 8 4 ,8 6
hakikat-olm ayan 45, 182
halk 303
Harm an, G ilbert 14
Hartm ann 111
hayal 85,94
hayat istemi 173,273
Hegel 111
Heidegger, Martin 35, 36,113, 117,298
Heine 306
Herakleitos 113,200
Hesse, Herman 151
HH (Human, All-too-Human) 38, 100,
241,266,276,277,
281, 291,294
Hristiyan ahlk 186, 280, 287,297
Hristiyan ilecilii 163
Hristiyan metafizii 126
Hristiyanlk 2 2 ,4 5 ,5 2 ,7 6 ,7 7 ,9 0 ,1 0 2 ,
107,126,141,150, 156, 161,166,179,
180,184,186,198, 277, 282,289,298,
300
hilik 70,174,198
hilik istemi 22,173
Hollingdale, R. J. 14
Homeros 291
Hoy, David 14
Hume, David 111,241
hurafe 277, 311
I-
rk 35, 112,291
strap 188, 189
icat 237, 242, 277,315
igr 90,107,156, 167,202,285
igzlem 115,234
igd 55,76,86, 166,169,173,176,
186,218,255,288,
306,306
ideal hayat 23,25,224,225,226, 227,
228
idealizm 199
idiilik 297
iletiim 122,125,264
ilinek metafizii 140
imaj 287
imge 60, 80,90,105,133,215, 220, 307
imgelem 52,88,111,231,233
immoralism 23
inan 85, 87, 90,94, 106, 107,116, 136,
139,181,182,183, 218, 237,241,251,
277,281,312
ngiltere 13
intikam igds 45
ironi 50,51,53, 54,201,302
sa 52
F 21 N /E debiyat O larak H ayat
J
James, Henry 193, 221
janr 38, 44,46,56, 62,63,89
Jaspers, Karl 43
Jaws 131
K
Kagan, Shelly 14
kaltm 112
Kant, Immanuel 69, 111, 113, 277
kar-istem 173
kar-olgusal nerme 224, 225
Kartaca 267
Katselas, Jane 14
Kaufmann, Walter 12,14, 15, 33,34,41,
43,54,213,
278, 279,299
kavram 41, 111, 137, 138
kavramsal mantk 137
Kazantzakis, Nikos 207
kendilik (entity) 24,89, 127,242,244
kendinde iyi 287
kendinde-ey 70, 119,120,122, 211, 312
kendini koruma igds 134
kendini-yaratma 257
keif 148,256
keif nesnesi 236,237
KGW (Werke: Kritische Gesamtausgabe)
197,206, 212,214,216
Kierkegaard, Soren 313
kimlik 149,215
Kiot, Don OO
kitle 233
klasik mantk 138
klasisizm 298
Kofman, Sarah 13, 35,36,42, 43,93,
108.175
Konfys 272
321
Laqueur, Thomas 14
Leibniz, Gottfried Wilhelm von 113
Lord Jim 170,271
M
Magnus, Bernd 14
Makyavel 51
Man, Paul de 264
Mann, Thomas 69
mantk 112, 128,135,137,138,139, 140
mantk aksiyomlar 238
mantksal hakikat istemi 72
mantksal nitelik 120
masumiyet 76
matematik 138,139
Meditations 244
mekn 193
mekanikilik 114
melankoli 217,218,221
Menon 48
mesafe pathosu 176, 291
metafizik 32,58,70, 119,127,135,137,
138, 139, 144,160,166, 177, 181,185,
241
metafizik teori 118
metafor 35, 38,40, 91, 95,108, 254, 284
metodolojik tekilik 43
Michalengelo 306
mit 267,271
mitoloji 94, 136,254
322
323
profanum vulgus 35
Protagoras 157
Proust, Marcel 228,229,256
psiko-tarihsel indergemecilik 178
psikoloji 114,281
psikolojik istem 114
Putnam, Hilary 300
R
radikal ilecilik 22
radikal olumsallk 179
rasyonel dnce 238
Re, Paul 50,103
Remembrance of Things Past 228
Renan, Ernest 50
R epu blic 249, 271,272,287
Resnais, Alain 81
Richard, III. 263
romantizm 3 1 ,9 7 ,9 8
Rorty, Amlie 248
Rorty, Richard ,13
Rnesans 293
ruh 126,240,241, 242,249,265,290,
293,313
s-
saf bilgi 198
saldrganlk 294
sanat 4 4,45,51, 65, 76,93, 154,168,
169,189,190,252,258,265,269, 305,
306,309
sanatsal yaratm 133
Saussure, de Ferdinand 121, 122,123
sava 80,162,180, 200,200,207,267,
286
Schacht, Richard 14
Schopenhauer, Arthur 69,70,111,113,
276,306
Schopenhauer as Educator 233
seim zgrliiil 126, 180
sentetik a priori yarglar 74,75,77
spvgi 105,201,202,261
sezgi 82, 121
Shakespeare, William 255,263,306
sfat 127, 130,131,136, 139, 140,242
sir 160
Simmel, George 197
simya 275
Sluga, Hans 14
324
T
tahayyl 36, 91,96,144,160, 185,189,
202,207,
218, 234,246,250,269, 285,
306
Taine 306
Tann 90,107,132,133,139,177,178,
181,184,289,302
tarih 17,52,58,98, 144, 150,153,156,
157,159,160,
161, 169,204,240,264,
268,270,280,297, 303,315
tarihsel tin 156
tarihyazmu 181
tasarm 91
Taylor, Charles 14
tefekkr 80,124,160
tek biimlilik 170
tekabliyet teorisi 84,85
tekilik 72,246
Tennyson 268
teori 34,62, 81, 91,98, 99, 120,135,195,
196, 196, 205,206,207, 209
termodinamik 228
Tertullian 52
The E ducation o f H en ry A dam s 111
The F o rsyte C hronicles 145
The G la ss B ead-G am e 151
The P h ilosoph ical R eview 14
The P o rta b le N ietzsch e 15
u-
ulus 62, 255
UM (Untimely Meditations) 39, 202, 220,
233,251,266, 303
uzam 46,90, 126
uzay 113
bermensch (stinsan) 137, 216,217,
228,237,299,305
slup 3 7 ,3 8 ,4 0 ,4 1 ,4 5 , 55, 56,63,64,
6 5 ,6 6 ,6 7 ,8 1 ,8 7 ,8 8 ,9 2 , 105,129,
196,253,260,
262,312
slup oulculuu 38, 41, 42, 67
V-W
Van Gogh, Vincent 309
varlk 93,104, 118,126,152,200,201,
211,227, 231, 232, 232,234,239, 240,
250,259, 260, 274, 290,291, 304
Y
yalan istemi 72
yanlsama 69, 93,94,95, 104, 105,167,
285, 302
yanllama 77,80
yapbozumu 137,273
yaratc istem 219
yaratclk 64, 164
yaama igds 180
Yeats, William Butler 76
Yeraltndan Notlar 227
325
z
Z (Thts Spoke Zarathustra) 26, 55,61,
65,90,91, 104, 105,108, 109, 115,
129, 134,135,136, 161, 188,194,196,
200,201,202,203, 204, 205,207,208,
212, 214,216,217, 219, 220,227,230,
233,237,240,243, 247, 248,252,253,
254, 258,259,266, 278,282,284,298,
308
zalimlik 227, 261, 279,281,293, 294,
295, 315
zaman 113,193,203,217, 240,241,258
zaman teorisi 211
Zerdt 297
zihinsel edimler 244,245
zorunluluk 43,254, 255, 265
326
John Forrester
HAKKAT OYUNLARI
YALANLAR, PARA VE PSKANALZ
nceleme/eviren: Abdullah Ylmaz/207 sayfa/SBN 975-539-247-5
G erein, yalnzca gerein syleneceine dair yem in edilm i b ir dnyada
yayoruz; yalan s y ley en ler aalanyor. H epim iz hakikatin peindeyiz. N e
var ki kim se d e hakikatin ne olduunu, yalann nerede balayp nerede
bittiini syleyem iyor. H akikat b ilinm iyorsa yalan nasl m m k n olabilir?
D ahas, ya hakikatler; birer yanlsam a olduunu unuttuum uz yanlsam alarsa!
B ir dnn, ilk bam szlk anm z ilk yalan sylediim iz an deil
m idir? T arih boyunca hakikati hep ynetenler kurarken, glm eyi d e yalan
da b ir savunm a silah olarak kullan an lar e zilenler olm am m dr? K urgular
hakikatler kad ar etkili deil m idir? S iz h i g erekler kad ar iinizi actan
ro m an lar okum adnz m ?
B unlar John F o rre ste rn Hakikat Oyunlar adl kkrtc alm asnda y ant
arad sorularn sadece birka. B ilim sel dorularn en tepede o turduu
hakik at d zenine ilikin ilgin, bir o kadar da bozguncu gzlem lerin ardndan
F orrester asl ilgi alanna, psikanalize d n er ve h ak ikat-yalan ilikisi
zerinde younlar.
B ir psikiyatristin divanna uzanan h asta henz hi kim senin tam olarak ne
olduunu bilm edii bir eyi satn alm ay kabul etm i, psikiyatrist ise paray
alm am a hibir ey vaat etm em itir. F o rre ste ra gre analiz; hakikat
oyunlar, yalanlar, para ve Freud etrafnda dner. P araya dayanan psikanalitik
szlem enin m m kn kld pratik, sz olduu biim iyle k abul eder, szn
dndaki eylere doruluk ya da y anllk atfetm ez; sulam alar, ahlki
yarglar a sk y a alr; kendi icat ettii hakikate yalnzca y alan-hakikat
ayrm m ortadan kaldrarak varabilir.
S on b lm de L ac an m F re u d a borcu olduunu ve bu borcu dem esini'
gerektiini iddia eden F o rrester para, psikanaliz, arm aan ve lm
konularnda ufkum uzu zorlayan sonulara ular.
Forrester, hakikat, yalanlarn ve grnlerin fani dnyasna kar baki
olandan yanadr; hayata kar lm n tarafm tu ta r dedikten sonra sorar:
Hasta eden yalan, iyiletiren de hakikat m idir? Y oksa hakikat denen ey b iz
bilim ocuklarnn uyutulm asn salayan yalann ta k endisi m idir?
Hakikat Oyunlar gem iin m irasn nasl bir arm a ana dntrebileceim izi gsteriyor.
Adam Phillips
Maurice Blanchot
Alphonso Lingis
ORTAK BR EYLER
OLMAYANLARIN ORTAKLII
ncelemelev.: Tuncay Birkan/153 sayfal/SBN 975-539-173-8
A lphonso L ingis, b iro k kitab olduu halde B a tda d a yeterince tannm ayan
bir felsefeci ve gezgin. T annm am asm n b ir nedeni d e herhalde rasyonel
B a tnn ancak kendisiyle analojiler kurarak, zetle kendisine benzeterek
kavrayabildii teki kltrleri, olanca bakalklar iinde anlam aya, kendi
szleriyle k onuturm aya alm as. B unu d a antropolojinin indirgeyici
norm lar iinde deil, B at rasyonalizm inin ierdii ciddi atlaklar; anlam l
ve tekil bir hayat yaam ann nne kard m adT ve m anevi engelleri
serim leyecek biim de yapm as.
Ortak Bir eyleri Olmayanlarn Ortakl, nce rasyonel cem aati betim liyor:
H erkesin ortak-anonim sylem i kendi dilinde yeniden rettii, k endini ancak
y apt i le tanm layan; L ev in asm terim leriyle sylem eyi tali,
sylenen i tem el nem de g ren b ir cem aattir bu. Bu cem aat tem el fetii olan
iletiim i g erekletirm ek iin her eyin, her m esajn indirgenem ez
tikelliini, iletiim deeri olm ayan m rltsn, uultusunu gr lt sayar; her
aa ve h e r gvercin iin aslnda ayr b ir szce ihtiya duyulduunu
grm ezden gelir. R asyonel sylem , hakikatini tesis etm ek iin kurum lara
ihtiya duyar ve paryay, m istii, psikotii, vahiyi, terristi bu hakikate
ulam aktan aciz grp dlar. L ingis bu cem aatin karsna teki cem aati
karr. B enim le ortak hibir eyi o lm ayan tekiyle k arlatm cem aattir bu.
B urada teki, benim le sadece szleriyle deil, plak g zleri, bo elleri ve
sessizliiyle, yaralanabilirliiyle yzleir. B urada b enim rasyonel
buyruum un tutarlln bozan b ir davetsiz m isafir, bir strap yzeyidir teki.
O nunla ancak istem d b ir hareketle, katksz bir d erinlik duygusuyla
hissedebilen kim senin m lk edinem eyecei, ilkselin (yani scakln, havann,
topran, n) iine gm lerek karlarz.
A kl sorgulam asn yeni ulara tayan epeyce etrefil, hatta garip b ir kitap
elinizdeki. Felsefe, gezi kitab, otobiyografi, anlat ve antropoloji m etni gibi
kalp trlerin h ibirine sm ayan, hem o k arbal hem de ok cokulu,
takn bir kitap. O kuru felsefi dncenin en soyut, en so u k topraklarnda
uzun b ir sre gezdirip yorarken birdenbire N ikaragualI S andinist b ir gerillay,
L aolu kavruk, edepsiz bir garsonu, ocuuna gkkuan grm eyi reten b ir
kadm , yam ur orm anlarnn uultusunu, okyanuslarn serinliini, B alinezya
yerlilerinin m uhteem K eak trenini iirsel b ir slu p la anlatm aya balayp
atee atan b ir kitap. T er d km eyi gze alanlar k arln, fazlasyla
bulacaklar...
R. W. Connell
TOPLUMSAL CNSYET VE
KTDAR
TOPLUM, K VE CNSEL POLTKA
nceleme/eviren: CemSoydemir/416 sayfa!ISBN 975-539-183-2
Dllenme annda basit bir mekanizmaya bal olarak belirlenen cinsiyet,
toplumsallama srecinde insan denen toplumsal hayvanm bana bela olmutur.
Tarihsel sre iinde iki cins arasnda, diinin dourganlna bal olarak gelien
iblm, kadn ile erkee toplumsal yaam, kltr, psikoloji vb. alanlarda da tamamen
ayr roller biti. Kural olarak biyolojik cinsiyetle rtmesine -daha dorusu ona
tekabl etm esine- ramen ondan ayr bir kavram olan toplumsal cinsiyet ite bu
tarihsel srecin rndr.
R. W. Connelln Toplumsal Cinsiyet ve ktidar balkl bu arpc almas, toplumsal
cinsiyet kavramnn aklanmasna bir giri niteliindedir. Toplumsal cinsiyet ve
cinsiyet ilikilerine dair sorunlar tarihten psikanalize, ekonomiden gndelik politikaya
kadar ok eitli boyutlanyla ele alan Connell, literatr incelemelerinin yan sra rnek
olay zmlemeleri ve istatistiklerle de zenginletirilmi bir alm a sunuyor bizlere.
Ancak bunun da tesine geerek cinsellik ve cinsiyet kavramlarn sosyal ve politik
teoriyle btnletirme, bu alandaki teorik alm alar iindeki yerlerine oturtm a abasna
giriiyor.
Kadn ve erkek olmay nasl reniyoruz? Toplum sal cinsiyet rolleri tarih iinde nasl
bir evrim geirmitir? Toplumsal cinsiyetler arasnda bylesine bir eitsizliin kk
salmas, kadnlarn tarih boyunca ekonomik, kltrel, toplumsal ve siyasi yaam da hep
ikincil ve tabi konum da kalmas, teknoloji ncesi toplumlarda biyolojik cinsiyetin
kanlmaz sonucu mu olmutur? Bir baka deyile, evrensel bir yap oluturan
ataerkillik toplumsal evrim srecinde insanln kaderi miydi? Yoksa pekl bam baka
bir gelim e de gerekleebilir miydi? Connell, bu sorulan tartmaya amakla kalm ayp
ataerkilliin tarihten silinmesi ve iki cinsin btnlem esine dayal, tam anlam yla
eitliki, dem okratik, insanca bir yap kurulm as iin ezilen cinsin ve cinsel
kategorilerin -kadnlarn, ecinsellerin ve ataerkil cinsiyeti kategorilerden sapm a
gsteren btn g ru p larn - nndeki alm lar d a irdeliyor. Cinsiyet ilikileri sadece
kadm -erkek ekseninde ele alnm ayp ecinseller ve ataerkil sisteme m eydan okuyan
dier kategoriler de etrafl biimde deerlendirilm ekte; kadn ve ecinsel kurtulu
hareketleri bata olmak zere bu dorultudaki rgtlenm elerin gem i kazanm larnn
ve gelecee ynelik stratejilerinin bir deerlendirm esi sunulm aktadr.
Toplumsal Cinsiyet ve ktidar da, ekonomi ve politik temsil alanlarndaki eitsizlikten
ataerkil iddete kadar ok geni bir alan ilgilendiren cinsel politikann deiim
dinam ikleri eletirel bir gzle inceleniyor. T oplum sal cinsiyet iie cinsellii, bu
alanlardaki geleneksel kabulleri sorgulayp dntrm e amac dorultusunda
toplum sal/politik teorilerle btnletirm eyi deneyen C onnelln kitab, cinsiyet
aratrm alan ve cinsel politika alanlarna ilgi duyan herkes iin nemli b ir kaynak
olacaktr.
Richard Rorty
OLUMSALLIK, RON
VE DAYANIMA
ncelem el ev.: M ehm et K k-A lev T rker/275 sayfa/ISB N 975-539-113-4
O lu m sallk, iro n i ve D ayanm a, kimilerinin bugn dnyadaki en ilgin felsefeci diye
John Tomlinson
KLTREL EMPERYALZM
ELETREL BR GR
nceleme/eviren: Emrehan Zeybekolu/267 sayfallSBhf 975-539-257-2
Televizyonun kltrmzdeki yeri nedir? Medya iktidar altnda m yayoruz?
M arlboro ve C oca-Cola imek bizim kltrel yazgm z m? D allas izlerken
kltrmz Amerikan kltrne m i peke ekiyoruz?
Jean Baudrillarddan Stuart H alla, Anthony Giddenstan Cees H am elinke kadar
pek ok kuramc, otantik kltrlerin B atnm (zellikle de Am erikann) gelikin
kapitalist kltr tarafndan igal edildiini savunuyor. Onlara gre nc
Dnya, kltrel emperyalizmin penesine dm ve cehalet ierisinde inim inim
inliyor. Durum o kadar vahim ki, UNESCO toplantlarnda uluslar temsil ettii
sylenen birileri, kalkp m ilyonlar adna konuuyor, yok olmakta olan kltrleri
korum aktan sz ediyor...
Bu kitapta, John Tomlinson konu hakkndaki tartmalar ve bu tartmalarn
ardnda yatan teorik, ideolojik ve siyasi varsaym lara eletirel bir giri yaparken;
medya emperyalizmi tartmas, ulusal kltrel kimlikler, okuluslu kapitalizm in
ve kltrel modernliin eletirisi... gibi b ir dizi sylemde kltrel emperyalizmi
merkezi role sahip bir kavram olarak ele alyor. Bu sylemlerin incelenmesi,
ekonomik ya da siyasi emperyalizmden farkl olarak kltrel emperyalizm
dncesinin kurgulannda yatan tem el sorunlar ortaya koyuyor. Kitap, ithal
kltrel rnlerin etkilerinden, kltrel trdeleme srecine ve kltrel zerkliin
doasna kadar pek ok konuyu ele alyor. Yazar, kltrel emperyalizm e dair
eletirel sylemlerin, ulusal kltrler zerinden deerlendirilem eyeceini, bunlarn
kresel kltrel m odernliin ykseliine kar protestolar olarak anlalmas
gerektiini savunuyor. Ve konuya ok nemli bir boyut getiriyor: Kltrel irade.
nc Dnya halklarnn kendilerine dayatlan yabanc kltr hap gibi yutan
salaklar olduunu varsayan m odem ist sylemlere kar, kltrel topluluklann,
kendi tercihleri olan zneler, kltrel eylem ciler olduunu hatrlatyor.
Tomlinsona gre, kltr bir alnyazs deil, bir karar m eselesi. B u yzden,
Batl kltrler de dahil olmak zere, kaybolm akta olan kltrleri yaatmak,
kolektif irade oluturan srelerin baarsyla mmkndr. Bu da, kltm yaatan
ve gelitiren insanlarn irade sahibi zneler olarak kendi kaderlerini kendi ellerine
alacak ekilde sorumlu davranm aiann gerektirir. Ancak o zaman televizyonu ve
Coca-Colay lanetlemek yerine, onlarn iini dolduran eyleri insaniletirmenin
yollann arayabilir, hep birlikte yeni kltrel m eknlar tasavvur edebiliriz.
Stjepan G. Mestrovic
DUYGUTES TOPLUM
nceleme/eviren: Abdullah Ylmaz/303 sayfa/SBN 975-539-263-7
Batl toplumlar, nce B osnada M slman halkn, ardndan Kosovada
A m avutlann Srplar tarafndan soykm m dan geirilmesini televizyondan naklen
izledi. T elevizyon muhabiri, ksa bir sre nce Srp kurunlarna hedef olan
ocuunun cesedi banda alayan Kosoval anneye mikrofonu uzatp, N e
hissediyorsunuz? diye sorduu srada, Batl aile ekran karsnda mutlu bir
biim de yemeini yiyordu...
Artk, seyretm ekle yetinen, tepkisiz ve sinmi insanlarn ounluu oluturduu
bir ada yayoruz. Dnyaya dair bilgimiz arttka, um ulann aksine duygularm z
kreliyor, fkemiz zayflyor, kaytszlmz artyor. Peki ne oldu da bu noktaya
gelindi?
Toplumun McDonaldlainlmasTnda George R itzer m odernliin verimlilik,
hesaplanabilirlik, ngrlebilirlik ve denetimden oluan aklclatrm a srecini
incelemiti. Stjepan M estrovic ise bugnn toplumunu duygutesi toplum olarak
tanm lyor ve duygulann M cDonaldlatm lm asm inceliyor. Yazara gre, olaylarn
insanlarda kolektif bir coku yaratt, onlar duygulandrd ve eyleme sevk ettii
zam anlar geip gitmi, duygular paketlenip kullanm a sunulmutur. amz insan
artk gerek duygularm yaayamaz, onlar eyleme dkemez; olsa olsa bir duygu
sinilasyonu yaayabilir. Televizyon ekranlarnda izledii soykrma kar tek
yapabildii, nazik olmak ve merhamet duymaktr.
M estrovice gre, ada Bat dnyasnn ufkundan doan, sentetik duygularn
kltr endstrisi tarafndan geni apta gdmlendii yeni-Orwellci bir sretir.
Duygular yeni bir entelektel biim alarak m ekaniklemi, seri retime, m elez
duygulara dnmtr. Uygun biim de paketlendii srece her politika ya da
olay kabul edilebilir hale gelmitir. Eylem iin gerekli olan akl-duygu ba
kopmutur. fke artk kolektif eyleme dnroeyecektir. Kuku ve belirsizlik
duygutesi entelektellerin m ihenk ta olmutur: Onlar her bak asn bilme ve
hepsine kar tavrsz kalabilm e becerisini edinmilerdir.
Duygutesi Toplum, NATOnun B osnada ve K osovada yrtlen soykm m a
mdahale etm ekte bylesine tereddt etm esinin nedenlerini aratrrken
enform asyon bolluu, sentetik duygular, kibarlk, lm saplants, Vietnam
sendromu gibi bata A BD olm ak zere btn duygutesi toplumlara damgasn
vurmu olan fenomenleri ele alyor ve ada toplum larda kutsal olann oktan
yitirilmi olmasnn getirdii ykm gzler nne seriyor.
Y azar Trke basm iin yazd kapsaml nsznde ise en son gelimelerle
birlikte Kosova/Balkanlar sorununu ayrntlaryla ele alyor...
TAHAYYL GCN
YENDEN DNMEK
KLTR VE YARATICILIK
ncelemetev.: Erturul Baer!281 sayfa/SBN 975-539-222-X
Gnm z dnce dnyasn biimlendiren modem ve postm odem , bilim ve
topya, ilerleme ve kyamet, akl ve tahayyl gc gibi, genellikle gerilimli bir
tarzda birbirine gnderme yapan kavram ve dnce km eleri dlayc ve
kyaslanamaz ikilikler midir, yoksa birbirini besleyen diyalektik iftler mi? Yoksa
daha te bir manalar m var?
Cevap vermek zordur. stelik hepsinin doum tarihleri, direnleri, yaygnlk
dereceleri de bir deil. Akl ve tahayyl gc tartmas Antik Yunana (zellikle
A ristoya) kadar gtrlebilir, am a dnce dnyasnn temel motiflerinden biri
olmak iin Aydnlanm ay ve Kant bekleyecektir. lerleme Aydnlanm ann
ocuudur ama kyamet, tarih verilemeyecek kadar eski dinsel kozmolojilere
aittir; sonrakiler iin model tekil edebilecek bir kyameti tahayyl ise M ilata,
Patmoslu Yuhannaya kadar gtrlebilir. O tuhaf isminin de iaret ettii gibi
postm odem , gnmzn en son imalatlarndandr, ama moderne drt-be
yzyllk bir m r biilebilir. Vesaire...
Bu karmaada grece tereddtsz bir ekilde ne srlebilecek olgu, tm bu
gerilimli iftlerin Aydnlanma ve romantizm arasndaki tartm ada taze bir soluk
bulduu ve gnmz dnyasn biimlendirecek bir m ecraya kavutuudur.
Burada Aydnlanma akln, romantizm tahayyl gcnn militanln
stlenm i gibidir. Elinizdeki kitaba esin kayna oluturan tahayyl gcn
yeniden dnmek ihtiyac, bu erevede zuhur eder.
M odernlik kendini tanmak, anlamak, amak istiyorsa, akl ve tahayyl gc
ile hesabn kapatmak durumundadr. Ama bundan da nce, bu hesab kapatmak
ne demektir? Mevcudun, reelin adn koym ak m -k i burada bile ihtilafl, taban
tabana zt yorumlar v a r-, akl tahttan indirip yerine tahayyl gcn geirmek mi,
her ikisine snrlan netlem i ayn hkmranlk sahalar vermek mi, ya da ne?
Dahas, kaderin cilvesi bu ya, ilk etapta zmleme mi esas alnacak, tahayyl
m?
Peki, ne tr bir modernlik yaad epeyce tartmal olan, akla her zaman
D evlet, tahayyl gcne ise olsa olsa bir Devlet Sanats olarak davranm bir
kltr toplumu leinde bu ne lde baanlabilir?
Elinizdeki kitap farkl teorik katm anlarda byle bir hesaplamaya yer amak iin
derlenmi.
Adndan da anlalaca gibi nehrin te yakasnda, tahayyl gc yakasnda
oturanlara sz veriyor.
eyla Benhabib
MODERNZM,
EVRENSELLK VE BREY
ADA AHLK FELSEFESNE KATKILAR
nceleme/eviren: Mehmet Kkl368 sayfallSBN 975-539-180-0
M odernlik projesinin dnya apnda girdii krizin hem organik birer paras hem
de bu krize verilen birer yant olarak ortaya kan etik ve politik eletirilerin yol
at kargaa, tm bunaltclyla yaylyor. Dnyann gitgide kld bir
konjonktrde, ulus-devletin kendi arkaik erevesini korum ak iin yrrle
koyduu atmac stratejiye alternatif reteme-diimiz Trkiye'de ise, bunalt
szc bile hafif kayor. Dnya, kk b ir uzmanlar ya da sekinler grubunun
tekelindeki "yasa koyucu akl'i m tevazlatrarak, rasyonel ynetim idealinden
vazgemeksizin yeryzne, sradan yurtta-znelerin arasna indirmeye; kadnlarn
eletiri ve taleplerini dikkate alarak adalet sorunlarn kamu alanyla
snrlan-drmaktan vazgemenin yollarn bulmaya; evrenselci ahlk, bireyin srf
insan sfatyla eit sayg ve muameleye deer olmas idealini som ut balamlara
oturtmaya; "bizden/bizim gibi olmayan insanlar'Ta evrensel akl, zerk birey gibi
ahlki ve politik ideallerden vazgemeksizin iletiim kurm aya alyor. Peki, biz
ne yapyoruz?
Byle bir politik corafyada, yine bu corafyann krk ylda bir de olsa her eye
ramen ortaya kard (ve yitirdii) deerlerden birisi olan eyla Benhabib'in bu
alm as daha bir anlam kazanyor. Biliyoruz, "pratik felsefe"nin "eylem
felsefesi" olarak tercme edildii ve "eylem" ile "felsefe arasnda b ir iliki
kurmaya almam bir entelektel ortam da Benhabib'in cemaati dnrlerle
tartmasn; postm odem itirazlan babadan kalm a "olumsuzlayarak kapsama ve
ama" usulne pek benzemese de bu uslden ders alm bir abayla alt etmesini
kavram ak zor olacaktr. "Postmetafizik, etkileim sel evrenselcilik" ya da "balam
duyarl akl" kavramlarn Trkiye'de Trkiye iin dnmeye almak ok
zahmetli, ok rizikolu olacaktr biliyoruz; ama politik ve kavramsal szck
daarmz geniletme zahmetine katlanmadmz takdirde, Trkiye'de bize zorla
dayatlan deli gmleini yrtp atm ann imknsz olduunu m aalesef hep birlikte
renmek zorundayz. stelik, dnsel tay alabildiine ykselten Benhabib'i
okurken u bizim eski ve tatl tartm am z "evrenselden yerele, yerelden evrensele"
sorununu bu kez "posf'lar erevesinde yeniden dnme imkn da bu
zorunluluun bir dl olabilir.
D nya leinde dnce retmenin nasl b ir ey olduunu m erak edenlere...
Zahm etli okumalar sahih dnm enin olm azsa olmaz koulu olarak grenlere...
Keith Ansell-Pearson
KUSURSUZ NHLST
POLTK BR DNR OLARAK
NIETZSCHEYE GR
nceleme/eviren: Cem Soydemir/282 sayfa/lSBN 975-539-203-3
Kendi szyle kendini yara bere iinde brakan, bir m rit gibi konumasna
ramen hibir m rit istemeyen, kendisine inanm aya yeltenenleri horgrerek
uzaklatran bir dnrle hesaplam ak zordur. Tm deerlerin tepetaklak
yuvarlanp kt bir ada yeni Tanr taklitleri icat etmeye koyulan hn
insanna, urunda atelerden getii byk retilerin kendisinin yeni kleliinin
m jdesi olduunu acmasz bir kahkahayla bildiren bir felsefeciye sempati duymak
zordur. Cesaretin insann tarih-ncesinde kaldn bildirerek, iki bin yldr
yaratlm tm deerlerin nihilist ve dlek drtlerden trediini haykran ve
yaanlas tek hayatn kahramanca ve bunun da kahramanlara yarar olduunu
savunan birini, N ietzscheyi, deli ve faist diye dam galam ak ise kolaydr.
K eith Ansell-Pearson, Kusursuz N ihilist adl kitabnda, Nietzscheyi ykarak,
bozarak yeniden okumay deniyor. stelik Nietzschenin horgrd felsefe
hocas edalarndan uzak durm aya gayret ederek yapyor bunu. G istem inden
ebedi dne, stinsandan hn ahlkna dek N ietzschenin felsefesinin
temel kavramlarn tartrken, politik dncesinin nemli katm anlann
ayrtryor. Zamannda, milliyetiliin kltr-kart hastaln en tipik yanss
olduunu dnen, tm rk politikalar reddeden, Yahudi dman Alman
politikaclara veryansn eden bir kiinin faist dnceye dahil edilmesinin
barndrd riyay byk bir aklkla sergiliyor. Nietzschenin liberalizm ve
sosyalizmi, byk bir dekadansn yek dierini aratmayan birer deikesi olarak
grm esinin gerekelerini tartmaya ayor. Rorty ve Connolly rneklerinde,
ada liberal ve radikal dncelerin Nietzscheyi sahiplenme abalarndaki
sorunlan deerken, kadn dman bilinen bir filozofta Irigaray ve Cixous gibi
feministlerin ne bulduklarn aratryor. Ksacas, evet ve hayrn tesinde
okum aya alyor N ietzscheyi. Ve bu okuma esnasnda, dnyann dndn bir
kez daha hissediyoruz, tpk onun tarif ettii gibi: Yeni grltler yaratanlarn
deil, yeni deerler yaratanlarn etrafnda dner dnya; ama sessizce dner.
ukurda debelenmenin kartt grltden bktysanz, okuyan glmek zorunda
brakan bir filozofun politik dncesinin ne menem bir ey olabileceini merak
ediyorsanz, Nietzscheye yarar bir alm a retmi olan A nsell-Pearson sizi eli
bo evimeyecektir, emin olunuz.