You are on page 1of 256

Ahmet Altan

TEHLKEL

MASALLAR
ROMAN

CAN YA YINLAR LTD. T.


Hayriye Caddesi No. 2, 80060 Gal.ltasar:y, stanbul "
Telefon: (O-12) 252 56 75252 59 88 . 252 59 89 Fax: 2527233

Ahmet Altan
TEHLKEL!

MASALLAR

TRK.Y AZARLARI

1. b"sm: Ekini 1996 :


2. hasm: Ekim 1996
3.
4.

bism: Kasm
basm: Kasm

1996
19%.

5. basm: Kasm 1996


. 6. hasm: K:sm "1996
7. basm: Kasm 1996'
8. basm: Kasm 1996
9. basu: Kasm 1996
tO, b"5]m: Kjsm 1916
11. basm: Kasm 1996
12. basm: Kasn 1996

U. basm! Ka,~n 1996


. H.

b~,sm: Kasm

1996

15. basn'!: Kasm 1996


16. basm: K:.snt 1996
17. basm: Ar:lk 1996
18. hasm: A':hk 1996
19. basm: Aralk 1996
20. basm: Ocak 1997
21. basm: Ocak 1997
'22. hasm: Ocak 1997
23. basm: Oc,k :997

ISBN 975510.704.5
. o .Ahmet Altan i C:n y,rn1an Ltd. ti. (1 <)%)

Bu kit;~, s;\phu!'d, c,.nr;y!.u'nua diziidi,


. . zal B.smcvildc b.sld:. (1997)
Dizgi: Srrap Kl'

AHMETALTAN'IN'
CAN YA YINLARI'NDAK
BRKTAPLARI

DRT MEVsM SONBAHAR i roman.


GECEYARS ARKLAR / d""m,
SUDAK z / romalt.

YALNIZLIGIN ZEL TARH / roman

AI,mtt Altau, 1950 yilnda dodu. Ona ve lise renimini e~itli


okullarda dolaarak tamamladktan sonra Orta DoU Teknik niverstesine devam etti, stanbul niversitesi ktisat Fakltesini bitirdi. -Yirmi dn ya~nda gazctecilie balad. Gece muhabirliinden,
genel yayn mdrlne kadar gazeteciliin hemen hemen btn
kademelerinde ahjt. 1987 ylnda kje yazar oldu, 1990'da genel
yayn mdryken gazetecilie ara verdi. eitli televizyon prog. ramlar hazrlad. Birok yazsndan dolay yargland ve 1995 yln
da bir buuk yl hapse mahkum edildi. lk roman Drt Mevsim
Sonbahar 1982'de yaynland. 1985'te yaynlanan ikinci kitab Suda
ki z, toplatld ve mstehcenlikten yarglanarak mahkeme kararyla
yakld. nc roman Yalnzln zel Tarihi 1991'de basld.

Tanrnn bykl,

nedenleri gizlemekte,
krallarn bykl,
onlar bulmakta yatar.

Hazreti Sleyman

iR

lo~an, bir cinaye.ti t~sarlar gibi tasarladm.

Iy hazrlanm br cnayetten daha mkemmel


tek ey varsa o da iyi kurulmu bir romandr
enm iin. Yazyla cinayet arasnda, gizli tarikatlarn
ayinlerini andran, dardakilerin asla gremeyecei
korkun bir benzerlik olduuna inanrm, ikisi de tanr
nn buyruuna kar kar, ikisi de hayat yeni balaya"
cak bir hayat iin sona erdirir, ikisi de gnahlarn en
byn iinde barndrr.
'
Btn romanclar gibi ben de bir katil gibi souk
kanlymdr; gnlerce, aylarca usanmadan plan. yapar,
son darbeyi vuracam yeri hi acele etmeden belirlerim .. Kitaba baladmda son satr da kafamda hazr, dolu bir silah gibi patlayaca an bekler. Yava yava o
ana doru ilerler.im. br insanlardan kopup ayrlarak,
ancak cinayet ilerken ve roman yazarken duyulan,
korkularla, karanlklarla, rpertici zevkle:le, beklenmedik srprizlerle, maceralarla, bin bir trl byl ayrn
tyla dolu o muhteem yalnzln iine dalartm.
Bu kitabn benim amdan brlerinden daha dei
ik olmasnn nedeni, her zaman ben kurbanm bulduum halde, bu kez kurbanmn beni bulmas, romann
yazlmak zere bana gelmesiydi. Bir bakas iin o, koyu renk gne gzlkleri takm, siyah kazaki, iinde
kzl pr1tllar oynaan gr salar olan gen bir kzd;
benim iin~e srarl birka telefondan sonra gelen bir romandt. Kz bir romana girmek istediinibiliyordu, bil-

\
\

medii

ise bu romandan nasl kacayd, onu yalnzca


ben biliyordum ve ona asla sylemeyecektim, zaten
sylemedim de.
Zaman, ba dertte olanlar iin en tehlikeli zamand. stanbul'un ekim balarnda grlen o dalnda olgunIam zm salkm rengindeki gneli gnlerinden biriydi. Onun ba dertteydi; daha fenas benim_de bam
dertteydi. Dertlerimiz hem benziyor, hem benzemiyordu; o bir erkekleolan sorunlarnn zmn aryordu,
ben birka kadnla olan. sorunlarmn zmn. O
kendi zmn bende bulabileceine inanyordu, bense onun benim iinbir zm. olabileceini dn myordum bile; aslnda ben sorunlarmn zmnn ne
olabilecei konusunda bir fikir sahibi bile deildim,
yaptm ie zm aram.k da denmezdi. ten ie kurtulamayacam oktan kabul etmi, aa dm bir balk gibi rpnyordum, kurtulu umudundan kaynaklanan bir abadan ok igdsel bir rpnmayd benimki.
Kzn ise bu tr aresiz rpnmalarla hibir ilgisi yoktu,
o kurtulmay benden daha iyi bilen birisiydi, belki de o
kadar rahat kurtulabilmekten sklyordu ve biraz r
pnmann hayatna renk katacan sanyordu.
. Nerdeyse btn ilerim ters gidiyordu. Yllardr altm reklam irketinden ayrlmak zorunda kalm
tm. Son romanm basan yaynevlerinden ikisi batm, biri de ort.okullar iin din kitaplar basarak bat'
maktan kurtulmutu. Kitaplar yazyordu m, ama benim
yazar olduumu benden baka bilen yok gibiydi, herkesin gznn nnde durmasna ramen benim yazarlim tam bir sr olarak sryordu.
Reklam irketinden aldm yklce tazminatmn
dnda pek param da yoktu, oparay da, sanki hemen
bitirmek ister gibi garip bir hrsla harcyordum. Hem
biraz para kazanabilmek, hem de oyalanabilmek iin,
yeni kurulmu bir kamuoyu aratrma irketinde al-

yor, haftan'n birka gnii ie gidip cinayetleri trlerine


gre tasnif ediyordum.
nsanlar gibi cinayetlerin de karakterleri, zellikleri, benzerlikleri, kendilerine at zamanlan vard; her ayr karakter iin ayr bir dosya .yordum; katilleri asla
yakalanmayacak olan faili mehul cinayetler en kabank
dosyay oluturuyordu;sonra srasyla ak iin ldrenler, para iin ldrenler, hakarete uradna inand
in ldrenler, zevk olsun diye ldrenler geliyordu.
Cinayetlerle ilgili bilgilerim gittike geliiyordu, artk hangi tr katillerin hangi saatlerde cinayet iledi klerini bile bilebiliyordum. Zaman benim iin bir cinayet
birimi haline gelmiti artk, saatim e baktmda ilenen
ya da ilenecek bir cinayeti gryordum yuvarlak kadrann iinde.
Mesela, kahn,bykl, esmer adamlarn, gneydou
nun dar sokaklarnda, kahvelerden taan tav. akrtla
rnn, meyankk, ras satan r.clarn sar pirinten'
ibriklerinin kapaklarn vurdurarak kardklar ngrt
larn, Krte konumalarn, polis hoparlrlerinden ykselen mararn grlts arasnda yryen birini, herkesin gzleri nnde ensesipden bir kurunla ldrp
sonra da herkesin baklar arasnda yryerek ortadan
kaybolduklar 'faili mehul' cinayetler her gn akpmst drde alt arasnda ileniyordu. Her akam ayn
saatte bir ya da iki kiinin o sokaklarda vurulacan, s
cak nedeniyle hzla kahverengileen bir kan birikimisinin iinde yatacan, herkesin yerde yatan cesede dehe,tle bakp kap diplerine snacan, kimsenin tank- ,
lk etmeyeceini biliyordum. Akamstleri saatime baktmda, zaman, faili mehul cinayet zaman oluyordu
ve o saatlerde'hayatta kalmamn Gneydou'da deil de
stanbul'da yaamama bal olduunu bilmek beni hu, ZtlfSUZ ediyordu. nsanlarn hayatlarnn nasl sona ere9

ceinin yaadklar kentlere gre belirlenmesi beniin hayata olan gvenimi hi de glendirmiyordu.
"","
Ak cinayetleri ise geceyarsnadoru" ileniyordu,
ci,ayet saati geceleyin onla on iki arasndayd ve byk
bir ihtimalle, sigara duman ve rak kokan kk bir.
odadaki dank bir iki masasnn banda geliyordu
lm.
Ak ya da kskanlk yznden cinayeti ileyen (ki
bu tr cinayetlerde ak ve kskanlk ayn anlamda kullanlyordu, lm yaklanca bl iki, birbirine bal, ama
ayr duygu tck bir duygu halinde kaynayor\u ya da
bu iki duygu birleip tek bir duygu haline gelince cinayet ortaya kyordu), kadnsa, o cinayetler leden
sonra ve byk bir olaslkla, perdeleri hi almayan,
eyalarn bir l gibi ruhsuz durduu; yerlerin halsz
ve !plak olduu garsoniyerlerde ileniyordu.
Para iin ilenen cinayetlerin zaman ise leden
nceydi, sabah kahvalnsyla len yemei arasnda, ge-nellikle iyerinde ilk iilen ayn ardndan ileniyordu,
ileyenler genellikle profesyoneller oluyordu ve bir ba
kas adma lm bir yerden bir yere tayorlard.
Akam yediyle on bir aras ise, btn lkedeki birahaneler ve kahvehaneler birer muhtemel cinayet yeri
haline geliyordu. Bu saatler hakarete uradna inand
iin ldrenlerin saatiydi, hemen her gn kanlmaz
olarak lkenin bir kesindeki bir birahaneden ya da
kahvehaneden baklanm ya da vurulmu kanl bir ceset tamyordu darya. Katiller ise ounlukla genlerden oluuyordu, onlar hakarete uradna inanmaya
ok yatkndlar. Akam karanlnda, kaplarnn n,
biraz nce yenmi sosisli sandvilerin, midye-ekmeklerin sarld ya lekeli beyaz kat paralaryla, krk bic
Ll iele:iyle, boaIm iki" kasalaryla dolmaya bala
yan, grltl birahanelerin n.nden geerken ieride-

10

kiler bana muhtemel katiller v" maktuller olarak gzkyordu.


',Zevk iin ldrenlerin saatleri yoktu, zaman tmyle onlara aitti" canlar istedike ldryorlard. Zaman konusunda belirli bir seimleri bulunmuyordu,
ama setikleri mekanlar birbirine benziyordu, kanl
maz olarak hepsi de bu zevki ssz bir yerde tatmak zorundaydlar, .onun iin tenha parkar, ormanar, cra
mahalleierin sszlapn arka sokaklar onlarn kurbanlan aradklan yerlerdi, cinayet ileme biimleri de tekilerden daha deiikti, bazlar kurbannn bana bir
naylon torba geirerek bouyor, bazlar rzna getikten sonfa kadnn orabyla boazn skyor, bazlar
ldrdkten sonra kurbamnn baz paralarrkesiyor
du, aralarndan bir tanesi ise ldrdklerinin gzlerine
ve alnlarna birer ivi akyordu, onun iin ayr bir
dosya amtm.
Cinayetlerle, iimin gereini de aan byle bir dikkatle ilgilenmem katiL. ruhlu biri olduumdan deildi,
geri her zaman bir cinayet ilemeyi, o geri dn olmayan, lmn mehul karanlna alan Snrn geildii andaki heyecan ve bir daha Tanr da dahilhi kimsenin deitiremeyecei bir atlmda bulunmamn gcn yaamak istenutim, ama asl neden o deildi; ldr111enin, yaz yazmann ve sevimenin, tari~in ve nsanl
n stne bina edildii bu muhteem eylemin birbirine ok benzediini dnyonlum. ldrmek iin o
son hareketi yaptn, ba soktuun, tetii ektiin,
bombann pimine asldn, uan roket kolum boah
tn an, y~zy yazmak iin kalemi kada deelirdiin
an ve orgazmn topuklarndan kasklarna ykseldiini
hissettii n an, o ana kadar olduun insan olmaktan
kp bir baka insana dnyordun; hayatm boyunca
iinde gezdirdiin, senin bir paran olan, ama tammad
'n bir bakas kyordu ortaya. Cinayet, yaz ya da se-

11

vime bittiinde iindeki tanmadn' adam, yeniden


kt karanlklara ekilip ortadan kaybollyordu; cina-

'yet annda, yaz yazarken, orgazma ularken yaadkla


rndan hemen hemen hibir ey hatrlamyordun. O,s-;"
rada yaananlar sanki senin belleine deil, bir baka in:;: '
sann belleine kaydoluyordu. Katillerin, yazarlarn've,
aklarn ikinci ve gizli bir bellei daha vardi, cinayetle-,
rini, yazlarn ve orgazmlarn, o ,kendilerinden bile,
gizli olan belleklerinde saklyorlar ve o bellek ancak
ikinci bir cinayette; yeni bir yazya ba anldnda ve, ,
seviildiindeyeniden canlanyordu.
Bu gizli bellein, cinayet, yaz ve sevimc anlarnda,

ortaya kah' o ikinci kimliin nereye saklandn, o


ikinci kimlik ortaya ktnda katilin, yazarn ve ;n
neler hissettiini; katillerin, yazarlarn ve aklarn ha'
yatlarnda, hayatlarnn en nemli anlarnn neden s;m-'
siyah bir esrara brnp kendilerini o esrarn sahibinden bile gizlediini merak ediyordum ve bununla ilgili,
bu karanlkahlarn peine den bir kitap, yazmay dnyor, o karanlk ana, gizli bellee ulamann hayali- ,
, '
, ni k u r u y o r d u m . ' . ,
Benim hayatmdaki ilk hayranm, daha dorusu ki-.
tabm okuduunu bana syleyen ilk kii ohn gen kz
bunlarla ilgili deildi elbette, o sralarda benim ne 'yapt,
h, ne hissettiimi, neler dndm bilmiyordu.
"Son rOmannzdaki kadn beni anlatyor, kendimi daha'
iyi tanyabilnek iin sizinle muhakkak tanmalym,"
demiti, "kendimi ancak byle zebileceimi dnii-'
yorum." Bu szler, yllar sonra bir hayran bulduum
iin beni ok sevindirmiti, ama kzla bulumaya ikna'
etmemiti.

Kendini arayan bir kadnn kiisel bunalmlarn zebilecek biri gibi grmyordum kendimi, stelik kendini arayan kadnlar yeterince oktu evremde. Kadnla
, rn hayat ve ak dedikleri eyin aslnda srekli olarak

12

kendilerini aramak, kimliklerini, duygularn soruturmak, hissettikleri her eyin derinliini renmeye al
p bu duygunun gerek mi, yoksa yapay m olduunu
aratrmak, ksacas kendilerini garip bir tutkuyla didik
didik etmek olduunu renmitim. Onlar da, benim
gibi, hayatn srrnn kadnlardagizli olduuna inanp
kendilerini bularakhayatn srrn zmeye alyorlar, . d, ama onlar kendilerini bulana kadar ben kendimi
kaybedeceim diye korkmaya balamtm; beni kendi
derinliklerine doru ekiyorlar, sonra da beni orada yapayalmz terk ediyorlard; kendilerini bulmaya meraklydlar, ama ok da sabrszdlar, aratrma biraz uzad
m hemen baka bir eyle ilgilenip aratrmay ba~ka bir
zamana brakveriyorlard!. Kendini arayan birini daha
hayatma sokmamaya ok kararlydm, ama kz benden
daha kararlyd, birka telefondan sonra on dakikalna
bulumaya raz oldum.
Bile bile oyalanp bulumaya krk bej dakika ge
gitmem hibir eyi deitirmedi, kz beni bekliyordu,
nnde durdum, eilip arabann iine baktktan sonra,
sakin hareketlerle arabaya bindi, "Ge kaldnz," dedi;
arabay srerken zr diledim, biraz dolatktan sonra
onu brakmay djnyordum, ama naslolduunu anlayamadm, konujmaya baladk, oradan buradan konuuyorduk, byle tuhaf bir bulumada olmas gereken tedirginlik ksa zamanda geti. Bu )lrada, kz braktktan
sonra gideceim randevuya ge kalacam! anlyordum,
ama ge kalmaya aldrmadm fark ettim; kzda ilgimi
eken bir ey vard ve bunun ne olduunu bir trl kavrayamyordum.

ok doal davranyordu, ok ak szlyd, gereinden fazla drstt ve her jeyin belirsiz, btn iliki
lerin karmakank olduu bu dnyada byle dmdz

bir aklk garip bir karmaaya yol ayordu. Karmak


bir dnyann . iinde birbirleriyle anlajm~ya alan in-

sanarn bulduklar ifreler kzn kbnumalarna uymuyordu bir trl, bildiimiz ifreler anlamlarn kaybedi-

. yorlard ve ifrelere alm biri bu ifresiz ve ak ko'


nuna biimini anlamakt. zorlanyordu; kzn syledigi
her ak ve dmdz sz sanki bir ifreymi gibi algla
yp zmeye alyor ve zemiyordunuz, nk ifre
si yoktu, kz btn insanlarn bildikleri ifreleri bilmiyordu.
Kendinclen ,bh,) Y'lI olanlarla konumaya ali kn
d, ksa bir' zaman sonra benim~ "senI! diye konumaya
balamt, benden yirmi ya gen birinin bana "sen" de"
mesi, beni artmtI, an1<1 bu houma da gitmti, "siz"
yerine "sen" demesi ilikiyi bir suortaklna evirmi

ti, kendimden bu kadar gen biriyle birden samimi .olmutum.

Yana gre ok olgun, kaln bir sesi vard, gzlerinizi kapasanz byk bir kadnla kontutnuzu sana. bilirdiniz, ama birden glnce sesi kk bir kzn sesine benziyordu, srekli deiiyordu sesi, bir byyor bir
klyor, sesin yan ve kimliini bir trl ele geiremiyordunuz, iki cmle arasnda sesi yirmi yllk bir zp~
lama yapp birden otuz yana ykseliyor sonra birden
on yana iniyordu, ama benim ilgimi eken yani, yirmi
yanda olmasna ramen yirmi yanda bir sesi olmamasyd.
,
Yz ise, sesinden bile daha dei,kendi, yznn
izgilerini insann bellein e hapsetmesine olanak yoktu, .
bitmemi bir resim gibi izgileri srekli dei,iyordu, yz birden byyp bir kadnnyz oluyor, sonra bir
ocugun yzne dnyor, birden ya anyor
da
bebekle,iyordu ve bunlar ayn insann ya l ya da bebeklii deilcli, her deiimde baka ba,ka birilerinin
genlii, kadnl, ocukluu oluyordu; bir saat boyunca dikkatle yzne baktktan sonra bir an gznz kapasanz, belleinizde tck bir yz kalmyor, yalnzca bir

ya

14

.hareket kalyordu. Bir tck gzlerini hatrlayabiliyordu


nuz, nk gzleri yznn en belirgin blmyd,
ok iri deildi, ama garip bir parlts vard, bir zaman
sonra gzlerinin renginin de elayb yejil arasmda qitli
tonlarda dolaarak deitiini kefedecektim.
Onunla konumak ayn anda bir dizi insanla konumak gibiydi, yanmda oturann o bir dizi insandan
hangisi olduunu yakalayamyordum, tek kiilik kalabalk ilgimi ektisanrm, igdlerim btn gcyle
beni uyarmasna ramen, o bir <lizi insandan tck bir insan yapma ya da o diziyi paralara ayrp ayr ayr insanlar haline getirme istei iimde yijkseliyordu.
Yazdm romann 'kahramanna benzediini sylemesine ramen bir edebiyat merakls deildi, ok az roman okumutu. Ben birok romancnn arasndan seilmi biri deildim, sevgilisiyle kt bir kaamak yolculuk srasnda rastgele bulup okuduu bir kitapt benimki Ve o kitaptaki kadnn kendisine benzediine. karar
verip peime dm. Kitab ezbere biliyordu, kitabn
kahraman olan kadndan sanki gerek bir insandan sz
eder gibi sz ediyor, onun duygusal deiimlerini anlatan blmleri zellikle seviyordu. Merak ettii konularn banda da benim, anlattm kadn tanyp tanma
dm geliyordu, byle bir kadnvar myd ve o kadn
neredeydi? "yle bir kadn var" deseydim ve bir adres
verseydim herhalde beni brakp gidecek ve <? kadn bulacakt. Yllarca ssz adada .kalm birinin, kendi yznn ne hale geldiini grmek iin ayna aramas gibi bir
tela vard, kendine b:nzeyen kadm bulmak, o kadn
da kendini grmek istiyordu.
Aslnda kendine meraklyd, btn dikkati kendine
dnkt, edebiyatla ilgilenmemesi de belki o yzdendi,
kendisine benzemeyen hibir eyonun ilgisini ek miyor, kendisine benzediini dnd her ey ise onu
ldrtyordu; kendini bulamad romanlar onun iin
15

nemsizdi; benim romanma byle delice baylruisi ise


kendine benzetmesindendi.
. .
Benim iinse macera tamamen tersineydi;ben'tan
dm bir kadn deil, kafamda yarattm bir ka'dn
anlatmltm ve anlattm kadn, anlattktan sonra buluyordum. Dorusu anlattm kadnn gereinin neye
benzediini. de ok merak ediyordum, ama bu kza'ben
zediini hi dnmemitim. Benim anlattm kadn
bu kzdan en aa on bes-yirmi ya bykt, ok daha
zengin, toplumda kabul grm, ok yapm bir kadn'
d, btn yaadklarndan sonra ak; gerekduygtiyu
ve cokuyu bulamamanm sancsn ekiyordu,btn
hayat boyunca yalnz olduunu kefediyordu ve ruh
hali ok deiken biriydi, o deikenlik arasndan kendi
gerek yzn bulmak istiyordu, ak olamayan, hi
, kimseye balanamayan, hem ak olmak isteyen,hem
.de ak olmaktan, birisine balanmaktan deli gibi,krkan bir kadmd. Romanmda anlattm gibibir,kad,nla
bi dikte olmak istemezelim dorusu, rktcbir".kF
dnd benim anlattm, hem erkeklere aldrmyor, hem'
de, lgnca kskanabiliyordu; hem efkatliydi, hem.' de
ta gibi duyarsz olabiliyordu; gen bir kzm byk, bir
kadmla.ne ilgisi olabileceini bir trl anlay.myor,
dum, kz ise o kadnm kendisine benzediini sylyordu durmadan.
'
,
Ben, evinde yapt hesaplarla gkyzin derin:
'liklerinde bir yldz bulunmas gerektiini saptadktan
sonra teleskopla baktmda, syledii yerde syledii
yldz gren bir astronom gibiydim, anlattm kidn
doru kmt, anlattm gibi biri vard, ama.' benim
anlattmdan yirmi ya daha genti. Grn de be~
nim kafamdaki kadna benzemiyordu; ben; kzl sal;
'uzun boylu, izgileri OlUrmu, genliini geride brak'
maya baladklar yalarda kadnlarda grlen o olgun
kadn

pnlty cildinde tayan bir kadn dnmtm, bu ise


sesi ve yz srekli deien gen bir kzd!.
Balkanl byk bir ailenin kzyd, ailesinde derebeyleri ve eyhler vard, "Sen bir sultansm yleyse," deyince nedoru bklp ocuk kahkahalanndan birini
att, sonra bir ara annesinin kendisine masallar anlatt
n syledi. Kk bir ocuk gibi annesinden masallar
dinleyen, kendini krk yandaki bir roman kahraman
na benzeten, aslnda ok iine kapank olduunu syleyen ve kendisinin iki misli yandaki bir yazarla sokaklarda bulumaktanekinmeyen birisiydi; halinde beni
tedirgin eden bir ey vard, bir bakasnn bedeninde yaayan yabanc bir ruh.. gibiydi, kendi kendine benzemiyordu ve bir roman kahramanna benzediini dn,yordu.
,
, Garip bir elli dakika yaadk arabann iinde, bu
arada kentin' iinde dolatk durduk, deniz kenarlarn
dan, caddelerden, sokaklardan getik; hi darya bakmyordu ya da grdklerinden hi etkilenmiyordu, grdkleri hakknda tek bir yorum bile yapmad. Sonra
onu havaalanna yakn bir yerde braktm, geldii kente
dnecekti.
O gnlerde evremdeki kadnlar bir ku srs gibi
, havalanmlt, hangikrinin uup gideceini, hangilerinin
geri dnp yeniden benim dallarma konacan bilmiyordum ve giderken hep yaptklar gibi gittikleri iin
benim kendilerinden zr dilememi istiyorlard. Terk
edilen bendim, zr dilemesi gereken de bendim ve iin
en anlayamadn yan, onlar av urmak zorunda olan
da bendim;ben,i terk ettike bana daha ok balanyor, lard ve ilikiler bittike daha oalyorlard!. Ben terk
edildiim iin hem ac ekiyor, hem de vicdan azab duyuyordum, iinden klmaz bir aa dmtm Ve kadnlar bu alar skltrmakta ok ustaydlar.
Ben de kendimi garip bir cinsellie kaptrm, bir
dir sevime hastalna tutuln1\Jwm, kadnlar beni duyTehlikeli Mas:lbr

17/2

gu alarnn iine doru ektike ben cinsellie doru


kayoreium, cinsellik bir tr uyuuncu gibi "clenm
ve skntlarm yattryordu.
irketten ayrldktan sonra yaptm ilk i, aldm
tazminatla ok geni bir eV tutmak olmutu, henz Ojya
almamtm, ama bo ve kocaman evin iinde dolamak
houma gidiyordu, eya almak iin de acele etmiyordum. Her cidaya bir telefon koymutum, telefon alnca
bo evin btn odalarnda inanlmaz bil' mlama bal
yordu. O gnlerde telefon sesini ok seviyordum; hayatnn bir dneminin bittiini ve yeni bir dnemin ald
n hisseden herkes gibi bende de burulduk, kayg ve
beldenti artmt; telefon sesleri beni geleceime bal
yordu, ama ayn telefonlar gemiimin benden kopmasn da nlyordu, gemile gelecein i ie olduu o tuhaf gei dnemlerinden biriydi ite.
O garip oyunlar da o sralarda ke,fettim. Bir zaman, beni terk eden kadnlarla bir kez daha ,evimek
iin pelerinden kottktan, beni terk etmekten vazge'enlerle yeniden bir araya gelmeyi kutlamak iin sevi'
rilnen, yeni tantklarmla eski sevgilileri unutmak iin
yattktan sonra bildiimiz sevimelerden skldm. Ba,
ortas, sonubelli bir hikayeyi srekli okumak gibi sevi
meler de ezberlenmeye balamt. Yeni hikayeler bulmannzaman geldiine karar verdim ve sevimdcri
paralamaya koyuldum. Bu, o garip dnemin en ele~
celi ksmyd bence. Kadlar batan karmaya al
yor, ama asla onlarla yatmyordum, hcl' biriyle sevime
nin bir paras yayordum; kadnlarla duygusal iliki
leri syrp atmtm bayatndan.
-Karlatn btn o kadnlan ne tr cinayetlci' i
leyebileceklerini dnerek snflaraayryordum, aralarnda gizli bir rgte girip tanmad bir adam ensesii'
den' vuracak biri olduunu sanmyordum, bt! sanki erkeklere zg aalk bir cinayet tryd, para iin vu-

rabilecek olanlar bazen orospularn arasnda gryordum, yleleriyle karlanca ';caba beni evde param iin
ldrrler mi diye dnyordun, sevdikleri iin l. drmeye yatkn oJanlar daha fazlayd, zevk iin Jdre. bilecek olanlar, en azndan benim o gruba koyduklanm
ise bana en ekici gelenlerdi.
Bu yeni gelen kz ise bir gruba sokamamtm, srekli deien yzyle her an bir gruptan brne geiyordu gzmde.
Kzla bulutuum gn de bir kadnla randevtn vard. Kz braktktan sonra, bin bir zr ve gerekeyle ve
epeyce geblarak gittim bulumaya. ok nceden ta1l1yorduk, ama birbirimizi yeni kefetmitik, arada s
rada buluup yemek yiyorduk. Onu asla evime davet etmiyOrdum, o zaten beni davet edemezdi, nk evliydi.
Sevimeleri paralamann en iyi yolunun glmek
olduunu fark etmitim; bu, sevimenin ok ciddi yapl
dn kefetmemle ayn zamana rasdamt!. Kadnlara
glerek seks hikilyeleri anlatyordum, zellikle de kerhaneleri. Btn kadnlarda, kerhanelere, randevuevlerine, canl seks gsterisi yapan dkkanlara kar inanl
maz bir merak vard ve benim onlarn merak ettii her
. ey konusunda bilgim bulunuyordu, hepsini dolam
tm, sradan kerha.iderdeki kyl orospularn da, randevuevlerindeki. gecekondulu kzlarn. da, Avrupa'y
dolduran seks dkkanarndaki UzakdoUlU 'yaratkla
rn da neler yaptkbnn ok iyi biliyordum, nk o s
ralarda ocalan da epeyce gezmitim. Ayrca tclcfonum
geceleri teleloz armakiin de qok iyi bir aletti ve bir
defter dolusu mmaram vard. O kzlarla istediim her
oyunu oynuyordum.
'
Bir keresinde bir oyunc'ak grmtm, bir demir
ubua gm bnatl kk melekler takmlar, meleklerin ba ksmna gelen kk bir oyua d~ minik mumlar yerletirnilerdi, mumlan yaknca s111n etkisiyle

19

bir hava alum oluyor ve kk melekler kanatlarn


aarak ubuun evresinde, ,mgrak sesleriyle dnmeye
balyorlard; benim hayatm da o oyuncaa benziyordu; meleklerin yerine orospular koynujtum, ngrak-'
lar alarak dnp duruyorlard, orospulardan sklnca
da henz orospu olmamj olanlarn pqine djmjtm,
O gn bulujtuum kadm byk bir jirketinmdryd\.\ ve inc uygun bir grnts vard, benim ,cn

ok holandm tarza sahipti, ykseke fopuklu ayakkablar, okk clbiscler, sekin bir parfm, bakmI
salar ve ciddiy'et,
En azgnlarnn en arbajl grnenler olduunu
anlamtm o sralarda,
O kadn bana bu inancmm doruluunu kand-'
yordu her seferinde, o gn de bedenimin her yannda
ayr bir zevk ve sz duyarak ayrldm ondan, '

20\

II

iG-' i

eceleyin eve dndmde o gn leden sonra


bulutuum kzm tamamen aldmdan km,
olduunu fark ettim, o benim hayattaki tek
hayrammd ve hayranlarla yazarlarn bir araya gelmemesinden yanaydm, nk byle bulu,malar genellikle
'hayal krklyla biterdi, ayrca kz ok genti ve ok
fazla konuacak konumuz olduunu, sanmyorclum,
ama birden kendi yazdm kitab merak ettim, basl
dktan sonra Ilir daha okumamtm.
Nasl bir kadm yazdmu biliyordum tabii, ama'
aradan geen yllarn da etkisiyle ayrntlar unutmu
tum. Zaten o kitab ben de dahil hatrlayan kimse yoktu ve kz imdi bana o kitab yeniden hatrlatyordu.
Bo odalardan'birine ylm kitaplarn arasmdan
kendi yazdm 'buldum, stnde kendi adm yazl
olan kitap tmyle yabancyd bana. stndeki ad,
kendi adm olmasna ramen bana bir yabancn ad gibi geliyordu. Herhalde, biraz da, yaadm baarszl
, unutmak isteiyle, kitapla ili,kilerimi koparmtm. ,
Cinayet 'nn hatrlamayan bir katilin cinayet mahallinde dolamas gibi kendi kitabm okumaya bala
dm, nceleri cmleler taklyordu gzme, bu dimle
yle yazlmalyd, burada u szck daha iyi giderdi gibi honutsuz bir dikkatle okuyordm, sonra yava yava kendi yazdm kad ilgimi ekmeye balad.
21

Garip bir kadn anlatm olduumu fark ederek


anlattldarmm ouna jayordum, bir kadn hakknda
byle eyler bildiim; dorusu hatrlanyordum. Birisi
adm kullanarak benim hi bilmediim
eyler yaznu, bir kadn anlatl)l1t ve ben yle bir ka- .
dn tanmyordum.
Kitabn kadn kahramam Zbeyde, bu ad nereden
bulmutim onu da hi anlayamadm, bir yerde hayat
hakkndaki dncelerini anlatyordu:
'Hayat sanki benden kayar; nereye gitsem orada
her eyin ldn, kime dokunsam canszlatl111 hissediYOrlm, hayan ve canll bulacam bir baka yere
ko"uyonm, benim ayrldm yerde sanki hayat yeniden ba,lyor ve benim yeni gittiim yerde her ey lyar; hayatn hep benim olmadm yerlerde yaandn
dndmden bin zam,111m, bir yerden bir yere
koturarak, hayat aramakla geiyor, ama onu yakalayamyarlm; ba,kalarnn yaadll1t ben yaayamyorum,
bu yzden birlikte olduum her eyden ve herkesten s-.
kdp hep zaklardakini zlyorum, uzaktakiler hep
uzak, yakndakiler hcp l, benim olmadn yerlerde
nsanlarn neler yaad ise benim -iin bitmeyen bir'

sanki benim

merak ... '

Evdeki btn lj\klan yakp cila ye ahap kokan


parkelerin stne yatnltn, kitab gsme koydum,
ben bnan niye yazntn? Elindeki her eyden sk- .
Ian, ele gciremcdigi her eyi zleyen, bylesine huzursuz ve daima huzursuz kalacak biri olabilir miydi gerek hayatta? Ben bunlar nasl uydurmutum? Byle bi-
rine rastlamak hele byle birine "k olmak insann felaketi olurdu, ama bu kadnn garip hastalkl bir ekicilii olduunuel" seziyordun. Bir an kapdan benim yaz~
dIT1 kadnn gireceini ve ona aniden, ak olup korkun aclara yuvarlanacam sanclm, kitab hem.enkap:Htm.

Yazdkbrm beni korkutmutu. Korkmakt" hakl


olduumu daha sonra anlayacaktm.
Bu kadn anlatan satrlar yazarken neler dnd
m,

neler hissettiimi hatrlamaya altm, ama bir


trl hatrlayamyordum. inde soluk hayallerin dola
t gri bir boluk vard beynimde, o solgunhayallerin
arasnda kendi yazm olduum satrlar ve onlarn nasl
yazldn bulamyordum.
"
Nasl yazdm hatrlamaya altm anda belIeim kaplarn bana kapatyordu, o kaplarn ardnda ne
olduunu gremiyordum; esrarlbir bahe tayordum"
iimde, ac yemiler veren aalar, iekleri, belal patikalar,kl havuzlar, rktc alayanl.r,fmnahr
vard; giriini kapayan gr dallar ancak yazyla balarn
kaldrp yol veriyor, yaz biter bitmez yeniden kapan
yordu. Yaz bittiinde bahede grdklerimi unutuyordum, bir dahaki yazda orada neler bulacam da belli
deildi; neler gizliydi bahemde, hangi tohnbr yeer
meyi bekliyordu, kuytularda hangi zehirli otlar, hangi
tatl meyveler saklanyordu, onlar oraya kim ne zaman
dikiyordu, bahenin bahvan ben,;em niye bir "y hatrlanyordum, ben deilsem bahvan kimdi?
Yazdm kadn o bahenin neresinde blmuttlm,
o kadn baheye ne zaman girmiti?
ocukken annemin bir arkada gelip giderdi bize,
dalga dalga dklen kzl salar, dudanin kenarnda
kck, ahlaksz bir beni vard, yznden hatrlayabi'
diklerim yalnzca bunlard, bir debhkahasn ve her
geldiinde beni bastrd gslerinin yumuakln
hatrlayabiliyordum, ama o kadn dndnde bu
grntiilere hi uymayan bir hzn kokusu yaylyor
du iime, yalnz biri olduunu dnyordum, byle'
dnmem iin bir neden de bulamyordum. Acaba o
kadn m bahenin bir yerinde, benim alayanlanmda
ykanp benim gnqimde ktrulamp benim meyvele23

- rinden beslenerek, romann kahramanna dnmt,


bunun yant m herhalde hibir zaman reneneyecek
tm.

Bakalarnn

en iyi gizlenen sn'larna bile ulamann


daima bir yolu bulunurdu, ama insann kendi srlarna
erimesi neredeyse imklmszd ve yazarlk bu imkansz
yaamakt srekli.
Kendimden, bahemden, yazdklarmdan zellikle
de yazdm kadndan korkmutum, kk yeil haplarmclan bir tane yutup yattm, aldm uyku ilacna ra
men btn gece yatan iinde bir yandan br yana
dnerek kt bir uyku uyudum, sabah kalktmda
kendimi yorgun hissediyorduni, nceki akam okuduum kendi kitabmdan bir satr hatrladm.
'Her sabah bir bakas gibi, pimanlklarla ve skntyla uyannm.'
.
Tam da o satr gibiydi m o sabah, bir bakas gibi,
piman ve skntl.
Buharlar fkrtan kaynar suyla bir du aldm, su
cildimi yakarak tazeliyordu beni, sonra bir ay, birka
ayrei, sabah gazeteleri, cinayetler ve yeniden hayata
dndm.
.
Evden ktmda kz ve kitab unutmutum.
Beni terk etmekte olan sevgilimle btluup yemek
yiyecektim. Boaz'da uzun bir yry yaptm nce,
hava serindi, marketlerin nlerinde byk kamyonlar
mal boaltyor, manavlar meyvelerini parlatyor, sabah
alveriine km, k spor e1biscli kadnlar, gnn onlar iin belki de en zgr saatlerini kaldrmlarda salna
rak geiriyor, kapclar apanman nlerinde yarenlik
ediyor, memurlarla iileri ilerine tam otobsler bo
dnyorlard. Boaz'n sular da sabahn dinginliine
uyn\u, ar kprtlarla akyordu. Boyalarnn altndan

krmz yamalan grnen byk bir gemi Karadenize

24

doru

gidiyordu. Sezonu kapamakta inat bir gen, srat motoruyla gremediim birine fiyaka yapyordu daireler izerel,.
Her ey gerek, aydnlk ve akt, ama alveri~ giden kadnlarn leden sonra bir gnaha bulapcaklar
n, dkkanlarda insanlarn kazklanacan, kapclarn
kk hileler yapacain, hepsinin bakalarua sylemeyecekleri srlar sakladn, baz srlarn kendilerinebile
itiraf etmediklerini, sakin grmnn, alkantl!1 bir esrarn Stn ~rttn hissediyordun. Serin havayla
hafife rpermekten, hay:1tn gerekliine dokunmaktan ve srlarn hissetmekten hontmum.
Bulutuumuzda, artk sevgilim ';lup olnadn
bilmediim eski sevgilim mutsuzdu. Sesinden' tanyor
dum kadnlarn mutsuzlu'unu, sanki seslerinin zel bir'
kokusli oluyordu, kyim ttn kvamnda, yan k gl
yapra gibi koku)"Mdu sesleri, daha ilk norasnda al
y6rdunuz 'kokusunu, bezgin, mesafeli ve biraz da d
manca bir ses karyorlard!. Bir kpein btn kokular birbirinden ayrdedip insanlarn duygularn kokularndan anlamalar gibi kadnlarn sesini tanrdm, her
tonunu bilirdim, yalnzca kulaklarmla deil btn vcudumla duyardim onlarn sesini. Sesler deise bile
duygularn seslere katt tonlamalar deimez, ne kadar
saklamak isteseler de bunu beceremezlcr, bir kpekten
kokularn saklayamayacaklar gibi benden de seslerini
saklayamazlard. Yzlerini, baklannl, szlerini, hatta
seslerini bile deitirebilirler, ama o seslerin iindeki kck vurgul.malar deitiremezlerdi.
Niye mitsui olduklarn ise sylemezlerdi, mutsuzluklarnn nedenini siz kefetmek zorundaydnz,
bunu kefedemezseniz biraz dahi dmanlarard; bu
dmanlk gerekdeildi, yalnzca mutsuzluklarnn s.
tne rtmeye altklar yakc bir rtyd.

25

Bir zamanbo lokantada sesimizi karmadan kar


oturduk, ata]]arla, baklada oynayp hepsini
tek tck kaldrp tekrar yerine braktktan sonra sanki
daha nceden baladmz bir konumay srdryorngibi birden konutu:
- Neden braktn beni?
Bu, basit ve sradan bir soruydu, ama ilikimizin
belki de btn kmaz bu sorumn yantnda gizliydi.
Bu sradan sorunun yant da aslnda o kadar basit ve s
radand ki, bu sradanlk yantn inandrcln yok
ediyordu. Sevdike, sevdiklerinden daha ok korkan insanlarn, bakalarna inanlmaz, tuhaf ve yabanc gzken davranlarn Sevda'ya anlatmam mmkn deildi.
Bunu ncanlar ne de buna inanrd. Ona, "Seni ok sevdiim iin seninle olamazdm, sana duyduum sevgi ok
!
korkuttu beni," diyemezdim. O bir kadnd, sevgiden
korkmaz, aksine sevdike daha cesur ve atak olurdu ..
Bense korkuyordum. Bir kadn daha ok sevip daha ok balandka, bir gn onu kaybedip yapayalnz,
aclarla kalmak korkusu byyordu ve gittike artan
bir hzla kskanlk uurumundan aaya yuvarlanyor
dum. Kskanmann aresizliinden ve iimde yaratt
aalanma duvgusundan kurtulmak ve bana kanlmaz
gzken o terl, edilme gnnn acsn daha batan hafifletmek iin, hayatna kattm kadnlarn says art
yordu. Nedenini kavrayamadm bu terk edilme korkusu ve kendime itiraf etmekten bile utandn h'pala
yc kskanlnla, aptalca olduunu bile bile daha ok
kadnla birlikteoluyor ve sonunda korktuuma urayp
bir baka erkek iin terk ediliyordum. Daha da kts,
bu gerei bilmeme ramen, her seferinde elimde olmadan hep ayn eyi yapyordum, bunun nne geemiyordum. Tedavis olmayan br tr hastalk gibiydi bu
korku.
karya

26

Bir romanda anlatlmaya demeyecek kadar bildik,


binlerce yldan beri yaanan duygulard bunlar, ama deneyimlerill1 bana bir ey retmiti: En korkun gerekler, sylenmeye demeyecek kadar basit olan bildik
gereklerdi.
Bunlar Sevda'yaanlatimayacam iin, onun sorusunu duyar duymaz, yuzme gelen. bir yumrua kaq
kolumu kaldrr gibi igdselbir tepkiyle, hi dn
meden kaflk verdim.
- Baka birine giden sensin.
Bu yamtn dndklerimle hi ilgisi yoktu, ama
onunla korkularm tartacak bir cesaretim olsa zaten
hayatm baka trl olurdu ..
- Senin yznden, dedi.
imi ektim, sesim tahminimden daha dertli kt.
- Ben bir ey yapmadm.
Alamaya balad, gzyalar da gzleri gibi iriydi.
- Sen yaptn, beni yalnz braktm, hep bakalar
oldu hayatmzda.
- Ye)iden deneyebiliriz, dedim.
- Artk olmaz, onu kramam .
. Yzne baktm, grdm en gzel kadnd, iinde
altn benekler olan bir eine bir daha hi rasdamadm
ok iri yqil gzleiivard. Gzellii, grende nne geilmez bir dokunma istei uyandryordu, birlikte olduumuz uzun yllar boyunca erkeklerin ona nasl baktk
larn grrniitiim, bazen kur yap;1r gibi, bazen akalar
gibi, bazen dosta, bazen 'kardee, bazen teklifsiz bir
meslektagibi, ama muhakkak ona dokulHlrlardl. O da
herkese glmser, ablar, salarna kurdcle taklm
kk bir kz gibi davranrd. O kadar gzel bir kadnn
neden byle ocuksu davranlar olduunu nce anlayamamljtn, sonra onun da kendi gzelliinden korktuunu kcfetmijtim; btn erkekleri ona doru eken
ve btn kadnlar kendisine dman eden gzelliini

27

tajmakta zorlanyordu. Gzelliini bir silah gibi kullanmasn salayacak birfettanla sahip olmadndan
gzellik onun iin, nasl kullanacan bilmedii ar bir
yk haline geliyordu, o da kk bir kz gibi davranarak gzellii ni saklamaya, insanlarn dikkatini ekmemeye urajyordu, ama o kadar gzeidi ki, bu ocuksuluk bile erkeklerin ona hayran olmasn engellemiyor-

du.
Onun bir ocuk olmadn, ~taknd ocuksu tamaske olduunu bir tek benbiliyorbir erkein oynayabilecei btn
oyunlar oynamlj, kadnl da erlq,ldii de sonuna kadar yajamltk. Onun gzelliine duyduum hayranlk
la bajlayan ilijki daha sonra kesin bir cinsel bamlla
dnjmj ve .hep yle srmjt, hatta bir ara artk
onun gzellii ni bile fark edemez hale gelmitim.O
muhteem gzelliine ve erkeklerin btn hayranlna
ramen inanl,maz derecede sadk bir kadnd, her eyi
dol! dolu, sonuna kadar 'yaamak istediinden, kaa. maklardan, kk krtrmalardan holanmaz, kendini
tmyle sevdii erkee verirdi ve bir gn anszn beni
terk edivermiti. Beni niye sevdiini hibir zaman anlayamamtm, ama beni niye terk ettiini biliyordum,
btn kadnlar beni hep ayn ekilde ve ayn nedenden
terk ederlerdi zaten.
Her zaman olduu gibi imdi de uzun srecek bir
terk edili sreci yayorduk, bana kzyordu ve kzgn
ln yattramyordu; birbaka erkee gitmesi .beni
beldedii kadar yaralamam, en azndan yaral;rm o
grememiti. Btn terk edilerde olduu gibi kzgnlk
tkenmeden iliki bitmiyordu, btn kadnlar gibi o da
erkeini ldrmeden !}rakmak istemiyordu ve ben ok
. kolay lmyordum.
Uzanp masann zerinde duran sigara paketinden
bir sigara alarak, parmaklarnn ucunda tuttu. Gzlerim
vrlarn aslnda bir
dun. Bir kadnla

28

eline taklnea, kalabalklarda oynadmz o eski oyunu


birden; elleri bana hep seviirken yaptklar
n hatrlatrd, ona "Ellerini masann stne koy," derdim, ellerini masann stne koprd ve yalnzca ellerine bakardm, bajka her jey gzmden silinirdi ve yal~
nzca o elleri grerek btn sevijmeyi zihnimde yajardm, o benim ne djndm bilirdi ve benim dUn
eelerim onun zihnine yansrd. Birbirimize hi dokunmadan, ben onun ellerine o da benim gzlerime bakarak sevijirdik kalabalm iinde.
- Ellerini masann stne koy, dedim.
Bunu sylemek iin yanlj bir z.mand, ama dayanamamtm. O, ilijkimizin duygusal yanndan sz etmek, alamak, zlmek, beni de zmek ve hesaplajmak
istiyordu, bense ellerini grmek isteyerek onun isteklerini paylamadm, stelik ok fazla zlmediimi
gstermijtim ona, bu da onu sinirlendirmiji, eerini
ekip masann altna saklad.
Yeniden, "Ellerini masann stne koy," dedim, sesimde klesine emreden bir efendinin sesi vard ve o be- .
nim klemdi. Yllarn yerlejtirdii bir aljkanlkla ise
Iieden ellerini masann stne koydu. Nar iei rengindeki trnaklary)a, o uzun beyaz parmald elleri bana
sahibinden ok daha yakn ve tandk geliyordu; onlarn
dokunujlann, sahibinden ok benim isteklerime uyabildiklerini, benim emirlerimle hareket ettiklerini biliyordum ve eller benim belleime girip oradan inanl
maz sevijmeler kartyorlard.
- Hadi eve gidelim, dedim.
Dmdz, soukbir sesle kaflk verdi.
- stemiyorum.
- stemesen de gidelim.
Yzme bakp dudaklarn bzd.
- Hayr ... Artk seninle sevimeyeceim.
hatrladm

29

Al, kadnlarn bu kesin szleri,yapamayacaklar


,eyleri o kadar kesin bir ekilde sylerler ki; inanrsanz.

sonra ok :rrsnz.

Ama gene de o gn benimle yatmad. Buna karlk


ben de onun mutsuzluk oyununu oynamadm. Skntl
bir ekilde ayrldk.
kimiz de kendimizi yenik hissediyorduk, bu, ili
kimiz srecek anlamna geliyordu.
O sralar yleydi, yalnzca kendisine bylesine ba
li olduum sevgilim deil, ondan gizli ilikile'imi srdrdm birok kadn, terhis dneminde evlerine dalan askerler gibi beni brakarak dalp gidiyorlard.
Ben de yeni kadnlar buluyordum, daha nceleri tal1ltl
n, bir-iki gnlne birlikteolduum kadnlar arayp onlarla ilikilerini sklajtryordum. yle gnler
oluyordu ki, bazen sabah bajka, len bajka, akam
bajka bir kadnla bulujuyor, hepsine ayr ayr hikayeler
. anlatyordum.
Ayrlklarn hznleriyle yeni birlikteliklerin nqesi birbirine kanyor, ayn gnde birka duyguyu
bir-iki saat arayla yayordum. Srekli olarak bir duygu,
dan bir bakasna adamak, hibirini tam yaamadan,
hepsini yle bir hissedip ge.mek beni yormaya baIa
mljt. Hzla giden bir trenin penceresinden bakan biri
gibi bireylerin deijtiini gryor, ama hibir grnty tam olarak kavrayp tadn karamyordum. Ted,
ediliin hznnden kurtulmak iin bedenim delice bir

enerji harcyor Ye ben lgnca oradan oraya koturu

yordum.
Kz aldmdankp gitmijti.
Arada, ije gidip btn gazeteleri olmyup ajans haberlerini tarayarak, cinayetleri. karyordum. irketin
patronu olan okul arkadam her zaman giydii birbirinin ayn siyah takm elbiseleri, inanlmaz derecede parlak kravadaryla len yemeine giderken kapdan kafa-

30

sm uzatp "Ka?" diye soruyordu, ona o ana kadar okuyup kaydettiim cinayetlerin saysn sylyordum.
- Drt ... Alqama kadar iki faili. mehul gelir, en
aa ikide ak cinayeti olur, bir de hakaretten kar,
yani en aa yedi-sekiz cinayet olur. Drd lm,de
mek ki imdilik bu akama kadar vurulacam bilmeyen
drt mstakbel maktul u sralarda sonyemeklerini yiyorlar.
. Her seferinde suratn arm gibi bunnrp

"Iyi, n derdi.
Neye "iyi" dediini hi anlayamadm. Cinayetlerin
saysnn artmasndan m homlttu, yoksa daha fazla cinayet olacandan korkuyordu da saynn beklediin
den az kmasna m seviniyordu, bunu hi reneme
dim.
Ben akama vurulacak insanlarn o srada neler yaptn merak ederek cinayet haberlerini kesip dosyalar
na koyardm; arada ilgin bir cinayet karsa, kimin, ncrede, nasl ldrdn yammda tadm zel cinayet
defterime kendim iin kaydederdim. Kendimi katilin
yerine koyardm, onun o son anda, tetii tan ekerken
neler hissettiini anlamaya alrdm.Bo zamanlar mda bazen cinayetlerin ilendii yerlerde dolap evreye
baknr, cinayet ini n gzmde canfandrmaya urar
dm.

_Cinayet haberleriyle, paralanm sevimelerle, terk


edilmein acsn UIlutmaya alyordun; hayatinilla
hibir teselli yoktu, kitaplarm baarsz olmu, ;lk maceram tam bir a,cyla sona ermiti.
inde cinayet olmayan bir cinayet roman yazmay
dnyordum.
Cinayet, duygularn, tutkunun" nefretin, intikamn, korkunun, yaama isteinin, yok etme arzusunun
dorua trmand bir and, insanlara onada bir cinayet

olmadan bu duygular yaatabilecek tek ey vard hayat31

ta, o da bir romand. stelik, cinay~tsiz bir cinayet ronan, romanc olduunu kimsenin bilmedii bir romanc iin de uygun bir konuydu bence.
O sralaAa yeni tandn apartmanda bir yazarn
orurduunn kefettim, benden genti, on iki yamday
d, onu ilk kez asansrle eve karken grmtm, somurtuk dudaklar, kocanan gzleri vard, konuurken
hep yere bakyor, konutlu insana asla bakmyordu.
- Kanc kata kyorsun?
Bir sr verr gibi steksizce n, 11 demi~ti.
Elinde katlar tutuyordu.
- Bu katlar ne, ders mi?
. - Hayr, bir izgi-roman kal,raannn hayatn
yazyorum.

ocuklar

pek sevmem, ama onlarla

konumaktan

holanrm, nk bence insanlarn en ilgin fikirleri aslnda sylemeyip kendilerine sakladkbr fikirleridir,
ocuklar ise hibirdncelerini kimdilerine saklamazlar, hemen sylerler, onun iin onlarla konuurken daima ilgin bireyler duyabilirsiniz.

- iziyor musun yani?


n

Aptallma ardn
buruurdu.

belli eden bir ekilde yz-

- Hayr, yazyorum.
- Niye izgi-roman kahramannn hayatn yazyorsun peki, izgi-ronan kahramannn izilmesi gerekmez mi?
.
Durdu.
:-- Ben izmiyorn, yazyorum.
- Niye izgi-roman kahraman o zaman?
Gene durdu, skmt.
- nk izgi-roman kahraman.
- Bir yerden mi bakp yazyorsun?
- Hayr, kendim yazyorum.
- Uydurma,m yani?

32

da.
- Evet, ben de stn zekalym.
- Nereden biliyorsun?
- Biliyorum.
- Yazdklarm bana gsterir misin?
Gene durup dnd.
- Daha yeni yazyorum.
~ Yazdn kadarn okurum.
Hi kafasn yerden kaldrmyor, hibir sempati belirtisi gstermiyordu.
- Ka numarada oturuyorsunuz?
- Yedi numarada.
- Ben size getiririm.
- Ben de yazdklarm sana gsteririm ..
Kukuyla bakt yziimc.
- Siz de mi yazyorsunuz?
- Evet, meslekta saylrz.
Gene yle yan .gzle kaamak bir bak att bana.
Benim de yazar olduuma pek inanmad belliydi,
onun stn zekil insanlarna benzemiyordum ve stn
zek.h olmayan biri yaz yazamazd.
Ertesi sabah gazeteleri okurken kapmn altnda bir
hrt duydum, baktmda ieri bir kadn atlm olduunu grdm.
Tehlikeli Masaar

33/3

'NEWTON NORTH'LA. LGLBTN BL


GLER

'Newton North 1962 ylnda Amerika Birleik


Devletleri'nin Washington adl ehrinde dodu. Be yanda stn zekal olduu anlald.
'Byynce be roman yazd ve bu romanlar sayesinde byk ne kovutu. Romanlarndan kazand parayla bir evald. Geri kalan parasn bankaya yatrp faiziyle yaad.
.
'1988 ylnda iki ay kayboldu, yaplan btn ara
trmalara ramen bulunamad. Ama iki ay sonra geri
geldi ve kimseye bir ey anlatmad. Bu iki ay iinde ona
ne oldu'nu aratran gazeteci Brenda Fayleyn'e ak oldu ve onunla nianland.
'Daha sonra Newton, arkoda Tom'la dnyann
her yanna gitti. Ve aratrmakitab dedii birsr kitap yazd. Bu kitaplar okuyan herkes ok ard. nk . bu kitaplarda, okuyanlara gre olmayacak eyler
vard.'

Benim gen meslekta, kk bir Don Kiot gibi.


resimli romanar okuduu iin btn hayatn
bir resimli roman olduunu dnyordu, daha doru
su esas gerein resimli romanlarda okuduklar olduu
na inanyordu, okuduklar da Amerikallar resimli ro,
manlar olduu iin stn zekallar onun 'eserlerinde'
Amerikal .oluyordu.
Olan, bir profesrn oluydu ve ilkokulu bitir'
.dikten sonra girdii birka ortaokuldan birka gn iin-.
de 'geri zekal' diye atlmt, nk daha ilk derste oradaki btn ocuklarn ve retmenin 'geri zekal' olduunu, kendisinin de stn zekal olduunu kimsenin
yzne bakmadan sakin bir sesle sylyor, sonra o geri
zeHirIarn bilmedii baz maceralar anlatmaya balyor
du. Yerekimi teorisini iddetle reddediyordu, nk
uzayda dolaan kahramanlar iin yerekimi yoktu, inyalnzca

34

sanarn uabileceine, iki saatte byk bir bina ina


edebileceklerine,. hi konumadan birbirleriyle anhtabileceklerine inanyordu.
Ertesi sabah kapdan gelen tkrtlarla uyandm,
.gen yazarn kitabnn devam geldi kapnn altndan.
Newton North'la .rbdalar uzayda bir yerlere
gitmilerdi, ama nereye gittiklerini tam anlayamamljtm, o blm yeniden okurken telefon ald, kz, o yajndan dala byk ve durgun sesiyle komljuyordu telefonda.
- Yarn oraya geleceim.
Kzn kenti iyi bilmediini, herhangi bir randevu
versem oray bulamayacan djndm, oysa daha ne ce bulujmujtuk, o an bu gerei unutmUjtum, "Ben seni havaalanndan a!nm," dedim.
Bazen, bambaka nedenlerden sylenen ok smidan
bir cmle insanlarn ilikilerini deijtiriverir, o cmlenin sihirli olduunu da; ne o emleyi bilmeden syleyen fark edebilir, ne de onu dinleyen. 'Ben seni almm,'
cmlesi de ylebir cmleydi, bu cmle birden ilijkiyi
zelletirmi!i, kz benim oturduum kente gelmiyor,
bu cmleden sonra artk bana geliyordu ve bunu, istemeden sylediim tek bir cmleyle kalul etmijtim. Kz
telefon ettiInde daha yeni uyanmtm, olannyazd
tuhaf eyleri okuyordum, daha sonralar bu. cmleyi uyku sersemliine baladm.
Ertesi sabah gen kzn telefonuyla uyandm, btn
evin iinde telefon sesleri nlyordu.
- Ben uaa biniyorum, birsaat sonra oradaym .
. Havaalanna vardmda uak geleli krk bej dakika
olmutu, her zaman olduu gibi kprtl bir kalabalk
vard terminal binasnn nnde. Onu kalabaln arasnda tanyamadm, o beni buldu; geen sefer grdmden daha deiikti yz, gne gzlklerini takmamlt, salarn omuzlarna brakmt!. Arabaya sessizce,

35

daha nce yzlerce kez ben onu havaalanndanalrnm


gibi alk bir hareketle, hi yadrgamadan bindi: Sanki
h"yatta hibir ey onu artmyordu, hi slanmadan.
bir jelalenin altndan geen biri gibiydi ve rahatl beni
huzursuz ediyordu, bazen olaylar kavrayp kavrayamadn merak ediyordum.
Yollardan ll konumadan sessizce geerken kz
nereye gtreceimi djnyordum, sabahn o saatinde
birisiyle bulumay. alkn deildim, henz kendime gelememijtim, hayat balamam gibiydi benim iin, olmayan bir hayatlII iinde anlanlIll kavrayamadm bir'
eyler yaar gibi kendimi akntya brakmtm. evre
yolundan ktID, sokaklardan getim, yokulardan in- .
dim, mahrnur evlerin nnden dolatm ve birden Boazii'ne ktm. Boaz, tepelerin arasndan grimsi bir
mavilikle akyor, sabahm serinliine suyun serinlii ka.ryordu. Kyda, ellerindeki kk tepsilerin stne
dizdikler; ince belli ay bardaklaryla gidip gelen ocuklardanbirisine ay smarladm, aylar itikten sonra
arabadm inip kyda yrdk.
Utanga bir huzursuzluk kprdanyordu iimde,
hafia sonunda uzak akrabasnn pek de iyi tanmad
ocuunu yatl okuldan alp gezmeye karm yalca
bir adam gibi hissediyordum kendimi; ne syleyecei
mi, ne konuFcam bilmiyordum, bir. acemilik vard
halimde, ama iin tuhaf bu durumdan holanyordum,
acemilik houma gidiyordu.
Belki de gen bir kzla birlikte olmann rahatszl111 ve aknln kalabalkta daha ok hissettiimden,
sessiz ve sakin bir yere gitmek istedim. Karadeniz ky
snda bu vakitlerde kimsenin uramad ssz bir kumsal biliyordum, oraya gitmeye karar verdim; Kz kenti
hi bilmediinden ona nereye gittiimizi sylemiyordum, o da bir ey sormuyordu, ok sakin ve rahatt!.

36

Bi~birine gemi, yeil, kzl, kahverengi aalarn


gittik.
Deniz
hareketsiz ve huzurluydnher zamankinin aksine. Gz
alabildiine uzanan kumsalda kimsecikler yoktu, bizim
ilikimiz gibi garip, sessiz, mevsimini arm bir kumarasndan kvrla kvnla uzanan yollardan kyya
Arabadai indik, ayaklarni1Z kumlara batyordu.

sald.

Konumadan yrrken bir kpek kt bir yerlerden, biz yrdke o da arkamzdan geliyordu; kzla
kpein arasna girdim. Boynuma uzun bir atk dolanutm, ucu gsmden aaya sarkyordu, kpek ken- .
disne oyun ai-kadalar bulduunu sanp benimle oynamaya alyordu; penelerini gsme dayayp atkm
srp ekmeye balad, atk boazm! skyord!, kpei
bdin gcmle itip atkm kurtardm, yerden bii- avu
kum alp atar gibi yapnca kpek korkup kat.
.
Boazm ovaladm, atkm gevettin. Kpek" didimenin beni .gnletirdiini hissediyordum, bu glnl yok etmek iin alayc bir abartmayta gldm.
- Az. daha beni boup ldrecekti.
Kz, birden bu szm ciddiye ald.
- Sen lseydin ben.burada ne yapardm, dedi. Buralan bilmiyorum da, daha nce hi aklma gelmedi, sen
lrsen ne yapacam:
Yzne baktm, sylediklerinde ok ciddiydi, gerekten ben Jseydim ne olacakt diye dmt. Hayatn merkezinde o duruyordu, btn br canllar,
hayran olduu yazar da dahil, bu merkezin evresinde
dolaan nemsiz yaratklard, bunu herkesin de byle
kabul ettiini dnyordu ve hi ekinmeden sylyordu d~ndklerini.
- Olseydim ya ben ne yapardm, dedim.
Kz birden o ouk kahkahalarndan liriyle gl- .
verdi. Bencildi, ama aptal deildi; sylediinin farkna
varn:t.

37

Kumlann iinde bata ka yrrken kzn gsleri


'btn yumuaklyla kolumadeiyordu, dahasonralan o gn komltuumuzda, menelerini bana bilerek
dedirnediini sylemiti, ama ona hibir zaman in'anmadm, kadnlarn gslerinin o kadar bamsz hareket etmediinden emindim. Ama dokunular gzeldi.'
Aslnda, peime takp kentin bir ucundan bir ucuna, garip yerlerde dolatrdm bu yabanc kzla iliki
mizin tam olarak ne olduunu bilmiyordum; bir yazarla bir hayran m konuuyordu, bir gen kzla Orta yal
bir erkek mi krltryordu, yoksa ocuu oln1'ayan bir
adam, ocuu yandaki birine babalk yapmann zevkini mi karyordu; ben bu kzn hayatll1da ne olmaya
adaydm, babas m, sevgilisi mi, yazar 1111, o benim hayatmda ne olmaya adaycl, kzm m, sevgilim mi, hayrann1 m?
.
Btn bunlarn hepsi de 'anlam'szd aslnda, ocuk
sahibi olmak istemiyordum, yalnzca tek bir hayrana sahip olnak hi hayran olnamaktan daha aalayc bir
eydi, sevgililerim ise olmas gerekenden fazlayd, btn
bunlara ranen gene de kzla dolap duruyordun.
Kumsalda epeyce yrdkten sonra kzn acktgn
dndm.

- Aclun m?
- Pek deil..
Ben onun yantna aldrmadm ve onu yaknlardaki
bir kr lokantasna gtrdm, lokantaya girerken tam
bir baba gibi davranp onun sylediklerini ciddiye almadan onun yerine karar verdiimi fark ettim. Hava gzel
olduu iin tahta masalar aalarn altna koymulard.
Kk bir masaya oturduk.
'
Her baktmda kZ111 yz deiiyordu, sanki rzgar her seferinde yznn izgilerini siliyor ve grn-'
'meyen bir ressam silinenin yerine bir baka yz iziveriyordu; bu hzl ve srekli deiim bir girdap gibi, eki-

38

yordu beni. Arada bir yorulup gzlerimi bir baka yana


eviriyordum ve yeniden kza dndlilimde akhmda blandan bir baka yz grUyordum. Gzbebekleri ok
parlak, baklar hi rasdamadm kadar keskin ve yakcyd. KirpikIeri ok. uzun deildi, ama ok gUrd.
Dudaklar ise inceydi. Gzlerinin keskin parlakl, yznn br ksmlarna dikkat etmeye izin vermiyordu, belki de bu yzden yzn belleimde tutamyor,
hep deitiini samyordum. Kza hi dokunmamaya
zen gsteriyordum, ama teninin scakln srekli tenimde hissediyordum, yumuak bir scaklkt bu, bir
bebei okarken hissettiklerinizle, bir kadnn bIalar
n avuladnz zaman hissettiklerinizin karmna
benzer ok saf ve ok azgn bir duyguydu. Kim olduu
nu, ne olduunu bilmiyordum, yzn bile aklmda tutamyordum, ama kz bana yabanc gelmiyordu.
- Niye geldin bugn?
Durup dnd.
- Seninle konumam' gerektiini dnyordum ...
Bir de byle bir eyiyapabileceimi kendime kan datn ak istedim.
Sonra, rahat ve sakin bir sesle kendinden -,z etmeye koyuldu. Bir sevgilisi vard ve benim sandnlln aksine gen bir delikanl deil, kendisinden olduka buyk bir adamd, onunla evlenip evlenmemeyi dn- .
yordu.
- Bence evIcnn1e, dedim, dn\iyorsan eylenmc,
dnerek yaplacak bir i deil evlenmek, hele senin
yanda hi deiL.
.
Kz sevgilisinden skmt, sesi bunu ele veriyordu.
Bir. heyecan dalgalanmas, bir fslt, bir lk, akla aykr tek cmle yoktu konumasmda, dz, sakin, tarafsz

ve akla uygun zmler arayarak sz ediyordu sevgilisinden. Yllarca sevdii birinden sklm olma fikrine'
henz kendini altramamt. Kadnlarn ou gibi
onun da bir erkekten skld andan, bu sknty kendi-

39

sine itiraf ettii ana kadar epeyce birzaman gemesi gerekiyordu.


Kendisinden bunca ya byk olmama ramen benimle hi yadrgamadan ve tannhan ksa bir sre sonra "sen" diye kimuabilmesinin.nedeni anlalmt, drt
yldr kendisinden iki kat daha byk birisiyle birlikteydi ve onu kendisine ak etmeyi de baarmt. Sk 1. d erkee ait her eyi kmseyen btn kadnlar gibi
o da sevgilisini ve onun yanda olan herkesi kmsyol', onlarn hepsini rahata kendisine ak edip hepsinden sklabileceine farkna varmadan inanyordu, bu .
yersiz ve anlamsz kmseme ise ona o garip ekicilii
ni kazandryordu.
Yapraklardan sonbaharn scakl szUIUyordu, bba kumatan bir rt rtlm masaya balk, salata,
midye tabaklarn bkn tavrlarla yerletirdi gen garson. nsanlardan uzak olduumuzdan olsa gerek ben biraz dala gevemitim, kzn yllardr benim yama yakn biriyle olduunu renmek, sululukduygumu
azaltmt, yava yava kendimi buluyor, btn kadnla
ra davrandm gibidavranmaya balyordum. Gzelliine ve ekiciliine gvenen her kadn gibi ok abuk
sarslacan sezmitim, onunla dalgageiyordum ve O
ani ocuk kahkahalarn atarak glyordu. Onun kahbhalar beni de gldUryordu. ki insan arasndaki '0
anlalmaz ve garip sihir kendini gstermiti; bu kzda
beni eken adn koyamadm bireyler vard.
- Geen gn kendi yazdm kitab yle bir kar
nrdm, sen orada anlattm kadna benziyorsan sapn
tekisin.
nce bir ard, sonra sapk szcnden holana
bileceine karar verip gene gld. Sonra ak ve sevgi
zerine birtakm teoriler anlatmaya balad; syledikle:rini tam olarak kavrayamyordum, tuhaf, aslnda gerek ..
olmayan ayrmlar yapyor, szcklerin insanlar tarafn-

40

dan benimsenmi ortak anlamlarn deitirip onlara


yalnzca kendisinin bildii kiisel anlamlar yklyor,

dinleyenin de bunlar anlamasn bekliyordu.


- Ak ve sevgi iki ayn duygudur, diyordu, insan
birisini sevebilir, ama ak.olmas ok zor, belki de imkanszdr.
.
Aktan sz ediinde hem hznI, hem de gururlu,
kendini beenmi bir vurgulama vard. Kimseye ak
olamayacana emin olduu iin 'Ak kaybettim' diye
zlyor, buna karlk kimseye ak olamayacana,
ama kendisine muhakkak ak olacaklarna inand iin
de arpk bir sevin ve gven duyuyordu. Bu gveni ve
hzn daha nCe yaad ilikiye borluydu, btn maeer.larn birbirine benzeyeceini dnyor, Condiae'n heykeli gibi gzlerini at zaman grd eyi
btn hayat sanyordu. Her eyi biliyordu hayat hakknda, kendisinden daha byk bir adam kendisine
ak etmeyi baarclna gre artk istedii herkesi kendisine ak edebilirdi. Hayat, daha imdiden zaptedilmi,
btn kelerine kadar esrarn ele vermi, ykk vehakir grlen bir kaleydi onun iin. "Bana kefedilecek
bundan SOnra bir ey kalmad," diye kstaha bir acnn
zevkine brakyordu kendini, ama bir yan da bu acnn
gerekliinden kkulanyordu, yerine oturmayan bireyler olduunu seziyordu; bana, duygularnn ve acla
rnn gerek olup olmadn renmeye gelmiti.
Duygul,rnn gerek olduunu sylesem de ziilecekti, gerek olmadn sylesem de. nk hem gerek olmasn, hem de gerek olmamasn, hem de ikisinin ayn anda doru olmasn istiyordu.
Sonra akla sevgi arasndaki fark bir melde bana
anlatmaya balad.
- Kunsalda lseydin ok zlrdn, Unk seni
seviyorun, ama bu anntme duyduum sevgi gibi, anne41

me de bir eyolsa zrm. Ama anneme de sana da


ak olamam.
Hayatmda il1<kez bir kadm beni annesiyle ayn s
nfa dahil ediyordu, bu :ol kabul etmekten baka arem olmadm dndm.
- Annenle bana ak olmaya kalkman tuhaf olur
zaten.

Bunu bu kadar abuk kabul etmem, tahmin ettiim


gibi kzdrd onu.
- Niye tuhaf olsun? Sana ,k olabilirim, niye olmasn?

abuk karar deitiriyor ve kkrtmaktan holan


yordu; kkrtmak onun igdsyd, ama ben de k
krtmaktan holanyerdum.

- Hi olur mu ocuum, ben senin baban yandaym.

Sonra, merak edip sordum:


- Beninle bulumak iin buraya

geldiini

bilen var

m?

- Sevgilime syledim.
Bu sefer ben ardm.
- Bir baka erkekle bulutuum niye ona syledin?
Kz

parlak gzlerini ksp inat bir tavrla ban


.
- Ben hi yalan sylemem.
Kadnlardaki drstl/;'iin iinde nasl bir ihanet ve
vahet sakladn bilecek kadar deneyimliydim, drst
kadnlar zel bir cinsti ve. drstlklerini bir ba), gibi
~lad.

kullanrlard!.
- Drstlnn,

sevgilinin cann ac tm aktan ba


. ka nasl bir yarar var bu durumda?
Kz, Allah inkar eden bir inansza rastlam bir
. dindar gibi fkeyle, aknlkl~ ve acmayla bakt bana,

42

drstln zararl bir ey olduunu ilk kez duyuyordu.


- Biz onunla birbirimize hi yalan sylemeyiz, yalan sylemek ok ktdr.
Sonra da ekledi:
- Ben daha nce de onun yanndan aradm seni.
- Peki senin bir baka erkekle buluman onu ok
mu sevindiriyor sanyorsun?
Ban sallad.
- Hayr, ama bunu ona sylediim srece birbirimize yakn oluyoruz, bu, baka birisiyle bulumaktan

daha nemlidir bizim iin.


Tanmadm bir adamn nasl bir acya doru yaklatn, kk bir kzn kendisine gre ok yal bir erkei nasl perian edeceini gryordu.
- Senin burada bir baka erkekle birlikte olduunu
dnmenin onu naslzeceini fark edemiyor musun?
Ya baka birisiyle buluma ya da buluttunu ona syleme... Aslnda bunun onun cann actacan bil" bile
sylyorsun, drstlk nutuklaryla sevgilinin cann
yakyorsun, baka bir ie de yaramyor zaten drstln.

ldilrmeye hazrlanrken uykusundan


bir uyurgezerin, neler olduunu kavramaya
alan rkm ve tedirgin ifadesi vard yznde; henz
ne yaptl\11l1 bilmiyordu, biraz dala byyp deneyim
kazan,nca indi yaptklarn, ne yaptn bilerek yapacakt, ama u anda hayvans bir igdyle yakyordu
sevgilisinin cann, yakalannca da aryordu.
- Drstln kt bir ey olabileceini hi dnmemitim.
Sanki bunlar hna yaplm gibi sinirlenmilti;n,
bakalarnn aclarndan kendime pay kartacak kadar
dertliydim o gnlerde.
Birisini

uyandrlan

43

- Senin drstln emin 01 ok f'ahalya dyordur u anda sevgilin.


natla baIni sallad.
.
- Drstlk her zaman iyidir."
- Bu drstlk bir insan ok zse bile mi ...
- Evet, zs':" bile ... Bir erkekle olduumu. sylediimde zlr, ama kimseyle bulumadm sylediim
de de ii rahat olur, kukulanmaz, gvenir.
Durup ekledi:
.
- Bir insana gvenmek ok nemlidir benim iin,
belki de en nemli eydir, gven olmazsa ak olmaz..
Eiimde olmadan glmsedim, ak hi bilmiyordu,
akn her zamankendi kukularn yarattn henz
renmemii. Ona bunlar anlatmadm, yalnzca bazen
insann kendisini deil sevdiini korumas gerektiini,
onu zntden saknmak iin yalan syleyebileceini,
yalan sylemenin de bir sevgi iareti olabileceini anlat.
maya altm.
Bir zaman bunlar konutuktan Sonra skld, ken.
. disinden sz etmeye balad.
- Mutlu deilim, dedi.
Bir doktora aryan yerini gsteren hasta gibi dz
bir sesle konuuyordu.
- Ama mttsuz olmam iin de hibir neden yok,
tpk senin kitabnda anlattn kadn gibi. im hep huzursuz, ama huzursuz. olmak iin de bir ned~n bulam
yorum, niye huzursuz olduumu anlayamyorum, hep
ac ekiyormuum gibi hissediyorum,' sonra niye aC
ektiimi soruyorum kendime. Ben kendime hep sorular soranm, kendimididiklerim hep. Ortada ac ekmem iin bir neden yok, peki niye ac ekiyormuun
gibi hissediyorum orada bir ac yokken.
- Bir gn gerek bir ac ekeceksin, dedim ona,

44

Kralieye kt haberi veren bir kahin gibi konutufark ediyordum, ama bana geleceklerini bilmesini istiyordum.
- Gerek bir acy!a uydurma ac arasndaki fark
anlayacaksn o zaman, ama daha kts, gerek ya da
uydurma, hep. ac ekeceini fark edeceksin; sen ac ekecek olanlardansn ve her ac eken gibi ac ektiren
olacaksn. Erkekler senden ok ekecekler, sen de erkeklerden ok ekeceksin, bir savagibi olacak ajkl.rn.
Hava hiila scakt, ama gkyz bulutlarla kaplanmt, imenler, bulutlar oaldka yeilden laciverte
dnyordu sanki, bana bir an yle geldi ki kzn yzndeki deiirtlerle birlikte evremdeki her jey renk ve
biim deitiriyordu.
gdlerim bu kzn benim iin tekin olmadn,
ondan uzak durmam gerektiini sylyordu bana, bu
konuda hi yanlmamtm, ama igdlerimi dinlememe gibi bir baka igdm daha vard, bela ekiyordu
beni, tpk bu kzn ektii gibi. Benim yazdm romandaki kadna benzediini syleyen bu kzda aslnda
bana benzeyen bireyler vard ve benim hayatta en son
kaflamak isteyeceim insan kendim di m, ama byle
bir oyundan dakaamyordum.
Kz yeniden sevgilisini anlatmaya balamtl, evlenmeyi dnyorlard, ama sevgiIisininevlenmek istemesine ranen kendisi bunu pek istemiyordu.
Ben de daha nce sylediimi tekrarladm.
- Evlenmeyin o zaman, dedim.
Krk yandaki bir kadnn sesiyle sakin sakin anlatmaya koyuldu o da:
- yle bir nok,aya geldik ki artk evlenmeden bir
arada olamyoruz, bir .arada olmadan da artk iliki ytmyor, ya evleneceiz, ya bitireceiz,
-' Sen ne dnyorsun peki, evlenmek istiyor musun?
.
umu

4S

Gzlerini kst1.
- Bakalaryla da sevimeliyim.
Sonra da ekledi:
- Buna ihtivacm var.
atalm a~ma gtrrken bu szleriduyunca dump atalm braktm, yzne baktm. Yz gene dei
mi, bir ocuk yz olmutu. Zamanla cinsel konuma
larsrasnda yznn hep bu ocuk haline dndn
renecelnim, cinsellik onun ocukluunu ortaya ka
ryordu, belki de o yzden hibir yetikinin syleyemeyecci szleri kk bir ocuk gibi dmdz, apak sylyordu. Yeniden balma dndm, lokmam uzun
uzun inedim, nasl bir yant verme m gerektiini kestirememitim, ama "knlm da belli etmek istemiyordum, bir baba gibi konutum:
~ Evlenme, sen o adam sevmiyorsun, mutsuz
olursun.
Aslnda o da evlenmemeye karar vermiti, ama sevgilisini krmadan nasl ayrlabileceini bilmiyordu ..
- Bunun nasl yaplacan kimse bilmiyor, dedim,
ben de bilmiyorum.
- BuraYl.ok sevdim, dedi, ok gzel, sessiz ..
Ona bir-iki hikaye anlattm ben de, gene ikiye katlanp ocuk kahkahalaryla gld. Daha sonralar bana,
"Glmeyi senden rendim," diyecekti. Kahkahalar
houma gidiyordu, ben de onu gldriiyordum. Bir ara
bir sessizlik bl du ve birden hayatnda hi duymadm,
byk bir blaslkla da bir daha hi duymayacan bir
som sordu.
- Gnde ka kere mastrbasyon yaparsn?
Kafam kaldrdmda greceim yz biliyordum
. imdi, ama o ocuk yz grnce gene ardm, gldm, sonra sakin bir sesle sanki hep byle eyler konuulurmu gibi sakin bir sesle karlk verdim:
46

- Ben uzun yllardr byle bir ey yapmadm, byle bir ey yapmaya da ihtiya yok zaten benim yamda.
Bu yantma ok ard.
- Nasl yani?
- yani .... Kadnlarla seviirim.
aknl daha da artt, annesine itiraz eden kk
bir ocuk gibi kar kt:
- Ama onun zevki sevimede yoktur ki, sevimek
de gzel, ar;a mastrbasyon ok daha zevkli, kendi iste. diini hayal edersin, zamanm ayarlarsn, her eye sen
hakim olursun.
Bunu neredeyse ehvetle sylyordu, sevimeyi bile
kendisiyle bir ilikiye dnd rm t.
Onu yantlamadm. Saatime baktm .
.- Uana ge kalyorsun.
Hesab dedim, ar admlarla yryerek araoaya
bindik.
Yolda giderku iimdeki o kkrtc yan ortaya
kt.

- Benimle krtrmak istiyorsun deil mi?


Pencereden darya bakyordu, ban evirmedi.
- Niye her eyin bir ad var, bir erkekle bir kadn
arasndaki her eye niye bir ad koymak gerekiyor?
Bir sre dala sustuk, sonra gene bir soru sordu:
- Niye insanlar hep mantkl olan yaparlar da,
kendilerini duygular na brakmazlar?
Ben de bir soruyla karlk verdim:
- Seninle niye yatmadm merak ediyorsun deil
mi?
Ardndan da uzun aklamalara giritim:
-:- Bana gre ok gensin, benimle bir ilikiyegirer
sen mutlu olamazsn, benimle hibir kadn mutlu olmad, ben de mutsuz kadnlarn saysn arttrmak istemem, hele senin yanda birini mutsuz etmeyi hi istemem, aramzda bir eyolamaz seninle.

47

Onu kkrttm biliyordum.


Havaalannda ayrlrken birden bana 'sarlppt,
yavaa itip uzaldatrdm, arkasn dnp. terminale.
girdi. Geni camlann arkasndan bir sre izledim onu.'
Yal bir kadn gibi yryordu. Kk bir kapdan geip kayboldu. Ben de arabaya bindim.
Eve geldikten bir sre sonra telefon ald.
- Ben eve dndm, merak edersin diye haber vereyim dedim.
Birden onu gerekten merak etmi olduumu fark
ettim.

48

HI

iy

ianmda oturan kadn, kendisini bir Rus prense-

sine benzeten, ayak bileklerine kadar inen bir


pelerin gibi bol bej paltosuna, ancak kadnlarin
becerebilecei bir yumuaklkla sarnp koltuuna bztnde gne kardaki tepelerden yeni douyordu.
Sabahn berrak aydnlnn vurduu yz ktan izilmi bi; resim gibiydi; iri ama eki k gzleri, kaln ama
biimli kalar, kk ama etli dudaklaryla hem efkat,
hem de ehvet uyandran o tuhaf kadnlardand. ekiciliinigzellii kadar aldrmazlna da borluydu, bo
sokaklara, yeni yeni uyanan evlere, bana ve gnee ayn
kmseyici baklaria bakyordu. Oyuncaklarn seven, ama onlar nemsemeyen" krldklar zaman derhal yenilerinin getirileceine emin, mark bir ocuk gibiydi ve halinden' anlald kadaryla her ey onun
oyuncayd .
. Ayn arabann iinde bir sabah vakti birlikte kayak
yapmaya gitmemize ramen onun hakknda bildiklerim
ok azd, Tunuslu bir paazadenin tortlnu olduunu, ortak bir dostumuzun deyimiyle 'orospu bir ruhu' bulunduunu, hayatnn byk bir ksmn Avrupa' da kenten kente dolaarak geirdiini ve bakalarna benzemediini. biliyordum yalnzca. ok ey biliyormu, ama
bildii her eyi unutmu gibi bir hali vard. Hep ayn
yumuak sesiyle fsldar gibi yanndakilerden bireyler
isterdi: "Bana biraz amp.nya versene", "Beni eve gtrTehlikeli Masallar

49/4

sene", "Bana uradaki jambonlardan getirsene." Skunerine ve inceeik beline kaqn inanlmaz bir itahla yemek yediini grmtm daha nce kaqlatmz birka partide.
ok az tandm bir grup insanla daha nce hi
gitmediim bir yerde kayak yapmaya gitmeyi, srf aralarnda o olduu iin kabul etnidm. Aslnda beni ok da
srarla armamlard, bir davet te biraraya gelip "kayaa gitmeyi" konutuklarnda tesadlifen yanlarndaydm, .
bana "Sen de gelsene," demilerdi, ben de "Gelirim," demitim.
teki drdiyi arkada olduklar iin ayn arabaya
binmiler, o ise, "Buras ok skk," deyip benim ara:
bama binmiti.
Kentten kp uykulu otobslerin, ykl kamyonlarn, evredeki byk gecekondu mahallelerine ilk seferlerini yapan yorgun minibslerin ykselen gneI,
birlikte oalmaya balad otoyola girdiimizde uzanp radyoyu at; Franszca bir ark duyuldu, hibir
ey sylemeden, baka bir istasyon bile aramadan radyoyu kapatp yeniden kesine ekilerek, paltosuna sannd.

- Kaloriferi atm, imdi snr araba, dedim.


- Souktan skImm, dedi.
Souktan lilimyor, souktan sklyordu ..
Bir an, nceki glin onun oturduu koltukta oturan
kk kz hatrladm, onun oturuunu ve ne doru

. eilerek kahkaha atmasn.


. Ben dmdz nme bakarak arabay kullanyor
dum, o koltuuna bzlp gzlerini kapatmtl, yalnz
ca motorun dzenli homurtusu duyuluyordu. erisi
snmt, ama paltosunu karmamt, epeyce bir zaman hi konumadan gittikten sonra fsltl sesiyle gzlerini amadan konutu:
- Bana bir ay iirsene.
50

lk sapaktan sapp otoyoldan ktm, bir sre gittikten sonra ardald bir ky kahvesinin nnde durdum.
Kahvenii yanndaki kk derenin kenarna dizilmi
kavak aalarnn parlak yapraklar kk aynalar gibi
gne ldaryla prldyorlard. Arabadan kp biraz
gerindim, onun d~ arabadan kmasn bekliyordum, o
arabadan inmedi.
Penceresini yarm at.
- ay buraya getirmelerini sylesene.
- Niye inmiyorsun, hava ok gzel.
- Dars souk.
Pencereye yakla~tm.
- Hava ok gzel, zaten kayak yapmaya gidiyoruz, burada arabadan inmezsen o soukta nasl kayak
yapacaksn?
Yzme bakp yeniden "ay buraya getirsinier,"
dedi. Yaptklarnn elikili olmas onu rahatsz etmedii gibi bu konuda bir aklama yapmaya gerek de grmyordu. ayu arabada imek istiyordu ve ayn arabada iecekti. Kahveciyeaylar arabaya getirmesini
syleyip ben de arabaya bindm.
.
Yz buruturulmu bir kat gibi kr kr olan
ya1 kahvecinin getirdii aylar ierken, bardan ba'
na uzatp "unu tutsana," dedi, ben bardan tutarken
ayakkablarm kartp ayaklarn a!tna toplad, bardan yeniden ald.
Barda tlltunda, ayn iiinde, ayaklarn altna
toplaynda,konumasnda, btn hareketlerinde yerleik ve doal bir zarafet vard, ama ayn zamanda anla~
lmaz bir kkrtclk yaylyordu btiin bu hareketlerind,n, zarafete de kkrtlcla da sanki doutan s'ahipti. Her hareketiyle, "Beni elendirdiiniz srece benimle her eyi yapabilirsiniz," der gibiydi.
Bana, 'ay bulmam' ve 'ay getirtmem' iin verdii
emirlerle aramzda bir yaknln doduunu hissedi-

51

yordum, o zaman birden anladm, o fsltl e:nirler, erkeklerle kurulan yaknln anahtaryd; o emirleri almalnan dolay bir sevin, bir ayrcalk duygusu hissediyordunuz. yi bir orospu gibiydi, emirleriyle kendinizi
yeryzndeki tek erkekmisiniz gibi hissetmenizisalyordu.
.'
"
Aslnda onunla nasl bir oyun oynamak istediimi
bu yolculua karar verdiim zaman biliyordum, a[11a
bunu nasl yapacam tam kestiremiyordum. Kadnla\'
la erkekler arasndaki baz konumalar uurumun kenarndan bi, iek koparmak gibidir, yanl bir szck'
sylerseniz bir utan uurumuna debilirsiniz, ama
doru szckleri seebilirseniz hi unutmayacanz bir
annzolur. Arabada prensesle giderken o uurumun
kenarnda olduumu hissediyordum ve dmeyi gze
alacam da biliyordum.
- Sende orospular hatrlatan bir ey var, dedim.
Bir zaman bana yant vermedi, sylediimden utanmam beklediini, beni sessizliiyle utandracan pi
manlkla dndm, ok istediim oyunu oynayamaya~aktm, ben bunlar dnrken, o fsltl sesi duydum:
- Her kadnda biraz orospuluk vardr.
Elimde olmadan glmsedim, oyun balamt, bu,
ancak onun gibi ok iyi yetimi, gerekten zarif ve
kendine gvenli bir kadnla oynanabilecek bir oyundu.
- Sende de var m?
Gene biraz sessizlik ve gene o fslt:
- Vardr herhalde.
Bu ksa konumadan sonra dar bir kapdan gemiiz gibi rahadadk, artk konuma ikimizi de heyecanlandran bir biimde akyordu, parolay duymu'i iki asker gibi birbirimizi tanm, ayn taraftan olduumuzu'
anlamtk, korkmamza, ekinmemize, utanmamza ge, rek yoktu. Ona para karlndabenimle yatp yatmayacan sordum. Biraz durduktan sonra sordu:

52

- Ka para?
Onun o fsltl sesinden bu sortyu duymak, itiraf
edeyim ki 'en heyecanl sevimelerden bile ,daha heyecan
vericiydi; bu soruyla kendimize btn toplumun kar
kaca bir su oluturuyorduk ve bir kadnla erkein
suortakl, hangi biimde olursa olsun, daima ok
zevkliydi. Pazarlk etmeye baladk, bir ingene kz gibi arsica pazarlk ediyor, kendisine br orospulardan
daha' fazla vermeyeceimi sylememe kark "Bir'
prensesle birlikte olmann pahal olmas gerektiini"
sylyordu. in artc taraf btn arszlna ramen
bu pazarl gerekten de bir prenses gibi yapmasyd.
Bir para ikolata ya da bir bardak ampanya ister
gibi syledi istediini.
- Sen bana ok para versene.
,
Bense ok para vermeyi inatla reddettim. ok para
vermenin ilikiyi zelletireceini ve bunun oyunun kurallarna aykr olduunu syledim ona, .
- Bir orospu olacaksan, bir orospu olmalsn, dedim. Bir orospu kadar kazanmalsn.,
Birdenbire 'hi ummadm bir ey daha syledi:
- Peki, sevjirken bana vurursan bunun iin de ayrca para verecek misin?
'
Gzmn ucuyla ona baktm, bunu istiyordu; bir
geceyars, bir kadnn bana seyrettii bir filmden dn
alaraksyledii bir cmleyi hatrladm: "Ben bir salona
girdiimde orada kimin en vali olduunu hemen ala
nn," demiti. iddetten holallan kadnlarn garip bir
nsezileri oluyordu, benim de iddetten holandgm
seziyorlard, bunu nasl anladklarn; beni neyin ele
verdiini bilmiyordum.
-ki misli veririm, dedim.
Kk pembe diliyle usulca dudaklarn yalayp alt
dudan srdn fark ettim.
- yi.
53

Bir sessizlik oldu.


- yi ne? Kabul m?
Gene o aldrmaz sesiyle sordu:
~ ]\i asl yapacaz peki?
Cebimden bir be .yz bin lira kardm.
- Bunu kazanmak ister misin?
- Evet.
Bir yandan arabay kullanrken hafife ne
kaydm; paray kammn a!tna koydum.
- Paray al, senin olsun.
Paray ucundan tutup ekti,

doru

elinden kapp ayn yere koydum.


'
- Orospuluk yapacaksn, dolandrclk deiL Paray almak istiyorsan, btn elini kullanarak al.
Biraz durdu, sonra uzand, btn avucuyla abanarak paray ald ve sutyenine soktu. Doutan bi~ orospuydu. Kayak yapacamz Karralkaya'ya varana k'adar,
bir sevine iin vereceimden ok daha fazlasn kaptr
mtn; o orospulua iyice almt, ben heyecandan
perian olnutum, birka kaza tehlikesi atlattlmz
fark etmemitik bile. .
Unutulmaz bir gn geirdik Kartalkaya'da,bir..
likte kayak pistinin stne kyor, orada karlarn arasnda, kayak ceketimin ceplerine doldurduum paralar
birer birer ona veriyordum. gn boyunca bir tek
kez bile tam anlamyla sevimedik.
.
Onu yalnzca bir kez, stndeki her paray kart- .
mak iin ayr ayr pa;"lar vererek nlplak soydum,
ben ceketimi bile karmadm, ikimiz de sevjmck istiyorduk,ikiiniz de kendi isteimize engel olmaktan byk bir zevk alyordu k; bir ara paray unutup elbise1erjmi karmak istedi, elini tutUP gldm. OnIi kanepenin
zerine yatrdm, ayaklarndan balayarak pmeyeba
ladm, bir yandan titriyor, bir yandan da pazarlk ediyordu:

54

- Bunun iin bir bej yz bin daha vereceksin ...


Ahh, oras iin bir milyon verecksin ... Bir milyon daha ... Devam etmek istiyorsan bir milyon daha.
Bir harem kiralamama yetecek kadar paray hi sevimediim,hatta hi pmediim bir kadna gnde
verdim. Tam bir orospu gibi pazarlk ediyor, beni iyice
. azdrdktan sonra cebimdeki paralar birer birer alyor,
bazen de almas gerekenden fazlasnalyordu, ben ya-,
kalaynca da, "Ama orospulua altrman iin biraz iyi
davranmalsn, bunu da ben hak etmeden hediye vcrmi
01," diyordu.
Aramzdaki alveri garip bir dostluk yaratmt!.
Srlarm pay1aacam bir dostum hi olmamlt hayatmda, dostlardan ve arkadajlardan pek holanmazdm,
kimsenin benim yajadklanm bilmesinide istemezdim.
Sanki birileri neler yaptm bilirse kt bir by olacak ve benim ruhumun bir parasn ele geireceklerdi;
byle an1allmaz, tuhaf, ismi olmayan bir korkm vard
ve hep saklardm yaadk1arml. Srlarm yalnzca o kadna anlat.tm ve onun hi kimseye sylemedi srlarn
rendim. Paylajtmz ahlakszlk aramzda derin ve
kalc bir gven yaratmtt. Onun kadar ahlak snrlar
n rahat aOn birine gvenileceini biliyordum, o hibir
zaman kt bir byyle ruhumun bir parasn ele geirmeye kalkmaz, beni bakalarna satmazd. Hibir zaman da byle bir ey yapmad zaten, ok yetenekli bir
orospt, paralarn alan arsz bir hrsz ve gvenilir bir
dosttt.

gn sonra cebimdeki btn paralar tkenmijti.


Parasz, 'ekstradan' son bir seans yapma nerimi kesin
bir ekilde reddetti.
- Parasz asla olmaz.
Uzanp onu yanandan optm, parasz yapmay
kabul ctseydi btn gvenini kaybederdi.
55

- Ben artk gidiyorum, dedim. Dndnde grrz.


vardm.
Kalabaiklarn, insanlarn, sevimelerin, maceralarn

Eve geceleyin

iine ararsnz kendinizi, insanlarin hayat dedii garip


bir girdabn iinde kk bir ot paras gibi kaybolmaya urarsnz, btn istediiniz, korkun bir ahtapot
gibi size dolanan gemii ve o gemiin ruhunuzu yakan
acsn umtmaktr, umtursunuz da. Gemii olmayan
biri gibi gvenle evinize dnersiniz ve benim gibi lambalar yakarsnz. Gemi, evin yalnzlna sarnm kt bir hayalet gibi oradadr. Masallardaki o dehet verici
tekerlerne gibidir her ey: 'Az gittim uz gittim, dere tepe dz gittim, dnp baktm ki bir arpa boyu yol gitmiim.' Eve girdiim anda, sanki oradan hi ayrlmam
gibiydim, sihirli bir el son gnde yaananlar ekip
alvermiti hayaumdan, evden karken hissettiklerimin .
aynsn hissediyordum.
Sevda'yi zlyordum, evin iinde dolap odalarn,
duvarlarn, eyalarn yalnzlna bakarak, hzlanan bir
mzik gibiykselenkendi iimdeki zlernin kabarn
dinliyordum, tela etmiyor, kendi duygularmdan korkmuyordum~ ama odalardan birinde, Sevda'y artk 'ste
diim zaman arayamayacam geldi aklma; bu sradan,
basit, oktan beri bilip de kabul ettiim gerek, birden
ldrtverdibcni. imdeki zlem baedilemez bir tutkuya dnt, bu duygu deiiklii ylesine ksa bir zamanda gerekleti ki, ona kar koyabilmek iin kendimi hazrlayamadm. Bir aresizliin kskacna yakalan
verdim, her zaman olduu gibi, aresizlik dedii btn
duygular azdrarak, zlemi nne geilemez bir yakc
tutk~ya evirdi.
Ustelik bu istei gerekletirmek mmkn deildi.
Bir imkansz istediimi biliyordum. Ben o andaki Sevda'y deil, Sevda'nn baka bir erkee gitmemi halini
o

56

istiyordum, yani asla alamayacak bir eyi. Sevda birden


odaya girip bana sarlsa bile beni mutlu edemeyecekti.
Gene de odaya girip bana sarlmasn isterdim; .bana dokunmas, aresizliimi geinnese de, ta diplerde bir yerde kprdanp duran o yenilmijlik duygusunu geirirdi.
imdi djndm zaman, belki de yenilmilik duygusundan kurtulmak, beni Sevda'ya yeniden sahip olmaktan daha ok sevindirebilirdi diyorum ve bunu fark etmek beni utandryor.
. Salonun dip tarafndaki tek abajur yanyordu,' bir
eskiciden alm koca kulakl berjer koltuu geni pencerenin nne itip oturdum.Boaz simsiyah akyordu,
kar kyda bir-iki snk lamba j titrejiyordu, yalnzdm ve kendime acyordum. Boaz'n simsiyahakan
sularna bakarak kendimi yalnzln ve terk edilmili
in acsna braktm. Kendim iin zlyordum ve kendime duyduum aCliila duygusu kaln bir batraniye gibi
beni sarp styordu. Orada ylece uyuyakalmm. Sabah uyandmda iimde ne bir zlem ne bir sevgi vard.

Gazetelerimi alp koltuuma yerlejtim. Gazeteler'


benim cinayet dosyalarm iin byk bir altn madeniydi gene, lkede herkes herkesi ldryordu, dola- ykseliyordu falan filan, hamile bir gen kz intihar etmijti,
brlerini brakp o haberi okudum; intihar katie
makmIlin bir arada ve tek kUflnb ortadan kalkt tck
cinayet biimiydi ve ba ok ilgi ekici geliyordu. Gazeteyi yanma braktm srada hemen koltuun yann
da duran telefon ald.
- Merhaba.
Telefondaki ses adn sylemeden "Merhaba" diy~r
du, tannacandan emindi. Bir. saniye kadar duraladk
tan sonra tandm, kzn sesiydi, O durgun kadn sesi.
Biraz konutuktan sonra o sakin sesiyle sordu:
57

- Buraya' gelecek misin? Gelirsen seni gezdi:irin,


ok gzel bir piknik yeri var, oraya gideriz.
ehirleraras yolculuu pek gzm kesmedi, tan
madm bir kentte btn gn, stelik de araba olmadan ne yapabilirdik.
- ok zor olur, dedim, araba yok. Bir yere yemee falan gitsek sel1in tandklarn grebilir, yani zor benim oraya gelmem.
Bir sessizlik oldu, ayn durgun ses devam etti:
- stersen bir otele inersin, ben odana gelirim.
Sonra telala ekledi:
- Tabii btn gn odada sklabilirsin ....
Bu ok ak bir davetti, bir an ajaladm.' 'Burada
benim evim bombo, otele gitmeye ne gerek var,' diye
aldmdan geirdim, ama bunu, syleyemedim, ben kz
kadar rahat deildim.
- Y 00, skmam, ama buras daha rahat, araba var,
ev var ...

- Ben seni tekrar arayacam, deyip kapatt telefonU.

Kzla sevimeyi ilk o gn dndm. Yirmi yan


daki bir kzn bedeninin naslolacan nerak ettim.
Yirmi yanda birisiyle en son yirmi yl nce sevimi
tim. Yirmi yanda birinin cildi nasld, izgileri nasld,
yatakta nasloluyordu? Benim yamdaki birininyirmi
yadaki birisiyle sevimesinin: kl~sik tanmn 'krk
ya bunalm' olduunu biliyordum', benimki de bir bunalm sonucuydu belki, ama bunun krk ya bunalm
olduunu sanmyordum. Krk, ya bunalm yaayan

hibir erkein byle bilbunalm yaadna inanmayacan da biliyordum ama.


Kzn niye benimle yatmak istediini ise hi anlayamyordum. Benim yazdm bir romann kahramanna'
benzediini syleyen bu gen kz benimle sevierek neyi bulmak istiyordu? Seviirken ona hayatsrlarn ve58

receimi mi sanyordu, yoksa kendisinden ok daha


yal bi, yazarla sevimenin bir kadmik baars olduu
mu dnyordu. Baka erkekleri tanmak, onlarla
kendi sevgilisi arasmdaki farklar grmek istediin"bu
na ihtiyac olduunu sylemiti, ama kyaslamak iin
setii erkek niye bendim? Bu 'drst' kz niye sevgilisini aldatmak iin beni seiyordu? Bunlarn yantn bilmiyordum, ama dorusu pek aldrmyordum da. Belinin ve memelerinin naslolduu daha ok aklm kurca- '
lyordu. Kzla sevimeye karar verdim.
O gn kesip dosyalarma yerleltirdiim cinayet haberlerinin arasma kzm hayali de kant. 10z dnd
n zaman sanki Sevda' dan intikam alyormuum gibi
garip bir duyguya da kaplyordum ve bu, benim kz
daha ok dnmeme neden oluyordu.
Ertesi sabah gene tdefon etti, komm. ok ksa
srd.
- Yarn sabah geliyorum .
. - Kata?
- On birde oradaym.
- Seni alnm.
Benimle sevijmeye gelecek olan kz, benim yazd
m romann kahram'anma benzediini sylyordu, nasl biri olduunu. daha iyi anlamak iin, o alqam eve dnnce kendi kitabm karjtrmaya baladm.
' ... bostan dolabmm yanndaki, sular bana kahverengi gzken o kk ve eskimi havuzdaki solgun ve
kederli nilMerlcrc gidip bakardn ocukk"n, babam onlarn kkleri olmadm anlatmu bana. Neden bu iekeri hep birjeylere benzetmek iin kullandklarn
ancak byynce anladm. Yalnzca bu iekler, hep bir
yerlere gidecekmi gibi azade ve zgr oluyorlar, ama
kk bir havuzun iinde bir yere gitmeden yajyorlar
d. Hayat da byle bir jeydi benimiin; hep bir yerlere
gidecek gibi duran, yalnz ve bir yere gitmeyen bir i-

59

ek. Btn bir hayatn zeti buydtL Ben de bir. yere


ve bir yere gitmedim; yle solgun bir nilfergibi bir havuzun iinde yalnz bama durdum,
kklerimi sa!amadm, ne olduum yere salamca yerletim, ne baka diyarara kaabildim, iinde durduum
havuzla birlikte kirlenip eskidim. B.ana -bakanlar, beni
seyredenler, beni sevenler oldu, ama kimse yakasna
takmad beni, kimse odasna koymad, kimse beni sulayp bytmek iin uramad; onlara ihtiyacm olmad"
n, havuzumda tek bama yzebileceimi dndler,
ben de yzdm, kederi, yalnzl, kirlenmeyi rendim
ve hayata benzedim. Ne garip, baka bir ey olmak da
istemedim, beni beenmderi yetti bana .. :
Okuduum satrlar bana yabancyd!. Bunlar ne zaman, hangi gn, hangi dncderle yazmlum?Byle
bir kadn nerede grmtm? O satrlar yazdm bile
unutmutum. Byle kksz bir hayat, byle aresiz bir
yalnzlk, bu tuhaf keder nereden kp da ~klmt
satrlara? Hem kim di bu anlattm kadn?
Zaten pek iyi durumda olmayan snirlerimin daha
da bozulacandan rkp kitab yanma braktm. Bu
kitap beni korkuttiyordu.
Kz ise beni kitabmn iine ekiyordu. Tanmadan
yazdm birini gerek hayatn iinde bulabilir miydim, '
yazdm gibi biri var myd, bu kz bana o kadn nasl
yazdm gsterebilir miydi? Tersine bir yolculuk mu
olacakt bu; hayattan kitabma qoru mu gidecektim ve
oralarda neler bulacaktm, siyah gzluklu bir kzdan
baka hi kimsenin okumad, yazarnn bile unuttuu
bir kitabn iinde beni ne bekliyordu? Sorular kafam,
kurcalamaya balamlt.
Sk sk uyandm, gergin ve yorgun bir 'gece geirdim. Sabah yorgun uyandm, her yanm krlyordu. Bir
kahve iip kapcnn kapya brakt ayreklerinden
yedim. Saate baktnda gecikmeye ,baladm grbalanmadm'

60

dm. Bu kzla bulumaya gittiim her seferde ge bl


yordum, hem gitmek hem gitmemek isteyen bir halim'
vard.
'
Terrninale vardmda duvara dayanm beni bekliyordu. Salarn amtl, uzaktan bakldnda fazla gen
,duruyordu, yznde btn dnyaya yabanc bir anlam
vard, kapanm bir kap gibiydi. Arabaya o kskn ve
kapal yzyle bindi, durgun sesiyle "Merhaba," dedi,
sonra hi ton lam as z dmdz bir sesle "Ge kaldn," diye ekledi.
- Rahat geldin mi?
- Evet.
Ona hibir ey sormadan eve' doru gidiyordum.
Bir sre sessizce gittikten sonra sordu:
- N ereye gidiyoruz?
'
- Eve.
Bana dnp glmsedi, yz arka arkaya deiti,
byd, genleti, ocuklatl, ard, durgunlat, sevindi ve sevinli bir glmsemede durdu.
,
, - imi okuyorsun. Ben ele eve gitsek diyordum.
Eve yaklayorduk, ne yapacam bilemediim zamanlarda tekrarladm tike taklm, sa elimin iaret
parman hafif hafif srmaya balamm.
- Ne oldu eline?
Hemen yalan syledim:
- Elimi arptrn, acyar.
Uzanp elimi tuttu, pt.
Yznn rzgar dinmi, izgileri ortaokulu yeni
bitirmi liseli bir kzda duraklamt. Onun izgilerindeki dalgalanma benim de duygularm dalgalandryordu,
heyecan, merak, istek, utanma, kanma, aplanma
birbirine karyordu; onun sevgisi, kadnlarn bana
duyduu akn gvenini ve gururunu vermiyor, aksine
beni utandryordu. Onu kandrdm dnyordum.
Hi kimsenin okumad bir yazara duyduu hayranlk

6i

da beni aalyordu. Sonralar hep dndm, neydi


beni o kza eken diye; sanrm bana duyduu hayranlk.
ve sevgi deildi, beni asl heyecanlandran yazdm kadna duyduu tutkuydu; olmayan bir kadn bizi birbirimizc balyordu. Yalnzca benimle ilgilenseydi belki bu
ilgisinekarlk vermezdim, ama yazdm kadnla ilgilenmesi ve beni, onu o kadna gtrecek bir arac olarak
grmesi aramzdaki ilikiye bir gereklik katyordu.
Tmyle bir baarszla dnen pazarlk servenimde artk bcenilmcyi arzu etmeyecek kadar beenil'
memey: almtm; beenilmeyen herkes gibi ben de
beenilmeyi kmsemeye, beenilmemeyi yceltmeye
balamtm ve bir tek beenen insan karlnda bee
nilmemeninbana ,alad; 'Beni hi kimse beenmi
yol',' diye artk bir vi1me haline evirdiim beenil
merne lksnden vazgemezdim, ama beenilen ben deildim, aranan ben deildim, istenen ben deildim, ben
bir yaldum yalnzca, istenene gtrenbir yol, ama beni
bir yololarak gren kk bir kzla iliki kurmak bana
aalayc geliyordu.
Baka bir zaman 'olsa, "yle bir kadn yok, onu
ben uydurdum," der kz gnderirdim, ama imdi kz
bana bir kurtulu gibigeliyordu, neden kurtulmam gerektiini tam anlayamasam da bireylerden kurtulmam
gerektiine inanyordum ve kurtulmama kendi yazd
m bir kadnla, kendini o kadna benzeten birkl2 yardm edecekti, bunun samaln gremiyordun o sra
larda .
. Evim bir yokuun st tarafndayd, sokan alt ba
na gelince yukarda brakacak bir yer olmadn grp
arabay yokuun alt tarafnda pak ettim. Arabadan inince koluma girip bana yasland, sokaktan onunla kol kala, geit trenindeki bir asker gibi ciddiyetle nme bakarak getim.

62

Eve girince pencerenin y;anna gitti. Pencereden bahemen nnden akar gibi gzkyordu,
denize bu kadar yakndan bakmaya alkn olmad
belliydi; ok sevindi.
- Deniz evin nnden akyor.
Evin iinde dolap eyalara baknaya balad, byk koltua, yerdeki mindere, kenardaki etajere, etajerin stndeki lambaya, telefona, kk halya, parkelere, duvarlara, ylm gazetelere, hepsine dokunmadan,
belli bir mesafede durarak uzun, uzun bakyordu. O
mzede gezer gibi ,,\londa dolapeyalara tek tek bakarken ben de onu izliyordum,birbirimize yaklaam
yorduk. Btn sesleri, dardan geen otobsleri, atanalarn patapatlarn, arabalar, aadaki kapenn ocuklara sylenmesini, trafik polisinin ddn, tekerlekli arabasyla marul satan bahvan duy;uyorduk,ama
btn bu sesler sanki kaln tyl bir haldan geip bize
geliyorlar, glerini ve gerekliklerini kaybediyorlard.
Pencereden giren gne nlar bile gerekliini kaybetmi, bir tiyatro dekorunin klar gibi olmutu. Kendimiher zamankinden baka hissetmem, btn sesleri ve
renkleri benimle birlikte deitirmiti sanki; kz ise' be- .
nim naslolsa hareket edeceim e inanarak, bilmedii
bir lkede gezintiye km bir gezgin gibi dolayordu
evin iinde, ama bana yaklamyordu.
Srrn bana dnp etajerin stnde unutulmu eski
bir karrpostal dikkatle incelemeye baladl.Yavaa arkasndan sokuldum, ne yapacam bilernedenusulca
ensesine dokundum, "Ne yapyorsun," demesinden gizliden gizliye korkttum iin, belirsiz bir ekilde dokunmutu,m. Aslnda ben ona, yle rkeke dokunarak, artk onun bireyler yapmas gerektiini sylemeye al
yordum; dokunur dokunmaz bana ,doru dnp, sokuldu ve aniden, hi beklemediim ekilde dudaklarma
saldrd; dudaklarm' smp emiyordu, dileri dilerime
knca,' Boaz

63

arpyordu, aceleyle, tela~la, hrsla pyordu beni. Yava~a kurtuldum kollarndan, saldry durdurdum, onu
usulca, hissederek pmeye ba~ladm; birden yeniden
hzland, sanki beni pmeye deil yemeye al~yordu.
-Onu p~e p~e koltuun kenarna gtrp oturttum,

ben de pencerenin kenarna ekildim, yeni bir saldrya


kar hazrlanmaya all~tm. Ba~m pencereye evirince
yzm grdm; anlay~l, babaean, biraz da hnzrca
bir glmseme vard yzmde; eleniyordum.
.
Yzne baktmda gene olgun ve arbal bir kadn grdm, konutuunda sesi, biraz nce di~lerini
di~lerime arparak hrsla p~en kz o deilmi~ gibi,
durgundu, a!neliyat hakknda bilgi isteyen bir doktorun
tarafsz soukkanllyla 'sordu sorusunu:
- Sevi~meyi sonuna kadar gitmeden tamamlasan
olur mu?
'Bakire,' diye dndm, drt yldan beri bir erkekle birlikte olan birinin bakire olabilecei hi aklma
gelmemiti. Bakircliinin de keidisi gibi deiik bir bakirclik olduunu daha sonra anlayacaktm, ama beni
asl aman, lgn bir, istekten ani bir durgunlua bu
kadar tahat gemesi, bunu ok doalolarak yapmasyd.
Ay soukkanl sesle, sanki ba~ka birisinqen sz
eder gibi yat 'verdim:
'
- Tabii, ol ur.
Aslnda neyeolur dediimi, scvil11cyi nasl tamamlayacamz pek anlamamtm. Bir bakireyle sev;me
ydi ok uzun zaman gemiti, ama korkmasn ve tedir-
gin olmas istemiyordum, ayrca bu iin nasl yapla
can anlalan o biliyordu, bana da nasl 'yaplaca
, retir, diye geirdi m aklmdan.
Sakin hareketlerle kazan kard, g bedenine vurdu, buday rengi gergin bir cildi, dz bir karn ve
ok iri memeler vard. Yana gidip suryenini 'kar-

64

dm, memeleri nlplak ortaya knca biraz daha b. ydler sanki; u~lar koyu ve dikti. Elinden tllttum.
- Gel ieri gidelim.
Kazayla smyenini salonda brakp bo koridordan
geip yatak odasna gittik, odann perdeleri kapalyd.
Pantolonunu kardm. Ayaklarndaki baklava desenli
yn oraplar, siyah dantel klotu ve plak memeleriyle hali ok sevimliydi. Onu yatan kenarna Oturtup
oraplarn kardm. Ayaklarn avularmn iine aldm. Mahalle takm,nda oynayan bir erkek ocuun
ayaklarna benziyordu, henz bir kadnn ayaklar 01mamlard, topuldu ayakkablara alkn olmadklar da
belliydi. Yorgan al' onu yataa yatrp seyretmeye
koyuldum. Bedeni, benim kadnlarmn bedenlerinden
pek farkl deildi. Yirmi yanda birinin bedeni denince,
hi grmedii m bir eyi greceimi sanmtm galiba.
Yataa yatnca gzlerinin alt glgelenmi, gzlerinin
parlts oalmt, her an deiiyordu yz.
o~uk sesiyle konutu:
- Udn.
Soyunup yahm, yorgan stmze ektim, ayaklar mt, gvdesi scacku, teninin ssn hissediyordum ve bu scaklk houma gidiyordu. Baz kadnlarn
bedeninin scakln severdm, bazlar ise bana pek ekici gelmezdi; bedeninin ssn sevdiklerimle ilikilerin .
srerdi. Kzn scakln sevmitim, beni heyecanland- .
ryordu. Ba11l1l onn don cvirdiindl'. on .l)l~~o alt
yajlarnda bir kz ocuunun yznn hzla bana yaklajtn grdm,. dudaklarma saldryordu, bir yamyam gibi pjyordu. 'Ona acele etmemeyi retmeli
yim,' diye geirdim aklmdan, sevijmenin tadn kar
may henz renmemijti.
Onu hzlaevirip yataa bastrdm, iki elimle
omuzlarndan tutup kmldamasna izin vermedim, jiddeti ve skuneti hissetmesni bekledim. Bir an direnir

Tehlikeli Masal",

65/5

gibi oldu, sonra sakinlejip kendini brakt. "Knlda


ma," dedim, "sakm k11lIdama." Elimi karnndan bacaklarnn arasna indirdim, bacaklarnn araSll1a dokunduum anda, HAh,tI diye barar;k dizierini karnna doru
ekti, btn bedeni titredi. Elimi ektim, sonra gene
dokundum, gene ayn ekilde bararak dizlerini ekti.
Glmseyerek yzne baktm, gzlerinin rengi deijip
yqilc dnyordu. Sevijmenin sonunda yemyqil olduklarn ve her scvijmeden gzleri yejil olarak kalktll11
-encccktim~

Yava yava aaya doru kaydm,

her yeni kadll1la sevitiim zaman olcluu gibi kendimi yabanc bir orman" girni~ gibi lissediyor nce evremi tanmaya al
jyordum. Kalalan dar, baldrlar glyd, bacaklar
dzgnd, ama benim sevdiimden biraz daha inceydi.
Ayaklarm pmeye bajlaclm, "dilimi parnaktarnn araS!Ila soknka inliyordu, sonra topukbrn hafife di,leyerek dizkapaklarnn arkasna doru geldim, bir bacan yava,a kaldrp baldrlarnn arasna kaydn, oradan kasklarna ktm. Tyleri kvrck deil dzd,
simsiyah parlak bir gen olujtunyordu, tylerinin
parlaldsiyah bir piyanonun parlaklll1a benziyordu.
genin biraz stnde, siyah bir su clamlas gibi minicik bir ben varcl.
Dilim, geni tam ortasndan yarp scak bir derinlic don kayd; bedeni I)issettiiyle irkilip yle bir
kasld, sonra yav", yava gev,eyip kendisini bana brak
t. niltileri la dn,rken yastklar elleriyle paralayacak gibi kavrayp parmaklarn kumaa geiriyordu;
gzlerini kapamlt, yz kk bir ocuun yz 61mutu. Sonra biraz dinlenmesi iin braktm onu, Yavaa kendine geldi, yz sanki geni,lcyip kalnb,t, azgn bir kyl karsnn yz oldu. Toparlandktan sonra gene soukkanl deerlendirmelerine nbd:

66

- ok iyiydi ... Ben aslnda bundan pek holanmaz


dm, ama seninle ok iyi oldu. Bundan bu kadar hola
nacam bilmiyordum.
Sonra tam bir ocuksesiyle sordu:
- Bunu btn kadnlara yapyor musun?
Uzun bir yalan zincirinin ilkini syledim:

Hayr ..

- Yalan sylyorsun.
'Yalan sylyorsun' derken aslnda bana inandn
hisse""im.
_._- Yalan sylemiyo:un.
- Daha nce yapmasan byle iyi beceremezdin.
- Bunun daha nce yaptnla ilgisiyok, iinden
gelmesiyle ilgisi var, bunu yapmaktan holandm.
- Sylediim e inand. Haya hakkndahemen hemen
hibir ey bilmiyor gibiydi, her sylenenin doru oldu.unu sanabiliyordu, sanki' hayatla hi yz yze gelmemiti. Hayat hi bilmeyen bu saf kz, benim kitabmda
anlattm ruhu yorgun kadna nasl benzetiyordu kendini. Bu kada- saf ve hayat tanmayan biri nasloluyor
da hayatn aclar iinde arplm~ krk ya~nda bir kadnla arasnda, gelip benimle yatmasna yol aacak kadar ciddi benzerlikler buluyordu.
Benim anlattm kadn _yalan syler ve kendisine
sylenenlerin de yalan olacandan kukulnnrd hep;
bu kzn saflyla benim anlattm kadnnyalancl
nerede buluuyordu, neredeydi ortaklklar, benim gremcdiim hangi sr onlar benzer klyordu? Dokunulmam bir drstlkle,her eyden kukulanan bir ya- lanclkayn ekilde hayata yabanc ve ayn ekilde vahi olduu iin mi bir benzerlik kyordu raya, yoksa,
ok saf olanla ok deneyimli olann hayattan duyduklar korku m benzeiyordu ya da ortada byle 'bir benzerlik yoktu da kz m uydunyordu bunu, uyduruyorsa nye kendine benzediini sylemek iin benim kita-

67

bmn kahramann semiti. Bu kz bana birok yeni


soru getiriyordu, yant bilinmeyen her soru gibi de ilgimi ekiyordu.
"
Bir sigara yakp birka nefes ektiktensonra ona
verdim, sigara imeyi beceremiyordu, duman boazna
kanca sigaray elinden alp sndrdm. pmeye
baladk, pmesini seviyorc;lu. Dudaklatnn kenarn
danenesine, oradan gerdanna dudaklarm dolair
yordum, kaln ve dolgun bir gerdan vard, salarn kaldrp ensesini pmeye baladm.
Uzun zaman yatakta kaldk, bir ara yorulup uyudu
biraz, sonra uyand, sk skya sarlp sessizce yamk,
gen olmasna ramen tahminimden abuk yoruluyordu. Onu dinlendi re dinlendi re seviiyordum, sonlarna
doru" artk iyice yoruldu, karn doymu bir bebek gibiydi. Uak saati yaklamt. Birden ok telaland.
- Ua karacam.
Kalkp giyindik. Yokutan aaya gene kol kola indik.
Yolda pek konumad.
Havaalanna yaklarken, "Sen ne zaman gelecek-

sin/I dedi.
- Bilmem, bir ara gelirim.
Yzme bakt, ama bir ey sylemedi. Pencereden
dar bakt yeniden, sonra bana dnp O hi beklenmedik cmlelerinden birini daha syledi:
- Ben, bedeni benim bedenime benzeyen kadnlardan holanrm.
" (Bunu o durgun ve dmdz sesiyle sylemiti.
-Ama kalalan benimkinden biraz daha geni olmal, yle ele gelmeli, gsleri de benimkinden daha
dik olmal, kendi gslerimi ok sevmiyorum.
Ne diyeceim i kestiremeden bir an durakladm.
- yle bir kadn buluruz istiyorsan.
"

68

- o kadar kolay m benim kadar gzel bir kadn


bulmak?
.
Glecektim, ama tutum kendimi, gzellii konusunda da ok cidqiydi, gerekten herkesten daha gzel
olduuna inanyordu, yalnzca kalalaryla gsleri biraz deimeliydi .
.~ Ararz, dedim.
- Bizim okulda yle bir kz vard, ondan ok holanrdm, ama gsleri benim istediimden biraz dala
ufakt.

Kz beni srekli nrtyordu. nsanlarn en mahrem .


anlarnda bile kolayca syleyemeyeceklerini inanlmaz
bir aklkla syleyiveriyordu, ayp duygusu yoktu on-

da, bakalarnn utanaca eylerden hibir ekilde utanmyordu. Btn bunlar sylyor, ama eve ge kalmaktan da d kopuyordu. Tutucu bir ailenin kzyd ve
akam erkenden evinde olmak zorundayd. Havaalanna
yaklarken tela1 da iyice artmt.
- Ge kalacam.
- Kalmazsl), geldik bile.
Terminalinnnde durdum, yzme yle birbakt, beni pp indi, arkasna bakmadan yrd, biraz erkeksi ve sert bir yry vard, henz kadns bir salnt yerlememiti yryne. Gidiine bakarken
iimde bir eziklik hissediyordum, kalmasn ve biraz daha konumay isterdim, onu tandka onu daha fazla ta
nmam gerektii duygusuna kaplyordum, mna ayn zamanda tehlikeli bir ie bulatm da hissediyordum,
bir erkee iyi gelecek biri deildi, ekici yan da buydu
belki de.
Dnerken gen biriyle sevimenin sandm kadar
olaanst bir eyolmadn dndp. Dorusu daha
mthi bireyler olacan sann, kendimi daha gnahkar hissedeceimi ummutum; o kadar gnahkar hisset-

69

n1iyorduIll kendimi, biraz tedirgindim yalnzca. 'Keke


bu akam bende kalsayd,' di)-e geirdim iimden.
Eve dndun, ev sessiz ve karanlkt, yatak dank~
t. Btn klar yalmm, btn pencereleri atm, evin
ii buz gibi oldu, titreyerek yata dzelttim, salonda
koltuueski yerine getirdim, kzn buradan getiine
dair bir iz brakmamaya altm, grdm Ier iz beni
biraz daha yalnzlatracakt.
Telefonun yanna gidip Sevda'y aradm. Telefon
ald, ald ve almad, ahizeyi elimden brakamyor,
telefoiun aln kederle dinliyordum.
Evin iinde dolamaya baladm, Sevda'y zlyor
ve bu zlemi dindirebilecek birini bulmak istiyordum.
Aklma gelenleri aryordum, kimse telefonu amyol'du.
Tunuslu paazadeyi, en yakn dostum ve orospum
olan kadn aradm. Onunla seviebilirdim ve O bana hi
olmazsa bu gecelik ler eyi unumrabilirdi; unutmaya
hazr olduumu ve ullttacam biliyordum, bir kadn
sesi ve bir kadn dokunu u yeterdi buna.
Telefon alnca ok ardm, o gece kimsenin benim telefonlarma yant vermcycceine inanm~tm.
Sesini duyunca iim geveyip rahadad.
- Naslsn?
Sesimi tand hemen.
- yiyim,sen naslsn? Para buldun mu?
Sevinten ld.racaktn.
- Evet, ladi gel ya da ben gelip alayn seni istersen.
Fsltl sesi dumanl birgece gibiydi, ban dnd'
ryordu.
- Bu gece olnaz.
ini ektim.
- Niye?
- Holandm bir olan var, onunl~ yemee kacan.
.
70 .

Sesim yalvarr gibi kt:


- Brak onu, ben seni daha ok elendiririm, her
zamankinden daha ok para veririm.
Gldii.
- Olmaz, baka zaman, bugn ona sz verdim;
hem ondan holanyorum.
- Alak bir orospusun.
Gene gld.
- Paralarn bakalarna harcama, onlar ben alacann.

- Bakalaryla yemee giderek zor alrsn.


- Ben a!rm, alacam! biliyorsun.
Telefonu kapatp derin derin iimi ektim. Yeniden
Sevda'y aradm. Telefon yant vermiyordu.
Gene o garip duruma dmtm, birok kadnla o
ilikim vard, ama hibiri ortada yoktu o anda, herkes
baka erkeklerle birlikteydi, kz da gitmii. Evin duvarlar stme stme geliyordu. Iklarla pencereleri bile
kapatmadan, pardsm kapp kendimi dar attm.
Araban almadm, yrmeye baladm. De!)izin serin lii yzme 'vuruyordu, pardsmn yakalarn kaldr
dm. Nereye gideceimi bilmiyordum.
Yalnzln byle bir aresizlik olarak geldii zamanlarda insann kendisini paralayan yalnzlndan
kurtulmasnn ok zor, hatta 'imkansz olduunubili
yordum, bir zaman kendini yalnzla brakp teslim olmak gcrekiyord, sonra tekrar kalabalklar geri gelirdi
ve o. arada ektiklerindi, kimseye anlatmadan ve ektiklerini unutarak yeni bir hayata balnrdn.
Kendimi yalnzla braktm. Madem yalnzdm,
yalnz erkekler gibi davranmalydm. En ucuz, en baya zevkler yalnzca' yalnz erkeklere sumlurdu, yalnz
erkekler baya olduundan deil, bayaln ve ucllzluun erkeklerin yalnzln en iyi umttufacak ila 01dl1nnnnkefedilmesindendi bu, daha dzeyli ve gzel
71

eyler
latrd

insana yalnzln ve unutmak istediklerini hatrnk.


'
Bir taksiye binip Beyolu'na ktm, arka sokaklara
saptm, mor, krmz, yeil i neonlarda kadn adlar
yazyordu, nnde birbirine benzeyen palabykl, kaskedi adamlarn durduu dar kaplarn kenarlarndaki
vitrinlerde, ieride alan kadnlarn resimleri aslyd
ar makyajl antzler, iman danszler, baygn bak
l sanatlar. Ben vitrindeki resimleri incelerken pal ab
ykl kapclar da bcni izliyordu. Bazlar, "Gel abi, ok
iyi elence var;" diye beni ieri davet ediyordu. Danszn resmini beendiim bir kapdan girdim, merdiven!erden aaya indim, beyazlar prtl pril parlatan mor
bir n yayld lo salon henz tenhaydI. Bir masaya
oturdum. Daha ben oturur oturmaz iki kadn geldi, mini etekler giymilerdi, biri gmleinin ularn gbei
nin stnde balamt, brnn dekohesinden iri meneleri gzkyordl.
Yalnzlma hi olmazsa

o gecelik bir are bulmu


tum.
Ertesi sabah uy,mdmda bam aryordu ve telefon alyordu, zor bela telefonun yanna gidip atm.
Sevda'yd ve sesi beni ldrmeye yetecek kadar neeliydi.
Btn bir gece onun iin ektiklerimi hissettrme
meye- alarak,' "Naslsn?" dedim. Sesim berbat k
yordu.
,
- iyiyin ... Uyandrdn m?
- Y 00, uyanmtm, ama daha du almadm ondan
sesim mahmur.
- Benseni sonra araym o zaman ..
Belki aramaz korkusuyla hemen atldm:
- Bir du alaym, ben seni ararm.
Bir sessizlik oldu, o sessizlikleri bilirim, arkasndan
muhakkak insann iini kanatan bir cmle gelir.

72

- Ben evde deilim, dedi.


Sabahn o saatinde kendi evinde deilse nerede 01dtu belliydi, o adamn evindeydi, geceyi orada geirmti, demek geceleri ontn evinde kalacak kadar yakn
lamlard, mideme
yumruklardan birini yemitim;
gong alana kadar ayakta dtrmaya alpn dayaktan perian olmu bir boksr gibi mndandm:
~ On dakika sonra ara o zaman.
Telefonu kapattm zaman tek bir ey hissediyordum: nefret. Bunu bilerek yaptn, benim canm aet
mak istediini biliyordum, stelik de btm: baaryordt,
baardn o da biliyordu, daha telefont aarken biliyordu beni ne hale getireceini; o aalk n'ee o yzden
yerlemiti sesine; galip bir komutan gibi hissediyordu
kendini, dman ordtlar'!) tek bir saldnda yok edip

sert

geen bir komutan gibi, dman bendim ve szle ordularm dalmt gerekten. Yalnz olann kanlmaz

yenilgisiydi benimki.
Kaynar suytn altna girdim, nefret ve aresizlik ldryordu beni, Sevda'y ldrmeyi, bir bakla bede. nini delik deik edip paralamay dnyordum, sular
gzlerimin stnden akp beni cinayet hayallerinin iine ekiyordu ve ben kendimi bu hayallere brakyor
dum .
. Be dakika sonra frladm dttan, bomozumla koup telefonun yanndaki koltua oturdum. Tam bir saat
yar slak beldedim orada. Arada birileri arad, hepsinin
telefonuillI ksa kestim, onunkinden baka kimsenin sesini dtymaya kat!anamazdm. Bir saat sonra arad beni,
orada beklediimi biliyordtve alaka tadn karyor
du, stelik yapt her alaklk la beni biraz daha yenip
. biraz daha kendine balyordt. Bylece sancl ilikilerde yle bir zaman geliyordu ki, kadnla erkek iki ordu
gibi arpyordu ve yenilen, yeni bir zafer kazanana kadar galibin klesi oluyor, onun peinden ayrlamyor73

du. stelik yenik. birinin ycni bir zafer kazanmas ok


zordu, darmadank bir halde zafer kazanmak mmkn deildi. Kaslp kalmtm koltukta,aramayaeak, sc,
sini duymayacam diye dm parlyordu ..
Telefon alnca zorlukla kendimi toparlayp aldrmaz bir ses edindim.
- Neredesin? Bir saattir bekliyorum burada.
Sesinde yaralayc bir aldrmazlk vard.
- Ben de bir du alp giyindin, birazdan kmam
gerekiyor.
. .
Neredeyse souk bir seslekontiuyordum, onu grmek istedike sesim de uzaklap souklayordu' bu
duyguyu gizleyebilmek iin.
- Akam yemek yiyelim mi?
- Akam olmaz, dedi.
- len yiyelim mi?
- Bugn iiin var ..
Sanki aramzdaki ilikide hibiqcy deimcmi de
hcl' zamanki konumalarmzdan birini yapyormuuz
gibi gndelik bir sesle srar ettim, bu rahatlk, duruma
pek aldrmadm gsterecekri ..
- Brak iini, yemek yiyelim.
- Yarn yeriz.
Biraz daha konusak yalvarmaya balayacaktm ve
yalvarn ak lmm ollrdu, bir daha Sevda'y geri .alamazdll1l..

- Peki, dedim.
Hi olmazsa yarn yemek yiyeccktik, hi olmazsa
onu garantiye almtm. st me bireyler giyip kendime bir kahve yaptktan sonra kapdan kapcmn brakt
rekleri aldm, ama tek bir lokma bile istemiyordu
iim, deil yemek yemek nefes almakta bile zorlk ekiyordum. Darbenin altnda ezilmi, kmtn. ok
sevdiim bir kadn bir baka erkee kaptnnann acs,
kendime itiraf ctmesem de, gururtmu, kendimi been-

74

niliini, gvenimi, kiiliinin btn temel direklerini


paralayarak kertiyordu beni,
Kahvenin ac tad genzimi yakyor, ekerin yap
kanl damana yapyordu. An arda sigara itin.
Darda aydnlkbir gn vard ve gnein parlakl yaram derinletinnekten baka bir ie yaramyordu, hava-

daki llkl nee' dmand bana, aydnla ve s'cvincc tahammll1

yoktu.

Beinci sigaram ierken telefon ald,


tm,Sevda'nn aramayacan biliyordum.

.
isteksizce a-

Durgun bir ses, tannacandan emin bir ekilde


"Merhaba," dedi. Bir an durdum, sonra tandm: kzd.
Kzn sesi birden bana ok ho gelmiti.
- zr dilerim dn alqam dndm sana haber
,
veremedim, ar:imay unuttum.
'Glmeye baladm, bu da beni aramay 'unltmutu', niye gldm anlamad.
- Niye glyorsun?
- nemli deiL. Rahat gittin mi?
- E\'et, uakta bir tamela rasdadm, amanemli
deiL.

Durup ekledi.
- Dn ok giizeldi, tcekkr ederin.
~ Benim iin de ok gzeldi.
- Ben her zaman gelemem oraya, benim iin ok,
zor, birisi grp sylerse evde k zor chinnda kal
rm, hem de ok geriliyorm bclip gidt:rkel1 ... Sen lll'
zaman geleceksin?
O anda karar verdim.
- ki gn sonra gelirim.
Sesi birden neelendi.
- Gerekten mi?
- Gerekten.
- Peki, grrz o zal11an.

Telefonu kapatt.
75

On"dakika sonra telefon yeniden ald.


- Sesini bir daha duyaym, dedim.
NCjelenmitim.
- ok iyi yaptn.
- Tam bilmiyorum, ama ya seni bktrncaya kadar hep arar m ya da hi aramam.
- Hep ara, dedim, hep ara.
O srada, o kk kz hayran olduu yazarn kendisine nasl sndn bilmiyordu, bunu hibir zaman
da bilmedi, ama benim iin tam bir krtancyd.
.
Sanrm, o gn bu kzla bireyler yaamaya karar
"
verdim.
.Aramzdaki ya fark, ilikinin imkans;zl, her an
bir skandala ak oluu, kzn tuhaflklar, kendisini benim romanmn kahramanna benzetmesi, mastrbasyonu ve" kadnlar sevmesi, birbaka sevgilisi olmas, safl
, drstl, vaheti, btnbii samalklarn hepsi beni ekiyordu. ine dtm o korkun yenilgiden ve
acdan kurtulabilmem iin mmkn olduu kadar byk bir samala ihtiyacm vard ve onu bulmuwm.
Telefonu kapattktan sonra yeniden arad.
- Bana telefon numaran ver, ben seni arayaym,
dedim, telefon paralarn baban demesin.
Birazduraksadktan sonra telefon numarasn verdi, hakkndaki ilk gerek bilgim bu telefon numarasy
d.

76

IV

io

Ign ie gitmedim, btn gn telefonla konu. tu k, ona iirler okudum, hikayeler anlattm.
0, kendisinden ve sevgilisinddIl sz etti. Sesini,
konumasm, ilgisini, kurakhktan atlam bir tOprak
gibi ta derinlerime kadar emiyor, her' damlasn iime
ekiyordum. ylesine aresiz ve gszdm ki" hi arkama bakmadan onun sesine doru kouyor, ak olma
isteiyle bir sapan ta gibi kendimi. ona frlatyordum;
baka zaman beni belki de hi etkilemeyecek her szck imdi o syleyince benim iin nemli oluyordu.
Tek bir gn inde onun sesine tutuldum.
.
Yzn hatrlamyordum, ama sesine akhmdan bir
kadn yaktrtyordum; bir kadnda beendiim, sevdiim ne kadar zellik varsa, hepsini teker teker o sese
.giydiriyordum, hayalimde, o kk kz kendinden ba
ka bir kadn oluyordu. Hep zlediim kadnd artk o.
Kendisi karmda olsa belki bir gn iinde bylesine bir yaknl kuramazdk, ama ses, tek bana, her
eyden bansz ses, insamn iine gerek bir varlktan
ok daha kolayakyordu. Ses, o tek bir gn iinde iime yerleti, benim sesim gibi oldu, kendi sesimden nasl
ayrlamazsam artk kzn sesinden de yle kopamayacaktm. Bask altnda dostluklar ve aklar abuk boy
atar, iinde bulunduurn bask da beni bir gn iinde
bir kadna deil, ama bir sese balamt. Sesin tek ba.

77

na ne kadar nemli bir eyolduunu kefediyordum,


kendisinden bile nemliydi.
O g~xe) sanki bir gece nceki frtna'lar ben yaa
mamm gibi, bir sesi scverek ve bir ses tarafndan sevi~ lerek, mtlu ve sakin uyudum. Tanr, byk bir yenilginin ardndan bana bir zafer gndermiri, daha doru
su ben o sralarda yle sanyordun. Kurtulmann sevinci, sndm blgeyi daha dikkatli inceleyip bakmam
nlcmit, Kzn, HBcl1 senin- -yazdn kadna behziyarum," dcdi~ini ve yazdm bdnn nasl bir insan olduunu unutmutum, bu nnutkanl pahalya deyecektim, ama o srada 'bunun farknda bile deildim, farkna
varsayd'm da umunmda olmazd zaten. O anda, kurtulmam gereken bir ac vard, daha sonraki aclar daha
sonra dnlebilirdi.
Ertesi sabah telefonla uyandm.
Ses; uykuluydu. Usulca komuyoedu.
:- Okula gidiyorum, evden kmadan sesn duymak istedi m.
- ok iyi yaptn.
- Ben bunkta 'okuldan dneceim ... Evde mikadnn

sn?

- Dar kacan, ama dnmeye alnm ... Dnnce telefonnn)l aldnl'n'!, arayabilirsen ararsn,
- Yarn geliyor musun?
Durakladm.

- Evet.
,
- Uakh. Otclde yerini ayrtlin m?
-.: Hayr, uakta nasl yer ayrtabileceimi bilmiyorum, gidip bir yerden bilet almalym.
Gld.
- Telefonla yer aymr, bilerini havaalanndan alabilirsin. Otelde de telefonla yer aymr... Ben sana da
rdan telefon ederim, oda mmaram sylersin, gelirim,

78

neyse bunlar akamiistii konuuruz zaten, benim jimdi


gitmem gerek.
Yatan iinde oturup bir sigara yaktm. Giilmeye
bajladm. Uaklnr ve oteller hakknda ok fazla bilgisi
vard. Bana da hiiik bir ocukmujum gibi davranyor
du; ama insan ruhunun thaflklarnn snr yok, byle
davrannasndan holanmjtm. Ona teslim olnaya hazrdm, hazr olduumu sanyordu m, bu da bir bajka
yanlgyd, onu da daha sonra renecektim, teslim olmak dviijmckten de zordu. hele benim gibi ycnilgilerle sarslmlj biri iin.
, Koltumu pencereye evirdim. Gne y(izmii
yakyordu, Boaz yeni bir ak gibi mutlu bir ekilde
akyordu. Vapurlar beyazd!. Sokan sesi huzur vericiydi.
Gazeteler ise felaket haberleriyle doluydu. Dou'da
isyan gittike by<"'o"du, enflasyon ykseliyordu, insanlar lyorlar ve snmyorlard. Gazeteleri okumadan yanma braktm. Bacaklarm pencerenin pervazna
dayadm. Kendi iimi dinliyordum, hi ses gelmiyordu;
dalar arasna saklanmj bir vadi gibi kl ve sesszdi
iim. Mutluluun iimdeki bu sessizlik olduunu dndm, nkiimden bir ses duyduum zaman bu
mutlaka beni zen ve hrpalayan bir ses olurdu. Sessizlik mutluluktu ya da mutluluk iimde hi konumad
ndan onun da ayrca bir sesi olduunu bilmiyordum.
Belki de bir "bal kalbcak Ve iimi dinleyince li duymad bir ses duyacaktn, beni sevindiren bir ses;
mutluluun sessizliinden mutluluun sesine geecek-

tim belki de; byle bir jey varsa tabii.


,
O koltukta ne kadar oturduumu bilmiyorum, la
limden o kadar homttum ki, kmdamak bile istemiyordU!. Sevda'yla bulujacaktm, ama eer bulumas.k
dala ok sevinecektim; onu grmeyi canm ekmiyordu, daha nceden szlememij olsak ont aranazdm
79

bugn, hatta bir daha hi aramazdm, ama randevuya


gitmek zorundaydm. Saate baktmda, bulujacamz
zamana ok az kaldn grdm. Islklar ala\ak hazr
landm.

Tam karken telefon ald.


- Okuldan aryorum, sesini duymak istedim. Yerin ayIrttn m?

Yer ayrtmay unutmUjlUm, ama yalan syledim.


- Aradm, ama hep mCguld, jimdi yeniden ar
yorum.

- Peki akamst grjrz.


. Telefon edip hem uakta, hem otelde yer ayrttfm.
Bulujacamz. lokantaya gittiim de Sevda gelmijti.
Sinirliydi.
- Nerede kaldn, seni bekliyorum.
- zr dilerim. Trafie takldm.
KaJ'jsna ottrdum, gz gze geldik ve kadnlarn
beni her zam;n korkUlan korkun igdsyle birjeylerin deijtiini sezdi, bir gn nce pesperijan brakt
yenilmij orduya benzemiyordum. Kadnlar yenilenleri
de kazananlar da erkeklerden daha abuk tanrlar, O da
.
bende grmeyi bekledii yenilgiyi grmemijti.
Yemein sonunda sylemeyi planladn bajnda
syledi o da.
- Ben evden tajnyorum.
Ne sylediini anladm, ama zaman kazaiabilmek
iin sordum:
- Nereye?
- Birlikte oturmaya karar verdik.
Kurtuldum diye abuk sevinmijtim, tek bir cmle
beni darmadan etmeyeyetti yeniden, bu kadndan o
kadar abuk kurtulamayacaktm.
- yi.
Sustuk, konujacak halim yoktu zaten. Darbeyi kanayan yerimden almjtlm, btn gcmle yaram sakla- ..

80

maya alyordun. Ne kadar dmanca davranyordu


bana, oysa bir zamanlar ne kadar yakndk. Dostluklar
mn altnda besleyip byttkleri ve hi beklenmedik
anda ortaya karttklar dmanlklaryla kadnlar her
zaman beni gafil avlamay beceriyorlard.
Ama benim de her zaman dman saldnbrna kar yedekte beklettiim glerim vard ve sava meydan
na onlardan en etkilisini s(irdm. Glmsedim. ard
m grdm. Bunca yl birlikte yaamik, ama ben
onun dmanlklarn .fark etmedii n gibi o da benim
yedekte beklettiim glmsemelerimi fark etmemiti,
bun.n sava meydanna srdm son birliklerim olduunu anlayamad.
- Benden kurtulduun iin
Saldr sras bana gelmiti.

seviniyorsun deil mi?

- Y 00, dedim, aksine ok zlyorum.


sylyordum, ama o inanmad.
- Seviniyorsun.
O anda bana "kalk gidelim" dese heme", giderdim
herhalde, gzlerim masann Stne koyduu ellerine t,klmt. Bluzunun ak braklm dmelerinden g
snn yuvarlakl grlyordu, kasklarm kavruluyor, sevimek iin ldryordum, baka. hibir kadnn
beceremedii bir ekilde beni heyecanlandrOlay beceriyordu. Bununiin hibir ey yapmasna gerek yoktu,
elini masann stne koymas, yzme bakmas, gmleini dzeltnesi yetiyordu. Bu kadnm eti benim etimi
esir almt, ona dokunmadan, onunla sevimeden yaa
mam mmkndeildi, bunu biliyordum.
Tek bir gnde kzn sesine kendimi teslim ettiim.
gibi etimi de bu kadna teslim etmitim, bu byk bir
bamllkt ve onu kaybettike bu bamllk artyordu,
uzaklatka beni peinden daha hzl srklyordu.
Ona teslim olduumun farknda deildi, bu benim iin
hep bir sr olarak kalmt iaten, kadnlara her ilikinin
Doru

Tehlikeli

Mas:-llar

81/6

banda kendimi kolayca teslim" ederdi m ve buna inanmazlar beni ayrca bir daha teslim almaya alrlard,
ilikilerimde ilk atlaklar da zaten bu teslim seremonisinde yaanrd. Ben klcm krp kendimi onlarn y:
netimine brakrken onlar bana durmadan 'Teslim' ol,'
diye bandard, tabii bunu kendi zel dillerinde yaparlar, ya kskandrmaya alrlar ya kskanlk krizleri geirirlerdi ve ben bu iti kak arasnda kamam gerekti~
i ni dnrdm. nsann bir kere elinden kard birini yeniden teslim almas ise ok zordu. Belki de ben,
beni usulca, barp armadan teslim alacak bir kadn
anyordum, byle biri ise hi kmyordu. Ben de herkese baka bir param teslim. ediyordum, birinin sesinde
bir param kalyordu, birinin etinde, birinin gzlerinde,
bir bakasnn dudaklannda.
Sevda, "Benden ayrlmak istiyorsun," diye srar
ederken aslnda syledii doru deildi, ama birok ajk
ilikisinde olduu gibi yanlgl.ar, gereklerden daha belirleyici oluyordu. Onun benim isteimden kuku duymas, isteimi gerekten deazaltyordu, ilikimiz gerek
olandan gerek olmayana doru deiiyor, gerek olmayan gerein yerini alyordu. Ondan kurtulacam iin..
seviniyordum imdi, daha biraz nce ondan asla ayr lamayacam dnrken imdi ayrlmak djncesi ferahlatyordu beni. Yarn o kk kza gidecektim ve
btn duygularm ve siriirlerimi ruten bu ilikiden
kurtulacaktnn. Sevda, elime dokundu, amasihir kaybolmutu, daha uzaktan grdmde beni heyecanlandran eller artk etkili deildi. imdeki deijiklikler nasloluyordu kavrayamyordum, amaduygulanm ok
hzl de1ebiliyordu, gnlerle ve saatlerle deil dakikalarla deijiyordum; birdakika nce ok isterken bir dakika sonra umursamazoluyordum; ama bu, bir dakika
sonra tekrar deijebileceimi de gsteriyordu tabii. Ka. dnlardan farkm, onlar benden uzaklajtklannda bunu

82.

kesin bir son sanrk~n, ben, uzaklamalarmn kesin bir


son olmadn biliyordum, ama bildiim bir ey daha
vard, her gel-git hareketinde limandan alan bir gemi
gibi biraz daha mesafe giriyordu aramza; bir gn tmden halatlarn kesileceini hissediyor, o an sabrla bekliyordum. Kadnlar sabrszd, ben sabrlydm, birlikte
olmak iin de bekleyebiliyordum, ayrlmak iin de. Onlar birlikte olmak iin de ayrlmak iin de sabr gsteremiyorlard.
imdi beni brakp baka bir adama gideceini bildiim halde ben ona baka bir kadna gideceimi sylemedim. Hibir zamanbir kadn byle yaralamaya cesaretim yetmedi, onlarn beni yaralamakta gosterdii cesare-

ti ben gsteremedim, bu cesareti gstermek de istemedim dorusu; iyi kalpliliimden deil elbet, yalnzca bu
yntemi ok kabaca bulmamdan, daha incelikli ve karmak yollar tercih etmemden. Yaralandn hemen
anlayamamasn isterdim, benim iin gerek intikam kadndan iyice soumak ve bu soukluu Onun ar ar
iinde hissetmesini salamakt.
, Bir yazarlar konferansna katlaca m syledim.
Yepyeni kukular ve, burukluklarla ayrld yan~~
dan. Onun burukluu ve krkl bana yansmt. Uzgiin bir kadnla karlanca onun Zntsn bir ayna
gibi yanstyordum, ama kadn ve znts karmdan
kaybolunca ayna da bombokalyordu.
O akam, televizyon seyredip erkenden yattm.
len uaklarndan birine bindim. Uaa binmeyi
her zaman ok sevdim, onun gl bir canavar gibi ban dikip havalanmasndan, motor grltlerinden, elik gvdesinden sanki bana da bir g akyormu gibi
hissederim. Gazeteleri, cinayetleri, gneydoudaki sava
haberlerini, hangi iadamlarnn daha batp ka milyar
bor taktklarn, siyasilerin birbirine benzeyen demelerini, futbol kulplerindeki futbolcularla antrenrler

83

arasnda ne tr ekimeler olduunu okudum; pencereden darsm, bulutlarn ekilden ekle girerek akp git. mesini seyrettim, kt sandvilerden yedim ve kendimi
gl ve gvenli hissederek indim uaktan. Havaalann
dan kente giden takside biraz uyuklayp otele vardm;
odam ayrmlard.

Her zamanki gibi iinde bir Kadn yokken plak'


ve skc gzken odaya girip pardsm' kardm.
Odann iinde yle bir dolanp banyoya baktm, televizyonu ve radyoyu q<;'tm, skntyla yeniden gazeteleri
kucama alp kanepderden birine oturdum, bacaklar
m alak sehpann zerine uzatarak okumadm ksm-o
lar okumaya baladm, ama imdi okuduklarm tam
olarak anlayamyordum. Eyalar bir mobilyac dkkanndaki, henz sahibini bulamam eyalar gibi souk .
ve kiiliksiz duran bir otel odasnda tek bana oturup
beklemek tahmin ettiimden d~ha skcyd. Bir ara 'Ya
telefon etmezse,' diye dndm, herhangi bir engel l. kabilir ve kz beni aramayabilirdi, geldiim gibi geri
dnmek tam bir budalalk olacakt.
Ben skntdan lmek zereyken telefO,n ald, yanmda duran vazoya arpp yere drerek telefona . atladm, yal bir kadn sesi konuuyordu.
- Merhaba, ben Zbeyde Teyzen.
Anlayamadm.

- Efendim?
- Ben Zbeyde Teyzen yavrum, oraya

geleceim,

ka nUl11aral odacbsn?
Yal

bir kadn gibi burnundan hm 11lm bir sesle


konuan oydu, daha sonralar. daha iyi reneceim gibi
kimliini ve sesini deitirerek oyunlar oynamaktan
holanyordu. "Bir dakika," deyip br yanda duran
anahtar alp stndeki numara)'a baktm, numaray
syledim.
.
- Ge kalma.
84

'

- Kalmam yavrum.
Geleceinden emin olmak b~ni rahatlatmjr. Gazeteleri masann zerine frlatp kanepeye oturdum, bacaklarm sehpann zerine uzattm srada kap aln
d, atm. Bajnda ok k siyah bir japkayla duruyordu,
bambaka biriolmutu, bir an o olup olmadndan
kukulanp gzlerine baktm, tandm tek yeri gzleriydi, oydu.
- Nasl bu kadar abuk geldin?
Sevgilisiyle bulumaya gelmi bir kadn gibi deil
de kocasn. azarlayan bir kadn gibisinirli bir sesle konutu:

- nce ieri gireyim. Kapda m konupcaz.

O srada ondan byle sinirli ve souk bii ses beklemiyordum, ardm .


. - Gel.
.Kapnn nnden ekilip yol verdim, ieri girdi.
- Nasl bu kadar abuk geldin?
- Aadan aramtm.
Kapyla oda arasndaki antrede karlkl duruyorduk. apka ok yakmtl. Birden apkasn kartp bana sarld ve dudaklarmdan Fmeye balad. Dudaklar
ma saldrmasna alamamtm, sendeleyip duvara dayandm, ama beni brakmad, kendimi toparlayp ona
sarldm, uzun bir zaman orada ayakta ptk. Sonra
ona sezdirmemeye alarak hafife ekildi, odaya
doru yOrUdk.
Yatan yannda durdu. Birden soyunmaya balad
ve rlplak kald. Kendini yatan zerine att.
- Hadi gel.
Ben ona bakakalmtnl. .
- Hadi, oyalanma.
Yatan rtlerini ekip onun altndan aldm, ara
f atm, soyunup yanna girdim. rmeye baladk.

85

i
;i
J,

:1

i
j

, Ben akndm, o saldrgand; sonra onun saldrganl


benim aknlm geti, uzun bir sevimeye daldk.
Gitmek istedii istasyona bir an nce ,varmaya al.
an telal bir yolcu gibiydi; henz yolculuun, getii
her yerin ayr bir keyfi, ayr bir' heyecan olduunu bilmiyordu, sevimek hemen bir say kaydedilmesi gereken bir spor gibiydi onun iin. Ona yolculuun zevkle'rini retiyordum, yolculuktan ne bdar ok tat alrsa, '
varaca istasyonda da alaca zevkin o kadar artacan
gsteriyordum. Fazla telatan ve fazla heyecandan abuk yoruluyor, kk bir kibrit gibi hzla yanp tkeniyordu, ona bir meale gibi uzun uzun yanmasn re
tiyordum, bedeninin her parasndan ayr bir tat alabileceini renmesini istiyordum.
K gn abuk bitiyordu, hava brarmaya balar
ken, "Acktm," dedi. Aaya telefon edip kiilik yemek smarladm, iki kiilik onun iin bir kiilik de benim iin. rlplak ottrmu kk bir fil gibi yemek
yiyordu. Ben, alkn olduum vgleri bekliyordum
farknda olmadan, ise hi beklemediim bir ey syledi:
- Gzeldi, ama mastrbasyon yaptm zaman aldm zevki almadm. Bu da gzel, ama esas mastrbasyon yaparken orgazm oluyorum.
Bunu daha nce de bir kere yaamtm ve ne bdar
zor bir sorunla karlatm biliyordum. Onun bedeniyle ve hayal gcyle, kendi bedenimi ve hayal gcm yantlrmak zorunda kalacaktn, bunun ne kadar
gu olduunu daha nceki deneyimlerimden hatrlyor, dum. Ama aresini de biliyordum. Onun bedeniyle
kendi bedenimi, onun hayal gcyle kendi hayal gcm _birletirmeliydim, yalnzken yaptklarn benimle
birlikte yapmasml,renecekti nce.
"Gel," dedim ona, masay darmadank brakp yeniden yataa girdik, mt" dalk bir blgenin kz
86

olmasma karn soua kar ok dayanksz d. Zamanla


, en scak yaz gnlerinde bilearabann ya da odann pencerelerini sk s1.ya kapadn, en kk bir hava ak
mndanbile rahatsz olduunu renecektim. Bana sar
lp snmaya alt. Sonra yeniden sevimeye baladk.
Onu kendi bedeniyle de ilgilenmesi iin tevik ediyordum, hayal gcn kkrtp eitli hayallerini benimle
paylam.sm salyordum. Aslnda bir erkek bedeninden zevk almaktan oktan vazgetiin, byle bir eyin
hi olamayacan epeydir kabullendiini anlamtlm,
imdi yava yava da olsa bu inanc deiiyor, bir erkekten de zevk alabileceini fark ediyordu, bu onun iin
ok yeni ve taze bir heyecand. Yalnzca bir umut biIe
onu coturmaya yetmiti.
Yan yana yatarken, "Dn gece bir rya grdm,"
dedi.
Anlatsm diye bekledim.
- Hayrdr inallah, de.
Anlamadan baktm yzne. Kk bir kz gibiydi,
gzleri yemyeildi, izgileri ise tam bir ocua dnmt.
- Hayrdr inallah de ... yle denir rya anlatlr
ken.
Batl inanlar vard ve bunlar ok ciddiye alyordu.
- Hayrdr inpllah.
S,valarla, . korkularla, ihanetlerlc, kaiarla dolu
bir rya anlatt bana, daha sonra da bana birok ryas
n anlatacaktt, onun ry.lan nedense beni hep zyordu, anlatt ryalarnda hep yalnzd ve hep birinden
kayordu.

Y
\Lm....

atam, eviini, her sabah a<1 d. aki pastaneden


aldrdm tarn

kokulu ayreklerini, cinayet~leri ve yalnzlm zleyerek dndm eve. Ev,


karanlkta bile ince beyaz yapraklanyla gizli bir kla
aydnlanr gibi parlayan .lilyumlann baygn kokusuyla
dolmutu; lilyumlar benim ok az saydaki pahal zevklerimden biriydi, ocukluumdaki zambak kokularn
hatrlatyordu. Salondaki kk 'lambay yakp lambann lilyum kokusuna uyan portakal rengi nda koltuu pencerenin nne ekip oturdu;1. Yorgundum.
Uakta uyumutum, ama yorgunluumu atamam, aksine daha da sersemIemitim. Ev sessizdi. Gzlerimi kapattm. Uyumuum.

Ne kadar uyuduumu bilmiyorum, ama birden garip b:r acyla uyandnda, yakc bir zlemle. yrl
yordu iim; biraz nce evinie ve sessizlie kavutuum
in ok mutluyken birden kendimi yapayalnz ve zlem iide buluvcrmitim.
Kimi zlediimi -tam anlayamyordn. zlem iimi ylrtyord, ama zlediim insann yzn tam see. miyordum; bir Berrin'i gryordum, bir Sevda'y; ikisini bir arada zlyordum. Bunu, bu tr bir ikilik yaa
ma birine anlatmak ok zordu, ama sanki birbirlerine yapp bir btn olmulard aklmda, onLr birbirinden ayramyordum.

ss

Hangisinin u anda yanmda olmasn isterdim diye


soruyordu m kendime ve bulduull1 yan ta kendim de
anyordum; hibirini istemiyordum, hibirinin varl
u anda duyduum zlemi dindirneye yetmeyecekti;
aksine aralarndan biri bir anda salonda beliriverse,
brlerine duyduum zlem daha da artacakt.
Bir frtnann iinden geer gibiydim; o frtnann
iinde, Berrin'in seviirken inler gibi sorduu soru geliyordu aklma.
'
- Kimdi o yazd111 bdn? Nerede o?
Yalnzlk ve sessizlik beni bouyordu; bakalarn
yanndayken zlediim yalnzlk, ona kavutuum anda
ldrmeye balyordu beni. imdi kp birilerini bulsam, daha onlarla kommaya baladm an yeniden
yalnzlm zleyecektim. Bunu geiren tek ey vard:
sevimek. Bir eroinman gibi sevimek tutkusu sarmt
bedenimi, bana hen valnzl, hem de insanlarn varl
n unutturan tek are se' imekti.
Sevime isteiyle birlikte nceki ak:m otelde Berrin'le yaadklarm aklma geldi.
ok ge kalmadan evde olmas gerekiyordu k,Z111,
azgn bir kadn gibi sevitikten sonra us!u bir ocuk gbi
yemek vaktinden nce evine yetimek zorundayd. Bir
yandan gitmek iin acele ediyor, bir yandan da biraz da-,
ha kalabilmek iin oyalanyordu, "Senden ayrlmak istemiyorum," diyordu. Gitmeden nce benim itiim s~ga
ray paylarken, "Bana Zbeyde'nin nerede olduunu
anlatacaksn, deil ni," demiti. Yzne bakp glnse
mitim. Benim, Zbeyde'yi tandm dnyordu,
onu ben yazdma gre kim olduunu ve nerede oldutnu da bilmem gerekiyordu.
O gidince, her sevimeden sonra olduu gibi yalnz
kalmann rahadn ve femhln duyarak kendime akam yemei smarlamum. Yemek yerken dnm
tm, kimdi Ziibeyde, kimi yazmtm ben, nasl bir ka-

89

dn yazmtm? Deil yazdklarm, yazar olduumu bihatrlamakta glk ekiyordum. Zbeyde'yi tanma
dm gibi onu yazan adam da tanmyordum, ocuu
nun doum gnn unutmu bir baba gibi balanmak

le

. isteyen bir utanla gmsyordum.


Berrin'e, Zbeyde'yi anlattryordum arada srada;
gizemli, yalnz, mutsuz, kimseleri sevmeyen bencil bir
kadnd.
.
- Neren benziyor bu kadna senin? diye sormunun.
- Mutsuzluum, demiti.
- nsanlarn ou mutsuzdur, bu ok belirgin bir
zellik deiL.
- Ama ben rimtlu olamayaca m da biliyorum.
Tpk Zbeyde gibi. Ne zaman kendimi mutlu gibi hissetsem, mutluluu mu bozan. sorular geliyor aklma.
Kendimle ilgili sorular soruyorum, yantlarn bulam
yorum.
Sorduu sorularn yantlarn benim bulabileceimi
sanyordu.

Sonra "Yarn sabah gelirim," deyip gitmiti.


Ertesi sabah saat yedi de otel odasnn telefonu almt, uyku sersemliiyle nerede olduumu anlayamadan telefonu kaldrmtm.
- Kapy a, geliyorum.
Kapy amtm, iki dakika sonra gelmiti. Kaln
perdelcr ekili olduu iin odann ii kapkal'anlkt, ka!"anllua hzla soyunup yatan iine girmiti.
- Ben uyurken sarlmaktan holanmam, bana sarl,
demiti.

Ona sanmtm. Hemen uykuya dalmt. Ouykuya dalnca da arkarn dnmtm, nk ben de sanlmaktan holanmazdm, biri bana sanlsn isterdim. stelik yllardan beri yalnz uyuduumdan biriyle birlikte
uyumaya alk deildim. Kadnlar sevitikten sonra hep ,

90

giderlerdi ya da onlarn evindeysem ben giderdim. iki


kii uyumaktan holanmyordum, onuniin uykum
ok huzursuz olmutll, dalp dalp uyanyordum. le,
ye doru uyanmltk. Kahval smarlamtlll. Ben kahvalty smarlarkon huysuzlam, ne istediine karar vereuem,

"O var

gelince de

istedii

n, bu var 1111, ii

gibi bir

diye sormu,

kahvah

kahvalt olmadn

syleyip

honnrdanmt.

- Ne homurdanyorsun?
- Ben sabahlar ok sinirli olurum, demiti.
~ Ben de sabahlar sinirli olurum ve sinirli kadn
lardan hi holanmam onun iin snirlerni br an nce
yattrsan iyi olacak.
Ama sinirleri ancak, kahvalt edip sevitikten sonra
yatmt.

Sevitikten sonra yatan iinde, yoncalarn arasn


da yuvarlanan bir spa gibi yuvarlanmaya balamlt, yaagn iinde byle yuvarlanan bir kadn ilk kez gryordum. Sonra onun br kadn deil, bir ocuk olduu
nu hatrhmljtm, onun yan hatrladm zaman uzaklaveriyord ondan, ya beni rahatsz ediyordu. .
rlplak aynann nnde durup memelerini seyretmi,
salaryla oynamlj ve yataa geri dnmjt.
- Zbeyde de sabahlarsinirli oluyor, hatrlyor
musun. Bir blmde onun sabahlar nasl sinirli olduu.
nu anlatntn.

O blm hatrlyordu!l1. Honurdandm.


- Ama yatakta yuvarlanmyol' herhalde.
Glverdi.
- Hayr. Ama ben yuvarlanyorum. Ben bil' ocuum, ocukluk benim bir param, bundan da vazgernek istemiyorum.
- istemiyorsan vazgeme tabii, ama ocuk olduu
nu bana bu kadar gstermek zorunda da deilsin.
91

Arsz bir ocuk gibi azn bzp tuhaf sesler ka


rarak konu~maya ba~lam~tl.
- Ben aslnda byle deilim, ama senn yannda
byle oluyorum, soytaryorum.

Anlamam~tm.

- Ne yapyorsun?
- Soytaryorum. Hi duymadn m bu szc.
Soytarlk yapyorum yani.
Gldm, onun hali he; komik geliyordu, hem de
canm skyordu; ocuklara al~k deildim, hele yatamda bir ocuk grmeye hi aljk deildim. Bir an,
sanki onu azarlamam ya da efkat gstermemi bekliyor
gibi geldi bana, belki de ikisini birden istiyordu; hem
azarlamam, hem de jefkat gstermemi, yani bir baba
gibi davranmam. Babas olmarn ister gibiydi, ama babalk nasl yaplr bilmiyordum, ayrca yaj ne olursa olsun yatama giren bir kadna babalk etmeye de hi niyetim yokt. Kadnlarn erkeklerden en ok jefkat beklediklerini, ama en ok da jefkatten skldklarn kendi
deneyimlerimle biliyordum. Bu tuzaa bugne kadar
hi djmemitim, bundan sonra da d~ecek deildim.
Bir keresinde, kalabalk bir masada yeni tanjtm
gzel bir kadnn da olduu bir ak~am yemeine kal
mtm, kadndan ok hOjlanmtm, ama kadnn ok
yakjkl ve ekici bir kocas vard. Kadn bir sigara yakmtl, kocas hemen uzanp sigaray elinden ald.
- me canm, sana okunuyor.
O anda, o kadnla yatacan anlamtm. Kocas

telefon etmek iin bir ara masadan kalkar kalkmaz da


hemen ona bir sigara tutmutum, iki hafta sonra o gzel
kadnla ayn yatakta sigara iiyorduk.
Ben efkat gsterenlerden deildim ksacas, kadn- .
larn efkat isterken aslnda duygusal bir cinayet ileme
ye hazrlandklann dnyordum. Kurbanlarndan
efkat istiyorlar, o efkati grr grmez de onu sevmek-

92

ten vazgeiyorlar ve duygusal dnyalarnda o erkei de


gmp bir cinayet daha ilemenin keyfiyle yeni bir,kurban aramaya balyorlard ya da bana yle geliyordu;
yle gelmesi de benim efkati pek beceremeyen yapma
uygun dyordu.
- Ben senin baban deilim, dedim. ocukluktan
vazge benim yanmdayken.
"0
O kadar abuk deiiyordu ki, deitiini fark edemiyordum bile, imdi de ben bunu syleyince birden
byyp kocaman bir kadn oluvermiti, ben bile bt
cmleyi niye sylediime bir an armtn1. Gelip yanma uzand, bana sarlp ban boyntma bastrd, bii
sre ylece sessizce yattk.
- Sen Zbeyde'yi tandn m?
- Hayr.
, - Nasl yazdn peki ylebirini?
- Sen nasl oktdu'n o kitab?
- Syledim ya, bizimkilere bir yalan syleyip sevgilimle tatile ktk, ben yola karken senin bu kitabn
aldm, yolda oktdtm, ok sevdim.
Aslnda bt kitab nasl okuduunt bir trl anlamyordum, onun okuyabilecei ,bir kitap deildi, bana
sorarsanz kimsenin okuyabilecei bir kitap da deildi,
nasl oktmutu, nasl sevmiti, nasl kendine benzetmi
ti benim hastalklarla dolt oldut anlalan kahramanm?
.
- En ok neyin; kendine benzetiyorsun peki?
Gene ayn yant verdi.
- Mmsuzluunu.
- Eh, mz de birbirimize benziyoruz yleyse.
mz de birbirimize benziyor muyduk gerekten, aslnda bilmiyordum, ama o srada yle sylemi
. tim.
'- Niye mutsuzsun peki?
93

Biraz dnd, her soruyu ok ciddiye alyor ve en


iin uzun uzun dnyordu.
- Bilmiyorum ... Belki beni Zbeyde'ye benzeten
de bu, mutsuzluu .deil de niye mutsuz olduunu bilmemesi, evet, evet, asl bu yanm benziyor Zbeyde'ye ... Onun sebepsiz mursuzluu benziyor bana, ben
onun niye ortada bir neden yokken kendisini mttSuz
hissettiini renmek istiyorum aslnda.
Yant ,bekler gibi yzme bakt, ama sesimi kar
madm, yantn bilmiyordum nk.
Daha sonra aaya telefon edip bir araba kiraIadm, o nden kt. Ben arkadan kp arabaya bindim.
Beni yolun stnde bekliyordu, onu yoldan aldm. Beni
kentin sayfiye blgesindeki kk bir gl kysna gtrecekti. Hafiften yamur iseliyordu, hava koyu bulutlarla kararmt. Kalabalk trafiin arasndan geip kentten ktk, yol gittike daha sszlayordu, anayoldan'
kk bir yanyola saptk. Yolun iki yannda yapraklar
n dkm yalnz aalar vard, birden gri ve yorgun bir
gl belirdi, durgun ve sessizdi, sazlklar da bulutlarn
rengini alp kmltsz birkuruniliin iinde hareketsiz
doru yant. verebilmek

. duruyorlard.
Teras gln stne UZanan kk bir lokantann
nnde durduk. eride kimsecikleryoktu ve souktu.
Paltolarmza sk skya sarlp terasa oturduk. Trkeyi zor konuan gen bir delikanl bize lobntada in
Temelderi olduunu syledi, in brei smarladk.
Ayaklarm yordu. Kendimizi dardanseyredebili
yordum, terk edilmi bir sayfiye glnn ssz ve souk.
lokantasnda oturan yalca bir adamla gen bir kz. Bir
film sahnesi ?Iarak fena deildi ve ben film sahnesi olarak fena bulmadm eyleri severdim.
Bana orada, o garip lokantada hayatm boyunca bir
daha hi unutmayacam ve iinden bir roman karta,
94

cam,
anlatt.

ocukken annesinden dinledii o mthi masal


'
Anlattka, yava yava byyp yalanyor, benim
annem e benziyordu; sesi durgundu, sanki anlattklarn
kendisi de yayordu ve masal belli ki ok ciddiye al
'yordu; sesindeki, yzndeki annem si ifadeyle, masala
inandn hissettiren halindeki ocuksuluk birbirinin
iine giriyor, ben onun yal bir kadn m, yoksa kk
bir ocuk mu olduunu gene kartrtyordum, annem
gibi mi sevecektim onu yoksa ocuum gibi mi;
- Bu aslnda uzun bir masaln bir blm, diye
balad.

Sonra tane tane anlatmayabalad.


O anlattka ben ona balanyordum.

95

VI

birtrl ocuu olmuyoryapmlarsa bir ocuk sahibi olamam


lar. Bir gn yal, uzun sakallar beyaz bir adam saraya
konuk gelm, padiah adam ok sevip akam yemene
alkoymu. Yemekten sonra sakall ihtiyar, "Galiba sizin meyveniz yok," demi. Padiah hemen atlm, "Her
meyveden var, ne istersiniz?" demi. "Yok," demi ihtiyar, "onu sylemiyorum, galiba sizin ocuumz yok,
onu sylemek istiyorum." Padiahb karsnn gzleri
dolmu, "ok istedik, ama olmad," demiler. "Peki,"
demi ihtiyar, "ben size bir yol gstereceim, dedikleri_

Padiahlo karsnn

.....-' mu,

...

ne

mi yaparsanz bir ocuumz olur. lkenin en ucundaki dan tepesinde bir pnar var, baharn yaza baland
gece, tam sabah olurken, mehtap batmadan, gne de
karken rlplak o pnara girip ykandktan sonra, 'hayrls neyse o olsun' deyip birbirinize kavuacaksnz."
.Yal adam. bunlar syledikten sonra odasna ekilmi,
"rtesisabah da kimseye grnmeden saraydan ayrlp
gitmi. Padiahlo kars, byk bir kalabalkla yola k
mlar, dan bandaki pnara girip ykanmla:, sonra'
da adrlarna ekilip yataklarna .girmiler. Padiahn
kars, "Allahm bize bir evlat ver de nasl verrsen ver,"
demi. O gece padiahn kars hamile kalm. Aradan
dokuz ay gemi. Doum vakti gelmi. Saraya lkenin
en nl ebelerini armlar. Ama sultan bir trl do:
uramyormu, ne yaparlarsa yapsnlar sultan bir trl

96

douramyormu. Kentte babasyla ve veyannesiyle


yaayan ok gzel ve ok fakir bir gen kz varm. Padiah, fkesinden karsn dourtamayan btiin ebelerin
ban vurdurtmu. Bunu duyan kt kalpli veyanne,
saraya gidip, "Benim bir vey kzm var, sultan dourt
sa dourtsa o dourtur," demi. Bunun zerine saraydan
adam gnderip kz artmlar. Kz bana ne gelecei
ni anlam, doru annesinin .mezarna gitni, anncsn
den akl sormu: "J\nneciim ben ne yapacann, hibir
ebenin dourtamad sultan dollrtmak iin beni ardlar, benim de kellemi kesecekler." Tam o srad\! aksakall ihtiyar peydal olmu mezarn yannda, "Alama
kzm, it demi, "ben sana ne yapacan1 anlatacam, dediklerimi yaparsan,. kelleni kurtarrsn." Sonra kza ne
yapacan anlatmaya balam. "Sultan benim dediklerimi tutmad, hayrlsn isteyeceine, ne olursa olsun dedi, bu yzden de evlat yerine karnnda bir ylan tayor
imdi, sen saraya gidince, hemen bir kazan St isteyeceksin, st sultannbacaklarni arasna yerletirecek
sif), stn kokusunu alan ylan da kacak." Kz saraya
gitmi, ihtiyann dediklerini yapn. Gerekten de sultan, kocaman, kara birl'lan dounnu. Hcmen padia
ha haber vermiler. Sultan hanm alan, "Ne yapacaz;" diye bir zanan rpnmlar, sonunda "Ybn m
lan, evlat evlattr,TI deyip ylan kimseye ~stcrmeden
s::raY1l1 ark:'! odal:1nndan birine yerleltirli~lt'r. lkede
de padialn birevbd oldu diye enlikle' yaptrmlar.
Aradan yllar gemi, arka odada braklan kra ylan
byiim, bir giin padiah babasna haber gndermi,
"Ben artk evlenmek istiyorum," demi. Padiah, ne
yapsn, bii tanecik evlad. Vezirlerden birinin kzn o
!ma isteni. Dn yaplm, gelini gerdee soknular,
ertesi sabah kapy bir amlar ki, kzn cesed; bir kede yatyor. Ylan kz sokup ldrm. Baka bir vezirin kzyla evlendirmiler. Ylan onu da sokup ldr-o

Tehlikeli Masallar

97/7

m.

Saraydaki kzLr birer birer ldkten sonra, halk,


tan kzLrla evledirmeye balamlar ylan prensi, o
kzlar .da lm. Gen kzlar saraya gelin gidip birer birer yormug. Halk, prensin ylan olduunu bilmiyor-O
mu, ama prensle evlenen btn kzlarn ld memlekette yaylm, herkes kzn memleketten kamaya
alyornH. Bir gn ylan dourtan ebekzlIl veyannesi, saraya gitmi, uBenin} ok gzel bir kzm var, sultan' da zaten o do~unnntu, prensin dilinden o anlar,

onunla evlendirin prensi," de....;. Hemen kadnn evine


adamlar gnderilmi, kz babasndan istenmi, adamcaz ne yapsn, padiaha hayr diyecek hali yok ya, kzn
vermi. Bunu duyan kz leceini anlam, hemen annesinin mezarna komu yeniden. "Anneciim, beni
prensle evlendirecekler, ama prens bir ylan, Beni de
teki kzlar gibi sokup ldrecek, gen yanda leceim," demi. Kz annesinin mezar banda alarken, beyaz sakall ihtiyar grnm~ yeniden. "Alama," demi,
"ylan klndaki prens aslnda ok yakkl bir delikanldr, dediimi yaparsan insan haline dner, ok
mutlu bir hayat srersiniz." "Ne yapacam?" diye sormu kz: htiyar da anlatm: "Seni gerdee sokacaklar
zaman, stlle krk gmlek giyeceksin. Sen odaya girince ylan sana, 'soyun' diyecek, sen bir gmleini kart,
sonra da ona, 'sen de soyun bakalm ylan bey,' de, o da
derilerinden birini kanac;t J sonra sa~a yeniden, 'soyun'diyecek, sen gene iknc gmleini karttktan
sonra ona 'sen de soyun' ylanbey,' diyeceksin, byle
byle ona krk derisini de karttracaksn, k!rknc derisni karttban sonra yakkl bir delikanlya dnecek. Ama sakn ola ki,.obtn derilerini kartmadan
sen soyunup plak kalma. O deriletini karmadan soyunurson, seni plak griil'se sokup ldrr." Kz hazrlanm, alp saraya gtrmler, dlin olmu, sonra
kza gerdee gireceksin demiler, kz da ihtiyar adamn

98

dedii gibi krk gmlek giymi stne, her ey ibtiyarn


dedii gibi olmu, bir kz karm gmleini, bir ylan
karm derisini, birlikte soyunmular, somnda krkn
c deriden de sonra ylan ok yakkl bir delikanl olmu, ikisi yllarca mutlu yaamlar.

.99

VII

ie dnp beni bekleyen


cnayet dosyalarmm arasna gmldm. Ben

peyce bir aradan sonra

Iio;""'!'r: kendi maceralarm yaarken, o karmakark on

gn iinde tam doksan iki kiildrlmt; kanl bir


kuyu gib beni iine eken bu haberleri okuyup cinayet
zamanlarn dosyalara kaydettike, benim bir sevime
min bir kadnn boulmasna, yediim neeli bir yemein bir adamn baklanmasna, bir akam ayn sal 0mmda kederle imemin gneydouda birinin sokak ortasnda kafasndan vurulmasna denk geldiini fark edip
anlalmaz bir vicdan azabma, sanki ben bunlar yaa
masam bu insanlar lmeyecekmi gibi, sama olduunu
bilmeme ramen etkisinden kurtulamadm bir duyguya bplyordum. in garibi benim iin ok daha nemli olan kendi yaadklanm bu cinayetleri nemsizletire
cek yerde, bu cinayetler benim yaadklarm anlamsz
lajtnyordu, lm, bir yabancnnlm de olsa, hayata galip geliyordu.
Tedirgin ilikilerden geen her insan gibi benim de
duygularm keskinlemi, kendime dnk dikkatim yoi:;unlamt; bu keskin duygusallk ve youn dikkat,
kendi dmda yaananlar grnmeyen bir prizmadan
arptarak geiriyor, o gereklere benim bulank hayal-o
lerimle yeni biimler vererek, onlar benim hayanma
yanstyordu.

100

nn

Okuduum ak cinayetlerinde ok yakniki insaldrebileceini, insann okad bir ger-

birbirini

dan skabileceini, pti gergin bir karnbakhyabi


leceini grdke, kendimi sigara dumany. ykl dank bir odada, rlplak bir kadnn baucunda, elimle bir bakla dururken ya da kendimi yerde rlplak,

bamda dikili bir kadnla gryardm. Akn cinayete


yakn olduunu fark etmek korkmuyodu beni; krl
m bir umut, yklm bir,hayal bir aktan bir katil yaratmaya yetiyordu ve son gnlerde knlm umutlarla
yklm hayallers(irekli olarak oynayordu benim hayanmda.
.
Cinayerlerin arasndan bir tanesi zellikle ilgimi
ekmit. Beykoz'un arka taraflarndaki kk bir
apartman dairesinde emekli bir yarg, sekreterlik "a- .
pan gen metresini geceyars bilinmeyen bir neden, en
dolay ldnnt. Yal adamn resmi, cinayet yerinde
ekilip gazeteye baslmt!, yznde evresindekileri kmseyen otoriter bir ifade vard, ama bu otoritenin iine mthi bir ac Yerlemiti. Polis fotoraflar olay
yerinin fotoraflarn ekip polisler parmak izlerini alr
ken, belli ki o yalnzca ldrd ve artk bir daha grmeyecei kadn dnp daha imdiden onu zlyordu. Yzndeki ac, bana geleceklerden duyduu kayg
dan deil, kaybettii kadn bir daha gremeyecei ni anlamasndand. Btn ak cinayetleri gibi o cinayet de
bir tr intihard, en sevgili parasn yok etmi "damn,
kaybettii parann acsn hissettii andresminin ekildii an.
Yargcn yzndeki otorite bana hi yabanc deil
.di. nsanlarayukardan ve uzaktan bakan bir kmseme ifadesi, gcn, gururun, ilkelerin oluturduu bir
demir maske ve o maskeye, maskenin sahibi tarafndan
oyulmu acn izgileri.

101

'Akam evde yalnz bama bire'yler attrdktan


sonra yle bir kantrnak iin elime aldm kendi ki. tabm okurken, Zbeydc'nin babas111dan ok az sz ettiini fark ettim, Yalnzca bir yerinde, "Babam, sett ve
mesafeli bir adamd, sevgisini hi gstermedi, beni seviyordu da bunu nasl gstereceini mi bilmiyordu, yoksa
sertlii ve disiplini, sevgisizliini saklamak iin bir maske miydi, bunu hayatm boyunca hi anlayanndm;' diyordtL
Berrin de babas111dan yaknmtl birka kez, syledikleri Zbeyde'nin sylediklerine benziyordu.
- Babam hi sarlmad bana, aylar sren yolculuklarndan dnd zaman bile bana sarlp pmezdi, ben
de babam sevmem zaten.
Bu iki kadnn szleriyle, metresini ldrm olan
yargc111 resmi dnp duruyordu aldmda, kapanm yaralar ayorlard!.

Benim babam da yargt; senbir adamd, herkese


olduu gibi bana da bir samkmm gibi davranrd.
imdi dnnce bana yle geliyor ki, onun sertlii, ocuklnum boyunca birduvar gibi dikildi nme, o duvar ap ocukluktan bykle hi geemedim, 'o duvarlarn arkasnda hep kk bir ocuk olarak kaldm.
Yam ilerledi, ama ocukluumda nme dikilen duvar
hayanmdan hi kalkmad. Ben bym birinin kendine gvenini hi hissedemedim. Kardeim yoktu, sk sk
tayini bn babamla Anadolu'nun bsabalarndadola

makran hi kimseyle yakn bir arkadalk kuracak kad~{ zamal1m da olmad, imde o kasvetli, thutulinu
kasabalarn, klrengi" tozlu akamlar yerleti kald; g. ne batarken sszlaan, odun duman kokulu, aalar
nn yaprakbr bile tozlanm uzak kasabalarn unltul
muluunu ruhumda tadm durdum.
Ben ortaokuldayken bir yaz, babainn uzak akrabalar;ndan birinin lm haberi geldi. Beni kaymakamn
102

evine brakp stanbul'a gittiler, ama gittikleri yere hi


ulaamadlar, cenazeye giden annemle babamn da lm
haberi geldi, yolda bir trafik kazas geirmilerdi. On.dan sonra yeni bir dnem balad benim iin. Kim tarafndan, nasl bulunduklarn bilmediim uzak akrabalarn yannda dolamaya baladm; alt ay birinde, bir yl
bijrnde; ay berikinde kalyordum; gittiim her ev
de yaadm macera aynyd; Orada bir yabanc, istenmeyen bir snt olduumu hep hissediyordull1. Hibir
zaman kendime ait bir yatak odam olmad, ben evin salonuna gecedcn geceye serilen yer yatanda yatan ocuktum; kimseyi rahatsz etmemek iin herkesten nce
kalkp yatan toplamak zonndaydn.
Gittiim her eve hep ayn umutla ye istekle gittim,
sevilme istei ve umuduyla. Belki bir baka ocuk K ka
trl davranrd, ama ben scvilnek istediimi bildiim
iin bu isteimden utanrdl11. Aralarnda scvdilderil11
oldu, :ma onlara sevgini gsterenedim, ben onbra seygini gsterirsem, bunu onlarn beni sevmesini 'salamak
iin yaptn sa!lacaklarn dnr, bundan korkardn1; onun .iin hi" kill1seyc sevgimi gsterernedim, 50kulanadn; sevilmek isteimi gizleneye alrken ocuka bir akmlkla serkeleen, zaman zaman dman
lk saylabilecek bir souklukla davranan bir ocuk oldum; hibiri de beni sevmedi, belki beni aralarnda seven olnutu, ama o da benim soukluum yznden
bunu bana gstcrcmedi; hi kimseyle kaynaamadn.

Sonra, arabnda biri ptl okul diye bir ey olduunu kefetti ve beni yatl bir okula gnderdiler. Yat1
okulu ok sevdim. nk hayatnda ilk kez; ayn at
nn altnda yattm insanlarla eittim, onlar da yatl
renciydi, ben de yatl grenciydim, okul hibirimizin deildi, hepimiz orada yabancydk; bu qidik hayatm da tadabildiim en byk ortaklk oldu insanlarla.
Sonra hayatm hep byle devam etti zaten. Hep yalnz103

lkta ve yabanclkta ortak oldum insanlarla. Ak olduum btn kadnlar, uzak akrabalardaki teyzeler gibiy, di benim iin; beni sevmelerini, okpmalarn, efkatle
sarlmalarn bekliyordum; onlar bana bir sarlsa, pren- . "
sesin pt ktrbaa gibi bir prens olup onlara kendimi btn ruhumla teslim edecektim, onlarn da benden
ayn eyi beklediklerini, ancak Sevda beni terk edince
anlamtm.
Kzla karlatmda artk

eskisi gibi davranmamaya, beklememeye, sevgimi gstermeye kararlydm.


Iimde tadm, yllarca biriktirdiim scvme ve sevilme zlemi, Sevda'nn terk ediiyle birleince beni id
detle sarsan acl bir patlamaya dnmt, artk o eski
zlemlerimi de aclar da tayamyordum, yumuak, sakin, sevgi dolu bir ak istiyordum. Sevgimi gstermeye
kararlydm.

Ama iimde ortaya kmak iin bekleyen bir sevgi


nehri biriktirn1ekle onu ortaya ak!tmak arasnda ok
nemli bir fark olduunu o sralarda tam olarak anlaya111amtn1.

Her gn telefonda saatlerce konuuyorduk. H"er zaman ok anlaml eyler de deildi konutuklarmz. Zaten ben o sesi duymak istiyordum yalnzca; btn denlerin, btn aclarn, btn yalnzlklarn, btn baan
szlklann aresi gibiydi o ses, o sesi duyduum anda
her eyi unutuyordum; kendini yakan bir Budist gibi
kcndini,'hayatIllI, zamam, her eyimi o sese adam
tm. O usul ve sakin ses iimdeki .btn karmaay din:.
diriyordu.
Sevda'ya duyduum ak, sanki btnyle bu" sese
akmt ve ben bir kadna deil de bir sese ak olduu
mu fark edemiyordum. Aslnda ak olduumu da fark
edemiyordum. Bala Sevda'dan kamaya alyordum.
Bu yanilg, kza duyduum akn beni hibir engele
rasdamadan rahata kuannasna yol ayordu.
104

Bir gn bana o beklenmeyen sorularndan birini


sormUjtu.
- Bana yalan syler misi~?
-- Niye soruyorsun bunu?
- Bu benim iin oknemli, insanlara ok zor gvenirim, onun iin yalan syleyip sylememen benim
iin ok nemli.
Ona duyduum aktan o kadar emindim ki, btn
akla: gibi onun da bu aktan emin olduunu sanyor
dum. Insann kendi ajkndan ne kadar emin olursa kar. sndakinin a.kndan da o kadar kuku duyduunu
unutmutum. stelik, "her zaman doru sylerim" demek de ok erste gelmedi bana, sanki kk bir ocuu.kandryor gibi olacaktm.
-' Yalan sylerim, demijtim.
Bu, yaptm en byk hatalardan biri oldu.
- Peki, ben ne zaman yalan sylediini ne zaman
doru sylediini nasl bileceim?

- Bunu bilemeyeceksin.
Telefonda bir sessizlik olmutu. Sonra gene konu
maya devam etmijtik.
Bir geceyars telefon almjt. Heyecanla amtm.
Fsltyla konuuyordu, belli ki evdekiler uyumutu.
- Seni ok seviyorum, demijti. Sana ok kapldm,
belCemediim kadar kapldm. Sen de beni seviyor musun?
"Seviyortmt diyericdim. ok seviyordum, 3111:1-0
kadar gen birne "Seni. seviyonm, diycm.iyordul11, binz mamyordum bundan; bir de, karlkl ak ilanyI"
birden eit bir hale geliveriyorduk ve ben onun yajnda
ki biriyle rit olmaya henz hazr deildim. Yant vermeden glmtm yalnzca.
- Bana hi seni seviyonm demiyorsun, bunu bana
hi sylemedin.
- Bunu sylememe gerek var m?
105

- Ana bnim bunu duymaya ihtiyacm var ... Bunu anlamyor musun?
Ben gene syleyememitim.
Sevda'yla grmeye devam ediyordu k, buluup
yemeider yiyorduk, ama benim aldm hep o kzda ve
eve gider gitmez duyacam o sesteydi. Sevda yznden
ektiim aclar unutmutum bile, acyla birlikte ak da
kaybolmutu. Beni brakp bir baka erkee gitmesinden intik,am alr gibi unutmutun" onu, ant sevmekten
vazgemitim. Her grdmde g7.c1liiyle gene ar
. yordUll1, ama artk Ollt scvmiyordum, -aramzda bir mesafe olduunu hep hissediyorduk. Sevda bunu hissettii
ni, kard anlamsz kavgalarla ortaya koyuyordu, ben
kavgalar geitiriyordum. Bazen de onunla sevimek
iin dayanlmaz bir istek duyuyordum, ani bir yamur
gibi boalveriyordu buistek, ama her seferinde Sevda,
beni reddediyordu, benimle sevimek istemiyordu. O
an snirleniyor sonra eve gidince onu unutuyardum,

tC-

Ieluzlardan birini aryordu m eve.


Berrin is'e yalnzca bir sesti benim iin, ana onu zlemitim ve bir gn mjdeyi verdi:
- Haftaya geliyorum. Her eyi ayarladm.
ok sevinmi,tim.
O gnlerde daha nce hi tatmadn; ekilde mutluydum.
Bir acdan sonra gelen her sevin gibi bu mutluluk
da bana olduundan daha byk ve tatl gzkyordu;
iim hafif verahatt, seviyordum, seviliyordum, bir sorun yoktu ve bu sefer ak karmamaya kararlydm.
Sevda'y! kaybetmitim, ama Berrin'i kaybetmeyecekt111.

Gnleri sayyordum, gelmesiiden bir gn nce saerken saatlerinde ben daha yatakqyken telefon
ald. Atm: Berrin'di, sesi ok souktu.

bahn

106

- Ben yarn gelemeyeccim, psikolojikman buna


hazr deilim. Kafam ok dolu. Sevgilimleilgili duygularmdan

emin deilim, onu hala seviyor muyum, sevmiyor muyum bilmiyorum.


Sesimi karmadan beklcdim. Hi beklemediim
bir soru sordu.
- Seni sevmekten vazgeersem yklr msn?
- Hayr.
- Yklmayacan biliyordum. '
Telefon kapand.
Srtm 'duvara dayayp yatan iinde onrdum.
Hareketsiz duran ellerime, y1111uak kvrmlaria yata
kaplayan yrg;l11a, bir iskemlenin stne atlm pantolonum!a gmleime, yerdeki parkeyi dilim dilim ayran.
izgilere, yeni boyanm duvarlara baktm; odann iinde baklabilecek her eye uzun uzun baktm. Grdm her ~e}') ellerin, yorgan, pantolonun) gmleim,
parkder, duvarlar, kap; bunlarn hepsi, ilk kez grdm ve neye yaradn bilmediim eyler gibi gzkyordu bana.
Benim yklp yklnayacan merak ediyordu,
ben onu severken o benim nasl yklacan geiriyor. du aklndan.
Bir akam slk alarak dndnde evinin yand
n, ailesininldn gren bir adam gibiydim, arcsizclim, yalnzclm; btn umutlarm, btn beklentilerim,
btn muduluum bir dakikalk bir telefon konuma- .
syla bitiverniti. Haftalardr mdu eden ses, imdi parampara enniti beni. Gene hi kimsem kalmamt,
gene aileni kaybetmitim, hcr kadnla birlikte ailemi
kaybediyordum zaten; btn yalnz insanlar gibi her
sevgilide ge~i bir aile buluyo:dum ben; sevdiim her
kadn, teyzeler, balalar, bykbabalar, bykanneler,.
anneler, babalar gibi, kendinin fark etmedii byk bir
107

kalabalk getiriyordu bana, sonra btn o kalabaln

,i

da toplayp gidiyordu.
Kaybettiim bir sevgili ,olmuyordu, geni, byk,
scak ve sevecen bir aile kaybediyordum her seferinde
ve her seferinde aynrpertiyi duyupyordum.
Neden beni sevmekten vazgetiini anlamaya al
yordum, kendimi onun yerine koymaya urayordum
ama anlayamyordum, Berrin'in niye 'deitiini kefe, demiyordum. Nedenini alasam daha az ac ekecek- '
tim, bilmek benim acm hafifletecekti, ama onun ruhuna szamyordum, o tam anlamyla yabancyd bana ve
onun bir yabanc olduunu hissetmek, beni dala da yalnzlatryordu. Ne dndn anlayabilsem onu bu
kadar yabanc ve uzak gn'tleyecektim.
Kalkp evin iinde dolatm. Yksek sesle ayn budalaca szc tekrarlyordum:
- Neden, neden, neden, neden?
Kendi sesimi duymak rahatlatyordu beni, elini yarasna bastrarak inleyen bir adam gibiydim, sussam
evin sessizliine dayanamayacaktm. Sevda'y aramak
iin dayanlmaz bir istek 'duyuyordum, ama onu arayamazdm, sabahn o saatinde sevgilisi evde olurdu. Bir
kadnn yaratt acy ancak ba~ka bir kadn iyiletire
bilirdi, ama byle anlarda o ikinci kadn bulmak nedense hep ok zor olurdu.
Kendi kendime, "Niye benim yk!lman! istiyor?"
diye soruyordun, "niye byle dman bana?"
- Niye yklmam! istiyor, niyeyklmam! istiyor,
niye yklmam istiyor?
Bir sevgili bir anda n~sl dman olabiliyordu?
Gnlerden beri inanlmaz bir mutluluk yayor
'dun, artkkadnlarla oyunlar brakacaktm, yeni bir
hayata balayacaktm, sevgiden ve sevilmeden ben de
hibir oyuna sapmadan, kukular duymadan, kukular
yaratmadan glgesiz ve temiz bir payalacaktm; bu n-

108

dan nce yaptm btn hatalardan vazgemeye kararlydm. Kadn ruhunun karanlklarna dalp oralarda
kk kuku ateleri yakp kacak byk yangnda
evreyi seyretmeyeeektim; brakacaktm yangn orada
benim alevlerime ihtiya duymadan bysn, huzur
akla birlesin. Btn.bunlara kararlydm, kararnun ve
akmn rahatln yayordum.
Bu kararlarn rahatlyla btn savunma siperlerimi ykmtm, masaldaki ylan prens gibi btiin derile-

rimden soyunacaktm, nlip.k kalacaktn. inidi bir- .denbire tam soyunurken, aklar, sevgiler, mutluluklar
beklerken hi umulmadk bir anda bir dmanlk saa
nana yakalanvermitim. Bunu neden yaptnbir
trl kavrayamyordum, birdenbire beni sevmekten niye vazgemiti, niye eski sevgilisine dnmt? stelik
eski sevgilisinden skldn biliyordum .
. O gn evden hi kmadm, birka kez Sevda'y
aramama ramen bulamadm, bir bakasn aramay da
canm istemedi. Evin iinde dolaarak bu garip bilmeceyi zmeye altm, ama ne kadar dnrsem dne
yim bu ani deiikliin nedenini bulamyordl1m; bu bir
srd, nedeni belli olmayan bir cinayetti, katil belliydi,
ama cinayeti niye ilemiti, ldrmekten mi holanyordu, ekicilii o yzden miydi?
.
Birdenbire fark ettim ki, hayat srlarla doluydu benim iin. Kaln duvarlan, karanlk mahzenlcri, kank
labirentleriyle, fctletmel'e ahrken naslolduunu anlam.dan kendisine tttsak dtm, hayaletlerle dolu
bir kalel'di hayat; her seferinde kendilerine lgnca tutulduumkadl11lar, o kalenin beni esir alp aclara ve
yalnzla mahkln eden talaryd. O talann esranndan giderek kalenin esranu zeceimi sanyordum,
ama talar bana esrann vermiyordu, tan tersine her dokunduumda talarn ve kalenin esran daha koyu1ap
. daha karanlklayordu. Berl'in, o kk kz; birden sr109

larla dolu karanlk ve ar taIardan biri oluvermi,ti,


neydi onu bir kk kzdan bir kara taa eviren, neydi
beni aniden acya, d,manla ve yalnzla kurban eden
bu sr?
Ne kadar dnrsem dneyim, Berrin:in davranndaki srr zemiyordum. Ak olmayan biri belki
bu srr ok daha rahat anlayabilirdi, "k olmayanlara
srlar ok ak gzkyordu, ama 3k olduunuz andan
sonra her ey srlarla dolu bir karanlkt; bildiklerinizi
unuruyordunuz, aoyor, yanl yoara sapyar, yail1tlar bulamyordunuz; ak her eyin grntsn deiti
riyordu, bir kapya balcrgnzda bir duvar, bir duvara
baktnzda bir kap griiyordunuz; yanl yerlerden
kmaya alpyanl duvarlara arpyordumz. Srr
kefedememek ise, tutkuyu ve acy arttryordu.
Aniden kr oimak gibiydi bu, hep son grdn;!
grmek istiyordunuz, bir baka k gzlerinizin.
almasna yetmiyordu.
Koltuuma oturdum. Deniz binlerce yldan beri olduu gibi stndeki gemileriyle akp gidiyordu. Deniz,
gemiler, yallar, sokaktaki insanlar, beyaz kanad mart
lar, plerin. arasmda dolaan kediler, manavdan alve
ri yapan kapclar, grdm her ey, her insan acm
arttryordu. Gzlerimi kapattm.
Beni akna eviren bu srlar aydnlatmama, anlamama yarayacak tek iaret, bana yolumu gsterecek tek
harita kendi yazdm kitapt, belki oradakikadndan
Berrin'in srrn ya da bana bir sr gibi gzken davran
n zebilirdim. Yerimden kalkp kitab aldm. Neresini okuyacam! bilmiyordum, bandan sonuna kadar
okumaya da gcm yetmeyecekti. Rastgele bir yerini
. atm.
'Selim'in gitmesine engel olmak iin hibir aba
harcamad! Zbeyde, oturdu'u yerden gle gle dedi
yalnzca. Kapanan kapnnsesini duyduktan sonra bir
110

akmayl:: oynad, parmaklarmn arasnda yava yava .evirdi akman,' ii


sakindi, ama o sakinliin altlndaki iki kprty da, odasn tamyan bir krn parmaklaryla her eyay yerinde

zaman sessizce oturdu yerinde,

bulmas gibi grmeden hissediyordu, onlar oradayd; k


prtlardai1 biri, ak gittike daha artan, sitemleri her
gn biraz daha oalan ve ondan sreldi olarak hayatn
deitirmesini ve yalnzca kendisine balanmasn isteyen Selim'den, onun kalbini fazla krmadan, 'ben seni
istemiyorum' demeden, ayrlmann btn suunu ve
arln onun stne brakarak kurtulmann sevinciydi, teki ve rktc olan ise o alkn olduu belli belirsiz sz,yd, o sznn hi beklemedii bir anda ve ok
yaknda aniden lgnca byyp bir acya dneceini,
kendisini brakp giden erkei dayanlmaz bir kederle
zleyeceini

biliyordu __ :
Bu anlatlann Berrin'le bir ilgisi yoktu, o terk edilen deildi, terk edendi, terk edilen bendim. Okuduklarm Berrin'in beni birdenbire niye dmanca bir tavrla
yalnz braktn aklamaya yetmiyordu.
Bu kadnn neresini kendisine benzetiyordu, acaba
duygularnn i i~e gemi olinas myd aralarndaki
benzerlik, acaba Berrin de benimle dmanca konuur
ken ayn zamanda bir Znt m duyuyordu? zlm
olabileceini dnmek beni bir an avum, ama ok abuk geti bu duygu. zlyorsa niye brakyordu? B
rakabildiine, beni ykmay ve terk. etmeyi aldndan geirdiine gre beni, benim istediim kadar ok sevmiyordu; beni sevmesi ni istiyordum, hibir koul altnda
, brakamayacak kadar ok sevmesini istiyordum, bunu
btn kadnlardan istemitim zaten.
Elimde tuttuum kitabn kap'ana baktm, sonra
arkasn evirip okudum, beni ve kitabn ven satrlar
vard. Bu kitabn arka kapanda anlatlan ben miydim,
koltuunda, gen bir kz tarafndan terk edildii iin y111

klm bir halde otlrup kendi yazd kitaptan hayat ve


kadnlar renmeyealan benim gibi bir akn myd
burada anlatlan yazar? Tanrm, o yazar olabilmeyi, kadnlar ve hayat bylesine gvenle tanmay, kadnlarn
bana her yaptklarnn nedenlerini bilebilmeyi, onlarn
her davran kaqsnda, kendimi bir glmseme maskesinin ardnda saklamaya alrken, bir bilge gibi anlayla olay kavrayabilmeyi ok isterdim, ama ben o yazara benzel11iyordum; o yazar her eyi biliyordu, kahn
manlarnn ne Y3ptn,- niye yaptn nce ince a111<1t
yordu, ben ise hibir ey bilmiyordum,. benim iin giz-

liydi onlar. Nedenlerini bilebilsem bu kadar yalnz olo.yazarla aranda byk farklar vard, herkes
insan sanrken ikimizin ayn insan olmadn
ben ok iyi biliyordum. O yazar glUyd, kstahtl, yaralannazd; ben gszdl11, yklll1um, yaralydl11;
onun bildillerini bilmiyordum, onun kitabnda anlatt
kadn bile tanmyordum. Hayatndaki bir baka sr
da buydu benim iin, kimdi bu yazar, okitaplan yazan
adam bana o kadar uzak geliyordu ki ... Kendimi 'masann banda oturmu, eski hrkama sarnarak yaz yazarken grebiliyordum, yaz yazdm hatrlyorduri, ama
nasl yazdm, yazarken. neler dUUndgm berrak
bir ekilde hatrlamyordum.
Kitab' okumaya devam ettim. imdi bir yandan
Benin'in ipularn bulmaya alrken bir. yandan ~la
yaz,r, bcden gizli olarak iimde yajayan br param bulmaya ,lyordum. Berrin'i bulmasan bile o ya~
zan bulabilsem, bana karanlk gzken birok gerei
aydnla kavuturabilirdim. Belki bir kadndan ok, yazarken ortaya kan, yaz biter bitmez tpk benim yosma sevgililerim gibi beni brakp giden iiindeki o yazara ihtiyacn vard; kadnlar ta kesilip beni esir alan kalenin talar oluyorlarsa, beni bu yalnzlktan' kendi
iimdeki yazar karabilil'di, belki de iin srr buydu,
mazdm,
bizi ayn

112

belki ben kadnlarn deil aslnda kendimin pqinde


kmalydm.

,imdeki yazarn peinden kendi iime doru bir


kouya ksam kimler~ ve nelere ras1arm, nasl bir yolculuk olur bu; peinde olduum o yazar hangi fkele_rin, sevinlerin, hayal krklklarnn,beklenrilerin, canavarca arzularn ve ocuka zlemlerin arkasnda sakl,
,ka, ln\ hayalinikaldrmalym o yazar bulabilmek
iin; hala yaadklar halde onlar bjr daha hi grmeyeceim iin benim iin ~imdiden l olan ka kiinin yz kacak karma, ka mektup, ka yaz, ka makbuz
, okumak zorunda kalacam iimdeki kada' pliU'

nij" temizleyip altndakini grmek iin; ak'aba evlerinin


geceden geceye koltuktan bozulup yaplan yataklarnda
ka uykusuz uyku daha uyuyacam, ka kere eskt sevgililerle yaanp bir kenara biraklm se"imeleri bir da. ha yaayacam? Btn bunlardan sonra bulacan yazar kim olacak, gerekten anlayacak m benim dertlerimi, beni sevecek mi, bir karde gibi kucaklayacak m
beni, yoksabeni kmseyecek, bir yk gibi mi grecek? lk kez yz yze geldiimizde acababirimizden birinin fazla' olduunu mu anlayacaz,birimizden,biri
brn yok m edecek acaba, ben hangj.<inden yana
olacam, bir lm kalm sava olursa ben hangisi oratak' katlacam bu 'savaa, birinden biri lrse geride
,kalan' ne kadar ben olacam?
,
'Niye yaz yazyorum diye dndh birden. Aca'
ba benim, hayatmn srr bu soruda m sakl, niye yaz
yazdm blsam, hayanmn, kadnlarn,aklarn~ acla
, r,braklmalar srrn zer miyim?
, Btn gn orada, o koltukta oturup zaman 'zaman
kendi, yazdm' kitab kartrarak dndm. 'Ben'
derken kmi kastediyordum, yilZI yazan adim m, )'oksa hayatn iinde oradan oraya, kadndan kad. srklenen, aresiz ve zmsz, ttanga ve kederli adam
Tehlikeli Masallar

113/8

m? nce' Sevda iin, arkasndankz yandaki Berrin


iin ay ekilde ii yanar, duygusal yangnlarn yaayan adal11 i m, lmden ok korkan adam m, yoksa
gizliden gizliye hep lm bekleyen adam m, ihtiraslanna snr olmayan' adam m, yoksa kk flrderden
kendince minicik zevkler' kartan adam m, baarlar
m, yoksa baarszlklar m, geceleri kabtslardan kor- '
kulariinde uyanan adam m, yoksa herkesle ve'her
eyle kavga etmeyi ve sonularn gze alm adam m?':
'Ben' diyebileceim bu birokinsan, arasnda ortak
birnoka bulamyorduri1, her biri brnden farklyd
ve her biri brrie yabancyd: Ruhum, iinde birbiri- ,
ne benzemeyen birok insann yaad kalabalk ve da"
nk bir otel 'gibiydi; arka ,arkaya gelen iki ak depremi
,otelin dzenini altst etmi,sonlmas gerektii halde
sorulmayan birokson, batmbir geininin enkazl'gibi
su yzne vurmutu, geminin her, bir paras ayr yz- '
yordu suyun stnde.
" "
Berrin'in anlatt masal dolayordu aklmn, bir'
yannda,.
.
'
.
Mudu olabilmekiinkrk derisinden, soyunin y-,
lanla krk gmleini karan kz dnyordum. Ben'
de tek tek gmleklerini karmalydm, nlplak kalmalydm,' ama bunu karmdaki kadndannce yaparsam o beni sokacakt, kadn benden 'nce soyunursa ben
ylan olup onusokacaktm, bunu ayn zamanda yapmaIydk, ama bir kadnla erkein ayn zamanda kendi
ruhlarnllJ krk gmleinden syrlp soyunnalar im-'
, kanszdenecek kadar zordu. Birinden biri brnn
karsnda, giyinik kalp ylanlayor ve karsndakini
,sokuyordu; bir ylan ya da bir kurban olmaktap birini
, ,semek zorunda kalyordu insanlar, b,ense' artk ne,'bir
, ylan, ne de bir kurban' olmak istiyordum.
",
Hava kararmaya balainl~t, sokak lambalannn II dyord; evin iine, yonlmutum; bir an kalkp

114

yaz yazmak stei duydum, ama geldii gibi hizla kay~


boldu bu istek. Ne yazacambilmiyordum zaten.
Evin btn klarn yakp dua girdim. Su buhar:
larfknyordu; scak suyu sonuna kadar amtm,
kaynar su ense kkiime hzla arpyordu, tenimin k
zardn lissediyordum. Her zaman olduu gibi kaynar suyun altnda durmak yattryordu beni. Derin de- .
rin soluk alyordum, uyumu gibiydi iim, btn duygularn buharlarla birlikte.uup gidiyordusanki; yeniden geleceklerini biliyordum, ama hi olmazsa o srada,
duygularndan kn'rulup azat olmu, hafifleyip rahadain bir .damdm ve baka. bir nihatlk daha istiyordum. '
Dutan kp giyindim. Eski ve salam elbiselerimi
semitim, dikkatiekmeyen, ama koruyan ve bana gven veten giysilerdi. Kadife bii- pantolon, kaln bir}'n
gmlek, sk dokunmu bir kazak ve avc botlar giydim,
. Stme. de bir kaban geirip ktm evden. Sokak souk
tu.

115

VIII'

aksi~l',deki ?toparl~aara~a?".braktktan sO,nra


kentm kalbmc dogru yurudum. 'Her renkten
"r-.-:klarn ve dlikkan vitrinierine aslm ngiliz
ceden Arapaya, Ronenceden Rusaya neredeyse, tGm,
'dillerde yazlmg leyhalarn ar"smdan, kebaarna ertesi sabah gelecek p kamyonunun almasi iin yn:.
eki kokulu p ynlarnn; ucUz kumnbrdan yapl-,
mgiysilerinin iinde acemilemi yrmeleriylefelekten birgece almaya gelinl taral tccarlarn, ~'ilarn
briyantinlerle taram, ince eekederiyle ye yeafi-,'
lenen gecekondu genlerinin, imancasarm orospula'n, ok boyal, iri ayakl, kaln sesli krtkan travestile~
rin; bunlarin arasnda yanl akvaryuma konmu balk
gibi farkedilen zppecebir elence arayan zengin bir~
, ka iftin, ge kaldklat iin telala kamaya alan, ge-'
cekondu mahaliderinin izini yzlerinde tayai ge{ ni-,
anllarn, her zaman kendilerini serserilerle karde g!'p barlarl bitirim' meyhanelerinin y~nna 'kondran
aldrmaz bakl emelekteIlerin arasidan, her adnda '
kendimden baka biri olarak yryor, bodarmn bl~n
,tabanlarn,'kabar)mn scakln biraz daha hissediyor-,
dum. Limanauram bir gemici, eski bir tJrrist, hapisaneden yeni salverilmi bir kaak, rakiplerinin, ku,:
marhanesini basmaya giden bir kabaday olUyordum;,
yrymde btn dnyaya meydan okuyan, kavgaya
hazr bir eda v'ard ve kavgaya hazrdm.

116

ij

. Sokaklar. daralp karanlklajyor, ucuz pavyonlarn


Ijklar sokaklar karardka daha parlaklajyordu. p
kokusu artmljt. Kenti kalbine girinijtin. p kokusu
ve orospu parfm vard kaldrmlarda, buna arada sra
da alan kaplarndan sokaa bir buhar stunu fljkr
tan, garsonbr alabildiine jijmanlamlj orospu eskilerinden seilmij bejinei ,nf meyhanclerin anason kokusu; karanlk kjelere' dayanmlj 'erketelerin tclIendirdii
esrarl sigaralarn baygn duman, dar mcrd'venlerden .
,klan randcvuevlerinin kaplarndan, tajan rm
spei'm kokusu katjyordu. Arada bir, bir kjedi: sOI'l}'a
yatm bir polis arabasnn elektrikmavisi ldaklar akp snyordu.
.
, Kendimi buraya ait hissediyordum. Buras sahpsiz
. erkeklere, kt kadnlara, bir gecelik elence uruna ldrlmeyi gze alanlara, kk bir tartmada ban
ekip cinayetin .snrn gemeye hazrol.nlara, dnya
kendilerini unuttu. iin, iki jielerinde, kerhanelerin
. pis yataklarnda, esrar iilemlerinde dilnyay unmmay.
alanlara aitti; bunlarn hepsini paylamaya hazrdn.
Sarholukto" du,-;arlaraarpangen bir olann kaEsndan kt bir ayak meyhanesine girdim.Pepeereleri yal katlarla kapatlmt, -drt metre eninde
on metre uzunluunda, 'bir gemi gvdesi gibi dar ve
uzun bii- yerdi; bir yanda kirli, mermer bir tezgah duruyordu, onun arkasnda siyah yelek giyip omzuna karar- .
m bir peete atm krmz suratl, iman bir bormcn
vard barmenin arkasndaki yan yarya bo raflarda ra,
k ve arap ieleri sral,lIlmt; tezgahn karls1l1diki
duvara da tahta bir tezgah aklmtl. Omraeak.yer yoktu, herkes ya barmenin durduu tezgah. ya da kar duvardaki tahta tezgah. dayanarak ayak,a iiyordu;tabak
olmad iin barmen isteyene ikinin yannda kada
koyduu bir para beyaz peynirle, ,lwnserveden km
iki tane zeytinyal dolma veriyordu; kk bir naylon
117

atalla yiyordun bunlar .. Yerlere tala dklmtl\. Sigara duman basmt ierisini. Adamlarn ounun sakallan uzamt:
.'.
.
Mermer . tezgaha dayanp rakyla peynir istedim.
Barmen de dahil herkes gz ucuyla beni szyordu. Bu raya her akain ayn insanlarn geldii belliydi; yabanc
lara gvenrtiyorlard. Kimseninkimseye gvenmedigi
bir. kentte, bumeyhane en gvenilmez yerlerden bitiydi, ama oradakiler de dandan gelen birine gvensizlik-.
le bakyorlard. Bu kentin iine 'korkununilediini .
. orada daha .iyi hissediyordu nsan, enkorkutucu insan,lar bile korkuyordu nk.
.
.
. ..
eridekilerinkonumalarndan anlald kadary

la hepsi de eitli kark ilern nc-drdnc sf .


adamlaryd; pavyo'n kapclan, hem 6r.ospu hem. dan- .
sz olarak altrlan kadnlarn menajerliin yapan ka~.
ranlk iletmelerin fedaileri; kumarhane erketeleri; yal
orospuhnn pezevenkleri, bir byk mafya babasnn.
yanna kaplanm,y' hayal eden gen bitirimler yanana .
iiyorlal'd. Hepsi de eski. usul yumurta. topuk/u, sivii
burunlu ayakkablar giymilerdi; 'sanki yllar hi gememi gibi buralarda ayakkab modas hi deimemiti.
Dikileri dalacakn gibi duran, ylin taklidi, boyas
ilk yamurda akan kuinalardan dikilmi takm elbiseleri ve yelekleri vard, havat iakanyoktu. Yanmdaki'
iki kii bir gn nce bir kumarlanede kan kavgay' konuuyorlard; birisi birinin 'faasn' fena halde bozmutu.

Niye burayagirdiimi bilmiyordum; bir ihtimal


kendime tmyle yabanc,. bana hi kimseyi hatrlatma
yacak bir yerler aradm iin buradaydrn .. Bana burada
Berrin'i de Sevda'y da .hatrlatacak hibir ey yoktu ve
ben Berrin'i de Sevda'y dahatrlyordum. Aklmda gene o soru vard, neden Berrin birdenbire beni grmekten vazgemiti, neden br sevgilisini grmek ve

118

Onunla bidikte olmak istemi,ti?.Bu sorunu1, yantn


bulsam hayatmda ne deiirdi,hibir ,ey, ama ben bir
haxat memat meselesi gibi bu sorunun yantn bulmaya
alyordum, aslnda .yantn. bulmaya da al,myor
.dum. Yalnzca hep ayn soh geiyordu kafandan. Ya iti bulmak iin bir. abasarfetmiyordun. Yanmdaki
adam birden bana eilip "Affedersiniz beybirader kibritin var m?" dedi, genten ince b,ykl bir oland, yzne baktim, o da bana bakt. "Var,"-dedim, amavermek
iin kprdamadm bile. "Verir misin," dedi. Gene yzne baktl',' dmanca bir duygu duyuyordum, d,man
olmamz gerektiren bir ,ey yoktu, ama esasl bir yumruk atmak istiyorqum.suranna. Kibriri kartp' uzat tm, sigarasri yakp' geri "crdi. "Saol birader." Arkada,nadnd yeniden.
.
eridekilerin bana halikaalhak baklar attklar. 'n fark ediyordum, benim kim oldutimu ok merak
ediyorlard; polis miydim, ispiyoncu muydum, terrist
miydim, pek hayrl bir ,eyolmadm! dnyorlard}. Dru drst bir ada~n oraya gelmesinin bir anlamyoktu. Bir gece Afrika'da bir meyhanede duyduum
'. duyguyu duyuyordum, meyhanedeki herkes Zenciydi
ve srf'rengimden dolay kendimi onlarn hepsine yabanc hissetmi,tim, aramzda bir dmanlk varm gibi
gelnijti, onlarn da beni bir yabanc gibi. grdkleri belliydi; burada' da bu insanlar bana dman ve yabanc
gryordum, ama u anda onlarn nedensiz djmanlk
lar, olabilecek bir dostluktan ok daha iyiydi benim
iin, bi, ,dostluu' kaldrabile~ek durumda deildim,
.. dostlarm grmek istemiyordum.
Mermer tezgaha dayanp adamlar.tedirgin.edip onlarn tedirginliklerinden huzursuzlanarak, kimseyle ko..
nuup ahbaplk kaps amaya almadan arka arkaya
'. ra,k iip peynirle zeytinyal dolina yedim . Tanmad m bir yerde, tanmadm insanlar arasnda yalnz

!.

olmaktan honuttlm. Ne derdimi anlatmak ne .dert dinlemek istiyordum. Geceya'sna doru, ikiden ziyade
yalnzlkla sarho bir halde, dnyayaepey.ce yukarlar
dan ve gvenlebakarak ktm oradan. 'Gecein rutubeti ve 'p kokusu artmt. Biraz yrdkten sonra, kk kapl bil' pavyondan gelen zil ve darbuka seslerini
duyup ieri girdim; slak hal Ve toz kokan tahta merdivenlerden aaya indir1. Kuk Sahnede, turuncu ceket, YCjil gmlek, siyah pantolon giymi drt kiilik bir ..
,orkestra arada birEatlayanhoparlr sesiyle yrtlan bir eyler alyordu. Usderindeki renkler yetmezmi gibi
bir de mor papyonlar takmbrd. Sahnenin arkasnda
kartondan yaplm palmiye aac duruyordu; bu'
khne ve karanlk salonda akac biri aydnlk ve gne
li bir tropik hava yaratmak istemiti.'
.. '
Sahnenii nnde dar bir dans 'pisti, pistin evresinde de yan yana diziImi yuvarlak masalar vard. Masalarda erkek erkee oturup iki ienn.teriler, duvar
.. kenarnda!.i masalarda kendi aralarnda konuarak biri
nin kendileri'ni .armasn bckleye~, fosforlu 'spot ke
hrnn altnda yzlerindeki ar makyajlar birer Japon
maskesi, gibi gzken,. tombulca, yaknda bu piyasadan . ,
srltip kaldrmlira decek olan yar plak kadnlara'
bakyorlard. .Kadnlar lier zaman olduugibi aldrmaz
du'uyorlar, aradahir balarim kaldrp erkeklerden biri.,
ne yle bir bakp' gz krpyorlard; bu ilgisizdurutan,
sonra kendine gz krp~lan erkek kendini,. bu byk il,
, tifata mazhar olmuilk ve tek erkek sanyordu; cebinde
biraz paras varsa, bu iltifat karlif'da bu paray ortaya samaya raz olupfiyakal bir ei hareketiyle garsona
iaret'ederek;kadn yanna art1yordu~ .
, .
Merdivenc yakn bir masaya .oturdum, bir rak s!5)~
leyip br erkeklerIe birlikte kadnlara bakmaya bala:
,dm. Pavyon kadnlarn hep 'severdim; onlar masaya
dave, etmek, dn bamamur bir, ak maceraSll1 iki sa.. 120

.-

at iinde btn aamalary. yaamak demekti. nce ki- .


bar kibar ho geldin denir, bdtnn masada kalmas iin
hemen .iki smadamrd, iki smarlandktan sonra kadn elin uzatp byk bir olaslkla takma olan adn
syler, Trk filmlerinde g:.d artistIerden birini taklit ederek kibar ve nejeli bir zengin kz gibi cl skrd,
btn macerann en komik ve en ack l ksm bu el s
kma ksmyd bence. Sonra ne i yaptn sorar, para
durumunu, sosyal statn kendi llerine vurup kavramaya alrd, bu tal1lmaJaslydl, sonra bir iki daha
smarlaqrd, ikinci ikiden sonra kadnn gznde ii
barn biraz daha artar ye samimiye! geliirdi. Ikinci ikinin sonuna doru sana adnla hitap eder ve nciki
smarlam.a aamasnda elini dizinin stne koyard. Btn bunlar yaparken senden baka hibir erkee baknaz, kesinlikle bak~ hibir erkekle ilgilenmezdi; profesyonel orospularl:i amatrler arashdaki en byk
fark da buydti zaten, pr'ofesyoncHer i srd srece
erkee kendisini. hayattaki te~ erkek zannettirmeyi ba, jandard, amatrlerise tam tersini yaparl,!r, btn iliki sresince baka erkekler olduunu hatrlatp rekabeti
. kizljtrmaya alrlard. Drdnc iki de kadnn eli
biraz daha :yukar kayar, senin elinin de onun ksa etekliinin altnda kprdanmasn., "Yapma yaramaz," fsl: tlaryIa izin verirdi; bu. akn doruk noktasyd, boy- ,
nundan ve kulann .ltndan pp "Kocac," diye
fsldard. Bejinci iki ise akn knc dneminin balangclrdu. Sen deyecen bUl1m iki para~n Kar-.
lnn birka pckle birka okan. olmamas gerektiini fark edip taleplerini ortaya koyard: "Hadi
buradankpbir yere gidelim." Bu talebc kadn kendi
.talebiyle yant ve!'ir ve inanlmaz bir rakam isterdi. Karlkl talepler btn ak maceralarnda olduu gibi tam
b!' pazarln dierdi. Sonunda bir servet kaflnda
bir kadnla yatmaya ~alli1an budalaca old\l~nu, i121

.'

kiden ve kadn etinin buusundansarho alm biri bile fark eder ve geceyi kadnla geirne fikrinden 'vazgeerdi; kadin' dialabileceini 'aldn daha fazlasn al-,
masnn minkn, olmadn, anladndan kskn bir'
suraila kalkar ve derhal seni umlturdu; bu da akn sonuydu,
Ben bu maceray yaamaktan hep holanrdm, ba
tan sona btn oyunu bildiim halde her seferinde,ayn '
heyecan yaardm. Hangi durumda> olursam, olaym,
yanmda 'nasl bir kadn oltirsa olsun, onunla, ksa ya da
uzun bir maceray, baka her eyi umltarak yaayabil
mek gibi garip bir huyum vard
bu pavyonlarda da

ye

ak yaamama yardmc ouyordu. Kadnlarn arasndan


el ok orospuya benzeyenine, etine dolgun, koyu kr
mz ruj srm, iri kalalarn iyice ortaya karan ii", yah jarseden smsk ve ksack bir etek, etli memelerini
bir kndak gibi sarmalayah beyaz bir bluz giymi olan
, kestane sal birine iaret ettim. Kalalarn sallayarak
geldi, ar makyajna ve lo a ramen dudaklarnn
kenarndaki derin izgilerle, gzlerinin evresindeki k
rklkhr bel1i oluyordu, "Merha'ba," deyip' oturdu"
otitrduktah sonra elini uzatt, kaba ve kalm derili elinin
katlim hissettim avucumda. Ad Yaprak'tt. Ben, de
admn Murtazaolduunu syledim. Tam bir rospu
sezgisiyle yzme bakt, yalan olduunu o andaanlamt, ,ama hi aldrmad, ne ieceini sordum, hemen
bir deneme yapt. ' I
'
.
- Bir ampanya ieyim Murteza Bey.
- Ar ciL. Daha sradan bir eylebala bence.
Yzme bir daha bakt. Garsonuard.
- Bana bir viski getir, ,
Garson sanki viskiyi cebinde tayordu, kadn syler sylemez iki geldi. lk'yudumunu alrken klasik so:
ruyu sordu:
,
'- Ne ' yapyorsunuz Murteza Bey?

122

- Pezevengim.
Yz yle bir kanit, hakaret mi ediyorum, yoksa
belaya kanan biri miyim diye bir bakt,. yerinde bir k
prdanp kabalat.
- Kafay nu yedin' sen, ne diyorsun?
- Ka,m,beni terk edip baka bir herife kat .

. Birden rahadad.
- Amaan, bover. Senin gibi erkee kadn m yok,
elini sallasan ellisi, o aptal gittiyse yenisini bulursun.
.
- Buldum bile...
Bir kahkaha att.,
,.. Pekmatra~sn.
Bir de omzuma vuracak diye bekledim, ama vurmad. Elini bacama koydu, akmz hzl geliiyordu.
- Kadnlar iin.' zlmeye demez, dedi. Hepsi
. '.'
.
orospudur.
'; 'Sokulup memelerini koluma dayad.
'7 Gzel vcudun var, 'dedim.
.,
Gene gld.
- Kary karnsn, ama maaIlahn var, hzlsn.
O srada gzm yan masaya iliti, yalca bir. adamn yanna Berrin'e benzeyen gen bir kz gelip oturmutu; Byle bir izbede"almamas gerekecek kadar
gen ve tazeydi, salarn Berrin gibi' taram, pullu bir
sutyen giymiti, sutyeniyle etei ar,asnda beyaz karn su
damlas gibi' parlyordu. Kz daha nce grp yanma
armadma piman olmutum, Yaprak .da dikkatimin baka bir kadna kaydn hemen sezmi, viicudu- ,
ma daha fazla yaslanrken, elini de yukarlara doru
kaydrmayabalamt. Yavaa kuhtma fsldad.

- Bir vskt daha syleyeyim mi kocacm?,


- Syle.
,
,
O viskisini sylerken ben kza bakyorduni.. ok
kibar duruyordu, yal adam ise kz pp okamaya alyordu, kz adam 1tmiyordu, ana yaklatrnyordu

123

da. Ben onlara bakarken masnlarn arasndan gen .bir


olan yaklat, biraz nce meyhanede benden kibrit isteyen ince bykl olana benziyordu,. bir an o olan .01dunnu dndm. Kzn yanna gelip bireyler syledi; .
Yal adam lafa karmak istedi, ama gen olan tehdit- .
k:,r bir el hareketiyle adam susturdu. Kz hi hareketsii .
dinliyordu olan. Olan duyamadn1 bireyler. daha
syledi. Kz, 'hayr' der gibi ban sallad. Olann dinin lavaya kalktn grdm; elinin ucu'nda, fosforlu
ldarn altnda nce turuncu, s.onra mor, sonra da 'yeil
olanbir e)' parlad, kzn karuna girerken elik lts
n ald, sonra krmz ya dnd, .kzn beyaz karunn bir
torba gibi ylrtldn grdm.
Kz barmad, sadece olana bakt, yle bir sallanp iskemleden dt. Ben yerimden kalkarken alari
hzla frlad, arpp beni yere drd ve kapya doru
kon. Ben de toparlanparkasndan gittim~ Sokaa k-.
tmda keyi dnyordu; peinden koltum, gene bir
sokak kesinden onun saptin grp o keye seyintim, sokan handa nefes nefese durdum, byk bir
p yn eki eki kokuyordu. Sokak botl!. Duvara
dayandm, bir sigara kardm, ellerim titriyordu .. Yaka'
lasaydm ne yapacaktm diye dndrn.'
Yantok kesin bir e.kilde biliyordum.
ldrecektim.
.

IX

i E: i

rtesi sabah Berrin'in telefonunu bekleyerek

,":yandm, ama tclcf~n hi almad, yle sessi~ .ve

syah duruyordu. Kara yamur bulutlar brk


miti. Yapraksz aalar ruhunu arayan hayaletler gibi

plak dallarn gkyzne uzatmlard, deniz koyu gri


bir amur yn halindekprt1szd, apartnanlar, tepelerinden uzanan dikenli televizyon antenleriyle kasvetli
cadlara be,nziyorlard.

Bir gece nce yaadklarm hi aklmdankmyor


du, (, ince, gzel kzin karnn tutarak, bir tek lk bile atmadan ykln gryordum srekli, gzler,imin
nnde defalarca yere dyordu, grntlerin bu kadar gerek ve canl olmasna karf11 iimde bir, kuku
vard; gerekten byle bir olay yaammydm, yoksa
uyduruyor muydum., Her dUndmde olay, gerekle hayal arasnda dolaan bir kopuklukla canlanyordu
aklmda; kzn vurulduu ann grntleri ok ak ve
netti, ana bu grnty kesin bir gereeevirerek ta~
mamlayacak baka grntler, mteriler, kadnlar, or, kestra,masalar, garsonlar, sandalyeler yoktu, bir bolu
un iinde yaiuzca kz gryordum, ellerini karnna
gtryor ve yere dyordu, her dnde yz birai daha Berrin'e benziyordu.
O toz ve rutubet kokan bara gitmitim; orada o
genkz da' grmtm; ama '0 kzn vurulduunu da
grmmydm, yoksa ikiyle dumanlaan hayallerim
125

beni aldatlye~ muydu? Yapdm sandklarmdim han:


gisini yapmtm nceki gece, hangisini ben uydurm~
tum? Bu cinayetle ilgili olarak gerekle hayal arasnda- .
. ki, sonalan kenmam mulak alanda delayerdum:
O cinayet grnts, gerek de el sa, benimaelarla
bulanan beynimin yaratt hayaller de' elsa, beni etkile- .
miti; yava yava ldrlen kzn yerini Berrin alyer,
sanki enu ldrmler, ,ebediyenenu yitirmiim duygusu iimi saryerdu. Berrin'in lmediini biliyordum,.
ama o. lm gibi ac ekiyerdtim; ulamak istediine
ulaamayan, 'engellere arpan her zlem, gibi benim z;
lembim de kendi kendine arparak byyer, elduun"
dan daha dehet verici klklara brnyer, biimini ve
gereini deitiriyerdu; lmediini bile bile birinin
lmne inanyerdum. <:randa Berrin'e yeniden kavu
may deil, yalnzca sesiniduymay, l~ayatta elduunu, .
yaadn renmeyi istiyerdum, ama iine lm acs
karan zlemimi ,dindirmck iin uzaip telefonu aam
yerdum. Aramann, enu bendenuzaldatracan biliyerdum; bunU daha nce yaadklarmdan, deneyimlerimden, hayat kendisindenrenmitim. Hayattan
rendil,derimle, karanlk hayallerimle byyen zlemim kendi. iimde arpprak beni sarsyerdu. '
Daha ay nce ayn sarsntlar Sevda iin yaa
mtm, bir yaz gn hi kprdamadan en iki saat be~
yunca ayn keltukta eturup kendi ruhumu aclardan yaplm bir armha 'ivilediimi ek iyi hatrlyerdum.
Onun yeni sevgilisiyle nasl sevitiini dnmtm,
btn ayrntlar canlanmlt gzmn nnde. imdi
ayn aclar tekrar bir bakas iin .yayordm, zlemiri .
ve yalnzlgn hedefi elan kadndeimi, ama ,Sevda'ya .
duyduum duygular hibir deiiklie uramadan elduu gibi Berrin'e aktarlmtl. Hep ayn duyguyu deiik
kadnlarla yaamann bir budalalk elduunugrmyor
deildim, ama bu gerei deitiremiyerdum. Kendi
:26

kendimi iinden bi; tUrl bmadgm uursuz bjr kutunun iine hapsetmitim, kutunun kapandaki kad
nn resmi deiiyordu, ama kutu aynkutuydu: Ayn
duygular, yavrusunl! tayan bir kedi gibi o bdndan o
kadna tayp duruyordum.
"
,
Ama artk hi 'uursuz kutunun kapan amak, n
ye hep ayn eyi yaadm 'anlamak konusunda brarlydim. J3errin bana sirrn zlebilece bir h~rita vermi, benim yazdm bdna benzediini, syemi~ti.
Kendihayatmnsrrn kehdi yazdm kitapta bulabi'
lirdim, btn h~yatm paralayan bu srr bulmak iin
elimde kendi kitabmdan bab bir ey yokt v~ o kitap
da bana ok yabancyd. ,
,
Elimdeki kitaba, bir insan hayatnn srrna nasl
bakarsa yle bakyordum; dehet, rperti, sayg, sevin',
merak, kayg birbirine dolanYordu. Kendi 'srrm zecek kitab kendim yazml~tm ve bilmeden yazdm bu
ifre imdi Berrin'in ,araclyla, karanlkb akan' bir
, imekgibi birden ortal aydnlatacak, hayal meyal seilen birok ayrnt akagzkebilecekti. Keidi klleriilden doan Zmrdanka kuu gibi kendi' kitabrn
dari hir daha d.oacaktm. Tanrsal bit ey vard btn
, bu olanlarda, Berrin'in gelii, davranlarndaki belirsizlik" beni peine takp kendi kitabma getirii ... Orada,
huzursuz bir pmrtyla yaan yamurl~ slanan pencerenin kenarnda otnrken, kendi hayatna Mkin olan
, bir gcn varlna neredeyse eni oluyordun, kendi,
ku~sal kitab m kendim' yazmt n ve bUtn peygam, , berler gibi ben de kitab, yazdm anlar hatrlamyor, '
yazdklarm yazma gcnn ve ilhamnn bana nere'
den geldiini bir trliLak seik kavrayanyordun. Sr
r szmesini beklediin kitabn yazl da bir srd benim i i n . .
i
Yamur iddetleniyordu; gkyi denizin stne
, inmi gibiydi.
'
127

Arada bir, Berrin'i') lm olabilecei korkusuyla


irkiliyordum. Ancak ldnde duyalileceim o korkun, iimi par"layan kederi, onun lebilcceini d.ndm anda,'tpk ci ln gibi duyuyordum.
Birbkez Sevda'y ar"dmi, ama yae yeniiyordu.
Berrin iin hissettiim aclar, almayan telefonla birlikte aniden Sevela'ya dnyor ve onu ilUyorelum, sonra
.zlemlerim yeniden Berrin'.e ak)'ordu. Sabahvakti ol"
masia ranen salon kitap oktmam zorlatracakka
dar kararnr, !.imbay )'akp kitab kartrmay" lajla
dm . .
, O gne dek gz me arpmayan Qir paragr~f beni
artarak kt karma:
.
'Belki de, br erkeklerden. daha deiik grlinerek
benietkilemek is~ediinden, beni alp Beyolu'nun arka
sokaklanna gtrd, pis kokulu, karanlk sokaklardan
getikten sonra, camlar badanal bir dkldnn kapsn .
at, dumandan gz gz grmyordu, ierisi erkek teri, sigara ve iki kokuyorelu, gemi gibi uzun bir yerdi
.buras, erkekler uzun bir tezgaha omuz onuza dizilmi- ..
ler, katlann stne koyduklar dolmalar' elleriyle yiyerek, iki iiyo.rlard, beni grnce hepsi bana bakt,
tezgahn bir kena;na sktk .. .' .
.
nceki akan gittiiin meyhaneyi daha nceden
yazmtm, geri camlar badanal deildi, mteriler de
dolmalar elleriyle yemiyorlard, ama anlattm ayn
yerdi. Oraya dala nce gitmemitim, gitmediysen; nasl
yazmltm ve nedei o akam oraya gitmitim, oraya '!la ha nce sarho olarak bir geceyars gitmi olabilecei
me ve daha soma da yazp ul1Utmu olacama karar
verdim.
nsann yazdylayaad arasndaki tuhaf kesi- .
meleri dnp bir sigara yakp fal aar gibi kitabn bir
baka yerini' atm, Zbeyde'nin tutkularn anlatt
bir cmle gl'dm:
128

'Tutkularm, o Ege kasabasndaki babamn iftliinde sonbahar akamlarnda' bastran ani, saanaklara

'I'

benzerdi, ne kadar iddetli gelirse o kadar abuk geer, di.'


, Bu cmlenin nerelerden kp geldiini biliyordum
ite.
ocukken bir Ege' kasaBasnda bir yl kalm, ne- ,
den ve n~sl akraba olduumuzu hala bilmediim uzak
bir akrabann yannda yaanlt1m. Gittiim ilkokul
RumIardan kalma byk bir ta binayd, avlusunda bir
Atatrk heykeli vard. Birisi bana bir srt antas alm
t, sabahleyin hava madan kalkar, nlm giyip be-'
, yaz yakan takardm, evin haimndan baka herkes
uyki& olurdu. Kk sobayyakmayaalan kadn
nceki ak~l11dan kalan klleri temizlerdi, o souk kl
kokusunu hi unutmadm. Bir ara ellerini ykayp bir
ekmein zerinemargarin srer stne toz eker ekip
bana verirdi, evden karken bana hep ayn eyi sylerdi. "Allah zihin akl versin evladm." Srt antam takp ekmeimi yiyerek evden kardm. ekerli ekmei
hala severim, sokaklarda siyah deriden krkl faytonhir birer ikie' geerdi, uykulu arabaclar ilk sigaralarn
dan aldklar d1)manlar havaya pskrterek yorgun bir
ekilde otururlar, ellerindeki kamiy bile sallamazlard.
Bazen kk avlularn tahta kaplarnn nne km
bir-iki bartlii kadn gzkiirdii, nlukl bir ocuk
olmlagitneden bir kou gittii bakkaldan ald ekmei
kapqa bekleyen annesine verir, annesiniper ve evden
ayrlrd. Hepsine tek tek bakardm, evler, sokaklar,
arabalar, kadnlar, ocuklar, teneke bacalardan ttmeye
balayan ,clz dumanlar, tahta kaplarn stne sarkm
sarmaklar, yeni alan kahveyi 'spren kahveci, ne 01duu1)u, oz~man anlayamadm, ama iimi ,h'ep rperten kasvet,; hepsi, btn grdklerim, o souk kl kokusunun pJrasl gibi genzimiyakard. Okulda hi koo

~o

Tehlikeli Masallar

'

129/9

nn;mazdm, arkadajm yoktu, yalnz yanndan geer- .


ken iimdegarip bir kayma i1issettiim bir kz "ard,
yzn bile hatrlamyorumbugn, ama o hissettiim
kaymay hep hatrbnm.
Akamlar evde bir pencerenin kenarndaki sedirn
stnde oturur yaan yamura gzlerimi dikerdim, saatlerce seyrederdim yamuru, yamurla birlikte iyice 15szlajIp scssizleen arpk kaldnmh yollardan biri ka
cakm gibi beklerdim, aslnda beklediim kimse yoktu,
ama gene de pencerenin nnden ayrlamazdm. Saa
nak birden diner, gece aniden kerdi, sofray hazrla
yan evin hanmna yardm eder, yemekten sonra masann altna yatp devlerimi yazardm. Tek bir plak
ampul yanard odada. Her ct sabun kokard, sabun ko-

kusun" kmr' kOksuya-lfelli belirsiz bir kzarmj ya


ko ku su karrdl.Hi alamaz,hi barmaz, hi konujmndim, bazen dalar kadnn vzne bakardm. Kadn
baktn fark ettiindeglGmserdi, "Niye bakyor
suni " Boymmu bker, utanp defterime dnerdim. Bir
keresinde peykedeninerken etekleri hafife syrlm,.
kaln oraplarnn bittii. yerin stndeki beyaz etigzkmt, yalnzca bir an gr11tm o beyazh. O
yln sonunda oradan aynlm bir byk kentteki baka
bir akrabann yaiuna gitmitim, yamurlar, kl kokusu
ve kadnn bacaklarnn U parmak kadar gzken beyazl kal1\11t o kasabadan bende. nsanlarn bir. mr
boyu biriktirip adna 'gemi' dedikleri o garip ve karmak anbr ynnn arasna katmtm onlar.
Zbeyde'nin, tutkularn .anlatrken kulland

.;

ci

li

!
,~

ben- .
zetme, herhalde benim o kk kasabadaki amlanmdan
szmi! romana. Acaba dahaneler szmtl, hangi ka-
dnlardan, hangi anlardan olumutti Zbeyde? Ama o
anda benim iin asl nemli olan, Berrin'iri bu satr bak. knda ne dndyd. Bt satrn da altn. izmi miy:
di, acaba onun tutkular da benim ocukluk k~sabamn
130

yanurlar gibi iddetle gelip abuk mu diniY9rdu?


Tanrm, ak sayalarnda kukular ne abuk tartlmaz

gereldere dnyordu, tutkusunun dindiine inanyer


mitim birdenbire, aknn geldii gibi getiine inanmtm.

Saate baktmda yakit leye yaklamt, daha


bile etmemitim, ama canm hibir ey istemiyordu, bir kahve irim, sonra kp, yamurla iyice karanlklaan sokaklardan" araba kargaasnm,. klakson
s~slerinin, . fkran amur fskiyelerinin arasndan ie
kahvalt

glttm.

Btn gazeteleri kantrdm, ajanslan taradm, ama


nceki gece benim grdm cinayetle ilgili bir haber
yoktu, yalnz polis blteninde Beyolu'nda ldrlen
birpavyon kadmndan sz ediliyordu, bdnn adnn
yanna da parantez iinde (32) yazarak, yan belirtmi
lerdi. Benim grdm _gen bir. kzd, 32 yanda olamazd, acaba yan m yanl yazdlar diye dndm,
Emniyet Mdrlne telefon edip gazeteci olduumu,
pavyon bdnnn cinayetiyle ilgili daha fazla bilgi istediimi syleyip kadnn yan sordum. Adamn kada-.
n kartrdn duydum telefonda, sonra "Otuz iki,"
dedi. "Acaba. ya yanl yazllJ:: olabilir mi?" deyince,
polisin 'Sinirlendiini fark ettim. "Niye yanl yazlsn
kardeim; ite burada otuZ iki yazyor, demek ki OtuZ

iki.

1l

Tartmay uzatmadm, tqekkr ediptelefonu kapalt1m. Ama emin olamamtm. ldrldgn grdin . kz gerekten ldrlm myd? Garip bir
ey, bu kzn lp lmemesi benim iin ok nemliydi,
kesin olarak ldn ya da lmedigini rensem belki
rahatlayacaktm, ama belirsizlik, Berrin'l" olan iliki m; deki belirsizlii de arttryordu sanki; yaadm aktaki
belirsiz her nokta, rasdadg baka belirsizlikleri ve ku
kular da byk bir mknats gi&i kendine ekip by-

131

yordu, hi ilgisiz bir olay da Berrin'le ilgilikukularn


ve kayglarm oaltyordu.
Skntyla gazeteleri bir daha gzden' geirirken, arka sayfalardan birinde, daha nce cinayet yerinde ekilnli resmini grdUm eski yargcn, savclkta, tutuk- .
lanmadan biraz nce ekilmi resmine rastladm, keder
ve zlem vard baklarnda; benim baklarma benzediini dUndm. Benim Berrin'i zlediim' gibi zlybrdu sevgilisini, ikirniz de bir liiy zlyorduk sanki.
O resim benim yime yapt, btn ruhum, zlemlerim, kayglarm ve kederlerimle o adamla' birletim:
Berrin'i sanki ben ldrmm ve lm acsn hafiflefecek bir intikam duygusu bile kalmam gibi kendimi
yapayalnz, sulu ve aresiz hissettim.
Bu ,cinayetler ruhuma szyor, hrp.alanm akm,
bu cinayetlerin acsyla byyordu. Oldriilen gen
kzla -gen kzn ldrldn' farkna varmadan kabullenmi tim- cinayet ileyen yal adam kafamda birleiyor. Berrin'le ilikimizi bir cinayete eviriyor, ikimizi ,
kurbanla katile, .aramzdaki ba da bir kurbanla 'katil
arasndaki kopmaz, deimez, unutulmaz, vazgeilmez
baa dntryordu.

:i

Bti cinayetleri grmesem belki d'e Berrin'i bu kadar


zlemeyecektim, ama terk edilmenin getirdii lm ac
sna benzeyen ac, anlayamadm bir ekilde her trl
lmden ve acdan etkileniyor, artk bir daha yaadm
srece Berl'in'i ,untltamayacaia beni, inand'yordu.
Bakalarnn cinayetleri benimhayatm derinden sarsyordu,
"
Zbeyde'nin gncesine yazd bir satr hatrladm.
'Ak aresizdir,' diyordu, 'aresini bulduunda artk ak olmaz.'
, Kafamda tuhaf bir zincir olumu, babam, babama
ve anlalinaz ekilde kendime benzettiim yal yarg,
onun ldrd kadn, Berrin, ben~ Zbeyde, pa~on-

,W

".

da baklanan gen kz liirbirine karm, hepimiz lmn ve akn aresizlii ile birbirinize benzenitik;
hibirini brnden koparanyor ve hepsinin aesm
ben tek bana, Berrin' e duyduum akta birleti:uek,
ekiyordun. Ak yalnzca aresiz olmakla kalmyor,
, her trl aresizlii, acy, yalnzl, lm de kendi
iine ekiyordu.
ten ktmda kar attrmaya balamt, hava karanlk ve souktu. Arabama, her an kaldnnda bir ceset
grecekmiim gibi rkmyle yrdm. amurlara
bulanm yollardan, k kmelerinden, eIlerindeki bezlerle arabalarn camlarn silmek iin liavaklarda bekleen, pejmrde,a ocuklarn arasndan, bir an nce eve
varp btn. bu kalabalkI.lrdan, grltden, amurlu
klardan kurtulmak 'iin mmkn olduunca sratle
. getim.
Asansrn kapsnda, ask suratl kk meslekta
ma rastladm, elinde katlar vard, bana ararak bakt,
Dm grdme sevindim birden.
Glmseyerek; "Naslsn," dedim, ban' nne
eerek, "yiyim," dedi. .
'
- Kanc kata kacaksn?
Ban kaldrp sesini karmadan yzme bakt,
son'ra b~klarn elindeki katlara evirdi.
- Banarn geliyordun? dedim.
Ba~n sallad.

- Iyi, dedim.
Benim katn dmesine basarken b,irden and.
- Ben gelmeyeyim, size vereyim yazdklarm. ,
Gelmeyecek diye ok korktum nedense.
'c, Gel, dedim, biraz yazdklarndan,konuuniz, sana ay yaparm istersen.
- ay sevmem.
- Kola da Var.

- Olur.
133

Birlikte eve girdik, jl"lan yaktm. erisi scakt.


Lilyumlarbaygn kokularyla. kokuyorlard. Ona bir
kola atm, kendime bir konyak koydum. O elindeki i
eyle salomn ortasnda

duruyordu:
\
Koltuun karsndaki sandalyeye oturdu, ayaklar
yere zor deiyordu, uzanp elindeki k~tl:trLbana verdi.
'
- Newton North'la m ilgili?

- Otursana.

- Yeni maceralar.
Katlarn ilk satrlar na yle bi"r baktn, "NeWton'U!l yanna verilenlergeleeekten gelen dnyallard,"

diye balyordu.
, :-Gelecekten mi geliyorlar, dedim.
Ban sallad.

--' Evet.
~ Niye gelecekten geliyorlar bu adamlar.
Kajlarn atp dudaJdarn bzd.
- Ben gelecei anlatacam.
-. imdiden honut deil misin, niye imdiyi anlat-'
myorsun?
.
Skntyla ellerini ovujturuyordu, konujmaktan
pek holanmyordu,. belki de konumaya alk deildi.
Her jeyi tek bana dnen, her eyi kendi kafasnda
oluturan biri olduundan, btn bunlar oluturmak
iin aba harcadktan sonra bir de bunlar anlatmaktan
sklr gibiydi.
- imdi hcr ey var, deimeZ ki ... Ama gelecei istediim gibi yapabilirim.
. .
- Naslyapacaksn gelecei?
- Yazaral,Yazya ve kendine olan gvenine armtin, galiba biraz sinirlenmitim de,
- Yazarak gelecei yapabileceihc inanyor musm?

134

ararak bakt yzme.


-co Baka nasl yaplr gelecek?
- Belki de gelecek yaplmaz.
,Yznde alayc bir glmsemenin dolatn! sezdim, bunu bana gstermemek iin ban nne edi.
Beni, kmsediini bana'gstermeyecek kadar ok kmsyordu.
.
'Sesini karmaynca;ben gene sordum:
'
- Peki gelecekte ,ne olacak?
- N e, yazarsam o.
Bu sefer ben gldUm.
- Benim geleceimi de yazs,na, ben de geleceimi'
bileyim.
'
Orriuzlarm silkti, ben steledim:
, - Benim.geleceimi yazlilaz msn?
, - Seni tammyorum ki ...
- Newton North'u tanyor musun peki?
- Tanyorum, onu ben yazdm.
Beni kmseyen halinden sklmtm.
-. Ben de yazyorum, bak bunu ben yazdm.
'Yammda duran l<itabm alp uzattm.
.
Kitaba yle br bakp yanna brakt.
- Okumak istemez misin?
Gene o kmseyici glmsemesi dolat yznde.
- Ne yazyorsun? dedi.
'
- Gemii. .
Yzn brtrdu.
'- Gemii deitiremezsin ki...
Bir sre ses karmadan elimizdeki ikilerim' 'Ci i. tik, slkntya sandalyesinde kprdanyordu, sandalyenin gcrtlan duyu)uyordu.
Biraz da onu artmak iin, "Akhakknda ne dnyorsun?" dedim.
- Ben km, dedi, yle eylerden anlamam.
Birden daha nce yazdklarm hatrladm.

135

- Ama daha nce Newton North'un bir kza ak


olup nianlandn yazmtn. yle deil mi?
Onn sktrmaya ~ratm fark etti ve aniden sinir1el1din hissettim, birisinin kendisine byle amazlar yapmasmdan holanmyordu, omuzlarm silkti gene,
kaq'lk vermedi.
.
.
- Senin geleceini yazsam, senin de Newton
North gibi ak olduunu yazardm, o zaman renirdin ak, dedim.
:.. Byynce renirim ..
- Yazacak kadar byyen biri, ak da renecek
kadar bymtr bence.
Sesini karmadan nne bakt, szlerimi aptalca.
bulmutu.

- Ben gideyim, dedi.

Sylediimi ben de aptalca buldum, kendin1i yal


bir budala gibi hissettim, sonlar hep ben sormutum,
o bana hibir ey sormamt; ben onun benim bilmediim bireyleri bildiine inanyordnm, ama o benim
onun bilmedii bireyleri bildiime inanmyordu.
- Yeni bifleyler yaznca gene getir.

- Olur,dedi ..
:.. Ben de yaknda yeni bir kitap yazacam, dedim.
Baklarndan sylediime inanmadn grdm.
Kitabm gsterdiim halde benim yaz yazabil~ceime,
en azndan onun iin anlaml olabilecek bireyler yazabileceime inanmyordu, aslnda kendinden baka kimseye inanmyordu, yalnzca kendisinin yazabileceini
dnyordu.
.
Al1ahasmarladk bile demeden sessizce gitti, giderkenbo ieyi de kapnn yanina yere brakt. Merdivenlerden inen adm seslerini duydum, yalnz birinin
acelesiz adnlariyd bunlar, 'Keke biraz arkada olsa,'
diye dndm. Onda benim oeukluuma benzer birjeyler vard, uzakl, hi sevgi gstermemesi, kapal 01-

136

'mas, yaknlamamas ...

Kendi ocukluumu yazsam,


gibi yazardm.
Belki benden biraz daha scaklk bekliyordu diye
geti aklmdan, ona yeterince dosta davranmadfu
iin kizdm kendime.,
Kucamdaki kad okumaya baladm.
"Newton'un yanna verilen Tom gibi gelecekten
gelen dnyallar onlarlabirlikte normal insanlar gibi
dnyaya gnderildiler,. Gelecekten gelen dnyallar dilsizdiler. nk hep telepari ile 1aberlqiyorlardl, hi
kcinumuyorlard. Ama beyinleri yzde 500 (bunu rakamla yazmlt) kapasiteyle :ilyordu ... "
Katlar yanma braktm, bu ocuk niye yazyor
,
du bunlar, niye gidip baka ocuklarla oynamyordu;
onu br ocuklardan farkl klan neydi, niye yaz yazmak oyun oynamaktan daha e'lenceli geliyordu beni
kmseyen bu ,kk yazara? Aslnda bu ocuk bana
niye yaz yazdn anlayabileceim bir dille anlatsa, akImdaki kendimle ilgili birok soruyu da yintlayabilir, din1. Birden herkes gibi benim de, kendimi anlayabilmek iin bir yazara sorular sor,maya ihtiyacm olduu.
nu fark ettim. Berrin'in beni anlamaya alimas gibi,
ben de kk ocuu anlamaya urayordum; hepimiz
kendimizdezemediimiz srlarn ipucunu bir bakasnda aryorduk, birbirimiz iin bir ayna gibiydik, ama
o aynada da grntler ok bulankt. '
Dnyay kurtaracaklar arasnda hi Trk bulunma-,
d,n dnrken telefon btn evin iinde nlamaya'
balaynca yerimden frladm, aknlkla yanmda du~ran telefona deil de br odadaki telefona kottlm, o
nl arkdaki kadnn syledii gibi 'bu o olmalyd,'
telefo'nukaldrdmda titriyordum. PrensesiniVeli sesini duydum.
-' ok paran var m?
onu

yazdm

137

Bir an hayal krkl sard her yanm, ama arkasn


dan birini, bir kadn sesini bulmann sevincine' kapl
.dm.
'
-Var.

'- Harcamak istiyor msun?


- Hepsini harcamak istiyonm hem de ... Btn paralanm bzanabilecek misin?
- Bilmem, greceiz ... Gelip beni alsana. '
Sesimdeki deiiklii duymak beni de artt, gen
bir tay gibi neeli' ve oynak bir sese sahip oluvermitim.
Bir l;adn sesi duyar duymaz deiensesin, kasvetli ro, humu da pqine takp,aydnla ve nqeye ekiyordu.,
- Bir mteriye kar fazla buyurgansn.
- Bir prensesten bir orospu yapmak istiyorsan bi"
raz kapris ekeceksin.
- ekerim .. Ne zaman hazr olursun?
- Hazrm.
'Hazrm,' deyiiide umutIandran, heyecanland

ran, daha nce olanlar hatrlatarak olacaklar hakknda


hayal kmdman bir uhluk vard,
Yarn saat sonra Prensesi evinden aldm. Gr salarn parlak bir topuz yapm, inadna bir hanmefendi
yz taknmt, ama kli tambir orospu klyd';k
sack bir etei, effafbir bluzu vard, nereden bulduysa'
arkalar dikili o eski usul or-aplardan bulup giymitl,
incecik bilekli biimli bacaklar dikili oraplarlaiyice
fark ediliyordu. Giorgio'nun esansn srmt ,ve bu
kok onun bedenine ok uyuyordu; bu kokuyu omnla
sevmitim. Z,aten her kadnla bir' kokuyu sever v~ o kokular hep o kadnlara benzeyen kadnlarda duymak isterdim, dolgun bir kadnmsrd bir kokuya ince bir"
kadnda rastlarsam bana bireyler ereti ve yanln gibi gelirdi. Giorgio dolgun kadnlarn kokmuydu bence.
- nce k bir yemek yedir bana, dedi.
138

i
o1
i

:1

i
!

. Arabann ii kokusuyla dlmutu, o kokuyu duymak Prensesin 'etine dokunmak gibi heyecanlandryor,
du beni, stanbul'un en 'k' lokantalanndan birine ~it
tik, eride henz hibir nteri yoktu, garsonlar n~s>
Enn son dzenlemelerini yapyorlar, peeteleri, num
lan, kk vazolardaki iekleri dzeltiyorlar, tabaklan, baklan, atanar dzgn dunp durmadklaril anlamak iin bir daha gzden geiriyorbrd. Alkn elleri
bazen bir milim yana kaym bir taba, bazen brnden bir-iki milim ne km bir ba hafifedokuna,
rak sraya sokuyordu. Siyah pantolonlar, iy'ah papyonlar ve beyaz ceketleriyle tra olniu peng;enler gibiydiler. Daha mteriler gelmediinden yzlerinde maJune kahvelerine ktklar zamanlardaki, sradan, kaba
ifadeleri tayorlardi. Bizi grnce garsonlarda rastlanan
. o mucizeyi gerekletirip birer iyi yetimi, sekin insan
ifadesi ediniverdiler; kibar, sevecen, dikkatli, zenli, glmseyen ifadeler yrleti hatlarna; kendi aralarndaki
kk dedikodularn'a sn vererek; s,alona daldlar.
'
Ei' beyaz arap syledik, arapla birlikte sararm
salatalk nrusu, tereya ve kzarm ekmek geldi, arkasndan kahverengi' damarl pembe lakerdalar, dereotlu
iroz,beyaz peynir, Meksika fasulyeSinden yaplm lk
pilaki, len gnei beyazlnda patlcan salatas, soyulup dilimlenmi domatesler, yeil biberIer, zeriie kapari serpilmi somon fneler masaya yerle~tirildi.
Prens karidesli bir avokado, kalaar ve midye aolmas
istedi. tahna her seferinde a~lyo!'(lum. ncecik bir belive sonsuz bir itah i vard. Yemek yerken ki ehvcti bana Berrin'i hatrlatt bir an" o da masaya ottnnc. yeil
gzl bir gergedan gibi ne varsasilip sprrd; imin
yle bir kaslp gevediini hissettim. O srada gzleri,i kaldrpbana bakanPrensesin g~zlerindeki ivebaz
\ty grnce yeniden masaya ve heyecanma dn. dm.
139

- Sana bir ey s&acam, dedinl.


-,Sor.
- nsann sevgilisi, her eyiyi giderken birden neden telefon edip benim kafam kark, seni grmeye psikolojik olarakhazr deilim der.
Kadnlar, baka kadnlardan sz e'dilmesinden holanmazlar, bulunduklar yerde yeryzndeki tek kadn
, mgibi davranlmak isterler, ama Prensesle.ilikileri
miz baka kadnlardan ve erkeklerden rahata konu. nanz salyordu. '
- Baka bir erkek var n?,
.
- Bir sevgilisi var, ana artk ondan sklnltl, ilikileri iyi deildi, zaten beni de o yzden buldu.
-Sana telefonedipne dedi tam olarak?
~ Kafan kark seni grmeye psikolojiknan hazr
deilim dedi, sonra da seni brakrsam yklr msn diye
sordu.
, Prenses, elindeki atal. havada tutarak, ataln
ucundaki lakerdaya bakt, sonra glmseyip sordu:
- Ka yanda bu kadn? .
- Yirni bir.
Gzlerinde bir aknlk dolat 'Ye o hanme
fendi yzden beklenmeyen cmlelerinden birini syle~
.
,

~
i

'
',: '
j

;1

Vay sbyanc ... Seni keyfine daha dkjin bir er.


~ Ne anlyorsam anlyorum, sen bana niye yle
davrandn syle.
- Onu kzdracak biqey yaptn n?
- Hayr.
- Senin haka kadnlarla ilikilerini biliyor mu?
- Iikilerinn bozuk olduu bir sevgilim olduu-
nu biliyor.
.
- Sevgilini brakmam istedi mi?
,- Hayr.
.
-

kek

140

sanyordum, ne anlyorsun bir ocuktan?,

-o

istemedi, ama sen de

b'rakmadn

zaten

deil

n?

- Hayr.
Yzn buruturarak dnd.
, - Ne dnyorsun?
Gld.
,
- Bu kadnlar ok ttlaftr, iyi ki erkek deilim liiliyor musun, ben bu kadnlarla uraamazdm ... imdi,
'bazen kadnlar skldklar adamlar birden zleyebilir-,
ler, aslnda vicdan azab duyarlar da zlediklerini sanr
lar, byle bir eyolabilir ... Yirmi bir yanda lduuna
gre bunun sevgilisi hayatndaki ilk ciddi erkek olmal.
- Evet, yle.
,
. ,'- Yani bir ihtimal budur, birden vicdan azab duymutur, bunu zlemek sanmtr... Herifi grr grmez
ondan skldn anlar... kinci ihtimal, senin hayatnda
baka kadnlar olduundan kukulanyordur,' kendi
kendine, benim de bir sevgilim var deyip kendini gl
hissetmek istemi olabilir... Bir de senden skm olabi'Iir, hayal ettii erkek olmadn anlamtr. Yirmi bir
yandaki bir Kzn akndan ne beklersin ki ...
Biimli dileriyle paralad; lakerday damanda
diliyle ezip btn lezzetini einerken, yzn seviirmi
gibiehvetle krtrd.

- Daha kts var; Gerekten sana ak. olmu da


olabilir... Bunlarn aklarna gvenilmez, ama bir ttttlursa bu yataki kzlar, o da bir bela olur.
- O belay tercih ederim, u srada braklmaya hi
hazr deilim.
Yz me kukuyla bakt.

Kmseyerek sordu:
- Ak msn sen?
,
- Bilmem... Ama beni brakmasn ,istemiyorum ...
, kide birde kadnlarn beni brakmasndan skldm.
- Amaaan ... Ya bir de brakmasalar, bu sefer de beni
brakmyorlar diye al~rsn.~. Brak seni terketsinler.
' .
' .
'
'

141

Aptal 'msn, seni her brakan kadn, arkasndan gelecek


yeni bir kadna yer ayor demektir; seni hi brakma
yan bir kadnla olmk, byk bir transadamikle tek bir
.
yolcu tanak gibi bir iltir, ister misin bunu?
Gldm,
- imdi bana s~mimi ekildc syle, o kz m istiyorsun, yoksa kz seni brakt diye krlan erkeklik gurunnu mu kurtarmak istiyorsun?. Serin de erkeklik
gururun varsa, byle sam;lklarla ilgileniyors"n hayat- '
tan ve erkeklerden btnbeklemjlerim uarak, ona gre.

- Gururumun krlmas m? Bu ok sradan bir san deilmi?

Yz ciddilelti birden, onda daha nce hi rastbmadm mabzun birbulut dolalt izgilerinde.
- Hayat sradan bir ey ... Bir yazar bu gerei grmekten holanmayabiliL, Senin iinhayat karnajk ol,
mal, sen onu zmeyealmalsn, hayatn sradan olduunu kabul edersen, isiz kalabilirsin nk ... Ama .gene de hayat sradan bir jel' ve kendilerini' ok farkl
sanan adamlarn da ok sradan gururlar var, bunl kabul etmek istemeseler de, bu 'gerein hayat ok sra
danlaltrp bayalajtrdn dnseler bile byle bu ...
- Her jeyi de biliyorsun ... Tad yiyecek misin? .
Alt, dudan':dilerinin arasna alp srd, gzlerini
kst, sonma yant. bile vermedi.
- Dvecek m'isi'" beni?
- Ka para istiyorsun bunun il?
Hergclece bir glnseme dolalt yznde.
- ok para istiyorum, ok gzel bir ipek elbise
grdn, yarn on l ala<:an.' ,
"
ini ekti.
'
,- Hem beni dveceksin, hem de bunun iin para
<,lacam, ah t,mrm buna bay!yonm ... Dvecek,misin
142

beni, o kadar paran var deil mi? Bana ok para vereceksin dcil mi?
- Var:
- Gstcrseneparalarin!.
evreme baktm.
- Burada m?
.:.. Evet.;. Hadi gster u paralarn!. ..
Cebimden paralarm kardm.
- Uzat bana o paralar.
- imdi sana para vermcm ..
- Almayacam,yalmzca dokunmak istiyorum.
Gene evreme baktm, lokanta dolmutll, insanlar
tabiklarna ~ilip kalkarak yemeklerini yiyorlard, her
masadan uuan szcklcr anlalmaz bir uultu halinde
lokantann.iinde dolayorlard.

evrcme bakp oyalandm grnce birden sabr.


- Uzatsan,a unu.
Paralar masann stnden uzattm,' onlar yavaa
okad, bundan cinsel bir zeVk ald,d:daklarh sivri
pembe diliyle yalainasndan beBiydi.
- Neler.yapacaksn bana?
Ona neler yapacam teker teker anlatmaya baladm.
.
Lokant~dan neredeyse koar gibi ktk. Btn gece
boyunca, bir kez bile tam anlamyla yatmadan lgnca
cyler yaptk, Prenses her emrimi yerine getirdi ve"btn paralarn alp sabaha kar gitti.
szland.

143

aftasonunda eve kapanmtm, iki gnden beri


telefon almyordu, Sevda'y birok kez ara-""",!",",mama ramen bulamamtm. Dnyayla iliki
lerim kesilmi gibiydi, evin btn perdelerini kapatm'
tm, b~lki biri arar diye evden kamyordum. Bir ara
karanla tahamml edemediim gibi imdi de a tahamml edemiyordum; btn klar kapatp televiz- _
yonun kaqsna oturuyor, artk gzlerimi ak tutamayacak hale gelince orada uyuyor, sonra gene ayn yerde
uyanyordum. Yalnzca kapcnn aadaki pastaneden
. getirdii ayreklerini Yiyordtm. Kendi kitab ma bile
bakmyordum, bakacak halini yoktu,bir afyon nehrine
atlar gibi televizyonun iine adamnin ve bir alkolik
gibi televizyon programlarnn arasnda sarho oluyordum.
.
Arka arkaya binlerce, milyonlarca birbirine benzemeyen grnt, elik grisi bir lt iinde grnp kayboluyordu. Her eyi, haberleri, reklamlar, filmleri, dizileri, paparaz.zi programlarn, reality showlar,. seks
filmlerini, belgeselleri; futbol malarn hibir ayrm
yapmadan izliyordum; grntler beni uyuturuyor,
dnyadan koparyordu ..
. Karanl ve gri lts hi deimeyen odann iinde uykuyla uyanklkarasnda yava yava kendimden
boalyor, kendi hayatlmn dna: savruluyor, televizyondaki grntlerIe zdeleip 'kaynayordum. Za-

f'

'i

.:

man zaman televjzyonu~ izlerken daldm uykularda


grdm ryalar da televizyon grntlerine karl
yOrdt; hangisi rya, hangisi seyrettiim bir film ayrde
demiyordum. Temiz yzl bir kz bana en mahrem anlarn, aybatarnda hangi tamponu kullandn anlatr
ken dalyor, bir mafya saldrsyla kendime geliyor, si,
lah atrtlaryla bir kama kovalamacann ortasna dyor, daha sonra bakanlarn demelerineve dalarda
vurulup yan yana dizilmi pejmrde klkl ocuklarn
delik deik kanl cesetlerine rastlyordum. Baz adamlar
lkeni\ battn, bazlar lkenin aydnlkbir gelecee
yrdn ses tohlarn hi detirmeden sylyorlard. Konserve reklamlar, lm haberl~riyle sarma
dola geliyor, sonra br futbol manda tribnlerden fo
forlu krmz maytaplarn masas parltsna dklyordu her ey. Yangnlar kyordu, trafik kazalarn da arabalar paralanyordu, neden dolay nl olduklarn bir
trl kavrayamadm nl kadnlar o hafta hangi erkeklerden ayrldklarn ve hangi meslektalarnn aslnda orospu olduunu aklyorlar, danszl~r beni ocukluumdaki snnet dnlerinde ldrttklar gibi gene
ldrtarak tlden. eteklerini dalgalandra dalgalandra
gbek atyorlar" di macunu, makarna, temizlik malzemeleri, otomobil, banka, gazete reklamlar arkaarkaya
patlyordu. Gazeteler milyonlarla yetinmeyip okuyucularna milyarlar datyorlar, kendilerini okumalar iin
insanlara yalvaryorlard. Trk filmlerinde erkek kah rauanlar benim gibi sevgililerini kaybediyorlar, ama buna kahramanca dayanyorlar ve en sonunda daima sevgililerine kavuuyorlard; filmlerdeki kadnlar daima na
musluydu ve benim sevgilimin aksine asla baka erkeklerle. ilgilenmiyorlar, gzlerinde ve dudaklarndahep
ayn slkla, srekli alayp dudaklarn yalayarak sevgilileriyle kavacaklar gn her trlgle dayanarak
bekliyorlard. Filmlerdeki kahramanlar ne kadar d-

i
J
'!

Tehlikeli Masallar

145/10 '

i'

rstsehaberlerdeki kahramanlar da o kadar, yalanc ve


al akt. Srr:r'sra insanlar toplanp niye sularn akmad
n, niye adaletin ilemediini, niye yolsuzluk olduunu
sakin sakin anlatyorlard. Trklerin aslnda ne kadar
yiit olduunu, blclerle eriatlarn lkeyi felakete
gtrdn tartyorlarve hep birlikte relakete gittik,
lerini bu kadar aka sylemelerine ra~men bundan hi
korkmuyorlarve hibir ,ey deitirmeden hep ayn ey
leri konumaktan zevk alyorlard.
Filmlerde alyor, haberlerde kzyor, reklamlarda
ackyordum. Geceyarlar birden uyandmda ise seks
fantezilerinin iinde buluyordu m kendimi, erkekler ka'
dnlar' her pozisyonda eitli defalar beceriyorlar, ama
rejisrler bir trl tatmine ilaamadklarndan arkasn
dan iki kadnn stne ullanyorlard, o zaman kadn
lar zlyordm, kadn etine ackyo'rdum; ben kadnla
r dnrken grntler yeniden deiiyor, bombard
man uaklar, tanklar, toplar, ask~r1er; polisler, hrsz
lar, gangsterler srekli olarak birilerini ldryorlard.
Bazen yeniden hayata dnp sokaaktmda orada
canl hi kimseyi bulamayacam, ben burada otururken herkesin ldrldn sanyordum.
ki gnde binlere insann lmn, ayrln, kavuuunu, sevimesini, alamasn, pmesini, sevinmesini, yalan sylemesini seyrettim, karmakark bir hayat
inanlmaz bir sradanlk!a akyordu madeni pnltlarn
arasnda, insanlar ldrmlard ve hep ayn lgnlklar
(ekrarlyorlardL nsanlarn lgn olmalar deil, ama ayn lgnlklara taklp kallar rktyordu beni. Bir
kanalda bir imamn, dua etmesini seyrederken kanal de- '
itirince bir kadnla bir adamn alt alta st ste yuvarlanmasn, br kanalda askerlerin birbirlerini ldrmesini, bir bakasnda mutlu bir ailenin kendilerini uuran
yalarla yaplan yemekleri yiyip mutlu mutlu utuklar
n gryordum. Sesleribirbirine benzeyen yzkrce

146

gen kzla gen erkek ayn ritimlerle sallanarak kt


arklar sylyorlard.
Grdm her ey

1"j

bende ayn ucuz kuman para


para ediliini seyrediyormuum duygusu yaratyordu,
hepsi ayn btnn paralaryd; ben de onlarn 'arasna
katlmak istiyor ve bu istelde koltuurnda szyordum.
Televizyona baka baka btn duygularn, aclarn, sevinlerin, zlemlerin,fkelerin aslnda anlamsz ve yapayolduuna inanmaya balamtm.
Duygularm televizyon grntleriyle' bulanarak,
hassasiyetini kaybediyordu, bazen Berrin'i reklam filmlerinden birindeki, ayrlarn arasnda bembeyaz elbiseleriyle koan bir kza, bazen Sevda'y bir seks aleminin
kraliesine benzetiyordum, r'yalarmda bir yadan iip
utuumu, makarnalar yediimi, dalarda vurulup bir
kayann dibine yatrldn, bir tartmada babakana
'Yalan sylyorsunuz,' diye bardm gryordun,
bu ucuz ve sradan karmaa kendi gzmdekinemimi
kaybetmeme yol amt, kendimle ilgili her ey anlam
n yitirmiti.

Bir sabah, ezan sesiyle uyandm, seyrederken uyuyakald kanalda yayn bitmiti, mekanik bir czrny
la prltl kumlar kaynayordu ekranda. Yerimden kal- .
kp perdeleri atm, souk bir sabahn slak aydmh
vrdu pencerelere, sokaklar bombotti, ezan sesi plak
gkyzne yaylyordu, cama dayandm, ok yorgundum ve yllardan beri ilk kez annemi zleinitim. O anda hibir kadn istemiyordum, hi kimseyi istemiyordum; ezam' dinlerken "Tanrm," diye mrldandm, ama
Tanrya ne syleyeceim! bilmiyordum, onu ak iliki
lerinie kartrmayi doru bulmadm; "Tanrm," diye
inledim yeniden, aslnda bir ey isternek deildi amacm, yalnzca sormak istiyordum: "Niye Tanrm?"
.
Ezan sesi birden bir t sesiyle sona erdi, derin bir
sessizlik kaplad dnyay. Bir camiye gidip eski hahlarn
147

'.'1

i
:

stne yatp uyumay dndm, onun yerine ieri gidip yatama yattm, yatan yumuakl kucaklad be'
ni, sokaktan geen bir kamyonun grltsn duydum,
ayaklarm birbirinesrterck yata m Istmaya urap
yeniden, bu kez rahat ve mutlu bir uykuya dalarken
sonolarak garip bir huzursuzlukla niye kendin,i mutlu
. hissediyorum diye dndm.
Yeniden uyandmda evin her yerindetelefonlar
a(yordu, elimi zorlkla kaldrp baucumelaki telefonu
atm. Y orgnluktan dilim azmn iinde dnmyorelu, glkle "Alo," dedim ve gnlerden beri beklediim
o scsi iittim. ~uzey denizleri gibi sakin ve derin sesiyle
"Merhaba," diyordu. Inanlmaz bir sevin duydum, 'yayor,' diye dndm,farknda olmadan Benin'in lm olduuna kendimi inandrm~ garip hir yas ayinine
dalmtm; imdi yaadn kefedin ce bir kavumann
da tesinde len birini yeniden bulmann inanlmaz sevinciyletitriyordum, ama kendimi abuk toparladm,
gnlerden beri iimde biriktirdiim kzgnlk bir buz
da gibi dnduruverdi.wimi.
- Naslsn dedim.
Bir an sessizlik oldu.
- zledim seni, dedi.
"Ben de seni zledim," diyeliedi m , fkem byle
bir eyi sylememe engel oluyordu, hibir soru da sormadm, "neden. aramadn,u "neredeydin," "ne yaptn,"
diyemedim. Sustum yalizca. Ayn anda hem ok seven, hem de ok kzan hei" sevzili gibi ben de hangi duygmu gstereceimc karar verememi, sessiz kalmtOm.
-imdi gitmem gerek,. dedi, seni zlediimi sylemek iin aradm, sonra arayacam seni.
"Ne zaman?" diye de soramadm.
- Peki, dedim.
Gene ksa bir sessizlik oldu.
148

- Seni seviyorum, dedi: Ne olursa olsun seni Seve


bunu bilmeni istiyorum. Yalnzca bunu biL.
Telefon kapand. Telefonu hemen elimden braka
madm, kapanm telefondan gelen uultuyu dinledim,
sonra derin bir soluk aldm, ldeki uzun bir yry'
ten sonra bir elalenin altndan gemi gibiydim; btn
yorgunlutm, kederim, bir dakika bile srmemi bir
. konumayla gemiti. Sevinci ve kederi bana istedii za
man veren b,i,- sese baml olmann tehlikesine aldrma
dan yorganbama ekp yeniden uykuya daldm, ama
bu kez glmsediimiok iyi biliyordum.
Aradan ne kadar zamangetiini bilmiyorum, gene
telefon sesiyle uyandm, heyecanla atm, bu sefer arayan Seva'yd.
Berrin' e .soramadm btn sorular pe pee Sevda'ya sordum.
_. N eredesin, niye ar.madn?
- Birka gnlne gneye gittim.
Aslnda 'gittik' demesi gerektiini, gneye yeni sevgilisiyle birlikte gittiini anladm. Kskanln ayaklar
ok abuktur, onun sizden ok uzaklarda olduunu sandnz zamanlardabile inanlmaz bir hzla sakland
yerden koup gelebilir; iimi bir kskan\n yalayp
getiini hissettim, ama Berrin'in telefonundan duyduum sevin daha air bast. Sevdi bir gn nce aram
olsayd,bu tek cmleyle beni iliklerime kadar sarsabilirdi. Duygularm iki kadn arasnda gidip gelen bir tenis
topuna dnmt, her sesle bir tarafa doru savruluyordum, bazen sevince, bazen hznc, bazenkskanla;
giicm, gszlm her eyimi artk bu iki sese baglamtm, Berrin'in sesinden biraz nce gelmi olan gii. ven, kskanl abuk silip att iimde'n.
- Ne yapyorsun bugn, dedim.
- Bir ey yapmyorum.
Bu. yant, "bu!uabiliriz" anlamna geliyordu.
ceim,

149

- Gelbaria, birlikte yemee karz, dedim.


- Saat birde gelirim.
Sevda'yla sevimekistiyordum, ama bu istekte
utanla fark ettiim birintikam duygusu vard, neden
ve kimden intikam alacam bilmiyordum, ama onunla
yatarken birilerinden intikam' alacaktm ve bu duygu
tahmin edilemeyecek kadar tahrik ediciydi.
Epey zamandan beri ilk kez o sabah, ayreinin
tarn kokulu tadn, ayn ii'mi srtankekremsi lezzetini' fark ederek koltuuma ~turduni,btn gazeteleri
dikkatle okudum. oktandr insanlardan ve hayattan
kopmu gibiydi m ve Berrin'in telefonuyla birlikte yeniden insanlar ve hayat zlemitini.
Gazeteleri okumak beni fkelendiriyordu, okadar
ok yalan sylyordu ki insanlar, artk bir hakarete
benzemeye balamt bu yalanlar. stnde yaadm
topraklar hzla bir belaya doru kayyordu. Sanki bu
lkeylc benim aramda bir kader ortakl vard, ikimiz
de bir srr zemediimiz iin aclar, ekiyor ve bir tr- "
iii bu durumu dzeltemiyorduk; bamzn dertte olduunu kavryorduk da bu dertten kacak gc gsteremiyorduk.
.
Okuduklarma duyduum fkeyle birden, miithi
bir yaz yazma zlemic kapldm; yazmak, kandrld
na inandm bu insanlaradortilar anlatmak istiyordum. Ofke, oktandr iimde derinlere saklanp kaybolI1lt~ yaz yazma istc[;ini 'bir yerlerden bulut) ortaya l~
karvermiti; belki de gnlerdir bu iki kadna duyduum hrpalayc zlem arka arkaya iki telefonla imdilik
dinerek, yerini yaz zlemine brakmt. Zaten ksa bir

L
:1

i
i
:

sre sonra gerekleri anlatna, isteinin yerini yalnzca


, yaz yazna istei almt. Szckleri, birbirinin peine
taklarak oalp anlan kazanan cmleleri zlemitin.
, " Kendi cmlelerimi, benden baka kimsenin yazamayaca cmleleri bir sevgiliyi armbr gibi arzuluyordum.
150

'I

,i
'i.

Konu,urken dilime gelmeyen ancak yazarken ortaya


kan o zel cmleleri, ilk szckten sonundaki noktaya
. doru, yazandan baka kimsenin fark edemedii dalar,
tepeleri, engelleri, lleri ve vahalar aarak ilerleyen,
btn hayat zmleyen, iinde ta,yan, her seferinde
hayat yeni batan douran cmleleri zlyordum; Onlar olmaynca hayat yoktu. BU cmleler olmaynca ne
Berrin vard, e Sevda, ne de ben vardm, hepimiz o
cmlelerin iinde, birbirimizden' ayn, ama "yn zamanda birbirimize bal olarak varoluyorduk. Cmlelerimi
ve hayatm .zyordum, elleri m hafife titriyor, azm
sulanyordu; bedenim topuklanmdan kasklanma do
ru rperiyordu.
Yazya ba,lamadai nce duyulan lm skntsyla, .
yazya baladktan sonra nne alari bir cennet bahesinden giri, ferahl arasnda yaanan ksa bir an vardr;
lm an gibi birsre, ruhunun bedeninden ayrldm,
bir bilinmezlie doru umaya baladn duyduu n
bir ksa zamandr bu. Orada hem bedeninle, hem ruhunla inanlmaz bir haz yaarsn, sonra ruhun bedeninden kopar, crilelerinin arasnda bazen ak bir melek,
bazen siyahlar iindebirzebani gibi dola,maya balar.
Artk b~denin yoktur, btn zevkleri, aclar, tutkular,
zlemleri, istekleri ve korkularyla birlikte terk edilmi,tir, bedenin lmtr orada. Cmlelerden cmlelere do. laan ruhundur artk, bedeniyle btn ilikilerini kesmi olan 'ruhun k'en'di servenini yaar. te o bedenin
lmekte olduu ksack ann, o binlerce kez tekrarlanan
lmn ve yeniden dirilmenin coku su sarmt her yailim, lmekle dirilmek arasndaki o ksack iln titreyerek, rpererek ya,yor ve niye yaz yazdm, o merak
ettiim sorunun yantn bir daha reniyorditm; biraz.
sonra yeniden unutacamda biliyordum. .
Dayanlmaz 'bir istekle rnasann bana oturup makineye birkat aktm. Hemenyazmalydm. Hemen
151

i
li
,

;,1

yazmal, cmlelerden cmlelere dolamahydm. lmektc olan bedenimden ruhumu azat edip cennetin .kaplar
n ona amalydm. Am~ kadn nnde ylece kalakaldm, yazacak bir ey bulamyordum. Ruhum bedenimden kopmad, ama tam da birlemedi; yazmak istedii halde bir trl yazamayan bir yazarn yar l bedeni halinde koltuunarkasna dayandm. Arzum' aniden kayboldu, yerine mthi bir yorgunluk geldi.
Ellerimi masaya dayadm, cmlelerim benden
uzaklayordu, yakalayamayacaknm onlat. Yeniden
pencerenin kenarndaki koltuuma dnp uykuya daldm; lemeyen ve dirilemeyen bir yazar gibi uykudan
baka snacak bir yerim yoktu ..
Kapn111 ziliyle uyandm, kap unank bir srarla
kesintisiz alyordu. Ellerimle salarm dzeltip pantolonumun kenarndan sarkan gmleimi pantolof\umun
iine sokuturarak, bir yandan da, "Geliyorum," diye
bararak kapya doru yrdm. Kapy atmda gnetenyanm teni, jleyle slak bit grnt verilmi
dalgal salar, ularn ezbere bildiim iri, yuvarla1s gslerinin St ksmn alabildiince ortaya koyan ac yeil dar bluzuyla, tertaze, salkl 've. neeli bir halde duruyordu Sevda. Gzellii herzaman olduu gibi karanlkta aniden yanan parlak bir k gibi gzlerimi kama
trp bam dndrdii, ama omnmutlu grntsnn
iimde yaratt nefret, gzelliine duyduum hayranl
bastrdt; hafifmerep bir hoppalkla yanama kondurduu pce karlk vermedim, ieri girmesi iin
kenara ekildim yalnzca.'
.
.
- Aaa, buras ok havasz, dedi. Pencereleri hi amyor musun?
.
'- yorum.
. ."
- A biraz pencereleri, ok havasz buras get.ekten.

~i

152

o an ekip gitse ve bir daha yzn grmesem ok


daha iyi olacakt. Duyduum kzgnlk genzimi yak 1yordu; onu grmek zyordu beni. Yzm burw
rup peneereyi atm. Sesinde ok iyi tadm bir aldr
mazhk vard; kimseye, zellikle de bana nem vermediini .gsteren bir sesti bu. Bunun sahte bir ses olduunu,
btn o mutlu grntnn merdivenIerde yzne yaptrld biliyordum, ama bunlar bilmek kzgn l
m yattrmyordu, her eyiyle, sevgilisiyle yapt geziyi hatrlatyordu bana ve bunu hatrbtmak iin de elinden geleni yapyordu. Vahi bir oyundu bu.
- Niye byle yapyorsun? dedim.
Yzme arn gibi bakt.
- Ne yapyorum?
ki yabanc gibiydik ve benim bu yabancl tek
bama yok etme ansm yoktu, Sevda istemedike ,iki
yabanc gibi kalac"ktk, sanki hi sevimemi, hi p
memi, birbirinin dudaklarna hi dokunmam, birbirinin eksikliinin dayalmaz bir boluk olduunu hi
dnmemi iki yabaneydk.
- Bover, dedim ... Sen biraz onr, ben bir du alaym, seni beklerken uyuyakalmm, du alamadm.
- Du almasan da olur, nasl olsa seninle sevimeyeceim.

- Niye bu kadar kesin kararlsn?


Omuzlar silkti.
- 15ararlyn, artk seninle sevimcyccc~im.
'- Oyleyse niye geldin bura)'a?
- Yemee kmak iin ...
Baka erkeklerle yatan kadnlarda garipbir kibir ve
hzn, olur hep. Bir gnah ileyebildikleri, kendilerini
zen erkee kar bamszlklarn' ilan edip onu aldattklar iin -ne kadar inkar ederlerse etsinler btiin kadnlar bu aldatma szcn erkeklerden bile daha faz-.
la vurgularlar kendi ilerinde- bir gven duygusu ve in153

tikam alm olmann vn ge li i vardr ilerinde, ama


ayn zamanda bir gnah ilediklerini dndklerinden
kaCllarndaki erkein de ayn ekilde bir baka kadnla
gnah ilediini dnp hznlenir ve kzarlar. Bunlara geri dn olmayan bir izgiyi gemi olduunu hissetmenin bei belirsiz telada karr. Sevda'nn sesinde de bu kibir, hzn ve kzgnlk vard. Ben de kzgn
dm, hem haka bir erkekle yatt, hem de benimle yatmayaca iin. O anda hangisine daha ok kzdm
tam bilmiyordum, bir bakasyla yatmasna m, yoksa
benimle yatmayacak olmasna m; ama galiba benimle
yatmayacak olmas daha kzdrcyd. Benimle yatmamas, baka biriyle yatm olmasn daha kalc bir gerek haline getiriyordu, iimden bunu silmek daha da
zorlayordu.

- Ben gene de bir du alaym, belki yatacak bir


bulurum, daha gn bitmedi.
- Sen bilirsin.
abucak bir du alp dndmde Sevdapencerenin nnde ayakta durmu darya bakyordu.
- Yamur yaacak, dedi, yamurdan nefret ediyorum.
Gidip arkasnda durdum .
. Gene ayn eyi syledi: .
.
- Yamur yaacak, yamurdan nefret ediyorum.
Belinden tutup bana doru' dndrmek istedin ..
bakasn

Dl1m~di.

- Sen yamuru severdin deilmi? dedi ..


- Bazen.
Bana doru dnd. Yz kara kalemle yaplm bir
resim gibiydi, btn izgileri sanki ben du alrken birisi tarafndan stnden kalemle geilerek daha belirginletirilmiti. Bir an onu hibir zaman tanmadm, ne'
dndn hi bilmediimi, hatta ne dndn
hi merak etmediiini fark ettim. Sanki masaldaki ylan
154

gibi btn derilerinden gozumun nnde soyunuyordu, yznde derin bir keder vard, duygularn bana hi
anlatmazd, yalnzca o duygularn sonularn ve tepkilerini grrdm ben, fkesini, sevincini, zntsn,
mutluluunu grrdm, ama btn o grnenlerin altndayatan duygu dalgalanhalarnn ne olduunu bilmezdim. imdi birden benim hi merak etmediim o
derinlerdeki kpmlarn yzne yansdn, izgilerinin, ruhundaki her duygu kpmsn olduu gibi yanst
tn gryordum; ruhuyla yz arasndaki btn bari- katlar yklm, ruhu olduu gibi yzne yansmt,
orada biriken strab gryordum. Pimanlk, znt,
sululuk ve korku duyuyordum. Yapay neesini, kibrini ve yalanlarn tercih ederdim, doall ve plakl
onu benden uzaklatryordu, hissettii ac o kadar ak
a grlyordu ki, o acy paylamaya cesaret edemiyordum.
Elini tuttum.
- zlme, dedim.
Sesim kupkuru kmt, ama o fark etmedi, yamur balamt.
- ok gzeleyler yaayabilirdik, dedi.
Biraz sonra sevieceimizi dnyordum.
Usulca sokulup bana yasland, memelerinin yuvarlak yumuakln-hissettim gsmde.
- Gene yaarz, dedim.
- Artk yajayamay., her jeyi berbat ettin.
Boynundan ptm.
- Neden yaamayalm, _birlikte yolculuklar yaparz.

- Benimle hi yolculua kmadn ki ... Ne kadar


istedim.- imdi gideriz.
Hznl bir glmsemeyle ban sallad.
155

Artk gidemeyeceimizi bildiin. zaman gitmek

styorsun.

Yava. yava. gslerini ok.uyordum, kasklarmda

kasklarnnscakln duyuyordum, bedenini ok zIe.

mi.tim. Kederini ya.amak deildi isteim, onun yeni


sevgilisiyle mutlu olmadn, beni zlediini, ac ektiini grmek kskanlm ve kzgnlm yat~trrit.
imdi bedeniyle ilgileniyordum ve biraz sonra nlp
hk yatakta olacamz, ellerinin her yammda dola~aca
n biliyordum. Elimi bluzunun altna soktum,' elimi
tutup yavaa ekti.
- Yapma.
- Brak, seni ok zledim.
- Hayr, yapma, sevi~mek istemiyorum.
O, duygularndan konumak, benim onu zledii. mi, onu sevdiimi duymak istiyordu, ama ben bunlar
anlamama ramen fkeyle kasldm, gnlerce sevimi, .
sevimeye doymutu, onun iin sevimeyle deil duygularla ilgileniyordu. Onun baka bir adamla sevitiini
hatrlamak da benim duygulardan konuma isteimi
yok ediyordu. nce onunla sevimeli, baka. birinin
onun bedeninde brakt izleri silip oraya kendi izlerimi brakmal, o bedeninbanaait olduunu, beni istediini bir kere daha grmeliydim,buna izin verilmeyince
sinirleniyordum.
- Ne istiyorsun peki, dedim sinirli bir sesle.
- Konul1w.k istiyorum.
Yavaa ittim onu.
- yi, hadi gidelim, yemekte konu~uruz.
Yzme Iakt; o derinkederi grdm yeniden;
sonra yava~ yava O keder silindi, izgileri hafifledi, yz duygularndan ayrld, son kez krgnbir sitem belirdi gzlerinde sonra o da kayboldu, ruhu bana yeniden
kapand.
- Ayakkablarm

156

kirlenecek, dedi.

- Araba evin nnde, kirlenmez.


Yemekte pek bir ey konumadk, o da komma isteini kaybetmi gibiydi, ikimiz de birbirimizi "ffetmiyorduk. Ortak ak hikayemizi anlatsak, ikimiz de ayn
ayr hikayder anlatrdk, sanki ayn .yr iki macera ya.amz gibi; belki de ayn ayr yaamtk ayn maceray. kimiz de kendimizi terk edilmi hissediyorduk, o
laf arasnda gney kylarnn ok gzel olduundan sz
etti, ben laf arasnda Prenses le yemek yediimi syledim, birbirimize duygularmzdan sz etmedik, gene
krgn ayndk.

;:
ilq
d

Berrinarar diye darda oyalanmadan eve dndm.


yerine telefon edip ertesi gn geleceimisyledim bu
arada, konutuum adam bkkn bir sesle "Olur," dedi,
zaten akam olmutu ve i saati biterken telefon etmem
adam kzdrmt1, ama aldrmadm.
Aklm Sevda' dayd, bu huzursuz, hrpalayc; sanc
l iliki, sonsiz bir gel-git gibi bir alalp bir ykselerek
srp gidiyordu yllardr. Bir yandan kimsenin olamayaca kadar yaknm ve bir paramd Sevda, bir yandan
da hibir zaman ne d~ndn, ne duyduunu tam
bilemediim bir yabancyd, stelik ne zaman yabanc,
ne zaman yakn olduunu da tam kestiremiyordum. Bazen onaakla kotuumda o beni alayc bir glmsemeyle karlyor; bazen ben baka yerlere bakarken o
bana akla kouyordu. Yorucu, ama gl bir ilikiydi
bu, hayat boyu srecek bir hastalk gibiydi, yalanmak
ta olan bir hasta gibi almtn bu hastala ve artk ne
kadar iyilemekistediimi de bilmiyordum. Btn fkeme, kzgnlma ramen iten ie Sevda'ya kar bir
efkat ve sululuk da duyuyordum, farkna varmadan
affediyordum otiun baka bir erkee gitmesini, kendimi
sulu buluyordum nk, ama bu affedi!e fke yan yana barnabiliyordu iimde, o anda affedii yayordum,
yal bir baba gibiydim, kk kzmn yaramazlk!an157

na hogryle glmsyor, ama bir yandan da mar


m.sn diye bu glmseyii ondan saklyordum. Sevgilisine ramen yalmz banayd Sevda ve onu yalnz bra
kan bendim, onun o kederli bakn hatrlamak pi
manlm ve efkatimi arttryordu. Ak klktan kla
girebilen garip bir duyguydu, bazen efkat klnda, bazen acma biiminde, bazen sululuk duygusu halinde,
bazen 'Acaba bana bir ey mi gddi?' merakyla gelip
insann iine yerleiveriyordu, insanlarn kendisini nl
plak grmeleri halinde korkacaklarn bildiinden ak
byle deiik klklarla dolayordu herhalde ve ben
. imdi efkat duyarken aslnda Sevda) zlediimi ve
onu sevdiimi hissediyordum. Onu, o kederli yzn
dnrken telefon ald, koarak atm telefonu ..
. O durgun sesti.
- Seni zledim, diyordu.
'"
.
Bu sesi seviyordum, sanki hayatn dndan geliyor
ve beni hi bilmediim, hi gitmediim, hayatn snrla
rnn dnda bir yeredavet ediyordu; o sese ulamak
iin belirsiz bir snr geipher eyi geride brakarak tanmadm bir diyara );'rmem gerekiyordu. lm ve
yazy hatrlatan biqeyler buluyordum bu seste, uzakta
olan her eyi sevdiim gibi uzaktaki sesi de seviyordum.
- Ben de seni zledim. Neler yaptn?
- Okula gittim, Aliye'yi grdm, Bur'la konu-'
tllm.

Aliye yakn arkadayd, daha nce sz etmiti,


Bur'un kim olduunu bilmiyordum, kim olduuim
sormadm da. Bur'un, sevgilisinin 'kod ad'. olduunu
daha sonra renecektim. nsanlara deiik adlar' tak
yor, sanki kendi gizli ifrelerini kaqsndaki de biliyormu gibi o iisanlardan otakma adlaryla sz ediY'lrdu;
kimden sz ettiini ok zaman sonra anlyordunuz.
- Kafan nasl, dolu mu hala?

158

ana

- Aslnda deil, gerein ne olduunu biliyorum,


kabul etmekte zorlanyorum, ama kabul etmeli-

yim.

i
J

Bir an susup bekledikten sonra sordum:


- Gerek ne?
- Seni seviyorum.
- Bunu kabul etmek niye zor?
ilikinin ilkbalarnda sortilar hep sorarken im
di sorular soran bendim.
- Bur benim hayatmdaki ilk erkek, bir anda onu
kafamdan atp gitmem doru deil ki ... Ama bazen gerek olmayan bir ey sylyorsun ve gerek senin sylediine uyuyor.
Ne dediirii tam anlayamanuum.
-:- Anlamadm.
- Yani sen kafam dolu diyorsun, aslnda kafann
iinde duygularn net, ama byle syleyince sen de kendi duygularndan kuku duyuyorsun, karndaki de senin sylediklerine gre davranyor ve iliki arplyor,
gerekte olduundan baka bir hale geliyor.
Konuurken onun gen bir kz, hatta bir ocuk olduunu unutuyordum. Gerein ne olduu zerine konumaya baladk, bir ak ilikisinde gerein nasl bozulabileceini, dzelip dzetmeyeceini tarttk, sonra
birdenbire ayn durgun sesle sordu:
- Hi kimseyle yattn m?
Baka bir kadnla yatmam olabileceini ?n- .
yordu, byle bir ihtinal olduuna inanyordu, telefon- .
da konutuunuz iin yzmdeki sevecen glmsemeyi grmedi, bir ocuktu' gerekten.
- Hayryatnadn.
- Gerekten yatnadn m?
- Hayr.
- Yatsan bana sylersin deil mi?
- Bilmiyorum.
159

- Ltfen bana syle, bu benim iin ok nemli.


- Peki syletim.
.
Bir sre de gvenden ve yalandan sz ettik, gene
onu kendime ok yakn hissetmeye balamtm, telefonu kapatrken beni ne zaman grecei ni artlayabilmek
iin sordum:
- Yarn ne yapyorsun?
- Bur'la buluacam.
.
Sanki bir an hayat dondu, hafife bam dnd.
- yi, vakit bulunca ara beni, dedim ..
, - Ak'lmst eve dnnce marm.
Telefonu skntyla kapattm. Zorlukla ayaa kalbpieriden kitab aldm. Bir gnde yaadm bu dei
ik duygulardan bitkin dyordum artk, sevin, ks
kanlk, efkat, gven, gvensizlik, kuku, sululuk, keder, arka arkaya dalgalar halindegeliyor, her dalgayla
biraz daha sarslyor, artk gcmn tkendiini, ykl
mak zere olduumu hissediyordum. Bazen her eyi b
rakp kamay dnyordum, o zaman da gzmn
nne vunlan gen kz geliyor, sanki ben gidersem
Berrin lecekmi duygusuna kaplyoeve yerimden k
prdayamyordum. Pavyonda grdm o cinayet beni
esir alyor, bu kvrandrc aktan kurtulmak iin kamaya alt m kaplar kapatyordu.
Kitab atm, Zbeyde'nin maceralarm okumaya
baladm, bir. arkadana yazd mektup kt karma:
'Benden hayata doru bir belirsizlik yaylyor, ka. rarszlklarm, snrlar bir trl belli olmayan duygularmn srekli deimesi, bir duygudan brne duraksa'
madan geijim, sevinten kedere, skntdan. kskanla .
rahata adamam kendimle ilgili her eyi belirsiz klyor
ve insanlar bu belirsizlii sihirli bir ayna gibi garip bir
jekilde bana yanstyorlar, herkeste ve her yerde .bir be.. lirsizlik. gryorum, kendimden ve duygularmdan
emin olmadm iin bakalarnn duygularndar da
. 160

i,

"1

kukulanyorum, erkeklerle karlkl olarak birbirimizin kukularn besliyoruz, onlar bana gvenmiyorlar,
onlar bana gvenmedikleri iin ben de onlara gvenmiyorum. Bir' akta bir kuku varsa, bunun salgn bir hastalk gibi kaynandan kp ilikinin btnne yayla
can, gveni kemirip yok edeceini biliyoru,m artk;
erkekler benden' korkuyorlar, imdi dnnce anlyo
rum ki, onlarn ko,rkularn besleyen aslnda benim,
korktuum iin onlar korkutmaya alyorum, ne yazk ki bunda da her seferinde baarl oluyorum .. '
Acaba Berrin benden kukuland, bana gvene'inedii iin mi byle davranyor diye dndm, korku
mu onu byle canm ,,::tmaya itiyor...
.
'Sohra birden o' gne kadar pek de aklma gelmeyen
bir baka soru nlad iimde, yoksa ben miyim bu kukuyu yaratan, benim kukularm m bu salgn hastaln
k noktas?" Dehetle durdum, olabilir miydi bu,
Berrin'i ararken kendi kitabmda hi rastlamak istemediim birine, kendime rasdayabilir miydim?
O srada telefon alnca, bir an Zbeyde'nin beni
aradn dndn. Telefonu anca, ona kafanun iinde yakrdm' sesi duyacaktm sanki, bu ksack bir
anda geti aklmdan, ama o an Zbeyde'yi ger'ek bir insan gibi dndm, beynimin bir yerlerinde onun
canl bir kadn olarak yaamakta olduunu sezdim.
- Neredesin, gelmiyor musun?
Konian bir erkek sesiytli, kim olduunu birden
karamadm, sonra hatrladm, Amerika'da birlikte okuduumuz bir okul arkadamd, ben burslu okuyordum,
o, babasnn parasn cmerte harcyordu. Ayn oday
paylamuk, elenceli, esprili bir ocuktu, lkeye dndkten sonra babasnn fabrikalarnn bana gemi, ileri de daha bytp baarl bir iadam olmutu. Byk bir parti veriyordu, beni de ok nceden davet etmitibe de gelirim demitm. Ama hi gidecek halim

Tehlikeli Masallar

161/11

yoktu. Kimseyi grmek istemiyordum. O kadar ok s


rar etti ki, ben de biraz deiik insanlar grrse;) daha
iyi olacan dndm.
Boaz tepelerinde artk ok az kalan byk korulardan birinin iindeki byk bir kkte tek bama yayordu. Iki bekinin bekledii aadaki geni kapdan
gieip eski.lavagaz fenerlerini andran fenerlerin yuvarlak klannm stne dt slak yeil bir aa duvar
illi} arasndan kvrlarak ykselen yolu tnnanp klar
iindeki bir balkahama benzeyen kke vardm.
Ierisi ok kalabalkt, herkes ayaktayd,' plak kadn omzlar ldyordu kalaballl arasnda,erkekler

koyu renk e1biseler giymilerdi. Zengin evlerinin gven


verici scaklyla sarmalanm salondaki kalabalk; kaygan bir deniz hayvan gibi kaslp alarak kprdanyor
du, ki, parfm, pudra, puro, kadife perde, eski deri,
minedeki yanm odun kokularnn kanmmdan oluOn havay derin derin iime ektim; kalabaln ortak
scakl bir kadn teninin scakl gibi deiyordu yzme. Kravatm dzeltip kendimi 'ipek kravatlar, yksek
topuldar, plak omuzlar, ltl salar, geni ampanya
kadehleri, havyarh kanapeler denizine braktm, Sevda
ve Berrin kyda kalmt. Kalabalk yle bir alp et
yiyen bir Afrika iei gibi iine ald beni, kalabalin
bir paras oldum.
Politikaclar, iadamlar, bankaclar, tamnm gazetl'cilcrdcn OIU111t1 baard ve zengin insapIar grlnn~n
hemen hepsini tamyordun; yanlarnda baarlarm1l1 bir
madalyas gibi gzel karlarn tayorlard), Tertemiz,
bakml, k ve zenliydiler. Bir yamyam gibi teker teker hepsini yemek geliyordu insan m iinden, itah ac
gzkyorlard. Yeni karlaanlar el skp pp bir
grup oluturuyorlar, sonra ogruplardan: kopup bakahryla yeni gruplar yapyorlard. Oluup bozulansonra
yeniden oluan bir gruplar zinciri iinde hcrl\cs kayna162

, r

yordu. Kahkahalar iinde lkenin nasl battn konuuyorduk. Babakan herkesin ortak alay konusuydu, iilkc batyordu, ama batan biz deildik ve gndzleri ci d. di yzlerle bireyler syleyip geceleyin bir araya gelince
iinde bulunduumuz lkenin batyla dalga geiyorduk. Kahkahalarmz bu felaketin sorumluluuyla aranza bir duvar ri!yor, sorumluluun ar yknden
bizi kurtaryordu. Ulkeyi batranlar ve batanlar baka
laryd, biz glenlerdendik.

:1-

fkeli bir kadn kolumli tuttu, gzlerinin akmak


akmak atqi epeyce itiin i 'gsteriyordu.
- Aptal bunlar, dedi.
- Hi sanmyorum, dedim.
- Sen de aptalsn yleyse.
.
- Bu fikririze de pek ka'tlmyorum.
- Kim aptal yleyse?
- Burada olmayanlar tabi_
Kadn yeniden "Aptal bunlar," deyiparkasn dne-,
rek yrd, mul1teem kalalar va'd, dar eteinin iinde. alkalanrken insanda avulama arzusu uyandryor
du, kadnn kalalarn daha nce grseydim, 'herkesin
aptal' olduu fikrini hemen onaylardm; byle kalalan
olan birisiyle ayn fikirde olmamak gerekten aptallkt
nk.
Bir gazete yneticisi, beni grnce, "Yaknda padayacak bu iin bombas," dedi, hangi iin bombasnn
patlaracan anlamadn, ama" Patlamas gerek," deyip
getim. Her gn bireylerin bombas patlyordu zaten,
lke ok aklamalarla sarslyordu, ama kimsenin artk
ok aklamalara ve bombalara aldrd yoktu, ben de
aldrmyordum. Berrin'i burayi getirseydim ne yaparcl,
ne dnrd, diye merak ediyordum. Aniden Berrin'i
zledim, onun durgun sesini duymak istedim, ertesi'
gn Bur'la buluacan hatrladi, iim kasld.

163

:1
'1

i
'i

'.!

,'o

Arkadam kalabaln tesinden bana el sallyordu,


ben de ona el salladm,ama kalabal yarp yanma'ge
lemedi. Girsonlar tepsiIerle yiyecek dolauryorlard.
Biraz sonra bir kap ald ve arka tarafta hazrlanm
uzun sofra gzkt, kalabalk birden sofraya doru 'aku. Yan yana byk kayk tabaklar dizilmiti, nohudu
paa, etli pilav, mam, i kfte, salal tavuk kanad,
minik lahmacunlar, oban salatalar yan yana dizilmiti,
modaya uygun olarak eski Trk yemekleri yeniyordu.
Herkes tabana yemeini ,loldurup yeniden salona dnp ayakta yiyordu. Hem yemekleri yiyor, hem de i
ekerek yemekleri Vyorduk. "Nohutlu paadan mmlakayemelisin." "Etli pilaval," szleri duy.luyordu, kenarda bir duvara dayanp yemeimi yemeye baladm.
Arkadam geldi yanma.
- Yemekler harika, dedim.
- Syleyeyim bir tabak daha 'getirsinler.
- Yoo, bir tabak yeter ... Ne yapyosun?
- Batyorum.
, Birden anlayamadm.
- N asl batyorsun?
- Baya, gemi gibi batyorum.
Yzne baktm.
- Sarho musun?
- Evet, am~ ayk da olsam fark e~mez, imesem de
batyorum.
'
- Ne oldu, ilerin harika gidiyordu.
,
- Dolar birden iki mislinekp faizler de patlayn
ca her ey allak bullak oldu.
- N e yapacaksn peki?
,
.
- ocuklar Fransa'ya gnderdim karmla birlikte,
ben de yaknda gideceim, her eyi sauyorum, borlar
m deyebildiim kadar deyeceim, deyemediklerim
de artk kusuruma bakmasn ... Biraz arkamdan sverler
biraz da dola)1drcl derler, sonra da unuturlar.
'

::

164

zldm grnce beni avmmaya alt:


-'zlme, dedi, kendimi idare edecek param var
naslolsa.,. yi ki babam yaamyor, Co byle bir eye dayanamazd, namusa ok nem verirdi. Geldiin iyi ol~
du, seni grdm e sevindim ... Bizim kafeteryada Por, to Rikolu fikrdak bir garson kar vard, hatrlyor musun, hani hep sizin de memeleriniz olsa kanlara harcad
nz paralar cebinizde kalrd diye bizle dalga geerdi, o
bir keresinde bana, ben fakirim demiti, onun iin bir
gn fakir olur muyum diye korkmam, ben bunu ok
dndm, nk her zengin gibi ben de genken bir
gn fakir olursam diye ok korkardm. Sonra buldum,
ben zenginim onun iin bir gn fakir olursam diye
korkmama gerek yok, nk zenginler hibir zaman fakir olmaz, ben bamktan sonra da senden daha zengin
olacam ... Onun' iin sakn benim iin zlmek gibi
bir dangalaklk yapma,. senin bana zlmeni haddini
bilmemek olarak grrm.
Gldm.
- Paraya ihtiyacn olursa ara beni, dedim.
- Yeni kitap yazyor musun?
- Hayr.
- Sen de battn desene ... Niye yazmyorsun?
- Canm istemiyor.
O srada birileri gelip onu kolund;n tutarak bir
baka gruba gtrdler, uzaklarken bana seslendi:
- Bir gn buluup babaa yemek yiyelim.
Kalabaln iinden yava. syrlp kttm, dprs
souktu, yamur iseliyordu, bir felaket kokusu duymutum

arkadamla

konuurken;

konutuumuzun

tesinde bir felaket olacakm gibi hissetmitim.


Btn bu kalabala ramen, bir genlik arkadan
grmek iin enmemi, onca iinin, derdinin arasnda
beni arayp gelmem iin srar etmiti.
165

Daha sonralar, birbirlerini bir dala hi grmeyegarip bir nseziy]e bir dosta veda etmek
. iin, kendilerinin bile farknda olmadklar bir aba gs.
terdiklerini anlayacaktm.
Dostum da bana veda etmek istemiti, stelik belki
de o akam bunu bilmiyordu.
Ben de bu salneyi bir daha ya}ayacaktl1i.
Bu gerei de o srada ben biliyordum.
cekinsanlarn

~.
~i

166

XI

r--

ur'la .~e y:aptklarn hi sormadm ~:rrin:::


Her gun brka kez konuuyord\k,soyledg
........-her eye gerekd bir anlam katan durgun ve
derin sesyle, "Sana ok kt tutuldun," diyordu bana.
Bu konumalar srasnda iki ey brden oldu. Hibir zaman fakir olmayacan syleyen arkadamn cesedinin bir sabah denizden- karldn bitdirenhaberlerle, nasl ktn, nce kimin sylediini bir trl ha,
trlayamadm evlilik laf ayn gnlerde girdi hayanma.
Evlilik komljmalar bir aka gibi balad nce, byle bir
eyin olanakszlndan, bunun gereklejmesi halinde
insanlarn gsterecei aknln byklnden sz etmek, bize iki kiilik bir hayal dnyasnn iinde elen
me olana veriyor, btn kurallara aykr bir ii yapmann hayalini Imrmak 'da bizi bir suortakl inde
birbirimize yaknlatryordu.
Sevda'yla ilikilerimin brmakankolmas, Berrin'le grmedmiz sralarda ektiim ac, pavyonda
baklandn grdiim gen kzn aklmn gerilerinde
hep Berl'in'!" zdelemesi, arkadamn, beni tahn
nimden daha fazla yaralayan lm, bana, iines"klanabileceim bir hayal dnyasnn kaplarndan istekle gememin yollar,n ayordu. Evlilikten konurken btn bu dertlerden kurtulup bajka bir dnyaya geiyordum. Ayrca, herkesin kar kacan tahmin ettiim
bir yi yapmay 'dnmek, beni yapayalnz brakan

167

bir dnyadan intikam almak, '\inlarn kuraIlann ld-'


ren bir cinayet ilemek gibi heyecanl gzkyordu bana.
Btn ayrntlar, ayaklann bir kle ordusunun
komutanlar gibi ayaklamann tadn karta karta tck
tek konuyorduk; babasi ne diyecekti, ben babasna ne
diyecektim, babas benle konutuktan sonra eve gidince
~nnesine ne anlatacakt, Berrin'e ne diyeceklerdi, arka:
dalar nasl aracaklard, evlerine ilk gittiimde ne olacakt; laf birbirimizin azndan kaparak, birimizin eksik braktn brmz tamamlayarak bunlardan sz
ediyor ve ok gyorduk.
Ama bana "Gel" demiyor, kendisi de gelmiyordu.
Sevda ise o gnden'sonra ok deimiti, telefonla
yorduk, ama ok souktu, btlumak istediimde ii olduunu sylyordu. Arada ie gidipher gn biraz daha
fazla rkerek cinayetleri dosyalyor, notlar alyor, ldrlen ve ldrlecek insanlar dfnyor, bazen kendimi katilin bazen de maktuln yerine koyuyor, kimsenin farkna varnid kanla dolu saatler yayordum.
Cinayetler hayat gibi kesintisiz sryordu, bazen
Platon'un sylediklerini dUnp onun felsefesini cinayetlere uyguluyordum: Grdmz btn cinayetler
mutlak bir cinayetin glgeli, belirsiz ve deien grntleriydi; mutlak ve mkemmel cinayet bizim ruhumuzdayd; yaananlar yalnzca, o kell1mel cinayetin
yansmalaryd. O mkemmel cinayetin rulnmuzun
neresinde sakl olduunu merak ediyordum, bence yaz
nn ve akn tam yannda ddyd. Dosyaladm her cinayet ruhumtzdaki o mutlak ve mkemmel cinayettcn
biraz daha rkerek yaamama, herkesin, zellikle de
Berrin'in her an lebilecegine inanarak korkulara kaplmama yol ayordu.
'
gleden 'sonralar Berrin'intelefonlarn beklemek
iin istekle eve kOuyordum, onun telcfonl~rn bekler-

168

i'

ken kendi kitabm kantnp Benin'le ilgili ipular anyordum, iim huzursuzdu, hem hayatn b(nnde,
hem de Berrin'le ilikilerimizde yerine ottlrmayan bir
ey vard, onun ie olduunu bulamyordll!l1.
Kendi yazdm kitab okurken, hayatnda ilk keZ
bir ronann satrlarnn altn izip notlar alyordum,
bir paragraf ok ilgimi ekmiti ..
'Hibir zaman, ok sevdiim, lgnca aklar yaad
m zamanlar da dahil, sevginin, btniimi doldurduunu hissedemedim, paralardan oluan bilmeceler gibi
hep bir para eksik kald; aslnda benim btn ak maceralarm o kayp parann aranyla geti ve hibir zaman da o paray bulamadm; btn erkekler benim
iin o kayp para olabilir diye baktm, ama artk o kayp paray erkeklerde bulamayacam kabul ediyorum, o para yok ve bu bilmece ben lene. dek eksik ka.laeak, aklarm hep eksik yaayacam.'
Berrin'de de byle bir eksik para old~ iin mi,
ok mthi olacan dndm bir ak maceras
byle tepallayarak yryordu. Niye byle bir ey yazmtm? Btn kadnlarda byle eksik bir para m var
d? Hayr. Sevda akn btnyle yaayan bir kadnd,
benden umudunu kesen e kadar da akn btn ruhunu
ve hayatn doldurarak yaamt. Peki ben bu eksik
paray naslhissetnitim, hangi kadrtIarn baia armaanyd byle bir anlatm? Gnlerce o eksik paray dUnCm.

_ Berrin'deki eksik paranm ne olduunu bulmaya

alyordum.

Cinayetlerle, kitapla," Berrin'le ve kendimle yle


ok urayordum ki, yava yava her ey kendi gerekliinden kopmaya balamt. Gerein izgisi srekli
yer deitiriyordu ve ben nerede duracam i saptayam
yorum.
169

Belleimdeki Berrin'in her an deien yz izgilerinin belirsizligi sanki genileyip her eyi iine alarak hayat ve lm belirsizletiriyordu. Hayat, izgileri tam
obrak gzmn nne bir trl gelmeyen bir yzle
birlikte hep kmdanan, deien, benim dncelerimi e
ve hayallerimle kendi iinde srekli 'yer deitiren,.e1e
geirilemez bir belirsizlie yuvarlamyordu; en ak gerekler bile benim iin bir srra, bir esrara dnyordu,
srekli olarak yantn bilmediim SOrular kqfediyordum ve Berrin'sorulara baylyordu.
,
,
_
- Ben hep kendimle ilgili sorular sorarm, dyordu,
b~nimle ilgili yeni sorular bulduu n srece severim se111.

Ona sorular s_oruyordum, "Buiyi bir soru," diyordu, sonra ertesi gn, "Dndm, o kadar iyi bir soru
deildi," diyordu, ama yantlan bulamyorduk.
- Yantlar bulabilmek iii genel sorular sorma,
diyordu"kesin sorular sorarsan yanlarn verebilirim .
...: Bur hakknda ne hissediyorsun?
- Onu zlyorum, onsuz yaayabileceimi dn
myorum, o olmadan ayakta duramam, btn her eyi
ondan rendim.
- Benim hakkmda ne dnyorsun?
- Seni seviyorum, ama sana gvenmiyorum.
- Niye gvenmiyorstin?
- Bilmiyorum, ama gvenl!1yorum. '
Yantlar belirsizlii daha da arttryordu.
- Sehce Zbeyde'deki eksik para nedir?
- Bunun yantn sen bilmelisin, sen yazdn onu.
Yant bilmiyordum.
Sonra o bana soruyordu:
- Zbeyde kim?
Onu da bilmiyordum.
Her yerde bir ifre, bir sr, bir belirsizlik grdm
, o gnlerde arkadam n ani lm de, dnyadan kopuk.
170

bir ekilde alkalanp duran ruhumdaki sarsmlan dcrinletirmi, her eyi, arkasndak gerek anlam sakla,
yan bir sr olarak grme eilimimi arttrmt.
.
Benim len ilk ocukluk arkadamd o ve lm
birden hayatma ciddi bir gerek. olarak soknu. ocukluumdan beri lmden hi korkmamtn, hatta
gizliden gizliye onu bir luinane olarak grdm bugn fark edebiliyordun, ana arkadam lnce artk
lnn doal ..menzili iinde dolanaya baladn
farketmitim. Olmden gene korkmuyordm, ama hayat yeterince ve 'doru ekilde yapyanamak kaygs
bymtii.
.
O sralarda bir gn konumann ortasnda. Berrin
.
ocuksu bir sesle sormutu:
- Benimlegerekten evlenir misin?
Glmtm.

-Tabii.
.;
- Ben ciddiyim.
- Ben de ...
Ardndan oktandr bekiediin sony" sordu:
- Ne zaman geleceksin buraya?
- Ne zaman istersen.
- Yarn olur mu?
- Olur.
Ertesi sabah, uan gven ve zgrlk duygusu veren uulnsu iinde, kabinin taze oksijen, partm ve
kahve kokusunu koklayarak uarkeniimdeki basklar,
tedirginliklcr bulutlarla birlikte altndan akyordu. Umak beni rahadanyordu, ana bu rahatln gerisinde
kentten ayrldni Sevda'ya haber vcrmenenin sknt
s tyl bir hayvan gibi kmldanp duruyordu. Sevda'ya hir trl baka birkadnn varlndan sz edemiyordum, o baka bir' erkekle birlikte olduu halde ben
ona baz gerelderi aklayanyordun, onun zlecei
ni biliyordum ve zlmesini tayamaJlacaktlJl1.
171

Otele iner inmez Sevda'y arayp bir konferans iin


kentten ayrlmak zorunda kaldm sylemeye karar
verdim.
.
Otel odas, kimliksiz ve kiiliksiz temizlii, insana
yalmzlk duygusu veren souk perdeleriyle her zaman
olduu gibi beni huzursuz etmiti. Otel odalarna yalmz
bama her girdiimde kapldm anlk paniklerden birine kapldm, hemen tandk, gven veren bir ses duymalydm. Sevda'y aradm.

- Neredesin sen?
- Bir konferans iin buraya geldim, iki gn
dneceim.
Krgn bir ses

kalp

duyuldu:
- yi,
Sonra sesine bir manklk yayld.
- Beni mutlaka ara, bak aramazsan ok kt olur.
- Akama ararm.
- Ne zaman dneceim dedin?
- Yarn dneceim.
Telefonu kapatp Berrin'in telefonunu beklemeye
baladm. Duvarda bir Chagall reprodksiyonu aslyd.
Odadaki lambalar yalmm, odann souk grntsn
biraz yumuatmaya alyordum. Bir gn nce o odada
yaananlardan geride hibir iz kalmamt, benden de
geriyeyarn bu odada hibir iz kalmayacakt. fn byk
gnahlarn ilendii bu otelodalarnda o gnahlarn izlerini ortadan kaldrmak iin \li)'lik bir aba sezili)'ordu; her e)' ml,emmel ve dzeilliydi. Oda)' inederken
telefon ald. Berrin aadayd, odann numarasn syledim. Biraz sonra kap alnd.
Atm. Karmda Berrin duruyordu. H~r zamanki
gibi aknlkla ve dehetle baktm ona, uruna haftalar- .
dr ac ektiim, ak olduum, zlediim, telefondaki
bir sesin evresinde, bir kuun yuva yapmas gibi her
heceyle ilmek ilmek oluturduum kadn kap mn nn172

'-J

:\:L
1
~

.1. . .

de duran bu kk kz deildi, bu kz tanmyordum,


yz yabancy.d. Ben ona dehetle bakarken onun sinirli sesini duydum:
.
- Biraz daha beni burada beklet de btn otel beni
grsn.
Tatminsiz ve sinirli kadn sesi beni ocukluumdan
beri korkumr, byle birses duyduumda hep kendimi
. sm gibi, bulunduu eve yabanc kk bir ocuk gibi hisseclerim. Telala kenara ekilip ieri girmesini bekledikten sonra kapy kapattm. Ben kapy kapatr kapatmaz, sanki biraz nceki sinirli, neredeyse dmanca
scsi karan o deilmi gibi boynuma sarlp dudaldarmdan pmeye baladl. Yavaa ittim onu, sonra elinden mmp ierideki koltuklara getirdim.
~ Gekarma otur.
- Niye.
- Sana almaya alyorum.
Karmda oturan kz hemen. hemen hi tanmad
m biriydi. Yz belleimin derinliklerinde dolaan
kadn yzlerinden hibirine hatta kendi yzne bile
benzemiyordu; salarn tOpuz yapm, olduundan daha byk grnmeye alari kk bir kzd. Ak olduum, sesini duymadan yaayamayacam dnd
m kadna hi benzemiyordu, bir bacan ,koltuun
kenarndan arn, ellerini bacaklarnn arasna koymu, dikkatle yzme bakyordu. Byk bir savatan
sonra ssz bir istasyonda kRrllan. birbirlerini eski
tandkJarl1:l bcnzctcn iki ins;n gibi hem garip lii:, y:lknlk, \em de yabanclk duyarak birbirimize bakyor
duk.
Berl'in sanki igdsel bir drtyle kalkt, soyunmaya balad, o kadar abuk soyundu ki gene ardm, .
iri memeleri, yuvarlak ve gen karn, kasmn kenarn
daki siyah su damlas gibi duran lekesi, katranl bir parlaklkla parlayan siyahtyleriyle bedeni, yznden daha tandku. Yataa girdi.
173

- Gel bana ben'ada al.


Soyunma)'a baladm. Ar ar so)'unu)'ordum.
- Daha hz; so)'un, dedi.
Daha hzl so)'unma)'a baladm. Emirler veri)'or,
beni ynetiyordu, bir trl belleime yerletiremediim
yznn belirsizlii ve deikenlii beni srekli art
yor, kendimden kukuya dmere neden oluyor, belle-

.i

:1.~.
';

imden, bilgilerinden, deneyimlerinden, gemiimden, '


beni ben yapan her eyden uzaklatryor, bilmedii bir
diyarda bi umnad bir anda yapayalnz, aresiz kaln bir adan gibi bana emir!e' verecek, ynetecek biri- .
ni aramama neden olu)'ordu, Her dediini hi dn
meden, itiraz etmeden yapyordeqn.
Daha sonraInn dnnce, ona duyduum akn,
bir trl yakalanamayan bir yzn pqnden komak
oldunu fark etmitim, zaman zaman kabusa dnen
bir ryada, rzgarlarla uuan, her an ekil deitiren
bir eyin pqinden gidi)'ordum ve onahi yaklaamyor
dum, yakaladm sandm anda )'eniden deiip elimden ka),ordu. Her seferinde, izgi .stne izgi koyarak bir binayapar gibi onun yzn yeniden yapmaya
ahyordum, ama o, bir ka kaldrmas, bir glmseme,
bir ba evirmesi)'le yznn btn ifadesini, eklini,
yapsn deitiriyor, benim ),aptm binay kertiyordu .
Soynup ben de yataa girdiq, yorgan bamza
ektim, ),aan iikapkaranlk oldu, o karanllua bii- .
tn bedenini ok"a),p pme),e baladn, dokunduklar
m tanyordun, memelerini, biraz kalnca belini, kalabrn, bacaklarn biliyordum, bir kr gibi ona doku-
mp bana yaknln yeniden lissediyordum~' Yzn
grnediim zaman sanki ona daha yakndn.n, timinin
scakln ve dokunuunu hatrlyordum. Onee pcklerle, ve kk dokunularla hzl baayan, sonra
an' ar derinleen ve iimize yerleen bir sevineye

174

daldik. Seviirken, kollarndan tutup bastrarak, "Sen


ka yandasn?" diye bard~m fark ettim.
nleyerek,"Yirmi yandaym," diye kaqlk verdi.
- Ka yandasn?
Ayn iniltili, neredeyse ocuksu sesi duydum:
- Yirmi yandaym.
Bu yant beni zevkten ve heyecandan ldrtt, o.
ana kadar onun genliinden hi holanmadm sal1lrken birden bundan inanlmaz bir zevk aldm fark ettim, genlii ve teslim olmu aresiz ocuk scsi beni dayanlmaz ekilde kkrtp azgnlatryordu.
Erken bir k akam, odann kaln pencerelerinden
ieri szan ez~n sesleriyle birlikte bastrrken acktm
z fark edip yemek. smarlamaya karar verdik, yemek
. listesindeki btn yemekleri ezbere biliyor, oteldeki yemeklcrden hangisinin iyi, hangisinin kt olduunu bana sylyordu. Ona 50~an orbas, krili tavuk, .somon
(me, yeil salata ve profiterol, bana da bir. bonfile s
marladk. Yemekler gelince, eski Romal senatrc' gibi
araflara sarnp yatan zerine oturduk, tepsiyi aramza yerletirdik, aqafn altndan plak bacaklar k
yor, bazen kprdaynca, aralananaraftan tuyleri g-
zkyordu, arkasna yastklar yerletirmiti. Yemeklcre kk bir fil gib saldrd yeniden, orbasn ve krili
tavuun bitirdikten sonra somon fmeyi ekti nne,
. malna somnlardan bir dilim aldktan sonra, beni di)'.le yavaa iterek yatan iistiine yatrd, smdcki araf at, ince somon dilimini karuma doydu, somon diliminin iine kylm yeilliklerden, rendelenmi havutan yerletirip iizerine kaparileri serpitirdi, bol limdn, tuz ve karabiber ekip 50mon dilimini kvrarak
diiriimhaline getirdi, onu atalyla alp yarsn srp
biir yansn da benim azma verdt, karnmda somon
diliminin slakl kald, arar ineyip somonun ta175

dm kartarak iki dilimi yedik, sonra tabaktaki btn


somonlar da ayn yntemle bitirdik.
Tatlsn yemeden nce arialIaryla ayaa kalkt.
- yle ak, dekolte bir gelinlik giymeme izin ve~

recek misin?
Gldm.
- Tabii.
- Bak sana gstereyim nasl bir gelinlik istiyorum.
Qraf meme ulannn hemen stnden balayp
yle bir bakt.
- Byle olabilir, ama muhakkak mini etek olacak.
Sonra araf boynuna kadar ekip bOynundan ba
lad.

- Bir de byle olabilir, n kapal, ama arkas kalolacak ... Hangisi iyi sence?
- kisi de iyi, ikisi de davetlileri zevkten ldrtr.
- Galiba arkas akolan istiyorum, nden baknca bir hanmefendi gibi, arkadan baknca orospu gibi ...
- Baban ne diyecek peki byle bir gelinlik giymene?
- Kocam, varken ne diyebilir? Senbenim kocam
olacaksn, bana yalnzca sen karabilirsin.
Babasnn artk kendi\e kanjamayacan. sylerken scsinde titrqcn, neredeyse vahi bir honutluk vard. Babas benim babama benzeven bir adanid anlattk
!anndan anladn kadaryla, k;zn hi pmemiti, hep
uzak ve Illesafeli durutu, erkek akrabalarn arasnda
kendini hep nemsiz gibi grm, kendisini hep babas'
na kantlamak istemiti.
, - Sen babandan kurtulmak iin mi benimle evlenmekistiyorsun?
'
Sesi o durgun ve arbal tonuna brnd yeniden.
- Birisinden kurtulmak iin bir bakasna, kama-,
nn budalalk old.unu biliyorum, byle bir ey yap,mam.
alarma kadar,ak

,I

'~i

,i

"1
"

fi

176 '

Birka hafta nce telefonda konujurken bana, "Ni_


ye ben hep kendimden byk adamlara, ilgi duyuyorum?" diye sormutu, ben de "u klasik baba kompleksinden olabilir," demijtim, o zaman da aym arba!.
sesle, "Hayr," demiti, "yle olmadn biliyorum, ba
ka bir nedeni olmal."
O kommay hatrlaynca birden baka bir fikir
geldi aklma.
- Acaba, seni babanla akrabalarn karsnda daha
saygdeer bir hale getirecek diye mi daha yal erkek.Ierle birlikte oluyorsun, bu olabilir mi?
Biraz dUUndU.
- Bu olabilir, ama tam emin deilim, bunu dUiinmeliyim.
Sonra birden sordu:
- Beni ne zaman isteyeceksin?
- Ne diyeceim babana?
- Onu seviyorum dersin.
- Benim gen kzlara dUkn bir manyak olduumu dnr.
.
.
Babasna ne demem gerektiini konunk bir sre,
babasnikna etmek iin ne sylernemiz gerektiini bulamadk, sonunda s,kld, ayn soukkanl sesle sorum
zdii.
.
- Vermezse beni karrsn.
- Ana ailen nznliir. Onlar Uzliliince sen de iiznlrsn, mlu olamayz.
- Yani sence bu i olmayacak m?
ok zldUUnii grnce yattrdm .
.- Olur, ama dnp en iyi yntemi bulmalyz.
Sonra yeniden sevitik, bir ara saatine baknca ok
geciktiini fark edip hzla giyindi.
- Yarn da burada kalsana.
- Yarn dnmem gerek can111.
- Peki ... Ben saba l- erkenden gelirim.
Tdlikcli

Masallar

177/12

gittikten sonra odaya baktm, kenara ekilmi


stnde kirli tabaklar, dalm ekmek krm
lanyla yemek tepsisi, yere dp dertop olmu battaniye ve yatan tam ortasnda bunuk bir tepe gibi duran
beyaz araf, kapal perdeleriyle hznl, yalnz ve souk bir hali vard, bana biraz nce olanlar ye orada yalsehpas,

"IZ olduumu hatrlatyordu.

iI
~

Hemen telefon edip bir bt grevlisi ardm, 'esmer, otuz yalannda bir bdn grevli geldi, oday al
kn bir abukluKla toplamaya balad, tepsiyi dar
kartt, sehpay vekolttklar dzeltti, sonra da yata
toplamaya balad, kadn alrken ben de ona bakyor
dum, birbirimizi tanmyorduk, ama bir otel odasnda
yalnzdk, kadn yatan zerine eilip bktka etekleri geriliyor, kalalan ortaya kyordu.Yata toplad k'tan sonra yastklarn zerine birer ikolata brakt, sonra bana bakt bir ikolata da yatan baucundaki komodinin zerine koydu, bu, on dakikalk gizli ve sessiz
birlikteliin, paylalan sakl 'bir heyecan n kk bir
annaanyd bana. Ayaa kalkp kadnn yanna gittim,
yklce bir bahi verdim ona, birbirimize bakp gmsedik. Kadn ktktan sonra pencereleri atm, sevimenin o nahkar kokusunun odadan kmasn istiyordum, yalnz bama solumak istediim bir koku deildi ,bu. Kentin .kmr kokuli serinlii doldurdu oday
biraz. sonra yOp kapattm pencereleri) yeniden, kimsesiz, kimliksiz taze bir oda olm, byl bir deniz gibi btn izleri silip gtrnt.
Dar kmak istemiyordum, yatan zerine ott
rup televizyonu atm. Haberler balamt. Uzun uzun
lm listeleri okuyorlard, Batman'da kii sokak or-o
tasnda beyinlerine birer kurun sklarak ldrlm,'
katilleri daha nce ayn kentte ldrlen bin kiinin katili gibi kalabaln gzleri nnde kaybolup gitmiti,
bir daha da asla bulunmayacan haberi okuyan spiker

l7S

de haberi dinleyenler de biliyordu. Dalarda bir asker


grubu pusuya drlm on iki er vurulmutu; bir ba ka blgede askerlerle silahl atmaya giren on alt Krt
militan 'uzun namlulu silahlaryla l olarak ele geirilmiti'. Hkmet terrn kknn nmzdeki bahara
kadar kaznacan aklamt. Ankara'damemurlar y rm ve polislerden dayak yemilerdi. Bolu yolundaki
bir trafik kazasnda bir yolcu otobs uuruma devriImi yirmi alt ki~ !, on yedi kii yaralanm!!. Btn kanallar dolayordum, hepsinde ayn lm haberleri veriliyordu, dalarda vurulan genlerin yan yana
uzatlm, aputlar iindeki cesetleri, uurumdan uup
yanan otobsn duman tten enkaz, polislerindvd memurlar hep ayn grntlerle her kanalda bir kere
daha karma kyordu.
. Yorgun bir bedenin, saatler sren bir sevime maratonu srasnda dnyadan kopup her eyin gzel olduu
na inanarak btn zrhlarndan arnp' rlplak kalm
bir ruhn, hayatn gerekleriyle birden kar kaqya
geldii o on be daki~a iinde garip bir rkntye kapldm, neden yaptm bilmeden kalkp kapy kilitledim, korkmutum.
Kanallar hzl hzl deitirirken, kimsenin seyretmedii devlet kanallarndan birinde hayvanlarla ilgili
bir belgesel buldum, maymunlar anlatyordu, kabileler
halinde mtlu bir yaam sryorlar, aa,bra kyorlar,
kabile dinden ve kabilenin yabrndan ;izlencrek
aalarn arkasnda hzl hzl seviip durup evreyi dinliyorlar, sonra hzl bir ak daha yapyorlard. ef, kab iledeki diilerin kendisinden habersiz sevimesine kz yordu, bazen de baka maymun kabileleriyle kavga ediyorlar, sonra lk la aalara trmanp daldan dala
atlayarak, bl)lduklar yapraklar ve meyveleri yiyorlard. Maymunlar seyretmek beni rahatlatmt, bizden
daha akll ve mutlu grnyorlard. Kendiine sandvi179

ler smadadm, haberler bittikten sonra bir ajk filni,


sonra da yabanc kanallardan birinde bir. seks filni izled;m, sonra yatan iine girip sk sk uyandm bir uykuya daldm. .
Kapya vurulan darbelerin sesiyle uyandm, delikten baktmda bo koridorda banda siy.ah beresiyle
Berrin duruyordu. Kapy at. "Saat ka?" dedim.
"Yedi buuk," deyip geti yanmdan, hzL soyunl11aya
balad, sanki etininiindedolaan bir sknt rzgarnn
serinliini hissettim, bunu nasl hissettiimi anlatanan,
ana hissettim bunu, nlplak yataa girince ben de yanna uzanp ona sarldm, arkasn dnmt.
- Bir ey mi oldu? dedim.
Karlk vermedi.
Ogn gideceim iin zldn dndm.
- zlme, dedim, gene geleceim, hem byle ayr
lklara ahjkn da olmalyz, her ayrhIm zlmemek ge- .
rek.
Gene yamt vermedi, bir sre sessizce yattktan sonrao durgun sesiyle konutu:
- Bu sabah evden karken Bur'u zledi.n birden,
dedi, onun tenini zledim .
. ki elimle beline sarlp bedenini bedenime yapjtr
dm.

- Naslsa grrsn onu.


BC dakika sonra sevincyc bajlantk. Biraz nce
bir baka erkei zlediini syleyen o deildi sanki, d
andakiler unuulmuttl gene. Birbirimizin scaklyla
kendimizden baka hereyi eritip yok etmijtik. Birbirimize alyorduk, daha yava ve daha derin seviiyor
duk. Acele etmemeyi reniyordu, ar ar yaplan kk hareketlerle hazar biriktirip bytmeyi, bir saatli
bomba gibi bir zaman sonra patlamas iin kendi bedenini ve benim bedenimi kurmay reniyordu, hazar
180

biriktiriyor, biriktiriyor sonra lklarla infilak ediyorduk.


lene doru ok ackmjtk. Ismarladmz kal
valulan byk bir keyifle yerken ona bir gece nce seyrettiim maymunlar anlattm, nasl eften saklanarak
gizli gizli seviiklerini. O da ciddi ciddi sorular soruyordu. ef neden diilerin sevimesine kzyordu, yakalarsa ne yapyordu, nasl seviiyorlard, yalnzca erkeklerle diiler mi seviiyordu, yajl mayntnlar da sevijiyorlar myd.
Sonra laf nereden geldi bilmiyorum, belki de bir
gn nce izlediim o haberlerdeki lm grntlerinden etkilendiimden, yllarca nce zellikle solculann
arasnda dilden dile dolaan gerekbi!' hikaye anlattm
ona. Ama ona anlattm korkun hikayeden daha dehet verici olan, onun bu hikayeye gsterecei tepkiydi.
O belki o hildiyeyi unuttu -kendisiyle ilgili olmayan
konularda bellei ok zayft- ama ben onun tepkisini,
sylediklerini hibir zaman umtmadm, syledikleri
iime kaznd. Onda, benim hibir zaman ulaamayaca
m, anlayamayacam bireyler olduunu o gn kesin
. bir ekilde anladm.
Askeri darbedcn sonra ikenceleriyle nlenen dou
hapisanelerinden birinde, mahkmlarn nemli bir ks"
mnn aileleriyle ve yaknlaryla grmeleri yasaklannt. Kaln ta duvarl karanlk hcrelerde rlplak
soyulup kpeklerin saldrsna brakyorbr ya da diz
boyu, pisliklerin iine rlplak atlp sderine buz gibi
sular dkyordu. Filistin asks, fa!aka, boazna su
doldurmak sradan ikencelerdi, ya kendileri ikence gryorya da ikencedeki bir arkadalarnn lklarn'
dinleyerek biraz sonra kendi balarna gclecekle:i d l
n)'orlard. Kalabalk ve karanlk koularda yaral bedenlerinin sanclaryla inleyerek ikenceyi bekleyen
mahkfmlardan biri, ektii aclara dayan am az bir hale
181

gelerek, yava yava gereklerle ilikisini koparmaya


balamt.
Hep ayn eyi tekrarlyordu.

- Biz ldk, biz hepimiz lyz, buras teki,dn-

ya.
Arkadalar ona l olmadklarn, yaadklarn anlatmaya alyorlard. O da onlara soruyordu:
- Yayorsak nerede br canllar, niye bizden ba
ka kimse yok? Hayr biz lyz, biz ldk, ailelerimiz
dnyada kald.
Arkadalar hapisane idaresine baVurup bir doktor
arlmasn istemilerdi, amadoktor yoktu; Bunun
zerine ailesiyle grmesine izin verilmesini istemiler
di, hapisane idaresi bunu da reddetmiti, ama ieride kilerin srar ve mahkmun gittike ktlemesi zerine
adamn'ailesi hapisaneye arlmt.
Adam, mdrn odasnda karsn ve -ocuklarn
grn, onlara sarlm, onlarla pp konumutu.
Koua dndnde arkadalar hep bir azdan konumaya balanlard.
- Grdn m, yayoruz, bL! dnyadayz.
Adam da sessizce ban saHamtt. '

- Evet yayoruz, bu dnyadayz, lmemiiz, btn bunlar btt dnyada oluyormu.


Gerei kabtd etmi ve derin bir sessizlie dalmt.
O alqam gardiyanlar mahkmlar ikenceye gtrmek iin koa gelince adam lsn bulmulard,
zavall geree dayanamamt!.

Berrin bu hikayeyi dinledikten sonra bir zaman dnd.

, - Belki de adam gerekten lyd, dedi.

ardm.

- Adam nasl l olsun, yalnzca ikenceye dayanamad iin ,kendisinin l olduuna, yaadklarnn
gerek olmadna inanmaya alyordu.
182

Berrin gene ayn ~eyi syledi.


- Belki de, "biz lyz" derken gerekten lydii,
neden olmasn.
ok ciddiydi, "ben lym" diyen adamn gerekten l olabileceine inanyordu. Grnen gereklerin
d~nda baka gerekler olduuna, teki diinyaya, bilinmeyen bireyler bulunduuna inanmaya ok yatknd,
bazen onUn gerekle gerekd arasndaki bir izgid'e
.:Iolatn, zaman zaman gerekdna doru kaydn
dnyordum.

Ona adamn l olmadn anlatamadm, l olabileceine inanmlt1, bu hali beni huzursuz cdiyordti,
onun da hapisancdeki mahkum gibi bazen gerein d~
na kamaya hazr beklediinden korkuyordum ve bu
bana garip bir ekilde pavyonda ldrln grd-,
m o kk kz hatrlayp kaybetme korkusiyl. ona
daha fazla balan\l1ama neden oluyordu. Onun lmesinden ya da ldrmasndan korkuyordum ve bu korku
onu daha ok ve daha hast,nlkt bir ekilde sevmeme yol
ayordu.

'Yzme baktnda gzleri dolmutu, babasna yal~


varan kk bir kz gibiydi sesi.
- Bugn de burada kal.
Bir an kalmay dndu, ama Sovda ok huzur-'
sliz olurdu ve onun htizrsnzbnmasnt istemiyordum.

- Gitndiyim cam.
Bir ey sylemeden telefonun yanma gitti, bir mmara evirdi.
- Bin bir ltfen ...
Biraz bekledi, sonra yeniden konutu:
- Telefon almyor illu? .. Peki Burcu iin bir mesaj var, m? .. Yok mu?. Peki, Burcu'nun aradu{ syler
msnz?

183

Burcu onun kod adyd, herkesin bir kod ad olduu gibi kendi!,c de bir ad bulmutu. Kimi aradn tahmn ctmitim, aia aldrmadun.
Kahvalrdan sonra giyindik. Banyoya gidip.salarn
tarad,

sonra beni ard.


- Gel, nasl makyaj yaprg seyret, kadnlarn
nasl makyaj yaptn renme!' '"iz, hibiqey bilmiyorsumz bu konularda.
Btn erkekleri kmseyen bir liali vard, kadn-.
lar iyi tandna inand iin gelip beni bulduunu
unutmutu. Bir ~y sylemeden banyo kaps1l1a dayanp
onu seyretmeye baladm. Mermerin stne koyduu
fermarl siyah antasndan kalemler, [ralar, kuular
karyordu; nce gzlerini boyad, kirpikierine rime!
srd, kirpikieri uzad, gzleri daha ldayp byd,
bir frayla yanaklarna, alnna ve enesine pembemsi
bir toz srd, burnunun biimi ortaya kt, sonra dudaklarnn kenarlarn kalemle izip iini parlak bir ruj-.
la doldurdu, o boyanrken sanki bir baka kadn yarat-.
rn seyrediyordum, on yabyyp daha gzec
miti, parlak salarn arkasnda toplamt.
Yanna gidip onu kendime evirip sarldm,byk
aynann iinde kucak kucaaydk, e~ilip dudaklarndan

:1

pmek istedim, iddetle ekti ban


- Hayr, njumu bozacaksn.
\
Gldm, aklma Sevda gelmiti, aym hareketi o da
y;1par, njun srdktcn sonra .asla p1.incz ve ban
tpk Benin'in yapt gibi hzla geriye "tard, njullu
srdkten sonra pmeye raz olmas arnnzn ok iyi
oldunu gsteren ok nemli bir iaretri. Kadn!ar ve
sevgiler deise de birok eyi hep ayn ekilde yaad
! dndm, lklar atarak seviirler, alarlar, ayr!
mamak iin yalvarrlar ve sonra njlarn srdkleri iin
pmezlerdi.

- Sevda'y grecek misin? dedi.

184

Sevda'y ona anlatmtm, bunu sylemezsem kendimi kk bir kz kandryormu gibi hissedecektim,
yapmamam gereken bir eyolduunu bile bile yapm- .
tm btnu.

- Evet, dedin1.
- Onunla yatyor musun?
- Hayr.
- Kimseyle yatyor musun?
- Hayr.
KirpikIerinin kenarndan bakt.
- Sana inaimyorum.
- Neden?"
- Bilmiyortm; ama sana inanmyorum.
Bana dokunmadan yamnldan geti, antasn ald,
"yi yolculular," deyip gitti. Biraz bekledikten sonra
ben de arkasndan ktm, dars her zaman olduu gibi ok souktu ve sokak da, insanlar da bana ok yabart~~~.

. . '

Akamst, beni en hrpalayan saatlerde eve vardm, darda klar domklap lyol', alacakaranlk

atlardan sokaklara doru iniyordH.

.
T elesekreterde nce Sevda'l1n krgn ve souk sesi
duyuldu, "Hala dnmedin mi?", sonra o gzel yneticinin cilveli sesi, "oktandr kahve imeye gelmedin," ses
bir an duraldaypdevam etti, "zlemedin mi?", bi: erkck sesi beni bir konferansa davet etmek istediklerini
syleyip felcfon numarasn t;IH: tane tekrarlad, sonra
adi bir ses, "7Jedik Murtaza Bey," dedi, bu da benim
telekzlarmdan biriydi ve beni Muna.za Beyolarak. tanyordu.

Berrin'e telefon ettim. Telefon almad. Sevda'y


aradm. O da.yoktu.
Onlardan birini bulsam belki Berrin'in sabahleyin
syledii ve benim aldrayp hemen tntttttm,
1I1lur'un tenini zl~dim szlerini ve IIbin bir" nunaraii

185

y aramasn hatrlamayacaktm, ama yant vermeyen


telefonlar nedense bana bu iki cmleyi hatrlatt. Niye
Bur'u zlemiti bana gelirken ve neden benim yanm
dan onu aramt? Bur'u zlediini syledikten dakika sonra naslolup da onu tamamen unutup benimle
yle sevimiti? Yoksa onu unutmadan m sevimiti?
Berrin'le her bulutuumda beynim sorularla doluyordu, yantlarn bulamyor ve yantsz sorul~rn huztr
suzlttyla yeni sorular kefediyordum.
Benim iin, artk bir dindarn kutsal kitab haline
gelen kendi romanm atm, sorularma orada yantlar
aramaya baladm.
'
.
"-;Bir gn bir erkein ben, ldrmesinden korkuyorum ya da benimbir erkei ldrmemden. Nedense btn sevimelerde bir cinayet glgesi gryorum, bilmiyorum bunlar o Katolik okulunun kaln ta duvar ar
nn arkasnda fsldar gibi konUan, salar beyaz bonelerinin altna saklanm, uzun etekli s rlerin ruhuma
aktt gnah korktsunun yansmalar m, ama yatak
odalar, oraya girerken bana ne kadar ekici gzkyorlarsa sevime bittikten sonra da o kadar karanlk ve korkun gzkyorlar; sevimeler lme bitiik gibi geliyor bana. Seviirken insann ruhundaki btn gnahlarn aa kacan ve bunu yanndaki erkein grp
intikam almak isteyeceini sanyorum sanki, btn erkeklerle aramda o gnahn ve suun ar kokusu var.
Gzlerimin nnde dank bir yatakta ldrlmtl bir
kadnn rlplak bedeninin, gazete' muhabi"lerinin
flala ekilmi gereinden f;zla beyaz fotoraf. Kendime U soruyu sormal,ym: Niye sevimelerin iinde cinayet, aklarn iinde lm gryorum? Beni mttsuz
eden, yoksa kimsenin grmedii bu glgeleri grmem
mi, bunlar m beni korkutuyor, bir 'rahibenin ruhunu
tayan bir orospu' bedeninin ektii bitmeyen ceza m
bu?:

186

Berrin bu kadn m, gnahtan ve cinayetten korkan


oynak r.hibe mi o, yoksa yle olmad halde yle olduunu mu sapyor? Sanmakla olmak arasnda tahmin
ettiimden dala az m fark var acaba?
Peki Zbeyde'nin aldndaki sevime odasnda ekilmi cinayet foto~afi, ka zamandr benim aklima tak
lan o resim, n<1sl olmutu da yllarca nce yazdm bir
romann satrlarna, kahramannn nhuna byle girmiti, kendimi mi yazyordum, yazdma m benziyordum?
Kitabn iinde 'Berrin'i ararken gittike daha sk
kendimi bulmaya balamtInl.
Ertesi gn Berrin'i armaya. karar verdim,

187

XII

anki aniden tarihin kapsFalldl ve bizalar ncesine, bir baka zamana, bir baka hayata getik.
Yzlerce yldan ben stne basan adnlarla anp
par aklam kaba talarla denmi Arnavutkaldrml
sokaklar; birbirinin srtna yim gibi duran tahtalar
kararm", camianndan dar uzanan sob" borulanndan
dumanlar tten yal ve .ahap evleri; evlerin bodrum
katlarndaki birka basamakla inilen toz kokulu karanlk mahalle bakkallar; cumbal pencerelci'deki patiska
perdeleI'in arkasnda grlen bartl kadnlar; ilniyar evlerin, gemi bir zamann hametini yanstan oymal kaplarna uur getirsin diye aslm nallar ve nazar
boneuklar; kaplarn stndeki eski yazyla yazlm
'maallah' yazlar; evlerin arasnda aniden beliriveren
yangn yerlerindeki arpk incir aalar; kaldrm kenarlarna birikmi amurlu birikintilcri; sokaklarda oynayan kafalar tral olan ocuklar; ip adayan nlkl
kk kzlaryla Imras bize yabanc bir baka :Jemdi.
Ahap evlerin arasnda zaman zaman rastlanan ve
mahallenin fakirliine bir de grgszl ekleyen,
iki- katl, darai:k, n yz betebeyle kaplanm beton binalar, buralara da modernli,n, olabilecek en ucuz
ve en irkin biimiyle girdi,ni gsteriyordu.
Berrin, Beykoz'un arka taraflarndaki bu tuhaf sokaklarda, btn ocuklarn, kadnlarn, bir maara az
na benzeyen bodl'Un1 bakkallarnn kaplar nndeki

188

pirin uvalIarnn stnde oturan bakblrakbrnln


dikkatini ekerek, arabayla ar air niye dolatmz
merak etiyor gibiydi, hibir ~eye arnayan haliyle,
sesini karmadan evlere bakyordu.
Kendime itiraf etmesem de ne aradm biliyor(~um.

Aradm buldum sonunda. O irkin, betebeli beton binalardan biriydi aradm. nc katnn penceresine yaptrlm, birkarton parasnin stne, arpk
bir yazyla 'kiralk' yazlmt.
Berrin'i arabadabrakp indim. Apartnan kaps
mn .yanndaki zillerin en ahtakine bastn. Kapnn yanndakipencere ald, tombul, gen bir kadn belini
p,~neerede. Bana kukuyla dikti gzlerini, o mahalleler, de dolaan btn yabanclar gibi ben de kukulu biriy, dim onun iin.
,
Kadna kiralk evi grmek istediimi syledim. Bana, arabaya, arabann iinde oturan Berrin'e sanki bir
kab us gryormu gibi gzleri byyerek bakt. Ona,
unutmak istedii bir eyihatrlattmn farkndaydm,
bir an penceresini kapatp ieri ekilivereceini, bizgidene kadar da kapy amayacan sandm.
Kadn, bana, arabada bekleyen Berrin'e bir kere daha baktktan sonra, kendilerinde bir anahtar olduunu
syledi.
"Eski kiracy" tanyp tanmadn sodum; yzn buruturup hzla "Pek tanmazdm, efendi bir adamd," deyip sustu.
Kadndan anahtar aldktan sonra Berrin'le birlikte
binaya girdik, karanlk ve dar merdivenierden ndi
kata ktk, tuhaf bir rpertiyle atm kapy. Kapal
kaln evlerin insan irkilten o tuhaf kM kokusu duyuldu nce.
Berrin kokudan rahatsz olup "Biz buraya niye geldik?" diye sordu.

189

Ona bir a~klama yapmadm.


Aslnda oraya niye geldiimizi ben de tam olarak
bilmiyordum, ama bireylerin beni oraya ektiini hissediyordum.
.
. O yal yargcn gen metresini ldrd evi Berrin'le birlikte gezek istiyordum.
Bu hastalkl ve beni korkutan bir istekri, ama n-'
ne gccmemtttl1.
Btn perdeler kapalyd, ant'eden geip lo salona
girdik. Kenarda bir sedir, onada iki yannda iki iskemI e
Olai1 kk bir yemek masas vard, bir kenarda, susuzluktan yapraklar kurumu. bir devetaban, onun yann
da, stnde teneke bir kl tablasnn bulunduu cilalar
atlam~ eski bir sehpa duruyordu.
Muambayla kapl yerlere, o geceden kalan bir iz
var m diye dikkatle bakyordum, ama hibir iz grUImyordu, odann hibir yerinde o cinayet gecesini hatrlatacak hibir iz bulunnnyordu zateli,birisi buralardan btn yaananlarn izlerini silip kartmt.
Kl rengi perdeleri, kf kokusu, fakir ey"lar, yer
yer Ickelenni soluk badatal dpvarlaryla bu kk
oda, iinde yaanm cinayetten hibir iz tamamasna
karn, gene de lm hatrlatyordu.
Berrin, yzn skntyla burtlttlrmu, masann
banda ottlrmu nne bakyordu, ona baknca, suu-o
ilu itiraf etmeye hazr bir sulu gibi grndn d~iidnm IlcdclS.,',

Gazetede grdm cinayet fotorafnda yalnzca


resmi vard, onun iin cinayetin nasl ilendii
ni .tam bilemiyordum, tabancayla m vurmuttl, bakla
m myd, yoksa bir ak cinayetinde olmas gerektii
gibi elleriyle rni bop ldrmt? Yalnzca hayal meyal dank bir sofrann da yargcn resminin yer aid
ii aren in iinde gzktn hatrlyordum. Yarg kadn ldrmeye daha nceden karar vernemiti herhalyargcn

190

de, iinde kkular ve fkeler birikmi, sonra o gece konumann bir yerinde gen kadn bu kukularla fkeleri
yerinden oynatacak bir sz sylemiti. Yarg da onu
ldrmt.
Kadn, Berrin'in imdi oturduu iskemlenin nne
dm olmalyd.
Acaba yarg, sevdii kadnn ldn anlad ilk
anda neler 1issetmiti bu kapal, kk, skc odada.
Masann br yanndaki iskemleye ottrdum. Aym
o cinayet gecesi katiHe maktuln oturduu gibi masalln
iki yannda oturuyorduk. Garip bir sezgiyle yargcm
"benim oturduum iskemlede oturmu olduunu lissedi
yordum.
Yargcn duygular merak ettiim gibi kadnn l- ,
drlmeden nce neler dn"dn de merak ediyordum, acaba ldrleceini fark etmi miydi? ,. Kendilerini seven erkeklerin onlar bir gn ldrebileceine hi
inanmayan btri kadnlar gibi o da herhalde son ana
kadar byle bir ey olabileceini hi dnmemiti.
O gece: neler yapmlard? nce yemek yemilerdi
. herhalde, yemei hangisi hazrlamlt? Sanki onu da
yarg hazrlad gibi geliyordu bana. Nedense aklmda
ldrlen kz mank, yargtan sklm, ba,ka erkeklerle knnrmaya balam biri olarak ekilleniyordu.
Yal yarg bozulmakt. olduunu sezdii ilikiyi dilzeltebilmek iin daha ce hi yapmad!; eyler yapyor,
kza yemek hazrlayp oa hizmet ediyor ve iten ie
kendisine ve kza fkeleniyordu.
Berrin sandalyesinde huzursuz huzursuz kprda
" yordu. Eski sandalyenin gcrtlar duyuluyordu.
- Niye oturuyor uz burada? dedi. Ge kalacam,
gidelim artk.
- Birazdan gideceiz.
Kalkp mlltfaa gittim.
191

Yarg, burada, bu mutfakta, eski karsn, onun


kendisine nasl davrandndnerek mezeledazrla
m, kaln ve beceriksiz parnaklaryla salatalklar tutup
soymu, belki arada elini de kesmii. Belki de orada bir
ak masas hazrlamaya urarken ona ak birden ar
gelmiti. Gen bir erkein byk bir olaslkla neeyle
hnrlayaca bir sofra ona yalltn, aresizliini,
ut~n verici bamlln hatrlatmt. Belki ilikinin
ilk zamanlarnda o gen kzn kendisine yemekler hazr
ladn ve imdi bir baka erkek iin yemek yapmaya
hazrlandn dnmt.

Bir baka erkek glgesi dolamt o evin iinde.


imdi ayIll glgeyi ben de gryordun, ayn yarg
gibi, salonda oturup beni bekleyen kadnla aranda bir
baka glge olduunu hissediyordum.
Dolaplann kapaklarn atm. leri bombotu. Yalnzca birinin iinde krk bir tabak duruyordu. ekmecelerden birinde pasl bir ekmek ba buldum. Hemen
aldm yere braktm onu.
Dolaplann kapaklarn kapatmadan salon denilen,
o kf kokulu, lo odaya dndm. Berrin kafasm kald
rp skntyla bakt bana, ama hibir ey sylemedi. ti
raz etmemesinde, 'hadi artk gidelim' diye tutturmamasnda, ayaa kalkp beni kapdan kmak iin ekitir
memesinde, sinirli sinirli sylcnl11cmcsindc sevmli -bir
nullislik dt;il, dii~1llalca bir lzaklk g6ryordul11. O

tedirgin edici evde bulunmaktan skld halde bunu


bana aka sylemiyordu. Bana kat!amyor, en sradan
duygusunu bile paylamyordu.
Yeniden masann yanndaki iskemleye Oturup Berrin'c baktm.

Yarg da oturup sevgilisinc bakmt.


Benim gibi aresiz bir sevgiyle, bu sevgiden utanarak, kendini gsz, aalanm, terk edilmi lissede-

rek
ti.

bakn

ve eski gnleri,

sevildii zamanlar

zlemi-

Sevgilisine bakarkenonu biraz sonra ldrecei ni


myd, yoksa bunu hi dnmeden mi yap-

dnm
nut?

Kz onu sessizliiyle mi, yoksa syledikleriyle mi


kzdrmu?
Pavyonda grdm kz gerekten ldrlp l-'
drlmediini hastalkl bir ilgiyle merak edip bunu bir
hayat memat meselesi haline getirdiim gibi imdi de
yargc sevgilisin; ldrmeden nce neler hissettiini

anlamay istiyordum.
Yarg,

sevgilisinin

yanPdan ayrlr ayrlmaz

bir

baka erkee gideceinden mi kukulanmt1 acaba? O


anda benim Berrin'den kukulandm gibi, kendisiyle
gizli gizli alayettiini mi akmdan geirmiti, y<?ksa bir

zamanlar btn insanlara tepeden ve gvenle bakan


kendisi gibi bir erkein o anda gen bir kza yalvarmamn eiine geldiini hissedip kendinde asla affetmeyecei byle bir alalmay yaamamak iin mi ldrm
,onu?
Bunu anlayabilmek iin' kendimi yargcm yerine
'koyuyordum, yargc sevgilisine bakt gibi bakyor
dum Berrin'e, yabanc bir mahallede, ssz bir evin iin_O
de yalzdk, ben de istesem Berrin'i orada yargcn sevgilisini ldrd gibi ldrebilirdim.
Orada, iimde bin bir duygu, istek, korku ve fkeyle Berrin'e bakarken, dehetle uilu fark ettim: Ayn
szc arka arkaya yzlerce kez tekradadnda, o
szcnanlamn kaybeunesi gibi, bir fikri de yzlerce kez kafandan geirdiinde o fikir gerekliini ve korkutuculuunu kaybediyordu. Belki biraz da, uzayda
kaybolmu uursuz bir kapsle benzeyen o evin etkisiyle, yzlerce kez aklmdan geirdiim cinayet, rkt. cln kaybedip bir, akaya dnyordu. Orada
Tehlikeli Masallar

193/13

oturup Berrin'e bakarken, cinayetin rahata ilenebile,


ceini dnyordum. Cinayet bana bir oyun gibi gzkyo'du, yerimden yavaakalkp Berrin'in yanna
yaklasam ve boazn skmaya balasam, lecek, yere'
decek ve sonra tekrar glerek ayaa kalkacakt.
Birden anladm, 'yarg, sevdiini ldren btn katiller gibi, o kz ldrrken, onu ldrdn biliyor-o
du, ama ayn benin iine dt m garip yanlgyla
onun leceine inanmyordu. Onu ldrecek,' fkesini
boalacak, o kza kendisiyle elenmenin bedelini detecekti, kz sonra tekrar ayaa kalkacakt ve iliki eskiden
olduu gi!.i yeniden btn scaklyla balayacakt.
Bu ok tuhaf, anlatlmas ok zor bir yanlsamayd,
bir yann la ldrdnde onun leceini biliyordun,
gereklikle btn balarn kopmuyordu, ama bir yann
la da onun Cinayetten sonra lmeyeceine inanyordun,
cinayet bir oyun gibi geliyordu sana. Cinayete giden
yol bu yanlgyla alyordu, o anda, bundan b~n kal- .
bimle emindim.
Kzn, diri>. biraz kalnca boynuna parmakhrn ge'
irip 'skmaya balyor, onun etinin scakln, baka
hibir zaianhissedemeyecein kadar bir gle hissedip
neredGyse akla c~arak ellerini onun etine gmdke
gmyordun, -Onun leceini hi aklndan geirmeden, ....
bir tr jehvetle hma akla bastryordun boynuna, parmaklarnn kaln izleri kalyordJ.! derisinde.
Yargcin ldrd kadn ok sevdiini biliyordum, cinayette'n sonra ekilmi fOtorafndaki acy grmtiim 'gazetede; -Ama, ldrdkadnn ldn
anladnda duydtu znty ve jajknl da grmjtm ..
ldrmj Ve cinayetin geri dnjolmayan bir
. adm' ldtiunu 'anladnda dehjete djmjt. .
.. Berrin bajn khldrp bana baknca bir an gz iize
geldik, gzlerimiz birbirine dediitld~ bakljlar bope
.

1'94

anlamszd.

Benim yzmde ne grdyse bir anda ba-

kljlarnm keskinlejip canlandm fark ettim. skemIe

sinde

kprdand,

bir an yerinden

kalkp

kaacak san-

dm, belki kamay gerekten de aklndan geirdi, ama

.,

nedense bundan vazgeti, yzme yeniden bu kez anlamak ister gibi dikkatle bakt.
Bu dikkatte korku vard, korkuyu tanmljtm.
Sanrm onun daha da korkmasn istedim.
- Biliyor musun, dedim, bu evde yajl bir adam
gen seigilisini ldrd.
Bir an, ok ksack bir an, gznn ueuyla kapya
bakt, aradaki mesafeyi lt gzleriyle.
- Nereden biliyursun?
- Gazetede okumujtum.
skemlesini masadan hafife geri ekti.
Alayan bir bebein sesi duyuldu komu evlerin birinden.
Berrin konujtuunda sesi herzamanki' durgun ve
donuk sesii.
- Niye geldik buraya biz?
Glmsedim ya da glmsediimi sandm.
- Yargcn o kz ldrmeden nce neler hissettiini merak ettim.
Berrin ayaa kalkt.
- rendin mi peki?
Ellerimi masann stne koydum, ellerim byk ve
gl gzkyorlar, kk masann neredeyse yarsn
kaplyorlard.

- Sence niye ldrmtr? dedim.


ldrr sence?

Yal

bir erkek

se\\dii bir kz niye


Bajn s~lladl.

:~ .

- Bilmiyorum.
- Tahmin et.
- Tihmin etmek istemiyorum.
Yeniden ellerime baktm.
195

- Benimle bu evde sevijir miydin?


Hi djnmed"n yantlad:
- Hayr.
-, Bajka bir'yerde seviir miydin?
- Bilmiyorum, belki...
"
Ben de ayaa kalkp Berrin'e doru bir adm attm,
odann ii d.iha da kararn gibiydi.
:.... Korkuyor musun? dedim.
Sesi her zamankinden biraz daha bouk kt.
- Eyet.
Kdundan tutup kendime doru ektim, hi diren,meden bana doru gelip usulca sokuldu, hedenibtn
scaklyla yapt1 bedenime, ksa bir sre orada, o
lm kokan karanlk evin salonunda birbirimize sarlp
durduk.
- Gidelim, dedim.
Kapy arkamzdan ekip dar merdivenlerden nmz semeye alarak indikten sonra, alt kattaki kad
na anahtar geri verip binadanktk. Ak haVaya kt
mzda ikimiz birden derin bir soluk aldk, rahatlam
tk.

Ar~baya bine~ken, yargcn ijledii cinayetle ilgili'


hi olmazsa biqeyi renmigim, sevgilisi ona "Korku:yorum" deseydi, kzn duygularn byle aka ifade etmesi, yargca bir yaklk, bir sevgi ipreti gibi gzke- '
cel,ti ve yarg o rUyaya benzeyen gerekdllnan syr
lp yeniden gerekere dnecek, gen kz da ldrmeyecekti.
Bunu kesinlikle biliyordum.

'196

XIII

iK i

aplarla ve cinayetlerle ilgili kabuslar gryordum. Sokakta yrrken birden sokak byk
.
bir kapy. kesilip bir odaya dnyordu, manav, pastane, dondurmac, otobsler, arabalar, postane
hepsi odann iinde kahyordu, ama hi kimse kprda
myordu, soru sorduklarm yant vermiyordu; sokan
br tarafnda neler olduunu bilmiyordum, yalnz bir
grlt geliyordu,' hayatn grlts duyuluyordu byk kapnn ardndan; odann iinde ise korkun bir
sessizlik oluyordu, bir adam hi ses karmayan bir tabancayla ate edip bir kadn vuruyordu, vurulan kad
nn bedeninin btn paralar sanki ayr ayr lyordu,
hepsi ayr ayr ve kopuk kopuk hareket ediyordu.
Hemen hemen her gece belli bir saatte kalkp salona geerek sigaralar iiyor, yargc, o i karartc korkun evini, orada yaadklarmzdan sonra Berrin'ie bir
daha hi o evden sz etmediimizi dniiyordum:
Uykular m paralanmt, geceleri yatmaktan kor'
kar olmutum.
Byle gecelerde beni Murtaza Bey sanan telekza telefon edip aryordum, bana masaj yapyordu, kabttslanm unutuyordum. Kz gnderdikten sonra da iyi bir
uyku ekiyordum. Pahal, ama zevkli bir uyku ilacyd,
neredeyse bir tttkunluk haline geliyordu; bu kzla
ararndaki rahat ilikiyi neden sevdiim kadnlarla kuramadm bir trl kavray~myordum. Sevginin ve.197

. 'kin kadn erkek ilikilerini bozmaya baladn bile d. nmeye balamtm.


.
.
Deneylerimle; iine ak karmam her ilikinin iyi
gittiini, akn ise btn ilikiyi karmakark hale getirdiini anlamtm, buna ramen kendimi tutamayp gene akn o etrefil, hrpalayc, kark, aclarla dolu,
vahi, bencil ve dmanca yollarnda gezinmeye dal
yordum, iyinin ve ktnn bu kadar ak bir biimde
nmde durduu bir seimde neden kt olan, yan a
k setiimi kavrayamyordum. Tek bildiim, ak; btn bu tehlikeleri gze aldracak kadar ekiciydi ve o
ekiciliin kenarnda dolap biraz elenip sonra yoluma devam ederim dersen, farkna bile varmadan snr .
geip akn ormanarna dalveriyordun.
Kendi yazdm kitabn kahraman Zbeyde'nin
bir sz ise aklma taklyordu:
'Ak, biri bana ak olduu zaman elencelidir, ben
ak olduumda ise elence dayanlmaz bir straba,dn~'

. Zbeyde'nin bana ok doru gzken bu tr szlerini okuyunca rahatsz oluyordum. Berrin hakknda
,duyduum kukular artyordu.
'. .Kitap, bizi ilk balarda y"knlatrmt,

ama imdi
onunla benim aramd . yeni bir kukular duvar olutu
ruyor, okuduka Berrin'e sinirleniyor, onu bencil, kapal, aktan korkan biriolarak gryordum.
Yazdm kadn hem beni Berrin'in benim iin sr
larla dolu karmak ruhuna g,trecek bir klavuz, hem
de beni bencillii ve soulduuyla korkutup Berrin'den
uzaklatracak bir uursuzluk iaretiydi.
Berrin'e ulamak iinsetiim yol beni ondan
uzakl~tryordu ve .ona.ulaacak baka bir yol da yoktt.

Ak olan, sevecen, scak ve efkatli bir kadn yazm olmay ve o kadna benzeyen birini bulmu olmay
\

198

ok isterdim, ama bencil bir kadm yazm ve o bencile


benzer birini bulmutum. Sevecen, scak bir kadn yazsaydm muhakkak ona benzer biri gelecekti benimle. tammaya, ama yle birini yazmamtm ite. Kendi yazm olduum kitap benim kaderim haline gdmi;;ti, farkna varmadan ben kendi kaderimi yazmtm .
. Berrin'le konuurken btn bunlar unutuyordum,
uzak, durgun ve derin sesi beni alp gtryordu, o durgunluk bazen bir kahkahayla, bazen ocuka liir lk
la krlp beni .daha da artarak, kendine daha ok ba
lyordu. En zekice szleri en aptalca cmlelerden sonra
syleyebiliyor, hayat byk bir olgunlukla deerlendi
rip sonra bir bebek gibi tepinebiliyordu.
Gene her gn konuuyor, evlilik hayalleri kuruyor,
zlemlerle ykl fsltlarla, -aktan arlnm suskunluklarla kendimize bir sevgi kazas ryorduk, ama
kendimi bu kazann iine eskisi kadar rahat brakam
yordum, beni srekli tetikte tutan bir tedirginlik vard iimde.'
.
Bir gn konuurken, "Bana iyi anslar dile," dedi.
- Ne iin?
.
- Yarn Bur']a konuacam.
Ne konuacan sormadm, o da ne kamacan
sylemedi, ama olacaklar tahmin etmiltim. Ertesi gn
bir ey sormadm, o da bir ey sylemedi. Ancak gn
sonra kounn. -arasnda syledi:

,-

- Ben Bur'tan ayrldm.


Bunu zaten bekliyordum, beni artmad. Adam
iin zldm. Terk edilmenin acsn yaayacan ve bu
acnn nasl bir eyolduunubiliyordum. Rakipleri iin
zlecek kadar derinden yaralanm insanlardan biriydim. Ayrca, kendi ilikime bakmadan, adamgen bir
kzla birlikte olduu ve kza tutulduu iin kmsyordum.

199

o gnlerde, gazetelerdeki cinayet haberlerini keserken, arka sayfalardan birinde kk bir faili mehul cinayet haberinin yannda minicik bir baka haber arpt
gzne. Aslnda ok nemsiz bir haberdi, ama Jaili
mehul cinayetin hemen yannda olduu iin dikkatimi
ekmiti herhalde. Haberde, faili' mehul cinayetlerin
oksk grld gneydou kentine giden uan havada arzalandi, zorlukla havaalamna indii ve onar
m bitmedii iin o akam stanbul'a dnemedii, stan
bul yolcularn almak iin oraya bir bakauan gittii
anlatlyordu. Bazen bir eyden kukulanrsl111z, ama
neden kukulandnz. bile tam anlayamazsaz, adn
koyanazsnz kukunuzun, yalnzca bir eyin ters olduunu, olmas gereken bir eyin yerinde durmadn ya
da olmamas gereken bir eyin ortada durduunu sezersiniz. Ne yaptm bile tam bilmeden havayollar irke
tine telefon ettim, stanbul'dan oraya giden ve oradan
gelen gnlk uak seferlerinin saatini sordum.
Uak oraya te iniyar, yedide kalkyordu, btn
faili mehul cinayetler de drtle alt arasnda iIeniyor
du, cinayetler uan inii)'le kalk arasndaki sa'ltlere
rastlyordu ve hili mehul .cin'lyetlerin s'latleri asla deimiyordu, istisnasz hepsi ayn saatlerde gerekleiyor
du. Bunun bir rastlant olup olmadn bilmiyordum,
ama bu benzerlik beni ,anm, galiba biraz da korkutmutu, midemin stnde bir kaslma hissediyordum.
Tam bunu dnrken, patl'an kapdan kafasn
uzatp "Naslsn?" dedi.
Birden heyecanla konumaya baladm:
- Biliyor musun, btn faili nehul cinayetler, s
tanbul uann iniiyle kalk arasnda ileniyor.
Bir an durup ekledim:
- Sanki katiller o uakla gidip adamla!" vurup dnyorlar.
200

Bunu patrona. sylerken birden sylediklerimin


samal arpt kendi kulama, gldm.
- Garip deil mi?
Patron, yzme bakmyordu, kafasm kaldrma

dan, "yi, sen al," deyip gitti. Bulduum bu garip rastlanty patrona syleyince birden nemini' kaybetmiti
olay, kendimi gene gln duruma djrdm dndm, iim skld. "Beni buradan atacaklar," diye geirdim iimden. Oysa bu ile oyalamyordum, isiz kalmak beni bunaltacaktl, param da fazla deildi, bir daha
iyerinde kimseylekonumamaya brar verdim. Erkck- .
lerle konuurken iyice apt:illayordum ben.
ten erken ktm, zaten yaptm ok fazlabir i
yoktu, onun iin istediim saatte gelip, istediim saatte
gidebiliyordum ve bir daha bu kadar rahat bir i bulmam da mmkn deildi. ""
Eve dndmde, bu olay da patronu da aklmdan
karp atnl1tm, tam koltuuna oturduum srada telefon ald, hayatm peine takan o durgun ses 'alo' bile
demeden konumaya balad.
- Beni ne zaman babamdan isteyeceksin? ,
Birden, yargcn iledii cinayet gibi evlilik de bir
aka gibi gzktii.
"
- Haftaya babanla konuurum, dedim.
Glverdi, krlan amp"nya bardaklar gibi giilyordu.
" Telefonu kapattktan sonra Sevda'y aradn, onu
birden ok zlemitim, kesin aynlklar yaklatnda
duyulan o byk zlemlerden biri kaplamt iimi.
Sevda'vn sesi ise kilbuslarmdaki kaplar gibiydi, bana
kapal ve uzakt, bireyler sezinliyor, hvzursuzluunu
ksknlnn ardna sak bm aya alyordu.
- Ne zamanbuluacaz? dedim.
- Senin vaktin var m ki?.
- Tabii. ki var ,sen ne zaman istersen.
201

,;

i
.:1

i ,

--:,1

- Yarn buluabiliriz.
Ertesi gn bulutuumuzda gene kskn ve kapal
bir hali vard, depremi hisseden hayvanlar gibi bir sarsntnn geleceini seziyordu, hi glmyor; aksine benim akalarma, bu akalardan rahatsz olduunu gsteren bir edayla, dudaklarnn kenarnda beliren' bir ac
bklmifyle glmser gibi yapyordu. Oysa benimle
ok glerdi, onun kahkahalarn duymak bana her zaman gven ve sevin verirdi. Yeniden glmesini, kahkahalar atmasn istiyordum, o anda yeryzndeher ey
den ok onun glmesini arzuluyordum, o glerse duyduum sululuk yok olacak, onun da mutlu oldunu '
grp rahatlayacaktm.
Elleri masann zerindeydi, o sihirli, unutulmaz,
vazgeilmez eerine takld gzlerim: Bam kaldrd- '
mda bana baktn grp, yzme Sevda'nn "mstehcen" diye alayettii O ahlaksz glmsemenin yerle
tiini hissettim, gzlerinin iine baktktan sonra bam
eip ar bir dikkatle yeniden ellerine baktm, sonra bam kaldrp yeniden Sevda'nn gzlerinediktim gzlerimi, dudaklarn srd ve birden kahkaha att. Uzun zaman dip te kaldktan sonra su yzne kan bir insan gibi iime hava dolduunu hissettim, ok sevinmitim.
- Hadi gidelim, dedi .
Eve gidip eski gnlerde olduu gibi sevitik, onun
bedeni hala yeryznde bana en ok zevk veren kadn
bedeniydi, ona dokunurken titriyor, ondan asla ayrla
mayacam, onsuz olamayacam dnyordum. Yl
larca birlikte oynadmz btn oyunlar oynadk yatakta, sonra "Ge kaldm," 'deyip gitti. O daha kapdan
karken zledim onu.
Garip bir durumdaydm. Bir Sevda'y bir Berrin'i
zlyordum, aslnda ikisi de beni yaralamtl; ikisine de
gvenmiyordum, onlar da bana gvenmiyorlard, ~nlar
da benim onlar yaralayacam dnyorlard. Bana

202

i
1

!~i

syledikleri geliyordu aklma, Sevda yeni sevgilisiyle


birlikte olduu ilk haftalardan birinde, ben yapayalnz
aclarla kvranrken glerek bana "Sabahlara kadar uykusuz kalmaktan leceim," demiti ve benimle sevi
meye yanamamt, Berrin, ben ona btn gcmle koarkenbirden geri ekilip "Aldm kark," diyerek
br sevgilisine gitmi!i. Sevda'y ok kol:iy affedemeyeceimi biliyordum, Berrin ise daha kolay affedilebilirdi, stelik benim iin sevgilisini de brakmt.
Berrin'le olmaya, onunla yeni bir hayat kurmaya
karar vermitim, her gn leyin Sevda'yla buluuyor,
akamst 'okuldan dnen Benin'le telefonla konuu
yordum; Sevda'yla ya~nlatka fkem artyor, kendisine dnmemi bu kad.ar gletiren o ar yaray at
iin ona daha ok kzyordum ve Berrin'e doru kay
yordum. Berrin, "Bakalaryla yatyor musun?" diye
her sorduunda "Hayr"diyordum, ama kadnlarn o
. rktc sezgisiyle yalan sylediimi seziyordu.
Bir gn telefonu atmda,
- Ne yapyorsun? diye sordum.
- kinci ocuuma gebeyim, dedi .
. Orta yal bir kadn sesiyle konuuyordu. Onun bu
,ocuka oyununa katldm ben de, bu oyunlarda bizi
yaknlatran bireyler vard.
-' Gebelik
nasl gidiyor?

- Iyi, biraz belim aryor,

",

ama. nemli deil:

- Kocan nasl? dedim.


Ona, orospularn bana 'Muraza Bey' dediini al1!atmtm bir keresinde ve benim kod adm da Murtaza
Beyolmutu.

Muraza Bey yolculukta, dedi.

Ne yapyor?
Beni aldatyor.
Aldatmyordur, hi seni aldatr m.
aldatyor. .. Ama nemli deiL.

Biliyorum

203

,'-i

- Onu brak o zaman, bana gel.


- Brabmam, onu ok seviyorum.
- Yolculuktan ne zaman dnecek?
- Bilmem, onu ok zledim ... Yarn gelmeSini istiyorum.
- Yarn gelirim, dedim.
O acl seskayboldu birden, krlan kadehlergibi
glverdi gene.
- Gelir misin gerekten?
- Tabii gelirim ... Seni ok zledim ...
Ertesi gn gittim, her zaman olduu gibi bana yabanc gelen o belirsiz yzyle odanm kapsmda onu
grdmde birden ne kadar zlediim i anladm. Ben
fark etmeden iime yerleiyordu. Yzn iki elimin
aras ma alp uzun uzun baktm, artk yzn ezberlemek ve bir daha unutmamak istiyordum, onun yzn
aklmda ttltamayma dayanamyordum. Bu kez onun
soyunmas1111 beklemeden ben onu soyup neredeyse zorla yatam iine soktum.
Sevitikten sonra bam onun plak kasklarna, siyah tylerinin stne koyup kucama yamm, hem
mutlu, hem de hznlbireyler vard iimde.
- Kabuslar gryorum geceleri, dedim.
- Bebeim benim ... Benim bebeimsin sen, benim
yanmda yattmda kabus grmeyeceksin, hem uyuduunda yle yorgun olacaks111 ki, geceleri hi uyanmaya- '
caksn.
'
Scsi, hep zlediim, hep aradm ve ocukluum
boyunca hi duymadm annemin sesi gibiydi, bana
"bebeim" derken gerekten annemmi gibi sylyordu
bunu. Ona grdm kaplar an'lattm, nasl' kilitlerini
aamadm.

- Ben de ok kabus grrm, dedi. Zbeyde de


ok k"bus gryordu, onun k:.buslarn da kendi kabuslarma benzetmitim.
204

Sonra salarm okayarak bana bir masal anlatmaya baladi: .


- Prens, halktan bir kza ak olmu ve onunla ev lenmi, evlenirkenkza demi ki, lkeyi ynetmeme karmayacaksn, karacak olursan seni brakrm_ Kz da
ona demi ki, beni saraydan atar msn? Evet, demi
prens_ Peki giderken bir tek ey ahnama izin verir misin? Evet demi prens, istediin bir eyi alabilirsin. Yl-
larca birlikte yaamlar, ocuklar olmu, kz hibir zaman prensin iine karmam, bir gn gen bir adam
cinayet suuyla yakalayp prensin huzuruna getirmiler,
kz da prensin yanndaYffi, prens olanlar dinledikten
sonra genci idamamahkilm etmi, kz dayanamayp lafa
karm: Bu ocuk ok gen onu idam ettirme, demi,
prens de, benim ilerime karmayacaknn derrii, bana
sz vermitin, ama kartn, beni vezirlerimin yannda
zor durumda braktn, yarn saray terk et.
Masaln bu rasnda kederle derin bir soluk alp devam etti:
-Kz, saray terk ederken istediim bir eyi alabi.lir miyim? demi. Alabilirsin demi prens. Kz o akam
giyinip sslenmi, prensi son bir yemek yemek iin dairesine davet etmi, prens de gelmi, yemek yerken kz
usulca prensin yemeine uyku ilac atm, prens yemei
yedikteri sonra uyuyakalm, kz stndeki ssln elbiseleri kartm, yllar nce saraya gelirken giydii eski- el biselerini giymi,. prensi birlalya sarp arabasn hazr
latp prensle birlikte saraydan ayrlm, ocuklarn sarayda brakm. Ertesi sabah prens uyandnda kendini
kk bir kulbede bulmu. Neredeyim ben? demi.
Kz da, saraydan ayrlrken istediim bir eyi alabileceimi sylemitin demi, benim de orada istediim tek
ey sendin, onuniinseni aldm. Prens bunun zerine
kzn kendisini ne kadar sevdiini anlam, birlikte saraya dnp mutlu bir hayat srmler.

205

Susup salarmkartrd.
Yzne baktmda alyordu, bir daha ondan ayr"
lamayacam anladm.
.
- N eden alyorsun? dedim.
- Bazen alarm bebeim; ..
Gerekten annem gibiydi, genellikle alayan gsz gsteren gzyalar onda gszlk gibi deil aksine
beni etkileyen ve gven veren bir gllk gibi gzk. yordu. Zaten garip bir sihirle onun btn yaptklar bilinen anlamlarn yitirip yeni bir anlama kavuuyorlard,
.
Hibir ey kesin deildi onda, kesinliin ve belirginliin olmamas, benim ve belki de onun .clarnn
kaynan oluturuyordu. Her an anlamn deitirebile
cek bn belirsizlik, kesin ve ak bir sevgi iaretiyle birletiinde ise beni bir anda esir alp lgn bir akn kucana atabiliyor, btn ruhumla ona balanyorHuin.
O anda da onu, yalnzca onu istediini hissediyordum, .
bu da 'beni mutlu ediyordu.
O gn neeyle dndm eve, uaktahosteslerle aka
latm, iki sra nmde oturan bir reklamc arkadamla
lkenin durumunu tartttm, eve dnnce televiiyonda
arabesk arklarn alnd bir program seyrettim, bir
Bulgar filmi izledim, uykunun yava yava btn bedenime yayln keyifle, eski bir dostu arlar gibi sevin"
le hissettim. Tam yatarken telefon ald, Berrin'in fsltsn duydum.
'
- Sen1 ok seviyorum, kendine iyi bak.
Telefonu kapam, ne kadartehlikeli bir i yaptn
biliyordum, babas telefon ettiini fark edebilirdi ve ba gerekten derde girebilirdi. Uykuya dalarken gl Umsyordum,
,
. Ertesi sabah gene onun telefonuyla uyandm.
-' Yarn gelebilir misin?
- Gelirini .

. 206
,

.1

i
~1

:~

- Seni ok seviyorum.
O gn Sevda'yla telefonla konutum. leri olduu
iin buluamayacamz syledi, sesi krgn ve kilitli kaplar gibiydi gene.
Ertesi gn gene sevinle gittim. Otel odasna girdikten biraz sonra telefon ald. '
Kk bir kz sesiydi:
.. - Geldin mi babacm, biraz sonra oradaym.
Beklerneye baladm. Epey zaman geti, Berrin gzkmyordu, yarm saat sonra geldi, banda gene siyah'
. apkas, elinde bir tck beyaz gl vard, heyecanl gibiydi, gl bana verdi.
- Neden ge kaldn?
- Otelinaltndaki lekide Bur'a rastladm. Ona,
annerne iek aldm syledim.
,
Rastlantnn bylesi beni artmt, biraz konuunca Bur'un bu otel de kaldn, genel mdrln
yapt irketin ona burada bir daire tuttuunu akla
mak zorunda kald.
Sinirlendim.
- 'Peki neden onun kald .otelde buluuyoruz, niye ille !:u otele gelmemi istiyorsun?
-.nk bu oteli biliyorum, alt kapy, asansrlerin nerede olduunu biliyorum, br otelleri bilmiyorun.

Daha nce Berrin'in yanndan ettii telefonu hatr


ladm, 'bin bir' numarann ne olduunu anlayverdim
birden, Bur'un oda numarasyd.
'
- Bin bir numarada m kalyor?
Dehetle irkiidi.
- Nereden biliyorsun?
.'
- Ben bilirim, inenin deliinden Hindistan' grii,
rm ben.
Halinde mthi bir aknlk vard.

207

:1'-I

- Nereden biliyorsun, ne olur, bak merak ederim,


ltfen syle. .
Panik iindeydi, iinde her an hareketlenmeye hazr bir kukular demeti tadndan, en kk bir olayda ben de dahil herkesten kukulanyordu, herkesin
kendisini izleyeceini, kendisini kondracan, ktlk
ler yapacan sanyordu.
- S~ri aradn ya bir kere yantmdan.
Durup dnd, gverdi.
- Evet, hatrladm ... Sen her eyi kaydediyorsun
deme"

Biraz da vnerek glmsedim.


- Her eyi kaytlara geiririm ... Peki inand m
Bur sylediine?
- nand herhalde ... Ben ona daha nce hi yalan
sylemedim, biz birbirimize yalan sylemeyiz.
- Aria imdi syledin.
- Senin sylediklerini hatr1adm, yalan sylel1lenin daha iyi ve insanca. olduunu sylemitin, sana hak
v'erdim ... Onun odasna kp bii- ay imek zorunda
kaldm, aldm g ona braktm, sonra inip sana tekrar gtil aldm.
iei veriinde bir acemilik vard, retmenine .
gl getiren bir ocuk gibiydi, sevgisini gstermek ve
sevgi grmek istiyordu.
Sevgi beklemenin ne olduunu biliyordum,acemice sevgi gsterilerinin ne olduunu kendi ocukluum
dan ok iyi hatrlyordum. Bazen ben de yannda kald
m teyzelere byle bir kk hediye gtrr, sonra
sessizce beklerdim, onlar sevdiimi anlayp beni birden
kucaklayacaklarn hayal .ederdim, hibir zaman beklediim kadar scak bir kucaklayla benisarmazlar, kk hediyemi ok abuk unuturlard!. Byynce hibir
kadna iek gtrmemitim, imdi o teyzelerin neler
208

hissettiinianlyordum, ~efkat gstermek scak bir ~e


kilde kucaklan1ak o kadar da klay deildi_ .
Yatakta i ie yatarken,
- ok mutluyum, dedi. Senin yamnda iim huzur
doluyor, bunu bir de annemin yannda hissederim, ama
son zamanlarda onun yannda da hissedemiyorum, onu
kaybedeceimden korkuyorum ... Ayn huzursuzhu
seni"le ilgili olarak sen uzaktayken duyuyorum, senin
yannda ise ok mutlu olyorum ... Beni ok mutlu ediyorsun ... ocuklarmza bunu anlatacam, babanz beni ok mutlu ederdi diyeceim.
Saatlerce sevi~tik, birbirimize gittike daha ok al
~yordtik.

':~.'...'.\
~:

~:

;::j

-'.i--i

Ondan sonraki gn boyunca hibir kadnla yatmadm. Sabahleyin okula giderken beni aryor, .ak~am
okuldan kata dneceini sylyordu. O saatte mutlaka
telefonunu bekliyordum.
Bazen telefonda adm yalvarr gibi sylyordu,
adnnnhi bu ton da sylendiini duymam~tni, ba~ka
hibir ~ey sylemeden yalizca adm sylyor, bunu
birka kez iimi kanatan bir yalvar~la tekrarlyordu.
Sonra birden sesi biraz nceki yalvar~la hi ilgisi olmayan bir gndelik ton kazanyor ve bamba~ka bir konudan sz ediyordu, sonra birden o soruyu soruyordu. Bu
onda neredeyse bir tak11t haline gelmi~ti.
- Ba~ka k:dnlarla yatyor ntsun?
- Hayr canm.
- Yatma.
Baka kadnlarn syleyemeyecei bu szleri syle- ,
mesi beni ok etkiliyordu, kendimi ona brakyordum.
Herhangi bir ~eyi taklit etmeden iinden geldii gibi konu~mas, bana olan sevgisini hibir ko~ula balamadan
bylesine sylemesi, bir ba~kasnn sylemesi halinde
tam bir teslimiyete dnecek olan bu szleri hi de teslim olmadan rahatlkla dile getirmesi, beni de zrhlarmTehlikeli Masallar

209/14

dan, aljkanlkbrmdan, katlkb(lrl1dan sO)'tlyor, masatd~ki ylan gibi beni derilerimden syrp her cmlede
bir masal prensi olmaya biraz daha yaklajtryordu; tenimin yumujayp inceldiini, btn bedenimin onu iine almak iin aldn hissediyordum. OnUnla birlikte
y~.1jl1ak fikri git,ike daha ok hOjuma gidiyordu.

~:L

;':
:~:

'-.'

XIV

lu

i gu.nden beri ie gitmiyord. um. Uaklarla ilgili


utan verici teorimi patrona anlatp, kendi anlattmdan utandktan sonra nedense ie gitmekte ok isteksizdim. Aradan birka gn gesin, patron sylediklerimi unutsun diye bekliyordum; sanki
ben iyerime girer girmez herkes beni birbirine gsterip
glmeye balayacakt.
Sabah' erkenden telefon sesiyle uyandm, patronun
sekreteriydi.
- Sizi bekliyorlar, hemen gelebilir misiniz ltfen,
dedi.
Beni kovacaklar, diye dndm; skntyla giyinip
ktm evden. Aceleyle tra olurken yzm kesmi,
suratma bir bam yaptrmak zorunda kalmtm, bu
da beni olduumdan daha beceriksiz ve akn gsteriyordu.
c geldikten sonra patronun sekreterinin kapsn
dan kafam uzatp "Ben geldim," dedim. "Odamdaym."
Odam dediim aslnda kk bir hcreydi, minik bir
masa, bir sandalye, bir de sanki bir konuum gelebilirmi gibi, masann br yanna konmu bir baka isk emleden oluuyordu. Kenarda da iinde dosyalarm sakladm bir dolap duruyordu ve masam. oturabilmek iin
. masayla dolabn arasndan yan dnerek geebiliyordum.

211

Masam" bturup gazeteleri nme ektim, tam cinayet haberlerine bakarken patron gzkt kapda. Yamnda ufak tefek, ucuz kumatan gri bir takm elbiseyle,
ceketinin altna el rgs yn bir sveter giymi, krpk
bykl bir adam duruyordu; kl tam. bir memur kl
yd.

Patron,
- Beyefendi; cinayet aratrmasn isteyen irketin
temsilcisi, dedi. Seninle biraz kOliumak istiyor.
Ayaa kalktm.

- Tabii, buyrun, dedim.


Patron adama yol gsterip "Buyrtn," dedikten sonra, bana m yoksa adam m sylediini anlayamadm
bir ekilde, "Ben odamdaym," diyerek gitti. Adam, ieri girip kapy arkasndan kapattktan sonra, "Oturabilir miyim?" dedi. Ben bir kere daha "Tabii, buyrun," dedim. Adam, masann nndeki iskemleye oturdu, kap
kapannca oda daha da klmt. Adam bir sre konumadan odann duvarlarna, yerlere, dolaba, masaya,
bana bakt, yznde yumuak bir ifade vard, her akam iten dndkten sonra ocuklaryla oynayan m
fik bir baba olduunu dndryordu hali, nemsiz ve
iyi birinsand herhalde.
Bana bakp glm se di .
..: Uaklarla ilgili bir fikriniz varm galiba, dedi.
Utanla ban sallayp eVet anlamna, inler gibi,
"I-laa," dedim. Adam hibir ey sylemeden devam ct'memi bekledi, suskunluunda insan koumaya iorlayanbir ey vard.
- Aslnda bir fikir falan deil, uaklarn saatleriyle
cinayetlerin saatlerinin kesitiini dndm, ama sonra
. biraz samaladm fark ettim.
Adal), "Anlyorum," diyerek ban sallad, biraz
daha sessizce. bekledikten sonra geneyumuak bir sesle
sordu:

212

- Byle bir ey nereden aklnza geldi?


- Bir haber grdm gazetede, faili mehul cinayetlerin ilendii kente giden bir uan arzalandn yaz
yordu, oradan aklma geldi.
Gene, "Evet," diyerek bir zaman sustu, SOnra gene
yumuak sesiyle sordu:
'
- Uak saatleri de gazetede mi yazyordu?
Alnmn terlediini fark ettim, aniden korkmutum, neden korktuu mu tam anlayamamtm, ama
iimde birexler hareketIenmi, kalbim hzlanmt.
- Hayr, dedim.
Bu kez hi beklemeden sordu.
- Uak saatlerini nasl rendiniz?
Elimde olmadan iimi ektim.
- Havayollarna telefon edip sordum, dedim. '
Ban sallayarak, - "Evet," diye mrldand, nne
bakarak dnd, kendi kendine bam sallad, birden
ayaa kalkt, "Teekkr ederim," deyip kapy ap -gitti.
Elimi skmadan gittiini, ancak o gittikten epey sonra
fark ettim.
Adam gider gitmez ben de hemen kalkp ktm,
patronun sekreterine uradm.
- Patron odasnda m?
- Yannda bir konuu var.
- Deminki adam m?
- Evet.
- yi.,Ben kyorm, sonra gelirim.
Sokaklarda dolatm, insanlara, hayattan, cinayetlerden, aklardan habersiz gzken, hzl'hzl bir yerlerden bir yerlere giden bu garip yabanc yaratklara baktm; beni korkutuyorlard. Daha fazla ,sokaklarda
dolamaya dayan;imayp eve gittim. Berrin'in sesini
duymaya ya da Sevda'yla konumayaihtiyacm vard.
Her zaman olduu gibi, duygularm ayaklandi zaman,
bu duygu ister korku, ister ak, ister ac, ister nee 01-

213

:1;]

sun, bir kadn sesi duymak istiyordum. nee Sevda'y


arad11, evi yant vermiyordu, sonra Berrin'i aradm, sesi sailki uzaklardan gelir gibiydi.
Sesi beni rahatsz etmiti.
- yi misin?
- yiyim.
Onu ncelendirmek iin,
- Murtaza Bey nasl? dedim.
- Yolculukta. Gene beni baka kadnlarla aldatlYOL

- Nereden biliyorsun?
- Hissediyorum.
Gldm, bu ocuka oyunlar bana hayatunutm
nyordu ..
- Belki yanl hissediyorsunduL
- Hayr, ben duygularma gvenirim, yanl hissetmiyorum, Murtaza Bey, beni aldatyor, baka kadnlar
la yatyor o, bana yalan sylyor.
- Duygularna' gvenme bu kadar.
- Baka gvenecek neyim var benim, duygularma
gvenmeliyim; duygularma gvenmezsem hata yaparm.

Biraz susup devam etti:


- Bizim snfta bir kz vard, herkes onun iin kt
eyler anlatyordu, benim duygularm da onun aslnda
iyi biri olmadn sylyordu, ama yanlyorum herhalde diye dncilim, bir insan yalmzea duygularma
dayanarak sulamamalym dedim ve o kzla arkadal
m srdrdm, sonra omn iyi biri olmadm anladm.
nsan duyg~larna gvenmeli.
- Yari, geleyim mi, seni ok zledim.
- Nasl istersen.
- Yarn geliyorum.
Telefonu skntyla kapattk, oysa daha bir gn nce aramz ok iyiydi, birbiriniizi lgnca seviyorduk ve

214

btn 'derilerimden' soyunmak zere olduumu dnyordum, 'imdi birdenbire gene o souk ve kskn
sesle karlamtm, arada ne olduunu, neyin deitii
ni ise anlarnam nmkn deildi. Ama bir eyin farkna
varmtm, bu soukluklar genellikle aramZn ok iyi
olduu, bitbirimizi ok sevdiimiz, sevgimizi gsterdiimiz, kendimzibirbirimize ok yakn hissettiimiz zamanlarn ertesine rasdyordu. Uak saatleriyle cinayet
saatlerinin akmas gibi garip bir rastlantyd bu da.
Ertesi gn oelde bulutuumuzda, durgn' bir hali
vard, sessizce soyunup sevimeye baladk.
Tam sevimenin ortasnda, nlplak stmde otururken sanki bir pikriikteymiiz gibi konumaya balad:

'

- Yarn Bur'la buluacam, bakalm onunla sevi.


ecek miyim.
imin nasl katlatn onu hissettirmemeye altm.

- Bakalm, dedim yalnzca.


Sonra sevimeye devam ettim.
Sevimeye ara verdiimizde gene ayn eyi syledi.
- Yarn Bur'la buluacam, bakalm onunla seviecek miyim, ok merak ediyorum.
Sesimi karmadm, iimde gene o bul:dan kllar
dolayor, her yanm kesip paralyordu. Yzme eilip bakt.
.
- Sen merak etmiyor musun?
- Ben merak etmesem ikimiz iin de daha iyi olur.
Sonra sevimeye devam ettik/ama bir ey hissetmiyordum, bir panayl' yerinde gsteri yapan bir cambaz
gibi seviiyor hem onu hem kendinii gzyordum. O
da ok istekli gzkmyordu bana:.Aramzdaki scaklk'
bir cmleyle yok olmutu, en azndan benim iin yle
,bir scaklk kalmamt, bir yabanc hatta bir dman gi"
bi gryordum on\!. Beni yaralamt, stelik de bunu

215

gene tam ben iimi amaya,

zrhlarmdan

soyunmaya

baladm srada yapmt. Beni kendine, scaklna,


yaknlna altrdktan sonra en yaralayc darbeyi o
durgun sesiyle indirmiti.
Eve dndmde telesekreterde yalmzca Sevda'nn
ksa bir notu vard.
- Ben yarn tatile gidiyorum;' On be gn yokum,
dndmde seni ararm, pyorum.
Kt gnler balamt benim iin, bir kadndan aldm yaray bir baka kadnla iyiletirmeye alrken
bir yara da yeni sevgilimden almtm. Sava meydann
da ar zrhlaryla diz st dm bir sava gibi hissediyordum kendimi, yeniden ayaa kalkp kalkamayacam da bilmiyordum.
.

Ertesi akamst her zamankinden daha ge bir sa~


arte arad beni, eve yeni geldii belliydi. Bur'la ilgili bir
ey sylemedi, ben de bir ey sormadm.
Aslnda sormak da istemiyordum, ac sanki iimdeki bir kesenin iinde saklyd, onu orada hissediyordum, ama bir~soru, soruyla gelecek bir aklama, o kese:
yi padatacak ve acy, zehirli bir iltihap gibi her yanma
yayacakt. Sormak isteyip istemediimi bir trl bilemediim soruyu sormamann bir nedeni bunu sormaktan utanmaksa, bir baka nedeni de belki acy yerinden
oynatnak korkusuydu.
Onunb yatti dnyordum, ama bu gerei

duymak istemiyordum. Yalnzca. kendimi bu fikre al


trmay" alyordum. Kesin gerei bilmeden, olup biteni bir ihtimalolarak kabul ederek, o ihtimalle bedenim ve duygularm arasnda bir uyum salamaya, kendimi o ihtimale, souk bir suya yava yava girer gibi
adm adm altrarak, kesinliini kabul ettiim de en
aln durumda olmay istiyordum; o souk suya aniden dmek fikri rktyordu. beni.
2\6

Havadan sudan ve ok ksa konutu~, kapatrken


sorduni:
- Yarn kata evde olacaksn?
- Bilmiyorum. Ben gelince seni ararm.
Bazen ksack bir yant, bir durumu ok ak anlatmaya yetiyordu. Hayatn ank benim telefon saatlerime gre ayarlamyordu. Bireyler gene aniden deimi
ri. Her ey benim gzmn nnde, hemen burnumun
dibinde oluyordu, beni sevdiini syleyen bir kadn,
birden beni artk sevmeyen bir kadn haline' dnyordu, ben buna engel olamyordum; hangi anda engel 01-,
maya almam gerektiini bile bilemiyordum.
.
Bana bir keresinde bir masal anlamlt, prens.sarayna getirdii kza btn sarayn am, odalarn gezdirmi, ama krknc odann kapsnda, "Bu kapnn arkasndakini sakn merak etme ve bu odaya girme," demiti, benim de akJarm hep byle oluyordu, beni ruhlarnn Otuz dokuz oda,nda dolatryorlar, beni kendi
scaklklarna altryorlar, sonra aniden nme krkn
c odann kapsn karyorlard, onun arkasnda ne olduunu bilemiyordum; bana yabanc, bana kapal bir
odayd, orada baka erkekler olduunu, souk seslerin
sakl bulunduunu seziyordum yalnzca.
Gidecek, akl soracak, efkatine ve anlayna s
nacak kimsem yoktu.
Kendi yazdm kitaptan baka bir iz de bulunmuyordu ortada.
Darda pis bir yanur yayordu,
Kitab elime alp gene kartrmayabaladm.
'Ak, bir oyundur benim iin, her zaman biraz e
lenmek iin balarm, sonra, kuman biraz daha heyecadandrmak isteyen bir kumarbaz gibi potu artrrm,
karmdaki erkei ben elenirken bana balamak isterim, o balandka bana daha da hrsbasar, daha da ba.
lansn iste~im, O balandka benim isteklerim daha ar217

tar, daha ok balansn, her eyini kaybetsin ve btn


ruhuyla benim olsun, oyun benim kesin galibiyetimle
bitsin isterim, hibir zaman her eyini kaybettiine, bana tam balandna inanmam, daha ok, daha ok isterim ve bazen ben onun daha kaybedecek bireyleri olduunu sanrken, o oyunu brakr, artk kaybedecek,
bana daha fazla verecek bir eyi kalmamtr, onun iin
oyun bitmitir, ama ben onun kaybettiini deil, benim
kaybettiimi, onu tmyle elime geiremeden elimden
kardm sanrm, onu yeniden oyun'a dndrmek
1
iin pqine dlierim, brakp gitti diye aclar ekmeye
balarm, kazandklarm ona geri vermeye koyulurum,
1
geri gelsin diye aldm hereyi geri verip kendi cebimden de demeye balarm ve ne gariptir ki, aslnda yenilmi olan birden galip duruma geer,imdi her eyini
kaybetmi olan ve kaybettiklerini geri almak iin inanl
maz bir hrsla ve acyla oyunun devamn isteyen, zlilen ben olurum, artk o pqinden kOtilan, ben peinden
koanmdr, ben peinden kotuka, o bir nceki oyunda kaybetmenin acsn ektii iin yeniden oturmak
iin nazlanr,ben istedike o marr, uzaklar .. .'
Tandm kadnlar dnyordum teker teker,
hangisine
benziyordu bu, hem hepsine benziyordu,
1
.-.1
hem de hibirine benzemiyordu. Sanki kadnlarn ruhi
larndatadklar kk kk canavar paralarn toparlayp onlardan, kendi ruhunun kamburlarndan tta
.
,:
np ac eken, ama karanlkta da kcbahr~da yakalad yalnz erkekleri ldren canavar bir katil yaratm
tm; duygular hem var hem yoktu; daha dorusu ba~kalarna kar1 duygular yoktu, yalnzca kendine ynelikti duygular, belki tek tek anlatlanlardan daha ok
. bu yan benziyordu Berrin'e, onun da duygular sanki
yalnzca kendine ynelikti, bakalaryla deil yalnzca
kendisiyle ilgili sorunlar vard, onlar zmeye al
yor, grd, rasdad her erkei de bu. denklemin -

i
i

:.

'

,.'.1.'

218

,..1
~-.

....

zmnde bir rakam gibi kullanyordu; ben de bir rakamdm, denklemi zmeye yarad m srece onun hayatnda duruyordlIm, denklemi zmekte nemimi
kaybettiim i djnncc de siliyordu.
Djncelcr, kardaki izler gibi birbirine karjyor
du, hibirinin kaynan bulamyordum. Bcrrin'in syledii gibi bu bir kadcr miydi, beni bu kzla bulujturmak iin Tanrnn eliylc y.zlmj bir JCY miydi bu kitap? Tanr bana ac ektirmek iin mi yazdryordu
bunlar? Tanrnn edebiyattaki roln abartt m dndm ve ok da inanl biri olmadm hatrladm,
ama inanmaktan ok hOjlanacaktm; edebiyatta Tanr}'
bulabilmek gerekten keyifli olacakt, ama edebiyam
yalnzca yazarlar ve onlarn niye yazdklar anlajlma
yan kahramanlar vard; cenneti ve cehennem i yaratan
yazard, kahramanlarn ve kendini yakan da yazard.
Btn kzlarn ay isimleri ajd bir 'masaj' servisine' telefon ettim, numaralar evirirkcn elleri m titriyordu, bu, hibir kadnn bana vercmedii bir heyecand. Telefona kan kadn adresimi alp hemen birini
gndereceklerini syledi. Yarm' saal sonra kap alnd.
Gelen 'Eyll'd, ksa boylu, pek de gzel olmayan, ok
gen bir kzd, salarn at kuyruu yapm, yiizn de
zellSiz boyamljn.
-Bir telefon edebilir miyim? dedi.
- Et dcdim.
Telefonu evirdi, eve gelcliini syledi' kendisini'
gnderen kadna, sonra beni umlttp uzun bir kOl1lljmaya dald. Kzlardan biri bir haka kz hakknda bireyler
sylcmij sonra d. kavgalar knjtl, konuan kz ekijtiriyorlard. Kaloriferin zerine oturmu kza bakyor
dum. T defon konujmasbeni sknaya balam~t; skl
dm hissedinec eliyle <'jimdi bitiriyonm' gibi bir ij'rct yapt, sonra on be dakika daha konuup telefonu
kapatt.

219

- Gevezesin, dedim.
GldiL
- Kusura bakma, i konutuk.
Evin iini dolap evreye bakt.
- Burada yalnz m yayorsun?
- Evet.
- Gzel evmi, yatak odas nerede?
Yatak odasna gtrdm onu, giderkenkitaplarn
dank olduu odayi bakt.
- Bunlar okudn mu?

Kitap okumayanlar ne zaman kitap grseler, kitabn sahibine ayn eyi sorarlard, sanki'ok inanlmaz
bir eyle karlam gibi.
- Evet. Sen kitap okumaz msn?
- Okumam moruk.
Birden laubalilemiti.
- Ka yandasn sen?
- Yirmi bir.
.
- Baban ka yanda?
Babasnn yan da syledi, babas benden birka
ya bykt.
Soyunmaya baladm, beni seyrediyordu, soyunup
yatan zerine uzandm, o da stndeki kaza kard,
benim baktm grnce gld.
- Merak etme hepsini karmayacam.
- stersen karabilirsin.
- Yok, brmam. Senin evinde masaj kreni var
m?

Hayr.

antasn kartrp

bir krem buldu, a\'Ucuna azck


sk p masaj yapmaya balad, ama masaj yapmasn do
n drst bilmiyordu; bunu saklamak iin de. bastrp
canm actyordu.

- Canm yakma; dedim.


- Daha yava yaparm.

220

Srtm biraz ovdukan sonra, bacaklarma indi onda kalalarma doru biraz onladktan sonra, "Tamam dn," dedi, srt St dndm. Omuzlarm ovmak
iin eilincebol tirrnn dekoltesingen gslerinin
st ksm grnd.
- Biraz dal~ eilltfen.
- Memelerimi mi grmek istiyorsun monk?
- Evet.
- Gzel olsalard gsterirdim, ama gzel deliiller
be moruk.
- Olsun, sen gster.
Tirtn suryeniyle birlikte yukar doru ekince,
kk, ama hafife sarkk gsleri meydana kt.
- Gzelmi, dedim.
- ok eHendii iin sarkt diyor bizim kzlar, ama
aslnda ondan deiL.
- Gslerin ak kalsn.
Durdu dnd. Sonra dizlerinin stne kp ba'
n yataadayad ..
- Sen kar ellerim kremH benim.
Kasklarm kalalarna dayayp tirtyle suryenini

lar

kar.dm.
Yar plak

bir halde omuzlarma masaj yapmaya

balad.

- Moruk aslnda seninle iyi bir sevimek isterdim,


- Ben istemem .
..... Sen bilirsin. Aslnda yakklsn biliyor nus;n.
- Saol.
ini bitirdikten sonra giyindi, ben de giyindm.
Parasn vermek iin cebimden paralar kardm.
- Taksi paras alt yzbin lira tuttu, dedi.
- Be.ni kazklamana gerek yok, sana zaten fazla vereceim.

Vermem gerekenden daha


Elimdeki paralara bakyordu.
iL
ci

fazlasn ayrp

verdim.

221

- Onlar da versene, dedi.


Elimdeki paralarn hepsini verdim, ocuk gibi sevinle ve arszca gld.
Orospular her zaman heyecanlandmyordu beni,
bir kadn kendi bedenini ruhundan, dncelerinden,
duygularndan, gemiinden, inanlarndan, hatta gerek adndan kopartp btn scakl, yuvarlaklar, girimjleri, kmlan, glgeli kuytuluklaryla sana verdiinde, bu adsz ve sahipsiz beden senin bedeninn bir
paras oluyordu, onunla istediin gibi, btn isteklerini gereklqtirerek oynayabiliyor, seviebiliyor, kendi
isteklerini, duygularn onun sahipsiz bedenine doldurup kendi paran yapabiliyordun. Parasn verip sokaklardan sahipsiz bedenler toplamak, onlarla bu bo evin
maara kovuklarna benzeyen sessiz odalarnda mahrem oyunlar oynamak bir mucize gibi geliyordu bana;
orospuhrla yaadm her paralanm sevimeden sonra byk bir huzur ve ferahlk duyuyordum.
Eyll, gitmeden nce son bir gevezelik ederken, alt evdeki btn kzlarn yln aylarndan birini ad
olarak aldl111 ama kimsenin 'Mart' adn istemediini
sylemiti, "Niye?" demitim ben de, "Jl Sezar' i martta ldrdler diye mi?" Yzme kukuyla bakmn, aklmda en ok o bakjl kald.
Eyll gittikten sonra evin iinde bOj bo glmseyerek dolajtll11, evin iinde gezinmekten hOjlayor
dm, sokakta yrrken yonldumdan daha fnla yonluyordum ve bunun sm da anlayamyordum.
Yrrken telefon ald, telefon sesiyle birlikte iimin kasldn hissettim, arayan byk br ihtimalle
Berrin' di ve bana onun ses artk ac veriyordu, ama gene de sesini duymak istiyordum, telefonu telala atm.
Berrin' di.
- Kadnlarla yatyor musun?
. - Hayr.

222

.,,

Sonra da niye sylediimi bilmeden anlamsz bir


soru sordum:
- Sadakatim skyor mu seni? '
- Hayr.
Biraz duraklayp ekledi:
- Benim sadakatsizliim skyor mu seni?
Sesinde krlm cam paralarnn prtkl keskinIli vard. '
- Hayr, dedim souk bir sesle.
Ksa konuup kapattk. Ertesi gn ne zaman arayacan sormadm, sesindeki o ok iyi tandm dman
, ca sevin her zaman olduu gibi gene iimi karmakar
k etmiti. O kadar iyi tanyordum ki o sesi, hemen hemen btn sevgililerimden duymutum, benden bkma
ya, balayp da baka erkeklerle krtrdklarnda, beni
artk eskisi gibi sevmediklerinden dolay byk bir sevin ve anlayamadm bir dmanlk yerleirdi seslerine; Berrin'in sesinde de o bildiim dmanca sevin titriyordu.
Bir baka erkekle sevitiini, bana bu kadar zevk
duyarak sylemesinin, belki o erkekle sevierek elde ettiinden daha fazla bir zevki bana bunusyleyerek elde
etmesini salayan eyin, ilikimizde bu dmanca arpkl yaratan noktann ne olduunu anlayamamak,
beni ondan, aramza giren baka bir erkeinplak gl-'
gesinden dala fazla uzaklauryor, onu bir yabanc gibi
grmeme neden oluyordu; iin garibi bana yabanclajlp
uzaklatka, yz belleimde dala fazh bulutlara kar
p silikleiyor, bu da benim onu yakalama isteimi, ona
bamllm dala ok arttryordu; onun djmanll
beni ondan uzaklatrmadka, peinden kOjma isteimi
de oaltyordu.
, Berrin'i yakalayamadm iin, onun hayalinin dolat kendi kitabm okumaya dndm yeniden. Kita-

223

bn

j
i

:1

i
!

iinde hep onu aryor, onu bulamadm yerlerde


bile bazen bulduumu sanyordum.
Kitab atm srada, iddetli bir rzgarla birlikte
yamur balad, pencerelere sanki demir zincirleric vuruluyordu, camlarn zangrdadn duyuyor ve darda
uumz biqeyler varm duygusuna kaplarak korkuyordun. Yamur beni ocukluumdan beri korkuturdu.
.
Kendime bir iki koydum, kitah atm, yamur
pencereleri krp ieri girmek ister gibi uultulu rpn
malarla camlara vuruyor, slak bir kam sesi kulakla. rmda patl'yordu.
Zbeyde yle diyordu kitapta:
.
'Btn yaadklarmdan pimanm, ama bir daha
yaasam gene~yn ekilde yaarm. Piman olmayacam bir hayat yaamak istemeo.'
Zbeyde'nin' konumalarn okurken, o konuma
lar Berrin'in sesiyle kulamda nlyor, ses yamuru
nun sesine karyordu. Ben de btn yaadklarmdan
pimandm, ama ben piman olmayacam bir hayat yaamak isterdim; huzurlu ve sakin bir hayat olsun isterdim; ilkokulda yapp duvarlara aStlmz, o yejil im enleri, kocaman gnejleri, krmz kiremitleri, hacasndan
duman tten evleri olan resimlere benzeyen yerlerde
yapmak isterdim; o ilkokul resimleri gibi acerrii ve sakin bir hayat beni sarsn isterdim, bahede kuzular ve
orospular dolajsn isterdim, bir aile isterdim.
Kitab okuduka, Zbeyde'ye bir hayranlk duyduumu, onun erkekleri pejinden' kjturmasndan, bajka- '
'larnn yanndaki gl dunjundan, yalnz kaldnda
hznlere boulmasndan, kalabalklardaki etkileyici
sahte karl n dan; ayn anda birok kiilii iinde tajma
sndan, erkeklere ac ektirmesinden, vahetinden,g
dinden ve gszlnden etkilendiimi fark ediyordum~

224

bugne kadar tandm btn kadnlardan daha ekici geliyordu bana ve ne mutlu olabilen, ne de mutlu edebilen bir kadn olduunun aka
anlalmasna ramen o kadnla bir ak yaamay hayal
ettiimi fark ediyordum. Ben de mutlu deildim ve
kimseyi mutlu edemiyorduri, ama Zbeyde'yi mutlu
etmek isterdim, onunla mutlu .olmak da isterdim, onunla yaayacamz bir ak ikimiz iin .de inanlmaz bir
meydan okuma olurdu, mutlu. olmasn bilmeyen iki in:
sann birbirini mutlu etmek iin uramas ve bunu nasl yapacaklarn bilemedikleri iin kendilerini paralamalar, sonunda kzp karlarndakini de paralamaya
balamalar, ite buna insanlar byk bir ak derlerdi ve
gerekten de byk bir ak olurdu herhalde. Hayalimdeki kadn bu muydu acaba, hayalimdeki kadn m
Bu

kadn aslnda

yazmltm?

O gece ryamda Zbeyde'yi grdm, yUzU yoktu


ya da vard, ama ben bir trl seemiyordum, beyaz bir
duman vard yznUn olduu yerde ve kmldanp duruyordu, bedeni ise dolgun 've etliydi, onu grp sarIa
biliyordum, ac yeil bir elbise giymiti, omuzlar bembeyaz ve yuvarlakt.ato gibi bir evin yuvarlak balkonundaydk, fskiyeli bir havuz vard balkonun nnde.
lemeli, beyaz demir sandalyelerde oturuyordu k, ortam'zda gene beyaz yuvarlak bir masa dunyordu. Sesi
Berrin'in sesiydi, uzanp elime dokunmutl, bu aramz
daki ilk dokunun, kzl parlak salar vard, onlar okamak istiyordum, "Yamur yaacak galiba," diyordu,
"yamurdan korkarm."
'Yamurdan korkarm'

derken -sesi benim sesinie


benziyordu.
Sonra birden Franszca konumutu,' o cmleyi
sonra hi unutmadm.
- Oh Murteza Bey, t m ple, t se.
Tehlikeli Masallar

225/15

Anlatlam':?> bir mutlulukla uY<1ldm birden, btn


istediim burclu ite, Zbeycle gibi bir kadn beni sevsin
ve b,aa, "Send,cn ho~lan)'orum biliyor musun, n desin.'

~ 'Seni scvi~orun' demesini bile istemczdin, 'senden


hOjlonyonn; biliyor musun,' demesi ok daha heyecan
vericiydi, gelimeye, oalma)'", bymeye hazr bir aj>k anlatyordu bu sz> Daha nce de ryamda grdm kadnlara ajk olarak uyandm olmutu, o sabah
da Zlibeyde'y" "jktm, ama yle bir kadn olmadn
uyku scrsemliiyle hatrlamam beni acya bodtL Istediim,>sevdiim kadn Zbeyde'ydi, o sabah bunu ok iyi
biliyordun, ama yle bir kadn yoktu, onu ben uydurmutum.
Yatan iinde oturtp bir sigara yaktm, ryam ol,
duu gibi gzlerimin nndeydi. Balkon, giydii elbise,

salar, souk

=:'

souk

ses beni daha ok etkilemijti- syledii Franszca cmle kulamdayd. Ak,


ryamda Zbeyde'nin o Franszca 'cmleyi syledii anda duyduum duyguydu, o scaklk ve gven duygusuydu, y>alnzca onunla paylatm yalnzlkt!.
U g} boyunca Berrin aramad, ben evin iinde
kitap la veZbeyde'yle yayordum, onun sylediklerini sanki gerek hayatta yapnm cmlcler gibi alglyor,
onlara y'Hlltlar veriyordum, onu aclarndan, yalnzl
ndii, mutsuzluundan kurtarabileceimi, ikimizin de
kurtulabileceini anlatyordu m, baka erkeklerle seviti
i blmleri okurken kskanyordum, o erkekleri sevmediini okuduunda seviniyordum, yalnzken yaptk
larn, dli"ndklerini okuduumda, baka erkeklere
gstermediini bildiimduygubrn paybtm iin de>rin bir sevin duyuyordum, esprilerine glyordum,
ona pkalar yapyordum, kimsenin bilmediini sand
n duygularn bildiimi syleyip onu jall'tyordum,
gnlk gazetelerden haberler veriyordum, djnce1edmi anlatyordum, zaman zaman kitabn baz blmleri226

bir sesle -o

nideitirip yeniden yazma isteine kaplyordum, ala


d yerlerde ben de zlyordum, anlamsz erkekleri
hi yoktan kskanp zntlere kapldinda o erkeklere fkelenip Zbeyde iin ac ekiyordm .
. ocuk istediini anlatt blmde ise ben de hayatmda ilk kez baba olmak istemitim, hi ailem olmad
diye dnmtm, ama ben kendim bir aile krabilir,
ocklar yapabilirdim, onun ock isteini neredeyse
tpk onun gibi hissetmitim.
yle diyordu:
'Hayr, ocuklar sevdiim n deil, ocuklara
dkn deilim, ama bazen eti m bir ocuun, kendi' dourdm bir ocuun dokunuunu zlyor, bacaklar
ma sarlan bir ocun, tOmbul etini dymak istiyor tenim, bi,r ocuk' doururken ekeceim acy, o. acnn
nasl bir ey oldunu bilmediim halde zlyrum, o

sanclar
kamn,

bile zlyorum, btn bedenim, kasklarm,


memelerim bir ocu zlyor, bir ocuu'n
kokusunu koklamak istiyorum, ama hibir zaman bir
ocuum olnayacak, birok zlemim gibi bu zlem de
etimde gml kalacak.'
Kitab bitiremiyorduri, bitirmcm de mmkn deildi, nk bandan balayp okumuyordum, fal aar
gibi. kitab bir yerinden ap okuyordum, sonra baka
bir yerine atlyordum, kapatp yeniden ayordum, bazen ayn yeri birka kere okuyordm, bazen dalp kafamdan yeni blmler ekliyordum.
Zbeyde'yi yazarken neler hissettimi hatrlamaya
alyor, ama tam hatrlayamyordum. Berrin'in yz,
gibiydi o duygular, varlklarn biliyordum, ama nasl
olduklarn aka belleimde canlandramyordum.
Bir ara oturup kitab satr satr yeniden yazmay
dndm, cinayet yerinde dolap cinayette yaplanla
rn tpksn taklit eden bir hafiye gibi belki byle yapa-

rak,cinayeti nasl ilediimi bulabilirim diye dnyor-

227

dum, ama bu dnce bir yandan da gzme komik gzktnden bunu yapmay hep erteliyordum.
Ryalarm ise Zbeyde'yle doluydu, her ryadan
sonra Zbeyde'ye biraz daha balanarak uyanyordum.
Gnler, perdelerini hi amadm evin iinde kitapla,
Zbeyde'yle, Berrin'le, Sevda'yla ve kendimle boua
rak geiyordu, sankihepimiz Zbeyde'nin grnmeyen
yznn iinde kayboluyorduk.
.
Bir gn telefon ald; bir an sanki Zbeyde konu"cakm sanarak atm.
mark sesi duydum.
- Naslsn, ben tatilden dndm.
Birden, gndr evde yaadm btn duygular
bir anafora kaplm gibi bir merkezin iine dklp
Sevda'ya duyulan bir zlemednt, sevinle bar

dm.

- Erken mi dndn?
- Evet, skldm.
Hemen bulumaya karar verdik. Darda yamu
run serin li i vard. Gkyznde bulutlar kaynayordu.
Lokantann kapsnda karlatk,salarn kestirmi, kenarlar sar eritli lacivert muambadan modern ve gen'
bir yamurluk giymiti, genlemi gzkyordu, yalnzca gzlerinin altndakiglgeler pek de mutlu olmad
n gsteriyordu, oktandr yapmadmz gibi koarak
birbirimize sandk.
bildik parfm7amur kokusuna karyordu, bir an yle birbirimizin scakln solu,
.
yarak san durduk.
Yemek boyunca ellerimiz birbirine dokundu, uzun
zamandan beri olmad gibi sevecen, anlayl, cokulu
ve istekliydi k, Berrin'den Zbeyde'ye akanzlemlerim
oradan da sekip gerek bir kadna, Sevda'ya ulamt.
Gnlerden beri ektiim aclar, biraz dinlenebilmek
iin, klk deitirip zleme dnerek Sevda'nn koynu na . akyordu. ,Onu sevmeye, onu zlemeye kararly- .
dm,
da uzaklarda olduu gnlerde beni zlemiti an-

228

lalan, yeni sevgili eskinin yerini dolduramamt herhalde, bunu sevinle fark ediyordum.
Sevda'nn acsndan kurtulmam iin Berrin'e kotuum gibi, geldiim yolun tam tersine Berrin'den kurtulmak iin Sevda'ya kouyordum. nsan'n iindeki kk
bir sevgiyi ya da zlemi alp bunu kendi isteiyle bytebileceini kefediyordum. O anda gerekten Sevda'y
ok seviyordum, kzgnlm unurmutum. Halimizde
hafif bir utangalk da vard, sanki ilk kez buluuyor gibiydik, ama bu ttangal kolay ap kahkahalarla da
glebiliyorduk. Gldmz zamanlar, ayn eyleri
Berrin'in de eski sevgilisiyle 'yaadn dnp iim s
kyordu, ama bununklmdan uziklatryordum he,

men.

Yemekten sonra, deniz kenarnda ay imeye gittik, Boaz grilemiti, arabann iinde, ayc ocuun
getirdii tad kam aylar ierken, Sevda elimi tuttu.
- Neden braktn beni? .
- Seni ben bakmadm.
- Sen braktn ... imdi birlikte otursaydk. stemez
miydin? .
- sterdim.
Gerekten de o anda Sevda'yla birlikte yapmay istiyordum, onun scakl, sevimelerimiz, aclardan <onlmam, beni yeni ve sakin bir hayat hayaline doru srldyordu.
- Niye evlenmiyonz?
- Bilmem.
- Sen ~stcrsen ben evlenirim.

-Sevgilin?
- Benim iin senden bakas nemli deiL.
Birden .aklma, bana 'bir baka sevgili bulduunu'
. syleyii geldi, daha olanlar unttacak kadar zaman gememiti. Laf deitirdim. Akama kadar dolatk sokaklarda.

229

Akam o sevgilisiyle bulumaya gitti, ben de eve


dndm, gizli gizli telefon bekliyordum aslnda. O akam telefo gelmedi. Hep tcIefonun zilinin almasn
bekliyordum, ama eski bekleyilerim kadar heyecanl
ve telal deildi, aldm daha ok Sevda'clayd ve onunla
birlikte yeniden yapnp yaanamayacan da dnme
ye balamtm~ ok gzel' bir gn geirmiltik, ok
uzun zamandan beri olmad kadar scak ve yakndk
birbirimize, huzurluyduk, huzuru ve scakl zlemitik.
Ertesi gn lene doru, yamurun gn iyice grilctirip yalnzlatrd bir vakitte telefon ald, anca o
uzak ses duyuldu:
- Merhaba.
Benim sesim tahminimden ok daha mesafeli ve souktu, ancak o zaman ne kadar kzdm ve zld
m anladm.
- Yarn geleceih"dedi .
..:. yi; dedim.
Uak saatini syledi ve telefonu kapatt, ok ksa
kOI1tmutuk.

Berrin gelecek diye bir sevin duymuyordum, bir


beklentim, zlemim, fkem de yoktu, btn duygular
m kaybetmitim sanki. Biraz yemek yiyip bir film seyrettikten sonra uyudum, ama uykumda ok huzursuzdum, uyankken, hissetmediim her duyguyu uyurken
lissediyorduIll sanki, kabuslar, korkular vard uykumun iinde.
Ertesi sabah erkenden uyandm" ama erken kalkmama ramen gene havaalanna ge kaldm, 'onu terminalin nnde beklerken buldum, arabaya bindi,
- Ge kaldn, dedi.
- Naslsn? dedim.
- yiyim, dedi.
- yi grnyorsun, ddim.
230

- Sen de, dedi.


- Nereyegitmek istersin?
- Eve gitmek istemiyorum, baka bir yere gidelim.
Krgn, souk ve em redi ci bir hali vard, bazen kadnlarn benimle, benim bilmediim bir baka gizli iliki yrttklerinden, benim bilmediim o ilikide aramzda eitli olaylar getiinden ve'o olaylarn sonucunda bana anlayamadm tepkiler gsterdiklerinden kukulanyordum, nk ilikinin benim bildiim ksmn
da Berrin'in bana krgn ve souk olmasn gerektirecek
hibir ey yapmamtm, ama krgn ve soukm ite.
Nereye gideceim e karar vermeden srdm arabay. Hzla gidiyorduk. Bir zaman sonra, ilk bulutuu
muzda gittiimiz kumsaln yolunda olduumuzu fark
ettim. Yamurla sbnm ormanarn, yaprak ve toprak
kokularnn arasndan hi konumadan geiyerduk, 01'mann kokusunu alabilmek iin pencereyiamltlm, biraz sonra gene o uzak ve krgn sesiyle, .
- Peneereyi kapatr msl11 ltfen, dedi.
.
.
Kapattm. Arabann motor sesi duyuluyordu yal..
. nzea, aramzda yle ar bir hava vard ki, radyoyu bile
amamtm, mzik sesini bile tayamayacakt ilikimiz, kmlmak zere olan bir dal gibiydi k ve kulaklarm
o ltrtlyl duymak iin bekliyordu.
Kumsala vardmz da gne amt. Aklarda beyaz kpkl kk dalgalarla talanan, masnavi. parlak
bir deniz urb kadar bombo uzayordu, ilc bir gemi
ne bir sandal gzkyordu, deniz kular bile yoktu.
Kumsal da denizin sszlna uymutu, sessiz ve kimsesizdi, sanki dnyann bittii bir yere varmltk. Arabadan kp ilk gnk gibi birbirimize demeden yrmeye baladk, ayaklarmz denizin ve yamurun nemini
tayan kumlara batyordu, bir boltun iinde birbirine dokunmadan, kommadan yryen krgn ve akn
iki kiiydik. Birden bana sokulup koluma girdi, bedeni231

scakln hissettim kolumda, iri gslerinin yumuakl kumsala gittiimiz ilk gn hatrlatt, glmsedim, ona baktmda o da beklenmedik bir aka yap-'
m gibi alayc bir glmsemeyle banabakyordu, beline sarldm, imdi sarma dola yryorduk. Kumsaln

nin

biraz i taraflannda stnde l bitkilerine benzeyen di-.


kenIerin bittii kum tepecikleri vard, deniz bu minik
tepeciklerioymu bazlarn bir maara gibi derinletir~iti. Dudaklarnn kula ma doru yaklatm .hissettm;

- Hep kumlarn stnde sevimeyi dndm.


tepeciklerinin bir maara gibi derinletii
oyuklardan birine ektim onu, kumlarn slak serin li i
ni, ptrlerini, unutulmu deniz kabuklarnn sertliini
bacaklarmzda hissederek, gkyz, deniz ve kumsaldan oluan bir boluun iinde hi konumadan, bir ey
sylemeden, aramza kendi ellerimizle rdmz du-
varlar, kzgnlklar, dmanlklar, krgmlklar, ksknlkleri paralamaya alr gibi garip bir tutkuyla sevitik. Yanl seilmi szcklerle, eksik sylenmi cmlelerie bozduumuz bir ilikiyi bedenimizle, etimizle
yeniden kurmaya alyorduk sanki.
KuIl

Ayaa kalkmzda,
- Seni ok zlemitim, dedi.
- Evegitmek istemediini sylemitin.

- Evet, scninle bir d,ha sevimemeye karar vermiArtk iki erkekle ayn zamanda sevimemeyc kararlym, hayatmda yalnzca bir erkek olsun istiyorum.
Bur'la seviiyordu demek, ilikileri, beni aklndan
silmeyi dndrecek kadar gelimiti yeniden.
Souk ve alayc bir sesle sordum:
- Niye sevitin peki?
Dudaklarn srdn grdm.
- Seni bu kadar zlediimi bilmiyordum, ne kadar
zlediim i kumsalda yrrken fark ettim.
tim.

232

'i

-:1

'i
;~

,'J
>j

Salarn amt, yzne baktmda, bUtn izgilerini derinletirip onu ya1 bir kada benzeten inanl
maz bir keder grdm. Bir keresinde Sevda'n yznde grdm o korkun kederin neredeyse tpksyd,
sanki iinde baka hibir duygu kalmam~, her ey bir
kedere dnp yznn izgilerine bir dvme gibi ka~lIlmtl, gzleri unutulmu eski havuzlar gibi derin ve
karanlkt ve o karanlktan ktan bir su gibi prldayan
gzyalar akyordu. Durduk. Ona sarlmak istiyordum, belki de hayatmda 'en ok istediim ey o anda.
ona sarlmakt, ama sevimeyle ilgili syledii szler btn gcm yok etmij, kollarm kprdatamoz hale getirmiti beni. Hem onu ok seviyor ve bir daha hi ayrlmadan yanmda kalmas istiyor, hem de hemen o
anda orada, bir daha grnmemek zere kaybolmas

diliyordtm.

Kalsa da gitse de mutlu olmayacaktm artk, onun


kederle bakan bir yz, benim kskanlkla zehirlenmi
bir akm vard, birden 'bana sarl p . ba1Il1 omZtma
gmd, ne kadar yle kaldmz bilmiyorum, bajllll
kaldrdda, tam da beklediim gibi keder kaybolmu
tu, hznl bir ocuk yiizyd imdi.
Ona bakarken, Zbeyde'nin bir szn hatrladm:
'Yanmda kimse olmaddan deil yalnzlm,
yalmz olduumu syleyebileceim kimse olmad iin
yalnzm ben,' diyordu. Yani belonun azndan yle
yazmtm ve ne yazdm imdi alyordu. Y",-arken
belki de bu kadar farkda deildin sylediimin, ama
imdi biliyordum ne demek istediimi, bu yle bir yalnzkt ki bakas varl ya da yokluu deildi onu
belirleyen, yalnz olduunu syleyebilecek kadar yak
bir kimsenin olmamasyd esas insan yalnz yapan ve
ben Zbeyde kadar yalnzd.
Yeniden yrmeye baladk, arabaya yaklatmz
srada,

233

- Kpei hatrlyor musun? dedim.


Kk bir ocuk gibi glverdie
- Seni Doacakt, kpein boduu ilk insan ola-

i,

:i

:1

cabn.

Uzaip elimi tuttu, dudaklarna gtrd, yavaja


pt.
Sanki garip bir drtyle ilk gn yaptklarmzn
tpksn yapyorduk. Kumsaldan sonra ilk gn gittii
miz kr lokantasna gittik, ayn yemekleri smarladk.
Lokantann bahesi defne aac kokuyordti.
- Bur'la aramz ok iyi, dedi. Onunla mutlu oldum bu sefer, elendik, beni ok gldrd, artk seni
unUttuuU djndm, aa sonra seni tekrar grmek
istedim, kumsala gidene kadar bu kadar zlediimi fark
etmemijtim, yle bir grmek istediimi sanyordu m,
ama seni ok zlemijim. .
.
Hi karjlk vermedim. Kitaptan sz etmeye bajlad:

- Kitab yeniden okumaya bajladm, belki de o


yzden zledim seni .
. - Hala kendini Zbeyde'ye benzetiyor musun?
Dudaklarn srarak bajn sallad.

- Evet.
- Neyinibenzetiyorsun?
- Mutsltzluumu.
- lk g d~ byle sylemiti.
- imdi de byle hissediyorum, mutsuzhu benziyor benim mutsuzluuma, eskiden mutsuzhun herkes
. iin ayn olduunu dnrdm, imdi mutsuzluklarn
deijik biimleri olduunu djnyonm, belki de diyonm insanlar birbirine benzeten onlarn mutsuzluk
biimleridir, Zbeyde'nin mutsuzluu benimkine benzyoL

Bu szleri duyunca, onu unutup kitabOlla, kitabn


onun iistndeki etkisiyle ilgilenmeye baladm.

234

- Nasl bir mutsuzluk bu sizi birbirinize benzeten?


. - Nedensiz ve tanm yaplamayan bir mutsuzluk
olmas. Dnyorsun, niye ntsuz olduunu merak
ediyorsun ve bir neden bulamyorsun, orada iinde duruyor mutsuzluun, dandan herhangi bir insan ya da
herhangi bir olay yerleltinniyor onu oraya, o orada hep
var, Zbeyde'nin mtltsuzluu da benimki gibi, orada
duruyor hep; sonra huzursuzhu benziyor, ryalan
benziyor, erkekleri kmsemesi de benziyor galiba.
akac bir kzgnIda kalarml att1l1.
- Sen yoksa beni kmsyor musun?
BaInI sallad:
-' Hayr artk kmsemiyorum, onu yanl syledim, artk kendimi kmsyonm, sen bana gszlm rettin.

-.j

'lj

Bu sefer gerekten armtm.


- Gszln m?
'- Evet, bana gszlm, aslnda kk bir kz
olduumu, erkeklerle baa kamayacam rettin, sen
bunu daha batan sylemitin, ama o zaman inanmanltfm, mdi inanyorum, eVet gszm.
Bunlan o soukkanl, durgun ve uzak sesiyle, kendi
hastaln tehis eden bir doktor gibi sylyordu, gszl ona gre bir gerekti ve gerekler sylenirdi.
Son iki szc bir kez daha tekrar ettiinde, sesin-

de hir aCt duydum.


- Evet gszm ...
Ben yeniden kitaba dndm.
- Ana Zbeyde'yle benzerliini tam da anlatan
yorsun, bir belirsizlik var sylediklerinde.
Dnd.

- te o belirsizlik zaten Zbeyde'yle benzerlii


duygular hissedip de gerekliini kavrayamamamz, nedenini bulamamamz, nedensiz yalnzlmz,'
mursuzluumuz, belirgin hibir ey yok, duygularmz

miz,

235

sanki, nasl sylesem, sanki bolukta bir yere dokunmadan duruyor.


Sustuunda, henz szn bitirmemi olduunu,
ama syleyipsylememekte kararsz olduunu hissedip
sesimi karmadan bekledim. atalyla tabandaki yi-
yeeeklerle oynuyordu. Yeniden sze baladnda, konumaktan ok zld bir eyi. syleyen biri gibi ar
ar konutt.

- Aslnda, artk Zbeyde'ye benzeyip benzel}edi


o kadar emin deilim.
Yemekten sonra gene ua karma telayla arabaya binip hzla havaalanna gittik. Yolda konumadk,
ikimiz de kendi dneelerimize dalnlltk. Havaalanna
gelince, televizyon dizilerinden rendii gibi "Kendine
iyi bak," deyip yanamdan perek arabadan indi, sonra
dnp kapy at, ieriu7.andl, gene ayn eyi syledi.
- Ne olursa olsun seni ok seveceim, hayattm boyunca seveceim seni.
.
Tenninale girene kadar arkasndan baktm, bir kadn salnts hala yerlememiti bedenine, bir izci kz gibi dmdz yryordu. Topuzunun tepesine deen bir
gne nn brakt kk panit}'! grm en son,
sonra terminalin glgeli kapsnda kayboldu.
Eve kadar nasl gittim bilmiyorum, bitkin bir haldeydm, zorlukla asansre bindm. Asansrdcn kar
ken kk bir eye arptm. Baktm:beni kmseyen
kk yazar dostum. Kapmn nnde de brakt katlar duruyor.
- Bana kitabndan bir para m getirdin?
- Evet.
- Gel ieri, sana bir kola vereyim .
. nnebakarak ban sallad.
- Ben gideyim, teekkr ederim.
ime

.i

236

Benmle dost olmay reddediyor, ama bana gene de


yazdklarn

getiriyordu, o anda o kadar yalnz ve bitkindim ki, bir insan sesine ihtiyacm vard, srar ettim.
- Gel hadi, bir kolai.
Eve birlikte girdik.
- Sence ben aptal mym? dedim.
nne bakarak glUmsediini grdUm, evet, aptal
olduumu dnyordu, ama bunu bana sylemeyecektt.

Bir daha sordum.


- Sence ben aptal mym?
Ba hala ne eikti ve hala gmsyordu.
- Bilmem, dedi.
- Aptal deilim, dedim, aptal deilim, yalnzm
yalnzca ve yalnzlk beni sana aptal gibi gsteriyor.
Hi sesini karmad, sylediklerimle elenir gibiydi, yzndeki alayc glmseme hep orada duruyordu.
- Sen aptal msn?
Bu sefer ban kaldrp gld.
- Bilmem.
- Aptal deilsen niye btUn arkadalarn sokakta
oynarken Sen evde oturup samasapan eyler yazyor
sun? Niye insanlarla konuacama yalnzca yazlarla zaman geiriyorsun? Akll olduunu mu gsteriyor bu
senin?
Yzme dild,atle bakyordu, ~zlcri kocaman kocaman alm, dudaklar bzUlmt, sylcdildcrini
dUUnUyordu. Kalarn att.
- Aklllar yazar.
- Newton North yazmyor ama, dedim, o dUnyay dolayor, uzaya gidiyor, sen yazyorsn.
Bu ar bir darbe olmutu, elindeki ieyi yanna b
rakt, zor bir hamleylekarlam bir satran gibi,
oturduu iskemlede hafife ne doru eilerek dUUn
meye koyuldu, sessizliin uzamasndan rahatsz olnu-

237

)'or, en doru yant burma)'a alljyordu. Sonunda bfasn kaldrd, gzlerindekendinden honut bir k dola)'ordu, gene o alayc glmsemesni saklamaya al
yordu.
- Newton Nonh'u ben yazyorum, dedi, ondan
"kllyn; daha akll olsayd o beni' ynard.
.
)' antndan hOIHlt bir bimde 'eilip yere brakt
jiesini ald, ierken, benim de kar hamle yapmam
beklediini (ark ettim. Benim ocukluuma benziyordu. Kendi ocukluumu yazsam, onun gibi bir ocuu
yazardm, yalnz, yabanc, yabani ve yarmacyd; sevgi
bulanayacalIldan emin bir biimde sevgiyi batan reddedil'ordu, isteyip de "l"nanaIHn daha kt olduunu
seziyordu, sevginin yerineakl ve karslIldakini yenmeyi koyuyo,du.
.
Zbeyde'nin yalnzlkla ilgili syledikleri geldi yeniden aklma.
-ok yalnzm, dedim, btn sevdiklerim beni brakt.
.
BalIlI kaldrmadan kalarnn altndan bana bakt
n grdm. armtl, bu deildi bekledii, duygusal
bir konumaya hazr deildi, ne syleyeceinebrar yeremedi, dmanca ya da alayc bir ey syleyeceinden
korktum, o an, ondan alayc bir sz duymak, onun tahmin edemeyecei kadar yaralayacakt beni.
- Newton Nonl'un bile bir sevgilisi var, eliyeekkdin.

Gene glmsedi, ama bu kez alayc deildi, Newton N orth' dan byle sz etmem houna gitmiti.
- Sizin de olur, dedi.
- Senin hi arkadalIl var 1111?
Ban iki yana sallad.
- Benim de yok, dedim.
Bir sre daha sessizce oturduk. Sonunda ayaa kalkt.

238

- Ben gideyim, dedi.


kadar geirdi onu. Kapdan karken elimi uzattm, kafasn kaldnp yzme bakt, elini uzatt,
eli minicikti, avucumun iinde kayboluyordu, sk sk
tutup salladm.
- Gene gel, dedim,. konu~uruz, naslolsa ikimizin
de arkada~ yok.
- Olur, dedi.
Asansre bindii srada arkasndan bardm:
.o. Romann devamn getirmeyi unuta.
Unutmayacan biliyordum, yazd srece getirecek, okuyacak birini arayacakt.
Kapya

'.'

239

xv

ll ii1de minicik siyah izgiler olan koyu kahverengi

tvid bir tayyr, uuk bej balk bir kazak, dizlerine kadar kan kzl kahve set 'bir izme giymi;,
kulaklarna, gereklii kusursuz bir yuvarlakla sahip
olmamasndan anla;Ian bir ift inci kp e takm;, salarn arkadan toplayp hafif bir, makyaj yapn;, gerek
kimliine brnp tam bir hanmefendi olmu;tu. Kap
y atmda makyaj gibi hafif bir glmseme vard y.,
znde. Gzlerinden orospu pnltlar umu;, yerini derin ve anlaml bab;lara terk etmi;ti. Gz kenarlarnda
ki bir-iki izgi, makyajla saklanmam;, tam aksine isteyerek akta braklm;t, bu da onun gzelliini daha
anlaml klyordu. Yllarca Avnpa'nnen iyi okuarn
da dola;arak edinilmi; bir eitimin imbiinden gemi
hembelli belirsiz ksk, hem de alabildiine berrak bir
sesle)

- Hadi hemen kalm, dedi.


nun arabasm bindik, tdefondaki sesimden ne
anladysa anlam, beni hibir konuda karar verm~k Znnda brakmyor, ne istediimi bile sormuyordu. Masalarna kk abajurlar yerletirilmi, sessiz bir lokantaya gtrd, daha nceden arayp masa ayrm;t.
,
Masaya ourduumuzda hayranlkla baktm yzne.
- Tam bit prenses e benzemsin, dedim.
,

240

Kadnlarn, erkekleri istedikleri mesafede tutmay

;1

:.'--.

baaran ll glmsemelerinden biriyle baku bana.


- Bu benim, dedi, bu benim gerek yzm.
- Ben ilk kez gryorum.
Parmaklar'nn ucuyla, sanki' beni avutmaya alr
gibi elim e vurup gmsedi.
- Sevmiyor musun bu yzn? dedim.
- ok seviyorum,
:- Niye deitiriyorsun peki?
..:. Baka yzlerimi de sevebileceimi grmek iin.
Y cmeleleri smarbd, arab seti, kadehimc konan
arab benim yerim e tatt ve hi sesini karmadan benim konumam beklerli.
Ona btn 'yaadklarm, Sevda'y, Berrin'i nasl
'bulduumu, neler hissettiimi, neler olduunu, Sevda'nn bulduu sevgilisini, Berrin'ingeri dnd ak
n, hi unutmadm ve bana daima ak hatrlatan ylan
sultann masaln, pavyonda baklandn grdm
gen kz, o kz grdkten sonra Berrin'e nasl daha
ok balandm, evlilik konumalarn, zengin arkadamn lmn, iteki durumumun kark olduunu,
her eyi, teker teker, acele etmeden, usul usul akan bir
su gibi hi zorlanmadan anlattm, szm kesmeden,
arada kibar kiba'r yemeinden lokmalar alarak dinledi,
Hikiyemi bitirdiimde, gm tabakasndan bir sigara kard, yakmam bekledi, sonra bir nefes ekip dumann fledi.
- Berrin'e onu sevdiini hi sylemedin, dedi.
- Hayr, dedim.
- Senin iin sevgilisini brakt.
- Evet.
Kalkltan nce, btn aletleri tek tek kontrol eden
usta bir pilot gibi benim anlattklarm birer birer tekrarlayarak bana soruyordu.
- Sen sevgilini brakmadn.
Tehlikeli Masallar

241/16

- Hayr. . '
- Adn yalvarr gibi sylediinde ona bir karik
vermedin.
- Hayr.
- Evlendim dediinde onunla evlenmedin.
- HayL
- Kasalm dediinde kamadn.
,- Hayr.
Bir sre hi konumadan, pencereden darya, uzayp giden karanlk denize bakt. ,
- O soyundu, sen soyunmadn; ylan prens gibi
soktim sonunda onu.
Derin bir nefes alp ekledi:
- Onu ldrdn,
'Sulamyordu,beni avutmaya al~yordu, anlay
gstermiyor, sevecen davranmyor, yalnzca ne grdn sylyordu bana; alabildiine yaln, ak ve dosta
bir sesle durumu 'anlamama yardm etmeye urayor
du.
- ilen de soyunmaya karar, vermitim, dedim, tam
Q sradabeni brakt, biraz dahasabretseydi soyundu\mu gre~ekti.
'
, , ,Bam~ sallad.
\, '
,'
'
,
, - Sen de"biliyorsun, dedi, zamannda soyunamazsan, bi. dala soyunmazsn, yalnzcaldrrsn, kurali
byle brn\'I1.
, Biz konuurken lokanta yava yava dolmu, sonra
cl'olduu gibi yava yava boalmt, biz gene yalnz kalmtk lokantada. .
'..:. Tatl yiyecek misin? dedim.
:-Canm istemiyor, dedi.
Hesab p dedi, beni yeniden arabasna bindirdi,
. arabay ar ar srerek, beni evin nne getirdi, onu
'yukar davet ettim, gelmedi; arabadan inemiyordum,
242

gecenin sessizliini dinleyip onun arabann iine sinen


kokusunu koklayara\< oturuyordum.
- Onlar oks'evdim, dedim, imdi de ok seviyorum.
Gene parmaklarnn ucuyla" elime dokundu.
- Onlar, dedi. Onlar ... Ama onu deiL.
Eve girdiimde salona bile uramadan yatak odas
na getim, 1IIHar yakmadan soyump yatanine girdim, yatak souktu ve ben donmu gibiydim, yzm
yasta bastrdm, yle uyumuum. Ryamda hep cinayetler grdm, pavyonda ldrlen kz, sevgilisini vuran yal adam.
Ertesi sabah, btn ;ayatm deitiren iki telefon
konumasyla balad gn benim in. ilk arayan Sevda'yd; sesi sanki biraz nce alam gibiydi.
- Ben yarn Roma'ya gidiyorum, d,di ..
- Ne zaman dneceksin?
Telefondaki sessizlik beni sabah mahmurluundan
uyandrd, kt birhaber alacamn iaretiydi o sessizlik, bu tr sessizliklere alkn kulaklarm hemen anlamtl bunu.
- Dnmeyeceim, oraya yerleiyorum.
- Niye?
.., Oraya tayin oldu.
Kimin tayin olduu, Sevda'nn kimi setii belliydi.
- Hi olmazsa bugn buluup gitmeden bir konualm.

Telefondan ses gelmiyordu, ama aladn dnyordum, k<jnutuunda sesi sakindi ..


- Bunun bir yarar yok, biliyorsun.
Kendimi zor toparlayp son bir abayla konuttm:
- Seni zleyeceim.
Yam vermedi, 'Ben de seni,' demedi, o benden daha yaral diye dndm, yalnzca biraz bekledikten
sonra, "Grriiz," deyip telefonu kapatt, 'allahas243

marladk' elemeye gc yetmemiti, benim de 'gle gle' demeye gcm yetmedi.


Yllarca ayrlmaz bir paramobrak kabul ettiim,
hibir, zaman ayrlacamz dnmediim, onsuz bir
hayat akhmdan bile geirmediim, sesine, glne,
dokuJ1tIuna alltm, biraz grnediimdc deliler gibi
zlediim, .yzlerce, binlerce kez sevitiim, birlikte,
kimseye anlatamayacamz ortak amlar yaratt m kadn kp gidiyordu hayatmdan, yalnzca hayatmelan
deil benim kemimdn de gidiyordu ve gitmeye kararhyd. Arkasndan Roma'ya gitsen, o oradan baka bir
keme gidecekti, bir daha uzun yllar benimle ayn kenti
paylamayacakt, ayn kenti paylamay bile reddedecek
kadar kararlyd benden .uzaklamaya, onu geri eviremeyeceimi biliyordum. Bir an belki u anda telefonun
banda benim aramam bekliyordur, arasam, benle kal,
yeniden deneyelirr desem raz olur diye dndm,
ama sonra raz olmayacatna karar. verdim. Gvenmiyordu bana. .
Biraz sonra telefon tekrar ald, hayatm hi tahmin etmediim biimde deitirecek. beni dnyann bir
yerlerine savuracak .bir telefon olduunu hi dnme
den atm, patronun sekreterinin her zamanki kibar sesiydi:
- Sizi bekliyorlar efendim, hem.en gelebilir misiniz.
acaba?
Kt bireyolduunu hissetmitim ve bunu hemen duymak istiyordum. Du bile almadan ktm evden, arabay deliler gibi srerek gittim ie, bama geleceini dndm kt eyle bir an nce karlamak
istiyordum.
Sekreter beni hemen patronun odasna soktu, patron her zamanki masasnda, her zamanki kravatlarn
dan birini takm, her zamanki gibi yarm glmsemesi-

244

ni yzne yerletirmi olarak oturuyordu, grnrde


bir tuhaflk yoktu.
- Otursana, dedi.
Deri koltuklardan birine oturdum.
Dudaklarn dijlerinin arasna alp sktktan sonra
yeniden glmseyerek balad konujmaya:
- Bu cinayet aratrmasn isteyen mterilerimi,,:
arajtrmay iptal ettiler, dedi, artk istemiyorlar, aratrmay bitiriyoruz.
.
Yzme bakt, ben de ona baktm, bir jey sylene
yeceimi anlaynca szne devam etti:
- Bu durumda jimdilik sana bir i kalmyor, yeni
bir arajtrma gelene kadar ijine son veriyoruz, ama yeni
bir arajtrma gelince ben sana hemen haber vereceim.
Konujurken sk sk dudaklarn yalyor, ellerini
OVujturuyordu.
- Tabii, ben seriin bir yllk maajn deyeceim,
bir tr tazminat olarak. Byle bir anlamamz yok, ama
ben bunun daha uygun olduunu dndm.
- Teekkr ederim.
Ayaa kalkp o akac okul arkada hafifliiyle om,
znma vurdu.
- Sana bir hediyem dahavar, yle i bitti diye seni
brakacak bir adam deilim bilirsin, sana bir uak bileti
aldm, Hong Kong'a git, dohi biraz, oralar gez.
Masasndan bir zarf ald.
- Bu da gezinin masraflar iin bir miktar dviz,
bu benden, maalarm' bizim irket deyecck~ ama bu
dvizler tamamen benim kiiselhesabmdan, benim hediyem, alrsan biraz iim rahadayacak.
ten atldma, bir yllk tazminat alacama asln
da sevinmitim. Hemen uaa adayp Berrin'e gitmeyi,
ona "Seni seviyorim, ben de soyunacam;" demeyi,
onunla yalnz 'onu' severek yeni bir hayat kurmay denemeyi, kendimi deitireyi dnyordum, o yz-

245

den bu yolculuk ve zarf iindeki dolarlar bana pek ekici gelI)1.edi.


- Tqekkr ederim. Biletle dolarlara gerek yok.
Verdiin tazminat yeterince iyi zaten, ben onu alaym,
dvizlerle bilet kalsn. imdi bir yerlere gitmek istemiyor cann\.
Masasna uzanp zarf ald yerden o uzun uak biletlerinden birini alp kucam. brakt.
- Hong Kong yolculuuntl reddedecek kadar aptal
olamazsn, git dola, sonra gelirsin.
- Saol, canm istemiyop.
O ana kadar sakin grnen patronun birden tela
landn fark ettim, dolar dolu zarf elime tmuturma
ya alyordu.
- Ltfen, bunu ben rica ediyorum, git dola.
Aniden sinirlendim.
- Saol, istemiyorum, dedim. Beni kovduun iin
o kadar zijlmen gerekmiyor, tazminatm .veriyorsun
zaten, ~elik bir i de bulabilirim.
Zarfilyeniden e1ime tututurmaya uraarak,
- Anlamyorsun, dedi. Ltfen uzatma, al git, gez
ite, buna milyonlarca ''Isan can atar, ne diye inat ed:yorsun.
- stemiyorum.
- Ltfen, bu biletle paralar al, uak yarn sabah
kalkyor, git bir zaman buralardan, alt-yedi ay sonra
dnersin, yetecek kadar para koydum zarfa, ltfen git ...
Anlamyorsun ... Ltfen git, uzakla buralardan biraz.
Dikkatle' yzne baktm.
- Niye bu kadar acele gitmemi istiyorsun?
- Ltfen git ... Ltfen.
Glmsedim.
- Tamam, haftaya giderim,
"Hayr," diye bardnda sesi lk atar gibi kt.

246

- Hayr, hemen yarn git, rica ediyorum, ltfen ...


Ltfen.
Yzndeki dehet ifadesi mi, yoksa arka arkaya
'ltfen' derken sesinin brnd yalvarma tonu mu
beni daha ok korkuttu bilmiyorum, }ma birden korktum. Patronsa'yalva"may srdryordu.
- Ltfen yarn git.
akn bir tavrla para dolu zarfla; uak biletini aldm. O srada sekreter ieri girip bir kesekadna doldurulmu tazminatm patro\a verdi, 1'atron o paray
da bana uzatt, onu da aldm. Ayaa kalktm.
- Yarn gidecek misin? dedi.
- Evet, dedim.
ok korkmutum ve korkmaka hakl olduiliu .
anlyordum, daha o ufak tefek adam gelip bana sor~ibr
sorduunda korkmalydm, ama aklm o kadar baka
eyletle doluydu ki, tam fark edemem, o adamn hangi
gizli ve tehlikeli rgttealt, nasl bir ie bulat
m tam anlayamamtim. imdi bamda bir bela dolatn ve patronun beni kurtarmak iin rpndn
anlyordum; gitmemem halinde neler olacan da biliyordum. Aylarca cinayet haberlerini kesip dOSyalara
ben doldurmutum, o okuduum cinayetlerin yalnzca
bir haber deil, bir gerekolduunu imdi patronun
yalvaran sesini dinlerken, rpererek anlyordum.
Sokaa ktmda korkum dala da artn.tl, duvar
diplerinden yryerek, korka korka arabama bindin,
kona atmda, belkemiil11den ykselen bir titre-'
meyle bir patlama sesi duymay bekle di m, patbna 01- ,
maynca biraz rahatlayarak son srat uzakla~tm ora
dan, eve gittim, kapy arkamdan kilitleyip btn evi
doI"tm"yatan altna, dolaplarn iine baktm.
Sonra hemen Berrin'i aradm, ona Hong Kong'. gideceimi,. hemen arkamdan, gelmesini syleyecektim,
onunlaorada buluabilirdik, bylece zaten istediim' bir
247

ey

hayatn zorlamasy. gerekleecek, buralardan


uzaklarda .birlikte olacak, birlikte olmann,sevmenin,
sevilmenin tadn karacak, birbirimize masallar anlatabi lecektik. Ben'in'in telefonu almyordu. Acele acele
valizimi hazrlam, yanma alacam ok fazla Cyam
yoktu zaten, pantolonlarm, gmleklerii, amarlar
m valize doldurmutum, gerisini artk gittiim yerden
alacaktm.

'..iji
(~

~:

Valizimi hazrladktan sonra gittike artan bir panikle akama kadar hi durmadan Berrin'in telefonunu
evirdim, kimse yant vermiyordu. Srekli, vurulan
gen kzm grnts geiyorduaklmdan. Berrin'e bir
ey yapm olabileceklerini dnyordum. Kendimle
ilgili korku, yerini Berrin iin duyduum korkuya b
rakmt ve telefonu her evirdiimde bu korku daha da
artp yava yava bir lgnla 'dnyordu. Bir yandan
da srekli konyak iip biraz kendimi rahatlatmaya al
yordum, ama iim skmtl ve zlmyordu. Berrin'in sesini duymalydm, buhmaktan, onu gtrmekten de vazgeebilirdim, isterse burada sevgilisiyle
kalabilirdi, yalnzca sesini duymak, bana bir ey gelmediini renmek istiyordum, ama telefon yant vermiyordu, uzunuzun alan zili duyuyordum yalnzca ve
binlerce senaryo yazyordum kafamda.
Geeeleyin saat on bire doru artk daha fazla daya- .
namayacam fark ettim, Berrin'le ilgili bir bilgi almal,
onun yaadn renmeliydim, bunu renebileceim
. bir tek kii vard, yaptmn ne kadar sama olduunu
biliyordum, ama artk samal greeek halde deildim.
Her zaman Kaldm otelin tCIefonunu evirdim,
Bur'la konupcak, Berrin'in nerede olduunu, naslol~
duunu ona soraeakum, birisinden bir ses duymak, bir
haber almak zorundayclm.
Otel santral, otomatiklemi, makinenin bir parasna dnm sesiyle at telefonu, sabahtan beri ilk

248

kez biri telefonuma yant veriyordu, iimin z.ld


n hissedip rahat bir nefes ald.
- Bin bir numara ltfen, dedim.
.
Bir sessizlik oldu.
Tekrarladm.
- Bin bir numar:l

oda ltfen.
Santral azarlar gibi konutu.
- Otelimizde bin bir numaral bir oda yok efendim.
- Naslolur, bin bir mmaray istiyorum.
Sabrl olmayan alan bir ton la bu kez tane tane
karlk verdi:
- Otelimizde bin bir numaral bir oda yok.
- Ne zamandan beri yok?
- Hibir zaman olmad efendim, son oda mmaras
dokuz yz otuz ikidir.
"Ama Berrin'ir sev~ilisi bin bir numaral odada kaJyordu, o hep oraya telefon ederdi," diyecektim, ama
son anda kendimi toparlayp sustum, anlamltm, bin
bir numaral oda yoktu. Berrin uydurmutu bunu, her
ey gibi bu da yaland, batan aa bir yalan yaam
tm.

Teekkr edip kapattm telefonu, gidip koltuuma


oturdum, konyak bardan dizimin stne koydum,
sessizliin iinde, evin eitli yerlerinden gelen sesleri,
buzdolabnm aniden hzlanp sonra susan uultusunu,
tahta parkderin trtsn, arada bir damlayan mutfaktaki musluktan pasanmak elik lavaboya den suyun
slak arpn, abajurun kadmdan gelen tkmy tek
tek duyuyordum.
Kitabm elime ald. Bama btn bu ileri, yazd
m bu kitap amt. Berrin'i bana bu kitap getirmiti,
beni kukulara bu kitap drmt. Zbeyde'yi nasl
yazdm, niyeyazdm, Zbeyde',nin kim olduunu
anlayamadm gibi Berrin'in d~ kim olduunu, o kadar
249

>j

drstle nem verirken niye byle yalan sylediini


de anlayainam~tm. Berrin'i yazmay dndm bir
ara, yazarsam onu anlarm diye geti ak!mdan, yaadk.
larm anlamaya gcm yetmiyordu, ancak yazarken
an!yordum, ama yazarken ne anladm da yazdktan
sonra unutuyordum. Hayatl~jbaz'i kaplar bana kapa
!yd, o kaplar yazarak ayor, ama orada grdm
yaz bitince unutuyordum. Bakalarnn yazlarn, ba
kalarnn aklarn, bakalarnn cinayetlerini anlayabili.
yor, ama kendi cinayetlerimi, aklarm ve yazlarmi
anlayamyordum. Kendi yazdm kadnlar bile kitap
bittikten sonra b""a bir yabanc oluyorlard; kadnlarla
gerek aklarm ancak yazarken yaayabiliyor, cinayet.~
lerimi ancak yazarken fark edebiliyordum ve yaz en
sonunda btn o cinayetlerI e aklarn stne kapan.
yor, benim olan her. eyi benden alp bakalarna gt.
ryordu.
.
Sevda, beni ve bu kenti, benim de kenti terk edeee
imi bilmeden terk ediyor, niye koptuumuzu bile tam
anlamadan birbirimiiden kopp aclar iinde dnyann
bir yerlerine savruluyorduk. Benim de gideceimi syle.
mem belki onuzer. diye dndm, ikimizinde stan
bul'u brakacan dnmek beni zyordu nk.
ocuumuzu sahipsiz brakyormu duygusuna kapl.
yordum, onun beni niye braktn, nder hissettiini
ise anlamyordum.
Sabaha kadar hi uyumadm, konyak iip kitabm
kartrdm, Zbeydc'nin bir satrn okurken glmse
dim.
'Bakalarnn beni anlayamamasndan gizlice v
nyorum, ama sonra benim de onlar anlamadm
fark edince, onlar kmsediim gibi kendimi de k
msyorum,' diyordu.
.
Kitabn so~larna doru bir blmn orta yerinde,
'Bana bir masal anlatmt, ocuklar olmayan bir padi"

250

ah la karsna ait' diye balayan bir paragraf grnce,


korkuyla kapattm kitab, gerisini okumadm. Onun
hangi masalolduunu renmek, o kitaba hangi masal
yazdm grmek istemedim.
Sabahleyin valizimi aldm, btn kitaplarla birlikte
kendi kitab m da evde braktm.
Bir uyurgezer gibi havaalanna gidip ilemlerimi aym tuhaf aldrmazlkla yaptm. Arada bir iddetli bir

kc:rkuyla sarslyor sonra yeniden uyurgezer halime d-'

nyordum. ok derinlerde, gizli bir sancnn varln


hissediyor du m, ama o daha sonrakacakt ortaya.
Uak,. uUltularla havalandnda ar bir uykuya
daldm.

Berrin'i bir daha hi grmedim.

251

.@'S!l

TRK YAZARLARI
KARALAMA DEFTERi SZDEN SZE i A"
OKURUMA MEKTUPI.AR i A"
PROSPERO iLE CALill\N i A"
AKSIZ iNSANLAR i Ola"y Akb,1
BizANS DEI'iNESi i Ok"v Akh,1
D EKMECi i Ok"y .\kb,1
EY GECE KAPINI STMEKAPAT i Ok"y Akbal
iNSAN BiR ORMANDIR i Oktay Akbal
SUUMUZ iNSAN OLMAK i Oktay Akb,l
HiROiMALAR OLMASN i Oktay Akhal
DRT MEVSiM SONBAHAR i Ahn,,, Altan
GECEYARS hRKILARI i Ahmet Altan
SUDAKi iz i Ahmet Altan
YALNZLICIN ZEL TARiH i Ahmet Altan
HESAPLAMA i Burhan Arpad
SZM SANADIR i Erdal Atabek
AHAP KKN HANIMEFENDls i Zeynep Avc
ELVEDA ALYOA i Oya Bayd"
KED MEKTUPLAR i Oy, Baydar
REZL DNYA i Faik Baysal
SARDUVAN i Faik Baysal (1994 Orhan Kemal Armaan)
BIR GECE YOLCULUCU i Glderen Bilgili
BANA BR HARF SYLE i Sib.el Bilgin
BiR HANIMEFENDNN LM i Peride Celal
GECENN UCUNDA i Peride Celal
YRMDRT SAAT i Peride Celal
KURTLAR i Peride Celal
MEKTUP / Peride Celal
sziN Hi HAliANIZ LD M IPeride iekolu
SUYUN TE YANI i Feride iekolu
UURTMA YI VURMASINLAR i Feride iekolu
PIANO PIANO BACAKSZ i Kemal Demirel
GENLK YILLARI i Kemal Demi,,1
GEL ZAMAN GiT ZAMAN i Gzin Dino
EYLLN GLGESNDEBiR YAZD i Ferit Edg
AI-I BA YIM AH i Nazh Eray
ARZU SAPACINDA iNECEK VARI Nazh Eray
AK PAI'ACAN BARI i Nazh Eray
AK ARTIK BURADA OTURMUYOR i Nazl Eray
AY FALCS i Nazh Eray
ESK GECE PARALAR i Nazl Eray
GECEY TANDM i Nazh Eray

HAZIRDNYA i ,ln!. Eray


KIZ PME KUYRUGU i Naz!. Eray
KU KAFESNDEK TENOR i Naz!. Eray
ORPHEE i N.z!. Eray
UYKU STASYONU i Nnl, Eray
YILDIZLARMEKTUPYAZAR Nazl Eray
YOLDAN GEEN YKLER i Naz!. Eray
GECEDE i L,yll Erb;!
I-IALLA i Leyla Erbil
KARANLIGIN GN i L,yll Erbil
MEKTUP AKLARI i Leyl; Erbil
TUHAF BR KADN i Leyl; Erbil
ADN UNUTAN ADAM i Mehmrt Erolu
GE KALM L i Mehmet Erolu
YARIM KALAN YRY i MehmetErolu
YREK SRGN i M,hmeiErolu
BENM SiNEMALARM i FUruzan
BERLN'N NAR EG i PUruzan
GECENiN TEK YZ i Fruzan
GL MEVsMDR / Fruzan
KIRKYEDLLER i Pruzan

i Fruz,n
YATILI i Fruzan
SALPA i Ylmaz Gney.
SANK / Ylmaz Gney
STANBUL'UN GZLER MAI-lMUR i Melisa Grpnar
BALKANLARA DN i Nedim Grsel
BOGAZKESEN (Fatih'in roman) / Neim Grsel '
KADNLAR KTABI i Nedim G",1
PAsFK KYSNDA i Nedim Grsel
SEVGLM STANBUL i Nedim G",!
SEYR DEFTER i N,dim Grsel
SON TRAMVAY i Nedim Grsel
KUATMA

PARASz

SORGUDA / Nedim Grsel

UZUNSRMnR YAZ i Nedim Grsel


ALi NizAMi BEYN ALAPRANGALIGI i A. in"i Him
CEHENNEM KRALESi i. Selim leri
. HER GECE BODRUM i Selim leri
KIRlK DENZ KABUKLAR i Selim leri
MAV KANATLARlNLA YAl.NIZ BENM OlSAYDN i S. ileri

LM LKLER i Seli,;,ler;
FENA HALDE LEMAN i AtilI; lhan
TABULA RASA / zdemir nce
R VE GEREKLiK i zdemir nce
. YAZNSAL SYLEM ZERiNE i zdemir inee
HANENE AY DOGACAK i ebnem igzel
YKM KM ANLATACAK i ebnem igzel
1935 HARF OKULU OLAYlve NAZM HKMET i A. K.dir
UZAK NOKTALARA DOGRU ICemil Kavuku

YALNZ UYUYANLAR N ICemil K>vuku


BEREKETL TOPRAKLAR ZERNDE i Orhan Kem.1

MURTAZA i Orh.n Kemal


i Orhan Kemal
AGACIN RG i Y"lar Kem.1 .
BALDAK TUZI Yapr Kemal
USTADIRARI i YaprKem.1
ZULMN ARTSN i Yapr Kem.1
MD Y HABERLERi VERYORUZ i Ali Kr,.
BAHAR SYANCIDlR i Onat Kud,r .
SHAK/ Onat Kutlar
SNEM<,- BiR ENLKTiR i On't Kud.ar
YETER K KARARMASIN i Onat Kudar
AK OLMA YAN SULAR i Pnar Kr
ASILACAK KADN i Pnar Kr
BR CNAYET. ROMANlI Pnar Kr
BR DEL AGA i Pnar KUr
BTMEYEN AK i Pnar KUr
KK OYUNCU i Pnar Kr
SONUNCU SONBAHAR i Pnar KUr
YARIN YARIN i Pnar KUr
BR KARA DERN KUYU i Nezihe Meri.
BOZBULANK i NeziheMeri
DUMANALTIl Nezihe Meri
KORSAN KMAZ i Nezihe Meri
MENEKEL BLN i Nezihe Meri
TOPAL KOMA i Nezih, Meri
SULAR AYDINLANlYORDU i SEVDcAN i Nezihe Meri
EDEBYAT YAZLAR i Fethi Naci
ROMAN VE YAAM i Fethi Naci
DAGLARA YAZLDR i etin ner .
GLNN SOLDUGU AKAM i Erdal Z
HAVADA KARSESiVARI Erdal z
KANAYAN i Erdal Z
ODALARDA i Erd. z
YARALSIN i Erdal Z
GURBET YA VRUM lAysel zakn
MAV MASKE lAysel zakn
BERLiN'DE SANRI i Deniir zl
BERLN GNCES i Demir zl
BiR UZUN SONBAHAR i Demir zl
BiR YAZ MEVsMi RoivlANSII Demir zl
STANBUL BYS i Demir zl
KANALLAR i Demir zl
TATL BiR EYLL i Demirzl
ALAYC YKLER i Adn.n zyalner
CAMBAZLAR SAV A YTRD i Adnan zyalner
SAGANAK i Adnan zyalner
KRA DAGLAR KAR TUTTU i Su ..,n Sam,nc
72'NC KOGU

REiNE KKUYORDU -~LN ! $tz.n S:manc


AYNADAKi YZLER / J.1c SanL,k
BAHEDEKi TUHAF ADAM / J"e Sm"k
BU GECE PERA 'DA ./ Jale Sancak
BEN, sz VE KPEKBALIKLARI i :i.... ine G. 'Saulni:r
GNEN SAVRULDU(;U YERDEN / Ahmct Say
ARAMIZDAYO O GN / ZC)"j';u Srlimolu
BR ARKI GBiYDi i Zeyy:n Sdimolu
DENZLERN, STANBUL / Zeyyat Selimolu
DREGN TEPESNDE BR ADAM / Zenat SelilUoru
FOLKLOR iiRE DMAN / Cemal S"p
ON GNN lvlEKTUPLARI / Cemal Sreya
YAZILAR i Cahil Stk Taranet
GLGESiZLER / Hasan Ali Topt:~
KA YIP HAYALLER KTABI/Hasan Ali Tpra
DZBOYU PAPATY ALAR i Tomris Upr
GECEGEZEN KIZLo\R i Tonris Uyar
PEK VE BAKIR i Tomris Uyar
OTUZLARN KADINI / Tomris Uyar
DEMELER / Tomris Uyar
SEKiZil'Ki GNA[-I / Tomris Uyar
YAZA YOLCULUK i Tomris Uyar
YAZ DLERi D KLAR / Tomri, Upr
YREKTE BUKAGI i Tomris Uyar
GNDKM (1975-80) / Tomri, Uy"
YAZL GNLER (1985-88) / Tomri, Uyar
TANIMA GNLER / ANLAR (1990-95) / Tomri, Uyar
YZ UZUN YIL / em~cttin nl
ANLATl/Hilmi Y,vuz
BYK SYLENCESi / Tah,in Y,ei
HANEY YAAMAL / Tah,in Y,,1
PEYGAMBERN SON BE GN / Tah,in Y,ei
VATANDA i Tahsii Ycel
DNCE ZGRLG VE TRKYE /24 yazar
YN E DNCE ZGRL(;, YNE TRKYE / 20 yazar

You might also like