Professional Documents
Culture Documents
Alay ve stihza
Btla Dalmak
Bo Konumalar Yapmak
Giri
Gybet
Gybet'in Kefareti
Husmet
Lnetleme
Nemime (Dedikodu)
vmek
aka Yapmak
Srr fa Etmek
sormaya muhta olmayaym!5 diye sorduumda, Hz. Peygamber cevap olarak yle dedi:
'Allah'a iman ettim de, sonra dosdoru ol!' Hz. Peygamber'e sormaya devam ettim:
'Hangi eyden saknaym ya Raslallah?' O da eliyle dilini iaret etti".3
Ukbe b. mir der ki: Ey Allahn Rasl! Kurtulu nedir?' dedim, Hz. Peygamber cevap olarak
yle dedi: 'Dilini koru! Evinden kma! Gnahn iin ala!' 4
Sehl b. Sa'd es-Sa'd, Hz. Peygamberin yle dediini rivayet eder: 'Kim diline ve tensl organna
kefl olur, haramda kullanmayacana dair Allah'a sz verirse, ben de onun iin cennete kefl
olurum'.5
Yine yle buyurmutur: 'Kim, Kabkab'nn, Zabzab'nn ve Laklak'nn errinden korunmusa, o
kimse btn erden korunmu demektir5.0
Kabkab mide, Zabzab tensl uzvu, Laklak ise dil demektir. te bu ehvet ile insanlarn
ekserisi helk olmaktadr. Bu srra binaen biz, mide ile tensl organnn ehvetinin fetini beyan
eder etmez, hemen dilin fetlerini beyan etmeye baladk.
Hz. Peygamber'e nsan cennete gtren eyin en by' sorulduu zaman u cevab verdi:
'Allah'tan saknmak ve gzel ahlk'7 'Atee sokann en by'nden sorulduu zaman da u
cevab verdi: ki ii bo olan nesne: Az ile tensl organ!' htimal ki hadste bahsi geen
'az'dan murd, dilin fetleridir. nk az dilin mahallidir ve yine ihtimaldir ki mideden murd
onun menfezidir. Yani tensl uzvudur. nk Muaz b. Cebel Hz. Peygamber'e 'Ey Allah'n
Rasl! Biz sylediklerimizden sorumlu muyuz?' diye sordu. Hz. Peygamber (s.a) yle cevap
verdi:
Ey Cebel'in olu! Annen matemini tutsun! nsanlar burunlar zerine atee srkleyen dillerin
mahsulnden baka ne olabilir?8
Abdullah es-Sakafi 'Ey Allah'n Rasl! Bana snacam birey syle!' deyince, cevap olarak
yle buyurmutur: 'Rabbim Allah'tr de, sonra dosdoru ol!'9 'Ya Raslullah! Benim iin en
tehlikeli ey nedir?' diye sordum. Dilini tutarak 'Budur' dedi.
Rivayet ediliyor ki Muaz (r.a) "Ey Allah'n Rasl! Amellerin hangisi daha faziletlidir?' dedi.
Bunun zerine Hz. Peygamber dilini kard. Sonra zerine parman koydu.10
Kulun kalbi doru olmadka iman doru olmaz. Kalbi de dili doru olmadka doru olmaz.
Komusunun errinden emin olmad bir kimse cennete giremez.11
Kim selmette kalmay seviyorsa, skttan ayrlmasn.12
Ademolu sabahlad zaman tm azalan dile hatrlatc olduklar halde sabahlarlar ve derler ki:
'Bizim hakkmzda Allah'tan kork! Zira sen doru olursan biz de doru oluruz. Eer sen inhiraf
edersen, biz de inhiraf eder, haktan ayrlrz'.13
Rivayet ediliyor ki Hz. mer (r.a) Ebubekir Sddk', dilini eliyle ekerken grd ve 'Ey
Raslullah'm halifesi! Ne yapyorsun?' diye sordu. Ebubekir yle cevap verdi: udur beni
tehlikeli yerlere sokan!.. Hz. Peygamber yle buyurmutu:
Bedende hibir z yok ki Allah katnda dilden ikayeti olmasn.14
bn Mes'ud Safa tepesinde bulunuyordu: 'Lebbeyk Allahmme lebbeyke!' duasn okuyor ve yle
diyordu: 'Ey dilim! Hayr syle, kr et! Kt syleme, tehlikelerden selmet kalrsn.
Bunlar,piman olmazdan nce yap!' Kendisine 'Ya Eb Abdurrahman! Bu senin kendiliinden
sylediin bir dua mdr, yoksa Hz. Peygamber'den dinlediin bir dua m?' denildi. bn Me'sud
yle dedi: Hayr! Aksine ben Hz. Peygamberin yle dediini iittim:
Muhakkak ki ademolunun yanllklarnn ou dilindedir.15
Dilini koruyan bir kimsenin avretini Allah Tel rter. fkesine hkim olan bir kimseyi Allah
azabndan korur. nk Allah'a yalvarp zrn arzederse, Allah onun zrn kabul eder.16
Rivayet ediliyor ki, Muaz b. Cebel 'Ey Allah'n Rasl! Bana nasihatta bulun!' dedi. Hz.
Peygamber:
'Allah' grr gibi ona ibadet et! Nefsini llerden say! Eer dilersen, senin iin bunlardan daha
faydal bireyi haber vereyim' diyerek dilini iaret etti.17
Size ibadetin en kolayn ve beden iin en rahatn haber vereyim mi? Susmak ve gzel ahlktr.18
Eb Hreyre, Hz. Peygamber'in yle buyurduunu rivayet eder:
Her kim, Allah'a ve son gne inanyorsa, ya hayr sylesin veya skt etsin.
Allah o kuldan raz olsun ki, konuup ganimet sahibi olur veya susup selmette kalr.19
Hz. sa'ya 'Bizi yle bir amele muttali et ki onunla cennete girmi olalm!' denildiinde yle
demitir: 'Hi konumaynz'. Dediler ki: 'Buna gcmz yetmez!' O zaman yle dedi: 'O halde
ancak hayr ile konuunuz!'
Hz. Sleyman yle demitir: 'Eer sz gm ise skut altndr'.
Berra b. zib'den yle rivayet ediliyor: Bir gebe Hz. Peygamberin huzurun geldi ve dedi ki:
'Beni yle bir ibadete muttali et ki cennete girmeme vesile olsun!' Hz. Peygamber de yle
buyurdu:
A kimseye yedir, susuza iir! Emr-i bi'1-mruf yap! Mnkeri yasakla! Eer gcn buna
yetmiyorsa -hayr hari-dilini tut!20
Hayr hari, dilini tut! Byle yapmakla eytan malp edersin.21
Allah Tel her konuann dilinin yanndadr. Bu bakmdan ne sylediini bilen kii Allah'tan
korksun!
Mslman kimseyi susmu ve vakur grdnz zaman ona yaklanz! nk o, hikmeti telkin
eder.22
nsanlar gruptur:
1.Ganim
2.Slim
3.Shib
Ganim, Allah' zikreden, Slim skt eden, Shib ise btla dalan kimsedir.23
M'min bir kimsenin dili, kalbinin arkasndadr. Konumak istedii zaman kalbiyle o eyi
dnr, sonra diliyle onu geitirir; mnafn dili kalbinin nndedir. Bir eyi kastettiinde
diliyle syler, kalbiyle dnmez.24
sa (a.s) yle demitir: badet on paradr. Bu on parann dokuzu susmak, bir paras da
insanlardan kamaktadr'.
ok konuan bir kimsenin, d ok olur. D ok olan bir kimsenin gnahlar oalr.
Gnalar ok olan bir kimsenin ise hereyden daha fazla lyk atetir.25
Ashab'n ve limlerin Szleri
Ebubekir Sddk (r.a) azna kk talar koyar, onlarla nefsini konumaktan menederdi. Kendisi
diline iaret ederek yle demitir: 'Beni tehlikeli yerlere sokan budur!
Abdullah b. Mes'ud (r.a) der ki: 'Kendisinden baka ilah olmayan Allah'a yemin ederim, uzun
hapsetmeye dilden daha fazla mstehak olan hibir ey yoktur!'.
Tavus yle demitir: 'Benim dilim yrtc hayvandr. Onu braktm zaman beni yer!'
Vehb b. Mnebbih, l-i Davud'un hikmetinden unu syledi: 'Akll bir kimseye gereken,
zamann bilmek, dilini korumak ve kendi hline ynelmektir'.
Hasan Basr yle demitir: 'Dilini korumayan bir kimse dinini hakkyla bilmi deildir'.
Evz yle demitir: mer b. Abdulaziz (r.a) bizlere yle yazd: 'lm fazla hatrlayan bir
kimse, dnyada az ile raz olur. Konumasn amelinden sayan bir kimse, kendisini
ilgilendirmeyen konuda az konuur!"
Susmak, kii iin iki fazileti bir araya getirir:
1.Dininde selmet kalmak
2.Arkadan iyi anlamak
Muhammed b. Vsk, Mlik b. Dinar'a yle dedi: 'Ey Eb Yahya! nsanlar iin dilini korumak,
dinar ve dirhemi (paray) korumaktan daha etindir'.
Yunus b. Ubeyd yle demitir: 'Bir kimsenin dili bir durum zerinde ise (mazbutsa) bu dil
mazbutluunun faydasn dier amellerde de grr'.
Hasan Basr yle demitir: "Bir grup Muaviye'nin yannda konutu. Ahnef b. Kays ise susmutu.
Muviye ona dedi ki: 'Ey Eb Bahr! Sen hi konumuyorsun?' Ahnef, Muaviye'ye 'Eer yalan
sylersem Allah'tan korkuyorum. Eer doru sylersem senden korkuyorum' dedi".
Ebubekir b. Ayya yle anlatyor: "Drt padiah bir araya geldi. Biri Hind, biri in, biri Kisr ve
biri de Kayser... Ayn mny ayr ibarelerle ifadeye altlar. Onlardan biri dedi ki: 'Ben
sylediimden dolay nedamet duyarm. Fakat sylemediimden dolay duymam'. Dier biri de
yle dedi: 'Ben herhangi bir kelimeyi konutuum zaman o kelime bana hkim olur. Ben ona
hkim olamam. Onu konumadm zaman ise, ben ona hkimim. O bana hkim deil'. ncs
dedi ki: 'Ben konuann hline hayret ediyorum. Eer konutuu kendisine dnerse, kendisine
zarar verir. Eer dnmezse kendisine fayda vermez'. Drdncs de 'Ben sylemediimi
reddetmekte sylediimi reddetmekten daha kudretliyimdir' dedi".
Mansr b. Mu'taz krk sene yats namazndan sonra bir kelime dahi konumad.
Rabi b. Hay sem, yirmi sene dnya kelmndan bir kelime dahi konumad. Sabahlad zaman
bir divit ile kt alr, ne konuursa kaydeder. Akam zeri konutuklarndan nefsini sorumlu
Raslullah?' dedi. Hz. Peygamber yle dedi: 'Ey Ka'b'n annesi! Sen ne biliyorsun Ka'b fuzul
konumu veya lzumsuz eylerden menetmi olabilir!'32
Hadsten kan mn udur: Cennet ancak hesaba ekilmeyen bir kimse iin hazrlanm olur.
Fuzul konuan bir kimse ise, her ne kadar konumas mubah bir konu hakknda ise de bu
konumasndan dolay hesaba ekilir. Bu bakmdan hesaplar tartmal geeceinden ve
tartmal hesaplarnda bir tr azap olmas nedeniyle bu gibilere cennet hazrlanmaz.
Muhammed b. Ka'b'dan rivayet edildiine gre, Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Bu kapdan ilk ieriye giren cennet ehlinden bir kiidir.
Bunun zerine Selman'm olu Abdullah, kapdan girdi. Ashab- kiramdan bir grup Abdullah'n
yanma gittiler. Ona hdiseyi anlattlar ve dediler ki: 'En fazla gvendiin ve bu sevaba nail olmana
vesile olabileceini umduun amelini bize haber ver!' Bunu zerine Abdullah dedi ki: 'Ben
muhakkak zayf bir kimseyim. Allah'tan umduum en kuvvetli amelim, gsmn selmeti ve
fuzul konumay terketmemdir'.
Eb Zer el-Gfr yle demitir: Hz. Peygamber bana yle dedi:
-Sana, bedenine hafif, mizanda ar bir ameli reteyim mi?
-Evet, ya Reslullah! ret!
-O amel susmak, gzel ahlk ve seni ilgilendirmeyeni terke tmektir.33
Mchid, bn Abbas'm yle dediini naklediyor: Be haslet vardr. Onlar muhakkak ki Allah
yolunda vakfedilen yaz atlardan bana daha sevimli gelirler:
1.Seni ilgilendirmeyen bir konuda konuma! nk byle bir konuma fuzuldir ve bu
konumadan sana gnah gelmeyeceinden emin deilim.
2.Seni ilgilendiren bir konuda yeri gelmedike konuma!nk kendisini ilgilendiren bir konuda
konuan ok kimse vardr ki konumasn uygun olan yerde deil de baka yerde yapar
ve bylece skntya girer.
3.Ne halm bir kimseyle, ne de ahmakla tartma! nk tartmandan dolay halm kimse sana
buzeder, ahmak da seni zer.
4,Senin yannda bulunmad zaman arkadan yle bir sfatla zikret ki seni ayn sfatla
zikretmesi houna gitsin.Kardeine yle bir muamele yap ki ayn muameleyi sana yapmas seni
sevindirsin.
5.yiliinden dolay mkfatlandrlacam, ktlnden dolay cezalandrlacan bilen bir
kimsenin ameli gibi amelde bulun!
Lokman Hakm'e yle denildi: "Senin hikmetin nedir?' Cevap olarak yle dedi: 'Bakas
tarafndan yapldnda yapmaktan kurtulduum eyi sormamam ve beni ilgilendirmeyen birey
iin zorluklara girmemem".
Muvarrak el-Acel34 der ki: 'Bir i vardr ki, ben yirmi seneden beri onun peindeyim. Hl onu
beceremedim ve onun peini brakmak da istemiyorum?' Kendisine 'O nedir?' diye sordular.
Cevap olarak yle dedi: 'Beni ilgilendirmeyen eylerde susmaktr'.
Hz. mer (r.a) yle demitir: 'Seni ilgilendirmeyen eyleri kurcalama! Dmanndan uzakla!
Emin olan hari, kavminden olan dostundan bile uzak dur! Emin de ancak Allah'tan korkan bir
kimse dernektir. Fcir bir kimse ile arkadalk yapma ki ondan fsk ve fcr renmeyesin! Onu
srrna muttali etme, ilerinde Allah'tan korkanlarla istiare et!'
Seni ilgilendirmeyen ey hakknda konumann snr udur: yle bir konuma olmal ki eer onu
yapmadnda gnahkar olmadn gibi, hibir durumda da ondan zarar grmeyesin. Bunun
misali udur: Bir kavimle oturup onlara yolculuklarn, yolculukta grdn dalar, nehirler,
cereyan eden hdiseler, houna giden yemek ve elbiseler, o memleketlerde houna giden lim ve
yal insanlarn hallerini, balarndan geenleri nakletmendir. te bunlar birtakm eylerdir ki
eer bunlarda susarsan gnahkar olmadn gibi herhangi bir zarar da sana dokunmaz. Anlattn
hikayeye, fazlalk, eksiklik, grdklerinle bbrlenip nefsini byk grme, bir ahsn gybeti,
Allah'n yarattklarndan bir eyi ktleme karmasn diye dikkat ettiin zaman bile zamann
zayi etmi olursun! O halde saydmz fetlerden nasl korunabilirsin?
Bakasna seni ilgilendirmeyen bir eyi sorman da fuzul konuma saylr.
Sen sormakla hem kendi vaktini, arkadan da cevap vermeye mecbur ettiinden tr hem de
onun vaktini zayi etmi olursun. Bu durum, ancak sorduun eyin sorulmasndan dolay bir fet
szkonusu olmad takdirde oyledir. Oysa suallerin ounda fetler vardr. Sen bakasndan
ibadetini sorarsn, mesela yle dersin: 'Sen orulu musun?' Eer evet derse, ibadetini belirtmi
olur, bu ibadete riya karm olur. Eer riya girmezse bile ibadet gizlilik defterinden silinir! Oysa
gizli ibadetin, aka yaplan ibadetten birok stnl vardr. Eer hayr derse yalanc olur.
Eer ne evet, ne hayr demeyip de skt ederse, sana cevap vermemek suretiyle seni aalam
saylr. Dolaysyla sen rahatsz olursun. Eer cevabn mdafaas iin hileli yollar ararsa zorluk
eker ve yorulur. Bu bakmdan sen ondan sormakla onu ya riya veya yalana veya istifara veya
mdafaa hilesindeki yorgunlua mruz brakm olursun! Dier ibadetler hakknda sorman da
byledir. Gnahlardan gizledii ve ekindii hereyden sorman da byledir. Bakasnn konumu
olduu eyden sual sorman, 'Ne dersin? Senin bu husustaki grn nedir?' demen de byledir.
nk ou zaman geldii yeri sana sylemekten onu engelleyen bir mni vardr. Eer geldii yeri
sylerse utanr. Eer doru sylemezse, yalan sylemi olur ve sebebi de sen olursun ve bylece
seni ilgilendirmeyen bir mesele hakknda sormu olursun. Sorulan adam ou zaman
'bilmiyorum' demeye utanr ve bilmedii halde cevap verir!
Seni ilgilendirmeyen hususta konumaktan, bu tr konumalar kasdetmiyorum. nk bu tr
konumalar, bazen gnah ve zarar vericidir. Ancak seni ilgilendirmeyen konumann misli,
Lokman Hakm'den rivayet edilen u husustur: Lokman, Hz. Davud'un huzuruna girdi. Hz. Dvd
o anda bir zrh ryordu. Lokman daha nce bu sanat grm deildi. Ondan grd bu sanat
onu artt ve Davud'a yaptn sormak istediyse de hikmet onu bu sualden menetti. Dolaysyla
nefsini zaptedip sormad. Hz. Dvd (a.s) iini bitirince ayaa kalkt. Sonra zrh giydi ve yle
dedi: 'Evet, zrh sava iindir!' Bunun zerine Lokman yle dedi: 'Susmak hikmetin ta kendisidir.
Fakat susan pek azdr'.
Deniliyor ki, Lokman bir sene sormadan zrhn ne olduunu renmek iin Hz. Davud'a gidip
geldi. te bu ve benzeri sorular, ilerinde zarar olmad, baka birisinin perdesini yrtmak
bulunmad, riya ve yalana sokmad takdirde, seni ilgilendirmeyen konuma trndendir. Onu
terketmek slm'n gzelliinden gelir. te mlyan konumann tarifi budur.
nsan mlynye tevik eden sebebe gelince, o sebep, insanolunun muhta olmad bireyin
bilinmesine kar gsterdii harislik veya sevgi kabilinden uzun konumalar yapmaktr veyahut
iinde fayda olmayan hikyelerle vakit geirmektir. Bunun tedavisi, kiinin lmn nnde
olduunu ve her kelimesinden sorumlu bulunduunu, nefeslerinin en nemli sermayesi olduunu
ve dilinin bir tuzak olduunu, onun vastasyla cennetin el gzl hurilerini kazanabileceini, onu
boa harcamann da apak zarar olduunu bilmesidir. te ilm tedavisi budur. Pratik tedavisi ise,
uzlete ekilmek veya konumamak iin azna kck talar koymak veya kendisini ilgilendiren
bir ksm eylerde dahi nefsini susmaya zorlamaktr ki dili bu ekilde mlynyi terketmeyi det
edinsin! Dili burada zaptetmek, insanlardan uzaklap uzlete ekilen kii hari bakas iin gayet
g ve etindir.
*Fuzul Konumak/Sz Uzatmak
Fuzl konumak da ktdr. Bu tr konuma, mlynye dalmay ve maksd olan konumada
ihtiyatan fazlaya kamay kapsar! nk bir kimsenin kendisini ilgilendiren bireyi ksa bir
konuma ile ifade etmesi mmkn olduu gibi, onu uzatp dallandrmas da mmkndr.
Maksadn bir kelime ile ifade edebildii zaman iki kelime konuursa, ikinci kelime fuzldir. Yani
ihtiyatan fazladr. Bu da -daha nce geen iletten dolay- irkindir. Her ne kadar buna gnah ve
zarar yoksa da... At b. Eb Rebah der ki: 'Sizden ncekiler, fuzl konumay irkin grrlerdi.
Allah'n kitab, Hz. Peygamberin snneti, emr-i bi'l-mruf"ve nehy-i an'il-mnker veya zaruri
ihtiya hakknda konumak hari, bunun dnda kalanlar fuzl konumadan sayarlard. Acaba
sizin zerinizde hafaza ve kirmen ktibn meleklerinin olduunu, sa ve solunuzda gzc
meleklerin bulunduunu ve kiinin azndan kan her sz kontrol eden ve yazan bir melein
bulunduunu inkr m ediyorsunuz? Acaba sizden biriniz gnn banda doldurmu olduu
sahife neredildii zaman o sahifedeki hkmlerin ounun dininin veya dnyasnn iinden
olmadn grrse utanmayacak mdr?'
Ashab'dan biri yle demitir: 'Biri benimle konumak istediinde, onunla konumak, souk
suyun susam bir kimsenin houna gitmesinden daha ok houma gider. Fakat fuzl konuma
olur dncesiyle konumay terkediyorum'.
Mutarrf55 yle demitir: "Allah'n celli kalbinizde byk olsun! Bu bakmdan Allah Tel'mn
ismi cellini kpee veya merkebe 'Ey Allahm onu mahrum et!' sznz gibi szlerle beraber
zikretmeyin!". Bil ki fuzl konuma, inhisar altna alnmayacak kadar oktur. Hatta mhim olan
Allah 'in Kitabnda, mahsurdur. Nitekim Allah Tel yle buyurmutur:
Onlarn fsldamalarnn ounda hayr yoktur. Ancak sadaka vermeyi veya bir iyilik etmeyi,
yahut insanlarn arasn dzeltmeyi emreden mstesna!(Nis/114)
Szn fazlasn zapt-u rapt altna alp tutan, malnn fazlasn Allah yolunda infak eden bir
kimseye cennet vardr!36
nsanlar bu husustaki ii nasl da tersine evirmilerdir! Hz. Peygamber'in dediinin tam aksine,
mallarnn fazlasn depo etmiler, szlerini ise serbest brakmlardr.
Mutarrf b. Abdullah babasndan yle rivayet ediyor. Babas yle anlatm: Ben Amr kabilesinin
bir grubu ile beraber Hz. Peygamber'in huzuruna geldim. O grup Hz. Peygambere yle hitap
edip: 'Sen bizim babamzsm, efendimizsin. Sen fazilet bakmndan bize bizden daha faziletlisin.
Sen cmertlik bakmndan bizim iin bizden daha cmertsin. Sen bembeyaz bir ksesin. Sen
sylesin, sen bylesin' gibi vglerde bulundular. Hz. Peygamber (bunun zerine) yle dedi:
Sznz syleyiniz! Sakn eytan sizi dallete drmesin.37
Bununla Hz. Peygamber suna iaret ediyor ki dil -doru da olsa- vmek hususunda babo
brakld zaman, eytann onu lzumsuz fazlalklara drmesinden korkulur.
bn Mes'ud yle demitir: 'Sizi fuzul konumak hususunda uyarrm! Kiiye ihtiyacna yetecek
kadar konuma yeter!'
Mchid yle dedi: "Muhakkak ki konumalar yazlr. Hatta kii olunu susturup ona 'sana unu
unu satn alacam' dediinde yalanc yazlr".38
Hasan Basr yle der: Ey Ademolu! Bir sahife senin iin almtr. O sahifeyi senin amellerini
yazan iki tane melek idare etmektedirler. stediini yap! ster az, istersen ok yap! (Muhakkak
hepsi yazlmaktadr)'.
Rivayet ediliyor ki Hz. Sleyman (a.s) ifritlerinden birini gnderdi ve arkasndan bir ifrit daha
gnderdi ki onu kontrol etsin, dediklerini dinlesin ve gelip kendisine haber versin. Arkadan
gnderilen ifrit Hz. Sleyman'a gelerek o gnderilen ifritin ardan geerken ban ge kaldrp
baktn, sonra insanlara bakp ban salladn haber verdi. Bunun zerine Hz. Sleyman (a.s)
ona bunun sebebini sordu. frit dedi ki: 'Ben, insanlarn bann ucunda durup onlardan kanlar
hemen yazan meleklere ve o meleklerden daha aada bulunan kimselerin acelece yazmalarna
hayret ettim'.
brahim Teym yle demitir: 'M'min konumak istedii zaman dnr; eer lehinde ise
konuur, aksi takdirde susar; fcirin konumas ise zincirleme gider'.
Hasan Basr yle demitir: 'Konumas ok olann yalan oalr. Mal ok olann gnah oalr.
Ahlk kt olann nefsi azap grr veya nefsine azap ektirir',
Amr b. Dinar yle demitir: Bir kii, Hz. Peygamberin yannda fazla konutu. Hz. Peygamber
kendisine yle sordu:
- Senin dilinin nnde ka perde vardr?
- Dudaklarm ve dilerim vardr!
- Acaba o perdelerde konuman azaltacak bir kuvvet yokmudur?39
Bir rivayette Hz. Peygamber s.a.v bunu kendisini ven bir kii hakknda sylemitir. nk Hz.
Peygamberi ven bu kii, konumasnda ar bir ekilde mbalaa ederek sz uzatmt. Sonra
Hz. Peygamber yle dedi:
Bir kiiye dilindeki fazlalktan daha erli birey verilmi deildir!40
mer b. Abdlaziz yle der: 'Beni ok konumaktan, bbrlenme korkusu menetmektedir'.
Hkemanm biri yle demitir: 'Kii, bir mecliste olduu zaman konumak onun houna
gidiyorsa, skt etsin! Eer susmu ise ve susmak houna gidiyorsa, konusun!'
Yezid b. Ebi Habib yle demitir: 'Konumasnn dinlemesinden kendisine daha sevimli gelmesi
limin fitnesindendir. Eer lim, kendisinin yerine konuup kendisine ihtiya brakmayan birini
grrse, onu dinlemekte kendisine selmet vardr.
Konumakta sslemek, artrmak ve eksiltmek vardr! bn mer yle demitir: 'Kiinin
temizlenmesine en fazla muhta olduu ey dilidir'.
Eb Derd (r.a) enesi dk bir kadn grdnde yle dedi: 'Eer bu kadn dilsiz olsayd,
onun iin daha hayrl olurdu.
brahim Neh yle demitir: 'Halk iki haslet helk ediyor: Birincisi fazla mal, ikincisi fazla
konumak.
te bunlar, ok konumann ktlenmesi ve sebebidir. Fazla konumann ilc ise mlyan
szlere dair blmde gemiti.
Selmn- Fris der ki: 'Kyamet gnnde insanlarn en gnahkr olanlar, dnyadaki
konumalarnda Allah'a en fazla isyan edenleridir'.
bn rn yle demitir: "Ensr- kiramdan bir kii bu tr insanlarn yanndan geerken onlara
'(Kalkn) abdest aln! Muhakkak sizin sylediklerinizin bir ksm abdestsizlikten daha erlidir'
derdi".
te bu, btla dalmann ta kendisidir. Bu ise, ileri de szkonusu edilecek olan gybet, kovuculuk,
fahi konumak ve benzerlerinin tesindedir. Hatta bu, varl daha nce geen mahzurlar
anmaya dalmaktr veya onlar anmaya din bir ihtiya olmakszn onlara varmay dnmektir.
Buna, bid'atlerin hikyelerine dalmak da, bozuk mezheblerin ve ashb- kiramn arasnda cereyan
eden savalar ashbm bir ksmna tanetmeyi andracak ekilde hikaye etmek de dahildir! Btn
bunlar btldr. Bunlara dalmak btla dalmaktr. Biz Allah Tel'nm ltuf ve keremi sayesinde
gzel yardmn talep ediyoruz.
41) Asm'm torunudur. Knyesi Eb Abdurrahman olup, Mzen kabilesin-dendir. H. 60
senesinde seksen yanda iken vefat etmitir.
42)bn Mce, Tirmiz
43)bn Eb Dnya
44)bn Eb Dnya
*Mira (Bakasnn Szne tiraz) ve Cidal Etmek
Mira ve cidal etmek yasaklanmtr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Kardeinle tartma, onunla alay etme! Ona bir sz verdiin zaman, szne muhalefet etme!45
(Aranzdaki) tartmay terkediniz; zira tartmann hikmeti anlalmaz, fitnesinden de emin
olunmaz!46
Kim hakl olduu halde tartmay terkederse, onun iin cennetin en yce yerinde bir ev bina
edilir. Haksz olduu halde tartmay terkeden bir kimse iin ise, cennetin orta yerinde bir ev
bina edilir.47
Putperestlik ve ikiden sonra rabbimin beni nehyettii ilk ey mnakaa etmekten sakndrmak
olmutur.48
Allah (ce) hidayet verdikten sonra cedele dalan bir kavim, dallete sapm demektir.49
Hakl da olsa kul, cedeli brakmadka iman hakikatini kemle erdiremez.50
Alt haslet vardr ki kimde bulunursa o, imann hakikatine varmtr:
1.Yaz mevsiminde oru tutmak
2.Allah dmanlar ile savamak
3.Yamurlu ve bulutlu gnlerde namaz ilk vaktinde klmak
4.Musibetlere sabretmek
5.Zorluklara ramen abdesti yerli yerinde (tam mansyla)almak
maksadnda olur. Miray terke etmek, muhatabn konumasn mnker grmeyi ve konumasna
yaplan itiraz terketmekle olur. Bu bakmdan dinlediin konuma hak ise tasdik et! Eer btl ve
yalansa ve ayn zamanda din emirlerle ilgili deilse sus! Bakasnn konumasna tanedip itiraz
etmek, bazen o konumann lfzna yaplr. Yani gramer cihetinden lfzdaki bir eksiklii
belirtmekle olur veya lgat cihetinden veya arapas cihetinden veya tanzim ve tertip cihetinden
olur. tiraza sebep olan bu durum, bazen marifetteki kusurundan dolay meydana kar. Bazen de
dil yanlmasndan tr szne itiraz edilir -durum ne olursa olsun, bakasnn konumasndaki
eksiklii belirtmenin bir faydas yoktur- veya mns bakmndan bakasnn konumasna itiraz
edilir, 'Senin dediin gibi deildir. nk sen filan filan ynden bu konumada yanldn' denir.
Konumann maksadndan dolay konumaya itiraz etmeye gelince, 'u sz haktr, fakat senin bu
szden kasdettiin hak deildir. Senin maksadn bozuktur!' demesi veya buna benzer szler
sarfetmesi gibi... te bu tr mcadele, eer ilm bir meselede cereyan ederse, bazen ona cedel
ismi verilir ve o ktdr. Bir mslman a farz olan susmaktr, inat etmek ve tenkid etmek
deildir. stifade tarznda sormaktr veya itiraz etmek eklinde deil de tariz etmede ince ve zarif
davranmaktr.
Cedel e gelince, o bakasn susturmak, ciz brakmak, konumasn tenkid suretiyle onun
deerini drmek, onu kusurlu bulmak ve cahillie nisbet etmekten ibarettir. Mcadelenin
almeti, hakka dikkat ekerken kardakinin houna gitmeyecek ekilde yaplmasdr. yle ki,
muhatabn hatasn aklar. Bunu da karmdakinden stn olduunu ve muhatabnn da deersiz
ve eksik olduunu aa vurmak iin yapar. Bu tr mcadeleden, sustuu takdirde gnahkar
olmayaca her tr tartmadan kanmakla kurtulunabilir. nsan bu tr mcadeleye tevik eden
ey ise, ilmini ve faziletini gstermek suretiyle stnln ispat etmek ile bakasnn eksikliini
gstererek ona hcum etmek hevesidir! Bunlarn ikisi de nefsin gizli ve pek kuvvetli iki ehvetidir.
Faziletini gstermeye gelince, bu kendisini byk gsterme kabilindendir! Bu tezkiye, kulda
bulunan byklk davasnn gereidir. Oysa bu nitelik rubbiyet sfatlarmdandr! Bakasn eksik
ve dk gstermeye gelince, bu da yrtclk tabiatnn gereidir. nk bu tabiat yrtmay, vurup
krmay, eziyet etmeyi ister.
te bu iki sfat kt ve helk edicidir. Bu iki sfat mira ve cedel takviye etmektedir. Bu bakmdan
Mira ve Cedele devam eden bir kimse, bu helk edici sfatlar takviye etmi olur. Bu ise kerahiyeti
ihlal etmektir. Hatta -eer iinde bakasna eziyet vermek varsa-msiyetin ta kendisidir. Oysa
cedel, hibir zaman bakasn zmekten uzak deildir. fkeyi kabartmaktan, kendisine itiraz
edilen kiinin konumasn -ister hak, ister btl olsun- mmkn olduu ekilde takviye etmeye
tevik etmekten uzak deildir! Kendisine itiraz edilen kii aklna gelen herey ile itiraz edeni
tenkid eder. Bylece iki tartmacnn arasnda iddet gittike kzr. Tpk birbirine hrlayan iki
kpein arasndaki srtmenin kzmas gibi... Onlarn herbiri dierini srmaya frsat kollar.
Ceza bakmndan daha byk ve arkadan susturmak hususunda daha kuvvetli klara yeltenir.
Bunun tedavisi ise, kendi faziletini belirtmeye zorlayan, bakasn kusurlu ve eksik gstermeye
iten yrtclk sfatn krmaktr. Nitekim bu, kibir, ucub ve fkenin ktln anlattmz
bahislerde gelecektir. nk her illet ve hastaln tedavisi, onun sebebini silmekle olur. Mira ile
cedelin sebebi ise bizim sylediklerimizdir. Sonra ona devam etmek de onu insanolunda det ve
tabiat haline getirir! yle ki artk bu hastalk nefiste yerleir. Bu hastala kar sabretmek artk
zorlar.
Rivayet ediliyor ki Eb Hanife (r.a) Dvd et-T'ye yle sordu: - Sen neden inzivaya ekilmeyi
setin?
-Cidali terketmek suretiyle nefsimle mcadele etmek iin inzivay setim.
-Meclise gel! Sylenilen sz dinle! Konuma!
-Ben bunu yaptm! Bana bundan daha g gelen bir mchede grmedim.
Hakkat de Davud'un dedii gibidir. nk bakasnn yanln gren bir kimse, o yanl
dzeltmeye veya belirtmeye gc olduu halde, orada sabretmesi cidden zordur ve bunun iin de
Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Kim hakl olduu halde tartmay terkederse, Allah Tel ona cennetin en ycesinde bir ev bina
eder.
nk byle bir durumda tartmay terketmek, nefse ok ar gelir ve bu arlk en fazla
mezhepler ve inanlarda insana galebe alar. nk mira ve cedelleme yle bir tabiattr ki kii
bundan dolay kendisine bir sevap geleceini zanneder ve hrs daha da artar. O vakit tabiat ile
ilh nizam bu hususta yardmlar. Oysa byle sanmas katksz bir yanllktr. Oysa insana ehl-i
kble hakknda dilini tutmas daha uygun der. Ne zaman bir bid'aty grrse ona tenha bir
yerde cedel yoluyla deil, nasihat yoluyla ve uygun bir dille sylemelidir. nk cedel,
karsndaki insann hayaline 'adamn syledii ey, beni artmak iin bir hiledir' fikrini
getirebilir ve bid'at sanar ki bu bir sanattr. Benim mezhebimin ehlinden olan mcadeleciler de
bu sanatn benzerlerini eer isterlerse yapmaya muktedirdirler. Bylece bid'at, cedel yznden
onun kalbinde devan eder ve kuvvetlenir. Ne zaman bid'atya nasihat etmenin fayda
vermeyeceini bilirse, o vakit bid'aty terkedip, kendi nefsiyle megul olmaldr. Nitekim Hz.
Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Ehl-i kble hakknda dilini tutan bir kimseden Allah raz olsun. Ancak bildiini en gzel bir ekilde
(syleyebilir).56
Hiam b. Urve der ki: 'Hz. Peygamber bu hadsi yedi defa tekrar etti. Kim bir mddet mcadeleyi
det edinirse ve halk da onu verse ve bundan dolay nefsinin aziz olduunu ve halk tarafndan
kabul edildiini grrse, o kimsede bu helk edici sfatlar kuvvet bulur ve fke, kibir, riya, makam
sevgisi ve faziletten dolay aziz olmak gibi kt sfatlar kendisinde topland zaman onlardan
kurtulmaya gc yetmez. Bu sfatlarla teker teker mcadele etmek bile g olduu halde acaba
tmyle birden nasl mcadele edilebilir?
45) Tirmiz
46)Tabern, (Eb Derd'dar)
47)lim blmnde gemiti.
48)bn Eb Dnya, Tabern, Beyhaki, (mm Seleme'den)
49)Tirmiz, (Eb Umme'den)
50)bn Eb Dnya, (Eb Hreyre'den
51)Deylem
52)Dedesi Huveylid b. Esed b. Abdluzz b. Kusay b. Kilb'dr. Knyesi Eb Abdullah'tr.
Kurey'i, Esed soyundan gelmektedir. Cennetle mjdelenen on kiiden biridir. Hicretin 36.
senesinde Cemel savandan dnerken ldrlmtr.
53)Bu zat Msrldr. Knyesi Eb Osman'dr
54)Ad Abdurrahman'dr, Cemcim hdisesinde H. 83 senesinde vefat
etmitir.
55)Tabern, (Ebu Umme'den
56) bn Eb Dnya
*Husmet
Husmet de ktdr. Husmet, cedel ve mira dan daha ileridir. Mira bakasnn konumasndaki
bir eksiklii belirtmek suretiyle itiraz etmektir. Bu itirazda muhatabn tahkir etmekten, kendi
aklnn salbeti ile fikrinin kuvvetini gstermekten baka cedelcinin hibir gayesi yoktur. Cidal,
mezhebini belirtmek ve yerletirmek iin yaplan mnakaadr. Husmet ise, bir mal veya hak
iddias ile alkal sznde srar ve inat etmektir. Bu srar ve inat bazen balangta olur, bazen de
karsndakinin tavr ve davranndan kaynaklanr. Mira ise, bir konumaya yaplan itirazdan
ibarettir. Nitekim Hz.
ie Hz. Peygamberin yle dediini naklediyor:
Allah nezdinde erkeklerin en sevimsizi, mnakaada srar edenidir.57
Eb Hreyre Hz. Peygamberden (s.a) yle rivayet ediyor:
Kim ilimsiz olarak bir husmette mcadele ederse, o mcadeleden vazgeinceye kadar Allah'n
fkesine maruz kalr.58
Seleften biri yle demitir: 'Husmetten sakn! nk husmet, dini mahveder'.
Deniliyor ki: 'Mttaki bir kimse, din hususunda hibir zaman husmet etmez'.
bn Kuteybe59 yle anlatyor: "Bir b. Abdullah yanmdan geti ve bana yle dedi:
-Neden burada oturuyorsun?
-Benimle bir amcazadem arasnda bir dva var, onun iin bekliyorum.
-Senin babann bana iyilii vardr. Ben de buna karlk sana iyilik etmek isterim. Allah'a yemin
ederim ki ben husmetten daha fazla kalbi megul eden, huzuru bozan ve dini kknden sken
baka birey grmedim!
bn Kuteybe diyor ki: Bu sz zerine gitmek iin ayaa kalktm. Hasmm bana dedi ki:
-Ne yapacaksn?
-Seninle artk muhakeme olmayacam.
-Sen benim hakl olduumu anladn da ondan m vazgetin?
-Hayr! yle olduu iin deil. Fakat ben nefsime ikram olarak vazgeiyorum. Bunun zerine
hasmm 'Ben de senden birey istemiyorum, senin olsun' dedi.
Soru: Bir kimse hakszla urad zaman, hakkn aramak ve korumak iin elbette dva etmesi
gerekir. Bu bakmdan bu kimsenin hkm ne olur ve bu kimsenin husmeti nasl kt olabilir?
Cevap: Bu ktleme, btl yolda ve ilimsiz husmet edenleri kapsamaktadr. Kad'nn60 vekili
gibi... nk kad vekili, meseleyi bilmeden ve hakkn hangi tarafta olduunu renmeden nce
-hangi tarafn olursa olsun- bir tarafn vekili olur ve ilimsiz onu savunur. Ayn zamanda bu
ktleme, hakkn arayp ihtiya kadaryla yetinmeyen, husmette srar ve ind gsteren, bu srar
ve inad eziyet vermek iin yapan kimseleri de kapsar. Bu hkm, eziyet veren szleri, delil
olmad ve hakkn aa kmasnda bir yarar salamad halde syleyen kimseleri de kapsar.
Hasmn malup etmek ve krmak iin sadece inaddan dolay husmete yeltenen ve ayn zamanda
mahkemelik olan mal ou zaman hakir grp de iltifat etmeyen bir kimse de bu zemmin
mulne dahildir. Halkn arasnda baz kimseler vardr. Aka yle syler: 'Benim maksadm
hasmmn inad ve onun mrvvetinin krlmasdr. Eer ben ondan bu mal alp kuyuya atsam
bile nemi yoktur! te byle diyen bir kimsenin maksad inatlktr, husmet ve srardr. Bu ise,
gerekten kt bir eydir.
Israr, israf, gereinden fazla ind ve eziyet maksad olmakszn sadece er' yoldan delil getiren
mazluma gelince, onun yapt haram deildir. Fakat en gzeli husmeti -mmkn olduu kadarterketmektir. nk husmette dili zaptetmek ve normale dndrmek zordur. Husmet, gs
alevlendirir, fkeyi kabartr. fke harekete getii zaman husmet konusu olan ey unutulur. ki
hasmn arasnda ancak kin ve nefret kalr. Hatta onlarn her birisi dierinin ktlne sevinir.
Sevindiine de zlr ve biri dierinin aleyhinde dilini alabildiine serbest kullanr. Bu bakmdan
kim husmete balarsa, btn bu mahzurlara kendisini mruz brakm olur. Husmetin en
aznda, kalbin karmas szkonusudur. Hatta namazn iinde bile hasmn malup etmenin
yollarn aratrr! Bu bakmdan i vcib olan hududunda kalmaz. O halde husmet her errin
balangcdr. Mira ve cidal de byledir. Bu bakmdan zaruret olmakszn husmet kapsn
amamak daha uygundur. Zaruret nnda ise, dilini ve kalbini hasmnn srmelerini takip
etmekten tutmas uygundur. Bu ise gerekten zor bir eydir. Bu bakmdan husmetinde sadece
farz olan miktarla yetinen bir kimse, gnahtan uzak kalmtr. Byle bir kimsenin husmeti
ktlenmez. Ancak byle bir kimse husmet ettii ey hakknda husmet etmekten mstanidir.
nk yannda kendisine yetecek ey vardr. Bu bakmdan bu ekilde husmet yapan bir kimse
daha iyiyi terketmi olur! Fakat gnahkr olmaz. Evet! Husmette insann elinden giden faydann
en az, gzel konumak ve gzel konuma hakknda vrid olan sevaptr; zira gzel konumann en
az derecesi muvafakatini gstermektir. Konumay tenkit etmek ve ksacas; muhatab cahillikle
itham etmek veya yalanlamak olan itiraz etmekten daha sert birey yoktur. nk mcadeleye
girien miraya tutulan veyahut da muhaseme eden bir kimse, karsndaki insan ya cahillikle
itham eder veya yalanlar. Bylece gzel konuma elden kaar. Oysa Hz. Peygamber (s.a) yle
buyurmutur:
Gzel konuma ve yemek yedirme, cennette sizi mekan sahibi klar.61
Nitekim Allah Tel da yle buyurmutur: nsanlara gzel sz syleyiniz. (Bakara/83)
bn Abbas (r.a) yle demitir: Allah'n kullarndan sana selm veren bir kimse, mecs olsa dahi,
onun selmnn karln ver. nk Allah Tel yle buyurmaktadr:
Bir selmla seimlandmz zaman, siz de ondan daha gzeliyle selm verin yahut verilen selm
aynen iade edin!(Nisa/86)
Yine bn Abbas yle demitir: 'Eer Firavun bana hayr sylemi olsa, muhakkak ben de onun
gibisini ona sylerdim'.
Enes, Hz. Peygamberin yle dediini nakleder:
Cennette bir ksm kkler vardr. Onlarn d iinden, ii de dndan grnr. Allah o kkleri
yemek yedirenler ve yumuak konuanlar iin hazrlamtr.02
Rivayet ediliyor ki, Hz. sa'nn yanndan bir domuz geti. Hz. sa domuza 'selametle ge!' dedi.
Bunun zerine Hz. sa'ya 'Sen domuza nasl byle diyorsun?' dediler. Hz. sa cevap olarak 'Dilimi
kt sze altrmak istemiyorum' dedi.
Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Gzel bir sz sadakadr.63.
Bir hurmann yars ile de olsa ateten korununuz. Eer hurmann yarsn bulamazsanz gzel bir
sz ile korununuz.64
Hz. mer (r.a) yle demitir: 'Hayr yapmak kolay bir eydir. nk gler yzllk ve yumuak
konumak da hayr yapmaktr'.
Hkemadan birisi yle demitir: 'Yumuak konumak, kararlam kinleri ykar'.
Hkemadan biri yle demitir: 'Rabbini fkelendirmeyen ve arkadan raz eden konumada
cimrilik yapma! nk rabbinin o konumadan dolay sana iyilik yapanlarn sevabn ihsan
etmesi umulur'.
te btn bunlar gzel konumann fazileti hakknda vrid olmutur. Husmet, mira, cidal ve
inatlk bunun tam zdddr. nk bunlar gs alevlendiren, fkeyi kabartan, yaay
bulandran, kalbe eziyet veren, rktc ve iren konumadr. Allah Tel'dan, minnet ve
keremine snarak gzel tevfkini bize yolda etmesini dileriz.
57)Buhr, Mslim, Tirmiz, Nes
58)bn Eb Dnya, sfehan
59)Mehur bn Kuteybe deildir.
60)Burada Kad'dar maksad, hakk almak isteyendir. Onun vekili olacak kimseden maksat ise
avukatdr.
61)Tabern, Evsat, (Cbir'den)
62)bn Eb Dnya
*Konumada Tekellfe Kamak
Konumada, azn eip-bkmek, fasih ve sec'li konuacam diye yapmack hareketlerde
bulunmak, konumasna kadn ve sevgiden bahsederek giri yapmak ve hatiplik iddiasnda
bulunup fesahat gsterisinde bulunanlarn detlerinde cereyan eden usllerle gsteri yapmaktr,
Btn bunlar ktlenmi ve buzedilmi tekellf (zorlama) trndendir. yle bir tekellf ki Hz.
Peygamber onun hakknda yle buyurmutur:
Ben ve mmetimin muttakleri tekellften (gsteri iin zorlanmaktan) uzaz.65
Benim iin en sevimsiz ve meclisimden en uzak olannz, azn eip-bkerek edebiyat yapmak
iin kendini zorlayanlardr.66
Ftma (r.a) Hz. Peygamberin yle buyurduunu rivayet eder:
mmetimin erlileri o kimselerdir ki bol nimetlerle gdalanp, yemeklerin her eidini yerler,
elbiselerin her rengini giyerler ve azlarn eip-bkerek konuurlar.67
Dikkat edin, derin sze dalp gereksiz yere sz uzatanlar helk olmulardr.68
Bu sz defa tekrar etti. Hads-i erifte geen tanatt kelimesi 'derinleme ve ardna kadar
dalmak' demektir.
Hz. mer (r.a) yle demitir: 'ene atlatarak deve kkremesi gibi konumak eytandandr'.
Amr b. Sa'd, babas Sa'd' gelerek bir ihtiyacn istedi. Bu mnasebetle ihtiyacn istemezden nce
bir konuma yapt. Sa'd kendisine dedi ki: Ben hibir zaman senin ihtiyacndan bugn uzak
olduum kadar uzak olmadm. Ben Hz. Peygamberin yle dediini duydum:
yle bir zaman gelecek ki srlarn dilleriyle ot geveledikleri gibi insanlar da konumay o ekilde
geveleyeceklerdir.69
Sa'd, olu Amr tarafndan zoraki bir ekilde sslendirilmi ve takdim edilmi konumay ho
karlamad. Bu da dilin fetlerindendir. Evet! Zorla yaplan her sec, dilin fetine dahil olur.
Adetin snrn aan fesahat de byledir. Konumalarda zoraki bir ekilde yaplan secfler de
byledir. nk Hz. Peygamber (s.a) bir cenn hakknda Gurre (diyet ve kan bedeline)
hkmederken cinayet ileyenin kavminden biri 'memi, yememi, barmam ve kendisinden
ses kmam bir kimsenin diyetini biz nasl veririz? Oysa byle bir kimsenin kan hederdir ve
boa gider' dedi. Bu secli sz dinleyen Hz. Peygamber yle buyurdu:
Siz bedevilerin sec yapmas gibi, sec ve kafiye mi yapyorsunuz?70
mbalal bir ekilde izahlara girimekten baz zaman birtakm phe ve vesveseler doar. Bu
bakmdan bu emirler mcmel bir ekilde sylendii zaman, kalpler vesveseye dmeden onlar
kabul etmeye yanarlar. Fakat Hz. Peygamber, hads-i erifteki aklamay, gevezelikle beraber
zikrettiine gre. oradaki aklamadan insanolunun aklamasndan utand eylerin aklamas
olmas maksd olsa gerektir. nk insanolunun aklamasndan utand eyleri kapal ve
onlar stn kr geitirmek fazlasyla izah ve beyandan daha iyidir. Hz. Peygamber (s.a) yle
buyurmutur:
Allah Tel, fhi konuan, fhi konumak iin kendisini zorlayan ve arlarda baran bir
kimseyi sevmez.77
Cbir b. Semre78 yle demitir: Ben Hz. Peygamberin yannda oturuyordum, babam da
nmdeydi. Hz. Peygamber yle buyurdu:
Fhi konumann ve karlkl fhi hareketlerde bulunmann slm'da yeri yoktur. nsanlarn
slm ynnden en gzelleri, ahlken en gzel olanlardr.79
brahim b. Meysere yle demitir: 'Kyamet gnnde, fhi konuup gevezelik yapan bir kii, bir
kpek suretinde veya bir kpein iinde getirilir (harolunur!)'
Ahmed b. Kays yle demitir: 'Size hastaln en iddetlisinden haber vereyim mi? O hastalk
dilin gevezelii ve ahlkn dkldr!
te bunlar, fhi konumann ve hareket etmenin aleyhine vrid olan hkmlerdir.
Fahi konumann tarifine ve hakikatine gelince, irkin saylan eyleri ak ibarelerle sylemekten
ibarettir. Bu ise, ou zaman cins iliki ve onunla ilgili olan eyleri ifade eden lfzlarda cereyan
eder. nk fesd ehlinin birtakm ak-sak ve mstehcen terimleri vardr. Onlar cins ilikiden
bahsederken kullanrlar. Salh ehli ise, onlardan saknr. O terimlerin ifade ettiini kinaye yoluyla
zikrederler. Onlar ifade etme zarureti hasl olduunda iaretlerle onlara deinip, onlara yakn
szlerle ifade ederler.
bn Abbas der ki: 'Muhakkak Allah, hay sahibi ve kermdir. Affeder ve kinaye ile belirtir'. Lemis
tabirini cima yerine kullanmtr. Bu bakmdan Mesis, Lemis, Duhul ve Sohbet terimleri cins
ilikiden ibarettirler ve fhi terimler de deildirler. Fakat bu sahada fhi terimler mevcuttur.
Onlar sylemek irkin kaar. Onlarn ou kfretmekte ve ayplamakta kullanlr. Bu terimlerin
fhilik dereceleri ayr ayrdr. Bazlar bazsndan daha fahitir. Bunlar ou zaman memleketin
detiyle de deiirler. Balanglar mekruh, sonlar mahzurlu ve haramdr. Bu iki taraf arasnda
birtakm dereceler vardr ki onlarda tereddt edilir. Bu sadece cins ilikiye mahsus deildir.
Hatta kk ve byk abdesti de kinaye yoluyla ifade etmek, ak ve seik bir ekilde ifade
etmekten daha gzeldir. nk bunlar da gizlenen ve ak sylenmesinden utanlan eylerdendir.
Bu bakmdan byle eyleri ak ibarelerle sylememek daha uygundur. nk aka sylemek
fhi konumak demektir.
Kadnlardan kinaye yoluyla bahsetmek, deten gzel saylr. Bu bakmdan 'Benim karm yle
dedi' denilmemelidir. 'Odada veya perdenin arkasnda yle denildi veya ocuklarn annesi yle
dedi' denilmelidir. nk bu lfzlarda incelik gstermek gzeldir.
Buralarda ak konumak, fhi konumaya sevkeder. Kendisinde alaca hastal, kellik ve basur
gibi birtakm zahir ayplar bulunan ve o ayplardan utanan bir kimseye hitap etmek de byledir.
Bu bakmdan onun o ayplarnn aka sylenmesi uygun deildir. 'ikayet ettii hastalk' ve
benzeri tabirler kulanlmaldr. Bu bakmdan bu hastalklar ak ibarelerle belirtmek, fhi
konumaya dahildir. Btn bunlar dilin fetlerindendir.
Al b. Hrn yle demitir: "mer b. Abdulaziz konumasnda irkin kelimelerden ok saknrd.
Koltuunun altnda bir ban kt. Ona gittik 'Yara nerende?' diye sorduk. O da 'koltuumun
Sven iki kii, eytan gibidir. Onlar kpek gibi hrlar, yalan syler ve
ayrlrlar.82
M'min bir kimseye svmek fsklktr. M'min bir kimseyi ldrmek kfrdr.83
Birbirine kfreden iki kiinin kfrlerinin mesuliyeti onlardan ilk balayana aittir. Ta ki zlimin
dediklerinden fazlasn mazlum deyinceye kadar...84
Anne ve babasna kfreden bir kimse merundur!
Kiinin anne ve babasna kfretmesi, byk gnahlarnn en bydr!
Ashb 'Ey Allah'n Rasl! Kii nasl anne ve babasna kfreder?' deyince, Hz. Peygamber
'Kardaki kiinin babasna kfreder. O da onun babasna kfreder. Dolaysyla babasna
kfretmi olur!' dedi.85
71)Nes
72)bn Eb Dnya
73)Tirmiz
74)bn Eb Dnya, Eb Nuaym
75)bn Eb Dnya
76)Tirmiz, Hkim
77)bn Eb Dnya
78)Cbir, Gnde'nin torunudur. Sa'd b. Eb Vakkas'm kardeidir. Kfe'ye
yerlemi, H. 76'da orada vefat atmitir.
79)Ahmed, bn Eb Dnya
80)Ahmed? Tabern
81)bn Eb Himar b. Naciye b. Akkal b. Muhammed b. Sfyan b. Meci'dir.
Teym soyundandr ve ashab'dandr
82)Taylis, Eb Dvd
83)Mslim, Buhr
84)Mslim
85)mam Ahmed, Eb Yala, Tabern
*Lnetleme
Bu lnet -ister hayvana, ister nebata, ister insana olsun- ktdr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a)
yle buyurmutur:
benzeri ile muraze etmeyi tevik eder. Bylece halk arasnda mnakaa kopar, fesd doar!
nc mertebe, belli bir ahsa lnet okumaktr. Bu tr lnet okumada tehlike vardr. Mesela
'Allah'n laneti Zeyd'in zerine olsun! O kfirdir veya fsk veya bid'at dr' demek gibi... Bu
husustaki tafsilat udur: er'an lnet etmenin caiz olduu insana lnet okumak caizdir. 'Allah,
Firavun'a ve Eb Cehil'e lnet etsin' demek gibi... nk bu kimseler kfr zerinde lmler ve
bu durum er'an da bilinmektedir. Bizim zamanmzda belli bir ahsa lnet okumaya gelince
-mesela 'Allah, Zeyd'e lnet etsin! O yahudidir' demek gibi- bu szde tehlike vardr. nk Zeyd'in
yahudilikten dnp mslman olma ve Allah nezdinde mslman olarak lme ihtimali vardr. O
halde onun mel'un olduuna nasl hkmedilebilir?
Eer 'Zeyd hl-i hazrda kfir olduundan dolay ona lnet okunuyor. Nitekim mslman bir
kimse hl-i hazrda, mslman olduundan dolay 'Allah ona rahmet etsin' denildii gibi...'
dersen, -her ne kadar bu mslmann maazallah sonunda dininden dnmesi tasavvur edilebilirse
de- bil ki bizim 'Allah ona rahmet etsin!' szmzn mns: 'Rahmetin sebebi olan slm dini
zere Allah onu sabit klsn, Allah onu ibadet zerine daim eylesin' demektir. Fakat 'Allah kfiri,
lanetin sebebi olan kfr zerinde sabit klsn' demek mmkn deildir. nk byle demek
-Allah korusun- kfr istemektir. Kfr istemek de haddi zatnda kfrdr. Caiz olan yle
demektir: 'Eer o kfr zerine lmse, Allah ona lnet etsin, Eer slm zere lmse lnet
etmesin'. Bu ise gaybdr ve bilinmemektedir. Kaytsz artsz lnet okuyan bir kimse ise, kfr
veya slm arasnda bulunuyordur. Bu bakmdan mutlak lnet okumakta tehlike vardr. Fakat
kfir iin olsa bile laneti terketmekte hibir tehlike yoktur. Madem ki kfir hakknda bu kaideyi
rendin, o halde fsk veya bid'at olan Zeyd hakknda byle olmas daha evldr. Bu bakmdan
belli ahslara lnet okumakta byk tehlike vardr. nk belli ahslarn durumu durmadan
deimektedir. Ancak sonunda lnete layk olaca Hz. Peygambere bildirilen ahs olursa durum
deiir. nk kfr zere lecei bilinen bir kimse iin lnet okumak caizdir. Bu srra binaen Hz.
Peygamber birtakm kimseleri lnetlemitir; zira Hz. Peygamber, Kurey iin yapt bedduada
yle diyordu:
Ey Allahm! Hiam'n olu Eb Cehil ve Rabia'nn olu Utbe'yi pene-i kahrnla yakala!..
Hz. Peygamber, bir cemaatin ismini zikretti ki onlarn tamam Bedir savanda kfr zere
ldrldler. Hatta Hz. Peygamber kibeti bilinmeyen bir kimseye de lnet ediyordu. Sonra bu
tr lnet etmek Allah tarafndan menedildi; zira rivayet ediliyor ki Hz. Peygamber Maune
kuyusunda retmen olarak gnderilen ashb- kiram ldren kimselere bir ay boyunca (sabah
namaznn ikinci rek'atinin rkundan sonra okuduu) kunut duasnda lnet okurdu.93 Bunun
zerine Allah Tel'nm u ayeti nzil oldu:
Senin elinde birey yoktur. Allah ya onlarn tevbesini kabul edip onlar affeder veya zlim
olduklar iin onlara azabeder.
Yani 'Onlar belki mslman olurlar. Onlarn melun olduklarn nereden biliyorsun?' Kfr
zerinde ld bizce bilinen bir kimseye de lnet okumak caizdir. Fakat mslman bir yaknma
eziyet vermemek artyla. Eer bir mslman akrabas rahatsz oluyorsa caiz olmaz. Nitekim
rivayet ediliyor ki; Hz. Peygamber (s.a) Tife giderken bir kabrin yanndan geti ve kime ait
olduunu Ebubekir Sddk'tan sordu. Ebubekir 'Bu kabir, Allah'a ve Hz. Peygambere si olan Said
b. s'n kabridir' dedi. Bu sz zerine Amr b. Said fkelendi ve yle dedi: 'Ey Allah'n Rasl! Bu,
yle bir kiinin kabridir ki Eb Kuhfe'den (Ebubekir'in pederi) daha fazla dman kellesi vurdu
ve misafirlere daha fazla yemek yedirdi'. Bunun zerine Ebubekir 'Ey Allah'n Rasl! Bu adam
bana kar bunu nasl syler?' dedi. Hz. Peygamber (s.a), Amr'a hitaben yle dedi: 'Ebubekir'e
kar dilini tut!' Amr uzaklatktan sonra Hz. Peygamber, Ebubekir'e ynelerek yle dedi:
Ey Ebubekir! Kfirlerden bahsettiiniz zaman umum bir ekilde bahsediniz. nk isim
zikrettiiniz zaman evltlar babalar iin kzarlar.95
Bunun zerine halk, artk husus bir ekilde kfirleri zikretmekten menolundu.
Nuayman96 arap iti ve birka defa Hz. Peygamber'in huzurunda cezalandrld. Bunun zerine
ashabdan biri 'Allah ona lnet etsin! Ne ok iiyor' dedi. Bu sz iiten Hz. Peygamber yle
buyurdu:
Ey kii! Kardeinin aleyhinde eytana yardmc olma! Baka bir rivayet yledir:
Byle syleme! nk Nuayman, Allah' ve Peygamber'i sever.97
te grld gibi, Hz. Peygamber lnet okuyan, lanetten menetmitir. Hz. Peygamberin bu
yasa belli bir fsa dahi lnet okumann caiz olmadna dellet eder. Ksacas belli ahslara
lnet okumakta tehlike vardr. Bundan her m'min saknmaldr. blis'e dahi lnet okumasa,
okumayan iin hibir tehlike yoktur. Artk blis'ten bakasna lnet okumann keyfiyeti
dnlsn!...
Soru: Yezid'e lnet okumak caiz midir? nk o Hz. Hseyin'in katilidir veya Hz. Hseyin'in
ldrlmesini emretmitir.98
Cevap: Yezid'in Hz. Hseyin'i ldrmesi veya ldrlmesini emrettii sabit deildir. Bu bakmdan
byle yapt sabit olmadka 'Yezid, Hz. Hseyin'i ldrd' veya 'Onun ldrlmesini emretti'
demek bile caiz deildir. Acaba byle demek caiz deilse ona lnet okumak nasl caiz olur? nk
mslman bir kimseyi tahkik ve tedkiksiz byk bir gnaha nisbet etmek caiz deildir. Evet 'bn
Mlcem Hz. Ali'yi, Eb Lu'lu Hz. mer'i ldrd' demek caizdir. nk bu olaylar tevatr yoluyla
sabit olmutur. Bu bakmdan hibir mslmana fsk veya kfr sfatn, tahkik ve tedkik
etmeksizin yaktrmak caiz deildir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Kimse kimseyi ne kfrle ne de fskla sulamasn! nk o kii, sulayann dedii gibi deilse, o
su sulayana dner.99
Bir kii, baka bir kiinin kfrne ahidlik ederse, muhakkak onlardan biri o kfr alr. Eer
'kfirdir' dedii kii hakkaten dedii gibi ise, bu hkm dorudur. Eer kfir deilse, bakasn
tekfir ettiinden dolay kendisi kfir olur!100
Bu hads-i erifin mns udur: Kardaki insann mslman olduunu bildii halde onu tekfir
ederse kfir olur. Eer bir bid'atten veya baka bir eyden dolay onun kfir olduunu zannederse
ve ona kfir derse (haddi zatnda o da kfir deilse) bu sefer byle diyen kfir deil, yanlm olur.
Muaz der ki: Hz. Peygamber bana yle dedi:
Ey Muaz! Bir mslmana kfretmekten veya dil bir imama (devlet bakanna) isyandan seni
menediyorum.101
llere lnet okumak daha da iddetlidir. Mesrk der ki: Hz. Aie'nin huzuruna girdim. Aie
validemiz 'Filn adam ne yapyor? Allah ona lnet etsin!' dedi. Cevap olarak ona 'O ld!' deyince,
bu sefer Aie validemiz 'Allah ona rahmet etsin!' dedi. Ben 'Bu nasl oluyor? (Bir lnet okuyorsun,
bir rahmet)' dedim. Cevap olarak yle dedi:
Sakn llere kfretmeyin. nk onlar daha nce Allah'n huzuruna gnderdikleri amellerinin
zerine gitmilerdir.102
Hz. Peygamber baka bir hadsinde yle buyurmutur:
llere svmeyin! nk siz bu svmekle dirileri zm olursunuz.103
86)Tirmiz
87)Tirmiz, Eb Dvd
88)Mslim
89)bn Eb Dnya
90)Mslim
91)bn Eb Dnya
92)Mslim
93)Buhr ve Mslim
94)Hz. Peygamber BVr-i Matine de otuz kadar sahbyi ldrenlere, sabah
lar bedduada bulunuyordu. Buhr ve Mslim'in dier bir rivayetinde bir ay
devaml Ra'l ve Zekvan kabilelerine beddua ettii kaytldr. Buhr ve
Mslim, Eb Hreyre'den yle rivayet etmilerdir: Sabah namaznda oku
duktan scnra tekbir getirir, bam kaldrr ve yle derdi: 'Ey Allahm
Lhyan vc RaTa lanet et'. Sonra Alu mrn sresinin 128. ayeti nazil
olunca, Hz. Peygamber lnet etmeyi terketmitir. {thaf us-Saade, VII/486)
bn Abdilberr
98)Yezid'in Hz. Hseyin'i bizzat ldrmedii aka ortadadr. Fakat ld
rlmesini emredip etmediinde ihtilf vardr.
99)Buhr, Mslim
100)Deylem
101)Eb Nuaym
102)Buhr
103)Tirmiz
104)Deylem
105)Bill, Eb Brde'nin, o da Eb Musa el-E'r'nin oludur. Knyesi Eb
Amr olan bu zat, Basra'nn hem emri, hem de kads idi. Uzun zaman vali
lik yapmtr.
106)mam Ahmed, Tabern
107)Mslim, Buhr
*Teganni Etmek ve iir Okumak
Biz Sema kitabnda teganninin hell ve haram ksmlarn belirtmitik. Bu bakmdan ikinci bir
defa tekrar etmeye gerek grmyoruz. iir'e gelince, o bir konumadr. Gzeli gzel, irkini
irkindir. Ancak kendini sadece iire vermek ktdr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) yle
buyurmutur:
Yemin ederim ki birinizin ii irin ile dolarsa, bu durum iinin iirle dolmasndan daha
hayrldr.109
Mesruk'a iir hakknda soruldu. Mesruk bu suali irkin grd. Kendisine 'Neden bunu irkin
grdn?' denildii zaman u cevab verdi: 'Ben, amel defterimde iir bulunmasn istemiyorum'.
Seleften birisine iirden birey soruldu. Sorana 'Onun yerine Allah'n zikrini koy! nk Allah'n
zikri iirden daha hayrldr' dedi. Ksacas iir inad etmek (okumak) ve temelinden in etmek
haram deildir, eer iinde mstehcen bir sz yoksa... Nitekim Hz. Peygamber yle
buyurmutur: 'Muhakkak iirin bir ksm hikmettir'.110
Evet! iirin maksad vmek, ktlemek ve kadnlarn vasflarndan bahsetmektir. Bazen buna
yalan da katlr. Hz. Peygamber (s.a) Ensa'dan Hasan b. Sahife kfirlere iirleriyle taarruz
etmesini emir buyurmutur. airin medh u senada ileri gitmesi her ne kadar yalansa da haramlk
bakmndan yalan snfna girmez. Nitekim air el-Mtenebb yle demitir:
Eer onun elinde ruhundan baka birey yoksa, ruhunu vermek suretiyle cmertlik yapar.
Bu nedenle ondan isleyen bir kimse Allah'tan korksun!
te airin bu sz, cmertliin son zirvesini vasfetmekten ibarettir. Eer airin vd kii
cmert deilse air yalancdr. Eer cmertse, mbalaa etmek iir sanatndandr. airin buna
inanmas gerekmez. Hz. Peygamber'in huzurunda birok beyitler ind edilmitir. Eer onlar
tedkik edilirse, onlarda da bunun benzeri eyler bulunur. Oysa Hz. Peygamber onu syleyen airi
menetmemitir.111
Hz Aie yle anlatyor: Hz. Peygamber ayakkablarn tamir ediyordu. Ben de yn eiriyordum.
Hz. Peygamber'in alnnn terlemeye baladn grdm. Bu ter nra dnyordu. Bu durum
karsnda dilim tutuldu ve akn akn baktm. Bu durumumu gren Hz. Peygamber 'Neden
hayrete dtn?' dedi. Cevap olarak dedim ki: 'Ey Allah'n Resul! Alnndan ter akmaya balad.
Sonra o terin nra dntn grdm. Eer Ebu Kebir el-HuzeJ' (mehur bir airdir) seni
grseydi senin onun iirine konu olmaya herkesten daha lyk olduunu anlard'. Hz. Peygamber
yle dedi: 'Ey ie! Ebu Kebir el-Huzel iirinde ne diyor?' 'O iirinde yle diyor dedim:
vdm insan hayz kannn kalntlarndan, emziren kadnn irkin durumundan ve miyel
hastalndan uzaktr.112
Onun yznn hatlarna baktn zaman o hatlar su serpen bulutun berrakl gibi parlar.
Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a) elindekini brakt ve benim yanma gelip sevincinden iki
gzmn ortasndan pt ve yle dedi:
Ey ie! Allah sana hayr mkfat olarak versin. Benim senden aldm sevin gibi (kadar), sen
benden sevin alm deilsin.113
Hz. Peygamber, Huneyn savanda ganimeti taksim ederken Abbas b. Murdas'a drt deve verdi.
''Abbas bunlar az grp bir iirinde bu durumdan ikayet etti ve o iirin sonunda unlar vardr:
Benim ve atm Ubeyd'in ald ganimeti, Uyeyne ve Akr arasnda taksim mi ediyorsun?
Bedir ve Habis114 hibir toplantda Mirdas'a efendilik yapmamlardr.
Ben onlardan herhangi bir kiinin altnda deilim.
Bugn mertebesi drlen bir insan artk hibir zaman ykselemez.
Bunun zerine Hz. Peygamber yle dedi:
Bunun dilini benden kesiniz.
Bu emir zerine Ebubekir (r.a), Abbas' gtrp istedii yz deveyi kendisine verdi. Sonra Hz.
Peygamberin huzuruna herkesten daha fazla Hz. Peygamber'den raz olarak dnd. Bunun
zerine Hz. Peygamber kendisine 'Benim aleyhimde iir mi sylyorsun?' dedi. Abbas bu tenkide
kar Hz. Peygamber den zr dileyerek yle dedi: 'Annem ve babam cana fed olsun!
Karncalarn remesi gibi dilimin zerinde iirin yrdn hissediyorum. Sonra karncalarn
srd gibi beni sryor. Bu bakmdan iir sylemekten kendimi alamyorum'. Bunun zerine Hz.
Peygamber tebessm ederek yle buyurdu:
Deve, inlemeyi veya barmay brakmadka Arap da iiri brakmaz.115
108)Tirmiz, (Hz. ie'den bir benzerini)
109)Mslim
110)lim blmnde gemi
111) Mesel Kn'b b. Zbeyr Mekke'nin fethinden sonra Hz, Peygamber'in hu-zuruna gelip
mslman olduu zaman mehur 'Bnet Suad' kasidesini ina ederek irticalen okumutur. O
kasidede tebih ve mbala fazla olmasna ramen Hz. Peygamber onu susturmam ve sonunda
hrkasn karp Ka'b'a vermitir.
112)Miyel hastal, cahiliyye devrinde emzikli kadnn kocasyla yatmas
Cevap: Eer Hz. Peygamber'in ve ashbnn yaptna gcn yetiyorsa, yani mizah yaparken
haktan bakasn sylemiyorsan, hibir kalbi krp zmyorsan, mizahta ifrat etmiyorsan, arada
srada yapyorsan o zaman sen de mizah yapabilirsin.
Mizah sanat edinerek devam edip ifrat derecede akalamaya dalan bir kimseye gelince, byle bir
kimse Hz. Peygamberin fiilini kendisine delil edinirse yanlm olur. nk bir kimsenin misli,
btn gn kbtlerle gezip onlarn oyunlarn seyreden, sonra bu yaptnn mbah olduuna,
seyretme izninin verilmesini delil getiren bir kimsenin durumuna benzer. Bu eit delil getirmek
yanltr. nk kk gnahlardan bir ksm vardr ki onlara devam edilir ve srar ile yaplrsa
onlar byk gnaha dnrler. Bir ksm mbahlar da vardr ki onlara devam edildii iin kk
gnahlara dnerler. O halde bu durumdan gafil olmak uygun deildir!
Ebu Hreyre (r.a) rivayet eder ki ashab- kirm 'Ey Allah'n Rasl! Sen de mi aka yapyorsun?'
dedikleri zaman Hz. Peygamber (s.a) yle dedi:
Ben her ne kadar sizinle akalarsam da haktan bakasn sylemem.121
Ata der ki: Adamn biri bn Abbas'a yle sordu: 'Hz. Peygamber aka yapar myd?' bn Abbas
'Evet, yapard' dedi. Adam 'Acaba Hz. Peygamberin mizah nasld?' diye sordu. bn Abbas da
yle cevap verdi: Hz. Peygamber bir gn zevcelerinden birisine geni bir elbise giydirerek ona
yle dedi:
Bu elbiseyi giy, Allah'a hamdet! Gelinlerin gelinliklerinin eteini yerlerde srdkleri gibi eteini
yerlerde sr!122
Enes (r.a) der ki: 'Hz. Peygamber hanmlaryla beraber olduu zaman, insanlarn en sevimlisi ve
en akacsyd'. Rivayet ediliyor ki Hz. Peygamber pek fazla tebessm ederdi.123
Hasan Basr'den yle rivayet ediliyor: Bir ihtiyar kadn Hz. Peygamber'e geldi.
Hz. Peygamber ona 'htiyar kadnlar cennete giremezler' dedi. Bu sz zerine kadncaz hngr
hngr alamaya balad. Hz. Peygamber, kadna ''Sen (merak etme) o gn ihtiyar olmayacaksn.
nk Allah Tel 'Biz (oradaki) kadnlar da yeniden bir gzel in etmiiz. Onlar bkireler
yapmzdr. Hep, yat sevgililer; san adamlar iin kzlar, kocalarna ak yatlar yaptk'
buyurmutur". (Vka/35-38)
Zeyd b. Eslem der ki: mm Eymen adl bir hanm Hz. Peygamber'e geldi ve dedi ki: 'Ey Allah'n
Rasl! Kocam sizi dvet ediyor'. Hz. Peygamber yle sordu:
-Kocan kimdir? Yoksa o gznde beyazlk olan mdr?
-Ey Allah'n Rasl! Yemin olsun, kocamn gznde beyazlk yoktur.
-Evet, evet! Onun gznde beyazlk vardr! Hi bir insan yoktur ki gznde beyazlk olmasn!
Hz. Peygamber, bu szyle insanolunun gzbebeini kapsayan beyazl kastediyordu. Baka bir
hanm daha geldi ve dedi ki:
-Ey Allah'n Rasl! Beni bir deveye bindir (bana bir deve ikram et).
-Hayr! Seni deveye deil de yavrusuna bindireceim.
-Ben devenin yavrusunu ne yapaym? O beni tayamaz ki!
-Ey kadn! Hibir deve yoktur ki baka bir devenin yavrusu olmasn!125
Hz. Peygamber bu szyle aka yapmtr. Enes der ki: Ebu Talha'nn bir olu vard. Ad Ebu
Umeyr idi. Hz. Peygamber onlarn evine geldiinde ocukla yle akalayordu:
Ey Ebu Umeyr! Nuay (Ku yavrusu) ne yapt (ne oldu?)126
Hz. Peygamber bu szyle Ebu Umeyr'in oynad bir ku yavrusunu kastediyordu.
Hz. ie yle anlatyor: ''Bedir savama Hz. Peygamber ile beraber gittim. Bana dedi ki:
Gel seninle yaralm!
Bunun zerine ben elbisemi belime sk bir ekilde baladm. Sonra bir izgi izdik. Onun
zerinde durduk ve yartk. O beni geti ve yle dedi: te bu geiim senin Zlmecaz'daki
geiine karlk olsun'.127
Zlmecaz'daki hdise yle cereyan etti: "Biz oradayken Hz. Peygamber birgn bize geldi. Ben o
zaman daha gencecik bir kzdm. Babam beni birey iin gndermiti. Hz. Peygamber 'onu bana
ver' dedi, Ben vermedim ve Hz. Peygamber'den koarak uzaklatm. Hz. Peygamber beni tutmak
iin arkamdan kotuysa da bana yetiemedi''. Yine Hz. ie yle anlatyor: ''Hz. Peygamber
benimle yart ve kendisini getim. Daha sonra kilo aldmda tekrar benimle yart ve bu sefer
beni geerek yle dedi: te bu (gnk galibiyet), o (gnk malbiyet) in yerine olsun".128
Yine Aie validemiz yle anlatyor: "Hz. Peygamber ile zevcesi Zem'a'nn kz Sevde hcremde
bulunuyorlard. Harire (bulama a) denilen yemei yapp takdim ettim. Sevde'ye 'ye!' dedim.
Sevde (r.a) 'Bu yemei sevmiyorum, yemem!' dedi. Ben 'Yemin ederim ya yiyeceksin veya yzne
sreceim' diye srar ettim. mkn yok, yiyemem' deyince, ben elimle tabaktan birey aldm ve
Sevde'nin yzn onunla svadm. Hz. Peygamber, Sevde benden intikamn alsn diye mbarek
dizlerini alaltt. Bu sefer Sevde tabaktaki bulama andan biraz ald ve yzme srd. Hz.
Peygamber ise bu manzara karsnda tebessm ediyordu".129
Rivayet ediliyor ki Dahhak b. Sfyan el-Kilb (r.a) irkin yzl, ksa boylu bir zatt. Hz.
Peygamber'e biat ettii zaman Hz. Peygambere 'Ey Allah'n Rasl! Benim yanmda iki hanmm
vardr. Bu kzdan daha gzeldirler. -Bu sz, rtnmeyi emreden yet nzil olmadan nce sylediSenin iin onlarn birisini boayaym da onunla evlen' dedi. Aie validemiz de orada oturmu
dinliyordu. (Kzarak) yle dedi: 'O kadn m daha gzel, sen mi?' Dahhak (r.a) 'Ben ondan daha
gzel ve erefliyimdir' cevabn verdi. Hz. Peygamber, Hz. Aie'nin sorusuna gld. nk o zat
irkin yzlyd".130
Alkame, Ebu Seleme'den yle rivayet ediyor: ''Hz. Peygamber dilini kararak Hz. Ali'nin olu
Hasana gsterirdi. ocuk onun mbarek dilini grnce sevinir ve ona doru koard. Uyeyne b.
el-Fezr131 'Allah'a yemin ederim ki evlenmi ve sakal bitmi olum vardr. Bugne kadar
kendisini pm deilim' dedi. Bu sze karlk olarak Hz. Peygamber yle buyurmutur:
Muhakkak ki acmayana acnmaz!132
Bu akalarn ou kadnlarla ocuklara kar yaplmtr. Bu tr ltife, istihzaya meyletmeksizin,
onlarn kalplerinin Hz. Peygamber tarafndan tedavi edilmesidir. Hz. Peygamber, gz ard
halde hurma yiyen Sheyb'e bir ara yle dedi:
Gzn ard halde hurma m yiyorsun?
Sheyb 'Ey Allah'n Rasl! Ben armayan tarafla yiyorum' dedi. Bu sz zerine Hz. Peygamber
tebessm etti. Bu hadsin rvilerinden biri der ki: 'Mbrek az dileri grnecek derecede
tebessm ettiini grdm'.133
Rivayet ediliyor ki, Havvat b. Cbeyr el-Ensr Mekke yolunda Ben Ka'b kabilesinin kadnlaryla
otururken Hz. Peygamber kageldi ve yle dedi:
Ey Ebu Abdullah! Kadnlarla iin ne?
'Bu kadnlar benim serke devem iin bir ip ryorlar da onun iin yanlarnda oturuyorum' dedi.
Bu szden sonra Hz. Peygamber, ihtiyac iin dar gitti. Sonra dnd ve yle dedi:
Ey Ebu Abdullah! O deve hl serkelii brakmam m?
Havvat der ki: Sustum ve utandm. Bundan sonra Hz, Peygamber'i her grdmde utancmdan
kayordum. Sonra Medine'ye geldik. Birgn cmide namaz klarken beni grd. Yanma oturdu,
ben de namaz uzattm. Bana 'Uzatma! Seni bekliyorum' dedi. Selm verdiim zaman yle dedi:
'Ey Ebu Abdullah! Acaba o deve daha serkeliini brakmam m?' Havvat der ki: Susup utandm.
Hz. Peygamber gitti. Hz. Peygamber'den kayordum. Ta ki birgn bana yetiti. Bir merkebe
binmi, iki ayan bir tarafa sarktmt. Bana yle dedi: 'Ey Ebu Abdullah! Acaba o deve hl
serkeliini brakmad m?' Cevap olarak dedim ki: 'Seni Hak Peygamber olarak gnderen Allah'a
yemin ederim. O deve, mslman olduundan bu yana serkelik yapmamtr!' Bunun zerine
yle dedi:
Allahu Ekber! Allahu Ekber! Ey Allahm! Ebu Abdullah'a hidayet et!
Rvi der ki: 'Bu duadan sonra Ebu Abdullah'n slm' gzelleti ve Allah ona hidayet etti'.
Nueyman el-Ensr134 akac bir kimseydi. Medine'de iki ier, yakalanp Hz. Peygamber'e
getirilirdi. Hz. Peygamber ceza olarak ayakkabs ile ona vururdu. Ayakkablar ile onu
dvmelerini ashabna da emrederdi. Bu durum oaldnda ashabdan birisi Nueyman'a 'Allah
sana lnet etsin' dedi. Hz. Peygamber (s.a) o lnet okuyan zata 'Sakn byle deme! nk
Nueyman, Allah' ve Peygamberi sever' dedi. Nueyman, Medine'ye yeni kan bir meyve veya st
geldi mi hemen ondan alr, Hz. Peygamber'e getirirdi ve yle derdi: 'Ey Allah'n Rasl! Bunu
senin iin satn aldm ve sana hediye ediyorum'. O maln sahibi bilhare gelip malnn bedelini
Nueyman'dan isteyince, onu Hz. Peygamber'e getirip ylederdi:
'Ey Allah'n Rasl! Adamcaza malnn bedelini versene'. Hz. Peygamber 'Ey Nueyman! Sen onu
bize hediye etmedin mi?' derdi. Nueyman 'Ya Raslullah! Yanmda para yoktu. Senin de ondan
yemeni istiyordum, onun iin alp getirdim' derdi. Bunun zerine Hz. Peygamber gler, mal
sahibinin hakknn verilmesini emrederdi.135
te bunlar sevimli akalardr. Arada srada bu tr akalar yapmak mstehabdr. Daimi ekilde
yapmaktan saknmak gerekir. Bu tr akalara devam etmek ktdr, mptezelliktir ve kalbin
lmne sebep olan glme ile neticelenir.
115)Tirmiz
116)Tirmiz
117)Daha nce gemiti.
118)Daha nce gemiti.
119)Mslim, Buhr
120)bn Mbrek
121)Tirmiz
122)Irk aslna rastlamadn syler.
123)Daha nce gemiti.
124)Zbeyr b. Bekkr
125)Buhr, Mslim
126)Ebu Dvud, Tirmiz
127)Irk, Hz. Aie'nin Bedir savanda Hz. Peygamber ile beraber olmadn kaydeder.
128)Nesi, bn Mce
129)Zbeyr b. Bekkr
ve ou zaman alaya alnmasndan sevinen bir kimseye gelince, alay bu kimse hakknda mizah ve
hafif aka kabilindendir. Bu hafif akalamann gzel ve irkin; yani hell ve haram ksmlar daha
nce beyan edildi. Ancak haram olan ksm alaya alnan insann rahatsz olduu ksmdr. nk
tahkir etmek szkonusudur. Tahkir etmek bazen, kardaki insan konumasnda yanld iin
veya intizamsz konutuu iin ona glmek sretiyle olur. Bazen de kark fiillerine glmek
suretiyle olur. Yazsndan, sanatndan, suretinden, boy ve posunu alaya almak veya herhangi bir
ayptan dolay eksikliine glmek gibi... Btn bunlara glmek, yasaklanan alay ksmna girer.
137)Buhr, Mslim
138)bn Eb Dnya, (Muaz b. Cebel1 den mrsel olarak)
139)Tirmiz
135)Zbeyr b. Bekkr
136)Ebu Dvud
*Srr fa Etmek
Srr aklamak eziyet, tandk ve dostlarn hakkna kar gsterilen geveklik olduu iin dinen
yasaklanmtr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Kii konuurken dnp etrafna bakarsa, onun bu konumas, konumasnn dinleyene emnet
olduuna dellet eder (ifa etmesi haramdr).140
Hz. Peygamber, baka bir hads-i erifinde bunu kaytsz artsz olarak yle ifade etmitir:
'Aranzdaki konuma emnettir'.141
Hasan Basr yle demitir: 'Arkadann srrn sylemen hainliktir7. Rivayet ediliyor ki Muaviye,
kardei Utbe'nin olu Velid'e bir srrn syledi Velid, babasna dedi ki:
-Ey babacm! Emr'ul-M'minn bana bir srrn syledi.Ben, emr'ul-m'minn'in bakasndan
gizlediklerini senden gizlemediini gryorum. (Sana o srr syleyeyim mi?)
-(Ey oul!) O srr bana syleme! nk srr sakladn mddete o senin elindedir. O srr
aklarsan artk o senin aleyhinde olur!
-Babacm! Bu durum baba ile evlat arasna da girer mi?
-Hayr! Byle birey evlt ile baba arasna girmez. Fakat ben senin dilini srlar sylemek suretiyle
babolua altrman istemem!
Velid der ki: (Amcam) Muaviye'ye geldim ve ona bu durumu haber verdim. Bunun zerine
Muviye bana yle dedi: 'Ey Velid! Kardeim (baban) seni yanlln kleliinden azat etmitir.
Dolaysyla srr aklamak hainliktir'.
Eer bu aklamada bakasnn zarar grmesi szkonusu ise haram olur. Eer bakasnn zarar
grmesi szkonusu deilse alaklk olur. Biz daha nce Sohbet Adab bahsinde srr gizlemekle
ilgili kaidelerden bahsetmitik. Burada ikinci bir defa tekrar etmeye gerek grmyoruz.
140) Ebu Dvud, Tirmiz
141) bn Eb Dnya, {Mrsel olarak)
*Yalan Va'dde Bulunmak
Muhakkak ki ok kere dil, va'detmeye meyleder. Sonra nefis, ou zaman o va'di yerine getirmek
istemez. Bylece va'd, yapmamaya dnr. Bu ise mnafkln almetlerindendir! Nitekim Allah
smail b. Vst yle anlatyor: Ebubekir Sddk Hz. Peygamber'in lmnden sonra hutbe
okurken yle dedi: Bir sene nce Hz. Peygamber imdi bulunduum yerde durdu -sonra
Ebubekir alad- ve yle dedi:
Yalandan saknnz. nk yalan, fsk ve fcurla beraberdir. Bunlarn ikisi de cehennemdedir.151
Muhakkak ki yalan, atein kaplarndan bir kapdr.152
Hasan Basr yle demitir: Daha nce yle deniliyordu: 'Gizli ile an, sz ile fiilin, k ile
giriin deiik olmas mnfklktandr. zerinde mnfklk binsnn ykselmi olduu temel
yalanclktr'. Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
En byk hiyanet, din kardeine haber verdiin bir szde o sana inand halde senin ona yalan
sylemendir.153
Kul yalan sylemek ve yalanclkla megul olmak sebebiyle Allah katnda yalanclardan saylr.154
Hz. Peygamber, bir koyunun pazarln yapp 'Allah'a yemin ederim, sana u u fiattan eksik
vermem', 'Allah'a yemin ederim, ben de sana u u fiattan fazla vermem' diye yemin eden iki
kiinin yanndan geti. Sonra oradan geerken onlardan birinin koyunu satn aldn grd ve
yle dedi: 'O iki kiiden biri hem gnah, hem de yeminin kefaretini yklenmi oldu'.155
Yalan, rzk eksiltir.156
Muhakkak tccarlar fsk ve fcirlerin ta kendisidirler.
'Ey Allah'n Rasl! Allah, alverii hell klmam mdr?' dediler. Hz. Peygamber 'Evet! Alverii hell klmtr. Fakat tccarlar alverite yemin ederler, gnahkr olurlar, konuurlar,
yalan sylerler' dedi.157
snf vardr. Kyamet gnnde Allah onlarla konumaz ve onlara (rahmetle) bakmaz:
1.Sadakasyla minnet eden (baa kakan)
2.Yalan yemin ile maln satan
3.Kibir ve gururdan tr eteini yerlerde srkleyen.158
Allah'a yemin eden bir kimse, yeminine bir sivrisinek kanad kadar yalan katarsa, o yemin
kyamete kadar onun kalbinde bir (siyah) nokta tekil eder.159
snf vardr. Allah Tel onlar sever:
1.Bir grup arkadann iinde bulunup, (dmana kar)gsn, lnceye kadar veya Allah
kendisine ve arkadalarna bir yol amcaya kadar geren kimseyi,
2.Kendisine eziyet veren kt bir komusu olduu halde lnceye veya g edinceye kadar
sabredip onun eziyetine gs geren kimseyi,
3.Arkadalar ile yolculua veya dman zerine giden, yolculuun kendilerini yorduu, herkesin
yatp dinlenmeyi arzulad bir zamanda, arkadalar yatarken bir kenara ekilip namaz klan,
arkadalar uyanmcaya kadar ibadetle megul olan kimseyi Allah Tel sever.
grup da vardr ki Allah Tel onlara buzeder:
1.Fazla yemin eden tccar,
2.Gururlu olan fakir,
bn mer Hz. Peygamber'den yle rivayet eder: 'Kul, yalan sylediinde melek kendisinden bir
mil uzaklar. Uzaklamas kiinin sylediinin pis kokusu nedeniyledir'.171
Enes, Hz, Peygamber'in yle dediini rivayet eder: 'Bana alt hasletle kefil olunuz, ben de size
cennetle kefil olaym. Ashb- kirm 'O alt haslet nedir?' diye sorunca yle dedi:
1.Sizden birisi konutuu zaman yalan sylemesin.
2.Sz verdii zaman sznden dnmesin.
3.Emin sayld zaman hynet etmesin.
4.Gzn haram baktan korusun.
5.Tensl uzvunu zindan korusun.
6.Ellerini zulmden uzak tutsun.172
Yine yle buyurmutur: 'Muhakkak eytann srmesi, enfiyesi ve erezi vardr. erezi yalan,
enfiyesi fke, srmesi ise uykudur'.173
Hz. mer birgn hutbe okurken yle dedi: 'Ey insanlar! Sizin iinizden buraya ktm gibi, Hz.
Peygamber de bizim iimizden bu makama kp yle buyurmutur:
Benim ashabma iyi davrann. Sonra onlar tkip eden tbine de iyi davrann. Sonra yalan
yaylacaktr. Hatta kii, yemine dvet edilmedii halde kendiliinden yemin edecektir.
Kendisinden ahidlik istenilmedii halde ahidlik yapacaktr.174
Kim yalan olduunu bildii halde benden hads rivayet ederse, o yalancnn biridir.175
Kim yalan yere yemin eder, mslman bir kiinin maln o yalan yeminiyle haksz olarak elde
ederse, byle bir kimse, Allah'n huzuruna, Allah kendisine kzgn olduu halde gelir.176
Rivayet edildiine gre Hz. Peygamber bir kiinin ahidliini -uydurduu bir yalan yzndenreddetmitir.177
Yalan ve hinlik dnda mslmanda her haslet bulunabilir.178
Aie validemiz dedi ki: 'Hz. Peygamber'in ashabna, yalandan daha ar ve zor gelen bir huy yoktu.
Hz. Peygamber ashbndan bir kiinin yalan sylediine muttali olursa, onun gsnden menfi
tesiri silinmezdi. Ta ki o kiinin syledii yalandan tevbe ettiini bilinceye kadar../
Hz. Musa (as) dedi ki: 'Yarab! Amel ynnden kullarndan hangisi daha hayrldr?' Allah Tel
'Yalan sylemeyen, kalbi fsk ve fcur tamayan ve zin etmeyen kul' dedi.179
Lokman Hakm oluna yle dedi: 'Ey oul! Yalandan sakn! nk yalan serenin eti gibi tatldr;
Fakat pek ksa bir zamanda sahibi kendisinden bkar!'
Hz. Peygamber, doruluk konusunda yle buyurmutur:
Drt haslet vardr. Bunlar sende bulunursa, senin dilinden ne karsa ksn sana zarar vermez. O
drt haslet unlardr:
1.Doru konumak
2.Emneti korumak
3.Gzel ahlk
4.Yemekte afiftik.180
Ebubekir Sddk, Hz. Peygamber benim u makammda durarak Ebubekir bunu syledikten sonra
alad- yle dedi:
Doruluktan ayrlmaynz. nk doruluk, sevapla beraberdir. Onlarn ikisi cennettedir.181
Hz. Muaz Hz. Peygamber'in kendisine yle dediini naklediyor:
Sana Allah'tan saknmay, doru konumay, emaneti yerine getirmeyi, szne sahip kmay,
selm vermeyi ve mtevazi olmay tavsiye ediyorum.182
Ashab'n ve limlerin Szleri
Hz. Ali (r.a) yle demitir: 'Allah nezdinde hatallarn en by yalanc dildir. Pimanln en
kts kyamet gnndeki pimanlktr'.
mer b. Abdlaziz yle demitir: 'Ben ukurumu baladktan bu yana bir defa olsa dahi yalan
sylemi deilim'.
Hz. mer yle demitir: 'Sizin bizce en sevimliniz, sizi grmediimiz zamanda ismen gzel
olannzdr. Sizi grdmz zaman bizce en sevimliniz, ahlka en gzel olanmzdr. Sizi
denediimiz zaman bizce en sevimliniz, sz en dorunuz ve eminlikte en bynzdr'.
Meymun b. Eb ebib'den183 yle rivayet edildi: 'Bir mektup yazmak iin oturdum. Bir kelimeye
geldim. Eer o kelimeyi yazarsam mektubu gzelletirmi ve fakat bunun yannda yalan sylemi
olacaktm. Bu bakmdan terketmeye karar verdim. Sonra Kbe cihetinden yle arldm:
Allah, iman edenleri dnya hayatnda da, ahiret hayatnda da salam szle tesbit eder.
(brahim/27)
a'b der ki: 'Ben hangisinin cehennemde daha derine dalacan bilmiyorum; yalanc m, cimri
mi?'184
Badadl bn Semmak yle demitir: 'Zannetmem ki yalan terkettiimden dolay sevap
kazanm olaym. nk ben yalan erefime yediremediimden terkediyorum.185
Halid b. Sabih'e 'Acaba bir tek yalan syledii iin kiiye yalanc denilir mi?' diye soruldu. 'Evet
denilir' diye cevap verdi.
Mlik b. Dinar yle demitir: "Birtakm kitaplarda okudum. 'Hibir hatip yoktur ki hutbesi
ameliyle karlatrlmasn. Eer ameli szne uygunsa tasdik edilir. Eer yalanc ise, dudaklar
ateten yaplm makaslarla -bizim balarmz kestiimiz gibi-kesilecektir' diye yazldr".
Yine Mlik b. Dinar yle demitir: 'Doruluk ile yalanclk, kalpte iddetli bir kavgaya tutuurlar.
Ta ki biri dierini kalpten karp kovuncaya kadar kavgalar devam eder!'
mer b. Abdlaziz, Abdlmelik'in olu Velid ile birey hakknda konuuyordu. Velid, mer'e 'Sen
yalan sylyorsun!' dedi. mer, Velid'e cevap olarak unlar syledi: 'Yemin ederim ki yalann,
syleyeni rezil ettiini bildiim gnden beri yalan sylemedim'.
150) Ebu Dvud, Tirmiz
151)bn Mce, Nes
152)bn Ady, (Ebu Umame'den)
153)Buhr
farz olur. Ne zaman savan maksad veya barn tamamlanmas veya mazlumun raz edilip
anlamaya yanatrlmas, yalan sylemeden olmuyorsa, bu takdirde yalan sylemek mbahtr.
Ancak u vardr ki mmkn olduu kadar yalana ruhsat verildii yerlerde bile yalandan kanmak
uygundur. nk kii yalan kapsn bir defa aarsa o alan kapnn onu yok yere ve zaruret
hududunu aan ksma srklemesinden korkulur. Bu bakmdan yalan esasnda haramdr. Ancak
zaruret iin mbah olur. Bu istisnaya, yani zaruret iin mbah oluuna mm Glsm'den
rivayet edilen u hads-i erf dellet eder. mm Glsm yle diyor:
Hz. Peygamber'in yalann hibir ekline ruhsat verdiini duymadm. Ancak yer mstesna:
1.Kiinin, mslmanlarn arasn bulmay ve slah etmeyi kasdettii sz.
2.Kiinin sava halinde mslmanlarn faydas iin syledii sz.
3.Kiinin hanmna, hanmn da maslahat iin kocasna konumas.186
Yine mm Glsm'n rivayetine gre, Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
ki kiinin arasn slah etmek iin yalan syleyen veya yalan kendiliinden katan bir kimse
yalanc deildir.187
Yezid'in kz Esma Hz. Peygamber'den (s.a) yle rivayet ediyor:
Yalann hepsi, Ademolu'nun defterine yazlr. Ancak iki mslman bartrmak iin yalan
syleyen kiinin yalan mstesna.188
Ebu Khil'den189 yle rivayet ediliyor: Ashb- kiramdan iki kiinin arasnda kl klca gelecek
derecede mnakaa oldu. Ben onlarn birisiyle karlatm ve kendisine 'Seninle filan adamn
aras niin bozuldu? Oysa o, seni vyor, medh-u sen ediyor' dedim. Sonra brne rastladm,
ayn eyleri ona da syledim. Bylece onlarn ikisini bartrdm. Sonra dedim ki bu iki kiinin
arasn buldum ama nefsimi de helk ettim. Bunun zerine Hz. Peygamber'e gittim hdiseyi
anlattm. Hz. Peygamber yle buyurdu:
Ey Ebu Khil! Yalanla da olsa halkn arasn bul!190
At b. Yesar yle diyor: ''Bir kii Hz. Peygamberi 'Ben hanmma yalan sylyorum!' dedi. Hz.
Peygamber 'Yalanda hayr yoktur7 dedi. O da 'Ben ona yle yapacam diye sz veriyorum' dedi.
Hz. Peygamber yle buyurdu;
yleyse bu hususta bir gnahn yoktur.191
Rivayet ediliyor ki bn Eb Uzre ed-Duel, Hz. mer'in halifelii zamannda evlendii kadnlara
hul'a yapard.192 Bu bakmdan halk arasnda hoa gitmeyen dedikodular yayld. Bunu duyduu
zaman Abdullah b. Erkam'n193 elinden tuttu, onu evine getirinceye kadar elini brakmad. Sonra
hanmna dedi ki: 'Sana yemin ettiriyorum, benden nefret ediyor musun?' Kadn 'Bana yemin mi
teklif ediyorsun!' dedi. O tekrar 'Sen Allah adna doruyu syle!' dedi. Kadn 'Evet! Senden nefret
ediyorum' dedi. Bu sefer bn Erkam'a dnp 'Kadnn dediini iittin mi?' dedi. Sonra ikisi
beraber Hz. mer'e vardlar ve 'Siz, benim kadnlara zulmetmek iin hul'a yaptm
sylyorsunuz, te bn Erkam'a sor!' dedi. Hz. mer, bn Erkam'a sordu. bn Erkam iittiini
olduu gibi Hz. mer'e syledi. Bunun zerine Hz. mer, bn Eb Uzre'nin zevcesine haber sald.
Kadn, halasyla beraber Hz. mer'e geldi. Hz. mer, kadna "Sen misin, kocasna 'Ben senden
nefret ediyorum' diyen?" dedi. Bunun zerine kadn dedi ki: 'Ben ilk tevbe eden ve Allah'n emrine
dnen kimseyim. Kocam bana yemin ettirdi. Ben de yalan sylemekten ekindim. Ey m'minlerin
emiri! Yalan m syleyeydim?' Hz. mer 'Evet! Bu hususta yalan syle! Eer siz kadnlardan
biriniz erkeklerden birini sevmezse, sakn kendisine sevmediini sylemesin. nk sevgi zerine
bina edilen evler ok azdr. Halk, slm ve soylarla birbiriyle muaeret ederler' dedi.
Nevvas b. Sem'an b. Hlid el-Kilb Hz. Peygamberden yle rivayet eder:
Neden ben sizin -pervanenin atee atld gibi- yalanlara atldnz gryorum? phesiz ki
yalann tm, insanolunun aleyhine yazlr. Ancak kii sava halinde yalan sylerse, bu
mstesnadr. nk harb hile demektir veya iki kiinin arasnda buz olursa, kii onlarn arasn
dzeltirse veya hanmna bireyler syleyip onu raz ederse (bu durumlarda yalan sylemek
mbahtr).194
Sevban der ki: 'Yalann tm gnahtr. Ancak bir mslmana fayda veren veya ondan zarar
defeden yalan mstesnadr'.
Hz. Ali (r.a) yle demitir: 'Sizlere Hz. Peygamber'den hads naklettiim zaman yemin ederim ki
gkten dp paralanmam, Hz. Peygamber'e yalan isnad ederek hads uydurmaktan bana daha
sevimli gelir. Sizinle benim aramzda cereyan eden hdiseleri konutuum zaman muhakkak harb
hileden ibarettir'.
te bu durumda ruhsat verilmitir. Bunlara benzer dier durumlarda byledir. Tabii ki o yalan
ile bir mslmann faydasn dnyorsa byledir. Malna gelince, bir zlimin kendisini tutup
malnn nerede olduunu kendisine sormas gibidir. Bu takdirde malnn yerini inkr edebilir veya
sultan kendisini tutuklar, kendisiyle Allah arasnda olan yapt bir ktl kendisine sorarsa, o
ktl inkr edip 'Ben zina etmedim! Hrszlk yapmadm' diyebilir. Nitekim Hz. Peygamber
(s.a) yle buyurmutur:
Kim bu gnahlardan bir eyi ilerse, Allah'n rtsyle rtnsn!195
Bunun hikmeti udur; Gnah aklamak da ikinci bir gnahtr. Bu bakmdan kii kann ve
zulmen kendisinden alnmak istenen maln ve namusunu diliyle, yalan da olsa koruyabilir.
Bakasnn namusuna gelince, bir mslman kardeinin srrndan sorulduu zaman inkr
edebilir, iki kiinin arasn sulh etmesi gibi, hanmlarnn arasn bulmas gibi. Yani kumalarn
herbirine onu daha fazla sevdiini belirtmesi gibi btn bu yerlerde yalan syleyebilir. Eer
hanm kendisine ancak, takatinin dnda bir va'dde bulunduu takdirde itaat ediyorsa, o anda
kadna kalbini ho etmek iin o sz verebilir veya bir insana kar mazeret beyan etmek veya o
insann kalbi ancak bir gnah inkr etmek ve fazla sevgi gstermek sretiyle kendisinden honut
oluyorsa, byle yapmasnda saknca yoktur. Fakat bunun hududu udur: Yalan mahzurludur.
Eer bu yerlerde doru sylerse, bu doruluktan da mahzur doacaksa bu iki mahzuru
karlatrmal, doru bir terazi ile tartmak... Doruluktan doan mahzurun er'an yalandan daha
ar bir mesuliyeti douracan bildii zaman yalan syleyebilir. Eer o maksad, dorunun
maksadndan daha kymetsiz ise, doru sylemek farz olur. Bazen iki ey eit olur. Hangisinin
daha iddetli olduunda tereddt edilir, te bu takdirde doruya meyletmek daha evl olur; zira
yalan, zaruretten veya nemli bir hacetten dolay mbah olur. Eer ihtiyacn nemli olup
olmamasndan phe ederse yalanda esas olan haramlktr. Hedeflerin durumunu idrk etmek
zor olduundan dolay, en uygunu, insann mmkn olduu kadar yalandan saknmasdr.
Bylece kiinin bir ihtiyac olduu zaman mstahab olan; garezlerini terkedip yalandan
uzaklamasdr. Fakat bakasnn hakkyla balantl ise, bakasnn hakk hususunda msamaha
gstermek ve onu zarara sokmak caiz deildir. nsann syledii yalann ou ancak nefsinin
arzularn yerine getirmek iindir. Yalanlar mal ve mertebenin artmas iindir. Elden kamas
mahzurlu olmayan birtakm iler iindir. Hatta kadn kocasndan bbrlenmesine vesile olsun
diye birtakm eyleri hikye eder. Kumalarn kzdrmak iin yalanlar uydurur. Bu haramdr.
Esm, bir kadnn Hz. Peygambere yle sorduunu nakleder: 'Benim bir kumam vardr. Ben onu
zarara sokmak ve zmek iin kocamn yapmadklarn mbalal bir ekilde yapt diyorum.
Acaba bundan dolay bana bir zarar var mdr?' Hz. Peygamber cevap olarak yle buyurdu:
Kendisine verilmeyen bir eyi verilmi gibi gsteren bir kimse, yalan (ve riyann) iki elbisesini
giyen bir kimse gibidir.196
disine yedirilmeye bir yemei yemi gibi gsteren bir kim se veya kendisinin olmad
halde 'benimdir' diyen, kendisine verilmedii halde "bu bana verildi' diyen bir kimse kymet
gnnde (riya ve) iftirann iki elbisesini giyen bir kimse gibidir.197
limin tedkik ve tahkik etmeksizin verdii fetva, tespit etmeden rivayet ettii hadsler, bu hads-i
erifin hkmne girer; zira byle yapan bir limin hedefi, kendisinin faziletini belirtmektir ve
bunun iin de 'ben bilmiyorum' demekten kanr. Bu ise haramdr. Bu hususta ocuklar da
kadnlara benzerler; zira ocuk mektebe ancak va'detmek veya tehditte bulunmak veya yalan bir
korku vermekle gidiyorsa, bu takdirde yalan sylemek mbah olur. Bu hususta haberlerde, bu tr
yalann, kulun defterine yalan olarak yazld vrid olmutur. Fakat mbah olan yalan da kulun
defterine yazlr. Kul ondan dolay hesaba ekilir. O husustaki maksadnn tashihi ile sorumlu
tutulur. Sonra maksad doru olduundan tr affedilir. nk yalan, ancak slah maksadyla
mbah klnmtr. Bu hususa bazen byk bir gurur rz olup katlr! nk bazen insan bu tr
yalana srkleyen, zaruri olmayan bir gaye ve geici bir zevktir. Ancak grnrde gya bu
deilmi de, slah maksad kendisini yalan sylemeye zorluyormu gibi gsterir ve bundan dolay
da defterine bu yalan yazlr. Kim bir yalan sylerse, o ictihad tehlikesine girmi olur! Yalan
syledii maksadn acaba eriat nazarnda doru sylemekten daha nemli olup olmadn
bilmelidir. Bunu tefrik etmek ise gerekten zordur. En ihtiyatl davran terketmektir. Yalan
sylemek farz olup terketmesi caiz deilse, o zaman durum deiir. Nitekim yalan sylememesi
bir mslmann kannn aktlmasna veya herhangi bir ekilde byk bir gnahn ilenmesine
vesile olacaksa, o zaman yalan terketmek caiz olmaz.
Birtakm insanlar, amellerin fazileti hakknda ve gnahlardan sakndrmak iin hads uydurmann
caiz olduunu zannetmiler ve 'Gaye doru olduu iin hads uydurmakta saknca yoktur'
demilerdir. Onlarn bu zann katksz bir hatadr. nk Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Kim bile bile benim azmdan hads uydurursa, o kimse cehennemde yerini hazrlasn,198
Byle birey ancak zaruretten dolay yaplabilir. Oysa din hususunda herhangi bir zaruret yoktur;
zira bu husustaki doruluk yeter de artar bile. Bu bakmdan ayet ve hadslerde bu hususta vrid
olan hkmler yalan uydurmaya ihtiya brakmamtr.
tirazcnn 'Bu husustaki ayet ve hadsler, ok tekrar edildiinden dolay tesirleri azalm ve sakt
olmutur. Yeni olan bir eyin tesiri daha byk olur' demesi bir hevesten ibarettir. Hakikatte yeri
olmayan bir szdr; zira byle yapmak Allah'n ve Hz. Peygamber'in adna yalan uydurmann
mahzuruyla baa kacak gayelerden deildir. Bu hususta kap amak, slm eriatn
karmakark edecek birtakm ilere srkler. Bu bakmdan buradaki hayr, doacak erle asla eit
olmaz. Hz. Peygamber'in namna yalan uydurmak, hibir eyle eit olmayan byk
gnahlardandr.
Allah Tel'dan bizi ve btn mslmanlar affetmesini dileriz!199
186)Mslim
187)Mslim, Buhr
188)mam Ahmed
189)Ad Kays b. iz'dir
190)Tabern
191)bn Abdilberr
192)Kadndan alnan para karl talk veya hul'a lfzyla ayrlmaktr.
Yani kadn istedii an verdii para karl kocasn boayabilir.
Btn bunlar ihtiya zamannda yaplan trizlerdir. htiya yoksa byle yapmak caiz deildir.
nk burada, her ne kadar lfz yalan deilse de bu ibareler bir yalan bildirmektedirler!... Bu ise
en azndan mekruhtur. Nitekim Abdullah b. Utbe yle anlatyor: 'Babamla beraber mer b.
Abdlaziz'in huzuruna girdik. ktmzda halk 'Bu elbiseyi sana emr'ulm'minn mi giydirdi?'
diye sordular. Ben de 'Allah ona hayr mkfat olarak versin' dedim. Bunun zerine babam bana
dedi ki: "Ey oul! 'Yalandan sakn ve benzerinden kan' diye rivayet edilmitir" dedi.
te grld gibi Utbe, olunu byle sylemekten menetmitir. nk byle sylemekte,
soranlara gururlanmak ve onlara yanl bir zan verme durumu vardr. Bu ise btl bir gayedir ve
iinde hibir fayda mevcut deildir. Evet, trizler bakasnn kalbini mizah yoluyla honut etmek
gibi basit bir gaye iin de mbahtr. Hz. Peygamberin (s.a) u szleri ve benzerleri gibi:
'Cennete ihtiyar kadn giremez!'
'Senin kocan o gznde beyazlk olan kimse midir?'
'Seni deveye deil de devenin yavrusuna bindireceiz'.
Ak yalana gelince, Ensr'dan Nuayman'n Hz. Osman'a kar yapt gibi202 ve halkn ahmak
insanlarla oynayp 'filan kadn seninle evlenmek istiyor' eklinde onlar aldatmas gibi... Eer bu
ak yalanda bir kalbi kracak bir zarar varsa haramdr. Eer bu ak yalan bakasnn kalbini
honut etmek iinse, sahibi fsk ve fcur ile nitelendirilemez. Fakat bu yalan sylemek onun iman
derecesini drr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Kiinin iman, kendisi iin sevdiini, (mslman) kardei iin de sevmedike ve akalarnda
yalandan korunup saknmadka kmil olmaz.203
Adam, bir kelime syler, onunla arkadalarn gldrr. O kelimeden dolay Sreyya yldzndan
daha uzak bir mesafeden cehenneme dalar.
Hz. Peygamber bu hadste mslmann gybetini veya herhangi bir kalbe verilen eziyeti
kasdetmitir. Burada sadece mizah kastedilmi deildir. Fskl gerektirmeyen yalan grubuna,
halkn detinde cereyan eden mbalaalar da girer. Kiinin bakasna 'ben seni u kadar aradm',
'Ben sana yz defa dedim' demesi gibi; zira kii bununla aramann saysn anlatmak istemez, ok
aradn anlatmak ister. Eer kiinin aramas sadece bir defa ise ve buna ramen byle
sylyorsa bu durumda sz yalan olur. Eer birka defa aramsa, byle demekle gnahkr
olmaz. Her ne kadar yz defa aramam olsa da... Bunlarn ikisinin
kr olan bu zat mescidde kk taharetini yapmak istedi. Halk 'Buras camidir' diye bard.
Nuayman onun elinden tutup mescidin baka bir kesine gtrp 'Burada yap, buras mescid
deildir' dedi. Yine halk 'oras mesciddir' diye bard. Bunun zerine 'Acaba kim beni buraya
getirdi. Yemin olsun eer o elime geerse asam ile ona hakettii darbeyi indireceim' dedi. Aradan
uzun bir zaman geti. Nuayman, mnn yanna geldi. Hz. Osman da namaz klyordu. mya
'Nuayman'dan intikam almak ister misin?' dedi. m 'evet' dedi. Bunun zerine m'nm elini
tutup Hz. Osman'n yannda durdurdu. m var kuvvetiyle ssn Osman'n
bana indirdi, Osman'n ban yard. Halk 'Emr'ul-M'minne vurdun!' diye bard.
arasnda dereceler vardr. Yalann tehlikesini dnp diline sahip olmayan bir kimse burada
mbalaaya kaar.
Yalann det olduu ve msamaha ile karland yerlerden biri de udur. 'Yemek ye!'
dendiinde, kardaki adam da 'Benim itahm yok' derse (itah olduu halde byle diyorsa)
byle demesi -doru bir gaye gdlmediinde- yasaklanmtr ve haramdr.
Mcahid, Esma'nn204 yle anlattn rivayet ediyor: ie, gelin olup Hz. Peygamber ile gerdee
girdii gecede onun arkada idim. Benimle beraber birka kadn daha vard. Allah'a yemin
ederim, biz Hz. Peygamberin evinde bir ziyafet yemei grmedik. Ancak bir bardak st vard. Hz.
Peygamber o stten iti ve sonra ie'ye verdi. ie st imekten utanarak ekindi. Ben ie'ye
dedim ki: 'Hz. Peygamber'in elini geri evirme. Hz. Peygamber'in eliyle uzatt st al!' ie
utanmakla beraber, st bardan Hz. Peygamber'den ald, iti. Sonra Hz. Peygamber ona
'Arkadalarna da ver' dedi. Biz 'Bizim itahmz yoktur' dedik. Hz. Peygamber (s.a) 'Sakn alkla
yalan bir araya getirmeyin' dedi. Ben 'Ey Allah'n Rasl! Bizden biri itah ektii halde itahm
ekmiyor dese bu sz yalan saylr m?' dedim. yle buyurdu:
Muhakkak ki yalan, deftere yalan olarak yazlr. Hatta deftere yalanck da yalanck olarak yazlr
(yani en hafifi bile yazlr).205
Takv ehli, bu tr yalanlarda gsterilen msamahadan kanrlar. Leys b. Sa'd yle anlatyor:
"Said b. Mseyyeb'in iki gz aryor ve apaklanyordu. Hatta apaklar gzn dnda
toplanmaktayd. Said'e 'Eer gzlerindeki apaklar ssen daha gzel olur!' dedim. Said ''Peki!
Doktorun 'gzlerine el srme' demesi ve benim de 'Evet! El srmeyeceim' demem nerde kalr?"
dedi". te bu, ehl-i takvnn hareketidir. Bunu terkeden bir kimsenin dili yalan hususunda
iradesinin snrn aar ve bylece bilmeden yalan sylemi olur.
Havvat et-Teym'den yle rivayet ediliyor: Reb b. Heyseme'nin kzkardei, hasta olan bir
yeenini ziyarete geldi. Hastann zerine eilerek 'Olum, naslsn?' diye sorunca, uzanan Reb
kalkp oturarak kz kardeine 'Sen bunu emzirdin mi?' diye sordu. Kz kardei 'Hayr,
emzirmedim!' dedi. Reb "O halde sen 'kardeim olu' deyip doru syleseydi, ne zararn olurdu?"
dedi.
detlerden biri de, kiinin bilmedii ey hakknda 'Allah bilir' demesidir. Hz. sa (a.s) yle
demitir: "Allah nezdinde gnahlarn en byklerinden biri de kiinin bilmedii ey iin
'muhakkak Allah bilir' demesidir''.
Bazen kii ryasn hikye ederken yalan syler. Burada gnah ok byktr; zira Hz. Peygamber
yle buyurmutur:
Kiinin kendisini soyundan baka bir soya nisbet etmesi veya uyku halinde grmediini gzleriyle
grm gibi anlatmas veya benim azmdan yalan sylemesi, yalann en byklerindendir.206
Rya hususunda yalan syleyen (rya uyduran) bir kimseden kyamet gnnde iki arpay
birletirmesi istenir. Oysa hibir zaman iki arpay birletiremez.207
200)Taftazan'ye gre triz, birka mnya gelmesi muhtemel olan bir lfz
sylenmesi ve konuann maksadnn zddnn anlalmas demektir.
Mteahhrinin bazsna gre konumada olmayan bir mnya dellet etmek
in kin, mecaz veya hakik bir lfzla bir eyi zikretmektir.
201)Basraldr ve tabindendir. Gvenilir bir biddir.
202)Nevfel'in olu Mahreme 115 yama gelmi bulunuyordu. Birgn gzleri
kr olan bu zat mescidde kk taharetini yapmak istedi. Halk 'Buras camidir' diye bard. Nuayman onun elinden tutup mescidin baka bir
kesine gtrp 'Burada yap, buras mescid deildir' dedi. Yine halk 'oras
mesciddir' diye bard. Bunun zerine 'Acaba kim beni buraya getirdi.
Yemin olsun eer o elime geerse asam ile ona hakettii darbeyi indireceim' dedi. Aradan uzun bir zaman geti. Nuayman, mnn yanna
geldi. Hz. Osman da namaz klyordu. mya 'Nuayman'dan intikam almak ister misin?' dedi. m 'evet' dedi. Bunun zerine m'nm elini tutup
Hz. Osman'n yannda durdurdu. m var kuvvetiyle ssn Osman'n
bana indirdi, Osman'n ban yard. Halk 'Emr'ul-M'minne vurdun!'
diye bard.
203)Drekutn, bn Abdilberr
Enes dedi ki: Hz. Peygamber (s.a) birgn oru tutmay emrederek yle buyurmutur:
Sakn ben kendisine izin vermedike hibir kimse iftar etmesin!
Bunun zerine halk oru tutup akamlad. ftar zaman kii gelir ve 'Ey Allah'n Rasl! Ben
bugn orulu geirdim. ftar iin bana izin ver' derdi. Hz. Peygamber de kendisine izin verirdi.
Bylece biri dierini takiben izin almaya gelirlerdi. En sonunda bir kii geldi ve dedi ki: 'Ey
Allah'n Rasl! Kurey'ten iki gen kz oru tutmular, sana gelmekten utanyorlar. ftar iin
kendilerine izin ver'. Hz. Peygamber adamdan yz evirdi, adam szn tek-rarlad, Hz.
Peygamber yine onun szne kulak vermedi. Adam tekrar etti, bunun zerine Hz, Peygamber
yle buyurdu:
Onlarn ikisi oru tutmamtr. Btn gn halkn etini yiyen bir kii nasl orulu saylr? Git onlara
yle de: Eer orulu iseler istifra etsinler.
Bunun zerine adam onlara gelerek durumu haber verdi. Onlar istifra ettiler. Onlarn
azlarndan kan kt. Adam Hz. Peygamber'e gelip haber verdi. Bunun zerine Hz. Peygamber
yle buyurdu:
Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin olsun ki onlar bu kan parasn karnlarnda
braksaydlar, ate ikisini de yerdi.214
Bir rivayette Hz. Peygamber o kiiden yz evirdi, kii sonra tekrar geldi ve 'Ey Allah'n Rasl!
Allah'a yemin ederim, onlarn ikisi de ld veya lme yaklatlar' dedi. Bunun zerine Hz.
Peygamber adama 'Onlarn ikisini huzura getir' diye emir verdi. Hz. Peygamber'e geldiler. Hz.
Peygamber bir fincan istedi. Onlardan birine 'Bunun iine istifra et' dedi. O da irin, kan ve sar
sudan oluan bir kusmuu, fincan dolduruncaya kadar boaltt. Hz. Peygamber dierine de
'istifra et' dedi. O da aynen o ekilde istifra etti bunun zerine Hz. Peygamber yle dedi:
'Muhakkak bu iki kadncaz, Allah Tel'nn kendilerine hell kld nimetlerden oru tutup
yemediler, fakat kendilerine haram kld eyle iftar ettiler. Biri dierinin yanna oturdu.
Baladlar halkn etlerini yemeye!
Enes yle anlatyor: Hz, Peygamber bize hutbe okudu. Faizden bahsetti. Onun korkunluunu
uzun uzadya belirtti. Sonra yle buyurdu:
Kiinin faizden bir dirhem kazanmas, Allah nezdinde gnah bakmndan, otuzalt zinadan daha
tehlikelidir. Faizin en irkini ise, mslmann rzna dil uzatmaktr.215
Cbir der ki: Bir seferde Hz. Peygamber ile beraberdik. Sahipleri azap gren iki kabrin yannda
durarak yle buyurdu:
Bu iki kabrin sahibi azap gryorlar! Oysa azap grmeleri pek byk olmayan bir sutan
dolaydr. Onlardan biri halkn gybetini yapard. Dieri ise kk taharetten korunmazd.216
Bunun zerine Hz. Peygamber (s.a) bir hurma dal veya iki hurma dal istedi. O dallar krp sonra
her paray bir kabrin zerine dikmeyi emretti ve yle dedi:
Bu iki dal ya olduka (kurumadka) onlarn azab hafifletilir.
Hz. Peygamber (s.a) Maiz b. Mlik'i recmettii zaman bir kii yanndaki arkadana dedi ki: 'Bu
(Maiz), kpein anszn lmesi gibi ld!' Hz. Peygamber, bu iki kii beraberinde olduu halde bir
lein yanndan geti ve o iki kiiye dedi ki:
u lei paralayp yeyiniz!
Onlar 'Ey Allah'n Rasl! Biz le mi yiyelim?' dediler. Hz. Peygamber yle buyurdu:
kinizin, mslman kardeinizin lsnden yemi olduunuz ey, bu leten daha pis kokuyor.217
Ashb- kirm birbirlerine rastladklar zaman birbirlerini gler yzle karlar, gyablarnda
konumazlard ve bunun, amellerin en faziletlisi olduunu ve bunun aksini yapmann da
mnafklarn deti olduunu bilirlerdi.
Ebu Hreyre der ki:
Kim dnyada mslman kardeinin etini yerse, ahirette ona o mslmann eti yaklatrlr ve
kendisine 'Diri iken onun etini yediin gibi l iken de ye!' denir. O da mecbur kalarak yer.
Bylece geveler, tiksinir, barr ve yzn buruturur.218
Bu sz ayn zamanda Hads-i merf olarak da rivayet edilmitir.
Rivayet ediliyor ki iki kii, Mescid-i Haram'n kaplarndan birinin nnde oturuyordu. Daha nce
kadnla zenen, fakat o anda o kt deti terkeden biri onlarn yanndan geti. Onlar arkasndan
'Onda kadnms hareketlerden bir eyler kalm!' dediler ve o srada namaz iin kamet getirildi. O
iki kii ieri girdi. Halkla beraber namaz kldlar.
Syledikleri sz onlarn kalbinde 'Acaba gybet oldu mu, olmad m?' diye bir merak vesilesi oldu.
Bunun zerine ikisi At'ya gelip hdiseyi anlattlar. At ikisine de yeniden abdest almay, namaz
klmay, eer orulu iseler orularn kaza etmelerini emretti.
Mcahid 'Azap olsun her ayplaycya! Yzlerine kar dil uzatcya!' (Hmeze/1) ayetinin
tefsirinde yle dedi: 'Hmeze halka taneden kimse, Lmeze halkn etini yiyen kimse demektir'.
Katade der ki: 'Bize belirtildiine gre kabrin azab eyrektir. Bir eyrei gybetten, bir eyrei
kouculuktan ve bir eyrei de sidikten korunmamaktan gelir!'
Hasan Basr yle demitir: 'Allah'a yemin ederim ki gybet, m'min kiinin nmn ifsad
hususunda czzam'n ceseddeki tahribatndan daha sratlidir'.
Birisi yle demitir: 'Biz selef-i slihn'e yetitik. Onlar ibadeti oru tutmakta ve namaz klmakta
deil, dillerini halkn rzndan tutmakta grrlerdi'.
bn Abbas yle demitir: 'Sen, arkadann ayplarn belirtmek istediin zaman onun yerine
kendi aybn belirt!'
Ebu Hreyre yle demitir: 'Sizden bir kimse mslman kardeinin gzndeki p grr de
kendi gzndeki mertei grmez!'
Hasan Basr yle demitir: 'Ey demolu! Sen imann hakikatini ancak sende mevcut olan bir
ayptan dolay halk ayplamay terkettikten sonra elde edebilirsin. Ancak o aybn slahna
balayp nefsinde bulunan o ayb slah ettikten sonra elde edebilirsin. Bunu yaptn zaman senin
meguliyetin, nefsin hakknda olur. Allah nezdinde kullarn en sevimlisi byle olandr'.
Mlik b. Dinar yle anlatr: ''Hz. sa (a.s) beraberinde havariler olduu halde bir kpek leinin
yanndan geti. Havariler 'Bu kpein kokusu amma da fena' dediler. sa (a.s) 'Onun diinin
parlakl ne de gzeldir' diye karlk verdi. Sanki sa (a.s) bu szyle havarileri, kpein
gybetini yapmaktan bile menediyor ve onlarn Allah'n mahluku hakknda gzelden baka birey
syle-memelerine dikkatlerini ekiyordu'',
Ali b. Hseyin bakasnn gybetim yapan bir kiiyi dinledi ve yle dedi: 'Gybetten kan! nk
gybet, insan kpeklerinin katdr'.
Hz. mer yle demitir: 'Allah'n zikrinden ayrlmayn! nk onda ifa vardr. Halktan
bahsetmekten saknn! nk o hastalktr'.
Onlarn gayeleri sz edilen adam tenkid deildi ve Hz. Peygamberin meclisinden baka bir
mecliste de byle bir eye ihtiya yoktu. Bizim elimizdeki delil, mmetin icmadr. mmet,
bakasn, houna gitmeyecek bir vasfla anan kimsenin gybeti olduunda ittifak etmitir. nk
byle bir kimse Hz. Peygamberin gybet tarifinde belirttii hkme dahil olur. Btn bu konularda
doru olduu halde gybet eden bir kimse gybetidir, rabbine isyan etmitir ve kardeinin etini
yemi gibidir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
-Gybetin ne olduunu biliyor musunuz?
-Allah ve Rasl daha iyi bilir.
-Gybet kardeinin houna gitmedii bir vasfla onu zikretmendir.
-Acaba benim dediim kardeimde varsa?
-Eer senin dediin kardeinde varsa, onun gybetini yapm olursun. Eer dediin kendisinde
yoksa ona iftira etmi olursun.221
Muaz b. Cebel yle anlatyor: Hz. Peygamber'in yannda bir kiinin bahsi geti. Ashb 'O ok ciz
bir kimsedir!' dedi. Buna karlk Hz. Peygamber yle buyurdu:
-Siz kardeinizin gybetini yaptnz!
-Biz onda olan syledik!
-Eer onda olmayan syleseydiniz kendisine iftira etmi olurdunuz.222
Huzeyfe Hz. ie'nin yle dediini rivayet eder: Hz. ie, Hz, Peygamber'in yannda bir kadndan
bahsetti ve dedi ki: 'O ksa boyludur'. Bunun zerine Hz. Peygamber ie ye yle dedi:
Sen onun gybetini yapm oldun!223
Hasan Basr yle demitir: Bakasndan bahsetmek ksma ayrlr:
1.Gybet
2.Bhtan
3.fk (iftira)
Bunlarn hepsi Allah'n Kitab'nda zikredilmitir. Bu bakmdan gybet; kiide olan sylemendir,
bhtan kiide olmayan sylemendir. fk ise, kulaa geleni sylemendir!
bn rn bir kiiden bahsederken yle demitir: 'O siyah kii...' Sonra Allah'tan balanma diledi
ve 'Ben gybet yapm olduum kanaatindeyim' dedi. bn rn, brahim Neh'den bahsederken
elini gznn zerine koyup yle konutu, kr brahim demedi.
Hz. ie yle demitir: 'Sakn hibiriniz bakasnn gybetini yapmasn! nk ben bir ara Hz.
Peygamber'in yannda iken bir kadn iin 'u kadn ne kadar da uzun etekli imi!' dedim. Bunun
zerine Hz. Peygamber bana dedi ki: 'At, at!' Ben azmdan bir inem et paras kardm.224
219)bn Hibban, Hkim
220)Harit, {Mrsel olarak)
221)Mslim
222)Tabern
223)mam Ahmed, Ebu Dvud, Tirmiz
224)bn Eb Dnya, bn Merduveyh
*Dili Gybetten Korumann areleri
Btn huylar, ancak ilim ve amel macunuyla tedavi edilir. Her illetin ilc, sebebinin zdd iledir.
Bu bakmdan biz illetlerin sebeplerini aratralm. Dili gybetten uzak tutmann ilc iki ekilde
olur:
Birincisi: cml
kincisi: Tafsil
cml
Kiinin gybet etmesinden tr -rivayet ettiimiz hadslerden anlald gibi- kendisini Allah'n
gazabna mruz brakm olduunu bilmesidir ve yine gybetin kyamet gnnde iyiliklerini yok
edeceini bilmesidir. nk kyamet gnndeki iyilikleri, gybetinin ve mrvvetinin bedelidir.
Eer iyilikleri yoksa, gybeti yaplann ktlklerinden onun defterine nakledilir. O, bununla
Allah'n gazabna mruz kalr ve Allah nezdinde murdar et yiyene benzer. Kulun ktlk kefesi,
iyilik kefesine ar basarsa cehenneme girer. Bazen de gybetini yapm olduu adamdan
kendisine bir gnah nakledilir ve o gnah ile terazisinin gnah kefesi ar basar ve dolaysyla
cehenneme girer. Gybetinin bana gelen azabn en az, onun amellerinin sevabn azaltmasdr.
Bu azaltma, hakkn istenilmesi, sual, cevap ve hesap icra edildikten sonra olur. Nitekim Hz.
Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Gybetin, kulun hasentnda yapm olduu tahribat, atein kuru (odun)da yapm olduu
tahribattan daha sratli ve iddetlidir.233
Rivayet ediliyor ki bir kii Hasan Basr'ye 'Kulama geldiine gre, sen benim gybetimi
yapyormusun?' dedi. Hasan Basr cevap olarak 'Seni hasenat ve hayratmda hkim klacak kadar
senin kymetin yanmda bymemitir' dedi.
Bu bakmdan kul, gybetin ktl hakknda vrid olan hadslere iman ettiinde o hadslerdeki
tehditlerden korktuu iin dilini babo brakmaz. Nefsi hakknda dnmek ona fayda verir.
Eer nefsinde bir ayp grrse, onunla megul olur ve Hz. Peygamberin u hadsini hatrlar:
Kendisinin ayb, kendisini halkn aybyla megul olmaktan alkoyan kimseye cennet vardr.234
Bir ayb grd zaman, nefsini ktlemeyi brakp bakasn ktlemekle megul olmaktan
utanmas en uygun davrantr. Bakasn slah edip o ayptan uzaklatrmaktan ciz olmas,
kendisinin gnahtan uzaklamak hususunda ciz olmas gibidir. Bu da eer o ayp, kiinin fiili ve
iradesiyle ilgili ise szkonusudur. Eer yaratltan gelen birey ise kiiyi ondan dolay ktlemek,
yaradan ktlemek demektir! Zira bir sanat ktleyen, sanaty ktlemi olur.
Adamn biri bir hakme yle haykrd: 'Ey irkin yzl!' Hakm cevap olarak unlar syledi:
'Yzmn yaratl elimde deildi ki onu gzel yapaym!'
Kul, nefsinde bir ayp grmedii zaman Allah Tel'ya teekkr etmelidir. Nefsini ayplarn en
by olan gybetle kirletmemelidir; zira halkn ayplarn syleyip lnn etinden yemek,
ayplarn en byklerindendir. Eer kii insafl olsayd nef-sini her ayptan uzak sanmasnn,
nefsini tanmamas anlamna geldiini bilirdi. Bu ise ayplarn en byklerindendir. Kendisinin
gybeti yapld takdirde rahatsz olduu gibi, bakasnn da gybeti yapld takdirde rahatsz
olacan bilmesi, kendisine fayda verir. Madem ki kendi gybetinin yaplmasna raz deildir, o
halde kendi nefsi iin raz olmad bireye bakas iin de raz olmamaldr. te bunlar tedavi
usllerinin en gzelleridir.
Tafsil
Kiiyi gybete srkleyen ve tevik eden sebebe bakmasdr; zira hastaln tedavisi, sebebinin
nlenmesiyle mmkndr. Biz ise daha nce sebepleri beyan etmitik.
fkeye gelince, bunu fkenin Afetleri blmnde zikre-deceimiz tedavi formlleriyle tedavi
etmelidir. yle ki: 'Ben filan adama fkelendiim takdirde,Allah da o gybetten dolay bana fkelenir; zira Allah beni gybet etmekten menetmitir. Ben ise onun yasaklad eyi, cret ve
cesaretle yapyorum. Onun yasan ha-fife alyorum' demesidir. Hz. Peygamber yle
buyurmutur:
Muhakkak ki cehennemin bir kaps vardr. O kapdan dnyada kinini Allah'a isyan etmek
sretiyle yerine getiren girer!235
Kim rabbinden korkarsa, onun dili arlar ve o kinini icra etmez.236
Kim kinini icra etmeye gc yettii halde fkesini yutarsa, kyamet gnnde Allah onu maher
ehlinin gz nnde arr, istedii hriyi almas iin kendisini serbest brakr.237
Peygamberlere inen semv kitaplarn bazlarnda u hakkatler yer almaktadr: 'Ey demolu!
fkelendiin zaman beni hatrla ki ben de fkelendiim zaman seni hatrlayaym, helk
ettiklerimin arasnda seni helk etmeyeyim'.
Arkadalara muvafakat etmeye gelince, bu senin insanlar raz etmeyi istediin zaman Allah'
kzdrm olacan bilinendir. Yaradanm tahkir, bakasn tazim etmeyi nefsine nasl yediriyorsun? Nasl mevln raz etmeyi, bakalarnn raz olmas iin terkediyorsun? Fakat fkelendiin
adam ktlkle anman gerekmez. Aksine o adam ktlkle andklar zaman arkadalarna da
Allah rzas iin fkelenmelisin. nk onlar, gnahlarn en fhii olan gybet ile senin rabbie
isyan etmi olurlar! Bakasn hinlie nisbet etmek sretiyle kendini temize karmaya gelince
-oysa onu zikretmeye ihtiya da yoktu- bu illeti, yaratcnn fkesine mruz kalmann,
yaratlmlarn fkesine mruz kalmaktan daha iddetli olduunu bilmekle tedavi edebilirsin!
Oysa sen, gybet yapmakla kendini Allah'n kahrna mruz brakyorsun ve buna ramen halkn
fkesinden kurtulup kurtulamayacan da bilmi-yorsun. Bu bakmdan dnyada nefsinin
kurtuluunu vehmederek, ahirette helk edersin, hakkat ynnden sevaplarn yok eder, zarar
edersin, hli hzrda Allah'n ktlemesi senin iin gereklemi olur. Oysa sen halkn seni
gelecekte ktlemelerini nlemeyi dnyorsun. Bu ise cehalet ve mahrumluun ta kendisidir.
Senin zr olarak 'Eer ben haram yiyorsam, salh ve takv ile bilinen filan adam da yiyor. Eer
sultann maln kabul ediyorsam, filan adam da kabul ediyor' demen, cehaletin ta kendisidir.
nk sen, kendisine uyulmann caiz olmad bir kimseye uymay, mazeret olarak ileri
sryorsun; kim olursa olsun, Allah'n emrine muhalefet eden bir kimseye uyulmaz! Eer bakas
atee girerse, sen de atee girmeye muktedir isen ona uymazsn. Eer ona uyar-san aklszsn. Bu
bakmdan senin sylediinde gybet vardr. stelik gnah da vardr. O gnah, kendisiyle zr
dilediin eye eklemi bulunuyorsun. Ayrca cehalet ve hamakatn iki gnah bir araya getirerek
tescil etmi olursun. Tpk keiye bakp kendini dan tepesinden aa atan bir koyun gibi
olursun. Koyun da se-nin gibi nefsini helk etmitir. Eer o konuabilseydi muhakkak kendisini
mazur gstermeye alarak, 'Kei benden daha aklldr. Oysa o kendini helk etti. te ben de
onun gibi yaptm' derdi. O byle dedii zaman, sen onun cehaletine glerdin. Oysa senin halin de
onun haline benziyor. Buna ramen sen yaptna hayret etmiyor ve kendine glmyorsun!
Bakasn tenkid ederek kendi faziletini isbatlamak sretiyle bbrlenip nefsini temize karmana
gelince, bilmelisin ki onun hakknda sylediinle Allah nezdindeki faziletini iptal etmi olursun.
Sen, halkn senin faziletli olduuna inandndan dolay tehlike ile kar karyasn. Bir de senin,
halkn gybetini yaptn bildikleri zaman senin hakkndaki inanlar eksilir. Bu bakmdan sen
yaradanr yannda kesinlikle mevcut olan fazileti, insanlarn yannda vehmettiinle deitirmi
olursun! Farzedelim ki insanlar senin faziletli olduuna inanyorlar, acaba onlar Allah'n nezdinde
sana zerre kadar bir fayda verebilirlermi? Seni Allah'n azabnn bir zerresinden kurtarabilirler
mi?
Hasedden tr gybet yapmaya gelince bu gybet, iki azab bir arada toplamak demektir. nk
sen o adama dnya nimetinden dolay hased ettin ve dnyada bu hasedinle azap ekmektesin.
Bununla da kanaat getirmedin. Sonunda hiret azabn da buna ekledin! Bu bakmdan sen
dnyada nefsini zarara soktun, bylece ahirette de nefsine zarar vermi oldun. Dolaysyla iki
azab bir araya getirmi oldun. O adama hased etmekle kendi nefsini zarara sokup hayrlarn ona
hediye ettin! Bu bakmdan sen onun dostu, kendi nefsinin dmansn; zira senin gybetin ona
deil sana zarar verir. Ona ise fayda verir. nk sen hayrlarn kendisine naklediyor veya onun
gnahlarn kendine aktaryorsun. Bu ise sana fayda vermez. Sen hasedin irkinliine, ahmakln
cehaletini eklemi oldun! Bazen de senin hased etmen ve ekeme-mezliin, hased ettiin adamn
faziletinin yaylmasna vesile olur. Nitekim yle denilmitir: 'Allah Tel, durulmu bir faziletin
yaylmasn irade ettii zaman, o fazilette hasedi bir kimsenin dilini altrr'.
stihzya gelince, senin istihzdan gayen, halkn yannda bakasn rezil etmektir. Oysa Allah,
melekler ve peygamberlerin (a.s) nezdinde kendi nefsini rezil etmek sretiyle onu halk yannda
rezil etmeye alrsn. Bu bakmdan eer sen ekecein hasreti, utangal ve kendisiyle istihz
ettiin kimsenin gnahlarn yklendiin ve dolaysyla cehenneme sevkolunduun kyamet
gnnn mahrumiyetini dnm olsaydn, mutlaka bu dncen seni, arkadan rezil
etmekten alkoyard. Eer halini bilseydin, kendi kendine glmek bakasna glmekten senin iin
daha evl olurdu. nk sen birka kiinin yannda onunla istihz ederek kendini kyamet
gnnde maher ehlinin gz nnde elinden tutulup merkebin atee sevkedildii gibi o adamn
gnahlar altnda inlediin halde sevkedilmeye mruz brakyorsun! Hem de o adamn seninle
alay ettii, senin mahrum oluuna sevindii, Allah'n onu sana kar desteklemesinden tr
mesrur olduu ve senden intikamn alma imknn kendisine verdii bir durumda (atee
sevkolunacaksn!)
Gnahndan dolay kiiye merhamet ve efkat etmeye gelince, bu esasnda gzeldir. Fakat blis,
bu gzeli yapmandan dolay sana hased etti, dolaysyla seni dallete srkledi. O efkat ve
merhametinden daha fazla sevaplarndan o adamn defterine nakledilmesine sebep olacak bir
sz azndan kartt ve seni konuturdu. Bu bakmdan senin o adamn defterine naklolunacak
sevaplarn, o adamdan sdr olan gnahn yerine geecek ve o adam efkat ve merhamete ihtiya
duymaktan kacaktr. Bu sefer sen efkat ve merhamete muhta olacaksn. nk senin ecrin
yanp kl oldu ve hasentndan eksildi. Bylece anlald ki Allah iin fkelenmek de gybet
yapmay gerektirmez. Ancak eytan Allah iin fkelendiinden tr elde etmi olduun ecri yok
etmek ve seni Allah'n gazabna maruz brakmak iin sana gybeti sevdirmitir. Seni gybete
srkledii zaman kendi nefsine amalsn. Nefsini ve dinini bakasnn dini ve dnyasyla nasl
helk ettiine hayret etmelisin! Oysa sen dnyann cezasndan da emin deilsin. O ceza da senin
aknlk gstermek sretiyle mslman kardeinin rtsn yrttn gibi rtn yrtmaktr. Bu
bakmdan btn bunlarn ilac sadece marifet ve imann giri kaplarndan olan bu eyleri tesbit
edip elde etmektir. Bu bakmdan btn bunlar hakknda iman kuvvetli olan bir kimse, hi
phesiz dilini gybetten tutar.
233)Irk'ye gre aslna rastlanlmamtr.
234)Bezzar
235)Bezzar, bn Eb Dnya, bn Ady, Beyhak, Nes
236)Ebu Mansur Deylem
237)Ebu Davud, Tirmiz, bn Mce
*Gybet Sadece Dille Yaplmaz
Dil ile sylemek, ancak bakasna mslman kardeinin bir eksikliini anlattn ve houna
gitmeyen bir vasfn belirttiin iin haram olmutur. Bu bakmdan ta'rizen kendisinden
bahsetmek, aka kendisinden bahsetmek gibidir. Bu hususta fiil de sz gibidir. aret, ma,
dudak bkme, gz krpma, yaz, hareket ve maksad belirten her trl sz, aka sylemek
onun nefsini rahata kavuturmasn isteriz' der. Byle sylemesine ramen zld iddiasnda
yalancdr ve dua etmesinde samimi deildir. Eer maksad hakarete urayan kiiye dua etmek
olsayd, o duay namazndan sonra gizlice yapard. Eer adamn hakarete uramas kendisini
zm olsayd, adamn houna gitmeyen eyi aklamak sretiyle gybetini yapmak da kendisini
zerdi.
Yine der ki: 'O miskin adam byk bir belaya uram! Allah bizim de, onun da tevbesini kabul
eylesin!' Kii btn bu durumlarda dua ettiini gstermesine ramen Allah onun kalbindeki
pislie muttali'dir. Onun gizli maksadn bilir. Fakat o cehaletinden dolay, kendisinin, cahillerin
aka gnah ileyip cehaletlerinin gereini yaptklar zaman uradklar felketten daha byk
bir felkete maraz kaldn bilmez. Benimsemek ve hayret etmek yoluyla gybeti dinlemek de
gybettendir. nk bu ekilde dinleyen bir kii, gybetinin gybet hususundaki keyfi artsn diye
ve gybette alabildiine ileri gitsin diye onu akn akn dinler. Sanki o byle davranmakla
gybetinin iindekini skp karr ve yle demek ister: 'Hayret! Ben o adamn byle olduunu
bilmiyordum. Ben onu u ana kadar ancak hayrl, slih bir kimse biliyordum. Ben onda senin
sylediinin tam tersi olduunu sanyordum. Allah bizi her trl beladan korusun!' Zira btn
syledikleri ve hareketleri gybeti tasdik etmektir. Gybeti tasdik etmek de gybetten baka birey
deildir. Hatta susan da gybetinin ortadr! Nitekim Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Gybeti dinleyen, gybetilerden biri olur.228
Hz. Ebubekir ile Hz. mer'den rivayet ediliyor ki onlardan biri arkadana 'Filan adam ok
uyuyor!' dedi. Sonra ikisi birden ekmeklerini yemek iin Hz. Peygamber'den bir katk istediler.
Bunun zerine Hz. Peygamber 'Siz katklandmz!' dedi. Onlar 'Bizim katklanmadan haberimiz
yok!' deyince, Hz. Peygamber yle dedi:
Evet, siz kardeinizin etinden yediniz!229
Dikkat ettiinde, Hz. Peygamber'in ikisini birden suladn greceksin. Oysa o sz syleyen
sadece onlardan biriydi. Dieri onu dinliyordu. '(Maiz), kpein ld gibi ld!' diyen bir kii
olduu halde Hz. Peygamber ikisine birden yle dedi:
u leten yeyiniz!
kisini birden le yemeye davet etti. Bu bakmdan gybeti dinleyen de gybetin gnahndan
kurtulamaz. Ancak diliyle veya korktuu takdirde kalbiyle gybeti reddederse veya gybet
meclisin-den kalkarsa veya gybetinin konumasn baka bir konuma ile keserse gybeti
saylmaz. Aksi takdirde gnahkr olur! Eer gybetiye diliyle sus deyip de kalben onun gybetini
dinlemek istiyorsa, bu mnafklk olur. Kalben gybeti irkin grmedike mnafklktan
kurtulamaz. Eliyle susmas iin iaret etmek veya kayla veya kirpikleriyle iaret etmek yeterli
deildir. nk bu iaretler bahsi yaplan kiiyi hakir grmek demektir. Aksine o kiiyi tahkir
deil de tazim etmeli ve aka onu mdafaa etmelidir. Nitekim Hz. Peygamber yle
buyurmutur:
Kimin yannda bir m'min zelil ediliyorsa, o da kudreti olduu halde o m'mine yardm
etmiyorsa, Allah onu kyamet gnnde insanlarn gz nnde zelil eder (edecek).230
Kim (mslman) kardeinin bulunmad bir mecliste onun haysiyetini korursa, kyamet
gnnde onun haysiyetini korumak Allah'a hak olur. Kim kardeinin gyabnda onun
haysiyetini korur ve mdafaa ederse, o kimseyi ateten azad etmek Allah'a hak olur.231
Gyabnda mslmana yardm etmek hususunda ve bunun fazileti hakknda birok haberler vrid
olmutur. Biz bunlar Sohbet Adab ve Mslmanlarn Haklar blmlerinde zikretmitik. Bu
bakmdan ikinci kez tekrarlamakla sz uzatmak istemiyoruz.
223)mam Ahmed, Ebu Dvud, Tirmiz
yetiti ve sylenen sz adama nakletti. Bunun zerine adam, Hz. Peygamber'e geldi ve syleneni
Hz. Peygamber'e bildirdi. Hz. Peygamber kendisine 'Aleyhinde konuan adam ar' diye emir
verdi. O da gidip adam ard. Adam Hz. Peygamber'in huzuruna gelerek sylediini itiraf etti.
Hz. Peygamber 'O halde neden bu adamdan nefret ediyorsun?' dedi. Adam 'Ben onun
komusuyum ve onun durumunu biliyorum.
Allah'a yemin ederim, farz namazdan baka onun namaz kldn grmedim' dedi. Gybeti edilen
adam, Hz. Peygamber'e 'Ey Allah'n Rasl! Bu adamdan sor! Acaba farz namaz vaktinden tehir
ettiimi veya farz namaz iin aldm abdesti stn kr getiimi, yahut namazn iindeki rk
ve secdeyi irkin bir ekilde yaptm grm m?' dedi. Bunun zerine Hz. Peygamber, adama
sordu. Adam 'hayr' cevabn verdikten sonra yle devam etti: 'Yemin olsun! Hem fsk ve hem
doru insanlar tarafndan, Ramazan ayndan baka hibir ayda oru tuttuunu grmedim'.
Gybeti yaplan adam, Hz. Peygambere 'Ey Allah'n Rasl! Sor kendisinden, acaba Ramazan
aynda hi oru tutmadm veya Ramazan ay hakknda kusur ettiimi hi grm m?' dedi, Hz.
Peygamber bunu sorunca adam yle cevap verdi: 'Yemin olsun! Ramazan aynda bir dilenciye
veya bir fakire birey verdiini grmedim. Allah yolunda sarfettiini ve infakta bulunduunu
grmedim. Ancak iyi ve kt insanlar tarafndan verilen u zekat hari!' Gybeti yaplan adam, Hz.
Peygamber'e 'Ey Allah'n Rasl! Sor kendisinden! Acaba zektmdan hi eksik ettim mi veya
zekt alan zekt memurlarn hi geciktirdim mi?' dedi. Hz. Peygamber bunu sorunca, adam
'hayr' dedi. Bunun zerine Hz. Peygamber, gybet yapan adama yle dedi: 'Kalk! Buradan git.
Umulur ki o adam senden daha hayrldr'.232
231) Ahmed, Tabern, (Ebu Derd'dan)
*Kalben Yaplan Gybet'in Haram Olmas
Kt sz gibi su-i zan da haramdr! Bu bakmdan bakasnn ktlklerini dil ile zikretmek haram
olduu gibi, mslman hakknda iinden su-i zanda bulunmak da haramdr. Ben bundan kalbin
kinini ve bakasnn aleyhine ktlkle hkmetmesini kastediyorum. Kalbinden bir anda gelip
geen eyler affedilmitir.
Hatta ek ve phe etmek de affedilmitir. Yasaklanan, bakasnn hakknda kt zanda
bulunmaktr. Zan ise nefsin meylettii ve kalbin yneldii eyden ibarettir. Nitekim Allah Tel
yle buyurmutur:
Ey iman edenler! Zandan ok saknn. Zira zarnn bir ksm gnahtr.(Hucurt/12)
Kt zannn haram olmasnn sebebi udur: Kalbin esrarn ancak allm'ul-guyb olan Allah bilir.
Bu bakmdan bakas hakknda kt zanda bulunamazsn. Ancak te'vil kabul etmeyecek ekilde
sana yan beyan olursa, o zaman bildiine ve grdne inanmaktan baka seenein yoktur.
Gznle grmediin, kulanla iitmediin bireyin kalbine dmesine gelince, o eyi senin
kalbine eytan atmtr. Bu bakmdan eytan yalanlaman gerekir. nk eytan, fsklarn en
katmerlisidir, Nitekim Allah Tel yle buyurmutur:
Ey iman edenler! Eer bir fsk size bir haber getirirse, onun doruluunu aratrn. Yoksa
bilmeyerek bir toplulua ktlk edersiniz de sonra yaptnza piman olursunuz.(Hucurt/6)
Bu bakmdan blis'i dorulamak caiz deildir. Eer orada fesda dellet eden bir hayal ve bir
karine varsa, onu tasdik etmen caiz deildir. nk fsn doru sylemesi tasavvur edilebilir.
Fakat onu tasdik etmek senin iin caiz deildir. Hatta azn koklayp ikinin kokusunu duyduun
bir insan iin ceza tatbik etmek caiz deildir; zira bu adamn azn iki ile alkalayp ikiyi
dkmesi ve imemesi veya cebren imeye zorlanmas mmkn ve muhtemeldir denilebilir. Btn
bunlar phesiz ki muhtemel delillerdir. Kalben onlar tasdik etmek ve o delillerden tr
mslman hakknda kt zanda bulunmak caiz deildir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) yle
buyurmuur:
Allah, mslmann, kann, maln ve hakknda kt zanda bulunmay haram klmtr.238
Bu bakmdan su-i zan ancak maln hell olmasn gerektiren sebeplerle hell olabilir. O da grme
veya dil bir delildir. Durum byle deilse, kalbine su-i zannn vesvesesi gelirse, onu nefisten
uzaklatrmak gerekir ve nefsine 'Adamn -daha nce olduu gibi-hali senin yannda kapaldr.
Senin ondan grdn eyi hayra da, erre de yorumlama ihtimli vardr' demek gerekir.
Soru: Kalbine gelenin zan olduu ne ile bilinir? Oysa insann iinde pheler oynamakta, nefis
daima kendi kendine bir eyler fsldamaktadr?
Cevap: Kt zan olmasnn almeti, onunla beraber kalbin daha nceki durumundan
deimesidir. Bu bakmdan kalp, az da olsa ondan nefret ederek bir arlk hisseder. Onu
gzetmen, araman, ikramda bulunman ve ondan dolay zlmen gever. te btn bunlar, kt
zan olmasnn almetleridir. Oysa Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
M'minde ey vardr ki onlardan kurtulmas iin bir yol vardr. Kt zandan kurtulmann yolu
ise phelendii eyin zerine dmemesidir.239
Yani ne fiilen ne de kalben onu aratrmamak ve zerinde durmamaktr. M'min, kalbinde ve
zalarnda ona yer vermemelidir. Kalpte yer vermesi, sevginin nefrete dnmesidir. Azalarda yer
vermek ise, onun gereince amel etmek demektir. eytan az bir hayalle baz kere halk hakkndaki
kt zann kalbe yerletirir ve adama 'bu senin zeki oluundan, zihninin sratle intikal ediinden
dolay kalbinde meydana gelmitir' vesvesesini ilka eder ve devamla u vesveseyi verir:
'Muhakkak m'min Allah'n n-ruyla bakar! (Sen Allah'n nruyla bakarak bunu sezdin)'. Oysa
byle bir insan hakikatte eytann gururu ve meydana getirdii karanlkla bakyordur.
dil bir kimsenin haber verip, senin zannnn da o adil kimseyi tasdik etmesine gelince, sen
burada mazur saylrsn. nk sen o dil insan yalanlarsan bu yalanlaman adalete kar bir
cinayettir; zira adaleti yalan zannetmi olursun, Bu da su-i zandr. Bu bakmdan herhangi birisine
-yani ne haber veren dil kimseye, ne de hakknda su-i zan yaplmas gereken ahsa- su-i zan
etmemeli ve ikisi hakknda da eit bir ekilde dnmelisin. kisinin arasnda dmanlk,
ekememezlik ve kindarln olup olmadn aratrmak gerekir. nk bunlardan dolay da
itham etmi olabilir! Allah'n nizm, dil bir babann evlad iin ahidlii itham edilmek
szkonusu olduu iin reddetmitir. Dman aleyhindeki ahidlii de reddetmitir. Bu bakmdan
sen byle bir durumda duraklamasn. Her ne kadar syleyen adam adil olsa da onu ne
yalanlamal, ne de dorulamalsn. Fakat nefsine 'Bahsi edilen kiinin hali, benim yanmda,
Allah'n rts altnda bulunuyor. Onun ii benden rtl ve olduu gibi kald ve onun iinden
bana hibir ey kefolunmu deildir' demelidir. Kii bazen zahirde adaletli olur. Onunla gybeti
yaplann arasnda herhangi bir kin de szkonusu olmayabilir. Fakat halkn gybetini yapmak,
ktlklerini belirtmek, bu zahirde adil grnen kiinin detinden olabilir. Dinleyen de onu dil
zanneder. Oysa o dil deildir; zira bakasnn gybetini yapan bir kimse fsktr. Eer gybet onun
de-tinden ise ahidlii reddedilir. Ancak halk arasnda gybet yapmak det olduundan dolay
gybet hususunda geveklik gsteriyorlar. Halkn aleyhinde bulunmaya pek aldr etmiyorlar.240
Ne zaman bir mslman hakknda kalbine bir ktlk gelirse, o mslman daha fazla gzetmen
ve durumunu sorman uygun olur. Ona hayrla dua etmen daha mnsib olur. nk byle
yapman eytan kzdrr ve senden uzaklatrr. Bir daha da eytan senin kalbine kt zann ilka
edemez. nk senin dua etmekle ve hakknda kt zan yaplmak istenen adamn hakkna daha
fazla riayet etmekle megul olmandan korkar.
Mslmann hatasn ak bir delille bildiinde, gizlice kendi-sine nasihatta bulun. Sakn eytan
seni aldatp o adamn gybetini yapmaya srklemesin. O adama nasihat yaptnda, onun o
eksikliini bildiine sevinerek nasihat yapma! nk byle bir sevin, onun sana tzim gzyle,
senin de ona hakaret gzyle bakmandan ve kendini ondan stn tutmandan kaynaklanr. Senin
bu nasihattan maksadn onu gnahtan kurtarmak olmaldr. Bunu yaparken, dinin hakknda bir
eksikliin olduunda nefsin iin zldn gibi onun iin de zlerek yapmalsn ve yine
adamcazn o gnah nasihatinin tesiri olmakszn brakmas, nasihatinin tesiriyle
brakmasndan sence daha sevimli olmaldr. Sen bunlar yaptn takdirde nasihat, musibetten
dolay zlmek ve mslman kardeine din hususunda yardm etmek ecirlerini bir arada toplam
olursun. Su-i zannn semerelerinden biri de merakla aratrmaktr; zira kalp, su-i zanla kanaat
getirmeyerek tedkik ve tahkik ister. Bu bakmdan hakknda su-i zan yaplan adamn durumunu
aratrmakla megul olur. Bu da yasaklanmtr. Nitekim Allah Tel 'Birbirinizin gizli taraflarn
aratrmayn' (Hucurt/12) buyurmutur. Bu bakmdan gybet, su-i zan ve aratrmak ayn ayette
yasaklanmlardr.
Tecessss'n mns, Allah'n kullarn Allah'n rts altnda brakmamak, onlarn gizli
taraflarn renmeye almak ve zerlerine gerilen rty yrtmaktr -eer kendisinde gizli
olsayd kalbi ve dini iin daha selmetli olurdu- bylece gizli olan bireyi bilmek ister.
Biz Emr-i bi'l-Ma'ruf blmnde tecessss'n hkm ve hakikatini belirtmitik.
240) Bu byk bir beladr. Her memlekette halkn hemen hemen tmn iine alr. Bu durum
fesadn en bydr. Ancak Allah'n koruduu insan bundan kurtulabilir! (thafus-Saadc)
*Gybeti Ruhsatl Klan zrler
Bakasnn kt taraflarn belirtmeyi ruhsatl klan ey, er'an shhatli ve doru bir hedeftir ki
ona ancak gybet yapmak sretiyle varmak mmkn olur. Bu bakmdan bu durum, gybetin
gnahn ortadan kaldrr. Gybeti ruhsatl klan zrler alt tanedir:
Birincisi: Tazallm/zulmden ikayet etmektir; zira bir kadya zulm haber veren, hyneti
syleyen, hasmnn rvet aldn haber veren bir kimse -eer mazlum deilse- gybet yapm ve
isyan etmi bir kimse olur. Kad tarafndan zulme urayan bir kimse ise, kad'nn stnde
bulunan sultana gidip ikayet eder ve kad'nn zulmettiini syler; zira bu kimsenin hakknn
alnmas ancak bu gybeti yapmak sretiyle mmkn olur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) yle
buyurmutur:
Muhakkak ki hak sahibi olan alacakl iin sz syleme yetkisi vardr.241
Zengin bir kimsenin borcunu geciktirmesi zulmdr.242
Varlklnn (borcunu) geciktirmesi, hem cezalandrlmasn, hem de gybetinin yaplmasn hell
klar.243
kincisi: Dinen mnker ve yasak olan engellemek, s bir kim-seyi doru yola evirmektir.
Nitekim rivayet ediliyor ki, Hz. mer, Hz. Osman'n yanndan geti. (Bazlar da 'Hz. Talha'nn
yanndan geti' demilerdir). Osman'a' selm verdi. Hz. Osman (veya Hz. Talha) Hz. mer'in
selmna karlk vermedi. Bunun zerine mer, Hz. Ebubekir'e giderek durumu anlatt. Hz.
Ebubekir, durumu dzeltmek iin Hz. Osman'a geldi ve Hz. mer'in bu szn gybet saymadlar.
Yine bunun gibi Hz. mer'in kulana Ebu Cendel'in am'da iki itii haberi geldiinde Ebu
Cendel'e u mektubu yazd:
n, ihsan sahibi Allah'tandr ki, Ondan baka hibir ilh yoktur. Dn ancak
O'nadr. (M'min/1-2)
Hz. mer'in bu mektubu zerine Ebu Cendel tevbe etti ve Hz. mer, bu haberi kendisine
ulatran gybet yapm kabul etmedi. nk bu haberi Hz. mer'e ulatrann maksad, Hz.
mer'in Ebu Cendel'in bu yaptn ortadan kaldrmas iindir. Hz.mer'in Ebu Cendere
yapaca nasihatin, bakas tarafndan yaplan nasihattan daha tesirli ve faydal
olacan umdu. Bunun mbah olmas, shhatli ve doru bir maksadla
olmasndandr. Eer bu shhatli maksad ortada mevcud deilse, byle sylemek
haram olur.
ncs: Fetva istemektir. Nitekim mftye der ki: 'Babam veya hanmm veya kardeim bana
zulmetti! Bu zulmden kurtulmak iin are ve yol nedir?' Bu hususta en salam, triz yoluyla
sormaktr. Mesel yle demelidir: 'Babas veya kardei veya hanm kendisine zulmeden bir
adam hakknda ne dersiniz?' Fakat bu miktarn tayini mbahtr. nk Utbe'nin kz
Hind'den244 rivayet edildiine gre, Hz. Peygambere yle demitir: 'Kocam Ebu Sfyan ok
cimri bir kimsedir. Bana ve ocuuma yetecek kadar nafaka vermiyor. Acaba onun haberi
olmakszn onun malndan alabilir miyim?'
Hz. Peygamber cevap olarak yle buyurmutur: 'Normal olarak sana ve ocuuna yetecek
kadarn al'.245 te Hind, Ebu Sfyn'n cimriliini, kendisine ve ocuuna zulmettiini belirtti.
Buna ramen Hz. Peygamber, onu bu gybeti yapmaktan menetmedi. nk onun maksad fetva
istemekti.
Drdncs: Mslman erden korumaktr. Bu bakmdan bid'at veya fsn bid'atnn ona
sirayet edeceinden korktuun zaman, o fsk ve bid'at kimsenin fsk ve bid'atn bir fakh'e
aklayabilirsin. Eer seni, bunu aklamaya tevik eden, bid'at ve fskn sirayet etme
korkusundan baka bir hedef deilse, aklayabilirsin; zira buras,, aldanma yeridir. nk bazen
o adama kzmak, insanolunu bu aklamaya tevik edebilir. eytan halka efkat gstermekle bu
durumu rterek onu aldatabilir. Bir kle satn alana -eer klenin hrszlk, fsldk veya baka bir
ayb biliniyorsa- klenin bu kusurlarn syleyebilirsin. nk senin skt etmende alcnn,
sylemende de klenin zarar vardr. Oysa alcnn tarafn gzetmek daha evldr. Bylece
ahidleri temize karan bir kimseye de ahidin halinden sorulduu zaman, eer ahidin kusurunu
biliyorsa, onun kusurunu sylemek suretiyle aleyhinde bulunabilir. Evlenmek hususunda
kendisiyle istiare edilen veya emaneti brakmak hususunda kendisine danlan bir kimse de
byledir. Mstear, istiare yapana gybet maksadyla deil, nasihat maksadyla bildiklerini
syleyebilir. Eer istiare eden, kiinin sadece 'Bu sana yararl deildir' szyle o evlenmeyi
brakacan biliyorsa, yle sylemek, tafsilta gememek farzdr ve bu kadar sylemek yeterlidir.
Eer ancak aka aybn sylemek sretiyle evlenmeyi brakacan biliyorsa, o vakit aka sylemek yetkisine sahiptir; zira Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur:
Siz fcir kimseyi belirtmekten korkar msnz, ekinir misiniz? (Hayr ekinmeyin!) Halk kendisini
tansn diye maske-sini yrtnz. Halk ondan saknsn diye onda bulunan kusular soyleyin.
Selef-i Slihn derler ki: snf vardr, onlarn gybeti yoktur, onlarn gybetinden gnah gelmez:
1.Zlim idareci
2.Bid'at kimse
3.Fskn aklayan fsk
Beincisi: nsann, aybn belirten bir lkab ile maruf olmasdr. el-A'rec (Topal), el-A'me (Gece
grmez) gibi.2- Bu bakmdan 'Ebu Zennat, el-A'rec'den, Selman, el-A'me'ten rivayet etti'
demende ve buna bezer ibareleri kullanmakta gnah yoktur. limler, bunu tarif etmenin zaruri
olmas sebebiyle byle yapmlardr. Bir de bu yle bir hl alm ki hakknda kullanlan adam
bunu bilse dahi tiksinmez. nk bununla hret bulmutur. Evet! Eer bundan saknmak ve
baka bir ibre ile tarif etmek imkn varsa, onu kullanmak daha evldr ve bunun iin de ma bir
kimseye noksanlk isminden kamak iin gzl denir.
246) el-Arec, Medineli Abdurrahman'n lakabdr. Bu zat Ebu Hreyre'nin en yakn arkadadr.
Hicretin 17. senesinde skenderiye'de vefat etmitir, el-A'me ise, Sleyman b. Mehran elKuhili'nin lkabdr, Kfelidir.
Altncs: Gybeti yaplann, fsklm aka yapmasdr. Kadnms giyinen, kadn gibi hareket
eden, meyhane aan, aka iki ien ve halkn maln msadere eden bir kimse gibi.. Ayn
zamanda bu kimse byle eyleri kendisine bu lkablarn taklacandan ekinmeksizin aktan
aa yapyor, kendisini bu sfatlarla anmaktan irenmiyorsa, aktan ilemi olduu bir sfat
kendisine atfettiin zaman gnahkr olmazsn. Nitekim Hz. Peygamber yle buyurmutur:
Kim hay perdesini yznden atmsa, onun gybeti yoktur.247
Hz. mer (r.a) yle demitir: Tcir bir kimsenin hrmet ve ikrm yoktur'.248 Hz. mer bu
szyle, gizli bir fs deil, fsklm aka yapan bir kimseyi kastediyor; zira fsk gizli olan bir
kimsenin hrmetini gzetmek gerekir.
Said b. Tarif yle demitir: Ben Hasan Basr'ye 'Fskn aka yapan bir kiinin, ktlklerini
sylersem gybetini yapm saylr mym?' diye sordum. Cevap olarak 'Hayr! Byle bir kimsenin
hrmeti szkonusu deildir' dedi.
Hasan Basr yle demitir. snf vardr. Onlarn gybeti haram deildir:
1.Hev ve hevesine tbi olan
2.Fskn aktan yapan fsk
3.Zlim bir idareci.249
Bu snfn arasndaki ortak nokta, nn de gnah aktan ilemesidir. ou zaman
iledikleriyle iftihar ederler. lediklerini aka yaptklar halde yaptklarn sylemekten neden
tiksinsinler! Eer kii, o snftan birinin aka yapmad baka bir gnah sylerse gnahkr
olur.
Avf b. Eb Cemil yle anlatyor: Ebubekir Muhammed b. Srin'in huzuruna girdim ve onun
yannda Haccac- Zlim'in aleyhinde atp tuttum. Dedi ki: 'Allah dil bir hkimdir. Haccac'n
gybetini yapandan intikamn alr. Yarn Allah'n huzuruna vardnda senin yapm olduun en
kk gnahn, senin iin Haccac'n yapm olduu en byk gnahtan daha iddetlidir'.
241)Mslim, Buhr
242)Mslim, Buhr
243)Ebu Dvud, Nes, bn Mce
244)Hind'in slm'dan nceki haberleri mehurdur. Mrike Hind, Uhud
muharebesine itirk etmitir. Mekke fethedilinceye kadar mslmanlarm
en iddetli dmanyd. Mekke fethinde, nce kocas Ebu Sfyan, sonra da
kendisi mslman olmutur.
245)Mslim, Buhr
246) el-A''rec, Medineli Abdurrahman'm lakabdr. Bu zat Ebu Hreyre'nin en yakn arkadadr.
Hicretin 17. senesinde skenderiye'de vefat etmitir, el-A'm.e ise, Sleyman b. Mehran elKuhili'nin lkabdr, Kfelidir.
247)bn Ady, Ebu eyh
248)bn Eb Dnya
249)bn Eb Dnya
*Gybet'in Kefareti
Gybet'i yapana farz olan, piman olmak, tevbe etmek ve yaptklarndan dolay zlmektir ki byle
yapmakla Allah'n hakkn demi olsun! Sonra gidip gybetini yapt kimseye kendisini hell
ettirmelidir ki o da hell ederse, ona yapm olduu zulmn cezasndan kurtulur. Gybetini yapt
adamdan helllik istedii zaman mahzun, zgn ve yaptndan dolay piman olmaldr. nk
riykr bir kimse bazen gybetini yapt kimseden, muttak olduunu gstermek iin helllik
ister. Oysa iinde gybetten dolay pimanlk diye birey yoktur. Bylece ikinci bir gnah ilemi
olur! Hasan Basr yle demitir: 'Gybetiye, helllik istemek deil Allah'tan gnahnn affn
istemek kfi gelir. Bunun yeterli olduuna Enes b. Mlik'ten rivayet edilen hadsle istidll edilir:
Enes (r.a) Hz. Peygamber'in yle buyurduunu rivayet eder:
Gybetini yapm olduun kimsenin gybetinin kefareti, onun iin istifar edip, af talep
etmendir.250
Mcahid yle demitir: 'Kardeinin etini yemenin kefareti, onu vmen, hayrla kendisine dua
etmendir'.
At b. Eb Rebah'a 'gybetten tevbe etmek' hakknda soruldu. Dedi ki: "Gybetten tevbe etmek,
gybetini yapm olduun arkadana gitmen ve ona 'Ben sylediimde yalan syledim. Sana
zulmettim ve su-i edebde bulundum. stersen hakkn benden alabilirsin ve istersen beni
affedersin' demendir.
At'nn bu fetvas daha salamdr, tirazcnn 'Gybetin karl yoktur. Bu bakmdan gybetten
dolay helllik istemek farz deildir. Mal ise tam bunun hilfmadr' demesine gelince, onun bu
sz zayf bir szdr; zira bakasnn haysiyet ve mrvvetine saldrana iftira cezasnn tatbik
edilmesi farzdr ve bu kimsenin yakasna yaplr. Sahih bir hadste, Hz. Peygamber'den yle
syledii rivayet edilmitir:
Kimin yannda mslman kardeinin haysiyet ve erefi veya mal hususunda bir zulm varsa, o
kimse, kendisinde dinar ve dirhem (para) bulunmayan birgn gelmezden nce gidip o
kardeinden helllik istemelidir. nk o gnde sa-dece onun hasent ve sevabndan alnr,
gybeti yaplana verilir. Eer sevab yoksa arkadann gnahlar alnr, kendisinin gnahlarna
eklenir.251
Hz. ie (r.a) baka bir kadna 'etei uzundur' diyen bir kadna 'Sen onun gybetini yaptn. Git
kendisinden helllik iste' demitir. Bu bakmdan eer gybetinin imkn varsa, helllik istemesi
lzmdr. Eer gybeti yaplan ahs ortada yok veya l ise, en uygunu onun iin af talep etmesi,
duada bulunmas ve onun nmna hayrlar yapmasdr.
Eer 'Acaba hell etmek farz mdr?' dersen, cevap olarak derim ki: Hayr! Tarz deildir. nk
bakasna hakkn hell etmek teberrudur. Teberru ise farz deil, fazilettir'. Fakat buna ramen
hell etmek gzeldir. zr dilemenin yolu, karsndakini mbalal bir ekilde vmek, ona
kendisini sevdirmektir. Onun kalbini honut edinceye kadar bu ekilde arkasn brakmamaktr.
Eer buna ramen kalbi ho olmazsa zr dilemesi ve sevgi gstermesi, defterine yazlacak bir
hasene olur. O hasene kyamet gnnde, gybet ktlnn karl olur. Seleften bazlar hell
etmezdi.
Said b. Meseyyeb der ki: 'Bana zulmedene hakkm hell etmem!'
bn Sirin der ki: 'Ben, gybetimi yapana gybeti haram etmedim ki kendisine hakkm hell
edeyim. Muhakkak Allah ona gybeti haram etmitir. Ben ise hibir zaman Allah'n haram ettiini
hell edemem'.
Eer 'O halde Hz. Peygamberin 'Helllik istemesi uygundur' eklindeki sznn mns -eer
Allah'n haram kldnn hell edilmesi mmkn deilse- nedir?' dersen, cevap olarak deriz ki:
'Hz. Peygamberin maksad; zulm affetmektir. Yoksa harm helle evirmek deildir. bn Srin'in
dedii ise, gybetten nce gybeti hell etmek hususunda gzel ve geerlidir. nk herhangi bir
ahsa, bakasna gybetini yapmasn hell etmesi caiz deildir'.
Soru: O halde Hz. Peygamberin u hads-i erifinin mns nedir ve o gybetini nasl sadaka olarak
verirdi?
Sizden biriniz, Ebu Demdem gibi olmaktan aciz midir? Ebu Demdem evinden kt zaman yle
derdi: 'Ey Allahm! Ben gybetimi yapmay halk iin sadaka olarak verdim (hell ettim)'.
Yine gybetini sadaka olarak veren bir kimsenin gybeti hell olur mu? Eer o kiinin sadakasnn
kabul edilmemesi szkonusu ise, o zaman Hz. Peygamberin bizi byle yapmaya tevik etmesinin
mns ne olabilir?252
Cevap: Bu hads-i erifin mns 'Ben kyamet gnnde, bana zulmedeni muhaze etmek istemem
ve onunla davaya da girmem' demektir. Aksi takdirde gybet, hibir zaman byle sylemekle hell
olmaz ve gybet eden bir kimse de gnahtan kurtulamaz. nk byle demek, gnahn olmadan
nce affedilmesi demektir. Ancak bu kii dava etmeme szne sadakat gstermek niyetindedir.
Eer bu sznden dnp davac olursa, dier hukuklarda olduu gibi, burada da kyas byle bir
davaya yetkili olmasdr. Fkihler aka dediler ki: 'Kim kendisine iftira atmay mbah klarsa,
iftira atana tatbik edilen cezadan onun hakk dmez. Bu, ahiret cezas gibidir'.
Ksaca gybetiyi affetmek daha faziletlidir. Nitekim Hasan Basr yle demitir: "mmetler
kyamet gnnde, Allah'n huzu-runda diz ktkleri zaman 'Kimin Allah nezdinde ecri varsa
ayaa kalksn!' denir. O zaman sadece dnyada halk affedenler ayaa kalkarlar". Nitekim
Allah Tel yle buyurmutur:
Affetmeyi iar edin, mrufu emret ve chillerden yz evir! (A'raf/199)
Hz. Peygamber (sa) de yle buyurmutur: Ey Cebril! Ayetteki af ne demektir?
Cebril yle demitir: 'Muhakkak Allah sana zulmedeni affetmeni emrediyor. Sla-y rahmi kesen
akrabana sla-y rahim yapman ve seni mahrum edeni mahrum etmeyip vermeni emrediyor'.253
Bir ahs Hasan Basr'ye 'Filn adam senin gybetini yapt!' dedi. Bunun zerine Hasan, bir tabak
ya hurma doldurarak o adama gnderdi ve yle dedi: 'Kulama geldiine gre sen hasent ve
sevabndan bana hediye etmisin. Ben de o hediyene karlk sana bu hurmalar hediye etmek
istedim. Beni mzur gr! nk senin hediyene tam olarak karlk vermeye kudretim yok!
250)bn Eb Dnya
251)Mslim, Buhr, (Ebu Hreyre'den)
252)Bezzar, bn Sinn, Ukayl
253)Ebu Nuaym
*Nemime (Dedikodu)
(Herkesi) knayan, sz gtrp getiren, hayra engel olan, saldrgan, gnahkr, kaba, sonra da
ktlkle damgal (olanlarn hibirine itaat etme).(Kalem/11-13)
Abdullah b. Mbrek dedi ki: "Ayetteki 'zenim' konumay (srr) gizleyemeyen veled-i zinadr.
Allah Tel, bununla iaret buyurmutur ki konumay gizlemeyen ve kovuculuk yapann
hareketi, veled-i zina olmasna dellet eder. Bu keyfiyet, Allah Tel'nn 'Zorbay, btn bunlarla
beraber soysuz olan yardaky tanma...' (Kalem/13) cmlesinden karlr. nk ayette geen
'zenim' kelimesi, 'bakasna nisbet edilen kimse' demektir".(253) Ebu Nuaym
(nsanlar) diliyle ekitiren, ka ve gzyle iaretler yapp alay eden her fesat kiinin vay haline!
(Hmeze/1) Denildi ki: 'Hmeze', 'nemmam ve kovucu kimse' demektir.
Kars da odun hamal olarak (oraya girecek). Boynunda bklm bir ip (zincir vardr).
(Tebbet/4-5)
Bu ayetin tefsirinde denildi ki: 'Ebu Leheb'in kars, ok dedikoducuydu, konumalar srtlar,
gezdirirdi'.
Hz. Peygamber yle buyurmutur:
Allah kfirlere Nuh'un kars ile Lt'un karsn da bir misl yapt. O iki kadn, kullarmzdan iki
slih kulun (nikhlar) altnda idiler. Byleyken (iman hususunda) kocalarna hainlik ettiler.
Kocalar Allah'tan (gelen) hibir eyi onlardan savamad.(Tahrm/10)
Bu ayet-i cellenin tefsirinde denildi ki: 'Lt'un kars, gelen misafirleri kavmine haber veriyordu.
Nuh'un kars da Nuh'un mecnun olduunu yayyordu!'
Nitekim Hz. Peygamber de yle buyurmutur:
Bir kii yediyz fersah teden yedi kelime renmek iin bir hakme geldi. Hakime vard zaman
yle dedi: 'Ben Allah'n sana vermi olduu ilim iin sana gelmi bulunuyorum. Bana gk ve
gklerden daha ar olan, yer ve yerden daha geni olan, ta ve tatan daha kat olan, ate ve
ateten daha hararetli olan, zemherir ve zemherirden daha souk olan, deniz ve denizden daha
zengin olan, yetim ve yetimden daha zelil olan haber ver!' Hakm ona yle dedi:
1.Susuz bir kimseye iftira atmak gklerden daha ardr.
2.Hak ve hakkat yerden daha genitir.
3.Kanatkr bir kimsenin kalbi denizden daha zengindir.
4.Harislik ve hased ateten daha hararetlidir.
5.Yakn akrabaya olan ihtiya -eer yerine getirilmez isezemherirden daha souktur.
6.Kfirin kalbi tatan daha katdr.
7.Kovucu bir kimse kovuculuu ortaya kt zaman, yetimden daha zell ve sefil olur.
254)Mslim, Buhr
255)Mslim, Buhr
256)Tabern
257)mam Ahmed
258)bn Eb Dnya
259)bn Eb Dnya
260)mam Ahmed, bn Eb Dnya
261) Ahmed, Nes
*Nemime'nin Tarifi ve Reddedilmesi Gereken Ksm
Nemime ismi, en ok bakasnn szn, aleyhinde konuulan kiiye haber veren kimse iin
kullanlr. Nitekim 'Filn adam senin hakknda yle dedi' dersin. Oysa nemime'nin tarifi udur:
Aklanmas ho grlmeyen eyi aklamak. Bu aklama ister syleyenin houna gitmesin, ister
hakknda sylenenin houna gitmesin, isterse nc bir ahsn houna gitmesin farketmez. Bu
aklama ister szle, ister yazyla, isterse iaret veya ma ile olsun, nakledilen ister amellerden,
ister szlerden, ister kendisinde olan bir eksiklik veya bir ayp olsun veya olmasn. (Btn bunlar
nemime'nin tarifine dahildirler).
Nemime'nin hakikati, srr ifa etmek, aklanmasndan holanlmayan bireyin yznden perdeyi
yrtp kaldrmaktr. nsanolunun grp houna gitmedii durumlarda susmas uygundur. Ancak
sylemesinde bir mslmann faydas veya bir gnahn ortadan kaldrlmas szkonusu olan bir
hl bu sylediimizin dndadr. Mesel bakasnn maln aran bir kimseyi grmek gibi... Bu
takdirde bu hususta ahidlik yapmas, mslmann hakkn gzetmek bakmndan kendisine
gereklidir. Fakat kiinin kendi nefsine ait olan bir mal gizlediini grd zaman, bunu sylerse
nemime ve srr ifa etmek olur. Eer bakasna syledii ey, kendisinden hikye ettii insanda o
bir ayp ve eksiklik ise, bu takdirde gybet ile nemimeyi bir araya getirmi olur. Yani hem gybeti,
hem de kovucu olur. Bu bakmdan, insanolunu kovuculua tevik eden, ya kovuculuu yaplan
insana kar bir ktlktr veya kendisine haber gtrlenin sevgisini aklamak veya btl ve
fuzul konumalara dalmaktr. Kime kovucu tarafndan bir sz getirilirse 'filan adam senin
hakknda yle dedi' veya 'yle yapt' veya 'filn adam senin iini bozmak iin u tedbiri ald' veya
'dmanna u yardmda bulundu' veya 'halini u ekilde irkin gsterdi' veya benzeri bir tabir
sylendii zaman kendisine alt vazife der:
Bir
Birincisi, kovuculuu dorulamamasdr. nk kovucu fsktr. Fsn ise ahidlii kabul
ncs, Allah iin kovucudan nefret etmesidir. nk kovucu, Allah nezdinde nefret edilen bir
kimsedir. Bu bakmdan Allah'n buzettii bir kimseye buzetmesi lzmdr.
Drt
Drdncs, ortada olmayan kardei hakknda su-i zar etmemesidir. nk Allah Tel yle
buyurmaktadr;
Ey inananlar, zandan ok saknn! Zira zarnn bir ksm gnahtr!
(Hucurt/12)
Be
Beincisi, kovucunun sana syledii szler seni bir mslman hakknda casusluk yapmaya, onun
gizli taraflarn -kovucu acaba doru mu sylyor, yalan m sylyor diye- aratrmaya
sevketmemelidir. nk Allah Tel 'Birbirinizin gizli eylerini aratrmayn!' (Hucurt/12)
buyurmaktadr.
Alt
Altncs, kovucuya yasakladn eye kendi nefsin iin de raz olmamalsn. Onun kovuculuunu
hikaye etmemeli, 'filn adam bana yle dedi' deyip kovucu ve gybeti olmamalsn. Oysa sen
kovucuyu byle yapmaktan daha nce menetmitin.
Rivayet ediliyor ki, bir adam mer b. Abdlaziz'in huzuruna girdi ve baka bir kiiden mer'e
bireyler nakletti. Bunun zerine mer kendisine "Eer dilersen senin durumunu tedkik ederiz.
Tedkik neticesinde yalanc karsan u yetin mefhumuna dahil olmu olursun: 'Eer bir fsk size
bir haber getirirse tedkik ediniz'. (Hucurt/6) Eer doru isen, o zaman u ayetin kapsamna
girmi olursun: 'Knayan, sz gtrp getiren'. (Kalem/l) Eer dilersen tedkik etmezden nce
seni affedelim!' dedi. Kii 'Ey m'minlerin emiri! Beni affet! 'Bir daha byle bir hata
ilemeyeceime sz veriyorum' dedi.
Bir hakimi, arkadalarndan biri ziyaret etti ve hakime, baz dostlarndan nho haberler verdi.
Bunun zerine hakm, ziyaretiye dedi ki: Sen ziyareti geciktirdin ve suu birden getirdin:
1.Kardeimi bana hor ve mebuz gsterdin.
2.Byle eylerden bo olan kalbimi megul ettin.
3.Emin olan nefsini, benim yanmda pheli kldn!
Sleyman b. Abdulmelik oturuyordu. Zeher de yanndayd. Bu esnada bir kii geldi. Sleyman
ona 'Kulama geldiine gre sen benim aleyhimde yle demisin' dedi. Kii 'Ben ne aleyhinde
konutum, ne de birey syledim' dedi. Sleyman 'Ama bana bu haberi syleyen kimse sdk ve
doru bir kimsedir' dedi. Zeher 'Kovucu, doru ve sadk olamaz!' dedi. Sleyman 'Doru
syledin!' dedi ve adama 'Haydi selmetle git' dedi.
Hasan Basr yle demitir: 'Sana bakasnn szn nakletmek sretiyle kovuculuk yapan,
mutlaka seni de bakasna ihbar eder'.
Hasan Basr'nin bu sz iaret eder ki kovucudan nefret etmek, onun szne gvenmemek,
doruluuna bel balamamak uygundur. Kovucuya nasl buzedilmesin! Halbuki kovuculuk,
yalan ve gybetten, hile ve hynetten, dalvere, hased, mnfklk, halkn arasn amak ve
kaypaklk gstermekten hibir zaman geri kalmamaktadr. Kovucu, Allah'n devam etmesini
istediini kesmek isteyenlerden ve yeryznde fesad karanlardandr.
Ancak unlar aleyhine yol vardr ki insanlara zulmederler ve yeryznde haksz yere saldrrlar.
Bylelerine ackl bir azap vardr.(ura/42)
Kovucu da bunlardandr. Nitekim Hz. Peygamber yle buyurmutur:
Muhakkak ki errinden dolay halkn kendisinden saknd bir insan, insanlarn
erirlerindendir.262
Kovucu da bunlardandr. Yine Hz. Peygamber yle buyurmutur:
Kesici cennete giremez!
'Kesici kimdir ya Raslullah?' denildiinde 'Halkn arasn kesendir' diye buyurdu.
Bu kimse kovucudur ve bu kimsenin sla-,y rahmi kesen bir kimse olduu da sylenmitir.263
Hz. Ali'den yle rivayet ediliyor: Bir kii, dier bir kiiyi Hz. Ali'ye ihbar etti. mam Ali, jurnalcya
dedi ki:
-Biz senin dediklerini soracaz. Eer hakl karsan, senden nefret edeceiz. Eer yalanc
karsan, seni cezalandracaz. Eer dilersen, tedkik yapmakszn seni affedeceiz.
-Ya emr'el-m'minn! Beni affedin!Muhammed b. Ka'b el-Kuraz'ye denildi ki: 'M'minin hangi
hasleti m'mini daha fazla drr?' Cevap olarak yle dedi: 'Fazla konumak, srr ifa etmek ve
herkesin szn kabul etmek'.
Bir kii Basra valisi ve emiri bulunan Abdullah b. Amr'a dedi ki: 'Benim kulama geldiine gre,
filan adam sana, benim senin aleyhinde konutuumu sylemi'. Emir Abdullah 'Evet, yle' dedi.
Kii 'O halde onun sylediini bana syle ki ben onun yalanc olduunu senin yannda ispat
edeyim' dedi. Abdullah 'Kendi dilimle kendime kfretmeyi istemiyorum. Onun sylediini de
tasdik etmemen bana kfidir ve senden de dostluumu kesmem' dedi.
Kovuculuk, slihlerden birisinin yannda belirtildi. O zat yle dedi: 'Her grup hakknda doruluk
vld halde kendilerinin doruluu vlmeyen bir grup hakknda ne dersiniz!'
Mus'ab b. Zbeyr (r.a) yle demitir: 'Biz kovuculuu kabul etmenin kovuculuktan daha zararl
olduunu grmekteyiz. nk kovuculuk bir ktlkten haberdar etmektir. Onu kabul etmek ise
onu geerli saymaktr. Bu bakmdan bir eye muttali olup da o eyden haber veren bir kimse,
hibir zaman o eyi kabul edip caiz gren bir kimse gibi olmaz. O halde kovucudan korununuz.
Eer o sznde doru ise bakasnn hrmetini korumad ve aybn rtmedii iin
doruluundan dolay alak ve ktlenmi bir kimsedir. Jurnalcilik, kovuculuun ta kendisidir.
Ancak jurnalcilik, kendisinden korkulan bir kimseye yapld zaman jurnalcilik denir. Nitekim
Hz. Peygamber yle buyurmutur:
nsanlar insanlara jurnal eden bir kimse, muhakkak reid olmayan bir kimsedir yani gayr-i
mer bir ocuktur.264
Bir kii, Sleyman b. Abdulmelik'in huzuruna girdi ve kendisinden konumak iin izin istedi ve
dedi ki: 'Ey mzminlerin emiri! Seninle konumak istiyorum. Houna gitmese dahi ona tahamml
gstermeni istiyorum. nk kabul ettiin takdirde, o konumann sonunda seni sevindirecek bir
netice vardr'. Sleyman ona 'konu!' diye izin verdi. O 'Ey m'minlerin emiri! Senin etrafn,
dinlerini senin dnyana feda eden, rablerini kzdrmak sretiyle senin rzan satn alan, Allah
yolunda senden korkan, senin yolunda Allah'tan korkmayan bir grup evirmitir. Bu bakmdan
Allah'n korumasn sana vermi olduu hususta onlardan emin olma! Allah Tel'nn sana
korumay emrettii hususlarda onlara kulak verme. nk onlar, milletin gerilemesinde
ellerinden geleni esirgememi, emaneti zayi etmek hususunda var kuvvetleriyle alm
kiilerdir. Namuslar param-para etmekte de kusur etmemilerdir. Onlarn en byk amalar
zulm ve kovuculuktur, vesilelerinin en ycesi gybet ve bakasnn aleyhinde konumaktr. Oysa
sen onlarn ilemi olduu cinayetlerden sorumlusun. Ama onlar senin ilediin ci-nayetlerden
sorumlu deildirler. Bu bakmdan hiretini fesada uratarak onlarn dnyalarn slah etme! Zira
zarar etmek bakmndan en byk insan, hiretini bakasnn dnyasna feda eden kimsedir'.
Bir kii Ziyad el-A'cem265 adl ahs, Sleyman b. Abdulmelik'e jurnal etti. Bunun zerine
Sleyman, ikisini bir araya getirdi. Bu esnada Ziyad, kiiye dnerek u iiri okudu:
Sen yle bir kiisin ki:ya tenha bir yerde seni bir srrma emin klmmdr ki sen hainlik yaptn
veya bilgisiz bir sz syledin. Sen aramzda olan ite de hainlik ile gnah arasnda bir derecede
bulunuyorsun.
Bir kii Amr b, Ubeyd'e 'Esvr, durmadan hikyelerinde seni erirlikle yd etmektedir' dedi.
Bunun zerine Artr kendisine yle dedi: 'Sen onun arkadalk hakkn gzetmedin. nk
konumasn bize naklettin. Houma gitmeyen bir haberi kardeimden bana getirdiin iin do
benini hakkm gzetmedin. Fakat git ona syle ki, lm hepimizi, kasp kavuracaktr. Kabir
hepimizi kucaklayacak, kyamet hepimizi bir araya getirecektir. Allah aramzda hkmedecektir ve
O hakimlerin en hayrlsdr!'
Jurnalcilerden biri Sahib b. Ubbad'a266 bir mektup getirdi. O mektupta bir yetimin maln haber
veriyor ve Sahib'i, o maln okluundan dolay msadere etmeye tevik ediyordu. Bunun zerine
Sahib, mektubun arkasna unlar yazd: 'Doru da olsa jurnalclk irkindir! Eer sen bu
mektubunu nasihat maksadyla yazmsan burada zarar etmen, kar etmenden daha stn ve
faziletlidir. rtl bulunann aleyhinde rezil olan kabul etmekten Allah'a smyorum-. Eer sen,
genliinin vermi olduu heyecan ierisinde bulunmasaydn senin gibiler hakknda bu yaptnn
gerektirdii ceza ile mukabele edecektim. Ey mel'un! Ayptan tevakki et! Zira Allah gayb
herkesten daha iyi bilir. l ise, Allah ona rahmet eylesin. Yetim ise Allah onun acsn hafifletsin.
Mal ise Allah onu artrsn. Jurnal ise Allah ona lnet etsin!
Lokman Hakm oluna dedi ki: 'Sana birka haslet tavsiye edeceim! Eer onlar tutarsan daima
ba olacaksn: Yakn ve uzak kimselere ahlkn yumuat! yi ve kt insanlardan cehaletini tut.
Arkadalarn koru! Akrabalarna slay rahim yap! Onlar jurnalcinin szn kabul etmekten veya
seni fesada uratmak isteyen bir zlimi dinlemekten emin kl! nk bu zlim seni aldatmak
istiyor. Senin arkadalarn o kimseler olsun sen onlardan, onlar da senden ayrldklar zaman ne
sen onlarn aleyhinde, ne de onlar senin aleyhinde konusunlar'.
Biri yle demitir: 'Kovuculuk; yalan, hased ve nifak zerine kurulmu bir binadr. Bunlar ise
zulmn sacayaklardr.
Biri yle dedi: 'Eer kovucunun sana getirmi olduu haber doruysa, muhakkak sana
kfretmeye cret etmitir. Kendisinden haber naklettii kimsenin senin hilmine mazhar olmas,
kovucu-nun affedilmesinden daha evldr. nk o senin yzne kar sana svm deildir'.
Ksacas kovuculuun erri ok byktr. Ondan korunmak gerekir. Nitekim Hammad b. Seleme
yle anlatyor: 'Bir kimse klesini satla kard. Alcya dedi ki: 'Klemde kovuculuktan baka
bir ayp yoktur! Alc 'Ben bu ayba raz oldum' dedi ve kleyi satn ald. Kle birka gn yeni
efendisinin yannda kaldktan sonra efendisinin hanmna dedi ki: 'Efendim seni sevmiyor ve
senin zerine criye getirmek istiyor. Bu bakmdan usturay al da uyuduu zaman ensesinden
birka kl kes ki o kllar zerine sihir yapaym da sana bal kalp seni sevsin'. Sonra gidip
efendisine dedi ki: 'Senin hanmn dost tutmutur ve seni ldrmek istiyor. Kendini uyumu gibi
gster ve bunu gznle gr!' Adam kendisini uyur gibi gsterdi. Kadn ustura ile kllar kesmek
iin geldi. Adam, kars gerekten kendisini ldrmek istiyor zannetti. Kalkp kadn ldrd.
Sonra kadnn ailesi geldi adam ldrdler. Bylece iki kabile arasna sava girdi.
Biz Allah Tel'dan hsn- tevfikini dileriz!
olur. En uygunu susmak ve dmanlarn hak sahibi olann vmektir ve onu gyabnda,
huzurunda ve dmannn karsnda da medhetmektir.
bn mer'e yle denildi: 'Biz yneticilerimizin huzuruna giriyoruz. Orada konuuyoruz.
ktmz zaman konutuklarmzn aksini konuuyoruz'. bn mer 'Biz Hz. Peygamber'in
zamannda bunu mnafklk sayardk' dedi.
Kii, emrin huzuruna girip, onu vmeye ihtiyac olmad zaman byle yaparsa mnafklk etmi
saylr. Eer emrin huzu-runa girmekten mstani ise, fakat girdii takdirde de onu medhetmediinde bana geleceklerden korkuyorsa bu da m-nafklktr. nk nefsini, emri vmeye
mecbur eden kendisidir. Eer aza kanaat edip mal ve rtbeyi terkederse, emrin huzuruna
girmekten mstani olacaktr. Buna ramen, mertebe ve zenginlik arzusundan dolay emrin
huzuruna girip onu medhederse, byle bir kimse mnafktr ve Hz. Peygamber'in u hadsinin
mns da budur: 'Mal ve rtbe sevgisi, suyun sebzeleri bitirdii gibi kalpte ni-fak bitirir!'272
nk mal ve mertebe sevgisi, insanlar emirlere, onlar gzetmeye, onlara kar riyakarlk ve
dalkavukluk yapmaya muhta eder! Ama kii, bir zaruretten dolay, byle bir felkete m-ruz
kalrsa, medh u sen yapmad takdirde de bana geleceklerden korkuyorsa mzurdur. nk
erden saknmak caizdir. Nitekim Ebu Derd yle demitir: 'Bizler birtakm kavimlerin y-zne
glyoruz. Oysa kalbimiz onlara lnet ediyor!'273
Hz. ie (r.a) yle anlatr: Bir kii Hz. Peygamberden, ieri girmek iin izin istedi. Hz. Peygamber
yle dedi:
Ona izin verin! Airetin en kt elisidir o!
Adam ieri geldii zaman, Hz, Peygamber kendisiyle yumuak konutu. kp gittii zaman Hz.
Peygamber'e 'Sen daha nce onun hakknda sylediini syledin. Sonra kendisiyle yumuak
konutun. Bu nasl olur?' dedim. Cevap olarak yle buyurdu: 'Ey Aie! nsanlarn en eriri o
kimsedir ki errinden korunmak iin kendisine ikram edilir!'274
Fakat bu hads-i erf, karlamak, yze glmek ve tebessm etmek hakknda vrid olmutur.
Zlimi vmek ise ak bir yalandr. Bu yalan sylemek ancak bir zaruretten dolay caiz olur veya
zorlanld zaman yalan sylemek mbah olur. Nitekim biz bunu 'Yalann feti' bahsinde
belirttik. Emirleri vmek, onlarn dediklerini tasdik etmek, btl konumalarn tasdik
bakmndan ba sallamak caiz deildir. Eer kii bunu yaparsa mnafklk yapm olur. Aksine
reddetmesi gerekir, eer kuvveti yoksa, kalbiyle inkr etmesi gerekir.
267)Ad Ammar b. Ysir b. mir b. Mlik el-Ans'dir. Mehur sahblerdendir. Bedir'e itirak etmitir. Hz. Ali'nin saflarnda H. 37'de Sffn'de ldrlmtr.
268)Buhr, Ebu Dvud
269)bn Eb Dnya
270)Irk aslna rastlamadn kaydetmektedir.
271) Bu nifak ile kfr nifak kastedilmi deildir. Aksine ameldeki nifak kastedilmitir. Ameldeki
nifak, zhirde dini gzetmek, gizlide gzetilmesini terketmek demektir! (Bkz. thaf'usSaade,VII/569)
272)Deylem
273)Ebu Nuaym, Hilye
274)Mslim, Buhr
*vmek
Baz yerlerde medh yasaklanmtr. Zemm (ktleme) ise gybet ve bakasnn aleyhinde
bulunmaktr. Biz onun hkmn daha nce belirtmitik. vmede alt fet vardr. Drd vende,
ikisi vlendedir.
ven Taraftaki fetler
Birincisi: Bazen ifrata kaar ve ifrat onu yalana srkler! Nitekim Hlid b. Mikdad yle
demitir:275 'Kim bir sultan veya herhangi bir kimseyi, kendisinde bulunmayan sfatlarla
ahidler huzurunda medhederse, Allah Tel kyamet gnnde bu kimseyi dehetten sarkm
diline basp dt halde hareder!'
kincisi: Bazen medhediciye riya galip gelir. nk meddah, medihle sevgi gsterisinde bulunur.
Oysa kalbinde sevgi yoktur ve sylediklerine inanmamaktadr. Bu bakmdan syledikleriyle hem
riyakr, hem mnafk olur.
ncs: Meddah, bazen olmayan eyleri syler. Hem de o eylerden haberdar olma imkn
olmad halde syler. Rivayet ediliyor ki, bir kii Hz. Peygamber'in yannda baka bir kiiyi medh
u sen etti. Hz. Peygamber kendisine yle dedi:
Sana yazklar olsun! Sen arkadann boynunu kopardn. Eer arkadan bu dediklerini iitseydi
hibir zaman felaha kavuamazd!
Eer biriniz, arkadan medhetmek mecburiyetinde ise, bari 'ben filan adam yle sanyorum ve
Allah nezdinde hi kimseyi temize karmyorum, nk o kimsenin kontrol edeni Allah'tr. Eer
onun yle olduunu gryorsa yledir' desin.276
Bu fet, mutlak vasflarla medhetmekten meydana gelir. O vasflar ancak delillerle bilinir. Adamn
'O muttakdir!', 'Ver sahibidir', 'Zhiddir', 'Hayrldr' ve benzeri vasflar sylemesi gibi... Ama
kii 'Ben onu geceleyin namaz klarken, sadaka verirken, haccederken grdm' dedii zaman,
bunlar kesin eyler olduu iin saknca yoktur.
Kiinin 'o dildir, rz (rz)dr' demesi de o kabildendir; zira adil ve rz gizlidirler. Bu bakmdan
burada kesin konumak uygun deildir. Ancak gizli bir denemeden sonra konuabilir.
Hz. mer, bir kiiyi ven birini dinledi ve 'Sen onunla yolculua ktn m?' diye sordu. ven
'Hayr!' dedi. mer 'Sen onunla alveri ettin mi?' dedi. ven 'Hayr!' dedi. mer 'Sen onun
komusu musun? Sabah ve akamn biliyor musun?' dedi. ven 'Hayr!' dedi. mer 'Kendisinden
baka ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki sen o adam tanmyorsun' dedi.
Drdncs: vlen adam zlim veya fsk olduu halde ba-zen vlmekten tr sevilir. Oysa
byle bir sevgiye meydan vermek caiz deildir. Nitekim Hz. Peygamber yle buyurmutur:
Fsk bir kimse vld zaman Allah Tel fkelenir.277
Hasan Basr yle demitir: 'Kim uzun yaamas iin zlime dua ederse, o kimse Allah'a, yaratm
olduu arzda isyan etmeyi sevmi olur!'
Fsk bir zlimin zlmesi iin aleyhinde bulunmak, sevinmesin diye kendisini vmemek en
uygun harekettir.
vlen Taraftaki fetler
vg kiiye iki ynden zarar verir:
Birincisi: vg onda kibir ve gurur meydana getirir, kibir ve gurur ise helk edicidirler.
Hasan Basr (r.a) yle anlatr: Hz. mer, etrafnda ashb- kirm ve elinde kams olduu halde
oturuyordu. O arada Crut b. Mnzir kageldi. Oturanlardan biri Hz. mer'e 'Bu Rabia
kabilesinin badr' dedi. Hz. mer de, etrafnda oturanlar da, gelen Crut da bu sz iitti. Crut,
Hz. mer'e yaklat zaman, Hz. mer onu kamlamaya balad. Bu manzara karsnda kalan
Crut, Hz. mer'e 'Ey m'minlerin emri! Benimle ne alp veremediin var?' diye sordu. Hz. mer
'Seninle aramzda geen birey yok! Fakat sen sylenilen sz iitmedin mi?' dedi. Crut 'Evet,
iittim!' dedi. Hz. mer 'te o sylenilen szden senin kalbine kibir ve gurur gelmesinden
korktum. Bundan dolay seni alaltacak bir harekette bulunmay istedim' dedi.
kincisi: vleni hayrla vd zaman, bu vmeden sevinir, hayr ynnden gever ve nefsinden
raz olur. Oysa nefsinden raz olan bir kimsenin almas azalr; zira nefsini kusurlu gren bir
kimse ciddiyetle almaya koyulur. Ama diller, adamn lehinde vgler dzdkleri zaman, adam
da hedefe vardn zanneder (dolaysyla gever!) Bu srra binaen Hz. Peygamber (s.a) yle
buyurmutur:
Eer arkadan senin yapm olduun vgy iitmi olsayd, sen onun boynunu kesmi olurdun.
Arkadan yzne kar vdn zaman sanki sen onun grtlann zerinde prl prl parlayan
278)bn Mbarek
279)Irk aslna rastlamadn sylemektedir.
280)Ad Abdullah b. heyr el-miri el-Harei'dir. Knyesi Ebu Abdullah
olan bu zat, Basral bid ve gvenilir bir zattr.
281)Ad Ebu mer Ferr el-Basr'dir.
282)Irk aslna rastlamadn sylemektedir.
283)Kitab 'ul-lim 'de gemiti.
284)Deylem
285)Tirmiz, bn Mce
286) Enes yle anlatr: Ashbn yanndan bir cenaze geti. Onu vdler. Hz. Peygamber de Vcib
oldu' dedi. Biraz sonra baka bir cenaze geti, onun hakknda da kt konutular. Hz. Peygamber
'Vcib oldu' buyurdu. Ashb "Bu nasl olur, ikisi iin de Vcib oldu' dediniz'' dediler. Hz.
Peygamber 'vdnze cennet, ktlediinize de cehennem vcib oldu. nk sizler yeryznde
Allah'n ahidlerisiniz' diyerek, bu sz defa tekrar etti. (Tayals, mam Ahmed, Buhr,
Mslim ve Nes)
*vlene Den Vazifeler
vlen bir kimseye, kibir ve ucbun fetinden iddetle saknmak, vgden dolay ibadetlerde
geveklik gstermekten iddetle kanmak der. vlen, ancak kendi nefsini tand takdirde bu
vazifeyi yerine getirebilir. Sonucun tehlikesini dndnde, riyann inceliklerini, amellerin
fetlerini bildiinde gerekeni yapabilir. nk vlen zat, nefsi hakknda venin bilmediklerini
bilir. Eer vene, vlenin btn srlar belirseydi, onun kalbinden geenler grnseydi, ven onu
vmekten ekinecekti. vlen bir kimseye, veni tahkir etmek sretiyle vgden holanmadn
belirtmek vazifesi der. Nitekim Hz. Peygamber yle buyurmutur:287)
Enes yle anlatr: Ashbn yanndan bir cenaze geti. Onu vdler. Hz. Peygamber de Vcib oldu'
dedi. Biraz sonra baka bir cenaze geti, onun hakknda da kt konutular. Hz. Peygamber 'Vcib
oldu' buyurdu. Ashb "Bu nasl olur, ikisi iin de Vcib oldu' dediniz'' dediler. Hz. Peygamber
'vdnze cennet, ktlediinize de cehennem vcib oldu. nk sizler yeryznde Allah'n
ahidlerisiniz' diyerek, bu sz defa tekrar etti. (Tayals, mam Ahmed, Buhr, Mslim ve
Nes)
Sfyan b. Uyeyne288 yle demitir: 'vlen bir kimse, nefsini bildii takdirde vg kendisine
zarar vermez'. Slih kullardan birisi vld ve bu slih kul dedi ki: 'Ey Allahm! Senin u kullarn
beni tanmyorlar. Oysa sen'beni tanyorsun!'
Baka bir slih kul vld zaman yle dedi: 'Ey Allahm! Senin u kulun seni kzdrmak
sretiyle bana yaklat ve ben seni ondan nefret ettiime ahid tutuyorum'. (bn Eb Dnya)
Hz. Ali (r.a), vld zaman yle demitir: 'Ey Allahm! Onlarn bilmediklerini benim iin affet
ve sylediklerinden dolay beni sorumlu tutma! Beni onlarn zannettiinden daha hayrl kl!'
Bir zat Hz. mer'i (r.a) vd, karlk olarak Hz. mer ona yle dedi: 'Sen hem beni, hem de
kendi nefsini helk etmek mi istiyorsun?!'
Bir kimse Hz. Ali'yi yzne kar vd ve ayn zamanda Hz. Ali'nin kulana, bu adamn aleyhinde
konutuu haberi gelmiti. Cevap olarak Hz. Ali ona yle dedi: 'Senin dediinin altnda,
nefsindekinin de stndeyim!'
287)Mslim
288)Ebu mran'n olu olan bu zat Hill kabilesindendir. Gvenilir, hfz,
fkih, nder ve hccetti. H. 198 senesinin Receb aynda vefat etmitir
*Konuma Esnasndaki Hatalarn nceliklerinden Gaflet Etmek
Allah ve onun sfatlaryla, din emirlerle ilgili olan hususlarda, lfzlar dorultmaya, ancak fasih
ve beli limler muktedir olurlar. O halde ilim ve fesahatta kusurlu olan bir kimsenin ke-lm
hatalardan uzak deildir! Fakat Allah Tel, onun cehaletinden dolay kendisini affeder. Huzeyfe
Benden sorun! Fakat siz benden bir eyi sorarsanz (aleyhinizde olsa bile) o ey hakknda size
haber veririm!297
Bu esnada ashb- kirmdan bir zat ayaa kalkarak dedi ki: 'Ey Allah'n Rasl! Benim babam
kimdir?' Hz. Peygamber cevap olarak 'Senin baban Huzafe'dir' dedi.298
Bunun akabinde hemen karde olan iki gen ayaa kalktlar ve dediler ki: 'Ey Allah'n Rasl!
Bizim babamz kimdir?' Hz. Peygamber 'Sizin babanz o kimsedir ki siz ona nisbet ediliyorsu-nuz!'
Sonra nc ahs ayaa kalkarak yle dedi: 'Ey Allah'n Rasl! Ben cennetlik miyim
cehennemlik mi?' Hz. Peygamber 'Belki sen cehennemliksin' dedi.
Halk, Hz. Peygamberin fkelendiini grnce, soru sormaktan vazgetiler. Bu esnada Hz. mer
(r.a), ayaa kalkarak yle dedi: Biz rab olarak Allah'a, din olarak slm'a, peygamber olarak
Muhammed'e raz olduk'. Hz. Peygamber (s.a) Hz. mer'e hitaben 'Ya mer! Allah senden raz
olsun! Otur! Muhakkak senin sylediin hakikatin ta kendisidir' dedi.299
Hadste 'Hz. Peygamber (s.a) dedikodu, mal zyi etmek ve fazla sual sormaktan nehyetmitir'
diye vrid olmutur.
Hz. Peygamber (s.a) yle buyurmutur: "nsanlar sual sora sora yle demeye balamlardr:
'Muhakkak mahlukt Allah yaratt. O halde Allah' kim yaratt?' nsanlar bunu syledikleri
zaman, siz onlara cevap olarak deyin ki: 'O bir olan Allah'tr. Tektir. O herkesin ihtiyacn gren ve
herkesin her ihtiyac iin bavurduu Allah'tr. O, dourmamtr ve dorulmamtr ve O'na denk
olacak hi kimse yoktur. Bunu syledikten sonra sizden bir kimse sol tarafna defa tkrp
kovulmu eytann errinden Allah'a snsn".300
Cahir (r.a) yle demitir: 'Lnetleenlerin hkmn belirten ayet, insanlarn fazla sual
sormalarndan dolay nzil olmutur',301
Musa ve Hzr kssasnda, yeri gelmeden nce soru sormann irkin olduuna iaret vardr; zira
Hzr Hz. Musa'ya 'O halde bana tbi olacaksn. Ben bir sz amadka bana hibir eyden sorma'
(Kehf/70) demitir. Hz. Musa (a.s) delinen gemiden dolay Hzr'a sorduu zaman Hzr, va'dine
riayet etmediinden dolay Hz. Musa'nn sualini knad. Bu bakmdan Hz. Musa (a,s) zr
dileyerek yle dedi: 'Onu unutmuum! Unuttuum eyle beni muhaze etme ve iimde bana
glk teklif etme' (Kehf/ 73). Hz. Musa sabredemeyerek Hzr'a nc defa sual sordu. Hzr
kendisine 'te bu itiraz, benimle senin ayrlmamza sebep olmutur' (Kehf/78) deyip, ondan
ayrld.
Bu bakmdan avam tabakasnn dinin derin meselelerini sormalar, fetlerin en byklerindendir
ve byle bir sual, fitnelerin kopmasna vesiledir. O halde, avam tabakasn byle sual sormaktan
menetmek ve iddetle azarlamak gerekir, Avam tabakasnn Kur'an'm harflerine dalmalar, tpk
padiahn kendisine mektup yazd ve o mektubunda birtakm emirler verdii ve buna ramen
padiahn mektubunda belirtilen emirlerle deil de mektubun kadyla; eski bir kat m, yoksa
yeni mi diye uraan bir kimsenin haline benzer! Byle bir kimse, elbette bu hareketiyle cezaya
mstehak olur. te vam tabakasndan olan bir kimsenin Kur'an'n tayin ettii snrlar aarak,
Kur'an'n harflerinin kadm mi, hdis mi olduunu merak etmesi, tpk buna benzer. Allah
Tel'nn dier sfatlar iin de durum byledir. Allah en dorusunu bilir!
296)Mslim, Buhr
297)Mslim, Buhr
298)Huzafe Kays'n olu, o da d'nin, o da Said'in, o da Sehm'in oludur.
Kurey soyuna mensuptur. Sual soran Abdullah b. Huzafe'nin knyesi Ebu
Huzafe'dir. Annesi Abdimenafn olu Kars'n soyundan Harsan'dr. Bu
zat, ashbn ilk tabakasndanr. Hz. Osman zamannda Msrda vefat
etmitir.
299)Mslim, Buhr
300)Mslim, Buhr
301)Bezzar