You are on page 1of 122

Yaar Kemal

Yaar Kemal

ARIDAI
EFSANES

fi.

JJ
A RID A I EFSA N ES
Yap Kredi Yaynlar

ARIDAI EFSANES

Yaar Kemal Asl ad Kemal Sadk Gkeli. Van Gl'ne yakn Ernis
(bugn nseli) kynden olan ailesinin Birinci Dnya Sava'ndaki
Rus igali yznden uzun bir g sreci sonunda yerletii Osmani
ye'nin Kadirli ilesine bal Hemite kynde 1926'da dodu. Doum
yl baz biyografilerde 1923 olarak geer.
Ortaokulu son snf rencisiyken terk ettikten sonra rgat ktiplii,
rgatbalk, retmen vekillii, ktphane memurluu, traktr sr
cl, eltik tarlalarnda kontrolrlk yapt. 1940'l yllarn balarn
da Pertev Naili Boratav, Abidin Dino ve Arif Dino gibi sol eilimli
sanat ve yazarlarla iliki kurdu; 17 yandayken siyasi nedenlerle ilk
tutukluluk deneyimini yaad. 1943'te bir folklor derlemesi olan ilk
kitab Atlar' yaymlad. Askerliini yaptktan sonra 1946'da gittii
stanbul'da Franszlara ait Havagaz irketi'nde gaz kontrol memuru
olarak alt. 1948'de Kadirli'ye dnd, bir sre yine eltik tarlalarn
da kontrolrlk, daha sonra arzuhalcilik yapt. 1950'de Komnizm
propagandas yapt iddiasyla tutukland, Kozan cezaevinde yatt.
1951'de salverildikten sonra stanbul'a gitti, 1951-63 arasnda Cumhu
riyet gazetesinde Yaar Kemal imzas ile fkra ve rportaj yazar olarak
alt. Bu arada 1952'de ilk yk kitab Sar Scak', 1955'te ise bugne
dek krktan fazla dile evrilen roman nce Memed'i yaymlad. 1962'de
girdii Trkiye i Partisi'nde genel ynetim kurulu yelii, merkez
yrtme kurulu yelii grevlerinde bulundu. Yazlar ve siyasi et
kinlikleri dolaysyla birok kez kovuturmaya urad. 1967'de haf
talk siyasi dergi Ant'm kurucular arasnda yer ald. 1973'te Trkiye
Yazarlar Sendikas'nm kuruluuna katld ve 1974-75 arasnda ilk ge
nel bakanln stlendi. 1988'de kurulan PEN Yazarlar Dernei'nin
de ilk bakan oldu. 1995'te Der Spiegel'deki bir yazs nedeniyle stan
bul Devlet Gvenlik Mahkemesi'nde yargland, akland. Ayn yl bu
kez Index on Censorship'teki yazs nedeniyle 1 yl 8 ay hapis cezasna
mahkm edildiyse de cezas ertelendi.
artc imgelemi, insan ruhunun derinliklerini kavray, anlatm
nn iirselliiyle yalnzca Trk romannn deil dnya edebiyatnn
da nde gelen isimlerinden biri olan Yaar Kemal'in yaptlar kr
k akn dile evrilmitir. Yaar Kemal, Trkiye'de ald ok sayda
dln yan sra yurtdnda aralarnda Uluslararas Cino del Duca
dl, Lgion d'Honneur nian Commandeur payesi, Fransz Kltr
Bakanl Commandeur des Arts et des Lettres nian, Premi Interna
cional Catalunya, Fransa Cumhuriyeti tarafndan Lgion d'Honneur
Grand Officier rtbesi, Alman Kitaplar Birlii Frankfurt Kitap Fuar
Bar dl'nn de bulunduu yirmiyi akn dl, ikisi yurtdnda
bei Trkiye'de olmak zere, yedi fahri doktorluk payesi ald. En son,
9 Kasm 2013'te Norve Edebiyat ve fade zgrl Akademisi'nin
(Bjornson Akademi) Norve'in nl milli airi Bjornstjerne Bjornson
adna verdii "Bjornson dl"n ald.

YAAR KEMAL

ARIDAI EFSANES
Resimleyen:

Abidin Dino

Roman

ODO

Yap Kredi Yaynlar

Yap Kredi Yaynlar - 1985


Edebiyat - 572
Arda Efsanesi / Yaar Kemal
Resimleyen: Abidin Dino
Kitap editrleri: Pnar elikel - Tamer Erdoan
Dzelti: Belgin Sunal
Kapak tasarm: Yeim Balaban
Bask: Altan Basm Ltd.
Yzyl Mah. Matbaaclar Sit. 222/A Baclar / stanbul
Tel: 0212 629 03 74 Faks: 0212 629 03 76 ,
info@altanbasim.com
Sertifika No: 11968
1. bask: 1970, Cem Yaynevi
1970-2003, Cem Yaynevi, Tekin Yaynevi,
Toros Yaynlar, Adam Yaynlar
YKY'de 1. bask: stanbul, Ocak 2004
34. bask: stanbul, Ocak 2014
ISBN 978-975-08-0741-3
Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.., 2013
Sertifika No: 12334
Btn yayn haklar sakldr.
Kaynak gsterilerek tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda
yayncnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.
Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A..
stiklal Caddesi No: 142 Odakule Merkezi Kat: 3 Beyolu 34430 stanbul
Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23
http:/ /www.ykykultur.com.tr
e-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr
nternet sat adresi: http://alisveris.yapikredi.com.tr

Ardann yamacnda, drt bin iki yz metrede bir gl


vardr, adna Kp gl derler. Gl bir harman yeri byklndedir. ok derinlerdedir. Gl deil bir kuyu. Gln drt bir
yan, yani kuyunun az, frdolay krmz, keskin, bak az
gibi ltl kayalarla evrilidir. Kayalardan gle kadar daralarak
inen yumuak bakr rengi toprak belli bir antyla yol yoldur.
Bakr rengi topran stne yer yer taze bir yeil imen serpilir.
Sonra gln mavisi balar. Bu, bambaka bir mavidir. Hibir
suda, hibir mavide byle bir mavi yoktur. Laciverdi, yumu
ak, kadife bir mavidir.

Her yl karlar eriyip de bahar gzn anca, Ardanda


bir ulu tazelik patlaynca, gln kylar, ince kar izgisinin s
t, keskin, ksa, kt ieklerle dolar. ieklerin rengi alabildi
ine parlaktr. En kk iek bile mavi, krmz, sar, mor
kendi renginde ok uzaklardan bir renk prlts olarak balkr.
Ve keskin kokarlar. Gln mavi suyu, bakr rengi topra ba
dndrc keskin kokularla kokar. Ve bu kokular ok uzak
lardan duyulur.
Ve her yl Ardanda bahar gzn atnda, ieklerle,
keskin kokular, renklerle, bakr rengi toprakla birlikte Ardanm gzel, kederli kara gzl, iri yapl, ok uzun, ince par
makl obanlar da kavallarm alp Kp glne gelirler. Krmz
kayalklarn dibine, bakr topran, bin yllk baharn stne ke
peneklerini atp gln kysna frdolay otururlar. Daha gn
domadan Ardann harman olmu yalp yalp yanan yldzla
r altnda kavallarm bellerinden karp Ardann fkesini
almaya balarlar. Bu, gn doumundan gn batmma kadar s
rer. Bu arada, tam gn kavuurken gln stnde kar gibi ak
9

<31

Ardann yamacndaki Kp glnn kysnda


obanlarn birikip kaval aldklardr

10

kck bir ku dnmeye balar. Sivri, uzun, krlangca benzer


bir kutur. Gln stnde ok hzl dner. Uzun, ak halkalar i
zer st ste. Ak halkalar tel tel gln som mavisine der, tam
gnn batt anda kavalclar almay keserler. Kavallarn belle
rine sokup dorulurlar. Gln stnde btn hzyla uan ku
tam bu srada gle imek gibi aklrcasma iner, bir kanadm su
yun mavisine daldrr kalkar. Bylece kere daldrr, sonra da
uup gider, gzden rar, yiter. Ak kutan sonra obanlar da ses
siz, birer ikier oradan ayrlr, karanla karr ekilir giderler.

Kr bir at Ahmedin evinin kapsnda dn akamdan beri


duruyordu. Boynunu uzatm, geni burun delikleriyle kapnn
yer yer atlam tahtasn koklar gibiydi. Bu at Ahmedin kap
snda ilk nce ok yal, uzun ak sakall Sofi grd. Atm stn
de gm savatl bir erke eyeri vard. zengisi ileme g
mtendi. Sofi ata yaklat bklm beliyle onun az tesinde
durdu. Dizginleri srma ilemeliydi ve eyerin altn, sedef kak
ma kana geirilmiti. Eyerin altndan da atm sarsna doru,
ok iyi piirildii daha uzaktan belli olan bir nakl kee belle
me uzanyordu. Kee bellemenin stne eski zamanlardan kal
ma bir gne sureti ilenmiti. ok turuncu. Gnein ardndan
da uzun bir hayat aac yemyeil ykseliyordu. Atm sol yann
da da byle bir gne, byle bir aa vard. Sofi bu gnei, bu
aac bir yerlerde grmt. Bunu yle hayal meyal ansyor
du. Bu suretler bir nl airetin, oyman damgas olmalyd.
Sofi bir sre azck rkm, azck arm, azck korkmu
atm tesinde sessiz durdu. Ahmedin evine gelen bu nl, bu
byk konuk kimdi ola? Damgay kafasnda evirip eviriyor,
hangi oyman hangi beyin, paann damgas olduunu bir
trl bulamyordu. Yalnz bu damga ona korku veriyordu.
Bylesi damgalar hep uursuzdu. Bir korkuyla gelir, bir kor
kuyla giderlerdi.
Bu yerlerde byle donatlm bir at olabilecek hi kimse
yoktu. stelik buradaki her oyman da damgasn bilirdi Sofi.
Bahard. Ardamm karlar erimeye yz tutmutu. Aa
larda krmz kayalklarn ular yer yer gzkmeye balam,
sar kariekleri u vermiti. ok uzaklardan, arka arkaya ka
il

Atn Ahmedin kapsnda gelip durduudur

12

tarlanm turnalar salnarak geiyorlar, Van glne doru gidi


yorlard.
Ahmedin hibir eyden haberi yoktu. Ala afakta ierden
bir kaval sesi geliyordu. Sofi bu gzel kaval sesini ok eskiler
den bu yana tanrd. Ahmedin dedesi Sultan Aa da bylesine
kaval alard. Babas Resul da... Bu evin erkekleri stne kaval
alan bir kii daha gelmemiti Ardama. Belki de u yeryz
ne. Bunu Sofi sylyorsa doruydu. nk Sofi btn u do
unun, Kafkasm, rann, Turann en nl kavalcsyd.
Sofi atm yanma biraz daha yanat. Damgay daha yakn
dan gzden geirdi. At sanki ierden gelen kaval sesini dinli
yordu, kulan bir iyice vermi. Ahmet ok eski bir Arda
trksn alyordu. Ardamn iflah etmez fkesini. Bu tr
ky tekmil Ar kavalclarna Sofi retmiti.
At boynunu sese iyice uzatt. Sofi de... Bu destan almaya
l, dinlemeyeli ok oluyordu. Bir koca da nasl da bir kaval se
sinde korkun bir fkeye geliyordu. Sofi byle tuhaf, akn
eyler dnrken, u insanoluna akl ermez, diyordu. Bir in
cecik kavaldan koskoca, kkremi bir da karyorlar, diyor
du. u insanlar, u dnyada var olduka her eye akl erdire
cekler, kartaln uuuna, karncann yuvasna, ayn, gnn do
uuna, batna, lme, kalma, her eye akl sr erdirecekler.
Karanla a, her eye, her eye akl erdirecekler, tek insa
noluna gleri yetmeyecek. Onun srrna ulaamayacaklar.
Ve da yryordu kaval sesinde. Ve uurumlar, lar,
ayaz gece, yldzlar patlyordu. Ay patlyordu. Ve da b
tn hmyla yryordu. Terlemi, soluklanan... Bir ulu dev gibi
gs geiriyordu Ar. Sofi ok derinden Arnn solukland
n duyuyordu. ok uzak, derin bir uultu dnyann ortasna
doru soluklanyordu. Ahmet alyor, dan soluu, fkesi b
yyordu. Byle zamanlarda Sofi kulan dan uuldayan top
rana dayyordu. Da gittike fkeleniyor, soluu derinleiyor,
sklayor, bir iniyor, bir kalkyor, parampara oluyor, btn
hm, btn arlyla dnyann stne kyordu. Sonra da
dnyay bir sessizlik kaplyordu. Her bir yan pssz. Dnya
bombo kalm, Arda ban alm da dnyamzdan ekip
gitmi, kurdunu kuunu, insann alm gtrm, yldzn,
13

ayn, gneini, esen yelini, yamurunu karm, ieklerini alm


gtrm, u dnyay bombo brakmt. lleri dolduran sr
meli ceylan srlerini de alm gtrmt. Kavaln sesinde s
szlk, boluk donup kalmt...
Sonra birden btn iekleri, yldzlar, kokusu, alabalkl,
aydnlk sular, ceylanl lleriyle dnya Sofinin gzlerinin
nnde yeniden ald. Gzlerinin nndeki at bakalat. Atn
kee bellemesindeki gne canland. Hayat aac yaprak dkt,
iek at.

Kavaln sesi bir ara kesildi. Gne de Arnn tepesinin


tesinden ucunu kpkrmz bir dilim gibi gstermiti.
Sofi kendine geldi. Bir ata bakt, bir kapya. At da ban
kaldrd, iri kederli gzleriyle Sofiye bakt. Sofinin yreine be
lirsiz bir korku girdi:
"Ahmet, Ahmet," diye bard.
Ahmet Sofinin sesini tand, kapya yrd, at:
"Buyur day," dedi.
At grnce, nce ard. Sonra bir ata, bir Sofiye bakt.
Sofi:
"Konuun kim Ahmet?" diye sordu. "Ho geldi safalar ge
tirdi."
Ahmet:
"Konuum yok," diye karlk verdi.
kisi de ata baktlar.
At kapdan uzaklat, evi bir kere dnd geldi kapda gene
durdu. Uzun, sall bir att. Kulaklar sivri, dikilmi. Ban ha
vaya kaldrd, kiner gibi yapt, kinemedi.
Ahmedin evi bir kayann dibindeydi. Yontulmam krmz
kayalardan rlmt. Kaps geniti ve bir tek penceresi vard.
Sofi dnd. Ahmet de dnd.
Sofi:
"Bu at senin ksmetindir," dedi.
"yledir," dedi Ahmet. "Mademki gelmi, kapda durmu.
Ama bu at kimin at?"
Sofi:
14

Ahmedin: "Ne yapalm, at benim ksmetimdir," dedii yerdir

15

"Keesinde damgas var. Bir yerlerden, ok eski zamanlar


dan gzm sryor bu damgay. Bir belal, bir korkulu yerin
damgas olsa gerek. Ama kimin olursa olsun, bu at senin. Kap
na haktan armaan geldi."
"Haktan..." dedi Ahmet.
Bir sevin mi, bir bela m?
Ahmedin yzne den glge Sofinin gznden kamad.
"Kimin olursa olsun bu at enindir. Yalnz, u damgay g
zm sryor. ok eski gnlerden kalma bir damga."
Bir de byle koumlar olan at unun bunun at olamazd.
"ok dnme, at al, u aa yola brak gel. At bir daha
kapma gelirse, al gene gtr. Bunu kere byle yap," dedi So
fi. "At gene gelirse bu senin atndr. Atm sahibi bey de olsa, pa
a da, Osmanl Padiah, Acem ah da olsa, Krolu da olsa,
kelleni verir de bu at veremezsin. Ve hem de veremeyiz."
Gn dodu, srmalanm bulutlar ald, karlarn stne
ltl bir k duman kt. Ahmet at tuttu, at uysald, stne
bindi aalara srd. At brakt, dnd. Dnd ki ne grsn,
at Sofinin yannda duruyor. Bunu kere yineledi.
"Baa gelen ekilir, day," dedi Ahmet.
Nasl olsa bu atm sahibi bir gn atn arayacakt. Kim olur
sa olsun artk Ahmet at ona veremezdi. Kellesini verir de at
ona veremezdi.
At ahra ekti. Hem sevinli, hem korkuluydu. Kendini
bildi bileli byle gzel bir at grmemiti.
Sofi:
"Atm sahibi bir stsz kar da ille de atm isterim derse
dv olacak. Arnn ba kzarsa dnyayla dvr," diye se
vintendi.
Ahmet ona katld:
"Dvr," dedi.
Ahmedin kapsna bir kheylamn gelip durduunu nce
btn ky duydu. Gelip at grdler. Sonra yakn kyler, sonra
tekmil Ar yresi duydu, gelip at grdler. Az bir zamanda
atm n rana, Turana ulat. Bu hali, Ahmedin bana gelip
konan devlet kuunu trl trl yorumladlar. Kimi hayra yor
du, kimi erre...
16

Sonra aadaki ovadan, Karakiliseden, Gihadinden, Idlrdan Krt Beyleri duydular, at grmeye geldiler, Ahmedin tali
hine gpta ettiler.
Uzun bir sre atn sahibinden haber kmad.
Ahmet atma binip, yarenlerini yarma alp ran toprana
talana gidiyor, maldan mal, koyundan koyun, attan at srp
getiriyordu Andana.
Ama kuku iindeydi. Bu atm sahibi kimse bir gn ortaya
kacakt. Bu kii kimdi acaba? Belki gz kanl, dediinden
dnmez bir Beydi. Belki de psrn birisi.
Aradan alt ay geti. Ahmet korkusunu da, kukusunu da,
byk sevincini de unuttu.
Bir gn, bir sabah vakti, gne gelmi Ardanm br
ne kpkrmz donmu oturmuken Sofi deneine basa basa,
ak uzun sakal titreyerek Ahmede geldi:
"Duydun mu Ahmet?" diye sordu..
Ahmet:
"Duydum," dedi.
"Beyazt Paas Mahmut Han atn aryormu."
Ahmet:
"Duydum," dedi.
"At getirene be at, bir de elli altm verecekmi."
"Bele," dedi.
"At kimin evinde, kimin elinde bulursa onun kellesini vu
racakm."
Ahmet:
"Ne yapalm, at benim ksmetimdir," dedi.
"Ordusunu ekip gelecek stmze."
"At benim ksmetimdir."
"Mahmut Han zalim bir paadr."
"At benim ksmetimdir."
"Mahmut Hanla baa klmaz."
"At bana haktan yadigardr."
"Mahmut Han hakk, yadigar bilemez. O, Osmanl olmu
tur."
"At bana yadigardr."
Aradan bir ay geti gemedi, Mahmut Hann adamlar Ahmedin evine geldiler:
17

"Paa diyor ki," dediler, "attan at, maldan mal, paradan


para beensin, dedi," dediler. "Bes atm versin. Mademki atm
kam gitmi onun kapsnda durmu, ne isterse ona veririm."
Ahmet:
"Han bilmez mi ki at bana yadigardr. Yadigar gelen at kim
seye verilmez. Ba verilir, at verilmez, Paa bunu bilmez mi?"
"Paa bunu bilir ama, gene de atn ister. O at da ona yadi
gardr. Kardei kadar sevdii Zilan Beyinden yadigardr."
Ahmet:
"Paa maldan mal, candan can istesin, ama yadigarm ona
vermem," dedi, kesti att.
Paann adamlar:
"Paa dedi ki arkasndaki ulu daa, bandaki birka ipsize
gvenmesin. Dan da, bamdakileri de yerle bir ederim, dedi.
Hem de eder," dediler.
Ahmet bir daha konumad. Sofi de konumad. Paann
adamlar eli bo fkeli oradan ayrldlar.
Komular, yakn kyler, gz kanl Krt Beyleri Ahmedin
bana toplandlar.
"Kim grm ki," dediler, "kim grm ki haktan yadigar
gelmi at, Bey de olsa, paa da olsa sahibine geri verile!"
Ahmet:
"Kim grm ki," dedi, baka bir ey demedi.
Paa sonucu byle ummuyordu. Ahmedin karl gelir
gelmez fkeden delirdi. Paa gelenei biliyordu. Osmanl Padi
ahnn, Acem ahnn at gelse de kendi saraynn kapsnda
dursa, lm gze alr da at onlara geri vermezdi. Veremezdi
ama, u Ahmet, u dah paras da kim oluyordu?
Atm alacakt. Kona velveleye verdi. Adamlarm, kuman
danlarn toplad, bir karara varamadlar. Bu at yznden b
tn Arda ona kar duracakt. Ahmet yalnz deildi.
Kendisine dost, bir dediini iki etmeyen Krt beylerini sa
raya ard. Vanm, Patnosun, Sphan dann, Muun, Bitlisin
beyleri gzel atlara binmi geldiler. Mahmut Han byk toyluk
eyledi. Konuklann imdiye kadar grmedikleri bir biimde
arlad. Sonra da divan kurdu, onlara olan biteni, bandaki
belay anlatt.
18

"Bir dal, bir talanc, bir ocuk, daha by bitmemi, be


nim atm ald, bana hakarette bulundu," diyordu.
Paaya hi kimse yadigar anlatamad. Btn Arda in
sanlarnn kellesi gider de, bu at bu saraya bir daha dnemez,
diyemediler. Hep sustular. Onlar sustuka Paa fkelendi. Ve
szn kesti att:
"Bu at sizden isterim," dedi.
Krt beyleri istemeyerek, Ahmede, Arda insanlarna
umucu gnderdiler. Ahmet at onlara da vermedi. Bir de zehir
zkkm bir sz gnderdi. Onlar bilmiyorlar m ki yadigar gel
mi, gelmi de kapda durmu, kere gtrlp braklm,
sonra da geri dnm bir at kimseye verilemez? Bu at benim
deil, gelmi Ardamm bana konmu. Onlar ki bey olmu
lar, nasl dilleri varr da bizim atmz isterler? Onlar bey deil,
Paaya kul olmular, dedi.
Krt beyleri Ahmedin bu szlerine kzmadlar, fkelenme
diler. Ardallar hakl, dediler. Ama aresizdi. Paa at iin
her eyi gze alacakt.
Paa Krt Beylerinden de imdat olmaynca hazrla giriti,
asker toplad, Krt Beylerini de yanma alp Ardamm stne
yrd.
Gz aylaryd, Arda etekleri yangn yeriydi. Krmz,
mor kayalklar, ufak, rk kepir talar atlarnn nallar altnda
sular gibi aldayarak akt. Bir ikindist Ahmedin ky olan
Sorike geldiler. Ky psszd. Bir can bile yoktu. Kyde mola
verildi. Evlere ate verdirdi Paa sonra da. Yanan bir evden ok
yal, ak sakallar ise bulanm, uzun kalar gzlerini rtm,
yepyeni, mavi ilemeli bir al-apik giymi bir yal kt Paa
nn karsna. Bu kii Sofiydi. Paaya dik dik bakt. Kartal gz
leri kvlcmlyd.
"Btn bunlar bir at iin mi, Paa?" dedi. "Dnya dnya
olal kim kapsna gelen at geriye vermi? Sen bunu bilmez mi
sin Paa? Sen Osmanl olmusun Paa. Yoksa bir at iin bu ile
ri bamza amaz, evleri yakmaz ocaklar sndrmezdin. Ar
nn laneti, Arnn gazab, Arnn hm senin stne olsun
Paa. Baban tanrm. Yiit bir beydi. Sen paa oldun. Sen yoz
latn Paa. Baban yadigar at kimseden istemezdi. At, bir dul
19

Krt beylerinin Ahmedin szlerine kzmayp,


fkelenmeyip, "Ahmet hakldr, "dedikleridir

20

kadnn, bir sabi ocuun, bir hrszn, bir dknn kapsna


gelse dursa da istemezdi. Baban Beydi, sen paa olmusun. A
rnn laneti bana olsun."
Paa konumad, yalnz:
"unun ellerini balayn, boynuna bir lale geirip zindana
gtrn," dedi.
Arda eteklerinde, yamalarnda ok ky vard. Mah
mut Han arkasnda Krt beyleri, beylerin adamlar, kendi as
kerleri ky ky dolatlar. Hangi kye vardlarsa, o ky bom
bo buldular. Sanki hibir kye insan aya dememiti. Kyle
ri bo bulduka Paa kuduruyor:
"syan bayra atlar," diyor kpryordu.
Paa ok uzun boylu, kartal burunlu, kara gzl, kara k
vrck sakallyd. Her halinde, davrannda, elini sallaynda,
konumasnda kendine gveni ortaya kyordu. ok az konu
uyor, hep dnyordu. Uzun admlarla bir heybet gibi yr
yordu. Samur krknn iinde terliyordu boyuna.
dr ovasndan Bakye geti. Ahuri koyana kt, ora
dan Ahuri yaylasna geti. Hi kimseyle, ne bir oban, ne bir
yolcuyla, ne bir ekyayla karlamadlar. Bir ku, bir ay, bir
tilki, bir kaplan, hibir canlyla da karlamadlar. Dnya ilk
kurulduundaki gibiydi. Siniler sinek yoktu.
Paa:
"Bulacam onlar," dedi. "Yer yarlp da yere geseler bu
lacam. Dnyann teki ucuna kasalar da rana, Hindistana,
ine Maine de gitseler bulacam."
Yanndaki Krt beyleri azlarn amyorlard. Hepsi dil
siz kesilmii.
K gelip att. Atlar, kendileri, arlkl askerleri yorul
mutu. Ary dolanp kk Arnn dibine gelmilerdi. Paa
sararm solmu, halden dmt. Hibir canlyla karlama
malar onu deli etmiti. Artk hi kimseye bir tek szck bile ol
sun sylemiyordu. Yanndakiler, onun ne istediini hareketle
rinden anlamaya alyorlard. Ve durmadan Ar yresinde
dolap duruyorlard. Umutsuz.
Krt beylerinden Molla Kerim yze gelip Paaya dedi ki:
21

Sofinin zindandaki halidir

22

"Paam, bu Girid danda biz bundan sonra bin yl adam


arasak da bulamayz. Bu dallar saklandklar zaman yle bir
saklanrlar ki onlar eytan bile bulamaz. Toprak benim ba
ma/' dedi.
Paa gzlerindeki sonsuz kederle onun yzne bakt ama,
hibir ey sylemedi.
Ardam aramaya devam ettiler. Paa iinden diyordu
ki, bir tek adam greyim u dallardan, u koca Sofiden gayri,
baka bir ey istemem.
En sonunda beyler aralarnda toplandlar. Bu i byle nere
ye varacakt, dola dola ne olacakt? Paa da hibir ey anlam
yor, kyleri bo grdke deliye dnyordu. Bu byle srp
gidemezdi. Daha uzun bir sre de dolaamazlard Arda. Bir
bora frtna, bir hepsini toptan yok edebilirdi. Bunu da Pa
aya sylemiler, Paa duymamt bile. Uzun konutular, Pa
aya bir teklifte bulunmay uygun buldular.
Molla Kerim Paann karsna kp el pene divan durdu
ve vardklar sonucu syledi:
"Paam," dedi, "biz toplandk, karar verdik. drt aya
varmadan, yaz bahar aylar demeden at da, Ahmedi de bulup
sana teslim edeceiz."
Paa:
"Benim derdim Ahmet deil. At da deil. Bu kadar dal
nereye ekilip gitti? Sofiden baka kimseyi bulamadk bu kadar
da kynde. Bir karnca bile gremedik. Kylleri de isterim
bahar gelmeden, karlar erimeden," diye konutu.
Beyler gene toplandlar, uzun uzun konutular, Molla Ke
rim gene geldi Paaya:
"Olur Beyim," dedi. "Bahar daha domadan sana kylleri
de gstereceiz. Dnyann neresine kamlarsa bulacaz."
Beyazda, saraya dndler. Paa beyleri divana toplad,
her birisini teker teker armaanlad. Beyler Paann bu davran
ndan sonsuz kvan duydular. Ama Ahmedi nasl bulacaklar
d? Bu dallar isteseler kyamete kadar ele gemezlerdi.
Paa ok okumu bir adamd. Osmanlya, Osmanlmm nne
amna ok balyd. Onun dedesi, dedesinin dedesi de bu dalar
dan olurdu. Ne zaman dadan aa indiklerini bilmiyordu. Bil-

24

dii bir ey varsa o da babasnn Erzurum Medresesinde okuduk


tan sonra stanbula gittii, saraya kapland, oradan da buraya
paa olarak gnderildiiydi. Babas yaman, kartal gibi bir adam
d. Beyazda, u kayalklarn stne bu koca saray yaptrm, bi
lim adamlarm, dengbejleri, ozanlar, sarayna toplam, Erzurumdan Karsa, Karstan Vana kadar tekmil Krt Beylerini dize ge
tirmiti. Babas uzun yaamt. Son gnne kadar da at stnden
inmemiti. Yazm Ardandaki yaylasma kar, bu saraydan da
ha deerli sayd ulu adrm byk bir dzle kurard. Dz
lk dan buzullannm balad yerdeydi. Ve bu dallar babas
n ok sayarlard. Belki de korkularndan... Babas da dallar ok
sayard. Onlarn trelerince davranrd. Mahmut Han babasnn
krk elli kavalcy bir araya getirip, onlara adrmda hep birden
kaval aldrdn ansyordu.
Babasnn bir at kasa da gitse byle bir Ahmedin kapsn
da dursayd acaba at geri verirler miydi? Vermeseler babas
nasl davranrd acaba? te bunu bir trl kestiremiyordu.
u Beyler nasl bulacaklard dallar? Ya ekip ok uzakla
ra, rana, Horasana gitmilerse? Ya da Kafkas dalarna sn
mlarsa? Nasl bulabilirlerdi Beyler onlar?
Paa da babas gibi nce Erzurumda okumu, sonra stan
bula gitmi, saraya kaplanm, orada kendini gstermi, Padi
ahn ordusuyla savalara katlm, yiitlii, gz pekliiyle n
salmt. am, Halebi, Kahireyi biliyordu. Bir sre oralarda ya
amt. Sofyay, Deliorman da biliyordu. Douyu baty bir
iyice dolamt. Babas lmeden on iki yl nce de buraya, Beyazda, saraya gelmi, babas lnce de yerine paa olmutu.
Onu, oraya babas armt. Yoksa onun stanbulu brakp
hibir yerlere kprdayaca yoktu.
nce bu yabanl insanlara, bu dalara alamad. Sarayn
stanbulda bile bir ei yoktu ama, bir sarayla i olmuyordu ki...
Bir de bu dalarn kadnlar ok gzel oluyordu. Dnyann hi
bir yerinde bylesine ince yapl kadnlarla karlaamazdmz.
nce bir Ermeni kzyla evlendi. Sonra bir Krt Beyinin kzn
ald. nc karsn Kafkasyadan getirdi. Drdnc kars Urmiye gl kylarmdand. kz, sekiz olu oldu. Be de kar
dei vard. Akrabalar, aireti dr ovasnda oturuyorlard. On
25

larla o kadar ok iliii kalmamt. Biraz hor gryordu onlar.


En kk kardei saray brakm, dr ovasna gitmi, airet
ten bir kzla evlenmi, onlarla birlikte yaamaya balam bir
daha da saraya hi dnmemiti. Kardeine kzyordu.
Paann byk bir tutkusu vard, o da geyik avyd. Her
bahar yanma en keskin atclarn alr, Van glnn stndeki
Esrk dana, Sor koyana, Zil koyana, Sphan dana ava
kar, yzlerce geyik postuyla geriye dnerdi.
Paann kzlarndan birisinin ad Glistan, birisinin ad
Glriz, birisinin ad Glbahard. Glistann anas Ermeni kzy
d. Byk ela gzl, krmz sal, uzun kirpikli, uzun boyluy
du. stanbuldan gelirdi giyitleri... Saraydakiler gibi giyinirdi.
Glriz kumrala yakn sar salyd. ok uzun, kuu boyunluy
du. Kvrck kirpikliydi. Gzleri ok maviydi. O da kz kardei
gibi Istanbulca giyinirdi. Glriz kz kardeleri arasnda okuma
ya ok meraklyd. Ahmedi Haninin iirlerini ezbere bilir, gelir
daha ocukluundan bu yana babasnn divannda iir okurdu.
Babas ocuklarnn arasnda en ok Glrizi severdi.
Glbahar orta boylu, dolgundu. Duru, ak bir teni vard.
Buday benizliydi. O, kz kardelerinden baka trlyd.
Arda kadnlar gibi st ste dkmeli fistanlar giyer, sala
rn krk rg yapard. Gerdanl altnd. Ayak bileklerine
Arda kadnlar gibi altn, inci, zmrt halhallar takard.
ok zekiydi. Az konuur, hep inceden glerdi. teki karde
leri erkek olsun, kz olsun, saraydan ok az dar kar, ok
az halkn arasna katlrlard. Glbahar byle deildi. O, hep
halkn arasndayd. Toylardan, dnlerden, derneklerden
hi eksik olmazd.
Beyazt kasabasnn halk, Ardamn kylleri Glbahar
ok seviyorlar, ona bir ermi gzyle bakyorlard. Nerde bir
hasta, nerde bir yardma muhta kimse, nerde bir yal varsa
Glbahar onun yanndayd. Bir usta atdan daha usta ata bini
yordu. Ve Paa bu kzn uzaktan uzaa, ona hi karmadan iz
liyor, iinden, bu kz erkek olsayd Ardamn padiah olur
du, diye geiriyordu.
Glbahar, saray hi sevmiyordu. Kardeleriyle de hi an
laamyordu.

Kyller onun adn hi sylemiyorlar, ona hep Glen Kz


diyorlard. Glerken yanaklar ukurlayordu. Scak, kederli
gzleri, uzak bir zlemle yanyordu. Bu yl yirmi ikisine basmt.
Sarayda babasnn at meselesiyle en ok ilgilenen Glbahar olmutu. Bu atm bir bildii vard. Atm macerasn Sofiden
dinlemiti.
Sofiyi de ok sevmiti. Zindandaki Sofiye her gn kendi
eliyle yemekler gtryor, durmadan ona sorular soruyordu.
Sofi:
"Valla balam, dorudur," diyordu. "At kere ben kendi
elimlen aalara gtrdm, yola braktm. At nde de geldi.
Ahmedin kapsnda durdu. Bu at Ahmede yadigardr. Hak onu
Ahmede gndermitir. Ahmet at kimseye veremez. Verirse ol
maz. Btn Arda lr, at veremezler."
Bir gn Sofi Glbahardan bir kaval istedi. Glbahar hemen
ona ok eski, belki yz yllk bir kaval getirdi verdi. Ve Glba
har onun kaval istemesine ok at. Sofi, bu yal haliyle nasl
kaval alacakt? Kaval almak bir soluk, bir di iiydi. Kaval
ancak genler iyi alabilirlerdi. Glbahar bakt ki bu kocam,
beli bklm adamn dileri yle duruyor, yle apak.
Kaval eline alr almaz Sofi balad almaya. Glbahar bu
kaval sesi karsnda lal ebkem kald. Orada, zindann kaps
na oturdu, belini duvara dayad, Sofi ald o dinledi. Sofi co
mutu. Durup dinlenmeden alyordu.
Kaval bittiinde Glbahar uzun bir uykudan uyanrcasma
uyand. Duyulur duyulmaz bir sesle:
"Sofi, bu kimin trksdr?" diye sordu.
Sofi:
"Bu," dedi, "Ardann fkesidir. Ar ok fkelenmi,
sonra da atalar Arnn bu fkesine trk yakmlar."
Glbahar her gn, daha gn madan zindann kapsna
geliyor, Sofi de ona Ardann fkesini alyordu. Glbahar
ne kadar sorarsa sorsun Sofi ona Ardann bu belal fkesi
nin ne yzden ileri geldiini, fkenin ne olduunu bir trl
sylemiyordu.
"te yle fkelenmi," diyordu. "fkelenmi de atalar
onun fkesi stne bu destan karmlar. Ben destann yalnz
27

kaval dilincesini biliyorum. nsan dilincesini yalnz dengbejler


bilirler. Ben kavalcym, dengbej deilim."
Glbahar alt abalad. Sofiden Ardamn fkesinin
asln renemedi.
Sofi:
"Benim kavalm," diyordu. "Sultanm, sana bu fkenin hi
kayesini anlatmyor mu? Vay bama, toprak benim bama,
demek ok kocalmm."
Glbahar bu dalarda bu nl trky ok duymutu. Ka
dnlardan, ocuklardan, dengbejlerden, bilurvanlardan duy
mutu. Ama Sofi gibisini hi dinlememiti. Anlatsa bu fkeyi,
kim bilir Sofi nasl anlatrd?
Paa da kznn bu zindandaki Sofiyle ilgilendiini, her gn
ona yiyecekler gtrdn, kavaln dinlediini izliyordu.
Bir gn Sofiyi divanna ard:
"Sofi," dedi, "at gelmeden, Ahmet gelmeden seni zindan
dan karamam, istersen git at, Ahmedi getir."
Sofi dikeldi:
"At da, Ahmet de gelemez. At, Ahmede haktan yadigardr.
Ahmet gelir belki de, ama at gelmez. Ben de Ahmedi sana ge
tirmem," dedi.
Paa ok fkelendi, Sofiyi zindana geri gnderip, Glbahar yanma istedi.
"Glbahar," dedi, "bir daha bu Sofiyle uramayacaksn."
Paann sarayda her sz emirdir.
Ve birka gn sonra Hayderan aireti beyinden haberci
geldi: "Paa merak etmesin, Ahmedin, atm, dallarn yerini
bulduk," diye. "Yaknda at da, Ahmet de elinde olacak."
Ahmet tekmil dallar toplam, ta aalara, emdinan
Krtlerine, Hakkari dalarna gitmiti.
Beyler toplandlar, Milan Beyinin olunu devlendirip
emdinana gnderdiler. Milan Beyinin olu Musa Bey, Ahme
di bir da dzlnde yzlerce adrn ortasnda nakl, mor
adrnda buldu.
Ahmet onu ok candan karlad. Musa Bey ona olan bite
ni anlatt:
"Paa seni grmek istiyor," dedi. "Senden baka bir ey is
temiyor. At da istemiyor. Paa kylerin Arya dnmesini isti28

29

yor. Beyler seni de, kylleri de Paaya balattlar. Paa seni


bes merak ediyor. u Ahmet de bir nasl adamm diye. Paa
demi ki bizim beylere, bir gzm grsn byle bir yiidi ona
on be at daha vereyim. u dnya gzyle yle bir yiidi gre
yim bir kere. Beyler bana bunlar sylediler, beni sana gnder
diler."
emdinan Beyleri, Arllarn ileri gelenleri, beyleri, Aala
r toplandlar, uzun uzun tarttlar. Kimi diyordu ki bu bir tu
zaktr. Kimi diyordu ki, bu kadar kartal gibi beyler byle bir tu
zak kuracak kadar klrler mi?
Bir koca Osmanl paas, bunca Krt beyleri bir at iin bu
kadar klrler miydi? Demek ki Paa Ahmedi grmek isti
yordu. Atm varm da kimin kapsnda durmu, diye merak
ediyordu.
Ahmet, Sofinin zindanda olduunu da Musa Beyden
rendi. Sofinin haline ii ok acd. Ardam brakrlarken yal
varm yakarm Sofiyi dadan ayramamt. Koca bir kaya gi
bi Sofi daa yapm kalmt. Paann onu zindana atacan
ne bilirdi.
Musa Bey:
"Merak etmeyin. Sofinin ii iyi," dedi. Ve Glbahar Hanmla
Sofinin zindandaki dostluklarn anlatt. Buna herkes sevindi.
Ahmet:
"Musa Bey," dedi, "mademki sen gelmisin, senin hatrn
yerde koymam. Arya dnerim. Paaya giderim. Airet de d
ner. Yalnz Paa at bir daha gremez."
Musa Bey:
"Paa seni istiyor," diye szn tekrarlad. "Bes seni gr
mek istiyor."
Ve bir bahar gn dallar Arya dndler.
Ahmedi btn Krt Beyleri aldlar Paann sarayna getirdi
ler. Paa Ahmedi hi kzmadan, biraz alayc, tepeden karlad.
"Gel bakalm Ar Sultan," dedi. "At nerede?"
Ahmet:
"At evimde," diye karlk verdi.
"Sen atm aldn," diye gld Paa. "Benim atm alma
nn cezas nedir bilir misin?"
30

Ahmet hi boyun krmad:


"Ben atn almadm," dedi. "At bana haktan yadigar veril
di. At sana geri verilmez. Senin soyun da bizim dadan olur.
Sen bu treyi bilmez misin?"
Bunu duyunca Paann kan bana srad, bard:
"Bilmem," dedi. "Ya atm gelir, ya da ban alrm. Atm
unu zindana."
Ahmedi getiren beylerin hi sesi kmad.
Ahmet zindana giderken:
"Paa, Paa," diye bard. "Bam gider ama, sen o at bir
daha gremezsin. O at bir daha senin sarayna gelmez."
Musa Bey bu hali hi beklemiyordu. Kar koydu:
"Paa," dedi, "bu sizin yaptnz insanlk deil. Ben aldm
getirdim Ahmedi. Zindana at diye getirmedim. Yalan syledi
niz, kandrdnz bizi."
Paa kkredi:
"Bunu da zindana atm," diye bararak emir verdi.
Musa Beyi de zindana gtrdler.
Paa Krt beylerine dnd:
"Bu muydu bana yapacanz? Nerede atm? Ahmet geldi.
Atm nerede? Atm isterim. Bu lekeyi soyuma srdremem.
Paa atn bir daldan alamad dedirtemem."
"Zor ama, at da getiririz," dediler.
Atm, Ahmedin, Sofinin, Musa Beyin hikayeleri Vandan
Malatyaya, Malatyadan Kafkasa, oradan Anadolu ilerine ka
dar yayld. At stne, Ahmet stne dengbejler trkler kar
dlar, gittikleri yerlerde sylemeye baladlar.
Bu tuzak dallarn ok zoruna gitti. Milan airetinin de
ok zoruna gitti.
Zindana varr varmaz Musa Bey Ahmedin eline dt:
"Kusura bakma Ahmet," dedi. "Bilmiyordum. Beni bala.
Yoksa seni getirmezdim. Benim bam gitmeden senin de ban
gitmez."
Ahmedin geliine Sofi ok sevindi. Onu kucaklad, pt.
Sonra da ekti kavaln, Arnn fkesini almaya balad. ald
ald... Ahmedin, Musa Beyin gzlerinden yalar geldi. Uzun
uzun aldktan sonra kaval Ahmede verdi. Ahmedin ii yan

yordu. Arnn laneti bu Paann bana olsun, Beylerin bana


olsun, diye balad kaval almaya. Kaval baka bir trl, baka
bir sesle dile geldi. Glbahar bu yeni sesi duydu. Bambakayd.
Bu da Arnn fkesini sylyordu. Sylyordu ama da ta
ayaa kaldran, da ta eriten bir sesle.
Glbahar zindana geldi. Babasndan da korkuyordu. Ama
ne olursa olsun bu kaval alan adam grmeliydi. Sofiyi bahane
ederek kaval alan Ahmedi grd. inden ne olduunu bilme
dii scack, dosta bir duygu geti. Babasnn yaptna deli di
vane olmutu. Duvarn dibine oturup Ahmedin kavaln dinle
meye balad. Kendinden geti. Bir ey yapmalyd, bir eyler.
Babasnn insaniyetsizliini rtmek iin bir eyler yapmalyd.
Musa Beyin de yiitlii houna gitmiti.
O gn mutfaa girdi. Kendini seven kadnlarla birlikte zindandakilere ok gzel yemekler yapt, adamlaryla zindana
gnderdi. Bunu anas duydu:
'Taa bu yaptn iitirse," dedi, "hepimizin boynunu vur
durur."
Glbahar:
"Bu kadar kldkten sonra ne yaparsa yapsn Paa," di
ye karlk verdi.
Gnler geti. Krt beyleri ne at bulup getirebiliyorlar, ne
de bir haber gnderiyorlard. Musa Beyle Ahmet de zindanda
yatp duruyorlard. Glbahar ok gizli onlara yemek gnderi
yor, arada srada da zindana gidip onlar uzaktan gzlyordu.
Bir gn dayanamad, Sofiye:
"Ben Ahmetle konumalym," dedi. "Bir gece zindana ge
leceim, syle Ahmede."
Ahmedin sarn, kvr kvr altn sars prltl sakal uzun
du, dalga dalgayd. Kirpikleri, iri, duru mavi gzlerine bir ke
derli zlemi katyordu. Uzun boyluydu Ahmet. Salar kvr k
vr alnna dklyordu. Uzun ince yz yaral bir karacanm
acl yzn anmsatyordu. Btn insanlarn kederi, zlemi,
tutkusu gelmi de bu yze birikmi. Bir dte, bir bydeydi
Ahmet. Aydnlk bir buu ardmdayd yz. Grenin kann
kaynatan, uzak, bilinmez bir dnyann ateine alp gtren bir
tad vard duruunun, baknn. Glbahar Ahmedi ok eskiler32

den tanr gibiydi. Sanki birlikte domular, birlikte bym


lerdi. ylesine ainalk duyuyordu ona... Belki dnlerde der
neklerde, yaylada avda... Belki belki, kim bilir. Dlerinde gr
mt belki de... ylesine bildik, ylesine yakn.
Sofi:
"Nasl olur, balam?" dedi. "Zindancba izin verir mi? Pa
aya syler, Paa da hepimizin ban vurdurur."
Glbaharm iine bir kurt girmi durdurmuyordu. Gecele
ri gzlerine uyku girmez olmutu. Ahmedin yz gzlerinin
nnde bir sar k gibi gelip gidiyordu. Glyor, iri, mavi
gzlerinde kederlerin en acsn, en onulmazn tayordu. B
yk bir yaras, bir derdi olmalyd Ahmedin. Onulmaz bir ya
ras... Belki kimi kimsesi, belki anas babas, belki kardeleri,
belki bir sevdii yoktu. Dnyann ortasnda tek bana kalm
bir hali vard. Yalnz, yapayalnz. Glbahar bunu dndke
yreine a gibi bir ac doluyordu. Konumalym, diye sy
lyordu kendi kendine durmadan. Onunla konumalym,
onun yalnzlna, acsna derman olmalym. stelik de zin
danda fkara.
Niin hep onu dnyor, niin o geliyordu gzlerinin
nne? Uykuda, dte hep o vard. Her nereye baksa onu g
ryordu. Kime, neye dokunsa, nce ona dokunuyordu. Bir ho
olmutu. Her nereye gitse yrei onu zindana zindana ekiyor
du. Glbahar birka kere zindan grmt. Kaps ar bir de
mir kapyd. Zincirli, ar bir kilidi vard. Kapnn kemeri, yan,
mavi inke tandand ve ta kaba, prtkl yontulmutu.
Zindancba Memoydu. Babasnn en gvendii, ocuklar
kadar sevdii bir insand. Memonun babas da sarayn en sa
dk, en yiit adamlarndan birisiymi, Memo daha iki yan
dayken bir savata ldrlm.
Memo genti. ok yiit, gzn daldan budaktan sakn
maz, Paa iin cann verir bir kiiydi. Zindancbalar hep
bylesi adamlardan yaparlar. Memo hi kimseyle konumaz,
birisi ona bir sz sylese, bir gen kz gibi kzarrd. Glbahar
kendisini bildi bileli Memo bir kere olsun onun yzne, gzle
rinin iine bakamamt. Onu grnce hep kzarm, dudaklar
mosmor kesilip, kan ekilmi, elleri titremiti. Glbahar btn
33

bunlar hep Memonun utanga huyuna veriyordu. Hep yere


bakar, hep utanga bir kz gibi kzarr, hep hi konumaz gr
mt Memoyu.
Sarayn mutfa gizliden gizliye hep zindana alyordu.
Memoya da ayrca gzel yemekler gnderiliyordu. Glbahar
her seferinde Memoya: "Kendi elimle sana yaptm, Memo kar
de," diyordu.
Bylece gnler geti. Glbahar ancak birka kere daha
uzaktan Ahmedin yzn grebildi, Memonun sayesinde. Me
mo baz baz zindann kapsn ak brakyor, kendisi ortadan
yitip gidiyordu. Ve Glbahar zindann ta merdivenlerinde,
Sofiyle konumak bahanesiyle, Ahmedi zindann derin kuyu
sunun dibinde dolar gryordu. Bir ho, bir da gibi, her
adm atnda yerinden koparmasna salam yryordu.
Ar, heybetli, erkek.
Az yukardan, ince uzun birka pencereden zindann dibi
ne el byklnde, el byklnde klar dklyordu.
Zindann kuyusu tam uurumun bandayd. Aada Beyazt
ovas, ovada ulu yol bir utan bir uca uzayp gidiyordu.
Arada srada yoldan geen kervanlarn ngrak sesleri zin
dana kadar geliyor, zindan kuyusunun asl durduu uurum
da yanklanyordu. Dadan gelen, ovadan ykselen btn ses
ler de bu uuruma gelip yanklanyorlard. Kuyunun dibinde
bir el byklnde, bir insan boyu yksekliinde de bir delik
vard. Ve bu delii bilmeyen, duymayan yoktu. Sarayn yapcbasm, btn halk bu yzden kutluyordu. Onu bir ermi say
yorlard. stelik bu yapcba bir Sryaniydi. ok hapiste yat
m bir kiiymi. Zindann derdini belasn onun kadar bilen
ok az kii varm. Ne olursa olsun bu zindana bir gz delii
brakacam. Ne olursa olsun, dnyada ilk olarak, benim yapt
m zindann karanlna pare pare k decek. Ve hibir za
lim benim yaptm k ocaklarn tkayamayacak sndremeyecek...
Saray bittikten sonra, yapcba, Paaya bir mektup braka
rak ortadan yitip gitti. Mektubunda: "Kim ki," diyordu, "bu
delikleri kapatr, o kii bu saray temelinden ykar. Bu saray
ben o deliklerin stne kurdum. Kim ki zindann k
34

Memonun zindann kapsnda durduudur

35

ocaklarn kapatr, tekmil belalar onun bana yaacak, hibir


zaman soyu, gelecei iflah olmayacaktr. Kim ki benim bu mek
tubumu bu sarayda oturacaklara iletmezse, onun soyu kuruya
caktr."
Kurulduu gnden bu yana bu k ocaklarna kimse do
kunamad. Beyazt Saray zindan ite bundan dolaydr ki dil
lere destan oldu. Her zindana giren kii, yapcba Sryani S
leyman Ustaya hayrdua okudu.
O delikten baknca k olsun, yaz olsun dnya bir baka
dnya oluyordu. Ovann st ste, ge doru uzanan, uan
yollar, kular, karlar, kervanlar, turnalar, toylar, rdekleri,
kazlar, kar yatk tepelerin stne aklm harman harman
yldzlar ve yldzlar geceleri alkanrd, yollar, ge ekilen
ince sular ltsnda kvrm kvrm koyaklar, st ste, sra,
her srann arasnda geni, buulu bir k izgisiyle uan ovas
gibi olurdu. Dar knca her mahpus, o delikten grnen
apayr, byl, iee, kara, a, yeile, baz mora, baz som
bakra, baz maviye, baz gnee, sarya, balkyan bir turuncu
ya durmu, andan ana deien bir dnyaya durmu ovay gn
lerce arar, bir daha gremezdi. Mahpus zindandan knca o
dnya da, ova da ban alr baka diyarlara giderdi.
Sofi, Ahmet, Musa Bey, srasyla delikten darya, ban
alm gitmi bahara bakyorlard. Sabahlar ovadan arkadaki te
peleri belli belirsiz bir tl maviyle incelten bir buu ykseliyor
du. Buu gittike pembeleiyor, sonra ortadan siliniyordu.
Glbahar tepeden trnaa muhabbet kesilmiti. liklerine
kadar sevgiyle dolmutu. Elinin her dedii ey, canl cansz
bir sevgi yalmnda rperiyordu. Glbahar sarayda bir sevgi
uuntusu gibi durmadan dnyor, bir an olsun yerinde dura
myordu. Bir an byk sevin iinde alkanyor, bir an karanlk
bir umutsuzlua dyordu. Sevgisi de korkusu da hm gibi
vuruyordu.
Bir an iin, diyordu kendi kendine. u zindanlk sre iin
de. Ahmedi btn mrnde grp grebilecei bu kadard.
Baka trls dnlemezdi bile. Hi kimse, babas bile, ah
lar padiahlar bile, Kervan eyhi bile istese Ahmedi bir daha
gremezdi. Dnyada her eyin bir aresi vard, bu zindan bitin-

ce Glbaharm Ahmedi yle uzaktan da olsa bir daha grebil


mesinin hibir mmkn aresi yoktu.
Glbahar nne geilmez bir cokunlukla dnyordu
her eyi. Sevgiyi, umutsuzluu, lm, ayrl, zulm. Her
duygusu dizgin tanmaz bir ahlan iindeydi.
Birden durgunlat. Btn bedeni yorgundu, her bir yan
havanda dvlm gibi. Yar l gibi sarayda oradan oraya
vurmaya balad. Grenler ard. Glbahar frtnas dur
mutu.
Byle, hi konumadan, bazan da hi kprdamadan, don
mu, uykulu, ayaa kalkm lye benzer gn Glbaharm
azn baklar amaz, dolat durdu. Yz sararmt. Donuk
bir sar. Salar ltsn, dii akln yitirmiti. ri gzleri son
suz bir ltda, bir parlayp bir snyordu. Yznde, en tatl
yeri olan gamzelerinde derin bir gl, bir mutluluk, bir k
van donmu kalm, bir uzak kedere bomutu onun btn
bedenini.
Bir akamst birden Glbahar bakalat. indeki sevgi
frtnas esmeye balad. Glbahar yerinde duramad. Gene te
peden trnaa sevgi kesildi. Gene sevgisi, sevinci taa topraa
iledi. Geceyi iple ekiyordu. Gece hi olmayacakm geliyordu
ona. Hi hi, hi gelmeyecekmi gibi... Kendini sarayn dna
att, bir sre uzaktan demirci dkkannn kvlcmlarn seyretti.
Demirci Hso bir kvlcm yamuru altnda yitiyordu. Sonra
Ahmedi Haninin mezarna gitti, ona niyazda bulundu. Dualar
etti, yardmn diledi. Dualar da bir alayan gibiydi. Set ekil
mez. Ahmedi Haninin mezarndan ayrldnda gn batm, o
hi gelmeyecekmi gibi duran gece Ardamm stne k
mt. nceden de bir yamur iselemeye balyordu.
Artk her eyi bilinli, inceden inceye biliyordu. Kurtuluu
kalmamt. Akbetinin stne yryecekti. Ne olursa olsun, ne
pahasna olursa olsun.
Odasnda ar, nakl bir ceviz sand vard. Sandnda
bykanasmn ona armaan eyledii altn, yakut bir Kafkas
gerdanl vard. Sonra bir yzk, birka ncili bilezik, altn ha
mallar, ta Hintten getirmiti days ona, bir hrzma, gene days
ona Afganistandan getirmiti, nesi var nesi yoksa toplad, bir
37

kadife keseye doldurdu, doru zindana gitti. Memo zindann


bitiiindeki odasndayd. Kapy ald, Memo kapy at. Ko
caman klc sa kasnn stnden ayak bileklerine kadar ini
yordu. Abas doru bir tay postundand ve Kafkas gm, sr
masyla ilenmiti. Kee klah bandayd. Glbahar grnce
yznde tarifsiz bir sevin belirdi. Tarifsiz bir mutluluk sard
yzn. Bu sevin Glbaharm gznden kamad. Bir anda
Memonun yz gene ayn hmda bir umutsuzlua, bir karan
la dnt. Glbahar da umuttan aknla dt. Memo ge
ne kzard, gzlerini yere dikti. Elleri, dudaklar belli bir titre
medeydi. Eli aya da tutmaz olmutu.
Glbahar elindeki keseyi Memoya uzatt:
"Al," dedi. "Bunlarn hepsini sana veriyorum." Memo ke
seyi ald, bakt, elleri ku gibi uuyordu, titremekten. "u zin
dandaki Ahmedi bana gstereceksin."
Kese Memonun elinden talarn stne dt. Gecede sert
ngrtlar kard. Glbahar eildi, keseyi yerden ald, yeniden
Memoya uzatt. Memo keseyi almad. Yznde bir damla kan
kalmam, btn bedeninin kan ekilmiti. Yz kat gibi
apakt.
"Al bunlar Memo. Al bunlar, beni ierdeki adamla gr
tr. Ondan sonra git babama her eyi syle. Syle ki bam
vursun."
Memo yle kalakalmt. Neden sonra ban ar ar kal
drd, Glbahara bakt. Gzleri bir lm acsmdayd. Can eki
en bir adamn gzlerinin lm prltsmdayd. Glbahar gzle
rini indirmek zorunda kald.
Memonun elleri beline gitti, cansz, ar... Belinden zinda
nn anahtarn kard. Glbahara uzatt, oradan uzaklat gitti.
Glbahar bir sre elinde zindann anahtar, sevinsin mi alasn
m, bocalad durdu. Sonra alamaya balad. Oraya, Memonun
odasnn kapsna oturdu, uzun uzun alad. Bir ara zindann
anahtarn oraya, zindann kapsna brakp gitmeye davrand,
bir trl yapamad. Sonra zorla ayaa kalkt, ayaklar ayaklar
na dolanarak, yrei gsn yrtarcasna dverek zindann
kapsna gitti. Koskocaman aky kilide soktu at. Zindan ka
ranlk. ok aada, zindann kuyusunun dibinde grnr g
38

rnmez bir k ipiliyordu. Glbahar yordamlayarak eski, bu


saray yaplmadan yzlerce yl nce kayaya oyulmu ta merdi
venleri indi. Zindann dibinde hibir kprt gzkmyordu.
Her ey dmdz, azck n ipiltisinde dibe km kaim bir
tortuydu. Zindanda hi rutubet kokusu yoktu. Aalardan ek
i bir tavlanm deri, post kokusu geliyordu.
Glbahar merdivenin dibinde durup, zindann dibini se
meye alt.
"Sofi, Sofi!" diye de usuldan seslendi.
Glbaharn sesini duyan Sofi, don gmlek, telala merdi
venlere atld:
"Buyur Sultanm," dedi. "Sen nasl geldin buraya? Paa he
pimizin boynunu koparr. Haydi git. Buraya gelen ilk kadn, bu
zindan yapld yaplal sensin. Haydi, haydi, haydi k dar.
Buraya gelirken seni kimse grmedi ya..."
"Ahmet nerede? Ona haber ver."
"imdi, imdi," dedi Sofi gitti.
Karanlk ar tortunun iinden bir sre fsltlar geldi, son
ra her ey derin bir sessizlie gmld. Glbaharn yrei kt
kt atyor, zindann souk kayalnda yanklanr gibi oluyor
du. Ya da Glbahara yle geliyordu.
Bekliyor, kimse gelmiyordu. Bekledike cokusu artyor,
yrei daha ok, vurulmu bir ku yrei gibi rpnyordu.
Glbaharn bu hali aadan, tortudan bir karart, upuzun
ayaa kalkp yrynceye kadar srd. Kz yryp gelen ka
rarty grnce bir ho oldu. Eli aya zld, ba dnd, du
vara tutunmasa decekti.
Ahmedin soluunu yznde duyunca birden kendine gel
di. kisi de bir sre yle durdular kaldlar. Hibirisi konuamyordu.
nce Ahmet:
"Glbahar," dedi, "sen misin?"
Glbahar:
"Benim," dedi duyulur duyulmaz.
Sanki ok eski zamanlardan beri dosttular, sevgiliydiler,
candlar, ikisini de bir sevgi bulutu sard. Scak, gzel, dost...
Btn zindana dald bu sevgi. Ve zindanda bir sr knal
39

Glbaharla Ahmedin bulutuklardr

40

keklik vard. Sofi nereden bulmusa bulmutu. Keklikler gece


yars, sabaha kar, dal len, ne zaman olursa olsun keyifle
nince tyorlard. Aada tortunun iinden bir keklik sesi gel
di. Glbahar bu beklemedii ses irkiltti. Elini uzatt, Ahmedin
elini tuttu, merdivenlerden yukarya ktlar, zindann kulesi
nin oraya vardlar. Ovadan yanayd kule. ki adm teleri ucu
buca belirsiz, derin uurumdu. Uzaklarda yldzlar, ova, ince
cik kalm tepelerin stne bir ulu karanlk, Arnn glgesi
kmt. Arnn stnde ok eski, bir yan silinip krlenmi,
donuk bir ay aslm duruyordu. Az sonra ayn stn kapkara
bir bulut rtt. Glbahar Ahmedin elini brakmamt. Gittike
elleri yanyordu...
Sabahn ilk horozlar terken kulenin dibinden kalktlar.
Bir yalm paras ortadan koparcasma elleri biribirinden ayrl
d. Glbahar hi ayrlmak istemiyor, gn batmcaya kadar bura
da, bylece susarak, Ahmedin elini tutmann korkun tadn
srdrmek istiyordu. Bundan sonra alaca kan varsn topra
sulasmd. Ahmedin elini bir daha tuttu. ki yalm yeniden bir
leti. Ortalk gittike yordu. Gene elleri biribirinden ayrld.
Ahmet yrd gitti, zindana girdi. Glbahar ar zindan kap
snn Ahmedin ardndan kapanan sesini duydu. Bir sre bom
bo ne yapacan, nereye gideceini bilemez orada durdu,
sonra elindeki Memoya vermesi gerekli anahtar grd. Zinda
nn kapsna yrd, Memonun odasna geldi. Odann kaps
ak duruyordu, Memo ierde yoktu. Bir telaa kapld, Memoyu koarak btn sarayda aramaya balad. Memoyu sarayn i
surunun dnda, byk kapnn sama oturmu, belini de du
vara dayam buldu. l gibiydi, hi kprdamyordu. Glbaharm ayak sesi de Memoyu kendine getiremedi.
Glbahar Memonun kula dibinde anahtar akrdatt.
Memonun yznde, tutumunda hi deiiklik olmad. Glba
har onun banda, bekledi bekledi, tekinde hibir deiiklik
olmad. Aklar kucana brakp:
"Sa ol Memo karde," dedi. "Bu iyiliini lnceye kadar
unutmayacam. "
Memoda gene hibir kprt olmad. Glbahar ondan uzak
lat ve gn dodu.
41

Ahmet zindann dibinde imdi yapayalnz bir ta gibi kalakalmt. Bu gerekleen mucizeye, Glbaharn scak bysne,
scack kadn kokusuna bir trl inanamyor, bu gece ona bir
d grm gibi geliyordu. Bir an ikircikleniyor, d m ger
ek mi, diye kendi kendine soruyor, iliklerine kadar sevdayla,
mutlulukla doluyor, sonra gene boluuna, inanmamazlma,
yalnzlna dnyordu.
Demek at bunun iin geldi de kapsnda durdu. Demek
Tanr byle yazm. Bu at, bu kz bana Tanrnn, Arnn arma
andr. Buna layk olmak gerek. Glbahar bir Ar iei gibi
keskin kokulu, ktr ktr salkl, ba dndrcyd.
"Sofi kaval ver," dedi.
Sofi ona kaval verdi. imdi Sofi, Musa Bey ve zindan, kek
likler yepyeni, duyulmam bir hava dinliyorlard kavaldan.
Glbahar bu havay iitse sevincinden deli divane olurdu.
O gn Glbahar hi durmadan btn gn konan iinde
dnd durdu. Dalgn, uyurgezer, hibir ey yemeden, hibir
eye elini srmeden... Babas Ahmedi brakmayacakt. Braksa
da onlar hibir zaman kavuamayacaklard. Bir paa kzn hi
bir zaman bir dalya vermezdi. Hem de byle asi bir dalya.
Zindandan gelen kaval sesini duyunca kendine geldi. Te
peden trnaa btn bedeni mgt.
Ahmet zindandan ksayd, bir gece gelseydi, onu atnn
srtna atsayd, srseydi bol ceylanl le... Orada uzun adrl
Krt obalar, oymaklar vard. Ve Krtler konuksever olurlard.
Bir de Arda insanna bir baka trl bakarlard. Bir baka
dnyann yaratym, kutsal bir eymi gibi. Ama nerede
olursa olsun babas onu buldurur, ldrtrd. Osmanlmm eli
kolu uzundu, ta dnyann teki ucuna kadar, Ahmedi de ld
rrlerdi. i yanyordu.
Bu gece de Ahmede gitmeliydi. Her gece. Ama babas du
yarsa Ahmedi de ldrrd, onu da. Memoyu da ldrrd.
Memonun hali bir hotu. O kadar altn almamt. Ve aklar
ona vermi km gitmiti. Memoyu dndke, onun acl
yz gzlerinin nne geldike kahroluyor, elinden geldike
Memo dncesini kafasndan kovmaya alyor, onu hi d
nmek istemiyordu. ok derinden bir eyler sezmiti, ta eski
42

den beri Memoda, Memo ona her zaman bir ho davranmt.


Memoya giderken ne pahasna olursa olsun Memonun onun is
teini yerine getireceini biliyordu.
Her gece, o burda, zindanda kald srece onunla bulu
mak istiyordu. Ama her gece Memodan ak nasl istenir, onun
o acl yzne nasl baklrd. Memo lmden beter bir ikence
ekmiti, aky verirken. Bu Glbaharm deil, hi kimsenin g
znden kaamazd.
Glbaharm iindeki btn duygular bakaldryordu. Her
eye, babasna, geleneklere, saraya, Ardama, btn dnyaya
bakaldryordu.
Divandan babasnn tok, gr sesi geliyordu. Mahmut Han
ok yakkl bir adamd. Krte konutuu zamanlar ok daha
candan, scak, yakkl oluyordu. Ulu bir kartala benziyordu.
Glbahar da imdiye kadar yalnz babasn severdi. Ona hay
rand. Babas da kznn onu sevdiini bilirdi.
Akam oldu, gn batt. Glbahar sarayn iinde doland
durdu. Dolayor, bir trl divann nnden ayrlamyordu.
Divandan el ayak ekilmiti. Glbahar bunu seslerin kesilme
sinden anlad. Babas imdi yats namazna durmu olmalyd.
imdi varsam, diye dnd Glbahar, Mahmut Hann
ayana dsem, ben senin kzn deilim Mahmut Han, evine
umucu geldim. Dizlerim stnde srnerek umucu geldim.
Ahmedi bana bala Hanlar Han Mahmut Han. Soyunu inkar
etme Mahmut Han. Senin soyun n byk Ardan olur, de
dem sylerdi, hi duymadn m Mahmut Han? Evimizin yann
da kartallarn yuvas varm eskiden, desem...
Bir seferinde, az kalsn, kapy bir asker atnda ieri gire
cekti. Kendini zor tuttu. Varp Hann ayana kapanacakt. Y
rei azna geldi. Srklenerek divann kapsndan uzaklat.
Kendisi iin olsayd, i kolayd. i anlarsa babas Ahmedi ldrtrd.
Gece yarsna kadar uyumad. Btn Beyazt kasabas de
rin bir uykuya varmt. Arada bir zindandan gelen birka zin
cir akrtsndan baka bir ey duyulmuyordu. Glbahar uzun
bir sre yatann iinde dnd durdu.
43

Bu iin sonu yoktu. Bir gn nasl olsa yakalanacak, babas


Ahmedi ldrecekti. Bu sarayda imdiye kadar gizli kalm
hibir ey yoktu. Dn bir, bugn iki, kz kardeleri onda bir de
iiklik olduunu sezmilerdi. Bulumalarn ya birisi grr,
yarn sabah btn saray alkalanrd, ya da zindanc Memo
korkusundan babasna haber verir, cann kurtarrd. Memo ha
ber verir miydi?..
Btn bu dnceler, korkular onu yatanda daha fazla
tutamad, yataktan kt, bir anda da kendini zindann kapsn
da buldu. Orada bir sre doland durdu. Memonun kapsna
vard. Bir sre de orada durdu kald. Cesaret edip de kapy
alamyordu. inde korkuya, utanca, acya benzer duygular biribirleriyle atyordu. erde Memo onun kapda olduunu
sezmi, dnyordu. Birden kapy at. Glbahar onu grn
ce hemen geriye dnd yrmeye balad. Memo arkasndan
seyirtti, ona aklar uzatt, odasn gsterdi.
"Burada konuun," dedi, ksk, duyulur duyulmaz bir sesle.
Glbahar zindann demir kapsn var gcyle at. Ta
merdivenlerden aaya indi.
"Sofi, Sofi," diye seslendi.
Ahmet soluunu tutmu akamdan beri onu bekliyordu. O
gittiinden beri her an bekliyordu. Bir trt duymasn ayaklanveriyordu. Hemen Glbahara kotu. Eller birer yalm gibi biribirine kavutu.
Memo neden odasn gsterip burada konuun demiti.
Memo bir ermi miydi? Bu kadar cmert, byle bir insan bu
yeryzne gelebilir miydi? Glbaharm iine bir eziklik geldi.
Ahmedi baka yne, gene zindann stne, zindan kulesinin
sama, douyu gren uurumun bana gtrd. Duvarn dibi
ne ktler. El ele hi kprdamadan yle kaldlar, yrek yre
e. Gecenin sessizliinde biribirlerinin kanlarnn szln
bile duyuyorlard.
Glbahar, yank, at gibi bir sesle:
"Doru mu? " diye sordu.
Ahmet:
"Ne?" diye soruyu kartlad.
Glbahar:
44

"Krk gn iinde at getirmezsen babam senin de, Sofinin


de, Musa Beyin de ban vurduracakm."
Ahmet:
"Doru," dedi.
Glbahar bir inilti gibi konutu, ama ne dedii belli olmad.
"Beni hatrladn m?" diye sordu. "Hani yaylada Kp gl
nn stndeki toyda?"
Glbahar:
"Hi aklmdan gitmedin," dedi. "Koer ba endin. Sen de
beni?"
Ahmet:
"imdiki gibi gzlerimin nndesin. Ayak bileklerinde kr
mz mercandan halhallar vard."
Glbahar, tatl, kendinden gemi, bir d iinde uuyor
du. "Yaylada," diyordu. "Kp glnn stnde, uzun sal bir
dengbej gn, gece Siy Ahmede Silivi trksn sylemi
de bitirememiti. Daha bandayd trknn."
Ahmet:
"O, o trky krk gn syler," dedi. "ok uzundur."
Glbahar;
"At gelmezse, babam nz de ldrr," diye derinden
iini ekti. "Aaah!"
Ahmet:
"Bizim boynumuzu vurduracak, vurdursun. Ama yz ya
nda Sofinin de boynu vurulur mu? Bu zulm ite," dedi.
"Dnya dnya oldu olal yaplmam, grlmemi, duyulma
m bir zulm. Yazk Sofiye. ok kocalm. Ama hi aldrm
yor. Boyuna kaval alp glyor, oynuyor, iki bklm beliylen.
Yazm geliyor Sofiye. ok yazm geliyor. Elimden bir gelir
olsa kurtarrdm Sofiyi. Bu yataki bir insann boynu vurdurulamaz. Paa diyormu ki ilk nce Sofinin boynunu vurduraca
m, onlarn gzlerinin nnde diyormu."
Glbahar:
"Hi kimse ldrlmesin," dedi.
Ahmet sustu.
Glbahar onu kucaklad.
45

Ahmet:
"Paa duymasn, seni de ldrr," dedi.
Glbahar:
"ldrsn," diye karlk verdi, doygun, meydan okuyan
bir sesle. "Varsn ldrsn."
Ahmet:
"Musa Beye de yreim yanyor. Benim yzmden. At
getirtsem mi? Sofinin, Musa Beyin cann kurtarsam m? Ama
at bizimkiler vermezler. Verseler ben zindandan knca onla
rn yzne nasl bakarm? Bir canndan korktu da hak armaa
n atn Paaya geri verdi, derler. Kimsenin yzne bakamam.
Ama Sofinin, Musa Beyin can?"
Glbaharm boazna bir yumruk gelmi tkanmt. Ban
Ahmedin omuzuna koydu. Durmadan alyordu. inden hep,
at batsn, at batsn, batsn, diyordu.
afan horozlar tt. Arnn yamacna yapm gne
kpkrmzyd. Gne deil de iri yuvarlak, parl parl yanan
billur krmzs bir elmaya benziyordu. Camdan bir elmaya.
Elleri bir yalm gibi biribirinden koptu. Ahmet zindana y
neldi. Glbahar orada kmldamadan onun ardndan bakt kal
d. Ayaa kalkacak derman kalmamt dizlerinde. Gn len
oluncadr ki ancak yerinden dorulabildi. Bouluyordu.
Babas ldrrm demise, ldrecekti. Padiahtan ferman
gelse ldrrd. O gn bugndr, hi kimse onun bir szn
den dndn grmemiti. Ahmet de ok kt durumdayd.
At verip zindandan ksa artk dalarda, dallarn gznde
bir l olacakt. Sofinin, Musa Beyin suu? Ahmet onlar kendi
siyle birlikte lme nasl srklerdi?
Bunlar bylece hem Ahmet, hem de Glbahar dnyor
lard. lmek bile kurtaramyordu Ahmedi.
Glbahar iin en kck bir umut yoktu. Ama hi,
hibir trl bir k grnmyordu, hibir yerden. Umutsuz
luk ar bir su gibi drt yanndan ykseliyordu. Onu boa
cakt. Bir mrde krk gnlk bir mutluluk... lene kadar b
tn sevinci bu olacakt. Krk gnlk bir sevin. O da bir l
nn elini tutmann sevinci, ba vurulmu bir adam kucakla
46

mann sevinci... Ahmet at getirse, teslim etse, ba vurulmayp kurtulsa bile, Glbahar onu bir daha bir mr gremeye
cekti. Ahmet dana ekilip gidecek, o burada sarayda tek ba
na, kuyunun dibindeki ta gibi kalp kalacakt. Onun iin
yaam bitmiti. stelik Ahmet at da vermeyecekti. Glbaharn gznn nnde onun ban vuracaklar, kanl ban sr
a geirip alay alay kasabada dolatracaklard. Srma sakal
lar kana bulanacakt. Ben pmeye kyamazdm, bulayacaklar
kzl kana, diyor alyordu.
Ve kalenin burcundan aa frlatp atacaklard bedenini
Ahmedin. Ta uurumun dibine kayalara arpa arpa param
para decekti.
"Benim pmeye kyamadm," diyor, bir at olmu, can
n diine takm Ahmedi kurtarma areleri dnyordu.
"Varsn o yaasn da bir daha lnceye kadar yzn gr
meyim. Varsn yaasn da... Varsn yaasn. Dalarda kurt s
rs kadar ocuklar olsun. Varsn o yaasn da, ben leyim."
Belki bir umut vard. Musa Beyin babas olunu byle bra
kacak myd ki ban kessinler? teki Krt Beyleri... Musa Bey
onlarn yalanlarna kurban olmutu. Onlar gitseler de Sofinin,
Ahmedin, Musa Beyin ba iin u at verin, Arllar, deseler,
dallar at onlara vermezler miydi?
Dallar sert adamlard. Hi kimseyi dinlemezlerdi ama,
umucuyu, yakarcy da kim olursa olsun, niin olursa olsun
kolay kolay eli bo evirmezlerdi. Arda her ey gelenekti.
Kimse gelenein dna kamazd. Azck bir umut belirdi Glbaharm iinde.
Sonra birden akima dt. Ya ben gidip de dallardan at
istesem? Hele bir kadn hi mi hi kurnazlard. Beyler babam
dan korkarlarsa, dallara gitmezlerse, ben gideceim, ben da
llara... Ahmedimi kurtaracam. Bir daha da lene kadar yz
n grmeyeceim. Bir kurt srs gibi ocuklar...
i gvendii birisine amalyd. Belki de dallara kendisi
gitmeliydi. Ya da Musa Beyin babasna bir haber uurmalyd.
Dallara gitsin diye.
kircik iinde sabah etti. Ana bir, baba bir kardei Yusuf
onu ok severdi. i Yusufa asa, Yusuf kendisini ldrmez
47

Glbahann kardei Yusufa gidip her eyi anlattdr

18

miydi? Yusufa gvenilir miydi? Yusuf at istemeye kendisiyle


birlikte gelir miydi? Haydi Yusuf her eyi kabul etti diyelim,
dallar onu Ahmedin yerine tutsak almazlar myd? Kendisi
tek bana gitse orada alkoymazlar myd? Glbahar, dallara
hakszlk ediyorum, diye kendi kendine kt. Onlar babam
gibi deiller, konuk gelmi, yakarc gelmi bir insan tutsak kl
mazlar. Onlar kendilerine umucu gelmi bir kadna ne iin
olursa olsun dokunmazlar, bir kadn onlara ne yaparsa yapsn
ona el srmezler.
Yusufun odasna gitti. Yusuf daha uyumam, sedire yan
gelmi eski bir klc bileyliyor, parlatyor, naklarn, yazlarn
ortaya karmaya alyordu.
Glbahar grnce glmsedi:
"Ne o Glbahar," dedi, "bu gece vakti?"
Glbahar gitti onun yanma oturdu. Yusufun ince, uzun so
luk bir yz vard. Sanki yz hi gne grmemiti. Yusuf
ok da uzun boyluydu. Bir ho, Glbahara bakt. Gzleri soru
doluydu. Glbahar kardeinin boynuna sarlp alamaya bala
d. Byle bir sre aladktan sonra Yusuf souk, buz gibi bir
sesle sordu:
"Ne var, neden alyorsun Glbahar?"
Glbahar:
"Derdime areyi bulsan bulsan, sen bulursun Yusuf," dedi.
Yusuf byk ela gzlerini kocaman kocaman at:
"Derdin ne?"
Glbaharm dudaklar titredi. Bir sre konuamad, sonra:
"Beni lmden sen kurtaracaksn."
Yusuf bir iyice ard, telaland:
"Ne oluyor sana kz?" diye bard.
Glbahar:
"Babam onlarn boynunu vurduracak. Bunun nne gee
lim. Gidelim dallara, at onlardan isteyelim. Biz istersek at
dallar bize verirler. Yusuf kardeim, haydi gidelim dalla
ra... Olur mu?" diye abuk abuk konutu.
Yusuf:
"Sana ne?" dedi. "Onlardan sana ne? Babam hakl olarak o
hainlerin ban vurduracak. Sana ne onlardan?"
49

Birden szn bak gibi kesti, dik dik Glbahara bakt:


" Yoksa Glbahar," diye grledi. " Yoksa?"
Glbahar:
"yle," dedi duyulur duyulmaz bir sesle.
Yusuf ayaa frlad:
"O Ahmet, yle mi? Babam seni ldrr. ldrr! Babam
seni ldrr, ldrr..."
Yusuf odann iinde gidip geliyor, gittike de kendinden
geiyor, bir tuhaf, eski bir ate halay ekiyor gibi oluyordu.
Durmadan da:
"Babam seni ldrecek, ldrecek... ldrecek, ldre
cek..!" diye syleniyordu, sayklar gibi...
Hi durmuyordu. Korkudan gzleri bymt. Akln
oynatm sand Glbahar.
"Yusuf sen delirdin mi?"
Yusuf uzun uzun gld:
"Sen delirmisin, sen! Sen delirmisin, sen... Babam seni l
drecek."
Glbahar son bir gayretle:
"Yusuf, Yusuf, Yusuf," dedi. "Benimle at almaya gelecek
misin?"
"Sen delirdin mi, sen delirdin mi?"
"Ama onlarn, Ahmedin boynunu vuracaklar at gelmezse.
Ben de kendimi ldreceim."
"Sen kendini ldrme Glbahar. Ne olur ldrme. Ben ata
gidemem. Babam seni ldrecek. Olur mu Glbahar, kendini
hi ldrme. Olur mu Glbahar?"
Yusuf aknd, korkmutu. Glbahar da onun korkusu,
tela akna evirmiti.
"Senden umut yok," diye onun ellerine sarlarak inledi
Glbahar. "Yalnz bunu kimseye syleme Yusuf. Anama bile...
Glistanla Glriz duyarlarsa beni ldrrler. Beni para para
ederler. Kimseye syleme, olur mu?"
"Hi syler miyim?" dedi Yusuf. "Sonra babam seni para
para eder. Her paran da bir kpee verir. Hi syler miyim?
Sen de kimseye syleme Glbahar."
50

Yusuf bir tuhaf olmutu. Bir rknt iindeydi. rkm,


kanatlar arasna yumulmu kck, korkmu bir kua dn
mt.
Glbahar Yusuftan hi byle bir davran beklemiyordu.
Yiit, soukkanl, mert grnrd. Nasl da aldanmt. Yusuf
gider, babasna olan biteni haber verir miydi? Kim bilir. O, y
lesine ok korkmutu ki, korkusu ona her eyi yaptrrd. Yusufu odasnda bir aknlk, yumulmu bir korku olarak brakt
kt.
Ardamm doruuna yakn yerinde, gneybat yamacn
da bir gl vardr, adna Kp gl derler. Bir harman yeri byklndedir gl. Som mavi bir sudur. Kuyu gibi. Krmz,
keskin, ltl kayalklarn dibindedir. Her yl bahar gzn
aar amaz Ardamm tekmil obanlar gln kysna gelir
ler, gne damgal kepeneklerini bakr topran stne serip
gln kysna sralanrlar, kavallarn karp doan gnle bir
likte Ardamm fkesini gnbatmma kadar alarlar. Arda
obanlar gzel, kara, kederli gzldrler. Uzun, ok gzel par
maklar vardr. Bazsnn gr, altn sakallar dalgalanr. K
ck bir ak ku obanlar gln kysnda kaval aldklar srece
stlerinde dner durur. Gn kavuunca obanlar karanla ka
rp giderler. Ve tam bu srada da tepede dnp duran ak ku
gln stne szlp iner, kanadn suyun som mavisine dal
drr, sonra o da obanlarla birlikte, karanla karr. Kanadn
dedii yerde gl incecikten dalgalanr, ince dalgalar genile
yerek, gelir, bakr kylara vururlar. Sonra, iri bir atn glgesi
gln stne der, szlr gider.

Saray, dan gney ucundaki dzlkte, bir kayann stne


kurulmutu. Alt yan derin bir uurumdu ve uurumun dibin
den ova balyordu. Ovadan byk yollar geerdi. Beyazt ka
sabas saraydan douya, Ardamm yamacna doru toprak
daml evleriyle svanmt.
Ulu bir kayann dibinde gr, ak sal Hsonun demirci
dkkannn btn gece yanard. Ve sabahlara dek, dkka
nn kapsndan darya, karanla top top kvlcmlar fkrrd.
51

Bazan kvlcmlar durmadan ulu bir sel gibi btn gece karanl
a akard. Mahmut Han keyifli olduu geceler penceresinden
sabaha kadar Hsonun kapsndan geceye akan kvlcmlara
bakard.
Hsonun ya belli deildi. Demirci dkkannda be oluy
la birlikte alr, ok gzel, altn ileme, keskin, krlmaz kl
lar dverdi. Kendini bildi bileli paa sarayna, bey konana
admn atmamt. Ramazanda oru tutmaz, hi namaz klmaz,
hi dua etmezdi. Bazlar Hsonun atee taptn sylyorlar
d. Baz geceler krn ekiyor ekiyor, dkkann ii, kaps
kvlcmlar iinde kalyor, Hso bu atein nnde dize gelip, el
lerini atee ayordu.
Hso yaz k stne hibir ey giymiyordu. Bacaklarna
yalnz ok kaim bir al doluyor, beline krmz bir kuak bal
yordu.
Glbahar umutsuzluk iinde pencereden bakt. Btn ka
saba uykudayd. Hsonun dkkannn kapsndan kvlcmlar
akyordu geceye, top top...
Ve ierde, zindanda Sofi derinden derine kavalyla Ardanm fkesini alyordu. Uzakta, aada Beyazt ovasnda bir
at kiniyordu, delirmiesine. Telal, korkak.
Glbahar:
"Sofi," dedi.
"Sofi sana kurban," diye kavaln kesti Sofi.
Glbahar:
"Az kald," dedi. "Boynunuzu vuracaklar. Bir are yok
mu?"
"Yok," dedi Sofi.
"Sen buradan ksan, alp at getirsen, boyunlar vurulmasa..."
"Olmaz," dedi Sofi. "At gelmez. Sofi senin gzel dillerine
kurban."
Gecede Sofiyle bir sre kar karya kaldlar. Ne Sofi ko
nutu, ne Glbahar.
"Ama olmaz," dedi Glbahar. Sesi lm. "Hi olmaz. G
nah, zulm. Olmaz ki... Bu saray yklsn," dedi, sesi iyice lerek.
Sofi:
52

"Bu saray yklsn," diye onun l sesine kendi yumuak


sesini katt.
"Bir at iin, ne var, drt cana deer mi?"
Sofi:
"Bu saray yklacak," dedi. "O bir at deil, bin saray..."
Glbahar:
"Hibir are yok mu? Sofi, ben gideyim mi daa? Varp
Ahmedin eline obasna, Ahmet, Sofi at istiyor diyeyim mi?"
Sofi:
"Olmaz," dedi.
Glbahar:
"Ben gideyim, babamn ayana deyim mi, attan vazge
sin diye?"
Sofi:
"Olmaz gzelim," dedi. "Olmaz Sultanm. Bir can iin de
er mi? Sofi senin dillerine kurban olsun, gzel konuan, ballar
akan... Sofi senin salarna kurban olsun, srma tel... Sofi senin
gzlerine kurban olsun, ceren baklm... Sofi senin boylarna
kurban olsun, suna boy... Sofi senin yreine kurban olsun,
Leyla sevda... Hem de bir ate harman... Her eyin bir aresi
var, bu akn sonu yok. Sofi senin aresizliine kurban olsun.
Senin iin bylesi daha iyi... Sofi senin umutsuzluuna kurban
olsun."
Glbahar:
"Biliyorum," diye derinden inledi. "Bu benim iin daha iyi.
Biliyorum, er ge ikinizin de babam boynunu vurduracak. Ama
az kald Sofi. Yaknda boyunlarnz vurulacak. Ben de varp si
zin mezarlarnz stnde kendimi ldreceim. Ayana d
tm Sofi, bize yardm et."
Sofi, bir daha konumad. Glbahar konutu, ne dediini,
ne sylediini bilmeden. Sofi ta kesildi, Sofiden bir daha ses
kmad.
Glbahar oradan ayrlrken Sofi kavalna yumulmutu. So
fi sabaha kadar kaval ald.
Glbahar pencereden geceye bakt. Hsonun dkkanna
bir daha bakt. Uzakta, ycelerde Arda derinden gmbr
dyor, arada srada da koca da soluklanyor, rperiyordu.
53

54

Hsonun kapsndan bir top daha kvlcm darya, geceye


akt. Dan soluuna, eki sesleri tek tek kart.
Glbahar yerinde duramyordu. Btn bedeni, kafas, duy
gularyla bir are aryordu. Uan kutan, akan ylandan car
umuyordu. Doluya koyuyor almyor, boa koyuyor dolmuyor
du. Gz hibir ey grmeden sarayn iinde drt dnyordu.
Birden tp diye aklna geldi.
"Bu Hso atee tapandr. Bir bycdr. Bir de iyi insan
dr. Belki bu derde bir are bulur," dedi.
Hemen darya kt, doru demirci dkkanna yolland.
Bir top kvlcmn arasndan ieriye dald. Dkkann ii scakt
ve Hsonun bedeninin yukars her zamanki gibi plakt. Glbahar grnce hi armad. Bir eli krndeydi. Krn
ekerek yle dnd bir bakt. Sanki Glbahar oktandr bekli
yordu. Yznde yle bir hava belirdi. Krn durdurmad.
Bir sre ateteki demire bakt. Kor gibi demiri ocaktan ekti, r
sn stne koydu, balyozu indirdi, demirden btn dkkan
dolduracak kadar kvlcm fkrd.
Hso neden sonradr ki glmsedi:
"Ho geldin Glbahar Hanm," dedi.
Glbahar sevindi.
Sesi ok salam, dost, yaratcyd.
Glbahar, nce at hikayesini olduu gibi anlatt.
Hso:
"Biliyorum," dedi.
Sonra akima geleni, Ahmedi, Sofiyi, Musa Beyi anlatt.
Hso:
"Biliyorum," dedi.
Sonra Glbahar, Ahmede kar sevdasn anlatt. Hso ne
biliyorum dedi, ne de bilmiyorum... Dncelere dald gitti.
"Gelecek hafta cumartesi gn kalede onlarn ban vur
duracak babam," dedi Glbahar. "aresi yok mu hi?"
Hso karlk vermedi. Hep yle dnd kald. Ocaktaki
kzler yava yava karard, demir soudu, buz gibi oldu Hso
yerinden kprdamad.
Horozlar terken ban kaldrd:
55

"Yarn gece gel hele bana... Belki bir yolunu buluruz. Belki
bir aresini!"
Glbaharm iine bir k koydu.
Gn Arnn yamacna yapm, yle duruyordu. Krmz,
souk... nceden, dadan aa bir yel esiyordu, souk, krlr
gibi... tr tr eden bir yel.
Glbahara akam hi olmayacak gibi geliyordu. Sarayn
demirci dkkanna bakan penceresine oturmu, gzlerini krp
madan oraya bakyor, bir bynn gereklemesini bekliyor
du.
Dkkann kapsndan bir top ak ku frlyor, bir top daha,
bir, bir daha. Sarayn g apak kesiliyordu. Birden sarayn
btn kaplar alyor, Ahmetle Glbahar kendilerini Ardamda Kp glnn yannda, ulu kartallarn arasnda el ele bu
luyorlard. Gz gze gelip glyorlar, gelip glyorlard.
Gn akam oluncaya kadar, demirci dkkannda daha ne b
yler gereklemedi. Glbahar kendisini Arnn fkesindeki
kzn yerine ka kere koyup mutlu olmad.
Ve gn batt zaman artk Glbaharm hali kalmam, el
den ayaktan kesilmiti. Yerinden kprdayamayacak bir du
rumdayd. Gece yars horozlar tt zaman bir kle haline
gelmiti. Duvarlara tutunarak, yrei bir ku yrei gibi rp
narak Hsoya gitti.
Hso kzn yar l hale geldiini anlad, "eyvah," dedi
kendi kendine, "bu kadar olduunu bilmiyordum. Bir gnde
lvermi kz."
Hso da dnm tanm, bir yolunu bulamamt.
Ama Glbahar onun yzne ylesine bir bakyordu ki... Bir a
re bulamadm demenin mmkn yoktu.
Hso:
"Kzm," dedi, "onlarn ba vurulmadan ben at getirme
nin bir yolunu bulacam. Yalnz sen, u aadaki kyde, ker
van yolunun stnde, bir Kervan eyhi var, sen ona da bir git
hele."
Glbahar:
"Ben Kervan eyhini biliyorum," dedi. "Ama o kimseyi ka
bul etmez ki..."
56

Kervan eyhi ok yalyd. Uzun, ak sakal gn vurmu


kar gibi parlard her zaman. Gece gndz byk, kaim, ok
tyl bir ay postunun stnde otururdu. Klm, bir to
pak kalmt.
Evinin nnde ulu bir mee aac vard. Mee aac da Ker
van eyhi kadar kutsald. Belki de ondan daha ok. Aacn, Ker
van eyhinin birok kerametlerini anlata anlata bitiremiyorlard.
Az ilerden byk kervan yolu geerdi. Arabistandan,
Trabzondan, btn Anadoludan gelen yollar burada birleir
rana, Turana, Hindistana, ine Maine buradan giderdi. Bu
yoldan geen kervanc kim olursa olsun, hangi milletten olursa
olsun, azdan az, oktan ok bu meenin dibine paralar brakr
d. Kervanclarn brakt paraya hi kimse el srmezdi. Para
lar meenin kknde yle ylr kalrd. eyh bayramdan bay
rama bu paralar fkaralara paylatrrd. Hibir kervanc, ey
hin meesinin dibine para brakmadan geemezdi. Para brak
madan geenler stne, onlarn felaketli sonular stne kor
kun hikayeler anlatyorlard.
Her gece de meenin stnde kervankran yldz gn do
uncaya kadar yalbrdayarak salnr dururdu. Yolunu yitirmi
kervanlara yol gsterir, ba skm kervanclarn imdatlarna
koard.
Hso:
"Sen ona benim gnderdiimi syle, olur mu?"
Glbahar oraya gitti, mee aacna, eyhin kapsnn eii
ne yzn srd, Hsonun selamn eyhe gnderdi, eyh onu
kabul etti.
eyhin mavi gzleri yldz gibiydi. Pirpak, aydnlk, hi
bulanmam bir kaynaa benziyordu eyh. Glbahar onun
nnde niyaza gelip omuzundan kere pt.
"Ben bir kervancbaym eyhim," dedi. "Bir kervancbaym ki dalarda kaldm, sana geldim. Yolumu ardm. Bir
kervancbaym ki Arnn tepesinde frtnaya tutuldum, sen
imdat eylemezsen hepimiz krlacaz. Bir yar canl kuum ki
geldim evinin nndeki meeye kondum. Alc kular yremde
dolanp dururlar. Gagalarn bilemi, rnaklarm karmlar,"
dedi. "Yreimi oyarlar."
57

Kzn bu hali eyhe ok dokundu. Glbaharm gzelliine


de hayran kald.
"Derdini anlat kzm."
Glbahar batan sona hikayeyi ona da anlatt. eyh elini
sakal arasna sokup derin dncelere dald. Sonra da gzn
evinin stnde salnp duran, mavi bir yn ate gibi parlayp
snen kervankran yldzna dikti. ok dnd. O kadar ki,
nnde diz kp kalm Glbaharm btn bedeni uyutu.
"Var git kzm," dedi en sonunda. "Ahmedin boynu vurul
madan bir eyler olacak. Sofinin, Musa Beyin boyunlar vurul
madan... Yldzn bir yan karard, bir yan k iinde. Var git
kzm muradna ermeni dilerim. Git byle syle demirciye.
Atn bir aresine baklacak. Var syle ona buraya gelsin."
Glbahar oradan ayrld, ba dnyordu, iindeki umut
azck yalazlamt. Saraya gitti, beklemeye balad. Ama
ii iine smyordu. eyhe, demirciye, mee aacna, kervankran yldzna gveniyordu, gveniyordu ya, babasnn da fke
si gn getike boyunlar vurulacaklarn gn yaklatka art
yordu. Hi kimse yanma yaklaamyordu. Hi kimseye bir tek
szck sylemiyordu. Yalnz, tek bana bir homurtu, bir fke
olarak sarayda kendi kendine kuduruyordu. Sararm solmu,
avurdu avurduna gemi, kamburu kmt. Onu yiyip bitiren,
onu bu hale getiren, onuruna dokunan bir eyler vard bu ite
ama, ne olduunu kendi de bilmiyordu.
Glbahar artk zindana gitmeye korkuyordu. Memo ona
bir dkne, bir hastaya, bir aresize davranr gibi sonsuz, s
nrsz bir hogrrlkle davranyor, onun btn onurunu bu
haliyle ayaklar altna alyordu. Memonun her halinde bir ermi
in, bu dnyadan, canndan vazgemi bir ermiin tavr vard.
Gzlerinde de, imdiye kadar hi kimsenin belki de hibir in
sanda grmedii, kederli, umutsuz, derin, sevdal bir bak var
d. Bak ta, demiri deler, insann ta cierine iler derler ya,
yleydi. Dnyann btn kederi, sevgisi gelmi bu ermi yzl
adamn gzlerine birikmiti. Glbahar, o geceden beri Memo
stnde de ok dnmt. Her dediini, kellesini koltuuna
alarak bylenmi gibi yerine getiriyordu. Hem de sonsuz, ula
lmaz bir mutluluk sevinciyle. Glbahara yle geliyordu ki ca-

Kervan eyhinin evinin stndeki mavi yldza baktktan sonra dnddr

59

mm ver Memo, benim iin cann ver dese, Memo sevinten ak


ln yitirecekti. Memo sevdal myd? Memo yangn myd? y
le olsa Ahmetle onu buluturur muydu, hem de en byk bir
mutlulukla? Derisinden, gzlerinden dnyann en byk se
vinci fkraraktan. En byk kederi...
"Memo, Memo, akrabamz Memo, senin bu insanln bu
dostluunu lene kadar unutmayacam. Bu can bu tenden
kana kadar seni unutmayacam."
Ve Glbahar, Memoya gzkmeden zindann kapsnda
dnp duruyordu.
Geceydi, demircinin kapsnda kvlcmlar top top geceye
fkryordu. Yldzlar Ardanm apaydnlk olmu ayaz gece
sinde, gkyzne irili ufakl serpilmilerdi. Hibir ses yoktu.
En ufak bir yel bile esmiyordu.
Glbahar uykusuz, sabah pencerenin nnde etti. Gn r
ken, yrei sevincinden azma geldi. Demirci dkkannn nn
de eerlenmi bir at duruyordu. Az sonra demirci dkkandan
kp ata atlad ve daa doru doludizgin srd. Glbahar onun
nereye gittiini biliyordu. Ve mutlaka at da getirecekti.
Hsonun, Kervan eyhinin mhryle, at getirmek iin
dallara gittii btn blgede duyuldu. Tekmil Arda se
vin iinde kald. Kervan eyhinin mhrn Hso gibi adam
dallara gtrsn de, eli bo dnsn, byle bir ey olamazd.
Kervan eyhinin mhrne kar koyacak, ona yz srmeyecek,
buralarda bir tek insan bulunamazd. Haberi duyan Krt Bey
leri, Musa Beyin babas, arkalarnda srtlarna kei postu geir
mi, balarna kee klah giyinmi atllaryla Beyazt kasabas
na doldular. Hepsi sevin iindeydi. Yalnz hi kimse bu iin
sebebini anlayamyordu. Koskocaman Kervan eyhi bu ie na
sl karmt? Nereden duymutu bir at yznden kiinin
boynunun vurulacan? Kervan eyhinin bu dnyayla, bu
dnyann ileriyle hibir ilikisi yoktu ki...
Onlarn balarnn vurulmasna gn kalmt. Ya o gne
kadar demirci Hso dalardan dnemezse? Sevinlerini kur
saklarnda koyan, yreklerini karartan buydu ite.
Haberi Mahmut Han da duydu. fkesinden deliye dnd.
Kervan eyhinin ardndan azma geleni syledi. Cumartesine
60

Demirci Hsonun at Ardandan alp getirdii,


Paa saraynn kapsna baladdr.

61

urada ne kalmt. Sonra dallar at gene vermeyeceklerdi. O


yabanl kurtlar Kervan eyhinin kendisi gitse at gene vermez
lerdi. Verseler bile... Verseler bile...
Mahmut Han renk renk mermer direkli saraynn byk
salonunda drt dnerken baryordu:
"Verseler bile, verseler bile... At getirip kapma balasalar
bile cumartesi gn onlarn boynunu kalenin burcunda vurdu
racam. Lelerini de kpeklere atacam... Onlar Osmanlya
bir at iin bakaldrm kiilerdir. Ala afakta kanlan akacak
onlarn. O mendebur, o asi, o bin yandaki Sofinin bile..."
Derken, perembe akam Hso at ald getirdi. Sarayn b
yk kapsna balad. Kasabada bir bayram havas esti. Herkes
en gzel giyitlerini giyindi. Kadnlar al vala baladlar.
Glbahar sevincinden deli divane oldu. Memonun halini
bile akima getirmeden hemen Ahmede kotu. Memodaki dei
ikliin, kntnn hi farkna varmad. Kara, gzel gzleri
onulmaz bir kederle ukura gmlmt. Bir yalnzla bat
mt. Ipssz dnyada tek bana yzer gibiydi. Belinden zorla,
halsizce kard aky Glbahara verirken, sanki elleri yoktu.
Ak kendi kendine gitti, kzn ellerine dt.
Memo ayaklar biribirine dolana dolana sarayn kapsna
yrd. Sarayn kapsnda at grncedir ki azck kendine gel
di. At orada yle bal duruyor, ban havaya dikmi geceyi
kokluyordu. Geldi geleli hi kimse ona dokunmamt. Takm
lar gecede donuk donuk parlyordu. Ata korkun bir dman
lkla bakt. Kendisini tutmasa bir klta atm ban gvdesin
den ayracakt. Bu dnceyi bir trl kafasndan atamyor, eli
klcnn kabzasnda atm yresinde, fke iinde, dayanlmaz bir
ldrme tutkusunda dolanp, duruyordu. Btn bedeni terden
suya batp km gibi pslak olmutu.
Ve zindann stnde, uurumun tam stndeki eski, bo
nbeti odasnda Glbaharla Ahmet kucaklamlar, bir altn
sevgi bulutuyla onlar rtmt. Bir ulu sevgi seline kaplm
lar, kendilerinden gemilerdi. lrken, son sevgiyi, btn bir
mrlk sevgiyi bir ana, bir geceye sdrmlard. Kanlar biribirlerinin damarlarnda akyordu. Korkun bir ate, plak be
denlerini birletirmiti, lmn eiinde olmasalar bylesine
bir olamazlar, bir sevda yangnnda bylesine birleemezlerdi.
62

Ahmetle Glbahar sarlm, yatarlarken Memonun gelip


klcn bir damla su gibi stlerine tuttuudur

63

Memo afaa kar onlar uurumun kysndaki eski n


beti yerinde buldu. Ahmedin byk, geyik derisi abasna sa
rnmlar, bir kii olmulard. ylesine can cana. stlerine yar
karanlk afak klar dklyordu. Memo yalmklt ve hr
sndan dudaklarn yemi, byklarn yolmu, yz kan iinde
kalmt.
Glbaharn yz afak nda bir ocuk mutluluundayd. Memo bu yz, karda durup hayranlkla seyretti. fkesi
gittike yatt, uzun klcn gerisin geri knna soktu, oradan
ayrld. Gene atm yanma vard. Gene fkesi ahland. Atm drt
yann bir uuntuda dolat, dolat, ter iinde kald, yeniden
klcn ekti. Klc elinde bir deli uuntuda sarayn dibindeki
uuruma koarak indi, geri kt. Btn kaplar ap, btn sa
ra ydakileri kltan geirmek... Btn canllar... Ayaklar onu
zindana ekti gtrd. Elinde kl eski nbeti kulbesinin ka
psnda gene durdu. Glbaharn yz imdi daha aydnlkt.
Usuldan dudaklar aralanm apak, ocuk dileri gibi dileri
gzkyordu. Yanaklarndaki gamzeler daha da gzellemiti
ve salar Ahmedin yzn rtmt. Ve Memo bu yze hay
ran bakt kald. Byle durur, Glbaharn yzne bir mr, bin
yl bkmadan usanmadan bakard. Ama sabah oluyordu. imdi
uyanacaklard. Btn gece dndklerinden imdi, Glbahara hayran bakarken utanmt. Baktka bakyor, onu bir daha
gremeyecekmi gibi, btn suretini bir daha kmamacasna
gzbebeklerine nakediyordu.
Memo yumuam, utanm gene onlardan ayrld, gene
ata gitti, gene uundu. Sonra birka kere gene kulbeye geldi,
Glbaharn gittike aydnlanan, gzelleen uykuda yzne
hayran kald.

Glbahar en sonunda uyand, ala afakta stlerine gelen


yalnkl adam grd, bunun Memo olduunu, ne yapmak is
tediini anlad, Ahmede biraz daha sokuldu. Bu iin byle bit
mesi daha iyiydi. Ahmet de yalnkl adam grm, hibir de
vinmede bulunmam, o da Glbahara sokulmutu. O da bylesi daha iyi, dedi. Bunun sonu yoktu zaten.

Soluk bile almyorlar, afan iinde aydnlk bir su damla


s gibi duran, stlerine inecek klc bekliyorlard. Memo ke
re var gcyle klcm sevgililerin stne kaldrd, geri ekti.
Bir trl eli varp da klc onlarn stne indiremedi. Onlarn
kendisini grdn ve biraz daha biribirlerine sarlp kenet
lendiklerini, bylece lm beklediklerini gryordu.
Gene sarayn kapsna, ata gitti, gene klcn ekti. Nbeti
ler nbet deiiyorlard. Memo delicene bir hzla yalnkl,
gzleri dnm, bir attan zindana, bir zindandan ata uunarak
gidip geliyor, iri klcndan imek prltlar savruluyordu.
Sonunda klc zindann mavi inke tama vurdu, kltan
kan nlamay btn saray, btn Beyazt duydu. Kl tuz
buz olup her paras bir yana sald.
Eski nbeti kulbesine geldi. Biraz daha hayran bakt on
lara. imdi iyice yumuam, eski ermi haline ulamt.
Bitkin bir sesle:
"Sabah oldu, daha ne uyuyorsunuz?" diye onlar uyard.
Onlar biribirlerine sokulmular, daha gelecek felaketi bekliyor
lard.
"Sabah oldu, haydin kalkn, birisi grecek... abuk olun,"
dedi, kt gitti.
Sevgililer de altn sevgi bulutunun altndan ktlar. Glbahar sarayn kapsna kotu. At orada, ylecene rahat duruyor
du. Gnn ilk klaryla takmlarnn gm, srmas, altn
bir parlt cmbnde yanyordu.
Glbahar doan gne olanca mutluluuyla uzun uzun ge
rindi.
Bu at geldi, artk Ahmet gidecekti. Bir daha hi hi Ahmedi
gremeyecek, btn bir mrn mutluluu bu kadar az sren
bir sevgide kalacakt. Btn bir mr dnp dnp bu gecenin
tadn yaayacakt.
Glbahar:
"ok kr u doan gne, ok kr u parlayan daa,
ok kr Yaradana," dedi. 'Bu da yeter. ok kr..."
Gn domu, bir minare boyu kalkmt. Krt beyleri se
vinli, ar, dik, bellerinde uzun, kaba kllar saraya birer iki
er geliyorlard. Her gelen sarayn kapsndaki atm evresinde
65

yle bir dolanyor, at inceden inceye gzden geiriyor, ok


saygl, attan ayrlp saraya giriyordu.
Sarayn byk, ok direkli divanndan bartlar geliyordu.
Mahmut Han sapsar kesilmiti, fkeden titriyor:
"O at benim deildir," diyordu. "eyhin nnde boynu
muz kldan incedir ama, o at benim deildir. Cumartesi ala a
fakta onlarn boynu vurulacaktr."
Zilan aireti Beyi Mustafa Bey:
"Ben tanyorum Paa, o at senin attr," diyecek oldu, bu
sz bile Paay ileden karmaya yetti.
"Bey, Bey sana, sana diyorum. Yoksa sen de onlarn arasn
da msn? Yoksa sen de mi?"
teki beyler:
"Paa," dediler, "O baka bir ey sylemek istiyordu. Sen
yanl anladn."
"Ben mi, ben mi yanl anladm? Ne demek istiyorsunuz?
Ben mi yanl anladm?"
"Estafurullah Paa," dediler. "Biz yanl anlattk. Sen hi
yanl anlar msn?"
Sonra beyler susup, bir daha da azlarn amadlar. Se
vinleri kursaklarnda kald.
"Evet beyler, cumartesi sabah ala afakta atm alp da ge
tirmeyen hrszlarn balar kalenin burcunda btn Osmanl
tebalarmm gzleri nnde vurulacaktr. imdi mnadileri ar
ya karyorum. lan etsinler."
Krt beyleri el pene divan, yreklerinde sonsuz bir ba
kaldrma istemi, saraydan, yklm, darya ktlar. Gene atm
evresini dolanp uzun uzun at gzden geirdiler:
"Bu onun at," dediler. "Vallah billah, bu onun at. Bu
damga onun damgas."
"Ne sebepten Paa bu adama kzm? Ne sebepten ba
larn vurduracak?"
Sonra da:
"Vurdursun," dediler. "Ksas kyamete kalmaz."
"Kalmaz," diye grlediler hep birden.
Sonra ii btn kasaba duydu. Sonra mnadiler arya
kp, ba vurulacak kiileri adlaryla sularyla ilan ettiler.

66

Demirci Hso fkeden ldrd, elinde ekici, bir fke gibi


sarayn kapsna geldi, bard ard.
"Bu zulmdr Paa, bu zulmdr. Bu zulm srp gitme
yecek. Srp gitmeyecek. At enindir Paa. Sen bu ata layk de
ilsin ama, at enindir. Ben yalan sylemem, at ben getirdim
Paa, at enindir," dedi.
Sonra vard, at sarayn kapsnda bal olduu halkadan
zd, brakt:
"Sen bu ata layk deilsin Paa. Sen insanla layk deilsin
Paa... Sen, sen, sen layk deilsin..."
At, babo Beyazdm ortasna dt ev ev, dkkan dk
kan btn Beyazd dolat. Sonra meydana geldi, ban yukar
dikip havay, burun deliklerini aarak uzun koklad, sonra da
btn gcyle yeri g inleten bir kinemeyle kinedi. Arda yankland. At kuyruunu dikip bir iki kere uacakm gi
bi ahland. Sonra da daa, doludizgin ald yatrd, bir yldz
gibi dan yamacna szld.
Atm kinemesini duyanlar:
"Bu Paann sonu yok," dediler.
Cellatlar byk, ar palalarn biliyorlar, yarn sabaha ha
zrlklarn yapyorlard.
Glbahar deli divane olmu, yerinde duramyordu. Sara
yn iinde bir l gibi dolaarak akam etti. Akam olur olmaz,
gece ker kmez doru demirci dkkanna akt. Hso:
"Ne yapalm kzm," diye onu karlad. "Elimizden hi
bir ey gelmedi. Bundan sonra da hi gelmez. eyh de bir ey
yapamaz. Ben de yapamadm. Kader byle imi, ne yapa
lm," dedi.
Glbahar sessiz, siyim siyim alyor, iinden: "A verece
im ona... Ardanm boz ylannn asn... Gz ap kapa
yncaya kadar gnden glgeye gtrmeyecek bir a vereceim
ona. Yaatmayacam onu," diye geiriyordu.
Saraya dnd. Yusufu arad buldu. Yusuf bir ey yapamaz
myd? Yusuf onunla konumad bile. Bir de yle sert, yle d
manca bakt ki Glbahar dondu kald. Sarayn kahyasna kotu.
Babas, smail Kahyay ok sever, dediinden kmazd. smail
Aay da ate kprr grd. Anasna yakarmaya karar verdi.
67

Anasnn da yanma yaklaamad. Sarayda her ey, herkes, du


varlar, mermer direkler, yerdeki Krt hallar, ak, kocaman, ok
sevdii bir gz mavi, bir gz altn sars Van kedileri bile ona
dmand. Dmanca bakyorlard. Kucanda, yatanda b
ytt, altn, mavi gzleri k iinde yanan kedisini kucana
ald, alayarak konutu:
''Kedim," diyordu, "ak kedim, altn gzlm. Sana sylyo
rum, derdimi sen anla... Bir bulup da bir yitirdiim Ahmedi l
drecekler. Yce dan kartal, gnlmn sevdasyd."
Byle ok, uzun konutu. Kedi kucanda bir top mrlt ol
mutu. Gittike karanla gmlyor, bir umutsuzluk duvarna
ban dayam, debeleniyor, rpnyordu.
"Yarn sabah ban vuracaklar Ahmedin, kedim. ldre
cekler onu, duyuyor musun? Yreim yanyor. Ben de kendimi
ldreceim, kedim."
Kedisi kucanda, uyurgezer halde zindann kapsna gitti.
Kedi scakt ve mrltsn gittike oaltyordu.
Zindann kaps souktu. Zindanc Memo kocaman klcna
dayanm, geyik derisinden, dizine kadar gelen abasna sarmmt. Uzun, gzel yz, kara gzleri, kvrck abanoz sakal ke
dere batmt.
"Ben de yarn afakta onun boynu vurulurken, kendimi
uurumdan aa onun ls stne atacam."
Kendinden gemiti. Bu szlerini Memonun duyduunu
anlayamad.
"Memo, Memo, bana ok iyilik ettin. Bir daha grtr be
ni onunla..."
Sonra kesik, boulur gibi, ne dediinden habersiz konutu.
"Memo, brak onu. Koyver gitsin. Memo benim hi hatrm
yok mu yannda?"
Kediyi yere atp Memonun ellerine sarld. Memo bylen
mi gibi oldu.
"Memo kocaman klcn var elinde. Yalm gibi kara gzle
rin, kalem gibi parmaklarn, gl kolun, uzun boyun var Me
mo, akrabam Memo... Bunlar zindan beklemekten baka, Paa
memnun etmekten baka neye yarad, Memo? nsan kellesi
kesmekten baka? Memo, Memo, Memo! Brak Ahmedi, sana
ne istersen veririm."

Memoyla Gbahann ba baa konutuklardr

69

Memo derinden yle bir inledi ki Glbahar sarsld, uyur


gezerliinden silkinip kendine geldi.
"Ne istersem verir misin?"
"Ne istersen veririm Memo. Yiidim Memo. Akrabam Me
mo..."
Memo bir daha sordu:
"Ne istersem verir misin?"
"Canm iste, canm veririm Memo," dedi Glbahar, sesin
de yenemedii korkusu, merakyla.
Tekrarlad:
"Ne istersen veririm Memo. Ne istersen... Yeter ki Ahmet
kurtulsun."
Memo sustu konumad. Dald, dondu kald. Yz l
kandilin nda, mutlulukta parldad. Sonra Memo glmse
di. Elini uzatt, Glbaharm san okad, dokunmaya kyamayarak. Glbahar ne isteyecek diye merak ediyor, gerilmi, b
tn bedeni, dncesiyle Memonun isteini bekliyordu.
Memo sesi deimi, glen, mutlu, mutlu, mutluluktan ta
arak, yeryznde btn isteklerine kavumu bir insann dur
gunluu, sevinci, rahatlyla:
"Ne istersem verir misin?" dedi.
"Veririm," dedi Glbahar, tok, inanm, gvenli bir sesle.
"Veririm."
"Sandan birka tel isterim," dedi Memo.
Glbahar hi dnmeden hemen, bir beliini tutup uzatt:
"ek klcn kes Memo," dedi. "Glbahar sana kurban."
Memo klcn ekti, beliin ucundan bir paray kesti, ald,
yreinin stne koydu.
"Bir de baka bir ey isterim," dedi.
Glbahar hemen:
"Syle, Glbahar sana kurban olsun."
"Glbaharm bunu, bu geceyi, beni lnceye kadar unut
mamasn isterim."
Glbahar onun ellerine sarld. Memo ondan kurtulup zin
dana yneldi.
"Ahmet, Musa Bey, Sofi uyann."

70

Uyumamlard. Ayaa kalktlar. Memo onlarn zincirlerini


at.
"u aadaki kapdan kacaksnz. Gn ymcaya kadar
vaktiniz var. O zamana kadar kap kurtulun."
Ahmet kapda Glbahar grd. Onu kucaklad.
Glbahar:
"Acele, acele, acele edin. Gnn masna az kald. Asesler
yakalarlar sizi."
Ahmet onu brakt, zindann aasndaki kapdan dar
ktlar.
Ve onlar gider gitmez Memo ortadan yitiverdi. Glbahar
onu arad arad bulamad.
Sabah oldu, gn klar Arnn yamacndan Beyazt ehri,
Beyazt Saray stne uzand, soluk, kederli, yenmi utkulu.
Cellatlar zindana vardlar, Memoya:
"A kapy Memo," dediler. "Balar vurulacak olanlar ha
zrla."
Memo hibir ey olmam gibi, durgun, gle:
"Bu gece onlar ben braktm," dedi.
Cellatlar inanmadlar, zindana girdiler ki ne grsnler, zin
danda balar vurulacaklardan hibirisi yok. Hemen Paaya
kotular, olan biteni anlattlar. Paa klcna el vurdu, doru
zindana kotu. Yanndaki smail Aa, adamlar, binbalar da
kllarna el vurdular, Paa nde onlar arkada zindann yolunu
tuttular. Memo tek bana onlar yalnkl karlad:
"Onlar bu gece ben braktm Paa," dedi Memo glerek.
"yi yapmadm m? Houna gider sanyordum."
Paa:
"Kpek," diye grledi. "Ekmeim gzne dizine dursun."
Ve Memonun stne saldrd. Arkasnda duran adamlar
da Memoya saldrdlar. Sert, yaman bir dv oldu. Hibirisi
Memoya yaklaamad bile. Memonun drt bir yan gittike ka
labalklayor, kl sallayanlar kalabal durmadan byyor
du. Memo dve dve kalenin burcuna kadar, bu sabah, bu
saatta adamlarn balar vurulaca yere kadar geldi.
"Paa, Paa," dedi, "burada sizinle gn, gece dv
rdm ama, ne fayda... Ben yeryznden alacam aldm.
71

Dnyaya doymu gidiyorum. Birka insan ldrmm ne


kar. Senin birka kulunu ldrmm, deil mi? Hepiniz sal
cakla kaln. Kalanlara, dostlara, bizi sevenlere, sevmeyenlere
selam olsun."
Kendisini kalenin burcundan aa frlatt. Uurum ok de
rindi. Yukardan baknca Memonun ls aada kanadnn bi
risini am bir ku lsne benziyordu.
Memonun ls bana nce demirci Hso geldi, sonra
oullar, sonra kadnlar, kzlar... Beyazt kasabasna bir figan
dt.
Hso ar ar Memoya yaklat, onu alnndan pt. Sol eli
yumulmutu ve yreinin stndeydi. Hso eli ald, gl el
leriyle zorla at. Memonun avucundaki bir tutam sa kapkara
bir yalm, bir k gibi balkd, incecikten yeillenmi topran
stne akt.

Yusuf btn olaylar korkuyla, yrei daralarak izliyordu.


Yeil imene karan kan grd. At aha kalkmt. Herkes bili
yordu ki at, babasnn atyd. Babas neden kabul etmedi at?
Acaba babasnn her eyden haberi var myd? Glbaharn e
virdiklerinden? Onun iin mi? O her eyi biliyordu. Bilmez olur
mu o? Kaim duvarlarn arkasn grr, uzak yerlerde konuu
lan tm szleri duyar o... yle deil mi? Glbaharn btn
yaptklarn da biliyor. Memo neden kendini ldrd? Korku
sundan. Memo kaamaz myd? Nereye kaacakt? Kap daa,
kap Hoap kalesine smamaz myd? Nereye kaarsa kasn
Paa onu yakalatr, derisini yzdrrd. Bir keresinde ocuktu
Yusuf, kasabann alannda bir eee ters bindirilmi, rlplak,
yalnz avret mahalli kapal bir adam. Eein ban gzleri blganl, kirpikleri dklm biri ekiyor. Kirpikleri dklp ye
rinde kpkrmz bir et paras kalm, apaklar yanana bu
lam. Eein her iki yannda, ok iri iki adam. Adamn birisi
nin elinde koca bir satr, kanl. tekinin elinde parlayan kk
bir haner... imdiki gibi gzlerinin nnde. Hanerli adam
uzand eee ters binili, yumulmu, kollar kl rmelerle ba
lanm adamn sol kulan tuttu, sonra kula kknden kesti.

Memonun lsnn bir kartal ls gibi uurumun dibinde yattdr

73

Arkasndan da bir kulaa, bir kalabala bakp gld. Adam


korkun bir acyla bard, kvrand, kl ip kollarna oturdu.
Kulan yerinden kanlar fkryordu. Cellat kula uzaa frlat
t, kalabaln stnden. Kulak vard, bir dkkann iine dt.
Dkkanc iri, geni, top kara sakall, kartal burunlu birisiydi.
Dkkannn iine den kanl kulaa yle bakt kald. Gzleri
ni, bylenmi gibi, daha kanayan kulaa dikmi, kprdam
yor, gzlerini de hi krpmyordu.
Eek kan iinde kald. Byk palal adam keskin palasyla
plak adamn derisini soyuyordu. Koyun derisi yzer gibi.
Adamn sesi barmaktan kmaz olmutu. Hrldyordu yalnz.
ok kalabalk toplanmt. nsanlarn yz hi de yle korkulu
deildi. Adam ikindiye doru getirdiler sarayn kapsndaki
tala attlar. Kan akyordu hep. Btn kasaba, evleri, dkkan
lar, yollaryla kana bulanmt. Topraktan kan fkryordu.
Yusuf o gece sabaha kadar kustu. Kasabann btn ocuklar
da kusuyordu. Kan kpkleniyordu. Anas baucuna oturmu
alyordu. Babas diyordu ki: "Alr, alrsn. Bu dnyada ba
ka trl yaamasnn hibir aresi yok..."
Anas durmadan alyordu. Yusuf bayldn ansyor.
te bundan sonra byle eee ters bindirilmi ok insan
grd Yusuf. Ty bile kprdamad. Yusufun gzlerinin nn
de ok ba vurdular. Beyazt kalesinde... Zincirlerle ok insan
dvdler Beyazdn ar alannda. Btn bu iler olurken ba
bas kendisinden geiyor, heybetleniyor, yz geriliyor, gzleri
parlyor, boyu uzuyor, omuzlar geniliyor, bambaka bir insan
oluyordu. Babas sanki bu anlarda yaratand, yok edendi. Baba
s bu anlarda Ardamdan binbir gmbrtyle, yldrmla,
imekle inmi bir korku Tanrsyd.
Yusuf ondan ok korkuyordu. Babas onun iin bir baba
deil, bir korkuydu.
O gece sabaha kadar uyumad. Uyuyamadka korkusu art
yordu. Mutlak babas Glbaharm at getirme iini ona atn bili
yor, zamanm bekliyordu. Babas sevgisini, dmanln, fkesi
ni, korkusunu, o hi kimseden korkmazd, hi belli etmezdi.
Kasam buradan, gitsem Hoap kalesine, Hoap Beyinin
ayana dsem, beni babama verme, beni saklayamazsan, u

aa kara gzl cerenlerin kotuu le gnder. Araplarn ara


sna. Bey de korkar, diye dnd, babamdan... Babamdan her
kes korkar. ran ah, Osmanl Padiah, herkes herkes korkar.
Bir o mendebur Glbahar korkmaz. Bir de demirci Hso, bir de
Kervan eyhi. Kervan eyhi bile korkar. Bes, ikisi korkmaz.
Yusuf sabah zor etti. Babas bir duyarsa, byle byle iler
oluyor da, olum olumken, bana asi olup haber vermiyor, ben
lmeliyim artk, ya bu oulun aleme ibret iin arnn ortasn
da gzlerini oydurup, derisini yzdrmeliyim ki... Ya da lme
liyim, derse...
Yusuf gn dounca daha bir iyice korktu. Ha imdi, ha
imdi cellatlar gelecekler, kollarm zincire vuracaklar. Ha im
di, diye... Kilerin yannda kk bir oda vard. adam dik
durunca sacak kadar. Hemen onun iine girdi. Kula kiri
te... imdi onu aryorlard btn sarayda. Sarayda arayacak
arayacak, bulamayacaklar, ondan sonra da yollara atllar ka
racaklard. Paann olu kam diye, btn dnya alkalanacakt. Trl dedikodular, rivayetler...
rpererek, orada kald. Kapnn yarndan bir damla k
szyordu ieriye. Ik soldu, azald, sonra da karanla kart.
Yusuf bir ah ekti. Bugn de yakay kurtarmt. Odadan par
maklarnn ucuna basa basa kt. nnden ona bakmadan, say
glca selama durarak sarayn adamlar getiler. Yusuf, bu bir tu
zak, dedi kendi kendine. Babamn tuza. imdi yakalatacak.
imdi... Kula yreinin ktrtsnde, alktan karn gurulda
yarak kendini mutfaa att. Ortalk bahar akam kokuyordu.
Uzak keskin bir iek kokusu duydu. Sonra genzini kzarm
etin ar kokusu yakt. Mutfaktakiler onu grnce hep birden
ayaa frladlar. Yusuf bir sre orada gezindi, fakat onlardan ye
mek istemeye, orada yemek yemeye utand. Babasnn divandan
tok, grltl, fkeli sesi kulana kadar geldi. Ve ses birden yit
ti, bakla kesilir gibi kesiliverdi. Yusuf hemen mutfaktan kt,
sarayn avlusuna geldi. Nbeti yerinde nbeti fkeli byklary
la ylece dikilmi hi kprdamyordu. Yusuf oradan kendisini
sarayn camisine att. Kovalanan yabanl bir hayvan gibi bir sre
caminin iinde soludu, sonra hareme gitti. Her eyi anasna an
latmalyd. Alktan da lecekti, bir de yemek yemeliydi.
75

Anas onu grnce korktu:


"Ne oldu sana Yusuf?" diye bard. "Hasta msn?"
Yusuf:
"Hastaym," diye inledi, kendisini yataa att. Ateler
iinde yanyordu. Yusuf kendinden geti ve gn gece
sayklad durdu. Hekimler ardlar. Hekimler ona ilalar
verdiler. Avular yumulmu almyordu. nc gnn so
nunda Yusuf gzlerini at, bu arada elleri de gevedi, par
maklar ald. Sonra ayaa kalkt. Bir rkek ceren gibiydi.
Akama kadar sarayn iinde dnd durdu. Baka aresi yok
tu, gidip her eyi olduu gibi babasna anlatmalyd. Zaten
babas her eyi biliyordu. Birden Glbahar akima geldi. O
ok yamand. O da biliyordu babasnn her eyi bildiini. Bel
ki bir kurtulu yolu hazrlamt kendisine. Hemen hareme,
Glbaharm odasna kotu.
Glbahar oturmu krk eiriyordu. krktan ince, uzun
iniltiler geliyordu.
krk Yusufu ileden kard:
"Glbahar," diye bard. Sesi can ekiir gibiydi. Korkuy
du.
Glbahar:
"Ne var Yusuf?" diye sordu, durgun.
Yusuf:
"Babam bizim gzlerimizi oyacak, derimizi yzecek. Ba
bam her eyi biliyor."
"Sen mi syledin?"
"Ben sylemedim ama biliyor. Gzlerimizi oyacak. Oyacak
Glbahar! Oyacak!"
Glbahar:
"Kim sylemi?"
"Biliyor o, kaalm. Kaalm olur mu?"
Glbahara sarlm, bacaklarn germi, enesi titriyor, ka
zk gibi kalm:
"Biliyor Glbahar, kaalm!"
"Nereye kaalm?"
"Nereye olursa. Biliyor."
Glbahar onu sedire otu rttu :

76

"Dur bakalm/' dedi. "Kaalm m? Nereye? Dur bakalm."


Yusuf:
"Babam sana tuzak hazrlyor. Sana her eyi bildiini, at
senin getirdiini, demirci dkkanna gittiini, bildiini bildir
mek istemiyor. Ben de seni demirci dkkanna girerken gr
dm. Babam bunu da biliyor. Ahmedi de biliyor, her eyi de bi
liyor. imdi burada, byle konutuumuzu da biliyor. Her eyi
grd, her eyi biliyor. Kamazsak gzlerimizi oyacak babam.
smail Aaya sylerken kulaklarmla duydum."
"Ne diyordu?"
"Diyordu ki o kz da, o olan da ldreceim. Bekliyo
rum, bakalm Yusuf bana her eyi syleyecek mi? Glbahar ge
lip ayaklarma decek mi? Bugn de bekleyeceim... Yarn on
lar yakalayacam..."
Glbahar her eyi anlad. Babasna kar kendisinin iinde
de uzun yllar byle duygular vard. Babas her insanda, her e
yi grd, her eyi bildii duygusunu uyandryordu. Ve bu
duygudan kurtulmak zordu. Ne kadar akln kullanrsan kul
lan bu duyguya bir kere derinliine dmsen bir daha kurtu
lamazdn. Yusuf bugn deilse, yarn her eyi, ne biliyorsa
hepsini babasna aacakt. Ya da korkudan byle kaskat kesile
rek lecekti. Yusufun imdi buraya gelmesi kendinde olmayndand. Bir de imdiye kadar babasna gidemeyii korkusundand. Glbahar her eyi bir bir dnd. Yusuf varp at mese
lesini, demirciyi babasna sylerse her ey anlalacakt. Ve ba
bas mahpuslar onun kardn bilecekti. Hem de Memoyu
lme gnderenin kim olduunu anlayacakt. Memo bunu ne
iin yapard, Memo ne iin cann bylesine verirdi? Bunu ba
bas dnmez miydi?
Yusuf birden sapsar, kaskat kesildi:
"Ben gidiyorum," dedi, kapy vurdu kt, koarak divann
kapsna geldi, deli gibi babasnn ellerine sarld. Divanda iki
Krt Beyi, smail Aa, suba, iki ases vard. Birka da ok
uzaklardan gelmi dervi.
"Baba beni bala, beni ldrme, gzlerimi oyma, nolursun! Sen her eyi grdn, biliyorsun. Beni bala. Ben sana ha
inlik etmedim. Bala beni..." dedi.
77

Durmadan, soluk solua, Glbaharm kendisine geliini,


teklifini, demirciyi, Kervan eyhine gidiini, nasl, nereden ne
duymusa, anlatt.
"imdi de, yetiin Glbahar kayor," diye ekledi. "Glbahar kat."
Birden Paann kafasnda bir imek akt, her ey aydn
land. Memonun ona hainlik etmesinin sebebini bir trl bula
myordu. Bulamyor, fkesinden, kederinden, acsndan, Memoyu olu gibi seviyordu, deliye dnyordu.
ki kollar kartal kanad gibi yanlarna alarak ayaa kalk
t, sarard. Salland, bir iki adm att, duvara dayanmasa de
cekti. Yz apak olmu, dudaklar kurumu, atlamt. Sakal
titredi. Sonra gerisin geri sedire kt. Elleri koynuna gitti.
smail Aann dnda odadakiler darya ktlar. Yusuf
bitmiti. Sedirin dibine ylm kalmt.
Paa:
"smail," dedi, "smail, bu bamza gelen nedir? Bu namus
belas da m gelecekti bama? Bu kz bunu da m getirecekti
bama? Demek Memo ha? Demek Memoyu byledi bu sihir
baz. Demek soyumu lekeledi bu kz. Be paralk etti, onurumu
zu. Bu evin bana her bir bela gelmiti de, ite bu gelmemiti
smail! Gafil avlandk. smail, kimseler duymasn bu bamza
geleni. Koca Osmanl lkesine rezil olurum. Demek yle sma
il! Ama anlamyorum smail. Kime vurgun bu kz? Ahmede
mi? Peki Memo? Memo? Memo?"
Mahmut Han akima gelen teki ihtimali bir trl kendisi
ne, kzma yaktramyordu.
"smail," diye ayaa kalkt. "Bu ii hi kimse duymamal.
imdi, u anda kz da ortadan kaldramayz."
"Olmaz," dedi smail, "hemen Memoya balarlar."
"Ne yapalm bu kz smail? Bir are."
smail:
"Bir are?" dedi.
Uzun bir sessizlik oldu.
Mahmut Han:
"Hi duymam, bilmemi olalm. Olur mu?"

78

Paann kafasnda birden bir imein aktdr

79

"Olmaz," dedi smail Aa. "Onu hibir surette sarayda tu


tamayz, kaar. Ya ldrelim, gizliden. Ya da zindana atalm.
O, Ali Beyi attmz kuyuya..."
Paa:
"Olur," dedi. "Yalnz, kapya salam bir adam dik. Yoksa..."
"Dikerim Paam."
Paa yava yava kendine geliyor, soukkanllna kavu
uyordu. At ii, Sofi trks, her ey, her ey anlalmt artk.
Btn olanlar bitenler apakt. Ahmetle Glbaharm ilikisi ok
eski olmalyd.
smail Aa yelyepelek dar kt. ki adamla Glbaharm
odasna girdi. Glbahar, Yusuf gittikten sonra smail Aay,
cellatlar beklemeye balamt. Her eye hazrd. smail Aa
ayakta dimdik duran Glbahar gsterdi. Adamlar yakaladlar.
smail Aa nde, tekiler arkada zindan kuyusunun yanma
vardlar. erde kimse yoktu.
smail Aa:
"ndirin aa Hanm," dedi. Saygda hi kusur etmi
yordu.
Glbahar kendisi indi. Kapy smail Aa kendi eliyle kilit
ledi ve anahtar yanma ald.
"kiniz de bu kapda bekleyeceksiniz. Banz gidecek, bu
kz buradan kamayacak."
Paa karsn arm ona olan biteni anlatyordu. Sonra
yerde ylm kalm Yusufu gsterdi:
"ocuk bitmi," dedi. "Hali hi iyi deil. Ona iyi bak. O k
zn nerede olduunu senden baka kimse bilmeyecek. Yusuf
kendindeyse, ona da tembih et, azn sk tutsun."
Sonra Yusufu yerden kaldrp yanma oturttu, salarn ok
amaya balad. Yusuf ar ar kendine geliyordu.
Paa:
"Sen," diyordu, "benim yiit olumsun. te soyuna layk
olan yiit byle yapar. Namusuna, onuruna leke kondurmaz."
Yusuf:
"Beni ldrmeyecek misin? Gzlerimi oymayacak msn?"
diye aknlktan kocaman kocaman alm korkulu gzlerle
sordu.
80

81

Paa onun alnndan pt:


"Ne diyorsun sen, bu yaptn insanlktan, yiitlikten dola
y sana beendiin en gzel bir silah, bir at armaan edeceim.
Ne diyorsun sen? Seni neden ldreyim?"
Yusuf boanm alyordu.
Paa karsna:
"Hatun, gtr ocuu," dedi. "Kendisinde deil. ok kork
mu."
Kadn Yusufun koluna girdi, divandan ktlar.
smail onlar dar karlarken huzura girdi.
"Tamam Paam," dedi.
"Kimse bilmeyecek. Kimse duymayacak smail Aa."
"Ba stne Paam."
"imdi rahatladm smail Aa. Bir trl ii anlayamyordum. Karmakar olmutum. Aradan az bir zaman gesin. K
zn bir aresine bakarz smail."
"Bakarz Paam. Oras kolay. Hele azck zaman gesin, her
ey unutulsun."
Btn saklamalara, gizlemelere karn Glbaharn zindan
daki kuyuya atld biraz sonra duyuldu. lkin kimse bu ie
inanmad. Demirci Hso da duydu. Kervan eyhi de duydu.
Onlar bu sonucu bekliyorlard. Sonra btn Ardama yayld
haber, sonra Van gl kylarna ulat. Erzuruma, Karsa, Erzincana vard. Glbaharla Ahmedin sevdalar dillere destan ol
du. Zindann kuyusundaki kzn stne dengbejler trkler
kardlar, obanlar, bilurvanlar sesler yaptlar. Btn Arda
yasa batt.
Delikanllar, yiitler, sevdaya doymu kadnlar: "O orada
kuyuda kaldka biz burada nasl biribirimizin yzne bakabi
leceiz," dediler.
Ahmedi, Kervan eyhini, Hsoyu, tekmil Ardam, etek
lerini, Erzurum yaylasn gecelerce uyku tutmad. Yreklerinde
bir vicdan ars... fke, utan her geen gn bir yara gibi y
reklerinde azdka azyordu.
Arda dnyann stne oturmu ayr bir dnya gibidir,
ar, heybetli. ok zaman Arnn ba dumanldr. Baz da bu
lutlarn yerini savrulan yldzlar alr. Top top, dnen, bir boran

82

da esen yldzlar. Gne uzun gecelerden sonra Arnn b


rnden bir kpkzl ate harman gibi kar.
Arda gecelerde daha byr, arlar, dnya yalnz A
rdaym gibi gelir insana. Ulu sessizliini korkun gmbrt
ler paralar. Bir utan bir uca... Arda sszlkta kaynar. Ka
ranlk gecelerde Ar silinmez, geceye karmaz, daha karanlk,
ssz bir gece gibi evrenin stne yrr. Ay nda bir ince p
rltdr, salnr. Gecede korkuludur. Karanl duvar gibi. Yl
dzsz, silme karanlk gecelerde, ok derinlerde, bin yl teler
den gelircene Ardamdan koygun, bouk uultular gelir.
Ta gibi ar, duvar gibiydi karanlk... Arda yryor gi
biydi. Ortalk ok sszd. Kyametten bir an ncesinin sszl
gibi... Ve gece, karanlk yrmeye balad. Ardamm kaim
derisi gecede rperdi. Gecenin etekleri fkeli, kararl kayna
maya balad. Gkte hi yldz yoktu. nde, atm stnde Ah
met, yanda Arda insanlar... Evler, kyler boald. Bastka,
aa doru kayan talarla birlikte, insanlar dadan, Beyazt s
tne bir sel gibi aktlar.
Ayn anda Van kys da uyand, ova kyleri de... Onlar da
Beyazda aktlar. Gkten der, yerden biter gibi bir kalabalk,
geceyle, Ardayla birlikte Mahmut Hann saraynn stne
yrd.
Gne Arnn bir kanadnn stne yapm, bir batp bir
karken, Mahmut Han saraynn penceresinden kalabal hayal
meyal seer gibi oldu. Atllar, yayalar, kei, koyun, geyik, tay
postuna sarnmlar, ok uzun boylu, kara yazlar, altn sal,
duru mavi gzller, gzel bilekli, uzun boyunlu iri gzller...
Gn aldka kalabalklar, kalabalklar, dalan bir sisin al
tndan usul usul kar gibi, etekleri dalgalanan gecenin iinden
ktlar. Mahmut Han kalabal grnce gzlerini yumdu, son
ra at. Ahmet atm stndeydi. Mahmut Han birden fkeye ka
pld, yanma ynne baknd, bir emir vermek istedi, az ku
rudu, sonra dnd. u Beyazt kasabas tayla toprayla as
ker olsa neylerdi ki bu kalabala? Bir ucu Beyazt ovasnda, bir
ucu Ardamm doruuna yakn yerlerde...
Kalabalk ar ar saraya yrd. Karncalar gibi... Hi t
kmyordu, hi kimseden... Bir an koca bir trt duyuldu. Sa
83

rayn kaps kt, kalabalk ieriye akt. Gene sessiz, ar, zin
dana vardlar. smail Aa Glbahar zindandan karm, titre
yerek kapda duruyordu. Glbahar doan gne kar gzlerini
kirpitiriyor, kamam gzlerle ne olup bittiini gremiyor,
yalnz zindann kuyusundan karldn biliyordu. Kalabalk
gene ar, sessiz, Glbahar arasna ald, sarayn kapsndan
ktlar.
Orada, tede Ahmedi Haninin mezarnn yanma byk
bir ate yaklmt. Derviler, sofiler bir harman yeri kadar se
rilmi kzn stnde yryorlar, kzn kysna dizilmi,
halkalanm mritler de atete yryenlere ilahiler sylyor,
zikrediyor, kaval alyorlard. Kalabalk gene sessiz, ate har
mannn yresini ald. Ardamm yamac silme insand. ok
uzaklardan atete yryenler gzkyordu. Atete yryen
dervilerin terli plak bedenleri, parlayan kzler arasndan
bir su gibi fkryordu.
Mahmut Han:
"Ben korkam," diyordu ve yalnkl, tek bana kalabal
n stne atlmak iin abalyordu. smail Aa, tekiler onu
zor tutuyorlard.
"Bundan sonra yaamm ki, neye yarar?" diyor, inliyor
du. "Koca Osmanlmm adn be paralk ettim... Dnyaya kar
rezil rsva oldum. Bunu Saray bir duyarsa ne olur? Bundan
byle yaamm ki, neye yarar?"
Ama ne kalabalk! Bu kalabala g yetmez ki... Bu kala
balkla ordular baa kamaz ki... u at da amma ba belasy
m, diye iinden geiriyordu Mahmut Han. Acaba bu belay, at
iini hep Allah m yapyordu?
Kalabalk gn batana kadar orada, Ahmedi Haninin trbe
sinin yannda elendi. Davullar ald. Derviler yar plak,
emsiye gibi alm salaryla atein stnde, ayaklar uarak,
elleri ayaklarna kararak oyunlar oynadlar. Ve delikanllar,
kzlar, kadnlar, insan soyunun grd en gzel incelikte gvend tuttular. Bir kadn bir erkek dizilmi gvendin uzunluu
gelip saraya kadar dayanyor, yedi davulcu, yedi zurnac ayn
havay alarak bu uzun gvendi ancak idare edebiliyorlard.
Kadnlar nakl ipek nlklydler. Kofileri gn gibi layp
84

Yer gtrmez bir kalabaln sarayn stne yrddr

85

akyordu ve gvend gelip Ardamn eteinde dalgalanan bir


deniz gibiydi. Dalga baz yryor, azyor, baz klyor, ince
liyor, kpryordu.
Glbahar demircinin evine gtrdler, ykadlar, lahuri
kumatan, eski, gzel, sanki diki grmemi bir masal giyitiyle
giydirdiler. Sonra da onu babasnn atma bindirip Kervan ey
hinin evine gtrdler. Ahmede baka bir at bulmulard.
Glbahar, Ahmet, niyaz edip Kervan eyhini omuzlarn
dan ptler. eyh de onlar pp kutsad. Btn olanlarn bi
tenlerin Mahmut Han grebildii kadarn grd, gremedikle
rini de an anma ona ilettiler.
eyh dedi ki:
"Mahmut Han bir Osmanl, bir kafirdir. Bunlar insandan
ayr yaratklardr. Bunu bizim yanmza brakmaz. Ardamn
bana i aar. Bir ey deil oluk ocuu ldrr. Bir de gre
nei biz bozmu olmayalm. Ahmet sen imdi Glbahar al,
doru Hoap kalesine, Beye git. Yanma da Halifem brahimi
vereceim. Hoap kalesi Beyi brahimi tanr. Varn gidin, iinizi
Hoap kalesi Beyi grsn. Benim mridimdir/' dedi.
Kadim bir gelenek vard. Bir delikanl bir kz karp da bir
eve sndnda, kzn babas kim olursa olsun, snlan evin
sahibi kz ona veremezdi. Babasnn rzasn ne pahasna olur
sa olsun alr, baln verir, dnn yapard. Byle karl
m kzlar yznden ok kan dklmt.
imdi Glbaharla Ahmet Hoap kalesi Beyine gidiyorlard.
Hoap kalesi Beyi Osmanlya yar baml bir Beydi. Bu kar
lan kz Mahmut Hann kz deil de, Osmanl Hnkarnn kz
olsayd, Hoap Beyi onu gene kapsndan evirmezdi. Beylik
gelenei buna izin vermezdi. Dvr ban verir, beyliinden
olurdu ama, kzla olan hi kimseye veremezdi. Yoksa halk
iinde rsva olur, yzne kimse bakmazd.
Hoap kalesi Van glnn dousunda bir ovadan ykse
len, byk kervan yolunun stnde, yksek, duvar gibi inen
sarp kayalara kurulmu i ie muhkem surla evrilmi, g
zel bir kaleydi. Dibinden aydnlk Hoap suyu akard. Kalenin
ne zaman yapldn kimse bilmiyordu. Bu kaleye yzyllar
dan bu yana, her ada bir para eklenmiti. Eklenmiti ama,
86

hi de bu kalenin btnl bozulmamt. Hoap Beyi dnya


kalelerinin en gzelinde oturuyordu.
Glbaharla Ahmet kalenin kayal dibinde atlarndan in
diler. Atlar, aada, ovada, kydeki Beyin askerlerinin ahrna
ekildi. Nbeti, brahimi grnce niyazda bulundu ve onlar
kaleye gtrd.
Bey olan biteni brahimin azndan dinledikten sonra:
"Bu Mahmut Han gelenek, grenek bilmez. O Bey deildir,
paadr, Osmanldr. Duydu ki ocuklar buraya gelmi, asker
eker stmze yrr. Ne yapalm, dorulukla kz isteriz. B
tn malmz mlkmz veririz, kz Ahmede alrz. eyhimi
zin emri bamz stnde, canmz bile veririz," dedi.
Ve el rpt adamlar geldi:
"Konuklara yemek karn, yer gsterin. ok uzak yerler
den at srmler," diye emir verdi.
Glbaharla Ahmet ktktan sonra Hoap Beyinin gen y
z kederlendi, gzleri bulutland. Sar salar buuland. Silkin
di, ayaa kalkt, ok uzun boyluydu:
"Halife," dedi, "eyhin emri ba stne ama, bu iin altn
dan nasl kalkacaz? Baka, herhangi bir adam olsa biner at
ma giderdim, benim hatrm iin kzn Glbahar olum Ahme
de ver, derdim. Mahmut Han bu dilden anlamaz. Derhal insan
zindana atar. Onurlu, yiit dediim dedik bir insandr. Ben onu
stanbuldan tanrm. Babam da babasn tanrd. Bu i neymi,
bu Ahmet bu kz saraydan nasl kard, sen anlat bakalm ona
gre bir ey dnelim."
brahim nce attan balad, olduu gibi syledi. Sonra b
tn olan biteni bir bir anlatt. Bey:
"Zor Halifem, zor," dedi. "Mkl. Kudurmutur Mahmut
Han. Bunun cn btn Ardamdan, Van denizinden, son
ra da benden almaya kalkar. Van paasna oktan haber gelmi
tir, ama ne yapalm."
O gn btn gece dnd. Sabahleyin brahimi ard:
"Bak Halifem," dedi. "imdi ne dndm. Bundan on
be, yirmi gn sonra Mahmut Hana gzel dilli Molla Muham
medi gndereceim, barmak iin Mahmut Han ne isterse ya
pacam. eyhime syle, eer Mahmut Han kznn karlnda
87

Hoap kalesini de istese vereceim. eyhime syle, stme Os


manlI ordu da ekse, kz canm vermeden kimseye vermeye
ceim. eyhime selam syle bana itimat ettiinden dolay, en
deerli emanetini bana yolladndan dolay ona minnettarm.
Ellerinden perim."
O gece kalede, en deerli konuklara verilen yksek tavanl,
mermer tabanl, krmz kee deli, duvarlarna esiz Krt ki
limleri, hallar aslm oday verdiler onlara. Yorgann yzn
atlasla kaplamlard. Dek geni bir dekti.
Glbahar Ahmedin yataa girmesini saygyla bekledi. Du
varda gm bir kandil yanyor, iyana ho bir koku kart
rlm, oda ba dndrc tatl bir kokuyla kokuyordu.
Ahmet yataa girmeden nce klc ekti, yalmklc dei
iki paraya blercesine dein stne yatrd. Klcn kabzas
yasta dayand. Altn kabza yastn dibinde dondu kald. Ve
Ahmet yastn bu yanma uzand. Glbahar bu ie at. Yollar
da, Erciteki handa da, Vanda da byle yapmt Ahmet. Bu de
mekti ki, biz seninle ayn yataktayz ama bac kardeiz. Arala
rnda bac kardelik kalm myd? Sarayda, zindann stnde
ki odada Glbahar hibir zaman bir daha onunla karlaamayacaz diye, kendini Ahmede vermemi, onun kadn olmam
myd? imdi bu neyin nesi oluyor, klc aralarna koymakla
Ahmet ne demek istiyordu?
Glbahar da geldi yataa girdi, Ahmet onu ne pt, ne de
ona dokundu... Klc ortaya koymak zaten bu demekti. Bu gece
hi de konumadlar.
Glbaharm yreini ate alm yanyordu. Neydi, ne olu
yordu? Ahmede bir ey mi yapmt? Onun bilmedii bir gele
nekleri mi vard Ardallarm?
Sabaha kadar uyuyamad. Trl sebepler geldi akima. K
t ya da iyi.
Glbahar gerilmi yay gibiydi ve sevdadan ldryordu.
Bir ey gerekse o da ortada inkar edilemez bir deiikliin ol
duuydu ve Ahmet kendisine eskisi gibi, ilk karlatklar
gnk gibi davranmyordu. Biraz souk, ok fkeli, ok dn
celi. Neydi, niindi, bu Ahmetteki deiiklik?
Sabaha kar Glbahar dayanamad, onu uyandrd.
88

"Uyan," dedi sert. "Senden soracak bir tek sorum var.


Doru, dosdoru, yreindeki gibi karlk ver. "
Ahmet konumad. Doudaki dalarn ba aaryor, koyu
klar yataklarnn stne pare pare dyordu.
"Bu klc neden aramza koydun? Bunun sebebini ren
mek isterim. Sarayda ben senin kadnn olmadm m? Bundan
sonra araya kl konduu grlm mdr? Ya da benim bil
mediim bir grenekleri, gelenekleri mi var dallarn? Bana
bunun karln syleyeceksin, beni seviyorsan."
Ahmet sustu.
"Bunu bana syleyeceksin."
Ahmet karlk vermiyor, Glbahar durmadan karlk isti
yordu. Ahmet utancndan yerin dibine batyor, akima en
dnceyi kafasndan kovmaya alyordu ama, bir trl kor
kun dnceyle ba edemiyordu. ini yakan, kendi kendin
den utandran dnceyi Ahmet kendine bile syleyemiyordu
ki Glbahara sylesin.
Sonunda Glbahara yalan sylemek zorunda kald:
"Bizim geleneimizde yok ama, bu kalenin, bu gl kylar
nn, bu ovalarn geleneinde var... Onun iin koydum klc
aramza. Baban seni bana verinceye kadar sana el sremem."
Glbahar kanmad ama sustu. Ahmedin kendine dokun
madnn sebebini o da yle, kopuk kopuk sezinliyordu ama,
o da kendisine bile syleyemiyordu.
Ve gnler geti. Ahmedin iini bir kurt derinden derine ke
miriyor, bu kemirilii Glbahar her an gryordu. Ahmedin
gzleri ukura kam, tm n, ferini yitirmiti.
Glbahar gnden gne bu ar ykn altnda bitkindi.
Dnyas bir karanlk drt duvar olmutu. Kendini hakaretlerin
en byne uram sayyordu. Koca kalenin hareminde yas
l, uyurgezer, azna bir lokma yemek koymadan dolap duru
yordu. Haftada birka kere Ahmet Hoap Beyiyle birlikte atlara
binip ava gidiyor, akamlar yabankeileri, tuhaf, grlmemi
byk kularla, geyiklerle dnyorlard. Glbahar bu gnlerde
azck soluk alabiliyor, hi olmazsa karsnda can ekien Ahmedi grmyordu.
89

90

Artk Ahmet onun yzne bile bakmyordu. Kaledeki her


kes Ahmedin bu halinin farkndayd. Bey ikide birde Ahmedi
yakalyor:
"zlme olum Ahmet," diyordu, "btn Osmanl ordusu
stme gelse, siz muradnza erieceksiniz. Benim evime gelen
kiinin, eyhin himmeti, grkl nazar stnde olan kiinin
hibir eyden korkusu, rknts olabilir mi? Bu kii umutsuz
lua kaplabilir mi?"
Ahmet hibir sze varmyor, sadece Beye glmsyordu.
Onun yreini yakan derdi hi kimse bilmeyecekti. Glbahar
bile. Sezecek ama, bilmeyecekti.

On be gn nce Beyazda giden Molla Muhammed bir sa


bah dnd. Beyle Ahmet ava gitmek iin hazrlanyorlard.
Bey, Molla Muhammedi divanna ekip sordu:
"Ne var Muhammed? Ne haber? yi mi, kt m?"
"Kt," dedi Muhammed. Ak sakal bir su gibi yznden
aa aydnlanarak akyordu. "ok kt. Paa beni ok kt
karlad. Az daha klcn ekip paralayacakt. Bana dedi ki,
herkesten beklerdim bu dmanl, alakl, bes ondan bekle
mezdim. Git ona syle, dedi bana... Kzla Ahmedi biribirine
balasn, hemen bana yollasn. Bir blk askerle... Gidiinden
sonra on be gn bunu Beyden bekleyeceim. Eer kzla Ah
met gelmezse, stne asker ekeceim, dedi. Senin iin, eyh
iin azna geleni syledi."
"eyh iin de mi syledi? eyh iin de mi?"
"eyh iin de."
"Bu adam kudurmu, akln oynatm."
Beyi dnceler ald, dar kt, Ahmet onu kapda bekli
yordu. Bey ona hibir ey sylemeden kaleden aa, kprye
indiler. Ahmet soru dolu gzlerle onun konumasn bekliyor
du. Sonunda kprde durup, Bey dedi ki:
"Bu adam kudurmu," dedi. "eyhe de kfretmi. Bana
belalar gelecek. Bizim stmze de ordu ekecekmi on be
gn iinde."
Ahmet:
91

"Biz gidelim Bey," dedi. "Bizim iin kan dklmesin. Ya


zktr."
Bey:
"Hibir yere gidemezsiniz," diye kabard. "Hoap kalesi
nin kapsn kurulduu gnden bu yana kimse aamamtr.
Gelecei varsa Mahmut Hann grecei de var. Sen bu evin o
lusun, hibir yere gidemezsin. Bu benim onurumdur. Artk or
tada ben varm. Sen yoksun. Otur kalede keyfine bak."
Bey bundan sonra da Ahmetle ava gitti geldi. Ava kyor
lar, Mahmut Hann askerlerini bekliyorlar, bir savaa hazrlan
yorlard.
Ve Hoap kalesine aa lden, Ardan, Mu ovasndan,
Urmiye glnden, Vandan, Bitlisten, Diyarbakrdan yardm
teklifleri geliyor, her yerden bir dost eli uzanyordu. Bu durum
da Beyin ok houna gidiyordu. Osmanlyla bir daha bir boy
lecekti, Hoap kalesi dzlnde. Bir kadim beylik gelene
inin selameti iin. Yklendii bor iin.

Gn douyordu ki uzaktan bir top atl grnd. Doludiz


gin geliyorlard. Hepsinin altndaki at da kr donluydu. Atllar
Hoap kalesinin altndaki kprde atlarnn balarn ektiler.
Onlar Hoap Beyinin adamlar saygyla karlayp atlarnn ba
n tuttular.
Hoap Beyi gelenleri kalenin i surunun kapsnda karla
d. Gelenlerin hepsini yakndan tanyordu. Bu yrelerin airet
beyleriydi. Niin geldiklerini de biliyordu. Demek ki Mahmut
Han sava gze alamamt.
Zilan Beyi gen, yakkl, atak, cokun bir kiiydi. O ko
nutu. Eri, kvrk, kartal gagas gibi bir burnu vard. Sesi de
rindi:
"Bey," dedi, "bu yzden bir sava olmasn. Bir yolunu bul
maya geldik. Mahmut Han asker ekiyordu. nne getik. Sz
senin."
Hoap Beyi konutu:
"Her eyi siz benden iyi biliyorsunuz. Ben Ahmetle Glbahar Paaya gnderemem. arem yok. Bunun dnda Paa ben-

den ne istiyorsa bam stne. Olanla kz ona gnderirsem,


benim yzme, soyumun yzne kyamete kadar kpekler bile
bakmaz. Bu kadar beysiniz, bir yolunu bulun, boynum kldan
ince. Paaya sayglarm syleyin. sterse tm varm, canm
vereyim. Ne isterse yaptraym, damadna kyler balaym,
kendi de ne isterse bam stne... Ama evime gelmi bir konu
u, bir can iin ona gnderemem."
Zilan Beyi:
"Doru sylyor Bey," dedi. "Biz boa geldik."
"Boa geldik, ayp ettik," dediler tekiler de. "Bizde azck
adamlk kalm olsayd, byle bir teklifle Beyin karsna k
mazdk. Ayp ettik."
kinci gn atlarna bindiler srdler.
Mahmut Han beylerin Ahmetle Glbahar Hoap kalesin
den alp geleceklerini sanyor, onlara ikencelerden ikence,
lmlerden lm kuruyordu. Ve bir kere olsun Hoap Beyinin
kzla olan vermeyecei akimdan gemiyordu. nk sk bir
tehdit gndermiti Hoap Beyine. stne Osmanl askerini e
keceini bildirmiti. Hoap Beyi de eskiden olduu kadar g
l deildi. Ne pahasna olursa olsun kzla olan verecekti. Gi
den koskocaman, soylu beyler de bo yere gitmiyorlard ya...
Beylerin eli bo dnmesi onu lgna evirdi. Hi beklemi
yordu. Bir eyler oluyordu. Artk Osmanly kimsecikler dinle
miyordu. Bir Hoap Beyine bile gc yetmiyordu. Erzurumdaki Rstern Paaya ahvali olduu gibi bildirmeli, onun yardm
n salamal, ondan sonra Hoap kalesini yerle bir etmeliydi.
Beylere fkesini hi belli etmedi.
Zilan Beyi:
"Hoap Beyinin hakk var," dedi. "Konuk gelmi sevdallar
bir can iin geriye gnderilemez. Paa bir aresini bulalm u
nun."
Mahmut Han sustu.
O gn byk bir len ekti beylere. Divan ok kalabalkt.
Sabahleyin Paa olay batan sona anlatan bir name yazd
Erzurum Paasna. Erzurum Paas Padiahn gzdelerindendi.
Yllarca sarayda kalm, byk vezirler arasna girmiti. Eer
Erzurum Paas kendisini tutarsa, her ey kolayd ve Hoabm o
93

Ahmetle Hoap Beyinin ava gittikleridir

94

mark Beyinin kellesini almak da ok kolayd. Yazd name


ok acklyd. Dalardan bir gece yabanl kurt gibi yz binlerce
insann indii, saray bastklarn ve kzn kardklarn en
ackl szcklerle yazyordu. Kalabalk karsnda askerleriyle
birlikte eli kolu bal kalakalm, bu karnca rnei kalabala
hibir ey yapamamt.
Uzun bir sre sonra gnderdii ulak Erzurumdan geldi.
Rstern Paa onun namesini okumu okumu glmt. Karn
n tuta tuta, bayla bayla, ulaa gecenin kalabaln anlattra
anlattra glmt.
"Benden selam syle Mahmut Hana, kz hemen o delikan
lya versin. Kz hak etmi o delikanl. At hak ettii gibi. Ben de
yazacam ona ya..." demiti ulaa.
Mahmut Han gzel bir el yazsyla yazlm Rstern Paa
nn mektubunu okuyor, ona: "Alak," diyordu. "Alak olu al
ak, benimle alay ediyor. Kendi bana gelsin bakalm. Kzn
bir dal kpei karsn bakalm, glebilir mi, alay edebilir mi?
Bir kz iin btn dnyaya sava m aacaksn diye tepeden ko
nuabilir mi? Ben de bu kpei dost bildim, evimde padiah
arlar gibi arladm. Saraym kskand. imdi onun cn
alyor bu mektupla benden."
Mektubu eviriyor eviriyor, bir kez daha, bir kez daha oku
yordu.
Hoabn stne asker ekecekti. Ya Hoap Beyine, bu yrt
c, yabanl kurda yenilirse... imdiye kadar Hoap kalesinin ye
nildii grlm deildi.
Mahmut Han gittike bunalyor, bunaldka dengesini yiti
riyor, her gn smail Aayla konuuyor, gvendii Beyleri a
ryor, onlara danyor, bir are bulamyordu.
Bu arada Hoap Beyinin elisi, irin dilli Molla Muhammed saraya gidip geliyor:
"Paam," diyordu, "sana canmz kurban. Beyimiz diyor ki
bir kz iin beni ele aleme rsva klmasn. Ellerinden perim. Ko
nuklarm Paam elimden alrsa burada benim yzme kpekler
bile bakmaz. Soyumun da yzne bakmazlar. Kzn baln, ne
derse vereceim. Canm bile istese Paa, yoluna, Mahmut Han
yoluna kurban ederim. Ahmet de l dedii yerde lecek."
95

Hoap Beyi Mahmut Hann tutumunu gn gn izliyordu.


Erzurum Paasna, Van Paasna, irili ufakl beylere, dahas stanbula, Padiaha bavurduunu biliyordu. Erinde geinde bu
aklsz, inat adam stne asker ekecek, belki yllarca srecek
bir sava balayacakt. Fakir fkara gene alktan krlacakt. Bir
karlm kz yznden. Bu gelenei de kim, hangi aklsz bey,
hangi aklsz halk kurmutu?
Paa da korkuyordu. Bu ie son vermeliydi. Atm gelip Ahmedin kapsnda durmas, sonunun bylesine byk bir sevda
ya varmas, bu sevdaya saygdan Memonun kendini feda etme
si, Ahmede, Glbahara, kutsal bir kiilik kazandryordu. Gene
bir gece yukardaki dan, aadaki ovann insanlar ayaa kal
kacaklar, bu sefer de ta stnde ta koymamasna saray yka
caklar, sarayda bir tek canl brakmayacaklard.
Mahmut Han her gn getike bunu kuruyordu. Geceleri
uyuyamaz olmutu. Kula kirite, en kk bir trtda hemen
frlyor, yalmklc elinde saray, uyurgezer dolanyordu.
Skmt. Bu ie bir are bulamyordu. Onuru, koca Al Os
man lkesinin onuru kendi yznden be paralk olmutu. K
ck Hoap Beyine yenilmiti. Ve de Osmanl yenilmiti.
Gn getike eriyor, bitiyordu. Ne yapacan bilemiyor,
artk hi kimseyle konumuyordu. Gn getike bir lanet em
beriyle sarldn ta yreinin banda duyuyordu.

Her yl, bahar Ardamm stne yrrken, dan yama


cndaki Kp glnn kysna o yrenin tekmil obanlar gelir
ler, kepeneklerini gln bakr rengi toprann, krmz ak
makta kayalklarnn stne serip halka olup otururlar. o
banlarn her yl says deiir. Tanyerleri rken bellerindeki
kavallarn karp Ardamm fkesini hep birden almaya
balarlar. Tam gn batar batmaz da usulca, hep birden kavalla
rn bellerine sokar, dorulurlar. Bu srada da kk bir ak ku
gelir kanadnn birisini gln som mavisine batrr, uar gider.
Uzakta, yukarda bir gemi gibi karlar lkesinde yzen kayaln
dibinde ok iri bir at belirir, alacakaranlkta koumlar ldar.

96

Bir hayal olur gln stne kayar, pare pare solarak ovada erir,
ekilir, yok olur.
Sonra obanlar ekilip gidince de, bir dengbej bir adrda,
nennilenen keskin bahar toprana diz kp deneini eker,
balar trksn sylemeye. Bir kavalc da ona elik eder.
Lanetli Ahuri toprana diz ktm. Bin yllk sevda topra
na, bin yllk bahar toprana diz ktm. kere seslendim.
kere ulu da sesime karlk verdi. Som krmz, som mavi,
som sar am ieklerin, som yeilin stne, balkyan, dan
doruundaki yldz harmannn altna diz ktm. Dan srt
na, karl yreine diz ktm... Byk sevdalara yreini a
m dan aydnlna, na diz ktm. Ulalmaz fkenin
trksn syledim. Karanlk bulutun altna, bam dndren
kokunun iine diz ktm. Usuz bucaksz, dadan akan bir
ulu yalm selinin stne diz ktm. kere seslendim daa,
kere seslendim bin yllk bahar toprann yreine, kere
seslendim bin yllk sevda toprann kulana. oban dedim,
oban nerdesin? oban geldi karma dikildi.
Ve oban Beyin kzma akt. Kz da obana akt. Bey bu
nu duydu. Beyin on be ky vard. On be ky ite bu Ahuri
koyamdayd. Bey dedi ki, u oban yakalayn. u benim kz
ma sevdalanmaya cesaret eden oban. l ya da diri isterim.
Sevda kuu bir ate oldu. Yalmdan bir yuva yapt, ya
lmdan bir kavak aacnda. Sevda kuu o yuvada yatt.
yavrusu oldu. Sevda kuu yalm yavruyla utu. Utuu
yerler, konduu yerler yalma kesti. Da yalma kesti, ta ya
lma, toprak yalma kesti. Gkyz, yldzlar bir yalmda al
kand. nsanlar yalma kesti. Yalmdan sevda kuu dalarn,
denizlerin tesine utu. Denizlerin tesi yalma kesti. Dala
rn tesi... iekler yalm at. Som mavi yalm at, sarlar,
yeiller yalm at.
oban Ardama snd. Ardamm yrei yalma kes
ti. On be kyn erkekleri yakalamak, ldrmek iin obann
ardna dtler. Delik delik Arnn her yerini aradlar. Da,
oban saklad. oban yalma kesti.
Kz da bir gn yreindeki sevdaya dayanamad, o da ken
dini vurdu Ardama. oluk ocuk, gen yal, kadn erkek,
97

on be kyn insan bu sefer de kzn ardna dtler. Ar kz


da saklad. Kz yalma kesti.
Bir gn oban duramaz oldu, Ardan destur isteyip sak
land yerden kt. "Sevgilimi bir daha greyim de beni ld
rrlerse ldrsnler," dedi. Kyn stne yrd. gn
gece kyn yresinde doland. lm geciktirmek istiyordu,
lm zor. Sonra gzn kapayp kye yrd. Bakt ki kyn
yerinde yeller esiyor. teki, teki kye vard, kyler ortada
yok. Bakt ki az tede, kendi evlerinin bulunduu kayann ya
nnda sevgilisi dolanr durur. ki sevgili kavutular.
Arda zulme, ktle fkelenmi, kaldrm bir para
sn bunlarn stne yollam. On be ky tekmil canlsyla da
n altnda kalm. Da yutmu onlar... Arnn fkesi budur.
Ak kuu bir yalmdr. Dokunduu yrei yalm eder. Sevda
yuvas yalmdr.
Arnn fkesidir bu. Arnn belasdr. Arya kar kl
maz. Arnn lanetidir bu.
Ve her bahar Kp gl ieklenirken btn Ardamn
obanlar gln kysna gelirler, bin yllk bahar toprann s
tne kepeneklerini atarlar... Ve yalmdan sevda kuu... Kanad
n gln som mavisine batrr.
Demirci Hso yar plak sarayn kapsna gelmi olanca
sesiyle baryordu:
"Paa, Paa," diyordu. "Duydun mu baharn kavalcsn?
Anladn m Paa? Arnn fkesi stne olsun... Arnn belas
stne olsun. Brak yakasn sevdallarn."
Mahmut Han adamlarna:
"Varn da u demirciyi buraya getirin bakalm ne diyor
mu anlayalm."
Hso yar plakt. Gl bedeni insanst bir insann be
denine benziyordu. Mahmut Han onu byle grnce rperdi.
Demirci:
"Sana gnderdiim trkcy dinledin mi?" diye sordu.
Han:
"Dinledim," dedi.
"Peki, ne diyorsun? Hi korkmuyor musun?"
Paa sustu.
98

Sevdal obann Ardana snp lmden


kurtulduktan sonra kaval alddr

99

Hso azna geleni syledi ve dan bir paras gibi ayaa


kalkt, yrd. Divan kapsndan karken de:
"Sen bilirsin Paa, sen bilirsin," dedi.
O ktktan sonra smail Aa:
"Paam," dedi, "sana birka sualim var."
"Sor," dedi Paa.
"Bu Ardamm bana hibir insan km mdr?"
"Yok," dedi Paa.
"kabilir mi oraya insan olan?"
"Belki kar," dedi Paa. "kar ama geriye dnemez. Ar
yakalar onu brakmaz."
Arnn tepesine kmay ok kii denemitir. Ama dan
tepesine gidenlerden hibirisi geriye dnememitir.
Arnn tam tepesinde bir ate harman vardr. Doruun
tam ortasndan bir kuyu dnyann ortasna iner. lk ate bu ku
yudan alnmtr. nsanolunun grd ilk ate Ardamm
yreindeki atetir. nsanlar bu atei almak istemiler, almlar
da... Atei karanlardan bir tanesi dan gafletinden faydalan
m, ate glnden bir tutam ate koparm, balam dadan
aa komaya, ta aalara inmi. Tam bu srada Ar uyan
m, bakm ki atei koparan ban alm gidiyor. Hemen eli
ateli adam orada, olduu yerde yakalam, durdurmu. Ada
m da, elindeki atei de o anda, orada dondurmu.
Ardamm yamalar byle ta olmu adamlarla dolu.
Ar, doruuna kan, oray greni, ateini alsn almasn,
hibir zaman balamamtr.
smail Aa:
"yleyse Paa, sana bir teklifim var."
"Syle smail."
"imdi haber gnderelim Hoaba... Glbaharla Ahmet bu
raya gelsinler. stersen ben giderim Hoaba, onlar alr getiri
rim. Ahmet Ardamm bana kabilirse, ktn da bize is
pat edebilirse kz ona elimizlen vereceiz. Dnn de biz
yapacaz. Bylelikle Ahmedin elinden kurtuluruz. Halkn di
linden, zulmnden kurtuluruz. Kimsenin bir diyecei kalmaz."
Paa:
100

Demirci Hsonun huzura gelip azna geleni Paaya sylediidir

101

"Kalmaz," dedi. "yi akl smail. Yanna iki bey al, sen
git Hoaba. Ahmet gelsin. Glbahar da gelsin. Eer teklifimi
kabul etmezse Ahmet, Hoap Beyine syle kz gndersin."
smail Aa, daha be kii, ikisi bey, hemen o gn atland
lar. Hoaba doru yola dtler.
Hoap kalesine vardlar. Bey onlar her zamankinden daha
dosta karlad. Onlar byk bir toyla onurlad. smail Aa ii
Beye o gece at.
"Nasl olur smail Aa, bu lmdr!" dedi Bey. "Baa Ahmedi lme gnderiyor. Ardamm doruuna km da hi
geriye dnm bir kii var mdr? Grlm, duyulmu mu
dur?"
smail Aa:
"Ben bilmem," dedi. "Ne isterseniz yaparz diyen sizdiniz.
te biz de istiyoruz."
Bey:
"Bir de Ahmede syleyelim bakalm, o ne der?" dedi
umutsuzca.
Ahmet teklifi kabul etmezse, Hoap Beyi onu kalede koru
mak zorunda deildi. Bunu da hem Ahmet, hem de herkes bi
lirdi. Ve Paa da savamaya hak kazanrd.
Bey Ahmedi artp smail Aanm, tekilerin nnde sor
du.
Ahmet hi ikirciklenmeden, sevinli bir yzle:
"Olur," dedi. "Arnn doruuna karm. Orada, gece ulu
bir ate yakarm. Paa da grr. Hazrla balayalm."
Hoap Beyi, Glbahar, daha bakalar Ahmedi Andann
doruuna, bu lm yolculuuna kmaktan vazgeiremediler.
kinci gn helalletiler. Atlanp, ver elini Beyazt dediler...
Ahmetle Glbahar Kervan eyhinin evine indiler. Onlarn
geldiini btn Beyazt, Anda yreleri de duydu. Demirci,
eyhin evine geldi. eyhle birlikte Ahmede ok dil dktler.
"Bu Paa kafirdir, seni ldrmek istiyor," dediler.
Ahmedi vazgeiremediler. Dallar da gelip Ahmede yal
vardlar. Ahmet hi kimseyi dinlemedi.
Bir sabah eyhin elini pt, ata atlad, sarayn yolunu tut
tu, Paann huzuruna geldi:
102

"Arnn doruuna kyorum Paam," dedi. "Sen sa ola


sn ki beni byle zor bir ie kotun. Hakkn var."
Paa ona uurlar diledi.
" gece Arnn doruuna bakacaksnz. Doruun ba,
bulutsuz bir gecede parlayacak, yanacak."
Gene atma bindi. At onu ald, Arnn doruuna doru g
trd.

Kalabalk yava yava Beyazdn alann, ary, sarayn


nn dolduruyordu. nsanlar dadan ar, sessiz bir sel gibi
iniyorlar, Beyazt kasabasmn iine birikiyorlard. Ovadan da
yukar doru, insanlar yamalara yapmlar, Beyazda geli
yorlard. Geliyor, birikiyorlar, kasabann arsn, sokaklarn,
camilerini dolduruyorlar, susuyorlard.
smail Aa leye doru Paaya geldi. Paa ona sordu:
"Daha geliyorlar m, arkalan kesilmedi mi?"
"Daha geliyorlar," dedi smail Aa, umutsuzca ellerini aa
rak. "oalarak, kabararak geliyorlar. Bir insan selidir akyor,
akyor bitmiyor. Ne de ok insan varm meer bizim u da
da, u ovada."
"ok insan var," dedi Paa. "ok insan var u dnyada.
Ama hayrl bir i iin olsa byle bir araya gelmezler. Bu kadar
abuk nereden duydular onun daa kacam? Nereden duy
dular da geliyorlar? Kim haber verdi acaba? Daha gelecekler
mi?"
Sarayn uzun, ok direkli, mermer salonunda ayaklan hab
lara gmlerek yryordu. Yz uzam, sararmt. Fldr fil
dir dnen gzlerinin kysndaki krklklar derinlemiti.
Sklarak:
"smail Aa," dedi, "teki, bizimki nerede?"
smail Aa pencereden kalabal gsterdi:
"Orada, kalabaln ucunda, Ahmedi Hani trbesinin yak
nnda, kadmlann arasnda. Bak Paam orada. Sanlar giyinmi."
Paa elini sallad, geriye dnd. Bir ey syleyecekti. Ken
dine yediremedi, vazgeti. Ve smail Aaya bakmadan, yeni
den yrmeye koyuldu. smail Aa duruyor, Paann bir eyler
103

demesini bekliyordu. Uzun bir sre getikten sonra Paa bir


den durdu, ban kaldrd, kor gibi yanan gzlerle smail Aa
ya bakt:
"Bu kalabala hibir ey yapamayz, onlar datamayz,
deil mi smail Aa?" diye sordu.
smail Aa:
"Hibir ey yapamayz. Askerlerimiz, kla oktan kalabal
n iinde kald. Parmaklarn bile kprdatamazlar. Sarayda
yz elli, iki yz asker ancak var. Bu kalabalkla ordular baa
kamaz."
Paa iini ekti:
"kamaz," dedi. "Haydi sen git, bak bakalm kalabala
daha geliyorlar m?"
O gn akama doru kalabalk oald, byd, kasaba
y tat, kasabann alt yanndaki koya, koyan gneyinde
ki dzl doldurdu, Ahmedi Haninin trbesinin tesindeki
yamaca svandlar. Kalabalk hi kesilmemi, dadan ve ova
dan boyuna durmadan, eksilmeden geliyorlard. Sonra aka
ma doru adrlar kuruldu, adrlarn nne ateler yakld,
ya kokular, kurumu ot, kurumu iek kokularna kart.
Ama bu koskoca kalabalk cansz gibiydi, cansz ve kprt
sz. Sessiz, bir k gibi hi belirtisiz, oraya buraya dalgalan
yordu.
Karanlk kavuurken Mahmut Han smail Aaya sordu:
"Daha geliyorlar m?"
"Yeri g insan alm. Gkteki yldzdan oklar. Yer g
trmez bir kalabalk..."
"Hi konumuyorlar m?"
"t karmyorlar."
"Hibir yere, Ardana da bakmyorlar, yle mi?"
"Bakmyorlar, yle ilerine kapanmlar. Koskoca bir kala
balk uyuyor gibi. stlerine lm topra serpilmi, yle cansz.
Hibirisinin yznde kk bir kprt yok..."
Gece karanlkt, gkyz bulutsuzdu. Yldzlar Arnn ya
malarna, doruuna ivilenmi gibiydiler. Yldzlar gkyz
n alm krdm gibiydiler, st ste. Kasabann stn bir l
sessizlii rtmt. nsanlar, soluk bile almyorlard.
104

Gkteki yldzdan daha ok bir kalabaln Paa sarayn sarddr

105

Mahmut Han o gece sabaha kadar uyuyamad, sarayn


iinde dnd durdu ve dnd. lm ve hayat dnyor
du. nsanlar, u dalardan, ovalardan kopup gelen kalabal
dnyordu. Bunlar bir erkek ve bir kadnn mutluluu iin
buraya toplanmlard. Dardan baknca yle grnyordu.
Ama bunun altnda ok ey vard. nanlmaz bir fke vard.
Yz bin yln bakaldrma duygusu vard. u konumayan, k
prdamayan fke... Bir delikanlyla bir kzn sevdasn bahane
eden fke... Gittike zaman bozuluyor ve halk aztyor. Bugn
benim saraymn kapsn tutarlar kz bahanesiyle, yarn stan
bul ehrini doldurur Padiahn saraynn kapsn tutarlar ba
ka bir bahaneyle. Vakt eriti gibime gelir. u halka bir are bu
lamazsak hepimizin kellesi gider. Yarn zulm bahane ederler,
brs gn vergiyi, brs gn saraymz, brs gn ekme
i... Ve birikirler birikirler... Yz bin yln fkesi ve de acsyla...
imdiki gibi sessiz birikirler. Ve bu kalabala g yetmez. On
larla ordular, bir dnya kadar ordu olsa baa kamaz. Bunlar
bir araya gelmeyegrsnler, nne geilemez. Bir are, bunlar
bir araya getirmemek iin bir are...
Gne prl prl, aydnlk, bulutsuz, yunmu arnm bir
ge, bir daa dodu. Gne bir ara Arnn yamacna yapt,
sonra ayrld. Sonra gene yapt, sonra da bir iyice ayrlp kalk
t yekindi, dan karsnda durdu. Mahmut Han gnein bu
halini hi grmemiti. Gne bile halini deitirdi, diye sylen
di. Alametler belirdi. Kyamet alametleri...
Arlar oul verdikten sonra, bir sre havada salnp top top
gkte savrulurlar, sonra da bir dal bulur dala tepeden trnaa
svanrlar. Bu sabah Beyazt kasabas yleydi ite.
Sabah gneiyle birlikte, kee klahl, renk renk kei, ge
yik, tay postlarna brnm, uzun bykl, uzun boylu erkek
ler ve st ste giydikleri fistanlar, binbir renkle donanm, al
tn, gm halkal kofileriyle ve iri, kara ceren gzleri ve ince
bilekleriyle kadnlar kaynat. Gene hi ses karmyorlard.
Kaynaan kalabalkta kulua doru bir deiiklik oldu,
kalabalk toptan yzn Arya dnp, gzlerini krpmamacasma dan doruuna diktiler. Ve hep inatla yle kaldlar.
Mahmut Han bunu grd. Bunu grnce de ok korktu:
106

Halkn bir araya gelip stne yrmesinin Osmanly dndrddr

107

"Hi konumuyorlar yle mi smail Aa?


"Hi konumuyorlar Paam. yle durmular, gzlerini
krpmadan daa bakyorlar. Bir ara da ellerini havaya ap, ses
siz sessiz dua ettiler."
Bunlar byle gn bekleyecekler. Arnn doruunda
gremeyince dnecekler saraya, ykacaklar, yerle bir edecek
ler, ta stnde ta brakmayacaklar.
Yoksa kendi kendime korkuya m kaplyorum, temelsiz
korkulara, diye dnd Mahmut Han.
"Daha geliyorlar m smail Aa?"
"Gittike oalarak... Nereden geliyor bu kadar insan? Kim
getiriyor?"
"O mendebur, o allahsz Kervan eyhi," diye bard Mah
mut Han. "Onlar, o eyhler her zaman bize dmandrlar. Bunla
r yanmza almazsak batarz, batarz smail Aa. Batarz. Kk sal
m gleri var smail Aa... Derinlere kk salm, yz bin yllk
kkleri var halk iinde smail Aa. Bunlarla birlemezsek..." Pen
cereden kalabal gsterdi. "te byle olur, smail Aa..."
"Onlarla her zaman birleebiliriz, Paam," dedi smail Aa.
Bu gece oluumu ocuumu, adamlarm toplayp saray
bombo brakp gitsem mi, diye dnd Mahmut Han. Kor
kaklk olmaz m, bu hali stanbul duymaz m, diye dnd
sonra da... Sonra, sarayn her yan sarlm, nasl kalr? Dv
erek mi?..
Birden parlad:
"uradan, bu halden bir kurtaraym kendimi, o Kervan
eyhinin, o Hoap kalesi Beyinin ban vurduracam. Vurdu
racam balarn. Onlar olmasa bu kadar kalabalk saramazd
saraym. Vurduracam, vurduracam! Vurduracam smail
Aa. Grsn onlar, grsn onlar."
Avaz kt kadar baryordu. Boynunun damarlar i
mi, kendinden gemiti. Syledi syledi, sonra yava yava
yatt. Usulca, sessizce: "Vurduracam, vurduracam, vurdu
racam boyunlarn, u beladan bir kurtulaym."
smail Aa orada, kapnn yannda, bir pembe mermer di
ree srtn dayam Mahmut Hann fkesinin dinmesini bekli
yordu.
108

"Dengbejler, kavalclar da geldiler mi smail Aa?"


"Yzlerce... Yzlerce de davulcu var. Dn bekliyorlar."
"nallah dan banda k yanar smail Aa. Yoksa..."
Birden bylesine iini, korkusunu en yakn smail Aaya
bile atna utand. Aznda bir eyler geveledi, szn dei
tirmeye kalkt, beceremedi. Ban nne edi.
smail Aa onun pimanln anlad. z sz bir, bir
adamd Aa:
"Paa," dedi, ak konutu. "Paam bu kaynayp duran ka
labalk bu gece de dorukta gremezse, sabr tkenir, gelir
saray yerle bir eder, hepimizi ldrr. Neden biribirimizden
saklyoruz bunu? Neden kendimize bile sylemeye korkuyo
ruz? Bu kader gibi bir ey, nne geelim."
"Nasl?" diye can atarcasma sordu Mahmut Han. "Nasl
bir are smail?"
"Vazgeersin Paa. steinden vazgeersin. karsn sara
yn kapsna, mademki bu kadar kalabalk bu ii istiyor, bu ka
labaln hatr iin vazgetim isteimden. Kzm sizin hatrnz
iin Ahmede verdim, dersin, Ahmedi aln getirin de dn
kuralm... Sizin hatrnz iin, gnlnz ho olsun diye dn
de ben kuracam, dersin. Bundan sonra bu halk seni balar
stnde tar. Onlar iin Allahtan sonra sen gelirsin. Baka hi
bir are yok."
"Yapamam smail Aa. Korktuumuzu anlarlar."
"Akllarna bile gelmez korktuumuz. Kalabalk hi fitne
fcur dnmez. yi niyetlidir."
"Gelir smail. Kalabalk kadar zekisi dnyaya gelmemitir."
"Yanlyorsun Paa. lerine gelmez saray ykmak. Ama
mecburlar ykmaya. Sonradan balarna gelecei bile bile yk
maya mecburlar. Bizi ldrmeye mecburlar. Belki imdiye Ah
met lmtr bile. Ar onu alm yutmutur bile... Belki..."
"Dorusun, haklsn, haklsn ama, yapamam smail Aa.
Szmden dnemem."
"Onlar da korkuyorlar. Senin kararndan vazgetiine se
vinirler. Bundan dolay da korktuumuz akllarna gelmez.
Tam tersi seni kutsarlar, iyilikseverliini gklere karrlar.
Hakknda destanlar kar."
109

"Yapamam, elimden gelmez smail Aa. ldrsnler beni.


Hem, hem, hem... Belki kar dan bana. Belki atei bu gece
grrz..."
"Olamaz," diye bard smail Aa. "Ar, doruuna varan
hibir adam brakmaz, tutar taa evirir..."
"Kervan eyhinin kerameti var. Belki bir keramet..."
"Ar keramet dinlemez. Ar doruunun bekaretini boz
ma frsatn kimseye vermez."
"Belki dorua kmaz Ahmet, aalarda yakar atei."
smail Aa sakaln svazlad, glmsedi, ellerini ovalad:
"Ahmet yiittir," dedi. "leceini bile bile gitti. Dorua
varacaktr."
"Ben de dediimden dnemem smail Aa. Dve dv
e lrm. Var git askerlere, hazrlansnlar. Kladaki askerleri
de saraya aln. Dve dve leceiz."
"Dvmeye frsat kalmaz Paa," dedi smail Aa. "Ben
bylesi kalabal bilirim. Gz ap kapayncaya kadar yok
ederler bizi, hepimizi."
"Yok etsinler!" diye grledi Paa. "Gz ap kapayncaya
kadarki srede dvrz. Var git syle, hazrlansnlar. Kladakiler de gelsinler."
smail Aa artk konumad. Konumasnn para etmeyece
ini biliyordu. Onun dediini yerine getirmekten baka are
yoktu.
Akam oldu, karanlk kavutu. Aadaki ova insandan
kapkara kesilmiti. Ovaya boyuna insanlar geliyor, habire a
drlar kuruluyordu. adrlarn nnde yldz yldz ateler yan
maya balad.
Kalabalk karanlk kavuur kavumaz ayakland. Gzlerini
dorua diktiler. Bu kadar insan bir yrek olmu bekliyordu.
gndr, doacak bir gn gibi Arnn doruunda patlayacak
atei bekliyorlard. Gzleyi gzleyi gzleri drt olmutu.
Mahmut Han da saraynda ayn atei bekliyordu.
Bir yanda kalabalk, bir yanda Mahmut Han, yrekleri
azlarna gelmi Arnn doruundan doacak mucizeyi bekli
yorlar.
110

Gece yars horozlar tt. Arnn doruuna yapm har


man olmu yldzlardan baka en kk bir ipilti bile yok. Tanyerleri d, kuyrukyldz yalp yalp kvlcmlanarak mavi, ken
di yresinde harmanland. Baka trl, acayip bir aya benzi
yordu kuyrukyldz, tanyerine yakn.
smail Aa yelyepelek geldi. Ter iinde kalmt.
"imdi homurdanmaya baladlar, ynlerini de ar ar
saraya dndler. Hepsi deil, bir ksm," dedi.
Mahmut Hann gzleri kan anana dnmt. Eli bir k
lcna, bir belindeki altn kaplama, fildii sapl akmakl taban
casna gidiyordu. Btn gece eli bylece ilemi durmutu. G
z de dorukta.
"Baka are yok Paam. Baka kurtulu aresi..."
Paa zld. Ar, sallanarak, bitmi, var gcyle kendini
toparlamaya alarak sarayn kapsna doru yrd. Caminin
kapsndan geti, avluda birka kere ayaklar gerisin geriye git
ti, dnmek istedi dnemedi. Byk kemerli, harikulade Seluk
nakl avlu kapsna geldi. Kalabalk onu grnce homurtuyu
kesti, sessiz, ta kesildi. Soluk bile almadlar. Mahmut Han iri
gzlerini kalabaln stnde uzun uzun gezdirdi. Kalabalk
usuldan, gelgitten sonraki bir deniz gibi sallanyordu.
Paa sarayn nndeki tmsee yrd, tepeye trmand:
"Ahmedi sizin hatrnz iin baladm," dedi. "Dn
n de ben yapacam. Mademki bu kadar kimse, bu kadar halk
geldiniz. imdi adam gnderip Ahmedi geri getirteceim. Ara
nzda ayana abuk, iyi at sren kimse varsa, yetisin Ahme
de, Paa vazgeti desin."
Kalabalk derinden uuldad. Birka kere bir utan bir uca
dalgaland. Kalabalk gerilmi yay gibiydi. Boald boalacak.
Paa bunu sezdi.
Grnte kendine gvenli, iinden yrei titreyerek tepe
den indi, ar admlarla saraya girdi. Adamlar onu adm ar
kadan izliyorlard.
Paa ieri girer girmez bir sr atl, bir sr yaya delikanl
Ardanm yoluna atldlar. Bir kalabalk Ardama uar gibi
szld.

111

O gn kalabalk zld, konumaya baladlar. Beyazt,


dev bir ar kovan gibi uulduyordu. insanlar ellerini yanlarna
drmler, tembel, gnein alnnda ylece ne yaptklarn,
nereye gittiklerini bilmeden dolap duruyorlard.
Demirci, kalabaln arasna katlm, sevinle:
'm ana geldi kafir," diyordu. "Korku onu imana getirdi. O
altn saraynn, mermer, gm saraynn yerle bir edileceini
anlad. Anlad da dize geldi kafir," diyordu.
Herkes hayranlkla demirci Hsoya bakyordu.
"Biz hep byle, her eyde birlik olsak, kimse bize di gei
remez. Bize dalar, ahlar dayanamaz. Hi kimse... Yeter ki
byle birlik olalm."
Arkasndan, baz kimseler, sarayn yaknlar: "Ateperest,"
diyorlard. "Din dman! Sana ne? Birlik olsak olmasak. Sen
bir atee tapansn."
Ve demirci bu arkasndan sylenenleri duymuyordu.
Ovadaki insanlar bir kasabaya kyorlar, bir aaya ini
yorlar, Ardan gelecek haberi bekliyorlard. Daha imdiden
birka kii beklemekten bkm ekip kyne gitmiti. Vakit
getike usanp kylerine gidenler, gitmeye davrananlar oal
yordu. O beklemeden, o fkeden ok az bir ey kalmt.
Gene akam oldu, gn kavutu. Kalabaln ylgn usan
m uultusu derinden, yerin altndan gelirmiesine by
d. Yalnz bazlar, baz merakl kiiler arada srada balarn
kaldrp Arnn tepesine bakyorlard. Mahmut Han da ya
rm saatta, bir saatta bir pencereye gidip dan doruuna ba
kyordu. Bir tek kii vard gzlerini hi doruktan ayrmayan,
o da demirciydi.
Ben ona el verdim, diyordu. Ar onu tutmayacak, geriye
gnderecek. Yalmlarn, pirlerin yz suyu hrmetine Ahmedi
Ar bize gnderecek.
Ve bugn drdnc gnn gecesiydi. Ve birden demirci
nin l geceyi yrtt. Sonra top patlar gibi bir uultu Ardamda yankland. Da sarsld, titredi. Top patlar gibi uultular
geldi koyaklardan. Herkes Arnn doruuna bakt. Dorukta
ince bir ate ipileyip duruyordu. Yitiyor, az sonra yeniden orta
ya kyor, gene yitiyordu.
112

Korkusundan Mahmut Hann Ahmedi baladm ilan etmesidir

113

Uultu bir sevin oldu. Sevin sesleri doldurdu geceyi. Davullar, meyler almaya balad. Gen kzlar, erkekler gvende
durdular. Byk bir toy dn balad.
Mahmut Han:
"Ar Ahmedi yakalamad," dedi. "Ne oldu?"
smail Aa:
"Ahmet Ardandr," dedi. "Ar onlara bir ey yapmaz."
Mahmut Han:
"Yalan," diye bard. "Bunda bir ey var."
Ve sabahleyin, kan tere batm atn stnde, dimdik Ahmet
geldi, sarayn kapsnda durdu. Kalabalk onun drt bir yann
sard. Saraya girmesine izin vermediler. Onu alp Hsonun de
mirci dkkanna gtrdler. Ahmet Hsonun elini pt.
Hso:
"Pirler sana yardmc oldular. Bundan sonra pirler seninle
olsun," dedi, stne kvlcmlar saaraktan onu kutsad.
Glbahar gelmi bir kede duruyordu. Ahmet ona bak
mad bile. Glbahar onun bu tutumundan dolay zld. Ko
numad. Byle mi olacakt? yleyse bu adam neden cann g
ze alm da dorukta atei yakmt? Glbahar her eyi anlyor,
iindeki sevgi ayn lde hma dnyordu.
Ahmedin arkasndan darya kt:
"Gidelim," dedi.
Ahmet:
"Gidelim."
Saraya gitmediler, kalabala bakmadlar. Onlar iin kurul
mu dn grmediler. Kervan eyhinin elini pmediler, at
larna bindiler, yeniden daa srdler.

Ardamm yamacnda bir gl vardr. Bir harman yeri byklndedir. Sular som mavidir. Her yl, bahar dnyaya
yrdnde, bir sabah, daha gn domadan Ardamm tek
mil obanlar bu gle gelirler. Gln krmz kayalklarna, ba
kr toprana kepeneklerini atar, bin yllk sevda toprana otu
rurlar ve Ardamm fkesini kavallaryla, hep bir azdan a
larlar. Akam olurken de bir ak ku gelir, kcktr, kanad-

nm birisini som maviye batrr, uar gider. Arkada, az tede de


byk bir at glgesi gle doru gelir. Gelir gelmez de ortadan
kaybolur gider. Gn kavuur kavumaz da obanlar kavallarn
hep birden keserler ve Ardamm karanlnda solar yiter, ka
ranla karrlar.

Atlarnn ban Kp glnn st bandaki maarann n


ne ektiler. Maarann yukarsndaki dzle, aalarndaki ya
maca adrlar kurulmutu. adrlarn snk klar Arya ser
pilmi ipileiyorlard. Keskin, ac, ba dndrc bir kokuyla
kokuyordu drt bir yan. Sonbaharn, btn kokular keskinleti
ren kokusuyla kokuyordu. Bir rk, bir eski da elmas koku
suna benziyordu her koku. Yank otlar, kavrulmu gl iek
ler, ksa, kt, salam hrdayorlard. Atlar bir alya balad
lar. Ahmet akmayla ala ala bir ate yakt. Glbahar, drt
yandan kurumu bol al rp toplad. Atein kysna kar kar
ya oturdular. Ahmet heybeden ekmek, kokulu yeil peynir
kard. Karlkl yediler. Hi konumuyorlar, biribirlerinin gzle
rine bakamyorlard. Yalnz ate snmeye yz tuttuka Glbahar
darya gidiyor, bir byk kucak al rp alp getiriyordu. Du
man genizlerini yakyordu ama ikisi de bunun farknda deildi.
Uzaktaki koyaktan, da sarsan gmbrtler geliyordu.
Sanki yzlerce birden patlyordu. Bu, doruklardan kopan
byk buz paralarnn derken kard sesin byyerek ge
len yanksyd. Ve Ardan her mevsimde byle byk, her bi
risi birer kk da gibi buzlar der, koyaklarda sesi byye
rek yanklanr.
Glbahar bir korku, bir znt iinde enesini dizlerinin
stne koymu bzldke bzlyordu. Bir topak kalmt.
Darda bir frtna balad, geldi geti. Bir ayaz kt, sonra da
hava hemen yumuad. Gece yary geti, yle kar karya
oturmular, gzlerini yanan atee dikmiler, yle duruyorlard.
N eo konumaya balayabiliyor, ne de o.
Glbaharm iindeki fke gittike kabaryordu. Sevdas ne
kadar kkl, derindeyse fkesi de ylesine tayordu. Birden
patlad:

Glbaharla Ahmedin btn belalardan kurtulup Ardana dndkleridir

116

"Syle Ahmet," dedi. "Senin iinde bir ey var, onu syle."


Ahmet iri gzlerini aknlkla at ve Glbaharm farkna
vard. Sanki yllardr Glbahar yeni gryordu. Sanki ok eski
bir tandyd da ansmaya alyordu. Yznde yle bir hava
belirdi.
Ahmet konuamyor, ne diyeceini bilemiyordu. Glbaharn sesi bir yangn gibiydi. Karl verilmeliydi. Ahmet gzle
rini Glbaharm yzne dikti ylecene kald. Sonra ar, lm
gibi zor:
"Beni nasl kurtardn Glbahar? Ne verdin Memoya da be
nim canm satn aldn? Memo neyin karl kendi cann ver
di de benim canm kurtard? Memo beni brakt zaman, ken
disinin leceini bilmez miydi? Bunu bana syle. Bilir miydi,
bilmez miydi?"
Durdu, gzlerini Glbaharm gzlerine dikti, bekledi.
Glbahar:
"Bilirdi," dedi. "Zindann kapsn aan zindanc dnyann
hibir yerinde yaayamaz. Hibir lkeye smamaz, onu Memo
bilirdi. Onun iin de savaa savaa gitti, kalenin burcundan
kendini aa att."
"Altn m verdin de cann verdi?"
"Yok."
"Saraylar m baladn da cann verdi?"
"Yok."
"Ne verdin, Glbahar, ona ki, karlnda cann aldn?
Cann benim canmla deiti?"
"Hibir ey vermedim Ahmet," dedi. "Hibir ey istemedi."
"Beni kurtarmak iin?"
Glbahar onun szn kesti:
"Syledim ona," dedi. "Ne isterse verir, senin cann
alrdm. Hibir ey istemedi."
"Sen ne isterse vereceini syledin ona, yle mi?"
"Ne isterse vereceimi syledim. O hibir ey istemedi."
Ve sustular.
Ate yava yava snyordu. Glbahar iin artk her ey
bitmiti. Ahmedin ne demek istediini iyice anlamt.
117

Ahmet kalkt, atn stndeki yamy ald, yere ot dedi.


Keskin kokulu Arda preninden yastk yapt, klcn knn
dan syrp ortaya yatrd. Kl ipileyen atein l nda do
nuk donuk parlad. Uzand, yamy stne ekti.
Glbahar dar kt, bir kucak kuru ot, al rp daha ta
d. Ate harland. Ahmedin yzne hayran, hasretli, doymam
bakt. Baktka bakas geliyor, doyamyor, baktka sevdas ar
tyordu. aresizlik iinde kvranyordu. Her ey, her ey bit
miti... Her ey. Bu korkun acy ta yreinde duydu. Dayana
mazd. imdi ne yapacakt? Nereye gidecek, kime snacakt?
liklerine kadar sevdayla dolmutu. Gerekten Ahmedi sevme
mi miydi? Sevseydi lmne raz olur da... Memoyu...
Dar kt, sendeliyordu. Yldzlar kaynatlar. Bir inip bir
ktlar Arya. Ar indi, kalkt, yldzlarla karman or man ol
du. Grledi, sarsld, uuldad, ykld. Glbahar sallanarak bir
kucak alyla ieriye dnd. Ate parlad. Ahmedin yz git
tike gzelleiyor, sevdalanyordu. Ahmet uykuda myd, sev
dada myd, l gibi yorgun muydu? Glbahar boulur gibi ol
du... Baktka Ahmedin yz gzelleiyordu. Ate harlyor, ay
dnlanyor, byyordu, Glbahar kvrand. Dnya dnyor,
maarann kayalar korkun lklarla atrdyor, darda yl
dzlar uuuyor, kaynayor, ortalk kuduruyordu. Kyamet ko
puyordu.
Glbahar birdenbire karanla batt. Karanlkta yalnz Ah
medin yz... Glbaharm eli hanerine gitti. Durmadan haner
rd bir yerlere, kolu yorulup dnceye kadar.
Gzn atnda gn yava yava yordu. Ilk bir hava,
keskin kokular drt bir yana datyordu. Glbahar bir top k
iinde, ilerdeki kayann stnde, yar karanla batm Ahmedi
grd. Ahmede doru atld:
"Ahmet, Ahmet, Ahmet, gel gitme... Ahmet, Ahmet, Ah
met!"
Btn Arda sesinden yankland. Koyaklara lar indi
sesinden, da derinden sarsld.
Glbahar stne gittike Ahmet ondan uzaklayordu.
Glbahar durduka duruyor, yrdke uzaklayordu. Byle
byle Kp glne geldiler. Glbahar Ahmedi Kp glnde yi
118

tirdi. Yzn elleri arasna ald. Kp glnn bakr toprana


oturdu. Gzlerini som mavi suya dikti.

O gn bugndr, Kp glnn oralardan geenler, gln


kysna oturmu, kara, k gibi akan uzun salarn srtna ser
mi, ba iki elleri arasnda gzlerini som mavi suya dikmi
Glbahar grrler. Arada srada Ahmet gln sularnda Glbaharn gzne gzkr ve Glbahar kollarn ap Ahmede
yrr, " Ahmet, Ahmet!" diye barr. Sesi btn dada yank
lanr. "Ahmet, Ahmet! Sen de benim yerimde olsan benim yap
tm yapardn. Yeter artk, gel Ahmet, Ahmet, Ahmet!"
Gl kaynar, Ahmet silinir. Glbahar silinir ve kck ak
bir ku gelip kanadn suyun som mavisine batrr. Ve sonra da
bir atm kapkara glgesi gln stnden gelir geer.
Her yl, bahar iee durduunda, dnya nennilendiinde,
Ardamn obanlar drt yandan gelirler, kepeneklerini g
ln bakr toprana atp stne otururlar. Bin yllk sevda top
rann stne otururlar. Tanyerleri rken kavallarn bellerin
den ekip Ardamn fkesini, sevdasn alarlar. Ve gn ka
vuurken bir ak ku gelir...

119

Her yl bahar iee durduunda ak kuun


Kp glne gelip kanadn som maviye batrddr

120

Y A P I

K R E D

Y A Y I N L A R I

Yaar Kemal
Frat Suyu Kan Akyor Baksana - Bir Ada Hikayesi 1
Karncann Su tii - Bir Ada Hikayesi 2
Tanyeri klorozlar - Bir Ada Hikayesi 3
plak Deniz plak Ada - Bir Ada Hikayesi 4
nce Memed 1
nce Memed 2
nce Memed 3
nce Memed 4
Ortadirek - Dan te Yz 1
Yer Demir Gk Bakr - Dan te Yz 2
lmez Otu - Dan te Yz 3
Demirciler ars Cinayeti - Akasazn Aalar 1
Yusufuk Yusuf - Akasazn Aalar 2
Yamurcuk Kuu - Kimsecik 1
Kale Kaps - Kimsecik2
Kann Sesi - Kimsecik 3
Teneke
Binboalar Efsanesi
Arda Efsanesi
Hykteki Nar Aac
Ylan ldrseler
Deniz Kst
Al Gzm Seyreyle Salih
Kular da Gitti
Filler Sultan ile Krmz Sakall Topal Karnca
Sar Scak
Anadolu Efsanesi
akrcal Efe
Nuhun Gemisi - Bu Diyar Batanbaa 1
Yanan Ormanlarda Elli Gn - Bu Diyar Batanbaa 2
Peri Bacalar - Bu Diyar Batanbaa 3
Bir Bulut Kaynyor - Bu Diyar Batanbaa 4
Allahn Askerleri
Baldaki Tuz
Aacn r
Ustadr Ar
Zulmn Artsn
Atlar
Gkyz Mavi Kald (S. Eyubolu ile)
Yaar Kemal Kendini Anlatyor - Alain Bosquet ile Grmeler
Binbir iekli Bahe
Bugnlerde Bahar ndi
Tek Kanatl Ku

Y A P I

K R E D

Y A Y I N L A R I

Bir ak destan olan A rda Efsanesi geleneklerini


M ahm ut H an'a kar savu n an A hm et ile G lbahar
arasndaki ak konu alr. Efsanelere ve halk
sylencelerine yrekten bal Yaar Kem al'in bu
rom an, insan psikolojisinin derinliklerini de ierir.
"Y aar Kem al Anadolu'nun halk edebiyatyla alveri
iindeyken balad yazm aya. G erek bir y azar
olduu iin de dilin duyarlndan, iirsel destann
tek k ahram an olan Trk halknn kltrnden
esinlenm esini bildi."
Jeliha H afsia, La P resse (Tunus)
"Y aar Kem al'in rom an Tolstoy'un apm a ve
Dickens'm canllna sahiptir."
M an chester Guardian (ngiltere)
"Y aar Kemal'de
nitelikleri var."

byk

bir

rom ancnn

btn

British Books (ngiltere)


"Zengin, renkli ve zekice bir netlikle bezenm i bir
slup ve yazd her kelime sert, cilalanm , ayrks
ve bir buday tanesi gibi potansiyel olarak retken."
Irish Tim es (rlanda)
"Kitabn gzellii zengin iirsel dilinde, efsane ve
mit duygusunda yatyor."
Sunday Telegraph (ngiltere)
"Y aar Kem al, ehrazat klasm annda bir m asal
anlatc."
D aily Telegraph (ngiltere)

Kapaktaki Resim: Abidin Dino

You might also like