You are on page 1of 981

SZLERN SOYAACI ADA

TRKENN KKENBLM
SZL
Sevan Nianyan

+zede
~ Fa zada vuran, vurulan < Fa
zadan, zanvurmak, arpmak, almak, alg almak, yere almak (= Ave cad-, can- a. a.)
+zen
alan < Fa zadan,
zan- vurmak, almak, darbetmek " +zede

~ Fa -zan vuran, alan, alg

+
katlma bildiren fiil
neki ~ HAvr *ad- a. a.

~ - bir eye ynelme ve

* Ayn kkten Lat ad, ng at, Fr (ynelme ve katlma edat).


ab
Sans ap a.a.)
HAvr *p- a. a.

[xiv]

~ Fa/OFa b su (= Ave p- a.a. =

ab+
~ Lat ab(s) bir eyden veya
yerden ayrlma,
znden uzaklama, aykr olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *apo a. a.
* Ayn kktenEYun ap, Ger *af > ng of, off, Alm auf; Sans pa-, Ave apa- (a.a.).
Ayrca HAvr *ap-tero- biiminden EYun apoter, ng after (ard, sonra).
aba
[xiv] ; abay yakmak [188+] ak olmak
(argo)
~ Ar
cab'/qab' ynden yaplm st giysi, cbbe = Aram qsby a.a.
* Fa kaba/qaba, Erm kapa/kapani, t gabano biimleri Arapadan alntdr. 7. yy'dan
itibaren kaydedilen OLat cappa biiminin bir Sami dilinden alnd anlalmaktatr.
EKKENLLER:
Ar caba : aba, abanAr qaba : kaban
Lat cappa : handikap, kaporta2, kapuino, kaput, kapon, kep, ap3, apel, aperon,
apka?
abad

[xiv]

~ Fa/OFa bd bakml, bayndr,

mamur, meskn
(= Sogd pt baklan, korunan = Ave pta- a.a.) Fa/OFa - ynelme edat + Fa/OFa
pdan, pay- bakmak, korumak, gzetmek " +
abajur
[187+] pencerenin alafranga kafesi;
[189+] lamba siperi
- Fr abat-jour "gn-ksan", "k-ksan", lamba siperi Fr abat ksar
(< Fr abattre ksmak, drmek ) + Fr jour gn, k (~ Lat diurnus gn < Lat dies gn,
gndz ) " bateri, jurnal

Ahmet Vefik Paa'nn verdii "pencere kafesi [panjur]" tanm


rneklenmeye muhtatr. Franszcada szcn bu anlamna rastlanmad. Kar.
Panjur.

abaks [xx/b]
~ Lat abacus 1. her trl masa, pano,
tabla, 2. hesap tahtas ~ EYun baks, abak- tabla, masa
aban[mak
< T aba
aba

[xix] ullanmak, stne yklenmek

* Kar. ullan- < ul.


abandone
[196+] boksta oyunu terketme
~Fr
s'abandonner boyun emek, vazgemek, pes etmek < EFr bandon mahkm, cezal,
yarglanarak hkm giymi olan Fr bir eye + Fr ban/bandon ferman, hkm "
ad+, banal
abanoz
abanus [xiv] ; ebenus [xvii]
Fa/OFa
bns/abans abanoz aac ~ EYun benos a.a. ~ Ms hbny a.a.

* Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. ng ebony, Fr bne.


abart[mak

T?
abart-/obart- [xvi] mbalaa etmek; aprt- [Krg]
a.a. T *abar- bymek?

* Nihai kkeni ve treyi biimi belirsizdir.


abazan
[xx/b] cinsel
anlamda a

habazan/abazan [192+] itahl, a (argo);


~ ing habezan a < ing habe yemek " habe

abdal
[xi] dilenci dervi, kalender, meczup
~ Ar abdal
[#bdl o.] 1. bedeller, 2. sufi dncesinde rical-i gaybn bir rtbesi < Ar badal
karlk olarak verilen ey, bedel" bedel
* Esasen esoterik sufi retisine ait bir kavram iken, 13. yy'da Anadolu'da heterodoks
slami tarikatler bnyesindeki meczup derviler iin kullanlmtr.
abdest
suyu", el ykama,
namaz ncesi trensel ykanma " ab, dest

[xiv]

~ Fa bdast/b-i dast "el

abdomen
karn boluu

[xx/c]

~ Lat abdomen, abdomin-

aberasyon
[xx/b]
~ Fr aberration sapma,
yanl yola girme ~
Lat aberratio a.a. < Lat aberrare yanl yola sapmak Lat ab- aykr + Lat errare
dolamak, gezmek ~ HAvr *ers- a.a. " ab+
abes
[xiv]
~ Ar caba6 [#cb6 msd.] boa vakit
geirme,
oyalanma < Ar cabi6a boa vakit geirdi, oyaland
* Trkede sfat olarak kullanm yakn dneme aittir.
abhayat
suyu Fa b su + Ar
Hayt" ab, hayat1
abi

~ Fa b-i Hayt can

< T aabey" aa, bey

abide
[191+] ebedi kalan ey, ant (Fr monument
karl)
< Ar bid [#'bd fa.] kalan " ebed
* Modern Osmanlca trev Ar abidat (unutulmaz olay, byk felaket)
szcyle birletirilemez.
abiye
[xx/b] gece kyafeti
~ Fr habill giyinik,
zellikle gece
kyafeti giymi < Fr habiller hazrlamak, donatmak, giydirmek Lat habitus klk,
donanm < Lat habere sahip olmak " habitat
abla
oc
aba [xi] ana; aba/ebe [xiv] anne, nine; aba/apa/apu/ebe [xivxix] yalca ve saygdeer kadn, bac, byk kzkarde; abla [xix] a.a.
" ebe
* -l- ara sesi Trkiye Trkesinde ge dnemde tremitir. Asya Trk dillerinde ape,
apay, appa biimlerine rastlanr.
ablak
[xiv] yass ve yuvarlak yzl
ablaq [#blq sf.]
siyahl beyazl (at rengi), yass ve yuvarlak yzl (insan)

~ Ar

* Renk ve kusur sfatlar yapan af cal vezninde.


abluka
abloka [xix] bloke etme
~ t a
blocco bloke
edilmi < t blocco abluka ~ Fr blocus a.a. ~ Hol bloc-huis mstahkem mevki, karakol"
blok
abone
[187+]
~ Fr abonn a.a. < Fr
abonner abone
olmak, abone etmek Fr bir eye + Fr bon2 deme emri, kupon, senet" ad+, bono
aborda
abordo [xvii] (gemi) yanama
~ t abborda
yana! < t abbordare yanamak t ad- bir eye + t bordo kenar, yan " ad+, borda

abra kadabra
sz ~ OLat abra
cadabra a. a. ~ E Yun abraksas a. a. ~? br
abra

[xiv]

[xx/b]

~ Fr abra cadabra by

~ Ar abra [#br] illi, alaca benekli

* Renk ve kusur sfatlar yapan af cal vezninde.


abrl
a.a. < Etr
Apru Etrsklerde bir tanra

[xvi]

~ Yun aprlios Nisan ay ~ Lat aprilis

absorbe [etm
[xx/b] zmsemek
~ Fr
absorber emmek,
zmsemek ~ Lat absorbere btn olarak yutmak, silip sprmek Lat ab- bir eyden +
Lat sorbere emmek ~ HAvr *srebh- a. a. " ab+
abstre
[xx/b] soyut (resim)
~ Fr abstrait soyut,
zet, hlasa ~
Lat abstractus a.a. < Lat abstrahere, abstract- bir btnden ekip ayrmak, zn almak,
suyunu skmak Lat ab- bir eyden + Lat trahere, tract- ekmek " ab+, traktr

absrd
[xx/b]
~ Fr absurd sama, anlamsz ~ Lat absurdus < Lat
surdus sar ~ HAvr *sur-do- sar, dilsiz, bouk sesli
abuk sabuk

ikil

[xix] sama sapan

* kinci unsur belki T sab/sav (sz) biimiyle ilikili olabilir. Abuk szcnn "sama" anlamnda bamsz bir
sfat olarak kullanm yakn yllarda ortaya kmtr.
abullabut
[188+] avanak (argo)
~ Ar *ab-l-labT ifte
atan hayvan Ar ab baba + Ar labT [#lbT im.] tekmeleyen, saldrgan " ebu
abur cubur
ikil
sz; [xix] karmakark

apur sapur [xv] darmadank; abur cubur [xvii] dzensiz yemei ifade eden
" abuk sabuk

* Belki yansma ses kkenli olabilir. Kar. hapr hupur, apr upur.
abus
cabasa ka att, surat ast

[xvii]

~ Ar cabs [#cbs im.] atk kal, ask suratl < Ar

abze [etm
[xx/a]
~ Fr abuser ktye kullanmak ~ Lat abuti,
abus- a.a. Lat ab- zne aykr + Lat uti, us- kullanmak " ab+
acaba
[xiv]
~ Ar cacab [#ccb zrf.] "ararak, hayret ederek",
soru szc < Ar cacab [msd.] arma, hayret" acep
acar
smaz, atlgan, taze, gl

acarl [xvii] yeni (Anadolu lehesinde); acar [xx/a] ele avuca


~?

* Erm acar (kas lifi, sinir) ile balants gsterilemez. Ar cacar (knt, kabart, ikinlik) ile birletirilmesi abestir.
acayip
[xiv] tuhaf ey
< Ar min al-cac'ib tuhaf
eylerden (biri) < Ar cac'ib [#ccb o.] tuhaf eyler < Ar cacbat^ tuhaf ey, hilkat garibesi" acep
* Trkede tekil sfat olarak kullanm 17. yy'dan itibaren kaydedilmitir.
acele
cacelet usit. c^acele [xvii]
ivme, evecenlik < Ar cacila acele etti
acemi
[xiv] beceriksiz
bilmeyen kimse, barbar, ranl < Ar cacam a. a.

~ Ar cacalat^ [#ccl msd.]

~ Ar cacam [#ccm nsb.] Arapa

acente
[186+]
~ t agente bakas adna i yapan, vekil~
Lat agens, agent- 1. yapan, eyleyen, i gren, 2. vekil < Lat agere, act- yapmak, etmek " aksiyon
acep
[xi] hayret, taaccp; [xx/b] hayret ederek, acaba
cacab [#ccb msd.] arma, hayret < Ar caciba ard, hayret etti

~ Ar

* Zarf olarak kullanm halk diline zg olup yakn dnemde genel dile girmitir.
aceze
cacz [sf.] " aciz

[xvii]

ac
ac-

[viii+] 1. ac tad, 2. ar, sanc

ac[mak
T
< T *a- < T a
ack[mak
a

~ Ar cacazat^ [#ccz o.] acizler, dknler < Ar

< T a- acmak "

a- [viii+] 1. aclamak, ekimek, 2. can yanmak


ac ve znt bildiren nlem

ak- [xi]

< T - [viii, xi] a hale gelmek "

* Pekitirici -()k- ekiyle.

. Eski Trke isim ve fiil kklerinin birlii dikkat ekicidir,

acil

~ Ar ccil [#ccl fa.] acele eden " acele

aciz

[xi]

acul

~ Ar cciz [#ccz fa.] acz gsteren, gsz" acz


~ Ar cacl [#ccl im.] aceleci, hzl" acele

acun
YT
acun [193+] dnya
~ T ajun Budist inanta yaam evresi, enkarnasyon
[viii+ Uy], bu dnya, yeryz alemi [xi, xv+ a] ~ Sogd ajn yaam, Budist inanta enkarnasyon < Sogd jaw-/jyaamak ~ HAvr *gweis-l yaamak, canl olmak "can
* Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir kelime iken Dil Devrimi dneminde "z Trke" olduu zannyla
canlandrlmtr.
acur
[xix]
~ Ar caccr [#ccr] bir tr hyar veya yeil kavun
< Ar cacara burdu, bzd, (biimsiz ve irkin bir surette) kabard veya kabartt
* Yun < OYun angori (hyar) biimi Msr Arapasndan veya baka bir Ortadou dilinden alntdr. Alm Gurke
(a.a.) bir Slav dili zerinden Yunanca biime dayanr. Kar. Pol ogrek, Rus ogurec vb. (a.a.).
acuze
[xix] ihtiyar kadn
(kadn veya erkek) < Ar cacaza aciz idi" acz
acz
gsz idi, yal ve dkn idi
a

[xiv]

< Ar cacz [im.] yal ve dkn

~ Ar cacz [#ccz msd.] gszlk < Ar cacaza

[viii] alk (isim); [xi] a (isim ve sfat)

* sim kullanm acndan lmek deyiminde korunmutur. a[mak


T

a- [viii] a.a.

aalya/aelya
[xx/b]
~ t azalea kumlu toprakta yetien bir
iek ~ YLat azalea a.a. #Linnaeus, sv. doabilimci (1707-1778) < EYun azalos susam, susuzluktan yanan ~ HAvr
*asd- < HAvr *as- yanmak
* Trkedeki

-- sesi taly

YT

ak

akla[mak

[193+] zaviye
auk [viii+] a. a.
YT

ak

< T a-" a-

YT

< T a-" a-

[193+] tasrih etmek


perdah; [194+] anahtar

< T ak " ak [xiv-xx] cila,


< T a-

a-

* "Anahtar" anlam 15. yy'da kaydedilen tek rnee dayanarak Dil Devrimi bnyesinde dolama sokulmutur.
amaz
dmesi
ad

<T
[xvii] niyetini belli etmeden davranma; [xix] satran oyununda ahn kapana
< T a-" aT

t [viii] isim, nam

ad+
edat ve fiil neki ~ HAvr *ad- a. a.

~ Lat ad bir eye ynelme veya katlma bildiren

* Eklendii fiilin ilk sessizine asimile edilir. r: ad-similare > assimilare, ad-paratus > apparatus. Klasik-sonras trevlerde
belirli bir yn anlam tamakszn isimlerden fiil yapar. r: abonner <bon. . Ayn kktenEFa/Fa, ng at, Fr (a.a.).
ada

<T
ayr-

ada [xiii] etraf suyla evrili kara paras; atow [xiii] < T *a5- ayrmak "

* Anlam gelimesi iin kar. Lat insula (ada) > insulare (ayrmak, izole etmek).
ada[mak
T
kesmek, sz vermek
adak

ta- [viii+] isim vermek, armak, bir greve atamak, bir amaca adamak, sz
< T t isim " ad
atak [viii+] adanan ey

adale

azal et [xvii]

adalet
adl

[xvii]

< T ta-" ada~ Ar cadalat^ [#cdl msd.] kas

~ Ar cadlat^ [#cdl msd.] adillik, hak gzetme"

adam
[xi]
~ Ar dm [#'dm] 1. insanlarn atas, Adem, 2.
insanolu ~ br dm a.a. = br admah toprak
* Kar. Fen 'adm (insan), Ugar 'b 'dm (insanlarn atas). "Toprak" kavramyla ilikisi iin kar. Lat homo (insan) < humus
(toprak). Bak. hmanizm.

adap
usul bilgisi" edep

~ Ar adab [#'db o.] < Ar adab grg, terbiye,

adapte [etm
adaptasyon [192+]
~ Fr adapter uyarlamak ~
OLat adaptare bir eye uydurmak, tatbik etmek Lat ad- bir eye + Lat aptare a. a. < Lat aptus uygun"ad+
* Kar. ng apt (uygun), inept (beceriksiz), aptitude (yetenek).
adavet
Ar cad dmanlk etti, saldrda bulundu
aday

YT

[xiv]

~ Ar cadwat^ [#cdw msd.] dmanlk <

[193+] namzet

< T ad" ad

* Kar. Fr nomin (aday) < nom (ad) szcne kyasla.


add [etm
itibar etme < Ar cadda sayd, sand
adem
idi, eksik idi

~ Ar cadd [#cdd msd.] sayma, sanma,


[xiv]

ademimerkeziyet
+
Ar markaz merkeze ait" adem, merkez

~ Ar cadam [#cdm msd.] yokluk < Ar cadima yok

[190+]desantralizasyon

Ar cadam yokluk, yoksunluk +

* Fr dcentralisation karl olarak "Prens" Sabahaddin Bey tarafndan retilmi terkiptir. -iyyet nisbet ekinin terkibe
eklenmesi cretkrdr.
adet1

[xi]

~ Ar cadad [#cdd msd.] say" add

adet2
[xiv]
~ Ar cdat^ [#cwd msd.] dzenli olarak
tekrarlanan ey, alkanlk, itiyat < Ar cda geri geldi" avdet
adeta
sanki, hemen hemen

[xix, xx/a] baya, alelade, bermutad; atn bir yry; [xx/b]


~ Ar cdat [zrf.] adet olduu zere, ber mutad " adet2

* Trke baya szcnn ikili anlamndan tremi olmas muhtemel gzken ikinci anlam 20. yy ikinci
yarsndan nce kaydedilmemitir. Buna karlk kar. cdetce (sanki, hemen hemen - xvii).
adl

YT

[1974] gramerde zamir

<Tad"ad

* -l ekinin ilevi belirsizdir.


adm

<T

* Kar. ayak.

tm/adm [xiv] a. a.

< T *a5t-m < T a5t- amak, ayrmak " ayr-

adi
cdat^ alkanlk " adet2

[xvii]

~ Ar cad [#cwd nsb.] allm, sradan < Ar

adil

[xiv]

~ Ar cdil [#cdl fa.] denge gzeten, adaletli" adl

adisyon
[xx/c]
~ Fr addition 1. toplam, yekn, 2. restoran
ve bar hesab ~ Lat additio toplama, ekleme < Lat addere, addit- eklemek, aritmetikte toplama ilemi yapmak Lat adbir eye + Lat dare, dat- vermek " ad+, data
adiy
[187+]
~FrDieu"Allaha", vedasz<FrDieu
tanr ~ Lat deus a.a. ~ HAvr *deiwos a.a. < HAvr *dyeu- mak, parlamak, gne
adl
cadala dengeledi, eitledi, adil idi

[xi]

~ Ar cadl [#cdl msd.] adalet, hak gzetme < Ar

adliye
(daire-i) adliye [xix] adli iler dairesi
[#cdl nsb.] adalete ilikin, adalete ait" adl

< Ar cadl

adrenalin
[xx/b]
~ Fr adrenaline bbrekst bezlerinin
salglad hormon ^1901 Yokichi Takamine, Jap. kimyac / ng adrenalin a.a. Lat ad-katlma edat + Lat renes
bbrek " ad+, renal
adres
[192+]
~ Fr adresse 1. hitap, bir mektubun hitap
cmlesi, 2. adres < Fr adresser birine veya bir eye ynelmek, yneltmek, hitap etmek ~ OLat addirectare a.a. Lat adbir eye + Lat directus ynelen, doru, dz " ad+, direkt
aer(o)+
bileiklerde) (~ Lat aer) ~ E Yun aer hava ~ HAvr *wer-

~ Fr ar(o)- / ng aer(o)- hava (sadece

EKKENLLER:
EYun aer : aerobik, aerodinamik, aerosol, arya, kurander, malarya, ambrel
aerobik
[xx/c]
~ ng aerobic oksijen alma tekniine
dayal bir egzersiz tr # 1968 Kenneth Cooper, ABD < ng aerobe biyolojide oksijenle yaayan hcre tr ~ YLat
aerobius " aer(o)+, biy(o)+
aerodinamik
gcne ilikin " aer(o)+, dinamik

[xx/b]

~ Fr arodynamique havann kaldrma

aerosol
[xx/c]
~ ng aerosol a.a. ^ 1926 Erik Rotheim,
Norv. mhendis Lat aer hava + Lat solutio eriyik " aer(o)+, solsyon
af/aff[xiv]
~ Ar cafw [#cfw msd.] silme, giderme,
cezasn iptal etme < Ar cafa sildi, giderdi, affetti, muaf tuttu, kand
afacan
<T
ivecen [xiv-xvii] acul, aceleci; afacan [xix] yaramaz, yerinde durmaz (ocuk)
< T v- acele etmek, koumak " ivedi
-ecen/-acan eki ve ses deiimi aklanmaya muhtatr.

afacan
<T
ivecen [xiv-xvii] acul, aceleci; afacan [xix] yaramaz, yerinde durmaz (ocuk)
v- acele etmek, koumak " ivedi

< T

* -ecen/-acan eki ve ses deiimi aklanmaya muhtatr,


afakan

" hafakan

afaki
[xix] havai, mesnetsiz
ufuklar, 2. uzak lkeler, dnyann drt buca < Ar ufq ufuk " ufuk
afalla[mak
<ikil
belirten bir deyim " aval aval

< Ar faq [#'fq o.] 1.

[xx/b] aknlamak, aptallamak

< T afal afal/aval aval aknlk

* Anadolu azlarndan yaz diline aktarlmtr.


afazi
[xx/c]
~ Fr aphasie konuma yeteneini yitirme,
konuamama ~ EYun afasa a. a. EYun a(n)- olumsuzluk neki + EYun femi, fa- konumak, sylemek ~ HAvr *bh-2 a.
a. " an+, fon(o)+
aferin
[xv]
~ Fa firin vg, kutsama, alk ~ OFa frn a.a. <
OFa frtan, frn 1. vmek, kutsamak, 2. yaratmak " +
EKKENLLER:
OFa afritan : aferin, ifrit
afet

[xiv]

~ Ar afat [#'wf] bela, felaket, salgn hastalk

afi
[192+] fiyaka, caka, gsteri (argo)
el becerisi ~ EYun (h)afe a.a. < EYun (h)pt, af- dokunmak, demek, ellemek
afif
caffa kand, utand" iffet

[xiv]

afi
poster " afie

[192+]

~ Yun afe dokunu,

~ Ar cafff [#cff sf.] iffetli, temiz ahlak sahibi < Ar


~Fraffiche duvara yaptrlan kt,

afie [etm
[xx/b] ilan etmek, fa etmek
~ Fr afficher
sabitlemek, ilitirmek, yaptrmak ~ OLat affixare a.a. Lat ad- bir eye + Lat fixus ilitirilmi < Lat
figere, fix- tutturmak, ilitirmek " ad+, fiks
* Trke anlam afi szcnden etkilenmitir.
afitap
afitab [xiv]
~ Fa ftb gne, gn OFa b2
parlt, parlaklk (= Sans bh parlt) + OFa tap- s, k " tav2
afiyet
salk, canllk " af

[xi]

~ Ar cfiyyat^ [#cfw msd.] hasta olmama hali,

aforizm/aforizma
[xx/b]
~ Fr aphorisme vecize, gzel ve
zl sz ~ E Yun aforisms tanmlama < E Yun afbriz 1. snrlamak, belirlemek, tanmlamak, 2. srgn etmek,
dlamak EYun ap -den + EYun (h)ros snr, hudut" apo+
aforoz

aforos [xvii]

~ Yun aforzo cemaat dna

karmak ~ EYun afbriz dlamak, srgn etmek " aforizm


afra tafra

ikil

[xx/c] alm, gsteri

afrodisyak

[xx/b]

" tafra

~ Fr aphrodisiaque cinsel uyarc ~ EYun

afrodisiaks Afrodit'e ait, a.a. < z Aphrodite ak ve cinsellik tanras


afsun

aft
< EYun (h)pt tutumak

" efsun
[xx/b]

~ Fr aphte azda arl dem ~ EYun ftai yank

aftos
[188+] dost, sevgili
zamiri, o (erkek) ~ EYun auts kendi" ot(o)+1

~ Yun auts eril nc tekil ahs

afyon
~ Ar fyn afyon ~ EYun pion a.a. < EYun pos
zsuyu, reine, zellikle afyon z ~ HAvr *sokwo- zsuyu, reine
* Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. Lat, ng opium (afyon).
agh
ks/kh a. a.

[xiv]

~ Fa agh uyank, haberdar, bilgili ~ OFa

agat
a%tes a. a.

[xx/b]

~ Fr agate bir cins yar deerli ta, akik ~ EYun

agav
EYun agaus soylu, sekin

[xx/c]

~ Fr/ng agave Amerika kkenli bir kakts cinsi ~

agltine [etm
[xx/c]
~ Fr agglutiner yapmak, yaptrmak ~
Lat agglutinare a. a. < Lat gluten, glutin- zamk, tutkal" ad+, glten
agnostik
agnostisizma[192+]
~Fragnostiquebilmezci,
tanrnn bilinemeyeceini savunan kimse ~ ng agnostic a.a. ^ T. H. Huxley, ng. dnr (1825-1895) EYun a(n)deil + EYun gnstiks bilen, bilgisi olan < EYun gignsk, gn-bilmek " an+, gnostik
agora
[xx/b]
~ Yun agor ar ~ EYun agor/agyris toplanma
yeri, kamuya ait ak alan, ar < EYun ageir toplanmak ~ HAvr *sger- < HAvr *ger-toplanmak, toplu halde
olmak, sr, gruh
agorafobi
agora, fobi

[xx/b]

~ Fr agoraphobie ak alan korkusu"

agraf
[xx/a]
Ger *krappn engel, kanca " kramp

~ Fr agrafe engelli ine < EFr graffe engel ~

agrandisman
[192+] fotoraf bytme
~Fragrandissement
byme, irileme < Fr agrandir, agrandiss- bymek, bytmek ~ OLat aggrandire a.a. < OLat grandus byk "
ad+, gran
* Agrandize etm. Trkeye zg bir trevdir.
agreman
[xx/b] elilik onay mektubu
~ Fr agrment
onaylama, benimseme < Fr agrer uymak, onaylamak ~ OLat aggratare a.a. < Lat gratus makbul, hoa giden ~
HAvr *gwrs-to- < HAvr *gwers-3 makbul olmak " ad+
agresyon
[xx/c]
~ Fr agression saldr, saldrganlk ~ Lat
agressio a. a. < Lat aggredi, aggress- saldrmak, stne yrmek Lat ad- bir eye + Lat gradi, gress- yrmek, adm
atmak " ad+, grado
agu
~ Fa u sarmalama, kucaklama, kucak, belek <
Fa atan sarmalamak, bulamak, bulatrmak, belemek
a

a[mak

[xi] 1. seyrek dokuma, balk a, 2. iki bacan aras, ap < T *- amak, ayrmak "
ayrT

- [viii] ykselmek, kmak, belirmek, amak, deimek

* Kar. Mo ok- (ykselmek)


aa

[xiii]

-Moakal.bykerkekkarde, 2. birsayg

unvan
aa

aar[mak

a [viii] a.a.; ya [xi]


<T

[xiv] beyazlamak

< T k " ak

* Renklerden fiil yapan -ar- ekiyle. Kar. bozar-, ger-, karar-, kzar-, morar-, sarar-, yeer-Uzun sesli etkisiyle k >
deiimi tipiktir.
ada

akde/ade [xvii M] kl almakta kullanlan yapkan madde


- Ar caqdat^ [#cqd sf. f.] koyu kvaml ey, pht, karamel" akide2

a/au
al

T
T?

u [viii+] zehir

al [viii] hayvanlarn gece kapatld etraf evrili alan

* Kar. avlu < EYun aule (a.a.). Gerek Eski Trke gerek Greke biimlerin rani bir dilden alnt olmas gl
ihtimaldir.

ar

ar [viii] pahal, deerli; aar [viii+] hafif olmayan, tez olmayan

arla[mak

T
arla- [xi] hrmet gstermek, izzet ve ikram etmek < T ar pahal,
deerli" ar

at
YT
[193+] mersiye
< T at/adc [xviii] llerin arkasndan alayan
kadn < T ar-/adr-/*ad- [xiv-xix TS] alamak, haykrmak, anrmak < T a ac ve znt nlemi" ala* 18. yy'dan itibaren kaydedilen at szcnn *at adna deil, atmak fiiline bal olduu anlalyor. YT -it
eki iin bak. ant.
az/az-

z [viii] a. a.

ala[mak
ac-

la- [viii+] ; ala- [xiv]

anam
[xvii]
kkba davar < Ar anam koyun, mal, davar
ar

ar [viii+] a. a.

ar[mak

< T *- amak " ayr< T a/ ac ve znt bildiren nlem "

~ Ar anam [#nm o.] koyunlar,


< T ar-" ar-

T
ar- [viii] hastalanmak; [xiv] sancmak, ac duymak < T a ac ve znt
nidas" ac-

austos
aostos [xvii]
~ Yun agoustos bir ay ad ~ Lat
Augustus 1. Roma imparatoru Octavianus'un (M 30-MS 18) lakab, 2. Roma takviminin altnc ay < Lat augere
artrmak, bytmek, yceltmek " otorite
ayar

[xiv]

~ Ar ayar [#yr o.] bakalar < Ar ayr baka,

[xiv]

~ Fa h feryat, lanet

bakas" gayr
ah2
ahali
bir yerin yerlisi " ehil

~ Ar ahlin [#'hl o.] yerliler, yerli halk < Ar ahl

ahbap

~ Ar aHbb [#Hbb2 o.] sevgililer, dostlar < Ar

Habb sevgili, dost" habip


ah

" a

ahenk

~ Fa hang uyum < Fa hang vezin, l, edep ~

OFa hang terbiye, eitim, edep


aheste
ahfad
" hafid

[xv]

~ Fa hasta yava, sessiz


~ Ar aHfd [#Hfd o.] torunlar < Ar Hafd torun

ahr
axur [xi] hayvan barndrlan yer
~ Fa a%wur hayvan
besleme yeri, yemlik ~ OFa %war yemlik (= Sogd xwer a.a.) OFa - yneli, katlma, aidiyet bildiren nek +
OFa %\var(d) yemek " +, +hor
ahi
verilen ad

[xiii] Anadolu'ya zg bir rgtlenme biiminin mensuplarna


~ Ar a^ [#'%w] kardeim < Ar ax erkek karde (= Aram a% a. a. = br a% a.a.)

ahir

[xi]

~ Ar %ir [#'^r] sonraki, son

EKKENLLER:
Ar #'?r : ahir, ahiret, bilahare, tehir, uhrevi
ahiret/ahret
lmden sonraki hayat" ahir

[xiii]

~ Ar %irat [#'^r fa. f.] sonraki ey,

ahit/ahdahd[xiv]
~ Ar cahd[#chdmsd.]1. tanma,
2. ykmllk, yemin, sz < Ar cahida tand, kabul etti, stlendi
ahize
[#'%5 sf.] alan, alc" ahz

[xx/a] telefon alcs (Fr rcpteur karl)

< Ar a^5

* Kar. Ar a%5at (zorla alnan ey).


ahkm
Hukm yarg" hkm
ahlak
yaradl " halk2

[xiv]
[xiv]

~ Ar axlq[#xlq o.] yaradl, huylar < Ar xulq

ahlat
a%lat [xvii]
amigdaliformis ~ EYun a%rs, -d- a.a.
ahmak
Hamuqa aptal idi" hamakat

~ Ar aHkm [#Hkm o.] hkmler < Ar

~ Yun a%lada yaban armudu, pyrus

[xiii]

~ Ar aHmaq [#Hmq sf.] aptal, budala < Ar

[xiv]

~ Ar aHmar [#Hmr sf.] krmz

* Kusur ve renk sfatlar yapan afcal vezninde,


ahmer
* Hilali ahmer "kzl ay" demektir.
ahsen
Hasan gzel" hsn

~ Ar aHsan [#Hsn ky.] daha gzel, en gzel < Ar

ahap
Ar %ab tahta, aa

~ Ar a%b [#%b o.] aatan eyler, kereste <

ahtapot
xtapod[xvii]
~ Yun o%tapdi "sekiz ayak", a.a.
Yun okt sekiz (~ HAvr *okt- a.a. ) + Yun pdi ayak " okt(o)+, podyum
ahu

[xvi]

~ Fa h ceylan ~ OFa hg a.a. (= Sogd sk

a.a. = Ave s a.a.)


ahu zar

~ Fa h u zar ah vah, alama

ahududu

ahval

ahu dutu [xix] krmz aa ilei


[xiv]

" ahu, dut

~ Ar aHwl [#Hwl o.] haller < Ar Hl" hal1

ahz

~ Ar a%5 [#'%5 msd.] alma, alm < Ar a%a5a ald

aidat
gelir, rant, bir yatrmdan geri gelen " avdet

~ Ar c'idt [#cwd o.] gelirler < Ar c'idat^

aile
ayilet [xiv]
~ Ar c'ilat^ [#cwl sf. f.] bir kiinin
bakmakla ykml olduu hane halk, bamllar < Ar cla [msd. cawl/c^iylat^] geimini salad, besledi, bakt
ait
taalluk eden, ilgisi olan " avdet

~ Ar c'id [#cwd fa.] 1. dnen, geri gelen, gelir, 2.

ajan
[192+]
~Fragentsecret gizli grevli <Fragent i
yapan, grevli, vekil ~ Lat agens, t- < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon
ajanda
[xx/b]
~ Fr agenda gndem, gnlk iler defteri ~
Lat agenda [n. o.] yaplacak olan eyler < Lat agendus yaplacak < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon
ajans
[186+] ; [189+] haber kurumu
~ Fr agence veklet,
vekillik kurumu, arac kurulu ~ Lat agentia < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon
ajda
firmasnn ay barda modeli

[200+] byke ay barda

< marka Aida Paabahe

* Markann yanl okunmasndan tr arkc Ajda Pekkan'n adyla birletirildii rivayet edilir.
ajite [etm
[xx/b]
~ Fr agiter tahrik etmek, harekete
geirmek ~ Lat agitare a.a. < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon
ak
ak[mak

k [viii] beyaz
T

< T *- amak, almak " ayr-

ak- [viii+] (sv) akmak; [xi] akn etmek, yama iin hcum etmek

akab[inde
ard, pe, sonra (= Aram caqsb- topuk = Akad iqbu a.a.)

~ Ar caqb [#cqb msd.] 1. ayak topuu, 2.

akademi
akademya [181+]
~ Fr acadmie 1. bilimsel
kurulu, yksek okul, 2. zellikle 1635'te kurulan Fransz Akademisi / t accademia a.a. < Akadema 1. Eski Atina'da
bir semt, 2. Eflatun'un (Platon, M 429-347) bu semtte kurduu felsefe okulunun ad
* Modern dnemde ilk kez 1474'te Floransa'da kurulan Platonik Akademi iin kullanlmtr.
akait
[xvii]
~ Ar caq'id [#cqd o.] ilkeler, aksiyomlar,
slam inancnn temel ilkeleri < Ar caqldat^ " akide 1
akaju
fstk ~ Port a caju ~ Karib

[xx/a]

~ Fr acajou tropik bir aa, bu aatan elde edilen

akamet

~ Ar caqmat^ [#cqm msd.] ksr,

sonusuz, etkisiz < Ar caqama ksr idi, ksrlatrd


akar

[xiv]

~ Ar caqr [#cqr] gelir getiren mlk

akaret
caqr " akar

~ Ar caqrt [#cqr o.] gayrmenkuller < Ar

akasya
acacia arabica ~ E Yun akaka a.a.

[xix]

~ Fr acacia kurak blgelere zg bir aa,

* 16.-19. yy'da rastlanan T akakiya biimi dorudan Yunancadan alntdr.


akbaba

aka/ake

[xvii] ba beyaz olan bir tr yrtc ku, a.a. " ak, baba
<T

[xiii] 1. beyaz, 2. gm, 3. gm para

< T ak " ak

* Kar. Fr argent, sp plata (1. gm, 2. gm para, genel anlamda para). Kar. sarca (altn).
akbet
[xi]
~ Ar cqibat^ [#cqb fa. f.] ard, son, sonra < Ar
caqaba ardndan geldi, takip etti < Ar caqb topuk " akab
akl
[xi]
~ Ar caql [#cql msd.] a.a. < Ar caqala 1.
dizginledi, gem vurdu, 2. akl szgecinden geirdi, akl yrtt (= br #cql rehin etme, haczetme)
akn
akkan

akn [xi] sel; [xiv] baskn, yama, dalga


YT

Akmak fiili mevcut deildir.

[194+] seyyal

< T *ak-" ak-

< T ak-" ak-

akide 1

[xvii] eritilip sertletirilmi ekerden yaplan ekerleme


- Ar caqdat^ [#cqd sf. f.] 1. katlam ey < Ar caqada dmledi, balad, (al) dondurdu, (bal)
katlatrd" akit1
akide2
[xvii]
~ Ar caqdat^ [#cqd sf. f.] 2. kesin saylan
ilke veya reti, aksiyom < Ar caqada dmledi, balad, katlatrd" akit1
akif
[xiv]
~ Ar ckif [#ckf fa.] adayan < Ar cakafa [msd.
cukf] adad, kendini verdi, megul oldu, mptela oldu
akik

[xiv]

~ Ar caqq [#cqq sf.] 1. yark, 2. bir tr deerli

[xiv]

~ Ar cqil [#cql fa.] akll, rasyonel" akl

ta, agat
akil
akim

~ Ar caqm [#cqm sf.] sonusuz kalan " akamet

akis/aksaks [xiv]
tepki, bir eyin tersi < Ar cakasa yansd, tersine dnd

~ Ar caks [#cks msd.] yansma,

akit1/akdakd [xiv]
dm, 2. szleme < Ar caqada balad, dmledi, ilikledi

~ Ar caqd [#cqd msd.] 1. ba,

akit2

[xvii]

~ Ar cqid [#cqd fa.] akteden, szleen" akit1

akompanye[etm
[187+]
~Fraccompagner elik
etmek ~ OLat accompaniare a.a. OLat ad- bir eye, birine + OLat *companiare yoldalk etmek < OLat companio
"ekmek paylaan", yolda " ad+, kumpanya
akor
[xx/b] uyumlu ses grubu
~ Fr accord uyum, ses
uyumu, akor < Fr accorder uyum salamak, ses veya fikir birliine varmak ~ OLat *accordare B Lat ad- katlma edat +
Lat cor, cord- yrek, akl, gnl" ad+, kr2
* Veya < Fr corde < Lat chorda (tel, alg teli). Bk. kordon.
akordeon
[xx/a]
~ Fr accordon bir mzik aleti ~ Alm
akkordeon a.a. ^ 1829 Cyril Demian, Avst. mzik aleti yapmcs < Alm akkord akor " akor
akort
akorda [xix] bir algnn uyumunu salama
uyum, ses uyumu, akor < t accordare " akor
akr(o)+
HAvr *ak-ro- < HAvr *ak- keskin, eki, sivri

~ t accordo

~ Fr/ng acr(o)- ~ EYun akrs u, sivri ~

* Ayn kkten EYun oksys (eki), Lat acer (keskin), acus (ine, sivri), acetum (sirke). T eki szcnn bu grupla
ilikisi tartlmtr.
akraba
qarb [sf.] yakn " kurbet

~ Ar aqrab' [#qrb o.] yaknlar < Ar

akran
eleenler, yatlar < Ar qirn e, ift" karine 1
akredite [etm

~ Ar aqran [#qrn o.] eler, bir yarta


[xx/b]

~ Fr accrediter kredi vermek, inandrc

klmak ~ OLat accreditare a. a. OLat ad- bir eye + OLat creditus inanca, kredi" ad+, kredi
akreditif

[xx/b]

~ Fr accreditif kredi mektubu" akredite

akrep
[xiv]
~ Ar caqrab [#cqrb] 1. zehirli bir haere, akrep, 2.
sivri ulu bir tr engel, 3. saatin ksa kolu (= Aram caqrsb akrep = Akad aqrabu a.a.)
* EYun skorpos (akrep) biimi muhtemelen bir Sami dilinden alnmtr.
akrilik
[xx/c]
~ Fr acrylique akrooleinden elde edilen bir
polimer / ng acrylic a.a. < Fr acryle/acryl < Lat acer keskin, eki " akr(o)+
akrobat
[xx/b]
~ Fr acrobate cambaz ~ EYun akrbatos
parmak ularnda yryen EYun akrs u + EYun btos yryen (< EYun bain, bat-yrmek, adm atmak ) "
akr(o)+, baz
akropol
[xx/b]
~ Fr acropole antik kentlerde hisar, i kale
- EYun akrpolis hisar, yukar kent EYun akrs u + EYun plis kent" akr(o)+, politik
akrosti
[xx/b]
~ Fr acrostiche bir iirin msralarnn ilk
harfleriyle yaplan sz oyunu ~ EYun akrosti%es EYun akrs u + EYun stks, sti%- sra, satr, msra " akr(o)+
aks
[xx/c]
~ Fr axe eksen, dingil, zerinde tekerleklerin
dnd mil ~ Lat axis a.a. ~ EYun ksn a.a. ~ HAvr *aks- a.a.
aksa[mak

asa- [xi] yava gitmek, topallamak

< T *as ar, yava " ar

* Kar. T akru (yava - xi).


aksak

aksam
qism " ksm

aksak/asa [viii+] aksayan, yava giden

< T a%sa-[xi] " aksa-

~ Ar aqsm [#qsm o.] ksmlar < Ar

aksan
[188+]
~ Fr accent konuma vurgusu, aksan ~
OLat accentus (bir metni veya sz) makamla syleme Lat ad- bir eye + Lat cantare terennm etmek, ark
sylemek " ad+, kanto
aksata
alveri " ahz, ita

~ Ar a%5 wa icT ahz u ita, alp verme,

akselere [etm
[xx/b]
~ Fr acclrer hzlanmak, hzlandrmak ~
Lat accelerare a.a. Lat ad- + Lat celer hzl, seri ~ HAvr *kel-es- hzl" ad+

akseptans
[xx/c]
~ Fr acceptance kabul edi, kabul belgesi
< Fr accepter kabul etmek ~ Lat accipere, accept- a. a. Lat ad- bir eye + Lat capere, capt- el koymak, tutmak " ad+,
kapasite
aksesuar
[xx/b]
~ Fr accessoire eklenti, tali unsur, ss ~
OLat accessarius a. a. < Lat accedere, access- yanna gitmek, yanamak, katlmak Lat ad- bir eye + Lat cedere, cessgitmek, varmak, ayrlmak ~ HAvr *ked- gitmek, terketmek, ayrlmak "ad+
aksr[mak
+kir-

asur- [xi] a.a.; aksur- [xiv]

< T *askur- < T as [onom.] aksrk sesi "

* Ses yansmal fiiller yapan -kr- eki varsaylmaldr. Kar. Azer asqur- (a.a.).
aksi

~ Ar caks [#cqs nsb.] ters " akis

aksiseda
caks yansma, akis + Ar Sadn ses, eko " akis, sada

~ Fa caks-i Sad ses yansmas, eko Ar

aksiyom
[192+]
~Fraxiome matematikte ispat
gerekmeyen ilke ~ EYun aksima < EYun ksios denk, uygun, deerli
aksiyon
[xix] hisse senedi; [xx/b] eylem
~ Fr action
1. eylem, edim, icraat, 2. hisse senedi ~ Lat actio eylem < Lat agere, act- yapmak, eylemek, icra etmek, harekete geirmek
~ HAvr *ag- harekete gemek veya geirmek
Ayn kkten EYun go (srmek, sevketmek, gtrmek), agn (yar).
EKKENLLER:
Lat agere : acente, ajan, ajanda, ajans, ajite, aksiyon, aktif, aktive, aktr, aktris, aktarya, aktel, antrakt, hiperaktif, kae,
kakol, manej, reaksiyon, radyoaktif EYun go : demagog, pedagog, sinagog, strateji EYun agn : antagonist
akson
[xx/c]
~ Fr/ng axon/axone sinir hcresinin sinirsel
uyary ileten uzants ~ EYun ksn eksen " aks
akslamel

+
caks-l c^amel [xix] kar eylem (Fr raction karl) B Ar caks yansma, tepki +
Ar camal eylem " akis, amel

akam
a%am [xi]
yemei (= Ave %aprt akam veya gece = Sans kap a.a.)
aktar
attar
aktar[mak

attar [xiii]
T

~ Sogd %m akam, akam

~ Ar caTTr [im.] tr satan, parfmeri"

atar- [viii+] evirmek, devirmek, dndrmek

aktif
[xx/b]
agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon

~ Fr actif, -ive eylemli, etkin ~ Lat activus < Lat

aktinyum
[xx/b]
~YLatactinium radyoaktif bir element^
1899 Andr-Louis Debierne, Fr. kimyac < EYun akts, aktn- n, ua
* Yunanca szck Lat radius (n) karldr. Kar. radyum,
aktive [etm

[xx/c]

~ Fr activer etkin hale getirmek" aktif

aktr
[xix]
~ Fr acteur eyleyen, icrac, tiyatro oyuncusu ~ Lat
actor icra eden < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon
aktris
[f.] " aktr

[xix]

aktalite
konular < Fr actuel" aktel

~ Fr actrice kadn tiyatro oyuncusu ~ Lat actrix


[195+]

~Fractualit gncellik, gncel

aktarya
[xx/c]
~ Fr actuariat sigortaclkta ihtimal ve risk
hesab < ng actuary sigortaclkta ihtimal ve risk hesab uzman ~ Lat actuarius zabt ktibi < Lat acta [n. o.] "edilmi
eyler", kaytlar, zabt < Lat actus edim, eylem < Lat agere, actaktel
[xx/b]
eylemsel < Lat actus eylem, fiil" aksiyon

~ Fr actuel fiili, gncel ~ OLat actualis fiili,

akua+/akva+
HAvr *akw- a. a.

~ t acqua / Fr aqua- su ~ Lat aqua a. a. ~

akuamarin
[xx/b]
~ Fr aquamarine 1. yeilimtrak ak mavi
renk, 2. bu renkte bir ss ta ^ lk anlamda 1846 John Ruskin, ng. sanat eletirmeni ~ Lat aqua marina deniz suyu "
akua+, marina
akuarel/akvarel
acquarella a. a. < t acqua su " akua+
akuavit
aqua vitae hayat suyu " akua+, vitamin

[xx/b]
[xx/c]

~ Fr aquarelle suluboya ~ t

~ Alm aquavit bir tr alkoll iki ~ Lat

akuple [etm
[xx/c]
~ Fr accoupler ift komak ~ OLat
*accopulare OLat ad- bir eye + OLat copulare balamak < Lat copula iki eyin ba, boyunduruk, rabta " ad+
* Kar. dekuple.
akupunktur
[xx/c]
~ Fr/ng acupuncture inelerle tedavi
yntemi Lat acus ine + Lat punctura delme " akut, ponksiyon
akustik
[192+]
~Fracoustique iitmeye ilikin,
iitsel ~ EYun akoustiks < EYun ako iitmek ~ HAvr *skous-yo- < HAvr *kous- iitmek

akut
[xx/b]
~ ng acute keskin, sivri ulu, ani (sanc, hastalk)
- Lat acutus < Lat acuere sivriltmek, keskinletirmek ~ HAvr *ak-u- < HAvr *ak- keskin, sivri " akr(o)+
ak
akmlatr[192+]
~Fraccumulateur1.biriktirici,
toplayc, 2. elektrik biriktiren cihaz < Fr accumuler " akmle
akmle [etm
[xx/b]
~ Fr accumuler birikmek,
biriktirmek ~ Lat accumulare a. a. Lat ad- bir yere + Lat cumulare toplamak, toplanmak, kme olmak " ad+, kmls
akvaryum
[189+]
~YLataquarium[n.] iinde su
canllarnn yaatld yapay ortam # 1850 Philip Gosse, ng. ornitolog < Lat aquarius suya ilikin, suya ait" akua+
akya

[xix] bir tr byk balk, kuzu bal, lichia

* Kar. Yun ltsa/ltsa, Lat lichia, t lezza/lizza/alicia, Fr liche/lichi (a.a.). al

~?
T

l [viii] krmz
* Kar. Moulaan>ulaan (a.a.).
al[mak

al- [viii] elde etmek, zaptetmek, almak ala

kark renkli, alaca

ala [xi] renkli,

T al krmz" al

al
(zarf), 3. gzel, iyi (sfat)

[xiv] 1. daha yksek, en yksek; [xvii] 2. pek gzel, pek iyi


~ Ar acl' [#clw ky.] daha yksek, en yksek " ali

* "yi, gzel" anlam Trkeye zgdr.


alabanda
[xvii]
~ t alla banda gemicilikte dmeni saa
veya sola sonuna kadar krma < t banda2 yan, taraf" bandra
alabora
rzgar, saanak, frtna " bora

[xvii] altst olma, devrilme

< Ven bra ani

* Ven albora < alborar (direk dikmek) fiiliyle ilgisi gsterilemez.


alabros

[189+]

~Fr labrossef r agibi<Fr

brosse fra ~ OLat bruscia a.a. " fra


alaca

<T

[xiv] kark renkli

< T ala " ala alack

alau [viii+] bir tr byk adr


alafranga
usul < z Franco Frank, Fransz " frank

[187+]

~ t alla franca Frenk gibi, Frenk

alagarson
Fr garon olan " garson

[xx/b]

~ Fr la garon olan gibi (sa kesimi) <

alaimsema
[xviii] gkkua
~ Ar cal'imu-s-sam' gkte
beliren alametler Ar cal'im [#clm o.] iaretler, alametler (< Ar calmat^ iaret, alamet) + Ar sama' gk " alamet,
sema1
* "Gkkua" anlam Trkeye zg olmaldr.
alaka
[xiv]
~ Ar calqat^ [#clq msd.] iliki, ilgi, balant <
Ar caliqa [msd. calaq] 1. asld, sarkt, 2. baland, ilgilendi [msd.
alakart
[189+]
restoranda semeli men < Fr carte kart, liste " kart2
alakok
coque yumurta kabuu
alamana

[xx/a]

~ Fr la carte "listeye gre",


~ Fr la cocque kabuklu yumurta < Fr

[xix] bir tr balk kay, bu tr kayklara mahsus a


- t alamanna [f.] Alman tarz, Alman usul < z Alamanno Alman " Alman

alamet
[xiv] belirtiler, zellikle kyamet belirtileri
calmat^ [#clm msd.] iaret, belirti, im " alem1
alamint
[xx/b]
yemek < Fr minute dakika ~ Lat minutus " mini1
alamod
moda
alan

[xx/a]
T

~ Ar

~ Fr la minute dakikalk, abuk piirilen


~ Fr la mode modaya uygun < Fr mode "

alan [xi] ak ve dz yer

alarga
[xvi] gemicilikte "aktan ge" komutu
~ t allarga
al!, uzakla! < t allargare almak, uzaklamak < t largo ak, geni ~ Lat largus a.a. " ad+, larj
alarm
[xx/b] ikaz sinyali
~ Fr alarme silaha ar [xiv], her
eit ikaz sinyali [xvii] ~ t all' arme silahlara! < t arma silah " arma
alam

YT

[194+] halita

< T *ala-" ala

* Bula- fiilinden benzerlik yoluyla tretildii anlalmaktadr. Kar. alaca bulaca.


alaturka
usul < z Turco Trk " Trk

[187+]

~t alla turca Trk gibi, Trk

alavere

alavera [xix] dolap, drst olmayan i

* Almak vermek fiillerinden veya Fr alivrer szcnden tremi olmas zayf olaslktr. Kar. dalavere.
alay1
[xiv] bir tr svari formasyonu
~ O Yun allgi(on)
Bizans ordusunda bamsz svari birlii ~ Lat alae [o.] < Lat ala 1. kanat, 2. Roma ordusunda svari
birliklerine verilen ad
* Latince szck M 2. yy'dan itibaren kaydedilmi olup merkezdeki piyade birliinin sa ve solunda konulanan svari
birliklerini ifade eder. Yunanca biim ilk kez VIII Konstantin Porphyrogenetos'un 959 tarihli yasa derlemesinde
grlr. Trke szcn orijinal anlam, geleneksel Trk aknc dzeninin aksine, dzgn saflar halinde dizili svari
birliidir.
alay2
alay etmek [188+] elenmek, tahkir etmek (argo)
ly bulama, kirletme < Fa ldan, ly- bulamak, kirletmek
alayi

~ Fa

[xvii] bulama, yozlama; [xix] dnyevi gsteri, debdebe


- Fa alyi bula, bulaklk, yozlama < Fa ldan, ly- bulamak " alay2

alaz
<T
[xvii]
= T yalaz/yalaw/yalan/yalm alev, yanma, parlt
< T yal- parlamak, yanmak " yanalbatros

[xx/b]

~ Fr albatros bir tr deniz kuu ~ Port

alcatraz balkl kuu, pelikan ~? Ar al-aTTs [#Ts im.] dalg


albay

YT

[193+]

al beni [xix] ekicilik, cazibe


albinos/albino
olan < Lat albus beyaz ~ HAvr *albh- a.a.

< T alaybeyi" alay1, bey albeni

" al-, ben1


[xx/b]

~ Fr albinos doutan salar ak

albm
[xix]
~ Fr album bo yapraklardan oluan kitap,
ciltli defter ~ Lat album [n.] beyaz ey, beyaz kt, bo sayfa < Lat albus beyaz " albinos
albmin
[192+]
~Fralbumine yumurta aknda
bulunan bir protein ~ Lat albumen ak madde, yumurta ak < Lat albus beyaz " albinos
alak
T
alak [viii+] mtevaz, uysal, yumuak huylu; alak [xiv] a.a.; alak [xvii] hakir,
pest, sosyal anlamda daha dk pozisyonda olan
< T *al-ak
< T al- evcillemek, uysallamak " al* zgn anlam alak gnll deyiminde korunmutur. Fiziksel anlamda kullanmna 15. yy'dan itibaren rastlanr.
al

<T

al [xiii] duvar ve sva yapmnda kullanlan bir tr ak toprak < T *al- yumuak <
T al- yumuamak " al-

aldan[mak
<T
T l2 [viii] hile, aldatma

aldan- [xiv] kandrlmak

< T alta- [xi] aldatmak, kandrmak <

aldehid
[xx/c]
~ Fr aldhyde alkollerden elde edilen bir
kimyasal madde snf / ng aldehyde a.a. < YLat alcool dehydrogenatus hidrojeni alnm alkol" alkol, hidr(o)+2
aldente
[xx/c]
~ t al dente "die gelir", az pimi
makarnay tarifeden bir sz < t dente di ~ Lat dens, dent- a.a. ~ HAvr *dent- a.a.
* Ayn kkten Fa dand, Sans dantaka, EYun odos, odont-, ng tooth < Ger *tanth- (di).
aldr[mak
T
altz- [viii+] almasna neden olmak, kaptrmak ; aldur-[xiv] almasna neden
olmak; aldr- [xix] aldr etmek, nemsemek
< T al-" al* Ge dneme ait olan ikinci anlamn kayna ak deildir. Belki "burnundan kl aldrmak" deyiminden.
ale+

~ Ar cala(y) zeri, st, kar, gibi, zere (edat)

alegori
[xx/b]
~ Fr allgorie simgesel anlat ~ EYun
allegoria baka trl syleme, baka ey ima etme EYun llos baka (~ HAvr *al-1 te, baka) + EYun agore
konumak, sylemek " kategori
* HAvr *al- kknden Lat alter (baka), uls, ult- (te).
alelacele
olarak " ale+, acele

~ Ar cala-1-c^acalat^ acele ile, acele

alelade
surette " ale+, adet2

~ Ar cala-1-c^dat^ adet zere, allm

alelumum
olarak " ale+, umum

~ Ar cala-1-c^umm genellikle, genel

alelusul
ale+, usul1

~ Ar cala-1-uSl usul zere, usul gibi"

alem1
sancak, bayrak " ilim

[xiii] sancak

~ Ar calam [#clm] simge, iaret, belirti,

alem2
[xi]
~ Ar clam [#clm] dnya, yeryz, herkes ~
Aram clam 1. sonsuz sre, ebediyet, 2. dnya, evren
* Kar. br colam (sonsuz sre, ebediyet).
alemdar

~ Fa calamdr sancaktar < Ar calam

sancak, bayrak " alem1, +dar


alengir[li

-?

alen
~ Ar alan [#cln nsb.] gizli olmayan, ak, gz
nnde < Ar calana [msd. calniyyat^] aa kt, aikr oldu

alerji
[195+]
~Frallergie vcudun bir d etkene
verdii normal d tepki ~ YLat allergia ^ 1905 Clemens von Pirquet, Avst. hekim EYun llos baka, farkl +
EYun rgon i, alma " alegori, erg
alesta
[xvii] hazr
etmek t ad bir eye + t lesto hazr " ad+
alet
awl/ma'l] dnd

[xiv]

~ t allesta hazr ol! < t allestire hazr

~ Ar lat [#'wl msd.] ara, aygt < Ar la [msd.

* Arapa szcn nihai anlam "dnen ey," belki "mleki ark" olmaldr.
alev
<T
alv/alev [xvii] ; calev [xvii]
a] a.a. = T yalab yalab [DK] parl parl

~ Fa lw parldama, alev T yalaw [Abu, xv+

* Kar. TT yalab- (parldamak, mak xiv), yalabk (parlak xvi), yalab yalab (parl parl xiii). Esasen Trke bir
kelime olduu halde -l- sesinin inceltilmesi Farsa etkisi veya Farsadan ikincil alnt gsterir.
Alevi
[xi]
~ Ar calawl [#clw nsb.] Ali'ye mensup olan < z
cali Ali b. Ebi Talib, slam peygamberinin damad
aleyh
ile, kar, gibi" ale+

[xiv]

~ Ar calay-h(um) onun zeri < Ar cala(y) zere,

aleyhisselam
[xi] selam sz
(onun) zerine < Ar calay-hi onun zeri" aleyh

~ Ar calayhi-s-salm bar

aleykmselam
[xiv] selam sz
salm bar (sizin) zerinize < Ar calay-kum sizin zeriniz " aleyh

~ Ar calaykum as-

alez
[xx/c]
~Frl'aise1.rahat, gnl ferah, 2. yatak
arafnn altna serilen emici rt < Fr aise hareket alan, ferahlk, rahat ~ OLat *adiaces evre, etraf < Lat adiacere
etrafnda olmak, bitimek
alfa
[xx/b] bir tr radyoaktifn; [xx/c] baz tp ve elektronik
terimlerinde kullanlan bir bileen; [200+] popler psikolojide aktif erkekler iin kullanlan bir sfat
~ EYun
lfa Yunan alfabesinin ilk harfi ~ Fen alep kz, Fenike alfabesinin ilk harfi = Aram leph Arami/brani
alfabesinin ilk harfi
* Fenike yazsnda A harfi kz ba simgesiyle gsterildii iin. Kar. Akad alpu, br eleph (kz). . Fenike yazs
Arami yazsnn bir varyantdr.
alfabe
[xx/a]
Yunan alfabesinin ilk iki harfi" alfa, beta

~ Fr alphabet harfler dizisi ~ EYun lfa beta

alfanmerik
[xx/c]
ieren dizi / ng alphanumeric(al) a. a. " alfa, numara

~ Fr alphanumrique harf ve rakamlar

alg
alg

[xx/b]
YT

~ Fr algue yosun ~ Lat alga a.a.

[193+] ganimet; [194+] idrak

< T al-" al-

algoritm/algoritma
[xx/b]
~ Fr algorithme matematikte bir
problemi zmek iin uygulanan prosedrler dizisi ~ EFr algorisme Arap saylaryla aritmetik ilem yapma yntemi
[esk.] < al-%warizm slam matematikisi Harezmi (9. yy) < z %warizm Orta Asya'da bir lke, Harezm
al

[xi] meyvesi erie benzeyen yabani bir meyve, crataegus

oxyacantha
alk

~ Fa la kk erik, al ^ k. ~ OFa alg a.a.


T

aluk/al [xi] kel, csseli ve kaba kimse, aptal aln

aln [viii+] n taraf, cephe, aln


aln[mak
T
aln- [xi] kendine almak, ahzetmek; [xiv] yenilmek, alt olunmak; [xvii]
stne almak, hassasiyet gstermek
< T al-" alal[mak
T
al- [xi] alveri etmek; [xiii] deimek, deitirmek, takas etmek; [xiv]
benimsemek, adet edinmek, evcillemek, uysallamak, yumuamak < T almak " al* Trkiye Trkesinde -i- ekinin refleksif kullanmyla "kendine almak" anlamnda. Anlam iin kar. Lat
consuescere (almak, evcillemek) < suescere (benimsemek, almak).
ali
[xiv]
culw] yksek idi, ykseldi, yceldi

~ Ar cly [#clw sf.] yksek, yce < Ar cal [msd.

alicenap
~ Fa cly canb yce makam, hazret,
majeste Ar cly yksek + Ar canb nezd, kat, taraf" ali, cenap
alicengiz
alicengiz oyunu [xix] dalavere, dolap
l-i Cengiz Cengiz Han slalesi, zellikle bu slaleden gelen Krm ve Besarabya hanlar

< T

* Muhtemelen 18. yy son yarsnda Krm hanlarn ilgilendiren karmak siyasi entrikalardan dolay.
alim

[xi]

~ Ar calim [#clm fa.] ilim sahibi, bilen, bilgin <

Ar calama bildi" ilim


alimallah

~ Ar climu-llh Allah bilir " alim, allah

alizarin

[xx/b]

~ Fr alizarine krmz kk boya < Fr

alizari kk boya hammaddesi ~ Ar al-cuSrat^ z suyu, usare " usare


alize

[xx/b]

~ Fr aliz tropik blgelerde esen bir rzgr ~ ?

alkali
[183+]
~Fr/ng alkali bir kimya terimi~Ar alqall [#qlw] kostik soda, sodyum hidroksit < Ar qal yakt, frnlad

alk

alk [viii+] vg, kutsama

< T alka- [viii+ Uy] vmek, kutsamak

alkol
[xix]
~ Fr alcool mayal ikilerden damtma yoluyla
elde edilen kimyasal madde ~ sp alcol a. a. ~ Ar al-kuHl [#kHl] gze srlen srme, antimon veya kurun slfat < Ar
kaHala karard
* mbikle damtma teknii 12. yy'da spanya Araplar tarafndan Avrupa'ya getirildii ve kurun slfat maddesi de
alkol gibi damtld iin.
Allah

[xi]

~ Ar allh [#'lh] < Ar al-(i)lh tanr" ilah

allak bullak
ikil
alas bulas [xi] karma kark; alak bulak [xv-xvii] ; alaca bulaca [xvii]
ala kark renkli + T bula- [xi Ha] karmak, kartrmak " ala, bula-

* Mo alag bulag (a.a.) biimi Trkeden alnt olmaldr.


allame
alim, en alim " ilim

[xiv]

~ Ar callmat^ [#clm im.] ok bilen, ok

allegro
[192+] mzikte bir tempo
neeli ~ OLat *allecrus ~ Lat alacer, alacr- canl, hareketli
allem kallem
konutu " ilim, kelam

~ t allegro en,

Ar callama [II] bildirdi + Ar kallama [II]

Alman
Alaman [xvii]
~ Fr Allemand a.a. < z Alamanni
3. yy'da ortaya kan bir Germen airetleri birlii Ger *all- tm, her + Ger *manniz insan, erkek " manken
almanak
[xix]
~ Fr almanach yllk, salname, eitli
bilgiler ieren takvim ~ YLat almanac a.a. # 1267 Francis Bacon, ng. dnr ~ Ar al-munaqqaH [#nqH II mef.]
gzden geirilmi, redakte edilmi, zetlenmi (yaz) < Ar naqqaHa [II] bir kitab redakte etti, fazlasn kesti,
ksaltt, zetledi < Ar naqaHa [msd. naqH] budad
almak

YT

[194+] alternatif

<Krg alma nbet, mnavebe

* Krgzca szcn etimolojisi ak deildir; T al- fiiliyle birletirilmesi keyfidir.


alo
[ 192+]
genel selam sz ~ EFr ho l "hey oradaki!"
alopesi
[xx/c]
alopecy a.a. < E Yun alpeks tilki ~ HAvr *wlp-e- a.a.

~ Fr allo telefon hitab ~ ng hallo/hullo


~ Fr alopcie sa dklmesi, kellik / ng

* Tilki ylda iki kez tylerini dkt iin. . Ayn kkten Lat vulpes, Erm avs < EErm alwes, Sans lops, Ave
raopis- > Fa rb (tilki).
alpaka 1
[192+]
~spalpaca Gney Amerika'ya
zg bir memeli hayvan, bu hayvann yn ~ Quech alpako a. a. < Quech pako kzl kahverengi
alpaka2
[xx/b]
~ YLat alpax, alpac- bir alminyum
alam YLat aluminium + Lat pax, pac- bar " alminyum, pakt
* 1920 Versailles bar antlamasyla ayn gnlerde icat edildii iin.
alpinizm
Alp dalarna ait < z Alpe Alp dalar
alt

[xx/a]

~ Fr alpinisme daclk sporu < Fr alpin

alt [viii+] a. a.

alternatif
[xx/b]
~ Fr alternatif 1. srayla deien, 2.
seenek, almak < Fr alterner ~ Lat alternare bir ii srayla yapmak < Lat alter br, teki ~ HAvr *al-tero- iki eyden
baka olan, dier < HAvr *al-1 te, baka " alegori
alternatr
cihaz < Fr alterner " alternatif
altes

[xx/b]
[xix]

~ Fr alternateur alternatif akm reten

~ Fr altesse prens rtbesindeki kiilere hitap ekli

- t altezza ykseklik, ycelik < t alto yksek " alto


alt
T

alt [viii] a. a. altn

altun [viii] a. a.

altimetre
[xx/b]
Lat altus yksek + EYun mtron l " alto, +metre
altm

altm [viii+] a.a.

~ Fr altimtre ykseklik lme cihaz

< T alt" alt

* -m ekinin ilevi belirsizdir.


alto
[189+]
~talto1.yksek, 2. mzikte yksek
perdeden erkek sesi, tenor [esk.], 3. pes perdeden kadn sesi [xvi], buna edeer perde ~ Lat altus boy atm, yksek ~
HAvr *al-to- a.a. < HAvr *al-3 (bitki veya canl) yetimek, bymek, boy atmak
* Ayn kkten Lat alescere (bymek, boy atmak). Kar. Fr/ng altitude < Lat altitudo (ykseklik).
alminyum
[192+]
1808 Humphrey Davy, ngiliz kimyac < Lat alumen ap

~YLat aluminium bir

alvyon
[xx/b]
~ Fr alluvion akarsuyun srkledii kumlu
toprak, dere mili < Lat alluere suyla srklenmek Lat ad- bir yere + Lat lavare, laut- suyla aktmak, ykamak " ad+,
lavabo
alyans
[xx/a]
~ Fr alliance 1. ittifak, 2. nikh yz <
Fr allier badamak, badatrmak, ittifak etmek ~ Lat alligare a. a. Lat ad- bir eye + Lat ligare balamak " ad+, lig
am

am [xi] diilik organ; amk [xiii] a.a.; amuk [xiv] a.a.

* Kar. Mo aman (az). Orijinal biimin amk (azck?) olduu dnlebilir.


ama1/amma
(bala) < Ar am fakat
ama2
camiya kr olma, karanlk olma

emma [xi]
[xiv]

~ Ar amma gelgelelim, maamafih

~ Ar acm' [#cmy sf.] kr, gzleri grmeyen < Ar

* Kusur ve renk sfatlar yapan afcal vezninde,


ama

[xi]

~ Fa mc hedef, niangh

* "Gaye, maksat" anlamn Dil Devriminden sonra kazanmtr.


amade
mdan, my- gelmek, varmak, olmak, hazr olmak

~ Fa mda gelmi, hazr < Fa/OFa

amalgam
[xx/c]
~ Fr amalgame civa alam, yumuak ve
kolay ekillenen her eit alam / ng amalgam a. a. ~ OLat amalgama simyada civa alam ~ Ar al-malam alam,
bulama, krem ~ EYun mlagma, -t- a.a. < EYun malss, malag-yumuatmak ~ HAvr *melag- a. a. " merhem
aman

[xi]

~ Ar mn [#'mn] gvenlik, gvence" emanet

amatr
[192+]
~Framateur bir ii zevk iin
yapan ~ Lat amator seven < Lat amare sevmek ~ HAvr *am- sevmek
amazon
[xx/a]
~ Fr amazone 1. Yunan efsanesinde
sava kadnlar kavmi, 2. erkeksi veya sava kadn ~ EYun amazon sava kadnlar kavmi
* Yunanca szcn a-mazs (memesiz) szcnden tretilmesi halk etimolojisidir.
ambalaj
[192+]
~ Fremballage paketleme, paket <
Fr emballer paketlemek Fr en- + Fr balle balya, top " in+1, balya
ambale
[xx/b]
~ Fr emball gemi azya alm (at),
duygular altst olmu < Fr s'emballer gemi azya almak, altst olmak Lat ballare " balad

ambar
[xiii]
~ Fa anbar depo, maaza ~ OFa hanbar
a.a. ~ EFa hambra a.a. (= Sans sambhra bir araya getirme, birikim, erzak, kumanya) HAvr *sem- bir, beraber,
birlikte + HAvr *bher-1 tamak, getirmek " hem, +ber
ambargo
[192+]
~Frembargo bir limana giri
k engelleme, abluka ~ sp embargar etrafn evirmek, barikat dikmek < OLat inbarricare a.a. < OLat barra engel,
barikat, bariyer " bar1
amber
[xi]
~ Ar canbar [#cnbr] bir tr balinann
midesinden karlan gzel kokulu madde, her eit gzel koku = OFa anbar a. a.
amberbu
Ar canbar + Fa by koku " amber, bu2

~ Fa canbar by gzel kokulu bir iek

ambi+
epeevre ~ Lat ambi- a. a. ~ HAvr *ambhi iki taraf, evre

~ Fr/ng ambi- her ikisi, iki yanl,

ambiyans
[xx/b]
~ Fr ambiance evre, ortam, genel hava ~
Lat ambientia dolam < Lat ambire, ambit- dolamak, dolanmak Lat ambo + Lat ire, it-gitmek, yol almak ~ HAvr *eigitmek " ambi+, iyon
amblem
[xx/b]
~ Fr emblme simge, amblem ~ EYun
emblema, -t- soku, saplama < EYun embll katmak, iine sokmak EYun n iine + EYun bll atmak " en+,
balistik
amblans
[xx/b]
~ Fr ambulance tbbi tat arac < Fr
hpital ambulant gezici hastahane < Lat ambulare gezmek, dolamak, dolanmak < Lat ambire, ambit- a. a. " ambiyans
amca
<T
abca/abuca [xvi] babann aabeyi
[viii] aabey, yal ve saygdeer kimse " ece

< T *aba ee T pa [viii] baba + T ee

amel
[xi] i, ilem, eylem; [xix] ishal
msd.] i, ilem, eylem < Ar camala alt, iledi

~ Ar camal [#cml

* "shal" anlam muhtemelen "barsak boaltma ilemi" anlamnda bir hsn tabirden tremitir.
amele
" amel
ameliyat
camaliyyat^ ameliye, ilem " amel

~ Ar camalat^ [#cml o.] iiler < Ar cmil ii


~ Ar camaliyyt [#cml o.] ilemler < Ar

amenna
[xiv]
~ Ar mann [#'mn IV] inandk, gvendik
(birinci oul ahs) < Ar amana [IV] inand, gvendi" emanet
ament
[xiv]
~ Ar mantu [#'mn IV] "inandm", slami
inan formlnn ilk kelimesi, bu kelime ile balayan forml < Ar amana [IV] inand" emanet

Amerika
~ z (t/Lat) America bir kta ^ 1507
Martin Waldseemller, Alm. haritac < z Amerigo/Americus Vespucc Amerika ktasnn ayr bir kta olduunu ilk
ileri sren talyan seyyah (1451-1512) < Emmericus/Emmeric Dou Gotlara zg bir erkek ad
* Vespucci'nin nad Alm Heinrich (> ng Henry) adnn Dou Got diyalektindeki biiminin talyanca uyarlamasdr.
ametal
metal

[xx/c]

~ Fr ametal metal olmayan mineral" an+,

ametist
[xx/b]
~ Fr amethyste bir tr ss ta ~ EYun
amthystos "sarho etmez", a.a. EYun a(n)- deil + EYun meth sarho olmak " an+, matiz
* Ametist tann sarholua engel olduu inancndan tr.
amfetamin
[xx/c]
~ Fr/ng amphetamine merkezi sinir
sistemi uyarcs olan bir kimyasal madde < Fr/ng alpha methyl phenyl ethy " alfa, metil, fenol, etil, amin2
amfibi
[xx/b]
~ Fr amphibie 1. su ve karada yaayan
canl, 2. su ve karada hareket eden ara veya askeri birlik ~ EYun amfibos ift canl" amphi+, biy(o)+
amfiteatr
amfiteatro[187+]
~Framphithatre daire
veya yarm daire eklinde tiyatro ~ Lat amphitheatrum ift yanl (tam daire veya oval) tiyatro B EYun amfi- iki yanl +
EYun thatron tiyatro " amphi+, tiyatro
* lk kez M 53'te Roma'da Gaius Scribonius Curio'nun ina ettirdii ift sahneli oval tiyatro iin kullanlmtr. Yarm
daire eklinde tiyatrolar iin kullanm modern dneme zgdr.
amfizem
[xx/c]
~ Fr emphysme tpta bir vcut
dokusunun gazla imesi ~ EYun emfysema, t- iine fleme, iirme < EYun emfys < EYun fys flemek,
frmek, iirmek " en+, fk
amfora
< EYun amfores/amfifores iki kulplu
kp EYun amfi- iki yanl, epeevre + EYun fer, for- tamak ~ HAvr *bher-1 tamak, getirmek " amphi+, +ber
amigo
seyircisini coturan kimse
amatr

[196+] Meksikallara zg hitap ekli; [197+] futbol


~ sp amigo arkada ~ Lat amicus sevgili, dost, arkada < Lat amare sevmek "

* Trke szcn ikinci anlam Beiktal taraftar Amigo Orhan'n lakabndan tremitir.
amik
('ariz ve amik' deyiminde)
derin, dibine kadar < Ar camuqa [msd. cumq/c^amqat^] derin idi

~ Ar camq [#cmq sf.]

amil
etken, etmen " amel

[xiv]

~ Ar camii [#cml fa.] 1. memur, grevli, ii, 2.

amin1
[xiii]
~ Ar mn dua sz ~ br men 1. doru,
gvenilir, "yledir," 2. dua sz < br #'mn gvenilir olma, doru olma " emanet
* #'mn kk Arapa ve branicede ortak olmakla birlikte dua sz olarak kullanlan amin branicedir.
amin2
ammonia " amonyak

[xx/b]

~ Fr amine kimyada bir bileik < Lat

amip
[xx/b]
~ Fr amibe tek hcreli bir canl ~ EYun amoibe
deiken < EYun ameib deimek ~ HAvr *smeigw- hal deitirmek < HAvr *mei-1 deimek, yer
deitirmek, gmek " mtasyon
amir

~ Ar mir [#'mr fa.] emreden " emir1

amiral
[183+] Avrupa donanmalarnda komutan; [193+] Trk
donanmasnda bir rtbe
~ Fr amiral Arap veya Mslmanlarda komutan, bey [xi], deniz komutan [xiv] ~ Ar
amru-1- (falan) komutan " emir2
* Trk donanmasnda 26/11/1934 tarihli kanunla kullanma girmitir.
amiyane
[#cmm nsb.] avama ait, genel, adi" amme

[xiv]

~ Fa cmTyna avam tarznda < Ar cmm

amme
[xiv] 1. Kuran'n otuzuncu cznn ad, 2. halk
cmmat^ [#cmm fa. f.] kamu, halk, zellikle sradan halk, avam " umum

~ Ar

amnezi
[xx/b]
~ Fr amnsie hafza kayb EYun a(n)deil + EYun mnesis hafza, anmsama < EYun mnomai anmsamak, hatrlamak ~ HAvr *mn- < HAvr *men-1
dnmek " an+, mantalite
amok
Malay amok a. a.

[xx/c]

~ ng amok ldrme hrsyla gz dnm olma ~

amonyak
[xix]
~ Fr ammoniac Kimyada NH3 bileii
veya bunun tuzlar ~ EYun (h)ammoniaks Libya'da Juppiter Ammon tapna yaknnda karlan bir tr tuz < z
(h)Ammon bir Msr tanrs, Amun
amorf
morfe ekil " an+, morf(o)+

[xx/b]

~ Fr amorphe ekilsiz EYun a(n)- deil + EYun

amorti
[xx/b]
~ Fr amorti l, snk, itfa edilmi < Fr
amortir, amortiss- adm adm ldrmek, tketmek, itfa etmek, borcu taksitle tketmek ~ OLat *admortire/*ammortire
OLat ad- ynelme edat + OLat mors l " ad+, mort
amortisman
[185+]
~Framortissementfinansve
muhasebede bir kavram < Fr amortir tketmek, borcu taksitle demek " amorti

amper
[192+]
~ Fr ampre elektrik birimi ^1881 Paris
Elektrik Kongresi < z Andr-Marie Ampre Fransz fiziki (1775-1836)
amphi+
~ Fr/ng amphi- iki zt eyi ya da bir eyin
iki yann ya da bir eyin tm evresini ifade eden nek ~ EYun amfs, amfi- her ikisi, her iki el, epeevre (edat ve
zarf) ~ HAvr *ambhi her iki el" ambi+
ampir
[xix]
~ Fr empire 1. imparatorluk, 2. Fransa'da Birinci
mparatorluk (1804-1815) dnemine zg mobilya stili ~ Lat imperium imparatorluk " imparator
ampirik
[192+]
~Frempirique deney ve gzleme
dayanan < EYun empeira deneyim EYun n + EYun peir denemek, teebbs etmek ~ HAvr *perya- < HAvr *per-3
denemek, snamak, tehlikeye atlmak, riske girmek " en+
amplifiye [etm
[xx/b]
~ Fr amplifier bytmek,
geniletmek, ses hacmini ykseltmek ~ Lat amplificare Lat amplus bol, byk + Lat facere, fact- yapmak " faktr
ampul
[192+]
~ Fr ampoule iecik, cam tp,
ampul ~ Lat ampulla [k.] < Lat ampora testi ~ EYun amfores " amfora
ampte [etm
[xx/b]
~ Fr amputer insan gvdesinden bir organ
kesmek ~ Lat amputare budamak Lat ambo + Lat putare 1. budamak, bimek, 2. saymak, sanmak, dnmek ~ HAvr
*pu-to- kesik < HAvr *pau-2 bimek, bak vurmak " ambi+
amut
amud [xiv]
~ Ar camd [#cmd im.] stun, dikilita,
direk < Ar camada dikti, destekledi, pekitirdi, amalad, bir ii bilerek yapt
amyant
[xx/b]
~ Fr amiante ateten etkilenmeyen bir
mineral ~ EYun amintos "lekesiz, lekelenmez", a.a. EYun a(n)- deil + EYun miain lekelemek " an+
* Atee tutulduunda leke ve kirlerini kaybettii iin.
an

[xiv]

~ Ar n [#'wn] en ksa sre

an+
~ EYun a(n)- olumsuzluk ve yoksunluk neki
HAvr *n- a.a. < HAvr *ne olumsuzluk ve yoksunluk edat" na+
* nszlerden nce a-, nllerden nce an- biimini alr. Kar. a-fazi, an-ari.
an[mak
T
an- [xiv] yadetmek, hatrlamak, zikretmek
2. doru tahmin etmek, bir problemi zmek, anlamak )

(= Mo 1. hedefi vurmak,

* Ayrca kar. Mo on (okun stndeki entik, gez), on-/onu- (1. hedefi vurmak, 2. doru tahmin etmek, bir
problemi zmek, anlamak)onla- (okla nian almak, konsantre olmak), onul (zek, kavray). . Dier Trk dillerinde
tercih edilen - ve g biimlerine karlk, Ouz ve Kpakada an- ve an biimleri kullanlmtr. Bak. t.

ana

ana [viii+] anne

* Daha eski olan g (anne) sznn yerini almtr. Bak. ksz.


ana+
edat ve fiil neki ~ HAvr *an-1 a. a.
* Kar. ng on, Alm an. ana

~ EYun an yukarya ve aa ynelme bildiren

ana [xi] anack, olgun kz ocuu

< T ana "

ana
Anadolu
anaToli [xvi] Orta Anadolu
~ Yun/EYun
Anatola Dou lkesi, Ege'nin dou kys ile Frat nehri arasndaki lke ~ EYun anatole 1. kalk, dou, zellikle
gnein douu, 2. dou, 3. Ege'nin dousu < EYun anatell domak, kmak EYun an yukar + EYun tell, tolkalkmak, kaldrmak ~ HAvr *tels- a. a. " ana+, tolere
anafor
[xvi]
~ Fr anaphore gelgit, burga ~ EYun
anafor dn, geri geli < EYun anafer yukar tamak, kaldrmak EYun an yukar + EYun fer, for- tamak "
ana+, +ber
anahtar
[xiv]
~ Yun anoi%teri ak, aacak ~ EYun
anoikter a. a. ~ EYun anoig amak EYun an + EYun oig a. a. " ana+
anakonda
henakandaya "krba ylan"

[xx/c]

~ ng anaconda bir ylan tr ~? Sinhali

anakronik
[xx/b] a d, zamana uymayan
~ Fr
anachronique 1. eski zamana ait bir anlatm veya tasvire yeni zamana ait unsurlar katan, 2. an gerisinde kalm,
modern olmayan EYun an yukarda olma edat + EYun %ronos zaman, a " ana+, kron(o)+
* Franszca szcn ana anlam birincisi iken, Trkede ikinci anlam ar basmtr,
anal
analfabetizm
an+, alfabe

[xx/b]

~ Fr anal makata ilikin" ans


[xx/c]

~ Fr analphabtisme okuryazar olmama"

analiz
[189+]
~Franalyse,analyt-zmleme,
ayrtrma ~ EYun anlysis a.a. < EYun anal ayrmak, ayrtrmak EYun an aa + EYun l, lys- zmek ~
HAvr *leu-1 zmek, gevetmek " ana+, ls
analjezi
[xx/b]
~ Fr analgsie uyuturma, ac duygusunu
giderme EYun an- deil + EYun algaisa ac duyma EYun lgos ac + EYun aisthn duymak, hissetmek " an+,
estetik

analog
[xx/b]
~ Fr analogue 1. benzer, kyaslanabilir, 2.
(doal hareketi taklit etme anlamnda) dijital olmayan ~ E Yun anlogon [n.] orantl ey, benzeri EYun an +
EYun legl, log- saymak, hesaplamak " ana+, +log
ananas
[192+]
bir meyve ~ Port ananas a.a. ~ Tupi/Guarani anan a.a.

~Fr ananas tropik kelerde yetien

* Gney Amerika yerli dillerinden


anane
aktarlan anlat, gelenek

~ Ar canc^anat^ [#cnc^n msd.] kuaktan kuaa

anari
anari [189+] ; anarist [191+]
~ Fr anarchie
ynetimsizlik, kargaa EYun an- deil + EYun ar%e iktidar, hkmranlk, nderlik " an+, +ari
anason
anson [xiv]
pimpinella anisum ~ EYun nethon/nnethon a.a.

~ Yun nison anason bitkisi,

* Fr anis, ng anise biimleri Latince yoluyla Yunancadan alnmtr.


anatomi
[xx/b]
~ Fr anatomie kadavralar kesme
yntemiyle doku ve organlar inceleyen tp dal ~ EYun anatoma a. a. EYun an aa + EYun temn, tom- kesmek,
blmek " ana+, tom(o)+
anca

ana [viii] yle, o surette

anak [xiii]

< T an iaret zamiri, o " o ancak

< T anca ki yle ki, yle ki" anca

anez
[xx/b]
anchoa kurutulmu balk, iroz ~ Bask anchuva kuru
andaval/andavall
Andaval Nide yaknnda bir kasaba

~ ng anchovies Atlantik hamsisi < sp

andavall [188+] bn, enayi (argo)

< z

* eitli Yunanca szcklerden tretme abalar zorlamadr.


andezit
Andes And dalar
and

YT

[xx/c]
[193+] muhtra

* -d ekinin mahiyeti belirsizdir, andz

~ Fr andsite bir tr volkanik kaya < z


< T an-" anarjduz [xi] kk ila olarak

kullanlan bir bitki


andr(o)+
~ Fr/ng andr(o)- erkek (sadece
bileiklerde) < EYun anr, andr- erkek, er, adam ~ HAvr *snr- < HAvr *ner- a.a.

<T

android
[xx/c]
~ ng android insana benzer yaratk,
insans EYun anr, andr- erkek, insan + EYun edos ekil, grnt " andr(o)+, +oid
androjin
[xx/c]
~ Fr/ng androgyne erkek gibi olan kadn
B EYun anr, andr- erkek + EYun gyne kadn " andr(o)+, jinekoloji
andropoz
[xx/c]
~ Fr/ng andropause erkeklerde cinsel
etkinliin sona ermesi EYun anr, andr- erkek + EYun pasis durma, sona erme " andr(o)+, poz
* Bat dillerinde 1950 dolaynda kullanma girmitir.
anekdot
[xx/b]
~ Fr anecdote bir kii hakknda anlatlan
ksa ve gerek yk ~ EYun ankdotos yaynlanmam hikaye, dedikodu EYun an- deil + EYun kdotos
yaynlanm < EYun kdosis da verme, yayma, yaymlama EYun k + EYun didmi, do- vermek " an+, doz
* Bizansl tarihi Prokopios'un 6. yy saray dedikodularna ilikin olup lmnden sonra yaynlanan Anekdota adl
eserinin adndan.
aneks
[xx/c]
~ Fr/ng annexe mtemilat, eklenti ~ Lat
adnexus balant, irtibat < Lat adnectere, adnex- bir eye balamak Lat ad- bir eye + Lat nectere, nex- balamak ~
HAvr *ned- ba, dm " ad+
* Ayn kkten Lat nodus (dm), ng net (a).
anemi
(h)ama, -t- kan " an+, hem(o)+

[xx/b]

~ Fr anmie kanszlk EYun an- deil + EYun

anemon
[xx/b]
~ Fr anmone 1. bir bitki, Manisa lalesi, 2.
yumuakalardan bir hayvan ~ EYun anemne rzgr gl < EYun nemos rzgr ~ HAvr *ans-mo- nefes, rzgr,
esinti < HAvr *ans- esmek
anestezi
[192+]
~Fransthesie uyuturma,
duyumsuzlatrma ~ YLat anaesthesia ^ 1848 Sir J.Y. Simpson, ng. EYun an- deil + EYun aisthn duymak,
alglamak " an+, estetik
anevrizma
[xx/b]
~ Fr anvrisme damar imesi, baloncuk
EYun an yukar + EYun eurys iik, kabark ~ HAvr *wers-l a.a. " ana+
anfi

" amfiteatr

angaje [etm
angajman [192+]
~ Fr engager balamak,
ipotek etmek, rehin etmek, megul etmek, istihdam etmek < Fr gage rehin, ipotek ~ EFr wage a.a. ~ Ger *wadjan ~ HAvr
*wadh- rehin etmek, balayc bir sz vermek
angarya
[xvii]
~ Yun angarea bedelsiz hizmet ~ EYun
angarea bedelsiz kamu hizmeti, salma, imece < EYun ngaros ulak, ran kralnn posta grevlisi ~ EFa hangaracret, bedel, ecir

* Kar. ecir.
angora
tiftik yn < Ankara ~ Ankyra a. a.

[xx/c]

~ngangora1.Ankara, 2. tiftik keisi,

* Kentin ad Yunancaya bilinmeyen bir Anadolu dilinden alnm olmaldr, angut

ant [xi] rdee

benzeyen bir ku; [188+] budala, sarsak (argo)


anha minha

karmak akl yrtmeler iin kullanlan bir sz

B Ar canha ona + Ar minha ondan


an

YT

[193+] hat ra

anmsa[mak

anr[mak

< T an-" an-

YT
[194+] mphem olarak hatrlamak; [xx/c] hatrlamak
< T an-" anT
arjla- [xi] eek sesi karmak; ar- [xiv] ; arjr- [xvii]
< T a/arj [onom.] bar, eek sesi" +kir-

* T yarjur- (grlt etmek, nlatmak - viii+ Uy) ayn fiilin varyantdr, an t


[193+] abide

YT

< T an-" an-

* Fr monument (abide) < Lat monere (anmsatmak) karl olarak tretilmitir. lk kez bu szckte kullanlan YT (i)t eki daha sonra ayrm gzetmeksizin etkin ve edilgin ortaylar ve fiil adlar yapmnda kullanlmtr. Kar. belit,
dikit, kalt, kant, kesit, kst, konut, kout, lt, soyut, tat, yakt, yant, yapt, yazt.
anz

ani

anz [xi] ekin biildikten sonra tarlada kalan saplar

[xx/b] anszn, birdenbire

< Ar n en ksa sre" an

* Anszn ve anide zarflarndan yakn dnemde geri tretilme yoluyla oluturulmu sfattr.
anilin
[192+]
~Fr/ng aniline bir tr kimyasal boya~
Alm anilin a.a. ^ 1841 C.J.Fritzsche, Alm. kimyac < Alm anil ivit bitkisi ve boyas ~ Port anil ~ Hind/Sans nla 1.
koyu renk, zellikle koyu mavi, 2. ivit bitkisi ve boyas
anime [etm
[xx/c]
~ Fr animer canlandrma, harekete
geirme < Lat animare can vermek < Lat anima nefes, ruh, can ~ HAvr *ans-mo- nefes, rzgr " anemon
animizm
[xx/b]
~ Fr animisme cansz varlklara ruh
atfeden inan, ruhuluk ~ ng animism a.a. ^ 1866 Sir Edward B. Taylor, ng. tarihi < Lat anima nefes, ruh " anime

anjin
[192+]
~Frangine boaz veya damar skmas
Lat angina skma, daraltma ~ E Yun an%one a. a. < E Yun n% skmak, daraltmak, bomak ~ HAvr *angh- dar, sk
* Ayn kkten Lat angere (skmak) > ng anxious (skntl), ng anger (sknt > fke), Alm angst (sknt), eng
(dar).
anjiyo
[xx/c]
~ ng angio < ng angiography damarlara
renkli bir sv zerkederek grnt alma yntemi < EYun angeon damar
ankastre [etm
[xx/c]
~ Fr encastrer yuvasna sokmak,
skca gmmek ~ t incastrare a. a. < Lat castrum salam yer " kasara
ankesr
[xx/b]
~ Fr encaisseur tahsildar, kasaya koyan <
Fr encaisser kasaya koymak Fr en- + Fr caisse kasa " in+1, kasa
anket
[192+]tetkikat, taharriyat
~Frenqute her trl
soruturma ~ OLat inquaesta a.a. < Lat inquirere, inquaest- aratrmak, soruturmak Lat in-+ Lat quaerere, quaestsormak " in+1
* Kar. ng inquest (soruturma), question (soru).
ankraj
[xx/c]
~ Fr ancrage demirleme, apa atma < Fr
ancre gemi demiri, apa ~ Lat ancora ~ EYun ankyra a. a. ~ HAvr *ank-ulo- engel < HAvr *ank- bkmek, kvrmak
* Ayn kkten ng angle (olta engeli, a).
anksiyete
[xx/c]
~ Fr anxit sknt, endie, sebepsiz korku
- Lat anxietas a. a. < Lat angere, anx- skmak, daraltmak, bomak ~ HAvr *angh- dar, sk" anjin
anla[mak
T
hatrlamak " ananlak

YT

anla- [xi] a.a.

< T an [xiv Kp] akl, idrak, hafza < T an- [xiv Kp]

[193+] idrak yetenei

< T anla-" anla-

* Sfat yapm eki olan -(e)k taksnn fiil ad yapmnda kullanlmas keyfidir. Kar. parlak, hortlak, korkak, yatak,
kaak, binek vb.
anlam

YT

anlat

<T

anne

[193+] mana

< T anla-" anla-

anlat- [xiv] anlamasna sebep olmak

" anla-

ana [viii+] ; ana/ne [xvii-xix] ; anne [192+]

" ana

* N duplikasyonu muhtemelen ocuk dili etkisi gsterir; yaz dilinde 20. yy balarndan nce kaydedilmemitir. . 14.
yy'dan itibaren kaydedilen ne biimi emseddin Sami'ye gre stanbul ivesidir.

anod
[xx/b]
~ Fr/ng anode pozitif elektrot # Michael
Faraday, ng. fiziki (1791-1867) ~ EYun nodos yukarya giden yol " ana+, od(o)+
* Elektriin dn yolu anlamnda.
anofel
[xx/b]
~ Fr anophle stmaya neden olan
sivrisinek tr ~ YLat anopheles ^ 1818 J. W. Meigen, Alm. biyolog ~ EYun anofeles zayflatan, (kann) kurutan
EYun an- deil + EYun ofeles < EYun ofell glendirmek, kan ve can vermek, beslemek, yaramak " an+
anomali
[xx/b]
~ Fr anomalie uyumsuzluk, sra dlk
EYun an- deil + EYun (h)omals bir rnek, tekdze, sradan, dzenli < EYun (h)mos ayn, e, bir rnek " an+,
hom(o)+
anomi
[xx/c]
~ Fr/ng anomie kuralszlk, yasaszlk EYun
a(n)- deil + EYun nmos yasa, tre " an+, +nomi
anonim
[187+]
~ Fr anonyme 1. adsz, 2. hisseleri
nama yazl olmayan irket EYun an- deil + EYun noma, nyma- ad " an+, onomatope
anons
[195+]
~Frannonce duyuru <Frannoncer
duyurmak, ilan etmek ~ OLat annuntiare a.a. Lat ad- + Lat nuntius tellal, haberci" ad+
anorak
ve balkl ceket, parka ~ nuit anoraq

[xx/c]

~ ng anorak Eskimolara zg ii krkl

* Grnland Eskimolar dilinden.


anoreksi
[xx/c]
~ Fr anorxie patolojik itahszlk / ng
anorexia a.a. < YLat anorexia nervosa a.a. # 1873 W.W. Gull, ng. EYun an- olumsuzluk neki + EYun reksis itah
" an+
anormal
[xx/a]
+ Fr normale kurala uygun, normal " an+, norm

~ Fr anormal kurald EYun a(n)- deil

ansambl
[xx/b]
~ Fr ensemble beraber, kme, topluluk ~
Lat insimul Lat in- + Lat simul bir, beraber, ayn " in+1, simle
anszn
<T
ansuzm [xiii] anlamadan
varmaz < T arj akl, idrak " an-

< T arjsuz [xiv Kp] anlamaz, farkna

ansiklopedi
ancuklopedya [181+]
~ Fr encyclopdie ~ YLat
encyclopaedia genel eitim program [xvi], her konuya deinen eitici kitap [xviii] EYun enkyklios epeevre, genel
+ EYun paide eitmek " en+, sikl, ped(o)+
ant

ant [viii+] szleme, yemin

< T *n- hatrlamak, zikretmek " an-

antagonist
[xx/c]
~ Fr antagoniste rakip, muarz ~ EYun
antagnistes EYun ant kar + EYun agn yarma ~ HAvr *ag- harekete geirmek, srmek " anti+, aksiyon
antant
[190+]
~Frentente mutabakat <Frentendre
anlamak ~ Lat intendere ynelmek, ilgilenmek, kulak vermek Lat in- + Lat tendere, tens-germek " in+1, tansiyon
antarktik
anti+, arktik

[xx/b]

~ Fr antarctique Gney kutbuna ait"

anten
[192+]
~ Fr antenne 1. bcek duyargas, 2.
elektromanyetik alc ve verici anteni ~ YLat antenna bcek duyargas ~ Lat antenna/antemna yelken direi
antet
[xx/b]
~ Fr en-tte balk, mektup kd bal < Fr
tte ba ~ Lat testa 1. topraktan yaplan saks, kse, 2. (ge dnem halk dilinde) kafatas, kafa " test
anti+
olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *ant- n, aln

~ EYun ant yzyze, aln alna, kar karya

* Ayn kkten Lat ante (n, nce), Alm ent- (kartlk bildiren nek), ng and/Alm und ("karlkl", ve).
antibiyotik
[194+]
~ ng antibiotic "canl
organizmalara kar", bakterisidlerin genel ad ^1941 Selman Waksman, Amer. biyofiziki EYun ant kar + EYun
bos, biot- can, hayat" anti+, biy(o)+
antidot
[xx/b]
~ Fr antidote zehire kar verilen ila,
panzehir ~ EYun antidton a.a. EYun ant kar + EYun dtos verilen < EYun didmi, do-vermek " anti+, doz
antifriz

[xx/b] svlarn donmasna engel olan madde


- ng antifreeze anti-don ng ant- + ng freeze, froze donmak ~ Ger *freusan a.a. ~ HAvr *preus- a.a. " anti+

antijen
[xx/b]
~ Fr antigne bir organizmaya girdiinde
antikor oluumuna neden olan yabanc ge (zehir, mikrop vb.) Fr anti- + Fr -gne1 douran, sebep olan " anti+, +jen1
antik
[xx/b] eski Yunan ve Roma uygarlna ait; [199+] eski zamana
ait
~ Fr antique 1. ok eski, eski eser, 2. Eski aa ait ~ Lat antiquus eski < Lat ante nce ~ HAvr *ant- n,
aln, kar" anti+
* Trke kullanmda talyancadan alnan antika (1. deerli eski eya, 2. garip, tuhaf) biimi ayrmtr.
antika

[186+] eskiliinden tr deer tayan eya; [189+] tuhaf


- t antico eski ~ Lat antiquus a. a. " antik

antikor
[xx/b]
~ Fr anticorps vcudun zararl
organizmalara kar rettii madde Fr anti- kar + Fr corps vcut, gvde " anti+, korpus
antilop
efsane yarat

[xx/b]

~ Fr antilope ceylan ~ OYun nthalops bir

antimon/antimuan
antimuan [xix]
~ Fr antimoine bir
element / Alm antimon a. a. ~ OLat antimonium a. a. ~ Ar al-i6midun [#8md] kurun slfat veya antimon, gz srmesi
antipati
[192+]
~Frantipathie "kar duygu",
nefret, sevmeme ~ EYun antiptheia a.a. EYun ant kar + EYun ps%, path- hissetme, ac duyma " anti+, pat(o)+
antisemit
[xx/b]
~ Fr antismite Yahudi dman Fr anti+ Fr smite Sami rkndan olan < Sm Nuh'un olu, Yahudi ve Arap rklarnn atas olduu sylenen mitolojik
ahsiyet ~ em a.a. " anti+
antiseptik
[192+]
~Frantiseptique rmeye engel
olan (ila veya prosedr) Fr anti- kar + Fr septique rmeye ait" anti+, septik1
antitez
antthesis karsna koyma, a.a. " anti+, tez2
an tl a ma

YT

[xx/b]

[1 93 +] m ua he de

~ Fr antithse, antithet- kart sav ~ EYun


< T a nt " an t

antoloji
[192+]
~Franthologie~EYunanthologa
1. iek derlemesi, gldeste, 2. iir derlemesi EYun nthos iek (~ HAvr *andh- tomurcuk, iek) + EYun logea
derleme, toplama < EYun legl, log- semek, derlemek " +loji
antrakt
[192+]
~Frentr'acte tiyatroda iki perde
aras Fr entre aras + Fr acte tiyatroda perde " inter+, aksiyon
antrasit
[xix]
~ Fr anthracite bir tr kmr, koyu gri
renk ~ EYun anthrakites kmre benzeyen < EYun nthraks 1. kmr, 2. ap (arbon) hastal
antre
[192+]
Lat intrare a.a. ~ HAvr *en-ter- i " inter+

~ Frentre giri <Fr entr er ieri girmek~

antrenman
[xx/b]
~ Fr entranement talim, eitim < Fr
entraner peinden ekmek, ekip evirmek, altrmak Fr en- + Fr traner ekerek gtrmek, srklemek ~
OLat traginare a.a. < Lat trahere, tract- ekmek, srmek " in+1, traktr
antrenr
< Fr entraner " antrenman

[192+]

~Frentraneur antrenman yaptran

antrepo
[189+]
~Frentrept ihra ve ithal
mallarnn geici olarak depoland yer, transit deposu < Fr entreposer depolamak ~ Lat interponere a.a. Lat
inter iki ey aras + Lat ponere, posit- koymak " inter+, post2
antrikot
antrkot [189+]
aras", bir et kesimi Fr entre aras + Fr cte kaburga " inter+, kot1
antrop(o)+
bileiklerde) ~ EYun nthrpos insan

~Fr entre cte "kaburga

~ Fr/ng anthrop(o)- insan (sadece

EKKENLLER:
EYun nthropos : antropoid, antropoloji
antropoid
antrop(o)+, +oid

[xx/c]

~ Fr anthropode insana benzer

antropoloji
antrop(o)+,

[xx/b]

~ Fr anthropologie insanbilim"

antrparantez
inter+, parantez

[xx/b]

~ Fr entre parenthses parantez aras"

ans
HAvr *no- halka

[xx/b]

~ YLat anus makat ~ Lat anus halka, yzk ~

* Kar. Fr anneau (yzk) < Lat annellus < anus.


anzarot

[xiv] tatlandrc olarak kullanlan bir bitki; [xix] rak


- Ar canzart ila ve baharat olarak kullanlan bir bitki, trifolium odoratum

aort
[xx/b]
~ Fr aorte ana atardamar ~ EYun aorte [f.] yukar
kan ^ Bugnk anlamda Aristoteles (M 384-322) < EYun aeir, aer- kaldrmak, yukar karmak ~ HAvr *wer-2
kaldrmak
* Ayn kkten EYun artera (atar damar).
apandisit
[192+]
~Frappendicite kr barsak
iltihab ~ Fr appendice 1. eklenti, zeyl, 2. kr barsak ~ Lat appendix, appendic- sarkan ey, eklenti < Lat appendere
ucundan sarktmak, ekli olmak Lat ad- eklenme edat + Lat pendere sarktmak " ad+, pandantif
apar[mak

[xiv] alp gtrmek (Dou Anadolu ve Azerbaycan)


~? OFa appurdan, appar- alp gtrmek, almak, hrszlk etmek

* Trk dillerinde edeeri olmayan bir fiildir.


aparat
[xx/b]
~ Alm/Rus apparat cihaz, mekanizma ~ Lat
apparatum hazrlanm ey < Lat apparare (bir ey iin) hazrlamak Lat ad- bir eye + Lat parare hazrlamak, tedarik
etmek ~ HAvr *pers-l a.a. " ad+, parite

aparatik
" aparat

[xx/c]

~ Rus aparatik Komnist Partisi mensubu

aparey
[xx/a]
~ Fr appareil cihaz, mekanizma ~ Lat
appariculum [k.] a. a. < Lat apparatum hazrlanm ey, dzenek " aparat
aparkt
upper st, yukar + ng cut kesme

[xx/b]

~ ng uppercut bir boks vuruu ng

* Trke telaffuzu ksmen Franszcadan alnmtr.


apartman
[189+] 1. bir ailenin oturmasna mahsus daire, 2. kiraya
verilmek zere dairelere blnen ok katl bina
~ Fr appartement mstakil dairelere blnm bina ~ t
appartamento Roma'ya zg ok katl konutlara verilen ad [xvi] < t appartare ayrmak, hisselere blmek < Lat ad
partem hisseli, para para " parsel
apa
[191+]
~ Fr apache [1902] ehirli su etesi
mensubu, serseri < z Apache Kuzey Amerika'da bir kzlderili kavmi
apel
[xx/c]
~ Fr appel ar < Fr appeler armak, hitap
etmek ~ Lat appellare mahkemeye celbetmek Lat ad- bir eye veya yere + Lat pellare gtmek, srmek " ad+,
filtre
aperitif
[192+]
~Fr apritif itah ac~OLat
aperitivus ac < Lat aperire, apert- amak ~ HAvr *ap-wer-yo- kapal < HAvr *wer-5 kapamak, rtmek
apertr
Lat apertura alma " aperitif
ap
ap[mak

<T

[xx/b]

[xv] iki bacak aras


<T

~ Fr aperture alma, azn aralanmas ~

< T *-/*aP- amak/almak < T *p- amak " ayr-

apu- [xvii] aakalmak, az ak kalmak

< T *ap- amak " ap

aplik
[xx/b]
~ Fr applique 1. bir eyin stne katlan veya
eklenen ey, zellikle ss, kuyumculuk terimi [esk.], 2. tek mumlu duvar lambas < Fr appliquer ekleme,
uygulama " aplike
aplike [etm
[xx/b]
~ Fr appliquer uyarlamak, uydurmak ~ Lat
applicare a. a. Lat ad- bir eye + Lat plicare bkmek, skmak, bzmek " ad+, pli
apne
[199+]
~Frapne nefes durmas~EYun apnoa
a.a. EYun a(n)- deil + EYun pne nefes almak, solumak " pnmoni
apo+
~ EYun ap bir eyden ayrlma, uzaklama,
kapatma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *apo a. a. " ab+

apolet
apolet/epolet [xix]
~ Fr paulette [k.] omuzluk,
zellikle subaylarda rtbe belirten omuz iareti < Fr paul omuz ~ Lat spathula [k.] krekik, krek kemii < Lat
spatha pala, krek < E Yun spathe a. a. ~ HAvr *sps-dh- krek
apolitik
politik

[xx/c]

~ Fr apolitique siyasi olmayan" an+,

apoloji
[xx/c]
~ Fr apologie savunma, zr / ng apology
a. a. ~ E Yun apologa kar konuma, mahkemede sulamalara cevap verme E Yun ap kar + EYun legl, logsylemek " apo+, +loji
aport
[xx/a] kpee "getir!" emri
~ Fr apporte getir! < Fr
apporter getirmek ~ Lat apportare a. a. Lat ad- bir yere + Lat portare tamak " ad+, portatif
apre
[xx/b]
~ Fr apprt hazrlk, kumalar sata hazrlamak
iin yaplan son ilemler < Fr apprter hazr etmek ~ OLat *apprestare a.a. Lat ad- bir eye + Lat praesto hazr, elde "
ad+, presto
apse
[xx/b]
~ Fr abscs (tpta) doku kalkmas, kabarma ~
OLat abscessus a.a. < Lat abscedere, abscess- kabarmak, kalkmak Lat ab- bir yerden + Lat cedere, cess- gitmek " ab+,
aksesuar
* EYun apstema karl olarak tabip Celsus'un (MS 1. yy) ortaya att terimdir.
apsis1
[xx/c]
~ Fr abscisse matematikte bir yay kesen
doru < YLat linea abscissa krk izgi < Lat abscidere, absciss- kesip ayrmak Lat ab- bir eyden + Lat caedere,
caes- kesmek, krmak " ab+, +sid
apsis2
girinti ~ EYun (h)apss, d- kemer, kavis
aptal

[xx/c]

~ Lat apsis kilisede mihrap yeri, kavisli


" abdal

ar1
utanma duyusu
yapt

[xiv] ; [xvii] 1. utanlacak ey, ayp, 2. (genel kullanmda)


~ Ar car [#cyr1] utanlacak ey, ayp < Ar cara gezdi, seirtti, tutarsz idi, yaramazlk

ar2
arazi

[xx/b]

~ Fr are alan l birimi ~ Lat area alan, arsa, bo

* 1795'te Fransa Meclisince yzey l birimi olarak tanmlanmtr.


ara
ara[mak

ara [viii] iki ey arasndaki kesinti, orta


T

< T ar-kesmek, yarmak " yar

arka-/ara- [xi] ardndan gitmek, yoklamak

araba
caraba [xiii]
arabas ~ Lat raeda drt tekerlekli ar araba ~ Kelt

< T *ar arka, ard " arka

~? Ar carrdat^ drt tekerlekli sava

* d > r deiimi aklanmaya muhtatr. Szcn ayn ile yazlan biimine bellibal Trk dillerinde 14. yy'dan itibaren
rastlanr. T *or oba etimolojisi fantezidir.
arabesk
ssleme < z Arabe Arap
ara

YT

[xx/b]
[193+] vasta

~ Fr arabesque Arap tarz, ark usul

< T ara" ara

* sme eklenen - ekinin mahiyeti belirsizdir.


araka
bezelyegillerden bir bitki, belki nohut

~ Yun arak bezelye ~ EYun rakos

* Kar. Fr haricot (fasulye).


arakla[mak
[192+] armak, almak (argo)
abuk ~ OFa rag/rahag yrk, hzl, yollu < OFa rah yol" rahvan

< Erm arak

aralk
<T
[xiv] iki eyin aras; [xix] iki bayram arasna gelen zi'lkade ayna halk arasnda
verilen ad; [194+] 10 Ocak 1945 tarihli yasayla birinci knun ayna verilen ad
< T ara " ara
aranje [etm
Fr rang sra, dzen, rtbe " ring

[xx/b]

~ Fr arranger dzenlemek, tertip etmek <

aranjman
[xx/b] dzenleme; [196+] uyarlanm ark
arrangement uyarlama, dzenleme < Fr arranger " aranje

~Fr

ararot
[xix] frenk salebi
~ ng arrow-root Orta Amerika'ya
zg bir bitki, bu bitkinin kknden yaplan iki ~ Karib aruaru
arasta
rast
aratr[mak

[xvi] ar
YT

~ Fa rst/rsta dz ve doru yol, cadde "

[193+] taharri etmek

< T ara-" ara-

* Dnllk ve sklk bildiren -()tr- ekiyle.


araz
accidens " arz1
arazi
[xvii]
1. yer, toprak paras, arsa, 2. yeryz " arz2

~ Ar carad [#crd msd] tpta semptom, felsefede


~ Ar ardin [#'rd o] topraklar, arsalar < Ar ard

arbalet
[xx/b]
~ Fr arbalte mekanik ok atma aygt ~ Lat
arcuballista a.a. Lat arcus yay + Lat ballista frlatma aygt, mancnk " ark2, balistik
arbede
ztlama

[xvii]

~ Ar carbadat^ [#crbd msd.] kavga,

arbitraj
[xx/b]
~ Fr arbitrage hakemlik, arabuluculuk < Fr
arbitrer arabuluculuk etmek < Lat arbiter hakem, hakim, arabulucu, tank
arboretum

[198+]

~YLatarboretum aratrma

amacyla oluturulmu aa koleksiyonu, botanik bahesi < Lat arbor aa


ard

artu [viii+] bir tr bodur bitki, juniperus a r d l

[193+] halef

YT

<Tart"art

* -l ekinin ilevi belirsizdir, ardk

YT

[194+] birbirini izleyen

< T art"

art
* Art edat - fiil ekini alamayaca gibi, ard- fiili de mevcut deildir.
ardiye
denen har; [xx/a] gmrk deposu
arduvaz
kullanlan ince siyah ta

[xix] gmrkte bir maln "yer kaplamas" karlnda


< Ar ard yer " arz2
[189+]

~Frardoise at rtc olarak

arena
[xx/b] iddet sporlarnda sahne
kumsal, stadyumun kumluk zemini

~ Lat (h)arena kum,

arga
T
zt ynde " arka

arka [xi] dokuma tezghnda enine atlan iplik

argn

yorgun argn yorgun

<T

< T *ar apraz, aykr,

< T ar- [viii] yorulmak, dermansz kalmak

argo
[xx/a]
~ Fr argot 1. Paris hrszlarnn zel dili [xvi], 2.
herhangi bir meslek veya zmreye ait zel dil ~ ?
argon
[xx/b]
~ YLat argon asal bir gaz ^ 1894 Rayleigh &
Ramsay < EYun args tembel, eylemsiz, almaz EYun a(n)- deil + EYun rgon i " an+, erg
argman
[xx/b]
~ Fr argument tez, ifade, tartma ~ Lat
argumentum < Lat arguere aklamak, kantlamak, ifa etmek
ar1
ar2
ark1

T
T

ar [xi] bal yapan bcek


r [viii] temiz, saf; ar [xvii] pak, nezih

< T r-[viii+ Uy] temizlemek " arn-

T
ark [viii+] rmak, vadi, suyun akntsyla oluan yark < T ar-/yar- yarmak,
kesmek " yar-

ark2

arn[mak

aruk [viii+] zayf, dermansz


T

< T ar- yormak " argn

rm- [viii+] temizlenmek

< T r-temizlemek

arza
[xvii]
~ Ar cridat^ [#crd fa] arz olan ey, baa gelen,
felsefede bir varln zne ait olmayp d etkenlere bal olarak ortaya kan ey, accidens " arz1
ari1
[msd. cury/c^uryat^] plak idi

[xvii]

~ Ar crin^ [#cry fa.] plak, yoksun < Ar cariya

ari2
[xx/b]
~ Alm arisch Hintavrupa "rkna" mensup olan /
Fr arien a.a. ~ EFa/Sans arya- 1. soylu, saygn, sekin kimse, 2. bir ulus ad
* Kar. Fr aryen, ng aryan,
arif

[xiv]

~ Ar crif [#crf fa.] bilen, irfan sahibi " irfan

arife

[xiv] bayramdan nceki gn; [xx/b] beklenen bir olayn ncesi

- Ar carafat^ [#crf msd.] Zilhicce aynn dokuzuncu gn, Kurban bayramndan nceki
gn < Ar carafa bildi" irfan
* Muhtemelen "nceden bilme, gelecei haber verme" anlamnda. Kar. Ar cirafat (fal bakma, gelecei haber verme).
aristokrasi
[192+]
~Fraristocratie soylular iktidar,
soylular zmresi ~ EYun aristokratea soylular iktidar EYun ristos en iyi, soylu (~ HAvr *ar-isto- en uygun < HAvr
*ar- uymak, eklenmek ) + EYun krtos g " arma, +krasi
aritmetik
[xx/b]
~ Fr arithmetique a.a. ~ EYun arithmetike
say saymaya ilikin < EYun arithms say ~ HAvr *3r3-dhmo- < HAvr *re(i)- saymak, akl yrtmek " racon
aritmi
[xx/c]
atnda / ng arhythmy a.a. " an+, ritm

~ Fr arythmie ritm bozukluu, zellikle kalp

ariyet

~ Ar criyyat^ [#cwr] dn, ereti, asl olmayan

[xiv]

" avret
ariza

~ Ar cardat^ [#crd sf. f.] sunu " arz1

arjantin

[xx/c] votka eklenmi bira

~ ?

* Belki Fr argente (gm katlm, gmi). Arjantin lke adyla balantsn kurmak gtr.
ark1

rmak, su kanal

" ar k1

ark2
HAvr *arku- (ok ve) yay

[xx/b]

~ Fr arc kemer, yay, kavis ~ Lat arcus a.a. ~

arka
T
arka [viii] pe, srt, arka, geri, yardmc
bildiren edat, ard, arka, geri, kart, aykr

< T *ar gidilen yne zt istikamet

* Ayn kkten T arka- (peinden gitmek), ark (kervan), ara- (ardndan konumak, beddua etmek), ark (tortu, artk),
art (arka), art- (geride kalmak).
arkada

<T

[xix] yolda, dost, ayakda, hempa

< T arka " arka

* 19. yy'a dek egemen olan T ayakda (a.a.) szcnn yerini almtr. Buna karlk kar. arka vermek, arkala
klmak (yardm etmek - xiv Kp).
arkaik
[xx/b]
~ Fr archaque ok eskiye ilikin ~ EYun
ar^aiks eskiye ait, ilkel < EYun ar%aos eski, kadim " +ari
arkeoloji
antik harabat bilimi" arkaik, +loji

[xx/a]

~ Fr archologie ok eski eyler bilimi,

arktik
[xx/b]
~ Fr arctique Kuzey kutbuna ait ~ EYun arktiks
a.a. < EYun rktos ay, Kk Ay, Kutup Yldz ~ HAvr *rkto-s ay
arma
[186+]
~ t arma zrh, askeri donanm, gemi
donanm ~ Lat arma edevat, ara gere, silah ~ HAvr *ar-mo- < HAvr *ar- uymak, eklenmek
* Ayn kkten Lat artus (eklem), ars (sanat, beceri), EYun harms (uyum), ristos (en uygun), rthron (eklem), Ave
arsthna (dirsek).
armada
~ sp armada donanma < sp armar
donatmak, (ordu veya gemi) silahlandrmak ~ Lat armare a.a. " arma
armaan
T
yarmak [viii+ Uy] para

yarmaan/armaan [xi] doyumluk, peke, ganimetten verilen pay

< T

* -an ekinin ilevi belirsizdir. T yarmak szcnn etimolojisi de ak deildir.


armatr
armador [xix]
~ Ven armadr gemi donatan / Fr
armateur a.a. < Fr armer donatmak, silahlandrmak ~ Lat armare a.a. " arma
* Trke telaffuzu 20. yy banda Franszcaya gre dzeltilmitir.
armatr
[xx/c] elektrik veya tesisat aksam
armature donanm < Fr armer donatmak " arma

~ Fr

armoni/harmoni
[xix]
~ Fr harmonie uyum, ses uyumu
EYun (h)armona uyum, birlik < EYun (h)arms 1. eklem, zellikle omuz eklemi, 2. uyum ~ HAvr *ar-smo- < HAvr
*ar- uymak, eklenmek, eklemlenmek " arma

armonika

armonik [192+]

~ YLat harmonica bir

mzik aleti # 1762 Benjamin Franklin, ABD < EYun (h)armoniks uyumlu " armoni

armut
aroma

armud [xi]
[xx/b]

Fa amrd a.a. ~ OFa urmd a.a.

armat- a. a.

Lat aroma gzel koku ~ EYun rma,

arozz
[xx/b] sulama kamyonu
~ Fr arroseuse
sulayc, sulama cihaz < Fr arroser sulamak, su pskrtmek ~ OLat *arrosare < Lat ros, ror-iy, nem, slaklk
arp/harp
harpa/harfa a.a. ~ Ger *harpn

[xx/b]

~ Fr harpe bir mzik aleti ~ EAlm

EKKENLLER:
Fr harpe : arp, arpej
arpa

arpa [viii+] a. a.

arpej

[xx/a]

~ Fr arpge mzikte bir akoru oluturan notalarn

ardarda alnmas ~ t arpeggio arp alma < t arpa arp " arp
arsa

~ Ar carSat^ [#crS msd.] ak ve dz alan, avlu

arsenik
O Yun arsenikn a. a. ~ OFa zarnk a. a.
arslan/aslan

[187+]

arslan [viii+] a. a.

~Frarsenic zehirli bir madde~

" +lan

ar1
[xiv]
~ Ar car [#cr] 1. taht, 2. gn dokuzuncu
tabakas ~ Aram car taht eklinde yatak, zellikle Baal tapnanda bulunan taht ~ Akad eru Mezopotamya'da ak
havada yatmak iin kullanlan taht eklinde yatak
ar2

[xix]

< Fr marche askerlikte "yr!" komutu" mar

* m- sesinin dmesi Fransz askeri kullanmndan alnmtr,


are

[xx/b]

~ Fr archet [k.] keman yay < Fr arc yay " ark2

arn

arn [xiii] 40 cm dolaynda bir uzunluk birimi; arun [xiv]


- OFa aran dirsek, n kol, bir uzunluk birimi ~ EFa aran- a. a. (= Ave arsthna- dirsek ) " arma

* Kar. TT ar, Fa ara (dirsek, n kol).


aridk
[xix]
~ Fr archiduc birinci dk, Habsburg
ailesine mahsus bir soyluluk sfat Lat archi- (< EYun ar%os ba, n) + Lat dux dk " +ari, dk

aritekt
[xx/c]
~ Fr architecte mimar ~ Lat architectus
ustaba, mimar ~ EYun ar%itektn a.a. EYun ar%os ba, ilk + EYun tektn usta " +ari, tektonik
ariv
[xx/b]
~ Fr archives evrak koleksiyonu ~ OLat archiva
a.a. ~ EYun ar%aa [o.] a.a. < EYun ar%aon resmi evrak, devlet belgesi < EYun ar%e devlet, ynetim " +ari
* Franszca ve ngilizcede sadece oul ekli kullanlr, art/ard-

art [viii] arka, geri

< T *ar arka, geri" arka


art[mak

art- [viii] arkada kalmak, fazla olmak

< T *ar arka, geri" arka

arter
[xx/b]
~ Fr artre damar, zellikle atardamar ~ EYun
arteria atardamar ~ HAvr *wer-2 kaldrmak, yukar karmak " aort
arterioskleroz
[xx/b]
sertlemesi EYun arteria atardamar + EYun sklers sert" arter

~ Fr artriosclrose damar

artezyen
[xx/b] bir tr kuyu
~ Fr artsien Fransa'nn
Artois blgesinde Blidor (1698-1761) tarafndan gelitirilen kuyu teknii < z Artois Kuzey Fransa'da bir blge
art

YT

[193+] zait

< T art-" art-

* Atatrk'un bulduu kelimelerdendir.


artk
T
< T art-" art-

artuk [viii] artan, arta kalan, fazla (sfat); [xvii] daha ok, bundan fazla (zarf)

artikle [etm
[xx/c]
~ Fr articuler birbirine eklemek,
eklemlemek, madde madde saymak ~ Lat articulare a.a. < Lat articulus [k.] eklemcik, madde < Lat artus eklem
~ HAvr *ar-tu- < HAvr *ar- uymak, eklenmek " arma
artist
[191+]
~Fr artiste sanat <Fr art sanat~Lat ars,
art- el becerisi, sanat ~ HAvr *ar-ti- < HAvr *ar- uymak, eklenmek " arma
* Trke kullanmda aktris < Fr actrice (kadn sahne oyuncusu) szcn asimile etmitir.
artrit

[xx/b]

~ Fr arthrite eklem enfeksiyonu < EYun rthron

eklem ~ HAvr *ar-dhro- < HAvr *ar- eklenmek, uymak " arma
arus

~ Ar cars [#crs] damat, evlenen kii

aruz
[xiv]
~ Ar card [#crd im] 1. kesen, 2. iirde her beytin
birinci msrann son hecesi, iir vezni < Ar carada yoluna kt, nn kesti" arz1

arya
[xx/b] opera arks
arks ~ Lat aer 1. hava, 2. ark" aer(o)+

~ t aria hava, her eit ark, opera

arz1
[xiv]
~ Ar card [#crd msd] 1. en, corafyada enlem, 2.
sunma, sunu, gsteri, nerme < Ar carada yoluna kt, karsna kt, nne kt, kendini sundu, grnd, belirdi
arz2
br/Aram ereS a.a.)

[xiv]

~ Ar ard [#'rd msd] yer, yeryz, lke, toprak (=

arzu
[xi]
~ Fa rz bir eye ynelik istek, cinsel istek,
heves ~ OFa warzg a.a. (= Sogd bra%se a.a. = Ave bsrsj-, bsrsg istek, arzu)" +
arzuhal

[xvii]

~ Fa card-i Hl durumunu arzetme,

dileke Ar card sunma, arzetme + Ar Hl durum " arz1, hal1


as[mak

as- [viii+] a.a.

as1

[xx/b]

~ Fr as iskambilde birli, bir ite bata gelen kimse

- Lat as en kk bakr para birimi


as2

as [xi] bir tr kk memeli, kakm, ermin

asa

[xiv]

~ Ar caSan^ [#cSw] denek, baston

asal

~ Fa sl temel, esas

* Dil Devrimi srasnda Eski Trke olduu varsaymyla kullanm tevik edilmitir. "Temel, taban" anlamnda bir
T *as szcne yazl kaynaklarda rastlanmamtr.
asalak

YT

[193+] tufeyli

asalet
aSl kk, soy " asl

< T as-" as~ Ar aSlat [#'Sl msd.] kkl olma, soyluluk < Ar

asamble
[xx/b]
~ Fr assemble meclis < Fr assembler bir
araya getirmek, toplamak ~ OLat *assimulare Lat ad- bir eye + Lat simulare benzetmek, denkletirmek " ad+,
simle
asansr
[189+]
~Frascenseur mekanik trmanma
arac # 1867 Edoux, Fr. mhendis < Fr ascendre ykselmek, trmanmak ~ Lat adscendere a.a. Lat ad- bir yere
doru + Lat scandere basamak kmak, trmanmak " ad+, iskele
asap
burdu, skt, kast

~ Ar caSab [#cSb msd.] sinir, kas lifi < Ar caSaba

asayi
[xiv] huzur
Fa/OFa sdan, sy- dinlenmek, sakin olmak

~ Fa syi huzur, rahatlk, skn <

asemptot
[xx/c]
~ Fr asymptote geometride hiperbol
erisiyle kesimeyen izgi ~ EYun asympttes bulumaz, rastlamaz EYun a(n)- deil + EYun syn- bir arada +
EYun pipt, pt- dmek, rastlamak, denk gelmek " an+, semptom
asetat
[xx/c]
~ Fr actate 1. asetik asit tuzlarnn genel ad, 2.
selloz asetat bazl bir tr effaf polimer / ng acetate a. a. " asetik
asetik
[xx/b]
~ Fr actique sirkeye ait, sirke asidi ^ 1787 de
Morveau, Fr. kimyac < Lat acetum sirke < Lat acescere, acet- ekimek, keskinlemek " akr(o)+
asetilen
[192+]
^Berthelot, Fr. kimyac (1823-1907) < Fr actique " asetik
aseton
[xx/b]
solvent olarak kullanlan bir uucu madde " asetik

~Fractylne kimyada bir bileim

~ Fr actone kimyada asetik asit ketonu,

asfalt
[ 192+]
~ Fr asphalte bitm, asfalt ~ EYun
sfalton a.a., Babil ve ran'da bulunan bir tr neftli madde
asfalya
sigorta (Ege az)
~ Yun asfala gvence,
gvenlik, sigorta < EYun asfale?s "dmez", emin, gvenli, salam EYun a(n)- deil + EYun sfll drmek,
elmek
asgari
aSar [ky.] daha kk, en kk < Ar Sar kk
asl/asl-

[xi]

~ Ar aSar [#Sr nsb.] en ke ilikin < Ar


~ Ar aSl [#'Sl msd.] kk, soy, ilke, temel,

z, esas
asr/asrasi

[xiv]
[xiv]

~ Ar cSin^ [#cSy fa.] isyan eden" isyan

asil
" asl
asimetri
" an+, simetri

~ Ar caSr [#cSr msd.] a

~ Ar aSl [#'Sl sf.] kkl, soylu < Ar aSl kk, soy

[195+]

~Frasymmtrie simetrik olmama

asimile [etm
[xx/b]
~ Fr assimiler benzetmek, aynlatrmak,
zmsemek ~ Lat assimilare a.a. Lat ad- bir eye + Lat simulare benzetmek " ad+, simle
asistan
[xx/b]
~ Fr assistant yardmc, yamak < Fr
assister yannda durmak, el vermek, yardmc olmak ~ Lat assistere a.a. Lat ad- eklenme edat + Lat sistere, statdurmak/durdurmak, dikmek/dikilmek, sk durmak, kavi olmak ~ HAvr *si-sts- < HAvr *st- durmak " ad+, istasyon
asit
[192+]
~ Fr acide 1. eki, keskin, 2. kimyada asit
^ 1545 Guroult, Fr. kimyac ~ Lat acidus eki, keskin " akut

asitane
~ Fa asitan/asitana kap eii, zellikle
hkmdar kaps ve makam ~ EFa *-stna EFa - ynelme, nnde olma, varma bildiren edat ve nek + EFa stna
durma ~ HAvr *st- a. a. " istasyon
asker
ordu " leker

[xiv] ordu

~ Ar caskar [#cskr] ordu ~ OFa lakar

* Lat exercitus (a.a.) biiminden trediine ilikin tez ses bakmndan kukuludur. . Trkede halk dilinde tekil ad
olarak kullanm askere gitmek, askere yazlmak vb. deyimlerden 19. yy'da tremi olmaldr.
ask
<T
[xviii] aslan ey, zellikle ziynet ve hediye, kpe; [xix] pantolon asks, belirsiz
bir sreye ertelenmi ey, muallak
< T as-" asasla

[xiv]

~ Ar aSl [zrf.] 1. aslen, kk veya z itibariyle, 2.

(olumsuz fiille) hi, katiyen < Ar aSl soy, kk " asl


aslan

asliye
mahkemelerden biri
asma

<T

" arslan
(mahkeme-i) aslye [xix] Tanzimat dneminde kurulan
< Ar aSH [#'S1 nsb.] asl, esas, orijinal < Ar aSl kk, soy " asl
[xvii] zm bitkisi

< T as-" as-

* "zerinde zm salkmlar asl ey" anlamnda. Ask szcnn 18. yy'daki balca anlam "zincirle sara aslan
ziynet veya kpe"dir. Kar. ask.
asmolen

[xx/b] pimi topraktan yaplan bir tr dolgu kalb


^7

asorti
[xx/b]
~ Fr assorti uyumlu < Fr assortir bir rnee uygun
olarak semek Lat ad- bir eye + Lat sortiri (kura ile) semek < Lat sors, sort- kura, ksmet ~ HAvr *srti- < HAvr *ser-3
dizmek " ad+, seri1
asosyal

[xx/c]

~ ng asocial sosyal olmayan" an+, sosyal

asparagas
asparagus kukonmaz ~ EYun asfragos

[xx/c] gazetecilikte uydurma haber

~ ng

* Trke anlamn kayna belirsizdir.


aspava

[xx/c] iki ve yemek esnasnda kullanlan bir iyilik dilei


< T Allah salk para ak ve ^ y. 1960 mit Deniz, romanc

* mit Deniz'in yaratt polisiye roman kahraman Murat Davman tarafndan poplerletirilmitir.

aspiratr
[xx/b]
~ Fr aspirateur elektrikli sprge < Fr
aspirer havay veya bir svy iine ekmek ~ Lat aspirare a. a. Lat ab- bir eyden + Lat spirare solumak " ab+, espri
aspirin
[190+] bir ila
~ marka Aspirin Bayer
firmasna ait ila markas # 1899 Bayer AG. ~ Alm acetylierte spirsure asetil spirik asit < Lat spiraea asetil spirik
asidin doal kayna olan bitki" asetik
ast/as

YT

[193+] madun, aa

~ T ast [xiii Kp] aa, alt = T astn [viii+ Uy] a. a.

astar
[xiv]
~ Fa astar giysilerin i yznde kullanlan kaba
kuma ~ EFa *-star- yanna veya stne sermek < EFa/Ave star- yaymak, sermek ~ HAvr *ster- a. a.
* Kar. Fagustar/gustari (yayg, dek, hal) < OFa wistarag < Ave *vi-starsna- (a.a.), Ave upa-starsna- (a.a.), Sans
pr-star (a.a.).
astm
darl, soluk solua kalma

[xx/b]

~ Fr asthme astm hastal ~ EYun sthma nefes

astigmat
[xx/b]
~ Fr astigmate gz noktalar seemeyen
kimse ~ ng astigmatic a.a. ^ 1849 William Whewell, ng. bilim adam EYun a(n)- deil + EYun stgma, stigmatnokta, benek < EYun stiz (sivri bir ey) batmak, delmek ~ HAvr *stig-yo- sivri < HAvr * steig- (sivri u) batmak,
delmek " an+, etiket
astr(o)+
~ Fr/ng astr(o)- yldz (sadece
bileiklerde) ~ EYun stron yldz ~ HAvr *sster- a.a. < HAvr *ster-2 a.a.
* Ayn kkten Fr toile < Lat stella, ng star, Alm stern, Fa sitara, Erm asd (yldz).
astragan
astrakan [192+] domam kuzunun kvrck postundan
yaplan krk
< Astragan Hazar Denizi kysnda bir kent < %ass-i tarlan 1460 yllarnda Hazar
Denizinin kuzeyinde kurulan Tatar beylii ve bu beyliin bakenti < T tarlan bir ynetim veya asalet nvan,
tarkan
astroloji
[xx/b]
~ Fr astrologie yldz bilimi ~ EYun
astrologea a.a. EYun stron yldz + EYun logea " astr(o)+, +loji
* Bat dillerinde 14. yy'dan itibaren "yldzlar araclyla gelecekten haber verme" anlamnda kullanlmtr.
astronomi
inceleyen bilim ~ EYun astronoma a.a. " astr(o)+, +nomi

~ Fr astronomie yldzlarn dzenini

astronot
[196+]
~ ng astronaut uzay yolcusu
EYun aster, astro- yldz + EYun nates gemici, denizci " astr(o)+, navigasyon
* ngilizce szck Yunan mitolojisindeki Argonaut'lara (Argo yolcular) benzetme yoluyla 1929'da tretilmi ancak
1961'de yaygnlk kazanmtr.

asude
huzurlu olmak " asayi

[xv]

asuman
- EFa/Ave asman- a. a.

~ Fa asuda huzurlu < Fa asudan, asay- dinlenmek,


asman [xiv]

~ Fa suman/smn gkyz, sema

Asya
[xix]
~ t Asia ~ Lat Asia ~ EYun Asia Akdeniz'in
Dousundaki lkelerin genel ad = Akad as kmak, gne domak
* Kar. avrupa.
a

a [viii] yemek, zellikle sulu ve scak yemek

* Eski bir ran dilinden alnt olasl tartlmtr. Kar. Fa a = Ave asa- (yemek), Erm %a (sulu yemek, halama).
a[mak

a- [viii] da amak, snr amak, teye gemek; [xiv] (hayvan) iftlemek

aa
<T
aaa [xiii] ; aaru [xv] dibe doru, alta
alak < T *a- inmek
* Yn bildiren -ru ekiyle, aama

YT

< T aak, aa- [xi O] dip, alt,

[193+] mertebe, paye

< T

a-" a* Fiil gvdesine eklenen -a- ekinin mahiyeti belirsizdir.


aar

[xiv]

~ Ar acr [#cr o.] ondalklar, ondalk

vergileri < Ar cur onda bir < Ar caara on " airet


a
a1

T
T

a2 [boyas

a [viii+] yemek piiren

a3 [xi] kenet, perin; a/au [xviii] iek as; [xix] bitki as


T

ak1
ak2 [atmak

< T a1 " a

au [xi] krmz boya elde edilen bir tr toprak, rubric

[xiv]
T

~ Ar ciq [#cq fa.] seven" ak1

auk [xi] ayak topuu kemii, oyunda zar

< T *a- inmek " aa

* Yap itibariyle incik szcnn edeeridir. Kar. incik.


an[mak
aa

an- [xi] anmak, srtnerek ukurlamak < T aak/aa aa"

ar[mak
ar

<T
<T

aur- [xiv] te yana geirmek; [xix] hrszlk etmek < T a-" aaur [xvii] ark, ly aan, son derece

< T ar- " a-

aifte
afte [xiv]
~ Fa uAa oynak, kararsz < Fa uftan,
ab- oynamak, kprdamak < Ave %ufan hareket etmek, oynamak ~ HAvr *kseubh-sallanmak, oynama
aikr
[xiii]
~ Fa ikr/kr ak, belli, belirgin ~ OFa
krg a.a. (= Ave vi-kra- aa karmak, belirgin klmak < Ave vi belli, bilinen, grnen) ~ HAvr *wis- < HAvr *au-4 duymak, alglamak " estetik
aina
~ Fa n bilinen, tandk ~ OFa ng a. a. < OFa
ndan, nw- anlamak, alglamak, bilmek OFa - ynelme edat + OFa ndan, ns-bilmek, tanmak " +,
+inas
airet
~ Ar carat^ [#cr sf. f.] akrabalardan oluan
topluluk, boy, klan < Ar caara birlik oldu, grup oluturdu
* Ayn kkten Ar caara (on) szcnn nihai anlam muhtemelen "grup, deste, on parmaktan oluan
birim" olmaldr.
EKKENLLER:
Ar #cr : aar, airet, aure, iret, muaeret, r
aiyan

~ Fa iyn yuva

ak1
cq [xiii] ; cq var. c^aq [xvii]
[#cq msd.] iddetli ve yakc sevgi, eros < Ar caiqa sevdi, ak idi

~ Ar ciq/c^aq

* 'Ik biimi 18. yy'a dek tercih edilmitir.


ak2 [etm

aak [xi] dip, aa; ak/aak [xiii-xvii] aa

* Tokat aketmek deyiminde.


ala[mak

ala- [xi] eklemek, perinlemek

< T a3 ek, kaynak " a1

aram
[200+]
~ ng ashram Hindu tekkesi ~ Sans
sramah a.a. < Sans sramah zahmet, ile, zht < Sans sramti ile ekmek
aure

aura [xiv] ; [xix] bu gnde yaplmas gelenek olan kark a


- Fa car Muharrem aynn onuncu gn ~ Ar car [#cr] Muharrem aynn onuncu gn
< Ar car/c^aarat^ on " airet

* "Kark a" anlam ve gelenei ran'a zg olup, Fa aurdan (katmak, kartrmak) fiilinin etkisini gsterir.
at

at[mak
ata

at[viii]a.a.
T

at- [viii+] a. a.

ata [viii+] baba

* Muhtemelen ocuk dili kkenli bir szck olup, daha eski olan kan (a.a.) sznn yerini almtr.
ata[mak
armak " ada-

YT

[193+] tayin etmek

~ T ata- [viii+ Uy, xi] ad vermek, adyla

* TT ada- biimini alan Eski Trke szck, Dil Devrimi srasnda arkaik biimiyle ve keyfi bir anlamlandrmayla
yeniden benimsenmitir. Anlam iin kar. Fr nominer (atamak) < nom (ad).
ataerkil
atak1

YT
<T

[194+] pederahi

" ata, erk

[xix] dncesiz, cretkr, atlgan

< T at-" at-

atak2
[xx/b]
~ Fr attaque saldr, hcum < Fr attaquer 1. kazk
dikmek, meydan okumak, hak iddia etmek [esk.], 2. saldrmak, savaa girimek < Ger *stakn kazk ~ HAvr *stog- <
HAvr *steg- kazk, sopa
atalet
[xvii]
~ Ar caTlat^ [#cTl msd.] boluk, isizlik,
hareketsizlik < Ar caTila hareketsiz ve babo kald, yoksun kald
atari
[198+] bilgisayar oyunu
~ marka Atari video
oyunlar firmas ^ 1972 Nolan Bushnell ve Ted Dabney, Amer. giriimciler. < Jap ataru "dikkat" veya "nian al"
anlamnda emir
ata
[xx/b]
~ Fr attache birletirme teli, zmba < Fr attacher
ilitirmek, eklemek ~ EFr attachier saplamak Ger *stikan delmek, saplamak " etiket
atae
[185+]
alan diplomat < Fr attacher ilitirmek " ata

~ Fr attach bir elilie bal olarak

ateizm
[xix]
~ Fr athisme tanr tanmazlk < Fr athe
tanr tanmayan, dinsiz ~ EYun theos a.a. EYun a(n)- deil + EYun thos tanr" an+, te(o)+
aterina
hepsetus ~ EYun atherine a.a.
ate
tar- a.a. < Ave atar- yanmak) ~ HAvr *ter- ate

~ Yun atherna gm bal, atherina


~ Fa ta yanma, ate ~ OFa ta% a.a. (= Ave

atein

~ Fa atasn ateli" ate

atf/atfatf[xiv]
~ArcaTf[#cTfmsd.]1.eme,
evirme, meylettirme, 2. gramerde bala veya alt cmle < Ar caTafa edi, bkt, balad
ng to refer/reference karl olarak kullanm 20. yy'n son eyreine aittir.
EKKENLLER:
Ar #ct?f: atf, matuf
atl

[xvii]

atlgan

YT

~ Ar cTil [#cTl fa.] bo, isiz, hareketsiz " atalet

[ 1 9 3 + ] c r e t k r

ati
Ar at geldi

< T a t l - " a t ~ Ar tin [#'ty fa.] gelen, sonra gelen, gelecek <

atik
[xi] eski
~ Ar catq [#ctq sf.] 1. eski, 2. sabk, azatl
kle < Ar cataqa [msd. citq] 1. eskidi, yaland, 2. (kle) azat edildi
atiye
atk
kakol
atla[mak
at-" at-

~ Ar caTiyyat^ [#cTw msd.] hediye, dl


<T

[xix] dokuma tezghnda mekikle enine atlan iplik; [192+] boyuna sarlan kuma,
< T at-" atT

atla- [xi] bir eyin zerine kmak; [xiii] zplamak, bir admla amak

* At- fiiliyle ilikisi yap ve anlam bakmndan aklanmaya muhtatr,


atlas 1

[xiv]

~ Ar aTlas [#Tls] bir tr ar ipekli kuma, saten

atlas2
[ 180+]
~ Fr atlas haritalar kitab # 1569
Gerardus Mercator, Hol. kartograf < Atlas, Atlant- mitolojide yeryzn srtnda tayan Titan
* Mercator atlasnn ilk basksnn kapandaki Atlas figrnden. Trkeye evirilen ilk atlas 1803'te Mhendishane
matbaasnda baslan Atlas- Kebir tercmesidir.
atlet
[xx/b] 1. atletizmle uraan kimse, 2. kolsuz fanila
athlte sporcu ~ EYun athletes yar < EYun athle yarmak
* Trke ikinci anlam atlet fanilas deyiminden tremitir, atmaca
tr yrtc ku

<T

~ Fr

atmaca toan [xiv] bir

T at-" at-

* Atmak fiiliyle semantik ilikisi ak deildir.


atmasyon
at-

[193+] aslsz, uydurma (argo)

< T atma"

* Franszca kelimelere eklenen -(a)syon ekiyle.


atmosfer
[xix]
~ Fr atmosphre a.a. ^ 1638 John
Wilkins, ng. bilimci EYun atms buhar, nefes (~ HAvr *awet-mo- < HAvr *wet-1 flemek, esmek) + EYun
sfara kre " sfer
atol

[xx/b]

~ ng atoll mercan adas ~ Maldiv atolu

atom
[192+]
~Fratome maddenin daha kk
paralara blnemeyen zerresi ~ EYun tomon [n.] blnemeyen ey EYun a(n)- deil EYun temn, tomkesmek, blmek " an+, tom(o)+
* Filozof Demokritos (M 460-370) tarafndan felsefi bir kavram olarak ortaya atlm, modern bilimsel kullanma
1805'te ngiliz fiziki Dalton tarafndan nerilmitir.
atlye
atelye [xix] ilik
~ Fr atelier demirci ilii [esk.],
her trl ilik < EFr astelle kvlcm, har ~ Lat stella yldz ~ HAvr *ster-la- < HAvr *ster-2 a. a. " astr(o)+
atraksiyon
[xx/b]
~ Fr attraction 1. cazibe, ekim, 2. ilgi
ekici sahne gsterisi ~ Lat attractio a.a. < Lat attrahere, attract- ekmek Lat ad- bir yere + Lat trahere, tract- ekmek,
srmek, srklemek " ad+, traktr
atrium
[xx/c] st kapal i avlu
evin i avlusu ~ HAvr *tr-yo- ate yeri < HAvr *ter- ate " ate

~ Lat atrium ocak,

atrofi
[xx/b]
~ Fr atrophie geliemeyip bzlme, dumura
urama ~ EYun atrofea a.a. EYun a(n)- deil + EYun trefo, trof- yetimek, yetitirmek, beslemek, bytmek
atropin
[xx/b]
~ Fr atropine belladonna bitkisinden elde
edilen zehir ^1818 Nysten < YLat atropa belladonna bitkisinin bilimsel ad, gzelavrat otu < EYun tropos 1. deimez,
dnmez, eilmez, 2. kader tanralarndan birinin ad EYun a(n)-deil + EYun trep, trop- dnmek, ynelmek " an+,
tropik
attar
ciTr tr " aktar

[xiv]

~ Ar caTTr [#cTr im.] tr satan, parfmeri < Ar

aut
atlmas ~ HAvr *ud- dar

[xx/b]

~ ng out 1. dar, 2. futbolda topun dar

EKKENLLER:
ng out: aut, lokavt, nakavt
av

b [viii] avlanma eylemi, avlanan hayvan; w [xi]

* Kar. Mo aba (a.a.)


avadanlk
mlek " ab, +dan1

[xiv] kap kacak

< Fa bdan su kab, anak

* "Bayndrlk, bayndr yer" anlamna gelen abadanlk ile kartrlm olabilir.


aval aval
belirten deyim
avam
Ar cammat^ " amme

aval aval/afal afal [192+] aknlk ve sersemleme


~ ?
[xiv]

~ Ar cawmm [#cmm o.] sradan halk, umum <

avan
[xx/b]
~ Fr avant nce ~ Lat ab ante nden, nceden <
Lat ante nce ~ HAvr *ant- n, aln, kar" anti+
avanak
[xix] aptal kimse
~ Erm (h)avanag spa, eek
yavrusu ~ OFa yawnag [k.] yavru, insan veya hayvann k < OFa yawn gen " civan
avane
[xix] kt bir ite yardmclar, yardaklar
*cawanat^ [o.] yardmclar < Ar cawn [#cwn] 1. yardm, 2. yardmc

~ Ar

* Arapada kullanlmayan bir trevdir.


avangard
avan, gard

[xx/b] sanatta nc

~ Fr avant-garde nc"

avans
[xx/b] n deme
~ Fr avance 1. ilerleme, 2. n
deme, bor verilen para < Fr avancer 1. ne gemek, ilerlemek, artmak, 2. ilerletmek, bor vermek ~ OLat *abantare "
avan
* Kar. ng advance.
avanta
[xvii] bedava, karlksz kazan
~ t avanto
[mod. avanzo] 1. ilerleme, 2. n deme, bor verilen para < t avantare [mod. avanzare] 1. ne gemek, ilerlemek,
artmak, 2. ilerletmek, bor vermek < Lat ab ante nden, nceden " avan
avantaj
n, nce " avan

[195+]

~Fravantage ncelik <Fr avant

avantr
avantriye[192+]
~Fraventure macera~
OLat adventura [o.] baa gelen eyler < Lat advenire bana gelmek, uramak Lat ad- bir yere + Lat venire,
vent- gelmek ~ HAvr *gwemyo- geli < HAvr *gwem- gelmek, gitmek " ad+, baz
avare
a.a.

[xiv]

~ Fa wra amaszca gezen, aylak ~ OFa brag

avaz
[xiv]
~ Fa/OFa wz ses, zellikle insan sesi < EFa
vartan, vc- seslenmek, sylemek (= Sans v ses, sz) ~ HAvr *wekw- konuma, insan sesi " vokal
avdet
~ Ar cawdat^ [#cwd msd.] geri gelme, dnme,
tekrar gelme < Ar cda geri geldi, dnd, ait olduu yere geldi, (bir eye) dnt

averaj
[xx/b] ortalama
~ Fr average gemi sigortasnda
hasar paynn ortaklara dalm [xv], aritmetik ortalama [xviii] ~ t avariaggio < t avaria deniz ticaretinde kayp, hasar
< Ar cawr [#cwr] hasar, zr " avret
avize
~ Fa weza asl ss, kpe, lamba < Fa/OFa
we%tan, wez- asmak, aslmak, sarkmak Fa/OFa - ynelme, katlma, eklenme bildiren nek + HAvr *weig- sapmak,
sallanmak, ileri geri gitmek
avlu
avlau [xiv] ; havlu [xv] ; avli [xvi]
~ Yun/EYun aule 1.
al, hayvanlarn gece kapatld etraf evrili alan, 2. avlu, etraf duvar veya binalarla evrili i alan
* Lat aula (a.a.) Yunancadan alnmtr. Yunanca szck Homeros'tan itibaren (M y. 800) kaydedilmitir. T al
szc ile benzerlik ilgi ekicidir. Kar. al.
avokado
[xx/c]
- sp avocado ~ Nahuatl ahuacatl testis, husye

~ ng avocado tropik bir bitki ve meyvesi

* Meyvenin eklinden tr.


avrat
[xiv] kadn, zevce
~? Ar cawrt [#cwr o.] (kadnn)
edep yerleri, zaaf ve kusurlar < Ar cawrat^ kusur, zr, edep yeri" avret
* Arapa "(zellikle kadnn) rtnmesi gereken yerleri" anlamna gelen szck kullanmda muhtemelen ET uraut
(kadn) ile birletirilmitir.
avret
[xiv]
~ Ar cawrat^ [#cwr msd.] 1. aypl ve zrl
olma, ayp, kusur, 2. edep yerleri ~ br cerwah plaklk, edep yerleri, ayp < br #crh plak olma, (edep yerlerini)
rtmeme (= Akad ru (zellikle kadnn) edep yeri )
* Arapa szck braniceden alnt olmakla birlikte Ar #cwr (tek gz kr olma, sakat olma) kkyle birlemitir.
Oysa br #crh kk Ar #cry (ryan, plak olma) ile edeerdir. Bak ari1.
Avrupa
Evropa [xviii]
~ t Europa a.a. ~ Lat Europa a.a.
EYun Europe Bat lkelerinin genel ad ~ Aram csreb gn batm, Bat = Akad erebu a.a. " garp
* Kar. asya.
avu

aduta [viii+] bir el dolusu; avu [xv]

< T a5ut/awut [viii+ Uy, xi] avu

avukat
[186+]
~tavvocatoa.a. ~Latadvocatus
tank olarak mahkemeye arlan kimse, savunucu, avukat < Lat advocare mahkemeye armak Lat ad- bir yere +
Lat vocare armak, barmak, ses etmek " ad+, vokal
avun[mak
bulmak

T
bn- [viii+] rahatlk ve sevin duymak, keyif almak; avn- [xiv] teselli
< T *b- ?

avurt

T?

[xiv] ene, az, lakrd, sohbet

* Muhtemelen onomatope kkenlidir, ay

ay [viii] gk

cismi ve sre birimi


ay[mak

<T

[xx/b] kendine gelmek, uyanmak

< T ayl- " ayl-

* 15. yy'a ait bir tek mulak rnek dnda eski yazl rnei yoktur. Halk dilinde kullanld veya ayl- fiilinden yakn
dnemde geri tretildii dnlebilir.
aya

aya [viii+] elin i taraf

ayak

adak [viii] a. a.

< T *a5- amak, ayrmak " ayr-

* Eer *a5- fiili ile balantl ise orijinal anlam "adm" olmaldr.
ayan1
[xiv] nde gelenler
~ Ar acyn [#cyn o.] 1. gzler,
2. memleketin nde gelenleri, sekinler, eraf < Ar cayn gz " ayn
ayan2
belli < Ar cayn gz " ayn

iyn [xiv]

~ Ar ciyn [#cyn] gzle grlen, aikr,

ayar
cyr [xv] ; cyr vulg. c^ayr [xvii]
~ Ar ciyr [#cyr2
msd.] standart, altn ve gmn saflk ls, saatin hassas lm ~ Aram #cyr gzetme, gzn zerinden eksik
etmeme
Ar cara (gezdi, seirtti, yaramazlk yapt) fiiliyle ilikisi kurulamaz. Kar. ayyar.
EKKENLLER:
Ar #cyr2 : ayar, miyar
ayart[mak
ayaz

T?
T

[xvii] kandrmak

< T ayar- [xiv Kp] tevik etmek

ayaz [viii+] kuru souk; ayas [xi]

ayazma
[xvii]
~ Yun agasma 1. kutsama, 2. Rumlarca
kutsal saylan yer, zellikle kutsal pnar ~ EYun (h)agasma, -t- kutsama < EYun (h)agos kutsal, aziz ~ HAvr *yag-yoa.a. < HAvr *yag- tapnmak
aydn
T
aydn [xi] k, ay ?; [xiii] k, aydnlk
T *ay()t- aydnlatmak < T ay ay, k " ay

< T *aytn() aydnlank <

* Anlam ilikisi iin kar Lat luna (ay) = lux (k), Erm lusin (ay) = lus (k). . 1935'ten sonra mnevver < Ar nr
karl olarak kullanlmtr.
aydinger

[xx/b] effaf kt cinsi

~? marka Eidinger

* Ayrntl bilgi bulunamamtr.


ayet
[xiv]
~ Ar yat 1. iaret, simge, sinyal, alamet, 2.
Kuran sz ~ Aram 'ta simge, iaret, alfabenin her bir harfi ~ br t a.a.
* Tevrat'n baz blmlerinde blm balklar alfabenin harfleriyle belirtilmitir, aygr
adr [viii] erkek at a y g t

YT

[193+] cihaz

~ ?

* Kkeni belirsiz olan szcn Anadolu azlarndan derlendii ileri srlmtr, ay


ad [viii+]
ayk

(= Mo tege a. a.)

aykla[mak
[xvii]

a5 [xi] uyank, sarho olmayan

< T *a5- ayrmak " ayl-

<T
ayrtla-/aytla- [xiv] kabuunu soymak, kepeini ayrmak; ayk-la< T ayrt" ayr-

ayl[mak
T
dm-/dl- [xi] farkna varmak, kendine gelmek, ayrdeder hale gelmek
< T *5- amak, ayrmak " ayrayp/aybcayb [xi]
utanacak ey < Ar caba kusurlu idi, kusur etti

~ Ar cayb [#cyb msd.] kusur, hata,

* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr.


ayr[mak
T
amak veya almak

adr- [viii+] ayrmak, tefrik etmek

< T *5-amak, ayrmak < T *-

* Ayn kkten ak (ak renkli), a (seyrek diki veya iki bacan arasndaki aklk), ap (iki bacan arasndaki
aklk), ap- (azn amak). Ksa a- ile a- kknn bu grupla ilikisini aklamak gtr.
ayrt [etm

adrt [viii+] fark, ayrm

< T a5r- " ayr-

ayin
[xi] rf
~ Fa yin 1. rf, adet, tre, 2. tren ~ OFa
5en/5enag grenek, gelenek, adet, usul, tre " ayna
aykr

ayla

arkuru [viii+] apraz ynde, diklemesine; arkuru/arkr [xiv-xix] < T arkuk [xi] apraz
konuma gelmi < T *ar apraz, zt ynde " arka, +ri
YT

[193+] hale

T ay" ay

Hale (a.a.) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr.

aylak
T?
[xv] bo dolaan, isiz, ie yaramaz
dolanmak, gezinmek
aymaz

YT

< T aylan- [xiv TS, Kp] dnmek,

[xx/b] gafil, farknda olmayan

T ay-" ay-

ayn
[xiv]
~ Ar cayn [#cyn msd.] 1. gz, 2. gze, pnar, 3.
sekin kimse, zat, 4. bir eyin ta kendisi, 5. slam hukukunda maddi deeri olan nesne, mal (= br cayin gz = Akad Inu
a. a.)
ayna
ayine [xiv]
~ Fa ayna ayna ~ OFa Senag gsterge,
ayna (= Ave avidayana- gstermek < Ave di-, di- grmek)" dide
* Fa ahan (demir) veya Ar cayn (gz) ile birletirilmesi yaktrmadr.
aynasz
(argo)

[188+] yakksz, biimsiz (argo); [189+] polis memuru


< T ayna " ayna

* Kar aynal (yakkl, gzel),


ayn

< Ar cayn bizzat, ta kendisi " ayn

ayn

[xiv]

~ Ar cayn [#cyn nsb.] 1. gze ilikin, 2. maddi,

gzle grlr nitelikte, hukukta maln bizzat kendisi < Ar cayn gz " ayn

ayol
ayra

<T

YT

ayran

ayr

< T ay oul/hay oul" hay, oul


[193+] miyar; [195+] parantez

< T ayr- " ayr-ayran [xi] stten elde edilen

bir iecek ayruk [xi] baka, gayr


imtiyaz

ayrcalk

* Zarf
yapsndakis
ayrk [otu

< T ayr- " ayr-YT

< T ayrca " ayr zce isim yapm eki eklenmesi kuralddr.
adrk [xi] 1. atal, yaba, boynuz, 2. ayrk otu

* Kar. TT ayrk (atal boynuzlu hayvan, geyik, yaban koyunu). Ayrk otu = "boynuz otu"
anlam dnlebilir.

" ayr-

ayrks

YT

[193+] tuhaf, farkl

< T ayrk" ayr-

* Sfata eklenen -s ekinin ilevi belirsizdir.


ayrm
ayrnt

YT

[194+]

[193+] fark, ayrlma; [194+] fasl, bab


YT

[193+] tafsilat

< T ayr-" ayr-

< T ayr-" ayr-

ayr[mak

YT

[193+] muhalefet etmek; [194+] tahalll etmek < T ayr- " ayr-

aysberg

[192+]

~ngicebergbuzda~Hol

ijsberg a. a. Hol ijs buz (~ Ger *s- a.a.) + Hol berg da


ayva

avya [xi] ; ayva [xiv]

ayyar
[xvii] hilebaz, haramzade
gezgin, serseri, arsz < Ar cara gezdi, seirtti" ar1
ayya
[#cy] yaad, geindi" maiet

~ Fa biy ayva
~ Ar cayyr [#cyr im.]

[xvii] zevke ve irete dkn kimse, ikici

< Ar ca

* "ici" anlam Trkeye zgdr. Kar. Ar cayya [im.] (gda maddeleri satan kimse, ekmeki).
ayyuk[a kmak
gkyznn en yksek yeri

~ Ar cayyq kei yldz, Capella,

* Lat auriga (kei yldzn ieren takm yldz) ad muhtemelen bir Sami dilinden alntdr, az

az [viii] ok deil
* Kar. Mo aray (az), narn (ince, kk). Her iki biim T *(y)ar- kkn dndrr.
az[mak

aza

az- [viii] yoldan kmak, sapmak, tamak


[xiv]

azade
azat

~ Ar acd [#cdw o.] uzuvlar < Ar cudw " uzuv


~ Fa zda zgr, ar, saf, soylu = Fa zd zgr "

azamet
~ Ar cazmat^ [#czm msd.] ok byk
olma, ycelik < Ar cazuma ar derecede byk idi, muazzam idi
azami
aczm [ky.] daha byk, en byk " azamet
azap
caSaba ac verdi, eziyet etti

[xi]

~ Ar aczml [#czm nsb.] en bye ilikin < Ar


~ Ar ca5b [#c5b msd.] ac, eziyet, ikence < Ar

azar
azar olmak [xiv] incinmek, krlmak; azarla- [xiv] krc
davranmak
~ Fa zr incitme, eziyet, actma ~ OFa zarm a.a. < Fa/OFa azardan, azar- (birini) incitmek,
ac vermek " +
Farsa szcn Trkedeki anlam evrimi T knamak fiiline paraleldir.

azat
azad [xi]
~ Fa azad serbest, zgr ~ OFa azad
soylu; kyl veya kle olmayan, zgr (= Ave zta- soylu, nesebi belli olan Ave -ynelme ve eklenme
bildiren nek + Ave zta- domak, dourmak)" +, zade
az [dii
dii)" azazk

az [viii+] kpek dii, yrtc hayvan dii

azuk [viii] yol iin alnan yiyecek, erzak aznlk

[193+] ekalliyet

< T az- (= Mo araga az

YT

< T az" az

* Sfata eklenen -n- ekinin ilevi belirsizdir.


azil/azlkarma < Ar cazala azletti

[xiv]

~ Ar cazl [#czl msd.] grevden alma, iten

azim1/azmcazama karar verdi, kararl idi

[xiv]

~ Ar cazm [#czm msd.] kararllk < Ar

azim2/azm
azamet

[xiv]

~ Ar cazm [#czm sf.] byk, yce"

azimut
[xx/c]
~ Fr azimut bir yldzn ufuk izgisine
olan as / ng azimuth a. a. ~ Ar as-sumt [#smt o.] ynler, alar < Ar samt yn " semt
aziz
[xi]
~ Ar cazz [#czz sf.] gl, yce, soylu, egemen
(= Aram cazz gl = br caz g, kuvvet ) " izzet
azmak
birikintisi
azman

[xv] ark, su cedveli; [xvii] akarsu kenarnda oluan su


~ ?
<T

[xiv] ar iri

< T az-" az-, +men1

aznavur
[xiv] Grc asilzadesi
~ Grc aznauri
Grc soylularnn bir snfna mensup kii ~ OFa aznwar soylu, asil < OFa azn soy " +aver
* Erm aznvavor (soylu, asil) biimi Orta Farsadan alnmtr.
azot
[xix]
~ Fr azote havay oluturan gazlardan biri ^
Antoine de Lavoisier, Fr. kimyac ( 1794) ~ EYun aztes yaatmayan, can vermeyen EYun a(n)- deil + EYun z
yaamak " an+, zo(o)+
"Can veren" oksijenin kart olduu iin.

baba

oc

baba [viii+] 1. sayg ve sevgi hitab, 2. yal adam, 3. baba, dede, ata

* Kar. Fa baba/babu < OFa papak (baba, muhterem kii, dervi), Yun pap, Fr papa vb. Tm dillere ocuk dilinden
alnmtr.
babacan

[xvii] Bektai dervilerine hitap ekli

" baba, can

babafingo

[xvii]

~ Ven papafgo bir tr yelken

babalk
baba

[xvii] vey baba veya kaynbaba

< T baba"

babayani
baba

babayane [xvii] baba gibi, eski tarz

< T baba"

baca
[xiv] pencere
~ Fa baca pencere, havalandrma delii <
Fa bd ch Fa bd hava akm, rzgr + Fa ch yer, geit" bad
bacak

[xvii]

T paa" paa

* 17. yy'dan nce kaydedilmemitir. Kar. Fa paa (hayvan aya), paycama (pantolon).
bacanak
T?
[xiii] kadnn kzkardeinin kocas, karlar karde olan erkeklerden her biri
(= T baca/paca [xv+ a] kzkarde, abla = Mo baca a.a.)
Bac (kzkarde) szcyle ilikisi ve -nak ekinin anlam belirsizdir.

bac

T?

[xv] kz karde

ba

[xiv]

(= Mo baca kzkarde, abla)


~ Fa/OFa bc vergi, gmrk resmi

bad
[xiv]
-Fabdhavaakm, rzgr, yel-OFawda.a.
(= Ave vata- a.a.) ~ HAvr *wa(n)t- yel < HAvr *we- esmek
* Ayn kkten Lat ventus, ng wind (yel), Alm wehen, Sans vati (esmek).
badana
badana [xv] kuyumcularn pota yapmakta kulland kil;
badana [xvii] duvarlara uygulanan kire boya
~?
* kinci anlamda Ar biT?ana (astar) ile badatrmak dnlebilir. Fr badigeon (duvarlara uygulanan sarmtrak kire
boyas) szc en erken 18. yy ortalarnda kaydedilmi olup kkeni belirsizdir.
bade
olmak) ~ OFa bdag a. a.

~ Fa bda 1. olmu, olgun, 2. arap (< Fa budan

badehu

~ Ar bacdahu ondan sonra < Ar bacd

[#bcd] sonra
badem

bdm [xiii]

~ Fa bdm a. a. ~ OFa wdm a. a.

badi1
[xx/c] askerlikte yolda
~buddy yakn arkada <
bud ABD zenci azlarnda karde < brother karde ~ HAvr *bhrter- erkek karde " birader
badi2
[xx/c]
~ ng bodyguard "gvde korumas," koruma
grevlisi ng body gvde + ng guard koruma " gard
badi3
bluz

[xx/c]

~ngbody1.gvde, beden, 2. bedeni skca saran

badik
bzdk

[xx/a] ksa boylu

~ Erm bdig/bzdig kk, ufak"

badire
[xix] 1. dnmeden sylenen ve olumsuzluk douran
sz, 2. anszn gelen vaka
~ Ar bdirat [#bdr fa. f.] fke ve dncesizlikle yaplan ey veya sylenen sz
ve bundan kaynaklanan ktlk < Ar badara [msd. budur] aniden geldi
* Servet-i Fnun dneminde eski szlklerden bulunup yanl anlam yklenen bir kelime olmas muhtemeldir.
bagaj
edevat < Fr bague anta, torba

[xx/b]

~ Fr bagage yolculukta tanan arlk, eya ve

badadi
blme veya tavan

[KT xix] ahap talar zerine sva uygulanarak yaplan


< z Badad Irak'ta bir kent

bada
<T
[Kp xiv] bacaklarn kavuturarak oturma
grete elme takmak, bacaklarn kavuturmak < T ba " ba1

< T bada- [xvi TS]

* -da- ekinin ilevi ak deildir.


bada[mak
ba1

YT

[CepK 1935] imtiza etmek

< T bada- sarp balamak < T ba "

baget
[ xx/b]
~ Fr baguette ubuk, ince uzun ekmek ~ t
bacchetta [k.] ubuk, denek, baston < Lat baculum a.a. ~ HAvr *bak- baston, asa
bai
[Kp xiv]
~ Ar bin [#by fa.] (birinin malna veya
hakkna) gz diken, zalim, fahi < Ar baa [msd. bay] hakk olmayana gz dikme, zorla alma, zulmetme
bal

YT

[TDK 1944] izafi

< T ba" ba1

* -l ekinin ilevi ak deildir.


bamsz
YT
[CepK 1935] bansz tabi olmayan, mstakil; [TDK 1944] bamsz
T ban/bam [1935 YT] tabiiyet, irtibat < T ba-balamak " ba1
* Ada eklenen -im ekinin ilevi belirsizdir.
bant

YT

[Fel 194+] izafet

<T ba-balamak "ba1

bar/bar-

bar[mak
sesi" +kir-

[O xi] bakr-; [Kp xiv] bangr-

barsak
karacier " bar

[Uyviii+]barsak/baarsuka.a.

ba

YT

[Uy viii+] bar karacier, genelde i organlar

[CepK 1935] bah, af

< T ba [onom.] barma

<T bar i organlar, zellikle

~ Fa ba% ihsan, hediye " bala-

* Farsa kkenli bah etmek/balamak fiilinden geri tretilmitir.


bak

YT

[CepK 1935] muaf

< T *bamak" bala-

* Balamak fiilinin kkenine dair yanl bir varsayma dayanarak retilen ba- kknden tretilmitir.

<

bala[mak
ihsan, hediye " bah

[ xi] bala- ihsan etmek

< Fa/OFa ba^

* Dil Devrimi esnasnda T ba-/ba kknden geldii varsaymyla trevleri yaplmtr.


bala
balam
banaz

YT
YT
YT

[CepK 1935] rabtiye; [TDK 1944] gramerde bala < T bala-" ba1
[TDK 1944] demet; [Kar 1972] kontekst
[CepK 1935] mutaassp

< T bala-" ba1

< T ba " ba1

* Belki kurnaz szcnden esinlenen -naz ekinin ilevi belirsizdir.


bahadr

[CodC xiii] baatur ; [A, DK, Env xiv] bhdur


- Fa bhdur soylu kii, kahraman ~ Mo baatr a.a. = T baatur bir erkek ad, Hun Kaan Mete'nin
lakab [M 2. yy]
* Eski Trkede sadece kii ad olarak kullanlan szck, daha eski bir dilden kalnt olmaldr.
bahane
wahnag a. a.

[ xiv]

~ Fa bahna vesile, sebep, gereke ~ OFa

bahar1
[Gl xv]
~ Fa bahar ilkbahar ~ OFa wahra.a. ~ EFa vahara- a. a. (= Ave vanhar- a.a.) ~ HAvr *wesr-/*wer- bahar
* Lat ver (yaz), primavera (ilkyaz) biimleri ayn Hintavrupa kknden tremitir.
bahar2

[Barkan xvi] yemee eni iin katlan nesne


- Ar bahar [#bhr msd.] 1. gzel kokulu bir bitki, buphthalmum, 2. lde yamurdan sonra aan bitkilerin
genel ad ~? Fa bahar ilkbahar " bahar1
bahe
bahe"ba2

[CodC xiii] bae

~ Fa ba a. a. < Fa b her eit

* Form olarak -a kltme ekiyle yapld dnlrse de anlamnda kltme yoktur. Belki Ave va%a- (mlk)
szcnden.
bahvan
gzeten, bahe bakan " bahe, +ban

[Gl xv] bae bn

bahir/bahrengin, umman

[A xiv] bahr

~ Fa ba bn bahe

~ Ar baHr [#bHr msd.] deniz,

bahis/bahs[Yus, DK xiv] ; [KT xix] tartlan konu, konu bal; [


xx/b] konu balyla deinme, ksaca sz etme
~ Ar baH8 [#bH8 msd.] tartma, mnazaa, sz yartrma <
Ar baHa6a arad, soruturdu, aratrd, bir konuyu etraflca tartt

bahriye

[ xix] (kuva-i) bahriye deniz kuvvetleri, donanma


< Ar baHr [nsb.] denize ait" bahir

bah [etm
[KGunya xiv]
~ Fa/OFa ba^ ihsan, hediye < OFa
bttan, ba^- ihsan etmek, paylatrmak (= Ave ba%aiti a.a.) ~ HAvr *bhag- pay vermek, ihsan etmek, bahetmek
* Ayn kkten Sans bhaga (pay, ksmet, talih), bhakt (1. paylalan ey, pay, 2. yemek), bhga ("paylatran, ihsan
eden", baz tanrlarn sfat), Ave bhaga (tanr). Ayrca EYun fag (yemek).
bahi
[A, Yus xiv]
~ Fa bahi bahedi, ihsan,
karlksz verme ~ OFa ba%n a.a. < OFa bttan, ba%-" bah
baht
[Kut xi]
ba%- ihsan etmek, pay vermek, bltrmek " bah

~ Fa/OFa ba%t talih, ksmet < OFa bttan,

bahtiyar
baht, yar2

[ xiv]

~ Fa ba%t yr ans yardm eden, talihli"

bahusus

zellikle, bilhassa

& Fa b ile, birlikte,

beraber (edat) + Ar %uSS zellik " husus


bak[mak

[Uyviii+]bak-a.a.

bakalit
[ xx/b]
~ ng bakelite bir tr sentetik polimer < z
H. L. Baekeland Belikal-Amerikal mucit (1863-1944)
bakalorya
[ARasim 1897-99]
~Frbaccalaurat niversite
giri snav < OLat baccalarius gen adam, valye aday, bekr ~ EFr bacheler
* Kar. ng bachelor (bekr) < EFr.
bakan

YT

* Ar #nz?r (bakmak) >

[CepK 1935] nazr


T nazr evirisidir.
[Bah 1924]

bakara
oyunu ~?
bakaya Ar bqiyyat geri
kalan

<Tbak-"bak-

" bakiye

- Fr baccara [1851] bir kumar

- Ar baqayat[#bqy o.] geri kalanlar <

baki

[Kut, A xi]

- Ar bqin [#bqy fa .] kalan, kalc" beka

bakir

[LO, KT xix 1 kz olan

kz (lugat mvelled d e )

bikr ilk doan evlat, gen kz " bikir


Ar bakir (erken) szcnden bamsz olarak Trke halk aznda tretilmi bir kelimedir.

<Ar

bakr

[ viii] bakr a. a.

* Kar. ng copper, Alm kupfer, Fr cuivre (a.a.) < Lat aes ciprum (Kbrs tuncu). Erken antik ada dnyann en nemli
bakr kaynaklarndan biri olan Kbrs adasnn adndan metatez yoluyla Trkeye alnm olmas ihtimali zerinde
durulabilir.
bakire
erken, turfanda / Ar bikr gen kz " bakir

[Barkan xvi] evlenmemi kz

< Ar bakir

* Araaya benzetilerek Trkede retilmi bir kelimedir.


bakiye
" beka

[ xiv]

bakkal
her trl yiyecek eyas satan
" bakla

bakla bitki,
vicia faba
baklava
bakra
bakr "
bakr

~ Ar baqiyyat [#bqy msd.] kalan ey, artk

[Kan xv] bostanc, manav; [Men xvii] (vulg.) sebze dahil


~ Ar baqql [#bql im.] sebze satan kimse, manav, bostanc < Ar baql sebze

[Kp xiv] baqla semizotu; [M xiv] bezelyegillerden malum < Ar baql [#bql] her
eit sebze, zellikle fasulyegiller

T
[TS xv] bakla/baklau a.a.
?
<T
[T S xvi xvi] bakrac kk bakr kazan
* Alet isimleri yapan -a ekiyle.

bakteri
[ 188+]
~ Fr bactrie tek hcreli canl
YLat bacterium a.a. # 1838 Ch. G. Ehrenberg, Alm. doabilimci (1795-1876) ~ EYun bakterion denek, baston,
ubuk ~ HAvr *bak- baston, asa " baget
* Bakteriyolojihane-i ahane ve Dalkelb (Kuduz) Hastanesi 1887'de kurulmutur.
bakterisid
bactericide a.a. " bakteri, +sid
bal

[ xx/b]

~ Fr bactricide bakteri ldren / ng

[O xi] bal

* Kar. Mobal (a.a.).


bala

[ xi] bala ku ve hayvan yavrusu

* Kar. balaban (ku yavrusu), baldz (yaa kk akraba). Nihai kkeni ocuk dilinden alnm olmaldr.
EKKENLLER:
T bal- : bala, balaban, baldz, palaz 1?
bal

[A xiv]

~ Fa/OFa bl yksek

< T

balaban
<T
palaz < T bala yavru

[CodC xiii] bir tr yrtc ku, akr doan

= Krg balapan ku yavrusu,

balad
[ xx/b]
~ Fr ballade bir iir tr ~ Prov balada oyun
havas < Lat ballare dansetmek < EYun balle hoplama, dans < EYun bll, bol- atmak, frlatmak " balistik
balalayka
alg

[ML xx/c]

balans

~ Rus balalayka Rusyaya zg telli

[ xx/c] denge; [ xx/c] otomobil lastiinin denge ayar


- Fr balance terazi, denge ~ Lat bilanx, bilanc- iki kefeli terazi" bilano

balata
[ xx/b]
kauuk, lastik ayakkab taban, 3. fren pabucu

~ Fr balata 1. kauuk aac, mimusops balata, 2.

* Bat dillerine tropik bir lke dilinden 1770 dolaynda girmitir.


balk
T
[O xi] balk/balk yapkan amur
bal- a.a. < T ba- balamak " ba1
baldr

T?

< T *bal-yapmak, balanmak < T

[Kp xiv] baltr bacan dizden aa olan blmnn kas; [TS xv xv] baldr

baldran
T?
xv] baldran a. a.

[dr xiv] baldaran bir tr zehirli otsu bitki, conium maculatum; [Amr, Men
~ ?

* Szcn kkeni belirsizdir. 14. yy'dan itibaren kaydedilmi olup ayr bir bitkiyi ifade eden OLat valeriana > Fr
valriane, ng valerian, Alm baldrian, Rus baldryan (kedi otu, valeriana officinalis) adyla ilikisi ak deildir.
baldz
T
kk kzkardei

[Uy viii+] baltr karnn kk kzkardei; [ xi] baltr vey evlat; [ xi] baltz karnn
(= Mo balir kk ocuk, bebek ) " bala

bale
[188+]
ksa gsteri dans < t ballo dans " balad
balerin
ballerina a.a. < t ballare dans etmek " bale
balet

~ Fr ballet a. a. ~ t balletto [k.] dansk,


[ xx/a]

~ Fr ballerine kadn bale sanats ~ t

[Tz 1992] erkek bale sanats

< T bale " bale

* Trkeye zg bir trevdir; eril aktr ad yapan -t ekinin kayna anlalamamtr.


balgam
[Kut xi] irin, smk
~ Ar balam irin, iltihap,
eski tbba gre insan oluturan drt maddeden biri ~ EYun flgma, -t- irin, iltihap < EYun fleg, flog- yanmak,
iltihaplanmak ~ HAvr *bhleg- < HAvr *bhel-1 yanmak " flama
bali

[ xx/c]

~ marka Bally

bali
[KGunya xiv]
Ar balaa erdi, ulat, vard, olgunlat" blu
balk

balkl
<T
T balk " balk

~ Ar bali [#bl fa.] eren, erien, ergin <

[Uyviii+]balka.a.
[TS xiv] balkr balk yiyen bir ku; [Ev, Men xvii] balkn/balkl

* -r/-n/-l ekinin ilevi ak deildir.


balina
[LO xix] balena
~ t balena a. a. ~ Lat balaena dev
balk, balina ~ EYun fllaina a.a. HAvr *bhel-2 imek, kabarmak " balya
* Ayn kkten ng whale, Alm wal (balina).
balistik
[ xx/b]
~ Fr balistique frlatlan nesnelere ait <
Lat ballista mancnk ~ EYun bllista < EYun bll atmak, frlatmak ~ HAvr *gwl-ns- < HAvr *gwels- atmak,
atlmak, uzanmak, gvdeyi gererek atlmak
* Kar. EYun bole ve blema (at), balle (hoplama) < bllo.
balk[mak

(su veya yumuak bir ey) oynamak, halkalanmak

balkon
[ xviii]
~ Ven balcn [t balcone] bir
kirile tanan ev kmas, cumba / Fr balcon a.a. ~ Ger *balkan mertek, ktk, tayc aa HAvr *bhelg- kaln aa
gvdesi" falaka
* Ayn kkten Alm balke (mertek, tomruk).
balo
Lat ballare dans etmek " balad

[Mesail 3.19 186+]

~ t ballo dans, dansl elence <

balon
[LO 1876] havaya uurulan adr
~ Fr ballon 1. byk
top, 2. top eklinde byk ie, 3. scak hava veya gazla ykselen nakil arac ~ t ballone [by.] byk top < t
balla top " balya
balsa
[ML xx/c]
~ ng balsa ok hafif olan kerestesi sal
yapmnda kullanlan bir tropik aa ~ sp balsa sal
balsam
[ML xx/c]
~ ng balsam 1. pelesenk aac, bu
aatan elde edilen merhem, 2. her eit merhem ~ EYun blsamon pelesenk aac ve merhemi ~ br bsm a.a.
< br #bsm gzel kokma (= Aram bssm gzel koku, rayiha, parfm )
balsra
madde

~ ?

[Ev xvii] am dallarnda bir parazitin oluturduu tatl

balta

[Uyviii+]baltua.a.

<

* Kar. Akad paltu (balta). Yakndou kltrleri ile ok eski bir etkileim muhtemel gzkmektedir.
balstrad
[ xx/b]
~ Fr balustrade trabzan parmakl < Fr
balustre zel ekilli trabzan kolonu ~ Lat balauster nar iei ~ EYun balastion a.a.
* Biiminden tr.
balya
[Kan xvi]
~ t balla top, boha, denk ~ Ger *ballaz
top ~ HAvr *bhol- < HAvr *bhel-2 imek, kabarmak
* Ayn Germanik kkten ng ball (top), EFr bale > ng bale (boha). Ayn Hintavrupa kknden Ger *bullaz (tomruk,
ktk), *baltha- (cesur, grbz), EYun fllos (fallus), Lat follis (kese, torba).
balyemez
[LF xvii] balimoz
~ Ven balla meza bahriyede
orta boy top & Ven balla top + Ven mezo [t mezzo] orta (~ Lat medius a.a.)" balya, mez(o)+
balyoz 1
[KT xix] varyoz ar eki
ey, ar eki < Yun/EYun barys ar (sfat) " bar(o)+

~ Yun baris ar

balyoz2
[Arg xvi] bayloz/balyoz
~ Yun bails
Venedik elisi ~ t bailo eli, zel grevli, resmi temsilci < Lat baiulare ar bir ey tamak, grev yklenmek < Lat
baula yk " bavul
* Kar. Fr bailli, ng bailiff (kral temsilcisi, resmi grevli).
bam [teli
perde teli

[ xiv]

~ Fa bam/bm mzikte pes perde, pes

bambu
[Bah 1924]
~ Fr bambou scak iklimlerde
yetien bir tr kam / ng bamboo a.a. ~ Port bambus a.a. ~ Tamil
* Avrupa'ya 16. yy'da Gney Hindistan'dan getirilmitir.
bamya
[LO xix]
bir sebze, alcaea aegyptiaca veya abelmoschus esculentus ~ ?
ban[mak

~ Ar bmiy Habeistan kkenli

[ xi] man- suya batrmak, daldrmak

* nisyal b > m dnm iin bak. ben2. Trkede -n sesi ile bittii halde transitiv/geili anlam olan tek basit
fiildir.
banal
[ xx/b] adi
~ Fr banal 1. feodal hukukta bir beyin tm
tebaasna salnan ykmllk, angarya, 2. kyl ii [esk.], adi, sradan < EFr ban/bandon ferman, hkm,
salma < Ger *bannan/*bandan yksek sesle ilan etmek, ferman okumak, askere armak

bano

[ xx/b] banjo

~ ng banjo bir mzik aleti

* ABD zenci azlarndan.


bandana
[ xx/c]
~ ng bandanna lekeler braklarak
boyanm mendil ~ Hind bandhanu kuma dmleyerek boyama usul < Sans bandh-balamak ~ HAvr
*bhendh- balamak " bant
* ngilizce szck 18. yy ortalarndan beri kullanmdadr. Gncel kullanm ng band (erit) szcnden
etkilenmitir.
bandra
[LF xviii]
~ Ven bandra [t bandiera] bayrak
< Ven banda1 bayrak, sancak, gemide sancak taraf ~ Ger *bandwa iaret, simge, sancak
* Fr bannire > ng banner (sancak) biimleri talyancadan alnmtr. Ayrca kar. ng band, Fr bande, t banda2
(takm, zellikle mzisyen takm). "Ba" anlamna gelen band ayr bir szcktr.
bando
[ xix]
~ t banda2 mzik grubu / Fr bande takm, grup,
ete, a.a. ~ OLat bandum 1. sancak, 2. bir sancak altnda toplanan gruh, ete " bandra
bandrol

[KT xix] Tekel mamullerine yaptrlan vergi etiketi


- Fr banderole 1. erit eklinde bayrak, 2. bez afi, st yazl kurdele ~ t banderuola bayrakk <
t bandera bayrak " bandra
bangr
bani
bina

onom

barma sesi
[merb. Mezidxv]

" bar3
-Arbnic[#bnyfa.]binaeden"

bank
[Bia xix] banka
~ t banco oturma sras, zellikle
gemilerde krekilerin oturduu sra / Fr banque set, seki, banket, tmsek eklinde toprak yn ~ Ger
*bankiz/*bankon a.a.
* Kar. ng river bank (nehir kysndaki set, yar).
banka
[ 184+] bank/banka finans kurumu
~ t banco 1. set,
banko, masa, tezgh, 2. sarraf tezgh, banka ~ Ger *bankiz/*bankon " bank
banker
banka

[ 186+]

~ t banchiere bankac < t banca"

banket
[ xx/b] ; [ML xx/c] yol kenar seddi
banquette [k.] kk sra < Fr banque set, seki" bank
banknot
para " banka, not

[187+]

~ Fr

~ ng banknote banka kd, kt

banko
[ xx/b] 1. kumarda banka, bakarada bankadaki tm paray ortaya
srme, 2. kazanacana kesin gzyle baklan ey
~ t banco banka " banka

banliy
[ xx/b] varo
~ Fr banlieu bir kentin yarg alan
iinde bulunan krsal blge, d mahalle, varo & EFr ban yarg, hkm, ferman + Fr lieu yer " banal, lokal
bant
[ xx/b] band
< Ger *bindan balamak ~ HAvr *bhendh- a. a.

~ Fr bande1 ba, erit ~ Ger *bandam a.a.

* Ayn kkten ng band (ba), bind (balamak), bond (ba), bound (bal), bundle (deste); Fa bandan, Sans bandhati
(balamak).
banu
hanmefendi ~ OFa bng a.a.

[Ferec xv]

~ Fa bn prenses, soylu kadn,

banyo
[ 186+] ykanma yeri
balneum/baneum a. a. ~ E Yun balaneon hamam

~ t bagno hamam, kaplca ~ Lat

EKKENLLER:
Lat balneum : banyo, benmari, ofben
baobab
[Bah1924]
~Frbaobab Afrika'da yetien bir
aa, adansonia digitata ~ Ar b Hibb "tohumlarn babas", ok tohumlu kii veya varlk & Ar b baba + Ar Hibb
[#Hbb1 o.] tohumlar (< Ar Habb )" ebu, hap1
bap/bab[Kut, A xi] bb
~ Ar bb [#bwb] 1. kap, 2.
bir kitab oluturan blmlerin her biri ~ Aram bb 1. kap, 2. Talmud'u oluturan risalelerden her biri
(= Akad bbu kap)
bar(o)+
arlk/bary$s ar ~ HAvr *gwrsu- < HAvr *gwers-2 ar

~ Fr/ng bar(o)- ar, arlk < EYun bros

* Ayn kkten Sans guru-, Lat gravis (ar), brutus (kaba).


bar1
[Ahsan 1891] iki tezgh
~ ng bar 1. ubuk, engel,
bariyer, 2. iki tezgh, ayakta iki iilen yer ~ Fr barre engel, bariyer ~ OLat barra a.a.
bar2
[D S ] Erzurum dans
~ Erm bar 1. halka, grup, topluluk,
2. halka halinde yaplan dans ~ HAvr *per-1 halka, evre, etraf" per+1
bar3

onom

[Men xvii] bar bar (ay gibi) homurdanma sesi

baraj
yolunu kapatmak " bar1
baraka
yap ~ ?

[ xx/b]

" bar-

~ Fr barrage su seddi < Fr barrer engellemek,


[LO xix]

~ t baracca kulbe, derme atma

baran
[Ferec xv]
~ Fa brn yamur ~ OFa wrn a.a. <
OFa wrdan yamak (= Ave var yamur = Sans vri/varsh su, yamur )

barbar
[VartanP1851]
~Frbarbare yabanc, vahi
- Lat barbarus a.a. ~ EYun brbaros [onom.] "anlalmaz bir dil konuan kimse", a.a.
barbek
fme edilen bir tr ahap tezgh ~ Karib

[ xx/c]

~ ng barbecue ~ sp barbacoa zerinde et

barbiturat
[ML xx/c]
~ ng barbiturate kimyasal bir
madde # 1864 Adolf von By er, Alm. kimyac. < Alm barbitursure barbitrik asit & z Barbara bir kadn ad +
Lat urea idrar, re
* 5 Aralk Azize Barbara yortusu gn kefedildii iin.
barbunya
[ xix] bir balk tr, mullus barbatus; [ARasim 1897-99]
bir fasulye tr
~ Yun barbonia [o.] < Yun barboni bir balk tr ~ t barbone [by.] "koca
sakal", a.a. < Lat barba sakal ~ HAvr *bhardh- a.a.
* Fasulye trnn adlandrl nedeni anlalamad. Ayn kkten Fr barbe, ng beard, Alm bart (sakal). HAvr -dh- >
Lat -b- dnm tipiktir.
barbut
oynanan bir oyun

[ 1842] Msr'a zg bir altn para; [LO xix] zarla


~ Ven barbt [t barbato] sakall, argoda bir tr para < Ven barba sakal" barbunya

* Muhtemelen kral resmi basl bir sikke adndan.


bardak

<T

[CodC xiii]

< T bart [xi] su iilen kap

barem
[ResmiG1934]
~Fr barme saysal
basamak tablosu < z Franois Barrme Fransz matematiki ve modern muhasebe sistemlerinin kurucusu
(1640-1703)
barfiks
alet" bar1, fiks

[xx/b]

bari
br kere, defa

[KpGul xiv]

~ Frbarrefixe sabit ubuk, jimnastikte bir


~ Fa br bir kere, ancak, hi olmazsa < Fa

barikat
[ 185+] barikad
~ Fr barricade Paris'te 1588
ihtilali esnasnda asilerin byk flar toprak ve ta doldurarak yapt mevzilere verilen ad, her eit derme atma
korunak < Fr barrique f, varil ~ sp barrica a.a.
barn[mak

<T

[T S xiv] barn- konut edinmek

< T bark konut" bark

* Bar- > var- fiilindeki ses dnmnden sonraki bir devirde ortaya km bir trev olduu aktr.

bar[mak
xv] bar-

<T
[Mh xiii] barla- sulh yapmak, antlamak; [CodC xiii] bazla-/baz-; [TS xv
< T *bar/baz [viii, xiv Kp] ba, akit, szleme < T ba- balamak " ba1

* ET bar-1 > var- (birbirine gitmek, karlkl ziyaret etmek) fiiliyle iliki kurulmas doru olmasa gerek.
bariton
[ xix]
~ Fr baritone mzikte orta erkek sesi ~ t
baritono & EYun barys ar + EYun tnos ses " bar(o)+, ton1
bariyer
[ xx/b]
kurulan dzenek, mania < Fr barre ubuk, engel " bar1

~ Fr barrire engel oluturmak iin

bariz
[Ali xvi]
~ Ar bariz [#brz fa.] ortaya kan, knt,
yksek, aikr < Ar baraza [msd. burz] kt, ortaya kt, kendini gsterdi
bark

[ viii] bark konut, yurt

< T bar- varmak, ulamak, elde etmek " var-

* Final -k etkisiyle inisyal b- korunmutur. 11. yy'da ev bark ikilemesi haricinde kullanlmayan bir szck
olarak kaydedilmitir.
barmen
[Hay 1959 195+]
~Frbarman barda iki
servisi yapan grevli & ng bar iki tezgh + ng man adam " bar1, manken
* Franszcaya zg bir ngilizce bileiktir. Kar. ng bartender (a.a.).
barmeyd
[ xx/b]
~ ng barmaid barda alan kz & ng bar
+ ng maid gen kz (~ Ger *magadi- a.a. ~ HAvr *maghu- a.a.)
baro
[Bah1924]
~Frbarreau1.ubuk, engel, 2.
mahkemede avukatlara ayrlan blme ~ Lat barrellus [k.] ubuk, engel" bar1
barok
[ xx/b]
~ Fr baroque Batda 17. ve 18. yy'a zg ar
ssl sanat uslubu ~ Port barroco byk ve tuhaf ekilli inci
* nceleri aalayc anlamda kullanlmtr.
barometre
basn lme cihaz " bar(o)+, +metre
baron
baro erkek, yiit kii ~ Ger

[187+]

[LO187+]barometro

~Fr baromtre

~Fr baron bir soyluluk nvan ~OLat

barter
[ xx/c] reklam karl mal veya hizmet anlamas
barter takas, deitoku ~ EFr barater takas etme, alp verme ~ ?

~ ng

barut
[Tz xvi]
~ Ar brd a.a. ~ O Yun pyrites [mod.
pyrtida] a.a. ~ EYun pyrites (lthos) ate ta, aknca ate alan bir mineral < EYun pyr ate " pir(o)+

baryum
[Bah 1924]
~ YLat barium bir element # 1808
Sir Humphrey Davy, ng kimyac (1778-1829) < Lat barytes barit, baryum slfat minerali < EYun barys ar " bar(o)+
ba
bas[mak

[ viii] ba a. a.
T

[ viii] bas- ayan basmak, ezmek, grete galip gelmek, baskn yapmak

bas1
[ARasim 1897-99] baso
perde ~ t basso ~ OLat bassus aa, alak
bas2

onom

~Frbasse mzikte pes

[OKemal 1948] bas bas barma ifade eden sz

" bar-

baak
T
[Ka, dr xi] baak mzrak veya ok ba; [T S xvi xvi] ekin toplandktan sonra tarlada
kalan artk; [Men xvii] ekin ba, smble
< T ba " ba
baar[mak
T
[Or viii] baar- nclk etmek, yol gstermek, balamak; [Kp xiv]
baar- bitirmek; [DK xiv] muvaffak olmak
< T ba " ba
baat

YT

[CepK 1935] hakim

< T ba " ba

* Ada eklenen -at ekinin ilevi ak deildir.


babu
+
[TS xvi] nder, reis, serasker
& T ba + T bu [T S xvi] reis,
emir, asker ba (=? T bora/bura [Ka xi] her hayvann aygr, zellikle erkek deve )" ba, boa
basen

[ xx/b] belden 20 cm aadan alnan l; [ xx/c] kala


- Fr bassin [esk. bacin] leen, leen kemii, kala ~ OLat bacinus leen < OLat bacus/bacarium tekne,
ukur kap ~? Kelt
basil
[ xx/b]
~ YLat bacillus [k.] ubuk eklinde bakteri ^
1853 Ferdinand Cohn, Alm. botaniki (1828-98) < Lat baculum ubuk, denek, baston " baget
basn

YT

[CepK 1935] matbuat

basn
YT
[CepK 1935] basn tazyik
bask < T bas-" bas-, +in

< T bas-" bas~ T basn [viii+ Uy] basnma, tazyik,

* Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir szck iken Dil Devrimi dneminde yaz diline ithal edilmitir.
basiret
sezgi, insight < Ar baSar grme yetenei

[KpGul xiv]

~ Ar baSrat [#bSr msd.] kavray,

basit
[Yus xiv]
yaln < Ar basaTa [msd. basT] yayd, serdi, at
baka

<T

~ Ar basT [#bsT sf.] dz, engelsiz, kolay,

[CodC xiii] dier; [T S xv-xix] bir bana, ayr, yalnz < T ba " ba

* Muhtemelen ba baka (tek bana, yalnz) deyiminden tremi bir biimdir. -ka eki dativ ekim ekidir.
bakan

YT

[CepK 1935] reis

~ baan [Ka xi] byk balk, lider *ba-" ba

* ET baan biimi, TT *baan eklini verir. Dil Devrimi dneminde benimsenen -kan taks keyfidir. Eski Trke
szckte, fiil eki olan -an taksnn ilevi ak deildir.
basketbol
[ xx/b]
~ ng basketball a.a. # 1891 J.A.
Naismith, Kanad. hekim ve eitmen & ng basket sepet + ng ball top (~ Fr balle a.a.)" balya
baskl
[Bah 1924] ar ykler iin terazi
~ Fr bascule
bir eksen zerinde oynayan ubuk, tahtrevalli, her eit terazi < EFr baculer tepmek, tekme atmak & Fr battre dvmek +
Fr cul k, arka " batarya
bala[mak

[ viii] bala- bir ie girimek

basta

[ xx/a]

bastbacak

< T ba " ba

~ t basta yeter < t bastare yetmek

[ xx/a] ksa boylu

" bas-, bacak

* *Mast bacak biiminden tretilmesi fantezidir.


baston
[ xviii] alafranga denek
bastone ] denek, ubuk ~ OLat bastum/basto a.a.

~ Ven bastn [t

* Ayn szcn Franszca biimi baton olarak alnmtr.


basbadelmevt
~ Ar bac6u bac^da-l-mawt
lmden sonra dirili & Ar bac6 ayaa kalkma, dirilme + Ar bacad sonra + Ar al-mawt lm " mebus, badehu, mat2
basur

~ Ar bsr hemoroid ~ Aram bassr et, et paras

bat[mak

[Uy viii+] bat- iine girmek, saplanmak

batak

[ xi] bat bataklk; [T S xv xv] batak

< T bat-" bat-

batarya
takm

[ 182+] belli sayda toptan oluan takm; [Bah 1924] pil


~ t batteria top takm, pil takm, vurma alglar takm < t battere dvmek ~ Lat battere a.a.

bateri
[ xx/b]
~ Fr batterie top takm, pil takm, vurma alglar
takm < Fr battre dvmek, vurmak, aa basmak " batarya
bat

<T

[CodC xiii] bat gnein batt yn; [MMem xvi] bat < T bat-" bat-

batik
Malay batik

[ xx/b]

~ ng batik lekeler braklarak boyanm kuma ~

batl
butlan

[passimxiv]

-ArbTil[#bTlfa.]bo, geersiz, hi"

batn/batn[A, Yus xiv]


~ Ar baTn [#bTn msd.] 1. karn,
rahim, bir kiinin veya eyin i yz, 2. rtnme, gizli olma (= Aram baTsn karn, bir eyin en i blm )
EKKENLLER:
Ar #bt?n : batn, batni, battaniye
batni
~ Ar bTin [#bTn nsb.] Kurann gizli anlamlarn
aratran kimse < Ar bTin [fa.] ite olan, gizli olan < Ar baTana [msd. baTn/buTn] gizlendi, rtnd
batman

[Uy viii+] badman/batman terazi, bir tart birimi

baton
a. a. " baston

[ xx/b]

battal

~ Fr bton ubuk, denek ~ OLat bastum/basto

[A xiv] hkmsz, geersiz, ie yaramaz; [LO xix] ar iri


- Ar baTTl [#bTl im.] hkmsz, geersiz " butlan

battaniye
[Bah 1924]
yerine kullanlan yn rt < Ar baTTn [im.] rtc " batn
bavul
Lat baula a. a.
bay

[Bah 1924]

YT

[TarD 193+] hitap deyimi

~ Ar baTTniyyat [#bTn] yorgan

~ t baule yolculukta tanan yk, bavul ~


~? T bay [viii-xix] zengin

* Bey szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. 19. yy'a dek yaygn olarak kullanlan T bay (zengin)
szc ile anlam ilikisi kurulamaz.
bay[mak

<T

[LO xix] yormak, derman brakmamak

* Bayl- fiilinden modern bir geri-tretmedir.


baya 1

[Uy viii+] baya az nce, demin

< T bayl-" bayl-

baya2
bayan

T
YT

[Uy viii+] bayak nceki, deminki, eski


[TarD 193+] hitap deyimi

< T baya"baya1

< T bay" bay

* -an ekinin mahiyeti belirsizdir.


bayat
[M xiv] bayad
veya dnden kalan < Ar bata geceledi, konaklad" beyit

~ Ar b'it [#byt fa.] akamdan

* Kar. Fa abma (akamdan kalma, bayat) < ab (akam).


bayi
[Barkan xvi]
baca [msd. bayc] satt, sat iin anlat
bayl [mak
gemek

~ Ar byic [#byc fa.] satan, satc < Ar

[ka xi] mayl- gevemek, tembellemek; [Men xvii] bayl- kendinden

* *Bay- biimine eski kaynaklarda rastlanmamtr.


bayndr
YT
[CepK 1935] mamur
zenginlemek, mreffeh olmak < T bay zengin

< Bayndr eski bir Trk ad < T bayu-

bayr
[DK xv] yaban yer, l, sahra
~ Ar b'ir [#bwr fa.]
ilenmeyen toprak, yaban < Ar bra [msd. bawr] (toprak) bo durdu, nadasa brakld, ie yaramad
bayku

T?

[KpGul xiv] bayku ; [a xv] bayk/baykz ; [Men xvii] bayku

* aatayca biim, szcn aslnn *bayk kuu olduunu dndrr.


baypas
[198+]
geme & ng by yan, ikincil, tali + ng pass geme " pas2

~ ng bypass yandan dolaarak

* Amerikan kullanmnda "trafii rahatlatmak iin alan tali yol" (1922), "bir tr kalp ameliyat" (1957).
bayrak
T
T batr-" bat-

[Uy viii+] badruk mzrak ucuna geirilmi flama, bayrak; [ xi] batrak

* Szcn nihai anlam "mzrak" olmaldr. T tu (mzrak ucunda tanan flama) ile Fa t (mzrak) arasndaki
iliki de zerinde durulmaya deer.
bayram
[ xi] badram; [O xi] bayram
~ OFa
paSrm a.a. / Sogd patram nee, huzur, mutluluk, skn & r *pati- geri, tekrar (nek) + r *rma- skn, bar ve
mutluluk (= Sans rama a.a.)" ram
bayt
birim " bit2

[198+]

~ ng byte sekiz bitten oluan saysal

<

* ngilizce szck bite (srk) szcnden esinlenerek 1964'te tretilmitir.


baytar
[ xiv]
~ Ar bayTr/bayTar [#bTr] veteriner, at
doktoru, nalbant ~? EYun (h)ippatros at doktoru " hip(o)+2, +iyatr
baz
[ xx/b]
~ Fr base 1. temel, kaide, altlk, taban, 2. kimyada
bir asitle birleince tuz oluturan madde ~ Lat basis altlk, kaide ~ EYun bsis 1. adm, basamak, 2. heykel kaidesi <
EYun bain, bat- yrmek, adm atmak, gitmek ~ HAvr *gwm-yo- geli < HAvr *gwem- gelmek, gitmek
* Ayn kkten EYun -bates (yryen, adm atan), Lat venire (gelmek).
baza
temel, taban, altyap" baz

[ xx/c] yatan altna konan kasa

~ t/Fr base altlk,

bazalt
[ xx/b]
~ Fr basalte koyu renkli bir volkanik kaya ~ Lat
basaltes a.a. ~ EYun basanites a.a. < EYun bsanos mihenk ta, altn ayarn snamak iin kullanlan kara bir ta ~?
Prakrit psna ta
* Latince biim doabilimci Plinius'un yazmalarndaki bir yazc hatasndan kaynaklanr.
bazan/bazen
Ar bacD birtakm, bir para, biraz
baz
bazan

~ Ar bacDan [zrf.] ksmen, ksmi olarak <


[Kutxi]

~ Ar bacD[nsb] ksmi, kimi zaman"

bazilika
[DTC1944]
~ Lat basilica Roma
imparatorluunda bir tr kamu binas < EYun stoabasilike "kral revak", Atina'da yksek mahkeme olarak kullanlan
revakn ad < EYun basiles kral
bazlama

[drH xiv] bazlama ; [DK xv] bazlamba yufka ekmei

bazu/pazu
[A xiv]
~ Fa bazu st kol, kolun omuzla
dirsek arasnda kalan blm ~ OFa bzg/bz a.a. (= Ave bzu a.a. = Sans bhu a.a.)
bazuka

[ xx/b]

~ ng bazooka elde tanan roketatar ~ ?

* ngilizce szck Amerikal komedyen Bob Burns'un (1896-1956) sahnede kulland bir mzik aletinin adndan
dn alnmtr.
be

nl

hitap nlemi

be+
bebe/bebek

" bre
~ Fa ba ile, araclyla (edat) ~ OFa abag a. a.

oc

[Kp xiv] gz bebei; [DK xv] yavru

<

* Kar. Fr bb, ng baby, Fa baba, Ar bubu (a.a.). Trke szck baka bir dilden alnt deildir.
becayi

[LO xix] grev veya makam deitoku etmek


< Fa ba cay (birinin veya bir eyin) yerine & Fa ba -e hali bildiren edat + Fa cay yer be+

* Farsa deyimden Farsa fiil ad yapan -i ekiyle tretilmi Trke kelimedir.


becer[mek
<T
[DK xv] becer- baa kmak, muvaffak olmak; [ xix] uygunsuz bir davranta
bulunmak; [ <1970] cinsel ilikide bulunmak
= T baar-" baarbedava
[Men xvii] bad heva karlksz, bedava
~ Fa
bd haw "hava civa", zahmetsiz veya tesadfen elde edilen eyler iin kullanlan bir deyim & Fa bd rzgr + Fa
haw hava " bad, hava
bedayi
[Ali xvi]
~ Ar badyic [#bdc o.]
yenilikler, orijinal eyler, icatlar < Ar badicat^ icat, orijinallik, ilk kez yaplan ey " bidat
bedayi
[Ali xvi]
~ Ar badyic [#bdc o.] yenilikler,
orijinal eyler, icatlar < Ar badicat^ icat, orijinallik, ilk kez yaplan ey " bidat
bedbaht
wdba%t a.a. " bet1, baht

[CodC xiii]

~ Fa bad b%t kt bahtl ~ OFa

bedbin
[KT xix] karamsar (Fr pessimiste karl)
*bad bin kt gren & Fa bad kt + Fa bin gren (~ OFa wen = Ave vaena- grmek)" bet1
beddua
duc' dua " bet1, dua

~ Fa bad duc ilenme & Fa bad kt + Ar

bedel
[rad, KGunya xiv]
edeer < Ar badala yerine geti, bedel oldu, edeer idi
beden
2. kale duvar

~ Fa

[A xiv]

~ Ar badal [#bdl msd.] karlk,

~ Ar badan [#bdn msd.] 1. insan gvdesi,

bedesten
[Men xvii] bezistn/bedestn
~ Fa
bazistn/bazzzistn her tr ar, zellikle kumalar ars & Ar bazz kuma + Fa -istn yer bildiren tak" bez1,
+istan
* Z > d dnm dissimilasyon eseridir.
bedevi
l geri, bedevi

[Yus, DK xiv]

bedhah
[Men xvii]
kt niyetli, dman & Fa bad kt + Fa %\vh isteyen " bet1

~ Ar badawl [#bdw nsb.]


~ Fa bad %\vh kty isteyen,

bedihi
[NKemal1867]
- A r b a d h [ # b d h n s b ]
aikr, gzle grnen, derhal kavranan < Ar badaha aniden geldi, kendiliinden oldu, vuku buldu
bedii

[ 190+] sanatsal yaratcla ilikin (Fr esthtique karl)


< Ar badc [#bdc sf.] emsali olmayan, orijinal, harikulade, gzel" bidat

bedir

[A, Yus xiv] bedr

bednam
ktye km " bet1, nam
been[mek
<T
bg bey " bey

~ Ar badr [#bdr msd.] dolunay

[Mercimek xv]

~ Fa bad nm kt nl, ad

[Mh xiii] bgen-/bgel- 1. beylik etmek, 2. takdir ve tasvip etmek

< T

* Kar. Ar qadr, iqtidar, taqdr. Kudret ve iktidar ile deer bime/deer verme arasndaki semantik iliki ilgi ekicidir.
beeni

YT

[CepK 1935] rabet

< T been-" been-

begonvil/bugenvilya
[ xx/c]
~ YLat bougainvillea bir tr iekli
sarmak ^ 1866 Fr. < z Louis Antoine de Bougainville Fransz denizci ve seyyah (1729-1811)
begonya
[ xx/b]
Michel Bgon Fransz idareci ve botaniki (1638- 1710)
begm

~ YLat begonia bir iek cinsi < z

[ xx/a] Hindistan'da soylu kadnlara hitap tarz


- begum kralie, prenses, soylu kadn ~ T begm [xv+ a] soylu kadnlara hitap tarz < T beg bey " bey

* Hanm szcyle paralel yapdadr. Bak. hanm.


behavyorizm
[DTC1942]
ng behavior davran < ng behave davranmak < ng have

~ ng behaviorism davranlk <

behemehal
~ Fa ba hama Hl her durumda, her halde
& Fa ba ile + Fa hama tm, her (< Fa ham bir, beraber, birlikte ) + Ar Hl durum " hem, hal1
beher

[Ferec xv]

~ Fa ba har her biri" be+, her

behimiyet
[Men xvii] behim; [KT xix] behimiyyet
~ Ar
bahlmiyyat [#bhm msd.] hayvanlk, kz gibi hantal ve aptal olma < Ar bahmat hayvan, davar, bykba (= Aram
bshlmt a. a. = br bshlmah a. a.)
* ng behemoth (efsanevi bir canavar) szc br bshmot (su aygr) biiminden alnmtr.
behre
a.a.

[KGunya xiv]

~ Fa bahra pay, hisse, nasip ~ OFa bahrag

beis

[Men xvii] be's

~ Ar ba's [#b's msd.] 1. zor, g,

2. zarar, saknca (= Aram #b' kt olma, rahatszlk verme )


bej

[Alus1944]

bek
geri ~ Ger *bakam

[ xx/b]

beka
< Ar baq kald, arta kald

[Kut, DK xi]

~Frbeige bir renk

~ ng fullback futbolda geri oyuncusu < ng back

~ Ar baq' [#bqy msd.] kalma, kalc olma

bekr
[Men xvii] evli olmayan
Ar bikr ilk doan evlat, gen kz " bikir

< Ar bakrat gen kzlk <

* Trkeye zg bir szcktr. Kullanmda Fa bkar (isiz, aylak) szcyle kontaminasyon grlr.
bekar
drtgen B " beta

[ xx/a]

~ Fr becarre bir mzik iareti ~ t B quadro

* Simgenin eklinden tr.


bekret
[Ev xvii]
kzlk, kz olma hali < Ar bikr ilk doan evlat, gen kz " bikir
beki

<T

[Yus xiv] muhafz, gzc

~ Ar bakrat [#bkr msd.] gen

< T bek kat, kapal, mahfuz, sakl " pek

bekle[mek T [Uy viii+] bekle- pekitmek, salamlatrmak, gvenceye almak, saklamak,


korumak; [Mh xiii] nbet durmak < T bek salam, pek, berk "pek
bel1

T
[ xi] bl gvdenin orta blm, iki da arasndaki eik
(= Mo bel meyil, yoku, dan eteine yakn veya iki da arasndaki eim, kuak, kemer )

bela
[KGunya xiv]
~ Ar bal' [#blw msd.] snav, zorluk,
byk sknt < Ar bal snad, mihenk tana vurdu, denedi (= Aram bsl [#bl'] tkenme = Akad bal/bel snme,
harcanma)
belagat
[Kut xi]
~ Ar balat [#bl msd.] iletme
yetisi, gzel syleme yetenei, retorik < Ar balaa erdi, vard, (birini) etkiledi" blu
belboy
[199+]
~ ng bellboy otellerde yardmc
eleman, komi & ng bell an, ngrak + ng boy olan ocuu (~ EFr embui uak, serf < EFr embuier prangalamak,
ayan balamak)
* ngilizce deyim eskiden otellerde elinde ngrakla mteriye mesaj ileten hizmetilerden alnmtr.

belde
memleket

[Ne xv]

bele[mek

~ Ar baldat [#bld msd.] kent, ehir, lke,

[Ka xi] ble- 1. sarmak, bebek kundaklamak, 2. bulamak, bulatrmak

* kinci anlam bula- fiilinin varyant biimi olmaldr.


belediye
[ xix] (daire-i) beledye 1854 idare reformuyla
stanbul'da kurulan idari birimlerin ad (Fr municipalit karl)
< Ar balad [#bld nsb.] kente ait olan, kentsel
< Ar balad kent, ehir, lke, memleket" belde
belen

<T

[T S xiv] belen dalk ve dik yer, yoku, da

T ble-" bel1

* -er) ekinin ilevi ak deildir.


beler[mek
<T
[T S xiv] beler- gzleri ar almak, prtlemek =? T blgr-/blr[viii+ Uy] meydana kmak, zuhur etmek " belirbele
bila+, ey

[LO xix] bedava

belge
YT
[CepK 1935] vesika
alamet, nian < T *bel- bilmek " belir-

~ Ar bil ay' karlksz, bedava "

~Mobelge resmi yaz, vesika~ T belg iaret,

* -ge eki Moolcadr. Modern Trke biimi belgi olan szcn Moolca biimi Dil Devrimi dneminde
benimsenmitir.
beli
belagat

[KpGul xiv]

belir[mek

~ Ar bali [#bl sf.] gzel konuan"

[Uy viii+] belr- meydana kmak, belli olmak < T *bl- bilmek " bil-

* T *bel- kk, bil- fiilinin varyant biimi grnmndedir. Kar. belg (alamet, nian), belek (hediye), belli
(bilinen), belle- (renmek) vb. Anlam ilikisi iin kar. Ar calam (belirti, sancak), calmat (belirti), cilm (bilme).
belirle[mek

YT

[Fel 194+] tayin etmek

[TDK 1944] muayyen

< T belir-" belir-

< T belir-" belir-belirli

* Belirsiz szcne kyasla retilmi yeni bir szcktr.


belirti
belit
belki

YT
YT

[TDK 1944] araz

< T belirt-" belir-

[DTC 1944] aksiyom


[DK xv]

~ Fa bal ki hatta, o kadar ki

YT

belladonna
[Bah 1924] belladon
~ t belladonna eczaclkta
kullanlan bir bitki, gzelavrat otu & t bella gzel + t donna hanmefendi" dam2
belle[mek

<T

[LO xix] bilmek, renmek, ezberlemek

belleten

YT

[Geom 193+] bildirge

< T belli" belli

T belle-bilmek, renmek " belle-

* Gne Dil Teorisi erevesinde Fr bulletin (a.a.) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr.
belli
bell

<T

[Kp xiv] belgl/bilgl/bell bilinen, aikr, ak; [T S xiv] belgl ; [KGunya xiv]
< T belg alamet, iaret, gsterge < T *bl-" bil-

bemol
[ARasim 1897-99]
pesletirme iareti ~ t B molle yumuak B " beta

~Fr bmol mzik

* Simgenin eklinden tr.


ben1

[ viii] ben birinci tekil ahs zamiri ben2

[Uy viii+] men ciltte koyu renk nokta


* Orijinal biim *ben olup eitli diyalektlerde n/m etkisiyle oluan inisyal b > m dnm ikincildir. Kar. ban-,
bengi, beniz, benze-, beyin, bin, bin-, boynuz, boncuk, buna-.
bencil

YT

[CepK 1935] egoist

bende
[KGunya xiv]
bandag a.a. < EFa bastan, band- balamak " bent

< T ben" ben1


~ Fa banda bal olan, kle, tutsak ~ OFa

bendeniz

< Fa banda kle, hizmeti" bende

bendir
[ xx/c]
~ bendir 1. Marip mziine zg, kei
derisinden imal edilen geni yzeyli davul, 2. rezonans amacyla bu davulun i ksmna gerilen ip ~ Fr timbre/tymbre
[onom?] (ortaa mziinde) a.a.
* Trkeye 1980 dolaynda Marip mziinden alnmtr. ng timbre (ses rengi, bir enstrmann sesini
dierinden ayran zellik) modern dnemde Franszcadan alnmtr.
benefe
meneke
benek
ban itlenbik tanesi

[Mercimek xv]
[dr xiv]

Trke ben2 ile benzerlik tesadf olmaldr.

~ Fa banafa meneke"

~ Fa banak [k.] itlenbik, sivilce < Fa

bengi

[Uy viii+] meng lmsz, ebedi

* Orijinal biim *ben olup eitli diyalektlerde n/m etkisiyle inisyal b > m dnm ikincildir. Bak. ben2.
benimse[mek

<T

beniz/benz-

[LO xix] kendine mal etmek, sahiplenmek

< T benim " ben1

[Uy viii+] meniz grn, suret, yz

* Bak. ben2.
benmari
[ xx/b]
~ Fr bain-marie atele dorudan temas
ettirmeden, suya batrlan kap iinde piirmek ~ Lat balneum Mariae "Meryem banyosu", a.a. (simya terimi) & Lat
balneum banyo + z Maria Meryem (muhtemelen: Musa'nn kzkardei olup simya ilminin kurucusu saylan Miriam)
" banyo
bent
[Kut xi] ba
~ Fa band 1. ba, 2. balanan ey, kuak,
3. su bendi < Fa bastan, band- balamak ~ OFa bastan, band- a.a. (= Ave bast-, band- a.a.) ~ HAvr *bhendh- a.a. " bant
benze[mek

[Uy viii+] menze- a.a.

< T meniz grn " beniz

benzen
[ xx/b]
~ Fr benzne eitli maddelerden elde
edilen organik solvent < OLat/Ven labenzoe/benzoe styrax aacndan elde edilen kokulu reine ~ Ar lubn cwl Cava
zamk, a.a. & Ar lubn zamk, kokulu reine + Ar cw' Hint Okyanusunda bir ada, Cava " labne
* Kar. Ficus benjamin (styrax ailesinden Dou Hint adalarnda yetien bir aa) < benjoin/benzoin. Benzoe
biimi Bat dillerinde 15. yy'dan itibaren kullanlmtr.
benzin
[Ds I.4.485 187+]
~Fr benzine benzol ieren
hidrokarbr karm ~ Alm benzin a.a. ^ 1830 Eilhardt Mitscherlich, Alm. kimyac < Alm benzoe(sure) benzoik
asit < OLat labenzoe " benzen
ber+
~ Fa bar st, zeri, zere, -e, -e doru (edat),
yukar (nek) ~ OFa abar- a.a. (= Ave upairi- a.a. = Sans upari a.a.) ~ HAvr *uper a.a.
* Ayn kkten Erm i ver, EYun hyper, Lat super > Fr sur, Alm ber, auf, ng over (st, zeri), up (yukar).
EKKENLLER:
Fa bar : beraber, berbat, berceste, berdu, berhava, berhudar, bermutat, bertaraf EYun (h)yper : hiperaktif,
hiperbol, hipermetrop, hipertansiyon, hipertrofi Lat super : soprano, suma, super+, sper, srfile, srmenaj,
srpriz, srreel, srarj ng over : overlok, pulover

beraat
[Kp xiv] bera'et
~ Ar bara'at [#br' msd.] aklanma,
bir su veya bortan kurtulma < Ar bari'a akland, muaf oldu, kurtuldu
beraber
eit" ber+

[Yus xiv]

~ Fa bar bar st ste, yan yana,

berat
[Kutxi]
~ Ar bar'at[#br'msd.] 1. diploma,
ferman, belge, 2. Kuran'a gre Hz. Muhammed'e peygamberlik tebli olunduu gece ~ br bsrt szleme, ahit,
zellikle tanrnn srailoullarna ve onlarn peygamberlerine verdii ahit
* branice szcn etimolojisi mulaktr.
berbat
havaya savurmak, yok etmek " ber+, bad

[Fuzuli xvi] berbd

berber
[Kan xvi]
tra yapan kimse < Ven barba sakal" barbunya
berber
[Kan xvi]
yapan kimse < Ven barba sakal" barbunya

~ Fa bar bd (dadan)

~ Ven barbir [t barbiere] sakal

~ Ven barbir [t barbiere] sakal tra

berceste
[Men xvii] bercesten 1. (ur veya apse) kmak,
kabarmak, 2. seirmek, helecan; [LO ] msra-i berceste iirde ne kan veya sekin msra
- Fa barcasta frlam, ne km < Fa barcastan frlamak, sramak, seirmek & EFa apar- yukar
+ EFa yasat- sramak, fkrmak " ber+
berdevam
[Yus xiv]
devaml & Fa bar + Ar dawm " ber+, devam
berdu
gibi hercai, nerede akam orada sabah
Fa d/d omuz " ber+
bere1

<T

[Men xvii] yara

~ Fa bar dawm srekli olarak,

[Men xvii] ber d omuzda; [LO ] hane berdu salyangoz


~ Fa %na bar d "evi omuzunda", evsiz barksz kimse & Fa bar +

T berele- [xiv Kp] yaralamak < T *ber- a. a.

* sim formunun, zayf ve tekrarlanan eylem bildiren berele- fiilinden nisbeten ge dnemde tretildii
anlalmaktadr.
bere2
[Cumh 1929]
~ Fr bret bir tr kenarsz apka ~ Bask
berret a. a. < OLat birrus bir tr klahl cbbe, burnus
bereket
[CodC xiii]
~ Ar barakat [#brk msd.] kutsama,
ycelme, yceltme, bolluk, talih ~ Aram bsrk/bsrkst a. a. ~ br bsrakah a. a. < br/Aram #brk (birinin nnde) diz
kme < br berek diz = Akad birku diz
* Kar. Ar baraka (diz kt). Tm Sami dillerinde "diz" anlamna gelen #brk kknden branicede "diz kerek
sayg gsterme, kutsama, kutsanma" fiili tremitir. Arapa ad fiilin Aramice biiminden alntdr.

bergamot
[Bah1924]bergamut
turungillerden bir meyve ~ t bergamotta ~ T be armudu

~Frbergamote

berhane
[LO xix] barhane
~ Fa br %na yklk, depo,
eya ile dolu ev & Fa/OFa br yk (< Fa/OFa burdan, br- tamak, getirmek) + Fa %na ev " +ber, hane
berhava
[LO xix] havaya gitmi, ziyan olmu; [ xx/a] berhava
etmek (barut veya dinamitle) havaya uurmak
~ Fa bar haw havaya, hava-yukar " ber+, hava
berhudar
[Men xvii] berhurdar
~ Fa bar^wurdr nasipli <
Fa bar%wurdan faydalanmak, nimete kavumak & Fa bar + Fa xwurdan, %w^ur- yemek " ber+, +hor
beri

[Or viii] brger ; [Uy viii+] ber bu yana

< T bu " bu1, +ri

beriberi
[ xx/b]
~ Fr bribri tropik blgelerde rastlanan
bir hastalk / ng beriberi a.a. < Sinhali beri yorgun, halsiz
berilyum
[ xx/b]
~ YLat beryllium parlak kristalleri olan bir
element ^ 1797 Nicolas Louis Vauquelin, Fr. kimyac < Lat beryllus akuamarin veya zmrt, genel olarak kristal ~
EYun beryllos (~ EFa *vilrya ) ~ Sans viDrya bir tr mcevher, kristal, kedigz
* Ayn nihai kkten Ar billur (kristal) biimi Yunanca veya Sryaniceden alnmtr.
berjer
< Fr berger oban, oban kpei
berk

YT

[CepK 1935]

[ xx/b]

~ Fr bergre [f.] 1. kadn oban, 2. bir tr koltuk

~ T berk [viii+ Uy] gl, metin, salam = T bek/pek a. a. " pek

* Eski Uygurcaya zg bir varyant iken Dil Devrimi erevesinde Trke kullanma dahil edilmitir.
berkelyum
[ML xx/c]
~ YLat berkelium yapay bir
element ^ 1949 Glenn Seaborg v.d., Amer. fizikiler < z Berkeley Kaliforniya'da bir kent ve niversite
berkemal
kusursuz halde " ber+, kemal
berkit[mek

YT
berk

[Ferec xv]

~ Fa bar kaml "kemal zere",

[Ne xv] salamlatrmak, tahkim etmek; [CepK 1935] < T berk pek, gl "

Trke yaz dilinden dm bir kelime iken Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr.

bermuda
[ xx/b]
~ ng bermuda shorts bir tr uzun paal
ort < z Bermuda Atlantik'te bir ada < z Juan de Bermudez spanyol denizci ve kif
bermutat
mutat

~ Fa bar muctd alld zere " ber+,

berrak
[Men xvii]
ltl < Ar baraqa parlad, ldad, kvlcmland

~ Ar barrq [#brq im.] ok parlak,

bert[mek

[Uy viii+] bert- yaralamak

bertaraf
atmak & Fa bar + Ar Taraf" ber+, taraf
berzah
kara paras (Fr isthme karl)
kyamet arasndaki sre ~ ?

[MMemxvi]

< T *ber-yaralamak " bere1


~FabarTarafkardanbiryana

[Men xvii] aralk; [KT ] iki denizi birbirinden ayran dar


~ Ar barza% 1. aralk, ayra, 2. darlk, sknt, 3. Kuran'a gre lmle

* Trke ikincil anlam 19. yy sonlarnda Panama Kanal mnasebetiyle gndeme gelmitir, b e

[Orhviii]ba.a.
beamel

[ xx/b]

~ Fr bchamel bir tr sos ^ Franois

Pierre de la Varenne, Fr. a (1615 - 1678) < z Louis de Bchameil 14. Louis'nin saraynda grevli Fransz banker ve
ynetici (1630-1703)
beer
[Yusxiv]
~ Ar baar [#brmsd.] insan, genel olarak
insan tr, etten kemikten yaplm olanlar (= Aram bassr et = br bsr et, insan bedeni )
beik

[Orhviii]bik/bka.a.

* Muhtemelen p/b yansma sesinden.


besin

YT

[CepK 1935] gda

< T beslemek" besle-

* Tretili biimi ak deildir.


besle[mek
terbiye etmek

[CodC xiii] bsle- hayvan yetitirmek, semirtmek,


Fa/OFa bas yeter, yeterli, kfi

* Anlam ilikisi iin kar. yeter > yetitirmek. Dil Devrimi dneminde z Trke olduu varsaymyla trevleri
yaplmtr.
besmele
bismillah

[Envxv]

~ Ar b-ismi-llhi Allah'n adyla"

beste
[Yus xiv] bal
~ Fa basta 1. bal, bal ey, ba,
eklem, zincir halkas, 2. bir drtln her msra arasnda sylenen mzikli nakarat, drt msradan oluan iir <
Fa bastan, band- balamak " bent

* "Her eit mzikal kompozisyon" anlam Trkeye zgdr.


beu
[LO xix]
baa [msd. ba/baat] yz gld

~ Ar ba [#b im.] gleryzl < Ar

* Az duyulmu bir Arapa szck olup eski Osmanlca szlklerde rastlanmaz; 19. yy'da yaygn kullanma
kavumutur.
bet1
bet2

[A xiv] bed
T

~ Fa bad kt ~ OFa wad a.a.

[Uy viii+] bt yz, ehre; [Kp, a xiv] a.a.

* Sadece bet beniz ikilemesinde.


beta
~ EYun beta Yunan alfabesinin ikinci harfi ~ Fen
bet ev, Fenike alfabesinin ikinci harfi = Aram bet Arami/brani alfabesinin ikinci harfi" beyit
beter
en kt < Fa bad kt " bet1

[Kut xi] bedter ; [Gl xv]

~ Fa badtar [ky.] ok kt,

betik
T
[Uy viii+] bitig yaz, kitap, belge; [TS xiv-xviii xiv] biti; [LO xix] betik
biti- [viii] yazmak ~? in pi-ti yaz kalemi
* 19. yy'dan nce dolamdan kalkm bir szck iken Dil Devrimi bnyesinden canlandrlmas
denenmitir.
EKKENLLER:
T biti- : betik, betim
betim

YT

[Fel 194+] tasvir

< T biti- yazmak" betik

beton
[Bah 1924]
~ Fr bton imento veya kire harc ~ Lat
bitumen zift, reine ~ Kelt *betu- akaaa reinesi
* Lat betula (akaaa) Gallia dilinden alntdr.
betonarme

[Bah 1924]

~ Fr bton arm demirli beton < Fr

arm zrhl, donanml " beton, arma


betoniyer

[ xx/b]

~ Fr btonire beton yapan aygt" beton

betl
~ Ar batl bakire, evlenmemi gen kz ~ Aram
bstl bakir gen erkek / Aram bstlt bakire, gen kz
* Kar. Ugar btlt (tanra Anat'n sfat, bakire).
bevl [etm
bala iedi, arl arl aktt

[ xiv]

~ Ar bawl [#bwl msd.] ieme, idrar < Ar

< T

bevliye
bevl

[ xix] roloji

bevvap

[ xiv]

< Ar bawl [msd.] ieme, idrar"

~ Ar bawwb [#bwb im.] kapc < Ar bb

kap" bap
bey

[Or viii] bg reis, ulu kii, soylu kii

beyan
[Kut, Axi]
~ Ar bayan [#byn msd.] aklama, aka
syleme < Ar bana at, ayrd, ayrt, aydnland, aydnlatt, aklad
beyanname

[ xx/b] bildirge

& Ar bayan + Fa nma yaz " beyan, name

beyaz
[Ali xvi]
beyazlk, beyaz renk < Ar abyaD beyaz (sfat)

~ Ar bayD [#byD msd.] beyaz olma,

* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr. Ayn kkten Ar bayDat (yumurta).


beygir
yk + Fa gr tayan " +ber, +gir

[Tz xvii]

~ Fa br gir yk hayvan & Fa br

beyhude
[Gl xv]
~ Fa b huda faydasz, bo & Fa byoksunluk edat + Fa huda hak, hakikat, fayda ~ OFa hudahag a. a. & OFa hu iyi + OFa dadan, dah- vermek, getirmek,
yaratmak " bi+2, hmayun
beyin

[Uy viii+] mi beyin, ilik; [Mh xiii] byni a. a.

* nisyal b/m dnm iin bak. ben2.


beyit/beyt[Kut xi] beyt 1. ev, 2. iirde kta
[#byt msd.] 1. ev, hane, 2. iirde kta (= br/Aram bet ev = Fen bt a.a. = Akad btu a.a.)
beyn+
at, ayrd, ayrtrd" beyan
beynamaz
klmayan, saygsz " bi+2, namaz

~ Ar bayt

~ Ar bayna [#byn] iki eyin aras (edat) < Ar bana


[Ali xvi] bnamaz

~ Fa b namaz namaz

beynelmilel
+
[Tz 1930] uluslar aras (Frinternational karl)
& Ar bayna aras + Ar al-milal [o.] milletler (< Ar millat millet)" beyn+, el3, millet
beytlmal
evi", devlet hazinesi" beyit, el3, mal

[rad, KGunya xiv]

beyzbol
[ xx/b]
temel, s + ng ball top (~ Fr balle top )" baz, balya
beyzi
oval

~ Ar baytu-al-ml "hazine

~ ng baseball bir top oyunu & ng base

[Men xviii] beyz yumurta; [LO ] beyz yumurta eklinde olan,


< Ar bayD/bayDat [#byD] yumurta " beyaz

* Anlam ilikisi iin kar. Lat albus (beyaz), albumen (yumurta ak).
bez[mek

[ xi] bez- titremek, stmaya tutulmak; [Kp xiv] usanmak

bez1
[DKxiv]
~ Ar bazz pamuk veya keten kuma
Aram bS a.a. ~ Akad bSu ince dokunmu keten kuma
* Ayn szck ET bz (a.a.) biiminde Eski Yaz Trkesinde mevcuttur. TT bez biimi Arapadan ikincil bir
alnt olarak deerlendirilmelidir. EYun byssos (ince keten veya pamuklu kuma) bir Sami dilinden alnmtr.
bez2/beze

[Uy viii+] bez gudde, salg bezi, kabarck

beze
[ xx/b]
yaplan bir tr tatl ~ Lat basiare pmek
beze[mek
bezek

T
T

~ Fr baiser 1. pck, 2. eker ve kremadan

[Uy viii+] bedze- sslemek


[ xi] bezek nak, ziynet

< T be5iz ss

< T *be5izek < T beSize-sslemek " beze-

bezelye
[BK1799]
~ t pisello baklagillerden malum
sebze, pisum sativum ~ Lat *pisellum [k.] < Lat pisum a.a. ~ EYun pson a.a.
* Kar. ng peas (a.a.) < Eng pise < Lat pisum. Fa basla (a.a.) biimi muhtemelen Trkeden alntdr.
bezik

[ARasim 1897-99]

~ Fr bsique bir iskambil oyunu

bezir [ya
bazara tohum att, sat

[ xiv] bezr

bezirgn
wzragn a.a. " pazar

[CodC xiii] bazargn

bezzaz
tccar < Ar bazz kuma " bez1

[KpGul xiv]

bi+1

~ Ar bazr [#bzr msd.] tohum < Ar


~ Fa bzrgn tccar ~ OFa

~ Ar bazzz [#bzz im.] kuma

~ Ar bi ile, - olarak (edat)

* Baz kalp deyimlerde yemin ifade eder; r. bi-llahi (Allah adna yemin ederim ki). Ayrca kar. bi l ("ile deil",
yoksunluk edat).
bi+2
a.a.

~ Fa b-/bay- -siz (yoksunluk edat) ~ OFa abe-

bi+3

~ Fr/ng bi- ift, iki ~ Lat bi- iki

biat
[Envxv]
~ Ar baycat^[#bycmsd] el skma,
anlama, klelik veya itaat szlemesi yapma, egemen olarak tanma " bayi
biber
[Mxiv]bber
~ Yun pipri Gney Asya'dan ithal
edilen bir baharat, karabiber ~ EYun pperi a.a. ~ Sans pippal 1. meyvecik, kk meyve, 2. karabiber bitkisi ve meyvesi
* Bat dillerine Latince yoluyla Yunancadan gemitir. Kar. Lat piper, ng pepper, Alm pfeffer, Fr poivre. Yeil/
krmz biber Amerika kkenli bir bitki olup Trkede 19. yy'dan itibaren Arnavut biberi adyla kaydedilmitir.
biberiye
rosmarinus

[Men xvii] beberiye baharl bir bitki, barsama,


T biber

* Anlam ilikisi ak deildir. Beberiye ("kaplan otu") dnlebilir.


biberon
[ xx/b]
~ Fr bibron emzikli ie ~ t biberone
[by.] byk ie < Lat bibere imek ~ HAvr *pl-ps-o- < HAvr *p(i)- imek
* Ayn kkten Lat potare (imek), EYun psis (iki).
bibli(yo)+
~ Fr/ng bibli(o)- kitap ~ EYun
byblon/biblon papirs rulosu, kitap < EYun byblos/biblos papirs < z Byblos papirs ticaretiyle nl bir
Fenike kenti, modern Cbeyl
* Fr/ng Bible (Kutsal Kitap) esasen sadece "kitap" anlamndadr. Byblos kentinin zgn ad olan Gubla (modern
Cubayl) Fenike dilinde "kk da, tepe) anlamna gelir. Kar. cebel.
bibliyografi/bibliyografya
[ xx/a]
konudaki kitaplar derleyen makale veya liste " bibli(yo)+, +grafi
biblo
beubelet a.a. <

[Bah 1924]

~ Fr bibliographie bir

~ Fr bibelot kk dekoratif nesne ~ EFr

* ng bauble (ucuz ve deersiz ss nesnesi) Eski Franszcadan alnmtr. bi[mek


T

[ viii] b- kesmek

* zgn biim b- olup, -- sesinin etkisiyle sesli incelmesi grlr. Trevlerde inisyal b-etkisiyle yuvarlaklamaya da
rastlanr. Kar. bucak, buuk.
EKKENLLER:
T b-/bu- : bak, bk, bi-, biem, biim, bucak, buuk
bak

biare
biem

[Uy viii+] bak a.a.


[A, Yus xiv]

YT

[TDK 1983] stil

<Tb-"bi~ Fa b ara aresiz " bi+2, are


< T bi-" bi-

* T tutam szcne nisbetle tretilmitir. Trkede sadece tutam szcnde rastlanan -em ekinin ilevi ak
deildir.
biim

<T

[TS xiv] biin suret, endam, boy pos; [Men xvii] biim < T bi- " bi-

bk

[Uy viii+] bu kesme aleti, bak; [CodC xiii] bku testere

bidat
[DK xiv]
~ Ar bidcat^ [#bdc msd.] 1. yenilik, icat,
2. dinde yeni usul karma < Ar badaca [msd. badc] yenilik yapt, icat etti" bidayet
bidayet
balang < Ar bada'a [msd. bad'] balad

[Ferec xv]

~ Ar bidyat [#bd' msd.] balama,

* Kar. Ar #bdc (yenilik yapma, icat etme). Kkn ikili biimi dier Sami dillerinde de mevcuttur. Kar. br #bd/
#bdh (yenilikyapma, icat etme), Arambsd (a.a.).
bide
ata binmek, trs gitmek

[ xx/b]

~ Fr bidet "beygircik", ayakl kvet < EFr bider

bdk
kk, ufak " bzdk

[LO xix] ayaklar ksa, bodur

~? Erm bdig/bzdig

* Ayrca kar. bodur.


bidon

[ xx/b]

~ Fr bidon varil ~ Nor *bida kap, kova

bienal
[ xx/c]
~ Fr binnale iki ylda bir tekrarlanan < Lat
biennus iki yllk sre & Lat bi- iki + Lat annus yl " bi+3
bifokal
[ xx/c]
bi- iki + Fr focal odak < YLat focus odak " bi+3, fokus

~ Fr/ng bifocal ift odakl (gzlk) & Lat

biftek
[AMithat 1877]
~ Fr bifteck bir et kesimi ~ ng
beef steak sr kzartmas & ng beef sr eti (~ Fr boeuf sr ~ Lat bos, bov- a.a. ~ HAvr *gwou- a.a.) + ng steak
kzartma, atete piirilmi et (~ Nor steikja ite et kzartmak ~ Ger *staiko i ~ HAvr * steig- sivri)" etiket
* HAvr *gwou- kknden kar. Sans ga, Fa gav, Erm gow, Lett govs, EYun bos, Lat bos, bov- > Fr boeuf, Ger *kus
> ng cow, Gael b (inek, sr).
bigne

[Ali xvi]

~ Fa bi gna yabanc ~ OFa

begnag a.a.
bigudi

[ xx/b]

~ Fr bigoudie sa sargs ~ ?

bihaber
[A, Yus xiv]
yoksunluk neki + Ar %abar haber " bi+2, haber

~ Fa b%abar habersiz & Fa b-

bihakkn
olarak " bi+1, hak1

[Yus xiv]

biila
edat + Ar cilc " bi+2, ila
bijon

~ Ar bi-Haqqin hakkile, hakl

~ Fa b cilc dermansz & Fa b- -siz, yoksunluk


[xx/c] somun balkl vida

~Frbouchon1.tpa, 2. eski

tip elektrik sigortalarnda vidal porselen gvde < Fr boucher tkamak, tkmak
biju

[ xx/b]

bijuteri
mcevher dkkn " biju
bk[mak
bk-

~ Fr bijou mcevher ~ bizou yzk < biz parmak


[ xx/b]

~ Fr bijouterie mcevher kutusu,

[ xi] bk-2 usanmak, gna getirmek, kusacak olmak; [Arg xvi] bk-; [Krg ]

* Muhtemelen kusma ifade eden b/b/b yansma sesinden.


bikarbonat
molekl" bi+3, karbonat

[ xx/b]

~ Fr bicarbonate iki karbon atomu ieren

bikini
[ 196+]
~ Fr/ng bikini iki paral kadn mayosu
1946 Louis Reard ve Jacques Heim, Fr. moda tasarmclar < z Bikini Pasifik'te bir ada grubu
* 1946'da Bikini atolnde patlatlan nkleer bombaya atfen adlandrlm, ancak 1960 dolaynda genel kullanma
girmitir. Bi- neki "iki para" anlamn artrr. Kar. bi-3, monokini.
bikir/bikr[Yus, DK xiv] bekr veya bakire; [Men xvii] gen kz,
bakire; [KT xix] bakire olma hali, hymen (galat)
~ Ar bikr [#bkr msd.] ilk doan evlat, yeni, taze, turfanda,
gen kz veya erkek (= Aram bakara trfanda meyve, ilk rn = br bskr ilk doan evlat = Akad bukru a. a.)
bil[mek

[Orhviii]bil-a.a.

bila+
bi+1, la+
bilader

~ Ar bi l "ile deil", -siz (yoksunluk edat)"

" birader

* r > l dnm dissimilasyon rneidir.


bilahare
sonraki" bi+1, el3, ahir

~ Ar bi-al-%irat sonradan < Ar %irat

bilakaydart
bila+, kayt, art1

~ Ar bil qayd wa arT kaytsz artsz "

bilakis
sf.] kart, zt" bi+1, el3, akis

~ Ar bi-al-caks aksine < Ar al-caks [#cks

bilano
[ xx/a]
~ t bilancio 1. terazi, denge, 2.
muhasebede bor ve alacak dengesi ile bu dengeyi gsteren hesap ~ Lat bilanx, bilanc- terazi & Lat bi- iki + Lat lanx,
lanc- kefe, kapk " bi+3, leen
* Kar. Fr/ng balance (denge, terazi) < Lat bilanx.
bilardo
[M582 187+]
~tbiliardo/bigliardo~Fr
billard 1. ucu kvrk denek, 2. hokey veya bilardo sopas < Fr bille2 sopa, ktk ~ Kelt
bilbord
[ xx/c]
~ ng billboard ilan tahtas & ng bill ilan,
afi, yazl kt (~ Fr bille1 a.a.) + Fr board tahta, tabela " bilet, borda
- Ar bi-al-cumlat tmyle, hep
bilcmle
beraber " bi+1

,el3,

bldr

cmle

[MMem xvi]
xi] bldr geen yl

T?

bldrcn
buSursm a.a.

[Kp xiv] bu]

* Biim itibariyle yabanc bir alnt olduu muhakkak olmakla birlikte kkeni mehuldr, bildirge
[CepK 1935] takrir

YT

< T bildir-" bil-

bile
T
[Orh viii] birle birlikte, beraber (sfat), dahi (zarf), ile (bala); [Uy viii+] bile/birle ;
[passim xiii-xviii] bile/birle
" bir
* Zarf olarak bile/birle korunurken, Trkiye Trkesinde bala olarak 14. yy'dan itibaren ile biimi kullanlmtr.
bile[mek

[Uy viii+] bile- a.a.

bilei/biley

bilek
" bile

[Uy viii+] bilek eklem, zellikle el eklemi

bile[mek
eklemlemek " bilek
bilet

YT

[Uy viii+] bile a.a.

< T bi [viii+ Uy] bak, ban keskin az


< T bile-" bile< T *bile-birlemek, eklemlenmek

[Fel 194+] terekkp etmek, eklemlenmek

< T *bile- birletirmek,

[ 184+] bilyeto ; [Ds I.2.344 186+] bilet tren bileti


- t biglietto tiyatro giri pusulas / Fr billette [[mod. billet] ] ksa not, fi, pusula, a.a. < Fr bille1 ksa yaz,
not ~ OLat billa a.a.
EKKENLLER:
Fr bille : bilbord, bilet

bilezik
T
bilek yzk
' yz
"bilfiil
bilek, k

[Uy viii+] bilerzk a.a.; [ xi] bilezk

el3, fiil
bilge

< T - Ar bi-al-

ficl eylem ile, eylemli olarak " bi+1,

[Or viii] bilgili kii, bilgin

< T bilmek " bil-

* Trkiye Trkesinde 15. yy'dan sonra unutulmu bir kelime iken Dil Devrimi dneminde yeniden dolama
sokulmutur.
bilgi

[Or viii] bilig ; [Ka xi] bilig ; [CodC xiii] bilik ; [dr xiv] bilg
< T bil-" bil-

bilgin

YT

[CepK 1935] alim

< T bil-" bil-

* Geili fiilden etken sfat yapm iin -gin eki kullanlmas keyfidir. Kar. azgn, baygn, bitkin, dolgun, durgun,
olgun, solgun vb. (geisiz) ve bkn, gergin, sekin, tutkun, zgn (geili/edilgen).
bilgisayar
" bil-, say-

[TDK 1969] kompter

# 1 9 6 9 A y d n Kksal, Hacettepe niv.

* Erken bilgisayarlarn daha ok aritmetik uygulamalarnda kullanlmasndan tr.


bilhassa
hassa
bilim

~ Ar bi-al-%SSat zellikle " bi+1, el3,


YT

[CepK 1935] irfan, ilim

< T bil-" bil-

* Ar cilm > ilim szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. Trke tek kerelik eylem ad (ism-i merre)
yapan -im ekinin buradaki kullanm keyfidir.
bilin

YT

[Fel 194+] uur

[ 197+] enformatik

< T bil-" bil-, +in biliim

YT

< T *bili-" bil-

* 1971 dolaynda Hacettepe niversitesinde Aydn Kksal tarafndan nerilmitir. Bilimek fiili mevcut deildir.
blkm

<onom

[ xx/c]

< T blk/bllk [onom.] yumuak dokunun titreme sesi

EKKENLLER:
T blk/bngl : blkm, bngldak
billahi
allah

[Kp, DK xiv]

~ Ar bi-allhi Allah ile " bi+1,

billur
[Kp xiv] billevr
~ Ar billawr/billur kristal (= Fa
bllr a.a. ) ~ Aram bslr a.a. ~ EFa *vilrya ~ Sans viDrya bir tr mcevher, kristal" berilyum
bilumum
" bi+1, el3, umum

~ Ar bi-al-cumm genellikle, genel olarak

bilye

[ xx/a] cam veya metalden kk kre

~ t biglia

topuk ~ Fr bille1 bilye, kk top ~ Ger

bin[mek
bin1

[ viii] bin- a.a.; [Uy viii+] min-[ viii] bin ; [Uy viii+] min 1000 says

bin2

[ xiv]

bina

[#bny msd.] yap < Ar bana

yapt, ina etti

~ Ar bin [#bn] oul, erkek evlat [Kut, A xi]

[MMem xvi]

binaen
zerine bina ederek

'

binaenaleyh [Menxvii]
dayanarak, ondan dolay" binaen, aleyh

~ Ar bina'

~ Ar bina'an [zrf.] -e dayanarak,

-Arbin'ancalayhiona

bngldak
<onom
[Ev xvii] bngldayk kk ocuklarn kafasndaki yumuak yer
< T bnglda- < T bngl [onom.] et gibi sallanma ve titreme sesi" blkm
bint
bir

[ xiv]
T

~ Ar bint [#bn] kz, kz evlat" bin2

[Or viii] bir a. a.

bira
[Bia xix]
~ t bira mayalanm arpa ikisi ~ OLat
*blbra < Lat biber her eit iki < Lat bibere imek " biberon
* Kar. ng beer (bira), beverage (her eit iki) < Lat biber.
birader
[T S, Ne xv]
EFa/Ave brtar a.a. = Sans bhrtar a.a. ~ HAvr *bhrter- a.a.

~ Fa birdar erkek karde

* Ayn kkten Lat frater, t fratre, Fr frre, ng brother, Alm brder (a.a.).
brak[mak

T?

[passim xiv] koymak, salmak, vermek, gndermek, vazgemek

* 14. yy'dan eski hi rneinin bulunmamas artcdr. Ancak kar. Yakut bra%-, uv pra%-(a.a.).

birey

YT

birik[mek
birim
YT
T bir " bir

[CepK 1935] fert


T

~ T bire [xiv Kp] kii, fert" bir

[Uy viii+] birik- bir araya gelmek, toplanmak <T bir"bir


[TDK 1944] vahdet; [TDK 1955] bir okluu oluturan gelerin her biri, nite

* sme eklenen -im fiil ekinin ilevi belirsizdir.


biryan/bryan
[KpGul xiv]
~ Fa biryn tavada susuz
olarak kzartlan et, kebap < Fa biritan, biriy- kzartmak, kavurmak ~ OFa britan, brz- a.a. HAvr *bhr-g- < HAvr
*bher-4 a.a. " fritz
bis
[xx/a]
~Frbis1.tekrar, iki kez, ikinci kez 2. konserde
genel istek zerine alnan program harici para ~ Lat bis iki kez " bi+3
biseksel
[ xx/c]
a.a. & Lat bi- iki + Lat sexus cinsiyet" bi+3, seks

~ Fr bisexuel iki cinsiyetli / ng bisexual

bisiklet
[ARasim 1897-99]
~ Fr bicyclette [k.] a.a.
1880 Fr. < Fr bicycle "iki tekerli", bir velosiped modelinin ad ^ 1865 Pierre Lallement, Fr. sanayici" bi+3, sikl
* Franszca szck ilk kez 1880'de, Trkesi 1898'de kaydedilmitir.
biskvi
[ xx/a]
~ Fr biscuit iki kez pimi kurabiye & Fr
bis iki kez + Fr cuit pimi (< Fr cuire piirmek ) ~ Lat coquere " bi+3, kuzine
bismillah
bi+1, isim, allah
bistro

[Kut xi]
[ xx/b]

~ Ar bi-ismi-allhi Allahn adyla"

~ Fr bistro kafe, kk bar ~ Rus bistro abuk

* Rus ordusunun 1815'te Paris'i igali srasnda askerlere "abuk" hizmet veren kafelerden tr.
bisturi

[Bah 1924]

~ Fr bistouri ameliyat ba ~ ?

* Ustura < Fa ustura ile benzerlii dikkat ekicidir.


bit[mek
T
ermek; [CodC xiii] bit-

[Uy viii+] bt- 1. sona ermek, tamamlanmak, 2. (bitki) yetimek, olgunlamak,

* Orijinal kkn bit- olup dudak nsz nedeniyle i > dnm gerekletii dnlebilir. bit1
[ xi] bit hayvan ve bitkilerde yaayan asalak haere

<

bit2
[ 198+]
~ ng bit < ng binary digit ikili
aritmetikte 1 ve 0 rakamlar < OLat binarius ikierli < Lat bini ift, ikier " bi+3
* ng bit (lokma, parack) szcnden esinlenmitir.
bitap
[Men xvii] gsz
b- yoksunluk edat + Fa tb g, kudret" bi+2, tav2
bitaraf
Fa b- yoksunluk neki + Ar Taraf" bi+2, taraf
biteviye

<T

~ Fa b Tarafdar taraf tutmayan, tarafsz &

[T S xiv] bitevi yekpare

bitirim

~ Fa btb gsz, kudretsiz & Fa

< T *bitei < T bit-" bit-

[AL 192+] serseri, kayp, mitsiz kii (argo)


T bitir-" bit-

* Anlam evrimi ak deildir.


biti[mek
bitki

T
YT

[ xi] bt- bitiik olmak, demek


[CepK 1935] nebat

< T bt-" bit-

< T bit-" bit-

bittabii

~ Ar bi-T-Tabc doal olarak " bi+1, tabii

bitter
[ARasim 1897-99] ac tad olan bir iki; stsz ve az ekerli
ikolata
~ ng bitter ac (tad) ~ Eng biter sran, keskin, ac < Ger *btan srmak - HAvr *bheidsrmak, yontmak
bitm
*gwetmen a.a. " beton

[Bah 1924]

~ Fr bitume zift ~ Lat bitumen a.a. ~ Kelt

biy(o)+
~ Fr/ng bi(o)- yaam, hayat (sadece
bileik isimlerde) ~ EYun bos, biot- a.a. ~ HAvr *gwi-wot- a.a. < HAvr *gweis-l yaamak " can
biye

[ xx/b]

* Kar. ng bias (apraz izgi, eilim), byk

~ Fr biais apraz izgi


T

[ xi] b5k a. a.
biyografi
[REkrem <1887] biorafi; [DTC 1942] biografya
- Fr biographie yaam yks " biy(o)+, +grafi
biyoloji
[Bah 1924]
1802 Reinhold Treviranus, Alm. doabilimci " biy(o)+, +loji

~Frbiologie canllar bilimi

biyonik
[ML xx/c]
~ ng bionic canl organizmalara
ait zellikleri mekanik ve elektronik sistemlere uygulama disiplini ^1958 Jack Steele, Amer. mhendis. < ng bioelectronic " biy(o)+
biyopsi
[ML xx/c]
~ Fr biopsie canl doku rneinin
mikroskopla tetkiki / ng biopsy a.a. ^ Ernest Besnier, Fr. tabip (1831-1909) & EYun bos yaam + EYun psis grme,
gr " biy(o)+, optik
biz1

[ viii] biz birinci oul ahs zamiri

biz2

<T

[Mh xiii] biz sivri bir alet, i

= T bi ban keskin az" bile-

bizar
[Kp, Yus xiv] bkkn
~ Fa bzr 1. bo, serbest,
faydasz, 2. vulg. usanm, bezmi, yorgun, honutsuz & Fa b yoksunluk edat + Fa zar bir eyin yetitii veya bol
olduu yer, dolu, mnbit
* Farsa szcn yaps ak deildir. Meninski'ye gre Trke anlam Fa zardan (alamak) fiili ile kontaminasyon
eseridir.
bizatihi
kendi + Ar -hi nc tekil ahs iyelik eki " bi+1, zat
bzdk
bdig/bzdig kk, ufak, ksa
bzr

~ Ar bi-5tihi kendisi, bizzat & Ar 5t zat,

[TDK 1955] ufak ocuk (halk dili)

~ Erm

[Men xvii] bazr dlak dedikleri nesne ki avretlerin fercinde olur


- Ar buZr/baZr [#bZr msd.] klitoris (= Akad biSSru kadn cinsel organ)

bizmut
element ~ Alm wismut a.a. EAlm wls beyaz
bizon
[ xx/b]
*wisand- pis kokan? < Ger *wis- pis kokmak

[Bah1924]

~Frbismuthyar-metalikbir

~ Fr bison bir tr yaban sr ~ Lat bison ~ Ger

bizote
[ xx/b]
< Fr biseau/bizeau cam veya tahta veya mcevher
kesiminde eimli kenar < Fr biais eim, diyagonal kesim
* Kar. ng bezel (a.a.). Szcn fiil biimine Franszcada rastlanmamtr.
bizzat
blender
kartrmak ~ Nor

~ Ar bi-5-5t ahsen, kendi bana " bi+1, zat


[ xx/c]

~ ng blender kartrc < ng to blend

blf
[Bah 1924]
(~ Fr bluff) ~ ng bluff (zellikle
pokerde) elini olduundan gl gstererek rakibi kandrma hamlesi ~ Hol bluff bbrlenme, yksekten atma
Trke telaffuz Franszcadan alnmtr.

blog
[Hrr 2002]
~ ng blog internette yaymlanan gnce #
1999 Peter Merholz, blog yazar. < ng weblog & ng web 1. a, doku, kuma, 2. bilgisayar a (~ Ger *wabjam
dokuma, kuma ~ HAvr *wobh-yo- < HAvr *webh- dokumak ) + ng log 1. ktk, tomruk, 2. geminin hzn lmeye
yarayan bir ara, 3. gemi gncesi, seyir defteri, gnce " pafta
blok
(~ Hol blok ktk, tomruk ) ~ Frk

[ 185+] bloks

~ Fr bloc ktle, yn, ktk, tka

bloke [etm
bloque " blok

[ xx/b]

~ Fr bloquer tkamak, kapatmak < Fr

bloknot
yarayan kt bloku " blok, not

[Radyo Haf 1950]

~Frbloc-notes not almaya

blucin
[ xx/b]
~ ng bluejeans & ng blue mavi + ng
jeans bir tr pamuklu kuma [esk.] < z Genes Cenova kenti [esk.]
* 16. yy'da Cenova kentinde ticareti yaplan pamuklu dokumaya verilen ad.
bluz
[AMithat 1877] amele gmlei
gmlei [esk.], ii gmlei tarznda hafif gmlek [xix] ~ ?
boa
[Ahsan 1891]
bir tr zehirsiz ylan ~ Lat boa bir tr deniz ylan

~ Fr blouse bol ii

~ Fr/ng boa tropik iklimlere zg

bobin
[Bah 1924]
~ Fr bobine zerine tel veya iplik sarlan
silindir eklinde ara < Fr bob- [onom.] ikinlik ve byklk ifade eden yansma kk
bbrek

[Uy viii+] bre a.a.; [ xi] br ; [Men xvii] bbrek

bbrlen[mek
veya leopar

[Men xvii] beberlen-

< Fa babr kaplan

boca [etm

[LF xvii] poca alabanda dmeni aniden yukar kaldrma


- t poggiare 1. yaslanmak, abanmak, 2. (gemi) yelaltna gelmek, ynn rzgra evirerek
ahlanmak < t podio 1. destek, dayanak, taban, ayak ~ Lat podium a.a. " podyum
bocala[mak
poggia (gemi) yelalt" boca

[MMem xvi] pocalamak yalpalamak

bcek
<T
[TS xv] bce ; [TS xvi xvi] bcek
byk ve zehirli rmcek
Farsadan alnan -ce/-cek kltme ekiyle.

< t

< T *bgce(k) [k.] < T bg bir tr

bodoslama
[LF xvii] bodostama/bodoslama
~ OYun
podstima geminin ba ve k tarafndaki aa & EYun pos, pod- ayak + EYun stema, -t-durma, duru " podyum,
sistem
bodrum

[Men xvii] podrom arap mahzeni; [LL 1732] bodrum


- Yun *ypodrmeos sokak alt & Yun (h)ypo alt + Yun drmos yol, sokak (~ EYun drmos 1. kou,
2. kou yolu, koridor, revak < EYun tre%, drom- komak, hzl yrmek, trs gitmek ~ HAvr *drem-, dromo- < HAvr
*der-1 adm atmak, komak, trs gitmek ) " hip(o)+1
* Ayn kkten Ger *tredan/tre(m)pan (adm atmak, ayak basmak),
bodur

[Men xvii] ksa boylu

* Kar. bcr, bdk, bzdk. Tm "ksa boylu" anlamna gelen bu szcklerin kkeni mulaktr. Trkeden alnt
olmayan Erm bzdik ve bdik (kk, ksa) biimlerinin varl dndrcdr.
bo[mak
T
[ xi] bo- skmak, skarak daraltmak
skmak, bkmek, burmak, bzmek

< T *bo-/*bu-/*b-

* Dudak harfini izleyen yuvarlak seslilerin istikrarszl tipiktir. Baz trevlerde yuvarlak sesli etkisiyle inisyal b >
w > 0 evrimi grlr. Ayn kkten bur-, bk-, bz- (skmak, bkmek), busan- > usan- (sklmak), burj (sknt),
bok (sklm ey).
boa

[ viii] buka ift toynakl hayvanlarn erkei

* Kar. T bora/bura (her hayvann erkei, zellikle erkek deve). Buna karlk ESlav byku (boa), Kelt bukko, Ave
buza- (teke), ng buck (teke, erkek geyik) < HAvr *bhugo- (ift toynakl hayvanlarn erkei). Evcil hayvan isimleri
alannda Trke ile Hintavrupa dilleri arasndaki benzerlikler ilgi ekicidir.
boaa
boaz
boum

" poaa

[ viii] bouz a.a.; [Uy viii+] bouz/bokuz


T

[ xi] boum eklem, boum

< T bo-skmak, daraltmak " bo-

< T bo-" bo-br

[ xi] bgr bbrek


br[mek
<onom
brme sesi" +kirbrtlen

T?

[CodC xiii] bgwr- (davar) barmak; [DK xiv] bgr[M xiv] meyvesi yenen bir al, rubus caesus

Trki dillerde byrtkem, brslen, bldirgen, brlgen biimlerine rastlanr.

< T b

boha
" bo-

<T

[Men xvii] boa

< T bo [xi] boha, paket < T *bo- skmak, balamak

* Farsadan alnan -a kltme ekiyle.


bohem
kltrl kimse
bir lke
bok

[ xx/a] geleneksel toplum deerlerinin dnda yaayan


~ Fr bohme ingene [xvii], berdu, sanat [xix] < z Bohme Bohemya, Orta Avrupa'da

T
[Uy, Ka viii+] bok ekmek kf, bakr pas; [O xi] dk < T *bo- skmak,
bzmek " bo-

* Asli anlamn "dk" olduu varsaylabilir. Yazl rneklerde ikincil anlamlar edep kaygsyla n plana
karlm olmaldr.
boks
1897-99] boksr

[AMithat 1877] boks ngilizlerin yumruk mdarebesi; [ARasim


~ Fr boxe yumruk sporu ~ ng box2 a.a. ~ ?

boksit
[1937]
~Frbauxite alminyum hidrat ieren bir
mineral ^ 1821 Pierre Berthier, Fr. mineralojist. < z Beaux Gney Fransa'da bir ky
bol

T?

[Kp, DK, a xiv] ok, geni, bereketli

* 14. yy'dan eski rnekleri mevcut deildir.


bl[mek

[ viii] bl- ayrmak, ayrdetmek

* Trevlerde yuvarlak sesli etkisiyle inisyal b > w > 0 dnm grlr. Kar. T le-/l(e)-(blmek, had ve l
tayin etmek).
bold
[Hrr 2002]
~ ng bold 1. cesur, cretli, 2. tipografide
kaln yaz ~ Ger *baltha cesur, gl kuvvetli ~ HAvr *bhol-to- < HAvr *bhel-2 imek, kabarmak " balya
bolero
dansl elence < Lat ballare " balad
blge

<T

[ xx/b]

[T S xvii] mntka, bucak

~ sp bolero bir tr dans < sp bola balo,


< T bl-" bl-

bolevik
[191+]
~Rusbol'evik"azamici", Rus
Sosyal Demokrat Partisinin maksimum devrimci program savunan hizbi (1903) < Rus bol'iy daha byk, en byk,
azami < Rus boloy byk ~ ESlav bolii
* Boloy Tiyatrosu "byk tiyatro" anlamndadr.
blk
blm

[Uy viii+] blk hayvan veya insan grubu, ksm


YT

[ 1928] ube, ksm

< T bl-" bl-

< T bl-" bl-

* Piyade Talimname Komisyonu tarafndan 1928'de nerilen ilk "z Trke" kelimelerdendir.
bomba
bombus bouk ses, uultu

[LF xviii]

~ t bomba patlayc dzenek ~ Lat

bombardman
[ARasim 1897-99]
~Frbombardement
bombalama < Fr bombarder bombalamak < OLat bombarda bir tr top " bomba
bombe
[ARasim 1897-99]
~Fr bomb kabark,
konveks < Fr bomber iirmek, konveks hale getirmek < Fr bom- [onom.] ikinlik ifade eden yansma kk " bobin
bn

T?

[Kp xiv] aptal, saf adam

bonbon
boncuk
T
bonuk/munak/munuk

[Bah1924]

~Fr bonbon ekerleme

[Uy viii+] monuk/munuk/munak kolye veya kolye ta; [Kp xiv]


" boyun

* nisyal b/m iin kar. ben2.


bone
dokuma

[ xx/a]

~ Fr bonnet bir tr balk ~ EFr bonet bir tr

bonfile
[ 189+]
~ Fr bon filet "iyi fileto", bir et
kesimi & Fr bon iyi (~ Lat bonus a. a.) + Lat filet fileto " bono, fileto
bonjur
[ 187+]
Fr bon iyi (~ Lat bonus a.a. ) + Lat jour gn " bono, jurnal
bonkr
& Fr bon iyi + Fr coeur yrek " bono, kr2

~ Fr bonjour "iyi gn", gnaydn &

[ xx/a] cmert

~ Fr bon coeur iyi yrekli

bono
[ 186+]
~ t bono2 [mod. buono] deme emri,
kupon, senet ~ Lat bonum [n.] iyi ey, deerli kt, dl, ikramiye < Lat bonus iyi
bonservis
[ xx/b]
belgesi < Fr bon iyi ~ Lat bonus " bono, servis
bonus
[ xx/c]
emri, kupon, senet ~ Lat bonum " bono

~ Fr bonne service "iyi hizmet", hizmet

~ ng bonus ikramiye, dl ~ Fr bon2 deme

* ada Amerikan kullanmnda ortaya kan -us eki yanl Latincedir.


bonzai
cce aa & Jap bon kesme + Jap sai aa

[ xx/c]

~ Jap bonsai zel yntemle yetitirilen

bor
[KT xix]
~ Fr bore borakstan elde edilen ametalik
element ~ YLat boracium a.a. #1812 Sir Humphrey Davy, ng. kimyac < OLat borax " boraks
bora
[a xv] boraan ksa yamur veya kar frtnas; [Ev xvii]
boran kar frtnas, ksa sren iddetli ya
~ Mo boruan yamur Mo boru gri, boz, koyu renk
* Yun bores (Kuzey rzgr) ile birletirilmesi mmkn deildir.
boraks
[Bah1924]
~Fr/ngborax bir mineral, sodyum
borat ~ OLat borach/borac a.a. ~ Ar braq [#brq] gm parlatmakta ve lehimcilikte kullanlan bir madde,
gherile < Ar baraqa parlad, kvlcmland" berrak
* Osmanlcada Arapadan burak ekli kullanlrken 20. yy balarnda Franszca biimi tercih edilmitir.
borani
[Yus xiv] Acem yahnisi, salma; [LO xix] her trl sebze
yemei
~ Fa brhl kesilmi hamur paralar ve sebze ve etle yaplan bir yemek, Acem yahnisi < Fa
br a.a. " brek
* Rivayete gre Trk hakan Bura Han veya Husrev Perviz'in kz olan Buran veya Halife Memun'un ei olan bir
baka Brn onuruna adlandrlmtr. Buna karlk Ar barniyyat, o. baran (mlek, gve).
borazan
+
[Men xvii] boruzen vulg. borazan boru veya boru alan kii
Fa zan alan " boru, +zen
bor
[Mh, CodC, DK xiii]
~ Sogd pr dn alnan
veya verilen para < Sogd *partu- "bor veri" = EFa partu- bor vermek veya almak (= Ave pairya- a.a. )
* Erm bard (bor) biimi Eski Farsadan alnmtr.
borda
[Men xvii]
~ t bordo geminin yan ~ Ger *bordhaz
kenar, snr, ky (= Ger *bordham biilmi tahta, kereste ) ~ HAvr *bherdh- kesmek, bimek
bordo
[ xx/b]
~ Fr bordeaux krmz arap rengi < z Bordeaux
Fransa'da bir kent, bu kente zg koyu krmz arap
bordro
[Bah 1924]
~ Fr borderau izelge, izgilerle
blnm tablo < Fr bord kenar, snr, ky ~ Ger *bordhaz a.a. " borda
bordr
border bitimek, kenar izmek " borda
Kar. ng border (kenarlk, ereve).

[Bah 1924]

~ Fr bordure kenarlk, ereve < Fr

& T boru +

brek
[dr, Yus xiv] brek/brk
~ Fa burak [k.] 1. hamur
ve etle yaplan bir yiyecek, Acem yahnisi veya salma veya bura a, 2. gen brei, sembuse < Fa bra/bura
Acem yahnisi ~? T
* Farsa szcn bir Trk dilinden alnt olmas gl ihtimaldir. Kar. Yak brk (a.a.). Buna karlk Trk hakan
Bura Han tarafndan veya onun ad ile adlandrldna ilikin rivayet ihtiyatla karlanmaldr.
brk

[Ka xi] brk balk, klah

bornoz
cbbe ~ Lat birrus a.a.

[Yus xiv] brnus

~ Ar burns/burnus klahl

* Latince szcn kkeni belirsizdir.


borsa
[ 187+]
~ t borsa 15. yy'da Felemenkli tccar
ailesi / Fr bourse menkul deer ars < z van der Burse a.a.
* Asl Bruges kentinde van der Burse konanda ileyen kuma borsas anlamnda iken kullanmda Fr bourse (para
kesesi) kelimesinden etkilenmitir. Trkiye'de ilk borsa 1871'de almtr.

brt bcek
imek
boru

< T brt-/brt- [xv+ a] kabarmak,

ikil
T

[Uy viii+] buru/boruy boynuz eklinde


fleme algs, T bur- bkmek, kvrmak "
bur-

<T

<T

borazan
brlce

br
"br
bbrek
* eklinden tr.
bo

[Amr, Men xv] brlce her eit fasulye

< T

T
[ viii] bo hr, serbest, salnm, gevek; [Kp xiv] dolu kart

boa[mak
bo

[ viii] bou- serbest brakmak, azat etmek; [Uy viii+] boa-

bostan

[CodC xiii] bstan

~ Fa bstn/byistn bahe,

zellikle iek bahesi ~ OFa byistn a.a. < OFa by/by gzel koku " bu2, +istan
bot1

[ xx/a]

< T bo "

~ Fr botte kaln ve kaba ayakkab, postal ~ ?

bot2
[ xx/b]
~ ng boat tekne, gemi ~ Ger *boitaz kano,
sandal, tekne ~ HAvr *bhoid- < HAvr *bheid- yontmak, srmak
botanik
[ xx/a]
~ Fr botanique bitkilere ilikin, bitki
bilimi ~ EYun botaniks < EYun botne ot, kendinden yetien bitki

botoks
[Hrr2001]
~ marka Botox botulinum toxin-A
maddesinin ticari ad ^ 1989 Allergan, Amer. ila firmas ~ ng botulinum toxin & YLat botulinum botulizme yol
aan bakteri ^ 1895 Emile Van Ermengem, Alm. biyolog (< YLat botulismus arkteri rnlerinin bozulmasna yol
aan bir bakteri enfeksiyonu ^ 1870 Justinus Kerner, Alm. tabip < Lat botulus sosis ) + ng toxin zehir
* Yz estetii alannda kullanm 2002 ylndan itibaren yaygnlamtr. boy1

[ viii] bo5 airet, ulus, kavim


* Boy2 (duru, endam) szcyle ilikisi mulaktr. Kar. Ar qawm (1. duru, endam, 2. airet, ulus).
boy2
boya

[Uy viii+] bo5 duru, dikey uzunluk

[Uy viii+] bodu yak, ivit, kna, boya; [Kp xiv] boya < T bo5u-" boya-

boya[mak
T
[ xi] bo5u- boyamak

[Uy viii+] bod-/bodu- balamak, eklemek, katmak, yaptrmak, svamak;

boyar
- T bay zengin " bayndr

[Evxvii]

~Rus boyar Rusya'da byk toprak sahibi

* Rusa szck 15. yy'dan nce Tatarcadan alnmtr.


boykot
[passim 1908] boykotaj
~ ng boycott bir
mal veya hizmeti satn almamak suretiyle yaplan direni eylemi < z J. Cunningham Boycott rlanda Toprak Birliinin
direni eylemine hedef olan rlandal toprak sahibi (1832-1897)
* Trkede ilk kez Ekim 1908'de Avusturya-Macaristan rnlerine kar ilan edilen boykotaj mnasebetiyle yaygnlk
kazanmtr.
byle

<T

[TS, Kpxiv]

<T yle "bu1, yle

boyler
[ xx/c]
~ ng boiler kaynama kazan < ng to boil
kaynamak ~ OLat bullire "kabarcklanmak", kaynamak < Lat bulla yuvarlak nesne, kabarck, top, rulo ~ HAvr *beui, yuvarlak
boynuz

[Uyviii+jmnz/mynuza.a.

* nisyal b/m iin bak. ben2.


boyun/boyn-

boyunduruk

T
[Uy viii+] boyn/boyun ba ile gvde arasndaki eklem
< T bo5- [viii+ Uy] balamak, iki eyi eklemek " boya-

T
[Uy viii+] boyunturuk ift hayvanlarna taklan bala
< T bo5un- [viii+ Uy] balanmak < T bo5u- [viii+ Uy] balamak, iki eyi
eklemek, katmak " boya-

* Orijinal biim *bo5unturuk olmaldr. Boyun (= ba ile gvde arasndaki eklem) szcyle kkde olduu halde
ondan tretilemez. Kar. Lat iugum (boyunduruk), iugulum (boaz).
boyut

YT

[Geom 193+] buut

< T boy2" boy2

* Ar bucd > T buut szcnden esinlendii aktr.


boz
benekli)

boz[mak

[ viii] boz alaca, kark renkli


T

(= Mo brte/brt alaca, belirsiz renkli,

[Or, Uy viii] boz-/buz- ykmak, tahrip etmek

boza
T?
[Ka xi] bu^s/bu^sum pimi budaydan yaplan bir bulama, dardan yaplan eki
iki; [Kp, TS xv xiv] boza
* Fa boza/bursum (a.a.) Trkeden alnm olabilir.
brahman
[Bah1924]
~Hind brahmn Hindistan'da
alimler snfna mensup kimse ~ Sans brahmn rahip < Sans brhma Hindu inancnda evrenin ruhu, mutlak varlk
brakisefal
[ xx/b]
~ Fr brachycphale ksa kafal & EYun
bra%ys ksa (~ HAvr *mregh-u- a.a.) + EYun kfalos kafa " brifing, +sefal
bran
[198+]
~ ng brunch le yemei ile birletirilen
byk kahvalt & ng breakfast kahvalt + ng lunch le yemei
branda

[LO xix]

~ t branda asker yata, hamak t

brandire kl ekmek, amak


bran

[ xx/b]

bravo
korkusuz

[LO xix] alk sz, aferin

bre

nl

~ Fr branche dal, meslek dal ~ OLat branca dal


~ t bravo cesur, gzpek,

[DK xiv] bre/mere/more hitap nlemi

* eitli Balkan dillerinde kullanlan benzer nlemlerle etimolojik iliki olasl zayftr. Kar. Yun br/mor, Arn
more (a.a.).
brendi
[ xx/b]
~ ng brandy arabn damtlmasyla elde
edilen iki ~ Hol brandewijn yaklm arap < Hol branden yakmak < Ger *brandaz ate < Ger *brennan yanmak ~
HAvr *gwher-/*gw^hr- yanmak " term(o)+
bri
biritch a.a.[esk.] ~ ?

[Bah 1924] biri

~ ng bridge2 bir kt oyunu < ng

* ng bridge1 (kpr) szcyle ilikisi ses benzerliinden ibarettir. 19. yy'da stanbul'da yaayan ngilizler arasnda
ortaya kan oyunun adnn Trke bir-'ten geldii ciddi olarak savunulmutur.
brifing
[ xx/b]
~ ng briefing ksa bilgilendirme
konumas < ng brief resmi mektup, grev yazs ~ Fr bref 1. ksa, 2. ksa not, mektup ~ Lat brevis ksa ~ HAvr *mreghu- a.a.
* Ayn HAvr kkten Yunanca bra%ys (ksa).
briket
[Bah 1924] kmr tozundan yaplan tula eklinde kmr
ktlesi
~ Fr briquette [k.] tulack < Fr brique tula ~ Hol bricke krk, krma, tula < Ger *brekan krmak ~
HAvr *bhreg- a.a. " fragman
briyantin
[ARasim 1897-99]
~Frbrillantine1.ok
parlak bir tr ipek [esk.], 2. parlatc sa veya sakal ya < Fr brillant parlak, parldayan < Fr briller parlamak ~ t brillare
a.a. " berilyum
broderi
[ xx/b]
broder tla ilemek, sslemek ~ Frk *brozdon

~ Fr broderie tla ileme, nak < Fr

brokar
[ xx/b]
- t broccato kabartmal < t broccare kabarmak [esk.]

~ Fr brocart kabartma ilemeli ipek kuma

brokoli
[ xx/c]
~ ng broccoli karnabahara benzer bir
sebze < t broccolo tomurcuk < t brocco kabark, iik " brokar
brom
[LO xix]
~ Fr brome kimyada bir element ^ A. J.
Balard, Fr. kimyac (1802-1876) < EYun brmos pis koku, grlt
bron
[Bah 1924] bronit
~ Fr bronche nefes borusunun ana
dallar ~ EYun brn%os yutak veya nefes borusu ~ HAvr *gwrs- < HAvr *gwers-4 yutmak
bronz
pirin [xiii] ~ Fa birinc " pirin2

[Bah 1924]

~ Fr bronze tun ~ t bronzo tun veya

bro
saplamak

[LO xix]

~ Fr broche i, ss inesi < Fr brocher

bror
[ xx/a]
~ Fr brochure ciltlenmeden dikilmi
birka sayfadan oluan kitapk < Fr brocher saplamak, i veya uvaldzla dikmek, kitabn ciltlemek amacyla dikmek
" bro
brtel
brettil dizgin ~ Ger *breghd-

[ xx/b]

~ Fr bretelle at dizgini, pantolon asks ~ EAlm

* Kar. ng bridle (dizgin).


brve
[ xx/a]
< Fr bref ksa yaz, mektup, belge " brifing

~ Fr brevet imtiyaz veya dl ieren resmi belge

brlr

[ xx/b]

~ Fr bruleur ateleme aygt < Fr brler yakmak

brt
[Bah 1924]
~ Fr brut 1. i, pimemi, kaba, 2.
ilenmemi ~ Lat brutus ar, hantal, kaba, aptal ~ HAvr *gwru-to- < HAvr *gwers-2 ar "
bar(o)+
bu1

[ viii] bu iaret sfat

bu2
parfm (= Ave bao5a- a. a.)

[mer b. Mezid xv]

~ Fa/OFa by/by gzel koku,

* T bu (buu, buhar, koku) ile benzerlii tesadf olmaldr.


buat
pykss, -d- a.a.

[ML xx/c]

bubi [tuza

~ Fr bote kutu ~ OLat buxida a.a. ~ EYun

[ML xx/c]

~ ng booby trap "aptal tuza",

baka bir nesne ss verilmi patlayc dzenek < ng booby aptal, salak, rdek
bucak

[ xi] buak ke, kesim, kesit

xi] buk kesilmi olan ey, yarm

< T b-/bu-" bi-buuk

< T b- " bi-

* nisyal b- etkisiyle > u dnm tipiktir.


bcr

[LO xix] ksa boylu

~ ? " bodur

bucurgat
[ xvi] bocurgat yelken ipi manivelas; [Ev xvii] boci
ergat
& t poggia 1. (gemi) yelalt, 2. yelken ekme halat + Yun ergtes 1. ii, amele, 2. makina, manivela "
bocala-, rgat
buda[mak

viii+] butk dal


budala

[Uy

< T but-" buda[TS xiv] abdallar, derviler arasnda sekin bir zmre;

[Men xvii] aptal, meczup


abdal
Budizm
Buddha " put

[Uyviii+]but-/buta-a.a. budak

~ Ar budala' [#bdl o.] abdallar, sufi hiyerarisinde bir rtbe < Ar badl abdal"
[Bah 1924]

budun
YT
[TarD 193+] millet, kavim
[o.] < T bo51 boy " boy1

~ Fr Bouddhisme Buda dini < Sans

~ T bu5un [viii] airetler konfederasyonu

* ET bu5un biiminin Trkiye Trkesinde edeerinin *buyun veya *boyun olmas gerekir.
bfe
satlan tezgh

[ 188+] bir tr dolap; [ARasim 1897-99] yiyecek ve merubat


~ Fr buffet 1. zerinde yiyecek ve ieceklerin sergilendii masa, 2. bir

tr yemek odas dolab, 3. tren istasyonlarnda yiyecek satlan yer [xix], erez ve merubat dkkn [xx] ~ ?
buffalo
[ML xx/c]
~ ng buffalo bir tr yaban sr ~
t bufalo a.a. ~ Lat bbalus a.a. ~ EYun bobalos a.a. < EYun bos inek, sr " btan
buday
hububat)

[Uyviii+]budaya.a.

( = M o b u d a g a n h e r trl tahl,

br
T
[Uy viii+] br bklm, burulmu
*bg()r- < T bk-" bkbuu

< T *bgrg < T

[ xi] b buhar, yemek kokusu gibi buharl koku; [TS xiv, Kp xiv] bu

* Fa buy (gzel koku, parfm) ile benzerlii tesadf olmaldr. Kar. bu2.
buz
bauDa nefret etti

[A xiv]

~ Ar buD [#bD msd.] kin, nefret < Ar

buhar
ttt, buu kard

[Ferec xv]

~ Ar bu%r [#b^r] buhar, buu < Ar ba%ara

buhran
[mer b. Mezid xv]
hastaln dnm noktas, kriz, nbet ~? EYun

~ Ar buHrn [#bHr msd.]

* Klasik Arap kaynaklarna gre Yunanca bir tp terimi olmasna karlk, Yunanca kkeni tesbit edilememitir.
bhtan
bahata artt, oke etti, iftira att
buhur
buhar

[Yus xiv]
[rad, KGunya xiv]

buhurdan
[Ali xvi]
baxr tts + Fa -dnl kap, tutan " buhur, +dan1

~ Ar bhtan [#bht msd.] iftira < Ar


~ Ar baxr [#b%r msd.] tts "
~ Fa basurdan tts ksesi & Ar

buji
[ xx/b]
~ Fr bougie 1. bir eit balmumu [esk.], mum, 2.
benzinli motorlarda buji < z Bougie Cezayir'de eskiden balmumu ihra eden bir liman, Becaya
bk
T
[ xi] bk sk allk, koruluk; [Kp xiv] bk
sktrmak " bobk[mek

[Uy viii+] bk- burmak, kvrmak

< T *bo-/*b- skmak, daratlmak,

< T *b-skmak " bo-

buka
T
[Uy viii+] boka kstek, hayvanlarn ayana vurulan ket
*boka-/*buka- skmak, bomak < T *bo-/*bu- skmak " bo-

< T

bukalemun
[ xiv]
~ Ar bu qalamun "kalemun babas", bir tr
srngen & Ar b baba + EYun %amailen "bodur aslan", bukalemun (& EYun %amai yere ya da topraa yaknlk
bildiren, toprak + EYun len aslan)" ebu, leopar
* Yunanca szck muhtemelen Akad nea qaqqari ("yer aslan", bukalemun) evirisidir. ng chamaeleon, Fr camlon
biimleri Yunancadan alnmtr. (A)b bileeni Arapa hayvan isimlerinde tipiktir.
buke
[ xx/b]
~ Fr bouquet 1. al yuma, iek demeti, 2.
iek aromas, 3. arap aromas ~ EFr bosquet [k.] allk < EFr bosc orman ~ Ger ~ HAvr *busk- allk, orman
buket
[ARasim 1897-99]
demeti < Fr bouquet iek demeti" buke
bukle

~ Fr bouquette [k.] kk iek

[Bah 1924] sa kvrm, lle

~ Fr boucl tokal, halkal <

Fr boucle toka ~ Lat buccula [k.] miferin ene kay < Lat bucca az " bijon
bul[mak

[ viii] bul- a.a.

bula[mak

[ viii] bula- karmak, kartrmak

* Kar. T bulak (karklk, kargaa - viii+ Uy), burbal- (karmak).


bulama
<T
[Kp xiv] bulama/bulama orba, kark a & T bula-/bula- +
T a " bula-, a
blbl
[CodC xiii]
bir ku, luscinia < Ar balbala "blbl" sesi kard

~ Ar bulbul [#blbl onom.] tc

* Arapa szck ayn zamanda "ibriin (bl bl sesi karan) az" anlamna gelir.
buldog
ng bull boa + ng dog kpek

[KT xix]

~ ng bulldog bir kpek cinsi &

buldozer/dozer
[ xx/b]
~ ng bulldozer bir tr ar i
makinas # 1930 ABD < ng bull dose "boa dozu", ar dayak atma, zellikle ABD Gney eyaletlerinde 1876
bakanlk seimi srasnda zenci semenlere uygulanan iddet yntemlerine verilen ad " buldog, doz
bulgu

YT

bulgur
kaba tlm buday

[CepK 1935] vicdan; [Fel 194+] keif


[Kp xiv] burul/burun

< T bul-" bul~ Fa barul/burul

bulimi
[ xx/c]
~ ng boulimia ar yeme hastal <
EYun boulima "sr al", tatminsiz alk & EYun bos sr + EYun lims alk " biftek

blten
[ xx/b]
~ Fr bulletin ksa rapor, bildiri ~ t
bulletino [k.] < OLat bulla 1. yuvarlak ey, mhr mumuyla yaplan damga, 2. mhrl belge, ferman " boyler
* Franszca szck ilk kez Napoleon'un 1799 talya seferinden halk bilgilendirmek amacyla gnderilen bildiriler iin
kullanlmtr.
blu
[Ferecxv]
~ Ar bul [#blmsd.] ulama, varma <
Ar balaa erdi, ulat, vard, olgunlat, cinsel olgunluk yana erdi, (bilgi veya sz) yerine vard, (birini) etkiledi
bulut

[Uyviii+]bulta.a.

bulvar
[NKemal 1872] geni cadde
~ Fr boulevard 1.
istihkm, ehir suru, 2. 18. yy'dan itibaren yktrlan kent surlar yerine alan geni cadde ~ Alm bollwerk dikme
ktklerden yaplan koruma duvar, sur & EAlm bol ktk, tomruk [mod. bohle] (< HAvr *bhel-2 imek,
kabarmak, tomurmak ) + Alm werk i, yap (~ HAvr *werg- almak, i yapmak ) " balya, erg
* ng bulwark (istihkm) Almancadan alnmtr.
bumbar

[LO xix] mumbar/bumbar sucuk doldurduklar barsak


- Fa mbr kaln barsak, kaln barsaktan yaplan sucuk

bumerang
[ML xx/c]
yerlilerine zg helezoni kesimli ubuk ~ Avustral
buna[mak
T
buna- ok ihtiyarlamak
T *bu- skmak " bo-

~ ng boomerang Avustralya

[Uy viii+] muna- sknt duymak, kederlenmek, armak; [Men xvii]


< T bun/mun [Or viii] keder, sknt, dert, ztrap < T *bun- sklmak <

* Bunal- edilgen biimi eski anlamn korurken buna- fiili Trkiye Trkesinde zel anlam kazanmtr. nisyal b/m
dnm iin kar. ben2.
bunal[mak
ztrap " buna-

<T

[A xiv] bunal- can sklmak

< T bun [Or viii] keder, sknt,

bungalov
[MLxx/c]
~ ng bungalow hafif yazlk ev~
bangalo 1. Bengalli, 2. Bombay'de Bengal'li gmen iilerin kulbelerine verilen ad < z Bengal Hindistan'da bir lke
bnyan
[Menxvii]
yapm, boy pos, bnye < Ar bana yapt, bina etti" bina
bnye
[Men xvii] biny e/bnye
yap, strktr, zellikle bedenin yaps < Ar bana ina etti" bina
bur[mak
T
skmak " bo-

-Arbunyn[#bnymsd.]yap,
~ Ar bunyat [#bny msd.]

[Ka xi] bur-/br- bkmek, kvrmak, bzmek < T *bu-/*b-

* T bur-, burk-, bk-, bz- biimleri e anlaml olup, tm "skmak" anlamna gelen *bo-/*bu- kkyle alakaldr.
Kar. bobura

<T

[xiv] iaret zarf

<T bu iaret sfat" bu1,+re

buram
<T
gzel koku ifade eden bir sz
ttmek, buusu ykselmek < T bu buu, koku

< T bur-[viii+ Uy] kokmak,

bur
[Kut, A xi]
~ Ar burc 1. kule, hisar, 2. zodyak
zerindeki 12 yldz kmesinin her biri ~ Aram burg a.a. ~ EYun pyrgos kule, hisar ~ HAvr *bhrgh- yksek yer,
hisar < HAvr *bhergh- korumak
burak
T
vicia sativa, fi
burcu

[Uy viii+] burak bezelyegillerden yay eklinde tendrilleri olan bitki,


< T *bur()ak < T bur-" bur-

<T
[T S xvi xvi] burca burca gzel koku ifade eden bir sz
< T bur- kokmak, buhar ttmek < T bu buhar " buu

burgaz
pyrgos savunma kulesi, hisar, bur " bur

[Ev, Men xvii] purgaz/burguz

burhan

[ xiv]

~ Yun/EYun

~ Ar burhan [#brhn/#brh] kant, delil

burjuva
[ 188+]
~ Fr bourgeois ehirli, orta snf
mensubu < Fr bourg kale, surla evrili kent ~ Ger *burgs ~ HAvr *bhrgh- yksek yer, kale " bur
burk[mak
<T
< T bur- " bur-

[ xvi] burka-/bura- iddetle burmak, bkmek

* Pekitirici -k- ekiyle.


bro
[Bah 1924]
~ Fr bureau 1. st uha kapl yaz masas,
2. yazhane, ofis, zellikle devlet dairesi < EFr bure uha, kee ~ Lat burra kee, fra veya kadife gibi tyl yn
kuma
* kincil anlam 1690 dolaynda Fransa'da ortaya kmtr.
brokrasi
[Bah 1924]
~ Fr bureaucratie devlet memurlar
iktidar ^ Vincent de Gournay, Fr. iktisat (1712-59) & Fr bureau devlet dairesi + Fr -cratie iktidar " bro, +krasi
burs
[ xx/b]
~ Fr bourse 1. para kesesi, 2. bir rak veya
renciye hibe edilen para < OLat bursa para kesesi ~ EYun byrsa deri, kese
br[mek

[ xi] brn- rtnmek, sarnmak; [TS xiii xiii] bri-rtmek, sarmak

Mo br- (rtmek), brnek (rt) Trkeden alnt olmaldr.

brmck

burun/burnkoku " buu


buru[mak
bkmek " burbryan

[ xi] brnk kadn giysisi, rt


T

[Uyviii+]burn/buruna.a.

< T brn-"br<Tbr-kokmak, ttmek < T b buhar,

[ xi] *bur-/br- burumak, bzmek

< T bur-/br- burmak,

" biryan

bus etm.

~ Fa bs p, pck < Fa bsdan

pmek
buse

~ Fa bsa pck < Fa bsidan pmek

bra
~ Ar bur' [#br sf. f.] iyi haber, mjde ~ Aram
bssr 1. a.a., 2. ncil < Aram #bsr ilan etme, mjdeleme
bst
[Sabah 1907]
~Fr buste insan gvdesinin st ksmn
temsil eden heykel ~ t busto a.a. ~ Lat bustum 1. l yaklan yer, mezar, 2. len kiinin kllerinin konulduu
insan ba eklinde vazo
bstiyer
st ksm " bst
but

[ xx/c]

~ Fr bustier gslk < Fr buste gvdenin

[Uy viii+] bt bacak; [DK xv] bud

btan
[ xx/b]
~ Fr butane kimyasal bir bileik < Fr acide
butyrique btirik asit, bozulmu tereyanda bulunan bir asit < EYun boutyron tereya & EYun bos sr, inek (~
HAvr *gwou- a.a. ) + EYun tyros kaymak, lor veya peynir " biftek
bte
[KT xix] bdce
~ Fr budget gelir ve giderleri
gsteren izelge ~ ng budget 1. evrak veya para kesesi, zellikle ngiltere Hazine Bakannn yllk hazine hesabn
Parlamentoya sunarken kulland anta [esk.], 2. hkmet btesi, gelir-gider izelgesi ~ EFr bouget [k.] kese,
daarck, kn < Lat bulga torba, boha ~ HAvr *bhelgh- a.a.
butik
[ xx/b] kk dkkn
~ Fr boutique her eit dkkn,
maaza ~ OLat *apotica ~ EYun apotheke maaza, depo & EYun ap + EYun theke ambar, saklama yeri < EYun
tithemi, the- koymak " apo+, tez2
butlan
[Menxvii]
~ Ar buTln[#bTlmsd] geersiz
olma, yok hkmnde olma < Ar baTala geersiz kald, iptal edildi, yok hkmnde idi
buton
[ xx/b] kumanda dmesi
dme < EFr boter/bouter sokmak, kakmak ~ Ger *buttan
btn

[ xi] btn tam, bitmi

~ Fr bouton her eit

< T bt- bitmek " bit-

buut
[Menxvii]bucd
mesafe, boy < Ar bacuda uzak idi, uzaklat, uzad

~ Ar bucd[#bcdmsd.] uzaklk,

buyruk

by
T
sihir, by

[Or viii] bg sihirbaz, byc, bilgin, bilge ; [CodC xiii] b a.a.; [Arg, Men xvi] b

by[mek

byk

[Uy viii+] buyruk emir

< T buyur- " buyur-

[Uyviii+]bed-a.a.
[ viii] bedk a. a.

< T be5-" by-

buyur[mak

[O xi] buyur- emretmek

byte

YT

[CepK 1935] pertavsz

buz

bz

[ xx/b]

bz[mek

[Uy viii+] buz a. a.

<T

< T byt-" by-

< T bu5- [xi] donmak

~ Fr buse knk ~ Hol buyse


[Mh xiii] bz-

buza
T
sr yavrusu ) " boa

< T *b- burmak, skmak, bkmek " bo-

[Uyviii+]bozau/buzaua.a.

(=Mo bragu iki yanda

* ran dilleriyle paralellikler ilgi ekicidir. Kar. Fa buzak (kk erkek kei), buze (teke) < OFa bz (kei) < HAvr
*bhugo-s (eitli hayvanlarn erkei).
bzk

<T

[Kp xiv] makat

< T bzmek" bz-

buzuki
[ 196+]
~ Yun bouzoki Yunan meyhane
mziinde bir alg ~ T bozuk Trk mziinde balamadan byk dokuz telli saz < T boz-" bozbuzul

YT

[TDK 1944] dalarda oluan buz yn (Fr glacier karl) < T buz " buz

-ul ekinin ilevi ak deildir.

caba
[Kan xv] toprak sahibi olmayanlardan alnan bir tr vergi,
angarya; [Men xvii] karlksz verilen ey, bedava
~ Ar caba' [#cby] bir tr vergi < Ar caba [msd. cibyat]
vergi ald ~ Aram #gby tahsil etme, para alma, toplama
aba

YT

[CepK 1935] gayret

< T abalamak " abala-

* Dil Devrimi dneminde abalamak fiilinden yanl blnme yoluyla elde edilmi isimdir.
abala[mak
<T
[T S xv] abalamak ; [a xv] apalamak rpnmak, eller ve kollarla
girimek; [Ev xvii] abalaklanmak
< T apmak arpmak, rpmak " arp* Srekli ve zayf eylem belirten -ele- ekiyle.
cabbar
[DK xiv]
~ Ar cabbr [#cbr im.] kudret
sahibi, Allahn sfatlarndan biri < Ar cabara g kulland" cebir
abuk
[Ferec xv] bk
~ Fa buk/abuk hzl, evik (~?
T *apuk a. a. < T apmak arpmak, drt nala gitmek)" arp* Trke szcn Farsadan alnd muhakkaktr. Buna karlk Farsa biimin nihai olarak Trkeye dayand
da ileri srlmtr. Ancak bu halde 5. yy'dan itibaren kaydedilen EErm 'apuk (hzl, evik) biimini aklamak
zordur.
aaron
[LO xix]
~ Ven ciaciarn [t ciacchierone]
ok konuan kocakar < Ven ciaciarr [onom.] grlt yapmak, ok konumak

cack
peynire verilen bir ad

[Ev xvii] cac% yemee katlan bir ot; [ xix] Van'da otlu
~ Fa jj eitli yemeklik yabani otlara verilen ad, kendinden yetien her tr nebat

cadaloz
cad

[LO xix] cadya benzer kadn

< T cad"

* zellikle kadnlara ilikin olumsuz sfatlar yapan -(al)oz ekinin kayna ak deildir. Kar. kartaloz, paoz, akaloz,
yelloz, zrtapoz.
cadde
[Men xvii] ana yol
~ Ar cddat [#cdd2 fa. f.] 1. akarsu
yata, yar, hayvanlarn at patika, 2. yolun orta veya ana blm, ana yol < Ar cadda kesti " ciddi
cad
[A xiv] cadu
~ Fa cd a. a. ~ OFa cdg a. a. (= Ave
ytu- cad, byc = Sans yt byc, bir tr kt ruh, cin )
adr
[Ka, Mh, CodC, dr xi] atr; [DK xiv] adr
~
Fa/OFa dar/dur her tr rt, tente, glgelik, adr (= Sans httra emsiye, tente, glgelik < Sans hadati
rtmek) ~ HAvr *sked- rtmek
ca [kebab
Grc cali a. a.)

~ Erm ca demirden yaplm i, mil (=

a
Azerbaycan lehesi)

[CodC xiii] zaman; [Ev xvii] zaman (Dou Anadolu ve


~ Mo a zaman, devir, bir hkmdarn ynetim sresi

* Evliya elebi'ye gre 17. yy'da Dou Anadolu ve Azerbaycan'a zg bir szcktr.
aanoz
yenge ~?
a d a

[Men xvii] aanos


YT

ar[mak
T
haykrmak, nlemek " +kir-

[ Ce pK 1 93 5] m ua s r
[T S xiii] ar-

~ Yun tsagans bir tr

< T a " a
< T *a-/*aw- [xi] seslenmek, barmak,

* Kar. T aw/o (insan sesi, n, nida, grlt - xi-xviii). Onomatope zellikleri gsteren bu kk "1. insan sesi,
nida" ve "2. arpma sesi, su sesi, ta sesi, nal sesi, akrt" olmak zere iki ayr anlam alanna sahiptir. Kar. T
ala- (seslenmek, barmak - xi) ve ala-(akrdamak, krdamak - xiv). kinci anlam grubunun trevleri akmaddesi altnda gsterilmitir. Her iki biimin zayf derecesi -/r- eklindedir.
ala

[T S xv] aala badem kabuuyla yenen ham badem


- Fa aala ham meyve

ala[mak
<onom
arpma sesi, akrt" ak-

[T S xvi] (akarsu) kprerek akmak

< T ak/a [onom.]

alayan

<T

[TS xvi] alan ; [BK xviii] alaan

< T ala-" ala-

* -an mstakil bir ek midir, -rj < -n ekinin metatezi midir?


arm

YT

cahil
bilmedi" cehalet

[Fel 194+] tedai, association


[CodC xiii]

caiz
[A xiv]
usul, ilem), geki < Ar caza geti" cevaz

< T ar--mak" ar-

~ Ar chil [#chl fa.] bilmeyen < Ar cahila


~ Ar c'iz [#cwz fa.] geerli, geen (para,

ak[mak
T
[Uy viii+] ak- 'at' sesi karacak surette vurmak, akmakta akmak, ekile
vurmak, kazk akmak, ivi akmak
< T *a-/*aw-[onom.] arpma ve vurma sesi (ta sesi, nal sesi, akarsu
sesi, akrt) karmak
* ak- kk pekitirme ve sertlik bildiren -k- ekiyle tretilmitir. ak-, al-, ap-/arp-, at-kklerinin her biri "at
sesi karmak, arpmak, vurmak" anlamna gelir ve paralel anlam genilemelerine sahiptir. Hepsinin - sesi etkisiyle
sesli incelmesine uram varyant biimleri (ek-, el-, ep-, et-) ve -- sesiyle oluturulmu zayf derecesi (-/k-,
l-, p-, t-/it-) mevcuttur.
caka

[LG188+] kurum, gsteri (argo)

~ ?

akal
[Kp xiv] aal/aal/akal; [KGunya xiv] akal
Fa/OFa al kpekgillerden yrtc bir hayvan (= Sans srigla/srikla a.a.)

* Avrupa dillerine Trke veya Farsadan gemitir. Kar. ng jackal, Fr chacal. (a.a.).
aker
ak

[Mercimek xv]
<T

~ Fa akar kul, bende, hizmetkr

[LO xix] ak alp kapatlabilen bak

T ak-" ak-

* Kar. Mo ak?u (a.a.), a akan (balta). Alnt yn ak deildir. Fa aqu, Hind aku (a.a.) Trke veya
Moolcadan alnmtr.
akl

<onom
[ xvi] al kk ta paras; [Men xvii] akl ta < T al/akl [onom.]
akrt ve krt sesi " ak-

akr
T
[Ka xi] akr alaca veya gri-mavi gz rengi; [Ka xi] ar doana benzer yrtc ku;
[Kp, TS xiv] akr her iki anlamda
" ak* Kar. Ar zurraq (akr doan) = azraq (mavi). Szcn nihai anlam "alk, alaca" olmaldr. Mo
our (alaca, benekli) Trkeden alnt olmaldr.
akrkeyf
kark renkli + T keyif" akr, keyif

[LO 187+] biraz sarho

& T akr alaca,

akmak
" ak-

[ xi] akmak aklnca kvlcm karan ta

< T *ak-nak < T ak-n-

akra
[Hrr1999]
~Sansakr1.tekerlek, ark, mleki
ark, 2. devre, dng, 3. insan bedenindeki 6 mistik halkadan her biri ~ HAvr *kwekw^lo-s tekerlek " ark
akr
[TS xv] r/ir baldrdan balanan erkek alvar; [Ali xvi]
akr ; [LO xix] aqr/aqur
~?
* Fa aqur muhtemelen Trkeden alntdr.
al[mak
T
[Uy viii+] al- arpmak, vurmak, kakmak, ayakla vurmak, bak vurmak, amur
veya boya vurmak, alacal hale getirmek; [T S xiv, Kp xiv] saz almak; [DK xiv] talan etmek, yamalamak,
drtnala gitmek
< T *a-/*aw-[onom.] arpma ve vurma sesi karmak, aklamak, akrdamak " ak* "Saz almak" anlam Fa zadan (1. vurmak, kakmak, 2. saz almak) evirisi olmaldr. Ayrca kar. Ar mid?rab
(alg, mzrap) < d?arb (vurma).
alak
[Kp xiv]
~ Fa lk eline ayana abuk, atik, evik
- T alk [Kp xiv] a. a. < T al- vurmak, drt nala gitmek " al* Trkede her zaman Farsadan alnt olarak algland ve o ekilde kullanld halde, Farsa biimin Trke
kkenli olduu aktr.
alg

<T

[Kan xvi] alu her eit mzik aleti

< T al- saz vurmak " al-

* Kar. Krg al (trpan), al (ot bien kimse) < al- (vurmak, kesmek).
al
<T
hale getirmek " al-

[TS xiv] alu bodur yaban bitkisi

< T al- kesmek, bak vurmak, alacal

* Kar. a alaan (a.a.) Ayrca al rp, elik2 (kesik dal paras).


alk
<T
[Zat xvi] arpk, kesik, yaral; [Men xvii] yznde ban izi olan
arpmak, bak vurmak, alacal hale getirmek " alalm
calip
celp

<T

< T al-

[DK, TS xv] 1. vuru, darbe, 2. endam, gsteri, boy pos < T al- vurmak " al[Men xvii]

~ Ar clib [#clb fa.] celbeden, aran"

al[mak
T
[Ka xi] al- 1. vurumak, arpmak, tokumak, gremek, 2. bir eyin
atlaklar veya ek yerleri almak; [T S xv] gayret etmek, abalamak < T al- vurmak, arpmak " al-

* Modern kullanm "arpmak, kavga etmek" anlamndan tremitir.


alka[mak
<T
[T S xv] alka- sarsmak, itip kakmak; [T S xv] alkan-srayp oynayarak yrmek,
deli gibi teye beriye hareket etmek
< T alk [T S xv-xviii] ok srayan, haar, deli gibi oynak < T alvurmak, arpmak " alalpara
[LO ] ar pre/alpara kastanyet
1. drt para, 2. drt paral kek zili, kastanyet" ehar, pare
am

T?

[Kp xiv] am aac; [a xv+] am aa

~ Fa ar para
~? T *m

* Trkenin sadece Ouz ve Kpak kollarna zg bir kelime olmas dndrcdr. Ancak Ar amc (mum,
balmumu) szcyle birletirilmesi mmkn deildir.
am

T?

[Kp xiv] am aac; [a xv+] am aa

~? T *m

* Trkenin sadece Ouz ve Kpak kollarna zg bir kelime olmas dndrcdr. Ancak Ar amc (mum,
balmumu) szcyle birletirilmesi mmkn deildir.
cam
[Yus xiv] kadeh, bardak, kse; [Men xvii] cam
Fa/OFa cam bardak, kadeh, srahi (= Ave yama- a. a.)

* zgn anlam "kadeh, bardak" iken 17. yy'dan sonra Trke sra szcnn yerini almtr. Kar. SIRA,
E.
amar
[Arg xvi] 1. giysi ykayc, 2. ykanmak zere ayrlm
giysiler
~ Fa cama y giysi ykayan, amarc & Fa cama giysi + Fa y/r ykayan (< Fa ustan,
y- ykamak ) " camekn
cambaz
hilebaz, akrobat

[Kan xv] canl hayvan tccar; [Tuh, Ne, Arg xv]


~ Fa cnbz canl hayvan ticareti yapan " can, +baz

camekn
[Mercimek xv] hamamda giysi karlan yer; [Men xvii]
cameken/camekn a.a.; [KT 1876] camla evrili veya rtl yer
~ Fa cmakan soyunma yeri, giysilik & Fa
cama giysi + Fa kandan karmak, soymak, soyunmak
* Gncel anlam cam kelimesinin etkisiyle sonradan tremitir.
cami
[rad, KGunya xiv]
toplayan, bir araya getiren, 2. cuma mescidi" cem
camia
[ xx/a] toplum, topluluk
insanlar bir araya getiren ey veya olay " cem

~ Ar cmic [#cmc fa.] 1. cem eden,


~ Ar cmicat^ [#cmc fa. f.]

* Osmanl Trkesinde camie szcnn diil biimi olarak kullanlm, fakat 20. yy'a dek ayr ad olarak
deerlendirilmemi ve szlklerde yer verilmemitir.
camz/camus
[Env xv] camu; [M xvi] camuz
~ Ar
cms/cm manda, su sr = Aram gam a.a. ~ OFa gw me a.a. < OFa gv inek, sr ~ HAvr *gwou- a.a. "
biftek

* Anadolu azlarndaki kome/kom biimi Erm kome < OFa gawme'ten alnmtr. Bak. M A N D A .
amur
<T
kmek, oturmak " kan

[Kp xiv] amur a. a.

T *omur dibe ken ey, tortu < T */*o-

[Uy viii+] an 1. yksek rezonansl darbe sesi, 2. an, ngrak

can
[Kut xi] ; [passim xiv]
~ Fa/OFa can hayat (=
Sogd cwn/jwn a.a. = EFa civa-/cwa- yaamak = Ave cyiti/cviti a.a.) ~ HAvr *gweis- a.a.
* HAvr *gwi-o- biiminden EYun zio (yaamak), zoe (yaam), HAvr *gwi-g- biiminden ng quick (canl), Lat
vigere, vigor (canl ve gl olmak), HAvr gw-wo- biiminden Sans cva-, Lat vvus (canl), HAvr gwl-wotbiiminden Sans cvita-, Lat vta (hayat), HAvr gwi-wot- biiminden EYun bos, Gael beatha (can, hayat).
canan
canavar
zellikle yabani hayvan, domuz

[Yus xiv]

~ Fa cnn [o.] canlar, iirde "sevgili"

[CodC xiii] ; [Men xvii] canver vulg. canavar hayvan,


~ Fa cnwar canl yaratk, her eit hayvan " can, +aver

canfes

[KT xix] ince, parlak ve yanar dner renkli ipekli kuma


- Fa can fz cana can katan, ferahlk veren & Fa can + Fa fiz/fizy artran, byten, fazla, ok (<
Fa fuzdan, fz- artrmak, oaltmak )
* Ar cunfs (uval bezi, ul) ile ilikisi kurulamaz.
cangl
[ xx/b]
orak yer, ekime elverili olmayan arazi

~ ng jungle tropik orman ~ Sans cangala l,

canhra
[Ne xv]
~ Fa can %ir ac veren, i
trmalayan & Fa can + Fa %im trmalayan, yaralayan (< Fa %imldan trmalamak)" can
cani
iledi" cinayet

~ Ar canin [#cny fa.] su ileyen < Ar canl su

* Arapada ender kullanlan bir biim olup Osmanlca szlklerde 19. yy sonuna dek rastlanmaz.
canip
Ar canb yan
cansiperane
can can + Fa sipar siper " can, siper

[Kp xiv]

~ Ar cnib [#cnb1 fa.] yan, kenar, yaka =

[KT xix] cann siper ederek, fedakrca

& Fa

anta
xvii] anta a.a.
+dan1

[dH xiv] camedan giysi veya eya konulan anta, heybe; [Ev
~ Fa camadan giysi antas, genel anlamda kese veya heybe < Fa cama giysi" camekn,

* md > t deiimi doaldr, ancak final -n sesinin kayb aklanmaya muhtatr.


ap

[Bia xix] boru ls, tfek ve mermi ls, hacim ls


- Erm 'ap' [v] l

apa

[PiriR xvi] bir bahvan aleti; [Redh 1890] iki dili gemi demiri
- t zappa bahvan aleti, bel

apaul
psk, pejmrde + T ul" ul

[LO xix] pasakl, klksz

&? Fa apan eski

apak
T
[ xi] alpak/alpan kir, pislik, zellikle gz pislii; [Kp xiv] apak a. a.
T *alp-/ap- almak, arpmak, alacal hale getirmek " arpapari
[LO 1876] ok ineli olta
Ven ciapr [t chiappare] tutmak, balk tutmak

<

~? Ven *ciaparn olta <

* Venedike etimoloji Kahane&Tietze tarafndan nerilmitir. 19. yy sonlarndan nce kaydedilmemi olan
szcn Venedikeye dayandrlmas problemlidir.
apkn
<T
[CodC xiii] apkun akn, talan, apul; [TS xv] talan eden, apulcu
ap- arpmak, talan etmek, drt nala at srmek " arp-

< T

* Kar. yal apkn (hrszlk eden bir tr ku).


apra[mak
[TS xvi] karmak hale gelmek
solsa, yalpa, yalpalama, tutarszlk " apraz

< Fa aprst

apraz
[drH xiv] atma, zt ynlerde olma; [Men xvii] bir tr
dme
~ Fa ap rast "sol-sa", 1. yalpa, yalpalama, 2. diyagonal & Fa ap aykr, sol (< Fa
apdan dnmek, savulmak, sapmak) + Fa rast dz, sa " eper, rast
EKKENLLER:
Fa ap : apra-, apraz
apul
<T
[a xv] apawul yama, akn, saldr; [TS xvii] apul a.a. (Tatarca)
*apaul < T ap- arpmak, talan etmek " arp-

< T

* -aul/-awul eki aatay Trkesinde ve Moolcada grlr.


aput
T
[Ka xi] aput birbirine dikili paralardan oluan d giysi; [TS xvii] apt eski bez,
paavra; [Men xvii] ept eski pamuk < T ap- alacal hale getirmek? dokumak? " arpAyn anlamda apan/apan (a xv+).

car, carl
onom
[TS xiv] car etmek/car urmak ses, grlt, nara ; [TS xiv] carlda- barmak;
[LO ] car car yaygara ve gevezelik sesi
< T ar/arjr grltl konuma veya tme sesi < T *-/
a- seslenmek, grlt etmek " ar* Kar. bar bar barmak, car car armak. nisyal - sesinin tmllemesi -n- veya -n-etkisini dndrr.
ar1

[A xiv] drt

~ Fa r/ahr drt" ehar

ar2
[Ev xvii] Rus hkmdar
~ Rus tsar imparator,
kayzer, Rus hkmdar 4. van'n 1547'de benimsedii nvan ~ Lat caesar imparatorluk sfatlarndan biri"
kayser
caraskal
+
[Katip xvii] (cilm-i) cerr'l-esql; [LO, KT xix] cerr-i esql makaralar
yardmyla yk kaldrma ilmi, mekanik ; [ xx] caraskal mekanik yk asansr
& Ar carr [#crr msd.] ekme + Ar a6ql [o.] yk, ykler (< Ar 6iql yk ) " cer, sklet
arur etm.
ardak

ikil

[Ka xi] abur cubur, kontrolsz ve oburca yemek iin kullanlan bir deyim

[DK xiv] arTak ; [Men ] arTak vulg. ardak


- Fa ar Tq "drt kemer", drt kemer veya drt ayak stnde duran at, divanhane " ehar, tak1

are
r- yntem, usul, are )

[Kut, A xi]

cari
sregiden " cereyan

[Kp xiv]

arie
ar2

[AResmi1757]

~ Fa ra/r a. a. ~ OFa rag (= Ave


~ Ar crin [#cry fa.] cereyan eden, akan,
& Rus tsar + Srp-itsa diil eki"

* Srp kralitsa modeline gre retilmi Trke bir trevdir. Kar. imparatorie. ark

[Uy viii+] aruk Trklere zg kaba ayakkab


cariye
[DK, Gl xiv]
hizmeti, dii kle < Ar cara akt, kotu " cereyan

~ Ar criyat [#cry fa. f.] 1. gen kz, 2.

ark
[A, Yus xiv] ar%
~ Fa/OFa ar% 1. tekerlek, ark, 2.
dng, devir (= Ave a%ra- a.a. = Sans akr a.a.) ~ HAvr *kwekw^lo-s tekerlek < HAvr *kwel-1 ekseni
etrafnda dnmek, yuvarlanmak
* Ayn kkten E Yun kyklos (tekerlek), kylindo (dnmek, yuvarlanmak).
arliston
[Cumh 1928] bir dans; [ML 1969] bir tr biber
- ng charleston 1. 1923'te James P. Johnson'n bir bestesiyle ne kavuan dans tr,

2. ABD Tarm Bakanl Tarmsal Aratrma Servisince gelitirilmi bir sivri biber cinsi < z Charleston ABD Gney
Carolina eyaletinde bir kent
armh
ehar, mh

[T S, Ferec xv]

arnaar
[Tz xv]
yaramasn & Fa r2 are + Fa nr are deil" are, na+

~ Fa ar mx drt ivi, ha "


~ Fa ar nr ie yarasn

arp[mak T [Ka xi] ap-; [CodC, DK xiii] ap- seirtmek, at hzl srmek, komak, akn
etmek, talan etmek; [DK xv] arp- kam vurmak, kl vurmak, talan etmek, yamalamak
< T *alp- arpmak,
vurmak, kl vurmak < T al- a. a. " ak* levi tam olarak anlalamayan bir -p- ekiyle al- kknden tredii anlalyor. Kar. apak. Anlamlarn tm
"vurmak, almak, ak/akr sesi karmak" kavramna dayanr.
arp

YT

[Geom 193+]

< T arp-" arp-

* Atatrk tarafndan bulunan kelimelerdendir. Zarb < Ar #Drb (aritmetikte arpma ilemi) szcnden esinlendii
anlalmaktadr.
araf

[CodC xiii] arav ; [Arg xvi] reb, vulg. ref/raf


- Fa darab gece rts & Fa dar rt + Fa ab gece " adr, ebboy

aramba
[CodC xiii] ehar embe
~ Fa r anba
haftann drdnc gn & Fa r drt + Fa anba/anbih hafta (~ Aram abbst/abbeh 1. Cumartesi, 2. hafta ~ br
abbt dinlenme gn, Cumartesi < br #bt dinme, ara verme, dinlenme ) " ehar
* Yedi gnlk hafta dzeni M 6. yy'dan itibaren brani toplumundan, ortak Arami kltr araclyla Ortadou
ve ran'a yaylmtr.
ar
[Gl xiv] ars
~ Fa r s drtgen, drtyol, pazar
yeri & Fa r drt + Fa s taraf, yan, yn, yol (~ OFa sg a.a. ) " ehar
cart
onom
[TDK 1955] yrtma sesi, yellenme sesi, ani eylem sesi; [TDK 1955] cart curt etmek
korkutmak amacyla yksek perdeden konumak; [ xx/c] frapan, gze batan (renk)
< car " car
arter
[ 198+]
~ ng charter 1. ruhsat, ferman, berat, 2.
gemi veya uak kiralama szlemesi ~ OLat chartula [k.] "ktk", ferman, ruhsat < Lat charta kt" kart2
at

[ xi] aut yalanc, iki yzl, casus

casus
[KpGul, DK xiv]
~ Ar css [#css] izci, ordunun
nnden giderek bilgi toplayan kimse, istihbarat eleman < Ar cassa [msd. cass/macassat] yoklad, el yordamyla arad
(= Aram #g elleme, elle yoklama, aratrma, inceleme )

at, atr
onom
[TS xiv-xvii] atld/atlt silah arptrma sesi, atlama sesi; [Men ] at at
dilerin birbirine arpma sesi; [LO ] darbe sesi, dayak sesi, ahap atrts < " akat pat/atra patra
anlatan deyim
~ Bul etr pet drt be
at[mak
birletirmek
atal

[LO xix] atra patra bir dili ok az bilmeyi

T
[Ka xi] at- arpmak, vurmak; [O xi] katmak, dikmek, apraz olarak
< T *a-/*aw- [onom.] arpma ve vurma sesi karmak " ak-

<T

[Tuhf xiv] iki veya daha ok dili tarm aleti

< T at-" at-

* Dil Devriminden nce Trke kklerden -el ekiyle yapld izlenimini veren iki kelimeden biridir. Kar. topal.
atana
at

[LO xix] Tuna nehrine zg kk buharl nehir teknesi


< z atana Tuna nehri zerinde bir kasaba, bugn Romanya'da Cetate
<T

[Men xvii] evin ats

< T at-" at-

* "Birbiriyle a oluturacak ekilde atlm derler" anlamnda olup dz dam iin kullanlmaz.
atla[mak
T
[Ka xi] atla- aklamak, el arpma sesi karmak; [Ferec xv] yzeyi yarlmak
< at arpma veya atlama sesi " at
avdar
[Men xvii] avdar
~ Fa cawdar arpa ve
buday tarlasnda parazit olarak yetien bir tahl, avdar Fa caw arpa, genelde tahl, hububat (= Ave yava- a.a. = Sans
yavah a.a.) ~ HAvr *yewos a.a.
cavlak
" plak
avlan
alayan

<onom

[LO xix] plak, dazlak; [LG 188+] cavlak ekmek lmek (argo)

<T
[TS xvi] alan alayan, akarsu, elale; [BK 1799] alaan ; [LO xix]
< T ala-" ala-

* Halk azlarna zg bir biim iken Dil Devrimi dneminde yaz diline ithal edilmitir.
avu
T
[Or viii] awu bir tr grevli; [Ka xi] savata saflar gzetip kargaay nleyen grevli;
[Kp xiv] padiah nnde yksek sesle baran grevli, mnadi < T *a-/*aw- seslenmek, barmak, haykrmak "
ar* zgn anlamnn barmakla ilgili bir grev olduu aktr. cay[mak

T?

[DK xv] ay- dnmek, vaz gemek


* Fiilin basit biimi 15. yy'dan nce kaydedilmemi ise de kar. ET antur- (caydrmak - Ka xi) < *aw(u)n-tur-.
Ayrca Kp awrunmak (evirilmek - xv).

ay1
[Damadzade 1731]
~? Fa ay 1. yapraklarndan iecek
yaplan bir bitki, camellia sinensis, 2. bu bitkiden yaplan iecek (= Rus ay a.a.) ~ in a' a.a.
* in kkenli olan bitki 17. yy ortalarna doru Bat Avrupa ve Rusya'da tannd. Asya ve Dou Avrupa dillerinde
Gwangdong lehesinden alnan a' biimi yaygnken, Bat Avrupa dillerinde ayn szcn Xiamen lehesinden
Portekizce vastasyla alnan t biimi benimsenmitir. Trke szcn Farsadan m, Rusadan m alnd ak
deildir. Trke szck ilk kez Damadzade Ahmed Efendinin 1731 tarihli ay Risalesinde yaygn kullanm buldu.
a y2

T ?

[D Kx v] d er e; [ a xv +] a .a .

aydanlk
Fa -dan " ay1, +dan1
cayr
ayr

[Tz 1899] aydan ay piirme kab

onom
T?

[ARasim 1897-99] cayr cayr yanma sesi

& T ay +

"caz2

[Kp xiv] ayr imen otlak; [DK xv] ayr ; [a xv+] ayr T

aylak
<T
[Tuhf xiv] arlak ; [Men xvii] aylak bir tr yrtc ku, milvus milvus; [ xix]
bararak haber gtren bir tr haberci, tellal; [TDK 1974] toy, tecrbesiz
< T *awlak bargan < T awlabarmak, ses etmek < T aw ses, bar, lk " ar* Szcn iki orijinal anlam "baran" fikrine dayanr. nc anlam, acemi aylak ("tecrbesiz tellal")
deyiminden krasis yoluyla tremitir.
caz1
[passim 1921]
azlarnda "grltl elence", amata, 2. bir tr mzik

~ ng jazz 1. Gney ABD zenci

* ngilizce szcn kkeni belirsizdir; 1910 dolaynda kullanma girmitir. Caz mzii Fransa'da 1918'den
balayarak popler olmu, 1920-21'de stanbul'da duyulmutur.
caz2, cazr

onom

yanma veya atete kzarma sesi, atee deen su sesi

cazbant
[Bah 1924] bir nevi Amerikan orkestras
jazzband & ng jazz + ng band grup, takm " caz1, bando

~ ng

cazgr
<onom
[Tz 1944] greecek pehlivanlar yksek sesle tantan kii
T
*cazr-/cazrda- barp armak, grlt etmek < T caz/cazr [onom.] barma sesi" caz2, +kir* Edirne halk azndan 20. yy ortalarnda genel kullanma gemitir.
cazibe
eken " cazip

[Men xvii] ekim gc, ekicilik

< Ar c5ib

* sm-i failden -e ekiyle masdar tretilmesi Trkeye zgdr.


cazip
[Ferec xv]
ekici < Ar caSaba kendine doru ekti" cezb
cebeci
cephaneci er

~ Ar c5ib [#c5b fa.] cezbeden, eken,

[Kad xiv] cebe silah, cephane; [Kan xvi] cebeci


< Mo cebe silah, zellikle ok veya mzrak

cebel
[Kp xiv]
snr = Fen gbl snr, tara, uzak lke )

~ Ar cabal [#cbl msd.] da (= br gsbl

cebelle[mek
[Men xvii] cedel tartma, ekime; [HE Advar 192+]
cedellemek ; [TDK 1955] becellemek ; [ML 1969] cedellemek hlk. cebellemek
< Ar cadal [#cdl msd.] tartma, ekime, niza; mantkta diyalektik < Ar cadala burdu, bkt, ekiti" cidal
cebellezi
cep " cep

[TDK 1955] cebine atma, alma (argo)

* -ellezi ekinin yaps ak deildir.


ceberrut
[Men xvii] ceberut Tanrnn her eyden stn olan gc;
[KT ] ceberut kibir, azamet taslama (Allaha mahsus olup insana yakmad in ibad hakknda ancak zem maksadiyle
kullanlr); [TDK 1955] ceberut merhametsiz, zorba (sfat)
- Ar cabart azamet, celal, olaanst byk g ~ Aram gebsrt g, iktidar, zellikle tanrnn
gc < Aram #gbr kabarma, g gsterme " cebir
* Sfat olarak kullanm 20. yy'da tremitir. Jeminasyon da yakn dnemin rn olmaldr.
cebir/cebr[Kut xi] cebr zor, iddet
~ Ar cabr [#cbr
msd.] 1. krk kemii kaynatrma, 2. sentez, matematikte cebir, 3. g, zor, iddet < Ar cabara 1. birletirdi,
kaynatrd, 2. g kulland (= Aram #gbr stesinden gelme, ime, kabarma, kahramanlk ve cesaret gsterme )
* Matematikteki anlam "krk kemii btnleme" anlamndan tretilmi olup 9. yy Arap matematikisi bn Musa
el-Hwarizrm'nin Kitbu'1-cabr wa'l-muqbala adl eserinden alnmtr. Arapa kkn iki anlam grubu arasndaki
iliki ak deildir. Fr algbre, ng algebra (matematikte cebir) biimleri Arapadan alnmtr.
cedit
[KpGul xiv] cedid yeni
~ Ar cadd [#cdd2 sf.] 1.
kesik, taze kesilmi (kuma veya meyve), 2. yeni < Ar cadda kesti, keskin idi, canl ve gayretli idi" ciddi
cefa
zahmet < Ar caf krc davrand
cefake
eken " cefa, ke1

[Kut, A xi]

~ Ar caf' [#cfw msd.] kabalk, zorluk,

[LO ] eziyet eken

& Ar caf' eziyet + Fa ka

cehalet
[Ali xvi]
habersiz olma < Ar cahila [msd. cahl/cahlat] bilmez idi

~ Ar cahalat [#chl msd.] bilmeme,

ehar/ar1
[Ferec xv] ar
athvar- a.a. = Sans atr a.a.) ~ HAvr *kwetwer a.a.

~ Fa/OFa ahr/r drt (= Ave

* Ayn kkten Lat quatr-, E Yun tetr-, Slav atr- (drt). Ayrca Lat quartus (drtte bir), quadraginta (krk).
cehennem
[Kut xi]
~ Ar cahannam Kuran'a gre
kyamette gnahkrlarn gidecei yer, cehennem ~ br ge hinnm Gzya Vadisi, Kuds yaknnda bir yer <
br hinnm gzya, at
* Hinnom vadisinde kurulan Moloh tapna M 8. yy'da kral Hosea tarafndan ykldktan sonra buras lanetli
saylm ve Kuds kentinin pl olarak kullanlmtr.
cehl
Ar cahala bilmez idi" cehalet

[A xiv]

~ Ar cahl [#chl msd.] bilmeme, cehalet <

ehre
[KpGul xiv] ihre
~ Fa ihra insan yz ~ OFa ihrag
bir eyin doas veya z, grnt, idea (= Ave cithra- grnme, belirme, bir eyin gzle grnen yz, suret =
Sans itr resim, suret )
ek
[LO xix]
~ ng cheque/check nc ahslara
devredilebilen deme emri ~ EFr ()chec a.a. ~ OLat scaccus a.a. ~ Ar Sakk a.a. ~ OFa akk a.a.
* ran'da Part ve Sasani hanedanlar dneminde (1.-7. yy) devlet hazinesi adna yazl deme emirlerine verilen ad
iken 8. yy'da Abbasi maliyesinde ayn anlamda kullanlm ve en ge 12. yy'da Bat dillerinde kullanma girmitir.
ek[mek
T
[Ka xi] ek- ip ekmek, izgi ekmek, kan ekmek; [passim. xiv] tartmak,
katlanmak, tahamml etmek
* "ekmek" ve "tartmak" kavramlar arasndaki iliki iin kar. Lat pendere (ekmek, asmak, tartmak), pondus (tart).
EKKENLLER:
T ek- : ek-, eki, ekimser, ekin-, ekince, ekingen, ektiri
ekap
[ xx/c]
~ ng check-up kontrol, batan aa gzden
geirme & ng to check 1. satranta ah hamlesi [xiv], 2. denetlemek, kontrol etmek [xvi] (~ EFr ()chec satranta ah,
satran oynu ~ Fa ah hkmdar ) + ng up aadan yukarya hareket bildiren edat" ah1, hip(o)+1
ceket
[AMithat1877]jaket
~Frjaquette[k.] Avrupai
cepken < Fr jaque 1. kyl, 2. dize kadar inen kyl giysisi < z Jacques bir erkek ad < Jacobus a.a. "jokey
eki

<T

[Arg xvi] bir tart ls

< T ek- tartmak " ek-

eki

[O xi] ekk a.a.; [Kp xiv] ek

< T *ak < T ak-" ak-

* Ara isimleri yapan -i ekiyle. - sesinin etkisiyle nl incelmesi tipiktir: kar. al-/el-, alm/elme.
ekimser
YT
yapmak < T ek-" ek-

[TDK 1955] mstenkif

< T ekimse- [YT 195+] eker gibi

* Anlamca ekin- fiilini andrr.


ekin[mek
etmek

<T
[T S xv] ; [LL xviii] arzulamak, ii ekmek; [KT xix] itinap ve ihtiraz
< T ek-" ek-

ekince

YT

ekingen

YT

[CepK 1935] mahzur, ihtiraz kayd


[CepK 1935] muhteriz

< T ekinmek " ekin-

< T ekinmek" ekin-

ekirdek
T
[Ka xi] ekirtk her trl kabuklu yemi ve meyve ekirdei; [Kp
xiv] ekirdek/ekrdek
< T akrda-/akrda-/*ekirde-trdamak, akrdamak < T ak/akr
[onom.] vurma ve krma sesi " akekirge
T
[O xi] ekrge a.a.; [a xv+] egrtge
akrdamak, carldamak < T ak/akr [onom.] akrdama sesi" ak-

< T *ekr(t)-

* Esasen yeil ekirge veya crcr bceinin ad olmaldr. Kar. ng cricket (yeil ekirge) < crick (crcr sesi).
ektiri
<T
[T S xv] ekdir ; [PiriR xvi] ekdrr gemi krekle yrtlen gemi
< T (krek) ekmek " ekekl
el[mek

" akul
<T
al-

[TS* xv] ; [Men xvii] vurmak, zellikle ayakla vurmak = T al- vurmak "

* almak fiilinin varyant biimidir. nisyal - etkisiyle nl incelmesi tipiktir.


celadet
[Ali xvi]
diren < Ar caluda direndi, salam idi < Ar cild " cilt

~ Ar caldat [#cld msd.] sabr,

celal
[KpGul xiv] byklk, azamet, ycelik; [KT xix] celalli abuk
kzan, sert tabiatl; [TDK 1955] celallenmek fkelenmek; [TDK 1983] celal fke, kzgnlk
- Ar call [#cll msd.] ihtiam, azamet, ululuk, ycelik < Ar calla ok byk ve yce idi

* Halen yaygn olan "fke, kzgnlk" anlam muhtemelen stiklal Mar'ndaki "...bu ne hiddet bu celal" deyiminin
yanl yorumundan kaynaklanmaktadr.
elebi

[TS xiv] sahip, efendi, usta; [TS xvii] kibar, terbiyeli kimse
< T eleb/alap [passim. xiii] yce kii, tanr ~? Aram Slab/Slb 1. ha, 2. (mecazen) rab, sa "

salip
* Sryanice telaffuz 'tslab' eklinde olup fonetik adan Trke eleb ile uyumludur. Szcn 11. yy'dan nce
Nasturi din adamlar yoluyla Orta Asya'ya yaylm olmas muhtemeldir.
elenk
[Men xvii] elenk/elek demir kova; [LO ] eleng metalden
yaplan atma sorgu (demir iskelet zerine mcevher veya yapraklardan oluan ta)
=? Fa eln demirden yaplan her trl alet ve edevat Fa iling/iring [onom.] demirin demire arpma sesi
* T almak/elmek (demir dvmek) fiilinden tremi, ya da Trke kkenli olup Farsa zerinden gerialntlanm olmas mmkndr.
celep
[Kp xiv]
~ Ar callb [#clb im.] mal getiren, ithal
eden, tedariki < Ar calaba ard, mal getirdi" celp
elik 1

<T

[Arg xvi] dvlm demir, ferforje

< T al-/el-dvmek, vurmak " al-

elik2
<T
[Kp xiv] 1. kesilmi dal, ubuk, 2. ubuklarla oynanan bir ocuk oyunu
al-/el- kesmek, (bak) vurmak " al-

< T

* Fa alk/alik (a.a.) Trkeden alnt olmaldr.


elim[siz

<T

[LO xix] elim alm, gsteri, endam, boy pos = T alm " alm

* nisyal - etkisiyle sesli incelmesi grlr.


cellat
[Kp, DK, Gl xiv] cellad
~ Ar calld [#cld im.]
krbalayc [esk.], ikence ve idam grevlisi < Ar calada suya veya deriye vuru sesi kard, krbalad, tokatlad"
cilt
ello
[ xx/b]
~ ng cello ~ t violoncello [k.] violone'nin
k olan bir alg < t violone viola'nn by olan bir alg" viyola
celp
Ar calaba ard, getirdi
celse
oturum
eltik

[Ali xvi] celb

~ Ar calb [#clb msd.] arma, getirme <

[Ali xvi] oturma, mola verme; [ xx/a] (meclis veya toplantda)


~ Ar calsat [#cls msd.] oturma < Ar calasa oturdu " clus
[Kan xv] eltk

~ Fa altk/altk pirin bitkisi

cem
[Kutxi]
~ Ar camc[#cmcmsd.]1. toplama,
aritmetikte toplam, 2. toplanma, topluluk < Ar camaca toplad, bir araya getirdi
* Ar #cmm, #cmc, #cmhr kkleri "toplama, bir araya getirme" anlamn tar. Erkek ad olan Cem Farsa olup bununla
ilgili deildir.
cemaat
topluluk, toplant" cem

[Kut xi]

cemal
[Kut, DKxi]
camala [msd. caml ] tam ve eksiksiz olma

~ Ar camcat^ [#cmc msd.]


~ Ar caml[#cml msd.] gzellik < Ar

cemaziylevvel
[ xiv] ay ad; [KT ] cemaziylevvel evveliyat,
gemi
~ Ar cumd'u-al-awwal slami aylarn beincisi" el3, evvel
* -z- ile telaffuzu Farsa etkisi gsterir.
embalo
[LO xix]
~ t (clavi)cembalo klavyeli bir
alg, klavsen ~ Lat cymbalum metal tepsi eklinde vurmal bir alg ~ EYun kymbalon a.a. < EYun kymbe kse,
tekne, kazan
ember
[Yus xiv] ; [DK xv] sark eklinde kadn barts; [Men
xvii] kasnak, flar bir arada tutan metal halka
~ Fa/OFa anbar kuak, halka, kasnak = Fa apar a. a. "
eper
emen
[LO xix] pastrma yapmnda kullanlan ot
Erm 'aman/'amun kimyona benzer bir bahar, Karaman kimyonu, carum carvi [v] (~ OFa *aman ) = Akad kamunu
kimyon " kimyon
* Ermenice kelime 5. yy'dan itibaren kaydedilmitir. k > dnm Orta Farsada tipiktir. Farsa "ayr" anlamna
gelen aman ile birletirilmesi yanltr.
cemiyet
[#cmc msd.] toplama, toplant" cem

[A, KpGul xiv] toplum

~ Ar camciyyat^

* 20. yy balarndan itibaren Fr socit karl olarak kullanlmtr.


emkir[mek
[MMakal 1954] kesik kesik havlamak; [FBaykurt 1971]
hrlamak, drlamak, fkeli cevap vermek
< " +kir* Yerel bir azdan 20. yy ikinci yarsnda yaz diline gemitir.
cemre
[Kp xiv]
~ Ar camrat [#cmr msd.] 1. kor, kz, 2.
ubat aynda artan scaklk (= Aram gamr a. a. = Akad gumru a. a.)
* Kar. kmr.
cemse
[ xx/b] askeri personel tama arac
~ marka
GMC askeri personel tama arac markas < marka General Motors Corporation motorlu tat reticisi Amerikal firma

cenabet
[rad, KGunya xiv]
~ Ar canabat [#cnb2 msd.]
1. er'an kirli olma, gasl etmeyi gerektiren durumda olma, 2. bu durumda olan kii ~ Aram ganb hrsz, zellikle
gece vakti ve gizlice alan hrsz < Aram #gnb alma, hrszlk etme
* Arapa szck Aramiceden alnt olup Ar canb (yan) szcyle etimolojik ilintisi yoktur. "Namaza yanamas caiz
olmayan kii" aklamas halk etimolojisidir.
cenah
[Mercimek xv]
mecazen kol, bir eyin iki yan, sa ve sol

~ Ar canH [#cnH msd.] kanat,

cenap
[MMem xvi] cenab
bir sayg deyimi < Ar canb yan " canip

~ Ar canb [#cnb1] yan, kat, nezd,

cenaze
[KGunya xiv] cinaze
~ Ar/Fa cinza lnn iine
konulduu tabut ~ Aram gansz gm, hazine ~ OFa ganz/ganzmag a. a.
cendere
[Men xvii]
Sans yantra her tr makine, mekanizma, ara )

~ Fa candara bask mengenesi (=

ene
[TS xiv] ene/ene ; [dr xiv] ene
- EFa anu- a.a. ~ HAvr *genu-2 a.a.

~ Fa ana/na a.a.

* Kar. Fa ana zadan (= ene almak). Ayn kkten Ger *kinn- > ng chin (a.a.).
enek

YT

[TDK 1944] botanikte iein bir ksm

< T ene ene

* ene szcnn z Trke olduu varsaymyla trevleri yaplmtr. -k ekinin ilevi belirsizdir.
cengver
engel

[LO ]

~ Fa cangwar sava" cenk, +aver

[drH xiv] engl kvrk sivri ulu metal nesne


- Fa angl/angal pene, trnak, a.a. < Fa ang trnak, zellikle vahi hayvan trna

* Erm cang (vahi hayvan trna) Farsadan alnmtr.


engi
[Kp xiv]
~ Fa ang algc, zellikle eng ad
verilen algy alan < Fa ang trnak, trnakla alnan bir alg" engel
cenin
ey, embriyon " cin1

[Men xvii]

~ Ar cann [#cnn sf.] gizli veya rtl olan

cenk
byk olay, hadise, hengme )

[A, Yus xiv] ceng

~ Fa/OFa cang sava (= Ave yang-

cennet
[Har xii]
~ Ar cannat [#cnn msd.] kutsal kitaplarda
ad geen bahe ~ Aram gann/gannst bahe < Aram #gnn koruma, kapatma, etrafn evirme (= Akad gannu
korumak, etrafn evirmek ) " cin1

* Kar. Yun pardeisos (kutsal kitapta anlan cennet) < EFa pairidaeza (etraf evrili yer, bahe). Akad gannu
(bahe) Aramiceden alntdr.
ent[mek

T?

[TS xiv] endele- ince ince kesmek; [TS xvi] ent-kertmek, entik amak

centilmen
[ARasim 1897-99]
~ ng gentleman beyefendi,
kibar kimse & ng gentle zarif, kibar (~ Lat gentilis soylu ) + Lat man adam " janti, manken
cenup
yan" canip

[A xiv]

~ Ar canb [#cnb1 im.] gney < Ar canb

* Gn doumuna oranla yan tarafta olduu iin. Kar. imal.


cep
[rad xiv] ceyb ; [Men xvii] ceyb vulg. ceb/cb 1. gmlein
gs veya boyun yar, 2. gmlek veya alvar iinde bulunan torba
~ Ar cayb [#cyb msd.] 1. iki meme
aras, koyun, kucak, 2. gmlein gs veya ba geirilen yark yeri, 3. matematikte sins
* Arapa szck Lat sinus ile e anlamldr. Cep telefonu deyimi ilk kez 1995'te kaydedilmitir.
eper
[DD xx/b] d kenar, cidar
~ Fa/OFa apar/anbar 1.
kuak, halka, kasnak, 2. daire eklinde adr veya saz kulbe, 3. it, evre duvar, evirme < Fa apdan dnmek
EKKENLLER:
Fa apar/anbar : ember, eper
cephane
[DK xv] cebehane ; [Katip xvii] cebehane
cebe%na silahhane, askeri donanm deposu & Mo cebe silah + Fa %na ev " cebeci, hane

~ Fa

cephe
[Men xvii] cebhe
~ Ar cabhat [#cbh msd.] 1. aln, 2.
bir eyin n taraf, yz (= br gobha yksek < br/Aram #gbh yksek veya kk olma )
cepken
<T
[a xv] apan birbirine dikili paralardan oluan st giysi; [LO xix] cepgen
omuza atlan ksa kaput
< T ap- [viii+ Uy] dokumak " aput
* nisyal c/ nedeniyle sesli incelmesi tipiktir.
cer
ekme < Ar carra ekti, srkledi
er p
cerahat
cerh

ikil

[Mercimek xv] cerr

[T S xv] r p
[Yus xiv]

~ Ar carr [#crr msd.] ekme, yk

< T r/rnt tortu, artk, pislik " p1


~ Ar carHat [#crH msd.] yara"

* "rin" anlam Trkeye zgdr.


cerbeze
ifade gc
" grbz

[LO xix] cret, aaronluk; [KT xix] beceriklilik, dil ve


~ Ar carbazat [#crbz msd.] hilekrlk, dolan < Ar curbuz hilekr, dolandrc ~ Fa gurbuz

* Trkedeki anlam kaymas aklanmaya muhtatr.


ereve
[Arg xvi] erive
~ Fa ar ba drt ubuk,
drtgen, a.a. & Fa ar drt + Fa ba ubuk (~ OFa obag a.a.)" ehar, cop
eri
[CodC xiii] seyyar satc
hizmeti, ayak ileri yapan " yarc
cereme/cerime
para cezas

~? Mo car/caru

[Men xvii] cerime 1. su, 2. sua karlk denen


~ Ar carimat/carmat^ [#crm sf. f.] su, gnah " crm

* Arapa szck crm ile e anlamldr. Anlam ayrmas Trkeye zgdr.


cereyan
aknt, ak < Ar cara (hzla) akt, kotu

[Ferec xv]

~ Ar carayn [#cry msd.] akm,

EKKENLLER:
Ar #cry : cari, cariye, cereyan, icra, macera, maceraperest, mecra
erez
ya yemi

[Mercimek xv] eres ; [Men xvii] eres iki ile yenen kuru ve
~ Fa aras dilenciye verilen sadaka

cerh
[Men xvii]
kesici bir aletle kesme < Ar caraHa yaralad
eri

~ Ar carH [#crH msd.] yaralama, vcudu

[Or viii] eri ordu ; [T S xiii] eri er, asker

ceride
[Men xvii] defter, kitap, zellikle gelir ve giderlerin kaydedildii
muhasebe defteri; [ y 1860] gazete
~ Ar cardat [#crd fa. f.] soyulmu ey, soymuk, yonga, yaprak, tabaka,
kt tabakas" cirit
ceriha

[KT xix] yara

< Ar caraHa [#crH] yaralad" cerh

* Arapa szlklerde mevcut deildir.


ermik
[Kan xvi]
~ Erm ermig lca (Dou
Anadolu'da) < Erm erm s, scaklk ~ HAvr *gwher-mno- a.a. " term(o)+
* Ayn kkten Fa garm (scak), garmiyan (germiyan, lcalar).
cerrah
cerrah (= Aram gar% cerrah ) " cerh

[ xiv]

~ Ar carrH [#crH im.] ameliyat eden,

cesamet
[Men xvii]
~ Ar casamat [#csm msd.]
byklk, hacimlilik, csse < Ar casuma byk idi, yer kaplad < Ar cism " cisim
cesaret
[Men xvii]
~ Ar casrat [#csr msd.] cesur
olma, ataklk < Ar casara bir dere veya vadiyi geti, atld, giriti, risk ald
ceset
[A xiv]
~ Ar casad [#csd msd.] insann fiziksel
varl, kadavra, l gvde = Aram gd kadavra, ceset
* Sryanice guda ve Nabatice gtta biimleri edeerdir. Ar cu66at (csse) ve casad (cesed) biimlerinin farkl Sami
diyalektlerini yanstt varsaylabilir. Kar. csse.
cesim
[Men xvii]
iman < Ar casuma byk idi, yer kaplad" cisim

~ Ar casm [#csm sf.] csseli, byk,

eit
[Men xvii] eide tadlm, tadlan, tadan; [LO xix] eid/ein
nmune, mostra, satlan bir maln rnei
~ Fa ada tadlm, tadlan, tadan < Fa adan, - tatmak (=
Ave - a.a.) ~ HAvr *geus- tatmak, semek
* Ayn kkten Lat gustare, EYun geo (tatmak, tad almak).
em
[Ferec xv]
~ Fa/OFa am gz ~ EFa aman- a.a.
HAvr *kweks-mn- grme, aydnlanma, k < HAvr *kwek- grmek
eme
pnar, gze ~ OFa amag a. a. " em

[A xiv]

~ Fa ama gz gibi olan ey,

emiblbl
~ Fa am-i bulbul blbl gz, bir tr
cam ii & Fa am gz + Ar bulbul2 ibrik veya ibrik az, srahi" eme, blbl
* Ku ad olan blbl ile ilikisi ok dolayldr.
eni
[A xiv] ; [Men xvii] n tad, lezzet
tadm, tad, lezzet (< Fa adan, - tatmak, yemek) ~ OFa anlg a. a. " eit
cesur
atak " cesaret
cet/cedddede, ata

[Men xvii]

~ Fa n

~ Ar casr [#csr im.] giriken, gzpek,

[DK xiv] cedd

~ Ar cadd [#cdd1 msd.]

et
[Hrr 2000]
~ ng chat 1. sohbet, 2. internette real-time
mesaj alveriine verilen bir ad < ng chatter [onom.] lakrd, laklak
ete
Srp eta haydut, eteci

[Kan xvi] akn, aknc topluluu (Rumeli'de)

etele
[Men xvii]
~ t cedola kat paras ~ Lat schedula
[k.] kt paras, msvedde ~ EYun s%edrion [n. k.] iziktirme, eskiz, msvedde < EYun s%edios geici,
nemsiz, rastgele

* ng schedule (program kd) Latinceden alnmtr.


etin
T
itin a. a.
etrefil
bir deyim

[drH xiv] krlmas g, sert (zellikle ceviz), zor; [Krg ] etin zor, sert; [Kazak ]
T at-/et- vurmak, arpmak " at[LO xix] bozuk ive ile konuulan Trke iin kullanlan
~ ?

* Kar. at pat.
cetvel
[Kp xiv] cedvel su kanal; [Men ] dz izgi izmeye mahsus
alet
~ Ar cadwal [#cdl] 1. kk akarsu, su kanal, 2. kesiksiz izgi, izgili liste veya tablo < Ar cadala burdu,
ip rd, gerdi" cidal
* Trke ikincil anlam cedvel tahtas deyiminden tremitir.
cevahir

[A, Yus xiv]

~ Ar cawhir [#cwhr o.]

cevherler, kymetli talar < Ar cawhar " cevher


cevap

[Kut, A xi] cevab

cevaz
belgesi, izin < Ar caza geti

[Ali xvi]

~ Ar cawb [#cwb msd.] yant

~ Ar cawz [#cwz III msd.] geit, gei

cevelan
[ xiv]
dolama, dolanma < Ar cla dnd, doland

~ Ar cawaln/cawln [#cwl msd.] dnme,

evgan
[Yus, DK xiv]
sopa, bu sopayla oynanan oyun, kriket < Fa awl kvrk, bkk
cevher
kymetli ta ~ OFa gawhar/ghar a. a.
evik
abuk
evir[mek

[A, Yus xiv]


[CodC xiii] evk neeli

~ Fa awgn bir ucu kvrk


~ Ar cawhar [#cwhr] cevher, z,
~? Fa abuk hzl, abuk "

[ xi] ewr- evirmek, dndrmek

T *eir-

* E anlaml olan T ewr-, eir-/ewr-, teir-/tewr- fiilleri arasndaki iliki ak deildir. Kar. DEVR-, eir-,
EVRevirmen
ceviz

YT

[CepK 1935] mtercim

< T evir- " evir-, +men2

~ Ar cawz a. a. ~ Aram gawz a. a.

* Kar. OFa gawz, br egoz, Erm nguz (a.a.). Dou Anadolu kkenli olan bitkinin adnn Ermenice veya baka bir
Anadolu dilinden yaylm olmas muhtemeldir.

evre

<T
[T S xiii] evre etraf, muhit, civar; [CodC xiii] vre/vre < T *ewreg < T
ewr- " evir-

ceven
[DK xv] rme zrh
gs, 2. gs rten zrh Fa caw zincir baklas, halka
cevval
dolanan < Ar cla dnd, dolat" cevelan
eyiz

[LO ]

~ Ar cawan [#cwn] 1.

~ Ar cawwl [#cwl im.] cevelan eden, ok

[KpGul xiv] cihaz evlilikte kz tarafnn getirdii mal ve eya


- Ar cihaz [#chz msd.] 1. donanm, 2. a.a. " cihaz

ceylan
antilop ~ Mo cegere(n) a.a.
eyrek
drtte bir " ehar, yek

[Ev, Men xvii] ceren/ceran/ceyran

~ Fa carn ahu,

[Men xvii] ryek vulg. eyrek

~ Fa ar yak

cey
[Men xvii]
~ Ar cay [#cy msd.] askeri birlik, ordu
(= Aram gays aknc birlii, ordu < Aram #gys akn ve gaza etme, yamalama)
ceza
[Yus, DK xiv]
caza bedelini dedi, tazmin etti (= Aram #gzy deme )

~ Ar caza' [#czy msd.] a.a. < Ar

cezb [etm
[Men xvii]
batan karma, yerekimi < Ar caSaba kendine doru ekti
cezbe
bilinten arnma hali " cezb

[Ferec xv]

~ Ar ca5b [#c5b msd.] ekme,

~ Ar caSbat [#c5b msd.] tasavvufta

cezerye
[TDK 1998] havula yaplan bir tr tatl
*ca5ariyyat [#c5r nsb. f.] < Ar ca5r kk, havu " cezri

~ Ar

* Yakn dnemde Hatay azlarndan Trke genel kullanma gemi bir szcktr.
cezir/cezr[MMem xvi]
ekilmesi, cezir < Ar cazara su ekildi, slat
cezire
su ekildi " cezir

[Ferec xv]

~ Ar cazr [#czr msd.] suyun

~ Ar cazrat [#czr sf. f.] ada < Ar cazara

cezri
[Tngr 1891] kkten, kkl (Fr radical karl)
ca5r/ci5r 1. kk, kken, asl, 2. havu
cezve

ban

< Ar

[Men xvii] ce5ve kz, kor; [LO xix] ce5ve kahve piirecek ibrik
- Ar ca5wat [#c5w] 1. ate paras, kor, 2. ateten kz almaya yarayan ubuk
T

[Uy viii+] bkan/ubakan hnnap meyvesi; [Mh xiii] iban vcutta kan kabart

cb, cbl

onom

suda ykanma sesi, plak cilt sesi

" ap1

cibilliyet
[Ferec xv] cibillet
~ Ar cibilliyyat [#cbl]
yaradl, maya, huy < Ar cabala kalp dkt, ekil verdi = Aram #gbl hamur yourma, biim verme
cibinlik
tatarck

<T

iek
T
tomurmak " i-

[Men xvii] cbnlk/cibindarlk

[Uy viii+] iek a. a.; [Kp xiv] iek/iek

< T bn sinek, sivrisinek,

< T * iek < T i- kabarmak,

* Nihai anlam "tomurcuk" olmaldr. > dnm tipiktir. Anlam ilikisi iin kar. Lat flo (iek), follis (ikin
ey, kese, balon) = flre (flemek, iirmek) < HAvr *bhel- (1. imek, 2. iek amak). Ayrca Fa gul (iek) = gl
(top, ikin ey, koza); ng blow (1. esmek, flemek, 2. iek amak).
cici

oc

[DK xv] cici bici ss, ssl

cck
[D S ] cc kmak
emilen ey, 2. posa < Erm dzudz, dzdz- emmek

<
~ Erm dzdzig 1. emzik, meme ucu,

* Ccn karmak deyimi Erm //ign hanyl (a.a.) evirisidir.


cicim
yaygs ~ ?

[BK 1799] cecim

~ Fa ccim renkli iple dokunan yer

cicoz
[LO xix] 'yok', mafi anlamnda deyim; [DS 1952] baz ocuk
oyunlarnn ad; [ML* xx/c] bir bilye oyunu, bilye
~?
cidal
[ xiv]
~ Ar cidal [#cdl msd.] atma, mcadele,
tartma < Ar cadala burdu, ip rd, kuvvetle gerdi (= br/Aram #gdl 1. ip bkme, rme, 2. glenme, g gsterme )
cidar
it, duvar = br gader a.a.)

[Men xvii]

~ Ar cidar [#cdr] duvar (= Aram gsdr

ciddi
[LO xix] ciddi, gayretli
< Ar cidd [#cdd2 msd.]
ciddiyet, gayret, keskinlik < Ar cadda kesti, keskin idi, ciddi ve gayretli idi
ft
[CodC xiii] cuhd yahudi; [Men ] ufud/ifud
cuhd/cihd Yahudi ~ br yshd a.a. " yahudi

~ Fa

* nisyal y > c dnm Farsada tipiktir.


ift
[CodC xiii] cft/ceft; [A xiv] ft
~ Fa cuft e, iki
eyin biri, ift koulan kz ~ OFa cu%t a.a. (= Ave yu%ta- a.a.) ~ HAvr *yug-ta- < HAvr *yeug- ift komak, iki
eyi birletirmek

* Ayn HAv kkten EYun zygn, zegos (ift), zegma, Lat iungere, iugum, ng yoke, Sans yga (boyunduruk, ift
koma). Ar zawc (ift) szc Aramca yoluyla EYun zegos'tan alnmtr.
iftlik
ift

[Env xv] bir ift kzle srlebilen arazi

< T ift"

<T
[LO xix] 1. yksek ses, grlt, 2. dadan yuvarlanan kar kmesi
ses, grlt " ar-

< T aw/o

* Belki aw/o szcnn varyant biimi olarak deerlendirilebilir. Kar. T rla-(karda yryerek patika
amak - xi), (grlt - xiv).
i1/iy

[Ka xi] /*i ya (sfat), yalk, nem (isim)

Kar. Fa tar (ya, yalk - sfat ve isim).


EKKENLLER:
T i: i1, i2?, idem, ile-, isei2
T
[Ka xi] yig pimemi (zellikle et); [Mh xiii] ig ; [CodC xiv] iyik ; [dr xiv] i
=? T /ig ya, yalk " i1
igan
[ xx/b] Macar ingene mzii
- Mac cigny ingene ~ Yun tsingna " ingene
cgara
sigar

~ Fr tsigane ingene

[KT 189+] gara; [ 191+] cigara

idem

~? sp cigarro"

[Uy viii+] igidem soangillerden bir bitki, crocus T ig ya, nemli " i1

* Belki sonbahar yamurlarndan sonra slak toprakta yetitii iin. Ancak -(i)dem eki aklanamamtr.
cier
[CodC xiii]
~ Fa cigar/cgar karacier ~ OFa
yakar/cagar a.a. (= Ave ykars a.a. = Sans ykrt a.a.) ~ HAvr *yekwr- a.a.
* Ayn kkten EYun (h)epar, Lat iocur, iocor- (a.a.). y > c dnm Farsada tipiktir. kw > p dnm Yunancada
tipiktir.
cierpare
cier + Fa para para " cier, pare
r

r[mak

[KT xix] cier paras (sevgi sz)

& Fa cgar

[Ka xi] ar/r dar yol, patika, karda yryerek alan yol

<T

[DK xv] barmak, armak, ses etmek

< T ar- " ar-

* Ses yansmal kelimelerde zayf ses bildiren a > dnmyle, lk

<T

[LO xix] feryat, nida

< T *rk < T r- barmak

ine[mek

T?

[CodC xiii] ayna- a.a.; [KpGul xiv] iyne- ; [TS xv] igne-

* Belki /i (ya, slak) sfatndan "aznda slatmak" anlamnda.


cihan
(= Ave gaeth- a. a.)

[Kut, A xi]

~ Fa cihan dnya, evren ~ OFa gehn a. a.

EKKENLLER:
Fa cihan : cihan, cihangir, cihannma, cihanmul
cihangir
[mer b. Mezid xv]
& Fa cihan dnya + Fa gr tutan, alan " cihan, +gir

~ Fa cihan gr cihan fatihi

cihannma
[Ne xv] dnyay gsteren, corafya veya tarih kitab,
atlas; [KT xix] atnn stne ina edilen manzara taraas
& Fa cihan dnya + Fa num gsteren (< Fa
numdan, num- gstermek ) " cihan, nmayi
cihat

[Env xiv] cihd

~ Ar cihd [#chd msd.] 1. aba,

gayret, mcadele, 2. din uruna savama < Ar cahada [msd. cahd] abalad, gayret etti
cihaz

[Kp xiv]

cihet

[A, KpGul xiv]

~ Ar cihaz [#chz msd.] donanm


~ Ar cihat [#wch msd.] yz, yn,

bakm, veche = Ar wachat yz


cik

onom

k u s e s i k[mak

[Ka xi] k- ieriden darya

hareket etmek

kar
menfaat

[Men xvii] kar yol mahre; [LO 1876] gizlice gzetilen


< T k- " k-

* "Menfaat" anlam teden beri halk aznda ve eitli deyimlerde mevcut iken, Dil Devrimi dneminde yaz diline
aktarlmtr.
karm

YT

[TDK 1974] mantkta endksiyon, istidlal

karsa[mak

YT

[Fel 1942] mantki sonu karma

* stek ve yneli bildiren -sa- ekiyle.

< T karmak " k-

< T kar- " k-

kn

<T

k[mak
k- " k-

[ xiv] boha
<T

< T - drmek, paketlemek

[TS xiv] bir sorun veya kiiyle baa kmak; [LO xix] azarlamak

< T

ciklet/iklet
[TDK 1955] iklet kokulu ve ekerli sakz
~
marka Chiclets bir yapay sakz markas ^ 1906 Cadbury Adams, ABD. ~ sp chicle Meksika'da yetien sapodilla
bitkisinin sakz ~ Nahuatl tzictli a.a.
* Nihai kayna Meksika yerlileri dilinden,
iklet

" ciklet

ikolata

[186+]ekolata/okolata

~tcioccolata

kakao ya ve ekerle imal edilen yiyecek maddesi ~ sp chocolate a.a. ~ Nahuatl xocolatl kakaodan elde edilen
baharatl iecek & Nahuatl xocolli ac + Nahuatl atl su
* 1519'da Hernan Corts tarafndan Avrupa'ya getirilen rnn ad Aztek dilinden alnmtr.
krk
(= Sans akr a.a.)" ark
il1
T
renkli lekeler " alil2

il3
bit

onom

[ xi] %n krk, makara, tekerlek

[Ka xi] il deride renkli lekeler

~ OFa ardak ark

= T al alaca, kark renkli, deride

[Arg xvi] krt ve lt sesi ('il altn' deyiminde)

[Men xvii] bit ('il yavrusu' deyiminde)

~ Erm oil

cila
[mer b. Mezid xv]
~ Ar cila' [#clw msd.] parlaklk,
parlatma < Ar cal parlatt, aydnlatt, berraklatrd, rtsn ap gn na kard, ortaya kard, belirginleti
ilav
lbr1
lbr2
yular

~ Fa ulw sade pirin pilav


[Arg xvi] rbr/lbr/ilpik yourtlu yumurta yemei
- Erm tswabur yumurta a & Erm tsu yumurta + Erm abur a, sulu yemek
[T S xiv-xviii]

~ Mo lbugur yular, dizgin "

* T yular szcnn Moolca edeeridir. Her iki biimin etimolojisi belirsizdir.


ldr[mak
<T
[TS xiv] ldra- trt veya akrt sesi karmak; [LO xix] ldr- gzleri
ldr ldr dnmek, delirmek, gazaba gelmek
< l/ldr atlama sesi, akrt ve aplama sesi, fldr fldr
dnme sesi " ak-

ile[mek
" i1

<T

[Kp xiv] ile- slatmak, hafife yamur yamak < T i slaklk, nem

ile1[ ekmek
[Men xvii] cille/ille
~ Fa illa 1. krklk,
krk gnlk sre, 2. tarikat erbabnn krk gnlk halvet ve perhiz sresi, Hristiyanlarda Paskalyadan nceki
krk gnlk oru < Fa il/ihil krk
ile2
iplik veya yn kangal

[Kan xvi] cihle kuma topu; [Ali xvi] ille a.a.; [Men xvii] cle
~ Fa culla sepet, iplik yuma, bir tr su kab, gebelik

* Fa gule (glle, top) szcnn varyant biimi olduu dnlebilir.


ilek
<T
[Arg xvi] ilek brtlen veya ahududu
ilei < T y- yemek

=? T yilek [a xv+] yaban

* Kar. ilek/yilek (Anadolu azlarnda her trl yaban meyvesi, zellikle erkek incir). Ancak y > c dnm Asya
Trk dillerinde yaygn olduu halde Trkiye Trkesinde rneklerine rastlanmaz. Bugn ilek ad verilen meyve
19. yy'da ehliletirilmitir.
lgn
<onom
[LO xix] gzleri parlak, deli
dnmek < l akrt ve aplama sesi" ldr-

< T *lr-ldrmak, frl frl

ilingir1
[Men xvii] ilinger kilit yapan
~ Fa
*elngr & Fa eln demirden alet ve edevat, kaplarn demir aksam + OFa kr yapan " elenk, kr
ilingir2
[LO xix] 'ilingir sofras' deyiminde
~ Fa
elngr len veren & Fa eln len, Moollarda byk trensel yemek + Fa kr yapan " len, kr
clz
[LO xix] zayf, elimsiz, narin
zayf, veremli < Erm clel ar zayflamak, veremli olmak
clk

<onom

~ Erm cladz ar

[Men xvii] cvk amuru ifade eden bir szck

EKKENLLER:
onom clk : clk, cvk, cvcillop

<onom

[ xx/c] przsz ve yumuak (cilt), kaymak gibi, kaygan

cilt
[Kp xiv] cild
a. a. = br geled a. a. = Akad gildu a. a.)

~ Ar cild [#cld msd.] deri (= Aram gelsd

cilve
[A xiv] cila, yze srlen boya
~ Ar cilwat [#clw
msd.] 1. yzn ama, gelinin duvan aarak yzn damada gstermesi, 2. yze srlen parlatc < Ar cal
parlatt, aydnlatt, ortaya kard" cila

im

im[mek

[Uy viii+] im yakt olarak kullanlan kuru yosun; [ xi] ayrk otu

<T

[Kp xiv] m- suda ykanmak

(= Mo cmu- suya dalmak)

* nisyal - etkisiyle sesli incelmesi grlr. Moolca biim Trke *ym- veya *yn-edeeri olup, yunfiiliyle muhtemel bir ilikiyi dndrr.
cim1
[Kp xiv]
~ Ar cim Arap alfabesinin beinci harfi,
>c; ~ Aram glmel Arami/brani alfabesinin nc harfi, Dd2; = Aram gamsl deve (= Fen gml deve, Fenike alfabesinin
nc harfi)
* EYun gmma (Yunan alfabesinin nc harfi) Fenikece veya baka bir Kuzeybat Sami alfabesinden alnmtr.
cim2
salonu " jimnazyum

[ xx/c] spor salonu

cima
[rad, KGunya xiv]
birleme < Ar camaca bir araya getirdi" cem
ma

[LO xix]

~ ng gym < ng gymnasium spor


~ Ar cimc [#cmc msd.] cinsel

~ t cima kaln ip, halat

cmbz
[TS xvi] cinbi kl yolma aleti; [Ev, Men xvii]
cinbistra/cmbstra kerpeten veya kl yolma aleti
~ Yun tsimpdi/tsimpstra kk maa, cmbz < Yun tsimp
imdiklemek, (pire) srmak, (sinek) sokmak
cimcime
bir nevi kk karpuz
imdik
imen

[Men xvii] cmcme 1. kafatas, 2. tahta kse; [LO xix]


~ Ar cumcumat [#cmcm onom.] kafatas, tahta kse

<T
T
alan " im

[Men xvii]

< T md-/imdi-/imdir- [xiv Kp, TS] imdiklemek

[Uy viii+] imen ; [Veled xiv] men ; [Gl xv] emen T m ayr, otla kapl

* Fa aman (a.a.) Trkeden alntdr. Modern Trke biimin Farsadan geri-alnt olmas muhtemeldir.
imento
[ 188+]
~ t cimento duvarc harc ~ Lat
caementum 1. krk ta, mcr, 2. ta duvarn i blmne doldurulan krk ta ve kire karm < Lat caedere,
caes- kesmek, krmak, bak veya keski vurmak " +sid
cimnastik

cimri
cimri soysuz, sefil, dilenci

" jimnastik
[ xiii] soysuz, sefil; [Kan xvi] cmert olmayan

~ Fa

in
[ xiv]
~ Fa m Asya'da bir lke ~ Sogd n [MS 1. yy]
a.a. ~ in ts'in in lkesini ilk kez birletiren imparatorluk hanedannn ad (M iii)
* T Taba/Tava terimi 11. yy sonuna dek kullanlmtr. Sans na biimi Sogdca veya Toharca zerinden M 2.
yy'da alnmtr. Bat dillerine 16. yy'da Hinteden aktarlmtr.
n, ngr

onom

[DK xiv] nlamak yksek rezonansl hafif darbe sesi " an

cin1

[Yus xiv] insanlarda delilie neden olan grnmez varlk


- Ar cinn [#cnn] bir tr grnmez varlk < Ar canna [msd. cunn] gizledi, saklad, rtt (= Aram gensy
cin, grnmez varlk < Aram #gny gizleme, saklama = Aram #gnn koruma, itle evirme, kapatma )
* Cin arpmas insan gznn fldr fldr dnmesine neden olaca iin, hiperaktif veya ok zeki kiiler de cine
benzetilir.
cin2

[Bah 1924]

~ ng gin ard meyvesiyle tatlandrlm

alkoll iki ~ Hol genever ard, cin ~ Lat iuniperus ard ~ HAvr *yoi-ni- ard
inakop
nar
a.a. in 'un a.a.

[LO xix]
[Men xvii]

~ Yun tsinokpos lferin k

~ Fa anr/anl nar aac ~ OFa inr

cinas
~ Ar cinas [#cns msd.] bir cinsten olma, e sesli
kelimelere dayanan sz oyunu, telmih, pun < Ar cins " cins
cinayet
[rad, KGunya xiv]
~ Ar cinyat [#cny2 msd.]
su, zellikle slam hukukunda kabahatten daha ar olan su, lm cezas gerektiren su ~ Aram guny [#gny] su,
gnah, kefaret gerektiren eylem ~? OFa winh a.a. " gnah
* Trkede 20. yy balarna dek "her trl su, zellikle ar su" anlamnda kullanlrken 1927 tarihli Trk Ceza
Kanununda sadece adam ldrme sular iin kullanlmtr. Ar can2 (kefaret gerektiren bir su iledi) fiili
muhtemelen isimden tremedir. Canl (meyve veya rn toplad) filiyle anlam ba kurulamaz.
inilya
[LO 1876] inille
~ sp chinchilla Gney
Amerika'ya zg, krk makbul bir kemirgen < sp chinche tahtakurusu
* Pis kokusundan tr.
ngar
[LG188+] grlt, kavga (argo)
tsngra kavga, grlt ) ~? t zingaro ingene ~ Yun tsingna " ingene

(~ Yun

ingene
[PiriR xvi] ingen; [Barkan xvi] ingne
~
Yun tsingnos/tsingna [f.] Anadolu'da Romanlara verilen ad ~? T an [passim xiv-xvii] avare, berdu, sefil < T
a [Or viii] fakir, yoksul

* Trke szcn biim bakmndan Rumcadan alnd muhakkaktr. Buna karlk Rumca biimin kkeni ak
deildir ve Trke an < a szcnden aktarlma olasl dlanamaz. Rumca szck bugnk anlamyla ilk
1378'de kaydedilmitir.
cingl
mzii <

[<1987]

ngrak
[onom.] " n

<onom

~ngjingletekerleme, basit ark, reklam

[Arg xvi] nrak kk an, zil

ini
porseleni < z n " in

[KpGul xiv] in ii anak

inko 1
zinko 1. zpkn, diken, atal dii, 2. a.a.

[LOxix]

< T nra-Zmgrda-

~ Fa im 1. in ii, 2. in
~ t zinco tutya madeni~E Alm

* Almanca ad metalin dikenler eklinde kristalleme zelliine iaret eder. ng zinc (a.a.) Almancadan alnmtr.
inko2
doldurunca kazanlan avantaj

[SaitFaik 1950] tombalada bir satrdaki be sayy


~ t cinque be ~ Lat quinque, quint- a.a. " kental

cinnet
[Men xvii]
delilik < Ar canna gizledi, rtt " cin1

~ Ar cinnat [#cnn msd.] bilin rtnmesi,

cins
[CodC xiii]
~ Ar cins [#cns] tr, rk, soy, Aristoteles
mantnda bir kavram ~ Aram genss a.a. ~ EYun gnos a.a. " genetik
cinsel

YT

[CepK1935]

< Ar cins "cins

* -el eki Fr sexuel szcnn etkisini gsterir. Arapa kkenli cins szcnden "z Trke" kelime tretilmesi
ilgi ekicidir.
ip
entegre devre " cips

[ 199+]

~ ng chip yonga, kymk, mikroelektronik

cip/jip
[TDK 1955] cip
~ ng jeep II. Dnya
Savanda kullanlan bir askeri ara tr, arazi arac < ng gp "genel kullanm arac" deyiminin ilk
harflerinden oluturulan ksaltma < ng general purpose vehicle
ipil
<T
[TS xiv] epel/ipil kirli, pis (sfat), pislik (isim)
ap-/p- almak, arpmak, alacal veya kirli hale getirmek " arp-

< T *apal/* pl < T

plak
<onom
[TS xiv] cavlak/cblak/cbldak/cblak giysisiz veya klsz/sasz
cb/cbl [onom.] plak cilt sesi" cb
* Trkiye Trkesine zg bir trevdir. Telaffuzdaki istikrarszlk onomatope yapsndan ileri gelir.

< T

cips/ips
ng chip yonga

[ xx/b]

~ ng potato chips patates yongas, ips <

ipura
~ Yun tsipora ipura bal, coryphaena
hippurus ~ EYun (h)ppouros "at kuyruklu", a.a. & EYun (h)ppos at + EYun our kuyruk " hip(o)+2
cr, crl
onom
[CodC xiii] rlak crcr bcei; [Kp xiv] rlak akan suyun sesi; [TS xv]
crlda- kt zerinde kalem sesi
< T car grltl konuma veya tme sesi" car
ra
[CodC xiii] rak mum, kandil; [A, DK xiv] ira/era lamba,
meale; [Men ] ira ate yakmaya yarayan reineli tahta paras
~ Fa ar/ir/ir%
kandil, lamba, mum fitili ~ OFa irg
rak
[TS xv] er etmek (tarikat ve loncada) inisiye etmek,
meratibin ilk basamanda grevlendirmek; [Men xvii] er/ir hizmeti, uak - Fa ar/ir
kandil, meale " ra
ciranta
[ xix]
~ t girante 1. dndren, eviren, 2.
senedin arkasn imzalayan kii < t girare dndrmek, evirmek " ciro
rr 1
urur

[Ev xvii] uurya bir balk tr; [ARasim 1897-99]


~ ?

r r 2
rpma sesi

<o no m

[L O xi x] p am uk a tm a ma ki na s

< r r gcrdama sesi,

iri
[Kp xiv] iri/iri
~ Fa sir zambakgillerden bir
bitki, asphodelus; bu bitkinin kknden elde edilen hamura benzer tutkal Fa sirtan hamur yourmak ~ OFa sritan a.a.
(= Ave srae- a.a.)
* Kar. Erm re (a.a.). Trke ve Ermenice biimler regresif disimilasyon rn mdr, yoksa Farsa yazl biim
analojik bir dzeltme midir?
cirit
[passim xvi] cird srk, srklarla oynanan bir oyun
~ Ar
card [#crd sf.] kabuu soyulmu hurma dal, srk < Ar carada [msd. card] soydu, kabuunu syrd
* Anlam evrimi iin kar. T syrmak > srk. Ses deiimi inisyal c- etkisiyle aklanabilir.
irkef
[KGunya xiv] irkb
Fa irk pislik + Fa b su " irkin, ab
irkin
Fa irk pislik, irin

[CodC xiii]

~ Fa irk b pislik suyu, lam &

~ Fa irkin 1. pis, kirli, 2. gzel olmayan <

cirm
[Men xvii]
~ Ar cirm [#crm msd.] csse, hacim,
gvde (= br gerem kemik = Aram garsm a.a.)" crm

ciro
[ 186+]
~ t giro 1. dn, dng, 2. ticarette ciro
- OLat gyrus a.a. ~ EYun gyros dn, dng, tekerlek
iroz

[LO xix]

~ Yun tsyros kurutulmu uskumru bal

* EYun ksers (kuru) szcnden tretilmesi ses bakmndan mmkn gzkmemektedir.


rp[mak

<T

[ xiv] 1. kesmek, 2. hafife arpmak; [DK xv] rpnd < T arp- " arp-

* Yansmal bir sesin zayf derecesini belirten a > dnmyle.


rp
<T
[CodC xiii] al rp kuru aa, tala; [BK 1799] rp yap ustalarnn
kulland rpma ipi
< T rpmak " rp* almak rpmak ikilemesiyle anlam ilikisi mulaktr.
crt
cart

onom

oc

cs

[LO ] crtlak tiz sesle kendini ven; [TDK 1955] crt tiz ve irkin ses
[ xi] i ocuklarn idrar etmesi iin sylenen bir sz

onom
= cz " cz

ise[mek
" i1

"

kk ocuklara atee yaklamamalar iin sylenen sz

<T

[Kp xiv] ise-/isele- hafife yamur yamak < T i nem, yalk

cisim/cism[A, KpGul xiv] cism


~ Ar cism [#csm
msd.] beden, fiziksel varlk, byklk = Aram gism [#gm] insan bedeni, gvde
it
at-

t, tr
ita

[ viii] t kam veya dikenden yaplm ayra


onom

[LO ] hafif vurma veya krlma sesi


[ML xx/c]

T at- katmak, dikmek "


" at

~ ng cheetah kedigillerden bir yrtc

hayvan ~ Hind ct a.a. < Sans itrakyah alacagvde, a.a.


ta
iti
^7

[DK xv] cda


[LO xix]

~ Mo cda sng, karg, mzrak


< T it- [xix LO] elde amar ovalamak

itlembik
<T
[Kp xiv] atlawuk/etlewk/etleyik fstk, fndk, kabuklu yemi; [TS xvi xvi]
tlamk/tlayk/atlau yaban sakz aacnn yemii, terebinthus; [Ev xvii] itlemik
< T t
[onom.] " at
nisyal - etkisiyle sesli incelemesi tipiktir.

civa1
[Kp, T S xiv] jive
~ Fa jwa/cwa sv metal, civa
OFa jvag/cvag 1. canl, 2. civa ~ EFa jva- canl olmak " zinde
* Anlam ilikisi iin kar. Lat argentum vivum (canl gm = civa), ng quicksilver (a.a.) < quick (canl).
civa2
iklim koullar < Ar caww hava

hava civa deyiminde

~ Ar ciw' [#cww o.] havalar,

civan

[Yus xiv] cvan gen, yiit; [KT ] cvan vulg. civan


- Fa cawn/cuwn gen, delikanl ~ OFa yawn/yuwn a.a. (= Ave yavan- gen ) ~ HAvr *yuwen- a.a. <
HAvr *yeu- gen olma, canllk
* Ayn kkten Lat iuvenis, Fr jeun, ng young, Alm jung (gen).
civanmert
[Mercimek xv] ; [Men xvii] cvn merd
cuwn mard delikanl, cmert kimse " civan, mert
civar

~ Fa

[Men xvii] civr/cvr yaknlk, komuluk; [LO ] etraf, dolay


- Ar ciwr/cuwr [#cwr III msd.] mcavir olma, komuluk < Ar cawara [msd. cawr] komu idi

civata
[LF xviii]
Ven cive [t chiave] anahtar ~ Lat clavis a.a. " kilit

~ Ven ciavta [k.] kk anahtar, a.a. <

civciv
<onom
[TS xiv] cje ku yavrusu; [TS xv] cck tavuk yavrusu; [Men xvii] civciv/
iviv sere kuu; [LO ] henz km ku yavrusu
< civ/civil ku sesi" cvl
* Farsa ile etkileimin yn ve nitelii mulaktr. Kar. Fa cuje/cuce (yavru, zellikle ku yavrusu, pili). Ayrca
bak. cce.
civelek
[Kan xvi] toprak sahibi olmayan kimse (Gneydou
az); [Ev xvii] ecinsellie yatkn delikanl
~ Fa cuwnak [k.] olanck < Fa cuwn olan,
delikanl" civan
ivi

[Ka xi] ij ivi; [Kp xiv] uwu sivri ulu alet, biz, t < T *w

* Ayn kkten z- < *wz- (sivri bir ula kertmek). nisyal - etkisiyle w > j dnmnn Kagarl'da birka
rnei mevcuttur.
cv[mak
< T cvk sulu, bulak " cvk
cvk

[AL 192+] cvmak sulanmak, bulamak (argo)

[ARasim 1897-99] sulu ve bulak (yumurta, amur, kii)


= T clk [xvii] a.a. " clk

L > v dnm ses bakmndan ilgi ekicidir. Belki svk/svamak etkisiyle.

cvl
onom
[TS xv] civildi ksk sesle sylenme; [Men xvii] ivildemek/ivilt fsldamak,
ksk sesle sylemek; [LO xix] civirdemek/civildemek/ cvldamak ufak kularn topluca kard ses
<
ivit
T?
edilen mavi boya

[Uy viii+] wit Hindistan kkenli indigofera tinctoria bitkisinden elde

iy
ciyak

" ii

onom

[Alus 1933] cyak cyak barma sesi iyan

[ xi] a5an akrep veya iyan; [O xi] ayan


cz, czr
izme sesi

onom
< " caz2

[TS xvi] czld kebap sesi; [LO ] czlamak/czrdamak tavada kzarma sesi, cam

iz[mek
T
[Uy viii+] z-/iz- sivri bir ula entmek veya kazmak, izgi izmek
*w ivi, sivri ulu alet" ivi

< T

* Kar. Mo cru- (a.a.). nisyal - etkisiyle sesli incelmesi grlr.


izburger
[198+]
~ ng cheeseburger peynirli
hamburger & ng cheese peynir + ng hamburger " hamburger
izelge

YT

[CepK 1935] liste, cetvel

< T iz-" iz-

* Trkede mevcut olmayan -elge eki, Moolca fiil ad yapan -lge ekinden esinlenmi olmaldr. Kar. Tuva
lelge (blme ilemi) < Mo.
izgi

iziktir[mek
iz- " iz-

[Uy viii+] z
<T

< T z- (= Mo crug izgi, resim ) " iz-

[LO xix] czktr- hzl ve kararsz bir ekilde yazmak veya izmek

< T

* -itir- ekiyle e ilevli olan -iktir- biimi muhtemelen dissimilasyon rndr.


czlam
[LG 188+] czlam ekmek lmek (argo); [OC Kaygl
1938] czdam/czlam kama, svma (argo)
~ ?
izme
<T
[Kan xv] uzun konlu ayakkab; [BK xviii] izme tabir olunan ayakkab... ki ran
Trkisinde ekme derler
T iz- " iz* Semantik evrimi ak deildir.
cizvit
[185+]
~ t gesuita Katolik kilisesi bnyesinde 16.
yy'da kurulan bir cemiyet, bu cemiyetin mensubu / Fr jesuite "sa'c", a.a. < z Ges/Jsus sa

cizye
[ xiv]
~ Ar cizyat [#czy msd.] hara, slam hukukunda
gayrmslim halktan alnan vergi ~ Aram gazt bir tr vergi < Aram #gzy deme " ceza
* Arapa szck Ar #czy (ceza, tazmin etme) kknden tretilemez.
oban
[A, DK xiv]
~ Fa bn/ubn/ubn/iwn davar
gden ~ OFa ubn 1. oban, 2. reis, nc, ky yneticisi (=? Ave *fupn mal-gden)" +ban
ocuk
<oc
[Ka xi] ocuk domuz yavrusu, her eyin k; [CodC xiii] ocuk/oka domuz
yavrusu; [a xv+] uak cce; [a xv+] oa domuz yavrusu < "kk
* ocuk dilinden alnm ekspresif bir deyimdir. Kar. ET amuk (kk parmak), pk/puk (sere
kuu). Ayrca cck, cck, kck.
oal[mak

<T

[M xiv] oal-

< T ok " ok en/ven

T?

[Mh, Kp xiii] oan/uan ven bitkisi, saponaria

corafya
~ Ar curafiya "tarif-i arz ilmi" ~ E Yun
geografa yeryznn tasviri, haritaclk, corafya " je(o)+, +grafi
ok T [Ka xi] k kalabalk, grlt, kaynama (isim); [DK, M xiv] o%/o/ok kalabalk,
sayca ok (sfat) < T *owk < T *a-/*aw- barmak, armak, grlt etmek " ar* Kar. T o (mnakaa - xi), ola- (barmak, armak - xi), o%- (mek - xi), orama (fokurdama,
kaynama -xi). Sfat olarak 14. yy'dan sonra kop (miktarca ok) szcnn yerini almtr.
k[mek
*o- a. a.

[Ka xi] ok-/k- dibe inmek, oturmak; [passim xiv-xv] ok-

< T */

* Nihai kk ok- olup, inisyal - etkisiyle sesli incelmesi grlr. -k- pekitirme ekidir. Ayn kkten *n- > m(dibe kmek), p (tortu), belki r- (tortulamak).
kelek

<T

kertme
<T
kaldrlan a (halk)
l
olak
T
izi olan

[Kenz xviii] st phtsndan yaplan peynir

< T k-" k-

[TDK 1955] deniz dibine indirilerek balk geldiinde drt kesinden ekerek
< T kert- indirmek " k[T S xvi]

~ Mo l bozkr, tarm yaplmayan yer

[Uy viii+] oluk sakat; [T S xv-xvi] alk bir organ kesik veya kopuk, bedeninde yara
< T al- vurmak, kesmek, koparmak " al-

olpa
+ Fa p ayak, bacak " pa
oluk

[LO xix]

~ Fa ulpa sakar, beceriksiz & Fa ul eri

[Uy viii+] oluk sakat

" olak

m[mek
T
[Uy, Ka viii+] om-/m- batmak, dibe inmek < T *orj-/*rj< T *o- inmek " k* k- fiilinin varyant biimi olarak kabul edilmelidir. Final -m- sesi ieren Trke fiil kknden biridir (dierleri
em- ve gm-).
omak
T?
[Ka xi] omak asa, grz, zellikle savata dmana vurup atndan devirmek
iin kullanlan kaln ve uzun sopa ; [Kp xiv] omak/omuk/okmar ; [T S xiv] omak/okmar/omar
(=
Mo oqmaq eki, tokmak < Mo oq-akmak, vurmak, darbe indirmek )
omar
me
kepe

T?
[Ev xvii] oban kpei (Anadolu azlarnda) T okmar 1. iri
bal topuz, lobut, 2. iri bal hayvan " omak
[CodC xiii] mi ; [Kp xiv] me/m/mi tahta
~ Fa ama [k.] a. a. < Fa am tahta kadeh, kse, kepe

* Kar. Krd emk (kepe). mel[mek

<T

[idr xiv] diz stne kmek

< T m- "

mcmert
[CodC xiii] cevmerd
~ Fa cawmard/cmard eli
ak, cimri olmayan < Fa cawn mard gen adam, delikanl" civan, mert
mez

<T

[LO xix] medresede talebenin hizmetisi

< T m- " m-

* Muhtemelen "oturan, melen" anlamnda. Ancak -ez ekinin ilevi ak deildir.


mlek
T
[ xi] rjek iinde yemek piirilen ta veya kilden kap; [Kan xv] lmek ; [Men
xvii] lmek vulg. mlek
conta
[ xx/a] iki mekanik aksamn eklem yeri, eklem arasna konan
yaltc tabaka ~ Ven zonta [t giunto ] eklem, kenet ~ Lat iuncta < Lat iungere, iunc-kenetlemek, birletirmek,
birbirine balamak ~ HAvr *yeug- ift komak, iki eyi birletirmek " ift
cop
sopas
p1

[Men xvii] ob/op denek, sopa; [ARasim 1897-99] cop zabta


~ Fa/OFa b/ob dal, sopa, denek
T

[xi]ptortu, kelti, telve

Kar. T kek, l, p, r, rnt (tortu - TS xiv-xvi).

<T*()-dibe inmek, kmek " k-

p2
cop

[ xi] p ta, kebap ii

~ Fa/OFa ob dal, sopa "

opur
[Ev, Men xvii] apar/opur iek bozuu, lekeli
ap- arpmak, alacal hale getirmek " arp-

< T

* a > o dnm muhtemelen bir *awp- veya *alp- ara biimine iaret eder. Kar. Mo our (alaca, benekli) =
T akr/ar.
orak
alan

[Kp, SN xiv] orak tuzlu ve verimsiz yer; [a xv] orak tuzlu


~ OFa rag/rag tuzla, tuz gl, tuz l < OFa r/r tuz ~ HAvr *s-ro-tuzlu, eki, ac" orba

* Ar urac (a.a.) Orta Farsadan alnmtr.


orap

[Kp xiv] cirb torba, kese; [Men xvii] crb ayak klf
- Ar cirb/crb deri veya bez torba, yumuak deriden i ayak klf ~ Aram gurb/gsrb a.a.
= Akad gurbu torba, klf, zarf
* Erm kulba < EErm gulba (orap) Aramcadan alntdr.
orba

[Yus xiv] orb ; [T S xiv-xviii] orva ; [Arg xvi] orba


- Fa rb a.a. & Fa r 1. tuz, tuzlu, 2. bulank, kark + Fa b yemek, a (~ OFa bg a.a.)

rek
T
ewr-" evir-

[ xi] rek yuvarlak ekmek

< T *ewrek yuvarlak, halka, kangal < T

reklen[mek
<T
[LO xix] kvrlp kangal haline gelmek < T rek/evrek
halka, daire, kangal" rek
orman

" karman orman

co[mak
[DK xv] ca gelmek kaynamak, galeyan etmek; [Men ]
cmek
~ Fa cdan kaynamak, galeyan etmek, ajite olmak, (hayvan) azmak, kprmek < Fa c
kaynama, kabarma, galeyan (= Ave yaoti- a.a. = Sans yn- a.a.) ~ HAvr *yeus-s- a.a. < HAvr *yeus- kaynamak,
mayalanmak
* Ayn kkten E Yun zeo (kaynamaki kabarmak), zyme (maya). Dil Devrimi srasnda yanllkla Trke
sanlarak trevleri yaratlmtr.
coku
YT
gelmek " coven

[TDK 1944] teheyy,enthousiasme

covino
gen adam ~ Lat iuvenis a.a. " jn

< Fa cdan comak, galeyana

" en
[LG188+] ssl, k gen (argo)

~ t giovino

z[mek

[ xi] j- iplik gibi bir eyi ekip skmek, bir ba amak; [CodC xiii] z-

* Kagarl'daki jmek biimi ilgi ekicidir. Kar. izzelti

YT

[TDK 1974] kimyada analiz sonuu ortaya kan madde < T z-" z-

cbbe/cppe
[DK, Gl xiv]
~ Ar cubbat 1. gz yuvas, kan
altndaki kemik, 2. klahl ve kolsuz entari (= br gaboh ka ~ br #gbh yksek, knt ) " cephe
EKKENLLER:
Ar cubba : cbbe, jpon
ubuk
[Uy viii+] bk; [CodC xiii] buk
denek, ta, ince dal < OFa ob dal, denek " cop

~ OFa obag

cce
[TS xiv] cje yavru, zellikle tavuk yavrusu; [BK 1799] cce
tavuk pilici; [KT ] pek ksa boylu insan vesaire
~ Fa cja/cca yavru, zellikle ku yavrusu, civciv
* Kar. kk.
cck
civciv

[TS xv] civciv, ku yavrusu

~ Fa ccak [k.] yavru,

* Kar. kk,
uha

[DK xiv] uka/u%a

~ Fa %a bir tr ynl kuma

* Nihai kkeni belki bir Hint veya Dou Asya dilinden.


chela
Ar chil" cehalet
k
penis

[Men xvii]

~ Ar cuhal' [#chl o.] cahiller <

[Ka xi] bek ocuk penisi; [Kp xiv] k erkeklik organ,


~ Fa bak [k.] kk denek, sopack < Fa b denek, sopa " cop

* Yuvarlak nlden sonra -b- erimesi ve - etkisiyle nl incelmesi tipiktir.


cuk
<onom
cuk/cup dme sesi

[ xix] cuk oturmak ak kemii oyununda kemiin dz dmesi

cukka
<onom
dz oturmas" cuk

[ xx/b] talihli olay, denk gelme (argo)

<

< T cuk ak kemiinin

ukur
<T
[Kp xiv] uur/ukur/ukur derin veya alak yer, knt, mezar
oku- [xi, xv+ a] dibe inmek, kmek " k-

< T ok-/

ul

[dr xiv] ul; [Men ] cll vulg. ul

~ Ar cull [#cll]

atlar souktan korumak iin rtlen rt


ulha

[Tuhf, KGunya xiv]

ullan[mak

[CodC xiii] ulan- ulla sarnmak, rtnmek; [LG

188+] hcum etmek (argo)


ulluk

~ Fa culah

< T ul" ul
[ xi] ulk eti yenen bir ku

clus
tahta oturma < Ar calasa oturdu

[Ne xv]

~ Ar culs [#cls msd.] oturma, zellikle

cuma
[rad, KGunya xiv]
toplanma gn, Cuma < Ar camaca toplad" cem
cumba
knts

[LO 187+]

~ Ar cumcat^ [#cmc msd.]


~ t gibbo knt, binalarda st kat

* talyanca szcn etimolojisi belirsizdir.


cumbul/cumbur
cmbr [cemaat

onom

[LO ] cumbur/cumbul/cumbadak suya dme sesi < " cup

" cumhur

* Belki cmb szcnn etkisiyle.


cumburlop
onom
[LO ] umburlop ; [TDK 1955] cumburlop dme ve yuvarlanma sesi
< cup/cumbur dme sesi" cup
cmb
[A xiv] cnbi hareket
~ Fa cunb
oynama, oynama (< Fa cunbdan kmldamak, hareket etmek) ~ OFa cumbin hareket
cumhur
idaresi (rpublique karl)

[Ferec xv] sradan halk; [Men ] 1. halk topluluu, 2. halk


~ Ar cumhur [#cmhr] halk topluluu, umum, herkes " cem

cumhuriyet
< Ar cumhur " cumhur

[ 179+] halk idaresi (Fr rpublique karl)

* svire, ABD gibi lkelerin ynetim biimine nceleri cumhur ad verilirken, Fransz Devrimi yllarnda
cumhuriyet szc yaygnlk kazand. Arapa masdar olan cumhur szcne masdar yapan -iyyet eki eklenmesi
kural ddr.
cmle
[passim xiv] btn, tm (isim ve sfat)
[#cml msd.] 1. bir eyin tm, btn, btnlk, tamlk, 2. gramerde nerme " cemal
cmleten
tmyle " cmle

[Men xvii]

~ Ar cumlat

~ Ar cumlatan [zrf.] btn olarak,

nk

[passim xiv] n ki 1. ne zaman ki, 2. madem ki, 3. yle ki


- Fa un ki aklama balac & Fa un byle, unun gibi + Fa ki ilgi edat

cunta
[Hay 1959 195+] junta
- sp junta 1. birlik, ittifak, 2. ihtilal komitesi ~ Lat iuncta [f.] " conta

~ ng junta ihtilal komitesi

* spanyolca szck spanya Bamszlk Sava (1808-1814) srasnda kurulan Devrimci Komiteler (juntas
revolucionarias) nedeniyle siyasi anlam kazanm, 20. yzylda ise Latin Amerika'nn eitli lkelerinde kurulan askeri ve
sivil devrim komiteleri iin kullanlmtr.
cnp

[rad, KGunya xiv]

~ Ar cunb/cunub [#cnb2 msd.]

cenabet olma, dinen kirli olma " cenabet


cup

onom

cppe

[TDK 1955] cuk/cup suya dme sesi

< " cuk

" cbbe

cura

[T S xvii]

curcuna
xvii] crcne/curcuna yaygara, amata
cret
cesaret etti, risk ald

~ Fa cra/curra tanbura benzer mzik aleti

[TS xv] crcni kalasn oynatarak yaplan raks; [Ev


~ ?

[Ferec xv]

~ Ar cur'at [#cr' msd.] cesaret < Ar caru'a

crmmehut
~ Ar curmu-1-mahd grg tan
olan su & Ar curm su + Ar mahd [mef.] ahit olunan " crm, ehadet
r[mek
<T
[CodC xiii] yri-/ri- ; [Kp xiv] r-/r-T *wr- T b/p
tortu, telve " p1
cruf
[A xiv] curf
~ Ar curf/curf [#crf] akntyla
srklenen ey, alvyon, maden posas < Ar carafa (su) srkledi, (sel) alp gtrd
crm/crm[ xiv] crm
~ Ar curm [#crm msd.] su < Ar
carama 1. eti kemiinden ayrd, kemik krd, 2. su iledi (= Aram garsm kemik )

nl

eei durdurmak iin kullanlan nlem

* Eski kaynaklarda tesbit edilemedi.


cu u huru
[Ne xv]
~ Fa c u %ur kargaa, herkesin
fke veya heyecanla birbirine girdii durum & Fa c galeyan + Fa xur haykr, yksek sesle bar " cocsse
gvde, ceset = Aram gtt a. a.
* Kar. ceset.

[Men xvii] csset

~ Ar cu66at [#c66 msd.] beden,

uval

[DK xiv]

~ Fa cuwal kaba kumatan yaplm torba

uvaldz
[CodC xiii] uvldz
~ Fa cuwl dz ul inesi
& Fa cuwl ul + Fa dz diki inesi (< Fa duttan, dz- dikmek)" uval
cz
nite, kitap formas, fasikl

[ xiv]

~ Ar cuz' [#cz'] bir btnn kk paras, birim,

czdan

[Men xvii] kitap veya evrak antas, portfy


- Fa cuz'dan cz kesesi, rulolar eklinde bir kitabn her bir rulosunu tamaya mahsus torba & Ar cuz' birim,
unsur, kitap fasikl + Fa -dnl kap " cz, +dan1
czi
cz

[ xiv]

~ Ar cuz'I [#cz' nsb.] ok kk (miktar), az "

czzam/czam
[TS* xv] c5m
~ Ar cu5m [#c5m
msd.] czam hastal, lepra < Ar caSama [msd. ca5m] vcudun bir parasn kopard (= Aram #gdm vcuttan bir uzuv
veya kemik koparma, kesme )

dadaizm
[ xx/a]
~ Fr dadaisme modern sanatta bir akm #
1919 Hans Arp ve Tristan Tzara, Parisli sanatlar < Fr dada anlamsz bir szck
dadan[mak
tat" tat
dada

T
<oc

[ xi] tatan- tat almak, tadn beenmek; [Men xvii] dada-/dadan-

< T

[D S ] erkek karde, aabey, delikanl (Erzurum az ve Azerice)

dad

[DK xiv]

~ Fa dadu halayk, dad

da[lamak
[Kut xi]
~ Fa/OFa da kzgn demirle
hayvanlara vurulan damga (= Ave da%a- yakmak) ~ HAvr *dhegh- a. a.
* Farsaya Trkeden alndna ilikin Mahmud Kagari'nin gr yanltr. Kar. Sogd da- (yakmak).
da

[Or viii] ta

daar

(= Mo ta a. a.)

[Uy viii+] taar torba; [Mh, dr xii] taarcuk

dadaa
[Men xvii]
~ Ar dadaat [#dd msd.] 1.
gdklama, gcklama, 2. anlalmaz ekilde konuma, 3. kargaa, tevi < Ar dadaa [onom.] gdklad, anlalmaz
ekilde konutu vb.
dal[mak

<T

[ xiv] tal-/dal-

< T *ta-

* Ayn kkten T tar-/tara- (datmak, samak), tar- (tohum samak).


daha
T
[Uy viii+] tak/dak de, dahi (bala), daha (zarf)
(bala), daha (zarf)

~ T tak/dak de, dahi

EKKENLLER:
T tak: daha, dahi1, de
dahi1

[Or viii] tak ve (bala), daha (zarf)

dahi2

[Men xvii]

~ Ar dhin [#dhy fa.] akll, kurnaz " deha

dahil1 /dahl[Kp xiv] da%l getiri, verim


msd.] 1. girme, araya girme, 2. getiri, gelir, kazan, mahsul < Ar da%ala girdi
dahil2
olan, i " dahil1

[Kp xiv]

daim

[A, Yus xiv]

" daha

~ Ar da%l [#d%l

~ Ar d% [#d%l fa.] giren, ieride


~ Ar dim [#dwm fa.] devam eden,

devaml < Ar dama devam etti" devam


daima

[Yus xiv]

~ Ar d'im [#dwm zrf.] devaml" daim

dair
[Ali xvi]
~ Ar dir [#dwr fa.] (bir ey etrafnda)
dnen, deveran eden < Ar dara dnd, deveran etti" devir
daire
[Ferec xv] halka; [Ali xvi] muhit, evre; [LO xix] ynetim
mekn, bro, ofis; [KT xix] bir konak veya byk bina iinde birka odadan oluan mstakil birim, suit
d'irat [#dwr fa. f.] dng, dn, ember, halka, teker < Ar dara dnd " devir
dakik
dikkatli olan

[Gl xv] ; [TDK 1974] 1. ince (i), 2. zaman kullanmada ok


~ Ar daqq [#dqq sf.] ince, rafine, narin < Ar daqqa ufalad, inceltti" dikkat

* Gncel anlam dakika szcnden etkilenmi olup 1960lardan itibaren kaydedilmitir.


dakika
[KpGul xiv] incelik
~ Ar daqqat [#dqq sf. f.] 1.
partikl, ince ayrnt, nans, 2. derecenin ve saatin altmta biri" dikkat
* Kar. Akad daqqiqu (ok kk, ince).
daktilo
[Bah 1924] daktilograf
~ Fr dactylo < Fr
dactylographe parmakla yazma aygt & EYun dktylos parmak + EYun grafe yaz" +graf
dal[mak
T
xiv] dal- suya dalmak
dal1

[Uy, Ka viii+] tal- baylmak, bilinci kararmak, yorulmak ; [Kp


[Uy viii+] tal aa dal

~ Ar

dal2

[Ev xvii] Tal yaln, plak

~?

dala[mak
T
[Uy viii+] tala- saldrmak, talan etmek, yamalamak; [DK xiv] dala- srmak;
[a xv+] tala- saldrmak, srmak
dalak

[Uy viii+] tal; [Ka xi] talak a. a.

dalalet
[Men xvii]
sapma, azma < Ar Dalla sapt, yanl yola gitti
dalavere

~ Ar Dallat [#Dll msd.] yoldan kma,

[Cumh 1929]

~ ?

* Alavere dalavere ikilemesinden ayrmtr.


dalga
T?
[Kp xiv] dala ; [a xv+] dala
(= Mo dolya a. a. < Mo doldalgalanmak, sramak, fkrmak, rahat durmamak, kouturmak )
dalg
dalkavuk

<T

[a xv+] dalci su altna dalan kimse; [Men xvii] dal < T dal-" dal+

[Men xvii] sarksz klah giyen, mdahin

" dal2, kavuk

daltonizm
[ xx/b]
~ Fr daltonisme renk krl / ng
daltonism a.a. < z John Dalton ngiliz fiziki (1766-1844)
dalya 1
[KT xix] baz oyunlarda say
kesik, entik < t tagliare kesmek ~ OLat taliare elik as yapmak, kesmek

~ t taglio

* ng tally (oyunda say) biimi talyancadan alnmtr.


dalya2
[LO xix]
~ YLat dahlia bir ss iei #
1791 Antonio Jose Cavanilles, sp. botaniki < z Anders Dahl sveli botaniki ve Linnaeus'un
rencisi (1751-1789)
dalyan1

[Kan xv] balk alamak iin kurulan sabit a dzenei

* Yun alieo (balk tutmak) fiilinden *alini biimi tesbit edilememitir.


dalyan2
Italin talyan < Italia " italik

[Ev xvii] bir tr uzun namlulu tfek

* Dalyan boylu deyiminde muhafaza edilen bu szcn dalyan1 (bir tr balk tutma dzenei) ile ilikisi
kurulamaz.
dam1
[Uy viii+] tam duvar; [T S xiii, CodC xiii] dam/tam ev, evin
ats; [a xv+] tam evi ats olan ev
= Sogd daman ev = Ave daman a.a. = Sans dam/dama a.a. ~
HAvr *dem- a.a.

* Tam olarak belirlenemeyen bir ran dilinden alnt olduu muhakkaktr.


dam2
[ 188+]
~ Fr dame hanmefendi, bayan ~ Lat
domina [f.] ev sahibesi < Lat domus ev ~ HAvr *domos a.a. < HAvr *dem- a.a. " dam1
dama
[M582 187+]
~ t dama 1. hanmefendi, soylu
kadn, 2. "kralie oyunu", dama ~ Fr dame hanmefendi" dam2
damacana
[Kieffer-Bia1835]
enli su iesi ~ Fr dame-jeanne a.a. / Prov damajana a.a.

~tdamigianabykve

* lk kez 16. yy sonlarnda kaydedilen Franszca szcn etimolojisi belirsizdir; Dame Jeanne ("bayan Jeanne")
biiminin yaktrma olduu aktr. ng demijohn (a.a.) Franszcadan alnmtr.
damak
T
[LO xix] azn dam

[Uy viii+] tamak/tamak grtlak, boaz, geniz; [LL 1732] kk dil ve etraf;
< T tam- damlamak " damla-

* Kar. Lat guttur (grtlak, geniz) < gutta (damla). Szcn orijinal anlam damak tad deyiminde korunmutur. "Azn
dam" anlam dam szcnden kontaminasyon yoluyla olumu olmaldr.
damar
T
[Uy viii+] tamar/tamr sinir veya damar ; [Ka xi] tamr/tamur
Mo tamr beden gc, kas gc, damar)

(=

damask/damasko
[LO xix] damasko
~ t damasco Suriye
kkenli bir tr kuma, dmk / Fr damasque a.a. < z Damasco Dmk, am kenti
damat
[Ferec xv] dmd
~ Fa/OFa dmd gvey, damat ~
EFa *dmtar- dn sahibi (= Ave zmtar- a.a. = Sans cmtr a.a.) < HAvr *gems- dn, evlenmek " gamet
damen

[Ferec xv]

~ Fa daman etek

* Kar. tiz-i reftar olann payna damen dolar (hzl gidenin ayana etek dolar).
damga

damt[mak
YT
tam- damlamak " damla-

[Or viii] tama

(= Mo tamaa(n) mhr, arma, amblem)

[CepK 1935] distile etmek

~ Ttamt- [viii+ Uy] damlatmak < T

damzlk <T [ xv] yourt mayas; [Ev, Men xvii] dl alnacak hayvan < T
tamuz-/damz- [viii+ Uy] damlatmak < T tam- damlamak " damla* Kar. damzur- (damlatmak ? xvii Men), damzurma (mhr mumu ? xvii Men), damla
[Kp xiv] tamla a.a.

< T tam- [xi] damlamak

<T

damper
[ xx/b]
kamyonu < ng to dump [onom.] kabaca dkmek

~ ng dumper dkc, kaldral yk

damping
bir mal piyasaya srme " damper

~ ng dumping dkme, fiyat ucuzlatarak

dan

onom

[ xx/b]

rezonansl darbe sesi

< T tak sert darbe sesi" tak2

* Rezonans belirten -n sesi etkisiyle inisyal t yumuamtr. Baz trevlerde d'li ve t'li biimler bir arada grlr;
r. dandun/tantun, dangr dungur/tangr tungur.
dana

T?

[Kp xiv] tana bir yanda sr yavrusu

dandik

dandini

[AL 192+] ince, nazik (argo); [ xx/b] uyduruk

<oc

[Ev xvii] oynama, raks; [LL 1732] ocuu dizinde oynatma

* Kar. Fr dandiner, ng dandle, t dondolare (ocuu dizinde oynatma).


dangalak
<onom
[Men xvii] dangel/dngl ebleh, bi-endam kii, deyyus; [LO xix]
dangalak dangl dungul konuan kimse, kaba adam
< dangl [onom.] bo bir nesneye vurma sesi " dangl
dangl/dangr

onom

bo kutu veya teneke sesi

" dan

dan[mak
T
[Ka xi] tanu- karlkl konumak, sylemek; [ xiv] konumak, mavere
etmek
< T tanu- konumak, sz sylemek
dank

<T

[Tz xiv] sz, konuma (Azerbaycan'da)

< T dan-" dan-

daniska
eyin en iyisi

[Ev xvii] Almanya'dan gelen kaliteli krk; [ xix] bir


< z Daniska Danzig/Gdansk, Baltk denizinde bir liman kenti

* Kar. lepiska.
danman

YT

[CepK 1935] mavir

T dan-" dan-, +men2

* Fa danimand (bilen, bilgili) szcnden esinlenmi olduu aktr.


dans
sallanmak, koumak

[NKemal 1873]

dansite
Lat densus youn ~ HAvr *dens-2 a.a.

[ xx/b]

~ Fr danse a.a. < Ger *dintjan


~ Fr densit younluk ~ Lat densitas a.a. <

dantel/dantela
[ARasim 1897-99] dantela
[k.] ine oyas < Fr dent di ~ Lat dens, dent- a. a. " aldente

~Frdentelle

* Szck Franszcadan alnd halde erken rneklerde talyanca biim tercih edilmitir. dar1

[Uy viii+] tar geni olmayan, sk, bunaltc


EKKENLLER:
T dar : dar1, darldar2
[ xiv]
~ Ar dar [#dwr] ev, konut, konak, yurt (= Aram
dwr/dr konut, konaklama yeri = Akad dru gebe ve obanlarn konaklad yer, oba) < Ar dara dnd,
doland" devir
* Asl muhtemelen "etraf itle evrili yer" anlamnda. Kar. T ev =? evirdar3 [aac
[Ferec xv]
~ Fa/OFa dar 1. aa, 2. armh,
ha, idam aac (= Ave dru- aa = Sans dru a.a.) ~ HAvr *deru-2/doru- aa, zellikle mee aac
* Ayn kkten EYun dry/dndron, ng tree (aa).
dara
[LO xix]
kap pay ~ Ar TarH karma, atma " tarh
darbe
vurgu < Ar daraba vurdu " darp

~ t tara tartda brt arlktan karlan

[A xiv] Darbet

~ Ar Darbat [#Drb msd.] vuru,

darbmesel
[Men xvii]
~ Fa Darb-i ma6al hikyenin
bitirme cmlesi, kssadan hisse & Ar Darb vuru, vurgu, iirde beytin son aya + Ar ma6al masal, kssa " darp, mesel
darbuka
kk davul (Ms.)

[TDK 1955]

~ Ar darabukka [onom.] bir tr

dar
T
[Uy viii+] tar ekin, her tr hububat, zellikle arpa ve buday; [Kp xiv]
tar/tar/dar ekin, zellikle dar, panicum viliaceum
< T tar- ekin ekmek, tohum samak " dal* Ayn kkten T tar- (datmak, yaymak, samak) = Mo tara-/tark?a- (dalmak, salmak). Anlam ilikisi iin
kar. EYun sprma/spor (tohum) < speir (samak, datmak), diaspor (dalma); Ar Sarrat (tohum) < 5arra
(samak). Ayrca kar. ET tarm (nehrin dallara ayrld yer, delta).
darl[mak
T
[Uy viii+] tark- ii sklmak, mteessir olmak, bunalmak; [ xi] tarlana.a.; [Men xvii] darla-/darl- kzmak, ksmek
< T tar/dar " dar1

darma dan
ikil
[Kp xiv] dardaan ; [Mercimek xv] dardaan ; [Ne xv] dardaan tamamen
dalm
< T tr- [viii+ Uy, xi] datmak, samak < T *ta-dalmak " daldarp
[Kut, A xi] Darb
arpma, para basma < Ar Daraba vurdu

~ Ar Darb [#Drb msd.] vurma,

darphane
+
[Selaniki xvi] ; [Men xvii] zarbhane/darabhane para basma yeri
arpma, vurma, para basma + Fa %na ev " darp, hane

& Ar Darb

darlflfl
[Men xvii] dr-i flfl
~ Ar dru-al-fulful
biber aac ~ Fa dr-i pilpil & Fa dar aa + Fa pilpil biber ~ Sans pippal meyvecik, biber " dar3, el3, biber
data
[ xx/c]
~ ng data veri ~ Lat data [n. o.] verilmi eyler
< Lat datus verilmi < Lat dare, dat- vermek ~ HAvr *ds- < HAvr *d- a.a.
* Ayn kkten Lat donum (hediye), E Yun didomi, do-, Fa dadan, Erm da-, Rus daty (vermek),
dativ

[DTC 1943]

dassla
& Ar d hastalk + Ar Silat sla " sla
dava
tez, mahkemeye arma " davet
davar

~ Ar du-S-Silat sla hastal, sla hasreti

[Kut, Yun xi]

~ Ar dacw' [#dcw msd.] iddia, hukuki

T
[Uy viii+] tapar mal, mlk, servet, bykba hayvan < T taP-/tap-2
bulmak, elde etmek

* Erm tavar (a.a.) szc 5. yy'dan itibaren kaydedilmitir. ki dil arasndaki ilikinin mahiyeti ak deildir. Mo
tavar ve Rus tovar/tovar (mal, servet) biimleri Trkeden alntdr.
davet
< Ar dacawa ard

[A xiv]

~ Ar dacwat^ [#dcw msd.] arma, ar

davlumbaz
[TS xiv] davulbz/davlunbz ata giydirilen gs zrh;
[DK xiv] davul; [ xix] yandan arkl gemilerde pervaneyi rten yarm daire eklinde kapak < T davul" davul
* -baz ekinin anlam ak deildir.
davran 1[mak
T
[Uy viii+] taPran- acele etmek, hzl hareket etmek; [Men xvii] canlanmak, (bir
hastalktan sonra) ayaa kalkmak; [KT xix] ayaa sramak, hamle etmek, teebbs etmek
< T taPra- [viii+
Uy] hzl ve aceleci olmak T *taP-hareket etmek? kmldamak?
Kar. T taw/tawu (kmldanma - xi), tawan (tavan).

davran2[mak
< Ar Tawr tavr " tavr

[LO xix] bir tarzda hareket etmek, tavr almak

* Trke kkenli olan davran-1 fiili ile anlam bakmndan ilgisi kurulamaz. Dil Devrimi dneminde bu husus gz
nne alnmadan trevlerin yaplmas dikkatsizlik eseridir.
davudi
[Kp xiv]
~ Ar dwd [nsb.] Davut
peygamberin sesi gibi gr ve kaln ses < z Dwd Davut, Kur'anda peygamber olarak zikredilen Yahudi kral
(M 11. yy) ~ br dwld sevilen, Davut < br #dwd sevme
* br Dawid adnn Arapa karl wadud (Vedut) veya wadad (Vedat)'dr.
davul
[Ka xi] tavl; [passim. xiii-xix xiii] Tabl
davul, zellikle sava davulu ~ OFa *tabil a. a.

~ Ar Tabl

* Fa tabal ???, Ar Tabl ???, Erm davi biimleri Orta Farsa kkenlidir. Arapadan Bat dillerine aktarlmtr;
kar. sp atabal, ttaballo, EFr tabour (a.a.).
daya[mak

[Ka xi] taya- destek aac koymak, diremek

dayak
T
[Uy viii+] tayak direk, destek, denek; [Men xvii] dayak denek, sopa
taya- dayamak " dayadayanak

YT

[CepK 1935] tesant


day

dazlak
de

< T dayan-" daya-dayanma

YT

< T dayan-" daya-

[Uy viii+] taay annenin erkek kardei, day; [Kp xiv] tay/tay; [DK xiv] day
<T

[CepK 1935] mesnet

< T

[Kp xiv] Tazluk ; [Mercimek xv] Tazlak

[Uy viii+] tak bala; [Kp xiv] de/da

< T taz [viii+ Uy] kel

" dahi1

de fakto
(edat) + Lat factum fiil, edim " faktr

[ xx/b]

~ Lat de facto fiilen & Lat de -den, ile

de jure
(edat) + Lat ius, iur- kanun, hukuk " jri

[ xx/b]

~ Lat de iure hukuken & Lat de -den, ile

de+
~ Lat de bir eyden ayrlma veya uzaklama,
eksilme, yksek bir yerden aa inme, gitme, kaybolma, sona erme bildiren edat ve fiil neki
* Franszcada de-, d- ve (seslilerden nce) ds- biimleri grlr. Modern trevlerde daha ok "olumsuzluk" anlam
ar basmtr. r: bloke/debloke, arj/dearj, avantaj/dezavantaj.
EKKENLLER:

Lat de-: debi, debloke, debriyaj, dedksiyon, defans, defi, defile, deflasyon, defo, deforme, defrost, degaj, degrade,
degstasyon, dejenere, dekadan, dekafeine, deklanr, deklare, dekoder, dekolte, dekont, dekupe, dekuple, delege,
demarke, demar, demode, d
de[mek

[Orviii]t-a.a.

debdebe

[Men xvii] davul grlts; [LO xix] hamet, saltanat


- Ar dabdabat [#dbdb msd.] 1. ksa admlarla ve ayan vurarak yrme, 2. at nal sesi, 3. davul
sesi < Ar dabdaba [onom.]
* Farsa ve Trkede "maiyetiyle yryen hkmdarn grlts" anlamnda kullanlmtr.
debelen[mek

<T

[Kp xiv] saa sola yuvarlanmak

< T tep-" tep-

* Srekli ve zayf eylem bildiren -ele- ekiyle.


debi
[ xx/b]
~ Fr dbit 1. dilimleme, perakende satma, azar
azar verme, 2. belli bir srede akan sv hacmi < Fr dbiter tomruu kereste haline getirmek, perakende satmak & Fr de+ Frk *bitte tomruk " de+
debloke [etm
Fr bloquer tkamak " de+, bloke
debelen[mek

<T

[ xx/b]

~ Fr dbloquer tkanm bir eyi amak <

[Kp xiv] saa sola yuvarlanmak

< T tep-" tep-

* Srekli ve zayf eylem bildiren -ele- ekiyle.


debi
[ xx/b]
~ Fr dbit 1. dilimleme, perakende satma, azar
azar verme, 2. belli bir srede akan sv hacmi < Fr dbiter tomruu kereste haline getirmek, perakende satmak & Fr de+ Frk *bitte tomruk " de+
debloke [etm
Fr bloquer tkamak " de+, bloke

[ xx/b]

~ Fr dbloquer tkanm bir eyi amak <

debriyaj
[ xx/b]
~ Fr dbrayage makine milini dililerden
ayrma, dekuple etme, debriyaj & Fr de- ayrma edat + Fr braie mil, deirmen mili" de+
deccal
[ xiv]
~ Ar daccl [#dcl im.] Kuran'a gre
kyametten nce yeryzne gelecek olan sahte peygamber ~ Aram daggal kandrc, sahteci < Aram #dgl kandrma,
grnme (= Akad daglu bakma, grme )
dede

oc

[O xi] baba; [DK xiv] bykbaba, yal kii

dedksiyon
[ xx/b]
~ Fr dduction karsama, tmdengelim ~
Lat deductio a. a. < Lat deducere, deduct- sevketmek, -den gtrmek, sonu kartmak & Lat de- bir eyden + Lat
ducere, duct- sevketmek " de+, dk

def1
[A xiv] defc itme, tepme, dar karma
[#dfc msd.] tepme, geri evirme, geri verme, deme < Ar dafaca itti, tepti, geri evirdi

~ Ar dafc

def2/tef
[ xiv]
~ Ar/Fa daf/daff tek yzl davul, def,
alpara ~ Aram dapp tabla, tepsi ~ Akad dappu a.a. ~ Sumer
defa
bir kerede deme " def1

[Ferec xv]

~ Ar dafcat^ [#dfc msd.] 1. iti, darbe, 2.

* Kelimenin Trkedeki anlam evrimi iin kar. Fr dans un coup (bir vuruta, bir defada).
defaat
dafcat^ " defa

[Ali xvi]

~ Ar dafct [#dfc o.] defalar < Ar

defans
[ xx/b]
~ Fr dfense savunma < Lat defendere, defenssaldry pskrtmek, savunmak & Lat de- uzaa + Lat fendere, fens- tepmek, tepelemek ~ HAvr *gwhen-do < HAvr
*gwhen- a.a. " de+
* Ayn kkten Ger *gund- (sava).
defaten
[Ali xvi]
demede < Ar dafcat^ itme, darbe, deme " defa

~ Ar dafcatan [zrf.] bir defada, bir

defi
[ xx/c]
~ Fr dfi meydan okuma < Fr dfier meydan
okumak, kendine gvenip ortaya kmak ~ Lat defidere a. a. < Lat fdere gvenmek ~ HAvr *bheidh- a. a. " de+,
federasyon
defihacet
giderme + Ar Hcat ihtiya " def1, hacet

ihtiya giderme

& Ar dafc defetme,

defile
[TDK 1955] moda geit resmi
~ Fr dfil her eit
geit resmi < Fr dfiler tek sra halinde gemek & Lat de- + Lat filare tek sra halinde dizilmek < Lat fila iplik,
dizi" de+, filament
defin/defndafana gmd

[Env xiv]

~ Ar dafn [#dfn msd.] gmme < Ar

EKKENLLER:
Ar #dfn : defin, define
define
ey, gm " defin

[Ferec xv]

~ Ar dafnat [#dfn sf. f.] gml

deflasyon
[TDK 1955]
~Frdflation imi olan para
arznn daraltlmas ~ ng deflation (imi bir ey) inme, havas kama, a.a. < ng deflate (imi bir ey)
snmek, sndrmek & Lat de- eksilme ve inme edat + Lat flare, flat-flemek, iirmek ~ HAvr *bhle- flemek "
de+
defne
laurus nobilis

[M xiv] defni

~ Yun/EYun dafne defne bitkisi,

* Aram dapna (a.a.) biimi muhtemelen Yunancadan alnmtr. Nihai kkeni muhtemelen bir Anadolu veya Akdeniz
dilidir.
defo
[xx/a]
~ Fr dfaut hata, kusur~Lat defectus a.a. < Lat
deficere, defect- bozmak, eksik ve kusurlu yapmak & Lat de- + Lat facere, fact- yapmak " de+, faktr
* Kar. ng defect (defo, kusur).
deforme [etm
deforme etmek ~ Lat deformare " de+, form
defrost
buzlanma, don " de+, antifriz

[ xx/a]
[ xx/c]

~ Fr dformer biimini bozmak,

~ ng defrost buz zmek < ng frost

* Latince olmayan bir kke de- nekinin getirilmesi kurald dr.


defter
[Yusxiv]
~ Ar daftar yaz tableti~Aram dipter a.a.
- EYun difthra 1. tabaklanm deri, 2. yaz tableti olarak kullanlan kesilip perdahlanm deri tabakas
* ET tepter (a.a. - Uyg) Aramca veya Orta Farsadan erken bir alnt olarak deerlendirilmelidir.
defterdar
maliyeci < Ar daftar " defter, +dar

[Ali xvi]

~ Fa daftardr defter emini, ba

de[mek
T
[Or viii] teg- ulamak, erimek, bitimek, bitiik olmak, ayn hizada olmak; [ xi]
denk olmak, bedel olmak, eit olmak
* Ayn kkten T tek/teg (kadar, gibi, e), terj (denk, eitlik), terje- (kyaslamak, ltrmek).
degaj
[ xx/b] degajman
~ Fr dgagement rehin verilen eyi
geri alma, bal bir eyi zme, kurtarma, salma < Fr dgager rehin zmek & Fr de- + Fr gage rehin " de+, angaje
deer

[Ka xi] tegir paha, kymet

deil

[O xi] degl olumsuzluk bildiren szck; [a xv] del a.a.

dein

[Ka xi] tegin kadar, gibi (edat)

dein[mek

YT

< T te- eit olmak, bedel olmak " de-

< T tek eit, denk " dek

[TDK 1955] dein- bir konuya temas etmek < T de-" de-

deirmen
T
[Uy viii+] tgirmen deirmen, deirmen ta < T *teiren dnen
ey < T teir-/tewir- dndrmek, evirmek " devir* -men eki byk olaslkla -en ekinin dissimile biimidir.
deirmi
T
[Uy viii+] tgirmi halka, evre; [ xi] tirme daire eklinde olan ey,
deirmen ta, yuvarlak para
< T teir-/tewir-" deirmen
dei[mek
T
[Uy viii+] tegi- rastlamak, denk gelmek; [Kp xiv] dei- mbadele etmek,
takas etmek; [TS xiv xiv] tebeddl etmek, dnmek
< T te-/de- eit olmak, bedel olmak " de* Anadolu azlarnda deni- biimi yaygndr, deme

[Ka xi] tgme her,

her bir, herhangi bir


* De- fiiliyle ilikisi belirsizdir.
denek

<T

[DK, Men xiv] degenek baston, asa

< T de-" de-

* Yun dekanki (a.a.) < Lat decanus (onba) etimolojisi iin yeterli delil yoktur.
degrade [etm
[ xx/c]
~ Fr dgrader kademe kademe azaltmak &
Fr de- + Fr grader kademelendirmek, derecelendirmek < Lat gradus adm, kademe, derece " de+, grado
degstasyon
[ xx/b]
~ Fr dgustation tadn karma, tadna
bakma < Lat degustare tadna bakmak & Lat de- bir eyden + Lat gustare tad almak, tadna bakmak " de+, gusto
deha
karl)

[Men xvii] kurnazlk; [LO, KT xix] olaanst zek (Fr gnie


~ Ar daha' [#dhy msd.] kurnazlk, beceriklilik < Ar dahiya kurnaz idi

Trkedeki modern anlam 19. yy'da ortaya kmtr.


EKKENLLER:
Ar #dhy : deha, dahi2
dehen
zathan- a.a.)

[mer b. Mezid xv]

dehliz
[KpGul xiv] dihliz
OFa dahrz revak, kap giriindeki stunlu eik, propylon

~ Fa/OFa dahn/dahan az (= Ave


~ Fa dihlz koridor, geit, sofa ~

dehet
[Ferec xv]
~ Ar dahat [#dh msd.] aknlk,
hayret, ani ve iddetli korku < Ar dahia aknlk ve hayrete kapld, korktu
dehetengiz

[LO xix]

" dehet, +engiz

deizm
[Bah 1924] deizma
bamsz tanr inanc, teizm < Lat deus tanr

~ Fr disme messes dinlerden

* Kar. teizm.
dejenere [etm
[Bah 1924]
~ Fr dgnrer soysuzlamak,
soysuzlatrmak ~ Lat degenerare a.a. & Lat de- eksik, ayr + Lat genus soy " de+, jenerasyon
dek

[ viii] tek gibi (benzetme edat); [Uy viii+] kadar (kyas edat) < T *te- varmak, denk
olmak " de-

deka+
bileiklerde) ~ E Yun dka on ~ HAvr *dekm a. a.

~ Fr dca- / ng deca- on (sadece

* Ayn kkten Lat decem, Fr dix, ng ten, Alm zehn, Fa dah, Sans dsa, Erm das (on).
dekadan
[ARasim 1897-99]
~ Fr dcadent 1. yoz, sefih,
2. bohem ~ OLat decadens < OLat decadere bozulmak, geri dmek, yozlamak & Lat de- bir eyden + Lat cadere
dmek " de+, kadans
dekafeine
dcafiner kafeinini almak " de+, kafein

[ xx/c]

~ Fr dcafin kafeini alnm < Fr

dekan
[ResmiG 1934]
~ Alm dekan niversitede blm
bakan ~ OLat decanus kilise hiyerarisinde bir rtbe ~ EYun dekans onba, on kiinin yneticisi < EYun dka on
" deka+
* Trkeye 1933'te Alman akademik sisteminden aktarlmtr.
dekatlon
[ xx/b]
& EYun dka on + EYun thlon yar " deka+, atlet

~ Fr dcathlon on dalda spor msabakas

* lk kez 191 1de sve'te tanmlanm ve 1912 Stockholm Olimpiyatlarnda uluslararas kullanma girmitir.
KAr. pentatlon.
deklanr
[ xx/b]
~ Fr dclencheur tetikleyici < Fr
dclencher mandaln ekmek, tetiklemek & Fr de- + Fr clenche mandal ~ Frk *klinka mandal, engel" de+
deklare [etm
[ xx/a]
~ Fr dclarer ilan etmek, beyan etmek ~
Lat declarare yksek sesle ilan etmek & Lat de- bir yerden veya bir ey hakknda + Lat clarare barmak < Lat clarus
yksek sesli, ak, parlak, temiz " de+, klarnet
deklase
[ xx/b]
~ Fr dclass snf dm, deer
kaybetmi (kimse) < Fr dclasser snf drmek & Fr d+ ayrlma, uzaklama bildiren nek + Fr classe snf" de+,
klas
dekoder
"de+,kod

[ xx/c]

~ ng decoder kod zc < ng code kod

dekolte
[ARasim 1897-99]
~Frdcollet kadn
giyiminde gerdan ve st gs akl & Fr de- + Fr collet [k.] gerdan < Fr col boyun ~ Lat collum a. a. " de+, koli1
dekont
[ xx/b]
eyden + Fr compter hesaplamak " de+, kompter

~ Fr dcompte hesap dkm & Fr d- bir

dekor
[Bah 1924]
~ Fr dcor ziynet, ss ~ Lat decus, decor1. zerafet, terbiye, uygun davran, 2. ziynet, ss ~ HAvr *dek-es- < HAvr *dek- (reti, terbiye, adap) benimsemek
" disiplin
dekovil
[ xx/b]
~ Fr decauville dar demiryolu hatt ^
1889 Paris Sergisi'nde < z Paul Decauville Fransz mhendis (1846-1922)
dekupe [etm
[ xx/b]
~ Fr dcouper keserek karmak, testere
ile ince aa iilii yapmak & Lat de- bir eyden + Fr couper kesmek " de+, kup
dekuple [etm

[ML xx/c] dekuplaj

~ Fr dcoupler ift olan bir

eyi ayrmak & Fr de- ayr + Fr couple ift" de+, akuple


del[mek

[Uyviii+]tel-a.a.

delalet
[Kp xiv]
gsterme, iaret etme, delil olma < Ar dalla gsterdi, iaret etti

~ Ar dallat [#dll msd.] yol

delege
[Bah 1924]
~ Fr dlegu murahhas, birini veya
bir eyi temsil etmek zere gnderilen kimse < Fr dleguer grev vermek, grevli olarak gndermek ~ Lat delegare a.
a. & Lat de- bir eyden + Lat legare, legat- bir sorumluluk veya ykmllk vermek, grevlendirmek (< Lat lex, legkanun, ykmllk)" de+, legal

delgi
deli

YT

delik

delil
delimen
+men1

[CepK 1935] matkap

< T del-" del-[Uy viii+] teipe/telfe a.a.; [ xi] tel ; [DK xiv]

del [Ka xi] telik a. a.


sf.] a. a. " delalet <T

< T tel-" del-[A xiv] yol gsteren


[LO xix] deli gibi, biraz deli

~ Ar dall [#dll

< T deli" deli,

* -imen ekinin ilevi ak deildir.


delta
[KT xix]
~ EYun dlta 1. Yunan alfabesinin
drdnc harfi, D$, 2. Nil nehrinin delta harfine benzeyen az ~ Fen dlt kap, Fenike
alfabesinin drdnc harfi (= Aram dal et kap, Arami/brani alfabesinin drdnc harfi, Dd3; =

Akad daltu kap)


dem(o)+
~ Fr dm(o)- / ng dem(o)- halk (sadece
bileik isimlerde) ~ EYun demos 1. ile, memleket, lke, 2. tara halk, memleketli, 3. halk,

ahali < EYun daio blmek, pay etmek, ksmlara ayrmak ~ HAvr *da- blmek, ksmlara ayrmak
dem1
[A xiv] vakit
Sans dhmi/dhamni nefes, soluk, fleme )

~ Fa/OFa dam 1. nefes, 2. vakit, zaman (=

* Farsa ikinci anlamn "soluklanmak, es vermek" anlamnda dam ordan ve dam zadan deyimlerinden tredii
dnlebilir.
dem2
[Yus xiv] ; [ xx/b] ay kvam
(= Aram dsm a. a. = br dam a. a. = Akad dmu a. a.)

~ Ar dam [#dm] kan

demagog
[Bah1924]
~Frdmagogue halk galeyana
getirme ~ EYun demaggs "halk gden", a.a. & EYun demos halk, ahali, zellikle aa tabakadan halk + EYun
aggs nder, nc (< EYun g gtmek, srmek, sevketmek)" dem(o)+, aksiyon
demarke [etm
iaretleyerek ayrmak, snr izmek " de+, marke

[ML xx/c]

~ Fr dmarquer

demar
[ xx/b] diplomatik giriim
giriim, gidi, sre < EFr dmarcher yryp gitmek " de+, mar
deme

YT

[TDK 1944] beyanat

~ Fr dmarche

< T de-" de-

* Fiil kkne eklenen -me ekinin ilevi belirsizdir. Trke ara isimleri yapan -e ekiyle benzerlik yzeyseldir.
demet

[Kan xvi] demed

~ Yun demti deste < EYun dma,

demat- ba, deste, boha, kn < EYun de balamak, sarmak


demin

[Uy viii+] tmin hemen (nce veya sonra) demir

[Or viii] tmr a.a.; [Uy viii+] tmir


* Mo temr (a.a.) Trkeden alnt olmaldr.
demirhindi
~ Ar tamr-i hindi Hint hurmas, tropik
lkelerde yetien bir aa, tamarind < Ar tamr hurma (= br tamar hurma aac)
* Lat tamarindus, ng tamarind biimleri Arapadan alnmtr. Bat dillerinde kadn ad olarak kullanlan Tamar/Thamar
biimi braniceden alnmtr.
demode
gemi < Fr mode moda " de+, moda

[ARasim 1897-99]

~Fr dmod modas

demografi
[ xx/b]
~ Fr dmographie nfus kaytlar, nfus
olgularn inceleyen uzmanlk dal ~ EYun demografta a.a. & EYun demos halk + EYun grafe yaz, kayt" dem(o)+,
+grafi

demokrasi
[187+]
~Frdmocratie halk iktidar~
EYun demokratea a.a. & EYun demos halk, ahali + EYun krtes gl, iktidar sahibi" dem(o)+, +krasi
demon
ruh, iblis ~ Lat daemon ~ EYun daimon

[DTC1943]

~Frdmon mitolojide bir tr kt

demonte [etm
ayrmak " de+, monte

[ xx/b]

~ Fr dmonter skmek, paralarna

demoralize [etm
" de+, moral

[ xx/b]

~ Fr dmoraliser moralini bozmak

demotik
[ML xx/c] demotikos
~ Fr dmotique avam
tabakasna ait, avam dili ~ EYun demotikos a.a. < EYun demos halk, avam " dem(o)+
denden
[ xx/a] dendan yazda tekrar iareti,
~ Fa
dandn [o.] 1. diler, 2. Arap alfabesinde be, te, sin, ye gibi harflerin die benzeyen kntlar < Fa dand di ~
HAvr *dent- a.a. " aldente
dene[mek
<T
[DK xiv] dene- eletirmek, kyaslamak, snamak, tartmak
derj e, edeer " denk
denek

YT

[Fel 1942] zerinde deneme yaplan

* Fiil kkne eklenen -k ekinin ilevi belirsizdir, denet

< T

< T dene-" dene-

YT

[TDK 1955] kontrol

< T dene-" dene* Fiil kkne eklenen -t ekinin ilevi belirsizdir.


denetim

YT

[TDK 1955] murakabe, kontrol

* Ada eklenen -im ekinin ilevi belirsizdir, deney

YT

< T denet" dene-

[Fel 1942] tecrbe

<

T dene-" dene* Fiil kkne eklenen -y ekinin ilevi belirsizdir.


deneyim
tm

YT
[Fel 1942] deney yapma; [TDK 1983] tecrbe, deneyle kazanlan bilgilerin
< T dene-" dene-

dengbej
[YaarK 1976] Krt saz airi
arkc & deng ses + bj syleyen, ses veren (< bej m sylemek
denge

YT

[CepK 1935] muvazene

Ada eklenen -e ekinin ilevi belirsizdir.

< T denk" denk

~ dengbj

deniz

denk
T
tart, yk

(= Mo tenis gl, deniz )

[Or viii] ten denk, eit, edeer (sfat); [Uy viii+] denge, eitlik, edeerlik (isim),
< T *ten- denk olmak, eit olmak < T te- a.a. " de-

denklem
denli

[Ka xi] teniz

YT
<T

[CepK 1935] eitlik

[DK xiv] derjl kadar (kyas edat)

< T denkle-" denk


< T derjg eitlik, eit" denk

denomine [etm
[ xx/c]
~ Fr dnominer belirlemek, ad
vermek ~ Lat denominare bir eyi baka bir eyin adyla adlandrmak & Lat de- bir eyden + Lat nominare ad vermek
(< Lat nomen, nomin- isim ) " de+, nominal
densiz
denk
denyo
(argo)

<T

[Men xvii] dengsiz lsz, saygsz

< T derjg denge, tart"

[ARasim 1897-99] ; [AL 192+] zpr, kak, dejenere, serseri


< z Denyo orta oyununda bir karakter

deodoran
[ xx/c]
~ Fr dodorant ~ ng deodorant koku
giderici ^ 1869 ng. & Lat de- olumsuzluk neki + Lat odor koku ~ HAvr *od-os- < HAvr *od- kokmak " de+,
osmiyum
deontoloji
[ML xx/c]
~ Fr dontologie ahlaki grevler
kuram / ng deontology a. a. < E Yun deon, -t- grev, dev (~ HAvr *deu- yapmak, ifa etmek, bir grevi yerine getirmek )
" +loji
depar
[ xx/b]
~ Fr dpart ayrlma, uzaklama, harekete geme <
Fr dpartir vazgemek, ayrlmak, uzaklamak & Lat de- bir eyden + Lat partiri ayrlmak " de+, parsel
departman
[ xx/a]
~ Fr dpartement blm, ksm < Fr
dpartir blmek, blmlere ayrmak & Lat de- bir eyden + Lat partire blmek " de+, parsel
deplase [etm
[ xx/b]
~ Fr dplacer yerinden karmak, yer
deitirmek, baka yere gitmek veya gtrmek " de+, plase
* Kar. ng displace (a.a.).
depo
[LO xix] debboy
~ Fr dept 1. bir yana koyma,
saklama, biriktirme, 2. saklanan veya biriken ey, 3. biriktirme yeri, depo ~ Lat depositum a.a. < Lat deponere, depositbir yana koymak, saklamak, biriktirmek & Lat de- bir eyden ayr + Lat ponere, posit- koymak " de+, post2
depozit/depozito
[Tarik 1884] depozito
~Frdposite
/ t deposito 1. bir yana koyma, saklama, 2. saklanan veya biriken ey ~ Lat depositum a.a. " depo

depre[mek
tep-" tepdeprem

YT

[Uy viii+] tepre- yerinden oynamak, kmldamak, hareket etmek

[CepK 1935] zelzele

< T

< T depre-" depre-

depresyon
[ xx/b]
~ Fr dpression 1. ukur, knt, 2.
ruhsal veya ekonomik knt ~ Lat depressio ukur < Lat deprimere, depress- bastrmak, kertmek & Lat de- aa +
Lat premere, press- basmak " de+, pres
der+
~ Fa dar/andar -de, ite, iinde, ieride olma
bildiren edat ~ EFa/Ave antar- a. a. ~ HAvr *en-ter- a. a. " inter+
* Ayn kkten Sans antar/antara (i, ieri), Lat inter, Ger *under (iki ey aras). der[mek

[ viii] tr- derlemek, toplamak


EKKENLLER:
T tr- : der-, dergi, deri-, derle-, dernek, terki
der1
[Ferec xv]
dvara- a.a. = Sans dvra a.a.) ~ HAvr *dhwer- a.a.

~ Fa dar kap ~ EFa dvara- a.a. (= Ave

* Ayn kkten EYun thyra, Alm tr, ng door (kap), Lat fbras (kap dna), forum (d avlu).
derbeder
[mer b. Mezid xv]
(dolamak, dilenmek), evsiz barksz, dilenci < Fa dar kap" der1, be+
derbent
der+, bent

[A xiv]

~ Fa dar ba dar kap kap

~ Fa dar band kap ba, geit"

derbi
[ xx/b]
~ ng derby nemli spor karlamas < z Derby
1778'de 12. Derby Kontu Edward Smith-Stanley tarafndan tesis edilen at yarlar
derdest
der+, dest
dere
yark (= Ave daren- vadi)

~ Fa dar dast elde, yakalanm, tutuklu "


[Yus xiv]

~ Fa dara/darra vadi, iki da arasndaki

derece
[ xiv]
~ Ar daracat [#drc msd.] basamak, adm <
Ar daraca [msd. durc] yrd, adm att, adm adm ilerledi (= Aram darsg [#drg] yrme, adm = Akad daraggu
patika, yrme yolu )
* Ar darakat (merdivenin en dip basama) biimi muhtemelen Aramca kkn ikincil biiminden alntdr.
Kar. dereke.
dereke
[ xiv]
~ Ar darakat [#drk msd.] merdivenin en
alt basama, bir eyin en dip noktas ~? Aram dsrk basamak, yol < Aram #drk ayayla basma = Aram #drg yrme,
gitme " derece

dereotu
+
[Men xvii] tere ot roka veya tere veya srgan otu; [LO xix] tere otu tarhun
veya roka; [ xx/a] tere veya dereotu (anethum graveolens)
< T tere taze yenen her trl sebze " tere, ot
dergh
der+, +gh
dergi

[A, Yus xiv]

YT

[Mercimek xv] alp drlen sofra; [CepK 1935] mecmua < T der-" der-

derhal
Fa dar + Ar Hl imdiki zaman " der+, hal1
deri

~ Fa dargh kap mahalli, eik"

[ xiv]

~ Fa dar Hl imdiki zamanda, hemen &

[Uyviii+]teria.a.

* Kar. Ave dereto- (yzlm deri) < HAvr *der- (derisini yzmek). Ayn kkten EYun dero (derisini yzmek), dors
(yzlm deri).
derin
deri[mek

[Uyviii+]terirja.a.
YT

[TDK 1944] temerkz etmek, konsantre olmak < T der-" der-

derive [etm
[ML xx/c] derivasyon
~ Fr driver 1.
(nehir) ynn deitirmek, baka yne evirmek, 2. tretmek < Lat derivare akarsu yatan deitirmek & Lat deayr + Lat rivus akarsu, rmak ~ HAvr *reiwo- vadi, dere yata < HAvr *rei- yarmak " de+
derkenar
kenar, marj " der+, kenar
derle[mek

[Ali xvi]
[Uy viii+] trle-

~ Fa dar kanar kenarda olan, sayfa


< T tr-" der-

* Modern dnemde sadece derleyip toplamak deyiminde rastlanan bir biim iken Dil Devriminden sonra bamsz
bir fiil olarak deerlendirilmitir.
derma(to)+
~ Fr/ng dermat(o)- deri (sadece bileik
isimlerde) < EYun drma, -t- deri, cilt < EYun der soymak, deri yzmek ~ HAvr *der-2 a.a.
derman
[A, Yus xiv]
~ Fa/OFa darmn ila, tedavi,
saaltm (= Ave drva- salk) ~ HAvr *dher-2 salam olmak, salamak, saalmak
* Ayn kkten Sans dharma (salam ey, yasa).
dernek
T
[Ka xi] trnek toplant
tr- [xi Ha] dermek, toplamak " der-

< T tr-in- [xi] derinmek, toplanmak < T

derogasyon
[ xx/c]
~ Fr drogation zel bir durumda yasa
veya hukuk ilkesinin uygulamasndan vazgeme < Lat derogare bir yasay tadil ya da

deitirmeyi nermek ya da kapsamn daraltmak & Lat de- + Lat rogare nermek, yasa tasars sunmak ~ HAvr *rog-" de+, rast
derpi [etm
dar + Fa pe/pi n " der+, pein

[Men xvii]

~ Fa dar pi nceden, nden & Fa

ders
[Ferec xv]
~ Ar dars [#drs msd.] bir metni (zellikle
Kur'an) cmle cmle yorumlayarak retme, ders verme, vaaz verme ~ Aram dsr yorum, Tevrat' cmle cmle
yorumlayarak retme yntemi < Aram #dr yorumlama, tefsir etme
* Arapa szcn zel anlam Aramiceden alnmtr. Kar. Ar #drs1 [msd. dars] (tepme, dvme, stne basma).
dert

[A, Yus xiv] derd

deruhte

~ Fa/OFa dard elem, keder

[Men xvii] der cuhde

~ Fa dar cuhdat^ giriftan

sorumluluu altna almak & Fa dar + Ar cuhdat^ sorumluluk " der+, uhde
derun

[ xiv]

~ Fa darn i, i taraf, iyz, gnl" der+

dervi
[passim xiv]
~ Fa darwl/darwe 1. fakir, yoksul, 2.
tarikat uruna dnya mlknden vazgeen kimse, zahit ~ OFa dary yoksul
derya
zraya- a. a.)

[A, Yus xiv]

~ Fa dary deniz ~ EFa draya- a. a. (= Ave

derz
[ xiv]
~ Fa/OFa darz diki (= Ave dareza- dikme,
balama, salam klma) ~ HAvr *dheregh- pekitirmek, dikmek
de[mek

[ xi] te-

< T *tel- delmek " del-

* Del- fiilinin varyant biimidir. Kar. delik deik. L/ edeerlii Trk dillerinde tipiktir.
dearj
[ xx/b]
boaltmak < Fr charge yk " de+, arj

~ Fr dcharge yk boaltma < Fr dcharger yk

desen
[ResCGaz 1911]
~ Fr dessin izim, tasarm < Fr
dessiner taslan izmek, iaretlemek, betimlemek ~ Lat designare a.a. & Lat de- ayr + Lat signare iaretlemek,
damgalamak, belirtmek " de+, sinyal
deser
[ xx/a]
~ Fr dessert yemek sonunda yenen tatl veya
meyve < Fr desservir sofra servisini kaldrma & Fr de- olumsuzluk neki + Fr servir hizmet etmek, sofra kurmak < Fr
service hizmet, sofra servisi" de+, servis
desi+
~ Fr dci- / ng deci- onda bir (sadece
bileiklerde) < Lat decimus onuncu, onda bir < Lat decem on ~ HAvr *dekm a.a. " deka+
desibel
[ xx/b]
~ Fr dcibel fizikte ses younluu birimi
ng decibel a.a. ^ 1928 ABD. & Fr deci- onda bir + z Alexander Graham Bell Amerikal fiziki (1847-1922) "desi+

deifre [etm
Fr chiffre rakam, ifre " de+, ifre

[DTC 1943]

~ Fr dchiffrer ifresini zmek <

desimal
[ xx/b]
Lat decimus onuncu, onda bir < Lat decem on " desi+

~ Fr dcimal ondalk ~ Lat decimalis <

desinatr
tasarlamak " desen

~ Fr dessinateur tasarmc < Fr dessiner

[ xx/b]

desise
[Men xvii] dess
~ Ar dass/dassat [#dss sf.] gizli
amalar gtme, entrika < Ar dassa [msd. dass] saklad, gizledi, bir eyin altna koydu
desperado
[ xx/c]
~ sp desperado umudu tkenmi, aresiz,
haydut < sp desperar midi kesmek ~ Lat desperare a. a. & Lat de- olumsuzluk eki + Lat sperare ummak, midi
olmak < Lat spes, sper- mit ~ HAvr *spe-l bereket, talih " de+
* Kar. ng despair (mitsiz olmak).
despot
[Env xv] yerel Rum hkmdar, st dzey Rum rahibi;
[Bah 1924] diktatr, mstebit
~ Yun desptes efendi, egemen, hkmdar ~ EYun desptes ev
sahibi ~ HAvr *dems-poti- & HAvr *dem- ev + HAvr *poti- gl, muktedir " dam2, potansiyel
* Trke modern kullanm Bat dillerinden alnmtr.
dest
[Yus xiv]
~ Fa/OFa dast el ~ EFa dasta- a.a. (= Ave
zasta- a.a. = Sans hsta a.a.) ~ HAvr *ghes-to- < HAvr *ghes- a.a.
destan
epos, hikaye (= Ave dasta- bilgi)" +dan2
deste
Fa dast el" dest
destek
salamlatrmak iin eklenen nesne

[ xiv]

[A xiv] dasitan

~ Fa dastn/dsitn anlat,

~ Fa dasta tutam, avu, bir elin tutaca miktar <

[Men xvii] elcik; [LL 1732] duvar ve aac


~ Fa dastak [k.] "elcik", tutamak, alk < Fa dast el" dest

destinasyon
[ xx/c]
~ Fr destination bir eyin ulaaca hedef,
gidilen yer < Lat destinre belirlemek, tayin etmek, kaderini izmek & Lat de- ayr + Lat *stenre durdurmak, dikmek,
mukavim klmak ~ HAvr *sts-n- < HAvr *st- durmak " de+, istasyon
destmal
ml silen " dest, mala

[ xiv]

~ Fa dast ml mendil & Fa dast el + Fa

destroyer
[xx/b]
~ngdestroyer1.ykan, tahrip eden, 2. bir
tr sava gemisi ^ kinci anlamda 1882 ABD. < ng destroy ykmak, tahrip etmek ~ EFr

destruir [mod. dtruir] a.a. ~ Lat destruere, destruct- a.a. & Lat de- + Lat struere, struct-dikmek, ina etmek " de+,
strktr
* Trkede 20. yy ilk yllarndan itibaren ngilizce szcn evirisi olan muhrip biimi kullanlmtr.
destur
[A, Yus xiv] izin, msaade
~ Fa dastr 1. "el alm",
bilge, bilgin, vezir, 2. "el alma", ruhsat, izin, msaade ~ OFa dastwar a.a. & OFa dast el + OFa ()war sahip " dest, +ber
detant
[ 1972]
~ ng dtente Souk Sava dneminde
bloklararas yumuama politikasna verilen ad ~ Fr dtente geveme, gerilim dmesi < Fr dtendre gevemek,
gevetmek ~ Lat detendere a.a. & Lat de- + Lat tendere, tens- germek " de+, tansiyon
detantr
[ xx/c]
drc < Fr dtendre gerilim azaltmak " detant

~ Fr dtenteur basn veya gerilim

detay
[Bovary (Akyz) 1942]
~ Fr dtail 1. perakende
(sat), 2. ayrnt < Fr dtailler kesip ayrmak, perakende satmak & Fr de- bir eyden ayrarak + Fr taille kesim " de+,
dalya 1
detektif
[Bah 1924]
~ ng detective kriminel aratrma
grevlisi < ng to detect ortaya karmak, kefetmek ~ Lat detegere, detect- rtsn kaldrmak, amak, aa
vurmak & Lat de- + Lat tegere, tect- rtmek " de+, tula
detektr
[Bah 1924] elektromanyetik dalgalar tesbit etmeye
yarayan alet
~ Fr dtecteur ~ ng detector ortaya karan, kefeden, a.a. < ng to detect ortaya karmak,
kefetmek " detektif
deterjan
[195+]
~Frdtergent bir tr kimyasal
temizleyici / ng detergent a.a. ^ 1938 Procter & Gamble Co., Amer. kimya irketi. < Lat detergere, deters- silmek,
temizlemek & Lat de- bir eyden + Lat tergere, ters- temizlemek " de+
determinizm
[Bah 1924] determinizma
~Fr
dterminisme/prdterminisme insan kaderinin nceden belirlenmi olduunu ve zgr iradenin varolmadn
savunan felsefi gr < Fr dterminer belirlemek < Lat determinare a.a. & Lat de- bir eyden + Lat terminare
snrlamak " de+, terminal
detonatr
[ xx/c]
~ Fr dtonateur patlatc, fnye < Fr
dtonner patlamak < Lat tonare gmbrdemek, grlemek ~ HAvr *(s)tens- gk grlemek " de+
detone
de+, ton1

[ xx/b]

~ Fr dton sesi yanl perdeden olan "

dev
[A xiv] dv
~ Fa dw/dew Fars mitolojisinde kt
ruhlu efsanevi yaratk, cin ~ EFa daiva- a.a. ~ Ave daeva- Zerdt inancnda ktlk tanrs, eytan, cin ~ HAvr
*deiwo- tanr < HAvr *dyeu- gn, gne, gne tanrs " jurnal

* Ayn kkten Sans deva-, Lat deus (tanr), EYun Zeus (gne tanrs). Zerdt inancnda eski devir tanrlar olan
daeva'lar yenilip Ehrimen'in ynettii ktlk tanrlarna dnmtr.
deva

[A, Veled xiv]

~ Ar daw' [#dwy msd.] ila

devale [etm
[ xx/b]
~ Fr dvaluer ~ ng devaluate deer
yitirmek, parann deerini drmek ^1914 ng. & ng de- ayrlma ve eksilme edat + ng value deer " de+, valr
devam
Ar dama srd, kald, devam etti

[Men xvii]

~ Ar dawm [#dwm msd.] srme <

devasa
drw/dew + Fa s benzer, gibi" dev

[ xx/a] dev gibi (Fr gigantesque karl)

& Fa

* 20. yy balarnda retilmi bir bileik olmaldr; Farsada rneine rastlanmamtr.


deve

[ viii] tebe/tewe ; [Uy viii+] tePey

(= Mo temege(n) a.a.)

develope [etm
[ xx/b]
~ Fr dvelopper 1. kabuktan veya
torbadan karmak, amak [esk.], 2. gelitirmek, ortaya karmak, 3. fotoraf filmini banyo etmek < EFr voloppe tahl
kepei, kabuk, torba " de+
* Kar. Fr/ng envelope (zarf).
deveran
dng, dnp durma " devir
devin[mek

YT

[Tz xvi]
[ 194+] hareket etmek

~ Ar dawarn [#dwr msd.] dn,


T *dev-" devir-

* Devir- fiilinin kk olduu keyfi olarak varsaylan *dev- kknden tretilmitir.


devir/devrdng, 2. zaman, a < Ar dara dnd
devir[mek

[Env xiv]

~ Ar dawr [#dwr msd.] 1. dn,

[Uy, Ka viii+] tegr-/tewr- evirmek, dndrmek

* Nihai biim muhtemelen *teir- olup, > w dnm ve w sesi etkisiyle nl yuvarlaklamas grlr. Ar dawr
(devir, dn) biimiyle ses benzerlii ilgi ekicidir. Kar. evir-, evir-.
deviyasyon
[ xx/c]
~ Fr dviation yoldan ayrlma / ng
deviation a.a. ~ OLat deviatio a.a. & Lat de- ayrlma edat + Lat via yol" de+, viyadk
devlet
[Kut, dr xi]
~ Ar dawlat [#dwl msd.] 1. iktidar, kudret,
siyasi egemenlik, 2. (mec.) zenginlik, mlk ~ Aram dawl iktidar, egemenlik (= Akad dlu/dualu 1. dnmek, deveran
etmek, 2. tefti etmek, denetlemek, idari grevle dolamak)

* Anlam bakmndan Ar #dwl (dnme, deveran etme, srayla birbirini izleme) kknden tretilemez.
devran
durma, zellikle zamann geii " deveran
devre

[Yus xiv]

~ Ar dawarn [#dwr msd.] dnp

[mer b. Mezid xv]

~ Ar dawrat [#dwr msd.] dn,

dng, dnem " devir


devrim

YT

[CepK 1935] inklap, ihtilal

devriye
[nsb.] dnmeyle ilgili" devir
devir[mek
<T
< T dei-" dei-

< T devir-" devir-

bir alan dolaarak yaplan nbet

< Ar dawr

[DK xiv] der-/devr- deitirmek, tebdil etmek, mbadele etmek

* Kullanmda T derr- (toplamak, derlemek - xiii TS) < der- fiiliyle birlemitir. Osmanl devletine zg devirme
kurumunun adndaki anlam ikilii ilgi ekicidir.
deyim

YT

[CepK 1935] tabir

deyyus
veya kars tarafndan aldatlan erkek
dezavantaj
avantaj

~ Ar dayy6 [#dy6 im.] karsn satan


[ xx/b]

dezenfekte [etm
gidermek " de+, enfekte

<Tde-"de-

~ Fr dsavantage avantajn zdd" de+,


[Bah 1924]

~ Fr dsinfecter iltihap

dezenformasyon
[ xx/c]
~ Fr dsinformation
"bilgilendirmeme", yanl bilgilendirme < Fr information bilgi, bilgilendirme " de+, enforme
dezentegre [etm

[ xx/b]

~ Fr dsintegrer zmek, zlmek

" de+, entegre


di+
dia

~ E Yun do, di- iki ~ HAvr *dwo- a. a. " d

" diyapozitif

dia+
~ EYun di iinden geme, iine ileme, bir eyi
batan baa katetme, bir keden dierine apraz gitme, enlemesine gitme bildiren edat ve fiil neki
* Anlamca ng through, Alm durch ve Fr par < Lat per edatlarnn edeeridir.

dibace
[Ali xvi]
~ Fa dibaca [k.] 1. kk ipek
paras, 2. rulo eklinde kitaba sarlan ve zerinde kitabn konusu yazlan ipek erit, nszden nceki ksa sunu
yazs ~ OFa dibag balang duas
dibek
vurmak " tep-

[Men xvii] havan

T dep-/tep- dvmek, ayakla

* Kar. T depek (tekme atan - xiv Kp). lk hecedeki sesli deiimi aklanmaya muhtatr.
didaktik
[DTC 1943]
~ Fr didactique retici, eitici ~
EYun didaktiks < EYun didsk, didak- retmek ~ HAvr *didnsko- dndrmek < HAvr *dens-1 dnmek "
+dan1
dide
[Ferec, TS* xv]
~ Fa dlda 1. grlen, grlm, 2.
gren, grm, 3. gz < Fa dldan, bin- grmek ~ OFa dltan, wen- a.a. (= EFa didiy grd = Ave di-, didaiti bakmak,
grmek, dnmek) ~ HAvr *dhi- < HAvr *dheis- grmek, bakmak
* Ayn kkten Sans dhyati (dnmek), Erm tid- < EErm dit- (seyretmek). Farsa fiilin kurald geni zaman kk
olan bin szcnn etimolojisi ayrdr. Bak. bedbin.
didik didik

<T

didin[mek

didi[mek

didon

[T S xv] didim didim para para


[Ka xi] *ttn- kendini paralamak
[Ka xi] tt- birbirini paralamak
bisiklet dmeni

< T dit-paralamak " dit< T tt-parampara etmek " dit< T tt-paralamak " dit-

" gidon

diferansiyel
[ xx/b]
~ Fr diffrentiel 1. diferansiyel hesap, 2.
bir hareketi ayr hzda dnen iki aksa tayan mekanizma < Fr diffrence fark, farkllama < Lat differre, dilat- ayrmak,
datmak, farkl klmak & Lat di(s)- + Lat ferre, lat- tamak ~ HAvr *bher-1 tamak, getirmek " dis+, +ber
* Latince fiilin perfekt kk kuralddr. Kar. dilate.
difteri
[191+]
~ Fr diphtrie bulac bir hastalk,
kupalaz # 1857 Pierre Bretonneau, Fr. tabip ~ EYun difthra tabaklanm deri" defter
* Hastaln seyri esnasnda boazda oluan kselemsi dokudan tr.
difzyon
[ xx/b]
~ Fr diffusion (dklm bir sv gibi)
yaylma, bir noktadan etrafa salma < Lat diffundere, diffus- dkp samak & Lat dis- + Lat fundere, fus- dkmek "
dis+, fondan
dier
datlgar

[Ferec xiv]

~ Fa dlgar/dadlgar baka, br ~ OFa

dierkm
[TDK 1955] bakalarn seven, zgecil (Fr altruiste
karl)
& Fa dgar baka(s) + Fa km seven, sevgi, arzu (= Ave kma- sevmek - HAvr *k-mo- < HAvr
*k- a.a.)" dier, eri3
* Muhtemelen 20. yy balarnda retilmi edebi bir deyimdir. Farsa szlklerde yoktur.
dijestif
[xx/b]
~Frdigestifhazmettirici, yemekten sonra
iilen likr < Lat digerere, digest- zmek, ayrmak, hazmetmek & Lat di(s)- ayr + Lat gerere, gest- klmak " dis+, jest
dijital
[ xx/c]
~ Fr/ng digital tamsaylara ilikin, saysal < ng
digit tamsay, rakam ~ Lat digitus parmak, zellikle iaret parma ~ HAvr *dik- < HAvr *deik- iaret etmek,
belirtmek, gstermek
* Ayn kkten Lat index (iaret parma), dcere (sylemek), dictare (bildirmek), E Yun deknymi, deig- (iaret
etmek), dike (yarg), ng teach (retmek).
dik

[Uy viii+] tik 1. sert, direnli, canl, 2. eik olmayan, vertikal < T *ti- sert olmak, dik
durmak, direnmek

dik1[mek

[ viii] tik- delmek, saplamak, sokmak

dik2[mek
T
direnmek " dik
diken

[ xi] tik- dik duruma getirmek, aa dikmek < T *ti- dik durmak,

[Uy viii+] tiken saplanan ey, diken

dikey

YT

[Geom 193+] akuli

dikit

YT

[TDK 1944] stalagmit

< T tik- saplamak, sokmak " dik-1

< T dik " dik


< T dik-" dik

* -it eki iin bak. ant.


dikiz

[LG 188+] bak, zellikle belli etmeden bakma (argo)


- ing diks bak! ing dikva bakmak

dikkat
[Ferec xv]
~ Ar diqqat [#dqq msd.] incelik,
ince olma, rafine olma, detayl olma, kl krk yarma, ince eleyip sk dokuma < Ar daqqa ufalad, inceltti
diksiyon
dictio < Lat dicere, dict-" dikte

[ xx/b]

~ Fr diction syleyi biimi, ifade ~ Lat

dikta
[ xx/b] diktatrlk idaresi
~ Fr diktat dikte edilen ey,
zorla kabul ettirilen gr ~ Alm diktat ~ Lat dictatum bildiri, buyrultu < Lat dictare bildirmek " dikte
Trke anlam Fr dictature (diktatrlk) kelimesinden etkilenmitir.

diktafon
[ xx/b] dikte etme cihaz
~ marka Dictaphone
^ 1907 Columbia Phonograph Co. < ng dictation microphone dikte etme mikrofonu " dikte, fon(o)+
diktatr
[Tarik 1885] zorba ynetici
~ Fr dictateur 1.
demokrasilerde geici bir sre iin olaanst yetkilerle donatlan ynetici, 2. her trl zorba ynetici ~ Lat dictator
Roma cumhuriyetinde belli bir sre iin olaanst yetkilerle donatlan ynetici < Lat dictare bildirmek, buyurmak "
dikte
dikte [etm
[Bah 1924]
~ Fr di cter 1. kelimeleri tane tane
syleyerek yazdrmak, 2. zorla kabul ettirmek ~ Lat dictare bildirmek, buyurmak, iaret etmek < Lat dicere, dictsylemek, bildirmek ~ HAvr *deik- iaret etmek, belirtmek, belirlemek, adn koymak " dijital
dil[mek
dil1

T
T

[Ka xi] til- uzunlamasna kesmek, dilim yapmak

[Or viii] tl dil (organ), lisan, sz

< T *t-2 ses vermek

* Ayn kkten T tn- (ses vermek, konumak), trj (ses).


dil2
- OFa dil/diler kalp

[Yus xiv] yrek

~ Fa dil 1. yrek, gnl, 2. cesaret

dilate [etm
[ xx/c]
~ Fr dilater yumuatarak yaymak,
yassltmak ~ Lat dilatare a.a. & Lat di(s)- + Lat latus geni, enli, yayvan " dis+
dilaver
+aver

[Men xvii]

dilber
+ber

[ xiv]

~ Fa dil war yrekli, cesur" dil2,

~ Fa dilbar gnl elen, gnl gtren " dil2,

dildo
[Hrr 1997] yapay penis
kreklerinin baland ubuk, skarmoz, 2. yapay penis, zbk ~ ?
dile[mek

dilek
dileke

[Or viii] tile- istemek, beklemek, talep etmek

[Uy viii+] tilek a. a.


YT

~ ng dildo 1. kayn

< T tile-" dile-

[CepK 1935] arzuhal, istida

< T dilek" dile-

* -e ekinin Farsa kltme eki olan -e ile ilikisi ak deildir, dilenci


<T

[ xiv]

< T dile-" dile-

dilhun
yrek + Fa %n kan " dil2, hunhar

~ Fa dil %n yrei kanayan & Fa dil

dilim

[ xi] tilim a. a.

< T til-" dil-dilma

T?

[Kp xiv]

dilma/tlma/tilma/tolma tercman
* Dil szcyle ilikisi ak deildir.
dima
dam burun, nefes

[ xiv]

~ Ar dima [#dm] beyin, kafa ~? Fa

din
[Kut xi]
~ Ar dn [#dyn1] inan ve ibadet kurallar
sistemi ~ OFa den a.a. ~ Ave daena a.a., zellikle Ahuramazd veya Zerdt dini
* rani szcn Elamca vastasyla eski Babil Akadcasndan alnt olma ihtimali zerinde durulmutur. Kar. Akad
dnu (yasa, yarg) > br/Aram dn (a.a.). Kar. dyun.
din[mek

[Uy, Ka viii+] tn- nefes almak, durmak, dinmek, dinlenmek

* Ayn kkten ET tn (ruh, soluk, nefes).


dinamik
[ xx/b]
~ Fr dynamique 1. gce ilikin, 2. gl,
atak ~ E Yun dynamiks < E Yun dynmis g < E Yun dynamai muktedir olmak, gc yetmek - HAvr *deu- yapmak,
etmek, hayrl olmak
EKKENLLER:
EYun dynamai : aerodinamik, dinamik, dinamit, dinamo, termodinamik
dinamit
[Bah 1924]
~ marka Dynamite patlayc madde
ad ^ 1867 Alfred Nobel, sv. sanayici < EYun dynmis g " dinamik
dinamo
[Bah 1924]
~Fr/ngdynamo elektrik akmn
gce dntren motor ~ Alm dynamoelektrische maschine a.a. ^ 1867 Werner Siemens, Alm. mhendis (1816-92) <
EYun dynmis g " dinamik
dinar
[ xiv]
~ Ar dnr altn para birimi ~ Aram dnr gm
Roma paras ~ Lat denarius on as deerinde gm Roma paras < Lat deni onar, onlu < Lat decem on " desi+
* Roma denarius'u ilk kez M 21 1'de baslm ve MS y. 275'e dek tedavlde kalmtr. Kuran'da dinar bir altn
tart birimi olarak zikredilir.
din
<T
[Kp xiv] tini ; [TS xiv xiv] tn dinmi, dinlenmi; [Ev, Men xvii] din
*tn() < T tn-/din- dinmek, dinlenmek, nefes almak " din* -n- sesi etkisiyle > dnm tipiktir.
dingil

<T
" denk

[TS xv] denil/dingil araba tekerleklerini tutan mil, aks < T derjg denge, elik

< T

* Kar. Mo tengelig (dingil) < terjg (denge, eitlik). -il eki Moolcadan bir alnty akla getirir.
dingil

<T

[TS xv] denil/dingil araba tekerleklerini tutan mil, aks < T derjg denge, elik " denk

* Kar. Mo terjgelig (dingil) < terjg (denge, eitlik). -il eki Moolcadan bir alnty akla getirir.
dngl/dngr

onom

rezonansl ve ekolu hafif darbe sesi

" dangl

dingo[nun ahr
~ z Dingo Walt Disney'in izgi
karakteri Goofy'nin Franszca ve Trke ad ~ ng dingo Avustralya'ya zg vahi kpek tr - dingo a. a.
dinle[mek
vermek " tn-

[Or, Uy viii] trjla- sesi alglamak

< T tn sada, ses < T tn- ses

* Ayn fiilin hem "ses alglamak" hem "ses karmak" anlamn tamas aklanmaya muhtatr.
dinlen[mek
<T
nefes, soluk " din-

[Kp xiv] tnlan-/tinlen-/dinlen- soluklanmak, istirahat etmek

< T tn/tin

dinozor
[ xx/b]
~ ng dinosaur tarihncesi srngen tr
^1841 Sir Richard Owen, ng. doabilimci & EYun deins korkun, mthi + EYun saros kertenkele
dip1
bitmek

[Uy viii+] tp en aa u, son, kk, dip, temel

< T *t- bitmek, kkten

* Ayn kkten tre- (bir kkten bitmek), tke- (bitmek), belki Trk (bir kkten gelen) ve t (biten ey).
EKKENLLER:
Ttp : dip1
T Trk : alaturka, Trk, trkuaz, trk
T tke-: tkel, tkenT tr : tr, tre-, tredi, trev, trl
T t : tl, ty
dip2
[ xx/c]
~ ng dip ekmek banlarak yenen sos < ng to dip
batrmak, daldrmak, banmak < Ger *deupjan- daldrmak < Ger *deupa derin ~ HAvr *dheub-derin
Ayn kkten ng deep (derin), dive (dalmak).

dipfriz
[ xx/c] derin dondurucu
~ marka Deep
Freeze bir buzdolab markas #1941 ABD. & ng deep derin + ng freeze dondurma " dip2, antifriz
diploma
[LO xix]
~ Fr diplme her trl resmi evrak
[esk.], berat, ruhsat ~ EYun diploma, -t- 1. ikiye katlanm parmen tabakas, 2. defter eklinde katlanm evrak, dosya,
berat < EYun diplo ikiye katlamak & EYun di- iki + EYun plo katlamak < HAvr *pel- a.a. " di+
diplomat
[LO xix]
~ Fr diplomate resmen atanm
grevli, eli < YLat diplomaticus "resmi evrakl", berat veya tasdikname sahibi < Lat diploma berat, tasdikname "
diploma
dirayet
farknda olma < Ar dara bildi, bilincinde idi
dire[mek

direk

[ xiv]

~ Ar diryat [#dry msd.] bilme, tanma,

T
[Uy viii+] tire- dik tutmak, diretmek, diren gstermek < T *ti- dik durmak,
direnmek " dik
T

[ xi] tirek/tireg destek, dayanak

< T tire-" dire-

direksiyon
[ xx/b]
~ Fr (volant de) direction ynlendirme
tekeri < Fr direction yn, ynelme, ynlendirme ~ Lat directio < Lat dirigere, direct-yneltmek, ynlendirmek <
Lat regere, rect- yneltmek, yol gstermek " ray
direkt
direksiyon

[ xx/b]

~ Fr direct dz, dolaysz ~ Lat directus "

direktif
[Bah1924]
< Lat dirigere, direct- ynetmek, ynlendirmek " direksiyon
direktr
director " direksiyon
diren

[186+]
YT

[CepK 1935] inat

~Frdirectif ynerge, ynlendirici


~Frdirecteur ynetmen~Lat
< T diren-" dire-, +in

dirgen
[Barkan xvi] digren harmanda saman atmaya yarayan iki
ulu atal; [Ev xvii] digren
~ Yun dikrni iki ulu atal ~ EYun dikrnon a.a. & EYun di- iki + EYun
krnon boynuz (= EYun kranon kafatas ) " di+, kraniyum
* Metatez belki dermek/dirmek fiilinin etkisini gsterir.
dirhem
[Yus xiv]
~ Fa dirham 1. kk bir arlk
birimi, 2. gm para birimi ~ OFa drahm/dram ~ EYun dra%me 1. tutam, avu, bir el dolusu, 2. bir arlk birimi, 3.
eski Atina'da gm para birimi < EYun drssomai, dra%- avulamak, elle tutmak ~ HAvr *dergh- a. a.
diri
T
T *ti- a.a. " dik

[ viii] tiri canl, direnli, dik

< T tire- dik durmak, diren gstermek <

* Anlam ba iin kar. Lat vigere (dik ve gl olmak) > vegetus (canl, diri) > ng vigor, vegetable.
diri

[ xiv]

diril[mek

~ Fa diri esirgeme, koruma

[ xi] tiril- canlanmak

[CepK 1935] hayat

" diri dirim

YT

< T diri" diri

* Sfata eklenen -(i)m ekinin ilevi belirsizdir; *dirimek fiili mevcut deildir.
dirlik
dizdirsek

<T

[Kp xiv] tirlik dzen; [DK xiv] dirlik

[ xi] tirsgek a. a.

< T *tir-/tiz- dizmek, dzenlemek "

< T *tir diz " diz d

[ viii] ta1 a.a.


EKKENLLER:
Tta1 : d, dar, dk
T ta-/ta- : ta-, taak, ta-, tat, tara
di

[Uyviii+]ta.a.

<T*t-1 paralamak, di geirmek " dit-

dis+
Lat de ex
dar
dibudak

~ Lat di(s)- blnme ve ayrlma bildiren fiil neki

[Uy viii+] taaru da doru; [ xiv] tara/taar/daar a.a. < T ta d " d, +ri
+

[M xvi] bir aa, fraxinus

" di, budak dii

[Uyviii+]t/tiia.a.
disiplin

[Bah 1924]

~ Fr discipline talim, terbiye,

eitim, renim dal ~ Lat disciplina < Lat discipulus renci < Lat discere renmek ~ HAvr *didk-ske- < HAvr *dekreti veya terbiye veya adap benimsemek
* Ayn kkten Lat decere (adaba uygun olmak), Lat docere (retmek), EYun dokeo (bir retiyi benimsemek, mezhep
sahibi olmak)
disk
[ xx/a]
~ Fr disque yass daire eklinde nesne ~ Lat
discus a.a. ~ EYun dskos yarma amacyla frlatlan genellikle yass ve yuvarlak nesne < EYun dike atmak, frlatmak
diskalifiye [etm
almak, elemek < ng disqualify " de+, kalifiye
* ng dis- neki burada Fr ds- < Lat de- karldr.

[ xx/b]

~ Fr disqualifier yetkisini elinden

disket
dk

[ 198+]
YT

[TDK 1944] gaita

~ Fr disquette [k.] kk disk " disk


< T d " d

* Anadolu azlarndaki fk < Yun foski szcnden esinlenmi olduu aktr. Sfata eklenen -k ekinin ilevi
belirsizdir.
diskotek
[ xx/b] ; [ 197+] plak alnan gece kulb
~ Fr
discothque gramofon plaklar ktphanesi & Fr disque disk + EYun theke kap, depo, koyma yeri " disk, tez2
* Franszca biim Bibliothque (kitaplk) szcnden benzetme yoluyla 1920lerde tretilmitir.
diskur
[Nutuk 1927]
~ Fr discours 1. nutuk, sylev, 2.
sylem ~ Lat discursus 1. kouma, 2. mnakaa, 3. tartmal bir konuda verilen sylev < Lat discurrere, discurs- zt
ynlere komak, mnakaa etmek & Lat dis- ayr, zt + Lat currere, curs- komak " dis+, kur
dilek

<T

[LO xix] gedik, dilenmi yer; [ xx/a] dii eksik olan kimse < T dile-" di

* Esasen "dilenmi" demek iken 20. yy'da anlam deitirmitir.


disleksi
[ xx/c]
~ Fr dyslexie harfleri bilip kelime
okuyamamaya yol aan patolojik okuma gl ~ YLat dyslexia & EYun dys zor + EYun lksis okuma, syleme <
EYun Ieg2, log- okumak, sylemek " dys+, leksikon
dispanser
[Markop 1946] salk oca
~Frdispensaire
(ila) datma yeri < Fr dispenser tartarak datmak, demek, para para harcamak ~ Lat dispensare a.a. & Lat dis- ayr
+ Lat pensare tartmak " dis+, pandantif
dispersiyon
[ML xx/c]
~ Fr dispersion salma, dalm <
Fr disperser samak, datmak ~ Lat dispergere, dispers- a.a. & Lat dis- ayr + Lat pergo, pers- uzamak, yaylmak " dis+
disponibl
[ xx/c] bir bankaclk terimi
~ Fr/ng disponible
harcanabilir, kullanmaya hazr < Lat disponere, disposit- harcamak & Lat dis- ayr + Lat ponere, posit- koymak " dis+,
post2
disprosyum
[ xx/b]
~ YLat dysprosium kimyada bir element <
EYun dysprostiks g bulunan & EYun dys zor, kt + EYun prosiemi, prost- rast gitmek, bulmak (& EYun prs denk +
EYun emi gitmek ) " dys+, pro+1, iyon
distribsyon
[ xx/b]
~ Fr distribution dalm, datm, birka
kii arasnda bltrme < Lat distribuere datmak, bltrmek & Lat dis- ayr + Lat tribuere, tribut- tahsis
etmek, payn vermek < Lat tribus " dis+, tri+

dit[mek

T
[ xi] tt- parampara etmek, yn veya pamuk atmak < T *t-1
paralamak, di geirmek " di

divan
[Kut, A xi] defter; [DK xiv] kurultay, meclis
~
Ar/Fa dwn 1. defter, zellikle resmi karar ve hesaplarn yazld defter, iir koleksiyonu, 2. yazmanlar heyeti, bro,
sekretarya, mahkeme, 3. makam sahibinin oturduu minder, sedir ~ OFa dewn defter, ariv
* t dogana, Fr douane, sp aduana (gmrk) szckleri Arapadan alnmtr,
divane

[Gl xiv]

~ Fa drwna deli, cin arpm" dev

divit
[A xiv] devt; [Men xvii] devt vulg. divit
dawt mrekkep iesi (= Aram diwot mrekkep = br dlwo a.a.) ~ Ms

~ Ar

diyabet
[ xx/a]
~ Fr diabte eker hastal ~ EYun
diabetes 1. aktan, musluk, 2. idrar-sren hastal < EYun diabain srmek, iinden geirmek, karmak & EYun
di iinden geerek + EYun bain, bat- gitmek " dia+, baz
* eker hastalarnn ar idrar etmesinden tr.
diyafram/diyafragma
[186+]diafragma
~Fr
diaphragme iki boluu ayran zar ~ EYun difragma, t- ara duvar, kkrdak & EYun di enlemesine + EYun frss,
frag- kapatmak, nlemek, duvar veya itle bloke etmek ~ HAvr *bhrkw-yo- < HAvr *bhrekw- tkmak, skmak, daraltmak
" dia+, fars
diyagnoz
[ xx/b]
~ Fr diagnose tehis ~ EYun dignsis
ayrdetme, anlama, tehis < EYun diagignsk ayrdetmek, farketmek, tehis etmek & EYun di + EYun gignsk,
gn- bilmek, anlamak, yarglamak " dia+, gnostik
diyagonal
[ xx/b]
~ Fr diagonal apraz < EYun diagnios
ke apraz & EYun di apraz + EYun gony ke " dia+, gnye
diyagram
[ xx/b]
~ Fr diagramme ematik izim, taslak ~
EYun digramma, -t- a. a. < EYun diagrf stn izmek, kaba taslak izmek & EYun di + EYun grf " dia+, gram
diyakoz
[LO xix]
~ Yun dikos/dikonos papaz
yardmcs, kilisede ayine yardmc olan kii ~ EYun dikonos yardmc, hizmetkr < EYun diakone hizmet etmek
* Kar. ng deacon (a.a.).
diyakronik
[ML xx/c]
~ Fr diachronique zaman iinde
gelien, statik olmayan ~ EYun dia%roniks a.a. & EYun di boyunca + EYun %ronos zaman dia+, kron(o)+
diyalekt
[ xx/a]
~ Fr dialecte lehe ~ EYun dilektos
lehe, az, zellikle tara az & EYun di apraz + EYun Ieg2, log- sylemek " diyalog

diyalektik
[P Safa 1949]
~ Fr dialectique tez ve antitezle
akl yrtme yntemi, mnazara ~ EYun dialektike (te%ne) a.a. #Elea'l Zeno, Yun filozof (M y. 490-y. 430) <
EYun dileg sohbet etmek, sylemek & EYun di karlkl + EYun Ieg2, log- sylemek " diyalog
diyaliz
[ xx/b]
~ Fr dialyse, dialyt- ayrtrma ~ EYun
dilysis iinden geerek ayrma & EYun di iinden geerek + EYun l, lys- zmek " dia+, analiz
diyalog
[ xx/a]
~ Fr dialogue karlkl konuma, diyalog
- EYun dilogos syleme, karlkl konuma < EYun dileg 1. sylemek, karlkl konumak, 2. tara az
konumak & EYun di apraz + EYun Ieg2, log- sylemek " dia+, +log
* Yunanca fiilin her iki anlamnda "farkl sylemek" fikri mevcuttur - "karlkl eitli eyler sylemek" veya "farkl
biimde sylemek". Kar. diyalektik, diyalekt.
diyanet
dindarlk, din ileri < Ar dn " din

[Men xvii]

~ Ar diynat [#dyn1 msd.] din,

diyapazon
[Bah 1924]
~ Fr diapason 1. bir algnn
seslendirebilecei tm tnlarn dizisi, 2. tn kontrol arac ~ EYun dia pason (%ordn) batan baa tm perdeler &
EYun di batan baa + EYun ps, pan(t)- tm " dia+, pan(to)+
diyapozitif
[ xx/b]
~ Fr diapositif effaf pozitif film ~ ng
diapositive a.a. & ng diaphanous effaf (< EYun diafain iinden br yann gstermek) + ng positive " pozitif
diyar
[Env xiv]
~ Ar diyar [#dwr o.] 1. evler, obalar, 2.
bir airetin sahip olduu lke, memleket < Ar dar ev, oba " dar2
diyare
[ xx/b]
~ Fr diarrhe ishal ~ EYun dirrhoia ishal, aknt
< EYun diarrhe akp gitmek, iinden akmak & EYun di iinden + EYun rhe akmak " dia+, ritm
diyaspora
[ xx/c]
~ Fr/ng diaspora bir ulusun ve zellikle
Yahudilerin dnyaya dalmas < EYun diaspr salma, tamamen yaylma & EYun di batan baa + EYun
speir, spor- sama, tohum ekme " dia+, sperm
diyatonik
[ xx/c]
~ Fr diatonique mzikte bir ses dizisi <
EYun dia tnon tm ses perdeleri boyunca & EYun di batan baa + EYun tnos ses " dia+, ton1
diyet1
[ xx/b]
~ Fr di te beslenme rejimi, perhiz ~ EYun
daita beslenme veya yaam tarz < EYun diait belli bir tarzda beslemek, belli bir yaam tarz gtmek & EYun di +
EYun aita ama, sebep, kast" dia+, etiyoloji
diyet2
wad kan bedeli dedi

[ xx/b]

~ Ar diyat [#wdy msd.] kan bedeli < Ar

diyez
[ARasim 1897-99]
~ Fr dise mzikte inceltme iareti
EYun diasis araya sokma, aralk, enterval & EYun di + EYun (h)iemi, et- atmak, sokmak
HAvr *ye- atmak, itmek, yollamak, harekete geirmek " dia+, jet
diyoptri
[Bah1924]
~Frdioptrie gz bozulmas birimi
- EYun dioptriks bir arala grmeye ilikin < EYun dior, diop- bir ey iinden veya
vastasyla grmek & EYun di iinden + EYun or, op- grmek " dia+, optik
diz

diz[mek
dzenlemek

[Or viii] tiz bacak eklemi


T

[Uy viii+] tiz-

< T *tir
< T *tir-/tr- sraya sokmak, dzeltmek,

* T *tir- ve *tr-/tr- (sraya koymak) biimleri e anlamldr. Mo/T tr (dzen, yasa) szcnn ayn kkten
tredii varsaylabilir. Anlam yelpazesi iin kar. HAvr *reg-1 (dz, dzen, yasa, ynetim). Bak. rast.
dizanteri
[ARasim 1897-99] dizanterya
~Fr
dysenterie kanl ishal ~ EYun dysentera barsak bozukluu & EYun dys zor, kt + EYun nteron barsak " dys+,
enter(o)+
dizayn

[ xx/c]

dizdar

[ xvi]

~ ng design tasarm ~ Fr dessin " desen

~ Fa dizdar kale muhafz & Fa diz kale (= Ave

daeza- duvar, sur) + Fa -dar tutan, sahip, -li" +dar


dize

YT

[TDK 1969] msra

< T diz-" diz-

dizel
[Bah 1924]
~ Fr/ng diesel bir tr iten yanmal motor,
bu motorlarda kullanlan yakt < z Rudolf Diesel Alman mhendis (1858-1913)
dizge

YT

[CepK 1935] nazm

< T diz-" diz-

* TT dizge (diz ba - xvii) szc ile ilgisi kurulamaz.


dizgin
dizi
dizin

T
T

[ xi] tizgin a. a.

< T tiz- " diz-

[ xi] tizig sra, saf, dizi

< T tiz- " diz-

YT

dizyem

[TDK 1955] indeks


[ xx/b]

< T diz-" diz~ Fr dixime onuncu, onda bir < Fr dix on

- Lat decem on " desi+


dobra

[ xx/b] ak szl, gzel konuan

~ Bul dobro iyi

doent
[ResmiG1933]
~Almdozent niversitede
retim grevlisi ~ Lat docens, t- reten < Lat docere, doct- retmek " disiplin
Trkeye 1933'te Alman akademik sisteminden aktarlmtr.

do[mak

do[mak

[Uy viii+] to-/tu- domak, belirmek, kabarmak, meydana kmak

[Uy viii+] to-/tu- domak, belirmek, kabarmak, meydana kmak

d[mek
doa

YT

" dv-

[CepK 1935] miza

< T do-" do-

* Fr nature (tabiat) < Lat nasci (domak) szcne kyasla tretilmitir, doa
[CepK 1935] ilham

YT

< T do-" do-

* -a ekinin ilevi ve Trke ara isimleri yapan -e ekiyle ilikisi belirsizdir, doal
[Fel 194+] tabii

YT

< T doa" doa

* -(a)l eki Fr naturel szcnden esinlenmitir, doan

[ xi] toan bir tr yrtc ku.


dogmatik
[DTC1943]
~Frdogmatique bir retiye kat
katya bal olan, dar grl < EYun dgma, t- reti, felsefi ilke, mezhep < EYun doke doru kabul etmek, bir
retiyi benimsemek ~ HAvr *dok- < HAvr *dek- benimsemek, kabul etmek, renmek " disiplin
dora[mak

[ xi] tora- dilimlere ayrmak, ufalamak

* Etimolojisi ak deildir.
doru

dorultu

[Uy viii+] toru/tor 1. -e ynelme edat, 2. dz, eri olmayan, yanl olmayan (sfat)
YT

[TDK 1944] yn

< T doru " doru

* -ultu ekinin Trkede sadece ses yansmal szcklerde kullanlan -ilti ekiyle ilikisi ak deildir. Kar. drlt,
fslt, grlt, inilti, arlt, uultu, vzlt, vb.
dou

[Or viii] kn tous; [Men xvii] dou gnein doduu yn < T do-" do-

dok

[ResCGaz 1912]

~ ng dock gemi havuzu ~ Hol

docke
dk[mek

[Uy viii+] tk- samak

doksan

[Uyviii+]toksona.a.

<T tokuz on "dokuz

doktor
[LO xix] tabip
~ Fr docteur 1. niversitede
hocalk beratna sahip kimse, doktora sahibi, 2. diplomal tabip [esk.], genelde tabip ~ Lat doctor retmen, hoca < Lat
docere, doct- retmek " disiplin
doktora
[Bah 1924]
~ Fr doctorat doktorluk rtbesi ~
OLat doctoratus "doktor edilmi", niversitelerde retmenlik yapma ruhsat < Lat doctor retmen " doktor
doktrin
a. a. " doktor
doku

[DTC1944]
YT

[CepK 1935] nesc

~Frdoctrine reti~Lat doctrina

< T doku-" doku-

* nceleri Fr tissu karl iken yakn dnemde texture anlamn kazanmtr. Fiil kknn ad olarak kullanlmas
ilgi ekicidir.
doku[mak
dokumak

[Uy viii+] tok-/toku- 1. dvmek, vurmak, dokunmak, el dedirmek, 2. kuma

* Tak/tok (vurma sesi) onomatopesiyle alakas dnlebilir. Anlam gelimesi iin kar. Lat tangere, tax- (dokunmak)
> texere (dokumak).
dokman
[DTC1943]
~Frdocument belge~Lat
documentum ders kitab, kant, belge < Lat docere, doct- retmek " doktor
dokun[mak

dokuz

T
[Uy viii+] tokn- (kendi eliyle) demek, temas etmek < T tok- dvmek,
vurmak, el dedirmek " dokuT

[ viii] tokuz/tokkuz a. a. dl

[Uy viii+] tl birinin

soyundan gelenler, zrriyet


dol[mak
hale getirmek

[ xi] tol- dolmak, dolu olmak

< T to-[viii] doldurmak, yuvarlak

* Ayn kkten T to5/tot (tam, dolu), tok (dolu), to5- (doldurmak), top (yuvarlak), torj (yuvarlak), belki ton- (su
katlamak).
dola[mak

[Uy, Ka viii+] tola-/tola- sarmak, dndrmek

dolamba

<T

[Kp, DK xiv] dolama dolanan, direkt olmayan < T dola-" dola-

dolap
[A xiv] 1. su ark, kuyudan su ekmeye yarayan dzenek;
[Men xvii] 2. dzen, kumpas, dolandrclk, 3. iine eya konulan mahfaza
~ Fa dl b 1. su ark, 2.
her trl mekanik ark, hile, dolandrclk, 3. kiler, erzak deposu & Fa dl kova (~ Aram dl a. a. = Akad dulu a.a.) +
Fa b su " ab
Anlam eitlilii iin kar. dnme dolap, dolap beygiri, dolap evirmek.

dolar
[ xix]
~ ng dollar Amerikan para birimi ~ Alm
thaler/taler < Alm joachimsthaler 1519'dan itibaren kullanlan bir gm para birimi < z Joachimsthal Joachim
Vadisi, Bohemya'da gm madenleri olan bir yer
Joachimsthal'da rotatif makinayla baslan ilk gm paralarn adndan.
EKKENLLER:
Alm thal : dolar, talveg
dolay

<T

dolay

[Men xvii] etraf, havali


<T

dolaysz

< T dola-" dola-

[Men xvii] nedensellik belirten edat

YT

[TDK 1944] vastasz

< T dolay " dola-

< T dolay" dola-

* Anlamca dolay ad ile deil dolay edat ile balantldr. Edata -l/-sz ad ekleri eklenmesi
ilgi ekicidir.
dolikosefal
[ xx/b]
~ Fr dolichocphale uzun kafal & EYun
doli%os uzun (~ HAvr *dlsgho- uzun) + EYun kefale kafa " longa, +sefal
dolmen
[ xx/b]
~ Fr dolmen megalitik mezar ant ^
Thophile Corret de la Tour d'Auvergne, Fr. asker ve arkeolog (1743-1800) & taol masa + men ta
dolomit
[ML xx/c]
~ Fr dolomite bir tr kelti kayas
# 1791 Fr. < z Dodat de Dolomieu Fransz jeolog (1750-1801)
dolu1

[Uy viii+] tolu dolgun, bol, ok miktarda

dolu2
T
[ xi] tol buz paralarndan oluan ya
dolmak, doymak, skmak " doldolun[ay
dlt

T
YT

< T tol-" dol< T tol-donmak? < T to-

[Uyviii+]tolun1.dopdolu, tm, 2. dolunay < T tol-" dol[TDK 1955] cenin

< T dl" dl

* Ada eklenen -t ekinin ilevi belirsizdir.


domal[mak
<T
[Kp xiv] tomal- tmsek veya yuvarlak hale gelmek, kzn memesi dolgun hale
gelmek; [Men xvii] domal- eilip arkasn yuvarlak hale getirmek
< T *tom/ton dolgun veya ikin ey, yuvarlak, top < T to- dolmak, yuvarlak hale gelmek " dol* Kar. tomruk, tomurcuk < Mo. Moolca tomura- (imek, kabarmak) biimi ile Trke olduu anlalan *tom
(ikin ey, top) arasndaki iliki mulaktr.

domalan

<T
[M, Amr xiv] yeraltnda yetien bir tr mantar, trf < T tomal-/domalyuvarlak olmak " domal-

domates
[LO 187+] Frenk patlcan
[o.] Frenk patlcan ~ Fr tomate a. a. ~ sp tomata a. a. ~ Nahuatl tomatl a. a.

~Yuntomtes

* Meksika kkenli bitki 1528'de Hernan Corts tarafndan Avrupa'ya getirilmi, ancak 18. yy ikinci yarsnda
yaygnlk kazanmtr.
dombili

[199+] bir hakaret sz

~?

* Tombul szcyle badatrlmas muhtemelen yaktrmadr. Krtlerde bir airet/ulus ad olan Dmbili ile ilikisi
aratrlmaldr.
domestik
[ xx/c] evcil, evcimen, hane halkndan olan kimse
- Fr domestique a.a., yatl hizmeti ~ Lat domesticus a.a. < Lat domus ev " dam2
dmi+
[ xx/a]
~ Fr/ng demi- yar < Lat dimidius ortadan
ikiye blnm, yarm & Lat di(s)- ayr + Lat medius orta " dis+, midi+
dmi+
[ xx/a]
~ Fr/ng demi- yar < Lat dimidius ortadan ikiye
blnm, yarm & Lat di(s)- ayr + Lat medius orta " dis+, midi+
dominan/dominant
[DTC 1943] dominant
~Fr
dominant/dominante hkmedici, egemen < Fr dominer hkmetmek, egemen olmak ~ Lat dominare < Lat dominus ev
sahibi, efendi" dam2
domino
[ 188+]
~ Fr domino 1. siyah renkli rahip
bal, kukuletal pelerin, 2. bir oyun ~ t domino ~ Lat dominus efendi, rahip " dam2
dominyon
[ 190+]
~ ng dominion 1. mlk, sahiplik,
egemenlik, hkmet, devlet, 2. ngiltere'nin i ilerinde bamsz kolonilerine verilen ad ~ OLat dominion a.a. < Lat
dominare hkmran olmak < Lat dominus " dam2
domuz

don[mak

[Uyviii+]tonuza.a.
[ xi] ton- suyun katlamas

d n[ me k
T
[ O xi ]t n -a .a .; [C od Cx ii i]
T ter-/tewr- devirmek, dndrmek " devir-

< T to- dolmak, doymak, tkmak " dol< T*t ew n -devrilmek, dnmek =

* Kagarl'ya gre Ouzcaya zg bir fiildir. Buna karlk Krg drjlk (tekerlek), trjkr-(devirmek, altn
stne getirmek), trjkr (devrim), trjklk (halka, yzk).
don1

[ viii] ton giysi, kyafet; [KT xix] alvar, pantolon

19. yy'a dek "1. her trl giysi, zellikle tren giysisi, 2. at rengi" anlamnda.

don2
T
doymak " doydonan[mak
donanma
filo

[ xi] tor) donma veya donmu ey

[Uy viii+] tonan- giyinmek

< T to- dolmak,

< T tona- [viii+ Uy] giydirmek " don1

<T
[Men xvii] 1. tren alay, resmigeit, 2. sava gemilerinden oluan
< T donan-" don1

done
[ xx/b]
~ Fr donne veri < Fr donner vermek ~ Lat
donare sunmak, armaan etmek < Lat donum verilen ey, hediye, sunu < Lat dare, dat-" data
dnem

YT

[TDK 1955] devre, periyod

< T dn-" dn-

* Ar dawr (dnmek) > dawrat (periyod) karl olarak tretilmitir. -em ekinin ilevi ak deildir.
dneme

YT

[TDK 1955] viraj

< T dnmek " dn-

* -eme ekinin ilevi belirsizdir. Trke ara isimleri yapan -e ekiyle benzerlik yzeyseldir, dnence
[TDK 1944] tropik

< T dn-" dn-

* EYun trepo (dnmek) > tropiks karl olarak tretilmitir, dner


dner kebap

YT

<T

[ 194+]

< T dn-" dn-

* 1944'ten eski rneine rastlanmad.


dngel
meyve, mumula
dng
dnm
dn-" dndn[mek

[ xiv] yuvarlak ey, kozalak; [Amr xv] elmaya benzer bir


< T dn- " dnYT

<T

YT

[TDK 1955] daire, devir

< T dn-" dn-

[Kan xv] bir ift kzle bir gnde srlebilen arazi bykl

[Fel 194+] tebdil, istihale

< T

< T dn-" dn-

doping

[ xx/b] spor msabakasnda uyarc ila alma


- ng doping ilalama, uyutrurucu alma < ng dope ila, uyuturucu < Hol doopen daldrmak, bulamak, sos
katmak ~ Ger *deup-" dip2
dpiyes
[Hay 1959 195+]
~ Fr deux pices 1. iki
para, 2. iki paral kadn giysisi & Fr deux iki (~ Lat duo ) + Lat pice para " do, piyes
dore
[ xx/b]
~ Fr dor altn kaplamal, altn rengi < Fr dorer
altnlamak, altn kaplamak ~ OLat deaurare a. a. & Lat de- bir eyden + Lat aurum altn ~ HAvr *aus-2 a. a. " de+

drt

[ viii] trt a. a.

drtgen

YT

[Geom 193+]

* Atatrk tarafndan bulunan szcklerdendir, doru

" drt, +gen


T

[ viii]

toru koyu kahve at rengi


doruk

T?

[CodC xiii] tora zirve, kale; [Kp xiv] toruk ; [TS xvi xvi] toru (= Mo torug/turug
ykseklik < Mo toruy- ykselmek, kmak, ba kaldrmak

[Uy viii+] t gs, zellikle gsn alt ksm; [Kp, a xiv] d

* Fa do, Ave daoa- (srt) < HAvr *dous- (omuz, kolun st ksm) szcyle benzerlii tesadf olmaldr.
de[mek
dek

T
T

[Uy viii+] te- sermek, yatak yaymak


[Uy viii+] tek yatak, yayg

dost
dautar- a. a.

[Kut, A xi]

< T te-" de-

~ Fa dost arkada, yar ~ EFa daut,

dosya
[Tanin 1910] dosye
~ Fr dossier 1. srtlk, evrak
zerine geirilen klf, 2. bir muameleye ait evrakn tm < Fr dos srt ~ Lat dorsum
* Ayn konuya ait evraklar ayrmak iin taklan srt kartonundan.
dteryum
[ML xx/c]
~ YLat deuterium atom arl 2
olan hidrojen izotopu ^ 1933 Harold C. Urey, Amer. kimyac < EYun duteros ikinci " di+
dv[mek

[ xi] t- havanda dvmek, ezmek, inceltmek

dviz
[ xx/b] yabanc devletlere ait kt para
~ Fr devise
1. hanedan armas, 2. zerinde kraliyet armas bulunan menkul deer, banknot ~ OLat divisa hanedan armas < Lat
dividere, divis- ikiye blmek & Lat di(s)- ayrlma edat + Lat *videre, vis- ~ HAvr *weidh- blmek, ayrmak " dis+
* Hanedan armalar ailenin eitli kollarn belirten blmelere ayrld iin.
dvme

doy[mak

<T
[TS xiv] dn yak, dalamakla alan yara < T tgne- aletle
veya kzgn ile dalamak T tg-" dvT
" dol-

[ viii] to5-/tot- doldurmak, zellikle mideyi doldurmak < T to- [viii] doldurmak

doz
[ xx/a]
~ Fr dose verilen ila miktar ~ EYun dosis
verilen ey, hediye, bir lek ila < EYun didmi, do- vermek ~ HAvr *d- vermek " data
dozer

[ xx/b]

" buldozer

dragoman
~ Fr/ng dragoman (resmi grmelerde
taraflara elik eden) tercman ~ t dragomano a. a. ~ O Yun dragmanos a. a. ~ Ar tarcumn a. a. " tercman
dragon
[ xx/b] 1. ejderha, 2. bir tr yar yelkenlisi
dragon ejderha ~ Lat dracon a.a. ~ EYun drkn a.a.

~ Fr

drahoma
~ Yun trafoma 1. dnde salan para
veya pirin, 2. eyiz < Yun *tra%no para samak Yun tra%i gm para EYun dra%me gm para " dirhem
* Yunanca szcn etimolojisi tartlmtr.
draje
[ xx/b]
~ Fr drage badem ekeri ~ Lat tragema ~ EYun
tragema, t- erez, ekerleme, kuruyemi < EYun trg kemirmek, yemek, zellikle ufak tefek eyler yemek
dram
[ 188+]
~ Fr drame tiyatro oyunu ~ EYun drma,
t- eylem, oyun, trajedi < EYun dr eylemek, icra etmek ~ HAvr *ders- eylemek
* Osmanl Dram Kumpanyas 1882'de kurulmutur.
dramatrji
[ xx/b]
~ Fr dramaturgie tiyatro oyunu sahneleme
< EYun dramatourgs & EYun drma, t- tiyatro oyunu + EYun erg yapmak, ilemek " dram, erg
drape
[Hayat 1959]
~Frdrap bol kumala sarlm,
giydirilmi < Fr draper bol kumala sarmak < Fr drap kuma ~ OLat drappus a.a. ~? Kelt
dren
[ xx/b]
~ ng drain tpta biriken svy boaltmak iin
kullanlan cihaz < ng to drain kurutmak, suyunu aktmak ~ Ger *draug- kurutmak < HAvr *dreug- kuru
drenaj
kurutma < ng to drain " dren

[ xx/b]

~ Fr/ng drainage fazla suyunu aktarak

dretnot
[ 190+]
~ ng dreadnought "hi korkmaz",
ngiltere'de 1906'dan itibaren imal edilen bir tr sava gemisi & ng dread kork(mak) + ng nought hi
dribling
[ xx/c]
basketbol terimi < ng to dribble [onom.] damlamak
dril

[ xx/c]

~ ng dribbling 1. damlayarak akma, 2.

~ ng drill matkap, dner delgi < ng to drill

[Yus xiv]

~ Fa du/du iki ~ HAvr *dwo- a. a.

* Ayn kkten EYun do, Lat duo, Fr deux, ng two, Ave/Sans dv (iki). Kar. bi-3, di-.
dua
arma, tanrya yakarma " davet

[Kut, A xi]

~ Ar duc' [#dcw msd.] ar, yardma

duahan
~ Fa duc%w^n dua okuyan, makamla
dua syleyen & Ar duc + Fa xwandan, %w^n okumak, ark sylemek " dua, hanende
dalizm
< Lat dualis ikili < Lat duo iki" do

[Bah 1924] dualizma

~ Fr dualisme ikilik, ikicilik

duayen
[ xx/b]
~ Fr doyen 1. dekan, 2. bir topluluun en
yal ve deneyimli yesi ~ Lat decanus ~ EYun dekans " dekan
duba
kullanlan ii bo nesne

[LO xix] 1. alt dz ve geni tekne, 2. yzer kpr yapmakta


~?

dubara
kere, defa " d
dbel

~ Fa du bra iki kez & Fa du iki + Fa br


[ 199+]

~ Alm dbel takoz ~ Ger (= ng dowel a. a.

* Kar. ng dowel (a.a.).


dublaj
[ xx/b]
~ Fr doublage ikileme, yeniden giydirme,
bir filmi ikinci kez seslendirme < Fr doubler ikilemek, iki kat yapmak ~ Lat duplicare ikiye katlamak < Lat duplex, duplic-"
dupleks
duble
yapmak " do

[ xx/b]

~ Fr doubl iki kat < Fr doubler ikilemek, iki kat

dbr
makat, kuyruk

[ xiv] dbr

~ Ar dubr [#dbr msd.] arka taraf, k,

duar
[Men xvii] yolda rast gelme
~ Fa dur/dr 1. iki drt,
2. yzyze gelme, karlama & Fa du iki + Fa r drt" d, ehar
dudak
<T
[Mh xiii] tutak gaga; [TS xiii, CodC xiii]
dotak/dudak/tudak/tutak dudak
< T tut-" tut* T > d deiimi aklanmaya muhtatr, dden

T?

[T S xiv] girdap, suyu yer altna eken delik;

[Kp xiv] derin


dudu1

[ xiv] tuti

~ Fa ttl papaan, dudu kuu

dudu2

[ xvii] gayrmslim yal kadn, zellikle Ermeni kadn


- Erm dudu yal kadn, dad = Fa dd a. a. " dad

ddk
T
[ xi] ttek azlk, emzik; [Kp, DK xiv] ddk kavaln k
dt/tt [onom.] fleme sesi, ddk sesi" dt
dello
Lat duellum/bellum sava

[AMithat 1877]

< T

~ t duello ikili atma ~

* talyanca/Franszca szck Lat dualis (ikili) szcnden kontaminasyon yoluyla "ikili arpma" anlamn
kazanmtr.
det
t duetto " do

[ARasim 1897-99] detto

dme

[ xi] tme a. a.

dm

[ xi] tgm ba

~ Fr duette mzikte ikili ~

< T t- balamak, dmlemek


< T tg- balamak " dme

dn
T
[Uy, Ka viii+] tgn ba, dm, akit, zellikle evlenme akdi
T tg- balamak " dme
duhul
" dahil1

[Env xiv]

<

~ Ar duxl [#d%l msd.] girme, iine girme

dk
[Ev xvii] duka
~ Fr duc ynetici, nder,
Avrupa'da bir soyluluk unvan ~ Lat dux, duc- nder, lider, Roma imparatorluunda bir rtbe < Lat dcere, ductyneltmek, ynetmek, nderlik etmek ~ HAvr *deuk- nclk etmek
dka [altn
~ t ducato ilk kez 1274'te Venedik
Dkas Lorenzo Tiepolo tarafndan bastrlan ve 17. yy'a dek yaygn olarak kullanlan altn para birimi < t duca
dk " dk
* Baz kaynaklarda ilk dka altn Apulia Dk II Ruggiero'ya (y. 1140) atfedilse de kullanmda para birimi her
zaman Venedik'le birlikte anlmtr.
dkkn
[A xiv] sat tezgh
~ Ar dukkn/dukn [#dkn]
platform, seki, tezgh, zellikle ar iinde sat yeri ~ Aram dukana platform, seki, kerevet ~ Akad dakkannu seki,
zerine bir ey konulan ykselti ~ Sumer dagana bir tr tezgh veya platform
dul
dldl

[Or viii] tul ei lm kadn


[DK xiv] Hz. Ali'nin katr; [ xx/b] klstr otomobil
- Ar duldul [#dldl] 1. oklu kirpi, 2. Hz. Ali'nin katrnn ad

dlger
[Mercimek xv] drger
~ Fa
durgar/durdgar marangoz, biici & Fa durd 1. biilmi, yontulmu, 2. biilmi aa, kereste (< Fa durudan bimek,
yontmak ) + Fa gar/kar yapan " kr
duman

[ xi] tuman sis, bulut, karanlk; [Men xvii] yanan nesnelerden kan gaz

* 17. yy'dan itibaren anlam deitiren ttn szcnn yerini almtr.


dmbelek
<T
[TS, Ev, Men xv-xvii]
tebelek/deplek/debelek/dbelek/tenbelek kk davul
< T tebele-/debele- [k.] zayf ve srekli ekilde
vurmak " tep* Rezonans bildiren onomatopelere zg -n- sesi sonradan tremitir.
dumdum
[191+]
~ng dumdum bullet bir tr kurun
^ 1897 ng. Hind. < z Dumdum Hindistan'n Bengal blgesinde bir mstahkem yer ve cephane fabrikas ~
Bengali damdama toprak kale, bur, tabya ~ Fa damdama a.a.
dmen
temon a. a.

[MMem xvi]

dumur

~ Ven timn [t timone ] a.a. ~ Lat


~ Ar Dumr/Dumr [#Dmr msd.] zayflk,

zayflama < Ar Damura zayflad, kt, ine iplie dnd


dn

[ viii] tn gece

(= Mo tne karanlk) dnr

[Uy

viii+] trjgr shriyet, evlilik yoluyla akrabalk, hsm

dnya
[Kut xi]
~ Ar dnya' [#dnw sf. f.] beri taraf, daha
yakn yer, yeryz < Ar dana [msd. dunw/danwat] yakn idi, yanat
* "te taraf" ile bir kartl ima etmesi bakmndan slam dini kkenli bir kavramdr,
do

[ xx/b]

~ t duo ikili ~ Lat duo iki ~ HAvr *dwo- iki"

duodenum
[ML xx/c]
~ OLat duodenum onikiparmak
barsa ^ Gerardo di Cremona, tal. hekim (. 1187) < Lat duodecim oniki & Lat duo iki + Lat decem on " do,
desi+
* Yunanl hekim Herophilos'un (M 353-280) kulland dodekadktylon (onikiparmak barsa) teriminin
Latince evirisidir.
dupleks
[xx/c]
~ngduplex1.ikikatlolanherey, 2. iki
katl konut ~ Lat duplex, duplic- iki katl, ift & Lat du- iki + EYun plks, plak- tabaka, katman " do, pli

dplikasyon
[ xx/b]
~ Fr duplication ikiye katlama, ikileme,
kopyalama ~ Lat duplicatio < Lat duplicare ikiye katlamak < Lat duplex, duplic- iki kat" dupleks
duplikat
ikinci kopyas " do
dur[mak

[Bah 1924] duplikata

~ t duplicato bir evrakn

[ viii] tur- a. a.

EKKENLLER:
T dur- : dur-, durgun, duru, durum 1, duruma
dr[mek

[Uy viii+] tr- dermek, toplamak, boha etmek

drbn
drbn (Fr tlscope evirisi)
durgun

[ xi] turkun a. a.

drt[mek
T?
cildini ovalamak
drt

< T tur-" dur-

[DK xiv] 1. sokmak, batrmak, 2. ila ve merhem gibi eyleri eliyle srmek,

YT

durum1

[Ktip, Men xvii] durbin 1. uzak grl kimse, 2.


& Fa dr uzak (~ EFa/Ave dura a.a.) + Fa bin gren " bedbin

[Fel 194+] muharrik


YT

< T drt-" drt-

[CepK 1935] vaziyet, hal

durum2 [buday

[ xx/c]

< T dur- " dur


~ Lat durum [n.] 1. sert, kat, 2. bir

buday tr ~ HAvr *dr-ro- < HAvr *deru-1 pek ve salam olma " drst
duruma

YT

[CepK 1935] muhakeme

< T dur-" dur-

* Durumak fiili mevcut deildir.


drst
[CodC xiii] drust
dzgn, sa, salkl ~ EFa duruva- a. a. ~ HAvr *deru-1 dz, salam

~ Fa/OFa drust doru, dz,

* Ayn kkten ng true (doru), trust (gven) < Ger *treuwaz (dz, doru, salam); Lat durus (sert, kat).
drz
~ Ar durz [nsb.] Suriye ve Lbnan'da yaayan
bir dini topluluun mensubu < z MuHammad smail al-Darz Drzi dininin kurucusu (. 1019) < Fa darz terzi
d

[Uy, Ka viii+] tl/t rya, hayal

EKKENLLER:
T t : d, dn, dn-

du
[ xix]
~ Fr douche a. a. ~ t doccia su borusu < OLat
*ductiare iletmek, nakletmek, sevketmek < Lat ductare yol gstermek, gtrmek, sevketmek < Lat ducere, duct-" dk
d[mek

[ viii] t- dmek, inmek, konmak, lmek

des
[Bah 1924]
~ Fr duchesse dkn ei, bir tr ipekli
kuma ~ OLat ducissa [f.] < Lat dux, duc- dk " dk
dey

YT

[Geom 193+] vertikal

< T d-" d-

* Fiil kkne eklenen -ey ekinin ilevi belirsizdir.


dman
[Kut xi]
~ Fa/OFa dumn/duman a.a. =
Ave dumainyu- ktlk dnen, a. a. & Ave du/duj- kt, uursuz (~ HAvr *dus- kt, bozuk ) + Ave mainyudnce, akl, t (~ HAvr *mn-yo- < HAvr *men-1 dnmek ) " dys+, mantalite
* Kar. Fa duj (irkin, murdar), dut (irkin), dunam (svme), duvar (mkl), dn
[CepK 1935] mlahaza

YT

< T dn-" dn-

* Fiil kknn ad olarak kullanlmas ilgi ekicidir.


dn[mek
d

[Uy viii+] te- rya grmek, hayale dalmak < T t rya, hayal"

dut
d t
duvak
tu

[Men xvii]
o no m

~ Ar/Fa tt a. a. ~ Aram tt a. a.

d d k se si

<T

[DK xiv] Tuwak gelinin yz rts, krmz tl; [TS xv xv] Tuak

duvar
a.a.

[CodC xiii] divar

< T tu "

~ Fa drwr/diwr a. a. ~ OFa dewr

* v/w sesi etkisiyle ilk hece kapanmtr.


dvel
[#dwl o.] " devlet

~ Ar duwal [#dwl o.] devletler ~ Ar dawlat

dven
[M xvi] dgen
ayrmak iin kullanlan cihaz, dven ~ E Yun tykne a.a.
duy
ampul taklan ukur
duy[mak

[ xx/b]

~ Yun doukni ekini kabuundan

~ Fr douille her trl mekanik aracn ukur ksm,

[ viii] tuy- duyumsamak, hissetmek

duyarga

YT

[TDK 1944] bceklerde anten

< T duy-duy-

* -arga ekinin yaps ve ilevi belirsizdir.


duyarlk

YT

[CepK 1935] hassasiyet

[CepK 1935] his

< T duy-" duy-duygu

< T duy-" duy-duyu

YT

YT

[CepK 1935] hassa

< T

duy-" duyduyum

YT

[CepK 1935] his; [TDK 1983] istihbarat

< T duy- " duy-

dyun
~ Ar duyn [#dyn2 o.] borlar < Ar
dayn bor < Ar dana 1. bor ald, bor verdi, 2. yarglad, hkm altnda ald (= br/Aram #dyn yarglama, hkm
verme, yasama = Akad dlnu yarg, yasa )
* Ayn kkten Aram msdina = Ar madmat (yarg evresi, kent, il).
dz

[Or viii] tz doru, dizili, dzenli

dz[mek
T
dzenlemek " diz-

[Uy viii+] tz-

< T *tr- dizmek, sraya koymak " dz-

= T *tr-/*tr- sraya koymak, dizmek, dzeltmek,

* Dizmek fiilinin varyant biimidir.


dzen

<T

dzenek

[Ferec xv] dzen/dzenlik tertip, intizam


YT

[TDK 1944] plan

[CepK 1935] seviye


dzgn
<T
dzeltmek " dz-

< T dz-dz-

< T dz-" dz-dzey

YT

< T dz" dz[Kp xiv] tzgn dizgin; [Men xvii] dzgn tertipli, muntazam

duziko
dz

[ xx/a]

< T dz-

~ Yun doziko katksz rak < T dz "

dzine
[LO xix] duzina
~ Fr douzaine onikilik
birim < Fr douze oniki ~ Lat duodecim a. a. & Lat duo iki + Lat decem on " do, desi+
* t dozzina (a.a.) biiminden alnt, fonetik adan mmkn grnmemektedir. ng dozen (a.a.) Franszcadan
alnmtr.
dzlem
<T

YT
[ xv] sahte

[Geom 193+]

< T dzle-" dz-dzmece

< T dz-" dz-

dztaban2
hakaret deyimi
~ Fa duzda ban hrsz,
dolandrc < Fa duzddan hrszlk etmek < OFa dujd/dujdh hrsz (= Ave du/duj- kt, uursuz ) " dman
dys+
fiil neki ~ HAvr *dus- kt

~ EYun dys- ktlk, bozukluk, zorluk bildiren

Ayn kkten Ave/Fa du/duj- (kt, uursuz).


EKKENLLER:
EYun dys- : disleksi, disprosyum, dizanteri Fa du- :
dman, dztaban2

ebat

~ Ar abcad [#bcd o.] boyutlar < Ar bucd " buut

ebced
~ Ar abcad Arap alfabesinin ilk drt ana
harfinden oluan szck, harflere rakamsal deer verilmesine dayanan say sistemi < Ar alf b cim dal" elif, beta,
cim, delta
ebe
oc
[Or viii] aba ata, dede, saygdeer kimse; [O xi] ebe ana; [TS xiv, Kp xiv]
bykanne, nine, sayg gren kadn, abla; [Men xvii] douma yardmc olan kadn
* Lehelerde "teyze" ve "stanne" anlamlarna da rastlanr.
ebed
[A, KpGul, DK xiv]
kalclk, sonsuzluk < Ar abada [msd. ubd] kald, kalc oldu

~ Ar abad [#'bd msd.]

ebegmeci
+
[M xiv] ebem gmeci yapraklar yenen bir bitki, malva sylvestris
ebe + T gme/gme 1. rek, brek, 2. ar petei" ebe

& T

ebegmeci
+
[M xiv] ebem gmeci yapraklar yenen bir bitki, malva sylvestris
T ebe + T gme/gme 1. rek, brek, 2. ar petei" ebe

&

ebeveyn
ana baba < Ar ab baba " ebu

~ Ar abawayn [#'bw dual.] iki babalar,

* smin Arapaya zg ikil (dual) halidir.


ebleh
[msd. balhat] aptal idi

[KpGul xiv]

~ Ar ablah [#blh sf.] aptal < Ar baliha

* Kusur ve renk sfatlar yapan af cal vezninde.


ebonit
[ xx/b]
~ Fr bonite doal rengi siyah olan bir tr
sentetik polimer ~ ng ebonite < ng ebony deerli siyah tahtasyla tannan aa, abanoz ~ EYun benos a.a. "
abanoz
ebru
~ Fa abr bulut renginde, hareli, dalgal < Fa abr
bulut ~ EFa abra- a.a. (= Ave avra- a.a. = Sans abhr- a.a.)
ebu

[ xiv]

~ Ar ab/b [#'bw] baba

EKKENLLER:
Ar #'bw : abullabut, baobab, bukalemun, ebeveyn, ebu
ecdat
Ar cadd dede, ata " cet

[MMem xvi]

~ Ar acdd [#cdd1 o.] cedler, atalar <

ece
T
[ viii] ee baba, aabey; [ xi] ee/eke byk kzkarde, abla ; [a xv] ee yal
kadn; [CepK 1935] ece saygdeer veya bilge kadn, kralie
* Trkiye Trkesinde 13. yy'dan 1930lara dek "ulu kii, yal adam, aabey" anlamnda kullanlm iken 193 5'ten
sonra aatayca rneklere istinaden anlam deiikliine uratlmtr.
ecel

[Kut, A xi]

~ Ar acal [#'cl msd.] 1. biilmi sre,

bekleme sresi, 2. lm < Ar acila bekledi, duraksad


ecinni

~ Ar acinn [#cnn] cin " cin1

ecir/ecr[ xiv] ecr


karlk denen ey ~ Aram agr a. a. ~ Akad agru/igru a. a.

~ Ar acr [#'cr msd.] cret, emee

ecnebi
[Ne xv]
~ Ar acnab [#cnb1 nsb.] yabanc < Ar
acnab [ky.] (bir eyin merkezine oranla) kenar, daha d taraf < Ar canb yan " canip
ecrimisil
cret, parasal karlk + Ar mi81 benzer, e " ecir, misil

~ Fa acri mi61 edeer cret & Ar acr

ecza
[ xiv]
~ Ar acz' [#cz' o.] birimler, unsurlar,
kimyasal maddeler < Ar cuz' birim, unsur " cz
eczane/eczahane
ecza, hane

[KT xix] eczahane eczac dkkn

eda
[ xiv]
grevi yerine getirme, 2. syleyi tarz, ive
edat
EKKENLLER:

& Ar acz' + Fa %na "

~ Ar ad' [#'dy msd.] 1. yapma, klma, deme,


~ Ar adat [#'dw] ara, gere, dilbilgisinde edat

Ar #'dw : edat, edevat


edebiyat
~ Ar adabiyyt [#'db o.] "dini veya
bilimsel nitelikte olmayan yazn etkinliklerinin tm," belles-lettres < Ar adab 1. grg, terbiye, konuk arlama
adab, 2. yaam tarzna ilikin hikaye ve gzlemlerden oluan ve Arapada 8. yy'dan itibaren yaygnlaan yazn
biimi " edep
edep
[Kut xi]
~ Ar adab [#'db msd.] terbiye, incelik,
dzgn davran ve yaz < Ar adaba konuk arlad, terbiyeli ve kltrl davrand
edevat
gere " edat
edik

~ Ar adawt [#'dw o.] < Ar adat ara,

[Uy viii+] tk ayakkab, izme

< T et- hazrlamak, imal etmek " et-

* Anlam ilikisi iin kar. sahtiyan < Fa saftan (imal etmek), kundura < t condurre (imal etmek).
edip
edebiyat" edep

[ xiv] edepli

~ Ar adb [#'db sf.] edep sahibi,

edisyon
[ xx/b]
~ Fr dition yaynlama, yayn ~ Lat editio
a. a. < Lat edere, edit- dar vermek, karmak, yaymak, yaynlamak & Lat e(x)- da + Lat dare, dat- vermek " ex+, data
editr
< Lat edere, edit-" edisyon
edyan

[xx/b]

~Frditeur yaynlayan, yaync~Lat editor a.a.


~ Ar adyn [#dyn1 o.] dinler < Ar dn " din

efe
Ege blgesine zg erkek birliklerine mensup kii; [LG 188+]
kabaday, yiit (argo)
~? Yun/EYun efebos blu yan gemi gen erkek, delikanl & EYun ep zeri
+ EYun (h)ebe blu ya" epi+
* Szcn kkenine ilikin zengin literatrn tamamna yakn bilimsel deerden yoksundur.
efekt
[ML xx/c]
~ ng sound effect ses efekti < ng effect
bir eylemin sonucu, etki ~ Lat effectus icraat, iin sonucu < Lat efficere, effect- icra etmek, bir eyi yapp ortaya karmak &
Lat ex- da + Lat facere, fact- yapmak " ex+, faktr
efektif
[Bah 1924]
~ Fr effectif, -ive fiili, etkili, elle
tutulur ~ Lat effectivus < Lat efficere, effect- icra etmek " efekt
efemera
[ xx/c] bror, dergi, bilet, kartpostal gibi kalc olmayan
yaynlar (antikaclk terimi)
~ ng ephemera [o.] ksa mrl eyler, kalc olmayan yaynlar < EYun
efemern [n.] bir gn mr olan Mays bcei < EYun efemers gnlk & EYun epi- zeri, zere + EYun (h)emeros
gn " epi+, kalimera

efemine
[ xx/a]
~ Fr effmin kadnlam, kadns < Fr
effminer kadnlatrmak ~ Lat effeminare a. a. < Lat femina kadn " ex+, feminen
efendi
[Gl xv] egemen kimse, bey; okuryazar kiiler iin
mevla/molla karl olarak kullanlan sayg deyimi
~ OYun authentes bey, sahip, mevla ~ EYun
authentes reit ve mmeyyiz kii, vekil olmayan, asil < EYun authent sorumluluk ve yetki sahibi olmak
efervesan
[ xx/b] su katldnda kaynayan tablet
~ Fr
effervescent kabaran, kaynayan < Lat effervescere kaynayp tamak, galeyana gelmek < Lat fervere kaynamak " ex+,
fermante
efkr 1

~ Fa fgr/afgr yara, incinme, ac

* Efkr datmak deyiminde. Trke anlam Ar fikr oulu olan efkr2 szcnden etkilenmi olabilir.
efkr2
dnce " fikir

~ Ar afkr [#fkr o.] dnceler < Ar fikr

* Efkr- umumiye deyiminde.


eflatun/eflatuni
[Men xvii] efttn filozof Eflatun'a ilikin,
Platonik; [LO ] eftthl hurma zamk rengi, koyu leylaki; [KT ] efltun! leylaki ile erguvan aras, mora alan renk
< Afttn Yunan filozofu Platon'un (M 429-347) Arapa ad ~ Platon " platonik
* Renk adnn filozof Eflatun ile ilikisi ak deildir. Adn Arapa biimi inisyal ift sessize bir n sesli eklenmesi
ve Arapada varolmayan p ve o seslerinin edeer seslere evrilmesiyle elde edilmitir.
efor
[ xx/b]
~ Fr effort aba, gayret < Fr efforcer kuvvet
harcamak, aba gstermek < Fr force kuvvet" ex+, fors
efrat
fert

~ Ar afrd [#frd o.] bireyler < Ar fard birey "

efsane
afsdan, afsy- bylemek " efsun

[Gl xv]

~ Fa afsna by, masal < Fa/OFa

efsun/afsun

[Ka, Kut xi] afsun

~ Fa/OFa afsn/fsn by,

sihir < Fa/OFa afsdan, afsy- bylemek


e[mek

egale [etm
aequalis < Lat aequus a.a.

[Uy viii+] e- emek, bkmek


[ xx/b]

ee
<T
[Kp xiv] ee/eew a. a.
rendelemek, di gcrdatmak

~ Fr galer eitlemek < Fr gal eit ~ Lat

< T *e < T e- [xi] metal bir nesneyi

egemen
YT
sahibi " hegemonya, +men2

[CepK 1935] hakim

- E Y u n ( h ) e g e m o n n d e r , lider, hkm

* Fr hgmonie (egemenlik) szcnden esinlendii aktr. 193 5'ten eski rnei bulunmayan *ege (veli?)
szcnden tretilmesi fantezidir.
eer

[Kut xi]

~ Fa/OFa agar/gar art edat ~ EFa

hakaram- bir kez


eilim

YT

[CepK 1935] temayl

< T eil-" e-ein/en-

[Uy viii+] egin omuz; [TS xiii xiii] srt, arka

eir[mek
T
[ viii] ewr- evirmek, dndrmek; [Uy viii+] eir-kuatmak, sarmak,
burmak, bkmek, yn eirmek
" evir* Evir- fiilinin anlam ayrmasna uram varyantdr.
eit[mek
YT
[CepK 1935] terbiye etmek
veya kle beslemek, yetitirmek, terbiye etmek

~ T egit-/egi5- [Or viii, Ka xi] hayvan

* Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir fiil iken Dil Devrimi dneminde yaz diline ithal edilmitir.
elen[mek
T?
[Kp, DK xiv] elen- beklemek, oyalanmak, boa vakit geirmek
ele- [xiv Kp] megul etmek, oyalamak

< T

* Trkiye Trkesine zg olan fiilin, yine Trkiye Trkesine zg olan aylan- (dolanmak, boa vakit geirmek) ve
oyalan- fiilleriyle ilikisi belirsizdir.
ego
zamiri) ~ HAvr *eg a. a.

[ xx/b] bencillik

~ ego ben (birinci tekil ahs

egoizm
[ResCGaz1912]
~Frgosme bencillik~
ng egoism ^ Joseph Addison, ng. air (1672-1719), "hep kendinden szeden" anlamnda < ego ben " ego
egosantrik
ben + Fr centre merkez " ego, santra

[ xx/b]

~ Fr gocentrique benmerkezci & Fr ego

erelti
<T
[Men xvii] eir otu bataklk otu; [LO xix] erelti otu a. a. < T eir/erek
bataklk = T erik/erim [viii+ Uy, xi Ha] dden, anafor < T eir- evirmek, dndrmek " eirereti/ireti
[Gl xv] criyet dn, geici, asl olmayan
< Ar criyyat^ dn, ereti" ariyet

eri
T
[Uy viii+] eri dnk, bkk, burulmu
dndrmek, bkmek " eir-

< T eir-/ewir- evirmek,

egzersiz
[Bah 1924]
~ Fr exercice talim, altrma ~ Lat
exercitium a.a. < Lat exercere, exercit- talim etmek, askeri eitim yapmak, i uygulamak < Lat arcere, arct- yasaklamak,
uzak tutmak ~ HAvr *ark- menetmek " ex+
egzistansiyalizm
[P Safa 1949]
~Frexistentialisme
varoluuluk, varoluu felsefe veya yaam tarz ~ Fr existence varolu, mevcudiyet ~ Lat exsistentia a.a. < Lat
exsistere ortaya kmak, zuhur etmek, olmak & Lat ex- da + Lat sistere, stat- durmak, dikilmek, sk durmak, kavi olmak
" ex+, asistan
egzos/egzost
[ xx/b]
~ ng exhaust 1. boalma, boaltma, 2.
motorlu tatlarda gaz boaltma ilemi ve bu ii yapan boru < Lat exhaurire, exhaust- suyunu aktp boaltmak, tketmek
< Lat haurire, haust- suyunu boaltmak ~ HAvr *aus-3 boaltmak
"ex+
egzotik
[ xx/b]
ekstiks yabanc < EYun eks dar, d " ek+

~ Fr exotique yabanc, tuhaf~ EYun

ehemmiyet
< Ar ahamm [#hmm ky.] daha nemli,
ok ilgin < Ar hamma [msd. hamm] merak etti, nemsedi, ilgilendi
* Arapa sfattan -iyyet ekiyle yaplm ge dnem trevidir.
ehil/ehl[Kut, A xi] ehl
~ Ar ahl [#'hl] 1. bir yerde
oturan kiilerin tm, hane halk, e(ler), yerli halk, 2. uygun, layk, kalifiye < Ar ahala [msd. uhl] evlendi, bir yere
yerleti, iskn etti
EKKENLLER:
Ar #'hl : ahali, ehil, ehl, ehliyet
ehli
ehliyet
belgesi

[Men xvii]

~ Ar ahl [nsb.] evcil" ehil

[A xiv] ehillik, liyakat; [TDK 1955] ehliyetname ehliyet


~ Ar ahliyyat [#'hl msd.] ehillik, liyakat, kifayet" ehil

* Modern kullanmda ehliyetname szcnden ksaltmadr.


ehram1
piramidi < Ar haram a. a.
ehram2

[Men xvii]

~ Ar ahrm [#hrm o.] Msr

Erzurum ve Bayburt yresine zg kadn giysisi " ihram

ehven
[Men xvii]
~ Ar ahwan [#hwn ky.] kolay, daha
kolay, en kolay < Ar hna [msd. hawn] kolay idi, nemsiz idi, deersiz idi
eis+
olma bildiren edat ve fiil neki

~ EYun eis ieri girme, ie doru ynelme, ite

ejder
ajdah " ejderha

[Ali xvi]

~ Fa ajdar dragon, efsanevi ylan < Fa

* Orijinal biim ajdaha olup, -ha hecesi Farsa oul eki saylarak drlmtr. Final -r sonradan tremitir.
ejderha
[A xiv] ejdeha; [DK xv] ejderha
~ Fa
ajdahk/ajdah ran mitolojisinde efsanevi ylan, dragon ~ OFa aj dahk efsanevi ylan, ylan kral, Dahak < OFa aj
ylan ~ HAvr *angwhi- a. a.
* -r- ara sesi Trkede tremitir.
ek

[Uy viii+] ek mafsal, eklem, birleme yeri; [Men xvii] ek ilave edilen para, yama

ek+
bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *eghs a. a.

~ E Yun e(k) darya kma, darda olma

* Ayn kkten Lat ex, Fa az, Alm aus (d, dar). ek[mek

[Uy

viii+] ek- tohum ekmek


EKKENLLER:
T ek-: ek-, ekim, ekin
ekbir
[Env xiv]
~ Ar akbir [#kbr o.] bykler,
nde gelenler < Ar akbar [ky.] daha byk, en byk " ekber
ekalliyet

[ xx/a] dini veya etnik aznlk (Fr minorit karl)


< Ar aqall [#qll ky.] daha az, ok az < Ar qalla [msd. qillat] az idi, azald

ekarte [etm
[ 188+]
~ Fr carter (iskambilde) kt
kamak, devre d brakmak ~ t scartare a. a. ~ OLat *excartare " ex+, kart2
ekber
byk " kibir

[Env xiv]

~ Ar akbar [#kbr ky.] ok byk, en

ekim
YT
[ 194+] 10 Ocak 1945 tarihli yasayla Birinci Terin ayna verilen ad; [TDK
1955] ekme eylemi
< T ek-" ekekin

[Uy viii+] ekin ekilen ey, tahl; [TDK 1974] kltr < T ek-" ek-

* kinci anlam Ziya Gkalp'in ortaya att hars < Ar Har8 (tarm) szcnn yeni dile uyarlamas olup, her iki
biim Fr culture < Lat colere (ekin ekmek, tarm yapmak) evirisidir.
ekinoks
[ xx/b]
~ Fr quinox gndnm, gndz ve
gecenin eit olduu tarih ~ Lat aequinoctium & Lat aequus eit + Lat nox, noct- gece " egale, noktrn

ekip
[xx/b]
~Frquipe1.gemimrettebat, 2. herhangi bir i
iin derlenen kadro ve donanm < Fr quiper gemi donatmak [esk.], genel anlamda donatmak < Nor skip gemi ~ Ger
*skipam a.a.
* Kar. ng ship (gemi) < Ger *skipam. Ayrca ng skipper (bir tr gemi) < Hol < Ger *skipam.
ekipman
quiper donatmak " ekip

[ xx/b]

~ Fr quipement donanm, alet edevat < Fr

eklektik
[ xx/a]
~ Fr eclectique semeci, kark < EYun
eklekts seilmi, semeci < EYun ekleg seip ayrmak & EYun k da + EYun legl, log-semek, derlemek " ek+,
+log
eklem

YT

[TDK 1944] mafsal

< T ekle-" ek

ekler
[ xx/b]
~ Fr clair 1. imek, kvlcm, 2. bir tr pasta <
Fr clairer aydnlatmak ~ Lat exclarare a. a. < Lat clarus ak, aydnlk " ex+, klarnet
ekliptik
[ xx/b]
~ Fr cliptique astronomide burlar
emberi < EYun kleipsis 1. brakp gitme, kaybolma, 2. gne tutulmas & EYun k da + EYun leip, lip- brakmak,
terketmek, ayrlmak, eksik kalmak " ek+, lipsos
* Ay ekliptik hattna yaknken gne tutulduu iin.
ekmek
ide- yemek )

[Uy viii+] tmek a.a.; [ xi] etmek ; [Men xvii] etmek vulg. ekmek

ekmel
mkemmel" kemal

(= Mo

~ Ar akmal [#kml ky.] daha mkemmel, en

eko
[ xx/b]
~ Fr cho yank ~ EYun e% ses, yank (ad) <
EYun e% seslenmek, yanklanmak (fiil) ~ HAvr *(s)wgh- a. a.
ekol
[ xx/b]
~ Fr cole okul, sanat veya dnce akm ~ Lat
schola okul ~ EYun s%ole 1. dinlenme, iten geri durma, almak zorunda olmama, 2. sohbet, 3. okul ~ HAvr *sgh- <
HAvr *segh- geri durma, dinme
* Kar. ng school, YT okul.
ekolayzer
[ xx/c]
~ ng equaliser eitleyici, ses dengeleme
aygt < ng to equal eitlemek < Lat aequalis eit < Lat aequus eit" egale
ekoloji
[ML xx/c]
~ Fr cologie evrebilim / ng
ecology a.a. < EYun okos ev, yakn evre ~ HAvr *woik-o- < HAvr *weik-1 klan, kabile, oba " +loji
Ayn kkten Lat villa (iftlik, mezra), vicus (mahalle), vicinus (yakn evre).

ekonomi
[ 187+]
~ Fr conomie 1. iktisat bilimi, 2.
tutumluluk ~ EYun oikonoma ev idaresi < EYun oikonmos ev idare eden, khya, vekilhar & EYun okos ev + EYun
noms ynetim, dzen " ekoloji, +nomi
ekose
z Ecosse skoya

[ xx/b]

ekran
*skermaz koruyan ey, siper

[ xx/b]

~ Fr cossais 1. sko, 2. sko tipi tartan kuma <


~ Fr cran perde (~ Hol skerm kalkan) ~ Ger

Ayn kkten ng screen, Alm schirm (kalkan, perde).


EKKENLLER:
Ger * skerm- : ekran, eskrim
ekrem
soylu, daha yce, en cmert" kerem

[Men xvii]

~ Ar akram [#krm ky.] daha

ekr
[ML xx/c]
~ Fr cru ketenin beyazlatlmadan nceki
rengi, ak bej < Fr cru i ~ Lat crudus i ~ HAvr *kr-do- < HAvr *kreus- i et" kreozot
eks
argosunda) l

[ xx/c]

~ ng X 1. iks harfi, arp iareti, 2. (tp

eks(o)+/egzo+
isimlerde) < EYun eks- d, dar" ek+

~ Fr/ng ex(o)- d (sadece bileik

eksantrik
[ARasim 1897-99] hoppa, zppe; [ xx/a] dn aks
merkezde olmayan (teker)
~ Fr excentrique kurald, tuhaf~ OLat excentricus merkezka (kuvvet) & Lat exda doru + Lat centrum merkez " ex+, santra
eksantrik
[ARasim 1897-99] hoppa, zppe; [ xx/a] dn aks
merkezde olmayan (teker)
~ Fr excentrique kurald, tuhaf~ OLat excentricus merkezka (kuvvet) & Lat exda doru + Lat centrum merkez " ex+, santra
ekselans
[ xix]
~ Fr excellence stn ve yetkin olma, bir
sayg deyimi ~ Lat excellentia stnlk, sekinlik < Lat excellere, excels- kalabalktan ayr durmak, sivrilmek & Lat exda + Lat cellere, cels- ykselmek, ne kmak ~ HAvr *kel-4 yksek olmak, ne kmak, ykselti, tepe " ex+
* Ayn HAvr kkten Lat columna (stun), culmen (zirve), ng hill (tepe)
eksen

YT

[TarD193+]

~ Yun ksn/ksonas mihver, dingil EYun ksn a. a. " aks

* Tarama Dergisi'ne gre "Seyitgazi, al, Eirdir, Ktahya" azlarndan derlenmitir.


ekser
ka6r ok " kesret

[ xiv]

~ Ar ak8ar [#k8r ky.] daha ok, en ok < Ar

eksfoliant
[ xx/c]
~ ng exfoliant cildin l katmann
soymak iin kullanlan madde veya yntem < Lat *exfoliare yaprak dktrmek < Lat folium yaprak " ex+, folyo
eki

[Uy viii+] ki a. a.

eksi

YT

[Geom 193+] zait

eki[mek

< <T *ki- ekimek"eki


< <T eksil- " eksik

ki(= Mo nigsi-

[TS xv, a xv]

ekimek, rmek, kokumak )


* Sfat biimi ki 9. yy'dan itibaren kullanld halde, fiil biimine 15. yy'dan nce rastlanmaz.
eksik

eksil[mek

[Uy viii+] egsk a. a.


<T

< T egs- eksik olmak

[Mh xiii] egsl-

< T egs- eksik olmak, eksik kalmak "eksik

ekskavatr
[ xx/b]
~ Fr excavateur toprak kazma makinas /
ng excavator a.a. < Lat excavare oyup boaltmak & Lat ex- da + Lat cavare oymak, kazmak "ex+,kav2
eksper
[Bah 1924]
~ Fr expert uzman ~ Lat expertus
denenmi, tecrbeli, uzman < Lat experiri, expert- denemek, snamak, deneyerek renmek < Lat *periri denemek ~
HAvr *peryo- < HAvr *per-3 denemek, snamak, riske girmek " ex+, ampirik
eksperiman

[ARasim 1897-99]

~Frexperiment deney,

tecrbe ~ Lat experimentum deneyle elde edilen sonu, kant" eksper


ekspertiz

[DTC 1943]

~ Fr expertise uzmanlk" eksper

ekspoze [etm
[ xx/b]
~ Fr exposer sergilemek, aa karmak ~
Lat exponere, exposit- a.a. & Lat ex- da + Lat ponere, posit- koymak " ex+, post2
ekspres
[Bah 1924]
~ Fr expresse hzl, direkt, zellikle
hzl tren ~ ng express a.a. ~ Lat expressus ak, net, belli bir amaca ynelik < Lat exprimere, express- (skp) zn
karmak, da vurmak, ifade etmek & Lat ex- da + Lat premere, press- basmak, skmak " ex+, pres
* "Hzl tren" anlam ngilizceden Franszcaya gemitir.
ekspresyon
deyim " ekspres

[ARasim 1897-99]

~Frexpression ifade,

ekstaz
[ xx/c]
~ Fr ecstase kendinden geme, vecd, trans
- EYun kstasis 1. yer veya durum deitirme, 2. a.a. < EYun eksistemi, eksta- 1. yer veya durum deitirmek, 2.
bilincini yitirmek & EYun k da + EYun (h)istemi, st- durmak " ek+, statik

ekstra
[Bah 1924]
~ Fr/ng extra srad, olaand < Fr/ng
extraordinaire /extraordinary a.a. & Lat extra dar, darda, dnda (~ HAvr *eghs-ter- d ) + Lat ordo, ordin- dzen
" ex+
ekstre
[ xx/b] ; [ML xx/c] ticari hesap zeti
~ Fr extrait
damtlmi bitki z < Fr extraire zn karmak, skarak suyunu almak ~ Lat extrahere, extract- skmek, karmak &
Lat ex- da + Lat trahere, tract- ekmek, srmek, srklemek " ex+, traktr
ekstrem
[sup.] en d, en darda < Lat extra " ekstra

[ xx/a]

ekt(o)+
nispetle dta olan < EYun k d " ek+

~ Fr extrme ar, u ~ Lat extremus


~ Fr/ng ect(o)- d < EYun ekts bir eye

ekmenik
[ML xx/c]
~ Fr cumenique evrensel, tm
alemi kapsayan, Hristiyan aleminin tmn kapsayan ~ EYun oikomeniks < EYun oikomene meskn dnya, uygar
alem < EYun oike iskn etmek, ikamet etmek < EYun okos ev, konut" ekoloji
ekri
[ xx/b]
~ Fr curie bir kiiye ait yar atlarnn tm, bir
ekibin mensuplar < Fr cuyer bir soylunun kalkann tayan svari yama ~ Lat scutarius 1. kalkanc, kalkan tayan,
2. imparatorun zel muhafz birliine mensup kii < Lat sctum byk dikdrtgen beden kalkan ~ HAvr *skoit- tabla,
tahta < HAvr *skei- (tahta) yarmak
ekvator
[ xix]
~ Fr quateur eitleyici, a. a. ~ Lat
aequator eitleyici < Lat aequare, aequat- eitlemek, tesviye etmek < Lat aequus eit" egale
ekzema
[Bah 1924]
~ Fr eczma bir cilt hastal ~
EYun kzema, t- ciltte kan kabart, isilik, dknt < EYun ekze kabarp tamak, isilik dkmek & EYun k
da + EYun ze kabarmak, kaynamak ~ HAvr *yes- kabarmak, kaynamak, mayalanmak " ek+

el1
el2

T
T

EKKENLLER:
T l: el2, ele gne, eli,
il
el3

[Or viii] elig a. a.


[ viii] l lke, memleket; [TS xiv xiv] ulus, kavim

- Ar al harf-i tarif, definite article

* d, n, r, s, , t, z sesleriyle balayan kelimelerden nce assimile edilir. r: esselam,


ennevm. sim tamlamalarnda sesli genellikle -- olarak telaffuz edilir. r: eyh-l-islam, dar-s-selam.
el
[Men xvii] ala gzl sar-yeil gzl; [Men ] gk ala gzl mavi
gzl; [LO, KT, Bah, Gv ] ela gz akr gz, ak mavi; [TDK 1955] ela sarya alar kestane rengi
renkli, alaca " ala

= T ala

* T ala szcnn varyant telaffuzudur. Trkeden Farsaya alnm ve belki iirde Farsa-benzeri telaffuz etkisiyle
ses deiimine uramtr.
elan

[Ne xv]

elastik
ittirici < EYun elan itmek, srmek

~ Ar al-n halen, imdi, u anda " el3, an


[ xix]

~ Fr lastique esnek ~ EYun elastiks

elbette
[CodC xiii] elbet
~ Ar al-batt / al-battat [#btt]
kesin karar < Ar batt [msd.] kesin, nihai < Ar batta kesti, bitirdi, kararlatrd" el3
elbise
libas

~ Ar albisat [#lbs o.] giysiler < Ar libs giysi"

eli
T
[ viii] li devlet grevlisi, ynetici
mesaj gtren grevli [xiii] < T l1 lke " el2

~ Mo eli(n) yabanc bir hkmdara

* Trke bir szck olmakla birlikte zel anlam ve fonetii Moolca kullanmdan alnmtr. Orijinal Trke biimin
Trkiye Trkesinde *ilci veya *elci olmas gerekir.
eldiven
[Men xvii] eldven
eldiven & Fa dast el + Fa wn tutan, koruyan " el1

& T el + Fa (das)tuwn

* Fa dastuwan (eldiven) szcnden uyarlanmtr.


ele gne [kar
el2

[Uy viii+] l kn lke halk, millet, budun < T l lke, memleket"

* -kn ekinin ilevi ak deildir.


ele[mek
le-

[Uy viii+] lge- iki eyin arasna sokmak, kalburdan geirmek; [T S xiv, Kp xiv]

eleba

-?

elegan
[xx/b]
~ Frlgant sekin, zarif~Lat elegans,ttitiz, seici < Lat eligere seip ayrmak & Lat e(x)- da + Lat legere1, lect- semek " ex+, lejyon
eleimsama

[T S, Kp xiv] eleimsama(l)/eneimsama(l)

< Ar *cal'imu-s-sam'i alaimsema, gkkua" alaimsema


elek

<T

[Kp xiv] elemeye mahsus alet

elektr(o)+
ilikin (bileik isimlerde)" elektrik

< T ele-" ele~ Fr lectr(o)- / ng electr(o)- elektrie

elektrik
[Mh375 180+]
~Frlectrique/ngelectric
a.a. ~ YLat vis electrica "kehribar gc", a.a. # 1600 William Gilbert "De Magnete" adl eserinde < EYun elektron
kehribar

* Kehribarn ynle ovulduunda elektriklenme zelliinden tr.


elektrod
[Bah 1924]
lectr(o)- + EYun (h)dos yol" elektrik, od(o)+

~ Fr lectrode anod ve katod & Fr

elektrokardiyograf
[ML xx/c]
~ Fr lectrocardiographe
kalp elektriini kaydeden cihaz / ng electrocardiograph a. a. " elektrik, kardiy(o)+, +graf
elektroliz
[ xx/b]
~ Fr lectrolyse kimyasal bir maddeyi
elektrikle ayrtrma < EYun lysis zme < EYun l, lys- zmek " elektrik, analiz
elektron
[Bah 1924]
~ ng electron elektrik yk
tayan atomik zerre ^1891 J.D.Stoney, ng. fiziki < ng electric " elektrik
* Kar. EYun elektron (kehribar).
elektronik
[Hrr 1948]
~ ng electronic 1. elektrona ilikin
(1902), 2. gaz veya yariletken ortamda elektron akm yoluyla aygtlarn ynetimine ilikin (y. 1930) < ng electron "
elektron
elem
[Mercimek xv]
(zellikle fiziksel anlamda) < Ar alima ac ekti, ard

~ Ar alam [#'lm msd.] ac, ar

Trke kullanmda "ruhsal ac" anlam ar basmtr.


EKKENLLER:
Ar #'lm : elem, elim
eleman
[Bah 1924] ge, unsur; [Ycel 1938] bir ekibin yesi
olan kii, personel; [ 200+] (argo) kii
~ Fr lment bir btnn iinde yer alan basit ge, unsur, yap
ta, kimyada element ~ Lat elementum temel ilke, ilk renilen ey
* Latince szcn etimolojisi belirsizdir. Latin alfabesi veya onun kaynandaki bir Sami alfabesi renilirken
ezberlenen 'LMN' hecelerinden tredii rivayet edilir.
element
maddelerin her biri

[ xx/b] kimyada bileimlerin yap tan oluturan basit


~ Alm element ge, unsur, kimyada element ~ Lat elementum eleman

* Trke biim 1933'ten sonra stanbul niversitesi Kimya Fakltesine egemen olan Alman etkisini yanstr.
eletir[mek
eletirmen
elhak

YT
YT

[Fel 194+] tenkit etmek


[Fel 194+] mnekkit

< T ele-" ele-

< T eletir-" eletir-, + me n2


~ Ar al-Haqq dorusu " el3, hak1

elhamdlillah
[DK xiv] kran ifadesi
llhi Allaha hamd (olsun)" el3, hamd, allah

~ Ar al-Hamdu li-

elif
[ xiv]
~ Ar alf Arap alfabesinin ilk harfi ~ Aram leph
Arami/brani alfabesinin ilk harfi = Fen alep kz, Fenike alfabesinin ilk harfi" alfa
elifba
elif, beta

~ Ar alf b Arap alfabesinin ilk iki harfi, alfabe "

elim
artan " elem

[Kp, Gl xiv]

~ Ar alm [#'lm sf.] ac veren,

elimine [etm
[ xx/b]
~ Fr eliminer dlamak, darda brakmak
- OLat eliminare kap dar etmek & Lat e(x)- dar + Lat limen, limin- kap eii" ex+, liman
elips
[ xx/b]
~ Fr ellipse, ellipt- oval ~ EYun lleipsis 1.
eksiklik, tam olmama 2. elips (dairenin eksik hali) < EYun elleip, ellip- eksik brakmak & EYun n + EYun leip,
lip- eksik kalmak " en+, lipsos
* Geometrideki anlam ilk kez M 2. yy'da Pergeli Apollonios tarafndan kullanlmtr.
elit

[ xx/b]

~ Fr lite sekin < Fr lire semek ~ Lat eligere,

elect- semek, teker teker ayrarak toplamak " elegan


elli

[ viii] ellig a. a.

elma

[ xi] almla a.a.; [O xi] alma

elmas
[ xiv]
~ Ar/Fa alms deerli bir ta ~ OFa alms a. a. ~
EYun admas, adamant- 1. sert, yenilmez, bklmez, 2. elmas
* Fr diamant, ng diamond (elmas) Latince yoluyla Eski Yunancadan alnmtr.
elti
T?
[Mh, Kp xiii] lti hanm, yksek mevki sahibi birinin ei; [ xix] elti/ilti iki kardele
evli kadnlardan her biri
* kinci anlam Trkiye Trkesi ve Azericeye zgdr.
elvan
[ xiv]
alacal < Ar lawn [msd.] renk, parlt
elveda

~ Ar alwn [#lwn o.] 1. renkler, 2. ok renkli,


~ Ar al-wadc [#wdc] allaha smarlama "

el3, veda
elyaf
elzem
Ar lzim " lzum

~ Ar alyf [#lyf o.] lifler < Ar lif" lif


[ xiv]

~ Ar alzam [#lzm ky.] daha gerekli, en gerekli <

em

[Uy viii+] em ila, derman em[mek

[ xi] em- a. a.

EKKENLLER:
T em- : em-, emziremanet
[Kut xi]
~ Ar amnat [#'mn msd.] 1.
gvenme, gvenilirlik, 2. gvene dayal olarak verilen ey < Ar amuna gvenilir idi, salam idi (= br #'mn gvenilir
olma, salam olma)
emansipe [etm
[ xx/b]
~ Fr manciper azat etmek, serbest
brakmak ~ Lat emancipare bir mal satmak veya devretmek, kleyi azat etmek < Lat manceps, mancip- satn alan, mal
sahibi (& Lat manus el + Lat capere almak)" ex+, manel
emare
[Men xvii] emaret belirti, alamet
~ Ar amrat [#'mr
msd.] belirti, baz kiiler arasnda zel bir anlam olan iaret, belirlenmi olan zaman, randevu < Ar amara belirledi,
buyurdu " emir1
emaye

[TercHak 1907] emay metal zerine uygulanan sr


- Fr maill [sfat] srl, srlanm < Fr mail [ad] sr ~ EFr esmail < Ger *smelt- metal eritmek ~ HAvr
*(s)meld- eritmek, metal eritmek
* Ayn kkten ng smelt (metal dkmek), melt (eritmek), mold (kalba dkmek).
embesil
imbecillus sakat, topal

[ML xx/c]

~ Fr imbcile zek zrl ~ Lat

emboli/amboli
[P Safa 1949] amboli
~ Fr embolie piht
veya baka bir maddenin damar tkayarak kan dolamn kesmesi < EYun embole araya girme, kesinti & EYun
en- ie veya araya + EYun bll, bol- atmak " en+, balistik
embriyon/embriyo
[ xx/a] ambriyon
~ Fr embryon cenin
- EYun mbryon yavru, hamile olunan ey < EYun bry imek, kabarmak, gebe olmak " en+
* 1970lerden sonra Trke telaffuzu ngilizceye gre dzeltilmitir.
emek

T
[Or viii] emgek aba, zahmet, eziyet; [DK xv] emekdar < T emge- zahmet ve
sknt ekmek

emekle[mek
T
emgek " emek
emekli

[Uy viii+] emgekle-/mgekle- drt ayak stnde srnmek


YT

[CepK 1935] mtekit

< T emek" emek

* Kar. T emekli (zahmetli, zor - viii+ Uy, xvii Men, xx/a). Yeni Trke anlam T emektar szcnden
esinlenmitir.
emel
umdu, bekledi

[ xiv]

~ Ar amal [#'ml msd.] umut, beklenti < Ar amala

< T

emetik
[ xx/b]
< EYun eme kusmak ~ HAvr *wems- kusmak

~ Fr mtique kusturucu ~ EYun emetiks

* Kar. ng vomit (kusmak) < Ger.


emin
emanet

[Kut xi]

~ Ar amn [#'mn sf.] gvenli, gvenilir "

emir1/emr[Kut, A xi] emr


~ Ar amr [#'mr msd.] 1.
buyruk, 2. i, maslahat, olgu, ey < Ar amara belirledi, buyurdu (= Aram #'mr syleme = Akad amru grmek,
farkna varmak )
* Arapa kkn nihai anlam "gsterme" olmaldr. Kar. emare.
emir2
emir1

[Kut xi]

~ Ar amir [#'mr sf.] emreden, komutan "

emisyon

[ xx/b] 1. gaz karma, 2. tedavle para karma


- Fr mission / ng emission karma, salma, serbest brakma < Lat emittere, emiss-dar karmak & Lat
e(x)- da + Lat mittere, miss- gndermek " ex+, mesaj
emlak
mlk

[ xiv]

~ Ar amlk [#mlk o.] mlkler < Ar mulk "

emmi
[Env xiv] ammi/amm amca
camm amca = br/Aram camm akraba " umum

~? Ar camn amcam < Ar

* Yakn akrabalk teriminin Arapadan alnmas kuralddr.


emniyet
gvenlik, emniyet" emanet

[Men xvii] gvenlik

< Ar amn [#'mn msd.]

* "Zaten masdar olan emn'e edat- masdariyet ilhakyla hasl olmu yanl bir lugat olup Arabi deildir." Kamus- Trki.
empas
gemez, kmaz sokak " in+2, pas2

[ xx/b] iskambilde amaz

~ Fr impasse

empati
[ML xx/c]
~ ng empathy iinde duyma &
EYun n i + EYun pthos his, duygu < EYun ps%, path- hissetme, ac duyma " en+, pat(o)+
* ngilizce szck Alm Einfhlung evirisi olarak 1930larda tretilmitir.
empedans
[ML xx/c]
~ Fr impdence 1. engel olma,
direnme, 2. elektrik akmnda diren < Lat impedire engel olmak, tekerine omak somak, ayak koymak & Lat in- +
Lat pes, ped- ayak " in+1, ped(i)+1

empermeabl
[Bah 1924] su geirmeyen yamurluk
~Fr
impermable (sv veya gaz) geirmeyen, nfuz edilemeyen < Lat permeare nfuz etmek, iine gemek < Lat
meare gemek, ilemek ~ HAvr *mei-1 gemek " in+2, per+2
* Kar. ng permeate (iine gemek, nfuz etmek).
emperyal
< Lat imperium imparatorluk " imparator

[187+]

~Frimprial imparatorlua ilikin

empotans
[ xx/c]
~ Fr impotence gszlk, cinsel
iktidarszlk ~ Lat impotentia a. a. & Lat in- olumsuzluk neki + Lat potentia g, iktidar " in+2, potansiyel
empoze [etm
[Bah 1924]
~ Fr imposer yklemek, stne
atmak ~ Lat imponere, imposit- a.a. & Lat in- + Lat ponere, posit- koymak " in+1, post2
emprenye [etm
[ML xx/c]
~ Fr imprgner 1. hamile
brakmak, 2. doldurmak, dolgu yapmak, iine ilemek < OLat impraegnare hamile brakmak & Lat in- + Lat praegnans,
t- hamile " in+1
empresaryo
[ xx/a]
~ Fr imprsario tiyatro veya gsteri
organizatr ~ t impresario her eit giriimci, mteebbis < t impresa marka, irket, giriim - Lat impressum
damga, mhr < Lat impremere, impress- " empresyon
empresyon
[ xix]
~ Fr impression vurup iz brakma, bask,
izlenim ~ Lat impressio a.a. < Lat imprimere, impress- iz brakmak, damga ve mhr basmak, hakketmek & Lat in- +
Lat premere, press- basmak, skmak " in+1, pres
emprime
[Hay 1959 195+]
(kuma) < Fr imprimer basmak, damga vurmak " pres

~ Fr imprim basl, basma

emprovize
[ML xx/c] emprovizasyon
~ Fr improvis
hazrlksz, doalama & Fr in- deil + Fr provis ngrlm, hazrlkl < Lat providere, provis- " in+2, video
emrihak
[Men xvii] Allahn emri; [LO ] vefat
amr buyruk + Ar Haqq hak, Allah " emir1, hak1
emrivaki
olmu " emir1, vaki

olup bitmi ey

emsal
[Kut, A xi]
nmuneler < Ar ma6al rnek " mesel
emtia
Ar matc " meta

[Barkan xvi]

& Ar

& Ar amr olgu + Ar wqin

~ Ar am8l [#m81 o.] rnekler,


~ Ar amticat^ [#mtc o.] ticari mallar <

emlsiyon
[Cumh1928]
~Frmulsion bir svy
(alkalayarak) baka bir svya kartrma, bu ekilde elde edilen karm ~ YLat emulsion a.a.

< Lat emulgere, emuls- (st veya baka svy) kovadan aktarmak < Lat mulgere, muls- st samak ~ HAvr *mlg- <
HAvr *melg- a. a. " ex+
* Kar. ng milk (st).
emval
"mal

[Ne xv]

emzir[mek
emmek " em-

<T

~ Ar amwl [#mwl o.] mallar < Ar ml

[Mh xiii] emzr- emdirmek

< T emiz-/emzi- [viii+ Uy]

* Fiil kk em- ve emiz- olmak zere iki varyanta sahiptir.


en+

~ EYun en i, ieri, ite olma veya ie ynelme

bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *en a. a. " in+1


en1

[ viii] en mbalaa edat en2

[ xi] en genilik

enayi
marur ve cahil kimse

[Men, Ev xvii] en'I kendini bir ey sanan, hep ben diyen,


< Ar ana ben (birinci tekil ahs zamiri)

enbiya
peygamberler < Ar naby " nebi

[A, Yus xiv]

encam
hancm a. a. < OFa hancftan, hancm- sona erdirmek

~ Ar anbiy' [#nbw o.]


~ Fa ancm son, bitim, nihayet ~ OFa

EKKENLLER:
Fa ancam : encam, serencam
encmen
~ Fa ancuman toplant, meclis, cemaat ~
OFa hancaman a. a. & OFa han bir, beraber, birlikte (nek) + OFa *camn(ag) bir eyin i taraf, z, orta " hem
end(o)+
ieri " en+

~ Fr/ng end(o)- i, ierisi ~ EYun ents

endam
[Kut xi]
~ Fa andm 1. uzuv, kol ve bacak,
2. beden, boy-pos, biim ~ OFa handm a.a. (= Sogd andame a.a. = Ave handma a.a.) ~ r *ham-dman birbirine
balama, eklemleme, artiklasyon < r *dman balama " hem
endaze
[A xiv] l, miktar
~ Fa andza 1. l, oran,
2. bir admlk uzunluk ls ~ OFa handzag a.a. < OFa hand%tan, handz- lmek, kestirmek, tahmin ve
takdir etmek
Ar handasat biimi Orta Farsadan alnmtr. Kar. Yeni Farsa andatan, andaz- (atmak).

endeks
[ xx/a]
~ Fr index gsterge, dizin ~ Lat index,
indic- iaret parma & Lat in- + Lat *dex, dig- parmak " in+1, dijital
endemik
[ xx/c]
~ ng endemic bir rka veya hayvan trne
veya bir blgeye zg olan (hastalk) ~ EYun endemiks yerli < EYun endeme bir yerin yerlisi olma & EYun n +
EYun demos 1. ile, memleket, 2. bir yerin halk " en+, dem(o)+
ender

~ Ar andar [#ndr ky.] daha nadir, en nadir " nadir

enderun
~ Fa/OFa andarn bir eyin ii, i taraf,
iyz, bar < Fa/OFa andar i, iinde (= Sans antara a.a.)" inter+
* Kar. Lat internus (i yz), EYun nteron (i organlar).
endike [etm

[ xx/b]

~ Fr indiquer belirtmek < Lat indicare

belirtmek, iaret etmek, ifa etmek < Lat index, indic- iaret parma" dijital
endirekt

[Cumh 1932]

endie
[Yun, Yus xiv]
- OFa handeag dnce < OFa handedan dnmek
endogami
" end(o)+, +gami

[ xx/b]

~ Fa anda dnce, kayg

~ Fr endogamie aile veya airet ii evlilik

endokrin
[ML xx/c]
~ ng endocrine i salglara ilikin,
tpta hormonlarn genel ad & EYun ends i, dahili + EYun krin salglamak
endoskop
gzleme aygt" end(o)+, +skop

[KT xix]

~ Fr endoscope i organlar

endksiyon/indksiyon
[Bah1924]
~Frinduction
karsama, tmevarm ~ Lat inductio < Lat inducere, induct- sevketmek, -e gtrmek, yol amak & Lat in- + Lat
ducere, duct- sevketmek " in+1, dk
endstri
[DTC1943]
~Frindustrie1. alkanlk,
alarak ortaya konan eyler, 2. sanayi ~ Lat industria gayret, alkanlk < Lat industrius alkan ~ ALat endo-struus
~ HAvr *sters- yaymak, sermek, ortaya karmak
ene[mek
sarkmak " in-

[ xi] ne- idi etmek

< T nek [xiv Kp] haya, taak < T n- inmek,

enerji

[Bah 1924] i yapma gc; [DTC 1944] sanayide muharrik g


- Fr nrgie i yapma gc ~ EYun enrgeia alkanlk, etkinlik < EYun energs alkan, faal <
EYun rgon i, alma " en+, erg
enfantil
[ xx/c]
~ Fr infantil ocuka, ocuksu ~ Lat
infantilis a.a. < Lat infans, t- henz konuamayan ocuk, bebek & Lat in- deil + Lat fans, fant- konuan < Lat fari, fatsylemek " in+2, fabl

enfarkts
in- + Lat farcire, farct- tkmak " in+1, fars

[ xx/b]

~ YLat infarctus tkanma, kalp krizi & Lat

enfeksiyon
enfekte

[ xx/a]

~ Fr infection iltihap ~ Lat infectio "

enfekte [etm
[ xx/a]
~ Fr infecter bulamak, iltihaplanmak <
Lat infectus bulak, iltihapl < Lat inficere, infect- batrmak, bulatrmak & Lat in- + Lat facere, fact- yapmak " in+1,
faktr
enfes
naffs " nefis1

~ Ar anfas [#nfs ky.] daha nefis, en nefis < Ar

enfiye
[Bia xix] burun otu, toz ttn
[#'nf] burun (= br/Aram ap a.a. = Akad appu a.a.)

< Ar anf

enflasyon
[Bah1924]
~Frinflation1.ime, iirme, 2.
piyasadaki para arzn iirme, enflasyon ~ ng inflation < ng to inflate imek, iirmek ~ Lat inflare a.a. & Lat iniine doru + Lat flare, flat- flemek " in+1, deflasyon
* Ekonomik anlam 1890larda ngilizcede ortaya kmtr.
enforme [etm
[ xx/b]
~ Fr informer fikir vermek,
bilgilendirmek ~ Lat informare zihninde canlandrmak & Lat in- iinde + Lat formare biimlendirmek " in+1,
form
enformel/informel
form

[ xx/b]

~ Fr informel gayrresmi " in+2,

enfraruj/infraruj
tesi " infra+, ruj

[ xx/b]

~ Fr infrarouge krmz-alt, kzl-

engebe
[Kp xiv] ingebe ukur
~ Yun engope
engel, arza ~ EYun enkope a.a. < EYun kpt, kop- kesmek, krmak, yarmak ~ HAvr *kop-a.a. " en+, kfte
engel

~ Fa angal dme ilii, tuzak, tutan ey

engerek
Yun *angirki [k.] kk ylan

[Ev, Men xvii] angirek bir tr ylan

* Yunanca szcn yazl rneine rastlanmamtr. Ancak kar. Lat anguila, Yun engeli (ylan veya ylan bal),
her ikisi HAvr *angwhi- kknden.
engin

<T

[MMem xvi] 1. derin, 2. deniz

enginar
cynara scolymus ~ EYun kinra/kynra a.a.

[Arg xvi] enginara

< T n derin, dip, ini


~ Yun ankinra bir sebze,

* Kar. Fa kangar (yaban enginar). Eski Yunanca ve Farsa biimler bilinmeyen bir ortak kaynaktan alnm olmaldr.
EKKENLLER:
EYun kinra : enginar Fa kangar
: kenger
engizisyon
[ xx/a]
~ Fr inquisition 1. soruturma, 2. Katolik
kilisesinde soruturma kurumu ~ Lat inquisitio a.a. < Lat inquirere, inquaest- soruturmak, sorgulamak & Lat in- + Lat
quaerere, quaest- sormak " in+1, anket
enik/encik

enite
kadn akrabann kocas

[Uy viii+] enk hayvan yavrusu


[a xv+] yakn akrabann kocas; [Men xvii] kzkardein veya
~? Fa angita zengin ifti, kodaman

* Anlam bakmndan aklanmaya muhtatr.


enjekte [etm
[ xx/b]
~ Fr injecter zerketmek ~ Lat iniectere
"iine atmak", a.a. & Lat in- + Lat iactare atmak " in+1, jet
enkaz
nuqD ykm, yknt " nakz
enmze
nmdag a.a. < OFa nmdan gstermek " nmayi

~ Ar anqD [#nqD o.] ykntlar, harabat < Ar


~ Ar unmSac nmune, rnek < OFa

ensar
[Ferec xv]
~ Ar anSr [#nSr o.] yardmclar,
izleyiciler, zellikle Hz. Muhammed'e Medine'de yardmc olanlar < Ar nSir yardmc < Ar naSara yardm etti
ense

T?

[Kp, DK xiv] erjse boynun arka taraf

ensest
[ xx/c] aile ii cinsel iliki
~ Fr inceste gayrmeru
cinsel iliki (zellikle aile ii) ~ Lat incestus yasak, haram, snr aan & Lat in- deil + Lat castus temiz, mahrem " in+2,
kast
enstale [etm
[ xx/b]
~ Fr installer yerletirmek ~ OLat
installare (bir greve) atamak, paye vermek < Ger *stalljan koymak, dikmek ~ HAvr *stol-no-< HAvr *stel- koymak,
dikmek
enstantane
[Bah 1924]
~ Fr instantan anlk, gz ap
kapayncaya kadar olan < Fr instant an ~ Lat instans, t- elde olan, hazr, imdiki < Lat instre durmak, varolmak, hazr
olmak & Lat in- + Lat stre, stat- durmak " in+1, istasyon
enstit
[Bah 1924]
~ Fr institut aratrma kurumu ~
Lat institutus kurulmu olan ey, kurum < Lat instituere, institut- dikmek, kurmak < Lat statuere, statut- durdurmak,
dikmek, kurmak < Lat status durum, duru " stat

enstrman
[ xx/b]
~ Fr instrument ara, gere, donanm,
tehizat, mzikte alg ~ Lat instrumentum a. a. < Lat instruere, struct- kurmak, oluturmak, donatmak, tehiz etmek &
Lat in- + Lat struere, struct- ymak, dikmek, ina etmek " in+1, strktr
enslin/inslin
[ xx/b]
~ Fr insuline pankreasta
Langerhans adacklar tarafndan salglanan hormon < Lat insula ada
entansif/intensif
[ xx/c]
intendere, intens- germek, zorlamak, abartmak " tansiyon
entari
Fa andan ie ait < Fa andar i " enderun
entbent
tarmar, darmadan, parampara " bent

~ Fr intensif, -ive youn < Lat

(~ Ar antar [nsb.] i amar, i etek, sutyen ) ~


[LO, KT xix] endbend

~ Fa andwand

entegral/integral
[ML xx/c] integral
btnsel, tmel, 2. matematikte entegral ~ Lat integralis btnsel" entegre

~ Fr intgral 1.

entegre [etm
[ xx/b]
~ Fr intgrer btnlemek, bir btne
eklemek ~ Lat integrare btnlemek, onarmak < Lat integer, integr- dokunulmam, tam, btn & Lat in- + Lat
tangere, tact- dokunmak ~ HAvr *tag- a. a. " in+1, takt
entelektel
[ xx/b]
~ Fr intellectuel aydn, kltrl kii < Fr
intellect akl, anlay < Lat intellectus a.a. < Lat intelligere anlamak, idrak etmek, ayrdetmek & Lat inter iki ey arasnda
+ Lat legere1, lect- semek " inter+, lejyon
entelijensiya/intelijensiya
[CMeri1963]
~Fr
intelligentsia aydnlar zmresi ~ Rus inteligentsiya < Fr intelligent akll, zeki ~ Lat intelligens, t- anlayan,
idrak eden " entelektel
enter(o)+
~ Fr entr(o)- / ng enter(o)- ince barsak
< E Yun nteron barsak, genelde i organlar ~ HAvr *en-ter- i " inter+
enteresan
enterese

[Bah 1924]

~ Fr intressant ilgi ekici"

enterese [etm
[ xx/b]
~ Fr intresser ilgilenmek, ilgilendirmek ~
Lat interesse farknda olmak, bir konunun "iinde olmak", ilgilenmek & Lat inter iinde + Lat esse olmak " inter+, esans
enterkonekte
[195+]
~ ng interconnected birbirine
bal & ng inter arasn + ng connect balamak, ba kurmak " inter+, aneks
* Trkede Franszca telaffuzla benimsendii halde Franszcada mevcut bir szck deildir.
enternasyonal
uluslararas" inter+, nasyonal

[187+]

~Frinternational

enterne [etm
[ xx/b]
zorunlu ikamet ettirmek < Lat internus i, dahili " antre

~ Fr interner bir messeseye kapatmak,

enterne [etm
[ xx/b]
zorunlu ikamet ettirmek < Lat internus i, dahili " antre

~ Fr interner bir messeseye kapatmak,

entim
[ xx/b]
dahili, en ierideki < Lat inter i, dahili" inter+
entipf[ten

~ Fr intime mahrem ~ Lat intimus [sup.] en

[LO xix] entipf bo, sama, nemsiz

~ ?

* Belki Arapa gramer reniminde kullanlan ena, ente (ben, sen...) kalplarndan.
entomoloji
[ML xx/c]
~ Fr entomologie bcekbilim <
EYun ntomon kesilmi olan ey, eklembacakl, bcek < EYun temn, tom- kesmek " en+, tom(o)+
entonasyon
[ xx/b]
~ Fr intonation makamla syleme,
syleyi makam < OLat intonare makamla sylemek & Lat in- + Lat tonare ses vermek < Lat tonus ses, vurgu " in+1,
ton1
entrika
[ 185+]
~ t intrigo (tiyatroda) dolambal
hikaye / Fr intrigue a.a. < t intrigare kartrmak, akln elmek ~ Lat intricare a.a. & Lat in- + Lat tricae dolanklk,
hile, aldatma " in+1
entropi
[ML xx/c]
~ ng entropy kapal bir sistemin
enerji kayb sonucu belirsizlik veya duraanla doru evrilmesi ~ Alm entropie a.a. ^ 1850 Rudolf Clausius, Alm.
fiziki. & EYun en- ie doru (edat) + EYun trpe dn " en+, tropik
enva
nevi " nevi

[ xiv]

~ Ar anwc [#nwc o.] eitler < Ar nawc eit,

envanter
[Bah 1924]
~ Fr inventaire ayrntl mal listesi,
dkm ~ OLat inventarium < Lat invenire, invent- rast gelmek, bulmak & Lat in- + Lat venire, vent- gelmek " in+1,
avantr
enzim
[ML xx/c]
~ ng enzyme canl organizmalarda
katalizr rol oynayan baz kimyasal maddelerin genel ad ~ Alm enzym a.a. # 1878 Wilhelm Khne, Alm.
fizyolojist < EYun enze iten kabarmak, mayalanmak & EYun n iten + EYun ze kabarmak, kaynamak,
mayalanmak ~ HAvr *yeus- a.a. " en+, coepe
[ xx/b]
EYun spthe krek, enli kl, pala " apolet
epeyi

<T

[Men xvii] epeyi

~ Fr pe eskrimde bir tr kl ~ Lat spatha ~


< T eyi" iyi

* E5 > ey > iyi dnmne karlk pekitirme hecesinde e- sesinin korunmas dikkat ekicidir.

epi+
~ EYun pi zerinde olma, stne gelme, ne
kma, karya kma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *epi- kar
* Ayn kkten Lat ob (kar, st, zeri), ng upon (zeri).
epidemi
[ xx/b]
~ Fr pidmie salgn hastalk ~ EYun
epidemia halk arasnda (yaylan) ey, salgn & EYun ep + EYun demos halk " epi+, dem(o)+
epiderm
a. a. " epi+, derma(to)+

[ xx/b]

~ Fr piderme st deri ~ EYun epiderms

epididim
[ xx/b]
~ Fr pididyme husyelerin st ksmnda
bulunan bklml kanal ~ EYun epiddymis "ikizlerin st", a.a. & EYun ep + EYun ddymos ikiz < EYun dyo
iki " epi+, di+
epifani
[ xx/c]
~ Fr piphanie ani ve beklenmedik manevi
aydnlanma / ng epiphany 1. sa'nn tanrsal kimliiyle krallara grnmesi hadisesi ve bu hadiseyi kutlayan yortu,
2. a.a. ~ EYun epifaneia zuhur, aydnlanma, zellikle bir tanrnn insanlara grnmesi < EYun epifain birden
grnme, aydnlanma, zuhur etme & EYun ep + EYun fain mak, aydnlanmak " epi+
epigrafi
[ xx/b]
~ Fr pigraphie yaztlara ilikin uzmanlk
dal ~ EYun epigrafe son-yaz, mezar yazt" epi+, +graf
epik
[DTC 1942]
EYun epiks < EYun pos destan " epos

~ Fr pique destans, destan tarznda ~

epilepsi
[ xx/b]
~ Fr epilepsie sara hastal ~ EYun
epilepsa a.a. < EYun epilamban, epilep- tutulmak, kriz basmak & EYun ep stne + EYun lambn, lep- almak,
tutmak " epi+, lemma
epilog
[ xx/b]
~ Fr pilogue son sz ~ EYun eplogos
a.a. & EYun ep st, sonra + EYun lgos sz " epi+, +log
episod/epizot
[ xx/b]
~ Fr pisode tiyatroda iki perde arasnda
oynananan ksa oyun [esk.], oyunda ksa blm, sahne ~ EYun epeisdion araya giren ey & EYun ep + EYun esodos
giri " epi+, eis+, od(o)+
epistemoloji
[ML xx/c]
~ Fr pistemologie bilginin anlam
ve zelliklerini inceleyen felsefe dal < EYun episteme zihinsel hakimiyet, bilgi < EYun epistmai bir eye veya
konuya hakim olmak, bilmek & EYun ep zeri + EYun (h)istemi, st- durmak " epi+, statik, +loji
epitel
[ xx/b]
~ Fr epithlium 1. meme ba dokusu, 2. i
organlar ve az i yzeyini rten doku, zar ~ EYun epithelion meme ba st & EYun ep zeri + EYun thele meme
ba (< EYun th st emmek)" epi+
epoksi

[ML xx/c] bir kimya terimi; [ xx/c] bir tr boya


- Fr poxy bir oksijen ve iki karbon ieren bir molekl grubu ve bu grubu ieren

organik molekllerin ortak ad / ng epoxy a. a. & EYun ep + Fr/ng oxygne/oxygen " epi+, oksijen
epope
[DTC1943]
~Frpope destan~EYun epopoia
destan okuma & EYun pos destan + EYun poie yapmak, ina etmek " epos, poem
epos

[ xx/c]

epri[mek

~ EYun pos destan, anlat

[ xi] opra- (giysi) eskimek, dklmek, ypranmak; [Ev xvii] epri- a. a.

EKKENLLER:
T epri-/opr- : epri-, ypran-

<EYu psil ks
epsilon
harfi, ksa
n s
a
[ viii] er adam
Eer
T
h
T

er[mek
fiil)
erat
er " er

- EYun psilon Yunan alfabesinin beinci

[ viii] r- olmak, olgunlamak, varolmak, imek (yardmc

* Trke -imek ek fiili rmek biiminden tremitir. T t- (varetmek,


oldurmak) fiiliyle ilikisi yap bakmndan aklanmaya muhtatr. Kar. et-.

[Uy viii+] erat insanlar, kalabalk, topluluk [o.]

< T

* Kar. Mo arad (adamlar, o.) < aran (adam). Arapa -at diil oul ekiyle iliki kurulmas halk etimolojisidir.
erbab
ustalar < Ar rabb " rab

[ xiv]

~ Ar arbb [#rbb o.] bykler, ulu kiiler,

erbain
[Ali xvi]
~ Ar arbacn [#rbc] krk, kn 22 Aralkta
balayan en souk krk gn, zemherir < Ar arbacat^ drt" rubai
erdem
marifet, fazilet, hner

[Or viii] erdem ; [Ka xi] ; [DK xv] ; [Mercimek xv]


< T er " er

* Trkiye Trkesinde unutulmu bir kelime iken Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr. -dem eki belki "benzer,
gibi" anlamndadr. Kar. ET kndem (gne gibi, parlak). Kar. Lat virtus (erdem) < vir (erkek).
erek

YT

[CepK 1935] gaye, ama

< T er-" er-

ereksiyon
[ xx/c]
~ Fr rection dikme, dikilme, dikleme ~
Lat erectio a. a. < Lat erigere, erect- dikmek & Lat e(x)- da + Lat regere, rect- dorultmak " ex+, reji

eren
T
erkek)" er

[ viii] eren er, adam, erkek; [TS xiii xiii] dervi

T er (= Mo aran er, adam,

* -en ekinin ilevi belirsizdir; arkaik bir oul eki olduuna ilikin Clauson'un tezi kanta muhtatr. Mo aran
biimi tekildir.
erg
[ML xx/c]
rgon i, alma ~ HAvr *werg- almak

~ Fr/ng erg fizikte i birimi < EYun

Ayn kkten ng work, Alm werk (i, alma), Frk *warkjo > Fr garon (ii, hizmeti).
EKKENLLER:
EYun rgon : alerji, argon, bucurgat, enerji, erg, ergonomi, rgat, kadrga, letarji, metalrji,
org, organ, organik, organize, organizma, siderrji, sinerji, irrji
EYun rgia : orji
Alm werk : bulvar
Fr garon : alagarson, garson, garsoniyer
ergen
T
kan sivilce

[Uy viii+] errjgen blu ana ermi gen; [Men ] ergen bekr; [LO ] ergenlik yzde
< T er- " er-

ergi[mek
YT
[TDK 1944] kat durumdan sv duruma gemek, zeveban etmek
T erg- [viii+ Uy] erimek " eri-

* ET erg- Trkiye Trkesinde eri- biimini almken, Dil Devrimi esnasnda Eski Trke biim bir fizik terimi
olarak canlandrlmtr.
ergonomi
[ML xx/c]
~ Fr ergonomie iyerinde alma
koullarn inceleyen uzmanlk dal / ng ergonomy "i dzeni", a.a. " erg, +nomi
erguvan
[Kut xi]
~ Fa/OFa argawn kzlms mor
iekler aan bir aa, kzlms mor renk ~ Aram argswn a.a. ~ Akad argamannu erguvan rengi, kzl mor
* Ar urcuwan (a.a.) Aramcadan alnmtr. eri[mek
a.a. erik

[Uy, Ka viii+] rk bir meyve; [CodC xiii] irik

* Ermek fiilinden "olmu, olgun" anlam dnlebilir, eril


mzekker

[Uyviii+]er-

YT

[TDK 1944]

< T er " er

* Ada eklenen -il ekinin ilevi belirsizdir. erin[mek

[Uy viii+] erin-

enmek, tembellemek
erite
[Yus xiv] rite erit eklinde kesilmi hamur
rita ip, iplik, erit < Fa/OFa ritan, re- eirmek, bkmek = Ave *re- a.a.

~ Fa

eritr(o)+
~ Fr/ng erythr(o)- krmz (sadece bileik
isimlerde) ~ EYun erythrs krmz ~ HAvr *rudh-ro- < HAvr *reudh- a.a.
* Ayn kkten Sans rudhira, ESlav rudu, Lith raudas, Lat ruber, ng red < Ger *raudaz (krmz), ng ruddy
(kzl), rust (demir pas).
eritrosit
[ML xx/c]
~ Fr erythrocyte krmz kan
hcresi, alyuvar & EYun erythrs krmz + EYun kytos hcre " eritr(o)+, sit(o)+
erk

YT

[Or viii] g, kuvvet, iktidar; [CodC xiii] a.a.; [CepK 1935] < T r- olmak, tam
olmak, ermek " er-

* Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir kelime iken Dil Devrimi dneminde dolama sokulmutur. Kar. Mo erke
(a.a.).
erkn
[ xiv]
~ Ar arkan [#rkn o.] direkler, destekler, nemli
kiiler < Ar rukn direk, payanda < Ar rakana [msd. rkn] dayand, yasland
erkek
erken
erte

T
T

[Uy viii+] rkek a.a.


[Uy viii+] rteken/rte kn ertesi gn, sabah; [DK xiv] irken sabah

erkete
geliyor anlamnda deyim (argo)

< T rte "

[LG 188+] herkete geliyor! (argo); [AL 192+] erkete polis


~ Yun er%etai "geliyor!" < Yun/EYun er%omai gelmek, varmak

ermin
[ xx/b]
~ Fr hermine krk kullanlan bir kk memeli
- Lat (ms) armenius Ermenistan faresi < z Armenia Dou Anadolu'da bir lke
eroin

[ xx/a]

~ Fr heroine morfinden elde edilen uyuturucu

madde ~ Alm heroin a.a. ^ 1898 Bayer Gmbh, Alm. < EYun (h)ros kahraman, yar-tanr

eros
erotik

[xx/b]
[xx/b]

a.a. < EYun ros eros

EYun ros, erot- cinsel sevi, cinsellik tanrs


Fr rotique cinsellie ilikin ~ EYun erotiks

erozyon
[ xx/b]
~ Fr rosion anma < Lat erodere, erosryerek tkenmek, tketmek < Lat rodere, ros- paslanmak, rmek " ex+, rodaj
erte
ervah
ruh

[UyB, Ka viii+] rte sabah, tan vakti, yarn; [TS xv] erken
< T rt- [viii+ Uy] (sre, hastalk) gemek, bir yerden baka yere gemek < T r- olmak " er[A xiv]

~ Ar arwH [#rwH o.] ruhlar < Ar rH "

erzak

[Kp xiv]

~ Ar arzaq [#rzq o.] rzklar < Ar rizq "

rzk
e

[Uy viii+] arkada, dost, ahbap

es [gemek

~ Fa as mzikte durak iareti

es[mek

[ xi] es-1 esmek, havaya savurmak

e[mek

T?

[a xv] kazmak; [Men xvii] ayaklaryla yeri kazmak

* Kar. Krg e- (demek, yarmak). 15. yy'dan eski rneinin bulunmamas artcdr,
esami
" isim

[MMem xvi]

~ Ar asmin [#smy o.] isimler < Ar ism

esans
[Bah 1924]
~ Fr essence bir eyin z, bitkisel z,
parfm ~ OLat essentia z, ana madde < Lat esse olmak ~ HAvr *es- olmak
eantiyon
*scandaculum

[ xx/b]
~ Fr chantillon nmune ~ OLat
[k.] l, lek < Lat scandere basamak kmak, trmanmak " iskele

esaret
esir

~ Ar israt [#'sr msd.] tutsaklk < Ar asr tutsak "

earp
*skerp torba

[Hay 1959 195+]

~ Fr charpe barts, atk ~ Ger

* Kar. ng scarf (a.a.).


esas
s

[ xiv]

~ Ar ass [#'ss o.] temeller, kaideler < Ar uss "

esatir
~ Ar asTir [#sTr o.] efsaneler, mitler, mitoloji
< Ar usTrat efsane, masal < EYun styros 1. kei ayakl ve insan gvdeli efsane yarat, 2. Yunan edebiyatnda
mitolojik yklerin parodisi niteliinde anlat veya oyun " satir
esbak
sabk

~ Ar asbaq [#sbq ky.] nceki, eski, gemi "

esbap
Ar sabab " sebep
eek

[Kut, DK xi] esbab

~ Ar asbb [#sbb o.] sebepler <

[Uyviii+]egeka.a.

* 5. yy'dan itibaren rnekleri bulunan Erm , iak (a.a.) szc ile muhtemel etimolojik ilikisi 200 yldan beri
geni apl olarak tartlmtr. Ermenice szck muhtemelen HAvr *ekwos (at) kknn trevidir.

eel mobil
[ xx/c] bir maa hesaplama sistemi
~ Fr chelle
mobile hareketli merdiven & Fr chelle basamak, merdiven (~ Lat scala a.a.) + Lat mobile hareketli" iskele, mobil
esen
[Uy viii+] esen sa, salim, salkl
rahat, dingin, kolay < Fa/OFa sdan, sy- dinlenmek, istirahat etmek " asayi
eser
[A xiv]
ipucu, 2. sanat eseri < Ar a6ara aktard
eik

esin

~ Ar a6ar [#'6r msd.] 1. ayak izi, iz, nian,

[Uy viii+] ek rt; [ xi] eik kap

YT

~ Fa/OFa sn

[CepK 1935] vahiy, ilham

< T e- kapamak, rtmek

< T es-" es-

* Daha nce ender olarak "rzgr, esinti" anlamnda kullanlan bir szck iken Dil Devrimi dneminde yeni bir anlamla
tedavle sokulmutur.
esir

[Kut, Axi]

~Ar asr [#'srsf.] tutsak = Akadasru

savata alnan tutsak < Akad eseru deme talep etmek, hara almak
esirge[mek

[Uy viii+] sirge- acmak, merhamet etmek eit

[CepK 1935] msavi

YT

< T e" e

* Ada eklenen -it ekinin ilevi belirsizdir.


ekl
[Men xvii] biimler; [ 191+] hviyet ve polis belgelerinde
kiinin grnne ilikin kaytlar
~ Ar akl [#kl o.] biimler < Ar akl biim " ekil
eskale [etm
[ xx/c]
< ng to escalate trmanmak, trmandrmak
< ng escalade bir duvar veya kaleye merdiven dayayarak trmanma ~ t scalata a.a. < t scala merdiven, basamak " iskele
* Franszca *escaler biimi mevcut deildir.
eskalop
pul, kabuk ~ Frk *skala deniz kabuu

[ xx/b]

~ Fr escalope ince et dilimi < EFr escale

* Kar. ng scale (balk pulu), shell (deniz kabuu).


eskatoloji

[ML xx/c]

~ Fr eschatologie kyamete dair

sylem / ng eschatology a.a. < EYun es%atos son, nihayet" +loji


eskaza
es ki

" ezkaza
[ Uy vi ii +] es ki a. a.

"e sk i-

eski[mek

[Uyviii+]eski-/eskir-a.a.;[Kpxiv]eski-/eskir-;[TS xvi xvi] eskil-

* Nihai kkn sfat m fiil mi olduu ak deildir.


ekin

[ xi] ekin yrk at

ekiya
haydutlar, krimineller

< T e-1 hzl ve geni admlarla yrmek

[Kp xiv] bedbahtlar; [Men xvii] fakirler, zavalllar, usit.


~ Ar aqiy' [#qw o.] bedbahtlar, garipler, zavalllar < Ar qin " aki

eskiz
[ResCGaz 1911]
~ Fr esquisse taslak, msvedde ~ t
schizzo a.a. ~ Lat schedius a.a. ~ EYun s%edios geici, nemsiz, rastgele " etele
eskort
[ xx/c]
~ Fr escorte klavuz, eliki / ng escort a. a. ~ t
scorta a.a. < t scorgere yol gstermek ~ OLat *excorrigere (yanl olan bir eyi) dzeltmek < Lat corrigere, correctdzeltmek " ex+, korekt
eskrim
[ xix]
~ Fr escrime klla vuruma sanat < EFr
eskermir kl darbelerinden kendini korumak ~ Ger *skirmjan korumak, savunmak " ekran
esma
Ar ism " isim

[Ali xvi]

~ Ar asma' [#sm o.] Allahn isimleri <

* Kar. esami.
esmer
[ xiv]
(sfat) < Ar sumrat koyu kahve rengi
esna
[MMem xvi]
olduunu ifade etmek iin kullanlan edat" sani

~ Ar asmar [#smr] siyaha yakn koyu kahverengi


~ Ar a6n' [#6ny] iki eyin ayn zamanda

esnaf
[Ferec xvi] snflar, zellikle halk snflar
[#Snf o.] loncalar, snflar, meslek gruplar < Ar Sinf" snf
esne[mek

[ xi] esne- gerinmek

~ Ar aSnf

< T es-2 [xi] germek, uzatmak

eofman
[ xx/b] snma giysisi
~ Fr chauffement snma,
stma, sporda snma hareketleri < Fr chauffer snmak, stmak < Fr chauffer stmak " ex+, ofben
esoterik/ezoterik
[ xx/c]
~ Fr sotrique batni, gizli
ilimlere ait / ng esoteric a.a. ~ EYun esteriks isel, batni < EYun esteron ieride olan < EYun es i, ieri" eis+
espadril

[ML xx/c] espadriy st bez, hafif tabanl ayakkab


- Fr espadrille Rousillon blgesine zg hasr tabanl ayakkab ~ Katalan

espardillo a.a. < Katalan spart ip yapmakta kullanlan bir ot, hasr ~ EYun sprton bklm ip, sicim
espas
alan, boluk

[ xx/b]

~ Fr espace alan, uzay ~ Lat spatium yer, ak

* Kar. ng space (alan, uzay).


espiyonaj
casus, gzeti" ispiyon

[ xx/b]

~ Fr espionnage casusluk < Fr espion

espri
[REkrem <1887]
~ Fr esprit 1. ruh, 2. zek, nkte ~
Lat spiritus nefes, ruh < Lat spirare solumak, nefes almak/vermek
eraf
sekin, soylu " erif1
esrar
edilen uyuturucu madde

[Barkan xvi]

~ Ar arf [#rf o.] sekinler < Ar arf

[Yus xiv] srlar, gizler; [Men xvii] hint keneviri bitkisinden elde
~ Ar asrr [#srr o.] gizlenen eyler, srlar < Ar sirr " sr1

* kinci anlam Trkeye zgdr,


esrarengiz

" esrar, +engiz

eref
arf" eref
esri[mek
es-

~ Ar araf [#rf ky.] daha erefli, en erefli < Ar

[Uy viii+] esr-/esr- sarho olmak

< T es- esmek, savurmak "

estafirullah
[ xiv] affetme deyimi
~ Ar astafiru-llhi
Allahtan merhamet dilerim < Ar istafara [#fr X] merhamet diledi" mafiret
estamp
[Ahsan 1891] estampa
~Frestampe1.
stampa, mhr, 2. oyma tahta veya bakr baskyla elde edilen resim ~ t stampa " stampa
ester
kimyac (19. yy) " eter

[ xx/b]

~ Fr ester kimyada bir bileik ^ Gmelin, Alm.

estetik
[ARasim 1897-99] gzellik duyusu veya teorisi; [Hay
1959 195+] gzelletirici tbbi mdahale
~ Fr sthetique gzellie ilikin [sf.], gzellik teorisi [ad] ~
YLat aesthetica a.a. ^ A. T. Baumgarten Aesthetica (1750) < EYun aisthet [n. o.] duyu organlaryla alglanabilen
eyler, grlenler < EYun aisthn alglamak, duymak, duyumsamak ~ HAvr *awis-dhyo- duyu-verme, kulak koyma
< HAvr *au-4 duymak
Ayn kkten Lat audire (duymak), Ave avi (alglanan, belli).

esvap
" sevap

[ xiv]

~ Ar a6wab [#6wb o.] giysiler < Ar 8awb giysi

eya
ey

[ xiv]

~ Ar ay' [#y' o.] eyler, nesneler < Ar ay' "

et

[Uyviii+]eta.a.

et[mek
T
[ viii] et- dzenlemek, hazrlamak, imal etmek, sslemek; [O xi] yardmc
fiil
< T *e5(i)t- < T e5 varlk, varolu
etajer
[KT xix]
~ Fr tagre rafl dolap < Fr tage 1.
durma yeri, durak, menzil, 2. bina kat, dolap raf ~ OLat *stticum a. a. < Lat stre, stt-durmak " istasyon
etamin

[Bah 1924]

~ Fr tamine seyrek dokuma ~ Lat

stamina [o.] < Lat stamen iplik, lif


etan

[ xx/b]

~ Fr thane kimyada bir bileik " eter

etap

[ xx/b]

~ Fr tape konak, merhale ~ Hol stapel durak

etatizm
[Bah 1924] etatizma
~ Fr tatisme devletilik <
Fr tat devlet ~ EFr estat ~ t stato 1. stat, itibar, hkmdarlk payesi, 2. devlet ~ Lat status " stat
* t stato 16. yzyldan itibaren "devlet" anlamnda kullanlmtr, etek

[ xi] etek giysi etei


* "Da etei" anlam sonradan tremitir.
eter
[KT xix]
~ Fr ther 1. atmosferin en st tabakas, 2.
uucu bir madde ~ EYun aither gkyznn en st tabakas < EYun aith parlamak, yanmak - HAvr *ai-2 yanmak
etfal
tfl

~ Ar aTfl [#Tfl o. ] ocuklar < Ar Tifl ocuk "

etik
[ xx/b]
~ Fr thique ahlak, ahlaki ~ EYun ethiks ahlaka
ilikin < EYun thos rf, adap, ahlak, tre < EYun eitha alkanlk edinmek, almak
etiket
[Bah 1924]
~ Fr tiquette [k.] yafta < EFr estiquier
ilitirmek, yaptrmak ~ Ger *stikan delmek, saplamak ~ HAvr * steig- sivri bir ey batrmak, saplamak, delmek
* Ayn kkten EYun stizo (batrmak, saplamak), Ave taea- (mzrak).
etil

[ xx/b]

~ Fr thyle kimyada bir bileik " eter

etimoloji
[ xx/b]
~ Fr tymologie szcklerin kkeni ve
evrimini inceleyen bilim ~ E Yun etymologa a. a. < E Yun tymon bir eyin asl, dorusu < E Yun tymos gerek, asl "
+loji
etiyoloji
[ xx/b]
~ Fr tiologie tpta bir hastaln
nedenlerinin incelenmesi < EYun aiti sebep, sorumluluk (~ HAvr *ai-t-ya- < HAvr *ai-1 tayin etmek)" +loji
etken

YT

[CepK 1935] muharrik, faktr

< : T et-" et-

etki

YT

[CepK 1935] nfuz, tesir

< T et-

"et-

etkin

YT

[CepK 1935] messir

< T et-

"et-

etmen

YT

[Fel 194+] amil

<

T et-" et-

* -men ekinin ilevi ve Yeni Trke meslek isimleri reten -men ekiyle alakas ak deildir. Kar. -men1, -men2.
etn(o)+
(sadece bileik isimlerde) ~ EYun thnos ulus, kavim
etnik
[DTC 1943]
ethniks a.a. < EYun thnos ulus, kavim " etn(o)+

~ Fr thn(o)- / ng ethn(o)- ulus, kavim


~ Fr thnique ulusal, kavimsel ~ EYun

etol
[Hay 1959 195+]
~ Fr tole 1. katolik kilisesinde
ayin yneten rahibin tad gse sarkan atk, 2. krkten yaplm atk ~ Lat stola uzun cbbe ~ EYun stole a. a.
etraf
yn < Ar Taraf" taraf

[Yus xiv]

etriye

[ xx/c]

~ Ar aTrf [#Trf o.] taraflar, yre, drt


~ Fr triller kaa, tel fra ~ Lat strigilis a.a.

etd
[ResCGaz 1911]
~ Fr tude (bilimsel veya eitsel)
alma, inceleme ~ Lat studium gayret, alma < Lat studere gayret etmek, aba gstermek - HAvr *stud-e- < HAvr
*(s)teu-1 bastrmak, ileri atlmak
* Kar. ng study (a.a.).
etv
[Bah 1924]
~ Fr tuve stma kabini ~ EAlm stuba ev
hamam, scak oda ~ OLat *extufa baca, ocak < OLat *extufare duman karmak < Lat tufare ttmek ~ EYun tyf a.a.
~ HAvr *dheubh- a.a. " ex+
* ng stove (a.a.) Eski Franszcadan alnmtr.
euzubillah
[ xiv] merhamet dileme sz
Allaha snrm < Ar c5a [#cw5 msd. caw5/mac^5] snd" Allah
ev

[ viii] eP konut, adr

~ Ar ac5u bi-llhi

evanjelik
[xx/c]
~Frvangelique Hristiyanl yayma ve
benimsetme abasnda olan / ng evangelic(al) 1. ncile ait, 2. a.a. ~ EYun euangeliks a.a. < EYun eungelos 1. mjde,
iyi haber, 2. ncil" incil
evaze
vase vazo " ex+, vazo
evcil

[ xx/b]

YT

~ Fr vas az geniletilmi, vazo eklide < Fr

[CepK 1935] ehli

< T ev" ev

* Kar. Ar ahl < ahl (ev halk); Fr domestique < Lat domus (ev), evcimen
[TS xv] evine bal

<T

T ev " ev

* -cimen ekinin ilevi ak deildir.


evele[mek

<ikil

evelemek gevelemek laf aznda dolatrmak " gevele-

evelik
ever[mek

<T

[DK xiv] evlendirmek

< T ev" ev evet

[xi]yemet a.a.; [Oxi]emet/evet teyit sz


evham
korkular < Ar wahm " vehim
evir[mek

~ Ar awhm [#whm o.] vehimler,

[ viii] ewr- evirmek, dndrmek

* Kar. evir-, devir-, eirevkaf


waqf" vakf1

[Ne xv]

~ Ar awqf [#wqf o.] vakflar < Ar

evla
[Env xiv]
~ Ar awl' [#wly ky.] daha uygun, daha
deerli, yakan, ye < Ar waliya yakn idi, yannda idi" velayet
evlat
Ar walad ocuk " velet

[Yus xiv] evlad

evlek
alan yol ~ EYun alaks a.a.

[Kan xvi]

evlen[mek
ev
evliya
waly " veli

~ Ar awld [#wld o.] ocuklar <


~ Yun aulki ark, yark, tarlada sabanla

[ xi] ewlen- eve kavumak, yerlemek; [Kp xiv] izdiva etmek


[A xiv]

~ Ar awliy' [#wly o.] veliler < Ar

< T eP "

evolsyon
[Bah 1924]
~ Fr evolution evrim, gelime ~
Lat evolutio < Lat evoluere (tomar veya katl bir ey) amak, zmek, salmak, (kitap) okumak & Lat e- + Lat voluere
dnmek, dndrmek, yuvarlanmak, yuvarlamak " ex-, volta
evrak
Ar waraq " varak

[mer b. Mezid xv]

~ Ar awrq [#wrq o.] ktlar <

evreka
[P Safa 1949] Yunanl fiziki Arkhimedes'in (M 290212) bir kefi zerine bararak syledii sz
~ EYun (h)eureka buldum! < EYun (h)eurisk
bulmak, kefetmek ~ HAvr *we-wre- < HAvr *wers-2 bulmak
evren
YT
[CepK 1935] kinat, alem
~ T evren gk kubbe, kubbe eklinde frn
[Ka], felein ark [Mh], ejderha [DK] < T evr- evirmek, dndrmek " evir* Trkiye Trkesinde 15. yy'dan sonra rnei bulunmayan bir szck iken Dil Devrimi dneminde canlandrlm
ve yeni anlam yklenmitir.
ev re ns el

YT

[ 1 93 +] u mu mi

T e vr en " ev re n

* Fr universel (a.a.) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. lk kez bu szckte kullanlan YT
-sel eki daha sonra eitli baka trevler yapmnda kullanlmtr.
evrim

YT

[CepK 1935] tekml

< T evir-" evir-

* Evir- ve devir- fiilleri e anlaml olduu halde, YT evrim ve devrim biimleri arasnda anlam ayrmas
ngrlmtr.
evsaf
waSf" vasf

[Env xiv]

~ Ar awSf [#wSf o.] vasflar < Ar

evvel
[Yus, DK, Gl xiv]
en nce gelen < Ar la geri gitti, dnd " alet

~ Ar awwal [#'wl ky.] birinci, ilk,

ex+
~ Lat e(x) da ve uzaa doru hareket, kma,
ayrlma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *eghs a. a. " ek+
* Latince baz nszlerden nce e-, dier hallerde ex- eklini alr; file balayan fiillerde asimile edilir. r: efficere < exfacere. Franszca biimlerde -, talyanca biimlerde s- eklini alr. r: t sbandito < Lat *exbanditus.
eyalet
birim, vilayet, beylerbeyilik

[ xvi] Osmanl devletinde 1590'lardan itibaren en byk idari


~? Ar *iylat [#wly IV msd.] ynetim, idare " vilayet

* Ar #wly fiilinin if cal masdar olduu genellikle kabul edilirse de Arapada bu szck mevcut deildir ve biim olarak
da yanltr. E anlaml olan vilayet szcnn (belki T il/el etkisiyle) bozulmu ekli olduu dnlebilir.
eye

[Uy viii+] eyeg yan, taraf; [ xi] kaburga

eyer

[ xi] eder hayvan srtl

eyle[mek
T
[Uy viii+] dle- var etmek, oldurmak, ie yarar hale getirmek; [Kp, DK
xiv] eyle- yapmak, etmek
< T e5 varlk, madde " eteylem

YT

[CepK 1935] muamele; [Fel 194+] fiil

< T eyle-" eyle-

eyll
~ Ar 'ayll emsi takvimin yedinci ay ~ Aram
'ell Arami takviminin altnc ay ~ Akad ellu hasat, babozumu
eytiim
YT
[Fel 194+] diyalektik
< T *eyti- [YT] karlkl sylemek < T
eyit-/ayt- [xi O] konumak, sylemek < T ay- [xi] a. a.
* EYun dialektike teriminin Trke tam evirisidir,
eyvah

[Kpxiv]

~ Fa aywh/wh teessf nlemi

eyvallah

~ Ar ay wallhi yeminle evet, evet & Ar

ay evet + Ar wallhi
eyvan

~ Fa aywn kk, byk sofa, kemer

eyyam
Ar yawm gn " yevm

[Kp, DKxiv]

ez+
den ~ HAvr *eghs a. a. " ek+
ez[mek

~ Ar ayym[#ywmo] gnler <

~ Fa az uzaklama ve dar kma bildiren edat, [ xi] ez- sivri bir aletle izmek, kazmak, syrmak

eza

[Ali xvi]

ezan
[Ferec xv]
duyurma, ar, namaza ar " izin

~ Ar a5' [#'5y msd.] incitme, eziyet


~ Ar a5n [#'5n IV msd.] ilan etme,

ezber
[Kp xiv] ezber dutmak
hafzadan & Fa az -den + Fa barm hafza, aklda tutma " ez+
ezcmle

~ Fa az bar/az barm
~ Fa az cumlat btnyle, toplu olarak &

Fa az + Ar cumlat btn " ez+, cmle


ezel
ezgi
bestesi; [CepK 1935] name

[Kut xi]

~ Ar azal [#'zl msd.] sonsuz eskilik

[Mercimek xv] bir tr hzl beste; [LO 1876] bir nevi kyl
~ ?

Ezmek fiiliyle anlam ilikisi kurulamaz.

eziyet
verme " eza

[Kp xiv]

~ Ar aSiyyat [#'5y msd.] incitme, eza

ezkaza/eskaza
qaD' " ez+, kaza
ezoterik

~ Fa az qaD' kazara & Fa az + Ar

" esoterik

faal

~ Ar facc^al [#fcl im.] ok etkin, eylemli" fiil

fabl
[ xx/b]
~ Fr fable masal, mesel ~ Lat fabula [k.] kk
anlat, masal < Lat fari, fat- sylemek, anlatmak ~ HAvr *bh-2 a. a. " fon(o)+
fabrika
[ 183+]
~ t fabbrica ilik, imalathane ~ Lat
fabrica a.a. < Lat fabricari imal etmek < Lat faber sanatkr, zellikle demirci ~ HAvr *dhabhro- < HAvr *dhabh- el
becerisiyle yapmak, uydurmak, imal etmek
fabrikasyon
etmek " fabrika

[ xx/b]

fabrikatr
fabricator " fabrika

[187+]

~ Fr fabrication imalat < Fr fabriquer imal


~Frfabricateur imalat~Lat

faa
[AL 192+] yz, surat, sima, ehre (argo)
yz, cephe, grnm ~ Lat facies suret, yz

~ t faccia

facia
[Men xvii] fcicat
~ Ar fcicat^ [fa. f.] / Ar faccat^
[#fcc sf. f.] ac veren talihsizlik, trajedi < Ar facaca [msd. facc] ac ve znt verdi, kahretti
fafur
[Yus xiv]
~ Ar fafur 1. in hkmdar, 2. in
porseleni ~ Sans bhgaputra Gnein olu, in hkmdarlarnn sfat & Sans bhga baht, bereket, gne, tanr +
Sans putr oul" bah
fagot
[ xx/b]
~ Fr fagotte nefesli bir alg ~ t fagotto 1. demet,
baak veya kam destesi, 2. a.a. ~ OLat facus baak veya kam destesi < EYun fkelos a.a.

fahi
[Kp xiv]
snrlar aan, azgn, utanmaz " fuhu

~ Ar faHi [#fH fa.] kabul edilmi

fahie
veya kadn)" fahi

~ Ar faHiat [#fH fa. f.] azgn, utanmaz (ey

fahrenhayt
Gabriel Fahrenheit Hollandal fiziki (1686-1736)
fahri

~ Fr/ng fahrenheit bir hararet birimi < z


~ Ar fa%r [#f%r nsb.] onursal < Ar fa%r [msd.]

onur, gurur < Ar fa%ara marur oldu, gurur duydu


faik
fail

~ Ar fa'iq [#fwq fa.] stn olan " fevk


[A xiv]

~ Ar facil [#fcl fa.] yapan, eden " fiil

faiz
karlk denen artk para " feyiz
fak

~ Ar fa'iD [#fyD fa.] artan, fazla, bir borca

; [LG 188+] faka basmak tuzaa dmek (argo)

~ Ar

fa%% [#f%X msd.] tuzak ~ Aram pa%% a. a.


fakat

~ Ar faqaT ancak, yalnz, mutlak olarak

fakih
hukuku bilgini " fkh

[CodC xiii]

fakir
Aram #pqr deli, delirmek)

[Kp, Yus xiv]

~ Ar faqh [#fqh sf.] bilgin, bilge, islam

~ Ar faqr [#fqr sf.] yoksul (=

EKKENLLER:
Ar #fqr : fakir, fakr, fukara
fakr
Ar faqr

[Kp xiv]

~ Ar faqr [#fqr msd.] fakirlik, fakir olma <

faks
[ 198+]
~ ng fax "belgegeer" < ng facsimile &
Lat fac yap (< Lat facere, fact- yapmak) + Lat similis benzer, tpk" faktr, simle
faktr
[DTC 1943]
~ Fr facteur 1. yapan, eden, etken, imal
eden, imalat, 2. matematikte arpan ~ Lat factor yapan, eden < Lat facere, fact- yapmak, etmek, eylemek, icra etmek
* Fr faire, t fare (yapmak) biimleri Lat facere'den tremitir.
faktoring
idaresi < ng to factor " faktr

[ 199+]

~ ng factoring ticarette alacaklarn

faklte
[Ahsan 1891] niversite blm
~ Fr facult
1. yetenek, beceri, 2. niversite blm ~ Lat facultas yapabilirlik, el becerisi < Lat facilis yaplabilir olan, kolay < Lat
facere, fact- yapmak " faktr
fal

[Kut xi]

~ Ar fal [#f l] iyiye tabir edilen alamet

falaka
~ Ar falaqat [#flq] dayak atmaya yarayan denek
- EYun flanks, falang- 1. ktk, kaln sopa, 2. Eski Yunan'da bir ordu birlii < HAvr *bhelg- ktk, kaln aa
gvdesi
* Ayn kkten Ger *balkan (ktk).
falan
[CodC xiii] feln/fln
psln 've saire' anlamnda kullanlan bir szck, falan

~ Ar fuln a. a. ~ br/Aram

* OYun pelon elmon, Erm emoni pemoni (falan filan) biimleri Aramiceden alnmtr.
falanjist
[xx/b]
~Frphalangiste spanya'da 1933'te
kurulan sac parti mensubu < sp Falange spanya'da bir parti ~ EYun flanks, falang- Eski Yunan'da sk dzenli
piyade birlii" falaka
falata/faleta
orak < Lat falx, falc- orak, trpan
falez
Alm fels a.a.)

[ xix] bir tr bak


[ xx/b]

~ t falcietto [k.]

~ Fr falaise dik kayalk sahil ~ Frk *falisa kaya (=

fallus
[ xx/c]
~ YLat phallus erkek cinsel organ ~ EYun fllos
ereksiyon halinde erkek cinsel organ ~ HAvr *bhl-n-os < HAvr *bhel-2 imek, kabarmak " balya
falso

[KT xix] 1. mzikte yanl nota, 2. hata, beceriksizlik


- t falso hata, yanl ~ Lat falsus a.a. < Lat fallere, fals- yanlmak, hatal olmak

* ng fail (yanlmak), false (yanl) biimleri Latinceden alnmtr.


familya
[ 186+]
~ t famiglia aile ~ Lat familia 1.
ayn at altnda yaayan hizmetliler zmresi [esk.], 2. hane halk < Lat famulus hizmeti
fan
[ xx/c]
vantilatr ~ Lat vannus harman savurma aleti

~ ng fan 1. harman savurma aleti [esk.], 2.

fanatik
[Bah 1924]
~ Fr fanatique asabi, din ve parti
gayretiyle gz dnm ~ Lat fanaticus tapnaa ait olan, "tanr arpm", cezbeye tutulmu < Lat fanum tapnak
fanfar
[ xx/b]
~ Fr fanfare grltl bando mzii < Fr
fanfaronnade atafat, pahal ve grltl gsteri < sp fanfarrn atafat merakls, gsterii kimse Ar farfarat [msd.]
(hayvan, zellikle tavus kuu) tylerini kabartma < Ar farfara tylerini kabartt

fani
faniya ld, yok oldu " fena

[Kut, A xi]

~ Ar fanin [#fny fa.] len, lml < Ar

fanila
[Bia185+]flanela;[LO]fanela/flanela
bir tr ynl kuma ~ ng flannel < Gal gwln yn ~ HAvr *wels-na yn

~tflanella

* Ayn kkten Lat lana < *wlana, Lat vellus, ng wool (yn).
fantastik
- EYun fantastiks " fantezi

[ xx/b]

~ Fr fantastique grntsel, hayali, dsel

fantazma
[ML xx/c] fantasma/fantazma
fantasme hayal ~ EYun fntasma, t-" fantezi

~ Fr

fantezi
[LO xix] fantazya ss, gsteri, debdebe
~ t
fantasia / Fr fantaisie grnt, hayal, d ~ EYun fantasa grnt, hayal < EYun fain, fan-1. aydnlanmak,
grnmek, 2. aydnlatmak, grnr klmak ~ HAvr *bh-n-yo- < HAvr *bh-1 parlamak, mak, aydnlanmak
Ayn kkten EYun fs (k), fo (mak).
EKKENLLER:
EYun fano : epifani, fantastik, fantazma, fantezi, fanus, faz, fener, fenol, fenomen, trifaze EYun fs : fosfor, fot(o)+1, fot(o)
+2, fotoraf, fotokopi, foton, fotosel
fanus
[MMem xvi]
~ Ar fanus lamba, fener ~ EYun fans a.a.
< EYun fain, fan- aydnlanmak, aydnlatmak " fantezi
far1
[ xx/b]
~ Fr phare 1. deniz feneri, 2. otomobil ~
EYun fros deniz feneri < z Phros skenderiye anda deniz feneriyle nl ada
far2
[ xx/b]
~ Fr fard gzkapa boyas < Fr farder makiyaj
yapmak, yzn boyamak ~ Frk *farwidhon boyamak
* Kar. Alm farben (boyamak).
fara
[Men xvii] 1. gece kelebei, pervane, 2. her tr pervane kanad,
3. kafatasnn yan kemikleri; [KT xix] sprntleri toplamaya yarayan krek
~ Ar fara [#fr o.] < Ar
farat gece kelebei, pervane < Ar faraa yayd, ap serdi" mefruat
* Modern anlam biiminden tretilmi olmaldr. Ayn kkten kar. Akad parau (umak, kanat amak).
faraza
farD varsaym " farz

[Men xvii] farD ; [LO, KT ] faraD varsayalm ki

kinci 'a' sesi 19. yy'dan nce Trkede tremi gibidir.

< Ar

faraziye
utopie karl; [Gv xvii] faraziye

[KT xix] faraziyat varsaym zerine kurulmu eyler, Fr


< Ar farD [#frD nsb.] varsaym " farz

* Trkeye zg modern bir trevdir.


farbala

[ xx/a] falbala

~ Fr falbala ssleme amacyla

kullanlan geni kurdele ~ Prov farbella bordr, bezeme


fare

~ Ar fa'rat [#f r] a.a.

farenjit
[ xx/b]
EYun frynks, faryng- boaz ~ HAvr *bher-2 delik
farfara
kimse

~ Fr pharyngite boaz enfeksiyonu <

[Men xvii]

~ t farfalla geveze ve aklsz

* Oy Farfara arksnda kullanlan szck muhtemelen Yun Vrvara P??P??? zel addr,
farika
fariza
klnm ey, dini dev " farz

~ Ar friqat [#frq fa. f.] ayrdedici ey " fark


[Kut, A xi]

~ Ar farDat [#frD sf. f.] yasayla zorunlu

fark
[Kut xi]
~ Ar farq [#frq msd.] ayrdetme, ayrm <
Ar faraqa ayrd, ayrdetti, bld (= Aram #prq ayrma, uzaklatrma, olduu yerden kurtarma

farmakoloji
frmakon ila " +loji

[ xx/b]

~ Fr pharmacologie ila bilimi < EYun

farmason
[187+]franmason
Fr franc1 serbest, zgr + Fr maon duvarc" mason

~Frfrancma on mason &

fars
[ xx/a]
~ Fr farce 1. Ortaada dini oyunlarn sahne
aralarna eklenen halk tipi diyalog, 2. kaba gldr < Fr farcir doldurmak, dolma yapmak ~ Lat farcire, farcttkmak, doldurmak ~ HAvr *bhrkw-yo- < HAvr *bhrekw- tkmak, skmak, bomak, kalabalk etmek
* Ayn kkten Lat frequens (sk, skk), EYun frsso, frag- (daraltmak, skmak, itle evirmek).
farz
[A xiv]
~ Ar farD [#frD msd.] 1. entik, iaret, 2.
din veya yasa kural, dev, 3. bir aklyrtmede tartlmaz veri olarak alnan ey, varsaym < Ar faraDa 1. entti, 2.
belirledi, tayin etti, kural koydu, zorunlu kld
fa
[A xiv]
~ Fa fa aikr, aa km ~? Ar faw
[#fw msd.] (sr) aa kma, yaylma < Ar faa aa kt, yayld, dald
fas
a.a. " faa

[ResCGaz 1912]

~ Fr face yz, cephe ~ Lat facies

fasad
faa

[ xx/b]

~ Fr faade bina cephesi ~ t facciata yz, cephe "

fasafiso
[AL 192+] kvrzvr, nemsiz, yreksiz adam, sudan i
(argo)
~ Ar fasfis [#fsfs o.] haerat < Ar fisfisat [onom.] haere, bcek, zellikle tahta kurusu
fasarya
~ Yun fasara kemeke, kargaa Ven
fasr [t fasciare] balamak ~ Lat fasciare < Lat fascis ba, demet" fasikl
fasih
[A xiv]
Ar fasaHa [msd. fasH] yer at, geniletti
fask
" fsk

[ xi]

~ Ar fasH [#fsH sf.] ak, geni, ferah <


~ Ar fSiq [#fsq fa.] doru yoldan sapan, ahlaksz

fasikl
[Hrr 1948]
~ Fr fascicule kitapk, fasikl ~
Lat fasciculus [k.] kk demet < Lat fascis demet, iple bal kme ~ HAvr *bhasko-demet
fasl/fasl[Kut xi] fasl
~ Ar faSl [#fSl msd.] blme,
blm, dnem, aralk, bir eserin veya mzik dinletisinin her blm < Ar faSala ayrd, bld, araya girdi, grevden
ald
fasla

~ Ar fSilat [#fSl fa. f.] ara, aralk " fasl

fasilite
[ xx/c]
~ ng facility 1. kolaylk, 2. mteriye
veya kamuya kolaylk salamak iin yaplan dzenleme ~ Lat facilitas < Lat facilis yaplabilir olan, kolay < Lat facere,
fact- yapmak " faktr
fasit
[Kp xiv] fasid
bozan, bozuk < Ar fasada bozuldu, ziyan oldu " fesat
faizan

[ xx/c]

~ Ar fsid [#fsd fa.] fesat eden,


~ Fr fascisant Faizme eilimli" faizm

faizm
[192+]faizma
~Frfascisme talya'da
Mussolini tarafndan kurulan siyasi hareket / t fascismo a.a. # 1919 t. < t fascio demet, skca birbirine bal grup,
ete ~ Lat fascis 1. demet, 2. eski Roma'da otorite simgesi olarak tanan ubuk demetine sarl balta " fasikl
fason
[Tarik 1885] iletme dna ihale edilen imalat ii
faon 1. yapm, imalat, 2. yap ekli, usul ~ Lat factio < Lat facere, fact- yapmak " faktr

~ Fr

fasulye
[ xix]
~ Yun fasolia [o.] malum sebze,
phaseolus vulgaris < Yun fasoli a.a. ~ EYun fselos baklagillerden ufak taneli bir bitki, fi, vicia sativa

fatal
[ xx/b]
~ Fr fatal lmcl ~ Lat fatalis mukadder, nasip
olan, kanlmaz, lmcl < Lat fatum "konuulmu olan", yazg, kader, ecel < Lat fari, fat-konumak " fabl
fatih

~ Ar fatiH [#ftH fa.] aan, fetheden " fetih

fatiha
[A xiv]
balang, 2. Kuran'm ilk suresi " fetih

~ Ar ftiHat [#ftH fa. f.] 1. aan ey,

fatura
[LO xix] nmune, rnek; [KT ] satlan mal iin karlan
ayrntl dkm; [ xx/c] tornaclkta silindirik paralarn i yzne alan yiv ~ t fattura 1. imalat, yapm,
2. imalatnn yaplan iin ayrntsn gsterdii belge ~ Lat factura imalat < Lat facere, fact- yapmak " faktr
* Tornaclk terimi olarak kullanmnn kayna belirsizdir.
faul
[Cumh 1929]
~ ng foul 1. irkin, iren, 2. futbolda
kurald hareket ~ Ger *ful- pis, bozuk, kokmu ~ HAvr *plo- < HAvr *p-2 rmek, kokumak
* ngilizce szcn ikinci anlam fault (hata) szcnden etkilenmitir.
fauna
[ xx/b]
~ YLat fauna hayvanlar alemi < z Fauna Roma
mitolojisinde hayvanlar tanras, Faunus'un kzkardei
fava
*bhabh- a. a.

~ Yun fba bakla ~ Lat faba a. a. ~ HAvr

favori
[AMithat 1877] yanak sakal; [Hay 1959] kazanmas beklenen
yarmac
~ Fr favori 1. tercih edilen, 2. yanak sakal, 3. kazanmas beklenen yarmac ~ t favorito
tercih edilen < OLat favorare tercih etmek, alklamak < Lat favere, faut- tarafn tutmak, desteklemek ~ HAvr
*ghowe- saymak, sayg gstermek, onurlandrmak
* Franszca szcn "yanak sakal" anlam 1830larda dolama giren bir moda deyimidir.
fay
[DTC 1943 ]
~ Fr faille krk, atlak < Fr faillir eksik
kalmak, hatal olmak, yetmemek ~ Lat fallere, fals- hatal olmak " falso
fayans
[Bah 1924]
~ Fr faence mlek zerine
ilenen bir tr sr ve bu yntemle imal edilen eya < z Faenza talya'da bir kent
* Endls mslmanlarnca gelitirilen fayans teknii 15. yy'da Faenza'daki atlyeler tarafndan
benimsenmiti.
fayda
Ar fada yararland, kazan salad

[A xiv] faide

EKKENLLER:
Ar #fyd : fayda, ifade, istifade, mstefit

~ Ar f'idat [#fyd fa. f.] yarar, kazan <

fayrap
[AMithat1885]
~ ng fire-up atei artr!,
buharl gemilerde "tam hz" emri & ng fire ate (~ Eng fyr a.a. ~ Ger *fri- a.a. ~ HAvr *paswr a.a.) + ng up yukar
hareket bildiren edat" pir(o)+, hip(o)+1
fayton

[ 186+] faeton/fayton ; [Basirt 1873] payton


- Fr phaton kiralk at arabas < z Phaton mitolojide Helios'un at arabasn dn alp deviren olu

faz
[ML xx/c]
~ Fr phase evre, zellikle ayn evreleri ~
YLat phasis ayn evresi ~ EYun fsis ma < EYun fain, fa- mak, aydnlanmak " fantezi
fazilet
sekinlik, erdem " fazla
fazla

[Kut xi]
[Kp xiv]

~ Ar faDlat [#fDl sf. f.] stnlk,


~ Ar faDlat [#fDl msd.] lnn zerinde

olma, artk, ekstra < Ar faDala [msd. faDl] artt, at, ok oldu, ok geldi, stn idi
fe+

~ Ar fa iin, uruna (edat)

fecaat
[Men xvii] feccat
facct^ [o.] ac veren olay, musibet, trajedi" facia
fees
[ xx/c]
faex tortu, zellikle arap tortusu, posa

~ Ar faccat^ [#fcc sf. f.] / Ar

~ ng faeces tpta dk ~ Lat faeces [o.] < Lat

* Trke telaffuz Latince bilmemekten kaynaklanr.


feci

~ Ar facc [#fcc sf.] trajik, zc " facia

fecir/fecr[Kp xiv] fecr


doumundan nceki aydnlk < Ar facara deldi, yard

~ Ar facr [#fcr msd.] gn

feda
[Kut, A xi] fida
~ Ar fid' [#fdy msd.] 1.
kurtulmalk, fidye, bedel, 2. (bir ey uruna) bedel deme, feda etme < Ar fada feda etti, bedel dedi (= Akad pad a.a.)
EKKENLLER:
Ar #fdy : feda, fidye
federasyon
[ 185+]; [Cumh 1929] futbol federasyonu
~ Fr
fdration zerk blgelerin birlemesiyle oluan devlet ~ Lat foederatio ittifak, birleme < Lat foedus, foederittifak, szleme, ant ~ HAvr *bhoidhes- < HAvr *bheidh- gvenmek
fehim/fehm[Kp xiv] fehm
anlama, kavrama < Ar fahama anlad, kavrad
fek/fekkama < Ar fakka krd, keserek at (= Aram #pkk a.a.)

~ Ar fahm [#fhm msd.]


~ Ar fakk [#fkk msd.] krma, keserek

felah
[A xiv]
mutluluk, gvenlik, huzur, kurtulu

~ Ar falaH [#flH msd.] refah, baar,

* Arapa szcn falaHa (yard, topra srd, tarmla urat) fiiliyle semantik ilikisi belirsizdir.
felaket
[#flk msd.] < Ar falak " felek

[Bia xix] bela, afet, felein sillesi

~ Ar *falkat

feldmareal
[KT xix]
~ Alm feld-marschall Alman
ordusunda bir rtbe & Alm feld dz arazi, sava meydan (~ Ger *felthu- dzlk, alan ~ HAvr *pelstu- < HAvr *pels-2
yaylmak) + Alm marschall mareal" plato, mareal
feldspat
[DTC1943]
Alm feld dz arazi, alan + Alm spath alta" feldmareal

~Alm feldspath bir tr kaya&

felek
[Kut, A xi]
~ Ar falak [#flk msd.] 1. krk, ark, 2.
yldzlarn dner kresi, 3. talih, baht ~ Aram pelek ark, krk (= Fen pelekum yn eirme kr = Akad palku
dnme, evirme )
* Felein ark deyimi ilgi ekicidir.
fellah
falaHa [msd. falH] yard, topra srd " felah
fellik fellik

~ Ar fallH [#flH im.] ifti, toprak iisi < Ar


[KT xix] filenk filenk telala arama belirten bir deyim

felsefe
~ Ar falsafat [#flsf msd.] ~ EYun filosofa
"bilgelik-sevgisi", felsefe & EYun flos seven + EYun sofa bilgelik, bilgi" fil(o)+, sofist
feminen
[ xx/c]
~ Fr fminin diil, kadns ~ Lat femininus
a. a. < Lat femina kadn ~ HAvr *dhemn- emziren < HAvr *dhe- emzirmek, st vermek
* Ayn kkten Lat fellatio (emme, emzirme), fetus (hamilelik).
feminist
taraftar < Lat femina kadn " feminen
fen/fennteknik bilimlere verilen ad
stesinden geldi

[Bah1924]

~ng feminist kadn haklar

[A, Gl xiv] hner, sanat; [ xix] Avrupa'dan alnan


~ Ar fann [#fnn msd.] beceri, hner, ustalk < Ar fanna becerdi, zor bir iin

* Avrupai bilimleri "medrese retisi" anlamnda cilm'den ayrdetmek iin kullanlan yumuatc deyimdir.
fena
[Kut xi] yokolma, zail olma; [A xiv] lm, lml dnya; [Men
xvii] vulg. kt, yaramaz
~ Ar fana' [#fny msd.] yokolma, zail olma, kararma = Aram psny gn dnm,
akam < Aram #pny dnme, geri dnme

fenafillah
fena, fi, allah

~ Ar fana ff-llah Tanr iinde yokolma "

fener
[CodC xiii] fanar deniz feneri, gemi feneri
fanri(on) [k.] kk lamba < EYun fans fener, lamba " fanus
fenol
[ xx/b]
fain mak, aydnlanmak " fantezi

~ Yun/EYun

~ Fr phnole yanc bir kimyasal madde < EYun

fenomen
[Bah 1924]
~ Fr phnomene grnen ey, olgu,
grng ~ EYun fainmenon grnen ey, grnt < EYun fain aydnlanmak, grnmek " fantezi
fent

[Men xvii] fend vulg pro fenn, hile, beceri, kurnazlk


- Ar fann beceri, hner " fen

feodal
[ xx/a]
~ Fr fodal vassalaj ilikilerine dayal
siyasi dzen < OLat feudum/feodum Ortaa hukukunda belli kiisel ykmllkler karlnda tasarruf
edilen mlk biimi ~ Ger
fer
[A xiv]
~ Fa far nur, k, gn , parlt,
ihtiam, gzellik ~ OFa farn/xwarrah a.a. (= Ave hvarsnah- a.a. < Ave hvars- gne ) ~ HAvr *saswel- gne
* Kar. Sans svar (gne, gen. surah) > srya (gne), svrn?ara- (nur, parlt, ihtiam).
fer+
~ Fa far- ~ fra- ne, ileriye, teye hareket belirten
fiil neki = Ave fr- a.a. ~ HAvr *pro-/pr- ~ HAvr *per-1 n " per+1
* Modern Farsada ilek olmayan bu nek, Orta ve Eski Farsadan alnan kelimelerde grlr. Ayn kkten Lat pr,
Alm vor, ng fore.
ferace

[Kan xv] ; [ xviii] kadnlarn giydii bir tr st giysi, manto


- Ar farc/furc [#frc] ulema snfndan olanlarn giydii bol cbbe Ar faraca [msd. farc] at,
yard, rahatlatt" fer
fera
boaltma < Ar faraa boaltt, tketti, bitirdi

~ Ar far [#fr msd.] 1. boluk, vakum, 2.

feragat
[Yus xiv]
veya makam bedelsiz olarak terketme " fera
ferah
frtha a.a. = Sans prthu a.a.)" fer+

~ Ar farat [#fr msd.] bir mlk

~ Fa far% geni, ak ~ OFa frh a.a. (= Ave

feraset
[Kut xi] firaset
~ Ar firsat [#frs msd.]
(gz veya kavrayta) keskin olma ~ Aram psr ayrt etme < Aram #pr ayrma, ayrt etme
fer
organ < Ar faraca at, yark at

[ xiv] ferc

~ Ar farc [#frc msd.] yark, az, diilik

ferda
prtr erken, sabah)" fer+

~ Fa farda yarn, sabah ~ OFa fradag a.a. (= Sans

ferforje
[ xx/b]
~ Fr fer forg dvme demir & Fr fer demir
(~ Lat ferrum demir) + Lat forger demiri dverek ekil vermek
feri/feri
dalland, alt kollara ayrld" fru

~ Ar farc [#frc nsb.] ikincil < Ar faraca

feribot
[192+] tren vapuru
~ ng ferryboat feribot &
ng ferry tama (< Ger *farjan gtrmek, tamak ~ HAvr *poreyo- geirmek < HAvr *per-2 gemek) + ng boat
gemi" portal, bot2
ferik
subay, tmen komutan

[Men xvii] blk, gruh, takm; [ xix] bir frkaya kumanda eden
~ Ar farq [#frq sf.] askeri birlik, mfreze, blk " fark

feritah/ferite
[Kut, CodC xi] ferite
~ Fa firita
1. birinci, nc, 2. meleklerin nde geleni ~ OFa frahit a.a. (= Ave fraeta- [sup.] en nde < Ave fr- n, nce )" fer+
* Kar. ng first (birinci).
ferman
[A, Yus xiv]
~ Fa farmn buyruk, hkm,
hkmdar iradesi ~ OFa framn a.a. ~ EFa framn a.a. & EFa fra- n, ileri + EFa mna-dnce, akl" fer+,
dman
* Lat praemonere (uyarmak, yol gstermek) fiili e yapdadr. Erm hraman (buyruk) Eski Farsadan alntdr.
fermante [etm
[ xx/b]
~ Fr fermenter mayalanmak,
mayalandrmak < Lat fermentum maya < Lat fervere kaynamak, mayalanmak ~ HAvr *bhreus- kaynamak,
pimek
* Ayn Hint Avrupa kknden kar. ng brew (mayalanm iki), bread (ekmek), broth (halama).
fermene

bir tr yelek

fermiyum
Enrico Fermi talyan fiziki (1901-1954)

[ML xx/c]

~ t paramano
~ YLat fermium bir element < z

fermuar
[ xx/b]
~ Fr fermoire "kapatc", a.a. < Fr fermer
kapatmak < Lat firmare pekitirmek < Lat firmus salam, pek, emin ~ HAvr *dhermo-salam, sk < HAvr *dherskca tutmak
fersah
[ xiv]
frasang a.a. ~ EFa parasang- a.a. " fer+

~ Ar farsa% 4 mile eit bir mesafe ls ~ OFa

fersude
farsdan, fars- gemek = OFa frasawand geici" fer+

~ Fa farsuda gemi, eskimi < Fa

fert
[Yus xiv] ferd
~ Ar fard [#frd] tek, yalnz # 1 <
Ar farada [msd. furd] yalnz idi, tekil idi, yalnd, topluluktan ayr durdu
EKKENLLER:
Ar #frd : efrat, fert, infirat, mfredat, mnferit
fertilite
[ xx/c]
~ Fr fertilit dourganlk < Lat fertilis
dourgan (= Lat ferre getirmek, rn vermek, dourmak ) ~ HAvr *bhrs-ti- dourgan ~ HAvr *bher-1 getirmek, rn
vermek, dourmak " +ber
feryat
[A, Yus xiv]
yardm (= Ave fr-dhta- a. a.)" fer+
fes
klah

~ Fa faryd ar, lk ~ OFa frayd

[Men xvii] Fas lkesi ve bu lkeye zg krmz keeden gece


< z Fes Fas

* Marip'e zg bir balk iken 1829 kyafet kanunuyla Osmanl devletinde resmi balk olarak benimsenmitir.
fesat
[Kut xi] fesad
olma < Ar fasada bozuldu, ziyan oldu

~ Ar fasd [#fsd msd.] bozulma, ziyan

fesih/fesh~ Ar fas% [#fs% msd.] 1. kol veya bacan


karma, sakatlama 2. hukuken geersiz klma, bir borcu veya ykmll ortadan kaldrma < Ar fasa%a sakatlad,
hukuken geersiz kld (= br/Aram #ps% sakat, topal = Akad piss a.a.)
fesleen
[M xiv] feslien
~ Yun basilikn [n.] "kral
otu", gzel kokulu bir bitki, ocimum basilicum < Yun basiliks krala ait, kral < EYun basiles kral" bazilika
femekn

-?

festival
[Hrr 1948]
~ Fr festival bayram, belirli tarihte
yaplan toplu elence ~ OLat (dies) festivalis bayram gn < Lat festus yortu, bayram < ALat fesia belli bir tanrya
adanm olan gn, yortu ~ HAvr *dhes- tanr
fesuphanallah
adna " fe+, sphan, allah
fetih/feth[A, Yus xiv]
bir lkeyi slam egemenliine ama < Ar fataHa at

~ Ar fa subhnallah yce Allah


~ Ar fatH [#ftH msd.] 1. ama, 2.

feti
[ xx/a]
~ Fr ftiche doast gler atfedilen nesne ^
1760 C. de Brosses Le Culte des Dieux Ftiches'de ~ Port feitio 1. el yapm, mamul, 2. Afrika'nn Gine sahiline zg
tlsm heykelcii ~ Lat facticius el yapm, mamul < Lat facere, fact- yapmak " faktr

fetret
~ Ar fatrat [#ftr msd.] geveme, zlme, eylem
haline ara verme < Ar fatara gevedi, zld, eridi, (su) lnd
* Ar #ftr kk br/Aram #pr (1. zlme, erime, geveme, 2. rya veya bilmece zme) kk ile edeerdir. Ar fassara
> tafsTr biimleri Sryaniceden alnmtr.
fettan

[ xiv]

~ Ar fattn [#ftn im.] fitne eden" fitne

fets
[ xx/c]
HAvr *dhe(i)- emmek, emzirmek " feminen
fetva

~ YLat fetus cenin ~ Lat fetus yavrulama, yavru ~

[A xiv]

~ Ar fatw' [#ftw/fty msd.] hukuki gr

* Arapa szcn kkeni belirsizdir. fta [IV msd.] fiili isimden tremitir. Fata < #fty/ftw (gen olma) kkyle anlam
ilikisi kurulamaz.
feveran
patlama, fkrma < Ar fara kaynad
fevk
olma < Ar fqa at, stn geldi

~ Ar fawarn [#fwr msd.] kaynama,


[A xiv]

~ Ar fawq [#fwq msd.] stnlk, stn

fevkalade
fevk, adet2

~ Ar fawqa-l-dat olaan st, sra d"

fevri
~ Ar fawr [#fwr nsb.] kaynayarak, ani, patlama
eklinde < Ar fawr [msd.] kaynama, patlama " feveran
fevt
[ xiv] lm
(mecazen) lm < Ar fata geip gitti, kayboldu, kat
feyiz/feyz-

~ Ar fawt [#fwt msd.] geip gitme, kama,

[A xiv]

~ Ar fayD [#fyD msd.] tama,

artma, bolluk, bereket < Ar fDa (nehir) tat, bolluk ve bereket geldi
feylezof

" filozof

feza
bo idi

~ Ar faD' [#fDw msd.] boluk, uzay < Ar faD

fezleke

~ Ar faSlakat gereke yazs < Ar fa Slika

"unun iin" " fe+


fi

~ Ar f -de, iinde (edat)

fi tarihi

< Ar f ta'r^i-l filan tarihinde " fi

* sim tamlamas olarak kullanm Trkeye zgdr.


fiber
fibra a. a.

[ML xx/c]

~ ng fiber lif, iplik, elyaf~ Fr fibre ~ Lat

fiberglas
[ML xx/c] cam elyaf
~ marka Fiberglas cam
elyafnn tescilli ad ^ 1937 ABD & ng fiber lif, elyaf + ng glass cam " fiber, glase
f
butta/buttis a. a.

[Kan xv] fu/fu

~ Yun bouts a. a. = OLat

* Nihai kkeni belirsizdir.


fidan
[Amr xv] fidon/fiton bitki
~ Yun fytn bitki ~ EYun
fytn a. a. < EYun fy domak, bitmek, bymek, maddi varla kavumak ~ HAvr *bheu3-olmak, olumak, yetimek "
fiziy(o)+
fide
fytn bitki " fidan

[LO xix] krpe fidan

~ Yun fyti [o.] < Yun/EYun

fidye
[ xiv]
~ Ar fidyat [#fdy msd.] bir ykmllkten
kurtulmak iin denen bedel, kurtulmalk " feda
fiesta
" festival

[xx/c]

~spfiesta spanya tarz bayram~Lat festus a.a.

fi
[Kan xvi]
~ Yun bik(on) baklagillerden hayvan
yemi olarak yetitirilen bir bitki, vicia sativa = EYun afke a.a.
* Kar. Lat vicia, Sry bqa, Erm vikn, ng vetch, Rus vika (a.a.). Nihai kkeni belirsizdir.
fign
feryat

[Yus xiv]

~ Fa fign/afgn acyla barma, alama,

figr
[DTC 1943]
~ Fr figure ekil, zellikle insan
gvdesinin ekli ~ Lat figura a.a. < Lat fi(n)gere, fi ct- biimlendirmek, elle ekil vermek ~ HAvr *dhi(n)gh- < HAvr
*dheigh- hamur yourmak
figran
[Bah1924]
~Frfigurant tiyatroda szsz rol
oynayan aktr < Fr figurer ekil vermek, gzkmek, boy gstermek " figr
figre
vermek " figr

[ xx/b]

~ Fr figur ilenip ekil verilmi < Fr figurer ekil

fihrist
listesi

[ xi]

~ Fa fihrist katalog, liste, kitabn iindekiler

fiil
[A, Yus xiv] fi'l
i < Ar facala yapt, etti, iledi = br/Aram #pcl a.a.
fkh/fkhkavray, ilim, 2. islami hukuk ilmi

[ xiv] fkh

~ Ar ficl [#fcl msd.] edim, eylem,


~ Ar fiqh [#fqh msd.] 1. anlay,

fikir/fikr-

[A, Yus xiv] fikr

~ Ar fikr [#fkr msd.]

dnce < Ar fakara [msd. fakr] dnd, akl yrtt


fkr

onom

[LO xix] fkr fkr, fkrdamak kaynama sesi

fkra
yazda madde, paragraf < Ar faqara [msd. faqr] deldi

<

~ Ar fiqrat [#fqr msd.] 1. omur, vertebra, 2. bir

E K K E N L L E R :
Ar #fqr2 : fkra, zlfikar
fiks
[ xx/b]
~ Fr fixe sabit ~ Lat fixus < Lat figere, fixyaptrmak, tutturmak, sabitlemek ~ HAvr *dhgw- ilitirmek, tutturmak
fikstr

[Bah 1924] muayyen bir msabaka grubunun program


- ng fixture 1. sabitlenmi ey, 2. (sporda) duvara aslan karlamalar listesi < ng to fix saptamak,
sabitlemek ~ Fr fixe sabit" fiks
fiktif
[ xx/c]
fingere, fict- biimlendirmek " figr
fil
plu- fildii

~ Fr fictif hayal mahsul / ng fictive a. a. < Lat

[CodC xiii]

~ Ar fil a. a. ~ OF a/Aram pil a. a. ~ Sans

* Ayrca Akad pilu. Gney Hindistan dillerinde "fildii" anlamna gelen bir szckten Sanskriteye ve Yakndou
dillerine alnmtr. Bat dillerinde kullanlan EYun elfas (fil, fildii) szc Msr kkenlidir.
fil(o)+
bileiklerde) ~ EYun flo s seven < EYun file sevmek

~ Fr/ng phil(o)- seven (sadece

filament
[ML xx/c] filaman
~ ng filament ince
ekilmi tel, elyaf~ OLat filamentum a.a. < Lat filum iplik ~ HAvr *gwhslo- < HAvr *gwhl-a.a.
filan
szck " falan

[A xiv] fln

filarmoni
- ng philharmony a.a. " fil(o)+, armoni

~ Ar fuln 've saire' anlamnda kullanlan

[ xx/b]

~ Fr philharmonie mzikseverlik (dernei)

* lk kez 1813'te Londra'da kurulan bir cemiyetin adndan.


filateli
[ xx/b]
~ Fr philatlie pul koleksiyonculuu #
1864 Georges Herpin, Fr. pul koleksiyoncusu & EYun file sevmek + EYun telos vergisiz, hartan muaf olan (< EYun
tlos har, vergi ~ HAvr *tels- kaldrmak, tartmak)" fil(o)+, tolere
Posta pulu, posta harcnn nceden denmi olduunu gsterdii iin.

fldr

onom

[KT xix] fldr fldr hzl ve telala dnme sesi

< " fr

* Muhtemelen * frdl biiminden metatez yoluyla.


file
[LO xix]
torba < Fr fil iplik, lif~ Lat filum a.a. " filament
fileto

~ Fr file her eit a, a eklinde rme

[ARasim 1897-99]

~ t filetto [k.] rg, dokuma

erit, bir et kesimi < t filo tel, iplik, lif" filament


filhakika
filibit
fleps, fleb- damar

~ Ar A-1-Haqqat hakikatte " fi, hakikat


[ xx/b] flebit

~ Fr phlbite damar enfeksiyonu < EYun

filigran
[M601 184+] effaf kt markas
~Frfiligrane
1. kuyumculukta telkri ii, 2. effaf kt markas ~ t filigrano telkri & t filo tel + t grano
tane, nokta byklnde nesne " filament, granit
filika
[Ev xvii] feluka
~ t feluca bir tr kk tekne ~ Ar
fulk/falkat a. a. ~? EYun eflkion rmork, halatla ekilen sandal < EYun efelk srklemek, peisra gtrmek &
EYun epi- n + EYun (h)elk ekmek " epi+
filinkot
coat ince kaplama tabakas" film

[ xx/c] bir izolasyon maddesi

filinta
[Bia xix] ince uzun tfek
2. akmakl tfek < Ger *A- kymk, ta kr

~ ng film

~ Alm flinte 1. akmak ta,

* Ayn kkten ng flint/flintstone (akmakta).


Filistin
[ xix]
~ Ar Falistn 1918'de ngiliz ynetimi
altnda kurulan bir lkenin ad ~ ng Palestine a.a. ~ OLat Palestina Bugnk srail'in ky kesimine verilen ad < br
pslitm Tevrat'a gre Kenan lkesinin ky kesiminde yaayan bir kavim

filiz
[Men xvii] filis bitki pii, bitkinin kknden veya gvdesinden
kan taze dal
~ Yun fylisa [k.] yaprakk, kk taze dal < Yun fylo yaprak, taze dal ~ EYun fyllon a.a. <
EYun Ae bitmek, yeermek ~ HAvr *bhl-e- < HAvr *bhel-3 bitmek, (bitki) amak, iek amak, tomurcuklanmak
* Ayn kkten Lat folium (yaprak).
film
[Bah 1924]
(~ Fr filme 1. fotoraflkta ve sinemada
kullanlan a duyarl tabaka, 2. sinema gsterisi) ~ ng film 1. ince zar, 2. fotoraf veya sinema filmi ~ Ger *fellam
deri ~ HAvr *pelno- deri < HAvr *pel-4 deri yzmek

filo
katar" filament

[ 182+] gemi katar

~ t filo 1. iplik, tel, 2. dizi, sra,

* Kar. ng file (dizi, sra). Trke anlam filotila < t flottiglia (donanma grubu) szcnden etkilenmi olabilir.
filoksera
[ xix]
~ YLat phylloxera bir bitki hastal ^
1868 Planchon, Fr. biyolog. & EYun fyllon yaprak + EYun kseros kuru " filiz, serander
filoloji
[Bah 189+]
~ Fr philologie dil ve edebiyat
incelemeleri disiplini ~ Lat philologia dil ve edebiyat sevgisi ~ EYun filologa lafseverlik, mnazara ve konuma sevgisi
& EYun file sevmek + EYun lgos konuma, sz " fil(o)+,

* Darlfnun- ahane Filoloji ubesi 1900 ylnda almtr. Szcn modern anlam 1810larda Alman dnr
Wilhelm von Schlegel tarafndan yaygnlatrlmtr.
filotila

~ t flottiglia donanma grubu

filozof/feylesof
[Kut xi] feylesuf
~ Ar faylasf/filasf
felsefe ile uraan ~ EYun filsofos bilgelik seven, a.a. #Pythagoras, Yun. filozof (M 5. yy) & EYun file sevmek +
EYun sofs bilge, bilgin, usta " fil(o)+, sofist
* Sofs sfatn tevazudan uzak bulduu iin Pythagoras'n tercih ettii deyim olduu rivayet edilir. Ar filasf terimi
Ebu Yusuf el-Kind (796-873) tarafndan yaygnlatrlmtr.
filtre
[ xx/a] szg
~ Fr filtre szg olarak kullanlan kee,
her eit szg ~ OLat filtrum kee ~ Ger *filtir kee < Ger *feltjan dvmek ~ HAvr *pelde-< HAvr *pel-6 dvmek
* Ayn kkten Lat pellere (itmek, kakmak), pellare (uyarmak, armak).
final
u

[ xx/b]

~ Fr final son, nihai ~ Lat finalis < Lat finis son,

finans
[ xx/b]
~ Fr finance maliye < EFr finer ceza kesmek,
(ceza veya vergi) demek < OLat finis2 deme ~? Lat finis1 son, u
* Lat finis szcnn iki anlam arasndaki iliki ak deildir.
fincan

~ Ar fincan kse, tas ~ Fa pingn a.a.

fndk
[M xiv] fnduk
~ Ar bunduq/funduq a.a. ~ O Yun
pontikn (krion) "Karadeniz cevizi", fndk < z Pntos Euksenios "Konuksever Deniz", Karadeniz < EYun
pntos deniz
Kar. Lat mus ponticus (fndk san = Karadeniz san).

fini
[ xx/b] sporda yar sonu
~ ng finish 1. bitirme,
bitim, son, 2. cila < Fr finisser bitirmek, sona erdirmek < Lat finire a.a. < Lat finis son, u " final
fink, fingir

onom

oynama sesi, kaynama sesi

" fkr

fino
[LO xix] fino kpei bir tr kk kucak kpei
~ t
fino kaba olmayan, ince, kymetli, bir kpek tr ~ OLat *finus bitirilmi, cilal, ayrntsyla ilenmi, kaba olmayan <
Lat finis son, u " final
fr, frl
" pr

onom

[ xiv] fr frlama ve uma sesi; [LO xix] frl frl tela sesi, deli ifadesi

* Daha eski biim pr olmaldr.


firak
fark

[Kut, A xi]

firar
kat

[MMem xvi]

~ Ar firq [#frq msd.] ayrlk, ayr kalma"


~ Ar firar [#frr msd.] ka < Ar farra

firavun
[ xiv]
~ Ar fir'n eski Msr hkmdar ~
br/Aram para'h a.a. ~ Ms par' "byk hane", hanedan
fra
[Men xvii] fura
sert ve dikenli allk, fra < Lat bruscus bir tr al ~ Kelt

~ Yun bortsa a.a. ~ OLat bruscia

* Ayn kkten Fr brosse, ng brush, Alm brste (fra).


firdevs
[A xiv]
~ Ar firdaws cennet bahesi < Ar
fards [o.] cennet baheleri ~ EYun pardeisos 1. Pers krallarnn baheleri, 2. (ncilde) cennet bahesi ~ EFa
*paridez avlu, etraf evrili bahe (= Ave pairidaeza a.a. & Ave pairi-epeevre + Ave daeza- duvar)
* Ar firdaws, oul kabul edilen farads biiminden geri-tretilmi yapay bir tekil addr. Fr paradis, ng paradise
(cennet bahesi) biimleri Yunancadan alnmtr. Erm bardz, br pardes (bahe) Orta veya Eski Farsadan
alnmtr.
fire

[ xix] ticarette ngrlmeyen masraf ve deer kayb


- Fr frais 1. ticarette hasar pay, 2. masraf, gider ~ Lat fractum krk < Lat frangere, frac- krmak " fragman

firik
[Ev xvii]
~ Ar fark [#frk sf.] kurutulmu yeil
buday tanesi < Ar faraka ufalad = Aram #prk ufalama, ovalama, tahl ovarak kepeini ayrma
frldak
entrika (argo)

<onom
[LO xix] bir ocuk oyunca, rzgr gl; [LG 188+] menfaat, kr,
< T frl [onom.] dnme sesi " fr

frn
[Kp, M xiv] frun
~ Ar furn ekmek veya yemek
piirilen firm (- O Yun fornos a. a. ) ~ Lat furnus a. a. ~ HAvr *gwhorno- < HAvr *gwher-(ate veya kzle) stmak "
term(o)+
* Fr four, fournaise, ng furnace (frn) biimleri Latinceden alnmtr.
frka
division karl)
firkat
fark

[Men xvii] hizip; [KT xix] yedi alaydan oluan askeri birlik (Fr
~ Ar firqat [#frq msd.] hizip, blk, insan grubu, fraksiyon, parti " fark
[Yus xiv] frkat

~ Ar furqat [#frq msd.] ayrlk "

frkateyn
[KT xix]
~ ng frigatine bir tr kk ve
hzl sava gemisi ~ t fregatina [k.] < t fregata bir tr direkli ve hzl sava gemisi, firkete
firkete
[LO xix] atal eklinde sa inesi
[k] sofrada kullanlan atal < t forca tarlada kullanlan atal, bel ~ Lat furca

~ t forchetta

* Kar. ng fork, Fr fourchette (atal).


frla[mak
<onom
[DK xiv] ; [Men ] frlanmak/frlatmak < T pr/fr
[onom.] uma veya frlama sesi" fr
firma
[Bah 1924] bir ticarethanenin isim ve unvan
~ t
firma imza, ticari unvan, bir unvan altnda i yapan iletme < Lat firmare pekitirmek, takviye etmek, imza atmak "
fermuar
frsat
[Yus, DK xiv] fursat
~ Ar furSat [#frS msd.] ksa
rahatlama an, tatil ~ Aram prS delik, gedik (zellikle duvarda) < br #prS delme, gedik ama
frtna
[LF xvi] fortuna/furtuna frtna
~ t fortuna 1. talih,
kader, ksmet, baht, 2. denizde iddetli hava, kasrga ~ Lat fortuna talih, kader ~ HAvr *bhr-tu- < HAvr *bher-1
tamak, getirmek " +ber
firuze
[ xiv] feyruzec
~ Ar frza/fayrzac gk rengi bir
ss ta, trkuaz ~ Fa prza a.a. ~ OFa perag a.a. (= Ave *paiti-raoah- gn gibi)" ruz
fi
[Cumh 1932]
~ Fr fiche 1. etiket, not yazlan kt veya
karton paras, 2. elektrik fii < Fr ficher saplamak, sabitlemek ~ Lat figere, fix- tutturmak, sabitlemek " fiks
fs, fsl, fsr
onom
[DK xiv] fsl fsl alak sesle nefes alma veya konuma sesi; [LO ] fsr
fsr alak konuma sesi, ubuk sesi
<
EKKENLLER:
T fs : fs, fiskos 1, fosur

f, fr
<

onom

[ xiv] kpren su sesi; [LO xix] fl/fr su feveran sesi, i p e k k u m a s e s i

fiek
[ xvi] fiek/fienk
fndan/afndan samak, serpmek (= Ave (aivi)fna- a.a.)

Fa fin sama, saan < Fa

* -ek/-enk taks aklanmaya muhtatr.


fsk
[Kut, A xi] fsk u fcur deyiminde
msd.] doru yoldan sapma, ahlakszlk < Ar fasaqa doru yoldan sapt
fiske
darbe

~ Ar fisq [#fsq

[Men xvii] orta parma ba parmakla birletirerek vurulan


~ ?

fskiye

<onom

[LO xix]

< f s / f s u p s k r m e s e s i " f

* Modern Arapa fisqiyyat (a.a.) Trkeden alnt olmaldr.


fiskos 1

<onom

fiskos2

[ARasim 1897-99] fsldama


yuvarlak masa

~ ?

fistan
[TS*, Kan xv] fustan/fistan/fiston
~ Ar fustn geni
dkml kadn eteklii ~ Aram *pest a.a. = br peet keten kuma = Akad pitu keten
* Yun foustni, t fustagno biimleri Arapadan alnmtr. Msr'daki Fustat kent adyla birletirilmesi halk
etimolojisidir.
fstk
fst ~ OFa *pistag a.a.

[CodC xiii] pistak; [Gl xv] fstuk

~ Ar fustuq am

* OYun pistkion, Erm bisdag (a.a.) biimleri (Orta) Farsadan alnmtr. Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. Fr
pistache, ng pistachio.
fistl
boru, tp
fit1
bedenen zinde

[Bah 1924]

~ Fr fistule tpta akntl kanal ~ Lat fistula

[LO xix] ('fit olmak' deyiminde) raz olma, anlama; [ xx/c]


~ ng fit 1. uyum, uyma, 2. bedenen zinde

fit2
[ xx/a]
~ ng feet [o.] bir uzunluk birimi, kadem < ng
foot 1. ayak, 2. 31 cm edeeri bir uzunluk birimi ~ Ger *fot- ayak ~ HAvr *pd- < HAvr *ped-1 a.a. " pa
ftk
< Ar fataqa diki skld, yarld

[TS* xiv] ftq

~ Ar fitq [#ftq msd.] yrtk, skk, yarlma

fitil
[A xiv] fetil
~ Ar fatl [#ftl sf.] burma suretiyle yaplan
ip < Ar fatala [msd. fatl] burma, ip rme (= br ptl rme ip = Akad patlu kvrma, ip rme )

* Sami dillerinde ortak olan szcn nihai kk muhtemelen Ms ptr (ip) biimine dayanr.
fiting
fit uymak, uydurmak " fit1

[ xx/c]

fitne

[Kut xi]

~ ng fittings boru tesisat ara birimleri < ng to


~ Ar fitan [#ftn] batan karma, entrika,

kargaa < Ar fatana [msd. fatn/futn] batan kard, akln bandan ald
fitnes

[ xx/c]

fitoloji
EYun fytn bitki " fidan, +loJi

~ ng fitness bedensel zindelik" fit1


[ML xx/c]

~ Fr phytologie bitki bilimi <

ftrat
[ xiv]
~ Ar fiTrat [#fTr msd.] yaratl, doa < Ar
faTara [msd. faTr/fuTr] 1. at, yarp kard, 2. oru at, 3. dourdu, yaratt = br/Aram #pTr ama, zme, serbest
klma
fitre
Ramazan bayramnda verilen sadaka " ftrat
fttr[mak

<onom

< Ar fiTr [#fTr msd.] 1. oru ama, iftar, 2.

[ xx/c] frttr- delirmek

< T frt [onom.]

fiyaka
[ARasim 1897-99] bir tr lks at arabas; [ xx/a] caka,
alm
~ Fr fiacre bir tr at arabas < z Htel de St Fiacre 17. yy'da Paris'te fiacre tr kira arabalarnn
durduu terminalin ad < z Fiacre/Fiachra 7. yy'da yaam bir rlandal aziz
fiyasko
[ 188+]
~ t fare fiasco "ie yapmak", bir
tiyatro oyununun "gmlemesi" < t fiasco ie ~ EAlm flaska a.a. " palaska
* talyanca deyimin kayna belirsizdir.
fiyat
deme " vefa
fiyonk/fiyonga
taklan ssl dm
pskl

~ Ar fi'at [#wfy msd.] karlk olarak denen,

[ARasim 1897-99] fiyonga giysi ve ayakkabya


~ t fiocco pskl, ponpon, byk ve gsterili dm ~ Lat floccus yn krpnts,

fiyord
[ xx/b]
~ Fr fjord Norve kylarna zg derin krfez ~
Norv fjord liman, krfez ~ Ger *furduz ~ HAvr *prtu- liman < HAvr *per-2 gemek, geirmek " portal
* Kar. ng ford (geit, krfez), Lat portus (liman).
fizibl
[ xx/c]
Fr faire yapmak ~ Lat facere, fact- a.a. " faktr

~ ng feasible yaplabilir ~ Fr faisible [esk.] a.a. <

fizik
[Mh374 180+]fizikatabiiyyat
~Frphysique1.
doa bilimlerine verilen genel ad [esk.], 2. maddenin zelliklerini inceleyen bilim dal [xvii] Lat physica doa bilimi ~ EYun
fysike te%rte a.a. < EYun fysis doa " fiziy(o)+
* Modern anlam Aristoteles'in maddi varoluun zelliklerini inceledii Ta Fysik adl eserinden tremitir.
fiziy(o)+/fizyo+
~ Fr/ng physi(o)- bedensel,
fiziksel (sadece bileik isimlerde) < EYun fysis doa < EYun fy bymek, kabarmak, yer kaplamak, (canl
varlklar) yetimek, nev nema bulmak ~ HAvr *bheu3- kabarmak, imek, bymek
fizyoloji
[LO xix] ; [ARasim 1897-99] fizyolojik
physiologie bedenin yap ve ilevlerine ilikin uzmanlk " fiziy(o)+, +loji

~ Fr

fizyonomi
[Bah1924]
~Frphysionomie bedensel
zelliklerden karakter tahlili yapma ~ EYun fysiognoma & EYun fysis maddi varlk, beden + EYun gignsk, gnbilmek " not
fizyoterapi
fiziy(o)+, terapi

[ xx/b]

~ Fr physiothrapie fizik tedavi"

flama
[LF xviii]
~ Ven flma [t fiamma] 1. alev, meale,
2. dar uzun erit eklinde gemi bayra (= OLat flammula gemi bayra) ~ Lat flamma alev ~ ALat flagma ~ HAvr
*bhlg-ma- < HAvr *bhel-1 yanmak, parlamak
* Ayn kkten EYun fl ego, flog- (yanmak).
flambe
[ xx/c]
~ Fr flamb alevli < Fr flamber
alevlenmek, tutumak ~ Lat flammare < Lat flamma alev " flama
flamenko
[ xx/b]
~ sp flamenco 1. ingene, 2. Gney
spanya'da 1760lardan itibaren duyulan bir tr ingene mzii =? z Flamenco Felemenkli
flamingo
[ xx/c]
flamengo ate kuu, flamingo < Port flama alev " flama
flanel
fanila

[ xx/b]

fla
kuvvetli k, 2. fotoraf

[Hay 1959 195+]

~ ng flamingo bir tr su kuu ~ Port

~ ng flannel bir tr ynl veya pamuklu kuma "


~ ng flash [onom.] 1. ani parlama,

* Senkronize flal fotoraf makineleri dnyada 1949'dan itibaren yaygnlk kazanmtr.


fleksibl
flectere, flex- bkmek

[ xx/c]

~ Fr/ng flexible esnek, bklebilir < Lat

flit
[Cumh 1929] sinek ldrc sprey
~ marka Flit sinek
ldrc sprey markas ^ 1928 Standard Oil Company. < ng to flit kovmak, kklamak

flor/flor
[ xx/b]
~ YLat fluor kimyada bir element # 1556
Georgius Agricola, Alm. kimyac. ~ Lat fluor akm, ak < Lat fluere, flux- akmak ~ HAvr *bhleu- tamak, akmak
* Kar. ng fluid (sv), fluent (akc) < Lat fluere.
flora
[ xx/a]
~ YLat flora bitkiler alemi < z Flora Roma
mitolojisinde iekler tanras < Lat fts, flor- iek ~ HAvr *bhl-o- < HAvr *bhel-3 imek, kabarmak, iek amak
floresan
[ xx/b]
~ Fr/ng fluorescent gaz mas ilkesine
gre alan elektrik ampul # 1934 General Electric Co. < ng fluorescence fluor gaz gibi elektrik akm
verildiinde ma zellii # 1852 George Gabriel Stokes, ng. fiziki < YLat fluor bir element" flor
flrt
[Bah 1924]
~ ng flirt ive, oyna ~ Fr fleureter a.a. <
Fr fleurette [k.] 1. kk iek, buket, 2. kompliman, ho sz < Fr fleur iek ~ Lat fls, flor- a. a. " flora
* ng flower (iek), flourish (ieklenmek) biimleri Franszcadan alnmtr.
florya/flurya
[Redh 1890]
~ Yun flria [o.] < Yun
flri/%lri bir tr tc ku, oriolus ~ O Yun flros a. a. (= OLat oriolus a. a.)
* Kar. Fr loriot (a.a.) < oriolus.
flo1

[xx/a]

~Frfloche bir tr ipekli kuma

flo2
renkte be kart

[ xx/a]

~ ng flush 1. azna kadar dolu, 2. pokerde ayn

flotr
[ xx/c]
~ Fr flotteur suda yzen ey, amandra < Fr
flotter/float yzmek, su stnde durmak ~ Lat fluctuare < Lat fluere, flux- akmak " flor
flu
[ xx/b]
grnt ~ Lat flavus sar, sararm
flt
- Prov flaut a.a.

~ Fr flou soluk, berrakln yitirmi, net olmayan

[ xix] flavta

~ t flauta bir tr nefesli alg / Fr flute a.a.

* 20. yy balarnda Franszca telaffuza uygun olarak dzeltilmitir.


fob
hari net fiyat ~ t francobordo

[Bah 1924]

~ ng f.o.b. < ng free on board nakliye

fobi
[ xx/b]
~ Fr phobie patolojik korku < EYun fbos korku
< EYun fobe korkmak, korkutmak ~ HAvr *bhegw- kamak

fodul

[A xiv] kendini beenmi, fazla konuan

~? Ar fuDul

[#fDl msd.] fazlalk, kendini beenmilik " fazla


fok

[ xx/a]

fokstrot

~ Yun/EYun foke bir deniz memelisi


[Bah 191+]

~ ng foxtrot "tilki adm",

1914'ten sonra popler olan bir dans & ng fox tilki + ng trot adm (< ng to tread adm atmak, yrmek ~ Ger
*tredan a. a. ) " trotuar
fokur
"fkr

onom

[LO xix] fokur fokur iddetli kaynama sesi; [LO ] fokurdamak ; [LO] fokurtu

<

fokus
[ xx/c]
~ YLat focus odak # 1604 Johannes Kepler,
Alm. astronom ve matematiki ~ Lat focus ocak, ate
fol

[BK 1799] folluk ku ve tavuklarn kulukaya yatt yer


- Yun foli kuluka eylemi veya kuluka yeri < EYun foles in, hayvan yuvas, kmes

folk
[ xx/c] kyl (gelenei veya sanat)
Ger *folkam halk, gruh, ordu, kalabalk ~ HAvr *pels-l dolu, ok " poli+

~ ng folk halk ~

folklor
[Bah 1924] kyl tre ve gelenekleri
~ ng
folklore halk tre ve gelenekleri ^ 1846 William John Thomas, ng. yazar & ng folk halk + ng lore reti, geleneksel
bilgiler (~ Eng lr a.a. = Alm lehre reti)" folk
* Szcn Trke ve ngilizce anlamlar arasndaki fark ilgi ekicidir.
folyo
[ xx/c] byk boy kt yapra
~ ng folio a.a., bir
tabaka kdn ikiye blnmesiyle elde edilen kitap boyutu ~ t foglio a.a. ~ Lat folium yaprak ~ HAvr *bhol-yo- <
HAvr *bhel-3 (bitki) bitmek, filizlenmek " filiz
fn
[xx/c]
~ Alm fhn1. Alplerde scak gney rzgr, 2.
sa kurutma makinesi ~ Lat favonis scak gney rzgr < Lat fovere stmak
fon(o)+
~ Fr/ng phon(o)- ses (sadece bileiklerde)
- EYun fone ses ~ HAvr *bh-n- < HAvr *bh-2 sylemek, konumak
* Ayn kkten EYun femi, fa-, Lat fari (sylemek), EYun fone (ses), Lat fama (n).
fon1
[ResCGaz 1911] resimde arka plan
~ Fr fond zemin,
dip, a.a. ~ Lat fundus 1. dip, yer, toprak, 2. iftlik, gelir getiren mlk ~ HAvr *bhudh- dip
* Ayn kkten ng bottom, Alm boden (yer, zemin).
fon2
[LO xix] fondo
~ t fondo akar, sermaye / Fr fonds
[o.] 1. iftlik, gelir getiren mlk, 2. a.a. < Fr fond a.a. " fon1
fondan
[Bah 1924]
~ Fr fondant "azda eriyen"
ekerleme < Fr fondre 1. dkmek, 2. erimek, eritmek ~ Lat fundere, fus- 1. (bir svy)

dkmek, zellikle metal eritmek veya erimi metal dkmek, 2. samak, yaymak, datmak, girift hale getirmek ~
HAvr *ghu-nd- < HAvr *gheu- bir svy dkmek
* Latince fiil kullanmda geni anlam yelpazesi kazanmtr. Kar. confundere/confusio (darmadan etmek), diffundere/
diffusio (samak, yaymak), refundere/refusio (kaptaki svy geri dkmek, mec. reddetmek). Ayn HAvr kkten EYun
%e (sv dkmek), %yrra (sv), %oane (dkme aygt), Ger *gausjan (a.a.) > ng gush (bolca dkmek).
fondip

[ xx/c]

~ ?

* Fr fond (dip) dzcnden tretilmi gzkmesine karlk -dip ekinin mahiyeti anlalamamtr.
fondten
fon1, tentrdiyot
fond
eritmek " fondan

[ xx/b]
[ML xx/c]

~ Fr fond de teint boya zemini, astar "


~ Fr fondu eritilmi (peynir) < Fr fondre

fonem
oluturan seslerin her biri" fon(o)+

[DTC1943]

fonetik
fnetiks a.a. " fon(o)+

[ xx/a]

~Frphonme bir kelimeyi


~ Fr phontique sese ilikin ~ EYun

fonksiyon
[ xx/a]
~ Fr fonction 1. ilev, 2. matematikte
fonksiyon ^ Bu anlamda 1692 Leibnitz, Alm. filozof~ Lat functio < Lat fungi, funct- (bir eyle) megul olmak, icra
etmek, yapmak ~ HAvr *bhu(n)g- < HAvr *bheug-2 isteyerek yapmak
fonograf
[ARasim 1897-99]
~ Fr phonographe ses kayt
cihaz, gramofon / ng phonograph a.a. ^ 1877 Thomas A. Edison, Amer. mucit" fon(o)+, +graf
font
[ xx/c]
~ ng font hurufat ~ Fr fonte 1. dkm, 2.
metalden dklen hurufat < Fr fondre dkmek " fondan
fora
[LF xvi]
~ Ven fora! [t fuori!] dar!, yelken ama
emri ~ Lat fors [akk. o.] kap dna doru, kap dar < Lat foris ev kaps ~ HAvr *dhwer- kap" der1
* Kar. ng foreign (yabanc) < Lat foras.
forklift
atal + ng lift kaldra " firkete

[ xx/c]

~ ng forklift atal kaldra & ng fork

form
[ xx/a] ekil, biim; [ xx/b] sporda kondisyon
forme biim, ekil, grnm ~ Lat forma a.a. (~? Etr *morfa ~? EYun morfe a.a. ) " morf(o)+

~ Fr

forma1

[186+]

~Fr format matbaaclkta bir

tabaka kdn katlanmasyla elde edilen basm birimi ~ t formato a. a. ~ Lat formatus " form
forma2

[ xx/b] niforma

formaldehid
^ 1872 Justus von Liebig, Alm. kimyac" formik, aldehid

< T niforma" niforma

~ Alm formaldehyd kimyasal bir madde

formalite
[Bah 1924]
~ Fr formalit 1. biimsellik, 2. bir
iin resmilemesi iin uyulmas gereken biim artlar < Fr formel biimsel " form
format
[ xx/c]
~ ng format 1. matbaaclkta bir tabaka kdn
katlanmasyla elde edilen basm birimi, forma, 2. bilgisayarda verilerin dzenleni biimi ~ t formato matbaaclkta
forma " form
formen
[Bah 1924]
~ ng foreman fabrikada ustaba
& ng fore n (~ Ger *fura a.a. ~ HAvr *per1 a.a.) + ng man adam " per+1, manken
formik
[ xx/b]
~ Fr (acide) formique karncalarda ve ar
zehirinde bulunan bir organik bileik ^1671 John Ray, ng. kimyac < Lat formica karnca ~ HAvr *morwi- a.a.
formika
[ xx/b]
~ marka Formica bir tr kompozit
malzeme ^ 1913 Daniel J. O'Conor ve Herbert A. Faber, ng. mucitler < ng for mica "mika yerine" " mika
formol
formalin " formik

~ Fr formol % 40 formaldehid eriyii,

forml
[Bah 1924]
~Fr formule bir trende kullanlan
kalplam szler, hazr dnce veya ilem kalb ~ Lat formula [k.] kalpk " form
fors

[Bah 1924] 1. g, kuvvet, nfuz, 2. komutan flamas


- Fr force g, kuvvet, nfuz ~ OLat fortia a.a. < Lat fortis gl, kuvvetli ~? HAvr *bhrgh-to-

* "Komutan flamas" anlam szcn ngilizce donanma tabiri olarak kullanmndan alnmtr.
forsa
[LF xvi]
~ Ven (vogatr per) forza [t forzato]
kadrga klesi, krek mahkmu < Ven forzar zorlamak < OLat fortia zor, kaba kuvvet" fors
forseps
[ xx/b] cerrahide maa
~ Lat forceps,
forcip- maa b$ Lat formus ate, kz + Lat capere almak, tutmak " frn, kapasite
forsmajr
[ 187+]
~ Fr force majeure daha byk
g, bir szlemenin yrrln engelleyen beklenmedik durum " fors, majr
forum
[Bah 1924] kamuya ak toplant
~ Lat forum 1. evin
d avlusu [esk.], 2. pazar yeri, ar, kamuya ak alan < Lat foris d kap " fora

forvet
[ xx/b] forvert futbolda ileri oyuncu
~ ng forward ileri
& ng fore n (~ HAvr *per1 ileri, n ) + ng ward yn belirten tak" per+1, gerdan
fos
[Redh 1890] 1. evlendiinde bakire kmayan kadn, 2.
kadnlara zg bir hakaret deyimi; [AL 192+] rk, bozuk (argo)
~?
* Fr fausse (yanl) < Lat falsus (a.a.) ile anlam benzerlii ilgi ekicidir.
fo, four

onom

[LO xix] four iddetli su fkrmas sesi

< " f

foseptik/fosseptik
[ xx/b]
~ Fr fosse sptique lam ukuru &
Fr fosse ukur, hendek (~ Lat fossa a.a.) + Fr sptique lam " fosil, septik1
fosfat
[Cumh 1928]
~ Fr phosphate bir fosfor bileii #1787
Antoine de Lavoisier, Fr. kimyac < Fr phosphore " fosfor
fosfor
[LO187+]
~Fr phosphore karanlkta ma zelliine
sahip yanc bir element ~ YLat phosphorus a.a. # 1669 Brandt, Alm. simyac ~ EYun fosfbros 1. k getiren, k
veren, 2. sabah yldz & EYun fs, fot- k + EYun fer, for-tamak, getirmek " fot(o)+1, +ber
fosil
[ xx/b]
~ Fr fossile 1. kazlarak karlan ey [esk.], 2.
jeolojik hayvan veya bitki kalnts ~ Lat fossilis kazlarak karlan < Lat fodere, foss-kazmak ~ HAvr *bhodh- <
HAvr *bhedh- kazmak
fosur

onom

[ARasim 1897-99] fosur fosur nefes veya duman karma sesi < "fs

fot(o)+1
~ Fr/ng phot(o)- k (sadece bileiklerde)
< EYun fs, fot- k < EYun fa mak, parlamak ~ HAvr *bh-l a.a. " fantezi
fot(o)+2
photographe/photograph " fotoraf

~ Fr/ng photo fotoraf < Fr/ng

fotin

" potin

[ xix] botin/fotin yarm bot

fotoraf
[NKemal1873]
~Frphotographe grnt
kaydetme cihaz ve ilemi ~ ng photograph a.a. # 1839 Sir John Herschel, ng. fiziki & EYun fs, fot- k + EYun
grafe yaz, kayt" fot(o)+1, +graf
fotojenik
fotoraf veren

[Hay 1959 195+]

~ngphotogeniciyi

fotokopi
[ xx/b]
~ Fr photocopie kopya cihaz ve kopya
ilemi ~ ng photocopy a.a. ~ marka Photocopy fotografik kopya cihaz markas # Commercial Camera
Company, ABD " fot(o)+2, kopya

foton
[ML xx/c]
~ YLat photon k enerjisi tayan
kuantum birimi ^ 1926 Gilbert N. Lewis, Amer. fiziki < EYun fs, fot- k " fot(o)+1
fotosel
[ML xx/c]
~ ng photocell ktan elektrik
reten hcre & EYun fs, fot- k + Lat cella hcre " fot(o)+1, kiler
ftr
OLat filtrum " filtre

[Hay 1959 195+]

~ Fr feutre kee ~ EFr feltre ~

fovizm
[ xx/a]
~ Fr fauvisme modern sanatta bir akm #
1905 Louis Vauxcelles, Fr. eletirmen < Fr fauve vahi hayvan ~ Frk *falw
fy
yaprak " folyo

[ xx/a]

foya
eklinde altn kaplama " folyo

[LO xix]

~ Fr feuille yaprak, kt yapra ~ Lat folium


~ Ven fia [t foglia] 1. yaprak, 2. yaprak

* Foyas dklmek veya foyas kmak deyimi "altn yaldz dklmek, som altn olmad meydana kmak"
anlamndadr.
fragman
[ xx/b] film paras
~ Fr fragment krk ey,
para ~ Lat fragmentum < Lat frangere, fract- krmak ~ HAvr *bhr(n)g- < HAvr *bhreg-krmak
* Ayn kkten ng break < Ger *brekan (krmak).
frajil
frangere, fract- krmak " fragman

[ xx/c]

~ Fr fragile krlabilir ~ Lat fragilis < Lat

frak
[ARasim 1897-99]
~ Fr frac kuyruklu tren giysisi ~
ng frock uzun etekli, kolsuz giysi ~ EFr froc ~ Ger *hrok etek
fraksiyon
[ xx/b] hizip
~ Fr fraction kesir, bir btnn
kk paras ~ Lat fractio krnt < Lat frangere, fract- krmak " fragman
frambuaz
olgun (meyve)
francala

[ xx/a]

~ Fr framboise ahududu ~ Frk *brambasia

[Ev, Men xvii] frencille/franile bir tr beyaz ekmek


- t frangella Padova kentine zg bir tr ekmek, Fransz ekmei?

* t frangia (kenar ss, frfr) veya franca (Fransz) szcnden.


frank
[ xix]
~ Fr franc2 Fransz para birimi < Lat francorum
rex "Franszlarn kral", eski Fransz paralar zerindeki ibare < z Francus Frank, Fransz
frankofon
franc Frank, Fransz " frank, fon(o)+

[ xx/b]

~ Fr francophone Franszca konuan < Fr

Fransz
~ Ven franzs [t francese] Fransz ~ OLat
franciscus a.a. < OLat Francia Paris yresine ve bu blgede kurulan kralla 7. yy'dan itibaren verilen ad < Ger Frank
bir Cermen kavminin ad" frank
frapan
- Frk *hrappan

[ xx/b]

~ Fr frappant arpc < Fr frapper arpmak

frekans
[ DT C1 94 3]
~F rf r qu en ce 1. t ek ra rl an ma
skl, 2. elektromanyetik dalga skl ~ Lat frequentia < Lat frequens, t- sk, skk, kalabalk < HAvr *bhrekwtkmak, skmak " fars
fren
mekanizmas ~ Lat frenum gem

[Bah 1924]

~ Fr frein 1. gem, 2. otomobilde durdurma

frengi
[CodC xiii] Fransz, Bat Avrupal; [ xvi] illet-i frengi
1490'lardan itibaren Bat Avrupa'dan dnyaya yaylan bulac bir hastalk, sifilis < T Frenk Fransz ~ t
Franco a.a. " frank
frer
[ xx/a]
~ Fr frre 1. erkek karde, 2. Katolik kei veya
tarikat mensubu ~ Lat frater erkek karde ~ HAvr *bhrter erkek karde " birader
fresk
[DTC 1943] fresko
~ Fr fresque taze svaya boya
tatbikine dayal resim teknii ~ t fresco 1. taze, canl, 2. a.a. ~ Ger *frisk- taze, keskin, canl
* Kar. ng fresh (taze), fresco (fresk).
freze
[Mh385 181+] bir metal ileme tezgh
~Frfraiser
freze makinas ile metal ilemek < Fr fraise 16. yy'da kullanlan frfrl dantel boyunluk
* Freze makinasnn kard metal kymklarn eklinden tr.
frigorifik
[Bah 1924]
~ Fr frigorifique soutma cihaz,
soutucu & Lat frigus, frigor- buz gibi souk (~ HAvr *srg- souk) + Lat facere, fact-yapmak, etmek " faktr
frijit
frigidus " frigorifik
frikik

[ xx/c]

~ Fr frigide souk, cinsel adan isteksiz ~ Lat

[ xx/b] ; [ 199+] magazin argosunda uygunsuz fotoraf verme


- ng free kick serbest tekme, futbolda serbest vuru & ng free serbest, zgr (~ Ger *fjaz ) +

ng kick tekme
EKKENLLER:
ng free : fob, frikik, gasfri
friksiyon
[Bah 1924] vcudu el veya fra ile ovma
friction srtnme ~ Lat frictio < Lat fricare ovmak
fritz
[ xx/c]
~ Fr friteuse [f.] kzartma makinas < Fr friter
kzartmak, atete piirmek ~ Lat frigere, frict- a.a. ~ HAvr *bhrg- a.a. < HAvr *bher-4 a.a.

~ Fr

* Ayn kkten Fa birten, biry-, ng fry (kzartmak).


friz
[ xx/b]
~ Fr frise mimaride dekoratif erit ~ OLat
frisium/frigium "Frigya ii", giyside kenar sslemesi < z Phrygia Frigya, bat Anadolu'da bir blge
fruktoz
[ML xx/c] frktoz
~ Fr fructose meyve ekeri
< Lat fructus meyve, verim, mahsul < Lat frui, fruct- honut olmak, rn elde etmek ~ HAvr *bhrg- mahsul almak,
honut olmak
fuar
[ xx/b] ticari panayr
festival, yortu, bayram ~ ALat fesia a.a. " festival

~ Fr foire panayr, fuar ~ Lat feria

* s > r dnm (rhotacism) Latincede tipiktir.


fuaye
[ARasim 1897-99]
~ Fr foyer 1. ocak, aile oca, 2.
tiyatroda sigara ime salonu ~ OLat focarium < Lat focus ocak, ate " fokus
fcceten
faca'a aniden geldi, bast, baskn yapt

~ Ar fuc'atan [#fc' zrf.] aniden < Ar

fcur
[A xiv]
yrtklk, fuhu < Ar facara yrtt, yard" fecir

~ Ar fucr [#fcr msd.] ahlkszlk,

fueloil
[ xx/c]
~ ng fuel oil "yakt ya", kalorifer
kazanlarnda kullanlan bir yakt (< ng fuel yakt ~ EFr fouaille a.a. ~ OLat focalia "ocaklk", a.a. < Lat focus ocak,
ate ) + ng oil ya (~ Lat oleum a.a.)" fokus, petrol
fg
kama, 2. a.a. ~ Lat fuga

[ xx/b]

~ Fr fugue mzikte bir form ~ t fuga 1. ka,

fuga1

[ xx/c] seramik karolarn arasna doldurulan yaptrc madde


- Alm fuge eklem, derz < Alm fgen eklemek, uydurmak ~ Ger *fogjan ~ HAvr *pag-/pak- skca
balamak, katmak, skmak " pakt
fuga2

mzikte bir form

~ t fuga mzikte bir form " fg

fuhu/fuh
[MMem xvi]
~ Ar fuH [#fH msd.] ahlaki
snrlar ama, taknlk, rezalet < Ar faHua ar ve utan verici idi
fukara
" fakir
ful 1

[ xiv]
[ xx/c]

~ Ar fuqarat [#fqr o.] fakirler < Ar faqlr

~ ng full dolu ~ Ger *full- ~ HAvr *pels-1 dolu,

ok " poli+
ful2
fular

~ Fa ful gzel kokulu bir iek


[ xx/a]

~ Fr foulard atk, boyunba < Fr fouler bastrmak

fultaym
tayming

[ xx/c]

fulya
bir blge

~ ng full time tam sre (alma)"ful1,

[LO xix] soanl bir iek

z Puglia Gney talya'da

* Otranto (Pulia) fatihi Gedik Ahmet Paa tarafndan stanbul'a getirildii rivayet edilir.
fme
[ xx/b]
~ Fr fum 1. dumanla terbiye edilmi, 2. duman
rengi < Fr fumer duman ttmek, ttslemek ~ Lat fumare a. a. < HAvr *dh-mo- duman < HAvr *dheu-1 ttmek
funda1
[Men xvii] sprge yapmnda kullanlan bir tr al,
erica
~ Yun fonta pskl, tepelik, sorgu, (kabark ey), al < Yun fntn sk ve girift ekilde
bymek, dal budak sarmak ~ Lat fundere, fus- 1. dkmek, samak, datmak, 2. (bitki) bolca retmek, dal budak
sarmak " fondan
funda2

[MMem xvi] funda etmek denizcilikte demir atmak


- Ven fonda! dibe! (emir) < Ven fondar diplemek, dibe atmak, dibi bulmak < t/Ven fondo dip ~ Lat

fundus a.a. " fon1


fundamentalizm/fondamantalizm
[ xx/c] kktendincilik
- ng fundamentalism kktencilik < ng fundamental temele ilikin < Lat fundamentum temel,
esas, dayanak " fon1
fungal
mantar

[ xx/b]

~ ng fungal mantara ilikin < Lat fungus

fungisid
+sid

[ xx/c]

~ ng fungicide mantar ldren" fungal,

fnikler

[ML xx/c]

~ Fr funiculaire telle ileyen ey,

kablolu tren, teleferik < Lat funi culus [k.] ince ip, tel < Lat funis ip, halat, kablo
fnun

~ Ar funn [#fnn o.] fenler < Ar fann " fen

fnye

[KT xix] fonya topu atelemekte kullanlan yanc kapsl


~? t fogna lam, irkef

* Muhtemelen falya (toplarda ateleme delii < t folla delik, yark) szc ile anlam ve ses bakmndan karmtr.
furgon
[Bah1924]
tamaya mahsus dar uzun araba veya vagon ~ OLat furico

~Frfourgon eya ve hayvan

furnisto
[ xx/a] frnda pimi et
frnlanm < Yun furnzo frnlamak " frn

~ Yun furnists

fru
~ Ar furuc [#frc o.] bir atadan gelen ocuk ve
torunlar < Ar farc [msd.] dallanma, alt kollara ayrlma < Ar faraca dalland, budakland
furya
[ xx/a]
Lat furere gazaba gelmek, ldrmak

~ t furia kudurma, lgnlk, gazap ~ Lat furia <

fuya
Fuchs Alman botaniki (. 1566)

~ YLat fuchsia bir ss bitkisi < z Leonhard

[ xx/c]

* Trke telaffuzu okuma hatasndan kaynaklanr.


futbol
[Bah 1924]
ng ball top (~ Fr balle top )" fit2, balya
ftuhat
fetihler < Ar fatH " fetih

~ ng football ayaktopu & ng foot ayak +

[Ne xv] fetihler

< Ar futH [#ftH o.]

ftur
~ Ar futr [#ftr msd.] tembellik, geveme < Ar
fatara gevedi, dindi, eylem haline ara verdi, (su) lnd" fetret
ftrizm
[ xx/b]
~ Fr futurisme modern sanatta bir akm #
1909 Marinetti, t. air < Fr future gelecek, istikbal ~ Lat futurus olacak olan ~ HAvr *bhu-tu-olacak < HAvr *bheusolmak, olumak, yetimek
ftvvet
[ xiv]
~ Ar futuwwat [#ftw/fty msd.] 1. genlik,
2. slam lkelerinde 12. yy'dan itibaren yaylan genlik ve dayanma tekilat < Ar fatan gen, delikanl
fze
[ xx/b]
fus [mod. fuseau] mekik ~ Lat fusus a.a.

~ Fr fuse havai fiek, uzaya frlatlan roket < EFr

fuzuli
[ xiv]
~ Ar fuDl [#fDl nsb.] haddini aan, fazlalk,
gereksiz ey < Ar fuDl [msd.] lzmsuz, artk, fazla ey veya sz " fazla
fzyon
[ 196+] ; [ 199+] eitli ulusal mutfaklar birletiren
yemek tarz
~ Fr/ng fusion 1. metal erimesi, erimi metal dkme, kaynak yapma, 2. atom ekirdeinin
yksek sda kaynamas ~ Lat fusio dkm < Lat fundere, fus- dkmek " fondan

gabardin
[Bah1924]
~Fr gabardine bir tr ynl kuma
- EFr gauvardine/gallevardine eskiden hac yolcularnn giydii bir tr bol pelerin < EAlm wallevart [mod.
wallfahrt] hac yolculuu & EAlm wallen gezmek, dolanmak + EAlm vart gidi, yolculuk
gabari
*garwian kalplamak, donatmak

[ML xx/c]

~ Fr gabarit lme kalb < Ger

gabavet
anlayszlk < Ar aby bilgisiz, anlaysz " gabi
gabi

~ Ar abwat [#bw/by msd.] bilgisizlik,


~ Ar aby [#bw/by sf.] bilgisiz, anlaysz,

ahmak (= Aram #cby kaln )


gacr
gaco
gaddar
kyc " gadir

onom

srtnerek tme sesi

<

[LO xix] ingene argosunda kadn


[Yus xiv]

gadir/gadr[Yus xiv] gadr


hakszlk, zulm < Ar adara hakszlk etti, acmasz davrand

~ ing

~ Ar gaddar [#dr im.] zalim,

~ Ar adr [#dr msd.]

gadolinyum
[ xx/b]
~ YLat gadolinium bir element ^ 1886
Paul mile Lecoq de Boisbaudran, Fr. kimyac < z Johan Gadolin Finlandiyal mineralojist (1760-1852)

gaf

[Bah 1924]

~ Fr gaffe 1. ucu engelli sopa, 2. pot

krma ~ Prov gaf ucu engelli sopa


gaffar

~ Ar gaffar [#fr im.] ok balayc" mafiret

gafil
[ xi] ; [DK, Gl xv]
unutkan, umursamaz, bilinsiz " gaflet

~ Ar gafil [#fl fa.] habersiz,

gaflet
[Kut, A xi]
~ Ar aflat [#fl msd.] nemsemezlik,
dikkatsizlik, bo bulunma < Ar afala nemsemedi, bo verdi
gag
[ML xx/c]
~ ng gag [onom.] 1. az tkac,
glmekten tkanma, 2. tiyatroda irticalen yaplan espri
gaga

<onom

[Men xvii] bir tr ku sesi; [LO xix] ku gagas

gaile
~ Ar a'ilat [#wl fa. f.] aniden gelen bela < Ar
la aniden saldrd, t[msd. g$awl] < Ar gl gulyabani, aniden insana saldrp paralayan efsane
yarat" gulyabani
gaip
kayp " gyap

[Kut, DK xi]

~ Ar 'ib [#yb fa.] burada olmayan,

gaita
[Men xvii] giT tuvalet, insan dks; [ xix] mevadd- giTa
tuvalet maddeleri, dk (tp terimi)
~ Ar 'iT [#wT fa. f.] 1. yerde bulunan ukur, gden, hela ukuru, 2.
tuvalette yaplan ey, dk < Ar Ta batt, ukura girdi
* "Gait... sfat olmad in mevadd- gaita dememeli, gaitiyye demeli" (M Bahaeddin, Yeni Trke Lugat, 1924).
gala
[Bah 1924]
~ Fr gala enlik, festival ~ t gala a.a. ~
EFr gale dans, raks ~ Ger *waljan yuvarlanmak, dansetmek ~ HAvr *wel-3 " vals
galaksi
[P Safa 1949]
~ Fr galaxie, galact- Samanyolu,
samanyoluna benzer dier yldz kmesi ~ EYun galaksas "st yolu", a.a. < EYun gla, galak- st ~ HAvr
*glak-t- st" lakt(o)+
galat
mantk veya gramer hatas

[ xiv]

~ Ar alaT [#lT msd.] hata, yanl, zellikle

galebe
[Ne xv]
~ Ar alabat [#lb msd.] say veya
g bakmndan stn olma, yenme < Ar alaba stn idi, stn geldi
galen
galene kurun

[ xx/b]

~ Fr galne kurun ieren bir mineral ~ EYun

galeri
[ResCGaz 1912] sanat eserlerinin sergilendii yer; [Bah 1924]
koridor, madenlerde yeralt tneli, tiyatroda seyircilere mahsus balkon
~ Fr gallerie revak, kemerli koridor, a.a.
~ t galleria a.a. / OLat galeria a.a.

* Szcn nihai kkeni belirsizdir.


galeta
[LO xix] Frenk peksimedi
~ t galetta / Fr galette
[k.] kk yass peksimet < Fr galet yuvarlak dere ta ~ Kelt *galos ta
galeyan
al kaynad

~ Ar alayn [#ly msd.] kaynama < Ar

galiba
olaslkla " galip

[ xiv]

galip
galebe

[Yus, Gl xiv]

galiz
[ xiv]
aluZa [msd. ilZat] kabalat, koyulat
galon
galon/j alon ~? Kelt

~ Ar lib [#lb zrf.] galip ihtimal ile, stn


~ Ar lib [#lb fa.] yenen, stn "

~ Ar alZ [#lZ sf.] kaln, koyu, kaba < Ar

[Tarik 1884]

~ ng gallon sv hacim ls ~ EFr

galop
[ xx/b]
~ Fr galop atn drtnala gidii < Fr galoper
drtnala gitmek ~ Frk walah laupan hzl komak (= Alm wohl laufen)
galo
[AMithat 1882] potinleri amurdan korumak iin giyilen st
ayakkab; [ 199+] ayakkab zerine geirilen plastik poet
~ Fr galoche takunya, tahta tabanl ayakkab ~ OLat
gallicula (solea) Galyallara zg takunya, sabo < z Gallia Galya, Fransa
galvanize [etm
[KT 189+]
ile kaplamak < z Luigi Galvani talyan fiziki (1737-1798)

~ Fr galvaniser sac inko

galyum
[ xx/b]
~ YLat gallium bir element < Lat gallus
horoz < z Lecoq de Boisbaudran Fransz fiziki (1838-1912)
* Lecoq ad Franszca "horoz" anlamna geldii iin.
gam1
[Kut, A xi]
~ Ar amm [#mm msd.] sknt, keder,
karamsarlk < Ar amma karartt, gizledi, kalbi karamsarlk ve kederle doldu (= Aram #cmm kararma, karanlk olma)
gam2
[ARasim 1897-99]
~Frgamme mzikte do'dando'ya
nota dizisi ~ OLat gamma 1. mzikte do sesi, 2. a.a. ^ Guido d'Arezzo, tal. mzik kuramcs (. 1050). ~ EYun
gmma Yunan alfabesinin nc harfi " gamma
gama
[ xx/b] ('gamal ha' deyiminde)
Yunan alfabesinin nc harfi, D " gamma
Drt tane gamma harfinden olutuu iin.

~ Yun gmma

gambit
[ xx/c]
~ Fr/ng gambit satranta feda hamlesi ~ t
gambetto alm, elme takma < t gamba bacak " jambon
gambot
[LO187+]
~ ng gunboat bir tr sava teknesi
& ng gun silah (~ Nor gunnr sava ~ Ger *gund- a.a. ~ HAvr *gwhn-ty- vuruma < HAvr *gwhen- vurmak, ldrmek)
+ ng boat gemi " defans, bot2
gamet
[ML xx/c]
~ Fr gamte dii veya erkek reme hcresi
/ Alm gamet a.a. ^ Gregor Mendel (1822-84) Avst. biyolog ~ EYun gamete evlenen kz, gelin < EYun gmos dn ~
HAvr *gms-o- < HAvr *gems- dn, evlenmek
* Ayn kkten Ave zamatar/EFa damatar (dn sahibi). HAvr g- > Ave z- > Fa d- dnm tipiktir.
gamma
[ xx/b]
~ ng gamma ray bir tr radyoaktif n ^
1903 Ernest Rutherford, Yeni Zelanda kkenli Kanadal fiziki. ~ EYun gmma Yunan alfabesinin nc harfi
~ Fen gmel deve, Fenike alfabesinin nc harfi = Aram gmel Arami/brani alfabesinin nc harfi" cim1
gammaz

[KpGul xiv] biri aleyhine kt sz syleyen


- Ar gammaz [#mz im.] 1. gz krpan, 2. biri aleyhine kt sz syleyen < Ar amaza 1. skt,
imdikledi, gz krpt, 2. biri aleyhine kt sz syledi" gamze
gamze
[KpGul xiv] gz krpma, ive, gz szerek bakma; [Men
] a.a.; [LO ] a.a.; [KT ] a.a.; [TDK 1955] enede veya yanaklarda glmserken beliren ukurluk
~ Ar amzat
[#mz] gz krpma, ive < Ar amaza [msd. amz] 1. skt, imdikledi, (gz vb.) krpt, 2. biri aleyhine kt sz
syledi
* Modern anlam 20. yy'dan nce kaydedilmemitir.
gangster
[ xx/b]
~ ng gangster eteci, haydut ^ y. 1890
ABD < ng gang yolcu grubu, kafile [esk.], ete ~ Nor gangr yolculuk ~ Ger *gangan gitmek, yolculuk etmek ~ HAvr
*ghengh- yrmek, gitmek
gani

[A, Yus xiv]

~ Ar any [#ny sf.] zengin, bol" gna

ganimet
[A xiv]
~ Ar anmat [#nm sf. f.] savata
ele geirilen mal, yama < Ar anam 1. koyun, 2. mal, mlk " anam
ganyan
[ xx/b]
~ Fr gagnant 1. kazanan, 2. at yarlarnda
bir tr bahis < Fr gagner kazanmak ~ Ger *wainjan ~ HAvr *wois- < HAvr *weis- kazanmak, elde etmek, yamalamak
* Kar. ng to gain (kazanmak) < Fr; ng to win (kazanmak) < Ger.
gar1
[Ahsan1891]
~Frgare byk demiryolu dura
< EFr garer korumak, gvenceye almak ~ Ger *waran/*weran bakmak, gzetmek, korumak ~ HAvr *wer-4 a.a.

* Ayn kkten Alm wahren (gzetmek, korumak), wehr (savunma), ng aware, wary (uyank, nbette). Ayn fiilin
varyant olan Ger *wardn (gzetmek, beklemek) kknden Alm warten (beklemek), Fr garde, ng guard/ward (nbeti),
Fr regarde (bakmak).
gar2

[ xiv]

~ Ar r [#wr] defne bitkisi, laurus nobilis

garabet
~ Ar arbat [#rb msd.] gariplik,
yabanclk < Ar aruba [msd. arbat] yabanc idi, tuhaf idi = Ar araba [msd. arb/urb] uzaklat, ayrld, (gne)
batt" garp
garaj
gvenli bir yere almak " gar1

[Cumh 1932]

~ Fr garage a. a. < Fr g(u)arer korumak,

garanti
[kd1907]
~Frgarantie gvence <Frgarantir
gvence vermek < Fr garant koruyan, gvence veren < Fr g(u)arer korumak, gvenceye almak " gar1
garaz
[A xiv]
zellikle ahsi ve gizli kast, nyarg

~ Ar araD [#rD msd.] ama, kast,

gard
[ xx/b] korunma
~ Fr garde koruma, korunma,
gzkulak olma, beki < Fr garder bakmak, gzetmek, korumak ~ Ger *ward- a. a. ~ HAvr *wor-to- < HAvr *wer-4
a.a. " gar1
garden parti
[Bah 1924]
~ ng garden party bahede verilen
parti & ng garden bahe (~ EFr gardin a. a. ~ OLat hortus gardinus etraf duvarla evrili bahe ~ Ger *wardon
korunakl, evrili) + ng party " gard, parti 1
gardenya
[ML xx/c]
z Alexander Garden skoyal doabilimci (. 1791)

~ YLat gardenia bir iek cinsi <

gardiyan
[Ev xvii] vardiyan
~ t guardiano gemide
beki, nbeti / Fr gardien a.a. < t/Fr guardare/g(u)arder korumak, gzetmek, nbet beklemek " gard
* Trke yazm 19. yy'da Franszca telaffuza gre dzeltilmitir.
gardrop
garde koru + Fr robe giysi" gard, roba

[Bah 1924]

gargara
arara [onom.]

[ xiv]

~ Fr garde-robe giysi dolab & Fr


~ Ar ararat [#rr msd.] a.a. < Ar

* Kar. EYun gargarizo, Lat gargarizare, Fr gargariser (gargara etmek). Tm dillerde onomatopedir.
garip
[Uy, A viii+]
~ Ar arb [#rb sf.] yabanc, yolcu,
egzotik, ayrks < Ar aruba yabanc ve ayrks olma " garp

* "Fakir" anlam 17. yy'dan sonraki bir dnemde "yabanc, vatanndan uzak olan kimse" anlamndan tremitir.
gark
[A xiv]
~ Ar arq [#rq msd.] 1. suya dalma,
boulma, 2. kendinden habersiz hale gelecek derecede dalma < Ar ariqa dald, suya batt
garnitr

[ 1920] alafranga yemekte tabak donatma unsurlar


- Fr garniture donatm, armatr [esk.], ssleme < Fr garnir tahkim etmek, donatmak ~ Ger *warnjan
korunmak " garnizon
garnizon
[Bah1924]
~Frgarnison savunma amal
olarak bir kente veya kaleye yerletirilen askeri birlik < Fr garnir tahkim etmek, korumaya almak ~ Ger *warnjan
kendini korumak, savunmak < Ger *waran gzetmek, korumak " gar1
* ng warn (uyarmak) fiili, kken itibariyle warn thee! veya be warned! (kendini koru) uyar cmlesinden kaynaklanr.
garp
[A xiv] garb
~ Ar arb [#rb msd.] 1. gne batm, 2.
Bat < Ar araba ayrld, uzaklat, (gn) batt (= Aram csreb gn batm = Akad erebu a.a.)
* Arapa fiilin ikinci anlam (yabanc olma, tuhaf olma) trevseldir. EYun Europe (Bat lkesi) muhtemelen bir
Sami dilinden alntdr.
EKKENLLER:
Ar #grb : garabet, garip, garp, gurbet, gurup, kurabiye, marip EYun Europe :
avrupa
garson
[AMithat 1877] restoran hizmetisi
~Frgaron
1. olan, erkek ocuk, 2. hizmeti, uak, rak ~ Frk *warkjo ii, hizmetkr, vale ~ HAvr *werg- almak, ilemek "
erg
garsoniyer
[ xx/b]
~ Fr garonnire 1. hizmeti dairesi, 2.
evlilik d ilikiler iin tutulan daire < Fr garon olan ocuu, rak, uak " garson
gasfri
[ xx/c]
+ ng free serbest, bo " gaz1, frikik

~ ng gas-free gaz boaltlm, gazsz & ng gas

gasil/gasl-

~ Ar asl [#sl msd.] bedeni ykama < Ar

asala ykad
gasp

~ Ar Sib [#Sb fa.] gaspeden, zorla alan " gasp

gasp
[ xiv]
~ Ar aSb [#Sb msd.] bir eyi zorla ve yasad
yollarla alma < Ar aSaba zorla ald, el koydu, zaptetti
gastr(o)+
mide
gastrik
gastriks " gastr(o)+

~ Fr/ng gastr(o)- mide ~ EYun gstron


[ xx/c]

~ Fr gastrique mideye ilikin ~ EYun

gastrit

[ xx/b]

gastroenteroloji
barsak hastalklar uzmanl" gastr(o)+, enter(o)+

~ Fr gastrite mide iltihab" gastr(o)+


[ xx/b]

~ Fr gastro-entrologie mide ve

gastroentestinal
[ xx/b]
~ Fr gastro-intestinal mide ve
barsaa ilikin & EYun gstron mide + Lat intestinum barsak " gastr(o)+
gastronomi
uzman, lokantac" gastr(o)+, +nomi

[ML xx/c]

~ Fr gastronomie damak zevki

gavat/kavat
[CodC, DK xiii] kavvad hakaret terimi
~ Ar
qawwd [#qwd im.] muhabbet tellal, fuhua araclk eden < Ar qda [msd. qawd/qiydat] nayak oldu, i bitirdi
gvur

gay

" kfir
[ 199+]

~ ng gay 1. neeli, 2. ecinsel erkek ~ Fr

gai neeli
gayda

[LO xix]

gaye
hedef, ama, son nokta

[Kut, A, Kp xiv] gayet son

gayet

~ Bul gayda Bulgarlara zg tulumlu alg


~ Ar yat [#y msd.]

~ Ar bi-yat son olarak, son derece " gaye

gayret
[A, Yus xiv] haysiyetine dokunma, kskanlk yznden
hrslanma
~ Ar ayrat [#yr msd.] kskanlk, fanatizm, bir ey uruna byk hrs gsterme < Ar ra
kskand, gayret gsterdi
gayr
[DK xiv]
tamlamalarda) < Ar ayr [#yr] baka, dier

~ Fa ayri -den baka, -deil (sadece

* Ge Osmanlcada Bat dillerinden alnan in- ve a(n)- nekli bileiklere karlk retmek iin kullanlmtr. Kar.
irrationel > gayrakl, immeuble > gayrmenkul. Bamsz ad olarak kullanm halk diline zgdr.
gayser/gayzer
[ xx/b]
~ ng geyser yer altndan fkran
su ~ zl geisir fkran, dklen < Nor geisan aktmak, (sv) dkmek, fkrmak ~ Ger *gausjan ~ HAvr *gheus< HAvr *gheu- sv bir eyi dkmek " fondan
gayya
~ Ar ayyat [#wy msd.] batan kma, kt yola
dme, cehennemde bulunan bir kuyunun ad < Ar wa batan kt, kt yola dt " gabi
gaz1
[LO 187+] fizikte maddenin uucu hali; [M665 187+] havagaz,
havagaz lambas
~ Fr gaz a.a. ~ Hol gaz maddenin uucu hali # J. B. van Helmont (1577-1644) Holl.
kimyac ~ EYun %os dnya yaratlmadan nce varolan ekilsiz varlk " kaos

* Holandaca szcn telaffuzu Yunanca %os ile edeerdir.


gaz2
[Bah 1924] gaz/gazya petrolden elde edilen lamba ve otomobil
yakt, petrol lambas; [Cumh 1929] otomobilde benzin pedal
~ ng gasoline [Amer.] rafine edilmi
petrol, benzin & ng gas1 uucu madde, lamba gaz + Lat oleum ya " gaz1
* Trkede nceleri hem lamba hem otomobil yakt iin gaz(ya) kullanlrken, daha sonra otomobil yakt iin
benzin szc tercih edilmitir.
gaz3
[LO xix] ince tlbent
~ Fr gaze cerrahide kullanlan bir
tr gevek dokunmu bez ~ Ar azz [nsb.] Gazze'ye ait, a.a. < z azzat Filistin'de bir kent
* ng gauze (a.a.) Franszcadan alnmtr.
gaza
[Kut, DK xi] din uruna sava
~ Ar azt/azwat^
[#zw msd.] akn, yama, saldr < Ar az 1. abalad, gayret etti, 2. akn yapt, istila etti
gazap
[CodC, DK, Gl8 xiii]
kzgnlk, fke < Ar adiba kzd, fkelendi
gazel
iiri Ar azala yn eirdi

[ xiv]

~ Ar aDab [#Db msd.]

~ Ar azal [#zl msd.] flrt etme, ak szleri, ak

gazete
[179+]gazeta
~Frgazette parayla satlan
haber blteni ~ Ven gazta [t gazzetta ] 1. Venedik devletinde bozuk para birimi, metelik, 2. a.a. [xvi]
* Venedik cumhuriyetine zg bir kavram iken 1630larda Almanya ve Hollanda, daha sonra Fransa ve ngiltere'de
benimsenmitir.
gazi
[Kut, DK xi] gaza eden
veya dnyevi amala akn eden, basknc, istilac" gaza

~ Ar gazin [#zw fa.] dini

gazino
[KT xix] kazino mzikli lokanta
[k.] 1. kulbe, evcik, 2. mzikli lokanta < t casa ev ~ Lat casa baraka, kulbe

~ t casino

gazoz
[ARasim 1897-99] gazz; [Cumh 1929] gazoz
~ Fr
eau gaseuse gazl su, limonata ve sodyum bikarbonattan yaplan iecek < Fr gazeux gazl < Fr gaz"gaz1
ge(o)+
gebe

" je(o)+

<T
[Kp xiv] kebe iik, ikin; [Men xvii] gebe hamile < T *keP-2 imek,
kabarmak, ii boalmak

* Kar. Trkm gebe (balon). Final p/w etkisiyle trevlerde nl yuvarlaklamas grlr. Kar. T kwen(iinmek), kwtn, kwre (imi ceset), kwr/kwr (davul), kwij (ii koflaan aa).

geber[mek
<T
[Kp xiv] keber- imek, hamile olmak; [a xv] geber-imek; [Arg xvi]
(hayvan) lmek
< T *keP-2 imek, ii boalmak " gebe
gebere/kapari
[Men xvii] gebere/kebere
~ Yun kpari
ieklerinden turu yaplan bir bitki, capparis spinosa ~ EYun kpparis a.a. ~ Aram qapar a.a.
* ng caper, Fr capre biimleri Yunancadan alnmtr. Trke gebere biimi 20. yy bana dek yaygnken bu tarihten
sonra kapari biiminin yaylmas Yunancadan ikincil bir alnty akla getirir.
gebe
kab teke, ko (= br kebes kuzu )
ge
geri

[ xviii] ko, pehlivan; [LG188+] avanak (argo)

[Uy viii+] k sonraki, gerideki, arkada olan

~ Ar

< T ke/ke5 arka, geri, son "

* Eski Trke uzun kapal e ile k??- (gecikmek, ge) ve ksa ak e ile ke- (gemek) fiilleri muhtemelen
birletirilemez.
ge[mek
gece

[ viii] ke- amak, te yana gitmek

gecik[mek

[Uy viii+] ke gece, ge vakit, dn


<T

[Kp xiv] kecik- ge olmak

< T k- [Ka] gecikmek " ge


< T ke- [xi] " ge

* Glendirici -ik- ekiyle.


geim

<T

[Bah1924]1.birlikteyaama, uzlama, 2. maiet

<T ge-" ge-

* Kar. geim (bir tr zrh, ceven - xvii Men, xix LO). Szcn bugnk anlamlarna 20. yy'dan nce rastlanmaz.
gedik
<T
[DK xiv] gedk entilmi, delik, oyuk; [ xvi] safta bir askerin yeri, ar ve pazarda bir
kiiye tahsis edilen yer
< T ked-/ged- [xiv Kp] delmek, yark amak, entmek
geir[mek

geko
gel[mek
gelenek

[ xi] kekir[ xx/c]

T
YT

< T kek [onom.] geirme sesi " +kir~ ng gecko bir tr kertenkele ~ Malay keko

[ viii] kel- a.a.


[Fel 194+] anane

TT grenek szcne nisbetle tretilmitir.

< T gel-" gel-

gelin

[Uy viii+] kelin a.a.

* Gelmek fiiliyle ilikisi mulaktr.


gelincik 1
<T
< T gelin " gelin

[M xiv] krmz iek aan bir otsu bitki, akayk- numan, papaver

* Krmz iei gelin balna benzetildii iin.


gelincik2

<T

bir tr kk yrtc hayvan, mustela

< T gelin " gelin

* Muhtemelen Ar cirsat veya ibnu-l-cirs (a.a.) < cirs (gelin) evirisidir.


geli[mek

<T

gem
demir paras
gemi

[LO, KT xix] bymek, boy atmak


[M xvi]

< T gel-" gel-

~ Yun/EYun kemos atlarn azna vurulan

[Uy viii+] kmi tekne, sandal, suda tat arac

gen
[DTC1943]
~Alm gen canllarda kaltm dzenleyen
hcre birimi ^ 1866 Gregor Mendel, Avst. biyolog < Lat genus / EYun gnos soy, rk " genetik
* Kar. ng gene (/cm/), Fr gne (/jen/). gen

[Uy viii+] ken ocuk, yavru, her

hayvann k

gene
genel

" yine

YT

[CepK 1935] umumi

T gerj geni, bol" geni

* Fr gnral (a.a.) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr.


genelge

YT

[CepK 1935] tamim

<T genel "genel

* Sfata eklenen -ge ekinin ilevi belirsizdir.


general
[LF xvi] ; [Katip, Ev xvii] ceneral Venedik donanma
komutannn nvan; [ xix] jeneral/ceneral Avrupa ordularnda bir rtbe; [ResmiG 1934] general Trk ordusunda bir
rtbe
~ Fr gnrale [f.] ordu kumandan < Fr capitaine gnral genel kumandan < Fr gnral genel ~ Lat
generalis soya ait, genel < Lat genus, gener-soy, rk " genetik
* Trk ordusunda 26/11/1934 tarihli kanunla kullanma girmitir. Telaffuzu Almancaya uygun olarak dzeltilmitir.

genetik/j enetik
[DTC 1942] jenetik
~ Fr gntique soya
ilikin, kaltmsal, rsi ~ EYun genetiks a.a. < EYun gnos soy, rk < EYun ggnomai, gen-dourmak ~ HAvr *gensa.a.
* Ayn kkten Lat gignere, gen- (dourmak, babas olmak), genus (soy, rk), generare (dourmak, remek), nasci <
gnasci (domak), gens (soy, kavim), genius (dourgan ruh). Ar cins Yunancadan alntdr.
geni
<T
[LL 1732] geni yaygn, vasi, bol
uzak < T *ke- yaymak, uzatmak veya yaylmak, uzamak

< T ken/gen [viii-xix] geni, yaygn,

* Geisiz fiil eki -n- ve isim eki - ile. Gen biimi Trkiye Trkesinin ilk dnemlerinden 19. yy'a dek yaygn olarak
kullanlmtr. 18. yy'da treyen -i ekinin kayna belirsizdir.

genitiv/genitif
geniz/genzgenle[mek

[DTC 1943]

T
?

[M xiv] gerjiz azn arka ksm [TDK 1944]

YT

< T

gerj geni " geni


geometri
[Gv192+]jeometri
EYun gemetria yer lm, a. a. " je(o)+, +metre

~Frgometrie hendese~

* Trkede nceleri Franszca jeometri biimi kullanlrken, 1930lardan sonra muhtemelen Almanca etkisiyle geometri
tercih edilmitir.
ger[mek
T
[Uy viii+] ker- ekerek uzatmak, yaymak
yaymak/yaylmak, uzatmak/uzamak " geni

< T *ke-

* Geili fiil eki -r- ile.


gerek
<T
[T S xiii] grek inanlr, gvenilir; [Kp xiv] krek/krek
krt [viii+ Uy] doru, gvenilir, inanlr, sadk
geri
eer

[Yus xiv]

< T

~ Fa agar /gar eer ki, her ne kadar "

gerdan
[A xiv] dnen
~ Fa gardan/gardan 1.
dnen, 2. eksen, boyun < Fa gatan, gard- dnmek ~ OFa watan, ward- a.a. (= Ave vart- a.a. = Sans vrt- a.a. ) ~
HAvr *wer-t- dnmek, dndrmek
* Ayn kkten Lat vertere/versare (dnmek, dndrmek), Alm werden (dnmek), ng -ward (bir eye veya yne
dnme bildiren tak). OLat virare (dndrmek) biiminin dolaysz kayna belli deildir.
gerdek
[dr, Yus, DK xiv] zifaf adr; [BK 1799] girdek oba
tabir edilen byk adrdr ... ki zifafhanedir, gerdek evi tabir olunur; [Redh ] girdik kk bir deirmi adr, ota,
dn srasnda gelin iin hazrlanm bir adr veya gelin odas
- Fa girdak kral adr, ota, gelin odas < Fa gird yuvarlak nesne, daire, kme, adr " gerdan

gerdel
[M xvi] kerdel/kerder su kovas
kardri] kazan, su stma kab ~ Lat caldaria a.a. < Lat calere stmak " kalori

~ Yun kaldri [mod.

* Kar. ng cauldron, Fr chaudron (byk su kab) < Lat caldaria.


gere

YT

[CepK 1935] levazm

< T *gere-" gerek

* Geremek fiili kaydedilmemitir.


gerek

gerek[mek

[Or viii] kergek eksik, noksan


<T

< T kerge- eksik olmak

[Kp xiv] kerek-; [DK xiv] gerek-

< T kerek bol- gerek olmak " gerek

* Sfat kknden fiil retilmesi dikkat ekicidir.


gereke

YT

[ 193+] gerektiren sebep, lazme

< T gerek " gerek

gergedan
[MMem xvi] kergeden
~ Fa kargadan
gergedan ~ Sans kaDgadhenu dii gergedan < Sans kaDg 1. kl, 2. gergedan " korna
gergef
[LO xix] kk el tezgh
yeri, tezgh, zellikle dokuma tezgh " kr, +gh
geri

gerilim

~ Fa krgh alma

[ viii] kr arkaya ve sona doru

< T k/kd [viii+ Uy] arka, geri, son " +ri

YT

<T ger-"ger-

[Fel 194+] tansiyon

gerilla
[ML xx/c]
~ ng guerrilla 1. dzensiz sava, 2.
gerilla savas ~ sp guerrilla [k.] "kk sava", spanya'da 1806-1812 Napoleon harbi srasnda kullanlan
dzensiz sava yntemlerine verilen ad < sp guerra sava ~ Ger *werra-kavga, karmaa, sava ~ HAvr *wers-1 kargaa
* Ayn Germence kkten ng war (sava), Alm wirre (kavga, kargaa).
geriyatri/jeriyatri
[ML xx/c] jeriatri
~ Fr griatrie yal
hastalklar uzmanl ~ ng geriatry a.a. ^ 1909 I. L. Nascher, Avusturya kkenli Amer. tabip (1863-1944). & EYun
gron ihtiyar (~ HAvr *gers-l a.a.) + EYun iatrs tabip " +iyatri
geriz
[ xiv]
~ Fa krez lam & Fa kw ukur + Fa rez aknt,
dknt, pislik (< Fa re%tan, rez- aktmak, dkmek ) " kavak, rht
germanyum
Germania Almanya

[ML xx/c]

~ YLat germanium bir element <

* Lat Germanus (Alman) sfat Galyallarn Alman airetlerine verdii isimden alnm olup muhtemelen Kelte
"komu" anlamna gelen bir szckten tremitir.
gerzek

[ 197+]

< T geri zekl" geri, zek

gestapo
[ xx/b]
rgt < Alm geheime staatspolizei gizli devlet polisi
getir[mek
gel-

~ Alm gestapo Nazi dneminde gizli polis

[Uy viii+] keltr-/ktr- a.a.; [TS xiv xiv] gelr-/getr-a.a.

< T kel-"

* Biim bakmndan kt-/git- fiilinin geili treviyle birlemitir - kel(t)r- = kt(t)r-.


getto
[ML xx/c]
~ t ghetto bir kentte aznlklarn yaad
semt < z Ghetto Venedik kentinin Yahudi mahallesi
gevele[mek
<T
[LO xix] aznda yumuatarak inemek
< T gevmek [Men, Bur,
LO, KT, MBah] di etleriyle inemek, gevi getirmek = T kevmek [Ka] a.a. " gevi
* Srekli ve zayf eylem bildiren -ele- ekiyle.
geven

T?

[Kp, M xiv] keven bir tr dikenli bitki, tragacanthus

geveze
[Kp xiv] gevzen/gebzen
~ Fa gapzan ok
konuan, dedikoducu, lafazan, ene alan & Fa gap lakrd, bo laf + Fa zan alan " +zen
* T gevmek (aznda inemek, gevelemek) fiilinden tretilmesi zorlamadr; -eze eki Trke ile aklanamaz.
gevi

T
[Ka xi] kevi aznda yumuatarak ineme, geveleme < T kevmek [Ka] di
etleriyle inemek, gevi getirmek

* Kar. T *keP-2 (imek). ki ayr fiil olup olmad tartlabilir. Kar. kap- (1. oymak, iini boaltmak, 2.
iirmek, kabartmak).
gevre[mek
T
[ xi] kewre- yumuamak, gevemek
yumuatmak, gevetmek, zayflatmak " gevi

< T keP-1 [xi] ineyip

geriz
[ xiv]
~ Fa krez lam & Fa kw ukur + Fa rez aknt,
dknt, pislik (< Fa re%tan, rez- aktmak, dkmek ) " kavak, rht
germanyum
Germania Almanya

[ML xx/c]

~ YLat germanium bir element <

* Lat Germanus (Alman) sfat Galyallarn Alman airetlerine verdii isimden alnm olup muhtemelen Kelte
"komu" anlamna gelen bir szckten tremitir.
gerzek

[ 197+]

< T geri zekl" geri, zek

gestapo
[ xx/b]
rgt < Alm geheime staatspolizei gizli devlet polisi
getir[mek
gel-

~ Alm gestapo Nazi dneminde gizli polis

[Uy viii+] keltr-/ktr- a.a.; [TS xiv xiv] gelr-/getr-a.a.

< T kel-"

* Biim bakmndan kt-/git- fiilinin geili treviyle birlemitir - kel(t)r- = kt(t)r-.


getto
[ML xx/c]
~ t ghetto bir kentte aznlklarn yaad
semt < z Ghetto Venedik kentinin Yahudi mahallesi
gevele[mek
<T
[LO xix] aznda yumuatarak inemek
< T gevmek [Men, Bur,
LO, KT, MBah] di etleriyle inemek, gevi getirmek = T kevmek [Ka] a.a. " gevi
* Srekli ve zayf eylem bildiren -ele- ekiyle.
geven

T?

[Kp, M xiv] keven bir tr dikenli bitki, tragacanthus

geveze
[Kp xiv] gevzen/gebzen
~ Fa gapzan ok
konuan, dedikoducu, lafazan, ene alan & Fa gap lakrd, bo laf + Fa zan alan " +zen
* T gevmek (aznda inemek, gevelemek) fiilinden tretilmesi zorlamadr; -eze eki Trke ile aklanamaz.
gevi

T
[Ka xi] kevi aznda yumuatarak ineme, geveleme < T kevmek [Ka] di
etleriyle inemek, gevi getirmek

* Kar. T *keP-2 (imek). ki ayr fiil olup olmad tartlabilir. Kar. kap- (1. oymak, iini boaltmak, 2.
iirmek, kabartmak).
gevre[mek
T
[ xi] kewre- yumuamak, gevemek
yumuatmak, gevetmek, zayflatmak " gevi

< T keP-1 [xi] ineyip

gevrek
T
[ xi] kewrek yumuak, gevek; [Ev, Men xvii] gevrek bir tr kuru ekmek
< T kePre- yumuamak, gevemek " gevregeve[mek
geyik

T
[ xi] kewe- 1. gevi getirmek, 2. yumuamak, gevremek < T kepi gevi,
yumuay " gevi
T

[ viii] kyik 1. her eit av hayvan, 2. geyik

geya

[ML xx/c] Japon hayat kadn

~ Jap geia sanat

& Jap gei sanat + Jap sha kii


gez
T

[ xi] kez ok iin kiri zerinde alan entik gez[mek

[ viii] kez- yrmek, dolamak

EKKENLLER:
T gez-: gez-, gezegen
gezegen

YT

[TDK 1944] seyyare

< T gez-" gez-

* Kar. seyyare < Ar sayr (gezmek) ve Fr plante < EYun plann (gezmek).
gibi
benzerlik

[O xi] kibi a. a.

< T kp [xi] kalp, model,

gck
T
[Uy viii+] kk kant, tahri; [TS xiv] gicik
kc-/gici- [onom.] tahri etmek, trmalamak

< T

gcr
onom
pek cilal (argo)

[dr, DK xiv] kcrd araba tekerlei sesi; [LO ] gcr libas yeni,
< " gacr

gda
[msd. a5w] besledi

[A, Yus xiv]

gider[mek

~ Ar i5' [#5w msd.] besin < Ar a5

[ xi] kter-

gd

< T kt- gitmek " git-

gerdan

gidi
ahlaksz, pezevenk

- ?

[Mercimek xv] deyyus; [LO ] a.a.

* Gitmek fiiliyle ilikisi yoktur, gdk

<onom

~ Fa gd deyyus,

parmak ucuyla dokunma sesi

" gck
gdm gdm
ayak, adm " kadem

T kadem kadem adm adm ~ Ar qadam

gidiat

< T gidi " git-

* Ar -at oul ekiyle


gidon
[Bah 1924]
~ Fr guidon bisikletin yn ubuu, dmen
< Fr guider ynetmek, ynlendirmek ~ Ger *wtan bildirmek, gstermek, yol gstermek ~ HAvr *weid- grmek " ide
giga+
dev

~ Fr/ng giga- ar byk ~ EYun gigs, gigant-

* "Bir birimin milyar kat" anlamnda kullanm yenidir,


gk
gllg

onom

[ xiv] grtlak ap kapama sesi


~ Ar ill u i kin ve dalavere

glman
erkekler

[A, Yus xiv] Kuran'a gre cennette bulunan gen


~ Ar ilmn [#lm o.] olanlar < Ar ulm " gulam

glman
erkekler

[A, Yus xiv] Kuran'a gre cennette bulunan gen


~ Ar ilmn [#lm o.] olanlar < Ar ulm " gulam

gna
[ xiv]
~ Ar inan [#ny msd.] zenginlik, bolluk, fazlalk
< Ar aniya [msd. an] ihtiyac yoktu, bolluk iinde idi
gpta
abaTa [msd. abT] kskand
gipr

~ Ar ibTat [#bT msd.] haset, kskanlk < Ar


[ xix]

~ Fr guipure bir tr dantel < Fr guiper ipekle

ilemek ~ Ger *wpan


gr
gir[mek
gr

onom

[ xix] grlamak makara sesi, barsak sesi


T

onom

<

[ viii] kir- a. a.
[ARasim 1897-99]

girdap
gard/gird dnen + Fa b su " gerdan, ab

" gr

[Gl xv]

~ Fa gird b su dngs & Fa

grgr
<onom
[ xix] makara sesi; [DTC 1944] makinal balk a; [ 197+] grgr gemek
alay etmek, amata yapmak (argo)
< T gr [onom.] " gr
* Argo kullanm muhtemelen makaraya almak deyiminden benzetme yoluyla.
girift
[ xiv] giriftar tutulmu; [ARasim 1897-99]
giriRa/giriRr tutulmu < Fa giriftan, gr- tutmak " +gir
grl

onom

~ Fa

" gr

girizgh
[Men, LO, KT, Bah xvii] kaacak yer, snak, melce; [
195+] sze giri
~ Fa gurezgh 1. kaacak yer, kama kaps, 2. kasidelerde birinci blm izleyen beyit
< Fa gurez ka < Fa gure%tan, gurez- kamak, snmak ~ OFa wire%tan, wirez- a. a. " g+, +gh
* Modern anlam giri kelimesinden kontaminasyon yoluyla tremi olmaldr,
grla
grnata
klarnet
grtlak

[LG188+] ok (argo)

~ ? [onom.]

[Ev xvii] kraneta/krenete

~ t clarinetta"

<onom
[T S xv] kekirdek/kekirdak 1. grtlak, 2. kkrdak < T grt/krt [onom.]
kkrdak veya rme sesi

gie
[ARasim 1897-99]
parmaklk, 2. bilet veya banka veznesi Nor wik kap
git[mek

~Frguichet[k.]1. kk kap,

[Uyviii+]kt-a.a.

* Trkiye Trkesinde > i dnm tipiktir. Uzun sesliden tr trevlerde t > d deiimi grlr.
EKKENLLER:
T git- : gider-, gidiat, gitgitar
[AMithat 1875] gitara
~ Fr guitare bir tr telli
alg ~ sp guitara a. a. ~ Lat cithara a. a. ~ E Yun kithra a. a. ~? EFa
* Yunanca szck bilinmeyen bir ark dilinden alntdr. Kar. Fa sihtar ( telli alg), dutar (iki telli alg) < tr
(tel).
giy[mek

[Uy viii+] ke5-

(= Mo kedr- rtnmek, giysi giymek )

* Trkiye Trkesinde > i dnm tipiktir.


gyap
[ xiv]
olmama, yokluk < Ar ba kayboldu

~ Ar iyb [#yb msd.] kayp olma, hazr

giyotin
[AMithat 1877]
~Frguillotine mekanik
kafa kesme cihaz < z Joseph-Ignace Guillotin ad geen cihaz icat eden Fransz tabip (1738-1814)
giysi
giz

<T

[dr xiv] keyesi; [DK, Gl xv] geyesi; [LL 1732] giysi < T giy- " giy-

YT

[CepK 1935] esrar, sr

[CepK 1935] esrar, sr

< T gizle-/gizli" gizle-gizem

YT

< T giz" gizle-

* Ada eklenen -em ekinin ilevi belirsizdir.


gizil

YT

[Fel 194+] virtel, potansiyel

< T giz" giz

* Ada eklenen -il ekinin ilevi belirsizdir.


gizle[mek

[Uy viii+] kizle- saklamak

< T kiz bir tr kutu veya kap, giysi sand

gladyatr
[Ahsan1891]
~FrgladiateurEski
Roma'da gsteri iin savaan kii ~ Lat gladiator kl < Lat gladius Galyallara zg enli kl ~ Kelt ~ HAvr
*klad-yo- < HAvr *kel-1 kesmek, bak vurmak " kup

glase
[ARasim 1897-99] bir tr parlak cila; [ 190+] kristallemi
ekerleme
~ Fr glac 1. buzlu, donuk, 2. cam gibi < Fr glacer dondurmak, camlatrmak < Lat
glacies buz ~? HAvr *gl-k- < HAvr *gel-2 souk, donmak " jel
* ng glass (cam) Franszcadan alnmtr.
glaukoma/glokom
[ xx/b]
~ YLat glaucoma gz bebeinin
matlamasna yol aan bir gz hastal < EYun glauks yeilimsi mavi
* Hastalk sonucunda gzbebeinin ald renkten tr.
glayl
[ xx/b]
~ Fr glaeul kl iei ~ Lat gladiolus
[k.] a.a. #Plinius, Romal doabilimci (24-79) < Lat gladius kl " gladyatr
glazr
[ xx/c]
ve sert cila < Fr glacer dondurmak, camlatrmak " glase

~ Fr glaure camla kaplama, emaye, effaf

glikojen
[ xx/b]
ilevini gren bir kimyasal madde " glikoz, +jen1

~ Fr glycogne karacierde glikoz deposu

glikoz/glkoz
bir tr eker < EYun glykys tatl ~ HAvr *dlku- tatl

[Bah1924]glkoz/glikoz

~Frglucose

gliserin
[ xix]
~ Fr glycrine kokusu ekere benzeyen bir
kimyasal madde ^ Michel-Eugene Chvreul, Fr. kimyac (1786-1889) < EYun glykers tatl, ekersi < EYun glykys
tatl " glikoz
glob
[ xx/b]
< HAvr *gel-1 topak yapmak, yuvarlamak

~ Fr globe kre ~ Lat globus a.a. ~ HAvr *glebh-

global
[ xx/b] ; [ 199+] kresel
toptan, genel, btnsel < Fr/ng globe top, kre " glob
globlin
[ML xx/c]
protein / ng globulin a.a. < ng globule [k.] krecik " glob
glokom

[ML xx/c]

~ Fr/ng global

~ Fr globuline kanda bulunan bir


~ Fr glaucome" glaukoma

glten
[ xx/a]
~ Fr gluten tahlllarda bulunan yapkan
nitelikte azotlu madde ^ 1787 Guyton de Morveau, Fr. kimyac. ~ Lat gluten, glutin- zamk, tutkal ~ HAvr *glei-/*gleubalk
EKKENLLER:
Lat gluten : agltine, glten
gnays
kvlcm

[DTC1943]

~Almgneis bir tr kaya EAlmgneisto

gnostik
[ML xx/c] gnostizm
~ Fr gnostique antik ada
bir felsefe ekol ve bu ekole mensup kimse / ng gnostic a.a. ~ EYun gnstiks bilen, bilgili, a.a. < EYun gignsk,
gn- bilmek ~ HAvr *gn- a.a. " not
gbek

T?

[Mh xiii] kbek

goblen
[ xx/a]
~ Fr gobelin bir tr resimli duvar hals <
z Gilles ve Jehan Gobelin 14. yy Fransz tekstil reticisi kardeler
g
T
tamak " g-

[Uy viii+] k tanma

< T *k- kalkmak, ykselmek, yk

* Fiil ad yapan -(i) > - ekiyle.


g[mek
T
ykselmek, yk tamak

[Uy viii+] k- tanmak

< T *k-- < T *k- kalkmak,

* Geisiz ve dnl fiil yapan -- > -- ekiyle.


gebe + [T S xiv-xviii] ger evli/ger oba ger airet halk, yrk; [LO, KT
xix] gebe ger evli & T g + T oba adrlardan oluan yerleim " g, oba
* -- sesinin etkisiyle sesli incelmesi grlr.
gmen

YT

[CepK 1935] muhacir

< T g-" g-, +men2

* 14. ve 15. yy metinlerinde gmel (a.a.) biimine rastlanr.


gocuk

[ARasim 1897-99]

gocun[mak

T?

~ Bul koju% krk, post, krk palto

[Kp, Kp, drH, DK xiv] koun- rahatsz olup kanmak, saknmak

* Gcen- fiiliyle alakas belirsizdir.


gofre
[ xx/b]
~ Fr gaufr kabartma baskl kt veya kuma <
Fr gaufre ar petei, kt helva ~ Frk *wafel petek
* Ayn kkten ng waffle < Hol waffel.
gofret
petei, kt helva " gofre
gs/gsgk

[ 196+]

~ Fr gaufrette [k.] a. a. < Fr gaufre ar

[Uy viii+] kz a.a.


[ viii] kk gkyz, gk rengi

< T *kpz ien ey, krk" gebe

gl

[viii]kla.a.

gol
kale, gol

[ 190+]

~ ng goal 1. ama, hedef, 2. futbolda

* Nihai kkeni belirsizdir.


glet

<T

[ML xx/c] glek/glet kk suni gl veya havuz (halk) < T gl" gl

* -et ekinin ilevi ak deildir.


golf
[Bah 1924]
~ ng golf 1. bir oyun, 2. bu oyuna mahsus
pantalon ~ t golfo krfez, ukur ~ Lat colpus/colphus koy, krfez, derin kaya ukuru, knt " krfez
glge

gm[mek
kk

[Uy viii+] klige a. a.


T

< T kl- glgelenmek, kararmak

[Uy viii+] km- a.a.

< T *kn- < T *k- ite olmak, derin olmak "

gomalak
[LO xix]
~ Fr gomme laque sakz-cila,
rhus vernicifera aacnn reinesinden elde edilen mobilya cilas & Fr gomme sakz, lastik (~ Lat gummi acacia
nilotica aacndan elde edilen yapkan sakz ~ EYun kmmi a.a. ~ Ms kmj-t a.a.) + Fr laque cila " lake
gmlek
gn

T
T

[ xi] krjlek gslk

< T krjl [viii+ Uy] gs " gnl

[ xi] kn tabaklanm deri

gonad
[ML xx/c]
~ Fr gonade reme hcrelerini reten
organ, husye veya yumurtalk / ng gonad a.a. < EYun gnos/gone soy, yavru, dourma < EYun ggnomai, gendourmak " genetik
gonca
top haline getirmek, boha etmek

~ Fa unca tomurcuk < Fa uncdan toparlamak,

gnder
[DK xiv] mzrak, karg, srk; [ xviii] gemicilerin
gemiden karaya dayadklar uzun kaln srk
~ Yun kontri [k.] mzrak, karg, srk < EYun konts
a.a. < EYun kente saplamak " santra
gnder[mek
T
[ xi] knder-/kndr- yola kartmak, yneltmek, gndermek
yola kmak, yola gelmek, dorulmak < T *k- kalkmak, ykselmek, yk tamak " ggondol
[ xx/a]
~ Fr gondole ~ Ven gondola Venedik'e
zg bir tr kayk ~ OYun kontora Bizans'ta bir tr gemi

< T kn-

gnen[mek
gnl

<T

[CodC xiii] knen- memnun olmak

gong
alg, zil ~ Malay gong-gong a. a.
gnl

[ xx/a]

[Or viii] krjl

< T kn [xiii] gnl, ruh "

~ Fr/ng gong Dou Asya'ya zg metal vurmal

< T *kn gs, yrek, insann i yz"kk

gnye
[Mh375 180+]
~ Yun gni 1. ke, a, 2. bir
marangoz aleti ~ EYun gnia a.a. ~ HAvr *gnu-ya- < HAvr *genu- 1. diz, 2. ene, 3. ke, a
* Ayn kkten EYun gony, ng knee, Alm knie, Fr genou (diz), EYun genys, Alm kinn (ene). gr[mek

[ viii] kr- a.a.


Trevlerde r > z dnm yaygndr.
EKKENLLER:
T kr-/kz : gr-, gre, grece, grev, grkem, grsel, grmce, gster-, gsterge, gsteri, gzet-, gzk-, gz
gre

[ xi] kr uygunluk ve izafet bildiren edat; [Kp xiv] kre < T kr- " gr-

grece

YT

[Hay 1959 195+] izafi

< T gre " gre

* Gre edatna -ce isim/sfat eki eklenmesi ilgi ekicidir.


greli

YT

[Fel 194+] izafi

< T gre" gre

* Gre edatna -li isim/sfat eki eklenmesi ilgi ekicidir.


grev
+ev

YT

[Fel 194+] fonksiyon, ilev

< T gr- ("i grmek" anlamnda)" gr-,

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z Trke kelimeler retmekte
kullanlmtr.
goril
[LO xix]
~ Fr gorille ~ YLat gorilla Afrika'ya zg
bir tr byk maymun # 1847 Thomas Savage, ng. doabilimci ~ EYun gorilla Eskia yazarlarna gre Afrika'da
yaayan orman adam ~ Fen ~ Afr
* M 5. yy'da Kartaca'l gemici Hanno'nun eserinde bir Afrika dilinden alnt olarak gsterilmitir.
grkem
YT
[CepK 1935] hamet, debdebe
dr] gzellik, biimlilik " gr-

< T grk [Ka, Mh, Abu,

grsel

YT

[TDK 1944] vizel

< T gr-" gr-

* Fiil kkne eklenen -sel ekinin ilevi ak deildir.


grmce

[Uy viii+] krmi grc, ayrca falc, mneccim < T krm " gr-

* Trkiye Trkesine has olan "kocann kz kardei" anlam aklanmaya muhtatr.


grng

YT

[CepK 1935] tezahr; [Fel 194+] olay, fenomen < T grn- " gr-

goizm
[ 197+]
~ Fr gauchisme ar solculuk < Fr
gauche 1. yamuk, bozuk, 2. sol < Fr gauchir bozulmak, yamulmak, (doru yoldan) sapmak ~ Frk *wankjan sapmak
gster[mek
T kz " grgsterge

<T

YT

gsteri

[DK xiv] grdrmek

< T kzde- [xiii M] bakmak, gzetlemek <

[TDK 1944] iaret eden, endikatr

YT

[CepK 1935] tezahrat

< T gster-" gster<T gster-" gster-

gt
T
[Uy viii+] kt 1. yksek, 2. srt, zellikle hayvan srt; [Ka, dr xi] k
kalkmak, ykselmek, yk tamak " g-

< T *k-

* Szcn orijinal anlam "srt, arka" olup gncel anlam hsn tabirdir. Kar ktki (tepe -xi), klk (srt, yk
yklenen hayvan - xi), ktermek (ykseltmek, beylik vermek - xv+ a).
gotik
[ xx/a] ge Ortaa sanatna ait
~ Fr gothique
barbarca, ilkel [xv], ge Ortaa sanatna ait [xix] < z Goth Got, eski bir Cermen kavmi
gtr[mek
T
[ viii] ktr- zellikle yukar tamak, ykseltmek; [Uy viii+] tamak, gtrmek
< T kt [viii+ Uy] yksek, srt, zellikle hayvan srt < T *k- kalkmak, ykselmek, yk tamak " gt
gvde
gevde

goygoy
gz
gzde

[Uy viii+] kwtrj ceset, insan veya aa gvdesi; [Kp xiv] kevde/kvde ; [DK xv]
< T *kptn- ii boaltlmak, iirilmek < T *kpt- iirmek < T *keP-2 imek " gebe
onom

kt mzik sesi

[Or, Uy, Ka viii] kz a. a.

< T kr- " gr-

[KT xix] 1. tercihe ayan, 2. haremde padiahn setii cariye


- Fa guzda seilmi " gzide

Gz szcyle birletirilmesi halk etimolojisidir.

gze

<T

[ xviii] pnar, kaynak; [TarD 193+] hcre (YT)

< T gz "gz

* Birinci anlam eme < Fa am (gz) szcnden uyarlamadr. Yeni anlam bir gz oda deyiminden esinlenmi
olmaldr.
gzenek
gzet[mek

YT
T

[CepK 1935] mesame

<Tgz"gz

[ viii] kzed- gzlemek, bakmak

< T kr-grmek " gr-

* r > z dnm Trk dillerinde tipiktir.


gzetle[mek

YT

[192+]

<T gz tarassut etmek "gz

* Piyade Talimname Komisyonu tarafndan 1928'de nerilen ilk z Trke kelimelerdendir. -etle- ekinin nitelii
belirsizdir.
gzlem

YT

gzleme

<T

gzlk

<T

[Fel 194+] mahede

< T gzle-" gz

[M xvii] kzleme kzde piirme


[Men xvii]

< T kz " kz

< T gz" gz

* 1280 dolaynda talya'da icat edildi. Trkiye'ye giri tarihi tesbit edilemedi.
gzk[mek

[Uy, Kp viii+] kzn- grnmek; [DK xiv] gzk-< T gr- " gr-

* r > z dnm Trk dillerinde tipiktir. -k- ekinin ilevi ak deildir.


grado
[ xx/a] kalite
~ t grado basamak, kademe, derece ~ Lat
gradus adm, basamak ~ HAvr *ghrd-yo- < HAvr *ghredh- yrmek, adm atmak
graffiti
[ xx/c]
~ ng graffiti 1. zellikle talya'da tarihi
eserler zerine turistlerin kazd an yazlar [esk.], 2. kamu yaplar zerine kiilerin yazd kirletici yaz ve
izimler ~ t graffito kaznm (yaz veya izim) < t graffiare kazmak, hakketmek, sivri bir ula izmek ~ Ger
*graban kazmak, kazmak, oymak ~ HAvr *gerbh-a.a. " +graf
grafik
- EYun grafiks " +graf

[Bah 1924]

~ Fr graphique izime ilikin, izim sanat

grafit
[xix]
(~Frgraphite)~Alm grafit kristalize saf karbon
^ 1789 Abraham Gottlob Werner, Alm. mineralojist < EYun grfo yazmak, izmek " +graf
Kalem ucu yapmnda kullanld iin.

gram
[187+]
~Frgramme arlk l birimi~EYun
grmma, t- 1. harf, yaz, yaz yazma ilemi, 2. kk arlk birimi < EYun grfo yazmak " +graf
* "Kk arlk birimi" anlam Lat scripulum (1. harf, 2. kk arlk birimi) szcnn Yunanca karldr.
1793'te Fransa Meclisince standart arlk l birimi olarak tanmlanmtr. 1870'te Osmanl Devletinde resmi l
birimi olarak kabul edilmitir.
gramaj

[ xx/c]

~ Fr grammage" gram

gramer
[ 183+]
~ Fr grammaire dilbilgisi ~ Lat
grammatica a.a. ~ EYun grammatike doru yaz yazma bilgisi < EYun grmma, t- harf, yaz " gram
gramofon
[Bah1924]
~ marka Gramophon ses kayt
cihaz ^ 1887 Emil Berliner, Amerikal mucit & EYun grmma, t- yaz, kayt + EYun fbne ses " gram, fon(o)+
gran
gl, yce, byk

[186+]

~Frgrand byk~Lat grandis yetikin,

grandk
[183+]grandka
Rusya'ya zg bir soyluluk unvan " gran, dk

~Frgrandduc byk dka,

granit
[ 187+]
~ Fr granit a.a. ~ t granito taneli, grenli <
t grano tohum, tane, zerre ~ Lat granum a.a. ~ HAvr *grs-nom tahl tanesi
* Ayn kkten ng corn (tahl tanesi).
granl
< Lat granum tohum, tane " granit

[ xx/b]

grappa
[ xx/c]
bir iki ~ Fr grappe zm salkm ~ Frk *krppa engel

~ Fr granule tanecik ~ Lat granulum [k.]


~ t grappa zm posasndan elde edilen

gravr
[REkrem <1887]
Fr graver hakketmek, oyarak izmek ~ Ger *graban " graffiti

~ Fr gravure oymabask <

gravyer/gryer
[Ahsan1891]gryer
bir tr peynir < z Gruyre svire'nin Fribourg kantonunda bir ky

~Frgruyre

* Trke telaffuz ve yazm belki havyar szcnn basksyla deimitir.


gregoryen1
~ Fr (glise) grgorienne1 Ermeni
mezhebi < z Grigor Lusavori Ermeni kilisesinin kurucusu olarak kabul edilen din adam (4.
yy)
gregoryen2
~ Fr (rite) grgorien2 eski tip Katolik
ilahisi < z Gregorius I Katolik kilise ayinini dzenleyen papa (6. yy)

gregoryen3
~Fr(calendrier)grgorien3 1538'denberi
geerli olan takvim sistemi < z Gregorius XIII takvim reformuna nayak olan papa (16. yy)
gren
[ML xx/c] fotorafta noktack
tohum, partikl ~ Lat granum " granit

~ Fr grain tane,

grenadin
[ML xx/c]
~ Fr grenadine nar urubu < Fr
grenade nar ~ Lat granatus "taneli", nar < Lat granum tane " granit
gres
[ xx/b]
~ Fr graisse kat ya ~ Lat crassus kaln, kaba,
koyu, yal, iman ~ HAvr *gwres- yal, iman
grev
[ 190+]
~ Fr grve2 i brakma eylemi < z Grve
Paris'te bir meydan < Fr grve1 akll dere kumu, mil
* Fransz ihtilali yllarnda Paris'te ii brakan eylemciler belediye binasnn bulunduu Grve meydannda toplan
iin.
greyder/grayder
[ xx/b]
kazmak, trmalamak, rendelemek ~ Fr gratter ~ Frk *krattn

~ ng grater kazyc < ng to grate

greypfurt/greypfrut
[ xx/b]
~ ng grapefruit a. a. & ng grape
zm, salkm (~ Fr grappe salkm ) + Fr fruit meyva (~ Fr fruit ) ~ Lat fructus " grappa, fruktoz
* 17. yy'da Jamaika'da yetitirilmi ve salkm eklinde yetien meyvesine atfen adlandrlmtr.
gri

[ xx/a]

~ Fr gris kr renk ~ Frk *gris ~ Ger *grisja-

gringo
[xx/c]
~spgringo Meksika'da yabanclara ve
zellikle Amerikallara verilen aalayc ad < z griego Yunanl < Graecus Romallarn Yunanllara verdii ad
grip
[ xx/a]
~ Fr grippe < Fr gripper tutmak, penesine almak
- Frk *grippan tutmak, kapmak ~ HAvr *ghrebh-/ghreib- tutmak, yakalamak " +gir
grizu

[ xx/b] kmr madenlerinde kan yanc metan gaz


- Fr grisou a.a. (Belika diyalekti) < Fr (feu) grgeois Rum atei, kendiliinden yanc bir kkrt karm <
z Grec Rum, Yunanl " gringo
grog
[ xx/b]
~ ng grog brendi ve limonatadan yaplan scak
iki < Old Grog 1740'ta bu ikiyi ngiliz donanmasnda tayn olarak verdiren Amiral Vernon'un lakab < ng grogram
bir tr kaba kuma, bu kumatan yaplan pelerin ~ Fr gros grain kaba dokuma " gros, gren
gros+
grossus a.a. ~ Lat crassus semiz, yal, kaln " gres

~ Fr grosse byk / ng gross byk, iri ~ OLat

grosa
[ xx/a]
byk, kaba, kaln ~ OLat grossus " gres

~ t grossa 12 dzinelik l birimi < t grosso

grotesk
[ xx/b]
~ Fr grotesque fantastik, rpertici, ok
irkin ~ t grottesca maarams, eski Roma binalarnn yeralt dehlizleri gibi < t grotta maara, dehliz ~ Lat
crypta dehliz, mahzen ~ EYun krypte gizli, sakl, gml " kripton
grup
- Ger *kribjon toplanmak

[DTC 1943]

~ Fr groupe takm, kme, grup ~ t gruppo

g+
~ Fa gu- ~ OFa wi- ayrlma, te yanda olma, kar
karya olma belirten nek = Ave v- a.a. ~ HAvr *wi- a.a.
* Modern Farsada ilek olmayan bu nek, Orta ve Eski Farsadan alnan kelimelerde grlr. Ayn kkten Alm wider,
ng with- (withhold, withdraw, withstand gibi kelimelerde - ayrlma, zt olma).
guano

[ xx/a]

~ sp guano ku gbresi ~ Quech huanu dk

gua
[ xx/b]
~ Fr gouache bir tr suluboya ~ t
guazzo/aquazzo a. a. ~ OLat *aquation sulandrma < Lat aqua su " akua+
guatr
guttur grtlak

[ xx/a]

~ Fr goitre grtlakta tiroid bezi bymesi ~ Lat

gbre
HAvr *kekw- a.a.

[Men xvii]

~ Yun kopri dk ~ EYun kpros a.a. ~

* Kar. ng coprophilia, coprophagy.


g
<T

[Or viii] k

[Men xvii] darlmak

(= Mo k(n) kuvvet, sertlik, zor ) gcen[mek


< T gcne git-" g

* ET ken- (glenmek, kuvvetlenmek) biimi ile birletirilemez.


gudde

~ Ar uddat [#dd msd.] salg bezi

gderi
[Bia xix] kselenin ok incesi
[k.] yumuak mein, tavan derisi < EYun kdion koyun postu
gd

YT

[CepK 1935] garaz, niyet; [Fel 194+] saik

~ Yun kdri

< T gt-" gt-

gudubet
[ xx/b] yzne baklmayacak kadar sevimsiz ve irkin
(kadn)
~ Ar *aDbat [#Db f.] srekli veya ar fkelenen kadn < Ar aDb [#Db im. ] srekli
veya ar fkelenen < Ar aDiba fkelendi, gazap gsterdi" gazap
* 20. yy ikinci yarsndan nce tesbit edilemeyen bu kelimenin Arapadan aln biimi aklanmaya muhtatr.

gdk
[BK 1799] boyu ksa, kk
yavru, gen hizmetkr, uak ~ OFa ktag a. a. " kk

~? Fa kudak kk,

* T gtmek fiiliyle ilgisi kurulamaz.


gdm

YT

[TDK 1944] sevk

gufran
balama " mafiret

< T gt-" gt-

[ xiv]

~ Ar gufran [#fr msd.] merhamet,

gfte
[ xiv] gftar sz
guftan, g- sylemek (= Ave gaub- a. a.)
guguk
sesi"

<onom

~ Fa gufta/guftr sz < Fa/OFa

[LO xix] kargaya benzer bir tr ku

< T guguk [onom.] ku

gm
[Men xvii] ggm
~ Yun koukomi su
tamaya ve kaynatmaya yarayan kap, kazan ~ Lat cucuma a.a. =? Lat cucumis su kaba veya hyar
gherile
[Ne xv]
kayatuzu < Fa ghar cevher, mineral" cevher
gl

[passim xiv]

~ Fa gharila potasyum nitrat,


~ Fa gul iek, zellikle gl ~ OFa gul

iek
gl[mek

[ viii] kl- a.a.

gulam
olan, uak, hizmetkr
gula
tencere yemei

[Kp xiv]

~ Ar ulm [#lm] erkek ocuk,

[ xx/a] Macaristana zg bir yemek

~ Mac gulys etli

* Kkeninin Trke olduu rivayet edilir. Kar. T kul a (yenieri yemei) veya kulak a (mant).
glbank
~ Fa gul bng 1. blbln gle yakar, 2.
"Allah Allah" nidas, topluca sylenen dua veya ilahi & Fa gul gl + Fa bng nida, bar " gl
gulden
~ Hol gulden 1. altn, 2. Hollanda para
birimi ~ Ger *gultham altn ~ HAvr *ghol-to- altn < HAvr *ghel-2 parlamak " klor
* Kar. ng gold (altn), gldr
sesi

onom

yanma sesi, su akma

gulet
[ xx/b] golet
~ Ven golta [t goletta] bir tr yelkenli
tekne ~ Fr golette a. a. < Fr goland balkl kuu ~ gwelan
glla

~ Fa gulc gl yemei" gl

* Yemek adlar yapan -ac ekiyle.


glle
(= Sans gla/glaka top, kre)

~ Fa gla top, top mermisi, yuvarlak ve ar ey

glen
gul iek + Fa -an yer ismi tekil eden ek " gl
glmse[mek

~ Fa gulan gl veya iek bahesi & Fa

[ xi] klmsin- gler grnmek, tebessm etmek < T kl-" gl-

gln
T
[ xi] kln maskaralk (isim); [TS xvi xvi] gln/glncek 1. maskaralk, 2.
maskara, kendisine glnen kii; [KT xix] glmeyi mucip olan (sfat)
" gl-, +in
* Esasen isim olduu halde sfat anlam kazanmas muhtemelen korkun szcnn etkisiyledir.
gulyabani
gul-i yabani
~ Fa l-i biybn aniden insana
saldrp paralayan efsane yarat, kurt adam & Ar gl [#wl] a.a. + Fa biybn ssz yer, sahra, yaban " yaban
gm, gmbr

onom

[DK xv] gmbr gmbr davul sesi; [Env xv] gm at nal sesi

gmrah
[Yus xiv]
dank & Fa gum kayp + Fa rh/rah yol" rahvan

~ Fa gumrh yoldan sapm,

gmrk
[Kan xv]
~ OYun kommrki(on) ticaret,
Bizans'ta ticareti denetlemekle grevli memur, ticaretten alnan vergi ~ Lat commercium ticaret < Lat commercari ticaret
yapmak & Lat con- karlkl + Lat mercari alveri etmek " kon+, market
gm

[ viii] km

(= T knk [viii+ Uy] a.a. ) gn

[ viii] kn gn, gne, gndz


gnah

[A, Yus xiv]

~ Fa gnh su, tazminat gerektiren eylem

- OFa winh/wins a.a. < OFa winhldan/winsdan bozmak, zarar vermek, su ilemek ~ EFa vinath- a. a. " g+
* Erm vnas (zarar, ziyan) biimi Orta Farsadan alnmtr.
gnce

YT

[TDK 1974] gnlk

<Tgn"gn

gncel
<Tgn"gn

YT

[TDK 1955] gncl gnn konusu olan, aktel; [TDK 1969] gncel

* -cel ekinin yaps ve ilevi belirsizdir.


gndelik

<T

gndem

[Men xvii] bir arazi ls; [LL 1732] yevmiye < T gn " gn

YT

[TDK 1944] ruzname

<Tgn"gn

* Lat agendum (gndem) szcnden esinlendii aktr; -dem ekinin ilevi belirsizdir.
gndz
gne

T
T

g n ey
gnlk2
gr1

gr2

[ viii] kntz a. a.
[ xi] kne gn

<T

< T knit- aydnlatmak, tmak < T kn " gn


< T kne- mak < T kn gn " gn

[ BK 17 99 ] da n gne ta ra f

< Tg n" gn

[M, Men xiv] gnlk bir tr gzel kokulu reine


- Fa kundurak bir tr gzel kokulu reine, boswellia thurifera aac ve zamk ~ Sans kunduruka/kundarik a. a.
T

onom

[ xi] kr cesur, yiit, bahadr; [ xiv] gr salam (kii), sk, gr

[DK xiv] grleme sesi, su akma sesi

gurbet
[A xiv]
ayr ve uzak olma, yabanc lkede olma, srgn " garp

<

~ Ar urbat [#rb msd.] vatandan

grbz
[A xiv] gl kuvvetli
dolandrc, kvrak zekl, becerikli, cretli

~ Fa gurbuz hilekr,

* Farsa szcn anlam genellikle olumsuzdur.


gre

<T

[Kp xiv] kre, krei; [DK xv] gre tutmak

~ T *kre- " gre-

* Fiil ad yapan -(i) ekiyle.


gre[mek
T
[Ka xi] kre- savamak, gremek
< T kr [xi] yiit, bahadr, kabaday" gr1
grgen

[ xviii] bir aa, carpinus

< T *kre- kabadaylanmak


~?

* Kar. EErm garbeni, Yun gbros, Lat carpinus (a.a.). te yandan TT grgen (topra aarak lleri yiyen masal
yarat ? xvii).

gurme
kii ~ EFr grom(m)et

[ xx/c]

~ Fr gourmet yemeye ve imeye merakl

* Nihai kkeni belirsizdir.


guru
[ML xx/c]
~ ng guru Hindu dervii, manevi
danman ~ Sans gur 1. ar, 2. deerli, muhterem, 3. hoca, retmen, mrit ~ HAvr *gwrs-u- < HAvr *gwers-2 ar
" bar(o)+
gruh
[A xiv]
~ Fa/OFa gurh kalabalk, kme, insan
topluluu (= Fa gurha top, kre, her trl yuvarlak nesne )
gurul
gr

onom

[LO xix] gurlamak/gurgur/guruldamak barsak sesi; [Seyf 1920] gurultu

gurup
gne batt" garp

< "

~ Ar urb [#rb msd.] gn batm < Ar araba

gurur
[ xiv]
arra aldatt, bo grntyle kandrd

~ Ar urr [#rr msd.] aldatma, aldanma < Ar

* Arapa fiil geili olduu halde masdar geisiz fiillere zg fucul veznindedir. Trke anlamn bu elikiden
tredii dnlebilir. Kar. M arraka birabbaka? (Kuran 82.6) "sizi rabbinize kar kim kandrd?"
grz
[Yus, DK xiv]
OFa warz/wazr a. a. (= Ave vazra- a. a.)

~ Fa gurz ar topuz, tokmak ~

gusto
[ARasim 1897-99]
~ t gusto zevk, tad alma duyusu ~
Lat gustus tad ~ HAvr *geus- tadna bakmak, semek " eit
gusl
[ xiv] gusl
alma < Ar asala [msd. asl] ykad" gasil
gut
gutta damla

[ xx/b]

gt[mek

gve

~ Ar usl [#sl msd.] ykama, boy abdesti


~ Fr goutte 1. damla, 2. damla hastal ~ Lat

[Uy viii+] k5-/kt- gzetmek, beklemek, bekilik etmek

[ xi] kye a. a. gve

T?

[TS, Kp xiv] gve

topraktan yaplan yemek kab


* ET kve (at koumuna ait bir para) szcyle birletirilemez.
gven

YT

[CepK 1935] itimat

nanmak > inan rneine paralel olarak tretilmitir.

< T gven-" gven-

gven[mek

T
[Uy viii+] kwen- iinmek, bbrlenmek; [ xi] kwen-< T *kPen- < T *keP-2
imek " gebe

* 19. yy'a dek anlam arlkla olumsuzdur.


gvence

YT

[CepK 1935] garanti

<T gven "gven

gvenlik

YT

[CepK 1935] asayi

<T gven "gven

gvercin
gercin
mavi " gk

T
[Uy, Ka viii+] kgrgen/kgrgn a.a.; [Kp xiv] kercin ; [M xiv]
< T *ker-- mavimtraklamak, gerimek < T kker- mavilemek, germek < T kk

* Kar. Fa kabutar (gvercin) < kabud (mavi). Trke biim Farsa szcn literal evirisidir.
guvernr
[ xx/b]
~ Fr gouverneur ynetici < Fr gouverner
ynetmek ~ Lat gubernare dmen tutmak, ynetmek ~ EYun kybern a.a.
gverte
[Ev xvii]
~ Ven covrta [t coperta] rt,
kaplama, gemilerde ambar st taban < Ven covrzer [t coprire] kaplamak, rtmek ~ Lat cooperire a. a. & Lat co(n)bastrarak + Lat operire kapamak " kon+, aperitif
* Ayn kkten ng cover, Fr couvert (rt).
gvey
gyeg

[Uy viii+] kdeg bir kimsenin kzyla evlenen erkek, damat; [TS xiv-xv, Men xiv]
< T *kde- misafir gelmek, i gveysi gelmek, bir airete katlmak?

* te yandan kar. Mo kben (erkek evlat).


gya
g- sylemek, demek " gfte

~ Fa gya sz, laf, syleyi, syleyen < Fa guftan,

* Belki Fa g ya ("sz ite"),


gz

gzaf
gzel
gr-

[ viii] kz sonbahar
[xiv]

T?

~Fa gzf bo konuma

[DK xiv] gzel; [a xv] kzel; [Arg xvi] gzel; [Krg ] kzl a. a.

< T gr-"

* Kar. ET krk/krk (gzellik, grn), TT grkl, gkek (gzel). -el ekinin ilevi ak deildir.
gzergh
~ Fa guSargh gei yeri, geit, yol < Fa
guSatan, gu5ar- gemek ~ OFa widardan, widr- a. a. = Ave vtarsm te, ileri ~ HAvr *wi-tero < HAvr *wi ayr" g+,
+gh

* Ayn Hintavrupa kknden Sans vitarm, Alm weiter (te, ileri).


gzide
[ xiv]
guzn- semek ~ OFa wizdan, wizn- a. a. " g+

~ Fa guzda seilmi, sekin < Fa guzdan,

habaset
< Ar %abu6a ktlk yapt" habis
habbe
<ArHabba.a. "hap1

~ Ar %aba6at [#^b6 msd.] ktlk, habislik


[ xiv]

~ Ar Habbat [#Hbb1 msd.] kabarck, tane, tohum

haber
[Kut, A xi]
~ Ar xabar [#%br msd.] bilgi, birinci elden
bilinen ey < Ar %abara denedi, snad, tand, bizzat yaayarak rendi
habip
Habba [msd. Hubb] sevdi
habire
hay, bre
habis
huylu

nl

[Kut xi]

~ Ar Habb [#Hbb2 sf. ] sevgili, dost < Ar

[LO xix] ha bre/de bre


[A xiv]

< T ha bre tevik nlemi (Rumeli az) "

~ Ar %ab!6 [#%b6 sf.] kt niyetli, kt

habitat
[ xx/c]
~ ng habitat yaanlan yer, evre < Lat
habitare ikamet etmek, yaamak, oturmak < Lat habere sahip olmak ~ HAvr *ghabh-e- < HAvr *ghabh- a.a.
hac/hacc[Kut xi]
~ Ar Hacc [#Hcc msd.] slam
ncesinden kalan Arap tresi uyarnca yln belli bir dneminde Mekke'ye seyahat etme = Aram #xgg/xy bayram
yapma, trenle kutlama
* Ar #Hcc (tartmada stn gelme, kantlama) fiiliyle ilgisi gsterilemez.
ha
2. armh

[A, DK xiv]

(~ Fa %a a.a.) ~ Erm %a' 1. direk, kazk,

hacamat
[ xiv] hcamat/hacamat; [AL 192+] birini lmcl
olmayacak bir ekilde bakla vurmak (argo)
~ Ar Hicmat [#Hcm msd.] kan aldrma < Ar Hacama
bardakla kan ekti < Ar Hacm kabart, tmsek, hacim " hacim

hacer

[ xiv]

~ Ar Hacar [#Hcr msd.] ta

hacet

[Kut, A xi]

~ Ar Hcat [#Hwc msd.] gereksinme,

ihtiya < Ar Haca gerekti


hac

[DK xiv]

~ Ar Hacc [#Hcc nsb.] " hac

hacim/hacmkabart, kapsam, boyut, kalibre

~ Ar Hacm [#Hcm msd.] knt, tmsek,

hacir/hacr~ Ar Hacr [#Hcr msd.] kstlama,


tutuklama, kapatma, yasal kst < Ar Hacara kstlad, yasaklad, kstek vurdu (= Aram #xgr tuttu, balad, ayana
kstek vurdu )
haciz/hacz~ Ar Hacz [#Hcz msd.] engelleme, el
koyma, kapatma, haciz < Ar Hacaza engelledi, el koydu, kapatt, haczetti
had/hadd[Kut, A xi] hadd
~ Ar Hadd [#Hdd msd.] 1.
ban keskin az, 2. snrlama, snr, limit < Ar Hadda 1. biledi, keskinletirdi, 2. snrlad, snr koydu, 3. son
derece fkelendi, hiddet gsterdi (= Akad eddu keskin, sivri (bak, kl))
hadde
levha

[ xiv] erimi madeni tel yapmak iin kullanlan delikli maden


< Ar Hdd [#Hdd fa.] keskin, bilenmi, kzgn " had

haddizatnda
had, zat

~ Ar f Haddu-l-5t kendi snrlar iinde "

hademe
Ar %dim hizmeti" hadm

~ Ar %adamat [#%dm o.] hizmetiler <

hadi
hadm
hizmetisi

" haydi
[Men xvii] %dim ey hizmetisi, 2. idi edilmi harem
~ Ar %dim [#%dm fa.] hizmeti" hadim

* Hadm (idi) ve hadim (hizmeti) biimlerinin yazm ynnden ayrlmas yakn dnemin eseridir.
hadim
hizmet

[Yus xiv]

~ Ar %dim [#%dm fa.] hizmeti"

hadis
[ xiv]
~ Ar Hadie [#Hd6 sf.] 1. olay, vaka, 2.
Peygamber hakknda anlatlan anekdot < Ar Hada6a [msd. Hud6 ] oldu, vuku buldu (= br #%d yeni olma = Aram #%dt
a. a.)
EKKENLLER:
Ar #h?d? : hadis, hadise, havadis, ihdas

hadise
ey, olay " hadis

[MMem xvi]

haf
yarm ~ Ger *halbaz

[ xx/b]

~ Ar Had6at [#Hd6 sf. f.] olmu

~ ng halfback futbolda orta oyuncusu < ng half

hafakan/afakan
hzl atmas, palpitasyon, titreme < Ar %afaqa titredi, kalbi hzl att
hafi

[ xiv]

~ Ar %afaqn [#^fq msd.] kalbin

~ Ar %affy [#^fy sf.] gizli < Ar %afiya gizlendi,

sakland (= Aram #%py rtnme )


hafid

[ xiv]

hafif
%iffat] hafif idi, hafifledi

[ xiv]

~ Ar Hafd [#Hfd sf.] torun


~ Ar %aff [#^ff sf.] ar olmayan < Ar %affa [msd.

hafiye
[Men xvii] ^afiyet gizli ey, sr; [ 190+] tekilat- hafiye
gizli tekilat, gizli polis rgt; [ 191+] hafiye gizli polis ajan
< Ar %afiyat [#%fy sf. f.] gizli kapakl ey, sr,
insan yiyen bir tr cin " hafi
hafz
tutan, ezberleyen " hfz
hafza

~ Ar HfiZ [#HfZ fa.] koruyan, saklayan, aklda

[Men xvii] kuvvet-i hafza usit. hafza saklama yetenei, bellek


- Ar HfiZat [#HfZ sf. f.] saklayan, muhafaza eden (ey veya kadn)" hfz

hafniyum
[ xx/b]
~ YLat hafnium bir element ^ 1923 Dirk
Coster ve Georg von Hevesy, Dan. kimyaclar < z Hafnia Kopenhag kentinin Latince ad
* Kopenhag'da kefedildii iin.
hafriyat
ilgili)

[KT xix] kaz ileri (zellikle maden ve arkeoloji ile


< Ar Hafr [#Hfr msd.] kaz < Ar Hafara kazd

hafta
[A, Yus xiv] hefte
~ Fa hafta yedili ey, yedi gnlk
sre < Fa/OFa haft yedi (= Ave hapta- a.a.) ~ HAvr *septm a.a.
* Ayn kkten Sans sapt(n), EYun hept, Lat septem, Ger *sebun, ng seven, Alm sieben (yedi).
haftaym
[Cumh 1932] futbolda devre aras
time bir srenin yars & ng half yarm + ng time zaman, sre " haf, tayming
haham
[ xvi] Musevi hocas
sahibi, bilge < br/Aram #%km bilme, bilge olma " hikmet
hain
hyanet

[Yus xiv]

~ ng half-

~ br %km hakim, hikmet

~ Ar %'in [#%wn fa.] hyanet eden "

haiz
havza

~ Ar Haiz [#Hwz fa.] sahip olan, elde tutan "

hak1/hakk[Kut, DK xi]
~ Ar Haqq [#Hqq msd.] doruluk,
hakikat < Ar Haqqa 1. doru idi, gerek idi, hakl idi, 2. uygun ve yerinde idi, 3. dorulad
hak2

[MMemxvi]

hakan
%aan"kaan

[Kut xi]

-Fa%ktoprak-OFa%ka.a.
~ Ar/Fa x^qan Trk hkmdar ~ T

* T xaan szcnn Farsa ve Arapadan dn alnm biimidir.


hakaret

[ xiv] 1. hor ve hakir olma, 2. tahkir etme, aalama


- Ar Haqrat [#Hqr msd.] hakir olma, adi ve itibarsz olma < Ar Haqara [msd. Haqr] aalad

* kinci anlam Trkeye zgdr.


hakaretamiz
& Ar Haqrat + Fa mez karan,
kartran (< Fa/OFa me^tan, mez- karmak, kartrmak) & Fa/OFa - ynelme, katlma, eklenme bildiren nek
+ HAvr *meik-/meig- karmak, kartrmak " miks
hakem

[A xiv]

~ Ar Hakam [#Hkm sf.] yarg"

hkm
hakeza
haki
%k toprak " hak2

~ Ar H ka5 tpk bunun gibi" keza


[Men xvii] topraa ait

~ Fa %k toprak rengi < Fa

* ng khaki (a.a.) Hinte yoluyla Farsadan alnmtr.


hakikat
gereklik, doruluk " hak1

[Kut, A xi]

~ Ar Haqqat [#Hqq sf. f.]

hakim
yarglayan, yarg " hkm

[Kut, A xi]

~ Ar Hkim [#Hkm fa.]

hakipay
ayan bast toprak " hak2, pa
hakir
hakaret

~ Fa %k-i py ayak topra, bir kimsenin


[Yus xiv]

~ Ar Haqr [#Hqr sf.] aa, aalk "

hakk [etm
~ Ar Hakk [#Hkk msd.] oyma, kazma,
kalemkri < Ar Hakka (metal veya aac) oydu, kazd (= Akad ekeku kazmak, kamak)
* Ayn kkn Aramice biimi qop ile #%qq 'dir. Ar Huqqa (hokka) szc Aramiceden alnt olmaldr.

hakkk
oymac, kalemkr " hakk

~ Ar Hakkak [#Hkk im.] hakkedici,

hakkaniyet
uygun < Ar Haqq " hak1

< Fa Haqqn [nsb.] adil, doru, hukuka

hakla[mak
hakkndan gel-" hak1

[DK xiv] yenmek, perian etmek

< T

hal1/hl
[Kut, A xi] Hl
~ Ar Hl [#Hwl msd.] 1.
durum, 2. grnm, varolu evresi, 3. imdiki zaman < Ar Hla dnd, dnt, evrildi,
yneldi, bir hale geldi, bir hal ald,
bir hale brnd, bir grnt edindi
* Ar Hala2 (engel oldu, araya girdi) fiiliyle anlam ve kken ilikisi ak deildir.
EKKENLLER:
Ar #h?wl: ahval, arzuhal, derhal, hal1, hal, halet, halihazr, hasbhal, havale, havali, havil, hile, ihale, ilmihal, istihale,
lahavle, mtehavvil, tahavvl, tahvil Ar #h?wl2 : muhal
hal2/hall[A xiv] hall
~ Ar Hall [#Hll msd.] zme,
zm < Ar Halla [msd. Hall] 1. zd, bal olan bir eyi at, gevetti, sald, 2. binek hayvanndan indi, yolculuu
sona erdirdi, kondu, durdu
hal3/hal'~ Ar %alc [#%lc msd.] 1. giysisini karma,
soyma, 2. hkmdar tahttan indirme < Ar galaca soydu, giysi kard
hal4
[Ahsan 1891]
~ Fr halle meyve ve sebze pazar <
z Les Halles Paris'te meyve ve sebze pazarnn bulunduu binalar < EFr halle salon ~ Ger *hall byk kapal
mekn, salon, oylum < HAvr *kol- < HAvr *kel-2 kapatmak, rtmek, gizlemek " kiler
hala
annenin kzkardei < Ar %l day

[TS xiii] babann kzkardei

~ Ar %alat [#%wl] teyze,

* "Hala" anlam Trkeye zgdr.


hal
[MMem xvi] haliya
~ Ar Hl [#Hwl zrf.] imdiki
zamanda, imdi < Ar Hl imdiki zaman, varolan durum " hal1
halas
[Yus, DK xiv]
~ Ar %alS [#%is msd.] kurtulu,
azat edilme < Ar %alaSa ar, temiz, berrak idi, arnd, kurtuldu, serbest kald
halaskr
[ 190+] kurtarc, Frlibrateur karl
%alS kurtulu, kurtarma + Fa kr eden " halas, kr
halat
kalod- kablo, halat

[LF xvi]

~ OYun kaldio kaln ip < EYun kls,

&Ar

halay

[ xx/b] Anadolu'da dn ve trenlerde oynanan toplu dans


T alay geit resmi, merasim " alay1

* Muhtemelen alay szcnn bir Anadolu azndaki biiminden, 1940 lardan sonra edebi
dile aktarlmtr.
halayk
[Kut, A xi] canl varlklar, mahlukat; [Ne xv] halk,
ahali, hane halk, hizmetiler; [Men xvii] (vulg.) cariye, dii kle
~ Ar %al'iq [#%lq o.] canl varlklar,
mahlukat < Ar %alqat yaratlm alem, yarat" halk2
halbuki
haldr

hal bu ki
onom

alma sesi

< Ar Hl durum

" har2

hale
~ Ar halat [#hwl msd.] ayla ~ EYun (h)los daire,
ember, ay ve gnein yz, aziz tasvirlerinde grlen hale
halef
[ xiv]
~ Ar %alaf [#%lf] birinin ardndan gelen veya
yerine geen, ardl < Ar %alafa ardndan geldi, geri kald, 2. (yemek) artt, bayatlad, bozuldu

halel Xalla bozdu,


yrtt, deldi
halet

[xiv]

Ar %alal [#%H msd] bozukluk, hasar, yrtk < Ar

[xiv]

Ar Halat [#Hwl msd.] hal, durum " hal1

halhal [onom.] angr


ungur etti

[xiv]

hali bo idi"
hela

[Kut, A xi]

hal

[DK xv] kal

Ar xalxal [#xlxl] ayak bilezii < Ar xalxala

- Ar xlin [#xlw fa.] bo, serbest < Ar xal

DK xv] xalice/xala

~ Fa ql a. a.

* Nihai kkeni belirsizdir. Ykt (.1229) zamannda etimolojisi tartma konusu idi.
Qlqalca (= Erzurum) ehir adyla birletirilmesi fantezidir.
hali
halife
geen, halef" halef

~ Ar xalc [#xlc sf.] krfez, koy


[Kut xi]

halihazr
hazr
halik
sfatlarndan biri" halk2

~ Ar xalfat [#xlf sf. f.] birinin yerine


~ Ar Hla-1-HDir varolan durum " hal1,

[Kut xi]

~ Ar xliq [#XQ fa.] yaratan, Allahn

halim

[ xiv]

~ Ar Halm [#Hlm sf.] yumuak huylu < Ar Hilm

yumuaklk, tatllk, sabr


halis

[Yus xiv]

~ Ar %liS [#%1S fa.] ar, saf, temiz " halas

halk1
[Kut xi]
~ Ar xalq [#%lq] herhangi bir insan
topluluu, ahali (= Aram %elq pay, blk, ksm < Aram #%lq pay etme, blme )" halk2
* #Xq kknn "pay etme" anlam Arapada mevcut deildir. Aramice szck EYun demos (1. pay, bir yana ayrlan
ksm, 2. halk) deyiminin tam karldr.
halk2 [etm
[ xiv]
~ Ar %alq [#%lq msd.] yaratma, yarat <
Ar %alaqa yaratt (= Aram #%lq 1. pay etme, 2. lme, biim verme )
halka
baklas, ring

[ xiv]

~ Ar Halqat [#Hlq msd.] ember, halka, zincir

halla
[msd. Halc] pamuk att

~ Ar Halla [#Hlc im.] pamuk atc < Ar Halaca

halojen
[ xx/b]
~ Fr halogne 1. kimyada klor ve benzeri
elementler grubu, 2. bu gruptan gazlar kullanan lamba # Jakob Berzelius, sv. kimyac (1779-1848), & EYun (h)ls,
halo- tuz (~ HAvr *sal-d- a.a.) + EYun genes, genet- douran " salam, +jen1
* Kimyasal tuzlarn bileiminde yer aldklar iin.
halt
%alaTa kartrd

[ xiv]

~ Ar %alT [#%1T msd.] karm, kartrma < Ar

halter
Ger *haldan tutmak

[ xx/b]

~ ng halter tutamak, silah kabzas [esk.], halter <

halsinasyon
[ xx/b]
~ Fr hallucination hezeyan ~ OLat
(h)allucination bunalm, sayklama < EYun (h)alyss bunalmak
halvet
kalma, bo ve ssz olma " hela

[Yus, DK xiv]

ham1
tecrbesiz kimse

[A, Yus xiv]

ham2

onom

~ Ar xalwat [#xlw msd.] yalnz


~ Fa %m pimemi, ilenmemi,

yeme veya yutma sesi

hamak
[Bah 1924]
~ Fr hamac iki aa arasna gerilen
salncakl yatak ~ sp hamaca/hamaque a.a. ^ 1526 Gonzalo Fernndez de Oviedo, sp. tarihi. ~ Taino hamaka
a.a.
Orta Amerika yerli dillerinden.

hamakat
aptallk < Ar Hamuqa aptal idi
hamal
tayc " haml

~ Ar Hamaqat [#Hmq msd.] ahmaklk,


[CodC xiii] hammal

~ Ar Hamml [#Hml im.] yk

h am am
stan", lca, kaplca " humma

[Yus xiv]

~ Ar Hammm [#Hmm im.] "ok

hamarat
hamarod sk, derli toplu, titiz

[KT xix] becerikli, elinden i gelir

~ Erm

hamaset
cesaret, fanatizm < Ar Hamisa cokulu idi

~ Ar Hamsat [#Hms msd.] coku, ar

hamburger
[ML xx/c]
aras kfte < z Hamburg Almanya'da bir kent

~ ng hamburger bir tr ekmek

* Modern anlam 1885 ile 1900 yllar arasnda ABD'de domutur.


hamd
< Ar Hamada vd, yceltti

[Kut xi]

~ Ar Hamd [#Hmd msd.] vme, yceltme

EKKENLLER:
Ar #h?md : elhamdlillah, hamd, hamdsena, Muhammed
hamdsena

~ Ar Hamd wa sana' vme ve yceltme "

hamd, sena
hami

~ Ar Hamin [#Hmy fa.] himaye eden " himaye

hamil

~ Ar Hmil [#Hml fa.] tayan, ykl " haml

hamile
tayan, ykl " hamil

[DK xiv] gebe

< Ar Hmil [#Hml fa.]

* Arapada ayn szck "tama arac, evrak antas, uak gemisi" anlamlaryla kullanlr,
haminne

" hanm, nine

hami
eklenen not < Ar hamaa srd
hamiyet
mcadele hrs
fkelendi" humma

~ Ar hami [#hm fa.] 1. sran, 2. sayfa kenarna

[Kut, A xi] ateli gayret; [KT xix] vatan uruna


~ Ar Hamiyyat [#Hmw msd.] ateli gayret < Ar Hama ok scak idi, akkor oldu, ok

haml [etm
< Ar Hamala tad, yklendi

[ xiv]

~ Ar Haml [#Hml msd.] tama, ykleme

hamle
atlma, hcum " haml

[Yusxiv]

~Ar Hamlat [#Hmlmsd.] yklenme,

hamsi
[Amr xv] %amsi ; [Ev xvii] xapsi a.a.
Xmpsi Karadeniz'e zg bir balk

~ Yun

* Nihai kkeni belki eski bir Karadeniz dilinden.


hamsin
~ Ar %amsm [#%ms] 1. elli, 2. kn erbain
ad verilen en souk krk gnnden sonra gelen elli gnlk sre < Ar %amsat be
EKKENLLER:
Ar #?ms : hamsin, tahmis
hamster
[ML xx/c]
~ ng hamster bir tr kk
kemirgen ~ Alm hamster a.a. ~ EAlm hamustro ~ Slav %omestorb a.a.
hamule
haml

~ Ar Hamlat [#Hml sf. f.] tanan yk

hamur
[CodC xiii] %amr
~ Ar ^amr [#%mr sf.]
kabarm hamur, maya, mayal hamurdan yaplan ekmek < Ar amara kabard, mayaland
* Ayn kkten Ar %amr (mayal iki, arap).
hamut
koumu, boyunduruk

[LO xix]

~? Bul hamt / Srp homut at

* Kar. Alm hamen, ng hame (boyunduruk). Nihai kkeni tesbit edilemedi.


han1
yeri, kervansaray

[Yus, DK xiv]

~ Fa/OFa %n hane, konak, konak

han1
yeri, kervansaray

[Yus, DK xiv]

~ Fa/OFa %n hane, konak, konak

han2

[Uy viii+] %an/kan

haner
ba ~ Aram ^angsr a. a.

= T %aan/kaan hkmdar " kaan


[DK, Env xiv]

~ Ar Hancar ksa savunma

hanere
[Glxv]
~ArHancarat[#Hncrmsd.]
boazn st ksm, grtlak, veya boaz kapatan kas (= br gargeret a.a. = Akad gangaritu a.a.)
handikap
[ xx/b]
~ ng handicap oyunda kar tarafa
peinen verilen puan, dezavantaj < ng hand i' cap "el apkada", eski bir oyun & ng hand el + ng cap apka " kep

hane/+hane
[Yus xiv]
Arap rakamlarnda basamak ~ OFa xnag a.a. " han1

~ Fa %ana ev, konut, konak, yer,

EKKENLLER:
Fa ?ana : berhane, cephane, darphane, eczane, hanedan, hapishane, kerhane, ktphane, mahpushane,
memihane, meyhane, salhane, ehane, tmarhane, umumhane
hane
hanedan
+dan1

~ Fa %nadn "hane tutan", slale " hane,

hanende
~ Fa %\vnanda okuyan, ark syleyen <
Fa/OFa x\vndan/xanldan okumak, ark sylemek (= Ave hvan- a.a.) ~ HAvr *kan- ark sylemek " kanto
hangar

[Bah 1924]

~ Fr hangar korunak, ardak [esk.],

uak deposu ~ Ger *haimgardhangi

hani2
E Yun %anne a. a.

[Ka xi] kanu/kayu a.a.; [O xi] %arj; [DK xv] kang


~ Yun %anni bir balk tr, serranus hepatus ~

hanif
~ Ar Hanf [#Hnf sf.] 1. Kuran'da Hz. brahim'in
dini inancn tanmlamak iin kullanlan bir sfat, 2. tek tanrc = Ar Hanaff [nsb.] pagan, putperest, kitabi
dinlerden nceki dinlere mensup ~ Aram %ansp [#%np] a.a. = br %anep kfir, dinsiz
* Kur'anda kullanlan deyimin anlam mulak olup, tefsirde eitli ekillerde yorumlanmtr.
hanm
Tatarlarda)

<T
[a xv] %anum hkmdar ei, kralie, prenses; [ xvi] soylu kadn (Mool ve
< T %an hkmdar " han2

* -um/-m diil ekinin kayna belirsizdir. xan/%anum ve beg/begm biimlerinin bilinmeyen bir Asya dilinden
devralnd dnlebilir.
hantal
[Amr, Men xv] ebucehil karpuzu; [LO xix] iri, kaba, biimsiz
(vulg.)
~ Ar HanTal/%anTal ac meyvesi mshil ve ocuk drc olarak kullanlan bir bitki, ebucehil
karpuzu, adem inciri, colocynthus
hanut
[ xx/b] arda mterileri belirli bir dkkna ynlendirme ii ve
bu iten alnan komisyon
~ Erm %anut' dkkn ~ Aram %anT kemerli ta oda, hcre, depo, dkkn <
Aram #%nt bkme, kavisli hale getirme, kemer yapma
* Ar Hanut, br %anut (dkkn) biimleri Aramiceden alnmtr. Szcn nihai anlam Yun kmara (1. kemer, 2.
kemerli ta oda) ile paralellik gsterir.
hanzo
[ 197+] kaba ve aptal adam (argo)
Sunal'm ayn adl filminde bir karakter z Hans Alman erkek ad

< z Hanzo Kemal

hap1

[Mercimek xv] tpta tane haline getirilmi ila

~ Ar

Habb [#Hbb1] tohum, tane, tpta hap


hap2, hapr

onom

yeme sesi

hapaz[lamak

[ xvi] hapaz tokat

~ ?

hapis/haps[ DK , En vx iv ]
~A rH ab s[ #H bs ms d. ]1 .
tutsak etme, kapatma, 2. tutsaklk yeri < Ar Habasa kst, kstlad, kapatt, hapsetti (= Aram #%b balama - zellikle
sark veya ba rts, kuak, at koumu = Akad abu balama)
* Kar. Akad abu (kuak, kemer).
hapishane

h ap r[ ma k

[KT xix] mahbes


< on om

< T hap [onom.] haprk sesi

har1
snd, scak idi
har2, harl

& Ar Habs + Fa %na " hapis, hane

~ Ar Harr [#Hrr1 msd.] scaklk, ate < Ar Harra


onom

hara
iftlik < Nor harra bir at rengi

[BK 1799] harl harl nefes nefese yrme sesi


[ 1924]

~ Fr haras at neslini slah iin kurulan

harabe
yknt, virane " harap

~ Ar %arbat [#%rb msd.] harap ey,

hara
[A, Yus xiv]
~ Ar %arc [#%rc msd.] vergi, slam
hukukunda gayrmslimlerin dedii toprak vergisi " har
harakiri
intihar & Jap hara karn + Jap kiri deme

[187+]

haram
tabu, dokunulmas yasak olan " harem

[Kut xi]

~ Ar Haram [#Hrm msd.] yasak,

harami
haram yiyem " haram

[A xiv]

~ Ar Haram [#Hrm nsb.] haram c,

harap
ykk (sfat)
a. a. )

~Jap harakiri karn deme yoluyla

[Kut, A xi] ykm (isim); [DK, Env, Men xv] harab yklm,
~ Ar %arb [#%rb msd.] viran etme, ykm, yknt < Ar araba viran etti, ykt (= br/Aram #%rb

Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr.

harar
uval ~ ?

~ Ar irar/irarat [#rr] uval, zellikle saman

hararet
s"har1
harbi
askeri snfa mensup kii " harp1

[A xiv]
[ xiv]

~ Ar Harrat [#Hrr1 msd.] snma,

~ Ar Harb [#Hrb nsb.] harple ilgili, sava,

har
[CodC xiii] 1. sarf, masraf; [Men xvii] 2. dolayl vergi, resmi
ilemler iin denen para; [KT xix] 3. bir eyin retiminde kullanlan hammadde, 4. duvar rmede kullanlan kum ve
kire karm
~ Ar %arc [#%rc msd.] 1. kma, harcama, masraf, 2. gereken eyler, gere, malzeme < Ar paraca
[msd. Hurc] kt, dar kt, k yapt, knt yapt, yoldan kt
harca[mak

[A, DK xiv]

< Ar %arc masraf" har

harcalem
~ Fa %arc-i clam herkesin harc, sra mal,
banal & Ar %arc uygun olan ey, gere + Ar clam dnya, herkes " har, alem2
harcrah
~ Fa %arc-i rh yol iin gereken eyler,
yolluk & Ar %arc gerekli eyler, gere + Fa rh/rah yol" har, rahvan
hardal
%ardal a. a.

~ Ar %ardal hardal bitkisi ve tanesi ~ Aram

* Nihai kkeni eski bir Akdeniz dili olmaldr.


hare

~ Fa xra/%r dalgal kuma

harekt
Harakat" hareket

[ xiv]

hareket
< Ar Haraka hareket etti, devindi

[A xiv]

~ Ar Harakat [#Hrk o.] hareketler < Ar


~ Ar Harakat [#Hrk msd.] devinim

harem
[ xiv] Mekke civarndaki belli blge ki Hac esnasnda
ihramla girilir ~ Ar Haram [#Hrm msd.] yasak, tabu, kutsal, dokunulmaz < Ar Harama [msd. Hirm/Hirmn]
yasaklad, dlad, dokunulmaz kld (= br/Aram #%rm yasaklama, dinen yasak sayma)
* Trke kullanmda Ar Harm (dokunulmazl olan yer, evde kadnlara ayrlm olan ksm, haremlik) ile birlemitir.
harf
[Kut, A xi]
~ Ar Harf [#Hrf msd.] 1. mzrak veya
klcn keskin az, 2. yaz birimi, harf (= Aram #%rp bileme, keskin veya sivri olma )
* "Yaz" anlam muhtemelen eski ivi yazsnn eklinden veya "svri bir ula kazma" eyleminden trdr. Kar. T
izmek, Yun grf, Lat scribere (1. sivri bir ula izmek, 2.

yaz yazmak). Sam #%rb (kl, kesici alet) szcyle ilikili olduu varsaylabilir. Kar. harp1.
hari

[ xiv]

~ Ar %Yic [#%rc fa.] d, dar, dar kan " har

hariciye
verilen ad

(umur-u) hariciyye 1836'da kurulan d ileri bakanlna


< Ar %Yic [#xrc] d " hari

harika
" harikulade

[KT xix] harikulade ey

< Ar %riqu-l-cdat^

harikulade
~ Ar %riqu-l-cdat^ "adet yrtan", olaan
d, doast & Ar %riq [#%rq] yrtan (< Ar xaraqa yrtt, yard, delip dar kt ) + Ar cdat^ alkanlk, rutin "
adet2
harikzede
+
[KT xix] yangn vurmu, yangn afetine uram & Ar Harq [#Hrq]
yangn + Fa zada vurmu " mahrukat, +zede
haris

[Kut xi]

~ Ar HriS [#HrS fa.] hrsl " hrs

harita
[MMem xvi] xarti
~ Ar ^arTat harita, zellikle deniz
haritas ~ Aram %art a.a. ~ EYun %rtes 1. kt, 2. harita " kart2
harman
[ xiv] %rmen ekin savurma; [Men ] %rmen vulg. harman
a.a.; [KT ] ciltlenecek kitabn formalarn dizme, ttn karma
~ Fa firman ekini kepeinden ayrmak iin
savurma
harmandal
Ege blgesinde eekilere zg oyun havas
< T harbende/harmanda [xvii-xix] eeki, katrc ~ Fa farbanda a. a. & Fa %ar eek + Fa banda hizmeti, uak
" harputa, bende
harmani

[TDK 1955] btn vcudu saran kolsuz st giysi, pelerin


T harman " harman

* Anlam ilikisi ak deildir.


harmoni

" armoni

harnup

" harup

harp1

[A xiv] harb

~ Ar Harb [#Hrb msd.] sava (= Aram

%arb kl veya mzrak = br %3i*eb a. a. = Akad %arbu bir tr kesici alet)


harp2
harputa
makasl dam

[ xx/b]

~ Fr harpe bir mzik aleti" arp

[Men xvii] %arpte omurgal at; [LO ] balksrt


~ Fa %ar puta eek srt & Fa %ar eek + Fa puta srt" put

Fa %arput ("diken srt" = kirpi) ayr kelimedir.

hars
[Men xvii] ekip bime, tarm; [ 191+] eitim yoluyla aktarlan
hasletler (Fr culture karl) ~ Ar Har8 [#Hr8 msd.] kltivasyon, tarla srme, tarm < Ar Hara6a
topra srd, ekip biti (= Aram #%rt/%rS yarma, kazma, zellikle hendek kazma )
* Ziya Gkalp tarafndan Fr culture karl olarak kullanlmtr. Kar. KLTR, EKN.
harup/harnup
%arrb = Akad %arpu a. a.)

~ Ar xarrb/%arnb keiboynuzu (= Aram

has
[Kut, A xi]
sekin, 2. toplumsal anlamda sekin, elit" husus

~ Ar %SS [#%SS fa.] 1. ayr, ayrlan, zel,

haa
[Yus xiv]
~ Ar H-llhi Allah gstermesin < Ar
H [#Hw] uzak etsin! < Ar H [msd. Haw] araya bir ey soktu, doldurdu
hasar
hasar grd, zarara urad

[ xiv]

haar

[ xiv] haeri haere gibi veya haerata ait, terbiyesiz, yaramaz

adam

~ Ar %asr [#%sr msd.] kayp, zarar < Ar %asira

~ Ar Haan [#Hr nsb.] haerata ait < Ar Haarat" haere

haat

[ML xx/c] yorgun, perian

hasat
HaSada ekin biti (= Akad eSdu a.a.)

~ ?

~ Ar HaSad [#HSd msd.] ekin bime < Ar

hasbelkader
Hasb hesap, akl yrtme, deerlendirme " haseb, kader

~ Ar Hasba-l-qadar kaderin gerei < Ar

hasbhal
" haseb, hal1

~ Ar Hasba-1-Hl durum deerlendirmesi

haseb[iyle
hesaplama " hesap

~ Ar Hasab [#Hsb msd.] lme,

haseki
hkmdarn yakn < Ar %SS " has

[Axiv]

~ Fa %Sag "seilmi olan",

haema
[Hrr 1998] bir tr mayo
~ Ar Haamat
[#Hm msd.] hicap, dini kurallar uyarnca erkein dizden bele kadar olan ksmn rten giysi < Ar Haama utand"
hamet
haere
trl zararl veya rahatsz edici kk yaratk " har1
haset
Hasada kskand

[A, Yus xiv]

~ Ar Haarat [#Hr o.] brtbcek, her


~ Ar Hasad [#Hsd msd.] kskanlk < Ar

haha
somniferum ~ Sans khaskhasa a.a.
hasl

~ Ar %a%a afyon bitkisi, papaver


[A, Yus xiv]

~ Ar HSil [#HSl fa.] 1. rn, gelir, 2. iin

veya konumann z " husul


hasla

~ Ar HSilat [#HSl fa. f.] reyen ey, gelir " hasl

haslat
HSilat" hasla

~ Ar HSilt [#HSl o.] gelirler < Ar

hasm/hasmmuhalif, hukuki bir ilemde kar taraf


hain
^unat] kaba ve saygsz idi

[ xiv]

[Kut xi] hasm

~ Ar %aSm [#%Sm] dman,

~ Ar %am [#%n sf.] sert, kaba < Ar %auna [msd.

hasr
[CodC xiii] hasir
rg, paravan, zellikle ot veya kamtan rl yayg" hasr

~ Ar HaSr [#HSr sf.] her trl

har1
[Yus xiv] har
~ Ar Har [#Hr msd.] 1.
toplanma, kalabalk etme, 2. maher, kyamet < Ar Haara (kalabalk) topland, kaynat
EKKENLLER:
Ar #h?r : har1, haar, haere, maher
har2

onom

yaprak veya kt sesi

hasis

[ xiv] hakir; [KT xix] 1. nekes, cimri, 2. alak, adi, kymetsiz


- Ar %ass [#%ss sf.] aalk, hakir, deersiz, ucuz, ycelikten yoksun < Ar %assa [msd. %issat]
aalk ve hakir idi
* "Cimri" anlam 20. yy'da ar basmtr.
haiye
~ Ar Haiyyat [#Hw msd.] dolgu,
kuman kenar ss, sayfann kenarna eklenen yorum, dip notu " haa
hasiyet
hala[mak

[A xiv]
<T

[M xiv] sulu yemek piirmek

" has
< T *ala- " a

* Erm %a- (suda kaynatarak piirmek, halamak) fiiliyle benzerlii tesadfi olmaldr.
haslet
" husul

[A xiv]

~ Ar %aSlat [#%si msd.] huy, tabiat, miza

hamet
[Kut xi] maiyet ve hizmeti sahibi olma, debdebe; [KT
xix] ecnebi hkmdarlar iin kullanlan sayg deyimi
< Ar Haam [#Hm] maiyet, hizmetiler,
taallukat

* Arapa #Hm (utanma, hicap duyma) fiili Aram #xm (susma, tereddt etme) ile ekkenlidir. Kar. Ar
Himat (utanma, hicap). Trke trevler bambaka bir anlam kazanmtr.
hametmeap
[ xix] ecnebi hkmdarlara mahsus bir unvan
& Ar Hamat + Ar ma'b [#'wb iz/m.] geri dnlecek yer, snlan yer, melce (< Ar a'ba geri dnd )"
hamet
haspa

[Bah 1924] sevimli yaramaz, klhani

~ ?

hasr[etm
[MMem xvi]
~ Ar HaSr [#HSr msd.] etrafn
itle evirme, snrlama < Ar HaSara etrafn evirdi, bloke etti, snrlad, ierdi
hasret
[A, Yusxiv]
~ Ar Hasrat[#Hsr msd.] bir eyin
yokluundan tr ac ekme (= Aram #%sr eksik veya yoksun olma ) " hasar
hassa
[Yus xiv]
zellik, ayrcalk, sekin kimse, elit" has
hassas
hisseden, duyarl" his
hasta
Fa %astan yaralamak, yaralanmak

~ Ar %SSat [#%SS fa. f.] zel olan ey,

[Mercimek xv]

~ Ar Hassas [#Hss im.] ok

[Yus, Gl xiv] sayr, sal bozuk

~ Fa %asta yaral <

hat/hatt[Kut xi]
~ Ar xaTT [#xTT msd.] izgi,
izim sanat < Ar %aTTa izdi, yazd (= Aram #%TT kazma, entme, ta zerine yazma = Akad %aTTu a. a.)
hata
Ar %aT yanld, yanl yapt

[Kut xi]

~ Ar %aT' [#%Ty msd.] yanlg, yanl <

hatl
aa

[LL 1732] HaTl ta duvar berkitmek iin araya konan yatay


~ ?

* Ar *HaTll veya *HaTl biimine rastlanmamtr.


hatim/hatm[Yus xiv] %atm
~ Ar %atm [#^tm msd.] 1.
mhrleme, kapatma, 2. ezberleme, zellikle Kuran' ezbere okuma ~ Aram ^stm/^tsm mhr, damga ~ Ms xtm
a.a.
hatip
hitap

[ xiv] hutbe okuyan

hatr/hatr[Kut xi]
bellek < Ar %aTara [msd. %uTr] aklna geldi, anmsad

~ Ar %Tib [#%Tb fa.] hitap eden "


~ Ar %Tir [#^Tr fa.] dnce, akl,

* Ayrca Ar %aTura (nemli idi, ciddi ve tehlikeli idi). Hatrl/hatrsz sfatlar hatr saylr (dncesi nemsenir)
deyiminden tremitir.

hatra

[MMem xvi]

~ Ar %aTirat [#^Tr fa. f.] aklda kalan ey,

an " hatr
hatmi

[ xiv] xtmi

hatta

[ xiv]

~ Ar %iTm hatmi bitkisi, athaea officinalis

~ Ar Hatt ta ki (edat)

hattat

~ Ar %aTTT [#%TT im.] izimci" hat

hatun

[Or, Uy viii] xatun/katun kralie; [passim. xiii] yasal e, zevce


- Sogd %\vaten [f ] kralie (= Sogd *%watw-ni) < Sogd xwatw kral, hkmdar & Sogd
%\va kendi + Sogd tw g, gl " hodbehod
* Sogd %\vataw, M 3. yy'da Baktria krallarnn nvan olan EYun autokrtor szcnn tam evirisidir; -ni Sogdca
diil ekidir. Trke szck 13. yy'dan nce sadece "kralie" anlamnda kullanlmtr.
hav1

[Men xvii] Hav kuman yznde oluan prz, kadife veya

havlu hav, ince ve yumuak kl


hav2

onom

~ ?

[Env xv] hav hav tme sesi; [DK xv] vafvaf kpek sesi

hava

[CodC, A xiii]

havadis
hadiseler < Ar Had6at" hadise

~ Fa haw a. a.

[MMem xvi]

~ Ar Hawdi6 [#Hd6 o.] olaylar,

havale
[A xiv] yneltme, ynlendirme
Hawlat [#Hwl msd.] aktarma, transfer, bir borcu bakasna devretme " hal1
havali

[Gl xiv]

~ Ar

~ Ar Hawlin [#Hwl o.] etraf, evre <

Ar Hawl evre < Ar hla dnd, dnt " hal1


havan

[ xiv]

~ Fa/OFa hwan a.a.

havari
~ Ar Hawr [#Hwr nsb.] sa'nn 12
mridinden her biri ~ Eth %awr yolcu, eli, haberci < Eth [#xwr] gitmek
* Nldeke, Beitrge 1910. Ar #Hwr2 veya br/Aram #%wr (beyaz olma) kkleriyle alakal olmad aktr.
havas
sekinler, elit < Ar %SSat" hassa

[Yus xiv]

~ Ar %awSS [#^SS o.] zel olanlar,

havf
korktu

[Yus xiv]

~ Ar %awf [#^wf msd.] korku < Ar %fa

havi
kapsad, toplad, ierdi

~ Ar Hwin [#Hwy fa.] ieren < Ar Haw

havil/havl-

~ Ar Hawl [#Hwl] g, mecal" hal1

havlcan
galanga ~ Sans kulangcana a.a.

~ Fa %wlincn havlcan bitkisi, alpinia

havlu
hav1 " hav1

[Men xvii] havl/havlu makreme tyl pekir

havra
araya gelme, birlikte olma, birleme

< T

~ br %ebrah [msd.] cemaat, itima < br #%br bir

* Kar. Aram %ibru (airet), Akad %uburu (cemaat, cemiyet).


havsala
husul

~ Ar HawSalat [#HSl] ku kursa, mide "

havu
hawic a. a.

[M xiv] hevic ; [Men xvii] hevc vulg. hauc

havuz
[ xiv] havz
amacyla alan ukur, havuz, sarn " havza

~ Fa

~ Ar HawD [#HwD msd.] su biriktirmek

havya
[Men xvii] hviye cehennem; [KT xix] kalayclarn erimi
metali tutmak iin kullandklar ekice benzer alet
~ Ar hwiyyat [#hwy] uurum, dipsiz kuyu, cehennem < Ar
haw dt, utu
havyar
[Kan xv] Hazar Denizine zg bir tr mersin bal
yumurtas
~? Fa *%wiyr lezzetsever, gurme? & Fa %w lezzet (< Fa %'idan tadna bakmak, tatmak) +
Fa yr seven, dost
* Kkeni ok tartlmtr. Bat dillerine talyanca yoluyla Trkeden gemitir. Kar. t caviale, ng caviar
(a.a.).
havza
~ Ar Hawzat [#Hwz/Hyz msd.] 1. mlk, varlk, 2.
bir eyin snrlar iinde olan < Ar Haza elde etti, tuttu, sahip oldu
hay

nl

[Kut, DK xi] ilgi, kayg, dilek, znt belirten nlem

haya1
utangalk

[A, Yus xiv]

haya2
%yag yumurta

[ xiv]

~ Ar Haya' [#Hyy/Hyw msd.] utanma,

~ Fa %ya i yumurta, 2. testis, husye ~ OFa

hayal
[Yus xiv]
~ Ar %ayl [#%yl msd.] imgelem, zihinsel
grnt, gvdeden ayrlm ruh < Ar %la hayal etti

hayalet
hayalet, fantom " hayal

~ Ar %ayalat [#%yl] doast grnt,

hayat1
[A, Yus xiv]
canl olma, yaama < Ar Hayya canl idi, yaar idi

~ Ar Haya'at [#Hyy/Hyw msd.]

* "Yaam sresi, mr" anlamnda kullanm Trkeye zgdr.


hayat2
~ Ar HayT [#HwT o.] duvarlar, avlu <
Ar Halt evre duvar, it < Ar HTa [msd. HayT/HlTat] etrafn evirdi, korudu, savundu, saknd
haybe
[AL 192+] habe yemek (argo); [Ar 193+] habeden bedavadan,
parasz (argo); [AL 192+] habeden bedava ele geirilen mal veya eya (argo) ing habe yemek
haydari
[ xi] Haydar'a ilikin; [ xv] Kalenderi ve Bektailie
yakn bir tarikat, alevilerin giydii kzl balk, dervilerin giydii kolsuz yelek; [ 198+] kalender sofrasna mahsus
bir yourtlu meze
< z Haydar Erdebil eyhi, Cneyd'in olu ve ah smail'in babas (. 1488) < Ar
%aydr arslan
haydi

nl

haydut
babozuk

[ xvi] hayde/hay de/haydi/de hayde

" hay

[Men, Pe xvii] Macar piyade askeri; [ xviii] ekiya,


~ Mac hajdk [o.] < Mac hajd babozuk piyade, aknc

* Kar. Srp/Arn hajduk, Rom haiduc, Bul haidut (ekiya, babozuk). Macarca szcn nihai kkeni belirsizdir.
hayhay

nl

[KT xix] onaylama deyimi

hayhuy
kalabalk sesi

[Ne xv] hay u hy

hayf[lanmak
(nlem)

[Yus, DK xiv]

hayr 1

" hay
~ Fa hay hy amata,
~ Ar Hayf eyvah! yazk!

[Men xvii] %ayr olumsuz cevab nazik dille ifade eden sz


- Ar %ayr iyilik " hayr2

* Olumsuz cevab dolayl olarak ifade eden bir hsn tabir olarak kullanlmtr.
hayr2/hayr[Kut xi]
~ Ar %ayr [#%yr msd.] 1. en iyi,
sekin, 2. iyilik, iyi davran < Ar %ra (iyi olan) seti, tercih etti
hayrhah
%wstan, %w^h- istemek, dilemek)" hayr2
hayt

& Ar %ayr iyilik + Fa %\vh isteyen (< Fa

[BK 1799] ayd bir bitki, vitex agnus-castus; [LO xix] ayld/hayit

haykr[mak
T
[Uy viii+] aykr- barmak; [DK xv] haykr-< T ay/hay [onom.]
barma sesi " +kirhaylaz
T?
[ xix] haylamaz aldrmaz, umursamaz
aldrmak, umursamak < T hay ilgi ve kayg nlemi" hay
hayli
[M xiv] %ayll ok
gruh, ordu (= Aram %eyl ordu = Akad ellatu a. a.)

< T hayla- [xvi-xix]

< Ar %ayl at srs, svari takm,

* Trke sfat hayl-i filan (filan srs) tamlamasndan tremitir.


haymatloz
[ xx/b]
~ Alm heimatlos hibir lke vatanda
olmayan kii, yurtsuz & Alm heimat yurt, vatan + Alm -los -siz, yoksunluk eki " hangar
hayran
aknlk " hayret

[A, Yus xiv]

~ Ar Hayarn [#Hyr msd.] arma,

* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr.


hayrat
iyilikler < Ar %ayr iyilik " hayr2

[A xiv]

hayret
< Ar Hara at

[ xiv]

haysiyet

~ Ar %ayrt [#%yr o.] hayr ileri,


~ Ar Hayrat [#Hyr msd.] ama, aknlk
~ Ar Hay6iyyat [#Hy6 msd.] konum,

sosyal konum, stat < Ar Hay6 nerede


hayta

[ xix] haydut, ekiya, at hrsz

~?

hayvan
[A, Yus, DK xiv]
~ Ar Hayawn [#Hyy/Hyw]
1. yaama, canl olma, 2. her eit canl varlk, canavar < Ar Hayya yaad, canl idi" hayat1
haz/hazz[A xiv]
ksmet, zenginlik, keyif < Ar HaZZa talihli idi
hazan 1

[ xi]

~ Ar HaZZ [#HZZ msd.] pay,


~ Fa %azn sonbahar

hazan2
~ br %azzn i tapmak grevlisi, 2.
sinagogda ilahi okumakla grevli kii, kantor ~ Akad %aznu kent yneticisi" hazine
hazer
ekilip biilen yer " huzur

[Kut xi]

hazeran
cins kam, ruscus aculatus (= Aram %3zlr a.a.)
hazm/hazm< Ar haDama sindirdi

[A xiv]

~ Ar HaDar [#HDr msd.] meskn ve


~ Ar %ayzurn tropik lkelerde yetien bir
~ Ar haDm [#hDm msd.] sindirim

hazin

[Yusxiv]

~ Ar Hazm[#Hznsf.] hznl "hzn

hazine
[Kut, A xi]
~ Ar ^aznat [#%zn sf. f ] kymetli
eya veya para konulan yer, depo, kasa, saklama yeri < Ar gazana saklad, depolad
* Akad %azanu (kent yneticisi) > br/Aram %azzan (tapnak bakcs) biimleri Sami kknn nihai anlamnn
"bakma, gzkulak olmak" olduunu dndrr. Arapa szcn anlam OFa ganz/ganzmag (hazine, kasa) 'dan
etkilenmitir.
hazr
bulunan " huzur

[A, Yus xiv]

~ Ar HDir [#HDr fa.] hazr olan, huzurda

haziran
ay~?

~ Ar Haziran Rum takviminin drdnc

hazire
[ xiv] mezarlk
evrili yer, mezarlk < Ar HaZara [msd. HaZr] itle kapatt
hazne
konulan yer, depo, hazine " hazine

[ xiv]

~ Ar HaZrat [#HZr sf. f.] itle

~ Ar %aznat [#%zn msd.] kymetli eya veya para

* Kamus- Trki'ye gre hazine szcnn Trke zebanzedidir. Oysa gerek Tacl Arus, gerek Lane, Arapa biimi
%azlnat varyant olarak zikrederler.
hazret
[A, Yus xiv]
mevcudiyet, prezans, 2. bir sayg deyimi " huzur

~ Ar HaDrat [#HDr msd.] 1. huzur,

* Huzura kma deyiminde sz edilen eylemin soyut kiilik kazanm halidir. Anlam gelimesi iin kar. yan,
nezd.
he

nl

[DK xiv] olumlama bildiren nlem

heba
havada uuan toz zerresi

[Yus xiv]

~ Ar hab' [#hbw msd.] toz, zellikle

hece
[DK xiv] tempoyla okuma
~ Ar haca' [#hcw msd.] 1.
tempoyla manzume okuma, 2. alfabedeki harflerin sras ~ Aram heg [#hgy] dnme, heceleyerek okuma
hecin
[ xiv] tek hrgl deve
nesli bozuk, melez, soysuz, 2. tek hrgl srek devesi
hedef
[Mercimek xv]
hadafa [msd. hadf] hedefledi, nian ald

~ Ar hacn [#hcn sf.] 1.

~ Ar hadaf [#hdf msd.] a. a. < Ar

heder
~ Ar hadar [#hdr msd.] 1. bir cinayetin intikamsz
ve ksassz kalmas, "kann yerde kalmas", 2. boa harcanan ey < Ar hadara yok yere ya da cezasz kan dkld,
boa gitti

hediye
[ xiv] armaan
~ Ar hadiyyat [#hdy msd.] yola
kmadan kesilen kurban, uurluk, yol armaan, her eit armaan " hidayet
hedonizm
[ xx/b]
~ Fr hdonisme zevk ve sefa dknl
< EYun (h)edone zevk, keyif~ HAvr *swd-on- < HAvr *swd- tatl, ho
* Ayn kkten ng sweet, Lat suavis (tatl, ho).
hegemonya
[ xx/a]
~ Lat hegemonia hkm sahibi olma,
tahakkm < EYun (h)egemn nder, lider, komutan < EYun (h)egeomai nc olmak, nderlik etmek ~ HAvr *sgeyo< HAvr *sg- aramak, iz srmek
hekim
[DK xiv]
~ Ar Hakim [#Hkm sf.] hikmet
sahibi, bilge, filozof, tabip ~ Aram %aklm a. a. < Aram #%km bilme " hikmet
heksa+
a. a. ~ HAvr *s(w)eks- a. a.

~ Fr hxa- / ng hexa- alt ~ EYun (h)eks

* Ayn kkten Lat sex, Fr six, t sei, ng six, Alm sechs, Gal chwech, Fa a (alt).
hekt(o)+
(h)ekatn a. a. ~ HAvr *dekm-tom- a. a.

~ Fr/ng hect(o)- yz (100) ~ EYun

Ayn kkten Lat centum (yz).


EKKENLLER:
EYun (h)ekatn : hekt(o)+, hektar
Lat centum : kantar, santi+, santim1, santim2
hektar
oluan yzey l birimi " hekt(o)+, ar2

[Ahsan 1891]

~ Fr hectare 100 ardan

hela
[Men xvii] 1. boluk, vakum, 2. abdesthane
~ Ar %al'
[#%lw] boluk, bo yer, tenha < Ar %al bo idi, tenha idi, tenha bir yere ekildi, insanlardan uzaklat
helak
[A, Yus xiv]
~ Ar halk [#hlk msd.] tkenme, bitme,
mahv < Ar halaka tkendi (= Aram #hlk gitme, yrme = Akad alku a. a.)
helal
[Kut, A xi]
yasak olmayan < Ar Halla zd, izin verdi" hal2
hele
helecan
< Ar galaca titredi, sarsld

[Yus, DK xiv]

~ Ar Hall [#Hll msd.] izinli olan, dinen


~ Fa hala uyar ifade eden bir sz
~ Ar %alacn [#^ic msd.] titreme, sarslma

helezon
~ Ar halazn spiral, salyangoz ~ EYun
(h)elissn helezon < EYun (h)eliss (asma filizi gibi) sarlmak, helezon eklinde olmak

helikopter
[Hayat 1961] yatay pervaneli uak
~ Fr
hlicoptre #1861 Gustave de Ponton d'Amcourt, Fr. mucit. & EYun (h)liks helezon + EYun ptern kanat" helezon
helis

[ xx/b]

~ Fr hlice helezon ~ EYun (h)liks a.a. " helezon

hellim
yumuak peynir < Ar Haluma yumuak idi " halim

~ Ar Halm/Hallm [#Hlm im.] bir tr

helva
[Kut xi]
~ Ar Halw' [#Hlw] tatl yiyecek,
ekerleme < Ar Hulw tatl (= Aram #%ly tatl olma, tatllk = br #%lh a. a.)
helyum
[Bah 1924]
~ YLat helium bir element # 1868
J. N. Lockyer ve E. Frankland, ng. Kimyac < EYun (h)lios gne ~ HAvr *saswel- a.a.
* lk kez 1868'de bir gne tutulmas esnasnda gne tayfnda tesbit edildii iin. Ayn kkten Lat sl, Sans
svar > srya, Ave hvars-, ng sun (gne), ng south (gne yan, gney).
hem
[Kut, A xi]
~ Fa/OFa ham de, dahi (edat), bir, beraber,
ayn (nek) ~ EFa/Ave ham(a)- bir, beraber, ayn ~ HAvr *sem-1 bir, beraber, ayn
* Ayn kkten EYun (h)oms, Lat simul, Ger *sama-, ng same, Sans sam(a)- (bir, beraber, ayn).
hem(o)+/hemat(o)+
~ Fr hm(o)- / ng haem(o)- kan
(sadece bileik isimlerde) ~ EYun (h)ama, t- kan ~ HAvr *sai-mn- < HAvr *sai-3 youn sv, kan
hematit
kan gibi " hem(o)+

[ xx/b]

~ Fr hmatite kan ta ~ EYun (h)aimattes

hematoloji
hem(o)+,

[ML xx/c]

hemcins
olan & Fa ham + Ar cins " hem, cins

[Mercimek xv]

~ Fr hmatologie kan bilimi"


~ Fa hamcins ayn cinsten

hemen
[A, Yus xiv] hemndem ayn anda
~ Fa ham n
(dam) onunla bir (zamanda), beraber, ayn anda, simltane, vakit gemeden & Fa ham bir, beraber + Fa n o + Fa dam
zaman, an " hem
h em fi ki r
+
ham ayn + Ar fikr dnce " hem, fikir

~ Fa ham fikr ayn dncede olan & Fa

hemofili
[ xx/b]
~ Fr hmophilie kolay kanama hastal &
EYun (h)ama, t- kan + EYun file sevmek " hem(o)+, fil(o)+

hemoglobin
[ xx/b]
~ Fr hmoglobine alyuvarlara kzl rengi
veren madde ~ Alm haemoglobin a.a. < Alm haematoglobulin # H. F. I. Hoppe-Seyler, Alm. kimyac (1825-95) & EYun
(h)ama, t- kan + Lat globus kre, yuvar " hem(o)+, glob
hemoraji
[Bah 1924] emoraji
~ Fr hmorragie damar
yrtlmas sonunda oluan ani ve iddetli kanama ~ EYun (h)aimorrhaga a.a. & EYun (h)ama, t- kan + EYun
rhge pskrme, fkrma (< EYun rhegnymi yrtp kmak, pskrmek ) " hem(o)+
hemoroid
[ xx/b]
~ Fr hmorrhode basur ~ EYun
(h)aimorrhos, -d- kanayan, kan aktan & EYun (h)ama, t- kan + EYun rhe akmak " hem(o)+, ritm
hempa
[ xiv]
uyduran & Fa ham ayn + Fa p ayak " hem, pa
hemehri
ehir

~ Fa ham p yolda, ayakda, ayak


~ Fa ham ahr ayn memleketli " hem,

hemire
[ xv] kz karde; [ xix] hastabakc kadn
ham ra 1. stta, karde, 2. zellikle kz karde & Fa ham ayn + Fa r st" hem, ra
hemzemin
olan demiryolu kava

~ Fa

[TDK 1998] hemzemin geit karayoluyla ayn dzlemde


& Fa ham e, beraber + Fa zamn taban, yer, dzlem " hem, zemin

* Muhtemelen Fa hamzaman (ezamanl) deyimine benzetilerek tretilmi Trke bir terkiptir.


hendbol
ball top " balya

[ xx/b]

~ ng handball el topu & ng hand + ng

hendek
[Env xv]
kandag kazlm ey, a.a. < Fa/OFa kandan kazmak

~ Ar %andaq ark, kanal ~ Fa/OFa

hendese
geometri ~ Fa andza l, oran " endaze

[Kut xi]

~ Ar handasat [#hnds msd.]

hengme

[Ne xv]

~ Fa hangma toplant, kalabalk,

gaile < EFa *ham-gma- bir araya gelmek


henz
hep

[CodC xiii]
T

~ Fa hanz imdi, ha$la$ ~ OFa ahanz

[ viii] kop/kp ok, pek, hep; [DK xiv] hep btn, daima

* Ses deiimi aklanmaya muhtatr.


hepatit
[ xx/b]
EYun (h)epar, t- karacier ~ HAvr *yekwr- a.a. " cier

~ Fr hpatite karacier enfeksiyonu <

her
haurva- a. a.)

[Yus, DK xiv]

~ Fa har tm, btn, her (= Ave

herbisid
[ xx/c]
~ Fr/ng herbicide ot ldren kimyasal
madde & Lat herba ot, odunsu olmayan bitki + Lat -cidus ldren " +sid
hercai

[Gl xv]

~ Fa har cy her yerde (yetien), bir yerde

durmayan, sebatsz & Fa har her + Fa cay yer " her, becayi
hercmer

~ Fa harc u marc karklk

hergele
[BK1799] %ar gele yaban eei
gala a. a. < Fa/OFa %ar eek (= Ave %ara- a. a.)" harputa
herif
(olumsuz balamda) adam
meslekda, yolda " harf

~ Fa %ari

[Kut xi] harif meslekda, yolda; [A, DK xiv] arkada; [Gl xv]
~ Ar Harif [#Hrf sf.] sanatkr, bir meslek rgt veya loncaya mensup olan kimse,

* Ar #Hrf/Sam #Hrp kkyle anlam ilikisi ak deildir. Nihai anlamnn "demirci" veya "kl ve bak imal eden"
olduu dnlebilir.
herkes
kas birisi, kimse (= Ave kas- a.a.)" her

[Kut xi]

~ Fa har kas a. a. & Fa har her + Fa

hermafrodit
[ xx/b]
~ Fr hrmaphrodite ift cinsiyetli < z
Hermaphrodite mitolojide Hermes ile Afrodit'in ift cinsiyetli ocuu & Hermes + Afrodite
hermetik
[ML xx/c] hermetizm
~ Fr hrmetique
gizli ilimlere ilikin, batl / ng hermetic a.a. < z Hermes Trismegistos Yeni-Platoncu felsefede Msr tanrs
Toth'un ad
herpes
[ xx/c]
~ YLat herpes, t- ciltte kan uuk ~ EYun
(h)erpes "srnen", zona hastal, ciltte kan arl leke < EYun (h)erp srnmek ~ HAvr *serp-2 srnmek
herpetoloji
[ xx/c]
~ Fr herptologie srngenler bilimi / ng
herpetology a. a. < EYun (h)rpeton yerde srnen ey, srngen < EYun (h)erp srnmek " herpes, +loJi
herru ya merru
gitme

& Krt herr git + Krt merr

hertz
[ML xx/c]
~ hertz fizikte frekans birimi ^1930
International Electrical Congress. < z Heinrich R. Hertz Alman fiziki (1857-1894)
herze
[Kp, MantT xiv]
harz mnasebetsiz, beyhude, faydasz

~ Fa harza mnasebetsiz sz < Fa

hesap
[Kut, Yun, A, Yus, Gl xi] hisab
~ Ar Hisb [#Hsb
msd.] aritmetik < Ar Hasaba hesaplad, sayd (= Aram #%b sayma, .. olarak grme )

heter(o)+
~ Fr htr(o)- / ng heter(o)- baka, ayr,
farkl, dier (sadece bileiklerde) ~ EYun (h)teros baka, ayr
heterodoks
[ML xx/c]
~ Fr htrodoxe resmi retiden
farkl olan gr & EYun (h)teros baka, ayr + EYun dksa gr, doktrin, mezhep " heter(o)+, dogma
heterojen
heter(o)+, +jen2

[DTC 1943]

~ Fr htrogne farkl cinsten"

heteroseksel
[ xx/c]
~ Fr htrosexuel dier cinse
eilimli olan & EYun (h)teros baka, ayr + Lat sexus cinsiyet" heter(o)+, seks
hevenk
[Men xvii] aveng
sarkk, salkm < Fa wl%tan, wz- asl olma, sarkma " avize
heves

[A xv]

~ Fa wang asl ey,

~ Ar hawas [#hws msd.] 1. delilik, cinnet,

fantezi, 2. bo eylerle gnl eleme


hey

nl

[DK xiv] hitap nlemi

heybe
anta, yol torbas, daar

[Arg, Men xiv] hegbe

~ Ar Haqbat [#Hqb sf. f.]

heybet
[CodC xiii]
~ Ar haybat [#hyb msd.] korku ve
huu duyma veya duyurma < Ar hba korktu, huu ve sayg duydu
heyecan
< Ar haca tela etti, rpnd

~ Ar hayacn [#hyc msd.] tela, rpnma

heyelan
ylmas < Ar hla kum dkld, yld

~ Ar hayaln [#hyl msd.] kum yn veya

heyet
~ Ar hay'at [#hy' msd.] 1. biim, grn, suret,
kompozisyon, 2. paralardan olumu btn, kurul, organizma, organizasyon < Ar h'a derli toplu ve biimli idi
heyhat

[ xiv]

~ Ar hayht eyvah!, yazk! (nlem)

heykel
[ xiv]
~ Ar haykal [#hykl] muazzam yap, abide,
ant ~ br/Aram hekl saray, tapnak ~ Akad ekallu saray ~ Sumer e-gal byk ev
heykeltra
tra

& Ar haykal + Fa tara yontan " heykel,

heyula
[Mercimek, SinanP xv]
~ Ar hayl'
ekilsiz madde, felsefede materia ~ EYun (h)yle 1. tahta, aa, 2. hammadde, Aristoteles felsefesinde ekillenmemi
madde, materia

EKKENLLER:
EYun (h)yle : heyula, metil
hezarfen
bin + Ar fann beceri, hner, sanat" fen

[ xvii] bin hneri olan, marifetli

hezeyan
[Gl xv]
sayklama, bo ve anlamsz konuma < Ar ha5 sayklad
hezimet
yenilgi < Ar hazama ar yenilgiye uratt

[Ne xv]

& Fa hazar

~ Ar haSayn [#h5y msd.]


~ Ar hazmat [#hzm sf. f.] ar

hibe
[ xiv]
~ Ar hibat [#whb msd.] ihsan, ba, hediye < Ar
wahaba bahetti, cmerte ve karlksz verdi
* Ayn kkten kii adlar Vahap (wahhab, sc. cabdu-l-wahhab), Vehip (wahb), Vehbi (wahb) ve Mevhibe (mawhlbat).
hibrid
[ML xx/c]
~ Fr hybride melez / ng hybrid a.a. ~ Lat
hybrida a.a. ~ EYun (h)ybris ly ama, kstahlk, azgnlk < EYun (h)ybriz azmak, ly amak
hi
hicap

[Kut, DK xi]

~ Fa/OFa hl/he herhangi bir, hi bir

[A xiv] perde, kadn rts; [Men xvii] utanma, utangalk


- Ar Hicb [#Hcb msd.] perde, kadn rts < Ar Hacaba saklad, gizledi, rtt

* Szcn Trke ikinci anlam mahcub (yzn rten, perde ardna gizlenen) biiminden geri tretme olmaldr.
hiciv/hicv~ Ar hacw [#hcw msd.] yergi, satir, alay,
aalayc ark < Ar haca alay etti, biri hakknda gln bir manzume veya yergi okudu, satirize etti" hece
hkr[mak

<onom

[Ev xiv] nkr-

hicran
uzaklama, ayrlk " hicret
hicret
bir yerden ayrld, terketti, gt

< T /h [onom.] hkrk sesi " +kir~ Ar hicran [#hcr msd.] gme, ayrlma,

[Yus xiv]

~ Ar hicrat [#hcr msd.] g < Ar hacara

EKKENLLER:
Ar #hcr : hicret, hicran, hicri, muhaceret, muhacir, tehcir
hicri

[ xiv]

~ Ar hicr [#hcr nsb.] hicrete ait" hicret

hidayet
[ xiv]
~ Ar hidyat [#hdy msd.] yol gsterme,
klavuz olma, tanr yoluna ynelme veya yneltme < Ar had yol gsterdi, klavuz oldu

hiddet
keskinlik, fke " had

[A xiv] fke

hdiv
[Env xv] hkmdar
vezir ~ Hwar %wadew hkmdar " hda

~ Ar Hiddat [#Hdd msd.]


~ Fa xidew hkmdar, padiah,

* Eski devirde Dou ran'da Harezm hkmdarlarnn unvan iken 1866'da (muhtemelen Keecizade Fuad Paa
tarafndan) Msr yneticilerinin sfat olarak yeniden ihya edilmitir.
hidr(o)+1
~ Fr/ng hydr(o)-1 su (sadece bileiklerde)
- E Yun (h)ydr, (h)ydr- su ~ HAvr *ud-r- a. a. < HAvr *wed-1 sulu, slak
* Ayn kkten ng wet (slak), water (su), Hit watar, Rus voda (su), Lat unda (deniz, dalga).
hidr(o)+2
hidrojen

~ Fr/ng hydr(o)-2 hidrojene ilikin "

hidra
[ML xx/c]
~ YLat hydra polip < (H)ydra mitolojide
Herakles'in ldrd ok bal su ylan < EYun (h)ydr su " hidr(o)+1
hdrellez
6 Mays (Eski takvimde 19 Mays) gecesi kutlanan bir
halk bayram
< z Hdr lyas Ortadou halk inanlarnda bereket getirici olarak bilinen iki kutsal
kiilik & %iDr Kuranda ad geen kutsal kiilik, Hzr + ilys brani peygamberlerinden biri, Eliyahu " hzr
* Ar %iDr ad Farsa zerinden Trkeye Hzr olarak aktarlrken, Arapadan direkt almlarda Hdr biimi tercih
edilmitir.
hidrofil
[Bah 1924] idrofil
EYun (h)ydr su + EYun flos seven " hidr(o)+1, fil(o)+

~ Fr hydrophile su emen &

hidrofobi
[ML xx/c] kuduz hastal
~ Fr hydrophobie
"su korkusu", kuduz hastalnn bilimsel ad ~ OLat hydrophobia # y. 420 Clius Aurelianus & EYun
(h)ydr su + EYun fbos korku " hidr(o)+1, fobi
hidrofor
[ xx/c]
~ Fr hydrophore 1. su kayna, 2. bir tr
pompa & EYun (h)ydr su + EYun fros tayan " hidr(o)+1, +ber
hidrografi
[ARasim 1897-99] hidrografya
hydrographie deniz haritacl & EYun (h)ydr su + EYun grafe yaz " hidr(o)+1, +grafi

~Fr

hidrojen
[Bah 1924] idrojen
~ Fr hydrogne a.a. ^ 1787
Lavoisier, Fr. kimyac & EYun (h)ydr su + EYun genes douran " hidr(o)+1, +jen1
hidroklorik
hydrogne + Fr chlore " hidr(o)+2, klor

[ xx/b]

~ Fr hydrochlorique kimyada bir asit & Fr

hidrolik
[Mh381181+]
~Frhydraulique su basnc
ile alan mekanizma, fizikte svlar mekanii ~ EYun (h)ydrauliks rganon su basnc ile alan bir tr mzik
makinas & EYun (h)ydr su + EYun auls boru " hidr(o)+1
hidroloji

[ xx/b]

~ Fr hydrologie deniz bilimi " hidr(o)+1,

hfz
[ xiv]
~ Ar HifZ [#HfZ msd.] koruma, saklama,
saknma, aklda tutma < Ar HafaZa korudu, saklad
hfzshha
sal koruma " hfz, shhat

[Mercimek xv]

~ Ar HifZa-l-SiHHat

higr(o)+
~ Fr/ng hygr(o)- nem (sadece
bileiklerde) ~ EYun (h)ygrs nemli ~ HAvr *ugw-ro- < HAvr *wegw- nem, slak olmak
hijyen
[ xx/b] ijiyen
EYun (h)ygieins sala yararl < EYun (h)ygies sa, salkl

~ Fr hygine sala uygunluk

* Yakn dnemde ngilizce telaffuz etkisiyle baa h sesi eklenmitir.


hikye
[A, Yus, DK, Gl xiv] hikyet
[#Hky msd.] anlat < Ar Hak anlatt, hikye etti, taklit etti

~ Ar Hikyat

hikmet
[Kut, A xi]
~ Ar Hikmat [#Hkm msd.] bilgi,
bilgelik ~ Aram ^eksm a. a. = br %ikmah a. a. < br/Aram #%km bilme, bilge olma " hkm
* Ar #Hkm kknn "bilme" anlam Arapaya Aramca veya branice yoluyla Kuzeybat Sami dillerinden alnmtr.
hilaf
[Gl xiv]
~ Ar Rf [#xlf III msd.] ztlk, kartlk <
Ar %lafa [III] aksi veya tersi idi, kar geldi (< Ar %alafa ardndan geldi)" halef
* Kar. br/Aram #%lp (deime, deitirme). Arapa kkn nihai anlam bu olmaldr.
hilafet
Ar %alfat halife " halife

[MMem xvi]

hilal
[A, Yus xiv]
#hll ma, parlama = Akad ellu a.a.)
hlat
[Kut, A xi]
ayrcalk gsteren giysi, hrka " hal3
hile
[Kut, A xi]
< Ar Hla dnt, bir hale brnd " hal1
hilkat
tabiat" halk2

[ xiv]

~ Ar %fat [#%lf msd.] halifelik <

~ Ar hill [#hll msd.] yeni ay, hilal (= br


~ Ar %cat^ [#^lc msd.] makam ve
~ Ar Hlat [#Hwl msd.] grnt, aldatma

~ Ar %ilqat [#%lq msd.] 1. yaratl, 2. yaradl,

hm

onom

[ xix] hmhm burundan konuma sesi

himaye
msd.] koruma < Ar Hama korudu
hmbl
<onom
anlamsz ses " hm

[ xiv] himayet

<
~ Ar Himyat [#Hmw

[LG 188+] izansz, andavall (argo)

<T hm/hmhm [onom.]

himen
[ML xx/c]
~ Fr hymen kzlk zar ~ EYun
(h)ymen a.a. ~ HAvr *syu-men- diki < HAvr *sy- diki dikmek " suzeni
himmet
kayg, manen ynelme " ehemmiyet
hin1

[Kut, A xi]
[ xx/b] kurnaz

~ Ar himmat [#hmm msd.] ilgi,


~ ?

* Kar. OFa hen (1. talanc, haydut, dman, 2. eytan). Bu szcn Yeni Farsa karl olmas gereken *hm
biimine yazl kaynaklarda rastlanmamtr.
hin2

[Yus xiv] ('hin-i hacet' deyiminde)

hn

~ Fa %anc iddetle soluma, geniz temizleme, fke

hncahn
hindi
meleagrus

~ Ar Hin an, zaman

~ Fa %anc ^anc tklm tklm


[ xi] Hintli; [ xviii] Amerika kkenli bir kmes hayvan,
~ Ar/Fa hindi Hintli < z Hind " Hint

* 16. yy'da "Bat Hint Adalar" olarak adlandrlan Amerikadaki Antil Adalarndan ithal edilmitir.
hindiba
yenen bir bitki, chicorium endivia ~? Ms

[ xiv]

~ Ar hindiba' yapraklar salata olarak

* Lat intubus, EYun ntybon (a.a.) biimleri muhtemelen bir Akdeniz veya Sami dilinden alntdr. ng/Fr endive,
Alm endivien (a.a.) biimleri Latinceden alnmtr.
Hint
[Yus, DK xiv] hindu
~ Ar/Fa hind Hint lkesi,
Hindistan'a ait ~ EFa hind- Hindistan'n kuzeyinde bir lke, Pencap ~ Sans sindhu nehir, zellikle ndus nehri
* Eski Farsa szck en erken M 518 tarihli bir yaztta kaydedilmitir. EYun Indos biimi Farsadan alntdr. Bat
dillerine Yunancadan gemitir.
hinterland
[ xx/b]
lke & Alm hinter geri, arka + Alm land lke, arazi

~ Alm hinterland sahilin gerisinde kalan

hnzr
[ xiv]
~ Ar %mzlr domuz ~ Aram %3nzlr (sadece etinin
yenmesi dinen yasak olmas balamnda) domuz = Akad %uzlru domuz

hip(o)+1
~ Fr/ng hypo- alak, alt (sadece bileik
szcklerde) ~ EYun (h)ypo alak, alt, aa, az, eksik (edat ve fiil neki) ~ HAvr *upo alt
* Ayn kkten Lat sub, Fr sous, Sans upa- (alt, alttan), ng up, Alm auf (aadan yukarya doru hareket bildiren edat).
hip(o)+2
EYun (h)ppos at ~ HAvr *ekwo- a.a.

~ Fr/ng hipp(o)- at (sadece bileiklerde)

EKKENLLER:
EYun (h)ppos : baytar?, ipura, hipodrom, hipopotam, konkurhipik
hiper+
EYun (h)yper a.a. ~ HAvr *uper st" ber+
hiperaktif
aktif

~ Fr/ng hyper- st, yksek, ar (nek) ~


[ xx/c]

~ Fr hyperactif, -ive ar aktif" hiper+,

hiperbol
[ xx/b]
~ Fr hyperbole geometride bir tr konik
kesit ~ EYun (h)yperbole a.a. ^M 2. yy Pergeli Apollonios, Yun. matematiki < EYun (h)yperbll yukar atmak,
havaya atmak & EYun (h)yper yukar, yksek + EYun bll, bol-atmak " hiper+, balistik
hipermetrop
[ xx/b] bir gz bozukluu
~ Fr hypermtrope
"yksek gz numaras" & EYun (h)yper yukar, yksek + EYun mtron l + EYun ops, opt-gz " hiper+, +metre,
optik
hipertansiyon
" hiper+, tansiyon

[ xx/b]

~ Fr hypertension yksek tansiyon

* Latince szce Yunanca nek getirilmesi kural ddr.


hipermetrop
[ xx/b] bir gz bozukluu
~ Fr hypermtrope
"yksek gz numaras" & EYun (h)yper yukar, yksek + EYun mtron l + EYun ops, opt-gz " hiper+, +metre,
optik
hipertansiyon
" hiper+, tansiyon

[ xx/b]

* Latince szce Yunanca nek getirilmesi kural

~ Fr hypertension yksek tansiyon


ddr.

hipertrofi
[ xx/b]
~ Fr hypertrophie ar byme ~ EYun
(h)ypertrofea a.a. & EYun (h)yper- + EYun tref, trof- yetimek, yetitirmek, beslemek, bytmek " hiper+, atrofi
hipnotize
hipodermik
1, derma(to)+

" ipnotize
[ xx/b]

~ Fr hypodrmique deri alt (rnga) "

hipodrom
[Ahsan 1891]
~ Fr hippodrome at yar
yaplan yer & EYun (h)ppos at + EYun drmos kou " hip(o)+2, bodrum
hipofiz
[ xx/b]
~ Fr hypophyse bir hormon bezi & EYun
(h)ypo aa, alt + EYun fysis kabart, ime " hip(o)+1, fiziy(o)+
* Eskiden "maddi bedenin altndaki gizli gcn merkezi" olduuna inanld iin.
hipokondri
[ML xx/c]
~ Fr hypochondrie hastalk
hastal, semptomu olmayan hastalk duygusu ~ EYun (h)ypo%ondrion [n.] gs kemiinin alt ile mide arasndaki
blge, bu blgede younlaan kayna belirsiz sanc, dalak ars & EYun (h)ypo alt + EYun %6ndros kkrdak, gs
kemiinin alt ucu " hip(o)+1
hipopotam
[Bah 1924] ipopotam
~ Fr hippopotame su aygr
& EYun (h)ppos at + EYun potams nehir, zellikle Nil nehri" hip(o)+2
hipotens
[ xx/b]
~ Fr hypotnuse dik gende dik ann
karsndaki kenar ~ EYun (h)ypotenousa "altta gerili olan", a.a. < EYun (h)ypotein "altna gerili olmak" & EYun
(h)ypo aa, alt + EYun tein, ton- germek " hip(o)+1, ton1
hipotez
[DTC1943]ipotez/hipotez
~Frhypothse,
hypothet- varsaym ~ EYun (h)ypothsis temel, zemin & EYun (h)ypo aa, alt + EYun tithemi, the- koymak "
hip(o)+1, tez2
hipopotam
[Bah 1924] ipopotam
~ Fr hippopotame su aygr
& EYun (h)ppos at + EYun potams nehir, zellikle Nil nehri" hip(o)+2
hipotens
[ xx/b]
~ Fr hypotnuse dik gende dik ann
karsndaki kenar ~ EYun (h)ypotenousa "altta gerili olan", a.a. < EYun (h)ypotein "altna gerili olmak" & EYun
(h)ypo aa, alt + EYun tein, ton- germek " hip(o)+1, ton1
hipotez
[DTC1943]ipotez/hipotez
~Frhypothse,
hypothet- varsaym ~ EYun (h)ypothsis temel, zemin & EYun (h)ypo aa, alt + EYun tithemi, the- koymak "
hip(o)+1, tez2
hippi
[196+]
~nghippie/hippy modaya uyan kimse,
1960larda yaygnlaan bir yaam tarzna uyan kimse ^ 1965 ABD < ng hip son moda, gzde
hr
<

onom

[DK xiv] %*lamak grtlak sesi, tehdit ve kavga sesi; [LG 188+] %r kavga (argo)

hrbo
hrn

[LG 188+] irikym (argo)


<onom

[LO xix] kavgac

~ ?

< T hr [onom.] hrlama ve tehdit sesi" hr

hrdavat
[Kan xv] hurdevt hurdalar, vr zvr
%wurda yenmi ey, yemek art, krnt-dknt " hurda1

< Fa

* Farsa szckten Arapa -at oul ekiyle.


hrl
grlt

onom
" hr

[DK, Men xv] prldamak, %nld grtlak sesi, kpek sesi; [Men ] girildi ktrd kavga

Hristiyan
~ Yun %ristians sa dinine mensup ~
Yun/EYun %sts (kutsal yala) meshedilmi olan, Mesih < EYun % yala ovmak, meshetmek ~ HAvr
*ghrs- < HAvr *ghrei- ovmak
* br masia% (meshedilmi, yala kutsanm) karldr. Bak. mesih.
hrka

[Gl xiv]

~ Ar xirqat [#^rq msd.] 1. ince veya

baklava dikili kumatan stlk, 2. yrtk dervi giysisi < Ar %araqa yrtt, deldi " harikulade
hrpa[lamak

[ xx/b]

T hrpani perian klkl " hrpani

hrpani
uram " harap

[ xx/a]

Ar ^arbn/^irbn [#xrb] perian, ykma

hrs
HaraSa iddetli istek duydu

[A xiv]

~ Ar HirS [#HrS msd.] iddetli istek < Ar

hrsz
hayr2

[Yus, DK xiv] %n*suz

T %ayrsz hayrsz, uursuz"

* Kar. TT xrh (hayrl, uurlu - xv).


hrt

-?

his/hiss-

[A xiv] hiss

~ Ar Hiss [#Hss msd.] duygu < Ar

Hassa duydu, hissetti


h

onom

hrt sesi

hisar
mstahkem yer " hasr
hsm

[Kut, DK xi]

~ Ar HiSr [#HSr msd.] etraf evrili yer,

[A, KpGul, Yus, DK, Gl xiv] xSm yakn kimse, akraba


~? Ar %aSm hasm, rakip, bir hukuki ilemde kar taraf" hasm

* "Yakn kii, akraba" anlamna sadece Trkede rastlanmtr.


hm/hma.a. (= Ave aema- a.a.)
hisse
HaSSa payna dt " husus

[Yus, Gl xiv]
[A xiv] HSSa

~ Fa %im fke ~ OFa %e*m


~ Ar HiSSat [#HSS msd.] pay < Ar

hist(o)+
~ Fr/ng hist(o)- doku (sadece bileik
isimlerde) ~ EYun (h)ists (ayakta) duran, kvaml, mukavim < EYun (h)istemi, st- durmak - HAvr *si-st- < HAvr
*st- a.a. " istasyon
histamin

[ML xx/c]

~ Fr histamine" hist(o)+, amin2

hister(o)+
~ Fr hystr(o)- / ng hyster(o)- rahim
(sadece bileiklerde) ~ EYun (h)ystra rahim ~ HAvr *udero- karn
* Ayn kkten Lat uterus (rahim), venter (karn).
histerektomi
[ xx/c]
~ Fr hystrectomie rahmin cerrahi
mdahale ile kesilmesi & EYun (h)ystera rahim + EYun ektemn, ektom- kesip karmak " hister(o)+, ek+, tom(o)+
histeri

" isteri

histoloji

[ xx/b]

~ Fr histologie dokubilim " hist(o)+, +loji

hit
[ xx/c]
~ ng hit 1. vuru, vurma, 2. parlak baar, skse,
popler mzikte baarl para < ng to hit vurmak
hitam

~ Ar %itm [#%tm msd.] sonu, kapan " hatim

hitan
[ xiv]
~ Ar %itn [#%tn msd.] snnet treni < Ar %atana
snnet etti (= Aram #%tn dn yapma, aileye damat olma = Akad %atnu damat, evlilik yoluyla akraba)
hitap
[A, Yus xiv]
~ Ar %iTb [#^Tb msd.] nutuk, birine
ynelik olarak yaplan formel konuma < Ar %aTaba nutuk syledi (= Aram #%Tb 1. renklendirme, alacal
yapma, 2. vme, medhetme )
hyanet

[Kut xi]

~ Ar %iynat [#%wn msd.] hainlik

etme, hainlik < Ar %na ihanet etti


hyar

[ xiv]

hiyer(o)+
EYun (h)iers a.a.

~ Fa %iyY salatalk, cucumis sativus


~ Fr hir(o)- / ng hier(o)- kutsal, aziz ~

hiyerari
[ xx/a]
~ Fr hirarchie 1. ruhban snf, dini
mertebeler, 2. emir-komuta zinciri, rtbe dzeni < EYun (h)ierr%es ba rahip & EYun (h)iers kutsal, aziz + EYun ar%
ba olmak, ynetmek " hiyer(o)+, +ari
hiyeroglif
[ARasim 1897-99]
~Frhiroglyphe Eski Msr
yazs ~ EYun (h)ieroglyfe kutsal yaz, a.a. & EYun (h)iers kutsal + EYun glyfe yaz" hiyer(o)+
hz

[LO, KT xix] xz hamle, hcum, hiddet, iddet, srat


- Fa xz srama, hcum, hamle < Fa %stan, ^- kalkmak, sramak

* "Srat" anlam 20. yy'da egemen olmutur.


hiza
(edat) = Ar Hi5' bir ift ayakkab
hzar
%iz, ^z- kesmek

~ Ar HiS'a [#H5w] kar karya, yz yze


[LO xix] %zar

hizip/hizbblm

~ Erm %zar/%zarar testere < Erm


~ Ar Hizb [#Hzb msd.] parti, blk,

hzr
[Yusxiv]
-^iDrKur'anda lmsz olduu belirtilen
bir ahsiyet < Ar %iDr [#^Dr] yeillik, ya meyve ve sebze = Ar a%Dar yeil
hzma
~ Ar %izmat [#%zm msd.] develere taklan burun
halkas < Ar %azama deldi, zellikle devenin burnunu delerek halka geirdi, ipe incik boncuk dizdi (= br/Aram #%zm
delme = Akad %azmu a. a.)
hizmet
Xidmet vulg. hzmet

[A, Env xiv] %idmet; [DK xv] xi8metkr ; [Men ]


~ Ar %idmat [#^dm msd.] kulluk < Ar %adama hizmet etti, (biri iin) alt

* d > 5 > z deiimi Farsada tipik olup, kelimenin telaffuzu Trkeye Farsa vastasyla alndn dndrr.
hobi
at, ocuk oyunca

[ML xx/c]

~ ng hobby < ng hobby-horse oyuncak

hoca
[Yus, DK xiv] hoca/hace bir sayg hitab
efendi, aa, ulu ve saygdeer kimse, evin by, mal sahibi

~ Fa %\vca

* Kar. koca.
hodbehod
~ Fa %d ba %d kendi kendine < Fa
%wad/%d kendi (= Ave hva-to kendinin < Ave hva- kendi) < HAvr *s(w)e- a. a. " solo, be+
* Kar. Sogd %\vet, EFa huva, Sans sv- (kendi).
hodbin

[Gl xv]

~ Fa %d bin kendini-gren, bencil

& Fa %d kendi + Fa bin gren (< Fa dldan, bin- grmek)" hodbehod, bedbin
hodri
hdk
hokey

nl

hayde bre tevik nlemi (Rumeli az)

" haydi, bre

[LO xix] kyl, taral, kaba, ahmak


[Bah 1924]

~?

~ ng hockey ucu kvrk omaklarla

oynanan bir top oyunu ~ Efr hoquet ucu kvrk omak, bu tr omaklarla oynanan top oyunu < EFr hoc engel ~ Ger

* Ayn kkten ng hook, Alm haken (engel).


hokka
[Yus xiv]
~ Ar Huqqat aa veya fildii veya
mermerden oyma kk kap veya ie < Aram #%qq oyma, kazma " hakkhokkabaz
Huqqat + Fa bz oynayan " hokka, +baz

[Men xvii] hokka ile oynayan, jonglr

& Ar

hokus pokus
[ xx/b]
~ ng hocus pocus sihirbazlk sz #
1624 ng. ~ Lat hoc est corpus kilise ayininde ekmein kutsanmas iin sylenen sz
hol
[DTC 1944] sofa
salon < Ger *hall byk kapal mekn, salon, oylum " hal4

~ ng hall byk kapal mekn,

hol(o)+
~ Fr/ng hol(o)- tm, btn ~ EYun
(h)los a.a. ~ HAvr *sol- tam, btn, eksiksiz, salam, kusursuz
* Ayn kkten Lat solidus, ng/Alm all (tm, btn). HAvr *sols- varyant biiminden Lat salvus (sa), sals
(salk).
holding
[196+]
~ng holding company baka
irketlerin hisselerini tutan irket < ng to hold tutmak ~ Nor haldan " halter
holigan
hooligan her eit serseri

[199+] serserilik yapan futbol taraftar

~ng

* Nihai kkeni belirsizdir.


holistik
[Hrr 1999]
~ ng holistic holizme ilikin < ng
holism doann btnsel dengelerini gzeten bir salk teorisi # 1926 Jan Smuts, G. Afr. devlet adam ve dnr <
EYun (h)los btn, tm " hol(o)+
holmiyum
[ xx/b]
~ YLat holmium bir element ^ 1878 Per
Teodor Cleve, sv. kimyac < z Stockholm sve'te bir kent < sv holm ada, tepe ~ Nor holmr a. a.
hologram
[ML xx/c]
~ ng hologram boyutlu grnt
kayt sistemi ^ 1947 Dennis Gabor, Macar-ng. fiziki" hol(o)+, gram
hom(o)+
~ Fr/ng hom(o)- bir, beraber, ayn (sadece
bileik isimlerde) < EYun (h)oms ~ HAvr *som- < HAvr *sem-1 bir, beraber, ayn " hem
hominid
[ xx/c]
~ ng hominid insan benzeri yaratk ~
YLat hominidae zoolojide insann mensup olduu familya < Lat homo, homin- insan " hmanist
homojen
[DTC 1943] homogen
~ Fr homogne ayn
cinsten olan, mtecanis ~ EYun (h)omogenes ayn rk veya soydan olan, akraba " hom(o)+, +jen2

homolog
[ML xx/c]
- EYun (h)omlogos ayn eyi syleyen, a.a. " hom(o)+, +log

~ Fr homologue e anlaml szck

homoseksel
[Bah1924]omoseksel
~Frhomosexuel
ecinsel ~ ng homosexual a.a. # 1892 Krafft-Ebing, "Psychopathia Sexualis"in ng. evirisinde & EYun (h)oms
ayn, e + Lat sexus cinsiyet" hom(o)+, seks
homur

onom

hop

onom

[KT xix] homurdan- fke ile sylenmek

< " hm

srama sesi

hoparlr
[Cumh 1932]
~ Fr haut-parleur ses ykseltici &
Fr haut yksek (~ Lat altus ) + Lat parleur konuan " alto, parola
* ng loudspeaker szcnn Franszca evirisidir.
hoppa
<onom
hoplama sesi " hop
hpr

[AMithat 1875] mark, zppe

onom

hor1
%or grmek
hor2, horul

grltyle ime sesi

<T hop/hoppa [onom.]

" hap2

[A, Yus xiv] %or hakir; [DK xv] orlamak aalamak; [Men ]
~ Fa %wur hakir, aa, sefil ~ OFa xwr a.a.
onom

[LO ] %or bol akan su sesi, grtlak sesi

< " hr

hora
[LO xix] bir tr halk oyunu
~ Yun %or [mod. xors]
dans, oyun, koro ~ EYun %ors i etraf evrili yer, avlu, 2. oyun yeri, dans alan, 3. tiyatroda koro ~ HAvr *ghor-oduvarla evrili alan, avlu < HAvr *gher-1 kapatmak, etrafn evirmek

* Ayn kkten Lat hortus (etraf duvarla evrili bahe) ve buradan OLat curt > Fr/ng court (avlu).
hrg

T
[ xi] rk deve hrgc, da doruu, dalga < T r-1 ykselmek,
kmak, belirmek

* Kar. T ri/rki (yksek - viii+ Uy), r (ykselme).


hormon
[Cumh 1932]
~ Fr/ng hormone canllarda cinsel
ve dier ilevleri dzenleyen kimyasal salg ^ 1902 William Bayliss ve Ernest Starling, ng. tabipler < EYun (h)orm
azdrmak, galeyana getirmek
horon
Yun %ors her tr dans " hora

[TS xv] horos el ele tutuarak yaplan toplu dans

-on eki (Yunanca ntr -o? veya genitif oul eki -??) aklanmaya muhtatr.

horoskop
[ xx/b]
~ Fr/ng horoscope bir kimsenin doum
gnne gre baklan fal & EYun (h)ra zaman, devre, a (~ HAvr *yer- ) + EYun skope gzetlemek, seyretmek "
+skop
horoz
%raos- barmak, armak, at )

[CodC xiii]

horozbina

~ Fa xurs a.a. ~ OFa xrs a.a. (= Ave

[LO xix] horuspina bir tr balk

~?

* T horoz szcyle ilgili olamayaca aktr.


hortla[mak
hr

<onom

[LO xix] mezardan geri gelmek

< hort aniden kma sesi"

hortum
[Men xvii] fil burnu; [Bia xix] tulumbalara taklan mein
veya bez su borusu
~ Ar %urtm i burun, gaga, yaban domuzu dii, 2. fil hortumu ~ Aram %rTam burun,
zellikle hayvan burnu, ku gagas (= br %arTm [#%Tm] burun )
* "Su borusu" anlam Trkeye zgdr.
horul

onom

[LO ] horla- uyurken boazdan kaln ses etmek; [LO ] horul horul

ho
[Kut, A xi]
(= Ave xm- honut olmak, houna gitmek )
hoaf
su, erbet" ho, ab

~ Fa/OFa %wu tatl, gzel, memnun edici

[Mercimek xv] meyve kompostosu

hobe

< " hor2

~ Fa %wu b tatl

< T ho geldin be geldin " ho

homerim
[Ev xvii] stle yaplan bir tatl
~ Fa %wu
maram kaymakla yaplan bir tr tatl & Fa %wu tatl + Fa maram st kayma, krema (~ Ar malham a.a.)" ho,
merhem
honut
[A, Yus xiv]
%nta a. a. < Ave %nvaya- memnun etmek)

~ Fa/OFa %wund memnun (= Ave

hostes
[ xx/b] uakta hizmet grevlisi
~ ng hostess
[f.] misafir arlayan kadn < ng host evsahibi, konuk arlayan ~ Lat hospes, hospit- konuk kabul eden ~ HAvr *ghospot- "konuk-sahibi" < HAvr *ghos- yabanc, konuk
htrf
hotoz

[ xx/c] ecinsel (argo)

~?

[DK xiv] hotaz sorgu, at bana taklan pskl

~?

hovarda
~ Fa %\vr dM yedirip iiren, iki sofras
kuran & Fa %\vr yiyecek ve iecek + Fa dd veren < Fa dadan vermek " +hor, data

hoverkraft
durmak + ng craft ara

[ xx/c]

hoyrat
Rum veya gayrmslim kyl
hyk

[A xiv] ; [dr xiv] ; [DK xv] %oryd kyl, zellikle


~ Yun %ritis kyl < Yun %ri ky ~ EYun %ros kr, tara, kent d
[O xi] yk yma tepe

hububat
< Ar Habbat tane " habbe
hcre

~ ng hovercraft & ng hover havada asl

habbeler

< Ar Hubb [#Hbb1 o.] taneler

[A xiv] oda; [KT xix] biyolojide hcre (Fr cellule karl)


- Ar Hucrat [#Hcr msd.] oda < Ar Hacara kapatt, kstlad" hacir

hcum
Ar hacama stne vard, saldrd
hda
%wady/%w^aty a. a. " hodbehod

[Env xv]
[A, Yus xiv]

~ Ar hucm [#hcm msd.] saldr <


~ Fa %ud tanr, hkmdar, sahip ~ OFa

* Kar. Ave hvadata (tanr), Sogd %\vataw, Hwar xwadew (hkmdar). Ancak Avestaca biim ile Sogdca ve Harezmce
biimin etimolojileri hakknda kaynaklar elikilidir. Nihai anlam muhtemelen "kendi-gl" (Yun autokratr)
olmaldr. Kar. hatun, hdiv, kodaman.
hudut
Hadd snr " had

[ xiv] hudud

hukuk
Haqq " hak1

~ Ar Hudd [#Hdd o.] snrlar < Ar


~ Ar Huqq[#Hqq o.] haklar < Ar

hkm/hkm[Kut, A xi]
~ Ar Hukm [#Hkm msd.]
yarg, karar, emir, kanun < Ar Hakama yarglad, hkmetti, egemenlik kulland
* Ar #Hkm kknn ifade ettii anlam gruplarndan " 1. yarglama" muhtemelen Arapada zgndr. "2.
Glendirme, tahkim etme" ayn anlamn zel bir uzants olarak kabul edilebilir. "3. bilme, bilge olma" trevleri
Aramiceden alntdr. Bak. hekim.
hkmdar
sahip olan, devlet sahibi" hkm, +dar

~ Fa Hukmdr egemenlik ve yarg gcne

hkmet
[MMem xvi] hkmet itmek
~ Ar Hukmat
[#Hkm msd.] ynetim, egemenlik < Ar Hakama yarglad, egemenlik erki kulland" hkm
hkmran
~ Fa Hukm rn hkm sren & Ar Hukm
egemenlik + Fa rn sren (< Fa randan, rn- gtrmek, srmek < Fa raftan, raw- gitmek ) " hkm, reva
hlasa
[A xiv]
posa < Ar %alaSa arnd, kurtuldu, serbest kald" halas

~ Ar %ulSat [#%is msd.] z, zet,

hlle
~ Ar Hullat [#Hll msd.] 1. giysi, zellikle
cennette giyilecek bir giysi, 2. slam hukukunda talakla boanm ele tekrar nikh kyabilmek iin kadnn geici
bir sre iin baka bir kii ile nikh kymas < Ar Halla zd " hal2
hulul
~ Ar Hulul [#Hll msd.] 1. konma, durma, varma,
yetime, 2. ruhun bedene girmesi < Ar Halla (binek hayvanndan) indi, kondu, durdu, yetiti" hal2
hulus
drstlk gsterisi" halas

~ Ar %uluS [#%1S msd.] 1. temizlik, drstlk, 2.

hlya
[Men xvii] malihulya ; [LO xix] hulya
~ Ar
mli%liy kara safra, kara sevda, eski tbba gre insan oluturan drt maddeden biri ~ EYun melan%olia a. a. & EYun
mlas, -n- kara + EYun %ole safra " melan(o)+, klor
hmanist
[ xx/a] manist
~ Fr humaniste 1. antik
Yunan ve Latin kltrne vakf kimse, 2. insancl ~ t umanista a.a. ^ Lodovicio Ariosto (1474-1533), t. air < Lat
humanus insani < Lat homo, homin- "topraa ait", insan " humus1
hmayun
[ xv]
~ Fa hmyn kutsal, mbarek, padiaha
ait < Fa/OFa humy devlet kuu (= Ave haomaya- kutlu, adil, kutsal & Ave hao iyi + Ave mya kut, baht, bereket)
humbara
doldurulan mermi

[ xvi] demirden yaplarak iine patlayc maddeler


~ Fa %umbara kk kp < Fa %um/xunb kp, mlek (= Ave %umba- a.a.)

humma
[Yus xiv]
~ Ar Humma' [#Hmm] 1. genel
anlamda ate, 2. hastalk atei < Ar Hamma snd, scak oldu (= Aram #xmm a.a. = Akad ememu a.a.)
humor
[ xx/a] hmur; [DTC 1942] humor
~ Fr humour
1. ruh hali, zellikle neeli ruh hali, 2. espri, mizah ~ Lat (h)umor 1. nem, sv, 2. eski tbba gre insan oluturan drt
svnn her biri
humus1
[MLxx/c] organik toprak
- HAvr *(dh)ghom-o- < HAvr *dhghem- a.a.
humus2
Aram

[ xiv] hummus

hner

[Kut, A xi]

~Lat humus toprak


~ Ar HummuS nohut ~

~ Fa/OFa hunar sanat, marifet, erdem ~

EFa hnara- erdem & EFa hu iyi (= Ave hao a.a.) + EFa hnar- er, erkek " hmayun
hngr
hunhar
%wr ien " +hor

onom

[DK xv] gr gr alama sesi


~ Fa %n %wr kan iici & Fa %n kan + Fa

huni
[M xvii]
~ Yun %oni klah eklinde sv aktma
arac ~ EYun %oane/%ne aktma yeri, ibriin az ksm, huni < EYun %e dkmek, aktmak ~ HAvr *gheu- a.a. "
fondan
hnkr
[AZ xv]
< T hdavendgr Osmanl
hkmdarlarna verilen bir sfat ~ Fa %udwand g^r "hkmdar yapan", Sasani padiahlarnn sfat & OFa %\vady
hkmdar + OFa awant taht, yksek makam " hda
* Kar. Fa xunkar ^^ dkc). Trke szcn 15. yy'dan itibaren deforme edilmesinin nedeni ak deildir.
hnnap
[ xiv] unnab
~ Ar cunnb [#cnb] hnnap aac
ve meyvesi, zizyphus vulgaris = Ar cinb zm (= Akad inbu meyve )
hnsa
cinsiyetli

[ xiv]

~ Ar %un6' [#%n6 sf. f.] hermafrodit, ift

hr
[ xiv]
~ Ar Hurr [#Hrr2] azat, salnm, serbest, kle
olmayan (= Aram #%rr serbest olma, salnma, kurtulma)
* "Azat edilme" ve "redakte etme, yaz yazma" anlamlarn ieren Ar #Hrr2 kk ile "s, scaklk" anlamna
gelen #Hrr1 kk arasnda anlam ilikisi kurulamaz. Kar. har1.
hurafe
< Ar %arafa bunad, abuk sabuk konutu
hurda1
artk, krnt ~ OFa xwurdag a. a. " +hor

~ Ar %urfat [#%rf msd.] bo inan, masal


[A xiv] %urde

~ Fa %wurda yenmi ey,

hurda2
[MMem xvi] hile ve %ud'a ; hile hurda
%udcat^ [#xdc] aldatma, hile < Ar %adaca saklad, kandrd
hurdaha
[DK xiv] %urd ^ ^
dkk & Fa %wurda artk, krnt + Fa % yonga, krpnt" hurda1

~ Ar

~ Fa %wurd u x krk

huri
[Yun, A, Yus xiv]
~ Ar Hriyat [#Hwr] eski Arap
mitolojisinde ak peri, slam inancnda cennet perisi = Aram #%wr ltl ve beyaz olma
* Ayn kkten kar. Ar Hawar (akaaa), Hawwarat (kire ta, tebeir), maHar (sedef).
hurma
- OFa %rmag a. a.

[ xiv] a.a.

hrmet
[Kut, A xi]
kutsallk, dokunulmazlk, sayg < Ar Harama yasaklad" harem
hurra

[Tarik 1884]

~ Fa xurm yemi, zellikle hurma


~ Ar Hurmat [#Hrm msd.]

~ Fr hourra tezahrat bar

hrriyet
olmama
" hr

[ 183+] serbesti (Fr libert karl); [Bia xix] kle


~ Ar Hurriyyat [#Hrr2 msd.] kle olmama < Ar Hurr kle olmayan, kle olarak domam

* kinci anlam Sadk Rfat Paa tarafndan 1830larda poplerletirilmitir.


huru
hurufat

hu
veya kayn, betula

~ Ar %urc [#%rc msd.] k, kma " har


[KT xix] metal dkme matbaa harfleri (Fr type karl)
< Ar Hurf [#Hrf o.] harfler < Ar Harf" harf
[Men xvii] u ; [KT xix] hu

~ Fa aka aa

* Kar. Mo kusu (a.a.). Alnt yn ak deildir.


hsn
Hasuna gzel idi

[Yusxiv]

~ Ar Husn[#Hsn msd.] gzellik < Ar

hsnkabul
Husn gzellik + Ar qabl misafir kabul etme " hsn, kabul

~ Ar Husnu-l-qabl konukseverlik & Ar

hsnniyet
hsn, niyet

~ Ar Husnu-n-niyyat niyet gzellii"

hsran
" hasar

[ xiv]

huu
[ xiv]
Ar %aaca tevazu ve sayg gsterdi

~ Ar %usrn [#%sr msd.] kayp, hasar, zarar

~ Ar %uuc [#%c msd.] tevazu, alak gnlllk <

* "Yce bir varlk karsnda duyulan korku ile kark sayg" anlam (ng awe karl) Trkeye zg olup 20.
yy ikinci yarsnda tremitir.
husul
~ Ar HuSl [#HSl msd.] olma, oluma, reme,
(sonu veya baar) elde etme < Ar HaSala oldu, olutu, redi, elde etti
husumet
[ xiv]
~ Ar %uSmat [#%Sm msd.] dmanlk,
hukuki bir ilemde kar karya gelme < Ar %aSama dmanlk etti, kar geldi
husus
[DK xiv]
~ Ar %uSS [#%SS msd.] ayr olma,
ayrcalk, ayrc zellik, zel ey, zel durum < Ar %aSSa ayrd, ayrdetti, zel sayd
husye

[ xiv]

~ Ar %uSyat [#%Sy msd.] testis

hutbe
[DKxiv]
sylev, Cuma gn camide yaplan sylev " hitap
htht

~ Ar %uTbat[#%Tb msd.] formel konuma,

hvelbaki
Ar huwa o (nc tekil ahs) + Ar bqin kalc" baki

~ Ar huwa al-baqin O (Allah) kalcdr &

hviyet
< Ar huwa o (nc tekil ahs)" hvelbaki

~ Ar huwiyyat [msd.] kimlik, nelik, nitelik

huy
a.a.

[A xiv]

~ Fa xy/xy adet, huy, slup ~ OFa xg

huzme
Hazama [msd. Hazm] deste yapma

[ xiv]

~ Ar Huzmat [#Hzm msd.] demet < Ar

hzn/hznznt < Ar Hazana zd

[Yus xiv] hzn

~ Ar Huzn [#Hzn msd.]

huzur
[Yus xiv]
~ Ar HuDr [#HDr msd.] 1. mevcudiyet,
hazr olma, imdi ve burada olma, 2. rahat, asayi < Ar HaDara 1. hazr bulundu, bir yerde bulundu, 2. yerleik olarak
yaad (gebelik zdd)
hzzam

[ xviii] hzm/hzzm muskide bir makam


< Ar hazam (#hzm) gcrt, gmbrt, tngrt

iade

~ Ar icadat^ [#cwd IV msd.] geri verme " avdet

iane
avane

~ Ar icnat^ [#cwn IV msd.] yardm, ba "

iae
temin etme, yiyecek ve iecek maddeleri" maiet

~ Ar icat^ [#cy IV msd.] yaatma, geimini

ibadet
[A xiv]
~ Ar cibdat^ [#cbd msd.] kulluk, tapma <
Ar cabada hizmet etti, ibadet etti, yceltti (= br/Aram #cbd hizmet etme, birinin yannda alma)
Ayn kkten Ar cabd (kle), c^abdu-llah (Allahn kulu).
EKKENLLER:
Ar #cbd : ibadet, ibadullah, mabet, mabut
ibadullah
cibd [#cbd o.] kullar < Ar cabd kul, kle " ibadet
ibare
[ xiv] ibaret
ifade, 2. gramerde yan cmle " ibret

~ Ar cibdu-llh Allahn kullar < Ar


~ Ar cibrat^ [#cbr msd.] 1. syleyi,

ibaret
[Yus xiv]
~ Ar cibrat^ c^an "sylenen udur"
anlamnda deyim < Ar cibrat^ aklama, ifade, aklayc cmle " ibare
ibibik

[ xi] pgk htht kuu, ibibik; [Bah xv] ibik a.a.

ibik
T
[ xi] pgk ibibik kuu; [TS xv, a xv] ibik/bk ibibik kuunun tac; [Arg
xvi] iblik horozun tac
" ibibik
ibi
alk
ibis

[ xx/a] orta oyununda bir karakter ad; [ xx/b] sevimli budala,


< z brahim
[ML xx/c]

~ Fr ibis bir ku tr ~ Lat ibis a.a.

ibka
beka

~ Ar ibqa' [#bqy IV msd.] yerinde brakma "

ibla
toplam bir rakama ulama " blu

~ Ar ibl [#bl IV msd.] ulatrma, erdirme,

iblis
[A, Yus xiv]
~ Ar iblis eytan ~ EYun epboulos
"yoldan karan", ncil'de eytann sfatlarndan biri < EYun epiboule kt yola drmek, yanltmak & EYun epikar + EYun boule fikir vermek, danmak " epi+
ibne

pasif ecinsel

< Ar ibn oul, olan" bin2

* Muhtemelen Arapa -e diil ekiyle oluturulmu Trke bir trevdir. Kar. zenne. Ar ubnat (olanclk) masdaryla
birletirilemez.
ibra

~ Ar ibra' [#br' IV msd.] aklama, borcunu

denmi sayma " beraat


ibraz

~ Ar ibraz [#brz IV msd.] ortaya karma " bariz

ibre

~ Ar ibrat [#'br msd.] ine, ine eklinde gsterge

ibret
[Kut, A xi]
~ Ar cibrat^ [#cbr msd.] t, rnek, ders,
ders alnmas gereken ey Ar cabara [msd. cubur] karya veya br yana geti, (nehir) at
* Ar #cbr fiilinin eitli anlamlar arasndaki iliki ak deildir. Kar. c^ibarat (ifade, aklama), tac^abr (rya
yorumlama).
ibrik
[Mercimek xv]
~ Ar ibnq srahi~OFa *breg "su
dken" & OFa b su + OFa re%tan, rez- aktmak, dkmek " ab, rht
ibriim
[A xiv] ebrm
~ Fa abrum ipek, zellikle
bkme ipekten yaplan ip ~ OFa abrem a.a. ~ Ave *upa-rema a.a. < Ave *re- bkmek, eirmek " erite
i
i[mek

[ viii] i a. a.
T

[Uyviii+]i-a.a.

icabet
[ xiv]
~ Ar icbat [#cwb IV msd.] cevap verme,
zellikle olumlu cevap verme < Ar acaba [IV] cevap verdi" cevap
icap
vacip klnan ey " vecibe
icar
karlnda tutma " ecir
icat
arayp bulma " vcut

~ Arcb [#wcb IV msd.] gerek, zorunluluk,


[ xiv]

~ Ar Icr [#'cr IV msd.] kiralama, cret


~ Ar Icd [#wcd IV msd.] yaratma, var etme,

icazet
[DK xiv] izin
~ Ar icazat [#cwz IV msd.] geit verme,
gemesi iin yol verme, izin verme < Ar caza geti " cevaz
icbar

~ Ar icbar [#cbr IV msd.] zorlama " cebir

ier[mek
kapsamak
ieri

T
[Uy viii+] iger- iinde olmak, tabi olmak; [ 194+] ier-iine almak,
< T i " i
T

[Uy viii+] iger ie doru

ierle[mek

<T

~ T ige ie < T i " i,

[LG188+] kzmak (argo)

iin

iki

[Uy viii+] ik

ikin

YT

[Fel 194+] immanent

"ieri

[Or, Ka viii] n nedensellik edat


< T i- " i< T i" i

* Sfata eklenen -kin ekinin ilevi belirsizdir.


icma
[ xiv]
oybirliiyle anlamaya varma " cem

~ Ar icmc [#cmc IV msd.] bir araya toplama,

icmal
tamamlama " cemal
icra
uygulama " cereyan

~ Ar icmal [#cml IV msd.] btnleme,


[MMem xvi]

~ Ar icra' [#cry IV msd.] cereyan ettirme,

itihat
abalama, gayret gsterme " cihat

[ xiv]

itima
topluluk halinde olma " cem

[Yus xiv]

itimaiyat
itima

[ 191+] sosyoloji

itinap
geme, dndan dolama, kanma < Ar canb yan " canip

~ Ar ictihd [#chd VIII msd.] alp


~ Ar ictimc [#cmc VIII msd.]
< Ar ictimc [#cmc nsb.] "

~ Ar ictinb [#cnb1 VIII msd.] yanndan

id
[ xx/c]
~ YLat id psikanalizde bilinalt ^ 1927 Joan
Riviere, ng. evirmen. ~ Lat id o ey (ntr nc tekil ahs zamiri)
* Sigmund Freud'un nerdii Alm es (a.a.) szcne karlk olarak ngilizce eviride kullanlan Latince
terimdir. ng it yerine tercih edilmesi "bilimsel grnme" kaygsna balanabilir.

idadi
[ xix] mekteb-i i'dad hazrlk okulu, Osmanl devletinde
1873'ten itibaren kurulan darlfnun hazrlk okullarnn ad
< Ar icdd [#cdd IV msd.] hazrlama " add
idam

~ Ar icdm [#cdm IV msd.] yok etme " adem

idame
ettirme " devam

~ Ar idmat [#dwm IV msd.] (bir eyi) devam

idare
ynetme " devir

~ Ar idrat [#dwr IV msd.] dndrme, evirme,

iddet
[Gl xv]
~ Ar ciddat^ [#cdd] 1. belirli bir sre,
sayl gnler, 2. slam hukununda boanmadan sonra kadnn tekrar evlenmesi iin gereken sre < Ar cadda sayd"
add
iddia
dava ileri srme " davet

~ Ar iddic' [#dcw VIII msd.] dava etme, bir

ide
[ARasim 1897-99]
~ Fr ide fikir, kavram, dnce ~
Lat idea a.a. ~ EYun eida/ida gz nne getirme, kavram, biim < EYun eid, id- (*weid) grmek ~ HAvr *weid- a.
a.
* Platon felsefesinin etkisiyle "soyut kavram, dnce" anlamn kazanmtr. Ayn kkten EYun edos (grnt), Lat
vdere (grmek); Fr guider < Ger wtan (yol gstermek).
ideal

[Bah 1924]

~ Fr idal 1. dnsel, dncede varolan

2. bir eyin zihinsel modeline uygun, mkemmel ~ OLat idealis dnsel" ide
idealizm

[AMithat1877]

idefiks

[ xx/b]

~Fridalisme"ide

~ Fr ide fixe sabit fikir " ide, fiks

ideogram
[ML xx/c]
~ Fr idogramme simge-yaz,
sembol & EYun edos ekil, grnt + EYun grmma, t- yaz " ide, gram
ideoloji
[Bah 1924]
~Fridologie1. fikir akmlarnn
bilimsel tahlili # 1796 Destutt de Tracy, Fr. dnr 2. siyasi inanlar sistemi (xix)" ide,

idil
[Bah 1924]
~ Fr idylle huzurlu kr sahnesi ~ Lat
idyllium kr sahneleri anlatan ksa iir ~ EYun eidyllion [k.] tablocuk, minyatr resim < EYun edos ekil, grnt "
ide
idiyo/idiyot
[ xx/b] budala
~ Fr/ng idiot budala ~ Lat idiota
cahil, dnyadan habersiz ~ EYun idites sivil, avam, ynetici zmreye mensup olmayan < EYun dios kendi < EYun
hwidios ~ HAvr *s(w)ed- < HAvr *s(w)e- kendi" solo
Trke telaffuzu yakn dnemde ngilizceye gre dzeltilmitir.

idman
[TS* xv] gayret, aba; [Men xvii] egzersiz, bir ii sebat
ve dzenle yapma
~ Ar idman [#dmn IV msd.] bir ii srekli ve dzenli biimde yapma < Ar damana topra
ileyip hazrlad, kalbinde (fke) besledi
idol
[ xx/a]
~ Fr idole yalanc tanr, tapnlan ey ~ Lat
idolum biim, grnt ~ EYun edolon < EYun edos ekil, grnt " ide
idrak
[ xiv]
~ Ar idrk [#drk IV msd.] ulama, erme, en
dibine inme, kavrama, anlama, < Ar darak ulam, varma, bir eyin en dip noktas, dereke " dereke
idrar
arltyla akt

[A xiv]

ifa
deme " vefa

~ Ar idrar [#drr IV msd.] ieme < Ar darra


~ Ar i'fa' [#wfy IV msd.] borcunu tam olarak

ifade
~ Ar ifdat [#fyd IV msd.] 1. fayda, yararllk, 2.
(zellikle mahkemede) tanklk, beyan, bir ey veya bir kimse lehine gr bildirme " fayda
iffet
caffa kand, utand

[ xiv]

~ Ar ciffat^ [#cff msd.] utangalk, erdem < Ar

iflah
[Gl xiv]
~ Ar iflH [#flH IV msd.] iyi duruma
gelme, rahata erme, dzelme, kurtulma < Ar falH refah, huzur, kurtulu " felah
iflas
[Kut xi]
~ Ar ifls [#fls IV msd.] a.a. < Ar fils/fals
en kk bakr para birimi, pul, metelik ~ Lat follis 1. torba, kese, 2. Ge Roma imparatorluu dneminde en kk
para birimi, pul < HAvr *bhel-2 imek, kabarmak
* Kar. ng follicle (salarn dibindeki ya kesecii) < Lat folliculus (kesecik).
ifra
ifrat
[ xiv]
azma, abartma < Ar faraTa nc idi, ileri gitti

~ Ar ifra [#fr IV msd.] feragat ettirme " fera


~ Ar ifrT [#frT IV msd.] makul olan snr ama,

ifraz
[Ne xv]
~ Ar ifraz [#frz IV msd.] 1. ayrma,
ayrtrma, zellikle hukukta bir mal hisselere ayrma, 2. salglama < Ar faraza a.a.
* Arapa szcn ikinci anlam Trkede sadece oul formda kullanlr.
ifrazat
[IVmsd.] salg, salglama " ifraz
ifrit
[A xiv]
yaratk, mahluk < OFa ftan yaratmak " aferin
ifa

~ Ar ifrazat [#frz o.] salglar < Ar ifraz


~ Ar cifrit bir tr zararl cin ~ OFa fta
~ Ar ifa' [#fw IV msd.] aa vurma " fa

ifsat

~ Ar ifsad [#fsd IV msd.] fesat sokma " fesat

iftar
etme " ftrat

~ Ar ifTr [#fTr IV msd.] oru ama, kahvalt

iftihar
duyma " fahri

~ Ar iftihar [#f%r VIII msd.] vnme, gurur

iftira

~ Ar iftira' [#fry VIII msd.] birine yalan isnatta

bulunma < Ar fara [msd. firyat] uydurdu, yalan syledi


i

ig a. a.

ide

[Uy viii+] yigde ide, eitli kk boy yemilerin ad

idi
T
edilmi kle veya hayvan
eit-

[ xi] gdi besleme, ehli hayvan veya hizmeti; [O xi] hadm


< T it- hayvan veya kle beslemek, terbiye etmek "

ifal

~ Ar ifal [#fl IV msd.] aldatma " gaflet

* "Evlenme vaadiyle cinsel ilikide bulunma" anlam Trkeye zgdr,


iglu
ine

[ xx/b]
T

~ ng igloo buzdan eskimo evi ~ nuit iglu ev

[Uy viii+] yinne/yigne

ignore [etm

" i

[Mill 2002]

~ ng to ignore bilmezden veya

tanmazdan gelmek ~ Fr ignorer bilmemek ~ Lat ignorare a.a. ~ HAvr *ne-gn-r- < HAvr *gn- bilmek " not
iren[mek

[Ka xi] yigren-

* Kar. Mo cigir-/cigsi- (a.a.).


ireti

" ereti

rp
[LF xvi] bir tr byk balk a
~ Yun grpos balk
a ~ EYun grpos/grfos balk a veya ubuklardan rlm balk avlama sepeti ~ HAvr *ghrebh- yakalamak,
tutmak " +gir
iguana
[ML xx/c]
byk kertenkele ~ Karib iwana a.a.

~ sp iguana Gney Amerika'ya zg

* Orta Amerika yerli dillerinden.


iva
~ Ar iw' [#wy IV msd.] kandrma, yoldan
karma < Ar wa [msd. ayy] kand, kt yola girdi, batan kt" gayya

ihale
birine devretme, ciro etme " hal1

~ Ar iHalat [#Hwl IV msd.] havale etme, bir ii

ihanet
hyanet

~ Ar i%nat [#%wn IV msd.] hainlik etme "

ihata
duvarla evirme " hayat2

[MMem xvi]

~ Ar iHTat [#HwT IV msd.] etrafn

ihbar
etme " haber

~ Ar i%br [#xbr IV msd.] haber verme, haberdar

ihdas
oluturma < Ar Hada6a oldu, vuku buldu " hadis

~ Ar iHd6 [#Hd6 IV msd.] meydana getirme,

ihkak
yerine getirme " hak1

~ Ar iHqq [#Hqq IV msd.] hak klma, hak olan

ihlal

~ Ar Rl [#xll IV msd.] bozma " halel

hlamur
[Kan xv] flamur; [LO ] flamur/hlamur
~
Yun flamori [k.] iekleri tpta kullanlan bir aa, tilia ~? Lat flammula flamack < Lat flamma 1. alev, 2. dar uzun
bayrak, flama " flama
* Kar. EYun filra (hlamur). Yeni Yunanca kelime, Eski Yunanca adla "flamack" kavramnn bileimi gibidir. Lat
flammula szcnn bitki ad olarak kullanmna 18. yy'dan nce rastlanmamtr.
ihlas
2. samimiyet, doruluk " halas

[ xiv]

~ Ar i%lS [#%1S IV msd.] 1. kurtarma, kurtulu,

ihmal

~ Ar ihml [#hml IV msd.] kendi haline brakma,

bo verme < Ar hamal kendi bana braklm (deve veya davar)


ihra

[ xiv]

~ Ar i%rc [#%rc IV msd.] dar karma " hari

ihram
[ xiv]
~ Ar iHrm [#Hrm IV msd.] 1. yasaklama, hacca
ilikin yasaklara uyma, 2. hacda giyilen giysi " harem
ihsan

[A, Yus xiv]

~ Ar iHsn [#Hsn IV msd.] gzellik

yapma, karlksz hediye verme, hediye < Ar Hasuna gzel idi" hsn
ihsas

~ Ar iHss [#Hss IV msd.] hissettirme " his

ihtar

~ Ar i%Tr [#%Tr IV msd.] hatrlatma " hatr

ihtida
slam kabul etme " hidayet

~ Ar ihtida' [#hdy VIII msd.] doru yola gelme,

ihtikr
[ xiv]
~ Ar iHtikr [#Hkr VIII msd.] istifilik
yapma, piyasada tekelleme, haksz kazan salama < Ar Hikr hava paras, bir mlk terketmek iin talep
edilen cret ~ br/Aram #%kr kiralama
ihtila
helecan

[ xiv]

~ Ar ihtil [#%lc VIII msd.] kvranma"

ihtilaf
[Env xiv]
~ Ar ihtilf [#Rf VIII msd.] 1. ztlk,
uyumsuzluk, 2. (gn ve gece gibi) zt eylerin ardarda gelmesi, alternasyon < Ar %alafa ardndan geldi, yerine
geti" halef
ihtilal
fesat, bozgun " halel

[MMem xvi]

~ Ar ihtill [#%H VIII msd.] karklk,

ihtimal
[ xiv] olabilirlik
~ Ar iHtiml [#Hml VIII
msd.] tahamml etme, tolere etme, tama, olaslk olarak tanma, mmkn grme " haml
ihtimam

[Env xv]

~ Ar ihtimam [#hmm VIII msd.]

nemseme, ilgi ve kayg gsterme " ehemmiyet


ihtira

~ Ar i%tirc [#%rc VIII msd.] icat etme, kefetme

ihtiram
gsterme, yasaa uyma " harem

~ Ar iHtirm [#Hrm VIII msd.] hrmet

ihtiras
" hrs

~ Ar iHtirS [#HrS VIII msd.] hrsl olma

ihtiam
olma, debdebe

[Men xvii] hamet sahibi olma, maiyet ve hizmetileri


~ Ar *iHtim [#Hm VIII msd.] < Ar Haam maiyet, hizmetiler " hamet

* Kar. Ar iHtiam (utanga olma, hicap duyma).


ihtisas
olma, zellik kazanma, uzmanlama " husus

~ Ar RtiSS [#xSS VIII msd.] ayrlm

ihtiva
" havi
ihtiya
gereksinme < Ar Haca gerekti" hacet

~ Ar iHtiw' [#Hwy VIII msd.] kapsama, ierme


[Yus xiv]

~ Ar iHtiyc [#Hwc VIII msd.]

ihtiyar1
[A, DK, Gl xiv] seme, tercih etme
ihtiyar [#%yr VIII msd.] 1. seme, tercih etme, 2. seme yetenei, zgr irade " hayr2
* htiyar heyeti deyimi "seim kurulu" anlamndadr.
ihtiyar2
[Men xvii] yal
< Ar SHibu-1 ihtiyar
seme hakk olan, reit ve yetikin < Ar ihtiyar [VIII msd.] seme " ihtiyar1

~ Ar

ihtiyat
hayat2

[ xiv]

~ Ar iHtiyT [#HwT VIII msd.] tedbirli olma "

ihvan

[ xiv]

~ Ar ixwn [#'xw o.] kardeler < Ar ax karde "

ahi
ihya

[ xiv]

~ Ar ihya' [#hyy IV msd.] can verme " hayat1

ihzar
ar, "hazr bulun!" emri " huzur
ikame

~ Ar iHDr [#HDr IV msd.] huzura getirme,

[KT xix] koyma, kondurma, oturma, iskn etme, ortaya koyma


- Ar iqmat [#qwm/qym IV msd.] 1. kurma, dikme, ayaa kaldrma, 2. konma, konaklama " kamet

ikamet
[#qwm/qym IV msd.] " ikame

[ xix] konma, konaklama

~ Ar iqmat

* Arapa ikame ile ayn szck olduu halde Trkede anlam en ge 19. yy'da ayrmtr.
ikaz
uyar < Ar yaqiza [msd. yaqaZ] uyank idi, uyumad
ikbal
kabul

~ Ar IqZ [#yqZ IV msd.] uyandrma, uyarma,

[Kut, A xi]

ikebana

~ Ar iqbl [#qbl IV msd.] kabul grme "

[ML xx/c]

~ Jap ikebana Japonlara zg iek

dzenleme sanat & Jap ike tanzim, dzenlem + Jap bana iek
iki

ikilem

[ viii] ki/kki a. a.
YT

[TDK 1944]

< T iki" iki

* levi belirsiz olan -lem ekinin Fr dilemme (ikilem) szcnden esinlendii dnlebilir.
kn[mak
ikindi

<onom
T

[ viii] ikindi ikinci; [ xi] gnn ikinci yars

ikircik/ikircim
ikiz

< T k/h [onom.] knma sesi

< T iki" iki

[Uy viii+] ikirg kuku, kararszlk

[Uy viii+] ikiz a. a.

< T iki " iki

< T iki (= Mo ikere ikiz ) " iki

* -z ekinin ilevi belirsizdir.


iklim
[Kut, A xi]
~ Ar iqlm Batlamyus corafyasna gre
yeryznn blnd yedi kuan her biri, corafi blge ~ EYun klma, t- 1. eim, 2. gne

nlarnn eimi, iklim kua ^ Ptolemaios (MS 90-168) < EYun klino eimli olmak, yatk olmak ~ HAvr *kli-nyo- < HAvr *klei* Ayn kkten EYun kline (yatak).
ikmal
tamamlama " kemal

~ Ar ikml [#kml IV msd.] btnleme,

ikna
getirtme " kanaat

~ Ar iqnc [#qnc IV msd.] kani klma, kanaat

ikon
[ xx/b]
~ Fr icone simge, gsterge ~ EYun eikn resim,
grnt, tasvir ~ HAvr *weik-on- < HAvr *weik-3 benzemek, benzer olmak
ikona
EYun eikn resim, tasvir " ikon
ikrah

[ xx/a]

~ Yun eikna kiliselerde bulunan kutsal resim ~

[Men xvii] 1. zorla yaptrma, 2. nefret etme, irenme, tiksinme


- Ar ikrah [#krh IV msd.] zorla ve rzas hilafna bir i yaptrma " kerh

* kinci anlam Trkeye zgdr.


ikram
[Yus xiv]
gsterme, onurlandrma, arlama " kerem

~ Ar ikram [#krm IV msd.] cmertlik

ikrar
[CodC xiii]
~ Ar iqrr [#qrr IV msd.] kararlatrma,
konfirme etme < Ar qarra durdu, yerleti, karar kld" karar
iksir
[A xiv]
~ Ar iksir z suyu, damtlarak elde
edilmi sv ~ EYun eksaresis (zn) karma, damtma < EYun eksaire (iinden) karmak, szmek
ikta
verme, tmar olarak arazi verme " kat2

~ Ar iqTc [#qTc IV msd.] kesip ayrma, pay

iktibas
~ Ar iqtibs [#qbs VIII msd.] dn alma,
benimseme, kendine maletme < Ar qabasa [msd. qabs] dn ald
iktidar

[MMem xvi]

~ Ar iqtidr [#qdr VIII msd.]

kudretli olma, gc yeter olma " kadir1


iktifa
iktisap
kesp
iktisat
harcamadan kanma, taknlk yapmama " kast

~ Ar iktifa' [#kfw VIII msd.] yetinme " kifayet


~ Ar iktisb [#ksb VIII msd.] edinme "

~ Ar iqtiSd [#qSd VIII msd.] tasarruf etme,

iktiza
gerekli klma " kaza
il
el" el2

YT

~ Ar iqtiDa' [#qDy VIII msd.] zorunlu olma,

[CepK 1935] bir idari birim, vilayet

~Til[viii+Uy, xiv TS] lke, memleket,

* Trkiye Trkesinde el eklinde kullanlagelen szck, Dil Devrimi bnyesinde arkaik biimiyle yeniden
canladrlmtr.
ila1

~ Ar il .. e kadar (bala)

il2

~ Ar icl' [#clw IV msd.] yceltme " ali

ila

[A xiv]

~ Ar cilc [#clc msd.] ila, derman

ilah

[Kut, A xi]

~ Ar ilh [#'lh] tanr = br elah a.a.

* Tm Sami dillerinde rastlanan ?? biimine karlk ??? ??? biimi 7. yy'a dek sadece branicede kaydedilmitir.
ilahi

[MMem xvi] Allahm!; [Men xvii] makamla okunan dini iir


- Ar ilh tanrm " ilah

ilam
calama bildi" ilim
ilan
" alen

[Env xiv]

~ Ar iclm [#clm IV msd.] bildirme < Ar


~ Ar icln [#cln IV msd.] duyurma, aa karma

ilanihaye
nihayet

~ Ar il nihyat sonuna kadar " ila1,

ilave
katma " ali
ile

~ Ar cilwat^ [#clw msd.] ykseltme, artrma,

[Uy viii+] bile/birle ile, beraber (bala), bile (zarf); [DK xv] ile " bile

ilelebet
ebed

~ Ar il-al-abad sonsuza kadar " ila1, el3,

ilen[mek
T
[Ka xi] ilen- knamak, ayplamak, kmak, beddua etmek
ilimek, demek, taklmak " ili-

< T il-

* Orijinal anlamn "stne varmak, taciz etmek" olduu anlalyor. Kar. T ileti- (1. yaklamak, ilimek, 2.
kavga etmek - xiv Kp).
ileri

[Or viii] ilger ileriye doru

< T ilge ne, ileriye < T il n, ileri " +ri

ilet[mek
T
bitimek " iliileti

YT

[ viii] ilt-/ilt- gndermek, sevketmek, vardrmak < T il- varmak,

[Kar 1972] mesaj

iletiim
ilet-

YT

< T ilet-" ilet-

[Kar 1972] komnikasyon

< T *ileti-karlkl iletmek "

* Kar. T ileti- (1. yaklamak, ilimek, 2. kavga etmek - xiv Kp).


iletken

YT

[TDK 1944] iletici

ilga
lavetme < Ar la bo ve geersiz idi" lav

< T ilet-" ilet~ Ar il' [#lw IV msd.] bo ve geersiz klma,

lgar
[CodC, DK xiii] lgar akn, apul, doludizgin atllarca yaplan
saldr; [a xiii] akn iin ayrlan birlik, mfreze
Mo lgara- seilmek, ayrlmak
ilgi

YT

[CepK 1935] alaka

< T il- bitimek, ilimek " ili-

* Ar calaqa (aslma, bal olma, ilikili olma) szcnden esinlendii aktr, lgn
ylun lgn aac, tamarisk ilgin

YT

[TDK 1966] ilgi ekici

[ xi]
< T ilgi"

ilgi, +in
* Ada eklenen -n ekinin ilevi mehuldr.
ilhak
" lahika

[ xiv]

~ Ar ilHq [#lHq IV msd.] katma, ulama, ekleme

ilham
[Yus, DK xiv] esin
~ Ar ilham [#lhm IV msd.] 1.
yutma, yiyip bitirme, 2. insan ruhunu ele geiren tanrsal g, esin < Ar lahima [msd. lahm] yuttu, tketti, (yangn)
yakp bitirdi
l[mak

[ xi] yl- lmak, snmak

lca

<T

[LO xix]

lk

[Uy viii+] yl a. a.

ilik1

[Uy, Ka viii+] yilik kemik iindeki yumuak doku; [O xi] ilik

ilik2
ili-

< T l lk, scak " lk


< T yl-" l-

[Uy viii+] ilig iliik; [ xi] ba, tutamak

< T il-ilimek, bitimek, tutunmak "

ilim/ilm[Kut, DK xi]
~ Ar cilm [#clm msd.] bilgi,
zellikle teorik bilgi, bilim < Ar calama bildi, anlad, iz ve iaretleri yorumlayarak bilgiye ulat

lman

<T

[CepK 1935] mutedil

< T l-" l-

* Halk dilinde kullanlan bir deyim iken Dil Devrimi dneminde yaz diline aktarlmtr. -man ekinin ilevi ak
deildir.
lml

YT

ilin[mek

[Fel 194+] mutedil


T

< T lm [1935 YT] itidal < T l-" l-

[Uy viii+] ilin-

ili[mek
T
[ xi] ilietmek, taklmak, 2. saldrmak, tecavz etmek

< T il- ilimek, aslmak, taklmak " ili< T il- [viii+ Uy, xi] 1. dokunmak, temas

* Dnl ve geisiz fiil yapan -i- ekiyle.


iliki

YT

ilikin

[Fel 194+] alaka, mnasebet, temas


YT

ilk
ileri

ilke

YT

< T ili-" ili-

[CepK 1935] mteallik, temas eden


[Orviii] ilki a.a.; [Uy viii+] ilk/ilki

< T ili-" ili<T il n, ileri"

[CepK 1935] unsur; [Fel 194+] prensip

<Tilk"ilk

* Sfata eklenen -e ekinin ilevi belirsizdir.


ilkel

YT

[CepK 1935] iptidai

< T ilk " ilk

illa
[A, Yus xiv]
< Ar m ill -den baka olmaz < Ar ill
hari, -den baka (bala) & Ar in ilgi edat, ki + Ar l deil" la+
illallah

[DK xiv]

~ Ar ill-llh Allah'tan baka

(kimse mdahale edemez)" illa, allah


illegal

[ xx/b]

illet
Ar calla kusurlu idi
ilmek/ilmik
gelmek " iliilmihal
kitap

[A xiv]

<T

~ Fr illgal yasa d" in+2, legal


~ Ar cillat^ [#cll msd.] kusur, hastalk <

[LO xix] ilmik ba, dm

< T il- ilimek, bitimek, taklmak, denk

ilm-i hal temel dini bilgileri ocuklara retmeye mahsus


& Ar cilm bilim + Ar Hl imdiki zaman, gncel durum " ilim, hal1

ilmhaber
durum veya ilemi belgeleyen resmi evrak " ilim, haber

~ Ar cilm wa %abar "bilgi ve bildirme", bir

iltica

[ xiv]

~ Ar iltica' [#lc' VIII msd.] snma" melce

iltifat
[DK xiv]
~ Ar iltifat [#lft VIII msd.] dikkat ve ilgi
gsterme, ilgilenme, kayrma, yz evirip bakma < Ar lafata dnd, eildi, yzn veya dikkatini bir eye yneltti
iltihak
eklenme " lahika

~ Ar iltiHq [#lHq VIII msd.] katlma,

iltihap
tutuma, tpta enfeksiyon < Ar lahab alev, ate

~ Ar iltihb [#lhb VIII msd.] yanma,

iltimas
[Ne xv] rica
~ Ar iltimas [#lms VIII msd.]
birinin elini veya eteini tutarak rica etme, bavuru, dileke < Ar lamasa [msd. lams] dokundu, elledi
iltizam
benimseme, zorunlu olma, gerektirme, 2. ticari tekel" lzum

~ Ar iltizm [#lzm VIII msd.] 1. yapma,

ilmine [etm
[ xx/b]
~ Fr illuminer aydnlatmak ~ Lat
illuminare & Lat in- + Lat luminare aydnlatmak < Lat lumen, lumin- k " in+1, lmen
ilstre [etm
[ xx/b]
~ Fr illustrer 1. aydnlatmak, tmak, 2.
bir kitab resim veya renklerle sslemek ~ Lat illustrare aydnlatmak & Lat in- + Lat lustrare aydnlatmak, parlatmak <
Lat lustrum parlt" in+1, lostra
ilzyon/illzyon
[P Safa 1949]
~Frillusion aldatc
grnt, hayal ~ Lat illusio < Lat illudere, illus- alay etmek, oyun oynamak, aldatmak & Lat in- + Lat ludere, lusoynamak ~ HAvr *loid-o- < HAvr *leid- oynamak " in+1
ilzam
im

~ Ar ilzam [#lzm IV msd.] gerektirme " lzum


YT

[CepK 1935] iaret

~ T im [xivTS] parola, iaret, mlkiyet iareti, damga

* 16. yy'dan sonra Trke rnei olmayan bir szck iken Dil Devrimi bnyesinde Arapa kkenli mim yerine
kollanma sokulmutur.
ima
m im ik

~ Ar im' [#wm' IV msd.] iaretle anlatma,

imaj
[REkrem <1887]
~ Fr image resim, suret, grnt ~
Lat imago, imagin- a. a. ~ HAvr *sim- < HAvr *aim- kopya, suret
imaj ine [etm
zihninde canlandrmak, hayal etmek " imaj

[ xx/b]

~ Fr imaginer hayal etmek ~ Lat imaginari

imal
~ Ar icmal [#cml IV msd.] iletme, ie koma,
iler hale getirme < Ar acmala [IV] i yaptrd" amel

imam
[A, Yus xiv]
~ Ar imam [#'mm] nde duran, nder,
namazda nclk eden < Ar amma [msd. amm] gitti, vard, nden gitti
Ar #'mm1 (mm, ana) ile etimolojik ilikisi mulaktr.
EKKENLLER:
Ar #'mm2 : imam, imame
imame
[ xiv] sark; [Men xvii] tesbihin koni eklindeki birinci
paras, nargile azl
~ Ar immat [#'mm IV msd.] 1. ncelik, nderlik, imamlk, 2. tesbihin
birinci paras < Ar imm " imam
iman

[Kut, A xi]

~ Ar mn [#'mn IV msd.] inan " emanet

imar
~ Ar icmr [#cmr IV msd.] canlandrma,
enlendirme, mamur ve bayndr klma, ina etme " umran
imaret
[DK xiv] her trl kamuya yararl bina
cimrat^ [#cmr msd.] bayndrlk eseri, byk yap, bina " umran

~ Ar

imbat
[LF xvi]
~ t imbatto yazlar kuzeyden esen deniz
rzgr < t imbattere arpmak, rpnmak & Lat in- + t battere " in+1, batarya
imbik
azl kadeh, damtma iesi

~ Ar inblk/anbk damtma iesi ~ EYun mbiks

imdat

~ Ar imdd [#mdd IV msd.] el uzatma, yardm "

medet
imdi
imece

imge

[ viii] amt imdi; [Uy viii+] mti

[TS xv] ammece/emece kylye topluca yaptrlan i


< Ar cmmat^ amme, kamu " amme
YT

[CepK 1935] emare, remiz; [Fel 194+] hayal

< T im " im

* Fr image < Lat imago (imge) szcnden esinlendii aktr. sme eklenen -ge ekinin ilevi mehuldr.
imha

~ Ar imH' [#mHw IV msd.] yok etme " mahv

imik
T?
[TS xvi-xix, LO xvi] imik ocuklarn kafatasndaki yumuak yer, bngldak; [ xx/b]
imik/mk grtlak, boaz
* Modern anlam halk dilinden edebi bir derleme olup, muhtemelen yanl anlamaya dayaldr.
imitasyon
[ xx/b]
~ Fr imitation taklit ~ Lat imitatio < Lat
imitare taklit etmek ~ HAvr *sim-eto- < HAvr *aim- kopya, suret" imaj

imkn
[A xiv]
~ Ar imkan [#mkn IV msd.] g,
potansiyel, olanak < Ar amkana [IV] imkn verdi, mmkn idi " temkin
imla
~ Ar iml' [#ml' IV msd.] doru yazm ~ Aram
msle 1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktalar doldurulmu yaz < Aram #mly doldurma
imle
YT
iaretlemek " im

[TDK 1944] iaretleyen aygt; [ 199+] cursor

immoral

[ xx/b]

< T imle- [1935 YT]

~ Fr immoral gayr ahlaki " in+2, moral

i m m n
[ xx/b]
~ Fr immune muaf, bak ~ Lat immnis
vergiden veya kamu hizmetinden muaf olan & Lat in- deil + Lat mnus kamu hizmeti, imece " in+2, komn
impala

[ xx/c]

~ ng impala bir tr antilop

imparator

[Men xvii] imperator Avusturya hkmdarnn unvan


- Lat imperator ordu kumandan, serdar, Roma'nn askeri hakimi olan Augustus'un M 30 ylnda
benimsedii unvan < Lat imperare buyurmak, komuta etmek & Lat in- + Lat parare tedarik etmek, donatmak " in+1
* Avusturya hkmdarlarnn sfat olarak 17. yy'dan itibaren Trkede kullanlmtr. Trkeye Latinceden
dolaysz olarak giren ender szcklerdendir. Kar. t imperatore, Fr empereur, ng emperor.
imparatorie

[AResmi 1757] imparator ei veya kadn imparator


& T imparator + Srp -itsa diil eki" imparator

* Srp kralitsa modeline gre retilmi Trke bir szcktr. Kar. arie, tanra.
imrahor
[DK xiv] emirahur
~ Fa amr-i %wur at
bakcs, kraliyet ahrlar yneticisi & Ar amir bey + Fa %wur ahr " emir2, ahr
imren[mek
istemek

T
[Uy viii+] amran-/emren- sevmek; [DK xiv] imren-zenmek, ok
< T amra-/emre- sevmek

imsak
tutma, oru tutma < Ar masaka [msd. mask] tuttu
imtihan
snav " mihnet

~ Ar imsak [#msk IV msd.] tutma, tutum, kendini

[Kut xi]

imtina
[ xiv]
tutma, gzel bir eyi reddetme, nefsini men etme " men
imtiyaz
ayrcalk tanma " temyiz

[MMem xvi]

~ Ar imtiHn [#mHn VIII msd.]


~ Ar imtinc [#mnc VIII msd.] kendini
~ Ar imtiyaz [#myz VIII msd.]

imza
mazi

~ Ar imDa' [#mDy IV msd.] bitirme, imza etme "

in+1
bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *en i

~ Lat in ite olma, ieri girme, ie ynelme

* Franszcaya 16. yydan nce gemi rneklerde en-/em- biimi grlr. Bunlar Trkede an-/am- olarak yazlrken,
Latince biimler Trkeye Fr telaffuzla en-/em- eklinde alnmtr. r: empire > ampir, imprial > emperyal. Ayn
kkten EYun en-, ng in, Alm in/ein (i, ieri), EYun ents, nteron (i - isim), Fa andar/dar (i, ieri), Lat
inter/intra, Fr entre, Alm unter (bir eyin ii, iki eyin aras), Lat intrare (ieri girmek).
in+2
~ Lat in-2 olumsuzluk ve yoksunluk bildiren nek
- HAvr *n- olumsuzluk neki < HAvr *ne olumsuzluk edat, deil" na+
* Baz nszlerle balayan fiillerde asimile edilir. Kar. in-rationalis > irrationalis.
in[mek
n-/*yin- a.a.
in1

[ viii] in- aa doru hareket etmek, sarkmak, dmek, azalmak; [Uy viii+]

[ xi] n/yin 1. ukur, ini, oyuk, 2. yrtc hayvan barna " in-

in2
2. moda olan ey " in+1

[ xx/c] moda olan ey

inak
YT
[Fel 194+] inak dogma
kimse, mutemet < T *na- gvenmek " inan-

~ ng in 1. i, ieri, ieride,

~ T nak/inak [viii+ Uy, xix LO] gvenilen

* Trkede 19. yy'a dek "gvenilen kimse" anlamyla kullanlan bir szck iken Dil Devrimi dneminde anlam
deitirilmitir.
inam
ihsan etme " nimet
inan

<T

[Yus xiv]
[Men xvii] inan, itimat

~ Ar incm [#ncm IV msd.] nimet sunma,


T inan- " inan-

* T *na- fiilinden trev dnlebilir ise de daha erken rneklerin yokluu dndrcdr. Belki Ar icmn
etkisiyle.
inan[mak
T
[Uy viii+] nan< T *na- gvenmek, snmak, umut
balamak (= Mo ne-n gereklik, doruluk, hakikat, gven)
inan T [Uy, Ka viii+] nan inan veya inanlan kimse, mutemet; [Kp xiv] gvenme,
itimat < T nan- gvenmek (= Mo nen-i gvenilen kimse ) " inan-, +in

inat
[Ne, SinanP xv] cinad
~ Ar cinad [#cnd msd.] inat
etme, keyfi veya sbjektif olma < Ar canada kapris yapt, sz dinlemedi < Ar cinda taraf, sbjektif gr " ind
inayet
[Kut, A xi]
~ Ar cinyat^ [#cny msd.] iyiliini
dnme, kalbini ve akln bir kimseye yneltme, dikkat ve ihtimam etme, hastaya bakma < Ar cana 1. [msd. c^any]
kasdetti, anlam ifade etti, 2. [msd. c^ina$yat^] ilgi ve ihtimam gsterdi, dnd (= Aram #cany muhatap olma, cevap
verme, konuma )
inbisat
[Ferec xv]
yaylma, genleme < Ar basaTa yayd, at" basit

~ Ar inbisT [#bsT VII msd.]

in
[ xx/a]
~ ng inch bir uzunluk birimi, fitin onikide biri ~
Eng ynce ~ Lat uncia birim, onikide bir < Lat unus bir " ni+
ince
T
[Uy viii+] yinge ince, zayf, yufka
in- inmek, azalmak " in-

< T *yin ini, azal, daralma, incelme < T

* Yap olarak *inike ("iniik") edeeridir. Burunsuldan sonra > dnm tipiktir. incele[mek
[CepK 1935] tedkik etmek

YT

<T ince "ince

* 17. yy'da "inceltmek" anlamyla kaydedilen fiil, Ar tedkik (1. inceltmek, 2. ince eleyip sk dokumak) szcnn ikinci
anlam dorultusunda 1930 larda tekrar dolama sokulmutur.
inci

[Or viii] yin a. a.

~ in chn-chu inci

incik
<T
[Mh xiii] yincik bacan alt ksm, paa; [A, Kp xiv] inck/yink/yinik bacak
< T *yin ini " ince
* Kar. ET yini (uzuv, zellikle hayvan baca). Yini > yincik balants, Fa pa > bacak ilikisine paraleldir.
incil
[ xiv]
~ Ar incil Kuran'a gre Hristiyan dininin kutsal
kitab ~ Aram engl Yeni Ahit in ilk drt kitabna verilen ad ~ EYun euangelion 1. iyi haberci, mjdeci, 2. a.a.
& EYun e iyi + EYun ngelos haberci" +
* Fr evangile, ng evangel- (Yeni Ahit in drt kitab) biimleri Latince yoluyla Yunancadan alnmtr.
incin[mek
<T
krlmak, gcenmek
incir
- OFa ancr incir
ind[inde
sbjektif olarak (edat)

[Kp xiv] yinil- azalmak, klmek, kk drlmek ; [DK xiv] incin< T yine- incelmek " ince
[CodC xiii]

~ Fa ancr 1. delik, oyuk, 2. malum meyve


~ Ar cinda [#cnd] yan, nezd, taraf, -e gre,

indeks
endeks

[DTC 1942] dizin

~ index gsterge, dizin"

* Ayn szck Trkede Franszca ve Almanca/ngilizce telaffuzla iki ayr anlamda kullanlmaktadr.
indi
sbjektif, keyfi" ind

~ Ar cindi [#cnd nsb.] birinin grne gre,

indifa
iddetle tama, (yanarda) patlama " def1

~ Ar indifa' [#dfc VII msd.] pskrme, frlama,

indigo
[ xx/b] endigo
~ Fr/ng indigo ivit bitkisi
ve boyas ve rengi ~ sp indigo Hint'e ait olan ey, ivit ~ Lat indicus a.a. ~ EYun indiks a.a. < Indos Hint ~ EFa hinda.a. " Hint
* 1980 dolaynda ngilizce telaffuza uygun olarak dzeltilmitir.
indirge[mek

YT

[Fel 194+] irca etmek

< T indir-" in-

* Fiile eklenen -ge- ekinin ilevi ak deildir.


individel/endividel
[DTC 1944] individual
~Fr
individuel bireysel < Fr individu a. a. ~ Lat individuus blnmez olan, atom, birey & Lat in-deil + Lat dividuus blnr
< Lat dividere, divis- blmek " in+2, dviz
* Kar. ng individual (1. birey, 2. bireysel). Trke yazm 1980lerden sonra ngilizce telaffuza gre
dzeltilmitir.
indksiyon
inek

" endksiyon
[viii]inek

infaz
veya klla ldrme " nfuz

(=Monige(n)a.a.)
~ Ar infaS [#nf5 IV msd.] saplama, sokma, bak

infial
~ Ar infcl [#fcl VII msd.] 1. felsefede ruhun her
trl d etkenden etkilenme hali, (EYun pthos karl), 2. gcenme " fiil
infilak
< Ar falaqa yard, atlatt

~ Ar infilq [#flq VII msd.] patlama, krp kma

infirat
[Ne xv]
izolasyon, arya gitme < Ar farada yalnz idi" fert

~ Ar infird [#frd VII msd.] yalnzlama,

infisah
feshetme, fesh olunma " fesih

~ Ar infis% [#fs% VII msd.] kendini

infisal
blnme, grevden ayrlma " fasl

~ Ar infiSl [#fSl VII msd.] ayrlma,

infra+/enfraHAvr *ndher- aa

~ Fr/ng infra- alt, aa ~ Lat infra ~

ngiltere
[xvi]
~ t Inglaterra Avrupa'da bir lke & t
Ingla Angl halk, 5. yy'da Britanya'y istila eden bir Cermen kavmi + t terra toprak, lke " taraa
inha
kesinletirme " nihayet

~ Ar inha' [#nhw/nhy IV msd.] sonuca vardrma,

inhidam
Ar hadama [msd. hadm] ykt

~ Ar inhidam [#hdm VII msd.] yklma <

inhisar
snrlandrlm olma, tekelinde olma " hasr

~ Ar inHiSr [#HSr VII msd.]

inisiyatif
Fr initier balamak, nayak olmak " inisiye

[Bah 1924]

~ Fr initiative giriim, nclk <

inisiye
[Bah 1924]
~ Fr initi 1. balatlm, 2. bir
srece veya yola veya tarikate girmesi salanm kimse < Fr initier (zellikle bir yola veya yolculua) balatmak, nayak
olmak ~ Lat initiare a. a. < Lat initium balang & Lat in-girme bildiren nek + Lat itus/iter yol < Lat ire, it- gitmek,
yol almak " in+1, iyon
inkr
[A, Yus xiv]
~ Ar inkr [#nkr IV msd.] yalanlama,
yadsma < Ar nakira [msd. nakr/nukr] bilmedi, tanmad (= Akad nakru yabanc, yad )
inklap
tersine dnme, tepetaklak olma " kalp2

[ xiv]

~ Ar inqilb [#qlb VII msd.] altst olma,

inkraz
[Ne xv]
~ Ar inqirD [#qrD VII msd.]
anma, tkenme < Ar qaraDa [msd. qarD] 1. kemirdi, kenarndan krpt, pasland, 2. faizle bor ald
inkiaf
ortaya kma " keif

~ Ar inkif [#kf VII msd.] alma,

inkta
inle[mek

[ xiv]
<T

~ Ar inqiTc [#qTc VII msd.] kesinti" kat2

[TS xiv] inle-/inile-/inilde-

< T irj [onom.] inleme sesi

innovasyon
[ xx/c]
~ Fr/ng innovation yenilik, icat < Lat
innovare yenilemek & Lat in- + Lat novare a.a. < Lat novus yeni < HAvr *newo- a.a. " in+1, neo+
ina
karma, yaratma, ina etme " neet

~ Ar in' [#n' IV msd.] karma, ortaya

insaf
merhamet < Ar niSf yarm " nsf

[A, Yus xiv]

~ Ar inSaf [#nSf IV msd.] lmllk,

inallah
[A, Yus xiv] dilek deyimi
~ Ar in 'a-llhu
Allah istesin & Ar in ki, dilek kipi edat + Ar 'a [#y'] istedi, istesin + Ar allh " ey, allah
insan
[DK xiv]
~ Ar insan [#'ns] kii < Ar ins insanlk,
tm insanlar (= Aram 'in/'an a.a. = br 'en a.a. = Akad niu halk, kavim )
* Arapa ismin Ar #'ns (iyi huylu ve yumuak bal olma, evcilleme) = br #'n, Aram #n, Akad eneu (gsz olma,
halsiz olma) fiil kk ile anlam ilikisi ak deildir.
insektisid
[ xx/c]
~ Fr/ng insecticide bcek ldren & Lat
insectum eklembacakl (& Lat in- + Lat secari kesmek, blmek) + Lat -cidus ldren " in+1, segman, +sid
insicam
~ Ar insicam [#scm VII msd.] akkanlk,
uyum iinde birbirini izleme < Ar sacama [msd. sacm/sucm] (musluk veya gzya) akt, aktt
insiyak

[ xx/a] igd (Fr instincte karl)

~ Ar

insiyq [#swq VII msd.] srklenme, iradesi dnda hareket etme " sevk
inta

~ Ar intc [#ntc IV msd.] sonu dourma " netice

intaniye
kokuma, rme " netameli

[ xix] mikrobiyoloji

< Ar intan [#ntn IV msd.]

inter+
~ Lat inter bir eyin iinde veya iki eyin arasnda
olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *en-ter- i < HAvr *en- a. a. " in+1
* Fr entre (a.a.) biimini alr. Ayn kkten Fa andar/dar (i), EYun entos (i), nteron (i organlar, barsak); Lat
intrare, Fr entrer (ieri girmek).
internet
< ng intercomputer network " inter+, net2

[199+]

~ng internet bilgisayarlar aras a

* ngilizce szck 1970lerden itibaren kullanld halde bugnk anlam 1984'te yerlemitir.
intiba
impression evirisi)

[Men xvii] damgalanma, iz edinme; [ xix] izlenim (Fr


~ Ar inTibc [#Tbc VII msd.] damgalanma " tab

* Osmanlca ikinci anlam Fr impression (izlenim) < presse (basm) szcnn literal evirisidir.
intibah
"tenbih

~ Ar intibah [#nbh VIII msd.] uyank olma

intibak

~ Ar inTibaq [#Tbq VII msd.] rtme,

uyma, stste binme < Ar Tabaq kapak " tabak 1


intifa

[ xiv]

~ Ar intifc [#nfc VII msd.] faydalanma" nafia

intihal
~ Ar intiHl [#nHl VIII msd.] bakasnn fikir
veya eserini kendine maletme < Ar naHala hediye etme, bir iiri yanl aire atfetme
intihap
tercih, seim < Ar na%aba [msd. na%b] seti

~ Ar inti%b [#n%b VII msd.] seme,

intihar
~ Ar intiHr [#nHr VII msd.] kendini
ldrme < Ar naHara [msd. naHr] (hayvan) boazn keserek ldrd, boazlad < Ar naHr boazn alt
ksmndaki ukur
intikal
tanma, baka bir yere gitme " nakil

[Env xiv]

intikam
[A xiv]
alma, < Ar naqama [msd. naqam] ald, hn duydu
intisap
gelme " nesep
intiar

[ xiv]

~ Ar intiql [#nql VIII msd.]


~ Ar intiqm [#nqm VII msd.]
~ Ar intisb [#nsb VII msd.] baml hale

[ xiv] ayrlma, reme, yaylma; [ xix] yaymlanma


- Ar intir [#nr VIII msd.] yaylma " neir

intizam
olma, dzen " nazm 1

~ Ar intiZm [#nZm VIII msd.] dzenli

intizar
[A xiv]
bekleme, yolunu gzleme < Ar naZara bakt" nazar

~ Ar intiZr [#nZr VIII msd.]

* "Kem gze maruz klma" anlam Trkeye zgdr.


inzal
aktma, ejaklasyon " nzul

~ Ar inzal [#nzl IV msd.] 1. indirme, 2. sperm

inzibat
durdurulma, zaptedilme, disiplin altna alma " zabt
inziva

~ Ar inDibT [#DbT VII msd.]


~ Ar inziw' [#zwy VII msd.] keye ekilme,

yalnzlama " zaviye


ip
ipek
iplik

T
<T
<T

[Uy viii+] yip ip, iplik


[Mh, CodC xiii] yipek a.a.

T yip ip " ip

[M xiv] iplik ; [Kp xiv] iblik/iplik/yiblik/yiplik

< T yip " ip

* -lik ekinin ilevi ak deildir.


ipnotize/hipnotize [etm
[Bah1924]
~Frhypnotiser
psikolojik telkin yoluyla derin uyku haline sokma ~ ng to hypnotise a.a. # 1847 Dr. James Braid, ng. tabip < EYun
(h)ypnos, -t- uyku ~ HAvr *sup-no- < HAvr *swep- uyumak
ipotek
[Cumh1932]
~Frhypothque~EYun
(h)ypotheke nerilen ey, ortaya atlan ey, bir borca karlk rehin verilen ey & EYun (h)ypo aa, alt + EYun
tithemi, the- koymak " hip(o)+1, tez2
iptal

~ Ar ibTl [#bTl IV msd.] geersiz klma " butlan

iptida
bidayet

[ xiv]

~ Ar ibtid' [#bd' VIII msd.] temel, balang "

iptila
[A xiv]
~ Ar ibtil' [#blw VIII msd.] belaya
tutulma < Ar bal snad, sknt ve mihnet verdi" bela
irade
[A xiv] iradet
isten < Ar rda [msd. rawd] av peinde dolat, arad
rak

~ Ar irdat [#rwd IV msd.] isteme,

[Or viii] rak uzak; [Uy viii+] yrak

< T ra-/yra- [xi] uzaklamak

irat
~ Ar Ird [#wrd IV msd.] 1. getirme, gelir
getirme, bir konuyu gndeme getirme, 2. gelir < Ar warada vard, geldi" vrut
irca

~ Ar ircc [#rcc IV msd.] geri dndrme " rcu

irdele[mek

YT

[CepK 1935] tedkik etmek

<Tirte-aramak, aratrmak

irfan
~ Ar cirfn [#crf msd.] bilgi, zellikle pratik bilgi,
usul ve rf bilgisi < Ar carafa bildi, rendi, tand, ayrt etti
rgala[mak

<T

[Ev xvii] rgala-

< T ra- [xi] sallamak, sarsmak

* Srekli ve kararsz eylem belirten -ele- ekiyle.


rgat
[A xiv] rad
toprak iisi < EYun ergzomai almak " erg
iri

[Uy viii+] iri byk, olgun

~ Yun/EYun ergtes ii, amele, zellikle

< T r- olmak, olgunlamak " er-

iridyum
[ xx/b]
~ YLat iridium bir element ^ Smithson
Tennant, ng. kimyac (1761-1815) < EYun ris, irid- gkkua" iris

* Deiken renkli alamlarndan tr.


irin

[Uy viii+] irirj/yirirj cerahat

< T iri-/yir- rmek, kokumak

iris
[ xx/b]
~ Fr iris 1. gzn renkli ksm, 2. ssen bitkisi ~
EYun ris, irid- 1. gkkua, 2. gkkua renklerinde olan her ey, gzn renkli ksm, ssen iei ~ HAvr *wlri- kavis, kuak < HAvr *wei-1 kvrmak
* Rizomlu bir bitki olan ssene "ieklerinin renk zenginliinden tr" iris ad verildii tezi dorulanmaya muhtatr.
Kar. EYun (h)rza (kk).
irite [etm
[ xx/b]
~ Fr irriter taciz etmek, rahatsz etmek ~
Lat irritare taciz etmek & Lat in- + Lat ritare kamak " in+1
rk
soy, asl
irkil[mek
ekilmek

~ Ar cirq [#crq msd.] 1. bitkilerde kk, 2. kken,

T
[Ka, xiv-xix passim xi] irkil- toplanmak, birikmek; [ xx/a] rkerek geri
< T irk- toplamak, biriktirmek

* 20. yy balarnda ortaya kan ikinci anlamn rk- fiilinden kontaminasyon yoluyla tredii dnlebilir. Kar.
birik-.
rmak

<T

[Kp, DK xiv] yrmak/rmak akarsu

< T yr-/yar-kesmek, yarmak " yar-

* Anlam ilikisi iin kar. Ar wadin (yamur suyunun at yark, rmak), irmik
tlm buday unu

<T

[Kp xiv] iri

< T *irimik " iri

iroko
chlorophora excelsa ~ uloko a.a.

[ML xx/c]

~ ng iroko tropik Afrika'ya zg bir aa,

* Gney Nijerya yerli dillerinden.


ironi
[ xx/c]
~ Fr ironie kinaye, alayl anlatm / ng irony a. a. ~
EYun eirneia bilmezden gelme, ikiyzllk etme, asl maksadn gizleme EYun eir syletmek ~ HAvr *weryo- < HAvr *wers-3 sylemek
irrasyonel
rasyonel

[DTC 1944]

~ Fr irrationel akl olmayan" in+2,

irredantizm
[191+]
~Frirrdentisme yabanc lke
ynetimindeki soydalar gereke ederek yaylma siyaseti ~ t irredentismo a.a. < t terra irredenta kurtarlmam
topraklar ~ Lat irredemptus geri alnmam & Lat in- deil + Lat redemptus geri alnm & Lat red- geri + Lat
emere, empt- almak ~ HAvr *em- almak " in+2, re+, prim

* talya'nn uluslama srecinde "henz kurtarlmam" talyan topraklarn talep etme siyasetinden. Kar. ng
redeem, unredeemed.
irs/rs

~ Ar ir6 [#wr6 msd.] miras < Ar wari6a varis idi,

miras kald (= Aram #yrt a. a. )


irs

" irs

irsaliye
irsal [IVmsd.] gnderme " resul

~ Ar irsliyyat [#rsl nsb. f.] gnderi < Ar

irat
rt

~ Ar ird [#rd IV msd.] doru yolu gsterme "

irtibat
rapt

~ Ar irtibT [#rbT VIII msd.] balant kurma "

irtica
[kdam 1908 190+] gericilik (Fr raction karl)
*irticc [#rcc VIII msd.] < Ar racaca geri dnd, geri gitti" rcu

~ Ar

* lk kez Ekim 1908'de "Merutiyet devrimine kar olanlar, eski rejime dnmeyi savunanlar" anlamnda kullanlm
grnyor. Arapada ender olarak "bayatlama" anlamna rastlanr.
irtical
~ Ar irticai [#rcl VIII msd.] doalama iir
okuma, hazrlksz iir syleme < Ar ricl 1. ayak, 2. iirde vezin birimi, ayak " rical
irtidat
reddetme " red

[MMem xvi]

irtifa
ykseklik " ref

[ xiv]

~ Ar itidd [#rdd VIII msd.] islamiyeti


~ Ar irtifc [#rfc VIII msd.] yksekte olma,

irtifak
~ Ar irtifq [#rfq VIII msd.] 1. kullanllk, 2.
mlkiyeti kendine ait olmayan bir mal kullanma hakk" refakat
irtihal
[Env xv]
kma, 2. lme < Ar raHala gt, yola kt" rahle
irtikp

~ Ar irtiHl [#rHl VIII msd.] 1. yolculua


~ Ar irtikb [#rkb VIII msd.] (ar bir

eyi) stne alma, (su veya gnah) ileme " merkep


irtia

~ Ar irtia' [#rw VIII msd.] rvet alma " rvet

rz
[DK xv] eref, itibar
~ Ar cirD [#crD msd.] eref, itibar,
"ona sahip olan kiileri dier insanlardan ayran blme" < Ar caraDa ne kt, belirdi" arz1
* Trke rza tasallut yerine rza geme deyimi 20. yy'm ikinci yarsnda yaygnlk kazanmtr.
is

[ xi] is, duman lekesi

[Orviii] a.a.

isabet

[ xiv]

~ Ar iSbat [#Swb IV msd.] yerini bulma, rast

gelme " tasvip


isale

~ Ar islat [#syl IV msd.] aktma " sel

iaret
[Kut, A xi] nian, alamet
~ Ar irat [#wr IV msd.]
sinyal verme, gz krparak onay verme, byle verilen sinyal, alamet, ipucu " ura2
isbat/ispat
kesinletirme, saptama, kantlama " sebat
ie[mek

<T

[M xiv]

[ xiv]

~ Ar 6bt [#6bt IV msd.] sabitletirme,


T ie- idrar etmek " i

* - sesi edep kaygsyla drlm olabilir.


igal
[Men xvii] bir ile uratrma, oyalama, iten alkoyma; [KT
xix] igal-i askeriye yabanc bir topra askeri denetim altna alma (Fr occupation militaire evirisi)
[#l IV msd.] bir ile uratrma, oyalama " megale

~ Ar igal

* Trke ikinci anlam Fr occupation szcnn evirisinden tremitir.


igzar
gzergh

& T i + Fa gu5r geiren, eda eden " i,

* Fa krguzar veya maslahatgzar szcnden tercmedir.


ishal
akkan klma, 2. diyare " suhulet
s
[mak

~ Ar ishal [#shl IV msd.] 1. rahatlatma, gevetme,

[Uy viii+] isi scaklk, hararet

< T isi- stmak " sn-

T
[ xi] yau-/ya- yanmak, parlamak; [Kp xiv] y-< T *ya-/yal- yanmak,
parlamak (= Mo cula k ) " yan-

* Ksmen onomatope zellikleri gsteren bir fiildir. Y- biiminin, ya- kknden zayf biim olduu dnlebilir.
k

<T

projektr
isilik
T
oluan kzart

[DK xiv] aydnlk, parlt

< T y- " -ldak

YT

< T lda-" [Uy viii+] isiglig scaklk, stma; [M xiv] issilik scaklk; [LO xix] ciltte terden dolay
< T isig scak " s

isim/ismbr em a.a. = Akad umu a.a.)

[Yus xiv]

~ Ar ism [#sm/#smy msd.] ad (=

EKKENLLER:
Ar ism : besmele, bismillah, esami, esma, isim, msemma, tesmiye
n

YT

[CepK 1935] kvlcm; [TDK 1944] ua

sn[mak

sr[mak
srgan
sr-

[Uy viii+] isin- a.a.


T

iit[mek
iitimle ilgili

< T -" -

< T isi- snmak, scak olmak

[Uyviii+]sr-/sur-a.a.
[ xi] sran ok sran; [M xiv] yapraklar yakc bitki, urtica

[ viii] id-/it- duymak iitsel

YT

< T sr- "

[TDK 1955]

< T iit-" iit-

* Fiil kkne -sel eklenmesi kural ddr.


ska

[AL 192+] futbolda topa vuramama (argo)

iskambil
brusquembille bir kt oyunu

[LO 187+] kt oyunlarnn genel ad

iskn
skn

~ ?
~ Fr

~ Ar iskn [#skn IV msd.] oturtma, yerletirme "

iskandil
[LF xv]
~ t scandaglio deniz derinliini
lmeye mahsus dml ip, lek ~ OLat *scandaculum lek " eantiyon
skarmoz
baland ubuk ~ E Yun skalms a. a.

[LO xix]

~ Yun skalms sandalda krein

* Kar. t scalmo, Fr escaume/escarme (skarmoz).


iskarpela
~ Ven scarplo [t scalpello] aa yontma
ba, kalemtra ~ Lat scalpellum/scalprum a.a. < Lat scalpere/sculpere yontmak
* Kar. ng scalpel (cerrah ba). Dissimilasyon Venedikeden alnmtr.
iskarpin
[ARasim 1897-99] Avrupa tarz ayakkab
~
Ven scarpn / t scarpino hafif ayakkab < t scarpa ayakkab, zellikle tahtadan yontulmu pabu, sabo
skarta
[KT xix]
~ t scarto atlm, elenmi, ekarte
edilmi < t scartare (iskambilde) kt kamak, devre d brakmak ~ OLat *excartare " ex+, kart2

iskat
dt "sukut

[ xiv]

~ Ar isqaT [#sqT IV msd.] drme < Ar saqaTa

iskele
[Ne, Kan xv] rhtm
~ t scala basamak, merdiven,
gemilerin yanat rhtm ~ Lat sclae (*scand-sla) merdiven < Lat scandere basamak kmak, trmanmak ~
HAvr *skand- basmak, trmanmak
iskelet
[ 188+]
~ Fr squelette a.a. ~ EYun skeletn 1.
kuruyup bzm ey, mumya, 2. iskelet < EYun skell kurumak, kuruyup bzmek ~ HAvr *skelskurumak
ikembe
[ xiv] ikembe
hayvan midesi < Fa ikam/ikanb karn, mide ~ OFa akamb a.a.

~ Fa ikanba/ikanba

iskemi
[ML xx/c]
~ Fr ischmie kan dolamnda
duraklama ~ EYun is%aimia a.a. & EYun is% durdurmak, tutmak + EYun (h)ama, t- kan " hem(o)+
iskemle
[Arg xvi] skemli banko, oturak
skamn tabure, srtsz sandalye ~ Lat scabellum/scabillum a.a. < Lat scabere yontmak

~ Yun

ikence
[Gl xiv]
~ Fa ikanca/ikanca eziyet,
ikence, cilti presi < Fa ikastan, ikan- krmak, ezmek, bkmek, eziyet etmek ~ OFa kastan, sken- a.a.
iskender
[ xx/c] yourtlu dner yemei
< z
skender Bursa'da bir kebap dkkn ad ~ al-iskandar bir erkek ad, zellikle Byk skender ~ alksandros "er
savan", a.a. & EYun aleks defetmek, kovmak, savmak + EYun aner, andr- erkek, adam, er
iskete
[Arg xvi] skete
carduelis spinus ~ EYun sknthos a.a.

~ Yun skath bir tr tc ku,

ikil
[Men xvii] ekl pheli ve mulak ey; [LO, KT 187+] ikil
phe, vesvese
~ Ar ikl/akl [#kl o.] kark ve mulak eyler, mkilat < Ar akl2 [msd.] engel,
belirsizlik, anlalmazlk, zorluk < Ar akala ket vurdu
* Arapa szck biim bakmndan #kl kknn ifcal masdar ise de oul ad olarak kullanlr. . Z.
Eybolu'nun szc Karadeniz Rumcas'ndan tretme abas orijinaldir.
ikolik
i + T (al)kolik " i, alkol

[ 200+] iptila derecesinde ie dkn kimse

& T

* ng workaholic (work + alcoholic, a.a.) szcnden adapte edilmitir.


iskonto
[ xix] iskonta/iskonto
~ t sconto indirim,
hesaptan dme < t scontare indirim yapmak ~ OLat excomputare a.a. + Lat computare hesaplamak & Lat exda " ex+, kompter
Kar. ng discount (iskonto) < t discontare.

iskorpit
[Ev xvii]
~ Yun skorpdi zehirli dikenleri
olan bir balk < Yun/EYun skorpos akrep < Sam [#cqrb] a.a. " akrep
sla[mak
" su

<T

[Kp xiv] sl-/sla-

< T *sw-la-nemlendirmek, su katmak

* Kar. Mo usula- (sulamak, zellikle hayvana su vermek) < usu (su).


slah
[Mercimek xv]
< Ar SalaHa iyi veya uygun idi ~
Ar iSlH [#SlH IV msd.] dzeltme, saaltma, uyum salama " sulh
islam

[Kutxi]

~ Ar islm [#slm IV msd.] 1. teslim olma,

boyun eme, 2. bir din " selam


ilem

YT

[Fel 194+] ameliye

[Fel 1942] fonksiyon

< T ile-" i ilev

YT

< T ile-" i, +ev

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z Trke kelimeler retmekte
kullanlmtr.
slk

T?

[ 186+] buhar
imar

[Kp xiv] slk a.a.; [TS xv xv] sklk islim

= T istim" istim
[LG 188+] gz ucuyla beyan- hal, iaret (argo)

Erm nmar iaret, simge, alamet ~? OFa *nimr a.a. < OFa omrdan, omr- saymak, sanmak, anlamak,
farketmek
* Ayn kkten Fa imar (say), umurdan (saymak).
smarla[mak
[Har xii] osparla-; [DK, Env xiv] smarla- a.a.
- OFa bespurdan, bespr- tevdi etmek, emanet etmek " sipari
* Erm absbar- (gvenceye almak, smarlamak) biimi Orta Farsadan alnmtr.
ismet
[ xiv]
~ Ar ciSmat^ [#cSm msd.] leke ve gnahtan
korunmuluk, saflk, gnahszlk < Ar caSama koruma, saknma, esirgeme
isnat
senet

[MMem xvi]

~ Ar isnd [#snd IV msd.] dayandrma"

isot
+
[Kan xv] ss ot her trl baharat; [Men xvii] zencefil; [LO xix] ac biber
ss scak + T ot" s, ot
spanak
sebze, spinacia oleracea ~ OFa spank a. a.

[M xiv] isfan%

~ Fa ispan%/ispnac bir

& T

* Orta Farsadan Yunanca yoluyla Bat dillerine gemitir. Kar. OYun spanki(on) > OLat spinaceum > ng spinach.
ispanyolet
[Bah 1924]
pencere kilit mekanizmas < z espagnol spanyol
ispari
benzer bir balk

[ xvii]

~ Yun sproi [o.] < Yun spros karagze

spatula
[ xx/a]
spathula < Lat spatha krek, enli bak " apolet
spazmoz/ispazmoz
E Yun spasms, -d- a. a. " spazm
ispazmoz

~ Fr espagnolette [k.] bir tr

~ t spatula kk ve enli bak ~ Lat


[ xix]

~ Yun spasms kaslma, spazm ~


" spazmoz

ispeniyar
[Ev xvii] attar, eczac
~ t speziale attar,
baharat < t spezie baharat, ifal ot ~ Lat species 1. grnm, biim, 2. eit, tr, 3. ticari eya eidi, zellikle
kimyasal madde veya ot tr " spesiyal
* ng spice < Fr pice (baharat) biimleri Latinceden alnmtr.
ispermeet
[LO xix]
~ YLat spermaceti ispermeet
balinasndan elde edilen gzel kokulu beyaz muma benzer madde & Lat sperma sperm + Lat cetus balina " sperm
ispinoz
[Arg xvi]
fringilla ~ EYun spnos/spza a.a. ~ HAvr *(s)ping- a.a.

~ Yun spnos bir tr tc ku,

* Ayn kkten ng finch (a.a.).


ispiritizma
[KT 189+]
~ Fr spiritisme medyum
araclyla ruh arma ~ ng spiritism a.a. # 1854. < ng spirit ruh ~ Lat spiritus a.a. " espri
ispiyon
[Bah 1924] hafiye
~ Fr espion casus ~ t
spione a.a. ~ Ger *spehn gzetleyen, gzc < Ger *spehjan gzetlemek, seyretmek ~ HAvr *spek- gzetlemek
* Ayn kkten Lat specere, EYun skopeo (bakmak, gzlemek), skptomai (gzden geirmek, incelemek).
iporta
[LO 1876] porta iki kulplu yayvan sepet
~ t
sporta ince tahta yongasndan rlen yayvan ve iki kulplu sepet ~ Lat sporta a.a. ~ EYun spyris, spyrida- a.a.
* portac "sepeti, sepetle dolaan satc" anlamnda. Yunanca szck muhtemelen eski bir Akdeniz dilinden
alnmtr.

israf
[Kp xiv] ; [Gl xv] boa harcama
~ Ar israf [#srf IV
msd.] aztma, tarma, ly karma, boa harcama < Ar sarifa [msd. saraf] gzard etti, ihmal etti, gzden kard
srar
gcrdad, crcr bcei gibi tt

~ Ar iSrr [#Srr IV msd.] a.a. < Ar Sarra

iret
[A, Yus xiv]
~ Ar cirat^ [#cr msd.] birliktelik,
yoldalk, birlikte yeyip ime < Ar caara birlik oldu " airet
ssz
<T
[DK xiv] issz sahipsiz, metruk
ie/iye [viii+ Uy] a.a. " iye
itah

[A xiv] iteh

istaka/staka
Ger *stakn sopa " atak2

< T iss [xiv DK] sahip, malik =? T 5i/

" itiha
[ xx/b] bilardo sopas

~ t stecca sopa, denek ~

* Kar. ng stick, stake (sopa).


istakoz/stakoz
astaks a.a. = EYun oston kemik " oste(o)+

[Menxvii]

~ Yun astaks a.a.~EYun

stampa
[ xix]
~ t stampa damga ~ Ger *stampaz havan,
bask aleti < Ger *stap-/*step- basmak, ayak basmak, adm ~ HAvr *stebh- a.a.
stanbul
[ xiv] stambol/istambol
~ Yun sten pli <
Yun eis ten pli ehir ii, i ehir, Galata'ya kyasla stanbul'un sur ii blmne verilen ad & Yun es i + Yun e plis
ehir, zellikle Konstantin kenti, stanbul" eis+, politik
* Trkeye Yunancadan alnm kent adlarnda rastlanan eis neki, Osmanlca nefs-i filan tamlamasyla ifade edilen,
vilayet merkezi olan yerleimi anlatr. Kar. eis Nikaan > znik (i znik, nefs-i znik), eis mison > Samsun vb.
istasyon
[ xix]
~ Fr station 1. durma, duru, 2. durma
yeri, durak ~ Lat sttio a.a. < Lat stre, stat- durmak ~ HAvr *st- a.a.
* HAvr *sta- kknden > EYun (h)istemi, sta-, Lat stare, stat-, Alm stehen (durmak), EFa/Ave stya- (durdurmak,
dikmek). HAvr sts-n()- imdiki zaman kknden > Lat stenare (durdurmak), Lat stns (duran), ng stand (durmak,
durum). HAvr si-st- reduplikatif kknden > Lat sistere (durdurmak). HAvr st-na- fiil adndan > Ave stna- (durak,
konak). HAvr stu- pekitirme biiminden > EYun staurs, EYun stis, Ave stna- (direk), Lat *staurare (dikmek,
kaldrmak).
istatistik
[ NK em al 18 71 ]
~ Fr st at is ti qu e~ Al m
statistik devlet idaresi sanat, idari amala toplanan saysal bilgiler [xvii], uygulamal matematik [xviii] < Alm staat
devlet ~ t stato " stat
istavrit
[ xvii] bir balk tr, trachurus
staurdi ha gibi olan < Yun staurs ha " istavroz, +oid

~? Yun

* Ayn baln Yunanca ad savrdi muhtemelen EYun saros/sara (1. kertenkele, 2. bir tr dev deniz yarat, Lat
lacerta) ile alakaldr. Ancak Bulgarca, Romence, Rusa stavrid/stravrida biimleri, Yun stavrids yan-biiminin de
mevcut olmas gerektiini dndrr. t saurella, Fr saurelle (istavrit bal) Yunancadan alnmtr. Trke istavrit
cinslerini ifade eden sar bal/sarkuyruk/sarkanat biimleri muhtemelen Yun savr/savrdi'den alntdr.
istavroz
[Men xvii]
~ Yun staurs ha ~ EYun staurs
direk, kazk ~ HAvr *stau-ro- dikmek, durdurmak < HAvr *st- durmak " stun
ite

<T

iste[mek
istem

[TS xiv] uda/te


T

YT

[ 196+] irade

& T u ite (iaret zarf) + T da/ta ? " u

[Uy viii+] izde-/iste- izlemek, takip etmek, aramak < T iz " iz


[Fel 194+] isteme yetisi, irade

< T iste-" iste-isten

YT

< T iste-" iste-, +in

isteri/histeri

[ xix]

~ Fr hystrie psikiyatride bir ruh hastal

< Fr hystrique kadnlara zg olduu varsaylan ar duyarlk hali ~ EYun (h)ysteriks rahime ait < EYun (h)ystra
rahim " hister(o)+
* Eskiden isteriye rahim salglarnn dzensizliinin yol atna inanld iin.
istiap
iine alma, hacim < Ar saba [msd. sayb] (su) akt

~ Ar isti'b [#syb VIII msd.] su tutma, (bir svy)

istibdat
~ Ar istibdd [#bdd X msd.] bana
buyrukluk, kural tanmazlk, keyfi ve mutlak ynetim < Ar badda [msd. badd] sat, datt
istical
olma " acele

~ Ar isticcl [#ccl X msd.] acele etme, aceleci

isticvap
isteme, sorgulama " cevap

~ Ar isticwb [#cwb X msd.] cevap

istida
ar, bavuru " davet
istidat
olma, eilim, yetenek " add

~ Ar istidc' [#dcw X msd.] arma, davet etme,


[A xiv]

~ Ar isticdd [#cdd X msd.] bir eye hazr

istif
[MMem xvi] istifa ambara ymak; [Men ] istif
~ t
stiva 1. istif, istiflemek, 2. gemi ambar < t stivare istiflemek (= Yun stoiba/stoibz a.a.) ~ Lat stipare sktrmak,
tkmak

istifa
af dileme " af

[Mercimek xv] af dileme

istifade
fayda

~ Ar isticf' [#cfw X msd.]


~ Ar istifdat [#fyd X msd.] yararlanma "

istifham
sorgulama " fehim

[ xiv]

istifra

~ Ar istifham [#fhm X msd.] sorma,


~ Ar istifra [#fr X msd.] iini boaltma, kusma

" fera
itigal

[ xiv]

~ Ar itigl [#l VIII msd.] urama" megale

istifar
[Gl xiv]
merhamet dileme < Ar afara merhamet etti" mafiret

~ Ar istifar [#fr X msd.]

istina
zenginlii reddetmek " gna

~ Ar istina' [#ny X msd.] gna getirmek,

itiha
ehvet

~ Ar itih' [#hw VIII msd.] arzulama, arzu "

istihale
iinde) dnme, evrilme, (bcek) hal deitirme " hal1

~ Ar istiHlat [#Hwl X msd.] (bir sre

istihare
[ xiv]
~ Ar isti%rat [#%yr X msd.] hayr dileme,
bir iin hayrl olup olmayacan anlamak iin dua ile uykuya dalma < Ar %ayr hayr " hayr2
istihbar
haber toplama " haber

~ Ar istihbar [#%br X msd.] haber sorma,

istihdam
koma, hizmeti olarak altrma " hizmet

~ Ar istihdam [#xdm X msd.] hizmete

istihfaf
hafif

[ xiv]

istihkak
etme, hakedi < Ar Haqqa hak idi" hak1

[Ne xv]

~ Ar istihfaf [#%ffX msd.] hafifseme"


~ Ar istiHqq [#Hqq X msd.] hak

istihkm
tahkim etme " hkm

~ Ar istiHkm [#Hkm X msd.] pekitirme,

istihlak
helak

~ Ar istihlk [#hlk X msd.] tketme "

istihsal
etme, retme " husul

~ Ar istiHSl [#HSl X msd.] aba ile elde

istihza
haza'a [msd. haz&rsquo] alay etti, aalad

~ Ar istihza' [#hz' X msd.] alay, aalama < Ar

itikak
~ Ar itiqq [#qq VIII msd.] 1. bir eyi
ikiye blme, yarma, 2. bir kelimeyi dierinden tretme, etimoloji < Ar aqqa yard, bld " k1
istikamet
~ Ar istiqmat [#qwm/qym X msd.]
dimdik durma, dmdz gitme, doruluk < Ar qma durdu " kamet
* "Dorultu, yn" anlam Trkeye zgdr.
istikbal
[Ne xv] arlama
1. ynelme, ynseme, 2. misafir kabul etme " kabul

~ Ar istiqbl [#qbl X msd.]

istiklal
[Ne xv]
~ Ar istiqll [#qll X msd.] 1.
kmseme, saymama, hie sayma, 2. zellikle bir hkmdar hie sayarak itaati reddetme, isyan etme, ban
koparma, 3. baka hkmdar tanmakszn hkm srme, hkmranlk " ekalliyet
* Klasik kullanmda olumsuz bir kavram iken en ge 15. yy'dan itibaren ksmen olumlu anlam kazanmtr. "syan,
istibdat" anlamnda kullanmna 19. yy sonlarna dek rastlanr.
istikrah
irenme " kerh

~ Ar istikrah [#krh X msd.] ar derecede

istikrar
kararl olma " karar

~ Ar istiqrr [#qrr X msd.] son derece

istikraz
borlanma " inkraz

~ Ar istiqrD [#qrD X msd.] faiz ile

istila
~ Ar istil' [#wly X msd.] egemen olma, zellikle
zorla egemenlii stlenme < Ar wal banda durdu, ynetti" velayet
stlah
konvansiyon, teknik terim " sulh

~ Ar iStilH [#SlH VIII msd.] 1. dzenleme, 2.

istilzam
gerektirme " lzum
istim
Ger *staum- buhar

~ Ar istilzam [#lzm X msd.] gerek sayma,


[ xix] (buhar makinasnda) buhar

istimal
iletme " amel

[ xiv]

istimbot
istim, bot2

[Tarik 1885]

~ ng steam buhar ~

~ Ar isticml [#cml X msd.] ie koma,


~ ng steamboat buharl gemi"

istimlak
edinme, mlke el koyma " mlk

~ Ar istimlak [#mlk X msd.] mlk

istimna
ekme, mastrbasyon " meni

~ Ar istimna' [#mnw/mny X msd.] meni

istinat
olarak alma " senet

~ Ar istind [#snd VIII msd.] dayanma, dayanak

istinkf
~ Ar istinkaf [#nkf X msd.] kmseyerek
reddetme, gurur gstererek bir eyden kanma < Ar nakafa kmsedi, reddetti
istinsah
~ Ar istins% [#ns% X msd.] yazya dkme,
kopya etme < Ar nus%at kitabn temize ekilmi hali, kopya " nsha
istintak
konuturma, soruturma " nutuk

~ Ar istinTq [#nTq X msd.] (san)

itira
[msd. ir'] satn ald

~ Ar itira' [#ry VIII msd.] satn alma < Ar ar

istirahat
soluk alma, dinlenme " rahat
itirak

[ xiv] istirahe
[Env xiv]

~ Ar istirHat [#rwH X msd.]

~ Ar itirq [#rq VIII msd.] ortak olma,

ortak alma < Ar ariqa paylat, ortak oldu " irk


strap

" ztrap

istirdat
geri alma " red

~ Ar istirdd [#rdd X msd.] geri isteme,

istirham
dileme, rica etme " rahmet1

~ Ar istirHm [#rHm X msd.] merhamet

istiridye
[Men xvii] istiridya
~ Yun stredia [o.] bir
deniz kabuklusu < Yun stredi(on) a.a. ~ EYun streion a.a. HAvr *ost- kemik veya kemie benzer kabuk " oste(o)+
* Kar. ng oyster, Fr hutre < Lat ostreum (a.a.) < EYun.
istiare
gr sorma < Ar r danma " ura2

~ Ar istirat [#wr X msd.] danma,

istiskal
~ Ar isti6ql [#6ql X msd.] 1. ar bulma,
arsama, 2. birinden rahatsz olma, tahamml edememe " sklet
"Aalama" anlam Trkeye zgdr.

istismar
yararlanma, smrme " semere

~ Ar isti6mar [#6mr X msd.] rnnden

istisna
~ Ar isti6n' [#6ny X msd.] 1. bir yemin
veya szlemeyi hukuken geersiz klacak ekilde (kt niyetle) bir art ileri srme, 2. dlama, hari tutma = Ar
8uny' ikircik, a.a. < Ar 8nn iki " sani
itiyak
duyma " evk

[Yus xiv]

istizah
isteme, soruturma " vuzuh

~ Ar itiyq [#wq VIII msd.] evk


~ Ar istDH [#wDH X msd.] aklama

istrongilos
[LO, KT xix] istrongilo
izmarite benzer bir balk, spicara flexuosa < Yun/EYun strongylos yuvarlak

~ Yun strongylo

* zmarite oranla daha yuvarlak ekilli olduu iin.


ive

~ Fa iwa/rwa naz, eda, tarz " ive

isyan
isyan etti, ba kaldrd
it

[ xiv]

~ Ar ciSyn [#cSy msd.] asi olma < Ar caS

[Or viii] t kpek

* Ad geen hayvann zgn Trke addr. Kpek szc 14. yy'da "iri bir tr kpek cinsi" anlamnda kullanma
girmitir.
it[mek

[Ka xi] it- a.a.

ita
balama, deme " atiye

~ Ar icT [#cTw IV msd.] dl verme,

itaat
[Env xv]
tav olma < Ar Taca boyun edi" tav1

~ Ar iTcat^ [#Twc IV msd.] boyun eme,

italik
[ xx/b]
eimli matbaa yazs < z talie talya

~ Fr italique 1. talya'ya ait, talyan tarz, 2.

* Venedikli yaync Aldus Manutius (1449-1515) tarafndan gelitirildii iin.


itfa
eit taksitlerle denmesi
itfaiye
verilen ad

[Men xvii] sndrme; [ xix] itfa-i dyun borcun faiziyle beraber


~ Ar iTfa' [#Tf IV msd.] sndrme < Ar Tafa'a [msd. Tufu'] snd

1872'de stanbul'da kurulan yangn sndrme tekilatna


< Ar iTfa' [IV msd.] sndrme " itfa

ithaf
tuHfat hediye " tuhaf

~ Ar itHf [#tHf IV msd.] hediye etme < Ar

ithal

~ Ar id%al [#d%l IV msd.] ieri sokma " dahil1

itham
[TS* xv]
~ Ar ittihm [#whm VIII msd.] thmet
altnda brakma, su kukusu isnat etme < Ar wahama yanl kukuya kapld" vehim
* Arapada varolmayan #thm kknn IV masdar olduu zannyla Osmanlcada da bazen itham yazlmtr.
itibar
[ xiv]
~ Ar ictibr [#cbr VIII msd.] 1. sayma, say
sayma, sayg gsterme, 2. sayg, saygnlk < Ar cibrat^ t, ders " ibret
itidal
yolu izleme " adl

[ xiv]

~ Ar ictidl [#cdl VIII msd.] dengeli olma, orta

itikat
[A xiv]
~ Ar ictiqd [#cqd VIII msd.] szlemeyle
balanma, bir dine veya mezhebe balanma, bal olunan din veya mezheb " akit1
itilaf
anlama " lfet

~ Ar i'tilf [#'lf VIII msd.] uyum salama,

itimat
[Gl xiv]
dayanak kabul etme < Ar camada dikti, diredi" amut
itina

~ Ar ictimd [#cmd VIII msd.] gvenme,


~ Ar ictin' [#cny VIII msd.] ilgi ve zen

gsterme " inayet


tr/tr-

~ Ar ciTr [#cTr msd.] gzel koku, parfm

itiraf
" irfan

[ xiv]

~ Ar ictirf [#crf VIII msd.] bildiini kabul etme

itiraz
[Env xiv]
~ Ar ictirD [#crD VIII msd.] 1. yolunu
kesme, nne kma, 2. sz veya grle kar kma " arz1
itiyat
alma " adet2

~ Ar ictiyd [#cwd VIII msd.] adet edinme,

itlaf
ldrme " telef

~ Ar itlaf [#tlf IV msd.] telef etme, hayvan

tlak
[ xiv] salverme
~ Ar iTlq [#Tlq IV msd.] 1.
salverme, brakma, boama, azat etme, kapsamn geniletme, genelleme, 2. ad verme " talak
itriyum
sve'te bir kasaba
ittifak

[ xx/b]

~ YLat yttrium bir element < z Ytterby

[Kut, A xi] 1. uzlama, 2. denk gelme, ksmet, ans


- Ar ittifq [#wfq VIII msd.] uyma, denk gelme, uyuma, uzlama < Ar wafiqa uydu, denk geldi" muvaffak

ittihat
vahdet

~ Ar ittiHd [#wHd VIII msd.] birlik, birleme "

ittila
olma " talih

~ Ar iTTilc [#Tlc VIII msd.] tanma, tank

ittisal
bitiik olma " vasl

~ Ar ittiSl [#wSl VIII msd.] balantl olma,

ivaz
[Ne xv]
tazminat < Ar cDa yerine koydu, bedel verdi

~ Ar ciwaD [#cwD msd.] karlk, bedel,

ivedi

YT

[TS xv] ivedi acele; [TDK 1944] a.a.

vr zvr
ikil
vr zvr deersiz eyler
ivme

YT

< T v-acele etmek

[T S xv] apur sapur darmadank; [LO xix] abur cubur karma kark; [ xx/b]
" abuk sabuk

[TDK 1944] fizikte akselerasyon

< T v- acele etmek " ivedi

iyal/ayal
[Kut, A xi]
~ Ar ciyl [#cwl o.] bakmakla
ykml olunanlar, oluk ocuk < Ar ciyyal baml aile fertlerinin her biri" aile
iye

[ viii] idi sahip, malik, efendi; [Uy viii+] ie/iye ; [TS xiv, Kp xiv] iye

* Trkiye Trkesinde16. yy'dan sonra ender rastlanan bir szck iken Dil Devrimi dneminde
canlandrlmtr.
iyi
T
vulg. eyi
i yi ms er
iyi

[Uy viii+] dg iyilik (isim), iyi (sfat); [Mh xiii] yg ; [DK xiv] y ; [Men ] ey
< T d varlk, servet, elde edilen ey, baar, iyilik " etYT

[ Fe l 19 4+ ] ni kb in

< T iy im se - [1 94 2 YT ] iyiye yormak < T iyi "

iyon
[ xx/b]
~ YLat ion art veya eksi elektrik ykl atom ~
E Yun in giden < E Yun emi, i- gitmek, yol almak ~ HAvr *ei- a.a.
* yonlam paracklar anot ve katoda doru gittikleri iin. Ayn kkten Lat ire/itare (gitmek), iter (yol)
EKKENLLER:
EYun (h)emi : disprosyum, iyon
Lat ire : ambiyans, amblans, inisiyatif, inisiye, koitus, komite, kont, primitif, transit
iyot
[1891]
~ Fr iode bir element #1812 Gay-Lussac,
Fr. kimyac ~ EYun iode meneke rengi < EYun on, iod- meneke

* Meneke rengi buharndan tr. Lat viola ve EYun on < won biimleri muhtemelen eski bir Akdeniz dilinden
alnmtr.
iz

[Uy viii+] iz ayak izi, toprakta saban izi

iz(o)+
bileiklerde) ~ EYun Isos eit, ayn

~ Fr/ng is(o)- e, ayn (sadece

izabe
eritme < Ar 5ba [msd. 5awabn] eridi

~ Ar iSbat [#5wb IV msd.] (metal veya buz)

izafe
[ xiv] izafet ilgi
~ Ar iDfat [#Dyf IV msd.] 1.
eklenme, ilinme, aslen bir eye ait olmayp sonradan katlma, 2. gramerde bal cmle veya isim tamlamas, 3.
felsefede grecelik " ziyafet
izah
netletirme, berrak ve anlalr klma " vuzuh
izale
zeval

[ xiv]

~ Ar DH [#wDH IV msd.] aydnlatma,


~ Ar izlat [#zwl IV msd.] giderme, yoketme "

izan
~ Ar iScn [#5cn IV msd.] boyun eme, akl
yoluna gelme < Ar Saana boyun edi, birinin stnln kabul etti
izaz

[Yus xiv]

~ Ar iczz [#czz IV msd.] arlama " izzet

izbandut/zbandut
[Ev xvii] izbandd korsan, haydut
~ t
sbandito srgne veya ar cezaya mahkm edilmi kimse, forsa, hkml < t sbandire (bir hkm veya ferman)
ilan etmek, mahkm etmek, srgn etmek ~ OLat *exbandire a. a. < Ger *bandan yksek sesle ilan etmek " ex+,
banal
* Kar. ng bandit < t bandito (haydut, ekiya). -ut ile telaffuzu Gney talya lehelerine zg sbanduto biimine
iaret eder.
zbandut

izbe
cazaba [msd. cuzbat] uzak idi, uzaklat

"izbandut
~ Ar cizbat^ [#czb msd.] kr evi, iftlik, villa < Ar

izdiham
[Env xiv]
~ Ar izdiHm [#zHm VIII msd.]
skma, skma, kalabalk etme, zahmet < Ar zaHama skt, sktrd, kalabalk etti" zahmet
* Arapa iftical vezninde z'den sonra t > d tmllemesi grlr.
izdiva
Ar zawc e " zev

~ Ar izdiwc [#zwc VIII msd.] evlenme <

Arapa iftical vezninde z'den sonra t > d tmllemesi grlr.

zgara
[Arg xvi] skara/skere
~ Yun skar et kzartmak iin
kullanlan demir hasr ~ EYun es%r ocak, ate yaklan yer, tanrlara adak olarak et kzartmak
izin/izn[Yus, DK xiv]
~ Ar 5n [#'5n msd.] kulak
verme, bir dilei kabul etme < Ar a5ina dinledi, kulak verdi < Ar u5n kulak (= Aram 'edn a. a. = Akad uznu a. a.)
izlenim

YT

[Fel 194+] intiba

< T izlen-" iz

* ntiba < Ar Tabc (damga basma, iz brakma) szcne kyasla retilmitir. Osmanlca szck ise Fr
impression < presse evirisidir.
izmarit1
[LG 188+] yarsndan ou yanp sndrlm sigara
(argo)
~ t smarrito 1. kayp, ziyan, 2. akn < t smarrire 1. kaybetmek, 2. armak ~ Ger *marrjan
armak, kukuya dmek ~ HAvr *mors-eyo- < HAvr *mers- amak, kukuya dmek
izmarit2
- EYun smars, smarid- a.a.

[ xix]

~ Yun smarda bir tr balk, spicara smaris

izmihlal
[Men xvii]
~ Ar iDmiHll [#DHl msd.]
kaybolup gitme, kuruma, dalma < Ar iDmaHalla kaybolup gitti, kurudu < Ar DaHala (su) kurudu
* Arapa szcn gramatik formu benzersiz olup klasik dnem gramercileri arasnda tartma konusu olmutur.
izobar
[ML xx/c]
EYun sos eit + EYun bros arlk " iz(o)+, bar(o)+

~ Fr isobar e basn izgisi &

izole [etm
[DTC 1943] izole etmek/izolasyon
~ Fr isoler
yaltmak, yalnzlatrmak < t isolare kanal aarak bir yeri karadan koparmak, ada yapmak ~ OLat insulare a. a. < Lat
insula ada " enslin
izomorf
isomorphe e biimli " iz(o)+, morf(o)+

[ xx/b] kimyada e biimli (molekl)

izoterm
term(o)+

[ xx/b]

~ Fr

~ Fr isothrme e scaklk izgisi " iz(o)+,

izotop
[ML xx/c]
~ Fr/ng isotope periyodik
tablodaki yeri ayn olan elementler #1913 ng Frederick Soddy & EYun sos eit + EYun tpos yer " iz(o)+, top(o)+
ztrap/strap
sarslma, akn ve sarslm olma " darp

[MMem xvi]

izzet
[Kut, A xi]
itibar, saygnlk < Ar cazza glendi, deer buldu

~ Ar iDtirb [#Drb VIII msd.]

~ Ar cizzat^ [#czz msd.] kudret, g, onur,

jaguar
[ xx/b]
~ Fr jaguar kedigillerden bir vahi hayvan,
felis onca # Georges-Louis L. Buffon, Fr. doabilimci (1707-88) ~ Port ~ Tupi yaguara her tr byk yrtc hayvan
jakar
[ xx/b]
Jacquard Fransz tekstilci (1752-1834)

~ Fr jacquard bir dokuma tr ~ z Franois J. M.

jaketatay
[ xx/a]
~ Fr jacquette taille bir tr uzun kesimli
ceket & Fr jacquette ceket + Fr taille kesim, boy " ceket, tay2
jakoben
[Birikim 1978] siyasette devrimci yntemleri savunan
kimse
~ Fr jacobin Fransz ihtilali esnasnda (1791) Paris'te St Honor sokandaki eski St Jacques manastrnda
toplanan radikal cumhuriyeti hizip mensuplarna verilen ad < Jacobus St Jacques de Compostelle, bir hristiyan azizi <
yacqb Yakup, Tevrat'a gre shak'n olu ve srailoullarnn atas
jakuzi
[ xx/c] pskrtmeli banyo kveti
pskrtmeli kvet markas # 1948 Jacuzzi Bros., Amer. pompa imalats.

~ marka Jacuzzi

jaluzi
[ xx/b]
~ Fr jalousie 1. kskanlk, 2. bir tr perde < Fr
jaloux kskan ~ OLat zelosus < EYun zelos fke, hrs, ar gayret ~ HAvr *yes- < HAvr *y- istemek, arzu etmek
jambon
[xx/a]
~Frjambon ttslenmi domuz budu<Fr
jambe but ~ OLat gamba a.a. ~ Ger *hamma- ~ HAvr *kons-mo- a.a.
jandarma
[ 1879]
~Frgendarme [xvii] 1. silahl
birlik, 2. krsal polis tekilat < Fr gens d'arme silahl adamlar & Fr gens (bir miktar) adam (~ Lat gens, gent- soy, kavim )
+ Lat arme silah " janti, arma
* Osmanl Devletinde jandarma tekilat (bu isimle) 20 Kasm 1879'da kurulmutur,
janjan

" anjan

janr
gener- soy, rk " genetik

[ xx/a] tarz, uslup

~ Fr genre tr, cins ~ Lat genus,

jant
[xx/b]
~Frjante teker erevesi~OLatcambito
tekerlek, halka ~ Kelt ~ HAvr *kambto- tekerlek < HAvr *kemb- halka eklinde bkmek, kvrmak
janti
[ xx/c]
~ Fr gentil zarif, kibar, efendi ~ Lat gentilis
"ailesi belli olan", soylu, asil < Lat gens, gent- soy, kavim, airet, aile ~ HAvr *gnsti- < HAvr *gens- dourmak " genetik
jargon
ait zel dil, argo

[DTC1944]

~Frjargon bir meslek zmresine

* Nihai kkeni belirsizdir.


jarse

" jerse

jartiyer
[192+]jaretyer
kemere balayan dzenek < Fr jarret bacan i taraf ~ Kelt
je(o)+/ge(o)+
toprak, yeryz ~ E Yun ge/gaia a. a.

~Frjarretire orab
~ Fr g(o)- / ng ge(o)- yer, zemin,

* Almancadan alnan geometri haricindeki trevlerde Trke jeo- yazm tercih edilmektedir. Corafya biimi Arapa
araclyla Yunancadan alnmtr.
EKKENLLER:
E Yun ge : corafya, geometri, jeodezi, jeoloji
jel
[ML xx/c]
~ ng jel jle veya jelatin kvamnda olan
madde < ng jelly jle ~ Fr gele a.a. ~ Lat gelata < Lat gelare dondurmak, katlatrmak ~ HAvr *gel-2 souk, donmak
* Ayn kkten Lat glacies (buz), ng cold, cool (souk). Fr glace/ng glass (cam) szc Lat glacies'ten tremitir.
jelatin
gelato donmu, jle " jel

[Bah 1924]

jenealoji

[ML1969]

~ Fr gelatine a.a. ~ t gelatina < t


~Frgnalogie soyaac

jenerasyon
[ 192+] nesil
~ Fr gnration 1. dou, dourma,
2. ayn dnemde doanlar ~ Lat generatio < Lat generare dourmak, yavrulamak, remek, retmek < Lat genus, genersoy, rk " genetik
jeneratr
[Bah 1924] elektrik reten motor
gnrateur 1. retici, 2. a.a. ~ Lat generator douran, reten " jenerasyon

~Fr

jenerik
spermarketlerde satlan markasz rn
blm < Lat genus, gener-" general

[ xx/b] filmin balang blm; [ 199+]


~ Fr gnrique 1. genele ait, alelumum, 2. filmin balang

* Franszca szcn ikinci anlam eskiden sinema filminin bilet almadan da seyredilebilen tantc blm iin
kullanlmtr. "Markasz rn" anlam ada ngilizce kullanmdan alnmtr.
jenetik

" genetik

jenital/genital
[ xx/b]
~ Fr gnital reme organna ait ~
Lat genitalis a.a. < Lat gignere, genit- retmek, dourtmak ~ HAvr *gi-gns- < HAvr *gens-dourmak " genetik
jenosid
[ xx/c]
~ Fr gnocide soykrm / ng genocide a.a.
^ 1944 Raphael Lemkin, Amer. hukuku & EYun gnos soy, rk + Lat -cidus ldren " genetik, +sid
* Aktif partisip olan Lat -cidus ekinin eylem ad olarak kullanm kuralddr. Kar. insektisit, fungisit.
jeodezi
[Bah 1924]
~ Fr godsie arazi lm &
EYun ge toprak + EYun dai, dais- blmek, pay etmek " je(o)+
jeoloji
jeriyatri

[Bah 1924]

jerse/jarse
kuma < z Jersey ngiltere'de bir ada

~ Fr gologie yerbilim" je(o)+,


" geriyatri

[Hay 1959 195+]

jest
[Seyf 1919] anlaml davran
eylem ~ Lat gestum yaplan ey < Lat gerere, gest- klmak, eylemek

~Frjersey bir tr ynl


~ Fr geste davran,

jet
[ xx/b]
~ ng jet 1. fskiye, fkrtlan ey, 2. hava
pskrtme esasna dayal uak motoru < ng to jet pskrtme, su fkrtma ~ Fr jeter atmak ~ Lat iactare a.a. < Lat
iacere, iact- a.a. ~ HAvr *ysk- a.a. < HAvr *ye- atmak
* ngilizce szcn ikinci anlam 1941'de kullanma girmitir. Ayn kkten EYun (h)iemi (atmak).
jeton
[ xx/b]
~ Fr jeton (kutuya) atlan ey, mekanik deme
cihazlarnda kullanlan metal bilet < Fr jeter atmak " jet
jigolo
[ xx/b]
~ Fr gigolo dans [esk.], para veya hizmet
karl bir kadna elik eden erkek < Fr gigue 1. hoplama, zplama, 2. bir tr dans " jikle

jikle
[ML xx/c] jiklr
~ Fr gicleur otomobil motorunun
soukken kolay almasn salayan aygt < Fr gicler sramak, aniden harekete gemek ~ *cisculare a.a.
jile
[ARasim 1897-99]
usul kolsuz yelek [xvi] ~ T yelek " yelek

~ Fr gilet yelek ~ sp jileco Trk

jilet
[Cumh 1929] tra ba
markas < z King Camp Gillette Amerikal sanayici (1855-1932)

~ marka Gillette tra ba

jimnastik/cimnastik
[ 187+] jimnastik ; [ARasim 1897-99] cimnastik
- Fr gymnastique ~ EYun gymnastiks atletizm, beden eitimi < EYun gymns plak
Eski Yunan dnyasnda spor karlamalar ounlukla plak olarak yapld iin.
EKKENLLER:
EYun gymns : cim2, jimnastik, jimnazyum
jimnazyum
[ xx/b]
~ ng gymnasium beden eitimi salonu
Lat gymnasium blu ana gelmi erkek ocuklarn devam ettii eitim ve spor kurumu ~ EYun gymnsion a.a.
"jimnastik
jinekoloji
[ xx/b]
~ Fr gyncologie kadn hastalklar
uzmanl < EYun gyn/gynaike kadn (~ HAvr *gwn- < HAvr *gwen- a.a. ) " +loji
* Ayn kkten Fa zan, EErm knig, Sogd kanig (kadn), ng queen (kralie) < Eng cwen (kadn).
jip

" cip

jiroskop
[ xx/b]
~ Fr gyroscope ekseni etrafnda dnerek
dengeyi salayan bir alet & EYun gyros dnme + EYun skep, skop- gzlemek, gzetmek " ciro, +skop
jogging
ng to jog ittirmek, komak

[198+]

~ ng jogging idman amal kou <

joker
[ML xx/c]
~ ng joker 1. akac, 2. iskambilde bir
kt < ng to joke aka yapmak ~ Lat iocus aka, sz oyunu ~ HAvr *yok- < HAvr *yek- sz
jokey
[Bah 190+] cokey yar at binicisi
~ ng jockey 1.
kyl uak [esk.], at ua [esk.], yamak, 2. yar at binicisi < z Jock Jack adnn Kuzey ngiltere ivesinde
sylenii ~ OLat Jacobus bir erkek ad ~ br yacqb "(Allah) esirgedi", bir erkek ad, Yakup < br #cqb koruma,
esirgeme
* Osmanl Jokey Klb 1909'da kurulmutur.
jle
madde < Fr geler donmak " jel

[ xx/b] jele

~ Fr gele 1. donmu ey, 2. jelatinli

jn
[ 186+] sinemada gen ve yakkl erkek oyuncu
jeun gen ~ Lat iuvenis ~ HAvr *yuwen- gen " civan
jnprmiye
[ xx/a]
Fr jeun gen + Fr premier birinci" jn, prmiyer

~ Fr

~ Fr jeun premier birinci jn, esas olan &

jbile
[DTC1943]
~Fr jubil yaamda bir kere yaplan
kutlama, zellikle ellinci yl kutlamas ~ OLat iubilaeus a.a. ~ EYun ibelaios a.a. ~ br ent ha-ybel Musevi dininde
elli ylda bir yaplan ve borularla ilan edilen bir kutlama < br ybel kutlama borusu, trensel boynuz
judo
~ Jap judo 1880lerde Jigoro Kano tarafndan
gelitirilen beden eitimi yntemi & Jap j yumuak, zarif + Jap d yntem
jul
ngiliz fiziki (1818-1889)

[ xx/b]

~ Fr joule fizikte enerji birimi < z J.-P. Joule

jumbo
[ 197+]
~ ng jumbo battal boy < z Jumbo
1865'te Londra Hayvanat Bahesinde gsterilen, daha sonra Barnum sirkine satlan byk Afrika fili ~ Swa jumbe ef,
reis
* 1970'te kullanma giren Boeing 747 "jumbo jet" uaklar sayesinde Trkede yaygnlamtr.
jpon
[ARasim 1897-99]
~ Fr jupon i etek ~ t giuppone
[by.] bol kadn elbisesi < t giuppa etekli cbbe ~ Ar cubbat a. a. " cbbe
jri
[ 186+]
~ ng jury ~ EFr jure yemin, yeminli
ifade < Fr jurer yemin etmek ~ Lat iurare kanunu ilan etmek, yemin etmek < Lat ius, iur- yasa - HAvr *yewes- yasa, tre,
yasak
jristokrasi
[EkiS 2007]
~ ng juristocracy yarglar iktidar
& ng jurist yarg (< Lat ius, iur- hukuk ) + ng -cracy (< EYun krtos g, iktidar ) " jri, +krasi
* ngilizce szck 2004 dolaynda Kanadal hukuku Ran Hirschl tarafndan poplerletirilmi,
Trkede 2007'den itibaren kaydedilmitir.
jurnal
[ 183+] curnal
~ Fr journal gnlk, gnce, gnlk
gazete ~ Lat diurnalis gnlk < Lat dies, diu gn ~ HAvr *dyeu- gn, gne
* Sans deva, Lat deus (tanr) ve Ave daiva- (tanrlarn yenilmi olan eski kua) szckleri ayn Hint Avrupa kknden
tremitir.
jt
elyaf~ Bengali jhuTo burma ip

[ xx/b]

~ ng jute Kalkta kenevirinden elde edilen kaba

kaale almak

kaba

[Ka xi] kapa ikin, iri

kabaday

" kal
< T *kaP- iirmek " kof

[LG 188+] yiit (argo)

kabahat
[ xiv]
~ Ar qabHat [#qbH msd.] yanl veya
irkin davran < Ar qabuHa irkin idi, yanl veya irkin davrand
kabak

[Uy viii+] kabak malum sebze, cucurbita pepo; [Arg xvi] kel < T *kaw()pak ikin
nesne < T *kaP- iirmek " kof

kabala
[ML xx/c]
~ ng cabbala Tevrat'n mistik
yorumlarna ilikin Musevi gelenekleri ~ br qabblh alnm olan eyler, gelenek < br qbbel alma, kabul etme
" kabul
kaban
[ML xx/c]
~ Fr caban gemici paltosu ~ cabbano a.a. /
sp gaban a. a. ~ Ar qabn kaln ynden klahl cbbe, palto " aba
kabar[mak
kabara

T
<T

[ xi] kabar- imek

< T kpa/kaba ikin, iri" kaba

[LO 187+] ayakkab altna aklan iri bal mh

T kabar-" kabar-

* Kabar- fiiliyle anlam ve yap ilikisi ak deildir.


kabarck
<T
< T kabar-" kabarkabare
- Hol cabret odack

[Kp xiv] kabaruk sivilce; [Men xvii] su yzeyinde oluan kpk kresi
[ xx/b]

~ Fr cabaret kk tiyatro, mzikli lokanta

kbe
[ xiv]
adl ta barndran kutsal makamn ad ~ ?

~ Ar kacbat^ [#kcb msd.] Mekke'de hacer-i esved

* Tapnak ad olarak MS 3. yy'dan itibaren kaydedilmitir. Ar #kcb (memeleri imek, yuvarlak ve dolgun olmak)
kkyle ilikisi kurulamaz. EYun kbos (oyun zar, geometride kp) szc bir Sami dilinden alnmtr.
kabil1
mmkn

[ xiv] kabul eden, uyan; [Men xvii] usit. olabilir,


~ Ar qbil [#qbl fa.] kabul eden, alan, uyan " kabul

* Kabil-i filan eklinde terkipler dnda bamsz bir sfat olarak "mmkn" anlamnda kullanm Trkeye
zgdr.
kabil2
kabul

[ xiv]

~ Ar qabl [#qbl sf.] cins, tr, zmre, soy "

kabile
[Yus, DK xiv]
olanlar, airet, boy, oymak " kabil2
kabiliyet
[MMem xvi]
yaplabilirlik veya yapabilirlik, kapasite, yetenek " kabil1

~ Ar qablat [#qbl sf. f.] bir soydan


~ Ar qbiliyyat [#qbl msd.]

kabin
[ xx/a]
~ Fr cabine kk oda, gemi odas ~ ng caban
(xiv), cabin (xvi) ~ OLat capanna/cavanna kulbe, tek odal ilkel konut
kabine
[186+] kabineto bakanlar kurulu
~tcabinetto
/ Fr cabinet [k.] 1. oda, zellikle mahrem oda, zel daire, bro 2. kraln zel dairesinde toplanan danmanlar
[esk.], bakanlar kurulu < Fr cabine " kabin
kabir/kabr[Env xiv]
mezar < Ar qabara gmd (= Akad qabru/qubru kabir)

~ Ar qabr [#qbr msd.] ukur,

kabz
[A xiv] kabz olunmak peklik, sknt
[#qbD msd.] kavrama, tutma " kabz

~ Ar qabD

kablo
[ xix]
~ Fr cble/cbleau a.a. ~ OLat capulum kaln ip,
sicim (vii) ~ Sam (= Aram %abl a.a. = br %ebel a. a.)
* Ayn Sami kknden Ar Habl (ip, halat).
kabotaj
[Bah 1924]
~ Fr cabotage 1. geminin burunlar
kerterizleyerek kydan gitmesi, 2. ky denizcilii < sp cabo ba, corafyada burun ~ OLat *capo a. a. ~ Lat caput ba,
kafa " kapital
kabristan
istn " kabir, +istan

~ Fa qabristn mezarlk & Ar qabr + Fa -

kabuk
T
[ xi] kapik 1. ii bo ey, kovuk, 2. dar kepei; [CodC xiii] kabk/kabuk aa kabuu
< T *kaP- iini boaltmak " kof

kabul
[Kut, A xi]
~ Ar qabul [#qbl msd.] alma, benimseme
< Ar qabila 1. yz yze geldi, yzn dnd, yzleti, 2. ald, benimsedi, direnmedi, misafir etti, konukseverlik
gsterdi
* Ayn kkten Ar qabl (n, nce), qibla (namazda dnlen yn), qabl (tr, cins). Ayn Sami kknden br qibel
(kabul etme).
EKKENLLER:
Ar #qbl : ikbal, istikbal, kabil1, kabil2, kabile, kabiliyet, kabul, kble, makabl, makbul, mukabele, mukabil,
mstakbel, mtekabil, tekabl br qibel: kabala
kaburga1
[Kp, DK xiv] kabra/kapura gs kafesini oluturan
kemikler
~ Mo qabra(n) yan, yama, gs kafesi < Mo qabra- sktrmak, yanamak < Mo
qabr- srtmek, demek, skmak < Mo qab yan " kavrakaburga2
<T
[Kp xiv] kawura kzartma, kavrulmu buday veya et yemei
*kaura < T kaur- " kavurkbus
~ Ar kbus gece gelen sknt ~ Aram ksb
basn, bask < Aram #kb basma, bastrma, skma, bunaltma
kabz[etm
[ xiv]
~ Ar qabD [#qbD msd.] eliyle tutma,
kavrama < Ar qabaDa 1. eliyle skca tuttu, kavrad, tutuklad, 2. skt, peklik ekti
* Ayn kkten kar. br #qbS (toplama, bir araya getirme), qibbutz (birlik, bir araya gelme).
kabza
[DK xiv] klcn sap
kavray, avu, 2. bir eyin sap " kabz

~ Ar qabDat [#qbD msd.] 1. tutu,

kabzmal
qbiD [#qbD fa.] elde eden, tutan + Ar ml" kabz, mal

~ Fa qbiD-i ml mal teslim alan & Ar

ka

ka[mak

[ viii] ka soru sfat


T

kaak
ey

<T
<T

kacak

[ viii] ka- a. a.
[TS xvii] kaacak yer, ka; [KT ka-

xix] kam kii veya kaa

ka-"

kaak
kak
kakn

" kap kacak


<T

[Mesail3.20 186+]
[Uy viii+] ka kaan ey

[ xi] kan kaan, firari

"kaak
< T ka-" ka< T ka-" ka-

< T

kadans
[ xx/b]
~ Fr cadence mzikte gerilim dmesi ~ t
cadenza d < t cadere dmek < Lat cadere, cas- 1. dmek, 2. lmek ~ HAvr *kad-dmek
kadar
kymet, nicelik, l " kadir1

[Yus, DK xiv]

~ Ar qadr [#qdr msd.] deer,

kadastro
[Bah 1924]
~ Fr cadastre gayrmenkul lm
izelgesi ~ t catastico a.a. ~ EYun katsti%on sralama, cetvel, izelge & EYun kat + EYun sti%os satr, sra, msra
(< EYun stei% dizmek, dizilmek, sra halinde gitmek ~ HAvr *steigh-dizmek, dizilmek)" kata+
kadavra
[Bah 1924]
~ t cadavere tbbi amala
kullanlan ceset / Fr cadavre ceset ~ Lat cadaver a. a. < Lat cadere, cas- dmek, lmek " kadans
kadayf

[Men xvii] kaTaif ince hamur tellerinden yaplan tatl


- Ar qaT'if [#qTf o.] ok ince hamurdan yaplm tatl, baklava < Ar qaTlfat [sf.] hav,
krpnt, stn yzeyinden alnan kaymak " kadife
kadeh
bardak

[CodC, DK xiii]

kadem
n, ncelik, 2. adm, ayak " kdem

~ Ar qadaH [#qdH msd.] iki tas,

[A, Yus xiv] ayak

kademe
qadam adm " kadem
kader

~ Ar qadam [#qdm msd.] 1.

~ Ar qadamat [#qdm] adm, basamak < Ar


[Yus, DK xiv] aln yazs

~ Ar qadar [#qdr msd.] 1.

lme, deer bime, 2. ilahi kudret, aln yazs " kadir1


kad

[Kut xi]

~ Ar qDin [#qDy fa.] yarg " kaza

kadid[i kmak
eklinde kesilip kurutulmu et < Ar qadda erit eklinde kesti, dildi

~ Ar qadd [#qdd sf.] ince erit

kadife
[MMem xvi]
~ Ar qaTlfat [#qTf sf. f.] hav, havl
kuma, kadife < Ar qaTafa [msd. qaTf] bir eyin yzeyini syrd, tralad, stn kayman ald
kadim
kdem
kadn
mensup kadn

[A, Yus xiv]

~ Ar qadm [#qdm sf.] eski"

[ viii] %atun/katun kralie; [DK xiv] kadun/kadn soylu snfa


~ Sogd %\vaten kralie " hatun

Hatun szcnn varyant biimidir.

kadir 1/kadr[ xi] deer


~ Ar qadr [#qdr msd.] 1. deer,
kymet, nicelik, l, kapasite, 2. Ramazan aynn 26c gecesine verilen ad < Ar qadara/qadira 1. gc olma, boy
lme, gc yetme, -ebilme, 2. (Allah) emretme, buyurma
kadir2 (sadece tanr iin)"
kadir1

[DK xiv]

- Ar qadr [#qdr sf.] kudret sahibi

kadir3 gl "
kadir1

[Yus xiv]

- Ar qdir [#qdr fa.] gc olan,

kadrga

[CodC xiii]

- OYun ktergon Bizans

donanmasnda kullanlan krekli gemi, kadrga < EYun katergzomai emek sarfetmek, uramak & EYun kat +
EYun ergzomai almak < EYun rgon i, emek " kata+, erg
kadirinas
~ Fa qadr ins deerbilir & Ar qadr deer
+ Fa ins bilen, tanyan (< Fa in%tan, ins- bilmek, tanmak ) " kadir1, +inas
kadmiyum
[xx/b]
~YLatcadmium bir element ^1817
Friedrich Strohmeyer, Alm. kimyac ~ EYun kadmea Thebai kenti yaknnda kan bir kurun minerali, kalamin < z
Kadmos Thebai kentinin kurucusu olan efsanevi Fenikeli nder - Fen *qadmn eski, kadim < Fen qdm n, nce, nde
olma " kdem
kadraj
[ xx/c]
~ Fr cadrage ereveleme < Fr cadrer
erevelemek ~ Lat quadrare kare yapmak, drtlemek < Lat quatuor, quadr- drt" kare
kadran
[ xx/b]
~ Fr cadran pusula yz, zerinde ibrenin
dnd blmlere ayrlm yzey ~ Lat quadrans, t- drde blen, drt ana yn gsteren yn yldz < Lat
quadrare drtlemek " kare
kadril
[KT189+]
~Frquadrille drt kiilik gruplarla yaplan
bir dans tr ~ sp cuadrilla a. a. < sp cuadro drtl, drtgen, kare ~ Lat quadrum a. a. " kare
kadro
[Tanin 1910] personel izelgesi
~ Fr cadre 1.
ereve, armatr, 2. personel izelgesi, 3. idari personel ~ t quadro 1. ereve, 2. dikey ve yatay izgilerle
drtgenlere blnm izelge ~ Lat quadrum kare, drtgen " kare
kadk
[ xx/b]
~ Fr caduc hukuki geerliliini yitirmi olan
(belge, tzel kiilik vb.) ~ Lat caducus 1. dk, dm, 2. varisi olmayan mlk < Lat cadere, cas- dmek " kadans
kafa
ve arka taraf

[A xiv]

~ Ar qafan [#qfw] ba, zellikle ban st

* EYun kefale ve Lat caput (ba) szckleriyle ilikisi ak deildir. Kar. kefal, kabotaj.
kafe
kahve"kahve

[ 187+]

~ Fr caf 1. kahve, 2. kahvehane ~ T

Bat dillerine 16. yy sonlarnda Trkeden alnmtr.

kafein
[Bah1924]
~Frcafine kahvede bulunan
uyarc madde ~ Alm kaffein a.a. ^F.F. Runge, Alm. kimyac (1795-1867)" kahve
kafes
[A xiv] kafaS
~ Ar qafaS [#qfS] hasr rg sepet
veya hayvan kafesi ~ Aram qaps sepet ~ Lat capsa sandk, kasa " kasa
kafeterya
[195+]
~ngcafeteria kahvehane,
ayakst yemek yenen yer ~ sp cafeteria kahve dkkn < sp caf kahve ~ T kahve " kahve
* 19. yy ortalarnda Meksika spanyolcasndan Amerikan ngilizcesine alnmtr.
kffe
bkerek yuvarlak hale getirme, avu " kefe

~ Ar kffat [#kff fa. f.] tm, hepsi < Sam [#kpp]

* Anlam ba iin kar. T top (1. yuvarlak ey, 2. tm, hep),


kfi
kafile
konvoy

~ Ar kfin [#kfw fa.] yeten, yeterli " kifayet


[Yus, Gl xiv]

~ Ar qfilat [#qfl fa. f.] kervan,

kfir

[Kut, A xi] kfir ; [ xiv] avr/gvr ; [dr xiv] gevr


- Ar kfir [#kfr fa.] tanr tanmayan veya Mslman olmayan ~ br kapsrn tanr tanmayan, dinsiz Aram
kapsr / br kspr ky " kfr
* branice szce ilk kez Mina'da (MS 2. yy) rastlanr. Lat paganus (1. kyl, 2. tanrsz, dinsiz) ile anlam benzerlii
arpcdr. Ayrca kar. Fa/OFa gabr/gavr (atee tapan, Zerdt). Trke telaffuzdaki istikrarszlk ksmen Farsa
etkisine dayanr.
kafiye
kafiye < Ar qafa [msd. qafw] peinden gitti, izledi

~ Ar qfiyyat [#qfw fa. f.] beyit, iirde

kafkaesk
[199+]
gibi < z Franz Kafka Bohemyal Alman yazar (1883-1924)

~ngkafkaesqueKafkavari, kbus

kaftan

[DK, Gl xiv]

(= Fa %aftn n ak cbbe, ar st giysi

* Alnt yn ak deildir.
kfuru
[Kut, A xi]
~ Ar/Fa kfur laurus camphora
bitkisinden elde edilen Gney Asya kkenli reine (= OFa kpr a.a.) ~ Prakrit kappra a.a. Sans karpra a.a.
* Fr camphre, ng camphor < Lat camphora biimleri Arapadan alnmtr, kaan

T?

iv] kaan/%aan hkmdar, byk han, imparator


* lk kez 4. yy'da Hsien-pi devletinin hkmdarlarnn sfat olarak kaydedilmitir; bilinmeyen bir eski Asya dilinden
alnt olasl gldr.

kgir

" krgir

kt
ksd/gsd a. a. ~? in

[Uy viii+] kada/ked/keed

~ Sogd

* lk kez 751 Talas Harbinden sonra Semerkand'a getirilen inli esirler tarafndan imali kaydedilmitir. Fa kad/kaS
(a.a.) Semerkand'da kullanlan Sogdca biimden alnmtr.
kan

[Uy, Ka viii+] kanl bir tr yk arabas, zellikle tekerleksiz kzak

kaa[mak
T
dalmaya yz tutmak

[Uy viii+] koa- koflamak; [T S xiv-xvi xiv] kaa-rmek, boalmak,


< T *kowa- < T *kaP- iini boaltmak, koflatrmak " kof

kh

[A, DK xiv] gh ... gh

~ Fa kh/gh 1. yer,

makam, durak, 2. kez, defa " +gh


kah

onom

glme sesi

kahhar
kahreden " kahr

[DK xv]

~ Ar qahhr [#qhr im.] ok

khin
~ Ar khin [#khn fa.] gaipten haber veren ~ Aram
khsn khin, peygamber = br khen khin, rahip < br #kwn durma, ayaa kalkma " kinat
* Ar kahana (kehanet etti) fiili isimden tretilmitir.
kahr/kahr[A, Yus xiv] qahr
~ Ar qahr [#qhr msd.] gc
yetme, yenme, zorla yaptrma < Ar qahara yendi, ezdi, zorla egemen oldu
* "Sknt, eziklik" anlam Trkeye zgdr,
kahir
kahkaha

[ xiv]

~ Ar qhir [#qhr fa.] gc yeten, kahreden " kahr


[Yus xiv]

~ Ar qahqahat [#qhqh msd.]

yksek sesle glme < Ar qahqaha [onom.] yksek sesle gld


kahpe
kahraman

~ Ar qaHbat [#qHb f.] fahie


[MMem xvi]

~ Fa Qahramn ran mitolojisinde

ah Tahmasp'n Qahtarasp tarafndan tahtndan mahrum edilen olu ~? OFa krframn i buyuran
kahvalt
+
[LL 1732] kahve alt a karna kahve imemek iin yenen ey, erez,
tadmlk; [LO 1876] kahve alt a.a.
" kahve, alt
kahve
[ xvi]
~ Ar qahwat [#qhw msd.] 1. koyu ey, zsuyu
[esk.], 2. coffea arabica bitkisinin tohumlarndan elde edilen iecek

* lk kez 15. yy ortalarnda Yemen'de kaydedilmi, 16. yy banda Yemen'den stanbul'a ve daha sonra Avrupa'ya
gtrlmtr. Arapa szcn etimolojisi tartmaldr.
khya
yneticisi, kethda " kethda

[T S xv] kehya/kehiy

~? Fa kad %ud ev ve iftlik

* Ses deiimi aklanmaya muhtatr.


kaide
[DK xiv]
esas, ilke < Ar qacada [msd. qucd] oturdu

~ Ar qcidat^ [#qcd fa. f.] taban, temel,

kaim
[A, Yus xiv]
varolan, birinin yerinde duran " kamet

~ Ar q'im [#qwm/qym fa.] duran,

kinat
[Yus xiv]
~ Ar k'int [#kwn o.] varolanlar, tm
varlkar, evren < Ar k'in [fa.] varolan, varlk < Ar kna [msd. kawn] var idi, mevcut idi, oldu (= br/Aram #kwn durma,
ayaa kalkma )
kak

[ xi] kak kurutulmu meyve kak[mak

[Ka xi] kak- vurmak kaka

oc

[ xix]

dk, pislik, pis


* Kar. Fa kak, Yun kak, Erm kak, Lat caca, Fr caca (dk).
kakala[mak

<T

< T kak-" kak-

* Srekli ve kararsz eylem bildiren -ala- ekiyle.


kakao
[LO 187+]
~ Fr cacao Orta Amerika'a zg bir bitki
ve ikolata yapmnda kullanlan tohumu ~ sp cacao a.a. ~ Nahuatl cacauatl uatl aac
* Meksika Azteklerinin dilinden.
kakavan

[stArgo 193+] yal, kart, irkin (argo)

kakm
hayvan ~ OFa kkm a. a.

[A xiv]

kakr

onom

~ Fa kkum sansar cinsinden bir

iddetli titreme veya katlma sesi, glmekten katlma sesi

kaknem
[AL 192+] irkin kadn (argo)
kaknem saym (imdiki zaman birinci tekil ahs dilek kipi) < Erm kakn- smak
* Kar. kaka.

~?

~ Erm

kakofoni
[ xx/b]
~ Fr cacophonie ses uyumsuzluu, grlt
- EYun kakofona & EYun kaks kt + EYun fbne ses " fon(o)+
kakts
[ xx/b]
~ Fr cactus a. a. ~ YLat cactus a. a. ^
Linnaeus, sv. botanist (1707-1778) ~ EYun kktos devedikeni
* Yunanca aslndan farkl bir bitki snfn adlandrmak iin kullanlmtr.
kkl
[ xiv] kekel
~ Fa kkl Moollarn ve baz Trklerin
ban byk ksmn tra ederek braktklar uzun sa tutam, perem ~ Mo kkl/kkel at yelesi, ku ibii, uzun
sa tutam
kakule
[ xiv]
~ Ar qqullat scak lkelerde yetien bir
baharat, elettaria cardamomum ~ Aram qql ~ Akad qqullu a. a.
kal[e almak
ql [#qwl] syledi, dedi" kavil
kal[mak

kalabalk
alebelik vulg. kalabalk

kale almak szden saymak, szn etmek

~ Ar

[ viii] kal- a.a.


[DK xiv] alabalk/kalabalk okluk, izdiham; [Men xvii]
< Ar alabat sayca ok veya stn olma, stn gelme " galebe

kalafat
[MMem xvi]
~ OYun kalafatiz gemi tahtalar
arasna paavra sktrarak ziftlemek (vi) ~ Ar qalfaTa/calfaTa [#qlfT/clfT] a.a. (= Aram qslpt/q3apt kabuk, zarf,
tahln kepei = Aram qslp soymuk, meyve kabuu, balk pulu )" klf
* Arapa szck yap itibariyle bir Bat Sami dilinden, belki Fenike dilinden alntdr.
kalamar
[LO 187+]
~ Yun kalamr a.a. < OLat
calamarium kalemlik < Lat calamus ~ EYun klamos kam, kalem " kalem
kalamata
Yunanistan'da bir kent

[ xx/a] bir tr zeytin

~ z Kalamta

kalantor
[AL 192+] kalanton/kalantom/kalantor zengin adam
(argo)
~ t galantuomo centilmen, kibar beyefendi & t galante zarif, k (~ Fr galant a.a. < Fr galer hoa vakit
geirmek, iyi halde olmak ~ Ger *wala iyi, honut ) + t uomo adam (~ Lat homo a.a.)" hmanist
kalas
5 cm enli biilmi kereste

[ 187+] kalas/alas Romanya'nn Kalas limanndan ihra edilen


~ z Kalas Romanya'da bir liman kenti, Galati

kalanikov
[ xx/c]
~ marka Kalanikov AK-47 taarruz
silahna verilen ad < z Mikhail Kalanikov Rus silah mhendisi (d. 1919) < Rus kalanik kurabiyeci

kalay
[CodC xiii]
~ Ar qalac/qalc^ a.a. < Ar raSaSu-1qalc Gneydou Asya'dan gelen iyi bir cins kalay < z Kuala Malaya'da Asya'nn balca kalay yataklarna sahip
olan kent, Kuala Lumpur
kalbur

[ xiv] rbal; [Men xvii] rbil/lbar/qalbr


- Ar irbl/irbl [#rbl] elek ~ Lat cribrum a.a.

kala
[ xix] bacan st ksm
klot) ~ t calza izme [esk.], uzun orap, klot < Lat calceus pabu

(~ Yun kltsa uzun orap,

kaln
[LO xix] yumuak meinden uzun izme
~ t calzoni
[by. o.] uzun orap veya i don, eskiden erkeklerin giydii baca skca saran pantalon veya izme, tayt < t
calza ayakkab veya orap ~ OLat *calcea < Lat calceus ayakkab, izme < Lat calx, calc- topuk " kalker
* Kar. Fr chausses (eskiden erkeklerin giydii uzun orap veya yumuak izme), chaussure (her trl ayak giysisi).
kaldera
[ML xx/c]
~ ng caldera volkanik knt ~
Port caldeira kazan, sv metal kazan ~ Lat caldaria < Lat calidus scak " kalori
kaldr[mak
T
[Uy, Ka viii+] kalt- a.a.; [Mh xiii] kaltr- a.a. < T kal- kalkmak,
ykselmek " kalkkaldra

YT

[TDK 1944]

< T kaldr-" kaldr-

* Ara isimleri yapan -a ekiyle.


kaldrm
[Arg xvi] ta deli yol
~ Yun *kalodrmos
dzgn yol, deli yol & Yun/EYun kals iyi, gzel (~ HAvr *kal-wo- a.a. ) + EYun drmos yol " bodrum
kale
[Uy viii+] kala
~ Ar qalcat^ [#qlc msd.] hisar,
kale, mstahkem yer (= OFa *kalak a.a.) ~ Akad kalakku a.a.
kalebent
qalcat^ + Fa band ba, buka, kilit" kale, bent

~ Fa qalca band kale hapsinde olan & Ar

kaleidoskop
[ xx/b]
~ Fr kalidoscope mercek, ayna ve renkli
krpntlar yardmyla gzel ekiller oluturan bir dzenek ~ ng kaleidoscope a.a. ^ 1817 Brewster, ng. mucit &
EYun kals gzel + EYun edos ekil, grnt + EYun skpos gsteren " kaldrm, ide, ispiyon
kalem
[Kut, A xi]
arac, kalem ~ EYun klamos kam, kam kalem

~ Ar qalam [#qlm] kamtan yaplm yaz

* Ayn kkten Lat culmus (bitki sap). Buna karlk Lat calamus (kam, kalem) Yunancadan alntdr. Sans kalama
(a.a.) M 1. ila MS 6. yy arasna tarihlenir ve bir Bat dilinden alnt olduu kabul edilebilir.

kalemkr
kalem ii hapan, hakkak & Ar qalam + Fa kr " kalem, kr

~ Fa qalam kar 1. yazar, 2. metal zerine

kalemor
+
[191+] kalemini silah gibi kullanan partizan yazar & T kalem + Fa r iyi
kullanan " kalem, silahor
* Fa silaHor deyiminden benzetme yoluyla tretilmitir.
kalemtra
qalam + Fa tara " kalem, tra

~ Fa qalam tara kalem yontan & Ar

kalender
[ xiv] Kalenderiye tarikati mensubu, dnyadan vazgeen
dervi
< z Kalenderiye 11. yzylda Dou ran'da ortaya kan tarikat
* Tarikat adnn nihai kkeni bilinmemektedir.
kalfa
[Men xvii] vekil, mal sahibinin yerine i gren
%allfat [#%lf sf. f.] birinin yerine geen, vekil, halife " halife

~ Ar

* Halife szcnn zel anlamndan tr telaffuz farkllamasna gidilmi olmaldr.


kalibre
[ xix] mermi ap
calibre a. a. ~ Ar qlib kalp, zellikle metal dkm kalb" kalp

~ t calibro kalp, ap / Fr

kalifiye
[ xx/b]
~ Fr qualifi nitelikli, yetkili < Fr qualifier
nitelendirmek, nitelikli hale getirmek ~ OLat qualificare & Lat qualis nitelik + Lat facere, fact- yapmak " kalite, faktr
kaligrafi
[Cumh 1929]
~ Fr calligraphie gzel yaz &
EYun kalli- gzel, nek (< EYun kals gzel (sfat) ) + EYun grafea yazm " kaldrm, +grafi
kalimera
[ xix] Rumca selam sz
~ Yun kale mra
gnaydn, iyi gnler & Yun kals, kale iyi, gzel + Yun mra gn (~ EYun (h)emera a.a. ~ HAvr *mer- a. a.)
kaln

[ viii] kaln kalabalk, kesif, youn, ok

kalp
[CodC xiii]
~ Ar qlib/qlab kalp, zellikle metal
dkm kalb ve ayakkab kalb ~ Aram qalbd/qalbt a.a. ~ EYun kalopdion tahtadan yaplan ayakkab
kalb & EYun klon tahta, odun + EYun pous, pod- ayak
kalipso
[ 195+]
~ ng calypso bir tr dans <
Kalyps Homeros'un Odysseia destannda ad geen kadn byc < EYun kalypt saklamak, gizlemek, rtmek " kiler
kalt

YT

[CepK 1935] ebedi; [TDK 1944] miras

< T kal-" kal-

kalita
[LF xvii]
~ t galiotta [k.] ektiri cinsinden bir tr
krekli sava gemisi < t galea bir tr tekne " kalyon

kalite
[ 192+]
~ Fr qualit nitelik, zellikle iyi nitelik
OLat qualitas "nasllk", nitelik < Lat qualis nasl (soru szc) ~ HAvr *kwi- ne?
* Latince szck Aristoteles felsefesindeki EYun poites < poos terimine karlk olarak 12. yy'da tretilmitir.
kaltm

YT

[Fel 194+] soyaekim, irs

kalk(o)+
bileiklerde) ~ EYun %alks bakr

< T kalt" kalt


~ Fr/ng chalco- bakra ilikin (sadece

kalk[mak
T
[Uy, Ka viii+] kal- aha kalkmak, sramak, ykselmek; [Mh xiii]
kal- a.a.; [TS xiv, Kp xiv] kalk* Ayn kkten ET kal/kalk (gk, sema).
kalkan

[Uy viii+] kalkan

(= Mo qalqa siper, korunma arac)

kalker
[ xx/b]
~ Fr calcaire kireli, kireta ~ OLat
calcarium a.a. < Lat calx, calc- 1. ta, 2. topuk, topuk kemii ~ EYun %liks a.a.
kalkn[mak

<T

[LO xix] glenmek, ykselmek, refaha kavumak < T kalk-" kalk-

kalklatr
[ xx/c]
~ ng calculator hesap makinas < ng to
calculate hesaplamak < Lat calculus [k.] aklta, hesap iin kullanlan ta < Lat calx, calc-ta " kalker
kallavi
byk, okkal (argo)

[ xvi] kallv/kullvi bir tr yksek sark; [AL xx/a]


~ ?

* Kar. Ar qallanis (eskiden giyilen yksek balk, klah), Fa klah (soylulara zg yksek balk).
kalle

[Men xvii] ikici, berdu; [KT xix] batak, sahtekr, derbeder


- Ar qall [#ql im.] dolandrc, sarho, ahlaksz kimse

kalori
[Bah 1924]
~ Fr calorie s lm birimi < Lat calor s
< Lat calere snmak, stmak ~ HAvr *kls-e- < HAvr *kels-l scak, lk
kalorifer
ferre, lat- tamak, getirmek " kalori, +ber
kalp1
a.a.)

[ xix]

[A xiv] kalb

~ Fr calorifre stc & Lat calor s + Lat


~ Ar qalb1 [#qlb] yrek (= Akad qablu

kalp2
[A xiv] kalb 1. dnme, dndrme (isim), 2. tai edilmi
(para)
~ Ar qalb2 [#qlb msd.] deime, dnme, tersine evirme < Ar qalaba deitirdi, tersine evirdi,
dndrd, evirdi
* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr.
kalpak

T?

[Kp xiv] kabalak/kalabak kee klah; [Men xvii] kalabak/kalpak

kalpazan
[Kan xv] kalbzen
~ Fa qalbzan bozuk (tai
edilmi) para basan & Ar qalb bozuk + Fa zan vuran, darp eden " kalp2, +zen
kalsifiye [etm
talamak < Lat calx, calc- ta " kalker

[ xx/c]

~ Fr calcifier kirelenmek,

kalsiyum
[KT189+]
~YLatcalcium bir element^
1808 Sir Humphrey Davy, ng. kimyac < Lat calx, calc- ta " kalker
kaltaban
kaltak

[Env xv]
T?

~ Fa kaltaban pezevenk, deyyus

[TS xiv-xix] eerin ahap olan ksm, eer yata; [a xv] a.a.; [LO xix] ahlksz kadn

* kinci anlam belki "stne oturulan kadn" imas iermektedir.


kalyon
[LF xv] galyon
~ Ven galin 1570
dolaynda gelitirilen byk yelkenli gemi tipi / sp galen [by.] a.a. < sp galea bir tr tekne - O Yun gala a.a. <
EYun galos kpek bal
kam [aft
[ xx/c]
~ ng cam shaft dili motor aks ~ Hol
kam rad dili teker < Hol kam tarak ~ Ger *kamb a.a. ~ HAvr *gembh- di, trnak
kama
<T
[Men xvii] kama byk ivi, aa takoz
kamatrmak " kama-

T kama-[xi, xv] kreltmek,

* Belki "ucu sivri olmayan ivi" anlamnda.


kamara
[Mmem xvi] gemi odas; [ xix] parlamentonun toplant
odas
~ Ven cmara [t camera] oda ~ Lat camera a.a. ~ EYun kamra 1. kemer, tonoz, 2. tonozlu veya
kubbeli ta oda ~ EFa kamara- mimaride kemer, tonoz " kemer
kamarot
camerotto odac < t camera oda
kama[mak
T
kamamak, krelmek
kambiyo

[LO 187+] gemilerde oda hizmetisi

[ xi] kama- gz veya di kamamak

~ t

< T kama- [viii+ Uy, xi]

[ 1842] bir para trn bakasna deitirme ilemi


- t cambio her tr deiim, deitirme, a.a. < Lat cambiare deitirmek ~ Kelt *kamb-i-

kambur
[Men xvii]
~ Yun kampylos srt eri ~ E Yun
kmpylos eik, bkk, kambur (< EYun kmpt emek, bkmek ) ~ HAvr *kamp- a.a.
kam

[Uy viii+] kam a. a.

< T kam- [xi] ldresiye dvmek, krbalamak

kamelya1
[ARasim 1897-99] bir iek
~ YLat camellia bir
iek cinsi ^ 1753 Linnaeus, sv. botaniki < z Josef Kamel Filipinlerin bitki rtsn inceleyen Alman asll
Cizvit rahibi (1661-1706)
kamelya2

pergola

" kameriye

kamer

[ xiv]

~ Ar qamar [#qmr] ay

kamera

[ xx/b]

~ ng camera fotoraf makinas < Lat

camera obscura "karanlk oda", bir delik ve mercek yardmyla nesnelerin grntsn yanstan cihaz < Lat
camera oda ~ EYun kmara a. a. " kamara
kameriye
[ xix] st kapal etraf ak kk, paviyon
camerilla [k.] odack < Lat camera oda " kamara

~ t

* Arapa kamer'den tretilmesi yaktrmadr.


kamet
[Yus, DK xiv]
~ Ar qmat [#qwm/qym msd.] 1.
duru, boy, boy gsterme, 2. namaz iin ayakta durma < Ar qma 1. ayaa kalkt, durdu, dikildi, 2. kar koydu,
direndi, 3. banda durdu, ynetti, 4. kymet arzetti, deerli idi
* Arapa fiilin baz trevlerinde br/Aram #qym (yeminli szleme, ant) varyantnn etkisi grlr.
EKKENLLER:
Ar #qwm/qym : ikame, ikamet, istikamet, kaim, kamet, kavim, kaymakam, kayme, kvam, kyam, kymet, makam,
mukavemet, mukavim, mukim, mstakim, takvim Ar/Aram #qym : kayym, kayyum1, kyamet
kamikaze
[ 194+] Japon intihar ua
~ Jap kamikaze 1.
kutsal rzgr, Ortaada istilac Mool ordularn datan mucizevi frtna, 2. kinci Dnya Savanda Japon intihar
ua
kmil
" kemal

[A xiv]

kamineto
camino ocak ~ Lat caminus a.a.
kam

~ Ar kmil [#kml fa.] olgun, kemale ermi


[ xix]

~ t caminetto [k.] kk ocak < t

[Uy, Ka viii+] kam a.a.

Yun klamos > T kalam (a.a.) ile ilikisi zerinde durulmaya deer.

kamp
[ xx/a]
~ ng camp adr alan, geici konaklama alan ~
t campo alan, dzlk, sava alan, ordugh ~ Lat campus a.a.
kampana

[LF xix] gemi an

~ t campana an

kampanya
[ xx/b]
~ Fr campagne 1. ak arazi, ak havada
kurulan ordugh, 2. askeri operasyon, sefer (xvi) ~ Lat campania ova, sava alan < Lat campus meydan " kamp
* Ordunun "sefer" olmas anlamnda askeri bir deyim iken ilk kez ABD'de 1808 seim kampanyas esnasnda
mecazi anlamda kullanlmtr.
kamping
ng camp adr alan" kamp

[ xx/b]

~ ng camping adr kurarak tatil yapma <

kamps
[ xx/c]
~ ng campus 1. garnizon, ak alanda
kurulan askeri kla (ABD), 2. askeri garnizon tarznda niversite alan ~ Lat campus ordugh " kamp
* kinci anlamda sadece ABD'de Princeton niversitesi iin kullanlan bir deyim iken 1945'ten sonra yaygnlk
kazanmtr.
kamu

T
[Or viii] kama tm, btn, hep (sfat); [Uy viii+] kamu (= Mo qamu hep,
btn, tm < Mo qamu- toplamak, biriktirmek, ymak )

* Trkede umum karl sfat iken Dil Devriminden sonra amme karl ad olarak kullanlmtr.
kamufle [etm

[ xx/b]

~ Fr camoufler gizlemek ~ t camuffare

* Franszcaya hrsz argosu yoluyla girmitir. Nihai kkeni belirsizdir.


kamus
[Men xvii] okyanus, szlk
~ Ar qms 1.
dnyay evreleyen engin deniz, okyanus, 2. Fi$ru$zabadi'nin nl Arapa szlnn ad [xv], szlk = EYun
keans a.a. " okyanus
* Yunanca szcn kkeni belirsizdir.
kamutay

YT

[CepK 1935] meclis

< T k a m u " k a m u

* -tay eki Mo k?urulday kelimesinden esinlenmitir.


kamyon
[Bah 1924] motorlu yk arac
bir tr at arabas [xiv], motorlu yk arac [xx]

~ Fr camion

* Nihai kkeni belirsizdir.


kamyonet
kamyon

[ xx/b]

~ Fr camionette [k.] kk kamyon"

kan

kan[mak

[Or, Uy, Ka viii] kan a.a.


T

[Uy viii+] kan-

(= Mo qanu- doymak, tatmin olmak, inanmak )

kanaat
[Kut, Axi]
-Arqancat^[#qncmsd.]l.
yetinme, raz olma, kanma, 2. kan, gr < Ar qanica 1. yetindi, kand, 2. inand, kani oldu
kanal

[LF xvii]

~ Fr canal su ark, su borusu, su ulam

iin yapay nehir / Ven canl su yolu, ark, kanal ~ Lat canalis su borusu
kanalizasyon

[Bah 1924]

kanalize [etm
herhangi bir eyi ynlendirmek < Fr canal " kanal

~ Fr canalisation lam" kanalize

[ xx/b]

~ Fr canaliser boruyla su aktmak,

kanape

[LO 1876] alafranga sedir; [ xx/a] sedir eklinde sandvi


- Fr canap srtlkl yatak ~ Lat conopeum/canopeum cibinlik, cibinlikli veya perdeli yatak ~ EYun
knpeon cibinlik < EYun knps tatarck
* Kar. ng canopy (cibinlik).
kanara

[T S xiv] mezbaha, salhane

kanarya
[ xix]
~ canario Kanarya adalarna zg bir ku
< z Canaria Atlantik'te bir takmada < Lat insula Canaria "Kpek Adas", a.a. < Lat canis kpek ~ HAvr *kwon- a.a. "
sinik
kanasta
[xx/b]
~spcaasta1.hasrsepet, 2. bir iskambil
oyunu ~ EYun knastron hasr sepet < EYun knna kam, karg ~ Aram qany a.a. (= Akad qan a.a. = br qne a.a.)
* EYun kanon (ta, cetvel) ve Lat cancellus (parmaklk) muhtemelen ayn Sami kknden alnmtr.
kanat

[Uy viii+] kanat a.a.

kanavie
[Arg xvi] kenevi/kanevie
~ t
canavaccio/canevaccio kenevir dokuma, uval bezi < t canava [mod. canapa] kenevir ~ Lat cannabis a.a. ~ EYun
knnabis a.a. " kenevir
* Kar. ng canvas, Fr canevasse (kenevir bezi, tuval).
kanca 1
Katalan gancho kanca [xiv] ~? Kelt
kanca2

[LF xvi]

~ t gancio kvrk u, engel

[Uy viii+] kana nereye?

Anca beraber kanca beraber deyiminde.

" hangi

kanck

[ xi] kank dii kpek, kadnlara svme sz


- Sogd kanck gen kz (= Fa kanza a. a. ~ OFa kanzag a.a.) < Sogd kang kadn HAvr *gwne- a.a. <
HAvr *gwen- a.a. " jinekoloji
* Lat canis, EYun kyon < HAvr *kwon- (kpek) biimleriyle iliki kurulmas fantezidir. Kar. EErm knig (kadn).
kanlarya
[DsI.2Z.192 186+]
~tcancelleriamabeyn,
sekretarya < Lat cancellarius 1. mahkemede hakimleri halktan ayran parmakln nnde duran grevli, 2. kap
bekisi, kapc < Lat cancell kafes eklinde rl parmaklk, it Lat canna ince ubuk, karg, kam " kanasta
kandil
[A xiv]
~ Ar qandl mum ~ Aram qandl
a.a. ~ Lat candela a.a. < Lat candere yanmak, kuvvetli kla mak
* ng candle, Fr chandelle (a.a.) biimleri Latinceden alntdr.
kangal1
[LFxvi]
kme ~ EYun kn%alos halka, halka eklinde kap tokma
kangal2
Sivas'n bir ilesi z Kanl bir Trk aireti

~ Yun kan%li ip halkas, kvrlm

[ xx/c] bir kpek cinsi

kangren
[ xix] gangren
rmesi ~ EYun gngraina a.a., buruma, posaya dnme
kanguru
Cook, ng. kif~? Avustral

[xx/a]

< z Kangal
~ Fr gangrne doku

~ ng kangaroo^ 1770 kaptan James

* Bir Avustralya yerli dilinde muhtemelen "anlamadm" anlamna gelen bir szckten.
kani
kanaat getiren " kanaat
kan

YT

[A xiv]

~ Ar qnic [#qnc fa.] kanan, yetinen,

[TDK 1955] kanaat

< T kan-" kan-

* Kar. kanaat, kani olmak < Ar #qnc.


kanksa[mak

<T

kanrt[mak

kani

[LO xix] almak

< T kank kanm " kan-

[ xi] konur- aa veya dal emek, bkmek, skmek; [TS xv xv] karjr- a.a.
[ xx/b]

~ Fr caniche bir kpek cinsi < Fr cane rdek

* Suda iyi yzd iin.


kant
kanka

YT

[CepK 1935] delil, brhan


[ xx/c]

<Tkan-"kan-

~ ing konka yakn arkada, yolda

kano
kayk ~ sp canoa a. a. ~ Karib

[Bah 1924]

~ Fr canot aa kabuundan oyulmu

* Bat dillerine Kristof Kolomb tarafndan tanmtr.


kanon
[ xx/b]
~ Fr canon 1. kilise yasas, 2. ilahilere zg bir
koro teknii ~ OLat canon yasa, zellikle kilise yasas ~ EYun kanon 1. karg, ta, cetvel, 2. kural, yasa = EYun knna
kam, karg (= Aram qany a.a. ) " kanasta
kanser
[ xx/a]
~ Lat cancer 1. yenge, 2. ur, tmr ~
ALat *carcr-os yenge ~ HAvr *kar-kr-o- a.a. < HAvr *kar- sert, kabuk? " karsinoma
* Latince szcn tbbi kullanm EYun karknos (1. yenge, 2. ur, tmr, kanser) evirisidir.
kanserojen
(madde)" kanser, +jen1

[ xx/c]

~ Fr cancerogne kansere yol aan

kantar
[ xiv]
~ Ar qantr bir tart birimi, byk terazi ~
O Yun kentenrion a.a. ~ Lat centenarium yz librelik tart birimi (yaklak 31 kg) < Lat centum yz " santi+
kantarma
~ Mo qantara atn dilini bastrmak
suretiyle zaptetmeye yarayan demir ara < Mo qantar- gemlemek, atn dizginlerini skca ekmek
kantaron
[M xiv] kantariyun
ifal bir bitki, centaurium < z Kentaros at gvdeli mitolojik varlk

~ Yun/EYun kentareion

* Mitolojide ifal otlarn piri saylan kentaur Khiron'a atfen. Kar. ng centaury (a.a.).
kantat
[ xx/b]
~ Fr cantate arkl kilise dram ~ t cantata arkl
< t cantare ark sylemek ~ Lat canere, cant- ark sylemek " kanto
kantin
[Bah 1924]
~ Fr cantine kla, hastane ve okul
gibi yerlerde teberi satan dkkn ~ t cantina kiler < OLat canto ke, bucak, bir i iin ayrlm yer, depo
kantite
Lat quantus ne kadar? ~ HAvr *kwi- ne?

[ xx/b]

~ Fr quantit nicelik ~ OLat quantitas <

kanto
[ARasim 1897-99] alafranga bir tr ark
ark ~ Lat cantus a.a. < Lat canere, cant- ark sylemek ~ HAvr *kan- a.a.

~ t canto

* Latince fiilin canere ve cantare olmak zere iki biimi mevcuttur. Fr chanter biimi Latinceden tremitir.
Ayn kkten Fa yndan/camdan (ark sylemek).
kanton
canton ke, bucak, u " kantin

[ xx/b]

~ Fr canton kk idari birim, ile ~ OLat

kanun1
kanon

~ Ar qanunl yasa ~ E Yun kanon a. a. "

kanun2
[MMem xvi]
~ Ar qnn2/arqnn tabla
eklinde telli mzik aleti, erganun ~ EYun rganon alet, ara, her eit mzik aleti" org
kanyon
[ xx/b]
~ ng canyon ~ sp caon byk su
borusu, boaz, su kanal < sp caa kam ~ Lat canna " kanasta
kaolen
kil ~ in gao ling yksek da

[ xx/b]

~ Fr kaolin porselen yapmnda kullanlan

* in'de Jiangsi eyaletindeki bir dadan elde edildii iin bu ad verilmitir. Bat dillerine 1712'de d'Entrecolles
tarafndan yazlan porselen retimine ilikin bir eser araclyla girmitir.
kaos
[ xx/a]
~ Fr chaos, chaot- mutlak dzensizlik hali ~
EYun %os, %aot- byk boluk, uurum, yeryz yaratlmadan nce varolan boluk ~ HAvr *ghau- < HAvr *gheuboluk
kap
T
tas, kse

[Uy viii+] kp deriden yaplan torba, tulum, bir hacim lei; [Kp xiv] oyuk nesne,
< T *kaP- 1. oymak, iini boaltmak, 2. iirmek, kabartmak " kof

* -p eki, T -k isim ekinin varyant veya dissimile biimidir. Kap, kawuk ve kowuk szckleri e anlamldr.
Hintavrupa ve Sami dilleri ile paralellikler ilgi ekicidir. Kar. br qab, Ar qabb > OYun kbos (torba, kese, 4 litreye
edeer kuru erzak ls), Lat capsa (kap, kutu), cupa (f), cuppa (kadeh), Ar qabcat (meyve kabuu), Akad
qabtu (kadeh).
kap kacak
ikil
[ xi] ka kaa anak mlek; [TS xvi xvi] kab kac T *kawp kawak < *kaPoymak, iini boaltmak " kap
kap[mak
T
ulamak, kavumak " kavra-

[Or, Uy viii] kap-1 tutmak, yakalamak

< T *kaP- bitimek,

* Pekitirici -p- ekiyle. T kap-2 (kapatmak) fiiliyle anlam ilikisi mulaktr. Bak. kapa-Kar. Lat capere/captare
(yakalamak, kapmak), ng have < Ger *%aban (almak, tutmak) < HAvr kap- (tutmak). Trke ve Hintavrupaca kkler
arasndaki benzerlik ilgi ekicidir.
kapa[mak

<T

[DK xiv]

< T kap-2 [viii+ Uy] rtmek

* T kap-2 kknn Trkiye Trkesine zg varyant veya -a ekiyle trevidir.


kapak
T
[Uy viii+] kapak/kabak gz kapa; [ xi] kapak kapatan ey, rt
rtmek, kapamak " kapakapal

<T

[T S xiii] kapakl/kapal rtl

< T kapak rt " kapa-

< T kap-2

kapan 1

<T

[Kp xiv] tuzak

<T kap-1 tutmak, yakalamak " kap-

kapan2
~ Fa kapan kamuya ak byk terazi ~
O Yun kampann a. a. ~ Lat campna a. a. Lat campus alan, meydan " kamp
kapari
spinosa " gebere

[ xx/a]

~ Yun kpari ieklerinden turu yaplan bir bitki, capparis

kaparo
[ xix] kaparro
~ t caparra alverie mahsuben
yaplan n deme & t capo ba, n (~ Lat caput ba ) + t arrabo kaparo (~ EYun arrhabn a. a. ~ br/Aram csrbn
gvence, pey, kaparo )" kapital
* Ar carbana (kaparo vermek), c^arabun (kaparo) Aramiceden alntdr.
kapasite
[Hrr 1948]
~ Fr capacit sa ~ OLat capacitas
a.a. < Lat capax, capac- iine alabilen, hacimli, kapsayc < Lat capere, capt- almak, tutmak, kapsamak ~ HAvr *kap- a.a.
* Ayn kkten Lat capsa (kap, kutu).
kap
" kapa-

[ viii] kap/kapu a.a.; [TS xiii, CodC xiii] kapu

< T kap-2 rtmek, kapamak

kapital
[ xx/a]
~ Fr capital 1. baa ilikin, bakent, balk,
2. ba para, sermaye ~ Lat capitalis a.a. < Lat caput, capit- ba ~ HAvr *kaput- a.a.
* Ayn kkten ng head, Alm haupt < Ger *haubud < HAvr *kaput-. Ayrca kar. kafa, kefal.
kapitalist
capital" kapital

[Bah 1924]

~ Fr capitaliste sermayedar < Fr

* Franszca szck ilk kez 1791'de siyasi bir aalama terimi olarak kaydedilmitir.
kapitone
[Bah 1924]
~Frcapitonn kabark topak
eklinde bir diki tarz < Fr capiton yn veya ipek topa ~ t capitone [by.] byk ba < Lat caput, capit- ba "
kapital
kapitlasyon
[ 184+] Osmanl devlerinin Avrupal devletlerle yapt
ticaret antlamas
~ Fr capitulation maddeler halinde yazl anlama, artname ~ OLat capitulation < Lat
capitulum [k.] szleme maddesi, blm bal < Lat caput, capit-ba " kapital
kapla[mak

<T

kaplan
T
yakalamak " kap-, +lan
kaplca
<T
< T kap-2 rtmek " kapa-

[Kp xiv] kapla- iine almak

< T kap " kap

[Uy viii+] kaplan bir tr yrtc hayvan

[Men xvii] st atyla rtl termal banyo

< T kap-1 tutmak,

< T kapl rtl, kapal

kaplumbaa
kapa-, kurbaa

[M xiv] kaplu baa

& T kapl kapal, rtl + T baa kurbaa "

kaporta1
[ xix] ambar az
~ t boccaporta [mod.
boccaporto] gemilerde ambar az & t bocca az (~ Lat bucca a.a.) + Lat porta kap" bijon, portal
kaporta2
kaplamas" kaput

[ xx/b] kapota

~ Fr capote otomobil gvde

* -r- sesi kaporta1 szcnn etkisiyle tremi olmaldr.


kapris
[ xx/b]
capriccio a.a. capra kei ~ HAvr *kap-ro- a.a.

~ Fr caprice fantezi, sorumsuz davran ~ t

kapsa[mak
YT
[CepK 1935] tazammun etmek, kucaklamak - T kapsa- [xi, xiv
Kp] kaplamak, iine almak < T kap-2 rtmek " kapakapsl
[KO 187+] kapsll ila, kapsll tfek
capsule kapk, koza ~ Lat capsula [k.] a.a. < Lat capsa kap, kutu, sandk " kasa

~ Fr

kaptan
[Env xv] kapudan
~ Ven capitn [t capitano]
kumandan, zellikle gemi kumandan ~ OLat capitanus/capitaneus ef, nder, kaptan < Lat caput, capit- ba " kapital
kapuino
[ 199+]
~ t capuccino 1. kahverengi
klahl cbbe giyen bir Katolik tarikat, 2. zerine rplm krema eklenmi kahve < t cappuccio klahl
kei cbbesi" kapon
kapuska
yemei

[Arg xvi] kapusta lahana; [ xix] kapuska etli lahana


~ Srp kapusta lahana ~ EAlm kapuz 1. ba, kafa, 2. lahana ~ Lat caput, capit- ba " kapital

kapon
[ xx/a]
~ Fr capuchon klahl cbbe veya giysiye
bal klah ~ t cappuccio klahl cbbe < t cappa a.a. " kaput
kaput
[Men xvii] kapot klahl palto; [Cumh 1932] otomobil motor
kapa
~ Fr capote 1. cbbe, palto, asker kaputu, 2. at arabas rts [esk.], otomobilin d rts < Fr cape
cbbe ~ OLat cappa Kuzey Afrikallara zg klahl cbbe, klah ^ 7. yy Sevilla'l sidore, Etymologia 'da ~ Sam "
aba
* Kar. Ar qabaVAram qsbay (aba, klahl cbbe). lk kez 7. yy'da Sevilla'l Isidore tarafndan kaydedilmi olan
Latince szck belki Bat Akdeniz'in ge Fenike dillerinden alnmtr.
kr/+kr
[DK xiv]
~ Fa kr 1. eden, eder, 2. 1. edilen
ey, i, eylem, eder, 2. kazan < Fa/OFa kardan, kr- yapmak, etmek (= Ave krta- a.a.) ~ HAvr *ksrt- < HAvr *kwera.a.

* Bileiklerde meslek ve itiyat adlar yapar; Fa -kar, -kar, -gar ve -gar biimlerine rastlanr, k ar

[ vi ii ]k ar a. a.
kar[mak
T
[Uy viii+] kar- kar karya veya stste getirmek, katmak, eklemek
*ka- kar karya veya stste olmak? getirmek?
* Ayn kkten -t- geililik ekiyle kat- (a.a.). kara1

< T

[ viii] kara siyah


kara2

[ xiv]

~ Ar qrrat [#qrr f.] kta, anakara < Ar qrr [fa.]

yerleik , gebe olmayan, sabit, kalc" karar


karabet

[ xiv]

karabina

[Ev xvii]

~ Ar qarbat [#qrb msd.] yaknlk" kurbet


~ t carabina bir tr mekanik tfek,

arkebz / Fr carabine a.a. < Fr carabin [xvi] Fransz ordusunda bir hafif svari birlii < Fr Calabrin Kalabriya'l < z
Calabria Gney talya'da bir blge
karaca

<T

karaf
a. a. ~ Ar irf [#rf] kepe

[DK xiv] karaca bir tr geyik; [T S xiv xiv] karucu T kara " kara1
[ xx/a]

~ Fr carafe arap veya su marabas ~ t caraffa

EKKENLLER:
t caraffa : karaf, karafaki
karafaki
karfi arap veya su marapas" karaf

[ xx/a]

~ Yun karafki [k.] karafk < Yun

karakancaloz
kt ruh, cin

[Ev, Men xvii]

~ Yun kalikntsaros bir tr

karakol
[TS, Kp xiv] karaul/karawul gzc, nbeti; [ xix]
karakolhane nbeti kulbesi, zaptiye ube evi
~ Mo qaraul gzc, nbeti < Mo qara- bakmak,
gzlemek
* Trke *kara- fiili kaydedilmemitir. Ancak ET karawa (hizmeti kz) ve karak (gz bebei) biimleri, benzer bir
kkn Trkede de mevcut olabileceini gsterir.
karakter
[Bah 1924]
~ Fr caractre 1. huy, tabiat,
kiilik, 2. romanda ahsiyet ~ EYun %arakter metale kazlm damga, mhr, kimlik < EYun %arss oymak,
hakketmek ~ HAvr *ghersk- < HAvr *gher-4 kazmak, oymak, izmek
karakui
keyfi hkm veya ynetim biimi
< z
Bahaeddin Karaku Msr'da Eyyubi hanedan dneminde vezir olan kle kkenli Trk (. 1202).

karalt

<T

[Kp xiv] karaldu ; [T S xvi xvi] karalt/karant

< T karar-" kara1

* -l- sesi dissimilasyon rndr.


karambol
[ARasim 1897-99] bilardo oyunu; 1. bilardoda krmz
top, krmz topu sektirerek birka topa dedirme, 2. stste darbelere urama
~ Fr carambole bilardoda bir
oyun ~ sp carambola Hindistan kkenli krmz top biimli bir meyve
karamela
[ xx/a]
~ t caramello 1. eker kam urubu,
kaynatlm ekerli su, 2. yaklm eker ~ sp caramillo [k.] eker kam < sp caramo kam ~ Lat calamus kam
" kalem
karamsar

YT

[TDK 1955] bedbin, pesimist

<T kara" kara1

* *Karamsamak fiili mevcut deildir.


karanfil
[ xi]
~ Ar/Fa qaranful 1. Dou Hint adalarna
zg bir baharat bitkisi, syzygium aromaticum, 2. kokusu ve diil organ bu baharat andran iek, dianthus
caryophyllus ~ Hind
* EYun karyfyllon (baharat karanfil) biimi Dou dillerinden alnmtr. iek karanfil Avrupa'ya 1270'ten sonra Arap
lkelerinden aktarlm ve birok dilde baharat karanfil adyla adlandrlmtr. Kar. Alm nelken, Erm me%ag (1.
baharat, 2. iek karanfil).
karanlk
<T
[T S xiii] kararjuluk (isim)
karanlk (sfat) (= Mo qararj-uy a. a. < Mo qara kara, siyah)" kara1

< T kararj/kararju [xi Ha]

karantina
[LF xvii]
~ Ven cuarantna [t quarantena]
Venedik'e gemiyle gelen yolculara uygulanan krk gnlk karaya kma yasa < Ven cuaranta krk ~ Lat
quadraginta a. a. " kare
karaoke
[199+]
~ Jap karake arkclara orkestra
elii salayan bir cihaz & Jap karano bo, sanal + Jap kesutora orkestra (~ ng orchestra)" orkestra
karar
[Yus xiv]
~ Ar qarr [#qrr msd.] durma, sabit olma,
istikrar, kesin gr veya tercih < Ar qarra durdu, yerleti, kald, karar kld, karar verdi
karargh
[Men xvii] istirahat yeri, konak; [KT xix] orduda sevk ve
idare merkezi (Fr quartier gnral evirisi)
~ Fa qarrgh konak & Ar qarr durma + Fa gah yer, makam "
karar, +gh
karat
keiboynuzu ekirdei " krat

[ xx/b]

~ Fr carat kuyumculukta tart birimi ~ Ar qirt

karate
dv sanat
karavan

[ML xx/c]

~ Jap kara te "bo el", silahsz yaplan bir

[ML xx/c] motorlu arala ekilen portatif barnak


- ng caravan 1. kervan, 2. rmork, katar, 3. motorlu arala ekilen portatif barnak ~ T kervan " kervan

karavana
xx] hedefi vurmayan at

[Ev xvii] asker yemeinin konulduu byk kazan; [


~?

* kinci anlam muhtemelen "karavanaya atmak" deyiminden gelir. Yun karabna/karibna biimi Trkeden
alnmtr.
karava
cariye, kle kz

[Uy, Ka, dr viii+] karaPa

~ Sogd psra

karavel
[LF xvi] karavela
~ t caravella bir tr
yelkenli gemi / Fr caravelle a. a. ~ Port caravela a. a. < OLat carabus bir tr kk tekne ~ EYun krabos 1. kabuklu bcek,
2. bir tr kk tekne " kerevit
karbon
[Ds I.4.494 187+]
~Frcarbone bir element,
saf kmr ~ Lat carbo, carbon- odun kmr ~ HAvr *kr- < HAvr *ker-4 ate, yakma
Ayn kkten EYun kramos (pimi toprak), Lat cremare (yakmak), ng hearth (ocak).
EKKENLLER:
Lat carbo : bikarbonat, karbon, karbonat, karbondiyoksit, karbonhidrat, karbratr, karpit,
arbon
Lat cremare : krematoryum
EYun kramos : kiremit, seramik
karbonat
karbonat" karbon

[Bah 1924]

karbondiyoksit
[ xx/a]
& Fr carbon + Fr dioxide iki oksijen atomu " karbon, di+, oksit

~ Fr carbonate de soude sodyum


~ Fr dioxide kimyada CO2 bileii

karbonhidrat
[ xx/b]
~ ng carbohydrate kimyada CHn genel
biimine sahip bileiklerin genel ad ~ Fr hydrocarbure a.a. ^ y. 1800 Joseph-Louis Preust, Fr. kimyac" karbon,
hidr(o)+2
* Kar. Fr hydrocarbure (karbonhidrat).
karbratr
[Bah 1924]
~ Fr carburateur 1. yakc,
kmrletirici cihaz, 2. benzin motorlu makinalarda karbratr < Fr carburer karbonize etmek, kmrletirmek
" karbon
karde
T
karda/karnda

[Uy viii+] kda/kaada/karmda ; [ xi] kda/karmda ; [T S xiv, Kp xiv]


T karn " karn

* Belki "ayn karndan doma" anlamnda. Ancak karnda biimi halk etimolojisi etkisiyle olumu bir varyant
olabilir. kinci hecedeki ses incelmesi, "halk az" saylan karda biiminden ayrarak 20. yy'dan nce stanbul
aznda ortaya kmtr.
kardiy(o)+
karda kalp ~ HAvr *kerd- a.a.

~ Fr/ng cardi(o)- kalbe ilikin ~ EYun

* Ayn kkten Lat cor, cord-, ng heart, Alm herz, Erm sird, Hit karts (kalp).
kardiyak
EYun kardiaks a.a. " kardiy(o)+

[Bah 1924]

~ Fr cardiaque kalbe ilikin ~

kare
[Bah 1924]
~ Fr carr kare ~ Lat quadratus drtgen <
Lat quadrare drtke yapmak, drtlemek < Lat quatuor, quadr- drt ~ HAvr *kwetwer a.a. " ehar
* Kar. Lat quadraginta (krk), quadrum (kare), quartus (drtte bir). Fr quatre (drt) szc Lat quatuor (a.a.)
karldr.
karga 1

[Uy viii+] kara kara ku

karga2 tulumba
~ Ven carga la tromba! yelken
indirip toplama emri < Ven cargar [t carricare] kuma veya yata sarp toplamak, boha etmek, eek akas yapmak "
karikatr
kargaa
(edat)" kar

<T

[DK xiv] karaa kavga, arbede, atma

T karu -e kar, -e doru

* Kar. Mo k?arua- (atmak, arpmak) < k?aru- (karlamak, atmak, yzlemek). Moolcadan alnt
ihtimali zerinde durulabilir.
karg
krgir
ta bina

T?

[Kp, DK xiv] kar/karu kam, mzrak


[Men xvii] khgil samanl balk; [LO xix] krgir kerpi yahut
~ Fa khgil saman ve amurla yaplan har & Fa kh/kah saman + Fa gil amur " kehribar, kil

* emseddin Sami'deki *krgil ("amurla ina edilmi") veya *khgir ("samanla tutulmu") aklamalar doru
deildir. stanbul kullanmnda "ahap olmayan her tr yap" anlamn kazanmtr.
karg
T
[Ka xi] kar lanet, beddua
etmek T karu -e kar, -e doru (edat)" kar

< T kara- [viii+ Uy] lanetlemek, aleyhine dua

kargo

[Bah 1924] gemi yk; [ xx/c] posta ile gnderilen ticari eya
- ng cargo ticari yk, zellikle gemi yk ~ sp cargo yk ~ OLat *carricum a.a. < Lat carrus
Galyallara mahsus iki tekerlekli ar yk arabas, kan ~ Kelt karros a.a.
* ng car (araba), charge (yk), to carry (yk tamak) biimleri Franszca yoluyla Latinceden alnmtr.

kari
kar

~ Ar qarin [#qr' fa.] okur " kraat


T

[Or viii] kar yal kii, ihtiyar; [TS xiv] yal kadn, e, zevce < T *kar- < T karyalanmak

karibu
bir geyik tr ~ calipu a. a.

[ML xx/c]

~ Fr/ng caribou Kanada'ya zg

* Kanada yerli dillerinden.


karides
~ Yun kardes/gardes [o.] ~ Yun
karda/garda kk deniz kabuklusu, a.a. < EYun kris, krid- a.a. < EYun krabos byk deniz kabuklusu, istakoz "
kerevit
karikatr
[Diyojen 1870] karikatura hiciv amal resim
- Fr caricature abartl tasvir, hiciv ~ t caricatura a.a. < t caricare (yelken, yatak vb.) sarp toplamak,
bohalamak, eek akas yapmak ~ OLat carricare a. a.
* Ayn kkten Fr carguer, sp carregar (karga tulumba etmek). Szcn nihai kkeni belirsizdir. Kar. kargo.
karn/karn-

[Uyviii+]karna.a.

EKKENLLER:
T karn : karde?, karn
karnca1

[O xi] karnak/karna a.a.

karnca2
[Ali xvi] atl karaa bir eksen etrafnda dnen mekanik
atlardan oluan dzenek; [ARasim 1897-99] atl karaca
~ t carrozza at arabas" karoseri
karine 1
~ Ar qarnat [#qrn sf. f.] 1. e, zevce, 2. iki
ey arasndaki balant, akuplman, mantki birliktelik, delil < Ar qarana [msd. qarn] ift kotu, eletirdi < Ar qarn
boynuz (= br qeren boynuz = Aram qarsn a. a. = Akad qarnu a. a. )
karine2
[Ev xvii] karina
~ t carina gemi gvdesi ~
Lat carina 1. kabuk, ceviz kabuu, 2. gemi gvdesi ~ HAvr *kar- sert" kanser
kar
T
[Uy viii+] kar lek, uzunluk ls; [ xi] kar/kar 1. n kol, 2. dirsekten bilee kadar
olan uzunluk, arn, 3. ba parmakla sere parma arasndaki aklk
* Dirsek iinden bilee kadar olan uzunluk genellikle bir kara eittir.
kariyer1
[Bah 1924]
~ Fr carrire gzergh, tutulan yol,
meslek ~ t carriera araba yolu < t carro araba ~ Lat carrus yk arabas" kargo

kariyer2
[ xx/c]
~ ng personnel carrier personel tayc
(bir tr askeri ara) < ng to carry tamak ~ Fr charrier ~ OLat carricare araba ile tamak " kargo
karizma
[ xx/c]
~ ng charisma sevgi ve hayranlk
kazanma yetenei ~ Alm charisma ^ 1922 Max Weber, Alm. sosyolog ~ EYun %risma, t-zarafet, ltuf, gzel
davran < EYun %ai* sevinmek, sevin duymak ~ HAvr *gher- sevmek
karkas
kalnts, le, iskelet ~ OLat carcasium ~ ?

[Bah 1924] iskelet

karman orman
ikil
kark, bulam
arabuk ) < T karma- [xiii Kp] elle tutmak, yapmak, karmak " kar-

~ Fr carcasse l hayvann

(= Mo qarman rman acele ile,

karmaa
YT
[Fel 194+] kompleks (isim)
< T karma- [1935 YT] ihtilat etmek T
karma- [xiii Kp, xv TS] kurcalamak, ellemek, elle tutmak T kar-" kar* Eski Anadolu Trkesinde rastlanan karma- biiminin, kavra- fiilindem varyant bir yazm olmas muhtemeldir. Yeni
Trke biimin daha ziyade T kargaa szcnden arm yoluyla tretildii dnlebilir.
karmak

YT

[Fel 194+] kompleks (sfat)

< T karma- [YT] " karmaa

karnabahar
[ xix] iek lahanas, karnabit
~ Fa
*karamb-i bahar ilkbahar lahanas & Ar/Fa karamb lahana (= EYun krmbe a.a.) + Fa bahar ilkbahar " bahar 1
* Klasik Arap kaynaklarnda karamb nabaTl (mod. qarnabT, karnabahar veya kohlrabi) ve karamb baHr (deniz
lahanas?) ayrtrlr. Modern Trke biimin bunlarn ikincisinden tremi olmas ihtimali zerinde durulabilir.
karnaval
[186+]
~FrcarnavalKatoliklerde40
gnlk perhizden nceki Sal gn, o gn yaplan taknlklar ~ Lat carnevale "ete veda" & Lat caro, carn- et + Lat
vale elveda
* Byk perhizde et yemek yasak olduu iin.
karne
[ xx/a] okullarda deerlendirme defteri
~ Fr carnet
defter < EFr caern a.a. ~ Lat quaterni 1. drtl, drder, 2. bir tabaka kdn ikiye katlanmasyla
oluturulan drt yzl defter < Lat quatuor drt" kare
karo
[ xx/b]
~ Fr carreau 1. kare eklinde kesilmi deme
ta, 2. iskambilde bir renk ~ OLat *quadrellum [k.] karecik, kk drtgen nesne < Lat quadrum drtgen, kare "
kare
karo
[ xx/b]
~ Fr carreau 1. kare eklinde kesilmi deme
ta, 2. iskambilde bir renk ~ OLat *quadrellum [k.] karecik, kk drtgen nesne < Lat quadrum drtgen, kare "
kare

karoseri
[Hrr 1948]
~ Fr carroserie 1. at arabas
imalathanesi, 2. otomobil veya at arabasnn d kasas < Fr carrosse bir tr at arabas ~ t carrozza a. a. < t carro araba
" kargo
karpit

[ xx/b] kmr madenlerinde kullanlan bir tr lamba


- marka Union Carbide kimyasal madde reticisi firma ^1917 ABD < ng carbon kmr " karbon

karpuz
OFa %arbzag a. a.

[ xiv] karbus

~ Fa xarbza/%arbuza karpuz ~

* M 2. binylda Msr'dan Ortadou ve Asya'ya yaylmtr. Farsa szcn %ar + buza ("eek hyar") eklinde
analizi muhtemelen halk etimolojisidir. Buna karlk EYun karps (her eit meyve) ile birletirmek de gtr. Sans
kharbja ve tarambuja (karpuz) biimleri Farsadan alntdr.
kar
T
[Uy viii+] kar/karu zt, hasm, dman (sfat), kavga, atma (isim)
[xi] -e kar, -e doru anlamnda edat < T ka [xi] yzyze olma ve ynelme bildiren edat

< T karu

* Kar. Mo k?aru (karlk, cevap, reaksiyon), k?aru- (karlamak, atmak, yzlemek). Muhtemelen ayn kkten
T k?ara- (lanet etmek). T k?araa yapca mulaktr.
karn

YT

[CepK 1935] ramen

< T kar" kar

* -n ekinin ilevi belirsizdir.


karsinoma
[ML xx/c] karsinom
~ YLat carcinoma eitli
kanser trlerini ieren genel ad ~ EYun karkinma, t- a. a. # Theophrastos, Yun. filozof ve tabip, M iv < EYun karknos
1. yenge, 2. ur, tmr (yenge eklindeki uzantlarndan dolay) ~ HAvr *kar-kr-o- yenge < HAvr *kar- sert,
kabuk?
* Ayn kkten EYun karon (ceviz), Lat carina (ceviz kabuu).
kart

YT

[CepK 1935] zt

< T kar" kar

* -t ekinin ilevi belirsizdir.


karst
Karst Slovenya'da bir blge
kart1

[ML xx/c]

~ karst bir tr kireli yer oluumu < z

T
[Uy viii+] kart ihtiyar; [CodC xiii] kart/kartay yal, eski < T *kar()t < T kar[viii+ Uy] yalanmak " kar

kart2
[ xix] dikdrtgen kesilmi karton paras
a.a., pafta, harita ~ t carta kt ~ Lat charta ~ EYun %rtes papirs tabakas ~? Ms
kartal

T?

[Mh xiii] bir tr yrtc ku

~ ?

~ Fr carte

kartel
[ xx/b]
~ ng cartel ticari ibirlii anlamas ~ t cartello
[k.] kt pusula, belge, protokol < t carta kt" kart2
karter
[ xx/b]
klf < z J. H. Carter Amerikal mucit

~ Fr carter bir aygt arpmadan koruyan metal

* Szcn ngilizce biimine rastlanmamtr.


kartezyen
[xx/b]
~FrcartsienDescartes'in gelitirdii
koordinat sistemine ilikin < z Ren Descartes Fransz filozof ve matematiki (1596-1650)
kartograf
1. kt, 2. harita " kart2, +graf

[Bah 1924]

~ Fr cartographe haritac < Fr carte

karton
[Bah 1924]
~ Fr carton kaln kt, mukavva ~
t cartone [by.] kaba kt, byk kt < t carta kt" kart2
kartonpiyer
[Bah 1924]
~Frcarton-pierre karton kalplarn
alyla kaplanmasyla yaplan tavan sslemesi & Fr carton + Fr pierre ta " karton, peron
kartpostal
kart" kart2, posta

[ARasim 1897-99]

~Fr carte postale posta

kartu
[ xix]
~ Fr cartouche 1. iine barut doldurulan mermi
kapsl, 2. dolmakalemde mrekkep kapsl ~ t cartoccio kt veya kartondan mahfaza " kart2
kartvizit
ziyaret kart" kart2, vizite

[AMithat 1877] kartdvizit

karye
ky, kent = Fen qrt a. a.

~ Fr carte de visite

~ Ar qaryat [#qry] ky = Aram q3ryh/q3nyt

* Kartaca kentinin ad Fen qart Hadast (yeni kent) biiminden tremitir.


karyola
[NKemal1872]
1. araback, el arabas, 2. portatif yatak < Ven caro/carro araba " kargo
ka
kas
kas[mak

~Vencarila[tcarriolo]

[ viii] ka 1. tepe, 2. gzlerin stndeki knt

YT

[CepK 193 5] kas; [TDK 1944] kas adale


<T

[Kp, DK xiv]

<Tkas-skmak, germek " kas-

(= Mo qasu- ksaltmak, ksmak, germek, skmak )

* T kas-1 (rpertmek, titretmek - xi) fiiliyle ilikisi gsterilemez. Ks- fiilinin varyant biimi olmas dnlebilir.

kasa
[ 187+]
~ t cassa sandk, kutu, kap, mahfaza ~ Lat
capsa a.a. < Lat capere iine almak, tutmak, saklamak " kapasite
kasaba
[MMem xvi]
evrili yerleim, kasaba < Ar qaSaba [msd. qaSb] kesti

~ Ar qaSabat [#qSb msd.] surla

"Giri k kesilmi yer" anlamnda Lat castrum karldr.


EKKENLLER:
Ar #qs?b : kasaba, kasap
kaa

<T

[Kp xiv] kaak/kaau at kama aleti

kaalot

[ xx/a]

< T ka-" ka-

~ Fr cachalot sperm balinas ~ sp

cachalote kocaba
kane
kasap
kesip satan kimse " kasaba
kaar
tecrbeli kimse (argo)

~ Fa kna caml oda, sra saray


[Gl xv]

~ Ar qaSSb [#qSb im.] kesici, kesimci, et

[ xix] Edirne'ye zg kabuklu peynir; [ML xx/c] bir ite eski ve


~ Ar qir [#qr] kabuk

* kinci anlam eski kaar deyiminden tremitir.


kasara
[182+]
~Vencssaro geminin en st gvertesi,
kaptan kk ~ Lat castrum "giri k kesilmi yer", mstahkem yer, hisar, kale ~ HAvr *kas-tro- < HAvr *keskesmek, ayrmak
* Ayn kkten Lat castus (ayrk, saf, temiz), castrare (idi etmek).
kasatura

[Bah 1924] tfee taklan bir tr ksa bak, sng


- t incassatura tfein kunda, kn, yuva < t incassare yuvasna veya knna sokma, oturtma & Lat in- + t
cassa kasa, kutu, mahfaza " in+1, kasa
kse
[ xiv]
ks a. a. ~ Akad ksu bardak, kupa

~ Fa kasa anak, byk ve yass bardak ~ Aram

kae
[ 192+] 1. ila kapsl, 2. resmi mhr
~ Fr cachet
metal bask, mhr, damga < Fr cacher bastrmak [esk.] ~ Lat coactare a. a. & Lat co(n)- yerle bir + Lat agere, actyapmak " kon+, aksiyon
kaer
< br #kr uygun olma, caiz olma

[ xix]

~ br kaar Musevi dininde yenmesi caiz olan ey

kaset
[197+]
~ marka CompactCassette Philips firmas
tarafndan gelitirilen teyp format # 1963 Phillips. ~ Fr cassette [k.] kutucuk ~ t cassetta a. a. < t cassa kutu " kasa

ka[mak

[ xi] ka- yontmak, kazmak, kamak

* Belki ses yansmal *ka kknden. Kar. har, hr.


kaside
[ xiv] bir iir formu
~ Ar qaSdat [#qSd sf. f.]
slam ncesinden kalan bir Arap iir formu < Ar qaSd [sf.] hedefe ulaan, direkt, kusursuz " kast
kif
ortaya karan " keif
kask

~ Ar kif [#kf fa.] kefeden, bulan, sakl bir eyi

[Uy, Ka viii+] kask ; [Kp xiv] baldrn i taraf, testis yanaklarn i taraf

* Kar. ET kasna- (titremek), kasuk (deriden yaplan tulum).


kak
T
kazmak " ka-

[Uy viii+] kauk tahtadan yontulmu ey, kak

< T ka- [xi] yontmak,

kasm
[Men xvii] 1. kn ilk gn saylan 11 Kasm gn, 2. kasm
gnnden hdrelleze kadar olan 6 aylk sre; [ 194+] 10 Ocak 1945 tarihli yasayla kinci Terin ayna verilen ad
< Ar qsim [#qsm fa.] blen, taksim eden " ksm
kasr/kasr[A xiv] kasr
~ Ar qaSr kk, saray (~ Aram
qaSr a.a.) ~ O Yun kstron mstahkem yer, kale, askeri kamp ~ Lat castrum a. a. " kasara
kasrga

[ xi] kasrku frtna

kasis
[ xx/b]
~ Fr cassis yol kr, yolda hz kesmek amacyla
yaplan enine keski < Fr casser krmak ~ OLat quassare ~ Lat quatere, quass- darbe vurmak, arpmak, krmak ~ HAvr
*kwst- < HAvr *kwet- sarsmak, arpmak, krmak
kast/kast[A, Yus xiv] qaSd
~ Ar qaSd [#qSd msd.]
ama, maksat < Ar qaSada kestirme yoldan gitti, en ksa yoldan hedefe yneldi, hedefe kilitlendi, amalad
kask
[ xx/b]
kafatas, mifer < sp cascar krmak

~ Fr casque mifer ~ sp casco 1. saks, 2.

kakariko
[ARasim 1897-99] hile, dolap (argo)
Yun kaskarka eek akas, kaba komedi < t cascare dmek " kasko
kakaval
[Ev xvii]
tr peynir & t cacio peynir + t cavallo at" kavalye

~ t caciocavallo "at peyniri", bir

kasket
[ARasim 1897-99] kasketa
"kk mifer", siperlikli apka < Fr casque mifer " kask

~ Fr casquette [k.]

kasko
[ML xx/c] kaza sigortas
~ t casco 1. dme, d,
2. rast gelme, kaderine kma, kaza < t cascare dmek < OLat *casicare < Lat cadere, cas-a.a. " kadans
kakol
+ Fr col boyun " kae, koli1

[ xx/a]

~ Fr cache-col boyunluk & Fr cache sakla

kamir
[KT189+]
~Frcachemire Kemir al taklidi
bir tr ince ynl kuma ~ ng cashmere a.a. < z Kemir Kuzey Hindistan'da bir lke
kasnak

<T

[LOxix] gergef gergisi

<Tkas-"kas-

kast
[ xx/a]
~ Fr caste Hint toplumunu oluturan drt snfn
her biri, snf, zmre ~ Port casta [f.] saf, ayr ~ Lat castus ~ HAvr *kes- ayrmak, ayrtrmak, koparmak " kasara
* Hint toplumunda kastlarn birbiriyle temas yasandan tr.
kastanyet
[Bah 1924]
~ Fr castagnette [k.] spanyol
mziinde avu iinde tutularak akrt sesi reten ritm aleti ~ sp castaeta kestanecik < sp castaa kestane " kestane
kasting
[ xx/c]
~ ng casting (tiyatroda) rol dalm
yapma < ng to cast atmak, dkmek, kalba dkmek, tasarlamak, rol datmak ~ Nor kasta at
kasvet
[Men xvii] kasavet 1. katlk, acmaszlk, 2. keder,
hzn
~ Ar qaswat/qaswat^ [#qsw msd.] 1. katlk, acmaszlk, gaddarlk, 2. keder, hzn < Ar qas sert idi,
acmasz davrand (= Aram #qy sert olma, kat olma, katlama)
* "Keder" anlam Arapada enderdir.
kati
kat2

[ xiv]

~ Ar qaTc [#qTc nsb.] kesin < Ar qaTc kesme "

kat
T
[Uy, Ka viii+] kat-/kad- 1. karmak, stne eklemek, tabakalatrmak, 2.
sertlemek, 3. zahmet ve sknt ekmek
< T *ka- kar karya veya stste gelmek " kar* Fiilin asli anlam "serte kar karya gelmek veya getirmek" olmaldr. kincil anlamlarda hem geili hem geisiz
biimlerin bulunmas dndrcdr.
kat1

[Uy viii+] kat tabaka

kat2 [etm
(nehir) geme, yol alma < Ar qaTaca kesti

< T *ka- kar karya veya stste gelmek " kat-

[ xiv] kesme

~ Ar qaTc [#qTc msd.] kesme,

kata+
~ EYun kat altta ve aada olma, yukardan
aa doru hareket, kapsama, ierme, bir eye gre veya bir eyle ilgili olma, bir ey hakknda olma bildiren edat
ve fiil neki

katafalk
[ xx/b]
~ Fr catafalque zerinde tabutun
sergilendii platform ~ t catafalco iskele, platform ~ OLat catafalicum & EYun kat + Lat falicus bir tr muhasara
makinas" kata+
katakomb
[Ahsan1891]
~Frcatacombes yeralt
mahzeni, maara kilisesi ~ OLat catacumba 5. yy'dan itibaren Roma yaknnda Aziz Sebastian'a atfedilen yeralt
mezarnn ad; her trl yeralt mezar & EYun kat + Lat tumba mezar " kata+
katakulli

[ xix] hile, fesat, hokkabazlk

~?

* 19. yy'da diplomatik bir yazmada Fr fait accompli szcnn Osmanlca yanl (tek noktal fe yerine iki noktal
kafile) okunuundan tredii rivayeti muhtemelen yanltr.
katalitik
alan " kataliz

[ xx/c]

~ Fr catalytique katalize ilikin, katalizle

kataliz
[ xx/b]
~ Fr catalyse, catalyt- ayrma, znme ~
EYun katlysis a.a. < EYun kataly birimlerine ayrtrmak & EYun kat + EYun l, lys-zmek " kata+, analiz
katalog
[AMithat 1885]
~ Fr catalogue liste, bir
dizinin gelerini madde madde sralayan yaz ~ EYun katlogos sicil, defter, liste < EYun kataleg kaydetmek,
listeye yazmak, zabt tutmak & EYun kat aa + EYun legl, log-zaptetmek, kaydetmek " kata+, +log
katalpa

[ xx/a]

~ YLat catalpa bir aa tr ~ Amer

* Gney Amerika yerli dillerinden.


katamaran
[ML xx/c]
~ ng catamaran ~ Tamil
kattumaram iki yannda denge ubuklar bulunan kayk & Tamil kattu balamak + Tamil maram tahta, ubuk
katana
svari at & Mac katona asker + Mac l at

[Pe xvii] iri Macar at

~ Mac katonal

katar
[Yus, DK xiv] dizi
~ Ar qaTr [#qTr msd.] 1.
damlalar dizisi, 2. birbiri ardsra dizili eyler, kervan < Ar qaTara [msd. qaTr/qaTarn] damlad < Ar qaTrat damla
" katre
katarakt
[ xx/b]
~ Fr cataracte 1. elale, 2. gz perdesi ~
EYun katarrktes elale, dikey kapanan kale kaps & EYun kat aa + EYun arss, arag-arparak dmek " kata+
katarsis
[ML xx/c]
~ ng catharsis gnah veya sutan
arnma ~ EYun ktharsis a.a. < EYun kathair indirmek, alaa etmek & EYun kat aa + EYun aire almak "
kata+

katatoni
[ML xx/c]
~ Fr catatonie baz psikozlarda
grlen ar gergin veya ar durgun hal ~ Alm katatonie a.a. < EYun katatnos ar gergin < EYun katatein ar
gerilmek < EYun tein germek, gerilmek " kata+, ton1
katbekat

& T kat + Fa ba ile, beraber "kat1, be+

katedral
[ xix] byk kilise
~ Fr cathedrale piskoposluk
makam olan kilise ~ OLat cathedralis (ecclesia) a.a. < EYun kathdra 1. koltuk, 2. her eit makam, piskoposluk makam
& EYun kat aa + EYun (h)dra oturma yeri, sandalye, koltuk ~ HAvr *sed-r- < HAvr *sed-1 oturmak " kata+,
sedye
kategori
[ xx/a]
~ Fr catgorie ~ OLat categoria ~ EYun
kategoria 1. itham, 2. Aristoteles mantnda bir zneye atfedilen zelliklerin her biri < EYun kategore biri veya bir
ey hakknda konumak, iddia etmek, itham etmek & EYun kat hakknda + EYun agore konumak " kata+
kateizm
[ML xx/c]
~ Fr catchisme resmi bir retiyi
soru-cevap eklinde reten el kitab ~ OLat catechismus a.a. ~ EYun kate%ismos hocann sylediini sesli olarak
tekrarlamak yoluyla retim, heca & EYun kata- + EYun e% seslenmek " kata+, eko
kateter
[ xx/c]
~ Fr cathter vcuttan bir sv boaltmak
iin sokulan boru, rnga / ng catheter a.a. ~ EYun katheter daldrlan ey < EYun kathiemi batrmak, daldrmak,
sokmak & EYun kat + EYun (h)iemi, et- atmak " kata+, diyez
katgut
[ xx/c]
~ ng catgut kedi barsa, ameliyatlarda
diki iin kullanlan barsaktan yaplm iplik & ng cat kedi (~ Ger *kattuz a.a. ) + ng gut barsak " kedi
kat

katk

[Uy viii+] kat/ka5 1. sert, salam, hain, 2. kark, katk < T kat- eklemek,
sertlemek, katlamak " kat[Uy viii+] katk ekmee katlan ey

katil1/katl-

[A xiv] katl

< T kat- eklemek, katmak " kat~ Ar qatl [#qtl msd.] ldrme < Ar

qatala ldrd
katil2

[xiv]

ktip

[ xiv] ktib

katr

~ Ar qtil[#qtl fa.] ldren "katil1


~ Ar ktib [#ktb fa.] yazan, yazc " kitap

[Uy viii+] kaatr ; [ xi] katr at ile eein birlemesinden doan hayvan

* Kat- fiiliyle ilikisi biim ve anlam bakmndan problemlidir.


katk
katla[mak

YT

[TDK 1944]
<T

< T kat-" kat-

[TS xiv] kat kat yapmak

< T kat" kat1

katlan[mak
<T
[T S, Kp xiv] sabr ve tahamml etmek, dayanmak T katn- mihnet ve
sknt ekmek < T kat- sertlemek, zahmet ekmek " kat* Katla- fiilinden anlamca bamsz olduuna dikkat edilmelidir.
katliam
Ar cmm genel, umumi" katil1, amme
k at ma n

YT

[C ep K 19 35 ] ta ba ka

~ Fa qatl-i cmm a. a. & Ar qatl ldrme +


< T k at " ka t1

* -man ekinin ilevi ak deildir.


katmer

<T

[T S, Kp xiv] tabakalar eklinde dizilen yufka yemei T kat" kat1

* -mer ekinin ilevi ve ses uyumsuzluunun nedeni ak deildir.


katod
[Bah 1924]
~ Fr cathode negatif elektrot ~ EYun
kthodos aaya giden yol & EYun kat aa + EYun (h)ods yol" kata+, od(o)+
* Elektriin geli yolu anlamnda.
katolik
[ xviii]
~ Fr catholique 1. kapsayc,
evrensel, 2. Roma mezhebine bal olan ~ Lat catholica (ecclesia) tmel, genel, evrensel, ekmenik (kilise) ~ EYun
katholike (ekklesia) a.a. & EYun kat kapsama edat + EYun (h)los tm, her ey " kata+, hol(o)+
katran 1
~ Ar qaTrn/qiTrn [#qTr] zift ~ Aram
qiTrn a. a. < Aram #qTr duman karma, ttsleme, buhur yakma
katran2
~ Yun kdron katran aac, sedir ~ EYun
kdros a.a. ~ br/Aram qiTer buhur, gnnk, tts amacyla yaklan aa z < br/Aram #qTr duman ttmek,
ttslemek " katran 1
* Lat cedrus > Fr cdre, ng cedar (sedir aac) Yunancadan alnmtr.
katre
[A xiv]
~ Ar qaTrat [#qTr msd.] damla ~ Aram
qiTer buhur, tts amacyla yaklan bitkisel z < br/Aram #qTr duman ttme, ttsleme, buhur yakma " katran 1
katrilyon
[ xx/b]
~ Fr quatrillion bin arp bin ss drt
says, 1.000.000.000.000.000 & Fr quatre drt + Fr million " kare, milyon
kauuk
[ 186+]
~ Fr caoutchouc kauuk bitkisi,
ficus elastica, bu bitkinin zamkndan elde edilen elastik madde ^ 1745 La Condamine, Fr. seyyah ~ Tupi caucho a. a.
Gney Amerika yerli dillerinden.

kav1
T
[ xi] kaw ate, tututurucu olarak kullanlan kuru dal veya aa kabuu
*k-/*ka- yanmak, kavrulmak

= T

Aynu kkten *kaur- > kur- (kurumak).


EKKENLLER:
T ka-/kaw-: kaburga2, kav1, kavurT kuru- : kurak, kuru, kuru-, kurum 1, kurut
kav2
[ xx/c]
~ Fr cave maara, arap mahzeni ~ Lat cavus
ukur, oyuk, boluk, maara ~ HAvr *kaw- < HAvr *keus- ii boalmak veya boaltmak
* Ayn kkten Fa kav (ukur, oyuk, kofluk), kawdan (oymak, kazmak), Sans kh (ukur, oyuk, boluk).
kavaf
~ Ar %afff [#%ff im.] ayakkabc < Ar %uff ince
deriden yaplan hafif topuksuz terlik < Ar %affa hafif idi" hafif
kavak
gvdesi iinde oluan boluk
*keus- ii boalmak " kav2

[CodC xiii] kavak veya st aac; [a xv] yalanan aalarn


~ Fa kwak kof, ii bo < Fa kw ukur, oyuk ~ HAvr *kaw- a.a. < HAvr

kaval
~ Ar qawwl [#qwl im.] gezgin arkc, dini
merasimlerde davul ve flt eliinde ilahi okuyan kimse " kavil
kavalye
[ 187+] kavalyer
~ Fr cavalier 1. svari, 2.
dans partneri ~ t cavaliere svari, valye < t cavallo at ~ Lat caballus
kavanoz
[Bah, Kenz xv] kavanos
~ Yun
kabnos/gabno bir tr testi, kk mlek ~ O Yun kabana a. a. Lat cavare oymak, iini boaltmak " kav2
kavas

[ xvi] yabanc elilerin muhafazasyla grevli kimse, yasak


- Ar qawws [#qws im.] 1. yay eken, oku, 2. ok ve yay tayan muhafz < Ar qaws yay " kavis

kavata
[LO xix]
~ Yun gabtha/kabatha oyma
aatan kap, mlek ~ Lat cavatus oyuk, oyulmu < Lat cavare oymak, iini boaltmak " kav2
kavga

[A, DK xiv] aw

~ Fa aw grlt patrt, bar

ar < Fa aw feryat, nara


kavi
kavil/kavl< Ar qla syledi, dedi

[Kut, A xi]

~ Ar qawy [#qwy sf.] gl" kuvvet

[Kut, A xi] kavl

EKKENLLER:
Ar #qwl: kal, kavil, kilkal, makale, makule, mukavele

~ Ar qawl [#qwl msd.] sz

kavilya
[LF xix]
ivi ~ Lat claviculus [k.] < Lat clavus ivi" kilit

~ t caviglia bilek kemii, kaln

kavim
[CodC, A xiii] kavm ulus
[#qwm/qym msd.] bir yerde yerleik olan halk, ulus, kavim " kamet
kavis
qsa bkt, yay haline getirdi

[A xiv]

~ Ar qawm

~ Ar qaws [#qws msd.] yay, kavis < Ar

kavra[mak
T
[Uy viii+] kaPr- basmak, tazyik etmek; [ xi] kaPra-skmak
*kaP- bitimek, varmak, yannda veya yaknnda olmak

< T

* Kar. Mo k?ab (yan, yakn, bitiik), k?abra- (srtmek, srtnmek, skk durmak), k?abs- (skmak,
sktrmak).
kavram

YT

kavak

[CepK 1935] mefhum

< T kavra-" kavra-

<T
[ xix] kavuturan, kartran, iki nehrin kavutuu yer
< T kav-" kavu-

kavuk
T
[Uy viii+] kaPuk sidik torbas, mesane; [TS xiv-xix xiv] 1. a.a., 2. ii bo ey, kovuk,
kof, 3. zerine sark sarlan ii bo klah
< T *kaP-boaltmak, iirmek " kof
kavun

[Uy viii+] kawun a.a.

kavur[mak
T
kavurma kzartlm et
kavu[mak

< T *kaP- iini boaltmak, iirmek " kof

[Uy, Ka viii+] kaur- kzartmak, atete piirmek veya kurutmak; [DK xv]
< T *ka- yanmak, kavrulmak " kav1

T
[Uy viii+] kaPa- ulamak, yaklamak; [ xi] kaw< T *kaP- bitimek, varmak, yannda veya yaknnda olmak " kavra-

kay[mak
T
[ xi] ka5-2/kay- (bir eye veya bir yana) dnmek, sapmak, bklmek, eilmek;
[CodC xiii] kay- aniden ve sert bir hareketle dnmek, aya kaymak, decek gibi olmak; [Arg, Men xvi] kayp- a.a.
* Trkiye Trkesinde fiilin kazand anlam, kayp-/kayk- pekitirici biiminden tremi olmaldr.
EKKENLLER:
T ka?-2 : kay-, kayak1, kayg?, kayr-?, kaykl-, kaypak, kaytarkaya
" kat-

[Uy viii+] kaya a.a.

< T *ka5a < T *ka5-l/kat-katlamak, sert olmak

* Kar. Mo kada(n) (uurum, sarp kayalk),


kaya

YT

" kaya

kayak 1

YT

[192+] kayma arac

<Tkay-"kay-

* Piyade Talimname Komisyonu tarafndan 1928'de nerilen ilk z Trke kelimelerdendir.


kayak2
[ xx/c]
"erkek arac", erkeklere zg kayk < nuit ka erkek

~ ng kayak Eskimo kay ~ nuit kayak

* Kar. nuit umiak (kadn kay). T kayk veya kayak ile etimolojik ilikisi szkonusu deildir.
kaydhayat
~ Ar bi qaydu-l-Hayt hayatta kalma
kouluyla, yaam boyu & Ar qayd ba, koul + Ar Hayat hayat" kayt, hayat1
kaygana
[M xiv] kayana
yumurta veya omlet & Fa yjlya yumurta + Fa gn dolu, -li" haya2
kayg/kaygu

~ Fa yjlygma sahanda

[Uy viii+] kadu znt, tasa, pimanlk

* Kar. T ka5m- (piman olmak, nedamet getirmek - ix Uy), kayk

T ka5-2 dnmek " kay-

[ xi] kayuk kk sandal


* Belki "aa gvdesinden oyulmu kano" anlamnda. Kar. T ka5k (aatan oyulmu nesne - xi "Arguca") =
kaz-/kaz- (oymak). Ancak z > y eitlii problemlidir.
kayn 1

kayn2

[ xi] ka5m

(= Mo qadum evlilik yoluyla hsm )

[ xi] kaSrj kayn aac, betula

* Kar. Mo k?adu- (kesmek, bimek).


kayno
<T
ee aabey " kayn 1, ece
kaynt
kayna-

<T

kayp/kaybgaip
kayr[mak
T
etmek, esirgemek
kay
kays

kaynbirader

< T *kayn ee & T kayn evlilik yoluyla akraba + T

[ML xx/c] yiyecek (argo)


[A, Yus xiv] ayb

< T kayn-kaynamak, halanmak "


~ Ar 'ib [#yb fa.] a. a. "

[Uy viii+] kadur- kayglanmak, tasalanmak; [ xix] kayr- birini himaye


< T ka5u endie, tasa, kayg" kayg
[ xi] kad ksele, sertletirilmi deri
[Arg xvi]

~ ?

< T ka5-l sertlemek " kat-

* Fa qays (kays kurusu) Trkeden alntdr.


kayt/kayd-

[A xiv] kayd ayaa vurulan zincir, pranga, ba, balama


- Ar qayd [#qyd msd.] 1. ayak ba, kstek, ba, balant, 2. koul, 3. yazya balama, zabt

kaytsz
< Ar qayd " kayt

[KT xix] lakayt, umursamaz; [ xx/a] koulsuz

kaykl[mak
<T
sapmak, dnmek < T ka5-2 dnmek, bklmek " kay-

< T kayk- [xiii TS, DK] eilmek,

kaymak
T
[ xi] kayak/kayak
(= Mo qaylma kaynayan stn yzeyinde
biriken yal madde < Mo qayl- erimek, metal dkmek ) " kaynakaymakam
[Kp, A xiv] bir ii vekleten yrten kimse; [ xix] 1862
idare reformuyla kazalara tayin edilen vali vekili
~ Ar q'im maqm vekil, baka birinin yerinde duran kimse
" kaim, makam
kayme
[ xix] sehim kaimesi hazine tahvili, 1830'da tedavle
kan ilk Osmanl kt paralarna verilen ad
~ Ar q'imat [#qwm/qym fa. f.] bir eyin yerine geen, kaim
olan ey " kamet
* "Para yerine geen" anlamnda.
kayna[mak
T
[ xi] kayn-/kayna- 1. galeyan etmek, 2. (kemik veya metal) yapmak
(= Mo qayl- metal veya buz erimek, metal dkmek)
* Ayrca kar. Mo k?ada (zsuyu, usare, kaynatp younlatrarak elde edilen esans).
kaynak
<T
[Men xvii] 1. suyun kaynad yer, 2. metali eritme yoluyla yaptrma ilemi,
3. kaba et, kala
< T kayna-" kaynakaypak
<T
[TS xvi xvi] kaygan
< T kayp- [xiv Kp, TS] aniden ve iddetle bir
yana dnmek, aya kaymak, decek olmak < T ka5-2/kay- [xi] bir yana dnmek, sapmak " kaykayrak
<T
[Men xvii] yass ve dzgn ta, disk
[viii+ Uy] < T ka5-l [viii+ Uy] sertlemek

< T kayr sert, kat = T ka5r

* Kar. Mo k?ayr/k?ayrmag/k?ayrk?ag (ta paras).


kayser
[ xi]
~ O Yun kasar Bizans hkmdar ~ Lat
caesar imparatorluk sfatlarndan biri < z C. Julius Caesar Romal devlet adam, Sezar (M 100-44) < Lat caedere,
caes- kesmek, bimek " +sid
* Sezaryen yntemiyle doduu iin Caesar (kesilmi) lakabn almtr. Kar. sezaryen,
kaytan

[Men xvii] burma ipek veya pamuk kordon

~ ?

* Yun gatni, Ar qayTan (a.a.) muhtemelen Trkeden alntdr. talya'daki Gaeta kent adyla birletirilmesi
dayanaktan yoksundur.
kaytar[mak
T
[O xi] dndrmek; [CodC, T S xiv-xvi xiii] geri vermek, iade etmek, yz
evirmek, reddetmek; [ xx/b] 1. iade etmek, reddetmek, 2. iten kamak
< T kayt- [xiii Kp] dnmek, geri dnmek < T ka5-2 dnmek, bklmek " kay* 16. yy'dan sonra Anadolu azlarnda yaayan bir fiil iken Dil Devrimi dneminde "iade etmek, reddetmek" karl
olarak yaz diline ithal edilmitir. "ten kamak" anlamnn kayna tesbit edilemedi.
kayym/kayyum2
ynetici, beki, bir eyi vekleten idare eden " kamet
kayyum
Allahn bir sfat" kamet

[ xiv]

~ Ar qayyim [#qwm/qym]
~ Ar qayym [#qwm/qym] ebedi, kalc,

* Kur'anda kullanlan Arapa szcn anlam ak deildir. Ar qiyamat/Aram qiyama (kyamet) veya Aram #qym
(ant, yeminli szleme) szckleriyle ilgisi dnlebilir.
kayzer
imparator ~ Lat caesar " kayser
kaz

T?

[ xix] Alman hkmdar

[Uy viii+] kaz

~ Alm kaiser

~? HAvr *ghans- a.a.

* Muhtemelen bir Hintavrupa dilinden. Kar. Fa gaz, ESlav gosy, Ezl gas, Alm gans, ng goose (a.a.). te yandan Yak
%aas (a.a.).
kaz[mak

[Uy viii+] kaz- oymak

* Kar. Mo qaru- (kazmak, syrmak, rendelemek).


kaza
[ xiv]
~ Ar qaD' [#qDy msd.] 1. yarg, 2. yarg evresi,
kadlk makam, 3. tanrsal yarg, kader, ksmet, lm, zellikle beklenmedik lm < Ar qaD yarglad, hkm verdi
kazak1 <T [Kp xiv] bekr, babo, apulcu, aknc; [ xvii] asker; [ 195+] karsna
szn geiren erkek = T kazak sa kaznm kimse, ylk < T kaz-" kaz* San kaztmak veya san kaztp bir at kuyruu brakmak en eski zamanlardan beri Orta Asya uluslarnda belirli
yasalardan muaf tutulan bir askeri zmrenin iareti olmutur.
kazak2
[ xx/a] dmesiz yn giysi
~ Fr casaque [xv]
Ruslara zg dmesiz ksa yn giysi ~ t casacca a.a. < z Casacco Kazak, Gney Rusya aknclar < T kazak sa
kaznm kimse, asker, aknc " kazak1
kazan

[ xi] kazan kazlm yer, ukur; [TS xiii xiii] byk bakr kap < T kaz- oymak,
ukurlatrmak " kaz-

kazan[mak

[ viii] kazan- cret veya kr elde etmek

kazan
T
" kazan-, +in

[Uy viii+] kazan kazan veya kazanlan ey, servet, hazine

kazaska
[ xx/a]
z Kazak Gney Rusya aknclarna verilen ad " kazak 1
kazasker
yargc" kad, asker
kaz[mak

~ Rus kazska Kazak kz, Kazak dans <

[Ne xv] kaDi asker


T

[ xi] kaz- emek, kazmak

* Kaz- fiilinin varyant biimi olarak kabul edilebilir, kazk


kazk

< T kazan-

~ Ar qDi-l-caskar ordu
" kaz-

[ xi] kazuk/kazrjuk direk,

T kaz- " kaz-

* Kazmak fiiliyle semantik ilikisi aklanmaya muhtatr. Kar. Mo gauu (kazk, direk) < gau- (katlamak,
direnmek).
kzip
[msd. ki5b] yalan syledi, aldatt

~ Ar k5ib [#k5b fa.] yalanc, sahte < Ar kaSaba

kaziye

[ xiv]

~ Ar qaDiyyat [#qDy msd.] yarg, tez,

mantkta nerme " kaza


kazulet

" kazurat

kazurat
~ Ar qa5rt [#q5r o.] < Ar qa5rat [sf.
f.] pislik, kir, abdesti bozan ey < Ar qa5ura [msd. qa5ar] pis idi, kirlendi
kebap

[Yus, Gl xiv]

~ Ar kabb [#kbb msd.] kzartma,

kzartlm et ~ Aram ksbab a.a. (= Akad kabbu kzartmak, yakmak)


kebir
kee

[ xiv]
T?

~ Ar kabir [#kbr sf.] byk" kibir

[O xi] kee ; [a xv] ki

* Kar. EErm ka/kay (slatlarak dvlm yn doku, yapnca - viii). Ermenice szcn ilk kayt tarihi Trke en
eski rneklerden 300 yl kadar daha eskidir. Ancak n Asya dilleri ile Orta Asya Trkesi arasnda 11. yy ncesi
etkileimin yn ve biimi speklasyona aktr. Her iki dile bilinmeyen bir nc kaynaktan alnm olabilir.
kei

[Uy, Ka viii+] ek a.a.;[Oxi] kei; [a xv]k

Gneybat Ouz grubu dndaki tm Trk dillerinde ek biiminin trevleri kullanlr.

keder
kadara skld, bunald
kedi

~ Ar kadar [#kdr msd.] sknt, bunalma < Ar


[DK xv] ; [a xv]

~? Yun ktta/gtta a. a.

* Kar. Lat cattus/catta, EErm katu, ng cat, Alm kater/katze, Lit kate, Rus kot/koka, Ar qiTT/qiTTat (a.a.). MS 1.
yy'dan itibaren Kuzey Afrika'dan Akdeniz dillerine yaylan bu kelimenin nihai kkeni muammadr. T etk/etik (a.a. xi O), Aram/br %atl (a.a.) biimleri ayn kkle alakal olmaldr.
kef
kafa a.a. = Sans kapha a.a.)

kahvenin stndeki kpk

~Fa/OFakaf kpk (=Ave

Keyif szcyle kartrlmas yanltr.


EKKENLLER:
Fa kaf: kef, kepe, kevgir, kpk?
kefal
cephalus EYun kefale kafa, ba

[Arg xvi]

~ Yun/EYun kfalos bir tr balk, mugil

* Yun kfalos ve kefale biimleri arasndaki iliki anlalamad.


kefalet
~ Ar kaflat [#kfl msd.] kefil olma,
garanti, gvence < Ar kafala kefil oldu, garanti etti, gvence verdi (= br/Aram #kpl ikiye katlama, ikileme, yedekleme,
ift olma = Akad kaplu ikiye bkmek)
kefaret
[Kut xi]
~ Ar kafrat [#kfr msd.] suunu
silme, su veya gnaha karlk denen bedel < Ar kafara rtt, gizledi ~ br/Aram #kpr silme, temizleme, gnahtan
veya bir ykmllkten kurtarma (= Akad kapru a.a. )
kefe
[Yus xiv] terazi gz
~ Ar kaffat [#kff] 1. el ayas, avu,
2. kse, terazi gz (= Aram kapp a.a. < br/Aram #kpp bkme, ibkey hale getirme )
* Yun kppa < br/Fen kappa (k harfinin ad) bu harfin Fenike/brani alfabesindeki eklini ? ifade eder. Latince C harfi
Yunan alfabesinin erken bir biiminden alnmtr.
kefen
[CodC, DK, Gl xiv]
~ Ar kafan [#kfn] cenazeyi rten
dikisiz bez ~ EYun kfinos hasr veya ubuktan rlen byk sepet, kfe
* Arapa szcn nihai anlamnn "hasr sepet, eski Msr'da alt tabakadan insanlarn cenazeleri iin kullanlan
hasr sandk" olduu anlalyor. Lat cophinus (kfe) > ng coffin (sepet, sandk [esk.], l defnetmek iin kullanlan
sanduka) Yunancadan alnmtr. Aram kspn/ksppt (kfe) belki Yunancadan alnmtr. Yunanca kelimenin nihai kkeni
belirsiz olup, bir Sami dilinden alnt olma ihtimali dnlebilir. Kar. kfe.
kefere
" kfir

[Ne xv]

kefil

[ xiv]

~ Ar kafarat [#kfr o.] kfirler < Ar kfir


~ Ar kafl [#kfl sf.] bir borcu stlenen " kefalet

kefiye
rts < Ar qafan ba, kafa " kafa

~ Ar qafiyyat [nsb. f.] Araplara zg ba

kehanet
verme < Ar khin " khin

~ Ar kahnat [#khn msd.] gaipten haber

kehkean
[Men xvii]
kah saman + Fa kaan yuvarlak adr, kubbe " kehribar

~ Fa kahkan samanyolu & Fa

kehribar
[Men xvii] kehrb vulg. kehrbar
~ Fa kahrub
"samankapan", fosillemi reineden oluan ve yne srtnnce elektriklenme zelliine sahip olan sar
madde & Fa kh/kah saman + Fa ruba kapan (< Fa rubdan, ruba kapmak, almak, zorla almak = OFa rp
zoralm, soygun < Havr *reup- kapmak, almak)
* Kehribarn yne srtnnce elektriklenme zelliinden tr. Kar. elektrik. Ayn Hintavrupa kknden
Alm rauben, ng rob (almak, soygun yapmak), ng rover (hrsz, talanc).
EKKENLLER:
Fa kah/kah : krgir, kehribar
kek
piirmek " kuzine

[ xx/b]

~ ng cake hamur pastas < Ger *kak-/*kok-

kek
kekeme
<T
[Kp xiv] keke kekeleyen, pepe; [Men xvii] kekei; [LO xix] kekeme
T kekek [onom.] ksa ve tutuk ses, kekeleme sesi
* -me eki muhtemelen dissimilasyon rn olup, fiil ad yapan -me eki olmad aktr.
kekik
vulgaris

[Men xvii] yaban nanesi, yarpuz; [ xviii] yabani zahter, tyhmus


~? Fa kkul/kkti yabani zahter (=? Sans kukuTa yenebilen bir ot (marsilea quadrifolia?))

* Kar. Fa kakij (roka).


keklik

keko
kekre

[Ka xi] keklik/kekelik a. a.


[ xx/a] aptal, bn

kel
*gal-1 kel, kafatas

~ Krt keko aabey, day

[Uy, Ka viii+] kekre ac bir tr ot; [Men xvii] eki, keskin (tad)
[ xiv] sasz ba, orak arazi

Ayn kkten Lat calvus, Rus goly (kel, kafatas).

~ Fa kal sasz ba ~ HAvr

<

kelam
[A, Yus xiv] sz
konuma, 2. slami teoloji ilmi < Ar kalama konutu, syledi

~ Ar kalam [#klm msd.] 1. sz,

* Arapa szcn ikinci anlam M. 10. yy'n ilk yllarnda Basra'da al-Acar evresi tarafndan
benimsenmitir.
kelebek

[ xi] kepeli; [CodC xiii] kbelek/kelebek

kelek 1

~ Fa kalak ham meyve, zellikle kavun

kelek2
kalakku a. a.

[ xiv]

~ Ar kalak Dicle nehrine zg sal ~ Akad

kelepe
< Fa kalab ip kangal

[Yus xiv] kelepk

kelepir

[Ev xvii] kelepr ganimet mal

~ Fa kalaba [k.] buka


~ ?

* Yun kalo empori (iyi ticaret?) deyiminden tretilmesi zorlamadr,


keler

T?

bir balk tr

kele

[TS xvii] yiit, bahadr, yakkl

kelime
ey, szck " kelam

[DK xiv]

kelle
kel

[Men xvii]

kelter
EYun klathos alt ksm dar olan hasr sepet
kem
kem km

~? T keler kertenkele

~?

~ Ar kalmat [#klm sf. f.] sylenen

~ Fa kalla kafann st ksm, kuru kafa "


~ Yun kalathrios [k.] bir tr byk sepet <

[Uy viii+] kem 1. hastalk, ar, ztrap, 2. eksik, noksan, kusurlu


onom

anlamsz konuma sesi

kemal
[Kut, DKxi]
-Arkam l[#kmlmsd.]tamveolgun
olma, mkemmellik < Ar kamala btnleti, olgunlat, erdi
E K K E N L L E R :
Ar #kml : ekmel, ikmal, kmil, kemal, mkemmel, mtekmil, tekml, tekemml, tekmil
keman

[Yus xiv] yay, kavis; [KT xix] yayla alnan bir alg
- Fa/OFa kaman yay, kavis

keme
trf~ Akad kam'atum keme

~ Ar kam'at toprak altnda yetien bir tr mantar,

kemene
alnan bir alg " keman

~ Fa kamana [k.] 1. ksa yay, 2. yayla

kement
[ xiv]
ilmik < Fa kamdan klmek < Fa kam kk

~ Fa kamand ekince daralan dm,

kemer
[A, Yus xiv] kuak
~ Fa/OFa kamar 1. bel, 2.
bele sarlan ey, kuak, 3. mimaride kemer veya kubbe, tonoz ~ EFa kamara- a. a. = Ave kamara- kavis, kuak
kemik
<T
[M xiv] kemk a.a.; [a xv] kemizdek kkrdak
('krt' sesi karmak?) " kemirkemir[mek

< T kemr- kemirmek

[ xi] kemr- sert bir eye di geirmek, ktrdatmak?

kemiyet
nicelik < Ar kamm ne kadar

~ Ar kammiyyat [#kmm msd.] miktar,

kemoterapi
[ xx/c]
~ ng chemotherapy kimyasal tedavi ^
1907 Paul Ehrlich, Alm. biyokimyac & EYun %emia kimya + EYun therapea tedavi" kimya, terapi
* Kar. Fr chimiothrapie (a.a.).
kenar
a.a. (= Ave karana- a.a.)
kendi

[A xiv]

~ Fa kanar ky, evre ~ OFa kanr/karn

[Orviii]kenta.a.

kendir
[Uy viii+] kendir/kentir kenevir bitkisi
~?
Sans gndhra 1. Hindistan'da bir lke, bugn Afganistan'da Kandahar blgesi, 2. kenevir bitkisinin ular < Sans
gandh- sivri, diken, batmak
kene

[Kp xiv] kene/kne

~ Fa kana kan emici bir parazit

* Farsa szcn kkeni belirsizdir.


kenef
[Men xvii] kenif hel
~ Ar kanf [#knf sf.] korunak,
snak, hel < Ar kanafa [msd. kanf] kanad altna ald, kucaklad, saklayarak korudu < Ar kanaf kanat (= br kanap
a.a. = Aram kansp a.a.)
kenet
[Ev, Men xvii] kined/kinet byk talar birbirine balamakta
kullanlan demir raptiye, perin
~?
kenevir
[M xiv] kenevr kenevir bitkisi
~ Yun
kannabori kenevir tohumu < Yun kannbi kenevir bitkisi, cannabis sativa ~ EYun knnabis a.a. ~ HAvr *kannabis a.a.

* Ayn kkten Lat cannabis, ng hemp, Alm hanf, Fa kanab, Rus konoplya (a. a.). Ar qinnab (a.a.) Farsadan alntdr.
kenger
enginar

[Ev xvii]

kent
kanth a. a.)

[ xi] kend

kental

[ xx/b]

~ Fa/OFa kangar yabani enginar"

~ Sogd kand/kant kasaba, kale (= Saka


~ Fr quintal beyz kiloluk arlk birimi < Lat

quinque, quint- be ~ HAvr *penkwe a.a. " pen


kentet

[ xx/b]

~ Fr quintette beli alg grubu " kental

kep
"kaput

[ xx/b]

~ ng cap kasket ~ Lat cappa klah, klahl cbbe

kepaze
hamiyetsiz, rezil

[Men xvii] kepaze gevek talim yay; [LO xix]


~ Fa kabada gevek talim yay

* d > 5 > z dnm Farsa alntlarda tipiktir. Kar. hizmet.


kepe
byk kak ~ OFa kafi a.a. < OFa kaf kpk " kef
kepek

~ Fa kafa kazan stnden kpk almaya yarayan

[Uy viii+] kebek sa kepei; [ xi] kepek tahl kepei

kepenek
keesi, aba stlk

[Mh, DK xiii]

= Mo kebenek oban

* Ar qaban ve OLat cappan biimleriyle benzerlii ilgi ekicidir. Bak. kaban.


kepenk
glgelik

[Men xvii] pencere ya da kapnn dna taklan ahap


~ ?

* Muhtemelen T kapa- fiilinden. Erm gbank (kilit) szcyle birletirilmesi gerek ses gerek anlam
bakmndan mmkn gzkmemektedir.
kerahat

[ xiv] kerahiyet mekruh olan bir eyi yapma


- Ar karhat [#krh msd.] 1. istemeyerek veya irenerek yapma, 2. mekruh olan yapma, mecazen iki
ime " kerh
keramet
[A, Yus xiv]
~ Ar karmat [#krm msd.] 1. yce
davran, soyluluk belirtisi, cmertlik, 2. evliya tarafndan icra edilen mucize " kerem
kerata 1
[ xix] yaramaz, haar ocuk
boynuzlu, eytann lakab < Yun krato boynuz " kerata2

~ Yun kerats

kerata2
[ 188+] ayakkab ekecei
boynuz ~ EYun kras, kerat- a.a. ~ HAvr *kers-s- < HAvr *ker-1 a.a. " korna

~ Yun krato

* Kar. ng shoe horn (ayakkab ekecei).


keratin
[ xx/b]
hammaddesi < EYun kras, kerat- boynuz " kerata2
kere
[DKxiv]kerre
< Ar karra [msd. karr/takrr] geri geldi, tekrar etti

~ Fr kratine boynuz ve trnak


~ Ar karrat[#krr msd.] tekrar, defa

kerem
[A, Yus xiv]
~ Ar karam [#krm msd.] soyluluk,
yce gnlllk, cmertlik < Ar karuma soylu idi, yce gnlllk gsterdi
EKKENLLER:
Ar #krm : ekrem, ikram, keramet, kerem, kerim, kerime, mkrim
kereste
[Men xvii] kerste/kireste biilmi aa
karastn byk ykler iin arlk ls, eki
kerevet
krebti yatak ~ EYun krabbtos a.a.

[ xiv] kirevet krs eklinde yatak

~? Fa
~ Yun

* Lat grabatus (yatak) Eski Yunancadan alntdr.


kerevit
[Men xvii]
~ Yun karabda kk istakoz veya
byk karides ~ EYun krabis, karabid- [k.] a.a. < EYun krabos 1. istakoz, deniz bcei, 2. bir tr boynuzlu bcek
* Yunanca szck bilinmeyen bir dilden alntdr. ng crab < Nor krebit (yenge) ile etimolojik ilikisi
mehuldr.
kereviz
[M xiv] kerefes; [ xviii] kereviz
karafs kk yenen bir sebze, apium graveolens = OFa karafs a.a. = Aram ksreps a.a.
kerh
irendi, nefret etti

[ xiv]

kerim
deerli" kerem

[Kut, A xi]

kerime

~ Ar/Fa

~ Ar karh [#krh msd.] irenme, nefret < Ar kariha


~ Ar karm [#krm sf.] cmert, soylu,

[MMem xvi] yksek rtbeli birinin kz evlad


- Ar karmat [#krm sf. f.] cmert hanmefendi, soylu hanm < Ar karm cmert, soylu " kerim

* "Kz evlat" anlam Osmanl Trkesine zgdr.


keriz
ecinsel

[ xix] kek havas (argo); [ARasim 1897-99] ; [ xx/a] pasif


~? Fa krez su yolu, lam " geriz

kerkenez

[Men xvii] kerkenz doangillerden kk yrtc ku


~? Fa karkas/karkas akbaba (= Ave kahrka- ku, tavuk)

* Kar. Fa karkar (bir tr gvercin), karkama (kuyruksallayan kuu), karkarak (saksaan). Ancak *karkanz
biimine Farsada rastlanmad.
kerli ferli
kuvvet, celadet + Fa far parlt, ihtiam " fer

< Fa kar u far g ve kuvvet & Fa kar

kermes
[ xx/b] hayr iin yaplan sat
~ Fr
kermesse Kilisede Pazar ayininden sonra hayr iin yaplan sat ~ Hol kerkmisse kilise ayini & Hol kerk kilise (~ Ger ~
EYun kyrikn "tanr evi", kilise < EYun kyrios rab, tanr ) + EYun misse Pazar ayini (~ Lat missa < Lat mittere,
miss- gndermek)" mesaj
kerpeten

[ xiv] kelbeteyn ; [Men ] kelbetln vulg. kelpetin


- Fa kalbatn / Ar kalbatn kerpeten, kska, pense

kerpi

T?

[Uy viii+] kerpi pimemi topraktan yaplan tula

kerrake
mensuplarnn giydii bir tr cbbe
#krk sarma, sarnma

[Men xvii] kereke ; [KT xix] kerrake eskiden ilmiye


~ Ar karakat Araplara zg bir tr cbbe ~ Aram ksrk a. a. < Aram

* Vehbi'nin kerrakesi deyimi anlalamamtr. Belki krrek (ecinsel sevgili, oyna ? xvii). Suriye kkenli olan
Roma imparatoru Caracalla'nn (hd. 211-217) lakab, Roma'da ilgi eken ark tipi cbbesinden tr taklmtr.
kerrat
arpmlar < Ar karrat" kere
kert[mek

[ xiv]

~ Ar karrt [#krr o.] defalar, matematikte

[ xi] kert- gedik amak, entik yapmak

kerte
[LFxvi]
~Yun krta pusula kadrannn 1/16lk
dilimi ~ t quarta (parte) 1. eyrek, 2. pusula kadrannn drtte bir veya 4x4'te bir dilimi ~ Lat quartus eyrek < Lat
quatuor, quatr- drt" kare
kertenkele
srngen, varan, lacerta nilotica

[M, Amr xiv] Nil nehrinde yaayan bir tr byk


~?

* T keler (kertenkele) ile benzerlii muhtemelen yaktrmadr. Yun krokdilos veya lakrta (a.a.) ile ilikisi zerinde
durulabilir.
kerteriz
[LF xvi]
~ Yun kartrizo pusulann 32'de
bir blmlerine gre yn tayin etmek ~ Ven *quartarisr a.a. < Ven quarta kerte " kerte
kervan
[A, Yus, DK, Gl xiv] krbn/krvn
krbn/knvn kafile, katar ~? Akad %arrnu yol, yolculuk, zellikle ticari yolculuk, kervan
kes

[ 196+] basketbol ayakkabs

~ ?

~ Fa

kes[mek

[Uyviii+]kes-a.a.

ke1
uyuturucu kullanan kimse
kadan ekmek (= Ave kar- a.a.)
ke2
t cassa " kasa

[ xx/c] nakit

kesafet
ka6ufa youn idi

~ Fa ka eken < Fa/OFa

~ ng cash para kasas [esk.], nakit para ~


~ Ar ka6fat [#k8f msd.] younluk < Ar

kesat
< Ar kasada (satlar) durgun idi

[A, Yus xiv]

~ Ar kasd [#ksd msd.] (satta) durgunluk

* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr.


kese
[Gl xiv]
~ Fa ksa bzk, torba, zellikle para
torbas ~ OFa *klsag a.a. (= Aram kls a.a. = Akad ksu a.a.)
* Ar ks (a.a.) muhtemelen Farsadan alnmtr. Erm ksag (a.a.) Orta Farsadan alnmtr.
keide

~ Fa kalda ekilmi, ekilen < Fa kadan

ekmek " ke1


kesif

~ Ar ka6lf [#k6f sf ] youn " kesafet

keif/kef[A xiv] kef


~ Ar kaf [#kf msd.] ortaya
karma, rtsn kaldrma, kefetme < Ar kaafa ortaya kard
kesim

YT

[CepK 1935] mukataa; [TDK 1955] blk, blge, ksm < T kes-" kes-

* Ksm < Ar qism kelimesinden esinlenme yoluyla tretildii aktr.


kesin

YT

[CepK 1935]

< T kesinkes [xix LO] katiyen < T kes-" kes-

kesir/kesr[Yus xiv]
~ Ar kasr [#ksr msd.] 1. krk,
krnt, 2. aritmetikte tam saydan kk birim < Ar kasara krd
kei
[DK xiv]
~ Ar kai Hristiyan rahibi ~ Aram qsl
1. yal kimse, eyh, 2. kilise hiyerarisinde bir snf rahip < Aram #q yalanma, yal olma
keileme
[LF xvi] gney rzgr
stanbul'un gneyinde bir da, Uluda " kei
kesit

YT

* -it eki iin kar. ant.

[Geom193+]

<Tkes-"kes-

< z Kei Da

keke/keki

[CodC xiii]

kekek
buday veya arpayla yaplan bir yemek

~ Fa ka ki temenni balac

[Men xvii] kek/kekek 1. kurutulmu yourt, kurut, 2.


< Fa kak a.a. her iki anlamda

* -ek eki aklanmaya muhtatr. Kar. Fa kakab (arpa suyu), kakma (arpa ekmei). Ar kak (arpa suyu) Farsadan
alntdr.
kekl
tatls

[LO xix] kekl-i fukara fakir ksesi, bir tr kark st


< T kekl [xiv-xix] dilencilerin ve kalenderi dervilerin tad kse ~ Fa kakl/kakl dilenci

kemeke
ekime < Fa kadan ekmek " ke1
keson
caisse [by.] kasa ~ t cassa " kasa

[Men xvii]
[ xx/c]

kesp [etm
kazanma < Ar kasaba elde etti, kazand

~ Fa ka mika "ek-ekme",

~ Fr caisson byk kasa, ekmeceli komodin < Fr


[A xiv] kesb

kesret
sayca ok idi

~ Ar kasb [#ksb msd.] elde etme,

~ Ar ka6rat [#k6r msd.] okluk < Ar ka6ura

EKKENLLER:
Ar #k?r : ekser, kesret, teksir
kestane
E Yun kstana [f.] a. a.

[M xiv] kasdana

~ Yun kstano [n.] a. a.

* Kar. ng chestnut, Alm kastanie < Lat castanea < EYun.


ket [vurmak

[ xx/a] ked entik, oyuk, rahne

ketap

[ML xx/c]

~?

~ ng ketchup ~ Malay keup balk

sosu
kete

klde pimi rek (halk)

keten
[A xiv] ketan/kettan
kettn/ktn a. a. ~ Akad kitm a. a. ~ Sumer

~ Ar kattan a. a. ~ Aram

ketenpere
ucu & EYun kat aa + EYun pras taraf, u " kata+

~? Yun katapras aa taraf, bir eyin alt

kethda
[A, Yus xiv]
~ Fa kad %ud i evsahibi, 2. ev
ilerini idare eden kii, Sasani devletinde ky yneticisi & Fa kad/kada ev (~ OFa kadag a.a. = Ave kata- oda, hcre ) +
Fa %ud efendi, ynetici" hda

ketum
konuan < Ar katama [msd. katm] saklad, sesini kst
kevae
keve fahie (argo)

~ Ar katum [#ktm im.] sr tutan, az

[Men xvii] kavvde fuha araclk eden kadn; [ xx/c]


~? Ar qawwdat a.a. " gavat

* -- ile yazmna 20. yy'm ikinci yarsndan nce rastlanmamaktadr. Ses deiimi aklanmaya muhtatr.
kevgir
+ Fa gr tutan " kef, +gir

~ Fa kafglr byk szge & Fa kaf kpk

keyfiyet
< Ar kayfa nasl < Ar kayf durum " keyif

[ xiv]

~ Ar kayfiyyat [#kyf msd.] nasllk, nitelik

* Arapa szck Aristoteles'in kulland EYun poites < poos karl bir felsefe terimi olarak M. 9. yy'da
tretilmitir. Kar. kalite.

keyif/keyfiyi ruh hali,


honutluk
<T
kez
geri
* "Geri
gelme"
keza

'
anlamnda

kezalik Ar
Slika bu "

keza

- Ar kayf [#kyf] durum, ruh hali, zellikle [T S xiii]

kez/gez kere, defa

< T ke/ke5 arka, geri"

- Ar ka5a onun gibi, yle & Ar ka gibi + Ar 5a o [MMem xvi]

Slika bunun gibi, byle <

kezzap

- Fa tez b keskin su, asit" tiz, ab


* Ses deiimi Ar ka55b (yalanc, dolandrc) szcnden kaynaklanm olabilir,
ki
kibar
zarif

~ Ar ka

[passim xiii]

~ Fa/OFa ki ilgi edat

[Yus xiv] bykler; [LO, KT xix] sekin snfa mensup kimse,


~ Ar kibar [#kbr o.] bykler, ekbir < Ar kabir byk " kebir

* Trkede tekil sfat olarak kullanm 'kibardan biri kimse' deyiminden tremitir.
kibir
[A xiv] kibr
Ar kabura [msd. kabr/kubr/kabrat] byk idi

~ Ar kibr [#kbr msd.] byklk, azamet <

kble
[ xiv]
~ Ar qiblat [#qbl msd.] namazda Mekke'ye
dnme, namazda dnlen yn < Ar qabila kabul etti, boyun edi" kabul
kibrit
a. a. ~ Akad kibrltu a. a.

[ xiv]

~ Ar kibrit [#kbrt] kkrt ~ Aram kebrlt/kubrit

T?

[Kp xiv] baldr, bacan arka taraf

* Bat Ouz ve Kpak dillerine zg bir szck olup Azerbaycan Trkesinde "arka ayak" anlamndadr.
kdem
[MMem xvi]
~ Ar qidam [#qdm msd.] daha eski
olma, ok eski olma < Ar qadama [msd. qadm/qudm] bir adm nden gitti, nceledi < Ar qadam ayak (= Fen/
br/Aram #qdm 1. ayak, 2. nce gelme, eski olma)
kifayet

[A xiv]

~ Ar kifyat [#kfw msd.] yetme,

yetime, yardma yetime < Ar kafa yetti


kh

onom

ksk glme sesi

kik

[ xx/b]

kkr/kikir
kkrdak
kl

onom

" kah
~ ng gig dar ve uzun kayk

[ xiv] hafifi glme sesi

" kakr

<onom
[T S xv] kekirdek/kekirdak 1. grtlak, 2. kkrdak < T krt/kkrt [onom.]
kkrdak sesi " grtlak
T

[Uy viii+] kl a. a.

(= Mo qlasu(n) atn kuyruk kl

kil
[A xiv] gil mlek yapmnda kullanlan balk
Fa/OFa gil amur, zellikle mlek yapmnda kullanlan balk
* Kar. Akad qru (zift, katran).
kil(o)+
EYun %ilios bin

~ Fr/ng kilo- bin (sadece bileiklerde) <

kl[mak

klaptan

[Men xvii] klabudan ok ince altn veya gm iplik


Ar qallb [#qlb im.] krk, iplik eirme ark < Ar qalaba evirdi, dndrd " kalp2

klavuz

[ viii] kl- yapmak, etmek, eylemek

T?

[TDK 1944]

[Ka xi] kulaPuz yol gsteren, rehber klcal

YT

< T *klca kk kl" kl

* Fr capillaire (klcal < Lat capillum klck) evirisidir.


klk

[ xi] kltk tahl kl, balk kl

< T kl" kl

kiler
[Arg xvi] kilar
~ Yun kellri erzak odas, hcre ~
Lat cellarium mahzen, kiler < Lat cella hcre, mahzen, oda ~ HAvr *kel-n- < HAvr *kel-2 kapatmak, rtmek,
gizlemek

* Ayn kkten ng cellar, Alm keller (kiler), ng cell, Fr cellule (hcre). Ayrca ayn kkten Ger *hall (kapal yer),
EYun kalypt, Lat celare, occulere (saklamak).
klbk

[Bah 1924] karsnn emrinden kmayan erkek


^7

kl

[Uy viii+] kl a.a.

klf
~ Ar qilf [#qlf msd.] bir eyi rten zar, derinin d
tabakas, rt (= Aram qslp a. a. = Akad qilpu a. a.)
klk
T
< T kl-" kl-

[Uy viii+] klk karakter, huy, davran, hal ve hareket, tre, adap; [Men xvii] kyafet

* Trke szcn anlam gelimesi Ar qiyafat szcnn Trke anlamndaki evrime paraleldir. Bak. kyafet.
kilim
[Gl xv] ; [Arg ] kei ynnden yaplm rt
gilm battaniye, yatak rts, kei ynnden yayg = Aram galm rt, yayg

~ Fa

* Farsa szcn nihai kkeni belirsizdir. Aramice biim en erken M 6. yy'da tesbit edilmitir. EYun klymma
(a.a.) bir Yakndou dilinden alnt olmaldr.
kilise
[DK xiv]
~ Yun ekklesia Hristiyan tapna ~ EYun
ekklesia toplant, kurultay, meclis < EYun ekkale yksek sesle armak, ilan etmek & EYun k da + EYun
kale barmak ~ HAvr *kels-2 barmak, yksek sesle armak " ek+, klarnet
* Kar. Ar kansat (kilise) < Aram. Trke kilise biimi, yaz dilinde tercih edilen kense'nin yerine gemitir.
kilit
[Ka xi] iklid ; [dr, DK xiv] kilid
~ Fa kild anahtar ~
O Yun kleid a.a. = EYun kles, kleid- a.a. < EYun klei kapatmak, kapal olmak, rtmek ~ HAvr *klu- a.a.
* Ayn kkten Lat claudere, claus- (kapatmak), clavis (kilit), belki clavus (ivi, civata). Lat clavus ve clavis biimleri
arasndaki biimsel iliki ak deildir.
EKKENLLER:
EYun kleo : kilit, klitoris
Lat claudere : eksklsif, klostrofobi, kloz, klozet, oklzyon
Lat clavis : klavsen, klavye, kle
Lat clavus : civata, kavilya
kilo/kilogram
[Ds I.4.491 187+] kilogram
kilo/kilogramme bin gramlk tart birimi " kil(o)+, gram

~Fr

kilometre
[Ds I.4.499 187+] kilometro ; [ARasim 1897-99]
- Fr kilomtre bin metrelik l birimi" kil(o)+, metre

kilkal
dedi", dedikodu " kavil
kim

[A xiv]

~ Ar ql u qal [#qwl] "denildi ve

[ viii] kim soru zamiri; [passim xiii xiii] ilgi edat

* lgi edat olarak kullanm muhtemelen Farsa ilgi edat ki etkisi gsterir.
kml 1

onom

[Arg xvi] ksa erimli ve srekli hareket ifade eden ses

* Kar. KIPIR, KIVIR.


kml2
kmz

zararl bir bcek


T

kimlik

~ Ar qaml bit (= Akad qamlu a. a.)

[ xi] kmz mayalanm at st


YT

[TDK 1944] h viyet

<T kim"kim

* Kar. hviyet < Ar huwa (kim).


kimono
biimi entari ~ Jap kimono giysi, entari
kimse

<T

[Hay 1959 195+]

~Fr/ng kimono Japon

[TS, Kp xiv] kimerse/kimesne/kimesne/kimse kii

< T kim ise " kim

kimya
[Kut xi]
~ Ar kTmiy' kara by ilmi ~
OYun khemeia simya, kara by, metalleri dntrme ilmi < EYun %emia "Kara lke", Msr - Ms khem kara
EKKENLLER:
Yun khemea : kemoterapi, kimya, kimyager
kimyager
edinen, -c" kimya, kr

& Ar kTmiy' + Fa -gar yapan, meslek

kimyon
[M xiv] kimnun
~ Yun/EYun kyminon
baharat olarak yenen bir tohum, cuminus ~ Aram kamuna a. a. ~ Akad kamunu a. a.
* Ar kammun/kamnun (a.a.) biimi Aramca veya baka bir Sami dilinden alnmtr.
kin
[A, Yus xiv]
~ Fa km garez, dmanlk ~ OFa ken kan
davas (= Ave kaen- kan bedeli) ~ HAvr *kwoi-n- < HAvr *kwei- kan bedeli demek, kan davas gtmek
* Ayn kkten EYun poina (kan bedeli, ksas, cereme). kn
xi] kn kl veya bak klf

kna
[CodC xiii] hnna; [DK xv] kna
lawsonia inermis bitkisinden elde edilen boyar madde

~ Ar Hinna' kna,

kna[mak
T
[Uy viii+] kna- cezalandrmak; [LO xix] alay etmek, hicvetmek, aalamak; [
xx/c] ayplamak, takbih etmek
< T kn/kyn [viii] ceza, eziyet T ky- " kyknakna
[ 186+]
~ sp quinaquina cinchona aac
kabuundan elde edilen ate drc ila, kinin ~ Quech kina kabuk " kinin
kinaye
[ xiv] kinayet
~ Ar kinyat [#knw/kny msd.]
dolayl anlatm, bir eyi adn vermeden anma < Ar kana dolayl anlatt < Ar kunyat lakap " knye
kinetik
[DTC1944]
~Frkintique harekete ilikin~
EYun kinetikos a.a. < EYun kinesis hareket < EYun kine hareket etmek ~ HAvr *kis-neu- < HAvr *keis- harekete
geirmek
king
[xx/c] bir iskambil oyunu
~ngking1.kral, 2.
iskambilde papaz ~ Eng cyning soylu kii, beyzade ~ Ger *kunjingaz & Ger *kunjam soy, hanedan (~ Ger *kinjan
dourmak, soyunu srdrmek ~ HAvr *gens- dourmak ) + HAvr *ing- olu " genetik
kinik

" sinik

kinin
[Bah1924]
~Frquinine Peru'da yetien cinchona
aacnn kabuundan elde edilen ate drc ila < sp quina cinchona aac kabuu ~ Quech kina kabuk
knnap

~ Ar qinnab/qunnab [#qnb] kenevir,

kenevirden yaplan ip ~ OFa kanab a.a. " kenevir


kip

YT

[CepK1935]

-Tklb/klp[xi] kalp, model "gibi kpr

onom

ksa

erimli ve srekli hareket ifade eden ses


kpti
~ Ar qibt [nsb.] Msr'n islamiyet ncesi yerli
halk ~ EYun aigyptios Msrl < z Aigyptos Msr ~ Ms
kir

[Uy viii+] kir kir, pislik

kr[mak T [ xi] kr- kkn kazmak, kesmek, krmak; [T S xiii xiii] kkn kazmak,
ldrmek, yoketmek, katliam etmek < T *k- kesmek, ksmak, ksaltmak, bzmek
* Ayn kkten ks- (a.a.), kr- (burmak), kt (ksk), k (kslma dnemi), belki ky-(kesmek) ve kna(ikence etmek). *K-/*k- kk ve trevlerinin semantik alan bo-kkyle byk lde rtr. Kar.
bo-.
kr1

[ xi] kr det, bozkr, ssz yer

kr2

[ xi] kr2 gri renk, zellikle at rengi

kira

[Ne xv]

~ Ar kira' [#kry msd.] a. a.

kraat
[ xiv]
~ Ar qir'at [#qr' msd.] okuma < Ar qara'a okudu
- Aram #qr' arma, yksek sesle syleme, okuma
EKKENLLER:
Ar #qr' : kari, kraat, kur'an
kra

<T

kra

kran

<T

[ xi] krau a. a.

katliam etmek " kr-

kranta

[Kan xvi] kurak yer, bozkr

< T kr " kr1

" kr2

[DK xiv] salgn hastalk

< T kr- kkn kazmak,

[LO 1876] kr?; [AMithat 1885] sana kr dm?


- t grande byk, yce, gsterili ~ Lat grandis byk " gran

* Asl anlam muhtemelen "yalca iyi giyimli erkek" olup, kr szcyle badatrlmas halk etimolojisidir.
krat
[ xiv] bir tart birimi
~ Ar qirt 1. keiboynuzu,
ceratonia siliqua, 2. keiboynuzu ekirdei, bir tart birimi ~ EYun kertion [k.] "kk boynuz", a.a. < EYun kras,
-t- boynuz " kerata2
kiraz
[TS xiv-xviii] kirs
ku kiraz ~ HAvr *ker-5 kiraz veya benzeri krmz meyve

~ Yun kersi a.a. ~ EYun kerass

* Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. Fr cerise, ng cherries < Lat cerasus (a.a.). Szcn kkenini Lucullus ve
Giresun kenti ile birletiren rivayet doru deildir. Yunanca biimin Traka veya baka bir Anadolu dilinden alnt
olduu kabul edilir.
krba

[ xiv]

krba

~ Ar qirbat [#qrb msd.] su tulumu


[Men xvii] a.a.

~ ?

* Alm karbatsch, Fr cravache biimleri Rusa yoluyla Trk dillerinden alnmtr.


krl
+
il" kr2, il1

[ xviii] krla kark (sakal rengi)

kire
Akad gru a.a. ~ Sumer gir a.a.

[CodC xiii] gire

& T kr gri + T al/il kark renkli, alaca,


~ Fa girac a.a. = Aram gr a.a. =

kiremit
[M xiv] kiremd
~ Yun keramedi pimi
topraktan yaplan mlek, tula < EYun kramos a.a. ~ HAvr *kers-mo- < HAvr *ker-4 ate, yakma " karbon

kiri

[Uy, Ka viii+] kiri yay gergisi

kr[mak
bir eyi blmek

T ker- germek " ger-

<T
[ xx/b] 1. burumak, zellikle cildin burumas, 2. argoda
< T kr- " kr-

* Her iki anlamda 1940lardan nce kaydedilmemitir.


krt[mak

<T

[LO xix] gerdan krmak, cilve yapmak

< T kr- " kr-

* -t- ekinin ilevi ak deildir.


kirizma

[ xix] topra saban veya krekle altst etme


- Yun/EYun gyrisma, t- dndrme, evirme < Yun/EYun gyr dndrmek " ciro

krk

[ viii] krk a. a.

krk[mak
T
[Uy viii+] krk- makasla kesmek, zellikle koyun veya kei yn kesmek
< T kr- kesmek " kr* Krk- ve krp- biimleri, pekitirici -k/-p sesiyle yaplm edeer trevlerdir.
krlang

[Uy viii+] karla/karla krlang kuu; [Amr xv] arlauc

* Krlang bal (chelidonichthys lucernus), Yun %elidons (krlan kuu > krlang bal) adnn evirisidir.
krlent
guirlande elenk ~ Frk *wiara- tel

[ xx/a] krlanta

(~ t ghirlanda) ~ Fr

krmz
[CodC xiii]
~ Ar kirmiz [#krmz nsb.] a. a. < Fa
kirmiz krmz boya veren bir bcek, konil ~ Sans krmi kurtuk, larva, bcek ~ HAvr *kwrmis kurtuk
* Bat dillerine Arapadan gemitir. Kar. ng crimson (konil krmzs).
kro
ocuk, delikanl
krp1[mak
kei yn)

[ xx/b] kyl ve kaba saba kimse

~ Krt kuro erkek

<T
[Kp xiv] krk-/krp- ksaltmak, makasla kesmek (zellikle koyun veya
< T kr- " kr-

krp2[mak <T [CodC xiii] kp- makasla kesmek; [TS xiv-xvii, Kp, a xiv] kp- gz
kapan kapamak; [LO xix] krp- a.a. < T *k- kesmek, ksmak " kr-r- sesi belki krp-1 etkisiyle sonradan tremitir.

kirpi

kirpik

[Uy viii+] kirpi gvdesi dikenli kk hayvan kirpik

[Uy viii+] kirpik gz kapandaki kllar

" kirpi

* Krp- fiilinin her iki anlamyla (yn krpmak, gz krpmak) ilikisi dnlebilir. Kar. a krbk (klahn
kenarna ilenen krk erit - xv+), krbktiken (kirpi).
krt

onom

= T kr kesme sesi, kama veya kazma sesi

krtasiye
[KT xix] resmi dairelerde kt ve yaz malzemesi iin
tahsis edilen denek; [Gv 192+] krtasiyeci kt ve yaz levazm satan kii, yazmay artrarak ii
zorlatran memur
< Ar qirTs papirs [esk.], kt ~ Aram qarTs papirs ~ E Yun %rtes a. a. " kart2
krtipil
(argo)

[AL 192+] zavall, biare, deersiz, ehemmiyetsiz, fakir


~ ?

kirve
kan kii
ks[mak

(Dou Anadolu'da) ocuu snnet ettiren ve yaam boyu sahip


Fa kirfa sevap, hayrl i

T
[ viii] ks-/kz- ksaltmak, azaltmak, daraltmak < T *k- kesmek,
ksmak, ksaltmak " kr-

k1

[ viii] k kapanma mevsimi, a.a.

* Kar. yaz < yay- (alma mevsimi). k2, kt


T

[ viii] ksa a.a.

ksas1

< T *k- ksmak, krmak, bzmek " kr-

onom

kovma sesi ksa

< T ks-" ks[ xiv]

~ Ar qiSS [#qSS msd.] deme,

hesaplama, gze gz die di ilkesine gre verilen ceza < Ar qaSSa 1. kesti, krpt, 2. hikye anlatt
ksas2

[Yus xiv] (ksa a ile)

~ Ar qiSaS [#qSS o.]

hikyeler < Ar qiSSat" kssa


kii

[Or viii] kii insan, kimse

ksm/ksm[ xiv] ksm


pay, hisse < Ar qasama [msd. qasm] bld, paylatrd
ksr1
dii " kz
ksr2

~ Ar qism [#qsm msd.] blm,

[ xi] ksr dourmayan insan veya hayvan

[ 197+] bir bulgur yemei

= T kz 1. hasis, kt, 2. evlenmemi

~ ?

kst

YT

[TDK 1944] hacir

< T ks-" ks-

kska

[Uy viii+] ksa ksma arac, maa

< T ks-" ks-

kskan[mak

T
[Uy viii+] ksan- cimrilik etmek, esirgemek, saknmak < T kz/ks [viii+ Uy]
hasis, eli sk" kt

kkrt[mak
T
[Uy viii+] kikir- fkelenmek; [TS xiv, Kp xiv xiv] kr-/jr- hrlamak,
haykrarak saldrmak, lk atmak
< T gj/k [onom.] gcrt ve hrlt sesi " +kirkla

[Uy viii+] kla klama yeri

< T kla- < T k " k1

* Osmanl kullanmnda "yazn sefere kan askerin kn yerleik olduu yer" anlamnda.
ksmet
[Kut, A xi] pay
pay, bltrlen bir eyden birinin payna den " ksm
kine[mek

T?

~ Ar qismat [#qsm msd.]

[ xi] kine- at sesi karmak

* Kar. Fa gun (hayvanlarn erkei), gun (iftlemek, diiye varmak). Farsadan erken bir alnt dnlebilir.
kini1

[Amr xv] kinc

~ Fa kihlc/kinlz baharat

olarak kullanlan otsu bitki, coriandrum sativum ~ OFa gihz a.a.


kini2
kispet

ksrak

~ Fa kimi/kama ku zm
[ xiv] kisvet kyafet, giysi; [Men xvii] kisbet (vulg.)
- Ar kiswat [#ksw msd.] kyafet, giysi" kisve
T
[ xi] ksrak henz dourmam dii at; [O xi] dii at =? T kz 1. hasis, kt,
2. evlenmemi dii" kz

kssa
[Kut xi]
~ Ar qiSSat [#qSS msd.] hikye < Ar
qaSSa [msd. qaSaS] (ksaca ve zetle) anlatma " ksas 1
kist
torbas, mesane
kstak

YT

[ xx/a]

~ Fr kyste irinli torback ~ EYun kystis sidik

[CepK 1935] berzah

<Tks-"ks-

* -tak ekinin ilevi ak deildir.


kstas
bir tart ls ~ EYun ksestes a.a.

~ Ar qisTs [#qsTs] lek, terazi ~ Aram qssT

kisve
Ar kasa giydirme, rtme

[ xiv]

~ Ar kiswat [#ksw msd.] giyim, giysi, kyafet <

EKKENLLER:
Ar #ksw : kispet, kisve
kt
T
[Uy viii+] ks/kz hasis, eli kt; [ xi] kz az bulunan, pahal, kt; [Kp xiv] kt/kz a.a.
< T *k- kesmek, ksmak, azaltmak " krkta
[MMem xvi]
~ Ar qiTcat^ [#qTc msd.] para, bucak,
ksm, kesim, corafyada kta, iirde kta, paragraf" kat2
kitakse
koitzo bakmak

[ 192+] bak! (argo)

ktal
ldrme " katil1

[Env xv]

~ Yun kotakse bak! < Yun

~ Ar qitl [#qtl III msd.] mukatele,

kitap
[Kut, A xi]
~ Ar kitb [#ktb msd.] yazl ey, belge,
kitap < Ar kataba [msd. katb/kitbat] yaz yazd (= Aram #ktb [msd. kitaba] 1. diki dikti, balad, raptetti, 2. yaz yazd
)
* Sam #ktb kknn nihai anlam "diki dikmek, balamak, raptetmek" olup, "yaz yazma" anlam en erken Aramcada
kaydedilmitir. Arapa szck muhtemelen Aramcadan alntdr.
ktk
T?
quTn pamuk

[Uy viii+] ktk pamuk; [LO xix] minder dolgusu, kaba keten, kendir

=? Ar

* Bir ran dili araclyla erken bir alnt dnlebilir. Ayrca kar. Aram qaTaw (keten).
ktpiyos
[LG188+] nemsiz, deersiz (argo)
~ Yun kat
pin dk nitelikli, deersiz & Yun kat aa, alak, dk + Yun pin nitelik, kimlik (< Yun pis kim )
ktr1
onom
dolandrmak

[LO xix] ktrdamak gevrek nesne sesi; [LO ] ktr atmak yalan sylemek,
<

* kinci anlam belki Ar hitr (yalan, kumpas) szcnden.


kitle

YT

[TDK 1944]

~ Ar kutlat a. a. " ktle

* Arapa kutlat szcnn Trke kkenli olduuna ilikin Gne Dil Teorisi erevesinde gelitirilen bir gre
dayanarak Trkeletirilmitir.
ktlk

<T

[T S xiii, Gl xiii] kzlk ktlk, pahallk, kuraklk

kvam
diren, konsistans " kamet

< T kz kt, az " kt

~ Ar qiwm [#qwm/qym msd.] duru,

kvan[mak
kut

<T

[DK xiv] iftihar etmek, sevinmek

< T kw [viii+ Uy] kut, saadet"

kivi
[199+]
~ngkiwifruitactinidiadeliciosa
bitkisinin meyvesi ^ 1959 Turners and Growers, Yeni Zelanda meyve irketi < ng kiwi Yeni Zelanda'nn simgesi
olan bir ku ~ Maori
* ngilizce eski ad chinaberry (in meyvesi) iken, Souk Sava dneminde ticari kayglarla ad deitirilmitir.
kvlcm

<T

kvr[mak
T
burmak, buruturmak
kvrck
kvr-

[Kp xiv] klm

< T k/ko [xiv TS] kvlcm, erare

[Uy viii+] kr- hasislik etmek, ksmak; [DK xiv] kvur-krmak, bkmek,
< T *k- ksmak, krmak, bzmek " kr-

<T

[Men xvii] kvrck/kvrck

< T kvr-krmak, burumak "

* Kltme eki olan -cik szkonusu deildir.


kvrak 1
nazik, zarif

<T
[T S xvi xvi] ince kadn barts; [ xviii] buruuk; [LO xix] bklp kvrlan,
< T kvr- " kvr-

kvrak2
<T
kawra- skmak " kavrakvran[mak
ky[mak

<T

[Men xvii] ('ks kvrak' deyiminde) smsk

[Kp xiv] bklmek, burulmak

< T kawrak sk < T

< T kvr-bkmek, burmak " kvr-

T
[ xi] k5-/kt- kesmek; [TS xv xv] eziyet etmek, ldrmek T *k- kesmek,
ksmak, krmak " kr-

kyafet
~ Ar qiyfat [#qyf msd.] 1. iz srme, takip
etme, 2. bir kiinin grntsnden hangi aile veya airete mensup olduunu anlama ilmi, 3. bir kavim veya airete zg
giyim tarz
kyak

<T

[TS xv] kyc, gaddar; [LG 188+] gzel, yakkl (argo) < T ky- " ky-

kyam
[Kut, A xi]
~ Ar qiym [#qwm/qym msd.]
ayaa kalkma, ayaklanma < Ar qma kar koydu, direndi" kamet
kyamet
[Kut, A xi]
~ Ar qiymat [#qwm/qym msd.] 1.
ayaa kalkma, dikilme, 2. son yarg gnnde llerin ayaklanmas" kamet
* Arapa szcn ikinci anlam muhtemelen Aram qiyama (a.a., Yun anstasis evirisi) biiminden alntdr.

kyas
[Kut, A xi]
~ Ar qiyas [#qys msd.] l, lme,
oranlama, kyaslama yoluyla akl yrtme < Ar qsa lt, karlatrd
ky

[Uy viii+] k5 herhangi bir eyin kenar

< T k5-kesmek " ky-

* Kar. T kr/kra (a.a. - xiv Kp) < kr-. Kar. ng shore (deniz kys) < shear (krpma, kesme); Fr bord (ky)
< HAvr *bherdh- (kesmek).
kyma

<T

[DK xiv] kylm et

< T ky- " ky-

kymet
[Kut, A xi]
deer, nicelik < Ar qma durdu, kvaml idi, deerli idi" kamet
kytrk

<T

~ Ar qmat [#qwm/qym msd.]

[ xx/c] ok kk ey, deersiz (argo)

* -tr- eki aklanmaya muhtatr, kz

T ky- " ky-

[Uy viii+] kz kz

ocuu, bakire
* Kar. T ks/kz (hasis, eli sk, az, kt - viii+ Uy, xi, xiv Kp). Bak. kt. Szcn iki anlam arasndaki iliki
mulaktr. "Henz dourmayan, verimsiz" anlam dnlebilir.
kz[mak
kzak

[ xi] kz- atete snmak, kzarmak, krmz olmak; [CodC xiii] fkelenmek

T?

[Kp xiv] kzak buz stnde kayma arac; [DK xiv] kzau

* Etimolojisi ak deildir.
kzamk
kzan

T
<T

[Uy viii+] kzamuk bir hastalk; [ xi] kzlamuk a.a. < T kz- " kz[DK xiv] erkek ocuk; [ xvii] delikanl

* Etimolojisi ak deildir, kzl


kzlck

<T

[Uy viii+] kzl/kzl krmz

< T kz- " kz-

[DK xv] kzluk meyvesi yenen bir aa, cornus mas < T kzl" kzl

klakson
[ xx/a] otomobil kornas
~ marka Klaxon
otomobil kornas markas ^ 1908 Lovell-McConnell Manufacturing Co., Amer. firmas. < EYun klaz barmak
klan
airet, soy

[Tarih 1932]

~ Fr/ng clan airet ~ Gael clann aile,

klapa
[ xx/b]
~ Fr clapet sv veya buhar tek ynl olarak
geiren kapak < Fr clapoter [onom.] "klap" sesi karmak
klarnet/klarnet
[ARasim 1897-99]
~Frclarinettebir
nefesli alg ~ t clarinetto [k.] a.a. # y. 1700 J.C. Denner, Nrnbergli alg yapmcs < t clarino borazan, av
borusu < Lat clarus 1. yksek (ses), 2. ak, berrak, aydnlk ~ HAvr *kls-ro- < HAvr *kels-2 barmak, yksek sesle
armak
* Ayn kkten Lat clamare (barmak), Lat calare, ALat cladere (armak), EYun kaleo, ng call (armak), claim
(iddia etmek, dava etmek).
klas
[ xx/b]
~ Fr classe 1. snf, derece, 2. zellikle stn snf
- Lat classis Roma yurttalarnn blnd alt askeri snftan her biri, tertip, askeri snf < ALat clad- (askere)
armak ~ HAvr *kls-d- < HAvr *kels-2 barmak " klarnet
klasik
[Bah1924]
~ Frclassique1. st snfa ait [esk.], 2.
sekin, antik a yazarlarna zg ~ Lat classicus 1. snf sistemine ait, 2. birinci snf, sekin " klas
klasman
classer snflandrmak, tasnif etmek " klas

[ 192+]

klasr
[Bah 1924]
dosya < Fr classer snflandrmak " klas

~ Fr classement snflandrma < Fr

~ Fr classeur 1. tasnif edici, 2. byk

klavsen
[ xx/a]
~ Fr clavecin klavyeli bir alg ~ t
clavicembalo "tulu embalo", klavsen & Lat clavis tu, anahtar + Lat cymbalum bir tr vurmal alg, zil" kle,
embalo
klavye
[Cumh 1928] klaviyer
~ Fr clavier anahtar
takm, piyano ve org gibi alglarn tu takm, daktilo tu takm ~ OLat clavarium " kle
kle
kilit, anahtar " kilit

[ xx/b]

~ Fr cl 1. kilit, 2. grete bir oyun ~ Lat clavis

klemantin
[ xx/c]
~ Fr clementine eftali-erik melezi olan bir
meyva ^ 1902 < z Clment Rodier Cezayirli Fransz din adam ve botaniki
kleptoman
[192+]
~Frkleptomane hrszlk hastas &
EYun kleptes hrsz (~ HAvr *klep- almak) + EYun mana delilik " mani3
klerikal
[ xx/b]
~ Fr clrical papazlara ilikin, memurlara
ilikin < OLat clericus din adam, memur, okuryazar kimse ~ EYun kleriks 1. seilmi, bir greve adanm kii, 2.
rahip < EYun kler kurayla semek, bir greve atamak
klik
[Bah 1924]
~ Fr clique 1. grltc kalabalk [esk.], 2.
kk kapal grup, hizip < EFr cliquer grlt yapmak, ses karmak

klima
[ML xx/c] klima cihaz
havalandrma cihaz < Fr climat iklim ~ E Yun klma, t- a. a. " iklim

~ Fr climatiseur

klinik
[Bah 1924]
~ Fr clinique yatakl tedavi yeri, hastane ~
Alm klinik a.a. ~ EYun kliniks yataa veya yatakta tedaviye ilikin < EYun kline yatak < EYun klin yatk olmak,
eilmek " iklim
klip
[ xx/c]
~ ng video clip bir video filmden alnm ksa
para, fragman, mzik paras iin yaplan ksa tantm filmi < ng to clip1 [onom.] krpmak
klips
clip2 engelle tutmak, iliklemek

[ xx/b]

~ ng clips [o.] mandal, yayl raptiye < ng to

kliring
[ xx/b] d ticarette bir sistem
~ ng
clearing temizleme, hesap kapatma, a.a < ng to clear temizlemek < ng clear temiz, berrak, saf~ Lat clarus " klarnet
klie
[ResCGaz 1911]
~ Fr clich matbaaclkta resim
kalb, kalplam sz veya dnce < Fr clicher [onom.] kalba dkmek
klitoris
[ML xx/c]
~ YLat clitoris bzr # Mateo
Renaldo Colombo, tal. anatomist (1516-1559) ~ EYun kletoris [k.] kk kapal yer < EYun klei kapatmak, kapal
olmak, rtmek " kilit
klon
[ 199+]
~ ng clone 1. daldrma yntemiyle
oaltlan bitki, 2. bir canlnn genetik kopyas ~ EYun kln bitki pii, srgn (dal)
klor
[1891]
~ Fr chlore ak yeil renkli bir gaz ~ ng
chlorine #1810 Humphrey Davy, ng. kimyac < EYun %lrs 1. altn sars [esk.], 2. ak yeil, filiz rengi ~ HAvr
*ghl-ro- sar, parlak, altn < HAvr *ghel-2 parlamak
* Ayn kkten EYun %ole, ng gall (safra), ng yellow < Ger *gelwa (sar); ng gold, Rus zlaty (altn); ng glitter,
gleam, glisten, glow (parlamak).
klorofil
[192+]
~Frchlorophyle bitkilere yeil
rengini veren madde #1818 Pelletier ve Caventou, Fr. kimyac & Fr chlore yeil + Fr phyllon yaprak " klor, filiz
kloroform
[ xix]
~ Fr chloroforme kimyada bir bileim #
1834 Jean-Baptiste Dumas, Fr. kimyac & Fr chlore + Fr formyl metil grubunun eski ad " klor, formik
klo
eklinde etek ~ OLat clocca ~ Kelt

[ 192+]

~ Fr cloche 1. an, kampana, 2. an

klostrofobi
[ xx/c]
~ Fr claustrophobie kapal yer korkusu ~
YLat claustrophobia # 1879 B. Ball, ng. hekim & Lat claustrum kapal yer (< Lat claudere, claus- kapatmak) + EYun
fbos korku " kloz, fobi

kloz
[ xx/c] sigorta szlemelerinde madde
~ ng clause
alt tmce, szleme maddesi ~ Lat clausula [k.] retorikte cmlenin kapan blm, szlemenin son maddesi < Lat
claudere, claus- kapatmak ~ HAvr *klu- kapatmak " kilit
klozet
kapal ~ Lat clausus " kloz
ko[mak

[ xx/c]

~ Fr closette [k.] kk kapal yer < Fr clos

[ viii] ko- indirmek, koymak, brakmak

* Asya Trkesinde ko- kk 9. yy'dan itibaren yerini ko5- > koy- biimine brakrken, Ouzcada her iki biim yanyana
korunmutur. Ayn kkten kon- (kendini komak, inmek), ko- (karlkl komak), ko5-/kot- = ku5-/kut- (indirmek,
brakmak, dkmek), belki kuz (glge, karanlk).
koalisyon
[ xx/b]
~ Fr coalition siyasi ittifak, g birlii ~
Lat coalitio a. a. < Lat coalescere, coalit- birlikte bymek, (aa dal) birbiri iine geerek kaynamak & Lat co(n)beraber + Lat alescere yetimek, boy atmak < Lat alere bytmek ~ HAvr *al-3 yetimek, bymek " kon+, alto
* Siyasi anlamda ilk kez 1715'te eitli Avrupa devletlerinin Fransa'ya kar kurduu ittifak. siyasette ilk kez 1783'te
ngiltere'de Portland Dk babakanlnda kurulan Whig-Tory ittifak.
kobalt
[ xix]
~ Fr cobalte metalik bir element ~ EAlm
kobolt [mod. kobold] maden ocaklarnda yaadna inanlan cin
kobay
[Bah 1924]
bir tr kemirgen memeli ~ Karib kobaya
kobra
Lat colubra ylan
ko1

[ xx/b]

~ Fr cobaye bilimsel deneylerde kullanlan


~ Fr cobra ~ Port cobra de capello klahl ylan <

[Uy viii+] ko/kokar/korjar ; [O xi] ko erkek koyun

* Kar. Erm o'%ar (koyun). Ermenice szck 5. yy'dan daha eskidir. Her iki biimin bilinmeyen bir eski
dilden alnt olmas gl olaslktr.
ko2
[ xx/c]
~ ng coach 1. bir tr byk araba, 2. sporda
antrenr ~ Alm kotsche bir tr byk araba ~ Mac kocsi (szker) a. a.
* ngilizce szcn ikinci anlam 1830'larda Oxford niversitesi renci argosunda "renciyi snava 'tayan'
okutman" anlamndan tremitir.
koca

T?

[TS xiii] yal ve ulu kii; [TS xiv xiv] yal erkek

* Eski bir Dou ran dilinden alnt olasl yksektir. E anlaml olan Fa %\vaca ve %oda (efendi, ulu kii)
biimlerine karlk olarak Ouz lehelerinde koca/koda ve kocaman/kodaman szcklerine rastlanr. Kar. hoca,
hda.

koak

<T

[TS xiv] 1.ko, 2. yiit, yrekli, kabaday, cmert

T ko"ko1

* -ak ekinin ilevi belirsizdir.


kocaman

<T

koan
msrn i sap

[Men xvii] ihtiyar adam


[LO xix]

< T koca ihtiyar " koca, +men1

~ Bul/Srp koan meyvenin ve zellikle

kek
1. yavru, gen, civelek, 2. dans eden gen erkek
kak kk, ocuk, uak, ufaklk " kk

~ Fa

kod
[ xx/b]
~ Fr code kurallar sistemi ~ Lat cdex, cdic- 1.
aa kt, 2. byk defter, yasa klliyat" ktk
kodaman
dilinde airet ulular
efendi" hatun, +men1

[a xv] dnr, evlilik yoluyla akraba; [LO xix] halk


< T koda [xi O] saygdeer ve yal kimse, koca ~? Sogd %watw / Hwar %wadew kral,

* Kar. koca, kocaman.


kodein
[Bah 1924]
yattrc madde < EYun kdeia gelincik, afyon bitkisi

~ Fr codine afyondan elde edilen

kodeks
[ 192+]
~ YLat codex, codic- tp
fakltesince onaylanan ilalar katalogu ~ Lat codex, codic- byk defter, yasa klliyat" ktk
kodes
[LO 187+] kmes, hapishane
kmes, tavuk barna < Yun kta tavuk

~ Yun kottsi

kodifiye [etm
[ xx/b]
~ Fr codifier kurallar sistemli
olarak belirlemek ~ OLat codificare ~ Lat codicem facere " kod, faktr
kodo

[LL 1732] deyyus, gidi

kof
T
[ xi] kow ii bo, rk
2. iirmek, kabartmak

~ Erm godo boynuz

< T *koP < T *kaP- 1. iini boaltmak, oymak,

* Nihai kk *kaP- olup, b > w etkisiyle baz trevlerde sesli yuvarlaklamas grlr. Final -w hecesi dissimilasyon
yoluyla -wk veya w > f biimini almtr: kowuk = kof. Trke ve Hintavrupa kklerinin benzerlii artcdr.
Kar. EYun kofos (ii bo, kof), Lat cavus, Fa kw (oyuk, boluk), kwak (kof) < HAvr *keus-. Kar. kav2.
kofana
lfer

[LO xix]

~ Yun gofaina lferin by"

kofre
[ xx/b]
~ Fr coffret [k.] 1. kk kasa veya sandk, 2.
elektrik balant kutucuu < Fr coffre sandk, kasa ~ Lat cophinus a.a.
kfte
~ Fa kofta (havanda) dvlm, inenmi < Fa
koftan, ks- dvmek, tokmakla vurmak, ezmek ~ HAvr *kop- vurmak, kesmek, yarmak
kftehor
deyimi

[Ne, Kan xv] zina eden karsn affeden adam, hakaret


~ Fa kofta %\vur inenmi olan yiyen " kfte, +hor

kfter
yiyecek

~ Fa kftar zm veya erik suyundan yaplan bir

kofti
[LG 188+] yalan (argo)
kb ~ EYun kopt kesmek, yarmak " engebe
koful

YT

~? Yun kfte kes! < Yun

[TDK 1955] hcre ii boluu

< T kof" kof

* Sfata eklenen -ul ekinin ilevi belirsizdir.


kou

[ xi] kou su oluu ; [Mh xiii] ii bo ey veya yer, kovuk (= Mo qousun vakum,
boluk )

khne

[DK xiv]

~ Fa kuhna eski, yal

koitus
[ xx/c]
~ Lat coitus cinsel birleme < Lat coire, coitbirlikte gitmek & Lat co(n)- birlikte, karlkl + Lat ire, it- gitmek " kon+, iyon
kk

[Uy viii+] kk2 ok derin ey, kk, asl

kok
alnm ta kmr

[ARasim 1897-99] kok kmr

< T *k-derin olmak, ite olmak


~ ng coke gaz

* Yorkshire lehesinden alnm kkeni bilinmeyen bir szcktr.


kok[mak

[ xi] kok- koku vermek; [T S xiv] koku almak, koku vermek

EKKENLLER:
T kok-: kok-, koklakokain
[Bah1924]
~Frcocane koka bitkisinden elde
edilen uyarc madde ~ Alm Kokain a.a. ^ 1856 Albert Niemann, Alm. kimyac < sp coca Gney Amerika'ya zg
bir bitki ~ Quech coca a.a.
kokart
[185+] kokarda
kttan yaplan rozet ~ EFr coquart horoz, horoz ibii" koket
kken

YT

[CepK 1935] mene, asl

~Frcocarde bklm
< T kk" kk

* Ada eklenen -en ekinin ilevi belirsizdir. TT kken (baz bitkilerin ikincil kk salan dallar ? xvii) ile birletirilemez.
koket
iveli kadn < Fr coq horoz

[Bah 1924]

~ Fr coquette [k.] "kk dii horoz",

kokina
[ xx/a]
~ Yun kkkino 1. krmz, 2. krmz tane
eklinde meyveleri olan bir bitki, dikenli mersin, ruscus aculatus < EYun kkkinos kabuundan krmz boya elde
edilen bcek, konil krmzs < EYun kkkos tane, tohum, koza
kokla[mak
kknar
xvii] koknar

<T

[T S xv, Men, LO xv] kokula-; [KT xix] kokla-< T kok-" kok-

[Amr xv] kukinar bir tr ine yaprakl aa, abies; [Ev


~ Yun koukounari her eit kozalakl aa, am < Yun koukounra kozalak

kokona
yal kadn

[Ev xvii]

= Yun kokna hanmefendi, orta

* Nihai kkeni belirsizdir. Romenceden alndna ilikin yaygn kannn esas tesbit edilememitir.
kokore
Yunan yemei
koan

[Seyf 1920] kokoro ince barsaktan yaplan bir


~ Yun kokortsi msr koan (Arnavut az, argo) ~? Arn kokrroz msr, msr

* Belki eklinden tr. mer Seyfettin "Lokanta Esrar" adl hikyesinde, Atinal bir Rum'un lokantasnda
ilk kez kokoro ile tanmasn anlatr.
kokoroz

[LO xix] msr

< Arn kokrr tane, tahl "

kokina
kokoz

[LG188+] parasz

kokpit

[ xx/c]

~ ?
~ ng cockpit 1. horoz d ringi, 2.

uan kumanda kabini & ng cock horoz + ng pit ukur " koket
kktenci
kokteyl

YT

[Fel 194+] radikal


[Hay 1959 195+]

<T kkten "kk


~ ng cocktail "kuyruk

kaldran", alkoll iki karm & ng to cock horozlanmak, kuyruk kaldrmak + ng tail kuyruk " koket
kol

[Uy viii+] kol 1. n uzuv, el, 2. sa ve sol taraf, ordunun sa ve sol kanad

kola1
[ xx/b] bir tr merubat
~ marka Coca-Cola bir
karbonatl iecek markas ^ 1887 ABD. ~ ng cola kafein bakmndan zengin Afrika kkenli fndk tr ~ Afr
* Bat Afrika yerli dillerinden.
kola2

[ xix]

~ Yun/EYun klla niasta, tutkal, yaptrc

* Fr colle, ng glue (kola) biimleri Yunancadan alnmtr.


kolaan
her iki yn " kol

<T

[LO xix] gezip dolama

kolaj
[ xx/b]
Fr colle tutkal ~ Lat colla ~ EYun klla " kola2
kolan
<T
T kol etraf, taraf

< T kola-dolanmak < T kol etraf,

~ Fr collage yaptrma < Fr coller yaptrmak <

[CodC xiii] kolan/kolan eyer kua

< T kola-dolanmak, etrafn gezmek <

kolay
<T
[TS, Kp xiv] kolay 1. istek, dilek, 2. istee uygun olan ey, ans, frsat
kol- [viii+ Uy] istemek, dilemek

< T

* -ay eki, fiil ad ve edilgen sfat yapan -a/-aw ekinin -l- sesi etkisiyle dissimile edilmi biimidir.
kolak

[Uy viii+] kolak kolcuk; [T S xv xv] kola geirilen klf < T kol" kol

* -ak ekinin ilevi ak deildir.


kle

[Men xvii] kle esir, hizmeti; [TS xvii] klemen a.a.


-7

* Kar. T klk (yk hayvan - xi, xiv Kp). Dier yandan Mo klsn (cret, maa, icar) biimi belki "paral asker"
kavramn artrr.
kolej
[ 186+]
~ Fr collge 1. bir niversiteyi oluturan
loncalarn her biri [esk.], 2. yksek okul ~ Lat collegium tzel kiilik, lonca, ortaklk < Lat collegre ortak ykmllk
yklenmek & Lat con- birlikte + Lat legre ykmllk yklemek " kon+, delege
koleksiyon
[AMithat1885]
~Frcollection toplama,
biriktirme ~ Lat collectio a. a. < Lat colligere, collect- toplamak & Lat con- bir yere + Lat legere1, lect- semek, ayrmak "
kon+, lejyon
kolektif
Lat colligere, collect-" koleksiyon

[Bah 1924]

~ Fr collectif, -ive toplu, ortak <

kolektr
colligere, collect- toplamak " koleksiyon

[Bah 1924]

~ Fr collecteur toplayc < Lat

kolera
[M90 187+]
~Frcholra bulac bir hastalk, safral
ishal ~ EYun %olera safra karma, sar ishal < EYun %ole safra " hlya
kolesterol
[ xx/b]
~ Fr cholsterol "d ya", vcutta
bulunan bir ya # 1784 & EYun %ole safra + EYun ster kat ya " hlya, stearin
koli1
[xx/b]
~Frcolis paketlenmi mal veya eya~t colli
[o.] < t collo 1. boyun, 2. hamal boyunduruu ile tanan yk < Lat collum boyun ~ HAvr *kwol- a.a. < HAvr
*kwel-1 dnmek
* Ayn kkten EYun plos (eksen, tekerlek mili).
koli2 [basili
[ xx/b]
~ YLat escherichia coli kaln barsakta
yaayan bir tr bakteri < EYun klon kaln barsak " kolon2
kolibri

[ xx/b]

~ Fr colibri arkuu ~ Karib

* Orta Amerika yerli dillerinden.


kolit
kaln barsak " kolon2
kolla[mak
<T
T kol etraf, taraf" kol
koloid
tutkal" kola2, +oid

[ xx/b]

~ Fr colite kaln barsak enfeksiyonu < Fr colon

[LO xix] aratrmak, yoklamak

[ xx/b]

< T kol dola- devriye gezmek <

~ Fr collode tutkal kvamnda < Fr colle

kolokyum
[ML xx/c] bir konuyu tartmak iin yaplan yar-resmi
toplant
~ Lat colloquium grme, mzakere < Lat colloqui grmek, mzakere etmek & Lat conkarlkl + Lat loqui, locut- konumak ~ HAvr *tlokw-/*tolkw^-a.a. " kon+
kolon1
[Bah 1924]
~ Fr colonne stun ~ Lat columna
direk, yksek nesne, stun ~ HAvr *kol-umn- < HAvr *kel-4 yksek olmak " ekselans
kolon2
[ xx/b]
~ Fr colon kaln barsak ~ EYun
klon/klon a.a. ~? HAvr *kl-o- kvrk ey < HAvr *(s)kel-3 kvrlmak, kvrm kvrm olmak
koloni
[Bah 1924]
~ Fr colonie a.a. ~ Lat colonia tarm
iletmesi, ilenmek zere alan arazi, koloni < Lat colere, cult- topra ilemek, ekip bimek - HAvr *kwel- topra
ilemek, ekip bimek, iskn etmek
kolonya
[ARasim 1897-99]
~ Fr eau de cologne "Kln
suyu", Kln kentinde 1709'dan itibaren Johann Maria Farina ve varisleri tarafndan retilen alkoll esans < z
Cologne Almanya'da bir kent, Kln ~ Lat Colonia Agrippinensis a.a. < Lat colonia koloni" koloni

koloratura
[ xx/b]
~ t coloratura 1. renklendirme, 2. operada
bir syleyi tarz, bu tarza uygun soprano sesi < t colore renk ~ Lat color

kolostrum
ilk gelen st

[ML xx/c]

koltuk

sandalye

T kol" kol

~ Lat colostrum doumdan sonra [Uy viii+]

koltuk kolun st ksm; [LO xix] kollu

* -tuk ekinin ilevi belirsizdir. kinci anlam muhtemelen "koltuklu sandalye" deyiminden.
kolye
[MLxx/c]
~ Frcollier tasma [esk.], boyunluk~Lat
collare boyun halkas, tasma < Lat collum boyun " koli1
* Kar. ng collar (tasma)
kolyoz
kolois saksaan kuu

[ xix]

~ Yun kolis bir tr uskumru ~ EYun

kolza
[ xix]
~ Fr/ng colza lahanagillerden, tohumundan ya
elde edilen bir bitki ~ Hol koolzaad lahana tohumu & Hol kool lahana + Hol zaad tohum
kom
[ xx/b] mezra (halk)
mezra ~ HAvr *gho-mo- ahr, hayvan barna
koma
t- derin uyku

[KT xix]

~ Erm kom ahr, yayla barna,

~ YLat coma bitkisel hayat ~ EYun koma,

komandit
[Bah1924]
~Frcommandite sermayedarlarla
grevlilerin ortak olduu bir tr irket ~ t accomandita < t accommmandare emanet etmek " kumanda
komando
[ xx/b]
~ ng commando zel eitim grm
sava birlii ~ Boer kommando emir, kumanda, askeri birlik " manda2
* 1898-1900 Boer Savanda Boer "zel kuvvetler komutanlnn" adndan ngilizceye gemi ve 1. Dnya
Harbinde (1914-1918) genel kullanma girmitir.
kombi

[ xx/c]

< Fr combin ikili takm " kombine

kombinasyon
combine " kombine

[ xx/c]

~ ng combination ikili bileim < ng to

* ngilizce szck Franszca uydurma telaffuzla Trkeletirilmitir.


kombine [etm
[ xx/b]
~ Fr combiner ikier ikier
birletirmek < OLat con bini ikierli & Lat con + Lat bini ift, ikier " kon+, bi+3
kombinezon
2. bir tr kadn i amar " kombine

[Bah 1924]

~ Fr combinaison 1. ikili bileim,

komedi/komedya
[28M1720] komedya
~ t
commedia glnl oyun / Fr comdie a.a. ~ EYun kmoidia a.a. & EYun kmos ky elencesi, festival, her
eit kaba ve grltl elence (< EYun kme ky) + EYun oida ark syleme " odeon
EKKENLLER:
EYun komos : komedi, komik
komi
[ xx/b]
~ Fr commis 1. bir ile grevlendirilen kimse, 2.
otel hizmetisi < Fr commettre, commis- grevlendirmek, emanet etmek ~ Lat committere, commiss- a.a. & Lat con- ile +
Lat mittere, miss- gndermek " kon+, mesaj
komik
komedi artisti

[ARasim 1897-99] 1. elenceli, gln; [ 190+] 2.


~ Fr comique gln ~ EYun kmiks a.a. < EYun kmos kaba elence " komedi

komilfo
[ xx/a] usul ve adaba uygun
olmas gerektii gibi ~ Lat quomodo factus (est)

~ Fr comme il faut

komiser

[Ds I.2.341 186+] demiryolu gvenlik grevlisi


- Fr commissaire demiryolu gvenlik grevlisi ~ OLat commissarius grevli < Lat
committere grevlendirmek " komi
komisyon
[M31 186+] heyet; [Tarik 1885] araclk creti
- Fr commission 1. bir ile grevlendirilmi heyet, 2. bir ii yerine getirmek iin alnan
cret < Fr commettre, commis- bir ii veya grevi yerine getirmek " komi
komita
heyet, dernek ~ Fr committ a. a. " komite

[M72 187+] silahl gizli topluluk

~Bul komita

* 19. yy sonu ve 20. yy banda Bat Rumeli ve Makedonya'nn bamszl iin mcadele eden Bulgar terr rgtleri
iin kullanlmtr.
komite
[186+]
~Frcomit az sayda yeden
oluan heyet, encmen ~ Lat comitatus maiyet, kafile < Lat comitare yolda olmak, elik etmek & Lat con beraber + Lat
itare yrmek, yol almak " kon+, iyon
komodin
[ 192+]
~ Ven comodn [t commodino]
dirsek yksekliinde olan dolap, bfe < Ven cmodo ll, kullanl, pratik ~ Lat commodus a. a. < Lat commodare
ayn lde olmak, birbirine uymak & Lat con- karlkl + Lat modus l " kon+, moda
komodor
[Bah1924]
~ngcommodore denizcilikte filo
kumandan ~ Hol kommandeur kumandan ~ Fr commandeur " kumanda
kompakt
[ML xx/c]
~ Fr compacte bir araya getirilip
sktrlm ~ Lat compactus a.a. < Lat compangere, compact- sktrmak & Lat con- bir araya + Lat pangere,
pact- skmak, kakmak, tepmek " kon+, pakt

kompartman
[ xx/a]
~ Fr compartiment blm ~ t
compartimento a. a. < OLat compartire paylamak & Lat con- beraber + Lat partire blmek " kon+, parsel
kompetan
[ xx/a]
~ Fr comptent muktedir, yapabilen ~ Lat
competens, t- yara katlan < Lat competere yarmak & Lat con- beraber + Lat petere komak, bir eyin bana
mek ~ HAvr *pet- mek " kon+
kompilasyon
[ xx/c]
~ Fr compilation 1. ierii baka
eserlerden alnt olan kitap [esk.], 2. derleme ~ Lat compilatio yama, talan < Lat compilare yamalamak, ganimet almak
& Lat con- bir yere + Lat pilare ymak " kon+
komple
[Bah 1924]
~ Fr complet tam, tamam ~ Lat
completus a. a. < Lat complere, complet- doldurmak, tamamlamak, bitirmek & Lat con- bir yere + Lat plere doldurmak ~
HAvr *ple- < HAvr *pels-l a.a. " kon+, poli+
kompleks
[ xx/b]
~ Fr complexe 1. karmak (sfat), 2.
karmaa, psikolojide bastrlm dnce ve duygular sistemi (isim) / ng complex a.a. ^ kinci anlamda 1907 Carl
Gustav Jung, Alm. psikolog ~ Lat complexus iie gemi, sarmak, kucaklama & Lat con- bir araya + Lat plegere,
plex- katlamak, bkmek, burmak, sarmak " kon+, pli
komplike
[ xx/b]
~ Fr compliqu karmak < Fr compliquer
karmak hale getirmek ~ Lat complicare ip bkmek, rmek, sarmak, katlamak, rulo haline getirmek & Lat con- bir araya
+ Lat plicare katlamak " kon+, pli
kompliman
[28M 1720] komplimento
~ t complimento
kadnlara ynelik zarif vg / Fr compliment a.a. ~ sp cumplimiento nezaket veya grg gerei yaplan ey < sp
cumplir gereini yapmak, grevi yerine getirmek, nezaket gstermek < Lat complere, complet-" komple
komplo

[Bah 1924]

~ Fr complot kk entrika ~ ?

komponent
[ xx/c]
~ Alm komponent bileen < Lat
componere, composit- birbirine katmak, bir araya getirmek, tertip etmek " kompoze
komposto
[ARasim 1897-99] komposto ; [Bah 1924] kompot
- t composto 1. bileim, karm, 2. meyve veya sebze karm, kark reel, hoaf~ Lat compositus [f.] "
kompoze
kompoze [etm
[ResCGaz 1912] kompozisyon
~Fr
composer bir araya koymak, birletirmek, ina etmek, bestelemek ~ Lat componere, composit- a.a. & Lat
con- bir araya + Lat ponere, posit- koymak " kon+, post2
kompozitr
composer " kompoze
komprador
yerli kapitalist

[Bah 1924]

~Frcompositeur besteci <Fr

[ 196+] Marksist teoride emperyalistlerle ibirlii yapan


~ Port comprador satn alc, in'deki Portekiz ticari

kolonilerinde reticilerden mal satn alan yerli arac < Port comprar satn almak ~ Lat comparre dzenlemek,
hazrlamak, tedarik etmek, edinmek & Lat co(n)- + Lat parre hazrlamak " kon+, parite
* Marksist teoride bir terim olarak 1920lerde Mao tarafndan poplerletirilmitir.
kompres
[Bah1924]
~Frcompresse bastrma,
sktrma ~ Lat compressum a.a. < Lat comprimere bastrmak, sktrmak & Lat con- + Lat premere, press- basmak,
skmak " kon+, pres
kompresr
Fr compresser sktrmak " kompres

[ xx/b]

~ Fr compresseur hava sktrma aygt <

komprime
[Ds II.6.1289 1873] sktrlm rn; [Cumh 1928]
eczaclkta sktrlarak imal edilmi hap
~ Fr comprim sktrlm < Fr comprimer
sktrmak, bastrmak ~ Lat comprimere " kompres
kompter
[198+]
~ngcomputer hesap makinas,
bilgisayar < ng compute hesaplamak ~ Lat computare a.a. & Lat con- + Lat putare saymak " kon+, ampte
komu
T
[Uy viii+] kon ayn yerde oturan kimse
konaklamak < T kon- konaklamak, ikamet etmek " kon-

< T kon- karlkl

komn
[NKemal1871]
~Frcommune1.halk
meclisi, belediye, 2. mlk ortaklaa kullanan topluluk ~ Lat commnis [n.] kamuya ait olan ey, orta mal & Lat conberaber + Lat mnus kamu hizmeti, imece (~ HAvr *moin-es- a.a.) " kon+
* Ayn kkten Lat municipium (kent ynetimi), Alm gemein (mterek), gemeinde (komn).
komnikasyon
[ xx/c]
~ Fr communication 1. bir bilgi
veya yazy birine iletme, 2. iletiim < Fr communiquer bilgi veya yazy birine iletmek, paylamak < OLat
communicare birlikte i yapmak, yardmlamak, alveri etmek < Lat commnis ortak, umumi, paylalan "
komn
komnist
[Bah191+]
kullanmn savunan < Fr commune " komn
kmr

~Frcommuniste mlkn ortaklaa

[ xi] kmr odun kmr

* Ortadou kltrleriyle ok eski bir etkileim dnlebilir. Kar. Akad gumaru, Aram gumsr (odun kmr)
> Ar camrat.
komutan
vermek

YT

[CepK 1935] kumandan

Tkomt-[xi] heyecan ve evk

* Kumandan < Fr commandant szcnden serbest arm yoluyla tretilip eski bir Trke kke atfedilmitir.

komtatr
[Bah1924]
~Frcommutateur1.deitoku
eden, 2. iki ynl elektrik anahtar ~ Lat commutator a. a. < Lat commutare bakasyla deitirmek & Lat conkarlkl + Lat mutare deitirmek " kon+, mtasyon
kon+/kom~ Lat co(n) beraber veya karlkl yapma,
bir ve eit olma, yerle bir olma, skma ve yma, skma, ezme bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *kom a.a.
* Dudak sessizlerinden nce com- biimini alr; baz sessizlerden nce der. Latince edatn anlam alan Trke -iekiyle tamamen rtr.
kon[mak
T
[ viii] kon- kendini komak, bir yerde durmak, yerlemek, konaklamak, ikamet
etmek; [ xx/b] koyulmak
< T ko- koymak, brakmak (= Mo qonu- a. a.)" ko* Dnl (refleksif) yapdaki asl fiil ile daha yakn dnemde kullanma giren ko-/koy-fiilinin edilgen (pasif) biimi
ayrt edilmelidir. Kar. ku kondu, kural kondu (= koyuldu).
konak

T
[Uy viii+] konuk 2. konaklama yeri, mesken, menzil < T kon- ikamet
etmek, gecelemek " kon-

* Mo qonug (a.a.) Trkeden alnt olmaldr.


kon
T?
elbise yeni)

[DK xiv] kun/kon ayak topuu

(= Mo qanuy ayakkab konu,

konerto
[ 188+]
~ t concerto 1. birlikte mzik
yapma, 2. 18. yy'da poplerlik kazanan bir enstrmantal mzik formu Lat *concentare birlikte ark sylemek &
Lat con- birlikte + Lat cantare ark sylemek " kon+, kanto
* talyanca szcn etimolojisi tartmaldr. Lat concertare (arpmak, tartmak) fiiliyle anlam ilikisi kurulamaz.
kondansatr
[192+]
~Frcondensateuryounlatrc,
bir elektrik aksam < Fr condenser younlatrmak ~ Lat condensare a. a. & Lat con- + Lat densus youn " kon+,
dansite
kondisyon
[ML xx/c] takat, sporcunun durumu
~ Fr
condition 1. koul, art, 2. mevcut artlarn tm, durum, hal ~ Lat condicio zerinde anlamaya varlan ey,
szlemenin hkmleri < Lat condicere szlemek & Lat con- beraber + Lat dicere, dict- sylemek " kon+, dikte
kondit
[ xx/c]
~ ng conduit sv tayan boru, kanal ~ Fr
conduit a. a. < Fr conduire tamak, bir yere gtrmek, ynetmek ~ Lat conducere, conduct-a.a. & Lat con- bir araya +
Lat ducere, duct- sevketmek " kon+, dk
kondktr
[Ds I.4.487 187+] imendifer memuru; [ xx/a] orkestra
yneticisi
~ Fr conducteur ynetici, zellikle tren veya orkestra yneticisi ~ Lat conductor yneten,
ynlendiren " dk

konektr
[ML xx/c]
~ Fr connecteur balayc < Fr
connecter iki eyi birbirine balamak ~ Lat connectere a. a. & Lat con- birbirine + Lat nectere, nex- balamak " kon+,
aneks
konfederasyon
[185+]
~Frconfdration unsurlar
daha zerk olan federasyon ~ OLat confoederatio ittifak, zellikle svire kantonlar arasnda kurulan ittifak & Lat conbirlikte + Lat foederari ittifak etmek " kon+, federasyon
konfeksiyon
[ xx/b] hazr giyim
~ Fr confection 1.
hazrlama, kotarma, hazr ey, hazr giyim, 2. ekerleme ~ Lat confectio hazr ey < Lat conficere, confect- deiik
eyleri bir araya getirerek hazrlamak, kotarmak, piirmek & Lat con- bir arada + Lat facere, fact- yapmak " kon+, faktr
konferans
[ xix]
~ Fr confrence danma toplants,
kamuya ak bilgilendirme konumas ~ OLat conferentia (fikirleri) bir araya getirme, mavere < Lat conferre,
collat- bir araya getirmek & Lat con- bir araya + Lat ferre, lat-getirmek " kon+, diferansiyel
konfeti
[Bah 1924]
~ ng confetti 1. talyan
dnlerinde ziyaretilere salan badem ekeri, 2. kutlama amacyla salan renkli kt ~ t confetti [o.] < t
confetto her tr ekerleme, zellikle badem ekeri ~ Lat confectum piirerek hazrlanm ey, ekerleme " konfeksiyon
konfigre [etm
[ xx/c]
~ Fr configurer birka eyi
birbirine bal olarak ekillendirmek ~ Lat configurare a. a. & Lat con- beraber + Lat figurare ekillendirmek " kon+,
figr
konfirme [etm
[ xx/c]
~ Fr confirmer onaylamak,
dorulamak ~ Lat confirmare pekitirmek, takviye etmek, onaylamak & Lat con- + Lat firmus pek " kon+, fermuar
konfor
[Bah 1924]
~ Fr confort 1. teselli, 2.
rahatlatma, rahatlk < Fr conforter teselli etmek, rahatlatmak ~ OLat confortare g vermek & Lat con- + Lat fortis gl
" kon+, fors
konformizm
[CMeri1963]konformist
~Frconformisme
genel kurala uyma eilimi < Fr se conformer ayn biimi almak < Lat conformare a. a. & Lat con- beraber + Lat formare
biimlemek " kon+, form
konglomera

[DTC 1943]; [DTC 1943]

~ Fr conglomerat

kongre
[ 185+]
~ Fr congrs meclis, toplant ~ Lat
congressum toplant, buluma, cinsel birleme < Lat congredi, congress- bir araya gelmek & Lat con- bir araya + Lat
gradi, gress- gelmek " kon+, grado
koni
[ xx/b]
~ Fr cne geometride bir ekil ~ Lat conus a. a. ~
EYun knos 1. am kozala, 2. bir ucu sivri nesne, koni
-i ekinin kayna ak deildir. Huni szcnn etkisi dnlebilir.

konjenital
[ xx/b]
~ Fr congnital doutan gelen < OLat
congenitus birlikte domu & Lat con- beraber + Lat genitus domu, doan " kon+, jenital
konjestiyon
[xx/b]
~ Frcongestion tkanma, skma < Lat
congerere, congest- ayn yere toplamak, birikmek & Lat con- birlikte + Lat gerere, gest-klmak " kon+, jest
konjonktivit
[ xx/b]
~ Fr conjonctivite ba doku enfeksiyonu <
Lat membrana conjunctiva ba doku < Lat coniungere, coniunct- birbirine balamak, denk getirme & Lat con- bir araya
+ Lat iungere, iunct- balamak " kon+, conta
konjonktr
[ xx/b]
~ Fr conjoncture denk gelme, rastlama ~
Lat coniunctura < Lat coniungere, coniunct- " konjonktivit
konkasr
[ xx/b]
~ Fr concasseur ta krc < Fr concasser
(ta) krmak ~ Lat conquassare krmak, paralamak & Lat con- + Lat quatere, quass- vurmak, arpmak, krmak " kon+,
kasis
konkav
[ xx/b]
~ Fr concave ibkey, ukur ~ Lat
concavus a. a. < Lat concavare oymak, ie doru bkmek, ukurlatrmak & Lat con- + Lat cavare oymak, iini
boaltmak " kon+, kav2
konken
[ xx/b] kumkam; [ 196+] konken
~ ng
conquian/cooncan (ABD) bir iskambil oyunu, remi ~ sp conquian a.a. sp con quin kimle?
* Meksika kkenli oyun 1850 dolaynda Teksas'tan balayarak ABD'ne yaylmtr. spanyolca szcn aslnn
"hangi kart hangisiyle eletirmeli" gibi bir anlam tad dnlebilir. t conchino biimi ngilizce veya
spanyolcadan alntdr.
konkordato
[ 185+] iflas hukukunda bir ilem
~ t
concordato uyuma, anlama ~ Lat concordatum a.a. < Lat concordare anlamak, duygu ve dnce birliine varmak &
Lat con- beraber + Lat cor, cord- yrek, akl, gnl" kon+, kr2
konkre
[ xx/a]
~ Fr concret somut ~ Lat concretus youn,
ym < Lat concrescere ymak, iie gemek, (aa) birbiri iine gemek, balta girmez olmak & Lat con- bir
arada + Lat crescere, cret- bymek " kon+, kruasan
konkur
[192+]
~Frconcoursyar~Lat
concursus a.a. < Lat concurrere birlikte komak, yarmak & Lat con- beraber + Lat currere, curs- komak " kon+, kur
konkurhipik
hip(o)+2

[ xx/b]

~ Fr concours hippique at yar" konkur,

konsantre [etm
[ xx/b]
~ Fr concentrer younlatrmak,
bir yere toplamak & Fr con- beraber + Fr centre merkez " kon+, santra
konsensus
[ xx/c]
~ Lat consensus ittifak, gr birlii,
mutabakat < Lat consentire, consens- mutabk olmak, raz olmak & Lat con- beraber + Lat sentire, sens- duymak,
hissetmek " kon+, sansasyon

konsept
[ xx/b]
~ Fr concept kavram ~ Lat conceptus a. a.
< Lat concipere, concept- iine almak, kavramak, hamile kalmak & Lat con- bir araya + Lat capere, capt- almak, tutmak "
kon+, kapasite
konser
[AMithat 1882] konserto
~ Fr concert 1.
birlikte mzik alma veya ark syleme [esk.], 2. mzik dinletisi ~ t concerto a.a. " konerto
konservatuar
[Bah 1924]
~ Fr conservatoire 1. koruma yeri,
2. mzik okulu < Fr conserver korumak, muhafaza etmek ~ Lat conservare a.a. & Lat con- + Lat servare korumak,
gzkulak olmak, hizmet etmek " kon+, serf
* Paris'te 1792'de kurulan Conservatoire National de Musique (Ulusal Mzik Arivi ve Okulu) adndan. stanbul
Konservatuar 1914'te kurulmu, ancak ad Ali Ekrem (Bolayr) Beyin teklifiyle Darlbedayi olarak dzeltilmitir.
konserve
[ xix] konserva
~ t conserva 1. muhafaza
edilmi, korunmu, 2. muhafaza edilmi yiyecek < t conservare korumak, muhafaza etmek " konservatuar
konsey
Lat consilium danma, fikir sorma

[ xx/b]

~ Fr conseil danma, danma meclisi ~

konsil
[ xx/a]
~ Fr concile din ileri konuulan meclis ~ Lat
concilium 1. bir araya arma, toplama, 2. genel toplant, meclis & Lat con- bir araya + Lat calare armak ~ HAvr *kalyo- < HAvr *kels- a.a. " kon+, klarnet
konimento
[Bah 1924]
~ t conoscimento tanma, teyit,
deniz ticaretinde teyit belgesi < t conoscere tanmak, teyit etmek, bilmek ~ Lat cognoscere, cognit- a.a. & Lat conbirbirini + Lat (g)noscere, not- bilmek " kon+, not
konsinye
[ xx/c]
~ Fr consign emanet < Fr consigner
emanet etmek, devretmek ~ Lat consignare 1. bir belgeyi mhrlemek, tasdik etmek, 2. mhr ve imzayla bir hakk veya
yetkiyi devretmek & Lat con- + Lat signum mhr " kon+, sinyal
konsol
[AMithat 1877] duvara dayal yarm masa
~ Fr
console mimaride balkon destei < Fr consolateur destek olan < Lat consolari 1. teselli etmek, 2. desteklemek, destek
olmak " kon+
konsolide
[186+]
~Frconsolider salamlatrmak &
Lat con- skarak + Lat solidare pekitirmek, salamlatrmak < Lat solidus " kon+, solidarite
konsolos
[ xvi] Batl lkelerin Osmanl lkesindeki ticari
temsilcilerine verilen unvan
~ OYun knsolos Bizans lkesindeki Ceneviz kolonilerinin yneticilerine verilen
unvan [xiii] ~ t cnsole a.a. ~ Lat consul danman, kent bakan, Roma Cumhuriyetinin yneticilerine verilen unvan "
konsl
* Bugnk anlamyla ilk kez 1528'de I. Sleyman'n Fransa'ya tand ticaret hkmnamesinde
kullanlmtr.

konsomasyon
[Bah1924]
~Frconsommation1.
tketme, tketim, 2. kafe veya restoranda tketilen iki < Fr consommer tketmek ~ Lat consumere, consumpt- yiyip
bitirmek, yutmak, tketmek & Lat con- skarak + Lat sumere, sumpt- yutmak, imek (& Lat sub- + Lat emere, emptalmak ) " kon+, sub+, prim
konsomatris
[xx/b]
~Frconsommatrice[f.]1. tketici
(kadn), 2. bar mterilerine iki iiren kadn < Fr consommer tketmek " konsomasyon
* "Mterilerle birlikte iki tketen" anlamnda.
konsonant
[DTC 1944]
~ ng consonant 1. birlikte ses
veren, uyumlu, 2. dilbilgisinde nsz harf~ Lat consonans, -t- a.a. < Lat consonare birlikte ses vermek, uyumlu olmak &
Lat con- beraber + Lat sonare ses vermek < Lat sonus ses " kon+
konsorsiyum
[Bah1924]
~Frconsortium bamsz tzel
kiiliini koruyan irketlerin snrl bir ama iin kurduu ortaklk ~ Lat consortium irket, tzel kiilik < Lat
consors, t- ortaklaa bir mala sahip olan, ayn ksmeti paylaan & Lat con-beraber + Lat sors, sort- kura, talih " kon+, asorti
* Franszca szcn zel anlam I. Dnya Savan izleyen dzenlemeler dneminde yaygnlk kazanmtr.
konstelasyon
[ xx/b]
~ Fr constellation takmyldz, yldz
grubu ~ OLat constellatio a.a. & OLat con- beraber + OLat stellare yldzlanmak < Lat stella yldz " kon+, atlye
konstrksiyon
[ xx/b] yapm
~ Fr construction yapm,
yap, inaat ~ Lat constructio a.a. < Lat construere, construct- ina etmek & Lat con- bir araya + Lat struere, structymak, dikmek " kon+, strktr
konsl
[ xx/a]
Cumhuriyetinde en st siyasi ynetici " konsey

~ Lat consul "danman", Roma

konsltasyon
[ xix] konsolto tbbi gr alma
~ t consolto
/ Fr consultation danma, gr alma < Lat consulere, consult- tetkik etmek, danmak, mzakere etmek " konsey
kont
[ xix]
~ Fr comte bir soyluluk unvan ~ Lat comes,
comit- hkmdarn maiyetinden olan kimse < Lat comitare birlikte yrmek " komite
kontak
[Bah 1924] iki elektrik telinin temas
~ Fr
contacte temas ~ Lat contactus a.a. < Lat contingere, contact- temas etmek, bitimek, dokunumak & Lat conbirbirine + Lat tangere, tact- dokunmak " kon+, takt
kontekst
[ xx/c]
~ Fr contexte bir olay evreleyen
koullarn btn / ng context a.a. ~ Lat contextus balant, irtibat, teselsl < Lat contexere, context- bir araya rmek &
Lat con- beraber + Lat texere, text- dokumak " kon+, tekst

kontenjan
[Cumh 1932] katlm pay, kota
~ Fr
contingent ksmet, pay, vergide ya da asker almnda bir ehir veya zmreye den pay ~ Lat contingens, t- "rast
gelen", ans talih, ksmet & Lat con- karlkl + Lat tangere, tact-dokunmak, denk gelmek " kon+, takt
konteyner
[ML xx/c]
~ ng container kazan, depo, ambar
< ng to contain tutmak, iine almak, kapsamak ~ Lat continere, content- bir arada tutmak & Lat con- bir arada + Lat
tenere, tent- tutmak " kon+, tenor
kontin

[ xx/c] srekli devreden fabrika retim hatt


- Fr continu srekli ~ Lat continuus tutarl, srekli, zincirleme < Lat continere, content- birbirini tutmak
" konteyner
kontr
[ xx/a]
saymak, hesaplamak ~ Lat computare " kompter

kontra/kontr
Lat contra kar, zt (edat ve nek)

[ xix]

~ Fr compteur saya < Fr compter


~ t contra kar, zt, ters / Fr contre a. a. ~

kontrabas
[ xx/b] kontrbas
~ Fr contrebasse bir mzik
aleti ~ t contrabasso 1. nota dizisinin en pes perdesi, 2. herhangi bir enstrman ailesinin en pes yesi" kontra, bas1
kontrafile
kars", bir et kesimi " kontra, fileto

[ xx/b] kontrfile

~ Fr contre-filet "fileto

kontrapiye
[ xx/b] kontrpiye
& Fr contre kar + Fr pied ayak ~ Lat pes, ped-" kontra, ped(i)+1

~ Fr contre-pied ters ayak

kontraplak
[ 192+] kontrplak
~ Fr contre-plaque zt
ynde tabakalarn birbirine yaptrlmasyla elde edilen ahap malzeme " kontra, plak
kontrapuan
[ xx/b] kontrpuvan
mzikte bir yntem ~ OLat contrapunctus " kontra, puan

~ Fr contrepoint ok sesli

kontrast
[ xx/b]
~ Fr contraste kartlk ~ t contrasto a. a. <
OLat contra-stre kar durmak, zt olmak & Lat contra kar + Lat stre, stat- durmak " kontra, istasyon
kontrat/kontrato
[LO 187+] kontrato mukavelename
~t
contratto szleme ~ OLat contractus a. a. < OLat contractare birlikte yapmak, ortaklk kurmak & Lat con- beraber + Lat
tractare gtmek, srdrmek < Lat trahere, tract- ekmek, srmek " kon+, traktr
kontratak
[ML xx/c]
attack kar-hcum, zellikle futbolda " kontra, atak2

~ Fr contre-attaque / ng counter

kontrol
[M581187+]
~Frcontrle denetleme <
Fr contrler denetlemek ~ OLat contra rotulare iki defteri kyaslayarak tahkik etmek < Lat rotulus kt rulosu, resmi
belge, defter " kontra, rulo

kontuar
[ xx/b]
para sayma yeri < Lat computare hesaplamak " kompter

~ Fr comptoir gie ~ Lat computatorium

kontur
[Bah 1924]
~ Fr contours evre, kenar hatt ~ t
contorno a. a. < t contornare evresini dnmek < Lat/t tornare dnmek, dndrmek " kon+, torna
konu

YT

[CepK 1935] mevzu

< T kon- " kon-

* Ar mawd?uc(mevzu) < wad?aca (koymak) evirisidir. Kar. Fr thse < EYun tithemi (koymak).
konuk

T
[Uyviii+] konuk 1. konaklayan kimse, misafir
< T kon- ikamet etmek, gecelemek " kon-

konum

YT
< T kon- " kon-

[CepK 1935] mevduat, tevdiat; [TDK 1944] mevzi

* Ar mawd?ic (mevzi) < wad?aca (koymak) evirisidir.


konu[mak
<T
[Kp xiv] kon- bir arada oturmak, komu olmak, dost ve yakn olmak; [T S xvi
xvi] mkaleme etmek, konumak
< T kon- " kon* Kon- fiilinden -i- itelik ekiyle "karlkl veya birlikte ikamet etmek" anlamndayken sadece Trkiye Trkesinin
Bat lehesinde 16. yy'dan sonra dan- fiilinin yerini almtr.
konulan[mak
< T kon- " kon-

YT

konut

[CepK 1935] mesken

YT

[198+] (askeri birlik) yerletirilme

<T konu konma, yerleme

< T kon-" kon-

konvansiyon
[Bah 1924]
~ Fr convention 1. buluma,
toplant, 2. zerinde anlalan ey ~ Lat conventio a. a. < Lat convenire, convent- bir araya gelmek, bulumak, uygun
bulmak & Lat con- bir araya + Lat venire, vent- gelmek " kon+, avantr
konveks
[ xx/b] dbkey
~ Fr convexe, convectkubbeli, kemerli, dbkey ~ Lat convexus a.a. < Lat convectere, convex- ymak, tmsek yapmak & Lat con- bir araya +
Lat vectare tamak < Lat vehere, vect- srmek, tamak " kon+, vektr
konvektr
[ML xx/c]
~ Fr convecteur konveksiyon
sistemiyle alan stc < Fr convection snn hava veya bir svyla birlikte yaylmas < Lat convehere, convectyansra srmek, birlikte gtrmek " vektr
konvertibl
[ML 1969] st alabilen kapal araba; [ 198+] baka
para birimine serbeste evirilebilen para birimi
~ Fr/ng convertible dnebilen < Fr converter evirmek,
dntrmek ~ Lat convertere, convers- a. a. & Lat con- + Lat vertere, vers- dnmek " kon+, versiyon

konveyr
[ML xx/c]
~ ng conveyor aktarc, srekli
dnen bir bant zerinde yk tayan dzenek < ng to convey elik etmek, yansra gitmek [esk.], tamak, aktarmak
~ OLat conviare a. a. & OLat con- beraber + OLat viare yol almak < Lat via yol" kon+, viyadk
konvoy
[LF xvii] konboy gemi kervan
~ t convoio
[mod. convoglio] ayn yola gidenler, kervan < OLat conviare elik etmek, ayn yola gitmek " konveyr
konyak

[AMithat 1882] damtlm araptan elde edilen bir iki


- Fr cognac Cognac blgesine zg alkoll iki < z Cognac Fransa'da bir kent

kooperatif
[Bah1924]
~Frcoopratif birlikte alan
iilerin kurduu dayanma irketi < Fr cooprer birlikte almak, ibirlii yapmak & Lat co(n)- beraber + Lat
operari ilemek " kon+, opus
koordinasyon
[DTC1943]
~Frcoordination (birka
eyi) birbirine bal olarak dzenleme ~ ng coordination a. a. " koordinat
* Koordine etmek biimi Trkeye zgdr. Kar. Fr coordonner.
koordinat
[ xx/b]
~ Alm koordinat matematikte bir noktay
tanmlayan iki veya daha ok saydan her biri / ng coordinate a. a. ~ YLat coordinatus a. a. # 1656 Ren Descartes, Fr.
matematiki ve filozof & Lat co(n)- beraber + Lat ordinare, ordinat-dzenlemek, tanzim etmek, sraya koymak " kon+,
ordinarys
* Latince szck ilk kez Descartes'm Discours sur le Mthode'unun Latince basksnda Fr coordonn karl olarak
kullanlmtr.
kop[mak

kopa

[Uy viii+] kop- kopmak, gelmek, balamak, kmak

T?
[MMem xvi] kopa ; [Ev xvii] kopak dme, kulp
=? T topak [xv+ a] topuk, dme, kulp (= Mo tob dme, meme ucu, mermi )"top1

* T > k dnm aklanmaya muhtatr. Bul/Srp kopa (a.a.) Trkeden alnm olmaldr.
kpek
T
[Ka, dr xi] kpek a.a., zellikle iri kpek; [ xiv] kbk/kfk/kpk iri ve
tyl kpek cinsi
< T kp- imek, kabarmak " kpk
* 14. yy'dan nce ender rastlanr; T t szcnn yerini almtr.
kopil
olan, rak
Kar. Srp kopil, Arn kopil (a.a.)

[ xix] kaba ve yaramaz olan ocuu

~ Yun kopli

kpr

[Uy viii+] kpr a. a.

T kpr- " kpr-

* Kpr- fiiliyle anlam ilikisini kurmak zordur. Szcn orijinal anlamnn "dereden yryerek karya
geilebilen yer" olduu gz nnde bulundurulmaldr. Kar. Lat pns (kpr) < HAvr *pent- (yrmek).
kpk
T
*kP-/keP-2 a.a. " gebe

[Uy viii+] kpg a.a.

< T *kp- imek, kabarmak < T

* Pekitirme eki olan -p- ile. Kar. ET kp (iri, iik, kabark - viii+ Uy).
kpr[mek
kpk
kopuz

kopya

[ xi] kpr-

< T kp iri, iik, kabark < T *k- imek, kabarmak "

[Uy viii+] kopuz


[AMithat 1877]

(= Mo quur saz airlerinin kulland alg)


~ t copia oaltma, nsha ~ Lat

copia bolluk < Lat *co-opia ~ HAvr *op-1 emek vermek, mahsul elde etmek " opus
kor
kr1
kr a.a.)

T?

[Kp xiv] yanp kzarm kmr, kz


[Gl xiv]

~ Fa/OFa kr/kr gz grmeyen (= Sogd

kr2
[xx/b]
~Frcoeur1.kalp, 2. iskambilde kalp iareti~Lat
cor, cord- 1. kalp, 2. akl, gnl ~ HAvr *kord- < HAvr *kerd- kalp " kardiy(o)+
kordiplomatik
[ xx/b]
~ Fr corps diplomatique
diplomatik zmre < Fr corps vcut, beden (~ Lat corpus, corpor- vcut, bnye ) " korpus, diplomat
kordon

[M69 187+] ; [LO 187+] gayet enli kaln kordela


- Fr cordon 1. kaln rme ip, 2. tecrit hatt ~ t cordone a.a. < Lat chorda sicim, ip,
alg teli ~ EYun %orde barsak, barsaktan haplan sicim, 2. alg teli ~ HAvr *ghors-d< HAvr *ghers- barsak
kordonbl
[ xx/a] baz yemek adlarnda kullanlan bir deyim
- Fr cordon bleu "mavi kurdele", 1. sekin adam, soylu [esk.], 2. usta a" kordon
* Esasen Saint-Esprit valyelerinin rtbe simgesi iken 17. yy'dan sonra aristokrat snfna hizmet eden alar tarif
etmek iin kullanlmtr.
korekt
[ xx/b]
~ Fr correcte doru, dzgn < Lat
corrigere, correct- dzeltmek < Lat rectus dz, doru " kon+, rektr
korelasyon
[DTC1943]
~Frcorrlation birbirini etkileyen
iki ey arasndaki iliki ~ OLat correlatio a.a. & Lat con- birbirine + Lat referre, relat- geri gtrmek, ilikilendirmek "
kon+, relatif

koreograf/koregraf
[Cumh 1929] koreografi
~Fr
chorgraphe/chorographe dans tasarmcs #1701 Raoul Auger Feuillet, Fr. dans tasarmcs & EYun %oreia dans (<
EYun %oros koro, gsteriye dans ve ark ile elik eden topluluk) + EYun grafe yaz, kayt" hora, +graf
krfez
[AZ xv] krfuz/krfz
EYun klpos kucak, koy ~ HAvr *kwelp- kucak

~ Yun krfos koy ~

* Lat colpus > t golfo, ng gulf (koy, krfez) biimleri Yunancadan alnmtr.
kri
- Tamil kari baharatl pilav

[ xx/c]

~ ng curry Hint mutfana zg baharat karm

koridor
[AMithat 1875]
~ Fr corridor dar uzun alan,
geit ~ sp corridor yar gzergh ~ OLat curritorium < Lat currere, curs- komak " kur
kork[mak

[ viii] kork- a.a.

T *kor()-k- korunmak istemek? " koru-

* Kar. Mo qoruda- (snmak, saklanmak) < qor- (kuatmak, kapamak, hapsetmek).


korkun
(sfat)

T
[Uy viii+] korkn/korknl/korkn korkulacak nitelikte, korkulan ey
< T korkn [viii+ Uy] korkunu, korku (isim) < T kork- " kork-, +in

* -in- ekli refleksif fiillerden fiil ad reten -in ekinin sfat yapmas aklanmaya muhtatr.
korna
[ xx/a]
~ t corno boynuz, boynuz eklinde flemeli alg
- Lat cornu boynuz, boynuz eklinde olan ey, borazan ~ HAvr *kr-no- < HAvr *ker-1 kafatas, boynuz " ser
kornea
[ML xx/c]
~ YLat cornea gzn n
blmndeki sert saydam tabaka < Lat materia cornea boynuzsu madde < Lat corneus boynuzsu < Lat cornu
boynuz " korna
korner
[Cumh 1929]
~ ng corner shot futbolda ke at < ng
corner ke ~ EFr cornier sivri u, a, ke < Fr corne boynuz " korna
kornet
[xx/b]
huni, 2. bir nefesli alg < Fr corne boynuz " korna

~Frcornette [k.] "kk boynuz", 1.

korni
[ xix]
alnlk ~ t cornice a.a. ~ EYun kornis ta " kuron

~ Fr corniche mimaride at knts,

kornion
boynuz " korna

~ Fr cornichon bir tr salatalk < Fr corne

korno
korna

[ xx/b]
[ xix]

~ t corno 1. boynuz, boru, 2. bir orkestra algs "

koro
[ xix]
~ t coro ark topluluu ~ Lat chorus a. a. ~ E Yun
%oros 1. dans, dans topluluu, 2. antik trajediye dans ve arkyla elik eden topluluk " hora
koroner
[ xx/b]
~ Fr coronaire 1. taca ilikin, 2. kalbi
besleyen ana atardamara ilikin < Lat corona ta " kuron
krpe

[ xi] ikinci mahsul, yaz rn; [Kp xiv] her eyin tazesi

korporasyon
[192+]
~Fr/ng corporation tzel kiilik~
Lat corporatio vcut verme, ete kemie brndrme < Lat corpus, corpor- vcut" korpus
korporatizm
~ Fr corporatisme toplumun meslek
tekilatlar baznda rgtlenmesini savunan siyasi reti < Fr corporation tzel kiilik, zellikle meslek rgt
veya sendika " korporasyon
korpus
[ xx/c]
~ ng corpus bir konudaki literatrn
btn ~ Lat corpus, corpor- gvde, beden ~ HAvr *kwrep- gvde, beden, grnm
korsan
[MMem xvi] korsar/korsan
t corso akn, saldr ~ Lat cursus a. a. " kur
korse
[ARasim 1897-99]
kadn i amar < Fr corps vcut, beden " korpus

~ t corsaro deniz akncs <

~ Fr corset [k.] gvde eklinde

kort
[xx/b]
~ngcourt1.avlu, kapal alan, saray, 2. tenis
alan ~ OLat curt ~ Lat cohors, cohort- i avlu, hayat & Lat co(n)- skma ve bastrma edat + Lat hortus etraf duvarla
evrili bahe ~ HAvr *ghor-to- avlu < HAvr *gher-1 etrafn evirmek, itle kapatmak " hora
kortej
[ xx/b]
saray erkn < t corte avlu, saray " kort

~ Fr cortge ~ t corteggio hkmdarn maiyeti,

korteks
[ML xx/c]
~ YLat cortex, cortic- bir organn
d zar, beyin zar ~ Lat cortex, cortic- aa veya meyve kabuu ~ HAvr *kort- < HAvr *(s)ker-1 kesmek
* Ayn kkten Lat curtus (ksa), Ger *skeran (kesmek, entmek), ng shear (kesmek), score (kesik), scar (yara, kesik),
short ("kesilmi", ksa), shirt (gmlek).
kortizon
[195+]
~ ng cortisone bbrekst
korteksi tarafndan salglanan hormon ^1936 Edward Kendall & Philip Hench, Amer. biyokimyaclar < ng cortical
steroid hormone " korteks
koru

[ xi] kor itle evrili arazi, hkmdara ait av sahas < T kor- " koru-

koru[mak
T
[ viii] kor- itle evirerek gvenceye almak (= Mo qor- itle
evirmek, kuatmak, hapsetmek, engellemek)

* Muhtemelen ayn kkten T kor()k- (korunmak istemek?).


krk

[ xi] krk demirci kr

< T *kwrk < T *keP-2 imek " gebe

* Kar. Mo kgerge (krk, akcier) < kge- (kabarmak, imek, kprmek).


koruk

[ xiv]

korvet
Hol korf bir tr gemi

~ Fa ra olgunlamam zm
[ 183+]

~ Fr corvette [k.] bir tr gemi <

ks
[DK xv]
~ Fa ks/ks tokmakla vurma, byk
davul < Fa koftan, ks- dvmek, tokmakla vurmak, ezmek, tmek " kfte
ko[mak
T
[ xi] ko- karlkl komak, elemek, iftlemek, msra dzmek; [LL 1732]
seirtmek, abuk gitmek; [Men xvii] at koumlamak, at srmek (= Mo qolbu- birletirmek, katmak, balamak)" ko* "Seirtmek, hzl gitmek" anlam sadece Trkiye Trkesinde 18. yy'dan itibaren kaydedilmitir.
ke

[Yus xiv] ge ; [Men ] ke vulg. ke

~ Fa ga

a.a. ~ OFa gag a.a. (= Ave gaoa- a.a.) < HAvr *geu- bkmek, krmak
kse

[ xiv]

~ Fa ksa seyrek sakall veya sakalsz

kebent
kegen

~ Fa ga band ke ba" ke, bent


YT

[Geom 193+] diagonal

ksele
& Fa gw inek + Fa sala yllk " camz, salname

" ke, +gen


~ Fa gw sala bir yan gemi sr, dana

kk
[dr, A, Yus, DK xiv]
eklinde yksek bina, cihannma, kasr

~ Fa kk/kk ardak

* T klige (glge) szcnden tretilmesi fantezidir.


kker
& Fa kaw ayakkab, yemeni + Fa kr yapan " kr

~ Fa kaw gar kundurac, ayakkab yapan

konil
[ xx/b]
~ Fr cochenil kabuundan krmz boya elde
edilen bir bcek, kirmis ~ sp cochinilla a. a. ~ OLat coccinella [k.] a. a. < Lat coccinus a. a. - EYun kkkinos a.a. " kokina
ksn
YT
[CepK 1935] ehvet
T kse- [viii+ Uy] istemek, itahl olmak
kostak

< T ksn- [xiv-xix TS] (dii hayvan) azmak, kzmak =?

[ xx/b] zarif, kibar, alml, gsterili, marur

<?

kstebek

[ xi] ksrge/ksrgen a.a.; [CodC xiii] ksz temek

kstek

T
[ xi] ksrk at ayana vurulan ba; [DK xiv] kstek a.a. < T ksr- [xi]
hayvann n ayaklarn balamak, kstek vurmak

kostik
[ xix]
~ Fr soude caustique sodann yaklmasyla elde
edilen bir kimyasal madde, sodyum hidroksit < Fr caustique yanma ile ilgili, yank ~ EYun kaustiks a.a. < EYun kai,
kaus- yakmak " koter
kostm
[ARasim 1897-99]
~Frcostume bir toplulua
zg giyim tarz, resmi giysi ~ t costume adet, tre, adap, alkanlk ~ Lat consuetudo a.a. < Lat consuescere almak
& Lat co(n)- beraber + Lat suescere, suet- benimsemek, almak, kendine mal etmek (< Lat se/sue kendi < HAvr
*s(w)e- kendi, ben)" kon+, solo
* Lat suescere > consuescere

ilikisi T al- > al-

kouk kafiye ko- " ko< T

[CepK 1935] iir

- T kou [xi] kafiyeli beyit,

koul

YT

[TDK

1955] art

< T art ko- " ko-

kout

YT

[TDK

1944] paralel

< T ko-" ko-

Fxx/bl

haritaclkta e

kot1

ilikisine paraleldir.

3S ykselti erisi

~ Fr cte 1.

kaburga, 2. haritaclkta e ykselti erisi ~ Lat costa kaburga kemii, eye ~ HAvr *kost- a.a.
kot2
~ marka Kot Trkiye'nin ilk blucin
reticilerinden olan firma < z Muhteem Kot tekstil reticisi (. 1958)
kota
[ xx/b]
~ Fr quota snrl bir miktar ~ OLat quota ne
kadar? < Lat quot ka? ne kadar? ~ HAvr *kwi- ne?
kotar[mak

<T
[Kp xiv] kotar- tencereden tabaa yemek boaltmak < T ko5-/kot- indirmek,
koymak " koy-

kote [etm
[ xx/b]
OLat quotare a.a. < Lat quot ka? ne kadar? " kota
ktek
tokma, ar sopa

~ Fr quoter say veya miktar tayin etmek ~

[Arg xvi] sopa, dayak

~ Fa ktang rpc

* Farsa szcn kkeni belirsizdir. Kar. knde, ktk.


koter
[Bah 1924]
~ Fr cautre yaray ate veya kimyasal bir
madde ile dalama ~ Lat cauterium a.a. ~ EYun kauter yakan, dalayan < EYun kai yakmak - HAvr *ksw-yo- <
HAvr *ku- a.a.

kotlet
cte kaburga " kot1

[ARasim 1897-99]

~ Fr ctelette [k.] pirzola < Fr

koton
[Bah 1924]
quTn/quTun/quTTan a. a. ~? Akad kitum keten " keten

~ Fr coton pamuk ~ Ar

* Keten iplii Ortadou ve Msr'da en eski devirden beri retilirken, pamuk M 3. binylda Hindistan'dan ithal
edilmitir.
kotra
cutter a.a. < ng to cut kesmek
kt

[ 183+] kotr

~ Fr cotre kk yelkenli tekne ~ ng

[ xi] kti fena

ktmser

YT

[Fel 1942] bedbin

<Tktmse-[1935YT] ktye yormak " kt

ktrm
T
[ xi] ktrm zerinde oturulan kerevet, seki; [M xiv] yatalak
ktr- ykseltmek " gtrkov[mak

< T

[Uy viii+] ko-2 kovalamak, izini srmek, takip etmek

* Kar T ko-1/kow- (boaltmak, oymak). ki anlam arasnda iliki kurmak gtr.


kova

[ xi] kowa su tama arac

kovan

<T

[Kp xiv] kowan ar kovan

< T *kaP-/*koP- oymak, iini boaltmak " kof


< T *kaP-/*koP- oymak, iini boaltmak " kof

kovboy
[Cumh 1928]
~ ng cowboy 1. Amerikan sr
oban, 2. babozuk, kural tanmayan & ng cow inek, sr (~ Ger *k(u)- ~ HAvr *gwou-inek, sr) + ng boy olan
" biftek, belboy
kovuk
T
boaltmak " kof
kovutur[mak

[ xi] kowuk ii boaltlm yer, oyuk

YT

< T *kaP-/*koP- iini

[TDK 1955] kovalamak, takip etmek < T kov-" kov-

* Attr-, koutur-, tktr- fiillerinde rastlanan frequentatif-itir- ekiyle.


koy
ky

[Uy viii+] koy1 1. kucak, koyun, 2. dere koya, ukur, dip < T * koy fi
[A, Yus xiv] ky/ky ; [TS xv xv] k

~ Fa ky a. a.

* Kar. Erm k/k (a.a.). Anadolu lehelerinde rastlanan k telaffuzu Ermeniceden bir alnty da dndrr.
Farsa ve Ermenice biimlerin nihai kayna belirsizdir.

koy[mak
terketmek " ko-

[Uy viii+] ko5-/kot-

< T ko- indirmek, koymak, brakmak,

* Geili (transitif) fiil yapan 5/t > y ekiyle. Trkede ak heceli fiil kklerinin byk ounluu 8. yy'dan itibaren
kaybolurken, Trkiye Trkesinde ko- biimi de korunmutur.
koyu
koy-

[Uy viii+] kod/kod aa, derin

< T ko5- koymak, indirmek, brakmak "

* Anlam ilikisi iin kar. Lat ponere (koymak) < po (aa); Ar wad?aca (koymak) = d?acat (aa olma).
koyun 1

[ viii] koy/koy1 a. a. (kkba hayvan) koyun2

[Uy viii+] koy2 koltuk alt, kucak


koz

" koy

[Kut xi] ceviz; [KT 187+] kd vesaire oyunlarnda alc kd

(ceviz oyunundan ma'huzdur)


kz

~ Fa gawz/gz ceviz ~ OFa gz a. a. (= Aram gawz a. a.)" ceviz

[ xi] kz2 yanan kmr, kor

< T ky- yanmak, gynmek

koza
[ xiv] kozak pamuk veya ceviz kozas
~ Fa
za/zak pamuk kozas, ipek bcei kozas ~ Sans ksa meyve veya ceviz kabuu, pamuk kozas < Sans kuskucaklamak, iine almak
kozalak
zak pamuk kozas" koza

[ xvi] kozak pamuk kozas, am kozala

~ Fa

kozmetik
[188+]
~Frcosmetique grnt
gzelletirmeye ilikin [sf.], gzellik mstahzar [ad] ~ EYun kosmetiks < EYun kosme dzenlemek, eki dzen
vermek, donatmak, gzelletirmek " kozmos
kozmografi/kozmografya
[AMithat 1885] kozmografya
- Fr cosmographie yerkre ve yldzlarn yapsn inceleyen bilim dal & EYun ksmos evren + EYun
graf yazm, izim " kozmos, +graf
kozmonot
[ 196+]
(~ ng cosmonaut) ~ Rus
kosmonvt Sovyet uzay gemileri mrettebatna verilen ad & EYun ksmos evren + EYun nates gemici, denizci"
kozmos, navigasyon
kozmopolit
[Ahsan1891]
~Frcosmopolite okuluslu
veya uluslarst ~ EYun kosmopolites dnya vatanda # Philon, skenderiyeli Yahudi filozof (M y. 15- MS y. 45)
& EYun ksmos evren + EYun polites vatanda, hemehri" kozmos, politik
kozmos
[DTC 1943] alem
~EYun ksmos 1. dzen,
donanm, 2. alem, dnya < EYun kosme dzenlemek, eki dzen vermek, gzelletirmek

* Yunanca szcn ikinci anlam Pythagoras'n felsefe ekol (M 6. yy) etkisiyle yaygnlamtr.
kraker
trdamak, atlamak

[ xx/c]

~ ng cracker tr < ng to crack [onom.]

kral
[Env xv] Balkan hkmdarlarnn nvan
~ Srp kral
hkmdar < z Carolus Frank kral Karl, arlman (hd. 768-814) < Ger karlaz adam, erkek
kramp
[ xx/b]
~ Fr crampe ani sanc, sanc ile katlma ~ Frk
*kramp bkme, kvrma ~ Ger *kri(m)pjan bkme / Ger *kra(m)paz engel, kvrk ey
krampon
[Bah 1924]
kafal ivi ~ Frk *krampo bkk, krk " kramp

~ Fr crampon kabara, yuvarlak

kraniyum
[ xx/c]
~ Lat cranium kafa, kafatas ~ EYun
krnion a.a. ~ HAvr *krss-no- < HAvr *ker-1 kafatas, boynuz " ser
krank aft
[ML xx/c]
al aks < Eng crincan bkmek, krmak " kramp
krater
ukuru ~ EYun krater kse

[ 192+]

kravat
z Croate Hrvat

~ ng crank shaft mekanikte dik

~ Fr cratre ~ Lat crater kse, yanarda


[ARasim 1897-99]

~ Fr cravate boyunba <

* 30 Yl Savalar (1618-1648) dneminde Fransz ordusundaki Hrvat paral askerlerin giydii boyunbandan.
kravl

[ xx/b]

~ ng crawl srnme, bir yzme stili

kreasyon
[Hay 1959 195+] modada tasarm
yaratma, yarat < Lat creare, creat- dourmak, meydana getirmek
kreatif
Lat creare, creat- yaratmak " kreasyon

[ xx/c]

~ Fr cration

~ Fr cratif yaratc ~ Lat creativus a. a. <

kredi

[ xix] kredito/kredi bor verme; [ARasim 1897-99]


- t credito / Fr crdit 1. inan, gven, itibar, 2. (gvene dayanarak) bor verme ~ Lat creditum emanet < Lat
credere, credit- emanet etmek, gvenmek, inanmak
* 19. yy sonlarnda Franszca telaffuza gre dzeltilmitir.
kredibilite
kredi
krem
merhem, pomat

[ xx/b]

~ Fr credibilit inanlrlk, gvenilirlik"

[ARasim 1897-99] ; [ xx/a] cildi yumuatmak iin kullanlan


~ Fr crme 1. kaymak, 2. ak bej rengi ~ OLat crama ~ Kelt

* Trke kullanmda Franszcadan alnan krem (merhem, pomat) ve talyancadan alnan krema (st kayma)
biimleri ayrmtr.
krema
krem

[ xix]

~ t crema st kayma ~ Fr crme a. a. "

krematoryum
[Bah 1924]
~ ng crematorium l yakma frn
- Lat crematorium yakma yeri < Lat cremare yakmak ~ HAvr *krem- a.a. < HAvr *ker-4 ate " karbon
kreozot
[ xix]
~ Fr crosote rmeye kar kullanlan
bir kimyasal madde ~ Alm kreosot ^ 1832 Carl Ludwig v. Reichenbach, Alm. doa bilimci & EYun kras, t- et (~
HAvr *kreus- i et ) + EYun sz, sot- korumak, esirgemek
* Ayn Hintavrupa kknden Lat crudus, Fr cru, ng crude (i).
krep

[ARasim 1897-99] ; [ xx/a] sata kzartlm ince hamur


- Fr crpe bir tr buruuk kuma veya kt ~ Lat crispus kvrck, buruuk

* Kar. ng crisp (ktr).


krepdin

[Bah 1924]

~ Fr crpe de Chine in krepi, bir

tr kuma " krep


krepon

[ xx/b]

~ Fr crpon bir tr gofre kt" krep

kre
[ xx/b]
~ Fr crche 1. beik, hayvan yemlii, 2. ocuk
bakmevi ~ Frk *kripja beik ~ Ger *kri(m)pja " kramp
kreendo
[ xx/a]
~ t crescendo mzikte ykselen volm <
t crescere bymek, artmak, ykselmek ~ Lat crescere, cret- a. a. " kruasan
kretuar
kazyc < Fr gratter kazmak " greyder
kriket
kricke ucu engelli sopa, denek

[ xx/a]

krikkrak
galeta, kraker " kraker
kriko
baklas

[ xx/b] gratuvar yaz silme aks

~ ng cricket sopalarla oynanan bir oyun ~ Hol


[ xx/b]

[ xx/b]

~ Fr grattoir

~ Fr cric-crac [onom.] ubuk eklinde

~ t cricco mekanik kaldra ~ EYun krkos zincir

kriminel
[DTC 1943]
~ Fr criminel 1. sua ilikin, 2.
crm ileyen, mcrim < Lat crimen, crimin- sulama, itham, crm ~ HAvr *krei- iyiyi ktden ayrmak,
yarglamak " kritik

kripto
[ML xx/c]
~ Fr crypto ifreli yaz < Fr cryptogramme
a.a. & EYun krypts gizli + EYun grmma yaz" kripton, gram
kripton
[ xx/b]
~ YLat crypton/krypton kimyada bir
element ^ 1898 Sir William Ramsay ve Morris Travers, ng. kimyaclar < EYun krypts gizli, sakl < EYun krypt
gizlemek, saklamak ~ HAvr *krup-yo- < HAvr *kru- saklamak
kristal
[AMithat 1882] Beyolu'nda bir kafe ad
~ Fr
cristal billur ~ EYun krystallos buz (< EYun kryos don, kra ) ~ HAvr *krus-to- kabuk, buz, trdayan ey < HAvr
*kreus- kabuk balamak
Kar. Lat crusta (tr kabuk).
E K K E N L L E R :
EYun kryos : kristal Lat
crusta : krut
kriter
[Ulus 1936] kriteryom
~ Fr critre deerlendirme
lt ~ Lat criterium a.a. ~ EYun kriterion a.a. < EYun krin hkm vermek, yarglamak ~ HAvr *kri-n-yo- < HAvr
*krei- iyiyi ktden ayrmak, elemek, snamak
* Ayn kkten Lat cernere (ayrdetmek, yarglamak), Lat crimen > ng crime (sulama, itham).
kritik
eletirmen

[ARasim 1897-99] tenkit, muaheze, itiraz ; [ARasim 1897-99]


~ Fr critique eletiri ~ EYun kritike yarglama, hkm verme " kriter

kriz
[Bah 1924]
karar, hkm, hastaln dnm noktas" kriter

~ Fr crise buhran ~ EYun krsis, krit-

krizalit
[ML xx/c]
~ Fr chrysalide kelebeklerin orta
yaam evresi ~ EYun %rysllis, %rysallid- "altn kabuk", a.a. < EYun %ysos altn ~ Akad %urasu(m) a.a.
krizantem
[Bah 1924]
~Frchrysanthmekasmpat~Lat
chrysanthemum & EYun %ysos altn + EYun nthos iek " krizalit, antoloji
krokan
trdamak, atlamak, inemek " kraker

[ xx/c]

~ Fr croquant tr < Fr croquer [onom.]

kroket

[ML 1969] galeta ununa batrlarak kzartlan hamur topu


- Fr croquette

kroki
kaba izim, taslak " kraker

[ResCGaz 1911]

~ Fr croquis derme atma ey,

krokodil
[192+] timsah derisi
EYun krokdilos byk kertenkele, varan veya timsah

~Frcrocodile timsah~

krom
[DK 189+]
~ Fr chrome bir element # 1797 NicolasLouis Vauquelin, Fr. kimyac (1763-1829) ~ EYun x*ma, t- renk " krom(o)+

* ok renkli bileimlerinden tr.


krom(o)+
(bileiklerde) ~ EYun %rma, t- renk

~ Fr/ng chrom(o)- renge ilikin

kromatik
[ xx/b]
%rmatikos a.a. < EYun %rma, t- renk " krom(o)+

~ Fr chromatique renkli, renge ait ~ EYun

kromozom
[ xx/b]
~ Fr chromosome genetik kodu tayan
DNA makromolekl ~ Alm chromosom "renkli madde", a.a. ^ 1888 von Waldeyer-Hartz, Alm. anatomist (18361921) & EYun %rma renk + EYun sma madde " krom(o)+
* Renk zmseme zelliinden tr.
kron(o)+
zaman, sre
kronik

~ Fr/ng chron(o)- zaman ~ EYun %ronos


[REkrem<1887]

~Fr chronique 1. sreli, 2.

tarihe ~ EYun %roniks zamana ilikin, sreli " kron(o)+


kronoloji

[ResCGaz1912]

kronometre
aleti" kron(o)+, +metre

[M62 187+]

~Frchronologie
~Frchronomtre zaman lme

kros
[ xx/b]
~ ng cross-country ak arazi kousu < ng to
cross apraz gitmek, amak ~ Fr croiser " kruvaze
kroe
[ xx/a] 1. t, 2. boksta bir vuru
~ Fr crochet [k.]
1. engel, 2. ucu engelli nak inesi, 3. boksta kolu kvrarak vuru < Fr croc engel ~ Frk *krk- a.a. " kramp
kruasan
[ xx/b]
~ Fr croissant 1. byyen, 2. hilal
(byyen ay), 3. ay rei < Fr crotre bymek, artmak, gelimek ~ Lat crescere, cret- a.a. ~ HAvr *kre-sko- < HAvr
*ker-3 a.a.
krupiye
[ xx/a]
~ Fr croupier "arkac, art", kumarhane
grevlisi < Fr croupe arka, sar, k ~ Frk *kruppa- sar
* Asl "oyuncularn arkasnda duran yardmc" anlamnda.
krut
[ xx/b] ekmek kabuu
~ Fr crote kabuk ~ Lat
crusta trdayan ey ~ HAvr *kru-sto- tr < HAvr *kreus- kabuk balamak " kristal
* Kar. ng crust (kabuk).
kruvaze
[ 187+] apraz kesimli ceket
~ Fr crois apraz <
Fr croiser 1 apraz gitmek, karya gemek < Fr croix apraz, armh ~ Lat crux, cruc-

kruvazr
[ARasim 1897-99]
~Frcroiseur bir tr sava
gemisi < Fr croiser2 denizcilikte sahil boyu gitmek ~ Hol kruisen a.a. < Hol kruis apraz, armh ~ Lat crux, cruc- a. a. "
kruvaze
ksenofobi
[ML xx/c]
~ Fr xnophobie yabanc korkusu,
yabanc dmanl / ng xenophobia a.a. ^ 1919 ABD & EYun ksens yabanc + EYun fbos korku " fobi
ksenon
[ xx/b]
~ YLat xenon kimyada bir gaz ^ 1898 Sir
William Ramsay ve Morris Travers, ng. kimyaclar < EYun ksens yabanc " ksenofobi
ksilofon
[ xx/b]
~ Fr/ng xylophone tahta ubuklardan
oluan bir mzik aleti ^ 1866 & EYun ksylon tahta + EYun fone ses " fon(o)+
kuafr
[Hay 1959 195+] kadn berberi
kadn ve erkek berberi < Fr coiffe sa kesimi ~ OLat cofea kask, balk ~ Ger

~ Fr coiffeur

kuantum
[DTC1943]
~ YLat quantum modern fizikte bir
kavram ^ 1900 Max Planck, Alm. fiziki < Lat quantus ne kadar? nice? " kantite
kuartet
[Hay 1959 195+]
~ Fr quartette drt algdan
oluan mzik grubu ~ t quartetto a. a. < Lat quartus drtl, drtte bir < Lat quatuor, quatr-drt" kare
kubbe
[A, Yus xiv]
~ Ar qubbat [#qbb msd.] mimaride kubbe
- Aram qubbst a.a. = br qubbah a.a. < br/Aram #qbb kavis veya kemer eklinde olma, bklme
kbik
[ xx/a]
akmna ait < Fr cube geometride kp " kp2
kbra
[MMem xvi]
kadn) < Ar kabir [sf. ] byk " kebir

~ Fr cubique 1. kp eklinde olan, 2. kbizm


~ Ar kubr' [#kbr sf. f.] byk (ey veya

* Kebir sfatnn diil halidir.


kubur
qabr " kabir

~ Ar qubr [#qbr o.] ukurlar, mezarlar < Ar

k uc ak
T
kucaklamak, sevimek
kuu kuu

<T

[ xi] kuak a.a.; [TS xviii] kuak

kpek arma nidas

< T ku- [viii+ Uy]

< T ku- kucaklamak, sevimek

kk
T
[Or viii] kiig ufak, kk, gen; [Ka xi] kiik/kik a.a.;
[CodC xiii] kii/kiig a.a.; [Kp xiv] kk kpek yavrusu

* T ocuk, kk, gdk ve Fa cucak, kucak, kuak, kudak (kk, yavru, cce) szckleri arasndaki kken ilikisi
belirsizdir. ocuk diline ait ekspresif deyimler olduklar dnlebilir.
kmen

<T

[Bah 1924] kmencik kck ve sevimli ey " kk, +men1

* -men ekinin ilevi ak deildir.


kmse[mek
kii/ki kk

YT

[Fel 194+] kkse- hakir grmek; [TDK 1944] kmse-

kudret
iktidar " kadir1

[Kut, A xi]

< T

~ Ar qudrat [#qdr msd.] g,

kudsi/kutsi
~ Ar quds [#qds nsb.] kutsal, aziz < Ar
quds 1. kutsallk, aziz olma, 2. kutsal yer, tanrya adanm veya trensiz girilmeyen mekn, Kuds kenti < Ar qadusa
arnm idi (= br/Aram #qd kutsal olma, arnma = Akad qadu ritel arnma )
kudm
resmi kiilerin nsra alnan davul
qudm [#qdm msd.] nden gitme, nc olma, takaddm etme " kdem
kudur[mak

[Uy viii+] kutur- delirmek

* Belki "kutsalla kavumak, tanrlar dokunmak" anlamnda, kuduz

~ Ar

< T kt rahmet, bereket" kut


T

[ xi] kutuz

< T

kutur- delilik veya deli " kudurkf

[ xi] kwij ii kof aa, ryen nesne; [M xiv] kv rme < T *kP- ime, ii
boalma, geveme " gebe

kfe
~ Ar quffat hasrdan veya ince tahtadan yaplm
byk sepet ~ Aram qpp/qpp3t a.a. ~ Akad quppu/quppatu (sebze, meyve, et vb. iin) hasr veya tahtadan
yaplm sandk
* Yun kfa ve Ven cfa (a. a.) biimleri muhtemelen Trke veya Arapadan alnmtr. E Yun kfinos (sepet)
biiminin bir Sami dilinden alnm olma ihtimali yksektir.
kfeki
[T S xvi xvi] kfek/kfeke/kfeki
~ Yun
koufki [k.] ponza ta veya talk ~ EYun kofolithos bir tr hafif ve sngersi ta, talk? < EYun kofos kof, hafif
kffar
" kfir
kfi
bir kent, Kfe

[Ne xv]

~ Ar kuffr [#kfr o.] kfirler < Ar kfir


~ Ar kf [nsb.] bir hat uslubu < z Kfat Irak'ta

kfr/kfr[A, Yus xiv] kfr


~ Ar kufr [#kfr msd.]
dinsizlik, dine svme, nankrlk < Ar kafara [msd. kufrn] dinsiz idi, (tanrya) svd, nankrlk etti
* Arapa szcn kafarat < #kfrl^ (rtme, gizleme, suunu silme) kkyle ilikisi belirsizdir. Bak. kefaret. Ar kafr
< Aram kapr (ky) szcyle muhtemel iliki zerinde durulmutur. Kar. Lat paganus (1. kyl, 2. Hristiyan olmayan
kimse, kfir).
kfrbaz

& Ar kufr + Fa bz oynayan" kfr, +baz

* Muhtemelen kumarbaz szcnden benzetme yoluyla, kuu

[ viii] kuu a. a.
kheylan
~ Ar kuHayln [#kHl] soylu Arap at < Ar
kuHayl [k.] siyaha boyanm, srmeli < Ar kuHl antimon, siyah boya, srme " alkol
kuka1
[LO xix] kukulya ipek kozas, iplik yuma; [ xx/b] kuka bir
ocuk oynu
~ Yun koukoli koza, kk top eklinde nesne ~ Lat *cocculus [k.] a.a. < Lat coccus tane,
bilye, koza ~ EYun kkkos a.a. " kokina
kuka2
siyah tahtas

[ 187+] hindistan cevizinin tesbih yapmnda kullanlan sert ve


~ Port coco hindistan cevizi

* Fr cocos, ng coconut (hindistan cevizi) biimleri Portekizceden alntdr.


kukla
oyuncak bebek
kkre[mek

[Men xvii] pupla


T

~ Yun kokla ~? Lat pupula

[Uy viii+] kkre- arslan sesi karmak, brmek

kukuleta
cuculla kukuleta, sivri balk ~ Kelt

[ 187+] papaz bal

kukumav
gece kuu

[LO xix]

kkrt
OFa ggird a. a.

[Gl xiv]

~ t cuculetta [k.] < Lat

~ Yun koukoubgia [onom.] bir tr

~ Fa ggird yanc bir madde, sulphur ~

* Farsa szcn kkeni belirsizdir. Kar. kibrit.


kul
kl1

T
T

[ viii] kul kle, esir, hizmeti


[Uy viii+] kl ate art

kl2/kll[A, Yus xiv]


~ Ar kull [#kll msd.] tam, btn,
tamlk, btnlk, btnsellik (= br/Aram #kll tam olma, btn olma, mkemmel olma = Akad kallu a. a.)

* Kar. ekil.
kula

[ xi] kula

(= Mo qula sarya alan at rengi ) kula

[Uy viii+] kula kol am mesafesi


* Mahmud Kagari'nin kol a etimolojisi ihtiyatla karlanmaldr. Dier yandan kar. TT kula- (amak, yaymak - xiv).
Ancak bu fiile daha eski kaynaklarda rastlanmamtr.
klah

[Yus xiv] ta

~ Fa kulh 1. soylulara mahsus yksek

balk, ta, 2. her eit balk ~ OFa kulw (= Aram kulw yksek balk, ta )
kulak

[ viii] kulkak/kulak a. a.

kulampara
parast olansever " gulam, +perest

[LL 1732] kulampara aktif ecinsel

-Faulm

kle
[Yus xiv]
~ Fa kula/kula yass ve yuvarlak nesne,
bir tr hamur ii, yuvarlak ve yass rek ~ OFa kulag a.a.
kule

[Men xvii] kulle 1. zirve, 2. (usit.) kule

~ Ar qullat

[#qll msd.] zirve, doruk < Ar qalla [msd. qall] ykseltti, kaldrd
klfet

[ xiv]

klhan
gul2 ate + Fa %n yer, mekn " han1

~ Ar kulfat [#klf msd.] yk, ykmllk


[A xiv]

~ Fa gul%n hamam oca & Fa

* Kar. klhani (ocak iisi > proleter, sefil, ayak takmndan kimse > kaba davranl ve tehditkr kimse).
kulis
[Bah1924]
~Frcoulisse asansr boluu, tiyatroda
dekorun hzla indirilmesini salayan aft, tiyatroda perde arkas < Fr coulis akkan, aknt < Fr couler akmak ~ Lat colare
(bir delikten) akmak, elekten gemek < Lat colum elek
kullan[mak
kulluku
klot
- Lat culus

<T

[Kp xiv] kul edinmek, hizmetine komak

< T kul" kul

<T
[ xvi] kolluku/kulluku yenierilerde zaptiye grevlisi < T kolla- [viii+ Uy]
devriye dolamak " kolla[Bah 1924]

kulp
[DK xiv]
qalaba dndrd, evirdi, eirdi" kalp2

~ Fr culotte ksa pantalon, don < Fr cul k


~ Ar qulb [#qlb] halka, bilezik < Ar

klt
[Bah 1924]
~ Fr culte mezhep ve ibadet usul, dini
tre ve trenler ~ Lat cultus ileme, ekip bime < Lat colere, cult- topra ilemek, ekip bimek " koloni
* "Mezhep, tarikat" anlam gncel ngilizce kullanmdan alnmtr.
kltive [etm
OLat cultivare topra ilemek " klt

[ xx/b]

kltr
[Bah 1924]
2. terbiye, eitim ~ Lat cultura a. a. " klt

~ Fr cultiver terbiye etmek, yetitirmek ~


~ Fr culture 1. topra ekip bime, tarm,

kulbe
[Men xvii]
hcre, dkkn = EYun kalybe kulbe, kabin, hcre

~ Fa kulba/kurba dar ve kk oda,

* Yunanca ve Farsaya bilinmeyen bir baka dilden alnm olmaldr.


kuluka

[Men xvii] koloka/kolaka

~ Srp kloka a. a.

kulun
[ xiv]
~ Ar qlanc/qlinc barsak ars, kolik ~
EYun klikos a.a. < EYun klon kaln barsak " kolon2
klnk

[ xiv]

~ Fa kulunk ta krmaya yarayan kazma

kulp
[KT 189+] klp elenerek vakt geirmek ve mbahese ve
mtalaa etmek zere abonelere mahsus hususi kraathane
~ ng club 1. kaln sopa, topuz, 2. belli bir yerde
toplanan sk ve kapal grup, cemiyet ~ Nor klubba topak, topuz ~ Ger *klumbon
* Trke szcn telaffuzu Franszcaya uyarlanmtr.
klstr
~ Yun kylistra cambazhane, oyun yeri,
ahrn bir blm ~ EYun kylisterion/kylistra "yuvarlanma yeri", hayvanlarn toz ve amurda debelendii yer < EYun
kylind yuvarlanmak " silindir
kulvar

[Bah 1924]

~ Fr couloir aknt yata, kou

yolu, mecra < Fr couler akmak " kulis


kum

kuma
erkein ikinci kars

[Uy viii+] kum

(= Mo qumaq a. a. )

[TS xiv] ; [a xv] kuma/guma a.a.

~ Mo quma

kumanda
[183+]
~ t commando emir, bir askeri
birliin ynetimi < Lat commandare kumanda etmek, emretmek & Lat con- + Lat mandare emanet etmek, tevdi etmek,
grevlendirmek " kon+, manda2
kumandan
[ xviii]
birlii yneten < Fr commander emretmek " kumanda

~ Fr commandant amir, bir askeri

kumanya

[LF xvi] komanya

~ t compagna 1. gemi

erzaknn sakland depo, 2. gemi erzak ~? Lat compania "birlikte ekmek yeme" " kumpanya
kumar

[ xiv]

~ Ar qimr/qumr [#qmr msd.] talih oyunu

kumarbaz
qimr + Fa bz " kumar, +baz

~ Fa qimr bz kumar oynayan & Ar

kuma
[Yus, DK, Gl xiv]
dokuma, bez ~ Aram qms [#qms] gmlek
kumbara
paralaryla doldurulmu demir top

~ Ar qum [#qm msd.]

[MMem xvi] kumbr humbara, ii barut ve metal


~ Fa %umbara kk kp " humbara

kmbet
[DK, Env xiv]
tmsek, hyk ~ Aram qubbst [#qbb] kubbe " kubbe

~ Fa/OFa gunbad kubbe,

kme
[BK 1799] buday veya dier nesne yn
~ Ar kmat
yn ~ EYun kyma, t- a.a. < EYun *ky imek, kabarmak, top gibi olmak ~ HAvr *keus- ii boalmak
EKKENLLER:
EYun kyma : kme
Lat cumulus : ak, akmle, kmlatif, kmle, kmls
kmes
[DK xv] tavuk kmesi
uyuma yeri, tavuk barna < Yun koimomai uyumak ~ EYun koim a. a.

~ Yun *koimsi

* Kar. ng cemetery (mezarlk) < EYun koimeterion (uyuma yeri). Anlam ilikisi iin kar. T tnek (geceleme yeri).
kumkuma1
ve ikayet eden kimse < Ar qamqama [onom.] szlad

~ Ar qumqumat [#qmqm msd.] szlayan

kumkuma2
testi ~ Aram qumqum a. a. ~ Lat cucuma su kab" gm

~ Ar qumqum/qumqumat bir tr su kab,

kumpanya

[LO 187+] kompanya irket manasna, istimali abestir


- t compagnia irket ~ OLat compania yoldalk, lonca < Lat companio "ekmeini paylaan",
yolda & Lat con- beraber + Lat panis ekmek " kon+, pane
kumpas
[xix]kompas1.pergel, 2. tertip, tezgh
compasso pergel & Lat con- beraber + Lat passo adm " kon+, pas2
kumpir
yenen patates
armut

~t

[ 198+] frnda piirilerek eitli katk maddeleriyle


~ Bul/Srp krumpr patates ~ Alm grundbirne "yer armudu", a.a. & Alm grund yer + Alm birne

* Sokak yiyecei olarak katkl patates Trkiye'ye 1980lerde Bulgaristan gmenleri tarafndan tantld. Balkan
lkelerine patates 19. yy balarnda Avusturyallar tarafndan getirildi. Kar. Fr pomme de terre ("yer elmas", patates).
kumral
<T
[ xiv] ak kahverengi sa rengi
qonur deve ty rengi, doru )
kumru
[Men xvii]
beyaz gvercin, kumru < Ar qamar ay " kamer
kumsal

<T

T konur kestane rengi (= Mo

~ Ar qumny [#qmr nsb.] bir tr

[Men xvii] kumluk yer

< T kum " kum

* Dil Devrimi ncesinde -sel/-sal ekiyle yaplm olduu sanlan Trke iki kelimeden biridir. Kar. UYSAL.
kumul

YT

[TDK 1944] kum yn

<Tkum"kum

* Ada eklenen -ul ekinin ilevi muammadr.


kmlatif
cumuler ymak, biriktirmek " kmle

[ML xx/c]

kmle [etm
cumulare " kmls

[ xx/c]

~ Fr cumulatif biriken < Fr


~ Fr cumuler ymak, biriktirmek ~ Lat

kmls
[ 196+] bir bulut cinsi
~ Lat cumulus
kme, yn ~ HAvr *ku-m-o kme, kabarm ey < HAvr *keus- imek, kabarmak " kme
kundak1
kk top ~ Fa/OFa gund/kund kre, top

[Kp, a xiv] bebek sargs

~ Fa gundak [k.]

kundak2
[Men xvii] kondak dipik
~ Yun kontki 1.
sopa, sap, dipik, 2. rulo eklinde evrak ~ OYun kntaks a.a. ~ EYun konts srk, karg
kundak3
cihaz, bomba

[ xviii] kav ve kkrtl maddelerden oluan patlayc


~ Fa gandak kkrt, barut ~ Sans gandhaka "kokan", kkrt < Sans gandh koku

knde
~ Fa kunda iri ve kaln aa, tomruk ~ OFa
kundag tomruk < OFa kund/gund yuvarlak nesne, top " kundak1
kndekri
~ Fa kanda kr aa stne oyma ii & Fa
kanda kazlm, oyulmu (< Fa kandan kazmak, oymak ) + Fa kr iilik " hendek, kr
kundura
[Arg xvi] kondura ev ayakkabs
imalat, fabrikasyon [esk.] < Lat condere, condit- kurmak, ina etmek

~ t condura

kunduz
[Uy viii+] kunduz
= Fa qunduz akarsularda
yaayan bir memeli, kunduz ~ Sans kanTakasreh kirpi & Sans kanTaka diken + Sans sreni dizi, sr, okluk

* Ar qunfu5 (kirpi) Hint dillerinden alnm olmaldr.


knefe
[ML 1969] knafe
tel kadayf < Ar kanafa kanad altna ald, kucaklad" kenef

~ Ar kunfat [#knf msd.]

kungfu
[ 197+] bir Uzakdou dv sanat
fu in d sanatlarnn genel ad ~ in gngfu beceri kazanma, eitme

~ ng kung

* Szck David Carradine'n barol oynad Amerikan TV dizisi Kung Fu (1972-75) sayesinde poplerlik
kazand.
knk
[Env xv] toprak boru, lam
~ t cunicolo istihkm
amal dar tnel, lam ~ Lat cuniculus 1. tavan, 2. tavan delii, yeralt geidi
kunt
kaba saba, kaln, salam

[DK xiv]

knye
soyad

[ xiv] knyet

~ Fa kund keskin olmayan, kr (bak),


~ Ar kunyat [#knw/kny msd.] lakap, san,

kup
[ xx/b]
~ Fr coupe kesim < Fr couper kesmek < OLat
colpus darbe, kl vuruu (= EYun klafos darbe ) ~ HAvr *kols-bho- < HAvr *kel-1 krmak, kesmek
* Ayn kkten Lat gladius (kl), EYun klo (krmak, koparmak).
kp1

[Uy viii+] kb sv eyleri saklamak iin toprak kap, mlek


- Fa kp sarn, topraa gmlen su veya arap kp = Aram gubb a. a. ~ Akad gubbu a. a.

* Dier yandan kar. Sans kumbh (a.a.). Ar cubb (a.a.) Aramcadan alntdr.
kp2/kb
[ xx/b]
EYun kybos oyun zar, kare prizmas ~ Sam " kbe

~ Fr cube kare prizmas ~ Lat cubus a.a.

kupa
[Men xvii] kopa byk bardak; [ARasim 1897-99] iskambilde
bir renk; [Cumh 1932] sporda dl olarak verilen bardak
~ t coppa 1. sapl byk bardak, 2. iskambilde bir
renk ~ OLat cuppa sapl byk bardak
* Lat cupa (varil, f) ile ilikisi belirsizdir. ng cup (byk bardak) Franszca yoluyla Latinceden alnmtr.
kpe
kpete

[ xi] kpe kulaa teklan ziynet

[LF xvi] gvertenin kenarndaki tahta siperlik


- Yun koupast krek dayama yeri < Yun koup krek ~ EYun kpe a.a.

kupon
blm; [ xx/b] kesilmi kuma paras
kupr

[ARasim 1897-99] tahvilin temett almak iin kesilen


~ Fr coupon kesilen sey < Fr couper kesmek " kup

[ 192+] 1. gazeteden kesilen para, 2. kt para birimi


- Fr coupure kesim, kesme < Fr couper kesmek " kup

kur
[AMithat 1877] kur etmek 1. kadna ilgisini belirtecek ekilde
davranmak; [ xx/b] 2. eitim program, 3. dviz fiyat
~ Fr cours 1. akm, seyir, rota, gidi, sre,
2.a.a. ~ Lat cursus kou < Lat currere, curs- komak ~ HAvr *krs- < HAvr *kers- a.a.
* ng course biimi Franszcadan alnmtr.
kr
ilgilenme, gzkulak olma

[ xx/a]

~ Fr cure tedavi ~ Lat cura dikkat, kayg,

kur'an
[Kut xi]
~ Ar qur'n [#qr' msd.] 1. (yksek
sele) okuma, 2. islamn kutsal kitab < Ar qara'a okudu " kraat
kur[mak

[Uy viii+] kur- germek, adr kurmak, dzenlemek

kura
[ xiv]
~ Ar qurcat^ [#qrc msd.] bir kabn iinden iaretli
nesneleri ekmek suretiyle oynanan talih oynu < Ar qarc su kaba
kurabiye
[ xvi] urabiye 1. ufak ey, 2. kurabiye
~ Ar
uraybat [#rb f.] un, eker ve yala yaplan ve frnda piirilen tatl < Ar urayb [k.] kk garip ey < Ar arb
[sf.] yabanc, tuhaf, egzotik " garip
kurak

kural

YT

[Uy viii+] kurak toprak; [ xi] kurak kuru ey, kuru yer < T kur kuru " kuru[ 193+] meclis, kurultay; [CepK 1935] kaide

< T kur- " kur-

* Dil Devriminin ilk yllarnda benimsenen birinci anlam iin bak. kurul. -al ekinin ilevi ak deildir.
kuram

YT

[CepK 1935] bnye; [Fel 194+] nazariye

< T kur- " kur-

kurander
[ xx/a]
~ Fr courant d'air hava akm & Fr courant
koan ey, akm (< Fr courir komak ~ Lat currere, curs- komak ) + Lat air hava " kur, arya
krar
[ML xx/c]
ularnda kulland zehir ~ sp curar a. a. ~ Karib
Orta Amerika yerli dillerinden.

~ Fr curare Gney Amerika yerlilerinin ok

kratr
[ xx/c]
~ Fr curateur sergi yneticisi / ng curator
a.a. ~ Lat curator bir ie gzkulak olan kimse < Lat curare bakmak, zen gstermek, gzkulak olmak " kr
kurbaa

[O xi] kurbaka a. a.

< T baka [xi] kurbaa

* Kur- nekinin anlam belirsizdir. *Kurubaa (kara kurbaas) ihtimali zerinde durulmutur.
kurban
[CodC xiii]
~ Ar qurbn [#qrb msd.] tanrya
sunulan adak ~ br/Aram qurbn a.a. < br/Aram #qrb 1. yakn olma, yaklama, 2. hediye verme, adak sunma "
kurbet
* #qrb kk Sami dillerinde ortak olmakla birlikte, "adak, hediye" anlam braniceye mahsustur.
kurbet
[ xiv]
~ Ar qurbat [#qrb msd.] yaknlk,
akrabalk < Ar qariba yakn idi, yaklat, yanat (= Aram qsreb a.a. = Akad qerebu yaklamak, yakn olmak,
ittifak etmek )
kurcala[mak
<onom
[TS xvi xvi] kurca- kamak, kartrmak, tahri etmek
kr [onom.] kama sesi " krt

< T kur/

krdan
[ARasim 1897-99]
~ Fr cure-dent "di
temizler", di temizleme tas & Fr curer ihtimam gstermek, temizlemek (~ Lat curare a.a. ) + Lat dent di " kr
kurdele
kuma eridi < t corda ip, erit" kordon

[ARasim 1897-99] kordela

kurdeen
<onom
*kurdaan
kurt/krt [onom.] kama sesi " krt
kre[mek

kre1

~ t cordola dar

< T kurda- [xiv-xvi TS] kamak, kurcalamak < T

[ xi] kri- topra kazmak


[ xiv] krre

~ Ar kurrat [#krw msd.] top

kre2
[CodC xiii] maden oca, zellikle demir madeni
krat [#kwr msd.] krk, demir eritme dzenei, demir frn
krek
T
Ha] " kre-

[ xi] krgek 1. toprak krei, 2. kayk krei

~ Ar

< T *krge- = T kri- [xi

kurgan
T?
[Uy viii+] kuran kale, hisar
= Mo qora(n) kale, hisar, snak (<
Mo qor- kuatmak, kapamak, hapsetmek, yasaklamak, engellemek)" korukurgu

YT

[CepK 1935] taammd; [Fel 194+] speklasyon

< T kur- " kur-

kriyum
[ xx/b]
~ YLat curium radyoaktif bir element #
1944 Glenn T. Seaborg, Ralph A. James, Albert Ghiorso, Amer. fizikiler < z Marie Curie Polonya asll Fransz
kimyac (1867-1934)
krk

[ xi] krk hayvan postu

* Fa gurk (kurt) szcyle ilikisi ak deildir.


kurmay

YT

[CepK 1935] erkn harbiye

< Tkur [1935 YT] divan, heyet" kurul

* Kar. Fr corps (heyet), cour (divan, avlu). T kurmak fiiliyle ilikilendirilmesi keyfidir.
kurna
[Men xvii] kurna hamam yala
- EYun krouneon a.a. ~ EYun krouns eme, musluk

~ Yun krouni yalak

* Aram gurna, Erm ku?n (hamam kurnas) biimleri muhtemelen Yunancadan alnmtr. Ar curnat (a.a.) Aramca
kkenlidir. Ar qurnat (dbkey ke, mimaride kemerin sivri ucu) ile birletirilemez.
kurnaz

<T

[Men xvii]

< T kurun- kendi kendine kurmak " kur-

* -az ekinin mahiyeti ak deildir.


kuron
[ xx/a] ta eklinde di protezi
~ Fr couronne ta ~
Lat corona a.a. ~ EYun kornis a.a. ~ HAvr *kor-no- halka, ember < HAvr *(s)ker-3 kvrmak, halka yapmak "
ring
kurs1

[ 192+]

~ ng course 1. akm, seyir, rota, sre, 2.

eitim ve renim program ~ Lat cursus kou " kur


kurs2

[ xiv]

kursak

~ Ar qurS [#qrS msd.] daire, tepsi, disk

[Uy viii+] koursak ku kursa, mide; [ xi] kurusak

krs
[Kut, A xi] krsi
- Aram kursy taht ~ Akad kuss a.a.
kurun

T?

~ Ar kurs taht, makam sandalyesi

[Ka xi] korujn a.a.; [O xi] korun/koun ; [Ev xvii] kuruum/kurum

* Kar. Mo qoruljn (a.a.). Bilinmeyen bir Asya dilinden alnt olmas gl ihtimaldir.
kurt

[Uy, Ka, O viii+] kurt trtl, larva; [O xi] kpekgillerden yrtc hayvan

* Ouzcaya zg olan ikinci anlamn, bri (kurt) szcne ilikin bir tabudan kaynaklanm olmas muhtemeldir.

krtaj
[ xx/b] ocuk aldrma
~ Fr curetage bakla
kazyarak temizleme eklinde cerrahi mdahale < Fr curetter cerrahide yara temizleme ba < Fr curer tedavi etmek,
temizlemek " kr
kurtar[mak

T
[Uy viii+] kutar-/kurtar- a.a.; [Kp xiv] kutar-/kurtar-< T kt baht, uur,
kvan " kut

* -r- sesinin treyii aklanmaya muhtatr.


kurtul[mak
kuru

kuru[mak
kav1

[Uyviii+]kurtul-/kutrul-a.a.
[ xi] kur a. a.

[Uy viii+] kr- a.a.

<Tkut baht, uur" kut

< T kur- " kuruT *kaur- < T *k-/*ka- yanmak, kavrulmak "

* Kar. Mo k?aurayda- (kurumak) < k?auray (kuru) < k?aur- (kavurmak).


kurul
YT
[CepK 1935] kongre, meclis
~ Mo qural toplant, kongre, meclis < Mo quratoplanmak, birikmek, bir araya gelmek (= T kura- [viii+ Uy] a.a.
* k?ura- fiili Uygurca ve Moolcada mevcut ise de k?ural biimi Moolcadr.
kurultay

YT
[1910] kurltay byk meclis; [CepK 1935] kurultay - Mo quralta toplant,
meclis < Mo qura- toplanmak " kurul

* Trk Dernei bnyesinde 1908-1910'da ortaya atlan ilk Yeni Trke kelimelerdendir.
kurum1

kurum2

YT

[Ka xi] kurum/kurun baca tortusu, is


[CepK 1935] tesis, messese

< T kur- " kuru< T kur-" kur-

kuru
[Men xvii] ro/oro gm Avusturya thaler'i veya altn
florine Osmanl lkesinde verilen ad; [LO ] uru 120 akelik gm sikke ~ Alm grosch bir altn
solidus'a (ve 12 gm denarius'a) edeer olan kaln gm sikke ~ OLat (denarius) grossus "kaln denarius" "
gres
kurus
E Yun kris a. a.

'tahta kurusu' deyiminde

~ Yun koris tahta kurusu ~

* Trke kuru ile ilgisi yoktur. Kar. EYun korannon ("tahtakurusu otu", kini) > ng coriander.
kurut

[Uy viii+] kur()t szlerek kurutulmu yourt veya kelek < T kur- " kuru-

kurye

[LO xix] kuriyer

~ t corriere koucu, ulak, posta

tatar / Fr courrier a.a. < Fr courir komak " kur


ku

k us [m ak

[viii]kua.a.
T

ks[mek

[U yv ii i+ ]k us -a .a .

[O xi] ks- darlmak

kuak
T
[ xi] kura kemer, ynden dokunan adr kua; [dr, DK xiv] kurak/kuak
kura- kemer balamak, kuanmak " kuankuan[mak
T
[Uy viii+] kuran< T kur [viii+ Uy] kuak, kemer

< T

< T kura- [viii+ Uy] kuak balamak, sarnmak

EKKENLLER:
T kur : kuak, kuan-, ukur
kayi
amak ~ OFa widan, wi- a.a. " g+

~ Fa guyi aklk < Fa guadan, gu-

kue
[ xx/a]
~ Fr (papier) couch "tabakal kt", cila
tabakasyla kapl kt < Fr couche yatak, tabaka < Fr coucher yatrmak, yatmak ~ Lat collocare yere yatrmak &
Lat con- + Lat locare yatrmak " kon+, lokal
kuet
< Fr couche yatak, tabaka " kue
kuku

<T

[ xx/b] tren yata

~ Fr couchette [k.] kk yatak

[TS xiv-xix] tedirginlik, vesvese, rknt; [ 194+] phe T ku " ku

* sme eklenen -ku ekinin ilevi belirsizdir. Trke szck "ku gibi rkek olma" anlamnda iken 1940lardan sonra
"phe" anlamnda kullanm tevik edilmitir.
ksk

kuku

<T

[ xi] kzeg maa

< T kze- kz kartrmak < T kz"kz

[TS xiv-xix] tedirginlik, vesvese, rknt; [ 194+] phe T ku " ku

* sme eklenen -ku ekinin ilevi belirsizdir. Trke szck "ku gibi rkek olma" anlamnda iken 1940lardan sonra
"phe" anlamnda kullanm tevik edilmitir.
ksk

[ xi] kzeg maa

< T kze- kz kartrmak < T kz"kz

kuskus
[LO xix]
~ Ar quSqS [#qSqS] Marip
lkelerine zg, krpk hamurdan yaplan bir yemek < Ar qaSqaSa [onom.] krpt

* Trkeye 19. yy'da Franszca zerinden veya dorudan Tunus-Cezayir'den alnm olabilir, kuluk

[O xi] kuluk leden nceki zaman


* Ku szcyle ilikisi ak deildir.
kspe
~ Fa kusba susamn ya karldktan sonra kalan
posas ~ Aram kusp a.a. ~ Akad kuspu susam, zm, zeytin vb. posas
kstah
[A xiv] gst%hk
~ Fa gust% kendinden
emin, cesur, edepsiz ~ OFa wist% kendinden emin, cesur (= Ave *v-stxa- ayr duran, direnen ) " g+
* Erm vstah (kendinden emin, cesur) Orta Farsadan alnmtr.
kusur
[A xiv]
qaSara kst, ksaltt, yetersiz kald, eksik idi

~ Ar quSr [#qSr msd.] eksiklik < Ar

EKKENLLER:
Ar #qs?r : kusur, taksir
ksur
kesir " kesir

~ Ar kusur [#ksr o.] krklar, kesirler < Ar kasr

kut
T
[Or viii] kt rahmet, bereket, baht, talih; [Uy viii+] kt/kawut/kwut
< T kw kut, saadet
* Kar. Mo k?utu (a.a.).
kt1

[Men xvii] ktrm, yatalak; [LO xix] sivri olmayan

kt2, ktr
ktr
kutsal

onom

YT

[DK xv] kt kt kalp arpmas sesi; [LO ] ktr gevrek kat ey sesi

[Fel 194+] aziz

< T kt bereket, talih " kut

* Ar quds > quds szcnden arsm yoluyla tretildii aktr.


kutu
[M xiv] kut
kap, tas, 2. ar peteinin her hcresi" sit(o)+

~ Yun kout a.a. ~ E Yun kytos 1. kovuk,

ktk
[Men xvii] ktk tomruk; [LO xix] byk defter
~
Yun kdikos 1. kaln aa gvdesi, tomruk, 2. byk defter, yasa klliyat ~ Lat caudex/cdex, cdica.a.
kutup/kutb~ Ar quTb [#qTb msd.] 1. eksen, aks,
kutup, 2. tasavvufta en yksek mertebeye erimi kii < Ar qaTaba [msd. qaTb] 1. kalarn att, 2. bir noktaya
toplad, konsantre etti

<"

ktphane
o.] kitaplar (< Ar kitb ) + Fa %na ev " kitap, hane

~ Fa kutub %ana kitabevi & Ar kutub [#ktb

kutur/kutryeryznn ksmlarndan her biri, 2. daire veya krenin ap

~ Ar quTr [#qTr msd.] 1. blge,

* Ar qaTr (damlama, dizi halinde gitme) masdaryla ilikisi belirsizdir.


kuva
kuvvet

~ Ar quwan [#qwy o.] kuvvetler < Ar quwwat"

kuvars
Alm quarz a. a. ~? Slav kvardy sert

[ xx/b]

(~ Fr/ng quartz bir silisyum kristali) ~

kuver
[ 192+]
~ Fr couvert 1. rt, masa rts, 2.
lokantada "rt paras" < Fr couvrir rtmek ~ Lat cooperire a.a. " aperitif
kvet
[ xx/a] banyo teknesi
veya ykanma teknesi < Fr cuve varil, f ~ Lat cupa varil, f

~ Fr cuvette [k.] leen, ykama

kuvz
[ xx/b]
~ Fr couveuse 1. folluk, kuluka yeri, 2. yeni
domu bebeklerin konulduu korunak < Fr couver kulukaya yatmak ~ Lat cubare a.a.
kuvvet

[A, Yus xiv]

kuymak
gzleme )

~ Ar quwwat [#qwy msd.] g

[ xi] kuyma bir eit yal ekmek

(= Mo qoymag katmer,

kuyruk
T
[Uy viii+] kudruk 1. k, dip; [ xiii] kuyruk hayvan kuyruu; [Ahsan 1891] 2.
kamuya ak bir hizmet iin oluturulan sra
< T kodur-dibe inmek, oturmak, konmak, dklmek < T
kod-/kot- indirmek, aa koymak " koy* Kar. Mo k?udura (atn sars). "Bir hizmet iin oluturulan sra" anlam Fr queue evirisidir.
kuytu

<T

[Kp xiv] ukur yer, gne almayan yer, glge

< T ku5- indirmek " ko-

* Kar. Mo k?oytu (art, arka, geri, kuzey). Ayrca kar. kuz (gne almayan yer).
kuyu
kuyruk

kuyum

kuyut
qayd " kayt

[Uy viii+] ku5u

(= Mo qudug su ukuru, kuyu = Mo qotuur ukur ) "

<T
[Kp xiv] kuyum/kuyun ziynet eyas yapan ve satan < T kuyum dkm < T
ku5- dkmek " kuyruk
~ Ar quyd [#qyd o.] koullar, balar < Ar

kuzen
[Bah 1924]
~ Fr cousin amca, hala, day veya teyze
olu ~ Lat consobrinus hala veya teyze olu & Lat con- karlkllk edat + Lat sobrinus kzkardein ailesi, kzkarde
ocuu ~ HAvr *swesr-Ino- < HAvr *swesor- kzkarde " kon+, sr1
kuzey
<T
[BK 1799]
indirmek, ukur yapmak " kuytu
kuzgun
T
glge, karanlk " kuzey
kuzin
- Lat consobrina " kuzen

< T kuz gne almayan yer, glge, dan kuzey cephesi < T ku5-

[Uy viii+] kuzun kuzgun, kara ku

[ xx/b]

< T kuz [xi] gne almayan yer,

~ Fr cousine [f.] amca, hala, day veya teyze kz

kuzine
[LF xix] kuzina/kuina mutfak oca
~ Ven cusna
[t cucina] mutfak ~ Lat *cocina/coquina a.a. < Lat cocere/coquere yemek piirmek ~ HAvr *kwekw^-/*pekw^- piirmek
* Fr cuisine, ng kitchen (mutfak) biimleri Latinceden alnmtr. Ayn kkten ng cook < Ger *kokjan, EYun pept
(piirmek).
kuzu

[Uy viii+] koz; [ xi] kuz

(= Mo quraa(n) koyun yavrusu)

la+

~ Ar la deil

labada
[M xiv] lebede
salata olarak kullanlan bir sebze, rumex patientia ~ EYun lpathon a.a.

~ Yun lpato yapraklar

labirent
[ xx/a]
~ Fr labyrinth maara ve dehlizlerden
oluan karmak yap ~ EYun labyrnthos a.a., zellikle Girit kral Minos'un yaptrd dehliz
* Antik a yazar Ploutarkhos'a gre Lidya dilinde "balta" anlamna gelen labrys szcnden alnmtr.
labne
peynir < Ar laban st

[ 198+]

~ Ar labnat [#lbn] st phts, bir tr taze

Kar. Ar luban, Fen lbnt, Aram #lbn (eitli bitkilerden elde edilen aromatik zamk, gnnk).
EKKENLLER:
Ar #lbn : benzen, benzin, labne
laborant
Lat laborans, t- ii, emek veren " laboratuar

[ xx/b]

~ Alm laborant laboratuarda alan kii ~

laboratuar
[ToplumsalT 1896] kimya veya tp ilii
laboratoire ilik, atlye ~ OLat laboratorium a.a. < Lat laborare almak

~ Fr

labrador
[ML xx/c]
~ Fr/ng labrador bir kpek cinsi <
z Labrador Kanada'da bir yarmada < z Joao Fernandes Lavrador 1498'de bu blgeyi kefeden Portekizli kif
lain

T?

[Uy viii+] lan

(= Mo na(n) ahin)

lacivert
[ xvi] laciverd koyu mavi renk
~ Fa
lciward Afganistan'da kan koyu mavi renkli ss ta, lapis lazuli ~ Sans rcvarta a.a. & Sans rc kral + Sans varta
tayn, rzk, pay
* Bat dillerine Arapa araclyla Farsadan gemitir. Kar. Lat lapis lazuli, ng lazurite.
laka
[LF xvi] laka gemi halatn gevetip boa brakma; [ xx/b] laka
geveyerek niteliini kaybetmi
~ Ven lasca brak! gevet! < Ven lascar [t lasciare] brakmak,
gevetmek ~ Lat laxare a.a. < Lat languere, lax- gevemek

lao
iyi, emin

[ xx/c] gen adam, aktif ecinsel (argo)

lades

~ ing lao

~ Fa yd ast hatrmda! " yad2

ladin
1. cistus creticus bitkisinden elde edilen aromatik zamk, 2. am
cinsinden bir aa, picea
~ Ar ladan cistus creticus bitkisinden elde edilen aromatik zamk ~ Aram ladsn
a.a. ~ Akad ladinnu, ladunu a.a.
* Lat ladanum, EYun ldanon biimleri bir Sami dilinden alnmtr. "Bir am tr" anlam Trkeye zg olup
aklanmaya muhtatr.
laedri

~ Ar l adr "bilmemci", kukucu, skeptik & Ar l

deil + Ar adr [#dry] bilirim, biliyorum (geni zaman eril 1ci tekil ahs) " la+, dirayet
laf

[DK xiv]

~ Fa lf anlamsz sz

lafazan
lafz/lafz-

~ Fa lfzan laf alan, laf dven " laf, +zen


[Kut, A xi]

~ Ar lafZ [#lfZ msd.] azdan

kan anlaml ses, sz < Ar lafaZa artikle etti, telaffuz etti


laga luga
lagar

~ Fa lar clz, zayf

lam
[Kan xvi]
~ Ar laam yeralt tneli, istihkm tneli ~
EYun la%ma, t- kaz, hendek, tnel < EYun la%ain kazmak

* Fa nam (istihkm tneli) biimi muhtemelen Trkeden alntdr.


lagos
marinus ~ EYun lagos a.a.

~ Yun lags 1. tavan, 2. tavan bal, lepus

lagn
[ xx/b]
~ Fr lagune deniz kysnda kum birikmesiyle
oluan gl ~ Ven laguna Venedik lagn < Lat lacus gl ~ HAvr *laku- a. a.
lav
[ xiv]
~ Ar law [#lw msd.] bo, geersiz, yok
hkmnde olan ey, dilbilgisi asndan geersiz sz < Ar la 1. sz syledi, lakrd etti, 2.
bo ve geersiz idi < Ar luat sz, lakrd
lahana
[M xiv]
EYun ldanon yeillik, her trl sebze
lahavle
szleri

~ Yun l%ano malum sebze ~

[ xiv] znt ve kzgnlk annda okunan duann il

- Ar l Hawla wa l quwwata ill-llhi" Allahtan baka g ve kuvvet yoktur"


& Ar l deil, yok + Ar Hawl g, kuvvet, hal" la+, havil
lahika
~ Ar lHiqat [#lHq fa. f.] eklenen ey, ilave, zeyl
< Ar laHiqa [msd. laHq/laHq] yetiti, vard, katld, eklendi

EKKENLLER:
Ar #lh?q : ilhak, iltihak, lahika, mlhak
lahit/lahd[Men xvii] l gmme, eski Roma tarznda l gmme;
[KT xix] kapakl ta sanduka eklinde antik kabir
~ Ar laHd [#lHd msd.] mezar, kabir, zellikle eski Roma
tarznda nileri olan mezar odas ve bu tarzda l gmme
lahmacun
[TDK 1955] kymal pide
[#lHm] et ve hamur & Ar laHm et + Ar cacln [#ccn] hamur " macun

~ Ar laHm cacn

* Muhtemelen Gneydou blgesi azlarndan.


lahza
an < Ar laHaZa gz att, bakt

[A, Yus xiv]

~ Ar lHZat [#lHZ msd.] gz at sresi,

laik
[Bah 1924] dine ilikin olmayan, dind
~ Fr laque
kilisenin devlet ynetiminden uzaklatrlmasn savunan kii veya gr = Fr lac rahip snfna mensup olmayan
kimse ~ OLat laicus a.a. ~ EYun laks halka ilikin, halktan < E Yun los halk
* Franszcada szcn siyasi anlam 19. yy ortalarndan itibaren yaygnlk kazanm, 1880lerden itibaren szcn
iki anlamn iki ayr imla ile yazma usul benimsenmitir.
lak1

[LOxix] lak/laka

~ t lacca Hindistan'dan gelen

parlak bir tr bitkisel cila / Fr laque a.a. ~ Port laca a.a. ~ Hind lakh a.a. ~ Sans laksa a.a.
lak2, laklak

onom

dil aklatma sesi

lakap

[Kut xi]

~ Ar laqab [#lqb msd.] knye, soyad

lakayt

~ Ar l qayd kaytsz " la+, kayt

lake
laquer cilalamak < Fr laque " lak1

[Cumh 1929]

~ Fr laqu lak cilas ile cilalanm < Fr

lakerda
[Kan xvi]
bal ~ Lat lacerta uskumruya benzer bir tr deniz bal
lakin
lakrd
<T
lakr [onom.] " lak2

[ xiv]

~ Ar lkin amma (bala)

[DK xiv] bo sz

lakonik
lakniks < z Laknia Sparta kenti

~ Yun lakrda tuzlanm orkinos

< T lakrda- [xvi] lak lak sesi karmak < T

[ xx/b]

Sparta'llarn az konumalaryla nl olmasndan tr.

~ Fr laconique az konuan ~ EYun

lakrimal
[ xx/c]
~ Fr lachrymal gzyana ilikin,
alamakl ~ Lat lacrimalis a.a. < Lat lacrima gzya ~ ALat dakruma a.a. ~ HAvr *dakru-a.a.
laksatif
[Bah 1924]
~ Fr laxatif gevetici, mshil ~
OLat laxativus a.a. < Lat laxare gevetmek < Lat languere, lax- gevemek " laka
lakt(o)+
isimlerde) ~ Lat lac, lact- st ~ HAvr *glak-t- st

~ Fr/ng lact(o)- st (sadece bileik

* Ayn kkten EYun gla, galakt- (st).


laktik

[ xx/b]

~ Fr lactique ste ilikin " lakt(o)+

laktoz
Fr. kimyac" lakt(o)+

[ xx/b]

~ Fr lactose st ekeri # Berthelot (1827-1907),

lal
yakut

[Yus, Gl xiv]

lala
lale
malum bitki, tulipa
anemon

~ Fa lal krmz renkli ss ta,


~ Fa ll ocuk bakcs, mrebbi

[Yus xiv] lale gelincik; [ xvii] lale-i freng soangillerden


~ Fa lala gelincik, anemon ve benzeri krmz renkli ieklere verilen ad ~ OFa allag

* "Soangillerden malum bitki" anlam Trkede 18. yy bandan itibaren egemen olmutur.
lalettayin
muayyen olmayan, belirsiz " la+, ale+, tayin

~ Ar l cala-t-tac^ym tayin edilmemi,

lalezar
Fa lala gelincik + Fa -zar yer isimleri tekil eden ek " lale

~ Fa lala zar lale veya gelincik tarlas &

lam/lama3
[Bah 1924] lama
~ Fr lame ince tabaka,
levha ~ Lat lamina/lama dvlerek tabaka haline getirilmi metal, bak veya kl az
lam cim
[LG188+] lam cim itiraz (argo)
& Ar lam
Arap alfabesinde L harfi, &#fedd; (~ Aram lamed baston, denek, Arami/brani alfabesinin 12ci harfi, D de; = Fen
lmd a.a.) + Ar cim Arap alfabesinde C harfi" cim1
* EYun lambda (Yunan alfabesinde L harfi ?) Fenike veya bir baka Kuzeybat Sami alfabesinden alnmtr.
Lam cimi yok deyiminin kkeni anlalamad.
lama1
hayvan ~ Quech

[ xx/b]

lama2
ef, barahip

[Bah 1924]

~ sp llama Gney Amerika'ya zg bir memeli


~ Fr/ng lama Tibet rahibi ~ Tib (b)lama

lamba1
[ xix]
~ Yun lamp aydnlatma arac ~ EYun
lamps, lampad- meale, fener < EYun lmp mak ~ HAvr *la(m)p-/*lap- a. a.
* Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. ng lamp, Fr lampe, Alm lampe, t lampa.
lamba2
knt

[ xix] korni

~ t lembo korni, raf, duvarda

lambada
[199+] bir dans tr
< Port lambo kala ~ Lat lumbus a.a. ~ HAvr *lendh- a.a.

~Port lambada kala dans

lambri
[ xx/b]
lambruscare sarmak kaplama < Lat lambrusca sarmak

~ Fr lambris ahap kaplama < OLat

lame
[Hay 1959 195+]
ilenmi ey, simli yn iplik < Fr lame ince tabaka " lam

~ Fr lam ince metal eritlerle

lamel
[k.] < Lat lama " lam

[ xx/b]

~ Fr lamelle ince tabaka, levhack ~ Lat lamella

laminat
[ xx/c]
~ ng laminate ince bir tabakayla
kaplanm ey ~ Lat laminatus a.a. < Lat lamina tabaka " lam
lana
[TS* xiv] leene ku avnda kullanlan tas eklinde kap; [DS
xx] lanca zeytinya koymaya yarayan silindir eklinde metal kap (Ege az)
~ Fa lagana [k.] kk
leen, anak " leen
lanet
lacana beddua etti, lanetledi
langr

onom

[A xiv]

~ Ar lacnat^ [#lcn msd.] beddua < Ar

[ARasim 1897-99] alkalama sesi

langrt
<onom
[ xx/b] tahta futbolcu figrleriyle oynanan bir salon oyunu
langr [onom.] ii bo kutu veya teneke sesi

< T

lanolin
[Bah 1924]
~ Fr lanoline ynden elde edilen
bir ya ~ Alm lanolin ^ Oscar Liebreich (1838-1908), Alm. kimyac & Lat lana yn (~ ALat *wlana ~ HAvr *wels-nayn) + Lat oleum ya " fanila, ole(o)+
lanse [etm
[Hayat 1961]
~Frlancer ne atmak, ne srmek
- OLat lanceare mzrakla ne atlmak, svari aknna nclk etmek < Lat lancea mzrak ~? Kelt
* Kar. ng launch (a.a.) < Fr.
lantan
[ xx/b]
~ Fr lanthane nadir metallerden bir element / Alm
lanthan a.a. # 1839 Carl Gustav Mosander, sv. kimyac (1797-1858) < EYun lanthn, lath-gzden rak olmak,
gizlenmek ~ HAvr *la(n)dh- gizlenmek
Ayn kkten EYun lethe (unutma), Lat latere (saklanmak).

lap

onom

yalama ve yutma sesi, yumuak bir nesnenin dme sesi

lapa
<onom
[DK xiv] yapa yapa lapa lapa (kar); [Kenz xviii] lapa yasz pirin yemei
< lap sulu ve gevek nesne sesi" lap
lapin/lapina
labrus tinca

[ xvii] lapina

laptop
& ng lap kucak + ng top st

[199+]

~ ng laptopkucakst (bilgisayar)

larenjit
lrynks, laryng- boaz

[ xx/b]

~ Fr laryngite boaz enfeksiyonu < E Yun

larj
- Lat largus a. a.

~ Yun lapna alaca renkli bir balk,

[ xx/c] esnek, msamahal, bol

~ Fr large enli, geni

larva
[ML xx/c]
~ YLat larva kurtuk, eklembacakllarda
yaamn ilk evresi ^ 1762 Linnaeus, sv. doabilimci ~ Lat larva maske
* Kurtuk halinde bcek "gerek" yzn gizledii iin.
lastik
[ xix] gomelastik ; [ARasim 1897-99] lastik
gomme lastique kauuk reinesi ^ 1931 Adamson Bros Co., ABD " elastik

~ Fr

lastikotin
[192+]
~nglastingcoatingceketlik
kumaa kalc parlaklk veren perdah & ng to last devam etmek, kalc olmak + ng coating kaplama, perdah (< ng
coat d giysi, rt, bir eyin d yz ~ EFr cote kaba ynden st giysi ~ Frk *kotta a.a. )
lata
- OLat latta a. a. ~ Frk

[LO xix]

~ t latta dar uzun tahta veya metal paras

* Fr latte, ng ledge (a.a.) edeer biimlerdir.


latan
[ xx/c]
~ Fr latent gizil, potansiyel ~ Lat latens, t- a.a. <
Lat latere gizli kalmak, saklanmak ~ HAvr *ldh- sakl olmak " lantan
lateks
[ xx/c]
~ YLat latex Hevea brasiliensis aacnn
zsuyundan elde edilen kauuk hammaddesi #1730 La Condamine ve Fresneau, Fr. bilim adamlar ~ Lat latex su,
sv, zsuyu
laterna

[ARasim 1897-99] latern/laterna mekanik mzik aygt


- Lat laterna magica mekanik grnt aygt (daha sonra mzikli eitleri de retildi) ^1671
Athanasius Kircher, Alm. yazar. ~ Lat lanterna/lanterna fener, lamba ~ EYun lampter a.a. < EYun lmp mak "
lamba1

latif
nazik " ltuf

[A, Yus xiv]

latife
holuk, espri < Ar laTlf" latif

[Yus, Gl xiv]

~ Ar laTlf [#lTf sf.] ince, zarif, ho, kibar,


~ Ar laTtfat [#lTf sf. f.] latif ey,

laubali
~ Ar l ubl nemsenmeye demez & Ar
l deil + Ar ubl [#byl] nemsenir, dikkate alnr < Ar bala dnd, nemsedi, dikkate alt
lav
[ARasim 1897-99]
~ Fr lave yanarda aknts #1739
de Brosses, Fr. corafyac ~ lava Vezv yanardann aknts t lavare ykamak " lavabo
lavabo
[ARasim 1897-99] el ykama leeni
~ Fr lavabo
1. Kutsal Perembe ayininde rahibin ellerini ykad kse [xvi], 2. el ykama leeni [xix] ~ Lat lavabo ykayacam < Lat
lavare, laut- ykamak ~ HAvr *law-- < HAvr *leus- a. a.
* Pontius Pilatus'a atfedilen lavabo inter innocentes manus meas ("ellerimi gnahtan ykayacam")
deyiminden. Vulg. Matth. xxvii.24.
lavaj

[ 192+] i organlarn veya vcut girintilerinin ykanmas


- Fr lavage her eit ykama < Fr laver ykamak ~ Lat lavare a. a. " lavabo

lavanta
[LO xix]
~ t lavanda 1. ykama gereci,
sabun, 2. iekleri kozmetik sanayiinde kullanlan bir bitki, lavandula angustifolia < t lavare ykamak " lavabo
* Sabun yapmnda koku verici olarak kullanld iin.
lava
[T S xiii]
lwuk 1. hamur yourma teknesi, 2. lava )

~ Fa law yass ekmek, yufka (= Fa

lavta
al-d a. a. " ut

[Men xvii] lavt

~ t lauta bir tr telli alg, ud ~ Ar

lavuk
Krt law olan, oul

[ 199+] argoda herif

~ Krt lawik [k.] olan ocuu <

layemut
~ Ar l yamt lmez, lmsz & Ar l
deil + Ar yamt [#mwt/myt] lr (geni zaman eril nc tekil ahs) < Ar mata ld " la+, mat2
layiha
nota, memorandum
~ Ar lyiHat [#lwH fa. f.]
aklayc ey, not < Ar lHa [msd. lawH] aa kma, grnr olma, belirme " levha
layk

[A, Yus xiv]

~ Ar lyiq [#lyq fa.] yakan " liyakat

laysel
~ Ar l yus'al [#s'l] "sorulmaz", sorumsuz
& Ar l deil + Ar yus'al sorulur (imdiki zaman edilgen eril 3. tekil ahs) < Ar sa'ala sordu " la+, sual

lazanya
Lat lasanum kap, kavanoz

[ xx/c]

~ t lasagna 1. kapk, 2. bir tr mant ~

lazer
[MLxx/c]laser bir tr n
~ ng laser^ 1959 Gordon
Gould, Amr. fiziki < ng light amplification by stimulated emission of radiation "uyarlm ma yoluyla k
ykseltimi"
lazm

[A xiv]

~ Ar lzim [#lzm fa.] gereken " lzum

lebalep
< Fa/OFa lab dudak ~ HAvr *leb- a.a.

~ Fa lab lab dudak dudaa, azna kadar

* Ayn HAvr kkten Lat labium/labrum, ng lip (dudak).


lebbeyk
[ xiv]
~ Ar labbayka [#lby] "sana geldim,
arna uydum," hac srasnda Arafat'ta sylenen bir sz < Ar labb icabet etti, davete uydu
lebiderya
kenar" lebalep, derya

~ Fa lab-i dary "deniz duda", deniz

leblebi
[Kp xiv] kavrulmu bezelye
< Ar lablb [#lblb]
fasulyegillerden tohumu yenen bir bitki, mor bezelye, dolichos lablab < Ar lubb [#lbb] 1. kalp, yrek, 2. ekirdek,
tane, kabuun iindeki ey, aa gvdesinin en i halkas (= Aram lebb kalp = br leb a.a. = Akad libbu a.a.)
* Ayn kkten Ar lubiya < Aram lubiya(fasulye, fasulyegillerden eitli bitkilerin ad) Trke yerel azlarda
"fasulye" anlamnda kullanlr.
legal
yasa, ykmllk

[ xx/b]

~ Fr lgal yasal ~ Lat legalis a.a. < Lat lex, leg-

leen
[CodC xiii] lahan; [Kp xiv] legen
~ Fa lagan yayvan
tas, leen, iki tas (= Ar laqan a.a. = E Yun lekni a.a.) ~ Akad lakannu iki tas
* Lat lanx, lanc- (kefe, tas) ve EYun lekni (tas) biimleri muhtemelen Sami dillerinden alnmtr.
lego
[ xx/c] plastik yap birimlerin den oluan oyuncak
~
marka Lego oyuncak markas ^ 1934 Ole Kirk Christiansen, Dan. sanayici ~ leg godt "iyi oyna"
lehe
[ xiv] lehce dil (konuulan ey)
msd.] 1. dil (organ) 2. dil (konuulan ey)

~ Ar lahcat [#lhc

lehim
~ Ar laHm [#lHm msd.] 1. et, 2. lehim, zellikle
altn ve gm yamamak iin kullanlan metal alam " lahmacun

lejand
[ 192+] efsane; [ xx/c] altyaz
~ Fr lgende 1.
destan, 2. aklayc yaz, tarifname, resim veya harita altyazs ~ Lat legenda [o.] okunacak eyler < Lat legendum
okunacak ey < Lat legere2, lect- okumak " lejyon
lejitim
legitimus < Lat lex, leg- kanun " legal

[ xx/a]

~ Fr l gitime meru, hukuka uygun ~ Lat

lejyon
[ xx/b]
~ Fr lgion zel ordu birlii ~ Lat legio alay,
seme askeri birlik < Lat legere1, lect- semek, seerek toplamak ~ HAvr *leg-1 semek
* Kar. Lat legere2 (okumak). Ayn ekilde EYun legol (semek, saymak), Iego2 (sylemek, iir okumak, anlatmak).
Dier trevler iin bak. -loji.
leke

~ Fa laka 1. ince deri, zar, 2. giyside leke

leksikon
[ xx/c]
~ ng lexicon szlk ~ EYun leksikn a. a.
< EYun lksis kelime, sz < EYun Ieg2, log- sylemek " +log
lektr
[ xx/b] snav okuma grevlisi
~ Fr lecteur
okuyucu, okuyan ~ Lat lector yksek sesle okuyan < Lat legere2, lect- okumak " lejyon
lemma
[ xx/c]
~ YLat lmmat matematikte varsaym ~
EYun lmma, t- tutulan, varsaylan (ey)) < EYun lambn, lab- tutmak ~ HAvr *la(m)gw-/*(s)lagw^- a. a.
lemur
lemures lmlerin ruhlar

[ML xx/c]

lenduha

~ YLat lemur bir tr memeli hayvan < Lat

[LO xix] ok iri ve acayip ey

~?

* Fa land-i %ar (eek k) ile birletirilmesi latife saylmaldr.


lenf
[ xix] lenfa
~ Fr lymphe lenfatik sistemde dolaan
effaf vcut svs, akkan ~ Lat lympha su, her eit sv
lenger
[CodC xiii] gemi demiri
~ Fa langar 1. gemi
demiri, apa, 2. fakirlere yemek verilen yer, imaret ~? EYun nkyra 1. bklm ey, engel, 2. gemi demiri, apa
* Farsa szcn iki anlam arasndaki iliki ak deildir.
lengist/linguist
lingua dil ~ ALat dingua ~ HAvr *dngh- a. a.

[ xx/a]

~ Fr linguiste dilbilimci < Lat

lens
[ xx/c]
~ ng contact lens gze yapk mercek < ng lens
mercek ^1691 Isaac Newton, Optics ~ Lat lens, lent- mercimek
leopar
[ xx/b]
~ Fr lopard kedigillerden bir vahi hayvan,
panthera pardus ~ Lat leopardus ~ EYun lepardos & EYun len aslan + EYun prdos pars " pars

* EYun lon bir Sami dilinden, prdos bir ran dilinden alntdr.
lepiska
Lipiska Leipzig, Almanya'da bir kent

[Ev xvii] ipek benzeri bir tr kuma

< z

* Kar. daniska.
lepra

[ xx/b]

~ Lat lepra czzam ~ EYun leprs kabuklu, pul

pul olan < EYun lpos, lepor- balk pulu ~ HAvr *lep-1 deri soymak
le

[DK xiv] ae ; [Ne xv] le

leker

[DK xiv]

~ Fa la cansz beden

~ Fa/OFa lakar ordu, asker

* Ar caskar szc muhtemelen Farsadan alntdr.


letafet
ltuf

[ xiv]

~ Ar laTfat [#lTf msd.] gzellik, zarafet"

letarji
[ xx/a]
~ Fr lthargie uyuukluk ~ EYun lethrgia her
eyi unutarak yatma & EYun lethe unutu + EYun argea tembellik, almama < EYun args tembel, almaz & EYun
a(n)- deil + EYun rgon i " lantan, erg
levanten/lvanten
[Bah 1924] Osmanl lkesinde yaayan
Avrupallara verilen bir ad
~ Fr levantin Doulu, Dou lkelerine ait < Fr levant dou, zellikle Dou
Akdeniz lkeleri < Fr lever kalkmak, kaldrmak, (gne) domak ~ Lat levare kaldrmak ~ HAvr *legwh- hafif olmak,
yukar kalkmak
levazm
lazmat gereken " lazm

[ xiv]

~ Ar lawzim [#lzm o.] gerekenler < Ar

levent
[MMem xvi] bahriye eri
isiz gsz, bo gezen, babozuk

~ Fa lawand serbest kii,

* Farsa szcn kkeni ak deildir.


levha
[A xiv] levh
tabla, tablo (= Aram l% a. a. = br l%a a. a.)

~ Ar lawH/lawHat [#lwH msd.] tabela,

levrek
[Arg xvi]
~ Yun labrki [k.] bir balk tr,
dicentrarchus labrax ~ EYun lbraks yrtc bir balk tr, muhtemelen a. a. < EYun lbros yrtc, a gzl
* Fr loup de mer, Alm seewolf ("deniz kurdu", levrek) biimleri levrein yrtc tabiatn vurgular. Lat labrax
(a.a.) Yunancadan alntdr.
levye/lvye
[ xx/b] kaldra olarak kullanlan demir ubuk
- Fr levier kaldra < Fr lever kalkmak, kaldrmak " levanten

leydi

[ARasim 1897-99]

~ ng lady hanmefendi

leylak
~ Ar/Fa lllak/hllak 1. ivit, ivit rengi, 2. leylak
iei ve aac ~ Hind/Sans hlaka a.a. < Hind/Sans nla koyu mavi, ivit rengi" anilin
leylek

[ xiv] leklek a.a.

~ Ar laqlaq/laklak [#lqlq] < Ar

laqlaqa [onom.] laklak etti (= Akad laqlaqqu leylek)


leyli

~ Ar layl [#lyl nsb.] gececi, yatl < Ar layl gece

lezbiyen
[ xx/c]
~ Fr lsbienne / ng lesbian 1. Lesbos'lu,
Lesbos'lu kadn air Sappho (M 6. yy) tarznda, 2. ecinsel kadn < Lesbos Midilli adas
leziz
lezzetli" lezzet

[Gl xv]

~ Ar Ia55 [#155 sf.] tad gzel olan,

lezyon
[ xx/b]
hasar, yara < Lat laedere, laes- yaralamak, hasar vermek
lezzet
tad < Ar Ia55a tatl idi, lezzetli idi

[A xiv]

libas
[msd. lubs] giyindi

[KpGul xiv]

~ Fr lsion tpta doku hasar ~ Lat laesio

~ Ar Ia55at [#155 msd.] tad, zellikle gzel


~ Ar libs [#lbs msd.] giysi < Ar labisa

liberal
[ARasim 1897-99]
~ Fr libral 1. cmert [esk.], 2.
zgrlk, serbest ticaretten yana olan [xix] < Fr libre zgr ~ Lat lber kle olmayan, zgr
* Bat dillerinde siyasi anlam 1815'ten itibaren kullanlmtr.
libere [etm
[ xx/b]
klmak ~ Lat liberere (kleyi) azat etmek " liberal
libero
serbest ~ Lat lber " liberal

~ Fr librer serbest brakmak, zgr

[ 197+] futbolda serbest oyuncu

~ t libero zgr,

libido
[ML xx/c]
~ Lat libido cinsel istek < Lat libere
houna gitmek ~ HAvr *leubh- cinsel istek duymak, holanmak
* Ayn kkten ng love < Ger *lubo (sevgi).
libor
[198+]
~ ng libor [1986] bankaclkta bir kredi
faiz oran lt < ng London inter-bank offered rate Londra bankalararas sat kuru
libo
liberal" liberal, nono

[ 198+] 'liberal' anlamnda aalayc szck

Muhtemelen "ecinsel" anlamnda kullanlan nono szcne benzeterek.

< T

libre
[187+]
gram dolaynda bir tart birimi, terazi

~ t libra bir tart birimi ~ Lat libra 310

* Lat libra ve EYun litra biimleri muhtemelen eski bir Sicilya yerli dilinden alnmtr.
libretto
libro kitap ~ Lat liber a.a.

[ xx/b]

lider

[Bah 1924]

~ t libretto kitapk, opera gftesi < t


~ ng leader nder < ng to lead nderlik

etmek, nden gitmek ~ Ger *laidjan ~ HAvr *leit-2 nden gitmek


lif
lig

~ Ar lif [#lyf] lif, zellikle hurma yaprann lifi


[ 1909] spor takmlar arasnda kurulan birlik veya dernek
- Fr ligue ittifak, badama ~ OLat/t liga < Lat ligare balamak ~ HAvr *leig-1 a.a.

* stanbul Futbol Ligi 1909'da, Milli Lig 1959'da kurulmutur.


l/li

~ Fa l/lay alvyon, ince amur

ligament
[ xx/b]
~ ng ligament kas ucunu kemie
balayan doku, lif ~ Lat ligamentum ba, balant < Lat ligare " lig
lk

onom

ime sesi

liken
[ML xx/c]
~ Fr lichen 1. ciltte ve bitkilerde bir tr
mantar hastal, 2. aa gvdelerinde ve kayalarda oluan yosun ~ EYun lei%en yalay, yalama izi < EYun lei
% yalamak
* Kar. ng lick (yalamak).
likide [etm
[ARasim 1897-99]
~ Fr liquider (bor veya
mal) tasfiye etmek ~ t liquidare 1. svlatrmak, 2. tasfiye etmek < Lat liquidus sv" likit
likit
[Bah 1924]
~ Fr liquide sv, akkan ~ Lat liquidus
a.a. < Lat liquere akmak, svlamak ~ HAvr *wlik-we- < HAvr *wleik- akmak
EKKENLLER:
Lat liquere : likide, likit, likr
likr
[Seyf 1920]
~ Fr liqueur 1. her tr iki, 2. bir tr
alkoll iki ~ Lat liquor sv < Lat liquere akmak " likit
likorinoz
[LO xix] ttslenmi kefal bal
~? Yun
likournos Bat Akdeniz'e zg bir tr kk balk, derinsu gm, argentina sphyraena < z Liguria Kuzeybat
talya ky blgesine verilen ad
Anlam deiiklii aklanmaya muhtatr.

likra
DuPont Corp. ABD

[ xx/c]

~ marka Lycra sentetik elyaf markas ^1958

lila
rengi ~ Ar llak " leylak

[ xx/b] leylak rengi

lime
[LO xix] dilim, erit

[Men xvii] 1. her trl kir, pislik, 2. kaba deriden kyl ar;
~?

~ Fr lilas/lilac leylak bitkisi ve

* Farsa deildir.
limit
mlkn snr " liman

[ xx/b]

limited
< ng to limit snrlamak ~ Fr limite " limit
limon
a.a.

~ Fr limite snr ~ Lat limes, limit- snr, hudut,


[ xx/a] snrl sorumlu irket

[CodC xiii]

~ ng limited snrl

~ Ar/Fa lmn/lmn a.a. ~ Sans nimb

* Antik adan beri bilinen ac limonun (citron) deiik tr olarak Avrupa lkelerine 12. yy'da Arap lkelerinden
getirilmi ve ad Arapadan alnmtr. Kar. ng lemon, Fr limon, t limone vs.
limonata
Ar lmn " limon

[LO xix]

~ t limonada < t limone limon ~

limonello
zg limon likr < t limone " limon

[Mill 2001]

~ t limoncello Napoli blgesine

limuzin
[Cumh1928]
~ ng limousine uzun binek
otomobili ~ Fr limousine ak ofr mahalli olan bir tr binek arabas ^ Fr. 1902 < z Limousin Fransa'da bir
blge
* Limousin blgesine kullanlan bir tr geleneksel bala benzerliinden tr.
lin
[ 192+]
~ ng lynch yargsz infaz < ng Lynch's
law Lynch kanunu, a.a. < z William Lynch Virginia eyaletinde kurulan yasad halk mahkemelerine nayak
olan Amerikal yzba (1810 dolay)
lineer

[ xx/b]

~ Fr linaire izgisel < Lat linea sicim, izgi, hat

< Lat linum keten, iplik, sicim ~ HAvr *lno- keten


linguist

link
eklem, balant ~ Ger *hlink- a.a.

" lengist
[ xx/c] bir bilgisayar deyimi

~ ng link zincir baklas,

linotip
[Bah 1924]
~ marka Linotype hurufat satr dken
makinann tescilli ad # 1889 Ottmar Mergenthaler, ABD matbaac ~ ng line of type hurufat satr" lineer, tip
linyit
[ xx/a]
~ Fr lignite yar fosillemi aa gvdesinden
oluan ta kmr ~ YLat lithanthrax lignium odunsu takmr # 1775 Wallerius < Lat lignum tahta, aa
lip(o)+
~ Fr/ng lip(o)- ya (sadece bileik
isimlerde) ~ EYun lpos ya ~ HAvr *lip- < HAvr *leip- yapmak, yal ve vck olmak
lipit

[ xx/b]

~ Fr lipide yal madde " lip(o)+

lipsos
[LO xix] iskorpit balnn ufak cinsi
~ Yun
leipss 1. eksik, sakat, yarm akll, 2. ie yaramad iin tutulduktan sonra denize atlan balk < EYun leip, lipbrakmak, eksik olmak, yetersiz olmak ~ HAvr *leikw- brakmak
* Ayn kkten Lat linquere, lict-, ng leave (brakmak),
lir

[ xx/b]

~ Fr lyre telli bir alg ~ EYun lyra

EKKENLLER:
EYun lyra : lir, lirik
lira
[ 184+] Osmanl devletinde 1844'te tedavle giren altn para
birimi
~ t lira gm para birimi ~ Fr livre 1. bir tart birimi, 2. bir libre gm deerinde para birimi ~ Lat
libra " libre
lirik
[ARasim 1897-99]
~ Fr lyrique ak iiri tarznda ~
EYun lyriks lir eliinde sylenmek zere yazlan iir " lir
lisan
[ xiv]
~ Ar lisn [#lsn msd.] dil (organ ve konuulan
ey) (= Aram len a.a. = br laon a.a. = Akad linu a.a.)
lisans
[Bah 1924]
~Frlicence1.icazet, serbestlik, zel
olarak tannm hak, 2. ruhsat ~ Lat licentia a.a. < Lat licere, licit- caiz olmak, yasak olmamak
lise
[ResCGaz 1911]
~ Fr lyce Napoleon tarafndan
1801'de kurulan niversite hazrlk okullarna verilen ad ~ Lat lyceum Aristoteles okulu < Lykeion 1. Atina'da Apollon
Lykeios tapnana bal olan bir koruluk, 2. Aristoteles'in M 336'da burada kurduu okul < Lykeios "Kurtlarn
Efendisi", Apollon'un bir sfat EYun lykos kurt ~ HAvr *lukwo- a.a.
* Trkiye'de tm idadi ve sultani mekteplerinin ad Temmuz 1923'te toplanan Heyeti lmiye karar uyarnca lise
olarak deitirilmitir. Apollon Lykeios unvan baz yazarlarca "Lykia'l Apollon" olarak yorumlanrsa da klasik
dnem kaynaklarnda "Kurtlarn Efendisi" olarak kabul edilir.
liste
[AMithat 1882] zellikle yemek listesi, men
lista 1. kt eridi, 2. erit halinde yazl dizi ~ Ger *Istn erit, kenar ~ HAvr *leizd- a.a.

~ t

lit(o)+
isimlerde) ~ EYun lthos ta

~ Fr/ng lith(o)- ta (sadece bileik

literatr
[ xx/a]
~ Fr littrature 1. edebiyat, 2. bir konuyla
ilgili yazl kaynaklarn tm ~ Lat litteratura yazl evrak, belgeler < Lat littera harf, yaz ~ Etr
litmus
boya ~ Nor litmosi damla mantar

[ xx/c]

~ ng litmus mantardan elde edilen bir tr

litografi/litografya
[Ds 187+] litografya
~tlitografia
tabask / Fr lithographie a.a. ~ Alm lithographie a.a. # 1796 Alois Senefelder, Alm. matbaac" lit(o)+,
+grafi
litosfer
1907 " lit(o)+, sfer

[ xx/b]

~ Fr lithosphre yerkabuu, ta kre ^ Fr.

litre
[M89 187+]
~ Fr litre hacim l birimi # Fr. 1793 <
Fr litron eski bir hacim ls < EYun litra eski bir arlk ve para birimi" libre
lityum
[ xx/b]
~ YLat lithium metalik bir element ^
1808 Berzelius sv. kimyac < Lat lithia lityum oksit minerali < EYun lthos ta " lit(o)+
livar
[ xix]
~ Yun bibri/libri balk havuzu ~ Lat vivarium
a.a. < Lat vivus canl, sa, diri ~ HAvr *gwi-wo- < HAvr *gweis-l yaamak " biy(o)+
livata
[ xiv]
~ Ar liwTat [#lwT msd.] ecinsel iliki ~ Aram
lewT lanet, beddua < z LT [#lwT] Tevrat'ta ecinsel olan oullarn lanetleyen peygamber
liyakat

~ Ar liyqat [#lyq msd.] yakma, layk

olma < Ar lqa yakt


lob

" lopl

lobelya
[ML xx/c]
Matthias de Lobel Alman botaniki (1538-1616)

~ YLat lobelia bir iek cinsi < z

lobi
[ xx/b]
~ ng to lobby milletvekillerini etkilemek
amacyla almak < ng lobby koridor, sofa, zellikle ngiltere Avam Kamarasnn sofas [xvii] ~ OLat lobium/lobia
revak ~ Ger *laubja at, barnak
lobotomi

[ML 1969]

lobut
[LO xix] lobut ksa ve kaln sopa
~? Ar nabbt [#nbt]
1. dz ve uzun dal, aa gvdesi, 2. kaln ve ksa sopa, cop < Ar nabata (bitki) bitti" nebat
Ses deiimi aklanmaya muhtatr.

loca
blme

[LO 1876] hcre, esnaf loncas; [AMithat 1882] tiyatroda zel


~ t loggia 1. oda, barnak, 2. tiyatroda zel blme, 3. esnaf loncas ~ Ger *laubja- barnak " lobi

* Kar. ng lodge (loca), lodging (barnak).


lodos
rzgar ~ EYun ntos a.a.

[Arg xvi] notos; [BK 1799] lodos

lo
silindir < Erm lo- yuvarlanmak

[ xiv]

~ Yun ntos gney

~ Erm lo damlar dzeltmek iin kullanlan

logaritm/logaritma
[Mh374 180+] logaritma
~Fr
logarithme ~ YLat logarithmus #1614 Napier, sko matematiki. & EYun lgos oran + EYun arithms say " +log,
aritmetik
logo
[ xx/c]
~ ng logo < ng logotype iie gemi harflerden
oluan zel hurufat kalb [esk.], marka & EYun lgos kelime + EYun typos damga, bask" +log, tip
lousa
[M xiv] loHusa
~ Yun lo%osa yeni
dourmu kadn < EYun lo%e ocuk dourmak, doum yatana yatmak < EYun le%omai yatmak ~ HAvr *legh- a.
a.
* Kar. EYun lo%eios (doum yata), le%o (yeni dourmu kadn).
lojik
[ xx/a]
~ Fr logique mantk ~ EYun logike (te%ne) akl
yrtme sanat, mantk < EYun lgos 1. sz, 2. akla uygunluk, oran, tutarllk " +log
lojistik
[ xx/b]
~ Fr logistique askeri birliklerin iae ve
barndrlmas < Fr loger geici olarak barndrmak < Fr loge barnak, yazlk kulbe, loca " loca
lojman
olarak barndrmak " loca
lk
aptal ve hakir kimse
lokal

[ xx/b]
[ xiv] bir tr deve

~ Fr logement barnak < Fr loger geici


~ Fa lk bir tr klsz yk devesi,

[ 192+]; [ xx/b] bir dernek veya topluluun toplant yeri (isim)


- Fr local yerel (sfat) < Lat locus yer

lokanta
[ xix] lokanda
~ t locanda konaklama odalar da
bulunan a dkkn, han < t locare (ev veya yatak) kiralamak ~ Lat locare yerletirmek, para yatrmak, kiraya
vermek " lokal
lokavt
karmas

[Bah 1924] iverenin iileri topluca iyeri dna


~ ng lockout kilitleyip darda brakma < ng lock kilit < Ger *luk-/lk- kapatmak

lokma
[A xiv]
bir defada yutulan yemek < Ar laqima [msd. laqm] yuttu

~ Ar luqmat [#lqm msd.] yudum,

lokomotif
[Ds I.2.343 186+]
~ Fr locomotif "hareket
ettiren", treni eken makina < Lat loco moveri yer deitirmek, hareket etmek " lokal, mobil
lkosit
[ xx/b]
~ Fr leucocyte akyuvar & EYun leuks 1.
aydnlk, parlak, kl, 2. beyaz (~ HAvr *leuk- mak, aydnlk olmak ) + EYun kytos hcre " ruz, sit(o)+
* Yun leka ("akaa", kavak) > lefka szc Trkiye'de yer ad olarak yaygndr.
lokum

[Kan xvi] hamurla yaplan bir tr ekerleme


< Ar luqmat [#lqm msd.] " lokma

* 19. yy'da yaygn olarak kabul edilen rahat lokum < Ar raHatu-l-Hulqum ("boaz dinlendiren") etimolojisi
muhtemelen ticari kkenli bir yaktrmadr.
lolita
[ xx/c]
~ ng lolita cinsel cazibesi olan kk kz < Lolita
[k.] 1. bir kadn ismi, 2. Vladimir Nabokov'un ayn adl romannn kahraman < Lola bir kadn ismi < sp dolores
[o.] 1. aclar, 2. bir kadn ismi < Lat dolor ac < Lat dolere ac ekmek
lollipop
ngiltere lehesinde dil

[ xx/c]

~ ng lollipop sapl eker ng lolly Kuzey

lolo/lololo

[LG188+] lololo yalan (argo)

~ ?

* Bize de mi lolo/lololo deyiminde.


lombar
penceresi" lomboz

[Ev xvii] lombar

~ Yun rombri [k.] gemi

lomboz
[LF xix]
~ Yun rmbos gemi penceresi,
kpetede top at delii ~ EYun rhmbos baklava ekli, reke, frldak
lonca

[Ev, Men xvii] 1. loca, revakl kk, 2. esnaf birlii


- t loggia loca " loca

longa
[ 190+] alaturka musikide bir oyun havas
uzun ~ Lat longus a.a. ~ HAvr *del-on-gho- a.a.

~ t longo

* Ayn kkten EYun doli%os, ng long, Alm lang (uzun).


lop1/lob

[xx/b]

~Frlobe yuvarlak ve yumuak nesne

EYun lobs kulak memesi, karacier lobu


lop2, lopur
lor

onom

yalama ve yutma sesi


[Kan xv]

" lap

~ Fa lr taze peynir, kelek

lord
[ 185+] ngiliz soylusu
~ ng lord efendi, hakim,
bey ~ Eng hlford/hlfweard hane reisi & Ger *hlaib ekmek + Ger *ward- gzetme, temin etme " gard
* Kar. ng loaf (ekmek), guard (gzeten).
lo

[TS xiv] yo (gz) kamak, ksz, yar karanlk

~?

ls
[ xx/b]
~ Alm loess gevek dere topra < Alm loesch
gevek (svire Almancas) < Ger *lausjan zmek, gevetmek ~ HAvr *leus- < HAvr *leu-1 zmek, gevetmek
* Ayn kkten EYun lyo, Lat soluere, ng loosen (zmek, gevetmek)
lsemi
[ xx/b]
~ Fr leucmie kan kanseri ~ Alm
leukaemie # 1848 Virchow, Alm. tabip & EYun leuks beyaz + EYun (h)aima, t- kan lkosit, hem(o)+
* Kan renginin almasna yol at iin.
lostra
[ 187+] cila, ayakkab boyas
~ t lustro parlt,
parlaklk, cila ~ Lat lustrum a.a. < Lat *luc-strum < Lat lucere mak, parlamak, aydn olmak - HAvr *luk- < HAvr *leuka. a. " ruz
* Ayn kkten Lat lumen < *luc-men (k) vb.
lostromo
[LF xix]
~ t nostromo gemilerde ba tayfa,
eleba, ef & t nostro bizim + t uomo adam (~ Lat homo, homin- adam)" hmanist
losyon
suyu < Lat lavare, laut- ykamak " lavabo

[Bah 1924]

[ xx/c] pay
lot
a.a.
[179+]
lotarya a. ~ Ger *hlot-" lot
loterij
a.
[ xx/c] ans oyunu
loto lot
*hlot-"
lotus - lt a.a.
Aram

[ML xx/c]

~ Fr lotion ~ Lat lotio/lautio banyo

- ng lot kader, ksmet, pay ~ Ger *hlot-

Fr loterie ans oyunu ~ Hol

t lotto kader, ksmet, pay ~ Ger

- Lat lotus nilfer iei ~ EYun lts a.a.


lve
[xx/b]
< Fr lever kalkmak, kadrmak " levanten

~Frleve1.kaldrma, toplama, 2. iskambilde el

lfer
[BK1799]
~ Yun gofri/goufri lfer bal,
pomatomus saltator ~ EYun gmfarion [k.] kk lfer < EYun gmfos lfer

lugat
[A xiv] 1. dil, sz, 2. szlk
~ Ar luat [#lw
msd.] lakrd, sz, szck, dil (language) (= Aram luwc ene, boaz, ses retme aygt = Akad lu%%u boaz, grtlak)
* Trke ikinci anlam kitabu-l luat (szckler kitab) deyiminden tremitir. Kar. kitabu-1 luati-t Trk ("Trk
Dili Kitab"). Arapa szck esasen dilin, anlamdan bamsz olan salt fonetik ynn ifade eder. Dolaysyla la
fiili "bo lakrd etme, anlamsz ve geersiz olma" ynne evrilmitir.
lks1
tantana, debdebe

[Bah 1924]

~ Fr luxe ~ Lat luxus, luxur- arlk, israf,

lks2 [lambas
[ xx/b]
~ marka Lux bir tr gelitirilmi
gaz lambas ^1901 AB Lux, sve firmas. ~ Lat lux, luc- k " lostra
lle
borusu az, emzik

[ xiv] emzik

lumbago
lumbus kala + Lat ago ac, ar" lambada

~ Fa lla brlm ey, sa llesi, su

[Cumh 1928]

~ Lat lumbago kala ars & Lat

lmen
[ xx/b]
~ YLat lmen fizikte ma birimi ~ Lat
lmen, lmin- k < Lat *luc-men < Lat lucere mak, aydnlk olmak " lostra
lumpen
[Birikim 1978] lumpenproletarya
~Alm
lumpenproletr Marx'a gre proletaryann alt snf, serseri < Alm lumpe kaba, hmbl, yumru " proleter
lunapark
[ xx/b] elence park
~ Luna Park 1902'de New
York yaknlarndaki Coney Island'da kurulan elence parknn ticari ad < Luna ilk kez 1901'de Buffalo Dnya
Sergisinde sergilendikten sonra Coney Island'a tanan kanatl uzay gemisinin ad ~ Lat luna ay ~ HAvr *leuk-sna- <
HAvr *leuk- ma, aydnlatma " ruz
lup

[ xx/b]

~ Fr loupe 1. yumru, ur, 2. bylte olarak

kullanlan mercek ~ Frk *luppa yumru


lp, lpr

onom

yutma sesi; [LG188+] bedava (argo)

"lap

ltesyum
[ xx/b]
~ YLat lutetium bir element ^ 1908
Georges Urbain, Fr. kimyac < z Lutetia Paris kentinin antik adaki ad
ltfen
luTf" ltuf

~ Ar luTfan [zrf.] ltuf olarak, nezaketen < Ar

ltuf/ltf[A, Yus xiv]


~ Ar luTf [#lTf msd.] zarif ve
dosta davran, incelik, iyilik < Ar laTafa hoa gider ekilde davrand
lzum
lazima yapt, bititi, gerekti

~ Ar luzm [#lzm msd.] gereklilik < Ar

maa+

~ Ar maca ile, beraber, birlikte (edat)

maada
[#cdw] hari

~ Ar m cad -den baka < Ar cad

maaile
aile

~ Ar maca c^'ila aile ile birlikte " maa+,

maalesef

~ Ar maca-l-asaf esef ile " maa+, esef

maamafih

~ Ar maca m fihi bununla birlikte " maa+

maarif
macrifat^ bilgi, beceri" marifet

~ Ar macrif [#crf o.] beceriler < Ar

* Modern Trke anlam 1838'de kurulan maarif-i umumiye ("genel bilgi/beceri") mektepleri ve nezaretinden tremitir.
maa
[Yus xiv]
geim, birine geinmesi iin denen para " maiet

~ Ar mac [#cy msd.] yaam, geinme,

maazallah
macS [#cw5] snak, korunak " euzubillah

~ Ar mac5a-llh Allah korusun < Ar

mabat
sonra, arka " badehu

~ Ar m bacd arkada olan, sonraki, k < Ar bacd

mabet
tapnak " ibadet

~ Ar macbad [#cbd iz/m.] ibadet etme yeri,

mabeyn
[MMem xvi] iki eyin aras, padiah saraynn halka ak
ksm
~ Ar m bayn 1. arada olan, ara, orta, 2. ara oda, vestibl" beyn+
mabut
kendisine ibadet edilen, ilah " ibadet

[A xiv]

~ Ar macbd [#cbd mef.]

ma
[Bah 1924]
~ ng match karlama, eleme, zellikle
spor karlamas < Ger *makjan birbirine uydurmak, eletirmek
EKKENLLER:
Ger *makjan : ma, makiyaj
maa
renk ~ Lat *matea

[ARasim 1897-99]

~ t mazza tokmak, iskambilde bir

* Kar. ng mace (tokmak).


macenta
z Magenta talya'da bir kent

[ xx/c]

~ Fr magenta bir tr krmz anilin boya <

* 1859 Magenta muharebesinden ksa bir sre sonra kefedildii ve kan rengine benzedii iin.
macera
[Bah 1924] heyecanl olay, sergzet
cereyan

[Yus xiv] ; [Ne xv] cereyan eden ey, batan geen;


~ Ar m cara [#cry] cereyan eden ey, olup biten, vaka, olay "

mao
[ xx/c]
~ ng macho "spanyol erkei gibi", kabadaylk
taslayan erkek ~ sp macho erkek ~ Lat masculus a.a. < Lat mas, mar- erkeklik organ, erkek kii
macun
macun < Ar cacana [msd. cacn] yourdu

[Kut xi]

~ Ar maccn [#ccn mef.] hamur,

mauna
machina makine, mancnk " makine

[LF xviii]

~ t mancina gemi vini ~ Lat

madalya
[AMithat1877]
~ t medaglia zel amala
baslan metal para, metal para eklinde ss ~ OLat metallea metal para " metal
madalyon
metal

[ xx/a]

~ t medaglione [by.] byk madalya"

madam
[ xviii]
~ Fr madame hanmm,
hanmefendi & Fr ma birinci tekil kii iyelik eki + Fr dame hanmefendi" dam2
madara
[LG 188+] adi, fena, sevimsiz (argo)
Yun madra plak, kel ~ EYun madars a.a. < EYun mad sa dklmek, kel olmak
madde
[ xiv]
ey < Ar madda uzad, yayld, yer kaplad" med
madem
devam ettike " devam

~ Ar mddat [#mdd msd.] yer kaplayan

[ xiv] ma dame (ki)

~ Ar m dama [#dwm]

maden
[A xiv] macdin topraktan kan cevher
macdin [#cdn iz/m.] topraktan cevher karlan yer ve topraktan kan cevher
mader
*mter- a. a.

~ Ar

~ Fa mdar ana (= Ave mtar-) ~ HAvr

* Ayn kkten EYun meter, Lat mater, ng mother, Alm mutter, Rus maty, Erm mayr (ana), Lat matrix (rahim).

madik
[k.] parmak < Erm madn a. a.

[LG188+] desise, hile (argo)

madmak
bitki, meyan, glycirrhiza
madlen
Fr mdaillon madalyon " metal

~ Erm madig

~ Erm madudag tatl kkleri yenen bir


[ xx/b]

~ Fr madeleine madalyon eklinde biskvi

* Baz kaynaklara gre Fransz pastac Madeleine Paulmier'nin adndan.


madonna
[ xx/b] Meryemana
~ t madonna hanmm,
hanmefendi & t ma [mod. mia] birinci tekil kii iyelik eki + t donna hanmefendi " dam2
madrabaz
+
[Mercimek xv] ; [Kan xvi] maTrabz/medrebz satc, perakendeci; [KT xix]
madrabaz hayvanat ve saireyi reticiden alp piyasaya satan kimse, 2. hilekr
& T madra/mandra al,
hayvan yetitirilen iftlik (~ Yun mndra a.a. ) + Fa bz oynayan, meslek edinen " mandra, +baz
* Kar. canbaz (a.a.). eitli kaynaklarda tekrarlanan *matrakbaz hipotezi temelsizdir.
maestro
magister " master

[ xx/b] orkestra efi

mafi
" fi, ey

~ Ar m fihi ay' hibir ey yok, bir ey kalmad

mafsal
fasl
mafya

~ t maestro stad ~ Lat

~ Ar mafSal [#fSl iz/m.] blnt, eklem "


[ xx/b]

~ mafia yasad bir rgt

* Nihai kkeni belirsizdir. Morte alla Francia, Italia anela (Fransa'ya lm, talya'nn umudu) sloganndan ksaltma
yoluyla tretildii inanc yanltr.
maganda

[198+] grgsz kimse (argo)

maara
Ar ra [msd. awr] kt, ukur oldu

[DK, Gl xiv]

~?

~ Ar marat [#wr iz/m.] a.a. <

maaza
[ xix]
~ Ven magazn [t magazzino] ambar,
depo, maaza ~ Ar magazin [#%zn o.] mahzenler < Ar ma%zan " mahzen
magazin
[ xx/b]
~ ng magazine 1. ambar, depo, 2. dergi,
mecmua ~ Fr magasin ambar, depo, maaza, byk dkkn ~ t magazzino gemi ambar ~ Ar magazin [#%zn o.] <
Ar ma%zan mahzen, ambar " mahzen
madur
uram " gadir

~ Ar madur [#dr mef.] hakszla

mafiret
[ xiv]
balama < Ar afara merhamet etti, balad
malup

[ xiv]

~ Ar mafirat [#fr msd.] merhamet,


~ Ar malb [#lb mef.] yenilmi " galebe

magma
[DTC 1943]
~ YLat magma ~ E Yun mgma, tkoyu macun, hamur < EYun mss, mag- hamur yourmak, ekil vermek ~ HAvr *mag-yo- < HAvr *mag- yourmak,
ekil vermek, yapmak " mason
magnezyum
[1891]
~ YLat magnesium bir element #
1755 Joseph Black, ng. kimyac < OLat magnesia magnezyum oksit minerali < EYun magnetes mknats "
mknats
marip
bat < Ar araba (gne) batt" garp

[Yus xiv] marib

marur
[#rrmef.] aldatlm, kandrlm " gurur

[ xiv] gurura kaplm, iingen

mahal
[DK xiv] mahall yer
veya konaklama yeri, konak, durak " hal2
mahalle
konaklama yeri, konak, durak " mahal

mahcup
eden, rtl, perdelenmi " hicap

~ Ar marur

~ Ar maHall [#Hll iz/m.] durma

[ xiv] kent blm

maharet
beceriklilik < Ar mahara becerikli idi

~ Ar marib [#rb iz/m.]

~ Ar maHallat [#Hll iz/m.]

~ Ar mahrat [#mhr msd.] beceri,


[ xiv] mahcub

~ Ar maHcb [#Hcb mef.] hicap

mahcur
olan " hacir

~ Ar maHcr [#Hcr mef.] hacir altnda

mahcuz
haciz

~ Ar maHcz [#Hcz mef.] haczedilmi "

mahdum
xvii] oul, erkek evlat

[A xiv] kendisine hizmet edilen kimse, efendi; [Men


~ Ar mahdum [#xdm mef.] kendisine hizmet edilen kimse " hizmet

* "nemli bir kimsenin olu" anlam Trkeye zgdr.


mahdut
snrl " had

~ Ar maHdd [#Hdd mef.] snrlanm,

mahfaza
korunak " hfz

~ Ar maHfaZat [#HfZ iz/m.] saklama yeri,

mahfel
[A xiv]
yeri < Ar Hafala toplant yapt, topluca kutlad
mahfuz
" hfz

[ xiv]

mahir
maharet

[ xiv]

mahiyet
huwa o nedir? " hvelbaki

~ Ar maHfal [#Hfl iz/m.] toplant


~ Ar maHfuZ [#HfZ mef.] korunan, sakl

~ Ar mahir [#mhr fa.] becerikli, yetenekli "


[ xiv]

~ Ar mhiyyat [msd.] nitelik < Ar m

mahkeme
eylemi veya yarg yeri " hkm

~ Ar maHkamat [#Hkm iz/m.] yarg

mahkm
[A xiv]
yarglanp hkm giymi olan < Ar Hakama yarglad" hkm

~ Ar maHkm [#Hkm mef.]

mahlas
snak, 2. iirde takma ad " halas

~ Ar ma%laS [#%1S iz/m.] 1. kurtulu yeri,

mahlep
meyveleri olan bir meyve aac, prunus mahaleb Ar Halab st

~ Ar maHlab [#Hlb] vineye benzer

mahluk
olan, yaratk < Ar %alaqa yaratt" halk2

~ Ar ma%lq [#%lq mef.] yaratlm

[A xiv]

mahlul
" hal2

~ Ar maHll [#Hll mef.] zlm, zelti

mahmur
[Mercimek xv]
~ Ar mahmur [#xmr mef.]
ikili, sarho < Ar %amr mayalanm iki, arap (= Aram %amr arap ) " hamur
mahmuz
[DK xiv] mihmaz
~ Ar mihmaz/mihmz
[#hmz ia.] drtme arac, hayvan drtmek iin izmeye taklan sivri nesne < Ar hamaza [msd. hamz] drtt,
mahmuzlad
mahpus
kullanlmamal

[A xiv] mahbs hapsedilmi; [KT ] mahbes manasiyle


~ Ar maHbs [#Hbs mef.] hapsedilmi < Ar Habasa hapsetti" hapis

* "Hapishane" anlamnda kullanm mahbes biiminden tremitir.


mahpushane
+
zindan + Fa %na ev " hapis, hane

[Bah1924]mahbshane

& A r m a H b a s [iz/m.] hapis yeri,

* "Hapishane" anlamna gelen mahbes szcne -hane eklenmesi kuralddr.


mahre
kaynak"har

[ xiv] mahrec

~ Ar ma%rac [#%rc iz/m.] k yeri,

mahrem
[ xiv]
kutsal, zel alana veya hareme ait olan " harem

~ Ar maHram [#Hrm msd.] yasak, tabu,

mahrukat
~ Ar maHrqt [#Hrq o.] yaklan eyler,
yaktlar < Ar maHrq [mef.] 1. yanm, yaklm, 2. yaklan ey < Ar Haraqa [msd. Harq] yakt
mahrum
< Ar Harama yasaklad, dlad" harem

[A, Yus xiv]

~ Ar maHrm [#Hrm mef.] yoksun

maher
[ xiv]
kyamet, kyamette llerin toplanaca yer " har1

~ Ar maHar [#Hr iz/m.] kalabalk yer,

mahsul
rn, sonu"husul

[ xiv]

~ Ar maHSl [#HSl mef.] hasl edilen,

mahsup
hesaplanan, hesaplanm " hesap

[ xiv] mahsub

mahsur
abluka altnda " hasr

~ Ar maHsb [#Hsb mef.]


~ Ar maHSr [#HSr mef.] etraf evrilmi,

mahsus
ayrdedilen, zel saylan " husus

[ xiv]

~ Ar ma%SS [#xSS mef.] ayrdedilmi,

mahur
Trk musikisinde bir makam
iki meclisi, meyhane, genelev ~ Fa may %wur arap ien " mey, +hor
mahut
bildik " ahit

[Ne xv]

mahv
maH yok etti
mahya
aslan kandil

[A xiv]

~ Ar m%r

~ Ar machd [#chd mef.] tannan,


~ Ar maHw [#mHw msd.] yok olma < Ar

mhiyya 1. aylk, maa, 2. Ramazan aynda camilere


< Fa mh/mah ay ~ EFa/Ave mh- a. a. ~ HAvr *me-2 a. a.

* Farsa sze Arapa -iyya taks eklenerek yaplm Trke bir trevdir. Ayn kkten Sans mas, EYun men, Lat
mens, Lith menu-/menesis, ng moon/month, Alm mond/monat (ay).
mahzen
saklama yeri, depo " hazine

[Mercimek xv]

mahzun
zgn < Ar Hazana zd " hzn

[A, Yus xiv]

mahzur
sakncal, yasak, 2. engel, saknca " hazire

~ Ar ma%zan [#%zn iz/m.]


~ Ar maHzn [#Hzn mef.] zlen,
~ Ar maHZr [#HZr mef.] 1. engelli,

mail

~ Ar mail [#myl fa.] meyleden " meyil

maiet
geim < Ar ca yaad, geindi

[Gl xiv]

maiyet
Ar maca ile, birlikte " maa+

~ Ar macat^ [#cy msd.] yaam,


~ Ar maciyyat^ [msd.] beraberinde olma <

majeste
[ xx/a]
~ Fr majest 1. ycelik, hamet, 2. krallara
hitap sz ~ Lat maiestas, t- byklk, azamet < Lat maius [ky.] daha byk < Lat *mag-ios " maksi+
maji
[ xx/b]
~ Fr magie by, sihir ~ E Yun magea < E Yun
mgos Zerdt rahibi, sihirbaz ~ EFa magu 1. byk, yce, 2. din by, rahip
majr
[ARasim 1897-99] mzikte bir dizi
~ Fr majeur 1.
byk, daha byk, 2. mzikte byk beli arala dayanan dizi < Lat maior [ky.] daha byk, ok byk "
majeste
majskl
maiusculus [k.] byke " majeste

[xx/b]

makabl
nce " kabul

~Frmajuscule byk harf~Lat


~ Ar m qabl nce olan ey < Ar qabl

makadam
[ xix]
~ ng macadam yol kaplamas olarak
kullanlan mcr < z John L. MacAdam kendi adyla anlan yol kaplama tekniini gelitiren skoyal mhendis
(1756-1836)
makak

[ xx/b]

~ Fr macaque bir maymun tr ~ Port macaco

makale
[Mercimek xv] bir konu hakknda sylenen sz, nutuk;
[KT ] bir konu hakknda sylenen sz veya yaz
~ Ar maqlat [#qwl msd.] sz, nutuk, anlat, vecize < Ar
qla konutu, syledi" kavil
* Modern anlam 19. yy sonlarna doru gazete kullanmndan dodu.
makam
[A xiv]
~ Ar maqm [#qwm/qym iz/m.] 1.
durma yeri, mevki, konak, istasyon, konut, 2. mzikte dizinin son perdesi, melodik dizi" kamet
* Mzikteki kullanm Fa gah (makam, konak, mzikte mod) szcnn Arapa evirisidir.
makara
glmek (argo)

[ xvi] bakara/makara ; [LG 188+] makara koyuvermek


~ Ar bakrat [#bkr] 1. deve yavrusu, 2. makara

* Arapa szcn iki anlam arasndaki iliki ak deildir. Kar. bikir.

makarna
[Kenz xviii]
~ t macaroni [o.] bir tr
yuvarlak erite = t macarone badem ezmesiyle yaplan yuvarlak kurabiye ~ OYun makri badem ezmesi, badem suyu
makas
[ia.] koyun krpma aleti, makas " ksas 1

~ Ar maqSS [#qSS o.] < Ar miqaSS

makat
[ xiv] makad
oturak, sandalye < Ar qacada oturdu " kaide

~ Ar maqcad [#qcd iz/m.] oturma yeri,

makber
kabir

~ Ar maqbar [#qbr iz/m.] kabir, mezar "

makbul
kabul gren, benimsenmi " kabul

[Yus, DK xiv]

~ Ar maqbl [#qbl mef.]

makbuz
ey, alnd belgesi" kabz

~ Ar maqbD [#qbD mef.] teslim alnan

makes
ayna < Ar cakasa yansd" akis

~ Ar *mackas [#cks iz/m.] yansma yeri,

maket
[DTC1943]
~Frmaquette~t macchietta[k.] kk
izim, taslak < t macchia leke, benek, kk ey ~ Lat macula leke
maki

[ xx/b]

~ Fr maquis Akdeniz tipi allk

* Korsika talyancasndan.
makine/makina
[LO xix]
~ t macchina a. a. ~ Lat
machina a.a. ~ EYun mesane aygt, mekanizma, zellikle makaral kaldra < EYun me%os ara, aygt ~ HAvr *magh-1
yapma, yarama, yapabilme, gc olma
makr(o)+
~ Fr/ng macr(o)- byk (sadece
bileiklerde) ~ EYun makrs uzun, byk ~ HAvr *mak-ro < HAvr *mk- uzun, byk
makrame
~ Fr macram rgl ipten yaplm bir tr
elii ~ Ar mu^arramat [#xrm n mef.] dantel, filigran, oya < Ar %arrama [II] delerek a haline getirdi, dantel veya a rd
(= Aram %arm / br %aram balk a)
makrokozm/makokozmos
macrocosme ~ EYun makroksmos " makr(o)+, kozmos
maksat
ama, hedef" kast

[CodC xiii]

[ML xx/c] makrokozmos

~ Fr

~ Ar maqSad [#qSd msd.] kast,

maksi+
~ Fr/ng maxi- en byk < Lat maximus
(*mag-simus) a.a. = Lat magnus byk ~ HAvr *mag-no- < HAvr *meg- a.a.

* Ayn kkten Lat magnus (byk) maius/maior (daha byk), maximus (en byk), magister (byk kimse). Ayrca
EYun megs/meglos, Sans maha, Fa meh (byk).
maksimum
nicelik < Lat maximus en byk " maksi+

[ xx/b] azami

~ Lat maximum [sup. n.] en byk

maksut
[Yus, DK xiv] maksud
mef.] amalanan, ama < Ar qaSada hedefledi" kast

~ Ar maqSd [#qSd

maktu
kesilen " kat2

~ Ar maqTc [#qTc mef.] kesilmi,

maktul
[Ne xv]
katledilmi, ldrlm < Ar qatala ldrd " katil1

~ Ar maqtl [#qtl mef.]

makul
uygun " akl

~ Ar macql [#cql mef.] akla

[Yus xiv]

makule
~ Ar maqlat [#qwl mef. f.] 1. (bir nesne
hakknda) sylenen ey, 2. felsefede kategori, cins < Ar qla syledi" kavil
* Aristoteles mantnda EYun kategoria szcnn evirisidir. Kar. kategori,
makus

~ Ar macks [#cks mef.] kart, ters " akis

makyaj
[Bah 1924] makiyaj
~ Fr maquillage < Fr
maquiller boyama, boyayarak kandrma < Hol maken yapmak, baka ekle sokmak " ma
* Kar. T yapmack, yapncak.
mal
[Kut, A xi]
~ Ar ml [#mwl] menkul varlk, davar,
zenginlik, servet < Ar mawlin [#wly o.] sahip olunanlar, gzetilenler " velayet
* oul olan mawalin biiminden tretilmi ikincil tekil form olup Arapada bamsz bir kk konumunu kazanmtr.
mala
[ xiv] svama aleti
~ Fa mla ekincilerin tarla
dzledikleri srg, cila fras, mala < Fa/OFa maldan, ml- srmek, omak, silmek
malafat

[ xx/b] malafa/malafat freze tezgahnda klfn iine girip

kan para, mil; [ xx/c] malafat erkek cinsel organ


malak

~?

[KT xix] manda yavrusu

~ ?

malakit
[ML xx/c]
yar deerli ta ~ Lat molochitis < EYun molo%e ebegmeci

~ Fr malachite yeil renkli bir tr

malarya
[Bah 1924]
kt, bozuk (~ Lat malus kt) + Lat aria hava " arya

~ t malaria stma & t mala [f.]

* rm bataklk havasnn stmaya yol at inancndan dolay.


malayani
~ Ar m l yacn anlam olmayan & Ar
m ne + Ar l deil + Ar yacn anlam var, ... demektir " la+, yani
maldon
[Bah1924]
~Frmaldonne iskambilde yanl
kt datma & Fr mal kt, bozuk (~ Lat malus kt) + Lat donner vermek " malarya, data
mali
mal

~ Ar ml [#mwl nsb.] mala veya paraya ilikin "

malihlya
[Gl xv]
~ Ar mli%liy 1. tpta melankoli,
kara sevda, 2. karanlk dnce, endie ~ EYun melan^olia a.a. " melankoli
malik

[Yus, Gl xiv]

~ Ar mlik [#mlk fa.] sahip olan "

mlk
malikne
maliye

[Ne xv]

~ Fa mlikna" mlk

[ xix] (daire-i) maliye devletin gelir ve giderleri ynetimi


< Ar ml [#mwl] beytlmale yani devlet hazinesine ilikin " mali

maliyet
yn, "parasal konular" < Ar ml " mali

[ xx/a]

~ Ar *mliyyt [o.] bir eyin parasal

malt
[ xx/b]
~ Fr malte bira yapmnda kullanlan dar ~ Ger
*malz- rme, geveme, yumuama ~ HAvr *mel-1 gevemek, yumuamak " merhem
* Kar. ng malt, Alm malz (malt), ng melt, Alm melzen (erimek).
malta
[ xix] 1. avlu ve bahelerin zemin kaplamasnda kullanlan bir
tr yumuak doal ta, 2. tala kapl avlu, talk
< z Malta Akdeniz'de bir ada
* Malta erii (yenidnya, eriobotrya japonica) "talk aac" anlamndadr. Japonya kkenli olan aa Trkiye'ye 19.
yy'n ikinci yarsnda Amerika'dan ithal edilmi ve rzgrdan kolay etkilendii iin genellikle avlulara dikilmitir.
maltz
[ xvii] Maltal; [ xx/a] bir tr portatif soba
maltese Maltal < z Malta Akdeniz'de bir ada
maltoz

[ML xx/c]

~ t

~ Fr maltose mayalanm dardan

elde edilen bir eker < Fr malte " malt


malul
malum
ilim

[ xiv]

~ Ar macll [#cll mef.] hasta, illetli" illet


[Kut, A xi]

malumatfru
fur satan < Fa fur%tan, fur- satmak " malum

~ Ar maclm [#clm mef.] bilinen"

& Ar maclmt bilinen eyler + Fa

malzeme
gereken ey(ler), gere " lzum
mama

oc

[KT xix] malezime

~ Ar ma lazima [#lzm]

[Men xvii] mam anne; [KT xix] mama ocuk dilinde anne veya yiyecek

mambo
[195+]
~ng mambo Kba kkenli bir
dans ~ sp mambo a.a. #1938, Cachao Lpez, Kbal mzisyen ~ Haiti mambo Vudu dininde bir rahibe
mamelek
mlk

~ Ar m malaka [#mlk] sahip olunan ey "

mamul
ilenmi, yaplm " amel

~ Ar macml [#cml mef.] imal edilmi,

mamur
[A xiv]
~ Ar macmr [#cmr mef.] imar
edilmi, bayndr, en < Ar camara enlendirdi, imar etti" umran
mamut
~ Fr mammouth fosil eklinde bulunan bir
tr soyu tkenmi byk fil ~ Rus mamot a.a. ~ Ostyak mamot yeraltnda olan
* Kuzeybat Sibiya yerli dillerinden Rusaya alnmtr.
mana
[Kut, CodC, A xi]
kastedilen ey, anlam, iyz " inayet

~ Ar macnan^ [#cny mef.]

manastr
[ xv]
~ Yun monasteri mnzevihane, ibadet
amal bir Hristiyan kurumu < EYun monz inzivaya ekilmek, yalnz yaamak < EYun mnos tek, yalnz "
mon(o)+
manav
manca

[LL 1732] meyve satan, bostanc

~ ?

[LF xvi] yemek, zellikle asker veya gemici yemei


- t mangia yiyecek, yemek < t mangiare yemek yemek ~ Lat manducare inemek ~ HAvr *mendh-2

a. a.
* Ayn kkten EYun masomai (inemek).
mancnk
[A xiv]
~ Ar mancanq bir sava arac,
katapult ~ OYun *manganiks < EYun mnganon 1. sihir, by, iksir, 2. makaralar yardmyla kurulan
aldatma dzenei
manda1
[LO xix] su sr
brakm < Fa mndan kalmak, brakmak, yorulmak

~ Fa mnda kalm,

* Halk dilindeki kome/kom (a.a.) biiminin Osmanlca 'kibar' karl olarak ortaya kt anlalmaktadr. Kom
szcnn komak (brakmak, kalmak) fiili ile ilikilendirilmesi keyfidir. Kar. Fa gme, Erm kom (su sr).

manda2
[ 192+]
~ Fr mandat 1. veklet verme, bir
grevi emanet etme, 2. I. Dnya Sava ertesinde Milletler Cemiyeti bnyesinde oluturulan bir ynetim biimi ~ Lat
mandatum grev, emanet < Lat mandare "eline vermek", emanet etmek, tevdi etmek, grevlendirmek & Lat manus el +
Lat dare vermek " manel, data
mandal
~ Ar mindl [#ndl ia.] kap veya pencere
kanadn kapamaya mahsus dner tahta paras < Ar nadala [msd. nadl] kapt, yakalad
mandalina
[LO xix]
~ t mandarina turungillerden in
kkenli bir meyve / Fr mandarine a.a. < Fr mandarin inli ynetici snfna mensup kii < Hind mantri danman,
mstear < Sans mantr t" mantra
* Eski in ynetici snf yelerinin giydii portakal rengi giysiden tr adlandrlmtr. Gney in kkenli meyve
Avrupa'da 1770 dolaynda tannm ve 1805'ten itibaren yetitirilmitir.
mandepsi

[ARasim 1897-99] mandepse tuzak, kandrmaca (argo)


~? Yun mntepse "tahmin et" < Yun/EYun mante tahmin etmek, kehanet etmek, gaipten haber

vermek " mantis


* Trke argo szcn semantik geliimi ak deildir.
mandra
hayvanlarn kapatld yer

[Ev xvii]

mandolin
mandola eski bir alg

[ARasim 1897-99]

~ Yun/EYun mndra al,


~ t mandolino [k.] < t

manej
[ xx/b]
~ Fr mange at terbiyesi, at eitilen yer ~ t
maneggio at eitme & t mano el (~ Lat manus ) + Lat agire, act- eylemek, almak, i yapmak " manel,
aksiyon
manen
~ Ar macnan [#cny zrf.] anlam
bakmndan, i yz ynnden < Ar macnan^ anlam, iyz " mana
manevi
iyze ait < Ar macnan^ anlam, iyz " mana

~ Ar macnawl [#cny nsb.] anlama ilikin,

manevra
[Ev xvii] manovra ; [ xix] manovra (makina) elle idare
etmek
~ t manovra (gemide) dmen tutmak / Fr manoeuvre a. a. < OLat manuoperare & Lat manu el ile + Lat
operari altrmak " manel, opus
* Trkeye nce talyancadan gemicilik terimi olarak, 19. yy'da (muhtemelen Franszcadan) askeri terim olarak
girmitir.
manga
[Men xvii]
~ Yun mnkos 1. eski gemilerde
krekilerin oturduu sra, 2. donanmada kreki takm ~ t banco sra, bank, oturma yeri " bank

mangal
soba < Ar naqala tad " nakil

~ Ar manqal [#nql msd.] mangal, tama

manganez
[ xix] bir metalik element
~ Fr manganse 1.
kara magnezyum [xvi], 2. Alman kimyac Scheele tarafndan kefedilen metalik element [xviii] ~ t manganese
kara magnezyum ~ OLat magnesia " magnezyum
mangr
[Men xvii] mankur/mankr
~ Ar *manqr [#nqr
mef.] bakr para birimi < Ar naqara [msd. naqr] (sivri bir ula) oyma, hakketme, bakra gravr ileme = Ar naqada [msd.
naqd] a.a. " nakit
* Osmanl devletinde ilk mangr II. Sleyman (1687-1691) dneminde karld.
mango
mangga

[ xx/c]

mani1
engelleyen " men

~ ng mango bir tr tropik meyve ~ Malay


~ Ar mnic [#mnc fa.] engel olan,

mani2
[LO, KT xix] mm genellikle anlamsz szlerle teganni olunan
ksa ark; [ xx/b] hece vezinli ve kafiyeli ve ou zaman rtl bir anlam ifade eden halk iiri
- Ar mucannan^ [#cny II mef.] "anlamlandrlm", kafiyeli fakat vezinsiz bir manzume tr < Ar
cana anlam ifade etti" mana
mani3

[ xx/b]

~ Fr manie delilik, saplant, tutku ~ EYun

mnia delilik, cinnet ~ HAvr *mn-yo- dnce < HAvr *men-1 dnmek " mantalite
mania
manidar
macnan^/mac^hl anlam " mana, +dar

~ Ar mnicat^ [#mnc fa. f.] engelleyen ey " men


~ Fa macndr anlaml < Ar

manifatura
[LO xix]
~ t manifattura el ii, imalat <
OLat manufacturare elii yapmak, imal etmek & Lat manu el ile (< Lat manus el) + Lat facere, fact- yapmak "
manel, faktr
manifesto
[LO 187+] gemi kargosunu gmre bildiren belge; [Bah
1924] siyasi bildiri
~ t manifesto / Fr manifeste yeminli ifade [esk.], imzal bildiri ~ Lat manifestum "el
baslm ey" & Lat manus el + Lat fendere, fest- basmak, vurmak " manel

* Trkeye nce talyancadan ticaret terimi olarak, 19. yy'da Franszcadan siyaset terimi olarak girmitir.
manifold
[ML xx/c]
~ ng manifold 1. ok katl, oklu,
2. gemi veya otomotivde iinden yakt veya su borular geen kutu & ng many ok + ng fold kat, bklm (< Ger
*falthan katlamak ~ HAvr *pol-t- < HAvr *pel-3 katlamak)" pli

manika
dairesinden gverteye alan temiz hava bacas
manikr
kr

~ t manica gemilerde ambar veya makina


[Bah 1924]

~ Fr manicure el bakm" manel,

maniple [etm
[Bah 1924]
~ Fr manipuler elle
dzenlemek, ayarlamak < Lat manipulus [k.] ele san ey, avu " manel
manita
[AMithat 1882] mantinota metres, srekli grlen hayat
kadn
~ t mantenuta [f.] besleme (kadn), metres < t mantenere bakmak, beslemek, korumak, elinde tutmak ~
OLat *manutenere & Lat manu [abl.] elde + Lat tenere tutmak " manel, tansiyon
* Kar. Fr maintenir > ng maintain (bakmak, beslemek).
manivela
[LF xvii] manavela/manivela
manovela kabza, elle altrlan makara ~ Lat manualis elle yaplan, el aleti" manel

~ t

mankafa
[CodC xiii] mankakak aptal, uyuuk; [Mercimek xv]
mank (ba hakknda) kof? bask?; [Ev xvii] mank kafa aptal
~?
manken

[Bah 1924] ; [Hay 1959 195+] giysi tantan model


- Fr mannequin terzi korkuluu ~ Hol mannekin [k.] adamck < Hol man adam, insan ~ Ger *manniz a.a.
~ HAvr *man-1 a.a.
* Franszca szck nceleri "vitrin korkuluu" anlamnda iken, 1950lerden itibaren giysi tantan canl kimseler iin
kullanlmtr.
manolya
[LO, KT xix] manolya/manolya
magnolia iri beyaz iekli bir aa < z Pierre Magnol Fransz botaniki (1638-1715)

~ YLat

manometre
[ 192+]
~ Fr manomtre gaz basnc len
ara # 1705 Varignon, Fr. bilim adam & EYun mans dk younluklu, seyrek + EYun mtron l " +metre
manet
[ xx/a]
~ Fr manchette [k.] 1. yen, kolluk, 2.
matbaaclkta hurufatn dizildii matris, 3. gazete maneti < Fr manche yen ~ Lat manica < Lat manus el" manel
mansp
[A, Yus xiv] mansb
atanlan makam, yamadan alnan pay " nasip 1

~ Ar manSib [#nSb iz/m.]

mansiyon

[ xx/b] bir yarmada dl alamayanlara verilen belge


- Fr mention szn etme, anma ~ Lat mentio a.a. < Lat mens, ment- akl, zihin, anmsama
yetenei" mantalite
manon
[Bah 1924] ; [ML xx/c] iki boruyu birbirine balayan
ksa silindir eklinde para
~ Fr manchon [by.] "byk yen", el stmak iin kullanlan silindir
eklinde krk, < Fr manche yen " manet

mantalite
[192+]
~Frmentalit dnce tarz < Lat
mentalis akla ilikin < Lat mens, ment- akl, zihin, dnce yetenei ~ HAvr *mn-ti- < HAvr *men-1 dnmek
* Ayn kkten ng mind, EFa mana-/Ave mainyu- (akl, dnce), EYun mnesis (anma, hafza), EYun mtos (dnce,
irade). Ayrca Lat monere (akl vermek), Sans mantra (t, dnce), Ave mazda (bilge), EYun mntis (khin), mania
(delilik).
mantar
[k.] a. a. < EYun amnites a. a.
mant
yaplan yemek ~ ?

[M, Amr xiv] manitar

~ Yun manitri

~ Mo mantu boha biiminde hamur paralaryla

* Kar. in mntou, Kore mandu (a.a.). 13. yy'dan itibaren Asya'dan komu kltrlere yaylan adn kayna ak
deildir. ince mn tu ("barbar kellesi") etimolojisi muhtemelen yaktrmadr.
mantk
syleme, mantk < Ar naTaqa sz syledi, konutu " nutuk

~ Ar manTiq [#nTq msd.] (tutarl) sz

* EYun logike < l?gos szcnn evirisidir.


mantis1
- Lat mantissa

~ Fr mantisse logaritmann ondalk ksm

mantis2
[ xx/c]
~ YLat mantis peygamber devesi (bcek)
- EYun mntis 1. gaipten ses alan, khin, peygamber, 2. a.a. " mantalite
manto
[k.] pelerin, cbbe < Lat mantele " mendil

[Tarik 1884]

~Frmanteau~Latmantellum

mantra
[ML xx/c]
~ ng mantra Hinduizm ve
Budizmde kutsal szck ~ Sans mantr dua, t ~ HAvr *men-ti- < HAvr *men-1 dnmek " mantalite
manel
[ 192+]
~ Fr manuel 1. ele ilikin, elle
yaplan, 2. el kitab ~ Lat manualis < Lat manus el ~ HAvr *man-2 a.a.
* Ayn kkten Lat mandare ("eline vermek", grev vermek).
manskri
[ 192+]
~ Fr manuscrit elyazmas ~ Lat
manuscriptus & Lat manus el + Lat scribere, script- yazmak " manel
manyak
[Bah 1924]
EYun maniaks < EYun mnia delilik " mani3

~ Fr maniaque saplantl, deli ~

manyel
[ xx/c] iskambilde ka gzle verilen iaret
mani re jest, mimik, davran ~ OLat manuarius el hareketi < Lat manus el " manel

~ Fr

manyetik
[Seyf1911] manyetize hipnotize
magntique mknatssal ~ EYun magnetiks a.a. < EYun magnetes mknats " mknats

~Fr

manyeto
[Bah 1924] elektromanyetik devre kapatc
~ Fr
magnto ~ ng magneto < ng magnetoelectric machine "elektrikli mknats makinesi" " manyetik
manyezit
minerali" magnezyum

[Bah 1924]

~ Fr magnsite magnezyum silikat

manzara
[Men xvii]
grntl yer, bakanak, cihannma < Ar naZara bakt" nazar
manzum
[ xiv]
dizili, msralar eklinde tanzim edilmi " nazm 1

~ Ar manZarat [#nZr iz/m.]

~ Ar manZm [#nZm mef.] dzenlenmi,

maraba
[Men xvii] mrbi' bakasnn topran ileyen ifti,
ortak; [DTC 1943] marabac a. a.
~ Ar murbic [#rbc III fa.] slam hukukunda kr ve zararn drtte birini
stlenen ortak (zellikle tarmda) < Ar rubc eyrek, drtte bir " rubai
maral

(~ Fa maral dii geyik) ~ Mo maral a.a.

* Trkede Farsadan alnm meral biimi yaygn iken, modern kullanmda Moolca aslna gre dzeltilmitir.
marangoz
maranko/marankon/marangon
karabatak, 2. a.a. [xiii] " marina

[Ev xvii] marankoz ; [Men xvii]


~ Yun marangn gemide ahap ileri yapan sanatkr ~ Ven marangn 1.

maraton
[ xx/b]
~ Fr marathon 42,195 km parkur zerinde
koulan uzun mesafe kousu # 1896 Michel Bral ve Pierre de Coubertin, Fr. Olimpiyat yneticileri. < z Marathn
Atina yaknnda bir ova < EYun mrathon rezene bitkisi
* M 490'da Marathon'da Pers ordusunun yenilgisi haberini koarak kente ulatran haberci Pheippides ansna ilk
kez 1896 olimpiyatnda koulmutur.
maraz
[ xiv]
hasta oldu (= Akad marSu hasta olmak)
maraza

~ Ar maraD [#mrD msd.] hastalk < Ar mariDa


mu'araza

~ Ar mucaraDat^

mareal
[28M1720]
~ Fr marchal svari komutan
[esk.], en st dzey askeri komutan < Ger markhaskalk at hizmetkr & Ger markh- at + Ger skalkh hizmeti
margarin
[Bah 1924]
~Frolomargarine/margarine
margarik asitten elde edilen yapay tereya # 1869 Hippolyte Mge-Mouris, Fr. kimyac < Fr acide margarique inci
eklindeki kristalleri olan bir ya asidi #1813 Michel Eugne Chevreul, Fr. kimyac < EYun margarites inci ~ Aram
margnt a.a. " mercan

margarit
margarites inci" margarin

[ xx/b]

~ Fr marguerite papatya ~ EYun

marifet
[A, Yus xiv]
bilgi, beceri, hner, irfan < Ar carafa bildi, rendi" irfan
marihuana
sativa ~ ?

[ xx/c]

~ Ar macrifat^ [#crf msd.] pratik

~ sp marihuana Hint keneviri, cannabis

* spanyolca szcn kkeni belirsizdir.


marina
[ML xx/c]
plaj, deniz banyosu < Lat mare deniz ~ HAvr *mori- deniz

~ ng marina yat liman ~ t marina

marine [etm
[ xx/b]
~ Fr mariner salamura yapmak, eti sosta
bekletmek < Fr marin denize ilikin, tuzlu suya ilikin ~ Lat marinus a.a. " marina
mariz
[ xiv] hasta; [LG 188+] dvmek, darbetmek (argo)
marD [#mrD sf.] hasta, yaral " maraz

~ Ar

marj
[ 192+]
~ Fr marge, margin- kenar, snr ~ Lat
margo, margin- a. a. ~ HAvr *merg- iaret, snr, snr iareti
marjinal
[ML xx/c]
~ Fr marginal 1. kenara ait, asl
konuya dahil olmayan, bir kitabn d kenarna yazlan notlar veya ssleme, 2. toplum dzeninin dnda kalan ~
Lat marginalis a.a. < Lat margo, margin- kenar " marj
mark
[ xix]
~ Alm mark Alman para birimi < Alm marke 1.
iaret, damga, 2. damgal gm para [esk.] ~ Ger *mark snr iareti, im, snr ~ HAvr *merg- iaret, snr " marj
marka
para yerine geen pul veya jeton
marke [etm
Ger *markjan a.a. " mark

[LO 1876] nian, pusula, ticari alamet; [AMithat 1882]


~ t marca iaret, damga, ticari marka ~ Ger *mark a. a. " mark
[ xx/b]

~ Fr marquer iaretlemek, mim koymak ~

market
[ xx/c] byk bakkal dkkn
~ ng market
ar, pazar ~ Lat mercatus ticaret, ar < Lat mercari satmak < Lat merx, merc- ticari mal, meta
marki
[ xix]
~ Fr marquis bir soyluluk nvan ~ OLat
marchese snr komutan, ubeyi < Lat marca snr ~ Ger *mark " mark
markiz
marki < Fr marquis " marki

[ xix]

~ Fr marquise [f.] marki ei veya kadn

marley
[ xx/b] esnek yer karosu
Floors Ltd. esnek yer karolar reticisi ngiliz firma ^ 1948

~ marka Marley

marmelat
[Bah1924]
~Frmarmelade reel~Port
marmelada ayva reeli < Port marmelo ayva ~ EYun melimelon ayva veya mumula & EYun mel bal + EYun melon
her eit meyve, zellikle elma " melas, melon
maroken
[ARasim 1897-99]
~Frmaroquin Fas'a zg
bir tr gderi < z Maroc Fas lkesinin Franszca ad < z Marake Fas'ta bir kent
maron
Kelt

[ xx/b]

~ Fr marron 1. kestane, 2. kestane rengi ~

marpu
[LO xix] marpic nargile hortumu
~ Fa mr pe
ylankavi, ylan gibi kvrml nesne & Fa mr ylan + Fa pe bklm, kvrm " ahmaran, pi
mars
[LO xix] oyunda iki kat kazanma
~ Ar mars [#mrs
msd.] 1. suya daldrma, 2. bir oyunda tm saylar alarak galip gelme < Ar marasa suya daldrd
mar
[ xix] yry arks; [ xx/a] otomobili harekete geiren
mekanizma
~ Fr marche 1. yry, yrme, 2. yr! (emir), 3. yry arks, 4. otomobili harekete
geiren mekanizma < Fr marcher yrmek, basmak ~ OLat marcare ayaklarn serte yere basma Ger
marandiz
[Bah 1924]
~ Fr marchandise ticari eya, kargo
< Fr marchand tccar ~ Lat mercans, t- < Lat mercari alp satmak " market
marsk

[LO xix] kt yanm kmr

~ ?

marpiye
[ xx/b]
~ Fr marchepied her trl basamak,
otomobilde kap basama & Fr marche bas + Fr pied ayak (~ Lat pes, ped- a. a.)" mar, ped(i)+1
mart

~ Yun Mrtios mart ay ~ Lat Martius a.a. < z

Mars, Mart- Roma sava tanrsnn ad


martaval

[LO xix] palavra (argo)

mart
[Ev xvii] marti/martin bir deniz kuu
pescatore balkl kuu ~? Lat maritimus denize ait, denizci" marina

~ ?
~ t martin

* Kar. ng/Fr martin, Alm martinus, Rus mart (balkl kuu). Trkede farkl bir ku trnn addr.
martin
[ xix] bir tr tfek
~ marka Martini-Henry
ngiliz ordusunda 1871'den itibaren kullanlan tek atl piyade tfei < z Friedrich von Martini svire asll
mhendis ve sanayici (1822-1897)

martini
[ML xx/c]
~ ng martini sek vermutla yaplan
bir kokteyl < marka Martini & Rossi bir vermut markas < z Alessandro Martini talyan iki imalats (1812-1905)
maruf
irfan

[Kut, A xi]

~ Ar macrf [#crf mef.] tannm, bilinen"

marul
[CodC, Amr xiii]
~ Yun maroli yapraklar salata
olarak yenilen bir bitki, lactuca sativa ~ Lat amarulla [k.] ac ot, a.a. < Lat amarus ac
maruz
~ Ar macrD [#crD mef.] bir eyle
karlaan, yoluna bir ey kan, bir eyle muhatap kalan < Ar caraDa yoluna kt, belirdi " arz1
maruzat

~ Ar macrDt [#crD o.] arzedilen

eyler, dilekeler < Ar macrD [mef.] arzedilen " maruz


maa

[M xvii]

~ Fa marz/ma kska, pense

masa
mensa a.a.

[LO, KT xix]

~ Yun mes sofra, yemek masas ~ Lat

masaj
[Bah 1924]
~ Fr massage a.a. < Fr masser masaj
yapmak ^ 1770 Le Gentil, Fr. seyyah ~ Ar masH [#msH] yala ovma " mesh
masal
retici hikye " mesel

[Men xvii] mesel vulg. masal

maallah
[ xiv]
m ne + Ar 'a ister, istedi + Ar allh " inallah
masat

~ Ar ma6al mesel,

~ Ar m 'allah "Allah ne isterse" & Ar

[LO xix] maSd bak bileme aleti

~ ?

* Ar mi%a5 (mihaz, a.a.) biiminden tretilmesi zordur.


maatlk
[LO xix] yahudi mezarl
iz/m.] ehitlik, mezar < Ar ahida ehadet etti, ehit oldu " ehit

< Ar mahad [#hd

masdar/mastar1
~ Ar maSdar [#Sdr iz/m.] bir eyin
kt yer, kaynak, kken, model, fiil mastar < Ar Sadara kt, tredi, bir kaynaktan kaynad "sudur
masif
Lat massa yn, bek, ktle

[ xx/b]

~ Fr massif, -ive ktle, ktlev < Fr masse ktle ~

mask
[ xx/b]
~ Fr masque a.a. ~ t maschera a.a. ~ Ar mas%arat
[#s%r] aklabanlk, kepazelik, karnaval" maskara

maskara
[CodC xiii] maskara soytar
~ Ar mas%arat [#s%r
msd.] 1. aklabanlk, kepazelik, karnaval, 2. gln, soytar, kepaze < Ar sa%ira gld, alay etti

maske
1. cad, 2.
maske
maskot

"
mask

[Men xvii] maska

byc

Fr mascotte a. a. < Prov masco cad, [ xx/b]

masklen
masculinus a.a. mao
"maslahat
ilem, idari

(~ Yun mska) ~ t masca [ xx/b]

erkeksi ~ Lat [DK xiv]

~ Fr masculin eril,

~ Ar maSlaHat [#SlH msd.] i,

" sulh maslahatgzar

~ Fa maSlaHat gu5ar ileri yrten


& Ar maSlaHat iler + Fa gu5r geiren, eda eden " maslahat, gzergh

maslak
salaca hayvan ldrp derisi yzme " salhane

~ Ar masla% [#sl% iz/m.] mezbaha < Ar

mason

[ xix] speklatif masonluk mesleine mensup kimse


- Fr maon duvarc ~ OLat machion < Ger *maken yapmak, har karmak ~ HAvr *mag- yourmak,
ekil vermek, yapmak " magma
masr
masaj yapmak " masaj

[Bah 1924]

masraf
sarf
marapa
vulg. marapa a.a.

~ Fr masseur masaj yapan < Fr masser


~ Ar maSraf [#Srf msd.] harcama, gider "

[M, DK xiv] merebe ime kab, su tas; [Men xvii]


~? Ar marabat [#rb iz/m.] su veya iki iilen yer, eme, meyhane " arap

* Trke szcn gerek ses gerek anlam bakmndan evrimi aklanmaya muhtatr.
mark
yer, dou " ark

[ xiv]

~ Ar mariq [#rq iz/m.] gnein doduu

* Fr orient karl olarak kullanlmtr.


mass [etm
< Ar maSSa emdi

~ Ar maSS [#mSS msd.] emme, sourma

mastar2
cetveli < Ar saTr dz izgi" satr1

~ Ar misTar [#sTr ia.] dz izgi izme

master
[ xx/c] 1. akademik bir rtbe, 2. (mzikte) kendisinden
kopya karlan asl kayt
~ ng master 1. egemen, usta, efendi, 2. akademik bir rtbe, 3. kopyas
kartlan asl ~ EFr maistre rtbece stn kimse, efendi, usta ~ Lat magister [ky.] "daha byk", a.a. < Lat magnus
byk " maksi+
mast
[Men xvii] mast
~ t mastino ksa bacakl av kpei
- OLat mansuetinus evcil, altrlm < Lat mansuescere evcilletirmek & Lat manus el + Lat suescere, suet- almak
" manel, kostm
* Kar. ng mastiff, Fr mtin (mast).
mastika

[Kp xiv] mastaki sakz; [LO xix] sakzl rak


- Yun mastika sakz, sakz bitkisi ~ EYun masti%e a.a. < EYun masomai inemek ~ HAvr *mendh-2
inemek " manca
mastor
[Katip xvii] Frenklerde stad, zellikle Rodos
valyelerinin btk stad; [ xx/a] meyhaneci ba
~ Yun mastr usta, stad ~ Lat magister a.a. "
master
mastrbasyon
[ xx/c]
~ Fr/ng masturbation ~ Lat
masturbatio < Lat masturbare istimna etmek & Lat mas, mar- erkeklik + Lat turbare kartrmak, topa gibi
evirerek oynamak " mao, trbin
mauk
[A xiv] sevilen kimse, sevgili
[#cq mef.] sevilen kimse, sevgili < Ar caiqa sevdi" ak1

~ Ar macq

masum
[A, Yus xiv] susuz
~ Ar macSm [#cSm mef.]
1. aireti tarafndan korunan, dokunulmazlk sahibi, 2. sulanamaz, susuz, gnahsz < Ar caSama korudu, savundu "
ismet
masun
esirgenen < Ar Sna [msd. Siynat] saknd, esirgedi
mat1
renk ~ Lat mattus a.a.
mat2
deyim

[ xx/b]

~ Ar maSn [#Swn mef.] saknlan,

~ Fr mat bouk, zayf, parltsz, parlak olmayan

[A xiv] lm, yok olma; [MMem xvi] ah mat satranta bir


~ Ar mata [#mwt/myt msd. mawt] ld (= br/Aram #mwt/myt lme, lm = Akad mtu a.a.)

* Bat dillerine satran terimi olarak Arapadan gemitir.


matador

[ xx/b]

~ sp matador 1. ldren, 2. boa

greinde hayvana son darbeyi vuran kii < sp matar ldrmek ~ Ar mat lm " mat2
matah

deerli eya

~ Ar matc ticari eya" meta

matara
[Men xvii] maTra mein su torbas
maTrat saanak, iddetli yamur < Ar maTar yamur

~? Ar

* Ar *miTharat (temizlik arac?) biiminden tretilmesi gerek anlam gerek biim bakmndan imknszdr.
matbaa
Ar Tabaca [#Tbc] damga bast" tab

[ 172+] basmevi

~ Ar *maTbacat^ [iz/m.] <

* brahim Mteferrika'nn kurduu matbaa nceleri basma krhanesi ve yaplan i basmaclk olarak anld halde
daha sonra (muhtemelen Mteferrika tarafndan seilen) daha "entelektel" bir ad tercih edilmitir.
matbu
baslm " tab
matem
znt davranlar

[ xix] basl

~ Ar maTbc [#Tbc mef.] damga

[ xiv] yas, bir lmn ardndan uygulanan sayg ve


~ Ar ma'tam [#'tm msd.] cenaze treni, cenazede at yakan kadnlar topluluu

matematik
[ xx/a]
~ Fr mathmatique ~ EYun mathematike
bilim, reti < EYun manthn, math- renmek, ilim sahibi olmak ~ HAvr *mendh-retmek
materyalizm
[Bah1924]materyalizma
~Frmatrialisme
maddecilik ~ ng materialism a.a. ^ 1674 Robert Boyle, ng. filozof. < Lat materia 1. aa gvdesi, 2. madde,
hammadde " materyel
* Lat materia 12. yy'dan itibaren Aristotelesi felsefede EYun hyl (1. aa maddesi, 2. ekil almam madde) karl
olarak kullanlmtr.
materyel
[ xx/a]
~ Fr matriel malzeme, gere, zellikle
inaat malzemesi < Lat materia 1. aa gvdesi, 2. madde, hammadde < Lat mater ana ~ HAvr *mter- a. a. "
mader
matine
[Bah 1924]
~ Fr matine sabah vakti, gndz
gsterisi < Fr matin sabah ~ Lat matutinum sabahleyin, gn doumunda < Lat matuta afak ~ HAvr *m-tu- < HAvr
*m- iyi, hayrl
* Kar. Lat maturus (olgun).
matiz
[ xix] matis
~ Yun mthysos [mod. mthystos] sarho
- EYun methystes a.a. < EYun methy mayalanm iki, arap ~ HAvr *medhu- mayalanm iki " mey
matkap
Ar 8aqaba [msd. 6aqb] deldi
matlup
talep edilen, dilek " talep

~ Ar mi6qab [#6qb ia.] delge, matkap <


[ xiv] matlub

~ Ar maTlb [#Tlb mef.] istenen,

matmazel
[28M1720]
~Frmademoisellegen
hanmefendi < Fr demoiselle gen kz ~ OLat dominicella [k.] bayanck < Lat domina ev sahibesi, hanm " dam2
matrah
[ xx/b] vergi tarhna esas olan rakam, kendisinden vergi
kesilen tutar
~ Ar maTraH [#TrH msd.] kendisinden eksiltme yaplan veya vergi kesilen ey < Ar TarH
[#TrH] atma, eksiltme " tarh
* Yakn dnemde tretilmi bir szck olup Arapa gramere gre aklanmas zordur. Kar. Ar maTraH (bir ey
atlan yer, plk [iz/m.]).
matrak
[ xiv] denek, sopa; [ xx] gln
[#Trq ia.] davul tokma, halla denei < Ar Taraqa dvd, davul ald" tarik

~ Ar miTraq

* ki anlam arasndaki iliki aklanmaya muhtatr.


matriarkal
mater ana " mader, +ari

[DTC 1944]

~ Fr matriarcal anaerkil < Lat

matriks
[ML xx/c]
~ YLat matrix, matric- ii bo
kalp, matematikte matriks ~ Lat matrix, matric- rahim " mader
matris
matriks

[ xx/b]

~ Fr matrice ~ YLat matrix rahim "

matru
tra

[ARasim 1897-99] tra edilmi

< Fa tr

* Fa tra szcnden Arapa mefcul vezninde tretilmi Trke trevdir.


matruka
[xx/c]
~ Rus matryoka [k.] iie geen Rus
bebekleri < Rus matryoa anack, kyl kadn < Rus maty anne ~ HAvr *mter- a.a. " mader
matuf
atf

~ Ar macTf [#cTf mef.] atfedilen, isnat edilen "

m au n
[KT xix] magun/mahun/ma'un
~ Fr mahoni [esk.]
tropik lkelere zg bir aa / t mahogon a.a. ~ sp magon/mahagon a.a. ~ Karib maga
maval

[LG 188+] yalan, zellikle laf uzatarak sylenen yalan (argo)


- Ar mawwl [#mwl im.] ark syleyerek dolaan dilenci, dilenci arks, yank sesle

sylenen ark
mavera
[#wry] te, geri, ard (edat)
mavi

~ Ar m war' te yanda olan < Ar war'

[Men xvii] m'l/mwl suya ait, su gibi, su rengi, mavi


- Ar m'l/mwl [#mwh nsb.] a.a. < Ar m' su " mayi

mavna
Msr'a zg bir tr kayk < ?

[Kan xv] mavona/mavuna

= Ar macunaf

* Nihai kkeni belirsizdir.


mavra
elence, alay etme (argo)

[LG 188+] mavro kara derili, arap (argo); [ xx/b]


~ Yun maros kara, koyu renk, esmer ~ EYun amaurs karanlk

* Gncel argo anlam muhtemelen "birinin esmerliiyle alay ederek elenmek" eyleminden tremitir. ng moor (kara
derili, Arap) Orta Latince yoluyla Yunancadan alnmtr.
mavzer
tr

[ 189+] ilk kez 1897 Yunan harbinde kullanlan tfek


~ marka Mauser silah markas < z Paul von Mauser Alman mucit ve sanayici (1838-1914)

maya
[ xiv] peynir ve hamur mayas
hammadde, maya ~ OFa mdag madde, hammadde
mayasl
sala akt" sel

~ Fa mya z,

~ Ar m yasl [#syl] akan ey, aknt < Ar

maydanoz

[ xiv] madenos

~ Ar maqdanus/macdanus

a. a. ~ O Yun makedonesi makedonya otu, maydanoz < z Makedona Makedonya


mayho

~ Fa mya %wu tatl maya " maya, ho

mayi
rengi < Ar m' su (= Aram mayy a.a. )

~ Ar m'I [#mwh nsb.] su gibi, suya ait, sv, su

mayn
[ xx/a]
gmlen patlayc ~ OLat mina maden oca ~ Kelt

~ ng mine maden oca, lam, yeraltna

mays
[A xiv]
~ Yun Mios ay ad ~ Lat Maius a.a. < z
Maia Byk Hanm, Mays banda bayram kutlanan Roma tanras < Lat *mag-ia " maksi+
may[mak
< T mayho olmak " mayho

[ xx/c] alkolden veya scaktan gevemek (argo)

maymun
[CodC xiii]
takliti, maymun < EYun mmomai taklit etmek " mim2

~ Ar mmn a. a. ~ O Yun mm(n)

mayna
[LF xvi] (yelkenleri) indir!
< Ven mainr [t ammainare] yelken indirmek
mayo
yzme giysisi < Fr maille rg

[ 188+]

~ Ven maina! indir!

~ Fr maillot kundak, vcudu saran giysi,

mayonez
[AMithat1875]
~Frmayonnaise yumurta
ve zeytinya ile yaplan bir sos Fr *mahonnaise < z Port-Mahon Menorca adasnda bir liman
* 1656'da Port-Mahon limannn Richelieu tarafndan fethi onuruna adlandrld ileri srlr.
maytap
fiek

[ xix] 1. ay , 2. ay na benzer k saan havai


~ Fa mhtb/mahtb ay " mehtap

* Kar. Fa mah tabi atasn (bir tr havai fiek).


mazarrat
zarar

~ Ar maDarrat [#Drr msd.] zarar, ziyan "

mazbata
tutanak " zabt

~ Ar maDbaTat [#DbT msd.] zabt,

mazbut
kaydedilmi, mahfuz, korunakl, kontroll " zabt

~ Ar maDbT [#DbT mef.] zaptedilmi,

mazeret
balama " zr

~ Ar macSirat^ [#c5r msd.] zr,

mazgal
2. oyuk, koy, kovuk

[Ev xvii]

~ Yun/EYun mas^le 1. koltukalt,

mazhar
[MMem xvi]
~ Ar maZhar [#Zhr iz/m.] 1.
grnt, fenomen, belirti, semptom, 2. bir zelliin kendisinde zuhur ettii nesne < Ar Zahara grnd, aydnland "
zuhur
* Felsefede EYun epifanea ve fainmenon karldr.
mazi
[A xiv] gemi
olan, gemi zaman < Ar maD [msd. muDin] bitti, geti
maz
[ xiv] mazu
kullanlan bir aa, thuya (= Sans my-phala a. a.)
mazlum
zulmedilen, zulme urayan " zulm

~ Ar mDin [#mDy fa.] bitmi

~ Fa mz servigillerden kozas sepicilikte

[A, Yus xiv]

~ Ar maZlm [#Zlm mef.]

mazmun
meal, iirde kelime oyunu " zmn

~ Ar maDmn [#Dmn mef.] zmni anlam,

maznun
zannedilen " zan

~ Ar maZnn [#Znn mef.] sank,

mazoizm/mazohizm
[ xx/a]
~ Fr masochisme acdan haz alma
eilimi < z Leopold von Sacher-Masoch Avusturyal romanc (. 1895)

mazot

[Bah1924]

~Frmazout~Rus

* lk kez 1905 dolaynda Bak'de imal edilmitir.


mazruf
*maZrf [#Zrf mef.] < Ar Zarf" zarf

[KT xix] zarf iinde olan, ierik

mazur

[Yus xiv]

~ Ar

~ Ar macSr [#c5r mef.] zrl,

affedilen " zr
me

onom

koyun veya kuzu sesi

meal
dnd " alet

~ Ar ma'l [#'wl msd.] eviri, yorum < Ar la

mebde
orijin, kken " bidayet
mebla
tutar, toplam " blu

~ Ar mabda' [#bd' iz/m.] balama yeri,


[MMem xvi]

~ Ar mabla [#bl msd.] varlan

mebus

[ 186+] Meclis-i Mebusan yesi (Fr dput karl)


- Ar mabc6 [#bc6 mef.] grevle gnderilmi kii, delege, eli < Ar baca6a [msd. bac6] 1. kaldrd,
diriltti, 2. gnderdi, delege etti
* Ayn kkten Ar bac6 (dirili, Baas, bir parti ad).
mebzul
Ar baSala [msd. ba51] cmerte harcad, kurban etti

~ Ar mabSl [#b51 mef.] bol sarf olunan <

me
[ xx/b] me fitil eklinde boyanan sa tutam
mche fitil, sa tutam ~ OLat micca lamba fitili
mecal

~ Fr

[A, Yus, Gl xiv] 1. idman alan, 2. g, kuvvet, kapasite


- Ar macl [#cwl iz/m.] dolam alan, at idman etme alan, arena, sirk < Ar cla dnd, dolat"

cevelan
* Arapa kullanmda "dolam pay, hareket alan" anlam mevcut ise de "hareket etme gc" anlam Trkeye
zgdr.
mecaz
[Kut, A xi] sz oyunu
~ Ar macz [#cwz
iz/m.] 1. geit, yol, kpr, 2. edebiyatta bir kelimenin asl anlamndan baka anlamda kullanm, metafor < Ar
caza geti" cevaz
mecbur
zorunlu " cebir

~ Ar macbr [#cbr mef.] zorlanm olan,

meccan[en
Aram msggn a. a. (= Akad magnnu a. a.)

~ Ar maccn [#mcn] bedava, karlksz ~

mecelle
dergi, fasikl, zellikle Cevdet Paa tarafndan derlenen
fkh klliyat (1872-80)
~ Ar macallat [#cll msd.] rulo eklinde kitap, dergi, fasikl ~ Aram
magallat yaz rulosu < Aram #gll yuvarlamak, rulo yapmak
* Akad magallatu (kitap) biimi Aramcadan alntdr.
mehul
cehalet

~ Ar machl [#chl mef.] bilinmeyen "

mecidiye
[ xix] Padiah Abdlmecid zamannda bastrlan 20 kuru
deerinde sikke
< z Abdlmecid Osmanl padiah (h. 1839-1861) < Ar macd [#mcd sf.] yce, anl,
vlen < Ar macada anl idi, yceldi
meclis
veya oturma yeri, sohbet toplants" clus

[A, Yus xiv]

mecmua
dergi, koleksiyon " cem

[ xiv]

~ Ar macmcat^ [#cmc mef. f.] derleme,

mecnun
[A xiv]
cinlere uram < Ar canna rtt, kapatt, karartt" cin1
mecra
yeri, akarsu yata" cereyan
mecruh
Ar caraHa yaralad" cerh

~ Ar maclis [#cls iz/m.] oturum

~ Ar macnn [#cnn mef.] deli,

~ Ar macran [#cry iz/m.] ak, aknt, veya akm


[Env xiv]

~ Ar macrH [#crH mef.] yaral <

mecusi
[ xiv]
~ Ar macs [nsb.] Zerdt dinine ait <
Aram mgs / EYun mgos Zerdt rahibi ~ EFa magu muhterem kimse, din by " maji
meczup
kaplm, tutkun, deli" cezb

~ Ar macSb [#c5b mef.] cezbeye

med/medd[ xiv] medd


~ Ar madd [#mdd msd.] 1. uzama,
genleme, yaylma, 2. denizin ykselmesi < Ar madda 1. yayld, genleti, uzad, yer kaplad, 2. deniz ykseldi
medar
[Mercimek xv]
~ Ar madr [#dwr msd.] 1.
dng, yrnge, 2. etrafnda dnlen ey, eksen, merkez, bahis konusu olan ey, 3. dnlen yer, gz ukuru " devir
meddah
vg dzen " medh
medeni
civilis karl)

[Yus xiv]

~ Ar maddh [#mdh im.] vgc,

[ xiv] ehirli, politik; [ xix] uygar, sivil, sivilize (Fr


~ Ar madam [nsb] ehirli < Ar madnat kent, devlet" medine

* kinci anlam Fr civilis (uygar) < Lat civile (kentli, kentsel) < civis (kent, devlet) karldr. Ayrca
kar. EYun politiks < plis (kent, devlet) ve karl olarak kullanlmtr.
medet
[CodC xiii] meded
uzatma, yardm < Ar madda uzad" med
medh [etm
vg < Ar madaha vd

[Yus xiv]

medhal
dahil1

~ Ar madad [#mdd msd.] el


~ Ar madh [#mdh msd.] vme,
~ Ar mad%al [#d%l iz/m.] giri yeri, kap"

medikal
[ xx/c]
~ Fr mdical tbba ilikin < Lat medicus
hekim < Lat mederi ilgilenmek, kayglanmak, tedavi etmek ~ HAvr *med- gerekeni yapmak " m od a
medine
[ xiv] kent
~ Ar madnat [iz/m.] 1. yarg
evresi, hkm alan, 2. kent, kent devleti, Yun plis karl = Aram msdn/msdmat a.a. < Aram #dyn yarglama,
hkmetme " dyun
meditasyon
[ xx/c]
~ Fr mditation tefekkr, derin dnce ~
Lat meditatio < Lat meditari derin dnmek, kayglanmak < Lat mederi ilgilenmek " medikal
medrese
yeri, okul < Ar darasa ders verdi" ders

[A xiv]

~ Ar madrasat [#drs iz/m.] ders

medz
[ xx/b]
~ Fr mduse denizanas ~ EYun Medosa
mitolojide ylan sal tanra < EYun med gzkulak olmak, yol gstermek, vesayet etmek, kayrmak
medya
[ xx/c]
~ ng media aralar, basn ve yayn
aralar ~ Lat media [o.] aralar, araclar < Lat medium ara " midi+
medyum
[ xx/a]
~ YLat medium ruh armada arac olan
kimse ^ Swedenborg (1688-1772) sv. teosofist ~ Lat medium [n.] aradaki ey, ara, arac < Lat medius orta, ara "
midi+
medyun
borlu " dyun
m ef hu m
yoluyla anlalan, anlam " fehim

~ Ar madyn [#dyn2 mef.] borlanan,


[Yus xiv]

~ Ar mafhm [#fhm mef.] yorum

mefkre
[ 191+] ideal, lk (Fr idal karl)
~ Ar
*mafkrat [#fkr mef. f.] dnlen veya dncede varolan ey < Ar fakara dnd, fikir yrtt " fikir
Ziya Gkalp tarafndan tretilmi bir szcktr.

meflu
< Ar fulica fel oldu " fel

~ Ar maftuc [#flc mef.] fel geiren, felli

mefruat
~ Ar mafrt [#fr o.] < Ar mafr
yaylm ya da serilmi ey, yayg, kilim, dek < Ar faraa [msd. fr] yayd, (rt veya yatak) serdi < Ar
fir/farat yatak, dek, yayg ~ Aram psrs a.a.
mefruz

~ Ar mafrD [#frD mef.] farzedilen " farz

meftun

~ Ar maftn [#ftn mef.] batan karlm

olan " fitne


meful

~ Ar mafcl [#fcl mef.] edilen, edilgen, pasif" fiil

mega(lo)+
~ Fr mga(lo)- / ng mega(lo)- byk
(sadece bileiklerde) ~ EYun mgas/meglos byk ~ HAvr *meg- a.a. " maksi+
megafon
mega(lo)+, fon(o)+

[ xx/a]

~ Fr mgaphone ses ykseltici"

megaloman
mega(lo)+, mani3

[ xx/a]

~ Fr mgalomane byklk hastas"

megapol
[ xx/c]
byk + EYun plis kent" mega(lo)+, politik
megaron
mega(lo)+
meer
olmasn (bala) < Fa ma agar " eer

~ Fr mgapole byk kent & EYun mgas


~ EYun mgaron saray, byk salon "

[Kut, A xi]

~ Fa magar eer deil ise, yeter ki

mehdi
~ Ar mahdy [#hdy mef.] 1. yol
gsterilmi olan, doru yolu izleyen, 2. slam inancnda kyametten nce gelecek olan nder < Ar had yol gsterdi,
klavuz oldu " hidayet
mehil
[Mercimek xv]
alma, erteleme < Ar mahala yavatan ald, acele etmedi
mehtap
mh/mah ay + Fa tb k " mahya, tav2

~ Ar mahl [#mhl msd.] yavatan


~ Fa mhtb/mahtb ay & Fa

mehter
[ xiv] st dzey hizmetkr; [ xv] Osmanl saltanat
bandosu
~ Fa mihtar [ky.] en byk, stn, st dzey grevli < Fa/OFa mih/meh byk ~ EFa
magh- a.a. ~ HAvr *megh/*meg- a.a. " maksi+
mekn
[Yus xiv] yer, konum
iz/m.] yer, pozisyon, uzam, uzay, varolu < Ar kna var idi " kinat

~ Ar makn [#kwn

mekanik

[ 183+]

~ Fr mcanique makineye ilikin

Lat mecanicus ~ EYun me%anikos < EYun me%ane makine " makine
meke

[ xx/b] bir ku tr

mekik
[ xiv] mekk
dokuma tezghnn hareketli paras ~ OFa makg kayk

~?
~ Fa makk 1. kayk, kano, 2.

mekruh
[ xiv]
~ Ar makrh [#krh mef.] iren, slam
hukukunda haram olmad halde irkinliinden tr kanlmas gereken ey " kerh
mektep
[A xiv] mekteb
yazma yeri, yazhane < Ar kataba yazd " kitap

~ Ar maktab [#ktb iz/m.]

* "Okul" anlam Trkeye zgdr.


mektup
kitap

[ xiv]

melaike
melekler < Ar malak " melek

[Yus xiv]

melal
[A, Yus xiv]
yorguluk < Ar malla bezdi, bir eyi yapmaktan yoruldu

~ Ar maktb [#ktb mef.] yazl ey, yaz "


~ Ar mal'ikat [#mlk o.]

~ Ar mall [#mll1 msd.] bezginlik,

melami
[ xiv]
~ Ar malm/malmat [#lwm nsb.] 9.
yy'da Horasan'da doan bir sufi hareketi ve bunun mensubu < Ar malmat [msd.] ayplama, azarlama, takbih < Ar lama
ayplad, takbih etti
* D grn ve toplumsal kurallar hie saymak yoluyla nefis terbiyesi yolunu setikleri iin.
melamin
[ML xx/c] bir tr sentetik reine
~ Fr
mlamine / ng melamine plastik yapmnda kullanlan bir kimyasal madde (C3H6N6) " melan(o)+, amin2
melan(o)+
~ Fr mlan(o)- / ng melan(o)- siyah
(sadece bileik isimlerde) ~ EYun mlas, melan- a.a. ~ HAvr *mel-2 a.a.
melanet
lanet

~ Ar malcanat^ [#lcn msd.] lanetli olma "

melankoli
[192+]
~ F r m l a n c h o l i e ~ E Y u n
melan%olia kara sevda ~ EYun melan%ole kara safra, eski tpta insan vcudunu ynettii dnlen drt maddeden biri
& EYun mlas, melan- kara + EYun %ole safra " melan(o)+, hlya
* Eski tpta eitli ruh durumlarna yol at varsaylan drt maddeden biri.
melanoma
[ML xx/c] melanom
~ YLat melanoma deride
siyah renkli ur, bu urun yol at kanser tr < EYun mlas, melan- kara " melan(o)+

melanurya
~ Yun melanoria [o.] < Yun melanori
karakuyruk, karagz cinsinden kuyruu kara lekeli bir balk & EYun mlas, melan- kara + EYun our kuyruk " melan(o)
+, ipura
melas
[ML xx/c]
mel bal ~ HAvr *meld- < HAvr *melit- bal

~ Fr mlasse pekmez ~ Port melao < Lat

* Kar. EYun mel (bal).


melbusat
malbs [mef.] giyilen ey, giysi" libas

~ Ar malbst [#lbs o.] giysiler < Ar

melce
[msd. luc'] snd
melek
mslk a.a. < br #l'k gnderme

~ Ar malca' [#lc' iz/m.] snma yeri < Ar laca'a


[A, Yus xiv]

~ Ar malak [#mlk] eli, haberci ~ br

* Ar #mlk (hkmetme) kk ile ilgisi yoktur. EYun ngelos (1. haberci, eli, 2. melek) szcnn ikinci anlam
braniceden eviridir.
meleke
haslet, karakter zellii, yetenek " mlk
melez

~ Ar malakat [#mlk o.] sahip olunanlar,

[Men xvii] meles iki ayr rktan doan hayvan veya insan

melik
[Kut, DK xi]
~ Ar malik/malk [#mlk] kral, hkmdar
(= Aram malsk a. a. = br melek a. a. = Akad maliku a. a.)" mlk
melisa/melise
[ xix]
~ Yun/EYun mlissa ho kokulu
bir bitki, oulotu < Yun/EYun mel bal ~ HAvr *meld- < HAvr *melit- bal" melas
melodi
[Bah1924]
~Frmlodie~EYunmeloida
ark syleme & EYun mlos ark + EYun oida (ark) syleme " odeon
melodram
[ARasim 1897-99]
~Frmlodrame arkl
tiyatro, mzikal oyun ^ 1770 Fr. & EYun mlos ark + EYun drma, t- tiyatro " melodi, dram
melon
[ 189+]
~ Fr chapeau melon 1880li
yllardan itibaren moda olan kavun eklinde apka < Fr melon kavun (~ EYun melopepon kavun) ~ EYun melon her
eit meyve, zellikle elma
meltem

[Men xvii] yazn belli saatlerde esen deniz rzgr


-7

Yun meltmi biimi Trkeden alnmtr.

melul usanm "


melal

[Yus,

DK xiv]

melun
lanet

[DK xiv]

memat lm, lme "


mat2

[A xiv]

membran < Lat


membrum

[xx/c]

meme

Ar malul [#mll1 sf.] bkkn,

Ar malcn [#lcn mef.] lanetli"

oc

Ar mamt [#mwt/myt msd.]

ng membrane zar ~ Lat membrana deri


[M,

DK xiv] ka

* Lat mamma (a.a.) ayn ekilde ocuk dilinden alnmtr.


memihane
+
[Men xvii] memi ayakyolu, tuvalet; [ xix] memihane & Ar mam [#mw/my
iz/m.] gidilen yer, koridor, geit (< Ar maa [msd. may] yrd, ayakla gitti) + Fa %na ev, mekn " hane
* Zaten ayakyolu anlamna gelen memi szcne yer ifade eden hane eklenmesi galattr.
memlaha
milH tuz

[ xiv]

~ Ar mamlaHat [#mlH iz/m.] tuzla < Ar

memleket
[Kut xi]
egemen olunan yer, krallk, lke, devlet" mlk

~ Ar mamlakat [#mlk iz/m.]

memluk
sahipli, kle " mlk

~ Ar mamlk [#mlk mef.] sahibi bulunan,

memnu
men

[ xiv]

memnun
grm " minnet

~ Ar mamnc [#mnc mef.] yasaklanm"


~ Ar mamnn [#mnn mef.] ihsan ve ltuf

memorandum
[186+]
~Lat memorandum [n.]
hatrlanacak ey, not, muhtra < Lat memorare anmak, hatrlamak ~ HAvr *(s)mer-1 anmak
memur
kulu " emir1

~ Ar ma'mr [#'mr mef.] emredilen, emir

men [etm
[A xiv]
yasak < Ar manaca durdurdu, engelledi, yasaklad

~ Ar manc [#mnc msd.] engel,

menacer/menajer

[Cumh 1932] menecer spor takm yneticisi


- ng manager at terbiyecisi [esk.], ynetici, idareci < ng to manage at terbiye etmek [esk.], idare
etmek < t maneggio at eitme " manej

* ngilizce szcn anlam Fr mnage (ev idaresi) kelimesinden etkilenmitir.


menba
[ xiv]
~ Ar manbac [#nbc iz/m.] kaynak < Ar
nabaca [msd. nubc] (su) kaynayarak yeryzne kt, fkrarak akt (= Aram #nbc a.a. )
mendebur
[LO xix] uursuz
perian & Fa mand ev, bark + Fa br perian
menderes
[LO xix]
kvrlarak akan su < z Maandros Byk Menderes nehri
mendil
[ xiv]
mandl a. a. ~ E Yun mantele a. a. ~ Lat mantele a. a.

~ Fa mandbr mflis,
~ Yun/EYun maandros dolamba,

~ Ar mandil peete, pekir ~ Aram

mendirek
[LF xvi] dalgakran
~ Yun mandrki [k.]
"alck", dalyan, dalgakran, tekne barna < Yun mndra al, kapal yer " mandra
meneke
wanawag a. a.

[M xiv] meneve

~ Fa banafa a.a. ~ OFa

* Ar banafac/manafac, Sry manika, Erm maniag biimleri Farsadan alnmtr. B > m dnmnn Farsada
mevcut olduu anlalmaktadr.
menemen
Menemen zmir'e yakn bir kasaba

[TDK 1974] yumurtayla yaplan bir yemek

* Anlam ilikisi mehuldr.


menend
[A, Yus xiv] mnend
< Fa/OFa mndan/mmdan kalmak, benzemek

~ Fa mnand benzer

menenjit
[ xx/a]
~ Fr mningite beyin zar enfeksiyonu <
EYun mninks, mening- zar, klf~ HAvr *mems- et, yumuak doku
menevi
gibi parlayan & Fa min mine + Fa wa benzer, gibi" mine
menfa
" nefiy
menfaat
kar < Ar nafaca yararl idi" nafia
menfez
nfuz
menfi
edilen, 2. gramerde olumsuz " nefiy

~ Fa min wa mine gibi, cam veya sra

~ Ar manfan [#nfw/nfy iz/m.] srgn, srgn yeri


[Gl xv]

~ Ar manfacat^ [#nfc msd.] fayda,


~ Ar manfaS [#nf iz/m.] girinti, oyuk "

~ Ar manffy [#nfw/nfy mef.] 1. dlanan, srgn

menfur
nefret

~ Ar manfur [#nfr mef.] nefret edilen "

mengene
[Ev xvii]
~ Yun mngano makarann
evirme kolu, mancnk ~ EYun mnganon makaral dzenek " mancnk

menhus
naHasa
[msd.
meni

Ar manHs [#nHs mef.] uursuz < Ar

naHs] uursuzluk
getirdi
[Kut xi]

sperm

Ar min/minan [#mnw/mny] semen,


* Ses deiimi aklanmaya muhtatr. Arapa kkn farkl
anlamlar arasndaki iliki ak deildir.

meniskus
[ xx/c]
~ YLat meniscus 1. hilal eklinde nesne,
bir yz ibkey br yz dbkey olan mercek, 2. diz ekleminde bulunan hilal eklinde kkrdak doku ~ EYun
meniskos [k.] ayck, hilal < EYun men ay ~ HAvr *men(s)- a.a. < HAvr *me-2 a.a. " mahya
menkbe

[TS xv] menkabe, o. menakb epos, epope


< Ar manqib [#nqb o.] 1. yollar, geitler, 2. bir kimsenin erdem ve
kahramanlklarn anlatan hikye, epos < Ar manqabat [iz/m.] dar yol, da geidi < Ar naqaba deldi, delip geti, yol
at, da at" nakip
* Arapa szcn sadece oulu "epos" anlamnda kullanlr. Tekil szcn ayn anlamda kullanm Trkeye
zgdr.
menkul
< Ar naqala tad" nakil

[ xiv]

~ Ar manql [#nql mef.] tanan, tanm

menopoz
[ML xx/c]
~ Fr mnopause kadnlarda adet
grme dneminin sonu / ng menopause a.a. & EYun men ay + EYun pasis durma, sona erme " meniskus, poz
mene
yer, kaynak " neet

~ Ar mana' [#n' iz/m.] suyun kaynad

menstrual
[ xx/c]
~ ng menstrual kadnlarn ay haline
ilikin < Lat menstruus ay hali < Lat mens ay ~ HAvr *men(s)- a.a. " mahya
mensucat
eyler, tekstil < Ar nasaca [msd. nasc] rd, dokudu

~ Ar mansct [#nsc mef. o.] dokunmu

mensup
olan, ait olan " nesep

~ Ar mansb [#nsb mef.] ilikili

mensur

[ xiv] mensub

~ Ar man8r [#n8r mef.] dzyaz" nesir

menur
genelge " neir

[Yus xiv]

menta
mintha/minthe a. a.

[ xx/a]

~ Ar manur [#nr mef.] ferman,

~ t menta nane ~ Lat mentha ~ EYun

* Bat dillerine Latinceden gemitir. Kar. ng mint, Fr menthe (nane).


mentee
eklemi
kayi

[Mercimek xv] bendg eklem; [Arg xvi] bendee kap


~ Fa bandgua eklem & Fa band ba, mafsal, ligament + Fa guadan, gua- amak " bent,

mentol
[ 195+]
mentha nane + Lat oleum ya " menta, ole(o)+

~ ng menthol nane ya & Lat

men
[ARasim 1897-99]
~ Fr menu 1. kk ey, nemsiz,
ayrnt, 2. ayrntl yemek listesi ~ Lat minutus kk, nemsiz < Lat minuere, minut-kltmek " mini1
mera
riayet

~ Ar marcan^ [#rcy iz/m.] davar gdlen yer "

merak
" rikkat

~ Ar maraqq [#rqq msd.] incelik, duyarlk

* "Tecesss" anlam Trkeye zgdr.


meram
< Ar rama diledi, arzulad

~ Ar marm [#rwm msd.] dilek, istek, arzu

merasim
< Ar rasm " resim

~ Ar marsim [#rsm o.] resmi ilemler

meratip
rtbeler < Ar martabat" mertebe

~ Ar martib [#rtb o.] mertebeler,

mercan
margun/margnt inci, inci istiridyesi

[A, Yus xiv]

~ Ar marcn a. a. ~ Aram

EKKENLLER:
Aram #mrgn : margarin, margarit, mercan
mercankk
[Amr xiv] marzang/marzanc
~ Fa
marzango kekie benzer bir ot, farekula (& Fa marzan fare + Fa g kulak) ~ OFa marzango a.a.
* OLat marjoranum, Yun matsurna biimleri Arapa veya Trkeden alnmtr. Fr marjolaine, ng
marjoram Latinceden tremitir.
mercek

YT

[TDK 1944] adese

< T mercimek " mercimek

* Fr lentille ve Ar cadasat (mercimek, mercek) szcklerine karlk olarak tretilmitir.


merci
yer, bavuru makam < Ar racaca geri dnd " rcu

~ Ar marcic [#rcc iz/m.] kendisine geri dnlen

mercimek
[ xiv] mercmek ; [Arg xvi] mirdmk/mercmek
- Fa marcumak baklagillerden kk taneli bir bitki < Fa marc mercimek tanesi
merdane 1
[Men xvii] verdne/verdene hamur amakta kullanlan
silindir eklinde ubuk, oklava; [LO ] merdne
~ Fa wardna/wardana a.a. ~ OFa wardanag mil, i, eksen
< OFa watan, ward- dnmek, dndrmek " gerdan
* artc ses deiimi belki merdane2 etkisiyle aklanabilir.
merdane2
erkek gibi " mert
merdiven
merdven

[Mercimek xv]

~ Fa mardana erkeke,

[A, Env, MMem xiv] nerdbn ; [Men ] nerdbn vulg.


~ Fa nardibn/nardubn a.a.

meret
[msd. murd] inat etti

~ Ar marad [#mrd] inat, asi, eytan < Ar marada

merhaba
(karlama sz) < Ar raHiba [msd. raHab] ferah ve geni idi

~ Ar marHab [#rHb zrf.] "ferahlkla"

merhale
[ xiv]
~ Ar marHalat [#rHl iz/m.] bir gnlk
yolculuk mesafesi < Ar raHala yolculuk yapt, gt " rahle
merhamet
[Env xv]
~ Ar marHamat [#rHm msd.]
acma, efkat < Ar raHima merhamet etti, kucaklad, efkat gsterdi" rahim 1
merhem
[A, Yus xiv] melhem/merhem
~ Fa marham
/ Ar malam/malham alam, bulama, krem ~ E Yun mlagma, t- a. a., zellikle sepicilikte kullanlan yumuatc
bileim < EYun malss, malag- yumuatmak ~ HAvr *mel-ag- a.a. < HAvr *mel-1 gevemek, yumuamak
* Arapa szck en erken Binbir Gece Masallarnda (9. yy) kaydedilmitir.
merhum
edilen, rahmete kavumu olan " rahmet1
meri
riayet

[MMem xvi]

~ Ar marHm [#rHm mef.] rahmet

~ Ar marcy [#rcy mef.] riayet edilen, gzetilen "

meridyen
[ xx/b]
~ Fr mridien boylam, gnein le vakti
ulat a < Lat meridies le vakti < Lat *medidies & Lat medius orta + Lat dies gn " midi+, jurnal

merinos
[183+]
~sp merinos bir koyun tr < z
Merinos Merinler, 13.-15. yy'da Kuzey Afrika'da hkm sren Berberi hanedan
merkantilizm
[ xx/b]
~ Fr mercantilisme tccar zihniyeti, eski
bir ekonomik reti ~ t mercantilismo < t mercante tccar, pazarc" market
merkep
[A, Yus xiv] merkeb binek hayvan
~ Ar
markab [#rkb iz/m.] binek, tat arac < Ar rakiba [msd. rukb] (ata veya bir vastaya) bindi (= Akad markabtu araba <
Akad rakbu binmek)
merkez
~ Ar markaz [#rkz iz/m.] dairenin
merkezi, orta nokta < Ar rakaza [msd. rakz] direk dikti, mzrak saplad
* Anlam ba iin kar. EYun kntron (merkez) < kntein (saplama, dikme).
mermer
[A xv]
mrmaros a.a. < EYun marmair parlamak, parldamak
mermi
rama [msd. ramy] att, frlatt, tfekle ate etti
merru

'ya herru ya merru' deyiminde

~ Yun mrmaro a. a. ~ EYun


~ Ar marmy [#rmy mef.] frlatlan < Ar
" herru ya merru

merserize
[Hay 1959 195+]
~ Fr merceris soda ile
ilenerek parlatlm yn < ng to mercerise yn soda ile parlatmak < z John Mercer ngiliz boya sanayicisi (19. yy)
mersi
[186+]
~Fr merci teekkr sz~OLatmerces,
merced- rahmet, bereket ~ Lat merces, merced- dl, bedel, cret" market
* Franszca szck "Allah bereket versin" veya "Allah karln versin" anlamnda Dieu merci deyiminden
ksaltmadr.
mersin1
myrtus communis

[Amr xv] mersin Akdeniz blgesine zg bir bitki,


~ Yun myrsni mersin ~ EYun myrton/myrsine a.a.

* Lat myrtus, Fa murd, Rus myrt (a.a.) Yunancadan alnmtr. Kar. ng myrtle, Fr myrtille (a.a.) < Lat myrtillus (mersin
meyvesi).
mersin2
[Kan xvi] balk tr
~ Yun smyrina 1. ylan
bal, 2. mersin (acipenser sturio), zellikle havyar mersini (huso) ~ EYun myraina ylan bal" mren
mersiye
[msd. ra6w] alad, at dzd

~ Ar mar8iyyat [#r8w msd.] at < Ar ra6

mert
[A xiv]
~ Fa/OFa mard adam, insan, erkek ~ EFa
martiya lml varlk, insan (= Sans mrty a.a.) ~ HAvr *mr-to- a.a. < HAvr *mer-2 lmek " mort

* Kar. E Yun morto s, ng mortal (lml). Ayn kkten Fa/OFa murdan, Sans marati/mriyate, Krt mrn, Erm me?an-,
Lat mori (lmek), Fa marg (lm), Fa/OFa murd, Lat mortuus (l), ng murder (ldrmek).
mertebe
basamak, derece, rtbe " rtbe
mertek

[A xiv]

~ Ar martabat [#rtb msd.] sra,

[Arg xvi]

~ Erm martag at kirii, tavan

[MMem xvi]

~ Ar masfat [#swf msd.] iki yer

tutan ana direk


mesabe
mesafe
arasndaki uzaklk, aralk

mesa
~ Ar mas [#sw msd.] kolaylk, ak
kap, izin < Ar saa (lokma) yutmas kolay idi, kabul edilebilir idi, izinli idi
mesaha
[ xi]
yzlm, topografi < Ar sHat saha, alan " saha
mesai
Ar masc' [msd.] emek, gayret" say

~ Ar misHat [#swH] arazi lm,


~ Ar mascin^ [#scy o.] emekler, gayretler <

mesaj
[ xx/b]
~ Fr message rahatlatmak amacyla elle sama ~
OLat missaticum gnderi, gnderilen ey < Lat mittere, miss- gndermek
meakkat
ykleme, skntya sokma " k1

[A xiv]

~ Ar maaqqat [#qq msd.] zahmet

meale
k kayna, ra " ule

[Gl xiv]

~ Ar macalat^ [#cl msd.] ma,

mesane
Aram #twn ieme = br #yn a.a. )
mescit
yeri, cami" secde

~ Ar ma6nat [#6wn iz/m] sidik torbas (=


[Kut, A xi]

~ Ar mascid [#scd iz/m.] secde

mee
[DK xiv] mie orman; [Men xvii] funda als
ba fundalk, orman ~ OFa weag a.a.
mesel
[Kut, A xi]
yk < Ar ma6ala benzedi, gibi idi, rnek oldu " misil

~ Fa

~ Ar ma6al [#m61] simge, kssa, ahlaki

mesela
mesel

[ xiv]

~ Ar ma6al [#m61 zrf.] misal olarak"

mesele

[ xiv]

~ Ar mas'alat [#s'l msd.] soru" sual

mesen
[ xx/a]
~ Fr mcne sanatlar destekleyen kii,
sponsor < z Maecenas Romal devlet adam (MS 1. yy)
meserret
Ar sarra neelendirdi, gdklad" sr1

~ Ar masarrat [#srr msd.] nee, sevin <

megale
[ xiv]
~ Ar maalat [#l msd.] ura, i g <
Ar aala [msd. ul] megul oldu, urat, bir boluu veya alan veya makam igal etti
megul
[Kut, A xi]
~ Ar mal [#l mef.] (bir ile)
uraan, bota olmayan < Ar aala megul oldu, urat" megale
mesh [etm
[ xiv]
~ Ar masH [#msH msd.] 1. elle sama,
yala ovma, ovarak temizleme, 2. abdestte azaya el srme < Ar masaHa ovdu
mehur
tannm " hret

[A xiv]

~ Ar mahr [#hr mef.] nl,

mehut
ahitli" ehadet

~ Ar mahd [#hd mef.] tank olunan,

mesih
~ Ar masH [#msH sf.] yala ovulmu olan, sa
(= br miya% 1. yala ovulmu, 2. kyametten nce gelmesi beklenen peygamber, mesih < br #m% yala ovma)"
mesh
* Yun %ristos (yala ovulmu) biimi braniceden eviridir.
meihat
[Men xvii] eyhler, yksek din grevlileri snf; [KT
xix] eyhulislamlk makam ve eyhulislamn grev yeri
~ Ar mal%at [#y% o.] yallar, eyhler < Ar
ay% " eyh
mein
[Kan xv]
koyun, ko (= Sans me, mi- a.a.)

~ Fa mein koyun derisi < Fa/OFa me

mesir
sayara gezdi, dolat" seyir

~ Ar masr [#syr mef.] gezilen yer, mesire < Ar

* Mesir macunu deyimi Manisa yaknndaki bir mesire yerinin adndan tremitir.
mesire
seyirlik " seyir

~ Ar masrat [#syr mef. f.] gezilen yer,

* Arapa szck yal ecvef fiilin mef uldr.


mek

[MMem xvi] (zellikle yaz veya mzikte) prova, idman


- Ar maq [#mq] hzl ve gzel yazma

mesken
[A xiv]
~ Ar maskan [#skn iz/m.] oturma
yeri, konut (= Akad makanu konut < Akad aknu koyma, yerletirme ) " skn

meskkat
~ Ar maskukat [#skk o.] genel olarak
madeni paralar, nmizmatik < Ar maskk [mef.] darbedilmi (sikke) < Ar sakka [msd. sakk] sikke bast" sikke
meskn
ikamet edilen " skn

[MMem xvi]

~ Ar maskn [#skn mef.] oturulan,

meslek
~ Ar maslak [#slk msd.] 1. yol, rota, 2.
yntem, fikir akm, hayatta tutulan yol < Ar salaka [msd. suluk] bir yolu izledi, yol ald, seyahat etti
mesnet
dayanlan yer veya ey, dayanak " senet

[ xiv] mesned

~ Ar masnad [#snd iz/m.]

mesnevi
~ Ar ma6nawl [#6ny nsb.] her iki msra
birbiriyle kafiyeli beyitlerden oluan manzume < Ar ma6n [mef.] ikilenmi, ikili < Ar 6an ikiledi, ikiye katlad " sani
merep
~ Ar marab [#rb iz/m.] 1. ime yeri, dere
boyunda su iilen yer, 2. [mec.] bir gr veya eilimde olanlarn topland yer, 3. eilim, mezhep, ekol, fikir akm "
arap
meru
er2

[ xiv]

~ Ar marc [#rc mef.] yasaya uygun, hukuki "

merubat
[Men xvii]
eyler, iecekler < Ar *marbat [mef.] iilen ey " arap

~ Ar *marbt [#rb o.] iilen

* Gerek tekil gerek oul biime klasik Arapa szlklerde rastlanmaz.


meruhat
eyler, aklamalar " erh
mesrur
sevinli " sr1

~ Ar marHt [#rH mef. o.] aklanan


[MMem xvi]

merut

~ Ar masrr [#srr mef.] neeli,


~ Ar marT [#rT mef.] koula

balanm, artl" art1


mest1
mest2

[A, Yus xiv]

~ Fa mast sarho < Fa *mayasta " mey

[M xvii] mesh kabul eden yumuak ve backsz ayakkab


- Ar masH [#msH] mesh " mesh

mesul
[Men xvii] mes'ul sorulan ey veya kendisinden soru sorulan
kimse; [Men xvii] mes'ul olmak kendisinden soru sorulmak, sorgulanmak
~ Ar mas'l [#s'l mef.]
sorulan ey, soru, sorgu < Ar sa'ala sordu " sual
meum
eamet

~ Ar ma'm [#cm mef.] uursuz "

mesut

[ xiv] mesud

~ Ar mascud [#scd mef.] mutlu " saadet

meveret
[ xiv]
~ Ar mawarat [#wr msd.] danma,
konsltasyon, gr alveriinde bulunma < Ar r danma " ura2
meta
[A, Yus xiv]
~ Ar matc [#mtc] nesne, kullanlabilen
eya, ticari mal < Ar mataca [msd. matc] alp gtrmek, kullanmak
meta+
sonra olma bildiren edat ve fiil neki

~ EYun met baka olma, teye gitme,

EKKENLLER:
EYun met : metabolizma, metafizik, metafor, metamorfoz, metastaz, metatez, meteor, meteoroloji, metod
metabolizma
[DTC1944]
~Frmtabolisme besinlerin
organizma tarafndan zmsenmesi sreci < EYun metabole deime, alp verme, mbadele < EYun metabll
evirmek, deitirmek, deimek & EYun met baka, te + EYun bll, bol- atmak " meta+, balistik
metafizik
[Bah1924]
~Frmtaphysique fizik tesi~
EYun metafysik Aristoteles'in bir kitabnn ad, a.a. < EYun met ta fysik Fizik'ten sonraki " meta+, fizik
* Aristoteles klliyatnda Fysika (Fizik) kitabndan sonra gelen blmler anlamnda, muhtemelen Theophrastos
tarafndan adlandrlmtr.
metafor
[ xx/c]
~ Fr mtaphore simgesel anlatm / ng
metaphor a.a. ~ EYun metafor 1. transfer, bakalam, 2. retorikte bir szc doal anlam dnda kullanma, anlam
kaydrmas < EYun metafer deitirme, tama, bakalatrma & EYun met baka + EYun fer, for- tamak,
gtrmek " meta+, +ber
metal
[ 192+]
~ Fr mtal maden ~ Lat metallum a.a. ~
EYun mtallon a.a. < EYun metall aramak, aratrmak
metalrji
artma ilemleri" metal, +rji

[192+]

~Frmetallurgie maden eritme ve

metamorfoz
[192+]
~Frmtamorphose baka ekle
girme, dnme ~ EYun metamrfosis a.a. & EYun met baka + EYun morfe biim almak " meta+, morf(o)+
metan
metil

[ xx/b]

metanet
dayankllk < Ar matn salam " metin1

~ Fr mthane kimyada bir gaz < Fr mthyle "


~ Ar matnat [#mtn msd.] salam olma,

metastaz
[ xx/b]
~ Fr mtastase kanserin vcutta baka bir
yere sramas ~ EYun metastsis durum deitirme & EYun met baka + EYun (h)istemi, st- durmak " meta+, statik
metatez
[ xx/c]
~ Fr mtathse iki eyin karlkl yer
deitirmesi, dilbilimde gme (bir kelimede iki sesin telaffuz zorluundan tr yer deitirmesi) ~ EYun
metthesis karlkl yer deitirme " meta+, tez2
metazori
zri zor ile < T zor " zor

[AL 192+] zoraki, mecburi (argo)

metbu
olunan " tabi

[ xiv]

~ Yun me to

~ Ar matbc [#tbc mef.] kendisine tabi

metelik
[ xix] metalik madeni para
madeni ey < Yun metalliks madeni" metal

~ Yun metallik [n.]

meteor
[192+]
~Frmtore gkta~EYun
meteron [n.] yksekte olan ey & EYun met te + Lat aeir, aer- kaldrmak " meta+, aort
meteoroloji
bilimi" meteor, +loji

[KT xix]

~ Fr mtorologie gk olaylar

metil
[ xx/b]
~ Fr mthyle kimyada bir molekl, CH3 < Fr
mthylene metil alkol, metanol # 1834, Jean-Baptiste Dumas ve Eugene Peligot, Fr. kimyac & EYun methy arap +
EYun (h)yle aa, tahta " matiz, heyula
* Metil alkol tahtann distilasyonundan elde edildii iin.
metin1/metn[ xiv] metn
~ Ar matn [#mtn msd.] 1. hayvann
srt, omurgann iki yan, gvde, torso, 2. bir yaznn gvde ksm, edebi metin (= Akad matnu kas, kiri )
metin2
Ar matuna salam ve dayankl idi < Ar matn " metin1
metis
a. a. < Lat mixtus kark " miks

[ xx/b]

~ Ar matn [#mtn sf.] salam, dayankl <

~ Fr mtis melez, kark soylu ~ OLat *mixticius

* Kar. sp mestizo (melez) < OLat *mixticius.


metod/metot
[192+]
~Frmthode yntem~EYun
mthodos "teye giden yol", ilim yolu, aratrma yntemi & EYun met te + EYun (h)ods yol " meta+, od(o)+
metr
[ 192+] iskambilde byk kt
~ Fr matre usta,
efendi, amir ~ Lat magister rtbece stn olan kii, aabey, hoca, stad " master
metrdotel
[REkrem <1887]
khya [esk.], 2. restoran yneticisi " metr, otel

~ Fr matre d'htel 1. ba

metre
[M89 187+] metro
- Fr mtre a. a. ~ E Yun mtron l " +metre

~ t/Yun metro uzunluk l birimi

* 1795'te Fransa Meclisince uzunluk l birimi olarak tanmlanmtr. 1870 dolaynda Osmanl Devletinde resmi
l birimi olarak benimsenmitir.
metres
[AMithat 1875] kapatma
hanmefendi, 2. evlilik d srekli sevgili < Fr matre efendi, amir " metr

~Frmatresse [f.] 1.

metris
[Env xv] siper, tabya
~? Ar matris [#trs o.]
siper, hendek, tabya < Ar mitras siper = Ar turs daire eklinde kalkan, disk
metro
[Bah 1924] metropoliten
~ Fr mtro < Fr
mtropolitain < Fr chemin de fer mtropolitain ehir ii demiryolu " metropol
metronom
[ 19 2+ ]
~F rm t ro no me "l
dzenleyen", mzikte tempo lm cihaz & EYun mtron l + EYun nmos kural, yasa, usul, adet" metre, +nomi
metropol
[Bah 1924]
~ Fr mtropole kent, byk kent ~
EYun metrpolis anakent, bir koloniyi kuran kent & EYun meter ana (~ HAvr *mter- ana ) + EYun plis kent" mader,
politik
metruk
edilmi " terk

[ xiv]

~ Ar matrk [#trk mef.] braklm, terk

mevcut
[A xiv] mevcd
bulunan, var olan < Ar wacada buldu, bulundu, varoldu " vcut

~ Ar mawcd [#wcd mef.]

mevduat
edilmi eyler " veda

~ Ar mawdct [#wdc mef. o.] emanet

mevhum
bouna korkulan " vehim

~ Ar mawhm [#whm mef.] vehmedilen,

mevki
vaka yeri" vuku

~ Ar mawqic [#wqc iz/m.] dm yeri,

mevkuf
tutulmu, tutuklu " vakf1
mevkute

[xiv]

[KT xix] sreli yayn (Fr priodique karl)


< Ar mawqt [#wqt mef.] sreli, belirli sresi olan " vakit

mevla
[Yun, A xiii]
ynetici < Ar waliya gzetti, ynetti" velayet
mevlana

~ Ar mawqf[#wqf mef.] durdurulmu,

[ xiii]

~ Ar mawlan [#wly] veli, egemen, efendi,


~ Ar mawln efendimiz " mevla

* Arapa nc oul ahs iyelik eki -na ilavesiyle.


mevlit
okunan ilahi

[Kut xi] doum; [ xiv] Peygamberin doumu, bu vesile ile


~ Ar mawlid [#wld msd.] doum < Ar walada dourdu " velet

mevsim
[A xiv] ; [MMem xvi] yln yolculuk yaplabilen
dnemi, Muson
~ Ar mawsim [#wsm iz/m.] 1. panayr, bayram, festival, 2. yolculuk mevsimi, hac
mevsimi < Ar wasama dalad, damga bast" sima
* Orijinal anlam muhtemelen "hayvanlara damga basma zaman"dr.
mevsuk
vesikal" vesika

~ Ar maw6q [#w6q mef.] belgelenmi,

mevta
l " mat2

~ Ar mawt' [#mwt/myt o.] ller < Ar mayyit

mevut
vaat

~ Ar mawcd [#wcd mef.] vaad edilmi "

mevzi
vaz2

[ xiv]

~ Ar mawDic [#wDc iz/m.] konma yeri, konum "

mevzu
[ xiv]
~ Ar mawDc [#wDc mef.] ortaya konan,
konmu olan, mzakerenin konusu < Ar waDaca koydu, vazetti" vaz2
mevzuat
[ xx/a] vazedilmi olan kural ve yasalar
mawDct [#wDc mef. o.] tartlan konular, tezler " mevzu

~ Ar

* "Konulmu olan kanun ve kurallar" anlam Trkeye Farsadan alnmtr.


mevzubahis
mawD' konu + Ar baH8 bahis " mevzu, bahis
mevzun
" vezin

~ Fa mawD-i baH6 bahis konusu & Ar


[ xiv]

~ Ar mawzn [#wzn mef.] dengeli, ll

mey
[A xiv]
~ Fa may mayalanm iki, arap ~ OFa
may a.a. (= Sogd ma5u a.a. = Ave ma5a baldan yaplan bir tr mayalanm iki) ~ HAvr *medhu- 1. bal, 2. baldan
yaplan iki
* Ayn kkten E Yun methy, ng mead (mayalanm iki)
meyan 1
[Amr xv] biyan

[CodC xiii] buyan kk yenen bir bitki, glycirrhiza;


~ ?

Burunsul etkisiyle inisyal b > m dnm artc deildir.

meyan2
~ Fa miyan bel, orta, ortalk yer, ara,
aralk ~ OFa mi5yn/mayn a.a. (= Ave mai5y-na a.a. = Sans mdhya a.a.) ~ HAvr *medhyo- orta" mez(o)+
meydan
[A xiv]
alan ~ OFa mi5yn/mayn orta, ortalk yer " meyan2

~ Ar maydn [#myd] geni ak

meyhane
hane

[DK xiv]

~ Fa may %na arapevi" mey,

meyil/meylmla eimli idi, eildi

[A xiv] meyl

~ Ar mayl [#myl msd.] eim < Ar

meymenet
kutluluk < Ar yamn sa el " yemin

~ Ar maymanat [#ymn msd.] uur,

meyus
[MMem xvi]
kendisinden umut kesilen ey, 2. yeis eden, umutsuz " yeis

~ Ar may's [#y's mef.] 1.

meyve
(= Sogd msgde a.a. < r *migda-ka)

[A xiv] mve

~ Fa mwa a.a. ~ OFa mevag a.a.

meyyal
meyil

~ Ar mayyl [#myl im.] eimli, eilimli"

mez(o)+
isimlerde) ~ EYun msos orta ~ HAvr *medhyo- a.a.

~ Fr/ng mes(o)- orta (sadece bileik

* Ayn kkten Lat medius, ng mid/middle, Alm mitte, Ave maiSya, Sans mdhya (orta). Ar maidn Orta Farsadan
alnmtr.
mezalim
zulmler < Ar Zulm " zulm

[Kut xi]

~ Ar maZlim [#Zlm o.]

mezar
[MMem xvi] trbe, ziyaret edilen kabir
[#zyr iz/m.] ziyaret edilen yer, ziyaretgh " ziyaret
mezat
[Yus xiv]
arttrma < Ar zda artt, oald " ziyade

~ Ar mazr

~ Ar mazd [#zyd msd.] arttrma, ak

mezbaha
kesilen yer < Ar SabaHa [msd. 5abH] hayvan kesti, ldrd

~ Ar maSbaHat [#5bH iz/m.] hayvan

mezbele
~ Ar mazbalat [#zbl iz/m.] plk, gbre
kulbesi < Ar zibl p, dk (= br/Aram #zbl a.a. = Akad ziblu a.a.)
* Kar. Akad ziblu (p, pislik), br zabal (dk).
mezc [etm
mazaca kartrd

~ Ar mazc [#mzc msd.] kartrma < Ar

mezdeke

~ Yun mastika sakz " mastika

meze
[Men xvii] tadm, lezzet; [LO xix] tadmlk erez
maza tad, lezzet ~ OFa mazag a.a. (< Fa/OFa mazdan tadn almak, emmek)

~ Fa

mezgit
[Men xvii] mezt yal, zellikle yada piirilmi soan;
[LO, KT xix] mezt/mezyit eti yal ve lezzetli bir tr balk, gadus merlangus
~ Ar mazt/muzayyat [#zyt II
mef.] yal < Ar zayt zeytinya " zeytin
* -g- ile yazl 20. yy ikinci yarsna aittir.
mezhep
[Yus xiv] mezheb
~ Ar maShab [#5hbl msd.]
1. gidi, yol, rota, 2. kan, gr, slam hukukundaki ekollerden her biri < Ar ahaba gitti, bir yol izledi" zehap
meziyet
stnlk, erdem

[ xiv]

mezkr
< Ar Sakara and" zikir

[ xiv]

~ Ar maziyyat [#mzy msd.] avantaj,


~ Ar maSkr [#5kr mef.] zikredilen, anlan

mezmur
[ xiv]
~ Ar mazmr [#zmr] Kuran'a gre Hz.
Davud'un kitab ~ br mizmr ark, zellikle Eski Ahit'te Hz. Davud'a atfedilen arklara verilen ad < br #zmr
ark syleme
mezolitik
mez(o)+, lit(o)+

[DTC1944]

mezra
iftlik " ziraat

~ Ar mazracat^ [#zrc iz/m.] tarm yaplan yer,

mezun
[ xiv]
icazetli < Ar a5ina kulak verdi, dinledi, izin verdi" izin
mezr
l ~ Lat mensura a. a. " mezura

~Frmesolithique Orta Ta Devri"

~ Ar ma'5n [#'5n mef.] izin alm, izinli,

[ xx/a] mzikte tempo birimi

~ Fr mesure

mezura
[ xix] erit metre
~ Ven mezra [t mi sura]
l ~ Lat mensura a. a. ~ HAvr *men(s)- < HAvr *me-2 lmek " +metre
mezzosoprano
[ xx/b]
~ t mezzo-soprano orta-yksek,
mzikte kadn sesinin orta perdesi & t mezzo orta (~ Lat medius ) + Lat soprano " midi+, soprano
miat
mibzer
bezir

~ Ar mcd [#wcd ia.] vaad edilen zaman " vaat


~ Ar mibzar [#bzr ia.] tohum ekme arac "

mcr
[LO xix] mucur demir crufu, her eyin krnts
Erm mcir ta veya kmr krnts, akl
mio

[Men xvii] muo

~ Yun motso gemi yama ~ t

mozzo a. a. ~ sp mozo olan, rak


mide

[A xiv]

~ Ar micdat^ [#mcd msd.] sindirim organ

midi+

~ Fr/ng midi- orta < Lat medius orta, ara ~ HAvr

*medhyo- orta" mez(o)+


midibs
midilli

[ 197+] orta boy otobs

" midi+, otobs

[Men xvii] Midilli adasna zg cce at tr


< z Midilli Ege'de bir ada, Lesbos ~ Mitylene Lesbos adasnn ba kenti

* At cinsi ile Midilli adas arasndaki iliki ak deildir.


midye
[Men xvii] midya
~ Yun mydia [o.] bir
deniz kabuklusu < Yun mydi a.a. < EYun mys, myd- a.a. ~ HAvr *ms- a.a.
* Ayn kkten ng mussel, Fr moule < Lat musculus (a.a.).
miftah
fataHa at" fetih

[ xiv]

mifer
Ar afara balad, esirgedi" mafiret

~ Ar miftH [#ftH ia.] ak, anahtar < Ar


~ Ar mifar [#fr ia.] zrhl balk, tolga <

migren
[Bah 1924]
~ Fr migraine yarm ba ars ~
OLat hemicrania a.a. & EYun (h)emi- yarm + EYun kranon kafa, kafatas" semi+, kraniyum
mh
[Gl xiv]
(= Sans maykha byk tahta ivi )

~ Fa/OFa m^/me^ ivi, zellikle tahta ivi

mihenk
[ xiv] mehekk
~ Ar miHakk [#Hkk ia.]
srtldnde altnn safln gsteren ta < Ar Hakka kazd, srtt " hakk
mhlama
-7

Dou Karadeniz'e zg eritme peynir yemei

* Ar muqla (gz) ile ilgisi olmad aktr. Belki < Erm mu% (duman).
mihmandar
~ Fa mihmandar ev sahibi, konuk
arlayan kimse < Fa mihmn konuk ~ OFa mehmn a.a. " +dar
mihnet
[Kut, A xi]
~ Ar miHnat [#mHn msd.] zorluk,
zahmet, snav < Ar maHana snad, imtihan etti (= Aram #m%n deneme, snama)

mihrace
[ xix]
~ Fa mih raca Hint kral ~ Hind maharaca
& Hind maha byk (~ HAvr *meg- byk) + Hind raca kral" maksi+, raca
mihrak
[LO 187+] pertavsz; [Gv 192+] mercekten geen
nlarn topland yer, odak (Fr focale karl)
~ Ar *miHraq [#Hrq ia.] yakma arac < Ar Haraqa yakt"
mahrukat
* Modern fizik terimi olarak 19. yy'da tretilmitir. Kar. Lat focus (ocak, ate yanma yeri) > ng focus (odak).
mihrap
[A xiv] mihrab
~ Ar miHrb [#Hrb ia.]
camide ibadet ynn belirten girinti < Ar mHrb Sabai (slamiyet-ncesi Yemen) tapnaklarnda bir blmenin ad <
Ar Harb 1. savama, 2. Sabai dininde bir tr ibadet" harp1
* Eski bir Gney Arap diyalektinden alnmtr.
mihver
ey, eksen < Ar Hara dnd

~ Ar miHwar [#Hwr ia.] etrafnda dnlen

EKKENLLER:
Ar #h?wr1 : mihver, muhavere
mika
[Bah 1924]
~ YLat mica prltl tanecikler ieren bir
mineral ~ Lat mica krnt, tane ~ HAvr * snk- kk " mikr(o)+
mikado
xx/b] talarla oynanan bir oyun
kap

[Bah 1924] ecnebilerin Japon imparatoruna verdii ad; [


~ Jap mikado "yce kap", hkmdar & Jap mi yce, soylu + Jap kado

mikp
~ Ar mukacc^ab [#kcb II mef.] zar
eklinde olan, matematikte bir saynn kb < Ar kacc^aba [II] zar ekline getirdi, kbn ald < Ar kacbat^ Mekke'de
bulunan zar eklinde tapnak, Kbe " kbe
mknats
Magnsia ta < z Magnesia Tesalya'da bir kent

~ Ar minaTls ~ EYun lthos magnetes

* Gediz zerindeki Magnsia (Manisa) Tesalya'daki kentin kolonisi ve adadr.


mikoloji
[ML xx/c]
~ Fr mycologie mantar hastalklar
uzmanl < EYun mykes mantar ~ HAvr *mug- < HAvr *meug- vck, nemli, kf" +loji
mikr(o)+

~ Fr/ng micr(o)- kk (sadece bileik

isimlerde) ~ EYun mikrs kk ~ HAvr *smikro- < HAvr *smk- a.a.


mikroip

[ xx/c]

~ ng microchip " mikr(o)+, ip

mikrofon
fon(o)+

[Bah 1924]

~Frmicrophone"mikr(o)+,

mikrokozm
[Bah1924]mikrokozmo
~Frmicrocosme
kk alem, byk bir btnn zelliklerini rnekleyen kk alem ~ EYun mikrkosmos a.a. " mikr(o)+, kozmos
mikron
EYun mikrn [n.] kk ey " mikr(o)+

[ xx/b]

~ Fr micron milimetrenin binde biri ~

mikrop
[ARasim 1897-99]
mikroorganizma ~ EYun mikrobos "kk canl" " mikr(o)+, biy(o)+

~Frmicrobe

mikrosefal
mikr(o)+, +sefal

[192+]

~Frmicrocphale kk kafal"

mikroskop
gsteren aygt" mikr(o)+, +skop

[187+]

~Frmicroscope kk eyleri

miks
[ xx/c]
~ ng mix kartrma, karm ~ Fr mixte kark ~
Lat mixtus a.a. < Lat miscere, mixt- karmak, kartrmak ~ HAvr *mik-sko- < HAvr *meik-/meig- a.a.
* Ayn kkten EYun mgnymi, misgo, Fa a-me^tan, a-mez (karmak, kartrmak).
mikser
kartrmak " miks

[ML xx/c]

~ ng mixer kartrc < ng to mix

miktar

[Gl xiv]

~ Ar miqdr [#qdr ia.] l, nicelik

" kadir1
mikyas

~ Ar miqyas [#qys ia.] lek " kyas

mil1
[xix]
~ Fr mille y. 1600 metreye eit mesafe ls~
Lat mille (passus) bin adm, y. 1480 metreye eit uzunluk ls < Lat mille bin " mili+
* Ar mil < Aram mil (4000 zira'ya eit uzunluk ls) Latinceden alnmtr. ada Trke kullanmdaki szcn
Osm mirden ok Bat kaynakl bir alnt olduu muhakkaktr.
mil2
ekseni
mil3

[ xiv] i

~ Ar mil ine, i, dikilita, tekerlek

selin srkledii ince kum ve toprak karm, alvyon


~? Yun mylo [n.] ince un, niasta ~ EYun mylos tlm < EYun myle deirmen - HAvr *mels-

tmek
* Ayn kkten ng meal (ince tlm un). Ayrca kar. ng mill, Fr moulin, Alm mhle (deirmen).
milat
gn, zellikle sa'nn doum gn " velet

~ Ar mlld [#wld iz/m.] doum yeri veya doum

mildiy/mildiyu
bitkilerde grlen bir mantar hastal

[ARasim 1897-99]

milenyum
mille bin + Lat annus yl" mili+

[ 19 9+ ]

milfy

[ xx/b]

~ ngmildew

~L at mi ll en ni um bi ny l &L at
~ Fr mille feuilles bin yaprak, bir tr pasta

" mili+, fy
mili+

~ Fr/ng milli- binde bir < Lat mille

milis
[192+]
~Fr milice yedek veya dzensiz askeri
birlik ~ Lat militia sivil halktan toplama asker < Lat miles, milit- asker
militan
[ xx/b]
~ Fr militant sava [esk.], siyasi veya
sosyal bir dava uruna savaan < Fr militer askerlik yapmak [esk.], saldrgan bir tavr almak ~ Lat militare askerlik
yapmak " milis
militer
militaris " milis

[ 192+]

~ Fr militaire, militar- askeri ~ Lat

millet
[Kut, Men, KT xi] din, mezhep, bir din veya mezhebe mensup
cemaat; [ xx/a] bir tr siyasi topluluk (Fr nation karl)
~ Ar millat [#mll2 msd.] din, mezhep, bir din veya
mezhebe mensup cemaat
* Arapa szcn nihai anlam "bir treye tabi olma, belli geleneklere uyma" olmaldr. Tamamen ayr bir anlam ifade
ettii halde ayn kkten kar. Ar mall (bezme, sklma, ayn ii yapmaktan usanma). Trkede 20. yy balarnda
"slam milleti" deyiminin dini ierikten arndrlmasyla millet, Fr nation karl olarak kullanm kazanmtr.
Modern Arap kullanmnda szcn anlam Trkeden aktarlmtr.
milliyet

[KT xix] millet, kavmiyet

< Ar millat" millet

* 19. yy sonlarnda Fr nation/nationalit kavramnn karln millet szcnn geleneksel anlamndan ayrd etmek
iin tretilmi bir szcktr. Kamus-u Trki'ye gre kelimenin kendisi mvelled olup "kavmiyet" anlamnda
kullanm galattr.
milyar
[LO xix]
~ Fr milliard bin milyon says ^
Jacques Peletier, Fr. hmanist ve matematiki (1517-1582). < Lat mille bin " mili+
milyon
[Ev xvii]
~ Ven millin [t millione]
1.000.000 says / Fr million a.a. ~ t millione [by.] a.a. & t mille bin + t -one bytme eki
milyoner
milyon

[Bah 1924]

~ Fr millionnaire ok zengin kii

mim1
[Ar 193+] mimlemek nian koymak, bellemek, iaret etmek,
kin tutmak (argo)
~ Ar mim Arap alfabesinde M harfi, D - Aram mem Arami/brani alfabesinde
M harfi D de; = br mayim su " mayi

* Aramice/Fenikece harfin orijinal biimi su dalgalar eklindedir. Mim koymak deyimi Osmanlca brokratik
yazmalarda kullanlan mhim szcnn ilk harfinden.
mim2
[ xx/c]
~ Fr mime oyuncu, soytar, taklit sanat ve
sanats ~ Lat mimus takliti ~ EYun mmos a.a. < EYun mmomai taklit etmek, temsil etmek
mimar
[A xiv]
~ Ar micmr [#cmr] imar eden,
bina ina eden < Ar camara mamur ve bayndr etti, ina etti" umran
mimetik
[ xx/b]
mimetiks a.a. < EYun mmomai taklit etmek " mim2

~ Fr mimtique taklide ilikin ~ EYun

mimik
[Bah 1924]
~ Fr mimique soytarca davran,
taklit ~ EYun mimiks a.a. < EYun mmos takliti, soytar" mim2
mimoza
[192+]
~YLatmimosapudica "utanga
takliti", dokununca yapraklarn kapatan bir bitki, mimosa pudica < Lat mimosus takliti < Lat mimus taklit" mim2
* Hayvansal hareketi taklit ettii iin.
minare
[DK xv] menare
kule ~ Ar minrat [#nwr ia.] fener, deniz feneri < Ar nra d " nur

~ Fa manra ezan okunan

* "Ezan okunan kule" anlam Arapada mevcut deildir.


minber
Ar nabara kaldrd, ykseltti

[ xiv]

~ Ar minbar [#nbr ia.] krs, platform <

* Kar. Eth menbar (taht). slami kullanm muhtemelen Habeeden aktarlmtr.


mnck

[LO xix] kedi gibi ufak hayvanlarn penesi


-?

minder
mine
mine

[Men xvii] dek, oturma iltesi


[ xi]

mineral
mineral < Lat mina maden oca" mayn

~?

~ Fa min madenlere ilenen renkli cam tabakas,

[ xx/b]

~ Fr minral < OLat minera maden,

mini1
~ Fr/ng mini- kk ~ Lat minus daha kk,
daha az < Lat minuere azaltmak, kltmek ~ HAvr *mi-nu- < HAvr *mei-2 kk
* Mini etek deyimi 1960larda Trkeye girmitir. mini2
[ARasim 1897-99] kk

oc

* Ayrca minik, minimini, minnack, minno.


minibs
[197+]
Fr/ng mini kk + Fr/ng autobus otobs " mini1, otobs

~Fr/ng minibus kk otobs &

* Bat dillerinde 1966 dolaynda kullanma girmitir.


minimize [etm
[ xx/c]
~ Fr minimiser kltmek,
asgariye indirmek ~ ng to minimize a. a. < ng minimum en kk, asgari
minimum
[Bah 1924] minimom
~ Lat minimum [n.]
en kk ey, en kk say < Lat minimus [sup.] en kk < Lat minuere " mini1
mink
bunun postundan yaplan krk

[ xx/c]

minnet
ltuf < Ar manna ihsan etti, ltfetti

~ ng mink Amerikan samuru (mustela vison) ve


[Kut, A xi]

~ Ar minnat [#mnn msd.] ihsan,

minr
[ARasim 1897-99] mzikte bir dizi
~ Fr mineur 1.
kk, daha kk, 2. mzikte kk beli arala dayanan akor ve dizi ~ Lat minor [ky.] daha kk " mini1
mintan
[MMem xvi] nmten
~ Fa nm tan yarm-beden,
bir tr ksa ceket & Fa nm yarm (= Ave naema- a.a.) + Fa tan beden " ten
mntka
blge, alan < Ar niTq kuatma, kordon, kuak

~ Ar minTaqat [#ntq ia.] kuak, zon,

* Arapa szck biim bakmndan ism-i alet olduu halde ism-i mekn anlam kazanmtr.
minskl
minusculus [k.] kke " mini1

[ 192+]

minval
usul, biim, yntem " nevale

[MMem xvi]

~ Fr minuscule ok kk ~ Lat
~ Ar minwl [#nwl ia.] ileyi,

minyatr
[ResCGaz1911]
~Frminiature1. eskiden
kitaplarda kullanlan resim ve sslemeler, 2. kk boyda olan her ey ~ OLat miniatura krmz mrekkeple
yazma, yaz ssleme < Lat minium krmz mrekkep yapmnda kullanlan bir mineral, kurun oksit
* Modern anlam Lat minus, mini- (kk) kelimesinden etkilenmitir.
minyon
sevimli " mini1
mr, mrl

[ARasim 1897-99]
onom

~Frmignon kk ve

[DK xv] mrlamak alak sesle konumak

mir

~ Fa mr bey, prens, hkmdar

mira
[A xiv]
~ Ar micrc [#crc ia.] 1. merdiven, 2. Hz
Muhammed'in Receb aynn 27ci gecesi gkyzne trmanmas < Ar caraca [msd. curc]
trmand
miras
ey < Ar wari6a varis oldu "
II

mirat
rey

[Kut xi]
irs

~ Ar mr6 [#wr6 ia.] kalt, varis olunan

[MMem xvi]

mrlan
balk, merlangus merlangus

~ Ar mir't [#r'y ia.] ayna < Ar ra' grd

[ xix] merlanos

mrmr2
lithognathus mormyrus

~ Yun marlnos bir tr


~ Yun mourmori bir tr mercan bal,

* t mormora/murmura/marmora, Fr marbr (a.a.) biimleri muhtemelen Yunancadan alnmtr. ng seabream


(karagz) biimi Franszca szcn yanl tercmesinden ibarettir.
mrra
mis

[ xiv] d; [ xx] Gneydou'ya zg ac koyu kahve


- Ar mirrat [#mrr msd.] d (< Ar marra ac idi ) (= Aram msrrt ac, d = Akad martu a.a.)

g z e l k o k a n n e s n e

" misk

misafir
[Kut xi] msafir yolcu
~ Ar musfr [#sfr
III fa.] sefer eden, yolcu, seyyah, konuk < Ar sfara [III ] seyahat etti < Ar safar seyahat" sefer
misak
szleme, protokol" vesika

[ xiv]

~ Ar m6aq [#w6q ia.] belgeye balanm ant,

misil/misl[A, Yus xiv] misl


~ Ar mi61 [#m61 msd.]
benzer, e, gibi, rnek, edeer < Ar ma6ala [msd. mu6l] benzedi, gibi idi, rnek oldu, temsil etti, simgeledi (= Aram
#mtl 1. gibi olma, benzeme, 2. simge ve rnekle anlatma = Akad malu benzeme)
ml

onom

[ xiv] muul uyuma sesi

misina
Sicilya'da bir kent

[LF xix] mesina olta sicimi

< z Messina

* Messina'ya zg ipek olta siciminden.


msr

[Men xvi] Msr buday Amerika kkenli bir tahl, zea mais
< z Msr lke ad < Ar miSr 1. byk ehir, metropol, bakent, 2. Kahire kentinin dier ad

* Amerika kkenli bir bitki olduu halde byle adlandrlmas yeterince aklanamamtr. Kar. Alm trkisches Korn, t
frumento indiano (a.a.).
misk
[Yus xiv]
~ Ar misk [#msk] bir cins yaban keisinin
ya bezesinden elde edilen gzel kokulu madde (~ Fa/OFa muk a.a.) ~ Sans muska testis, haya
* Misk bezesinin eklinden tr. Yun ms%os > Lat muscus biimleri Orta Farsadan alnmtr.
miskal
birimi < Ar 6aqala tartt" sklet

[ xiv]

misket1
Prov musc misk ~ Ar misk [#msk] " misk

[xx/b]

~ Ar mi6ql [#6ql ia.] 24 kratlk arlk


~Frmuscat gzel kokulu bir zm tr <

misket2

[ xix] 1. misket tfei, 2. misket mermisi, genelde bilye


- ng musket [xviii] bilye eklinde mermi atan bir tr tfek ~ Fr mousquet [xvi] mekanik ok atma
aygt, arbalet ~ t moschetto [k.] mekanik ok atma aygtna mahsus ksa ok < t mosca sinek ~ Lat musca a.a.
miskin
[A xiv]
~ Ar miskin [#mskn] ok fakir,
zavall, acnacak halde olan ~ Aram mesken fakir ~ Akad mukenu sarayn kap ahalisinden olan kimse, fakir
msra
[ xiv]
~ Ar miSrc [#Src ia.] 1. kapnn iki kanadndan
her biri, 2. bir beytin iki ksmndan her biri < Ar Saraca [msd. Sarc/maSrac^] yere indirdi, drd " sara
mistik
[192+]
~Frmystique tasavvufa ait,
esoterik ~ EYun mystiks gizli tarikatlara ait < EYun mystes gizli tarikata mensup kimse, inisiye < EYun mye retmek,
inisiye etmek " mitos
misvak
[ xiv]
arac < Ar saka [msd. sawk] fralad, srterek sildi

~ Ar miswk [#swk ia.] di temizleme

misyon
[Bah 1924]
~ Fr mission 1. grevle bir yere
gnderme veya gnderilme, grev, 2. zellikle Hristiyanl yayma amacyla stlenilen grev ve bu grevin yeri ~
Lat missio gnderme, gnderilme < Lat mittere, miss- gndermek " mesaj
misyoner
[ xix]
~ Fr missionnaire Hristiyan dinini
yaymak amacyla gnderilen kimse ~ OLat missionarius a.a. < Lat missio grevle bir yere gnderme " misyon
mit
hikye " mitos

[Bah 1924]

~ Fr mythe efsane ~ EYun mythos anlat,

miting
[M656 187+] siyasi amal gsteri
~ng
meeting her eit toplant, buluma < ng to meet bulumak, karlamak ~ Ger *motjan a. a. ~ HAvr *md- a. a.
mititey

[ xx/c] kk kokteyl kftesi iin kullanlan bir sfat


- Fr midi-taille orta boy " midi+, tay2

mitoloji
[Bah 1924] ; [DTC 1943] mitologya
mythologie efsaneler klliyat ~ EYun mythologia a. a. " mit, +loji
mitos
[ xx/c] efsane
EYun mye retmek, (gizli bilgileri) anlatmak

~ Fr

~ EYun mythos anlat, hikye, reti <

mitoz
[ xx/c]
karyokinez < EYun mtos iplik, sicim

~ Fr mitose hcrenin blnme yoluyla oalmas,

mitral
sarg, sark, baa balanan ey

~ Fr mitral kalpte bir kapakk < EYun mtra

[ xx/b]

* Biiminden tr.
mitralyz
[187+]
~Frmitrailleusemakinal tfek <
Fr mitraille bozuk para, sama < EFr mite Felemenk bakr para birimi ~ Hol mite ufak ey, pire, bozuk para
miyar

[Men xvii]

~ Ar micyr [#cyr2 ia.] standart, altn ve

gmn saflk ls " ayar


miyav

onom

mymnt
sesi " mz

kedi sesi

<onom

< T my/mz [onom.] yaknma

miyokard
[ xx/c]
~ Fr myocarde yrek kas / ng myocard
a.a. & EYun mys kas (< EYun my ksmak ) + EYun karda kalp " miyop, kardiy(o)+
miyop
[Bah 1924]
~Frmyope uza gremeyen~
EYun myps ksk gzl & EYun my kasmak, ksmak + EYun ops, opt- gz " optik
mz

onom

< T my/mz ikyet sesi

EKKENLLER:
T my/mz : mymnt, mz, mzk
miza
[Gl xiv]
~ Ar mizc [#mzc msd.] 1. karm,
kompozisyon, 2. eski tpta insan bnyesini oluturan drt genin karm, karakter < Ar mazaca kartrd "
mezc
mizah
[Mercimek xv]
aka yapma < Ar mazaHa [msd. mazH] aka yapt, elendi

~ Ar mizH [#mzH msd.] aka,

mizan

[Kp xiv]

~ Ar mizan [#wzn ia.] terazi" vezin

mizanpaj
[ xx/b]
~ Fr mise en page "sayfaya koyma",
gazetede sayfa dzeni & Fr mise koyma (< Fr mettre, mis- koymak ~ Lat mittere, miss-gndermek) + Lat page
sayfa " mesaj
mizanpli
[ xx/b] sa kvrma
katlama & Fr mise koyma + Fr pli kat" mizanpaj, pli
mizansen
[ xx/a]
mise koyma + Fr scne sahne " mizanpaj, sahne
mzk[
"mz

<onom

~ Fr mise en pli kvrma,

~ Fr mise en scne sahneye koyma & Fr


< T my/mz [onom.] ikyet sesi

mzka
mousike " musiki

[ 183+]

~ t musica mzik sanat ~ EYun

mzrak
batrma arac, karg, sng " zerk

[SN xiv]

~ Ar mizraq [#zrq ia.] saplama ve

mzrap
alglar almakta kullanlan alet" darp

~ Ar miDrab [#Drb ia.] darbe arac, telli

mobil
[ xx/c]
~ Fr mobil hareketli, hareket eden ~ Lat mobilis
a.a. < Lat *mouibilis < Lat mouere, mot- hareket etmek, hareket ettirmek ~ HAvr *meus-l itmek, harekete geirmek
* Kar. Lat motus (hareket), motivus (hareket ettiren), mouimentum (hareketlilik), mobilis (hareketli).
EKKENLLER:
Lat mouere : eel mobil, lokomotif, mobil, mobilet, mobilya, moment, motel, motif, motive, motor, motosiklet, mble,
otomobil, otomotiv, promosyon
mobilet
[xx/c] hafif motorlu bisiklet
~ marka Mobylette
hafif motorlu bisiklet markas ^ 1949 Charles Benot, Fr. motor imalats < ng automobile bicyclette " mobil
mobilya
[ xx/a]
~ t mobilia [o.] tanabilir eyler,
menkul eya < t mobile tanabilir, hareket eden, menkul ~ Lat mobilis a.a. " mobil
mble
(isim)

[ 192+] mobilyal (sfat); [Hayat 1961 xx/c] mobilya


~ Fr meubl mobilyal < Fr meuble mobilya ~ t mobilia " mobilya

moda
[NKemal 1873]
~ t (la) moda gncel olan usul
veya davran biimi ~ Fr (la) mode a.a. < Fr (le) mode usul, yntem, tarz ~ Lat modus l, vezin, usul, makam ~
HAvr *mod-o- < HAvr *med- uygun olan yapmak

* Diil la mode (moda) biimi 15. yy'da Franszcada ortaya kmtr. Kar. t modo, Fr le mode (usul, yntem, tarz).
model

[NKemal 1872] nmune; [ 1928] yllk rn tasarm


- Fr modle rnek, bir eyin kk boyutta nmunesi ~ t modello a.a. ~ OLat modellus [k.]
lek, mzikte l, iirde vezin birimi < Lat modus l " moda
modem
[198+]
~ng modem sesi elektronik
sinyallere ve elektronik sinyalleri sese eviren aygt < ng modulator demodulator < ng to modulate modle etmek "
modle
modere [etm
[ xx/c]
~ Fr modrer yattrmak, lmllatrmak,
yumuatmak, ynetmek ~ Lat moderari a. a. < Lat modus l " moda
modern
[ xx/a]
~ Fr moderne imdiki zamana ait ~ OLat
modernus adaba ve usule uygun, ll, zamana gre < Lat modus l " moda
modifiye [etm
tarzn belirlemek ~ OLat modificare " moda

[ xx/c]

~ Fr modifier ksmen deitirmek,

modl
[ xx/b]
~ Fr module tekrarlanan bir eyin en
kk birimi, mzikte l ~ Lat modulus [k.] lek < Lat modus l " moda
modle [etm
[Bah 1924] modlasyon
~ Fr moduler 1.
mzikte ses perdesini deitirmek, 2. bir elektromanyetik sinyali dalgalandrmak ~ Lat modulari < Lat modulus
mzikte l " modl
moher
[ xx/b]
~ ng mohair Ankara keisi yn ~ T
muhayyer sekin, seilmi, zellikle Ankara keisi ynnn en iyi eidi" muhayyer
moka
Yemen'da bir liman kenti
mokasen
Algonquin

[ xx/b]

~ Fr moka bir tr kahve / ng mocha a. a. < M%a


[ xx/b]

~ Fr mocassin backsz ayakkab ~

* Kuzey Amerika yerli dillerinden,


moket
mola
dinlenmek (argo)
yumuak, gevek

[xx/b]

~Frmoquettebirtrhal~tmochatoa.a.

[LF xvi] krek veya ipi salma emri; [LG 188+] durmak,
~ Ven mola sal! brak! < Ven molr [t mollare] salmak, hz kesmek < Lat mollis

molekl
[Bah 1924]
~ Fr molecule belli sayda atomdan
oluan yn ~ Lat moleculus [k.] kk yn, molozcuk < Lat moles yn " moloz
molibden
[ xx/b]
~ Fr molybdne bir element ~ EYun
molybdainon kurun ieren bir mineral, mrdeseng, galena < EYun mlybdos kurun

molla

[MMem xvi] monla hoca, retmen, saygdeer kimse


- Ar mawlan mevla, veli, hoca " mevla

molotof[kokteyli
[196+]
~ngmolotovcocktailbir
tr patlayc karm < z Vyaeslav Molotov SSCB Dileri bakan (1890-1986)
* 1939'da Sovyet igaline kar savaan Finli direni gruplarnca adlandrlmtr.
moloz
[Ev, Men xvii] molos/molaz/moloz duvar yapmnda
kullanlan krk ve dzensiz ta; [M583 187+] inaat art, sprnt
~ Yun mlos 1. ynt, 2. denize
ta yarak yaplan dalgakran, mendirek ~ Lat moles ktle, yn, mendirek
* Kar. ng mole (dalgakran), demolish (ykmak) < Lat moles.
molsk
[ xx/b]
~ Fr mollusque yumuaka (hayvan ailesi)
- Lat molluscus yumuaka < Lat mollis yumuak " mola
moment
[ xx/b]
~ Alm moment hareket (gc) ~ Lat
momentum < Lat mouimentum < Lat mouere, mot- hareket etmek, hareket ettirmek " mobil
mon(o)+
~ Fr/ng mon(o)- tek (sadece bileik
isimlerde) ~ EYun mnos bir, tek ~ HAvr *mon-wo- < HAvr *men-4 kk, az, tek
monari
[Bah1924]
~Frmonarchie kraliyet~EYun
monar^eia iktidarn tek kiiye ait olduu dzen, krallk " mon(o)+, +ari
monden
dnya ~ Lat mundus a.a

[Bah 1924]

~ Fr mondain dnyevi < Fr monde

moneter
[ xx/c]
~ Fr montaire parasal / ng monetary a. a.
Lat moneta 1. yol gsteren, akl veren, tanra Iuno'nun sfat 2. Roma darphanesi, darphane
Lat monere yol gstermek, akl vermek " monitr
* Roma kentinin darphanesi Capitolinus tepesindeki Iuno tapna iinde bulunduu iin, bu tanrann adyla
anlmtr. Kar. Fr monnaie (metal para) > ng money (her eit para) biimleri Lat moneta'dan alnmtr.
mongoloid
zekl < z Mongol Mool

[ xx/c]

~ ng mongoloid mongolizm hastas, geri

* Hastann ekik gzl grnmnden dolay.


monitr
[ 197+] ; [ 198+] bilgisayar ekran
~ Fr
moniteur yol gsteren, gzlemci, tbbi gzlem aygt ~ Lat monitor < Lat monere, monit-uyarmak, akl vermek,
yol gstermek ~ HAvr *mon-eyo- dndrme < HAvr *men-1 dnmek " mantalite
monizm
akm, tekilik " mon(o)+

[Bah 1924] monizma

~ Fr monisme bir felsefi

monogami
monogamea a. a. " mon(o)+, +gami

[Bah 1924]

monografi
akademik alma " mon(o)+, +grafi

[ xx/a]

~ Fr monogamie tek elilik ~ EYun


~ Fr monographie tek konu hakknda

monokl
[Bah 1924]
mnos tek + Lat oculus gz " mon(o)+, okler
monoksit
molekl" mon(o)+, oksit

[ xx/b]

monolog
konuma " mon(o)+, +log

[Bah 1924]

~ Fr monocle tek gzlk & EYun


~ Fr monoxyde tek oksijen atomu olan
~Frmonologue tek kiilik

monopol
[Bah 1924]
~ Fr monopole tekel, tek satc ~
EYun monopolon a.a. & EYun mnos tek + EYun ple satmak ~ HAvr *pel-5 satmak " mon(o)+
monoteizm
te(o)+

[ xx/b]

monoton
mon(o)+, ton1

[Bah 1924]

~ Fr monothisme tek tanrllk" mon(o)+,


~ Fr monotone tek sesli, tekdze"

monsenyr
[Bah 1924]
~Frmonseigneur yksek rtbeli
kilise mensuplarna hitap ekli, piskopos & Fr mon birinci tekil ahs eril iyelik sfat, benim + Fr seigneur bey, efendi "
senyr
* Kar. Fr ma birinci tekil ahs iyelik sfat (diil), t mio/mia, Alm mein, ng my.
moner
[AMithat 1875] bir hitap deyimi; [ xx/b] Avrupai olmaya
zenen kimse
~ Fr mon chre azizim, sevgilim & Fr mon birinci tekil ahs iyelik sfat + Fr cher deerli,
sevilen " monsenyr, eri3
mont
[ xx/c] montgomeri
~ ng montgomery bir tr ksa deri
ceket < z Alexander Montgomery 2. Dnya savanda ngiliz generali (1887-1976)
* General Montgomery'nin 2. Dnya Sava cephelerinde giydii ceketten.
monte [etm
[Bah 1924] montaj
~ Fr monter 1. trmanmak,
kmak, 2. kaldrmak, dikmek, kurmak, stne eklemek ~ OLat montare trmanmak, kmak < Lat mons, mont- da ~
HAvr *mon-ti- < HAvr *men-2 kmak, knt yapmak, tmsek olmak
mor
brtlen ~ HAvr *moro- a. a.

[M xiv] brtlen rengi

~ Erm mor karadut veya

* Kar. EYun mron (karadut, brtlen), Lat morum (brtlen), buna karlk Fa murd (mersin).
moral
[ARasim 1897-99]
~ Fr morale [f.] ahlak gc,
zorluklara direnme gc < Fr moral ahlaki, ahlaka ilikin ~ Lat moralis < Lat mos, mor-miza, terbiye, ahlak ~
HAvr *m-s- < HAvr *me-l ruhen eilimi olmak
EKKENLLER:
Lat mos : demoralize, immoral, moral Ger *modh- :
mud
moratoryum
[Bah1924]
~YLatmoratorium borlarn tehir
etme belgesi < Lat morator geciktiren, tehir eden < Lat morari, morat- geciktirmek, tehir etmek ~ HAvr *mer3- a. a.
moren

[ xx/b]

~ Fr moraine buzul ta

* Savoie lehesinden.
morf(o)+
isimlerde) ~ EYun morfe biim

~ Fr/ng morph(o)- biim (sadece bileik

* Lat forma (biim) muhtemelen Etrske yoluyla EYun morfe'den alnmtr.


morfin
[Bah1924]
~Frmorphine afyondan elde
edilen bir alkaloid ~ Alm morphin a.a. # 1804 Friedrich Wilhelm Adam Sertrner, Alm. kimyac. < z Morpheus
mitolojide rya ve hayal tanrs < EYun morfe ekil, biim " morf(o)+
morfoloji
bilimi " morf(o)+, +loji

[ xx/a]

~ Fr morphologie (tp ve dilbilimde) ekil

morg
[ xx/a] cesetlerin kaldrld yer
adli tp kurumunun bulunduu binann ad ~ ?

~ Fr morgue Paris'te

morina
gadus morrhua = Lat morrhua a.a.

[Kan xv]

~ Yun mourona morina bal,

moron

[ xx/c]

~ ng moron budala, geri zekl ~ EYun

[ xx/c]

~ Fr/ng morse deniz ays ~ Lap morssa

mrs a.a.
mors1

mors2
[ xx/b]
Samuel Morse Amerikal mucit (1791-1872)

< ng morse code telgraf kodu < z

mort [sezon
[ xx/b]
~ Fr morte l ~ Lat mortuus < Lat mori,
mort- lmek ~ HAvr *mr-yo- < HAvr *mer-2 lmek " mert

mortadela
[ xx/b]
~ t mortadella [k.] bir tr salam < OLat
murtata mersinli, mersin z katlm < Lat myrtus/murtus mersin ~ EYun myrton a.a. " mersin1
morto
[LG 188+] cenaze, mevta (argo)
mortuus l < Lat mori, mort- lmek " mort
moruk

[LG 188+] peder (argo)

~ t morto l ~ Lat
~ Erm moruk sakal

mostra
[Ev xvii] rnek, nmune
~ t mostra
gsterme, gsteri, nmune < t mostrare gstermek ~ Lat monstrare belirtmek, yol gstermek, uyarmak < Lat monere,
monit- uyarmak, akl vermek, yol gstermek " monitr
msy
[28M 1720] monsiy bir hitap deyimi
~ Fr
monsieur beyefendi & Fr mon birinci tekil ahs iyelik sfat + Fr sieur bey, efendi, senyr (~ Lat senior [ky.] ) "
monsenyr, senyr
motamo
[ xx/a]
~ Fr mot mot kelimesi kelimesine < Fr
mot kelime ~ Lat muttum azdan kan ses, lakrd " motet
motel
[ xx/b] orta boy konaklama tesisi
karayolu oteli < ng motor hotel" motor, otel

~ ng motel

motet
[ xx/b]
~ Fr motette [k.] kilise mziinde bir ilahi tr
< Fr mot kelime ~ Lat muttum azdan kan ses, lakrd < Lat muttire sylenmek, ses karmak
motif/motiv
[Bah 1924]
~ Fr motif 1. itki, harekete geiren
ey, 2. bir resmin konusu, 3. desen ~ OLat motivum bir eylemin veya davrann nedeni, itki ~ Lat motivus harekete
geiren < Lat mouere, mot- hareket etmek, hareket ettirmek " mobil
motive [etm
itki " motif

[ xx/c]

~ Fr motiver harekete geirmek < Fr motif

motor
[Ds II.6.66 191+]
~ Fr moteur 1. hareket ettiren, 2.
hareket reten aygt ~ Lat motor hareket ettiren, saik < Lat mouere, mot- hareket ettirmek " motif
motosiklet
[TercHak1908]
~Frmotocyclette[k.]
motorlu bisiklet ^ 1897 Michel & Eugne Werner, Fr. bisiklet yapmclar & Fr moteur motor + Fr bicyclette
bisiklet" motor, bisiklet
motto
muttum lakrd" motet

[ xx/c]

~ ng motto iar, slogan ~ t motto kelime ~ Lat

mozaik
[Ahsan1891]
~Frmosaque renkli ta
paracklarndan yaplan resim ~ t mosaico a.a. < OLat opus musaicus a.a. < EYun mouson a.a. < EYun Mosa sanat
tanras" musiki

mozole
[ xx/b]
~ Fr mausole ant mezar ~ EYun
mausoleion eski dnyann Yedi Harikasndan biri saylan Halikarnassos'taki Mausolos ant mezar < z Mausolos
Karya hkmdar (. M 353)
muaccel
kazanm < Ar caccala [II ] acele etti, acele ettirdi" acele

~ Ar mucaccal [#ccl II mef.] aciliyet

muadelet
dengeleme, edeer olma " adl

~ Ar mucdalat^ [#cdl III msd.] birbirini

muadil
[MMem xvi]
olan < Ar cdala [III] edeer idi, dengelendi" adl
muaf
"af

~ Ar mucdil [#cdl III fa.] edeer

~ Ar mucf [#cfw IV mef.] affa uram, bakl

muahaze
ayplama " ahz

~ Ar mu'%a5at [#'%5 III msd.] alnma,

muahede
kabullenme, antlama, szleme " ahit

~ Ar muchadat^ [#chd III msd.] karlkl

muallak
[A xiv]
belirsiz < Ar callaqa ast, belirsiz brakt" alaka

~ Ar mucallaq [#clq II mef.] asl,

muallim
[A xiv]
eden, retmen < Ar callama [II] ilim retti" ilim

~ Ar mucallim [#clm II fa.] talim

muamele
[ xiv]
~ Ar mucmalat^ [#cml III msd.] ilem <
Ar cmala (bir ey zerinde) ilem yapt, uygulad " amel
muamma
esrarl < Ar cammama [II] kreltti" ama2

~ Ar mucamman^ [#cmy II mef.] karanlk,

muannit
cannada [II] inat etti" inat

~ Ar mucannid [#cnd II fa.] inat eden < Ar

muare
[Hay 1959 195+]
(kuma) < Fr moire Ankara keisi yn [esk.] ~ ng mohair " moher

~ Fr moir yanar dner

muarz
[MMem xvi]
~ Ar mucariD [#crD III fa.] kar
gelen, yol kesen < Ar craDa [III ] yoluna kt, engel koydu, kar geldi " arz1
muaeret
[Mercimek xv]
msd.] birliktelik, yaknlk, toplu halde olma " airet

~ Ar mucarat^ [#cr III

muasr
~ Ar mucSir [#cSr III fa.] ayn zamanda
yaayan, senkronik, ada < Ar cSara [III] zamanda idi < Ar caSr a, zaman " asr

muavenet
[ xiv]
destek, arka kma < Ar cwana [III] yardm etti" avane

~ Ar mucawanat^ [#cwn III msd.] yardm,

muavin
[Ne xv]
yardm eden, yardmc < Ar cwana [III] yardm etti" avane

~ Ar mucwin [#cwn III fa.]

muayene
[Ne xv]
gzyle grme, belirleme < Ar cayn gz " ayn

~ Ar mucyanat^ [#cyn III msd.]

muayyen
[Gl xiv]
~ Ar mucayyan [#cyn II mef.]
belirlenmi, belirgin, atanm < Ar cayyana [II] belirledi, tayin etti" ayn
muazzam
[MMem xvi]
yceltilmi, azametli < Ar caZZama [II] yceltti" azamet
muazzep
edilmi < Ar ca55aba [II] eziyet etti" azap

~ Ar mucaZZam [#cZm II mef.]


~ Ar muca55ab [#c5b II mef.] eziyet

muazzez
[ xiv]
~ Ar mucazzaz [#czz II mef.] sayg
duyulan, yceltilen < Ar cazzaza [II] sayg gsterdi, yceltti" izzet
mbadele
etme, bedeliyle deitirme " bedel

~ Ar mubdalat [#bdl III msd.] dei toku

mbadil
~ Ar mbadil [#bdl III fa.] mbadele eden
veya edilen < Ar bdala [III] edeeri ile deitirdi, takas etti" bedel
mbah
[ xiv]
~ Ar mubH [#bwH IV mef.] izinli, yasak
olmayan < Ar abHa [IV] izin verdi, serbest brakt < Ar bHa [msd. bawH] ak ve dz idi
mbalaa
[ xiv] 1. abartma (ad), 2. abartl, ok (sfat)
mublaat [#bl III msd.] belagat gsterme, abartma, retorik " belagat

~ Ar

mbarek
[A xiv]
~ Ar mubrak [#brk III mef.]
kutlu, kutsanm < Ar baraka [III] kutsad, bereket duas etti" bereket
mbareze
meydana kma, arpma, dello " bariz
mbair
olduu kiilere tebli eden grevli
mjdeledi, ilan etti" bra
mbayaa
sata karma " bayi

[ xiv]

~ Ar mubrazat [#brz III msd.] karlkl

[Ne xv] mjdeci; [ xvi] Divan hmayun emirlerini ait


~ Ar mbair [#br III fa.] iyi haber veren, mjdeci < Ar basara [III]
~ Ar mubyacat^ [#byc III msd.] satma,

mbin
~ Ar mubn [#byn IV fa.] hayr ve erri
ayrt eden, aikr < Ar abana [IV] iyiyi ktden ayrd, akla kavuturdu " beyan

mcadele
cedelleme " cidal
mcahede
etme, gayret ve aba gsterme " cihat

~ Ar mucadalat [#cdl III msd.] tartma,


[ xiv]

~ Ar muchadat [#chd III msd.] cihat

mcahit
[ xiv] mcahid
~ Ar muchid [#chd III fa.]
cihat eden < Ar chada [III] gayret etti, abalad, zellikle din uruna aba gsterdi" cihat
mcavir
[A xiv]
~ Ar mucwir [#cwr III fa.]
komu, civarda olan < Ar cwara [III ] komu oldu, civarnda idi" civar
mcazat
bedelini deme " ceza

~ Ar muczt [#czy III msd.] bir suun

mcbir
zorlayc < Ar acbara [IV] zorlad" cebir

~ Ar mucbir [#cbr IV fa.] icbar eden,

mcehhez
edilmi, donanml < Ar cahhaza [II] donatt" cihaz

~ Ar mucahhaz [#chz II mef.] techiz

mcellit
< Ar callada [II] kitab deri ile kaplad < Ar cild " cilt

~ Ar mucallid [#cld II fa.] kitap ciltleyen

mcerret
edilmi, yaln, yalnz, 2. soyut < Ar carrada [II] soydu " cirit

~ Ar mucarrad [#crd II mef.] 1. tecrit

mcessem
[A xiv]
cisimlemi < Ar cassama [II] hacimli idi, yer kaplad" cisim

~ Ar mucassam [#csm II mef.]

mcevher
cevherlemi " cevher
mucip
eden < Ar a'caba gerektirdi" vecibe
mucit
[IV] buldu, icat etti" vcut

~ Ar mucawhar [#cwhr II mef.]


[ xiv] mucib

~ Ar mu'cib [#wcb IV fa.] icap

~ Ar mu'cid [#wcd IV fa.] icat eden < Ar cada

mucize
[A, Yus xiv]
brakan ey < Ar accaza [IV] aciz brakt, akln eldi" acz

~ Ar muccizat^ [#ccz IV fa. f.] aciz

mcrim
acrama [IV] su iledi" crm

~ Ar mucrim [#crm IV fa.] sulu < Ar

mtehit
[ xiv] mctehid
fa.] itihat eden < Ar ictahada [VIII] gayret etti, itihat etti" cihat

~ Ar muctahid [#chd VIII

mud
[ xx/c]
~ ng mood ruh hali ~ Ger *modh- iddetli duygu,
fke ~ HAvr *m-to- < HAvr *me-l ruhen eilimli olmak " moral

mdafaa
[ xiv]
kar koyma, saldrya kar savunma " def1

~ Ar mudafacat^ [#dfc III msd.] direnme,

mdafi
< Ar dfaca [III] savundu, dman savd" def1

~ Ar mudfic [#dfc III fa.] mdafaa eden

mdahale
[Mercimek xv]
msd.] araya girme, girime < Ar da%ala girdi" dahil1

~ Ar mud%alat [#d^l III

mdahene
~ Ar mudhanat [#dhn III msd.] birini
yzne kar vme, dalkavukluk < Ar dahana yalad, ya srd
mdahil
< Ar d%ala [III] araya girdi, dahil oldu " dahil1
mdana

~ Ar mud%il [#d%l III fa.] mdahale eden

[TDK 1955] mdana etm-, mdanas olm- minnet etmek


^7

* Osmanlca veya Arapada mevcut olmayan bir kelimedir. Belki mdahane (yaclk, dalkavukluk) szcnden
halk az yoluyla.
mdavim
~ Ar mudwim [#dwm III fa.] bir eye
devam eden < Ar dwama [III ] bir eye sebatla devam etti" devam
m d d e i u m u m i + [ D s 1 8 7 0 ] m d d e i - i u m u m i k a m u d a v a c s , s a v c (Fr proscuteur
publique karl) & Ar muddacin^ [#dcw VIII fa.] iddia eden, dava eden + Ar cumm " iddia, umum
* 1870 tarihli Mehakim Nizamnamesi ile Trk hukukuna girmitir.
mddet
[DK xiv]
~ Ar muddat [#mdd msd.] zaman
veya meknda uzunluk, yaylm, sre < Ar madda uzad, yayld " med
mdebbir
[ xiv]
Ar dabbara [II] arkasn dnd, planlad" dbr
mdellel
[#dll] delil" delil

~ Ar mudabbir [#dbr II fa.] tedbir alan <

[LO 1876] delilli, ispatlanm

<Ardall

* Trke hukuk dilinde tretilmitir; Arapas mevcut deildir.


mderris
Ar darrasa [II] ders verdi" ders

[ xiv]

~ Ar mudarris [#drs II fa.] tedris eden <

mdevver
[ xiv] daire eklinde olan; [KT xix] devredilen
- Ar mudawwar [#dwr II mef.] daire ekline konmu < Ar dawwara [II] yuvarlad, dndrd, dolatrd"
devir
mudi

~ Ar mdic [#wdc IV fa.] tevdi eden " veda

mdrik
~ Ar mudrik [#drk IV fa.] idrak eden < Ar
adraka [IV] konunun en dibine kadar indi, derinlemesine kavrad" dereke
mdr
adara [IV] evirdi, ekip evirdi" devir

~ Ar mudr [#dwr IV fa.] idare eden < Ar

mebbet
~ Ar mu'abbad [#'bd II mef.] kalc
klnan, sonsuza dek sren < Ar abbada [II] kalc kld" ebed
meddep
edepli < Ar addaba [II] edep verdi" edep

~ Ar mu'addab [#'db II mef.] eitilmi,

mellif
~ Ar mu'allif [#'lf II fa.] telif eden, yazar
< Ar allafa [II] birbirine uydurdu, artikle etti, eser yazd" lfet
messes
< Ar assasa [II] kurdu, temellendirdi" esas

~ Ar mu'assas [#'ss II mef.] tesis edilmi

messese
ey, kurum " messes

~ Ar mu'assasat [#'ss II mef. f.] kurulmu

messif
II fa.] < Ar *assafa [II] znt verdi" esef

[KT xix] zen, esef veren

~ Ar *mu'assif [#'sf

* Arapada mevcut olmayan bir form olup teessf [V msd.] biiminden geri tretilmitir.
messir
[Mercimek xv]
tesir eden, eser brakan < Ar a66ara [II] iz brakt" eser

~ Ar mu'a66ir [#'6r II fa.]

mezzin
[Gl xiv]
~ Ar mu'a55in [#'5n II fa.] ezan
okuyan < Ar a55ana [II] ard, duyurdu, zellikle ezan okudu " ezan
mufassal
[ xiv]
faSSala [II] blmlendirdi, ayrntlandrd" fasl

~ Ar mufaSSal [#fSl II mef.] ayrntl < Ar

mfessir
fassara [II] yorumlad" tefsir

~ Ar mufassir [#fsr II fa.] tefsir eden < Ar

[ xiv]

mfetti
fattaa denetledi" tefti
mflis
< Ar aflasa [IV] iflas etti" iflas
muflon

~ Ar mufatti [#ft II fa.] tefti eden < Ar


[Kut xi]

~ Ar muflis [#fls IV fa.] iflas eden

[Cumh 1932] koyun postundan yaplm giysi astar


- Fr mouflon bir tr yaban koyunu, bu koyunun krk ~ t muflone a. a. ~ OLat mufro a. a.

mfredat
~ Ar mufradat [#frd o.] birim halinde
olan eyler < Ar mufrad [IV mef.] ayrm, birim haline getirilmi < Ar afrada [IV] ayrdetti, ayrtrd" fert
mfreze
birlik, blk < Ar afraza ifraz etti, ayrd " ifraz
mfrit
Ar faraTa ileri gitti" ifrat

~ Ar mufrazat [#frz IV mef. f.] ayrlm

[ xiv]

~ Ar mufriT [#frT IV fa.] azan, abartan <

mfsit
[Kut xi] mfsid
fesat sokan < Ar afsada [IV] fesat soktu " fesat

~ Ar mufsid [#fsd IV fa.]

mftehir
Ar ifta%ara [VIII] vnd " fahri

~ Ar mufta%ir [#f%r VIII fa.] iftihar eden <

mfteri
Ar iftara [VIII] yalan isnatta bulundu " iftira

~ Ar muftarin [#fry VIII fa.] iftira eden <

mft
[ xiv] mfti
~ Ar muftin [#ftw/fty IV fa.] fetva veren <
Ar afta [IV] fetva verdi, hukuki gr bildirdi < Ar fatw' " fetva
mugalata
~ Ar mualaTat [#lT III msd.] kandrma,
safsata, yalan ve yanllarla akl yrtme < Ar alaT yanl " galat
muganni
[Yus xiv]
< Ar ann [II] ark syledi < Ar in' ark, melodi

~ Ar muannin [#ny II fa.] arkc

mugayir
yara [III] baka idi, kart idi, ztlat" gayr

~ Ar mugayir [#yr III fa.] kart < Ar

mge
mugue/musc misk " misk

[ xx/b]

~ Fr muguet gzel kokulu bir iek < EFr

mulak
~ Ar mulaq [#lq IV mef.] kapal,
anlalmaz, hermetik < Ar alaqa [IV] kapatt, kilitledi < Ar alaqa [msd. alq] a.a.
muhabbet
[A, Yus xiv] mahabbet
[#Hbb2 msd.] dost olma, sevgi, ahbaplk < Ar Habba sevdi, dost idi" habip

~ Ar maHabbat

muhabere
haberleme " haber

~ Ar mu%barat [#%br III msd.]

muhabir
karlkl haber aktaran < Ar %bara [III] haberleti" haber

~ Ar muhabir [#%br m fa] haberleen,

muhaceret
hicret

~ Ar muhcarat [#hcr III msd.] gme "

muhacim
< Ar hcama [III] hcum etti" hcum
muhacir
Ar hcara [III] gt " hicret

~ Ar muhacim [#hcm III fa.] hcum eden


[ xiv]

muhafaza
saklama " hfz
muhafazakr
+
conservative karl)

~ Ar muhacir [#hcr III fa.] hicret eden <


~ Ar muHfaZat [#HfZ III msd.] koruma,

[Tanin 1911] yenilikilie kar olan siyasi gr (Fr conservatif veya ng


& Ar muHafaDat + Fa -kr " muhafaza, kr

* Nisan 191 1'de ttihat ve Terakkiden ayrlan Hizb-i Cedid olay mnasebetiyle muhtemelen Abdlaziz Mecdi Ef.
tarafndan ortaya atlan szcktr. -T muhalifleri iin 1909'dan beri kullanlan irtica/mrteci terimlerine karlk
pozitif bir anlamda kullanlmtr.
muhafz
eden, korucu < Ar HfaZa [III] korudu " hfz

~ Ar muHfiZ [#HfZ III fa.] muhafaza

muhakeme
(hukukta veya mantkta) yarglama " hkm

~ Ar muHkamat [#Hkm III msd.]

muhakkak
[ xiv]
~ Ar muHaqqaq [#Hqq II mef.]
dorulanm, salanm < Ar Haqqaqa [II] dorulad, tahkik etti" hak1
muhal
[Kut, A xi]
~ Ar muHl [#Hwl IV mef.] mmkn
olmayan, dnmesi abes olan, anlamsz < Ar Hla engelledi, araya girdi, direndi" hal1
muhalefet
[DK xiv]
~ Ar mu%lafat [#%lf III msd.]
ztlk, kartlk < Ar %lafa [III] aksi veya tersi idi, kar geldi" hilaf
muhalif
[Yus xiv]
muhalefet eden, zt, kart < Ar %lafa [III] aksi idi" hilaf
muhallebi
tatl < Ar Halab st

~ Ar muhalif [#%lf III fa.]


~ Ar maHlabiyyat [#Hlb] stten yaplan

Muhammed
[Kut xi] slam peygamberi
[#Hmd II mef.] vlm < Ar Hammada [II] hamd etti, vd " hamd
muhammen
edilen < Ar gammana [II] tahmin etti" tahmin
muharebe
< Ar Haraba [III] savat" harp1

~ Ar muHammad

~ Ar muamman [#%mn II mef.] tahmin


[ xiv]

muharip
[MMem xvi]
muharebe eden, sava < Ar Haraba [III] savat" harp1

~ Ar muHrabat [#Hrb III msd.] savama


~ Ar muHrib [#Hrb III fa.]

muharref
[ xiv]
edilmi < Ar Harrafa [II] tahrif etti, bozdu " harf

~ Ar muHarraf [#Hrf II mef.] tahrif

muharrik
ettiren, motr < Ar Harraka [II] hareket ettirdi" hareket

~ Ar muHarrik [#Hrk II fa.] hareket

muharrir
~ Ar muHarrir [#Hrr2 II fa.] tahrir eden,
kitap nereden < Ar Harrara sald, azat etti, yaymlad, (yaymlanmak zere) yazd" hr
muhasara
[Ne xv]
~ Ar muHSarat [#HSr III msd.]
etrafn evirme, abluka etme < Ar HSara [III] etrafn evirdi" hasr
muhasebe
hesaplama, 2. hesap ilmi" hesap

[Gl xiv]

~ Ar muHsabat [#Hsb III msd.] 1.

muhasm
~ Ar mu%Sim [#%Sm III fa.] dman,
rakip, hasm < Ar %Sama [III] tartt, att, hukuki bir ilemde kar karya geldi " hasm
muhasip
[MMem xvi]
muhasebeci < Ar Hsaba [III] hesaplat" hesap

~ Ar muHsib [#Hsb III fa.]

muhatap
hitap edilen < Ar Htaba [III] hitap etti" hitap

~ Ar mu%Tab [#%Tb III mef.] kendisine

muhatara
sokma, risk alma " hatr

[ xiv]

~ Ar mu%Tarat [#%Tr III msd.] tehlikeye

muhavere
karlkl konuma, diyalektik " mihver

~ Ar muHwarat [#Hwr III msd.] sohbet,

muhayyel
edilmi < Ar %ayyala [II] hayal etti" hayal

~ Ar mu%ayyal [#xyl II mef.] hayal

muhayyer
[ xiv]
~ Ar mu%ayyar [#xyr II mef.] seme,
seilmi, tercih edilen < Ar %ayyara [II] tercih etti" hayr2
muhayyile
karl)

kuvve-i muhayyile hayal etme yetenei (Fr imagination


~ Ar mu%ayyil [#%yl II fa.] hayal eden < Ar %ayyala [II] hayal etti" hayal

* Muhayyele yazlmas yanltr.


muhbir
ambara [IV] haber verdi " haber

~ Ar muhbir [#%br IV fa.] ihbar eden < Ar

mhendis
[Ne xv]
len < Ar handasa arazi lt, geometri ile urat" hendese

~ Ar muhandis [#hnds fa.] arazi

mheyya
[ xiv]
~ Ar muhayyan [#hy' II mef.] hazr, hazr
edilmi < Ar hayya'a [II] hazrlad, dzenledi, organize etti" heyet

muhik
aHaqqa [IV] hak verdi" hak1

~ Ar muHiqq [#Hqq IV fa.] hakl < Ar

mhim
[ xiv]
~ Ar muhimm [#hmm IV fa.] nemli < Ar
ahamma [IV] ilgilendirdi, nemsendi, nem tad " ehemmiyet
mhimmat
mhimmat- harbiye sava ara gereci
~ Ar
mhimmat [#hmm o.] ara ve gere, malzeme, ihtiya maddeleri < Ar muhimmat nemli ey veya konu " mhim
muhip
fa.] seven < Ar aHabba [IV] sevdi" habip

[DK xiv] muhibb

~ Ar muHibb [#Hbb2 IV

muhit
[Yus xiv]
~ Ar muHlT [#HwT IV fa.] kuatan, etraf,
evre < Ar aHTa [IV] kuatt, etrafn evirdi" hayat2
muhkem
[A, Yus xiv]
~ Ar muHkam [#Hkm IV mef.]
glendirilmi, pek, berk < Ar aHkama [IV] berkitti, pekitirdi" hkm
mhlet
sresi" mehil

[DK xiv]

muhlis
[MMem xvi]
sahibi, riyadan arnm, temiz < Ar %alaSa arnd " halas
muhrip
(ng destroyer karl)

~ Ar muhlat [#mhl msd.] bekleme


~ Ar mu^liS [#%1S mef.] hulus

[Men xvii] ykan, tahrip eden; [ xx/a] bir tr harp gemisi


~ Ar mu%nb [#%rb IV fa.] tahrip eden < Ar akraba [IV] ykt" harap

muhta
[CodC xiii] muhtac
fa.] ihtiya duyan < Ar iHtca [VIII] gereksindi, hacet duydu " hacet

~ Ar muHtc [#Hwc VIII

muhtar
[ xiv] seilmi, sekin
~ Ar muhtar [#xyr
VIII mef.] 1. seilmi, 2. kendi iradesiyle i yapan, otonom < Ar iftara [VIII] seti, tercih etti " hayr2
muhtasar
[A, Yus xiv]
~ Ar mu^taSar [#xSr VIII mef.]
ksaltlm, ksa, zet < Ar i%taSara [VIII] ksaltt, zetledi (= Aram %eSr sere parma)
mhtedi
< Ar ihtad [VIII] hidayete erdi, mslman oldu " hidayet

~ Ar muhtadin [#hdy VIII fa.] ihtida eden

muhtekir
eden, istifi < Ar iHtakara [VIII] mal stoklad" ihtikr

~ Ar muHtakir [#Hkr VIII fa.] ihtikr

muhtelif
[A, Yus xiv]
~ Ar muhalif [#Rf VIII fa.] ihtilaf
eden, (gn ve gece gibi) birbirine zt olup ardarda gelen < Ar i%talafa [VIII] kart idi" halef

muhtelit
kark < Ar i%talata [VIII] kark idi, kart" halt

~ Ar mu^talit [#%1T VIII fa.] ihtilat eden,

muhtemel
[ xiv]
~ Ar muHtamal [#Hml VIII mef.] ihtimal
edilen < Ar iHtamala [VIII] tad, kaldrabildi, olaslk olarak tand, mmkn grd " haml
muhterem
[Yus xiv]
hrmet edilen < Ar iHtarama [vIII] hrmet etti" hrmet
muhteris
Ar iHtarasa [VIII] hrs gsterdi" hrs

~ Ar muHtaram [#Hrm VIII mef.]


~ Ar muHtariS [#HrS VIII fa.] ihtirasl <

muhteem
[Yus xiv] hametli, maiyet ve hizmeti sahibi
- Ar *muHtaam [#Hm VIII mef.] < Ar Haam maiyet, hizmetiler " ihtiam
muhteva
edilen, ierik < Ar iHtaw [VIII] ierdi" havi

~ Ar muHtawan [#hwy VIII mef.] ihtiva

muhtevi
eden < Ar iHtaw [VIII] kapsad, ierdi" havi

~ Ar muHtawin [#Hwy VIII fa.] ihtiva

muhtra
ey, nota, memorandum < Ar a%Tara [IV] hatrlatt" hatr

~ Ar mu%Tirat [#^Tr IV fa. f.] ihtar eden

mhr
mudrag a.a. (= Sans mudr a.a.)

[Yus, DK xiv] mhr

~ Fa muhr damga ~ OFa

milhid
~ Ar mulHd [#lHd IV fa.] pagan, dinsiz,
dinden kan < Ar alHada [IV] dinden kt < Ar laHd eski Roma tarznda mezar veya l gmme " lahit
mjde
Jpiter gezegeni, iyi haber

[ xiv]

~ Fa mujda iyi haber, mjde = Fa mujd

Kar. Krt mzgin (a.a.).


EKKENLLER:
Fa mujda : mutu, mjde
mujik
[Ev xvii] Rus ve Ukrayna kyls
adamck, kyl < Rus muj adam, erkek
mukabele
yze gelme, yzleme, karlama " kabul

[Kut xi]

~ Rus mujik

~ Ar muqbalat [#qbl III msd.] yz

mukabil
[A, Yus xiv]
~ Ar muqbil [#qbl III fa.]
mukabele eden, kar gelen, karlkl duran < Ar qbala [III] karlk verdi" kabul
mukadder
[Env xv]
~ Ar muqaddar [#qdr II mef.]
takdir edilmi, kaderde olan < Ar qaddara [II] deer biti, kaderini belirledi" kadir1

mukaddes
[Men xvii]
kutsanm < Ar qaddasa [II] takdis etti, kutsad" kudsi

~ Ar muqaddas [#qds II mef.]

mukaddime
[ xiv]
~ Ar muqaddimat [#qdm II fa. f.] takdim
eden ey, nsz < Ar qaddama nceledi, sze giri yapt" kdem
mkfat
verme, yeterli karln deme, dl verme " kifayet

~ Ar mkfat [#kfw III msd.] bedelini

mkleme
karlkl konuma " kelam

[ xiv]

~ Ar muklamat [#klm III msd.] syleme,

mukallit
qallada [II] taklit etti" taklit

[ xiv]

~ Ar muqallid [#qld II fa.] taklit eden < Ar

mukarnas
[ xiv]
~ Ar muqarnas [#qrns] slam mimarisinde
bir tr geometrik motif~ Aram #qrns eki, ekile vurmak
mukarrer
[MMem xvi]
kararlatrlm < Ar qarrara [II] kararlatrd " karar

~ Ar muqarrar [#qrr II mef.]

mukataa
[Ne xv] vergi; [Men xvii] 1. ayrma, yabanclama,
kopuma, 2. kamu gelirinin bir ksmn bir kimseye ayrma, vergi tahsisi, vergi, vergi dairesi - Ar muqTacat^ [#qTc III
msd.] ayrlma, ayrma, yabanclama " kat2
mukatele
ldrme " katil1

[Men xvii]

mukavele
[Men xvii]
karlkl konuma, syleme, szleme " kavil
mukavemet
msd.] kar durma, direni " kamet

[Men xvii]

~ Ar muqtalat [#qtl III msd.]


~ Ar muqwalat [#qwl III msd.]
~ Ar muqwamat [#qwm/qym III

mukavim
[Men xvii]
~ Ar muqwim [#qwm/qym III fa.]
mukavemet eden, direnen, direnli < Ar qwama [III] kar durdu, direndi " kamet
mukavva
kaln kt
etti" kuvvet

[ xiv] takviye edilmi, glendirilmi; [LO xix] bir tr


~ Ar muqawwan [#qwy II mef.] glendirilmi < Ar qaww [II] kuvvetlendirdi, takviye

mukayese
[Men xvii] mukayeset yarma
muqyasat [#qys III msd.] lme, karlatrma, yarma " kyas
mukayyet
[ xiv] mukayyed
mef.] bal < Ar qayyada [II] balad < Ar qayd ba " kayt

~ Ar

~ Ar muqayyad [#qyd II

mkellef
[xiv]
~ Ar mukallaf[#klfII mef.] yklenen,
yklenmi, ykml, ykl < Ar kallafa [II] klfet ykledi, grev veya zahmet verdi" klfet

mkemmel
[T S* xvi]
~ Ar mukammal [#kml II mef.]
kemale erdirilmi olan, eksiksiz < Ar kamala btnleti, olgunlat, erdi" kemal
mkerrer
< Ar karrara [II] yineledi, geri getirdi" kere

[ xiv]

~ Ar mukarrar [#krr II mef.] tekrar edilmi

mukim
[A, Yus xiv]
ikamet eden < Ar aqma [IV] kondu, konaklad" ikamet
mukoza
Lat mucus smk

[ xx/b]

~ Ar mu'qim [#qwm/qym IV fa.]

~ Lat materia mucosa smks madde <

mkrim
Ar akrama [IV] cmertlik gsterdi, ikram etti" kerem

~ Ar mukrim [#krm IV fa.] ikram eden <

muktedir
iktidar sahibi, kudretli" iktidar

~ Ar muqtadr [#qdr VIII fa.]

[Men xvii]

mktesep
< Ar iktasaba [VIII] edindi" kesp

~ Ar muktasab [#ksb VIII mef.] edinilmi

mukteza
[ xiv]
~ Ar muqtaDan [#qDy VIII mef.]
mantken zorunlu olan, gereklik, gereke < Ar iqtaD [VIII] iktiza etti, gerekti" kaza
mlahaza
[Ne xv]
gzden geirme, dikkatle bakma < Ar laHaZa gz att" lahza
mulaj
Lat modulus " moda

[ xx/b]

~ Ar mulHaZat [#lHZ III msd.]

~ Fr moulage kalptan dkme < Fr moule kalp ~

mlakat
[Mercimek xv]
~ Ar mulqt [#lqy III
msd.] buluma, karlama < Ar laq [msd. liq'] bulutu, bir araya geldi
mulatto
[ xx/b]
~ sp mulato melez, beyaz biri ile zenci
(kle)den doma ocuk ~ Ar muwallad [#wld II mef.] domu, dourulmu, pi, nesebi belli olmayan ocuk < Ar
wallada [II] dourttu, domasna neden oldu " velet
mlayim
[MMem xvi]
~ Ar mul'im [#l'm III fa.]
uyumlu, yumuak bal < Ar l'ama [III] uydu, uzlat < Ar la'ama [msd. la'm] onard, tedavi etti
mlazm
[ xiv] ; [ xix] Osmanl ordusunda temen
~ Ar
mulzim [#lzm III fa.] 1. bitiik, yapk, ekli, 2. birine bal olarak hizmet eden < Ar lzama [III] elik etti, yanndan
ayrlmad, hizmet etti" lzum
mlevves
< Ar Iawwa6a [II] pislik bulatrd < Ar Iaw6 kir, pislik

~ Ar mulawwa6 [#lw6 II mef.] pis, bulak

mlga
Ar al [IV] lavetti, bo ve geersiz kld" lav

~ Ar mulan [#lw IV mef.] ilga edilmi <

mlhak
< Ar alHaqa [IV] katt, ekledi" lahika

~ Ar mulHaq [#lHq IV mef.] ilhak edilmi

mlhem
edilmi < Ar alhama [IV] yutturdu, ilham verdi" ilham

~ Ar mulham [#lhm IV mef.] ilham

mlk
[Kut xi]
~ Ar milk/mulk [#mlk msd.] 1. sahip ve
egemen olma, sahiplik, egemenlik, hkmdarlk, krallk, 2. sahip olunan ey, egemenlik alan
< Ar malaka sahip idi, egemen idi
* "Malik olma" ve "hkmran olma" anlamlar arasndaki ayrm Arapada mevcut deildir.
mlkiye

(umur-u) mlkiyye sivil ynetime ilikin, idari


< Ar mlki mlkiyete ilikin, mlke veya memlekete ilikin " mlk

mlteci
Ar iltac [VIII] snd" iltica

~ Ar multacin [#lcc VIII fa.] iltica eden <

mltefit
[ xiv]
~ Ar multafit [#lft VIII fa.] iltifat eden <
Ar iltafata [VIII] ilgilendi, kayrd, kayg gsterdi" iltifat
mltezim
[ xiv]
~ Ar multazim [#lzm VIII fa.] bir ii
stlenen < Ar iltazama [VIII] yapt, takld, grev ald, stlendi" lzum
mlti+
multus ok ~ HAvr *ml-to- < HAvr *mel-4 gl, byk, ok

~ Fr/ng multi- ok (sadece nek) < Lat

EKKENLLER:
Lat multus : mlti+, mltipl
mltipl
multiplum a.a. < Lat multus ok " mlti+
mum
maddesi

[ xx/c]

~ Fr/ng multiple oklu, oul ~ OLat

[A, Yus xiv]

~ Fa/OFa mm/mm balmumu, mum

* "Aydnlatma iin yaklan mum ubuu" anlam Trkeye zgdr.


mmbit
verimli < Ar anbata [IV] bitki yetitirdi, verimli kld" nebat

~ Ar munbit [#nbt IV fa.] bitki yetitiren,

mmessil
Ar ma66ala [II] benzetti, benzerini yapt, temsil etti" misil

~ Ar muma66il [#m61 II fa.] temsil eden <

mmeyyiz
~ Ar mumayyiz [#myz II fa.] seici, iyiyi
ktden ayrma yetenei olan < Ar mayyaza [II] iyiyi ktden ayrd" temyiz

mmin
[Kut, A xi]
eden < Ar amana [IV] iman etti, inand" emanet

~ Ar mu'min [#'mn IV fa.] iman

mmkn
[ xiv] mmkin
imknl < Ar amkana [IV] imkn verdi, mmkn idi" imkn

~ Ar mumkin [#mkn IV fa.]

mmtaz
sekin < Ar imtza [VIII] ayrcalk tand, ayr tuttu " temyiz

~ Ar mmtaz [#myz VIII mef.] imtiyazl,

mumya
[Men xvii] mmiya
2. bu madde ile tahnit edilmi ceset = Fa mm " mum

~ Fa mmiy 1. bitm, zift,

* Farsadan Arapa ve Yunancaya gemitir. Fr momie, ng mummy (a.a.) biimleri Arapadan alnmtr.
mnadi
[Yus xiv]
rtkan < Ar nd [III] bard, ard " nida

~ Ar mundin [#ndw III fa.] tellal,

mnafk
[Kut, A xi]
~ Ar munfiq [#nfq III fa.] yalanc,
ikiyzl < Ar nfaqa [III] ikiyzllk etti, nifak kard" nifak
mnakaa
boyama", tartma " nak

~ Ar munqaat [#nq III msd.] "karlkl

mnasebet
iliki, ilgi" nesep

[Gl xiv]

mnasip
uyumlu " nesep

[A xiv] mnasib

mnavebe
nbetleme " nbet

~ Ar munsib [#nsb III fa.]


~ Ar munwabat [#nwb III msd.]

mnazara
rekabet etme, tartma " nazar
mundar

~ Ar munsabat [#nsb III msd.]

[Kut xi]

~ Ar munZarat [#nZr III msd.]


" murdar

* Dissimilasyon 19. yy'dan itibaren kaydedilmitir.


mndemi
~ Ar mundamic [#dmc VII fa.] bir eyin
iine sk skya sarlm olan < Ar indamaca [VII] < Ar damaca [msd. dumc] iine girme, sokulma
mneccim
[Kut xi]
~ Ar munaccim [#ncm II fa.] yldz
ilmiyle uraan kii, astrolog < Ar naccama [II] yldz ilmiyle urat" ncum
mnevver
eitim grm, aydn, entelektel
aydnlatt" nur

[A, Yus xiv] kl, aydnlatlm; [Bah 1924] modern


~ Ar munawwar [#nwr II mef.] aydnlatlm, kl < Ar nawwara [II]

* Fr illumin karl olan ikinci anlam 1910 dolaynda kullanma girmitir.


mnferit
[Mercimek xv]
fa.] tekil, bireysel < Ar infarada [VII] ayrt, yalnzlat" infirat
mnfesih
< Ar infasa%a [VII] fesh olundu " fesih

~ Ar munfarid [#frd VII


~ Ar munfasi% [#fs% VII fa.] infisah eden

mnhal
~ Ar munHall [#Hll VII fa.] zlm,
dank, sahipsiz, serbest < Ar inHalla [VII] zld, gevedi, dald, bir ykmllkten kurtuldu " hal2
mnhasr
eden " inhisar

~ Ar munHaSir [#HSr VII fa.] inhisar

munis
[A xiv]
~ Ar mu'nis [#'ns IV fa.] dost, yolda,
yumuak bal, evcil < Ar anisa dosta ve tatllkla davrand, alt, evcilleti" nsiyet
mnkir
[A xiv]
eden, zellikle Allah inkr eden < Ar nakira tanmad" inkr

~ Ar munkir [#nkr IV fa.] inkr

muntazam
[Men xvii] muntazm
VIII fa.] dizili, dzenli, intizaml < Ar intaZama [VIII] dzenledi" nizam

~ Ar muntaZam [#nZm

muntazr
[ xiv]
~ Ar muntaZir [#nZr VIII fa.] bekleyen,
gzeten < Ar intaZara [VIII] bekledi, yolunu gzledi" nazar
mntesip
"nesep

~ Ar muntasib [#nsb VIII fa.] intisap eden

mnteir
[Mercimek xv]
fa.] intiar eden < Ar intaara [VIII] yaynland" neir
mnzevi
ekilen < Ar inzaw [VII] bir keye ekildi" inziva

~ Ar muntair [#nr VIII


~ Ar munzawin [#zwy VII fa.] inzivaya

mphem
~ Ar mubham [#bhm IV mef.] anlalmaz,
belirsiz, anlaytan yoksun < Ar abhama [IV] anlalmaz kld, aptallatrd" behimiyet
mptela
[A, Yus xiv] mbtela
[#blw VIII mef.] iptilaya kaplm < Ar ibtal [VIII] belaya kapld" bela

~ Ar mubtalan

mptezel
[Env xv]
~ Ar mubtaSal [#b51 VIII mef.]
sradan, baya, adi, sekin olmayan, rezil < Ar ibtaSala [VIII] avama ait ve baya idi, ucuz ve bol bulunurdu " mebzul
murabba
ke, kare < Ar rabbaca [II] drtledi" rubai

[ xiv]

~ Ar murabbac [#rbc II mef.] drtl, drt

mracaat
"rcu

[ xiv]

~ Ar muracacat^ [#rcc III msd.] bavurma

mrafaa
mahkemede savunma yapma " ref

~ Ar murfacat^ [#rfc III msd.]

murahhas
[Men xvii]
~ Ar muraxx^S [#r^S II mef.]
ruhsatl, izinli, belgeli < Ar ra%%aSa [II] ruhsat verdi < Ar ru%Sat" ruhsat
mrai
~ Ar mur'in [#r'y III fa.] ikiyzl, asl ile
gsnts bir olmayan < Ar r' ikiyzllk etti, riya gsterdi" riya
murakabe
kontrol etme " rekabet

[ xiv]

~ Ar murqabat [#rqb III msd.] denetleme,

murakp
[Men xvii]
gzetleyen, denetleyen < Ar rqaba [III] denetledi " rekabet

~ Ar murqib [#rqb III fa.]

murassa
[Yus xiv]
~ Ar muraSSac [#rSc II mef.]
deerli talarla bezeli < Ar raSaca [msd. rasc] deerli talar veya altnla bezedi
murat
[A, Yus xiv] murad
ey, dilek < Ar arada [IV] istedi, arzulad" irade
mur

~ Ar murd [#rwd IV mef.] istenen

[TDK 1974] beton delmekte kullanlan ar darbeli matkap


- Erm murc eki

murdar
[CodC xiii]
~ Fa murdar slami kurallara gre
kesilmemi hayvan cesedi, dinen kirli saylan her ey ~ OFa murdar le, ceset < OFa murdan, mr- lmek ~ EFa/Ave mara. a. " mert
mrdm
[LO xix] bir tr kk ve kokulu erik
mardum 1. adam, insan, 2. gzbebei" mert

~ Fa

* Kar. Fr prunelle/t prunella (1. kk erik, erikik, 2. gzbebei).


mrebbiye
[Mercimek xv] mrebbi; [LO 1876] mrebbiye
- Ar murabbiyyat [#rby II fa. f.] terbiye eden kadn < Ar rabb [II] yetitirdi, eitti"
rab
mreffeh
[Ne xv]
kavuturulmu < Ar raffaha [II] refaha kavuturdu " refah

~ Ar muraffah [#rfh II mef.] refaha

mrekkep
[A xiv] 1. bileik, bileim, 2. yaz mrekkebi
- Ar murakkab [#rkb II mef.] terkip edilmi, bileik, bileim, kompozit < Ar rakkaba
[II] bindirdi" merkep
mren
E Yun myraina a. a.

~ Fr murne ylan bal ~ Lat muraena ~

mrettebat
personeli

[KT xix] 1. tahsisat, maa bordrosu, 2. donanmada gemi


< Ar murattab [#rtb II mef.] tertip edilmi, dzenlenmi " mrettep

mrettep
[T S* xvi]
tertiplenmi, dzenli < Ar rataba dizdi" rtbe

~ Ar murattab [#rtb II mef.]

mrettip
dizgici < Ar rattaba [II] dizdi, dzenledi, sraya koydu " rtbe

~ Ar murattib [#rtb II fa.] tertip eden,

muris
[Men xvii]
klan < Ar a'ra6a [IV] miras brakt" irs

~ Ar mu'ri6 [#wr6 IV fa.] (birini) miras

mrit
[Kut, A xi] mrid
eden, dileyen < Ar arada [IV] diledi" irade

~ Ar murd [#rwd IV fa.] murat

mrsel
[Yus xiv]
~ Ar mursal [#rsl IV mef.] 1.
gnderilmi, aktarlm, 2. kayna ikinci derecede rivayete dayanan hadis < Ar arsala [IV] gnderdi" resul
mrit
[ xiv] mrid
gsteren < Ar arada [IV] yol gsterdi, klavuzluk etti" rt

~ Ar murid [#rd IV fa.] yol

mrteci
[ 190+] gerici (Fr ractionnaire karl)
*murtacic [#rcc VIII fa.] irtica eden < Ar racaca geri dnd " rcu
mrted
[ xiv]
dnen kii < Ar irtadda [VIII] islamiyetten dnd " red
mrur
[MMem xvi]
zellikle zamann gemesi < Ar marra geti

~ Ar

~ Ar murtadd [#rdd VIII fa.] slamiyetten


~ Ar murr [#mrr msd.] geme, transit,

mrvvet
[Kut, A xi]
~ Ar muruwwat [#mrw msd.]
erkeklik, erdem, soylu ve sekin davran ~ Aram mrawt soyluluk, efendilik, beylik < Aram mr [#mrw/mry] bey,
efendi, saygn kii (= Ar imra' [#mr'] erkek )
mrver
sambucus nigra
+ber

[Men xvii] iekleri tbbi amala kullanlan bir bitki,


~? Fa *murdbar mersin-veren & Fa murd mersin + Fa -bar getiren, tayan " mersin1,

* Belki mrver bitkisinin mersine benzeyen koyu mor renkli meyvelerinden tr.
mus
[ xx/b]
~ Fr mousse kpk, rplm yumurta akndan
yaplan bir tr tatl ~ Lat mulsum ball ey, tatl < Lat mel bal" melas
msaade
[MMem xvi]
yardm etme, kolaylatrma, tevik, onay " saadet

~ Ar muscadat^ [#scd III msd.]

msabaka
geime, yarma " sabk

~ Ar musbaqat [#sbq III msd.] ne

msabk
eden < Ar sbaqa [III] ne geiti, yart" sabk

~ Ar musabiq [#sbq III fa.] msabaka

msademe
arpma " sadme

~ Ar muSdamat [#Sdm III msd.]

msadere
[ xiv]
~ Ar muSdarat [#Sdr III msd.] ferman
karma, padiah emriyle birinin malna el koyma < Ar Sadara kt, ne veya ileriye kt" sudur
musahabe
etme, sohbet" sohbet

[ xiv]

~ Ar muSHabat [#SHb III msd.] dostluk

mahede
[Ne xv]
gzyle grme, tank olma < Ar ahida tank oldu " ehadet

~ Ar muhadat [#hd III msd.]

mahhas
~ Ar mua%xaS [#%S II mef.] tehis
edilmi, somutlatrlm < Ar a%xaSa [II] ahslatrd" tehis
musahhih
[Men xvii]
~ Ar muSaHHiH [#SHH II fa.]
tashih eden < Ar SaHHaHa [II] dzeltti, onard, tedavi etti" shhat
musahip
hizmetinde bulunan kimse
etti, sohbet etti" sohbet

[DK xiv] dost, arkada, zellikle padiahn yakn


~ Ar muSHib [#SHb III fa.] yakn kii, arkada < Ar SHaba [III] arkadalk

mahit
eden, gzlemci, tank < Ar sahada [III] tanklk etti" ehadet

~ Ar muhid [#hd III fa.] mahede

msait
~ Ar muscid [#scd III fa.] msaade eden
< Ar scada [III] yardm etti, kolaylatrd, tevik etti, uurlad" saadet
* "Uygun" anlam Trkeye zgdr.
musakka
yemei

[LO xix] zerine et suyu gezdirilerek piirilen sebze


~ Ar musaqqan [#sqy II mef.] sulandrlm, su verilmi, sulu yemek " saki

musalaha
bar antlamas yapma " sulh

[ xiv]

~ Ar muSlaHat [#SlH III msd.] barma,

musalla
[ xiv]
~ Ar muSallan [#Slw II mef.] ak havada
namaz klmaya mahsus yer < Ar Salla [II] namaz kld" sal
musallat
[Kut xi]
zorbalk eden, saldrgan < Ar sallaTa [II] zorbalk etti" sulta

~ Ar musallaT [#slT II mef.]

msamaha
[ xiv] msamahat
~ Ar musmaHat [#smH III
msd.] cmertlik etme, hogrme, affedicilik < Ar samaHa [msd. samHat] cmerte verdi

muamba
[Men xvii]
~ Ar muammac [#mc II mef.]
mumlanm, zellikle mumlu bez < Ar ammaca [II] mumlad < Ar amc mum " amdan
msamere
[Men xvii] gece sohbeti, gece toplants; [AMithat 1877]
alafranga gece elentisi (Fr soire karl)
~ Ar musmarat [#smr III msd.] akam sohbeti, akam vakti
toplanp konuma < Ar samar akam karanl = Ar sumrat siyaha yakn koyu kahverengi" esmer
musandra
[Men xvii] muSandere
~ Yun mesndero
seki, ara kat, eski evlerde yatak dolab & Yun msos orta + Yun ndero seki, balkon " mez(o)+
mavere
[Ne xv]
~ Ar muwarat [#wr III msd.]
(karlkl) danma, grme, gr alverii yapma " ura2
msavi
Ar sw [III] eitlendi, dengelendi" seviye

[ xiv]

~ Ar muswin [#swy III fa.] eit, denk <

mavir
eden, danman < Ar wara [III] dant" ura2

~ Ar muwir [#wr III fa.] mavere

msbet
< Ar a6bata [IV] sabit kld, kesinletirdi, kantlad " sebat

~ Ar mu6bat [#6bt IV mef.] isbat edilmi

msebbip
Ar sabbaba [II] sebep oldu " sebep

~ Ar musabbib [#sbb II fa.] sebep veren <

mseccel
< Ar saccala [II] sicile iledi" sicil

~ Ar musaccal [#scl II mef.] tescil edilmi

msekkin
Ar sakkana [II] sakinletirdi" skn

~ Ar musakkin [#skn II fa.] teskin eden <

msellah
[Ne xv]
silahlanm, silahl < Ar sallaHa [II] silahlandrd" silah

~ Ar musallaH [#slH II mef.]

mselles
gen < Ar 8alla8a [II] ledi" sls

[ xiv]

~ Ar mu6alla6 [#616II mef.] l, leme,

msemma
[Ne xv]
adlandrlm < Ar samm [II] adlandrd < Ar ism " isim
merref
[xiv]
ereflendirilmi < Ar arrafa [II] ereflendirdi" eref

~ Ar musamman [#smy II mef.]


~ Ar muarraf[#rfII mef.] terif edilmi,

Musevi
[Men xvii]
olan, Yahudi < z Ms bir brani peygamberi ~ Meh a.a.
mevvik
evk veren < Ar awwaqa [II] evk verdi" evk

~ Ar msawl [nsb.] Musa dininden


~ Ar muawwiq [#wq II fa.] tevik eden,

mfik
< Ar afaqa [IV] efkat gsterdi" efkat

[ xiv]

~ Ar mufiq [#fq IV fa.] efkatl gsteren

mushaf
[A xiv]
kitap, zellikle Kuran < Ar SaHTfat yazl kt, sayfa " sahife
mshil
ishal eden < Ar ashala [IV] akkan oldu " suhulet

~ Ar muSHaf [#SHf IV mef.]


~ Ar mushil [#shl IV fa.] akkan klan,

musibet
[Gl xiv]
~ Ar muSbat [#Swb IV fa. f.]
isabet eden ey, bela, kaza < Ar aSba [IV] isabet etti, hedefi buldu, urad" tasvip
musiki
[ xiv]
~ Ar msq [nsb.] mzik < Ar mslq'
mzik sanat ~ E Yun mousike (te^ne) Mousa'lara ait dokuz sanatn her biri, zellikle mzik ve lirik iir < z Mosa
mitolojide sanat tanras, ilham perisi, Mz
mir
[MMem xvi] danman, yol gsteren; [LO, KT xix] Osmanl
ordusunda vezaret karl olan en yksek rtbe
~ Ar mur [#wr IV fa.] iaret eden, yol gsteren,
gsterge < Ar aara [IV] iaret etti" ura2
muska

[ xix] el yazsyla yazlm dua veya Kuran sayfas


- Ar nus%at el yazmas" nsha

mskirat
~ Ar mskirat [#skr o.] alkoll iecekler
< Ar muskir [IV fa. ] alkol katlm, alkoll < Ar sakar alkoll iki, arap (= Akad ikaru
alkoll iki, bira)
mkl
[A, Yus xiv]
~ Ar mukil [#kl IV fa.] belirsiz,
zor, zahmetli, mulak < Ar akala [IV] bulank ve zor idi < Ar akala ayaklarna ket vurdu " ikil
mkle

< Fa muk misk " misk

mklpesent
beenen < Fa pasanddan beenmek " mkl

& Ar mukil zor + Fa pasand

mslim
[Kut xi]
~ Ar muslim [#slm IV fa.] teslim
olan, islam olan < Ar aslama [IV] teslim oldu, direnmeyi brakt, islam oldu " selam
muslin
[ xx/a]
~ Fr mousseline a.a. ~ t mussolina [xvi]
Musullu, Musul'dan gelen, Orta Doudan ithal edilen bir tr ince pamuklu kuma < z Mussolo Kuzey Irak'ta bir
kent, Musul ~ al-MawSil a.a.
* Mussolini soyad "muslin ticaretiyle uraan" anlamndadr.
musluk
mef.] ilek yol" meslek
Anlam ilikisini tesbit etmek gtr.

[Men xvii] muSluq eme

~? Ar maslk [#slk

mslman
muslimn [o.] < Ar muslim " mslim

[Kut xi] mslman/mselman

~ Fa

* Fa -an oul taksyla.


msmir
semereli < Ar a6mara [IV] rn verdi" semere
mumula
ihtiyar (argo)

~ Ar mu6mir [#6mr IV fa.] rn veren,

[Kan xv] mumula/mupula ; [LG 188+] buruuk, bitkin,


~ Yun mosmoulo elmaya benzer bir meyve, crataegus orientalis ~ EYun mespile a.a.

msnet
Ar asnada [IV] dayandrd, dayanak kld" senet

~ Ar musnad [#snd IV mef.] isnat edilen <

muson
[ xx/b]
~ Fr mouson tropik blgelerde esen mevsim
rzgr ~ Port mouao a. a. ~ Ar mawsm " mevsim
msrif
aSrafa [IV] ok harcad" sarf

~ Ar muSrif [#Srf IV fa.] israf eden < Ar

mrik
[ xiv]
~ Ar murik [#rk IV fa.] tanrya irk
koan, oktanrc < Ar araka [IV] ortak etti, tanrya irk kotu " irk
muta
[Ev xvii] bir kundurac aleti
bak sap, halla tokma < Fa mut sklm el, yumruk ~ OFa mut a.a.

~ Fa muta kabza,

mstacel
acele ettirilen < Ar istaccala [X ] acele etti" acele

~ Ar mustaccal [#ccl X mef.] acil olan,

mstafi
istifa eden < Ar istacf [X] af diledi, istifa etti" istifa

~ Ar mustacfn^ [#cfw X fa.] af dileyen,

mstani
[ xiv]
fazla sayan < Ar istan [X] gna getirdi" gna

~ Ar mustanin [#ny X fa.] istina eden,

mstahdem
edilmi < Ar ista%dama hizmete kotu, hizmeti tuttu " hizmet

~ Ar musta%dam [#%dm X mef.] istihdam

mstahkem
~ Ar mustaHkam [#Hkm X mef.] istihkm
edilmi < Ar istaHkama [X] salamlatrd, pekitirdi, berkitti" istihkm
mstahsil
retici < Ar istaHSala [X] retti" husul

~ Ar mustaHSil [#HSl X fa.] istihsal eden,

mstahzar
~ Ar mustaHDar [#HDr X mef.]
hazrlanm ey, tbbi preparat < Ar istaHDara [X] hazrlad, tedarik etti" huzur

mstakbel
[A xiv] gelecek
mef.] kendisine ynelinen < Ar istaqbala [X] yneldi" kabul

~ Ar mustaqbal [#qbl X

mstakil
~ Ar mustaqill [#qll X fa.] istiklal ilan
eden < Ar istaqalla kmsedi, saymad, umursamad, bir hkmdar hie sayarak boyun emedi" istiklal
mstakim
[ xiv]
doru < Ar istaqma dimdik durdu, dmdz gitti" kamet
mstantik
< Ar istanTaqa konuturdu " nutuk
mstear

~ Ar mustaqm [#qwm/qym X fa.] dik,


~ Ar mustanTiq [#nTq X fa.] sorgu hakimi

[Mercimek xv] eretileme, mecazl konuma


- Ar mustacr [#cwr X mef.] ereti, dn alnm < Ar istacra [X] dn ald" avret

mstebit
~ Ar mustabidd [#bdd X fa.] bana
buyruk ynetici, despot, tiran < Ar istabadda [X] bana buyruk oldu, keyfince ynetti" istibdat
mstecir
ista'cara [X] kiralad, gelir elde etme amacyla iletti" ecir

~ Ar musta'cir [#'cr X fa.] kirac < Ar

mstefit
Ar istafda [X] yararland" fayda

~ Ar mustaffd [#fyd X fa.] istifade eden <

mstehak
[ xiv] msteHkk
fa.] hakl, hak eden < Ar istaHaqqa [X] hak kazand, hak iddia etti" hak1

~ Ar mustaHiqq [#Hqq X

mstehcen
~ Ar mustahcan [#hcn X mef.] irkin
saylan, ayplanan < Ar istahcana [X ] irkin sayd, ayplad" hecin
mstehlik
tketici < Ar istahlaka [X] tketti, yoketti" helak

~ Ar mustahlik [#hlk X fa.] istihlak eden,

mstehzi
alayc < Ar istahza'a [X] alay etti" istihza

~ Ar mustahzin [#hz' X fa.] alay eden,

mteki
eden < Ar itak [VIII] ikyet etti" ikyet

~ Ar mutakin [#kw VIII fa.] ikyet

mtemilat
~ Ar mutamalt [#ml o.] bir mlke
dahil olan teferruat < Ar mutamal [VIII mef. ] ierilen, kapsanan, dahil olan < Ar itamala [VIII] ierdi, kapsad"
mul
* Asl mtemelat olup, 19. yy sonunda Kamus-u Trki mtemilat telaffuzuna kar uyarmaktadr.
mstemleke
karl)

[ xx/a] istimlak edilmi ey veya lke (Fr colonie


< Ar mulk " istimlak

mstenit
< Ar istanada [VIII] dayand, dayanak olarak kulland" senet

~ Ar mustanid [#snd VIII fa.] istinat eden

mterek
edilen < Ar itaraka [VIII] ortak oldu " irk

~ Ar mutarak [#rk VIII mef.] itirak

mteri
[Yus xiv]
eden, alc < Ar itar [VIII] satn ald" itira

~ Ar mutarin [#ry VIII fa.] itira

msterih
rahat eden < Ar istarHa [X] dinlendi" rahat

~ Ar mustarH [#rwH X fa.] dinlenen,

mstear
~ Ar mustar [#wr X mef.] istiare
edilen kimse, danman < Ar istara [X] dant, gr sordu " ura2
mstesna
~ Ar musta6nan [#8ny X mef.] istisna
edilmi < Ar ista6n [X] ikircikli davrand, koul ileri srd, istisna etti" istisna
msterik
[Bah 1924] doubilimci (Fr orientaliste karl)
- Ar *mustariq [#rq X fa.] < Ar arq dou " ark
mstevli
[Ferec, Env xv]
~ Ar mustawlin [#wly X
fa.] istila eden < Ar istl [X] zor ve zulmle egemen oldu, egemenlik taslad" velayet
mutu
mutuluk

[Yus, DK, Gl xiv] mutlamak/mutlk ; [Men ] mjde vulg.


~ Fa mujda mjde " mjde

* 17. yy'dan sonra dolamdan kalkm bir szck iken Dil Devrimi esnasnda z Trke olduu varsaymyla yaz
diline ithal edilmitir.
msvedde
karalanm ey, taslak < Ar sawwada [II] karalad " sevda

~ Ar musawaddat [#swd1 II mef. f.]

muta
~ Ar mutcat^ [#mtc msd.] 1. kullanma, tadn
karma, 2. ii fkhnda sadece cinsel iliki amacyla kylan geici nikh " meta
mutaassp
~ Ar mutacaSSib [#cSb V fa.] taassup
eden, fanatik < Ar tacaSSaba [V] asabiyet gsterdi, airetilik veya fanatiklik yapt" asap
mutabakat
stste binme, birbiriyle uyum iinde olma " tabak1

~ Ar muTbaqat [#Tbq III msd.] rtme,

mutabk
~ Ar muTbiq [#Tbq III fa.] mutabakat
salayan, uygun < Ar Tbaqa [III] tamamen rtt, uydu " tabak1
mutaf
[Kan xv] mutaf/muytab
~ Fa mytb 1. kei
klndan rlm ul vb., 2. bunu yapan kimse & Fa my kl + Fa tb ren, rg < Fa taftan, tb- iplik bkmek,
eirmek, rmek " tafta

mtalaa
gzden geirme, aklama " talih

[ xiv]

~ Ar muTalacat^ [#Tlc III msd.] inceleme,

mtareke
terk
mutasarrf
birim olan liva yneticisi
hakkn kulland" sarf

~ Ar mutrakat [#trk III msd.] brakma "

[ xix] Osmanl ynetim sisteminde vilayetten kk


~ Ar mutaSarrif [#Srf V fa.] tasarruf eden < Ar taSarrafa [V] harcama veya ynetme

mutasavver
[ xiv]
~ Ar mutaSawwar [#Swr V mef.] tasavvur
edilen < Ar taSawwara [V] dledi, zihninde resimledi" suret
mutasavvf
eden, sufi < Ar taSawwafa [V] tasavvuf ile urat" sufi

~ Ar mutaSawwif [#Swf V fa.] tasavvuf

mtasyon
[DTC 1943]
~ Fr mutation deiim, baka bir
hale girme ~ Lat mutatio < Lat mutari deimek, dnmek ~ HAvr *moi-to- < HAvr *mei-1 gemek, deimek
* Ayn kkten EYun ameibo (deimek).
mutat
[Men xvii]
~ Ar muctd [#cwd VIII mef.] allm,
adet olmu < Ar actda [VIII] alt, adet edindi" adet2
mteaddit
[MMem xvi]
sayda < Ar tacaddada [V] oald, oullat" adet1

~ Ar mutacaddid [#cdd V fa.] ok

mteahhit
~ Ar mutacahhid [#chd V fa.] taahht
eden < Ar tacahhada [V] szleme ile bir ykmllk ald" ahit
mteakip
~ Ar mutacqib [#cqb VI fa.] birbirini
izleyen, dizi halinde ardarda gelen < Ar tacqaba [VI] birbirini izledi " akab
mteal
< Ar tacl [VI] yceldi " ali
mteallik
Ar callaqa [V] alaka kurdu, ilgilendi" alaka

~ Ar mutacl [#clw VI fa.] yce, ycelmi


[ xiv]

~ Ar mutacalliq [#clq V fa.] taalluk eden <

mtebaki
< Ar tabq [VI] arta kald" beka
muteber
itibar edilen, sayg gren " itibar

~ Ar mutabqin [#bqy VI fa.] artan, kalan


[A, Yus xiv]

mtebessim
eden < Ar tabassama [V] glmsedi" tebessm

~ Ar muctabr [#cbr VIII mef.]


~ Ar mutabassim [#bsm V fa.] tebessm

mtecanis
trde < Ar tacnasa [VI] ayn cinsten idi" cins

~ Ar mutacanis [#cns VI fa.] tecans eden,

mtecaviz
~ Ar mutacwiz [#cwz VI fa.] tecavz
eden < Ar tacwaza [VI] haddini veya lsn at, tecavz etti" cevaz
mtecessis
< Ar tacassasa [V] merak etti, yoklad" casus

~ Ar mutacassis [#css V fa.] tecesss eden

mtedeyyin
[MMem xvi]
dindar < Ar tadayyana [V] bir dine mensup idi" din

~ Ar mutadayyin [#dyn1 V fa.]

mutedil
[A xiv]
~ Ar muctadil [#cdl VIII fa.] itidal
gsteren < Ar ictadala [VIII] orta yolu izledi, denge ile davrand" adl
mteessif
zgn < Ar ta'assafa [V] zld, kederlendi, esef etti" esef

~ Ar muta'assif [#'sf V fa.] teessf eden,

* "Esef edilen, zc" anlam yakn dneme zg ve galattr.


mteessir
gsteren < Ar ta'a66ara [V] etkilendi" eser
mtefekkir
[Mercimek xv]
fa.] tefekkr eden < Ar tafakkar [V] derin dnd " fikir
mteferrik
tafarraqa [V] (birbirinden) ayrld, ayrt" fark

~ Ar muta'a66ir [#'8r V fa.] teessr


~ Ar mutafakkir [#fkr V
~ Ar mutafarriq [#frq V fa.] ayrm < Ar

mtegallibe
[Ne xv]
~ Ar mutaallib [#lb V fa.]
tagallp eden, zorba < Ar taallaba [V] g gsterdi, stnlk kurdu, kaba kuvvetle egemen oldu " galebe
mteharrik
~ Ar mutaHarrik [#Hrk V fa.] hareket
eden, hareket halinde olan, mobil < Ar taHarraka [V] harekete geti, hareket etti" hareket
mtehasss
~ Ar muta%aSSiS [#%SS V fa.] zel olarak
ayrlm olan, uzman < Ar ta%aSSaSa [V] bir konuya younlat, uzmanlat" husus
mtehassis
duygulanm < Ar taHassasa [V] duyguland, hassaslat" his

~ Ar mutaHassis [#Hss V fa.]

mtehavvil
eden, tahvil edilen < Ar taHawwala [V] deiti" hal1

~ Ar mutaHawwil [#Hwl V fa.] tahavvl

mtekabil
< Ar taqbala [VI] karlk idi" kabul

~ Ar mutaqbil [#qbl VI fa.] tekabl eden

mtekait
~ Ar mutaqcid [#qcd VI fa.] tekt eden
< Ar taqcada [VI] aktif hayattan uzaklat, inzivaya ekildi" kaide

mtekmil
eden < Ar takmala [VI] btnlendi, kemale erdi" kemal

~ Ar mutakamil [#kml VI fa.] tekml

mtemadi
eden < Ar tamd [VI] uzayp gitti, sreklileti" med

~ Ar mutamdin [#mdy VI fa.] temadi

mtemayil
gsteren < Ar tamla [VI] eimli veya eilimli idi" meyil

~ Ar mutamyil [#myl VI fa.] temayl

mtemayiz
eden < Ar tamza ayrt, sekinleti" temyiz

~ Ar mutamyiz [#myz VI fa.] temayz

mutemet
[ xiv] mutemed
~ Ar muctamad [#cmd VIII
mef.] gvenilen, itimat edilen < Ar ictamada [VIII] gvendi, dayand, destek ald" amut
mtemmim
~ Ar mutammim [#tmm II fa.] tamam
eden, btnleyici < Ar tammama [II] bitirdi, btnledi" tamam
mutena
gsterilmi, itinal < Ar ictan [VIII] zen gsterdi" inayet

~ Ar muctanan^ [#cny VIII mef.] zen

mtenasip
< Ar tansaba [VI] orantl idi" nesep

~ Ar mutansib [#nsb VI fa.] tenasp eden

mteradif
birbirini izleyen < Ar tardafa [VI] ardarda geldi" redif

~ Ar mutaradif [#rdf VI fa.] ardarda gelen,

mtercim
[Mercimek xv]
tercme eden < Ar tarcama baka dile evirdi" tercme

~ Ar mutarcim [#trcm fa.]

mtereddit
[ xiv] mtereddid
~ Ar mutaraddid [#rdd V
fa.] tereddt eden < Ar taraddada [V] srekli gidip geldi, yankland, kararsz kald" red
mteebbis
~ Ar mutaabbi6 [#b6 V fa.] teebbs
eden < Ar taabba6a [V] azimle sarld, yapt, giriti" teebbs
mteekkil
< Ar taakkala olutu, ekillendi" ekil

~ Ar mutaakkil [#kl V fa.] teekkl eden

mteekkir
eden < Ar taakkara [V] kran duydu " kran

~ Ar mutaakkir [#kr V fa.] teekkr

mteselsil
olan < Ar tasalsala zincirlendi" silsile

~ Ar mutasalsil [#slsl fa.] silsile halinde

mtevaz
gsteren < Ar tawDaca [VI] alak gnlllk etti" vaz2

~ Ar mutawDic [#wDc VI fa.] tevazu

mteveffa
[Ne xv]
~ Ar mutawaffan [#wfy V fa.]
vefat etmi olan < Ar tawaff [V] borcunu dedi, grevini yerine getirdi, ld " vefat
mtevekkil
[Mercimek xv]
fa.] tevekkl eden < Ar tawakkala [V] tanrya gvendi" vekalet

~ Ar mutawakkil [#wkl V

mtevelli
[ xiv]
~ Ar mutawallin [#wly V fa.] sorumluluk
yklenen, veli klnan < Ar tawall [V] birinin velayetini stlendi" velayet
mtevellit
[ xiv] mtevellid
fa.] tevellt eden < Ar tawallada [V] dodu " velet
mteyakkz
eden < Ar tayaqqaZa [V] uyank durdu " ikaz

~ Ar mutawallid [#wld V

~ Ar mutayaqqiZ [#yqZ V fa.] teyakkuz

mutfak
[DK, Env xiv] matbah
iz/m.] piirme yeri, mutfak < Ar Tabaca [msd. Tab%] piirdi
mthi
Ar adhaa [IV] korkuttu " dehet

~ Ar maTba% [#Tbx

~ Ar mudhi [#dh IV fa.] dehet veren <

muti
[Kut, A xi]
sadk < Ar aTca [IV] boyun edi" itaat

~ Ar muTic [#Twc IV fa.] itaat eden,

mutlak
[A xiv]
~ Ar muTlaq [#Tlq IV mef.]
salverilmi, her trl kayt ve arttan bamsz klnm, salt < Ar aTlaqa [IV] sald, brakt" talak
mutlu

[TS xv] bahtiyar, mesut

~ ?

* Trkiye Trkesi dnda rnei olmayan bir szcktr. nisyal m- sesine Trke kkenli kelimelerde rastlanmaz.
mutmain
rahat < Ar T aman huzur, skn " tatmin

[ xiv]

~ Ar muTm'in [IX fa.] tatmin olan, ii

muttali
[Yus xiv]
tank, tanyan < Ar iTTalaca [VIII] tand, tank idi" talih
muttasl
[MMem xvi]
bitiik, aralksz < Ar ittaSala [VIII] bitiik idi" vasl
mttefik
< Ar ittafaqa [VIII] uzlat" ittifak
mttehit
eden < Ar ittaHada birlik oldu, birleti" vahdet

[ xiv]

~ Ar muTTalic [#Tlc VIII fa.]


~ Ar muttaSil [#wSl VIII fa.]

~ Ar muttafiq [#wfq VIII fa.] ittifak eden


~ Ar muttaHid [#wHd VIII fa.] ittihat

muvacehe
[ xiv]
~ Ar muwcahat [#wch III msd.] yzyze
gelme, karlama, ak konuma, direnme < Ar wach yz " cihet

muvafakat
uzlama, karlkl rza " muvaffak

[ xiv]

~ Ar muwafaqat [#wfq III msd.] uyuma,

muvaffak
~ Ar muwaffaq [#wfq II mef.] talihli,
ksmetli, ans yaver giden < Ar waffaqa [II] ans yaver gitti < Ar wafiqa [msd. wafq] uydu, denk geldi
muvafk
[ xiv]
eden < Ar wfaqa [III] uzlat, rza gsterdi" muvaffak

~ Ar muwfiq [#wfq III fa.] muvafakat

muvakkat
bal, geici < Ar waqqata [II] zaman belirledi" vakit

~ Ar muwaqqat [#wqt II mef.] sreye

muvakkit
~ Ar muwaqqit [#wqt II fa.] kronograf,
zaman len < Ar waqqata [II] vakti belirledi veya lt " vakit
muvasalat
" vasl

~ Ar muwSalat [#wSl III msd.] buluma

muvazaa
[Ne xv]
karlkl anlaarak asl olmayan bir eyi ortaya atmak " vaz2
muvazene
olma " vezin

~ Ar muwDacat^ [#wDc III msd.]


~ Ar muwzanat [#wzn III msd.] dengede

muvazzaf
~ Ar muwaZZaf [#wZf II mef.] belli bir
ile grevlendirilmi kimse, vazifeli < Ar waZZafa [II] bir ile grevlendirdi" vazife
mvekkil
~ Ar muwakkil [#wkl II fa.] tevkil eden,
vekil tayin eden < Ar wakkala [II] yetkili kld, vekil etti" veklet
mvezzi
Ar wazzaca [II] datt, datm yapt" tevzi

~ Ar muwazzic [#wzc II fa.] tevzi eden <

myesser
[A xiv]
~ Ar muyassar [#ysr II mef.] ii
rast giden, talihli, yolu ak < Ar yassara [II] kolaylatrd, rast getirdi < Ar yasira [msd. yasar] kolay idi, kolaylat
muz
muzaffer
[ xiv]
bahedilmi < Ar Zaffara [II] zafer bahetti" zafer

~ Ar/Fa mz a.a. ~ OFa mz a.a. ~ Sans moa a.a.


~ Ar muZaffar [#Zfr II mef.] zafer

mzaheret
tavr koyma, ne kma, destekleme " zuhur

~ Ar muZaharat [#Zhr III msd.] biri lehine

mzakere
zikretme, fikir alverii, grme " zikir

~ Ar muSkarat [#5kr III msd.] karlkl

mzayaka
[Ne xv]
darlk, skklk < Ar Dqa darald " tazyik
mzayede
artrma, ak artrma " ziyade

~ Ar muDayaqat [#Dyq III msd.]


~ Ar muzyadat [#zyd III msd.] karlkl

mze
[LOxix]
~ F r m u s e ~ E Y u n m o u s e o n M o u s a l a r
tapna, Mousalara adanm yer < EYun Mosa sanat tanras" musiki
* Eski Atina'daki Mousa'lar tapnana atfen skenderiye'de II. Ptolemaios Philadelphos'un (M 285-246) kurduu
ktphane ve sanat koleksiyonuna verilen addan.
mzehhep
[ xiv] mzehheb
~ Ar muSahhab [#5hb2 II
mef.] altnla ilenmi, altn yaldzl < Ar Sahhaba [II] altn kaplad, altn iledi" tezhip
mzekkere
memorandum, not < Ar Sakkara [II] hatrlatt" zikir

~ Ar muSakkarat [#5kr II mef. f.] and,

mzevvir
yalanc < Ar zawwara [II] sahtecilik yapt" tezvirat

~ Ar muzawwir [#zwr II fa.] tezvir eden,

mzeyyen
bezenmi < Ar zayyana [II] bezedi" ziynet

[A xiv]

~ Ar muzayyan [#zyn II mef.]

mzik
musiki

[ 192+]

muzip
Ar acSaba [IV] azap verdi" azap
muzr
aDarra [IV] zarar verdi" zarar

~ Fr musique ~ EYun mousike"


~ Ar mucSib [#c5b IV fa.] azap veren <
~ Ar muDirr [#Drr IV fa.] zarar veren < Ar

mzmin
~ Ar muzmin [#zmn IV fa.] sreen,
kronik < Ar azmana [IV] sreenleti, kalc hale geldi" zaman
muztarip
[MMem xvi]
~ Ar muDDarib [#Drb VIII fa.]
ztrap eken, akn < Ar iDDaraba [VIII] sarsld, sendeledi" darp

na+
- HAvr *ne olumsuzluk edat

~ Fa na- deil (olumsuzluk bildiren edat ve nek)

* Kar. Fa na/ne, Lat ne/non, Fr ne/non, ng not/no vs. (olumsuzluk bildiren edat ve balalar). Ayn kkten
Fa/Ave/Sans a(n)-, EYun a(n)-, Erm an-, Lat in-, Ger un-(olumsuzluk ve yoksunluk bildiren nek).
naa
[Men xvii]
zerinde cenaze tanan teskere, cenazenin kendisi
nabz/nabz-

[Mercimek xv]
~ Ar nabD [#nbD msd.]
kalp at < Ar nabaDa kalp att

nacak
mzrak

[Kp

naar

[Yus xiv]

are " na+, are


naiz

[Men xvii]

iz ey " na+

~ Ar nac [#nc msd.] sedye, tahtrevan,

nv xv]

~ Fa na^/naca^ balta, ucu atall

Fa nr aresiz & Fa n deil + Fa ar

Fa niz hibir ey & Fa n deil + Fa

nadan
[ xiv]
neki + Fa dn2 bilen " na+, +dan2

~ Fa nadan cahil, bilmez & Fa na- olumsuzluk

nadas
[Mercimek xv] natas ; [Kan xv] natas/nadas
Yun neats tarlann yenilenmek zere bir yl bo braklmas < EYun ne (nadastaki tarlay) yeniden srmek < EYun
nos yeni" neo+
* Kar. Lat agros novare (a.a.)
nadide
grlmemi, emsalsiz
na+, dide

[Men xvii] grmemi, gz grmeyen; [LO xix]


~ Fa ndlda grmemi, grgsz & Fa n deil + Fa dlda grm, grlm "

* Edilgen anlamda kullanm Trkeye zgdr,


nadir

[ xiv]

nafaka

~ Ar ndir [#ndr fa.] az bulunan" nedret


[Gl xiv]

~ Ar nafaqat [#nfq msd.] 1. masraf,

harcama, iae, 2. islam hukukunda ein geimi iin harcanmas gereken tutar < Ar nafaqa [msd. nafaq] tketti,
harcad, bitirdi = Aram #npq kma, karma, tketme
* Ar #nfq2 (nifak, ikiyzllk) kk ile anlam ilikisi ak deildir.
nafia
< Ar nafaca [msd. nafc] yarad, yararl idi

~ Ar nficat^ [#nfc fa. f.] faydal ey, bina, i vb.

nafile
[ xiv]
~ Ar nfilat [#nfl fa. f.] gerekenden fazlasn
yapma, gereksiz ey < Ar nafl fazladan yaplan ey
naftalin
[Bah1924]
~Fr/ngnaphtaline petrolden elde
edilen kokulu bir madde # John Kidd, ng. kimyac < EYun nftha neft, ham petrol ~ Aram nepT a. a. " neft
name
[A xiv] namet
~ Ar namat [#nm msd.]
melodi < Ar naama [msd. nam/naam] alak sesle ritm tuttu, mrltyla ark syledi (= Aram #ncm ark syleme )
nahak

~ Fa nHaqq haksz & Fa n deil + Ar Haqq "

na+, hak1
nahif

[A, Yus xiv]

~ Ar naHf [#nHf sf.] zayf, elimsiz

nahl
kullanlan ssl direk

[ xiv] na%l hurma aac; [Ev xvii] bayram ve resmigeitlerde


~ Ar na%l [#n%l] hurma aac

nahiye
kyden oluan blge (usit.)

[Men xvii] 1. yn, taraf, evre, 2. bir kasaba ve birka


~ Ar nHiyyat [#nHw] yn, taraf, yre < Ar naH [msd. naHw] yneldi

naho

[ xiv]

~ Fa n%wu ho olmayan" na+, ho

naif/naiv
[ xx/c]
~ Fr naf saf, sade, doal / ng naive a. a. ~
Lat nativus doutan, doma byme, doal < Lat nasci, nat- domak ~ HAvr *gns-sko- < HAvr *gens- dourmak "
genetik
* Kar. Lat natura (doa), natio (rk, soy).
nail
[Men xvii]
[msd. nayl/manl] kazand, elde etti
naip
birinin yerinde duran " nbet

[A xiv] naib

~ Ar n'il [#nyl fa.] kazanan < Ar nala


~ Ar n'ib [#nwb fa.] vekil, temsilci,

nakarat
~ Ar naqarat [#nqr o.] arknn
tekrarlanan ksm < Ar naqara [msd. naqr] eki veya kazmayla vurdu, bir mzik aleti ve zellikle davul ald, parmak
klatt
nakavt
[Yedign 1936] nak-aut
ng knock vurmak, yumruk atmak ~ Ger *knuk- boum, budak
nakil/nakltama, aktarma < Ar naqala tad, aktard

[Kut, A xi] nakl

nakip

~ ng knock-out <
~ Ar naql [#nql msd.]

~ Ar naqb [#nqb sf.] nder, lider < Ar naqaba

[msd. naqb] deldi, delip geti, yol at, da geidi at (= Aram #nqb delme )
naks

~ Ar nqiS [#nqS fa.] noksan olan " noksan

nak/nak[A, Yus xiv] nak


~ Ar naq [#nq msd.]
alacal renlerle boyama, resim yapma, resim < Ar naqaa alacal renklere boyad
nakise
eksiklik " noksan

~ Ar naqsat [#nqs sf. f.] eksik olan ey,

nakit/nakd[A xiv] nakd


~ Ar naqd [#nqd msd.] metal para,
ake < Ar naqada 1. gagalad, 2. eletirdi, eletirel yorumlarda bulundu (= br/Aram #nqd noktalama, sivri bir nesneyle
tklama)
* Arapa szcn ilk anlam "nokta, entik" veya "noktal (sikke)" olmaldr. Kar. br naqsd (noktal, benekli). Ar
#nkd, #nqT ve #nqr kkleri anlamdatr.
nakka
ressam " nak

[A xiv]

~ Ar naqq [#nq im.] nak,

nakz [etm
etme, geersiz klma, veto etme < Ar naqaDa ykt

~ Ar naqD [#nqD msd.] ykma, tahrip

nalbant
[Gl xv]
kii & Ar nacl nal + Fa band balayan " nal, bent

~ Fa nacl band nal yapan ve takan

nalbur
satan & Ar nacl + Fa -bar getiren, satan " nal, +ber

~ Fa naclbar nalc, demir eya ve hrdavat

naln
[SinanP xv] na'leyn
ayakkab < Ar nacl st ak ayakkab, sandal" nal
nam
- HAvr *nmn a.a.

[Yus xiv]

~ Ar naclayn [#ncl dual.] bir ift

~ Fa nm ad, n, san (= Ave nman isim )

* Ayn kkten Sans naman, EYun nyma, Lat nomen, Fr nom, ng name/noun, Alm name, Erm anun (a.a.).

namahrem
~ Fa na maHram hareme girmesine izin
verilmeyen kimse, yabanc & Fa n deil + Ar maHram " na+, mahrem
namaz
[Kut xi] islami ibadet biimi
~ Fa namaz boyun
eme, birine boyun eerek veya diz kerek sayg gsterme, namaz ~ OFa namaz- a.a. = Ave nemah- boyun eme,
temennah, sayg
EKKENLLER:
Fa namaz : beynamaz, namaz
namdar
nam, +dar

[Yus xiv]

~ Fa nmdr isim sahibi, naml "

name/+name
mektup ~ OFa nmag a. a.

[ xiv]

namert
olmayan, mert olmayan " na+, mert

[DK xiv] namerd

~ Fa nma birine hitaben yazlan yaz,


~ Fa nmard adam

namlu
[drH xiv] namli
bak demiri, okun temreni ~ Lat lamina " lam
namus
[A, Yus xiv]
Aram nsms/nms yasa ) ~ EYun nmos yasa, tre " +nomi
namtenahi
Ar mutanhin [#nhw/nhy VI fa.] sona eren " na+, nihayet

~ Yun lamn kl veya


~ Ar nms yasa, tre, onur (~
~ Fa n mutanhi sonsuz & Fa n deil +

namzet
~ Fa nmzad 1. szl, nianl, 2. bir
greve atanan kimse & Fa nm ad + Fa zad vuran, vurma " nam, +zede
nanay
& ing nan deil + ing ay -dir

[LG188+] ingenecede yok (argo)

~ ing nanay yoktur

* Kar. Lat non est (deil, yok).


nane
Aram nnc a. a.

[ xiv]

nanik

~ Ar nacnc^ [#ncnc^] nane bitkisi, mentha =

[ xx/b] ba parma buruna dedirerek yaplan alay hareketi


^7

nankr
kr grmez " kr1

~ Fa nn kr a. a. & Fa nn ekmek + Fa

napalm
[197+]
~ngnapalm<ngnatrium
palmitate yanc bir madde, sodyum palmitat & YLat natrium sodyum + YLat palmiticum palmitik asit (< Lat palma
palmiye aac ) " nitr(o)+, palmiye

napoliten
[ xx/b] Napoli tarznda ark
~ Fr napolitain
Napolili, Napoli'ye ait < Napoli talya'da bir kent ~ EYun nepolis yeni kent, talya'da bir kent
nar1
a.a.

[ xiv]

~ Fa nr/anr nar aac ve mey vas ~ OFa anar

* Muhtemelen bir Hint dilinden alntdr.


nar2

[ xiv]

~ Ar nr [#nwr msd.] ate" nur

nara
[Yus xiv]
kkreme < Ar nacara brd, kkredi

~ Ar nacrat^ [#ncr msd.] brt,

narenciye
a.a. ~ Sans ngaranga/nranga ejder aac, a.a.

< Ar nranc [#nr%] portakal ~ Fa nrang

nargile
~ Fa nrgla/nrgl 1. hindistan cevizi, 2.
ttn imekte kullanlan ii su dolu kap ~ OFa anrgel hindistan cevizi aac ve meyvesi ~ Sans nrikera a.a. " nar1
* Eskiden hindistan cevizi kabuundan yapld iin.
narh
otoritesi tarafndan belirlenen fiyat

[Gl xv]

~ Ar nar% [#nr%] fiyat, zellikle kamu

narbeyza
Ar bayD' [f.] beyaz " nar2, beyaz
narin
sk, dar, tiz

~ Ar nru-1-bayD' akkor & Ar nr ate +


~ Fa nrn ince, zarif ~ Mo narn ince, zayf,

narkotik
[Bah1924]
~Frnarkotique uyuturucu
maddelere ilikin ~ EYun narktiks uyuturucu (madde) < EYun narke uyuma, sersemleme
EKKENLLER:
EYun narke : narkotik, narsisizm, nergis
narsisizm
[ xx/c]
~ Fr narcissisme kendini sevme hastal /
ng narcissism a.a. ~ Alm narzissismus a.a. ^ Sigmund Freud, Avst. hekim (1856-1939) < z Nrkissos Eski Yunan
mitolojisinde kendi yansmasna ak olan gen ~ EYun nrkissos nergis " nergis
nas/nass[ xiv] nass
~ Ar naSS [#nSS msd.] 1. kesin ve
nihai olma, 2. Kuran veya hadiste kesin nerme < Ar naSSa ykseltti, kaldrd, sonuna kadar gtrd, kantlad, nihai
otoriteye dayandrd
nasihat
verme, t < Ar naSaHa t verdi" nush

[Kut, DK xi]

~ Ar nasHat [#nSH msd.] t

nasl

[Men xvii] ne aSl vulg. naSl

& T ne + Ar aSl kk, kken " ne1, asl

nasip1/nasb[ xiv] nasb


~ Ar naSb [#nSb msd.] 1. dikme,
kaldrma, kurma, adr kurma, nian alma, 2. bir makama yerletirme, tayin etme, atama, ganimetten pay verme < Ar
naSaba dikti, kaldrd
nasip2
nasip 1

[A, Yus xiv] nasib

~ Ar naSb [#nSb sf.] ksmet, pay"

nasyonal
[ARasim 1897-99]
~Frnationalulusal~Lat
nationalis < Lat natio kavim, soy, ayn kkten gelen insanlar topluluu < Lat nasci, nat-domak " naif
nataa
[ 199+] Rus kkenli fahie
~ Nataa [k.] bir
kadn ad < Anastasia [f.] a. a. < EYun anstsis kalkma, dirilme, zellikle sa'nn armha gerildikten sonra dirilii &
EYun an yukar + EYun (h)istemi, st- durmak " ana+, statik
natr
[Arg xvi] beki, zellikle hamam bekisi
~ Ar nTir
[#nTr fa.] beki, koruma grevlisi ~ Aram #nTr bakma, gzetme, bekilik etme " nazar
* Ar naZir biiminin Arami kkenli edeeridir.
nato kafa
nah + Yun to ntr nominatif belirteci + T kafa
natura/natr
[ 188+]
Lat natura dou, yaradl < Lat nasci, nat- domak " naif
natrel
naturalis a.a. < Lat natura doa " natura

~ Yun na to kaf ite kafa & Yun na ite,


~ t natura doa / Fr nature a. a. ~

[REkrem<1887]

~Frnaturel doal~Lat

natrmort
[ARasim 1897-99]
cansz nesneleri konu alan resim " natura, mort
natvan
[Yus xiv]
n deil + Fa tuwn g, kuvvet, gl, kuvvetli" na+

~Fr nature morte l doa,


~ Fa n tuwn gzsz, zayf & Fa

navigasyon
[ xx/c]
~ Fr navigation seyrsefer, gemi
yolculuu < Lat navigare gemi ile yolculuk etmek, gemi yrtmek < Lat navis gemi ~ HAvr *nu-2 a.a.
* Ayn kkten Sans na, EFa nav-, EYun nas, Erm naw (gemi, kayk). ng navy, Fr navire (donanma) biimleri
Latinceden tretilmitir.
navlun
[Kan xv]
~ Ar nawln deniz nakliye creti ~
EYun nalon/nalos gemi yk, kargo < EYun nas gemi ~ HAvr *nu-2 gemi" navigasyon
naylon
[Hayat 1960]
madde ^1938 DuPont Corp., Amer. kimya irketi

~ marka Nylon bir tr plastik

naz

[A, Yus xiv]

~ Fa naz oyna, ive ~ OFa *na

nazar
[A, Yus xiv] bak, iltifat
bakma, bak, 2. uursuz bak < Ar naZara bakt

~ Ar naZar [#nZr msd.] 1.

* Ar #nZr = Aram #nTr ???, br #nSr ??? kklerinin edeerdir.


nazari
[Men xvii]
(gr veya bilgi) < Ar naZara bakt" nazar

~ Ar naZar [#nZr] speklatif, teorik

* Anlam ilikisi iin kar. EYun thoria < theoreo (bakmak), Lat speculatio < specere (bakmak).
nazenin

[Yus, Gl xiv]

~ Fa nzann nazl " naz

nazi
[193+]
~Almnazi<Almnazional-sozialist
ulusu-sosyalist, Ulusal-Sosyalist Alman i Partisi mensubu olan kimse < Lat nationalis ulusal" nasyonal
nazik
naz

[ xiv] nazk

~ Fa nzuk ince, latif, nazl ~ OFa nzuk "

nazm1/nazm[ xiv] nazm


~ Ar naZm [#nZm msd.] 1.
dzme, dizme, dzen, intizam, 2. iir < Ar naZama dizdi, dzd, msra dizdi
nazm2
iir yapan " nazm 1

~ Ar nZim [#nZm fa.] dzenleyen, dizen,

nazr

[ xiv]

~ Ar nZir [#nZr fa.] bakan" nazar

nazire
[MMem xvi]
~ Ar naZrat [#nZr sf. f.] 1. bir bakas
yerine olan ey, bir bakasna bakarak yaplan ey, 2. bir baka iire cevaben yazlan iir < Ar naZr bakarak, grece,
benzer " nazar
ne1

[ viii] ne soru zamiri

* Eski Trke olup n ile balayan tek szcktr.


ne2 ... ne
HAvr *ne olumsuzluk edat" na+

~ Fa ne ... ne olumsuz seenek balac ~

nebat
[A, Yus xiv]
~ Ar nabt [#nbt msd.] yerden bitme ey,
bitki < Ar nabata [msd. nabt] bitti, yetiti, tohumdan kt, filizlendi
nebi
[Yus xiv]
~ Ar naby [#nbw sf.] peygamber ~ Aram
nsbiy a. a. = br nb a. a. < br/Aram #nb' arma, ilan etme, bildirme
* Arapa szck muhtemelen braniceden alnt olup Ar naba < #nbw (uzak durma, itici ve asosyal olma) fiiliyle
ilikisi kurulamaz.

neblz
[Bah 1924]
~ Fr nbuleuse [f.] bulutsu < Fr
nbuleux bulutlu ~ Lat nebulosus < Lat nebula bulut ~ HAvr *nebh- bulut
nebze
~ Ar nabSat [#nb5 msd.] ok kk ve nemsiz
para, ufaklk, krnt < Ar nabaSa [msd. nab5] gereksiz bulup att, ekarte etti
necaset
< Ar nacusa pis ve bulak idi

[ xiv]

~ Ar nacsat [#ncs msd.] pislik, bulaklk

neccar
naggr [#ngr] a. a. ~ Akad nagru/naggru a. a. ~ Sumer
necef

[KT xix] Irak'ta Necef yresinden gelen bir cins ss ta


- z Necef Kfe yaknnda Hz. Ali'nin mezarnn bulunduu tepe < Ar nacaf kum tepesi, hyk

necip

[Men xvii]

nedamet
pimanlk < Ar nadima piman oldu
neden2
nedime

~ Ar naccr [#ncr im.] marangoz ~ Aram

YT

~ Ar nacb [#ncb sf.] soylu, asil

[A xiv]

~ Ar nadmat [#ndm msd.]

[Fel 1942] sebep

<T neden1 niin (soru zarf) " ne1

[ xx/b] kadn yolda, kralienin kadn yardmcs


< Ar nadim [#ndm sf. ] arkada, dost, yolda, zellikle iki yolda" nedamet

* Szcn diil biimine 20. yy ortalarndan nce rastlanmaz.


nedret
bulunma < Ar nadara ender idi

~ Ar nadrat [#ndr msd.] ender olma, az

nef
[ xx/c]
~ Fr nef 1. gemi, 2. kiliselerin dik drtgen
biimindeki ana gvdesi ~ Lat navis a. a. " navigasyon
nefaset
" nefis2

[Men xvii]

~ Ar nafsat [#nfs msd.] nefis olma

nefer
[DK, Env xiv]
~ Ar nafar [#nfr msd.] 1. ete,
hayvan gruhu, aknc birlii, ordu, 2. asker, er < Ar nafara [msd. nufur/nafar] rkt, irkildi, (bir hayvan gruhu) rkerek
kat
EKKENLLER:
Ar #nfr1 : menfur, nefer, nefret
nefes
[Kut, A xi]
naps a.a. = Akad napu soluk alma)

~ Ar nafas [#nfs msd.] soluk (= Aram

nefis1/nefs[Kut, A xi] nefs


~ Ar nafs [#nfs msd.] 1.
ruh, benlik, kimlik, can, kii, 2. felsefede ruhun maddeye ynelen veya hayvani dzeyi (appetitus veya spiritus
appetens)" nefes
nefis2
[A xiv]
~ Ar naffs [#nfs sf.] deerli, arzu edilen <
Ar nafusa arzu etme, kskanma, itah duyma < Ar nafs " nefis1
nefiy/nefy[xiv]nefy
~Arnafy[#nfw/nfymsd.]1.
srgn etme, dlama, 2. olumsuzlama, dlama < Ar naf srgn etti, dlad, reddetti, olumsuzlad
nefret
[Gl xiv]
~ Ar nafrat [#nfr msd.] 1. kargaa,
kama, panik, 2. antipati, (birisinden) kanma < Ar nafara rkt, rkp kat" nefer
* Arapa szcn ikinci anlamnda Fa nafrm (< na-afrm, lanetleme, nefret etme) szcnn etkisi sezilir.
nefrit
bbrek ~ HAvr *negwh-ro- a.a.

[ xx/a]

neft
napTu a. a.

[ xiv]

~ Fr nphrite bbrek enfeksiyonu < EYun nefrs


~ Ar nafT petrol ~ Aram nepT a. a. ~ Akad

negatif
[Bah 1924] menfi, fotorafn arab
~ Fr ngatif,
-ive a. a. ~ Lat negativus deilleyici, a. a. < Lat negare deillemek, yadsmak < Lat ne/nec deil ~ HAvr *ne a.a. "
na+
neglije

[Hay 1959 195+]

nehir
[A xiv] nehr
nahr a.a. = br nhr a.a. = Akad nahru a.a.)

~ Ar nahr [#nhr msd.] akarsu (= Aram

nekahat
[Men xvii]
hastalktan iyileme < Ar naqaha iyileme yoluna girdi, iyileti
nekes
[A, DK, Gl xiv] nkes
cimri & Fa n deil + Fa kas kii" na+

~ Ar naqhat [#nqh msd.]


~ Fa nkas alak, kiiliksiz,

nekkare
[CodC, DK xiii] nakara
im.] kk davul, def < Ar naqara parmak klatt, def ald" nakarat
nekr(o)+
nekrs l, ceset ~ HAvr *nek-ro- < HAvr *nek-1 lm
nekrofil
fil(o)+

[ xx/c]

~ Ar naqqrat [#nqr

~ Fr ncr(o)- / ng necr(o)- l < EYun


~ Fr ncrophile l seven " nekr(o)+,

nekropol
[Bah 1924]
~ Fr ncropole ller kenti, antik
mezarlk & EYun nekrs l + EYun plis kent" nekr(o)+, politik

nekroz
EYun nekrsis lm hali " nekr(o)+

[ xx/c]

~ Fr ncrose doku veya hcre lm ~

nektar
[ xx/a] tanrlara zg lmszlk ikisi; [ 199+] belli
oranda eker ve glikozla seyreltilmi meyve z
~ Fr nctar ok leziz iki, meyve veya bal z ~ EYun
nktar tanrlara zg lmszlk ikisi ~ br/Aram (yayin) niqTar tts ile kokulandrlm arap < br niqTar
ttslenmi, parfme < br/Aram #qTr ttsleme " katran 1
nem
[ xiv]
HAvr *nebh- nem, rutubet, slaklk

~ Fa nam yalk, rutubet (= Ave nab-/namb- ) ~

nema
[MMem xvi] 1. art, bereket, 2. faiz szcnn dini
sakncasndan tr faiz yerine kullanlan bir deyim
~ Ar nama' [#nmw msd.] art < Ar nama artt,
oald, bereket buldu
nemfoman
[ xx/a]
~ Fr nymphomane ar erkek isteklisi
kadn & EYun nymfe gelin, gerdee giren kz, orman perisi (~ HAvr *nu(m)bh- < HAvr *sneubh- evlenmek) +
EYun mana delilik " mani3
nemrut
gaddar ve yz glmez kimse
< Namrd
Kuran'a gre Hz. brahim'e zulmeden efsanevi hkmdar ~ br Nimrd Tevrat'a gre Asur veya Babil lkesi
hkmdar
neo+
nos yeni ~ HAvr *newo- a.a.

~ Fr/ng neo- yeni (sadece bileiklerde) ~ EYun

* Ayn kkten Sans nava, Fa nav, Lat novus, Fr neuf, ng new, Alm neu (a.a.).
neolitik
neo+, lit(o)+

[DTC 1943]

~ Fr nolithique yeni ta (devri)"

neon
[ xx/b]
~ YLat neon asal bir gaz ^ 1898 William
Ramsay ve Morris Travers < EYun nos yeni" neo+
nepotizm
[ xx/c]
neps, nept- torun, yeen ~ HAvr *nept- a.a.
nere
+re

<T

nergis
nrkissos a.a. " narkotik

[xiv] soru zarf


[Yus xiv]

~ Fr npotisme akrabalarn kayrma < Lat

< Tne soru sfat ve zamiri" ne 1,


~ Fa/OFa nargis nergis iei = EYun

* Muhtemelen bir Anadolu veya Ortadou dilinden.


nervr
[ xx/c]
~ Fr nervure bir yzeyde sinir veya kas
kiriine benzeyen hat < Lat nervus kas kirii, kas, sinir, yay ~? HAvr *(s)neu- sinir, kas kirii " nevr(o)+

nee

~ Ar nawat [#nw msd.] sarholuk, coku, vecd

nesep
[Kut, A xi] neseb
Ar nasaba (bir babaya veya bir soya) mensup idi, ait idi
neet
naa'a dodu, kt, (akarsu) kaynad

~ Ar nasab [#nsb msd.] soy, aile <

~ Ar na'at [#n' msd.] kaynama, kaynak < Ar

nesil/neslnasala dourttu, (baba) evlat sahibi oldu

[DK xiv]

~ Ar nasl [#nsl msd.] soy, dl < Ar

EKKENLLER:
Ar #nsl: nesil, tenasl
nesir/nesr~ Ar na6r [#n6r msd.] iir olmayan yaz,
dzyaz < Ar na6ara 1. datt, sat, dkt, 2. dzyaz yazd " neir
neir/ner[ xiv] ner
~ Ar nar [#nr msd.] 1. yayma,
yaylma, salma, 2. yayn < Ar naara yayd, at, sat, yaymlad (= Aram #nr dklme )
* Ar #n8r (salma, dalma) ayn kkn varyantdr.
nesne

<T

[TS xiii] nesne/nesene ey

T ne ise ne " ne1

* Kar. kimesne > kimse.


nesnel

YT

[Fel 194+] objektif

neter
[ xiv] niter
bak ve hanerin sivri taraf, ar sivrisi

< T nesne" nesne

~ Fa netar/natar cerrah ba < Fa ne

* Kar. Sans nkshati (delmek, sivri bir ey sokmak).


net1
[ xx/b]
~ Fr net temiz, fazlas olmayan, flu olmayan ~
Lat nitidus parlak, k, yakkl < Lat nitere parlamak
net2
dm " aneks

[ xx/c]

~ ng net2 a ~ Ger *nati- ~ HAvr *ned- ba,

netameli
[ xx/b] belal, riskli
koku, rme kokusu < Ar natana rd, pis koku yayd

Ar natnat [#ntn msd.] pis

* Gerek *netane gerek netame biimlerine 20. yy ikinci yarsndan eski kaynaklarda rastlanmaz.
netice
Ar nataca [msd. nitc] retti, kard, sonu verdi
nev
[ xiv]
nava a.a.) ~ HAvr *newo- a.a. " neo+

~ Ar natcat [#ntc sf. f.] sonu, rn, kan ey <


~ Fa nav yeni, gen (= Ave nava- yeni = Sans

nevale
[DK xiv]
~ Ar nawalat [#nwl msd.] ihsan,
rzk, harlk, besin < Ar nawala [msd. nawl] verdi, sundu, ihsan etti
EKKENLLER:
Ar #nwl : minval, nevale
nevi

[Yus xiv]

nevmid

~ Ar nawc [#nwc] cins, eit

[ xiv] n mid

~ Fa nawmed < Fa n umed

umutsuz " na+, mit


nevr[i dnmek

~ Yun nero sinir " nevr(o)+

nevr(o)+/nr(o)+
neron sinir ~ HAvr *neu-ro- < HAvr *(s)neu- sinir, kas lifi

~ Fr/ng neur(o)- sinir ~ EYun

* Ayn kkten Lat nervus (sinir, kas lifi), ng sinew (kas lifi).
nevralji
[Bah 1924]
nuron sinir + EYun lgos ac" nevr(o)+, analjezi

~ Fr neuralgie sinir ars & EYun

nevresim
[ xx/b] torba eklinde yatak araf
rasm yeni usul, yeni tip, moda " nev, resim

~? Fa nav

* Yakn dnemde ortaya km bir kelime olup kayna tesbit edilememitir.


nevroz
[Bah 1924]
~ Fr neurose, neurot- sinir hastal
- YLat neurosis a.a. # William Cullen (1710-1790), sko hekim " nevr(o)+
nevruz
[ xiv]
~ Fa/OFa nav rz eski ran takviminde
ylba gn & Fa/OFa nav yeni + Fa/OFa rz gn " nev, ruz
nevzuhur
yeni + Ar Zuhur belirme, ortaya kma " nev, zuhur
ney

[ xiv] nay

~ Fa nav Zuhur yeni zuhur eden & Fa nav


~ Fa ny/nay kam, kamtan yaplan

alg ~ OFa nad kam, karg, ok ~ EFa *nada- a.a. (= Sans nD/nDi kam, karg)
neyzen

~ Fa nyzan ney alan " ney, +zen

nezaket

[Men xvii]

< Fa nzuk" nazik

* Farsa szckten Arapa sarf kuralna gre tretilmi Trke bir trevdir.
nezaret
bakanlk

[Men xvii] bakma, gzetme, idare, ynetim; [ 183+]


~ Ar niZrat [#nZr msd.] 1. seyretme, bakma, 2. bakm, gzetim, denetim " nazar

"Nazrlk" anlam Osmanlcaya zgdr.

nezd[inde
(= Ave nazda- a. a.)

[Men xvii]

nezih
[LO xix]
nazuha [msd. nuzhat] temiz idi, ari idi, lekesiz idi

~ Fa/OFa nazd yan, taraf, kat, ind

~ Ar nazh [#nzh sf.] temiz, pak < Ar

nezle
[Men xvii] nzle
~ Ar nuzlat [#nzl msd.] drt
unsurdan birinin azalmasndan doan herhangi hastalk, inme, souk algnl < Ar nazala indi "nzul
ni+
ni- a.a.) ~ HAvr *ni aa

~ Fa ni- aa (fiil neki) (= Ave h- a.a. = Sans

* Ayn kkten Ger *ni-dar (aa doru) > Alm nieder.


nice

<T

nicelik

[Or xiv] ne ne kadar


YT

" ne1

[CepK 1935] kemiyet

* Kar. kemiyet < Ar kamm (ne kadar, nice), niin

<T nice ne kadar" nice


[DK xiv] nin

< T ne

iin " ne1, iin


nida
< Ar nad bard, haykrd

[A xiv]

~ Ar nida' [#ndw msd.] barma, haykr

nifak
nafaka

[A xiv]

~ Ar nifq [#nfq msd.] ikilik, ikiyzllk "

nigr
[DK xiv]
~ Fa nigr grnt, resim, idol, tablo < Fa
nigtan, nigr- resmetmek (= Ave *ni-kraya- a.a. )
nihale
[Men xvii] nihali bir tr kk kilim
deme, altlk < Fa nihi dek, deme " ni+
nihan

[Yus xiv]

~ Fa nihl

~ Fa nihn sakl, gizli ~ OFa nihng a. a. "

nihayet
[Kut xi]
~ Ar nihyat [#nhw/nhy msd.]
sona erme < Ar nah [msd. nahw/nahy] yasaklad, engelledi, sona erdirdi
nihilizm
[Bah 1924] nihilizma
~ Fr nihilisme hibir eyin
deeri olmadn ngren siyasi dnce ^ Friedrich H. Jacobi, Alm. filozof (1743-1819) < Lat nihil hi, hibir ey
& Lat ne- deil + Lat hilum ok kk ey " negatif
nik

[Hrr 2002]

~ ng nick(name) takma isim, mahls

nikh
nikh

[DK xiv]

~ Ar nikaH [#nkH msd.] evlenme ilemi,

nikel
[ARasim 1897-99]
~ Alm nickel metalik bir element
^ 1754 Axel von Cronstedt, sv. madenbilimci < Alm kupfernickel yalanc bakr, bakra benzeyen bir maden
cevheri & Alm kupfer bakr + Alm nickel eytan
* Bat dillerine 18. yy'da Almancadan girmitir.
nikotin
[Bah1924]
~Frnicotine[esk. nicotiane]
ttnde bulunan kimyasal madde < z Jacques Nicot 1560'ta Lizbon bykelisi iken Fransa'ya ilk kez ttn
ithal edilmesine arac olan Fransz diplomat
nikris

[ xiv]

~ Ar niqris [#nqrs] damla hastal, gut ~ ?

nilfer
[ xiv]
~ Fa nllufar/nllpal/lllpal wb. ~ OFa
nilpal ~ Sans nllotpala mavi lotus iei, nymphaea cyanea & Sans hla koyu mavi + Sans utpala lotus iei" anilin
nimbus

[ xx/c]

~ Lat nimbus hale

nimet
[Kut, A xi]
~ Ar nicmat^ [#ncm msd.] ihsan, refah,
bolluk < Ar nacama [msd. nacmat^] refah ve bolluk yaad, nimet edindi
nine/nene
oc
[Men xvii] nene ocuk dilinde anne, bykanne veya dad; [LO, KT xix] nine
anne; [KT xix] hanm nine bykanne
ninni/nenni

oc

[LO xix] ocuklar uyutmak iin sylenen ark

nipel

[ xx/c]

~ ng nipple 1. meme ucu, 2. bir su tesisat birimi

nirengi
[LO xix] nirengi genlere blerek harita karma ii; [
xx/a] nirengi noktas haritaclkta genin tepe noktas
< Fa nlrang 1. hile, sihir, tlsm, 2. taslak, bir resmin
boyanmadan nceki taslak izimi
nirvana
[ xx/c]
~ Sans nirvna 1. snme, 2. Budist inanta
enkarnasyon dngsnn sona ermesi, sonsuz huzur & Sans nis-, nir- dar, te, kapanma ynnde hareket bildiren
edat + Sans vti esmek, flemek
ni
girinti, yuva, ni ~ Lat nidus yuva

[DTC 1944]

nisa
insanolu, insanlar " insan

[ xiv]

* Arapa szcn kurald tekili imra'dr.

~ Fr niche duvarda raf eklinde kk


~ Ar nisa' [#nsw f. o.] kadnlar = Ar ins [#'ns]

niadr
[Uy viii+]
~ Fa nuadur/nawadur amonyak
tozu ~ OFa andur a.a. & OFa an iksir, nektar, lmszlk ikisi (= Ave anaoa a.a.) + OFa dur ate
nisan
[Men xvii]
~ Ar nisan emsi takvimin ikinci ay ~
br/Aram nisan brani takviminin birinci ay ~ Akad nisannu ilk, birinci < Akad hsu balamak, amak
nian

[Kut, A xi]

~ Fa/OFa nian iz, iaret, alamet, simge

* Farsa szcn Sami dillerinden alnt olma ihtimali zerinde durulmutur. Kar. br ne, Aram ni (iaret,
simge), Akad nu (kaldrma, dikme). Erm nan (simge, zellikle ha) Orta Farsadan alntdr.
EKKENLLER:
Fa nian : nian, niane, niangh
niane
ninag " nian

[ xiv]

niangh
yer " nian, +gh

[Men xvii]

nisap
nasip 1

[Kp xiv] niSb

~ Fa niana iaret yerine geen ey ~ OFa


~ Fa niangh hedef, nian alnan
~ Ar niSb [#nSb msd.] pay "

niasta
[Men xvii] niste vulg. niasta
~ Fa niasta
dibe oturan ey, kelti, niasta < Fa niastan, niin- oturmak (= Ave nishidaiti a.a. = Sans nidati a.a.) & HAvr *niaa + HAvr *sed-1 oturmak " sedye
nsf

[ xiv] nsf

~ Ar niSf [#nSf msd.] yar, yarm

nistagmus
[ xx/c]
~ YLat nystagmus gz seirmesi ~ EYun
nystagms "gznden uyku akma" < EYun nystz uykulu olmak
nisvan
nisa' " nisa

[ xiv]

~ Ar niswn [#nsw o.] kadnlar < Ar

nisyan
nasiya unuttu

[ xiv]

~ Ar nisyan [#nsy msd.] unutma < Ar

nite
YT
[CepK 1935] nite nasl
T tek kadar, gibi" ne1, dek

~ T ne teg/ne dek [ix Uy, xi] ne kadar, ne gibi <

* Trkiye Trkesinde 17. yy'dan sonra raslanmayan bir szck iken Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr.
nitekim
nite " nite, ki

[T S, Kp xiv] nite ki/nite kim nasl ki

< T

nitelik

YT

[CepK 1935] keyfiyet

< T nite ne kadar, ne gibi" nite

* Fr qualit < Lat qualis (nasl) ve Osm keyfiyet < Ar kayfa (nasl) karl olarak tretilmitir.
nitr(o)+
~ Fr/ng nitr(o)- azot ~ EYun ntron
sodyum karbonat (soda) veya potasyum nitrat (gherile) ~ Aram nitr a. a. ~ Ms ntr
* Nitro- (azot) ve natro- (sodyum) radikallerinin ayn nihai kkten trediine dikkat edilmelidir.
nitrat

[ xx/b]

- Fr nitrate " nitr(o)+

nitrik

[ xx/b]

- Fr nitrique " nitr(o)+

nitrogliserin

[xx/b]

- Fr nitroglycrine "

nitr(o)+,

gliserin

nitrojen

[ xx/c]

- Fr nitrogne azot"

nitr(o)+,

+jen1

niyaz
OFa niyyin yakar, dua " ni+

[A, Yus xiv]

* Fa niyaz 1 (fakirlik) ayr bir szcktr, niye

~ Fa niyz2 yalvarma, yakarma, dua

<T

[ xiv] neye

< T ne " ne1


niyet
naw niyet etti, tasarlad

[Kut xi]

~ Ar niyyat [#nwy msd.] plan, tasar < Ar

niyobyum
[ xx/b]
~ YLat niobium bir element ^ 1864
Heinrich Rose, Alm. kimyac < z Niobe Yunan mitolojisinde Tantalus'un kz
* Kimyasal zellikleri tantal elementine benzedii iin.
niza
[DK, Env xiv]
nazaca [msd. nazc] yrtt, kopard, skt, soydu
nizam

[Kut xi]

~ Ar nizc [#nzc msd.] kavga < Ar


~ Ar niZm [#nZm msd.] dzen " nazm 1

nbet
[Kut, A xi] nevbet
~ Ar nawbat [#nwb msd.] 1. sra,
rotasyon, 2. hastalkta kriz < Ar nba 1. birinin yerine geti, nbeti devrald, 2. bana (kt bir ey) geldi
nobran

[LO xix] sert tavrl, nemrut

~?

nodl
[ xx/c] vcutta veya bir a zerinde dm
~ Fr nodule
dmck ~ Lat nodulus [k.] < Lat nodus dm, ba ~ HAvr *nd-o- < HAvr *ned-balamak, dmlemek "
aneks

noel

[ xx/a]

~ Fr nol sa'nn doum gn ~ Lat natalis (dies)

doum gn < Lat nasci, nat- domak " naif


nohut

[CodC xiii]

noksan
< Ar naqaSa eksildi, eksik idi

~ Fa nu%d a. a. ~ OFa na^d a. a.

[Gl xiv]

~ Ar nuqSn [#nqS msd.] eksiklik

* Sfat olarak kullanm Trkeye mahsustur.


nokta
[CodC xiii]
~ Ar nuqTat [#nqT msd.] nokta, zellikle
Arap yazsnda kullanlan noktalama iaretleri ~ Aram nqdst nokta, zellikle brani yazsnda kullanlan
noktalama iaretleri < br/Aram #nqd noktalama, sivri bir ula iaretleme, gagalama " nakit
noktrn
[ xx/b]
geceye ait < Lat nox, noct- gece ~ HAvr *nekw-t- gece

~ Fr nocturne gece mzii ~ Lat nocturnus

nomenklatr
[ xx/c]
~ Fr/ng nomenclature 1. bilimsel bir
disiplinde adlandrma sistemi, 2. sovyet sisteminde Komnist Partinin devlet grevlerine atama sistemine verilen ad ~
Lat nomenclatura adyla arma < Lat nomenclator yksek bir grevlinin yannda durarak gelenlerin adn ilan eden
hizmetkr, terifat, avu & Lat nomen ad + Lat c(a)lare armak " nominal, konsil
nominal

[DTC1943]

~Fr nominal isim bakmndan,

itibari ~ Lat nominalis < Lat nomen, nomin- isim ~ HAvr *nmn isim " nam
nono

<oc

[ xx/b] 1. sevgi sz, 2. ecinsel erkek

<

nordik
[ xx/b]
~ Fr nordique kuzeyli, kuzeye ait < Fr
nord kuzey ~ Ger ~ HAvr *nr-tro- < HAvr *ner-1 alt, sol, kuzey
norm
[DTC 1942] normatif; [DTC 1944] norm
~ Fr norme
kural, standart, l ~ Lat norma marangoz gnyesi ~ Etr ~? EYun gnmon 1. bilen, gsteren, 2. marangoz gnyesi <
EYun gignsk, gn- bilmek, anlamak, yarglamak, lmek " not
normal
normalis a.a. " norm

[ xx/a]

~ Fr normale kurala uygun, dzgn ~ Lat

nroloji
[ xx/b]
~ Fr neurologie sinir hastalklar
uzmanl ~ ng neurology a.a. ^ Thomas Willis (1621-75), ng. hekim " nevr(o)+, +loji
nron
" nevr(o)+

[ xx/b]

~ YLat neuron sinir hcresi ~ EYun neron sinir

nostalji
[ xx/b]
~ Fr nostalgie sla hasreti, eskiye duyulan
zlem & EYun nstos vatana dnme, sla (~ HAvr *nos-to- < HAvr *nes-1 eve dnme ) + EYun lgos ac" analjezi

nosyon
(g)noscere, not- bilmek " not

[ xx/b]

~ Fr notion kavram, fikir ~ Lat notio < Lat

not
[ xx/a] 1. hatrlatma yazs, mlahaza, 2. eitimde baar
dzeyini gsteren numara
~ Fr note [ ] 1. iaret, alamet, iz, "dikkat et" anlamna gelen iaret, hatrlatma
yazs, 2. mzikte nota ~ Lat nota a.a. < Lat (g)noscere, not- bilmek, tanmak ~ HAvr *gn- bilmek
* Ayn kkten EYun gignosko, gno-, ng know (bilmek), can (-ebilmek), Alm kennen (bilmek), knnen (-ebilmek),
Ave ?n- > Fa indan, in%tan (bilmek), Erm dzant (bilinen, tandk).
nota
verdii hatrlatma yazs

[LO xix] mzik iareti; diplomaside bir hkmetin dierine


~ t nota 1. iaret, alamet, iz, hatrlatma yazs, 2. mzik iareti ~ Lat nota a.a. " not

noter
[Bah 1924]
~ Fr notaire a.a. ~ Lat notrius Roma
hukukunda yazman, zabt ktibi < Lat notre yazmak, not etmek, hatrlatc iaret koymak " not
ntr
[ xx/a]
~ Fr neutre iki kutuptan birine ait olmayan, yansz
- Lat neuter "ikisi de deil", a.a. & Lat ne- deil + Lat uter ikisinden biri" na+
ntron
[ xx/b]
~ YLat neutron atomik yk ntr olan
parack # 1932 James Chadwick, ng. fiziki. < Lat neuter "ikisi de deil", yansz , cinsiyetsiz " ntr
n
[ xx/b] plak insan tablosu
- HAvr *nogw-edo- < HAvr *nogw- plak
nua
[ xx/c]
nux, nuc- ceviz ~ HAvr *kneu-s- a.a.

~ Fr nu plak ~ Lat nudus

~ Fr noix 1. ceviz, 2. sokum (bir et kesimi) ~ Lat

* Nuar telaffuzu hataldr.


nans
[P Safa 1949]
bulut ~ Lat nubes ~ HAvr *sneudh- sis, bulut

~ Fr nuance hassas renk ayrm < Fr nue

* 18. yy resim sanatnda bulut gibi hassas renk tonlamalarn belirtmek iin kullanlmtr.
nbvvet
peygamberlik < Ar naby " nebi

[Yus xiv]

ncum
[Kut xi]
yldz ilmi, astroloji < Ar nacm yldz (= Aram nagsm a.a. )
nfus
kii " nefis1

[Men xvii]

~ Ar nubuwwat [#nbw msd.]


~ Ar nucm [#ncm o.] yldzlar,

~ Ar nfus [#nfs o.] kiiler < Ar nafs

nfuz

[Men xvii]

~ Ar nufuS [#nf5 msd.] 1. delme, iine

girme, iine ileme, 2. sz geme, etkili olma < Ar nafaSa deldi, iine girdi, szn geirdi
nuga

[Cumh1929]

nkleer
nucleus ekirdek < Lat nux, nuc- ceviz " nua

~Frnougat

[195+]

~Frnuclrekirdeksel<Lat

nks [etm
[Men xvii]
~ Ar nuks [#nks msd.] geri dnme,
zellikle hastaln geri gelmesi < Ar nakasa geri dnd, hastalk geri geldi
nkte
[Yus, Gl xiv]
< Ar nakata drtt, sivri bir eyle dokundu " nakit
nktedan
& Ar nuktat + Fa dn2 bilen " nkte, +dan2

~ Ar nuktat [#nkt msd.] aka, espri

[Men xvii]

~ Fa nukta dan nkte bilen, esprili

numara
[LO xix] numero adet, rakam galat lzumsuz alafranga
tabir
~ t numero rakam, say / Fr numro a. a. ~ Lat numerus a. a. ~? HAvr *nom-eso- < HAvr *nembelirlemek, tayin etmek
nmayi
[Men xvii]
~ Fa nmayi gsterme, gsteri,
gsteri < Fa numdan, num- gstermek, grnmek ~ OFa nmdan, nmy- a.a.
nmerik
rakam, say " numara

[ xx/b]

~ Fr numrique saysal < Fr numro

nmizmatik
[DTC 1942]
~ Fr numismatique eski para
uzmanl, meskkat < Lat numisma geer ake, resmi para ~ EYun nmisma, t- a.a. < EYun nomiz geerli olmak,
cari olmak, kabul grmek < EYun nmos adet, grenek, tre " +nomi
nmune
[Men xvii]
Fa numdan, num- gstermek, grnmek " nmayi

~ Fa numna rnek, grmlk <

nur
[Kut, Veled, A xi]
nuwr ate = Akad nru/nru a. a. )

~ Ar nr [#nwr msd.] k (= Aram

nush
Ar naSaHa t verdi

[Men xvii]

~ Ar nuSH [#nSH msd.] t, nasihat <

nsha
[A xiv]
~ Ar nus%at [#ns% msd.] (yazda) kopya,
bir kitabn temiz yazl rnei ~ Aram nuss^ a.a. ~ Akad nus%u a.a.
EKKENLLER:
Ar #ns? : istinsah, muska, nsha
nutuk
[A xiv] nutk
~ Ar nuTq [#nTq msd.] sz, syleyi, sz
syleme yetenei < Ar naTaqa konutu, artikle etti, telaffuz etti

nve
msd.] hurma ekirdei

[ 191+] nve/nvve z, asl, kaynak

~? Ar nawan [#nwy

* "Nvve: leb, kalb, asl, mebde, masdar menba manalaryla kullanyorsak da Arapa ve Acemce'de byle bir kelime
yoktur. Belki ekirdek manasna olan Arapa neva kelimesinden galattr." M Bahaeddin, Yeni Trke Lugat (1924).
nzul
fel, nezle < Ar nazala indi

[Yus xiv]

~ Ar nuzl [#nzl msd.] 1. inme, ini, 2.

[ viii] ol iaret sfat; [ viii] an iaret zamiri

* Fa o (nc tekil ahs zamiri) etkisiyle 16. yy'dan itibaren iki ayr Eski Trke kelimenin yerini almtr.
+
e iyi, doru, uygun ~ HAvr *(e)su- iyi

~ Fr/ng eu- iyi (sadece bileik isimlerde) ~ EYun

* Kar. ng eugenics, euphemism, euphony, euphoria, euthanasia vs. EYun Eukleides (klit) kii ad "iyi naml"
anlamndadr.
ob+
~ Lat ob- kar olma, kar durma, karsna
kma, bir ii zorlukla ve iddetle yapma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *epi- kar" epi+
* Sert sessizlerden nce asimile edilir. r: occidere < ob-cidere, oppositus < ob-positus.
oba

[O xi] oba kabile, klan, bir arada adr kuran gebe oyma (= Mo obu aile, boy,
klan )

* Kar. Mo obuan (yn, kme, bek) < obuy- (kabarmak, top veya tmsek olmak, toplamak).
bek

[LO xix] yn, kme

~ ?

obelisk
[Bah1924]
~Froblisque dikilita~EYun
obelskos [k.] 1. kk i, ine, 2. ucu sivri stun < EYun obels i
obez
[ xx/c]
~ Fr obse ar iman / ng obese a.a. < Lat
*obedere, obes- ar yemek & Lat ob zorlukla ve iddetle yapma bildiren edat + Lat edere, es- yemek ~ HAvr *ed- a. a.
" ob+

obje
[Bah 1924]
~ Fr objet nesne ~ OLat obiectum
gramerde cmlenin nesnesi < Lat obicere, obiect- karsna koymak, nne atmak, sunmak & Lat ob + Lat iacere,
iact- atmak " ob+, jet
objektif
makinesinin nesneye dnk mercei
obiectus nesne " obje

[Bah 1924] nesnel; [Radyo Haf 1950] fotoraf


~ Fr objectif nesneye ilikin, a.a. ~ OLat obiectivus a.a. < Lat

obruk
<T
[T S xvi] doal yer ukuru, oyuk
ukur yapmak < T *op-/*ob- ukur olmak?

< T opur-/obur-[xi] oymak, kertmek,

obsesyon
[ xx/a]
~ Fr obsession 1. kuatma [esk.], 2. cinler
veya eytanlar tarafndan kuatlm olma hali [esk.], 3. psikolojide saplant, insan ruhunu srekli megul eden fikir
veya sknt < Lat obsidere, obsess- kuatmak & Lat ob kar + Lat sedere, sess- oturmak " ob+, sedye
obsidyen
[ xx/b]
~ Fr obsidienne bir tr volkanik kaya ~
Lat obsianus/obsidianus < z Obsius Plinius'a gre bu ta Etyopya'da kefeden kii
obstrksiyon
[191+]
~Frobstruction engelleme < Lat
obstruere, obstruct- bir yn veya duvar rerek nn kesmek & Lat ob + Lat struere, struct-ymak, dikmek, ina
etmek " ob+, strktr
obua
[ xx/b]
altus ) + Lat bois tahta, tahta alg" alto, buke
obur
<T
op- [xi] a.a.

[LO, KT xix]

~ Fr hautbois bir alg & Fr haut yksek (~ Lat

< T ob- [xvi TS] grltyle yemek, yalayp yutmak = T

* -ur eki aklanmaya muhtatr.


br

<T

o bir

< T o bir " o

obs
[Mh381181+]
~Fr obus top mermisi~Alm
haubitze ar glle atan bir tr top ~ ek houfnice ta frlatan, katapult
* Kar. ng howitzer (a.a.).

[Uy viii+] kin,

intikam
ocak
T
[Uy viii+] ak ate yaklan yer; [ 194+] ocak 10 Ocak 1945 tarihli yasayla kinci
Knun ayna verilen ad
< T *t-ak < T *t-()- ate yanmak, tutumak < T t ate " od
* Ay ad olarak Ar kanun (ocak) evirisidir.
c

oc

[ xviii] bc umac, c

od

[ viii] t ate

[ viii] t safra

(= Mo tege(n) koyu sv)

od(o)+
HAvr *sod-o- < HAvr *sed-2 gitmek

~ Fr/ng od(o)- yol ~ EYun (h)ods a.a.

oda
T
[ xi] ota adr, gebe evi; [TS xiii xiii] ota/oda adr, gebe evi, konut iinde
mstakil birim, oda
< T ta- ate yakmak, duman ttmek < T t ate " od
* Kar. Mo utua(n)/utaa(n) (duman ttme). T ota szc Trkiye Trkesinde doal fonetik evrimle oda
biimini alrken, arkaik biimin zel bir anlamda korunmas ilgi ekicidir.
odak

YT

[TDK 1944] mihrak

<Tod"od

* "Mercein ate yakt nokta" anlamnda. Kar. mihrak < Ar #Hrq (ate).
de[mek

[Uy, Ka viii+] te- bir borcu demek, geri vermek

dem
[Bah 1924]
~ Fr oedme acl iltihap ~ EYun odema,
t- ime, iik < EYun oide imek ~ HAvr *oid- a.a.
denek

YT

[CepK 1935] tazminat

<Tde-"de-

odeon
[Bah 1924]
~ EYun oideon konser salonu, kk
tiyatro < EYun oide ark < EYun oide ark sylemek, terennm etmek ~ HAvr *sweid-sylemek
de v

YT

[ Ce pK 1 93 5] v az if e

<T de -" d e- ,+ ev

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z Trke kelimeler retmekte
kullanlmtr.
odise
[192+]
~Frodysse uzun ve maceral yolculuk~
EYun Odyssa Homeros'un bir destan < z Odysses Odyssa destannn kahraman olan Ithaka kral
oditoryum
[ xx/c]
~ Fr auditorium kk konser salonu ~
Lat auditorium a.a. < Lat audire dinlemek, iitmek " odiy(o)+
odiy(o)+
~ Fr/ng audi(o)- iitmeye ilikin < Lat
audire iitmek ~ HAvr *au-dh-yo- duyu-verme, kulak koyma < HAvr *au-4 duymak " estetik
dlek

[KT xix] korkak

& T d + Fa lang sakat" d

* Kar. dilek, Timurlenk.


odometre
a.a. " od(o)+, +metre

[ xx/c]

~ Fr odomtre yol ler / ng odometre

dl
YT
[TS xv-xviii] dl/ndl yarta kazanana verilen ey; [ 195+] dl
verilen ey < Mo gte- verilmek < Mo g- vermek

~ Mo gtel

* Trkede 18. yy'dan sonra kaydedilmemi olan szck Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr. Muhtemelen
Trke de- fiiliyle ilikilendirmek dncesiyle yazm ve telaffuzu deitirilmitir.
odun

[Uy viii+] otun yakt, yakacak tahta

[Fel 194+] taviz

< T t ate " od d n

YT

<Tde-"de-

* Fiil kk de- olduu iin -n ekinin yaps ve ilevi anlalamaz.


odyometri
odiy(o)+, +metre

[ xx/c]

odyovizel
audiovisual a.a. " odiy(o)+, vize

[ xx/c]

of/f/uf/f

onom

fleme sesi

~ Fr audiomtrie iitme gc lm
~ Fr audiovisuel iitsel-grsel / ng
" pof

* Kar. pof/pf/puf/pf (a.a.). Yuvarlak seslinin istikrarszl inisyal dudak sessizinin etkisiyle aklanabilir. Dolaysyla
of/f/uf/f biimleri ikincil olmaldr.
ofis
[ xx/b]
~ Fr office makam, grev, grev yeri ~ Lat
officium < Lat *opificium < Lat opus facere i yapmak, bir grevi yerine getirmek " opus, faktr
fke
T
[Uy viii+] pke 1. akcier, 2. fke, kzgnlk; [CodC, T S xiv xiii] yke a.a.
f/p/w [onom.] soluma sesi" of

< T

* Kar. Fa %anc (1. iddetli soluma, 2. fke, hn).


fori
[ xx/c]
~ Fr euphorie salk ve zindelik duygusu, ar
iyimserlik ~ EYun eufora hafiflik < EYun eforos kolay tanan, hafif & EYun e iyi, kolay + EYun fer, for- tamak "
+, +ber
ofsayt
[ xx/b]
~ ng off-side yanl taraf, bir futbol terimi & ng
off ayr, dar, yan, yanl (edat) + ng side taraf" ab+
ofset
[ 195+]
~ ng offset 1. (mimaride) duvarda girinti,
ukur, ni, 2. bask yzeyindeki oyuklara mrekkep doldurma ilemine dayal basm teknii < ng to set off ayrmak,
vurgulamak & ng set koymak, oturtmak (~ HAvr *sed-1 oturmak ) + ng off bir eyden ayrlma bildiren edat (~ HAvr
*apo a.a.)" ab+, sedye
oftalmoloji
[ xx/b]
~ Fr ophthalmologie gz hastalklar
uzmanl & EYun oftalms gz (< EYun ops, opt- a.a. ~ HAvr *okw-to- a.a. < HAvr *okw-grmek) + EYun logea "
optik, +loji
[mek

" v-

YT

[Fel 194+] unsur

* ET ge (yal, tecrbeli, bilge kii, bir soyluluk nvan) ile birletirilmesi dnlemez.
olak

[Uy viii+] olak yavrucuk, zellikle kei yavrusu

< T oul" oul

olan

[ viii] olan ocuklar [o.]; [Uy viii+] gen adam, ocuk < T oul" oul

* Aslnda oul oulu iken daha sonra itibaren "erkek ocuk" anlamnda kullanlmtr.
le/len
T
zaman, saat

[ xi] dlek zaman, felek; [O xi] yle le vakti < T 5 [viii] vakt,

* Kar. Mo de (le).
EKKENLLER:
T ? : le, n
ograten
[ xx/b]
~ Fr au gratin rendelenmi peynirle < Fr
gratin rendelenmi (peynir) < Fr gratter kazmak, rendelemek " greyder
ren[mek
T
[Uy viii+] ren- talim etmek, almak, renmek < T g1 [viii] akl,
zihin, hatr < T - [viii] anmak, anlamak, dnmek
renci

YT

[CepK 1935]

< T ren-" ren-

* Fiil kkne eklenen -ci ekinin ilevi belirsizdir. Kar. alc, bakc, satc, verici vb.
reti
ren-

YT

[Fel 194+] doktrin

retmen

YT

oul/olkltmek

n
T
yenen yemek

[CepK 1935]

~ T reti [viii+ Uy] alkanlk, adet, bilgi < T gret-"


< T ret-" ren-,+men2

[ viii] oul ocuk, yavru, erkek ocuk

< T *o-/ow- klmek,

[Uy viii+] dn belli bir zamanda; [T S xiv xiv] yn yemek zaman, belli bir zamanda
< T 5 [viii] zaman " le

* Zaman belirten -in ekiyle. Kar. yazn, leyin, akam(ley)in.


r[mek

<onom

< T [onom.] rme sesi" +kir-

* Kar. bart
T
anlamak " ren-

[ viii] t nasihat, akl(lar) [o.]

< T [viii] akl < T - [viii] dnmek,

t[mek

[ xi] git- ttrmek

< T gi- tmek, toz haline getirmek

oje
[ xx/b]
~ Fr auge kapk iinde tutulan ey, mstahzarat,
trnak cilas < Fr auge kap, anak ~ Lat alveus kap, anak
ok

[ viii] ok a. a.

kalipts
[ xx/b]
~ YLat eucalyptus Avustralya kkenli bir
aa ~ EYun euklyptos iyi korunmu & EYun e iyi + EYun kalypts sakl, kapal, korunakl < EYun
kalypt saklamak, kapatmak " +, kiler
* iek tomurcuklar bir kapslle rtl olduu iin.
okazyon
[Bovary(Akyz)1942]
~Froccasion frsat,
denk gelen ey ~ Lat occsio < Lat occidere, occs- stne veya nne dmek, rast gelmek & Lat ob + Lat cadere,
cas- dmek " ob+, kadans
ke
ke)

T?

[DK xiv] ke ayak topuu; [Kp xiv] ke/kem

(= Mo sgey topuk,

* Moolca szck T *ke veya *ke edeeridir. Her iki dilde etimoloji belirsizdir.
okka
[Kp xiv] ukiyye bir tart birimi; [Men xvii] y. 1400 gram
edeeri tart birimi; [KT xix] 1283 gram edeeri tart birimi
~ Ar qiyyat Suriye blgesine zg bir tart
birimi
* Suriye ukiyyesi 320 gram dolaynda olup Roma libras ve Bizans litras ile edeerdir. OYun onkia < Lat uncia
(librenin onikide biri, y. 27 gram) ile herhalde birletirilemez.
oklava

<T

[ xvi] okla/oklaa oklava

< T ok " ok

* Fa tr-i nan (ekmek oku, oklava) evirisi olarak kullanlmtr.


oklzyon
[ xx/c]
~ Fr occlusion tkanma, kapanma ~ Lat
occlusio < Lat occludere, occlus- tkamak, kapatmak & Lat ob + Lat claudere, claus-kapatmak " ob+, kloz
oka[mak

[Uyviii+]o%a-a.a.

kse
[Arg xvi]
~ Yun iksa 1. asalak bir bitki, viscum
album, 2. bu bitkiden elde edilen yapkan madde ~ EYun ikss a.a.
* Ayn kkten Lat viscum (a.a.). ng viscous (yapkan), viscosity (yapkanlk) biimleri Latince szckten
alnmtr.
oksidantal
[ xx/c]
~ Fr occidental Batya ait, Batl < Fr
occident Bat < Lat occidere dmek, batmak, lmek, telef olmak & Lat ob + Lat cedere, cess-gitmek " ob+, aksesuar

oksijen
[ xix]
~ Fr oxygne Lavoisier'ye gre asitlerin
oluumuna yol aan kimyasal gaz ^ 1787 Lavoisier, Fr. kimyac & EYun oksys, oksyd- eki, asit (~ HAvr *ok-su- <
HAvr *ak- keskin, sivri, eki ) + EYun genes douran " akr(o)+, +jen1
oksit
bileik " oksijen

[Bah 1924]

ksr[mek
sesi " +kir-

<T

~ Fr oxyde kimyada oksijen ieren bir

[CodC xiii] a.a.

* Kar. Azer skr- (a.a.). ksz

< T *skr- < T *s [onom.] ksrme

[Or viii] gsz annesiz

< T g2 [viii]

anne
okt(o)+
~ Fr/ng oct(o)- sekiz (sadece bileik
isimlerde) ~ EYun okt a.a. / Lat octo sekiz ~ HAvr *okt- a.a.
* Ayn kkten Alm acht, ng eight < Ger *ahto (sekiz). Lat october (Ekim) 1 Martta balayan Roma takviminin
sekizinci aydr.
oktan
organik bileik " okt(o)+

[ xx/c]

oktav
Lat octavus sekizinci " okt(o)+

[Bah 1924] mzikte sekizli aralk

oku[mak
etmek

~ Fr/ng octane sekiz hidrojen atomu olan bir


~ Fr octave sekizli ~

[Uy viii+] ok- seslenmek, armak, yazl bir metni yksek sesle telaffuz

* Kar. ET okun (ar, arma). Fiilin orijinal anlamlar iir okumak, ark okumak, meydan okumak (<
meydana okumak) deyimlerinde korunmutur.
okul

YT

[CepK 1935] mektep

< T oku-" oku-

* Fr cole (okul) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. Urfa aznda rastland ileri
srlen *okula szcyle ilikilendirilmesi keyfidir.
okler
[ xx/b]
~ Fr oculaire 1. gze ait, gze ilikin, 2.
mikroskopun gze yakn olan cam < Lat oculus gz ~ HAvr *okw-olo- a.a. < HAvr *okw-grmek " optik
oklt
[ xx/a]
~ Fr occulte byye ve doast glere ilikin ~
Lat occultus gizli, rtl < Lat occulere, occult- gizlemek, rtmek, kapatmak & Lat ob + Lat celare a.a. ~ HAvr *kel-2
a.a. " ob+, kiler
kz
[Uy viii+] kz
idi edilmi sr ~ HAvr *ukws- a.a.

~ Toh okso/oks sr, zellikle

* Ayn kkten Sans uksn/auks, EYun oksos, Alm ochse, ng ox (kz). Mo ker (a.a.) benzer bir kaynaktan
veya Trkeden alntdr.
okyanus
snrsz deniz ~ EYun keans a.a.
ol[mak

~ Ar uqyns dnyann evresini saran

[ viii] bol- a.a.; [TS xiii, CodC xiii] ol-

* Bol- biimine Trkiye Trkesinde 16. yy sonlarna dek rastlanr. l[mek

[ viii] l- a.a.
olaan

YT

olanak
[CepK

YT
1935]

194+] vaka

[CepK 1935] mmkn; [TDK 1944] sk sk olan < T ol-" ol-

[Fel

194+]

muhtemel

imkn
<

<

ol-"

ol-"

o l - olay

ol-olas
YT

YT
[Fel

< T ol-" ol-

l[mek
<T
[Mh, Kp xiii] l< T *l(e)-- karlkl tartmak, iki eyi boy veya
arlk veya deer bakmndan karlatrmak < T le- had ve miktar tayin etmek, blmek, pay etmek (= Mo lia.a.)" le. -- > -- itelik ekiyle. Kar. ET lg/lg (1. had, pay, hisse, 2. l, tart - viii+ Uy), lek
[Kp xiv] lek/lk
l
lt

<T

< T l- " l-

[Kp xiv] le/lek/lk l, lek

YT

[CepK 1935] kstas

ole(o)+
zeytinya, sv ya ~ EYun laion/laia a.a.

< T l- " l-

<Tl-"l~ Fr ol(o)- / ng ole(o)- ya ~ Lat oleum

* Yunanca szck eski bir Anadolu veya Dou Akdeniz dilinden alntdr. Ayn kkten Erm ye (a.a.).
olgu

YT

olig(o)+
az
oligari
ynetici aznlk ^ M 4.

<T

[Fel 194+] vaka

< T ol-" ol-

~ Fr/ng olig(o)- az, aznlk ~ EYun olgos


[Bah1924]
~Froligarchie aznlk iktidar,
yy Aristoteles, Yun. filozof. " olig(o)+, +ari

oligopol
[ xx/c]
~ Fr/ng oligopole az sayda irket
tarafndan kontrol edilen bir piyasadaki her bir irket & EYun olgos az + EYun plion satc < EYun ple satmak "
olig(o)+, monopol
* Monopol sozcne kyasla 1970lerde tretilmitir.
olimpiyat
[ARasim 1897-99]
~Frolympiade1.Eski
Yunan'da drt ylda bir yaplan yarlar, 2. bunlara benzetilerek 1896'da tesis edilen uluslararas oyunlar ~ EYun
olympis, olympiad- Olympia kentinde yaplan spor msabakalar < z Olympia Eski Yunanistan'da bir kent
olta
[Arg xvi] volta/olta balk tutma arac
dn, dolama, gidip gelme, 2. sarg, halka " volta

~ t volta 1.

* Trke anlam muhtemelen volta etmek/atmak/sarmak (geminin belli bir rotada dk hzla gidip gelmesi)
deyiminden.

l
oluk

T
T

lm

[ viii] lg a. a.

< T l-" l-

[ xi] oluk ii oyulmu aa kt, yalak, hendek

olumlu

YT

olu[mak

YT

[Uy viii+] lm a. a.

< T l-" l-

[Fel 194+] mspet


teekkl etmek

ombudsman

< T olum " ol-[CepK 1935]


< T ol-" ol-

[Mill 1999]
~ ng ombudsman kamu kurulular ile
vatandalar arasnda arabuluculukla grevlendirilen kamu grevlisi ~ sv ombudsman a. a. & Nor umbodh grev,
yetki + Nor man adam " manken
omega
harfi, "byk o" " mega(lo)+
omlet
yemei ~ ?

[ xx/b]

~ EYun mega Yunan alfabesinin son

[ARasim 1897-99]

~ Fr omelette rplm yumurta

omnibs
[Basiret 1873]
~YLat omnibus kamu tat
arac ^ 1820 Laffitte, Fr. kamu yneticisi ~ Lat omnibus [dat. o.] herkes iin < Lat omnis tm, hep, herkes
omnibs
[Basiret 1873]
~YLat omnibus kamu tat
arac ^ 1820 Laffitte, Fr. kamu yneticisi ~ Lat omnibus [dat. o.] herkes iin < Lat omnis tm, hep, herkes
mr/mrAram cmr a. a. < Aram #cmr yaama )
omur

YT
omurga

[A xiv] comr

~ Ar cumr [#cmr msd.] yaam (=

[TDK 1944] omurgay oluturan kemiklerin her biri < T omurga "

* Omurga szcnden geri tretilmitir.


omurga

<T

[TS xiv] orjurka a.a.

< T *om/*onur kemik ba, yuvarlak kemik

* Kar. Mo omuruu (kprck kemii).


omuz/omz<T
[Kp, a xiv] omuz a.a.
(= T omaca/omraw [xiv Kp] kprck
kemii = Mo omuruu a.a.) T *om kemik ba, zellikle uyluk kemiinin yuvarlak ucu
* Kar. TT omaca (uyluk kemii! - xv TS). Ayrca zb omiz, uv omor (omuz). EYun omos (omuz) szcyle
benzerlik artcdr, ancak etimolojik bir iliki dnlemez.
on

[ viii] on a.a.

EKKENLLER:
T on : doksan, on, ondalk, seksen
n

[Uy viii+] n n, nce

* T yn ayn szcn varyant biimidir. on[mak

[Uy viii+] on- iyilemek,

ifa bulmak, onulmak

ona[mak

onar[mak
onay

[Uy viii+] una- memnun olmak, raz olmak, tasvip etmek

T
YT

[Uy viii+] onar- iyiletirmek, tamir etmek, tedavi etmek < T on- " on[CepK 1935] muvafk

[Fel 194+] prmisse

< T ona-" ona-ncl

YT

< T n/nce " n

* -cl ekinin yaps ve ilevi ak deildir.


ondalk
nder

YT
YT

[CepK 1935] komisyon; [Geom 193+] desimal < T on " on


[CepK 1935] lider

<T n" n

* levi belirsiz olan -der ekinin ng leader (nder) szcnden esinlendii muhakkaktr.
ondle
[ xx/a]
~ Fr ondul dalgal ~ Lat undulatus a.a. <
Lat undulare dalgalanmak < Lat unda dalga ~ HAvr *und- deniz, dalga < HAvr *wed-1 sulu, slak " hidr(o)+1

nem

YT

[CepK 1935] ehemmiyet

<Tn"n

* Sfata eklenen -em ekinin ilevi belirsizdir.


ner[mek
neri

YT
YT

[CepK 1935] nerge-/ner-teklif etmek


[TDK 1944] nergi teklif; [TDK 1969] neri

<T n " n
< T ner- " ner-

oniks
[kd 1907]
~ Fr onyx agat, mermere benzer yar effaf
bir ta ~ EYun nyks 1. trnak, zellikle ku ve hayvan trna, 2. a.a.
onkoloji

[ xx/c]

~ Fr oncologie kanser uzmanl / ng

oncology a.a. < EYun nkos ur, tmr " +loji


nle[mek

YT

[TDK 1944]

[CepK 1935] tedbir

< T nn al-" n nlem

YT

< T nle-" nle-

onomatope

[ xx/b]

~ Fr onomatope ses benzetmesiyle

yaplan kelime ~ EYun onomatopoiea isim yapma & EYun noma, t- isim (~ HAvr *nmn a.a.) + EYun poios
yapan, ina eden (< EYun poie yapmak)" nam
onore
Lat honos, honor- eref, haysiyet

[ xx/b]

~ Fr honorer onurlandrmak ~ Lat honorare a.a. <

ons
biri ~ Lat uncia " ni+

[ xx/a]

~ ng ounce bir arlk birimi, librenin onikide

ontoloji
n, ont- varlk, varolma " +loji
onur
YT
honor- a.a. " onore

[Bah1924]

[TarD 193+] haysiyet

~Frontologievarlkbilim<EYun

~?Frhonneur eref, haysiyet ~ Lat honos,

* Tarama Dergisi'nde "Kamus-u Trki'de yer ald" kaydyla yer verilen szce 1934'ten nceki herhangi bir
yazl kaynakta rastlanmamtr. Franszca'dan serbest arm yoluyla tretildii varsaylabilir.
oolit

[ xx/c]

~ Fr oolithe bbrek ta, topluine ba eklinde

ta & EYun on yumurta (~ HAvr *w-yo- yumurta ) + EYun lthos ta " oval, lit(o)+
p[mek
opak
karanlk

[ U y v i i i + ] p - a . a .
[ xx/b]

~ Fr opaque effaf olmayan ~ Lat opacus glgeli,

opal
[ xx/b]
opllios ~ Sans pala- ta " hip(o)+1

~ Fr opale bir tr deerli ta ~ Lat opalus ~ EYun

opera
[28M 1720]
~ t opera 1. i, eser, 2. mzikli dram #
kinci anlamda 1590 Filippo Neri, Floransal mzik kuramcs ~ Lat opera [o.] eserler < Lat opus i, eser " opus
operasyon
Lat operatio < Lat operari" opere

[ xx/a]

~ Fr opration ilem, ameliye, ameliyat ~

opere [etm
[ xx/b]
~ Fr oprer ilemek, ilem yapmak,
ameliyat etmek ~ Lat operari i yapmak, emek vermek " opus
operet
tiyatro ~ t operetta [k.] a. a. < t opera

[188+]

~Fr oprette hafif opera, mzikal

* stanbul'da ilk operet 1881'de Dikran uhaciyan tarafndan sahneye konmutur.


oportnizm
[Bah1924]oportnizma
~Fropportunisme
frsatlk # 1876 Rochefort, Fr. yazar < Fr opportun uygun, elverili ~ Lat opportunus limana doru esen (rzgr),
elverili & Lat ob + Lat portus liman " ob+, portal
opozisyon
[185+]
~ Fropposition ztlk, muhalefet~
Lat oppositio a.a. < Lat opponere, opposit- kar koymak & Lat ob + Lat ponere, posit-koymak " ob+, pozisyon
opsiyon
[Bah 1924]
~ Fr option tercih, seim ~ Lat
optio < Lat optare tercih etmek, semek < Lat *opere a.a. ~ HAvr *op-2 a.a.
optik
[ xx/b]
~ Fr optique gze veya grmeye ilikin ~ EYun
optiks a.a. < EYun ops, opt- gz ~ HAvr *okw-to- gz < HAvr *okw- grmek
EKKENLLER:
EYun ops : diyoptri, oftalmoloji, optik Lat oculus :
monokl, okler
optimist

[NKemal 1871] optimist; [Bah 1924] optimizma


- Fr optimiste iyimser, her eyin en iyisi olduuna inanan ^ Leibniz (1646-1716) Alm. filozof" optimum

optimize [etm
getirmek < Lat optimus en iyi " optimum
optimum
< Lat *opere semek, tercih etmek " opsiyon

[ xx/c]
[ xx/b]

~ Fr optimiser en iyi duruma

~ Fr optimum en iyi ey < Lat optimus a.a.

opus
[ xx/b]
~ YLat opus klasik mzikte eser ~ Lat opus, operi, eser ~ HAvr *op-es- < HAvr *op-1 emek vermek, mahsul elde etmek
Ayn kkten Fr oeuvre < Lat oper- (i, eser).

r[mek

[ xi] r-2 sa rmek, yn rmek, duvar rmek

* Kar. T r-1 (ykselmek, belirmek). Fiilin iki anlam arasnda iliki yok gibidir. Duvar rmek deyiminin hangi anlama
ait olduu tartlabilir.

ora
orak

<T
T

T ol/o iaret sfat" o, +re

[ xiv] iaret zarf


[Uy viii+] oraka.a.

" yar-

T or- kesmek = T ar-/yar- a. a.


* Or- kkn ses bakmndan ar-/yar- grubuyla
birletirmek gtr; ancak anlam birlii

barizdir.
oral
az ~ HAvr *s- az
oramiral
oran

[ xx/b]

~ Fr oral aza ilikin ~ Lat oralis < Lat os, or-

YT
<T

< T ordu amiral" ordu, amiral

[TS xiv-xvii] l, nispet, had

orangutan
Malay orang utan orman adam
orant

YT

[Geom 193+]

[Bah1924]

< T or- kesmek " orak


~Frorangoutan bir tr maymun~

< T oran" oran

* Ada eklenen -t ekinin ilevi mehuldr.


oratoryo
[Bah 1924]
~ t oratorio 1. dua yeri, apel, 2.
dini ierikli koral yapt ~ OLat oratorium dua yeri < Lat orare konumak, dil dkmek, dua etmek " oral
rdek

[Uy viii+] direk a.a.; [ xi] rdek

ordinarys
[ResmiG 1933] bir akademik nvan
~ YLat
professor ordinarius (Alman niversitelerinde) nizami profesr ~ Lat ordinarius nizami, usule uygun < Lat ordo, ordindzen, nizam, tertip, rtbe
* Alman sisteminde professor extraordinarius (dardan atanm profesr) zdd olup Trkeye 1933 niversite
reformu mnasebetiyle aktarlmtr.
ordino
[KT xix]
~ Yun rdino gemiye verilen yol
emri ~ t ordine emir ~ Lat ordo, ordin- 1. dzen, nizam, 2. emir " ordinarys
* Lat ordo (dzen, nizam) szc ge Antik dnemden itibaren muhtemelen askeri bir kullanmdan dolay
"emir" anlamn kazanmtr. Kar. ng order (1. dzen, 2. emir).
ordonat

YT

< T ordu donatm" ordu, donan-

ordvr
[ARasim 1897-99]
~ Fr hors d'oeuvre ana
yemek harici yenenler & Fr hors d, dar + Fr oeuvre i, eser (~ Lat opus, oper- a.a. ) " opus
ordu

[Or viii] ortu/ordu hakan kona, saray, ota, ordugh; [Ka xi] hakann oturduu ehir

* Mo ordu (a.a.) muhtemelen Trkeden alntdr.


ordugh
ordu, +gh

& T ordu + Fa -gah makam, taht, yer "

* T ordu ve Fa gah e anlamldr.


reke
[Ev xvii]
atall oval tahta, reke ~ t rocca a. a. ~ Ger

~ Yun rka yn eirmekte kullanlan ucu

* Kar. Nor rokkr, EAlm rocco > Almrocken (a.a.).


ren

[O xi] ren

rf
[ xiv]
misal ve tecrbe ile renilen eyler " irfan
orfoz
- EYun orfs a.a.

~ OFa awern harabe, virane" viran

~ Ar curf [#crf msd.] adap, erkn, pratik usuller,

[LO xix]

~ Yun rfos bir balk tr, serranus gigas

org
[ 188+]
~ Fr orgue basnl havayla alan bir tr
mzik aleti ~ Lat organum a.a. ~ EYun rganon 1. alet, ara, her eit mzik aleti, 2. duyu organ < EYun rgon i,
alma " erg
* Osm erganun < Ar arganun (a.a.) biimi Yunancadan alnmtr.
organ
[Bah 1924]
~ Fr organe organizmann bir paras,
organ ~ Lat organum a.a. ~ EYun rganon aret, ara " org
organik
- EYun organiks a.a. " organ

[Tarih 1932]

~Frorganique organizmaya ilikin

organize [etm
[DTC 1943] organizasyon
~Frorganiser
rgtlemek, paralar birletirerek ileyen bir mekanizma kurmak < Fr organe " organ
organizma
[ xx/b]
paralardan oluan btn < Fr organe " organ

~ Fr organisme eitli ilevlere sahip

organza
[ xx/a]
~ t organza bir tr ince muslin ~ Ar
urganc [nsb.] < z Uranc Orta Asya'da bir kent, Urgen
orgazm
[ xx/c]
~ Fr orgasme cinsel birlemede zirve / ng
orgasm a.a. ~ EYun orgsmos a.a. < EYun org 1. kabarmak, (meyve) olgunlamak, 2. (insan) comak, tamak,
taknlk yapmak

orgeneral

YT

rgensel
r-

YT

[193+]

< T ordu general" ordu, general

[Fel 194+] organik

< T rgen [YT 1942] uzuv, organ T r-"

* Fr organe/organique biimlerinden serbest arm yoluyla tretilip Gne Dil Teorisi uyarnca Trke rmek
fiiliyle irtibatlandrlmtr.
rgt

YT

[CepK 1935] tekilat

T rg" r-

* Fr organisation szcnden arm yoluyla tretilip Gne Dil Teorisi uyarnca T r-fiiliyle
irtibatlandrlmtr. -gt ekinin veya ada eklenen -t ekinin ilevi belirsizdir.
origami
[ xx/a]
katlama sanat & Jap ori katlama + Jap kami kat
orijin
[ xx/b]
oriri (gne) domak, kmak, balamak

~ Jap origami Japonlara zg kat

~ Fr origine kken, asl ~ Lat origo, origin- < Lat

orijinal
[REkrem <1887]
~ Fr original 1. kkene ait,
asli, sonradan eklenmi olmayan, 2. tuhaf huylu insan # kinci anlamda 1670 Mme. de Svign, Fr. yazar ~ Lat
originalis kkene ait < Lat origo, origin- " orijin
orji
[ xx/c]
~ Fr orgie grup halinde yaplan taknlk, grup
seksi / ng orgy a. a. ~ EYun rgia [o.] Eski Yunanda topluca yaplan gizli ayin ~ HAvr *worg- alma, i " erg
* Yunanca szck ng work (alma) ile e yapdadr.
orkestra
[ARasim 1897-99]
~ t orchestra mzisyenler
grubu / Fr orchstre 1. tiyatroda mzisyenlere ayrlan yer [esk.], 2. a.a. ~ EYun orkestra dans alan, tiyatroda koroya
ayrlan yer < EYun or%eomai raksetmek, horon tepmek, tepinmek ~ HAvr *orgh-i- < HAvr *ergh- (cinsel anlamda)
azmak, husye
orkid
[ xx/c] kadn ba
~ marka Orkid Procter & Gamble
firmasna ait bir kadn pedi markas ~ ng orchid orkide " orkide
orkide
[192+]
~Frorchid salepgillerden gzel
iekli bir bitki ~ YLat orchidaea ^ Linnaeus (1707-1778) sv. botanist < EYun r%is, or%id-husye
* ki zeytin tanesi eklindeki rizomlarndan tr. Kar. Ar %usyatu-l kalb (kpek taa, a.a.). Kar. salep.
orkinos
[LO xix]
~ Yun rkinos ton bal, torik <
Lat orca = EYun ryks, oryg- 1. sivri ulu bir alet, 2. tek boynuzlu efsanevi deniz yarat, bir tr balina

orlon
1948 Dupont Corp.
orman

[ 195+]
T?

~ marka Orlon bir tr sentetik elya

[Kpxiv]a.a.;[CodCxiii]

* T or- (kesmek) fiiliyle birletirilmesi fantezidir.


rnein

YT

[CepK 1935] rnei mesela; [Fel 194+] rnein < T rnek " rnek

* -in ekinin ilevi belirsizdir.


rnek
[a xv] ; [Bia xix]
~ Erm rinag [k.] model,
nmune, gstermelik ~ OFa aw5enak a.a. (= Ave avidayana- gstermek)" ayna
* OFa 5 > Erm r dnm tipiktir. Ticaret alannda eskiden beri kullanlan bir szck iken, Dil Devrimi esnasnda
z Trke olduu varsaymyla trevleri yaplmtr.
ornitoloji
[ xx/b]
~ Fr ornithologie kubilim < EYun rnis,
ornitho- ku (~ HAvr *or-nltho- < HAvr *or- byk bir tr ku ) " +loji
ornitorenk
[ xx/b]
~ YLat ornithorynchus bir tr gagal
hayvan & EYun rnis, ornitho- ku + EYun ryn%os gaga " ornitoloji
orospu
OFa rspg a.a.

[Gl xv] ; [Arg xvi] orospi

~ Fa rsp fahie ~

* Fa ru sapd (yz ak) deyiminden tretilmesi halk etimolojisidir.


orostopolluk
rs

T?

rsele[mek

[Bah 1924] rostopollu/orostopollu hilekr


[Kp xiv] zerinde demir dvlen sehpa
<T

[Kp xiv] hrpalamak, ypratmak

T rs " rs

* -ele- frequentativ ekiyle.


ort(o)+
orths a.a. ~ HAvr *ersdh- dik, dz

~ Fr/ng orth(o)- dz, doru ~ EYun

rt[mek
T
[Uy viii+] rt-/rt- kuma veya duvarla kapamak; [Kp xiv] rt-/rt< T r-2 sa rmek, duvar rmek " r* Anlam gelimesi iin kar. Lat texere < teg-s- (dokumak, rmek), teges (rt), tegere (rtmek); tectum (duvar).
orta
T
or- kesmek " orak

[ viii] ortu ; [Uy, Ka viii+] orta a.a.

T *ort- kesmek, yarmak, pay etmek < T

Anlam ilikisi iin kar. yarm < yar-. Ayn ekilde ng half < Ger *skelf- (kesmek).

orta
YT
[CepK 1935] ara, arac, tavassut eden; [TDK 1955] fiilden yaplan sfat (Fr
participe karl)
< T orta " orta
* Ada eklenen - ekinin ilevi belirsizdir.
ortak
ortam

[Uy, Ka viii+]ortuk a.a.; [Mhxiii] ortak

YT

[TDK 1955] evredeki artlar

<T*ort-kesmek, pay etmek " orta

<T orta "orta

* Ada eklenen -m ekinin ilevi belirsizdir.


ortanca2
[ xix] ortansiya
~ Fr hortensia bir ss iei
^ Theodore Commerson, Fr. botaniki (1727-1773) < z Hortense Lepaute Commerson'un arkada olan bir kadn
ortay

YT

[Geom 193+] geometride ann yars

<Torta" orta

* Ada eklenen -y ekinin ilevi belirsizdir. 1937'de Atatrk taraflan nerilen szck 1960lardan sonra
dolama girmitir.
ortodoks
[ xix]
~ Fr orthodoxe 1. dogmaya bal olan,
muhafazakr, 2. Dou kiliselerine mensup olan Hristiyan ~ Yun orthdoksos doru mezhep sahibi, doru
retiye uygun & Yun orths dz, doru + Yun dksa gr, doktrin, mezhep, reti" ort(o)+, dogma
* Bat Hristiyanlnn bak asn yanstan yanltc bir deyim olup, Trkede "Dou kiliselerine mensup
Hristiyan" anlamyla 1850lerden itibaren kullanma girmitir.
ortopedi
[Bah1924]
~Frorthopdie kemik ve kas
deformasyonlarn dzeltme yntemi (zellikle ocuk ve ergenlerde) & EYun orths dzgn, doru + EYun paidea
eitim, ocuk yetitirme " ort(o)+, ped(o)+2
* Kullanmda Lat ped- (ayak) kelimesinin etkisi sezilir, rt
a. a.

[Uy viii+] rtg/rtk

< T rt-" rt-

oru
[CodC xiii]
~ Sogd *rag oru tutma (= Fa roza a. a.
- OFa rzag a.a.) < Sogd r gn (= Fa/OFa rz a. a.)" ruz
* -- sesi Trke szcn Farsa'dan ziyade bir Dou ran dil veya diyalektinden alndn gsterir.
rmcek

[ xi] rmek

< T rmi rc, a.a. < T r-" r-

orun
T
[Uy viii+] orun yer, makam, taht, konak, gh
koymak, kondurmak, vazetmek, kaim etmek

< T or-2 [viii+ Uy]

oryantal
[AMithat 1877] arka ilikin
~ Fr danse orientale
Dou dans, gbek dans < Fr orient dou ~ Lat oriens, t- a. a. < Lat oriri (gne) domak " orijin
oryante [etm
Fr orient" orijin

[ xx/c]

~ Fr orienter ynelmek, yn belirlemek <

* Asl anlam "douya ynlendirmek".


osilasyon
[ xx/c]
~ Fr/ng oscillation dalgalanma, salnma <
Lat oscillare a. a. < Lat oscillum [k.] rzgrda salnmas iin aa dallarna aslan uur, salncak
osmiyum
[ xx/b]
~ YLat osmium bir element ^ 1803
Smithson Tennant, ng. kimyac < EYun osme pis koku ~ HAvr *od-yo- < HAvr *od- pis kokmak
* Osmiyum oksidinin zehirli kokusundan tr. Kar. Lat odor (pis koku).
oste(o)+
oston a.a. ~ HAvr *ost- a.a.

~ Fr ost(o)- / ng oste(o)- kemik ~ EYun

* Ayn kkten Lat os, Erm osgr, Fa ast/usturan, Sans sthi (kemik).
osteoloji
oste(o)+,

[ xx/a]

~ Fr ostologie kemik uzmanl

osteoporoz
[ xx/c]
~ Fr ostoporose kemik erimesi & EYun
oston kemik + EYun porsis delikdeik olma, sngersi olma < EYun pros delik " oste(o)+
strojen
[ xx/c]
~ Fr oestrogne diilerde yumurtlamay
dzenleyen hormon < EYun ostrs kzma, diilerde kzma dnemi (~ HAvr *ois-tro- < HAvr *eis-1 kzma,
kzma ) " +jen1
r/r[A xiv] r
~ Ar cur [#cr msd.] onda bir,
rnden alnan onda bir vergi, aar < Ar car/c^aarat^ on " airet
* Kar. Akad irucu (mahsulden alndan vergi) < eru/eertu (on), br mac^aer (Musa kanunlar uyarnca Tapnaa
denen ondalk vergisi) < c^ser (on).
osur[mak

[ xi] osur- a.a.

< T *osur- < T *os [onom.] tslama sesi" +kir-

* Ses yansmal fiiller yapan -kr/-r eki varsaylmaldr.


ot

[Uy viii+] ot kendiliinden yetien kk bitki, zellikle ifal bitki

EKKENLLER:

T ot: isot, ot, otac, otla-, otlak


ot(o)+1
isimlerde) ~ EYun auts a.a.

~ Fr/ng aut(o)- kendi (sadece bileik

ot(o)+2
bileiklerde) ~ EYun os, ot- kulak ~ HAvr *ous- a. a.

~ Fr/ng ot(o)- kulaa ilikin (sadece

* Ayn kktenLat auris (kulak), ng ear < Ger *auzon- (a.a.).


t[mek

[ xi] t-1 ses etmek, (ku veya hayvan) barmak

otac
T
[Uy viii+] ota ifal otlar bilen kii, hekim
ifal otlarla tedavi etmek < T ot" ot
ota

< T ota- [viii+ Uy, xi]

[ xi] ota adr; [ xvi] otak/ota komutan veya padiah adr "oda

tanazi
[ xx/c]
~ Fr euthanasie bir kimseyi ac ekmemesi
amacyla ldrme / ng euthanasia a.a. ~ EYun euthanasa iyi lm & EYun e iyi + EYun thnatos lm
otantik
[ xx/b]
~ Fr authentique aslna uygun ~ EYun
authentiks a.a. < EYun authentes 1. bir ii kendi yapan kimse, asil, vekil olmayan, 2. soylu kimse, efendi" efendi
otari
[ xx/c]
~ Fr autarchie zynetim, bana buyruk olma ~
EYun autar%eia a.a. & EYun auts kendi + EYun ar%eia egemenlik " ot(o)+1, +ari
te

<T

[T S xiv]

< T t-2 gemek, te yana amak

otel
[AMithat1875]
~Frhtel konukevi~OLat
hospitale yolcular ve kimsesizler iin barnak, han < Lat hospes, hospit- konuk kabul eden " hostes
otistik
[ 198+]
~ ng autistic iine dnk, moron ~
Alm autistich a.a. # 1912 Paul Bleuler, svir. psikolog ~ EYun autistiks kendici, bencil < EYun auts kendi" ot(o)+1
* Kar. Fr autique (a.a.).
otit

[ xx/b]

otla[mak

~ Fr otite kulak iltihab" ot(o)+2


[LG 188+] izinsiz bakasnn malndan almak (argo)

< T ot" ot
otlak

[A, SN xiv] otlak otlanan yer

oto

[Bah 1924]

< T otla-" ot

~ Fr/ng auto otomobil" otomobil

otoban
auto otomobil + Alm bahn yol" oto

[196+]

otobiyografi
ot(o)+1, biyografi

[ xx/b]

~Almautobahn otoyol &Alm


~ Fr autobiographie zyaamyks"

otobs
[Bah 1924]
~ Fr autobus a.a. ~ ng autobus a.a.
^y. 1905 ABD < ng automobile omnibus "kendinden hareketli omnibs", motorlu kamu tat arac" otomobil,
omnibs
otokrasi
[Bah 1924]
~Frautocratie tek kii iktidar,
diktatrlk ~ EYun autokrata a.a. < EYun autokrates tek bana iktidar kullanan, bamsz & EYun auts kendi + EYun
krates gl " ot(o)+1, +krat
otokritik
kritik

[ xx/b]

~ Fr autocritique zeletiri " ot(o)+1,

otoman
[ xx/b]
~ Fr ottoman bir tr alak peyke, tabure <
z Ottoman Osmanl < Ar cu6mn bir erkek ad, Osman
* Arapa 6 (th) sesi Trkede s'ye evrilirken Bat dillerinde t olarak korunmutur.
otomat
[Bah 1924]
~ Fr automate canl bir cismin
hareketini taklit eden makina < EYun automatn "kendinden iradeli ey" & EYun auts kendi + EYun -mats dnce,
istem, irade (~ HAvr *mn-to- < HAvr *men-1 dnmek ) " ot(o)+1, mantalite
otomatik

[ARasim 1897-99]

~ Fr automatique" otomat

otomobil
[ARasim 1897-99]
~ Fr automobile 1.
kendinden hareket eden, 2. motorlu nakil arac & EYun auts kendi + Lat mobilis hareket eden " ot(o)+1, mobil
* Franszca szck ilk kez 1865 dolaynda elektrikli motorlar iin kullanlm, 1894 dolaynda Daimler-Benz ve
Peugeot'nun imal ettii benzin motorlu aralara uygulanmtr.
otomotiv
[ xx/c]
~ Fr/ng automotive otomobile ilikin <
Fr/ng automotion "kendinden hareketlilik", otomobilcilik & EYun auts kendi + Lat motio devinim " ot(o)+1, motif
otonomi
[Mesail 3.19 186+]
~Frautonomie kendini
ynetme (hakk) ~ EYun autonoma a.a. < EYun autonmos kendini yneten " ot(o)+1, +nomi
otopsi
[192+]
~Frautopsie~EYun autopsa kendi
gzyle grme & EYun auts kendi + EYun opsea grme " ot(o)+1, optik

otorite
[Bah 1924]
~ Fr autorit 1. emir verme yetkisi, 2.
amir, nder ~ Lat auctoritas, t- nderlik, hamilik < Lat augere, auct- artrmak, bytmek, yceltmek, methetmek ~
HAvr *aug- artrmak
otorize [etm
authorise a. a. " otorite
otur[mak

[ xx/c]

~ Fr authoriser yetki vermek / ng to

[Or, Ka viii] olur- a.a.; [Uy viii+] oltur- a.a.

tr
T
[Or viii] tr dolay, sebebiyle, itibaren, neticesinde, sonra; tkr
geirmek < T t-2 gemek " te, +ri
otuz

< T tr-

[ viii] otuz/ottuz a. a.

ov[mak

[ xi] uw-/yuw- hamur amak, ovalamak, ovuturmak

v[mek/[mek

[Uy ix] - methetmek

EKKENLLER:
T v-/- : v-, vg, vn
ova

T?

[M xiv] ukur yer, vadi

* Sadece Bat Ouzca (Trke, Azerice, Gagauzca) ve modern Uygurcada rastlanan bir szcktr.
oval
[ xx/b]
Lat ovum yumurta ~ HAvr *w-yo- yumurta
overlok

~ Fr oval yumurta eklinde, elips ~ Lat ovalis <


[ xx/c]

~ ng overlock (kesilecek kumalar)

stste koyup kilitleme & ng over st + ng lock kilitlemek " ber+


vg

YT

[CepK 1935] medh

ovutur[mak
<T
elleriyle hamur amak " ov-

< T -/v-" v< T uv-/uw-/yuw- ovalamak, ufalamak,

oy
<onom
[CepK 1935] mtalaa, rey
ses vermek, cevap vermek < T oy/y [onom.] ses, nlem, sesli tepki
oy[mak

< T oy/y vermek [xiv TS, xviii LL]

[Uy viii+] *o5-/oy- ukur amak, ukurlatrmak, iini boaltmak

oya
[LO xix] kadn giysisinin kenarna ilenen ss
Yun oia tla yaplan ileme ~ EYun ia giysilerin kenarna tla ilenen ss, kenar ilemesi
Oymak fiilinden tretilmesi halk etimolojisidir.

oyala[mak
<T
oyunla vakit geirmek

[Kp xiv] oyalan- sorumsuz davranmak; [Men xvii] oyala- ihmal etmek,
< T *oy-" oyun

* Yineleyici oyala- biiminin varsayd *oy- basit kk kaydedilmemitir. Oyun adndan geri-tretme de
dnlebilir.
yk

YT

[CepK 1935] hikye, kssa

<T ykn-zenmek, taklit etmek " ykn-

* Denizli azndan derlendii ileri srlen szck Ar Hikayat < Haka (1. taklit etmek, 2. hikaye etmek) semantiine
paralel olarak tretilmitir.
ykn[mek

YT

[ xi] tkn- taklit etmek, zenmek; [TS, a xiv-xviii] ykn-; [TDK 1944] a. a.

* Trkiye Trkesinde 17. yy'dan sonra ender kaydedilmi bir szck iken Dil Devrimi dneminde yeniden
canlandrlmtr.
yle

oylum

[O xi] ayla yle, o ekilde


YT

[CepK 1935] hacim

< T *an-layu < T an iaret zamiri, o " o


< T oyul-" oy-

oymak
[Ev xvii] kabile (Tatar ve erkeslerde)
~
Mo aymag airetten kk ve aileden byk birim, klan, kabile < Mo ayl aile, hane halk, oba < Mo ay snf,
tabaka, tr
oyna[mak
T
T oyun " oyun
oyna
oynaoysa

T
YT

oyun
T
geirmek
z

[Uy viii+] oyna- oyun oynamak, alg almak, dansetmek

[Ka, dr xi] oyna evlilik d ilikide bulunulan kadn veya erkek


[CepK 1935] halbuki, meer

<

< T oyna- "

< T o ise " o

[Uy viii+] oyun/oyu elence, alg, mzik, raks

< T *oy- bo vakit

[Or viii] z benlik, kendi; [ xi] ruh, cansuyu, bitki z

ozalit
[xx/c]
~ marka Ozalidfotoraffilminden mortesi k
yardmyla kda bask yapma yntemi ^ 1963 Ozalid Ltd., ng. irketi. < ng diazol iki azot atomundan oluan a
duyarl kimyasal madde
* Diazol szcnn anagramdr.
ozan
OFa kusan saz airi

[DK xiv] ozan/uzan saz airi, destan syleyen

* OFa kusan biimi 3. yy'dan itibaren kaydedilmitir. Ouzca szck muhtemelen eski bir Dou ran dilinden
alntdr.
zd ek

YT

[ Fe l 19 4+ ] ma dd e

<T z" z

* -dek ekinin yaps ve ilevi ak deildir.


zde

YT

zek

YT

zel

YT

zen[mek
zlemek " zlezet

[CepK 1935] mahrem; [Fel 194+] ayn


[CepK 1935] nve

<Tz"z

[CepK1935]zati, hususi, ahsi


<T

[A xiv] zen- arzulamak

YT

[CepK 1935] hlasa

<Tz"z

<Tz"z
< T *sen- < T se- aklna getirmek,

<Tz"z zge

[Uy viii+] zge baka, teki


* Kar. Mo rgesn (iki eyden biri, teki).
zg

YT

[CepK 1935] has, mahsus

<Tz"z

* sme eklenen -g ekinin ilevi belirsizdir.


zgl
zgn

YT
YT

[CepK 1935] spesifik

<Tz"z

[CepK 1935] asli, mmtaz; [TDK 1944] orijinal

< T z " z

* Ada eklenen -gn ekinin ilevi mehuldr.


zgr

YT

[CepK 1935] serbest, azade

<Tz"z

* -gr ekinin anlam aklanamamtr.


zle[mek
<T
[drH xiv] zle-; [Ne xv] zle-; [BK 1799] se-hatrlamak, aklna gelmek
< T g1 akl, hatr " renzlk

YT

[Fel 194+] zat, sje

[CepK 1935] haysiyet, mahiyet

<Tz"z zne

YT

< T z " z

* Ada eklenen -ne ekinin ilevi belirsizdir.


ozon
[Bah 1924]
~ Fr ozone oksijenden elde eilen kt
kokulu gaz ~ Alm ozon a.a. ^ 1840 Chr. Fr. Schnbein, Alm. kimyac ~ EYun ozn pis kokan < EYun z pis
kokmak " osmiyum

zmle[mek

YT

[Fel 194+] asimile etmek

zr/zrAr caSara affetti, mazur grd

[Kut xi]

<Tz"z

~ Ar cu5r [#c5r msd.] af dileme <

pa
[MMem xvi]
~ Fa/OFa pay/pa 1. ayak, 2. ayak izi, ard,
herhangi bir nesnenin alt veya dip ksm, baz, temel, kaide, kalclk, diren (= Ave pdha- a.a. ) ~HAvr *ped-1 a.a.
* Ayn kkten Sans pad, EYun pos, pod- ve pza, Lat pes, ped- > Fr pied, Ger *pfot- > ng pad, foot (ayak), Fa
pyldan (durmak). Birok dilde onomatope zellikleri gsteren bir dizi benzer kk bunlarla birlikte anlabilir: HAvr
*pent- ('pat' sesiyle ayak basmak) > EYun ptos (yryerek oluan patika), Yun ptos (ayak taban), pat (yrmek),
EFa patha-, ng path, Alm pfad (yol), EYun pntos (geit), Lat pons, pont- (kpr). Ayrca Fr patte (ayak).
pabu
p rt " pa, poi
paa

[Env xv]

~ Fa pp ayakkab & Fa p ayak + Fa

[M xiv] 1. koyun ve kei aya, 2. bunlardan yaplan orba


- Fa paa [k.] ayakk, hayvan aya, pantalon baca ~ OFa pag " pa

paal
[ xx/b] eitli unlardan yaplan karm, harman
~ Fa
pl 1. dokuma tezgh pedal, 2. bakkal, a, ekmeki vs. esnafn durduu tezgh ardndaki ukur alan & Fa p ayak
+ Fa l ukur " pa
paanga
[ 198+] pastrma ve peynirli bir tr brek
sp pachanga 1960 larda n kazanan bir Kba dans ve mzik tr

~?

* Anlam ilikisi aklanmaya muhtatr.


paavra

[Men xvii] pavre eski bez paras

Fa *para-i awra (kuma paras) deyiminden tretilmesi zorlamadr.

~ ? " para

paoz
[LO xix] bir tr byk ve hantal balk; [AL 192+] gzel ve gen
olan, ocuk (argo); [Ar 193+] uygunsuz kadn, aifte (argo)
~?
padiah
[Kut xi]
~ Fa pdih hkmdar, iktidar
sahibi ~ OFa pta%h a.a., Sasani hkmdarlarnn sfat ~ EFa pti-%yath- a.a., Eski Fars hkmdarlarnn sfat
& EFa pti- bey, iktidar sahibi (~ HAvr *poti- gl, muktedir) + EFa %yath- kral" potansiyel, ah1
* Kar. Sogd pata%awan (hkmdar).
padok
Eng parrock " park

[ xx/c]

~ ng paddock kk ayrlk, at egzersiz alan ~

pafta
[Men xvii] 1. rlm, dikilmi; [ xix] 2. ss iin dikilen madeni
pul veya kabara, 3. vida yivi ama aleti, 4. birbirine dikile tutturulmu paralardan oluan byk bir haritann her
bir paras
~ Fa bfta dikilmi < Fa bftan dikmek, dokumak - OFa waftan a. a. (= Ave *vbdan a.a.) ~ HAvr
*webh-to- < HAvr *webh- a. a.
* Ayn kkten ng weave (dokumak), web (doku, a).
pagan
[ xx/b]
~ ng pagan oktanrl dinlere mensup olan ~ Lat
paganus 1. kyl, taral, 2. hristiyan olmayan, kfir (v) < Lat pagus tarla, mera, krsal blge
pagoda
[Bah 1924] pagod
~ ng pagoda Budist
tapna ~ Port pagode a.a. ~ Tamil pagavadi a.a. ~ Sans bhgavatl kutsal, tanrsal, aziz, (zellikle Budistlerde) Buddha'ya
ait olan < Sans bhga 1. baht, bereket, 2. gne, 3. (baht ve bereket baheden) tanr ~ HAvr *bhag- ihsan etmek,
bahetmek " bah
pah

[ xx/b] eik kesilmi kenar

~?

* Yeni bir szck olduu iin Fa ba% (yol) ile birletirilmesi dnlemez.
paha
deer, kymet ~ OFa wahg a. a.

[CodC xiii] baha; [Men ] beh vulg. paha

~ Fa bah

pak
[Kut xi]
~ Fa pk temiz ~ OFa pawk (= Sans
pvaka saf, temiz ) < HAvr *peus- temizlemek, artmak
paket
*pak torba, daar

[M574 187+]

~ ng packet a.a. ~ Fr paquet ~ Frk

pakt
[ xx/b]
~ Fr pacte anlama, badama, szleme ~ Lat
pactum a.a. < Lat pacisci, pact- balanmak, badamak = Lat pangere, pact- skca balamak, tutturmak, zaptetmek ~
HAvr *pag- 1. skca balamak, sertletirmek, katlamak, 2. snr belirlemek
pala
kl ~ Lat pala bahe krei

[LFxvi]

~tpala1.krek, 2. krek eklinde enli

palamar
[Ne xv]
~ Yun palamri [k.] gemiyi
iskeleye balamak iin kullanlan halat < EYun palme avu, pene " palmiye
palamut 1
[xvii]
bal, palamut bal ~ EYun pelamys, pelamyd- a. a.
palamut2
palamid

~ Yun palamda bir yandan kk ton

[Kp xiv] ballT mee aac ve meyvesi; [Ev xvii]


~ Ar ballT mee aac ve mee palamudu ~ Aram balT a. a. " pelit

* Ses deiimi belki Yun valandi P?????5? (mee aac) etkisiyle aklanabilir. Erm palud, EYun blanos (a.a.)
biimleri bir Ortadou dilinden alnmtr.
palan

[ xiv]

~ Fa pln ul, semer rts

palanga
[Men xvii]
~ t palanco yk kaydrmak iin
kullanlan yuvarlak ktk, makara, kaldra ~ OLat palanca a.a. ~ EYun flanks, falang- ksa ve yuvarlak ktk "
falaka
palas
[Cumh 1929] lks otel
~ Fr palace saray, grkemli
konut ~ Lat palatium saray < Lat Mons Palatinus Roma kentinde Augustus'un saraynn bulunduu tepenin ad
Etr Pales obanlar ve davar koruyan tanrann ad
* stanbul'daki Balat semt ad, ayn szcn Yunanca biiminden alnmtr.
palas pandras
kullanlan bir deyim

[ xix] acele ve hazrlksz yola k iin


~ ?

* Kar. sp/Lad pandero (alpara, zilli def) <EYun pandora (a.a.). Lad palos y panderos ("sopalar ve defler") deyimine
rastlanmamtr.
palaska
palack ie, matara ~ EAlm flaska a.a. ~ ?

[Men xvii] iine barut konan matara

~ Mac

* Kar. Alm flasche, ng flask (ie).


palavra
[AL 191+] tuluat kumpanyalarnda figran oynayan
oyuncularn yapt grltl rol; [AL 192+] yksekten atma, mbalaa, iirme ~ sp palabra sz, laf~ Lat
parabola simge, mesel, vecize, anlaml sz " parola
* Yahudi spanyolcasndan "Palavra" kelimesi matbuata ilk defa bundan alt yedi sene evvel [1925-26] "palavra
edebiyat" eklinde girmi ve ondan sonra "palavra edebiyat", "palavrac muharrir" tabirleri herkesin aznda klie
haline gelmitir. (Osman Cemal Kaygl, Argo Lugat)
palaz 1

<T

[LO xix] yavru, zellikle ku yavrusu

Kar. Yak bals (yaa kk akraba), Krg balapan (ku yavrusu).

T bala " bala

palaz2
[Kp xiv] palas/pelas; [BK xviii] palaz
palas eskiyip ypranm kuma, paavra, dervi giysisi

~ Fa

* Kar. Yun palais (eski).


paldr kldr

onom

[ARasim 1897-99] yuvarlanma sesi

"pat1

pale(o)+
~ Fr palo- / ng palaeo- eski (sadece
bileik isimlerde) ~ EYun palais eski ~ HAvr *kwl-ai- < HAvr *kwel-2 eski, uzak
paleografi
pale(o)+, +grafi

[ xx/b]

~ Fr palographie eski yaztlar bilimi"

paleolitik
[ xx/b]
~ Fr palolithique ~ ng paleolithic Eski
ta devri # John Lubbock, ng. arkeolog (1834-1913)" pale(o)+, lit(o)+
paleontoloji
bilimi" pale(o)+, ontoloji

[DTC 1943]

~ Fr palontologie eski canllar

paleozoik
[ xx/b]
~ Fr palozoque ~ ng paleozoic eski
hayvanlar a # Adam Sedgwick, ng. biyolog (1785-1873)" pale(o)+, zo(o)+
palet
[ResCGaz 1912] ressamlarn boya karma krei
palette [k.] krekik, a. a. < Fr pale krek ~ Lat pala " pala

~Fr

palikarya
[NKemal 1872]
~ Yun palikria [o.] Rum
delikanls < Yun palikri [k.] delikanl, gen erkek ocuk < EYun palleks, pallek- a. a.
palladyen
[199+]
~Frpalladien byk mermer
paralaryla yaplan bir tr mozaik / ng palladian 1. Rnesans dnemi villa mimarisi tarznda, 2. a.a. < z Andrea
Palladio Rnesans dnemi talyan mimar (1518-1580)
palladyum
[ xx/b]
~ YLat palladium bir element # 1804
William Hyde Wollaston (1766-1828), ng. kimyac < z Pallas 1802'de kefedilen bir asteroid ~ EYun pallas 1.
gen kz, bakire, 2. tanra Athena'nn lakab
palmiye

[ xx/a]

~ Fr palmier < Lat palma el ayas, palmiye

* Ayn kkten EYun palme (el ayas, pene), palpitasyon


palto
ksa palto

[NKemal 1873]

paluze
[Yus xiv]
jle (< Fa pldan, pl- szmek) ~ OFa pldag a.a.

~Frpaletot~Engpaltockbirtr

~ Fa plda szlm ey, pelte,

palyao
[ARasim 1897-99]
~ t pagliaccio bostan
korkuluu [esk.], soytar ~ Lat palliatus pelerinli, cbbeli < Lat pallium eski Roma'da st giysi, cbbe
palyatif
[ xx/b]
~ Fr palliatif, -ive yumuatc, rtc, asl
sorunu gizleyerek geici zm salayan < OLat palliare pelerin giydirmek, stn rtmek < Lat pallium " palyao
pampa
byk ova ~ Quech bamba ova

[ xx/c]

~ sp pampa Gney Amerika'da aasz

pamuk
[Ka, Kut, DK xi] pamuk/pambuk
~ OFa
pambag pamuk kozas = EYun bombyks/bambks 1. koza, zellikle Ege adalarnda ipliinden kuma yaplan bir tr
bcein kozas, 2. pamuk kozas
* Hindistan kkenli olan pamuk bitkisi Milat dolaynda Dou ran ve Orta Asya'ya, daha sonra Akdeniz havzasna
yaylmtr. Eski Yunanca szcn nihai kkeni belirsizdir.
pan(to)+
bileik isimlerde) ~ EYun ps, pant- a.a. ~ HAvr *pant- a.a.

~ Fr/ng pan(to)- tm, hep, her (sadece

panama
[Bah190+]
~ng panama hat Gney
Amerika'da yetien bir bitkinin lifinden rlm hafif apka < z Panama Orta Amerika'da bir lke
* Avrupa'da 1840'lardan itibaren popler olmu, 20. yy ilk yllarnda yeniden moda olmutur. Ekvador kaynakl bir
apka modeli olduu halde muhtemelen bir yanl anlama nedeniyle byle adlandrlr.
panayr
[Ne xv]
~ Yun panegyri festival, bayram ~
EYun panegyris kurultay, byk toplant, festival & EYun ps, pan(t)- tm + EYun gyris/agor toplanma,
kalabalk, " pan(to)+, agora
* Evliya elebi'ye gre Rumeli azna zgdr.
pancar

[Men xvii] bir sebze

~ Erm panar sebze,

yeillik, zellikle pancar veya paz


pancur

panda
memeli trnn ad ~ Nepali

" panjur
[ xx/c]

~ Fr/ng panda Dou Asya'ya zg iki ayr

pandantif
[Bah 1924] gerdanlk
~ Fr pendentif 1. byk tek
mcevherli gerdanlk, 2. bir kubbeyi destekleyen asl gen eklinde alan < Fr pendent asl, sarkan < Lat pendere
sarkmak, sarktmak ~ HAvr *(s)pen- germek, ekmek, asmak
Kar. Lat pendere (sarkmak), pndere, pens- (tartmak), pensare (dnmek).

pandik
elle sarkntlk (argo)
Yun/EYun pnte be ~ HAvr *penkwe a.a. " pen

~ Yun pentki [k.] beli <

* Argoda muhtemelen "el" anlamnda.


pandispanya
[AMithat 1877] bir tr hamur ii
~ t pane di
Spagna spanyol ekmei < t pane ekmek ~ Lat panis a.a. ~ HAvr *ps-t-ni besin, yiyecek < HAvr *p- beslemek "
pane
pandomima

pandl
a. a. < Lat pendre sarkmak " pandantif

" pantomim
[ xx/b]

~ Fr pendule sarka ~ Lat pendulus [k.]

pane
[ARasim 1897-99]
~ Fr pan ekmek krntsna
bulanm (kzartma) < Fr paner ekmek krntsna bulamak < Fr pain ekmek
panel
[ xx/c]
~ ng panel discussion ak oturum < ng panel 1.
jri yelerinin adnn yazld parmen veya kuma rulosu [esk.], 2. jri ~ OLat pannellus [k.] kuma paras,
pano < Lat pannus kuma ~ HAvr *pan- a. a.
EKKENLLER:
Lat pannus : panel, pano
panik
[Bah 1924]
~ Fr panique byk ve akld korku ~
EYun paniks orman ve ssz yerlerde aniden duyulan korku < z Pan kei ayakl orman tanrs
panjur/pancur
[KT 187+] pancur tarz- cedid zere pencere
kafesi ki alr kapanr ufk tahtalardan mrekkeb olur
~? Fr abat-jour k ksan, abajur " abajur
* Ses deiimi aklanmaya muhtatr. Ahmet Vefik Paa'nn abajur ile birletirmesi, modern szlklerde eletirisiz
kabul edilmitir.
pankart
deniz haritas" pan(to)+, kart2

[ xx/b]

~ Fr pancarte ~ OLat pancharta genel

pankreas1
[ xix]
~ Fr pancras sindirim sisteminde bir
organ & EYun ps, pan(t)- tm + EYun kras, t- et" pan(to)+, kreozot
pankreas2
[ xx/b]
~ Fr pancrace serbest gre ~ EYun
pankrtion her tr vuruun serbest olduu bir d sporu & EYun ps, pan(t)- tm + EYun krtos g, kuvvet"
pan(to)+, +krat
pano
[ xx/a]
pannellus [k.] kuma paras, rulo " panel

~ Fr panneau tabela, yazl plaka ~ OLat

panorama
[AMithat 1877] genel grnt
~ng
panorama 1. bir resmi silindir etrafnda dndrerek 360 derece grnt gsteren aygt, 2.

genel grnt # 1788 Robert Barker, rl. ressam & EYun ps, pan(t)- tm + EYun (h)rama grnt, manzara <
EYun (h)or bakmak, seyretmek " pan(to)+
pansiyon
[Bah 1924]
~ Fr pension 1. cret, maa, rant,
akar, 2. kiralk oda ~ Lat pensio 1. tart, 2. cret, maa < Lat pndere, pens- terazi ile tartmak, lmek " pandantif
pansuman
[ xx/b] pansman yara bakm
~ Fr pansement
bakm < Fr panser hastaya bakmak ~ Lat pensare 1. tartmak, 2. dnmek, mtalaa etmek < Lat pndere, pens- tartmak
" pandantif
pantalon
[ 187+]
~ Fr pantalon a.a. ~ Pantalone eski
Venedik gldr tiyatrosunda alvarl yal adam < z San Pantalone Venedik kentinin bir semti ~ EYun Pantalen
"tm arslan", bir erkek ad" pan(to)+, leopar
panteizm
[Bah 1924] panteizma
~Frpanthisme
tanrnn her varlkta olduunu ileri sren dini gr ~ ng pantheism a.a. # John Toland (1670-1722), rl.
dnr " pan(to)+, te(o)+
panteon
[ Ahs an 18 91 ]
~F rp an th o nR om a' da ve
Paris'te nl iki tapnak; mehurlara ait tapnak veya ant kabir ~ EYun panthon tm tanrlarn (tapna)"
pan(to)+, te(o)+
panter
[ xx/b]
~ Fr panthre bir yrtc hayvan, pars ~
EYun panther ~ Prakrit ~ Sans pundarika kaplan veya kedigillerden bir tr vahi hayvan
pantograf
pantograph a.a. " pan(to)+, +graf

[ xx/b]

~ Fr pantographe bir izim aleti / ng

pantomim/pandomima
[LO xix]
~ Fr pantomime bir
tr szsz komedi oyunu ~ EYun pantmimos "hepsi taklit", a.a. & EYun ps, pan- hepsi, tm + EYun mmos takliti,
soytar" pan(to)+, mim2
pantufla
[ARasim 1897-99]
~ t pantofola yumuak
terlik ~ EYun pantofllos "tm mantardan yaplm" & EYun ps, pant- tm + EYun fells mantar " pan(to)+
* 15. yy'da talya'da tretilmi Yunanca bir szcktr.
panzehir
[Men xvii] pdzehr vulg. panzeher
~ Fa pdzahr
zehirin etkisinden koruyan madde & Fa pd koruyucu (< Fa/OFa pdan, pay- korumak, beklemek = Sans pti a.a.)
+ Fa zahr zehir " abad, zehir
* Kar. Sogd patzare (a.a.).
panzer
[ 194+] II Dnya Savanda Alman zrhl birlii; [ 197+]
polis tarafndan kullanlan lastik tekerlekli tank
~ Alm panzer zrh, zrhl ara, tank - EFr pancier karnlk,
br zrh < EFr pance br ~ Lat pantex, pantic- a.a.

papa
[CodC xiii]
~ t papa 1. peder, din adam, 2. Katolik
kilisesinin ba ~ EYun paps, papad- baba, peder, st dzey din adamlarna hitap biimi < EYun pppas ocuk dilinde
baba
papaan

[Ev xvii] papaal

~ Ar baba' a.a.

* t papagallo, Fr papegai biimleri Arapadan alnmtr.


papara

~ Yun papra ste ekmek dorama

paparazzi
[ xx/c]
~ ng paparazzi rahatsz edici yntemler
kullanan gazete fotorafs < z Paparazzi Fellini'nin Dolce Vita filminde (1959) gazeteci karakteri
papatya
bileikgillerden otsu bitki, chamomilla

[TS, Men xiv-xv] babadya/papadya 1. papaz kars, 2.


~? Yun papadi papaz kars < Yun paps "papaz

* Anlam ilikisi ak deildir. Trkede de kullanlan Fa babuna/babunac (papatya) szcnden


kontaminasyon dnlebilir.
papaya
papayo

[ xx/c]

~ ng papaya tropik bir meyve ~ Karib

papaz
[CodC xiii] Hristiyan din adam
baba, muhterem kii, papaz ~ EYun paps, papad- a.a. " papa
papel
kt para (argo)

~ Yun paps, papad-

[ARasim 1897-99] iskambil kd (argo); [Bah 1924] bir liralk


~ sp papel kt ~ Lat papyrus papirs " papirs

* Muhtemelen Yahudi spanyolcasndan. Kar. ng paper < Fr papier (kt).


papirs
[Bah 1924]
~Fr papyrus Msr'da yetien bir
bitkden elde edile kt benzeri madde ~ Lat papyrus a.a. ~ EYun papyros a.a. ~ Ms " papel
papyon
kelebek ~ Lat papilio kelebek
par, parl

onom

[ xx/a] kelebek eklinde boyunba

~ Fr papillon

[TS xiv-xv] par par yanma sesi

* Ima anlatan bir szcn onomatope yapsnda olmas ilgi ekicidir.


para
[TS, Kp xiv] pare para; [ xvi] Osmanl devletinde 16. yy veya
daha nce karlan, akeden byk gm sikke tr
~ Fa para para " pare
para+1
~ EYun par yanda veya yannda olma,
apraz olma, yanl olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *per-1 n, ileri" per+1
para+2
~ para- yardm eden, hazrlayan, koruyan
< parer/parare yardm etmek, hazrlamak, tedarik etmek ~ Lat parare a. a. " parite

parabol
[ xx/b]
~ Fr parabole ~ EYun parabole 1. yana
at, 2. yatay olarak atlan bir nesnenin izledii eriyi ifade eden konik kesit ^ M 2. yy Pergeli Apollonios, Yun.
matematiki. < EYun parabll yana atmak & EYun par yan + EYun bll, bol- atmak " para+1, balistik
paradi
[Bah 1924]
en st balkon ~ EYun pardeisos cennet bahesi" firdevs

~ Fr paradis 1. cennet, 2. tiyatroda

paradigma
[ xx/b]
~ Fr paradigme rnek, model ~ EYun
pardeigma, t- a. a. < EYun paradeknymi iki eyi yanyana koyup kyaslamak, rnek olarak gstermek, tehir etmek
& EYun par yan(nda) + EYun deiknymi, deig- gstermek ~ HAvr *deik- (parmayla) iaret etmek, gstermek,
belirtmek " para+1, dijital
paradoks
[Seyf1914]
~Frparadoxe~EYunpardoksos
genel kanya aykr olan, garip ve srad & EYun par + EYun dksa gr, kan < EYun doke, doks- dnmek,
sanmak, varsaymak, gr sahibi olmak " para+1, dogma
paraf
[Bah 1924]
~ Fr parafe bir yaznn kenarna konan
kk iaret, ksa imza < Fr paragraphe ]j iareti, derkenar " para+1, +graf
parafin
[Bah 1924]
~Frparaffine kimyasal bir madde
- Alm paraffin a.a. ^ 1830 Reichenbach, Alm. kimyac. & Lat parum ok az + Lat affinis benzer
* Edeeri olan hidrokarbonlara hi benzemeyen zelliklerinden tr adlandrlmtr.
paragraf
[KT xix]
~ Fr paragraphe konu giriini
belirtmek iin eskiden yaz kenarna konan ^ iareti [esk.], yazda birka cmleden oluan birim ~ EYun pargrafe
kar-yaz veya kenar-yaz, kontrapuan " para+1, +graf
parakete1
[LO xix]
~ t barchetta [k.] "gemicik", bir
ipe bal olarak suda yzen ve geminin hzn lmekte kullanlan ara < t barca gemi
parakete2
perroquet < Fr perrot papaan [esk.]
parala[mak
para " pare

~ ng parakeet kk papaan ~ Fr
[DK, Gl xiv] prelemek

< Fa para pare,

paralel
[DTC1943]
~Frparallle~EYunparllelos
paralel, birbirinin yansra & EYun par yan(nda) + EYun alllon yekdier < EYun llos baka ~ HAvr *al-1 te,
baka " para+1, alegori
paraliz
[ 192+] paralizi
~ Fr paralyse, paralyt- fel
- EYun parlysis a.a. < EYun paral 1. gevemek, salmak, 2. bir yan tutmamak & EYun par + EYun l, lyszmek " para+1, analiz
parametre
[ xx/c]
~ Fr paramtre bir baka deere baml
olarak deien l ~ EYun paramtron " para+1, +metre

paramiliter
para+2, militer
parampara

[ xx/c]

~ Fr paramilitaire yardmc askeri birlik"

[Men xvii] pare para/para para

& Fa para + Fa para " pare, para

parankima
[ xix]
~ Fr parenchyme ak ve karacier, bbrek,
dalak gibi organlarn dolgu dokusu ~ EYun parnchyma a.a. #Erasistratos, Yun. hekim (M y. 330-250) < EYun paren
%e iini (bir sv ile) doldurmak < EYun en%e a.a. < EYun %e bir sv dkmek, aktmak " para+1, huni
paranoya
[ xx/b]
~ YLat paranoia idrak yeteneini yitirme,
irrasyonel korku & EYun par + EYun noa anlama, idrak etme < EYun nos akl, izan, idrak " para+1
parantez
[ xx/b]
~ Fr parenthse, parenthet- 1. gramerde
yan cmle, 2. tipografide ayra iareti ~ EYun parnthesis yana koyma, kenara koyma & EYun par yan + EYun
nthesis koyma, yerletirme + EYun thsis koyma " para+1, en+, tez2
parapet
[ xix]
~ Fr parapet kale burcu koruna, taraa
korkuluu ~ t parapetto "gs siperi" & t parare korumak + t petto gs ~ Lat pectus, pector- a.a. ~ HAvr *pek-tos
< HAvr *peg- a.a. " para+2
parat
[Bah1924]
~Frparachute "dme
yardmcs", a.a. # 1777 Franois Blanchard, Fr. mucit & Fr parer yardm etmek + Fr chute d (~ Lat caduta a.a.
< Lat cadere dmek)" para+2, kadans
paratoner
[187+]
~Frparatonnerre yldrm
dmesine kar dzenek ^ Barbeu Du Bourg, Fr. evirmen 1773. & Fr para- "koruma" ve "yardm etme" anlamnda
nek + Fr tonnerre yldrm, gk grlemesi (~ Lat tonitrus gk grlemesi)" para+2
paravan/paravana
[ xix]
~ Fr paravent rzgr kesen,
rzgrdan koruyan ~ t paravento a.a. & t parare korumak + t vento rzgr " para+2
parazit
[Bah 1924]
~ Fr parasite asalak ~ EYun
parsitos bakasnn sofrasnda yemek yiyen, asalak & EYun par yannda + EYun stos yemek " para+1
para

~ Fa para [k.] parack < Fa para para " pare

pardon
[AMithat 1877]
~ Fr pardon af, zr dileme
sz < Fr pardonner affetmek ~ OLat perdonare a.a. & Lat per- + Lat donare balamak " per+2, data
pards
[REkrem <1887] pardes
stne giyilen stlk < Fr par dessus stten " per+2

~ Fr pardessus ceket

pare
[Yus xiv]
*pers-2 blmek, pay vermek, paylamak

~ Fa para para ~ OFa parag ~ HAvr

* Ayn kkten Lat pars, part- (pay, para).


pareo
kuma rt ~ Tahiti pareu a.a.

[Hrr 1998]

~ ng pareo eteklik olarak giyilen renkli

* Polinezya yerli dillerinden.


parfe
[ xx/b]
~ Fr parfait 1. mkemmel, 2. bir tr dondurma ~
Lat perfectus yapp bitirilmi, sonuna gelmi, mkemmel < Lat perficere, perfect- yapp bitirmek, kemale
erdirmek & Lat per- + Lat facere, fact- yapmak " per+2, faktr
parfm

[Cumh 1928] parfmri; [Cumh 1930] parfm


- Fr parfum gzel koku, rayiha ~ t perfumo [mod. profumo] a.a. < t perfumare [mod. profumare] iinden
ttmek, rayiha vermek & Lat per- + Lat fumare ttmek " per+2, fme
parite
[ xx/b]
~ Fr parit denklik ~ Lat paritas, t- a. a. < Lat par
denk, e, eit ~ HAvr *prs- < HAvr *pers-l yanyana getirmek
* Kar. Lat parare (denk getirmek, yaratmak, yarar klmak, hazrlamak, tedarik etmek), parire (retmek, yaratmak). Anlam
gelimesi iin kar. T yara-/yara-/yarat- < ya- (yakn etmek, denk getirmek).
park
[Bah 1924]
im alan, park ~ Eng parrock ayrlk, park ~ Ger
parka
ve balkl ceket, anorak ~ Aleut

[ xx/c]

~ Fr parc ~ ng park snrlar belirlenmi

~ ng parka Eskimo ve Aleutlara zg ii krkl

parke
[LO 187+]
~ Fr parquet [k.] kk park [esk.],
formel bahe tasarmna benzetilmi ahap zemin [xviii], gemeli tahtadan zemin demesi [xix] " park
parkur
[ xx/b]
~ Fr parcours kou gzergh ~ Lat
percursus a.a. < Lat percurrere, percurs- koarak gemek, batan baa dolamak & Lat per-utan uca + Lat currere,
curs- komak " per+2, kur
parla[mak

<T

[DK xiv]

parlamenter
yesi < Fr parlement" parlamento

< T par [onom.] " par


[Bah 1924]

~Frparlementaire parlamento

parlamento
[28M1720] parlamento yasama meclisi
parlamento ) ~ Fr parlement "konuma yeri", meclis < Fr parler konumak " parola

(~ t

* Yirmisekiz Mehmet elebi sefaretnamesinde (1722) Fransa'dan alnd halde dnemin usul gerei talyanca
biim benimsenmitir.

parmak
T?
xi, xv+ a] a.a.

[CodC xiii] barmak ; [DK xv] parmak

=? T errjek [viii, viii+ Uy,

* T errjek biimiyle birletirilmesi fonetik adan gtr.


parmezan
[Bah1924]
~Frparmsan talya'ya zg bir
tr peynir ~ t parmiggiano Parma'l, Parma'ya ait < z Parma Kuzey talya'da bir kent
parodi
[ xx/b]
~ Fr parodie taklide dayal gldr ~
EYun paroida eski ada iki oyun arasnda sahnelenen ksa gldr & EYun par yan + E Yun oide ark" para+1,
odeon
parola

[ARasim 1897-99] gizli anlam olan sz, zel iaret


- t parola sz ~ Lat parabola simge, mesel, vecize, anlaml sz ~ EYun parabole karlatrma,
kyas, vecize < EYun parabll 1. yanna atmak, ortaya koymak, 2. yanyana koymak, karlatrmak & EYun par yan +
EYun bll, bol- atmak " para+1, balistik
parpul[lamak

pars
hayvan, panthera pardus

[LO, KT xix] okunmu su serpmek; [ xx/c] silkelemek

[Uy viii+] pars

~ Fa pars kedigillerden bir vahi

* EYunprdos (a.a.) rani bir dilden alntdr. Kar. Sogd purdank (a.a.).
parsa

[Ev, Men xvii] bir gsteride seyircilerden toplanan para


- Fa parsa dilencilik, dilencinin toplad sadaka

parsel
[ xx/b]
~ Fr parcel para ~ OLat particella [k. k.]
parack < Lat pars, part- para, pay, ksm, (yeryz paras anlamnda) kta ~ HAvr *pers-2 pay etmek " pare
parmen
[Bah 1924]
~ Fr parchemin inceltilmi sr
veya koyun derisinden yaplm kt ~ Lat (charta) pergamena a.a. < z Pergamum Kk Asya'da bir kent, Bergama
* Bergama'da icat edildii veya en iyi cinsi Bergama'da imal edildii iin M 2. yy'da adlandrlmtr.
partal
yolculukta tanan yk

[MMem xvi] eskimi giysi

~ Fa partal boha, bagaj,

parter
[AMithat 1877]
~ Fr parterre zemin, tiyatroda
zemin kat < Fr par terre topraa yakn, yerden < Fr terre yer, zemin, toprak ~ Lat terra " per+2, taraa
parti1
kibarane hususi elence

[ARasim 1897-99] fasl, ksm, oyunda blm; [Bah 1924]


~ Fr (la) partie 1. blm, blk, fasl, 2. elence veya

spor amacyla bir araya toplanan insan grubu ~ OLat partita [f.] blm, fasl < Lat partire blmek, blmek "
parsel
parti2
hizip, siyasi parti < Fr partie " parti 1

[ 188+] siyasi rgt

~ Fr (le) parti taraftar zmresi,

* Szcn siyasi anlam 16. yy'da t partisano (taraftar, hizipi) biiminden tremi, daha sonra parti 1 szcnden
kontaminasyon yoluyla etkilenmitir. Kar. partizan.
partikl
[ xx/b] ; [Bah 1924]
Lat particulus [k.] < Lat pars, part- para, pay, ksm " parsel

~ Fr particule parack ~

partisyon
[ xx/b]
~ Fr partition 1. blm, blme perdesi, 2.
mzikte tm ses perdelerini altalta gsteren notasyon " parti 1
partizan
[Bah 1924]
~Frpartisan taraftar, militan,
gerillac ~ t partisano [mod. partigiano] Fransz igaline direnen kimse [xvi], direnii < t parte taraf~ Lat pars, partpara, pay, ksm, (yeryz paras anlamnda) kta " parsel
partner
[Bah 1924] oyunda ve dansta ortak
~ Fr
partenaire her eit ortak ~ ng partner ortak, payda ~ OLat partionarius hukukta birka mirasdan her biri, hissedar <
Lat partire paylamak " parsel
parttaym
[ xx/c]
~ ng part-time ksmi mesai & ng part
pay, ksm, blm (~ Lat pars, part- a.a.) + ng time zaman " parsel, tayming
parven
[Bah 1924]
~ Fr parvenu sonradan grme < Fr
parvenir varma, ulama ~ Lat pervenire a.a. & Lat per sonuna kadar + Lat venire, vent-gelmek " per+2, avantr
parya
[Bah 1924]
~ ng pariah toplumun en alt tabakasna
mensup kii ~ Tamil paraiyar davulcular, Gney Hindistan'da aa kastlardan biri < Tamil parai bir tr byk davul
pas1

[ xi] bas kelti, telve, demir crufu; [Kp xiv] demir oksidi

pas2
[Bah 1924]
~ ng pass 1. geme, geirme, gei, 2.
gei belgesi < ng to pass gemek ~ Fr passer a.a. ~ OLat passare adm atmak < Lat pandere, pass- a.a. ~ HAvr
*pets- amak, yaymak
* Ayn kkten Lat patere (amak, yaymak).
paa
T?
[passim xiv] baa/paa bir sayg hitab ve unvan; [ xiv] Osmanl devletinde yksek
rtbeli devlet grevlisi
~?
* Padah szcnden tremi olmas zayf ihtimaldir.
pasaj
[ARasim 1897-99] ; bir yazdan alnan para
passage geit, iinde dkkanlar bulunan geit < Fr passer gemek " pas2

~ Fr

pasak

[LO xix] kir pas, pejmrde giysi

pasaport
[Ev xvii] pasaporta
belgesi & t passa "ge!" + t porto liman " paso, portal

~?
~ t passaporto liman gei

pasif
[ xx/a]
~ Fr passif, -ive edilgen ~ Lat passivus < Lat pati,
pass- katlanmak, tahamml etmek ~ HAvr *ps-to- < HAvr *pe(i)- ac ve sknt ekmek, katlanmak
Pasifik
[ 187+]
~FrPacifique 1. barl, sakin, 2.
Byk Okyanus ~ Lat Mare pacificum "barl deniz" ^ 1500 Magellan, Port. denizci
pasifizm
[ xx/c]
~ Fr pacifisme barlk, sava kartl <
Lat pacificus bar yapan, bar & Lat pax, pac- bar (~ HAvr *pak- szleme yapmak, antlamak) + Lat facere
yapmak " pakt, faktr
pasiyans
[ xx/a]
~ Fr patience 1. sabr, 2. tek kiilik kt
oyunu ~ Lat patientia sabr, tahamml < Lat pati, pass- katlanmak, tahamml etmek " pasif
paskalya
[Ev xvii] bir Hristiyan bayram
~ Yun
pas%lia [o.] paskalya kutlamalar < Yun ps%a paskalya, sa'nn armha gerildikten sonra diriliini kutlayan yortu
~ Aram pas% / br pesa% [#ps%] 1. esirgeme, balama, bir bor veya ykmll affetme, 2. brahim'in olu shak'n
esirgenmesi ve bu olay kutlayan bayramn ad" fesih
* EYun ps%o (ac ekmek) szcyle benzerlii tesadfidir.
pamina
[ xx/c]
Fa pamina her eit ynl < Fa/OFa pam yn

~ ng pashmina bir tr ince ynl kuma ~

paso
[kd 1908] rencilerin ulam aralarna cretsiz binmesini
salayan belge; [AL 192+] benden paso geti, bitti, yok (argo)
~ t passa "ge!", gei tezkeresi < t passare
gemek " pas2
paspal

~ Yun paspla tozlu, eski psk

paspartu
[ xx/b]
~ Fr passe-partout genel geer,
maymuncuk & Fr passer gemek + Fr partout her yerde (< Fr tout tm, her ~ Lat totus tm ) " pas2, total
paspas
[Ev xvii] paspas/papaz slak zeminleri kabaca kurulama
ilemi; [ xx/a] ayaklar silmek iin kap nne konan yayg
~? Fr passe-passe "ge-ge" < Fr passer
gemek " pas2
* Trkedeki zel anlamlar Franszca deyimde mevcut deildir.
pasta

[Kan xv] dar lapas; [KT xix] hamurdan yaplan tatl ekmek
- t pasta 1. macun, bulama, hamur, 2. her eit hamur ii ~ OLat pasta ~

E Yun pste macun < E Yun psso, past- 1. serpmek, zellikle tuz serpmek, 2. macun srmek, yak yakmak
pastel
[Bah 1924]
~ Fr pastel 1. bulama boya, suluboya, 2.
suluboya gibi ak ve effaf renk ~ t pastello bulama boya ~ OLat pastellus [k.] < Lat pasta bulama " pasta
pastil
[ xx/b]
[k.] kk hamur ii, kurabiye " pasta

~ Fr pastille azda eriyen tablet ~ sp pastillo

pastrma
[Arg, Ev, Men xvi] pasdrma/pastrma 1. yulaf macunu,
2. i etin emen ad verilen macuna bulanmasyla elde edilen yiyecek
~ Yun pastma tuzlama, macunlama,
sepileme < Yun/EYun pasts macun, yak, sepi < EYun pss, past- 1. serpmek, zellikle tuz serpmek, 2. macun
srmek, yak yakmak " pasta
* T bastr- fiiliyle badatrlmas ne ses ne anlam bakmndan mmkn deildir.
pasti

[ xx/b]

~ Fr pastiche bulama ~ t pasticcio a. a. " pasta

pastoral
[DTC1943]
~Fr pastoral obanla ilikin,
krsal ~ Lat pastoralis < Lat pastor oban < Lat pascere, past- hayvan beslemek, otlatmak ~ HAvr *p- beslemek
pastrize [etm
[ xx/b]
~ Fr pasteuriser yksek s vererek
stteki mikroplar ldrmek < z Louis Pasteur Fransz bilim adam (1822-1895)
pat(o)+
~ Fr/ng path(o)- ac ekme, hastalk ~
EYun pthos his, duygu, zellikle ac duygusu, ac ekme < EYun ps%, path- hissetmek, ac ekmek ~ HAvr *kwnth< HAvr *kwenth- ac ekmek
pat1, patr

onom

[LO xix] pat/patadak ayak sesi, tokat sesi, birden zuhur edi sesi

pat2/pata
[ xx/a]
~ Fr pat satranta beraberlik = t
patta/patto 1. anlama, ittifak, 2. oyunda beraberlik ~ Lat pactum anlama " pakt
patakla[mak

<onom

[LO xix] darbetmek

< T pata kte vurma sesi" pat1

patates
[ xix]
~ Yun pattes [o.] < Yun patta kkleri
yenen bir bitki, solanum tuberosum ~ sp patata ~ Taino batata tatl patates, ipomea batatas
* Amerika kkenli ipomea batatas bitkisinin ad 18. yy sonlarnda insan besini olarak ngiltere'de gelitirilen
patates bitkisi iin kullanlmtr. Trkiye'ye ilk kez 1830larda Agaton Ef. tarafndan Alibeyky iftliinde
yetitirilmitir.
patavatsz
pate
OLat pasta" pasta

[ xx/a] saygsz
[ xx/b]

~ ?

~ Fr pt cier ezmesi < Fr pte ezme, bulama

<

paten
[Bah 1924]
buzda kayma ayakkabs < Fr patte ayak " pa

~ Fr patin 1. backsz ayakkab, terlik, 2.

patent
[LO xix] patente/patenta
~ t patente lisans, berat ~
Lat littera patens, t- ak mektup, genelge < Lat patere almak, yaylmak, serilmek ~ HAvr *pets- amak, yaymak "
pas2
pati

oc

ayak

* Pat sesiyle yaplan ve "ayak, yrmek" anlamna gelen szckler birok dilde birbirinden bamsz olarak mevcuttur.
Kar. Fr patte (hayvan aya, paa), Yun ptos (ayak taban), EYun pate (yrmek). Kar. pa.
patik
kseleli ayakkab

[ xx/b] kk ocuklara giydirilen alt yumuak veya ince


~ Yun patiks hafif pabu, terlik < Yun ptos ayak taban" patika

patika
[Ev xvii] keiyolu
~ Yun ptiki [k.] kk yol,
yolcuk < EYun ptos yrmekle oluan yol, patika ~ HAvr *p(n)t- a.a. < HAvr *pent-yrmek, ayak basmak " pa
patinaj
patiner buz pateniyle kaymak " paten

[ xx/a]

~ Fr patinage buz stnde kayma < Fr

patiseri
pastaier hamur ii yapan " pasta

[ xx/a]

~ Fr ptisserie pastac dkkn < EFr

patiska
[KT xix] batista
~ t batista bir tr keten
kuma ~ Fr batiste a.a. ~ z Btiste de Cambrai Felemenkli kuma imalats (13. yy)
patla[mak

<onom
pat1

[Men xvii] atrdamak; [LO xix] infilak etmek < T pat patlama sesi"

patlang/patlanga
<T
[LO xix] tfek gibi patlayan ocuk oyunca, balonlu sakz; [TDK 1955]
yere vurup patlatlan barutlu maytap; parmakla patlatlan meyveleri olan bir bitki, sambucus nigra
< T
patlamak " patlapatlcan
[Men xvii] patlcan

[M xiv] bdincn/bdilcn ; [ xvi] btlmcan/btlcan ;


~ Ar bdincn a.a. ~ Fa bdingn a.a. ~ Sans *vaTingana

* Hindistan kkenli bir bitkidir. Kar. Hind brincal, Malay berincala (a.a.).
patoloji
[ xix]
~ Fr pathologie hastalklar inceleyen tp
dal < EYun pthos his, duygu, zellikle ac duygusu " pat(o)+, +loji
patriarkal
[DTC1944]
~Frpatriarcalataerkil<Fr
patriarque ata ~ EYun patrir%es aile veya airetin reisi, ata & EYun pater baba, peder + EYun r%es n, ilk, birinci "
peder, +ari

patrik
[TS xv] batrik/patrik Ortodoks kilisesi nderi
(~ Ar
btrk Bizans soylusu ) ~ OYun patrkios Bizansta soylu snfa mensup kii ~ Lat patricius 1. atadan Romal olan kimse,
2. soylu, aristokrat < Lat pater baba, ata ~ HAvr *pster- baba " peder
* Trke szck 15. yy'dan itibaren Yun patrir%es (ba rahip, Ortodoks kilisesinin ba) karl olarak
kullanlmtr.
patron

[Ev, Men xvii] patrun/patruna gemi kaptan


- Ven patrn [t padrone] kaptan, gemi sahibi, ba kii, patron < Ven patre [mod. padre] baba ~ Lat pater
baba ~ HAvr *pster- baba " peder
* Standart talyancadan alnan patrona biimi Trkede 19. yy'a kadar kullanlmtr.
pavurya
[LO xix] paurya
~ Yun pagoria [o.] bir
tr yenge < Yun pagori a.a. < EYun pgouros a.a. & EYun pgos kat, sk, sert (~ HAvr *pag- sert, kat ) + EYun
our kuyruk " pakt, ipura
* Fr pagure (yenge) biimi Yunancadan alntdr.
pavyon

[Bah 1924] mtemilat; bir tr ikili elence yeri


- Fr pavillon adr, zellikle byk gsteri adr, adr eklinde mtemilat ~ Lat papilio 1. kelebek, 2. bir
tr adr (iv)" papyon
* eklinden tr.
pay

T?

[DK xiv] hisse, behre, ksm, ksmet

* Fa pay (ayak) szcnn geni anlam yelpazesi iinde "hisse, ksmet" anlamna rastlanmaz. Rus pay (a.a.)
Trkeden alnm olmaldr. Krg pay, Yak paay biimleri Rusa kaynakldr.
payanda
[DK, SinanP xiv] payende duran, kalc
payanda duran veya durduran ey, sabit, sabitleyici < Fa pyidan durmak, kalmak " pa
payda

YT

[Geom193+]

~ Fa

<Tpay"pay

* Atatrk tarafndan bulunan kelimelerdendir.


paydos

[LG 188+] geici olarak tatil etmek (argo)

* Kar. Fa pay (dur!) < paydan. Ancak -dos eki aklanamamtr. *Pay dost biimine rastlanmamtr.
paye
[MMem xvi]
kaidesi, 2. stat, rtbe < Fa pay ayak " pa

~ Fa paya 1. basamak, platform, heykel

payet
[Hay 1959 195+]
~ Fr paillette [k.] kuma zerine
ilenen madeni pul < Fr paille tahl kabuu, kepek ~ Lat palea

payidar
pyidan durmak, kalmak " payanda, +dar

[A xiv]

~ Fa payidar duran, kalc < Fa

payitaht
pa, taht

~ Fa py-i taht "tahtn aya", bakent"

payla[mak
< T pay " pay

[LO xix] 1. pay vermek, 2. aznn payn vermek

paymal
[Yus xiv]
murdar & Fa pay ayak + Fa ml sren, srlm " pa, mala
payplayn
+ ng line hat" pipo, lineer

[ xx/b]

~ Fa pay ml ayak srlm,

~ ng pipeline boru hatt & ng pipe boru

payreks
[ xx/c] atee dayankl cam
~ marka Pyrex atee
dayankl cam markas #1915 Corning Glass Works, ABD < EYun pyr ate " pir(o)+
paytak
piyon, piyade ~ OFa paydag a. a. " piyade
payton

[TzFahri xiv] baydak

~ Ar bydaq satranta

" fayton

pazar
[CodC xiii] bazar 1. pazar yeri, 2. pazar gn
~ Fa
bzr ar veya pazar, alveri edilen yer ~ OFa wzr a.a. (= Sogd varn a.a.) ~ EFa vah-rana- alveri, ticaret
* Erm vaca? (ticaret) biimi Eski Farsadan alntdr.
pazartesi

< T pazar ertesi" pazar, erte

pazen
[ xix] bazen
~ Fr basin < Fr bonbasin bir tr ince
pamuklu kuma ~ t bambagine a.a. ~ Lat bombacyna 1. bombyx ad verilen bir tr yaban ipeinden yaplan kuma,
2. Hindistan kkenli ince pamuklu kuma ~ EYun bombyks koza " pamuk
* EFr bonbasin szc halk etimolojisinin etkisiyle bon basin ("iyi pazen") eklini almtr.
paz
[Arg xvi] pazi/paju
sebze olarak yenen sap ~ OFa bzg kol" bazu

~ Erm pazug 1. kol, 2. pancarn

* Fa paju (pancar sap, paz) biiminden direkt alnt olasl daha zayftr,
pazu

pee
peidan burmak, bzmek

" bazu
~ Fa pa yz rts, perde ~ OFa *peag < OFa

peete
[Bah 1924] yemek havlusu
~ t pezzetto [k.]
kk kuma veya kt paras < t pezzo para ~ OLat *pettia ~ Kelt *petssi ~ HAvr *kwezd-i- para
ped

[ xx/a]

~ ng pad ayak taban, tkz yatak, dolgu ~ Ger

ped(i)+1
Lat pes, ped- ayak ~ HAvr *ped-1 ayak " pa

~ Fr pd(i)- / ng ped(i)- ayaa ilikin <

ped(o)+2
~ Fr pd(o)- / ng paed(o)- ocua ilikin
- EYun pas, paid- ocuk ~ HAvr *paw-id- < HAvr *pau-1 kk
* Ayn kkten Lat paucus, parvus (kk), pullus (hayvan yavrusu), ng foal (at yavrusu).
pedagog
[Bah 1924]
~ Fr pdagogue ocuk eitimi
uzman ~ EYun paidaggos ocuk bakcs, eitmen & EYun pas, paid- ocuk + EYun aggos yneten, sevk
eden < EYun g srmek, sevketmek " ped(o)+2, aksiyon
pedal

[Bah 1924] ayakla alan kaldra, bisiklet veya piyano pedal


- Fr pdale 1. ayaa ilikin (sfat), 2. ayaklk (isim) ~ Lat pedalis ayaa ilikin < Lat pes, ped- ayak

" ped(i)+1
peder
- HAvr *pster- a.a.

[Yusxiv]

~Fapadar/pidarbaba~EFa/Avepitara.a.

* Ayn kkten EYun pater, Lat pater, Alm vater, ng father (baba).
pederahi
hl ahlk, hkmdarlk " ah1

[ xx/a]

& Fa pidar ataerkil dzen, patriari + Fa

* Fr patriarchie karl olarak 20. yy balarnda retilmi sosyoloji deyimidir. Sfat olarak kullanm yenidir.
pedikr
ped(i)+1, kr

[ 192+]

pediyatri
ped(o)+2, +iyatri

[ xx/b] ocuk hekimlii

pedofil
[ xx/c]
cinsel ilgi duyan kimse, sbyanc" ped(o)+2, fil(o)+
peh peh

nl

~ Fr pdicure ayak bakm"


~ Fr pdiatrie a. a"

~ Fr pdophile / ng paedophile ocuklara

[TS xvii] beenme nlemi

pehlivan
[Yus xiv]
~ Fa pahlawn bahadr, yiit,
sava ~ OFa pahlawlg Part, M 3. yy'da ran' istila eden ve 450 yl yneten Dou ran kavmine mensup kii = Sogd
pahlawn a.a. = EFa parthavan- a.a.
pejmrde
[Mercimek xv]
~ Fa pajmurda solmu,
buruuk, hrpalanm < Fa pajmurdan solmak, eskimek Fa paj buruuk, eski

pejoratif
[xx/c]
~Fr pjoratif ktleyici/ngpejorative
ktleyici, aalayc ~ Lat peiorativus a. a. < Lat peiorare a. a. < Lat peior [ky.] daha kt, beter ~ Lat *ped-ios
pek

peki

[Uy viii+] bek sk, salam, kat, kapal, korunakl


+

< T pek iyi " pek, iyi

pekinua

[ xx/b]

~ Fr pkinois bir kpek cinsi < z Pkin

in'de bir kent ~ in Bei-jing "Kuzey Bakenti", a.a.


pekmez

[O xi] bekmes koyultulmu zm urubu

peksimet
[M xiv] beksimet/beksimt
~ Yun paksimdi
[k.] iki kez pimi asker ekmei, biskvi ~ O Yun paksams/paksamites a.a. ~ ?
* Lat buccellatum karl olarak Bizans ordu dilinde MS 1. yy'dan itibaren kullanlmtr. Sam samd (buday unu) ile
ilikisi ihtimal dahilindedir.
pektin
[ xx/c]
~ Fr pectine phtlatrc olarak kullanlan
organik madde # Henri Braconnot, Fr. kimyac (1781-1855) < EYun pekts pht, st phts, kelek < EYun pegnymi,
pekt- katlamak " pht
pelerin
[ 192+]
~ Fr plerine hac giysisi [esk.],
cbbe < Fr plerin hac ~ Lat peregrinus gezgin, gebe, yabanc
pelesenk
aatan elde edilen sakz = EYun blsamon a.a. " balsam
pelikan

[ xx/b]

~ Fa palasang pelesenk aac, balsam, bu


~ Fr plican bir tr ku, pelecanus ~ OLat

pelicanus a.a. ~ EYun pelekn "balta gagal", a.a. < EYun plekos balta ~ Akad pilakku a.a.
pelin
pelit

~ Yun pelnos ac yaprakl bir bitki, artemisia


[ xiv] peld/bellut; [Amr xv] ballut mee, quercus ilex
- Ar ballT mee aac, mee palamudu ~ Aram balT a.a.

* Trkedeki ses deiimi aklanmaya muhtatr.


pelte
xvii] plude
peltek

T?

[TS xv] pluze szlm niastadan yaplan bir tr tatl; [Men


~ Fa palda szlm ey, szg " paluze
[Kp xiv] bltek/pltek tslayarak konuan, kekeme

pelr
[ xx/b]
~ Fr pelure meyve kabuu, zar, soymuk, ince
kt < Fr peler derisini soymak ~ OLat pilucare soymak, postunu karmak < Lat pilus krk - HAvr *pilo- kl

pel

[ARasim 1897-99]

~ Fr peluche post, krk ~ OLat

*piluca " pelr


pelvis
pembe
rengi

[ xx/b]

~ YLat pelvis leen kemii ~ Lat pelvis leen

[LO xix] penbe pamuk rengi; [KT xix] ak krmz, gl


~ Fa panba pamuk ~ OFa pambag a.a. " pamuk

* Renk anlam Trkeye zgdr.


penalt
[Cumh 1929]
~ ng penalty 1. her eit ceza, 2.
futbolda ceza at ~ Fr pnalit hukuk dilinde ceza ~ OLat poenalitas a.a. < Lat poena bir sua karlk denen cereme,
ceza, kan bedeli ~ EYun poine kan bedeli, ksas, cereme ~ HAvr *kwoi-n- < HAvr *kwei- kan bedeli demek, kan
davas gtmek " kin
pen
*penkwe a.a.

[A xiv] penc

~ Fa panc be ~ OFa pan a.a. ~ HAvr

* Ayn kkten Sans pnca, Ave pana-, Erm hink, EYun pnte, Lat quint-, Ger *finf-, ng five (be).
pene
[DK, Gl xiv]
~ Fa panca beli olan her ey, el, zellikle
yrtc ku veya vahi hayvan eli < Fa panc be " pen
pencere
aydnlanma veya hava delii

[A, Yus xiv]

~ Fa pancara/pancar evin

penetre [etm
[ xx/b]
~ Fr pntrer duhul etmek, iine girmek <
Lat penetrare a.a. < Lat penes alt, i, bir eyin derin ksm
penguen
[ xx/b]
~ Fr pinguin ~ ng penguin 1. Kuzey
Denizine zg nesli tkenmi bir ku, auk [esk.], 2. Gney Kutup Denizine zg byk bir ku [xix] & Gal pen ba
+ Gal gwyn beyaz
peni
Ger *panninga

[Bah 1924]

penis
*pes-ni- kuyruk

[ xx/c]

~ ng penny kk para birimi, kuru ~


~ Lat penis 1. kuyruk, 2. erkeklik organ ~ HAvr

penisilin
[ xx/b]
~ Fr pnicilline penicillum mantarndan
elde edilen bir antibiyotik / ng penicillin a.a. ^ 1928 Alexander Fleming, ng. kimyac < YLat penicillum fra biiminde
uzantlar olan bir tr kf mantar < Lat peniculus [k.] kuyrukuk, fra < Lat penis kuyruk " penis
pense
[ xx/b] pens
Fr pincer imdiklemek, sktrmak

~ Fr pince imdik, tutup sktrma aleti <

pentagon
[ xx/b]
~ ng pentagon 1. begen, 2. ABD
Savunma Bakanlnn begen biimli karargh ~ EYun pentgnos begen & EYun pnte be + EYun gny, gnke " pen, gnye
pentatlon
[ xx/b]
~ Fr pentathlon be dalda spor msabakas
- EYun pentathln uzun atlama, disk at, mzrak, kou ve greten oluan beli yarma & EYun pnte be (~ HAvr
*penkwe a.a.) + EYun thlon yar " pen, atlet
* lk kez M 708'de Olympia oyunlarnda kaydedilmitir.
penye
[ xx/b]
~ Fr peign taranm, taranm yn veya pamuk <
Fr peigner taramak < Lat pecten, pectin- tarak ~ HAvr *pek-2 taramak
pepe

onom

[ xix] 1. peltek konuma sesi, 2. peltek konuan

pepsin
[Bah 1924]
~ Fr pepsine sindirimde rol alan enzim ~
Alm pepsin a.a. ^ 1835 Theodor Schwann, Alm. doa bilimci < EYun ppsis piirme, sindirme < EYun pept
yemek piirmek, sindirmek ~ HAvr *pekw- piirmek " kuzine
per+1
~ Fa par- 1. yan taraf, merkezde olmayan, uzak,
2. etraf, epeevre (fiil neki) ~ EFa para a.a. (= Ave pairi- a.a.) ~ HAvr *per-1 n, ileri
* Kar. EYun para- (yan), peri- (epevre), pro- (n, ileri), Lat per- (iinden teye), prae- (n, ileri), pro- (ileri, iin), Fr
par (iinden teye), pour (iin), ng fore, forth (ileri), for (iin), Alm vor (ileri), fr (iin), Rus pere- (epevre), Erm bar(epeevre), Ave fr- > Fa far (ileri), Sans pari- (epevre). Ayn kkten EYun prtos, Lat primus, Ave fraeta-, ng
first (ilk).
per+2
~ Lat per iinden geme, iine ileme, utan uca
veya sonuna kadar gitme, apraz olma, yannda olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *per-1 n, ileri" per+1
* Franszca trevlerde genellikle par- biimini alr. Kar. Fr parfait < Lat perfectus, Fr parcours < Lat percursus.
perakende
[ xiv]
~ Fa parganda dank, blk prk,
para para < Fa pargandan samak, datmak (= Ave *pairi-kanti- < Ave kanti- datmak, ykmak ) " per+1
perem
~ Fa param ban byk blmn
kaztarak salnan at kuyruu eklindeki sa [esk.], mzran ucuna taklan at kuyruu, tu, bayrak, sancak, kkl <
Fa amdan salmak " per+1
perin
[DK xiv]
~ Fa parn raptiye, kenet, metal
tabakalar balamaya yarayan basz ivi < Fa ldan, n- bir araya getirmek, toplamak " per+1
perdah
~ Fa parda%t cila, bitim, fini < Fa
parda%tan, pardz- bitirmek, sona erdirmek < Fa da%tan, daz- atmak " per+1

perde
[A, Yus, KpGul xiv]
kap veya adr rts, yz rts ~ OFa pardag a. a.

~ Fa parda her eit rt,

pereme
[LF xv]
~ Yun prama geit, nehir veya
liman geiinde kullanlan sal < EYun perai karya geirmek ~ HAvr *per-eyo- a.a. < HAvr *per-2 " feribot
* Yunanca szck ng ferry ile kken ve anlam bakmndan edeerdir.
perende
atmak < Fa andatan, andz- atmak " per+1, endaze

~ Fa paranda takla < Fa parand%tan takla

peresti
parastin a.a. " +perest

~ Fa parasti tapnma, ibadet etme ~ OFa

perfore [etm
[ xx/b]
~ Fr perforer delmek ~ Lat perforare a. a. <
Lat forare delmek, delik amak ~ HAvr *bhor-- < HAvr *bher-2 a.a. " per+2, farenjit
performans
[ xx/b]
~ Fr performance ~ ng icraat < ng to
perform icra etmek, gereini yerine getirmek ~ EFr parformer usulne gre yapmak " per+2, form
pergel
etraf, evre + Ave kar- daire )" per+1

[CodC xiii]

~ Fa parkr/pargr (& Ave pairi

pergola
[ xx/b]
~ t pergola ardak ~ Lat pergula [k.]
at saa, ardak, balkon, sundurma < Lat pergere, perrect- ileri kmak, devam etmek
perhiz
[Kut, A xi]
~ Fa parhez saknma, kanma,
yemekten veya dier zevklerden uzak durma < Fa parhe%tan, parhez- saknmak ~ OFa pahre%tan, pahrez- a. a.
peri
[Kut, A xi]
~ Fa par a. a. ~ OFa parg a. a. ~ Ave
pairik- "yannda duran", Zerdt inancnda iyi ruh, peri < Ave pairi yan, etraf" per+1
peri+
HAvr *per-1 n, ileri" per+1
peridot

~ EYun pri epeevre, etraf (edat ve fiil neki) ~


[ xx/b]

~ Fr pridot bir tr yar deerli ta ~ ?

periferi
[ xx/c]
~ Fr priphrie evre, etraf, d kenar / ng
periphery a. a. ~ EYun perifreia a. a. & EYun peri evre, etraf + EYun fer, for- getirmek " peri+, +ber
perikard
peri+, kardiy(o)+

[ xx/c]

perian
[Yus xiv]
Fa paredan, pare- datmak, samak " per+1

~ Fr pricarde kalbi evreleyen zar"


~ Fa paren dank, datm <

periskop
[Bah1924]
~Frpriscope denizaltndan evre
gzetleme arac ^ 1854 E. H. Mari-Davy, Fr. mhendis & EYun pri etraf + EYun skpos seyreden " peri+, +skop
periton
[ xx/b]
~ Fr pritone karn zar ~ EYun
peritnaios epeevre gerilmi olan & EYun pri etraf + EYun tein, ton- germek " peri+, ton1
periyod
[ xx/b]
~ Fr priode dnem, devre ~ EYun
perodos bir eyin etrafn dolanma, ember, dng, dnm, (mec.) zaman dngs, dnem & EYun pri etraf +
EYun (h)ods yol" peri+, od(o)+
periyodontal
[ xx/c]
~ Fr/ng periodontal diin evresi veya di
eti ile ilgili & EYun pri etraf + EYun odos, odont- di ~ HAvr *dent- a. a. " peri+, aldente
perksyon
[ xx/c]
~ Fr prcussion vurma alglar grubu ~
Lat percussio vurgu, vuru, darbe < Lat percutere, percuss- vurmak, arpmak < Lat quatere, quass- darbe vurmak,
arpmak, krmak " per+2, kasis
perlon
[Hay 1959 195+]
~marka Perlon bir tr
sentetik elyaf, polikaprolaktam polimerinin ticari ad ^ 1952 IGFarben. < Alm perle inci ~ Lat pernula [k.] a. a. < Lat
perna sedef, istiridye kabuu
perma
[Hayat 1961] permanent
~Fr prma kalc
sa kuafr < Fr prmanent kalc < Lat permanere sresiz olarak kalmak, kalc olmak < Lat manere kalmak ~ HAvr
*men-3 a. a. " per+2
permatik
[ xx/c] plastik sapl atlabilir tra ba
~
marka Permatik plastik sapl atlabilir tra ba markas # y. 1980, Perma-Sharp A.. & ng permanent kalc +
ng automatic otomatik " perma, otomat
permi
[Bah 1924]
~ Fr permis izin, ruhsat < Fr permettre izin
vermek ~ Lat permittere, permiss- gei izni vermek, salmak & Lat per utan uca, iinden + Lat mittere, missgndermek, salmak " per+2, mesaj
permtasyon
matematikte bir ilem " per+2, mtasyon

[ xx/b]

~ Fr permutation karlkl yer deitirme,

peroksit
[ xx/b]
~ Fr proxyde kimyada bir oksijen bileii
< Fr peroxy- iki oksijen atomundan oluan kpr eklinde molekl" per+2, oksit
peron
[Bah 1924] demiryolu platformu
platform < Fr pierre ta ~ Lat petra a.a. ~ EYun ptra a.a.

~ Fr perron ta

perembe
[ xiv] penc embe
~ Fa panc anba haftann
beinci gn & Fa panc be + Fa anba/anbih Cumartesi" pen, aramba
personel
[ xx/b] bir ekibi oluturan kiilerin tm
personnel 1. kiisel (sfat), 2. bir tiyatro oyunundaki kiilerin tm, a.a. (isim) ~ OLat

~ Fr

personalis kiilie ilikin, kiisel < Lat persona 1. tiyatro maskesi, 2. tiyatroda canlandrlan kii, karakter ~ Etr
perspektif
[ResCGaz1911]
~Frperspectif1. bak
as, 2. resimde derinlik etkisi yaratma sanat ~ Lat perspectivus baka ilikin, baksal < Lat perspicere, perspect(boydan boya veya derinlemesine) bakmak & Lat per boydan boya + Lat specere, spect- gzlemek, bakmak " per+2,
spekle
pertavsz
~ Fa partaw sz bylte & Fa partaw k
+ Fa sz yakan < Fa softan, sz- yanmak, yakmak " per+1, softa
peruka

[ xviii] peruka; [LO xix] perk

~ t perruca

takma sa / Fr perruque a.a. ~ sp peluca hayvan postu, psteki" pelr


perva
pervane
kelebei ~ OFa parvnag a. a. " per+1

~ Fa parw korku, ekinme, vaz geme " per+1


[A, Yus xiv]

~ Fa panvna frldak, ark, gece

pervaz
[Yus, DK xiv] uma
~ Fa/OFa panvz 1. kanat
ama, uma, 2. at saa, sundurma < OFa wz 1. uu, 2. kanat" per+1
pervers
[ xx/b]
~ Fr pervers sapk, kurald, kt niyetli ~
Lat perversus a. a. < Lat pervertere devirmek, altst etmek, ihlal etmek & Lat per bir utan bir uca + Lat vertere, versdndrmek, evirmek " per+2, versiyon
pe
[Men xvii] pe sarn sarkan ucu; [LO, KT xix] 1. etee
eklenen uzant, etek, 2. ('pee dmek', 'peinden gitmek' deyimlerinde) ard, arka - Fa pa yele, sarn
veya kemerin sarkan ucu
* Fa pi (n, ileri) szcyle birletirilmesi imknszdr. Kar. Erm p' (etek), Krt p (nlk, etein n
taraf).
pes
[ xiv] pest; [Men xvii] sporda yenilgi sz
past aa ~ EFa upastih aa < EFa/Ave upa aa (edat ve nek) ~ HAvr *upa a. a.
pesimist
[NKemal1871]
bedbin < Lat pessimus [sup.] en kt ~ ALat *ped-samos " pejoratif

~ Fa/OFa

~Frpessimiste ktmser,

pein
[Men xvii] piin
~ Fa pein 1. nce gelen, erken, 2.
bir i iin nceden verilen para, avans < Fa/OFa pe n, ileri, nce
* Kar. Fa pedast (avans, pein para). Genel kural olarak 16. yy'dan eski Farsa alntlarda Fara y-y mechul (?
ile yazlan uzun e sesi) Trkede e olarak korunmu, 16. yy ve daha sonraki alntlarda yaza uygun olarak I'ye tahvil
edilmitir.
peke
[DK xiv] plke ekmek
~ Fa pe ka
kn bye verdii hediye, zellikle bir greve atanma karl hkmdara verilen bahi < Fa pe kaldan
ndelemek, takdim etmek & Fa pe n + Fa kaldan, ka- ekmek " pein, ke1

pekir
Fa pe n + Fa giriftan, gr- tutmak " pein, +gir

~ Fa pe gr nlk, hamamda kullanlan havlu &

pemelba
[ xx/b]
~ Fr pche Melba bir tr eftalili
dondurma & Fr pche eftali (~ Lat persica Fars elmas, eftali < z Persa Fars, ran ) + z Nellie Melba Avustralyal
opera sanats (1861-1931)
pemerge
[xx/c]
~ Krt pmerge nc fedai, 1961'den
sonra Barzani savalarna verilen ad & Krt p n, nde, nce, nc + Krt merge fedai, bir dava iin lme
giden (Fa marg lm)" pein
pespaye
" pes, paye

~ Fa past paya aa statde olan, alt snf

perev
[A xiv] nc
Fa pe n + Fa raw giden, yryen " pein, reva

~ Fa peraw nde giden, nc &

petamal
+ Fa ml silen " put, mala

~ Fa put ml arka havlusu & Fa put arka

pestil
[Kan xv] bestil
ezmesi < EYun pasts macun, yak" pasta

~ Yun pstilos kurutulmu meyve

pesto
[ xx/c]
~ t pesto 1. havan, 2. havanda dvlerek
hazrlanan bir tr sos ~ Lat pistrum/pistellum havan < Lat pinsare, pist- havanda dvmek ~ HAvr *pi(n)s- < HAvr
*peis-1 ezmek
pet1 [ie
polietilen
pet2
beslenen hayvan ~ Kelt
petek

[ xx/c]
[ xx/c]

~ ng polyethylene bir tr plastik "

~ ng pet sevgili, martlan yaratk, evde

[Kan xvi] (Arapgir Kanunnamesinde) ar kovan

Erm p'et'ag ar kovan ~ OFa *petk sepet (= Sans peTaka kk sepet)


petka

[ xx/c] ans (argo)

petrol
[Ds I.4.485 187+]
ta ya & Lat petra ta + Lat oleum ya " peron, ole(o)+

~ ?
~ Fr ptrole a.a. ~ OLat petroleum

petunya
[ xx/b]
~ YLat petunia ttn ailesinden bir tr
gzel kokulu iek < Fr ptun ttn [esk.] ~ Port petum a.a. ~ Guarani petu
* Gney Amerika yerli dillerinden.
pey
pa

~ Fa pay ayak izi, art, arka, sonra ~ OFa pay a.a.

peyda/peydah
[A, Yus xiv]
aikr, belli, (mec.) varolan, ele gelen, somut ~ OFa paydg a.a.
peyderpey

~ Fa payda/paydad ak,

~ Fa pay dar pay art arda, pepee " pey

peygamber
[Har xii] tanr elisi
~ Fa paymbar her eit
haberci, eli & Fa paym haber, ileti (~ OFa patgm = Ave *paiti-gma-) + Fa -bar getiren, tayan " +ber
* Ar rasul karldr.
peyk
[ xvi] ulak; [KT xix] bir gezegenin uydusu
paik haberci, ulak, ayak ilerine bakan hizmetkr < Fa/OFa pi ayak " pa

~ Fa/OFa

* Kar. Sans padika- (piyade). Fr satellite karl olarak kullanm ge dnem Osmanl Trkesine zg olup Fa
payki falak (gklerin habercisi, mec. ay) terkibinden esinlenmi olmaldr.
peyke
+gh

~ Fa pygh/paygh durma yeri, ayaklk " pa,

peymane
Fa/OFa paymdan, paym- lmek, kestirmek
peynir
payah- st = Sans pyas st)

~ Fa paymna l kab, arap kadehi <

[DK xiv] penir

~ Fa/OFa panr a.a. (= Ave

peyzaj
[ResCGaz1912]
~Frpaysage kr manzaras
< Fr pays 1. kr, tara, 2. lke ~ OLat pagensis krsal blgeye ait olan < Lat pagus kr, tara " pagan
pezevenk
[Kan xv] pzevenk/bzevenk
pozavak fahie altran, pezevenk & Erm poz fahie + Erm avak bey, sahip, ba

~? Erm

pi
[ xx/a]
~ YLat pi matematikte bir say ^ 1748 Leonhart
Euler, svi. matematiki (1707-83) - EYun pi Yunan alfabesinde DcO; harfi - Fen pe az, Fenike alfabesinin
onyedinci harfi
* EYun perifereia (evre) szcnn ilk harfinden.
pi
[Ev, Men xvii] veledi zina; [LO xix] her eyin ufak ve bozuk
yavrusu, aacn kk srgn, eytan trna, veledi zina
~? Fa pe bklm, kvrk, kark, buruuk,
prz < Fa pedan bkmek, kvrmak
* t piccino (kk, yumurcak, yavrucuk) ilikisi de dnlebilir.
pide
[Kan xv] pte
~ Yun pta yass hamur ekmei ~ Aram
pett ekmek paras, lokma < Aram #ptt krma, (zellikle ekmei) blme, ufalama, lokma haline getirme

* Ayn Sami kknden kar. Ar #ftt (ufalama, lokmalara ayrma), fatta (bir tr ekmek paparas).
pigme
[DTC1943]
~Frpygme1. Afrika'da yaayan
ksa boylu bir rk, 2. genelde ksa boylu, cce ~ EYun pygmaos "1 pygme$ boyunda olan", cce < EYun pygme 1.
yumruk, 2. yumruktan dirsee kadar olan uzunluk, arn ~ HAvr *peug- yumruk veya denekle vurmak
pigment
[DTC 1943]
~ ng pigment renklendirici madde,
boya ~ Lat pigmentum a.a. < Lat pingere, pict- boyamak ~ HAvr *pi(n)g- < HAvr *peig-1 boyamak, resimlemek
pht
~ Yun pe%te st phts, kelek ~ EYun pekts
a.a. < EYun pegnymi, pekt- 1. kazk akmak, sabitlemek, 2. katlamak, donmak, kabuk balamak ~ HAvr *pg- < HAvr
*pag- a.a. " pakt
pijama
[ 186+] gece pantolonu
~ Fr pyjama
Hindistan'a zg hafif, bol pantalon ~ ng pyjama a.a. ~ Hind ~ Fa pay cama ayak giysisi, gevek pantalon, alvar & Fa
pay ayak + Fa cama giysi " pa, camekn
* Farsadan alnan paycame ekline Osmanl Trkesinde rastlanr.
pik1
metal klesi

[ xx/b] kle demir

~ ng pig 1. domuz, 2. kaln tip

pik2
[ xx/b] iskambilde bir renk
krek, gaga, 2. iskambilde bir renk ~ ?

~ Fr pique 1. ucu sivri

pika
[ xx/a]
~ Fr/ng pica matbaaclkta 12 puntoya eit
hurufat ls ~ OLat pica Katolik kilise yortularnn tarihlerini belirten el kitabnn halk arasndaki ad [1497]
* Matbaann icadndan sonra ngiltere'de ilk baslan kitaplardan birinin adndan.
pikaj
pica " pika

[ xx/b]

~ Fr piquage matbaaclkta hurufat dizimi < Fr

pikap
[ xx/b]
~ ng pickup 1. kamyonet, 2. otomatik kollu
fonograf < ng to pick up yerden kaldrmak, almak < ng to pick 1. sivri bir eyle demek, gagalamak, 2. bir tutam almak
~ Fr piquer " pik2
pike
[ARasim 1897-99] ; [ xx/b] uak dal
kabartma dikili dokuma < Fr piquer gagalamak, sivri bir ey sokmak " pik2
piknik
[192+]
yemek < Fr piquer gagalamak, bir tutam almak " pik2

~ Fr piqu

~Frpique-nique krda yenen hafif

pikolo
[ xx/b]
~ Fr piccolo kk flt ~ t flauto piccolo
a.a. < t piccolo kk ~ OLat piccare gagalamak, bir tutam almak " pike

piktogram
[ xx/c]
~ ng pictogram resim-yaz, bir kavram
veya kelimeyi simgeleyen ematik ekil & Lat pictus resim (< Lat pingere, pict- boyamak, resim yapmak ) + EYun
grmma, t- harf, yaz " pigment, gram
pil
[ARasim 1897-99]
cihaz # 1799 Alessandro Volta ~ Lat pila kule

~ Fr pile 1. kule, 2. elektrik reten

* lk elektrik pilleri bakr ve inko pullardan oluan bir kuleye benzedii iin.
pilaki
[Kenz xviii] plaki pide, zellikle etli ve katkl pide; [ARasim
1897-99] plaki deniz mahsulleriyle yaplan bir yemek
~ Yun plak 1. zerinde pide piirilen tepsi veya
tabak, 2. tepsi ekmei, pide < EYun plks, plak- tabak, tepsi, dz ve yass ey " plak
* Kar. EYun plakos (bir tr yass hamur ii). Trke gncel anlam "tepsi yemei" gibi bir anlamdan tremi
olmaldr.
pilav
pili

[Kp xiv]

~ Fa pilw/pulw pirin yemei

[M xiv] blc gen tavuk; [Ev xvii] pulia ku yavrusu


~? Yun *poultsi [k.] < Yun poul ku

* Kar. Bul pile ???? (tavuk), Lat pullus (yavru ku, civciv), Fr poulet (kk tavuk, pili). Trke bili bili
onomatopesinden tretilmesi fantezidir.
pilon
[ xx/c]
~ Fr pylne stunlu kap, portal, elektrik direi
EYun pyln stunlu byk kap < EYun pyle kap
pilot
[Bah 1924]
gsteren, 2. uak srcs ~ t piloto dmenci

~ Fr pilote dmenci, 1. gemiye yol

* Nihai kkeni tartmaldr.


pim

[ xx/b] bir makina aksam

~ ng pin toplu ine ~ Lat

pinna telek, ok, bir tr ivi


pnar

[O xi] mnar < *bnar a.a.

pinek[lemek

= T *prjar

[BK1799] pinekleme

<Fapnag

uyuklama
pingpong

[ xx/b]

~ ng ping-pong [onom.] masa tenisi

pinpirik

[ xx/b] yal ve gsz veya huysuz kimse

* Kar. pir < Fa pr (yal adam).


pinpon
Kar. pinpirik (a.a.).

[stArgo 193+] yal, ihtiyar (argo)

~?

pinti

[Kp xiv] elden ayaktan dm, bitli; [Arg xvi] cimrilikten

pejmrde ve pasakl

~?

pipet

[ xx/b] ime kam

pipi

oc

[ xx/a]

~ Fr pipette [k.] borucuk" pipo

ocuk k

* Kar. Fr pipi (a.a.)


pipo
[AMithat 1877] ttn ubuu
~ Fr pipe 1. her tr
boru, 2. ttn ubuu ~ OLat pipa ddk, kaval, fleme kam < Lat pipare (ku) tmek
ng pipe (a.a.) Franszcadan alntdr.
E K KE NL L ER :
Fr pipe : payplayn, pipet, pipo
pir
nce

[A, Yus xiv]

~ Fa/OFa pr ihtiyar < Ave par- eski,

pr, prpr
onom
[DK xv] prlamak frlamak veya umak; [BK 1799] prpr/frfr
frldak ad verilen ocuk oyunca
* Fr/frfr/frl yansma ses grubunun varyant biimidir.
pir(o)+
HAvr *pr- < HAvr *paswr ate

~ Fr/ng pyr(o)- ate- < EYun pyr ate

* Ayn kkten ng fire, Alm feuer, ek p? (ate).


piramit
[ xx/b]
~ Fr pyramide ~ EYun pyrams, pyramid1. Msr ehram, 2. Msr ehramlarna benzeyen geometrik ekil ~ Ms
* Yunancaya bilinmeyen bir dilden alnmtr.
prasa
pire

[Arg xvi]
T

~ Yun prso a.a. ~ EYun prson a.a.

[ xi] brge a.a.; [DK xiv] pre

piretik

[ xx/c]

~ Fr pyretique ateli hastalklara ilikin

EYun pyretiks atee ilikin " pir(o)+


prl

onom

pirina
kspesi ~ EYun pyren a.a.

zayfldama ifade eden ses


[ xix]

"par

~ Yun pyrenas 1. ekirdek, 2. zeytin ekirdei

pirin1
[CodC xiii] brin
~ Fa birinc Gney Asya
kkenli bir tahl, oryza sativa ~ EFa *wrca-/*wrinca- (= Ave vrinca- a.a. ~ Sans vrha/vrza a. a.) ~ *warinci a. a.
* Fr riz, ng rice < Lat oriza < EYun ryza (a.a.). Yunanca szck ran kkenlidir. Szcn nihai kayna Hintavrupancesi bir Hint dilidir.
pirin2
alam, tun

~ Fa birinc2/biranc/piring sar renkli bakr

* t bronzo (tun) > ng brass/brazen (tun, pirin) biimleri 12. yy'dan sonra Yakn Dou dillerinden alnmtr.
E K K E N L L E R :
Fa birinc2 : bronz, pirin2
pirit
ate ta" pir(o)+

[ xx/b]

~ Fr pyrite demir slfit minerali < EYun pyrites

prlanta
[ xix]
~ t brillante 1. parldayan, 2. bir elmas
kesimi < t brillare parlamak, parldamak < Lat beryllus " berilyum
prnal
[Arg xvi] prnar
EYun prnos al meesi, prnal, quercus ilex
piroman

[ xx/b]

prt/prtk

<ikil

~ Yun pournri/prinri [k.] ~


~ Fr pyromane kundak " pir(o)+, mani3

[LO xix] prt eskimi giysi

< T yrtk prtk [ikileme] " yrt-

pirzola
[ xix] brizola 1. tencere kebab, 2. klbast
~
Ven brisiola [t bresola] atete kzartlm et < Ven bresr [t brasare] kmr ateinde kzartmak ~ Ger *brasa odun
kmr
* Kar. Fr braiser (kzartmak) < braise (odun kmr).
pis
[Men xiv] ; [LO ] kirli, murdar
lekeli, abra, 2. czaml (= Ave paesa- czaml)
p
pi[mek
bimek usit.

onom

elle hafif vurma veya okama sesi

T pimek

ps[mak
pii
pisi1

~ Fa pis 1. alaca,

[Uy viii+] bmak a.a.; [Kp,

<T

DK xiv] bimek ; [Men

" pus[Ev xvii] ince hamur ekmei


[LO xix] kedi

~?

< T pi- " pi-

* Muhtemelen kedi arma sesinden.


pisi2
[Men xvii] pise/pisi alaca, lekeli; [LO ] kalkan balna benzer
yass bir tr balk, platichtys flesus
~ Fa ps/psa abra, alaca, lekeli" pis
pisin
[ xx/b]
havuzu < Lat piscis balk ~ HAvr *peisk- a.a.

~ Fr piscine yzme havuzu ~ Lat piscina balk

psrk
kiilii tutarsz kimse, gvenilir olmayan kii veya i

~? Mo besereg 1. melez, krma, pi, 2.

* 20. yy'dan nce kaydedilmemi olan T ps- fiiliyle birletirilmesi gtr.


piskopos
[Men xvii] biskopos Hristiyan din adam
Yun episkpos barahip, bir kilise evresinden sorumlu din adam ~ EYun episkpos gzeten, nezaret eden < EYun
episkope gzetmek, nezaret etmek " epi+, +skop
* ng bishop, episcopal biimleri Latince yoluyla Yunancadan alnmtr.
piman
[Yus, DK, Gl xiv] peiman
a.a. ~EFa *pati-mna- "geri-dnen", piman " dman
pimaniye
helvas

~ Fa/OFa paimn

[ xiv] pamne yapa; [Kenz xviii] yn eklinde keten


~ Fa pamna ynl ey, yn kuma, yapa < Fa pam yn " pamina

pipirik

<T

[ xx/c]

< T piti bir kt oyunu, piti

* -pirik ekinin ilevi ak deildir.


pist
[Bah 1924]
~ Fr piste patika, toprak yol, kou yolu ~
t pista tozlu yol, hayvan patikas < t pistare [mod. pestare] havanda dvmek, toz haline getirmek ~ Lat pinsare,
pist-" pesto
piti

<T

[LO xix] bir kt oyunu

piston
[Bah 1924]
kolu < t pistare havanda dvmek " pesto

< T pi- " pi-

~ Fr piston a.a. ~ t pistone [by.] havan

pitov
[Nahifi 1774] pistol, pitov
pisztoly a.a. ~ ek pit'ala 1. boru, 2. eski bir tr tfek

~ Alm pistol tabanca / Mac

* Bat dillerine ekeden Almanca yoluyla girmitir. Kar. t pistola, ng pistol, Fr pistolet. Trke pitov biimi
Macarca etkisi gsterir.
pisuar
pisser [onom.] iemek

[ xx/c] ayakta ieme yeri

~ Fr pissoir ieme yeri < Fr

pt, ptr
onom
[LO xix] pt pt mzmz, mymnt; [KT ] t pt hafif arpma sesi, tkrt; [Bah
1924] tr ptr kk ocuklarn konuma sesi
< " pat1

piton
[ xx/b]
mitolojisinde Apollon'un ldrd dev ylan

~ Fr python bir tr ylan < z Python Yunan

pitoresk
[192+]
~Frpittoresque ressamca,
resmedilmeye deer ~ t pittoresco a. a. < t pittore ressam ~ Lat pictor a. a. < Lat pingere, pict-resim yapmak, boyamak "
pigment
ptrak

[ xi] buturak bir tr dikenli bitki

pivot
basketbol terimi ~ Fr pivot a. a.

[ xx/b] basketbol terimi

piyade
[Env xiv]
piyon ~ OFa paydag a.a. < OFa pay ayak " pa

~ ng pivot 1. aks, eksen, 2.


~ Fa piyda yaya askeri, satranta

piyale
[CodC xiii]
~ Fa piyla kadeh, zellikle iki kadehi ~
OFa paygl a.a. (= EYun fle geni azl ve yayvan iki kadehi, tas )
* Yunanca biim M 2. binyla dek tesbit edilebilse de nihai kkeni ak deildir. ng phial, Fr phiale (ayakl kadeh)
Yunancadan alnmtr.
piyango
*blancus ~ Ger *blankaz parlak, beyaz

[Bia xix] piyanko

~? t bianco beyaz ~ OLat

* Yaygn kanya gre, beyaz kd ekenin kazand bir talih oyunundan tr.
piyano
[ xix]
~ piano < t pianoforte (gravicembalo a
piano e forte) geni dinamik erimli klavyeli alg & t piano alak, ksk (ses) + t forte gl, yksek (ses)" fors
* Sabit dinamik erime sahip olan klavsenden farkn vurgulamak zere adlandrlmtr.
piyasa
[LO xix] 1. meydan, ar, 2. rayi ar fiyat; [ARasim
1897-99] 3. gezinti
~ Ven pisa [t piazza] meydan, ar, pazar yeri ~ Lat platea meydan ~ EYun platea (ods)
cadde, geni yol < EYun platys yass, dz, yayvan < HAvr *plat- yaylmak, yasslmak " plato
piyaz

[A xiv] soan

piyes
pettia para " peete

[192+]

piyon
[ xx/b]
piyade eri < Lat pes, ped- ayak " ped(i)+1

~ Fa piyaz soan ~ OFa pidz a.a.


~Frpice1.para, 2. tiyatro eseri~OLat

~ Fr pion satranta piyade ~ OLat pedon yaya,

* Kar. piyade.
piyore
[ xx/b]
~ Fr pyorrhe akntl iltihap, zellikle di
etlerinde ~ EYun pyorhaa a. a. & EYun pyon cerahat, irin + EYun rhe akmak " pus2

piza/pizza
pide " pide
plaj
kumsal ~ t piaggia
yama, da etei

[ 196+]

~ ng pizza ~ pizza yass ekmek,

[Ahsan1891]
~Frplage deniz kysnda bulunan
[mod. spiaggia] a. a. ~ EYun plagi [f.] yama, ky < EYun plags yan,

plak1
[ 190+]
~ Fr plaque 1. tabak, tabaka, 2. gramofon
diski ~ t placca a.a. ~ EYun plks, plak- tabak, tepsi ~ HAvr *plk-l dz olmak
* Kar. EYun plakeis (yufka). Ayn kkten ng flake (tabaka, yonga), Lat placere (sakinlemek, durgun
olmak).
plak2

[Mill 2004]

~ ng plaque dite oluan sert tabaka ~ Fr

plaque tabak, tabaka " plak1


plaka

[LF xvi] tabaka

plaket
" plak

[ xx/b]

~ t placca tabak " plak

~ Fr plaquette tabakack < Fr plaque tabak, tabaka

plan
[LG 188+] desise, hile (argo); [Ahsan 1891] mimari tasar,
ehir haritas
~ Fr plan mimari tasar, genel anlamda tasar ~ t pianta 1. ayak taban, 2. filiz, srgn, 3. mimari
plan, harita ~ Lat planta 1. ayak taban, 2. filiz, srgn, gen bitki
* Latince szcn iki anlam arasndaki iliki ak deildir. Modern anlam 16. yy'da talyanca'da olumutur.
planet
[ xx/c]
~ Fr plante gezegen ~ OLat planeta < EYun
asteres planetai gezgin yldzlar < EYun plan gezmek, dolamak, dolanmak ~ HAvr *pels-2 yaylmak " plato
plankton
[Hay 1959 195+]
~Alm plankton
mikroskopik deniz canls ^ Viktor Hensen, Alm. fizyolog (1835-1924) ~ EYun plnkton gezen ey, aylak < EYun
plaz, plank- amaszca gezmek, dolanmak ~ HAvr *pels-2 a.a. " planet
planr
[ xx/b]
~ Fr planeur motorsuz uak < Fr planer
dz bir sath zerinde kaymak, kanat rpmadan umak < Lat planus dz, yatay, yayvan, yass - HAvr *pels-2 yaylmak,
almak " plato
plantasyon
bitki dikmek ~ Lat plantare " plan

[ xx/b]

~ Fr plantation byk iftlik < Fr planter

planya
[LO xix]
~ Ven plania [t pialla] ahap yzeyini
dzlemeye yarayan marangoz arac ~ OLat plana/planula ~ Lat planus dz, yass" planr
plase

[Bah 1924] futbolda kalenin kesini hedefleyen ut


- Fr plac 1. yerletirilmi, bir yere konmu, 2. at yarlarnda ikinci favori < Fr placer1 yerletirmek < Fr
place alan, meydan, yer ~ Lat platea a. a. " piyasa

plasebo
[ xx/c]
~ ng placebo deney amacyla verilen
etkisiz ila ~ Lat placebo memnun edeceim < Lat placere memnun olmak, houna gitmek, tatmin olmak ~ HAvr *plake- sakin olmak, durgun olmak < HAvr *plk-l dz olmak " plak
plasenta
- EYun plakeis, plakoent-" pilaki

[ xx/b]

~ YLat placenta ~ Lat placenta yufka, pide

plasiye
[192+] pazarlama eleman
piyasac, seyyar satc < Fr placer2 pazarda satmak " piyasa
plasman
Fr placer1 yerletirmek " plase

[Bah 1924]

~Frplacier

~ Fr placement yerleim, konum <

plaster
[ xx/b] yara band
~ ng plaster 1. macun, 2.
yara rtc macun, yak, plaster ~ OLat plastrum < EYun mplastron yak, macun, kalba dklen ey & EYun n
iine + EYun plss, plast- biimlendirmek, kalplamak " en+, plastik
plastik
[ xx/b]
~ Fr plastique 1. kalpl, biimlendirilmi,
kalpsal, 2. sentetik polimer ~ EYun plastiks kalpl, biimlendirilmi < EYun plss, plast-biimlendirmek, kalba
dkmek
* "Sentetik polimer" anlam 1940 dolaynda kullanma girmitir.
platform
[ xx/b]
~ Fr plate-forme 1. mimaride plan, taslak
[esk.], 2. ykseltilmi dz zemin, taban & Fr plate dz, yass (~ OLat plattus a.a.) + Lat forme kalp " plato, form
platin1
[LO xix]
~ Fr platine "ak altn" ad verilen
deerli metal ~ YLat platinum a.a. # 18. yy Antonio de Ulloa, sp. < sp plata gm ~ Lat plancta dvlm, dverek
tabaka haline getirilmi (metal) < Lat plangere, planct- dvmek
platin2
[ xx/c]
~ Fr platine yass plaka / ng platten a.a. <
Fr plat dz, yass ~ OLat plattus a.a. ~ EYun platys a.a. " plato
plato
[ xx/b]
~ Fr plateau 1. yayla, dzlk, 2. sinema filmi
ekilen sahne < OLat plattus dz, yass ~ EYun platys a.a. ~ HAvr *plt-u- < HAvr *plat-yaylmak, yasslmak < HAvr
*pels-2 a.a.
* Ayn kkten ng flat < Ger *flata- (dz, yass), ng field < Ger *feltha- (dz alan), ng plane/plain < Lat planus
(dz alan, ova), Slav polje (ova).
platonik
[Bah 1924]
~ Fr platonique 1. Eflatun'cu, 2.
ecinsel [esk.], cinsel birleme iermeyen aka dair < z Platon Yunan filozofu Eflatun (M 429-347)
* Filozofun ad Yunanca "enli, geni, yayvan
plazma
[ xx/b]
~ YLat plasma akkan ~ EYun plsma, tkalp < EYun plss, plast- biimlendirmek, kalba dkmek " plastik

plebisit
[Mesail3.15 186+]
~Frplbiscite siyasi bir
konuda halk oyuna bavurma ~ Lat plebiscitum Eski Roma'da halk meclisince alnan karar & Lat plebs halk, avam + Lat
scitum kararname, bildiri (< Lat scire, scit- bilmek)
pleksiglas
[ xx/c] bir tr effaf plastik madde
~ marka
Plexiglass polimetil metrakrilat'n ticari ad ^ 1933 Rohm and Haas Co., ABD. & Lat plexus kat, tabaka (< Lat
plectere, plex- katlamak) + ng glass cam (~ Lat glacies buz )" pli, glase
pleybek
almak + ng back geri

[ xx/c]

~ ng playback geri almak & ng to play

pli
[ 192+]
~ Fr pli bklm, kat < Fr pli er katlamak ~
Lat plicare a.a. ~ HAvr *ple-k- < HAvr *pel-3 katlamak, bkmek
* Ayn kkten Lat plegere, plexus (katlamak, kat), plectere (rmek, kvrmak), ng fold, Alm falte (kat).
plise
Fr plier katlamak " pli

[ xx/b]

plonjon
suya dalmak < Lat plumbum kurun

~ Fr pliss bklml < Fr plisser bklmlemek <


[Bah 1924]

~ Fr plongeon dal < Fr plonger

plralizm
[ xx/a]
~ ng pluralism oulculuk < ng plural
oul ~ OLat pluralis < Lat plus, plur- daha ok ~ HAvr *pls-u- < HAvr *pels-l dolu, ok " poli+
plutokrasi
[ xx/b]
~ Fr ploutocratie zenginler iktidar &
EYun plotos servet, zenginlik (~ HAvr *plou-to- < HAvr *pleu- akmak) + EYun krtos g, iktidar " +krasi
pltonyum
[ xx/b]
~ YLat plutonium bir element # 1942
Seaborg ve Wahl, ABD < z Pluton bir gezegen < z Pluton Roma mitolojisinde yeralt tanrs
* Uranyumdan sonraki element olduu iin, Uranus'tan sonraki gezegenin ad verilmitir.
pnmoni
[ xx/b]
~ Fr pneumonie akcier iltihab, zatrree
< EYun pnemn akcier < EYun pne nefes almak, solumak ~ HAvr *pneu- a.a.
podyum
[ xx/b] sahnede ykseltilmi blm
~ Lat
podium dayanak, seki, paye ~ EYun pdion [k.] "ayakk", a.a. < EYun pos, pod- ayak ~ HAvr *pod- a.a. < HAvr
*ped-1 a.a. " pa
poem
[ xx/b]
~ Fr pome iir ~ Lat poema a.a. ~ EYun poiema,
t- eser, mamul, i, zellikle sanat eseri, iir < EYun poie yapmak, yaratmak, imal etmek ~ HAvr *kwoi-wo- < HAvr
*kwei-2 ina etmek
pof/pf/puf/pf

onom

fleme sesi

* Kar. of/f/uf/f (a.a.).


poaa
[ xvi] foaa; [Men xvii] poaa
klde pimi kk hamur ii ~ OLat focacia a.a. < Lat focus ocak, ate " fokus

~ t focaccia

pogrom
[ xx/b]
~ ng pogrom zellikle bir aznlk grubuna
ynelik katliam ~ Rus pogrom kargaa < Rus pogromit' kargaa karmak < Rus gromit' tecavz etmek, kavga
karmak
pohpoh

[Men xvii] puh puh/poh poh aferin, beenme nlemi


< " peh peh

poker
[Tanin 1910]
~ ng poker bir iskambil oyunu Alm
pochspiel palavra atma oyunu < Alm pochen abartmak, bbrlenmek
polarize [etm
[ xx/c]
~ Fr polariser kutuplatrmak < Fr pole
kutup ~ Lat polus a.a. ~ EYun plos eksen, tekerlek mili ~ HAvr *kwol-o- a.a. < HAvr *kwel-1 dnmek " koli1
polat/pulat
pl(aw)d a.a.

[DK xiv] pulad

~ Fa pld elik ~ OFa

polemik
[ xx/b]
~ Fr polmique szl kavga, tartma ~
EYun polemiks sava, savakan < EYun plemos sava
polen
[Hay 1959 195+]
~ YLat pollen bitkilerin dllenme
arac olan toz ^ 1751 Linnaeus, sv. botanist ~ Lat pollis, pollen- ince un, pudra ~ HAvr *pel-1 toz, un " pudra
polenta

[Cumh1929]

~ t polenta msr unu bulamac

poli+
~ Fr/ng poly- ok (sadece bileik isimlerde) ~
EYun polys ok ~ HAvr *pol-u- dolu, ok < HAvr *pels-l doldurmak
* Ayn kkten Lat plus, plur- (daha ok), Lat plenus, Ger *fulla > ng full (dolu), Ger *folkam (kalabalk).
poliandri
[Seyf1911]
~Frpolyandrie ok kocallk &
EYun polys ok + EYun anr, andr- erkek, koca " poli+, andr(o)+
polie
[Ev, Men xvii] polia/polisa
~ t polizza nc
kiilere devredilebilen deme emri ~ OLat *apodissa ~ EYun apdeiksis kant, belge, senet & EYun ap- + EYun
deiknymi, deig- gstermek " apo+, paradigma
polietilen
plastik / ng polyethylene a.a. " poli+, etil

[ xx/c]

~ Fr polythylne etilen polimeri, bir tr

polifoni
fon(o)+

[ xx/b]

~ Fr polyphonie ok seslilik" poli+,

poligami
[AMithat1877]
ele evlenme ~ E Yun polygamea a. a. " poli+, +gami
poliglot
polys ok + EYun gltta/glssa dil" poli+

[ xx/a]

~Frpolygamie birden fazla

~ Fr polyglotte ok dil bilen & EYun

poligon
[Bah 1924] at alan
~ Fr polygone 1. okgen, 2.
askerlik biliminde bir savunma mevziinin d kelerini birletiren izgi, 3. at alan & EYun polys ok + EYun gnos
ke " poli+, gnye
poliklinik
[ xx/b]
~ Fr policlinique devlet hastanesi [esk.],
ayakta tedavi grlen hastahane & EYun plis ehir, devlet + Fr clinique hastane " politik, klinik
* Kullanmda poly- (ok) nekinin kontaminasyonu grlr.
polikromi
krom(o)+

[ xx/c]

~ Fr polychromie ok renklilik" poli+,

polimer
[ xx/c]
~ Fr polymre / Alm polymer kimyada bir
molekln zincirleme bileiminden oluan makromolekl ^ 1830 J. Jakob Berzelius, sv. kimyac & EYun polys ok +
EYun mros blm, ksm " poli+
polimorf
mikroorganizma " poli+, morf(o)+

[ xx/c]

~ Fr polymorphe ok biimli, bir tr

polip
[ xix]
~ Fr polype 1. ayak gibi uzantlar olan bir tr ur,
2. deniz gl ~ Lat polypus mrekkep bal veya ahtapot ~ EYun polypos ok ayakl, a. a. & EYun polys ok + EYun
pos, pod- ayak " poli+, pa
polis
[AMithat 1877]
~ Fr police 1. kamu dzeni [esk.],
2. polis tekilat ~ Lat politia devlet dzeni ~ EYun politea a.a. < EYun plis, polit- kent, devlet" politik
* "Polis memuru" anlam Trkeye zgdr.
polisaj
cilalamak ~ Lat polire (kee ile) parlatmak

[ xx/b]

~ Fr polissage cilalama < Fr polir, poliss-

politbro
[ xx/b]
~ Rus politbyuro Sovyet Komnist
Partisinin siyasi karar organ < Rus politieskoye byuro siyasi bro " politik, bro
politeknik
[ xx/b] mhendis okulu
~ Fr polytechnique
"ok sanatlar", Fransa'da 1795'te kurulan mhendislik okulunun ad" poli+, teknik
politik
[ xx/a]
~ Fr politique [sfat] siyasi ~ EYun
politiks devlete ilikin, siyasi < EYun plis, polit- kent, kent devleti, devlet ~ HAvr *pls- < HAvr *pels-3 kale,
mstahkem yer

politika

[LO xix]

~ t politica siyaset ~ Lat politica ~

EYun politike (te%ne) devlet ynetme sanat, siyaset < EYun plis devlet" politik
politize [etm

[ xx/c]

~ Fr politiser siyasiletirmek" politik

poliretan
plastik / ng polyurethane a.a. " poli+, retan

[ xx/c]

~ Fr polyurthane retan polimeri, bir tr

polka
[AMithat1877]
~Fr polka Dou Avrupa kkenli
bir dans ~ ek polka "Polonyal kz", a.a. < Slav polnya "ova lkesi", Polonya < Slav polje dzlk, ova ~ HAvr *pols- <
HAvr *pels- yaylmak, yasslmak " plato
polo
pulu top

[ xx/b]

~ ng polo atla oynanan bir top oyunu ~ Balti

* Kuzey Hindistan dillerinden. ngilizce'de ilk kez 1871'de kullanlmtr.


polonyum
[ xx/b]
~ YLat polonium bir element ^ 1898
Marie & Pierre Curie, Fr. kimyaclar < Polonia Polonya " polka
* Elementi kefeden Marie Curie'nin (doumu Maria Sklodowska) Polonyal kkenine atfen.
pomat
[ xix] pomata
pommade a.a. < Lat pomum meyve, zellikle elma

~ t pomata merhem, cilt kremi / Fr

pomfrit
[199+]
~Frpommesfrites kzartlm
patates & Fr pomme (de terre) "yer elmas", patates + Fr frite kzartlm " fritz
pompa
pompas (= ng pump )

[Men xvii]

~ t pompa ~ Hol pompe gemi

ponik
tatl ekmek

[xx/a]

~Rusponik[k.]iimarmelatlbirtr

ponksiyon
pungere, punc- delmek

[ xx/b]

~ Fr ponction delme ~ Lat punctio < Lat

ponpon

[ xx/a]

~ Fr pompon [onom.] yn topu

ponton
[ xix]
~ Fr ponton duba, dubalarla yaplan yzer
kpr ~ Lat ponton yzer platform, sal < Lat pons, pont- kpr ~ HAvr *pont- yol, geit < HAvr *pent- ayak basmak,
yrmek " pa
ponza
[Bia xix]
~ Fr ponce snger ta ~ Lat pomex,
pomic- ~ HAvr *poim-ik- < HAvr *(s)poi-mo- snger " snger
pop
[ xx/c]
~ ng pop < ng popular halka ait, halka uygun,
halka sevilen ~ Lat popularis < Lat populus halk

poplin
[Hay 1959 195+]
pamuklu kuma ~ EFr papeline papaya ait < EFr pape papa " papa

~ng poplin bir tr

* 14. yy'da Papalk devletine ait olan Avignon kentinde retildii iin.
poplasyon
etmek, halkla doldurmak " pop

[ xx/c]

~ Fr population nfus < Fr populer iskn

popler
[Bah 1924]
uygun, halka sevilen ~ Lat popularis < Lat populus halk " pop
poplizm

[ xx/b]

~ Fr populaire halka ait, halka

~ Fr populisme halklk" pop

porno
[ 192+] pornografi
~ Fr pornographie ehvet
uyandrc resimler basma ve yayma ii / ng pornography fahielie ilikin yaz veya yayn [esk.], mstehcen resim &
EYun porne fahie (~ HAvr *per-5 satmak, alveri etmek) + EYun graphea yaz, kayt" +grafi
porselen
[KT xix]
~ Fr porcelaine ~ t porcellana
parlak beyaz renkli bir tr deniz kabuu, porselen < Lat porcella dii domuzcuk, kadn cinsel organ < Lat porcus domuz
~ HAvr *porko- domuz
porsiyon
[ARasim 1897-99]
~Frportion1. bir btnn
paras, taksit, 2. bir kerede yenilen yemek < Lat pro portione/pro partione taksitle, para para < Lat pars, part- para, pay
" parsel
prs[mek
1924] porsu-/prs-

~ ?

porsuk

[ xi] borsmuk kt kokulu bir hayvan; [O xi] borsuk

[Men, LO, KT xvii] porsu- burumak, eskimek; [Bah

portakal
[Kenz xviii] portakal Portekiz turuncu
Portogallo Portekiz < portus Cale ber yarmadasnn Atlantik kysnda bir liman, Oporto " porto

<

* 16. yy'da Uzak Doudan Portekizli tccarlar tarafndan Avrupa'ya getirilmitir. stanbul'da 1790 dolaynda 'zuhur
ettii' anlalyor.
portal
[ xx/c]
~ ng portal byk kap < Lat porta kap ~ HAvr
*pr-t- kap, geit < HAvr *per-2 gemek, geirmek
* Ayn kkten Lat porta, Fr porte (kap), Lat portus, Fr port, Ger *furduz (liman), Lat portare > Fr porter, EYun per, Ger
*faran (geirmek, tamak).
portatif
[Bah 1924]
~Fr portatif tanabilen <Frporter
tamak, yk tamak ~ Lat portare tamak, gtrmek, geirmek ~ HAvr *per-2 gemek, geirmek " portal

porte
[ xx/b]
~ Fr porte bir ykn tanabildii mesafe, eriim,
mzikte notalar tayan yatay ereve " portatif
portfy
[Bah 1924]
porter tamak + Fr feuille yaprak, kt" portatif, folyo
portmanto
portatif, manto

[Bah 1924]

~ Fr porte feuille evrak-tar & Fr


~ Fr porte manteau manto-tar"

porto
[Bah 1924]
~ Fr porto Portekiz'de retilen tatl arap
- z Porto Portekiz'de bir liman kenti, Oporto < Lat portus liman ~ HAvr *pr-tu- a.a. < HAvr
*per-2 gemek, geirmek " portal
portre
[ResCGaz 1911] insan yz resmi
~ Fr portrait suret,
resim, zellikle insan yz resmi < EFr protraire izmek, resim yapmak ~ OLat protragere a. a. < OLat *tragere izgi
ekmek, izmek ~ Lat trahere, tract ekmek " pro+2, traktr
pos [byk

[Ev xvii] fos byk

~?

posa
[M xiv] sklp suyu alnm eyin kalnts
~ t
posa inme, konma, tortusu dibe kme, dibe ken tortu < t posare indirmek, koymak, dibe kmek ~ Lat ponere, posita.a. " post2
poet
[ xx/c] plastik torba
~ Fr pochette [k.] cepik,
antack < Fr poche cep, anta ~ Frk *pokka ~ HAvr *beu- i, yuvarlak
poi/pou

~ Fa p rt, barts < Fa/OFa

pdan rtmek, rtnmek, giymek


post+

~ Lat post sonra (edat ve fiil neki)

post1

[A xiv]

~ Fa/OFa post deri, cilt, hayvan postu

post2
[ xix]
~ Fr (le) poste mevzi, istasyon, makam, pozisyon
- Lat positum a.a. < Lat ponere, posit- koymak, vaz'etmek, indirmek
* Kar. Fr la poste, t posta (posta).
posta
[Bia xix]
~ t posta kamusal ulak sistemi / Fr (la)
poste 1. menzil, durak, 2. yol boyunca belli aralarla konumlandrlan atl ulaklarla mektup ulatrma sistemi ~ Lat posita
[n. o.] a.a. < Lat positus mevzi < Lat ponere, pos- koymak, mevzilendirmek " post2

postal
psteki
hayvan postu

[Men xvii]

~? Bul postl backl kaba ayakkab

[Men xvii] posteki 1. stn stnde oluan kabuk, 2. av


< Fa post" post1

* -eki ekinin mahiyeti ak deildir.


posti
[ xx/b]
~ Fr postiche takma sa, peruka, sahte krk < t
apposticcio a.a. < t apponere takmak & Lat ad- bir eye + Lat ponere, posit- katmak, koymak " ad+, post2
postmodern
[198+]
~Frpost-moderne"modernsonras", 1980lerden sonra ortaya kan baz dnce akmlarna verilen ad / ng post-modern a.a. " post+, modern
postmortem
[ xx/b]
post sonra + Lat mors, mort- lm " post+, mort
postoperatif
" post+, operasyon

[ xx/c]

~ Lat post mortem lmden sonra & Lat


~ ng post-operative ameliyat sonrasna ait

postla/postlat/postulat
[DTC1943]
~Fr postulat iddia,
varsaym ~ Lat postulatum dava konusu < Lat postulare talep etmek, dava amak < Lat poscere, post- sormak,
talep etmek ~ HAvr *prk-sk- < HAvr *prek- sormak, dilemek
pot1
tencere ~ OLat potus/pottus a. a.

[Arg xvi] ; [ xx/b] pokerde anak

~ Fr pot anak,

pot2
[Men xvii] giyside buruukluk veya krk; [Ar 193+] pot krmak
mnatesbetsizlik, kabalk (argo)
~ Erm p'ot' a.a.
pota
OFa ptag a.a.

[ xiv]

~ Fa pota kazan, zellikle metal eritme kab ~

* Ar butaq (a.a.) Orta Farsadan alnmtr.


potansiyel
[ xx/b]
~ Fr potentiel gizil g < Lat potentia g,
kuvvet, etki < Lat posse, pot- muktedir olmak, yapabilmek ~ HAvr *poti- gl, muktedir
* Ayn kkten EFa pati-, Sans pati/pati, EYun potes (egemen, iktidar sahibi, efendi, koca). Kar. ng power (g) < Fr
pouvoir < Lat potere.
EKKENLLER:
Lat pot-: empotans, potansiyel EFa pati: padiah EYun potes : despot
potasyum
[ xx/b]
~ YLat potassium bir element ^ 1807
Humphrey Davy, ng. kimyac < ng potash bitki klnden elde edilen kimyasal madde, potasyum karbonat & ng
pot anak + ng ash kl " pot1
ptibr
[ 196+]
~ Fr petit-beurre bir tr biskvi &
Fr petit kk + Fr beurre tereya (~ Lat butyrum a.a.)" btan

ptifur
[ xx/b]
~ Fr petits fours kk unlu rnler,
kurabiye & Fr petit kk + Fr four frn (~ Lat furnus a.a. ) " frn
ptikaro/ptikare
deseni & Fr petit kk + Fr carreau kare " karo
potin
izme, bot < Fr botte " bot1

[ xx/a]

[AMithat 1882] botin

~ Fr petit-carreau damal kuma


~ Fr bottine [k.] kk

potpuri
[ xx/b]
~ Fr pot-pourri trl yemei, kark ey &
Fr pot anak, tencere + Fr pourri bozuk, bayat, rm (< Fr pourrir rmek, bozulmak ~ Lat puter, putri- rmek ) "
pot1
potur

[Bia xix] 1. buruuk, krmal, 2. bir tr krmal alvar


- Erm p'ot'or buruuk (sfat) < Erm p'ot' kat, krma, buruukluk (isim) " pot2

* Osm potur1 (Bosna ve Hrvatistan mhtedilerine verilen ad) ile ilikisi kurulamaz.
poyraz

[T S xiv-xv] foryaz ; [Arg xvi] boryaz/poryaz


- Yun/EYun bores kuzey rzgr

poz
[AMithat 1877]
~ Fr pose tavr, duru, resimde
modelin duruu < Fr se poser durmak ~ OLat pausare < EYun pasis durma, ara verme, stop
< EYun pa, paus- durmak ~ HAvr *paus- brakmak, terketmek, sona erdirmek
pozisyon
< Lat ponere, posit- koymak " post2

[ xx/a]

~ Fr position konum, durum ~ Lat positio

pozitif
[Bah 1924]
~ Fr positif, -ive mspet, olumlu ~
OLat positivus gramerde olumlu nerme, (mantkta) veri alnan ey < Lat ponere, posit-koymak " post2
pozitivizm
[AMithat 1877]
~Frpositivisme bilginin
mspet olgu ve gzleme dayandn savunan felsefi gr # 1830, Auguste Comte, Fr. filozof. < Fr positif
mspet" pozitif
prafa
[ 186+] preferans bir iskambil oyunu
~ Fr
prfrence tercih, bir iskambil oyunu ~ Lat preferentia tercih, ncelik < Lat praeferre, praelat-ne tamak, ncelemek,
tercih etmek & Lat prae + Lat ferre, lat-" pre+, diferansiyel
pragmatik
[Bah 1924]
~ Fr pragmatique 1. geree ve
eyleme ynelik olan, pratik sonular olan, 2. William James (1842-1910) tarafndan nerilen felsefe ekolne bal olan
< EYun prgma, t- i, eylem < EYun prss, prag- yapmak, baarmak, sonuca ulatrmak " pratik
praksis
~ ng praxis 1. bir meslein icras, pratik,
2. eylemlilik hali ~ EYun prksis ilem, eylem, icraat < EYun prass, prag- eylemek, yapmak, baarmak " pratik

pranga
[Ne xv] pranka
forsalarn ayana balanan aa veya zincir " bran

~ t branca 1. dal, 2.

* Kar. ng branch (dal).


pratik
[Cumh 1929]
~ Fr pratique eyleme ilikin, ilevsel ~ Lat
practicus a.a. ~ EYun praktiks a.a. < EYun prss, prag- yapmak, eylemek, baarmak
pratisyen
[ xx/b]
uygulamasn yapan, teorisyen kart " pratik

~ Fr praticien herhangi bir iin

pre+
~ Lat prae nde veya nce olma ve ne doru
hareket bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *per-1 n, ileri" per+1
* Fr pr- ve ng prae-/pre- biimini alr. Modern trevlerde "nce" anlam ar basmtr.
prefabrike
[ xx/b]
Fr pr + Fr fabriqu imal edilmi " pre+, fabrika

~ Fr prfabriqu nceden imal edilmi &

prehistorik
[192+]
~Frprhistorique tarih ncesine
ait & Lat prae n, nce + Lat historicus tarihi < EYun (h)istora tarih < EYun (h)istore aratrmak, incelemek,
soruturmak " pre+
prehistorya
Fr prhistorique " prehistorik

[ 193+]

~ Lat *praehistoria tarih ncesi <

* Fr prhistoire veya Alm vorgeschichte karl olarak Trkeletirilip, telaffuzu Eski Yunanca veya Latinceye
benzetilmitir.
preld
[ xx/a]
~ Fr prlude bir gsteri veya tiyatro
oyunundan nce alnan mzik ~ OLat praeludium a. a. & Lat prae + Lat ludere, lus- oyun oynamak, mzik almak "
pre+, illzyon
prematre
[ xx/b]
~ Fr prmatur olgun-ncesi, sresinden
nce doan bebek & Fr pr + Fr matur olgunlam < Lat maturus 1. erken, turfanda (rn), 2. olgun, ergin " pre+,
matine
prens
[28M 1720] pren Avrupai hkmdar olu
~ Fr prince
1. hkmdar, 2. hkmdar olu ~ Lat princeps ef, nder, hkmdar & Lat primus ilk, n + Lat capere, capt- almak "
prima, kapasite
* Trkeye sadece "hkmdar olu" anlamyla girmitir.
prenses
[f.] hkmdar kz veya prens ei " prens

[28M 1720] prineza

~ t princessa / Fr princesse

prensip
[Bah 1924]
~ Fr principe ilke ~ Lat principium
bir eyin ba & Lat primus + Lat capere, capt- almak, tutmak " prima, kapasite

preparat
[ xx/b]
~ Alm praeparat nceden hazrlanm ey,
karlm ila ~ Lat praeparatum a.a. < Lat praeparare nceden hazrlamak < Lat parare hazrlamak " pre+, parite
pres/prese
[ARasim 1897-99] bask aleti
~ Fr presse
1. tazyik, bask, basm, 2. bask aleti < Fr presser basmak, skmak, sktrmak < Lat premere, press- basmak, skmak ~
HAvr *prem-/pres- < HAvr *per-4 vurmak, skmak
prestij
[Bah 1924]
~ Fr prestige a.a. ~ Lat praestigium
gz boyama, bo grnt, kandrmaca < Lat praestringere gz balamak & Lat prae + Lat stringere, strict- skmak,
skca balamak " pre+, pre+
presto
[Bah 1924] mzikte hzl tempo
~ t presto hemen,
abuk, haydi! ~ Lat praest hazr, burada, imdiki durum & Lat prae n, nce, nde + Lat stre durmak " pre+, istasyon
prevantif
[ xx/b]
~ Fr prventif nleyici < Fr prvenir
nlemek, nne gemek < Lat praevenire, prevent- a. a. & Lat prae + Lat venire, vent- gelmek " pre+, avantr
prevantoryum
nlemeye ynelik tedavi evi " prevantif

[1927]

~Frprventorium veremi

* Trkiye'de ilk prevantoryum Adile Sultan Kasrnda 1927 ylnda ald, 1957'de kapand.
prezantabl
edilebilir nitelikte olan " prezante

[ xx/a]

~ Fr prsentable (topluma) takdim

prezante [etm
[Bah 1924]
~ Fr prsenter sunmak,
takdim etmek ~ Lat praesentare < Lat praesens, t- hazr, imdi bulunan, nde duran & Lat prae nde + Lat esse olmak "
pre+, esans
prezervatif
[xx/b]
~Frpreservatif koruyucu <Frpreserver
korumak, saknmak ~ OLat praeservare (bir eye kar) korumak, nlemek & Lat prae + Lat servare " pre+, servis
priapizm
ereksiyon hali < Priapos

~ Fr priapisme / ng priapism srekli

prim
[ 192+] sigorta veya faiz demesi
~ Fr prime dl,
deme, zellikle sigorta veya faiz demesi, menkul kymetlerde bir senedin yazl deeri ile piyasa deeri arasndaki
fark ~ ng praemium a.a. ~ Lat praemium 1. yarta birincilik, 2. birincilik dl < Lat praeemere n sray almak,
nde gelmek & Lat prae n + Lat emere, empt- almak " pre+
prima
HAvr *per1 ileri, n " per+1

[ xx/b]

~ Lat/t prima [f.] < Lat primus birinci, ilk ~

primadonna
[AMithat1877]
~t primadonna operada
ba kadn oyuncu & t prima birinci + t donna bayan, hanmefendi " prima, madonna

primat
[DTC1942]
~Frprimate maymunlarn gelikin
olan alt-tr ~ OLat primas, primat- ba, nc < Lat primus birinci, ilk " prima
primitif
[ xx/b]
a. a. & Lat primus ilk + Lat ire, it- gitmek " prima, iyon

~ Fr primitif, -ive ilkel ~ Lat primitivus

prims
[ARasim 1897-99]
~ marka Primus pompal
gaz oca markas # 1888 F. V. Linqvist, sv. mucit ve sanayici. < ng to prime doldurmak, pompalamak < EFr
preindre, preint- basmak " pres
printer
[ xx/c]
~ ng printer basm cihaz < ng to print
basmak < EFr preindre, preint- basmak, skmak ~ Lat premere, press- basmak, skmak " pres
priz
[Bah 1924]
~ Fr prise 1. tutma, alma, donma, 2.
elektrik alma yeri < Fr prendre, pris- tutmak, almak ~ Lat praehendere, praehens- elinde tutmak & Lat prae + HAvr
*ghend- ele almak, tutmak " pre+
prizma
[ xx/a]
~ Fr prisme, prismat- geometride bir ekil
- OLat prisma ~ EYun prsma, t- kesit < EYun pri (testere ile) kesmek
pro+1
~ EYun pr zaman veya meknda nde ve nce
olma, nde gelme bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *pr- < HAvr *per-1 n, ileri" per+1
pro+2
~ Lat pro ileriye ve ne doru hareket, bir eyi
tercih etme veya ne karma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *pr- < HAvr *per-1 n, ileri " per+1
problem
[ xx/b]
~ Fr problme ~ EYun prblema, t- ne
atma, ortaya bir soru atma < EYun probll ne atmak, ortaya srmek & EYun pr n + EYun bll, bol- atmak
" pro+1, balistik
prodksiyon
[ xx/b] ; [ 195+] film yapm
~ Fr production
retim ~ Lat productio a. a. < Lat producere ne karmak, ortaya karmak, retmek & Lat pro n + Lat ducere, ductsevketmek " pro+2, dk
profesr
[REkrem<1887]
~Frprofesseur niversite
retmeni ~ Lat professor 1. bir mezhep veya meslek sahibi olan, 2. niversitede 'meslekten' retim grevlisi < Lat
profiteri, profess- bir ey veya bir kii lehine tanklk etmek, mezhep veya meslek sahibi olmak & Lat pro lehine + Lat
fateri, fass- konumak, tanklk etmek < Lat fari, fat- sylemek " pro+2, fabl
profesyonel
[192+]
~Frprofessionel meslekten,
uzman < Fr profession mezhep, itikat, meslek ~ Lat professio lehine konuma < Lat profiteri, profess-" profesr
profil
[ResCGaz 1911]
~ Fr profile 1. taslak, kaba izim,
2. siluet, insan yznn yandan ve d hatlaryla izimi ~ t profilo [mod. proffilo] a.a. < t profilare taslak izmek & t
pro n + t filo izgi " pro+2, filament

profilaksi
[ xx/b]
~ Fr prophylaxie hastala kar korunma
- E Yun profylaksea a. a. < E Yun profylss nbet beklemek, bekilik etmek & E Yun pr n + EYun fylss,
fylak- korumak, beklemek, savunmak " pro+1
profiterol
[ xx/b]
~ Fr profiterole 1. dl, ekerleme [esk.],
2. dolgulu kk ekmek veya poaa, 3. krem dolu hamur toplar ve ikolata ile yaplan bir tr tatl < Fr profit2
klde piirilmi hamur ii
* Franszca szcn "klde piirilen dolgulu ekmek veya poaa" anlam 1549'dan itibaren kaydedilmitir.
program
[Bah 1924] yaplacak ileri bildiren yaz
~ Fr
programme 1. a.a. 2. belli bir sra iinde yaplacak olan iler ~ EYun prgramma, t- nyaz, resmi ilan, bildiri "
pro+1, gram
proje
[Bah 1924]
~ Fr projet ngr, plan < Fr projeter
tasarlamak ~ Lat proicere, proiect- 1. ne doru atmak veya uzatmak, 2. ileri ynelmek, tasarlamak & Lat pro + Lat
iacere, iact- atmak " pro+2, jet
projeksiyon
[Bah 1924]
~ Fr projection 1. ne atma, ileriye
bakma, 2. gl k tutma, 3. perdeye sinema filmi yanstma ~ Lat proiectio ne atma " proje
projektr
cihaz < Lat proicere, proiect-" proje

[Bah 1924]

~ Fr projecteur gl aydnlatma

proleter

[Bah 1924] sosyalizme eilimli olmas umulan ii


- Fr proltaire toplumun mlk ve sanat sahibi olmayan en aa tabakasna mensup kii ^ 1760 J. J.
Rousseau, Fr. yazar ~ Lat proletarius "yavrulayc", Roma'da toplumun en alt snfna mensup kii < Lat prolescere,
prolet- yavrulamak, (hayvan gibi) oalmak & Lat pro + Lat alescere bymek, yetimek, artmak " pro+2, koalisyon
prolog
[ xx/b]
EYun pr n + EYun lgos sz " pro+1, +log

~ Fr prologue nsz ~ EYun prlogos a.a. &

promenad
[REkrem<1887]
~Frpromenade1.
yryerek gezinme, gezinti, 2. gezinti yolu < Fr se promener dolanmak, gezinmek & Fr pro-ileri hareket belirten
nek + Fr mener srmek, gtmek (~ OLat *minare a.a., zellikle hayvan gtmek < Lat minari ) " pro+2
prometyum
[ xx/b]
~ YLat promethium kimyada bir element
^ 1947 Jacob A. Marinsky, Lawrence E. Glendenin & Charles D. Coryell, Amer. fizikiler < z Prometheus mitolojide
bir titan
prmiye
Lat primus birinci, ilk " prima

[ xx/b]

~ Fr premier birinci ~ OLat primarius <

prmiyer
premier birinci " prima

[ xx/b]

~ Fr premire [f.] birinci gsteri < Fr

promosyon
[ xx/c] 1. birini veya bir eyi ne srme, 2. bir eyin
satn artrmak iin yaplan ey
~ Fr promotion ne srme ~ Lat promotio < Lat promouere, promot- ne
srmek, ilerletmek & Lat pro + Lat mouere, mot- hareket etmek, hareket ettirmek " pro+2, mobil
propaganda
[ 187+]
~ YLat propaganda a.a. < Lat
propagare (bitki) oaltmak, ubuktan retmek & Lat pro + Lat *pagare kk salmak " pro+2, pakt
* Katolik inancn denizar lkelere yaymak amacyla 1622'de kurulan Sacra Congregatio de Propaganda Fide
("nanc Yaymak Amal Kutsal Cemiyet") adl tekilatn adndan.
prosedr
[ xx/b]
~ Fr procedure sre < Fr procder bir
sreci izlemek, devam etmek, ilerlemek ~ Lat procedere, process- a.a. & Lat pro ileri + Lat cedere, cess- gitmek " pro+2,
aksesuar
proses
processus " prosedr

[xx/b]

~ Frprocs sre/ng process a.a.~Lat

prospekts
[ xx/b] ila tantm yazs; [ xx/c] irket veya menkul
deer tantm yazs
~ Lat prospectus "n-bak", tantm yazs < Lat prospicere, prospect- ne bakmak &
Lat pro n + Lat specere, spect- bakmak, gzlemek " pro+2, spekle
prostat
[Cumh 1928]
~ Fr prostate erkeklerde mesane ile
idrar yolu arasnda duran organ ~ EYun prostats nde duran & EYun pr n + EYun stts duran, durduran < EYun
(h)istemi, st- durmak " pro+1, statik
prostela
[ARasim 1897-99]
Yun mbrost n < EYun emprs ne, nde " pro+1

~ Yun mbrostla nlk <

prot(o)+
~ Fr/ng prot(o)- ilk, birinci (bileiklerde)
- EYun prtos a.a. ~ HAvr *pr-tero- en nde olan, ilk < HAvr *per1 ileri, n " per+1
protein
[ xx/b]
~ Fr protine canl organizmalarn ana
yap maddesini oluturan amino asit tr ^1838 Jns Jakob Berzelius, sv. kimyac < EYun proteos birincil, asli <
EYun prtos ilk, birinci " prot(o)+
protestan
[ xix]
~ Fr protestant 1. protesto eden, 2. bir
hristiyan mezhebi ~ Lat protestans < Lat protestari tanklk etmek, deklare etmek " protesto
* 1529 Speyer Meclisinin kararlarn protesto eden reformcu Alman devletlerinin deklarasyonundan.
protesto
[ 186+] yasal ileme balamak zere bir hakk veya
alaca resmen deklare etme; [AMithat 1877] muhalefet beyan
~ t protesto deklarasyon < t protestare
deklare etmek, resmen ifade vermek ~ Lat protestari bir ey veya biri lehine tanklk etmek & Lat pro lehe + Lat testari
tanklk etmek " pro+2, testis
Asl anlam "lehte tanklk etmek" iken 20. yy'da olumsuz anlam kazanmtr.

protez
[ xx/b]
~ Fr prothse/prosthse baka bir eyin
yerine konan ey, yapay organ # 1695 Fr. ~ EYun prsthesis ekleme, nne katma, yerine koyma & EYun prs +
EYun thsis koyma " pro+1, tez2
protokol
[Tarik 1885] szleme; [Bah 1924] terifat
~ Fr
protocole 1. toplant tutana, 2. diplomaside bir yaznn gnderildii kiilerin listesi, 3. nemli kiiler listesi,
terifat ~ OLat protocollum eski yazmalarda rulonun bana yaptrlan ve kitabn ierdii balklar zetleyen
kt ~ EYun protokllon a.a. & EYun prtos ilk + EYun kllon yaptrlan ey " prot(o)+, kola2
proton
- EYun prton [n.] birinci ey " prot(o)+

[DTC1943]

protoplazma
oluturan temel sv" prot(o)+, plazma

[Bah 1924]

prototip
kalp " prot(o)+, tip

[DTC1943]

~YLat proton bir atomik parack


~YLatprotoplasma canllar
~Frprototype ilk numune, birinci

prova
[ARasim 1897-99]
~ t prova test, deneme, tecrbe <
Lat probare onaylamak, doruluunu saptamak < Lat probus iyi, drst, kusursuz, namuslu
* Ayn kkten ng to prove (onaylamak, doruluunu saptamak), proof (kant).
provizyon
[ xx/c]
~ Fr provision ngrme, tedarik etme,
ihtiyat gsterme < Lat providere, provis- ngrmek, tedarikli olmak & Lat pro ileri + Lat videre, vis- grmek " pro+2,
video
provoke [etm
[ xx/b]
~ Fr provoquer tahrik etmek ~ Lat
provocare meydan okumak, kavgaya davet etmek & Lat pro ne + Lat vocare armak, barmak, ses etmek "
pro+2, vokal
pruva
[MMem xvi]
~ Ven prova [t prora] geminin n taraf
Lat prora a.a. ~ EYun prira a.a. ~ HAvr *prs-wo- < HAvr *per1 ileri, n
* ng prow, Fr proue (a.a.) biimleri Latinceden alnmtr.
psik(o)+
~ Fr/ng psych(o)- ruh (sadece
bileiklerde) ~ EYun psy%e nefes, ruh ~ HAvr *bhs--ka- < HAvr *bhes-2 nefes
psikanaliz
[ xx/b]
~ Fr psychanalyse Freud'un ruhsal tedavi
yntemi ~ Alm psychanalyse # 1896 Sigmund Freud, Avust. hekim " psik(o)+, analiz
psikiyatri
psik(o)+, +iyatri

[ xx/b]

~ Fr psychiatrie ruh tabiplii # 1890 "

psikoloji
[Tanin 1910] psikolog
~Frpsychologie
ruhbilim ~ YLat psychologia # 1732 G. Wolff, Alm. tabip, Psychologia empirica adl eserinde " psik(o)+, +loji

psikopat
psykopath # 1847 Alm. " psik(o)+, pat(o)+

[P Safa 1949]

~ Fr psychopate ruh hastas ~ Alm

psikoz
psik(o)+

[Bah1924]

~Frpsychose ruh hastal"

psiik
psy^e ruh " psik(o)+

[ xx/a]

~ Fr psychique ruhsal ~ EYun psy%ikos < EYun

puan
[ xx/b]
~ Fr point 1. nokta, diki delii, 2. skor, entik,
bir msabakada alnan saysal sonu ~ Lat punctus delik, nokta < Lat pungere, punc- delmek - HAvr *pu(n)k- < HAvr
*peuk- delmek, sivri bir eyle drtmek
* ng point szc Fr point/Lat punctus (nokta) ve Fr pointe/Lat puncta (sivri u) biimlerini karlar. zmir'de Punta
semtinin ad t punta (sivri u) biiminden alnmtr.
puantilizm
noktaclk ^ 1901 < Fr pointille " puantiye

[ xx/b]

~ Fr pointillisme modern sanatta bir akm,

puantiye
[ xx/b]
~ Fr pointill noktal, benekli < Fr
pointille noktack ~ Lat punctillus [k.] a. a. < Lat punctus nokta " puan
puding
[Bah 1924]
~ ng pudding 1. bumbar [esk.], bir
torba veya zarf iinde piirilen her tr yiyecek, 2. muhallebi ~ Fr boudin bumbar, kalnbarsak sucuu < Lat
botellus sucuk
pudra
[ARasim 1897-99] makyaj veya ila tozu
toz ~ Lat pulvis, pulver- a.a. ~ HAvr *pel-1 toz, un

~ Fr poudre

1. fleme ve iirme sesi, 2. ikin brek, ikin minder


p " pof onom
u
f pfr
p
onom
[TS* xiv] fleme sesi
< " pof
f,
puhu [kuu
<o no m
[LO xix] puhu/puu bir tr bayku, kukumav

pul
[Yus, DK xiv] en kk para birimi; [M xiv] balk veya ylan
pulu; [ 186+] posta pulu
~ Fa pl en kk bakr para birimi ~ Aram plus a.a. ~ EYun obols/obels 1. i,
2. en kk bakr para birimi, drahminin altda biri
* "Balk pulu" mecaz iin kar Fa pulak (balk pulu) < pul, Ar fals (balk pulu) < fils (en kk bakr para).
pulat

" polat

pulluk
[Kan xv] pulu
~ Srp plug topra yarmak
iin kzler tarafndan ekilen demir alet ~ EAlm plug a.a. ~ Kelt plov- a.a.

* 2. yy'da Kelte plovum biimi kaydedilen szck, Germenler araclyla dier Avrupa dillerine
aktarlmtr. Kar. ng plough, Rus plug < EAlm plug.
pulover
pull ek + ng over stne " ber+

[Hayat 1961]

pulp/pulpa
posas ~ Lat pulpa a.a.

[ 199+]

~ ng pullover yn kazak & ng


~ ng pulp posa, zellikle meyve

plverize[etm
[Bah1924]plverizatr
pulveriser toz haline getirmek < Lat pulvis, pulver- toz " pudra
p um a
hayvan ~ Quech

[ xx/b]

~Fr

~ sp puma Gney Amerika'ya zg bir yrtc

* nka dilinden.
pnez1
pna a.a. ~ EYun pnna a.a.

[ xx/b]

~ Yun pnes [o.] bir tr midye < Yun

pnez2
kurusu, 2. raptiye < EFr punais sokan

[LO xix] pines raptiye

punk
[ 197+] bir sa ve giysi modas
[xviii], deersiz ey [xix], serseri, berdu [xx]

~ Fr punaise 1. tahta
~ ng punk rk

punt/pund[AL 192+] frsat, tam zaman (argo)


nokta, 2. ine ve iplii bir kez sokarak yaplan dm, diki " punto

~ t punto 1.

* Kar. t cogliere il punto (frsat yakalamak, punduna getirmek), appunto (tam yeri, tam zaman).
punto
[187+]
~t punto nokta, matbaaclkta l birimi
- Lat punctus ine delii, nokta < Lat pungere, punc- delmek " puan
pupa
[LF xvi]
taraf, arkadan esen rzgr ~ Lat puppis a.a.

~ t puppa [mod. poppa] geminin k

* ng poop (a.a.) talyancadan alnmtr.


pr1
= Sans prna a.a.)

[A xiv]

pr2

[ xx/b]

prek
prz, kuma eridi

~ Fa/OFa pur dolu, ok (= Ave pouru- a.a.


~ Fr pure saf, katksz ~ Lat purus a.a. " puro

[ xi] brk/brek sa bklm, kvrck; [Kp xiv]


~ OFa *purag [Fa purza] tala, prz, iplik ve kuma art" prz

pre
[ xx/a]
~ Fr pure szgeten geirilmi sebze veya
meyve posas < EFr purer szgeten geirmek, szmek, arndrmak ~ OLat purare a.a. " puro
priten
[ xx/b]
~ Fr puritain ~ ng puritan kktendinci,
zellikle 17. yy'da ngiltere'de zuhur eden radikal protestan mezheplere mensup kimse < OLat puritas safluk,
bulamamlk < Lat purus saf" puro
puro
[ xx/b]
~ sp puro 1. saf, katksz, 2. saf ttnden
yaplm sigar ~ Lat purus saf~ HAvr *pro- < HAvr *peus- artmak
* Kar. Fr/ng pure (saf).
prz
vs. art ~ OFa *pur a.a.

[BK 1799] prz

~ Fa purz kuma hav, prz, iplik

Kar. Fa purza (tala, prz) < OFa *purag.


EKKENLLER:
OFa *pur : prek, prz
pus[mak

pus1

[Uy viii+] bus-/bs- saklanmak, pusu kurmak

[ xi] bus sis, duman

pus2
HAvr *p-2 rmek

[ xx/c]

~ Lat pus, pur- cerahat, irin ~ HAvr *puwos <

* Ayn kkten E Yun pon (cerahat).


pus3
[ xx/a]
~ Fr pouce 1. ba parmak, 2. yaklak 2,5 cm'e
edeer uzunluk birimi, in ~ Lat pollex, pollic- ba parmak
pusark

<T

[DK xiv] sis, duman

< T pusar- sislenmek < T pus"pus1

pusat
[Ev, Men xvii] alet, ara-gere, silah
~? Ar bisT
[#bsT] 1. yayg, kilim, dek, 2. genel anlamda mal mlk < Ar basaTa yayd, serdi" basit
puset
[ xx/b]
~ Fr poussette [k.] ocuk arabas < Fr pousser
itmek ~ Lat pellere, puls- drtmek, kakmak, itmek ~ HAvr *pel- kakmak " filtre
* Kar. ng push (itmek), impulse (itki), compel (drtmek),
pskl

[Men xvii]

~ ?

pskr[mek
<T
[T S xiv] pfkr- iddetle flemek veya azndan boaltmak; [Ne xv] tskrdman geri pskrtmek
< T pf [onom.] fleme ve fkrma sesi " pof, +kir-

put
[A, Yus xiv] pt arka; [Arg xvi] pasif ecinsel
Fa/OFa put arka, sar, srt (= Ave parti- arka = Sans priTa a.a.)
pusu

[Ka xi] busu/bsg a.a.

< T pus-/ps-" pus-

pusula
[LF xvi] pusola yn gsteren alet; [LO xix] pusla yazl
not, tezkere
~ t bussola 1. kutucuk, 2. yn gsteren alet, pusula ~ OLat buxula [k.] kutucuk < Lat
buxa/buxida kutu ~ EYun pykss, pyksid- a. a. " buat
* Trkeye zg olan ikinci anlamn kayna ak deildir. ng box (kutu) Latinceden alnmtr.
psr

<ikil

[ xx/a]

< T bok psr [ikileme]

* Kar. Erm p'sor (krnt) veya Yun psori (uyuz).


put
[Uy viii+] but/put
~ Sogd but/put Buda, Buda heykeli
- Sans buddha 1. uyank, bilin sahibi, ermi, 2. Buda < Sans bdhati uyanmak, uyank olmak, aymak, bilmek,
bilinli olmak
* Fa but biimi Sogdcadan alnmtr. Farsadan alnan ikincil biim Trkede 19. yy sonlarna dek bt eklinde
kullanlmtr.
putperest
[A xiv] btperest
& Fa but Buddha, put + Fa parast tapan " put, +perest

~ Fa but parast puta tapan

putrel
[ xx/a]
~ Fr poutrelle [k.] < Fr poutre inaatta
kullanlan kaln aa veya demir ~ OLat pullitra at yavrusu, tay < Lat pullum her tr hayvan yavrusu " pili
ptr
<onom
[ xx/b] kabart (zellikle ciltte), prz
ok sayda kk kabarc ifade eden deyimler " pat1

= T ptr/ptrak [onom.]

rab/rabb[Kut xi]
~ Ar rabb [#rbb] ulu kii, malik,
sahip, tanr ~ Aram rabb 1. byk (sfat), 2. a.a. < Aram #rbb/#rbw byk olma, artma, byme (= Akad rab
byk)
* br rabb (a.a.) Aramcadan alnmtr.
rabbena

[ xiv]

~ Ar rabban rabbimiz" rab

* Birinci tekil ahs iyelik ekiyle.


rabta

~ Ar rbiTat [#rbT fa. f.] balant, ba " rapt

raca
[MMem xvi] Hint beylerine verilen ad
rc kral ~ HAvr *reg-1 1. dz, doru, hak, 2. kral" rast

~ Hind/Sans

* Ayn kkten Lat rex, reg- (kral). Ayrca Alm reich (krallk) < Kelt rg (kral),
raci

[ xiv]

~ Ar rcic [#rcc fa.] rcu eden " rcu

racim
lanetli, eytann sfat" recm

[ xiv]

~ Ar racm [#rcm sf.] 1. talanan, recmedilen, 2.

racon
[ 188+] kaide, nizam, usul; [ARasim 1897-99] kabaday nizam
(argo) ~ t ragione akl, mantk, usul, dzen ~ Lat ratio akl, muhakeme, hesaplama tarz < Lat reri, ratsaymak, muhakeme etmek, akl yrtmek ~ HAvr *3re- < HAvr *re(i)-saymak, akl yrtmek

radar
[ xx/b]
~ ng radar radyo dalgalaryla alan grnt
cihaz < ng radio detecting and ranging "radyo ile bulma ve mesafe belirleme" " radyo
radde

~ Ar rddat [#wrd fa. f.] gelinen yer " vrut

radi(o)+
~ Fr/ng radi(o)- 1. maya ilikin, 2.
radyoya ilikin < Lat radiare n samak, mak < Lat radius tekerlek ubuu, dairenin yarap, bir merkezden
yaylan n
radika
~ Yun radkia [o.] < Yun radki yapraklar
yenilen bir bitki, hindiba ~ t radicchio a.a. Lat radix, radic- kk ~ HAvr *wrd-I- < HAvr *wrd- dal, kk
radikal
[ARasim 1897-99]
~ Fr radical 1. kke ait,
kkten, 2. siyasette kkten reformlar savunan < Lat radix, radic- kk " radika
radon
Schmidt, Alm. kimyac" radyum

[ xx/b]

~ YLat radon radyoaktif bir element # 1918 C.

* Radyumun radyoaktif bozulmasyla olutuu iin.


radyal
[ xx/c]
< ng radial-ply (tire) bir tr oto lastii <
ng radial bir merkezden kan ubuk veya nlara ilikin < Lat radius tekerlek ubuu " radi(o)+
radyan
radi(o)+

[ xx/c]

~ Fr radian geometride a lm birimi "

radyasyon
radi(o)+

[ xx/b]

~ Fr radiation nm < Lat radiare ma "

radyatr
cihaz " radi(o)+

[Bah1924]

~Frradiateur ma yoluyla stan

radyo
[Bah1924]
~ Fr/ng radio radyo alcs ^1917 ng. <
Fr/ng radiophone "ma-ses", radyo " radi(o)+, fon(o)+
radyoaktif
1898 Pierre ve Marie Curie " radi(o)+, aktif

[ xx/b]

~ Fr radioactif, -ive ma-eylemli, a.a. ^

radyolink balants"
radyo, link
radyoloji

[xx/c]

radyoskopi inceleme "


radi(o)+, +skopi

[P Safa 1949]

[xx/b]

ng radio-link zincirleme radyo Fr radiologie

ma bilimi" radi(o)+, - Fr radioscopie Rntgen

nyla

radyoterapi
ng radiotherapy a. a. " radi(o)+, terapi

[ 192+]

~ Fr radiotherapie n tedavisi /

radyum
[Bah190+]
element ^ 1898 Pierre ve Marie Curie " radi(o)+
raf
olup zerine eitli eya konulan ahap knt
rafadan

~YLatradium radyoaktif bir

~ Fa raf seki, sra, banko, duvarn st ksmnda

[TS xvi xvi] rufadan/urfadan az pimi (yumurta)


- Yun rofeton yutulabilen, iilebilen ~ EYun rofetos a.a. < EYun rofe yutmak, tek nefeste iine indirmek,

hplemek
rafine [etm
[ xx/b]
~ Fr raffiner arndrmak & Fr re- geri + Fr
affiner arndrmak, inceltmek, kalitesini ykseltmek ~ OLat affinare a.a. < OLat finus kaba olmayan, ince " re+, ad+, final
rafineri
artma yeri " rafine

[ xx/b] petrol artma tesisi

~ Fr raffinerie

rafting
[ xx/c]
~ ng rafting akarsu zerinde salla yaplan
spor < ng raft tomruk, ktk, sal ~ Nor raptr tomruk ~ HAvr *rep- ktk
rafya
ot ~ Malagasy

[Hayat 1961]

~Frraphia hasr rmekte kullanlan bir tr

* Madagaskar yerli dillerinden.


rabet
[A xiv]
~ Ar rabat [#rb msd.] 1. a olma,
alk, 2. arzulama, beenme, tercih etme < Ar raiba ackt, iddetle arzulad (= br racab iddetli alk, ktlk)
ramen
[msd.] kar, zt (edat)

~ Ar raman [#rm zrf.] a. a. < Ar ram

rahat
[Kut, A xi]
~ Ar rHat [#rwH msd.] soluk alma,
ferahlama, (gzel koku) koklama, dinlenme < Ar rHat soluk ald < Ar rH soluk, nefes " ruh
rahim 1
[ xiv]
(= Aram ra%3m a. a. = br rs^m a. a. = Akad remu a. a.)

~ Ar raHim [#rHm] ana rahmi, dl yata

* Ar/Aram/br #rHm (kucaklama, efkat gsterme, merhamet etme) fiili, isim kknden tretilmitir.
rahim2
[CodC, DKxiii]
-ArraHm[#rHmsf]
merhamet eden, Allahn bir sfat < Ar raHima merhamet etti, efkat gsterdi" rahmet1
rahip
[ xiv] rahib
kei < Ar rahab korku, dehet, sayg, hrmet

~ Ar rhib [#rhb fa.] Hristiyan din adam,

rahle
~ Ar raHlat [#rHl msd.] 1. stnde yolculuk
yaplan ey", deve semeri, 2. semeri eklinde okuma sehpas < Ar raHala [msd. raHll] yolculuk yapt, gt (= Aram
ra%l yolculuk yk, bagaj )
rahman
[ xiv]
~ Ar raHmn [#rHm] Allah'n bir sfat
br/Aram ra^smn "merhamet eden", a.a. < br/Aram #r%m sevme, acma, merhamet etme, balama " rahmet1
* Ayn fiil kk Arapada da mevcut olduu halde, sfat biimi Aramcadan alntya iaret eder.
rahmet1
[Kut, A xi]
~ Ar raHmat [#rHm msd.]
merhamet, esirgeme, efkat gsterme < Ar raHima merhamet etti < Ar raHim ana rahmi, uterus " rahim 1
rahmet2

~ Ar rahmat [#rhm msd.] ince yumuak

yamur
rahne

~ Fa ra%ra gedik, yark

rahvan
Fa/OFa rh/rah yol + Fa wand sahip, -li

~ Fa rhwand yollu, hzl giden at &

raiyet
[Kut xi]
davar < Ar raca hayvan gtt, gzetti" riayet

~ Ar raciyyat^ [#rcy msd.] sr hayvan,

rakam
[Yus xiv]
raqama iaretledi, entik yapt, numaralad" rakm

~ Ar raqqm [#rqm im.] saya, say < Ar

raket
[Bah1924]
vurma arac ~ t rachetta ~ Ar r%at el ayas

~Frraquette tenis benzeri oyunlarda topa

rak
[Arg xvi] arak/rak
~ Ar caraq [#crq nsb.] her trl
damtlm alkoll iki < Ar caraq [#crq msd.] 1. ter, 2. damtlarak elde edilen iki, rak < Ar cariqa terledi, teri
damlad
rakm
iaretledi, noktalad, say sayd

~ Ar raqm [#rqm msd.] say < Ar raqama

rakip
rekabet

~ Ar raqb [#rqb sf.] denetleyen, kontrol eden "

rakkas
dans, saatin sarkac" raks

[Yus xiv]

~ Ar raqqs [#rqs im.] rakseden,

rakor
[ xx/b]
~ Fr raccord uyumsuz iki eyi birbirine uydurma,
bir tr boru eklemi & Fr re- geri + Fr accord uyum " re+, akor
raks
dans etti, oynad

[Yus xiv]

~ Ar raqS [#rqS msd.] dans < Ar raqaSa

rakun
- Algonquin arakhun

[ xx/c]

~ ng racoon Kuzey Amerika'ya zg bir hayvan

ralli
[ xx/c]
~ ng rally yarlarn deiik zamanlarda yola
kp bir yerde bulutuu yar tr < Fr rallier dalm bir eyi (yeniden) toplamak & Fr re-yeniden + Fr allier
yanyana getirmek, birletirmek " re+, alyans
ram
rman- huzur, skn = Sans rama a.a.)

~ Fa ram itaatkr, evcil, iyi huylu, mutlu (= Ave

ramak
[Gl xiv]
~ Ar ramaq [#rmq msd.] lmden nceki
son yaam belirtisi, bak < Ar ramaqa [msd. ramq] bakt, gz att
ramazan
[ xiv]
~ Ar ramaDn [#rmD msd.] slamiyetten
nce Araplarda Temmuz/ Austos aylarna tekabl eden ay, slami aylarn dokuzuncusu < Ar ramaD kuraklk, kuru
scak
rampa/ramp
[LO xix]
~ t rampa / Fr rampe trmanma
yolu, dik yoku < Fr rampare/ramper trmanmak, (hayvan) arka ayaklar zerine kalkmak ~ Ger *hrampan
randevu
[REkrem<1887] buluma
~Frrendez-vous
(belli bir yere) gidiniz! < Fr se rendre (belli bir yere) gitmek < Fr rendre getirmek, gtrmek " randman
randman
[ xx/b]
~ Fr rendement verim, getiri, bir mlkn
geliri < Fr rendre geri getirmek, iade etmek, demek ~ Lat reddere geri vermek & Lat re- geri + Lat dare, dat- vermek "
re+, data
rant

[ xx/b]

~ Fr rente kira, gelir, getiri ~ OLat rendita "

randman
rantabl

[ xx/b]

~ Fr rentable gelir getiren" rant

rantiye

[ xx/b]

~ Fr rentier kira geliri sahibi olan " rant

ranza
[ xx/a]
~ Ven rancia 1. asker veya tayfa yemekhanesi, 2.
gemilerde tayfalara ait yatak odas ~ sp rancho yemekhane ~? Ger *hrerjg- 2. sra, tertip, asker topluluu
rap1

onom

sert ayak sesi

rap2
[ 199+]
~ ng rap bir tr sokak mzii < ng to rap
(Amerikan zenci argosunda) sert konumak, "fra atmak"
rapor
[Mesail 3.18 186+] takrir, telhis
~ Fr rapport bir
grevle gnderilen memur veya elinin grev yerinden gnderdii yazl bildiri < Fr rapporter geri getirmek, haber ve
bilgi getirmek & Fr re- geri + Fr apporter tamak, getirmek " re+, aport

rapsodi
[ xx/b]
~ Fr rhapsodie ~ EYun rhapsoida
doalama vg iiri & EYun rhpt yamamak, ucuca eklemek + EYun oide ark" odeon
rapt [etm
rabaTa balad, ilitirdi

~ Ar rabT [#rbT msd.] ba, balama < Ar

raptiye
[msd.] balama " rapt

[ xx/a] rabtiye bala, balayc ey

< Ar rabT

rasat
raSada gzledi

~ Ar raSad [#rSd msd.] gzleme, gzetme < Ar

rae
racaa titredi

~ Ar racat^ [#rc msd.] titreme, sarsnt < Ar

raitik
[Bah1924]
~Frrachitique raitizm hastalna
tutulmu olan < YLat rachitis bir iskelet hastal < EYun r%is belkemii, omurga
raspa
rendelemek

[ xix]

~ t raspa kaba rende < Ger *raspon srtmek,

* Kar. ng rasp (rende).


rast
[A xiv]
~ Fa rast 1. dz, doru, hayrl, ansl, 2.
sa taraf, 3. ran musikisinde bir makam ~ EFa/Ave rasta- dz, doru, sa taraf~ HAvr *rg-sta- < HAvr *reg-1 dz
gitmek, dz olmak, dzenlemek, ynetmek
* Ayn kkten Lat rectus, Alm recht, ng right, Fr droit (dz, doru = sa), Lat regere, rect-(dizmek, dzeltmek,
dzenlemek, ynetmek), rogare (nermek), regula (kural, cetvel), rex, reg- (kral), Sans rj (kral), rasTra (krallk).
rastk

[TS* xiv] rsu% ; [Men xvii] rsuxt/rsxut/rs%t/rstk


- Fa rsu%t gze srlen bir tr siyah boya, antimon ~ OFa *risu%tag "yank bakr", a. a. & OFa ry bakr
+ OFa softan yakmak, yanmak " softa
* Ar rusa%tac (a.a.) biimi Orta Farsadan alnmtr.
rastla[mak
[Arg xvi]
biriyle karlamak ~ Fa rast sa, dz, doru, hayrl " rast

< T rast gel- tesadf etmek,

* Trke rast gelmek deyimi Fa rast amadan (memnun olmak, iki kii karlatnda sylenen sz) deyiminden
eviridir.
rastlant/raslant

YT

[TDK 1955] tesadf

< T rastla-" rastla-

* Fa rast szcnn z Trke olduu savyla trevleri yaplmtr. 1950lerden itibaren rasla-/raslant yazl
tevik edilmi, ancak 1988 TDK szl rastla-/rastlant yazmna geri dnmtr.

rasyo
rasyonel

[ xx/c]

~ ng ratio orant ~ Lat ratio " racon

[Bah 1924] rasyonalizma ; [Ycel 1938] rasyonel


- Fr rationel akla uygun, aklc ~ Lat rationalis a.a. < Lat ratio akl, hesaplama yetenei" racon

raund
[ xx/b] boksta msabaka dnemi
~ ng round 1. halka
eklinde olan, 2. dng, tur, spor msabakalarnda dnem ~ Lat rotundus tekerlek gibi, dng, daire < Lat rota
tekerlek ~ HAvr *rot-- < HAvr *ret- yuvarlanmak, dnmek
* Ayn kkten Lat rotare (dndrmek, evirmek), OLat rotulus (yuvarlak nesne), rotulare (yuvarlamak).
ravent
kullanlan bir bitki kk

[CodC xiii] ravend

raviyoli
[ xx/c]
dolmas, mant < t ravo turp, algam ~ Lat rapum

~ Fa rwand ila olarak

~ t ravioli [k. o.] bir tr hamur

* eklinden tr.
ray
[ xx/b]
~ Fr rail demir yolu ~ ng rail a. a. ~ EFr raille dz
ubuk, cetvel ~ Lat regula 1. cetvel, 2. kural, dzen ~ HAvr *reg-1 dz gitmek, dz olmak, dzenlemek, ynetmek " rast
* Kar. ng rule (cetvel, kural) < Lat regula.
rayi

~ Ar r'ic [#rwc fa.] geerli, cari" reva

rayiha
parfm < Ar rH soluk, nefes, koku " ruh
razaki

[ xiv]

~ Ar r'iHat [#rwH fa. f.] gzel koku,

[Ev xvii] bir zm cinsi

~ ?

* Kar. Fa razik (keten tohumu), Ar razaq (bir tr kuma),


raz

[A, Yus xiv]

re+
yansma, yanklanma bildiren edat ve fiil neki

~ Ar rDin [#rDy fa.] rza gsteren " rza


~ Lat re-/red- geri dnme, geri tepme, tekrarlama,

* Fr re- veya r- biimini alr; ilki Trkede genellikle r- eklinde yazlrken ikincisinde ve ngilizceden alnan
biimlerde re- yazm tercih edilmitir. Modern trevlerde "yeniden" anlam ar basar.
reaksiyon
aksiyon

[ xx/a]

~ Fr raction kar-eylem, tepki" re+,

realite
[ xx/b]
~ Fr ralit gereklik, hakikat ~ OLat
realitas, realitat- < Lat realis nesnel, gerek < Lat res, re- varlk, nesne, ey ~ HAvr *re- varlk

realize [etm

[ xx/b]

~ Fr raliser gerekletirmek" realite

realizm
[AMithat 1877] hakikiyye mezhebi
~ OLat realis
gerek ~ Fr ralisme 1. Ortaa felsefesinde bir akm, 2. 1830lardan itibaren yaygnlaan bir edebiyat ve resim ekol,
gerekilik " realite
* Franszca szck bir sanat ve felsefe akmnn ad olarak 19. yy balarndan itibaren kullanlmtr.
reasrans
[ xx/b]
~ Fr rassurance ikincil sigorta & Lat reyeniden + Fr assurance sigorta < t assicurare sigortalamak < t sicuro gvenli, emin " re+, sigorta
reaya
[Ne xv]
raciyat^ gdlen hayvan, koyun veya davar " riayet

~ Ar racaya' [#rcy o.] davar, sr < Ar

rebap
- Fa rubb mzrapla alnan bir alg

~ Ar rabb yayla alnan alglarn ortak ad (ix)

reel

~ Fa rl/ril a. a.

reete
[LO xix] rieta
~ t ricetta reete, yemek tarifi ~
Lat recepta [f.] alnd, makbuz, pusula < Lat recipere, recept- kabul etmek, teslim almak & Lat re- geri + Lat capere,
capt- almak, tutmak " re+, kapasite
* Kar. ng recipe (yemek tarifi), receipt (makbuz).
reine
[Amr xv] raina/ratinac; [Men xvii] reine
~ Yun
retsna aa sakz, zellikle am sakz ~ EYun retine/resine a.a. (= Fa rtinac/rana a.a.)
* Farsa ve Yunanca biimler arasndaki iliki belirsizdir. Lat resina > ng resin (a.a.) Yunancadan alnmtr.
recm
[ xiv]
~ Ar racm [#rcm msd.] 1. talama, talayarak lin
etme, 2. lanetleme < Ar racama talad (= br/Aram #rgm talamak, ta havanda dvmek)
red/redd[A, Yus xiv] redd
~ Ar radd [#rdd msd.] geri
evirme, geri gnderme, geri srme, iade etme, reddetme < Ar radda geri evirdi
redaksiyon
[ xx/b]
~ Fr rdaction < Fr rdiger yazy
dzelterek yayna hazrlamak ~ Lat redigere, redact- azaltmak, toparlamak, ie yarar hale getirmek
* Redakte etm < Fr *rdacter fiili Trkeye zgdr.
redif
[MMem xvi] iirde kafiyeyi izleyen ve her beyitte tekrarlanan
szck; [LO xix] art veya yedek asker
~ Ar radf [#rdf sf.] takip eden, izleyen, ardnca gelen < Ar radafa
[msd. radf] izledi

redingot
[REkrem <1887] bir tr ceket
coat svari ceketi < ng to ride ata binmek ~ Ger *rdan ata binmek

~ ng riding

redose
[Ahsan 1891]
~ Fr rez de chausse yol
hizas, yolla ayn seviyede olan kat & Fr rez/ras tra, kesim (~ Lat rasus a.a.) + Fr chausse yol" ose
redksiyon
[ xx/c]
~ Fr rduction azaltma, kstlama,
daraltma < Lat reducere, reduct- geri ekmek, geri gtrmek & Lat re- geri + Lat ducere, duct- sevketmek " re+,
dk
reel
realite

[ xx/a]

~ Fr rl gerek ~ OLat realis nesnel, gerek "

reenkarnasyon
[ xx/b]
~ Fr rincarnation yeniden vcut
bulma & Lat re- yeniden + Fr incarnation vcut bulma, ete brnme ~ Lat incarnatio & Lat in- + Lat caro, carn- et" re+,
in+1, karnaval
reeskont
[ xx/b]
~ Fr rescompte bankann krd senedi
Merkez Bankasnn ikinci kez krmas & Lat re- yeniden + Fr escompte iskonto, senet krma ~ t sconto " re+, iskonto
ref [etm
< Ar rafaca ykseltti

[ xiv]

refah
Ar rafaha rahat ve zengin yaad

~ Ar rafc [#rfc msd.] ykseltme, yceltme


~ Ar rafh [#rfh msd.] bolluk, zenginlik, lks <

refakat
~ Ar rafqat [#rfq msd.] dostluk, yardm,
elik < Ar rafaqa yardm etti, elik etti (= br/Aram #rfq dayanma, yaslanma)
referandum
[Bah 1924]
~ YLat referendum [n.] ba
vurulacak ey, halk oyuna bavurma < Lat referendus (yetkili mercie) geri gtrlecek, (gr iin) ba vurulacak < Lat
referre, relat- geri gtrmek, bavurmak & Lat re- geri + Lat ferre, lat- gtrmek " re+, diferansiyel
referans

[ xx/b]

~ Fr rfrence bavuru ~ Lat referentia "

referandum
refik
refika
" refik

[ xiv]

~ Ar raffq [#rfq sf.] yolda, elik eden " refakat


~ Ar raffqat [#rfq sf. f.] refakat eden kadn, zevce

refleks
[DTC 1942]
~ Fr rflexe 1. diz altna vurunca
bacan istem d geri bklmesi, 2. her eit istem d davran veya sinirsel uyar ~ Lat reflexus geri bklme < Lat
reflectere, reflex- geri bkmek & Lat re- geri + Lat flectere, flex-bkmek " re+, fleksibl

reflekte [etm
bkmek", yanstmak " refleks

[Bah 1924] reflektr

~ ng to reflect "geri

* ngilizceden alnarak Franszcalatrlm Trke kelimelerdendir. Kar. Fr rflchir.


reform
[ xx/a]
~ Fr rforme a. a. < Fr rformer (bozulmu
bir eye) yeniden biim vermek, slah etmek ~ Lat reformare a. a. & Lat re- yeniden + Lat formare biim vermek,
kalba dkmek " re+, form
refj
[ xx/b]
~ Fr refuge snak ~ Lat refugium a. a. < Lat
refugere kamak, saknmak, snmak & Lat re- geri + Lat fugere kamak " re+, fg
refze [etm
[ xx/b]
~ Fr refuser reddetmek ~ Lat refundere,
refus- geri dkmek, pe atmak & Lat re- geri + Lat fundere, fus- dkmek " re+, fondan
* Franszca fiilin anlam Lat recusare (reddetmek) ve refutare (yalanlamak) ile karmtr.
regaip
[ xiv] regaib
~ Ar ra'ib [#rb o.] 1. dilekler, 2.
Recep aynn ilk Cuma gecesine verilen ad < Ar rabat [sf. f.] iddetle arzulanan ey, dilek < Ar raiba arzulad, dilek
diledi" rabet
regl
[ xx/c]
Lat regula kural, dzen, cetvel" ray
regola
regula a. a. " ray

~ Fr rgle 1. kural, dzen, 2. kadnlarn ay hali ~


[ xx/a]

~ t regola 1. cetvel, 2. kural, dzen ~ Lat

regresyon
[ xx/c]
~ Fr rgression geri gitme ~ Lat regressio
a.a. < Lat regredi, regress- geri gitmek & Lat re- geri + Lat gradi, gress- adm atmak " re+, grado
regle [etm
[ xx/b] ; [Markop 1947] reglatr
dzenlemek, kural koymak ~ Lat regulare a. a. < Lat regula " ray

~ Fr rguler

rehabilite [etm
[ xx/c]
~ Fr rhabiliter yeniden altrmak,
hastalk veya gzden dme nedeniyle toplumdan uzak kalm bir kimseyi yeniden topluma kabul etmek & Fr ryeniden + Fr habiliter altrmak, eitmek, uygun hale getirmek (~ OLat habilitare a.a. < Lat habilis uygun, elverili,
yatkn, beceri sahibi < Lat habere sahip olmak " re+, habitat
* Kar. ng able (elverili, yetenekli, yapabilir) < Lat habilis.
rehavet
tembellik < Ar ra% gevedi, rahat etti

~ Ar ra%wat [#r%w msd.] geveme,

rehber
[A, Yus xiv]
& Fa rah yol + Fa -bar getiren, tayan " rahvan, +ber

~ Fa rahbar yol gsteren, klavuz

rehin/rehn< Ar rahana rehin verdi, ipotek etti

~ Ar rahn [#rhn msd.] ipotek, rehin

[ xiv] rehn

rehine
"rehin
rehnma
" rahvan, nmayi

~ Ar rahmat [#rhn sf. f.] rehin verilen ey


[Env xv]

~ Fa rahnum yol gsteren, rehber

reis
[ xiv]
~ Ar ra'Is [#r's sf.] ba kii, nder, ynetici,
kaptan < Ar ra's ba (= Aram re' a.a. = Akad ru a.a.)
reislkttap
[Kan xv] ba ktip, divan ba sekreteri
~ Ar
rlsu-al-kuttb ktiplerin ba & Ar rs ba + Ar al-kuttb [#ktb o.] ktipler (< Ar ktib )" reis, el3, ktip
reji
[AMithat 1882] Osmanl borlar idaresi; [Cumh 1932] sinema
ynetmenlii
~ Fr rgie ynetim, idare < Fr rgir, rgiss- ynetmek ~ Lat regere, rect-yol gstermek,
klavuzluk etmek, ynetmek ~ HAvr *reg-1 dz gitmek, doru " rast
* Osmanl Devletinde ttn tekeli iin reji idaresi 1872'de, genel kamu borlarnn ynetimi iin Dyun-u Umumiye
daresi (Rgie de dette publique ottomane) 1881'de kurulmutur. Ancak Franszca szcn Trke metinde
kullanmna en erken 1882'de rastladk.
rejim
[Bah 1924] 1. hkmet tarz, 2. yeme imede riayet edilen
dzen, perhiz
~ Fr rgime ynetim, dzen, zellikle sk dzen ~ Lat regimen ynetme, kumanda,
hkmetme " reji
rejisr
[ResCGaz 1912] tiyatro yneticisi
~Fr
rgisseur ynetmen, zellikle tiyatro veya sinema ynetmeni < Fr rgir, rgiss- ynetmek " reji
rekabet
[Men xvii] (yldzlar) gzetleme; [KT xix] meslek veya
sanatta yarma, bir eyi elde etmek iin bakasyla mcadele etme
~ Ar raqbat [#rqb msd.] denetim,
kontrol < Ar raqaba gzetti, kontrol etti, dikkat etti, gzn ayrmad
Trke modern anlam "birini gzetim altnda tutma" anlamndan tremi olmaldr.
EKKENLLER:
Ar #rqb : murakabe, murakp, rakip, rekabet
rekt
[A xiv]
namazn blmleri < Ar rukc " rku

~ Ar rakacat^ [#rqc o.] eilmeler,

reklam
[Bah 1924]
~ Fr rclame 1. iddia, protesto,
bararak ileri srlen ey, 2. ilan < Fr rclamer yksek sesle ileri srmek, tellal ile ilan etmek - Lat reclamare a.a. &
Lat re- geri + Lat clamare barmak ~ HAvr *kl-m- < HAvr *kels-2 a. a. " re+, klarnet
rekolte
[Bah 1924] rekolta
~ t ricolta hasat < t
ricogliere rn toplamak, hasat etmek ~ Lat recolligere a. a. & Lat re- geri + Lat colligere toplamak & Lat con- + Lat
legere1, lect- semek " re+, kon+, lejyon

rekonstrksiyon
ina etme " re+, konstrksiyon

[DTC1944]

~Frrconstruction yeniden

rekor
[Bah 1924]
~ Fr record sporda ilk kez ulalan baar
dzeyi ~ ng record 1. kayt, tutanak, zabt, 2. kaytlara geen baar, rekor < ng to record 1. anmsamak [esk.], 2.
kaydetmek, zapta geirmek ~ Lat recordari anmsamak, aklna geri getirmek & Lat re- geri + Lat cor, cord- yrek, akl,
gnl" re+, kr2
rekortmen
*recordman " rekor, manken

[ xx/b] rekor kran

~ Fr recordman ~ ng

* ngilizceden uyarlanm Franszca bir deyimdir.


rekreasyon
[ xx/c]
~ Fr recration elence, istirahat ~ Lat
recreatio canlanma, tazelenme < Lat recreare canlandrmak, taze hayat vermek & Lat re- geri + Lat creare, creat- can
vermek " re+, kreasyon
rektifiye [etm
[ xx/c] motor dzeltme
~ Fr rectifier
dzeltmek, dorultmak ~ OLat rectificare & Lat rectus dz, doru (< Lat regere, rect-) + Lat facere, fact- yapmak " reji,
faktr
rektr
[Bah 1924]
~Frrecteur niversite yneticisi~Lat
rector rehber, klavuz, ynetici < Lat regere, rect- yol gstermek, ynetmek " reji
* Trkeye 1933'te Alman akademik sisteminden aktarlmtr. Kar. Alm rektor.
rektum
[ xx/b]
~ Lat rectum [n.] 1. dz ey, 2. dz
barsak, kaln barsan son ksm < Lat rectus doru, dz, sa " rast
* Yunanl hekim Galenos'un kulland apeuthysmeon enteron teriminin Latince evirisidir.
relaks
[ xx/c] ruhen ve bedenen geveme
gevemek, gevetmek ~ Lat relaxare a. a. < Lat laxus gevek " re+, laka

~ ng to relax

* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr.


relatif/rlatif
[ xx/b]
~ Fr relatif, -ive baka bir eyle ilikili
olan, nisbi, grece < Lat relatio iliki, referans < Lat referre, relat- geri gtrmek, rcu etmek & Lat re- geri + Lat ferre,
lat- gtrmek, tamak " re+
* Lat ferre fiilinin kurald perfekt kk latus'tur. Kar. diferansiyel, -ber.
remayz
[ xx/c]
~ Fr remmailleuse [f.] rg tamir eden
(makina veya kadn) & Lat re- yeniden + Fr mailler rmek " re+, mayo
remiks
[ xx/c]
~ ng remix yeniden kartrma, ayr
zamanlarda kaydedilmi mzikleri birletirme " re+, miks

remil
ekillerle baklan fal

~ Ar raml [#rml msd.] 1. kum, 2. kumda oluan

remiz/remz[A xiv] remz


~ Ar ramz [#rmz msd.] 1. gz
krpma, 2. iaret, simge, gizli anlam ifade eden sz < Ar ramaza gz krpt, iaret etti
ren [geyii
[ xx/b]
~ ng reindeer a. a. ~ Nor hreinn geyik ~
Ger *hraina- "boynuzlu", a.a. ~ HAvr *krei- < HAvr *ker-1 kafatas, boynuz " korna
renal
renes bbrek

[ xx/b]

~ Fr renal bbree ilikin ~ Lat renalis a.a. < Lat

renber
zahmet, emek + Fa -bar tayan " rencide, +ber

~ Fa rancbar emeki & Fa/OFa ranc

* Kar. OFa rancwar (eziyet eken).


rencide
[Gl xv]
sknt ekmi < Fa rancldan zahmet ve sknt ekmek
rende

~ Fa rancda incinmi, zahmet ve

~ Fa randa rende, yontma aleti < Fa randdan

kazmak, yontmak ~ OFa randdan a.a.


renk

[CodC xiii]

~ Fa/OFa rang a.a. (= Sans ranga a.a.)

renyum
[ xx/b]
~ YLat rhenium bir element ^ 1925
Walter Noddack, Ida Tacke & Otto Berg, Alm. kimyaclar < z Rhenus Ren nehri
reosta
[ xx/b]
~ Fr rhostat akm dzenleyici ~ ng rheostat #
1843 Sir Charles Wheatstone, ng. fiziki & EYun rhon ak, akm (< EYun rhe akmak) + EYun sttos duran,
durduran (< EYun (h)istemi, st- durmak ) " ritm, statik
repertuar
[ xx/a]
~ Fr rpertoire bir tiyatro kumpanyasnn
hazr oyunlar listesi, stok ~ OLat repertorium bulma yeri, eya saklanan yer < Lat reperire, repert- bulmak & Lat regeri + Lat parire karmak, denk getirmek, retmek ~ HAvr *pers-l tedarik etmek " re+, parite
repete [etm
[ xx/b]
~ Fr rpter tekrarlamak ~ Lat repetere
(yar pistini) geri komak & Lat re- geri + Lat petere koumak, seirtmek " re+, kompetan
replik
[ xx/a]
~ Fr rplique yant, tiyatroda aktrn szleri < Fr
rpliquer yantlamak, cevap vermek ~ Lat replicare a.a. & Lat re- geri + Lat plicare katlamak " re+, pli
* Anlam gelimesi iin kar. yant.
replika
kopyas ~ t replica cevap " pli

[ xx/c]

~ ng replica bir sanat eserinin bire bir

repo
[ xx/c]
~ ng repo < ng repurchase agreement geri satn
alma szlemesi & ng re- geri + ng purchase satn alma " re+
reprodksiyon/rprodksiyon
[ xx/b]
yeniden retme, oaltma & Fr re- yeniden + Fr produire retmek " re+, prodksiyon

~ Fr reproduction

reptasyon
[ xx/b]
~ Fr rputation n, saygnlk, itibar ~ Lat
reputatio a. a. < Lat reputare deer vermek, itibar etmek, saymak & Lat re- + Lat putare saymak " re+, ampte
resen
kafa " reis

~ Ar ra'san [#r's zrf.] kendi bana < Ar ra's ba,

resepsiyon
[ xx/b]
~ Fr rception 1. kabul etme, 2. misafir
kabul etme, davetlilere ak toplant ~ Lat receptio a. a. < Lat recipere, recept- kabul etmek & Lat re- geri + Lat capere,
capt- almak, kabul etmek " re+, kapasite
reseptr

[Bah 1924]

~ Fr rcepteur alc" resepsiyon

resesyon
[ xx/c]
~ Fr rcession / ng recession 1. gerileme,
geri gitme, daralma, 2. ekonomide daralma < Lat recedere gerilemek & Lat re- geri + Lat cedere, cess- gitmek " re+,
aksesuar
resif
[ xx/b]
~ Fr rcif denizde slk, mercan kayas ~ sp
arrecife a.a. ~ Ar ar-raSf [#rSf sf.] dalgakran < Ar raSafa ta dedi, yol yapt
resim/resm[A xiv] resm
~ Ar rasm [#rsm msd.] 1. iz, ayak
izi, iaret, simge, damga, mhr, 2. suret, 3. tren, ayin < Ar rasama 1. ayan yere bast, iz brakt, damga bast, 2.
resim yapt, iaret etti
reit
olgun " rt

[ xiv] reid

~ Ar rad [#rd sf.] doru yolda olan,

resital
[ xx/b]
~ Fr rcital dinleti, iir okuma, tek kiilik konser
< Fr rciter yksek sesle okumak, iir sylemek ~ Lat recitare a.a. & Lat re- geri + Lat citare armak, yksek sesle
konumak " re+
resitatif
resital
resmi
rasm simge, mhr " resim
ressam
resim

[ xx/b]

~ Fr rcitatif operada makamla konuma "


~ Ar rasm [#rsm nsb.] simgesel, trensel < Ar
~ Ar rassm [#rsm im.] resim yapan "

rest
[ xx/b]
~ Fr reste 1. geri kalan ey, artk, 2. pokerde
bankada kalan parann tm < Fr rester geri durmak, geriye kalmak, artmak ~ Lat restre, restt- a.a. & Lat re- geri +
Lat stre, stat- durmak " re+, istasyon

restitsyon
[ xx/c]
~ Fr rstitution geri koyma, iade etme <
Lat restituere, restitut- tekrar yerine koymak, eski haline iade etmek & Lat re- yeniden + Lat statuere, statut- durdurmak,
dikmek, kurmak < Lat status durum, duru " re+, stat
restoran
[ xx/b]
~ Fr restaurant 1. canlandrc, g veren,
tonik [esk.], 2. lokanta < Fr restaurer onarmak, yenilemek " restore
* Paris'te modern anlamda ilk restoran olan M. Boulanger lokantasnda (1765) halka sunulan yemekler iin kullanlan
reklam sznden alay yoluyla retilmitir.
restore [etm
[ xx/b] mimaride yklmaya yz tutmu bir yapy
onarmak
~ Fr restaurer onarmak, yenilemek ~ Lat restaurre (yklm bir eyi) yeniden ayaa kaldrmak &
Lat re- geri + Lat *staurre dikmek, ayaa kaldrmak ~ HAvr *stu-ro- < HAvr *st- durmak " re+, stun
resul
sald (zellikle san)

[Kut xi]

~ Ar rasl [#rsl im.] eli, haberci Ar rasala

* Arapa szcn kkeni belirsizdir. #rsl kknn "gnderme" anlam isimden tremitir.
ret
retina

" red
[ xx/c]

~ YLat retina gzn a tabakas < Lat rete a

retorik
[DTC 1942]
~ Fr rhtorique belagat, gzel ve sanatl
konuma ~ E Yun rhetrike (te%re) a. a. < E Yun rhetr hatip ~ HAvr *wre-tor- konuan < HAvr *wers-3 konumak,
sylemek
retro
[ xx/c]
~ ng retro modas gemi bir eyin yeniden moda
olmas < ng retrospective geriye bak & Lat retro geri + Lat specere, spect- bakmak " spekle
reva
[Kut, A xi]
rawg a. a. (< Fa/OFa raftan, raw- gitmek)
reva
geerli olma ~ OFa rawg gitme " reva

~ Fa raw giden, uyan, yakan ~ OFa


~ Ar rawc (para veya mal) dolamda olma,

revak
[ xiv]
~ Ar rawq [#rwq msd.] saak, sundurma, bedevi
adrnn d ksmndaki tente, stunlu koridor < Ar rqa sat, tard
revale [etm
[ xx/b]
~ Fr rvaluer yeniden deerlendirmek ~
ng revaluate a. a. & ng re- tekrar + ng value deer " valr
revan
" reva
revani
rek

[Kut, A xi]

~ Fa rawn giden < Fa raftan, raw- gitmek

[Kenz xviii] rugan hamuru yala yourulmu ekmek,


~ Fa rawan bir tr tereyal tatl, tereyanda pien her ey < Fa rawan ya,

zellikle tereya veya sadeya ~ OFa ron a.a. (= Ave raonam a.a.) ~ HAvr *reugh-men st kayma, krema
* Ayn kkten Alm rahm (st kayma, krema).
reverans
[AMithat1882]
~Frrvrence1. sayg,
hrmet, 2. saygyla eilme ~ Lat reverentia a.a. < Lat revereri hrmet duymak, sayg gstermek & Lat re- + Lat
vereri sayg gstermek, gzetmek ~ HAvr *wer-4 gzetmek, kollamak " re+
reverb
[ xx/c]
~ ng reverb elektronik ses tekniinde
yank efekti < ng reverberate yanklanmak, tekrarlanarak yanklanmak ~? Lat *reverberare tekrar vurmak, geri basmak &
Lat re- geri, tekrar + Lat verberare krbalamak, dvmek < Lat verber krba " re+
* ngilizce szck muhtemelen Lat vibrare (titremek) fiiliyle anlam karmasna uramtr.
revir
[ 191+] askeriyede salk birimi
~ Alm revier havza
[esk.], snrlar belirli alan, saha, blge ~ Fr rivire nehir kenar, nehir ~ OLat riparia < Lat ripa nehir kenar" derive
revize [etm
[ xx/b]
~ Fr rviser yeniden incelemek, gzden
geirmek & Fr r- yeniden + Fr viser dikkatle bakmak, gzden geirmek ~ Lat visere < Lat videre, vis- grmek " re+,
video
revnak
gzellik, ihtiam

[A xiv]

~ Ar rawnaq [#rwnq] parlaklk,

revolver
[M575 187+]
~ngrevolver1. dnen her
ey, 2. 1835'te Samuel Colt tarafndan icat edilen dner tamburlu tabanca < ng revolve bir eksen etrafnda dnmek ~ Lat
revolvere, revolut- geri dnmek, devrilmek & Lat re- geri + Lat volvere, volut- dnmek " re+, volta
rev
[Bah 1924] varyete gsterisi
~ Fr revue 1. gzden
geirme, 2. uzunca arayla yaynlanp o dnemdeki olaylar veya yaynlar gzden geiren dergi, 3. gncel olaylar
gln bir bak asyla ele alan tiyatro gsterisi, genelde varyete gsterisi < Fr revoir yeniden bakmak, gzden geirmek
& Fr re- yeniden + Fr voir grmek, bakmak ~ Lat videre, vis- a.a. " re+, video
rey
[A, Yus xiv]
grd, alglad, bir gr benimsedi
reye
Kelt *riga

[ xx/b]

~ Ar ra'y [#r'y msd.] gr, kan < Ar ra'

~ Fr ray ince izgili (kuma) < Fr raie1 izgi ~

reyhan
[Yus xiv]
~ Ar rayHn [#rwH msd.] fesleen
bitkisi, ocimum basilicum < Ar rH/rH (gzel) koku, parfm, rayiha (= Aram rsyh a.a. ) " ruh

reyon
[ xx/c]
~ Fr rayon 1. ar peteinin bir hcresi, 2. ok
departmanl maazalarda her bir blme verilen ad ~ EFr ree petek hcresi ~ Ger
reyting
[ xx/c]
~ ng rating derecelendirme < ng rate
derece, dzey, l, oran < Lat pro rata parte belli bir lye gre < Lat ratus hesaplanm, ll < Lat reri, rat-"
racon
rezalet
verici hale dme < Ar raSila rezil oldu
reze
raza kulp, halka

~ Ar raSlat [#r51 msd.] rezil olma, utan

[M xvii] kap kanatlarna ilitirilen demir engel

~ Fa

rezene
[CodC xiii] raziyane
~ Fa rzyna ifal zelliinden
dolay halk hekimliinde kullanlan bir bitki, foeniculum vulgare, arapsa
rezerv
[ xx/b] ; [ xx/c] bir karar veya szlemeye itiraz hakknn
sakl tutulduunu belirten not
~ Fr reserve saklanan ey, yedek < Fr rserver ihtiyaten saklamak,
biriktirmek, yedeklemek ~ Lat reservare a.a. & Lat re- geri + Lat servare korumak " re+, serf
rezervuar
OLat reservatorium " rezerv

[ xx/b]

~ Fr rservoire yedekleme yeri, hazne ~

rezidans
[ xx/c] resmi konut
~ Fr rsidence her tr konut
< Fr rsider konmak, ikamet etmek ~ Lat residere a.a. & Lat re- geri + Lat sedere, sess-oturmak " re+, sedye
rezil

~ Ar raSl [#r51 sf.] a. a. " rezalet

rezistans
[ xx/b]
~ Fr rsistance diren < Fr rsister kar
durmak, kar koymak, direnmek ~ Lat resistere, restat- a.a. & Lat re- geri + Lat sistere, stat-durmak, dikilmek, sk
durmak, kavi olmak " re+, asistan
rezolsyon
[ xx/c]
~ Fr rsolution bask veya elektronik
ekranda grnt younluu / ng resolution zm, znm, a. a. < Lat resoluere zmek, unsurlarna ayrtrmak &
Lat re- geri + Lat soluere, solut- gevetmek, zmek " re+, solsyon
rezonans
[ xx/b]
~ Fr rsonance nlama, yank ~ Lat
resonantia a. a. < Lat resonare nlamak, yanklanmak & Lat re- geri + Lat sonare ses karmak " re+, sonar
riayet
[Yus xiv]
~ Ar ricyat^ [#rcy msd.] bakm, gzetim,
gzetme < Ar raca 1. davar gtt, obanlk etti, 2. bakt, gzetti, gz nne ald, anlamaya veya kurala uydu (= Aram
rcy oban )
ribaund
[ xx/c] bir basketbol terimi
srama & ng re- geri + ng bound sramak " re+

~ ng rebound geri

rica
[Kut xi] reca umut
beklenti, yalvarma, niyaz < Ar raca umdu, yalvard, niyaz etti

~ Ar raca' [#rcw msd.] mit,

rical
[Yus xiv]
~ Ar rical [#rcl o.] erkn, insanlar,
zellikle yksek rtbeli kiiler < Ar racul insan, adam ("ayakta duran, iki ayak zerinde yryen" anlamnda) < Ar
ricl ayak (= br/Aram rsgel a. a.)
ricat
" rcu

[ xiv]

~ Ar riccat^ [#rcc msd.] geri dnme, geri ekilme

rht
re%tan, rez- dkmek

basaman dikey yz

~ Fa re%t dkm < Fa

rhtm
[Bia xix] evin damna serilip dzletilen toprak; [LO xix] deniz
veya akarsu kenarna toprak dkp tesviye etmek suretiyle yaplan iskele ~ Fa restim dz dam < Fa re%tan, rezdkmek " rht
rikkat
[A xiv]
~ Ar riqqat [#rqq msd.] incelik, incelik ve
duyarlk gsterme < Ar raqqa inceldi, incelik ve duyarlk gsterdi
rimel
[ xx/b] kirpik boyas
~ marka Rimmel kirpik boyas
markas < z Eugne Rimmel Fransz kozmetik imalats (1820-1887)
rind
kimse

[ xiv]

~ Fa rind 1. gzel (insan), 2. filozof, kalender

ring
[ xx/b]
~ ng ring 1. halka, yzk, ember, 2. boks alan
- Eng hring ~ Ger *hrerjg- 1. halka, 2. halkalar eklinde dizilmi asker topluluu ~? HAvr *skre(n)-gh- halka < HAvr
*(s)ker-3 kvrmak, halka yapmak
* Kar. ng range (sra), rank (rtbe). Ayn kkten EYun krkos, Lat circus (halka, ember), E Yun kornis (ta).
ringa
balk ~ Ger herirjg-

[LO xix]

~ t aringa Kuzey denizlerinde bulunan bir

* Kar. ng herring (a.a.).


risale
ksa kitap " resul

[ xiv]

~ Ar rislat [#rsl msd.] gnderi, mektup, mesaj,

risk

[ xx/b]

~ Fr risque tehlike, risk ~ t rischio a.a. ~ ?

* Ar rizq szcnden tretilmesi speklatiftir.


ritm
[P Safa 1949]
~ Fr rythme a.a. ~ EYun rhythms 1. ak,
akm, 2. tempo, mzikte sre ls < EYun rhe akmak ~ HAvr *sreu- a.a.

ritel
[ xx/c]
~ Fr rituel tren, ayin / ng ritual a. a. ~ OLat
rituale trensel < Lat ritus tren, merasim, rf ve adet ~ HAvr *r-tu- < HAvr *re(i)- saymak, itibar etmek " racon
rivayet
< Ar raw anlatt, bilgi veya haberi iletti

[Yus xiv]

~ Ar riwyat [#rwy msd.] sylenti

riya
[A xiv]
~ Ar riya' [#r'y msd.] grnr olma,
olduundan farkl grnme, yalan, ikiyzllk " rey
riyal
< sp rey kral ~ Lat rex, reg- kral" reji

~ sp real 1. krali, krala ait, 2. bir altn para birimi

riyaset
[Kut xi]
nderlik < Ar ra'sa ba oldu, nderlik etti" reis

~ Ar ri'sat [#r's msd.] reislik,

riyaziye
~ Ar riyDiyyat [#rwD msd.] matematik <
Ar riyD idman, egzersiz < Ar rDa [msd. rawD] idman yapt, (akl veya bedeni) altrd
rza
< Ar raD raz oldu

[A xiv]

~ Ar riD' [#rDy msd.] raz olma, razlk

riziko
[ xx/a] risk (zellikle finans ve sigortaclkta)
Alm risiko risk ~ t rischio tehlike, risk " risk
rzk
[Yus, DK xiv]
gnlk yiyecek ~ OFa rzig a. a. < OFa rz gn " ruz

~ Ar rizq [#rzq msd.] nimet,

roba
[Men xvii] ruba
~ t roba giysi ~ OLat roba deerli,
ssl giysi, ganimet ~ Ger *raub- ganimet, yama ~ HAvr *reup- kapmak, almak, krmak
robot
[ xx/b]
~ Fr/ng robot mekanik insan ~ ek robot Karel
apek'in (1890-1938) RUR adl yksnn kahraman olan mekanik ii < ek robota mecburi hizmet, angarya,
kle emei ~ ESlav rabota a.a. ~ HAvr *orbh* Ayn kkten Alm arbeit (alma).
roda
tekerlek ~ Lat rota a.a. " raund

[LF xix] halat halkas

~ Ven rda [t ruota]

rodaj
[ xx/c] motorun tam randmanl almaya balayncaya kadar
geen alma sresi
~ Fr rodage anma < Fr roder andrmak ~ Lat rodere, ros-kemirmek, paslanmak ~ HAvr
*rd- < HAvr *red- kemirmek
rodeo
[Hay 1959 195+]
~ ng rodeo Teksas eyaletine zg
bir tr boa grei ~ sp rodeo 1. halka, ring, etraf evrili yer, 2. sr al < sp rodear dnmek, dndrmek ~ Lat
rotare a.a. " raund

rodi
[ xx/c]
~ ng roadie televizyon veya sinema ekim
ekibinde yol yardmcs < ng road yol ~ HAvr *roidh- a.a. < HAvr *reidh- at srmek, yol gitmek
rodyum
[ xx/b]
~ YLat rhodium bir element ^ 1803
William Hyde Wollaston, ng. kimyac < EYun rhdon gl ~ HAvr *wrod- a.a. " roza
* Rodyum tuzlarnn pembe renginden tr.
rfle
[ xx/c] parltl sa boyas
~ Fr reflet yansma, parlt
- t riflesso < OLat reflectere, reflex- (k) yansmak, geri katlanmak ~ Lat reflectere " refleks
rgar
[ xx/c]
~ Fr regard 1. bak, bakma, 2. kanalizasyon ve
dier yeralt tesisatn kontrol etmek iin braklan menfez < Fr regarder bakmak & Fr re- geri + Fr garder bakmak,
gzkulak olmak, beklemek " re+, gard
rogar

roka
[LO xix]
eruca sativa ~ Lat eruca 1. trtl, 2. roka

" rgar
~ Yun rka yapraklar yenen bir bitki,

* ng rocket, Fr roquette, Alm rauke, t rugula (a.a.) biimleri Latinceden alnmtr. Latince szcn iki anlam
arasndaki iliki ak deildir.
roket
[ 187+]
~ ng rocket havai fiek, fze ~ t
rocchetto [k.] havai fiek < t rocca yn eirmede kullanlan tp eklindeki arlk, reke " reke
* eklinden tr.
rokoko
[ 192+] ; [ xx/b] bir tr dondurmal tatl
rococo 18. yy'a zg ok ssl sanat tarz, bir tr ssl ileme < Fr rocaille ta ileme, sedef

~ Fr

rol
[ARasim 1897-99] tiyatroda bir oyuncunun pay
~ Fr
rle 1. kt rulosu, 2. tiyatro oyununda bir oyuncunun tm replikleri ~ OLat rotulus [k.] tekercik, yuvarlak ey, rulo
< Lat rota tekerlek " raund
* Aslen "oyuncunun repliklerinin yazl olduu kt rulosu" anlamnda.
rlanti
[ xx/b] motorun yava tempoda almas
~ F
ralenti yavalam < Fr ralentir (hzl bir halden) yavalamak, yavalatmak & Fr re- yeniden Fr lent yava ~ Lat
lentus esnek, yapkan, ar ~ HAvr *lent-o- gevek " re+
rlatif

" relatif

rle
[ xx/b]
~ Fr relais 1. menzilde at deitirme, at
deitirme menzili, 2. radyo sinyallerini glendirerek ileten verici < Fr relayer yorulan at veya av kpei yerine
yenisini almak < EFr laier brakmak ~ Frk *laibjan a.a. " re+

Fr

rlyef
[xx/b]
~Frreliefkabartmaheykel~trelievoa.a. <Lat
relevare yukar kaldrmak, ykseltmek & Lat re- geri + Lat levare kaldrmak " re+, levanten
rom
Barbados

[KT xix]

~ ng rum alkoll bir iki ^ y. 1650

* Nihai kkeni belirsizdir.


roman1
[Sami 1872]
~ Fr roman edebiyatta bir tr ~ EFr
romanz 1. avam Latincesi, halk dili, 2. halk dilinde yazlm iir veya yk, bilimsel olmayan her tr yaz ~ Lat
romanice Roma ii, Roma dili < z Roma talya'da bir kent
roman2
[ xx/c] ingene
< ing roma [o.] < ing
rom ingene (erkek) ~ Sans Domba aa kasttan algclara verilen bir isim
romans
[Bah 1924]
~ Fr romance duygusal ak veya
kahramanlk yks ~ EFr romanz halk dili, halk dilinde yazlm iir veya yk " roman1
romantik
Fr romance " romans

[Bah 1924]

~Frromantique romansa ilikin <

romatizma
[ 187+] rmatizm eklem iltihab
~Fr
rheumatisme 1. her tr akntl hastalk [esk.], 2. eklem iltihab < EYun rhema, t- aknt, iltihap, her trl vcut
salgs < EYun rhe akmak " ritm
rmork
[KT xix]
~ Fr remorque bir ara tarafndan
ekilen dier ara < Fr remorquer halatla ekmek ~ OLat remulcare a. a. ~ EYun rymolk a. a. & EYun ryma, t- halat
+ EYun (h)elk ekmek
rondela
[ xx/b] civataya eklenen halka
[k.] halkack < t rondo yuvarlak, deirmi ~ Lat rotundus < Lat rota tekerlek " raund

~ t rondello

rnesans
[ 192+]
~ Fr renaissance 1. yeniden dou,
2. Avrupa'da 15. yy'da balayan bilim ve sanatta yenilenme dnemi & Fr re- yeniden + Fr naissance dou ~ Lat
nascentia a.a. < Lat nasci, nat- domak " re+, naif
* kinci anlam 1840lardan itibaren yaygnlk kazanmtr.
rntgen
[ServF1896]
~Fr(rayons de) Roentgen gzle
grlmedii halde fotoraf filmini etkileyen bir n tr ^ 1895 < z W. Conrad Rntgen Alman fiziki (1845-1923)
* 1895'te kefedilmi ve Trkiye'de ertesi yl Galatasaray hocalarndan Dr. Isoard tarafndan uygulanmtr.
ropdambr
[ResCGaz 1911] sabahlk
chambre oda giysisi & Fr robe giysi + Fr chambre oda " roba, kamara

~ Fr robe de

rper
[ xx/b]
~ Fr repre nirengi noktas, bir nesnenin
konumunu veya uzakln tam olarak bulmaya yarayan referans noktas < Lat reperire, repert-bulmak " repertuar
rportaj
[ xx/b] basnda sylei
~ Fr reportage bir
gazetecinin imzasyla yaymlanan haber < ng reporter gazeteci < ng report gazete haberi ~ Fr rapport rapor " rapor
rprodksiyon

" reprodksiyon

roro
[ xx/c]
~ ng ro-ro tekerlekli aralarn gemiyle nakli <
ng roll on-roll off bindir indir, a. a. < ng to roll yuvarlamak ~ Fr rouler a. a. " rulo
rosto
[ xx/b]
~ t rosto [mod. arrosto] kzartlm (et) < t
rostire [mod. arrostire] (et) kzartmak ~ Ger *raustjan
rot
ubuk ~ Nor rudda ubuk, sopa

[ xx/b] otomobilin n aksamnda bir para

~ ng rod

rota
[ARasim 1897-99]
~ t rotta gzergh ~ OLat (via)
rupta "yarma yol", kayalar veya araziyi yararak alan yol < Lat ruptus yark, yrtk < Lat rumpere, rupt- yarmak,
yrtmak
* Ayn kkten Fr route (yol, rota).
rtar
[192+]
~Frretard gecikme <Frretarder
gecikmek, geciktirmek ~ Lat retardare a. a. & Lat re- + Lat tardus ge " re+
rotasyon
[ xx/c]
~ Fr rotation ekseni etrafnda dnme,
dng ~ Lat rotatio a. a. < Lat rotare dnmek, dndrmek " raund
rotatif
[Bah 1924] dner tamburlu basm makinas
~ Fr rotatif
1. dngsel, 2. dnerek alan makina, zellikle dner tamburlu basm makinas < Fr rotation
(ekseni etrafnda) dnme " rotasyon
roti
Ger *raustjan a.a. " rosto
rotiseri
kzartma yeri < Fr rtir " roti

[ xx/a]

~ Fr rti kzartlm (et) < Fr rtir kzartmak ~


[ xx/c] zgara et lokantas

~ Fr rtisserie (et)

rotor
[ xx/c]
~ ng rotor elektrik motorunun hareketli ksm <
ng rotator dndren, dndrc < Lat rotare " raund
rtu
[REkrem <1887]
~ Fr retouche 1. yeniden dokunma,
2. resim veya fotoraf elle dzeltme & Fr re- yeniden + Fr toucher dokunmak " re+, tu
rvan
[ xx/a]
~ Fr revanche 1. intikam, 2. sporda bir
yenilgi zerine yaplan ikinci karlama < OLat revindicare intikam & Lat re- geri + Lat vindicare almak, kan
davas gtmek < Lat vindex, vindic- davac, kan davacs" re+

* Kar. ng revenge (intikam).


rvaata
[ xx/c]
~ t rovesciata futbolda srtst yatarak
atlan ut < t rovesciare tepetaklak etmek veya olmak, altst olmak ~ OLat reversare a.a. ~ Lat reversus ters, tepetaklak &
Lat re- geri, ters + Lat vertere, vers- dnmek " re+, versiyon
roza
*wrod- gl

[KT xix] gl rengi

~ t rosa gl ~ Lat rosa a.a. ~ HAvr

* Ayn kkten EYun rhdon, Fa ward (a.a.). Modern Avrupa dillerindeki biimler Latinceden alnmtr.
rozbif
[ xx/a]
~ Fr rosbif sr rostosu ~ ng roast beef a.a. &
ng to roast kzartmak (~ EFr rostir a.a.) + ng beef sr eti" rosto, biftek
roze
rose gl" roza

[ xx/a] pembe arap

~ Fr ros gl rengi, pembe < Fr

rozet
[ xx/a]
veya kttan yaplm ss < Fr rose gl" roza

~ Fr rosette [k.] kk gl, gl eklinde kuma

rua
reg- kral" reji

~ Fr roi 1. kral, 2. iskambilde papaz ~ Lat rex,

[ xx/b]

ruam
~ Ar rucm [#rcm] kanl burun akntsyla beliren
bir hayvan hastal, malleus ~ EYun rhema, t- aknt, azellikle gz veya burun aknts < EYun rhe akmak
rubai
[ xiv]
msradan oluan kta < Ar arbacat^ drt

~ Ar rubc [#rbc nsb.] drtlk, iirde drt

rubidyum
[ xx/b]
~ YLat rubidium bir element # 1868
Robert W. Bunsen, Alm. kimyac (1811-99) < Lat rubidus kzl < Lat ruber krmz ~ HAvr *rudh-ro- < HAvr *reudh- a.a.
" eritr(o)+
ruble
kesmek, krpmak

~ Rus rubl' "sikke", Rus para birimi < Rus rubiti

rhan
ncelikli veya tercihli olma < Ar racaHa daha ar idi, ar bast
rcu
racaca geri dnd

[A, Yus xiv]

~ Ar rucHn [#rcH msd.] ar basma,

~ Ar rucc [#rcc msd.] geri dnme < Ar

ruf
[ xx/b] at katnda olan lokanta
Nor hrof tekne koruna, kaykhane ~ HAvr *krpo- at

~ ng roof at ~

rufai
~ Ar rifc [nsb.] Rifaiyye tarikati mensubu < z
AHmad al-Rifc Rifaiyye tarikati kurucusu (1118-1183)

rugan
[Men xvii] rawan vulg. rugan ya, zellikle sade ya; [ xix]
ran ayakkab imalinde kullanlan parlatlm deri
~ Fa rawan yal < Fa rawan ya " revani
ruh
[Yus xiv]
~ Ar rH [#rwH msd.] 1. nefes, soluk,
rzgr, esinti, ruh, 2. gzel koku (= Aram r% a. a. = br rsw%a a. a. )
* Felsefede EYun pema ve Lat spiritus (nefes, ruh) karldr.
ruhban
Ar rhib " rahip
ruhsat
yetki belgesi

[Ne xv]
[ xiv]

~ Ar ruhban [#rhb o.] rahipler <

~ Ar ru%Sat [#r%S msd.] izin, lisans, diploma,

EKKENLLER:
Ar #r?s? : murahhas, ruhsat, terhis
ruj
[ xx/b] dudak boyas
rubeus kzl < Lat ruber krmz " rubidyum

~ Fr rouge krmz renk, allk ~ Lat

rku
[A xiv]
~ Ar rukc [#rqc msd.] ayakta durarak
(sayg veya dua iin) bedeninin st ksmn ne eme < Ar rakaca ne eildi
rk
lks " lks1

[ xx/a] gln bir ekilde giyinip sslenen (kadn)

< T

rulet
[ARasim 1897-99]
~ Fr roulette [k.] tekercik, bir
kumar aleti < EFr rouelle [k.] kk tekerlek ~ OLat rotula a. a. < Lat rota tekerlek " raund
rulman
[ xx/b]
~ Fr roulement 1. yuvarlanma, 2.
makinalarda dnmeyi kolaylatran ara birim < Fr rouler yuvarlamak, yuvarlanmak ~ OLat rotulare a. a. " raund
rulo
[ 192+]
rouler yuvarlamak, yuvarlanmak " rol
Rum
kenti" roman 1

[ xi]

~ Fr rouleau yuvarlanm ey, top < Fr


~ Yun rmis (Dou) Romal < z Roma Roma

rumba
1890larda yaylan bir dans tr

[ARasim 1897-99]

rmuz
remizler < Ar ramz " remiz

[Mercimek xv]

~ sp rumba Kba'da
~ Ar rumuz [#rmz o.]

rt
~ Ar rud [#rd msd.] 1. doru yolu izleme, akl
banda olma, 2. olgunluk, blu < Ar raada doru yolu izledi

rstik
[REkrem <1887]
~ Fr rustique ky tarznda ~ Lat
rusticus kyl, taral < Lat rur, rus- kylk yer, tara ~ HAvr *reus-es- aklk, alan, tarla < HAvr *reus-l amak
rsum

~ Ar rusm [#rsm o.] harlar, damga

vergileri < Ar rasm har, damga vergisi " resim


rsva

[A, Yus xiv]

~ Fa ruswy rezil, maskara

rvet
rvet verdi

[ xiv] rivet

~ Ar riwat [#rw msd.] a.a. < Ar ra

rtbe
rtbe

~ Ar rutbat [#rtb msd.] derece, sra, snf, askeri

rutenyum
[ xx/b]
Karl Klauss, Alm. asll Rus kimyac < Ruthenia Rusya

~ YLat ruthenium bir element ^ 1845

rutin
[ xx/c]
~ Fr routine alkanlklarn dna kmayan,
kalplam < Fr route yol, rota, gzergh ~ Lat (via) rupta karayolu
rutubet
[ xiv]
~ Ar ruTbat [#rTb msd.] nem, nemli
olma < Ar raTiba nemli idi, nemlendi (= Aram reTsb nem = Akad raTbu a.a.)
rya
"rey
ryet

[MMem xvi]

~ Ar ru'y' [#r'y msd.] grme, hayal, rya


~ Ar ru'yat [#r'y msd.] grme, vizyon " rey

ruz
[A, Yus xiv]
~ Fa/OFa rz gn (= Ave raocah- k,
aydnlk = Sans rati aydnlk olmak, mak) ~ HAvr *louk-o- gndz, k, aydnlk < HAvr *leuk- mak,
parlamak
* Ayn kkten Lat lucere, Ger *leuhtan (aydnlk olmak, mak); Sans rui, Lat lux, lumen, ng light, Erm luys, Rus
luts (k); Sans roka, Yun leuks (aydnlk, beyaz); Lat lna, Erm lusin (ay). Ar rizq (gnlk yiyecek) Orta
Farsadan alntdr.
rzgr
hava, dnya, a, kader, ksmet
OFa rz gn " ruz, kr
ruzname

[A, Yus xiv] gn, a, zaman; [Men xvii] rzigr yel,


~ Fa rzgr 1. gn, 2. sabah meltemi ~ OFa rzgr gndz, sabah <

~ Fa rz nma gnce, kronik " ruz, name

saadet
mutluluk < Ar sacada uurlu ve mutlu olma

[Env xiv]

~ Ar sacadat^ [#scd msd.] uur,

saat
[Kut, A xi] zaman, an
~ Ar scat^ [#wsc msd.] 1.
zaman, an, 2. gnn 24'te biri olan sre ~ Aram cst a.a. < Aram c zaman, sre " vsat
* Szcn birinci anlam eitli deyimlerde korunmutur. Kar. lm saati vb. Arapa szck br cah (a.a.)
gibi Aramiceden alntdr. Ayn Sami kk #wsc^ biiminde Arapada da mevcut olup, mekn iinde uzama ifade
eder.
sabah
[Yus, DK, Gl xiv]
doumu < Ar SabuHa d, aydnland, k sat
saban/sapan1

sabi

~ Ar SabH [#SbH msd.] gn

T
[Uy viii+] sapan karasaban, ift srme aygt; [ xi] saban < T sap- saplamak,
sivri bir ey sokmak < T *saP- a.a. " sok[Yus xiv]

~ Ar Sabin [#Sbw sf.] ocuk

sabk
[ xiv]
~ Ar sbiq [#sbq fa.] nceki, eski < Ar sabaqa
[msd. sabq] ne geti, nce geldi, ardnda brakt
sabka

[Men xvii] eski ey (hak, bor vb.), eskiden kalma


< Ar sbiq nceki, eski" sabk

Bu anlam Trkeye zgdr; kar. Ar sabiqat (ne geme, ncelik).

sabr1/sabrSabara sabretti

[Kut, A xi]

~ Ar Sabr [#Sbr msd.] a.a. < Ar

sabr2
'sar sabr', bir kakts tr
aloe = Aram Sabsr a.a. = Akad Sibru a.a.
sabit
duran < Ar 8abata sebat etti" sebat

[Kut, A xi]

~ Ar 6bit [#6bt fa.] sebat eden, yerinde

ablon
[ xx/c] kalp
kesilerek kartlm kalp ~ scampelioen model, nmune ~ ?
sabo

~ Ar Sabir bir tr kakts,

[Ahsan1891]

~ Alm schablone kartondan


~Frsabot tahtadan oyma ayakkab

sabote [etm
[Bah 1924] sabotaj
~ Fr saboter siyasi veya
ekonomik bir amala retimi aksatmak < Fr sabot tahta ayakkab" sabo
* Fransa'da 1910'da demiryolu iilerinin tahta ayakkablar makaslarn arasna sokmak suretiyle tren seferlerini
aksatma eyleminden.
sabuk

" abuk sabuk

sabun
[ xiv]
~ Ar Sabun a.a. ~ Aram Sabun a.a. ~ Lat sapo, -na.a. ~ Ger *saip- cvk ey, macun, temizlenmek iin kullanlan bir tr ya ~ HAvr *soib-on-cvk ey
* Fr savon, ng soap, Alm seife biimleri Latinceden alnmtr. Latince szcn Germenlerden alndn
Tacitus (MS 56-120) belirtir.
sac

[ xi] sa tava, kzartma sac sa

[ viii] sa a.a.
sa[mak
T
[Uy viii+] sa- samak, yaymak, datmak
saug saak, perem, pskl)
saak

<T

[Kp xiv] rt saa, at saa

(= Mo sau- a.a., = Mo

< T sa-" sa-

ad
[A, Yus xiv]
~ Fa/OFa ad sevinli, mutlu ~ EFa iytia.a. ~ HAvr *kwie-t- huzurlu < HAvr *kweis- huzurlu olmak, istirahat etmek
* Ayn kkten Lat quies (huzur, istirahat), quietus (huzurlu).
sada/seda
tnlama
sadak

[MMem xvi]
[DK xiv]

~ Ar Sad' [#Sdy msd.] yank, eko,

~ Mo saadag/saadag ok torbas, tirke

sadaka
[A xiv]
~ Ar Sadaqat [#Sdq msd.] fakire
para verme ~ Aram Ssdaq a.a. < Aram #Sdq erdemli olma, adil olma " stk
sadakat
doru ve adil olma " stk

~ Ar Sadqat [#Sdq msd.] erdemli olma,

sadaret

sadrazamlk makam

< Ar Sadr" sadrazam

* Kar. Ar Sadara (bir mecliste veya protokolde ncelik, saygnlk). "Sadrazamlk makam" anlam Trkeye
zgdr.
sade

[ xiv]

~ Fa sda saf, basit, yalnz, katksz ~ OFa *sdag

sadet
[Ne xv] saded
~ Ar Sadad [#Sdd msd.] maksat,
ilgi, konuyla ilgili olma = Aram #Sdd gzn dikme, bir konuya younlama
sadk
kimse, dost" stk

[A, Yus xiv]

~ Ar Sdiq [#Sdq fa.] doru ve erdemli

adrvan
[Men xvii] 1. fskiyeli ss emesi, 2. Trkmenlere zg
portatif ev-adr
~ Fa/OFa drawn 1. padiah ve vezir kona nne ekilen byk tente, geni
saak, 2. fskiye gbei eklinde mimari ssleme
sadizm
[ xx/b]
alma < z Marquis de Sade Fransz yazar (1740-1814)

~ Fr sadisme ac vermekten (cinsel) haz

sadme
S adama arpt

~ Ar Sadmat [#Sdm msd.] arpma < Ar

s a d r a z a m + [ x v i ] S a d r - a c Z m b y k b a k a n , O s m a n l d e v l e t i n d e bavezir & Ar Sadr


[#Sdr] 1. gs, 2. kaynak, suyun ba, balang, bir eyin n taraf, lider, babu, ferman kayna +
Ar acZm en byk " sedir1, azami
saf1
[ xiv] safi; [BK 1799] saf
halis, ar, berrak < Ar Safa [msd. Safwat/Safa] temiz ve halis idi

~ Ar Safn [#Sfw fa.] temiz,

* Trke kullanmda saf (sfat) ve safi (zarf) biimleri ayrmtr.


saf2
dizdi, dzd, sralad

[A, Yus xiv]

~ Ar Saff [#Sff msd.] sra, dizi < Ar Saffa

safa
[Yus, DK, Gl xiv]
olmama, duruluk, berraklk, 2. i huzuru, mutluluk " saf1
safahat
dzlemler, sayfalar, safhalar < Ar SafHat" safha
afak
aydnl

~ Ar Safa' [#Sfw msd.] 1. bulank


~ Ar SafaHt [#SfH o.] dzeyler,

[Kp xiv] gnbatm kzll; [LO xix] a.a., bazen tan vakti
~ Ar afaq [#fq msd.] 1. zayflk, zayflama, yumuama, 2. gnbatm kzll" efkat

* "Sabah aydnl" anlam 20. yy'da ar basmtr.


safari
safar a. a. " sefer

[ xx/c]

~ ng safari srek av ~ Swa safari yolculuk ~ Ar

* Dou Afrika dillerinden.


safderun
Fa darn gnl, i yz " saf1, derun

~ Fa Saf darn temiz yrekli & Ar Saf +

safdil
" saf1, dil2

~ Fa Safdil temiz yrekli & Ar Saf + Fa dil yrek

safha

[A xiv]

~ Ar SafHat [#SfH msd.] dzlem, dzey,

tabaka, kitap sayfas < Ar SafaHa [msd. SafH] yayd, dzledi


safi

[A xiv]

~ Ar Safin [#Sfw fa.] temiz, halis " saf1

safir
[Men xvii]
~ Ar Safir mavi renkli bir ss ta ~ EYun
spfeiros a.a. ~ Aram sapr a.a. ~ Sans sanipriym a.a.
* Fr/ng sapphire < Lat sapphirus Yunancadan alnmtr.
safra1
[sf.] koyu sar

[ xiv]

~ Ar Safra' [#Sfr1 sf. f.] d salgs < Ar aSfar

* Renk sfatlarnn diil halini yapan facia' vezninde. Ayn kkten Ar Sufr (bakr veya pirin).
safra2
Lat saburra kum, kum torbas

[Ev xvii]

~ Yun sabora gemilerde denge arl ~

safran
[Kut, A xi] za'feran
~ Ar zacfarn sar boya veren
soanl bitki, crocus sativus ~ Akad azupru a.a. < Sam #zpr koyu sar" safra1
safsata

~ Ar safSaTat [msd.] laf ebelii, sofistlik

- EYun sofistea a.a. < EYun sofistes sofist, laf ebesi" sofist
aft

[ xx/a]

~ ng shaft dal, ubuk, mil, eksen ~ Ger *skaft-

saftirik/saftoron
saf darn temiz yrekli " safderun

[ xx/c] kurnaz olmayan, naiv (argo)

safvet
saf1

~ Ar Safwat [#Sfw msd.] saf ve berrak olma "

sa

[Uy viii+] sa salkl, iyi, salam, talihli; [O xi] uurlu taraf, sa yan

"Sa taraf" anlam Ouz grubu dillerine zgdr.

~ Fa

sa[mak

[Uy viii+] sa-

saanak
T?
iddetli yamur yamak )
sad
T
damadn arkada

(= Mo saa- st samak)

[MMem xvi] iddetli yamur

(= Mo a-dklmek, ok

[Uyviii+]sad1.hesap, 2. mensup, ait, aileden saylan; [ xi] dnde

sar
T?
[Mh xiii] sar/sar)r kula iitmeyen
zayflamak, eksilmek, arlamak, yavalamak < Mo saa- ksmak, skmak )

(= Mo saara- gten dmek,

sala[mak

YT

[CepK 1935] 1. teyit etmek, confirmer, 2. temin etmek < T sa " sa

salam

<T

[LO xix] salim, kavi, emin, sahih

< T sa " sa

* -lam ekinin yaps ve ilevi ak deildir.


samal
< Mo saa- st samak " sa-

[Kp xiv]

~ Mo saamal salan, st veren

* Moolca edilgen fiil sfat yapan -mal ekiyle.


sar
T
[Ka, Mh xi] sar kaba deri, ksele; [Kp, DK xiv] atn kalas
saur(n) oturma yeri, oturak, kaide < Mo sau- oturmak)
ah1
[Kut, A xi]
~ Fa h/ah kral, hkmdar ~ EFa
%yath- a. a. (= Ave xi-/%ya* muktedir olmak, gc yetmek)
* Ayn kkten Fa ahr < EFa %athra- (krallk), Fa ayistan (mmkn olmak, -ebilmek).
ah2 [damar

~ Fa % dal, zellikle kaln dal, boynuz

saha
agora, geni ve serbest yer

~ Ar sHat [#swH msd.] avlu, alan, meydan,

sahabe
[Kut, DK xi]
zellikle Peygamberin dostlar < Ar SHib dost" sohbet
sahan
evin orta blm, dzlk yer

[ xiv] sahn

~ Ar SaHabat [#SHb o.] dostlar,

~ Ar SaHn [#SHn msd.] yass ve enli kap,

ahane
" ah1

[Yus xiv]

ahbaz
oynayan/oynatan " ah1, +baz

[Yus, DK xiv]

~ Fa hna aha ait, krallara layk


~ Fa ah bz ah

(= Mo

aheser
a6ar yapt" ah1, eser

~ Fa ah asar bayapt & Fa ah kral + Ar

sahhaf
tccar < Ar SaHfat kt" sahife

~ Ar SaHHf [#SHf im.] kt veya kitap

sahi
doru, gerek " sahih

[DK xiv] sahih

sahife
yapra

[ xiv]

~ Ar SaHH [#SHH sf.] salkl,

~ Ar Sahfat [#SHf sf. f.] yazl sayfa, kt

* Ar #SHf muhtemelen #SfH (yayma) kknn Gney Arapa biiminin zel anlam kazanm halidir. T yazmak (1.
yaymak, 2. yaz yazmak) fiiliyle paralellik ilgi ekicidir.
sahih
kabul edilenler

[ xiv] 1. sahi, doru, 2. peygamber hadisleri arasnda en doru


~ Ar SaHH [#SHH sf.] salkl, doru, tam, kusursuz, hukuken geerli" shhat

ahika
[KT xix] zirve
< Ar hiq [#hq fa.]
yksek (zellikle da), nefes kesen < Ar ahaqa [msd. ahq] ani ve derin nefes ald, nefesi kesildi
sahil
[A xiv]
saHala [msd. saHl] rendeledi, tra etti, erozyon yapt

~ Ar sHil [#sHl fa.] deniz kys < Ar

* Anlam ilikisi iin kar. ng shore (deniz kys) < shear (krpma, tra etme).
ahin
[Kp xiv] ahn ; [DK xv] ahan
kuu", bir tr beyaz ve soylu av kuu " ah1
sahip
2. hakim, vasi, sahip, malik

[Kut xi] sahib

ahs/ahs[A xiv]
bir kii < Ar a%aSa [msd. u%S] dikildi, ayaa kalkt

~ Fa hn "kral

~ Ar SHib [#SHb fa.] 1. yolda, arkada,


~ Ar a%S [#%S] kii, birey, belli

E K KE NL L ER :
Ar #?s? : mahhas, ahs, tehis
ahit
ehadet

[Kp xiv] hid

~ Ar hid [#hd fa.] tank "

ahmaran
~ Fa ah mrn ylanlar kral & Fa ah
kral + Fa mrn [o.] ylanlar (< Fa mr ylan = Ave mairy ldren, katil, ylan ) " ah1
Kar. Sans maraka (ldren, katil, veba, atmaca) < mriyte (ldrmek).

ahmerdan
ve ar tokmak

[DK xiv] yiitler ah, Hz. Ali'nin nvan; [ xix] byk


~? Fa h-i mardan yiitler ah " ah1, mert

* ki anlam arasndaki iliki ak deildir. emseddin Sami'nin *ah merdane yorumu, merdane kavramyla iliki
kurulamad iin ikna edici deildir.
sahne

[ xix] tiyatro oyunu oynanan alan (Fr scne karl)


< Ar SaHn sahanlk, dzlk " sahan

* Bak. senaryo.
ahniin
[Men xvii] ah taht, soka gren ykseltilmi sedir,
cumba
~ Fa ah niin ah taht & Fa ah kral + Fa niin oturma yeri (< Fa niastan, niin- oturmak ) " ah1,
niasta
sahra
[A xiv]
~ Ar SaHr' [#SHr sf. f.] 1. kzl sar veya
boz renk, 2. bozkr, l (= Aram #SHr kzl renk = br #SHr ak sar veya beyaz renk )
* Renk ve kusur sfatlarnn mennesini yapan facia' vezninde.
ahrem
xix] ahrem ahrem a. a.

[Men xvii] erha erha dilim dilim, para para (et); [LO
< Ar arHat [#rH] dilim, yark " erh

sahte
~ Fa s%ta yaplm, yapma, mamul, suni <
Fa/OFa saftan, saz- yapmak, imal etmek, dzmek (= Ave sac- a. a.)
sahtiyan
[CodCxiii]
~ Fa sahtiyan 1. ilenmi ey, 2.
zel bir yntemle ilenmi deri, maroken (< Fa saftan, saz- yapmak, imal etmek ) ~ OFa s%tag maroken " sahte
sahur
Ar saHar tan aarmas " seher
aibe

[ xiv]

~ Ar saHr [#sHr im.] seher vakti yenen yemek <

[Men xvii] aibet

~ Ar 'ibat [#wb fa. f.] pislik,

leke, bulanklk < Ar ba [msd. awb/iyb] kartrd, kirletti, lekeledi


saik

~ Ar s'iq [#swq fa.] gden, motive eden " sevk

sair
artt

~ Ar s'ir [#s'r fa.] kalan, artan < Ar sa'ara kald,

air
[Kut xi]
yeteneine sahip olan, iir yapan " iir

~ Ar cir [#cr fa.] zel bir anlama

ak, akr
onom
[Ka xi] ak arpma ve vurma sesi, ta veya akl sesi, krba sesi, alk sesi,
dil sesi, ku sesi; [drH xiv] aklamak
" ak* nisyal - ve -li biimler en ge 20. yy'a dek edeer olarak kullanlmtr. zgn biimin - olduu varsaylabilir.

aka
elenme
talihsiz idi

[Men xvii] 1. talihsizlik, znt, 2. (usit.) birisiyle alay ederek


~ Ar aq' [#qw msd.] talihsizlik, znt, ac, sknt < Ar aq ac ve sknt ekti, bedbaht ve

saka1

[ xiv]

saka2

~ Ar saqq' [#sqy im.] sucu, su veren " saki

[Arg xvi] bir ku tr, carduelis

saka
< Mo saquy- kabarmak, imek " sakal

~?

~ Mo saqau bir hayvan hastal, ruam

akak
[CodC, M xiii] ban yars
~ Ar iqq [#qq o.] bir
eyin iki yars < Ar iqqat yarm < Ar aqqa yard, ikiye ayrd" k1
* Kar. Ar aqqat (migren, ban yarsn etkileyen ar).
sakal
)

[Uy viii+] sakal

(= Mo saqal a. a. < Mo saquy-bitmek, kmak, kabarmak

* Mo sak?uy- fiilinin Trke edeeri kaydedilmemitir. Muhtemelen ayn kkten T sak?z (aalarda oluan
reine).
sakar
uursuz

T?

[Kp xiv] atn alnndaki iz; [DK xiv] alnnda uursuzluk nian bulunan kimse, ters,

sakarin
[Seyf 1920]
~ Fr/ng saccharin eker yerine
kullanlan bir madde ^ 1879 Ira Remsen ve Constantin Fahlberg, Amer. kimyaclar. < OLat saccharum eker ~ EYun
sk%aron a.a. ^M 325 Nearkhos, Byk skender'in Hindistan seferi dnnde ~ Prakrit sakkhar a.a. " eker
sakat
~ Ar saqaT [#sqT] dk, dknt, kymetsiz ey,
rn veya yiyecein dk nitelikli olan < Ar saqaTa dt " sukut
sakatat

saqaTt [o.] kesilen hayvann i organlar


< Ar saqaT dknt, deersiz, rn veya yiyecein dk nitelikli olan" sakat

akayk
aqqat anemon, Manisa lalesi ad verilen iek

~ Ar aqyiq [#qq o.] anemonlar < Ar

saki
[A, Yus xiv]
~ Ar sqin [#sqy fa.] mecliste su veya iki
kadehi sunan kii < Ar saq [msd. saqy] su verdi, sulad (= Aram qy iki kadehi sunan kii, saki = Akad q a.a.)
aki
sf.] bedbaht, talihsiz, zavall" aka

[Kp xiv] su ileyen, kriminel

~ Ar aqy [#qw

* "Hrsz, yamac" anlam Trkeye zgdr.


ak[mak
<T
[drH xiv] ku tmek
rtma ve crlama sesi " ar-

< T *ak- < T a/ak [onom.] tme sesi,

sakil
sklet

[Mercimek xv]

sakin
[Yus xiv]
ikamet eden, 2. hareketsiz, durgun " skn

~ Ar 8aql [#6ql sf.] ar, hantal"


~ Ar sakin [#skn fa.] 1. oturan, bir yerde

* Kar. Akad akinu (oturan) < akanu (oturmak, ikamet etmek).


sakn[mak
T
olmak, bekilik etmek
saknca

YT

[Uy viii+] sakn-/sakan- dnmek, endie etmek; [ xi] dikkat etmek, uyank
< T saq dikkatli, gzeten, dnceli < T sa- dnmek " say[CepK 1935] mahzur, ihtiraz kayd

< T sakn-sakn-

akirt
[A xiv] agird
~ Fa gird renci, talebe, rak ~
OFa aakart a.a. (= Sogd skart- takip etmek, peinden gitmek)" ikr
* Erm aagerd (renci) biimi Orta Farsadan alnmtr,
sakt

[ xiv]

~ Ar sqiT [#sqT fa.] den" sukut

sakz
T
[Uy viii+] sakz reine; [M xiv] sakz aacndan elde edilen reine
filiz veya ban veya tomurcuk kmak, kabarmak " sakal
sakla[mak

saklamba

< T *sak-

T
[Uy viii+] sakla- gzetmek, korumak, dikkat etmek < T sak dikkatli, gzeten,
gzetici" sakn<T

[LO xix] bir ocuk oyunu

< T saklan- " sakla-

* Muhtemelen *saklanma < saklanmaca biiminden dissimilasyon yoluyla.


sako
[ xx/a] hafif ve ekilsiz ceket, pardes
~ t sacco 1.
uval, torba, 2. gevek bir tr ceket ~ Lat saccus uval bezi, uval, ul ~ EYun skkos a.a. (= br sq a. a. = Akad saqqu
a. a.)
* Yunanca szck bir Sami dilinden alnmtr.
akrak
saksaan

<onom

[LO xix] en, atr, akyan

< T ak- " ak-

T
[Uy viii+] sazgan ; [ xi] sazan/sakskan bir ku tr < T sak-/ak[onom.] ku sesi

* Kar. Mo as- (saksaan gibi tmek), a- (ku akmasn ifade eden yansma sz)
akak
sesi" ak

<onom

[LO xix] akak dalkavuk, soytar

< T akak [onom.] alk

saks

T?

[Kp xiv] sas/saks topraktan yaplm anak

* Saks (Saksonya porseleni) szc ile birletirilmesi fantezidir.


saksofon
[ xx/b] bir mzik aleti; [ xx/c] fellatio (argo)
- Fr saxophone bir mzik aleti # 1841 Adolphe Sax, Bel. mzisyen (1814-1894). & z Sax + EYun fone ses
" fon(o)+
akuka
<onom
[ xx/c] doranm patlcanla yaplan bir yemek, musakka
ak uk [onom.] dorama sesi" ak

< T

* Arapa kkenli musakka adnn Trke karldr.


akul
[Men xvii]
~ Ar qul ipe asl bir arlktan oluan
duvarc aleti, ekl ~ Aram ql arlk < Aram #ql tartmak, ar olmak " sklet
* Ayn kkten br eqel (tart birimi, para birimi) < Akad iklu (a.a.).
sal

[ xi] sal 1. destek, dayanak, platform, 2. suda yzen tahta platform

al
dikilmi rt ~ Hind al a.a.

[Men xvii]

~ Fa al alacal kuma paralaryla

* Bat dillerine Trke veya Farsadan gemitir. Kar. ng shawl, Fr chale.


sal[mak
T
atmak, gndermek

[Uy, Ka viii+] sal- uzatmak, gevetmek, brakmak, sallamak, sarktmak,

* Mo sal-/salu- (serbest kalmak, zlmek, boanmak) geisiz fiildir. Ayn kkten salk- > sark- (asl olmak),
sap-/sap- (kuvvetle sallamak).
sal
[Yus xiv]
~ Ar Salt [#Slw msd.] secde, secde
ederek yaplan ibadet, namaz ~ Aram Ssluwt [#Slw] a.a.
salah
[ xiv]
~ Ar SalH [#SlH msd.] uygunluk, salk,
ahlaken iyi olma, iyileme, manevi kurtulu " sulh
salahiyet
ie yararlk, geerlilik, yeterlik, 2. yetki" sulh

~ Ar SalHiyyat [#SlH msd.] 1. uygunluk,

salak
<T
[Men xvii] cinsel organn tehir eden; [KT ] bir ubua zincirle bal topuzlardan
oluan sava aleti; [Bah 1924] ahmak, budala
< T sal- salmak, sallamak " salsalam
[ xx/b]
eyler < Lat sal tuz ~ HAvr *sal-d- tuz

~ t salame tuzlanm et ~ OLat salamen tuzlu

Ayn kkten EYun (h)ls, ng salt, Alm salz, Fr sel (tuz).

EKKENLLER:
Lat sal: salam, salamura, salata, sala, sos, sosis EYun (h)ls :
halojen
salamanje
[REkrem<1887]
salonu < Fr salle salon ~ OLat sala a. a. " salon

~Frsallemangeryemek

salamura
[Ev xvii] salamora
~ Ven salamra [t
salamoia] tuzlu suya yatrma & Lat sal tuz + Lat muria balk ve et saklamakta kullanlan baharat karm" salam
* Kar. Fr saumure, Yun almyrs (salamura), Ar mum, Erm more (tuz ve baharla salamura edilmi balk).
salapurya
[KT xix] bir tr yelkenli kayk
~ t slabri
Dou Akdeniz'e zg tek yelkenli balk kay (= Fr slabre Kuzey Denizinde ringa bal avnda kullanlan bir
tr tek yelkenli tekne = Hol sloep a. a. =? EAlm slepper ekici, trol)" ilep
sala

[Men xvii] baraka; [ARasim 1897-99] baraka eklinde lokanta


- Mac szlls ev < Mac szll konmak, yerlemek

salata
[Arg xvi]
~ Ven salta [t insalata] a. a. ~ OLat herba
salata tuzlu suya yatrlm sebze, turu < Lat salare tuzlamak " salam
salavat
[Yus, DK xiv]
~ Ar Salawt [#Slw o.]
secdeler, din ulularnn ad anlnca sylenmesi sayg szleri < Ar Salt secde, namaz " sal
sala
[KT xix]
tuzlu eyler < Lat salsus tuzlu < Lat sal tuz " salam

~ t salsa her eit sos < Lat salsa [n. o.]

saldr[mak
T
[Uy, xv TS viii+] saltur- braktrmak, salmasna sebep olmak; [O, Ev xi]
hcum ettirmek, hcum etmesini salamak; [LO xix] savlet etmek T sal-" sal* Geili sal- fiilinden geisiz fiil retir gzken -dr- ekinin ilevi aklanmaya muhtatr,
saldrgan

YT

[CepK 1935] mtecaviz

saldr

YT

[CepK 1935] tecavz

ale
salep

[ xx/a]

< T saldr-" saldr< T saldr-" saldr-

~ Fr chalet svire'ye zg ahap da evi


~ Ar SaHlab orkide bitkisinin kknden elde

edilen niasta benzeri toz ve bu tozdan yaplan iecek < Ar %uSyatu-6-6aclab "tilki taa", orkide < Ar 6aclab tilki
* Zeytin tanesi eklindeki ift rizomlarndan tr. Ayn bitkinin Trke eski ad it taa'dr. Kar. orkide.

algam
napus) veya turp (brassica rapa)

[CodC xiii]

~ Fa alam algam (brassica

* Ar salcam, Erm okam (a.a.) biimleri Farsadan alnmtr, salg


1944] ifrazat
salgn

<T

YT

[TDK

< T sal-" sal[TS xiv] keyf vergi; [TS xvi xvi] bulac hastalk

salhane
mezbaha
derisini yzme (= br/Aram #l% a.a.) + Fa xna ev " hane
sah
sls

< T sal-" sal-

& Ar sal% [#sl% msd.] hayvan

-? Ar 6al6 [#616] nc (gn) < Ar 6al6at "

* Ses deiimi aklanmaya muhtatr,


salih

[ xiv]

salihat nisvan

salk
gndermek
"
salik
mensup
olan
salim

<T
sal-

~ Ar Slihatu-n-niswn erdemli
kadnlar & Ar Slihat [#Slh f.] iyi, erdemli + Ar niswn [o.] kadnlar " salih, nisa
[T S xiv] gnderilen ey, haber

"
meslek

selam

salncak

~ Ar SliH [#SlH fa.] iyi, uygun, erdemli" sulh

< T sal-

- Ar slik [#slk fa.] bir yolu izleyen, bir tarike [ xiv]

salim [#slm fa.] salkl, emin, gvenli"


<T

[Kp xiv] salncak/selgencek sallanma dzenei < T saln- [xi] " sal-

salip
[ xiv] salib
a.a. < Aram #Slb armha germe, kaza oturtma
salise
salise < Ar 8al8at " sls

~ Ar Salb ha, armh ~ Aram Slb/Salib


~ Ar 6li6at [#616 fa. f.] 1. nc, ncl, 2.

* Kar. saniye.
salisilik
[ xx/b]
salix, salic- st aac ~ HAvr *sal(i)k- st

~ Fr salicylique kimyada bir bileik < Lat

salkm
<T
[DKxiv] ask, hevenk
T sal- sarktmak, sallamak (= Mo salbay- sarkmak)" sark-

< T *salk-sarkmak, asl olmak <

~ Ar

* Kar. TT salk/salkk (sarkk - xvi).


salla[mak

<T

[Arg xvi] ileri geri salmak

< T sal-" sal-

* Srekli ve kararsz eylem ifade eden -(a)la- ekiyle. Yun/EYun slos (geminin dalgada sallanmas) szc ile
benzerlii ilgi ekicidir.
allak
<onom
[Ev xvii] cellak/cullak/allak plak; [ xix] allak mallak erkeklik
organnn akta olduunu ifade eden deyim
= T cavlak/cbldak/plak " plak
sallapati
orta (argo)

[stArgo 193+] mevki ve mnasebet gzetmeyen, ulu


" salla-, pati

salmastra
szdrmamas iin boru azna sarlan ip [xviii]

~ t salmastra stp, conta, su

* Nihai kkeni belirsizdir


salmonella
[ xx/c]
~ YLat salmonella bozuk gdalarda oluan
bir enfeksiyon < z D. E. Salmon Amerikal tabip (1850-1914)
salname
Fa nma yaz" name

~ Fa sal nma yllk, takvim & Fa sl yl +

EKKENLLER:
Fa sal : ksele, salname
salon
[LO 187+]
~ Fr salon misafir kabul odas ~ t salone
[by.] byk oda, a. a. < OLat/t sala byk oda ~ Ger *sala byk oda, geni kapal mekn, kou ~ HAvr *sel-1
salopet
salope pis, apal

[ xx/c]

~ Fr salopette [k.] ii tulumu < Fr

saloz
[LG188+] avanak (argo)
~ Yun/EYun sals sarsak,
sallapati, ahmak EYun slos sallanma (zellikle gemi), sarsnt, saa sola yalpalayarak yrme
salt

[TS xiv] tek, yalnz bana, bekr; [LO ] sade, yalnz, ancak
< T sal- salmak, brakmak " sal-

* Ender bir kelime iken Dil Devrimi dneminde yaygnlk kazanmtr.


saltanat
hkmdarlk, iktidar < Ar sulTn " sultan

[Yus xiv]

~ Ar salTanat [#slT(n) msd.]

alter
[ xx/b]
~ Alm schalter akm kesici < Alm schalten
kesmek, yarmak ~ Ger *skel- ~ HAvr *(s)kel-1 kesmek

saltk

YT

[Fel 194+] mutlak

< T sal-" sal-

* Ar muTlaq < iTlaq (salma, azat etme, kayt ve arttan bamsz klma) rneine paralel olarak tretilmi bir
kelime olup, -tk ekinin kullanm bsbtn keyfidir.
salto
Lat salire, salt- sramak, atlamak

[KT xix]

~ t salto srama, atlama ~ Lat saltum <

almo
[ xx/b]
~ Fr chalumeau ime kam, ateleme
borusu ~ Lat calamellus [k.] kamk < Lat calamus kam, kalem " kalem
alupa
[LF xviii]
rmorkr, ekici ~ Alm schleppe a. a. " ilep

~ t scialuppa denizcilikte

alvar
[drH xiv]
~ Fa/OFa alwr pantolon, uzun don &
Fa/OFa al but, bacak + OFa war rt (~ HAvr *wer-5 kapamak, rtmek)
salvo
~ t salva 1. selam sz, 2. selamlama veya
korkutma amal seri top at < t salvo sa, salim, esen, emin ~ Lat salvus a.a. ~ HAvr *sols-a.a.
* Kar. ng to save, safe (temin, emin) < Fr sauver < Lat salvus.
salya
a.a.

[T S xiv] salyar

~ Yun sali tkrk = Lat saliva

* ng saliva (a.a.) Latinceden alnmtr.


salyangoz
bcek < Yun slio/sali tkrk " salya

~ Yun sliangas "tkrkl", smkl

sam [yeli
[DK xv] sam yeli ar scak rzgr
~ Ar smm
[#smm fa.] zehirleyen < Ar samma [msd. samm] zehirledi < Ar samm zehir (= Aram ama a.a. = Akad ammu ot, ifal
ot, ila )
* Kar. susam, saman

[Uy viii+] saman a.a.

aman
[ xx/a]
~ Fr chaman Orta Asya kavimlerine zg
byc-din adam, kam ~ Rus amn a.a. # Bilimsel literatrde E. Isbrand, Rus elisi, 17. yy - Mo aman Budist
dervi ~ Sogd aman kei, dervi, mnzevi din adam ~ Sans Sraman zahit, dnya nimetlerini terkeden (Budist
veya Jain) dervii < Sans Sramyati eziyet ekmek, kendine eziyet etmek
* Trkeye Bat kaynaklarndan bir antropoloji terimi olarak alnmtr. Eski Asya ve Anadolu Trkesinde rnei
bulunmaz. Moolca ve Tunguzca kullanmda zellikle Budist dervileri ifade eden bir terimdir.

amandra
[LF xvii] amandura
~ Yun semadora denizde
bir yeri belirlemek iin braklan yzer iaret < Yun semdi iaret < EYun sema a.a. " semantik
amar

[BK1799] el ayasyla atlan tokat, aplak

~?

samaryum
[ xx/b]
~ YLat samarium bir element ^ 1879
Paul mile Lecoq de Boisbaudran, Fr. kimyac < z Vassili E. Samarski Rus mhendis subay (1803-1870)
amata
[DK, Gl xiv]
~ Ar amtat [#mt msd.] arszca
elenme, bakasnn fenalna glme < Ar amita arszca elendi
samba
[ xx/b]
~ Port (Brez) samba Brezilya'de zenci
kkenli bir dans ~ Angola semba Angola kkenli bir mzik tr
* Brezilya'nn Bahia eyaletinde zencilere zg bir tr iken 1917'de Mauro Almeida tarafndan poplerletirildi;
1930larda dnyaya yayld.
ambre
chambre oda ~ Lat camera " kamara

[ xx/c]

~ Fr chambr oda scaklnda (arap) < Fr

ambrel
[ xx/b] ambrer
odas, i lastik & Fr chambre oda + Fr air hava " kamara, aer(o)+
amdan
tayan " +dan1

[Arg xvi]

amil

~ Fr chambre air hava


& Ar amc mum + Fa -dnl

~ Ar mil [#ml fa.] ieren, kapsayan " mul

ampanya
[REkrem<1887] kpkl arap
~Fr
champagne Champagne blgesinde retilen bir tr kpkl arap < z Champagne Fransa'da bir blge ~ Lat
campania ova, dz lke < Lat campus ova " kamp
ampinyon
[ xx/c] bir tr mantar
~ Fr champignon her eit
mantar ~ OLat fungus campaniolus ayr mantar < Lat campus ova, ayr " kamp
ampiyon
[Cumh 1928] bir spor turnuvasnda galip gelen
- Fr champion sava, harpte teke tek vuruma iin ne kan cengver [esk.], bir davann savunucusu,
sporda ampiyon ~ Ger *kampjo < Ger *kamp sava meydan ~ Lat campus " kamp
ampuan
[ xx/b]
~ Fr shampooing sa ykamaya mahsus
sabun ~ ng shampooing sa masaj yapma, zel merhemle sa ykama [esk.] < Hind spo masaj yapma, ovuturma
samsa
2. gen brei

bir tr hamur tatls

Hind samosa (a.a.) biimi Farsadan alntdr.

~ Fa samsa/sambsa 1. keli,

samur
hayvan ~ OFa samr a. a.

[A xiv]

~ Ar sammur [#smr] krk makbul bir

* Arapa yoluyla Bat dillerine gemitir. Kar. Fr simarre, ng sable (a.a.).


samurai
[ xx/b]
~ Fr/ng samurai eski dnemde Japon
askeri ^ 1887 Pierre Loti, Fr. yazar ~ Jap saburai daimyo'nun hizmetinde bulunan sava, valye < Jap sabura(h)u
hizmet etmek, maiyetinde bulunmak
san

[Uy viii+] san say, hesap, itibar

< T sa- saymak " say-

san[mak
T
[Uy viii+] san- dnmek, itibar etmek, varsaymak, say saymak
sa- dnmek, saymak, hesaplamak (= Mo sana- a.a.)" say-

< T

* T sa- fiilinin dnl (refleksif) biimidir.


an1
[Kp xiv]
~ Ar a'n [#'n msd.] etkinlik, i g,
zellikle nemli ve prestijli i < Ar a'ana i yapt, ie yarad, etkin oldu
an2
kanto
sanal

[ xx/a]
YT

~ Fr chant ark, ark eitimi ~ Lat cantus "

[TDK 1955] mevhum, saymaca

< T san-" san-

sanat
[A xiv] Sancat/Sanc^at
~ Ar
[#Snc msd.] beceri, meslek, ustalk < Ar Sanaca [msd. sanc/sunc^] imal etti, yapt, iledi,
dzenledi
sanatoryum
[Bah 1924]
~ YLat sanatorium ifa evi < Lat
sanare iyiletirmek, deva olmak, ifa vermek < Lat sanus salkl
sanayi
meslekler, imalat ileri < Ar Sancat^ " sanat
sancak

~ Ar Sancin^ [#Snc o.] sanatlar,

<T
[DK xiv] sanak mzrak; [Arg xvi] sancak bayrak < T san- [viii]
saplamak, (sivri bir ey) sokmak " sanc

sanc
T
[Uy viii+] san 1. ucu sivri ey, kanca, 2. karn ars, sivri ar
saplamak, sivri bir ey sokmak < T *saw()n()- < T *saP- a.a. " sok-

< T sn-

sandal1
[Kp, Yus, TS xiv] Sandal/Sandal zerinde oturulan
platform, banko, taht, sandalye; [Men xvii] kayk
~ Ar Sandal tahta tabanl ayakkab, naln = Fa sandal a.a. =
Aram sandala a.a. = E Yun sndalon a.a. ~ ?
* Szcn nihai kkeni belirsizdir. Eski Yunan kaynaklarna gre Farsadan veya Lidya dilinden alntdr. Arap
kaynaklarna gre "Acemceden" (Farsa? herhangi bir yabanc dil?) alntdr. "Oturma yeri, banko" ve "kayk"
anlamlar sadece Trkede kaydedilmitir.

sandal2
[ xx]
~ Fr sandale ak ve hafif ayakkab ~ OLat
sandalium tahta tabanl kei ayakkabs ~ EYun sndalon tahta tabanl ak ayakkab, naln ~ ? " sandal1
* Fa/OFa sandal, Ar Sandal (tahta ayakkab, naln) biimleri mevcut olmakla birlikte Trkede 20. yy'dan
nce "ayakkab" anlamnda kaydedilmemitir.
sandal3
aacn gzel kokulu tahtas ~ Sans sandana a.a.
sandalet
ayakkab < Fr sandale " sandal2

~ Ar Sandal Hindistan'da yetien bir

[xx/b]

sandalye
oturulan platform, banko, taht

~Fr sandalette [k.] hafif ve ak

[Kp, Yus, TS, Men xiv] Sandal/Sandal zerinde


~ Ar Sandal [#Sdl o.] a. a. " sandal1

* Arapa szcn kkeni belirsizdir. Bu anlamda Lat sedile (oturak, sandalye) ile alakal olduu dnlebilir.
andel
[ xx/b]
~ Fr chandelle 1. mum, 2. dikey olan her ey,
sporda topu dikey olarak havalandrma ~ Lat candela mum " kandil
sandk
[ xiv] sanduk
~ Ar Sundq a.a. ~ Aram Ssndq
a.a. ~ EYun syntheke 1. derleme, bir araya koyma, 2. sandk, dolap, depo & EYun syn-birliktelik ve karlkllk
edat + EYun tithemi, the- koymak " syn+, tez2
sanduka
a.a. " sandk

~ Ar Sandqat sandk ~ Aram Ssndq

sandvi
[ xx/a]
~ ng sandwich a.a. < z John Montagu,
4th Earl of Sandwich kumar masasndan kalkmadan karnn doyurmasyla n kazanan bir ngiliz aslzadesi
(1718-1792)
sanem
[Yus xiv]
~ Ar Sanam [#Snm] put, kendisine
tapnlan heykel ~ Aram Salsm her trl heykel, imge, put < Aram #Slm kesme, yontma
angr
ak

onom

[BK xviii] cangrt an ve ngrak sesi; [LO ] angr cam krlma sesi

sani

[Ne xv]

~ Ar 8nin [#8ny fa.] ikiye katlayan, ikinci

= Ar 6nn iki < Ar 6an (ikiye) katlad


san

YT

[CepK 1935] maznun

[CepK 1935] zan, zehab

< T san-" san-sank

YT

< T san-" san-

saniter
salk < Lat sanus salkl" sanatoryum

[ xx/b]

~ Fr sanitaire sala ilikin < Lat sanitas

"

saniye
~ Ar 8aniyyat [#6ny fa. f.] 1. ikinci ey,
ikincil, 2. saatin ikincil blmlerinin her biri, saniye < Ar 6nin ikinci " sani
* Kar. ng second (1. ikinci, 2. saniye).
anjan
[ARasim 1897-99] deiken renkli
deiken < Fr changer deimek, deitirmek ~ OLat cambiare " kambiyo
sanki
< Fa sn gibi, benzer

[A, Yus xiv] sankim

sanr
YT
[Fel 194+] halsinasyon
hezeyan < T san-" san-

~Frchangeant

~ Fa sn ki benzetme deyimi, adeta

< T sanr-/sandr- [xi, xv+ a] samalamak,

ans
[ xx/a]
~ Fr chance rastlant, talih ~ Lat cadentia 1.
dme, 2. payna dme, rast gelme, ksmetine kma < Lat cadere, cas- dmek " kadans
sansar
[Uy viii+] sansar/sar) sar lmden sonra ruhun baka bir
bedene brnmesi, baka bir bedene brnen ruh; [ xi] geceleri avlanan kk memeli, sansar, mustela
~ Sans samsra ruhun baka bedene brnmesi
* Muhtemelen sansarn ar kan dkclnden ve grlmesi ok g olmasndan tr.
sansasyon
[ xx/a]
~ Fr sensation 1. duyum, alg, duyarlk,
ar duyarlk hali, galeyan, 2. duygular galeyana getiren ey, heyecan verici haber ~ OLat sensation < Lat sensus
duyum, duyma, alglama < Lat sentire, sens- duymak, hissetmek
EKKENLLER:
Lat sentire : konsensus, sansasyon, santimantal, sensr
anslye
[passim 1932] Alman babakannn nvan
chancelier mabeyinci [esk.], hazine bakan [esk.], babakan ~ OLat cancellarius " kanlarya
anson
cantio < Lat cantare ark sylemek " an2

[REkrem<1887]

~Fr

~Frchanson ark~Lat

sansr
[xx/a]
~Frcensure~Lat censura Eski Roma'da
censor'luk grevi, ayplama < Lat censor saym ve ahlak ilerinden sorumlu grevli < Lat censere deer bimek,
takdir etmek, nfus saym yapmak ~ HAvr *kens- ilan etmek, karar bildirmek
antaj
[ xx/a]
~ Fr chantage tehdit, tehditle para szdrma < Fr
faire chanter argoda konuturmak < Fr chanter ark sylemek " an2
antan
[M641187+]kafeantan
arkl kahvehane < Fr chanter ark sylemek ~ Lat cantare a. a. " an2

~Frcafchantant

anti
[ xx/b]
~ Fr crme chantilly Chantilly kayma, ekerle
rplm kaymak < z Chantilly Fransa'da bir kent

santi+
centum yz ~ HAvr *dekm-tom a. a. " hekt(o)+

~ Fr/ng centi- yzde bir (nek) < Lat

santim1
[ xix] para birimi
~ Fr centime yzde bir,
baz para birimlerinin yzde biri ~ Lat centesimus yzde bir < Lat centum yz " santi+
santim2/santimetre
metrenin yzde biri < Fr centimtre a. a. " santi+

[ARasim 1897-99]

~Fr centime

santimantal
[AMithat 1875]
~ Fr sentimental duygusal,
duygulu ~ ng sentimental a.a. ^ 1767 Laurence Sterne, ng. romanc < ng sentiment duygu - OLat sentimentum < Lat
sentire, sens- duymak, hissetmek, alglamak " sansasyon
antiye

[ xx/b]

~ Fr chantier inaat iskelesi, inaat yeri ~?

Lat cantherius yk at, beygir


antr
antz
arkc " kanto

[ 192+]

~ Fr chanteur erkek arkc " kanto


[Ahsan 1891]

~ Fr chanteuse [f.] kadn

santra
[ xx/b]
~ Fr centre futbol alannn orta noktas / ng
center merkez, orta ~ Lat centrum a. a. ~ E Yun kntron geometride dairenin merkezi, pergelin sabit aya < EYun kente
saplamak, sivri bir ey sokmak ~ HAvr *kent- saplamak
santrafor
forward orta ileri" santra, forvet

[ xx/b] futbolda orta n oyuncusu

~ ng centre

santral
[ xx/b] posta veya elektrik datm merkezi
~ Fr
central 1. merkez (sfat), 2. herhangi bir eyin merkez birimi (isim) ~ Lat centralis < Lat centrum " santra
santrifj
[ xx/a]
~ Fr centrifuge merkezka (kuvvet) ~ ng
centrifuge a.a. ^ 1687 Isaac Newton, ng. fiziki & Lat centrum merkez + Lat fuga ka " santra, fg
santur
~ Fa santur / Ar SnTr kanuna benzeyen bir tr
alg ~ Aram pssnTr a.a. ~ EYun psalter(ion) a.a. < EYun psll gergin bir yay parmakla ekmek, nlatmak, telli
alg almak
* ng psaltery (a.a.) Yunancadan alnmtr. Ayn kkten EYun psalms > ng psalm (debdebeli ark,
mezmur), br mizmor evririsidir.
sanzatu
[ xx/b]
~ Fr sans atout kozsuz, iskambilde kozsuz
oynanan el & Fr sans yoksunluk edat, -siz (~ Lat sine a.a.) + Fr atout iskambilde koz (< Fr tout hepsine, hepsini ~ Lat
ad totum a.a.)" total
anzuman
[Cumh 1932] anjman
~Frchangement
deiim, deitirme, otomobilde vites deitirme takm < Fr changer deitirmek " kambiyo

sap

[ xi] sap bak veya kl sap; [ xx/c] cinsel alk eken, bekr (argo)

* Sapla- fiiliyle ilikisi mulaktr.


sap[mak
<T
istikamet deitirmek

[CodC xiii] sap- ayrlmak, uzaklamak; [T S xv xv] saknmak, kanmak,

* Sav- (uzaklatrmak, defetmek) fiiliyle ilikisi, eer varsa, ak deildir. telik ekiyle sa-> a- biimi e
anlamldr.
EKKENLLER:
T sap- : sap-, sapa, sapk T sa- :
a-, a, akaloz
ap1, apr

onom

[Ka xi] ap kam veya dudak sesi; [drH xiv] apla-tokat sesi

ap2
alumen

<

~ Fa b potasyum veya alminyum slfat tuzu,

ap3

[ xx/b] beton zerine ekilen ince imento tabakas


- Fr chape 1. d giysi, manto, cbbe, 2. herhangi bir eyin d katman, zellikle beton zerine ekilen ince
imento tabakas ~ OLat cappa aba, kepenek " kaput
sapa
<T
uzaklamak " sap-

[DK xiv] uzak; [a xv] bir ehrin banliys

sapan2
<T
[DK xiv] sallayarak ta frlatma arac
sallamak, hareket ettirmek " sal-

< T sap- ayrlmak,

< T sap-/sap- [xi, xiv Kp]

apel
[ xx/b]
~ Fr chapelle kk kilise ~ OLat cappella [k.]
Tours kentinde Aziz Martinin cbbesinin sakland yer (vi), ziyaretgh ve dua yeri (ix) < Lat cappa klahl cbbe, aba
" kaput
aperon
[ xx/c]
~ Fr chaperon 1. byk kadn bal,
kapon, 2. dad < Fr chape klah, klahl cbbe ~ Lat cappa " kaput
sapk
<T
< T sap-" saps ap r
sapt[mak

[Men xvii] sapuk yoldan sapan, anayoldan uzak olan, sapa; [ 193+] sapk meczup

o no m

dk lm e se si
<T

[LL 1732] rotadan veya doru yoldan sapmak < T sap-" sap-

-it- ekinin geisiz anlamda kullanm aklanmaya muhtatr.

apka
[DK, AZ xv] abka Hristiyan bal
~ Bul/Srp
apka [k.] Hristiyanlara zg kenarl balk Fr chapeau balk, apka ~ OLat cappellus kk klah < OLat
cappa klah, klahl cbbe " kaput
sapla[mak
<T
[Men xvii] saplaT *sawp- < T *saP- a. a. " sokaplak

<onom

apal
~?
sapta[mak

< T sap- [xi] delmek, batrmak, saplamak <

< T apla- [onom.] " ap1


[LO ] dkk sak, pejmrde

YT

[CepK 1935] tesbit etmek

(= Yun spsalo a.a.)


< T sabit" sabit

* Sabitlemek/tesbit etmek < Ar #6bt grubundan serbest arm yoluyla tretildii aktr. Trke sapmak ve saplamak
fiilleriyle iliki kurulmas zorlamadr.
ar, arl
sar[mak

onom
T

su akma sesi
[ xi] saru- dolamak, brmek, balamak; [Mh, CodC xiii] sar-

* Eski rneklerde saru-, sarm(a)- ve sarla- biimleri bir arada grlr. Yokua sarmak deyimi aklanmaya muhtatr.
sara

~ Ar Sarcat^ [#Src msd.] epilepsi < Ar saraca

yere drd
sara

~ Ar sarrc [#src im.] eerci < Ar sarc eer

sarahat
anlalrlk < Ar SaraHa berraklatrd, netletirdi
saraka
Ven sarca kfr, hakaret

~ Ar SarHat [#SrH msd.] berraklk, kolay

[LG 188+] elenmek, kzdrmak (argo)

arampol
[Ev xvii] arampo
~ Mac saramp kazklardan
oluan itle korunmu hendek ~ Alm schrankpfalz it kaz, sivriltilmi kazklardan oluan it, palisad
arap
[Kut, Yun, A xi] alkoll iki
~ Ar arb [#rb
msd.] 1. her trl iecek, 2. zellikle sarho edici iki < Ar araba [msd. urb/marab] iti
* Arapa szcn ikinci anlam 11. yy'dan itibaren kaydedilmitir.
arapnel
[KT xix]
~ ng shrapnel para tesirli top
mermisi ^ En erken 1806-12 spanya Harbi'nde < z Henry Shrapnel ngiliz general (1761-1842)

saray
[CodC, A xiii]
~ Fa saray her eit konak,
zellikle hkmdar kona ~ OFa sry kapal byk mekn, konut, konak (= Ave thrya-korumak )
* Erm srah (kapal byk mekn, salon) Orta farsadan alntdr.
arbon
[ xx/a]
hastal, karakabarck ~ Lat carbon kmr " karbon

~ Fr charbon 1. kmr, 2. bir hayvan

* arbon hastalnda oluan siyah banlardan tr.


sardalya
[Kenz xviii]
~ Yun sardla bir balk tr,
sardina pilchardus ~ t sardela/sardina a.a. < Lat sarda bir tr balk z Sardo, Sarda Sardunya adasna ait" sardunya
sardunya
Sardunya Akdeniz'de bir ada

[LO xix] geranium trnden bir iek

< z

* Adann ad ilk kez M 1180 dolaynda Msr belgelerinde kaydedilen Sardana halkndan gelir.
sarf
[A xiv]
~ Ar Sarf [#Srf msd.] 1. te yana dnme,
bakn karma, 2. para harcama, deme < Ar Sarafa 1. te yana dnd, bakn kard, 2. para dedi
* Arapa szcn birinci anlam sarfnazar etmek deyiminde korunmutur. kinci anlamn Sarraf < Akad Sarrpu
(altn ve gm ii yapan, para bozan) adndan geri tretildii dnlebilir. Bak. sarraf.
sarfnazar
Sarf te yana evirme + Ar naZar bak " sarf, nazar
sarg

<T

~ Ar Sarfu-n-naZar gz ard etme & Ar

[Men xvii] sarg/sargu yaraya sarlan bez

sargos
sargus

< T sar-" sar-

~ Yun/EYun sargs karagz bal, sargus

* t sargo/saraco, Fr sar (a.a.) biimleri muhtemelen Yunancadan alnmtr.


sarho

[A xiv] ser%o

arapla mest olmu


sar

" ser, ho
[ viii] sar sar renk

sari1
sari2
rt

~ Fa sar %wu ba ho,

(= Mo sra sar renk, safra, d )

~ Ar srin [#sry fa.] bulac " sirayet


[ xx/b]

~ ng sari Hint kadn giysisi ~ Hind san elbise,

sarih
anlam ak olan " sarahat

[A xiv]

~ Ar SarH [#SrH sf.] saf, berrak, ak,

sark <T [DK xiv] saruk bala sarlan bez < T sar-" sarsarn <T
[ x i v ] s a r s a l ( = M o s r a n d i i h a y v a n n sars)" sar
* -n ekinin ilevi ak deildir.
arj

[ 192+] elektrik yk; [Cumh 1929] futbolda topa yklenme


- Fr charge yk ~ OLat *carrica " kargo

arjr
yklemek " arj

[192+]

~Frchargeur ykleyici <Frcharger

ark
[A xiv]
~ Ar arq [#rq msd.] gn doumu, dou
< Ar araqa kzard, aydnland, gne dodu (= br #srq krmz = Akad arqu kan )
sark[mak
sal-" sal-

<T

[Kp xiv] sark-/sark-

< T * salk-/* salk -salnmak, sallanmak < T

* Sal- kk geili yapdayken sark- biiminin geisiz anlam kazanmas aklanmaya muhtatr. Kar. salkm.
sarka

YT

[TDK 1955] rakkas

< T sark-" sark-

sarkastik
[ xx/c]
~ Fr sarcastique actc bir ekilde alay
eden / ng sarcastic a.a. < OLat sarcasmus 1. diiyle et koparma, 2. actc sz syleme, hiciv < EYun sarkz kpekler
gibi srarak et koparmak < EYun srks et" sarkoma
ark
sarkt

[Ev xvii] telli bir Trkmen algs; [ xix] bir tr mzik paras
~? Ar arq [nsb.] douya ait, dou usul " ark
YT

[TDK 1944] stalaktit

< T sark-" sark-

sarkoma
[ xx/b] sarkom
~ Fr sarcome et
grnmnde bir tr habis ur / ng sarcoma a.a. < EYun sark ete benzemek < EYun sarks, sark- (kesilmi) et ~
HAvr *twrk- < HAvr *twerk- kesmek
arkteri
[ xx/b]
~ Fr charcuterie salam, sosis ve
benzerlerini satan dkkan, domuz kasab & Fr char et (~ Lat caro, carn-) + Lat cuit pimi " karnaval, biskvi
arla[mak
ar " ar

[Redh 1890] arlt ile akmak; fke ile barmak

arlatan
[ARasim 1897-99]
sahtekr ~ t ciarlatano a.a. < t ciarlare [onom.] grltl konumak

~Frcharlatan ok konuan,

arm
[ xx/a] sevimlilik
~ Fr charme 1. by amacyla
sylenen makaml dua, by, sihir, 2. batan karma yetenei, cazibe ~ Lat carmen, carmin-ark, by
sarmal

YT

[TDK 1955] helezoni

< T sar-/sarmala-" sar-

* -mal ekinin yaps ak deildir. Kar. samal.


arman
charmer bylemek " arm
sarman
tekir kedi

[ xx/a]

~ Fr charmant byleyici, cezbedici < Fr

<T
[LO xix] ; [Bah 1924] ; [TDK 1955] azman, iri, kocaman; [ xx/c] sar
T sar-2 sertlemek, zorbalk etmek " sarp, +men1

* kinci anlam yakn dnemde sar szcnn etkisiyle olumu olmaldr.


sarma[mak
*

[ xi] sarma-/sarmal- birbirine dolanmak

T *sarm- " sar-

Sarmal-, sarma- biimlerinde grlen -m- ara ekinin ilevi aklanmaya muhtatr,

sarmak

<T

[Arg xvi] sarlgan bitki

sarmsak

[ xi] sarmusak/sarumsak/samursak a.a.

sarn

< T sarma-" sar-

~ Ar Sahrc su deposu, sarn

sarraf

[CodC xiii]

~ Ar Sarraf [#Srf im.] altn ve gm para

alp satan, para bozan ~ Akad Sarrapu kuyumcu < Akad Sarpu metali atele artma, rafine etme, (altn veya gmn)
safln snama " sarf
sars[mak
saymak " sarp

[Uyviii+]sars-/sars-

=Tsar-1[xi]sert davranmak, svp

art1
[Kut, A xi]
~ Ar arT [#rT msd.] koul < Ar araTa
1. bak ucuyla kesti, entik at, yard, 2. art kotu (= Aram sarsT 1. entik, 2. yaz, belge, yazt = Aram #srT 1.
entik ama, bakla kazma, 2. yaz yazma )
art2
kart2

[ xx/c]

aryo
[ 192+]
daktilonun hareketli ksm < Lat carrus " kargo

~ Fr charte belge, protokol ~ Lat charta kt"


~ Fr chariot 1. kk at arabas, 2.

a[mak
T
[Uy viii+] sa-/a- yoldan veya amatan sapmak, uzaklamak; [ xiv]
belirsizlik ve kuku duymak, hayret etmek
" sap-

* zgn biim sa- olup inisyal s- asimile edilmitir. kinci anlam aala- biiminden geritremi olmaldr.
aaa
Ar acac^a [onom.] parldad

~ Ar acac^at^ [#cc^ msd.] parlama, parlt <

asi

[Hrr 1948]

~ Fr chssis at arabasnn ana gvdesi

[esk.], otomobil gvdesi < Fr chsse sandk, sanduka ~ Lat capsa a.a. " kasa

a
sas

<T

[Kp xiv] ehla

pis kokmak

< T a-" a-

[Uy viii+] sas pis kokan, rk

< T sas- [viii+ Uy]

akaloz
<T

[LO xix] koca akn

< T a-" a-

* -(al)oz eki iin kar. cadaloz.


sat[mak

[Uyviii+]sat-a.a.

* Nihai anlam muhtemelen "birbirine denk olmak, bedel olmak" veya "dengitmek, bedel etmek" olmaldr. Ayn
kkten sata- (karlamak, denk gelmek). Yine ayn kkten Mo sadaa (hasta bir kiiyi temsil eden ve kt ruhlar
kovmakta kullanlan kt bebek, bedel, sat), sadun (evlilik veya ant yoluyla akraba, kan kardei).
atafat

[o.] dalkavukluk, fanfar, ar sayg gsterisi


< Ar aTf [#Tf] Msr'da Memluk hkmdarlarnn egemenlik alameti olan sancak

* zel anlam Osmanl Trkesine zgdr.


satanist
[ xx/c]
EYun satan eytan ~ br STn a.a. " eytan

~ Fr sataniste eytanc / ng satanist a.a. <

sata[mak
T
[ xi] sata-; [O xi] demek
< T sata-[viii+ Uy] denk gelmek,
rastlamak, birbirinin yoluna kmak veya yolunu kesmek, karlamak, atmak < T sat bedel, denklik, alveri <
T sat-" satsatelit
muhafz, yolda

[ xx/c]

~ Fr/ng satellite uydu ~ Lat satelles, satellit-

saten
[xx/a]
~Frsatin~Ar Zaytn[nsb] bir tr in ipeklisi
< z Zaytn Gney in'de liman kenti, Tseutung
* Arapa szcn etimolojisi bni Battuta (14. yy) tarafndan iletilmitir.
sath/sathAr saTaHa yayld, yassld
satn [almak

[ xiv]

~ Ar saTH [#sTH msd.] yzey, dzlem <

[Uy viii+] satan ; [Kp xiv] satn/satkn

< T sat-" sat-

atr
[ xiv] becerikli, kurnaz, evik; [KT xix] en, neeli
Tir [#Tr fa.] becerikli, kurnaz < Ar aTara [msd. aTrat] becerikli idi

~ Ar

* Trke gncel anlam muhtemelen en atr ikilemesinden tremitir.


satir
[ xx/b]
~ Fr satire hiciv, alayl yergi, karikatr ~ Lat
satyra a.a. ~ EYun styros 1. mitolojide kei ayakl ve insan gvdeli yaratk, 2. gln ve mstehcen kimse
satr1
[ xiv]
[#Tr] yaz, belge ~ Akad aTru yaz yazmak

~ Ar saTr [#sTr msd.] bir sra yaz ~ Aram aTsr

satr2
< Aram #sTr yarma, bakla ikiye ayrma

~ Ar sTr [#sTr] kasaplarn kulland ar bak

* Kar. Ar aTr (yarma, yarm). Arapa szckteki s sesi Aramcadan ge bir alntya iaret eder.
satlcan

zat-l cenb bir tr cier iltihab

" zatlcenp

ato
[Ahsan 1891]
~ Fr chteau mstahkem konut ~
Lat castellum [k.] zel ahslara ait kk mstahkem yer < Lat castrum kale, mstahkem yer" kasara
atobriyan
[ xx/b]
~ Fr chateaubriand bir tr biftek < z
Franois-Ren de Chateaubriand Fransz yazar ve diplomat (1768-1843)
satran
[Kut xi] aTranc
~ Ar saTranc/aTranc bir
oyun ~ OFa atrang a.a. ~ Sans aturanga "drt kollu", drt unsurdan oluan ordu & Sans atr drt + Sans arjga kol,
uzuv " ehar
* Filler, sava arabalar, svariler ve piyadelerden oluan klasik Hint ordu dzenine atfen. Erm cadrag (a.a.)
OrtaFarsadan alnmtr.
satsuma
Satsuma Japonya'da bir yarmada
sauna
sauna hamam, banyo
sav

YT

[ xx/c]
[Hay 1959 195+]

~ ng satsuma bir mandalin cinsi <


~ ng sauna Fin hamam ~ Fin

[Or viii] sab sz; [Ka xi] saw sz; [CepK 1935] iddia, tez

* 16. yy'dan sonra Trkiye Trkesinde kullanmdan dm bir szck iken Dil Devrimi dneminde yeni bir anlam
yklenerek dolama sokulmutur.
sav[mak
a.a.

[ xi] *saw-; [DK, a xiv] tepmek, uzaklatrmak, def etmek

< T *saP-

* Kutadgu Bilik'teki bir tek kukulu rnek dnda fiilin basit haline 15. yy'dan nce rastlanmaz. Ancak 11. yy'da
sawul- ve sawur- trevleri mevcuttur. Ouzcaya zg olan *sawa- biimi ayn kkle alakal olmaldr.
savan 1
[ xx/b]
= Yun sbano pamuk ipliinden yaplan
yer veya yatak rts (halk) = Erm savan a. a. = Aram sswn yelken bezi ~ ?
* Tm dillerde etimolojisi karanlktr.
savan2
[ xx/b]
~ Fr savane tropik blgelere zg aasz
ayr ~ sp sabana a.a. ^ 1526 Gonzalo Fernndez de Oviedo, sp. tarihi. ~ Taino zavana
* Karayib

Adalarn

sava

yerli dillerinden.

[O xi] sava a.a.

< T *saPa- tepmek?, defetmek? "

sava-

Fiil ad yapan -(i) ekiyle masdar.


sava[mak
defetmek? " sav-

[O xi] sava- muharebe etmek, arpmak

* Fiil biimi, itelik eki olan -(i)- ile. savc

YT

< T *saPa- tepmek?,

[TDK 1944] mddei

< T sav [1935 YT]

iddia " sav


* Eski Trke savc/savac (haberci, eli) szc ile dorudan balants kurulamaz,
avk

[ xx] k

~ ?

* Ar awq'tan tretilmesi ses ve anlam bakmndan mmkn gzkmemektedir. Kar. evk.


savlet
< Ar Sala srad, saldrd
savsakla[mak

~ Ar Sawlat [#Swl msd.] srama, zerine atlma

<T
[ xx/a] savsala- ertelemek, bandan savmak
< T savsa/savsak tembel, ihmalci < T savsa- savmak istemek, ihmal etmek <

T sav-" savavul[lamak
akul
savul[mak

[ xviii] akul ile lmek

< T akul/saul"

T
[ xi] sawul- ayrlmak, gitmek, olduu yerden uzaklamak
< T *saP-" sav-

savun[mak
YT
[CepK 1935] savga-; [TDK 1955] savun- mdafaa etmek
def etmek, uzaklatrmak " savAr daf c > T mdafaca szcne paralel olarak tretilmitir.

< T sav-

savur[mak
savu[mak
sav-

[ xi] sawur- uzaa atmak, frlatmak

< T *saP-uzaklatrmak " sav-

<T

[TS xiv] uzaklamak, kamak, kurtulmak

< T saw- uzaklatrmak "

sy
[Ne xv] sacy
~ Ar sacy [#scy msd.] emek, mesai < Ar
saca 1. yrd, zahmetle ilerledi, emekledi, 2. aba gsterdi, alt
* Arapa fiilin anlam T emek/emeklemek kavramna paraleldir.
say[mak

T
[Uy, Ka viii+] sa-; [CodC xiii] sa-/say-dnmek, itibar
etmek, say saymak, hesaplamak, deer bimek

* -y- eklenmi ve eklenmemi biimleri Trkiye Trkesinde 15. yy'a dek e zamanl olarak kullanlr.
saya

[Env xv] ayak gibi kaln uha; [ xx] eitli trlerde st giysi, d

gmlek

~ ?

ayak

[LO xix] seyrek dokunmu uha

~ ?

ayan
~ Fa yn mmkn, uygun, layk < Fa yistan,
y- mmkn olmak, uymak (= Ave X"/%y* muktedir olmak, gc yetmek ) " ah1
saydam
mermer ~ ?

YT

saye
(= Ave asaya a. a.)
ayet

[CepK 1935] effaf

~ T saydam [xv+ a] saf, som, bir tr effaf

[Yus xiv] glge

~ Fa saya glge ~ OFa syag a.a.

[Yus, DK xiv] ayed

~ Fa yad mmkn, uyar (ise) <

Fa yistan, y- mmkn olmak, uymak " ayan

sayfa
sayfiye

sayg

<T

saygn

YT

yu
sayayia
" yu

[ xx/a] yazlk

< Ar Sayf yaz

[LO xix] hrmet, itibar, hatr

< T say- " say-[TDK 1955] muteber

< T say-" sayg

ayi
say

" sahife

- Ar yic [#yc fa.] yaylan (haber), yu eden "

<T

[a xv] sayu hesap; [Arg xvi] say rakam

< T say-"

- Ar yicat^ [#yc fa. f.] yaylan haber, dedikodu

saykla[mak

sayn
sayn iyi

<T
[Kp, a xiv] saykla- abuk sabuk konumak, hezeyan < T sayk/say [xv+
a] hayal, hezeyan < T say- sanmak, dnmek " say-

YT

[CepK 1935] muhterem, saygn

~ T sayn [xv+ a] iyi, sekin ~ Mo

* Dil Devrimi dneminde aatayca szlklerde bulunarak dolama sokulmu bir kelimedir. T say- fiiliyle
birletirilmesi keyfidir.
saylav

sayman

YT
[TarD 193+] seim; [CepK 1935] seilmi kii, mebus < T sayla- [xv+ a]
semek, saymak, hesaba katmak < T say-" say-, +ev
YT

[TDK 1944] muhasip

sayr
<T
[T S xiv-xix] sayru hasta
etmek < T say-" saysayvan
glgelik, tente, emsiye " saye, +ban
saz1
T
bataklk

< T say-" say-, +men2


< T sayra- [xi] samalamak, hezeyan

[DK xv] ; [Ne xv] syebn

~ Fa syabn

[CodC xiii] bataklk, amur; [T S xiv, Kp xiv] bataklk otu, kam

~ T *sz

* Kar. Mo sirua, uv ur < *siar (bataklk). Kar. Krg saz (1. sar, 2. bataklk, amur). "Sar" anlam saz
benizli deyiminde korunmutur
saz2
[A xiv] dzen; [Yus xiv] alg
~ Fa saz 1. dzen,
dzenek, makina, 2. alg, mzik aleti < Fa saftan, saz- yapmak, imal etmek, dzmek " sahte
sazan
T?
[CodC, T S xiv-xvi xiii] sazan/sazaan ylan, ejderha; [Kp, Men xiv] sazan bal tatl
suda yaayan bir balk, cyprinus carpio; [a xv] sazar bal ylan bal
se
*trei- a. a. " tri+

~ Fa/OFa sih/se (= Ave thri- a.a.) ~ HAvr

se+
~ Lat se-/sed- ayrma, yalnz kalma, kendi
kendine olma bildiren fiil neki ~ HAvr *sed- < HAvr *s(w)e- kendi" solo
eamet
u'm [#'m msd.] uursuzluk " om

[Men xvii]a'mat/i'nat^ uursuzluk

<Ar

* Arapa masdar olan u'm (om) Trkede sfat olarak kullanld iin masdar yapsnda yeni bir szck
retilmitir.
seans
Lat sedere, sess- a. a. " sedye

[Cumh 1929]

~ Fr sance oturum < EFr seoir oturmak

sebat
~ Ar 8abat [#6bt msd.] ayn yerde durma,
hareketsiz kalma, vaz gememe < Ar 8abata sebat etti, vaz gemedi
ebboy
~ Fa ab by/ab anby "gece kokan" &
Fa ab gece (~ EFa/Ave %ap- a.a. = Sans kap a.a.) + Fa by koku " akam, bu2
ebek
[Men xvii] 1. a eklinde veya alaca renkli, 2. krmz bal bir
tr mantar; [KT xix] 3. k krmz bir tr maymun
~ Ar abak [#bk o.] alar < Ar abakat a,
rg, dall budakl ey " ebeke
ebeke
~ Ar abakat [#bk msd.] a, balk a,
seyrek dokunmu kuma, rg, zgara < Ar abaka [msd. abk] rd, sard, balad, iie veya kolkola girdi (= Aram
#sbk rme, dokuma = br #sbk/sbk a.a. = Akad abiku baa rtlen kuma, al)
* Krt apik, Erm abik, Fa ab (gmlek) biimleri Orta Farsa araclyla Akadadan alnm olmaldr.
sebep
[Kut, A xi]
Ar sabba 1. svd, tahrik etti, 2. sebep oldu

~ Ar sabab [#sbb msd.] gereke, neden <

sebil
[A xiv]
~ Ar sabl [#sbl sf.] yol, su yolu, eme ~
Aram sbl 1. su yolu, kanal, aquaeductus, 2. Samanyolu < Aram #bl tama, getirme
ebnem
slaklk " ebboy, nem

~ Fa ab nam iy & Fa ab gece + Fa nam

sebze

~ Fa sabz yeillik, bitki < Fa/OFa sabz yeil,

taze,ya
se[mek

[Uyviii+]se-a.a.

ecaat
Ar acuca cesur idi, yiitlik yapt
seccade
Ar sacada secde etti" secde
secde

[ xiv]

~ Ar accat^ [#cc msd.] cesaret, kahramanlk <

[ xiv]
[A, Yus xiv]

~ Ar saccdat [#scd im.] namaz hals <


~ Ar sacdat [#scd msd.] yere kapanma,

yere kapanarak tapnma < Ar sacada secde etti, tapnd ~ Aram #sgd a.a.
seenek

YT

ecere
aac

[TDK 1974] alternatif


[ xiv]

seciye
karakter < Ar saca [msd. sacw/suc] iyi huylu ve sakin idi
seki

YT

[ 1979] antoloji

< T se-" se-

~ Ar acarat [#cr msd.] 1. aa, 2. soy

~ Ar saciyyat [#scw msd.] tabiat, huy,


< T se-" se-

semen
YT
se- " se-, +men2

[TDK 1955] seimlerde oy kullanma hakk olan kimse, mntehip

< T

sedatif
~ Fr sdatif sakinletirici, msekkin ~
OLat sedativus a. a. < Lat sedare oturtmak < Lat sedere, sess- oturmak " sedye
edde
[ xiv]
~ Ar addat [#dd msd.] Arap alfabesinde bir
sessiz harfin ift telaffuz edileceini gsteren iaret < Ar adda sertletirdi" iddet
sedef
deniz kabuu, 2. bir cilt hastal

[A xiv] Sadef

sediman
[ xx/b]
sedimentum < Lat sedere, sess- oturmak " sedye

~ Ar Sadaf [#Sdf msd.] 1. istiridye,


~ Fr sdiment kelti, tortu ~ Lat

sedir1
[Men xvii] Sadr ; [KT xix] sedir
~ Ar Sadr [#Sdr
msd.] 1. gs, 2. bir eyin n veya ileri ksm, ba ke, misafir oturtulan yer " sudur
* Ses deiimi aklanmaya muhtatr.
sedir2
katran2

[ xx/c]

edit
adda sert idi" iddet

[ xiv] edid

~ Fr cdre kozalakl bir aa ~ EYun kdros "


~ Ar add [#dd sf.] sert, kat, pek < Ar

sedye
[LO xix] tahtrevan, teskere
< t sedere oturmak ~ Lat sedere, sess- a. a. ~ HAvr *sed-1 a. a.

~ t sedia oturak, sandalye

* Ayn kkten Sans sdati, ng sit, Alm sitzen, Rus sidet' (oturmak), Lat sedare (teskin etmek), ng set, Alm setzen
(oturtmak), EYun (h)dra (oturma yeri). Ni (aa) edatyla Sans nisdati, Erm nisd-, Fa niastan (oturmak), Lat hdus,
ng nest (kuluka yeri, yuva).
ef
caput, capit- ba " kapital

[ xx/a]

~ Fr chef ba, bakan ~ OLat *capo ba ~ Lat

efaat
[A, Yus xiv]
~ Ar afacat^ [#fc msd.] biri lehine
araclk etme, lehine konuma < Ar afaca 1. araclk etti, lehine konutu, 2. n alm hakk verdi
sefahat
[ xiv]
~ Ar safahat [#sfh msd.] samalk,
zevzeklik, utanmazlk, zevk ve elence < Ar safiha zevzeklik etti
sefalet
~ Ar safalat [#sfl msd.] aa veya aada
olma, aalk olma < Ar safala aa idi (= br/Aram #pl altta veya aada olma, sefil olma = Akad aplu alt,
aa)
sefaret
elilik < Ar safir eli < Ar safar yolculuk, sefer " sefer

~ Ar sifarat [#sfr msd.] arabuluculuk etme,

sefer
tur

[Kut, A xi]

~ Ar safar [#sfr msd.] yolculuk, seyahat,

seferber
hazrlanan & Ar safar + Fa -bar hazr " sefer, +ber

~ Fa safar bar yolculua kmaya

effaf
affa [msd. uff] effaf idi
sefih
dalan " sefahat

~ Ar afff [#ff im.] ok ince, transparan < Ar


[ xiv]

~ Ar safh [#sfh sf.] zevzek, zevk ve elenceye

sefil
sefalet

~ Ar safl [#sfl sf.] hor, alak, aa tabakadan "

sefine
sspn/sapmst a. a.

[Ne xv]

~ Ar safnat [#sfn msd.] gemi ~ Aram

sefir
sefer

~ Ar safir [#sfr sf.] eli < Ar safar yolculuk "

efkat
kayrma

[A xiv]

~ Ar afqat [#fq msd.] acma, merhamet,

* Ayn kkten Ar afaq ile anlam ilikisi ak deildir.


eftali
kaln + Fa l erik " al
seir[mek
T
< T sek-" sek-

[ xiv] eftalu/eftali

~ Fa aft l a. a. & Fa aft kaba,

[Uy, Ka viii+] skri-/sgir- koumak, hzl ve ani bir ekilde hareket etmek

segman
[ xx/b]
~ Fr segment kesik ey, para, eklem ~
Lat segmentum < Lat secare, sect- kesmek, blmek ~ HAvr *sek- kesmek
semen/seymen

[ xix] Ankara yresine zg milis gc mensubu


- Fa sagbn kpek bakcs" sekban

ehadet
[Kut, DK xi]
~ Ar ahdat [#hd msd.] 1.
ahitlik, 2. ehitlik < Ar ahida tank oldu, tanklk etti, mahkemede yemin etti, kelime-i ehadet getirdi [msd. hu$d/
aha$dat^] " ehit
ehbender
[ xix] konsolos
liman", gmrk, gmrk yneticisi & Fa ah/h + Fa bandar liman
seher
[Kut xi]
vakti (= Aram a^sr a. a. = Akad eru a. a.)

~ Fa ah bandar "kral

~ Ar saHar [#sHr msd.] gn aarmas, tan

ehinah
[Yus xiv]
~ Fa ahin ah krallar kral, ran
hkmdarlarnn sfat ~ EFa %yathiynam %yathiya- a.a. " ah1
ehir/ehr[A xiv] ehr
EFa/Ave %athra- krallk, devlet, lke " ah1

~ Fa ahr vilayet, memleket, kent

* Kar. EYun satrap (vali) < EFa %athrapava (lke-bakan)


ehr

~ Ar ahr [#hr sf.] nl " hret

ehit
[DK xiv]
~ Ar ahd [#hd sf.] 1. tank, 2. din
uruna len kii ~ Aram shsd a.a. < Aram #shd tank olma, tanklk etme
* Aramice szck EYun mrtys, mrtyros (1. tank, 2. din uruna len kii) evirisidir.
sehiv/sehv< Ar saha yanl yapt

[A xiv] sehv

~ Ar sahw [#shw msd.] hata, yanl

ehla
[Men xvii] 1. siyaha alan mavi gzl, 2. a
ahla' [sf. f.] siyaha alan mavi gzl kadn < Ar ahal [sf.] siyaha yakn mavi renk

~ Ar

* Trke ikinci anlam "a" yerine kullanlan hsn tabirdir,


sehpa

~ Fa/OFa sih pay ayak " se, pa

ehrayin
donatma " ehir, ayin
ehriyar
hkmdar " ehir, yar2

~ Fa ahr yin kutlama amacyla kenti

[Yus xiv]

ehriye
< Ar acr kl (= Aram sacsr a.a. = Akad acrtu a.a.)
ehvet
istek, arzu < Ar aha iddetle istedi
ehzade
ah1,zade

[Kut, A xi]

~ Fa ahr yr "lkenin dostu", kral,


~ Ar acriyyat^ [#cr nsb. f.] kl gibi, ince
~ Ar ahwat [#hw msd.] iddetli
~ Fa ah zda hkmdar olu, prens "

sek
[ xx/b] su ile karmam alkol
katlmam ~ Lat siccus kuru ~ HAvr *seikw- suyu akmak

~ Fr sec kuru, su

ek/ekk[Kut, A xi]
~ Ar akk [#kk msd.] kuku < Ar
akka 1. ivi veya mh saplad, iledi, 2. kukuland, phe ve belirsizlie kapld" sikke
sek[mek
T
[Kp, a xiv] sek- sramak, srayarak yrmek (= Mo sege- sekmek,
seirtmek, at trs gitmek, fingirdemek)
* Sekit- (sektirmek) ve sekre- (seirtmek) trevleri 11. yy'da kaydedilmitir.

sekans
[ xx/b]
~ Fr squence sre iinde pe pee giden eyler,
dizi ~ Lat sequentia a.a. < Lat sequi, secut- izlemek, takip etmek, peinden gelmek ~ HAvr *sekw-1 iz, peinden gitmek
* Ayn kkten Lat socius (peinden giden, mttefik), signum (bayrak, iaret).
sekant
[ xx/b]
~ Fr scante / Alm sekant bir daireyi kesen
a # 1583 Thomas Fincke, Dan. matematiki ~ Lat secans, t- kesen < Lat secare, sect-kesmek, blmek " segman
ekavet
[Mercimek xv] ; [Men xvii] bedbahtlk, ktlk; [KT
xix] ekyalk
~ Ar aqwat [#qw/qy msd.] bedbahtlk, yaramazlk, ktlk < Ar aq zor durumda brakt,
bedbaht etti" aki
sekban
[ xvi] kapkulu ocanda bir hizmetli snf, tara
sipahilerinin muhafz birliklerine verilen ad ~ Fa sagbn kpek bakcs & Fa sag kpek (~ OFa sak a.a. = Sans
svaka kurt < Sans sv, snas kpek ~ HAvr *kwon- a.a.) + Fa -ban bakan, gden " sinik, +ban
* Osmanl devletinde kapkulu ocanda bir hizmetli snfnn addr.
sekene
oturanlar, sakinler < Ar sakin " sakin

~ Ar sakanat [#skn o.] bir yerde

eker
[Uy viii+]
~? Fa/OFa akar eker kamndan elde
edilen tatl madde ~ Prakrit sakkhar a.a. ~ Sans sarkara 1. aklta, 2. kle veya kristal eker
* M 500'den itibaren Hindistan'dan dnyaya yaylmtr. Bat dillerine 9. yy'dan itibaren spanya'dan Arapa biimiyle
alnmtr. Kar. Ar sukker > Fr sucre, ng sugar, t zucchero, Alm zucker vb.
EKKENLLER:
Hint sakkhara : sakarin, eker, ekerpare
ekerpare
[Kenz xviii] ekerbre
hamur ve ekerle yaplan bir tatl & Fa akar + Fa bura brek " eker, brek

~ Fa akarbra

* Kullanmda Fa akarpara (eker paras, ok tatl bir tr kays) ile birlemitir.


seki

[ xi] sek banko, kerevet, tezgh

(= Mo sek-kaldrmak, ykseltmek )

ekil/ekl[Yus xiv] ekl


~ Ar akl [#kl msd.] biim,
form (= Aram #kll tamamlama, biimleme, son eklini verme ) ~ Akad uklulu/aklulu a.a. < Akad kullatu [#kll] tam,
btn " kl2

* Akad aklulu biimi #kll kknn gramatik trevidir. Aramca drt harfli #kll biimi Akadcadan alntdr. Arapa
szcn arkaik bir trev veya Akadcadan alnt olduu dnlebilir. Ar #kl1 kk anlamca bamszdr. Kar.
mkl.
sekiz

[ viii] sekiz/sekkiz a. a.

sekoya
[ xx/b]
~ YLat sequoia Kaliforniya'da yetien
kzl am cinsi < z Sequoiah Cherokee yazsn gelitiren kzlderili retmen ve dnr (1760-1843)
sekresyon
[ xx/c]
~ Fr secrtion salg < Lat secernere,
secret- ayrmak, (sv) szlmek, salglamak < Lat cernere, cert- ayrmak " se+, sertifika
sekreter
[ xx/b]
~ Fr secrtaire ktip ~ OLat secretarius sr
ktibi, zel kalem mdr < Lat se-cretus ayr, sakl" sekresyon
seks
[Radyo Haf 1950] seksoloji
~ Fr sexe / ng sex 1.
cinsiyet, dii veya erkek olma durumu, 2. cinsel iliki ~ Lat sexs ayrma, dii ve erkek ayrmas, cinsiyet < Lat
*sec-s-os = Lat secare, sect- blmek, ayrmak " segman
* kinci anlam ngilizcede 1929'dan itibaren, Franszcada 1960larda kaydedilmitir.
seksapel
seks, apel

[Hayat 1961]

~ ng sex appeal cinsel ekicilik"

seksek

<T

[ xx/b] sekerek oynanan bir oyun

seksen

[Uy viii+] sekizn a. a.

seksi

[ xx/c]

< T sek- " sek< T sekiz on " sekiz

~ ng sexy cinsel cazibeye sahip olan " seks

seksiyon
[ xx/b]
sectio < Lat secare, sect- kesmek, blmek " segman

~ Fr section kesim, dilim, blm ~ Lat

sekstant
[Mh382 181+]
~ ng sextant gemicilikte
bir lm aleti ~ Lat sextans, t- altya blen < Lat sextare altya blmek < Lat sextus altnc, altda bir < Lat sex alt
~ HAvr *s(w)eks alt" heksa+
* Dairenin altda biri olan 60 derecelik ay kulland iin.
sekt
[ xx/a]
~ Fr secte hizip, parti, mezhep ~ Lat secta [n.
o.] (bir nderi) izleyenler, peinden gidenler < Lat sec(u)tum izleyen, peinden giden < Lat sequi, secut- izlemek,
takip etmek " sekans
sekte
krizi, sara krizi " skt

~ Ar saktat [#skt msd.] 1. sessiz kalma, 2. kalp

sekter
[ xx/a] hizipi
~ Fr sectaire bir mezhep veya hizbe
mensup olan ~ OLat sectarius a. a. < Lat secta hizip " sekans
sektr
[ xx/b] kesim, kesit
~ Fr secteur a.a., zellikle
geometride dairenin iki kirii arasnda kalan dilim ~ Lat sector kesen < Lat secare, sect-kesmek, blmek " segman
* Mecazi anlamlar I. Dnya Sava srasnda "cephenin bir blm" anlamnda askeri kullanmdan tremitir.
ekva
ikyet etti" ikyet
sel
sala (su) akt

~ Ar akw' [#kw/ky msd.] ikyet < Ar aka


[Yus xiv]

~ Ar sayl [#syl msd.] sel, su aknts < Ar

seladon
[ xx/c]
~ Fr cladon griye alan ak yeil, bu
renkte in seramii < z Cladon Fransz yazar d'Urf'nin Astre adl romannda (1610) yeil giysili karakter
elale
~ Ar alllat [#ll im.] katarakt, Nil nehrinin
alayanlar < Ar alla [msd. all] sekteye urad, krld, sakatland
selam
[Kut, A xi]
~ Ar salam [#slm msd.] 1. salk, selamet,
barklk, gvenlik, 2. selam verme < Ar salima sa ve salam idi, gvenli idi, bark idi (= br/Aram #lm a. a. =
Akad almu/ulmu a. a.)
selamet
[Kut xi]
salim olma, emin olma < Ar salima sa ve salim idi" selam
selamnaleykm
zerinize", selam sz " selam, aleyh
selatin
sulTn " sultan
sele1
Aram sala a. a. = Akad sell a. a.

~ Ar salmat [#slm msd.] sa ve


~ Ar salmun calaykum "bar

[ xiv]
[Yus xiv]

~ Ar salTln [#slT o.] sultanlar < Ar


~ Ar/Fa sallat hasrdan rlm sepet =

sele2
[ xx/a] sela
~ t sella bisiklet otura / Fr selle eer,
semer ~ Lat sella (*sed-la) a.a. < Lat sedere, sess- oturmak " sedye
selef
~ Ar salaf [#slf o.] ncekiler, bir makamda
daha nce bulunmu olanlar < Ar slif [fa.] eski, nceki, gemi < Ar salafa geti
seleksiyon
[ xx/b]
~ Fr slction seki, seim ~ Lat selectio <
Lat seligere, select- seip ayrmak < Lat legere, lect- semek " se+, lejyon
selektr

[ xx/b]

~ Fr slcteur seici" seleksiyon

* Trke kullanmda "uzun ve ksa farlar seen kontrol" anlamnda.


selentere
[ xx/b] slentere
~ Fr coelentrs denizanas
ve benzerlerini ieren hayvan grubu & EYun kolos ukur, ii bo, kof (~ HAvr *keus- ii bo ey, oylum ) + EYun
nteron i, i organlar" enter(o)+
selenyum
[ xx/b]
Jakob Berzelius, sv. kimyac. < EYun selene ay

~ YLat selenium bir element ^1817 Jns

* Tellurium elementine benzerliinden dolay onun "uydusu" olarak adlandrlmtr. Bak. tellr.
elf
[xx/b]
~ ng (continental) shelf kta sahanl <ngshelf
raf, sahanlk ~ Ger *skelf- biilmi tahta, tabla ~ HAvr *(s)kel-1 kesmek, yarmak " alter
selfservis
[xx/c]
kendi (~ Ger *selba kendi) + ng service hizmet" servis
selim
" selam

[A xiv]

~ ng self-service^ 1919 ng. & ng self

~ Ar salm [#slm sf.] sa, salam, salkl

selofan
[ xx/b]
~ marka Cellophane sellozdan elde
edilen effaf madde ^1911 Jacques Brandenberger, svir. kimyac < Fr cellulose diaphane effaf selloz " selloz
seloteyp
[ 196+] effaf yapkan bant
~ marka Sellotape
effaf yapkan bant markas ^ 1937 Colin Kininmonth ve George Gray, ng. mhendis & ng cellulose selloz + ng
tape bant" selloz, teyp
selpak
[ 197+] kat peete
~ marka Selpak kt peete
markas ^ 1970 pek Kt, Eczacba grubu & T selloz + T pak temiz " selloz, pak
selsebil
sebil

[A xiv]

~ Ar salsabl bol akan pnar" sel,

sellit
[198+]
~Frcellulite ciltte ya dokusundan dolay
oluan kabarck < Fr cellule hcre ~ Lat cellula [k.] odack < Lat cella oda, hcre " kiler
* Franszcada y. 1860'tan itibaren kullanlan bir tp terimi iken 1968'de Vogue dergisi tarafndan ngilizceye
tanarak poplerletirilmitir.
selloz
[ xx/a]
~ Fr cellulose canllarda hcre duvarnn
hammaddesini oluturan kimyasal madde ^1835 Anselme Payen, Fr. kimyac < Lat cellula hcre " sellit
selva

[ xx/c]

~ sp selva tropik orman ~ Lat silva orman

selvi
[Yus, DK xiv] serv/servi/selvi; [TS xv xv] selvi
Fa/OFa sarw kozalakl bir aa, cypressus

ema
[ xx/a]
~ Fr schma model, bir eyin ileyiini basit
izgilerle gsteren ekil, diyagram ~ OLat schema 1. figr, ekil, zellikle geometrik ekil, 2. retorikte sz
sanatlarnn her biri ~ E Yun s%ema, t- a. a. < E Yun e%, s%e- tutmak, edinmek, sahip olmak ~ HAvr *sgh- < HAvr
*segh- tutmak
sema1
Akad am'u a.a.)

[A xiv]

~ Ar sama' [#smw msd.] gk (=

sema2
[Yus xiv] Mevlevi ayini
msd.] dinleme, dinleti, konser < Ar samaca dinledi

~ Ar samc [#smc

semafor
[ xx/b] denizcilikte iaret veya flamas
smaphore & EYun sema iaret, simge, gsterge + EYun fros tayan " semantik, +ber
semah
sema2

Bektai ayini

~ Fr

~ Ar samc dinleme, dinleti"

* Ayn > h dnm Anadolu azlarna zg biimdir. Bektai seman Mevlevi sema'ndan
ayrdetmek iin 1970 lerden beri bu imla tercih edilmektedir.
semai

~ Ar samc [#smc nsb.] dinleti, konser " sema2

email
[ xiv]
~ Ar amll [#ml o.] bir eyin
doasn oluturan sfatlarn toplam < Ar amal/uml kapsam, ierik " mul
semantik
[ xx/b]
~ Fr semantique anlama ilikin ^ 1897
Michel Bral, Fr. dnr ~ EYun semantiks anlam ifade eden, anlaml < EYun semain iaret etmek, anlam ifade
etmek < EYun sema iaret, simge, gsterge
semaver
[ARasim 1897-99]
ay piirme cihaz & Rus samo kendi + Rus varit' kaynamak

~ Rus samovar otomatik

* ng samovar Rusadan alnmtr,


semavi

~ Ar samwl [nsb.] gksel" sema1

sembol
[ARasim 1897-99]
~Fr symbole 1. gizli
anlam olan sz, 2. simge, iaret ~ EYun symbolon retorikte iki anlam birletiren szck, parola, simge < EYun
symbll, symbol- bir araya atmak & EYun syn- + EYun bll, bol-atmak " syn+, balistik
semen
[ xx/c] meni
HAvr *se-men- < HAvr *se-l tohum ekmek

~ Lat semen, semin- tohum

* Ayn kkten Lat satio (ekim zaman).


semender
iinde

bir efsane yarat; bir tr amfibi, salamandra maculosa


- Fa samandar/samandar ateten doduu sylenen bir efsane yarat & Fa sam ate + Fa andar i,

* EYun salamndra biimi Eski Farsadan alnmtr. Kar. ng salamander, Fr salamandre. "Bir tr amfibi" anlam
modern Bat dillerinden alntdr.
semer
[drH xiv]
~ Yun samri [k.] yk hayvan srtl <
EYun sgma, t- ar rt, semer < EYun stt, sag- yklemek
semere
Ar 8amara rn verdi

[ xiv]

~ Ar 6amarat [#6mr msd.] rn, meyve <

semifinal
~ Fr/ng semifinal "yar-final", bir
turnuvada finalden nceki karlama & Fr/ng semi- yar, yarm (~ Lat semi- a. a. ~ HAvr *semi- a. a.)" final
* Ayn kkten EYun (h)emi- (yarm).
seminer
[DTC 1942] niversitede aratrma ve eitim amal
toplant dizisi
~ Fr sminaire 1. ruhban okulu, 2. a.a. ~ Lat seminarium tohum yata, fidanlk < Lat semen,
semin- tohum " semen
semir[mek
T
[ xi] semri- yalanmak, imanlamak
veya mide evresindeki i ya )

(= Mo semezi(n) barsak

semiyotik
[ xx/c]
~ Fr smiotique iaretbilim ~ EYun
semiotiks simge ve iaretlere ilikin < EYun sema/semeon iaret, simge, gsterge " semantik
semiz

[Uy viii+] semiz

< T semir- a. a. " semir-

semolina
[ xx/c]
~ ng semolina kaba tlm buday
unu, irmik < t semola a.a. ~ Lat simil a.a. ~ EYun semidlis kepekli un veya arpa unu, irmik, arpa bulamac, kekek ~
Aram samd un " simit
empanze
Angola

[ xx/a]

~ Fr chimpanz bir tr byk maymun ~

* Orta Afrika yerli dillerinden.


sempati
[REkrem <1887]
~ Fr sympathie duygusal
yaknlk, duygudalk ~ EYun symptheia & EYun syn- + EYun ps%, path- hissetme, ac duyma " syn+, pat(o)+
sempatize [etm
sympathiser " sempati

[ xx/b] sempati duyma

~ Fr

sempozyum
[ xx/b]
~ Lat symposium sohbet toplants ~
EYun sympsion iki sofras, beraber iki ime & EYun syn- + EYun psis ime, ii < EYun pin, po- imek ~ HAvr
*p(i)- a.a. " syn+
Modern anlam Eflatunun Sympsion adl eserinden tremitir.

semptom
[ xx/b]
~ Fr symptome hastalk araz ~ EYun
symptma, t- rastlant, denk gelen ey, araz & EYun syn- bir arada, beraber + EYun pipt, pt- dmek, uramak,
bana gelmek, denk gelmek ~ HAvr *pi-pt- < HAvr *pet- dmek "
syn+
emsiye
siperlii (halk)
amu a. a.)

[Men xvii] gnee ilikin; [LO ] gne veya yamur


~ Ar amsiyyat [#ms nsb. f.] gnee ilikin < Ar ams gne (= Aram im a. a. = Akad

semt
[MMem xvi]
kentin blm, 3. astronomide azimut
en

~ Ar samt [#smt msd.] 1. taraf, yn, yol, 2.

[Kp xiv] en/in meskn, mamur, mreffeh; [DK xiv] neeli


- OFa *en meskn < Ave i-/iti- yerlemek, ikamet etmek, kalabalk olmak

* Erm n, Grc eni (meskn yer, ky, kasaba) ve Sry aina (meskn yer, baar, nee) biimleri Orta Farsadan
alntdr. Szcn Yeni Farsa biimi mevcut deildir.
sen

[ viii] sen ikinci tekil ahs zamiri

sena
Ar 6an ikiye katlad" sani

[Kut, A xi]

enaat
ktlk, habislik < Ar anuca ikin ve habis idi

~ Ar 8an' [#6ny msd.] vme, yceltme <


~ Ar ancat^ [#nc msd.] irkinlik,

senaryo
[ xx/b]
~ Fr scnario bir tiyatro eseri veya filmin
sahnelerini tarifeden metin ~ t scenario a. a. < t scene sahne ~ EYun skene glgelik, ardak, tiyatroda sahne
EKKENLLER:
EYun skene : mizansen, senaryo
senato
[ 183+]
~ t senato a.a. ~ Lat senatus
yallar meclisi < Lat senescere, senat- yalanmak < Lat senex, sen- yal ~ HAvr *sen- a.a.
senatr
a.a. < Lat senatus " senato

[ xx/b]

~ Fr snateur senato yesi ~ Lat senator

senbernar
[ xx/c] bir kpek cinsi
~ Fr Saint-Bernard
St. Bernard manastr rahipleri tarafndan yetitirilen cankurtaran kpei < z Saint Bernard Alplerde bir da geidi ve
manastr < z Bernard de Menthon Fransz kei ve manastr reformcusu (10. yy)
sendele[mek
demirci rs
sendika

[ xiv] sendele-/sendire- sarslmak

< Fa sanda

[KT xix] kredi konsorsiyumu; [ xx/a] ii birlii


- Fr syndicat ortak bir kar korumak iin kii veya irketlerin kurduu birlik, meslek

rgt, kredi konsosriyumu < OLat syndicus kayym, alacakllarn haklarn temsil etmek iin mahkeme tarafndan
tayin edilen kimse ~ EYun syndikos avukat, hukuki vekil, zellikle bir topluluun haklarn savunan temsilci <
EYun dike hukuk, yarg ~ HAvr *dik- < HAvr *deik- iaret etmek, belirtmek, adn koymak, resmen ilan etmek " syn+,
dijital
sendikasyon
[ xx/c]
~ Fr/ng syndication 1. irket veya
kiilerin ortak bir kar iin ibirlii yapmas, 2. zellikle bankalarn kredi riskini paylamak iin uygulad bir
ibirlii yntemi < Fr/ng syndiquer/to syndicate " sendika
sendrom
[ xx/b]
~ Fr syndrome bir dizi semptomun bir
arada bulunmasyla oluan tbbi grnm ~ EYun syndrome birlikte gitme, yanyana koma & EYun syn- birlikte +
EYun tre%, drom- komak " syn+, bodrum
sene
[Ne xv]
~ Ar sanat [#sn'] yl (= Aram sn/int
a. a. = br nh a. a. < br/Aram #nh tekrarlama, dnme, geri gelme )
senet
[ xiv] sened
~ Ar sanad [#snd msd.] dayanak, destek,
bir iddia veya rivayetin dayana, bor belgesi < Ar sanada [msd. sund] dayand, istinat etti
senfoni
[ xx/a]
~ Fr symphonie klasik mzikte bir form ~
t sinfonia a.a. ~ EYun symfona sesdelik, ses uyumu & EYun syn- birlikte, bir arada + EYun fbne ses " syn+,
fon(o)+
seng

~ Fa/OFa sang ta

EKKENLLER:
Fa sang : seng, zengin
senkop
[ xx/b]
~ Fr syncope gramerde bir ses veya
hecenin yutulmas, tpta ksa sreli bilin kayb, mzikte aksak ritm ~ EYun synkope kesinti, krk < EYun kopt,
kop- kesmek, krmak, yarmak " syn+, engebe
senkretik
[ xx/c]
~ Fr syncrtique zt ilkelerin bir araya
gelmesiyle oluan, karma (zellikle din) ~ EYun synkretiks Girit kentlerinin oluturduu federasyona ye olan & EYun
syn- birlikte, bir arada + z Kreta Girit" syn+
senkronize [etm
[ xx/c]
~ Fr synchroniser ezamanl
klmak < EYun syn%rnos ezamanl & EYun syn- birlikte, bir arada + EYun %ronos zaman " syn+, kron(o)+
sensr
[ xx/c]
~ ng sensor sinyal veya harekete duyarl
cihaz, fotoelektrik hcre < ng to sense duymak, hissetmek ~ Lat sensus duyma, duyum, alg" sansasyon
sentaks
[DTC 1943]
~ Fr syntaxe, syntact- szdizimi ~
EYun syntksis a.a. & EYun syn- birlikte, bir arada + EYun tss, tag- dizmek, dzenlemek " syn+, taktik

sentez
[ xx/b]
~ Fr synthse, synthet- bir araya getirme,
badatrma ~ EYun synthesis birletirme, bir araya koyma & EYun syn- bir arada + EYun tithemi, the- koymak " syn+,
tez2
senyr
[LO xix]
Lat senior [ky.] daha yal < Lat senex, sen-" senato

~ Fr seigneur feodal bey, efendi ~

separe [etm
[ xx/b]
~ Fr sparer ayrmak, ayrmak < Lat
separare ayrmak & Lat se- ayrlma bildiren nek + Lat parare oluturmak, yaratmak, yapmak " se+, parite
sepelek
serpmek " serp-

<T

sepet
*sapad a. a.

'sersem sepelek' deyiminde


[Kan xvi]

< T sepele- [xv Os] serpitirmek < T sep-

~ Fa sabad/sawad hasr kova ~ OFa

* Ar safaT biimi Orta Farsadan alntdr.


sepi

<T
serp-

sepken

[TS xv] deri tabaklamada kullanlan kimyasal madde < T sep- serpmek "

<T

[Kp xiv] sepkn yamur serpintisi

< T sep-serpmek " serp-

septik1
[ xx/a]
~ Fr septique rmeye ve kokumaya
ilikin ~ EYun septikos rm, kokumu < EYun sepomai rmek, kokumak
septik2/skeptik
[ xx/a]
~ Fr scptique kukucu ~ EYun
skeptiks gerein bilinemeyeceini savunan filozof Pyrrho'nun retisini izleyen kimse < EYun skpthomai
gzlemlemek, alc gzle bakmak ~ HAvr *skep-/*spek- gzlemek " +skop
septisemi
septik 1, hem(o)+

[ xx/b]

~ Fr septicmie kan zehirlenmesi"

sepya
[Men xvii] ; [LO xix] mrekkep balnn boyas
sepia mrekkep bal) ~ EYun sepia a. a.

(~ t

* Modern Yunanca biim sopia'dan sbye eklinde benimsenmitir.


ser
[xiv]
~ Fa/OFa sar ba, kafa (=Avesarah-a.a. = Sans
siras a.a.) ~ HAvr *kerss- a.a. < HAvr *ker-1 kafa, boynuz
* HAvr *kerss- > Ave sarah- (kafa), EYun kras (boynuz), Lat cere-brum (beyin). HAvr *krssno- > EYun krnon
(boynuz), kranon (kafa, kafatas). HAvr *krsn-go- > Sans srirjga (boynuz) HAvr *kr- ve *kr-nu- > Lat cornus, Ger
*hurnaz > ng horn (boynuz). HAvr *keru- > Lat cervus ("boynuzlu" > geyik). HAvr *krs-t- > EYun karoton ("boynuz
kk" > havu) > ng carrot.
ser[mek

[DK xiv] ser- yaymak, dizmek

* Ouz lehelerine zg bir biim olup ET ser- (beklemek, sabretmek, katlanmak) fiiliyle birletirilemez. Krg sergi(havalanmak, rahatlamak, ferahlamak), Mo serg- (aylmak, kendine gelmek) biimleriyle ilikisi mulaktr.
er1/errarra ktlk etti

[Kut, Axi]

~ Ar arr[#rr msd.] ktlk < Ar

er2
[Yus xiv]
~ Ar arc [#rc msd.] 1. ak yol, rota, 2.
zellikle slam dininin yolu, slami hukuk kurallarnn tm < Ar araca 1. balad, giriti, 2. yasa koydu, dzenledi
sera
[ xx/a] ser
~ Fr serre 1. kapal yer, 2. zellikle
bitkileri souktan korumak iin yaplan kapal alan < Fr serrer skca kapatmak, skmak ~ OLat serare kilitlemek,
srgyle kapatmak < Lat sera srg, kap demiri
erait
Ar arT " art1

[Mercimek xv]

~ Ar ar'iT [#rT o.] artlar <

seramik
[ DT C1 94 3]
kramos pimi topraktan yaplan anak mlek " kiremit
serander
Yun kseros kuru + Yun ndero seki, balkon " musandra

~F rc r am iq ue a. a. < EY un
~ Yun kserndiro kuru erzak deposu &

* Kar. ng xerograph (kuru sistemle alan teksir makinas) < EYun kseros.
serap
gitti, kat, (su) akp gitti, (deve) babo gitti

~ Ar sarb [#srb] lde grlen hayal Ar saraba

* Arapa szcn nihai anlam "yaklanca giden ey, kaarca" olabilir. Buna karlk kar. br/Aram #rb (ar
scakta yanma, akkor haline gelme). Farsa sarb (su kayna, gze) ile alakas yoktur. Farsa kkenli olarak
gsterilmesi yanltr.
serapa

~ Fa sar p batan ayaa, tmyle " ser,

pa
erare
serasker
sar ba + Ar caskar ordu " ser, asker

~ Ar arrat [#rr msd.] kvlcm


[TS*xv]

~Fa sar caskar ba komutan & Fa

serbest
[Kan xvi] muaf, bak, azat edilmi
< Fa
sar basta hukuki bir belgenin balayc iareti, imza veya mhr & Fa sar ba + Fa bastan balamak " ser, beste
* Asl "konfirme, belgeli" anlamnda bir hukuk terimidir.
erbet
[A, Yus xiv]
~ Ar arbat [#rb msd.] 1. bir defada iilen
miktar, iim, 2. iecek ey, iki < Ar araba iti" arap

sere

[O xi] see

~ Sogd sie/siak kk bir tc ku

serd [etm
sayma < Ar sarada teker teker sayd, aklad, ayrntl anlatt
serdar
" ser, +dar
serdengeti
gemi " ser, ge-

[Ne xv]

~ Ar sard [#srd msd.] madde madde

~ Fa sardr ba tutan, nder, bakomutan

[ xvii] babozuk asker, gerillac

< T serden geti kellesinden vaz

serebral
[ xx/c]
~ Fr crbral beyne ilikin, beyinsel / ng
cerebral a.a. < Lat cerebrum beyin ~ HAvr *kerss-ro- < HAvr *ker1- kafatas" ser
eref
[Yus, Glxiv]
soyluluk, sekinlik < Ar arufa soylu ve sekin idi

~ Ar araf[#rf msd.] ycelik,

erefe
[ xiv] minarede eazn okunan teras
yer, teras < Fa arf kap eii, peyke

~ Fa arafa eik gibi

seremoni
[28M 1720] eremonya
~ t ceremonia tren
/ Fr crmonie a.a. ~ Lat caerimonia 1. Etrsk rahiplerinin dini trenleri [esk.], 2. her tr dini tren ve gelenek Etr
* Trke telaffuzu 19. yy'da Franszcaya uygun olarak dzeltilmitir.
seren

[MMem xvi] gemilerde ana direk

~ ?

serenad
[ xx/a]
~ Fr srnade ~ t serenata hafif mzik <
t sereno akam serinlii, akam hava kararmadan nceki zaman ~ Lat serenus akam serinlii < Lat serus akam
serencam
sonu, sonu " ser, encam

[Axiv]

~ Fa sar ancm "son ba", bir eyin

serf
[AMithat1885]
~Frserfbirsenyre bal kyl,
toprak klesi ~ Lat servus kle, hizmeti ~ HAvr *serw- < HAvr *ser-1 korumak, muhafaza etmek
* Ayn kkten Lat servare (korumak, gzkulak olmak, muhafaza etmek).
sergen

<T

sergerde
dzensiz asker, ekiya
gerdan

[Kp xv xv] zerine meyve ve kk eya dizilen raf < T ser-" ser[Yus xiv] sergerdn akn, perian; [ xvi] babozuk,
~ Fa sargarda ba dnm, akn & Fa sar ba + Fa gatan, gard- dnmek " ser,

sergi
<T
T ser-" ser-

[a xv] yayg, hal; [Ev xvii] satmak veya kurutmak amacyla serilen ey

<

sergzet
[Yus, Gl xiv]
~ Fa sar guSat batan
geen ey, macera & Fa sar ba + Fa guSatan, gu5r- gemek " ser, gzergh
erh
[A xiv]
~ Ar arH [#rH msd.] 1. yarma, 2. (bir
metni) aklama, yorumlama < Ar araHa yard, kesip at, yorumlad, aklad, analiz etti
* Arapa szcn iki anlam arasndaki iliki, kesilen hayvanlarn i organlarn inceleyerek fal bakma yntemini akla
getirir.
serhat
sar ba + Ar Hadd snr " ser, had

[Yus xiv]

~ Fa sar Hadd snr ba, snr boyu & Fa

seri1
[ xx/a]
~ Fr srie dizi, sra ~ Lat series < Lat serere, sertdizmek, tertip etmek ~ HAvr *ser-3 sraya dizmek
seri2

~ Ar sarc [#src sf.] hzl, sratli " srat

eri2
[ xx/b] bir tr tatl arap
~ ng sherry [esk. sherries]
bir tr tatl arap < z Jrez spanya'da bir kent < Lat (oppidum) Caesaris Sezar kenti < z Caesar Romal devlet
adam" kayser
eri3
[ xx/b]
~ Fr chri sevgili < Fr cher deerli, sevilen ~ Lat
carus ~ HAvr *k-ro- < HAvr *k- sevmek, ak
* Ayn kkten Ave/Sans kama (ak, sevgi), Sans kama sutra (ak kitab).
eriat
[Kut, A xi]
zellikle slam hukuku < Ar arc " er2
erif1

[Kut, A xi]

~ Ar arcat^ [#rc sf. f.] din, yasa,


~ Ar arf [#rf sf.] erefli, sekin " eref

erif2
[ xx/b] ABD'de kasaba yneticisi
~ ng sheriff ilede
kraln temsilcisi (ng), kasaba yneticisi (Amer) ~ Eng sclrgerefa & Eng scr [mod. shire] ile + Eng gerefa ynetici
serigrafi
[ xx/c]
~ Fr srigraphie ipekli ekran araclyla
basm teknii, serigrafi & EYun seriks ipekli kuma + EYun grafe yaz " serj, +grafi
erik
arika paylat, ortak oldu " irk

[Mercimek xv]

~ Ar ark [#rk sf.] ortak < Ar

serin
[CodC xiii] serwn taze ve uyarc
~ Mo
serin/sern taze, dinletiren, ferahlatan < Mo serege-/sergge- ayltmak, uyarmak, canlandrmak < Mo sereaylmak, uyanmak, farknda olmak, anlamak, sezmek (= T sez-a.a.)" sez-

erir
er1

~ Ar arr [#rr sf.] er ileyen, ktlk yapan "

erit
[Men xvii] irit/erlt/erd
~ Ar arT [#rT sf.] hurma
yapraklar dilim dilim kesilerek rlen enli ip Ar araTa yard, uzunlamasna kesti" art1
serj
[ xx/b]
~ Fr serge bir tr sk dokunmu ynl kuma ~
Lat serica [n. o.] ipekli kumalar < Lat sericus ipekli < EYun seriks a. a. < z Seres Uzak Douda efsanevi bir lke
ve ulus, in?
serke
~ Fa sar ka 1. ba eken, reis, nder, 2.
bann dorusuna giden, sz dinlemeyen & Fa sar ba + Fa kadan ekmek " ser, ke1
sermaye
[A, Yus xiv]
paras & Fa sar ba + Fa mya para " ser, maya
sermest
ser, mest1

~ Fa sar mya bir borcun ana


& Fa sar ba + Fa mast sarho, mutlu "

serotonin
~ ng serotonin damar daraltc ve sinir
sinyallerini glendirici etkiye sahip bir organik madde " serum, tonik
serp[mek
a xv] serp-

<T

[CodC, DK xiii] sep- tohum samak, elini silkerek su damlalar samak; [T S xv,

-r- ara sesi Trkiye Trkesine zgdr. Kar. Trkm, Krg sep- (a.a.).
EKKENLLER:
T sep- : sepelek, sepi, sepken, serpserpantin
[192+]
~Frsrpentine ylan gibi~OLat
serpentinus < Lat serpens, t- ylan < Lat serpere srnmek ~ HAvr *serp-2 srnmek " herpes
serpu
ba + Fa p rt, giysi" ser, poi

~ Fa sar p ba rts, balk & Fa sar

sersem
[Arg xvi] sersm/sersem ahmak kimse
~ Fa
sar sm akl hastal, delirium, beyin iltihab veya beyin tmr & Fa sar ba + Fa sm ate, ateli hastalk " ser
* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr.
serseri

[Mercimek xv] ; [Men xvii] 1. ahmak, 2. ahmaklk


- Fa sarsar/sarsan 1. ahmak, aklsz, 2. ahmaklk, aklszlk & Fa sar1 ba + Fa sar2 ahmak " ser

sert
[Yus xiv] serd keskin souk
~ Fa/OFa sard souk,
keskin, kat (= Ave sarsta- souk) ~ HAvr *kels-t- < HAvr *kel- soumak, donmak

sertifika
[ResCGaz1911]
~Frcertificat tasdikname
OLat certificatum & Lat certus kesin (< Lat cernere, cert- ayrmak, ayrdetmek, ayrtrmak ~ HAvr *kri-no- < HAvr *kreiayrmak, elemek) + Lat facere, fact- yapmak " kriter, faktr
serum
[KT xix]
~ YLat serum kan svs ~ Lat serum
kesilmi stn suyu, peyniralt suyu ~ HAvr *ser-2 akmak, sv
serven

YT

[CepK 1935] macera, sergzet

~ ?

* Tarama Dergisi'nde (1934) Radloffa referansla 'Krgzca' olduu belirtilmi ise de ne Radloffta ne Krgzca
szlklerde bu kelimeye rastlanmamtr.
servet

~ Ar 6arwat [#6rw/6ry msd.] zenginlik

servi

" selvi

servis
[ xx/b] 1. sofra takm, sofra hizmeti, 2. teniste at, ; [ xx/c] 3.
ulam hizmeti, kamu ulam arac, 4. genel anlamda hizmet
~ Fr service hizmet - Lat servitium
hizmetkrlk, klelik < Lat servus hizmeti, kle " serf
seryum
Ceres mitolojide bir tanra

[KT xix]

~ YLat cerium bir element < z

serzeni
[Yus xiv]
~ Fa sar zani baa kakma & Fa sar
ba + Fa zadan, zan- vurmak, arpmak, almak, kakmak " ser, +zede
e
*s(w)eks- a. a. " heksa+
ses

T?

[A xiv]

~ Fa a alt (= Ave %va- a. a.) ~ HAvr

[Kp, DK xiv] avaz, ses, zellikle anlamsz insan sesi

* 14. yy'dan itibaren T av szcnn yerini almtr. Kar. ar-.


ehane/ihane
telli mzik aleti, alt yivli namlusu olan tfek " e, hane
sesyon
[ xx/c]
Lat sessio a. a. < Lat sedere, sess- oturmak " sedye

~ Fa a %na alt avlulu ev, alt


~ Fr sssion oturum / ng session a. a. ~

set1/sedd[Yus xiv] sedd


tkama, kapama, engelleme, 2. engel, bariyer < Ar sadda engel oldu

~ Ar sadd [#sdd msd.] 1.

set2
[ xx/b]
~ ng set 1. hizip, herhangi bir insan grubu, 2.
herhangi bir kme, matematikte kme ~ EFr sette hizip ~ Lat secta a. a. " sekans
etland
Shetland skoya'da bir takmada

[ xx/b]

~ ng shetland bir tr ynl dokuma < z

setr
rtt

[ xiv]

~ Ar satr [#str msd.] rtme, rtnme < Ar satara

setre
rtt " setr

~ Ar satrat [#str msd.] ceket, st giysi < Ar satara

* Kar. Akad ataru (bir tr giysi) < #tr (rtme).


ev

[Men xvii] iv

~ Fa eb/b meyil, eim, yama,

yoku ~ OFa eb a.a. (= Ave %vaepa- a.a.)


sev[mek

[Uyviii+]seP-a.a.

sevap
[Kut, A xi]
~ Ar 6awb [#6wb msd.] dl, slam
hukukunda iyi bir eylem karlnda kazanlan uhrevi dl < Ar 6ba [msd. 6awb] geri geldi
* Ayn kkten Ar 6awb (giysi) szcyle anlam ilikisi ak deildir.
sevda
[Kut xi]
~ Ar sawd' [#swd1 sf. f.] kara safra,
melankoli, eski tbba gre insan oluturan drt maddeden biri < Ar aswad [sf.] kara, siyah
* Renk sfatlarnn diil halini yapan facia' vezninde, sevecen
mfik
sevgili

YT

[CepK 1935]

< T sev-" sevT


[Uy viii+] sewili/sewglg a.a.; [Kp, DK xiv] sevgl < T sewi/sew [viii+
Uy] sevgi < T seP-" sev-

sevin[mek

sevin

[ xi] sewin- a.a.

< T seP-" sev-

[Uy viii+] sepin sevini

seviye
< Ar saw denk idi, edeer idi
sevk
gtt

< T sewin-" sev-, +in


~ Ar sawiyyat [#swy msd.] denklik, eitlik

~ Ar sawq [#swq msd.] gtme, srme < Ar sqa

EKKENLLER:
Ar #swq : insiyak, saik, sevk, sevklcey
evk
[A, Yus xiv]
meyil, coku < Ar qa houna gitti, arzulad

~ Ar awq [#wq msd.] iddetli arzu, istek,

evketibostan
+
yaprak ve kkleri yenen otsu bir bitki, cnicus benedictus
awkat [#wk] diken + Fa bstn bahe

& Ar

sevklcey
+
[KT xix] askerin sevk ve hareketini konu alan fen (Fr stratgie karl)
& Ar sawq gtme + Ar cay ordu, askeri birlik " sevk, el3, cey

ey
Ar 'a istedi, irade etti

[ xiv] ey, nesne

~ Ar ay' [#y' msd.] ey, nesne

* Arapa fiil kk ile ad arasndaki semantik iliki ak deildir.


seyahat

[ xiv]

~ Ar sayHat [#syH msd.] gezi < Ar sHa

dolat, serbeste gezdi = Ar sHat [#swH] serbest alan " saha


seyf

~ Ar sayf [#syf msd.] kl, pala

eyh
airet veya tarikat reisi

[A, Yus xiv]

~ Ar ay% [#y%] 1. yal kii, ihtiyar, 2.

eyhlislam
[ xv] Osmanl devletinde bir nvan
~ Ar ay%u-lislm "islamn by", 11. yy'dan itibaren kullanlan bir eref nvan" eyh, el3, islam
seyir/seyr[A xiv] seyr gezi, yolculuk; [Men xvii] gsteri
yry, resmigeit
~ Ar sayr [#syr msd.] bir rota izleme, bir yolu takip etme, yolculuk, rota < Ar sara
yryerek gitti, gezdi, dolat, seyahat etti, bir yol izledi
* "Bir gsteriyi izleme, temaa etme" anlam Trkeye zgdr.
seyis
etti, yattrd" siyaset

[ xiv]

~ Ar s'is [#sws fa.] at bakcs < Ar ssa idare

seyit
[Yus xiv] seyyid
~ Ar sayyid [#swd2 sf.] 1. bey,
efendi, egemen, sayg unvan, 2. peygamber soyundan olan kii
seylap

[Yus xiv] seylb

~ Fa saylb su baskn & Ar

sayl aknt, sel + Fa b su " sel, ab


seymen

seyran
gezinme, dolanma " seyir
seyrek

" semen
[A, Yus xiv]

~ Ar sayarn [#syr msd.] gezme,

[Uy viii+] sedrek aralkl, seyrek

< T se5re-[xi] incelmek, seyrelmek

* Mo seyle-/seyl- (oymak, yontmak, hakketmek), seymegey (ince, gzenekli, zellikle gzenekli kuma), seyre(seyrelmek, younluu azalmak) biimleri Trkeden ge bir alnt olmaldr.
seyrisefain
[ xix] gemi trafii, navigasyon
dolanma, dolam + Ar safa'in [#sfn o.] gemiler (< Ar saffnat gemi)" seyir
seyrsefer
seyir, sefer

& Ar sayr

~ Ar sayr wa safar "gezme ve yol alma" "

eytan
[Har, CodC xii]
~ Ar ayTan [#yT msd.]
a. a. (~ Eth ayTn a.a.) ~ br Tn dman, eytan < br #Tn dman olma, savama
* Bat dillerine Yunanca vastasyla braniceden gemitir. Kar. OYun, OLat satan (eytan).
seyyah

[ xiv]

~ Ar sayyH [#syH im.] ok seyahat eden,

gezgin " seyahat


seyyal

~ Ar sayyl [#syl im.] ok akc" sel

seyyar
sara gezdi" seyir

[A xiv]

seyyare
gezgin, 2. planet" seyir

~ Ar sayyr [#syr im.] gezgin < Ar

~ Ar sayyrat [#syr im.] 1. ok gezen,

* Arapa szck EYun aster planetes (gezgin yldz) deyiminin evirisidir. Kar. planet. sez[mek
[ xi] sez- hissetmek, anlamak

< T *ser-

* Ayn kkten Mo sere- (uyanmak, aylmak, anlamak, farknda olmak ).


seza
olmak, uymak

[ xi]

~ Fa saza layk, uygun < Fa/OFa sazdan layk

sezaryen
[ xx/b]
~ Fr csarienne rahmi kesmek suretiyle
yaplan doum < Lat caesura kesme, krma < Lat caedere, caes- kesmek " +sid
sezi
sezinle[mek

YT

[CepK 1935] intuition


YT

[CepK 1935]

< T sez-" sez-

< T sezin- [xi] sezer gibi olmak, sezmek " sez-

ezlong
[REkrem<1887]
~Frchaiselongueuzun
koltuk & Fr chaise/chaire sandalye, koltuk (~ OLat cathedra koltuk) + Lat longue uzun " katedral, longa
* r > s dnm erken Franszcada tipiktir. Kar. ng chair < EFr chaire (sandalye).
sezon
[ xx/a] tatil veya gsteri dnemi
~ Fr saison mevsim
- Lat satio 1. tohum ekme, 2. ekim mevsimi < Lat serere, sat- tohum ekmek ~ HAvr *se-l a.a.
sezyum
[ xx/b]
~ YLat caesium bir element ^ 1860
Robert Bunsen ve Gustav Kirchhoff, Alm. kimyaclar < Lat caesius ak mavi
sfenks
[ xx/a]
~ Fr sphinx mitolojide insan kafal aslan
gvdeli yaratk, muamma ~ EYun sfinks, sfing- < EYun sfng skmak, bzmek, (azn) kapatmak
sfer

[ xx/b]

~ Fr sphre kre ~ EYun sfara top, kre

iar
anlad, ayd" iir

~ Ar icar [#cr msd.] parola, simge < Ar acara

sibernetik
[ xx/c]
~ Fr cybernetique yneylem, ynetim
bilimi / ng cybernetic a.a. ^ 1948 Norbert Wiener, Amer. matematiki < EYun kybernetes dmenci < EYun kybern
(gemide) dmenci veya pilot olarak grev yapmak, ynlendirmek "guvernr
sbyan/sbyan
< Ar Saby ocuk " sabi
s[mak

scak

<T

san

~ Ar Sibyn [#Sbw o.] ocuklar


[ xi] s- dklamak

[TS xiv] scak scak, scaklk; [Men xvii] isicek vulg. sicak < T s/isi" s
[Uy viii+] san fare, san

< T s- " s-

sicil
~ Ar sicill [#scl] mahkeme kararlarnn ilendii
defter ~ Lat sigillatum mhrl belge, resmi evrak < Lat signum iaret ~ Lat sigilla [k.] kk iaret, mhr, damga
* Fr sigle, ng seal, Erm sikel (damga) biimleri Latinceden alnmtr,
sicim

[DK xiv] ip

sra[mak

~ Mo sicim ip, sicim, kordon, olta

[ xi] sara- a.a.; [Kp xiv] sara-/sra-

< T sa-" sa-

iddet
[Kp, Men, KT xiv] peklik, sertlik, katlk, msaadesizlik; [ xx/c]
canl varlklara kar meru olmayan g kullanm (ng violence karl)
~ Ar iddat [#dd msd.] sertlik,
katlk, younluk < Ar adda sert ve kat idi, sertleti, gerdi, kast
* ng violence karl kullanm 1980 sonrasna aittir.
siderrji

[ xx/b]

~ Fr sidrurgie demir dkm, demir

sanayii & EYun sderos demir + EYun rgon alma, ileme " +rji
sidik
sdk

[ xi] sidk/sitk a. a.

< T si5- iemek " siy" stk

siesta
[ xx/c]
~ sp siesta le uykusu ~ Lat sexta 1. altnc, 2.
gnn altnc saati, le vakti < Lat sex alt" sekstant
ifa
Ar safa tedavi etti, iyiletirdi

[Kut xi]

~ Ar ifa' [#fw msd.] iyileme, derman <

ifahen
azdan < Ar ifh az, dudak
sfat
waSafa niteledi, tasvir etti

~ Ar ifahan [#fh zrf.] szl olarak,


[Kut, Axi]

~ Ar Sifat[#wSfmsd.] nitelik < Ar

sifilis
[ xx/a]
~ YLat syphilis frengi < z Syphilus Girolamo
Frocastoro'nun ayn adl iirinin kahraman (1530)
* 16. yy balarnda ortaya kan bu hastal konu alan ilk edebi eser olduu iin.
sfr
Ar Safira bo idi, boald

~ Ar Sifr [#Sfr2 msd.] hi, boluk, sfr says <

* Arapa szcn matematikteki anlam Sans sunya (hi, boluk, sfr says) evirisidir. Ven zero < zefiro < OLat
zephyrus, Fr chiffre, ng cipher, Alm ziffer (sfr, say, ifre) biimleri Arapadan alnmtr.
sifon

[KT xix]

~ Fr siphon ~ EYun sfon su borusu

ifon
[Hay 1959 195+]
~ Fr chiffon 1. eskiyip incelmi
kuma, toz bezi, 2. bir tr ince muslin kuma < Fr chiffe paavra
ifonyer

[ xx/b]

~ Fr chiffonier kuma dolab " ifon

ifre
[KT xix] ifra
~ Fr chiffrer rakamlatrmak, bir yazy
anlalmamas iin kodlayarak yazmak < Fr chiffre say, rakam ~ t ciffra 1. sfr, 2. Arap rakamlar ~ Ar Sifr
sfr " sfr
siftah
[ xiv] istiftah ; [KT xix] siftah
X msd.] bir ie balama, bir iin banda bereket duas etme " fetih
siftin[mek

~ Ar istiftH [#ftH

[LO xix] 1. bir yere srtnerek kanmak, 2. oyalanmak

s
T
[O xi] sk az; [CodC xiii] s derin olmayan (su); [Men xvii] s a.a.
ksmak, ksaltmak " sks[mak

< T s-

[Uy viii+] s- uymak, intibak etmek, uygun olmak

* Geisiz yapdaki s- fiili ile geili yapdaki s-/sk- (ksmak, ksaltmak) fiilleri arasndaki yapsal iliki, eer
varsa, ak deildir. Kar. Mo sa- (sokmak, kakmak), sqa-(sktrmak).
sa

YT

[TDK 1944] kondansatrn elektrik yma yetenei < T s-" s-

sigar/sigara
[LO 186+] sigara bklm ttn manasndadr.
Mehuru Havana sigaras, ktla yaplan ufa sigaret.; [KT 189+] igara/sigara gayet ince

kda sarlm ttn; [Bah 1924] sigar/Frenk sigaras sade ttn yapraklarnn sarlmasyla hasl olan sigara ~
Fr cigare [1688] ttn yaprana sarl ttn ubuu, puro ~ sp cigarro ~ Maya sicar ttn imek < Maya
sic duman, ttn
* Kda sarl ttn ime alkanl 1850lerde yaygnlam, Avrupa'da ilk sigara fabrikalar 1860larda
kurulmutur. Szcn kda sarl ttn iin kullanm Trkeye zgdr; kar. Fr/ng cigarette, sp cigarito vb.
Nihai kkeni Meksika yerli dillerinden.
sigara

" sigar

sigarillo
[k.] a. a. < sp cigarro " sigar
siil

sn[mak
sr

[Uy viii+] sn- iltica etmek, birine boyun emek < T s- uymak " s[ xi] sr a. a.

srck
T?
srck < Fa sar srck
srtma

~ ng cigarillo kk sigar ~ sp cigarillo

[Uy viii+] sl; [ xi] sl/siil a.a.


T

[ xx/c]

[ xi] srk/sruk bir ku tr

<T

[ xiv] sr oban

~? Fa srak [k.] sere, kk

T sr " sr

* -tma ekinin yaps ve ilevi ak deildir.


sigma
[xx/b]
~ EYunsigma Yunan alfabesinde s harfi, D a3;Fen *samk Fenike alfabesinde s harfinin ad = br/Aram smek brani ve Arami alfabesinde s harfi, De9;
sigorta
[Bia xix] sikurta ; [Ds I.4.493 187+]
Ven sicurt [t assicurazione] 1. gvenlik, emniyet, 2. kaza veya kayp ihtimaline kar ayrlan emniyet akesi < Ven
sicr gvenli, emin ~ Lat secrus endiesiz, kaygsz, gvenli
* Kar. ng security (gvenlik).
h
saygdeer kii ~ Ar ay% " eyh

[ xx/b] Krtlerde eyh

shhat
[Ne xv]
doru olma < Ar SaHHa salkl idi
sihir/sihrAkad s%iru byc, sihirbaz
sihirbaz
sihir, +baz

~ Krt e% tarikat nderi,

~ Ar SiHHat [#SHH msd.] salkl olma,

[ xiv] sihr

~ Ar siHr [#sHr msd.] by, sihir =


~ Fa sihr bz a.a. & Ar siHr + Fa bz "

shriyet
< Ar S ahara (metal veya kemik) kaynat, (metal) eridi

< Ar Sihr [#Shr] evlilik yoluyla akrabalk

ii
[ xiv]
~ Ar c [#yc nsb.] 1. hizipi, bir partiye mensup
olan, 2. Ali taraftar, ii < Ar cat^ [msd.] hizip, fraksiyon < Ar ca yayld, blnd " yu
iir
[Kut xi]
~ Ar icr [#cr msd.] sezgi, ilham, ilhama
dayal ifade, a.a. < Ar acara sezdi, sezile bildi, dolaysz kavrad
EKKENLLER:
Ar #cr : air, iar, iir, uara, uur
sk
T
[Uy viii+] sk ksa, kesik, bir arazi ls; [O xi] az; [CodC xiii] kesif, youn
< T s- ksaltmak, ksmak, krpmak " sk* Asl anlam "ksa" iken, "ksa aral" anlamn kazanmtr.
sik

T
[Uy, Ka viii+] sik 1. siyme ilemi, sidik, 2. siyme organ < T si5ik < T si5- siymek,
iemek " siy-

sk[mak
T
[Uy viii+] sk- ksmak, ksaltmak, kasmak, daraltmak, sktrmak, bomak
< T s- ksmak, krmak, krpmak, yenmek
* Pekitirici -k- ekiyle. sik[mek

[ xi] sik- a. a.

< T si5- iemek " sik

* Pekitirme bildiren -k- ekiyle.


k1/kkolaslktan biri < Ar aqqa [msd. aqq ] yard, ikiye bld
k2

~ Ar iqq [#qq] bir eyin yars, iki

[LO 1876] ik pek yosma ve alafranga

~ Fr chic 1.

becerikli, hnerli, 2. iyi giyimli


k3, kr

onom

[LO ] k k madeni para sesi

sika
[ 192+] sikatif
siccativus a.a. < Lat siccare kurutmak < Lat siccus kuru " sek

" ak

~ Fr siccatif kurutucu < OLat

sikamor
[ xx/c]
~ Fr sycamore scak iklimlere zg bir tr
aa ~ EYun sykmoron &? EYun sykon incir + EYun mron karadut" mor
ikr
[Yus, DK xiv]
~ Fa ikr/ikar av (av eylemi ve
avlanan hayvan) (= Sogd kar- takip etmek, peinden gitmek)
sikatris
a.a.

[ xx/c]

~ Fr cicatrice yara izi, kabuk ~ Lat cicatrix

ikyet
msd.] yaknma < Ar aka yaknd
ike

[Yus, DK, Gl xiv]

~ Ar ikayat [#kw/ky

[ xx/b] bir spor karlamasnnn sonucunu nceden belirleme


- Fr chiqu dalavere, kandrmaca Fr chic becerikli" k2

sk

[Uy viii+] sk skk, zorlu

[CepK 1935] mahcup

< T sk- " sk-sklgan

YT

< T skl-" sk-

sikke
[A xiv] madeni para
~ Ar sikkat [#skk msd.] 1. dvme
demirden yaplan herhangi bir ey, saban demiri, zerinde para baslan koni eklinde demir kalp, 2. madeni para, 3.
baz tarikatlere zg koni eklinde klah ~ Aram sikk/sikkst 1. ivi, saban demiri, 2. metal para ~ Akad sikkatu mh,
ivi
* Ayn Sami kknn Arapa biimi akka (ivi veya i saplama, kukuya kaplma) fiilinde grlr. Ar sakka (para
bast) fiili isimden tretilmitir.
sikl/saykl
[ xx/b]
~ Fr/ng cycle 1. ember, dng, tekerlek,
2. elektromanyetik dalga birimi ~ Lat cyclus ember, dng, tekerlek ~ EYun kyklos a.a. ~ HAvr *kwekw^lo-s a.a. <
HAvr *kwel-1 dnmek " ark
* Trke telaffuzu yakn dnemde ngilizceye gre dzeltilmitir,
sklam

" srl sklam

siklamen

[ xx/b]

~ Fr cyclamen krmznn eitli tonlarnda

iek aan rizomlu bir bitki, buhuru meryem ~ EYun kyklminos/kyklmis a.a. EYun kyklos halka, tekerlek " sikl
* Yunanca szcn etimolojisi ak deildir. Fa alamak (a.a.) biimi, n Asya kkenli ortak bir kayna
dndrr.
sklet
~ Ar 8iqlat [#6ql msd.] arlk, hantallk < Ar
6aqula ar idi (= br/Aram #ql ar olma, tartma = Akad aqlu a.a.)
* Ar aqul Aramiceden alnmtr.
siklon
[ xx/a]
~ Fr cyclone havann dairesel hareketi, hortum,
burga ~ ng cyclone a.a. ^ 1848 Piddington, ng. koloni yneticisi < Lat cyclus dng, halka " sikl
siklotron
[ xx/b] atom partikllerini dairesel hareketle hzlandrma
aygt
~ ng cyclotron atom partikllerini dairesel hareketle hzlandrma aygt & ng cycle daire + ng electron
" sikl, elektron
sil[mek
sla

[Uyviii+]sl-/sil-a.a.
[ xiv]

~ Ar Silat [#wSl msd.] ulama, buluma" vasl

* Trke anlam sla hasreti deyiminden tremitir.


silah
[Kp xiv]
~ Ar silH [#slH msd.] silah (= br el%
a.a., zellikle mzrak gibi frlatlan silah br #l% gnderme )
* Anlam ilikisi iin kar. Lat missile (her trl frlatlan silah) < mittere, miss- (gndermek).
silahor + [Gl xv] & Ar silH + Fa r2 iyi kullanan
1. bulandrmak, kartrmak, 2. ykamak, 3. almak, bir ite baarl olmak ) " silah

(< Fa rdan

* Kar. orba. Fa or szcnn anlamlar arasndaki semantik ba ak deildir,


silaj

[ xx/c]

ilep

[ xx/b] alt dz yk gemisi

~ Alm schleppe 1.

rmorkr, ekici, nehirde yzen bir yk srkleyerek gtren tekne, 2. bir tr nehir teknesi < Alm schleppen
srkleyerek gtrmek, a veya tekne ekmek ~ slepen
* Orta Aa Almanca slepen biimi Yksek Almanca schleifen (a.a.) karldr.
silgi

<T

[ xiv] silg silecek bez; [ xx/b] silme lastii

silika
silex, silic- akmakta

[ xx/b]

silikon
plastik madde " silika
ilin
*skillingaz gm para

~ YLat silica silisyum dioksit minerali < Lat


[ xx/c]

[LO xix]

< T sil-" sil-

~ Fr/ng silicone silisyumdan elde edilen


~ ng shilling bir para birimi ~ Ger

silindir
[ARasim 1897-99]
~ Fr cylindre a.a. ~ EYun
kylindros lo ta, silindir < EYun kylind yuvarlanmak ~ HAvr *kwel-1 dnmek " ark
silisyum

[KT xix]

silk[mek
T
< T sil-" silsille
llk

~ YLat silicium bir element" silika

[Uy viii+] silk- silmek; [ xi] silkelemek, dverek veya sarsarak temizlemek

[ xiv] sili; [BK 1799] sille

~ Fa slla/sl tokat

[Ev xvii] lga cariye, kle kz (Tatarca); [LO xix] llk rfnt
- Rus sluga hzmetkr, uak

silo
[ xx/b]
EYun sirs yeraltnda tahl deposu

~ ng silo tahl ambar ~ sp silo ~ Lat sirus ~

silsile
[A xiv]
~ Ar silsilat [#slsl msd.] zincir < Ar
salsala [onom.] zincirlenme (= Aram alalitzincir)
ilt
[Cumh1932]
~ngshield kalkan, kalkan eklinde plaket
- Ger *skeldaz tahta tabaka, tabla ~ HAvr *(s)kel-1 kesmek, yarmak " alter
ilte
[Bia xix] yn veya pamuklu dek
kumatan yaplan bir tr askeri giysi, zrh & Fa ihil krk + Fa ta kat

~ Fa ilta katmerli

siluet
[xx/b]
~Fr silhouette 1. glgenin d hatlarn izleyerek
yaplan izim, 2. bir nesnenin glgesinin d hatlar < Fr la silhouette kstl bteyle yaplan [esk.] < z Etienne de
Silhouette Fransz maliyeci (1709-1767)
* Maliye bakanl esnasnda alnan tasarruf tedbirleri nedeniyle soylularn yalboya portreler yerine (daha ucuz olan)
siluet izimleriyle yetinmek zorunda kalmalar nedeniyle.
sim
[A, Yus xiv]
~ Fa sim gm ~ OFa asem/asemen a. a.
- EYun asemon 1. iaretsiz, mhrsz, 2. sikke yapmnda kullanlan bir gm alam < E Yun sema iaret, simge,
damga
* Part Krall dneminde (M. 3.-MS 3. yy) ran'da para basmnda Yunanca kullanlmtr. Kar. dirhem, pul.
sima
~ Ar simat [#wsm msd.] 1. damga, mhr, marka,
2. tip, karakter, ehre < Ar wasama dalad, damga bast
EKKENLLER:
Ar #wsm : mevsim, muson, sima
imal
[A xiv] kuzey
~ Ar imal [#ml msd.] 1. sol, 2.
kuzey (gn doumuna oranla sol taraf) (= br/Aram siml a. a. = Akad umelu a. a.)" om
mar[mak

[LO xix] yz bulup haddini amak

~?

* 19. yy'dan eski rneine rastlanmamtr.


imdi

<T

[Yus, DK xiv]

imendifer
chemin yol + Fr fer demir " ferforje

& T u ite + T imdi imdi " u, imdi


[ xix]

~ Fr chemin de fer demir yolu & Fr

simetri
[ xx/b]
~ Fr symmtrie ~ EYun symmetra
birbiriyle orantl olma & EYun syn- + EYun mtron l " syn+, metre
simge

YT

[Fel 194+] sembol

< T sim [1935 YT] timsal, sembol ~ ?

* Muhtemelen Fr signe < Lat signum (iaret, nian) szcnden serbest arm yoluyla. Kar. imge.

simit
[Men xvii] semid beyaz ekmek, irmik ekmei; [Kenz xviii]
semid ince bulgur, irmik; [LO xix] semid beyaz un, beyaz ekmekten yaplan halka
- Ar samd [sf.] ince bulgur veya irmik ~ Aram samd un ~ Akad samdu a. a. < Akad samdu tmek
simsar

~ Ar simsar arac, komisyoncu, arabulucu,

muhabbet tellal ~ Aram sarsr/sspsr a.a.


imek

<T

[Kp xiv] ek/ikek a. a.

imir
bitkisi

[LL 1732] imr aac

~ Fa imd/imr imir

* Trke szck Fa amr (kl) ile kartrlmtr.


simle [etm

[ xx/c] bir oyun veya ilemi risksiz ortamda taklit etmek


- Fr simuler benzetmek, taklit etmek ~ Lat simulare ayn biimde olmak, taklit etmek, yalandan
yapmak < Lat simul bir, beraber, ayn ~ HAvr *sem-1 a. a. " hem
simltane
[ xx/c]
olan ~ OLat simultaneus < Lat simul bir, beraber " simle

~ Fr simultan e zamanl, ayn zamanda

* -taneus ekinin kkeni belirsizdir.


simya
~ Ar simya' by, sihir ~ Aram smiy a.a. ~
EYun semea [o.] simgeler, (gizli) anlamlar <EYun semeon simge, iaret" semantik
sin[mek
T
[Uy viii+] sinilemek, iine girmek, saklanmak )

(= Mo sirjge-hazmolunmak, iine

* Kullanmda T sn- (krlmak, zayf dmek, aciz kalmak, yenilmek, azalmak) fiili ile birlemitir.
sna[mak
yenmek " sk-

[Uy viii+] sna- denemek, tecrbe etmek

< T s- ksmak, krpmak,

sinagog
[ xx/a]
~ Fr synagogue Musevi dinine ait toplant
yeri ~ EYun synaggs toplayan, bir araya getiren & EYun syn- + EYun aggs sren, sevkeden < EYun g
srmek, sevketmek " syn+, aksiyon
snai

~ Ar Sinc [#Snc nsb.] sanata ait" sanat

sinameki
sina-i mekk Mekke sinas
& Ar sin'
tohumlar mshil olarak kullanlan bir bitki, cassia acutifolia + Ar makkl [nsb.] Mekke kentine ait
inanay
nanay

[LG188+]

~ing inanay hi yok (argo)"

sinarit
dentex ~ EYun synagrs, synagrid- a.a.
nav
yzme
snav

[ xix]

~ Yun synagrda bir tr balk, dentex

[TS* xv] inav


YT

[CepK 1935] imtihan

~ Fa inb/inw kula atma,


< T sna-" sna-, +ev

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z Trke kelimeler retmekte
kullanlmtr.
sincap

[A xiv]

sindir[mek
T sin- " sin-

~ Fa sincb a. a.

[Uy viii+] sinir- yutmak, hazmetmek, emdirmek; [TS xvi xvi] sindir-

* Sindir- ve sinir- biimleri 19. yy'a kadar beraberce kullanlmtr,


sine

[A xiv]

~ Fa sna gs, kucak ~ OFa senag a. a.

* Sineye ekmek deyimi Fa agudan (a.a.) < agu (kucak, sine) tercmesidir. Lat sinus (kucak) ile benzerlik
tesadfidir.
sinek
T
vnlama sesi

[Uy viii+] sinek kara sinek, sivri sinek

< T sin [onom.] szlama veya

sinematek
[195+]
~Frcinmathque sinema
ktphanesi ^1936 Henri Langlois, Fr. sinema tarihisi & Fr cinma sinema + EYun theke depo, maaza " sinema,
tez2
* Bibliothque (kitaplk) szcnden benzetme yoluyla tretilmitir.
sinerji

[ xx/c]

~ Fr synrgie birlikte / ng synergy birlikte

alma, glerini birletirme & EYun syn- a.a. + EYun rgon emek, alma " syn+, erg
ngr
sini
snf

onom

[LO ] ngrdamak madeni para sesi


[Yus xiv]

< " ak

~ Fa sini byk bakr tepsi

[ xiv] snf zmre, airet, grup, kategori; [ xvi] esnaf loncas


- Ar Sinf [#Snf] zmre, grup

sinik/kinik
[ xx/a]
(~ Fr cynique kukucu) ~ EYun kyniks
Atinal Antisthenes'in felsefe okuluna bal kimse, kukucu, alayc (~ z Kynsarges "Kpek Yata", Atina
dnda Antisthenes'in ders verdii gimnazyumun ad ) < EYun kyon, kyno- kpek ~ HAvr *kwon- a.a.
* Kayna muhtemelen Kynsarges olmakla beraber, en batan itibaren kyon ile balant kurulmutur. Ayn
Hintavrupa kknden Lat canis, Alm hund, Erm un, Fa sag (kpek).

<

EKKENLLER:
EYun kyon : sinik
Lat cani s : kanarya
Fa sag : sekban, seymen
sinir

[Uy viii+] sinir kas, kas lifi

snr

[Kp xiv] senir uc, snr blgesi; [Kan xvi] sinor/sinur a.a.
- Yun synoro snr, hudut & EYun syn- birliktelik veya karlkllk edat + EYun (h)ros snr, hudut"
syn+, aforizm
sinkaf

sin kfeski yazda Trke 'sik' szcnn ilk ve son harfleri


& Ar sn Arap alfabesinde s harfinin ad, D (= Aram in di, Arami/brani alfabesinde harfinin
ad, De9;) + Ar qf Arap alfabesinde q harfinin ad, D (= Aram qp ine delii, Arami/brani alfabesinde q harfinin
ad)" sik
sinod
[192+]
~Frsynode kilise meclisi~EYun
synodos 1. yol kava, 2. buluma, toplant, zellikle olaanst halk meclisi & EYun syn- + EYun (h)ods yol" syn+,
od(o)+
sinoloji
- Sn a. a. ~ n a. a. " +loji

[DTC 1940]

~ Fr sinologie inbilim < Sina in

sinonim
[ xx/b]
~ Fr synonyme anlamda kelime ~ EYun
synnyma a.a. & EYun syn- + EYun nyma/noma, t- isim " syn+, nam
sinsi

<T

[LO xix] sinmi, kuyruu baca arasna alm, gizlenen < T sin- " sin-

* Muhtemelen * sinesi biiminden.


sintine
biriktii yer ~ Lat sentina a. a.

[LF xvi]

~ t sentina teknenin dibinde suyun

* Kar. Fr sentine (a.a.).


sins
[ xx/b]
~ YLat sinus 1. burun ii kvrm, 2.
trigonometride bir oran ~ Lat sinus iki gs aras kvrm, kucak, cep
* Matematikteki anlam y. 1150'de Gherardo di Cremona tarafndan Ar cayb (iki gs aras kvrm, kucak, cep,
matematikte sins) evirisi olarak kullanlmtr.
sinyal
[ 192+]
~ Fr signal iaret, uyar ~ OLat signale [n.]
iaret eden ey < Lat signum alay sanca, iaret, simge ~ HAvr *sekw-no- < HAvr *sekw-1 izlemek, peinden gitmek "
sekans
sinyor
beyefendi ~ Lat senior yal" senato
p1

onom

hz ifade eden ses

[LO xix] Avrupal bey

~ t signor

< T ap/ap darbe sesi" ak-

* -- sesi burada muhtemelen "ok ksa zamanda olma" anlamnda kltme ifade eder. Kar. abuk < apuk (hzl).
p2, pr
spa

onom

damlama sesi, ayak srtme sesi

" ap1

[Ka xi] sp iki yana basm tay; [DK xiv] spa eek yavrusu
- Sogd ssp- at = Ave aspa- a.a.

sipahi
[A xiv]
~ Fa sipahi ordu mensubu, askeri < Fa
siph/sipah ordu ~ OFa spy a.a. ~ EFa spda- a.a. (= Ave spdha- a.a.)
sipari
~ Fa sipari emanet, teslimat < Fa
sipurdan, sipr- (bir ii veya eyi) emanet etmek, smarlamak, gvenli bir yere teslim etmek ~ OFa bspurdan, bspra.a.
siper

[Env xv]

~ Fa sipar/ispar kalkan ~ OFa spar a.a.

* Sans sphara (kalkan) Farsadan alntdr,


pdk
pnii

[ARasim 1897-99]
<onom

[Argxvi] bir anda


ipak
r, rl

<onom
onom

[ xx/b] arabuk ppadak

onom

"p1
[AL 192+] derhal, hemen (argo)
hafif su akma sesi

< T p [onom.] hz sesi"

" ar

sr1/srr[Kut, A xi]
~ Ar sirr [#srr msd.] 1. bir eyin en
i ya da orta ksm, gbek, ruh, yrek, 2. gizlenen ey, esrar (= Ar surrat gbek delii, umbilicus = Aram r/
er a.a.)
* Ayn kkten Ar sarra (neelendirdi, mutlu etti, gdklad). sr2
sr porselen macunu

T?

[ xi]

~? in

* Genel kanya gre inceden alnt olmakla birlikte T sz-/* sr- (erimek, akmak, bulamak) ile iliki ihtimali yabana
atlamaz. Kar. sra, srl, sz-.
ra
[Kut xi]
~ Fa ra bitki st, zsuyu, meyve suyu <
Fa r st, zsuyu (= Ave xn*3m st tortusu, yourt = Sans ir z suyu ) ~ HAvr *kwsir- a.a.
sra
dizi, seri, silsile
sraca

[Kp, TS xv xiv] saf, dizi

~ Yun/E Yun seir zincir,

~ Fa sirca bir hayvan hastal, ruam

rak

onom

tokat sesi

" ak

srat
[A xiv] 1. yol, 2. Kur'ana gre br dnyaya gidite geilen bir
kpr
~ Ar SirTu-l-mustaqm dar yol < Ar SirT yol ~ OFa srat yol (~ Aram sTrT a.a.) ~ EYun strta a.a.
~ Lat strata a.a. < Lat stratum tabaka, yayg, kaplama, deme " stratosfer
* t strada, ng street, Alm strasse (yol) biimleri Latinceden alnmtr.
sirayet
(hastalk) bulama < Ar sara gece seyahat etti, dolat, yayld
iraze

~ Ar siryat [#sry msd.] yaylma,

~ Fa irza diki, kitabn srt dikii

sra
T
[Uy viii+] sra cam
veya amur srmek, svamak < T *sw()r- " sz-

< T sr- 1. erimek, akmak, sv hale gelmek, 2. su

irden
~ Fa rdn/rdan gevi getiren hayvanlarn ikinci
midesi & Fa r st + Fa -dnl kap, tayan " ra, +dan1
siren
[xx/b]
~Fr sirne canavar dd # 1819 Cagniard de
la Tour, Fr. mucit < Seiren bararak gemileri kazaya srkleyen efsane yarat
siret
~ Ar srat [#syr msd.] 1. yry tarz, tavr ve
hareket, 2. hayat hikyesi, zellikle peygamberin hayat hikyesi" seyir
srf
~ Ar Sirf saf, katksz, rafine, mutlak (= br/Aram
#Srp (metalleri, zellikle altn ve gm) artma, rafine etme = Akad Sarpu a.a.)" sarraf
rfnt
[LO xix] llk; [ xx/a] dk ahlakl kadn
servante hizmeti < t servire hizmet etmek " serf
sr[mak
srk
sr-

T
T

[ xi] sr-

~? t

(= Mo sr- yorgan gibi seyrek ve salam dikile dikmek)

[ xi] sruk yere saplanan uzun direk

< T sr- diki dikmek, saplamak "

* Kar. Mo srug (a.a.). Anlam iin kar. T dik- (1. diki dikmek, 2. direk dikmek).
srl sklam
<T
*sr- sv hale gelmek, cvmak, akmak " szsrm

< T srl- [xi] bulamak, yapmak < T

[O xi] sSrm diki dikmekte kullanlan dar kesilmi deri eridi < T s5r- deri kesmek "
syr-

irin
[A xiv]
~ Fa rn 1. stten yaplm olan, stl,
st gibi, 2. tatl (~ OFa ren a.a.) < Fa r st veya bitkilerden elde edilen zsuyu " ra
Kar. EFa ift (st), iftin- (tatl).

rnga
[BK 1799]
~ Yun syringa sv ekme pompas
- EYun syrinks, syring- fleme borusu, su ekme borusu, rnga < EYun syr ekmek " srma
* Kar. ng syringe (a.a.). srt[mak

<T

[Kp xiv] dilerini gstererek tebessm

etmek
irk
[A xiv]
~ Ar irk [#rk msd.] 1. ortaklk, 2. tanrya
e koma, ok tanrclk < Ar arika paylat, ortak oldu
sirk
[Ahsan 1891]
~ Fr cirque 1. daire, ember, 2.
halka eklinde gsteri alan ^ 1791 Fr. ~ Lat circus daire, halka, ring, yuvarlak gsteri alan ~ HAvr *ki-kr-o- halka,
yuvarlak < HAvr *(s)ker-3 kvrmak, halka yapmak " ring
* Roma'daki nl yar ve gsteri alan Circus Maximus'a atfen.
sirkat
Ar saraqa ald
sirke 1

[Men xvii]
T

~ Ar sirqat [#srq msd.] alma, hrszlk <

[Uy viii+]sirke1 zm asidi

* Fa sirka (a.a.) Trkeden alnt olmaldr.


sirke2
irket

[Uy viii+] sirke2

(= Mo sirke bit yavrusu)

[A xiv]

~ Ar irkat [#rk msd.] ortaklk " irk

sirkle [etm
[ xx/b]
< Lat circulus [k.] daire, ember, kk halka " sirk

~ Fr circuler dolanmak, dolamda olmak

sirkler
[ xx/a]
~ Fr circulaire 1. dairesel, daire eklinde,
2. genel dolam iin yazlan mektup, genelge < Fr circuler dolanmak, dolamak " sirkle
rlaan
[Mercimek xv] susam ya
~ Fa r rawan
susam ya & Fa r st, bitkilerden elde edilen zsuyu + Fa rawan ya " ra, rugan
srma
[Arg, Men xvi] sirma/srma ince gm veya altn tel, bununla
yaplan ssleme
~? Yun syrma elbise (zellikle gelinlik) kuyruu ~ EYun syrma, t- ekilen veya
srklenen ey < EYun syr ekmek, srklemek
srna[mak

[ xx/b] yapkan bir ekilde yalvarmak

~?

* Muhtemelen sva- (bulamak) biiminden yaplm kark bir trevdir.


siroz
[ xx/b]
~ Fr cirrhose karacier rmesi ~ YLat cirrhosis
^ Ren-Thophile-Hyacinthe Laennec, Fr. hekim (1781-1826) < EYun kirrhs kirli sar, bej

* Karacierde oluan sar topaklardan tr.


irpene
& Fa er arslan + Fa panca el, pene " pene
irret

~ Fa r pana aslan penesi, bir tr ban

[Men xvii] ktlk, er; [LO 1876] kt huylu, edepsiz (sfat)


- Ar irrat [#rr msd.] ktlk " er1

* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr.


sirrus

[ xx/b] ince tel eklinde bulut

~ Lat cirrus lif, ince

tel
srt

[O xi] srt1 bayr, tepe, ykselti

sirtaki

~ Yun sirtki [k.] sirto dans, sirtocuk " sirto

srtlan
<T
[Kp xiv] srtlan bir tr vahi hayvan
zellikle fra gibi sert ve ksa yele " srt, +lan

< T srt2 [xi] yele,

sirto
[LO xix]
~ Yun syrts 1. srme, srme, 2. bir oyun
havas < Yun syrn ekmek, srmek, srklemek ~ EYun syr a. a. " srma
irrji

[DTC1943]

~Frchirurgie cerrahi~EYun %eirourgeia

elle yaplan ilem, ameliyat & EYun %eir el + EYun rgon alma, ileme " +rji
sis

[BK1799] ar ve karanlk pus

i[mek

~ ?

[Uyviii+]s-/si-/i-a.a.

* zgn biim si- olmaldr. Sadece Eski Trke szckte rastlanan inisyal -, her rnekte s >
asimilasyonunun sonucudur. Kar. a-, i1. Ayn kkten iek > iek (tomurcuk).
EKKENLLER:
T si- : iek, i2, i-, iko, iman
i1

[ xi] s/ ucu sivri ubuk

< T *sip(i) < T * sipsivri olmak " sivri

* nisyal - asimilasyon eseridir. Kar. slik < *siwlik < *sipiik (kebap ii - xiv DK).
i2

[Uy viii+] s2/ yumru, imi olan nesne

< T s- imek " i-

ie
[CodC xiii] cam; [Ferec xv] cam kadeh veya kupa
~ Fa
a cam ~ OFa ag a. a. ~ Aram a a. a. (= Akad au a. a.) ~ Ms # effaf kristal mermer, alabaster
Asl anlam "cam" iken zamanla "camdan yaplm su kab" anlamn kazanmtr.

sska

[KT xix] karn su toplam, raitizm illetinden muztarip


- Ar istisq' [#sqy X msd.] 1. susama, 2. beslenme bozukluu veya sirozdan tr karnn su dolmas < Ar
saq su verme, sulama " saki
iko

<T

[Men xvii] iman, semiz

< T i- " i-

* -ko ekinin kayna ak deildir; Rum ivesine benzetme yoluyla tretildii 19. yy kaynaklarnda
belirtilmi ise de kelime dikkate deer oranda eskidir.
sism(o)+
~ Fr/ng seism(o)- deprem (sadece
bileiklerde) ~ EYun seisms deprem < EYun sei sarsmak, sarslmak ~ HAvr *tweis- < HAvr *twei- sarsmak
iman

<T

[LO xix]

sismik
sismograf
kayt cihaz " sism(o)+, +graf

< T i- " i-, +men1


[ xx/c]

~ Fr seismique depreme ilikin" sism(o)+

[ xx/a]

~ Fr sismographe/sismographe deprem

ist
[DTC 1943]
~ Fr schiste tabakalara ayrlan bir tr ta ~
EYun s%istos yarlan, blnen < EYun s%iz yarmak, blmek ~ HAvr *skid-yo- < HAvr *skei- yarmak
sistem
[ 19 2+ ]
~F rs ys tme b ir o k un su rd an
oluan dzen ~ EYun systema, t- "bir arada duru", a.a. & EYun sy(n)- birlikte + EYun stema, t- duru, durma (< EYun
(h)istemi, st- durmak < HAvr *st- a.a. ) " syn+, statik
sistit
sistre
EYun ksystra a.a.

[ xx/b]

~ Fr cystite kist enfeksiyonu " kist

[Men xvii] sistra

~ t sistro tahta yontma aleti ~

sit
[ xx/c] arkeolojik, tarihi veya doal koruma alan
site konum, yer, mevki ~ Lat situs a.a.

~ Fr

* Trke anlam arkeolojik sit (Fr site archologique) deyiminden tremitir. Ayn kkten Fr/ng situation (konum,
mevki).
sit(o)+
~ Fr/ng cyt(o)- hcreye ait < YLat cytus
hcre ~ EYun kytos ii bo ey, kap, kutu ~ HAvr *ku-to- a.a. < HAvr *(s)keu- kapatmak, saklamak
sitar
II
sa se

~ Fa sitr telli bir alg & Fa sih + Fa tr tel,

sitare
a.a. = Sans str- a.a.) ~ HAvr *ster-2 a.a. " astr(o)+

~ Fa sitra yldz ~ OFa strag a.a. (= Ave star-

sitayi
[Mercimek xv]
~ Fa sitayi vg < Fa
sutdan, sit- vmek, medhetmek (= Ave staoiti a.a. = Sans stauti/stute a.a.) ~ HAvr *steu-2 a.a.
site
[ xx/b]
~ Fr cit 1. kent, 2. toplu konut yerlekesi ~ Lat
civitas, -t- kent, devlet < Lat civis, civit- yurtta, hemehri
* Kar. ng city (kent), civil (kentsel, yurttala ait, uygar).
sitem
krldn anlatmak
zulm

[Gl xv] ; [Bah 1924] sitem etmek dokunacak sz sylemek,


~ Fa sitam/istam zulm, eza, hakszlk, gadr ~ OFa stahmak a.a. = Ave *sta%ma- gurur,

* "Muaheze etme, dokunacak laf syleme" anlam 20. yy'da belirginlemitir.


stk[ syrlmak
[A, Yus xiv] sdk
~ Ar Sidq [#Sdq
msd.] doru olma, doruluk, iyiniyet, sadakat < Ar Sadaqa doru idi, doruyu syledi
* Kar. br/Aram #Sdq, Sry #zdq (a.a.).
stma

<T

[Kp, M xiv] stma ateli hastalk, zellikle malarya < T st-" s

sitoloji
sitoplazma
plazma

[ xx/b]

~ Fr cytologie hcrebilim" sit(o)+, +loji

[ xx/b]

~ Fr cytoplasme hcre plazmas" sit(o)+,

sitrik
[ xx/b]
~ Fr citrique limondan elde edilen (asit) < Lat
citrus limon aac (=? EYun kdros sedir aac)
sitronella

[ xx/c]

~ YLat citronella limon otu < Fr citron

limon < Lat citrus limon aac " sitrik


sittin
sva

[MMem xvi]
<T

sva svanan nesne

~ Ar sittn altm < Ar sittat alt


< T sva-" sva-1

* Kar. Mo sbar (balk, sulu amur, kil, sva), Yak sba% (sva).
sva1[mak
suwal-/suwar-

T
[Uy viii+] suwa- 1. sulamak, 2. su, amur, ya vb. srmek; [ xi]
< T sp/suP su " su

* Kar. Mo sba- (amur veya merhem srmek, kaplamak)


sva2[mak
<T
s/sk ksa " sk-

[Kp xiv] sa- sktrmak, bzmek, kol ve paay yukar ekmek

Kar. Mo su-/suu- (a.a.).

< T

svazla[mak

<T
[TS xvi xvi] sazla- eliyle srmek, (sakal) svazlamak < T s-2 [xi] eliyle
dokunmak

ive
tarz, slup, eda, naz, ive

[Gl xiv] ; [Gv 192+] lehe, telaffuz.

~ Fa rwa

* Gncel anlam ive-i lisan deyiminden tremi ve ilk kez 1920lerde kaydedilmitir.
sv
YT
suw/*sw su " su

[TDK 1944] mayi

~ T suvk/svk [xiv TS, Kp] sulu, akc < T

sivil
[187+]
~Frcivil yurttala ilikin, siyasi,
medeni ~ Lat civilis < Lat civis, civit- yurtta, hemehri" site
sivilce

<T

[Kp xiv] siwili kk siil; [LO xix] siilce/sivilce < T siil" siil

sivilize
civiliser uygarlatrmak " sivil

sv[mak
savu-

[ 186+]

<T

[TS xi

~ Fr civilis uygar, medeni < Fr


v-

= T savu- kap gitmek "

* Ses
gerekes ak deildir.
deiiminin
i
sivri
T
[ xi] swri a.
a.
olmak

< T *sipri() < T *sip- sivri

* Final P > w etkisiyle trevlerde sesli yuvarlaklamas grlr.


siy[mek

[Uy viii+] sid-

siya
ek! < t siare krei geri ekmek

(= Mo sig- iemek)

[LF xvi] krekleri geriye doru ekme

~ t sia geri

* Kar. Fr scier (krei ters ekmek). Akdeniz dillerinde yaygn olan fiilin kayna nihai mehuldr.
siyah
[Yus xiv]
~ Fa siyh/siyah kara ~ OFa sy a. a. ~ EFa
*syva- a.a. (= Sans sym/syv koyu renk, esmer, siyah)
* Erm syav/sv (siyah) biimi Eski Farsadan alnm olmaldr.
siyanr
[ xx/b]
~ Fr cyanure siyanhidrik asit esteri < Fr
cyanogne Prusya mavisi rengini veren bir kimyasal bileim < EYun kyanos lapis lazuli, laciverd ta ve rengi ~?
Hit kuuanna bir ss ta, bakr (gzta?)
* Yunanca szck muhtemelen bir Anadolu dilinden alnmtr, siyasal
siyasi

< Ar siysat" siyaset

YT

[CepK 1935]

* Arapa kkenli siyaset szcnden "z Trke" kelime tretilmesi ilgi ekicidir.
siyaset
[Kut xi] ynetme; [Ne xv] er'i hkm olmakszn birini
idam etme
~ Ar siysat [#sws msd.] ynetme, ynetim < Ar ssa idare etti, ynetti (= Aram #w teskin etme,
sakinletirme )
Arapa fiilin nihai anlam "(azgn bir at) teskin etme, yumuatma" olmaldr.
EKKENLLER:
Ar #sws : seyis, siyasal, siyaset
siyatik

[ xx/b]

~ Fr sciatique kalaya veya kala sinirine

ilikin ~ OLat sciaticus ~ EYun is%iadiks a.a. < EYun is%ion kala kemii
siyer

- Ar

syr[mak

[ xi] s5r- derisini soymak, bakla kazmak

siyonizm
[ xx/a]
~ Fr sionisme Kuds'te bir Yahudi vatan
kurulmasn ngren siyasi akm ^ 1890 Nathan Birnbaum, Avust. yazar < z Sion Kuds kentinin bir ad ~ Siyn a.a.
siz

[ viii] siz ikinci oul ahs zamiri

sz[mak
T
[Uy viii+] sz-; [ xi] (sv veya balk) akmak, sv hale gelmek
*sw()r- (metal veya buz) erimek < T *sw su " su

< T

* Kar. Mo sr- (eritmek), T sr- (su veya amur srmek - xiii Kp).
szla[mak
T
yanma sesi

[Uy viii+] szla- yanmak, sancmak, acmak < T sz/cz [onom.]

izofren
[ xx/b]
~ Fr schizophrne kiilik blnmesi
hastalna tutulmu kii & EYun s%iz blmek + EYun frn akl " ist
izoid
schizoid a. a. " izofren, +oid

[ xx/c]

~ Fr schizode izofreniye yatkn (kiilik) / ng

skala
[Mh375 180+] iskala lek
merdiven, 2. nota skalas, 3. lek " iskele

~ t scala 1. basamak,

skandal
[ARasim 1897-99]
~ Fr scandale utanacak bir
halin ortaya kmasndan doan durum, rezalet ~ OLat scandalum eytann kurduu ahlaki tuzak, gnah, ayp ~ EYun
skndalon tuzak, fak ~ HAvr *skand- basmak " iskele
skandiyum
skandinavya

[ xx/b]

~ YLat scandium bir element < Scandia

ske

[xx/b]

~ngsketch1.eskiz, taslak, 2. basit ve ksa oyun

- t schizzo eskiz, taslak " eskiz


skeptik

" septik2

ski
[ xx/a]
~ Fr/ng ski kar kaya ~ Norv ski a. a. ~ Nor
skldh yarma, tahta plaka ~ HAvr *skei- yarmak
skolastik
[DTC 1944]
~ Fr scolastique 1. okullu, okula
ait, 2. Ortaada niversitelerde gelien dnce sistematiine ait ~ Lat scholasticus okullu, okula ait, bir okula
mensup olan ~ EYun s%olastikos geimi iin almak zorunda olmayan kimse, sohbet erbab < EYun s%ole sohbet"
ekol
skor
[ xx/b]
~ ng score 1. kesik, entik, 2. say gsteren
entik, hesap pusulas, sporda puan ~ Nor skor entik, hesap tahtas < Ger *skeran kesmek, entik amak ~ HAvr
*(s)ker-1 kesmek " korteks
slayt
[ xx/c] kasetlenmi effaf film
kzakl projektr < ng to slide kaymak
lem
tm elleri alarak kazanma

[ xx/b]

~ ng slide projector

~ ng slam 1. arparak kapatma, 2. iskambilde

slogan
[ xx/b]
~ ng slogan ~ Gael sluagh gairm sko
da klanlarnda sava naras & Gael sluagh ordu, airet + Gael gairm bar, nara
* "Bir siyasi grubun iar" anlam 18. yy ilk yllarndaki sko Highlands isyanlar srasnda ngilizceye girmitir.
sma
terimi

[ xx/c]

~ ng smash [onom.] arpp krma, bir voleybol

s me gm a
[ xx/c]
~ YLat smegma cinsel organlarda oluan
beyazmtrak tortu ~ EYun smegma, t- sv sabun veya temizlik kremi < EYun sme% sabun veya yala temizlemek
smokin
[ xx/a]
(~ Fr smoking) ~ ng smoking-coat salon
ceketi < ng smock kaba keten giysi, cbbe ~ Nor smokkr ~ Ger
* To smoke (ttn imek) fiiliyle ilikisi yaktrmadr.
nitsel
[ xx/b]
~ Alm schnitzel [k.] ince kesilerek una
bulanm biftek < Alm schnitzen [freq.] dilim dilim kesmek, krpmak < Alm schneiden kesmek ~ HAvr *sneit- a.
a.
snob
[ xx/b]
~ ng snob 1. Cambridge renci argosunda
kasaba esnafna verilen ad [esk.], 2. st snflara zenen kimse, 3. zenti, zppe ~ ?
* ngilizce szck 1848'de William Thackeray'in Cambridge anlarna deinen Book of Snobs adl kitabyla
poplerlemitir.

norkel
[ xx/c]
nefes borusu < Alm schnorchen horlamak, hrldamak
soba
[Ev xvii]
EAlm stuba [mod. stube] ~ OLat *extupa a.a. " etv

~ Alm schnorchel dalglarn kulland


~ Mac szba iniden yaplan ev hamam

sbe
T
[ xi] sbi uzun ve sivri nesne; [TS xiv xiv] sb/sbek/sbce bir ucu sivrilen kre,
yumurta biimi, oval
< T *sipi() < T *sip- sivri olmak " sivri
* "Oval" anlam Trkiye Trkesine zgdr.
sobe
saklamba oyununda ebeye yakalanmadan kaleye yetien
oyuncunun sz
~? Fr sauv kurtuldu, kurtarld < Fr sauver kurtarmak ~ OLat salvare a.a. < Lat salvus
sa, salim, esen, emin " salvo
* Kar. ng to save (kurtarmak) < Fr sauver. Franszca deyimin stanbul ocuk oyunlar terminolojisine hangi
yoldan alnd aratrlmaya muhtatr.
biyet
[ xx/c] baklavaya benzeyen bir tr tatl
abciyyat^ [#bc msd.] tka basa yeme, fazlasyla doyma < Ar abica ok yedi, doydu, gna geldi

~ Ar

soda
[ xix]
~ ng soda water karbonatl su < ng soda sodyum
bikarbonat ~ OLat soda 1. soda elde edilen bir bitki, en, saponaria, 2. sodyum bikarbonat ~ Ar sdat [#swd1 msd.]
en < Ar sawd/aswad kara " sevda
sodyum
[1891]
1807 Humphrey Davy, ng. kimyac < OLat soda " soda

~ YLat sodium bir element #

sofa
[Yus xiv] suffe ; [Men xvii] suffa vulg. sofa oturmaya mahsus
kerevet, seki; [KT xix] evin ortasndaki mterek alan
~ Ar Suffat [#Sff] ta kerevet, sedir, bank, sra,
antik tiyatrolarda oturma sras" saf2
ofben
[ xx/b]
~ Fr chauffe-bain banyo stc & Fr
chauffer stmak (~ OLat calefacere & Lat calor s + Lat facere, fact- yapmak) + Lat bain banyo (~ Lat balneum a.a. ) "
kalori, faktr, banyo
sofist
[ xx/b]
~ Fr sophiste laf ebesi, zekice fakat yanl sz
syleyen, safsatac ~ Lat sophista a.a. ~ EYun sofstes a.a. < EYun sofsma, t- aklllk < EYun sofs akll, bilge
* Ar Suff (bilge?) szc byk olaslkla EYun sofs'tan alnmtr.
sofistike
[ xx/c]
~ ng sophisticated 1. laf ebeliine dayal,
sahte, 2. basit ve kaba olmayan, rafine < ng to sophisticate < ng sophist" sofist
* Kar. Fr sophistiqu (tai edilmi, sahte). Trkede ngilizce anlam ve Franszca telaffuz benimsenmitir.

ofr
[ xx/a]
~ Fr chauffeur 1. buharl gemi veya lokomotifte
atei [esk.], 2. motorlu ara srcs < Fr chauffer stmak " ofben
* Franszca szcn ikinci anlam 1890larda belirmi ve ilk kez 1899'da ngilizce'de tesbit edilmitir.
sofra
[A, drH xiv] sfre
~ Ar sufrat [#sfr msd.] 1. yolcu
yiyecei, azk, 2. zerinde yemek yenen yer, rt, sini < Ar safar yolculuk " sefer
soft
*samft-

[ xx/c] yumuak (mzik)

~ ng soft yumuak ~ Ger

softa
[Ne xv] su%te 1. yanm, arzu veya ac ile yanan, 2. medrese
talebesi
~ Fa s%ta 1. yanm, yank, 2. tarikat ehli < Fa/OFa s%tan, sz-yanmak, yakmak (= Ave
saoa- a. a.)
* Trke kullanmda sofu/sufi szcnden etkilendii dnnebilir. Bak. SUF.
sofu
soan

~ Ar Sf tarikat mensubu " sufi


T?

[Uy viii+] soan ; [ xi] soun

= Sans sukanda a.a.

* Nihai kkeni belirsizdir. OFa/Fa so% (a.a.) muhtemelen ayn kaynaktan gelir. sou[mak
T

[Uyviii+]so-a.a. souk

[Uy viii+] sok a. a.

<

T so-" sousour[mak
ekmek, emmek
s
(argo)

YT

[TDK 1944] bir svy iine ekmek

~ T suur-/sor- [viii+ Uy] iine

[O xi] sw kzartlm et, kebap ; [AL 192+] szdrmak, aldatarak parasn almak
< T swl- [viii+ Uy] kebap etmek, kzartmak T *sipil- T *sip- sivri olmak " sivri

* Nihai anlam "ite kzartma" olmaldr. Kar. T swsg i (kebap ii - viii+ Uy), swlik (i), swe (kap
mili). Ayrca kar. ca kebab < Erm ca (i); ng steak (kebap) = stick (i).
st

[ viii] sgt (meyve vermeyen?) her eit aa ; [Uy viii+] st aac

sohbet
[Kut, A xi] dostluk
dostluk, arkadalk < Ar SaHiba dost oldu, dostluk etti" sahip
hret
[MMem xvi] hret
tannma < Ar ahara nl idi, tannd

~ Ar SuHbat [#SHb msd.]

~ Ar uhrat [#hr msd.] n,

ok
[ARasim 1897-99]
~ Fr choc 1. arpma, atma,
elektrik arpmas, 2. ani ve can actc olay ~ ng shock a. a.

sok[mak
T
[Uy, Ka viii+] sok-/suk- saplamak, iine sokmak < T *saw()k- < T
*saP- saplamak, sokmak, batrmak
* -k- pekitirme ekiyle, "zorla batrmak" anlamnda. Final w etkisiyle sesli yuvarlaklamas grlr.
sk[mek

T
[ viii] sk- yarmak, yrtmak, koparp karmak (= Mo sek- ekip
karmak, amak )

sokak
[ xiv]
~ Ar zuqq sokak, dar geit ~ Akad sqqu a. a. <
Akad squ sokak, zellikle ar soka, arda belli mallarn satld geit
* Ar suq ve Erm uga (ar) < Aram uqa (ar) biimleri nihai olarak Akadadan alnmtr.
soket
[ xx/c]
~ Fr socquette [k.] ksa orap < ng sock orap
- Lat soccus topuksuz hafif ayakkab, keeden yaplan terlik = EYun sy%os a.a.
okola
chocolate " ikolata

[ARasim 1897-99]

~ Fr chocolat ikolata ~ sp

sol
T
[Uy, Ka viii+] sol ters, uursuz, sol taraf
kusurlu < Mo sol- tersine evirmek, bozmak, dei toku etmek)

(= Mo soluay sol, sakar, bozuk,

* Szcn nihai anlam "zt, ters, apraz" olmaldr.


sol[mak

T
[Uy viii+] sol- kaybolmak; [Mh, DK xiii] rengi atmak = T solu- [xi] bitki
solmak, tazeliini kaybetmek

solaryum
[ xx/c]
~ YLat solarium [n.] suni gnelenme
cihaz < Lat solarius gnee ilikin < Lat sl gne ~ HAvr *saswel- a.a. " helyum
len

[T S, DK, a xiv] ilen/len trensel yemek, ziyafet


- Mo il(n)/l(n) orba

solfej
[ xx/b]
a.a. < OLat solfa sol-fa notalar, gam

~ Fr solfge mzikte nota okuma ~ t solfeggio

* Nota isimleri Guido d'Arezzo (980-1050) tarafndan Aziz Ioannes ilahisinin ilk hecelerinden alnmtr. Ut queant
laxis/resonare fibris/mira gestorum /famuli tuorum/solve polluti/labii reatum/sancte Ioannes...
solidarite
[ xx/b]
~ Fr solidarit dayanma < Fr solidaire
hukukta mteselsil, ortak gvence altnda olan < OLat in solidum kefilli, mteselsil (bor) < Lat solidus tam, btn,
eksiksiz, salam ~ HAvr *sol-ido- < HAvr *sol- btn, tam " hol(o)+
solipsizm
yalnz + Lat ipse kendi " solo

[ xx/c]

~ Fr solipsisme tekbencilik & Lat solus

solist

[ xx/b]

~ Fr soliste tek bana alan algc" solo

solo
[ xx/a]
- HAvr *s-lo- ~ HAvr *s(w)e- kendi

~ t solo yalnz ~ Lat solu s kendi kendine, yalnz

* Ayn kkten Lat se/sue (kendi), suescere (kendine maletmek), Sans sv-, Ave hva > Fa %wad, EYun (h)dios, Ger
*selbaz > ng self (kendi).
slp[mek

T?

solu[mak

[TS xvii] derisi geveyip sarkmak

T?

[Mh, DK xiii] sk nefes almak, nefes nefese kalmak

EKKENLLER:
T solu- : solu-, soluk, solunga, solunum
solucan
T
[ xi] sowuan barsak kurdu veya solucan; [Kp xiv] suluncan/suwlacan
solucan, slk; [Men xvii] soulcan
< T suPu- slatmak, amur veya cvk madde bulamak < T sup " su
soluk

<T

solunga

[Men xvii] nefes


YT

< T solu-" solu-

[TDK 1944] balklarn soluma organ

<T solu-" solu-

* Fiil kkne eklenen -nga ekinin ilevi belirsizdir; * solun- fiili mevcut deildir, solunum
[TDK 1966] teneffs

YT

< T solu-" solu-

* T * solun- fiili mevcut deildir.


solsyon
[ 192+]
~ Fr solution zm, zelti < Lat
soluere, solut- zp ayrtrmak < Lat luere zmek ~ HAvr *lu- < HAvr *leu-1 zmek, gevetmek " se+, ls
solvent
soluens, t-" solsyon
om
kutsuz (sfat)

[ xx/c]

~ Alm/ng solvent zc, eritici ~ Lat

[Mercimek, SinanP xv] uursuzluk (isim); [Men xvii] uursuz,


~ Ar u'm [#'m msd.] uursuzluk < Ar a'm sol, kuzey

* Sfat kullanm Trkeye zgdr. am ad "kuzey (lkesi)" anlamndadr. Kar. Yemen (1. sa, 2. gney
(lkesi)).
som1

T?

[drH, DK xiv] yekpare, katksz (altn, gm vb.)

* Yun soma (gvde, beden) biiminden alnt ihtimali zerinde durulmutur. som2 [bal
[ xx/b] deniz alabal

" somon

* Kar. TT som (bak sap vb. yapmnda kullanlan balk dii - xix/xx).
somaki
renkte bir ta, porfir < Ar summq " sumak

~ Ar summq [#smq nsb.] koyu krmz

somatik
[Hay 1959195+]
~ Fr somatique bedensel ~
EYun smatikos a.a. < EYun soma, t- gvde, beden ~ HAvr *tw-mn- ikin ey, kaba < HAvr *teus-2 imek,
kabarmak " tmr
smestr
[ResmiG 1934] smestir
~ Fr semestre alt
aylk sre, okulda yaryl ~ Lat semestris alt aylk sre & Lat sex, se- alt + Lat mens ay " heksa+, menstrual
mine
caminus ocak, frn " kamineto

[ xx/a]

~ Fr chemine ~ OLat caminatus ~ Lat

mizye
[Hay 1959 195+]
~Frchemisier erkek
gmleine benzer kadn giysisi < Fr chemise gmlek ~ OLat camisia a.a. ~ Ar qamS a.a. ~ Aram qmst a. a.
somon
[Ahsan 1891] deniz alabal
hem tatl hem tuzlu suda yaayan bir balk, alabalk ~ Lat salmo a. a.
somun1
- EYun psms lokma

[ xiv]

~ Fr saumon

~ Yun psmin [mod. psmi] ekmek, rek

somun2
[ xx/b] civata karl
alabalk, 2. kaba metal dkm paras" somon
smr[mek
YT
[CepK 1935] smr- istismar etmek
emmek = T srjr- [xvii Men] grlt ve aceleyle yemek

~ Fr saumon 1.

~ T smr-[xi] yudum yudum imek,

* "Grgszce ve grltyle yemek" anlamnda halk dilinde kullanlan fiil, Dil Devrimi dneminde yeni bir anlam
ve fonetikle yaz diline ithal edilmitir. Yeni anlamn Osm semere/istismar < Ar #6mr grubundan serbest arm
yoluyla tretildii aktr.
smrge

YT

[CepK 1935] mstemleke

somurt[mak
<onom
homurdanma sesi
smr
somut

YT
YT

< T smr-" smr-

[ xvi] somurda- homurdanmak, sylenmek < T somur [onom.]

[TDK 1974] smrme ii


[CepK 1935] mahhas

somye/somya
[ xx/a]
platform, somye ~ OLat sagmarius yk hayvan, beygir

< T smr- " smr< T som" som1


~ Fr sommier zerine yatak konan

son

[Uy viii+] sorj son, sonra

sn[mek
T
[Uy viii+] sn-; [DK xv] syntkenmek, sona ermek, dinmek )

(= Mo sn- snmek,

sonar
[ xx/c]
~ ng sonar ses dalgalaryla mesafe len cihaz <
Lat sonus ses ~ HAvr *swon-o- < HAvr *swen- ses karmak
sonat
[ xx/a]
~ Fr sonate klasik Bat mziinde bir form ~ t
sonata 1. seslendirme, dinleti [esk.], 2. a.a. <Lat/t sonare seslendirmek " sonar
sonda
[ 188+]
~ t sonda 1. deniz derinliini lmeye
yarayan arlkl ip, 2. cerrahide sonda / Fr sonde a.a. ~ Nor sundgyrd < Nor sund deniz, derinlik
sondaj
sonda ile lmek " sonda
sone

[ xx/a]
[ARasim 1897-99]

~ Fr sondage sonda ile lm < Fr sonder


~ Fr sonnet bir iir tr ~ EFr sonet

[k.] ksa ark " sonat


sonra

<T

[T S xiv] sorjra

[CepK 1935] netice

< T sor) " son, +re sonu

YT

< T son" son

* -u ekinin mahiyeti belirsizdir, s o p a

T?

[Men xvii]
* Kar. Mo sabaa (denek, uzun dal),
opar

[AL 192+] ocuk (argo)

soprano

~ ing opar olan

[ xx/a] st perdeden kadn sesi

~ t soprano

1. stteki, 2. ok sesli koroda st perde [esk.], st perde kadn sesi < t sopra st, zeri, stn - Lat super a.a. " super+
sor[mak

[ xi] sor-

(= Mo sor- a.a.)

sr1
[ 185+] Katolik rahibesi
~ Fr soeur 1. kzkarde, 2.
baz Katolik mezheplerinde kendini dini yaama adam kadn ~ Lat soror kzkarde ~ HAvr *swesor- a.a.
* Ayn kkten ng sister, Alm schwester (kzkarde), Lat sobrinus (kzkarde ocuu)
sr2
[ 185+] ngiliz valyesi
~ ng sir beyefendi, valye
nvanna sahip kimse ~ EFr sieur bey, efendi, senyr ~ Lat senior yal kimse " senato

srf
3. internette gezinme

[ xx/c]

~ ng surf 1. kyya arpan dalga, 2. dalga kaya,

* nc anlam "dalgadan dalgaya kvrak hareketlerle zplama" fikrinden, sorgu


[CepK 1935] istintak

YT

< T sor-" sor-

sorgu

[ xi] sarau kadnlarn kulland bir tr balk


- Fa sar uc kadn bal, sa tokas & Fa sar ba + Fa u/uc kucaklama " ser, agu

ort
[ xx/b]
~ ng short trousers ksa pantolon < ng short ksa
- Ger *skurtaz ksa < Ger *skeran kesmek ~ HAvr *(s)ker-1 kesmek " korteks
sorti
[ xx/a]
~ Fr sortie k < Fr sortir kmak < Lat surgere,
surect- fkrmak, kaynamak, (su) yer yzne kmak
soru

[ xi] soru a. a.

< T sor- " sor-

sorumlu
YT
[Fel 194+] problemli; [TDK 1944] mesul
(1935), 2. mesuliyet (1944)" sorsorun

YT

[CepK 1935] mesul; [TDK 1944] mesele

* Kar. mesele < Ar sa'ala (sormak), sorunsal

YT

< T sorum [YT] 1. mesele

< T sor-" sor-

[ 1976] problematik

<

T sorun" sor* -sel ekinin isim yapm eki olarak kullanlmas keyfidir.
sos
[ xx/a]
~ Fr sauce yemek suyu ~ EFr salse tuzlu su [xi],
yemek suyu [xiv] < Lat salsus tuzlu < Lat sal tuz " salam
ose
[Ds I.2.345 186+]
~ Fr chausse ta deli yol [esk.],
sertletirilmi yzeyli karayolu ~ OLat (via) calceata ta deli yol < Lat calx, calc- ta " kalker
sosis
Lat sal tuz " salam

[ xx/a]

~ Fr saucisse a.a. ~ OLat salsicia tuzlanm et <

sosyal
[ xx/b]
~ Fr social topluma ait, toplumsal ~ Lat
sociabilis a.a. < Lat sociare ittifak etmek, ortak olmak < Lat socius mttefik, ortak ~ HAvr *sokw-yo- < HAvr *sekw-1
peinden gitmek " sekans
sosyalizm
1822 ng., 1831 Fr. "sosyal
sosyete

[187+]

~Frsocialisme toplumculuk^

[ 187+] toplum; [ xx/a] toplumun sekin kesimi


- Fr socit 1. irket, 2. toplum, topluluk, 3. youn sosyal yaam olan toplum kesimi,

sekinler ~ Lat societas a. a. < Lat sociare bir araya gelmek, grmek, beraber i yapmak sosyal
sosyetik

[ xx/c] sosyeteye ait

< Fr socit" sosyete

* Trkeye zg bir trevdir; Fr *socitique biimi mevcut deildir.


sosyoloji
[ARasim 1897-99]
# 1830 Auguste Comte, Fr. dnr " sosyal, +loji
sota
Lat sub alt, aa" sub+

~Frsociologie toplumbilim

~ t sotto aa, alt ~ Lat subtus alta, aaya <

sote [etm
- Lat saltare < Lat saltum " salto

[ xx/b]

~ Fr sauter sramak, sratmak, zplatmak

ov
[ xx/c]
~ ng show gsteri < ng to show gstermek <
Ger *skau- bakmak, grmek ~ HAvr *(s)keus- dikkat etmek
sv[mek

[Uy, Ka viii+] sg-/sw- ar sz sylemek

* Nihai anlam "hukuki sonucu olan bir sz sylemek" olmaldr.


vale
[192+]
~Frchevalet tahtadan iskele,
zerine resim tuvali yerletirilen ayaklk < Fr cheval at ~ Lat caballus at" kavalye
valye
[AMithat1885]
sipahi, 2. bir soyluluk sfat < Fr cheval at" vale
sve
mili

~Frchevalier1. svari,

T
[ xi] sbi uzun ve sivri nesne; [TS xiv xiv] sve/sye/se sivri ubuk veya kol, kap
< T *sipi()/*sipe() sivrilmi " sivri

oven
[ xx/a]
~ Fr chauvin ar milliyeti kimse < z Nicolas
Chauvin Hyppolite ve Thodore Cogniard'n Cocarde Tricolore (1831) adl vodvil gsterisinde ar
milliyeti karakter
sovyet
[ xx/a] Bolevik rejimde halk uras
~ Rus sovyet
ura, konsey, danma meclisi & Rus so- birlikte, bir arada + Rus vyet dnme, konuma
soy
<T
[DK xv] soy 1. destan, menkbe, makamla sylenen manzume, 2. bir kiinin atalar
zinciri, ecdat ve evlat silsilesi, genealogy
=? T *s/*sw (ciddi ve resmi) sz " syle* Trkiye Trkesine zg olan kelimenin, Ouzlarda (slamiyet ncesi Araplarda ve Homeros destanlarnda olduu
gibi) sekin bir kiinin atalarn makamla okuma geleneinden kaynakland anlalyor.
soy[mak

[Ka xi] soy- 1. derisini yzmek, giysisini karmak, 2. soygun yapmak

EKKENLLER:
T soy- : soy-, soyut
soya
[Cumh 1929] bir nevi in bezelyesi
fasulya ~ Hol soja a.a. ~ Jap shyu a.a. ~ in
yle

<T

[DK xiv]

~ ng soya bir tr

< T u ite + T yle " u, yle

syle[mek T [Uy, Ka viii+] swle-/szle-; [TS xiii, CodC xiii] syle-a.a. < T
*s-/*sw- (ciddi ve resmi surette) konumak, sz kesmek, sz vermek " sv-

* Mo syle- (sz ssme


ke
l
sylem
YT
sylence
sylen-"
sylesylenti

YT

sylei

YT

sylev

YT

[CepK 1935] natka

< T syle-" syle-[TDK 1966]

diksiyon; [TDK 1974] efsane

[CepK 1935] rivayet

YT

< T

< T syle-" syle-[TDK 1955] sohbet

< T syle-" syle-[CepK 1935] nutuk

< T syle-"

syle-, +ev

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z


Trke kelimeler retmekte kullanlmtr.
soytar
[Men xvii] sacter suni penis takan veya kullanan,
utanmaz, hayasz; [LO 1876] Soytar takliti, maskara
< Ar sactar suni penis, zbk - EYun styros 1. kei
ayakl ve plak fallus ile tasvir edilen efsane yarat, 2. Eski Yunanda takma fallus tayan oyuncularn oynad
gln ve mstehcen oyun " satir
soyut

YT

[CepK 1935] mcerret

< T soy-" soy-

* Ar mucarrad < Ar #crd (soymak) evirisidir.


sz
T
[ viii] sz resmen sylenmi sz, vaad, beyan
resmi veya ar sz sylemek " sv-

< T *sr < T *s-/sw-

* Szcn zel anlam sz vermek ve sz kesmek deyimlerinde korunmutur, szck


[TDK 1969] kelime
<Tsz"sz szlk

< T sz" sz szel


YT

YT

YT

[TDK 1983] sze ilikin

[CepK 1935] lugat kitab

<Tsz"sz

spagetti
o.] ince makarna(lar) < t spago erit

[ xx/c] bir tr makarna

spastik
[ xx/c]
ng spastic a.a. ~ EYun spastiks spazml" spazm

~ t spaghetti [k.

~ Fr spastique kaslarna hakim olamayan /

spazm
[ xx/b]
~ Fr spasme kas gerilmesi, ani sanc ~ EYun
spasms, spasmod- < EYun sp ekmek, germek
spektr(o)+
~ Fr/ng spectr(o)- spektruma ilikin < Lat
spectrum 1. hayal, grnt, 2. n krlmasyla oluan gkkua, tayf < Lat specere, spect-bakmak " ispiyon
spektrum
[ xx/c]
krlmasyla oluan gkkua, tayf" spektr(o)+

~ Lat spectrum 1. hayal, grnt, 2. n

spekle [etm
[ xx/a]
~ Fr spculer 1. gzetlemek, frsat
kollamak [esk.], 2. kr amacyla alp satmak ~ Lat speculari gzetlemek < Lat specere, spect-bakmak, gzlemek ~ HAvr
*spek-yo- < HAvr *spek- bakmak, gzlemek " ispiyon
speleoloji
speleon maara " +loji

[ xx/c]

~ Fr splologie maarabilim < EYun

sperm/sperma
[P Safa 1949]
~ Fr sperme 1. genel
anlamda tohum, 2. dlleme hcresi ~ EYun sprma, t- tohum < EYun speir, spor- tohum ekmek, samak ~ HAvr
*sper-4 samak
Anlam ilikisi iin kar. zerre/ziraat, dar/dal-.
EKKENLLER:
EYun spero : diyaspora, ispermeet, sperm, spor2 Ger *sprewjan
: sprey
spesifik
[DTC1943]
~Frspcifique zgl~OLat
specificus bir tr tanmlayan ayrdedici zellik & Lat species 1. grnt, d grnm, biim, 2. felsefede tr (<
Lat specere, spect- bakmak, seyretmek) + Lat facere, fact- yapmak " ispiyon, faktr
spesiyal
spesifik

[ xx/b]

~ Fr spcial zel ~ OLat specialis tre ait"

* Lat species szc 12. yy'dan itibaren Aristotelesi felsefede EYun eidos (tr) kavramnn karl olarak
kullanlmtr.
spiker
[Hay 1959 195+] radyo sunucusu
konuan < ng to speak konumak ~ Ger *sprek- ~ HAvr *spreg- konumak
spiral
[ xx/b]
yay, helezon ~ HAvr *sper-2 (ip) bkmek

~ ng speaker

~ Fr spiral helezoni ~ OLat spiralis < EYun spera

spiritel
[ARasim 1897-99] esprili; [ xx/b] ruhsal
spirituel 1. ruhsal, 2. esprili, nkteli ~ Lat spiritualis ruha ilikin, ruhsal < Lat spiritus ruh " espri

~ Fr

* Espritel yazm 1980'den sonra yaygnlk kazanmtr.


sponsor
[ xx/c]
~ ng sponsor bir giriimi destekleyen
veya finanse eden, garantr ~ Lat sponsor kefil, rehin < Lat spondere, spons- mukavele yapmak, ant imek, kefil olmak,
sz kesmek ~ HAvr *spond- < HAvr *spend- tre gereini yapmak
spontane
[ xx/b]
~ Fr spontan kendiliinden < Lat sua
sponte kendi rzasyla, gnll olarak < Lat sponsus, spont- sz, vaat, rza " sponsor
spor1
[ARasim 1897-99] ispor spor ngilizce bir kelimedir ki bizde
kou, yar, msabaka, gre ve buna mmasil elence ve oyunlarn cmlesine amildir.; [Cumh 1928] hafif otomobil
modeli
~ Fr sport a. a. ~ ng sport a. a. < EFr desport oyalanma, elenme, oyun < EFr desporter (yoldan veya
rutinden) uzaklamak, oyalanmak, aylaklk etmek & EFr des- ayrlma edat + EFr porter tamak, yrmek " de+,
portatif
* Modern anlam ngilizcede olutuu halde Trke telaffuz Franszcadan alnmtr.
spor2
[ xx/b]
~ Fr spore ieksiz bitkilerde tohum ilevi yapan
zerre ~ EYun spr tohum ekme, sama < EYun speir, spor- tohum ekmek, samak " sperm
sportmen
sportsman " spor1, manken

[192+]

~Frsportman sporcu~ ng

spot
[ xx/c]
~ ng on the spot hemen orackta, hemen teslim
eklinde sat < ng spot nokta, leke ~ Hol spotte
sprey
[xx/c]
~ngspray1.zerreletirilmisv, 2.
zerreletirilmi sv pskrtme, bu ii yapan aygt < ng to spray pskrtmek, zerreletirerek samak ~ Ger *sprewjan
~ HAvr *sper-4 samak " sperm
sprint
[ xx/c] ksa mesafe yar
mesafeyi hzl koma ~ Nor sprinta

~ ng sprint ksa bir

stabil/stabl
[DTC 1943]
~ Fr stable istikrarl, sabit, kararl ~
Lat stbilis sabit, duraan, istikrarl < Lat stre, stat- durmak " istasyon
stabilize 1 [etm
duraan hale getirmek " stabil
stabilize2
sertletirilmi yol yzeyi " stabil

[ xx/b]
[ xx/b]

~ Fr stabiliser sabitletirmek,

~ Fr stabilis sabitlenmi ey, sktrlarak

stad
[ 189+]
~ Fr stade spor sahas ~ Lat stadium kou
sahas ~ EYun stdion 1. yaklak 200 metrelik uzunluk birimi, 2. bu uzunlukta yar pisti

stadyum
stadium zellikle kou sahas" stad

[ 192+]

~ ng stadium spor sahas ~ Lat

* Trkede Franszca stad biimi cari iken, 20. yy balarndan itibaren futbol sahas iin ngilizce stadyum tercih
edilmitir.
stafilokok
[Cumh 1932]
~ Fr staphylocoque salkm
eklinde toplanan bakteri tr & EYun stafyle zm tanesi + EYun kkkos tane, tohum " kokina
staj
[ xx/a]
~ Fr stage raklk, deneme aamas ~ OLat
stagium manastrda ile sresi ~ EFr estage durma yeri, durak, menzil, etap ~ Lat *staticum a.a. < Lat stare, stat- durmak
" etajer
stalaktit
[KT189+]istalaktit
~Frstalactite sarkt <
EYun stalakts sarkan, damlayan < EYun stalss, stalag- damlamak, damlatmak
stand
[ xx/b] fuar tezgh
~ ng stand 1. durma, duru,
pozisyon, 2. pazar tezgh < ng to stand durmak ~ Ger *standan a.a. ~ HAvr *sts-nt- < HAvr *st- a.a. " istasyon
standart
[Ycel 1938]
~ ng standard 1. flama, 2. bir
rnn niteliini lmek iin kullanlan ideal l, model ~ EFr estendart [mod. tendard] sancak, flama < Lat
extendere, extens- amak, yaymak, sermek & Lat ex- da + Lat tendere, tens- germek " ex+, tansiyon
star
[ xx/b]
~ ng star 1. yldz, 2. sinema veya tiyatro yldz
- Ger *sterran- yldz ~ HAvr *ster-2 a.a. " astr(o)+
start
[ xx/b]
~ ng start balama < ng to start balamak ~ Ger
*stert- ani ve sert hareket yapmak ~ HAvr *ster-1 sert
statik
[DTC 1943]
~ Fr statique 1. duran, duraan, 2. dengede
kalma koullarn inceleyen bilim dal ~ EYun sttiks tartya, dengeye veya sabit durmaya ilikin < EYun sttos
duran, duraan < EYun (h)istemi, st- durmak ~ HAvr *st- a.a. " istasyon
stat 1
[ 186+] irket veya kurum nizamnamesi
~ Fr statut
kararname, yasa ~ OLat statutus a.a. < Lat statuere koymak, vazetmek, zellikle yasa koymak " istasyon
stat2
toplumsal mevki, itibar
mevki, a.a. ~ Lat status a.a. ~ sts-tu- < *st- durmak " istasyon
statko
bellum savatan nceki durum " stat
stearin
parafin karm
ya

[ xix]

~ Fr status durum, konum,

~ Fr status quo ~ Lat status quo ante

[Bah 1924] mum imalatnda kullanlan stearik asit ve


~ Fr starine doyurulmu ya asidi < EYun star don ya, kat

steno(grafi)
[ xx/a]
< Fr stno(graphie) ksa elyazs sistemi #
y. 1770 Trevoux, Fr. yazar & EYun stnos skk, dar (~ HAvr *sten- dar ) + EYun grafe yaz "+grafi
step1
ve kurak arazi < Rus step

[Tarih 1932]

~ Fr steppe bozkr, Asya'ya zg geni

step2
[ xx/b]
~ ng step 1. adm, basamak, 2. bir tr dans < ng
to step basmak ~ Ger ~ HAvr *stebh- basmak " stampa
stepne
stepney basamakl kaldra [esk.] " step2

[ xx/b] otomobilde yedek lastik

~ ng

stereo
[ xx/c]
~ ng stereo(phonic) sesin boyutlu gibi
alglanmasn salayan dzenek & EYun steres 1. kat, sert, ele gelir, 2. boyutlu (~ HAvr *ster-1 sert) + EYun
fone ses " fon(o)+
* ngilizce szck 19. yy'da yaygn olarak kullanlan stereoscope (fotoraflar boyutlu gibi gsteren gzlk eklinde
cihaz) terimine izafeten retilmitir.
stereotip
[ xix] ; [ xx/b] basmakalp
~ Fr strotype
matbaaclkta byk boy bask kalb & EYun streos kaba, csseli + EYun typos damga, bask" stereo, tip
steril
[ xx/a]
~ Fr strile 1. ksr, dourgan olmayan, 2.
mikroptan arndrlm ~ Lat sterilis ksr ~ HAvr *ster-4 a.a.
sterlin
[ xix] ngiliz para birimi
~ ng sterling 11.
yy'dan itibaren kullanlan gm para birimi < Eng steorling yldzck, kk yldz < Eng steorra yldz " star
* Eski Norman paralarnn zerindeki yldz iaretinden.
stetoskop
[ xx/b]
~ Fr sthtoscope gs dinleme cihaz ^
1819 R. Th. Hyancinthe Lannec, Fr. hekim & EYun sthtos gs + EYun skops gzeten, gzleyen " +skop
steyn
[ xx/b]
otomobil < ng station durma, ayakta durma " istasyon

~ ng station-wagon ak bagaj alan olan

stiker
[ xx/c]
~ ng sticker yapan ey, etiket < ng to stick
ilitirmek, yaptrmak ~ Ger *stikan delmek, saplamak " etiket
stil
[ xx/a]
uslubu ~ Lat stilus kalem ucu, yaz tarz

~ Fr style yaz tarz, uslup, zellikle mobilya

stilo
[P Safa 1949]
~ Fr stylo < Fr stylographe dolmakalem ~
ng stylograph a.a. # 1882. < Lat stilus sivri ulu her eit alet, zellikle kalem ucu

stimle [etm
[ xx/b]
~ Fr stimuler drtmek, gayrete getirmek,
canlandrmak ~ Lat stimulare vendire ile drtmek < Lat stimulus [k.] vendire, ucu sivri sopa < Lat stilus sivri u " stil
stiropor
[ xx/c]
~ marka Styropor polistirenden elde edilen
sngersi madde ^ 1950 BASF, Alman kimya firmas. & Alm styrol plastik sanayiinde kullanlan bir hammadde (< EYun
styraks bir tr doal reine ) + EYun pros boru, boaz, gzenek
stoa
[ xx/c]
~ EYun sto/stoi revak, stunlu avlu < EYun
*stis stun < HAvr *stu- dikmek, durdurmak < HAvr *st- durmak " stun
stoik
[Bah 1924] istoaisizma/istoaisyen
~Fr stoque 1.
Kitium'lu Zenon'un (M 335-264) felsefe ekolne mensup olan, 2. acya dayankl, tevekkl sahibi, kaderci ~ EYun
stoiks a.a. < EYun sta revak, stunlu avlu " stoa
* Zenon Atina'da Stoa Poikile revaknda ders verdii iin.
stok
[Cumh 1929] birikmi mal
~ ng stock 1. aa gvdesi,
ktk, 2. sermaye, birikmi mal veya para ~ Ger *stukk- aa gvdesi, ktk, blok
stop
[ARasim 1897-99] istop
~ ng stop 1. (mantar veya
bezle) tkama, 2. durdurma, durma, 3. "dur" emri ~ OLat stuppare tkamak, gemiyi kalafatlamak < OLat stuppa paavradan
yaplan tka, stp ~ EYun styppe a. a. " stp
stopaj
[ xx/c] bir gelirden kaynanda alnan vergi
stoppage durduru < ng to stop " stop

~ Fr

stor
[ xix] istor yayl iner kar perde
~ ng store window
dkkn penceresi, kepenk < ng store depo, dkkn, maaza < ng to store saklamak, depolamak ~ EFr estorer
a.a.
straples
[ xx/c]
strap erit, srm < ng to strip soymak " striptiz

~ ng strapless bra eritsiz sutyen < ng

strateji
[ xx/b]
~ Fr stratgie ordu ynetme sanat,
sevklcey ~ EYun strategia kumandanlk < EYun strategs kumandan, general & EYun strats ordu + EYun g
srmek, sevketmek " aksiyon
stratosfer
[P Safa 1949]
~ Fr stratosphre atmosferin bir
tabakas # Lon Ph. Teisserenc de Bort (1855-1913), Fr. meteorolojist. & Lat stratum tabaka, yayg, rt, kaplama (< Lat
sternere, strat- yaymak, sermek, rtmek ~ HAvr *sters- amak ) + EYun sfara kre " sfer
stre
kuma ~ Ger *strakkjan

[ xx/c]

~ ng stretch germe, ekip uzatma, bir tr elastiki

streptokok
[ xx/b]
~ Fr streptocoque zincir eklinde toplanan
bakteri ~ YLat streptococcus a.a. # Theodor Billroth (1829-94), Avst. cerrah & EYun

strepts bklm (ip) (< EYun stref bkmek, kvrmak ~ HAvr *streb(h)- bkmek ) + EYun kkkos tanecik "
kokina
stres
[ xx/c]
~ ng stress sknt ~ EFr estresse darlk ~ OLat
*strictia < Lat stringere, stict- skmak, sktrmak ~ HAvr *stri(n)g- < HAvr *streig- skmak
striknin
[ xx/a]
~ Fr strychnine kargabken bitkisinden
elde edilen zehir ^ 1818 Fr. < EYun stry^nos kargabken bitkisi
striptiz
soyma, soyunma + ng tease gcklama

[ 195+]

~ ng strip-tease & ng strip

stronsiyum
[ xx/b]
~ YLat strontium bir element ^ 1808 Sir
Humphry Davy, ng. kimyac. < z Strontian skoya'da bir ky
strktr
[DTC 1943]
~ Fr structure yap ~ Lat structura
< Lat struere, struct- dikmek, ina etmek, ortaya koymak ~ HAvr *streu- < HAvr *sters-amak, ortaya karmak
stdyo
[ xx/b]
~ Fr studio ressam veya sanat atlyesi,
kk apartman dairesi ~ t studio alma, alma yeri, atlye ~ Lat studium " etd
su

[ viii] sup

< T *sp a. a.

* Final P etkisiyle sesli yuvarlaklamas grlr. Orijinal -- sesi srl, sva-, sz- vb. biimlerinde
korunmutur.
u
+ T ol o

[passim xiv-xvii] ol iaret sfat

& T u [xiv TS, Kp] ite (iaret zarf)

* U > - iaret zarfyla yaplan bileiklere Bat Ouz ve Kpak leheleri dnda rastlanmaz,
ua
sual
sordu

~ Ar ucc^ [#cc^ msd.] n < Ar acc^ d


[Kut, A xi]

~ Ar su'l [#s'l msd.] soru < Ar sa'ala

EKKENLLER:
Ar #s'l: laysel, mesele, mesul, sual
uara

~ Ar ucar [#cr o.] airler < Ar cir " air

suare
[AMithat 1875]
~ Fr soire 1. akam vakti, 2.
akam saatinde verilen davet < Fr soir akam ~ Lat serum [n.] ge vakit, akam < Lat serus ge ~ HAvr *se-2 ge
sub+
neki) ~ HAvr *ex-upo alttan < HAvr *upo alt

~ Lat sub alt, aa, alttan, aadan (edat ve fiil

* Franszca trevlerde genellikle sous biimini alr. Final -b baz sessizlerden nce assimile edilir. r: sub-cedere >
succedere. Ayn kkten EYun (h)ypo-. HAvr basit kkten Ave upa-, Sans pa, Alm ob (alt, aa). Buna karlk t
sotto, Fr sous (alt) biimleri Lat subtus zarfndan tremitir.
suba

<T

[TS, Kp xiv] sba asker ba, subay

< T s [viii] asker

subasman
[ xx/b] yapnn alt blm
~ Fr soubassement
kaide, temel, altyap & Fr sous alt + Fr bassement kaide, taban ~ t basamento a.a. < Lat basis a.a. ~ EYun bsis a.a. "
sub+, baz
* Trke su basmak deyiminin kontaminasyonuyla anlam deitirmitir. Kar. ng sub-basement (bodrum alt).
ubat
~ Ar ubT emsi takvimin onikinci ay ~ br
sbT brani takviminin onbirinci ay ~ Akad abTu 1. vurma, arpma, ykma, 2. Babil takviminin onbirinci ay
subay
YT
[CepK 1935] zabit
hafif svari ~? Mo subay ksr, yavrusuz

~T subay [xv+a] 1. yksz, arlksz, bekr, 2.

* z Trke szck aatayca biimin T s (asker) + bay szcklerinden tredii yolundaki yanl varsayma
dayaldr.
ube
ksm, departman, bir gvdenin blnd ksmlar

~ Ar ucbat^ [#cb msd.] 1. aa dal, 2. blm,

sbjektif
[ xx/a]
~ Fr subjectif, -ive zneye ait, znel <
OLat subiectum tabi olan, gramerde zne < Lat subicere, subiect- alta atmak, buyruu altna almak & Lat sub- + Lat
iacere, iact- atmak " sub+, jet
sblime [etm
[ xx/a]
~ Fr sublimer 1. yceltmek, yce bir
aamaya geirmek, 2. fizikte kat maddenin gaz haline dnmesi ~ OLat sublimare < Lat sublimis yce, ok stn,
atmosferin en st katnda olan & Lat sub- + Lat limis snr, u " sub+, limit
sbut
kesinlik kazanma " sebat

~ Ar 8ubt [#6bt msd.] sabit olma, kalc olma,

sbvansiyon
[ xx/a] parasal destek
~ Fr subvention destek ~
Lat subventio a. a. < Lat subvenire yardmna gelmek, kurtarmak & Lat sub- + Lat venire gelmek " sub+, avantr
* Sbvanse etmek biimi Trkeye zgdr. Kar. Fr subventer, ng to subvent.
sbyan
sbye
sepya

" sbyan
~ Yun soupi ~ EYun sepia mrekkep bal"

su

[Uy viii+] suy ; [ xi] su crm, kabahat

sucuk
[CodC xiii] barsak; [Bah xv] barsak dolmas
zcak/zak bumbar dolmas, barsak sarmas < Fa zl germe, ekerek uzatma, erit, kordon

~ Fa

sudur
~ Ar Sudur [#Sdr msd.] kma, ne kma, ileri
gitme, bir kaynaktan kaynama, treme, yaylma, (ferman) yaymlanma < Ar Sadara kt, ne veya ileriye kt
* Ayn kkten Ar Sadr (1. gs, 2. kaynak).
set
[ xx/b]
Sude sve eldiveni < z Sude sve

~ Fr sude bir tr yumuak deri < Fr gants de

uf a
opsiyon " efaat

~ Ar ufcat^ [#fc msd.] hukukta n alm hakk,

[ xiv]

sufi
[Yun, Yusxiv]
~ Ar Sf[#Swfnsb] tasavvuf
ehli, dervi EYun sofs bilge, usta, yksek bilgiye sahip kimse = EYun sofa bilgelik " sofist
* Ar Suf (sof, ynl kuma) szcnden tretilii bariz bir yaktrmadr. am'da Ebu Haim el-Kf'nin (8. yy
ortas) Sff tabirini kulland rivayet edilse de, szck ilk kez 810 dolaynda Badat'da kaydedilmitir.
sufle
[ xx/b]
~ Fr souffl flenmi veya iirilmi ey, bir tr
ikolata tatls < Fr souffler flemek, iirmek ~ Lat sufflare, sufflat- a.a. & Lat sub- + Lat flare, flat- a. a. " sub+, deflasyon
sfli
aa olma " sefalet

~ Ar sfli [#sfl nsb.] aalk < Ar sufl [msd.]

* Kar. Akad uplu (aa, derin).


suflr

[ARasim 1897-99]

~ Fr souffleur fleyici, tiyatroda

fsldayarak aktrleri uyaran kii" sufle


uh

[Yus xiv]

heda
Ar ahld " ehit
suhulet
< Ar sahula kolay olma, rahat ve akc olma
suikast
kast

~ Fa h neeli, en, iveli

[MMem xvi]

~ Ar uhad' [#hd o.] ehitler <

~ Ar suhlat [#shl msd.] kolaylk, akclk

[ xx/a] ldrmeye teebbs (Fr attentat karl)


& Ar s' [#sw'] ktlk, fenalk, habaset (< Ar s'a [msd. saw'] kt idi, ktleti) + Ar qasd kast, maksat"

suistimal
s' ktlk, fenalk + Ar istimal kullanma " suikast, istimal

~ Fa su'i istimal ktye kullanma & Ar

sit
[ xx/b] ; [ xx/c] otellerde birbirine bal odalar
~ Fr
suite pepee giden eyler, dizi, sra, takm, mzikte bir dizi danstan oluan form ~ OLat *sequita < Lat sequi, secutizlemek, takip etmek, peinden gelmek " sekans
suizan
ktlk, fenalk + Ar Zann kan" suikast, zan
sje
subiectum " sbjektif
sklm pklm

~ Fa s'i Zann kt kan & Ar s'

[ARasim 1897-99]
ikil

~ Fr sujet zne, konu ~ OLat

[ xx/a] utan ve korkudan bzlm

< ?

* Kar. T sksn dk (boynu eik - xiv TS) < sksn (boyun - xiv TS).
skna

~ Ar sukn' [#skn] oturma, ikamet etme " skn

kran
etme, minnet duyma " kr

[A, Yus xiv]

~ Ar kran [#kr msd.] teekkr

skse
[Hay 1959 195+] toplumda beenilme
~ Fr succs
baar ~ OLat successum sonu, rn, mahsul, elde edilen ey < Lat succedere, success-ardndan gelme, izleme,
sonucu olma & Lat sub- + Lat cedere, cess- gitmek " sub+, aksesuar
kfe

~ Fa ukfa iek ~ OFa kfag a. a.

skn
[MMem xvi]
~ Ar sukn [#skn msd.] durma, dinme,
hareketsiz kalma, konaklama, ikamet etme < Ar sakana durdu, konaklad (= br/Aram #kn durma, yerleme,
konaklama = Akad aknu a. a.)
sknet

[Men xvii] sakin olma hali, arballk, vekar


< Ar sukn dinginlik, durgunluk " skn

kr/kr[Kut, A xi]
~ Ar ukr [#kr msd.] teekkr
etme, minnet duyma, vme, yceltme < Ar akara minnet duydu, kretti
sukut
dt
skt
Ar sakata sustu
slale
gelenler, soy, soyaac, hanedan

~ Ar suqT [#sqT msd.] dme < Ar saqaTa


[A xiv]

~ Ar sukut [#skt msd.] sessizlik, susma <


~ Ar sullat [#sll msd.] bir kiinin soyundan

Muhtemelen Ar silsilat (zincir, silsile) ile ayn kkten. Kar. sele, silsile.

ule
[Mercimek xv]
meale < Ar acala [msd. acl] yakt

~ Ar uclat^ [#cl msd.] alev, ate,

EKKENLLER:
Ar #cl: meale, ule
sleen
~ Ar saliqn/sariqn kurundan elde
edilen bir krmz boya, kurun tetraoksit, minium ~? E Yun syrikn Suriye'ye zg ey < z Syra Suriye
slfr
sulpur/sulphur a. a. ~ ?

[Ds I.4.494 187+]

~ Fr sulphure kkrt ~ Lat

* Latince szck muhtemelen eski bir Gney talya dilinden alnmtr.


sulh
[Gl xiv]
~ Ar SulH [#SlH msd.] bar < Ar SalaHa
[msd. SalH] iyi idi, uygun ve yararl idi, uydu, geerli idi (= br/Aram #S1% baarma, hali vakti yerinde olma, uygun
olma )
sulp
sperm, tohum

[ xiv] sulb

~ Ar Sulb [#Slb msd.] 1. belkemii, 2. bel,

sulta
~ Ar sulTat [#slT msd.] haksz g, zorbalk ~
Aram alsT [msd.] egemen olma, iktidar sahibi olma, hkmdar olma < Aram #lT a. a.
sultan
[Kut xi] hkmdar
~ Ar sulTn [#slT(n)] 1. iktidar,
dnyevi kudret, hkmdarlk [ix], 2. hkmdar [x] ~ Aram ulTn iktidar, hkmdarlk < Aram #lT egemen olma,
iktidar sahibi olma " sulta
* Arapa szck Sryaniceden alntdr.
slk
[CodC xiii]
- OFa zarg/zrg a.a. (= Sans calyuk a.a.)
* ng slug (a.a.) szcyle benzerlik tesadfidir, sln

~ Fa zal/zalk kan emici bir yumuaka

[Uy, Ka viii+] sglin/

swlin eti yenen bir tr ku


sls
dayal bir tr yaz < Ar 6al6at

[ xiv]

~ Ar 6ulu6 [#616] l, te bir, l orantya

suma
[ xx/b]
~ Yun soma damtlm alkol, anasonsuz rak
Lat summa [n. o.] en stte kalanlar < Lat summus en yksek, st < Lat *sup-mus = Lat super st, yukar " super+
sumak
[ xiv]
~ Ar summq [#smq] koyu krmz
tohumlar baharat ve boya hammaddesi olarak kullanlan bir bitki, rhus ~ Aram S3mq krmz < Aram #smq kzarma
EKKENLLER:

Ar #smq : somaki, sumak


smbl
[Yus, Gl xiv]
~ Ar sunbul/sunbulat bir
iek ad, hyacinthus ~ Aram sbalst baak < Aram #bl sarkma, dizilme (= Akad ubultu a.a.)
sumen/smen
[Cumh 1928]
~ Fr sous-main "el alt",
yaz masasnda kdn altna konan altlk & Fr sous alt + Fr main el ~ Lat manus a.a. " sub+, manel
smen

smkr[mek

" sumen

<onom

[Kp xiv] simkr- burun temizlemek

< T sim/sm [onom.] hm veya f sesi" +kirsumo

~ Jap sumo gre

smsk
smk

[Redh1890]

<Tsn-

<T
[Kp xiv] simkirik/simkrk/smrk burun aknts
< T smkr- " smkr-

mul
~ Ar uml [#ml msd.] ierme, kapsama,
kucaklama, kapsam < Ar amala ierdi, kapsad, sarp sarmalad
sun[mak
T
[Uy viii+] sun- 1. yaylmak, uzanmak, 2. el uzatmak; [Ka xi] uzatmak, zellikle
elini uzatmak; [Mh, CodC xiii] elini uzatmak, takdim etmek; [a xv] yaylmak, yatmak, elini uzatmak
= T
sn- [viii+ Uy] yaylmak, uzamak, uzanmak
* zgn anlamn geisiz (intransitif) ve dnl (refleksif) olduu, ancak "kendi eliyle uzanmak" anlamnn
zamanla geili (transitif) kullanm kazand varsaylabilir.
sn[mek
T
[Uy viii+] sn- gevemek, kendini salmak; [TS xiii xiii] uzamak, uzanmak
< T *s- zaman veya meknda uzamak veya uzatmak " sunsuna

T?

sunak

YT

sundurma
uzatmak " sunsne

[a xv] erkek rdek veya bir tr rdek; [ xvii] erkek rdek

[TDK 1966] altar


<T

< T sun-" sun-

[Arg xvi] at uzants, saak

< T sundur-

[ xx/b] bir tr zararl bcek, eurigaster integriceps (halk)


-?

snepe

[Ev xvii] uyuuk, klksz

Evliya elebi'ye gre Rumca bir deyimdir. Ancak kayna tesbit edilememitir.

~?

snger
[Arg xvi] sfnger
EYun spngos snger ~ HAvr *(s)poi-mo- snger

~ Yun sfoungri [k.]

* ng sponge (snger) Yunancadan alnmtr.


sng

sungur

[ viii] sng mzrak

< T *sn- arpmak, mzrak ile drtmek

[CodC xiii] doana benzer bir yrtc ku, falco rusticolus


- Mo srjur/orjur doan veya ahin

suni
Ar sunc [msd.] yapma, el becerisi ile imal etme " sanat

~ Ar Sunc [#Snc nsb.] sanatl, ustalkl, yapay <

snnet
[A xiv] peygamberin gelenek ve deyileri; [Kp, Env
xiv] hitan treni
~ Ar sunnat [#snn msd.] gelenek, adet, zellikle Peygamberin gelenek ve deyileri < Ar
sanna [msd. sann] 1. dilerini yontarak keskinletirdi, bak biledi, 2. yasa veya kural koydu < Ar sinn di (= br/Aram
#nn 1. di, 2. bileme, keskinletirme )
* Arapa szcn nihai kayna eski Arap airet tresi uyarnca belli bir yaa gelen erkek ocuklarn dilerinin
yontularak keskinletirilmesidir.
snni
izleyen < Ar sunnat" snnet

~ Ar sunn [#snn nsb.] Peygamber snnetini

sunta
~ marka Sunta preslenmi talala yaplan yapay
ahap plakann ticari ad (1950) < T suni tahta " suni, tahta
suntur[lu
okkal (kfr)

[Men xvii] debdebeli, grltl (dn); [ xx/a] ar,


T santur bir mzik aleti" santur

supanglez
[ xx/b]
~ Fr soupe anglaise "ngiliz orbas", bir
tr sulu tatl < Fr soupe orba < Ger *sp- imek, yudumlamak HAvr *seus-2 imek
supap
[KT xix]
~ Fr soupape 1. eneye alttan yumruk
vurma [esk.], 2. belli bir basn altnda alan kapakk & EFr sous alt(tan) + EFr pape ene " sub+
supe
yemek " supanglez

[188+]

sper
[ xx/a]
< Lat super st, zeri (edat)" super+

~Frsouper gece ge vakit yenen hafif


~ Fr/ng super stn, ar, ok < Lat superior a. a.

super+
neki) ~ HAvr *ex-uper- a. a. < HAvr *uper- a. a. " ber+

~ Lat super st, zeri, stn (edat ve fiil

* Franszca trevlerde genellikle sur- biimini alr. Kar. srfile, srkontr, srmanet, srreel, srveyan vb. Kar. Lat
superior (daha st), supremus (en st).

sphan
[Yus xiv] sbhan
~ Ar subHan [#sbH msd.]
(zellikle tanry) vme, yceltme ~ Aram sb% [#b%] vme, medhetme, yceltme / br eba%a.a.
* Ar sabbaHa (vd, yceltti) fiili isimden tretilmitir.
phe
[Kut xi] bhe
kararszlk, kuku < Ar ibh benzerlik, gibi olma

~ Ar ubhat [#bh msd.]

suples
[ xx/b]
~ Fr souplesse esneklik < Fr souple esnek
- Lat supplex, supplic- bklen, eilen & Lat sub- alt, aa + Lat plicare katlamak " sub+, pli
spozituar
[ xx/b]
~ Fr suppositoire makattan kullanlan fitil
- OLat suppositorium < Lat supponere, supposit- alta koymak & Lat sub- + Lat ponere, positkoymak " sub+, post2
spr[mek

[Uy, Ka viii+] sipir-/spr- a. a.

sprge

[dr xiv] sprme arac

sr+
super a. a. " super+

< T spr- " spr-

~ Fr sur st, zeri, stn (edat ve fiil neki) ~ Lat

sr[mek
T
[Or viii] sr- ekmek, uzatmak; [Uy viii+] s5r-/sr- 1. ekmek, ekerek
gtrmek, uzak bir yere srgn etmek (geili), 2. devam etmek (geisiz); [Kp xiv] el srmek, omak
< T
s5- yaymak, uzatmak < T *s- a. a. " sun* Orijinal anlam "zaman veya meknda yaymak/uzatmak" olmaldr. "El srmek, omak" anlam Ouz ve Kpak
dillerinde sr- ve srt- biimlerinden tremitir. Anlam gelimesi iin kar. med, mddet.
sur1
~ Ar sr [#swr] duvar, zellikle savunma duvar
Aram r a. a. ~ br r a. a. br #wr bakma, gzetme
sur2
ura1

[Env xv]
<T

iaret zarf

~ Ar Sr [#Swr] boru, trompet

& T ol/u iaret sfat + T -ra yn eki" u, +re

ura2
gr alveriinde bulunma

~ Ar r' [#wr] danma, grme, mzakere,

* Trke modern anlam meclis-i ura veya encmen-i ura (danma meclisi) deyimlerinden tremitir. Ar #wr
kknn nihai anlam belirsizdir; basit fiil biimi mevcut deildir. br/Aram #wr (bakma, gzetme, gzetleme) ile
ilikisi dnlebilir. Kar. Akad muirtu (pencere, gzetleme yeri).
srahi
sarahat

[DK xiv] SurH

< Ar SurH [#SrH] effaf, kristal"

srat
saraca hzl gitti

~ Ar surcat^ [#src msd.] hzl gitme, hz < Ar

surat

~ Ar Srat grnt, tasvir, resim " suret

* Suret szcnn zel anlam kazanm varyantdr. Telaffuz ayrmas en ge 16. yy'da gereklemitir.
sr[mek

[ xi] sr- kaymak, aya taklarak dmek

* -(i)- > -- dnllk ekiyle, sri lisan

dil srmesi

< T sr- " sr& T sr + Ar lisn "

sr-, lisan
sure

[Yus xiv]

~ Ar srat [#swr msd.] Kuran' oluturan

blmlerden her biri ~ br rh/rh yazda satr, zellikle Tevrat'n bir satr (= Aram rst a. a.)
sre

YT

[CepK 1935] mddet

< T sr-" sr-

* Osm mddet < Ar madda (srmek) karl olarak tretilmitir, sre


vetire, procssus

YT

[Fel 1942]

< T sr-" sr-

* -e ekinin ilevi belirsizdir. Trke ara isimleri yapan -e ekiyle benzerlik yzeyseldir.
sreen

YT

[CepK 1935] payidar, mzmin

rek
" erik

< T sr-" sr-

~ Ar urak' [#rk o.] ortaklar < Ar ark ortak

suret

[Kut xi] resim, grnt, bir eyin d yz; [A xiv] insan yz


- Ar Srat [#Swr msd.] resim, imge, grnt, biim, kopya ~ Aram rsT resim ~ Akad Surtu a.
a. < Akad eseru resimlemek
* Ar #Swr (resimleme) kk isimden tretilmitir.
sureta
srfe

~ Ar Surata [zrf.] grnt bakmndan " suret


[Men xvii] aa kurdu

~ ?

* Farsa ve Arapa szlklerde rastlanmamtr.


srfile
[ xx/c]
~ Fr surfiler kuman tarazlanmasn
nlemek amacyla kenarlarn dikmek & Fr sur- stne + Fr fil iplik ~ Lat filum a. a. " super+, file

srgn
<T
[Men xvii] 1. siyasi nedenle birini baka yere gnderme, nefy, 2. srlen kii,
menfi, 3. srlen yer, menfa
< T sr- " srsrme

<T

[CodC xiii] gze srlen siyah boya

< T sr-" sr-

srmenaj
[ xx/b]
~ Fr surmenage ar yorulma < Fr
surmener hayvanlar ar yormak & Fr sur- st, te, ar + Fr mener (hayvan) gtmek, dehlemek " super+,
menacer
srpriz

[ xx/a] artc rastlant

~ Fr surprise denk

gelme, rastlant, tesadf" super+, priz


srre

- Ar

srreel
Apollinaire, Fr. air " super+, reel

[xx/b]

~Frsurrl gerekst^ 1917 Guillaume

srarj
[Hay 1959 195+]
normal fiyata eklenen ek deme " super+, arj
srt[mek
xiv] srt-

~ Fr surcharge stne ykleme,

T
[Uy viii+] srt- elini veya bedeninin bir blmn srmek, omak; [Kp
< T sr- " sr-

* -t- ettirgen ekiyle.


srtk
sr

T
T

[Uy viii+] sr srlen ey, hayvan srs

srkle[mek
srm
srngen
urup

[ xi] srtk sevici kadn; [LO xix] ahlaksz kadn < T srt- " srt-

<T
<T

[Men xvii] a.a.

< T sr-" sr-

[ xix] reva, itibar; [ xx/c] versiyon


YT

< T sr- " sr-

[CepK 1935] reptil

< T sr- " sr-

< T srn-" sr-

~ Ar urb [#rb msd.] ii, iki " arap

srur
~ Ar srr [#srr msd.] nee, sevin < Ar sarra
neelendirdi, mutlu etti, gdklad < Ar surrat gbek ukuru, umbilicus " sr1
srveyan
[ xx/b]
~ Fr surveillant gece nbetisi, yatl
okullarda yatakhane grevlisi < Fr surveiller gece nbeti tutmak, banda durmak ~ Lat supervigilare a.a. & Lat superstnde + Lat vigilare nbet tutmak, uyank kalmak < Lat vigere gl ve diri olmak, din olmak, canl olmak ~ HAvr
*weg-e- < HAvr *weg-2 a. a. " super+, vejetal
ss

[LO xix] ziynet, fantazya

~ ?

sus[mak

<onom
susturma sesi

susa[mak

[a xv] ss- sessiz olmak; [Arg xvi] sus-< T ss/ [onom.]

[Uy viii+] suwsa- a. a.

< T sup " su

* stek ve yneli bildiren -sa- ekiyle.


susam
[ xiv] sisam/susam/ssen
~ Fa susan susam
bitkisi ~ Aram msm a.a. ~ Akad amamm ya otu & Akad amnu ya + Akad ammu ot, ila, ifal bitki
* Kar. Ugar mn, Hit ammamma, Ar simsim (a.a.). EYun sesamonbiimi bir Sami dilinden alnmtr. Bat
dillerine Yunancadan gemitir.
ssen
[Men, LO, KT xvii] ssen
~ Ar/Fa ssan/sawsan
soanl bir bitki, zambak veya iris ~ Aram an zambak = Akad eanu a.a. (~? Ms n bir tr iek, lotus )
* Bat dillerine br uan/oanna biiminden gemitir. Kar. ng susan (zambak, sadece kii ad).
sspansiyon
[ xx/b] sv iinde zerrelerin asl durduu karm
- Fr suspension aslma, asl durma ~ Lat suspensio < Lat suspendere, suspens- asmak, asarak idam etmek,
asl durmak & Lat sub- + Lat pendre, pens- sarkmak " sub+, pandantif
susta
[ xx/a] 1. kpein arka ayaklar zerinde durmas, 2. silah ve
akda emniyet yay
~ t sosta durma, durdurma, durdurucu aygt < t sostare durmak, duraklamak ~ Lat
substre, substt- a.a. & Lat sub- + Lat stre, stat- durmak " sub+, istasyon
st

[Uyviii+]st

(=Mosna.a.)

ut
[Cumh 1932] futbolda topa vuru
~ ng shot at,
vuru < ng to shoot frlatmak, atmak, ate etmek ~ Ger *skeutan ~ HAvr *skeud- frlatmak
stla

[T S xv] stla ; [ xvi] stl a stl pirin a

" st, a

* Yemek adlar yapan Fa/T -ac ekinin etkisiyle ses deiimi olduu dnlebilir. Kar. bulama, glla,
kavurma, tutma.
stleen

<T

[M xiv] bir bitki, euphorbia

stliman
liman alt, i liman " sota, liman

[Ev xvii] sakin deniz

t sottoporto (i liman) szcnn Yunanca uyarlamasdr.

< T stle-" st
~ Yun sotolimni

stun
~ Fa stun direk, stun ~ OFa stun a.a. (= Ave
stna- a.a. = Sans sthn a.a.) ~ HAvr *stu-/stu- durdurmak, dikmek ~ HAvr *st- durmak " istasyon
* Kar. EYun *stois (stun), staurs (direk), Lat instaurare (direk dikmek), Alm sttze (destek), stau (set,
durdurucu).
sutyen
[ xx/b]
~ Fr soutien-gorge gs destei,
gslk < Fr soutenir alttan tutmak, desteklemek ~ Lat sustinere, sustent- a. a. & Lat sub- + Lat tenere, tent- tutmak "
sub+, konteyner
uur
kavray " iir
svari
OFa asb/asp at

~ Ar ucr [#cr msd.] bilin, hzl ve doal


[ xiv] svar

< Fa suwr atl, svari ~ OFa aswr a. a. <

suvenir
[ xx/a]
~ Fr souvenir yadigr < Fr souvenir
anmak, hatrlamak (fiil) ~ Lat subvenire 1. aklna gelmek & Lat sub- + Lat venire, vent-gelmek " sub+, avantr
sveter
[ xx/a] yn kazak
yn kazak < ng to sweat terlemek ~ Ger *swait- ~ HAvr *sweid-2 a. a.

~ ng sweater "terleten",

yu
~ Ar uyc [#yc msd.] 1. bir haberin yaylmas,
duyulmas, halka mal olmas, 2. mlkiyette ortaklk < Ar ca (haber) yayld, duyuldu, blnd, blklere
ayrld
sz[mek
T
[Uy viii+] sz- filtre etmek, artmak ; [TS xiii xiii] ksk gzle bakmak
Mo sig- kpn veya kayman almak, szg ile szmek, szdrmak )
suzeni
ine (= Sans si a.a. ) < HAvr *sy- dikmek, diki
* Ayn kkten ng sew (dikmek), suture (diki), szge

(=

~ Fa szan ine ii, nak < Fa/OFa szan

<T

[Men xvii] szg a.a.

< T sz-" szsuzidil


Trk mziinde bir makam
yan & Fa sz yank + Fa dil kalp, gnl" softa, dil2
szl[mek
T
havada kayarak gitmek

~ Fa sz-i dil yrek

[Uy viii+] szl- szme ilemine uramak, filtrelenmek; [Men xvii] suda veya
< T sz-" sz-

* kinci anlamn kayna ak deildir.


syn+
~ EYun syn- birlik, birliktelik, elik ve
karlkllk bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *ksun ile, beraber

* Dudak nszlerinden nce sym-, inisyal s-'den nce sy- biimini alr. Franszca biim seslilerden nce 'sin-',
sessizlerden nce 'sen-' olarak telaffuz edilir. Trke rneklerin ou Franszcadan ve Franszca telaffuza gre
alnmtr. Fa ham ve Lat co(n)- biimleriyle e anlaml olmakla birlikte etimolojik ilikisi mulaktr. Kar.
HEM, CO(N)-

ta

[Yus xiv]

~ Fa ta dek, ta ki, -inceye kadar (edat)

taaccp
[Yus xiv]
(kendi kendine) arma, hayret etme < Ar caciba at" acep
taahht
sz verme " ahit

~ Ar tacahhud [#chd V msd.] stlenme,

taalluk
olma " alaka

[A, Yus xiv]

taam
Ar Tacama yedi

[Yus, Gl xiv]

taammt
olarak niyet etme " amut
taarruz
harbe girime

~ Ar tacaccub [#ccb V msd.]

~ Ar tacalluq [#clq V msd.] ilikili


~ Ar Tacm [#Tcm msd.] yemek <
~ Ar tacammud [#cmd V msd.] bilinli

[ xiv] ; [KT xix] 1. satama, 2. dman toprana girip


~ Ar tacarruD [#crD V msd.] direnme, engel, elime, ztlama " arz1

taassup
[ xiv] taassub
~ Ar tacaSSub [#cSb V msd.]
gergin ve sinirli davranma, airet veya parti veya din asabiyeti gsterme, fanatizm, partizanlk " asap
tab
[ xiv]
~ Ar Tabc [#Tbc msd.] 1. bask, damga, basm, 2.
karakter < Ar Tabaca mhr ve damga bast, damgalad (= Fen Tbc sikke, para = Akad Tabu batma, basma)

taba
tabaco a. a. ~Karib

[Hay 1959 195+] ttn rengi

~ Fr tabac ttn ~ sp

* Orta Amerika yerli dillerinden.


tababet
meslei < Ar Tabb " tp1
tabak1
tabak, tepsi, tabaka

~ Ar Tabbat [#Tbb msd.] hekimlik


[A, Yus xiv]

tabak2
debba
ileyen, sepici < Ar dabaa [msd. dab] sepiledi
tabaka
dzlem, stratum < Ar Tabaq kapak " tabak1
taban
T
ayak alt, ayak

~ Ar Tabaq [#Tbq msd.] kapak,


~ Ar dabb [#db im.] deri

[A xiv]

~ Ar Tabaqat [#Tbq msd.] katman,

[ xi] taban ayan alt, zellikle deve ve ay gibi hayvanlarn ayak alt; [Kp, a xiv]
T *tp- (ayak) basmak?

Kar. Mo tabag/tabaay (ayak taban, pene, el ayas).


EKKENLLER:
T taban : taban, tabanca, tabanvay
tabanca
<T
[Yus, TS xiv] 1. el ayas, 2. tokat, amar; [TS xv xv] 3. kk ateli silah
< T taban ayak taban, el ayas? " taban
* "Tokat sesi" benzetmesinden tr adlandrlmtr. Fa Tapanca/Tapanca (el ayas, tokat) bir Trk dilinden
alntdr. Ancak szcn Trke kullanm Fars etkisiyle olumu olabilir.
tabanvay
+
[ARasim 1897-99] yryerek ulam
tramvay kamu ulam arac" taban, tramvay
tabasbus
sallama, dalkavukluk < Ar baSbaSa [onom.] kuyruk sallad
tabela
[ xx/a] levha
Lat tabella [k.] < Lat tabula levha, tabla, tepsi, masa

&T taban ayak + T

~ Ar tabaSbuS [#bSbS msd.] kuyruk

~ t tabella masack, tahta dzlem, levha ~

tabi
[ xiv]
~ Ar tbic [#tbc fa.] birinin peinden giden,
baml, uyruk < Ar tabica [msd. tabac/tabc^at^] izledi, ardndan gitti
tabiat
[Gl xiv]
~ Ar Tabcat^ [#Tbc sf. f.] bir varln
znden veya yaradltan gelen zellikleri, kinatn deimez dzeni, insan karakteri, yaradl, cibilliyet <
Ar Tabaca mhr ve damga bast, damgalad" tab
* Kar. karakter. Modern anlam 19. yy dncesinde 'tabiat' ile 'sanat' arasnda kurulan kartlktan tremitir

tabii

[ xiv]

~ Ar Tabc [nsb.] tabiata uygun, doal" tabiat

* Trkede olumlama deyimi olarak kullanm Fr naturellement (doal olarak) evirisi olan bi't-tabii deyiminden
ksaltmadr.
tabiiyet
bal, uyruk " tabi
tabip
Tibb " tp1

[ xix] bir devletin tebaasndan olma


[A xiv] tabib

~ Ar Tabb [#Tbb sf.] hekim, doktor < Ar

tabir
[Kut, A xi] yorum
yorumlama, zellikle rya yorumlama, 2. ifade, ibare " ibare
tabla
sofra ~ Lat tabula a.a. " tabela

[Mh399 xv]

< Ar tbic

~ Ar tacbr [#cbr II msd.] 1.

~ Fr table / t tabella portatif masa, tezgh,

tabldot
[Ahsan 1891]
~ Fr table d'hte
(lokantada) ev sahibinin sofras, semesiz men & Fr table masa, sofra + Fr hte misafir arlayan, ev sahibi" tabela,
hostes
tablet
[ xx/a]
~ Fr tablette [k.] 1. masack, 2. 1. kk levha,
2. yassltlm hap < Fr table masa, levha, dz yzey " tabela
tablo
[ARasim 1897-99]
resim eseri, tiyatro sahnesi ~ Lat tabellum " tabela
tabloid
boy gazete " tablo, +oid

[xx/c]

~ Fr tableau levha, pano, tabela,


~ngtabloid1.hap, tablet [esk.], 2. kk

tabu
[ xx/b]
~ ng taboo nedeni bilinmeyen yasak ^ 1777
James Cook, ng. kif~ Tonga tabu ayr, dzend, yasak
* Gney Pasifik yerli dillerinden.
tablatr
[ xx/b]
~ Fr tabulateur 1. tablo yapan, 2. daktiloda
durak tuu < OLat tabulare panoya dkmek, listelemek < Lat tabula " tabela
tabur
[ xvi] stabur/tabur askerin drt cepheli bir kare eklinde
dizildii bir tr savunma dzeni, ordugh
~?
tabure
[ 192+]
EFr tabour ift yzl davul ~ Ar Tabl davul" davul
tabut
[TS*, Kp xiv]
lahit ~ Aram tebt a.a. ~ br tebat a.a. ~ Ms tbt a.a.

~ Fr tabouret [k.] kk oturak <


~ Ar/Fa tbut [#tbwt] sanduka,

tabya
[ xiv] ta'biye hazrlama, tertip etme, zellikle silah ve tehizat
dzme; [ xix] modern usulde asker tertibi fenni (Fr tactique karl), askeri istihkm,

dzenek

~? Ar tacbiyyat^ [#cbw II msd.] doldurma, paketleme, zellikle topa barut srme

ta1
kemer, ember, ta

[Uy, A viii+]

~ Ar/Fa tc hkmdar bal ~ OFa tg

EKKENLLER:
OFa tag- : ardak, ta1, tak1, takke, tekfur
ta2
[ xx/b]
< ng to touch dokunmak ~ Fr toucher a.a. " tu

~ ng touch 1. dokunma, 2. futbolda kenar izgisi

tacir
[DKxiv]
~Ar tacir [#tcr fa.] ticaret yapan~Aram
tagr/taggr a. a. ~ Akad tamkru a. a. < Akad makru alp satma, ticaret yapma
* Ar tagara (ticaret yapt) fiili isimden tremitir.
taciz
duruma sokma " acz

~ Ar taccz [#ccz II msd.] aciz brakma, zor

tadil
[ xiv]
~ Ar tacdll [#cdl II msd.] dzeltme, dengeleme,
ayarlama < Ar cadala dendgeledi, eitledi" adl
taflan
~ Ar dift' defne (laurus), zakkum (nerium
oleander) ve benzer sert yaprakl kk aalara verilen ad ~? EYun dafhe defne " defne
* Kar. Akad dapranu, Aram dafrana (ard).
tafra
~ Ar Tafrat [#Tfr msd.] (neeyle) srama,
hoplama, cokuyla hareket etme < Ar Tafara srad, hoplad
tafsilat
[A xiv]
~ Ar tafSlt [#fSl o.] ayrntlar
< Ar tafSl [II msd.] blmlendirme, ayrntlandrma, ayrnt" fasl
tafta
[M xvii]
~ Fa tafta 1. bklm, rg, 2. bir tr
ipekli kuma < Fa taftan, tb- iplik bkmek, eirmek, rmek
* Fr taffetas (tafta) Farsadan alnmtr.
tayir
deitirme " gayr

[ xiv]

~ Ar tayir [#yr II msd.] bakalatrma,

tahakkuk
edinme, 2. hakiki olma, gerekleme " hak1

~ Ar taHaqquq [#Hqq V msd.] 1. hak

tahakkm
veya egemenlik taslama, keyfi ynetim " hkm

~ Ar taHakkum [#Hkm V msd.] yarglk

tahamml
yk stlenme, tama, dayanma " haml

[KpGul xiv]

~ Ar taHammul [#Hml V msd.]

tahammlfersa
" fersude

dayanlmaz

& Ar taHammul tama + Fa fars geen, aan

taharet
Tahara temizlenme, temiz olma

[ xiv]

~ Ar Tahrat [#Thr msd.] temizlik < Ar

taharri
soruturma, srarla sorgulama

[ xiv]

~ Ar taHarrin [#Hry V msd.] aratrma,

tahavvl
deitirme, dnme " hal1

~ Ar taHawwul [#Hwl V msd.] hal

tahayyl

~ Ar tahayyl [#xyl V msd.] hayal etme,

dleme " hayal


tahdit
tahl

~ Ar taHdd [#Hdd II msd.] snrlama " had


[Kp xiv] da^l gelir, verim; [T S xiii xiii] ta^l ekin, zahire
- Ar da%l [#d%l msd.] 1. giri, 2. getiri, verim < Ar da%ala girdi" dahil1

tahin
Ar TaHana [msd. TaHn] tt
tahkik
dorulama, doruyu belirleme " hak1

~ Ar TaHln [#THn sf.] un, dar unu, susam unu <


[Yus xiv]

~ Ar taHqq [#Hqq II msd.]

tahkim
~ Ar taHkm [#Hkm II msd.] 1. hakem
tayin etme, egemen sayma, 2. glendirme, pekitirme " hkm
tahkir
etme " hakaret

~ Ar taHqr [#Hqr II msd.] aalama, hakaret

tahlil
hal2

~ Ar taHll [#Hll II msd.] zme, zmleme "

tahlisiye
1894'te kurulan cankurtaran idaresi

[ xix] (idare-i) tahlisiye deniz kazalarna yardm iin


< Ar ta%HS [#%1S II msd.] kurtarma " halas

tahliye
hela
tahmin
tahmin, kestirim

~ Ar ta%liyyat [#^lw II msd.] boaltma "


[MMem xvi]

~ Ar taamn [#xmn II msd.]

tahmis
~ Ar tahmis [#%ms II msd.] 1. bee katlama, bee
blme, 2. bir beyte msra ekleyerek yaplan iir < Ar %amsat be " hamsin
tahnit
br/Aram #%nT a. a.

~ Ar taHnT [#HnT II msd.] mumyalama =

tahra
[Men xvii] dehre; [BK xviii] tahra
orak, aa budama ba (= Sans dtra orak < Sans dti ekin bimek)
tahrif
" harf

~ Fa dahra/dahra

~ Ar taHrf [#Hrf II msd.] bozma, eme, saptrma

tahrik
[Ne xv]
~ Ar taHrk [#Hrk II msd.] birini veya bir
eyi harekete geirme, drtme < Ar Haraka hareket etti" hareket
tahrip
harap

~ Ar ta%nb [#%rb II msd.] harap etme, ykma "

tahrir
[ xiv]
~ Ar taHrr [#Hrr2 II msd.] 1. azat etme, salma, 2.
yaynlama, kitap veya makale yazma, redakte etme " hr
* Anlam gelimesi iin kar. Yun ekdosis, Lat editio (salma, yaynlama).
tahri
Haraa [msd. Har] kad

~ Ar taHr [#Hr II msd.] kandrma < Ar

tahsil
[Gl xiv]
~ Ar taHSl [#HSl II msd.] 1. bir rn
veya gelir elde etme, mahsul alma, 2. eitim alma " husul
* "Eitim" anlam tahsil-i ulum deyiminden tremitir.
tahsildar

tahsil eden

~ Fa taHSl dar vergi tahsil eden &

Ar taHSl + Fa -dar " tahsil, +dar


tahsis
taht
hkmdar makam

~ Ar taHSlS [#HSS II msd.] pay verme " hisse


[Kut, A xi]

~ Fa/OFa ta%t oturma yeri, divan,

* Kar. Akad ta%tu (yatak?).


tahta
a. a. " taht
tahtelbahir
baHr deniz " bahir

[ xiv]

~ Fa taxta dz biilmi aa, tabla ~ OFa ta%tag


[ 187+] tahte-l bahr denizalt

& Ar taHt alt + Ar

* Fr sous-marine karl olarak ilk kez 1879'da kullanlmtr.


tahtrevalli
tahtrevan " tahtrevan
tahtrevan
revan

[ xix] kaldra eklinde ocuk oynu

~ Fa taxt-i rawn yryen taht" taht,

tahvil
~ Ar taHwl [#Hwl II msd.] 1. dndrme,
dntrme, baka bir hale sokma, 2. polie, ciro, bir borcu bakasna havale eden kt" hal1
taife

[Yus, Gl xiv] T'ife ; [KT xix] Tayfa gemi personeli


- Ar T'ifat [#Twf fa. f.] birinin etrafndakiler, blk, takm, zmre, ekip, mrettebat < Ar Tfa etrafnda
doland, tavaf etti" tavaf
* En ge 19. yy'dan bu yana Trkede "blk, zmre" anlamnda taife, "gemi personeli" anlamnda tayfa telaffuzu
kullanlr.
tak[mak

[ xi] tak- eklemek, balamak, geirmek

tak1

[ xiv]

tak2

onom

~ Ar Tq [#Twq] kemer, ta ~ OFa tg a. a. " ta1

[ xiv] sert darbe sesi

taka

[ xx/b] Karadenize zg kk yelkenli

~?

takaddm
[ xiv]
~ Ar taqaddum [#qdm V msd.] nden
gitme, nceleme, rtbece bakasndan nce gelme " kdem
takallus
(giysi) ekme, ksalma < Ar qalaSa [msd. qulS] a.a.
takas
etme " ksas 1

~ Ar taqalluS [#qlS V msd.] bzme,


~ Ar taqSS [#qSS VI msd.] deme, deitoku

takat
[Kut, A xi]
mecal < Ar Tqa [msd. Tawq] gc yetti, yapabildi

~ Ar Tqat [#Twq msd.] g, kuvvet,

takaza
[A xiv]
~ Ar taqD [#qDy VI msd.] dava
etme, sulama, borcunu yarg yoluyla talep etme < Ar qaD yarglad" kaza
takbih
kabahat ykleme " kabahat

~ Ar taqbH [#qbH II msd.] sulama,

takdim
giri konumas yapma, sunma " kdem

[ xiv]

takdir
deer verme, belirleme " kadir1

[Kut, A xi]

takdis

[ xiv]

takm

<T

~ Ar taqdlm [#qdm II msd.] nceleme,


~ Ar taqdlr [#qdr II msd.] deer bime,

~ Ar taqdls [#qds II msd.] kutsama" kudsi

[LO xix] 1. taklacak eyler, tak, 2. zmre, gruh, taife < T tak- eklemek " tak-

takip
peinden gitme " akab

~ Ar tacqb [#cqb II msd.] topuunu izleme,

takiye
~ Ar taqiyyat [#wqy msd.] 1. saknma, korku, 2.
ii fkhnda tehlikeden saknma amacyla dinini inkr etme < Ar waq koruma, saknma " vikaye
takke
ince kuma tepelik
takla

T?

[Men xvii] Takiye asl balk altna giyilen yarm kre eklinde
< Ar Tq kemer, ta " tak1
[TS xv] tak/takla/taklak ba yere koyup perende atma

taklit
[ xiv] taklid
kopyalama, bir modeli aynen izleme
takometre
[ xx/c]
tachymetre a.a. < EYun taxys/ta%eos hzl" +metre
takoz
tahta kitle, takoz, ayakkab topuu

[ 187+]

~ Ar taqld [#qld II msd.] aynsn yapma,


~ Fr tachomtre hz ler / ng
~ Yun tkos aa blok ~ t tacco kaba

EKKENLLER:
t tacco : takoz, takunya
takriben
[xiv]
Ar taqrb [II msd.] yaklama, yaklam " kurbet
takrir
belirleme, konfirme etme " karar

[A, Yus xiv]

~ Ar taqrban[#qrbzrf] yaklak olarak <


~ Ar taqrr [#qrr II msd.] karar klma,

taksi
[ 192+]
~ Fr taxi ticari otomobil < Fr voiture
taximtre cret lme cihazyla donatlm kiralk at arabas [xix] < Fr taxe tarife, cret, vergi < Lat taxare deer
bimek, hesaplamak
* 19. yy'da "tarife lme cihaz ile donatlm at arabas" anlamnda.
taksim
ayrma " ksm
taksir
kusur

~ Ar taqsm [#qsm II msd.] blme, paylara


[Kut xi]

taksit
paylatrma, adil bir ekilde blme " kstas

~ Ar taqSr [#qSr II msd.] kusur ileme "


~ Ar taqsT [#qsT II msd.] blmlere ayrma,

takt
[DTC 1943]
~ Fr tact 1. dokunma duyusu, tue, 2. usul
ve adap bilgisi ~ Lat tactus < Lat tangere, tact- dokunmak ~ HAvr *tag- dokunmak
Kar. Lat integer (dokunulmam).

taktik
[ xx/a]
~ Fr tactique bir askeri birlii sahaya dizme usul
- EYun taktik [n. o.] dizi, dizim, ordu dzme sanat < EYun tss, tag- dizmek, dzenlemek ~ HAvr *tgdizmek, dzenlemek
taktil1
sayda adam ldrme, katliam yapma " katil1

~ Ar taqtl [#qtl II msd.] iddetle veya ok

taktil2
Lat tactilis a.a. < Lat tangere, tact- dokunmak " takt

~ Fr tactile dokunma duyusuna ilikin ~

takunya
[ xx/a]
[by.] byk topuk, a. a. < t tacco topuk " takoz
takva
waq koruma, saknma " vikaye

[ xiv]

~ Yun takoni tahta naln ~ t taccone

~ Ar taqw' [#wqy msd.] gnahtan saknma < Ar

takvim
~ Ar taqwm [#qwm/qym II msd.] 1.
dzeltme, dorultma, reform, 2. konum belirleme, enlem ve boylam lme, 3. almanak, takvim " kamet
* Arapa szcn nc anlam, yln gnlerine gre gne, ay ve yldzlarn pozisyonunu bildiren astronomik
tablolara gnderme yapar.
takviye
msd.] glendirme, kuvvetli klma " kuvvet

[ xiv] takviyet

takyidat
msd.] balama, snrlama, belirleme, koula balama " kayt

~ Ar taqwiyyat [#qwy II
~ Ar taqyldt [#qyd o.] < Ar taqyld [II

talak
[Yus xiv]
~ Ar Talq [#Tlq msd.] salma, brakma,
azat etme, boama < Ar Taluqa gevek idi, salk idi, bo idi
talan
<T
[TS xiv] talan yama, apul; [Kp xiv xiv] talav
saldrmak, yamalamak (= Mo tala- a. a.)" dalatala
art, yonga " tra

[Men xvii] tela/tala

talebe
2. renciler < Ar Tlib " talip

< T tala- [viii+ Uy]

~ Fa tar/tara testere veya rende

~ Ar Talabat [#Tlb o.] 1. talipler, talep edenler,

* kinci anlam talebe-i ulum (ilim isteyenler) deyiminden tremitir.


talep
< Ar Talaba istedi, diledi

[A, Yus xiv] taleb

tali
ikincil < Ar tal [msd. tul'] 1. izledi, takip etti, 2.

~ Ar Talab [#Tlb msd.] istek, dilek

~ Ar tli [#tlw nsb.] izleyen, arkadan gelen,

talih
[Gl xiv] tali'
~ Ar Talic [#Tlc fa.] ykselen yldz, ans
< Ar Talaca [msd. Tulc] ykseldi, belirdi, yldz veya gne ykseldi
EKKENLLER:
Ar #t?lc : ittila, muttali, mtalaa, talih
talik
erteleme, koula balama " alaka

[ xiv]

~ Ar taclq [#clq II msd.] asma, asl brakma,

talim
[Gl xiv]
eitme, ilim salama < Ar calama bildi" ilim

~ Ar talm [#clm II msd.] retme,

talip
[ xiv] talib
~ Ar Tlib [#Tlb fa.] 1. talep eden,
dileyen, aday, 2. "alim aday", medresede renci < Ar Talaba talep etti, diledi" talep
talk
~ Ar Talq [#Tlq] pudras kurutucu olarak
kullanlan bir mineral, magnezyum silikat ~ Fa talk a. a.
* Fr talque, ng talcum biimleri Arapadan alnmtr.
talkn

~ Ar talqn retme, yol gsterme " telkin

taltif
ltuf

~ Ar talTlf [#lTf II msd.] ltfetme, ltuf yapma "

talveg
[ 192+]
~ Alm talweg bir vadinin dip izgisi &
Alm tal vadi + Alm weg yol (~ Ger *wegaz ~ HAvr *wegh- tamak, yol)" dolar, vagon
talyum
[ xx/a]
~ YLat thallium bir element #1861 Sir
William Crookes, ng. kimyac < EYun thalls yeil filiz ~ HAvr *dhal- filiz, tomurcuk
* Alev rengini yeile evirdii iin.
tam

[ xiv]

~ Ar tmm [#tmm sf.] btn" tamam

tamah
[Kut, A xi] tama'
koyma, a gzllk < Ar Tamaca gz koydu

~ Ar Tamac [#Tmc msd.] gz

tamam
[Kut, A xi]
~ Ar tamm [#tmm msd.] 1. tam ve
eksiksiz olma, btnlk (isim), 2. tam, eksiksiz, btn (sfat) < Ar tamma tam ve eksiksiz idi
EKKENLLER:
Ar #tmm : mtemmim, tam, tamam
tambur1
kkenli bir telli alg ~? Fa

[Yus xiv]

Belki < Ms #nbr (alg almak? ses karmak?).

~ Ar Tanbr/Tunbr Horasan

tambur2
[ xx/b]
~ Fr tambour 1. ift yzl silindir eklinde
davul, 2. mimaride silindir eklinde yap ~ EFr tabour davul ~ Ar Tabl a. a. " davul
tamim
genelletirme, kamuya maletme, genelge " umum
tamir
ina etme, onarma " umran

-Artacmm[#cmmIImsd]
~ Ar tacmr [#cmr II msd.] canlandrma, yeniden

tampon
[KT xix]
~ Fr tampon tapa, pansuman fitili,
kee, darbe emici, otomobil tamponu ~ EFr tapon tapa, tka, azdan dolma toplarda barut sktrma arac ~ Ger
*tappo tapa, tpa
tamtam
zg davul

[ xx/b]

~ Fr tam-tam [onom.] vahi kabilelere

* Kuzey Amerika kolonyal lehesinden Bernardin de Saint-Pierre tarafndan 1776'da yaz diline aktarlmtr.
tamu

[Uy viii+] tamu cehennem

~ Sogd tamu derin ukur,

uurum, cehennem
tan

[ viii] tan gn doumu

tandans
[ xx/b]
~ Fr tendance eilim, ynelim ~ OLat
tendentia (bir yne doru) ekilme < Lat tendere, tens- germek, ekmek " tansiyon
tandem
[ xx/b]
~ ng tandem ardarda koulu iki atl araba,
iki kiilik bisiklet ~ Lat tandem ardndan, nihayet, sonunda
tandr
[ xiv] tennur
~ Ar tannr frn, zellikle kilden yaplan
kuyu eklinde frn ~ Aram tan(n)r a. a. (= Akad tinru a. a.)
* Kar. br tennur, Ave tanura-, Fa tanur/tandur (frn). Hind tanduri biimi Farsadan alnmtr.
EKKENLLER:
Ar tannur : tandr, tennure
tane
[Uy, A viii+] dane
~ Fa dana tohum, tane, zellikle
tahl tanesi ~ OFa dnag a. a. (= Ave *dn- a.a.) ~ HAvr *dhn- tahl
tanen
[ xx/b]
~ Fr tanin deri tabaklamada kullanlan koyu
renkli bitkisel madde < Fr tan deri tabaklama ve boyamada kullanlan mee palamudu ~ Kelt tann mee
tanga
(Brez) tanga a. a.

[ xx/c]

~ ng tanga bir tr mayo ve i amar ~ Port

Brezilya'da 1972'den, ngilizcede 1988'den itibaren kaydedilmitir.

tangr

onom

rezonansl ve ekolu darbe sesi

" tak2

tango
[ 192+]
~ sp tango Arjantin kaynakl bir dans ~?
Lat tango dokunuyorum < Lat tangere, tact- dokunmak " takt
tan

YT

[TDK 1944] tehis

< T tan-" tan-

* Fiil kknn ad olarak kullanlmas ilgi ekicidir.


tan[mak
olmak

T?

[CodC, DK xiii] tan-

= Mo tan- bilmek, anlamak, haberdar

* Sadece Ouz ve Kpak lehelerinde rastlanan bir fiildir. ET tanu- (konumak) > TT dan- fiiliyle
badatrlmas gerek anlam gerek ses bakmndan gtr.
tank
T
[Uy viii+] tanuk konuan kimse, ahit
sz sylemek " dan-

< T tanu-[viii+ Uy] konumak,

* Kken ve anlam itibariyle modern T tan- fiilinden bamszdr.


tanm

YT

[CepK 1935] tavsif, tarif

< T tan-" tan-

tanjant
[ xx/b]
~ Fr tangente 1. teet, 2. trigonometride
bir oran ~ Lat tangens, t- dokunan < Lat tangere, tact- dokunmak " takt
tank
[ 192+] zrhl ara
ara [xx] ~ Hind tanku su deposu, rezervuar, suni gl

~ ng tank su deposu [xix], zrhl

I. Dnya Savanda gelitirilen zrhl aracn gvenlik dolaysyla kullanlan kod addr.
EKKENLLER:
ng tank : tank, tanker
tanker
hazneli gemi < ng tank " tank

[ xx/b]

tanr

(= Mo terjgri gk, sema, gk tanr )

T?

[ M iv] terjri

~ ng tanker su deposu, hazne, byk

* Bilinen en eski Trke szcktr. Eski bir Asya dilinden alnt olasl zerinde durulmutur. T terjg (tartma?
denklik? ufuk?) balants da dnlmeye deer. Kar Ar qadr (tanrnn bir ad) < qadr (denklik, deer).
ta nr a

YT

[T DK 1 95 5]

<T ta nr "t an r

* Srp kralitsa modeline gre retilmi bir trevdir. Kar. imparatorie.


tansk
T
[Uy viii+] tarjsuk tatl, leziz, ho, olaanst, ok deerli, acayip; [LO xix] tansu
%/tanu acibe, mucize
T tan [viii+ Uy] 1. gn doumu, 2. tatl, leziz, nefis " tan

tansiyon
[ xx/b]
~ Fr tension 1. gerilim, 2. kan basnc
Lat tensio < Lat tendere, tens- germek, uzatmak, yaymak, adr kurmak ~ HAvr *ten-ekmek, germek, uzun
* Ayn kkten Lat tenere (uzatmak, tutmak), EYun teino (germek), tania (erit), Ger *thunni-> ng thin, Alm dnn
(gerili, ince).
tantal
[ xx/b]
~ Fr tantale bir element ~ YLat tantalum a. a. #
1802 Anders Gustav Ekeberg, sv. kimyac < z Tantalos mitolojide ebedi doyumsuzlua mahkm edilen Lidya kral
* Asitle doyurulamad iin byle adlandrlmtr.
tantana
grlt < Ar TanTana [onom.] nlad

~ Ar TanTanat [#TnTn msd.] an sesi,

tantun
<onom
[stArgo 193+] tantuna gitmek maksatsz ve hedefsiz lmek,
heder olmak (argo)
T dan dun [onom.] grlt
tantuni

Mersin yresine zg bir yemek

tanzim
dzene koyma " nazm 1
tap[mak
etmek

~ ?

~ Ar tanZlm [#nZm II msd.] dzenleme,

[ viii] tap-1 hizmet etmek; [Uy viii+] ibadet etmek, hrmet gstermek, itaat

EKKENLLER:
T tap-: tap-, tapnak
tapa
mantar" tampon

[LO xix] tpa, tka

tape [etm

[ xx/b]

~ t tappo [onom.] tpa, tka, ie


~ Fr taper [onom.] "pat" sesi karmak,

daktilo ile yazmak


tapnak

YT

[CepK 1935] mabet

tapir
hayvan ~ Tupi tapira

[ xx/c]

< T tapn-" tap-

~ Fr/ng tapir tropik lkelere zg bir tr memeli

* Gney Amerika yerli dillerinden.


tapon
[ 192+] modas gemi
sarlm kuma, sarg bezi, 2. mantar topuk " tampon
Trke anlamn kayna ak deildir.

~ Fr tapon 1. rulo halinde

tapu
[Kan xv] yer tapus yer belgesi
toprakk, arazi, tarla < Yun/EYun tpos yer, arazi " top(o)+

Yun tpi(on) [k.]

* T tap/tapu/tapu (hizmet, hrmet, kulluk, itaat) < tap- (hizmet etmek) ile semantik ban kurmak gtr.
tapyoka
Tupi tipioka

[ xx/a]

~ Fr/ng tapioca kasava bitkisinin unu ~

* Gney Amerika yerli dillerinden.


tara[mak
T
taramak " dal-

[ xi] tara-

= T tar- [viii+ Uy] 1. datmak, yaymak, ayrmak, 2. sa

taraa
[ xx/a] teras
~ t terrazza toprak avlu, eve bitiik toprak
zemin ~ OLat terraceum a.a. < Lat terra "kuru zemin", kara, toprak ~ HAvr *ters-- kuru < HAvr *ters- kurumak
* Ayn kkten Lat torrere (kavurmak), ng thirst (susama, susuzluktan yanma), Fa tur (az yakan, tuzlu, eki).
taraf
[DK xiv]
en uzak olan noktas, kenar, ekstremite
tarafeyn

~ Ar Taraf [#Trf] u, bir eyin merkezden


[Redh 1890] bir hukuki ilikide kart iki taraf

- Ar Tarafayn [#Trf dual.] iki taraf < Ar Taraf" taraf


tarak

[ xi] tarak a.a.

tarantula
Taranto talya'da bir kent

< T tara-" tara[ xx/c]

~ t tarantola bir tr byk rmcek < z

tarassut
rasat

~ Ar taraSSud [#rSd V msd.] gzetleme "

tarator
[Kenz xviii] her trl meze, ikiyle sunulan yiyecek; [LO
xix] sarmsak ve ceviz ile yaplan bir tr meze ~ Ven trattr [t trattore] lokantac, a < t/Ven trattare
ilemek, i yapmak, konu edinmek, meslek edinmek ~ Lat tractare a.a. " traktr
taravet
[Mercimek xv]
tazelik < Ar Tariy taze, ya ~ Fa tar a.a. " ter2
taraz
ipek iplii

~ Ar Tarwat [#Trw msd.]

[LO xix] kuma prz, sarkan iplik

~ Fa taraz

tarn
[CodC, M xiv] drlnl
~ Fa dr-i im "in aac",
Gney Asya kkenli bir aacn kabuundan elde edilen baharat ~ OFa dr-i enlg a.a. " dar3
tard

~ Ar Tard [#Trd msd.] kovma < Ar Tarada kovdu

taret
[ xx/b]
~ ng turret silahla donatlm kulecik ~ EFr
touret [k.] kulecik < Fr tour kule ~ Lat turris a. a.
tarh
[ xiv]
~ Ar TarH [#TrH msd.] 1. atma, karma,
eksiltme, paralara blme, dzenleme, 2. arda fermanla fiyat dzenleme < Ar TaraHa att, kard, azaltt, eksiltti
vb.
tarhana
saklanan bir tr orba

[ xiv]

~ Fa tarna/tar^na/tar^vvna kurutulup

* Yun tregana (a.a.) biimi Trkeden alntdr.


tarhun
dracunculus

[M xiv]

~ Ar Tarhun bir tr kokulu ot,

* ng tarragon, Fr estragon, OLat dracunculus biimleri Arapadan alnmtr.


tarif
irfan

[ xiv]

tarife
tarif

~ Ar tacrf [#crf II msd.] bildirme, yol gsterme "


~ Ar tacrfat^ [#crf II msd.] bildirim, gsterge "

* Bat dillerine Arapadan gemitir. Kar. t tariffa, Fr tarif, ng tariff.


tarih
[ xiv]
~ Ar ta'n% [#wr% II msd.] 1. gnn tarihi, yani
hangi ayn kanc gn olduu, 2. olaylar tarih srasna gre yazya dkme ii, kronik < Ar warra%a/'arraxa [II]
gnn tarihini yani hilalin kanc gn olduunu belirledi < Aram yars^ [#yr%] ay (gk cismi ve zaman birimi) (= br
yre%a a. a. = Akad war%u/ar%u a. a.)
* Kar. Lat calendarium (takvim) < calendae (ayn ilk gn, hilalin grnd gn).
tarik
[ xiv] yol
~ Ar Tarq [#Trq sf.] hayvanlarn
yrmesiyle oluan patika, her eit yol < Ar Taraqa [msd. Tarq] dvd, ald, ayaklarn yere vurdu, davul ald
tarikat
[Kut xi]
~ Ar Tarqt [#Trq o.] 1. yollar,
yntemler, 2. tasavvufta izlenen yollar < Ar Tarq yol " tarik
tarm

YT

[CepK 1935] ziraat

< T tar- [xi] ekin ekmek, samak " dar

* Kar. ET tarm (akarsuyun dald yer, delta - xi). Szcn Trkiye Trkesindeki biimi *darm
olmaldr.
tariz
[KT xix] sz dokundurma
~ Ar tacrD [#crD II msd.]
aa karma, birinin kt bir yann ortaya koyma, dolayl olarak ktleme " arz1

tarla
T
samak " dar

[Uy viii+] tarlau ; [ xi] tarlak ekin ekilen yer

tart

[ xx/c]

< T tar- ekin ekmek, tohum

~ Fr tarte bir tr yuvarlak pasta ~ OLat torta

yuvarlak ekmek < Lat tortus kvrk, bklm


tart[mak

[Uyviii+]tart-a.a.

tartan1
kuma ~? Fr tiretaine bir tr ynl kuma

[ xx/c]

~ ng tartan skoya klanlarna zg ekose

tartan2 [pist
[ xx/c]
~ marka Tartan poliretan spor pisti
kaplama maddesi # 1964 Athletic Polymer Systems Inc., ABD. < ng tartan skolarda airet simgesi olarak
kullanlan kuma deseni
tartar 1
OLat tartarum [xiii] a.a. ~ ?

[ xx/c] arapta oluan tortu

~ Fr tartre tortu ~

tartar2

[ xx/b] Fransz mutfanda kullanlan bir deyim


- Fr steak tartare i yenilen bir et yemei / Fr sauce tartare mayonez ve sarmsakla yaplan bir sos < z
Tartare Tatar " tatar
tart[mak

[Ka xi] tart- ekimek

tarumar/tarmar
perian (sa) & Fa tr sa + Fa mr ylan " marpu

< T tart-" tart-

[Env xv]

~ Fa tr u mr dank,

tarz
[MMem xvi]
~ Ar Tarz [#Trz] giyim ve ssleme tarz,
moda, stil, uslup, usul ~ OFa taraz giysi zerine ilenen ss, bezeme
* Erm daraz (giyim) Orta Farsadan alnmtr.
tarziye
olsun" deme " rza

~ Ar tarDiyyat [#rDy II msd.] "Allah raz

tas

[CodC xiii]

~ Ar Ts [#Tws] yass ve yuvarlak su kab

* Fr tasse < sp taza (a.a.) biimi Arapadan alnmtr.


ta

ta[mak

[ viii] t2 sert nesne, kaya paras


T

[Uy viii+] ta- dar kmak, dklmek, kamak = T ta d " d

tasa
ve kararsz olma, tela
taak

Belki "taan ey" anlamnda.

~ Fa tsa/ts ac, kayg, sknt < Fa ts muztarip


[ xi] taak husye

< T ta-" ta-

tasallut
"sulta
tasar

~ Ar tasalluT [#slT V msd.] zorbalk etme


YT

[TDK 1944] layiha

< T *tasar-" tasarla-

* *Tasarmak fiili mevcut deildir.


tasarm

YT

tasarla[mak
T?
< T *tasar taslak?

[TDK 1944] tasavvur

< T *tasar-tasarla-

[T S xvi xvi] tasarla-/tasla- kabataslak yapmak, planlamak, model yapmak

* Kar. Mo ts- (var saymak, farzetmek, kabaca fikir edinmek), ts (benzeyi, grnm, suret), tsb (tahmin,
hesap, plan), tsge (biim, grnm), tsl (zan, tahmin). Moolcadan alnt ihtimali zerinde durulabilir.
tasarruf
xx/b] biriktirilmi para veya mal varl
olma, idare etme, ileme " sarf

[A xiv] ; [KT xix] idareli kullanma, israf etmeme; [


~ Ar taSarruf [#Srf V msd.] zgrce harcama, malik ve sahip

tasavvuf
sufiye yolunu izleme " sufi

[ xiv]

~ Ar taSawwuf [#Swf V msd.] sufi olma,

tasavvur
[Glxiv]
dleme, dnme, zihninde resimleme " suret
tasdik

[ xiv]

~ArtaSawwur[#SwrVmsd.]

~ Ar taSdq [#Sdq II msd.] dorulama" stk

taeron
[ xx/b]
~ Fr tcheron bakasna ait angarya
ykmlln cret karlnda stlenen kimse [xiii], bir ii cret karl yklenen kimse < Fr tche angarya
[esk.], grev, yaplmas gereken i ~ OLat taxa < Lat taxare deer bimek, hesaplamak " taksi
tasfiye
artma " saf1

[Men xvii]

tashih
salama " shhat

~ Ar taSfiyyat [#Sfw II msd.]

~ Ar taSHH [#SHH II msd.] dzeltme, saaltma,

ta[mak
T
< T ta1 d " d

[Uy viii+] taar- uzaklatrmak, gtrmek; [ xi] tau-nakletmek, gtrmek

taikardi
[ xx/b]
~ Fr tachycardie kalp atnn hzlanmas
& EYun ta%ys hzl + EYun karda kalp " takometre, kardiy(o)+
tasmla[mak

T?

[BK1799] lp bimek

< T *tasm taslak? model? " tasarla-

tat

YT

[TDK 1944] tama arac

< T ta-" ta-

tasla[mak
T?
[a xv] tasla- gibi olmak veya yapmak, kendini olduundan
farkl gstermek; [TS xvi xvi] gibi yapmak, benzetmek, planlamak, model karmak
T *tas
gibi" tasarla* Kar. Mo tsle- (gibi olmak, farzetmek, gz nne getirmek, andrmak).
taslak

T?

[a xv] taslak asl olmayan; [TS xvi xvi] proje, tahmin, tasm < T tasla-"
tasla-

tasma
[Mh xiii] ince kay, srm
deri kay, srm < Mo tasu- kesmek, yarmak
tasnif
kategorize etme " snf

[Kut xi]

~ Mo tasma/tasama dar

~ Ar taSnf [#Snf II msd.] snflandrma,

tara
T
[ viii] tara dar (yn zarf); [Men xvii] ('stanbuldan tara' deyiminden)
bakentin dndaki yerler
< T ta1 d " d, +re
* zel anlam Osmanl resmi stlahnda tara kmak/tara gnderilmek (saray dnda
grevlendirilmek) deyiminden tremitir.
tasrih
kavuturma " sarahat

~ Ar taSrH [#SrH II msd.] anlamn akla

tasvip
~ Ar taSwb [#Swb II msd.] isabetli bulma, uygun
sayma < Ar Saba [msd. Sawb] (ok) hedefi buldu, yerinde ve uygun idi
- Ar taSwr [#Swr II msd.] resimleme, suretini

tasvir
karma " suret
tat/tadtat[mak

T
[Uy viii+] tata/tat
< T tat-" tat-tt- a. a.

T
tatar [TS xvi xvi] ok hzl at sren kimse; [TS xvi xvi] yamac,

aknc
< z Tatar 1. bir Mool aireti, 2. Mool Altnordu hanedan tarafndan ynetilen
Kpak Trklerine verilen ad
tatarck
<T
[LL 1732] yakc kk sinek
Mool asll bir gebe halk " tatar

<T Tatar Trk veya

* Belki "yamac, aknc" armyla.


tatbik
~ Ar taTbq [#Tbq II msd.] rtme, kapatma,
stste bindirme, uyarlama, uygulama, rttrme " tabak 1

tatil
[Men xvii] battal komak, babo salmak
~ Ar tacTll
[#cTl II msd.] durdurma, zellikle ii durdurma, paydos < Ar caTila hareketsiz veya babo kald" atalet
tatmin
~ Ar taTmln [#Tmn II msd.]
sakinletirme, iini rahatlatma < Ar Tamn huzur, skn, dinginlik
tattoo
kif ~ Tahiti tatau

[xx/c]

~ ngtattoo dvme ^1769 James Cook,ng.

* Polinezya yerli dillerinden.


taun
[Ne xv]
Ar Tacana mzrak veya klla deldi, yaralad

~ Ar Tcn [#Tcn] veba, lmcl salgn <

tav1
tav olmak deyiminde
~ Ar Tawc [#Twc msd.] 1. boyun
eme, itaat, rza, 2. itaat eden, boyun een < Ar Taca boyun edi
tav2

[Kp xiv] tb k; [Men xvii] tav, pro tb 1. hararet, 2. takat


- Fa tb/tv 1. hararet, k, parlt, n, akkor, 2. g, kuvvet, takat ~ OFa tb/tabin a.a. (= Ave
tpayeiti stmak = Sans tpati stmak, kzartmak) ~ HAvr *tep- scak olmak, snmak
* 'Demiri tavnda dvmek' detiminde. Ayn kkten Lat tepidus (lk), Rus topyt' (kzartmak).
tava
a.a. " tav2

[ xiv]

~ Fa tba/twa kzartma sac, tava ~ OFa tbag

tavaf
[ xiv]
~ Ar Tawf [#Twf msd.] dolanma, dolama, gidip
gelme, zellikle Kbe'nin etrafn yryerek dolama < Ar Tfa 1. doland, dolat, gezdi, 2. uykuda veya ryada
ziyaret etti, 3. (nehir) tat
tavan

[Arg xvi] odann st yzeyi, at rts

~ ?

* T taban szcyle birletirilmesi ses ve anlam bakmndan gtr.


tavassut
etme, ortay bulma " vasat

~ Ar tawassuT [#wsT V msd.] araclk

taverna
[ xx/a] Yunan usul mzikli lokanta
tabrna her trl lokanta ~ Lat taberna/tabernae a.a., zellikle yolculara hizmet eden han
tavil

[Ne xv]

tavr/tavreda, zellikle yapmack ve sahte tavr


faz, modalite, stat

~ Yun

~ Ar Tawll [#Twl sf.] uzun " tul


[Men xvii] limit, hal, durum; [KT xix] davran biimi,
~ Ar Tawr [#Twr msd.] 1. kere, sefer, 2. hal, durum, limit, evre,

Trke szcn anlam evrimi ng mood szcne paraleldir.

taviz

~ Ar tacwD [#cwD II msd.] dn verme " ivaz

tavla[mak
[Men xvii] tb virmek demiri dverek ilenebilir hale
getirmek; [LO xix] tavlamak tava getirmek, semirtmek, glendirmek
< Fa tv/tv hararet, enerji, g, akkor
" tav2
tavla1

[ xv] istabl padiaha ait at ahr; [Men xvii] tavla at ahr


- O Yun stblon at ahr ~ Lat stbulum a. a. < Lat stre, stat- durmak " istasyon

* Ar Tawila (hayvann ayana balanan ip) szcyle birletirilmesi muhtemelen yanltr. Fr table > ng stable
(a.a.) biimleri Latinceden alnmtr.
tavla2
oynanan oyun

[Mercimek xv] ; [Men ] tavla veya dama tahtas veya bunlarla


~ Yun tbli tavla veya dama tahtas ~ t tavola tabla, masa, oyun tahtas - Lat tabula a. a. " tabela

tavsa[mak
gevemek

[Ev xvii] tavn yitirmek, canlln kaybetmek,


< T tav demirin scak ve yumuak hali, canllk, kuvvet" tav2

* stek ve yneli bildiren -se- ekiyle.


tavan
T
[ viii] taPan a.a.
T *taP- hareket etmek? kmldamak? " davran-1

< T tap- hzl olmak, acele etmek, davranmak <

tavancl
<T
[Amr xv] 1. bir tr kartal, 2. baklagillerden bir yaban otu, astralagus, kartal
penesi, 3. kartal midesinde veya yuvasnda bulunan ve tbbi zellikler atfedilen bir mineral, aetite
< T tavan
" tavan
tavsif
waSf/Sifat nitelik " sfat

~ Ar *tawSf [#wSf II msd.] niteleme < Ar

tavsiye
bulunma, sipari etme, bir i veya akl verme " vesayet
tavuk

~ Ar tawSiyyat [#wSy II msd.] tavsiyede

[ viii] takau/taku ; [T S xiv, Kp xiv] takuk/tauk/tavuk (= Mo taqya(n) a. a.)

tavus
[CodC xiii]
pavo cristatus ~ Aram Ta's a.a. (= EYun tas a.a.)

~ Ar Tws ssl tyleriyle tannan ku,

* Nihai kkeni muhtemelen bir Hint dilinden.


tavzih

~ Ar tawDH [#wDH II msd.] netletirme,

belirgin klma " vuzuh


tay1

[ xi] tay at yavrusu

tay2
[ xx/b] giysi kesimi
kesimi < Fr tailler kesmek ~ OLat taliare " dalya 1

~ Fr taille kesim, zellikle giysi

tayf

~ Ar Tayf [#Tyf msd.] 1. hayalet, fantasma,

grnt, 2. n renklere ayrmas, spektrum


tayfa

" taife

tayfun
< in tai fung byk yel

[ xx/a]

tayga
orman ~ Mo tayga am orman
tayin

~ ng typhoon Dou Asya'ya zg kasrga

~ Rus taiga Kuzey iklimine zg byk am


[ xiv]

~ Ar tacyln [#cyn II msd.] belirleme, belirgin

klma " ayn


tayn
tayming
[ xx/c]
~ ng timing zamanlama < ng time
zaman, sre ~ Eng tlma a. a. < Ger *tman- germek, yaymak, uzatmak
tayyare
[Tanin 1910] uak (Fr aroplane karl)
Tayyar [#Tyr im.] uucu < Ar Tara [msd. Tayr/Tayarn] utu

< Ar

* Fazl Ahmet Ayka tarafndan 1912'de tretilmi szcktr. Kar. Ar Tayyarat (kadn pilot).
tayyr
[Cumh 1932]
bir tr kadn giysisi < Fr tailler kesmek " dalya1
tazammun
olma, mantki sonucu olarak beraberinde getirme " zmn

~ Fr tailleur 1. terzi, 2. "terzi ii",


~ Ar taDammun [#Dmn V msd.] kefil

taze
[A, Yus xiv]
~ Fa tza yeni, taze, gncel ~ OFa tzag
akan, koan, revata olan < OFa taftan, tz- komak " taz
* Anlam iin kar. ng current (1. koan, 2. gndemde olan, cari, yeni).
taz
[Kut xi] Arap at; [Gl xv] taz at soylu ve hzl at
~ Fa
tz Arap at, yar kpei ~ OFa tzg hzl, tez < OFa taftan, tz- komak, hzl gitmek (= Ave taiti komak)
tazim
[ xiv]
Ar ca^Z^Zama [II] yceltti, ululad" azamet
tazip
" azap

[ xiv]

~ Ar tacZlm [#cZm II msd.] yceltme, ululama <


~ Ar tacSb [#'5b II msd.] eziyet etme, ac verme

taziye/taziyet
[Kut xi] taziyet
~ Ar tacziyyat^ [#czw II
msd.] basal dileme < Ar caza' metanet, (lm karsnda) arballk

tazmin
~ Ar taDmm [#Dmn II msd.] iine sokma,
kapsatma, hasar veya kefalet bocu deme < Ar Dimn ierik, kapsam " zmn
tazyik
~ Ar taDyq [#Dyq II msd.] daraltma, sktrma,
bunaltma < Ar Dqa [msd. Diyq] darald, skt, bunald
te(o)+
~ Fr th(o)- / ng the(o)- tanrya veya dine
ilikin ~ EYun thos tanr ~ HAvr *dhss-o- < HAvr *dhes- tanr
teala
[DK, Env xiv]
"ycedir", Allah ad zikredilirken kullanlan deyim " ali
teali
her eyin zerinde olma " ali

~ Ar tacl [#clw VI] "yceldi",


~ Ar taclin^ [#clw VI msd.] ycelme, ykselme,

teaml
yapma, gelenek, alma usul " amel

~ Ar tacmul [#cml VI msd.] ortaklaa i

teati
birbirine verme " ita

~ Ar tacTin^ [#cTw VI msd.] karlkl ita etme,

teatral
" tiyatro

[ xx/b]

teavn
yardmlama " avane

~ Fr thatral tiyatrovari < Fr thatre tiyatro


~ Ar tacwun [#cwn VI msd.]

tebaa
~ Ar tabacat^ [#tbc o.] bir hkmdara bal
olanlar, astlar < Ar tbic ardndan giden, ast, uyruk " tabi
tebahhur
buhar

~ Ar taba%%ur [#b%r V msd.] buharlama "

tebarz

~ Ar tabruz [#brz VI msd.] ortaya kma,

bariz hale gelme " bariz


tebdil
tebeddl

[ xiv]

~ Ar tabdl [#bdl II msd.] deitirme " bedel


~ Ar tabaddul [#bdl V msd.] karlkl yer

deitirme " bedel


tebelle
tebell
tebli edinme, iletilme " blu
tebellr
billur " billur
teber

[LO, KT xix] musallat olmak

~ ?

~ Ar taballu [#bl V msd.] eriilme,

[ xx/a] billurlama (Fr crystalliser karl)


~ Fa tabar balta

< Ar

teberru
[ xiv]
baraca temayz etti, iyi nitelikleriyle ne kt

~ Ar tabarruc [#brc V msd.] ba < Ar

tebeir
~ Fa tabr 1. eker kam ekeri, 2.
tebeir, al, beyaz nesne ~ Sans tvakr eker kam z & Sans tv, tvak- kabuk + Sans ir z suyu " ra
tebessm
< Ar basama [msd. basm] glmsedi

[ xiv]

~ Ar tabassum [#bsm V msd.] glmseme

tebli
blu

~ Ar tabl [#bl II msd.] iletme, ulatrma "

tebrik
bereket

~ Ar tabrk [#brk II msd.] kutsama, kutlama "

tecahl
gelme " cehalet

~ Ar tachul [#chl VI msd.] bilmezden

tecans
olma, trdelik " cins

~ Ar tacnus [#cns VI msd.] ayn cinsten

tecavz
[Ne xv]
~ Ar tacwuz [#cwz VI msd.]
geme, ama, haddini veya lsn ama, azma < Ar caza geti" cevaz
* Modern Trke anlam rza tecavz deyiminden tremitir.
tecelli
kma, belirme " cila

[ xiv]

~ Ar tacallin [#clw V msd.] aydnlanma, ortaya

tecessm
byme " cisim

~ Ar tacassum [#csm V msd.] cisimleme,

tecesss
aratrma " casus

~ Ar tacassus [#css V msd.] merak etme,

tehiz

~ Ar tachz [#chz II msd.] hazrlama, donatma,

tedarik etme < Ar cihaz donanm, gere " cihaz


tecil
tecim

~ Ar ta'cll [#'cl II msd.] geciktirme " ecel


YT

[CepK 1935] ticaret

~ ?

* Ticaret szcnden serbest arm yoluyla tretildii anlalmaktadr.


tecrit
[A xiv]
soyutlama, artma < Ar carada soydu " cirit

~ Ar tacrd [#crd II msd.] soyma,

tecrbe
[ xiv] tecribe
deneme, snama, snavdan geirme < Ar carraba [II] snad

~ Ar tacrbat [#crb II msd.]

* Kar. Ar carab (uyuz), Akad garabu (czam, pis ve akntl hastalk), Aram garsba (czam). Arapa fiilin nihai anlam
"hastalk ve mihnet ekmek" olmaldr.
tecziye
msd.] < Ar caza' ceza " ceza

[ xx/a] cezalandrma

~ Ar *tacziyyat [#czy II

tedarik
[ xiv] tedark; [Men xvii] vulg teda$rik
~ Ar
tadruk [#drk VI msd.] aratrp bulma, dibine kadar bakma < Ar darak en alt basamak, dip " dereke
tedavi

~ Ar tadwin [#dwy VI msd.] iyiletirme " deva

tedavl
geme, para dolam, sirklasyon " devlet

~ Ar tadwul [#dwl VI msd.] elden ele

tedbir
[Yus xiv]
~ Ar tadbr [#dbr II msd.] (bir iin)
arkasn dnme, planlama, tasarlama < Ar dubr arka, k " dbr
tedhi
yaratma, terr " dehet
tedip
terbiye etme " edep

~ Ar tadhl [#dh II msd.] korkutma, dehet


[ xiv] tedib

tedirgin

tediye
getirme, icra etme, deme " eda

~ Ar ta'dlb [#'db II msd.] edep verme,

[LO, KT xix] didirgin rahatsz, yerini yadrgayan

~ Ar ta'diyyat [#'dy II msd.] (bir borcu) yerine

tedricen
~ Ar tadrcan [#drc zrf.] adm adm,
derece derece < Ar tadrc [II msd.] adm adm gitme, basamak kma " derece
tedris
[SinanP xv]
~ Ar tadrs [#drs II msd.] ders verme,
eitim < Ar dars yorumlayarak retme yntemi " ders
tedvir
idare etme " devir

~ Ar tadwr [#dwr II msd.] dndrme, evirme,

teenni
temkin < Ar ana olgunlat

~ Ar ta'annin [#'ny V msd.] acele etmeme,

teessf
zlme, esef duyma " esef
teessr
heyecan, duygulanma < Ar a6ar eser, iz " eser

[Glxiv]

~Arta'assuf[#'sfVmsd.]
~ Ar ta'a66ur [#'8r V msd.] etkilenme,

tef

vurmal bir alg

" def2

tefeci
[Arg xvi] speklatr
< T tefe/defe ciltlenmi kitap, cilt
ekline getirilmi altn varak destesi ~ Ar daffat [#dff] 1. ift kanatl kap veya pencerenin her bir kanad, 2. kitabn n
ve arka kapa
tefekkr
dnme, dnceye dalma " fikir

[A xiv]

~ Ar tafakkur [#fkr V msd.]

teferruat
tafarrc [V msd. ] dallanma, alt kollara ayrlma " fru

~ Ar tafarrct [#frc o.] ayrntlar < Ar

tefessh
paralanma " fesih

~ Ar tafassu% [#fs% V msd.] ayrma,

teflon
[ xx/c]
~ marka Teflon mutfak gerelerinde kullanlan bir
plastik madde ^1938 DuPont Corp. ABD. < ng tetrafluoretylene drt fluor molekl ieren etilen trevi" tetra+,
flor, etilen
tefrik
[Kut xi]
ayrtrma, blm blm yapma " fark

~ Ar tafq [#frq II msd.] ayrt etme,

tefrika
[Env xv]
~ Ar tafqat [#frq II msd.] 1.
blmleme, ayrtrma, 2. perakende satma, blm blm yaymlama " tefrik
tefri
hal yayma " mefruat
tefrit
faraTa ileri gitti" ifrat

~ Ar taf [#fr II msd.] yatak veya dek serme,


[ xiv]

~ Ar tafT [#frT II msd.] geride kalma < Ar

* Arapa szcn asl anlam "ileri gnderme, ileri gitmesine neden olma" olup, "geride kalma" anlam bunun mantki
uzantsdr. Trkede daima ifrat/tefrit ikilisi iinde kullanlr.
tefsir
[Yus xiv]
~ Ar tafsr [#fsr II msd.] yorumlama,
zellikle Kuran' yorumlama < Aram psr yorum, rya tabiri < br/Aram #pr 1. zme, 2. rya tabir etme, yorumlama
" fetret
tefti
[ xiv]
~ Ar taft [#ft II msd.] denetleme, soruturma,
ayrntl inceleme = Aram #pt denetleme, soruturma
teganni
syleme, vg dzme " muganni
teel/teyel

~ Ar taannin [#ny V msd.] ark

[TS xiii] seyrek ve ereti diki, ereti dikilen ey, yama


- Fa tigal seyrek ve ereti diki, ereti dikilen ey, yama T tik- diki dikmek " dik-1

* Fa tigal ve tagalt (eyerin altna konan kee, teelti) biimlerinin Trkeden alnt olmas gl olaslktr.
Szcn kurald fonetik evrimi ancak Farsadan geri-alntyla aklanabilir.
teet

YT

[Geom 193+]

< T teg- demek " de-

* Fr tangente (teet) szcnden esinlendii aktr. Eski Trke teg- biiminin Trkiye Trkesinde de- olmas
gerekir.
temen

YT

[Geom 193+] askerlikte bir rtbe, mlazm

<T teg- demek " de-

* Mlazm (1. balanan, iltihak eden, 2. askerlikte temen) karl olarak tretilmitir. Yap bakmndan semen
(yenieri ocanda bir snf) szcnden esinlendii aktr.
tehcir

~ Ar tahcr [#hcr II msd.] grme " hicret

tehdit
~ Ar tahdd [#hdd II msd.] korkutma, tehdit etme
< Ar hadda [msd. hadd/hudd] krd, ykt, korkutarak ele geirdi
tehir
[Env xiv]
erteleme < Ar %ir sonraki, son " ahir
tehlike
mahvoldu, helak oldu " helak

~ Ar ta'xr [#'%r II msd.] sonraya brakma,


~ Ar tahlukat [#hlk msd.] a. a. < Ar halaka

teizm
[ xx/a]
~ Fr thisme messes dinlerden bamsz tanr
inanc ~ ng theism a.a. < EYun thos tanr" te(o)+
tek

[Uy viii+] tek yalnz; [O xi] ssz, sakin, sessiz (yer)

kinci anlam tek durmak deyiminde korunmutur.


EKKENLLER:
T tek : tek, tekil, tekin
tekabl
kabul

~ Ar taqbul [#qbl VI msd.] karlama "

teklif
< Ar taklf sknt, klfet" teklif

~ Ar taklif [#klf o.] klfetler, vergiler

tekml
olgunlama, kemale erme " kemal

~ Ar takmul [#kml VI msd.] gelime,

teksf
kesafet

~ Ar tak6uf [#k6f VI msd.] younlama "

tekat
~ Ar taqacud [#qcd VI msd.] 1. bir iin veya
mlkn banda oturma, 2. eylemli olmama, oturma, inzivaya ekilme " kaide
* "Yallk veya sakatlk nedeniyle bir maa balayp aktif grevden uzaklatrma" anlam Trkeye zg olup 17.
yy'dan itibaren rastlanr.
tekbir

[CodC, DKxiii]

-Artakbr[#kbrIImsd]

bytme, "Allahu ekber" deme " kebir


tekdir

~ Ar takdir [#kdr II msd.] sknt verme " keder

teke

[ xi] teke erkek kei

tekeffl
stlenme " kefalet

~ Ar takafful [#kfl V msd.] kefaleti

tekellf
[DK xv]
~ Ar takalluf [#klf V msd.] bir
klfet veya zahmet veya grevi yklenme < Ar kulfat yk " klfet
tekellm
konuma " kelam

[ xiv]

tekemml
olgunlama, kemale erme " kemal
teker

~ Ar takallum [#klm V msd.] bir dili


~ Ar takammul [#kml V msd.]

T
[Uy viii+] tegre ember, halka; [T S xvii] teker tekerlek < T teir-/tewirdndrmek " devir-

tekerlek

T
[Uy viii+] terek/tere halka, evre; [TS xv xv] tekerlek < T teir-/tewrdndrmek " devir-

tekerrr
kere

~ Ar takarrur [#krr V msd.] tekrarlanma "

tekfur
[DK xiv] tekwr/tekr
~ Ar takfr Rum veya
Ermeni beyi ~ Erm t'akawor ta sahibi, hkmdar ~ OFa tgwar a.a. (& OFa tg ta + OFa -war -li, sahip )" ta1
* Kar. Fa tacawar (ta sahibi, hkmdar).
tekil

YT

[CepK 1935] mfred

< T tek" tek1

* Sfata eklenen -il ekinin ilevi belirsizdir.


tekila
Tequila Meksika'da bir kent
tekin

<T

[ xx/c]

[TS xiv] tekin/dekin

~ sp tequila Meksika'ya zg bir iki < z


< T tek ssz, bo, sakin " tek

* Tekin yer deyimi "cinlerden yoksun olan yer" anlamnda.

tekir
izgili kedi ~ EYun tgris a.a.

[LO xix]

~ Yun tgris 1. kaplan, 2. benekli veya

* ng tiger, Fr tigre (kaplan) Latince yoluyla Yunancadan alnmtr.


tekke
[Men xvii] tekiyye vulg. tekke 1. dayanma, srtn dayama,
yatma, istirahat, 2. yatma yeri, lojman, zellikle gezici dervilerin konaklamasna mahsus kurum, tarikat
eyhinin makam ~ Ar takiyyat [#wk' msd.] dayanma, zellikle srtn minder veya iskemleye dayama
teklif
[ xiv] zahmetli bir i veya grev ykleme; [Men xvii] seremoni,
zahmet, vergi; [ xx/a] birinin kabulne bal bir ey ileri srme
~ Ar taklf [#klf II msd.] zahmet, yk < Ar
kulfat" klfet
* nc anlam Trkede yakn dnemde ortaya kmtr.
tekme
<T
< T tep-" tep-

[DK xiv] depme ayakla vuru; [Men xviii] depme ; [BK, LO, KT xviii] tepme

tekmil
tamamlama, eksiksiz klma " kemal
tekne

[MMem xvi]

~ Ar taknl [#kml II msd.]

[ xi] tekne yalak, leen

teknik
[ xx/a]
~ Fr technique yntem, zellikle imalat
yntemi < EYun te%ne sanat, ustalk, beceri ~ HAvr *teks-n- < HAvr *teks- rmek, dokumak, ina etmek
* Ayn kkten EYun tektn (duvarc ustas), Lat texere (dokumak), tela (dokuma),
tekniker
tekrar

[ xx/b]
[A, Yusxiv]

~ Alm techniker teknisyen" teknik


~ Ar takrr[#krr msd.] yineleme < Ar

karra geri geldi, tekrarlad" kere


teksif
teksir

~ Ar tak8f [#k8f II msd.] younlatrma " kesafet


[ xiv]

~ Ar tak6r [#k6r II msd.] oaltma " kesret

tekst
[ xx/b]
~ Fr texte metin, yaz ~ Lat textus 1. dokuma,
doku, 2. yaz rgs < Lat texere, text- dokumak, rmek ~ HAvr *teks- rmek, dokumak, ina etmek < HAvr *tag-,
taks- dokunmak " teknik
tekstil
[ xx/b]
< Lat texere, text- dokumak, rmek " tekst
tekstr
rnt " tekst

~ Fr textile dokuma, kuma ~ Lat textilis dokuma


[ xx/c]

~ Fr texture doku ~ Lat textura doku,

tektonik
[DTC 1943]
~ Fr tectonique yer kabuunun
hareketlerini inceleyen bilim dal ~ Alm tektonik a.a. ^ 1875 < EYun tektn marangoz veya duvarc ustas ~ HAvr
teks-n-" teknik
tekvando
[197+]
~ Kore taekwon do "tekme
yumruk usul", bir d sporu # 1959 Jhoon Rhee, Kore kkenli Amerikal spor adam. & Kore tae ayak, tekme +
Kore kwon yumruk + Kore doh yol, usul
* Korece deyim
tekzip
kzip
tel
ku ty, telek

[MMemxvi]

~ Ar tak5lb[#k5b II msd.] yalanlama"

[Ev, Men xvii] 1. ince ekilmi metal tel, 2. uzun ve gsterili


~? Erm t'el [v] iplik, tel, sicim

* Trke szce Azerbaycan ve Krm Trkesinde, Nogayca ve Kumkada rastlanr. Ermenice biim 5. yy'dan
itibaren yaygn olarak kaydedilmitir. Fa tila (ilenmemi veya tabaka halinde altn) szcyle iliki uzak
olaslktr.
tela

[ xx/a]

~ t tela seyrek dokunmu kuma, kanavie ~ Lat

tela dokuma, kuma ~ HAvr *teks-l < HAvr *teks- dokumak " teknik
telaffuz
telafi

~ Ar talaffuZ [#lfZ V msd.] " lafz


~ Ar talfn [#lfw VI msd.] ziyan giderme

telakki
benimseme, bir yetenek veya beceri kazanma " mlakat

~ Ar talaqqin [#lqy V msd.] kabul etme,

tela/telae
kararszlk

~ Fa tal/talwsa zdrap, tela,

tele+1

~ Fr tl- / ng tele- uzak (sadece nek

olarak) < EYun tlos uzak ~ HAvr *kwel- < HAvr *kwel-2 ok eski, ok uzak
tele+2

< T telefon " telefon

tele+3

< T televizyon " televizyon

telef
[Gl xiv]
olma, lp gitme < Ar talifa yokoldu, ziyan oldu

~ Ar talaf [#tlf msd.] yokolma, ziyan

teleferik
[ xx/a]
~ Fr tlphrique havada asl kablo
zerinde hareket eden tat & EYun tlos uzak + EYun fer tamak " tele+1, +ber
telefon
[Tarik 1885]
~ Fr tlphone sesi uzaa iletme
arac # 1834 Sudr, Fr. mhendis & EYun tlos uzak + EYun fone ses " tele+1, fon(o)+

* nce baka bir akustik iletim aracnn ad iken, 1876'da Alex. Gr. Bell tarafndan elektrikli
ses iletim sistemi iin kullanlmtr.
telegraf
[ 183+] a.a.
~ Fr tlgraphe / ng telegraph
uzaktan yaz iletme arac # 1852 E. P. Smith, Amer. mucit & EYun tlos uzak + EYun grafe yaz" tele+1, +graf
telek

T?

[TS xiv] elek/yelek kularn kanat ty; [ xvii] tel/telek

telekomnikasyon

[ xx/c] uzaktan iletiim sistemlerinin genel ad


- Fr tlcommunication / ng telecommunication uzaktan iletiim & EYun tlos uzak + Lat
communicatio haberleme " tele+1, komnikasyon
teleks
[ xx/b] bir tr uzaktan yaz aktarma arac
# 1964 ABD < ng teleprinter exchange " tele+1
teleme
T?
dalama/dalamak a.a.

~ ng telex

[Kp xiv] teleme bir tr taze ve yumuak peynir; [TS xiv] deleme

= Fa

* Alnt yn ak deildir. Her iki dilde etimolojisi belirsizdir.


telemetre
[ xx/a]
EYun tlos uzak + EYun mtron l " tele+1, +metre

~ Fr tlmtre uzaktan lm cihaz &

teleoloji
[ xx/b]
~ Fr tlologie bir eyin amacna veya
hedefine atfen yaplan akl yrtme ~ EYun tele(i)ologa a.a. < EYun tleios sonuna varm, mkemmel, tam < EYun tlos
son, nihayet, en st" +loji
telepati
[ xx/a]
~ Fr tlpathie "uzaktan alglama", duyu
organlar aracl olmakszn alglama ~ ng telepathy a.a. # 1882 Henry Myers, ng. yazar & EYun tlos uzak + EYun
pthos his, duygu " tele+1, pat(o)+
teleskop
[KT xix]
~ Fr tlscope "uzak-gren",
drbn ~ YLat telescopium #1611 Prens Cesi, t. aristokrat, Academia dei Lincei bakan & EYun tlos uzak + EYun
skops seyreden, gzleyen " tele+1, +skop
televizyon
[Cumh1932]
~Frtlvision"uzak-gr",
grnty uzaa iletme ilemi ve bu ii yapan ara #1911 Hugo Gernsback, Alm. mhendis & EYun tlos uzak + Lat
visio grme, gr " tele+1, vizyon
* Yunanca-Latince szck bileimi kuralddr.
telif

[MMem xvi]

~ Ar ta'lf [#'lf II msd.] altrma,

birbirine uydurma, artikle etme, kompoze etme, eser yazma " lfet
telin
telkri

~ Ar talcn [#lcn II msd.] lanetleme " lanet


& T tel + Fa kr iilik " kr

telkin
slam hukukunda tan etkileme
tellak
[msd. dalq] su dkt

[ xiv]

~ Ar talqm [#lqn II msd.] retme, yol gsterme,


~ Ar dallq [#dlq im.] su dkc < Ar dalaqa

tellal
[Ferec xv] delll
~ Ar dalll [#dll im.] alc ile
satcy buluturan arac, mal arda gstererek mteri bulan rtkan < Ar dalla gsterdi, iaret etti" delalet
tellr
[ xx/b]
~ Fr tellure bir element ~ YLat tellurium a. a. ^
1798 Klaproth, Alm. kimyac < Lat tellus, tellur- toprak, yer ~ HAvr *tel- yer, zemin
telve

[Men xvii] artk, posa, en dipte kalan

~?

tem/tema
[ xx/b]
~ Fr thme/thma bir yaz veya mzik
parasnn konusu ~ EYun thema, t- "ortaya konan ey", mnazara konusu < EYun tithemi, the- koymak, vazetmek "
tez2
temas
~ Ar tamss [#mss VI msd.] birbirine deme < Ar
massa [msd. mass/mass] parmak ularyla dokundu, dedi
temaa
[CodC xiii] gezinti; [Ferec xv] gzetleme
tam' [#mw/my VI msd.] gezinti, seyran < Ar maa [msd. may] yrd

~ Ar

* Trkedeki ikincil anlam muhtemelen seyir/seyran grubundan analoji yoluyla tremitir.


temayl
bklme " meyil

~ Ar tamyul [#myl VI msd.] eilip

* "Eilim gsterme, meyyal olma" anlam Trkeye zgdr.


temayz

~ Ar tamyuz [#myz VI msd.] (ktden)

ayrlma, ne kma " temyiz


tembel

~ Fa tanbal enge

temcit
~ Ar tamcd [#mcd II msd.] 1. yceltme,
an ve erefini vme, 2. Ramazanda sahur duas < Ar macd an, eref, ycelik " mecidiye
* Temcid pilav deyimi, akamdan piirilip sahurda yeniden stlan pilav anlamndadr,
temdit

~ Ar tamdd [#mdd II msd.] uzatma " med

temel
[M xvi]
~ Yun themlio temel ta, kaide ~ EYun
themlios (lthos) a.a. < EYun tithemi, the- koymak " tez2
temellk
edinme " mlk

~ Ar tamalluk [#mlk V msd.] mlk

temenna
minnet ifade etme " minnet

[A, Yus xiv]

temenni
arzulama, isteme, arzu, istek " meni

~ Ar tamanna' [#mnn V msd.]


~ Ar tamannin [#mnw/mny V msd.]

temerkz
~ Ar tamarkuz [#mrkz] bir merkezde
toplama, younlatrma, konsantre etme < Ar markaz [#rkz] merkez " merkez
temerrt
[Ne xv]
inatlama, direnme, dikballk < Ar marada inat etti" meret

~ Ar tamarrud [#mrd V msd.]

temessl
asimilasyon " misil

~ Ar tama66ul [#m61 V msd.] benzeme,

temett
karma, yararlanma, fayda elde etme " meta

~ Ar tamattuc [#mtc V msd.] tadn

temin
inandrma " emanet

~ Ar ta'mln [#'mn II msd.] gvence verme,

temiz
[A, Yus xiv] pak, tahir
~ Ar tamyz [#myz II msd.]
1. seme, (iyiyi ktden) ayrma, 2. sekin, elenmi, ayrtrlm " temyiz
* Ayn Arapa szck masdar anlamnyla Trkeye temyiz olarak yerlemitir.
temkin
[Yus xiv]
~ Ar tamkn [#mkn II msd.]
glendirme, pekitirme, konsolide etme, ayan salam basma < Ar makuna [msd. maknat] gl idi, pekindi
temlik
edindirme, malik klma " mlk

~ Ar tamlk [#mlk II msd.] mlk

temmuz
[ xiv]
~ Ar tammz emsi takvimin beinci ay ~
br/Aram tammz brani takviminin drdnc ay ~ Akad tammz bir Babil ve Asur tanrsnn ad ~ Sumer Dumu-zi
bir tanr ad
tempo
[ xx/a]
~ t tempo 1. zaman, 2. mzikte icra hz ~
Lat tempus, tempor- zaman ~ HAvr *temp- srme, germe, yayma
temren

[O xi] tmrgen demir u, ok ve karg ucu

< T temr demir " demir

temrin
~ Ar tamrm [#mrn II msd.] esnetme,
altrma, egzersiz < Ar marana [msd. marnat/murn] esnek idi, alt
temsil
~ Ar tam6l [#m61 II msd.] benzetme, benzerini
yapma, rnek verme, resmetme < Ar ma6ala benzedi, gibi idi" misil
* Kar. Akad tamlu (resim).

temyiz
[ xiv]
~ Ar tamyz [#myz II msd.] ayrma,
ayrdetme, seme, iyiyi ktden ayrma < Ar mza [msd. mayz] ayrd, seti
ten
tanu- a.a. = Sans tanu a.a.)

[Kut, A xi] beden

~ Fa/OFa tan vcut, beden (= Ave

tenakuz
kendi kendini ykma " nakz

~ Ar tanquZ [#nqZ VI msd.] elime,

tenasl
neslini srdrme " nesil

~ Ar tansul [#nsl VI msd.] dlleme,

tenasp
"nesep

~ Ar tansub [#nsb VI msd.] orantl olma

tenbih
[MMem xvi]
< Ar nabiha [msd. nabah] uyand, ayd, farketti

~ Ar tanblh [#nbh II msd.] uyarma

EKKENLLER:
Ar #nbh : intibah, tenbih
tencere
~ Ar tancrat / Fa tangra kazan, derin
yemek kab < Akad/Aram nagru (keserle) aa ileme, marangozluk ii yapma " neccar
teneffs
soluklanma " nefes

~ Ar tanaffus [#nfs V msd.] soluk alma,

teneke
~ Fa tanga/tanuka 1. yufka, 2. Hindistan'a
zg bir tr ince gm para ~ Hind ~ Sans tanuka ince ey < Sans tanu ince ~ HAvr *tn-u-ince < HAvr *ten- germek
* Ayn kkten Fa tang/tanuk, Lat tenuis, Alm dnn, ng thin (ince).
teneir
~ Fa tany/tanr beden ykama yeri,
rerinde l ykanan masa & Fa tan gvde + Fa y ykayan (< Fa ustan, y- ykamak ) " ten, amar
tenevvr
"nur

~ Ar tanawwur [#nwr V msd.] aydnlanma

tenezzh
geirme, mesirede dolama " nezih

~ Ar tanazzuh [#nzh V msd.] hoa vakit

tenezzl
kendini indirme, alalma " nzul

[Ne xv]

tenha
[Mercimek xv]
(kii), 2. ssz (yer) < Fa tan gvde, kii " ten

~ Ar tanazzul [#nzl V msd.]


~ Fa tanh 1. yalnz, tek bana

tenis
[ xx/a]
~ ng tennis raketlerle oynanan bir oyun ~ Fr
tenez "tut!" eskiden servis esnasnda sylenen uyar cmlesi < Fr tenir almak, tutmak < Lat tenere, tent- uzatmak, tutmak
" tansiyon
tenkil

~ Ar tankll [#nkl II msd.] kanmasn salama,

ibret iin ceza verme < Ar nakala [msd. nukl] korkarak kand
tenkis

~ Ar tanqS [#nqS II msd.] eksiltme " noksan

tenkit

~ Ar tanqd [#nqd II msd.] eletirme " nakit

tennure

Mevlevi dervilerine zg geni etekli elbise


- Ar tannrat Suriye'ye zg geni kadn etei < Ar tannr tandr " tandr

tenor
[ xx/a]
~ Fr tnor tiz erkek sesi ~ t tenore 1. Ortaa
oksesli mziinde melodinin sabit ksmn tayan ses, 2. tiz erkek sesi < Lat uno tenore bir dze, kesintisiz uzayp
giden < Lat tenere, tent- uzatmak, tutmak ~ HAvr *ten- germek, uzatmak " tansiyon
tensip
nasip 1

~ Ar tanSb [#nSb II msd.] (bir makama) atama "

tente
[LF xvi] gemide gverte stne ekilen rt
tenda adr ~ Lat tenta a. a. < Lat tendere, tens- germek " tansiyon

~ t

tentr
[ xx/b]
~ Fr teinture boya, zellikle effaf renklendirici ~
Lat tinctura a. a. < Lat tingere, tinct- boyamak, renklendirmek
tentrdiyot

[ 192+]

~ Fr teinture d'iode iyot boyas"

tentr, iyot
tenvir

~ Ar tanwlr [#nwr II msd.] aydnlatma " nur

tenya
[ xx/a]
~ Fr tnia barsak kurdu ~ Lat taenia erit,
kurdele ~ E Yun tania a. a. ~ HAvr *ten- ekmek, germek " tansiyon
tenzih
nezih

[ xiv]

~ Ar tanzlh [#nzh II msd.] artma, temiz sayma "

tenzil

~ Ar tanzl [#nzl II msd.] indirme " nzul

teokrasi
[ xx/a]
~ Fr thocratie "tanr devleti", ruhban
snfnn egemen olduu dzen ~ EYun theokrata a.a. ^ Josephus, Yahudi asll Rom. tarihi (38-100)" te(o)+, +krasi
teoloji
" te(o)+,

[192+]

~Frthologietanrbilim, dinbilim

teorem
[ xx/b]
~ Fr thorme kantlanmas gereken
nerme ~ EYun therema, t- gzetlenen ey < EYun there bakmak, gzetlemek, seyretmek

* Ayn kkten EYun thesthai (seyretmek).


teori

[ xx/a] kantlanmas gereken bilimsel gr, nazariye


- Fr thorie 1. gzlem [esk.], 2. a.a. [xviii] ~ EYuntheria gr, bak, gzlem " teorem

tep[mek

[Uy viii+] tep- ayakla vurmak, tekmelemek

* Tep- ve dep- biimleri Trkiye Trkesinde eit lde yaygndr, tepe

[ viii] tp ykselti, tepe


tepele[mek

<T

[Gl xiv] depelemek dvmek, ldrmek

< T dep-/tep-" tep-

* Srekli ve kararsz eylem bildiren -ele- ekiyle.


tepki

YT

[CepK 1935] akslamel, reaksiyon

tepsi

[ xi] tevsi/tebsi

< Ttep-" tep-

~ in dep ts sini, byk ve dz

tabak
ter1

[Uyviii+]tera.a.

ter2
taze

[Yus xiv] 'ter taze' deyiminde

~ Fa tar ya, nemli,

EKKENLLER:
Fa tar : dereotu, taravet, ter2, tere
terakki
[Gl xv]
~ Ar taraqqin [#rqy V msd.]
ykselme, ilerleme, gelime < Ar raq [msd. raqy/ruqiyy] trmand, ykseldi
terane
[Mercimek xv]
szlerle sylenen ark, dilenci arks

~ Fa tarna makam, anlamsz

terapi
EYun thraps bakc, dad, lala

[ xx/b]

~ Fr thrapie tedavi ~ EYun therapea a. a. <

teras
bitiik toprak dzlk " taraa

[ xx/b]

~ Fr terrasse a. a. ~ OLat terraceum avlu, eve

teravih
[ xiv]
~ Ar tarwiH [#rwH VI msd.] 1. (iki ey
arasnda) soluklanma, dinlenme, 2. Ramazan gecelerinde klnan bir namaz " ruh
terazi
cihaz ~ OFa tarzg a. a.

[Uy viii+] tarazuk; [A xiv] terz

~ Fa tarz tart

terbiye
[Gl xiv] terbiyet
msd.] yetitirme, eitme, birine ustalk etme < Ar rabb usta, erbap " rab
terbiyum
[ xx/b]
Mosander, sv. kimyac < z Ytterby sve'te bir kasaba

~ Ar tarbiyyat [#rbw II

~ YLat terbium bir element ^ 1843

* Bak. iterbiyum.
terceme
tercme

[ xiv] terceme/tercme

tercih

~ Ar tarcamat a. a.

~ Ar tarclh [#rch II msd.] yeleme " rhan

tercman
[ xiv] tercman
~ Ar tarcumn [#trcm]
evirmen ~ Aram targsmn a. a. ~ Akad targumannu a. a. < Akad ragmu armak, yksek sesle sylemek, dava etmek
* Hitite tarkummiya (a.a.) biimi Akadcadan alnmtr. br targum, EErm targman (a.a.) Aramcadan alnmtr.
EKKENLLER:
Akad targumannu : dragoman, mtercim, tercman, tercme
tercme
tercman

[ xiv] terceme

~ Ar tarcamat [#trcm msd.] eviri "

* Szcn asl terceme olup, -- sesi muhtemelen tercman szcnden kontaminasyon yoluyla tremitir.
tere
[M xiv] marul, maydanoz gibi i yenen sebzelerin tm; [
xiv] turpgillerden bir ot, lepidium; [ xix] maydanozgillerden bir ot, anethum
~ Fa tara her trl ya sebze,
yenebilen otlar < Fa tar ya, taze " ter2
terebentin
[ 183+]
~ Fr trbenthine a.a. < EYun
terbinthos itlembik, yaban fst aac, pistacia terebinthus ~ ?
* Nihai kkeni muhtemelen bir Anadolu veya ran dilidir.
tereddi
[Men xvii]
gerileme, ktleme, bozulma < Ar radiya ykld, yokoldu
tereddt
[ xiv] tereddd
msd.] srekli gidip gelme, gelgit, yanklanma, kararsz kalma " red
tereke
< Ar taraka brakt" terk

[ xiv]

terelelli
sz

[ xx/a] hoppa, oynak

<onom

~ Ar taraddin [#rdy V msd.]


~ Ar taraddud [#rdd V

~ Ar tarakat [#trk msd.] braklm olan ey, miras

< T terelelli/tralala [onom.] anlamsz ark

terennm
[Gl xiv]
~ Ar tarannum [#rnm V msd.]
makamla syleme, "tirinam" gibi anlamsz szlerle ark syleme
* Kar. terane.
teres

[BK 1799] pislik, dk

tereya

[Men xvii] tere ya taze ya

< Fa tara

taze, ya " tere

* Rugan/revgan (eritilerek tortusu alnm tereya, sadeya) zdd. 19. yy sonuna dek az rastlanan bir deyimdir.
terfi
terhin
msd.] < Ar rahn rehin " rehin

~ Ar tarfc [#rfc II msd.] ykseltme " ref


[LO xix] rehin koyma, ipotek etme

terhis
ru%Sat izin, diploma, yetki belgesi" ruhsat

~ Ar *tarhm [#rhn II

~ Ar tar%iS [#r%S II msd.] ruhsat verme < Ar

terim
YT
[ 193+] had, stlah
~ Fr terme 1. had, snr, 2. stlah, bir meslek veya bilim
dalna ait zel deyim ~ OLat terminus tanm, terim " terminal
* Atatrk tarafndan Fr terme/terminologie szcklerine nisbetle nerilmitir. ET ter-(dermek) fiilinden
tretilmesi zorlamadr.
teriye
Latterraa.a. " taraa

[ xx/b]

~ Fr terrier bir tr av kpei < Fr terre toprak

* Muhtemelen burnunu topraa yakn tuttuu veya av toprak kovuklarnda izlemek iin eitildii iin.
terk
gitme < Ar taraka brakt

[A, Yusxiv]

~ Ar tark[#trk msd.] brakma, brakp

terki
<T
[Kp xiv] terk/derg eyerin arkas veya eyerin arka kay; [DK xiv] terki
tr-/der- dermek, derlemek " der* -k- sesi etkisiyle inisyal t- korunmutur.
terkip
bindirme, kompozisyon " merkep

~ Ar tarkb [#rkb II msd.] bindirme, stste

terlik T [Uy, Ka viii+] terlik ; [M xiv] slaklk, yalk; [Men xvii] mein orap veya
yumuak ayakkab, galo < T ter teri emmek iin eerin altna konan kee " ter1
nc anlamn kayna ak deildir.

< T

term(o)+
~ Fr thrm(o)- / ng therm(o)- sya ilikin
- EYun therme s, scaklk ~ HAvr *gwher-mno- a.a. < HAvr *gwher- stmak, snmak
* Ayn kkten Ave garsma-, Fa garm (scak), EErm cerm (scak), Lat formus (scak), furnus (frn), Ger *bren- > ng
burn (yakmak).
termal
[ xx/b]
~ Fr thrmal 1. sya ait, 2. lca, scak
banyo < Lat therma ~ EYun therme s, scaklk " term(o)+
termik
[ xx/b]
~ Fr thrmique sya ilikin, syla alan
- Alm thermisch ^ 1840 Alexander v. Humboldt, Alm. fiziki < EYun therme s, scaklk " term(o)+
termin
terminus snr " terminal

[ xx/c]

~ Alm termin son tarih, vade ~ Lat

terminal
[ xx/b] kamu tat aralarnda son durak; [ xx/c] lmcl
bir hastaln son safhas
~ Fr terminal snrda olan, bir dizinin sonuncusu ~ Lat terminalis < Lat terminus
snr ~ HAvr *ter-men- < HAvr *ter- snrlamak
terminatr
[ xx/c]
~ ng terminator 1. sona erdiren, 2.
ldren, kkn kazyan < ng to terminate 1. sona erdirmek, snr koymak, 2. ldrmek < Lat terminus snr " terim
* kinci anlam Amerikan askeri kullanmnda 1960 lardan sonra to terminate with extreme prejudice (nihai tedbiri
almak, lm cezasn infaz etmek) deyiminden tremitir.
terminoloji
[ xx/b]
~ Fr terminologie terimler sistemi ~ Alm
terminologie ^ 1786 C. G. Schutz, Alm. akademisyen < OLat terminus 1. mantkta aralarnda bir iliki bulunan gelerin
her biri, 2. terim, deyim, ifade, stlah (~ Lat terminus snr ) " terminal, +loji
termit
a.a.

[ xx/b]

~ Fr termite beyaz karnca ~ Lat tarmes, tarmit-

termodinamik
[ xx/b]
dnmn inceleyen fizik dal " term(o)+, dinamik

~ Fr thrmodynamique snn harekete

termometre
[KT xix] termometro/metre
ler ^ 1627 van Etten, Hol. fiziki " term(o)+, +metre

~ Fr thrmomtre s

termos
[ 192+] scak su iesi
~ marka Thermos
scak su iesi markas ^ 1903 Reinhold Burger, Alm. sanayici ~ EYun therms scak " term(o)+
termosifon
[ xx/b]
~ Fr thrmosiphon snan suyun
ykselmesi ilkesine gre alan su stc cihaz ^ 1857 Figuier, Fr. mhendis " term(o)+, sifon

termostat
[ xx/c]
~ Fr thrmostat scakl sabit tutan cihaz
& EYun thermos s, scaklk + EYun sttos duran, durduran " term(o)+, statik
terr
[ 193+]; [ 197+] halka korku salmay amalayan iddet
eylemleri
~ Fr terreur 1. iddetli korku, dehet, ylgnlk, 2. korku ve yldrmaya dayal hkmet ekli ~ Lat
terror titreme, korku (< Lat terrere titremek, korkmak ) ~ HAvr *ters-os < HAvr *tres- a.a.
* Siyasi anlamda ilk kez 1789 Fransz devriminde Montagnard'larn kurduu korku rejimi iin kullanlmtr. Ayn
kkten Fa tarsdan, Krt trsiden (korkmak).
EKKENLLER:
Lat terrere : terr Krt
trsiden : trs-Fa tarsidan :
metris
ters

[Uy viii+] ters aykr, zt, zor

(= Mo ters zt, muhalif)

tersane
[LF xvi]
~ t (Cen) tersan gemi
imalathanesi ~ Ar dru-S-Sancat^ yapm evi, her eit imalathane, fabrika " dar2, zanaat
* Kar. Ven Darsenale (Venedik'te gemi ve mhimmat yapm evlerinin bulunduu adann ad). ng arsenal (mhimmat
deposu) Venedike biimden alnmtr.
tertip
[A, Yusxiv]tertib
dzenleme, dizi < Ar rataba dizdi" rtbe
terzi
diki ) ~ OFa darzg terzi" derz

[CodC xiii] derzi

-Artartb[#rtbIImsd.]dizme,
~ Fa darz dikici, terzi (< Fa darz

tesadf
Ar Sadafa [msd. Sadf/Sudf] rast geldi, denk geldi

~ Ar taSduf [#Sdf VI msd.] rast gelme <

tesant
uyuum " senet

~ Ar tasnud [#snd VI msd.] dayanma,

tesbih
[Kut, A xi] belli szleri tekrarlayarak Allah yceltme; [Men
xvii] dua boncuu
~ Ar tasbH [#sbH II msd.] 1. Allah vme, yceltme, 2. "sbhaneke" duasn syleme <
Ar subHn vme, yceltme " sphan
tebih
benzerlik, gibi olma " phe

~ Ar tabh [#bh II msd.] benzetme < Ar ibh

tesbit
" sebat

~ Ar ta6bt [#6bt II msd.] sabitleme, kesinletirme

teci

~ Ar taclc [#cc II msd.] yreklendirme " ecaat

tescil
sicill" sicil

~ Ar tascl [#scl II msd.] deftere kaydetme < Ar

teebbs
~ Ar taabbu6 [#b6 V msd.] bir ie
azimle sarlma, girime < Ar abi6a [msd. aba6] azimle sarld, yapt, giriti
teekkl
ekillenme " ekil

~ Ar taakkul [#kl V msd.] oluma,

teekkr
"kr

~ Ar taakkur [#kr V msd.] kran duyma

teselli
[Yus, Gl xiv]
~ Ar tasallin [#slw V msd.]
unutturma, gnln alma < Ar sala [msd. sulw/sulwn] bir any sildi, bir eyi aklndan kard
tesellm
selam

~ Ar tasallum [#slm V msd.] teslim alma "

teselsl
olma < Ar salsala [onom.] zincirlendi" silsile

~ Ar tasalsul [#slsl II msd.] zincir halinde

teerrf

~ Ar taarruf [#rf V msd.] eref duyma,

onurlanma " eref


tesettr

~ Ar tasattur [#str V msd.] rtnme " setr

tehir
nne karma " hret

~ Ar tahr [#hr II msd.] mehur etme, halk

tehis
Ar a%S belli bir kimse, ahs " ahs

~ Ar ta%iS [#%S II msd.] tanma, tan koyma <

tesir
eser

[ xiv]

~ Ar ta'6lr [#'6r II msd.] etkileme, iz brakma "

tesis
s

~ Ar ta'sis [#'ss II msd.] temellendirme, kurma "

tekil
biimlendirme " ekil

~ Ar takl [#kl II msd.] oluturma,

teskin
durdurma, sakinletirme " skn

[MMem xvi]

~ Ar taskm [#skn II msd.] oturtma,

teslim
[A, Yus xiv]
~ Ar talm [#slm II msd.] 1. sunma, tm
haklarn birine devretme, boyun eme, 2. selam verme " selam
teslis
dininde tanrnn l kimlii " sls

~ Ar ta8H8 [#616 II msd.] leme, Hristiyan

temil
[#ml II msd.] " mul

[ xx/a] kapsatma, kapsamasn salama

tesmiye
ad verme < Ar ism ad " isim

[ xiv]

tene
a.a. < OFa tin susuzluk
terif
onurlandrma

~ Ar *taml

~ Ar tasmiyat [#smy II msd.] adlandrma,


~ Fa tana/tina susam, ok istekli ~ OFa tinag

[ xiv]

~ Ar tasrif [#rf II msd.] eref verme,

terih
anatomi " erh

~ Ar tarH [#rH II msd.] yarma, dorama, tpta

terii
Artarc [IImsd.] yasama " er2

~ Ar tarcl [#rc nsb.] yasama organna ilikin <

terik
irk

[ xiv]

~ Ar *tark [#rk II msd.] ortak etme < Ar irk "

terin
~ Ar tirn emsi takvimin sekizinci ve
dokuzuncu aylarnn ad ~ Aram tirn a.a. ~ br tirl a.a.
test
[Hay 1959 195+]
~ ng test deneme, snav < ng to
test altn ve gm snamak [esk.], denemek, snamak ~ EFr test altn ve gm tahlili iin kullanlan toprak kse ~
Lat testa saks, kse
testere
Fa dast el + Fa arra bk" dest

[PiriR xvi] desterre

testi
toprak kap < Fa dast el" dest
testis
ahidi, 2. husye

~ Fa dast arra el bks &

~ Fa dastl el kab, zellikle elde tanabilen


[ xx/b]

~ ng testis husye < Lat testis 1. tank, grg

* Erkekliin gstergesi anlamnda.


testosteron

[ xx/c]

~ ng testosterone testiste retilen erkek

cinsellik hormonu < ng testicular steroid hormone " testis, stereo, hormon
tevik
tesviye
dengeye getirme " seviye

~ Ar tawlq [#wq II msd.] evk verme " evk


~ Ar taswiyyat [#swy II msd.] eitleme,

tetanos
[KT xix]
~ Fr ttanos yz kaslarnn istem
d kaslmasyla beliren bulac hastalk ~ EYun ttanos gergin, kaslm < EYun tein, ton-germek, kasmak " tansiyon
tetebbu
[Env xv]
~ Ar tatabbuc [#tbc V msd.] (bir
konuyu, bir aklyrtmeyi) adm adm izleme, ayrntl olarak inceleme < Ar tabica izledi, ardndan gitti" tabi
tetik 1

[Uy viii+] titik/titig zeki, uyank

~ T tit- keskin olmak, dik bakmak " titiz

tetik2
[LL 1732] silah patlatan mekanizma
t'at'ig [k.] elcik, pene < Erm t'at' el

~?Erm

* T tetik1 (hzl, zeki) szc ile birletirilmesi uzak olaslktr.


tetkik
dikkatle gzden geirme " dikkat

~ Ar tadqlq [#dqq II msd.] inceleme, ufalama,

tetra+
tttera, tetra- drt ~ HAvr *kwetwer drt" ehar

~ Fr/ng tetra- drt (sadece bileiklerde) ~ EYun

* Kar. Yeni Yunanca tssera (drt). Eski Yunanca biim arkaik *ptra- biiminden asimilasyon yoluyla
tremitir. HAvr *kw- > EYun p- tipiktir.
tevars
edinme " irs

~ Ar tawru6 [#wr8 VI msd.] miras

tevatr
~ Ar tawtur [#wtr VI msd.] zincirlenme,
(haber) azdan aza geme < Ar watar ip, tel, sicim (= Aram yatsr a. a. = br yatar a. a.)
tevazu
[A, Yus xiv]
alak gnlllk < Ar waDc koyma, aa indirme " vaz2

~ Ar tawDuc [#wDc VI msd.]

tevcih
~ Ar tawclh [#wch II msd.] yzn (birine)
dnme, yz verme, yz gsterme, hitap etme, bir yne iaret etme, bir grevle onurlandrma < Ar wach yz " cihet
tevdi
kma, yolcu etme " veda
tevecch
< Ar wach yz " cihet

~ Ar tawdlc [#wdc II msd.] brakp gitme, yola


[xiv]

tevekkeli
olmayan, kendini koyvermi, rastgele " tevekkl

~ Ar tawaccuh[#wchV msd.] yz verme


~ Ar tavakkal [#wkl nsb.] iradesi

tevekkl
[A xiv]
~ Ar tawakkul [#wkl V msd.]
gvenme, inanma, zellikle Allaha gvenme, kadere raz olma " veklet

tevellt
dourulma " velet

~ Ar tawallud [#wld V msd.] doum,

tevessl
etme " vesile

[MMem xvi]

tevhit
vahdet

[ xiv] tevhid

tevil
dndrme " alet

[ xiv]

~ Ar tawassul [#wsl V msd.] vesile

~ Ar tawHd [#wHd II msd.] birletirme "

~ Ar ta'wll [#'wl II msd.] (sz veya anlam)

tevkif

~ Ar tawqlf [#wqf II msd.] durdurma, tutuklama "

vakf1
tevkil

~ Ar tawkl [#wkl II msd.] vekil etme " veklet

tevlit
dourma, sebep olma " velet

~ Ar tawld [#wld II msd.] dourtma, sonu

tevrat
[xiv]
~ Ar tawrtKuran'a gre Musevilerin kutsal
kitab ~ br trh reti, yasa, yasalar kitab, Musa yasalar klliyat < br hrh [#yrh] retme, yol gsterme,
rehber olma
tevsi

~ Ar tawsc [#wsc II msd.] geniletme " vsat

tevsik

~ Ar taw6q [#w6q II msd.] belgeleme " vesika

tevzi
Ar wazaca [msd. wazc] kst
teyakkuz
olma, alarm " ikaz
teyit
< Ar ayd g
teyp

[MMem xvi]

~ Ar tawzc [#wzc II msd.] paylatrma <

~ Ar tayaqquZ [#yqZ V msd.] uyank


~ Ar ta'yld [#'yd II msd.] destekleme, g verme

[Hay 1959 195+] manyetik ses kayt eridi ve cihaz


- ng tape 1. erit, bant, 2. manyetik ses kayt eridi

* ngilizce szcn kayt eridini, Trke szcn ise kayt cihazn ifade ettii grlmektedir.
teyze
kardei

<T
[Kp xiv] dayza/tayza ; [T S xiv xiv] deyeze/deyaza ; [ xvi] tayeze annenin kz
< T *tay eze & T taay/tay ana tarafndan erkek akraba, day + T eze/ee abla " ece

tez1
tez keskin, sivri, hzl, acele, abuk

[Yenisey y. viii] tezig ; [DK xiv] tz abuk, acele

~ Fa

tez2
[ARasim 1897-99]
~ Frthse 1. sav, iddia, 2.
niversitede bir fikri savunan formel dev ~ EYun thsis, thet- koyma, ileri srme, ortaya atma < EYun tithemi,
the- koymak, vazetmek, ortaya atmak ~ HAvr *dhe- koymak
* Ayn kkten EYun theke (koyma yeri, depo, dolap), thma (koyu, neri).
tezahr
ortaya kma, kendini gsterme " zuhur

~ Ar taZhur [#Zhr VI msd.] grnme,

tezahrat
taZhur [VI msd.] grnme, ortaya kma " zuhur

~ Ar taZhurt [#Zhr o.] gsteri < Ar

tezat
< Ar Didd zt, kart" zt
tezek

~ Ar taDdd [#Ddd msd.] ztlk, eliki, kontrast

[Ka xi] tezek yakt olarak kullanlan hayvan gbresi

tezekkr
[Men xvii]
getirme, anma < Ar Sakara and, zikretti" zikir
tezgh

~ Ar taSakkur [#5kr V msd.] aklna

[Barkan xvi] destgh ; [Men xvii] destgh vulg. dezgh


- Fa dastgh el koyma yeri" dest, +gh

tezhip
~ Ar taShlb [#5hb2 II msd.] altnla ileme,
yaldzlama < Ar Sahab altn (= Aram dshb a. a. = br zhb a. a.)
tezkere
memorandum, not" zikir

[ xiv] tezkire

tezvirat

[Ne xv]

~ Ar taSkrat [#5kr II msd.] and,


~ Ar tazwrt [#zwr II msd. o.]

sahtecilik, hile < Ar zawar yamukluk, eik olma, sahtelik, ikiyzllk


tezyif

~ Ar taDylf [#Dyf II msd.] zayflatma " zaaf

tezyin
ziynet

~ Ar tazyln [#zyn II msd.] ssleme, bezeme "

ticaret

~ Ar ticrat [#tcr msd.] tccarlk, alveri

< Ar tacir " tacir


tifdruk
tfl

[Hayat 1961]
[A xiv] tfl

~ Ar Tifl [#Tfl msd.] ocuk, yavru

tifo
[ 186+] bir bulac hastalk
typhoid fever "tifse benzer ateli hastalk" " tifs, +oid
lk kez 1826'da tesbit edilmi ve adlandrlmtr.

~AlmTiefdruck "derin basm"

~ Fr fivre typhode / ng

tiftik

[Arg, Men xvi] 1. yn atma, 2. Ankara keisinin yn


- Ar taftk [#ftk II msd.] didikleme, (halla) yn atma < Ar fataka [msd. fatk] aniden ve iddetle vurdu

tifs
[ 186+] tifo/tifos
- EYun tyfos buhar, duman < EYun tyf ttmek " etv
t

[ xiv]

~ YLat typhus bulac bir hastalk

~ Fa t mzrak veya ok ~ OFa tlgr a. a. (= Ave

taea- a.a.) ~ HAvr * steig- saplamak, sivri bir ey sokmak " etiket
tk, tkr

onom

tk[mak

hafif darbe sesi

" tak2

[ xi] tk- a. a.

tik1

[ xx/b]

~ Fr tic [onom.] istem d kas seirmesi

tik2
Malayalam tekka

[ xx/a]

~ ng teak bir tr tropik aa, bu aacn tahtas ~

* Gney Hindistan dillerinden.


tka[mak

[Uy viii+] tka-

= T tk- a. a. " tk-

* Tkmak fiilinin varyant biimi, veya *tk (tkk, sk) sfat biiminden tremi ikincil bir fiildir.
tka

<T

[Men xvii] tkama arac

[LO xix] ziyadece tknaz

< T tka-" tka-tkz

<T

< T tk- " tk-

* -z ekinin ilevi ak deildir; tknaz szcnn varyant biimi dnlebilir.


tknaz

<T
[Kp xiv] iman kimse, dolgun; [LL 1732] ksa boylu < T tkn- [xi]
teperek tkmak, doldurmak, fazla yemek " tk-

tiksin[mek
titiz " titiz
tksr[mak

<T

[Men xvii] ditsin- titizlenmek; [Bia, LO xix] titsin-/ditsin-

<onom

[LO xix] tskr-/tksr- aksrmak

< T ts aksrk sesi " +kir-

* zgn biim -kr-/-r- onomatope ekiyle tskrmak olmaldr.


tilavet
[Gl xiv]
~ Ar tilwat [#tlw msd.] yksek
sesle okuma, zellikle Kuran okuma < Ar tal 1. izledi, takip etti, 2. yksek sesle okudu " tali
tilcik

YT

[ 194+] kelime

< T

< T tl/til [viii-xi] dil" dil1

* Nurullah Ata'm rettii szck TDK tarafndan benimsenmemi ve Trke Szlk'e alnmamtr.
Gnmzde daha ok Dil Devrimi hakknda mizahi amala kullanlr.

tilki

[Uyviii+]tilka.a.

tilmiz
Akad talmdu a. a. < Akad lamdu renmek

~ Ar tilmS renci, rak ~ Aram talmS a. a. ~

tlsm
[Env xiv]
~ Ar Tilsim/Tilism by, zellikle bir
hazineyi koruyan by ~ Aram Tlsm a.a. ~ EYun telesms tren, ayin, resmi ilem < EYun tele usulne gre
yapmak, ifa etmek, bitirmek, resmi bir ilemi tamamlamak
* ng talisman < sp talisman (tlsm) biimi Arapadan alnmtr.
tim
komak

[ xx/b]

~ ng team takm, ekip ~ Ger *taum- (kz) ift

tmar
dert edinme, empati

[A xiv] tmar

~ Fa/OFa tlmr gzetme, bakma,

tmarhane

~ Fa tlmr %na bakmevi " tmar, hane

* Muhtemelen Fa bmar (hasta) > bimarhane szcne kyasla yaplm Trke bir trevdir.
timpani
[ xx/b]
~ t timpani [o.] davullar, perksyon,
orkestra davulu < t timpano davul ~ EYun tympanon a.a. < EYun ty(m)p vurmak, dvmek, davul almak " tip
timsah
bir srngen ~ Kpti ms% a. a.

~ Ar timsH [#msH] Nil nehrinde yaayan

* Kar. Sumer/Akad tima% (ay, belki "yrtc hayvan").


timsal
Ar ma6ala benzedi, temsil etti" misil
tin

YT

[CepK 1935] ruh

~ Ar tim6l [#m61] temsil eden, model, heykel <

~ T tn/tin [viii+ Uy] ruh, nefes, can " din-

* Anlam iin kar. EYun psy%e, Lat spiritus, Ar ruH (1. nefes, 2. ruh). tn

onom

kk bo metal nesne sesi


tn[mak

[O xi] tn- konumak

< T *t-2 ses vermek " dil1

tiner
[ xx/c] boya inceltici
~ ng thinner inceltici < ng thin
ince ~ Ger *thunni- ~ HAvr *tn-u- < HAvr *ten- ekmek, germek, uzun " tansiyon
tngr

onom

rezonansl ve ekolu hafif darbe sesi

" tk

tn
YT
vermek " tn-

[TDK 1944] ses perdesi, ton (Fr tone karl)

< T tn- konumak, ses

* Fr tone < EYun tnos (tn) szcnden esinlendii aktr.


tnla[mak

[ xi] trjla- a.a.

< T tr) sada, ses < T tn-ses vermek " tn-

tip
[ xx/a]
~ Fr type 1. kalp, matbaa hurufat, 2. 1.
edebiyatta kiilik kalb, 2. ilgi veya dikkat ekici kiilik ~ EYun typos damga, kalp < EYun ty(m)p vurmak, dvmek,
davul almak ~ HAvr *tu(m)p- < HAvr *(s)teu-1 vurmak, kakmak
tp1/tbb[Kut, A xi] tbb
~ Ar Tibb [#Tbb msd.]
hekimlik meslei ve ilmi ~ Aram Tsbb bilgi, ilim < Aram #Tbb bilme, anlama
EKKENLLER:
Ar #t?bb : tababet, tabip, tp1
tp2, tpr, tp

onom

tpa
tapa

ayak sesi, damlama sesi


[LO xix] ie mantar

~ t tappo tpa, tka, ie mantar

* Tapa szcnn varyantdr. a > dnm aklanmaya muhtatr.


tipi

[ xi] tpi sert rzgr

= T tpr- rzgr esip savurmak

tpk
~ Ar Tibqa/Tibqan [#Tbq] (tencere ve kapa
gibi) uygun olarak (edat ve zarf) < Ar Tabaq kapak " tabak 1
tipografi

[NKemal1873]

~Frtypographie

matbaaclkta dizgi" tip, +grafi


tir, tiril

onom

me ve titreme sesi

tirad
[ResCGaz 1912]
~ Fr tirade nutuk ekme, tiyatroda
uzun monolog < Fr tirer ekmek ~ Lat trahere, tract- a. a. " traktr
tiraj
[Cumh 1932]
~ Fr tirage 1. ekme ilemi, eki, 2.
matbaaclkta bir defada baslan nshalarn tm < Fr tirer ekmek " tirad
tiramola
tira t tira ek t brak , mola
tiran
sahibi, zorba

[MMem xvi] krei bir ekip bir brakma


[ xx/b]

& t

~ Fr tyran zorba ~ EYun tyrnnos egemen, iktidar

tirbuon
[187+]
~Frtire-bouchon"tpa-eken",
ie mantar ekme arac & Fr tirer ekmek + Fr bouchon tpa, mantar " tirad, bijon

tire1
[ xx/a] tre
~ Fr trait (d'union) yazda bileik
kelimeleri gsteren ksa yatay izgi, - ~ Lat tractum ekilen ey, izgi < Lat trahere, tract-ekmek " traktr
tire2
[Men xvii] pamuk iplii
zellikle altn veya gm srma < Fr tirer ekmek " tiraj
tirfil
[Ev xvii]
& EYun tres + EYun fyllon yaprak " tri+, filiz

~ Fr tir ekilmi (tel vb.),

~ Yun/EYun trifylli(on) yonca, yaprak

tirfon/trifon
[ xx/c]
~ Fr tire-fond "taban-eken", bir tr byk
vida & Fr tirer ekmek + Fr fond taban, zemin " tirad, fon1
tirhandil

[xix]

~ Yun tre^anteri bir tr hafif yelkenli

tekne ~ EYun tro^anter a. a.


trs
trka

[ xx] atn bir yry

~ ?

[Ev xvii] frika/frka hafif ve oynak (rzgr)


- t fresco 1. taze, serin, 2. hafif ve oynak rzgr [esk.] " fresk

tirit
ekmek

~ Fa tird/tard ste veya et suyuna batrlm

tiriz
veya ilemesi, nak, bezek ~ OFa taraz

~ Fa taraz 1. bklmemi ham iplik, 2. elbise ss

trmala[mak
trnak " trnak

<T

[LO xix]

< T trrja-Ztrma- [xiv Kp] pene vurmak < T trrjak

* Zayf ve srekli eylem bildiren -ele- ekiyle. rj > m dnm tipiktir.


trman[mak
<T
[T S xiv-xvii] trma- trnaklaryla tutunarak kmak; [LO xix] trmantrma- pene atmak, trnak geirmek " trmala-

< T

trmk
T
[Uy viii+] tarmak vahi hayvan veya ku penesi, bir tarm aleti; [TS xv xv] trmuk
=? T trrjak trnak, pene " trmala* Tar- ve tr- kkleri arasndaki ilgi ak deildir.
trnak

[Uy viii+] trrjak/tarmak insan veya vahi hayvan trna

tiroid
[Hay 1959 195+]
~ Fr thyrode grtlak st bezi #
1560 Amboise Par, Fr. hekim ~ EYun thyroeides kap gibi olan < EYun thyra kap ~ HAvr *dhur- < HAvr *dhwerkap" der1, +oid
* ki kanatl kapya benzeyen eklinden dolay. Thyreoeides ("kalkan gibi olan") biimi sonradan ortaya km bir
yanl yazmdr.

trpan
a.a. < EYun drep (ekin vb.) bimek

~ Yun drapni ekin bime arac ~ EYun drpanon

trs[mak
[ xx/c]
~ Krt trsin korkmak (= EFa tars-/tarsaa.a. = Ave tras-/tarss- a.a.) ~ HAvr *tres- korkmak, titremek " terr
* Kar. Fa tarsdan (korkmak). Trke argo szck Farsadan deil edeer Krte biimden alnmtr.
tire
mavimsi ak yeil renk

[Men xvii] tre kuzu kula bitkisi, oxalis; [LO ] tire rengi
~ Fa ture/turak eki bir ot, kuzu kula < Fa tur eki" turu

* Osm tire/tirie/terae (parmen) szc ile birletirilmesi yanltr.


tirsi

sardalyaya benzer bir balk, alosa

* cf. Yun frissa


trtkla[mak

[ xx/b] krparak almak, yankesicilik yapmak (argo)


< T trtk [xx/b] krpk, kenar trtl eklinde entilmi olan < T trt- krpmak, kenarn dili
ekilde kesmek < T trtl" trtl
trtl
[T S xvi xvi] trtr aa kurdu, yaprak ve ekinlere musallat olan
kelebek larvas; [ xix] trtr/trtl trtl gibi kenar entikli nesne, kenar entikli sikke veya posta pulu
~ Erm
t'rt'ur "delik deik eden", aa kurdu = Erm t'ur delgi, mzrak < HAvr *ters-l delmek, entmek, delik deik
etmek
* Ermenice szck 5. yy'dan itibaren yaygn olarak kaydedilmitir.
tiryaki
[TS*xiv] tiryak
~Fatiryak ila veya
uyuturucu mptelas, afyonke < Fa tiryak panzehir, afyon macunu ~ EYun theriake Pontus kral Mithridates'e
atfedilen afyonlu ila karm EYun therion zehirli ylan
ts

onom

snme sesi, diler arasndan serte hava fleme sesi

tirt
[ 197+]
~ ng tee-shirt T harfi eklinde kesilmi
ksa kollu bluz & ng tee T harfi + ng shirt gmlek ~ Eng scyrte biilmi giysi < Ger *skeran kesmek ~ HAvr
*(s)ker-1 kesmek " korteks
titan/titanyum
[ xx/b]
~ Fr titane 1. Yunan mitolojiisinde
bir dev, 2. kimyada bir element / YLat titanium kimyada bir element ^ 1796 M. H. Klaproth, Alm. kimyac < Titan
Yunan mitolojisinde bir tr dev
titiz
T
[Uy viii+] titr sert, keskin, dik; [ xi] titiz a. a.
bakmak, hiddet gstermek, sertlemek < T *ti- dik olmak " dik
titr
n, unvan

[ xx/b]

< T tit- [xi] sert ve dik

~ Fr titre unvan, sfat ~ Lat titulus kitabe, yazt,

titre[mek

[Uy viii+] titre- a.a.

< Ttit [onom.] titreme sesi

tiyatro
[ 184+]
~ t teatro sahne gsterisi / Fr thatre a.a.
- Lat theatrum a. a. ~ E Yun thatron seyir yeri, tiyatro < E Yun theomai seyretmek " teorem
tynet
hammadde

~ Ar Tlnat [#Tyn msd.] 1. mleki kili, balk, 2.

tiz
[ xiv]
~ Fa/OFa tez 1. keskin, sivri, dik, 2. sratli (=
Ave taea-/taeja- a.a. = Sans tcati, tic- keskin veya sivri olmak, sivrilmek) ~ HAvr *(s)teig-a.a.
thmet
[Gl xv]
etme, su ilediine dair kuku < Ar wahama vehmetti" vehim

~ Ar tuhmat [#whm msd.] su isnat

tohum
[A xiv] to%m
~ Fa tu%m a.a. ~ OFa thm/tohm
tohum, slale, bir kiinin soyundan gelenler ~ EFa tauma- airet, aile (= Ave tao%man- tohum = Sans tokm bir kiinin
soyundan gelenler ) ~ HAvr *teuk- tohum vermek, soyunu srdrmek
* Erm dohm (airet, klan) Orta Farsadan alntdr.
tok1

[ viii] tok dolu, doymu

< T to- dolmak, doymak " dol-

* Rutin t > d dnm final -k sesi etkisiyle engellenmitir.


tok2, tokur

onom

kapal ve sert darbe sesi

toka1
T
[ xi] toku kemer tokas
arlk lmek iin kullanlan metal paras)
toka2

" tak2
(= Mo tuuqay kemer tokas, ak kemii,

[ xx/a] el skma; [AL xx/a] para veya mal verme (argo)


- t tocca el skma < t toccare dokunmak, el skmak ~ OLat toccare " tu

* T tok- ve OLat toccare biimleri arasndaki anlam benzerlii muhtemelen ses yansmasna dayanr.
tokat

<T

[LO xix] el iiyle vurulan sille

T tok- dvmek, vurmak " doku-

* Sert sessiz ile toka- biimine Trkiye Trkesinde 16. yy'dan sonra rastlanmazken, bu trevin 19. yy'dan nce
kaydedilmemi olmas dndrcdr. Buna karlk bak. toka, tokmak, toku-.
tkez[lemek

<T

[BK1799] aya srmek

T t k - d k m e k dk-

* Belki dkeyazmak anlamnda.


toklu
tokmak

[Ka xi] tokl alt aylk kuzu

< T tok kel kafa, boynuzsuz

T
[Ka xi] tokmak davul veya amar tokma < T tok- [viii+
Uy] dvmek, vurmak " doku-

toksik
[ 192+] zehir
~ Fr toxique zehirli ~ Lat toxicum a. a. <
EYun toksikn ok ucuna srlen zel zehir < EYun tksa ok
toku[mak

[ xi] tok- dvmek, arpmak

tolerans
tahamml < Fr tolrer " tolere

[ xx/a]

< T tok-dvmek, vurmak " doku-

~ Fr tolrance yk tama kapasitesi,

tolere [etm
[ xx/a]
~ Fr tolrer tahamml etmek ~ Lat
tolerare kaldrmak, tahamml etmek ~ HAvr *tels-es- < HAvr *tels- kaldrmak, tartmak, arlk tamak
Ayn kkten Lat tollere, EYun tello, tol- (kalkmak, kaldrmak), tlos (vergi).
EKKENLLER:
Lat tolerare : tolerans, tolere EYun tllo :
anadolu EYun tlos : filateli
tolga
T?
[Uy viii+] tuula/tuulka zrh; [CodC xiii] tawulga mifer; [DK xv] tuulga
Mo daulga mifer
* Trke ve Moolca arasndaki alnt yn ak deildir.
tolen
[ xx/c]
~ Fr tolune kimyada bir solvent < sp
tolu bir tr tropik aa, bu aatan elde edilen reine < z Tolu Kolombiya'da bir kent
tom(o)+
~ Fr/ng tom(o)- kesme anlamnda nek <
EYun tmos kesme, kesik < EYun temn, tom- kesmek ~ HAvr *tem- a.a.
tomar
[Yus xiv]
~ Ar Tmr rulo halinde kt veya
parmen kitap ~ OYun tomri(on) [k.] a.a. < EYun tmos 1. kesilmi ey, dilim, 2. birka blmden oluan bir
kitabn her cildi, kesilip kalplanm papirs rulosu, kitap " tom(o)+
* Fr/ng tome < Lat tomus (a.a.) Eski Yunancadan alnmtr.
tombak
Malay tembaga bakr

[LO xix]

tombala
tombala oyunu < t tombare dmek

[ y. 1855]

~ ng tombac bakr-inko alam ~


~ t tombola 1. takla, tepetaklak, 2.

tombalak
tmbeki
to mb ul

<T

[LO xix] yuvarlanan ey

< T tombul " tombul

[Men xvii] ttn; [KT ] nargilede kullanlan ttn nev'i


- sp tabaco/tobaco ttn ~ Karib " taba
< on om

[ LO xi x] i ma n, s em iz

T to p" to p1

* Yansma seslerin yumuatlm ve ekolu biimleri iin kar. tak > dangl/dangr, cup > cumbul, lak > langr,
ak > angr vb. Ne var ki top szc yansma ses olarak deerlendirilemez.
tomografi
[ xx/c]
~ ng tomography "kesit-yazm", bedeni
kesitler halinde grntleme ilemi ve bu ii yapan cihaz " tom(o)+, +grafi
tomruk
<T
[Kp xiv] kaln aa gvdesi, ktk
< T tomur-[xiv Kp] kabartmak,
iirmek, eilip arkasn yuvarlak hale getirmek < T *tom ikin ve dolgun ey " domal* Kar. Mo tomura- (bymek), toburuu (kabarm ey, top, yumru).
tomurcuk
[Kp xiv] tomuruk iek goncas
~ Mo
tourag/tomurag iek, kabark ey, kozalak < Mo tomura- bymek, imek, kabarmak " tomruk
* T tomur- (kabartmak, iirmek) biimine 14. yy Kpakasnda rastlanr. Ancak Trkiye Trkesinde inisyal tsesinin korunmas Moolcadan alntya iaret eder. Kar. domal-. Anlam ilikisi iin kar. iek, gonca, flora.
ton1
[ xx/a]
~ Fr ton 1. gerilim, 2. alg telinin gerilimi, ses
perdesi, vurgu ~ Lat tonus a.a. ~ EYun tnos a.a. < EYun tein, ton- germek ~ HAvr *ten-yo-< HAvr *ten- ekmek,
germek " tansiyon
ton2
[ xx/a]
- OLat tonna/tunna byk f ~ Kelt

~ Fr tonne 1. ok byk f, 2. bir arlk birimi

ton3
thynnos a.a.

~ Fr thon orkinos bal ~ Lat thunnus a.a. ~ Eyun

[ xx/a]

toner
[ xx/c] fotokopi mrekkebi
~ ng toner (cilt) geren,
(renk) doygunlatran, ton veren < ng tone gerilim, renk doygunluu, ses perdesi ~ Lat tonus " ton1
tonet
[ xx/c]
~ Fr/ng thonet bir tr mobilya < z Michael
Thonet Prusya doumlu Avusturyal mobilya yapmcs (d. 1796)
tonga

[AL 192+] tuzak (argo)

~?

tonik
[ xx/b]
~ Fr tonique 1. diyatonik dizinin ilk notas, 2. g
veren, kuvvet urubu ~ EYun toniks geren, g veren " ton1
tonilato
birimi
ton2

[ 186+]; [Ds I.4.497 187+] kara tamaclnda tart


~ t tonnellato gemilerde hacim birimi < OLat tonnela [k.] varil < Lat tonna/tunna byk f "

tonmayster
[ xx/c]
~ Alm tonmeister orkestrada ses perdesini
belirleyen algc & Alm ton ses + Alm meister usta " ton1, master
tonoz
99] tonoz

[Mercimek xv] tolos ; [Men xvii] tolos/toloz ; [ARasim 1897~ Yun/EYun thols kubbeli yuvarlak yap, rme ta veya tuladan yaplm kubbe

tonton
ocuk dilinde amca, sevimli aptal

[ARasim 1897-99] sevimli kimse

top(o)+
yer, zemin, arazi
top1

~ Fr/ng top(o)- yere ilikin ~ EYun tpos

[Uy viii+] top 1. yuvarlak nesne, kre, 2. kme, yn, topluluk < T *tolp < T toldolmak, yuvarlak hale gelmek " dol-

top2
Ger *toppaz a. a.
topa

~Frtonton

<T

[xx/c]

~ngtop1.tepe, doruk, st, 2. en yksek, stn~

[LO xix] top eklinde frldak

< T top " top1

* -a ekinin yaps ak deildir.


topal

<T

[a, Arg xv] bir aya ksa olan kimse, aksak

T top " top1

* Top szcyle anlam ilikisi ak deildir.


topalak
T
TS xv xv] topalak

[Uy viii+] topulak yumru eklinde kk olan bir bitki, cyperus rotundus; [Kp,
< T topal- toplamak, yumrulmak " top1

toparla[mak

<T

[LOxix]

< T topar <T top "top1

* Muhtemelen yuvarla- fiiline kyasla.


topaz
[Men xvii]
mcevher, zeberced ~ EYun tpazos/topzion a.a.

~ Fr topaze yeil veya sar renkli bir

* Rivayete gre Kzldeniz'de bir adann adndan.


topik
tr yemek < T top " top1

~ Erm t'op'ig [k.] nohut ezmesiyle yaplan bir

topikal
snrl olan < EYun tpos yer " top(o)+
topla[mak

<T
top1

~ Fr topical yerel, belli bir yerle

[LO xix] top haline getirmek, bohalamak, derlemek < T top btn, kme "

YT
YT

toplam
toplant

[ xx/b] yerel

[Geom 193+] cem


[CepK 1935] ictima

T topla-" toplaT toplan-" topla-

[ xx/c] stsz mayo

toples top
st" top2

ng topless st olmayan < ng

YT

toplum

[Fel 194+] cemiyet


< T toplu mecmu " top1

* Sfata eklenen -m ekinin ilevi belirsizdir.


topografi/topografya
[TakV 15.2.1915 191+]
topographie yer ekillerinin tasviri / YLat topographia a.a. " top(o)+, +grafi

~Fr

toprak
T
[Uy viii+] toprak kum, kuru toprak
gelmek, tlmek (= Mo tobrag/tobarag toz, toprak)

< T topra-kuruyup toz haline

topuk

< T top " top1

topuz

<T

[Uy viii+] tobk ke, ayan ard taraf


[a xv] topazi/topuz grz; [Arg xvi] topuz

< T top " top1

* -uz ve -azi ekinin ilevi belirsizdir.


topyekn
yekn

toraman
<T
yavru " torun, +men1
torba
tbra a.a. ~ OFa tbrag a.a.

[ xx/a] ezcmle, hepsi birden

& T top + Ar yakn " top1,

[LO, KT xix] gen irisi, iri ve cahil kimse

< T tor [xiv-xix TS] gen,

[Kp xiv] tobra/topra/torva/torba; [DK xiv] torba

~ Fa

* Erm dobrag (a.a.) Orta Farsadan alnmtr. Pol torba (a.a.) Trkeden alnm olmaldr.
tre
[a xv] tre ; [TS xv xv] tre/tre
(~ Mo tre kanun,
devlet, zellikle Cengiz Han kanunu ) ~ T tr [viii, viii+ Uy, xi] gelenek, rf, kanun, dzen, nizam < T tr- dzene
girmek, slah edilmek, dzelmek " diz* Nihai kkeni Trke olmakla birlikte -e biimi muhtemelen Moolcadan alnmtr, tren
[CepK 1935] merasim

< T tre" tre

YT

* Ada eklenen -n ekinin anlam ak deildir.


trf
[199+]
~ ng turffosillemi bitkilerden oluan
yakt veya dolgu maddesi, im ~ Ger *turb- a.a. ~ HAvr *derbh- skmak, sktrmak
* 1990lara dek Franszcadan alnan turba < Fr tourbe (a.a.) biimi kullanlmtr.
torik
a.a., zellikle tuzlanm olarak
torlak

<T

~ Yun tarifi orkinos, ton bal ~ EYun tar%os

[T S xiv] gen, acemi olan

" torun

torlak
<T
[Kp xiv] acemi; [a xv] sakalsz olan, sa ve sakaln tra eden kalender dervi
T tor gen, yavru " torun

<

torna
[ xx/a]
~ t tornio torna tezgh ~ Lat tornus ~ EYun
trnos ~ HAvr *tors-no- < HAvr *ters-l evirmek
* Fr tourner > ng turn (dndrmek) biimleri Lat tornare fiilinden alnmtr.
tornado
dnmek, dndrmek ~ Lat tornare " torna

[ xx/b]

tornavida
[ xx/a]
dndren", vida takma ve karma aleti" torna, vida

~ sp tornado burga, hortum < sp tornar


~ Ven tornavida [t cacciavite] "vida

tornistan
[ARasim 1897-99]
~ng turn astern (gemi)
olduu yerde geri gitme & ng turn dn (~ Fr tourner dnmek ) + Fr stern geminin k taraf (< Eng steor dmen ~ Ger
*steur dmen)" torna
torpido
[ARasim 1897-99]
fzesi < Lat torpedo arpan bal < Lat torpere

~ ng torpedo denizalt

torpil
[Basiret 1873]
~Frtorpille1. arpan bal,
torpedo, 2. su altndan frlatlan bomba, 3. bir projeyi batrmak amacyla gerek niyetini belli etmeden mdahale etme "
torpido
trp

tortu
kelti

[ xi] trpig a.a.

< T trpi- rendelemek, trplemek

[Kp xiv] drdi; [Arg xvi] tort

~ Fa durda kalnt,

* Kar. Mo tortu (a.a.). Farsa szckMoolcadan alnt olabilir.


torun

<T

[LL 1732] olun olu

< T tr [xiv-xix TS] gen, yavru T to-" do-

* Kar. Erm t'o?n (torun, ocuun ocuu); ayrca Sans taruna (ocuk), Ave tauruna- (insan veya hayvan yavrusu). te
yandan T torum (deve yavrusu), torlak, toraman. Benzerlik artcdr.
toryum
[ xx/b]
~ YLat thorium bir element ^ 1828 Jns
Jakob Berzelius, sv. kimyac < z Thor skandinav mitolojisinde bir tanr
to s

o no m

ka fa v ur ma s es i

tosbaa
+
baa kurbaa " baa

[Amrxv] kaplumbaa

& T t o s [ o n o m . ] toslama sesi + T

tost
[ xx/a] kzartlm ekmek
~ ng toast her eit
kzartma, zellikle kzartlm ekmek < OLat tostare kzartmak < Lat torrere, tost- yakmak, kavurmak, kurutmak ~ HAvr
*tors-eyo- kurutmak < HAvr *ters- kurumak " taraa
tosun
T
[Uy viii+] tosun vahi, kaba, ehlilememi kimse; [ xi] haar at yavrusu
tos- hrnlk etmek
total
Lat totus btn, hepsi

[ xx/b]

< T

~ Fr total tmel, topyekn ~ OLat totalis a.a. <

EKKENLLER:
Lat totus : paspartu, sanzatu, total, totaliter, toto, tutifruti
totaliter
[ xx/b]
~ Fr totalitaire devletin topyekn
egemenliini hedefleyen siyasi ideoloji ~ t (lo stato) totalitario ^ 1920 Benito Mussolini, tal. siyaseti" total
totem
[Tarih 1932]
kavimlerinde kutsal saylan airet simgesi ~ Algonquin

~ng totem Kuzey Amerika yerli

* Kuzey Amerika yerli dillerinden.


toto
[ xx/b]
~ ng toto futbolda mterek bahis oyunu < ng
totalisator 191 1'de Birmingham'l J.J.Bingham'n icat ettii kumar makinas < ng totalise btnlemek, tamamlamak "
total
totoloji
[ xx/b]
~ Fr tautologie mantkta znesiyle
yklemi ayn ierie sahip olan nerme ~ EYun tautologa a.a. & EYun t'aut ayn ey + EYun lgos sz, syleme "
ot(o)+1, +loji
tvbe
[Kut, A xi] tevbe
~ Ar tawbat [#twb msd.] tvbe
etme, pimanlk duyma ~ Aram tawb geri dnme, vazgeme, zellikle gnahtan vazgeme < Aram #twb geri dnme
toy1

<T

[Kpxiv]toyyavru, yavru irisi; [BK 1799] acemi, beceriksiz <T*t51


<Tto-"do-

* Anlam gelimesi iin kar. EYun mbryon (ien veya kabaran ey, yavru, dl). T toy/tor grubu "yavru" ve "iri yavru"
anlamlarn birlikte tar.
toy2

[ xi]to5 ok iri bir ku tr, otis tarda

toygar

<Tto51 yavru, yavru irisi " toy1

[BK1799]

toynak

[ xi] tuya/tuyak at trna

=? T trrjak " trnak

* Ses deiimini aklamak kolay deildir.


toz

tz

YT

[Uy viii+] toz

(= Mo tousu(n) toz, zerre ) " toz-

[CepK 1935] umde; [Fel 194+] cevher

~ T tz [viii] kk, asl, soy

* Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir kelime iken Dil Devrimi dneminde yaz diline ithal edilmitir.
toz[mak

[ xi] toz- toz kalkmak, tozu savrulmak

" toz

* Ad ve fiil kknn zdelii ilgi ekicidir.


tozut[mak

trabzan
trabzan/tarabazan a.a.
trafik
seyrseferi ~ t traffico

[ xi] tozt- toz kaldrmak

< T toz- " toz-

[A xiv] tarabzon parmaklk; [Ev xvii]


~ ?
[ xx/b]

~ Fr trafic gidi-geli, alveri, ticaret, ara

trahom/trahoma
[ xx/b]
EYun trafoma, t- sertleme, kabuklanma < EYun tra%ys sert, kaba

~ Fr trachome bir gz hastal ~

trajedi/tragedya
[ xx/a]
~ Fr tragdie 1. ackl sahne oyunu,
2. her eit ackl olay ~ EYun tragoida ackl sahne oyunu & EYun trgos kei + EYun oida ark syleme " odeon
* Eski Atina'da (M 5. yy) trajik aktrlerin yank sesli ifade eklinden tr "kei trks" diye adlandrld
sanlr.
trajik
[ARasim 1897-99]
zc ~ EYun tragiks a.a. " trajedi
trakea
EYun traxys sert, ktr " trahom

[ xx/c]

trakonya
trachinus draco EYun traxys sert, ktr " trahom

~ Fr tragique trajediye ilikin,

~ YLat trachea nefes borusu ~ EYun tra%eia a. a. <


~ Yun tr%ina bir tr zehirli balk,

* Yunanca isim kullanmda drkaina (dragon, ejderha) ile birlemitir.


traksiyon
[ xx/c] fizik tedavide gergi cihaz
~ Fr traction
ekme, germe ~ Lat tractio a. a. < Lat trahere, tract- ekmek, germek, srklemek " traktr
traktr
[ xx/a]
~ Fr tracteur 1. eken, srkleyen, 2.
tarmda pulluk eken ara ~ Lat tractor eken < Lat trahere, tract- ekmek, srmek, srklemek ~ HAvr
*tragh- a. a.
* Ayn kkten Lat tractare (srdrmek, bir ilemi yrtmek), OLat *tragulare/traginare (srklemek). Fr tirer
(ekmek) Latinceden alnmtr. Ayn kkten Ger *dragan (ekmek, srmek) > ng draw, drag, Alm drehen, Hol
treken.
tram
[ xx/b]
fotoraf basmnda bir yntem ~ Lat trama

~ Fr trame bir dokumay oluturan iplikler, doku,

trampa
[KT xix]
~ Yun trmpa deitoku, takas
Lat transponere devretmek, nakletmek & Lat trans- + Lat ponere, posit- koymak " trans+, post2
trampete

[28M 1720] askeri bandolara zg iki yzl kk davul


~? t trompetta [k.] borazan, trompet" trombon

* Anlam deiimi aklanmaya muhtatr.


tramplen/trampolin
[ xx/b]
~ Fr tremplin zplama tahtas ~ t
trampolino a. a. < Ger *tre(m)p- ayakla basmak ~ HAvr *dre(m)b- < HAvr *der-1 adm atmak, komak " bodrum
tramvay
[M91186+]
~ ng tramway rayl ehirii ulam
arac & ng tram ray, yola denen kalas + ng way yol (~ Ger *wegaz a.a. ~ HAvr *wegh-yol almak, gtrmek)"
vagon
trana
mercana benzer bir balk, pagrus ehrenbergi
trancia dilim < t tranciare enlemesine kesmek, dilimlemek ~ OLat trincare " tran

~ t

* Kl ve akya gibi genellikle dilim eklinde piirildii iin.


trans
[ xx/a]
~ Fr transe kendinden geme < Fr transir 1. teye
gemek, 2. kendinden gemek, lmek, baka bir bilin dzeyine gemek ~ Lat transire, transit- gemek, amak & Lat
trans- + Lat ire, it- gitmek " trans+, iyon
tran
[ xx/c] bankaclkta kredi dilimi
~ Fr tranche her
eit dilim < Fr trancher dilimlemek, yarmak, kesmek ~ OLat *trincare ~ Lat truncare aa budamak, kesmek, bimek
trans+
~ Lat trans- ama, te yana geme,
enlemesine kesme bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *tr- < HAvr *ters-2 br tarafa gemek

transandantal
[ xx/a]
~ Fr transcendental akn, duyularla
alglanan dnyann tesine ilikin ~ OLat transcendentalis a.a. < Lat transcendere amak, te yana gemek & Lat transte + Lat scandere kmak, trmanmak " trans+, iskele
transatlantik
[Ahsan1891]
~Frtransatlantique1.
Atlantik-ar (lkeler), 2. Atlantik Okyanusunu aan yolcu gemisi ~ ng transatlantic a.a. & Lat trans- te + z
Atlantique/Atlantic Atlas Okyanusu < Atlas, Atlant- mitolojide bir dev soyu " trans+, atlas2
* Okyanusun ad, Eski Yunanllarca Cebelitark Kayasna verilen 'Atlas Stunlar' adndan alnmtr.
transfer
[ xx/b]
~ Fr transfert aktarma, bir yerden baka
yere tama veya tanma ~ Lat transfert "aktarr" < Lat transferre aktarmak & Lat trans- + Lat ferre, lat- tamak,
gtrmek " trans+, diferansiyel
* Franszca trev 18. yy'da muhasebe kaytlarnda kullanlan Latince "aktarr" ibaresinden alnmtr.
transforme [etm
[ xx/b]
~ Fr transformer ekil deitirmek,
dntrmek ~ OLat transformare & Lat trans- + Lat formare biimlemek, ekil vermek " trans+, form
transfzyon
[ xx/b]
~ Fr transfusion svy bir kaptan dierine
aktarma, kan verme < Lat transfundere, transfus- a. a. & Lat trans- + Lat fundere, fus- dkmek " trans+, fondan
transistor
[ xx/c]
~ ng transistor ^ 1948 Shockley, Amer.
fiziki < ng transfer resistor aktarma direnci " transfer, rezistans
transit
[KT xix]
~ Fr transite gei, bir yerden geerek
gitme ~ Lat transitus a. a. < Lat transire, transit- gemek, geerek gitmek " trans
transkripsiyon
[DTC1943]
~Frtranscription zabt
tutma, szl bir ilemi yazya dkme < Lat transcribere, transcript- (batan baa) yazmak, yazya dkmek & Lat trans- +
Lat scribere, script- yazmak (~ HAvr *skrlbh- kazmak, entmek ) " trans+
transliterasyon
[ xx/c]
~ Fr translittration bir metni baka
bir alfabeye aktarma < Fr translittrer & Lat trans- + Lat littera harf, alfabe " trans+, literatr
transmisyon
[ xx/a]
~ Fr transmission intikal ettirme, aktarma
- Lat transmissio a.a. < Lat transmittere, transmiss- & Lat trans- + Lat mittere, miss-gndermek " trans+, mesaj
transparan
[ xx/b]
~ Fr transparent effaf < OLat transparere
iinden br taraf grnmek & Lat trans- + Lat parere, parit- grnmek, aikr olmak " trans+

transplant
[ xx/b]
~ Fr transplante sklp baka yere
dikilen fidan veya organ < Fr transplanter fidan aktarmak, baka yere dikmek ~ OLat transplantare & Lat trans- + Lat
plantare ayakla basmak, yere sokmak, bitki dikmek " trans+, plan
transport
[ xx/a]
~ Fr transporte tama, nakil < Fr
transporter tamak ~ Lat transportare (karya veya baka bir yere) tamak & Lat trans- + Lat portare geirmek,
gtrmek " trans+, portal
trapez

[Arg xvi] trepez masa; [ARasim 1897-99] bir akrobasi arac


- Fr trapze 1. geometride bir tr drtgen, 2. bir akrobasi arac ~ E Yun trpeza masa < EYun *ptrapza drt ayak " tetra+, pa
tra
[Men xvii] tira vulg. tra
yontma, tra etme, 2. tra edilmi ey, yonga, tala

~ Fa tara 1. kazma,

travers
[ xix]
~ Fr traverse demiryolu raylarna dik
olarak denen aa veya demir tayc < Fr travers apraz, kart, zt ~ t traverso a.a. ~ Lat transversus a.a. & Lat
trans- + Lat vertere, vers- dnmek " trans+, versiyon
traverten
[ xx/c]
~ Fr travertin bir tr kireta ~ t
travertino/tivertino Roma yaknndaki Tivoli'de karlan ta tr, traverten ~ Lat Tiburtinus Tivoli'ye ait, Tivoli'li <
z Tibur Tivoli kentinin eski ad
* t tra (kar, zt, apraz) neki belki Tivoli ocaklar Tiber nehrinin Roma'ya oranla kar yakasnda olduu iin, ya da
traverten tabakas kaya damarna apraz kesildii iin.
travesti
[ xx/c]
~ Fr travesti 1. tannmamak iin klk
deitiren kimse, 2. kadn klna giren erkek ecinsel ~ t travestito (tiyatroda) kar cinsi oynayan oyuncu, maskeli balo
iin klk deitiren kimse < Lat *transvestire klk deitirmek, baka klk giymek & Lat trans- + Lat vestire giysi
giymek, giydirmek " trans+, vestiyer
travma
[ xx/c]
~ YLat trauma tpta bir darbe sonucu
oluan bedensel veya ruhsal yara ~ EYun trama, t- yara ~ HAvr *tr-/*trau- < HAvr *ters-l delmek, entmek
* Ayn kkten EYun trogo- (kemirmek, entmek), trype (delik, entik), teredo (aa kurdu), Lat terere, trt(kemirmek, krpmak), trbulum (dven), Erm t'ur (mzrak, delgi), t'rt'ur (aa ve ekin kurdu, trtl).
trekking
[ xx/c]
~ ng trekking zor doa koullarnda spor
amacyla uzun yry < Boer trek g, srgn, uzun yolculuk < Hol treken ekmek, srklemek ~ HAvr
*tragh- a. a. " traktr
* Boer savanda (1895) ngiliz igalinden kaan Boer'lerin Transvaal lkesine "uzun yry" nedeniyle
yaygnlamtr. Ayn kkten ng drag, Alm drehen (ekmek).
tren
[KT xix]
~ Fr train demiryolu zerinde bir
lokomotifin ektii arabalar dizisi ~ ng train 1. dizi, kuyruk, sr, ekilerek gtrlen ey,

nehir nakliyatnda bir ilebin ektii mavnalar dizisi, 2. a.a. < ng to train srklemek ~ Fr traner a. a. ~ OLat
*traginare a. a. < Lattrahere, tract- ekmek, srmek, srklemek " traktr
* Modern anlam ilk kez 1820lerde ngiltere'de kullanlmtr.
trenkot
[Cumh 1932] su geirmez ceket
~ ng trench
coat "siper ceketi", I. Dnya Savanda ngiliz ordusunda kullanlan su geirmez stlk & ng trench siper, topraa
kazlan dar uzun yark (~ Fr tranche yark ) + Fr coat ceket, palto (~ EFr cote ~ Ger *kotto kaba yn giysi ) " tran
trend
yuvarlamak

[ xx/c]

~ ng trend eilim, yneli < Ger *trend- (top)

tretman
[ xx/b]
~ Fr traitement ilem, tedavi < Fr traiter
ilem yapmak, muamele etmek, tedavi etmek ~ Lat tractare ele almak, bir ilemi yrtmek, bir konuyu ilemek = Lat
trahere, tract- ekmek, srmek, srklemek " traktr
treyler
[ xx/b]
~ ng trailer 1. bir eyin peinden
srklenen ey, 2. karayolu nakliyatnda bir kamyonun ektii motorsuz ara < ng to trail peinden srklemek ~ EFr
traillier a.a. ~ OLat *tragulare " traktr
tri+
tri- a. a. ~ HAvr *trei- a. a.

~ Fr/ng tri- ~ Lat tres, tri- a. a. = E Yun tres,

* Ayn kkten ng three, Alm drei, Rus troye, Ave thri-, Sans trya, Fa se/sih < EFa thri-.
tribn
[ xx/a]
~ Fr tribune ykseltilmi oturma yeri ~ t tribuna
a.a. ~ Lat tribunalis yksek ynetici koltuu, mahkeme heyetinin oturduu koltuk < Lat tribunus eski Roma'da bir
yksek grevli, halk temsilcisi < Lat tribus Latin halknn blnd soyun her biri, airet, kabile < Lat tres,
tri- " tri+
trifaze
tri+, faz

[ xx/c]

~ Fr triphas evreli (elektrik akm) "

trigonometri
[ xx/b]
~ Fr trigonomtrie genlerle ilgilenen
matematik dal, msellesat ~ YLat trigonometria a.a. ^ 1595 Bartholemaeus Pitiscus, Alm. matematiki. & E Yun
trignos gen (& E Yun tres, tri- + E Yun gona ke, a ) + E Yun mtron l " tri+, gnye, metre
triko
[Cumh 1929]
~ Fr tricot 1. rg, 2. gevek dmlerden
oluan dokuma tr < EFr estriquier tla rmek, oya yapmak < Ger *stnkan
trikromi
(bask) " tri+, krom(o)+

[ xx/c]

~ Fr trichromie matbaaclkta renkli

trilyon
tri+, milyon

[ xx/b]

~ Fr trillion bin arp bin ss says "

trio
l ey " tri+

[ xx/a]

~ Fr trio ses veya alg iin mzik ~ t trio

trip
[ xx/c]
~ ng trip 1. dolama, ksa gezi, 2. Amerikan
argosunda "gezintiye kmak" veya "gereklerden uzaklamak" < ng to trip belirli bir amac olmakszn yrmek,
gezmek ~ Ger *trep-/*tremp- ayakla basmak, yrmek " tramplen
* ngilizce szcn ikinci anlam 1960larda acid trip (halsinojen bir ilacn etkisiyle girilen hal) deyiminden
tremitir.
tripleks
Lat plexus kat, tabaka " tri+, pli

[ xx/c]

~ Lat triplex katl & Lat tres, tri- +

triportr
+ Fr porteur tayc" tri+, portatif

[ xx/c]

~ Fr triporteur tekerlekli araba & Fr tri-

triptik
[ xx/b]
~ Fr triptyque 1. e katlanr ikon, 2. nshal
evrak ~ EYun tripty%os katl & EYun tres, tri- + EYun pty%e kat, tabaka " tri+
triin
[ xx/a]
~ Fr trichine insanda asalak olarak yaayan bir tr
solucan ~ EYun thri%inos klcal, kl gibi olan < EYun thrks, thri%- kl, sa
trol
[ xx/c]
~ ng trawl srkleme a ~ Lat tragula [k.]
ekilen veya srklenen ey < Lat trahere, tract- ekmek, srmek, srklemek " traktr
troleybs
[ 196+]
~ ng trolley bus sap eklinde bir
uzantyla elektrik kaynana balanan otobs < ng trolley yk tamaya mahsus sapl araba < ng to troll ileri geri
dolamak
trombon
[ xx/b]
~ Fr trombone bir tr nefesli alg ~ t
trombone [by.] byk av borusu < t tromba av borusu, borazan ~ Ger *tromb- av borusu
* Kar. t/Lat tuba (borazan).
trompet
[Ev xvii] trompete
(~ Fr trompette bir tr
nefesli alg ) ~ t trompetta [k.] kk av borusu < t tromba boru " trombon
tropik
[ xx/b]
~ Fr tropique 1. dnence, 2. Yenge ve Olak
dnenceleri arasnda kalan scak iklim kua ~ EYun tropiks dnence < EYun trep, trop-dnmek, ynelmek ~ HAvr
*trep-2 a. a.
trst
[ xx/a]
~ ng trust 1. gven, emanet, yeddiemin, 2. baka
irketlerin hisselerini tutmak amacyla kurulmu irket, holding ~ Nor traust doruluk, gven - Ger *traustam < Ger
*treuwaz dz, doru, gvenilir ~ HAvr *dreu-/*deru-1 dz, salam " drst
* Balangta "yeddiemin irketi" anlamnda iken, ABD bakan Th. Roosevelt'in 1902'de ticari tekellere kar
balatt kampanya erevesinde kt anlam kazanmtr.
trotuar
[ xx/b]
~ Fr trottoir kaldrm < Fr trotter yrmek,
(at) trs gitmek < Ger *tredan basmak, yrmek, adm atmak ~ HAvr *dr- < HAvr *der-1 adm atmak, komak "
bodrum

* Kar. ng trot (trs gitmek).


troyka
ynetim

[ xx/b] Rusya'ya zg atl araba; [ xx/c] bal


~ Rus troyka l ey < Rus troye ~ HAvr *trei- " tri+

truakar/truvakar
1959] ceketten uzun elbiseden ksa giysi
kare

[ResCGaz 1912] profil ile fas aras portre; [Hayat


~ Fr trois quarts eyrek, a.a. & Fr trois + Fr quart eyrek " tri+,

trubadur
[ xx/b]
~ Fr troubadour ortaada saz airi ~ Prov
trobador a.a. ~ OLat tropator arkc < OLat tropa iirde beyit, ark ~ EYun trpos 1. evirme, 2. zellikle sz
evirme, sz sanat, zekice sylenmi sz " tropik
trf
yetien bir tr mantar

[Bovary (Akyz) 1942]

trk
dzen

[ xx/b]

trup
[ xx/a]
kumpanyas ~ Frk *throp ok, kalabalk

~ Fr truffe toprak altnda

~ Fr truc [onom.] numara, teknik ustalkla yaplan


~ Fr troupe grup, ete, askeri birlik, tiyatro

tsunami
[ xx/c]
~ ng tsunami deprem nedeniyle
okyanusta oluan byk dalga ~ Jap tsunami "liman dalgas", a.a. & Jap tsu liman + Jap nami dalga
t/th
tual

onom

[DK xv] tu/t tkrme sesi

" tuval

tuba
[ xx/b]
bir nefesli alg ~ Lat tuba/tubus a.a. " trombon

~ t tuba borazan, av borusu, orkestra mziinde

tberkloz
[ xx/a] verem
~ Fr tuberculose kanser [esk.],
verem < Lat tuberculus [k.] yumrucuk, ur < Lat tuber yumru ~ HAvr *tbh-es- < HAvr *teus-2 imek " tmr
tubles
lastii < ng tube tp, boru " tuba

[ xx/c]

~ ng tubeless i gmlei olmayan otomobil

* Dupleks sylenii son yllarda yaygnlk kazanmtr.


tccar

~ Ar tccar [#tcr o] tacirler < Ar tacir " tacir

* Trkede tekil anlamda kullanm 'tccardan bir kimse' deyiminden etkilenmitir,


tufa/tf

[DTC1943]

~Frtuffe

tufan
[ xiv]
~ Ar Tufan mitolojide sz edilen byk su
baskn, Nuh tufan ~ Aram Tufan a. a. < Aram #Twf 1. gezme, dolama, 2. nehrin yatandan tamas" tavaf
* EYun Typhon (rzgrlarn atas olan dev) ve typhos (kasrga, saanak) muhtemelen bir Sami dilinden alnmtr.
tfek
<onom
namlulu ateli silah

[T S xv] fleyerek ku vurmaya yarayan boru eklinde silah; [Arg xvi] uzun
< T t/tf fleme ve tkrme sesi" t

* Fa tufak-i dahan (az tfei, fleyerek ku vurma borusu) Trkeden alnm olmaldr.
tufeyli
[k.] yavrucuk, yumrucuk, ur < Ar Tifl yavru " tfl
tu

~ Ar Tufayl [#Tfl nsb.] parazit < Ar Tufayl

[Or viii] tu/tuk mzrak ucunda tanan flama, sancak, alem

* Bak. bayrak.
tugay

YT

[CepK 1935] bir askeri birlik, liva

< T tu " tu

tula

[Arg xvi] tuvla pimi topraktan yaplan duvar rme kalb


- Yun tobla pimi topraktan yaplan at rts, kiremit ~ Lat tegula [k.] rtck, kiremit <
Lat tegere, tect- rtmek ~ HAvr *(s)teg- a. a.
* ng tile, Alm ziegel (kiremit) biimleri Latinceden alntdr. Ayrca ayn kkten Alm decken (rtmek), ng deck, Lat
toga (st giysi), tegumen (rt, kabuk).
tura
tuhaf
ve emsalsiz

[O xi] tura hkmdar mhr

T tu sancak, alamet" tu

[MMem, Men, LO xvi] hediyeler; [KT xix] garip, acaip, nadir


~ Ar tuHaf [#tHf o.] hediyeler < Ar tuHfat hediye, nadir ve emsalsiz ey, sanat eseri

EKKENLLER:
Ar #th?f: ithaf, tuhaf
tkel
YT
[CepK 1935] tam, tm, mkemmel
tke- [viii+ Uy] bitmek " tken-

~ Ttkel/tgel [viii+ Uy] btn, tam < T

tken[mek
<T
[Kp xiv] bitmek, sona ermek
< T tke-[viii+ Uy] bitmek,
tkenmek, sona ermek < T *tk bitim, son, dip < T *t-/*t- bitmek, kkten bitmek " dip1
tkr[mek
+kir-

<onom

[Kpxiv]tfkr-a.a.

<T t/tf [onom.] tkrme sesi " t,

tul
[MMemxvi] uzunluk
uzunluk, 2. corafyada boylam < Ar Tla uzun idi, uzad
tl
[AMithat 1875]
bez z Tulle Kuzey Fransa'da dantel iiliiyle nl kasaba

-ArTul[#Twlmsd.]l.
~ Fr tulle ok seyrek dokunmu

* Franszca szcn Tulle kasaba adndan tretilmesi dorulanmaya muhtatr. T tlbend'den alnt
ihtimali zerinde durulmamtr.
tlbent
[Kp xiv] dlbend/Tulband/tulban sark; [Men xvii]
dlbend ok seyrek dokunmu bez, gaz bezi
~ Fa dl band kavuk stne sarlan sark, dolak & Fa dl
kova + Fa band ba " dolap, bent
tl
tuluat

tulum

<T

[DK xv] tl tyl; [ xix] uzun tyl bir deve cinsi

doalama konumaya dayanan bir tr halk tiyatrosu


- Ar tilwat [#tlw msd.] yksek sesle okuma " tilavet
T

[Uy, Ka viii+] tuluk/tuluk deri torba, tulum; [Ferec xv] tulum < T *tul- dolmak?
imek ve kabarmak?

tulumba
[Men xvii]
2. gemilerde kullanlan su ekme aygt" trombon
tm

< T t ty " ty

YT

~ t tromba 1. av borusu, hortum,

[TS xv] kme, top, btn, tam; [CepK 1935] tamam, btn = T tel/tkel
[viii+ Uy] tam, tamamiyle

* Trkiye Trkesinde 16. yy'dan itibaren unutulmu bir szck iken Dil Devrimi dneminde canlandrld. Kar.
Mo tgemel (tm, tam, tamam, genel, yaygn) < tge- (artmak, oalmak, yaylmak).
EKKENLLER:
T tm : tm, tmce, tmel, tmle
tumba
tmsek
~ Yun tomba [mod. tymbos]
kmbet, mezar, kabir (dial.) ~ EYun tymbos a.a. ~ HAvr *tu-mbh- a.a. < HAvr *teus-2 imek, kabarmak "
tmr
* ng tomb (kabir) < OLat tumba (a.a.) Yunancadan alnmtr.
tmce

YT

[TDK 1966] cmle

< T tm" tm

tmel

YT

[CepK 1935] klli

< T tm" tm

tmen
[ viii] tmen onbin; [ xvi] byk kme, ran'a zg bir
askeri birlik; [LG 188+] tmen tmen pek ok (argo); [ 192+] orduda bir birlik, frka - Toh tmn/tumane onbin
Fa tuman (onbin, bir askeri birlik) biimi Asya Trkesinden alnmtr.

tmgeneral
general
tmle

YT

[CepK 1935] tmen kumandan

YT

<T tmen general" tmen,

[Fel 194+] tamamlayc, mtemmim

< T tm " tm

tmr
[xx/b]
~Frtumeuriik, yumru, ur~Lat tumor a.a. <
Lat tumere imek, kabarmak ~ HAvr *tum- < HAvr *teus-2 a.a.
* Lat tuber ve tumor biimleri edeerdir. Ayn kkten EYun tymbos (kmbet), EYun soma (gvde), ng thigh (kaba
et), thumb (baparmak).
tmsek

[ xix] yumru

tumturak

~ ?
~ Fa TumTurq ihtiam, debdebe, gsteri

tmls
tepecik < Lat tumere imek " tmr
tnaydn

YT

[ xx/c]

~ Lat tumulus [k.] tmsek, hyk,

[TDK 1955] akamdan sonra sylenen selam sz

< T tn gece " dn


tun

[ xi] tu bronz

tundra
[ xx/b]
bataklk ~ Rus tundra ~ Lap tun-tur batak ova

~ ng tundra kutup blgesine zg donmu

tne[mek
<T
[Ev xvii] tnekle- (ku) yuvasnda uyumak
< T tnek geceleme yeri < T tne- gecelemek " tnek
tnek
yer

T
[ xi] tnek geceleme yeri, hapishane; [TS xiv xiv] ku ve hayvanlarn geceledii
< T tne- [xi] gecelemek < T tn gece " dn

tnel
[NKemal 1872]
~ Fr tunnel yeralt geidi ~ ng
tunnel a.a. ^ 1759 ng, Manchester'da Duke of Bridgewater kanalna verilen ad ~ Fr tonnelle bir tr dar ve uzun arap
fs ~ OLat tonnela [k.] varil " ton2
* Karaky- Beyolu tneli 1873'te almtr.
tungsten
[ xx/b]
~ ng tungsten bir element, volfram ~ sv
tungsten # 1780 K. W. Scheele, sv. kimyac. & sv tung ar + sv sten ta
tnik

[Hayat 1961]

~ Fr tunique bir tr entari ~ Lat tunica a.a.

- Fen
tp

[ xx/a]

~ Fr tube tp, boru ~ Lat tuba " tuba

tur
[REkrem <1887]
gezi < Fr tourner dnmek, dolamak ~ Lat tornare a.a. " torna

~ Fr tour dnme, dolama, dng,

tr
YT
[Fel 194+] nevi, eit
bitmek, kklemek " dip1

~ T tr [viii+ Uy] kk, soy, rk < T *t- kkten

* Trkiye Trkesinde 15. yy'dan sonra yazl rneine rastlanmayan bir kelime iken Dil Devrimi dneminde
canlandrlmtr. Normal fonetik evrim erevesinde TT dr telaffuzu beklenir; fakat kar. trl. Anlam evrimi
iin kar. rk.
tura

parann arka yz

< T tura padiah mhr" tura

* Osmanl paralarnn arka yznde tura olduu iin.


trab

[Yus xiv]

tura
francolinus

[Ferec xv]

~ Ar turb [#trb] toprak


~ Ar durrc [#drc] slne benzer tr ku,

trban
[ xx/a] Batda 1920'li yllarda moda olan sark eklinde
kadn bal; [ xx/c] 1980'li yllardan itibaren bir tr bartsnn ad
~ Fr turban Trk sar ~ T tlbend
kavuk stne sarlan sark " tlbent
* Aslen Trke olan szck Bat dillerinden anlam deitirilerek geri alnmtr,
turban
trbe
trab

" trban
[Envxiv]

~ Ar turbat[#trbmsd.] toprak, kabir"

trbin
[ xx/a]
~ Fr turbine hava veya su akmyla dnen motor
Lat turbo, turbin- girdap, hortum, topa, makara ~ EYun trbe girdap ~ HAvr *tur-b- < HAvr *(s)twer-1 girdap,
alabora
* Kar. Lat turbare (frl frl evirmek, kartrmak) < turbo.
turbo
trbin

[ xx/c]

~ ng turbo- trbin motorlu, (mec.) ok hzl "

trblans
[ xx/c] girdap, dzensiz hava akm
~ Fr
turbulence karklk, girdap < Lat *turbulare girdap yapmak, topa gibi dnmek < Lat turbo girdap " trbin
tre[mek YT [CepK 1935] peyda olmak, hasl olmak
domak, remek, ortaya kmak = T tr- [xi Ha] a. a. < T tr kk, soy, rk "tr

~T

tre- [xv+ a]

* Trkiye Trkesinde rnei bulunmayan bir fiil iken Dil Devrimi dneminde aatayca kaynaklardan derlenmitir.
Normal fonetik evrimde dre- biimi beklenir; ancak kar. TT tredi.

tredi

<T

trev

YT

[ xvi] kkeni belirsiz, sonradan kma


[Geom 193+] derivatif

< T tre-tre-

< Ttre-" tre-, +ev

* Fr driver (tremek) szcnden esinlendii aktr.


turfanda
[DK xv]
~ Fa Turfanda/tarwanda yeni
km ve ender ey, vaktinden nce yetien rn < Ar Turfat [#Trf] sanatn u noktas, ender ve grlmemi ey, ok
deerli hediye " taraf
turist
[Ahsan 1891]
~ Fr touriste zevk ve merak iin
gezen kimse ~ ng tourist 1. Avrupa lkeleri turuna (grand tour) kan kimse [xviii], 2. zevk ve merak iin gezen kimse
[xix] < Fr tour dolama, dng " tur
* 18. yy'da ngiltere'ye zg bir kurum iken, y. 1815'ten itibaren Franszcada "ngiliz gezgin" anlamnda kullanma
girmitir.
Trk

[ vi] Trk bir kavim ad

T tr kk, soy, rk " tr

* "Belli bir soydan gelen" ya da "ortak bir (mitik) atadan treyen" anlamnda. 10. yy'dan itibaren rastlanan "gl,
kuvvetli" anlam phesiz politik kkenli bir yaktrmadr.
trk
kyl havas

[Mercimek xv] ; [Arg xvi] trk 1. Trke zg, Trk usul, 2.


< z Trk " Trk

* Trk szc burada "kyl, yrk, kaba saba kimse" anlamnda kullanlmtr.
trkuaz
mavi renkli ss ta < z Turc " Trk
trl
turna

turne
turnike

T
T

[Hay 1959 195+]

[Uy viii+] trlg eitli

~ Fr turquoise "Trk ta",

< T tr eit, cins, soy " tr

[ xi] turna bir ku tr; [Men xvii] turna bal bir balk tr

[ xx/a]

~ Fr tourne dolama, tur" tur


[ xx/a]

~ Fr tourniquet dnme dolap, turnike " tur

turnusol
[ARasim 1897-99]
~Frtournesol1.gnebakan
iei, ayiei, 2. ayiei veya baka bitkilerden elde edilen ve bir asitle birletiinde krmzya dnen koyu mor
boya < Fr tourne au sol gnee dner & Fr tourner dnmek + Fr sol gne " tur, solaryum
turnuva
[Cumh 1928]
~ Fr tournoi 1. bir tr cirit oynu
[esk.], 2. birka karlamadan oluan yarma < Fr tournoyer kendi ekseni etrafnda dnmek, dne dne gitmek " tur

turp
raphanus sativus

[ xiv] trb a. a.

~ Fa turb kk yenen malum bitki,

turu
[ xiv] turi eki; [ xvii] tr vulg. tri/turu tuzlanp sirkeye
yatrlm sebze
~ Fa tur eki veya tuzlu, az yakan (= Ave trna- az kurumak veya burumak ) ~?
HAvr *trs- < HAvr *ters- kurumak " taraa
* Ayn kkten Lat terra (kuru yer, toprak), ng thirst (susamak).
turta
torta yuvarlak ekmek " tart

[ xx/b] bir eit pasta

~ t torta her eit pasta ~ OLat

turun
citrus medica veya citrus vulgaris

[Yus, Gl xiv]

~ Fa turung/turunc turun,

turuncu
" turun

[Men xvii] trnc turun rengi

< T turunc

tu
[ xx/b]
~ Fr touche 1. klavye birimi, 2. grete rakibin
srtn yere getirme < Fr toucher dokunmak ~ OLat *toccare [onom.] a. a.
tue

[ xx/b]

~ Fr toucher 1. dokunmak, 2. dokunu, zellikle

piyano al tarz, el mahareti " tu


tut[mak

tt[mek

tutam

[ viii] tut- a.a.


[Uy, Ka viii+] tt-/tte- duman etmek, ttmek

<T

[DK xv] deste

< T tut-" tut-

* Fiil kkne eklenen -em ekinin ilevi ak deildir. Tutum szcnden dissimilasyon dnlebilir.
tutanak

YT

[ 194+] zabt

< T tut-" tut-

tutifruti
[ xx/c] kark meyveli dondurma
~ t tutti
frutti tm meyveler & t tutti [o.] tm (< Lat totus a.a.) + t frutti [o.] meyveler (< Lat fructus meyve ) " total,
fruktoz
tutkal

<T

[ xvi] dutkal/tukkal zamk; [a xv] tutal yaptrc madde < T tut-" tut-

* -al/-kal ekinin ilevi ak deildir.


tutma
tutsak

T
<T

[ xi] tutmac ince doranm hamurdan yaplan Trk yemei, erite


[DK xiv] esir

< T tut-" tut-

tts

[Uy viii+] ttsg a. a.

tutukla[mak

YT
<T

ttn

bitkisi

<T

< T tt-" tt-

[TDK 1944] rehin vermek; [TDK 1955] tevkif etmek

tut- " tut[Uy viii+] ttn tten ey, duman; [Men xvii] duman, ttn
tt- " tt

tutu[mak
T
tutmak, alev almak

[Uy, Ka viii+] tutu- karlkl tutmak, kavgaya tutumak; [Men xvii] ate
< T tut-" tut-

tutya

~ Ar ttiy' inko veya inko oksit

tuval/tual
[ResCGaz1912]
~Frtoile1. seyrek
dokunmu kuma, bez, ul, 2. zerine resim yaplan bez ~ Lat tela bez " tela
tuvalet
[ 188+] toalet giyim ve makiyaj masas; [ARasim 189799] kadn giyim ve donanm; [ xx/b] hela
~ Fr toilette [k.] 1. kadn giyim ve donanm [xvii], 2. giyim ve
makiyaj odas [xviii], 3. hela [xix] < Fr toile bez, ul" tuval
tvit
z Tweed skoya'da bir nehir

[Hay 1959 195+]

~ ng tweed bir tr ynl kuma <

* Eski ad twilled (apraz dokunmu) olan kuman ticari ismi olarak 19. yy'da benimsenmitir.
ty
T
[Uy viii+] t/tw kl, sa, yn, ku ty
bitmek, kkten bitmek " dip1
ty[mek

< T *t biten ey < T *t-

[LG 188+] tmak/tymek savumak, kamak (argo)


~? ing

tyo
[ xx/b] gizlice verilen ipucu
~ Fr tuyau 1. kk boru,
kulak delii, 2. at yarnda "kulaa fsldanan" bilgi < Ger *thuta boru
* Franszca szcn mecazi anlam dire dans le tuyau de l'oreille (kulak deliine sylemek, sr vermek) deyiminden
tremitir.
tuz

[Uy viii+] tuz

(= Mo dabusu(n) a. a.) tuzak

[ xi] tuzak a. a.
tzel
YT
doru " dz

[CepK 1935] adli

< T tze [ 1935 YT] adalet < T tz [viii+ Uy] dz,

* Fr droit (dz, hukuk) ve ng right (dz, hukuk) kelimelerine kyasla retilmitir.


tzk
YT
dzenlemek " dz-

[CepK 1935] nizamname

<Ttz-[viii+Uy] dizmek, dzeltmek,

u
T
[ viii] u bitim yeri, son, kenar, uzak
uzaklamak, uzamak

< T *uw() < T *-/*uw-

* Ayn kkten uz (uzak), u- (uzaklamak),


T

[ viii] a. a.

u[mak
T
*-/*uw- uzaklamak " u
uak
uar

YT
<T

[ viii] - umak, uzaklamak, lmek

[CepK 1935] tayyare meydan; [TDK 1944] tayyare < T u-" u[LO xix] apkn, ziyade haar

< T u-" u-

* -ar ekinin ilevi belirsizdir. Belki haar kelimesine kyasla.


gen

YT

< T *uw()- < T

[Geom 193+] mselles

" , +gen

* Atatrk tarafndan bulunan kelimelerdendir.


ukur

T
[Ka, dr xi] i kur don kua; [Men xvii] ukur a.a. & T i + T kur
kuak, kemer " i, kuak

cra

<T
[ xix] ucra/ucrak en uta veya kenarda olan, tenha, ssz < T *ucrauzaklamak? < T u " u

* Belki Ar hucrat (uzakta olma, terkedilmi olma) szcnn etkisiyle telaffuz deiikliine uramtr.
cret

[ xiv]

~ Ar ucrat [#'cr msd.] emein karl " ecir

ucube
acep

~ Ar cucbat^ [#ccb sf. f.] ok tuhaf ve garip ey

II

uuk1
<T
*ucuk [k.] < T u " u
uurum

[Men xvii] uuk dudakta kan sivilce, herpes

< T

[Uy viii+] uru da ba, zirve, dan u noktas; [Kp

xiv] uurum yar

< T u " u

ucuz

[Or viii] z kolay, deersiz, hafif, az

ud

" ut

ufak
T
uwa- [viii+ Uy] kltmek,

[Uy viii+] uwak/ufak kk; [M xiv] uvak


< T
ufaltmak, tmek < T *o-/ow-/uw- [viii+ Uy] a.a. " oul

* Nihai kk *o- olup > w ve w sesi etkisiyle o > u dnmleri grlr.


ufala[mak

<T

ufki
fle[mek
of
ufuk/ufk-

[LO xix] ufakla-

< T ufak " ufak


~ Ar ufq [nsb.] ufka ait, yatay " ufuk

<onom

[ M e n x v i i ] f l e -

[A xiv]

< T f / f [ o n o m . ] esme ve fleme sesi "

~ Ar ufq [#'fq] a.a.

fr[mek
<onom
[Arg xvi] frmek ; [BK 1799] frk < T *fkr- < T f
[onom.] esme ve fleme sesi " of, +kirura[mak

T
[Uy viii+] ora- karlamak, rast gelmek, yoluna kmak < T our denk gelme,
tesadf" uur

Kar. Fa rast (uur, hayr) > rast amadan (denk gelmek, rastlamak).

ura

<T

[T S xiv-xviii] karlama, arpma, mcadele

< T ura- " ura-

* Trke "arpma, savama" ifade eden szcklerde - ekinin ikili kullanm dikkat ekicidir. Kar.
sava/sava-, gre/gre-.
ura[mak
T
[ xi] ora- rastlamak, yollar kesimek, biribirine kar varmak
ora- karlamak " urauru

[Uy, Ka viii+] or hrsz, ekiya, yol kesen

< T

< T ora-" ura-

* Birincil anlam "yol kesen" olmaldr. Kar. ET orak (bir tr kt ruh), uul
onom

uultu sesi

uur/urT
[Uy viii+] our frsat, denklik, uygunluk, tesadf; [ xi] our ans, talih; [Yenisey y.
viii] our bir eyin karl, ivaz
* Szcn esas anlam "iki eyin ayn ana denk gelmesi, tesadf, rastlama" olup "hayrl tesadf" ve "hayrl
tesadfe yol aan g, baht, talih" anlamlar ikincildir.
uhde
[TS* xvi] cuhde
~ Ar cuhdat^ [#chd msd.]
stlenme, sorumluluk < Ar cahada tand, kabul etti, stlendi" ahit
uhrevi
ait < Ar u%r' [f ] sonraki dnya < Ar %ir son, sonraki" ahir

~ Ar u%raw [#'%r nsb.] sonraki dnyaya

uhuvvet

~ Ar u%uwwat [#'%w msd.] kardelik < Ar

a% karde " ahi


ukala

~ Ar cuqal' [#cql o.] aklllar < Ar cqil" akil

ukde

~ Ar cuqdat^ [#cqd msd.] dm " akit1

ula[mak

[ viii] ula- eklemek, birletirmek, bulumak, ulamak

* Bul- kkyle ilikisi dnlebilir. Kar. of, usan-, le-.


ulak

ulan

nl

[Uy viii+] ula

(= Mo ulaa(n) menzil at)" ula-

[ xx/b] kaba hitap deyimi

< T olan " olan

* 1950lerden nce yazl rneine rastlanmamtr.


ula[mak
bulumak " ula-

[ xi] ula- bulumak, bitimek

< T ula-eklemek, ulamak,

ulema
calim " alim

[ xiv]

le[mek
T
paylatrmak " bl-

~ Ar culama' [#clm o.] alimler, bilginler < Ar

[Ka xi] le- paylamak, blmek

< T li-[viii] blmek, taksim etmek,

* Yuvarlak nlden nce b- sesinin dmesi tipiktir. Kar. usanlfet


[xiv]
~ Ar ulfat[#lfmsd.]alklk, tanklk < Ar
alafa [msd. alf ] alk idi, alt, evcilleti, uydu, badat (= Aram #'lp altrma, evcilletirme = Akad
ulpu ba, ittifak)
lke
[Men xvii] lke

[a xv] lke memleket, diyar, bir devletin egemenlik alan;


~? Mo lke dan gney yamac

lk
YT
[CepK 1935] mefkre, ideal
T il n, ileri" ileri

~ T ilg/ilk/lk [xiv Kp] hedef, ok niangh <

* Kpaka szck ET lg (pay, hisse, l, terazi - viii+ Uy, xi) ile birletirilemez.
lser
[ xx/b]
~ Fr ulcre deri veya mukoza lezyonu ~ Lat
ulcus, ulcer- kapanmayan yara ~ HAvr *elk-es- yara
ltimatom
[ARasim 1897-99]
~Frultimatum pazarlkta
son teklif~ OLat ultimatum [n.] en son ey < Lat ultimus [sup.] son, en uzak < Lat uls, ult-te " ltra+
ultra

" ltra+

ltra+
~ Fr/ng ultra- te (sadece bileiklerde) ~ Lat
ultra te, daha uzak ~ HAvr *ul-tero- daha te, en te < HAvr *al-1 te, baka " alegori
ltramarin
[ xx/b]
~ Fr ultramarine 1. denizar yerlere ait
olan, 2. lapis lazuli ta, bu taa zg lacivert renk < Lat ultramare denizar, Ortaada Dou Akdeniz lkelerine
verilen ad & Lat ultra te + Lat mare deniz " ltra+, marina
* Lapis lazuli ta Arap lkelerinden (gerekte dou ran'dan) geldii iin.
ltrason
son ses " ltra+, sonar

[ xx/c]

~ Fr ultrason sestesi & Fr ultra- te + Fr

ltraviyole

[ xx/b]

~ Fr ultraviolet mortesi & Fr ultra- te +

Fr violet meneke, mor < Lat viola meneke " ltra+, iyot
ulu
ulu[mak

[ viii] ulu byk


T

[Uy viii+] ul- kurt ulumak, yksek sesle alamak

ulufe
[DK xiv] sipahi askerin hayvan iin denen yem paras; [Men
xvii] padiah hizmetinde bulunanlara denen cret
~ Ar culfat^ [#clf o.] hayvan yemi olarak verilen ot,
yonca < Ar calaf" yulaf
ulus
[TS xiv-xviii] gebe aireti, Trkmen kavmi; [ xx/b] millet (Fr
nation karl)
~ Mo ulus kaan ailesinin her bir yesine tahsis edilen lke, devlet, pay ~ T l
[viii+ Uy] a.a. < T li- paylatrmak, blmek " le* Nihai kkeni Trke olmakla birlikte -s biimi Moolcadan alnmtr.
ulusalc
farkl saylan bir siyasi gr

[Hrr 1999] geleneksel ulusu/milliyeti dnceden


< T ulusal" ulus

* 2000 yl dolaynda Mmtaz Soysal ve Dou Perinek tarafndan poplerletirildi.


ulvi
culw [msd.] ykseklik " ali

[A xiv]

~ Ar culwl [#clw nsb.] yksek, yce < Ar

ulya
(diil) < Ar acl' [ky.] pek yksek, en yksek " ali
um[mak

~ Ar culy' [#clw f.] pek yksek, en yksek

[Uy viii+] um- dayanmak, snmak, gvenmek

umac
umar

YT

[ 196+] are

< T um- " um-

* -ar ekinin ilevi belirsizdir. Gider, deer, eder vb. rneklerde ismi fail reten Trke -er ekiyle birletirilemez.
umde
amut
mera
emir2
mit
beklenti ~ OFa ummed a.a.

~ Ar cumdat^ [#cmd msd.] dayanak, temel ilke


[ xi]

~ Ar umara' [#'mr o.] emirler, beyler"

[Yus, Gl xiv] mld/m5

~ Fa umed/omed umut,

* T umut szcnden alndna ilikin gr dayanaktan yoksundur. Kar. umut.


mitvar
ummedwr " mit, +vari

[Gl xv]

~ Fa umedwr umutlu ~ OFa

umman
[A xiv] byk deniz
~ Ar cummn 1.
Arabistan'n gneydousunda bir lke, 2. bu lkenin gneyi ile Hindistan arasndaki deniz, Hint Okyanusu

mmet
[Kut, Axi]
~Arummat[#'mmmsd.]ulus,
kavim, zellikle islam toplumu ~ Aram mmst kavim ~ Akad ummtu a.a. " mmi
* Arapa szck nihai olarak "bir anadan doanlar, soy, airet" anlamndadr. Kar. Ar umm (ana, anne). te yandan
kar. millet.
mmi
[ xiv] okuma yazma bilmeyen
~ Ar umml [#'mm
nsb.] "anadan doma", saf, cahil < Ar umm anne (= Aram 'em a. a. = br 'em a. a. = Akad ummu a. a. )
umran
~ Ar cumrn [#cmr msd.] bayndrlk,
mamurluk < Ar camara canlandrd, enlendirdi, mamur ve bayndr kld, ina etti < Ar cumr mr, yaam " mr
umre
dnda yaplan Kbe ziyareti" umran

~ Ar cumrat^ [#cmr msd.] ziyaret, hac mevsimi

mk

" imik

umum
~ Ar cumm [#cmm msd.] genellik,
btnlk, kamu, halk, herkes < Ar camma kucaklad, ierdi, kapsad (= Aram camm klan, airet, boy = br cam
halk, kavim = Fen cm a. a.)
* Ar camm (babann erkek kardei, amca) esasen "akraba, ayn kabileden olan kii" anlamndadr.
umumhane
umum, hane

genelev

umur
Ar amr i, ilgi alan" emir1

[MMemxvi]

umursa[mak
nemsemek
umut

& Ar cumm genel + Fa %na ev "

~ Ar umur [#'mr o.] iler, ilgi alanlar <

[LO xix] umursan- i edinmek, stne almak,


< Ar umur " umur
<T

[DK xiv] beklenti, talep

T um-" um-

* Fa umed szcnn etkisiyle -t sesini kazanm veya doruca Farsadan alnm olmas ihtimal dahilindedir.
Kar. mit.

un
n
ni+

[ xi] un
[Uy viii+] n seda, insan sesi; [ xix] tannma, mehur olma

bir
Ayn kkten ng one, Alm eins (bir).

- Fr/ng uni- bir < Lat unus bir ~ HAvr *oi-no-

niforma
rnek " ni+, form

[188+] tek tip giysi

nite
unus bir " ni+

[DTC 1943]

~Fruniforme bir biim, bir

~ Fr unit birlik, birim ~ Lat unitas < Lat

niter
[ xx/c]
~ Fr unitaire 1. birci, Hristiyanlkta teslis
doktrinini reddeden Michel Servetius'un retisini izleyen kimse [xv], 2. siyasette birlikten yana olan ~ YLat unitarius
< Lat unitas birlik " ni+
niversel
[ xx/b]
~ Fr universel evrensel ~ OLat universalis
< Lat universus biraraya gelmi, btn, tm & Lat unum bir + Lat vertere, vers- dnmek " ni+, versiyon
niversite
[ xx/b]
~ Fr universit niversite ~ OLat
universitas 1. lonca, tzel kiilik, birlik, 2. 13. yy'da Paris, Oxford ve Cambridge'de renci ve retim yelerinin
haklarn korumak zere kurulan loncalara verilen ad < Lat universus tm, genel" niversel
nle[mek

<T

nlem

YT

[ARasim 1897-99] barmak


[TDK 1944] nida

< T n ses" n

< T nle-" n

nsiyet
[KT xix] alkanlk, dostluk, yaknlk
< Ar
uns [#'ns msd.] evcil ve yumuak bal olma, alkanlk, dostluk, yaknlk < Ar anisa dosta ve tatllkla davrand,
alt, evcilleti, yaknlk gsterdi, yumuad" insan
* Zaten masdar olan uns szcne masdar ina eden -iyet eki eklenmesi Trkeye mahsustur.
unsur

[Env xv]

~ Ar cunSr [#cSr] 1. z, soy, asl, 2.

(felsefede) varln zn oluturan drt genin her biri < Ar caSara zn kard" usare
unut[mak

[Uyviii+]unt-a.a.

unvan
lakap < Ar can st, yan, zeri (edat)
ur

T?

[M xiv]

~ Ar cunwn kenar yazs, etiket, belirte, simge,

(= Mo ur aataki yumru, tmr )

uranyum
[ xx/a]
~ YLat uranium bir element ^ 1789
Klaproth, Alm. kimyac < z Uranus 1. Yunan mitolojisinde tanrlarn atas, 2. 1781 ylnda kefedilen gezegen <
EYun ourans gkler, gkyz
urba
deerli giysi" roba

[Men xvii] giysi

~ t roba giysi, zellikle pahal ve

re
[192+]
~Frure idrar oluturan maddelerden biri
- EYun oron idrar ~ HAvr *swor-so- < HAvr *wers-2 damlatmak, aktmak

re[mek

[ xi] dre- artmak, oalmak

Kar. Mo rged- (genilemek, artmak, oalmak), rgen (geni, bol).


EKKENLLER:
T ?re- : re-, retim, rn
remi

[ xx/a]

retan
urethane a. a. " re

~ Fr urmie idrarda kanama " re, hem(o)+


[ xx/c]

retim

YT

~ Fr urthane kimyada rik asit esteri / ng

[CepK 1935] istihsal

< T ret-" re-

urgan
T
[Uy viii+] urk/uruk ; [O xi] rgen kei klndan veya ynden rlm ip
urgan atlar yakalamaya yarayan ilmikli ip, kement )

(= Mo

* Kar. EYun rganon (kaba ip). Her iki dilde bilinmeyen bir nc dilden alnt olduu varsaylabilir.
rk[mek

[ viii] rk-

(= Mo rge-/rg- korkmak ) rper[mek

[ xi] rper- a.a.; [Men xvii] lperrtiker


kzarklk < Lat urtica srgan otu
r[mek

[ xx/b]

~ Fr urticaire kurdeen, ciltte kantl

[Uy viii+] r- 1. kabarmak, iip frmek, 2. havlamak rn

[CepK 1935] semere, mahsul

YT

Tre-"re-

* re- fiilinden tretili biimi ak deildir. Kar. Mo ren (tohum, meyve, mahsul),
ryan

[ xiv]

~ Ar curyn [#cry msd.] plak" ari1

s/ss~ Ar uss [#'ss msd.] 1. temel, baz, esas, 2.


matematikte bir saynn ss (= Aram ' [#'w] temel, baz, esas = Akad uu a.a.)
EKKENLLER:
Ar #'ss : esas, messes, messese, tesis, s
us

[Uy, O viii+] us akl, idrak, hayr ve erri ayrt edi yetenei

uak
T
[Uy viii+] uwak her eyin k, ufak; [DK xiv] uak kk ey, ocuk; [KT xix]
yardmc ocuk, rak
< T uwa- ufalamak, tmek " ufak
usan[mak
" bo-

[Uy viii+] Pusan- skntya dmek; [ xi] osan- sklarak ilgisini kaybetmek

* Yuvarlak sesli etkisiyle inisyal b > w > 0 dnm tipiktir.


usare
~ Ar cuSrat^ [#cSr msd.] z suyu < Ar caSara
[msd. caSr] skarak suyunu kard (= Aram #cSr ayayla basma, ezme )
en[mek
en-

T
[ xi] osan- iten kanmak, ihmalci olmak; [Kp xiv] oan-; [DK xiv]
" usan-

* Usan- fiilinin varyant biimidir; modern kullanmda anlam ayrmtr.


uskumru
tr, scomber ~ EYun skmbros a.a.

[Amr xv] uskumri

~ Yun skombri bir balk

* Lat scomber (a.a.) muhtemelen Yunancadan alnmtr.


uskuna
[LO xix]
~ ng schooner bir tr yelkenli
tekne ^ 1713 Andrew Robinson, ng. tekne yapmcs ~ ng to scoon su yzeyinde kaydrmak, kayarak
gitmek
uskur
[KT xix] gemi pervanesi
~ ng screw 1. vida, 2. her
trl helezoni aygt, gemi pervanesi ~ EFr escrove dii vida, civata somunu ~ Lat scrofa dii domuz
uslu

<T

[Arg xvi] usl akll

slup
stil, yntem, moda
st

[MMem xvi] slub

[Uyviii+]sta.a.

< T us akl" us
~ Ar 'uslb [#slb] 1. yol, 2. tarz,
<T*z()t<T z yukar, st

EKKENLLER:
T ze : zere, st, stlen-, stn
usta

[ xiv]

stad

[A xiv]

~ Fa ust/ustd stad" stad


~ Fa ustd/awstd/ust bilgi ve zanaat

sahibi, retmen, sanatkr ~ OFa awastd a.a. ~ Ave ava-stta- banda duran, nc, veli < HAvr *st-ta- duran < HAvr
*st- durmak " istasyon
stlen[mek

YT

[CepK 1935] sten- taahht etmek; [TDK 1944] stlen-< T st" st

stbe
~ Ar isfdac/isfdc kurundan elde edilen
beyaz boya ~ OFa sptg a.a. < OFa spt/spet beyaz (= Ave spaeta- a.a. = Sans sveta a.a.)
stn

[Uy viii+] stn/ztn yukar, yukarda

< T st" st

stp
[Arg xvi] stbi
~ Yun stopi kalafatta gemi
tahtalar arasna sktrlp ziftlenen bez yuma, paavra ~ EYun styppe a.a. " stop
* Ayn kkten ng stuff, Fr toffe (paavra, bez), ng stop (1. tka, 2. durdurmak) < OLat stuppa/stuppare < EYun.
ustura
[Men xvii] stre vulg. ustura
tra iin kullanlan keskin bak ~ OFa awestarag a. a.

~ Fa ustura sakal

usturlap
[MMem xvi]
~ Ar usTurlb yldzlarn
konumunu lerek yer belirleme aleti ~ EYun astrlabon "yldz tutan", usturlap & EYun aster yldz + EYun
lambn, lab- almak, tutmak " astr(o)+, lemma
usturup
[mek

[ xx/a] adap ve usule uygunluk


T

usul

~ ?

[ xi] i-/- a.a.


[A, Yus xiv] yol, yordam, yntem

~ Ar uSl [#'Sl

o.] 1. ilkeler, aksiyomlar, kkler, atalar, 2. slam hukukunda genel ilkeler < Ar aSl kk, ilke " asl
r[mek
<T
[DK xiv] bir yere toplamak, trmek
toplanmak, 2. delge ile delmek

< T - [xi] 1. mek,

* Eski Trke fiilin iki anlam arasnda semantik iliki belirsizdir. T kl rmek deyiminde her iki anlamn etkisi
olabilir.
[mek

[ xi] - birikmek, toplanmak

ut/ud
aleti, saz
t1 [mek1

< T - [xi] mek, toplanmak

~ Ar d bir mzik aleti, ut ~? OFa rd mzik


T

[Uy viii+] ut- kumarda veya savata kazanmak

* Ses deiimi belki t-2 (yakmak, alev tutmak) fiilinin etkisiyle. t2[mek2

[ xi] t- kl yakmak, aleve tutmak


utan[mak
T
[Uy viii+] uwtan- a.a.; [O xi] utan- a.a.; [a xv] utan-a.a.
t utanma duygusu, ar, haya [Or viii], edep yeri [Uy viii+]
utanga

<T

< T uwut/

[T S xvi xvi] utangan/utansak/utancak ; [LO xix] utanga < T utan-" utan-

* -ga eki muhtemelen -cak ekinin metatezli halidir. enge szc yakn devirde buna kyasla tretilmi
olabilir.

uterus
rahim " hister(o)+
utku
t-1

YT

[ xx/b] ters

[CepK 1935] zafer

~ Lat uterus rahim ~ HAvr *udero- karn,

< T ut- [ix Uy] savata veya kumarda yenmek "

topya
[ xx/b] topi
~ YLat utopia siyasi bir ideali
ifade etmek iin tasarlanan hayali lke ^ 1516 Sir Thomas More, ng. yazar ve siyaset adam & EYun o deil + EYun
tpos lke, yer " top(o)+
t

[Uy viii+] t a. a.

< T t-/ti-" t-2

vendire
[Ev xvii] gendire
~ Yun/EYun boukntri(on)
kz drtmek iin kullanlan sivri sopa & EYun bos sr, kz + EYun kntrion batrlan ey, sivri ulu nesne "
btan, santra
uvertr
[ xx/a] ; [ xx/c] gsterinin ilk blmnde sahneye kan
acemi sanat
~ Fr ouverture 1. al, 2. bir mzik eseri veya gsterinin balang blm ~ OLat *opertura ~
Lat apertura al " aperitif
vey

[ xi] gey ana veya babas bir olmayan karde

T g2 ana " ksz

* Asl anlamnn "ana bir" olduu dnlebilir.


veyik
vez1

[DK xiv] veyke/ivike bir ku tr


T?

[Kp xiv]iyez/yez/vez sivrisinek veya tatarck

vez2/ez

[LO xix] mumulaya benzer bir meyve

uy[mak
uyak

~?

T
YT

[ viii] ud-/ut- peinden gitmek, intibak etmek, uyum salamak


[CepK 1935] iar; [ 194+] kafiye

uyan[mak
T
[Uyviii+]o5un-a.a.
udu- uyandrmak, harekete geirmek, balatmak )

< T uy-" uy<T*o5-/*u5-uyandrmak? (= Mo

* Uyu- fiiliyle ilikisi olmadna dikkat edilmelidir.


uyar[mak
T
[Uy viii+] odur-/udur- uyandrmak, uykudan kaldrmak
o5u/u5u [viii+ Uy] uyank < T *o5-/*u5- uyandrmak? " uyanuydu
YT
tapma [esk.] " uyuydur[mak
<T
< T uy- " uy-

[TDK 1944] peyk

< T

< T uy- tabi olma, ardndan gitme, takip etme,

[Arg xvi] uygun hale getirmek; [KT xix] geree aykr hikye anlatmak

* Anlam ilikisi iin kar. Fa saftan ve Fr articuler.


ye
YT
[CepK 1935] aza (1. kol, bacak, kanat, 2. bir topluluun mensubu)
ye 1. eklem, boum, el-kol, dal-budak, 2. a, nesil
uygar

YT

[TarD 193+] uygur medeni; [CepK 1935] uygar

uygula[mak

YT

[TDK 1955] tatbik etmek, intibak ettirmek

~ Mo

~ z Uyur bir Trk kavmi


T uygun"uy-

* YT uygu (tenasp, orant - 1935) szcyle anlam ilikisi gsterilemez.


uyku
uyluk
uyruk

[Uy viii+] udk/ud a.a.; [Kp xiv] uyk/uyku/uku/uyuku < T u5 uyumak " uyu-

[ viii] odlu/udlu uyluk kemii

YT

[CepK 1935] tabi, tebaa

< T o5ul- oyulmak, oyuk olmak " oy<T*uyur-tabi klmak? < T uy- " uy-

* Uydurmak fiilinin kazand zel ve duyarl anlam nedeniyle, uymak fiilinden arkaik -(u)r-ekiyle geili fiil tretildii
anlalyor.
uysal

<T

[LO xix] uyumlu, baml

< T uy-" uy-

* -sal ekinin yaps ak deildir. Dil Devrimi ncesi Trkede bu hece ile biten iki kelimeden biridir. Kar. kumsal.
uyu[mak

[Uy viii+] u5- a.a.

< T /uw [viii] uyku

uyukla[mak
T
[Uy viii+] udkla- uyur gibi olmak, ksaca uyumak
< T u5k uyku " uyuuyu2[mak
<T
< T uyu- " uyu-

[TS xiii] duykuya dalmak, uyarln yitirmek

* Dnl (refleksif) fiil yapan -(i)- ekiyle.


uyuz
T
bulac hastalk

[Uy viii+] u5uz uyuuk, miskin, kant ve halsizlie neden olan


< T u5-" uyu-

uz
T
uzaklamak, uzamak " u

[ viii] zl uzak

z[mek

< T *uwr < T *-/*uw-

[ viii] z- koparmak, krmak; [LO xix] can skmak, kalp krmak

kinci anlamna 19. yy'dan nce rastlanmaz.

uza[mak uz " uz
uzak, uzun
uzak
T
uzam

YT

uzay

YT

[Uy viii+] uza- uzamak, uzak olmak

[ xi] uzak a. a.

< T

< T uza-" uza-[CepK 1935] imtidad

< T uza-" uza-[Geom 193+] mekn


[Uy viii+] zeng a. a.

< T uza-" uzaT *yz-2 halka? "

T
* z (ayak taban?) szcnden tretilmesi yeterli dayanaktan yoksundur.

zengi
yzk
zere
<T
st" st, +ri

[T S, Kp xiv] zre/zere/zre zerine, stne

< T z/ze [viii] yukar,

* -re ekinin mahiyeti ak deildir. Yn edatlar yapan -ri ekinin varyant biimi olabilir, zerlik

[O xi] yzerlik bir bitki, peganum harmala

uzla[mak
<T
[Men xvii] uyum salamak, anlamak
becerikli, sanatkr (viii), mnasip, uygun [xiv] < T *u5-az uyar < T u5-" uy-

< T z2 usta, mahir,

* Di sesi etkisiyle r > z dnm Trk dillerinde tipiktir.


uzlet
yalnzlk, izolasyon " azil
uzman
uzla-, +men2

YT

[A xiv]

~ Ar cuzlat^ [#czl msd.] kesine ekilme,

[CepK 1935] mtehasss

<Tz2usta, mahir, sanatkr "

* Fuad Kprl tarafndan retilen bu szckte -man ekinin Alm fachmann (uzman) szcnden
esinlendii rivayet edilir.
zm
"z-

uzun

uzuv/uzvkol ve bacak, 2. ye

[Uy viii+] zm zm tanesi


[ viii] uzun a. a.

< T z- koparmak

< T uz " uz
[A xiv] uzv

~ Ar cuDw [#cDw msd.] 1. organ,

vaat
wacada sz verdi

[ xiv] va'd

vaaz
[Yus xiv]
ahlak konumas < Ar wacaZa uyard, vaaz etti

~ Ar wacd [#wcd msd.] sz verme < Ar


~ Ar wacZ [#wcZ msd.] uyar, din ve

vabeste
~ Fa w basta bal, baml, tabi < Fa w
bastan geri balamak, balamak, rcu etmek & Fa w geri + Fa bastan balamak " beste
vacip
vecibe

[Kut, A xi]

~ Ar wcib [#wcb fa.] zorunluk, grev"

vade
[Kut, DK xi]
~ Ar wacdat^ [#wcd msd.] sz verme,
vaad, bir borcun denmesi iin sz verilen sre < Ar wacada sz verdi" vaat

vadi
boaz, kanyon

[ xiv]

~ Ar wadin [#wdy fa.] yata dere yata olan

vaftiz
[Men xvii] vaftiz/vaftis
~ Yun bftisi suya
daldrma, Hristiyanlarda suya daldrma treni < Yun baftiz suya batrmak, vaftiz etmek < EYun bpt suya batrmak
~ HAvr *gwbh-l a.a.
* Kar. ng baptism, Fr baptme.
vagina

" vajina

vagon
[Ds I.4.492 187+] demiryolu arabas
~ ng wagon
st kapal at veya kz arabas, demiryolu arabas ~ Ger *wagnaz araba ~ HAvr *wogh-no-< HAvr *wegh- yol almak,
gtrmek, (arabayla) tamak
* Kar. Alm wagen (araba). Ayrca ayn kkten ng way, Alm weg, Lat via (yol), Lat vehere, vect- (tamak, gtrmek).
vah

nl

[Yusxiv]

~ Fa wh beenme veya teessf belirten nlem " eyvah

vaha

~ Ar wHat [#wyH msd.] lde sulak yer, vaha

vahamet
~ Ar wa%mat [#w%m msd.] hazm
zorluu, arlk < Ar wa%ima hazm zorluu ekti, arlk kt
vahdet
[A xiv]
~ Ar waHdat [#wHd msd.] birlik <
Ar aHadAvaHld bir, tek (= Aram %ad a. a. = br e%d a. a. = Akad edu a. a.)
vahim
vahamet

~ Ar vva^m [#w%m sf.] zor hazmedilen "

vahiy/vahy[ xiv] vahy


~ Ar waHy [#wHy msd.] ie
doma, ilham, tanr tarafndan insana iletilen fikir < Ar waH ilham etti
vahet
[Kut xi] vahet yabanilik, asosyallik, dmanlk; [A xiv]
vah yabani hayvan ~ Ar waHat [#wH msd.] 1. sszlk, yabanlk, 2. yalnzlktan ileri gelen rkeklik,
yabanilik, saldrganlk, asosyallik, dmanlk < Ar waH bozkr, yaban, meskn olmayan yer, evcillememi hayvan
vaiz/vaz
" vaaz

[Gl xiv]

~ Ar wciZ [#wcZ fa.] vaaz veren

vajina
[ 198+]
~ ng vagina diilik organ ~ YLat vagina
vulva ile uterus arasndaki kanal ~ Lat vagina kl kn ~ HAvr *wg-In- yark < HAvr *wg- yarmak
vaka

[Ferec xv]

~ Ar waqcat^ [#wqc msd.] olay" vuku

vakanvis
+
& Ar waqcat^ olay + Fa nuws yazan (<
Fa niwistan, nuws- yazmak = Sans nivesayati koymak, kurmak, kaydetmek, yazmak < Sans visati girmek)
vakar
[A xiv]
~ Ar waqr [#wqr msd.] arlk,
arballk, soyluluk < Ar waqura arbal ve soylu idi (= Akad (w)aqru deerli veya pahal olma = Aram #yqr a. a. )
vaki

[Axiv]

~ Ar wqic[#wqc fa.] vuku bulan "vuku

vaka
olan ey, olay " vuku

[Yus, DK xiv]

~ Ar wqicat^ [#wqc fa. f.] vaki

vakf1/vakf[xiv]vakf
~Arwaqf[#wqfmsd.]1. durma,
kalma, hareketsizlik, 2. islam hukukunda bir hayr iine mlk balama ve byle balanan mlk < Ar waqafa 1. durdu,
hareketsiz kald, 2. bir konunun zerinde durdu, ilgilendi, enine boyuna inceledi
vakf2
[A xiv] haberdar
vakfeden, 2. bir konuyla ilgili olan, haberdar " vakf1
vakit/vaktzaman

[Kut, A xi] vakt

-Arwkif[#wqffa.]l.
~ Ar waqt [#wqt msd.]

vakum
[ xx/a] havas alnm ortam
~ Lat vacuum [n.]
bo ey, boluk < Lat vacuus bo < Lat vacare boaltmak ~ HAvr *wak- < HAvr *eus-brakmak, terketmek,
boaltmak
vakur

~ Ar waqr [#wqr fa.] vekar gsteren < Ar

waqura " vekar


vakvak

onom

rdek sesi

vale
[ xx/a]
~ Fr valet 1. hizmetkr, gen adam, 2. iskambilde
gen adam resimli kt ~ OLat vasselittus hizmeti ~ Kelt *wasso- ast, uak
valf
[ xx/a] kapak, supap
~ Fr valve kapak, supap ~ Lat
valva kap kanad ~ HAvr *wlw-- < HAvr *wel-3 dnmek, dndrmek
vali
[ xiv] ynetici
~ Ar wlin [#wly fa.] bakan,
gzeten, yneten, gzkulak olan, egemenlik yetkisini kullanan, idare eden " velayet
valide
anne " velet

[MMem xvi]

valiz
bavul ~ OLat valisia a.a. ~ ?

[192+]

Muhtemelen bavul szc ile ayn kkten.

~ Ar wlidat [#wld fa. f.] douran kadn,


~Frvalise bavul~t valigia kk boha,

vallahi
adna " ve, allah

[A, DK xiv] yemin sz

~ Ar wa-llahi Allah

valr

[ xx/b] bankaclkta kymetli evrakn zerinde yazl deer


- Fr valeur deer, kymet ~ Lat valor g, etkinlik, kymet < Lat valere muktedir olmak, gc yetmek,
yenmek ~ HAvr *wal- gl olmak
vals
[ 188+]
~ Fr valse bir tr dans ~ Alm walz < Alm
walzen dnmek, yuvarlanmak ~ Ger *waljan/*waltjan ~ HAvr *wel-3 " volta
vamp

[ xx/b]

~ ng vamp uh kadn < ng vampire " vampir

* 1915'te A Fool There Was adl filmde vampir roln oynayan aktris Theda Bara iin kullanlmtr.
vampir
varl ~ Alm vampir a. a. ~ Srp vampir a. a.

[M81187+]

~Fr vampire kan emici efsane

EKKENLLER:
Alm vampir : vamp, vampir
vana
[ xx/a] musluk
kma delii ~ Lat vanus < Lat *vag-nus bo " vakum

~ t vano aklk, sv veya gaz

vanadyum
[ xx/b]
~ YLat vanadium bir element # 1830 Nils
Gabriel Sefstrm, sv. kimyac < z Vanadis skandinav mitolojisinde bir tanra
vandal
[ xx/a]
~ Fr vandale tahripkr, saldrgan < z
Vandale 455 ylnda Roma kentini igal ve tahrip eden Cermen kavmi
vanilya
[183+]
~ t vanilla kl knna benzeyen
meyvesi baharat olarak kullanlan bir orkide tr ~ sp vainilla [k.] kk kl kn < sp vaina kl kn ~ Lat
vagina " vajina
vantilatr
[Cumh1929]
~Frventilateur rzgr estirici,
havalandrma pervanesi < Fr ventiler havalandrma, hava akm yapma ~ OLat ventilare < Lat ventus rzgr " ventil
vantrikl
[ xx/c]
~ Fr ventricule kalbin bir blm, karnck
- Lat ventriculus [k.] karnck < Lat venter, ventr- karn ~ HAvr *udero- karn, rahim " hister(o)+
vantrilok
[ xx/a]
ventriloquus < Lat loqui konumak " vantrikl

~ Fr ventriloque karnndan konuan ~ Lat

vantuz
[ xx/a]
~ Fr ventouse emici, tedavi amacyla
kullanlan emici kap < OLat cucurbita ventosa "haval hyar", bir tp gereci < Lat ventus rzgr, hava " ventil

vapur
[ 183+] vapor
~ Fr bateau vapeur buharl gemi < Fr
vapeur buhar ~ Lat vapor a.a. ~ HAvr *kwsp- < HAvr *kwep- ttmek
var
T
[Or viii] bar sahip olunan ey, varlk, mevcudiyet
(= Mo bar- elde etmek, tutmak, yakalamak, ele geirmek, mal sahibi olmak)" varvar[mak

< T bar- ulamak, yetimek

[ viii] bar- gitmek; [Uy viii+] bar- ulamak, yetimek

* Final -r- ieren iki Trke rnekte inisyal b > v dnm grlr; kar. ver-. Buna karlk sert sessiz ieren
trevlerde inisyal b- korunmutur; kar. bark.
EKKENLLER:
T bar- : barn-, bark, var, var-, varagele, varg, varsaym, varsl
varagele
+
var-, gel-

[LO xix] bir hat zerinde gidip gelen makara < T vara gele git gel"

varak
gm veya kt yapra

[A, Yus xiv]

varaka
belge " varak

[xiv]

~ Ar waraq [#wrq] yaprak, altn veya


~ Ar waraqat[#wrqmsd.] tek yaprak,

vardiya
[LF xvi]
~ Ven vrdia [t guardia] nbet <
Ven vardr [t guardare] korumak, gzetmek, nbet tutmak ~ Ger *ward-" gard
vareste
~ Fa w rasta kurtulmu, azade & Fa w
geri + Fa rasta zgr, serbest, kurtulmu (< Fa rastan kamak, kurtulmak )
varg

YT

[TDK 1969] bir mantki karmn sonucu

varidat
wrid gelen " varit

< T var- " var-

~ Ar wridt [#wrd o. ] gelirler < Ar

varil
[MMem xvi] varel/varela
byk f ~ OLat barriculus a. a. " barikat

~ Ven barl [t barile]

* Eskiden kullanlan varela biimi standart talyancadan alnmtr. ng barrel (a.a.) Franszcadan
alnmtr.
varis1
Aram yrst a.a. ) " irs

[ xiv]

~ Ar wri6 [#wr6 fa.] miras edinen, miras (=

varis2
[ xx/a]
~ Fr varice damar genlemesi, varis ~ Lat varix,
varic- varis ~ HAvr *wer-1 vcutta i, ben vb.

varit
baa gelen, 2. gelir, irat" vrut

[ xiv] varid

varo

[Kan xvi] mstahkem bir kasabaya bal ky veya sur d

yerleim

~ Ar warid [#wrd fa.] 1. gelen, denk gelen,

~ Mac vros [k.] ehircik < Mac vr ehir, kale

varsaym

YT

zengin

[Fel 194+] faraziye

< T var say-" var, say-varsl

YT

< T var" var

* Yoksul szcnden kyas yoluyla tretilmitir.


varta
badire

[Ne xv]

~ Ar warTat [#wrT msd.] zor durum,

varyant
[ xx/b]
~ Fr variante bir eyin deiik biimi < Fr
varier deimek, deitirmek ~ Lat variare deitirmek, farkl klmak, eitlendirmek ~ HAvr *wer-3 dnmek,
dndrmek
varyasyon
Lat variatio " varyant

[ xx/a]

~ Fr variation deitirme, dntrme ~

varyete

[Ahsan1891]

~Frvarit eitleme,

eitli paralardan oluan mzikli gsteri ~ Lat varietas, t- a.a. " varyant
varyoz
vaak

T?

a r eki

" balyoz 1

[Mh xiii] ek bir tr yaban kedisi, lynx; [LL 1732] k

* Belki bir Kuzey Asya dilinden. Fa/Ar waaq biimi Trkeden alntdr.
vasat
olan, ortalama

~ Ar wasaT [#wsT msd.] orta, iki eyin ortasnda

* Trkede sfat olarak kullanm, nisbet sfat olan vasatiden tremitir.


vasektomi
kesilmesi" vaz(o)+, histerektomi
vasi1

[ xx/b]
[ xiv]

~ Fr vasctomie meni kanallarnn

~ Ar wSy [#wSy sf.] vesayet eden, tavsiyeci, i

veya akl veren, yol gsterici" vesayet


vasi2
vasf/vasfnitelik " sfat

~ Ar wasc [#wsc sf.] geni " vsat


[A xiv]

vasl
[A, Yusxiv]
waSala balad, birletirdi, ulad, ulatrd

~ Ar waSf [#wSf msd.] niteleme,

~ Ar wSil[#wSl fa.] ulaan, varan < Ar

vasistas
ist das bu nedir?

[ xx/b]

~ Fr vasistas gie penceresi ~? Alm was

* lk kez 1776'da tesbit edilen Franszca szcn etimolojisi hakknda eitli rivayetler vardr.
vasta
ara < Ar wasaT orta " vasat

[ xiv]

~ Ar wsiTat [#wsT fa. f.] arada olan ey, arac,

vasiyet
[Kut, DK xi]
~ Ar waSiyyat [#wSy msd.] 1.
nasihat, talimat, ynerge, 2. kiinin lmnden sonra yerine getirilmesi iin brakt talimat" vesayet
vaskler
[ xx/c]
~ Fr vasculaire damarlara ilikin < Lat
vasculum [k.] < Lat vas bir svy tutan her trl kap, tas, anak " vazo
vat
[ xx/a]
~ Fr watt elektrik birimi ^1881 Paris Elektrik
Kongresi < z James Watt ngiliz fiziki ve mucit (1736-1819)
vatan
[Yus, DK xiv]
doduu veya yaad yer, memleket, konut

~ Ar waTan [#wTn msd.] kiinin

* 1860lardan itibaren, Fr patrie szcnn anlam evrimine paralel olarak siyasi anlam kazanmtr.
vatanperver
+
[ xx/a] vatana tapan
& Ar waTan vatan + Fa parwar besleyen, iae
eden, yetitiren, eiten (< Fa/OFa parwardan 1. beslemek, yetitirmek, eitmek, 2. tapmak, tapnmak)" vatan
* Parwardan fiilinin Farsada ender kullanlan ikinci anlamndan tretilmi yapay bir deyimdir.
vatka
tka, tampon = Alm watte a. a.

[ xx/b]

~ vatka [k.] kk pamuk paras < vata pamuk

* Alm watte, Fr ouate, ng wad biimleri OLat wada (tka haline getirilmi pamuk paras)'dan
alnmtr. Szcn nihai kkeni belirsizdir.
vatman
[ xx/a]
watt elektrik birimi + ng man adam " vat, manken

~ Fr wattman tramvay srcs & ng

* Franszcaya zg bir trevdir. ngilizce karlna rastlanmamtr.


vatoz
bal
vaveyla

[ xix]

~ Yun/EYun btos 1. sokan ey, diken, 2. arpan


~ Ar wwayl "eyvah" l, feryat

vaviyen
donanm
vay

[ xx/c]

nl

[Yus, DKxiv]

~ Fr va et vient "git gel", bir tr elektrik

~ Fa wyesefveya ac belirten nlem " eyvah

vaz(o)+
vas bir svy tutan her trl kap, anak, vazo " vazo
vaz1 gemek
feragat etmek; [LL 1732] vaz gelmek

~ Fr/ng vas(o)- damar (bileiklerde) ~ Lat

[Env xv] ; [Arg xvi] vaz gemek yolundan dnmek,


~ Fa bz amadan geri dnmek < Fa bz geri ~ OFa abz a. a.

vaz2 [etm
[ xiv]
indirme, belirleme < Ar waDaca koydu, belirledi

~ Ar waDc [#wDc msd.] koyma, aa

vazelin
[ xx/a]
~ marka Vaseline inceltilmi petrol ya
^ 1874 R. A. Chesebrough, Amer. kimyac & Alm wasser su + EYun elaon ya
vazife
[ xiv]
~ Ar waZfat [#wZf sf. f.] 1. tayn, yevmiye, bir
ie karlk verilen periyodik cret, 2. cret karl yaplan grev
EKKENLLER:
Ar #wz?f: muvazzaf, vazife
vazh
vuzuh

~ Ar wDiH [#wDH fa.] apak ve net olan "

vaziyet1
durum < Ar waDaca koydu " vaz2

~ Ar waDciyyat^ [#wDc msd.] konum,

vaziyet2
'vaziyet etmek' deyiminde
koyma & Ar waDc koyma + Ar yadd el" vaz2, yed
vazo
Lat vas kap, tas, anak, damar

[KT xix]

ve

[Kut xi] bala

~ Fa waDci yadd el

~ t vaso saks, eklik ~ OLat vasum ~


~ Ar wa ve (bala), - adna (edat)

* smin -i ekli (oblique, akkusativ) haliyle kullanldnda yemin ifade eder. Kar. vallahi, velfecri. Yazm ayn
olduu iin Osmanlca terkiplerde ou zaman Farsa ikame edilmitir. Kar. hamdsena, ilmhaber,
seyrsefer, zapturapt.
veba

~ Ar wab' [#wb' msd.] bulac hastalk, salgn

vebal
[Yus xiv]
~ Ar wabl [#wbl msd.] 1. ar ve
salksz hava, 2. kt bir eylemin maddi ve manevi sonular < Ar wabl saanak, sel (=? Akad wablu getirme,
tama)

vecd
[A xiv]
~ Ar wacd [#wcd msd.] ekstaz, ok
iddetli duyarlk hali < Ar wacada derinlemesine hissetti, ok youn duygusallk gsterdi, ekstaz yaad" vcut
veche
wach yz " cihet

~ Ar wachat [#wch msd.] yn, yan, yz < Ar

vechile
cephe + T ile " cihet

[DK xiv] vechi ile yznden

& Ar wach yz,

vecibe
~ Ar wacbat [#wcb sf. f.] yaplmas
gereken ey, gerek, grev < Ar wacaba [msd. wucb] gerekti, gerekli idi, zorunlu idi, vacip idi
EKKENLLER:
Ar #wcb : icap, mucip, vacip, vecibe
veciz
Ar wacaza [msd. wacz/wucz] zl sz syledi

~ Ar wacz [#wcz sf.] ksa, zl, anlaml (sz) <

veda
[DK, Gl xiv]
~ Ar wadc [#wdc msd.] emaneten
brakma, allaha smarlama < Ar wadaca emaneten brakt, veda edip gitti
vedet
[ xx/b]
~ Fr vedette 1. nbeti, 2. ilk srada afie edilen
arkc ~ t vedetta nbeti ~ Port/sp veleta a. a. < Port/sp velar nbet tutmak, uyank kalmak - Lat vigilare a. a. "
srveyan
vedia
" veda

[ xiv]

~ Ar wadat [#wdc sf. f.] emanet zere verilen ey

vefa
[Kut, A xi]
~ Ar waf' [#wfy msd.] szn tutma,
borcuna sadakat, grevini yerine getirme < Ar waf szn tuttu, borcunu dedi, grevini yerine getirdi
vefat
[Yus, Gl xiv]
~ Ar waft [#wfy msd.] lm < Ar
waf szn tuttu, borcunu dedi, grevini yerine getirdi" vefa
vehim/vehm~ Ar wahm [#whm msd.] kuku, bo
korku, ktlk hayal etme < Ar wahama yanl kukulara kapld
vejetal
[xx/b]
~Frvgtalbitkisel<OLatvegetabilis
bitki, sebze < Lat vegere/vegetare canlandrmak, enlendirmek, bitki yetitirmek ~ HAvr *weg-2 gl ve canl
olmak
* Ayn kkten Lat vigere (canl ve uyank olmak).
vejetaryen
[xx/c]
bitkisel besin yiyen kimse < OLat vegetabilis " vejetal

~Frvgtarien~ngvegetarian yalnz

veklet
[ xiv]
~ Ar wakalat [#wkl msd.] vekil olma,
vekillik < Ar wakala gvendi, gvene dayal bir i ykledi, grevlendirdi (= Akad waklu gvenmek = Akad waklu resmi
grevli, mfetti )
vekil
kullanan " veklet

[xiv]

~ Ar wakl[#wklsf] temsilci, bakas adna yetki

vekilhar
[Men xvii]
~ Fa wakl-i xarc harcama yetkilisi,
evin alveri ve deme ilerini yapan grevli & Ar wakl + Ar %arc harcama " vekil, har
vektr
[ xx/b]
~ Fr vecteur matematikte yn ve hareket
bildiren nicelik ~ Lat vector sren, gtren < Lat vehere, vect- srmek, gtrmek, tamak ~ HAvr *wegh- yol almak,
gtrmek, tamak " vagon
velakin

[ xi]

~ Ar wa lkin ve fakat" ve, lakin

velayet
[Yus, DK xiv]
~ Ar walyat [#wly msd.]
1. yakn olma, yannda olma, 2. koruma ve kollama, gzkulak olma, bir sorumluluk stlenme, bir iin banda durma,
velilik, valilik, evliyalk < Ar waliya 1. yakn idi, yannda idi, 2. gzetti, ynetti
* Ayn Arapa kkten gelen mal (sahip olunan eyler, davar) szcnden ayr bir #mwl kk tremitir.
velespit
[Tarik 1885] velosiped
~ Fr vlocipde bir
bisiklet tr ^ 1862 Michaux kardeler, Fr. & Lat velox, veloc- hzl (~ HAvr *weg-slo- < HAvr *weg-2 canl olmak) +
Lat pede ayakla (< Lat pes, ped- ayak)" ped(i)+1
velet

[xiv]veled

~ Ar walad[#wld msd.] ocuk (= Aram

yalsd [#yld] doum, dourma = br yeled [#yld] ocuk = Akad waldu dourma)
velev

~ Ar wa law eer ki

velfecri
~ Ar wa-l-facri "fecre yemin olsun", sabah
namaznda okunan bir ayet < Ar facr tan, gn doumu kzll " ve, fecir
velhasl
szn ksas" ve, hasl

[DK xv]

~ Ar wa-l-HSil sonu olarak,

veli
[Yus xiv]
~ Ar walTy [#wly sf.] 1. yakn kii,
yannda duran, yardmc, bakan, gzeten, sponsor, 2. Allaha yakn olan kii, evliya " velayet
veliaht
[Nexv]
~ Ar waliyyu-l-cahd "sz verilmi
ynetici", Abbasiler zamannda bataki halife tarafndan seilen halefine verilen unvan " veli, ahit
* Arapa deyim ilk kez Harunrreid'in olu Eminin unvan olarak kullanlmtr.
velinimet
veli, nimet

~ Ar waliyyu-n-nicmat^ nimet gzeten

* Anlam ilikisi iin kar. lord.


velur
[192+]
~Frvelours bir tr kadife~Lat villosus
sal, tyl < Lat vellus psteki, yapa, yn ~ HAvr *wels-na yn " fanila
velut
retken " velet

~ Ar wald [#wld im.] ok douran, dourgan,

velvele
kalabalk sesi < Ar walwala [onom.] kalabalk sesi kard

~ Ar walwalat [#wlwl msd.] yaygara,

ventil
[ xx/c]
~ ng ventil hava akmn kontrol eden kapakk ~
t/OLat ventile hava kapak < Lat ventus rzgr, hava akm ~ HAvr *we-nto- a. a. < HAvr *we- esmek " bad
ver[mek

[ viii] br- a. a.

veranda

[ xx/b]

~ ng veranda/verandah cameknl taraa

- Hind varanda balkon, taraa ~? Port baranda parmaklk, balstrad


veraset

~ Ar war6at [#wr8 msd.] miras " irs

verem
kanser < Ar warima iti

[ xiv]

~ Ar waram [#wrm msd.] ur, tmr,

[xiv]

~ Ar wara6at[#wr8o.] varisler < Ar

* "Tberkloz" anlam Trkeye zgdr.


verese
wri6 " varis1
verev

~ Fa wirb/wunb eri, akul kak

vergi

veri

YT

[Uy viii+] brg bor, verecek, armaan, vergi

< T br-" ver-

[TDK 1955] bir sonuca varabilmek iin gereken ilk bilgi, data < T ver-" ver-

* Fr date (a.a.) < Lat dare (vermek) evirisidir.


verizm
[ xx/a]
~ Fr verisme ~ t verismo operada
gerekilik akm < t vero gerek ~ Lat verus gerek ~ HAvr *wers-o- doru
vermut
[ xx/a]
~ Fr vermout pelin bitkisiyle tatlandrlm
arap ~ Alm wermut pelin bitkisi, bu bitkiyle tatlandrlm arap
vernakler
[ xx/c]
~ Fr vernaculaire halk dilinde olan, avam
< Lat vernaculus [k.] yerli, yerel < Lat verna sahibinin evinde domu olan kle

vernik
[ xx/a] verni
~ Yun bernki parlatc reine ~ EYun
berenike sandarak aac, bu aacn reinesi < z Berenike Kuzey Afrika'da bugnk Bingazi yaknnda bir kent < z
Berenike "zafer veren", Eski Yunanca bir kadn ad, Msr hkmdar 2. Ptolemaios'un (M 282-246) annesi
* Bat dillerine Latince yoluyla Yunancadan alnmtr. Kar. Fr vernis, ng varnish.
vernisaj
[ xx/b]
~ Fr vernissage 1. vernikleme, 2. resim
sergisi al < Fr vernis vernik ~ OLat veronice sandarak aac reinesi ~ EYun berenike " vernik
* Eskiden ressamlarn sergi alnda resimlerini verniklemesi nedeniyle.
versiyon
[ xx/b]
~ Fr version bir metnin yazl ve
yorumlan biimlerinden her biri ~ Lat versio eviri, yorum, dn < Lat vertere, vers-dnmek, dndrmek, evirmek
~ HAvr *wert- < HAvr *wer-3 dnmek, dndrmek " gerdan
vertebra
dnmek, dndrmek " versiyon

[ xx/c]

~ Lat vertebra omur < Lat vertere, vers-

vertikal
vertex, vertic- zirve, tepe noktas" versiyon

[ xx/c]

~ Fr vertical dikey ~ OLat verticalis < Lat

vesaik
wa6qat" vesika

~ Ar wa6'iq [#w6q o.] vesikalar < Ar

vesaire
dier ey(ler)" sair

ve saire ve sair ey(ler)

vesait
vasta

-Arwas'iratve

~ Ar was'iT [#wsT o.] aralar < Ar wsiTat"

vesayet
~ Ar waSyat [#wSy msd.] vasi olma < Ar
waS sipari etti, grev verdi, gven gerektiren bir i veya akl verdi, yol gsterdi (= br/Aram #Swh emretme, buyurma
)
vesika
belge < Ar wa6aqa [msd. wu6q] gvendi, emin oldu
vesile
frsat

[ xiv]

~ Ar wa6qat [#w6q sf. f.] gvenilir ey,

~ Ar waslat [#wsl sf. f.] arac, ara, yntem,

vernik
[ xx/a] verni
~ Yun bernki parlatc reine ~ EYun
berenike sandarak aac, bu aacn reinesi < z Berenike Kuzey Afrika'da bugnk Bingazi yaknnda bir kent < z
Berenike "zafer veren", Eski Yunanca bir kadn ad, Msr hkmdar 2. Ptolemaios'un (M 282-246) annesi
Bat dillerine Latince yoluyla Yunancadan alnmtr. Kar. Fr vernis, ng varnish.

vernisaj
[ xx/b]
~ Fr vernissage 1. vernikleme, 2. resim
sergisi al < Fr vernis vernik ~ OLat veronice sandarak aac reinesi ~ EYun berenike " vernik
* Eskiden ressamlarn sergi alnda resimlerini verniklemesi nedeniyle.
versiyon
[ xx/b]
~ Fr version bir metnin yazl ve
yorumlan biimlerinden her biri ~ Lat versio eviri, yorum, dn < Lat vertere, vers-dnmek, dndrmek, evirmek
~ HAvr *wert- < HAvr *wer-3 dnmek, dndrmek " gerdan
vertebra
dnmek, dndrmek " versiyon

[ xx/c]

~ Lat vertebra omur < Lat vertere, vers-

vertikal
vertex, vertic- zirve, tepe noktas" versiyon

[ xx/c]

~ Fr vertical dikey ~ OLat verticalis < Lat

vesaik
wa6qat" vesika

~ Ar wa6'iq [#w6q o.] vesikalar < Ar

vesaire
dier ey(ler)" sair

ve saire ve sair ey(ler)

vesait
vasta

-Arwas'iratve

~ Ar was'iT [#wsT o.] aralar < Ar wsiTat"

vesayet
~ Ar waSyat [#wSy msd.] vasi olma < Ar
waS sipari etti, grev verdi, gven gerektiren bir i veya akl verdi, yol gsterdi (= br/Aram #Swh emretme, buyurma
)
vesika
belge < Ar wa6aqa [msd. wu6q] gvendi, emin oldu
vesile
frsat
vesselam
yemin sz " ve, selam

[ xiv]

~ Ar wa6qat [#w6q sf. f.] gvenilir ey,

~ Ar waslat [#wsl sf. f.] arac, ara, yntem,


[A, Yus xiv]

~ Ar wa-s-salm "bar adna",

vestiyer
[ xx/a]
~ Fr vestiaire giysi koyma yeri ~ OLat
vestiarium < Lat vestis giysi, gmlek ~ HAvr *wes-ti- < HAvr *wes-4 giymek
vesvese
kuku, < Ar waswasa [onom.] bir o yana bir bu yana yalpalad

~ Ar waswasat [#wsws msd.] kararszlk,

veteriner
[ xx/b]
~ Fr vtrinaire hayvan tabibi, veteriner ~
Lat veterinarius < Lat veterinus Roma ordusunda yk hayvan Lat vetus, veter- ihtiyar, emekli - HAvr *wet-2 yl

veto
[ xx/a] meclis kararn geersiz klma yetkisi
~ Lat
veto "karym", Roma'da halk tribun'unun senato kararna direnme yetkisine verilen ad < Lat vetare kar kmak,
yasaklamak
veya

[DK xvi]

vezaret
vezirlik " vezir

~ Fa wa y

[A xiv] vizret

vezin/vezn[Yus xiv] vezn


denge, tart, l, zellikle iir ls < Ar wazana tartt

~ Ar wizrat [#wzr msd.]


~ Ar wazn [#wzn msd.]

vezir
[Kutxi]
~ Ar wazr[#wzrsf] hkmdarn
yardmcs, danman, bakan ~? OFa *wazr yarg, arabulucu
* lk kez 8. yy'da Abbasilerin ranl danman Ebu Seleme tarafndan kullanlan sfatn Ar #wzr (ar bir yk tama,
msd. wizr) kk ile ilikisi kurulamaz.
vezne
xx/a] para alnp verilen mahal
vezin
veznedar
+
tartp alan kimse

[Kan xv] terazi, tart, bir tart birimi; [ xix] aka tartlan ter; [
~ Ar waznat [#wzn msd.] terazi, tart, 100 kg. dolaynda bir tart birimi "

[Men xvii] tart ve terazileri kontrol etmekle grevli kimse; [ xviii] akeyi
" vezne, +dar

* Gnmzdeki ltraviyole cihazlarnn eski edeeri saylabilir.


vibrafon
bir mzik aleti" vibrasyon, fon(o)+

[ xx/c]

~ Fr vibraphone metal ubuklardan oluan

vibrasyon
[ xx/c]
~ Fr vibration titreim ~ Lat vibratio < Lat
vibrare titremek, sarslmak, kvlcmlanmak ~ HAvr *wip- < HAvr *weip- titremek, sarslmak
vibrato
vibratus < Lat vibrare " vibrasyon

[ xx/b]

~ t vibrato mzikte sesi titretme ~ Lat

vibriyon
tr bakteri" vibrasyon

[ xx/b]

~ YLat vibrion titreimli kuyruu olan bir

vicahen
yzne kar < Ar wach yz " cihet

~ Ar wichan [#wch zrf.] yz yze,

vicdan
~ Ar wicdn [#wcd msd.] ok gl duygu
veya duyarlk, youn hissiyat, ekstaz < Ar wacada derinlemesine hissetti, youn duygusallk gsterdi, " vcut
vck

onom

balk sesi

Belki cvk szcnn metatezi olarak deerlendirilebilir.

vida
asma filizi, helezon

[LO xix]

~ Ven vida [t vite] a. a. ~ Lat vitis asma,

* Asma filizinin helezoni eklinden tr.


vidanjr
[ xx/b]
~ Fr vidangeur lam boaltc < Fr
vidanger boaltmak (zellikle su deposu ve lam ukuru) < Fr vide bo ~ OLat *vacitus a.a. < Lat vacare boaltmak "
vakum
video

[ xx/c]

~ ng video(cassette recorder) video kaset kayt

cihaz ~ Lat video gryorum < Lat videre, vis- grmek ~ HAvr *weid- a.a. " ide
vd vd

onom

anlamsz konuma sesi

vido
baz oyunlarda iddiay iki katna karma sz
vedo "gryorum", a.a. < t vedere grmek ~ Lat videre, vis- a.a. " video
vikaye
saklama, saknma < Ar waq korudu, saklad, saknd

~ t

~ Ar wiqyat [#wqy msd.] koruma,

vikont
[ xx/a]
~ Fr vicomte konttan aa bir soyluluk
rtbesi ~ Lat vice-comes kont vekili & Lat vice bir eyin veya birinin yerine (edat) + Lat comes, comit- kont" kont
vilayet
byk idari birim, eyalet

[Kut, A xi] egemenlik; [Ne xv] Osmanl devletinde en


~ Ar wilyat [#wly msd.] egemenlik, hkmdarlk, ynetim " velayet

* Arap dilinde walayat (velayet) ve wilayat (vilayet) biimleri arasnda anlam ayrm yoktur.
villa
[ xx/a] kr evi
~ Lat villa 1. tarmsal yerleim, mezra
[esk.], 2. iftlik, kr evi ~ HAvr *weik-sl < HAvr *weik-1 konaklama yeri, ky, oba, mezra ekoloji
* Ayn kkten Lat vicus (mahalle), vicinus (komu). v n
onom

uma sesi

vin

[ xx/a]

~ ng winch kaldra, makara ~ Ger *winkja-

krk, ark
vr, vrl

onom

konuma sesi

vira
~ t vira kaldr! evir! < t/OLat virare evirmek,
gemide manivelay dndrmek = Lat vertere/versare dnmek, dndrmek " gerdan
viraj
[ xx/b] yolda kvrm
~ Fr virage yn deitirme, bir
aracn ynn evirme < Fr virer evirmek, dndrmek < OLat virare " vira

viran
awern/awerag a. a.

[Env xiv]

~ Fa wran harap, harabe, yknt ~ OFa

virgl
[ xx/b]
~ Fr virgule bir noktalama iareti ~ Lat virgula
[k.] ince dal, srgn, ubuk < Lat virga denek, baston, dal
virman

[ xx/c] bankaclkta bir hesaptan dierine aktarma


- Fr virement dndrme, aktarma < Fr virer evirmek, dndrmek " viraj

virtoz
[ xx/a]
~ Fr virtuose stn beceri sahibi ~ t
virtuoso a.a. < t virt 1. erkeklik, 2. erdem, yetenek, beceri ~ Lat virtus < Lat vir erkek ~ HAvr *wl-ro- erkek
virs
virus zehir

[ xx/b]

~ YLat virus bir tr zararl mikroorganizma ~ Lat

visal
[Kut, A xi]
~ Ar wiSl [#wSl III msd.] varma,
buluma, zellikle sevgili ile buluma < Ar wSala vard, bulutu " vasl
* Arapa szck, mufacalat^ babnn ilk sessizi vav olan (misal) kklere mahsus masdar veznindedir.
viski
[ xx/a]
~ ng whiskey/whisky bir tr alkoll iki ~ Gael
uisge beatha can suyu & Gael uisge su + Gael beatha can " can
* ngilizce szck sko Galcesinden telaffuz deiikliine urayarak alnmtr. Anlam benzerlii iin kar Alm
aquavit < Lat aqua vitae (can suyu, bir tr damtlm alkol). Ayrca Fa b-i Hayt (can suyu).
viskoz
[ xx/c]
~ Fr/ng viscose sentetik elyaf yapmnda
kullanlan yapkan organik madde ^ 1884 Hilaire de Chardonnet, Fr. kimyac. < OLat viscosus yapkan, ada
kvamnda < Lat viscum kse otu, bu bitkiden elde edilen yapkan sv" kse
vine

~ Fa wina kiraz

* Rus vinya (kiraz) Farsadan alnmtr. Yun vsino (eki kiraz) Trkeden veya Slav dillerinden alnm olmaldr.
vitamin
[ xx/a]
~ Fr vitamine canllar iin hayati nemi
olan bir dizi kimyasal bileiin ortak ad ~ ng vitamin a.a. ^ 1911 Casimir Funk, Pol. kimyac & Lat vita yaam,
hayat (~ HAvr *gwis-wo-t < HAvr *gweis-l yaamak) + Lat aminum kimyada bir bileik, amin " can, amin2
* Kimyasal yapsnn amin iermedii daha sonra anlalmtr.
vites
[ xx/b]
~ Fr bote de vitesses mekanik aralarda hz
dzeyini belirleyen dzenek, anzuman < Fr vitesse hz, srat < Fr vite hzl, abuk

vitray
[ xx/b]
Fr vitre cam ~ Lat vitrum ivit otu, cam

~ Fr vitrail renkli camlarla yaplan sanat eseri <

virgl
[ xx/b]
~ Fr virgule bir noktalama iareti ~ Lat virgula
[k.] ince dal, srgn, ubuk < Lat virga denek, baston, dal
virman

[ xx/c] bankaclkta bir hesaptan dierine aktarma


- Fr virement dndrme, aktarma < Fr virer evirmek, dndrmek " viraj

virtoz
[ xx/a]
~ Fr virtuose stn beceri sahibi ~ t
virtuoso a.a. < t virt 1. erkeklik, 2. erdem, yetenek, beceri ~ Lat virtus < Lat vir erkek ~ HAvr *wl-ro- erkek
virs
virus zehir

[ xx/b]

~ YLat virus bir tr zararl mikroorganizma ~ Lat

visal
[Kut, A xi]
~ Ar wiSl [#wSl III msd.] varma,
buluma, zellikle sevgili ile buluma < Ar wSala vard, bulutu " vasl
* Arapa szck, mufacalat^ babnn ilk sessizi vav olan (misal) kklere mahsus masdar veznindedir.
viski
[ xx/a]
~ ng whiskey/whisky bir tr alkoll iki ~ Gael
uisge beatha can suyu & Gael uisge su + Gael beatha can " can
* ngilizce szck sko Galcesinden telaffuz deiikliine urayarak alnmtr. Anlam benzerlii iin kar Alm
aquavit < Lat aqua vitae (can suyu, bir tr damtlm alkol). Ayrca Fa b-i Hayt (can suyu).
viskoz
[ xx/c]
~ Fr/ng viscose sentetik elyaf yapmnda
kullanlan yapkan organik madde ^ 1884 Hilaire de Chardonnet, Fr. kimyac. < OLat viscosus yapkan, ada
kvamnda < Lat viscum kse otu, bu bitkiden elde edilen yapkan sv" kse
vine

~ Fa wina kiraz

* Rus vinya (kiraz) Farsadan alnmtr. Yun vsino (eki kiraz) Trkeden veya Slav dillerinden alnm olmaldr.
vitamin
[ xx/a]
~ Fr vitamine canllar iin hayati nemi
olan bir dizi kimyasal bileiin ortak ad ~ ng vitamin a.a. ^ 1911 Casimir Funk, Pol. kimyac & Lat vita yaam,
hayat (~ HAvr *gwis-wo-t < HAvr *gweis-l yaamak) + Lat aminum kimyada bir bileik, amin " can, amin2
* Kimyasal yapsnn amin iermedii daha sonra anlalmtr.
vites
[ xx/b]
~ Fr bote de vitesses mekanik aralarda hz
dzeyini belirleyen dzenek, anzuman < Fr vitesse hz, srat < Fr vite hzl, abuk

vitray
[ xx/b]
Fr vitre cam ~ Lat vitrum ivit otu, cam
vitrifiye

~ Fr vitrail renkli camlarla yaplan sanat eseri <

[ xx/c] yksek sda piirilmi bir tr seramik


- Fr vitrifi cam haline gelmi, camlanm < Fr vitrifier camlatrmak ~ OLat vitrificare " vitray

vitrin
" vitray

[ xx/a]

~ Fr vitrine caml dkkan blmesi < Fr vitre cam

viyadk
[ xx/b]
~ Fr viaduc yol kprs & Lat via yol (~
HAvr *wegh-ya- < HAvr *wegh- a. a.) + Lat ductus ileten, nakleden (< Lat ducere iletmek)" vagon, dk
* Lat aquaeductus (su kemeri) kelimesine kyasla 19. yy'da retilmitir, viyak

onom

ocuk alamas sesi


viyola
[ xx/a]
keman ~ Prov viola kemana benzer eski bir alg
viyolet
meneke < Fr viole ~ Lat viola a. a. " iyot

~ t viola Bat mziinde bir alg, alto

[ xx/b] meneke rengi

~ Fr violette [k.]

viyolon
[ xx/a]
~ Fr violon keman ~ t violone [by.] eski
bir alg, byk keman < Prov viola eski bir alg, alto keman " viyola
viyolonsel
[ xx/a]
~ Fr violoncelle Bat mziinde bir alg,
bariton keman ~ t violoncello [k.] "byk kemann k", a.a. < t violone [by.] eski bir alg, byk keman "
viyolon
vz1,vzl
vz2 [gelmek

onom
<onom
sesi" vz1

[DKxiv]zldamak yksek frekansl titreim sesi, ok veya sinek sesi


[LG188+] vz gelmek nemsememek (argo) < T vz [onom.] sinek

vize
[188+]viza
~ t visa "grld, grlmtr",
pasaportta onay damgas ~ Lat visa < Lat videre, vis- grmek " video
vizite
[187+] vizita doktor ziyareti
~ t visita ziyaret <
Lat visitare grmek, tekrar tekrar grmek < Lat videre, vis- grmek " video
vizon
[Hay 1959 195+]
~Frvison krknden faydalanlan
bir tr kk memeli hayvan ~ Ger *wisuln- < Ger *wis- pis kokmak " bizon
* Ayn kkten ng weasel (sansar) farkl bir hayvann addr.
vizr
[ xx/b]
~ Fr viseur zrhn gz rten fakat grme olana
veren ksm < Lat visere gzetlemek < Lat videre, vis- grmek " video

vizyon
[ xx/b] film gsterimi; [ xx/c] gr ufku
vision gr, grme ~ Lat visio a.a. < Lat videre, vis- grmek " video

~ Fr

vodvil
[AMithat 1877]
~ Fr vaudeville bir tr hafif
komedi ~ EFr vaudevire doalama sylenen ark < EFr vauder evirmek
vokabler
[ 192+]
~ Fr vocabulaire kelime hazinesi ~
OLat vocabularium < Lat vocabulum [k.] kelime, szck < Lat vox, voc- ses, sz " vokal
vokal
[DTC 1944] gramerde sesli; mzikte insan sesi
~ Fr
vocal 1. sese ilikin, sessel, sesli, 2. dilbilgisinde sesli harf, 3. mzikte insan sesi ~ Lat vocalis < Lat vox, voc- insan
sesi ~ HAvr *wekw-- < HAvr *wekw- konuma, syleme
* Ayn kkten Ave va-, ng voice (insan sesi).
volan
[192+]
~ Frvolant uan nesne, dnen bir
tekerlein dengesini salayan arlk < Fr voler1 umak ~ Lat volare umak ~ HAvr *gwol- < HAvr *gwel- umak
volatil
vole

[ xx/c]
[ xx/b]

~ Fr volatile uucu ~ Lat volatilis " volan

~ Fr vole uu" volan

voleybol
[ xx/a]
volley vole, uar top, salvo ~ Fr vole " volan

~ ng volleyball bir top oyunu < ng

volfram
[ xx/b]
~ Alm wolfram tungsten madeni Alm wolf
rahm kurt kayma ~ Ger *wlfaz/wulgz kurt ~ HAvr *wlkwo- kurt
voli
1. a dolusu balk tutma, 2. argoda vurgun vurma
~
Yun bole a atma, bir a atta yakalanan balklar ~ EYun blos a atma < EYun bll, bol-atmak " balistik
volkan
[186+]
a. a. < Vulcnus Eski Roma'da ate ve yanardalar tanrs ~ Etr

~Frvolcan yanarda~t volcano

volontarizm
[ xx/b]
~ Fr volontarisme iradecilik < Lat
voluntarius gnll, kendi iradesiyle hareket eden < Lat voluntas, t- zgr irade, istek < Lat velle, vuls- istemek, murat
etmek ~ HAvr *wel-2 istemek
volt
[ xx/a]
~ Fr/ng volt elektrik birimi ^1881 Paris
Elektrik Kongresi < z Alessandro Volta talyan fiziki (1745-1827)
volta
[Arg xvi]
~ t volta dn, dolama, gidip gelme < t
volgere dnmek, dndrmek, dolanmak, dolamak ~ Lat voluere, volut- a. a. ~ HAvr *wel-3 dnmek, dndrmek
Ayn kkten Ger *waljan (yuvarlanmak, dansetmek), Sans valayati (yuvarlanmak).

EKKENLLER:
Lat voluere : evolsyon, olta, revolver, volta, volm Ger *waljan :
gala, vals
volm
[ xx/b]
~ Fr volume 1. kitap cildi, 2. hacim, ses
hacmi ~ Lat volumen yuvarlanp top haline getirilmi ey, rulo, zellikle kt rulosu, rulo eklinde kitap < Lat
voluere, volut- evirmek, dndrmek, yuvarlamak " volta
vonoz
palamut ~? Lat bonus

palamut ve uskumru yavrusu

~ Yun bnos

* Kar. sp/Port bonito (palamut bal). spanyolca/Portekizce ad grnrde Lat bonus (iyi, gzel) szcnn
kltlm halidir. Baln ad halk Latincesinde kaydedilmemi bir lakaptan tremi olabilecei gibi, kayna
belirsiz eski bir ad da olabilir.
votka
[LG 188+] iki (argo)
usare, 2. bir alkoll iki < Rus voda su ~ HAvr *wed-1 su " hidr(o)+1

~ Rus vodka 1. zsuyu,

voyvoda
[passim xiv] Rumeli'de kale kumandan
Srp voivoda kumandan, bey, sava beyi & Srp voino sava + Srp voda nc, ef
vcut
[A, Yus xiv] vcud mevcudiyet
msd.] varolu, mevcudiyet < Ar wacada buldu, bulundu, varoldu

~ Ar wucd [#wcd

* Kar. Ar wacada2 (iddetle hissetti, youn duyarlk gsterdi, ekstaz haline geldi). Fiilin iki anlam arasndaki iliki
ak deildir.
vkela

< Ar wakll" vekil

vuku
[MMem xvi]
olma, vuku bulma < Ar waqaca dt, vard, oldu

~ Ar wuqc [#wqc msd.] 1. dme, 2.

vukuat
bulanlar < Ar wuqc " vuku

~ Ar wuqct [#wqc o.] olaylar, vuku

vukuf
[MMemxvi]
~ Arwuqf [#wqfmsd.] 1. durma, 2. bir
konu zerinde durma, bir konuyu derinlemesine inceleme " vakf1
vlger

[ xx/b]

~ Fr vulgaire baya, avam ~ Lat vulgaris

olaan, alelade, sradan, baya < Lat vulgus halk, ahali, umum, avam
vulva

[ xx/c]

vur[mak

vurgu

YT

~ Lat vulva kadn cinsel organ

[ viii] ur- koymak, takmak, dkmek; [Uy viii+] vurmak

[TDK 1944] aksan

vrut
bana gelme < Ar warada geldi, vard

< T vur-" vur~ Ar wurd [#wrd msd.] gelme, varma, ulama,

vsat
[ xiv]
~ Ar wuscat^ [#wsc msd.] genilik, en, kapsam <
Ar wasuca/wasic^a enli idi, kapsad, yer kaplad
vuslat
buluma, ulama, varma " vasl

[A, Yusxiv]

vzera
vezir

[ xiv]

~ Ar wuSlat[#wSl msd.] birleme,

~ Ar wuzar' [#wzr o.] vezirler < Ar wazr "

vuzuh
~ Ar wuDH [#wDH msd.] ak ve berrak olma,
aydnlanma, anlalr olma < Ar waDaHa ak ve berrak oldu, aydnland

ya1

[Kut xi] bala

~ Fa ya veya, ya ... ya ... (= Ave

yat a. a.)
ya2
yaba

[ xiv] hitap nlemi


T?

~ Ar y hitap nlemi, ey!

[TS xiv] yaba bir tarm aleti; [a xv] yapa a.a.

yaban
[Mh, TS xiii, drH xiii] ssz kr, insansz yer; [TS xiv, Kp
xiv] yabanc, dar, baka memleket
~ Fa biybn/ybn ssz yer, sahra ~ OFa wiybn a. a.
EKKENLLER:
Fa biyaban : gulyabani, yaban, yabanc, yabanl, yabans
yabanc

[a xv] darl, baka yerli

yabanl

YT

< T yaban " yaban

[TDK 1944] meskn ve dikili olmayan

<T yaban"yaban

* -l ekinin ilevi ak deildir.


yabans
yabgu

YT
T?

[CepK 1935] alelacayip, garip

< T yaban " yaban

[ viii] yabu Gktrk devletinde kaandan sonra gelen hkmdarlk nvan

* Bilinmeyen bir Asya dilinden alnt olmas muhtemeldir.


yad1
ya

[ viii] yat yabanc, dman

< T *y-/*ya-2 dmanlk etmek "

yad2 [etm.
[Kut, A, Yus xi] anma, hatrda tutma
yd anma, hatrlama ~ OFa ayd (= Ave yata- a. a.)

~ Fa

yadigr
[A, Yus xiv]
~ Fa yda gr and, anmsatan ey
(& Fa yda an + Fa kardan, kr- yapmak) ~ OFa aydgr a.a. " yad2, kr
yadrga[mak
yads[mak

<T
YT

[LO xix] yabanc saymak

< T yad yabanc " yad1

[CepK 1935] yadsa- inkr etmek; [TDK 1944] yads-< T yad " yad1

yafta
~ Fa yafta 1. bulunmu, bulundu, 2. makbuz < Fa
yaftan, yb- bulmak, elde etmek ~ OFa ayftan, ayb- a. a.
* "Etiket" anlam Trkeye mahsus olup aklanmaya muhtatr.
ya

[Uy viii+] ya tereya

T yay-1 alkalamak" yayk

* Erm ye/y (zeytinya) ile ses benzerlii tesadf olmaldr. Ermenice szck eski bir Anadolu veya Ortadou
dilinden alnt olup EYun laia (zeytinya) edeeridir.
ya[mak

[ viii] ya-1 yamur veya kar yamak

yadan[lk
+dan1

ya

[Or viii] ya dman; [a xv] yaw a.a.

& T ya + Fa -dan kap, tayc" ya,

< T *y-/*ya-2 dmanlk etmek

* Ayn kkten yat (dman, yabanc). Fa ya (a.a.) Trkeden alnt olmaldr, yar

[Uy viii+] yar hayvanlarn srtnda oluan yara


yaz

[ xi] yaz kahverengi, yank rengi

< T ya- yakmak " yak-2

* Anlam iin kar. ng brown > Ger *brennan (yakmak).


yama

<T

[A, DK xiv] saldr, akn, talan

< T *ya-2 dmanlk etmek " ya

* Fa yama (a.a.) Trkeden alnt olmaldr.


yamur

[ xi] yamur a. a.

yahni

< T ya- " ya~ Fa ya%hl tencere yemei, yahni (= Sogd ya%ne

artk, zellikle yemek art ) = EFa viya%na artmak, geri kalmak


yahi

[ xi] yak/yak gzel

[ xiv]

~ Ar yh hitap nlemi, ey! " ya2

Yahudi

[A xiv]

< T yak- " yak-yahu

nl

~ Ar yahd Yehud kavmi ve dini

- br yshd a.a. < z Yshdh Yakub'un drdnc olu ve srailoullarnn 12 airetinden en gl olann
kurucusu < br #ydh vme, medhetme
yahut

[A xiv] yahud

~ Fa y %wud veya, hatta & Fa y

+ Fa %wud kendi
yak

[ xx/b]

yak1[mak

~ ng yak Tibet sr ~ Tib gyag

[ xi] yak-1 srmek, yala svamak, yaptrmak

* Yak yakmak deyiminde. Kar. Mo naa-/na- (a.a.).


yak2[mak
yaka

<T

[T S xiii, Kp, a xiii] yak-

< T *ya-2 ate yakmak " yan-

T
[ viii] yaka kenar, snr, giysinin nden bitien iki kenar
< T yak- yaklamak, bitimek < T *ya-1 yakn olmak, yannda olmak, bitimek " yakn

* Kar. Mo caga (eklem, birleme yeri, snr, hudut), cagam (elbise yakas).
yakala[mak

[ viii] yakala- yetimek

yakamoz
Yun diakao yanmak, tutumak, parldamak
yakar[mak
<ikil
ok ac ekmek " yak-2

< T yaka kenar, bitiik "yakn


~ Yun diakams deniz yzeyinde lt <

[LO xix] yanp yalvarmak, dert anlatmak

= T yakl-/yakn- yanmak,

* Muhtemelen yalvar yakar, yanp yaklmak gibi bir ikilemeden tremitir. Kar. Fa soz u gudz (yanp tkenmek,
yanp yalvarmak).
yak

[ xi] yak yaraya srlen merhem

yakn
T
[Uy viii+] yakn/yana.a.
< T *ya-1 yakn olmak, yannda olmak, bitimek
yakn[mak
etmek " yak-2

YT

[TDK 1955] ikayet etmek

< T yak-1 ya srmek " yak-1


<Tyak-/yau-yaklamak, dokunmak

< T yanp yakl-[xix LO] halinden ikayet

yakinen

[Yus, DK xiv] yakn bilmek kesin olarak bilmek


- Ar yaqnan [#yqn zrf.] mutlak surette, kesin olarak < Ar yaqn kesin olma, herhangi bir akl yrtme
gerektirmeksizin bilinme < Ar yaqina [msd. yaqn] kesinlikle bildi, kesin idi
* Trke yakn szcyle ilikisi yoktur.
yak[mak
T
[ xi] yak-/yau- birbirine yakn olmak, uymak < T yak-/yau- yakn
olmak, bitimek " yakn
* Kar. Mo coq- (yakmak, uymak, denk gelmek, uyumak).
yakt

YT

[TDK 1944] yakacak ey

yakla[mak
yakn

<T

yaklak

YT

[Kp xiv]

[TDK 1944]

< T yak-" yak-2

< T *yak yakn < T *ya-1 yakn olmak, bitimek "

< T yakla-" yakla-

yakut
[Yus xiv]
~ Ar yqt krmz renkli deerli bir ta,
yakut (= OFa ykand a.a. = Aram yqund/ykand a.a. = EYun (h)ykinthos a.a. )
* Nihai kkeni eski bir Akdeniz veya Anadolu dili olmaldr. ng hyacinth, Fr hyacinthe biimleri Latince yoluyla
Eski Yunancadan alnmtr.
yala[mak

[Uy viii+] yala-/yalka- dilini srmek; [ xi] yalwa-

* Kar. Mo cal- (yutmak).


yalak
T
[ xi] yulak kk eme, pnarck; [Kp xiv] yalak
kk dere, eme, pnar

< T yul [viii+ Uy] ay,

* -ak eki ve ses deiimi aklanmaya muhtatr.


yalaka

[ xx/c] dalkavuk, mdahin

T yala-" yala-

* -ka eknin ilevi anlalamamtr.


yalama2

<T

[T S xvi xvi] yank, yara, aft

< T yal- yanmak " yan-

yalan
T
[Uy viii+] yalan bhtan, iftira, thmet
yalan sylemek (= Mo cal yalan, hile, sahtecilik)
yalapap
stnkr
yalaz

ikil
~?
<T

< T yala-[xi Ha] iftira etmek,

[ 196+] yalap alap yalan yanl, yarm yamalak; [TDK 1974] yalapap

[ xx/b] yalaz/yalaza alev

< T yal- yanmak, alevlenmek " yan-

* Anadolu azlarndan alnmtr. Kar. alaz, alev, yalm.


yaln

<T

[T S xviii] parlak, clal

< T yal- parlamak " yan-

yaldz
<T
[LO xix] parlak ey, yaldrak
k samak < T yal- yanmak, alevlenmek " yan-

< T yaltr-/yaltr-[viii+ Uy] parldamak,

* Yldz szcne benzetme yoluyla tretilmi olmaldr.


yalelli

~ Ar y lall ark sz, laylom " ya2

yal
[Kan xv] deniz kys
deniz kys, zellikle ky kumsal ~ EYun aigials a.a.

~ Yun gile [mod. gials] sahil,

yalm

[Uy, Ka viii+] yaln alev

< T yal- [xi] yanmak, alevlenmek " yan-

* Kar. Mo cal (alev).


yaln

[ viii] yaln plak, tek bana, mcerret

yalt[mak
YT
[TDK 1944] tecrit etmek, soyutlamak
tecerrt etmek, soyutlanmak < T yaln " yaln
* *Yal- veya *yal- fiilleri mevcut deildir.
yallah

~ Ar y-llh ya allah " ya2, allah

= T yaln- [1935 YT]

yalnz

[Or viii] yalrjus a.a.; [ xi] yalrjuz

< T yalrj " yaln

* -us/-uz ekinin ilevi ak deildir.


yalpa
[LO, KT xix] yelkenli geminin rzgra kar gidebilmek iin bir
saa bir sola dmen krmas, geminin rzgrda sallanmas
~?
* T yalpa- (ezilmek, yasslmak) fiiliyle birletirilmesi mmkn deildir. T yelpe- (rzgrda sallanmak, kanat
rpmak) fiiliyle ilikisi ses bakmndan problematiktir.
yaltak[lanmak
<T
[TS xiv-xviii] yaldak/yaltak/yalpk/yalpak yass, yayvan, ezik, hor,
zebun, dalkavuk; [a xv] yaltak dalkavuk; [a xv] yalpak yass, yayvan < T yalt- yaymak, yassltmak < T *y-3 a.
a. " yay* Kar. Krg calp-/calpa- (yasslmak, ezilmek, uaka hareket etmek).
yalva

T?

[ viii] yalaPa eli, haberci; [ xi] yalawa/yalawar

* rani bir dilden veya Hinteden alnt olasl stnde durulmutur. Kar. OFa va (sz,
ses).
yalvar[mak
T
yalwar-/yaln- a. a.

[Uy viii+] yaipar- yalvarmak, yakarmak, rica etmek, dua etmek; [ xi]

* Kar. Mo calbar- (a.a.).


yama

[ xi] yama eklenti, giysi eki

yama[mak
T
[ xi] yama*ya-1 yakn olmak, bitimek " yakn

< T yama- bititirmek, eklemek " yama-

< T *yana- bititirmek, eklemek, giysi yamamak < T

* rj > m dnm tipiktir. Kar. ET yarjak (yan, kenar).


yama
cephesi

<T
[DK xiv] yamac yan, canip, zellikle dan yan cephesi; [a xv] dan yan
< T *yana < T *ya-1 yannda olmak, bitimek " yakn

yamak
<T
yanamak " yama-

[Men xvii] yardmc, yanama

yaman
T
[Uy viii+] yaman kt, fena, gaddar
yapan < T *yaP-l ktlk yapmak " yavuz
yampiri
yan " yan

<T

< T yaman-iltihak etmek,

< T *yaw()nan ktlk

[LO xix] yanpri arpk, eri br, yenge gibi yan yryen

* -pri/piri ekinin ilevi ak deildir.

< T

yamru[yumru
yams yums

<T
[DK xiv] yamr yumr eri br; [TS xv xv]
< T *yanr < T *yar)r- eirmek, bkmek, bozmak " yamuk

yamuk
xix] yamuk

T
[Uy, xv TS viii+] yarjuk yanl, hata, hatal, bozuk; [
" yanl-

* rj > m dnm varsaylmaldr; ikinci hecedeki yuvarlak nl -- sesinin kalntsdr.


yamyam
[NKemal 1872] adam eti yiyen
~Fr/ng
niam-niam/iam-iam Sudan'n gneyinde insan eti yedii rivayet edilen bir kabile, Azande'ler
* lk kez 1845 dolaynda kaydedilmi ve 1860larda Amerikal seyyah Paul du Chaillu (1835-1903) tarafndan
poplerletirilmitir.
yan

T
[Uy viii+] yan 1. yakn, kenar, bitiik, 2. paralel duran < T *ya-1 yakn
olmak, yanamak, bitimek " yakn

yan[mak

[ xi] yan- a. a.

< T *ya-2 yakmak

* T yak-, yal-, yan-, yaru-, yau- kkleri ortak bir *ya- (yakmak) kkn varsayar. Yal- ve yaru- biimleri ksmen
onomatope yapsnda olup, yldra- ve y- (parlamak) bunlarn zayf derecesi olarak deerlendirilebilir. Kar. parla-.
yanak
T
[Uy viii+] yanak yan, taraf; [Kp xiv] yarjak yzn yan taraf, elmack kemii
< T *yarja- yanna getirmek, eklemek, bititirmek " yakn
yana[mak
<T
[Kp, DK xiv] yarja- yaklamak, yanna varmak < T *yarja- yakn
olmak, yannda olmak " yakn
yanda

YT

[TDK 1944] taraftar

[M xiv] ate, hararet

< T yan" yan yangn

<T

< T yan- " yan-

yani
[A xiv]
~ Ar yacn [#cny] "demektir ki, ...
anlamna gelir" (geni zaman eril 3. tekil ahs) < Ar cana anlam ifade etti, kastetti" mana
* cana fiilinin geni zaman eril nc tekil ahsdr.
yanl[mak

[ viii] yanl- armak, doru yoldan sapmak, hata etmek

* T yan szcyle alakas dnlebilir. Kar. EYun par ( 1. yan, 2. "dorudan sapan", yanl).
yanlg

YT

[TDK 1944] illzyon

[TDK 1955] yanl


< T yanl- " yanl-

< T yanl- " yanl-yanlsama

YT

yant
YT
geri dnmek " yank

[CepK 1935] cevap

~ T yanut [viii+ Uy] karlk, bedel, cevap < T yarj-

yank
T
geri gelmek " yant

[Uy viii+] yanu/yanku eko, aksi sada

< T yan-[viii+ Uy] geri dnmek,

* Ayn kkten yana/yne (tekrar), yengi (geri gelen), belki yenge (geri geri giden?). Ayrca kar. yank/yanku (tazminat,
bedel - viii+ Uy), yanturu (tekrar).
yanl

[ viii] yarjluk hata; [TS xiv xiv] yanl

y a n s [ m a k

YT

< T yarjl-" yanl-

[CepK 1935] aksetmek

< T y a n - g e r i dnmek " yank

yap[mak
T
[Uy viii+] yap- katmak, eklemmek, ina etmek, rtmek; [CodC xiii] yab-/yaprtmek, kapamak; [T S xiv, Kp xiv] yapmak, etmek
yapa
yapay

[ xi] yapaku keelemi yn

YT

[TDK 1974] suni

< T yap keelemi yn

< T yap-" yap-

yapi
[ 198+] modaya uyan gen zengin
ehirli, snf atlamaya aday kimse < ng young urban professional

~ ng yuppie gen,

* Szcn Trke ve ngilizce anlamlar arasndaki fark ilgi ekicidir, yap


[Uy viii+] yap bina

< T yap-" yap-yapldak

T
[ xi]

yabtak plak
yapncak
<T
[Ev xvii] yapnca/yapncak bir tr giysi, palto < T yapn- [xi]
rtnmek < T yap- " yapyap[mak
yapt

T
YT

[Uy viii+] yapu- a.a.


[TDK 1955] eser

< T yap- eklemek, eklemlemek " yap< T yap-" yap-

yaprak
T
[Uy viii+] yaprak/yalbrak a.a.; [ xi] yapurak ; [Kp xiv] yabrak/yabldrak
< T yapr/yalbr [onom.] rzgrda titreme sesi

YT

yaptrm
yar[mak
ayrmak
yar1
uurum

[CepK 1935] meyyide

< T yaptr-" yap-[Uy viii+]

ar-/or-/yar-/yr- kesmek, keserek ikiye

T
[ xi] yar sularn at gedik, bayr, hendek; [Kp xiv] dik

yar2
ayar a. a.

[Yus xiv]

yara
yar-

<T

yara[mak
gelmek

~ Fa yar dost, yardmc, arkada ~ OFa

[CodC xiii] yara a.a.; [M xiv]


T

< T yar- kesmek

[Uy viii+] yra- yakmak, uymak, uygun olmak, denk


= T *yara- < T *ya-1 yakn olmak, bitimek " yakn

* Kar. Mo caru- (yararlanmak, kullanmak, ii istihdam etmek).


yarabbi

~ Ar y rbb ey rabbim " ya2, rab

* Birinci tekil ahs iyelik ekiyle.


yarak
T
[Uy viii+] yarak/yara yakan, gereken; [TS xiii-xix xiii] gere, donanm, alet, silah;
[ xix] erkek cinsel organ
< T yara- (= Mo carag gerekli olan ey, gere )" yara* Modern anlam 18. yy'dan itibaren tremitir. Fa yarak (1. kk dost, arkadak, 2. kk havan kolu) balants
zerinde durulabilir.
yaran
yar2
yarar
yara-

[ xiv] yaren

YT

[TDK 1955] fayda

~ Fa yrn dost, arkada < Fa yr a.a. "

~ T yarar [xiv Kp] menfaat, fayda < T yara-"

* Trkede "yarayl" anlamnda kullanlan bir sfat iken Dil Devrimi dneminde isim olarak kullanma srlmtr.
yara[mak
T
gelmek " yarayarasa

T?

yarat[mak
yara-" yara-

yarbay
yardm, albay

YT

[Uy viii+] yara- yakmak, birbirine uygun olmak < T yara- uymak, denk

[ xi] yarsa/yersg a.a.; [Kp xiv] yarsa ; [a xv] yarkanat


[ viii] yarat- yaktrmak, uydurmak, dzenlemek, sslemek

askeriyede albaydan dk rtbe

< T yardmc albay "

* Yar- neki Fr para- karl olarak 1930larda ska kullanlmtr. r. yarkurul, yarsuvat.
yardak[
[A, Ev xiv] yrdeh yardmc
yardm eden & Fa yr yardm, dostluk + Fa dadan, deh- vermek " yar2

~ Fa yr deh

< T

yardm

[A xiv] yardeh ; [T S xiv, Kp xiv] yardm/yardum/yarl


< Fa yndan yardm etmek, dostluk gstermek < Fa yr dost" yar2

* Fa yardum (a. a) Trkeden alnt olsa da nihai kkn Farsa olduu muhakkaktr. -dm eki aklanmaya muhtatr.
yaren[lik
yar2
yarg

[Yus, Gl xiv] yrn

[Uy viii+] yaru karar, hkm

~ Fa yrn dost, arkada "

< T yar- kesmek, karar vermek " yar-

* Anlam ilikisi iin kar. Lat decidere (1. yarmak, bakla vurup ayrmak, 2. hkm vermek); br/Aram #psq (yarmak) >
psq/pisq (karar, hkm). Mo caru (yarg, mahkeme) biimi Trkeden alnt olmaldr.
yarg

YT

[CepK 1935] hakem; [ 194+] hakim

< T yarg

* Ada eklenen - ekinin ilevi belirsizdir.


yar/yarm
T
[Uy viii+] yarm yarma, ikiye blme, ikiye blnm eyin her paras
< T yar- (= Mo caura aradaki ey, orta = Mo caurma yarm, bitmemi ) " yaryarc

<T

yamak, ii, zellikle tarm iisi

< T yara- hizmet etmek " yara-

* Kar. Mo cari/carui (hizmeti, uak, beden iisi) < caru- (kullanmak, istihdam etmek),
yarm

" yar

yarn
T
[Uy viii+] yarun tan vakti, sabah; [DK xiv] yarn bugnden sonraki gn
yaru- mak, gn aarmak < T *ya-2 yakmak " yanyar

< T

T
[ xi] yar hkm, bir snav sonucunda verilen karar < T yar- kesmek, karar
vermek " yarg

* Fiil ad yapan -(i) ekiyle.


yar[mak
T
vermek " yarg

[ xi] yar- yar etmek, yar yarya lemek < T yar- kesmek, karar

* -i- itelik ekiyle. Anlam iin kar. yarg.


yarka

~ Bul yarka pili, gen tavuk

yas
T
[Uy viii+] ys/y hsran, zarar, ziyan; [Kp xiv] yas/ya znt; [DK, a xiv] matem
< T *yaP-l ktlk etmek " yavuz
ya1

[Uyviii+]ya1.gzya, 2. taze, i, 3.yeil

* Her anlamyla Fa tar karldr.


ya2

[ viii] ya

= Mo nasu(n) mr, yaanan sre

EKKENLLER:
T ya2 : yaa-, yaam, yaant, yat
yasa
T
[Uy viii+] yasa/yasak kanun, bir eit vergi; [TS, DK xiv] yasa/yasak kanun, emir,
yasak; [a xv+] yasa/yasak kanun, zellikle Cengiz Han kanunnamesi, yarg, ceza, lm cezas
< T
yas- [xi] yaymak " yay* Mo casag (a.a.) Trkeden alnt olmaldr.
yaa[mak
ya " ya2

[Gl viii] yaa- belli sayda yl yaamak, belli yaa gelmek

< T

* 15. yy'dan sonra dirimek fiilinin yerini almtr.


yasa[mak

YT

[CepK 1935]

~ T yasa- [xv+ a] dzenlemek, kanun koymak " yasa

* Trkiye Trkesinde kaydedilmemi olan biim, Dil Devrimi esnasnda aatayca rneklerden derlenmitir.

yasak
yasal

YT

yaam

YT

[Uy viii+] yasa/yasak kanun


kanuni

YT

yaant

" yasa [TDK 1974]

< T yasa " yasa [TDK 1966] mr

<

T yaa-" ya2
[TDK 1966] yaam tarz

< T yaa-" ya2

yasemin
[ xiv]
~ Fa ysaman/ysamln gzel kokulu
iekleri olan bir bitki, jasminum fruticans ~ OFa ysmm/*ysmlg a.a.
* Erm hasmig (a.a.) Orta Farsadan alntdr.
yasin
[ xiv] Kuran'da bir surenin ad
harfleri, Kuran'da bu harflerle balayan bir surenin ad" sinkaf
yat
yasla[mak
yaslamak?
yamak
saklamak

<T

[LO xix] akran, yada

~ Ar y sn Y ve S

< T ya " ya2

T
[Uy viii+] *yaska- yaslamak, bastrmak, yassltmak; [ xi] yasta- yastk dayamak,
< T yas [xi] yass" yass
<T

[DK xiv] kadn rts

< T ya- [viii+ Uy] rtmek, gizlemek,

yass
T
[ xi] yas yass, bask; [Kp xiv] yass
yaymak, amak, enli hale getirmek " yay-

< T *yas < T yas-/yaz- [xi]

* Yas- ve yaz- ayn kkn varyant biimleri olarak deerlendirilebilir.


yastk
T
[Uy viii+] yastuk bir tr sikke, baslp yasslatrlm ey?; [ xi] yastuk yastk
*yast- yassltmak < T yas- yaymak, amak " yass
yat
teknesi < Hol jagen av, takip
yat[mak

yataan

<T

[ xx/a]

< T

~ ng yacht seyir teknesi < Hol jachtschip avc

[ viii] yat- eilmek, yatay duruma gelmek, yatmak


[TS xvi xvi] 1. yatkn, eimli, 2. kavisli kl < T yat-" yat-

* Adn Denizli'nin Yataan kynden aldna dair yaygn sylenti dayanaktan yoksundur.
yatak
<T
yat- " yatyatay

[Kp xiv] yatuk barnak, in; [DK xiv] yatak a.a.; [a xv] yata yatlan yer

YT

[Geom 1937] ufki

yatr

< T

< T yat-" yat-

[ xx] ermi, evliya

~? Yun iatrs hekim" +iyatr

* lk kez 1933 tarihli Derleme Szlnde Ege Blgesinded Anadolu'nun Bat ve Kuzeyine yaylan alandaki halk
azlarnda tesbit edilmitir. Yatrmak fiiliyle birletirilmesi muhtemelen halk etimoloji sidir.
yatrm
yats

YT
<T

[CepK 1935] yatr tevdiat; [TDK 1944] yatrm < T yatr- " yat[Arg xvi] yatma vakti

< T yat-" yat-

yavan
T
[ viii] yaPan tatsz, tad zayf olan
(= Mo cabaan kt koku, tatszlk, yavanlk )
yava
T
gsz olmak " yavan

< T *yaP-2 zayflamak, gsz olmak

[Uy viii+] yaPa yumuak huylu, halim, sakin

yave

~ Fa ywa sama, anlamsz sz

yaver

~ Fa yrwar/ywar yardmc " yar2

< T *yaP-2 zayflamak,

yavru
<T
[DK xiv] yavr
< T *yawr kk ve korumasz ey, hayvan ve ku
yavrusu < T yaw-r- [viii+ Uy] zayflamak, gten dmek < T *yaP-2 a. a. " yavan

yavak 1

<T
[T S xvi xvi] yavs/yavsu/yavak bit yavrusu veya kene
< T *yaPs-/*yaPa- gsz veya yava olmak, yavru olmak < T *yaP-2 zayflamak,
gsz olmak " yavan
* "Geveze" anlamna gelen yanak szcyle yazm fark 20. yy balarna dek korunmutur.
yavak2
T
[Ka, xiv-xix passim xi] yanak ok konuan, boboaz, geveze
yana- [xi] grlt etmek, ok konumak = T yarjur- [viii+ Uy] a. a. " yaygara
yavan

< T

[ xi] yaPan yapraklar yenen otsu bir bitki, artemisia

yavuklu
<T
[Ne xv] nianl
nianl < T yau- yakn olmak, yaklamak " yakn

< T yauk [viii] 1. yakn, 2. akraba, komu,

yavuz
T
[Or viii] yabz kt, fena, zalim, ktlk yapan; [LO xix] yavuz hain, yaramaz
< T *yaP-l ktlk yapmak, gnah ilemek
* Kar. T yavlak (kt, gaddar), yan < *yawn (gnah, su), yaral- < *yawral- (hata etmek), yarnk < *yawrnk
(kt), ya < *yaw (zarar, ziyan), yaz- < *yawz- (hata etmek), yazuk < *yawzk (gnah). te yandan yaman (kt)
ve yanl- (yanlmak, hata etmek) biimlerini yap ynnden aklamak daha gtr. Kar. yaman, yanl-.
yay
T
[ xi] y ok atma cihaz; [DK xiv] yay
amak, yaymak " yayyay[mak
almak

< T *ya alan ey < T *y-3

[Uy viii+] ya5- amak, sermek, yaymak

< T *y-3 amak veya

* Geili fiil yapan t > 5 > y ekiyle. T yaz-2 ve yas- (a.a.) ayn fiilin varyant biimleridir. Kar. Mo cada- (a.a.).
yaya

[ viii] yada yryen, piyade

yaygara
<T
[LO xix] velvele, bar
Zanr- [viii+ Uy onom.] grlt etmek, nlatmak " anr-

< T y5- amak, yaymak " yay< T *yanura/*yayra < T yanur-

* Kar. zbek yoyna-, Sar Uyg yoyla- (grlt etmek, ark sylemek). -gara ekinin ilevi ak deildir.
yaygn

YT

[CepK 1935] mnteir

yayk

aygt

< T yay-1 [xi] alkamak

yaym

YT

yayn1

< T yay- " yay-

[ xi] yayk oynak, dnek; [ xvii] alkalayarak tereya yapma

[TDK 1944] neir


YT

[CepK 1935] neriyat

< T yay- " yay< T yay- " yay-

yayn2
yayla

T?
T

[Kp xiv] bir tatl su bal


[ xi] yaylak/yayla yazlk konaklama yeri

< T yay yaz "yaz

yaylm

<T
[DK xiv] hayvan srsnn otlamak iin yayld yer
< T yayl- " yay-

yayvan

<T

yaz

[LO xix] gevek, yaylm

< T *yayan < T yay-"yay-

[ viii] yay ama mevsimi, ilkbahar veya yaz; [Uy viii+] yay/yaz
< T *yar aar < T ya- amak, yaylmak " yay-

* Kar. k (ksma/kapanma mevsimi).


yaz1[mak

[O xi] yaz-1 yaz yazmak

* T z- (sivri bir ula kazmak, entmek) fiilinin varyant biimi olmaldr. Kar. iz-. Mo cru- (izgi izmek,
kazmak, trmalamak) biimi Trke *yz- ve *cz- edeeridir. Kar. EYun grafo, Lat scribere, Ar %aTT (i giyn bir
ula izmek, 2. yaz yazmak). Ayrca kar. T biz (sivri ulu alet) > biti- (yaz yazmak). Yaznn erken dnemde ta
veya kil zerine iviyle ilendii anmsanmaldr.
yaz2[mak
" yay-

[ xi] yaz-2

< T *yr-2 amak, sermek, yaymak < T *y-3 a. a.

* Yay- fiilinin r > z transitif eki alm biimidir. Yaz dilinden ksmen kaybolmu olduu halde Anadolu
azlarnda yaygndr.
yazg

YT

[Fel 194+] kaza ve kader, aln yazs

yaz1

[O xi] yaz yazlan ey

yaz ova

< T yaz-" yaz-1

< T yaz- " yaz-1 yaz2

[ xi]

< T yaz- amak, sermek, yaymak " yaz-2

yazk
T
[Uy viii+] yazuk/yazu gnah, su, hata, kusur
< T yaz- [viii+ Uy] hata
etmek, gnah ilemek, yanlmak < T *yaw()z- < T *yaP-l ktlk yapmak, hata etmek " yavuz
yazlm

YT

[ 1978] software

yazm

YT

[TDK

1974] imla

yazn

YT

[TDK

1969] edebiyat

yazt

YT

[CepK

1935] kitabe

< T yazl<T

yaz-" yaz-1
< T yaz- "

<T

" yaz-1

yaz-" yaz-1

yaz-1

yazma2
<T
yaymak " yaz-2

[LO xix] yaylan ey, yer rts, yemeni

yazman

[CepK 1935] muharrir, edip; [TDK 1944] sekreter < T yaz-" yaz-1,

YT

< T yaz- amak, sermek,

+men2
ye[mek

[ viii] y- a.a.

yed
[ xiv] yedd
[#yd] el = Akad iddu (sa ve sol) yan)

~ Ar yadd [#ydd msd.] el (= br/Aram yad

yeddiemin + yedd-i emin gvenli el, ihtilaf veya haciz konusu mal ihtilaf zlnceye
kadar elinde tutan gvenilir kii & Ar yadd el + Ar amn gvenli " yed, emin
yedek

yedi

[ xi] ytgek heybe, boha

< T yet-2 [viii] yedeine almak, yedmek

[ viii] yti/ytti a. a.

* Yedi bazl bir say sisteminin son rakam olduu iin "var, biti" anlamnda yetmek fiilinden tredii ileri
srlmtr.
ye

[Or viii] yg stn, daha iyi, en iyi

yegne
Fa yak bir " yek
yeen

[ xiv]

~ Fa yaana biricik (= OFa eknag bir) <

T
[ viii] ygen kzkardein ocuu; [ xi] day veya amca (= Mo cige kzn veya
kzkardein ocuu )

yeis
Ar ya'isa umutsuzlua kapld

~ Ar ya's [#y's msd.] umutsuzluk, vazgeme <

EKKENLLER:
Ar #y's : meyus, yeis
yek

[A xiv]

~ Fa yak bir ~ OFa eyak a. a. (= Ave

aivaka- a. a.)
yekdier
yeke
oaks a. a.

~ Fa yak digar biri dieri " yek, dier


[LF xvi]

yeknesak
tekdze
dzen, nizam < Ar nasaqa [msd. nasq] dizdi " yek
yekpare

~ OYun iki(on) dmen sap ~ EYun

& Fa yak bir + Ar nasaq [#nsq]


~ Fa yak para bir para " yek, pare

yeksan
yak bir + Fa sn gibi, benzer " yek, sanki

[A xiv]

yekn
tekil ahs) < Ar kna etti, oldu " kinat
yekvcut
wucd " yek, vcut
yel

~ Fa yak san bir gibi, beraber & Fa


~ Ar yakn [#kwn] eder (geni zaman nc

~ Fa yak wucd tek vcut & Fa yak + Ar


[Uy viii+] yl rzgr

* Yelmek (esmek, estirmek, tela etmek, komak) fiiliyle yapsal ilikisi mulaktr.
yeldirme
<T
[LO xix] kadnlarn serbeste hareket etmek iin giydii hafif st giysisi, kou
giysisi
< T yeldir- 1. estirmek, esmek [viii+ Uy], 2. komak, tela etmek [xiv+ TT] < T yl- esmek, komak "
yel
yele

T
[ xi] yal at yelesi, ense; [a xv] yelge ; [Men xvii] yele (= Mo calaa pskl,
tepelik, ku ibii)

yelek
<T
kolsuz ceket

[DK, Men xiv] kuun kanat ty, zellikle oka taklan ku ty; [LO xix] hafif ve
< T yel- esmek, estirmek, komak " yel

* Kar. Men xvii yelmak/yelme (koltuk altlar ak bir tr Tatar mintan, rg zrh). "Hafif ve kolsuz ceket" anlamna
19. yy'dan eski Trke szlklerde rastlanmaz. Buna karlk bak. jile.
yelken
komak " yel

<T

[Kp xiv] ylken a. a.

< T *ylke- < T yl-[viii+ Uy] esmek,

yelkovan
+
[TS xiv, Arg xiv] yel koan bo gezen, havai < T yel kovmak [xiv
TS] bo gezmek, boa emek sarfetmek " yel, kov* Kar. TT yeleen (hzl koan, ok koan - xv-xix) < yelmek (komak, hzl gitmek).
yelloz

<T

[LO xix] uar kadn

< T yel- esmek, estirmek, koturmak " yel

* -(l)oz eki iin kar. cadaloz.


yelpaze
<T
[T S xv-xix] yelpeze ; [Arg xvi] yelpize
M, Kp] (kesik ve dzensiz ekilde) esmek, yelpazelenmek " yel

< T yelpi- [viii+ Uy, xiii

* Kar. TT yelpik (astm, nefes darl - xviii-xix). Uzun a ile yelpaze biimi 18. yy'dan sonra Fa bdzan (yelpaze)
etkisiyle ortaya km olmaldr. -ze ekinin nitelii belirsizdir.
yelten[mek
<T
[DK xiv] yltenkkrtmak < T yel- hzl gitmek, komak " yel
yem

< T ylte- [xiii-xviii TS] tahrik etmek, koturmak,

[Uy viii+] ym yiyecek ey, yemek

< T y- " ye-

* Fiil ad ve edilgen ortay yapan -(i)m ekiyle.


yemek

<T

[T S, Kp xiv] ymek yenilen ey, a

< T y- " ye-

* -mek ekinin yaps aklanmaya muhtatr.


yemeni
[Men xvii] 1. Yemen'den gelen bir tr ince kuma, 2. bir
tr kaba ayakkab
~ Ar yaman [nsb.] Yemen'e ait < Ar yaman 1. sa el, sa taraf, 2. gney (gn doumuna
oranla sa taraf), 3. Arabistan'n gneyinde bir lke, Yemen " yemin
yemin
[ xiv] ant
~ Ar yamn [#ymn sf.] sa taraf,
sa el, sa elini kaldrarak verilen ant (= Aram yamn a. a. = br ymln a. a. = Akad imnu a. a. )
yemi

[Uy viii+] ymi yenebilir rn, meyve

< T ym " ye-

* Ek yaps ak deildir.
yen[mek

yen1

[ xi] yen- a.a.

[ xi] yen elbise yeni, kol az

yen2
ey, para

[ xx/b]

yenge

[Uy viii+] yenge byk kardein veya daynn kars

yenge
aksetmek " yank
yeni

~ Jap yen Japon para birimi ~ in yan yuvarlak

[O xi] yenge a. a.

[ viii] yan a.a.

T yan- geri gelmek,

< T yan- dnmek, geri gelmek, tekrar etmek " yank

* Kar. Mo yang (haber).


yer

yer[mek

yerel

[ viii] yr zemin, toprak, memleket


T

YT

[Uy viii+] yr-/yri- ktlemek, aalamak, ayplamak

[CepK 1935] yersel mevzii; [Fel 194+] yerel

< T yer" yer

* Fr local karl olarak retilmitir.


yeer[mek

<T

[DK xiv] yeillenmek

< T ya krpe, yeil" ya1

yeil

[Uy viii+] yal taze bitki rengi

yeim
Akad yaupu a. a.

< T ya krpe, taze, nemli, yeil " ya1

~ Fa yam yar deerli bir ta, yeim ~ yap a.a. =

* br yaepeh Eski Farsa veya Akadadan alnmtr. EYun/Lat jaspis > ng jasper (a.a.) bir Sami dilinden alnm
olmaldr.
yet[mek

yetenek

YT

yeterli

YT

[ viii] yt- yetimek, ermek, varmak, bitmek; [TS xv xv] kfi gelmek
[CepK 1935] ehliyet, kabiliyet

< T yet-" yet-

[TDK 1955] kifayetli, ehliyetli, ehil

< T yeter" yet-

* ekim ekine -li yapm eki eklenmesi Trkede allm bir yntem deildir,
yeti

YT

[Fel 194+] kuvve, meleke

yetim

[A, Yus xiv]

yeti[mek
meyve ermek
yetke
yetki

< T yet-" yet~ Ar yatm [#ytm sf.] anasz veya babasz

T
[ xi] yti- erimek, ulamak; [TS xv xv] bitki bitmek,
< T yt- ermek, varmak " yetYT

YT

[CepK 1935] salahiyet

< T yet-" yet-

[CepK 1935] kifayet; [TDK 1944] salahiyet

yetkin

YT

yetmi

[CepK 1935] mkemmel


[ viii] yetmi a.a.

<T yet-" yet-

< T yet- " yet< T yeti/yetti 7 " yedi

* -mi ekinin ilevi belirsizdir.


yevm
= br ym a.a. = Akad mu a.a.)
yevmiye
yevmi vulg. yevmiye

[ xiv]

~ Ar yawm [#ywm msd.] gn (= Aram ym a.a.

[MMem xvi] yevmi gndelik, gnlk cret; [Men xvii]


~ Ar yawml [#ywm nsb.] gnlk < Ar yawm gn " yevm

Yezidi
[ xiv]
< OFa yazad Zerdt inancnda kutsal
varlk, tanr ~ Ave yazata a.a. < Ave yazaiti tapnmak, adak sunmak ~ HAvr *yag- tapnmak
yezit
dinsiz, zalim veya nefret edilen kimse
~ z Yezld
bin Muaviye Kerbela'da Hz. Hseyin'in ldrlmesinden sorumlu tutulan Emevi halifesi (h. 680-683) < Ar yazldu [#zyd]
artar < Ar zda artt" ziyade

* Kullanmda (etimolojisi ayr olan) Yezidi terimiyle karmsa da, ii ve Alevi evrelerde en eski dnemden beri Emevi
halifesi Yezid'e atfen kullanlr.
y[mak

[Or viii] y- bir yere toplamak, kme haline getirmek, ykmak

* Ayn kkten T yk- (sertlikle ymak), yl- (ylmak), yn


y- " y-ynak
y-

YT

[CepK 1935]

<T

[Arg xvi]

< T

< T yn- [viii+ Uy] toplamak"

* Yn- fiili modern dnemde kullanlmaz.


yiit

[Uy viii+] ygit sekin kimse, soylu

< T yg daha iyi, en iyi, ye " ye

* Kar. ET yged- (artrmak, yceltmek, stn gelmek). -it ekinin ilevi ak deildir; eski bir oul eki olmas
ihtimali zerinde durulmutur.
yk[mak

[Uy viii+] yk- kertmek, ymak, tahrip etmek

* Y- fiilinin anlam ayrmasna uram varyant veya -k- pekitirme eki eklenmi biimidir.
yka[mak
yka-

T
[Ka xi] yayka- alkalamak; [A, Arg, Men xvi] yayka-ykamak; [LL 1732]
< T yay- alkalamak " yayk

yl

[Or viii] yl

yl[mak
<T
=? T yl-" yylan

(= Mo cl a. a.)

[Kp xiv] ylmak, yerde srnmek, dik durmamak; [a xv] korkmak

[Uyviii+]ylana.a.

"+lan

ylankavi
[KT xix] ylan gibi bklml, helezoni (sfat)
< T ylan kav ylan gmlei < T kav [xiv TS] (soyulmu) deri, kabuk, kepek " ylan, kof
* Trke isim tamlamasna Farsa/Arapa izafet eki eklenerek retilmi sfattr.
yldrm

yldz
T
parldamak " yan-

T
[Uy viii+] yaltrk/yaltrak parlt, k; [DK xv] (y)ldrm < T yaltr-/yaltraparldamak < T yal- yanmak, parlamak " yan[Uy, Kaviii+]yultuza.a.;[DKxiv]lduz

Tyal-yanmak, alevlenmek,

* T yal-/yaldra- (parldamak, mak) fiiliyle yapsal ilikisi ak deildir. En eski kaynaklarda daima yultuz biimi
kullanlr. "Kuzey, kuzey rzgr" anlam kutup yldzndan tremitir.
yl[mak
<T
[KT xix] yili- srtmak, srnamak, bulamak, cvmak =? T yl- [xiv Kp]
1. kendini eip bkmek, yerde srnmek, 2. tebessm etmek < T yl-" yl* Buna karlk Mo nla- (bulatrmak, cvk bir ey srmek), nlbusun (tkrk, salya), nlaay (1. yapkan,
cvk, 2. clz, ince, narin). Moolca biimler T yl-/yl-, *yl ve *yla edeeridir.
ylk

yine/gene

[Uy viii+] ylk yabani veya sr halinde dolaan at, hergele

[Or viii] yana tekrar, gene

< T yan- geri gelmek, geri dnmek " yant

ypran[mak
T
[Ka xi] opra- (giysi) eskimek, dklmek, ypranmak, lime lime olmak; [a xv]
pren-/ipren- a.a.; [Ev xvii] epri- a.a.
" epri* Ypran-/yprat- yazmna 20. yy ortalarndan nce rastlanmaz, yirmi

[Orviii]ygirmia.a.
yrt[mak
a. a. " yar-

[Uy viii+] yrt-

= T yart- yarmak, paralamak < T yar-

* Yar- > yart- fiilinin varyant veya zayf biimidir. Yr- basit biimi (a.a.) Anadolu azlarnda halen caridir.
yrtma

<T

[Kp xiv] giyside kesik yer

yisa

< T yrt- " yrt-

[LF xvi] gemilerde ip ve yelken ekerken kullanlan nlem


- t issa! haydi!

yit[mek
T

[Or viii] yit- kaybolmak yiv

[Ka xi] yi diki, yiv

yobaz

[LO xix] iri, kaba saba, kuvvetli adam, kyl, cahil, kaba sofu
=? T yabz kt " yavuz

yoga
[xx/a]
~ng yoga Hindistan'a zg ruh ve beden eitimi
yntemi ~ Sans yga 1. birlik, birleme, birletirme, 2. (ie) koma, dzme, dzene koyma " yek
yoalt[mak

YT

[CepK 1935] istihlak, tketim

< T yok" yok

youn
y- " y-

[Uy, Ka viii+] youn skk, yk, kaln

< T

* *Yo- biimi, y- kknn -- sesi etkisiyle yuvarlaklam varyantdr.


your[mak

[Uy viii+] your- bir araya katmak, ytrmak < T y- " youn

* Kar. Mo cura- (hamur, mrekkep veya ila karmak).


yourt
T
[Uy viii+] yourt a.a.; [ xi] yorut/yurut katlatrlm st rn
your- kattrmak, ytrmak " your-

< T

* Kar. Mo coug (kurutulmu yiyecek, tarhana?), cour (mahzen, kiler) < cou- (bir araya getirmek, toplamak,
ymak).
yok

[ viii] yk a. a.

< T *y- bitmek, yokolmak

Kar. T yo5- (bitirmek, yoketmek, imha etmek - viii+ Uy, xi).


EKKENLLER:
T yok : yoalt-, yok, yoksul, yoksun
yokla[mak
T
[Uy viii+] yokla- aramak; [Kp xiv] yoka-; [Men xvii] yokla- 1. var m yok mu
diye bakmak, 2. elle tecesss etmek
< T ?
* Yok (mevcut deil) szcyle anlam ilikisi kurulamaz. T yokla- (ykselmek, yukar kmak - viii+ Uy, xi) biimi
ile badatrlmas da gtr.
yoksul

<T

[A xiv] yoksul fakir

< T yok" yok

* -sul ekinin mahiyeti ak deildir.


yoksun

YT

yoku
<T
yol almak " yol

[CepK 1935] mahrum

[Kp, a xiv] yoku a. a.

< T yok " yok


< T *yok- zorlukla ve gayretle yrmek < T *yo-

* Pekitirici -k- ekiyle. Kar. ET yok (yoku, dik yer).


yol

[ viii] yol yol, sefer, yolculuk

< T *yo- yrmek

* Ayn kkten T yor- (yrmek), *yok- (zorlukla yrmek). Kar. Mo co (yolcu, misafir), col (rast,
uur), cor- (yrmek, ynelmek).
yol[mak
yolda

[Uy viii+] yol-; [Kp xiv] yul- a. a.


<T

[Env xv]

< T yol" yol

(= Mo cula- tra etmek)

yn

<T

[DK xiv] n/yn yz, cephe, aln; [a xv] insan yz "n

* n szcnn zel anlam kazanm varyantdr.


yonca

[Uy viii+] yorunka a.a.; [ xi] yorna

ynel[mek
ynerge

<T

YT

ynet [mek

YT

[DK xiv]

< T yn " yn

[CepK 1935] direktif

yn

< T yn " yn

[CepK 1935] sevk ve idare etmek

< T yn "

* sme eklenen -et- ekinin ilevi belirsizdir.


ynetmen
yonga
" yont-

YT
<T

[CepK 1935] mdr

< T yn " ynet-, +men2

[Kp xiv] aatan kan tala

< T yon-/yonu- [viii+ Uy, xi] yontmak, tra etmek

yont[mak
<T
[LO xix] yont- yonmak (galat)
heykel yapmak, rendelemek, syrmak, kazmak

< T yon-[viii+ Uy] tra etmek,

* Yonmak biimi 20. yy ilk eyreine kadar n planda kullanlmtr.


yntem

YT

[CepK 1935] usul, metod

< T yn " yn

* Yordam szcnden benzetme yoluyla tretildii halde nihai esin kayna sistem < Fr systme olmaldr.
yontu

YT

yor1[mak

[TDK 1974] heykel


T

< T yont-" yont-

[Uy viii+] yora-/yr- amak, aklamak, tefsir etmek, rya tabir etmek; [ xi] yor-

yor2[mak
<T
[LO xix] yor- yrtmek, zahmet etmek, armak
< T yorl- [xv DK] yol yorgunu olmak, yorulmak < T yor- [viii+ Uy] yrmek, yol almak (= Mo cor- a.
a.)" yol
* Trkiye Trkesinde 14. yy'dan itibaren "yol yorgunu olmak" anlamnda kullanlan yorl-edilgen biiminden belki
yorgun argn ikilemesinin etkisiyle geri-tretilmi ikincil bir biimdir. Etken kullanmna 19. yy'dan nce tesadf
edilmez. Kar. argn, yr-.
yordam
<T
[LO xix] eviklik, abukluk, beceri
hzl yrmek, bastrmak, komak < T yor- yrmek " yor-2
yre

[O xi] yre evre, etraf, muhit

Ayn kkten ET yrge- (sarmak, dolamak).

< T yort-[viii+ Uy] yrtmek,

yorga
yr-

< T

[DK xiv] rahvan (at)

< T yor- yrmek, yol almak "

yorgan
T
palto, kaln yatak rts

[Uy viii+] yourkan paralar stste dikerek yaplan


< T your- kattrmak, ytrmak " yre

yorgun
yor-2

[DKxiv]a.a.

<T

yortu
kutlama, zellikle bir azizin
yrk

<Tyorl-yol yorgunu olmak"

[Arg xvi] Hristiyan bayram


~ Yun giorte bayram,
isim gn ~ EYun eorte dini bayram, festival

< T

[Men xvii] yrk gezgin, berdu, sabit konutu olmayan

< T yr-/yr- " yr


yorum

YT

yrnge
dolamak " yre

YT

[TDK 1955] tabir, tefsir


[TDK 1944]

< T yor- " yor-1

< T yren- [xiv TS] etrafn

* Kar. TT yriyici yldz (gezegen - xiv).


yosma
yosun

[Men xvii] kaba, hantal, aptal


<T

~?

[Kp xiv] yokun su bitkisi; [Bah xv] yosun a.a.; [a xv] bataklk bitkisi

* ET yosun (nizam, dzen) szcyle birletirilemez. Kar. Mo nogugan (yeil, ot, sebze), nogubr
(yeilimsi renk). Trke yosun biiminin Moolca edeeri *nogusun olmaldr. Buna karlk Mo cegesn
(kam, saz) Trkeden alnt olabilir.
yoz
yaban

[ viii] yaPz kt, fena, gaddar, vahi, zararl; [TS xiv xiv] yoz vahi, adi, zararl,
" yavuz

* Eski yazda yavz/yavuz ve yoz szckleri ayn ekilde yazlr.


yce
" yksek

<T

yudum
yufka

[Kp xiv] ye 1. yksek, yce, 2. srt


<T

[LO xix]

< T yg kalkk, kalkm, yksek

< T yut- " yut-

T
[ viii] yuwka/yufka 1. ince, zayf, 2. ince alm hamur < T yuw- ufalamak,
tmek, hamur amak " ov-

yuh
nl
[TS xiv] yuf/yuh dervilerce kullanlan boynuzdan yaplm boru; yuh ekmek
protesto ve yergi amacyla bu boruyu ttrmek
yk

[Uy viii+] yk arlk, yn

< T *y- yklemek, ymak

* Kar. T y5- (yklemek, ymak - viii+ Uy).


yukar
T
yukar" yoku, +ri

[ viii] yokaru yukarya doru

yklem

[Fel 194+] cmlede zneye hamledilen ey

YT

yksek
T
T yg kalkk, kalkm

< T yoka yukarya < T yok

[Uyviii+]ykseka.a.

<T ykle- " yk

<Tykse-[xi] ykselmek, kalkmak <

* Kar. Mo gs- (ykselmek, kmak), gsg (yksek), yksk


T

[ xi] yksk a. a.

yksn[mek

<T

[LO xix] yks- yk saymak, alnmak

ykm

YT

[CepK 1935] mkellefiyet

< T yk"yk

< T yk " yk

* Ada eklenen -m taksnn ilevi belirsizdir.


yulaf
[KGunya xiv] calaf daha ok hayvan yemi olarak kullanlan bir
tahl, avena sativa
~ Ar calaf [#clf] hayvan yemi olarak kullanlan ot, zellikle yonca (= Akad elepu (bitki)
bitmek, kendiliinden kmak, filizlenmek)
* ng alfalfa (hayvan yemi olarak kullanlan bir yonca tr, medicago sativa) ispanyolca yoluyla Arapadan
alnmtr.
yular

[ xi] yular dizgin

yum[mak

yumak

(= Mo clua a.a)

[Uy viii+] yum- kapatmak, bzmek, top haline getirmek

[Uy viii+] yumak yuvarlak, top

< T yum-yuvarlamak " yum-

yumru

T
[ xi] yumur yumuk ey, top, ur; [DK xiv] yumr
< T yum- " yum-

yumruk

<T
[DK xiv] top eklinde olan ey, yumru, yumruk
< T *yum-duruk < T yum- " yum-

* Kar. Mo ndura (yumruk) < ndur- (yumruk yapmak, yumruklamak).


yumurcak

<T

[Ev, Men xvii] ur, tmr, verem hastal

< T yumur/yumru " yumru

yumurta
getirmek " yum-

[Uy viii+] yumurka ; [ xi] yumurta a. a.

yumua[mak

[ viii] yma- yumuak hale gelmek

yn

yun[mak

< T *yumur()t- top haline

< T *ym yumuak

[Uy viii+] yurj a.a.; [ xi] yr)


<T

[Kp xiv] yun- ykanmak

< T yu-/yuw-[viii+ Uy] ykamak

Yunan
[ xiv]
~ Ar/Fa ynn a.a. ~ ynn [o.] a.a. <
yn yonyal, Yunan ~ EYun In Yunan boylarndan biri, yonyal
yunus
yunus bal
<YnsKuran'a gre bir balk tarafndan
yutulan peygamber, Znnun ~ Inas Tevrat'a gre bir balk tarafndan yutulan peygamber ~ ynah a.a. < br ynah
kumru
* ng Jonah braniceden alnmtr. Lat > Fr Jonas Yunancadan alnmtr. Arapa isimdeki -s sesi Yunacadan alnty
gsterir.
yrek
yurt

T
T

[ viii] yrek kalp

(= Mo cirke(n) a.a)

[ viii] yurt kamp yeri, ev kalnts; [DK xiv] ikamet edilen yer, vatan

yurtta

YT

[CepK 1935]

< T yurt" yurt

yr[mek
T
[ viii] yor- yrmek, yol almak; [Uy viii+] yor-/yr-; [Kp xiv] yor-/yr-/
yr-/ ; [Men xvii] yri-/yr< T *yo- yrmek " yol
yrk
T
[ xi] ygrk hzl, koucu; [LO xix] yrk Trk mziinde hzl bir tempo
yr- [viii] hzl gitmek, komak

< T

* Yrk (gebe) szcyle kartrlmamaldr.


yusufuk
[LO xix] zar kanatl bir bcek, kz bcei
< z
Yusuf 1. Tevrat ve Kuran'a gre Hz. Yakup'un en kk olu, 2. ok gzel yzl kimse, kz yzl olan < br yseph
1. arttrr 2. "Allah arttrr", Hz. Yakup'un kk olunun ad
yut[mak
ekmek )

yutkun[mak

[O xi] yt- a.a.


<T

[LO xix]

(= Mo utu- zellikle buhur veya duman iine


< T *yut-ka- < T yut- " yut-

* Pekitirici -()k- ekiyle


yuva

[ xi] uya ku yuvas, hayvan ini; [Mh xiii] yuwa

yuvalama
ovyuvar

<T
YT

kk hamur topu

< T yuvala- [xvii Men] ufalamak, yuvarlamak "

[TDK 1944] kan hcresi

< T *yuva-" yuvarla-

yuvarla[mak
<T
[Kp, DK, Ev xiv] yuvala- yuvarlamak, hamuru eliyle top haline getirmek;
[Men xvii] yuvala-/yuvarla< T yuv-/uv- ufalamak, yuvarlamak " ovyz[mek
T
[ viii] yz- su sathna kmak; [ xi] derisini yzmek, soymak
cis- dilmek, uzunlamasna erit eklinde kesmek)

(= Mo

* Fiilin iki anlam arasndaki iliki ak deildir. y z 1


T

[Uyviii+]yz

* Kar. Mo nigur (sath, yzey, cilt, ehre). Mo n- = T y- ve Mo -r = T -z eitlikleri tipiktir.


yz2

[ viii] yz 100

yzey

YT

[CepK 1935]

* -ey ekinin

)
says
sath

< T yz " yz1

ilevi ak deildir.

yzge

YT

[TDK

1944]

balklarn yzme aygt

< T yz- "

yz-

* 15.- 19. yy aras "yzme bilen, yzc" anlamnda kullanlmtr.


yzk

[ xi] yzk halka

zaaf
Dacufa zayflad, zayf idi

[A xiv] za'f

< T *yz-2 halka?

~ Ar Dacf [#Dcf msd.] zayflk < Ar

zabit
[Men xvii] 1. zapteden, tutan, 2. ynetici, idareci, zellikle kent
ve kale yneticisi; [KT xix] 3. orduda subay
~ Ar DbiT [#DbT fa.] zapteden, tutan, inzibat altna alan,
ynetici " zabt

zabt/zabt[ xiv] zabt


~ Ar DabT [#DbT msd.] tutma,
yakalama, anlama, kaydetme < Ar DabaTa tuttu, yakalad, durdurdu, sabitledi, tutanak tuttu
zabta
[Men xvii] disiplin; [KT xix] polis, zabtiye (stanbul'da 1869'da
kurulan ehir gvenlik tekilatna verilen ad)
~ Ar DbiTat [#DbT fa. f.] denetleme gc, dzen,
disiplin " zabt
za [ya
a.a.

[ xiv]

zade
[Gl xv]
zy- dourmak (= Ave zta-, zan- a.a.)
zadegn
aristocratie karl)

~ Ar zc demir slfat, za ya ~ Fa zg
~ Fa zda evlat, oul < Fa/OFa zdan,

[AMithat 1885] asilzade zmresi, sekinler (Fr


~ Fa zdagn [o.] oullar < Fa zda oul" zade

* Osmanlca kullanm asilzade/kiizade deyiminden tremitir.


zafer
[A xiv]
~ Ar Zafar [#Zfr msd.] savata galibiyet <
Ar Zafira baard, zafer kazand, peneledi < Ar Zufr/Zifr trnak, pene, zellikle yrtc kularn penesi (=
Aram Tepr trnak = Akad Supru/Suppru a.a.)
zafiyet

< Ar Dacf [msd.] zayf olma, zaaf" zaaf

* Arapa masdara -iyet eki eklenmesi Trkeye zgdr,


zaar

[Kp xiv] av kpei

zagon

~ Bul/Srp zakon yasa, usul, tre

zahir
aydnlanm " zuhur
zahire
ihtiya maddeleri, hazine,

[A, Yus xiv]

~ Ar Zahir [#Zhr fa.] grnen,

[A, Yus xiv]


~ Ar Sa^rat [#5%r sf. f.] ambarda saklanan
erzak < Ar 5a%ara [msd. 5a%r] saklad, yedekledi, depolad

* "Tahl" anlam Trkeye zgdr.


zahit
vazgeen, zht sahibi " zht

~ ?

[Kut xi] zahid

~ Ar zhid [#zhd fa.] dnya nimetlerinden

zahmet
[A, Yus xiv]
~ Ar zaHmat [#zHm msd.] skma,
skma, basn, izdiham, doum sancs < Ar zaHama skt, sktrd, basn yapt, kalabalk etti
EKKENLLER:
Ar #zh?m : izdiham, zahmet
zahter
[ xiv] sa'ter
satureia hortensis = Aram zawtsr a.a. = Lat satureia a.a.

~ Ar sactar [#sctr] kekie benzer bir bitki,

* Latince szck MS 2. yy'dan itibaren kaydedilmitir. Ancak alnt yn hakknda gr belirtmek imknszdr.
zail
giderilmi " zeval

[Yus xiv]

~ Ar z'il [#zwl fa.] eksilen, gidik,

zakkum/zkkm
yetien dikenli bir al
yemii

[Men xvii] 1. cehennem aac, 2. Eriha vadisinde


~ Ar zaqqm [#zqm] Kuran'da sz edilen cehennem aac ve cehennem

* Modern botanikteki "nerium oleander" anlamnn ne kadar eskiye gittiini tesbit edemedik,
zalim

[DK xiv]

~ Ar Zlim [#Zlm fa.] zulmeden " zulm

zam
Damma artrd

~ Ar Damm [#Dmm msd.] artrma, katma < Ar

zaman
[Kut, A xi]
a. a. ~? Akad simnu belirli bir gn ve zaman, an

~ Ar/Fa zaman sre, vakit ~ Aram zsmn

* OFa zamanag, br zsman biimleri Aramcadan alnmtr. Erm jamanag (a.a.) Orta Farsadan alnmtr.
Farsa biimin Arapadan alnt olmayp Orta veya Eski Farsadan devam olduu varsaylabilir.
zamazingo

[ xx/c] ilevi belirsiz nesne

zambak
OFa zanbak a.a.

~ Ar zanbaq soanl bir bitki, lilium ~

zamir
2. gramerde zamir " dumur
zamk
zampara

~?

[ xiv]

~ Ar Damr [#Dmr sf.] 1. iyz, yrek, vicdan,


~ Ar Sam [#Sm] tutkal

[AMithat 1875] zenperest; [ARasim 1897-99] zanpara


- Fa zan parast kadnsever, kadnatapar & Fa zan kadn + Fa parastldan tapnmak " zenne,

+perest
zan/zannZanna sand

[ xiv] zann

~ Ar Zann [#Znn msd.] san < Ar

zanaat
ustalk, elsanat" sanat

[ xiv] sanaat

~ Ar Sancat^ [#Snc msd.] iilik,

* 1930'dan sonra z ile yazl belki san'at szcnden ayrtrma amacna yneliktir.
zangr

onom

[ARasim 1897-99] rezonansl titreme sesi zank

zango
~ Erm jamgo' [ ] kilisede an alan
grevli & Erm jam saat (~ OFa zamn/jamnag zaman, an ) + Erm go' aran, baran " zaman
zank

onom

titremeli ve rezonansl darbe sesi

zap
[ xx/c]
~ ng to zap uzaktan kumanda aletiyle vurmak,
kanal deitirmek ~ ng zap! [onom.] izgi romanlarda kullanlan bir nlem
zaparta
iddetli salvo
atna mahsus delik < t bordo gemi bordas" borda

~ t sabordo gemi bordasnda top

zapt [etm
[A xiv] zabt
yakalama, durdurma, kontrol altna alma " zabt

~ Ar DabT [#DbT msd.] tutma,

zaptiye
police karl)

[ xix] 1869'da kurulan ehir gvenlik tekilatnn ad (Fr


< Ar DabT [msd.] tutma, denetleme, disiplin altna alma " zabt

zapturapt
zabt, rapt

~ Ar DabT wa rabT zaptedip balama "

zar1
zar2

[ xv] ans oyunlarnda kullanlan kemik kp


T?

~?

[Kp xiv] sar yumurtann i zar; [M xiv] zar i organlar kaplayan veya ayran ince deri

zar3, zarl

onom

[Kut, DKxi] zar zar alama sesi

* Fa zar (alama, inleme) ile benzerlik tesadf olmaldr.


zarafet
[ xiv]
Zarufa zarif ve k idi, gze ho grnd " zarf
zarar
zarar verdi

[xiv]

~ Ar Zarfat [#Zrf msd.] zariflik < Ar

~ Ar Darr[#Drr msd.] hasar, ziyan < Ar Darra

zarf
~ Ar Zarf [#Zrf msd.] 1. gzellik, zarafet, 2. bir
eyin d yz, klf, mektup zarf, 3. gramerde bir eyin nerede ve nasl yapldn belirten szck, zarf
zargana
balk ~ EYun sargnos a.a.

[LO xix]

~ Yun zargna uzun burunlu bir

zarif
[A xiv]
~ Ar Zarif [#Zrf sf.] zerafet sahibi,
yakkl < Ar Zarufa zarif ve k idi, gze ho grnd < Ar Zarf bir eyin d yz, klf" zarf
zarp
zart

onom

" darp
ani hareket sesi, frlama sesi

zaruret
sknt, kstlama " zarar
zat

[DK, Gl xiv]
[A, Yus xiv]

~ Ar Darurat [#Drr msd.] zorunluk,

~ Ar 5t [#5w] kendi, z, benlik, kiilik

Arapa kk kural ddr.


EKKENLLER:
Ar #?w : bizatihi, bizzat, haddizatnda, zat, zaten, zevat, zilyed, zlfikar
zaten

~ Ar Satan [zrf.] kendinden, z bakmndan " zat

zatlcenp
~ Ar 5tu-al-canb kaburga iltihab,
zatrree & Ar 5t2 yanma, iltihap + Ar canb yan, gvdenin yan taraf, kaburgalar " el3, canip
zatrre
yanma, iltihap + Ar riat akcier " zatlcenp
zavall
dme, gitme, eksilme " zeval

~ Ar 5tu-r-riat akcier iltihab & Ar 5t2


[Men xvii] zevall/zavall dkn

zaviye

< Ar zawl

~ Ar zwiyat [#zwy fa. f.] 1. ke, a, 2.

ibadet iin ekilinen ke < Ar zaw katlad, buruturdu, gizledi


zayi

[Yus xiv]

~ Ar D'ic [#Dyc fa.] kayp " ziya2

zayf

[Yus xiv] zaif

~ Ar Dacf [#Dcf sf.] a. a. " zaaf

zeamet
dzeyindeki kiilere verilen tmar
zeban
(u)zwn a. a. (= Ave hizv a. a.)

sancaktar pay, Osmanl devletinde sancakbeyi


~ Ar zacmat^ [#zcm msd.] nderlik < Ar zacama iddia etti, ne dt
[Mercimek xv]

~ Fa zabn/zubn dil ~ OFa

zebani
~ Ar zabniyyat [nsb. f.] 1. silahl
muhafz, 2. cehennemde gnahkrlar atee itmekle grevli melek = Ar zubn' akrebin makas eklindeki n organ ~
Fa zabn/zubn 1. dil, 2. sokan bceklerin inesi (ar, akrep vb.)
zebella
zebercet

[ xix] zebellyi ok iri ve korkun

~?

[ xiv] zeberced zmrdn dk derecesi, topaz


- Ar zabarcad zmrt veya topaz ~ Aram zsmargad a.a. (= EYun smragdos a.a.) ~ Sans marakata a.a.

* Arapaya Farsadan alnan zumurrud ile Aramice zabarcad biimleri ksmi anlam ayrmasna urayp ayn tan iki
ayr kalitesini ifade etmekte kullanlmtr. Her iki biimin nihai kkeni Hint dilleridir. ng emerald, Fr meraud <
sp esmeralda (a.a.) biimleri Arapadan alnmtr.

zebil
[ xiv]
< Ar Sabula [msd. 5abl/5ubl] soldu, kurudu

~ Ar 5abl [#5bl sf.] soluk, kurumu, rengi atm

zebra
hayvan ~ Port zebra ~ Kongo

~ng zebra Afrika'da yaayan bir tr tek toynakl

[xx/b]

* Afrika dillerinden.
zebun
dm

[A, Yus xiv]

zecri
[Yus xiv]
zacara vazgeirdi, pskrtt, engelledi [msd. zacr]

~ Fa zabn zayf, gsz, elden ayaktan


~ Ar zacr [#zcr nsb.] vaz geirici < Ar

zedele[mek
arplm " +zede

~ Fa zada vurulmu, darbe yemi,

zehap
[MMem xvi]
~ Ar 5ahb [#5hbl msd.] gr, kan < Ar
ahaba [msd. 5ahb/ma5hab] 1. gitti, yola dt, 2. bir gr sahibi oldu, bir mezhebe katld
zehir/zehrzehir (= Ave jathra a.a.)

[A, Yus xiv] zehr

zek
< Ar 5ak parlad, ate harland

~ Fa/OFa zahr d, safra,

~ Ar 5ak' [#5ky msd.] parlt, zihin prlts, zek

zekt
[Uy viii+]
~ Ar zakt [#zkw/#zky msd.] slamiyette
her yl servetten denen sadaka, zekt ~ Aram zskt liyakat, kymet, lehte hkm < Aram #zky deerli olma, haketme
zeker
zikaru a. a. = Ugar dakaru a. a.)

[ xiv]

~ Ar Sakar erkek, eril, erkeklik organ (= Akad

* Ar Sakara (and, adn and) fiiliyle ilikisi belirsizdir. Kar. ZKR,


zeki

[ xiv]

~ Ar Saky [#5ky sf.] zek sahibi olan " zek

zelil

[A, Yus xiv]

~ Ar Sall [#511 sf.] dkn " zl

zelzele
Ar zalzala [onom.] sarsld

~ Ar zalzalat [#zlzl msd.] yer sarsnts <

zemberek1
saat yay
eskiden kullanlan yayl ok, zemberek < Fa zanbr ar

~ Fa zanbrak [k.] 1. arck, 2.

zembil
[Mercimek xv]
zabblu sepet, tama arac < Akad zablu tamak

~ Fa zanbl sepet ~ Akad

zemheri
[A xiv] zemherr vulg. zemheri
~ Ar
zamharr kn 22 Aralkta balayan en souk gnleri, karak, erbain & Fa zam k (= Ave zyam- a. a. ~ HAvr *ghiema. a. ) + Ar harr [#hrr sf.] uuldayan, uluyan
zemin
- HAvr *dhghem- a. a.

[A xiv]

~ Fa zamn yer, toprak (= Ave zam- a. a. )

z em ze m
[ xiv]
~ Ar zamzam [#zmzm] bol akan kaynak,
Kbe yaknnda mehur kuyu < Ar zamzama [onom.] grltyle kaynad
zen
[ xx/c]
~ ng zen Budist eitimde bir yntem ~ Hind zen
meditasyon, ie bakma < Sans dhyti bakmak, dnmek ~ HAvr *dheis- grmek, bakmak " dide
zencefil
[A xiv] zencebil
~ Ar zancabl kk baharat
olarak kullanlan bir bitki, zingiber oficinale ~ Aram zangsbl a.a. ~ Sans srirjgavera "boynuz gvde?", a.a. & Sans
srirjga boynuz (~ HAvr *krsn-go- a.a. < HAvr *ker-1 kafatas, boynuz ) + Sans vera gvde, beden, safran bitkisi" ser
* Kar. ng ginger, Fr gingembre < Lat zingiber < EYun zingiberis < Sam (zencefil).
zenci
[Kut xi] zeng
zang a.a. < z Zang Zengibar kenti, Afrika

~ Ar zanc [nsb.] kara derili, Afrikal ~ Fa

zengin
[Men xvii] zengin a.a.
(kymetli) talarla ssl, murassa, pahal, deerli < Fa sang ta " seng

~ Fa sangn

zenit
[ xx/b]
~ Fr znith astronomide gn en yksek noktas,
baucu ~ Ar samtu-r-ra's baucu, dz yukar < Ar samt yn, taraf" semt
zenne
karakter

[Men xvii] kadn; [KT xix] orta oyununda kadn klna girmi
< Fa zan kadn ~ OFa zan a.a. (= Sans cni- a.a.) ~ HAvr *gwen- a.a. " jinekoloji

* Muhtemelen Arapa diil eki olan -e ilavesiyle.


zeplin
[Cumh 1929] ynlendirilebilen uu arac
< z
(Luftschiff) Graf Zeppelin Luftschiffbau Zeppelin AG tarafndan 1928'de imal edilen ynlendirilebilen uu
aracnn ad < z Ferdinand von Zeppelin Alman sanayici (1838-1917)
* Szcn Trkede cins ad olarak kullanmna Ekim 1929 dolaynda twsadf edilmektedir.
zer
Ave zari- a.a.)

[Yus xiv]

~ Fa/OFa zar altn ~ EFa *zarna- a.a. (=

* Kar. Fa zard (sar renk).


zerdali
[ xiv] zerdalu
~ Fa zard al sar erik, bir tr
kays & Fa zard sar (= Ave zairita- a.a.) + Fa l erik " zer, al

zerde
2. safran ~ OFa zardag a.a. " zer

[Yus xiv]

~ Fa zarda 1. sar renk, sar ey, altn gibi,

zerdeal
~ Fa zarda w/zarda b Hint safran
denilen bir tr sar baharat & Fa zarda sar + Fa b/b ubuk " zer, cop
zerk
enjekte etme < Ar zaraqa batrd, soktu

~ Ar zarq [#zrq msd.] batrma, sokma, saplama,

zerre
[A, Yusxiv]
~ Ar 5arrat[#5rr msd.] tane, tohum,
partikl < Ar 5arra [msd. 5arr] sat, zellikle tohum sat" ziraat
zerzevat

[Men xvii] sebzevat a. a.

< T sebze" sebze

* Farsa szce Arapa -at oul taksyla.


zevahir
grntler < Ar Zhirat grnen ey " zahir

~ Ar Zawhir [#Zhr o.] grnen eyler,

zeval

[A, Yus xiv] lme, son bulma; [Kp xiv] leden sonraki zaman
- Ar zawl [#zwl msd.] 1. dme, gitme, eksilme, inie geme, duraksama, tkenme, 2.
gnein inie geme dnemi < Ar zla zail oldu, dt, gitti, eksildi
zevat
zev

~ Ar 5awt [#5w o.] kiiler < Ar 5t kii" zat


[Men xvii] koca

~ Ar zawc [#zwc] ift olan bir

eyin teki, e, kar veya koca ~ Aram zawg a.a. ~ EYun zegos a.a. " ift
zevce

[MMem xvi]

zevk
[A, Yus xiv]
tad, keyif < Ar 5qa tatt, tadna bakt
zevzek
mnasebetsiz ve gayrciddi kimse
zeybek

~ Ar zawcat [#zwc f.] dii e " zev


~ Ar 5awq [#5wq msd.] tad alma duyusu,

[Men xvii] tohum, afyon veya esrar, ot, hac tozu; [Bia ]
~ ?
[ xix] Ege blgesine zg bir tr erkek cemiyeti mensubu

* Belki zbak/zeybak (civa gibi) < Ar zbaq (civa).


zeyil/zeyleklenti
zeyrek
zeki

~ Ar 5ayl [#5yl] kuyruk, giysinin etei,


[A xiv] zrek

~ Fa/OFa zrak hzl, becerikli,

zeytin
[ xiv] zeytun/zeytin
~ Ar zaytn [#zyt o.] zeytin
taneleri < Ar zayt zeytin ~ Aram zeyt a.a. (= br zayt a.a. = Fen zyt a.a.)

OFa zayt, Erm tst biimleri Aramiceden alntdr.


EKKENLLER:
Ar zayt : mezgit, zeytin
zbar[mak

[ xix] bitkin halde uyumak, szmak, gebermek (argo)


~? Erm sbar- bitmek, tkenmek

zibidi
[Ev xvii] pejmrde, sefil klkl
yakkl < Fa zlbldan sslemek, yakmak < Fa zlb ss, gzellik

~ Fa * zibidi ssl,

* Anlam kaymas aklanmaya muhtatr.


zbk

[Men xvii] yapay penis

zbn

[T S xvi xvi]

Ar zubb [#zbb] penis

~ Ar zubn [#zbn] i gmlei, entari

zifaf

~ Ar zifaf [#zff msd.] dn treni

zifir
#zpr pis kokma

~ Ar zaffr [#zfr] pis kokulu yal madde = Aram

zifiri
zfos 1. karanlk, kasvet, 2. bat

< Yun/EYun zofers [sfat] karanlk < EYun

* Ayn kkten EYun zfyros (bat, bat rzgr).


zifos
[Arg xvi] girdap, kasrga; [ xix] su pskrmesi
Yun zfos fskiye, ani saanak, kasrga < Yun zif pskrtmek, fkrtmak
zift
[Env xiv]
madde, asfalt ~ Aram zept a. a. = Akad ziptu a. a.

~ Ar/Fa zift petrole benzer doal yapkan

zigot
[ xx/c]
~ Fr zygote dllenmi tohum ~ EYun zygtos
koumlanm (at, kz) < EYun zygon koum, boyunduruk ~ HAvr *yug-o- < HAvr *yeug-ift komak, iki eyi
birletirmek " ift
zihin/zihn5ihn [#5hn] akl, anlama yetenei

[TS*, Kp xiv] zihn akl, anlama yetenei

~ Ar

zikir/zikr[A xiv] zikr


~ Ar 5ikr [#5kr msd.] anma, adn
syleme < Ar Sakara and, adn syledi (= Aram #dkr anma, hatrlama = Akad zakru adlandrma, adn anma <
Akad zikru ad )
zkkm

zikzak
krk izgide hareket etme

" zakkum
[ xx/a]

~ Fr ziczac/zigzag [onom.] krk izgi,

zil

[Men xvii] mehter mziinde bir alg

~? Fa zr 1.

alt, aa, 2. mzikte tiz ses, bir alg grubunda en yksek perdeli alet
zlgt

~ Ar Zalt "lilili" ekme, tezahrat yapma

zillet
< Ar Salla dkn idi, aaland" zl

~ Ar Sillat [#511 msd.] dknlk, aalanma, zl

zilyed
~ Ar 5-al-yadd elinde tutan, slam hukukunda bir
maln tasarrufuna fiilen sahip olan kimse & Ar 51 [#5w] sahip + Ar al-yadd el" zat, el3, yed
zmba
delmek (= Ave saop- a. a.)

~ Fa sumba/sumbag delgi < Fa/OFa suftan, sumb-

zmbrt
<onom
[AL 192+] mzik aleti; [ xx/b] her trl alet veya ad konamayan nesne
< T zmbr [onom.] rezonansl ve hafif titreme sesi" zangr
zimmet

[ xiv] garanti, kefalet, sorumluluu stlenme


- Ar Simmat [#5mm msd.] a. a.

zimmi
[ xiv]
~ Ar Simm [#5mm nsb.] 1. birinin
zimmeti veya himayesi altnda olan, baka bir airetin korumasna snan, 2. islam hukukuna tabi gayrmslim < Ar
Simmat garanti, kefalet" zimmet
zmn
< Ar Dimn [#Dmn msd.] 1. i taraf, bir eyin ii,
ierik, kapsam, 2. mantkta bir kavram veya kategorinin ierdii veya zorunlu olarak ona bal olan dier kavram
veya kategori, implication
zmpara
*sunbdag

~ Fa sunbda zmpara ta, ponza ~ OFa

* Erm smbadag biimi Orta Farsadan alntdr.


zina
[Kut xi]
~ Ar zina' [#zny msd.] a. a. < Ar zan
gayrmeru cinsel ilikiye girdi (= br/Aram #zny a.a. )
* Kar. br zana (zina etmek), Aram zanta (fahie).
zincifre
~ Fa zancafr/zincifra krmz renkli bir
mineral ve bundan elde edilen boya, civa slfit ~ Aram zsngpr/sngpr a. a. ~ Fen
* Eski ada spanya'da Fenikeliler tarafndan ilenmitir. ng cinnabar < EYun kinnabris (a.a.) biimi bir Sami
dilinden alnmtr.
zincir

[A, Yus xiv]

zindan

[Kut, A xi]

~ Fa zancr a.a. ~ OFa zancr a.a.


~ Fa zindan mahbes ~ OFa zendn a.a.

zinde
[A, Yus xiv]
~ Fa zinda canl, diri, yaayan < Fa zstan,
zin- canl olmak, yaamak ~ OFa zrwistan- a.a. ~ HAvr *gwi-wo- < HAvr *gweis-l canl olmak, yaamak " can
zndk
[Gl xiv]
~ Ar zindlq slam dininden sapan ~
OFa zandlk 1. yorumcu, 2. Zerdt dinine yeni yorum getiren sapkn peygamber Mani'nin (MS 3. yy) mritlerine
verilen ad < OFa zand yorum (= Ave zainti a.a. )
zngr

onom

rezonansl ve hafif titreme sesi

zinhar

[A xiv]

" zangr
~ Fa zinhar 1. aman, gvence,

saknma, balama, 2. aman! sakn! (nlem) ~ OFa zenhr a.a.

znk
zp

onom
onom

zpr

<onom

[AL 192+] ani durma sesi [LO xix]


srama sesi

[onom. " zp
zpkn
aleti, mzrak

[LO xix] delimen, ok hareketli

< T zp

<T
[Kp xiv] spkn/spkun sivri ucu ve ucuna yakn iki engeli bulunan eski sava
< T *sp- saplamak? T sap- a.a. " sapla-

zpzp
<onom
[ xx/b] bilye, bir lastie bal ii tala dolu top eklinde ocuk oyunca
< T zp srama sesi " zp
zr, zrl
zira

onom

zil sesi, alama sesi


[A xiv]

" zar3

~ Fa zira a.a.

ziraat
[LO xix]
~ Ar zircat^ [#zrc msd.] ekincilik,
iftilik < Ar zaraca ekin ekti, tohum serpti (= Akad zeru tohum )
* Kar. Ar #5rr (sama, tohum atma), #5rw (ekini savurup tanelerini ayrma).
zrh
zrda- a.a.)

[A xiv] zirih

~ Fa zirih a.a. ~ OFa zrd a.a. (= Ave

zirkon
[ xx/c]
~ Fr zircon canl krmz renkte bir ss ta
- Ar zarqn a.a. ~ Fa azar gn ate rengi & Fa azar ate + Fa gn renk " ate
zrnk
arsenik

[ xiv] zernik

~ Fa zarhl% arsenik ~ OFa zarnik a.a. "

* Aram zrnka (arsenik) rancadan alntdr.


zrt

onom

[Seyf 1912] ani ve hafif hareket sesi, hafif frlama sesi "zart

zrtapoz

<onom

zrva

[LO xix] delimen, zpr

[KTxix] mnasebetsiz sz, laf kalabal

zirve
zirzop

< T zrt [onom.] " zrt


~?

~ Ar 5irwat [#5rw msd.] doruk


[ xviii] medrese rencileri tarafndan giyilen saa eik

bir tr sark; [ xix] delimen, zppe, gayrciddi kimse

~?

zian
zt/zdd-

[ xiv] zdd

~ Ar Didd [#Ddd] aksi, ters

zvana
[Men xvii] zbne 1. alev dili, 2. avretlern ud
yerlerindeki dili, 3. toka dili; [LO 1876] zvana/zbane deirmen tann ekseni, mil; [AMithat 1882] sigara azl
veya filtresi
~ Fa zabna/zubna dil gibi olan her nesne < Fa zabn/zubn dil" zeban
* Zvanadan kmak deyimi "deirmen tann dng milinden kmas" anlamndadr.
ziya1
Daw'] d, parlad

~ Ar Diy' [#Dw'] k, n < Ar D'a [msd.

ziya2
kaybetti, zayi etti

~ Ar Dayac [#Dyc msd.] kaybolma < Ar Dca

ziyade
[Yus, DK, Gl xiv]
~ Ar ziydat [#zyd msd.] 1.
art, okluk (isim ve zarf), 2. artk, ok (sfat) < Ar zda artt, oald
ziyafet
[Env xv]
arlama, konukseverlik < Ar Dfa konuk oldu

~ Ar Diyfat [#Dyf msd.] konuk

EKKENLLER:
Ar #d?yf: izafe, ziyafet
ziyan
[Yus, Gl xiv]
zarar vermek = Sans cyni hasar, kayp, zarar )
ziyaret
[#zwr msd.] a.a. < Ar zara ziyaret etti
ziynet
msd.] a.a. < Ar zna ssledi, bezedi

~ Fa/OFa ziyan zarar (= Ave zy-

[Kut, A xi] urama, konuk olma


[Kut, DK xi] zinet bezeme, ss

~ Ar ziyrat

~ Ar znat [#zyn

zo(o)+
~ Fr/ng zo(o)- hayvan < EYun
zoon/zon yaayan ey, hayvan < EYun z/zi yaamak ~ HAvr *gwyo- < HAvr *gweis-l canl olmak, yaamak "
can

zodyak
[ xx/b]
~ Fr zodiaque 12 canl eklinde tasvir
edilen burlar kua ~ EYun zodiaks & EYun zoon/zon canl, hayvan + EYun edos ekil, grnt " zo(o)+, ide
zoka

olta inesi

zom

[AL 192+] sarho (argo)

zombi

~ Yun zka olta ~ Ven sga ip, sicim

[ xx/c]

zon

[ xx/b]

~ ?

~ Fr/ng zombie a. a. ~ Haiti

~ Fr zone blge, iklim kua ~ Lat zona kuak

EYun zne a.a. ~ HAvr *ys-n- a.a. < HAvr *ys- kuanmak
zona
zonk

[ xx/b]
onom

~ YLat zona a. a. ~ Lat zona kuak " zon

[Mercimek xv] ba ars sesi

zonta
yaamak " zo(o)+

[ xx/c]

zor
zahmetli, mkil (sfat)
yiit)

" zank

~? Yun znto canl varlk, hayvan < EYun z

[A, Yus xiv] sanc, zahmet, kuvvet (isim); [Men xvii] g,


~ Fa/OFa zr/zr g, kuvvet, zahmet, sknt, sanc (= Sans sra gl, kuvvetli,

* Farsa szck sadece isim iken Trkede belki g szcnn etkisiyle isim ve sfat kullanm kazanmtr.
zoraki
[LO, KT xix] mecburen, zorla (Rum ivesine tatbikan
teekkl olunmu amiyane bir lugattr - Kamus- Trki)
& Fa zr + Yun -aki" zor
zorba
[Men xvii]
gsteren, arlk kaldran sporcu " zor, +baz

~? Fa zr bz kuvvet kullanan, kuvvet

* -z sesinin kayb aklanmaya muhtatr. Ar Surbat (asi, ekiya, demagog, T zrbe) ile balants ak deildir.
zorunlu
zbde

YT

[Fel 194+] zaruri, vacip

<T zorun [1935 YT] mecburen " zor

[ xiv] stn kayma, bir eyin z, bir konunun pf noktas


- Ar zubdat [#zbd msd.] a. a.

zccaciye
veya satlan yer < Ar zucc cam ~ Aram zsgg(t) [#zgg] a. a.

~ Ar zucciyyat [#zcc nsb. f.] cam yaplan

* br zsgugt (cam) Aramiceden alntdr. Szcn nihai kkeni M 2500'den nce camn kefedildii Fenike
olmaldr.
zrt

[LL 1732] fakir, parasz

~ ?

zhal
geri durdu, uzaklat

[ xiv]

~ Ar zuHal [#zHl] a.a. < Ar zaHala [msd. zuHul]

* Satrn en uzak gezegen sayld iin.


zhrevi
[ xix] cinsel iliki yoluyla bulaan
< Ar zuhrat
[#zhr] Vens gezegeni < Ar zahara [msd. zahr] parlad, d (= br/Aram #zhr parlama, ma ) " zuhur
* Fr vnrien (zhrevi) < Vnus (ak tanras, Vens gezegeni) evirisidir.
zht
[Kut xi] zhd (dnya nimetlerinden) vazgeme
zuhd [#zhd msd.] a.a. < Ar zahada vazgeti, kand, terketti

~ Ar

EKKENLLER:
Ar #zhd : zahit, zht
zhul
~ Ar 5uhl [#5hl msd.] aptallama, akl kark
olma, dalgnlk < Ar Sahala aptallat, akl kart, dald
zuhur

[DK xiv] belirme, grnme, grnt, parlt, gsteri


- Ar Zuhur [#Zhr msd.] a.a. < Ar Zahara grnd, aydnland, ortaya kt, belirdi, kendini gsterdi

* Ayn Sami kknden Ar #zhr (parlama, ma).


zl/zll~ Ar 5ull [#511 msd.] dknlk, alalma,
hor ve hakir olma < Ar Salla hor ve hakir idi (= Aram #dll klme, azalma)
zula
[AL 192+] bir eyi saklamak, gizlemek (argo)
Yun zola sktrlp tabaka haline getirilmi esrar < Yun zol skmak, bastrmak
zlbiye
[Yus xiv] zlbiye
~ Fa zal b "slk a",
dar uzun parmak eklinde yuvarlanm hamurdan yaplan tatl & Fa zal slk + Fa b a " slk, orba
zlfikar

[A, Yus xiv]

~ Ar 5-al-fiqar 1. omurgal, 2. Hz

Ali'nin klcnn ad & Ar 5 [#5w] sahip + Ar al-fiqar omurga, belkemii" zat, el3, fkra
zlfiyar

~ Fa zulf-i yr yarin sa " zlf, yar2

zulmet
a.a. " zulm

[A xiv] karanlk

zlf/zlf-

[Kut xi] zlf sa, bukle

~ Ar Zulmat [#Zlm msd.]

~ Fa zulf a.a.

zulm/zulm[A xiv] zulm hakszlk, zorbalk


~ Ar Zulm
[#Zlm msd.] a.a. < Ar Zalama zorbalk etti, hak ve adalete aykr davrand = Ar Zulmat kararma, karanlk (= Akad
Sulmu siyah = Akad Salmu karanlk olma)

z um
[ xx/c] (uak) pike yapma, (kamera) ani yaklama
~ ng
zoom (uak) pike yapma, (kamera) ani yaklama ~ ng zoom [onom.] izgi ro manlada uak sesi
zmre
bir insan grubu

~ Ar zumrat [#zmr msd.] kme, topluluk,

* Nihai anlam belki "algclar grubu"dur. Kar. mezmur.


zmrt
a. a. " zebercet

[ xiv]

zppe

~ Fa zumrd zmrt ~ Aram zsmaragd

[ xx/a] kendinden bakasn beenmeyen sonradan grm bey

zrafa
[#zrf] a. a.

[ xvi] Afrika kkenli bir hayvan

~ Ar zurfat

* Zarif < Ar #Zrf szcyle etimolojik ilgisi yoktur.


zurna
sr dn + Fa ny boru " ney

[Yus, DK xiv] surnac

zmre
insan grubu

~ Fa srny/surn a. a. & Fa

~ Ar zumrat [#zmr msd.] kme, topluluk, bir

* Nihai anlam belki "algclar grubu"dur. Kar. mezmur.


zmrt
a. a. " zebercet

[ xiv]

zppe

~ Fa zumrd zmrt ~ Aram zsmaragd

[ xx/a] kendinden bakasn beenmeyen sonradan grm bey


^7

zrafa
[#zrf] a. a.

[ xvi] Afrika kkenli bir hayvan

~ Ar zurfat

* Zarif < Ar #Zrf szcyle etimolojik ilgisi yoktur.


zurna
sr dn + Fa ny boru " ney

[Yus, DK xiv] surnac

zrriyet
a.a. < Ar 5arra sat, tohum att" zerre

[ xiv] tohum, soy

~ Fa srny/surn a. a. & Fa
~ Ar Surriyyat [#5rr msd.]

Szlkte Kullanlan

SMGELER

Alnt (loan)
<
Treme (derivation)
=
Ekkenlilik (cognate)

Bileik kelime
?
Tahmine dayal veya tartmal kken
#
Sami dillerinde kk harfleri
gne lk kullanm (neologism)
ok
Daha fazla bilgi iin baknz
a. a.
Ayn anlamda

TRLER
T 12. yy'dan nce Orta Asya Yaz Trkesinde rnekleri bulunan Trke kelime.
<T Trke kklerden treyen fakat 12. yy'dan eski rnei bulunmayan kelime.
T? Yapca Trkeyi andran ama 12. yy'dan eski Trke kklerle balants kurulamayan
kelime.
YT Dil Devrimi erevesinde Trke veya Trke olmayan kklerden tretilen Yeni
Trke kelime.
onom Trke onomatope (yansma ses).
oc Enfantil dilden Trke genel kullanma gemi kelime.
nl Trke nlem.
<onom Trke yansma sesten tretilmi kelime.

ERKEN RNEKLER
Saptanabilen en eski yazl Trke rnek gsterilmitir. Bu konudaki almalar srmektedir. Ayrntl kaynaka
sonradan eklenecektir.
viii
viii+
xii-xiv
xx/a
xx/b
187+
1935

8. yzyl
8. yzyl veya daha sonra
12. - 14. yzyllar aras
20. yzyln ilk ksm (1901-1930)
20. yzyln ikinci ksm (1931-1960)
1870'li yllar (1870-1879)
1935 yl (tam)

DLBLGS KISALTMALARI
abl.
by.
o.
esk.
f.
gen.
ky.

-den hali (ablative)


bytme eki (sadece talyanca)
oul/okluk hali
arkaik biim veya anlam
diil (mennes, feminine)
iyelik hali (genitive)
kyas (comparative)

k.
mod.
n.
sup.
II
II
II
II
II
II
VIII
X
dual.
fa.
ia.
im.
iz/m.
ky.
mef.
msd.
nsb.
sf.
zrf.

kltme (diminutive)
kelimenin modern yazm
ntr
abart (superlative)
Arapa mezid fiil vezni: tafcll
Arapa mezid fiil vezni: mufacalat
Arapa mezid fiil vezni: ifcl, ifclat
Arapa mezid fiil vezni: tafaccul
Arapa mezid fiil vezni: tafacul
Arapa mezid fiil vezni: infcl
Arapa mezid fiil vezni: ifticl
Arapa mezid fiil vezni: istifcl
Arapa tesniye (ikil, dual)
Arapa ism-i fail (active participle)
Arapa ism-i alet (instrumentative)
Arapa ism-i mbalaa (habitative)
Arapa ism-i zaman ve mekn (locative)
Arapa ism-i tafdil (comparative)
Arapa ism-i meful (passive participle)
Arapa masdar (verbal noun)
Arapa ism-i mensub (attributive)
Arapa sfat (adjective)
Arapa zarf (adverb)

DL ADLARI
?
kayna bilinmeyen szck
Afr Afrika dilleri - genel
Akad Akata (Babil ve Asur dilleri)
Akad/Aram Akadca ve Aramice
ALat Arkaik Latince (M 3. yy'dan eski)
Aleut bir Kuzey Amerika dili
Algonquin bir Kuzey Amerika dili
Alm Almanca
Alm/Fr/ng
Alm/ng
Almanca ve ngilizce
Alm/Rus Almanca ve Rusa
Amer Amerika yerli dilleri - genel
Angola
bir Afrika dili
Ar Arapa
Ar/Fa Arapa ve Farsa
Aram Aramice
Arn Arnavuta
Ave Avesta (Zend dili)
Avustral Avustralya dilleri - genel
Balti bir Hint dili
Bask Baska

Bengali
bir Hint dili
Boer Afrikaans
Breton Bretonca
Bul Bulgarca
Bul/Srp
Bulgarca ve Srpa
a aatay Trkesi
ek eke
in ince
ing ingenece
EAlm Eski Yksek Almanca
EErm Eski Ermenice (Krapar)
EFa Eski Farsa
EFa/Ave Eski Farsa ve Avestan (Zend)
EFa/Sans Eski Farsa ve Sanskrite
EFr Eski Franszca
Eng Eski ngilizce
Erm Ermenice
ESlav Eski Kilise Slavcas
Eth Habee (Ge'ez)
Etr Etrske
EYun Antik Yunanca
Fa Farsa
Fa/OFa
Farsa ve Orta Farsa
Fen Fenike dili
Fen/br/Aram Fenike dili, branice ve Aramice
Fin Fince
Fr Franszca
Fr/ng Franszca veya ngilizce
Fr/ng/Alm
Frk Franka
Gael Gaelce (rlanda ve skoya dilleri)
Gal Gal dili (Welsh)
Ger Germence
Guarani
bir Gney Amerika dili
Gucerati bir Hint dili
Grc Grcce
Haiti Haiti Kreol
HAvr Hintavrupa Anadili
Hind Modern Hindi
Hind/Sans Sanskrite ve modern Hinte
Hit Hitite
Hol Holandaca
Hwar Eski Harezmce (bir ran dili)
br branice
br/Aram branice ve Aramice
ng ngilizce
nuit Eskimo dili
r ran dilleri
sp spanyolca
sv svee

t talyanca
t (Cen)
talyanca (Ceneviz Lehesi)
t/Fr talyanca ve Franszca
t/OLat
talyanca ve Orta Latince
t/Ven talyanca ve Venedike
t/Yun talyanca ve Yunanca
zl zlanda dili
Jap Japonca
Karib bir Orta Amerika dili
Katalan
Katalanca
Kelt Kelt dilleri - genel
Kpti Kptice (Msr dili)
Krg Krgzca
Kongo Kongo dilleri
Kore Korece
Krt Krte
Lap Laponca
Lat Latince
Lat/t Latince ve talyanca
Lid Lidya dili
Mac Macarca
Malagasy Madagaskar dilleri
Malay Malayca
Malayalam bir Gney Hint dili
MaldivMaldivce
Maori Yeni Zelanda yerli dilleri
marka ticari marka
Maya bir Orta Amerika dili
Ms Eski Msr dili
Mo Moolca
Nahuatl
'Aztek' (Eski Meksika) dili
Nepali Nepal dili
Nor Nors dili (Vikingce)
Norv Norvee
OFa Orta Farsa (Pehlevi veya Pazend dili)
OF a/Aram Orta Farsa ve Aramice
OLat Orta Latince (2. -15. yy)
OLat/t
Orta Latince ve talyanca
OLat/Ven Orta Latince ve Venedike
Ostyak
bir Sibirya dili
O Yun Orta Yunanca (6.-16. yy)
z zel isim
z (t/Lat) Latince veya talyanca zel ad
Port Portekizce
Port (Brez) Portekizce - Brezilya lehesi
Port/sp
Portekizce ve spanyolca
Prakrit Pali (ge Sanskrite)
Prov Provansal
Quech Quechua (nka) dili
Rus Rusa

Saka Hotan Sakacas


Sam Sami dilleri
Sans Sanskrite
Srp Srpa
Sinhali Sri Lanka dili
Slav bir Slav dili
Sogd Sodca
Sumer Sumerce
Swa Swahili (bir Afrika dili)
Tahiti bir Polinezya dili
Taino bir Gney Amerika dili
Tamil bir Gney Hint dili
Tib Tibete
Toh Toharca
Tonga bir Polinezya dili
Tungus
Tunguzca (Manu)
Tupi bir Orta Amerika dili
Tupi/Guarani Orta Amerika dilleri
T Trke
Ugar Ugarite (eski Suriye dillerinden)
Urdu Urduca
Ven Venedike
YLat Yeni Latince - 16. yy sonras
YT Yeni Trke - Dil Devrimi bnyesinde yaratlm kelime
Yun Yunanca (modern)
Yun (Pont) Yunanca (Pontos lehesi)
Yun/EYun Eski ve Modern Yunanca

-sOn-

You might also like