Professional Documents
Culture Documents
0
N TELK SZ
ADAM
II
R o L e rt ^ ls il
NTELKSZ ADAM
11
R o L e r t M /rnsil
NTELKSZ ADAM
II
eviren:
Ahmet Cemal
0030
i in d e k ile r
Ciltl
BRNC KTAP-
sre iin hayatlarna belki de her eye ramen yabanc olduu iki
insann birbirleri karsnda sergiledikleri grnt ald.
Kont Leinsdorfa yazdn mektuptan VValtere sz ettin mi,
bilmiyorum, diye balad Ulrich ama buraya seninle yalnz konu
mak ve gelecekte byle giriimlerde bulunmaman konusunda seni
uyarmak iin geldim. Clarisse, iki sandalyeyi iterek yanyana getir
di ve onu oturmaya zorlad. Bu konuda W alterle konuma, diye
rica etti ama bana neden kar ktn syle. Herhalde Nietzsche
Y lndan sz ediyorsun, yle deil mi? Peki u senin kontun ne dedi
bu konuda?
Ne sylemi olabileceini sanyorsun ki?! Bu konu ile M oos
brugger arasnda kurduun ba, neredeyse delice bir eydi. Ve Kont,
mektubu zaten bu olmasayd da frlatp atard.
yle mi? Clarisse, byk bir d krklna uramt. Ar
dndan: Neyse ki bu konuda sen de biraz olsun sz sahibisin!
dedi.
Sana resmen deli olduunu sylemitim!
Clarisse glmsedi ve bunu bir vg olarak ald. Elini dos
tunun koluna koyarak sordu: Avusturya Y ln sama buluyorsun,
deil mi?
Elbette!
Ama bir Nietzsche Yl, iyi bir ey olurdu; peki o zaman her
hangi bir eyi bizim kavramlarmz balamnda da iyi olduu iin
istemekten kanmann gerei nedir?!
Bir Nietzsche Yl nasl olmal sence? diye sordu Ulrich.
O senin sorunun!
Komiksin!
Hi de deil. Tinsel balamda ciddiye aldn bir eyi gerek
letirmek sana neden komik geliyor, syler misin?
Memnuniyetle sylerim diye karlk verdi Ulrich ve kendini
Clarissenin elinden kurtard. Ayrca Nietzsche olmas art deil,
Isa ya da Buda da sz konusu olabilir.
Ya da sen. Bir Ulrich Yl dnsene bir defa! Clarisse bunu
tpk daha nce ondan Moosbruggeri serbest braktrmasn iste
dii zamanki sakinliiyle sylemiti. Ancak bu kez Ulrichin kafas
dank deildi ve Clarissenin sylediklerini dinlerken onun yz
ne bakyordu. Karsndaki yzde yalnzca Clarissenin o alldk
yol aar. Ama bir sre sonra bu dnce, daha nce sahip olduun
btn dncelere benzer, grlerinin ve karakterinin, ilkelerinin
ya da ruh hallerinin bir parasna dnr, artk kanatlarn yitir
mitir ve gizemli bir ekilde katlamtr.
Clarisse yant verdi: VValter seni kskanyor. Benim yzm
den deil. Fakat onun ok istediini sen sanki yapabilirmisin gibi
gzktn iin. Anlyor musun? Sende VValterin akln bandan
alan bir ey var. Bunu nasl dile getirebileceimi bilmiyorum.
Ulriche snarcasna bakt.
Bu iki sylev, bir dokuma gibi i ie gemiti.
VValter her zaman hayatn narin, gzde ocuu olmutu, haya
tn kucanda oturmutu. Bana ne gelirse gelsin, onu krlgan bir
canlla dntrebiliyordu. VValter, her zaman daha ok yaayan
olmutu. Ancak daha ok yaamak, her zaman ortalama insann
tannabilmesini salayan en erken ve en hassas iaretlerden biri ol
mutur diye dnd Ulrich; Balamlar, yaanty kiisel zehirli
likten ya da tatllktan yoksun klar! Byleydi yaklak olarak. - Ve
bunun byle olduuna ilikin bu gvence de bir balamd, ve insana
bunun karlnda ne bir pck veriliyor, ne de bir veda szc
syleniyordu. Ve buna ramen VValter onu kskanyordu, yle mi?
Ulrich, bundan sevin duyuyordu.
Ona, seni ldrmesi gerektiini syledim dedi Clarisse.
Ne dedin?
ldrmekten sz ettim. Eer sen yle sandn kadar nemli
deilsen, ya da VValter senden iyi ise ve ancak bu yolla rahat edebile
cekse, o zaman doru dnmm demektir, yle deil mi? Hem
ayrca sen de kendini savunabilirsin.
Fena dile getirmiyorsun bunu...! diye yantlad Ulrich, ken
dinden pek de emin olmayan bir ifadeyle.
Aslnda ylesine konutuk ite. Ayrca senin dncen nedir?
VValter, byle bir eyi aklndan bile geirmemek gerektiini sy
lyor.
Hayr, dnlebilir dnmesine diye karlk verdi Ulrich
kararszca, ve Clarisseye dikkatle bakt. Kadnn kendine zg bir
ekicilii vard. Sanki kendi kendisinin yannda duruyormu gibi
olduu sylenebilir miydi? Clarisse hem vard, hem de yoktu, bu
ikisi youn bir birliktelik iersindeydi.
mini uyandran son binas gibidir. Her kuak hayretle ben kimim
ve atalarm kimlerdi? diye sorar. Oysa aslnda ben neredeyim, diye
sormas ve atalarnn da daha farkl deil, fakat yalnzca daha baka
bir yerlerde bulunmu olmalarn koul klmas gerekirdi; bylece
yine de bir eyler kazanlm olurdu - diye dnd Ulrich.
O zamana kadar kendi yantlarna ve konudan ayrlmalarna bu
numaralar veren, yine kendisiydi, ve bunu yaparken, dncelerin
btnyle dalp gitmemesi iin, kimi zaman yanndan geip giden
bir yze bakm, kimi zaman da bir vitrinin nnde durmutu; ama
bunu yaparken yine de biraz kendini armt; bu nedenle, nerede
olduunu anlayabilmek ve evine giden en ksa yolu bulabilmek iin
bir an durmak zorunda kald. O yola sapmazdan nce, sorusunu
bir defa daha tam olarak yerine oturtmak iin aba harcad. D e
mek ki kk ve lgn Clarisse tamamen haklyd, Ulrichin onun
nnde itiraz etmi olmasna ramen, insann tarihi yapmas, tarihi
icat etmesi gerekiyordu; peki ama, o zaman neden yaplmyordu
bu? O anda Ulrichin aklna yant olarak Lloyd Bankasnda alan
Mdr Fischelden, eski yllarda yazlar arada srada bir kahvenin
nnde oturduklar arkada Leo Fischelden baka bir ey gelme
di; nk imdi Ulrich bu konumay kendi kendine yapacak yer
de onunla yapsayd, arkada o kendine zg tavryla yle karlk
verirdi: Kayglarnz paylayorum! Ulrich, arkadann vermi
olabilecei bu yreklendirici yanttan dolay ona kran duyuyordu.
Sevgili Fischel, diye karlk verdi hemen dncelerinde bu, o
kadar basit deil. Ben tarih diyorum, ama hatrlayacak olursanz
eer, bununla hayatmz kastediyorum. Ve ben, unu sormamn
itici bir ey olduunu daha en bata itiraf etmitim: nsan neden
tarih yapmyor, yani demek istediim u ki, neden tarihe ancak ya
ralanm bir hayvan gibi olduunda, her yann alevler sardnda
etkin biimde saldryor, yani ksacas, neden ancak tehlike halinde
tarih yapyor? Evet, neden kulaa itici geliyor bu? Bunun, insann
insan hayatn kendi akna brakmamas gerektii anlamna da
gelmesine ramen, itirazmz neden?
Ama bunun nasl olup bittii, diye yantlard Mdr Fischel
biliniyor.- Aslnda politikaclar, din adamlar, yapacak ileri olma
yan btn o byk adamlar ve kafalarnda saplantya dnm
dncelerle kouup duran teki insanlar gnlk hayat rahatsz
timli kii varm gibi! Sanki her trl eitim, ruha ait bir sisteme
giriten baka bir eymi gibi!
Ulrich, kendini daha aa kavuturmak iin eitimin sadece
herhangi bir zamanda belli koruma nlemlerinden olumu, geerli
ve egemen olan duruma bir giri nitelii tadna atfta bulundu;
bu yzden insan, ruh kazanabilmek iin, her eyden nce henz bir
ruha sahip bulunmadna inanmalyd! Ulrich bunu, ak, ahlki
bakmdan byk apta deneye girien ve edebiyat yapan bir zihni
yet diye adlandryordu.
VValter, bunun imknsz bir iddia olduunu belirtti. Ne kadar
da rahat sylyorsun btn bunlar dedi, sanki dncelerimizi
yaamak veya hayatmz yaamak arasnda bir seim yapmak eli
mizdeymi gibi! Ama u zdeyii belki sen de bilirsin: Ben, zek
rn bir kitap deilim, ben sadece elikileri olan bir insanm!
Neden daha da ileri gitmiyorsun? Neden dncelerimiz uruna
midemizden vazgememizi talep etmiyorsun? Ben ise sana u yant
vereceim: insanolu, bayalklardan yaplmtr! Kolumuzu bir
uzatr bir geri ekeriz, saa m yoksa sola m gitmemiz gerektiini
bilemeyiz, alkanlklardan, nyarglardan ve topraktan oluuruz,
ama yine de var gcmzle yolumuzu srdrrz: nsan insan
yapan, ite budur! Demek ki yaplmas gereken, senin sylediini
biraz olsun gerekliin ltne vurmaktr, o zaman bunun en iyi
ihtimalle edebiyat niteliini tad anlalr!
Ulrich, ona katld: Btn teki sanatlar, hayat zerine teori
leri, dinleri vesaireyi de buna dahil etmeme bir itirazn yoksa eer,
o zaman dediine benzer bir iddia ileri sreceim ve varlmzn
btnyle edebiyattan olumas gerektiini syleyeceim!
yle mi? O zaman Hazreti Isann iyiliini veya Napoleonun
yaamn da edebiyat diye mi adlandryorsun? dedi yksek sesle
VValter. Ama sonra aklna daha iyi bir ey geldi, iyi bir kozun sa
lad huzurla arkadana dnd ve u aklamay yapt: Sen, kon
serve sebzeyi anlam olarak taze sebzeyle bir tutan bir insansn!
Hi kukusuz haklsn. Dahas, sadece tuzla yemek piirmek
isteyen biri olduumu da syleyebilirsin diye teslim etti Ulrich sa
kin bir ifadeyle. Artk bu konuda konumak istemiyordu.
Ama burada sze Clarisse kart ve VValtere dnd. Ona ne
den kar ktm bilmiyorum! Ne zaman zel bir durumla kar
lasak yle diyen, sen deil miydin: Bunu bir sahnede herkese
oynamak gerekirdi, grsnler ve anlasnlar diye! - Aslnda ark
sylenmeliydi! Burada, onaylarcasna Ulriche dnd, insan, ken
di kendisinin arksn sylemeliydi!
Ayaa kalkm ve sandalyelerin oluturduu kk emberin
iine girmiti. Duruuyla, sanki isteklerini biraz beceriksizce bir
biimde kendilerini sahnelemeleri de bir dansa hazrlanr gibiydi;
insan yaradlnn kendini zevksizce davurmalar karsnda duy
gulanan Ulrich, o anda insanlarn ounun, zetle sylemek gere
kirse, ruhlar herhangi bir ey baaramakszn dalgalanan ortalama
insanlarn byle kendi kendilerini oynama isteini beslediklerini
anmsad. Dile getirilemeyen nitelendirmesinin ilerinde dolanp
durduu insanlar da bu insanlard; bu, onlar iin temel bir sylem
di ve sisli bir zemindi; syledikleri, bu zeminden hep bytlm
olarak yansrd ve bu yzden onlarn gerek deerini hibir zaman
anlayamazlard. Ulrich, bu duruma bir son vermek iin yle dedi:
Ben bunu demek istememitim, ama Clarisse hakl: Tiyatro, yo
un kiisel yaant durumlarnn onlar yar yarya kiiden ayran,
kiisel olmaktan uzak bir amaca, bir anlam ve imge btnne hiz
met edebileceklerini kantlar.
Ben Ulrichi ok iyi anlyorum! diye sze kart Clarisse ye
niden. Herhangi bir eyi kiisel olarak yaadm diye zel olarak
mutluluk duyduumu anmsamyorum; yani herhangi bir zaman
yaamsam eer! M esela senin istediin de herhalde mzie sa
hip olmak deildir! Konumasnn burasnda kocasna dnmt:
nk mziin sadece varolmasndan bakaca bir mutluluk yok
tur. insan, yaantlar kendine eker, ama ayn anda onlar dar
ya doru yayar, kendini ister, ama kendi kendisinin bakkal olarak
duymaz bu istei!
VValter, parmaklarn akaklarna gtrmt; fakat Claris
senin uruna bir baka dnceye geti. Szcklerinin sakin ve
souk bir k demeti gibi etki yaratmasna alt. Bir davrann
deerinin arlk noktasn yalnzca ruhsal gcn yanstmasna
kaydrrsan, diyerek Ulriche dnd o zaman unu sormak is
terim sana: Byle bir ey, sadece tinsel g ve iktidar retmekten
baka bir amac bulunmayan bir hayatta mmkn olurdu, yle de
il mi?
imdi bu, bir hayal miydi, yoksa insann hibir zaman anlaya
mayaca bir gerekliin glgesi miydi? Buna yant olarak sadece
btn dinlerin gelimelerinin belli konumlarnda bunun gereklik
olduunu ileri srdkleri sylenebilirdi; ayn ey, btn sevenler,
btn romantikler, aya, ilkbahara ve sonbaharn ilk gnlerindeki
o mutlu lmlere eilimi bulunan btn insanlar iin de sylene
bilirdi. Ama bu durum, daha sonra yitip gidiyordu; uuyor veya
kuruyup kalyordu, bu ayrt edilemiyordu, ama gnn birinde in
san, onun yerini bir baka eyin aldn saptyordu; eskisi ise, in
sann ancak gerek olmaktan uzak yaantlar, dleri veya hayal
leri unutmakta sergiledii hzla unutuluyordu. Bu ilk ak yaants
ounlukla ilk kiisel sevilme durumuyla ezamanl olarak ortaya
kma alkanlnda olduundan, insan daha sonra rahata bunun
nasl deerlendirilmesi gerektiini bildiine de inanyor ve onu,
ancak siyasi seme ve seilme hakkn elde etmezden nce yapl
mas ho grlebilecek delilikler arasna katyordu. Demek ki sz
konusu durumun yaps buydu, ama bu durum Arnheim balamn
da hibir zaman bir kadnla bantl olarak ortaya kmam oldu
undan, doal bir biimde bir kadnla birlikte kalbinden yitip git
mesi de olanakszd; buna karlk, st, Arnheimn reniminin
ve bo geirdii zamanlarn son bulmasnn ardndan, babasnn
iine girmesiyle birlikte benliinde uyanan izlenimler tarafndan
rtlmt. Arnheim hibir eyi yarm yamalak yapmadndan,
ksa zamanda babasnn iyerinde yaratc ve doru biimlendiril
mi bir hayatn, airlerin yaz odalarnda kurguladklar iirlerden
ok daha byk bir iir olduunu kefetmiti, ve bu, ok farkl bir
durumdu.
Bu srada rnek insan olmaya ynelik yetenei de kendini ilk
kez belli etmiti. nk hayatn iirinin teki btn iirlerden s
tn olan yan, ierii nasl bir yap tarsa tasn, hep byk harf
lerle dizilmi olmasyd. Dnyevi bir ite almakta olan en kk
gnllnn bile evresinde btn dnya dner ve btn ktalar
onun omzunun stnden bakar; bylece, yapt hibir ey nemsiz
deildir; buna karlk odasnda almakta olan yalnz yazarn ev
resinde ise, kendini ne kadar zorlarsa zorlasn, ancak sinekler dner.
Bu, ylesine kendiliinden anlalr bir eydir ki, pek ok insana ya
amdan malzeme alarak yaratmaya koyulduklar anda, onlar eski
lir. Her hareketin iersinde de, insann yapmak istediini tam ola
rak yapmasn engelleyen bir lastik erit bulunur. Bu lastik eritler
imdi anszn yokolmutu. Yoksa bu, sadece lastik eritlerde olduu
gibi nleyici bir duygu muydu?
Bu konuda herhalde tam bir ayrma gidilemez, yle deil mi?
rnein kadnlar, oraplarn lastik eritlerle tuttururlar. Buyrun
bakalm! - diye dnd Moosbrugger. Bacaklarnda muska gibi
lastik eritler tarlar. Giysilerinin altnda. Tpk kurtlar yukarya
trmanmasnlar diye meyve aalarna srlen ilatan eritler gibi.
Ama bunu srf ylece sylemi olalm. Moosbruggerin herkese
kardeim demek ihtiyac duyduu sanlmasn diye. Moosbrugger
tam olarak byle deildi. Sadece iteydi ve dtayd.
imdi her eye egemendi ve her eyi yola getiriyordu. Onu l
drmelerinden nce her eyi dzene sokuyordu. Neyi isterse onu
dnebiliyordu, u anda her ey, Yat! denilen, iyi eitilmi bir
kpek kadar uysald. Moosbrugger, hapsedilmi olmasna ramen,
usuz bucaksz bir gllk duygusuna sahipti.
orba tam zamannda geliyordu. Moosbrugger tam zamann
da uyandrlyor ve dolamaya karlyordu. Hcrede her ey dakik
ve deimez bir nitelik tayordu. Bu, Moosbruggere bazen bt
nyle inanlmaz geliyordu. Tuhaf bir dnm sonucu, bu dzenin
kendisinden kaynakland izlenimini tamaktayd; oysa sz ko
nusu dzenin kendisine dardan uygulandn biliyordu.
Baka insanlar yaz mevsiminde, bir itin glgesine uzandk
larnda, arlar vzldadnda, gne stbeyaz aydnlktaki gky
znden klm ve sertlemi olarak getiinde byle yaantlara
tank olurlar; o zaman dnya, byle insanlarn evresinde mekanik
bir oyuncak gibi dner. Moosbruggerin i dnyasnda ise bunu,
hcresinin sergiledii geometrik grnm salamaktayd.
Bu arada, deli gibi iyi bir yemek zlemi ektiini fark ediyor
du; bunu dlyordu ve gndzleri, ruhu baka meguliyetlerden
geri dndnde, dolu bir tabak domuz kzartmasnn hatlar te
dirgin edici bir srarla gzlerinin nnden gitmiyordu, iki tabak!
diye emrediyordu M oosbrugger o zaman. Ya da ! Bunu o kadar
youn ve gzndeki betimlemeyi ylesine agzllkle byterek
dnyordu ki, midesi annda dolup bulanmaya balyordu, tka
basa yediini tasavvur ediyordu. Neden diye dnyordu ban
lna ramen, kulaa sanki ona yneltilmi gibi gelen baz olum
suz szler duymutu; bu arada lnetlenen eyler ou kez, tpk bu
gen insanlarn imdi kendi kuaklarnn dncelerini sevmeleri
gibi, kendi genliinde sevmi olduklarnn gerisinde kalmamt.
Kendisinin de iinde gizlice yer alm olduu bir gemile acma
szca alay eden genler tarafndan onurlandrlmak, Arnheimda
ok tuhaf bir duygu uyandryordu; bu duygu, ona i dnyasnda
esneklii, deiim yetisini, giriim tutkusunu, hatta neredeyse ken
dini iyi maskelemi bir kt niyetin soukkanl acmaszln his
settirmekteydi. Yldrm hzyla, kendisini bu yeni kuaktan ayran
eyin ne olduunu dnd. Genler, her konuda birbirleriyle ters
dmekteydiler, ak ve seik olan tek ortak noktalar, nesnellie,
tinsel sorumlulua, dengeli kiilie ynelik saldrlaryd.
zel bir durum, Arnheimn bu olumsuz durumdan neredeyse
ktcl bir haz duymasna olanak veriyordu. Kiisel yaplar zel
likle ne kan belli yatlarnn ar abartlmasn eskiden beri itici
bulmutu. Soyluluu elden asla brakmayan bir hasm olarak, bu ki
ilerin adlarna elbette dncelerinde bile yer vermemiti, fakat bu
balamda kimi dndn ok iyi biliyordu. Bu kii -A rnheim n
gizlice sevdii ve o anda kendisi iin alntlad Heinenin szck
leriyle sylemek gerekirse eer-, ltl hazlarn tutkunu, ciddi,
sade bir genti. iir alanndaki abalarn ve alkanln vmek
gerekir ... dizelerini ilerken sergiledii sancl abalar, tarifi ola
naksz srar, ektii byk zahmetleri..., Esin perileri ona kar
cmert deil, ama onun elinde dil dehas var, Kendisine ynelik
byk ve kanlmaz zorlamay, szckler alannda gerekletiril
mi byk bir eylem diye nitelendiriyor. Arnheimn mkemmel
bir hafzas vard ve sayfalarca alnt yapabilirdi. Dncelerini ba
ka bir noktaya kaydrd. Heinenin, kendi dnemindeki bir adam
la savam srasnda, ancak imdilerde mutlak bir nem kazanm
olan olaylar nasl ncelemi olduuna hayranlk duyuyordu ve bu
onu, imdi byk Alman idealist zihniyetinin ikinci temsilcisine,
Generalin airine dndnde, kendi edimlerini gerekletirme
yolunda yreklendiriyordu. Bu, tinsel balamda sulu sepken bir
karmn ardndan gelen kaymak tabakasyd. Arnheimn resmi
idealizmi, orkestralarda bulunan, dikine konulmu lokomotif ka
zanlarn andran ve kaba saba homurtular karan byk ve derin
m bir form bir szck, bir dize, eytani bir gl, bir Napoleon,
Sezar, Isa veya yalnzca ve yalnzca analarn ve babalarn mezar
banda dklen bir gzyagelir ve imek hznda bir birlemeyle
ortaya eser kar. Bu acemi ii eser, ok kolay grmezlikten gelin
dii zere, her yanyla duygunun yetkin dzeyde bir anlatmdr,
niyet ile gereklemenin kusursuz rtmesidir ve gen bir erke
in yaantlarnn byk Napoleonun hayatna tmyle giriidir.
Ancak bykten ke uzanan balanma, grnd kadaryla,
herhangi bir nedenle, tersine de ileyememektedir. insann hem r
yalarnda, hem de genliinde yaad bir ey vardr; insan rya
snda byk bir sylev verdiinde ve uyanrken talihsiz bir rastlan
tyla son szckleri yakaladnda, aslnda bunlarn, daha nceki
izlenimin aksine, pek de allmam gzellikte olmadn grr.
O zaman insan, kendini dans eden yaban bozkr horozu gibi yer
ekiminin arlndan kurtulmu ve parltlar iersinde hissetmez,
fakat sadece, ama ok fazla duygu ykl olarak, Sayn Generalin
imdiye kadar birka kez saygyla anlm olan kpei gibi, aya
doru ulumutur.
Dolaysyla, her ey yolunda saylamaz; -diy e dnd Arnhe
im, kendi kendini yreklendirerek- ama insan btn ciddiyetiyle
zamanna ayak uydurmak zorundadr, diye ekledi dikkatle; nk
ona, snanm olan bu fabrika retimi ilkesini hayat retmekte de
uygulamaktan daha yakn gelecek bir ey olabilir miydi?
ey grmek istemeksizin, bir sre bir puhu kuu gibi iri iri gzlerle
odann iine bakt.
Bu arada karsnn yeeni de tpk kendisi gibi, can skc bir
yaknlkla nne bakmaktayd ve konumaya ara verildiinin fark
na bile varmamt. Tuzzi, bir eyler sylenmesi gerektiini hissetti;
kendini sk hayal gren ve suskunluuyla kendini ele verebilecein
den korkan bir insan gibi tehdit altnda hissediyordu. Her ey hak
knda olumsuz dnmekten holanyorsunuz, dedi glmseyerek,
din grevlilerine ilikin sylem o na kadar kulaklarnn nnde
ieri girmeyi beklemiesine ve karm herhalde, akrabalktan kay
naklanan btn sempatisine ramen, sizin katknzdan biraz olsun
korkmakta haksz deil. Byle konumama izin verirseniz eer,
hemcinslerinize ilikin dnceleriniz biraz kltc speklasyon
olmak eiliminde.
Bu, mkemmel bir sylem, diye karlk verdi Ulrich sevinle
her ne kadar byle bir sylemin gereini yerine getiremeyeceimi
alakgnlllkle sylemek zorunda olsam da! nk insanla ilgili
kltc veya yceltici speklasyonda bulunan, hep dnya tari
hidir; bunu, kltc yoldan hile ve zorbalkla, yceltici yoldan
da yaklak olarak burada muhterem einizin denemeye alt
gibi, dncelerin gcne inanmakla yapar. Dr. Arnheim da, sy
lediklerine inanmak gerekirse eer, bir ycelticidir. Buna karlk
meslekten bir kltc olarak sizin bu melekler korosu iersinde
bilmekten holanacam duygularnzn bulunmas gerekiyor.
Daire Bakan Tuzzi ye anlayl bir ifadeyle bakt. Tuzzi, ce
binden sigara tabakasn kartarak omuzlarn kaldrd. Neden bu
konuda karmdan farkl dnmem gerektiine inanyorsunuz?
diye karlk verdi. Sohbetin kiisel bir noktaya dnmesini reddet
mek istemi, ama yantyla bu noktay glendirmiti; karsndaki
neyse ki bunun farkna varmad ve konumasn srdrd: Bizler,
herhangi bir biimde iine girdii her kalba uyan bir kitleyiz!
Tuzzi: Bu, beni aar gibisinden kaamak bir yant verdi.
Ulrich, buna sevindi. Bylesi, kendisinin tam kartyd; tin
sel kkrtmaya karlk vermeyen, fakat hemen btn kiiliini
korumaktan bakaca bir savunma aracna sahip bulunmayan veya
yle bir arac kullanmak istemeyen birisiyle konumaktan ok zevk
alrd. Balangta Tuzziye kar duyduu antipati, onun evinde
Diotima n n Geceleri
Diotima, Arnheimn btn bu insanlara grnd kadaryla ra
hatlkla dayanabilmesine aryordu, nk duygularnn durumu,
birka kez dnya ilerinin un peu de bruit autour de Ntre medan
baka bir ey olmad szyle dile getirmi olduu eye fazlasyla
uygun dmekteydi.
evresine bakndnda ve evini gerek dnyevi, gerekse tinsel
soylularla dolu olarak grdnde, bazen kafas karyordu. Haya
tnn hikyesinden geriye yalnzca en alt ile en st arasndaki mut
lak kartlk, baka deyile bir gen kzken korkutucu bir orta snf
snrlanml ile imdiki ruhu kr edici baar kalmt. Dioti
ma, insann bann dnmesine yol aacak kadar dar bir basamakta
durmasna ramen, daha da yksee doru yol alnabilir beklen
tisiyle ayan bir kez daha kaldrma isteini iinde hissediyordu.
Tehlike, ona ekici geliyordu. Eylemin, tinin, ruhun ve ryann bir
btn oluturduu bir hayata girme kararyla bouuyordu. Paralel-Eyleme ilikin olarak talandrc denilebilecek bir dncenin
ortaya kmamasndan tr artk bir kayg duymuyordu; dnya
apnda Avusturya dncesini de daha bir umursamaz olmutu;
insan tininin her byk tasars iin bir de kar-tasar bulundu
u yolundaki deneyimin bile artk Diotima iin korkutucu bir yan
kalmamt. Olaylarn ak, nem kazand noktada mantktan
yoksundur; orada bu ak daha ok imei ve atei artrr, ve
Diotima, evresini sardn hissettii byklk zerine hibir ey
dnememeye almt. Tpk kk bir kzn, btn glkleri
bir yana itip babasnn kucana atldnda, kendini iyi hissetme
sekin kitleyi temsil eder, bu da onu kalc bir tinsel gerilim atmos
feriyle kuatr. Olay tinin byk endstrisine gtren ey, doal
olarak yaamn bugnk halidir, tpk endstriyi tine ve politikaya
tayann, kamusal vicdan zerinde egemen olmaya zorlayann da
yaamn bugnk hali olmas gibi; bu iki grng, tam orta yerde
birbiriyle temas eder. Bundan tr bykyazarn rol de rnein
belli bir kiiye atfta bulunmayp, zamann gelitirmi olduu bir
oyun kuralyla ve bir grevle toplumsal satran tahtasnda bulunan
bir ta temsil eder. Bugnn iyilik uruna aba harcayan insanlar
nn grlerine gre, kimin tin sahibi olduu, ilerine yarayabilecek
bir husus deildir (tin aslnda o kadar oktur ki, biraz fazla veya
biraz az olmas ok nem tamaz; ne olursa olsun, herkes kendinde
yeterince tin bulunduu inancndadr); asl nem tayan nokta, y
kc etki yaratan, olumlu gelimeleri engelleyen bir zihniyetle veya
ideoloji ile savamaktr; bunun iin de tinin gsterilmesi, grlme
si, etkin klnmas gereklidir; ve bunun iin bir bykyazar, belki
de artk pek fazla kiinin anlayamayaca, daha byk bir yazardan
daha elverili olduundan, herkes bykln gerekten bye
varabilmesi iin var gcyle katkda bulunur.
Olay byle anlald takdirde, Arnheima bu ilikinin, son
derece yetkin dzeyde olmakla birlikte, deneysel nitelikteki ilk r
neklerinden biri olmasndan tr nemli bir sulamada bulunu
lamazd, ama yine de byle olabilmek iin belli bir yetenein ge
reklilii kesindi. nk yazarlarn ounluu, ellerinden gelseydi
eer, bykyazar olmak isterlerdi, ancak bu noktada durum, tpk
dalarda olduu gibidir: Graz ile Sankt Plten arasnda, Monte
Rosa gibi grnmek isteyebilecek pek ok da vardr, ama ne var
ki ykseklikleri Monte Rosannki kadar deildir. O halde bir b
ykyazar olabilmek iin en olmazsa olmaz nitelikteki koul, insa
nn hem yksee hem de alaa uygun den kitaplar veya tiyatro
oyunlar kaleme almas olarak kalmaktadr. nsan, etkinlii ile iyi
yi gerekletirmezden nce etkin olmay baarabilmelidir; bu ilke,
her bykyazar varoluunun zeminidir. te yandan bu, mucizevi
ve yalnzln batan karclklarna kart bir ilkedir, neredey
se Goethenin insann yalnzca dosta bir dnyada hareket etmesi
gerektii, o zaman her eyin kendiliinden yoluna girecei ynn
deki etkinlik ilkesiyle rten bir ilkedir. nk bir yazar bir kez
ayn kapya kar. Demek ki byk olan da kendisi iin bir pusula
kadar gerekli sayan bir tccar, demokratik beceri sergilemek, b
ykln llmesi olanaksz etkisinin yerine etkinin llebilir
bykln geirmek zorunda kalacaktr. Byk olan, byk sa
ylan eydir; ancak bu, son tahlilde baarl reklamlar araclyla
byk diye ilan edilenin de byk olduu anlamna gelir; zamann
bu en derinde yatan ekirdeini kolayca yutabilmek ise herkesin
harc deildir ve Arnheim, bunun nasl baarlabilecei konusunda
eitli deneyler yapmt.
Bu noktada, eitimli bir adam, rnein ortaada aratrma ile
kilise arasndaki iliki zerinde dnebilir. Ayrca baarl olmak
ve adalarnn dnme biimlerini etkilemek isteyen filozof, ki
lise ile geinebilmek zorundadr ve ucuzundan bir zgrlk d
nce, bu zincirlerin onun bykle doru ykseliini engellemi
olduu sonucuna varabilir; oysa durum, bunun tam tersi olmutur.
Uzmanlarn grne gre bundan ortaya sadece dnceye ilikin
esiz bir gotik gzellik kmtr; kilise, tine zarar vermeksizin by
lece gz nnde tutulabildii takdirde, reklam iin de ayn ekilde
dnmek neden caiz olmasn? Etkin olmak isteyen, bu koul al
tnda da etkinlik gsteremez mi? Arnheim, iinde yaad zama
na fazla eletiri yneltmemenin bir byklk gstergesi olduuna
inanmaktayd! Altnda dnlebilecek en iyi at bulunan ok iyi bir
svari, atyla ekimeye girdii takdirde, bir engeli amakta kendini
altndaki zayf atn hareketlerine uyduran bir svariden daha baa
rsz olacaktr.
Bir baka rnek: Goethe! - O, yeryznn bir kincisini ortaya
karamayaca kadar byk bir dhiydi, ama ayn zamanda da bir
Alman tccar ailesinin kendisine asalet unvan verilmi oluydu ve,
Arnheimn alglay dorultusunda, bu ulusun yetitirdii en nde
gelen bykyazard. Arnheim, pek ok konuda onu kendisine r
nek alyordu. Bu balamda en sevdii yk ise o ok bilinen olayd;
zavall Johann Gottlieb Fichte, Jenada felsefe profesrl yapt
srada, Tanr ve tanrsal konular hakknda, usuz bucaksz hayat
tecrbesine sahip air-ustann anlarnda kulland ifadeyle, geri
yceltici, ama belki de pek yakk almaz tarzda fikir beyan ettii,
savunmasnda da kendini en yumuak ifadeyle dta tutacak yerde
heyecanla ie giritii gerekesiyle uyarldnda, Goethe, bu f-
Ama btn bunlar henz olup bitmiti ki, vcudu, ktn bir
kamay kendinden darya frlatmas gibi, bu alm grntnn
zerinde yeniden bir araya geldi; Clarisse zayft, kendindeydi, tik
siniyordu ve iinde acma nedir tanmayan bir nee vard. W alterin
iini o kadar kolaylatrmak istemiyordu. Ben, senin zaferinin ve
zgrlnn bir ocuun zlemini ekmesini istiyorum! dedi
kendi kendine. Sen, kendi bann zerine canl antlar ina etme
lisin. Ama bundan nce bedenden ve ruhtan benim iin ina edil
mi olmalsn! Clarisse glmsedi; bu, onun st byk bir tala
kapatlm gibi, darya ancak darack kabilen bir alev dilimini
andran, kendine zg glmsemesiydi.
Daha sonra aklna, babasnn W alterden korkmu olduu gel
di. Yllar ncesine gitti. Buna alknd; W alterle birlikte birbirle
rine: Hatrlyor musun? diye sormaktan holanrlard ve o zaman
gemie karm klar, sihirli bir biimde sonsuzluktan imdiki
zamana akard. Gzel bir eydi, bunu yaamay severlerdi. Belki
de bu, insann saatlerce sren, isteksiz bir yryn ardndan geri
dnp baktnda, btn o yrnm boluun, bir anda uzakta
kalan bir manzaraya dnm olarak, gzel bir tatmin duygusu
na yol amas gibi bir eydi; ancak Clarisse ile Walter, asla byle
dnmezler, hatralarn ok ciddiye alrlard. Bundan tr Cla
risse, VValter ondan korkarken, babasnn, yani bir zamanlar onun
iin kaba gcn temsilcisi olan, yalanmaya yz tutmu ressamn da
yaanmakta olan yeni zaman evin iine getirmi olan W alterden
korkmasn olaanst heyecan verici buluyordu. Bu, Clarisse dos
tu Lucy Pachofene sarlrken, Baba demek zorunda kalmas ve bu
arada babasnn Lucynin sevgilisi olduunu bilmesi gibi bir eydi,
nk btn bunlar ayn zamanda oluyordu.
Clarisse yeniden yanaklarn scaklk bastn hissetti. O
kendine zg inlemeyi, erkek arkadana anlatm olduu, yaban
c inleyii gznn nnde canlandrabilmek, onu ok youn bir
biimde megul etmekteydi. Eline bir ayna ald ve babasnn yata
nn yanma geldii o gece, dudaklar korkuyla kaslm olan yz
yeniden bulmaya alt. Bir tr batan karlma duygusunun et
kisiyle gsnden zlp km olan sesi kartmay baaramad.
Bu sesin bugn de tpk o zamanki gibi gsnn iinde olmas
gerektiini dnd. Bu, acmasz ve hogrsz bir sesti; ama bir
dzeni, tek kelimeyle sivil bir dzen canlandr: Ben buna souktan
lmek, ceset katlamas, ayda herhangi bir yer, geometrik bir sal
gn derim!
Karmdaki kitaplk grevlisiyle bu konuda sohbet ettim. Bana,
Kanttan veya ona benzer birilerinden kavramlarn ve bilebilme ye
tisinin snrlar gibi bir eyler okumam nerdi. Ama ben, aslnda
artk hibir ey okumak istemiyorum, iimde tuhaf bir duygu var:
En byk dzene sahip bulunan biz askerlerin neden ayn zaman
da her an hayatmz feda etmek zorunda olduumuzu bir biimde
anlayla karlayabiliyorum. Bunun nedenini dile getiremiyorum.
Dzen, u veya bu biimde ldrme ihtiyac ile birleiyor. Ve im
di ben, kuzininin abalaryla, stelik de ben kendisine her zaman
kinden daha az yardm edebilecek bir durumdayken, kendisine ok
zarar verecek bir eylere yol amasndan itenlikle kayg duymakta
ym! izleyebiliyor musun beni? Bu arada bilimin ve sanatn byk
ve hayranlk uyandrc dnceler balamndaki katklarn ise el
bette saygyla karlyorum, bunun aksi bir ey sylemi olmay asla
istemem!
Dman Akrabalar
Ayn dnemde Diotima da bir kez daha kuzeniyle konutu. Dai
resinin odalar arasnda inatla ve srekli olarak dolanp duran ana
forlarn arasnda bir akam, Ulrichin kk bir srann stnde
oturduu yerde bir sessizlik gleti olumutu; Diotima da yorgun
dm bir dans gibi gelip onun yanna oturdu. Bu, uzun zaman
dr olmamt. O gezintilerden bu yana ve sanki onlarn bir sonucu
imiesine, kuzeniyle i d iliki kurmaktan kanmt.
Diotimanm yz, scaktan veya yorgunluktan tr h afif alacalanmt.
Ellerini sraya dayad, Naslsnz? dedi ve baka bir ey sy
lemedi, oysa mutlaka baka bir ey sylemesi gerekiyordu, ve ban
biraz eerek ileriye doru bakt. Boks terimlerini kullanmaya izin
varsa eer, epey darbe yemi gibi bir izlenim uyandrmaktayd.
Oraya tnemi otururken, stndeki elbisenin iyi durmas iin bile
zen gstermedi.
Kuzeni, karmakark salar, bir kyl kadn giysisini ve orapsz bacaklar dnd. stndeki sahte boyalar temizlendiinde,
Diotimadan geriye bir avu gl ve gzel insan kalyordu; Ulrich,
kyllerin yaptklar gibi, onun elini kendi elinin iine almamak
iin zorland.
Demek Arnheim, sizi mutlu etmiyor dedi sakin bir ifadeyle.
Aslnda Diotimanm bu isnad geri evirmesi gerekirdi, fakat
o, iinde tuhaf bir dalgalanma hissetti ve suskun kald; ancak bir
sre sonra karlk verdi: Arkadal beni ok mutlu ediyor.
Bana sanki onun arkadal size ac veriyormu gibi gelmiti.
Gerdann kendi dost ruhlar diye adlandrd genler, Penelopenin talipleri gibi Fischelin evine dadanmlard ve gen bir
Alman insannn Paralel-Eylem karsnda ne yapmas gerektiini
tartyorlard. Bay Fischel, Gerdann ruhsal rehberi olan Hans
Seppi bir zamanlar bunlarn olmas iin bir sr para dkp zel
retmen diye tutmadn syleyerek pimanln dile getirdiin
de, Bayan Klementine ona: Bir maliyecinin baz koullar altn
da bir sanat ve kltr hamisi olarak da varlk gstermesi gerekir!
diye kar kyordu. - Durum, gerekten de byleydi: niversite
rencisi olan ve grnte hibir para kazanma ans bulunma
yan Hans Sepp, zel retmen olarak eve girmiti ve sadece evin
iinde egemen olan kartlklardan yararlanarak bir tiran olup
kmt; imdi artk Gerdann da arkadalar olan arkadalaryla
Fischellerin evinde, -ay n rktan olanlar ile olmayanlar arasnda
bir ayrm gzetmedii sylenen- Diotimann evresinde Yahudi
ruhunun alarna taklm olan Alman soylu snfnn nasl kurtarlabileceini tartmaktayd. Bu konu her ne kadar Leo Fischelin
nnde genelde yalnzca dikkatli bir tarafszlkla almakta idiyse
de, yine de kullanlan kelimeler ve deinilen ilkeler, ev sahibinin
sinirlerini bozmaya yetiyordu. Byk simgeler yaratmaktan ciz bir
yzylda, mutlak bir felakete gtrecei kesin olan byle bir de
neyin yaplmasndan tr duyulan tedirginlik dile getiriliyordu,
ve olaanst nemli, yceltici insanca klma, zgr insanla
trma gibi sylemler bile, her duyduunda Fischelin burnundaki
gzln titremesine yol ayordu. Kendi atsnn altnda, hayat
dnme sanat, tinsel gelimenin imgesi ve eylemleraras titreim
gibi kavramlar gelitirilmekteydi. Fischel, her on drt gnde bir
evinde bir arnma saatinin dzenlendiinin farkna varmt. Bu
konuda aydnlatlmas iin srar etmiti. Bu saatler srasnda hep
birlikte Stefan George okunduu ortaya kmt. Leo Fischel, eski
tarihli bir ansiklopedisinde bu kiinin kim olduunu bouna arayp
durmutu. Onun gibi eski bir liberali en ok fkelendiren ey ise
atsnn altndaki bu acemi yeniyetmelerin, Paralel-Eylemden sz
ettiklerinde, bu olaya katlan bakanlk raportrlerini, banka m
drlerini ve bilim adamlarn iirilmi insancklar diye nitelen
dirmeleriydi; bu genler, aalayc bir tavrla artk byk dn
celerin olmadn, olsa bile bunlarn kimse tarafndan anlalma
zamanlar olup bitenlere rza gstermezdi. Belki de ayn eyden bizler de byk kurbanlar vermeden yararlanabiliriz, ne dersiniz? Ve
belki de zellikle bugn hl ok sayda insan kurban etmemizin
nedeni, insanln eski dncelerinin nasl doru bir ekilde ala
bilecei sorusunu asla ak ve seik sormam oluumuzdur!? Btn
bunlar, g ifade edilebilen ve bulank ilikiler.
Ama sizin dnme tarznz balamnda istenen hedef, hep
bir toplam veya bir bilano olarak kalyor! diye patlad Hans Sepp,
bu defa Ulriche kar. Siz de Mdr Fischel kadar burjuva ilerle
mesine inanmaktasnz, sadece bunu yaptnz anlalmasn diye,
konuyu olabildiince kark ve sapkn bir biimde dile getiriyorsu
nuz! Hans, arkadalarnn fikirlerine tercman olmutu. Ulrich,
Gerdann yzn arad. Fischelin ve genlerin hem ona, hem de
birbirlerine saldrmaya hazr olduklarna dikkat etmeksizin, dn
celerini rahat bir tavrla tekrar dile getirmek istiyordu.
Ama erimek istediiniz bir hedef var, yle deil mi, Hans?
dedi tekrardan.
Evet, iimde. Benim araclmla eriilmek istenen bir hedef.
diye yant verdi Hans Sepp ksaca.
Peki eriecek mi? Leo Fischel, bu alayl soruyu sormaktan
kendini alamamt ve bylece, herkesin, bu arada kendisinin de
anlad gibi, Ulrichten yana km oluyordu.
Bunu bilmiyorum! diye yant verdi Hans karanlk bir ifa
deyle.
Snavnz vermelisiniz: te bu, bir ilerleme olurdu! Leo
Fischel, bunu da sylemekten kendini alamamt; o kadar sinir
liydi; fakat fkesi, bu olgunluktan uzak genlerden olduu kadar
dostundan da kaynaklanyordu.
O anda oda, havaya utu. Bayan Klementine, eine yalva
ran baklarla bakt; Gerda, Hanstan nce davranmaya alt, ve
Hans, sonunda yine Ulrichin bandan aa boalacak kelimeleri
aramaktayd: undan emin olabilirsiniz ki, diye bard ona as
lnda siz de Mdr Fischelin dnemeyecei tek bir dnceyi
bile dnemiyorsunuz!
Bu szlerden sonra darya frlad, ve arkadalar da fkeli bir
eiliin ardndan onu izlediler. Klementinenin baklaryla itilip
kaklan Mdr Fischel de, sanki son anda ev sahibi olarak grevi
Batan kartma
Geride ba baa kaldklarnda, Gerda gzle grlr biimde heye
canlyd. Ulrich onun elini tuttu; Gerdann kolu titremeye balad
ve gen kadn, kendini ondan kurtard. Siz, dedi bunun Hans
iin ne anlama geldiini bilmiyorsunuz: Bir hedef! Bununla alay
ediyorsunuz; elbette, byle yapmak kolay. yle sanyorum ki, d
nceleriniz daha da bir slam ! ok gl bir kelime aramt,
syledikten sonra da imdi rkmt. Ulrich, yeniden onun elini
yakalamaya alt, fakat Gerda kolunu kendine ekti. Biz, ylesi
ne istemiyoruz bunu! dedi glkle; bu kelimeleri iddetli bir aa
lamayla sylemiti, fakat vcudu titriyordu.
Biliyorum, dedi Ulrich alayl bir ifadeyle sizlerin arasnda
olup biten her ey, en yksek dzeydeki talepleri karlayabilecek
ekilde olmal. Zaten beni sizin zel bir ifadeyle nitelendirmek ltfunda bulunduunuz bir davrana iten de bu. Ve ayrca, daha nce
sizinle bundan farkl konumaktan ne byk bir memnuniyet duy
mu olduumu bilemezsiniz!
Siz, hibir zaman imdikinden farkl deildiniz! diye karlk
verdi Gerda hemen.
Her zaman biraz ne yapaca bilinmez biriydim dedi Ulrich
sadece ve onun yzn aratrd. Kuzinimde olup bitenlerden bi
raz sz etmem, sizi memnun eder mi acaba?
Gerdann gzlerinde, Ulrichin yaknl yznden iine yu
varland belirsizlikten aka ayrlan bir ifade vard; nk, son
radan Hansa iletebilmek amacyla, bu aklamay hararetle bekle
mekteydi; bunu saklamaya alt. Ama dostu, belli bir tatmin duy
de her zaman bir ara zm bir ortalama! Bir ortalamay elde ede
bilmek iin hep en u noktadakileri yapmann ve istemenin zaman
iersinde yorucu ve gln olduunu itirafa yanamak istemiyor
musunuz?
Aslnda bu, Diotima ile yaplan konumann aynyd; sadece
d grn farklyd, ama bunun dnda bir konumadan tekine
geilebilirdi. Bunun gibi, u anda burada hangi kadnn oturmakta
olduu da nemsizdi; nceden varolan bir tinsel enerji alanna yer
letirilmi bir vcudun belli olaylar harekete geirmesi, o kadar!
Ulrich, son sorusuna yant vermemi olan Gerdaya bakt. Gerda,
gzlerinin arasnda bir tedirginlik izgisiyle, zayf nahif oturmak
tayd. Bluzun ak yakasndan grlen gs balangc da yksek
ve dikey bir izgi oluturuyordu. Kollar ve bacaklar uzun ve inceydi.
Erken bir yazn ar stt, mayho bir ilkbahar; Ulrich, bylesine
gen bir vcutta hapis kalm inat bir yapnn darbesiyle eza
manl olarak, bunu da hissetti. I dnyas isteksizlik ile metanetin
oluturduu tuhaf bir karmn egemenlii altndayd, nk an
szn karara dndnden daha yakn olduu ve bu gen kzn da
buna katkda bulunma misyonunu tad gibi bir duyguya kapl
mt. Elinde olmakszn, bu defa Paralel-Eylemde yer alan genli
e ilikin izlenimlerini anlatmaya balad ve konumasn, Gerday
artan kelimelerle noktalad. Siz, o evrede de ok radikalsiniz ve
orada da beni istemiyorsunuz. Fakat ben de buna ayn ekilde kar
lk veriyorum, nk yapm dorultusunda ben de radikalim ve
tinsel dzensizliin dnda her trl dzensizlie dayanabilirim.
Dncelerin sadece ortaya atldn deil, fakat bir araya geti
rildiini de grmek istiyorum. Dncenin sadece alkalanmasn
deil, ama younlamasn da istiyorum. te, deerli dostum, ne
olmas gerektiinden deil, fakat hep ne olabileceinden sz et
mem nedeniyle beni azarlamanzn asl nedeni de bu. Ben, bu iki
sini birbiriyle kartrmyorum. Ve belki de bu, insann sahip olabi
lecei en zamana aykr nitelik, nk bugn birbirine ciddiyet ve
duygusal yaam kadar yabanc olan baka hibir ey yok; mekanik
kesinliimiz, ii ne yazk ki canl bir kesinlikten uzakl doru bir
tamamlayc olarak grme noktasna kadar vardrd. Neden beni
anlamak istemiyorsunuz? Byk bir ihtimalle bunu yapabilecek ye
terlilikten btnyle yoksunsunuz ve benim o ada kafanz ka
Daire Bakan Tuzzi ve Slav rkna kar bir Alman saldrs hak
knda o kadar korkun haberler duyuyorlard ki, bunlarn arasndan
baz eyler, alak sesle yaplan dedikodu eklinde olmak zere, Ek
selanslarnn kulana da geliyordu; bu durum, Ekselanslarnn zel
bir eylerin olmad gnlerde de, pek ok eyin yaplmasna izin
verilmeyii nedeniyle, insann g bir etkinlik iersinde bulunduu
yolundaki korkularn onaylyordu. Fakat Ekselanslar gereki bir
politikac olduundan, bir kar hamle yapmakta tereddt etmedi
ve bu arada ne yazk ki ylesine cmert bir hesaplama ilemi yapt
ki, bu ilem balangta devlet ynetme sanat balamnda yaplan
bir yanllk gibi gzkt. Propaganda Komitesinin yani, grevi
Paralel-Eylemi geni kitlelere tantmak olan komiteninbakanl
o sralarda henz botu ve Kont Leinsdorf, bu greve Baron W isnieczky yi getirmeye karar vermiti; bu konudaki dncesinin k
noktas, yllar nce bakanlk yapan Wisnieczkynin o zamanlar Al
man partilerince drlen bir kabinenin yesi olmas ve gizliden
Alman dman bir politika izledii sylentisinin varlyd. n
k Ekselanslarnn bu konuda kendine ait bir plan vard. Daha Paralel-Eylemin balangcnda dncelerinden biri, Alman kkenli
Impkralyallarn zellikle kendini anavatandan ok Alman ulusuna
bal hisseden blmn bu hareket iin kazanmakt. Baka ka
bileler Impkralyay, zaten de yaptklar gibi, bir hapishane diye
nitelendirebilirler, bu arada Fransa, talya ve Rusya iin besledikleri
sevgiyi istedikleri kadar aka dile getirebilirlerdi; ama bunlar so
nuta, deyi yerindeyse eer, sapa kalan uukluklard ve hibir ciddi
politikac, byle tutumlar belli Almanlarn, Impkralyay corafi
olarak kuatan ve daha bir kuak nce onunla bir btn olan Al
man mparatorluuna duyduklar hayranlkla bir tutamazd. Kont
Leinsdorfun: Onlar kendiliklerinden gelecekler! tarzndaki nl
sylemi, etkinlikleri, kendisinin de bir Alman olmas nedeniyle,
duygularn en acsn uyandran bu Alman ayrlklarna ynelik
olmutu. Aradan geen zaman iersinde bu sylem, anavatan iin
planlanan eylemin temelini oluturan bir kehanete dnmt; bu
sylem, yaklak olarak nce teki Avusturya kabilelerinin ana
vatan iin kazanlmas gerektii gibi bir ierik tayordu; nk bu
bir defa baarldktan sonra, btn Alman evreleri de buna ayak
uydurma zorunluluunu duyacaklard, zira bilindii gibi, kendini
herkesin katld bir eyin dnda tutmak, bir konuda ilk adm
atmay reddetmekten ok daha gtr. Bu durumda Almanlara gi
den yol, nce Almanlara kar ve bakaca uluslara ncelik tanyan
yoldu; Kont Leinsdorf, bunu oktandr anlamt, fakat eylem saati
geldiinde anladn uygulamaya koymaktan da ekinmedi, ve ite
onun Ekselanslar Wisnieczkyyi Propaganda Komitesinin bana
getirmesine de bu yol at; nk Leinsdorfun yargsna gre Ekse
lanslar doutan Polonyal, fakat ynelim olarak Impkralyalyd.
Ekselanslarnn, bu seimin Alman dncesini hedef ald
nn, sonradan yaplan sulama dorultusunda, bilincinde olduu
konusunda bir karara varmak, kolay olmayacaktr; ama bu seimle
hakiki Alman dncesine hizmet ettiini varsaym olmas, byk
bir ihtimaldir. Sonu, bir anda Alman evrelerde de Paralel-Eyleme
kar canl bir hareketin balamas oldu; bylece Paralel-Eylem,
saflardan biri tarafndan Almanyaya dman bir giriim olarak
grlr ve hedef alnrken, teki safta pangermanist bir giriim
olarak geerlik kazand ve dikkatli bahanelerle daha batan itibaren
kanlan bir hareket oldu. Bylesine beklenmedik bir baar, Ek
selanslarnn gznden de kamad ve drt bir yanda byk kayg
yaratt. Ancak Kont Leinsdorf, bu bana gelenlerle ayn zamanda
olaanst kamlanm da oldu; gerek Diotimann, gerekse ba
kaca liderlerin srarl ve rkek sorularna hedef olan Kont, ancak
kk dnebilenler karsnda ser verip sr vermeyen, fakat g
rev bilincini de yanstmaktan ekinmeyen bir yz taknd ve onlara
yle karlk verdi: Bu denememiz, balangta hemen baarya
ulamad; fakat byk bir ey isteyen, kendini anlk baarlara ba
ml klmamaldr; ne olursa olsun, Paralel-Eyleme duyulan ilgi
artmtr ve gerisi de, sarslmakszn direnildii takdirde, kendili
inden gelecektir!
yan sra koulsuz bir tinsel ycelik tayabilen bir oyun yazabilecek
bir edebiyat M esihi olabilirdi: Aslnda her insani etkinliin ancak
zel bir M esih araclyla yeniden kendini bulabilecei yolundaki
bu inancn yannda, pek tabii ki her eyi dzeltebilecek kadar gl
bir M esihe ynelik yaln ve hibir ekilde paralanmam bir talep
de vard. Bylece o zamanlar, yani byk savatan hemen nce, ger
ekten de M esihlerin damgasn tayan bir zaman yaanmaktayd,
ve her ulus tek bana bir btn halinde kurtarlmay istese bile, bu
allmadk ve zel bir ey anlamn tamyordu.
Generale gre ise, konuulan her ey gibi bunu da kelimesi ke
limesine ciddiye almamak gerekiyordu. Bugn M esih geri dnseydi eer, dedi kendi kendine o zaman onun hkmetini de teki
hkmetler gibi drrlerdi! Kiisel deneyimine gre bunun ne
deni, insanlarn ok fazla kitap ve gazete makalesi yazmalaryd.
Subaylara stlerinden izin almadan kitap yazmay yasaklayan u
askeri kural, ne kadar akllca diye dnd. Bu dncesi kar
snda biraz rkt, nk bylesine bir sadakat cokusunu uzun
zamandan beri yaamamt. Evet, hi kuku yoktu, kendisi de ok
fazla dnyordu! Bu, sivil tinle olan temastan kaynaklanma bir
eydi; sivil tin, salam bir dnya grne sahip olma gibi bir ayr
cal grnd kadaryla kaybetmiti. General, bunu aka g
rebiliyordu, ve bu sayede Kurtarmakla ilgili btn gevezeliklerin
imdi bir baka yann da grmeye balamt. General Stummun
tini, bu yeni balam aydnlatabilmek iin alm olduu din ve tarih
derslerine ilikin hatralara geri dnd; bu arada ne dnm ol
duunu syleyebilmek elbette kolay deil; fakat dndkleri kafa
sndan kartlp, kt dzeltir gibi dikkatle dzeltilebilseydi eer,
tahminen yle grnrd: Ksaca iin kiliseye ait ksmyla bala
nlacak olursa, insan dine inand srece, iyi bir Hristiyan veya
dini btn bir Yahudiyi umudun veya esenliin kanc katndan
aaya atarsa atsn, o kii daima kendi ruhunun ayaklar stne
derdi. Bunun nedeni, btn dinlerin insanoluna armaan ettik
leri hayatn aklanmas balamnda geride hep akld, Tanrnn
iine akl erdirilmezlik diye adlandrdklar bir eyleri brakmasyd; lml insanolunun hesap tutmadnda tek yapmas gereken,
bu geride braklm kalnty hatrlamakt, ve o zamann ruhu ha
linden memnun olarak ellerini ovuturabilirdi. Bu ayaklar stne
kadnlarn, genel bir deneyim olarak, erdemli olduklar kabullenilebilir, nk o zaman ara, amac geri plana iter - tpk byk spor
kahramanlarnn ounlukla kt sevgili olmalar, ok fazla sava
grnl subaylardan kt askerlerin kmas ve tinsel rgs
zellikle gl erkek kafalarnn bazen birer aptal olabilmeleri gibi;
ama Bonadea asndan sz konusu olan, bu enerji dalm sorunu
deildi; o, ok artc lde bir ar verimlilikle yeni hayatna
ynelmiti. Bir ressamn iine duyduu sevgiyle ka kalemi kullan
maya, alnna ve yanaklarna biraz emaye parlts vererek, bu ksm
larn doalclktan kilise slubuna zg o hafiften ycelie ve ger
eklikten uzaa doru uzanmasn salamaya, vcudunu h afif bir
korsenin iinde hale yola koymaya, baka zamanlar fazla engelleyici
ve, ar bir diilii sergilemelerinden tr, utandrc bulmu ol
duu gslerine kar da adeta bir kz karde sevgisi beslemeye
balamt. Kocasnn, parmayla onun boynunu kadnda: Sa
m bozma! eklinde bir yant almaktan, veya: Bana elini ver
mek istemez misin? diye sorduunda: imknsz, stmde yeni bir
elbise var! tarznda bir yantla karlamaktan hayrete dmedii
sylenemezdi. Fakat gnahn gc, vcudun onu tutsak etmek iin
kulland menteelerden kurtulmutu ve bir ilkbahar yldz gibi
Bonadeann nura boulmu yeni dnyasnda gezinmekteydi; bu
yeni Bonadea, a boulmann bu allmam ve saydamlam
trnn etkisiyle kendisini, sanki stnden bir kabuk dme
sine ar sinirlilikten zgrlemi hissetmekteydi. Evlendikle
rinden beri ilk defa kocas, kendine evinin huzurunun bir nc
kiinin tehdidi altnda olup olmadn kukuyla soruyordu.
Fakat bylece meydana gelen, aslnda yaam sistemlerinin ala
nna giren bir fenomenden baka bir ey deildi. imdiki zamann
atmosferinden kopartlp, bir insan bedeninin srtndaki ucube var
lklaryla bir biim olarak bamsz gzlem konusu yapldklarnda,
ancak burna geirilen bir okun ya da dudaklara taklan bir halkann
eliine layk, tuh af borulardan ve urlardan baka bir ey deildir
ler; fakat, sahiplerine dn verdikleri niteliklerle birlikte grl
dklerinde, ne kadar da ekici olurlar! O zaman, ancak bir kdn
stndeki dalgal izginin iine byk bir kelimenin anlamnn
girmesiyle karlatrlabilecek bir ey ortaya kar. Bir insann gze
grnmeyen iyiliinin ve sekinliinin, o insan gezmeye kmken
Moosbrugger in zl
ve Muhafazas
Moosbrugger hl hapisteydi ve muayenesinin ruh doktorlar tara
fndan tekrarlanmasn bekliyordu. Bu da kapal bir kitle olutur
mu bir sr gn demekti. Geri tek bir gn, sras geldiinde ne
kyordu, fakat akama doru yine geri dnp gnlerin oluturdu
u kitlenin iinde kayboluyordu. Moosbrugger, mahkmlarla, gar
diyanlarla, koridorlarla, avlularla, bir avu mavi gkle, bu bir avu
cun iinden geen birka bulutla, yemeklerle, suyla, arada srada da
onunla ilgilenen amirlerden biriyle temas kuruyordu, fakat btn
bu izlenimler srekli olamayacak kadar zayft. M oosbruggerin ne
saati ve gnei, ne de ii ve zaman vard. Her zaman at. Kendi alt
metrekaresinde, kilometrelerce dolanp durmaktan daha ok yoran
dolanp durmas yznden yorgundu. Ne yaparsa yapsn, sanki bir
tencerede srekli hamur kartryormuasna can sklyordu.
Ama bunlarn btnn dndnde, ona sanki gndz ve gece,
yemek ve tekrar yemek, viziteye kmak ve denetim, kesintisiz ve
abucak bu btnn iersinde kaynayp gidecekmi gibi geliyordu,
ve o zaman bununla eleniyordu. Yaam saati, dzensiz alma
ya balamt; bu saat ileriye ve geriye alnabilirdi. Moosbrugger,
bundan holanyordu, nk bylesi ona uyuyordu. ok gerilerde
kalm olan ile henz yeni yaanan artk bundan byle yapay bir
ekilde birbirinden ayr tutulmuyordu; bu ikisi birletiinde, o za
man deiik zamanlarda diye adlandrlan ey de artk ikizlerden
birine balanan krmz bir sicim gibi bunun stne yapp kal
may sona erdiriyordu. nemsiz olan, Moosbruggerin hayatndan
bir ekilde kendinden emin, hafiften yakc bir ruh halinin varl
gerekirdi, ve Ulrichinki, byle bir ruh hali ile, H ansn grn,
onun yal ve kark salar, bakmsz teni, irkin bir saldrganl
dile getiren hareketleri, soyulmu slak bir kalp zar gibi, son derece
ie ait incecik bir perdeyi de ihtiva eden kelime yamuru arasnda
bir yerdeydi; fakat ciddi ifade etmek gerekirse eer, hayat boyun
ca bu konuya ilikin olarak hep bu trden iki izlenim arasnda yer
almt, bu konuda eskiden beri bugnk kadar kolaylkla konuabilmiti ve sylediinin sadece yarsna inanabilmiti, fakat bu bir
oyunu andran becerinin tesine de hi geememiti, nk ieri
ine inanmamt, ve imdi bu balamda konumann keyiflilii ve
keyifsizlii de atba gitmekteydi.
Ama Gerda, onun bu yzden kimi zaman parodi yapan biri
gibi araya katverdii alayl itirazlar kaale almyor, yalnzca Ul
richin imdi kendi kendisini am olduu izlenimine kaplyordu.
Aslnda itiraf ettiinden ok daha yumuak diye dnyordu
Ulrich konutuunda, ve sanki bir ocuun gsn yoklamasn
dan kaynaklanan bir duygu yznden onun karsnda savunmasz
kalyordu. Ulrich, onun baklarn yakalad. Onunla Hans arasn
da geenlerin hemen hepsini biliyordu, nk bu geenler Gerday
rktyor ve iinde onlardan en azndan ima yollu anlatmlarla
kurtulmak gibi bir ihtiyacn doumuna neden oluyordu, ve Ulrich,
anlatlanlar kolayca tamamlayabiliyordu. Gerda ile Hans, nor
malde gen klarn hedef saydklar bir olguya, birbirlerine sahip
olma duygusuna, tiksindikleri ruhsal kapitalizmin balangc g
zyle bakyorlard, ve bylece bedenlerin tutkusunu aaladklar
na inanyorlard, fakat bu arada bir burjuva ideali olarak kukuyla
karladklar bilinci de aa gryorlard. Bylece ortaya bedensel
olmaktan uzak ve yar-bedensel trden birbirine dolanmlk k
yordu; Gerda ile Hans, kendi ifadeleriyle, birbirlerini olumlamaya
alyorlar ve insanlarn birbirlerini gzlemlemelerinden, kendini
tekinin gsnn ve alnnn arkasndaki o grnmez dalga oyu
nuna brakmasndan ve birbirlerini anladklarna inandklar anda,
birbirlerini karlkl olarak i dnyalarnda tadklarn ve yekvcut olduklarn hissetmelerinden kaynaklanan birlemelerini titre
yerek alglyorlard. Cokularnn fazla tavana vurmad saatlerde
ise birbirlerine kar sradan bir hayranlkla yetiniyorlard; byle za
szn ban alp drt bir yana dalr; bizim bunu bir uygulama
hatas saymamz ve hepsinin ortasnda hakiki bir deerin varlna
inanmamz ise sadece bir varsaymdr.
Veya belli talar bulunur ve bunlar sahip bulunduklar ortak
nitelikler yznden elmas diye adlandrlr. Fakat talardan biri
Asyadan, teki Afrikadan gelmedir. Birini topraktan bir zenci,
tekini ise bir Asyal karmtr. Belki de bu fark, aradaki ortak
l ortadan kaldracak kadar nemlidir, olamaz m? Elmas art
koullar, elmas olarak kalr denklemi dahilinde elmasn kullanm
deeri ylesine byktr ki, bunun yannda koullarnki kaybolup
gider; buna karlk, durumun bunun tersine gerekletii ruhsal
koullarn varl dnlebilir.
Genel nitelikte olanda, her eyin pay vardr, ama bu her ey,
yine de farkl ve zeldir. Her ey dorudur, ama bunun yannda
vahidir ve hibir eyle karlatrlamaz. Bu durumda bana yle
geliyor ki, geliigzel her yaratn kiisel yan, zellikle onun bu
baka hibir eyle uyumayan yandr. Size daha nce de bir defa
sylediim gibi, dnyada ne kadar ok doru kefedersek, kiisel
olan da o lde azalr, nk bireysel olana kar uzun zamandan
beri bir sava yrtlmekte ve bu savata bireysel olan, gittike daha
ok zemin kaybetmektedir. Her ey bir defa aklc klndktan sonra
elimizde ne kalacak, bilemiyorum. Belki de hibir ey kalmayacak,
ama belki de o zaman, yani bizim kiilie verdiimiz yanl anlam
ortadan kalktnda, dnlebilecek en muhteem maceraya atlrcasna yeni bir anlama dahil olacaz.
Bu durumda siz, nasl bir karar vermek istiyorsunuz? Sizce bir
kadn yasa dorultusunda m hareket etmelidir? O zaman kendi
ne hemen M edeni Kanuna gre bir yol izebilir. Ahlk, tamamen
hakl grlebilecek bir ortalama ve kolektif deerdir, insan ahl
k tand noktada ona kelimesi kelimesine ve kaamaklar yap
makszn uymakla ykmldr. Buna karlk mnferit durumlar
hakknda ahlki karar verilemez, nk bu durumlar dnyann
sonsuzluu konusunda ne kadarna sahipseler, ahlk konusunda da
ancak o kadarna sahiptirler!
Tam bir nutuk ektiniz! dedi Diotima. Kendisine yneltilen
bu beklentilerin tasnn yksekliinden tr belli bir tatmine
ermekteydi, fakat stnln kendisinin de boa konumamasyla
tu. Hatta imdi, kars henz Arnheimm insan yanndan baka bir
ey grmezken ve onun aslnda arn bir adam olduunun farkn
da deilken, kendisinin Arnheim hakkmdaki her eyi bilmesini,
karsnn ektii kk bir ceza saymaya balamt; Tuzzi, byk
bir keyifle yine einden baz kk aklamalar yapmasn istedi ve
ei de bu grevi kibarca, ama sabrszlkla stlendi; Tuzzi, yantla
rndan kendi sonularn kartmay istedii grnte zararsz bir
dizi soru tasarlamt. Diotimann kocas olarak, kuzene de bu
konuda bir eyler anlatmak isterdi; tam karsn g duruma drmeksizin bunu nasl yapabileceini dnrken, Kont Leinsdorf
konumann ynetimine tekrar el koydu. Odada oturakalm tek
kii oydu, ve glkler birbirini izlediinden bu yana onun i dn
yasnda nelerin olup bittiine kimseler dikkat etmemiti. Ancak
savama iradesini, grnd kadaryla toparlamt, VVallenstein
sakaln bkerek, ar ar, fakat kararl bir ifadeyle konutu: Bir
ey yaplmas art!
Ekselanslar bir karara m vardlar? diye soruldu kendisine.
Aklma bir ey gelmedi, diye karlk verdi kont sadece; ama
buna ramen bir ey yaplmas art! iradesi yerine getirilmeden
yerinden oynamayacak bir adam gibi oturmaktayd.
Bu halinden kaynaklanan bir g vard, bu yzden herkes, bir
eyler bulmaya ynelik ii bo abann, kumbarada kaybolup gitmi
olan ve btn sallamalara ramen delikten dar kmak istemeyen
bir madeni para gibi iinde alkalandn hissetti.
Arnheim yle dedi: nsan kendini byle olaylara gre ynlendirmemeli!
Leinsdorf yant vermedi.
Paralel-Eyleme bir ierik kazandrabilecei dnlm olan
tekliflerin btn tarihi tekrar ele alnd.
Kont Leinsdorf buna, her defasnda farkl bir konum alan ve
hep ayn yolu katetmek zorunda olan bir saat sarkac gibi yant ver
di: Kiliseyle ilgili kayglar buna izin vermez. Masonlarla ilgili kay
glar buna izin vermez. Merkezi M imarlar Dernei buna kar k
t. Maliye Bakanlnn bu duruma ilikin kayglar var. Konuma
byle ayn minval zere, bir sona ulalmakszn devam edip gitti.
Sohbete katlmam olan Ulrich, kendini sanki orada konu
makta olan be kii daha biraz nce duyularn aylardr esir alm
Rachelin Kara Gn
Erkekliin uyan ve Racheli batan kartma karar, av karsn
daki avc veya kesilecek hayvan karsndaki kasap gibi, Sleymann
da kaskat kesilmesine yol amt, fakat Sleyman hedefine nasl
eriebileceini, bunun iin ne yapmas gerektiini ve beraberliin
hangi koullarnn bunun iin yeterli olduunu bilemiyordu; tek
kelimeyle, erkein iradesi, Sleymana yeniyetme olmann btn
zayfln hissettirmekteydi. Rachel de artk ne olmas gerektiini
biliyordu, ve Ulrichin elini unutkanlk sonucu kendi elinin iinde
tuttuundan, Bonadea serveninin stesinden de geldiinden beri
kendini kaybetmi veya erotik bir kargaann iine dm gibiydi;
bu durum, bir iek yamuru gibi Sleymann stne de yayor
du. Ancak koullar elverili deildi ve gecikmelere yol ayordu; a
kadn hastayd ve Rachel dar kma iznini feda etmek zorunda
kalmt, evin iindeki trafik ok i kartyordu, Arnheim geri
sk sk Diotimay ziyaret etmekteydi, ama belki de kklere daha
fazla dikkat edilmesi ynnde karar alnmt, nk Arnheim
artk Sleyman ok ender beraberinde getiriyordu, ve bu olduu
zaman da genler birbirlerini sadece birka dakika ve efendilerinin
huzurunda, taknmak zorunda olduklar masum ve ask yz ifade
leriyle grebiliyorlard.
O dnemde birbirlerine neredeyse kzdlar, nk her biri te
kine dizginlerinin ok ksa olmasndan duyduu acy hissettiri
yordu. stelik Sleymann iindeki gdler onu zorbaca klar
yapmaya itiyordu; gece otelden kamay planlyordu, efendisi bunu
anlamasn diye bir yatak araf ald, keserek ve bzerek ondan
duygu vard (grld gibi, borsaya ait notlarn etkisi, edebiyatmkinin ayndr), ve, sanki o kadar akll bir adamdan baka tr
ls zaten beklenemezmi gibi, Arnheimdan memnundu, ama bu
arada ona hep sadece bir ukala gzyle bakm olduunu tamamen
unutmutu. Sylediklerinin nemini Gerdada aklamak iin aba
harcamak istemiyordu; nk artk fazladan sylenecek her kelime,
sadece olgularn dilini kesintiye uratmaya yarard. nk G aliyadaki petrol yataklarn irketler grubunun denetimi altna almak
istiyor! dilinde bu basit cmlenin arlyla, ekildi ve ek olarak
yalnzca unu dnd: Beklemeye dayanabilen, hep kazanr! Bu,
borsann eski bir kuralyd ve tpk borsamn btn hakikatleri gibi,
bu da ebedi hakikatleri en doru ekilde tamamlyordu.
Fischel henz darya kmt ki, etkinin bykl kendini
Gerdada belli etti; o na kadar babasna kendini etkilenmi veya
hi olmazsa arm gstermenin zevkini tattrmamt, ama im
di hemen dolaplardan birinin kapan skercesine at, paltosuyla
apkasn kard, aynann nnde salarn ve elbisesini dzeltti,
aynann nnde biraz oturdu ve aresizce kendi yzne bakt. Ul
riche komaya karar vermiti. Bu, tam da babasnn verdii bu ha
beri Ulrichin bir an nce renmesi gerektii aklna geldii anda
olmutu, nk Diotimamn evresindeki ilikiler hakknda, ba
basndan duyduu yeniliin Ulrich iin ne kadar nemli olduunu
anlayacak kadar bilgi sahibiydi. Ve bu karar verdii anda, sanki
duygularnn arasna uzun sre tereddt etmi olan bir kitlenin
hareketinin kartn hissetmiti; o na kadar kendini, Ulrichin
ziyaret davetini unutmu gibi yapmaya zorlamt, fakat duygula
rnn karanlk kitlesinden ilk duygular ardan zlmeye balar
balamaz, daha uzaktaki duygular arasnda da engellenemez bir
kouma ve zorlama ba gstermiti, ve Gerda bir trl karar vere
miyordu, fakat karar, ona aldrmakszn kesinlemiti bile.
Ulrich beni sevmiyor! dedi kendi kendine, son gnlerde daha
keskin hatlar alm olan yzne aynada bakarken. Byle grn
dm takdirde, sevmesi de beklenemez! diye dnd bu arada
solgun bir ifadeyle. Ve ayn anda da kar koyarcasna ekledi: O
buna demiyor zaten! Her ey sadece benim kuruntumdu!
Cesaretini btnyle kaybetmiti. Son zamanlarda olup biten
ler yznden hrpalanmt. Ulrich ile ilikisine, sanki ikisi aslnda
ok basit olan bir eyi yllar boyunca byk bir dikkatle bir kar
maaya dntrmler gzyle bakyordu. Ve Hans da o ocuka
sevecenlikleriyle sinirlerini ypratyordu; H ansa sertlikle, ve hatta
kimi zaman aalayc davranyordu, fakat Hans, kendine zarar
verme tehdidinde bulunan bir ocuk gibi, daha byk bir sertlik
le yant veriyordu, ve Gerda onu yattrmak zorunda kaldnda,
yine onun tarafndan kucaklanyor ve onun glgemsi dokunula
rna hedef oluyordu, bu da omuzlarnn zayflamasna, teninin de
tazeliini kaybetmesine yol ayordu. Gerda, apkasn almak zere
dolabn atnda, btn bu aclarn dosyasn kapatmt, ve ay
nann nndeki korkusu, hemen ayaa kalkmas ve bu korkudan
zerre kadar kurtulmu olmakszn koarcasna darya kmasyla
noktaland.
Ulrich onun ieri girdiini grnce, her eyi anlamt; oysa
Gerda, yzne bir de Bonadeann ziyaretlerinde kulland trden
pee takmt. Btn vcuduyla titriyor ve bunu, aptalca kaskat bir
etki yaratan yapay bir doallkla gizlemeye alyordu.
Biraz nce babamdan ok nemli bir ey rendiim iin sana
geldim dedi.
ok tuhaf! diye dnd Ulrich imdi de bana birdenbire
Sen diye hitap ediyor! Bu zorbaca Sen, Ulrichi fkelendirdi, ve
o da bunu belli etmemek iin durumu kendi kendisine, G erdann
abartl davranlaryla hi kukusuz ziyaretini, normal, sadece bi
raz gecikmi bir olay gibi gsterebilmek iin, bir kt haber, hatta
genelde zel bir anlam atmosferinden uzaklatrmay amalad
tarznda aklamaya alt; ama yaratlan, bunun tam tersi bir et
kiydi, bylece de kzn niyetleri en u noktalara kadar uzanyordu.
Zaten birbirimize oktandr sen diyoruz, ama bunu kelimelerle
yapmyoruz, nk birbirimizden hep katk! diye aklad Ger
da; yolda bu karlama zerinde dnmt ve bunun yarataca
hayrete hazrlklyd.
Fakat Ulrich, kolunu omzuna atarak ve onu perek ii ksa
kesti. Gerda, yumuak bir mum gibi kendini brakt. Nefes alp
verii, ona uzanan parmaklar sanki bilincini kaybetmi olan biri
ne aitti. Tam o anda, batan karcnn btn acm aszl stne
kt; bu batan karc, kendini dayanlmaz lde G erdann
vcudu tarafndan yakaland kiilerin kollarnda srklenen bir
dedii anda scak bir avutaki bir tutam kar gibi eriyip gidecei
ni hayal ediyordu; ama bu, her zamanki gibi giyinmi olarak Gerdann baba evinin odalarnda dolanan Ulrichti, ama dmanln
hissettii ve, karsndakinin kendine gelmesine meydan brakma
masna ramen, onun sunduu kurban ciddiye almayan plak er
kek deildi. Ve Gerda birdenbire haykrmakta olduunu hissetti.
Kk bir bulutu, bir sabun kpn andran bir lk, havada
asl kalmt, ve onu bakalar takip etmekteydi. Bunlar, gsten
doru ykselen kk lklard, sanki Gerda bir eyle bouuyor
du, anlalabilen seslerin ekillendii ve sonra btnden ayrld
bir inlemeydi. Hareketli kvrmlarn belirdii dudaklar, ldr
c bir ehvetin etkisindeymi gibi slakt, Gerda yerinden frlamak
istiyor, fakat kalkamyordu. Gzleri ona itaat etmiyor ve ondan
izinsiz hareketler yapyordu. Gerda, bir ceza alacak veya doktora
gtrlecek olan, ama lk atmaktan tamamen bitkin dp iki
bklm kald iin tek adm atamayan bir ocuk gibi merhamet
diliyordu. Ellerini gslerine doru kaldrmt ve trnaklaryla
Ulrichi tehdit ediyordu, bu arada uzun baldrlarn da kramp geirircesine skmaktayd. Vcudunun sahibine kar bu bakaldr
korkun bir eydi. Bu arada kendini tamamen tiyatrodaym gibi
hissetmekteydi, fakat karanlk salonda yalnz bana ve terk edilmi
olarak oturuyordu; sahnede lklar arasnda ve iddetli hareket
lerle kaderi oynanyor, dahas, oyunda istemeksizin kendisi de rol
alyordu.
Ulrich, baklarn dehetle, iinden baklarn tuhaf bir tu
tuklukla geldii, buulanm gzlerin bebeklerine dikmiti; akn
bir halde iinde istek ile yasan, ruhun ve ruhsuzluun ifade edi
lemez bir ekilde birbirine kart tuhaf hareketleri inceliyordu.
Solgun ve sarn tenin yaratt izlenim, alanlar halinde younla
tklar yerde krmzya dnen siyah ve kk kllarla birlikte bir
an gzne arpverdi. Bir histeri nbetiyle kar karya olduunu
nihayet anlamt, ama buna kar ne yapmas gerektiini bilmiyor
du. Korkun derecede actc lklarn daha da ykselmesinden
korkuyordu. ok yksek sesle barmann, belki de ni bir tokadn
byle bir nbeti kesebileceini hatrlad. Korkunlukla bantl,
somutluktan uzak bir kanlabilirlik duygusunun etkisiyle, daha
gen bir erkein belki de G erdann daha ok stne varmay dene
kaca bir istei yoktu. Ban nne edi ve Ulrichi itti, gmleine
uzand ve onu bir ocuk gibi, ya da artk hibir eye aldrmayan bir
insan gibi bandan geirdi. Bunu yaparken Ulrich de ona yardm
etti. Hatta oraplarn ayana o giydirdi, ve o da bir ocuu giydiriyormu gibi bir izlenime kapld. Gerda tekrar ayaklarnn st
ne bastnda sendeledi. H afzas ona, imdi tekrar dnecei baba
evinden hangi duygularla km olduunu anlatmaktayd. Snav
baaramadn hissediyordu, bu yzden son derece mutsuzdu ve
utanyordu. Ulrichin syledii hibir eye tek kelimeyle olsun yant
vermedi. imdi olanlarn dnda ve ok uzanda, Ulrichin bir de
fasnda aka niyetine, yalnzln insan taknlklara srklediini
sylemi olduunu hatrlad. Ona kzgn deildi. Sadece onun sy
lediklerini bir daha artk hi duymamak istiyordu. Ulrich bir araba
armay teklif etti, Gerda sadece hayr anlamnda ban sallad,
kark salarnn stne apkasn geirdi ve yzne bakmakszn
Ulrichin yanndan ayrld. Ulrich onu peesi imdi elinde giderken
grnce, bir delikanl gibi orada kald duygusuna kapld; nk
aslnda bu durumdayken onun gitmesine izin vermemesi gerekirdi,
fakat aklna onu nasl alkoyabilecei gelmemiti, ve ona yardm
etmek isteyen kendisi de sadece yar yarya giyinikti; bu, imdi ba
baa kald ciddiyette bir eksiklik yaratyordu, sanki kendisinin ne
yapacana karar verebilmesi iin, nce tamamen giyinmesi gere
kiyordu.
Grme
Ulrich, Diotima ya vardnda, kapy aan Rachel, hanmefendi
nin evde olmadn, fakat Dr. Arnheimn orada olduunu ve ha
nmefendiyi beklediini haber verdi. Ulrich, pimanlk duyan k
k arkadann kpkrmz kesildiinin farkna varmakszn, ieri
girmek istediini syledi.
Caddede henz yer yer karklklar vard ve pencerede durmu
olan Arnheim, Ulrichi selamlamak iin oradan geldi. ekingen
likle aranm olan bu bulumaya ilikin beklenmedik rastlantdan
dolay yz ifadesi canlanmt, fakat dikkatli olmak istiyordu ve
konuma iin arzu ettii balangc bulamyordu. Ulrich de hemen
Galiyadaki petrol yataklaryla balamaya karar verememiti, bylece iki erkek, ilk selamlama kelimelerinin ardndan sustular ve
sonunda birlikte pencereye gidip, konumadan aadaki heyecana
baktlar.
Bir sre sonra Arnheim, yle dedi: Sizi anlayamyorum; ha
yatla ilgilenmek, yazmaktan bin defa daha nemli deil mi?
Ben hibir ey yazmyorum diye yant verdi Ulrich ksaca.
Doru yapyorsunuz! -Arnheim , ald yantla uyum sala
d - Yazmak da, tpk inci gibi, bir hastalktr. Bakn
Bakml
parmaklarndan ikisiyle caddeyi gsterdi, hzllna ramen bu
hareketin, biraz Papann takdis ediini andran bir yan vard, in
sanlar tek tek ve srler halinde geliyorlar, ve arada srada ilerin
den bir az alp baryor! Ayn kii, bir baka defa yazacaktr
belki de; evet, bu noktada haklsnz!
Ama siz de nl bir yazarsnz, yle deil mi?!
Ah, bir nemi yok bunun! - Ama dosta bir ifadeyle her eyin
ucunu ak brakan bu yanttan sonra Arnheim, btn vcuduyla
Ulriche dnd, onunla gs gse durarak ve kelimelerinin aras
n aarak konutu: Size bir ey sorabilir miyim?
Buna hayr demek, elbette imknszd; fakat Ulrich elinde
olmakszn biraz uzaklam olduundan, bu retorik kibarlk onu
yeniden yaklatran ipek bir kement etkisi yaratt. Umarm son
kk tartmamz kt karlamayp, sizin grlerinize, her ne
kadar benimkilere aykr dyor gibi grnseler de -k i, bunun pek
de ender olduu sylenemez!- duyduum ilginin bir iareti saymsnzdr. O zaman sizden -zetleyerek anlatm olaym - insann
snrl bir gerek vicdanla yaamas gerektiinde hakikaten srar
edip etmediinizi sormak istiyorum! Bilmem kendimi doru ifade
edebildim mi?
Ulrichin yznde yant olarak beliren glmseme, yle di
yordu: Bilmiyorum ve daha neler syleyeceini bekleyeceim.
Siz, iki dnya arasnda kararsz yer alan meseller gibi, bo
lukta asl braklmas gereken bir hayattan sz etmitiniz, yle
deil mi? Ayrca kuzeniniz hanmefendiye de son derece ilgin
baz eyler sylemitiniz. Bana rnein byle eylerden anlama
yan, Prusyal bir tccar-militarist gzyle bakarsanz, bu benim
iin ok incitici olur, fakat siz, rnein bizim gerekliimize ve
tarihimize kaynaklk eden eyin, sadece kendimizin umursamayan
yan olduunu sylyorsunuz; ben bunu, olup bitenlerin ekilleri
nin ve tiplerinin yenilenmesi gerektii, o zamana kadar da sizce
unun ya da bunun bana gelenin bir nem tam ad eklinde
anlyorum?
Benim dnceme gre, diye araya girdi Ulrich, dikkatle ve
aslnda istemeyerek bu, binlerce balya teknik adan mkemmel,
fakat gelimesi kimseyi ilgilendirmeyen eski rneklere gre retil
mi bir kuma hatrlatyor.
Baka deyile, diye kart Arnheim sizin iddianzdan anla
dma gre dnyann u andaki hi kukusuz tatmin edici olmak
tan uzak durumu, liderlerin insann btn gcn iktidar alanna
dncelerle nfuz etmeye yneltecek yerde, dnya tarihini yap
mak zorunda olduklarna inanmalarndan kaynaklanyor. Belki de
durum daha doru olarak alabildiine reten ve pazara bir dzen
Dn Yolu
Ulrich eve yryerek dnd. Gzel, ama karanlk bir geceydi. Yk
sek ve sra sra binalar, yukars ak olan ve cadde diye adlandr
lan tuhaf mekn oluturmaktayd, bu meknn zerinde, havada
bir eyler oluyordu, karanlk, rzgr veya bulutlar gibi. Yol ylesine
tenhayd ki, sanki daha nceki karklklar imdi geriye derin bir
uyku brakmt. Ulrich bir yayaya rastladnda, admlarn yank
lar uzun bir sre boyunca, nemli bir haber gibi, sadece ona doru
geliyordu. Byle bir gecede insann iinde bir tiyatro duygusu belirebilirdi. nsan, bu dnyada bir grn olduunu hissediyordu;
olduundan daha bykm etkisini yaratan bir ey; bu ey geride
yank brakyordu, aydnlk yerlerden getiinde ise glgesi ona re
fakat ediyordu; bu glge, yerinden dorulan, ama bir an sonra tek
rardan kaderine boyun emi bir halde yerlerde srnen, her taraf
titreyen bir deliyi andryordu, insan ne kadar da mutlu olabiliyor!
diye dnd Ulrich.
Yaklak on adm uzunluunda caddeye paralel giden ve cad
deden kaln kemer stunlaryla ayrlan bir ta yolda, bir kap keme
rinin altndan geti; her keden karanlk fkryordu, yar yarya
aydnlatlm olan yolda sanki saldrlar ve lmcl darbeler me
alelerin nda pusu kurmutu: Youn, antikaa zg ve kanl
bir riteli andran bir mutluluk duygusu, ruhu etkiliyordu. Belki
de btn bunlar, artk ok fazlayd; Ulrich birdenbire onun yerinde
Arnheim olsa, buradan ne kadar keyif alarak ve bir i reji ile gee
ceini kafasnda canlandrmaya alt. Artk glgesinden ve yan
klarndan mutluluk duymuyordu, ve duvarlardaki hayalet mzik
Dn
Belki de Ulrichin davran eklinde daha batan itibaren her eyin
kazasz belasz ortaya kaca inanc, tehlikelerle karlatnda
insann hibir zaman en kt ihtimali dnmek istememesi de
etkili olmutu; fakat holde beklenmedik bir ekilde yal ua
nn kendisine doru geldiini grdnde, ona neredeyse yumruk
atacakt. Ama neyse ki bu isteini son anda frenlediinden, ua
araclyla gelen bir telgraf Clarissenin aldn, gen hanmefen
dinin yaklak bir saat nce, tam yal uak gitmek zere olduu s
rada geldiini ve dnmeye de niyetli olmadn haber ald; bunun
zerine uak da bugn iin evde kalmay ve izninden vaz gemeyi
tercih etmiti, nk, muhterem beyefendi mazur grsnlerdi ama,
gen hanmefendi kendisinde ok heyecanlym izlenimini uyan
drmt.
Ulrich ona teekkr edip ieriye getiinde, Clarisse bir divan
da yatmaktayd, h afif yanna doru dnm, bacaklarn da vcu
duna ekmiti; bel ksm belli olmayan, ince yapl vcudu, uzun
ve sevimli yzyle birlikte, salar bir olan ocuununki gibi ke
silmi ve Ulrich kapy atnda, eline dayanm olarak ona bakan
ba, son derece batan karc grnyordu. Ulrich ona, kendisini
bir hrsz sandn anlatt. Clarissenin gzlerinde, bir Browning
tabancann yaylm ateini andran bir ifade belirdi. Belki de yleyimdir! diye karlk verdi. Sana hizmet etmekte olan o yal
uyank, ne olursa olsun burada kalmam istemedi; ona gidip yat
masn syledim, fakat aalarda bir yerde saklanm olduundan
eminim! Evin gzelm i! Bu arada ona, yerinden kalkmakszn
Nazmi Al
Misha Defonseca
Babalar ve Oullar - Umutun Defteri
Kurtlarla Yaam
Yava Matematik
Haldun Dormen
Fatma Akerson
Anlar/Sr- Lisan Ettikse-Antrakt-ikinci Perde
Krmz Motosiklet
Orhan Duru
Semra Aktun - Hulki Aktun
Roman Medyadan nce Gelir - Seme Yazlar
AraName - Bir Ara Gler Kitab
Tuncer Erdem
Sabahattin Ali
Gzel Eya, Alelade Dnya
Ebubekir Erolu
Canm Aliye, Ruhum Filiz
Meltem Doan Alparslan - Metin Alparslan (haz.)
Gemiin iindeki Gemi
Mehmet Erte
Hititler - Bir Anadolu imparatorluu
Sahte
avkar Altnel
Jean-Louis Fournier
Mavi Defter
Dul
Taylan Altu
Son Bakta Sanat
Son Siyah Sam ve ihtiyar Delikanllara Baz tler
Memet Fuat
zdemir Asaf
Glgede Kalan Yllar
Sen Bana Bakma Ben Senin Baktn Ynde Olurum
Eletiri stne
Roland Barthes
Damon Galgut
Dilin alma Sesi
Sahtekr
in Yolculuu Defterleri
Jean Giono
Eletirel Denemeler
Sevincim Eksilmesin Yeter ki
Grntnn Retorii, Sanat ve Mzik
Andree Maalouf - Karim Hadar
Antony Beevor
Dnden Bugne Lbnan Mutfa
Stalingrad
Nzm Hikmet
Sami Baydar
Pirayeye Mektuplar
Dnya inanc - Toplu iirler
Ne Gzel ey Hatrlamak Seni Thomas Bernhard
Genco Erkal'n Sesinden Nzm Hikmet iirleri
Goethe leyazyor
Selahattin Hilav
Amras VVatten
Diyalektik Dncenin Tarihi
Eugenio Borgna
Abdlhak inasi Hisar
Ruhun Yalnzl
Gemi Zaman Edipleri
Pascal Bruckner
Alan Hollinghurst
Ak Paradoksu
Yabancnn ocuu
pek S. Burnett
Jonathan Holt
Romanc
Yz Karas
John Burnside
Mihly Hoppl
Kutup Dairesi'nde Bir Ev
Avrasyada amanlar
IngerChristensen
Gl repolu
Seme iirler
Lle - Doada, Tarihte, Sanatta
Cevat apan
Kazuo Ishiguro
Uzak Tepeler
Su Sesi
Christopher Ishervvood
nan etin
Hoa Kal Berlin
Uzun Bir mr iin Uzun Bir Elbise
Tek Bana Bir Adam
Louis-Ferdinand Celine
Mr. Norris Aktarma Yapyor
Profesr Y ile Konumalar
Roy Jacobsen
A. Muhibbe Darga
Harika ocuk
Anadolu'da Kadn
Hillary Jordan
On Bin Yldr E, Anne, Tccar, Kralie
Uyandnda
Ouz Demiralp
Tark Dursun K.
Hepinize Etkin Okumalar Dilerim
Alaktan Uan Gvercin
Okuya Yaza Geiyor mr, Bitmiyor Kitap
Denizin Kan
Seluk Demirel
Kurun Ata Ata Biter
Defile
Glaye Koak
Baka Bir Yerde
Siyah Koku
Kalemiti
ifte Kaplarn tesi
Grgen Korkmazel
Srkran
Uur Kkder
Tedirgin Zamanlar (1966-1988)
Herbert Kraft
Musil
Amin Maalouf
Doudan Uzakta
Alberto Manguel
Btn insanlar Yalancdr
Okumalar Okumas
Alain Mascarou (hazrlayan)
Bilge Karasudan Jean ve Gino'ya Mektuplar
(1964-1994)
Predrag Matveyevi
Ekmeimiz
Michel De Montaigne
Yol Gnl
Cees Nooteboom
Btn Ruhlar Gn
Behet Necatigil
Solgun Bir Gl Oluyor Dokununca
Filiz zdem
Rya Bekleyen Adam
Demir zl
Srgn Kk Bulutlar - Toplu ykler
nnde Bo Bir Uzam
Bir Kkburjuvann Genlik Yllar
Bir Uzun Sonbahar - Bir Yaz Mevsimi Romans
Tezer zl
Yeryzne Dayanabilmek iin
Mahir zta
Kurallarn Saati ve Unutulmak Tozlar
Orhan Pamuk
stanbul - Hatralar ve ehir
Benim Adm Krmz
Kar
teki Renkler
Masumiyet Mzesi
Beyaz Kale
Kara Kitap
Cevdet Bey ve Oullar
Yeni Hayat
Sessiz Ev
Ben Bir Aacm (Seme Paralar)
Kara Kitapn Srlar
Boris Pasternak
insanlar ve Haller
Michelle Perrot
Odalarn Tarihi
Marcel Proust
Hazlar ve Gnler
Adam Ross
Bay Fstk
Philip Roth
Hoa Kal, Columbus ve Be yk
fke
Nemesis
Hayalet Yazar
Oliver Sacks
Oaxaca Gnl
Akln Gz
Leonardo Sciascia
arap Rengi Deniz
SicilyalI Amcalar
Cemal Sreya
vercinka
Bir Krlangcn Daha Var
Magda Szab
Yavru Ceylan
Turul Tanyol
ncesi ve Sonras
Michael Taussig
VValter Benjaminin Mezar
Doan Tekeli
Zor Sanat
Ali Teoman
yk Ular - ok ok Ksa ykler
Krk Kalpler Terzihanesi
Ingrid Thobois
Sollicciano
Feryal Tilma
Esneyen Adam
Claude Thiebaut
Franz Kafkann Dnmleri
Yaln Tosun
Dokunma Dersleri
Muzaffer Tayyip Uslu
imdilik
mit nal
Ik Glge Oyunlar
Gndz Vassaf
Mostari - Bir Kpr Bekisinin Gnl
David Vogel
Evlilik Hayat
Murat Yaln (haz.)
Yeraltna Mektuplar
59 Yazardan Hayatta Olmayan Yazarlara
Mehmet Yan
Evden Kaan ocuk
Doan Yarc
O Boluk
Her Ak Gibi Yarm
is Odas
Hilmi Yavuz
Gemi Yaz Defterleri ~ Bulank Defterler
Anlat - Taormina /
Fehmi K.nn Acayip Servenleri / Kuyu
Gkhan Ylmaz
ikiye Kadar Sayamamak
Takm No: 9 7 8 -9 7 5 -3 6 3 -9 1 4 -7
ISB N 9 7 8 -9 7 5 -0 8 -1 6 3 0 -7