You are on page 1of 429

R oL ert M u s il

0
N TELK SZ

ADAM

II

Avusturyal yazar Robert Musilin (1880-1942)


Niteliksiz Adam balkl dev roman, gnmzde
modemizmin roman alanndaki birka
bayaptndan biri saylmaktadr.
Kafka, Joyce ve Hermann Brochla birlikte
yirminci yzyl romannn kurucular arasnda yer
alan Musil, 1921 ylndan balayarak lnceye
kadar Niteliksiz Adam zerinde hemen her gn
alt. Romann ilk iki kitab 1930da, nc
kitab ise 1933te yaymland. Tamamlanmadan
kalan drdnc ve son blmn yaymlanmas
ise ancak aradan neredeyse yirmi yla yakn bir
sre getikten sonra gerekleebildi.
Niteliksiz Adam, gerek anlamda bir a ve
gei dnemi romandr. Yazar tarafndan
impkralya diye adlandrlan, gerekte 19.
yzyln sonunda ve 20. yzyln banda artk
k srecine girmi olan Avustuya-Macaristan
mparatorluunu simgeleyen bir lkede Musil,
modernizm srecindeki bir toplumun ve bireyin
tm alkantlarn sergilemeyi amalar.
Bu alkantlar, romann bakiisi, yani niteliksiz
adam olan Ulrichin kimlii araclyla
sergilenir. Ulrich, bir ayayla eskide, teki
ayayla yenide durmaktadr. Btn sorun,
onun bu gei konumunun doal sonucu olan
elikilerin stesinden gelip gelemeyecei
sorusunda odaklanr.
Bu roman zerine ok nemli bir inceleme
kaleme alan Virgil Newmoianuya gre Niteliksiz
Adam, dikkatli bir okura yalnzca bir gei
dnemini deil, yakn gelecei de ok arpc
biimde sergileyen bayaptlardan biridir.

R o L e rt ^ ls il

NTELKSZ ADAM
11

KZIM TAKENT KLASK YAPITLAR DZS

R o L e r t M /rnsil

NTELKSZ ADAM
II
eviren:

Ahmet Cemal

0030

Yap Kredi Yaynlar

Yap Kredi Yaynlar - 2924


Kzm Takent
Klasik Yapdar Dizisi - 70
Niteliksiz Adam - II / Robert Musil
zgn ad: Der Mann ohne Eigenschaften
eviren: Ahmet Cemal
Kitap editr: Fahri Gllolu
Dzelti: mer iman
Kapak tasarm: Mehmet Ulusel
Bask ve Cilt: Ertem Basm Yayn Datm San. ve Tic. Ltd. ti.
Bakent O.S.B. 22. Cad. No: 6 Malky / Ankara
Tel: (0312) 640 16 23
Sertifika No: 26886
eviriye temel alnan bask: Der Mann ohne Eigenschaften - 1-2, Rovvohlt, 1978
1. bask: stanbul, Haziran 2009
5. bask: stanbul, Mays 2014
2. cilt ISBN 97 8-975-08-1630-7
Takm ISBN 97 8-975-363-914-7
Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.. 2014
Sertifika No: 12334
Btn yayn haklar sakldr.
Kaynak gsterilerek tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda
yayncnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz.
Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A..
stiklal Caddesi No: 142 Odakule Merkezi Kat: 3 Beyolu 34430 stanbul
Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23
http://www.ykykultur.com.tr
e-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr
nternet sat adresi: http://alisveris.yapikredi.com.tr

i in d e k ile r

81- Kont Leinsdorf Gerek Anlamda Politika zerine Gr Bildirir,


Ulrich Dernekler Kurar 9
82- Clarisse, Bir Ulrich-Yl Talep Eder 15
83- Byle eyler Olur ya da nsan Neden Tarih cat Etmez? 23
84- Olaan Yaamn Doasnn da topik Olduu ddias 30
85- General Stummun, Sivil Akl Dzene Sokma abalar 39
86- Kraliyet Tccar ve Ruh-I Yaam Balamnda
Menfaatlerin Kaynamas Ayn Zamanda: Tine Uzanan Tm Yollar
Ruhtan kar, ama Hibiri Geriye Gtrmez 52
87- Moosbrugger Dans Ediyor 69
88- Byk eylerle Balant 75
89- nsan Zamanna Uymal 78
90- deokrasinin Tahtndan Edilii 86
91- Tine likin Kltc ve Yceltici Speklasyon 91
92- Zenginlerin Yaama Kurallar zerine 102
93- Sivil Akla Beden Kltr Yoluyla Yaklamak da Gtr 106
94- Diotimann Geceleri 108
95- Byk Yazar, Arkadan Grn 115
96- Bykyazar, nden Grn 120
97- Clarissenin Esrarl Gleri ve Grevleri 124
98- Bir Dil Yanl Yznden Yklp Giden Bir Devlet 138
99- Yarmaklllk ve Onun Verimli Olan teki Yars;
ki an Birbiriyle Benzerlii, Jane Teyzenin Sevimli Yaradl ve
Adna Yeni a Denen Samalk 149
100General Stumm Devlet Kitaplna Girer, Ktphaneciler,
Kitaplk Hizmetlileri ve Tinsel Dzen zerine Deneyim Kazanr 157

101Dman Akrabalar 165


102- Fischellerin Evinde Sava ve Ak 181
103- Batan kartma 193
104- Rachel ile Sleymann Seferberlik Durumlar 205
105- Yksek Dzeydeki klarn Glecek Bir eyleri Yoktur 213
106- Modern nsan Tanrya m, Yoksa Dnya Firmasnn
efine mi nanr? Arnheimn Kararszl 219
107- Kont Leinsdorf, Beklenmedik Bir Politik Baar Kazanr 227
108- Kurtarlmam Uluslar ve General Stummun
Kurtarma Kelime Grubuna ilikin Dnceleri 234
109- Bonadea, impkralya; Mutluluk ve Denge Sistemleri 240
110- Moosbruggerin zl ve Muhafazas 250
111- Hukukular in Yar Deli insanlar Yoktur *256
112- Arnheim Babas Samueli Tanrlarn Arasna
Yerletirir ve Ulrichi Ele Geirmeye Karar Verir
Sleyman Bir Kral Olan Babas Hakknda Daha Fazla
Bilgi Edinmek ster 262
113- Ulrich, Hans Sepp ve Gerda ile st-Akl ve Alt-Akl Arasndaki
Snr Blgesinin Karma Dilinde Konuur 275
114- artlar Kritik Bir Hale Gelir. Arnheim General Stumma
Kar ok Saygldr. Diotima Snrszla Almak zere
Giriimlerde Bulunur. Ulrich Okuduu Gibi Yaamann
Hayallerini Kurar 293
115- Senin Gsnn Ucu, Bir Gelincik Yapra Gibi 309
116- Hayatn iki Aac ve Bir Kesinlik ve Ruh Genel Sekreterliine
Ynelik Talep 318
117- Rachelin Kara Gn 340
118- O Halde ldr Onu! 346
119- Kar nlemler ve Batan kartma 360
120- Paralel-Eylem Karklk Yaratyor 371
121- Grme 382
122- Dn Yolu 398
123- Dn 407

Ciltl
BRNC KTAP-

* kinci Blm un devam .

Kont Leinsdorf Gerek Anlamda Politika zerine Gr


Bildirir, Ulrich Dernekler Kurar
Konsilde henz bir sonuca ilikin en ufak bir iaret bile fark edil
mezken, Kont Leinsdorfun saraynda Paralel-Eylem hararetli
ilerlemeler kaydetmekteydi. Gerekte olup bitenlerin ipleri sarayn
elindeydi, ve Ulrich de haftada iki defa oraya gidiyordu.
Hibir ey, Ulrichi mevcut demeklerin says kadar artm
yordu. Arazi dernekleri, sularla ilgili dernekler, ll yaama ve
iki dernekleri, ksacas dernekler ve kar-dernekler bavuruda
bulunmaktayd. Bu dernekler kendi yelerinin abalarn destek
lerlerken, teki derneklerin yelerinin abalarn rselemekteydiler.
Ortada sanki her insan en az bir dernein yesiymi izlenimi vard.
Ekselanslar, dedi Ulrich hayretle buna artk yle allageldii
zere zararsz dernek tiryakilii denemez; burada, bizim icat et
tiimiz dzen-erkil devlette her insann ayn zamanda bir haydut
etesinin de yesi olmas gibi korkun bir durum var...!
Oysa Kont Leinsdorfun derneklere kar zel bir dknl
vard. Dnn ki, diye yant verdi ideologlarn politikalarnn
olumlu bir noktaya gtrd, imdiye kadar hi olmad; biz, ger
ek anlamda politika yapmak zorundayz. Kuzininizin evresindeki
ar tinsel abalar neredeyse belli bir tehlike saymaktan kendimi
alamadm sylemeliyim!
Ekselanslar bana biraz ipucu verebilirler mi? diye rica etti
Ulrich.
Kont Leinsdorf, Ulriche bakt. Amak istedii konunun ken
disinden daha gen ve tecrbesiz olan bu insana biraz ar gelip gel

meyeceini dnd. Ama ardndan kararn verdi. Peki, bakn,


diye balad dikkatle imdi size, gen olmanz nedeniyle belki
henz bilmediiniz bir ey syleyeceim; gerek anlamda politika,
insann zellikle asl istediini yapmamasdr; buna karlk kk
dileklerini yerine getirerek insanlar kazanabilirsiniz!
Ulrich, gururu okanmasna glmseyen Konta hayretle
bakmaktayd.
yle deil mi, diye srdrd aklamalarn Kont imdi sy
lediim, gerek anlamda politikann dncenin gcnden deil,
fakat pratik ihtiyalardan kaynaklanmak zorunda olduuydu. G
zel dnceleri elbette herkes gerekletirmek ister, bu kendiliin
den anlalr bir ey. O halde insan, zellikle asl yapmak istediini
yapmamal! Bunu, daha nce Kant da sylemiti.
Doru! dedi kendisine ders verilen, aknlkla. Ama yine
de insann bir hedefi olmal, yle deil mi?
Bir hedef mi? Bismarck, Prusya kraln byk bir kral olarak
grmek istiyordu: Buydu onun hedefi. Ama bunun iin Avusturya
ve Fransayla savaacan ve Alman imparatorluunu kuracan
balangta bilmiyordu.
Yani Ekselanslarnn sylemek istedikleri, Avusturyay b
yk ve gl grmek istememiz, bunun dnda baka bir ey iste
mememiz gerektii mi?
Daha drt yl zamanmz var. Bu sre iersinde her ey ola
bilir. Bir halk ayaa kaldrabilirsiniz, ama daha sonra yrmek o
halka der. Anlyor musunuz beni? Ayaa kaldrmak, bunu yap
mak zorundayz! Bir halkn ayaklar ise onun yerleik kurumlan
dr, partileridir, dernekleridir ve bunun gibi eylerdir, yoksa sz
edilen eyler deil!
Ekselanslar! Bu, her ne kadar kulaa tam olarak yle gelmese
de, gerek anlamda demokratik bir dnce!
Evet, ama belki ayn zamanda da aristokrata bir dnce,
her ne kadar ayn snftan olduum kiiler beni anlamyorlarsa da.
Yal Hennenstein ile byk toprak sahibi Trckheim, bana btn
bunlarn sonunda ortaya sadece berbat bir durumun kaca kar
ln verdiler. O halde admlarmz dikkatli atalm. Kk kk
admlarla ilerleyelim, bize gelenlere iyi davrann.
Bu nedenle Ulrich, sonraki gnlerde kimseyi geri evirmedi.

rnein bir adam, Ulriche uzun uzun pul biriktirmekten sz etti.


Bu ura, ilk olarak uluslararas bir balaycla sahipti; ikinci
olarak mlkiyete ve saygnla ynelik abalar balamnda doyum
salyordu, ve bu abalarn toplumun temelini oluturduu inkr
edilemezdi; nc olarak bu ura yalnz bilgi deil, fakat nere
deyse sanatsal denebilecek kararlarn verilmesini de gerektiriyordu.
Ulrich, adama bakt, karsndakinde bir hrpalanmlk ve zaval
llk ifadesi vard; ama grne baklrsa adam, onun bakndaki
soruyu yakalamt, zira yant verirken pullarn ayn zamanda ok
deerli bir ticari meta olduunu, bunun kmsenmemesi gerekti
ini, bu alanda milyonluk cirolarn yapldn syledi; byk pul
borsalarna btn nemli lkelerden tccarlar ve koleksiyoncular
gelmekteydiler. nsan, zengin olabilirdi. Ama kendisi bir idealistti;
u anda kimsenin ilgi duymad, ok zel bir koleksiyonu tamam
lamak iin almaktayd. Tek istei, jbile ylnda byk bir pul
sergisinin almasyd, orada, kendi zel alannn ne olduunu in
sanlara bildirme frsatn yakalayacakt!
Ulriche gelen bir baka adam da unlar anlatt: Yollardan ge
erken -ayrca bu ii elektrikli tramvayla giderken yapmak ok daha
heyecan vericiydi-, yllardr dkkn tabelalarndaki byk Latin
harflerinde kaar kiri bulunduunu saymakta (rnein A , M
de drt kiriten olumaktayd) ve bunlarn toplam saysn harf
lerin saysna blmekteydi. O gne kadar ortalama sonu, hep iki
buuk olarak ayn kalmt; ancak bu sonu asla daha da blnemez
deildi ve her yeni caddeyle deiebilirdi: Bylece insan, hesaptan
sapmalarda byk kukular, hesabn doru kmas halinde de b
yk sevinleri yaard, ve bu da tragedyaya atfedilen arndrc et
kilere benzer bir eydi. Buna karlk yalnzca harfler sayldnda,
ki istedii takdirde Ulrich bunu kendisi de deneyip grebilirdi, e
blnebilirlik ancak byk bir ans iiydi, bu yzdendir ki ou
tabela yazlar geride neredeyse bir tatminsizlik duygusu brakr
d, ve insan bunu aka fark ederdi; kitlesel harflere, yani rne
in W EM de olduu gibi, drt kirilik harflere gelince, bunlar her
koulda insana zel bir mutluluk verirdi. Peki sonu, diye sordu
Ulrichin ziyaretisi. Sonu, yalnzca uydu: Halk Sal Bakanl
, firma adlarnda drt kirilik harflerin seilmesini destekleyen,
buna karlk O, S, I, C gibi tek kirili harflerin kullanlmasn ola

naklar lsnde gletiren bir genelge yaynlamalyd, nk bu


sonuncular, verimsizlikleri yznden mutsuzlua yol ayorlard!
Ulrich karsndaki insana bakt ve onunla arasndaki mesafeyi
korudu; ama adam aslnda bir akl hastasym izlenimi uyandr
myordu; sekince bir evreden gelme, otuzlarnda, zeki ve sevimli
grnl bir insand. Sakin bir ifadeyle aklamalarn srdrerek,
kafadan hesap yapabilmenin btn meslekler iin varl kesinlikle
gerekli bir yetenek olduunu, eitimi bir oyun biiminde vermenin
modern pedagojiye uygun dtn, istatistik biliminin ou defa
derin balamlar, bu balamlarn aklamas bulunmazdan ok
nce grnr kldn, okumaya dayanan eitimin verdii byk
zararlarn bilindiini, ve son olarak da kendi saptamalarnn o gne
kadar o saptamalar tekrar etmeye karar vermi herkeste uyandrd
byk heyecann durumu zaten yansttn syledi. Halk Sal
Bakanlnn onun bu buluunu sahiplenmesi saland takdirde,
baka devletler de hemen ayn yolu izleyeceklerdi, ve bylece jbile
yl da insanln esenliine dnebilecekti.
Ulrich, bylelerine unu tlyordu: Bir dernek kurun; bu
nun iin nnzde daha neredeyse drt yllk bir zaman var, ve
bunu baardnz takdirde, Ekselanslar hi kukusuz sizin iin
btn nfuzunu kullanacaktr!
Ama ounun zaten bir dernei vard, ve o zaman olay biraz
farkllayordu. rnein bir futbol dernei, yenian bedensel kl
trnn neminin belgelenmesi amacyla sa akta oynayan oyun
cusuna profesr unvannn verilmesinin iyi olaca yolunda gr
bildirdiinde, durum nispeten kolayd; nk o zaman ne de olsa
kar tarafta bir destek verileceine ilikin bir umut yaratlabilir
di. Buna karlk kendini st dzey kalem memuru diye tantan,
elli yalarndaki bir adamn ziyareti gibi durumlarda i biraz daha
gleiyordu; alnnda ilecilere zg bir hale tayan adam, Ohl
adl stenografi derneinin kurucusu ve bakan olduunu aklayan
adam, byk vatanseverlik eyleminin sekreterinin dikkatini Ohl
adl ksa yaz sistemine ekmek istediini sylemiti.
Ohl adl ksa yaz sistemi, diye aklamt, bir Avusturya bu
luuydu, ve bu da sistemin yaygnlaamamasnn ve destek bulama
masnn nedenini yeterince aklyordu. Adam, karsndaki beye
fendiye bir stenograf olup olmadn sormutu; karsndaki buna

olumsuz yant verince de ona bir ksa yaznn tinsel ayrcalklarn


anlatmaya balamt. Bir defa zaman tasarrufu ve tinsel enerjinin
tasarrufu vard; beyefendi acaba bu gereksiz ayrntlara, kesinlikten
yoksunluklara, benzer blk prk imgelerin kafa kartrc tekrarlanlarna, gerekten bir eyler anlatan, belirleyici yaz eleri
ile, artk klielemi ve kiisel-rasgele elerin birbiriyle kaynatrlmasna her gn ne kadar tinsel abann bouna harcandm
biliyor muydu acaba? - Ulrich, aknlkla gnlk yaamda kul
lanlan zararsz yazy lmcl bir nefretle yerin dibine batran bir
adamla tanmt. Tinsel abann tasarruf edilmesi asndan ksa
yaz, acele bir tempoyla ilerleyen insanlk iin yaamsal bir konuy
du. Ama ahlk asndan da bu sorun, ksa ya da uzun vadede nem
tamaktayd. st dzey kalem memurunun anlamsz ilmiklerin
den tr ac bir ifadeyle uzun kulak yazs diye adlandrd nor
mal yaz, kesinlikten yoksunlua, geliigzellie, israf tutkusuna
ve zaman asndan deerbilmezlie srklerken, ksa yaz insan
kesinlik, iradeyi bir noktada younlatrma ve erkeke tutum alma
konularnda eitmekteydi. Ksa yaz, gerekli olan yapmay, gerek
siz olandan, amaca hizmet etmeyenden de kanmay retiyordu.
Acaba beyefendinin kansna gre de bu noktada zellikle Avustur
yalI iin ok byk nem tayan bir tutam pratik ahlkn varln
dan sz edilemez miydi? te yandan konu, estetik bak asndan
da ele alnabilirdi. Gereksiz ayrntlara sapmay irkinlik saymak,
haksz m olurdu? En st dzeydeki amaca uygunluk dorultusun
da ekillendirilmi sylem, en byk klasik yazarlarca da gzelliin
nemli bir esi saylmam myd? Fakat halk sal asndan
da -diy e devam etmiti st dzey kalem m em uru- yaz masas
nn banda iki bklm oturma sresinin ksaltlmas olaanst
nemliydi. Ksa yaz konusu ancak bu yrngede ve Ulrichin a
knl iersinde baka bilimler asndan da tartldktan sonradr
ki, ziyareti karsndakine hl sistemininin teki btn sistemlere
gre sonsuz stnln anlatmaya balamt. Adam bu balam
da Ulriche, belirtilen btn bak alarndan sonra bakaca her
ksa yaz sisteminin yalnzca ksa yaz dncesine kar bir ihanet
olacan gsterdi. Ve daha sonra aclarnn tarihesini sergilemeye
giriti. Eski ve daha gl sistemler, olas btn parasal yararlarla
ilinti kurmaya zaman bulmulard. Ticaret okullar ku karn siste

mini retmekteydiler ve her trl deiiklie kar da direniyor


lard, tccar snf da -eylem sizlik yasas dorultusunda- doal ola
rak bu direnie katlmaktayd. Ticaret okullarnn reklamlarndan,
herkesin grebilecei zere, bir sr para kazanan gazeteler, btn
reform nerilerine kapalydlar. Peki ya Eitim Bakanl? Onun
durumu neredeyse ac bir alay gibi! - demiti Bay Ohl. Be yl nce,
stenograf dersinin ortaokullarda zorunlu ders olarak konulmasna
karar verildiinde, Eitim Bakanl tarafndan seilecek sisteme
ilikin bir anket dzenlenmiti, ve bu ankete doal olarak ticaret
okullarnn, tccarlarn, gazete muhabirleri ile ili dl olan par
lamento stenograflarnn temsilcileri katlm, ama onlarn dn
da kimse katlmamt! Bu durumda ku karn sisteminin kabul
edilecei belliydi. Ohl Stenografi Dernei, halkn ok deerli bir
varlna kar ilenen bu su karsnda uyarda bulunmu ve duru
mu protesto etmiti! Ancak dernein temsilcileri elbette bakanla
sokulmayacaklard bile!
Ulrich, byle durumlar Ekselanslarna bildiriyordu. Ohl
m? diye sormutu Kont Leinsdorf. Ve kendisi memur, yle mi?
Ekselanslar uzun sre burnunu ovuturmu, fakat bir karara vara
mamt. Belki de amiri olan saray maviri ile bir konumanz iyi
olur, hani adamda bir i var m diye... dedi biraz sonra, ama ardn
dan, yaratcln kamlayan bir keyif iersinde olduundan, bu
dncesinden vazgeti. Hayr, biliyor musunuz ne yapalm? Bir
dosya aalm bu konuda; grlerini bildirsinler! Ve karsndaki
ne bilgi vermeyi amalayan, mahrem bir ey de ekledi. Byle ko
nularda iin iinde bir samalk olup olmad nceden bilinemez
dedi. Ama size bir ey syleyeyim mi, sayn Doktor, nemli bir
ey de hep onu nemsediinizde ortaya kar! Bunun rneini yine
gazetelerin peinde kotuu Dr. Arnheimda grmekteyim. nk
gazeteler baka eylerle de ilgilenebilirlerdi. Ama imdiki gibi yap
tklarnda elbette Dr. Arnheim da nemli oluyor. Bay Ohl un bir
derneinin olduunu sylemitiniz, deil mi? Ama bu, doal olarak
hibir eyi kantlamaz. Fakat te yandan da, hani hep sylendii
gibi, insan modern dnmeli; ve ou kii bir eyden yana kt
nda, o eyden bir ey kacandan da epeyce emin olunabilir!

Clarisse Bir Ulrich^Yl Talep Eder


Hi kukusuz Ulrichin Clarisseyi ziyarete gitmesinin tek nede
ni, Clarissenin Kont Leinsdorf a yazm olduu mektuptan tr
onun kafasnn iini biraz dzeltmek istemesiydi; Clarissenin son
ziyareti srasnda bunu tamamen unutmutu. Ama yolda giderken
yine de aklna VValterin onu kesinlikle kskand ve, renir
renmez, bu ziyaretten tr duygularnn kamlanaca geldi; fa
kat VValterin buna kar yapabilecei bir ey yoktu, ve erkeklerin
ounun iinde bulunduklar bu durum, aslnda gerekten de ko
mikti; erkekler, kskan olduklar takdirde, ancak i saatleri sona
erdikten sonra karlarna gz kulak olmaya zaman buluyorlard.
Ulrichin yola kmaya karar verdii saat, VValterle evinde kar
lamasn muhtemel klmyordu. leden sonrasnn ok erken bir
saatiydi. Ulrich, ziyaretini telefonla bildirmiti. Kar yzeylerinin
beyaz camlardan ieriye ylesine gl yansyordu ki, pencerelerde
sanki perde yokmu gibi gzkyordu. Her eyi kuatan bu acma
sz kta duran Clarisse, odann ortasndan glmseyerek dostu
na bakmaktayd. nce bedeninin yass kavisinin pencereye ynelik
ksm gl renklerin parlakl iersindeydi, buna karlk glgeli
ksm salt mavi-kahverengi bir sisti; aln, burun ve ene, keskinliini
rzgrn ve karn sildii bir karl srt gibi bu sisin iersinden yksel
mekteydi. Clarisse, bir insandan ok yksek dalarn kn bir haya
leti andran yalnzlnda, buz ve kla gerekleen bir karlamay
artryordu. Ulrich, Clarissenin baz anlarda VValter zerinde
kanlmaz biimde yaratm olabilecei byl etkinin bir ksmn
kavrad, ve dostuna kar olan blnm duygularnn yerini ksa

sre iin hayatlarna belki de her eye ramen yabanc olduu iki
insann birbirleri karsnda sergiledikleri grnt ald.
Kont Leinsdorfa yazdn mektuptan VValtere sz ettin mi,
bilmiyorum, diye balad Ulrich ama buraya seninle yalnz konu
mak ve gelecekte byle giriimlerde bulunmaman konusunda seni
uyarmak iin geldim. Clarisse, iki sandalyeyi iterek yanyana getir
di ve onu oturmaya zorlad. Bu konuda W alterle konuma, diye
rica etti ama bana neden kar ktn syle. Herhalde Nietzsche
Y lndan sz ediyorsun, yle deil mi? Peki u senin kontun ne dedi
bu konuda?
Ne sylemi olabileceini sanyorsun ki?! Bu konu ile M oos
brugger arasnda kurduun ba, neredeyse delice bir eydi. Ve Kont,
mektubu zaten bu olmasayd da frlatp atard.
yle mi? Clarisse, byk bir d krklna uramt. Ar
dndan: Neyse ki bu konuda sen de biraz olsun sz sahibisin!
dedi.
Sana resmen deli olduunu sylemitim!
Clarisse glmsedi ve bunu bir vg olarak ald. Elini dos
tunun koluna koyarak sordu: Avusturya Y ln sama buluyorsun,
deil mi?
Elbette!
Ama bir Nietzsche Yl, iyi bir ey olurdu; peki o zaman her
hangi bir eyi bizim kavramlarmz balamnda da iyi olduu iin
istemekten kanmann gerei nedir?!
Bir Nietzsche Yl nasl olmal sence? diye sordu Ulrich.
O senin sorunun!
Komiksin!
Hi de deil. Tinsel balamda ciddiye aldn bir eyi gerek
letirmek sana neden komik geliyor, syler misin?
Memnuniyetle sylerim diye karlk verdi Ulrich ve kendini
Clarissenin elinden kurtard. Ayrca Nietzsche olmas art deil,
Isa ya da Buda da sz konusu olabilir.
Ya da sen. Bir Ulrich Yl dnsene bir defa! Clarisse bunu
tpk daha nce ondan Moosbruggeri serbest braktrmasn iste
dii zamanki sakinliiyle sylemiti. Ancak bu kez Ulrichin kafas
dank deildi ve Clarissenin sylediklerini dinlerken onun yz
ne bakyordu. Karsndaki yzde yalnzca Clarissenin o alldk

glmsemesi vard; bu glmseme aslnda hep istemeden kk,


neeli, bir zorlamayla, yzn yukarya doru buruturulmas gibi
ortaya kmaktayd.
Neyse, diye dnd Ulrich kt niyetli deil.
Ama Clarisse yeniden ona yaklat. Neden bir Senin-Yln d
zenlemiyorsun? Sanrm imdi bunun iin yeterince gcn vardr.
Daha nce de sylediim gibi, VValtere bundan ve Moosbruggerle
ilgili mektuptan hi sz etmemelisin. Seninle bu konuda konu
tuumu da asla sylememelisin! Ama inan bana, bu katil, mzie
yatkn bir insan; sadece beste yapamyor. Her insann bir gkkrenin odak noktasnda durduunu gzlemlediin olmad m hi?
Yerinden ayrldnda, kre de onunla birlikte gidiyor. M zii de
ite byle yapmak gerekir; vicdan hesaba katmadan, insann altn
da bulunduu gkkre kadar yaln!...
Ve sence benim ylm olarak buna benzer bir ey dnmeli
yim, yle mi?
Hayr diye yantlad Clarisse kesin bir ifadeyle. nce dudak
lar bir eyler sylemek istediyse de sustu ve gzlerden sessizce alev
fkrd. Byle anlarda Clarisseden gelenin ne olduu sylenemez
di. Sadece insann kor halindeki bir eye yaklamas gibi, yakc bir
eydi. imdi ise Clarisse glmsyordu, fakat bu glmseme, gz
lerindeki ate sndkten sonra geriye kalan kl gibi dudaklarnda
beneklenmiti.
Ama ben ancak byle bir ey dnebilirdim diye yineledi
Ulrich. Yalnz korkarm sen benim bir darbe yapmam gerektiini
sylyorsun!
Clarisse biraz dnd. Peki o halde diyelim ki bir Buda Yl
dedi Ulrichin itirazna deinmeksizin. Budann ne istemi ol
duunu bilmiyorum: Sadece tahmine dayanan bir bilgim var; ama
byle bir eyi fazla dnmeksizin benimseyelim, ve nemli bulun
duu takdirde gerekletirilsin de! nk bir ey ya ona inanlma
sn ya da inanlmamasn hak eder.
Gzel, ama dikkat et imdi: Nietzsche Yl dedin. Peki
Nietzsche ne istemiti aslnda?
Clarisse dnd. Elbette kastettiim, bir Nietzsche ant ya
da Nietzsche Caddesi deil dedi sonra sklgan bir ifadeyle. Fakat
yaplmas gereken, insanlar yle koullandrmak ki, hayatlarn

Onun istedii gibi mi yaasnlar? diye szn kesti Ulrich.


Peki ne istemiti Nietzsche?
Clarisse yantlamaya alt, bekledi, sonunda karlk verdi:
Bunu sen de biliyorsun...
Hibir ey bilmiyorum dedi Ulrich alay edercesine. Ama
sana unu syleyeyim: imparator Franz Josef Jbilesi A evinin veya
Ev Kedilerinin Sahiplerini Koruma D erneinin talepleri gerek
letirilebilir, fakat iyi dnceleri gerekletirebilme olasl, m
zik yapabilme olasl kadar azdr! Bu ne anlama m geliyor? Bil
miyorum. Ama bu byle.
Ulrich sonunda kk masann arkasndaki kk kanepede
kendine bir yer bulmutu; buras, sandalyedeki yerden daha ok di
renmeye elveriliydi. Clarisse, hl odann ortasnn boluunda,
sanki masann yzeyini uzatan bir yansmann teki kysnda dur
makta ve konumaktayd, ince bedeni de onunla birlikte hafiften
konuuyor ve dnyordu; aslnda sylemek istedii ne varsa, hep
sini nce btn bedeniyle hissediyordu ve srekli olarak bedeniyle
bir eyler yapmak ihtiyac iersindeydi. Arkada, onun bedenine
hep sert ve olan ocuklarnnkini andrr bir beden gzyle bak
mt, ama imdi, birbirine yapk bacaklar zerindeki bu yumu
ak hareketlilik iersinde Clarisseyi anszn Javal bir dans gibi
alglamaya balamt. Ve Ulrich birdenbire Clarissenin trans ha
line gemesini de yadrgamayacan dnd. Yoksa trans haline
gemi olan, kendisi miydi? Uzun bir konuma yapt. Sen, kendi
dncene gre yaamak istiyorsun, diye balad ve bunun nasl
yaplabileceini bilmek istiyorsun. Ama bir dnce, bu dnyadaki
en elikili eydir. Et, dncelerle bir feti gibi balant kurar. Bir
dnce eklendiinde et, byl bir hal alr. Baya bir tokat, onur,
ceza ve benzeri dncelerle ldrc olabilir. Ve buna ramen d
nceler, en gl hallerini asla koruyamazlar; havayla temas et
tiklerinde hemen daha dayankl, ama bozulmu baka bir biime
dnen maddelere benzerler. Sen, bunu sk yaadn. nk bir d
nce: Bu, sensin; belirli bir durumda. Bir solua hedef oluyorsun;
tellerin hrts arasndan anszn bir ezginin belirmesi gibi; hava
daki yansmaya benzer bir ey duruyor nnde; ruhunun kargaas
iersinden sonsuz bir katar km, ve sanki dnyann btn gzel
likleri o katarn yolunda durmakta. Buna ou defa tek bir dnce

yol aar. Ama bir sre sonra bu dnce, daha nce sahip olduun
btn dncelere benzer, grlerinin ve karakterinin, ilkelerinin
ya da ruh hallerinin bir parasna dnr, artk kanatlarn yitir
mitir ve gizemli bir ekilde katlamtr.
Clarisse yant verdi: VValter seni kskanyor. Benim yzm
den deil. Fakat onun ok istediini sen sanki yapabilirmisin gibi
gzktn iin. Anlyor musun? Sende VValterin akln bandan
alan bir ey var. Bunu nasl dile getirebileceimi bilmiyorum.
Ulriche snarcasna bakt.
Bu iki sylev, bir dokuma gibi i ie gemiti.
VValter her zaman hayatn narin, gzde ocuu olmutu, haya
tn kucanda oturmutu. Bana ne gelirse gelsin, onu krlgan bir
canlla dntrebiliyordu. VValter, her zaman daha ok yaayan
olmutu. Ancak daha ok yaamak, her zaman ortalama insann
tannabilmesini salayan en erken ve en hassas iaretlerden biri ol
mutur diye dnd Ulrich; Balamlar, yaanty kiisel zehirli
likten ya da tatllktan yoksun klar! Byleydi yaklak olarak. - Ve
bunun byle olduuna ilikin bu gvence de bir balamd, ve insana
bunun karlnda ne bir pck veriliyor, ne de bir veda szc
syleniyordu. Ve buna ramen VValter onu kskanyordu, yle mi?
Ulrich, bundan sevin duyuyordu.
Ona, seni ldrmesi gerektiini syledim dedi Clarisse.
Ne dedin?
ldrmekten sz ettim. Eer sen yle sandn kadar nemli
deilsen, ya da VValter senden iyi ise ve ancak bu yolla rahat edebile
cekse, o zaman doru dnmm demektir, yle deil mi? Hem
ayrca sen de kendini savunabilirsin.
Fena dile getirmiyorsun bunu...! diye yantlad Ulrich, ken
dinden pek de emin olmayan bir ifadeyle.
Aslnda ylesine konutuk ite. Ayrca senin dncen nedir?
VValter, byle bir eyi aklndan bile geirmemek gerektiini sy
lyor.
Hayr, dnlebilir dnmesine diye karlk verdi Ulrich
kararszca, ve Clarisseye dikkatle bakt. Kadnn kendine zg bir
ekicilii vard. Sanki kendi kendisinin yannda duruyormu gibi
olduu sylenebilir miydi? Clarisse hem vard, hem de yoktu, bu
ikisi youn bir birliktelik iersindeydi.

Dnmekmi! diye szn kesti Clarisse. Sanki gz, Ul


richin nnde oturduu duvar ile Ulrich arasndaki bir noktaya
dikilmiesine, duvara doru konuuyordu. Sen de VValter kadar
pasifsin! Bu sz de iki uzaklk arasndaki bir yerdeydi; bir hakaret
kadar mesafeliydi, ama yine de koul kld, iten bir yaknlk ara
clyla bartrcyd. Buna karlk ben yle diyorum: insan bir
ey dnebiliyorsa, o zaman onu yapabilmeli de diye tekrar etti
Clarisse kuru bir ifadeyle.
Sonra yerinden ayrld, pencereye gitti ve ellerini arkasnda
kavuturdu. Ulrich hzla ayaa kalkt, Clarissenin peinden gitti
ve kolunu omzuna koydu. Kk Clarisse, biraz nce gerekten
tuhaflatn. Ama ben de kendimden yana bir eyler sylemek zo
rundaym; bana kalrsa seni hi ilgilendirmiyorum dedi.
Clarisse, gzlerini pencereden darya evirmiti. Ama bu kez
younlamt; kendisi iin bir dayana gvence altna alabilmek
amacyla, gzlerini dardaki herhangi bir eye dikmiti. Sanki d
nceleri dardaymlar da imdi geri dnmler gibi bir duyguya
kaplmt. Biraz nce kapnn kapanm olduunu insana hl his
settiren bir odadaym izlenimini alayan bu duygu, Clarisse iin
yeni deildi. Kimi zaman haftalar ve aylar boyunca evresini saran
ne varsa, normaldekinden daha aydnlk ve daha h afif oluyordu;
yle ki, Clarisse sanki fazla bir aba harcamakszn bunlarn iine
girebilecei ve dnyada kendinin dna karak gezinebilecei iz
lenimine kaplyordu; ama sonradan yine daha zor zamanlar geliyor
ve Clarisse yle zamanlarda kendini zindana kapatlm gibi hisse
diyordu; bu zamanlar genellikle ksa sryordu, ama her eyi daha
bir dar ve kasvetli kldklarndan, Clarisse onlardan bir cezadan
korkarcasna korkuyordu. Saydam ve soukkanl bir huzurun belir
ledii u anda ise Clarisse kendinden pek emin deildi; daha biraz
nce ne istemi olduunu bile bilmiyordu, ve bylesine kurun gibi
bir saydamln ve grnte huzurlu bir soukkanlln ardndan
genellikle ceza zaman gelirdi. Clarisse kendini toparlad; iinde
konumay inandrc biimde srdrebildii takdirde kendini de
gvence altna alabilecei gibi bir duygu vard. Bana kk deme,
dedi alnmasna yoksa sonunda seni ben ldrrm! imdi bu
szler azndan tam bir aka gibi kmt, demek ki baarmt.
Ulriche bakmak iin ban dikkatle evirdi. Ben elbette ki yle

sine konutum, diye devam etti ama bir ey sylemek istediimi


anlamak zorundasn. Nerede kalmtk? Sen, insann bir dnce
ye gre yaayamayacan sylemitin. Sizde gereken enerji yok, ne
sende, ne de VValterde!
Benim iin pasifst gibi korkun bir szck kullandn. Ama o
dediinin iki tr vardr. VValterinki gibi pasif bir pasifzm; ve bir
de aktif bir pasifzm!
O aktif pasifzm dediin nedir? diye sordu Clarisse merakla.
Hapisteki birinin kama frsatn beklemesi.
Bunlar yalnzca bahane! dedi Clarisse.
Evet, diye hak verdi Ulrich belki de.
Clarisse, hl ellerini arkasnda kavuturmu olarak durmak
tayd, bacaklarn da sanki binici izmeleri giymi gibi amt.
Nietzsche ne der, biliyor musun? Kesin bilmeyi istemek, kesin git
meyi istemek gibidir, bir korkaklktr. nsan iini bir noktadan yap
maya balamal, yalnzca o konuda konumakla yetinmemeli! Ben
de zellikle senden artk zel bir giriimde bulunman bekledim!
Anszn Ulrichin yeleindeki bir dmeyi yakalamt ve y
zn ona doru yukar kaldrm olarak dmeyi eviriyordu. Ul
rich, dmesini korumak iin elini istemeden Clarissenin elinin
stne koydu.
Uzun sre dndm, diye devam etti Clarisse duraklaya
rak: gnmzde alakln en by insann onu yapmasyla de
il, fakat yaplmasna ses kartmamasyla gerekleiyor. Alaklk,
bolua doru byyor. Bu sylediinin ardndan Ulriche bakt.
Sonra heyecanla devam etti: Ses kartmamak, yapmaktan on kat
daha tehlikeli! Anlyor musun beni? Bunu daha kesin tanmlayp
tanmlamama konusunda kendisiyle mcadele etmekteydi. Fakat
yle ekledi: Beni ok iyi anlyorsun, deil mi, sevgili dostum?
Geri sen her zaman her eyi oluruna brakmak gerektiini syler
sin. Fakat ben artk bununla ne kastettiini biliyorum! Senin ey
tann ta kendisi olduunu dndm zamanlar oldu! Bu cmle,
Clarissenin azndan yine bir kertenkele gibi kavermiti. Clarisse
rkt. nk balangta yalnzca VValterin bir ocuk yapma ko
nusundaki isteklerini dnmt. Arkada, ona tutkuyla bakan
gzlerinde bir seirmenin farkna vard. Ancak Clarissenin ona
doru kalkm olan yz, sanki bir eyin tufanna uramt. Gzel

bir eyin deil, fakat daha ok irkin ve insan duygulandran bir


eyin tufanna. Tpk ardndaki yz bulank klan dev bir ter dal
gas gibi. Ancak bu, bedensel olmayp salt dseldi. Ulrich, elinde
olmakszn bunun kendisine de getiini ve onu hafiften bir dn
ce boluuna ittiini hissetti. Bu sama syleve artk doru drst
direnemiyordu; sonunda Clarissenin elini yakalad, onu kanepeye
oturttu, kendisi de yanna oturdu.
imdi sana neden hibir ey yapmadm anlatacam diye
balad ve sustu.
Temas annda yeniden her zamanki haline dnm olan Cla
risse, onu cesaretlendirdi.
nsan hibir ey yapamaz, nk -a m a sen anlamayacaksn
bunu- diye devam etti Ulrich, bir sigara kard ve dikkatini siga
rasn yakmak zerinde younlatrd.
Evet? diye yardmc oldu Clarisse. Ne sylemek istiyorsun?
Ama Ulrich yine susmutu. Bunun zerine Clarisse, kolunu onun
srtna att ve gcn gstermek isteyen bir erkek ocuu gibi onu
sarst. Clarissede ho olan, buydu, hibir ey sylenmesine gerek
yoktu, salt olaandln jesti bile Clarissenin hayal gcn a
ltrmas iin yeterliydi. Sen, byk bir sulusun! diye bard ve
bouna bir abayla Ulrichin cann actmaya alt.
Ne var ki konumalar o anda VValterin dnyle naho bir
biimde kesildi.

Byle eyler Olur ya da insan Neden


Tarih cat Etmez?
Aslnda Ulrich ne diyebilirdi Clarisseye?
Susmutu, nk Clarisse, onda Tanr szcn sylemek
konusunda tuh af bir istek uyandrmt. rnein yle demek is
temiti Ulrich: Tanr, dnyay hibir zaman somut biimde dn
mez; herhangi bir nedenden dolay ve doal olarak hep yetersiz ka
lan bir imge, bir benzetme, bir sylemdir dnya onun iin; Tanrnn
sylediklerine bakmamalyz, onun bize verdii zm kendimiz
bulmak zorundayz. Clarisse bunu bir kovboyculuk ya da hrszpolis oyunu gibi grmeye raz olur muydu, diye sordu Ulrich kendi
kendine. Kesinlikle olurdu. Biri nclk etseydi eer, Clarisse de
bir dii kurt gibi ona yapr ve evreye gz kulak olurdu.
Ancak bir eyler daha vard Ulrichin dilinin ucunda; genel
zmlere imkn tanmayan, buna karlk oluturduklar btn
lemeyle insann genel zme yaklamasn salayan, tek tek
zmlere ak matematik devlerine ilikin bir eyler. Ulrich, insan
hayatnn grevine de bu gzle baktn ekleyebilirdi. Yzyllarn
m, binyllarm m, yoksa okul ile torunun ocuu arasndaki me
safenin mi kastedildii bilinmeksizin bir a diye adlandrlan ey,
durumlardan oluma o geni ve dzensiz ak, o zaman yaklak
olarak yetersiz ve tek balarna ele alndklarnda yanl olan, ancak
insanlk onlar birliktelikleri iersinde kavrayabildii takdirde do
ru ve mutlak zme kaynaklk edebilecek zm denemelerinin
plansz art ardal gibi bir ey olurdu.

Ulrich bunu tramvayda, evine dnerken hatrlad; onunla bir


likte kente yolculuk eden birka kii daha vard, ve Ulrich bu tr
dnceler yznden bu insanlarn nnde biraz utand. Bu in
sanlarn grnlerinden, belli ilerden dnmekte olduklar ya da
belli elencelere gittikleri anlalabiliyordu, dahas, yaptklar ya
da yapacaklar, giysilerinden de grlebiliyordu. Ulrich, yanndaki
kadna bakt; evet, kadn olduu kesindi, bir anneydi, krkna yak
lamt, byk bir olaslkla bir akademisyenin eiydi ve kucanda
kk bir opera drbn duruyordu. Ulrich, kafasndaki dnce
lerden tr onun yannda kendini oynamakta olan bir erkek o
cuu gibi, dahas pek de edepli oynad sylenemeyecek bir erkek
ocuu gibi hissetti.
nk pratik bir amac bulunmayan bir dnce, byk bir ih
timalle ok drst saylamayacak, gizli kapakl bir i demektir; ama
zellikle srklar stnde yrrcesine dev admlarla ilerleyen, ve tec
rbeye yalnzca minik tabanlarla deen dnceler, pek de tekin bir
ekilde domadklar phesini tarlar. Eskiden dncelerin uar
casna ilerlemesinden sz edilirdi, Schillerin zamannda kafasnda
bylesine yksek perdeden dnceler barndran bir adam byk
saygnla eriirdi; bugn ise, eer byle dnmek rastlant sonu
cu meslei ve ekmek parasnn kayna deil ise, byle insanlarda
aksayan bir yann bulunduu gibi bir izlenim douyor. Grne
baklrsa datm, imdi baka trl gerekletirildi. Kimi sorular,
insann yreinden karld. Yksek perdeden dnceler iin fel
sefe, teoloji ya da edebiyat diye adlandrlan bir tr kanatl hayvan
lar iftlii kuruldu; bunlar orada kendilerine zg ve giderek daha
karmakark bir ekilde remekteler, ve bylesi aslnda ok iyi, zira
artk bu yaygnlama nedeniyle kimsenin bu durumla ilgilenemedi
inden tr kendini sulamasna gerek kalmad. Uzmanla sayg
duyan Ulrich, etkinlik alanlarna ilikin byle bir datma kar
hibir itirazda bulunmama konusunda kesin kararlyd. Ama yine
de, meslekten filozof olmamasna ramen, kendine yalnz bana
dnme hakkn tanyordu, ve o anda kafasnda bunun sonunda
arlarn devletine uzanan yola alacan canlandrmaktayd. Kra
lie yumurtlayacakt, erkek arlar ehvete ve maneviyata adanm
bir hayat srdreceklerdi, uzmanlar ise alacaklard. Byle bir
insanlk da dnlebilir; stelik o zaman toplam edimin dzeyi

daha da ykseltilebilir. imdi henz her insanda, deyi yerindeyse


eer, insanln tamam var, ancak grnd kadaryla bu artk
ok fazla geldi ve yararszlat; yle ki, hmanizm neredeyse tam
bir aldatmacaya dnt. Baar asndan belki de gerekli olan,
datm srasnda yeni nlemler almak, bylece de tek bana her
emeki grubunda yeni bir tinsel sentezin olumasn salamaktr.
nk tin olmad takdirde - ? Ulrichin demek istedii, bunun
kendisini honut etmeyeceiydi. Ama bu, doal olarak bir nyar
gyd. nk insan, neyin nemli olduunu bilemez. Ulrich topar
land ve oyalanmak iin karsndaki camda yzne bakt. Gelgelelim kafas, svya benzeyen camn yzeyinde bir sre sonra artc
bir direnle i ile d arasna szd ve herhangi bir tamamlamann
yaplmas talebinde bulundu.
Aslnda Balkan Sava var myd, yok muydu? Herhangi bir
mdahale vard; ama Ulrich bunun sava olup olmadn tam ola
rak bilmiyordu. nk insanl dalgalandran pek ok ey vard.
Yksekten uma rekoru yeniden krlmt; gurur verici bir eydi.
Ulrich yanlmyorsa eer, imdiki rekor 3700 metreydi, ve rekoru
kran adamn ad da Jouhouxdu. Bir zenci boksr, beyaz ampi
yonu yenmi ve dnya ampiyonu olmutu; ad, Johnsond. Fran
sa Cumhurbakan, Rusyaya gidiyordu; dnya barnn tehlikeye
girdiinden sz ediliyordu. Yeni kefedilen bir tenor, Gney Ame
rikada o gne kadar Kuzey Amerikada bile rastlanmadk para
lar kazanmaktayd. Japonya korkun bir yer sarsnts geirmiti;
zavall Japonlar. Ksacas, ok ey olmaktayd, 1913 sonlarndaki
ve 1914 balarndaki zaman, hareketli bir zamand. Ama iki ya da
be yl nceki de hareketli bir zaman olmutu, her gn beraberinde
yeni heyecanlar da getirmiti, ve buna ramen o zamanlar aslnda
nelerin olup bittii ya ancak yle byle hatrlanyordu, ya da hi
hatrlanmyordu. Olup bitenler zetlenebilirdi. Frengiye kar bu
lunan yeni ila hzla - ; bitkilerin metabolizmasna ilikin aratr
malarda - ; Gney Kutbunun kefi grnd kadaryla - ; Steinach
deneylerinin uyandrd heyecan - ; insan, bylece belirlenmiliin
yarsn terk edebilirdi, bunun pek bir zarar yoktu. Ve u tarih, ne
tuhaf eydi aslnda! u ya da bu olayn artk tarihteki yerini ald
ya da ilerde mutlaka alaca kesin olarak ileri srlebiliyordu; fakat
ayn olayn aslnda gerekleip gereklemedii kesin deildi. n

k gereklemek, ayn zamanda bir eyin belli bir ylda olmas ve


baka bir ylda ya da hi olmamas demektir; ve ayn zamanda da
sonunda bu olayn sadece benzerinin deil, ama kendisinin gerek
lemesi demektir. Ne var ki bu, hi kimsenin tarihte bulunduu
nu iddia edemeyecei bir zelliktir, elbette biri kalkp da bir olay
gazetelerin yazd gibi kaleme alm deilse, ya da olay meslee
ve parasal konulara ilikin bulunmadka, nk insann ka yl
sonra emekliye ayrlaca veya ne zaman belli bir paray alabile
cei ya da harcayaca, hi kukusuz nemlidir, ve bu balamda
savalar da hatrlanmaya deer olaylar arasnda yer alabilir. Tarihi
miz yakndan bakldnda, gvenilir olmaktan uzak ve kark bir
grnmdedir, sadece ksmen kurutulabilmi bir batakla benzer,
ama ne tuhaftr ki yine de stnden bir yol geer; bu, kimsenin ne
reden geldiini bilmedii, tarihin yolu diye adlandrlan yoldur.
te Ulrichi fkelendiren de, bu tarihe hammadde olarak hizmet
etme durumuydu. inde yolculuk etmekte olduu parlak, sallanan
kutu, ona ihtiva ettii birka yz kilogram insann gelecek retmek
amacyla alkaland bir makineymi gibi geliyordu. Yz yl nce
bu insanlar benzer yzlerle bir posta arabasnda oturmulard, ve
bundan sonraki yzyl boyunca Tanr bilir ne hallere gireceklerdi,
ama yeni insanlar olarak gelecein yeni aygtlarnn iinde de ay
nen bugnk gibi oturacaklard, diye hissediyordu Ulrich, ve bu
deiimleri ve durumlar savunmasz biimde benimsemeye, aczin
ifadesi olan bir a ortaklna, yzyllar plansz bir teslimiyet
le, aslnda insann onuruna yakmaz biimde birlikte yaamaya,
bandaki yeterince tuhaf biimli apkaya anszn kar karcasna
isyan ediyordu.
stemeden kalkt ve yolun geri kalan ksmn yryerek at.
Kente ait olan ve imdi iersinde bulunduu, daha byk boyutlar
daki insan kabnda tedirginlii yeniden sknete dnerek yat
t. Bir tin yl dzenlemeyi istemek, kk Clarissenin kafasndan
kma delice bir fikirdi. Ulrich, dikkatini bu noktaya yneltti. Bu,
neden bu kadar samayd? Ayrca bunun gibi, Diotimann anava
tanla ilgili eyleminin neden sama olduu da pekl sorulabilirdi.
Bir numaral yant: Dnya tarihi de hi kukusuz tpk teki
tarihler gibi olutuu iin. Yazarlarn aklna yeni bir ey gelmez,
ve her biri tekilerden kopya eder. Btn politikaclarn biyoloji ya

da benzeri bir dal renecek yerde tarih renmelerinin nedeni


budur. Evet, yazar zerine bu kadar yeter.
iki numaral yant: Ancak tarih, byk blmyle yazarsz
oluur. Bir merkezden gelierek deil, fakat evreden oluur. Kk
nedenlerden tr. Gotik dnem insanndan ya da Antik Yunan
ldan modern uygarln insann yaratmak iin, inanlann aksine,
muhtemelen pek fazla ey gerekli deildir. nk insan denilen
canl, hem yamyamla, hem de salt akln eletirisine yatkndr;
koullar o dorultuda ise eer, ayn inanlarla ve niteliklerle bu iki
sini de yapmay baarabilir, ve bu arada ok byk d farklar, ok
kk i farklar tarafndan dengelenir.
Bir numaral konudan ayrlma: Ulrich, askerlik dnemine ait
benzer bir tecrbeyi hatrlyordu: Svari bl ikili sra halinde
ilerlerdi ve emri iletin talimi yaplrd; alak sesle verilen bir emir
adamdan adama ulatrlrd; ve bu arada n tarafta Baavu ne
gelsin emri verilmise eer, bu emir arka taraftan: Sekiz svari
derhal kuruna dizilsin ya da bunun benzeri bir biimde kard,
ite dnya tarihi de byle olumaktadr.
numaral yant: Bu yzden bugnk Avrupallardan olu
ma bir kuak en erken ocukluk dneminde I.O. 5000 ylnn M
srna geri gtrlseydi ve orada braklsayd eer, o zaman dnya
tarihi bir kez daha 5000 ylnda balar, bir sre boyunca kendini
tekrar eder ve ondan sonra hi kimsenin bilemeyecei nedenlerden
tr ar ar bu rotadan ayrlmaya balard.
iki numaral konudan ayrlma: Dnyann yasas, -im d i ak
lna gelmiti b u -, eski mpkralyada devletin temel ilkesi olan s
rklenip gitmekten baka bir ey deildi. mpkralya, son derece
akll bir devletti.
U numaral konudan ayrlma; ya da drt numaral yant da
olabilir mi? Demek ki tarihin yolu, bir kez vurulduktan sonra belli
bir yrngede giden bir bilardo topunun yolu deildir; tarihin yolu
bulutlarn yoluna, sokaklarda dolanp duran, dikkati urada bir
glgeye, biraz tede bir insan topluluuna ya da bina cephelerinin
tuhaf bir kesimesine ynelen, sonunda da kendini ne bildii, ne
de varmak istedii bir yerde bulan birinin yoluna benzer. Tarihin
yolu, belli bir yolunu armay da ierir. imdiki zaman, hep bir
ehrin u ya da bu biimde o ehrin binalarna ait deilmi izleni

mini uyandran son binas gibidir. Her kuak hayretle ben kimim
ve atalarm kimlerdi? diye sorar. Oysa aslnda ben neredeyim, diye
sormas ve atalarnn da daha farkl deil, fakat yalnzca daha baka
bir yerlerde bulunmu olmalarn koul klmas gerekirdi; bylece
yine de bir eyler kazanlm olurdu - diye dnd Ulrich.
O zamana kadar kendi yantlarna ve konudan ayrlmalarna bu
numaralar veren, yine kendisiydi, ve bunu yaparken, dncelerin
btnyle dalp gitmemesi iin, kimi zaman yanndan geip giden
bir yze bakm, kimi zaman da bir vitrinin nnde durmutu; ama
bunu yaparken yine de biraz kendini armt; bu nedenle, nerede
olduunu anlayabilmek ve evine giden en ksa yolu bulabilmek iin
bir an durmak zorunda kald. O yola sapmazdan nce, sorusunu
bir defa daha tam olarak yerine oturtmak iin aba harcad. D e
mek ki kk ve lgn Clarisse tamamen haklyd, Ulrichin onun
nnde itiraz etmi olmasna ramen, insann tarihi yapmas, tarihi
icat etmesi gerekiyordu; peki ama, o zaman neden yaplmyordu
bu? O anda Ulrichin aklna yant olarak Lloyd Bankasnda alan
Mdr Fischelden, eski yllarda yazlar arada srada bir kahvenin
nnde oturduklar arkada Leo Fischelden baka bir ey gelme
di; nk imdi Ulrich bu konumay kendi kendine yapacak yer
de onunla yapsayd, arkada o kendine zg tavryla yle karlk
verirdi: Kayglarnz paylayorum! Ulrich, arkadann vermi
olabilecei bu yreklendirici yanttan dolay ona kran duyuyordu.
Sevgili Fischel, diye karlk verdi hemen dncelerinde bu, o
kadar basit deil. Ben tarih diyorum, ama hatrlayacak olursanz
eer, bununla hayatmz kastediyorum. Ve ben, unu sormamn
itici bir ey olduunu daha en bata itiraf etmitim: nsan neden
tarih yapmyor, yani demek istediim u ki, neden tarihe ancak ya
ralanm bir hayvan gibi olduunda, her yann alevler sardnda
etkin biimde saldryor, yani ksacas, neden ancak tehlike halinde
tarih yapyor? Evet, neden kulaa itici geliyor bu? Bunun, insann
insan hayatn kendi akna brakmamas gerektii anlamna da
gelmesine ramen, itirazmz neden?
Ama bunun nasl olup bittii, diye yantlard Mdr Fischel
biliniyor.- Aslnda politikaclar, din adamlar, yapacak ileri olma
yan btn o byk adamlar ve kafalarnda saplantya dnm
dncelerle kouup duran teki insanlar gnlk hayat rahatsz

etmediklerinde, buna memnun olmak gerek. Ve bunun tesinde,


eitim diye bir ey var. Keke gnmzde eitimsizmi gibi dav
ranan insanlarn says bu kadar kabark olmasayd! Ve Mdr
Fischel, elbette ki hakl. nsan ipotek karl kredi ilemleri ve
menkul kymetler konusunda yeterince bilgi sahibi ise eer, ve ba
kalar tarihi yeterince bildikleri iddiasyla karmakark etmiyorlar
sa, bundan memnun olmas gerekir. Tanr korusun, insan dn
celer olmadan yaayamazd, ama doru olan, dnceler arasnda
belli bir dengenin, balance of power denilen bir g dengesinin, her
iki tarafta da kayda deer bir eylerin cereyan etmedii, silhl bir
dnce barnn bulunmasdr. nsann elinde yattrc olarak
eitim vardr. Bu, uygarln temel bir duygusudur. Ama ne var ki
bunun kart olan duygu da vardr ve gittike daha bir canlanmak
tadr; yle ki, rastlant ve onun valyelerince yaplm olan, kah
ramanlklarn ve politikann egemenlii altndaki tarihin dnemi,
artk ksmen eskimitir ve bunun yerine ilgili herkesin katlaca,
planl bir zmn geirilmesi gerekmektedir.
Ancak Ulrich Yl o noktada, Ulrichin bu arada evine varma
syla son buldu.

Olaan Yaamn Doasnn da topik Olduu


ddias
Evde Ulrich, Kont Leinsdorfun kendisine yollad, o allagel
mi yaz ynyla karlat. Bir sanayici, sivil genliin askeri ei
timinde gsterilecek en iyi baar iin allmadk ykseklikte bir
dl nermiti. Bapiskoposluk yksek makam byk bir yetim
hane vakf nerisine ilikin grn belirtiyor ve eitli inanla
ra mensup kiilerin her trl birlikteliinin ihtiyatla karlanmas
gerektiini belirtiyordu. Kltr ve Eitim Komitesi, bakentin ya
knlarnda byk bir Barn imparatoru ve Avusturyann Halk
lar A ntnn kesinlikle imdilik kaydyla gerekletirilen teviki
hakknda bilgi vermekteydi; imparatorluk Kltr ve Eitim Ba
kanl ile yaplan temaslardan ve ileri gelen sanat, mhendis ve
mimar kurulularna sorulmasndan sonra ortaya yle gr ayr
lklar kmt ki, komite kendini, daha sonra ortaya kmas gere
ken ihtiyalar sakl kalmak zere, Merkez Komitesi de onaylad
takdirde, dikilmesi dnlen anta ilikin olarak bir yarmaya ait
en iyi dnce konusunda bir yarma ama durumunda grmt.
Saray zel Kalemi, konuyu inceledikten sonra, hafta nce ince
lenmesi iin sunulmu olan nerileri geri gndermi ve bu konuda
en yksek dzeyde bir iradenin henz iletilebilecek durumda olma
dn, ancak bu noktalarda da imdilik kamuoyunun kendiliin
den olumasna tercihe ayan gzyle baklabileceini bildirmiti,
imparatorluk ve Kraliyet Kltr ve Eitim Bakanl, falan sayl
yazyla, hl Stenograflar D erneine zel bir destek salanmasnn

sorumluluunun stlenilemeyeceini aklamt; Byk H arf


adl halk sal dernei de kurulduunu bildiriyor ve bir para ba
dileinde bulunuyordu.
Yazmalar bylece srp gitmekteydi. Ulrich, gereklerin
dnyasndan gelme paketi bir yana itti ve bir sre dnd. Sonra
anszn ayaa kalkt, apkasyla ceketini getirtti ve bir, bir buuk
saat sonra yeniden evde olacan syledi. Bir araba artarak Cla
risse ye geri dnd.
Hava kararmt, evin sadece bir penceresinden caddeye h afif
bir k dklyordu, ayak izleri insann sendelemesine yol aan,
ta gibi donmu delikler oluturmaktayd; ana kap kapalyd; bu
ziyaret beklenmediinden, sesleniler, kapya vurular ve el rp
malar ok uzun zaman anlalmadan kald. Ulrich sonunda ken
dini odada bulduunda, oda sanki daha ksa sre nce brakm
olduu yer deildi; iki insann sade bir biimde bir araya gelmeleri
iin hazrlanm bir sofrayla, her birinin stnde rahata yerlemi
birtakm eylerin bulunduu sandalyelerle ve kendilerini ancak bel
li bir direniin ardndan ieri girene am olan duvarlarla, yabanc
ve akn bir dnyayd.
stnde basit bir yn sabahlk bulunan Clarisse, glmektey
di. Ge geleni ieriye alm olan VValter, gzlerini krptryor ve
binann kapsnn byk anahtarn bir ekmeceye yerletiriyordu.
Ulrich, lf dolandrmadan konutu: Geri dndm, nk Cla
risse ye bir yant borluyum. Ondan sonra, tam ortadan, konu
masnn VValter tarafndan kesilmi olduu yerden balad. Bir
sre sonra oda, ev, zaman duygusu kaybolup gitmiti, ve konuma,
mavi uzamn zerinde bir yerlerde, yldzlardan oluma bir an
iinde asl kalmt. Ulrich, dnya tarihi yerine dncelerin ta
rihini yaama programn gelitiriyordu. Balangta belirttiine
gre, fark nce ne olup bittii asndan deil, fakat daha ok buna
verilen anlam, bununla balantl klnan ama ve tekil olay saran
sistem asndan sz konusu olacakt. imdi geerli olan sistem,
gerekliin sistemiydi ve kt bir tiyatro oyununa benziyordu.
Dnya tiyatrosu denilmesi, bouna deildi, zira hayatta hep ayn
roller, anlamazlklar ve hikyeler ortaya kyordu. nsan, ak diye
bir ey olduu iin ve olduu ekliyle k oluyordu; kzlderililer,
Ispanyollar, bakireler veya aslanlar gibi gurur duyuyordu; dahas,

yz olaydan doksannda srf ldrmek trajik ve muhteem sayld


iin elini kana buluyordu. Gerekliin baarl politik yaratcla
rnn tamam ise, ok byk istisnalar bir yana, sradan oyunlarn
yazarlaryla pek ok ortak yana sahiptiler; bu yazarlarn kurgula
dklar canl olaylar, ruh ve yenilikten yoksun olmalar nedeniyle
can skcydlar, fakat zellikle bu yanlaryla bizi o artk her tr
l deiiklie rza gsterdiimiz, direnci kran mahmurlua s
rklyorlard. Bu adan bakldnda, tarih dnce dzeyindeki
tekdzelikten ve umursamazlktan oluuyordu; gereklik ise nce
likle dnsel balamda olup biten hibir eyin bulunmamasndan
kaynaklanyordu. Ulrichin iddiasna gre, btn bunlar, aslnda
ne olduunu ok az nemsediimiz, buna karlk olann, kimin
nerede ve ne zaman bana geldii ile ok fazla ilgilendiimiz ek
linde zetlenebilirdi; bylece bizim iin olup bitenlerin ruhu deil,
fakat yks, hayata ait yeni ieriklerin ortaya karlmas deil,
fakat eskiden beri varolanlarn nasl datld nem kazanyordu;
bu da tpk iyi oyunlar ile sadece baarl oyunlar arasndaki fark
gibiydi. Ama bundan, gerek anlamdaki kartlk ortaya kyor
du, yani insann yaantlar karsnda nce kiisel agzllnden
vazgemesi gerekiyordu. Demek ki yaantlara daha kiisellikten
ve gereklikten uzak, buna karlk daha genel ve dnce rn
veya kiisel balamda sanki bunlar resmedilmiler ya da arklarda
dile getirilmiler gzyle bakmak zorunluluu vard, insan bun
lar kendine deil, fakat yukarya ve darya doru yneltmeliydi.
Bu, kiisel balamda geerlik kazandnda, buna ek olarak Ul
richin tam olarak tanmlayamad, ruhsal zn sklp suyunun
kartlmas, mahzende dinlendirilmesi ve koyulatrlmas diye
adlandrd, kolektif bir durumun gereklemesi gerekiyordu; bu
durum olmakszn birey, kendini doal olarak sadece ciz ve kendi
haline braklm hissedebilirdi. Ulrich byle konuurken, Diotimaya gerekliin yrrlkten kaldrlmas gerektiini syledii
n anmsad.
VValterin btn bunlar balangta btnyle sradan bir id
dia diye nitelendirmesi, kendiliinden anlalabilir bir eydi. Sanki
btn dnya, edebiyat, sanat, bilim ve din zaten mahzende dinle
nip koyulamyordu! Sanki ortada, dncelerin deerini tartma
konusu yapan ve ruha, gzellie, iyilie nem vermeyen bir ei

timli kii varm gibi! Sanki her trl eitim, ruha ait bir sisteme
giriten baka bir eymi gibi!
Ulrich, kendini daha aa kavuturmak iin eitimin sadece
herhangi bir zamanda belli koruma nlemlerinden olumu, geerli
ve egemen olan duruma bir giri nitelii tadna atfta bulundu;
bu yzden insan, ruh kazanabilmek iin, her eyden nce henz bir
ruha sahip bulunmadna inanmalyd! Ulrich bunu, ak, ahlki
bakmdan byk apta deneye girien ve edebiyat yapan bir zihni
yet diye adlandryordu.
VValter, bunun imknsz bir iddia olduunu belirtti. Ne kadar
da rahat sylyorsun btn bunlar dedi, sanki dncelerimizi
yaamak veya hayatmz yaamak arasnda bir seim yapmak eli
mizdeymi gibi! Ama u zdeyii belki sen de bilirsin: Ben, zek
rn bir kitap deilim, ben sadece elikileri olan bir insanm!
Neden daha da ileri gitmiyorsun? Neden dncelerimiz uruna
midemizden vazgememizi talep etmiyorsun? Ben ise sana u yant
vereceim: insanolu, bayalklardan yaplmtr! Kolumuzu bir
uzatr bir geri ekeriz, saa m yoksa sola m gitmemiz gerektiini
bilemeyiz, alkanlklardan, nyarglardan ve topraktan oluuruz,
ama yine de var gcmzle yolumuzu srdrrz: nsan insan
yapan, ite budur! Demek ki yaplmas gereken, senin sylediini
biraz olsun gerekliin ltne vurmaktr, o zaman bunun en iyi
ihtimalle edebiyat niteliini tad anlalr!
Ulrich, ona katld: Btn teki sanatlar, hayat zerine teori
leri, dinleri vesaireyi de buna dahil etmeme bir itirazn yoksa eer,
o zaman dediine benzer bir iddia ileri sreceim ve varlmzn
btnyle edebiyattan olumas gerektiini syleyeceim!
yle mi? O zaman Hazreti Isann iyiliini veya Napoleonun
yaamn da edebiyat diye mi adlandryorsun? dedi yksek sesle
VValter. Ama sonra aklna daha iyi bir ey geldi, iyi bir kozun sa
lad huzurla arkadana dnd ve u aklamay yapt: Sen, kon
serve sebzeyi anlam olarak taze sebzeyle bir tutan bir insansn!
Hi kukusuz haklsn. Dahas, sadece tuzla yemek piirmek
isteyen biri olduumu da syleyebilirsin diye teslim etti Ulrich sa
kin bir ifadeyle. Artk bu konuda konumak istemiyordu.
Ama burada sze Clarisse kart ve VValtere dnd. Ona ne
den kar ktm bilmiyorum! Ne zaman zel bir durumla kar

lasak yle diyen, sen deil miydin: Bunu bir sahnede herkese
oynamak gerekirdi, grsnler ve anlasnlar diye! - Aslnda ark
sylenmeliydi! Burada, onaylarcasna Ulriche dnd, insan, ken
di kendisinin arksn sylemeliydi!
Ayaa kalkm ve sandalyelerin oluturduu kk emberin
iine girmiti. Duruuyla, sanki isteklerini biraz beceriksizce bir
biimde kendilerini sahnelemeleri de bir dansa hazrlanr gibiydi;
insan yaradlnn kendini zevksizce davurmalar karsnda duy
gulanan Ulrich, o anda insanlarn ounun, zetle sylemek gere
kirse, ruhlar herhangi bir ey baaramakszn dalgalanan ortalama
insanlarn byle kendi kendilerini oynama isteini beslediklerini
anmsad. Dile getirilemeyen nitelendirmesinin ilerinde dolanp
durduu insanlar da bu insanlard; bu, onlar iin temel bir sylem
di ve sisli bir zemindi; syledikleri, bu zeminden hep bytlm
olarak yansrd ve bu yzden onlarn gerek deerini hibir zaman
anlayamazlard. Ulrich, bu duruma bir son vermek iin yle dedi:
Ben bunu demek istememitim, ama Clarisse hakl: Tiyatro, yo
un kiisel yaant durumlarnn onlar yar yarya kiiden ayran,
kiisel olmaktan uzak bir amaca, bir anlam ve imge btnne hiz
met edebileceklerini kantlar.
Ben Ulrichi ok iyi anlyorum! diye sze kart Clarisse ye
niden. Herhangi bir eyi kiisel olarak yaadm diye zel olarak
mutluluk duyduumu anmsamyorum; yani herhangi bir zaman
yaamsam eer! M esela senin istediin de herhalde mzie sa
hip olmak deildir! Konumasnn burasnda kocasna dnmt:
nk mziin sadece varolmasndan bakaca bir mutluluk yok
tur. insan, yaantlar kendine eker, ama ayn anda onlar dar
ya doru yayar, kendini ister, ama kendi kendisinin bakkal olarak
duymaz bu istei!
VValter, parmaklarn akaklarna gtrmt; fakat Claris
senin uruna bir baka dnceye geti. Szcklerinin sakin ve
souk bir k demeti gibi etki yaratmasna alt. Bir davrann
deerinin arlk noktasn yalnzca ruhsal gcn yanstmasna
kaydrrsan, diyerek Ulriche dnd o zaman unu sormak is
terim sana: Byle bir ey, sadece tinsel g ve iktidar retmekten
baka bir amac bulunmayan bir hayatta mmkn olurdu, yle de
il mi?

Bu, mevcut btn devletlerin erimek istediklerini iddia et


tikleri hayat! diye karlk verdi Ulrich.
Byle bir devlette insanlar hep byk duygular ve dnceler
dorultusunda, felsefelere ve romanlara gre yaarlard, yle mi?
diye devam etti VValter. Ama imdi sana sormay srdryorum:
Byk felsefenin ve edebiyatn domasn salayacak ekilde mi ya
arlard, yoksa yaadklarnn hepsinin zaten daha en batan felsefe
ve edebiyatn ta kendisi olduunu syletecek biimde mi? Senin ne
demek istediin konusunda bir kukum yok, nk birincisi, bu
gn bir kltr devleti dendiinde ne anlalyorsa o olurdu; ama
sen kincisini kastettiinden, orada felsefeye ve edebiyata hi gerek
olmayaca noktasn gzden karyorsun. Senin sanatn dorul
tusundaki hayatn, ya da nasl adlandrmak istiyorsan, byle bir
durumu insann kafasnda canlandrmasnn imknszl bir yana,
dediin, sanatn sonundan bakaca bir anlam tamyor! VValter,
szn byle tamamlad ve Clarisse yi dnerek, bu kozu oynar
ken zellikle vurgulad.
Yapt, etkisini gsterdi. Ulrich bile ancak aradan bir sre
getikten sonra kendine gelebildi. Ama daha sonra gld ve yle
sordu: Her eksiksiz hayatn sanatn sonu anlamna geleceini bil
miyor musun? Bana kalrsa sen de, hayatn eksizlii uruna sanata
son verme noktasna doru gitmektesin!
Bunu kt niyetle sylememiti, ama Clarisse yine de dikkat
kesildi.
Ulrich ise konumasn srdrd: Her byk kitap, tek tek
kiilerin kaderlerini seven, bu kiilerin toplumun kendilerine zorla
benimsetmek istedikleriyle uzlamamalar nedeniyle seven bu ruhu
solur. Bu durum, insan hakknda karara varlamayan kararlara
gtrr; bu balamda yaplabilecek tek ey, o kararlara hayatlarn
geri vermektir. Btn edebiyat rnlerinden anlam ekip aldn
takdirde, elinde bu rnleri seven topluma temel olan btn geer
li kurallara, ilkelere ve buyruklara ynelik, tek tek rnekleri bulu
nan, eksiksiz olmamakla birlikte deneyimlerle yaanm ve sonsuz
inkrlardan baka bir ey kalmayacak! nk tek bana bir iir
bile srryla beraber dnyann binlerce gnlk kelimeden baml
anlamn tam ortasndan keser ve bu anlam uan bir balona dn
trr. A llageldii zere, buna gzellik denecekse eer, o zaman

gzellik, bugne kadarki herhangi bir politik devrimden dile geti


rilemeyecek kadar daha acmasz bir kkl deiim olmal!
VValter, dudaklarna kadar bembeyaz kesilmiti. Sanata ilikin
ve hayat olumsuzlayan, hayat ile eliki oluturan bu anlaytan
nefret ediyordu. Bu, onun gzlerinde bohemden, burjuvay fkelendirmeye ynelik eski bir istein kalntsndan baka bir ey
deildi. Bu balam iersinde, eksiksiz bir dnyada artk gzellik
diye bir ey olamayacana, nk byle bir dnyada gzelliin bir
fazlala dneceine ilikin ironik sylemin farkndayd; ama
arkadann seslendirilmemi sorusunu duymuyordu. nk id
dia ettii noktadaki tekyanllk, Ulrich iin de aka ortadayd.
Ulrich, rahatlkla sanatn inkr edi olduunun tersini de syleye
bilirdi, nk sanat, sevgiydi; severken gzelletiriyordu; belki de
btn dnyada bir eyi veya bir canly gzelletirmenin tek yolu,
onu sevmekti. te yandan sadece bizim sevgimizin de oyunlardan
olumas nedeniyle, gzellik denilen, younlatrma ve kartlk
benzeri bir eydi. Sevgi denizinin varl ise ancak yetkinliin artk
daha bir younlatrmaya elvermeyen tasarm ile, younlatrmay
temel alan gzelliin birletii noktada sz konusuydu! Ulrichin
dnceleri, bir defa daha Reicha deip gemiti; Ulrich, isteme
yerek durdu. Bu arada VValter de kendini toparlamt; arkada
nn, insann yaklak olarak nasl okuyorsa yle yaamas gerektii
ynndeki imasn nce sradan, ardndan da imknsz bir iddia
diye nitelendirdikten sonra, bunun bir gnah ve alaklk saylmas
gerektiini kantlamaya giriti.
Daha nceki son derece baarl ekingen tonuyla: Eer bir
insan, diye konumaya balad yalnzca senin nerini hayatnn
temeli olarak ald takdirde baka imknszlklar bir yana, gzel
bir dncenin i dnyasnda harekete geirdii her eyi olumla
mas gerekir; dahas, byle bir dncenin ats altna girebilme
ihtimali bulunan her eyi de. Bu, elbette genel bir k anlamn
tar, ama sen herhalde iin bu yann umursamadndan -y a da
bu balamda belki fazla ayrntl anlatmadn o belirsiz ve genel
nlemleri dndnden-, senden sadece kiisel sonulara ilikin
bilgi istiyorum. Bana gre byle bir insann hayatnn airi olama
d btn klardaki durumu, bir hayvannkinden beter olacaktr;
aklna bir dnce gelmedii takdirde, bir karar da gelmeyecektir,

hayatnn byk bir blm boyunca gdlerine, gelip geici istek


lerine, en sradan dnyevi tutkulara, tek kelimeyle, bir insan olu
turan ve kiisellikten uzak ne varsa, hepsine teslim olacaktr; st
ynetimin engellemesi devam ettii srece de kararl bir tutumla
aklna ne gelirse onu kendine uygun grecektir!
O zaman bir ey yapmaya kar koymas gerekir! diye yant
verdi Ulrichin yerine Clarisse. Bu, aktif pasifzm demektir ve in
san her durumda bu beceriyi sergileyebilmelidir!
Walter, ona bakmaya cesaret edemedi. nk kar koyma be
cerisi kendi aralarnda byk bir rol oynamaktayd; uzun, ayaklar
n da rten geceliiyle kk bir melee benzeyen Clarisse, yatakta
srayp ayaa kalkmt, parlayan dileriyle Nietzscheden zgrce
alnt yapyordu. Sorumu bir ekl gibi ruhuna daldryorum! Sen,
ocuk ve evlilik istedin, ama sana soruyorum: Sen, bir ocuk is
teme hakkna sahip bir insan msn? Erdemlerinin efendisi olan,
muzaffer biri misin? Yoksa senin azndan yalnzca bir hayvan ve
pislik mi...!? yatak odasnn karanlnda, VValter onu bouna bir
abayla yastklarn arasna ekmeye alrken, bu tyler rpertici
bir manzara olmutu. imdi gelecein emrinde demek ki yeni bir
slogan olacakt; aktif pasifzm; insann bunu gerekletirebilecek
yetiye de sahip bulunmas gerekiyordu; bu, kulaa btnyle ni
teliksiz bir adam gibi geliyordu; Clarisse kendini ona m emanet
ediyordu? Sonu olarak VValter, onun kendine zg yanlarn des
teklemi mi oluyordu? Bu sorular, VValterin gsnde kurtuklar
gibi kaynamaktayd ve VValter neredeyse fenalatn hissediyor
du. Yz kl gibi oldu ve her trl gerilimini yitiren bu yz, gten
yoksun olarak krt.
Bunu fark eden Ulrich, halden anlayan bir ifadeyle ona, bir
eyin mi var? diye sordu.
VValter, glkle hayr dedi ve kararl bir ekilde, glmseyerek
tek istedii eyin onun samalklarn sonuna kadar dile getirmesi
olduunu syledi.
Tanrm, diye teslim etti Ulrich haksz deilsin. Ama ou
kez bir tr sportmenlik ruhuyla ve hasmmz onlar ho bir bi
imde gerekletirdiinde, bize zarar veren eylemleri hogryle
karlarz; o zaman gerekletirmenin deeri, zararn deeriyle ya
rr. Bunun gibi, ou zaman bir dncenin etkisiyle de bir sre

eylemde bulunuruz, ama hemen ardndan, baka trls olamaya


candan, o dncenin yerini alkanlk, inatlama, yarar, telkin
alr. Belki de ben, asla son noktasna kadar gerekletirilemeyecek
bir durumu tanmladm, ama bu durumun bir zelliini teslim
etmek gerek: Tanmladm, btnyle iinde yaadmz ve u
anda varolan durum.
VValter yeniden sakinlemiti. Bir baka tartmann kendisi
iin artk bir deer tamadn saklamakszn, yumuak bir ifa
deyle yle dedi: Hakikati tersine evirdiimizde, bunun hem ha
kikat hem de onun tersi olduunu syleyebiliriz. Bir eyin imkn
sz, ama gerek olduunu savunmak, sana uygun dyor.
Clarisse enerjik bir jestle burnunu ovuturdu. Hepimizin iin
de, dedi imknsz bir eyin bulunmasn ok nemsiyorum. Bu,
pek ok eyi aklyor. Konuulanlar dinlerken, eer bizi ortadan
kesebilselerdi, belki de btn yaammz bir eyin etrafndaki bir
yzk gibi gzkrd tarznda bir izlenime kapldm. Daha nce
alyansn karmt ve imdi onun iinden kl duvara bakmak
tayd. Ortasnda hibir ey yok, ama yine de sanki nem verdii
tek ey buymu gibi grnyor. Bu durumu Ulrich de yle bir anda
tam olarak dile getiremez!
Bylece bu tartma, VValter asndan ne yazk ki ac verici bir
biimde son buldu.

General Stumm un, Sivil Akl Dzene


Sokma abalar
Ulrich, karken sylediinden tahminen yarm saat daha fazla d
arda kalm olmalyd; dndnde kendisine bir subayn uzun
zamandr onu bekledii haber verildi. Ulrich yukarya ktnda,
onu eski dostluun scaklyla selamlayan General von Stumm ile
karlat ve ard. Sevgili dostum, dedi yksek sesle General
seni bu kadar ge saatte rahatsz ettiim iin zr dilerim, ama
iten daha nce ayrlamadm ve stelik iki saattir burada, senin
insana gerekten korku salan kitap koleksiyonunun iinde otur
maktaym! Karlkl birka nezaket cmlesinin sylenmesinden
sonra, Stummun acil bir meseleden tr gelmi olduu anlald.
Stumm, keyifli bir tavrla ayak ayak stne atmt; onun vcut ya
psnda bu, biraz zahmetliydi; bir kolunu kk eliyle birlikte uzatt
ve aklama yapt: Acele mi? Raportrlerim bana acele kaydyla bir
dosya getirdiklerinde, hep yle derim: Bilinen yere giden yolun d
nda, dnyada hibir ey acele deildir. Ama imdi ciddi konumam
gerekirse, beni sana getiren ey son derece nemli. Sana daha nce
kuzinin evini, dnyann en nemli sivil meselelerini tanmak iin
zel bir frsat saydm sylemitim. Sonuta bu, resmi bir konu
deil, ve bunun beni olaanst etkilediini sana garanti edebili
rim. Ama te yandan biz askerler, zayf yanlarmzn bulunmasna
ramen, hi de yle sanld kadar aptal deilizdir. Bizim bir ie el
attmzda onu esasl ve dzenli yaptmz sanrm sen de teslim
edersin. Buna katlyorsun, deil mi? Ben de zaten bunu beklemi

tim ve o zaman, sana asker ruhumuzdan tr utandm itiraf


etmeme ramen, ak konuabilirim. Evet, utanyorum dedim! Ben
bugn orduda, askeri rahibin yan sra, herhalde ruhla ii en ok
olan adamm. Ama sana unu syleyebilirim ki, asker ruhumuz tam
olarak gzden geirildiinde, ne kadar mkemmel olursa olsun, bir
sabah raporuna benzedii anlalr. Sabah raporunun ne olduunu
daha unutmamsndr umarm, yle deil mi? Evet, tefti subay
sabah raporuna yazar, u kadar adam ve at mevcut, u kadar adam
ve at eksik, hasta veya buna benzer eyler, svari eri Leitomischl
izninden zamannda dnmedi vesaire. Fakat tefti subay, neden u
kadar adamn ve atn mevcut olduunu veya olmadn raporuna
yazmaz. Ancak sivillerle iin olduunda hep bilinmesi gereken asl
nokta da ite budur. Askerin sylemi ksa, basit ve konu ile snr
ldr, ama ben ok sk sivil bakanlklara mensup beylerle bir araya
gelmek zorundaym; onlar ise her frsatta nerdiimin neden yapl
mas gerektiini sorarlar ve daha yksek dzeydeki dikkate aln
mas gerekenler ile yine daha yksek dzeydeki balamlara atfta
bulunurlar. Bu durumda ben de imdi syleyeceimin aramzda
kalacana dair eref sz vermeni istiyorum!- efime, yani Ekse
lanslar Frosta, bu daha st dzeyde dikkate alnmas gerekenler
ile balamlar iyice renmek ve, byle ifade etmeme izin verilirse
eer, alakgnlll elden brakmakszn askeri ruh adna kul
lanmak iin kuzininin evinin salad frsattan yararlanarak onu
daha ok artmak istediim yolunda bir neride bulundum, daha
dorusu byle syledim. Sonu olarak askeri rgtlenme iersinde
doktorlarmz, veterinerlerimiz, eczaclarmz, din adamlarmz,
yarglarmz, levazm subaylarmz, mhendislerimiz ve bando
eflerimiz var; ama sivil ruh iin bir merkezi makam hl eksik.
Ulrich ancak imdi, Stumm von Bordwehrin beraberinde bir
resmi evrak antas getirmi olduunu fark etmiti; anta, yaz ma
sasnn ayaklarna dayalyd; gl bir kayn yardmyla srtta ta
nan, bakanlklarn geni bir alana dalm binalar arasnda ve
yolun kar yannda, bir resmi makamdan tekine evrak gtrmeye
yarayan, sr derisinden yaplma antalardan biriydi. Grnd
kadaryla General, aada bekleyen ve Ulrichin gzden kard
bir yaverle birlikte gelmiti, nk Stumm ar antay ancak g
lkle dizlerine ekebildi ve son derece sava tekniinin bir rny

m izlenimini uyandran kk elik kilidi at. Giriiminize ka


tldmdan beri bo durmadm, diyerek glmsedi, bu arada ak
mavi ceketi, ne eilirken altn rengi dmelerden gerilmiti ama
tam olarak anlayamadm eyler var, anlarsn. antann iinden
bir sr birbirine raptedilmemi, stlerinde tuh af izimlerin ve iz
gilerin bulunduu kt kard. Kuzinin, diye aklamaya bala
d bir defasnda kuzinin ile bu konuda ayrntl olarak konutum,
kendisi, ok doal olarak, en yce efendimize tinsel bir ant dik
meye ynelik abalarnn bir dnceye kaynaklk etmesini ve bu
dncenin bugn sahip olunan btn dnceler arasnda en st
dzeydeki yeri almasn istiyor; fakat ben, kendisinin bu i iin da
vet etmi olduu btn kiilere hayranlk duymama ramen, daha
imdiden konunun son derece g olduunun ayrdna vardm. Biri
yle dediinde, bir bakas bunun tam tersini iddia ediyor -b u ,
imdiye kadar senin de dikkatini ekmedi m i?- fakat en azndan
bence iin daha da kt olan yan, sivil ruhun, bir at sz konu
su olduunda, kt bir yem yiyici denilen eye benzemesi. Henz
unutmadn, deil mi? Byle bir hayvana yem taynnn iki katn
versen bile, imanlamaz! Ya da diyelim ki, diye dzeltti kendini
ev sahibinin ksaca itiraz zerine hayvann her gn kilo ald
sylenebilir, ama kemikleri gelimez, postu da parlamaz; tek ortada
olan, otlarla dolu bir karndr. te, biliyor musun, beni ilgilendiren
de iin bu yan ve bu konunun neden bir dzene sokulamad so
rusuyla ilgilenmeye karar verdim.
Stumm, eski temenine glerek ilk kd uzatt. Hakkmz
da ne derlerse desinler, diye aklad biz askerler her zaman dzen
nedir bilmiizdir. Burada kuzininde yaplan toplantlara katlanlardan edindiim balca dncelerin bir zeti var. gryorsun, ayr
ayr sorulduunda, aslnda herkes farkl bir eyi en nemli sorun
sayyor. Ulrich, hayretle kda bakt. Kt, bir rapor veya askeri
tutanak biiminde, enine ve boyuna izgilerle alanlara blnmt;
bu alanlardaki kaytlar, bir anlamda byle bir belgeyle elimektey
di, nk Ulrichin okuduu ve mali kaytlara zg gzel bir yazy
la yazlm olan adlar unlard: Hazreti Isa; Buddha, Gautama ve
Siddharta; Laoe; Luther, M artin; Goethe, VVolfgang; Ganghofer,
Ludwig; Chamberlain ve devam herhalde bir baka ktta gelen
daha pek ok ad; ikinci bir stunda Hristiyanlk, emperyalizm,

Trafik a ve bakaca szckler; bunlara baka stunlarda baka


szck stunlar eklenmiti.
Bunu, modern kltrn sicil kayd diye de adlandrabilir
dim, diye aklad Stumm nk biz bunu genilettik ve bu sicil
imdi, son yirmi be yl boyunca bizi etkilemi olan dncelerin
ve onlarn yaratclarnn adlarn da ieriyor. Bunun ne byk bir
aba gerektirdiini daha nce hi kestirememitim! Ulrich, onun
bu sicili nasl oluturduunu renmek istediinden, Stumm ken
di sistemi dorultusunda gelitirilen olay anlatt. Bunu bu kadar
ksa bir zamanda tamamlayabilmek iin, bir yzba, iki temen
ve be astsubay altrmak zorunda kaldm! Eer ok modern a
labilme olanana sahip bulunsaydk, btn birliklere Sizce en
byk insan kimdir? sorusunu gnderirdik, hani bugn u gaze
telerdeki soruturmalarda ve benzerlerinde yapld gibi, ve ayn
zamanda da yzdelere gre kartlan oylama sonularnn bize
bildirilmesini emrederdik; fakat askeriyede byle bir ey olamaz,
nk hibir askeri birlik yesi Majesteleri imparatorun adndan
bakasn bildirmeye yetkili deildir. Daha sonra hangi kitaplarn
en ok okunduunu ve en yksek sayda basldn aratrtmay
dndm, ama hemen anlald ki en ok okunan ve en yksek
sayda baslan kitap, posta idaresinin yeni yl iin hazrlatt, fi
yatlar ve eski fkralar ieren, herkesin bahi karlnda kendi
postacsndan edinebildii kitapklardr; bu durum, dikkatimizi
bir kez daha sivil ruhun ne kadar g bir ey olduu noktasna ek
ti, zira genel olarak her okura uygun gelen kitaplar en iyi kitaplar
saylr, veya, bana sylendiine gre, Almanyada bir yazarn srad ruh yapsnda bir kafa saylabilmesi iin en azndan ok sayda
kendisi gibi dnen yandaa sahip bulunmas gerekir. Dolaysyla
bu yola da bavuramadk; iin sonunda nasl baarldn ise u
anda sana syleyemem, bu, Onba Hirschin Temen M elicharla
birlikte gelitirdii bir dnceydi, ama sonunda baardk.
General Stumm, elindeki sayfay bir yana brakt ve nemli
d krklklarnn habercisi olan bir jestle bir bakasn ald. Orta
Avrupann dnceler daarcnn bir dkmn yaptktan sonra,
sadece bu daarcn bir sr kartlklardan olutuunu zntyle
saptamakla kalmam, fakat bu kartlklarn, daha yakndan gz
den geirildiklerinde, i ie gemeye baladklarn da grerek hay

rete kaplmt. Kuzininin evinde rastladm nllerin her birin


den, onlardan ne zaman bir bilgi istesem, ok farkl eyler duymaya
altm dedi; ama onlarla uzunca bir zaman konutuktan sonra,
yine de sanki hepsi ayn eyi sylyormu izlenimini edinmem,
asla anlayamayacam bir durum ve belki de benim asker kafam bu
konuda yetersiz kalyor! General Stumm un aklna bu dorultu
da korku salan ey, kmsenecek gibi deildi ve bu eyin, aslnda
savala ok iyi ilikilerinin bulunduunun ortaya konulabilme olas
lna ramen, sadece Sava Bakanlnn yetkisine braklmamas
gerekirdi, iinde bulunulan aa bir dizi byk dnce armaan
edilmiti ve her dncenin karsna kaderin zel bir ltf sayesin
de onun kart olan dnce de kartlmt; bylece bireycilik ve
toplumculuk, nasyonalizm ve enternasyonalizm, sosyalizm ve ka
pitalizm, emperyalizm ve pasifzm, aklclk ve hurafecilik bu at
altnda rahata birbirleriyle geinebiliyorlard; ayn deerde veya
biraz daha az deerli bakaca saysz kartln henz tketilme
mi kalntlar da bunlara ekleniyordu. O zaman bu durum, gn ile
gecenin, scak ile souun, sevgi ile nefretin ve insan vcudunda
her bklm kasnn karsnda bunu karlayan bir germe kasnn
varl kadar doal grnyordu; eer General Stummun ykselme
tutkusu, Diotima ya olan ak yznden bu maceraya srklenmi
olmasayd, o zaman herkes gibi o da bu durumda srad bir yan
grmeyi dnmeyecekti. nk ak, doann btnlnn kar
tlklar temel almasyla yetinmez, fakat sevecenlik isteminin et
kisiyle kartlklardan arnm bir btnl arzu eder; bu yzden
General de btn olanaklardan yararlanarak bu btnl kurmaya
almt. Ben burada, diye anlatmay srdrd Ulriche, ayn za
manda ilgili sayfalar da gstererek dnce kumandanlarnn bir
izelgesini dzenlettim, yani burada, son zamanlarda, yerinde bir
benzetmeyse eer, dncelerden oluma byke ordu birimlerini
zafere gtrm olan btn adlar var; bak, bu bir sava emri; bu,
bir yry plan; bu da dnce ikmalinin yaplmasn salayan
depolar veya cephanelikleri tespit etmeye ynelik bir giriim. Ama
herhalde farkna varyorsundur -b u noktann izimde de aka
belirtilmesini saladm -: Bugn sava halinde olan dnce grup
larndan birine baktnda, sava ve dnce malzemesi ikmali
ni sadece kendi deposundan deil, fakat hasmnn deposundan da

yaptn greceksin; kendi cephesini srekli olarak deitirdiini


ve hibir nedeni bulunmakszn, aniden tersine evrilmi bir cephe
halinde, kendi hatlarna kar savaa girdiini greceksin; bir baka
noktaya baktnda, dncelerin srekli olarak sa f deitirdikle
rini, dolaysyla bir o cephede, bir bu cephede ortaya ktklarn
greceksin: Tek kelimeyle, ne dzenli bir menzil plan, ne bir geici
snr izgisi, ne de bakaca herhangi bir ey oluturulabiliyor; btn
bunlar, en hafifinden sylemek gerekirse eer -k i, te yandan be
nim buna inanmam da olanaksz!-, her stn bir domuz ahr diye
nitelendirecei bir eyden farkl deil! Stumm, birka dzine yap
ra bir anda Ulrichin ellerinin arasndan kaydrverdi. Ktlarn
st yry planlaryla, tren hatlaryla, yol ebekeleriyle, menzil
izimleriyle, birlik iaretleriyle, komuta merkezi yerleriyle, ember
lerle, dikdrtgenlerle, taranm alanlarla kaplyd; bunlarn arasn
dan, tpk kurallara uygun bir genel kurmay planlamasnda grl
d gibi, krmz, yeil, sar, mavi izgiler geiyordu; boluklara ise
bir yl sonra kullanm ok yaygnlaacak olan ok deiik trden
ve pek ok anlama gelen minik bayraklar resmedilmiti. Hibir
yarar yok! diye iini ekti Stumm. Betimleme biimini deitir
dim ve olaya strateji yerine askeri corafya asndan yaklamaya
altm; bylece en azndan dzenli bir harekt alan kazanmaya
altm, fakat bu da pek bir ie yaramad, ite bak, bunlar orografk* ve hidrografik aklama giriimleri! Ulrich, iaretlenmi olan
da zirveleri, kaynaklar, nehir ebekeleri ve gller grd; da zir
velerinden kan uzantlar, daha tede yeniden kitlelere dnmek
teydi. Ayrca dedi General, yaama akyla dolu gzlerinden sinirli
veya kovalanmaktaym gibi bir parlt gemiti, bunlarn hepsini
bir btnde birletirmek iin trl giriimlerde bulundum: Ama bu
nasl bir ey, biliyor musun? Sanki insan Galiyada ikinci snf
ta yolculuk edermi de bit kaparm gibi bir ey! Bu, karlatm
en pis cizlik duygusu, insan uzun zaman dncelerin evreninde
kaldnda, btn vcudu kanmaya balyor ve teni kanayncaya
kadar kansa bile rahata kavuamyor!
Ulrich, bu gl anlatm karsnda kendini tutamayarak gl
d. Fakat General u ricada bulundu: Hayr, glme! Ben, senin
* O rografi: D a lan konu alan bilim dal. (.N.).

mkemmel bir sivil olduunu dnmtm; halen bulunduun


konumda durumu anlayacaksn, ama beni de anlayacaksn. Bana
yardm edesin diye sana geldim. Tinsellikle ilgili her eye, hakl
olduumu dnemeyecek kadar byk sayg duyuyorum!
Dnmeyi ar ciddiye alyorsun stemenim! diye teselli
etti onu Ulrich. istemeden stemen demiti ve bu yzden zr
diledi: Beni ok ho bir ekilde gemie, bazen felsefe yapmam iin
kantinde bir keye ektiin gnlere gtrdn, General Stumm.
Ama yineliyorum: Dnmek denilen ey, senin u anda yapmakta
olduun kadar ciddiye alnmamal.
Ciddiye alnmamal, yle mi?! diye inledi Stumm. Ama ben
artk kafamn iinde daha yksek bir dzen olmakszn yaayamam
ki! Anlamyor musun bunu? O dzen olmakszn uzun bir zaman
talim alannda, klada, subay akalarnn ve kar kz hikyelerinin
arasnda yaam olduumu dndke tylerim rperiyor!
Masaya oturdular; Ulrich, Generalin erkeklere zg bir cesa
retle ve kk garnizonlarda zamannda kalm olmann kazandr
d, snmesi olanaksz genlikle dile getirdii ocuksu dnceler
karsnda duygulanmt. Gemie gmlm yllarnn yoldan
onunla akam yemeini paylasn diye davet etmiti; General ise
onun srlarna ortak olma arzusunun ylesine etkisi altndayd ki,
her sucuk dilimine ataln ayr bir dikkatle batryordu. - Senin
kuzinin, dedi General arap kadehini kaldrarak bugne kadar
tandm en hayran olunacak kadn. Onun ikinci bir Diotima ol
duunu syleyenler hakllar, bugne kadar bylesini hi grmemi
tim. Bak sana bir ey syleyeyim, senin tanmadn karmdan hi
bir bakmdan ikyeti deilim, ayrca ocuklarmz da var: Ama
Diotimaya benzeyen bir kadn, ok farkl bir ey! Bir davete gitti
imde, bazen onun arkasnda duruyorum: Tepeden trnaa etkile
yici bir diilik! Ve bu arada nnde duran herhangi bir mkemmel
sivil ile ylesine dolu dolu konuuyor ki, iimden sylediklerini not
etmek geliyor! Evli olduu daire bakan ise onun kiiliinde na
sl birine sahip bulunduunu asla bilmiyor. Bu Tuzzi denen adama
kar zel bir sempatin varsa eer, senden zr dilerim, ama ben
ona dayanamyorum! Btn yapt sinsi sinsi dolanp durmak ve
eytann yatt yeri biliyormu da bize sylemek istemiyormu gibi
srtmak. Ama bunu bana yutturmaya kalkmasn, nk sivillere

olan btn saygma ramen, benim iin hkmetin emrinde a


lanlar son srada gelirler; onlar, bizimle her frsatta ncelik iin
kapan, bunu yaparken de bir aacn stnde oturup bir kpee
bakan bir kedinin arsz kibarln sergileyen bir tr sivil asker s
nfnn temsilcileridir. Bu bakmdan Dr. Arnheim n elbette farkl
bir dzeyi vardr diye gevezeliini srdrd Stumm; belki biraz
kendini beenmitir, ama byle bir stnl de nihayet kabul
lenmek gerekir. Grnd kadaryla Stumm, onca konumann
ardndan biraz hzl imiti, nk rahatlad ve daha bir iten oldu.
Bunun ne olduunu bilmiyorum, diye devam etti belki de bugn
herkesin akl yeterince kark olduu iin anlayamyorum, fakat
kendim de, sanki, evet, sylemem gerekir ki, fazla byk bir lokma
yutmaya kalkmm gibi, kuzinine hayranlk duymama ramen,
onun Arnheima k olmas beni rahatlatyor.
Nasl? Onlarn aralarnda bir ey olduundan emin misin?
Ulrich, bu meselenin aslnda kendisini ilgilendirmemesi gerekti
i halde, soruyu biraz fazla hararetli sormutu; Stumm, heyecan
dan daha da bulanklam, miyop gzleriyle ona kukuyla bakt
ve kelebekgzln burnunun stne oturttu. Arnheimn ona
sahip olduunu iddia etmedim diye karlk verdi saknma tan
mayan subay ifadesiyle, gzln yeniden cebine koydu ve bu kez
asker azyla ilintisiz bir ifadeyle ekledi: Ama buna bir itirazm
da olmazd; lnet olsun, sana dedim ya, bu toplumda insann akl
karyor; ben hi kukusuz bir ecinsel deilim, ama Diotimann
bu adama sunabilecei sevecenlikleri dndmde, onlar Arn
heim n yerine ben de hissedebiliyorum; buna karlk sanki Dioti
maya verdikleri benim pcklerimmi gibi oluyorum.
Diotimay pyor mu?
Bunu nereden bileyim, pelerinden casusluk yapmyorum
herhalde. Artk kendi kendimi bile anlamyorum. Ayrca bir defa
snda, kimsenin bakmadn sandklar bir anda, onun nasl D iotimann elini yakaladn grdm; bir sre ylece sessiz kaldlar,
sanki Dua iin diz kn, miferler ksn! komutu verilmiesine,
ve sonra kadn ok alak sesle ondan bir ricada bulundu, o da bir ya
nt verdi; her ikisinin sylediklerini de kelimesi kelimesine aklm
da tuttum, anlalmas ok zor olduu iin; kadn yle dedi: Ah,
keke o kurtarc dnceyi bulabilsek! ve Arnheim da u karl

verdi: Sadece katksz, kararl bir ak dncesi bize kurtuluu


getirebilir! Grnd kadaryla Arnheim, syleneni fazla kiisel
alglamt, nk Diotima hi kukusuz kendi byk giriimi iin
ihtiya duyduu kurtarc dnceyi kastetm iti-: Neden glyor
sun? Zorlama kendini, benim hep kendime zg tuhaflklarm
olmutur, imdi de Diotimaya yardm etmeyi kafama koydum!
Bunun bir yolu olmal; pek ok dnce var, ilerinden biri elbet
kurtarc olan dncedir! Yeter ki sen bana yardm et!
Sevgili General, diye yineledi Ulrich tek yapabileceim,
dnmeyi ar ciddiye aldn bir kez daha sylemektir. Ama
sen nemsediin iin, bir sivilin nasl dndn elimden gel
diince sana aklamaya alabilirim. Sra purolara gelmiti ve
Ulrich konumaya balad: Her eyden nce, yanl yoldasn, G e
neral; senin sandn gibi, tinsellik sivillikte, bedensellik de asker
likte bulunmaz, durum bunun tam tersinedir! nk tin, dzen
demektir ve nerede askerlikte olduundan daha ok dzen vardr?
Orada btn yakalar drt santim yksekliindedir, dmelerin
says tam olarak saptanmtr ve dlerden yana en zengin gece
lerde bile yataklar, duvarlarn kenarnda dmdz durur! Bir svari
birliinin gelimi bir hatta dzenlenmesi, bir alayn toplanmas,
bir mifer kaynn tokasnn doru yerde olmas, ok nemli tin
sel deerler arasndadr veya tinsel deer diye bir eyin varl sz
konusu deildir!
Sen kendinle alay et! diye homurdand General dikkatle; ku
laklarna m, yoksa imi olduu araba m gvenmemesi gerekti
ini kestiremiyordu.
Acele karar veriyorsun diye srar etti Ulrich. Bilim, ancak
olaylarn yinelendii veya denetlenebildii noktada sz konusu ola
bilir; nerede askerdekinden daha ok yineleme ve denetleme var
dr? Saat dokuzda da saat yedideki gibi kp biiminde olmayan bir
zar, zar olmazd. Gezegenlerin yrngelerine ilikin yasalar, bir tr
ate etme kural gibidir. Her ey yalnzca bir kez geip gitseydi eer,
herhangi bir eye ilikin bir kavram veya yarg oluturabilmemiz
dnlemezdi. Geerli olmas ve bir adnn bulunmas ngrlen
her eyin yinelenebilmesi, ok sayda rneklerinin bulunmas zo
runludur; eer ay imdiye kadar hi grmemi olsaydn, onu bir cep
feneri sanabilirdin; ayrca, Tanrnn bilimi iine drd sknt,

onun sadece bir kez, stelik de dnyann yaratlmas srasnda, yani


daha ortada deneyimli gzlemciler yokken grlm olmasndan
kaynaklanmaktadr.
Burada kendimizi Stumm von Bordwehrin yerine koymamz
gerekiyor; subay okulundan bu yana, balnn biiminden evlilik
iznine kadar her ey onun iin kurallara balanmt; bu nedenle
Stumm, ruhunu byle aklamalara ama konusunda pek istek
li deildi. Sevgili dostum, diye karlk verdi sinsice her ey
sylediin gibi olabilir, ama btn bunlar beni hi ilgilendirmiyor;
askerlikte bilimi bulmu olduumuzu sylemen gzel bir espri, ama
ben bilimden deil fakat, kuzininin de syledii gibi, ruhtan sz
ediyorum ve ruh, niformaya ylesine aykr dyor ki, kuzinin
ondan sz ettiinde iimden rlplak soyunmak geliyor!
Sevgili Stumm, diye devam etti Ulrich yolundan amakszn pek ok kii bilimi ruhsuz ve mekanik olmakla, dokunduu
her eyi de ruhsuz ve mekanik klmakla suluyor; ama bu arada
artc olan ey, ruhla ilgili olan meselelerde akln meselelerine
oranla ok daha sk bir kuralcln egemen olduunun farkna
varmamalar! Bir duygu ne zaman doal ve yaln olur? Ayn ko
numda btn insanlarda ortaya kmas neredeyse otomatik de
nilebilecek bir biimde beklenebildiinde! Erdemli bir davran,
istenilen sklkta yinelenebilen bir davran olmasayd eer, btn
insanlardan nasl erdemli olmalar istenebilirdi?! Bu konuda sana
daha pek ok rnek verebilirim; ayet bu orak kuralclktan benli
inin en karanlk derinliklerine, denetimsiz devinimlerin yurduna,
bizi aklclk yznden buharlamaktan koruyan, varoluumuzun
temelini oluturan o nem blgesine kaacak olursan, neler bulur
sun? Uyarclar ve refleks yrngeleri, alkanlklarn ve becerile
rin seferber edilii, yineleme, sabitleme, bileme, seri, tekdzeleme!
Bu, niformadr, kladr, kurallara balamadr sevgili Stumm, ve
sivil ruh ile askerlik arasnda tuhaf bir hsmlk vardr. Hatta sivil
ruhun hibir zaman btnyle ulaam ad rnein eteklerine her
bulduu yerde yapt da sylenebilir. Ruh, bunu baaramad
noktada, yalnz bana braklm bir ocuk gibidir. rnek olarak
bir kadnn gzelliini al: Seni gzellik olarak artan ve ok et
kileyen, yaamnda ilk kez grdne inandn eyi i dnyanda
oktandr tanyorsundur ve aramsndr; bu eyin nc parlts

gzlerinde hep varolmutur, imdi deien, sadece onun bir gn


aydnlnn gcn kazanmasdr; buna karlk, olay ger
ekten bir ilk grte k olmaksa, o na kadar hi karlama
dn bir gzellikse eer, o zaman ne yapacan bilemez olursun;
bunun benzeri daha nce hi olmamtr, bir ad koyamazsn, yant
olarak kullanabilecein bir duygun yoktur, sadece snrsz bir kar
gaa iersindesindir, gzlerin kamamtr, mutlulukla hemen hi
bir ortak yan bulunmayan, kr bir aknla, seni aptala eviren
bir donuklua kaplmsndr
Bu noktada General, heyecanla arkadann szn kesti. O
na kadar Ulrichi, talim alannda stlerin azarlar ve uyarlar ara
clyla edinilen, insann gerektiinde yinelemeyi bilmek zorunda
olduu, fakat yine de, aksi takdirde bu stne semer konulmam
bir kirpinin srtnda geri dnmekten baka bir anlam tamayaca
ndan, iselletirmemesi gereken bir alkanlkla dinlemiti; ama
imdi Ulrich ona tam bir isabet kaydetmiti ve General, heyecan
dozu yksek bir sesle yle dedi: Doruluu takdir etmek gerek,
sen bu durumu gerekten mkemmel denilebilecek bir dorulukla
anlatmaktasn! Kendimi kuzinine duyduum hayranla tmyle
teslim ettiimde, i dnyamda ne varsa bir hiliin iersinde eri
yip gidiyor. Sonunda aklma, ona yararl olabileceim bir dnce
gelsin diye, kendimi zorlayarak toparladmda ise yine iimde son
derece naho bir boluk oluuyor; buna herhalde budalalk denile
mez, ama yine de ona ok benzer bir durum olduu kesin. imdi
eer seni doru anladysam eer, biz askerlerin ok dzenli d
ndmz kamsndasn; sivil akln rnei olmamz gerektii
dncesini ise reddetmek zorundaym, bunu sylemen herhalde
bir akayd! Ama ayn akla sahip bulunduumuzu zaman zaman
ben de dnyorum; yine sence, bunlarn tesinde kalan ve biz as
kerlere son derece sivillere zgym gibi gelen ne varsa, ruh gibi,
erdem gibi, itenlik ve duygusal dnya gibi Arnheim, bunlar
inanlmaz lde beceriyle kullanyor; sen, btn bunlarn tinsel
lik olduu dncesindesin, evet, elbette, zellikle bunlarn daha
yksek dzeyde bulunan ve hesaba katlmas gereken noktalar ol
duunu sylemektesin, ama ayn zamanda da insann btn bunlar
yznden aptala dndn sylyorsun; bunlarn hepsi doru,
fakat sonuta sivil ruh, yine de daha stn olan ve sen bunu kesin

likle yadsmak istemiyorsun; imdi ben de sana unu soruyorum:


Bu nasl doru olabilir?
Daha nce, sanrm sen bunu unuttun, ilk olarak tinselliin
asl yerinin askerlikte olduunu sylemitim, imdi de ikinci olarak
unu sylemek istiyorum ki, bedensellik de sivilliktedir -
Fakat bu sama deil mi? diye kar kt Stumm kukuyla.
Askerin bedensel stnl de tpk subayn mevkiinin tahta en
yakn mevki olmas gibi bir dogmayd; Stummun kendini hibir
zaman bir atlet yerine koymam olmasna ramen, bundan kuku
duyulur gibi olduu anda bir sivil gbein, ayn koullar altnda,
kendisininkinden birka kat daha yumuak olmas gerektii yolun
daki kesin inanc varln belli etmekteydi.
teki her eyden daha ok veya daha az sama deil diye
savundu kendini Ulrich. Ama btn sylemek istediklerimi syle
meme izin vermek zorundasn. Bak imdi, bundan sanrm yz yl
kadar nce Alman siviller snfnn nde gelen beyinleri, dnen
burjuvann dnyann yasalarn, tpk genlerin kurallarnn ka
ntlanabilmesi gibi, yaz masasnn banda kafasndan reteceine
inanmlard; o zamanlar dnr denilen adam, spor pantolonlu,
alnna dklen salarn savuran, elektrik enerjisi ya da fonogram
bir yana, petrol lambasn bile bilmeyen bir adamd. Bu kendini
beenmilik, o zamandan bu yana iimizden zorla kopartlp atld;
o yz yl boyunca doay ve her eyi ok daha iyi rendik, fakat
sonu, deyi yerindeyse eer, tek tek alanlarda dzen adna kazan
lann btn iersinde yeniden yitirilmesi oldu; bylece hep daha ok
dzenlere ve yine hep daha az dzene sahip olduk.
Bu, benim de aratrmalarma uyuyor diye onaylad Stumm.
Ama insanlar, senin aksine, bir zet arama konusunda senin
kadar heyecanl deiller diye devam etti Ulrich. Geride kalan a
balarn ardndan, bir gerileme dnemine girdik. Bugnk durumu
kafanda canlandrmaya al bakalm bir kez: nemli biri dnyaya
bir dnce getirdiinde, bu dnce hemen, benimseme ile benimsememeden oluma bir datm srecinin penelerine dyor;
nce hayranlar, bu dnceden ilerine geldii gibi byk paralar
kopartyorlar ve ustalarn, tilkilerin bir lei midelerine indirmeleri
gibi yalayp yutuyorlar, ardndan ayn dncenin kartlar daha
zayf ksmlar ortadan kaldryorlar ve ksa sre sonra hibir edim

den geriye dmanlarn da dostlarn da ilerine geldii gibi yarar


landklar bir zdeyiler daarcndan bakaca bir ey kalmyor.
Sonu, genel bir ok-anlamllk oluyor. Arkasna bir Hayrn takl
olmad hibir Evete rastlanmyor. Ne yaparsan yap, lehte en g
zel yirmi dnceye karlk aleyhte bir yirmi dnce daha bula
biliyorsun. nsann neredeyse durumun akta, nefrette ve alktaki
gibi olduuna inanas geliyor; yani damak zevkleri farkl olmal ki,
herkes kendi istediine kavuabilsin.
Mkemmel! diye bard yeniden Ulrichten yana dnen
Stumm. Buna benzer bir eyi daha nce ben de Diotima ya sy
lemitim! Ancak, bu dzensizlik iersinde askerliin gerekesinin
ortaya ktna inanmyor musun? Bana gelince, bir an bile buna
inanmaktan utan duyuyorum!
Sana tavsiyem, dedi Ulrich Diotima ya, grne baklrsa
Tanrnn henz bilmediimiz nedenlerden tr bir beden kltr
an balatmakta olduu fikrini vermendir; nk dncelere
bir lde dayanak salayan tek ey, onlarn ait bulunduklar be
dendir; bu durumda da sen, bir subay olarak belli bir avantaja sahip
olacaksn demektir.
Ufak tefek yapl, iman General, sarslarak geri adm att.
Beden kltr balamnda, soyulmu bir eftaliden daha gzel
deilim dedi bir sre sonra ac bir tatmin duygusuyla. Ayrca sana
unu da sylemeliyim ki, diye ekledi Diotimay sadece doru
dzgn bir biimde dnyorum ve onun tarafndan da byle tak
dir edilmeyi istiyorum.
Yazk, dedi Ulrich niyetin, bir Napoleona yakr bir niyet,
ama bunun iin elverili bir yzyl bulamayacaksn!
General, bu akay yreindeki hanmefendi iin ac ekmekte
olduu dncesinin kendisine kazandrd vakarla kabullendi ve
bir sre dndkten sonra yle dedi: Her ne olursa olsun, ilgin
tlerin iin sana teekkr ederim.

Kraliyet Tccar ve Ruh-I Yaam Balamnda


Menfaatlerin Kaynamas
Ayn Zamanda: Tine Uzanan Tm Yollar Ruhtan kar,
ama Hibiri Geriye Gtrmez
Generalin aknn Diotima ve Arnheima duyduu hayranln ge
risinde kald o sralarda, Arnheimn artk oktan geri dnme
meye karar vermi olmas gerekiyordu. Ama o, bunun yerine, daha
uzun sre kalmak iin birtakm hazrlklar yapt; oteldeki odalar
nn rezervasyonunu sresiz uzatt ve hareketli yaam sanki dura
anlam etkisini yaratmaya balad.
Dnya, o zamanlar trl sarsntlarn etkisi altndayd ve bindokuzyzon ylnn sonlarna doru iyi haber kaynaklarna sahip
bulunanlarn nnde beliren resim, kaynamakta olan bir volkann
resmiydi; geri huzurlu bir alma yaamndan kaynaklanan ve bu
volkann bir daha asla yeniden patlamayaca yolundaki izlenim,
yaygnd. Fakat genel olarak ayn gte deildi. Ballhausplatzta,
Daire Bakan Tuzzinin saltanat srd gzel ve eski sarayn
pencerelerinden akamn ge saatlerinde bile caddenin kar tara
fndaki plak aalara k dyordu ve dolamaya km kltrl
insanlar geceleri oradan getiklerinde, ilerini bir rpertidir kapl
yordu. nk ermi Jo sef in sradan bir marangoz olan marangoz
Jo sefin iliklerine kadar ilemesi gibi, der Ballhausplatz ad da,
perdeleri inik pencerelerin arkasnda insanln kaderinin hazrlan
d yarm dzine kadar esrarl mutfaktan biri olduu gibi bir srrn
* Ballhausplatz: V iyanada, D ileri B a k an l n n b inasnn bulunduu alan. (.N.).

o alandaki sarayn iliklerine kadar ilemesine yol amaktayd. Dr.


Arnheim, bu olup bitenler hakknda epey bilgi sahibiydi. Kendisine
ifreli telgraflar ulayor, ayrca zaman zaman merkezden kiisel
bilgilerle gelen memurlarndan birinin ziyaretini kabul ediyordu;
oteldeki dairesinin pencereleri ou kez dardan da aydnlatl
yordu; hayal gc geni bir gzlemci, burada ikinci bir hkmetin,
bir kar-hkmetin, ekonomi diplomasisinin modern ve yeraltnda
alan bir sava rgtnn gecelemekte olduuna inanabilirdi.
Ayrca Arnheimn kendisi de byle bir izlenim yaratmay asla
ihmal etmiyordu; nk insan, d dnyaya ynelik izlenimler ol
makszn sadece kabuktan yoksun, sulu bir meyveden ibarettir. Dr.
Arnheim, bu nedenle ilke olarak yalnz bana deil, fakat otelin
herkese ak salonunda ettii kahvaltda bile, deneyimli iktidar
sahibinin hkmet etmekteki becerisiyle ve gzlendiini bilen bir
adamn nazik ve sessiz tutumuyla, stenoyla not tutan sekreterine
gnlk talimatlarn yazdrmaktayd; aslnda bu talimatlarn hi
biri Arnheim memnun etmeye yeterli olamazd, ancak onun bi
lincindeki yeri yalnzca kendi aralarnda paylamakla kalmayp,
kahvaltnn ekici yanlar araclyla bir snrlandrmaya da u
radklarndan, kendilerini daha yksek bir dzeye ulatryorlard.
Byk bir olaslkla insanolunun yetenei -v e bu, Arnheimn en
sevdii dncelerinden biriydi-, kendini gelitirebilmek iin as
lnda belli bir snrlandrlmaya ihtiya duymaktayd; kendine ar
gvenen dnce zgrl ile cesaretten yoksun dnsel ka
arasndan geen, gerek anlamda retken snr izgisi, yaam iyi
tanyan herkesin de bildii gibi, son derece incedir. Ayrca Dr.
Arnheim, kimin bir dncesi olduu noktasnn ok nem tad
na da inanmaktayd; nk yeni ve nemli dncelerin tek bir
kii tarafndan bulunduu ok enderdir; te yandan insanolunun
dnmeye alkn olan beyni srekli olarak deerleri birbirinden
ok farkl dnceler retir: Bu nedenle dnceler etkin ve baa
rl biimlerini, hep dardan, yalnzca dnme eyleminden de
il, fakat kiinin btn yaam koullarndan edinmek zorundadr.
Sekreterin bir sorusu, yan taraftaki masaya bir bak, salona giren
birinin selam, bu trden herhangi bir ey, Arnheima her defasnda
tam da doru anda kendini etkileyici bir grnme dntrmenin
gerekliliini anmsatyordu ve bu grnmdeki btnlk, hemen

dnme biimine de sirayet ediyordu. Arnheim, bu yaam deneyi


mini, dnen insann hep ayn zamanda eylemde de bulunan insan
olmas gerektii gibi, kendi ihtiyalarna uyan bir inancn kalbna
dkmt.
Fakat bu inanca ramen u andaki abasna ok byk bir
nem atfetmiyordu; her ne kadar sz konusu abayla belli koullar
altnda artc lde dllendirici olabilecek bir hedefi izlemekte
idiyse de, burada kalyla zaman sonradan hakl gsterilemeyecek
biimde feda etmekten korkuyordu. Divide et impera" eklindeki
o soukkanl bilgelii yineleyerek anmsyordu: Bu bilgelik, insan
larla ve eylerle olan her iliki iin geerlidir ve tek tek her ilikinin
herkesin toplamnca belli lde deerden drlmesini gerekli
klar, nk insann iersinde baaryla eylemde bulunmak istedii
ruhsal atmosferin srr, ok sayda kadn tarafndan sevilen, fakat
kendisi hibirine ayrcalk tanmayan erkeinkiyle ayndr. Ama
bunun bir yarar yoktu; Arnheimn bellei ondan, dnyann byk
eylemler iin domu bir adama ykledii istemlerde bulunmak
tayd, ancak Arnheim i dnyasn defalarca sorgulaynn ardn
dan, k olduu sonucunu yine de dlayamyordu. Bu ise tuhaf bir
durumdu, nk ya elliye dayanm bir yrek, artk iinde sevda
ieklerinin filizlendii, yirmilik bir delikanlnnki gibi kolay esnek
olamayan, sertlemi bir adaledir ve bu, Arnheim asndan nemli
naho durumlar yaratmaktayd.
Kaygyla saptad ilk ey, dnyaya ynelik geni bir alana ya
ylm olan ilgilerinin, kklerinden koparlm iekler gibi solduk
lar ve nemsiz gnlk izlenimlerin, penceredeki bir sereye veya bir
garsonun dosta glmsemesine varana kadar, adeta boy attklar
oldu. Normalde hakll temellendiren byk ve hibir eyi kar
mayan bir sistemi sergileyen ahlki kavramlarna gelince, Arnheim
bunlarn bantlar asndan yoksullatklarn, buna karlk nere
deyse cisimsel bir varlk kazandklarn fark etti. Buna kendini ada
ma denilebilirdi, fakat bu, ayn zamanda ok daha geni ve farkl bir
anlam da bulunan bir sylemdi, nk onsuz idare edebilmek sz
konusu deildi; kendini bir greve adamak, daha yksekteki birine
veya lidere adamak, hatta btn zenginlii ve eitlilii iersinde
* B l ve ynet, (.N.).

hayata adamak, normalde, erkee zg bir erdem diye yorumland


nda, Arnheim asndan btn da aklna ramen vericilikten
ok ekingenlii ieren, drst bir duruun simgesi olmutu. Ayn
ey, bir kadnla snrlandrldnda ek olarak ksr bir tat da alan
sadakat iin de sylenebilirdi; mertlik ve yumuak ballk, zge
cilik ve ince duyarllk - bunlar, normalde kadnla bantl olarak
zihinlerde canlandrlan erdemlerdi, ancak bu tr bir canlandrma
sonucu zenginliklerinin en iyi yann da yitirirlerdi; bu nedenle, ak
denilen yaantnn da, tpk suyun en derin ve normalde en kusur
suz saylamayacak noktada toplanmas gibi, sadece kadnda topla
np toplanmad veya kadnn ak denilen yaantnn yeryzndeki her eye scaklyla hayat veren volkanik nokta olup olmad
kesinlikle sylenemiyordu. Bundan tr erkee zg ok yksek
dzeyde bir bykleni, kendini erkeklerin arasnda kadnlarn
arasnda olduundan ok daha iyi hissediyordu, ve Arnheim, ikti
dar katlarna tanm dnce zenginliini Diotimann yol at
mutluluk durumuyla karlatrdnda, kendi i dnyasnda bir geri
ekilme hareketinin meydana geldii izlenimine engel olamyordu.
Kimi zaman, tpk istei yerine gelmediinde onu d krkl
na uratann ayaklarna kapanan bir erkek ocuk gibi kucaklanma ve
pcklere boulma gereksinimi duyuyordu veya hkrmak, dn
yaya meydan okuma anlamna gelen szckler sylemek ve nihayet
sevdii kadn kendi elleriyle karmak gibi istekler duyarken kendi
ni sust yakalyordu. Aslnda ok iyi bilinen bir gerektir ki, bilin
dzleminde somutlatrlan kiinin masallara ve iirlere kaynaklk
eden, sorumluluk duygusundan uzak u noktas, ayn zamanda her
trl ocuka anlarn da mekndr ve bu anlar, bir yorgunluun
verdii h afif rehavet, alkoln zincirlerden boaltan oyunlar veya
herhangi bir sarsnt gibi istisnai durumlarla bu alanlar aydnland
nda, belirginleir; Arnheimn anszn ortaya kveren duygular
da bu emalardan ok daha somut deildi; bundan tr, bu ocuka
geri dnler onu ruhsal yaamnn byle ahlki karmlarla dolu
olduuna srarla inandrsalard bile, sz konusu duygular yznden
heyecana kaplmas (ve byle bir heyecanlanma yznden asl duy
gusunu ar bir anlam yklemeyle glendirmesi) iin herhangi bir
nedeni olmayacakt. Btn Avrupann gzleri nnde yaayan bir
insan kimliiyle, eylemlerine kazandrmak iin srekli abalad

genel geerlilik nitelii, ona anszn iten gelme deilmi gibi g


zkmeye balamt. Ama bir eyin herkes iin geerli olmas n
grldnde, bu, belki de ok doald; yadrgatc olan ise, bu so
nucun Arnheim kabullenmesi iin zorlayan teki yzyd; nk
genel geerlilie sahip olan, iten gelmiyorsa eer, o zaman, tersine,
isel insan da geerlilii bulunmayandr; bu durumda Arnheimn
peinden adm adm gelen ey, yalnzca yanl biimde sarsc bir
ey, aklsz lde yasad bir ey yapma gds deil, fakat ayn
zamanda da bunun herhangi bir akl-stlk anlamnda doru ol
duu yolundaki rahatszlk verici dnceydi. Dilini kurutan atele
yeniden tantndan bu yana onu egemenlii altna alan ey, ba
langta izlemi olduu bir yolu unuttuu ve bir byk adamn b
tn benliini dolduran ideolojisinin sadece yitirdii bir eyin yerine
zorunlu olarak gemi bir ikame niteliini tad dncesiydi.
Bunun doal bir sonucu olarak ocukluunu hatrlamaktayd.
ocukluk resimlerinde, tapmakta yaz uzmanlaryla tartan ocuk
Isannkiler gibi iri, siyah, yuvarlak gzleri vard; btn kadn ve
erkek eitmenlerinin evresini aldklarn ve onun tinsel yetenek
lerine hayranlk duyduklarn gryordu, nk akll bir ocuktu
ve hep akll eitmenleri olmutu. Ama kendini hibir hakszla
dayanamayan ateli mizata bir ocuk olarak da kantlamt; hep
herhangi bir hakszla urayamayacak kadar ok korunmu oldu
undan, sokaklarda yabanclarn urad hakszlklara karm ve
onlar uruna kavgalara atlmt. Onu bu konuda ne kadar engel
ledikleri, aradan daha bir dakika bile gemeden birisinin onu hasmndan ayrmak iin hep araya girmi olduu gz nnde tutuldu
unda, yapt ok nemliydi. Bu tr kavgalar ancak u ya da bu ac
verici deneyimi edinmeye yetecek kadar srdnden, ama geride
ylmak bilmeyen bir cesaretin varolduu izlenimini uyandrmay
salayacak kadar da zamannda kesildiinden, Arnheim bugn bile
o kavgalardan pimanlk duymuyordu; erkee zg bir nitelik olan
bu cesaret, daha sonra kitaplarna ve inanlarna kadar uzanmt;
burada sz edilen ey, adalarna saygn ve mutlu olabilmeleri
iin nasl davranmalar gerektii konusunda syleyecek bir eyleri
olan bir insann ihtiya duyduu nitelikti.
Dolaysyla, ocukluundaki bu durum Arnheimda epey canl
kalmt; buna karlk daha sonra ve deitirici nitelikte bir devam

olarak eklenen bir baka durum, gzlemde bulunana sanki uyuya


kalm veya, daha doru bir deyile, buradaki tatan szcnden
prlantalarn anlalmasna izin verilirse eer, talam gibi gr
nyordu. Bu, Diotima ile temasa geilmesi sonucu rkek bir sra
yla yeni bir hayata gzlerini aan akn konumuydu; iin ilgin
yan ise Am heim n bu durumla genlik dneminde, balangta
kadnlardan btnyle uzakken, belli kiilerin varl sz konusu
deilken tanm olmasyd; bu noktada, zamann ak iersinde
buna degin en modern aklamalar renmi olmasna ramen,
yine de Arnheimn hayat boyunca stesinden gelemedii, kafa ka
rtrc bir durum vard. Dnd, belki de sadece henz varol
mayan bir eyin nasl olduu anlalmakszn ortaya kn andr
yordu; bir yzde beliren, o yz ile deil, fakat btn olup bitenlerin
tesinde varl anszn tahmin edilen baka yzlerde bulunan o
tuhaf ifadeler gibiydi; grltlerin arasndaki kk ezgiler, insan
larn iindeki duygular gibiydi; evet, iinde yle duygular vard ki,
szckleri onlar aradnda henz birer duygu deil, sanki i dn
yasnda uzam, ularyla daha imdiden derinlere dalan, bu arada
da evresini hafiften nemlendiren bir eydi; tpk aydnlk ilkbahar
gnlerinde bazen, glgeleri kendilerinden telere vurduunda ve bu
glgeler tpk dereden yansyan grntleri andrrcasna sessiz, tek
bir yne doru hareket edermiesine durduunda, nesnelerin de
uzamas gibi. Bir yazar, elbet ok daha sonra ve farkl bir vurguyla
durumu byle dile getirmiti; Arnheim, bu yazar takdir ederdi,
nk kamuoyunun gznden uzak olan bu gizli adamdan haber
dar olmak, onunla bir tr mahremiyetin gstergesi diye kabul edi
lirdi; te yandan Arnheimn kendisi bu yazar anlamazd, nk
byle imalarla, kendi genlik dneminde yaygn olan ve yeni bir
ruhun uyanna ilikin sylemler arasnda, ya da yine o zamanlar
resimlerdeki tasvirleriyle sevilen, etli bir iek anan andran bir
ift dudakla simgelenen uzun ve zayf gen kz bedenleri arasnda
balant kurard.
O zamanlar, binsekizyzseksenyedi ylnda - Tanrm, demek
ki neredeyse bir kuak nce! diye dnd A rnheim - kendi foto
raflar da, o zamanlarki deyile modern, yeni bir insan yanstrd;
yani o fotoraflarda yksek yakal, siyah atlas kumatan dikilmi
bir yelek giyer, boynuna da ar ipek kumatan yaplma, geni ve

Biedermeier dnemi modasna atfta bulunan, fakat amac bala


mnda Baudelairei anmsatmas ngrlen bir boyunba takar, bu
kyafet bir orkideyle de desteklenirdi; gen Arnheim, ziyafete git
mek veya kerliferli tccarlardan ve babasnn arkadalarndan olu
ma bir toplulukta gen kiiliini kabul ettirmek zorunda kaldn
da, bu orkide yeni bir bulu olarak, sihirli ve ktcl bir havayla bir
dme deliine taklrd. Buna karlk i gnlerinde resimler, ss
olarak yumuak ngiliz kumandan dikilmi bir i elbisesinden ba
n kartm, katlanabilir bir metre gsterirdi; elbisenin stnde
gerekten tuhaf, ancak ban nemini younlatran, ar yksek
bir dik yaka bulunurdu. Evet, bir zamanlar byle bir grne sa
hip bulunan Arnheim, bugn de bu grnne belli bir holanma
duygusuyla yaklamaktan kendini alamyordu. O zamanlar henz
allmam bir tutkuyla, iyi tenis oynard; o ilk gnlerde tenis he
nz im sahalarda oynanmaktayd; babasn hayretler iersinde b
rakarak ve herkesin gz nnde ii toplantlarna katlrd, nk
Zrihteki bir yllk niversite renimi srasnda sosyalist dn
celerle itici bir biimde tanmt; ancak byle ziyaretlerin ertesin
de atla ve acmasz bir tempoyla bir ii kynn iinden drtnala
gemekten de ekinmezdi. Ksacas, btn bunlar birbiriyle elien,
ama yeni tinsel elerin oluturduu bir anafordu; bu eler, do
ru zamanda domu olmak gibi byleyici bir san yaratrd; bu
san ok nemliydi ve insann daha sonra bu sannn deerinin sz
konusu durumun ender rastlanrlndan kaynaklanmadn do
al olarak anlamas da durumda bir deiiklie yol amazd. Hatta
daha sonralar muhafazakr tehislere gittike daha ok yer vermi
olan Arnheim, kendini srekli yenileyen bu nihayet dnyaya gelmilik duygusunun doann bir israfn betimleyip betimlemedii
konusunda kukuya da dmt; fakat bu duyguyu yine de feda
etmemiti, nk bir kez sahip olduunu feda etmekten hi holanmazd ve her eyi toplayp biriktirmekten yana olan yaradl,
bir zamanlar edinilmi olanlarn tmn zenle kendi iinde sak
lamt. te yandan ise bugn, hayat gzne ne kadar derli toplu
ve eitlilikler sergileyici grnrse grnsn, ona sanki bu hayatn
iersinde bir tek eyin, ilk bata tekiler arasnda en gerekd gibi
grnm olan bir eyin kendisini ok farkl ve kalc bir biimde
etkilemi olduu izlenimine kaplyordu: Bu, ona sadece canl bir

hareketlilik iindeki dnyaya deil, ama i dnyasnda tutulmu bir


nefes gibi dolanan bir baka dnyaya da ait bulunduunu fsldam
olan, romantik ve sezgilerle dolu durumdu.
Diotima sayesinde zihninde yeniden btn katkszl ile so
mutlam olan bu romantik sezgi, her abaya ve kprdana sessiz
lii emrediyordu; genlikteki elikilerin ve srekli deien bak
alarnn kargaas, yerini bir gndz dne, btn szcklerin,
olaylarn ve taleplerin, yzeye srtn dnm derinlikleri iersin
de, birbirleriyle ayn olduklar dne brakyordu. Byle anlar
da ykselme tutkusu bile suskunlayordu, gereklik dzleminde
olup bitenler bir bahenin nndeki grlt gibi uzakta kalyordu;
Arnheima, sanki ruhu kylarnn tesine gemi ve ancak imdi
varlk kazanm gibi geliyordu. Bunun bir felsefe olmad, fakat
tpk insann gndz g tarafndan klara boulan ay sessizlii
iersinde len nda havada grmesi kadar cisimsel bir yaant
olduu ne kadar garanti edilmek istenirse istensin azdr. Gen Paul
Arnheim bile byle bir atmosfer iersinde ve kendine hkim olarak
lks bir restoranda yemek yer, zenle giyinmi olarak her toplulua
girer ve her yerde nasl davranlmas gerekiyorsa yle davranrd;
ancak bu arada kendisinden kendisine uzanan yol, en yaknndaki
insana veya nesneye uzanan yol kadar uzakt, d dnya, teninde
son bulmuyordu ve i dnyann n darya yanstan, sadece
dncenin penceresi deildi; bu ikisi, blnmemi bir yaltlmlk ve varlk halinde birbiriyle btnlemekteydi; bu ayrkslk ve
varlk, ryasz bir uyku kadar yumuak, huzurlu ve yceydi. Daha
sonra ahlki balamda gerekten byk bir umursamazlk ve ede
erlilik kendini gsteriyordu; hibir ey kk ya da byk deildi;
bir iir ve bir kadnn eline kondurulan bir pck, birka ciltlik
bir eserle veya politik adan byk bir eylemle ayn arlktayd
ve kt olan ne varsa, anlamszd, tpk iyi olan her eyin de btn
yaratklar arasndaki bu sevecen ve en eski hsmlk kapsamnda
gereksiz olular gibi. Demek ki Arnheim, son derece normalmi
gibi davranmaktayd, sadece yaptklar sanki dokunulmazl bu
lunan, titreyen alevinin arkasnda isel insann hareketsiz durduu
ve dta bulunan, o srada bir elma yiyen veya bir elbise iin terziye
l aldrmakta olan insana bakt bir anlam iersinde gerekle
mekteydi.

imdi bu, bir hayal miydi, yoksa insann hibir zaman anlaya
mayaca bir gerekliin glgesi miydi? Buna yant olarak sadece
btn dinlerin gelimelerinin belli konumlarnda bunun gereklik
olduunu ileri srdkleri sylenebilirdi; ayn ey, btn sevenler,
btn romantikler, aya, ilkbahara ve sonbaharn ilk gnlerindeki
o mutlu lmlere eilimi bulunan btn insanlar iin de sylene
bilirdi. Ama bu durum, daha sonra yitip gidiyordu; uuyor veya
kuruyup kalyordu, bu ayrt edilemiyordu, ama gnn birinde in
san, onun yerini bir baka eyin aldn saptyordu; eskisi ise, in
sann ancak gerek olmaktan uzak yaantlar, dleri veya hayal
leri unutmakta sergiledii hzla unutuluyordu. Bu ilk ak yaants
ounlukla ilk kiisel sevilme durumuyla ezamanl olarak ortaya
kma alkanlnda olduundan, insan daha sonra rahata bunun
nasl deerlendirilmesi gerektiini bildiine de inanyor ve onu,
ancak siyasi seme ve seilme hakkn elde etmezden nce yapl
mas ho grlebilecek delilikler arasna katyordu. Demek ki sz
konusu durumun yaps buydu, ama bu durum Arnheim balamn
da hibir zaman bir kadnla bantl olarak ortaya kmam oldu
undan, doal bir biimde bir kadnla birlikte kalbinden yitip git
mesi de olanakszd; buna karlk, st, Arnheimn reniminin
ve bo geirdii zamanlarn son bulmasnn ardndan, babasnn
iine girmesiyle birlikte benliinde uyanan izlenimler tarafndan
rtlmt. Arnheim hibir eyi yarm yamalak yapmadndan,
ksa zamanda babasnn iyerinde yaratc ve doru biimlendiril
mi bir hayatn, airlerin yaz odalarnda kurguladklar iirlerden
ok daha byk bir iir olduunu kefetmiti, ve bu, ok farkl bir
durumdu.
Bu srada rnek insan olmaya ynelik yetenei de kendini ilk
kez belli etmiti. nk hayatn iirinin teki btn iirlerden s
tn olan yan, ierii nasl bir yap tarsa tasn, hep byk harf
lerle dizilmi olmasyd. Dnyevi bir ite almakta olan en kk
gnllnn bile evresinde btn dnya dner ve btn ktalar
onun omzunun stnden bakar; bylece, yapt hibir ey nemsiz
deildir; buna karlk odasnda almakta olan yalnz yazarn ev
resinde ise, kendini ne kadar zorlarsa zorlasn, ancak sinekler dner.
Bu, ylesine kendiliinden anlalr bir eydir ki, pek ok insana ya
amdan malzeme alarak yaratmaya koyulduklar anda, onlar eski

den etkilemi olan pek ok ey, artk yalnzca edebiyat olarak g


rnmeye balar; baka deyile, en iyi olaslkla zayf ve kark, ama
ou kez elikili, kendi kendini geersiz klan bir etki yaratr; bu
etki ile, onlar gerekletirmeye verilmi olan nem arasnda hibir
orant yoktur. Ne sanatn yaratt gzel kprtlar yadsyan, ne de
kendisini bir kez derinden etkilemi olan delilik veya hayal diye ni
telendiren Arnheim asndan durum, doal olarak tmyle byle
deildi; o, iinde bulunduu, erkeklere zg koullarn genlikte
ki hayal rn koullar karsndaki stnln anlar anlamaz,
erkek oluundan kaynaklanan yeni bilgilerin rehberliinde her iki
yaant bei arasnda bir kaynatrma ilemini gerekletirmeye
koyulmutu. Bylece de, aslnda eitimli kiilerin ounluunu da
oluturan, i hayatna giriin ardndan eski ilgi alanlarn tmyle
yadsmak istemeyen, tam tersine, ancak o andan itibaren genlik
lerinin romantik tevikleriyle huzurlu, olgun bir iliki kurabilen
ou insann yaptn yapm oluyordu. Hayatn, kendilerinin de
airleri arasnda olduklarn bildikleri, byk iirinin kefedilmesi,
bu insanlara kendi iirlerini yaktklar zamanlarda yitirmi olduk
lar ve amatrlere zg cesareti yeniden armaan eder; onlar, ha
yat iirletirirlerken kendilerine gerek anlamda doutan uzman
kii gzyle bakma hakkn elde ederler ve tinsel bir sorumlulukla
gnlk hayatta yapp ettiklerinin derinliklerine inmeye koyulurlar,
kendilerini belki bin kk kararn arifesinde hissederler, hayatlar
ahlki ve gzel olsun diye, dncelerinde Goethenin byle ya
am olduuna dair bir rnek alrlar; mzik, doa, ocuklarn ve
hayvanlarn masum oyunlarna ynelik gzlemler ve iyi bir kitap
olmakszn hayattan zevk alamayacaklarn sylerler. Ruhun po
tasnda kavrulmu olan bu orta snf, Almanlar arasnda hl sa
natlarn ve pek ar olmayan edebiyatn ba tketicisidir, fakat bu
snfn yeleri, kendilerine bir zamanlar btn isteklerinin tatmini
gibi gelmi olan sanata ve edebiyata, anlalabilir bir biimde ve en
azndan tek gzleriyle sanki -ken di trnde, onlara nasip olandan
daha yetkin bir dzeyde bulunmasna ramenerken bir devreymi
gibi yukardan bakarlar, ya da rnein demir sac reticisi bir fabri
katr aldan figrler yapan bir heykeltra hakknda, bu rnleri
gzel bulmak gibi bir zaafa kapld takdirde ne dnrse, onlar
da sanat ve edebiyat hakknda yle dnrler.

Arnheim, kltrel balamdaki bu orta snfa, muhteem dol


gunluktaki bir bahe karanfilinin yol kenarnda yetimi, zavall
bir yabani karanfile benzedii kadar benzemekteydi. Arnheim iin
hibir zaman tinsel bir kkl deiim, radikal bir yenileme deil,
fakat yalnzca varolanla ayn rg iersinde kaynama, sahip olma,
yumuak dzeltmeler, geerli glerin siliklemi ayrcalklarnn
ahlki adan yeniden canlandrlmas sz konusu olabilirdi. Ken
disi ne bir zppeydi, ne de soylularn ondan stn olan kesimine
tapan biriydi; sarayla tantrlm, gerek yksek soylularla, gerekse
brokrasinin doruklarnda bulunanlarla temasa gemi biri kimli
iyle, bu evreye asla bir takliti olarak deil, ama sadece muhafa
zakr feodal yaama alkanlklarn seven, burjuva kkenini, deyi
yerindeyse Frankfurt-Goethe kkenini ne unutan, ne de unuttur
mak isteyen biri olarak uymaya almaktayd. Ama kar koyu
konumu da bu edimle birlikte son buluyordu ve kartln bun
dan byn yaamsal bir adaletsizlik sayard. Yaratc insanlarn
-v e bunlarn banda da yeni bir a sayd, hayat ynlendiren
tccarlarn- misyonlarnn, herhangi bir zaman egemenlik bala
mnda varoluun eski glerinin yerine gemek olduuna itenlikle
inanmaktayd; bu, Arnheima belli ve sessiz bir byklenme duy
gusu alamaktayd; o zamandan bu yana kaydedilen gelime, bu
duygunun hakllna bir gereke de salamt; fakat parann bu
egemenlik iddias bir veri saylsa bile, elde edilmek istenen gcn
nasl doru kullanlabilecei sorusunun yant yine de akt. Banka
mdrleri ile byk sanayicilerin seleflerinin ileri kolay olmutu;
onlarn hepsi birer valyeydi ve hasmlarndan geyik orbas yap
mlar, bunun iin de tinin silhlarn ruhban snfna brakmlar
d; bu an insan ise geri paraya, yani Arnheimn anlayna gre
bugn btn ilikileri dzenlemenin en salam yntemine sahipti,
fakat bir giyotin kadar sert ve amaz olabilen bu yntem, romatiz
mal birindeki kadar duyarl da olabiliyordu -b u noktada, en k
k bir vesileyle kurlarda meydana gelen ekilmeleri ve tutulmalar
dnmek yeter! ve kendisinin egemenlii altndaki her eyle en
krlgan bir biimde bantlyd. Hayatn btn grnmlerinin
oluturduu ve ancak gz kr bir ideolog kendini beenmiliinin
unutabilecei bu hassas balam sayesinde Arnheim, kraliyet tcca
rnn kiiliinde radikal deiim ile eski olanda direniin, iktidar

ile burjuva uygarlnn, aklc cesaret ile karakterli bilme eylemi


arasndaki sentezi, en derin noktada ise kendini hazrlamakta olan
demokrasiyi yanstan bir simge kiilii grmeyi renmiti; kendi
kiilii zerinde srekli alarak, ulaabildii ekonomik ve top
lumsal balamlar tinsel bakmdan rgtleyerek ve devletin bt
nnn yaps ile ynetimi zerine dnceler araclyla, kaderin
ve doann etkisi sonucu aralarnda eitsizlik bulunan toplumsal
glerin doru ve retken bir dzene sokulduu, idealin de zorunlu
olarak snrlayc nitelikteki gerekler karsnda paralanmak ye
rine kendini arndrp daha salam kld yeni bir zamana kat
kda bulunmak istiyordu. Dolaysyla, bunu nesnel bir benzerlikle
dile getirmek iin, bir at-kavram niteliindeki kraliyet tccarn
gelitirme yoluyla Ruh-I Yaam Balamnda Menfaatlerin Kaynamasn yrrle koymutu ve bir zamanlar onu, aslnda her
eyin temelde ayn olduu alglamasna gtrm olan ak duygu
su, imdi bir ekirdek olarak Arnheimn kltr ile insani yararlarn
btnl ve uyumu inancnn iersinde yer almaktayd.
Tahminen ayn dnemde Arnheim, yazlarn yaynlamaya da
balamt ve ruh szc bu yazlarda kendini gstermiti. Arnheimn bunu bir yntem, bir ileri aama, bir kraliyet sz olarak
kullanm olduu da tahmin edilebilir, nk prensler ile general
lerin bir ruha sahip bulunmadklar kesindi, maliyeciler arasnda
ise o, birinciydi. Bu arada belli bir ihtiyacn bir rol oynam olduu
da kesindi; bu, kendini son derece aklc olan dar anlamdaki ev
resi karsnda, daha da somut bir deyile, yannda giderek artk
yalanmakta olan bir veliaht roln oynamaya balad babasnn
i hayatnda baskn olan lider yaps karsnda, i hayatndaki an
laya yabanc bir biimde savunma ihtiyacyd. Yine kesin olan bir
baka nokta da, bilinmeye deer her eye egemen olma tutkusunun
-A rnheim n ihtiya duyduu kapsamda hibir insann stesinden
gelemeyecei bir tr ayakl ktphane olma eilim inin-, ruhta,
aklnn egemen olamayaca her eyi deersiz klmaya yarayan bir
ara bulduuydu. nk bu noktada Arnheim, yaad an b
tnnden farkl deildi; bu an gl bir dinsel eilimi yeniden
gelitirmesi, dinsel bir misyon bilincinden deil, fakat grnd
kadaryla sz konusu yzyln tutkuyla boyun edii paraya, bilgiye
ve hesapla kar kadns ve ar duyarl bir bakaldrdan kay

naklanmaktayd. Ancak iin tartmal ve belirsiz olan yan, Arn


heim ruhtan sz ettiinde kendisinin buna inanp inanmad ve
bir ruha sahip olmaya da kendi hisse senetleri zerindeki mlkiyeti
kadar gereklik atfedip atfetmediiydi. Arnheim, ruh szcn
bir eye ilikin ve bakasn bulamad bir nitelendirme olarak
kullanyordu. htiyacnn ekim gcne kaplm olarak -nk
Arnheim, bakalarna kolay kolay sz hakk tanmayan bir konu
macyd; sonralar, bakalarnda yaratma yetisine sahip bulunduu
etkinin bilincine vardnda ve yazlarnda da gittike daha sk-,
sz, sanki varolduu sonucuna, tpk insann grmemesine ra
men varln kabullendii srt gibi, ruha getirmeye balamt.
Bylece, tpk derin bir suskunluun canl szcklerle kaynamas
gibi, dnya ilerinin kesinlii ile ayn rgde yer alm, belirsiz ve
sezgilerle ykl bir ey yazma konusunda gerek bir tutkuya kapl
mt; bilmenin yararn yadsmyordu, hatta tam tersine, ar gibi
bilgi toplayarak bu konuda kendisi evresinde etki yaratyordu; bu,
ancak elinde bunun iin gerekli btn aralar bulunan birinin ba
arabilecei bir eydi; ama bu etkiyi yarattktan sonra, zeknn ve
titizliin alanlarnn zerinde, ancak khince kavranabilecek bir
de bilgelik alannn bulunduunu sylyordu; devletleri ve dnya
apndaki ileri kuran iradeyi tanmlyordu; bunu yapmasnn ne
deni, kendisinin, btn byklne ramen, sadece grnmez bir
biimde atan bir yrek tarafndan harekete geirilmesi gereken bir
kola benzer bir ey olduunu anlatmakt; dinleyicilerine teknikteki
ilerlemeleri veya erdemlerin deerini her bireyin kafasnda canlan
drd biimde, en allm tarzda aklyordu; ama doa gleri
ile tinsel glerin sadece ayaklarnn altndaki byk derinliklerde
uzanan ve dalgalardan hemen hemen hi etkilenmeyen bir okya
nusun kprtlar olduu anlalmad takdirde, byle bir kullan
mn ancak ykmlara yol aabilecek bir cahillik olarak kalacan
da ekliyordu. Bu trden aklamalar, tahtndan kovulmu bir kra
lienin, talimatn ahsen kralieden alm ve dnyay buna gre
dzenlemekte olan naibinin buyruklarnn slubuyla yapyordu.
Belki de bu dzenleme biimi, Arnheimn asl ve en gl tutkusuydu, onun konumundaki bir insann bile kendine tanyaca
yetkilerin tmn ok aan bir iktidar hrsyd; bunun dorudan
yol at sonu, gerekliin alanlarnda onca gl olan kendisi

gibi bir adamn ylda en az bir kez beyliindeki atosuna ekilmek


ve sekreterine stenoyla bir kitap dikte etmek zorunda kalmasyd.
nce ve en canl biimde uar genlik zamanlarnda ortaya km
olan o tuhaf sezgi, kendine bu yolu amt; ama ayn sezgi, artk
azalan bir gle ve dolayl da olsa, kimi zaman Arnheim ziyaret et
mekteydi. Byle zamanlarda, dnya ilerinin ortasnda, sz konusu
sezgi tatl bir fel hali ya da manastr zlemi gibi Arnheimn ze
rine varr, ona btn elikilerin, btn byk dncelerin, btn
dnya deneyimlerinin ve abalarnn, sadece kltr ve hmanizm
gibi snrlar belirsiz szcklerle ifade edildii ekilde olmadn,
bunlarn ayn zamanda, hani insann hastalkl denilebilecek kadar
gzel bir gnde kollarn kavuturup nehre ve ayrlara bakmas ve
kendini bu manzaradan asla kurtaramamas gibi, bir szck frt
nasnn iinden kaynaklanan, parltl ve eylemsiz bir anlamlarnn
da bulunduunu fsldard. Arnheim n yazma eylemi, bu anlam
asndan bir tr dnd. Ortada yalnzca tek bir ruhun bulunma
s, bu ruhun da, elle tutulup gzle grlemeden srgnde olmas ve
kendini oradan sadece tek bir yolla, ok tuhaf bir belirsizlii veya
okanlamll bulunan bir yolla belli etmesi, buna karlk bu yce
mesajn uygulanabilecei ve dnyaya ilikin saysz denilebilecek
kadar sorunun, dnlebilecek btn sorularn olmas nedeniy
le, yllarn ak iersinde durum uzun srdnde btn monar
i yanllarnn ve peygamberlerin kapldklar o ciddi tedirginlik,
Arnheim iin de ortaya kmt. Arnheim, yalnzlna ekilip
yazmaya balar balamaz kalem, neredeyse tekin saylamayacak bir
retkenlikle onun dncelerini ruhtan tinin, erdemlerin, ekono
minin ve politikann sorunlarna tayor, gze grnmeyen bir k
kayna tarafndan aydnlatlan bu sorunlar, ok net ve byl bir
btnle sahip olan bir klandrmaya kavuuyordu. Bu yaylma
igdsnn sarho edici bir yan vard, buna karlk Arnheim,
pek ok insan iin yazl yaratma eyleminin koulu niteliini ta
yan ve tinin kendi anlayna uymayan her eyi dlayp unutmas
anlamna gelen bilin blnmesine balyd; bir grmeciyle ko
numas ve onun kiilii araclyla dnyadaki ilikilerin iersinde
yer almas durumunda, kendini asla bunca yaylmaya brakmaz
d; ama grn yanstmaya hazr bir kdn bana getiinde,
inanlarn benzetmelerden yana zengin bir sylemle bolca dile ge

tirmekten zevk alrd; bu inanlarn sadece ok az bir ksm kesinlik


tar, gerisi szcklerden oluma bir sis gibi kalrd; bu balamda
tek gereklik iddias ise, Arnheimn hep ayn yerlerde sesini yk
seltmesi olurdu.
Arnheim bu yzden azarlamaya kalkabilecek olan kiinin,
ifte bir tinsel kiilie sahip bulunmann artk oktandr sadece
delilerin sergiledii bir hner olmadn, fakat imdiki zamann
temposunda politik anlay gelitirme becerisinin, bir gazete maka
lesi yazma yeteneinin, sanatta ve edebiyatta yeni ynelimlere inan
ma gcnn ve bunun gibi daha bakaca saysz eyin btnyle bir
yetenekten, belli saatler boyunca inancna kart olarak inanma, bi
lin ieriinin tamamndan bir paray ayrma ve bu paray ileye
rek yeni bir mutlak inanmlk durumuna dntrebilme yetene
inden kaynaklanabileceini dnmesi gerekiyordu. Arnheim n,
sylediine hibir zaman ok itenlikle inanmamas, bu durumda
bir ayrcalk anlamna geliyordu. Bir erkek olarak olgunluk yllar
nn doruklarndayken, ne var ne yoksa tm hakknda grlerini
dile getirmiti, yaygn inanlara sahipti ve nnde durmasn ge
rektirecek, ayn tarzda yolunu srdrd takdirde, gelecekte de,
eskilerinden uyumlu bir biimde gelitirilmi yeni inanlar elde
etmesini engelleyebilecek hibir snr grmemiti. Bakaca bilin
durumlarndayken verimlilik hesaplarn ve bilanolar denetleyen,
onun gibi etkin dnebilen bir adam, btn bunlarn, neredey
se tkenmez gibi gzken bir biimde yaygnlamasna ramen,
yine de snrlar ve dngs bulunmayan bir eylem olduunu gz
den karamazd; bu eylem tek snrlandrmn onun kiiliinin
btnlnde bulmaktayd, ve Arnheimn kendinden ileri lde
emin olmasna ramen, bu akl iin tatmin edici bir durum deildi.
Geri bunun nedenini, hayatn eitilmi gzlemciye her yanda gs
terdii, akld ksmda aramaktayd; ayrca umursamaz bir tavrla,
yaanlan zamanda her eyin snrszla doru kaydn dne
rek de yattrmaya alyordu; kimsenin iinde yaad yzyln
zaaflarnn tmyle zerine kamayaca gereinde de, Homeros
ve Buddha gibi daha elverili zamanlarda yaam olan kiilikleri
hi kskanmakszn kendi zerinde tutarak, btn byk adamla
ra zg alakgnlllk erdemini gerekletirebilme balamnda
deerli bir olanak gryordu: Fakat zamanla, edebiyat alanndaki

baarlar kendi veliaht hayatnda nemli bir deiiklik olmaks


zn dorua vardnda, o sz konusu akld ksm, somut olaylarn
eksiklii ve hedefini ard, ilk arzusunu unuttuu duygusundan
kaynaklanma tedirginlik iyice bastrmaya balamt. Eserim dedi
i eyleri kubak gzden geiriyordu ve her ne kadar bunlardan
memnuniyet duyma hakkna sahip saylabilirse de, yine de kimi
zaman btn bu dncelerin arasndan, sadece zlemle etkisini
srdren bir balangc grdne inanyordu; bu balang, sanki
her gn daha da kalnlaan, prlantalardan rl bir duvar tarafn
dan uzaklatrlm adayd.
Bu trden olmak zere, zellikle son zamanlarda kendisini de
rinden etkileyen, naho bir ey yaamt. imdi kendisine eskiye
gre daha ok tand bo zamanlarndan birini, sekreterine maki
nede resmi binalar ile devlet anlay arasndaki rtme konusunda
bir makale dikte etmek iin kullanm, bu arada Bu yapya bakt
mzda, duvarlarn suskunluunu gryoruz cmlesini suskun
luunu szcnden sonra, o anda arlmakszn i dnyasndan
ykselmi olan Roma Cancelleriasnn grntsnn tadn bir an
iin karmak amacyla kesmiti; fakat yeniden metne baktnda,
sekreterin alageldii gibi acele davranarak yazm olduunu gr
mt: ...ruhun suskunluunu gryoruz. O gn daha fazla dikte
etmemi, ertesi gn de cmleyi karttrmt.
imdi, bylesine yaygn ve derin bir arka planda olup biten
olaylar karsnda, bedensel adan bir kadnla balantl ve biraz
allagelmi nitelikte bir akn ne nemi olabilirdi? Arnheim, ne
yazk ki bunun ancak btn yaamn kapsayan ve tine uzanan b
tn yollarn ruhtan ktn, ama bu yollardan hibirinin geriye
dn olanakl klmad saptamas kadar nem tayabildiini
kendine itiraf etmek zorunda kalmt! O gne kadar hi kuku
suz ok sayda kadn, onunla yakn ilikiler kurmay mutluluk ne
deni saymt, ancak bunlar asalak olmadklarnda alan, eitim
grm kadnlar ve kadn sanatlard, nk baklan ve geimini
kendisi salayan kadn tryle insan, net ilikiler temelinde anla
abilirdi; Arnheimn doasnn ahlki ihtiyalar, onu hep ig
dlerin ve buna elik eden, kadnlarla gerekleen kanlmaz he
saplamalarn akl tarafndan belli lde snrlandrld ilikilere
srklemiti. Oysa Diotima, onun ahlkn arkasnda, daha gizli bir

noktada kalan yaamn derinden etkileyen ilk kadnd ve Arnheim


bu yzden ona bazen kskanlkla bakyordu. Sonuta Diotima bir
memur karsndan baka bir ey deildi, geri dnlebilecek en
iyi slubu olan bir memur karsyd, ama ancak iktidarn bahe
debilecei o en yksek insani kltrden yoksundu; Arnheim eer
kendini btnyle birine balamak isteseydi, Amerikann yksek
mali evrelerine veya Ingiliz soylular snfna mensup bir kza sahip
olurdu. Yaad belli anlarda, ocukluundaki ok eski bir farkn,
acmasz denilebilecek kadar safa ve ocuklara zg bir byklen
menin veya ilk kez resmi bir okula gtrlen, o zamana kadar ze
rine titrenmi bir ocuun kapld dehetin i dnyasnda ortaya
kt oluyordu; byle zamanlarda giderek younlaan k olmuluk durumu gzne korkutucu bir ayp gibi grnyordu. Byle an
larda ilerini, ancak lm ve sonradan geri dnm bir ruha zg,
buz gibi bir stnlkle ele aldnda, parann hibir ey tarafndan
kirletilemeyecek serinkanl mant, akla karlatrldnda, ola
anst temiz bir gm gibi geliyordu.
Ama Arnheim iin bu, tutuklunun nasl olup da zgrln
lmne savunmakszn kaptrabildiini artk anlayamaz olduu
nn gelmi olduundan bakaca bir anlam tamyordu. nk
Diotima: Dnyada olup bitenler nedir ki? Un peu de bruit autour
de Ntre me...!* dediinde, kendi hayatnn binasnn titrediini
hissediyordu.

Ruhumuzun etrafnda kopan bir p ara grlt...! (E d.n .)

Moosbrugger Dans Ediyor


Bu arada Moosbrugger, hl Eyalet M ahkem esinin gzalt hc
relerinden birinde kalmaktayd. Avukat yeni verilere ulamt ve
yetkili makamlar nezdinde davann son merhaleye getirilmesi iin
acele edilmemesi uruna aba harcyordu.
Moosbrugger, bu durum karsnda glmsyordu. Glmse
mesi, can skntsndand.
Can sknts, dncelerini harekete geiriyordu. Bilindi
i zere, normalde can sknts dnceleri ldrr; ama M oosbruggerinkileri harekete geiriyordu, bu defa; bu, bir oyuncunun
giyinme odasnda oturup sahneye kaca n beklemesi gibi bir
durumdu.
Eer M oosbruggerin byk bir klc olsayd, imdi onu eline
alr ve sandalyenin kafasn uururdu. M asann, sonra da pencere
nin, doal ihtiyalar iin konmu kovann ve kapnn kafalarn
uururdu. Sonra kafalarn uurduu herkesin kafalarnn yerine
kendi kafasn oturturdu, nk hcrede sadece kendi kafas vard
ve bu da gzel bir eydi. Geni kafatasyla, arkadan alna kadar uza
nan salarla kafasnn eyann stnde nasl duracan gznde
canlandrabiliyordu. O zaman eyadan holanyordu.
Keke oda biraz daha byk, yemekler de daha iyi olabilseydi!
Hi kimseyi gremediine gerekten memnundu, insanlara
ok g dayanabiliyordu. nsanlarn ou kez karlarndakini koyu
bir umutsuzlua srkleyen, bir duvarda delik delercesine srtlarna
yumruk indirme isteini uyandran bir tkrme veya omuz silkme

tarzlar vard. Moosbrugger Tanrya deil kendi aklna inanrd.


Yarg, at gzlkleriyle bakan rahip, jandarma gibi ebedi doru
lardan nefret ederdi. Kendi iini yalnz bana kendi grmek zo
rundayd ve byle bir durumda insan, kimi zaman herkesin yolunu
tkad izlenimine kaplyordu! ou kez grm olduklarn, m
rekkep hokkalarn, yeil rty, kurunkalemleri, sonra duvarda
imparatorun resmini ve herkesin oturu biimini tekrar gznn
nnde canlandryordu; bu dzen, olduu haliyle ona otlar ve yap
raklar yerine byle olmas gerektii duygusuyla rtl bir kapanm
gibi grnyordu. Sonra aklna genellikle darda bir nehrin dn
yapt noktada allarn nasl durduu, bir fskiyenin rltlar, bir
birine karm yerlerden paralar, bir zamanlar bilincinde olduu
nu hi bilmedii anlardan oluma sonsuz bir daarck geliyordu. O
zaman d kuruyordu: Onlara bir eyler anlatabilirdim! Gen bir
insann d kurmas gibi. Onu o kadar sk ieri kapatmlard ki,
asla yalanmamt. Bir dahaki kez bunu daha dikkatle gzden ge
irmeliyim, diye dnd Moosbrugger yoksa beni anlayamazlar.
Ardndan sert bir ifadeyle glmsedi ve kendisi hakknda, yarg
lara olundan sz eden bir baba gibi konutu: O hibir ie yaramaz,
iyice tkn ieriye, belki o zaman kendini biraz toparlar!
Elbette imdi hapishanedeki baz dzenlemeler yznden fke
duyuyordu. Ya da biraz can yanyordu. Ama o zaman kendisini
hapishane doktoruna veya mdre gtrmelerini salyordu; o za
man her ey yeniden belli bir dzene giriyor ve yere dp kalan bir
farenin stn rten su gibi sakinleiyordu. Elbette bunu gznde
byle bir imgeyle canlandrmyordu; ancak grnn hibir eyin
bozamayaca, byk ve her eyi yanstan bir su gibi yaylm olma
izlenimine imdi hemen her zaman sahipti, bunun iin gerekli sz
cklere sahip bulunmasa bile.
Sahip bulunduu szckler, unlard: Hmmm, demek yle.
M asa, Moosbuggerdi.
Sandalye, Moosbruggerdi.
Parmaklkl pencere ve kilitli kap, kendisiydi.
Bunu asla delice ve allmadk bir ey gibi dnmyordu.
Lastik eritler sadece yok olmutu, o kadar. Bir bakasna ok yak
lamak isteyen her eyin veya yaratn arkasnda gerilen bir lastik
erit vardr. nk aksi takdirde eyler de karp birbirine girebi

lir. Her hareketin iersinde de, insann yapmak istediini tam ola
rak yapmasn engelleyen bir lastik erit bulunur. Bu lastik eritler
imdi anszn yokolmutu. Yoksa bu, sadece lastik eritlerde olduu
gibi nleyici bir duygu muydu?
Bu konuda herhalde tam bir ayrma gidilemez, yle deil mi?
rnein kadnlar, oraplarn lastik eritlerle tuttururlar. Buyrun
bakalm! - diye dnd Moosbrugger. Bacaklarnda muska gibi
lastik eritler tarlar. Giysilerinin altnda. Tpk kurtlar yukarya
trmanmasnlar diye meyve aalarna srlen ilatan eritler gibi.
Ama bunu srf ylece sylemi olalm. Moosbruggerin herkese
kardeim demek ihtiyac duyduu sanlmasn diye. Moosbrugger
tam olarak byle deildi. Sadece iteydi ve dtayd.
imdi her eye egemendi ve her eyi yola getiriyordu. Onu l
drmelerinden nce her eyi dzene sokuyordu. Neyi isterse onu
dnebiliyordu, u anda her ey, Yat! denilen, iyi eitilmi bir
kpek kadar uysald. Moosbrugger, hapsedilmi olmasna ramen,
usuz bucaksz bir gllk duygusuna sahipti.
orba tam zamannda geliyordu. Moosbrugger tam zamann
da uyandrlyor ve dolamaya karlyordu. Hcrede her ey dakik
ve deimez bir nitelik tayordu. Bu, Moosbruggere bazen bt
nyle inanlmaz geliyordu. Tuhaf bir dnm sonucu, bu dzenin
kendisinden kaynakland izlenimini tamaktayd; oysa sz ko
nusu dzenin kendisine dardan uygulandn biliyordu.
Baka insanlar yaz mevsiminde, bir itin glgesine uzandk
larnda, arlar vzldadnda, gne stbeyaz aydnlktaki gky
znden klm ve sertlemi olarak getiinde byle yaantlara
tank olurlar; o zaman dnya, byle insanlarn evresinde mekanik
bir oyuncak gibi dner. Moosbruggerin i dnyasnda ise bunu,
hcresinin sergiledii geometrik grnm salamaktayd.
Bu arada, deli gibi iyi bir yemek zlemi ektiini fark ediyor
du; bunu dlyordu ve gndzleri, ruhu baka meguliyetlerden
geri dndnde, dolu bir tabak domuz kzartmasnn hatlar te
dirgin edici bir srarla gzlerinin nnden gitmiyordu, iki tabak!
diye emrediyordu M oosbrugger o zaman. Ya da ! Bunu o kadar
youn ve gzndeki betimlemeyi ylesine agzllkle byterek
dnyordu ki, midesi annda dolup bulanmaya balyordu, tka
basa yediini tasavvur ediyordu. Neden diye dnyordu ban

sallayarak insann yeme isteinin ardndan sanki yemekten patla


yaca duygusu bu kadar abuk geliyor? Yemekle patlamak arasn
da, dnyann btn hazlar yer almaktayd; ah, ne dnya ama! Bu
meknn ne kadar dar olduu belki yz rnekle kantlanabilirdi!
Yalnzca bir rnek: insann sahip olmad bir kadn, ayn geceleri
gittike ykselmesi ve yreini srekli emmesi, emmesi gibidir; bir
defa sahip olduktan sonra ise insann iinden o kadnn yzn iz
meyle ezmek gelir. Bu, neden byledir? Moosbrugger, bunun ken
disine ska sorulmu olduunu hatrlad. yle yant verilebilirdi,
kadnlar kadndrlar, erkekler de onlarn peinden kotuklar iin
erkektirler. Gelgelelim ona soru yneltmi olanlar, bunu da hibir
zaman doru drst anlamak istememilerdi. M oosbruggerin ne
den insanlarn kendisine kar birletiklerini dndn bilmek
istemilerdi. Sanki Moosbruggerin kendi bedeni bile onlarla bir
tertip kurmam gibi! Kadnlarla mesele ok akt. Fakat erkeklerle
de bedeni, kendisinin anlaabildiinden daha iyi anlayordu; bir
szck bir bakasn aklar, insan ne yaplmas gerektiini bilir,
btn gn boyunca herkes birbirinin evresinde dner ve insan, bir
anda bakalaryla tehlikesizce iliki kurulan o dar eridin tesine
geer: Ama bu, Moosbruggerin bana bedeni yznden geldiyse
eer, o zaman kurtarmak da yine bedenine derdi! Hatrlayabildi
i kadaryla hep ya fkelenmi ya da korkmutu, gs de kollaryla
birlikte, kendisine bu emrin verildii iri bir kpek gibi, ne doru
saldrmt. Bundan tesini Moosbrugger de anlayamyordu; dosta
davran ile gna getirmek arasndaki alan, dar bir alandr ve olay
bir kez byle baladnda hzla korkutucu lde daha da daralr.
Moosbrugger, meramlarn yabanc szcklerle ifade edebi
len ve hep onun karsna yarg makam olarak km kiilerin
kendisini sk sk yle suladklarn ok iyi hatrlyordu: Ama
bu yzden de hemen adam ldrlmez ki?! Moosbrugger, omuz
silkiyordu, insanlarn birka kuru uruna veya, bir bakasnn
aklna o anda yle estii iin, bir hi uruna da ldrldkleri
olmutu. Ama M oosbrugger kendinden emindi; o, yle biri deil
di. Sz edilen sulamadan zamanla etkilenmiti; zaman zaman
neden bu kadar daraldn, ya da ne deniyorsa bu duruma, neden
yle olduunu ve sonuta, yeniden kan ekilmesin diye kendine
zorbalkla yer amak zorunda kaldn bilmeyi ok istiyordu. D

nd. Ama dnmek de byle bir ey deil miydi? Dnmek


iin elverili bir zaman baladnda, zevkinden glmsemek is
terdi. O zaman kafatasnn altnda bir sr dncenin ine gibi
batmas kesilir, geride anszn tek bir dnce kalrd. Aradaki
fark, kk bir ocuun emeklemesi ile gzel bir kadnnn dans
arasndaki fark kadar bykt. Adeta byl bir eydi. Bir akor
deon alnr, masann stnde bir k durur, yaz gecesinin iin
den kelebekler kagelirdi: Bunun gibi, btn dnceler de tek
bir dncenin nda odaklanrd veya yaklatklarnda, M oosbrugger onlar iri parmaklaryla yakalayp ezerdi; bir an boyunca
bu dncelere, sanki kk ejderhalarmasna, bir serven ha
vas iersinde baklabilirdi. M oosbruggerin kannn bir damlas
dnyaya dm olurdu. Ortalk karanlk olduundan, bu grle
mezdi, ama M oosbrugger gze grnmeyenin iersinde olup bite
ni seziyordu. Orada, darda, karmakark olan, dzelmeye yz
tutard. Krklklar giderilirdi. Sessiz bir dans, normalde dnya
nn M oosbruggeri rahatsz ettii o dayanlmaz vzltnn yerini
alrd. imdi olup biten her ey gzelleirdi; tpk irkin bir kzn
artk yalnz olmadnda, bakalarnca ellerinden tutulduunda,
bir rondo iersinde dnmeye baladnda ve yz bakalarnn
aaya baktklar bir merdivenin yukarsna dndnde gzel
lemesi gibi. Bu, tuh af bir durumdu ve M oosbrugger gzlerini
ap, herkesin dans ederek kendisine boyun edii yle bir anda
yaknnda bulunan insanlara baktnda, onlar da gzel bulurdu.
O zaman artk ona kar birlemi olmalar sz konusu deildi, bir
duvar oluturmazlard ve insanlarla nesnelerin yzlerini bir yk
gibi arptan eyin yalnzca M oosbruggerin hakkndan gelmeye
ynelik abalar olduu ortaya kard. Ondan sonra Moosbrug
ger, onlarn nnde dans ederdi. O, yani hayatnda hi kimseyle
dans etmeyen insan, giderek bir mola verie ve uykuya, Meryem
A nann kucana ve sonunda da dorudan doruya Tanrnn
huzuruna, inandrclktan grkemli bir biimde uzak ve lesiye
rahat bir duruma dnen bir mziin eliinde, saygn ve gze
grnmez bir biimde dans ederdi; kimse grmeksizin, gnlerce
dans ederdi, ta ki her ey darya, onun dna kp, iddetli don
yznden kullanlmaz hale gelm i bir rmcek a gibi kaskat ve
ince, nesnelere takl kalana kadar.

nsan kendisi bunlar yaamamsa eer, nasl olur da bakalar


n yarglayabilir?! Moosbruggerin neredeyse teninden syrlabildii
kolay gnlerin ve haftalarn ardndan hep uzun zindan dnemleri
balyordu. Devletin zindanlar bunun yannda hibir eydi. Sonra
Moosbrugger dnmek istediinde, i dnyasnda her ey ac bir
bolukla bzlp kalyordu. Nasl dnmesi gerektiinin ona sy
lenmesi ngrlen alma yurtlar ile halk eitim kurulularndan
nefret ediyordu; oysa o, i dnyasnda dncelerin, ayak srklar
stnde yrrcesine, ne kadar byk admlar atabildiini hl hatrlayabilen biriydi! O zaman Moosbrugger, kurun gibi arlam
ayaklaryla ve her eyin yeniden farkl olaca bir yer bulmak umu
duyla, kendini dnyada srkleyip duruyordu.
Bugn ise bu umuda sadece yukardan bakarak glmseyebi
liyordu. ki durumu arasnda belki de kalabilecei bir ortay bu
labilmeyi hibir zaman baaramamt. Zaten bkmt da. lme
grkemli bir biimde, glmseyerek bakyordu.
Ayrca pek ok yer grmt. Bavyeradan Avusturyaya ve aa
lara, Trkiyeye kadar. Ayrca pek ok ey de olmutu; yaad
srece bunlar gazetelerde okumutu. Bir btn olarak bakldn
da, hareketli bir zamand. Moosbrugger, byle bir zamanda yaa
m olduu iin gizliden gurur duyuyordu. Byle dnldnde,
tek bana ele alndnda, bu kark ve s bir olayd, ama sonu
olarak M oosbruggerin yolu bu olayn ortasndan geip gitmektey
di, ve ardndan Moosbrugger, doumundan lmne kadar ok net
bir biimde grlebiliyordu. Moosbruggerde onu infaz edecekleri
gibi bir duygu hi yoktu; o, bakalarnn yardmyla kendi kendi
sini infaz etmekteydi: Gelii nlenemez olana bu gzle bakyordu.
stelik her ey u ya da bu ekilde bir btn iersinde birlemi gi
biydi: Yollar, kentler, jandarmalar ve kular, ller ve kendi lm.
Kendisi bunu btnyle anlyor deildi ve bakalarn anlamakta,
her ne kadar o bakalar bu konuda daha ok konuabiliyorlarsa da,
daha da fazla glk ekiyordu.
Tkrd ve maviye boyanm bir fare kapan gibi grnen
gkyzn dnd. Slovakyada bu trden yuvarlak, yksek fare
kapanlar yapyorlar diye dnd.

Byk eylerle Balant


eitli balamlarda daha nce deinilmi olan bir noktadan aslnda
oktandr sz etmek gerekiyordu; bu nokta, rnein yle bir for
ml ile ifade edilebilir: Tin iin, onun byk eylerle balantsn
dan daha tehlikeli bir ey yoktur.
Bir insan bir ormanda dolar, bir daa trmanr ve dnyay ayak
larnn altna serilmi grr, ilk kez kucana verilen ocuuna ba
kar, veya herkese kskanlan herhangi bir konuma girmenin zevkini
kartr; yle sorarz: Byle bir durumda o insann i dnyasnda ne
olur? uras kesindir ki, yani ona yle gelir, bu olan, aslnda ok ey
dir, ok derin ve ok nemli bir eydir; burada sorun, o insann onu
yeterince ciddiye alacak bilince sahip bulunmamasdr. Kendisinin
nnde ve dnda bulunan ve onu manyetik bir mahfaza gibi saran
hayran olunmaya deer ey, ondan dncelerini ekip alr. Baklar
belki binlerce ayrntya saplanmtr, fakat iinden ona sanki btn
cephanesini harcam gibi gelir. Darda ruhla ve gnele kayna
m, derinlik kazanm olan o byk saat, dnyay galvanik bir g
mle en ufak yapraklara ve damarlara varana kadar kaplar; ancak
ayn saatin teki, kiisel ucunda ksa srede isel anlamda belli bir
malzeme eksiklii kendini belli eder, o noktada, deyi yerindeyse,
byk, yuvarlak ve ii bo bir O oluur. Bu durum, ebedi ve byk
olan her eyle temasa gemenin, insanln ve doann doruklarnda
kalmann klasik belirtisidir. Byk eyler topluluunu yeleyen ki
ilerin ki kendileri iin hibir kk eyin varlnn sz konusu ol
mad byk ruhlar da ncelikle bunlara dahildirler- i dnyalar,
ister istemez yaygn bir yzeysellie dnmek zere dar ekilir.

Bu nedenle, byk eylerle balantdan kaynaklanan tehlike,


tinsel malzemenin korunmasnn yasas olarak da nitelendirilebi
lir ve grne baklrsa bu durumun yaygn bir geerlilii vardr.
Yksek mevkilerde bulunan, nfuz sahibi kiilerin konumalar ie
rik bakmndan genel olarak bizimkilerden daha yoksuldur. zel
likle saygn eylerle yakn ilikisi bulunan dnceler genelde, sanki
bu ayrcalklar olmasayd ok geri kalm saylacaklarm gibi g
zkrler. Bizim iin en deerli grevler, ulustan, bartan, insanlk
tan, erdemden kaynaklanan grevlerle bunlarn benzeri en deerli
grevler, srtlarnda en ucuz tinsel floray tarlar. Bu, aslnda ok
ters bir dnya saylabilir; ancak bir konunun ileniinin neminin,
konunun nemiyle ters orantl olabilecei varsayld takdirde, o
zaman bu, bir dzen dnyasdr.
Ne var ki, Avrupann dnce yaamnn anlalmasna onca
katkda bulunabilen bu yasa, her zaman ak seik ortada deil
dir; byk eylerden oluma bir gruptan bir yenisine gei dnem
lerinde byk eylerin hizmetini arayan dnce, aslnda yalnzca
stndeki niformay deitirmi olmasna ramen, devrimci bir
dnce gibi gzkebilir. Byle bir gei dnemi, daha burada sz
edilen insanlarn kayglarn ve zaferlerini yaadklar zamanlarda
kendini belli etmeye balamt. rnein, Arnheimn ok nem
sedii bir konuyla balamak gerekirse eer, daha o zamanlar ok
byk basm saylaryla satan belli kitaplar vard, fakat artk sade
ce belli bir saydan fazla satan kitaplara byk sayg duyulmasna
ramen bu kitaplara henz en byk sayg gsterilmiyordu. Futbol
veya tenis gibi nfuzlu endstriler vard, ama bunlar iin yksek
teknik okullarda krsler kurulmasnda hl tereddt ediliyordu.
zetlemek gerekirse: Bir zamanlar patatesi Amerikadan getiren ve
bylece Avrupadaki dzenli alklarn sonunu balatan, ister kav
gac ve rahmetli Amiral Drake, ister daha az rahmetli, son derece
kltrl ve yine kavgac Amiral Raleigh, ister adlar bilinmeyen Is
panyol askerleri veya drst kt ve kle taciri Hawkins olsun
- uzun sre kimsenin aklna patatesler yznden bu adamlar rne
in hakknda sadece gkkuan doru aklad bilinen fiziki
El iraziden daha nemli saymak gelmedi; ancak burjuva a ile
birlikte bu tr edimleri deerlendirme balamnda bir farkllama
balad; Arnheimn dneminde bu farkllama ok ilerlemiti ve

sadece daha eskiye ait nyarglar tarafndan engellenmekteydi. Et


kinin nicelii ve niceliin etkisi, yani yceltmenin yeni, ak seik
bir nesnesi, hl byk niteliin eskimi ve krlemi yceltilii ile
savamaktayd, fakat tasarmlar dnyasnda dnlebilecek en l
gn ara zmler bundan kaynaklanmt bile tpk byk tinin
kendisine ilikin tasarm gibi; bu tasarm, son kuakta rendii
miz gibi, insann kendi nemi ile patatesin neminin bir sentezi
olmak durumundayd, nk dehann yalnzlna sahip, ama ayn
zamanda da bir blbl kadar herkes tarafndan anlalabilecek bir
adamn gelii beklenmekteydi.
Bylece ortaya ne kacan sylemek gt, nk byk
eylerle balantnn tehlikesini insan genellikle ancak bu eylerin
bykl yar yarya getikten sonra anlar. M ajeste imparator
hazretlerinin adna ona gelen taraflara biraz tepeden bakarak dav
ranm olan resmi hizmetliye glmekten daha kolay bir ey yoktur,
ama Yarn adna B ugne yceltici biimde davranan kiinin resmi
bir hizmetli olup olmad, genellikle br gn gelmeden biline
mez. Byk eylerle balantnn tehlikesinin, eylerin deimesi,
fakat tehlikenin hep ayn tehlike olarak kalmas gibi ok naho bir
nitelii vardr.

nsan Zamanna Uymal


Dr. Arnheim, firmasnn ynetici konumundaki iki memurunun
daha nce kararlatrlm olan ziyaretlerini kabul etmi ve onlarla
uzun sre grmt; sabahleyin salonda, dank ve sekreterin
elinin demesini bekler durumda dosyalar ve hesaplar durmaktay
d. Arnheim, kararlar almak zorundayd, yneticilerin dn iin
leden sonraki bir trene yetimeleri gerekiyordu ve Arnheim, her
zaman olduu gibi bugn de byle durumlarn tadn kartyor
du, nk sz konusu durumlar her koulda bir gerilimin ortaya
kmasn garantiliyordu. On yla kadar, diye dnd Arnheim
teknik, firmann kendi uaklarna sahip olmasn salayacak kadar
ilerlemi olacak; o zaman ben de Himalayalardaki bir sayfiye ye
rinden bile adamlarm ynetebileceim. Kararlarn geceleyin al
d ve ertesi gne sadece onlar bir kez daha gzden geirip onay
lamak kalm olduu iin, u anda bir ii yoktu; kahvalty odasna
getirtmiti ve sabah purosunu ierken, bir akam nce Diotimayla
olan, ama ne yazk ki biraz ksa kesmek zorunda kald bulumas
n dnerek kendini ruhsal adan rahatlamaya yneltmiti.
Bu kez son derece elenceli bir toplant olmutu; konuklarn
ounluu otuzun, en fazla otuz be yan altndayd ve henz bo
hem dnemindeydiler, ama buna ramen daha imdiden tann
yorlar ve gazeteler tarafndan da dikkate alnyorlard; toplantya
sadece yerliler deil, Impkralyada en yksek evrelere mensup bir
hanmn tinin nnde dnyaya uzanan bir yol at haberinin eki
ciliine kaplarak btn dnyadan gelen konuklar da katlmlard.
Kimi zaman neredeyse bir cafe atmosferinde bulunuluyormu izle

nimi uyanmt; Arnheim, kendi drt duvarnn arasnda korkmua


benzeyen Diotimay dndke glmsyordu; fakat Arnheima
gre toplant, bir btn olarak ele alndnda, ok esin verici ve her
durumda olaand bir deneyim olmutu. Dostu Diotima, ok b
yk adamlarn hep sonusuz kalan toplantlarndan tr urad
d krklnn etkisiyle, en yeni tini Paralel-Eyleme dahil etme
yolunda kararl bir giriimde bulunmutu ve bu arada Arnheimn
balantlar iine yaramt. Arnheim, dinlemek zorunda kald
konumalar hatrladka sadece ban sallyordu; bu konumalar
byk lde delice buluyordu, fakat insan, genlii hogryle
karlamak, diyordu kendi kendine nk genlii reddetmek,
olanaksz bir ey. Bu durumda, deyi yerindeyse eer, ciddi anlam
da elenmi olduunu hissediyordu, nk ksa bir zaman parasna
aslnda haddinden fazla ey smt.
Neydi yerin dibine batasca diye nitelendirilmi olan ey? Ya
antyd. Bununla, scakln ve gereklie yaknln bundan on
be yl nce izlenimciliin adeta mucizevi bir bitkiyi vercesine
gklere karm olduu yaanty dile getirmek istemilerdi. imdi
ise ayn izlenimcilii yavak ve kafaszca diye nitelendiriyorlard.
Duygusallk zerinde egemenlik kurulmasn ve tinsel senteze va
rlmasn talep ediyorlard!
Senteze gelince, bu, bir btn olarak ele alndnda, acaba
kukuya, psikolojiye, aratrmaya ve paralara ayrmaya, babalarn
dnemindeki edebi eilimlere kartlk anlamna m geliyordu?
A nlald kadaryla, bunu felsefe asndan ele almyorlard;
felsefeden anladklar, daha ok gen kemiklerin ve kaslarn en
gellenmemi harekete ynelik ihtiyacyd, eletirinin yol aabilecei
her trl rahatszln yasakland bir srama ve dans eylemiy
di. Uygun bulduklarnda, sentezi de, analiz ve dnme eyleminin
tamamyla birlikte, yerin dibine gndermekten ekinmiyorlard.
Ondan sonra da tinin yaantlar edinme eyleminin zsuyunca bes
lenmesi gerektiini iddia ediyorlard. Normalde bu iddiada bulu
nanlar, doal olarak bir baka grubun yeleriydiler; ama bazen, he
yecann etkisiyle, bu durumun ayn grup iersinde gerekletiine
de rastlanyordu.
Ne kadar da iddial szckler kullanyorlard! Talep ettikleri,
rnein entelektel canllkt. Hanerini ekip dnyann gsne

dayayan hzl dnme slubuydu. Kozmik insann u noktalarda


alacak beyniydi. Peki, daha neler duymutu Arnheim?
nsann, Amerikan kaynakl bir alma plan temelinde ve
mekanize edilmi g araclyla yeniden biimlenmesi.
Hayatn en etkileyici dramatizmi ile balantl bir lirizm.
Teknisizm; makine ama yakan bir ruh.
Bleriot -dem iti birisi yksek sesle, u anda saatte elli kilo
metre hzla M an D enizini havadan gemekte! ite bu elli kilo
metrenin iiri yazlmal ve geriye kalan o ok farkl, yavak edebi
yatn tamam pe atlmalyd!
Hzlandrclk talep ediyorlard; bu, yaantlar edinme hznn
spor biyomekanii ve bir trapez canbaznn ustal temelinde en
st dzeye kartlmasyd!
Film araclyla fotojenik yenileme.
Daha sonra biri, insann srlarla dolu bir imekn olduunu,
bundan tr de koni, kre, silindir ve kp araclyla kozmosla
bantl klnmas gerektiini sylemiti. Ama bunun tersi, yani bu
dncenin temelinde yatan bireyci sanat anlaynn sona ermekte
olduu da ileri srlmt; buna gre, gelecein insanna halka ait
yaplar ve yerleme merkezleri araclyla yeni bir konutta yaama
duygusu alanmalyd. Bylece biri bireyci, biri de toplumsal iki ta
raf oluurken, nc bir taraf, yalnzca dindar sanatlarn gerek
anlamda toplumsal sanatlar olduklarn iddia etmiti. Bunun ze
rine yeni mimarlardan oluma bir grup, liderlik zerinde hak iddia
etmiti, nk bunlara gre mimarln hedefi de dindi; ayrca va
tan sevgisi ve topraa ballk da buna yan etkiler niteliiyle eklen
mekteydi. Kbik grup tarafndan desteklenen dinsel grup, sanatn
baml deil, fakat odak noktas niteliinde bir alan, kozmik yasa
larn gereinin yerine gelmesi olduu itiraznda bulunmutu; ancak
konumalarn devam srasnda dinsel grup, kbik grup tarafndan
yeniden terk edilmiti; kbik grup, mimarlarla birlikte, kozmosla
bantnn en iyi, bireysellii geerli ve tipik klan uzamsal biim
lerle salanabilecei iddiasnda birlemiti, insann ruhunun iine
bakmak ve ondan sonra bu ruhu boyutlu olarak biimlendirmek
gerektii yolunda bir cmle gemiti. Daha sonra birisi, tartmaya
ak ve etkili bir biimde bir soru ortaya atmt: Neye inanlyor
du? On bin a insan m, yoksa bir sanat eseri mi daha nemliydi?!

Toplantdakilerin hemen hepsi u ya da bu alann sanatlar ol


duklarndan, insann ruhsal adan iyilemesinin kaynann an
cak sanatta bulunabilecei dncesini savunmulard ve sadece bu
iyilemenin doas ile, bu iyileme balamnda Paralel-Eylemden
beklenmesi gerekenler konusunda Fikir ayrlna dmlerdi. An
cak bu noktada zgn toplumsal grup yeniden ynetimi ele alm
ve yeni sesler gelitirmiti. Bir sanat eserinin mi, yoksa on bin in
sann alnn m daha nemli olduu sorusundan, on bin sanat
eserinin tek bir insann yoksulluunu dengeleyebilip dengeleyemeyecei sorusu domutu. ok salam sanatlar, sanatnn kendini
bu kadar nemsememesini talep etmilerdi; sanat kendi kendini
yceltmekten vazgemeliydi, a kalmal ve toplumsallamalyd; bu
gruba giren sanatlarn talepleri, buydu! Biri, hayatn en byk sa
nat eseri olduunu sylemiti. Gl bir ses, yle araya girmiti:
nsanlar sanat deil, alk birletirir! Ara zm bulma peindeki
bir ses ise, sanatta kendini ar stn grmeye kar en iyi are
nin salkl bir zanaat temeli olduunu hatrlatmt. Ara zm
niteliindeki bu dncenin ardndan birisi, ar yorgunluk veya
karlkl olarak birbirinden tiksinmekten kaynaklanan sessizlikten
yararlanm ve sakin bir ifadeyle, insan ile uzam arasndaki iliki
bile kurulamad srece, herhangi bir eyin stesinden gelinebi
leceine inanlp inanlmadm sormutu! Bu soru, teknisizmin,
ivmelenmenin vesairenin yeniden sz almalar iin bir sinyal yerine
gemiti ve tartma, daha uzun zaman bir o yne, bir bu yne sar
karak devam etmiti. Fakat sonunda, herkes artk eve gitmek, ama
bir sonuca da varmak istediinden, uzlalmt; yaklak yle bir
iddiada birleilmiti: Yaanmakta olan zaman, beklentilerle dolu,
sabrsz, doludizgin ve umarsz bir zamand; bu zamann umut ba
lad ve bekledii M esih ise henz grnrlerde yoktu.
Arnheim, bir an dnd.
Etrafnda belli bir evre, varln hep korumutu; kt din
leyen veya kendilerini gerektiince geerli klamayan insanlar bu
btnden zldklerinde, yerlerine hemen yenileri gemilerdi;
Arnheim, hi tartmasz bu yeni toplantnn da odak noktas ol
mutu bu durum, biraz yakksz hal alan tartma iersinde her
zaman ifadesini bulmu olmasa bile. Bu toplantdakileri megul
eden ey hakknda o, uzun zamandan beri bilgi sahibiydi. Kp

iersindeki ilikileri biliyordu; alanlar iin baheli konutlar


yaptrtmt; kendilerine zg mantklar ve tempolaryla maki
neler yabancs deildi; ruhun iine bakma konusunda konumay
biliyordu ve balamakta olan film endstrisine yatrlm paras
vard. Ayrca, bu tartmann ieriini zihninde yeniden kurgu
larken, tartmann genelde hi de hafzasnn ister istemez tasvir
ettii kadar dzenli gem ediini hatrlamt. Byle tartmalarn,
sanki taraflar gzleri bal olarak bir okgenin iine yerletiril
miler de ellerinde sopalarla birbirlerinin stne salnmlar gibi,
kendilerine zg bir aklar olur; bu, mantktan yoksun, kark ve
yorucu bir temsildir. Ama bu haliyle, byk lekte olup bitenlerin
de bir kopyas deil midir? nk byle bir kopya da mantn
ancak bir polisin etkinliine sahip bulunan yasaklarndan ve yasa
larndan deil, olsa olsa ruhun dzenden yoksun itici glerinden
kaynaklanr. Arnheim, kendisine gsterilen ilgiyi hatrladnda
kendine bu soruyu sordu ve dnmenin yeni trnn esnek bir
akln erevesi dahilinde kendini hi kukusuz ok tevik edici
olan bir eye, armlarn zgr akna brakmaya benzediinin
sylenebileceini anlad.
stisnai olarak ikinci bir puro yakt, oysa normalde kendine
byle bedensel zaaflar konusunda hogr gstermezdi. Daha kib
riti nnde tutarken ve yz kaslarn ilk ie ekme hareketleri iin
kullanrken, anszn glmek zorunda kald, nk toplantda ken
disiyle konumu olan kk generali hatrlamt. Arnheimlar,
tanklar ve toplar iin zrhl levha reten bir fabrikaya sahip bu
lunduklarndan ve ciddi durumlarda ok yksek miktarda cephane
retimi iin hazrlkl olduklarndan, Generali ok iyi anlamt;
biraz tuhaf, ama sempatik bir adam olan General (Prusyal gene
rallerden ok farkl konuuyordu; doal olarak, onlarnkine oranla
daha tekdze bir konumas vard, ama bunun, eski bir kltr ta
rafndan takdis edilmi bir konuma biimi olduu da sylenebilir
di! Byle bir durumda, elbette kmekte olan bir kltr tarafndan
takdis edilmi diye eklemek gerekirdi), samimi bir tavrla yanma
oturmu ve -d erin derin iini ekerek, neredeyse felsefe yaparcas
n a !- o akam drt bir yanda yaplmakta olan ve en azndan ksmen,
akyreklilikle itiraf edilmesi gerektii gibi, pasifst bir karakter
tayan konumalara ilikin grlerini aklamt.

General, salondaki tek subay olarak, grnd kadaryla bu


ortamda kendini pek rahat hissetmiyordu ve kamuoyunun dei
kenliinden yaknmaktayd; bunun nedeni, insan yaamnn kut
sallna ilikin baz aklamalarn alk toplam olmasyd. Ben,
bu insanlar anlamyorum, byle szcklerle Arnheima yakla
mt ve ondan, uluslararas alanda kendini gstermi bir dnr
olarak kendisini aydnlatmasn rica etmiti. Bu yeni insanlarn
neden bu kadar cahilce hunhar generallerden sz ettiklerini an
layamyorum! Normalde buraya gelen daha yalca beyleri ok iyi
anladm sanyorum, halbuki onlar da askerlikten tmyle uzak
kiiler. rnein u nl air -a d n bilmiyorum, hani u iri yapl,
gbekli, yalca, Yunan tanrlar, yldzlar ve ebedi insani duygular
zerine dizeler kaleme ald sylenen bey; evin hanmnn bana
dediine gre, olsa olsa ancak aydn yetitirebilen bir ada bu bey,
gerek bir airm i-, evet, dediim gibi, bu airden hibir ey oku
mu deilim, ama asl nemi gerekten de kk meselelerle asla
ilgilenmemesinden kaynaklanyorsa eer, onu kesinlikle anlardm,
bundan eminim, nk askerlikte biz bylesine strateji uzman de
riz. Alt dzeyden bir rnek gstermeme izin verirseniz eer, bir
baavu, doal olarak blndeki her askerin esenlii ile ayr ayr
ilgilenmek zorundadr; buna karlk bir strateji uzman, en kk
birim olarak bin kiiyi gz nnde tutar ve, yksek bir ama iin
gerekli olduunda, byle on birimi bir defada feda edebilmelidir.
Ben, bu durumu bir kta hunhar generallik, bir baka kta ise ncesiz ve sonrasz bir tinsel tutum diye adlandrmann bir mant
olmadn dnyorum ve sizden, mmknse eer, bunu bana
aklamanz rica ediyorum!
Arnheimn bu kentteki ve bu toplumdaki tuhaf durumu, iin
de baka zamanlarda dikkatle i dnyasnda saklad, belirli bir
alay etme istei uyandrmt. Kk generalin, kimliini belirt
memi olsa da, kimden sz ettiini biliyordu; ayrca nemli olan,
bu nokta deildi, kendisi de Generale bu byk tr balamnda
daha bakaca oyun biimleri sunabilirdi. O akam pek yakk alr
biimde davranmamlard, bu, grmezlikten gelinemezdi.
Arnheim, bir an tedirgin bir halde dnerek, puronun duma
nn alm olan dudaklarnn arkasnda tuttu. Bu evre iersinde
onun durumu da aslnda kolay olmamt. Kendini tm geerli k

lna ramen, kulaa sanki ona yneltilmi gibi gelen baz olum
suz szler duymutu; bu arada lnetlenen eyler ou kez, tpk bu
gen insanlarn imdi kendi kuaklarnn dncelerini sevmeleri
gibi, kendi genliinde sevmi olduklarnn gerisinde kalmamt.
Kendisinin de iinde gizlice yer alm olduu bir gemile acma
szca alay eden genler tarafndan onurlandrlmak, Arnheimda
ok tuhaf bir duygu uyandryordu; bu duygu, ona i dnyasnda
esneklii, deiim yetisini, giriim tutkusunu, hatta neredeyse ken
dini iyi maskelemi bir kt niyetin soukkanl acmaszln his
settirmekteydi. Yldrm hzyla, kendisini bu yeni kuaktan ayran
eyin ne olduunu dnd. Genler, her konuda birbirleriyle ters
dmekteydiler, ak ve seik olan tek ortak noktalar, nesnellie,
tinsel sorumlulua, dengeli kiilie ynelik saldrlaryd.
zel bir durum, Arnheimn bu olumsuz durumdan neredeyse
ktcl bir haz duymasna olanak veriyordu. Kiisel yaplar zel
likle ne kan belli yatlarnn ar abartlmasn eskiden beri itici
bulmutu. Soyluluu elden asla brakmayan bir hasm olarak, bu ki
ilerin adlarna elbette dncelerinde bile yer vermemiti, fakat bu
balamda kimi dndn ok iyi biliyordu. Bu kii -A rnheim n
gizlice sevdii ve o anda kendisi iin alntlad Heinenin szck
leriyle sylemek gerekirse eer-, ltl hazlarn tutkunu, ciddi,
sade bir genti. iir alanndaki abalarn ve alkanln vmek
gerekir ... dizelerini ilerken sergiledii sancl abalar, tarifi ola
naksz srar, ektii byk zahmetleri..., Esin perileri ona kar
cmert deil, ama onun elinde dil dehas var, Kendisine ynelik
byk ve kanlmaz zorlamay, szckler alannda gerekletiril
mi byk bir eylem diye nitelendiriyor. Arnheimn mkemmel
bir hafzas vard ve sayfalarca alnt yapabilirdi. Dncelerini ba
ka bir noktaya kaydrd. Heinenin, kendi dnemindeki bir adam
la savam srasnda, ancak imdilerde mutlak bir nem kazanm
olan olaylar nasl ncelemi olduuna hayranlk duyuyordu ve bu
onu, imdi byk Alman idealist zihniyetinin ikinci temsilcisine,
Generalin airine dndnde, kendi edimlerini gerekletirme
yolunda yreklendiriyordu. Bu, tinsel balamda sulu sepken bir
karmn ardndan gelen kaymak tabakasyd. Arnheimn resmi
idealizmi, orkestralarda bulunan, dikine konulmu lokomotif ka
zanlarn andran ve kaba saba homurtular karan byk ve derin

flemeli alglar gibiydi. Bu alglar tek bir ton araclyla binlerce


olasln stn rterler. Ebedi duygulardan oluma byk pa
ketleri duman gibi havaya savururlar. Bu trlerden birinde dizeler
araclyla flemeyi baaran -d iy e dnd Arnheim, iinde biraz
da actc bir duyguyla-, bugn bizde, edebiyatdan farkl olarak,
air saylyor. O halde neden ayn zamanda bir general saylmasn
ki? nk byle insanlarn lmle aralar son derece iyidir ve yaa
dklar ann tadna onurlaryla varabilmek iin hep birka bin lye
ihtiya duyarlar.
Ancak biri kalkp, Generalin gl kokularyla dolu bir gecede
aya doru uluyan kpeinin bile, kendisinden hesap sorulduu tak
dirde, yle yant verebileceini iddia etmiti: Benden istediiniz
nedir? Burada ay ve soyumun ebedi duygular sz konusu; yani,
tpk bu yzden n kazanm beylerden birinin yant gibi! Hatta
ayrca, duygusunun hi kukusuz yaantlar balamnda gl, ifa
desinin zengin, ama yine de kendisini halkn anlamasn olanakl
klacak kadar yaln olduunu, dncelerine gelince, geri bunlarn
duygularnn gerisine ekildiini, ama bunun da geerli taleplere
tmyle uygun dtn ve edebiyatta bugne kadar herhangi bir
eyi engellediinin hi grlmediini ekleyebilirdi.
Arnheim, naho bir biimde etkilenmi olarak, purosunun du
mann bir kez daha, kii ile d dnya arasnda bulunan ve yar ya
rya alan snrlarn yerine geen dudaklarnn gerisinde tuttu. Bu
zellikle katksz airlerden bazlarn, yle yakk ald iin, her
frsatta vm ve baz durumlarda parasal adan da desteklemiti;
ama aslnda, ancak imdi farkna vard gibi, o abartl dizeleriyle
onlara dayanamyordu. Aslnda kendilerini ayakta tutmaktan bile
ciz olan bu arma dkn efendilerin yeri, diye dnd kalan
son bizonlar ve kartallarla birlikte bir doal park! Bylelerini des
teklemek de, geride kalan son akamn gsterdii gibi, artk yaa
nlan zamana aykr dtnden, Arnheimn dnceleri kendisi
iin pek de kazansz saylamayacak bir noktaya vard.

Ideokrasinin Tahtndan Edilii


Ruhlar trl mallarla dolu bir pazaryerini andran zamanlarda,
yaadklar zamanla hibir ilintileri bulunmayan airlerin bu duru
mun doru kart saylmalar, herhalde salam gerekeye sahip bir
olgudur. Bu airler, alarnn dnceleriyle kendilerini kirletmez
ler, deyi yerindeyse, saf iir yazarlar ve mminlerine bykln
artk lm iveleriyle hitap ederler; onlar, tpk yl nce Ame
rikaya gitmi olan ve vatanna ziyaret iin dndnde artk krk
dkk Almanca konuan bir adam gibi, sanki ksa sre nce sadece
geici olarak dnyada kalmak iin ebediyetten dnmlerdir. Bu
olgu, aa yukar ii bo bir delii dengelemek iin zerine yine ii
bo bir kubbe oturtulmas gibidir; byle bir durumda yce boluk
sradan boluu sadece bytmeye yaradndan, sonunda bu kiiyi
yceltme dnemini, sorumluluk ve byklkle taman btn yap
ya srtn dnen bir bakasnn izlemesi son derece doaldr.
Arnheim, dikkatle, denemeler yaparak ve kendini zararlara
kar gvence altna alm olmann keyfiyle, tahminince yaklaan
bu gelime iin yolunu bulmaya almaktayd. Ama bu, kolay bir
i deildi. Arnheim, bu balamda, son yllarda Amerikada ve Av
rupada grm olduu her eyi dnmekteydi; ister derinliine
Beethoven, ister yeni duyarllk ritmik bir biimde dansa dn
trlsn, yeni dans tutkusunu; tinsel ilikiler balamnda en yk
sek lnn en kk lekteki iziler ve renkler araclyla tasvir
edilmesinin ngrld resim sanatn; anlam dnyaca bilinen
bir jestin kk bir yenilik sayesinde grnyle peinden btn
dnyay srkledii sinemay; ve son olarak da, daha o zamanlar

spora inanm olan, tepinen bir ocuun aralaryla doann byk


gsn fethedebileceinden emin sradan insan dnmekteydi.
Btn bu olgularn arpc yan, alegoriden her eyin aslnda iten
likle sahip bulunduundan daha fazla anlam tad, tinsel bir ba
nt anlald takdirde, alegoriye olan belli bir eilimdir. nk
nasl bir mifer ve bir ift apraz kl Barok dneminin toplumuna
btn tanrlar ve onlarn yklerini hatrlatyor idiyse ve soylu bay
von Filanca, kontes falancay deil, ama sava tanrs bekret tanr
asn pyorduysa, bugn de falanca ile Filanca pp koklama
ya baladklarnda, zamann temposunu veya on dzine yeni rnek
tasarm koleksiyonundan alnma bir eyleri yaamaktalar; bu eyler
ise artk doal olarak iki yan porsuk aalaryla kapl yollarn ze
rinde dalgalanan Olimposlar deil, fakat ok modern nitelikte
ki kargaann ta kendisini temsil etmekteler. Sinemada, tiyatroda,
dans pistlerinde, konserlerde, otomobilde, uakta, suda, gnete,
demirci atlyelerinde ve tccarlarn brolarnda srekli olarak dev
bir yzey meydana geliyor ve bu yzey etkilerden, anlatmlardan,
bazlar gerek, bazlar da yapay davranlardan ve yaantlardan
oluuyor. Tek tek ele alndnda ve dardan bakldnda ok
dzenli bir biimlemeyi yanstan bu olay, hzla dnen, her eyin
zorla yzeye kt ve orada birbiriyle birletii bir cismi andryor;
i ksm ise biimsiz, dalgal ve iti kak iersinde kalyor. Eer
Arnheim birka yl sonrasn grebilecek kadar ileri grl ola
bilseydi, o zaman bindokuzyzyirmi yllk Hristiyan ahlknn,
korkun bir savan milyonlarca kurbannn ve iirlerden oluma,
kadnn utanma duygusunun zerinde hrdayp duran bir Alman
ormannn, gnn birinde kadnlarn etekleri ve salar ksalmaya
baladnda ve Avrupann kzlar binlerce yllk yasaklar bir sre
iin zerlerinden muz kabuklar gibi atp plak kaldklarnda, b
tn bunlar bir saat iin olsun geciktiremediini grecekti. Ayrca,
daha nce gerekleeceine neredeyse hi ihtimal vermedii ba
ka deiimleri de grecekti; yaam koullarnda byle devrimleri
tinsel gelimenin sorumluluklarla dolu yolunu izleyerek, terziler,
moda olaylar ve rastlantlar yerine felsefeciler, ressamlar ve airler
zerinden gerekletirmeye almann ne kadar byk ve byk
bir olaslkla da bouna abalar gerektirecei dnldnde,
nemli olan, bunlardan hangilerinin srekli, hangilerinin geici

nitelik tad deildir; nk buradan yola klarak, beynin ksr


inatlyla karlatrldnda, yzeyde ne byk bir yaratc g
bulunduu llebilir.
Bu, ideokrasinin, beynin tahtndan ediliidir, tinin evreye
kaydrlmasdr, Arnheimn bak asndan, son sorunsaldr. El
bette ki hayat, bu yolu hep izlemitir, insann yapsn dtan ie
doru srekli deitirmitir; ancak u farkla ki, eskiden insan, iten
da doru da bir eyler ortaya koyma konusunda kendisini ykm
l hissetmitir. Generalin u anda Arnheimn sevecenlikle hatr
lad kpei bile hibir zaman bir baka gelimeyi kavrayabilecek
durumda olmayacakt, nk insanolunun bu sadk dostunu geen
yzyln salam ve sz dinleyen insan, kendi suretine gre biim
lemitir; ama bu kpein kuzeni olan ve saatlerce dans eden yaban
bozkr horozu, her eyi anlard. Bu hayvan tylerini kabarttnda
ve trnaklaryla yeri trmaladnda, byk bir olaslkla ortaya bir
bilim adamnn masasnn banda iki dnceyi birbirine bala
d srada kandan daha ok ruh kar. nk son tahlilde b
tn dnceler vcuttaki oynak yerlerinden, kaslardan, bezlerden,
gzlerden, kulaklardan ve ait bulunduklar deri torbann kendisine
ilikin, glgemsi genel izlenimlerden kaynaklanr. Gemi yzyl
lar, akla ve manta, inanca, kavramlara ve karaktere fazla deer
vermekle belki de ar bir yanlgya dmtr; bu, tpk insann
evrak kalemini ve arivi, brolarnn merkezde bulunmas nedeniy
le, aslnda sadece talimatlarn dardan alan yardmc makamlar
olmalarna ramen, bir makamn en nemli blm saymak iste
mesi gibi bir ey olmutur.
Arnheim, byk bir olaslkla akn i dnyasnda yol at
h afif eriyip dalm a belirtilerinin etkisiyle, anszn kurtarc ve bu
karklklar dzenleyici dncenin nerede aranmas gerektiini
anlad: Bu dnce, bir anlamda ve sempatik bir biimde ciro ar
t dncesiyle bantlyd. Bu yeni zamanda gerek dnceler,
gerekse yaantlar balamnda bir ciro artnn varl yadsna
mazd ve bu durum, ar zaman alan tinsel ilemeden kanmann
doal bir sonucu niteliiyle ortaya kmak zorundayd. Arnheim,
kafasnda zamann beyninin yerine arzn ve talebin, kl krk yaran
dnrn yerine de dzenlemeler getiren tccarn getiini can
landrd ve elinde olmakszn zgrce birleen ve ayrlan yaantla

ra ilikin dev bir retimin, her sarsntda btn blmleri titreyen


bir tr jeolojik pudingin, en h afif dokunula gmbrdeyen, dev bir
tamtamn sergilendii sarsc bir oyunun zevkini tatt. Bu resim
lerin birbiriyle tam uyumamas, Arnheim iine srkledikleri,
ryay andran bir ruh halinin sonucuydu; nk Arnheima gre
zellikle byle bir hayat, insann ezamanl olarak hem d dn
yann en artc olaylarnn arasnda, hem de sessizce ierde, tam
ortada, boluunda btn duygularn mavi renkli kzgn borular
gibi parlad, incelmi bir ego ile yer ald bir ryayla karlatr
labilirdi. Hayat, insann etrafnda dnr ve ona, akl kulland
takdirde ancak glkle ve bir kaleydoskopa benzer olmaktan uzak
bir biimde bir araya getirebildii balantlar balar. Arnheim da
bir tccar olarak, ama ayn zamanda da el ve ayak trnaklarnn top
lam yirmi ucuna kadar heyecana kaplm durumda, yaklamakta
olan bir zamann zgr tinsel-bedensel ilikilerini dnyordu; bu
balamda, kolektif, panlojik* bir eyin olumakta olduu ihtimalini,
insann artk eskimi bireycilii terk ederek, beyaz rkn btn s
tnl ve bulular yapma yetisiyle, cennet bahesinin taraya zg
geri kalmlna deiimlerden yana zengin ve modern bir prog
ram getirebilmek iin, cennete ilikin bir reforma dn yolunda
olduunu dlamyordu.
Ama rahatsz edici bir nokta vard. nk insan nasl ryaday
ken bir olayn iine aklanamayan, tm kiiyi etkileyen bir duygu
katabilme yetisine sahipse, ayn yetiyi uyank iken de sergileyebilir,
fakat on be veya on alt yanda olmas ve okula gitmesi kouluyla.
stelik byle bir durumda bile insann iinde bilindii gibi byk
alkalanmalar, srekli zorlamalar ve herhangi bir biimden yoksun
yaantlar vardr; duygular ok hareketlidir, ama birbirinden henz
pek belirgin snrlarla ayrlmamtr; sevgi ve fke, insann mut
luluu ve insana ynelik ktcl alaylar, ksacas btn ahlki so
yutluklar, bir anda btn dnyaya yaylveren, sonrasnda ise kendi
iersinde bzlp kalan titrek srlardr; hzn, sevecenlik, byk
lk ve soyluluk ii bo, yksek gkkubbeler oluturur. Peki, sonra
ne olur? Dardan, dzene balanm olan dnyadan tamamlan
* Panlojizm : Evrenin logos diye adlandrlan nesnel bir akln, ncesiz ve sonrasz bir ev
rensel zihnin ifadesi veya yansm as olduunu, logos ya da akim varolan her eye yaylm
olduunu ne sren gr. (.N.)

m bir form bir szck, bir dize, eytani bir gl, bir Napoleon,
Sezar, Isa veya yalnzca ve yalnzca analarn ve babalarn mezar
banda dklen bir gzyagelir ve imek hznda bir birlemeyle
ortaya eser kar. Bu acemi ii eser, ok kolay grmezlikten gelin
dii zere, her yanyla duygunun yetkin dzeyde bir anlatmdr,
niyet ile gereklemenin kusursuz rtmesidir ve gen bir erke
in yaantlarnn byk Napoleonun hayatna tmyle giriidir.
Ancak bykten ke uzanan balanma, grnd kadaryla,
herhangi bir nedenle, tersine de ileyememektedir. insann hem r
yalarnda, hem de genliinde yaad bir ey vardr; insan rya
snda byk bir sylev verdiinde ve uyanrken talihsiz bir rastlan
tyla son szckleri yakaladnda, aslnda bunlarn, daha nceki
izlenimin aksine, pek de allmam gzellikte olmadn grr.
O zaman insan, kendini dans eden yaban bozkr horozu gibi yer
ekiminin arlndan kurtulmu ve parltlar iersinde hissetmez,
fakat sadece, ama ok fazla duygu ykl olarak, Sayn Generalin
imdiye kadar birka kez saygyla anlm olan kpei gibi, aya
doru ulumutur.
Dolaysyla, her ey yolunda saylamaz; -diy e dnd Arnhe
im, kendi kendini yreklendirerek- ama insan btn ciddiyetiyle
zamanna ayak uydurmak zorundadr, diye ekledi dikkatle; nk
ona, snanm olan bu fabrika retimi ilkesini hayat retmekte de
uygulamaktan daha yakn gelecek bir ey olabilir miydi?

Tin e likin Kltc ve Yceltici


Speklasyon
Tuzzi lerdeki bulumalar artk dzenli ve youn srecinin yrn
gesine oturmutu.
Daire Bakan Tuzzi, Konsil srasnda yeen ile konutu.
Btn bunlarn daha nce de olduunu biliyor musunuz?
Gzleriyle, kendisine yabanclam olan evindeki kaynaan
kalabal iaret etti. Hristiyanln balarnda; Hazreti sann
doumundan hemen sonraki yzyllarda. O zamanlar, fokur fokur
kaynayan Hristiyan-Levanten-Helen-Yahudi kazannda saysz ta
rikatlar kurulmutu. Tuzzi, bu tarikatlar saymaya balad: A damitler, Kabilliler, Ebionitler, Koliridyanlar, Arkontikler, Enkratitler, Ophitler...; Tuzzi, Hristiyanlk ncesine ve erken Hristiyan
lk dnemine ait dini tarikatlardan oluma, uzun bir listeyi, birinin
yapt herhangi bir eyin hzl tempo yanstan allagelmiliini
ehliletirircesine gzden saklamak istediinde sergiledii o tuhaf,
aslnda iinde bir acelecilii gizleyen arlkla sayp dkmekteydi;
bu tutum, karsnn kuzenine aslnda bu evde olup bitenler hak
knda zel nedenlerden tr belli ettiinden ok daha fazlasn
bildiini dikkatle anlatmak istiyormu izlenimini yaratyordu.
Daha sonra szne devam etti ve biraz nce and adlarn ak
lamasna girierek, bir tarikatn, bekreti koul klmasndan tr
evlilie kar ktn, bir bakasnn ise yine bekret talebinde
bulunduunu, ama bu hedefe tuhaf bir biimde lsz yaamaya
* A lm ancasnda: Spekulation in Geist a la baisse unda ia hausse (E d.n .)

ilikin dinsel kurallarla varmay amaladn anlatt. Tarikatlar


dan birinin yeleri, kadn bedenini bir eytan icad saydklarndan
kendi kendilerini sakatlyorlard, teki tarikatlarn uygulamalarn
da ise kadnlar ve erkekler kilise toplantlarnda soyunuyorlard.
Cennette Havvay batan kard sylenen ylann aslnda tan
rsal bir kiilik olduu sonucuna varan, inanl kl krk yaranlar,
hayvanlarla cinsel ilikiye giriyorlard; bakalar da bakirelere ho
gzle bakmyorlard, nk bilimsel temelli inanlarna gre Tan
rnn annesi, Hazreti Isadan baka ocuklar da dourmutu ve bu
yzden bekreti kabul etmek, tehlikeli bir yanlg olurdu. Birileri
hep tekilerin yaptklarnn tam tersini, stelik de yaklak olarak
ayn nedenlerden ve inanlardan tr yapmaktayd. Tuzzi, b
tn bunlar, tuh af olsalar da tarihsel olaylara yakan bir ciddiyetle
ve sesinde erkekler arasndaki akalara zg bir alt tonla anlatmak
tayd. Duvarn yannda duruyorlard; Daire Bakan Tuzzi, dudak
larnda kk ve fkeli bir glmsemeyle sigarasnn izmaritini bir
tablaya att, kafas hl kark olarak kalabala bakt ve sanki tam
bir sigara iimlik sre kadar konumak istermiesine, szlerini
yle noktalad: Kanmca o zamanlar egemen olan fikir ayrlk
larnn ve kiisel grlerin durumunun bizim edebiyatlarmzn
ekimelerini hatrlatan ok yan var. Bunlar yarn havada dalm
olacak. Eer eitli tarihsel koullar yznden tam zamannda po
litik etkinlie sahip, tinsel bir memuriyet sistemi olumasayd, o
zaman bugn Hristiyanlk inancnn izi bile kalmayacakt...
Ulrich, buna katld. cretleri resmen cemaat tarafndan de
nen din grevlileri, resmi kurallarn hafife alnmasna izin vermez
ler. Ben, genel olarak ortak niteliklerimize kar haksz bir tutum
iinde olduumuzu dnyorum; o niteliklerin gvenilirlii olma
sayd, tarih asla oluamazd, nk tinsel abalar hep tartmaldr
ve havada kalr.
Daire bakan Tuzzi, ban kaldrp kukulu bir ifadeyle bakt
ve hemen sonra baklarn yine ondan ayrd. Bu tr aklamalar
fazla geliigzel bulurdu. Yine de karsnn bu yeenine kar, onu
ancak ksa bir sredir tanmasna ramen, dikkati ekecek kadar
dosta ve akraba yaknlyla davranmaktayd. Gelip gidiyor ve
evinde btn olup bitenlerin arasnda sanki farkl, kendi iine ka
pank ve yksek anlamn btn baklardan saklad bir dnyada

yayormu grnmn yaratyordu; ama grnd kadaryla


bazen sanki yine de daha fazla dayanamyor ve kendini bir an iin
olsun, biraz bulank biimde de olsa, birisine gsterme zorunda
kalyordu, o zaman bu kii hep konumaya balad yeen oluyor
du. Bu, karsyla ilikisi balamnda kimi sevecenlik gsterilerine
ramen sabrla katlanmak zorunda kald sayg esirgenmesi duru
munun insani bir sonucuydu. O zaman Diotima onu kk bir kz
gibi pyordu; daha kk yataki bir olan ocuunu kim bilir
ne gibi duygulanmlarla pcklere boan, belki de on drt ya
nda bir kz. Tuzzinin kllar karmakark olan kk bynn
altndaki st duda, mahcup bir ifadeyle gerildi. Evinde meyda
na gelmi olan yeni ilikiler, karsn ve kendisini olanaksz du
rumlara sokmaktayd. Diotimanm uykusunda horlamasna ilikin
yaknmalarn asla unutmamt, bu arada Arnheimn yazlarn
okumutu ve bunlar zerine konumaya hazrd; yazlardaki baz
eyleri takdir edebilmiti, pek ok eyi yanl diye nitelendirebiliyordu, ve baz yerleri de, bu durumdan yazarn sorumlu olduunu
kesinlikle bilmekten kaynaklanan bir huzurla, anlayamamt: Fa
kat byle durumlarda sadece deneyimli erkein saygn grn
dile getirmeye hep alknd; imdi de Diotimanm kendisine her
defasnda kar kaca ihtimali, dolaysyla onunla byle lakala
m bir tartmaya girmek zorunda kalmasn, bir grmeye karar
veremeyecek ve hatta yar bilinli denilebilecek istekleri dorultu
sunda, Arnheimla bir delloyu bile yeleyecek kadar zel yaa
mna ynelik haksz bir deitirme giriimi olarak hissediyordu.
Tuzzi anszn o gzel, kahverengi gzlerini kst ve kendi kendine
ruhsal gelgitlerine ok daha ciddi biimde dikkat etmesi gerekti
ini syledi. Yannda duran yeen (Tuzzi ye gre o, kendisiyle ok
fazla flrt edilmemesi gereken bir erkekti!), ona karsnn akrabas
olduunu yalnzca gerek bir ierikten hemen btnyle yoksun
bir dnme eylemiyle hatrlatmaktayd; ayrca Arnheimn bu
gen adam uzun zamandr belli lde ve dikkatli bir yaklam
la marttnn, tekinin ise bunun karsnda ak bir isteksizlik
sergilediinin uzun zamandr farkndayd: Bunlar, ierikten yana
zengin olduklar gerekten sylenemeyecek iki gzlemdi, fakat
yine de Tuzziyi aklayamad bir holanma duygusuyla tedirgin
etmeye yetiyordu. Tuzzi, kahverengi gzlerini at ve herhangi bir

ey grmek istemeksizin, bir sre bir puhu kuu gibi iri iri gzlerle
odann iine bakt.
Bu arada karsnn yeeni de tpk kendisi gibi, can skc bir
yaknlkla nne bakmaktayd ve konumaya ara verildiinin fark
na bile varmamt. Tuzzi, bir eyler sylenmesi gerektiini hissetti;
kendini sk hayal gren ve suskunluuyla kendini ele verebilecein
den korkan bir insan gibi tehdit altnda hissediyordu. Her ey hak
knda olumsuz dnmekten holanyorsunuz, dedi glmseyerek,
din grevlilerine ilikin sylem o na kadar kulaklarnn nnde
ieri girmeyi beklemiesine ve karm herhalde, akrabalktan kay
naklanan btn sempatisine ramen, sizin katknzdan biraz olsun
korkmakta haksz deil. Byle konumama izin verirseniz eer,
hemcinslerinize ilikin dnceleriniz biraz kltc speklasyon
olmak eiliminde.
Bu, mkemmel bir sylem, diye karlk verdi Ulrich sevinle
her ne kadar byle bir sylemin gereini yerine getiremeyeceimi
alakgnlllkle sylemek zorunda olsam da! nk insanla ilgili
kltc veya yceltici speklasyonda bulunan, hep dnya tari
hidir; bunu, kltc yoldan hile ve zorbalkla, yceltici yoldan
da yaklak olarak burada muhterem einizin denemeye alt
gibi, dncelerin gcne inanmakla yapar. Dr. Arnheim da, sy
lediklerine inanmak gerekirse eer, bir ycelticidir. Buna karlk
meslekten bir kltc olarak sizin bu melekler korosu iersinde
bilmekten holanacam duygularnzn bulunmas gerekiyor.
Daire Bakan Tuzzi ye anlayl bir ifadeyle bakt. Tuzzi, ce
binden sigara tabakasn kartarak omuzlarn kaldrd. Neden bu
konuda karmdan farkl dnmem gerektiine inanyorsunuz?
diye karlk verdi. Sohbetin kiisel bir noktaya dnmesini reddet
mek istemi, ama yantyla bu noktay glendirmiti; karsndaki
neyse ki bunun farkna varmad ve konumasn srdrd: Bizler,
herhangi bir biimde iine girdii her kalba uyan bir kitleyiz!
Tuzzi: Bu, beni aar gibisinden kaamak bir yant verdi.
Ulrich, buna sevindi. Bylesi, kendisinin tam kartyd; tin
sel kkrtmaya karlk vermeyen, fakat hemen btn kiiliini
korumaktan bakaca bir savunma aracna sahip bulunmayan veya
yle bir arac kullanmak istemeyen birisiyle konumaktan ok zevk
alrd. Balangta Tuzziye kar duyduu antipati, onun evinde

olup bitenlere kar duyduu ok daha byk antipatinin basksyla


tersine dnmt; anlamad tek ey, Tuzzinin bu duruma neden
sabr gsterdiiydi ve bu konuda baz tahminlerde bulunuyordu.
Onu ancak ok ar bir tempoyla ve bir hayvan gzlemler gibi,
dardan, szn ak seik bir ihtiya nedeniyle konuan bir in
sann derinliklerine inmeyi kolaylatrc etkisinden yoksun olarak
tanmaktayd. Balangta, ancak orta boylu saylabilecek olan bu
adamn sanki kendi iinde kuruyup kalm izlenimini veren gr
nnden holanmt; holand bir baka yan da koyu renkli,
gl, kendinden emin olmayan ok sayda duyguyu ele veren gz
leriydi; bunlar, asla bir memurun gzleri deildi, fakat Tuzzinin
konumalar srasnda aa kan imdiki kiiliine de kesinlikle
uymuyordu; ama bunlarn -k i, bylesi de aslnda ender rastlanr bir
durum deildi-, i ksmlarn kullanlmayan, kapatlm ve ok
tan unutulmu bir blmne alan bir pencere gibi, farkl erkek
hatlarnn arasndan bakan, bir erkek ocua ait baklar olduu
varsayldnda, durum deiebilirdi. Yeenin dikkatini bundan
sonra ilk eken ey, Tuzzinin bedeninin kokusu olmutu; ondaki bu koku, ine ait herhangi bir koku, kurumu tahta kutularn
kokusu veya gnein, denizin, egzotik armlarn, inatln ve
berberden kalma mahrem izlerin bir karmyd. Bu koku, Ulrichi
dndrmekteydi; tandklar arasnda biri Tuzzi, biri de M oos
brugger olmak zere, kiisel kokular bulunan sadece iki kii var
d; Ulrich, Tuzzinin ayn zamanda hem keskin, hem de h afif olan
aromasn kendinde somutlatrdnda ve ayn zamanda da byk
yzeyi grnd kadaryla hibir eyi rtmeyen, ince bir pudra
kokusuyla kapl olan Diotimay dndnde, bu iki insann
biraz tuhaf olan birlikteliklerine hibir biimde uygun dmeyen
tutku kartlklarna varlyordu. Ulrich, Tuzzinin olumsuz yan
tna karlk vermezden nce dncelerini, bunlar eyler arasnda
varolan ve uygun diye nitelendirilen mesafeye yeniden uyana kadar,
geri ekmek zorunda kald.
Benimkisi bir cretkrlk olur, diye konumaya balad yeni
den; o anda iinde bulunduklar durum daha iyisine elvermedii iin
bakalarnn da cann skmaktan kaynaklanan bir zntyle, ama
kararl bir ifadeyle konuuyordu sizlerin karsnda diplomasinin
ne olduunu tanmlamaya kalktm takdirde, bu hi kukusuz

bir cretkrlk olur; ama ben, dzeltilmek istiyorum. Dolaysyla


unu demeye alyorum: Diplomasi, gvenilir bir dzenin ancak
yalanla, korkaklkla, yamyamca davranmakla, ksacas, insanlarn
o sarslmaz aalk yanlaryla kurulabileceini savunur; sizin o
ok yerinde deyiinizi bir kez daha kullanm olmak iin sylyo
rum, diplomasi, kltc bir idealizmdir. Ve bence bu, byleyici
denebilecek kadar melankolik bir durumdur, nk daha yksek
dzeydeki glerimizin gvenilirlikten uzak oluunun nmzde
salt akln eletirisine uzanan yol kadar yamyamla uzanan yolu da
atn koul olarak benimser.
Daire Bakan Tuzzi: Diplomasiye ilikin olarak ne yazk ki
romantik dnyorsunuz, diyerek kendini savundu ve pek ok
kii gibi siz de politikay entrikayla kartryorsunuz. Politikann
henz ta giyen amatrler tarafndan yapld zamanlar iin bu,
kanlmaz olarak doru olabilirdi; ama artk her eyin burjuvann
yararlarna baml olduu bir zamanda, bu doru olamaz. Bizler
melankolik deil, iyimseriz. yi bir gelecee inanmak zorundayz,
nk aksi takdirde baka insanlarnkinden hibir fark bulunma
yan vicdanmza kar hesap veremeyiz. Eer yamyamlk szc
n mutlaka kullanmak istiyorsanz, o zaman tek syleyebileceim
ey, dnyay insanlar yemekten alkoymann diplomasinin bir hiz
meti olduudur; ama bunu baarabilmek iin insan daha yce bir
eye inanmak zorundadr.
Siz neye inanyorsunuz? diye szn kesti Ulrich, lf fazla
dolandrmadan.
Ama bakn! dedi Tuzzi. Ben artk ocuk deilim ki buna
yle hemen yant verebileyim! Ben sadece unu sylemek istedim:
Bir diplomat kendini zamannn tinsel akmlaryla ne lde z
deletirebilirse, meslei kendisine o lde kolay gelecektir. Son
kuaklar boyunca ortaya kmtr ki, tinin btn alanlardaki iler
lemeleri byd lde insann da diplomasiye duyduu ihtiya
artmtr; ama sonuta bu da zaten ok doal!?
Elbette?! Fakat bylece siz de benim sylediimin aynsn
sylemi oluyorsunuz! dedi Ulrich yksek sesle ve vermek istedik
leri resme, yani birbirleriyle ll bir sohbeti yrten iki beyefen
dinin grntsne uygun dt lde hararetle. Ben, zlerek
tinsel ve iyi olann, ktnn ve maddi olann yardm olmakszn

srekli ayakta kalamayacan vurguladm, ve siz de bana yaklak


olarak ne kadar ok tin varsa o kadar dikkat gereklidir, diye yant
veriyorsunuz. O halde yle diyelim: insana aalk biriymi gibi
davranlabilir ve bu yoldan istenilen yere gtrlmesi salanamayabilir; ama ayn insan cokuya itilebilir ve yine istenilen yere gt
rlmesi salanamayabilir. Bu yzden bizler, bu iki yntem arasnda
gidip geliriz, iki yntemi birbiriyle kartrrz; btn dediimiz,
budur. Kanmca ben, sizin itiraf etmek istediinizden ok daha ileri
lde sizinle bir gr birliinin mutluluunu yaamaktaym.
Daire Bakan Tuzzi, sorusuyla onu tedirgin eden kiiye dn
d; kk bir glmseme, minik byn yukar kaldrd, parlak
gzlerinde alayc ve hogrl bir ifade belirdi; bu tr bir konu
maya son vermek istiyordu, nk bylesi, dmdz bir buzdan ze
min gibi tehlikeliydi ve ocuklarn buzda geliigzel kaymalar gibi
amaszd. Bakn, bu syleyeceimi belki de barbarlk sayacaks
nz, diye karlk verdi ama size aklayacam: Aslnda yalnzca
profesrlerin felsefe yapmasna izin verilmeli! Bizim tannm ve
byk filozoflarmz elbette bunun dnda tutuyorum, onlar ok
takdir ederim ve hepsini de okudum; ama onlarn durumu farkl.
Profesrlerimiz ise bunun iin atanmlar, onlarnki bir meslek ve
daha baka bir ey olmas da gerekmiyor; sonuta alan tkenmesin
diye retmenlere de ihtiya var. Ama bunun dnda, vatandan
her ey zerine kafa yormamas gerektii yolundaki o eski Avus
turya ilkesinin haklln kabul etmek gerekiyor. nk bu yolla
ortaya iyi bir eyin kt ok ender, kanda da hep biraz cret
krlk havas var.
Daire Bakan Tuzzi, kendine bir sigara sard ve sustu; bar
barln daha fazla mazur gstermeye ihtiyac yoktu. Ulrich, onun
ince ve kahverengi tenli parmaklarna bakt, Tuzzinin sergilemeye
alt utanmazca yar-aptallk ok houna gitmiti. Siz, binlerce
yldr kilisenin, imdilerde de sosyalizmin yelerine uyguladklar
o ok modern ilkeyi dile getirdiniz dedi kibarca. Tuzzi, karsnn
yeeninin bu zetleyiiyle ne demek istediini anlamak iin ona
kaamak bir bak frlatt. Sonra Ulrichin yeniden uzun bir d
nceyi dillendireceini beklemeye balad ve bylesine sonsuz bir
boboazlktan tr peinen fkelendi. Fakat Ulrich, yanndaki
bu eski kafal adama hogryle bakmakla yetindi. Uzun sredir

Tuzzinin, karsnn Arnheimla olan ilikisine belli snrlar iersin


de gz yummak iin nedenleri olduunu dnyordu ve bylece ne
elde etmek istediini renmeyi ok isterdi. Bu nokta belirsizliini
korudu. Belki de Tuzzi sadece, bankalarn imdiye kadar kendileri
ni olabildiince uzak tuttuklar, ama bu arada en azndan ellerinin
bir parman da olayn iinde braktklar Paralel-Eylem hakknda
dndkleri gibi davranyordu, ama bu arada Diotimann ikinci
ak baharn, grnrde olmasna ramen, fark edemiyordu. Fark
ettiini sylemek, neredeyse olanakszd. Ulrich, yanndakinin y
zndeki derin krklklar ve atlaklar gzlemlemekten, dileri
sigarann ucunu srdnda da ene kaslarnn sert bir hareketle
deiime uramasn seyretmekten zevk alyordu. Bu insan, onda
katksz bir erkeklik tasarm uyandryordu. Kendi kendisiyle ok
fazla konumaktan biraz bkmt ve az konuan birini tasavvur et
mekten ok holanyordu. Tuzzinin, daha ocukken hi kukusuz,
fazla konuan ocuklardan hazzetmemi olduunu dnyordu;
byle ocuklardan daha sonra yapmack entelekteller ortaya
kyordu, buna karlk azlarn amak yerine dilerinin arasndan
tkrmeyi yeleyen erkek ocuklar, sonradan yararsz eyler d
nmekten holanmayan, eylemde, entrikada, skntlara dayan
makta veya kendini savunmakta, hissetmenin ve dnmenin nlenemezliini dengeleyen bir yan bulan erkekler oluyorlard; bunlar,
dncelerden ve duygulardan ylesine utanyorlard ki, bunlar an
cak baka insanlar yanltmak iin kullanmay yeliyorlard. Tuzzi
kendisine byle bir saptama sylenecek olsa, bunu doal olarak duy
gusal bir saptamaym gibi geri evirirdi; nk onun ilkesi, hangi
balamda olursa olsun abartmalara ve allmadk durumlara izin
vermemekti. Bir mzisyene, oyuncuya veya dansya aslnda ne an
latmak istedii nasl sorulamazsa, Tuzziye de bir karakter olarak
neyi temsil ettii sorulamazd; o anda Ulrich, hi konumakszn,
yalnzca mim araclyla aralarndaki gr birliini canlandrabilmek iin Daire Bakam mn omzuna vurmay veya elleriyle yu
muak bir biimde salarna yapmay ok isterdi.
Ulrichin kafasnda doru canlandramad tek nokta, Tuz
zinin yalnzca ocukken deil, fakat o anda da dilerinin arasndan
erkeksi bir tkrk atma ihtiyacn hissettiiydi. nk Tuzzi, ya
nndaki belirsiz iyi niyetten bir eyler hissediyordu ve durum, onun

iin tedirgin ediciydi. Felsefeye ilikin olarak yapt aklamaya,


yabanc bir dinleyici asndan ho saylamayacak bir eylerin kar
m olduunu kendisi de bilmekteydi ve yeene (nk baz ne
denlerden tr Ulrichten hep byle sz ederdi) gvenini bylesine
teklifsizce dile getirmesi iin herhalde eytana uymu olmalyd.
Geveze erkeklere dayanamazd, ve kendi kendisine kaygyla, yoksa
farkna bile varmakszn bu kiiyi sonunda karsnn yannda bir
mttefik olarak m istiyor diye sordu; bu dnceyle birlikte benzi
utantan karard, nk byle bir yardm kabul etmiyordu; elinde
olmakszn, geliigzel bir bahaneyle ok beceriksizce maskelenmi
birka admla Ulrichin yanndan uzaklat.
Fakat ardndan farkl dnd, geri dnd ve yle sordu: Dr.
Arnheimn yanmzda neden bu kadar uzun sre kaldn dn
dnz m hi? aklna anszn byle bir soru ile karsyla her trl
balanty olanaksz saydn gsterebilecei gelmiti.
Ulrich, ona utanmazca bir ifadeyle, neye uradn arm
olarak bakt. Doru yant ylesine dilinin uundayd ki, bir ba
kasn bulabilmek zordu. Sizce, diye sordu duraklayarak bunun
gerekten zel bir nedeni mi var? O zaman belki de sadece i icab
dr, ne dersiniz?
Hibir iddiada bulunabilecek durumda deilim yantn ver
di kendini yine diplomat olarak hisseden Tuzzi. Ama bakaca bir
nedeni olabilir mi?
Elbette bakaca bir nedeni olamaz diye kabul etti Ulrich ki
barca. Mkemmel bir gzlem yaptnz. tiraf etmeliyim ki, ben bu
konuda hibir ey dnmemitim; sadece bunun Dr. Arnheimn
edebi eilimleriyle ilgili olduunu tahmin etmitim. Ayrca bu da
bir olaslk saylabilir.
Daire Bakan Tuzzi, karsndakine sadece bir glmseme
yi layk grmekle yetindi. O zaman bana, Arnheim gibi bir ada
mn hangi nedenden tr edebi eilimlere sahip bulunabilecei
ni aklamak zorunda kalrsnz diye sordu; fakat bundan tr
annda piman oldu, zira Ulrich, yeniden geni kapsaml bir yanta
kalkmt: Gnmzde dikkati ekecek kadar ok sayda insann
sokakta kendi kendisiyle konutuu hi dikkatinizi ekmedi mi?
diye sordu.
Tuzzi, umursamaz bir ifadeyle omuzlarn kaldrd.

Bu insanlarla ilgili, yolunda gitmeyen bir eyler var. Yaant


larn ya btnyle yaayamyorlar, ya da btnyle kendi ilerinde
yaayp kalntlar darya dkmek zorunda kalyorlar. Bence bu
yzden yazmaya ilikin abartl bir ihtiya da douyor. Bu nokta
belki yazma eyleminin kendisi araclyla ok ak grlemiyor,
nk bu eylem sonucu ortaya, yetenee ve deneyime gre kay
nann ok tesine uzanan bir eyler kyor, fakat okuma sra
snda bu durum hibir kukuya yer brakmayacak aklkla gr
lebiliyor: Gnmzde hemen hi kimse okumuyor, herkes yazar
sadece onaylama veya reddetme yoluyla, sapkn denilebilecek bir
biimde kendi fazlaln onun araclyla srtndan atmak iin
kullanyor.
Yani sizce, Arnheimn hayatnda yolunda gitmeyen bir eyler
mi var? diye sordu Tuzzi, bu kez yine de ilgiyle. Son zamanlarda,
srf meraktan tr, bu kadar ok kii ona politika alannda byk
anslar tand iin, kendisinin kitaplarn okudum; ancak itiraf
etmeliyim ki, okuduklarm ne gerekli buldum, ne de amacn an
layabildim.
Soru, ok daha genel sorulabilir diye dncesini aklad
Ulrich. Bir insan, her eyi elde edebilecek kadar zengin ve nfuz
lu ise eer, o zaman neden yazar? Aslnda belki de safa sormam
gereken, u: Btn meslekten anlatclar, neden yazarlar? Aslnda
olmam bir eyi anlatrlar; sanki olmuasna. Buras ak. Ancak
yaptklar ey, hayata zengin adamn evresini alan ve onun ken
dilerine ne kadar az aldrdn anlatmaya doyamayan otlaklarn
bu adama duyduklar gibi bir hayranlk duymak mdr? Ya da hep
yineleyerek gevi mi getirirler? Veya gerekte eriemedikleri ya da
tayamadklar bir eyi hayal dnyasnda reterek bir tr mutluluk
hrszl m yaparlar?
Siz kendiniz hi yazmadnz m? diye szn kesti Tuzzi.
Benim iin ok tedirgin edici bir ey, ama asla. nk asla
bunu yapmak zorunda kalmayacak kadar mutlu deilim. Ben, ksa
srede buna ihtiya duymadm takdirde, btnyle anormal bir
yaradltan tr kendimi ldrmeye karar vermi biriyim!
Bunu ylesine ciddi bir sevimlilik ifadesiyle sylemiti ki, bu
aka, kendisi istemeksizin, slak bir tan ortaya k gibi konu
mann aknn dna tamt.

Tuzzi bunun farkna vard ve nezaket duygusunun etkisiyle


balam hemen yeniden kurdu. O halde genel olarak bakarsak,
diye saptad byle dediinizde, memurlarn ancak emekli olduk
tan sonra yazmaya baladklar yolundaki iddiama paralel bir ey
sylemi oluyorsunuz. Ama bu, Dr. Arnheima uyuyor mu?
Ulrich sustu.
Biliyor musunuz ki, Arnheim kendini bylesine feda ederce
sine katld bu giriim hakknda karamsar ve yceltici ynde de
dnmyor! dedi anszn Tuzzi alak sesle. Bir anda, Arnheimn
daha en bata onunla ve eiyle konuurken nasl Paralel-Eylemin
anslarndan son derece kukuyla sz etmi olduunu hatrlamt;
aradan onca uzun bir sre getikten sonra bunun, nasl olduunu
kendisi de bilmeksizin, aklna geliini kendi diplomasisinin bir ba
ars saymt; oysa Arnheimn kal nedenleri konusunda imdiye
kadar hemen hibir ey renebilmi deildi.
Ulrichin yznde gerekten de arm gibi bir ifade belirdi.
Belki de srf sevimliliktendi, suskunluunu daha da srdrmek
istedii iin. Ancak her iki bey de, bunun hemen ardndan onlara
yaklaan konuklar nedeniyle birbirlerinden ayrldklarnda, verimli
bir sohbet yapm olduklar izlenimini korudular.

Zenginlerin Yaama Kurallar zerine


Arnheimn karlat lde ilgi ve hayranlk, bir bakasna belki
de kuku ve gvensizlik alayabilirdi; bu kii, btn bunlar para
sna borlu olduunu sanabilirdi. Fakat Arnheim, kukuyu onun
kadar yksek dzeydeki bir adamn ancak tartma gtrmez tica
ri bilgiler temelinde duyabilecei, soylulukla badamaz bir ruhsal
durum sayyordu ve ayrca zenginliin bir karakter nitelii olduu
na inanyordu. Her zengin adam, zenginlie bir karakter nitelii
gzyle bakar. Her yoksul adam da byle yapar. Bu inanc btn
dnya zmnen paylar. Sadece mantk, paraya sahip olmann bel
ki baz nitelikler salayabileceini, ama kendisinin asla insani bir
nitelik olamayacan iddia ederek bu balamda baz glkler
kartr. Gze grnen, yalan cezalandrr. Her insann burnu, b
yk ve gvenilir bir gelirden kaynaklanan bamszln, emretme
alkanlnn, her yerde kendisi iin en iyisini seme alkanl
nn, dnyay biraz kk grmenin ve srekli olarak bilinli iktidar
sorumluluunun o belli belirsiz kokusunu kanlmaz olarak alr.
Byle bir insann grnnden, bu grnn dnya glerinin
kaymandan beslendii ve her gn yenilendii anlalr. Para, by
le bir insann yzeyinde bir iein iindeki zsuyu gibi dolanr
durur; orada niteliklerin kazandrlmas, alkanlklarn edinilme
si, dolayl ve ikinci el diye adlandrlan bir eyin varl sz konu
su deildir: Banka hesabn ve kredileri ortadan kaldrn, o zaman
zengin adam sadece parasndan yoksun kalmaz, fakat bunu anlad
gn solmu bir iekten farksz olur. Eskiden onun zenginlii
nin nitelii nasl dolaysz fark ediliyor idiyse, imdi de herkes onun
kiiliinde ayn dolayszlkla, gvensizlikten, ie yaramazlktan ve

yoksulluktan oluma, genizleri yakan bir bulut gibi kokan hiliin o


anlatlamaz niteliini fark eder. Demek ki zenginlik, kiisel, yaln,
ykma uramadan paralara ayrlamayan bir niteliktir.
Ancak bu ender niteliin etkisi ve ilikileri, son derece kar
maktr ve bunlara egemen olabilmek, byk ruhsal g gerekti
rir. Sadece paras olmayan insanlar, zenginlii kafalarnda bir rya
gibi canlandrrlar; buna karlk ona sahip olanlar, parasz kiiler
le her bir araya gelilerinde parann ne kadar naho bir ey oldu
unu temin eder dururlar. rnein Arnheim, aslnda Firmasnn
her teknik ya da ticari blm bakannn kendisini epey atn
ska dnmt ve, yeterince yksek bir noktadan kubak ba
kldnda, dncelerin, bilginin, sadakatin, yetenein, zenin ve
bunlarn benzerlerinin, her yerde bolca bulunmalar nedeniyle, in
sann satn alabilecei nitelikler olarak grndne, buna karlk
bunlardan yararlanabilme yetisinin ancak ykseklerde domu ve
yetimi aznln sahip olabilecei nitelikleri koul kldna her
defasnda kendini yeniden inandrmak zorunda kalmt. Zengin
ler asndan bir baka ve tekilerden daha geride kalmayan glk
de, herkesin onlardan para istemesidir. Para fazla rol oynamaz; bu
dorudur ve birka bin veya on bin mark, varln veya eksikli
ini zengin bir adamn hissedebilecei bir miktar deildir. Ayrca
zengin insanlar her frsatta parann bir insann deerinde hibir
ey yaratmadn sylemekten zellikle holanrlar; bununla de
mek istedikleri, kendilerinin parasz da imdiki kadar deerli ola
caklardr ve bir bakas onlar yanl anladnda, incinirler. Ne
yazk ki zellikle tinsel adan zengin insanlarla olan ilikilerinde
byle bir durumun balarna geldii hi de ender deildir. Belki
tuhaf ama, bu tr insanlarda ou kez para deil, sadece planlar ve
yetenek vardr, ama onlar bu yzden deerlerinin azald duygu
suna kaplmazlar ve grnd kadaryla, kendisi iin parann rol
oynamad zengin bir arkadatan, onlar elindeki fazlalkla her
hangi bir iyi ama iin desteklemesini rica etmeyi son derece akla
yakn bulurlar. Zengin adamn onlar dnceleriyle, yetisiyle ve
ekici gcyle desteklemek istediini ise anlamazlar. Ayrca zen
gin kiiyi, byle bir tutumla parann doasyla bir kartlk iersine
srklerler, nk parann doas da, tpk hayvanlarn nesli sr
drmek isteyen doas gibi, hep oalmak eilimindedir. Para kt

yatrmlar iin kullanlabilir, o zaman para kuram dorultusunda


ykma urar; insan parayla, eskisinin neredeyse yeni gibi olma
sna ramen, yeni bir araba satn alabilir, polo atlarnn eliinde
dnyann kr merkezlerinin en pahal otellerine inebilir, yarma
ve sanat dlleri koyabilir veya bir gecede yz konuk iin yz ai
leyi bir yl sreyle geindirebilecek harcamada bulunabilir: Btn
bunlarla para, tarlaya birinin tohum serpmesi gibi pencereden d
arya frlatlm olur, ama bu kez daha da oalm olarak kapdan
ieriye girer. Fakat paray sessiz sedasz ona yarar dokunmayacak
amalar ve insanlar iin balamak, sadece paraya kar ilenmi
alaka bir cinayet saylabilir. Bu amalar iyi ve bu insanlar esiz
olabilir; o zaman onlar btn olanaklarla desteklenmelidir, yeter ki
bunlar parasal olanaklar olmasn. Bu, Arnheimn temel ilkelerin
den biriydi ve bu konudaki srarl uygulamas, ona zamann tinsel
gelimesine yaratc ve eylemli bir biimde katlma balamnda n
kazandrmt.
Arnheim, kendisi iin bir sosyalist gibi dndn syleye
bilirdi; zengin insanlarn ou sosyalistler gibi dnrler. Serma
yelerini borlu olduklar eyin toplumun bir doa yasas olmasna
kar bir itirazlar yoktur ve mlkiyetin insana deil, insann ml
kiyete anlam kazandrdna kesinlikle inanmlardr. Gelecekte,
artk kendileri bu dnyada olmadklarnda, mlkiyetin son bulaca
konusunu sakin sakin tartrlar; karakter asndan gl sosya
listlerin, zaten gelmesi kanlmaz olan devrimin inanl beklentisi
iersinde, devrim gelene kadar yoksullar yerine zenginlerle iliki
kurmay yelemelerine ska rastlanmasn, sosyal bir karaktere sa
hip bulunduklar yolundaki dnceleri iin bir destek sayarlar. Pa
radan kaynaklanan ve Arnheimn stesinden geldii btn ilikiler
saylmaya kalkldnda, sz daha uzun sre uzatlabilirdi, iletme
alanndaki abalar, bakaca tinsel abalardan ayr tutulabilecek a
balar deildir; Arnheimn tinsel ve sanatsal dostlarna, kendisin
den srarla rica ettiklerinde, nasihatlerin dnda para da vermesi,
bu nedenle ok doald; ama onlara ne zaman, ne de ok para ve
rirdi. Onlar, Arnheima btn dnyada bu konuda yalnzca ondan
ricada bulunabildiklerini, nk sadece onun bunun iin gerekli
tinsel niteliklere sahip olduunu garanti ederlerdi; Arnheim da on
lara inanrd, nk sermayeye duyulan ihtiyacn insanlar arasnda

ki btn ilikilere sindiinden ve soluyacak havaya duyulan ihtiya


kadar doal olduundan emindi; ama te yandan onlarn parann
ruhsal bir g olduu yolundaki grlerine de, bu gc sadece du
yarl bir ekimserlikle kullanarak karlk verirdi.
insan, neden hayranlk toplar ve sevilir? Bu, bir yumurta gibi
yusyuvarlak ve krlgan olan, zlmesi ok g bir sr deil midir?
insan, bir otomobil yznden sevilecek yerde bir byk yznden
sevildiinde, daha m hakiki sevilmi olur? insann gne yan
bir gneyli olmas yznden uyandrd sevgi, en byk iadam
larndan birinin olu olmas yznden yol at sevgiden daha m
kiiseldir? Arnheim, eskiden olduu gibi, modaya uyan neredeyse
btn erkeklerin sinekkayd tra olduklar o dnemde de kk ve
ince bir bykla bir sakal brakmaktayd: Yzndeki bu kk, yeri
ne yabanc kaan, ama yine de ona ait olan duygu ona, kendisi iin
de pek ak olmayan nedenlerden dolay, heyecanl dinleyicilerin
nnde kendini fazlasyla unutarak konumaya koyulduunda, ho
bir biimde sahip olduu paray hatrlatrd.

Sivil Akla Beden Kltr


Yoluyla Yaklamak da Gtr
General, uzun zamandr tinsel turnuva alannn evresine, duvar
boyunca dizilmi olan sandalyelerden birinde oturmaktayd, kendi
adlandrmasyla velinimeti Ulrich de yanndayd; aralarndaki bo
sandalyenin stnde, bfeden ele geirmi olduklar ve iinde insan
ferahlatc bir iki bulunan iki ayakl kadeh duruyordu. Generalin
ak mavi ceketi, oturma srasnda yukarya doru svanmt ve g
bein stnde buruturulmu bir alndaki gibi krklar olutur
mutu. kisi de suskundular ve nlerinde devam eden bir sohbeti
dinliyorlard. Beauprenin oyununu, dedi birisi dhiyane diye ni
telendirmek gerek; onu yazn burada, bir nceki kta da Rivierada
oynarken grdm. Bir hata yaptnda ans yardm ediyor. Hatta
epey sk hata yapyor, oyun ekli, yaps asndan gerek bir tenis
bilgisine ters dyor; ancak Tanrnn gzdesi olan bu insan, normal
tenis yasalarnn dnda bir yerde.
Ben, bilimsel tenisi sezgilerle oynanan tenise yelerim ek
linde bir itiraz geldi. rnein Braddockun oynad gibi. Belki de
bu balamda kusursuzluk diye bir ey yoktur, ama Braddock nere
deyse kusursuz.
ilk konumac yantlad: Beauprenin dehas, plansz, dhiya
ne karmaas, bilginin iflas ettii yerde doruuna varyor!
nc bir adam: Belki de deha, biraz abartl bir nitelen
dirme.
Peki deha demeyip de ne diyeceksiniz? Buradaki, bir adama
en beklenmedik anda doru top kullanmasn esinlendiren trden
bir deha!

Bence de, diye yardma kotu Braddock yanls olan konu


mac insann elinde bir tenis raketini mi, yoksa halklarn kaderini
mi tuttuu bir kiilik gstergesidir.
Hayr, hayr; deha demek ok fazla! diye savundu kendini
nc konumac.
Drdnc kii, bir mzisyendi. yle dedi: Tamamen haksz
snz. Siz, sporun ierdii gereki dnceyi gzden karyorsu
nuz, nk grnd kadaryla hl mantksal-sistematik olana
ar deer verme alkanlndasnz. Oysa bu da, yaklak olarak
mziin duygusal bir zenginleme, sporun ise bir irade okulu oldu
u yolundaki nyarg kadar eskimi bir ey. Ama katksz hareket
edimi ylesine sihirlidir ki, insan ona korunmasz dayanamaz; bunu,
mzik eksik olduunda, sinemada grrsnz. Mzik, i harekettir,
harekete ilikin fanteziyi destekler. Mzikteki sihri kavram olan
biri, sporda dehay kabullenmek iin bir an bile dnmeyecektir;
sadece bilimde deha yoktur, bilim, beyin akrobasisidir!
O zaman, dedi Beauprenin yanda Braddockun bilimsel
oyununu dehadan yoksun saymakta haklym.
Gzden kardnz nokta, diye savundu Braddockun yan
da burada bilim kavramnn yeni bir canlandrlmasndan yola
klmas gerektii!
ikisinden hangisi tekini yeniyor? diye sordu biri.
Bunu bilen yoktu; iki oyuncu da birbirlerini sk yenmilerdi,
ancak kesin saylar kimsenin kafasnda deildi.
Arnheima soralm diye nerdi biri.
Grup dald. U sandalyedeki suskunluk ise devam etti. So
nunda General Stumm, dnceli bir ifadeyle konutu: zr
dilerim, bunca zaman boyunca dinledim, ama mzik bir yana b
raklacak olursa, btn bunlar zafer kazanm bir general iin de
sylenebilir, yle deil mi? O zaman ayn eyi neden bir tenisi a
sndan dhiyane, bir general asndan ise barbarca diye nitelendi
riyorsunuz? Velinimeti ona Diotimada ansn beden kltryle
denemesini tavsiye ettiinden bu yana, sivil dncelere uzanan bu
umut dolu yoldan, balangtaki isteksizliine ramen, nasl yarar
lanabileceini birka kez dnmt, fakat ne yazk ki her defa
snda farkna varmak zorunda kald gibi, glkler bu ynde de
allmadk lde bykt.

Diotima n n Geceleri
Diotima, Arnheimn btn bu insanlara grnd kadaryla ra
hatlkla dayanabilmesine aryordu, nk duygularnn durumu,
birka kez dnya ilerinin un peu de bruit autour de Ntre medan
baka bir ey olmad szyle dile getirmi olduu eye fazlasyla
uygun dmekteydi.
evresine bakndnda ve evini gerek dnyevi, gerekse tinsel
soylularla dolu olarak grdnde, bazen kafas karyordu. Haya
tnn hikyesinden geriye yalnzca en alt ile en st arasndaki mut
lak kartlk, baka deyile bir gen kzken korkutucu bir orta snf
snrlanml ile imdiki ruhu kr edici baar kalmt. Dioti
ma, insann bann dnmesine yol aacak kadar dar bir basamakta
durmasna ramen, daha da yksee doru yol alnabilir beklen
tisiyle ayan bir kez daha kaldrma isteini iinde hissediyordu.
Tehlike, ona ekici geliyordu. Eylemin, tinin, ruhun ve ryann bir
btn oluturduu bir hayata girme kararyla bouuyordu. Paralel-Eyleme ilikin olarak talandrc denilebilecek bir dncenin
ortaya kmamasndan tr artk bir kayg duymuyordu; dnya
apnda Avusturya dncesini de daha bir umursamaz olmutu;
insan tininin her byk tasars iin bir de kar-tasar bulundu
u yolundaki deneyimin bile artk Diotima iin korkutucu bir yan
kalmamt. Olaylarn ak, nem kazand noktada mantktan
yoksundur; orada bu ak daha ok imei ve atei artrr, ve
Diotima, evresini sardn hissettii byklk zerine hibir ey
dnememeye almt. Tpk kk bir kzn, btn glkleri
bir yana itip babasnn kucana atldnda, kendini iyi hissetme

si gibi, Diotima da kendisine kalsa eylemini ortada brakmay ve


Arnheimla evlenmeyi yelerdi. Ancak giritii etkinliin o tanm
lanamaz bymesi onu kskvrak balamt. Karar verecek zaman
bulamyordu. Olaylarn d balantlar ile i balantlar, bunlar
birletirmek iin harcanan bouna abalarla birlikte, bamsz iki
sra gibi yan yana ilerlemekteydi. Bu durum, grnte eskisinden
daha mutlu bile yrrken, gerekte ruhsal olan her eyin kmekte
olduu evliliine benziyordu.
Karakteri gerei, Diotimann kocasyla aka konumas ge
rekirdi; ama ona syleyebilecei hibir ey yoktu. Arnheim seviyor
muydu? Onunla ilikisine o kadar ok ad verilebilirdi ki, bu ok
sradan nitelendirmeye Diotimann dncelerinde de rastlanabi
liyordu. Daha birbirleriyle pmemilerdi bile, ve Tuzzi, kendi
sine gnah karlsa dahi, ruhlar arasndaki en hararetli pme
leri anlayamazd. Bazen Diotimann kendisinin bile Arnheim ile
aralarnda anlatlabilir bir ey gememesine at oluyordu. Ama
te yandan ban kaldrp olgun erkeklere ulaabilme tutkusuyla
bakan uslu gen kz alkanlndan da hibir zaman tmyle syrlmamt ve kendinden gen bulduu, biraz da kk grd ye
eniyle gerek somutlukta olmasa bile en azndan anlatm kalbnda
somutlatrlabilecek olaylar hayalinde, sevdii ve Diotima duygu
larn tinsel balamda ok yksek dzeyde genel gzlemlerin ere
vesine yerletirdiinde, bunu ok iyi takdir edebilen adama oranla
ok daha fazla canlandrabilirdi. Diotima, insann bu duruma nasl
dtn doru drst hatrlayamadan yaam koullarnn temel
nitelikteki deiimleri iersine yuvarlanmak ve yaamn yeni drt
duvar arasnda kendine gelmek zorunda olduunu biliyordu, fakat
kendisini uyank tutan etkilerle kar karya olduunu hissediyor
du. Zamannn ortalama AvusturyalIsnn Alman kardee kar
hissettii iticilikten kendisi de btnyle uzak deildi. Bu iticilik,
kendi klasik ve bu arada daha az rastlanr olmu biimi iersinde,
tahminen Goethe ile Schillerin kafalarn yap yap pudingler
le ve svlarla beslenen, bunlarn insani diye nitelendirilemeyecek
iselliinden bir eyler ieren tek bir beden stne yerletirilmesi
gibi bir tasarm andrmaktayd. Arnheimn baars Diotimann
evresinde ne kadar byk olursa olsun, ilk aknlk dneminin
arkasndan birtakm direnilerin de ortaya kt Diotimanm g

znden kamamt; bu direniler hibir noktada belli bir kalba


brnmyor ve gn na kmyordu, ancak fslt gazetesi ara
clyla Diotimay tereddde dryordu ve Diotimann kendi
tutumu ile, normalde davranlarn onlara gre tayin etme al
kanlnda olduu baz kiilerin ekimserlikleri arasndaki farkn
bilincine varmasna yol ayordu. Halklar temelindeki iticilikler as
lnda insann kendisine kar duyduu ve kendi elikilerinin alaca
karanlndan kartlp uygun bir kurbana ilitirilmi bir iticilik
ten baka bir ey deildir; bu, kabile bycsnn cinlerin merkezi
olarak ilan ettii kk bir ubukla hastal hastann bedeninden
ekip ald en eski zamanlardan beri snanm bir yntemdir. Sev
gilisinin bir Prusyal olmas, Diotimann yreine bakaca eylerin
yan sra bir de ne olduunu tam olarak anlayamad korkular sal
maktayd ve evlilik yaamnn o basit kabasabalndan onca farkl
olan bu kararsz durumu tutku diye nitelendirmesi, herhalde pek de
haksz saylmazd.
Diotimann uykusuz geen geceleri vard; byle gecelerde
Prusyal bir endstri kral ile AvusturyalI bir daire bakan arasn
da gidip geliyordu. Yar rya halinin bulanklnda Arnheimn
byk ve parlak yaam, gzlerinin nnden gemekteydi. Byle
zamanlarda Diotima, sevdii adamn yannda yeni onurlandrma
larla dolu bir gkyznde uuyordu, ancak bu gn rengi, naho
bir Prusya mavisiydi. Bu arada karanlk gecede Daire Bakan Tuzzinin sar bedeni de Diotimann bedeninin yannda yatyordu.
Diotima, bu bedenin varln sadece sezgi yoluyla, eski Impkralya kltrnn sar-siyah bir simgesi gibi alglyordu; sz konusu
bedenin aslnda bunun pek azna sahip bulunmas, durumda bir
deiiklik yaratmyordu. Bu simgenin arkasnda Diotimann soy
lu dostu Kont Leinsdorfun saraynn Barok cephesi vard; Beet
hovenin, M ozartn, Haydnn, Prens Eugenin yaknlklar daha
katan nce kendini hissettiren bir yurtsama gibi esmekteydi.
Diotima, kendisini bu dnyadan kartacak adm atma kararn
kolay veremiyordu, oysa bu yzden kocasndan nefret etmekteydi.
Diotimann gzel ve byk bedeninde ruhu, ieklenmekte olan
usuz bucaksz bir lkedeymiesine aresizdi.
Hakszlk etmemeliyim diyordu Diotima kendi kendisine.
Resmiyetin ve mesleinin insan olarak o, herhalde artk uyank

olmaktan, derinlikten ve duyarllktan uzak, ama genliinde belki


de bu imkna sahip olabilirdi. Daire Bakan Tuzzinin o zamanlar
da artk gen olmamasna ramen, nianllk gnlerini hatrlyordu.
alkanlyla ve grevine olan sadakatiyle mevki ve kiilik sahibi
oldu, diye dnyordu iyi niyetle btn bunlarn kiisel yaam
pahasna elde edilmi olduunun kendisi de farknda deil.
Diotima, toplumsal zaferinden bu yana kocas hakknda daha
hogrl dnmekteydi ve bu nedenle dncelerinde bir dn
daha verdi: Kimse katksz bir akl ve yararllk insan deildir;
herkes, canl bir ruhla yaayarak yola kar diye dnd. Ama
gnlk yaam, onu gittike daha fazla orakla srklyor, alla
gelmi tutkular bir yangn gibi zerinden gelip geiyor ve dnyann
soukluu, onun i dnyasnda ruhunu ar ar ldren souklu
un doumuna yol ayor. Belki de Diotima, bu konuda onu tam
zamannda gereken sertlikle uyaramayacak kadar alakgnll
davranmt. Ona yle geliyordu ki, Daire Bakan Tuzziyi hi
bir zaman onun kadar greviyle kaynam birini derinden sarsacak
olan bir boanma skandalna kartrma cesaretini bulamayacakt.
O zaman, evliyken ihanet etmeyi yelerim! dedi anszn.
Zina, Diotima bu dnceyi bir sredir kafasndan geirmek
teydi.
insann grevini yerletirildii noktada yerine getirmesi, ksr
bir kavramdr; byle bir durumda insan g toplamlarn bir hi
uruna harcar; hakiki grev, kendi yerini semek ve koullar bi
linli olarak oluturabilmektir! Diotima, kendini kocasnn yann
da kalmakta direnmeye mahkm ettiyse bile, ortada bir yararsz,
bir de verimli grev vard ve onun grevi, kararn vermekti. te
yandan Diotima, o gne kadar kendini btn zina tasvirlerine ya
pp kalm olan o tedirgin edici rklkteki ve gzel diye nitelendirilemeyecek hafiflikteki tanmlamadan kurtarabilmi deildi.
Kendini byle bir konumda tam olarak tasavvur edemiyordu. Bir
garsoniyerin kap tokmana dokunmak, ona bir pis su birikintisine
dalmak gibi geliyordu. Hrdayan eteklerle yabanc merdivenlerden
yukarya szlmek: Bedenindeki belli bir ahlki dinginlik, buna
kar kyordu. Alelacele kondurulmu pckler de doasna belli
belirsiz kanat rpan ak szckleri kadar aykryd. Diotima, fela
ketleri bunlara yeliyordu. Grtlaa taklp kalm veda szckleri,

son gidiler, sevgilinin grevi ile bir annenin grevi arasndaki de


rin atklar - btn bunlar, Diotimann yaradlna ok daha iyi
uymaktayd. Ancak kocasnn cimrilii yznden ocuklar yoktu
ve trajedinin de nlenmesi gerekiyordu. Bylece Diotima, i oraya
vard takdirde, Rnesans rneini semeye karar verdi. Yani, y
ree saplanm bir hanerle birlikte yaayan bir ak. Bunu kafasnda
tam olarak canlandramyordu, ama bylesi hi kukusuz drste
bir tavrd; arka planda, zerlerinden hzla bulutlarn getii ykk
dkk stunlar yer almalyd. Su ve sululuk duygusunun alma
s, kefaretini acda bulan ehvet, bu resmin iersinde titreiyordu ve
Diotimann i dnyasn iitilmedik bir ycelile ve huuyla doldu
ruyordu. nsan nerede en yksek dzeydeki imknlarn bulursa ve
glerini en zengin biimde sergilerse, oraya aittir, diye dn
yordu nk orada, ayn zamanda btnn en derinliine yaam
sal younlamasna da hizmet etmi olur!
Gece izin verdii lde, kocasn seyretti. Gzn spektrumdaki ultraviyole nlar alglamamas gibi, bu akl insan da belli
ruhsal gerekliklerin farkna asla varamazd!
Daire Bakan Tuzzi, her eyden habersiz, sakin ve hak edil
mi sekiz saatlik tinsel yokluu srasnda Avrupada nemli hibir
eyin olamayaca dncesinin beiinde solumaktayd. Bu huzur,
Diotimay da etkiledi ve o zaman kadn, vazgeme dncesini,
Arnheimdan ayrlmay, acy dile getiren byk ve soylu szck
leri, yeri g sarsan bir feragati, Beethovene yakr bir ayrl
birden ok kez aklndan geirdi: Yreinin gl kas, bunca zorla
mayla geriliyordu. Uzaktaki masmavi dalarn hznne brnm,
sonbaharn parltlarn tayan konumalar gelecei dolduruyordu.
Fakat vazgemek ve evli iftlere zg iki kiilik yatak?! Diotima,
yastklarn arasnda srayarak doruldu, kapkara salar vahi bk
lmlerle dkld. Daire Bakan Tuzzinin uykusu imdi masumi
yetin deil, fakat bir tavan yutmu ylann uykusuydu. Bu durum
da Diotimann onu uyandrmasna ve bu yeni soru karsnda onu
terk etmek zorunda olduunu, zorunda olduunu, bunu istediini
haykrmasna ramak kalmt!! Bir histeri sahnesine byle bir ka,
iinde bulunduu paralanmlkta ok iyi anlalabilirdi; fakat be
deni, byle bir eye izin vermeyecek kadar salklyd; Diotima, be
deninin Tuzzinin yaknlna byk bir dehetle yant vermediini

hissediyordu. Bu eksik kalan dehet karsnda kupkuru bir korku


duyuyordu. Daha sonra gzyalar, bouna bir abayla yanaklarn
dan aaya szlmeye alt, ancak ne tuhaftr ki, zellikle bu
durumdayken Ulrichi dnmek, Diotima iin belli bir teselli kay
na oluyordu. O dnemde normalde Ulrichi asla dnmyordu,
fakat Ulrichin gereklii ortadan kaldrmak istedii ve Arnheimn
bu gereklii fazla abartt yolundaki artc aklamalar, anla
lmaz ve sanki bolukta dolanp duran, Diotimann bir zamanlar
duymazlktan geldii, byle gecelerde ise yeniden belirginleen bir
yan nota tamaktayd. Oysa bunun anlam, insann ne olaca ile
fazla ilgilenmemesi gerektiinden fazlaca bir ey deil, dedi ken
di kendine fkeyle bu, dnyann en normal eyi! Bu dnceyi
bunca kt ve basit tercme ederken, onda anlamad bir eylerin
bulunduunu da bilmekteydi; Diotimanm aresizlik duygusunu
bilinciyle birlikte felce uratan bir uyku ilacn andran sakinleme
de zellikle bu anlalamayan noktadan kaynaklanyordu. Zaman,
karanlk bir izgi gibi kayp gitmekteydi, Diotima, srekli are
sizlik duygusundan yana olan eksikliinin de bir biimde takdire
deer grleceini dnerek kendini teselliye kavumu hissetti,
ama durum kafasnda yine de aydnlanmad.
Gece boyunca dnceler bazen aydnlk, bazen de, uykunun
etkisiyle, bir karstn iindeki sular gibi akp gitti; bu dnceler
bir sre sonra yeniden dingin bir biimde ortaya ktnda, Dioti
ma sanki daha nceki kprmeyi sadece ryasnda grm olduu
gibi bir izlenime kapld. Karanlk dalarn arkasndaki kk ve
kaynayan nehir, sonunda Diotimann iine kayd sessiz aknt
deildi. fke, tiksinti, cesaret, korku akp gitmiti, byle duygula
rn olmasna izin yoktu, olmamalydlar: Ruhun savalarnn suu
kimseye ait deildir! Ondan sonra Ulrich de unutulmutu. n
k geride artk yalnzca son srlar, ruhun sonrasz zlemi kalmt.
Ruhun ahlkilii, insann ne yaptndan kaynaklanmaz. Bu ahlkilik ne bilincin, ne de tutkunun hareketlerindedir. Tutkular da
sadece un peu de bruit autour de Ntre medr. insan krallklar
kazanabilir ya da yitirebilir, fakat ruh kln bile kprdatmaz; ay
rca insan, kaderine ulaabilmek iin hibir ey yapamaz, ancak bu
kader kimi zaman, sessiz ve sradan bir biimde, dnyalarn arks
gibi, yaradln derinliklerinden filizlenir. Diotima, hibir saatte

olmad kadar uyank, ama ii gvenle dolu, yatmaktayd. Gzn


gremedii son noktalaryla birlikte bu dncelerin, Diotimay en
uykusuz gecelerde bile ksa sre sonra uyutabilmek gibi bir ayrca
l vard. Diotima, aknn kadife bir grnt gibi, yldzlarn te
sine uzanan, sonsuz karanla kartn hissetti; bu, kendisinden
de, Arnheimdan da ayrlmas olanaksz, hibir plann ve amacn
el uzatamad bir karanlkt. Uykusuzluuyla savamak iin k
k komodinin stne koyduu, ama heyecanl anlarnda unuttuu
iin ancak son anda kulland ekerli suya uzanacak zaman zor
bulabildi. Suyu ierken kan hafiften ses, hibir ey duymayan ko
casnn uykusunun yanndaki bir duvarn arkasnda fsldanmakta
olan klarn sesleri gibi yakamozland; daha sonra Diotima, ken
dini huu iersinde yine yastklara brakt ve varoluun suskunlu
una dald.

Byk Yazar, Arkadan Grn


Neredeyse hakknda konuulmas gereksiz denilebilecek kadar bi
linen bir eydi: Diotimann nl konuklar, giriimin ciddiyetinin
kendilerinden ar byk abalar talep etmediine inandklarndan
bu yana, sradan insanlar gibi davranmaktaydlar; evinin grltyle
ve tinle dolduunu gren Diotima ise d krklna uramt.
Yksek bir ruh olarak, insanlarn zel kii kimliiyle mesleklerin
deki davranlarn tersini sergilemelerini gerektiren dikkat yasas
n bilmiyordu. Toplant salonunda birbirlerini arlatan ve sahtekr
diye nitelendiren politikaclarn, daha sonra darda yan yana ve
dosta kahvalt ettiklerini bilmiyordu. Geri hukuku olarak bir za
vally ar bir cezaya arptran yarglarn durumadan sonra onun
elini sktklarn biliyordu, ama bunda hibir zaman itiraz edecek
bir yan grmemiti. Kadn danslarn tartmal mesleklerinin d
nda ou kez ancak bir ev kadnndan beklenebilecek, tertemiz
bir yaam srdrdklerini duyduu olmutu ve hatta bunu doku
nakl da buluyordu. Hkmdarlarn zaman zaman sadece insan
olabilmek iin tahtlarn brakmalar da Diotima ya gzel bir simge
gibi geliyordu. Ancak tinsel alandaki hkmdarlarn da inkognito davrandklarn duyduunda, bu ikili tutumu tuhaf karlam
t. Erkeklerin, kendilerini, mesleklerinin dnda mesleklerindeki
kimliklerini btnyle bilmezlikten gelmeye iten bu tutku, nasl
bir tutkudur ve bu genel eilim nasl bir yasadan kaynaklanr? Bu
kiiler ilerini bitirip toplandktan sonra, tpk ktlarla kalemlerin
ekmecelerde sakland ve koltuklarn da masalarn stne kald
rlm olduu, derlenip toparlanm brolara benzerler. Bu erkekler,

aslnda iki ayr adamdan oluurlar ve insan, onlarn sabahlar m,


yoksa akamlar m kendilerine dndklerini bilemez.
Diotima, ruhsal nn etrafnda toplanan btn erkeklerin
houna gitmesiyle ve zellikle daha gen yatakilerle ho sohbetlere
girmesiyle ne kadar vnrse vnsn, yine de kimi zaman onu bu
hayhuya karm grmekten tr cesaretinin krldn hissedi
yordu; ona gre, bir tinsel iktidar sahibi ne sradan tinsel soylularla
bu kadar kolay iletiim kurmalyd, ne de kendini dncelerin ha
reketli pazarlarna bunca ak tutmalyd.
Bunlarn nedeni, Arnheimn bir tinsel hkmdar deil, fakat
bir bykyazar olmasyd.
Bykyazar, tinsel hkmdarn halefidir ve tinsel dnyada
siyasal alanda gereklemi bir durumu, hkmdarn yerini zen
ginlerin tutmasn karlar. Tinsel hkmdarn hkmdarlar d
nemine ait bulunmas gibi, bykyazar da byk sava gnlerinin
ve byk maazalarn dnemine aittir. O, tinin byk eylerle
balantsnn zel bir versiyonudur. Bu nedenle, bir bykyazardan
beklenebilecek olann en az, motorlu bir tata sahip bulunmas
dr. Bykyazar, ok yolculuk yapmak, bakanlar tarafndan kabul
edilmek, konferanslar vermek zorundadr; kamuoyunun ynetici
lerinde, kendisinin kmsenemeyecek bir vicdani iktidar sahibi
olduu izlenimini uyandrmaldr; yabanc lkelerde hmanizmi
kantlamak sz konusu olduunda, bykyazar ulusun tininin
maslahatgzardr; evinde olduunda, nemli ve tannm kiileri
konuk eder ve btn bunlara ek olarak, yorgunluunu belli etme
mesi gereken bir sirk sanatsnn becerisiyle ilerini de halletmekle
ykmldr. nk bykyazar, asla ok para kazanan, allagel
mi yazarla bir tutulamaz. Yln veya ayn en ok okunan kitab
n kendisinin yazm olmas, hibir zaman gerekli deildir; byle
bir deerlendirmeye kar hibir itiraznn bulunmamas, yeterlidir. nk bykyazar, btn jrilerde yer alr, btn bildirileri
imzalar, btn nszleri yazar, btn doum yldnm konu
malarn yapar, btn nemli konular hakknda grlerini aklar
ve bir insann ne kadar baarl olabileceinin gsterilmesinin sz
konusu olduu her yere davet edilir. Zira bykyazar, btn etkin
likleri balamnda hibir zaman btn ulusu deil, fakat sadece o
ulusun ilerici kesimini, byk ve neredeyse ounluk saylabilecek

sekin kitleyi temsil eder, bu da onu kalc bir tinsel gerilim atmos
feriyle kuatr. Olay tinin byk endstrisine gtren ey, doal
olarak yaamn bugnk halidir, tpk endstriyi tine ve politikaya
tayann, kamusal vicdan zerinde egemen olmaya zorlayann da
yaamn bugnk hali olmas gibi; bu iki grng, tam orta yerde
birbiriyle temas eder. Bundan tr bykyazarn rol de rnein
belli bir kiiye atfta bulunmayp, zamann gelitirmi olduu bir
oyun kuralyla ve bir grevle toplumsal satran tahtasnda bulunan
bir ta temsil eder. Bugnn iyilik uruna aba harcayan insanlar
nn grlerine gre, kimin tin sahibi olduu, ilerine yarayabilecek
bir husus deildir (tin aslnda o kadar oktur ki, biraz fazla veya
biraz az olmas ok nem tamaz; ne olursa olsun, herkes kendinde
yeterince tin bulunduu inancndadr); asl nem tayan nokta, y
kc etki yaratan, olumlu gelimeleri engelleyen bir zihniyetle veya
ideoloji ile savamaktr; bunun iin de tinin gsterilmesi, grlme
si, etkin klnmas gereklidir; ve bunun iin bir bykyazar, belki
de artk pek fazla kiinin anlayamayaca, daha byk bir yazardan
daha elverili olduundan, herkes bykln gerekten bye
varabilmesi iin var gcyle katkda bulunur.
Olay byle anlald takdirde, Arnheima bu ilikinin, son
derece yetkin dzeyde olmakla birlikte, deneysel nitelikteki ilk r
neklerinden biri olmasndan tr nemli bir sulamada bulunu
lamazd, ama yine de byle olabilmek iin belli bir yetenein ge
reklilii kesindi. nk yazarlarn ounluu, ellerinden gelseydi
eer, bykyazar olmak isterlerdi, ancak bu noktada durum, tpk
dalarda olduu gibidir: Graz ile Sankt Plten arasnda, Monte
Rosa gibi grnmek isteyebilecek pek ok da vardr, ama ne var
ki ykseklikleri Monte Rosannki kadar deildir. O halde bir b
ykyazar olabilmek iin en olmazsa olmaz nitelikteki koul, insa
nn hem yksee hem de alaa uygun den kitaplar veya tiyatro
oyunlar kaleme almas olarak kalmaktadr. nsan, etkinlii ile iyi
yi gerekletirmezden nce etkin olmay baarabilmelidir; bu ilke,
her bykyazar varoluunun zeminidir. te yandan bu, mucizevi
ve yalnzln batan karclklarna kart bir ilkedir, neredey
se Goethenin insann yalnzca dosta bir dnyada hareket etmesi
gerektii, o zaman her eyin kendiliinden yoluna girecei ynn
deki etkinlik ilkesiyle rten bir ilkedir. nk bir yazar bir kez

etkin olmaya balad m, yaamnda nemli bir deiim gerekleir.


Yayncs, yaynclk yapan bir tccarn trajik bir idealiste benzedi
ini, nk kuma veya st bo kt satt takdirde kazancnn
ok farkl olacan sylemekten vazgeer. Eletirmenlik alan, o
yazarda kendi yaratcl iin ilgilenilmeye deer bir konu bulur,
zira eletirmenler ou kez kt insanlar deillerdir, sadece zamana
ilikin elverisiz koullardan tr yolun yarsnda kalm airler
dir ve kendilerini ifade edebilmek iin yreklerini bir yere asmak
zorundadrlar; onlar, elverili biimde yerine yerletirmek zorunda
olduklar isel sonularn yaps dorultusunda, savan ya da akn
airleridirler; bunun iin sradan bir yazarn kitab yerine bir bykyazarn kitabn semeleri de doaldr. te yandan doal olarak her
insann ancak snrl bir alabilme yetisi vardr; bu almalarn en
iyi sonular kolaylkla bykyazarlarn kaleminden kma yllk
yaynlar arasnda bllr; bylece bu yaynlar, her birinin berabe
rinde eletirel yorumlar getirmesi nedeniyle, ulusal tinsel zenginli
in tasarruf sandklarna dnr; burada sz konusu yorumlar asla
sadece yorum olmayp, daha ok yatrmlardr, buna karlk ba
kaca eyler iin geriye ancak ok dk bir miktar kalr. Ancak bu
gelime en yksek noktasna, doal ihtiyalarn bir byk adamda
gideren deneme ve biyografi yazarlar ile eli abuk tarihiler ara
clyla ular. Saygl bir ifadeyle konumak gerekirse, kpekler
gerekten baya denebilecek amalar iin canl bir keyi ssz bir
kayala yelerler; bu durumda adlarn resmi bir biimde geride
brakmak gibi daha yce bir amalar bulunan insanlar, nasl olur
da sszl aka belli bir kayal seebilirler?! Bykyazar, daha
kendisi farkna bile varamadan artk kendi bana bir varlk olmak
tan km, bir tr ortak yaama, en zarif anlamyla ulusal alma
ortaklnn bir sonucuna dnmtr ve geliip serpilmesinin
bakaca saysz insann geliip serpilmeleriyle derinden balantl
oluu gibi, hayatn sunabilecei en gzel gvenceyi yaar.
Bykyazarlarn karakterlerinde genel bir izgi olarak gelimi
bir iyi davranma duygusunun da saptanmasnn nedeni, byk bir
olaslkla budur. Bykyazarlar, yazma eyleminin sava aralarn
ancak kendi geerliliklerini tehlikede grdklerinde kullanrlar;
bunun dndaki btn durumlarda davranlar, dengelilik ve iyi
niyet tarafndan belirlenir. Onlar, kendilerini vmek iin sylenilen

bombo szler karsnda en yetkin dzeyde hogrldrler. Ba


kaca yazarlardan sz etmeye kolay kolay gnl indirmezler; ama
bunu yaptklarnda, yksek dzeyde birine vgler dzdkleri pek
enderdir; onun yerine, yzde krk dokuz yetenekten, yzde elli bir
de yeteneksizlikten oluma ve bu karm sayesinde insann bir gce
ihtiya duyduu, buna karlk gl bir adamn zararnn dokuna
bilecei yerde her eyi becerebilen, o zorlayclktan uzak yetenek
lerden birini cesaretlendirmeyi yelerler; bylece de eninde sonunda
bunlardan her biri edebiyatta nfuzlu bir yere sahip olur. Ancak bu
tanmlamayla birlikte olay, sadece bykyazara has olan am ol
muyor mu? Gzel bir atasz, gvercinlerin gvercinleri ektiini
syler, ve bugn sradan bir yazarn henz bir bykyazar olmazdan
nce, henz bir kitap tantm yazar, tefrika editr, radyo progra
m yneticisi, film montajcs veya kk bir edebiyat dergisinin
yayncs iken bile evresinin ne kadar hareketli olduunu kafalarda
canlandrabilmek olanakszdr; bunlarn iinden bazlar, lastikten
yaplma ve arkalarnda fleyip iirmek iin birer delik bulunan
minik eeklere ve domuzlara benzerler. Bu durumda, bykyazarlar bu tr koullar dikkatle tartarken ve onlardan, byklerini
onurlandran, becerikli bir halkn imgesini karma uruna aba
harcarken grdmzde, onlara teekkr etmemiz gerekmez mi?
Onlar yaam olduu ekliyle ve o yaama katlarak soylu klarlar.
Bir de bunun kartn, yani btn bunlar yapmakszn yaz yazan
bir adam dnelim. Byle biri, iten davetleri geri evirmek, in
sanlar kendisinden uzaklatrmak, vgy bir vlen deil, fakat
bir yarg gibi deerlendirmek, doal koullar parampara etmek,
byk etkinlik olaslklarna, srf byk olularndan tr, ku
kuyla bakmak zorundadr; karlk olarak ise kafasndaki deer
lendirilmesi g dalgalanmalardan ve artk bykyazarlara sahip
bulunan bir an gerekten de fazla nemsemek zorunda olmad
bir yazarlk ediminden baka verebilecei bir ey yoktur! Byle bir
adam, toplumun dnda kalp bunun beraberinde getirecei btn
sonularla birlikte gereklikten uzaklamak zorunluluuyla kar
lamaz myd?! Yani bu, Arnheimn dncesiydi.

Bykyazar, nden Grn


Bir bykyazarn yaamndaki asl glk, tinsel yaamda tccar
azyla konuulmasna karlk, eski gelenek dorultusunda idealist
sylemler kullanlmasndan kaynaklanr; Arnheim n yaamdaki
abalar arasnda nemli bir yer tutan ey de ite, ticaret ile idealizm
arasndaki bu balantyd.
Zamana uygun dmeyen bu trden balantlara bugn her
yerde rastlanyor. rnein ller bugn artk benzin motorunun t
rs temposuyla mezarla tanrken, gzel bir motorlu lnn nakli
srasnda arabann tepesine bir zrhl balk ile aprazlama durumda
iki valye klcnn kondurulmas unutulmuyor, ve durum btn
alanlarda byle; insanolunun gelimesi ok uzatlm bir katar gi
bidir; tpk bundan yaklak iki kuak kadar nce i mektuplarn
da bile daha ssl anlatmlarn kullanlm olmas gibi, bugn de
aktan salt manta kadar btn ilikiler, psikoloji ve din alannda
kullanlan terimlerle olduu kadar, arz ve talebin, mali gvencele
rin ve fiyat indirimlerinin diliyle ifade edilebilir; ama bu yola yine
de bavurulmamaktadr ve bunun nedeni, yeni dilin gven vermek
ten henz uzak oluudur. Para ileriyle uraan ve ykselme hrsna
sahip olan adam, bugn g bir durumdadr. Dnyada varoluun
eski glerine yakr biimde davranmak istedii takdirde, eylem
leriyle byk dnceler arasnda ilinti kurmak zorundadr; ancak
hi itiraz edilmeksizin inanlabilecek byk dnceler bugn artk
mevcut deildir, nk hep kukuyla hareket eden imdiki zaman,
artk ne Tanrya, ne hmanizme, ne talara ne de ahlklla inan
maktadr - veya bunlarn tmne birden inanmaktadr ki, bu da

ayn kapya kar. Demek ki byk olan da kendisi iin bir pusula
kadar gerekli sayan bir tccar, demokratik beceri sergilemek, b
ykln llmesi olanaksz etkisinin yerine etkinin llebilir
bykln geirmek zorunda kalacaktr. Byk olan, byk sa
ylan eydir; ancak bu, son tahlilde baarl reklamlar araclyla
byk diye ilan edilenin de byk olduu anlamna gelir; zamann
bu en derinde yatan ekirdeini kolayca yutabilmek ise herkesin
harc deildir ve Arnheim, bunun nasl baarlabilecei konusunda
eitli deneyler yapmt.
Bu noktada, eitimli bir adam, rnein ortaada aratrma ile
kilise arasndaki iliki zerinde dnebilir. Ayrca baarl olmak
ve adalarnn dnme biimlerini etkilemek isteyen filozof, ki
lise ile geinebilmek zorundadr ve ucuzundan bir zgrlk d
nce, bu zincirlerin onun bykle doru ykseliini engellemi
olduu sonucuna varabilir; oysa durum, bunun tam tersi olmutur.
Uzmanlarn grne gre bundan ortaya sadece dnceye ilikin
esiz bir gotik gzellik kmtr; kilise, tine zarar vermeksizin by
lece gz nnde tutulabildii takdirde, reklam iin de ayn ekilde
dnmek neden caiz olmasn? Etkin olmak isteyen, bu koul al
tnda da etkinlik gsteremez mi? Arnheim, iinde yaad zama
na fazla eletiri yneltmemenin bir byklk gstergesi olduuna
inanmaktayd! Altnda dnlebilecek en iyi at bulunan ok iyi bir
svari, atyla ekimeye girdii takdirde, bir engeli amakta kendini
altndaki zayf atn hareketlerine uyduran bir svariden daha baa
rsz olacaktr.
Bir baka rnek: Goethe! - O, yeryznn bir kincisini ortaya
karamayaca kadar byk bir dhiydi, ama ayn zamanda da bir
Alman tccar ailesinin kendisine asalet unvan verilmi oluydu ve,
Arnheimn alglay dorultusunda, bu ulusun yetitirdii en nde
gelen bykyazard. Arnheim, pek ok konuda onu kendisine r
nek alyordu. Bu balamda en sevdii yk ise o ok bilinen olayd;
zavall Johann Gottlieb Fichte, Jenada felsefe profesrl yapt
srada, Tanr ve tanrsal konular hakknda, usuz bucaksz hayat
tecrbesine sahip air-ustann anlarnda kulland ifadeyle, geri
yceltici, ama belki de pek yakk almaz tarzda fikir beyan ettii,
savunmasnda da kendini en yumuak ifadeyle dta tutacak yerde
heyecanla ie giritii gerekesiyle uyarldnda, Goethe, bu f-

lozofa gizliden yaknlk duymasna ramen, onu ortada brakmt.


Arnheima gelince, o olsa, sadece tam Goethe gibi davranmakla
kalmaz fakat, ona atfta bulunarak, bylesinin tek Goethevari ve
nem tayan davran olduu konusunda dnyay inandrmaya da
alrd. Tuhaf olsa da, bir byk adamn kt bir ey yapmas
nn, daha az byk bir adamn doru davranmasndan daha ok
sempati yaratt gereiyle yetinmez, kendi inanc iin koulsuz
bir kavgann hem verimsiz, hem de derinlikten ve tarihsel ironiden
yoksun bir tutum olduu grne kayard; bu son noktaya gelince,
onu da Goethevari diye, baka deyile, aradan geen zamann hakl
kld bir mizah anlayyla, kendini koullara uydurmann ironisi
diye adlandrrd. Bugn, yani aradan tam iki kuak getikten son
ra, uyank, ban hep dik tutan ve biraz abartlm olan Fichtenin
urad hakszln nicedir zel bir soruna dnt ve filozofun
nemine herhangi bir ey katmad, buna karlk, kt davranm
olmasna ramen, Goethenin neminin yine aradan geen zaman
iersinde herhangi bir zarara uramad dnldnde, zama
nn bilgeliinin gerekten de Arnheimn bilgelii ile rttn
itiraf etmek gerekmektedir.
Ayn zamanda ilk iki rnein derin anlamn da ortaya koyan
bir nc rnek - Arnheimn evresinde hep iyi rnekler vard:
Napoleon. Heine, onu Yolculuk Grntleri'nz o kadar Arnheimn
kavramlarna uygun der bir biimde tasvir etmitir ki, en iyisi,
bu tasviri Heinenin Arnheim tarafndan ezbere bilinen kendi sz
ckleriyle nakletmektir. Kant, bizimkisi gibi deil, fakat sezgisel
ileyen bir akln varln dnebileceimizi sylediinde, atfta
bulunduu, ite Byle bir tindir der Heine, Napoleondan sz
ederken, ama bu sz, diplomat doasn hep hayranlnn konu
suyla uzlama iersinde olmadn bildii bir sevenin zeksyla sa
vunmu olduu Goethe ye de uygulayabilirdi. Bizim ar tempolu
analitik dnme eylemiyle ve uzun karmlarla elde edebildii
miz bilgiyi o tin bir anda grebilir ve derinliine kavrayabilirdi.
Napoleonun zaman, iinde bulunulan dnemi anlama, onun ru
hunu vme, onu asla aalamama ve ondan yararlanma yetenei,
ite bu noktadan kaynaklanr. - Ancak zamann bu ruhu sadece
devrimci olmadndan, her iki grn, devrimci ve kar devrim
ci grlerin kaynamasndan olutuundan, Napoleon da hibir

zaman btnyle devrimci ve btnyle kar devrimci davranma


m, daima her iki gr, ilke ve aba anlamnda hareket etmitir;
bu saylanlar, Napoleonda buluma noktalarna kavumulardr;
Napoleon da, bu dorultuda hep tutarl biimde doaya uygun,
yaln, byk, hastalkl bir hainlikten her zaman uzak, srekli sa
kin ve yumuak hareket etmitir. Bu nedenle, asla ayrntlar ba
lamnda entrikaya girimemitir ve darbeleri hep kitleleri anlama
ve ynetme sanatnn rehberliinde gereklemitir. - Karmak ve
ar tempolu entrikalar, kk, analitik tinlerin eilimidir, buna
karlk sentezci, sezgisel tinler, iinde yaadklar zamann ken
dilerine sunduu aralar ylesine olaanst dhiyane bir biimde
ayn potada birletirmeyi baarrlar ki, bunlardan amalar uruna
hemen yararlanrlar.
Heine btn bunlar belki de hayran Arnheimn anladn
dan biraz farkl dnm olabilirdi, ancak Arnheim, Heinenin
szckleriyle neredeyse kendisinin tasvir edilmi olduunu hisse
diyordu.

Clarisse nin Esrarl Gleri


ve Grevleri
Clarisse, odadadr; W alteri yitirmitir. Bir elmas ve sabahl
vardr. Bunlar, yani elma ve sabahlk, dikkati ekmeyen, ince
bir gereklik huzmesinin bilincine akmasn salayan iki kaynak
tr. M oosbruggeri neden mzik duygusu olan biri gibi bulmutu?
Bunu bilmiyordu. Belki de btn katiller, mzik duygular olan ki
ilerdi. Ekselanslar Kont Leinsdorf a bu konuda bir mektup yazm
olduunu biliyordu; mektubun ieriini de yaklak olarak hatrla
maktayd, ama u anda kafas pek aydnlk deildi.
Peki, ya niteliksiz adam, o, mzik duygusu olmayan biri
miydi?
Bu konuda uygun bir yant bulamadndan, bu dnceyi bir
yana brakt ve devam etti.
Ama bir sre sonra yine de aklna geldi: Ulrich, niteliksiz
adamd. Niteliksiz bir adam, elbette mzik duygusuna sahip bir
adam olamazd. Fakat mzik duygusundan yoksun bir adam ola
bilir miydi?
Clarisse, devam etti.
Ulrich, onun iin yle demiti: Sen hem kz gibisin, hem de
kahramanca bir yann var.
Clarisse, yineledi: kz gibi - ve kahramanca! Scakln ya
naklarna ykseldiini hissetti. Bundan, ne olduunu kavrayama
d bir grev kaynaklanyordu.

Dnceleri, sanki bir kargaa iersindeymiesine, iki ayr


yn zorlamaktayd. Hem ekildiini hem de itildiini hissedi
yordu, ama ne tarafa ve nereye olduunu bilmiyordu; sonunda, na
sl olduunu bilmese de geriye kalm olan h afif bir sevecenliin
VValteri aramaya gitme konusundaki batan karclna kapld.
Ayaa kalkt ve elmay brakt.
VValtere hep ac vermekte oluuna zlyordu. Daha on be
yandayken, ona ac ektirmek istediinin farkna varmt. Tek
yapmas gereken, herhangi bir eyin aslnda VValterin iddia ettii
gibi olmadn kararl bir ifadeyle ve yksek sesle sylemekti, o za
man VValter, syledii gerekte ne kadar doru olursa olsun, sarslveriyordu! Clarisse, onun kendisinden korktuunu biliyordu. VVal
ter, onun delirebileceinden korkuyordu. Bunu bir defa azndan
karm, hemen ardndan baka bir ey syler gibi yapmt; ama
Clarisse, VValterin byle dnmekte olduunu o zamandan beri
biliyordu. Bunu ok gzel buluyordu. Nietzsche, yle der: G
lln karamsarl diye bir ey var mdr? Sert, korkutucu, kt
olana ilikin entelektel denilebilecek bir n-eilim? Ahlka aykr
eilimin bir derinlii? Saygn bir dman istercesine, korkun olan
istemek? - Byle szckler, onlar dndnde, damanda ehvetinkine benzer bir tat brakyordu; bu tat, stnki gibi yumuak ve
glyd; Clarissenin yutkunabilmesi, neredeyse olanakszd.
VValterin ondan istedii ocuu dnd. Walter, ondan da
korkuyordu. Clarissenin gnn birinde delirebileceine inanyorsa
eer, bu anlalabilir bir eydi. ocuk dncesi, kendini ona kar
iddetle savunmasna ramen, Clarisseye sevecenlik alyordu. Fa
kat bu arada, VValteri aramak istediini unutmutu. imdi vcu
dunda bir eyler olmaktayd. Gsleri doluyor, kollarndaki ve ba
caklarndaki damarlarnn iinden sanki daha koyulam bir kan
nehri gemekteydi, Clarisse, safra kesesine ve barsaklarna doru
belirlenemeyen bir bask hissediyordu. Z ayf vcudu iine doru
birbirini izler biimde derinleiyor, daha bir duyarl, canl, yabanc
oluyor ve btn bunlar, birbirini izlercesine gerekleiyordu; kol
larnda aydnlk ve gleryzl bir bebek yatyordu; omuzlarndan
yere doru Meryem A nann altn giysisi parltlar sayor ve ce
maat ilahiler okuyordu. Bunlar, Clarissenin dndayd, dnyann
efendisi domutu!

Ama btn bunlar henz olup bitmiti ki, vcudu, ktn bir
kamay kendinden darya frlatmas gibi, bu alm grntnn
zerinde yeniden bir araya geldi; Clarisse zayft, kendindeydi, tik
siniyordu ve iinde acma nedir tanmayan bir nee vard. W alterin
iini o kadar kolaylatrmak istemiyordu. Ben, senin zaferinin ve
zgrlnn bir ocuun zlemini ekmesini istiyorum! dedi
kendi kendine. Sen, kendi bann zerine canl antlar ina etme
lisin. Ama bundan nce bedenden ve ruhtan benim iin ina edil
mi olmalsn! Clarisse glmsedi; bu, onun st byk bir tala
kapatlm gibi, darya ancak darack kabilen bir alev dilimini
andran, kendine zg glmsemesiydi.
Daha sonra aklna, babasnn W alterden korkmu olduu gel
di. Yllar ncesine gitti. Buna alknd; W alterle birlikte birbirle
rine: Hatrlyor musun? diye sormaktan holanrlard ve o zaman
gemie karm klar, sihirli bir biimde sonsuzluktan imdiki
zamana akard. Gzel bir eydi, bunu yaamay severlerdi. Belki
de bu, insann saatlerce sren, isteksiz bir yryn ardndan geri
dnp baktnda, btn o yrnm boluun, bir anda uzakta
kalan bir manzaraya dnm olarak, gzel bir tatmin duygusu
na yol amas gibi bir eydi; ancak Clarisse ile Walter, asla byle
dnmezler, hatralarn ok ciddiye alrlard. Bundan tr Cla
risse, VValter ondan korkarken, babasnn, yani bir zamanlar onun
iin kaba gcn temsilcisi olan, yalanmaya yz tutmu ressamn da
yaanmakta olan yeni zaman evin iine getirmi olan W alterden
korkmasn olaanst heyecan verici buluyordu. Bu, Clarisse dos
tu Lucy Pachofene sarlrken, Baba demek zorunda kalmas ve bu
arada babasnn Lucynin sevgilisi olduunu bilmesi gibi bir eydi,
nk btn bunlar ayn zamanda oluyordu.
Clarisse yeniden yanaklarn scaklk bastn hissetti. O
kendine zg inlemeyi, erkek arkadana anlatm olduu, yaban
c inleyii gznn nnde canlandrabilmek, onu ok youn bir
biimde megul etmekteydi. Eline bir ayna ald ve babasnn yata
nn yanma geldii o gece, dudaklar korkuyla kaslm olan yz
yeniden bulmaya alt. Bir tr batan karlma duygusunun et
kisiyle gsnden zlp km olan sesi kartmay baaramad.
Bu sesin bugn de tpk o zamanki gibi gsnn iinde olmas
gerektiini dnd. Bu, acmasz ve hogrsz bir sesti; ama bir

daha yzeye kt hi olmamt. Clarisse, aynay brakt ve yalnz


olduu bilincini, adeta oraya buraya dokunan gzlerle glendire
rek, dikkatle etrafna baknd. Sonra, parmak ularyla giysisinin
altndan hissetmeye alarak, aslnda tuhaf bir yks olan, kadife
karas benini arad. Ben, kasn i ksmna doru, baldrlarn biti
me noktasnda yar saklyd ve o blgede biraz dzensiz konumdaki
kllarn kenarndayd; Clarisse, elini onun stnde brakt, kafa
sndan her trl dnceyi kovdu ve gereklemesi ngrlen de
iiklii beklemek iin pusuya yatt. Bu deiiklii hemen hissetti.
Olan, ehvetin yumuak ak deildi, Clarissenin kolu gerilmi,
bir erkek kolu gibi sertlemiti; iinde, o kolu bir kez yeterince kaldrabildii takdirde, onunla her eyi yere serebilecei gibi bir izle
nim uyanmt! Bedenindeki bu noktay eytann gz diye adlan
dryordu. Bu noktada babas, tam tersineydi. eytann Gznn
giysileri delip geen bir bak vard; bu bak, erkekleri gzde zapt
ediyor, onlar ekim gcnn egemenlii altna alyor, ancak Cla
risse istemedii srece kprdamalarna izin vermiyordu. Clarisse,
baz szckleri, tpk yazarken bazlarnn altn kaln mrekkep
izgileriyle izercesine, trnak iaretleri arasnda, iyice belirginle
tirilmi olarak dnyordu; o zaman byle vurgulanm szck
lerin, tpk gerilmi olan kolu gibi, gergin bir anlam oluyordu; in
sann gzyle bir eyi gerekten yakalayabileceini dnen olmu
mudur imdiye kadar? Ama Clarisse, bu szc bir hedefe doru
frlatlabilecek bir ta gibi elinde tutan ilk insand. Bu, kolunun
paralayc gcnn bir ksmyd. Btn bunlardan tr Clarisse,
zerinde dnmek istedii inlemeyi unutmutu ve imdi kendisin
den kk olan kzkardei M arionu dnmekteydi. Marion drt
yandayken geceleri ellerini balamak zorunda kalmlard, nk
aksi takdirde bu eller, hibir eyin farknda olmakszn, sadece bir
holanma duygusuyla, iki kk aynn bir aacn balna yakla
malar gibi, yorgann altna iniyordu. Daha sonralar bir defasnda
kendisi, yani Clarisse, W alteri M arionun stnden zor kullanarak
ekip almak zorunda kalmt. arabn arap reten kyller ara
snda dolanp durmas gibi, ehvet duygusu da Clarissenin ailesinde
dolanyordu. Bu, bir kaderdi. Clarissenin yk ard. Ama buna
ramen imdi dnceleri gemi zamanda gezintiye kmt, ko
lundaki gerginlik zlp doal bir duruma dnyordu ve eli de

unutulmu olarak kucanda kalmt. O zamanlar VValtere henz


Siz diye hitap ederdi. Aslnda ona ok ey borluydu. Yalnzca sade
grnl eyaya dayanabilen ve odalarna stnde hakikatin tasvir
edildii resimler asan yeni insanlarn bulunduu mesajn o getir
miti. Clarisseye Peter Altenbergden, aktan balar dnm lale
tarhlarnn arasnda ember eviren ve kestane ekerlemeleri kadar
masum gzleri olan kk kzlarn kk yklerini okumutu; ve
Clarisse, o andan balayarak, daha nce kendisine hep ocuka g
rnl gelmi olan ince bacaklarnn en azndan kime olduunu
bilmiyorumun bir Scherzosu kadar anlaml olduunu renmiti.
O srada hepsi birlikte bir sayfiye yerinde yaamaktayd; iinde
bulunduklar, geni bir evreydi, birbirleriyle tanan aileler tarafn
dan bir gl kenarnda birka villa kiralanmt; btn yatak odalar,
davetli kz ve erkek arkadalarn da eklenmesiyle tka basa dolmu
tu. Clarisse, Marion ile birlikte kalyordu, ve imdilerde svirede
nl biri olan, o zamanlar ise btn annelerin elence kayna ve
tanrs yerine geen Dr. M eingast, bazen saat on birde, gizli bir
mehtap turu srasnda gevezelik etmek iin onlarn odasna geli
yordu. Ka yandayd Clarisse o zamanlar? On be veya on alt
yanda m, yoksa on drt ve on be yalar arasnda m, hani Dr.
M eingastn Marion ile Clarisseden sadece birazck byk ren
cisi Georg Grschl de geldiinde? Dr. M eingast o akam dalgn
d, sadece ayn klar, duyarszca uyuyan ana ve babalar ve yeni
insanlar zerine ksa bir konuma yapm, sonra anszn ortadan
kaybolmutu; sanki yalnzca hayran olan iri yapl kk Georgu
kzlarn yannda brakmak iin gelmiti. Georg hi konumamt,
herhalde rkmt ve o zamana kadar Dr. M eingasta yant vermi
olan kzlar da susmulard. Ama sonradan Georg, herhalde karan
lkta cesaretini toplayarak M arionun yatana yaklamt. Oda,
dardan biraz k alyordu, fakat yataklarn bulunduu kelerde
sadece seilmesi olanaksz glge kitleleri kprdanmaktayd ve Cla
risse, ne olduunu anlayamyordu; ancak Georgun yatan yannda
sanki ayakta durduunu ve baklarn M ariona indirmi olduunu
fark eder gibiydi, gelgelelim Georg, Clarisseye srtn dnmt
ve Marion da, sanki odada deilmiesine, hi ses kartmyordu.
Bu, ok uzun bir sre bylece devam edip gitmiti. Ama sonunda,
Marion yine biraz nceki gibi hi kprdanmazken, Georg bir ka

til gibi glgelerin iinden kmt, odann ay nn aydnlatt


ortasnda bir an omzu ve profili soluk bir biimde grnmt ve
hemen tekrar yatana dnp rty enesine kadar ekmi olan
Clarisse ye gelmiti. Clarisse, imdi M arionun yannda gizlice ya
anan eyin tekrarlanacan biliyordu ve beklentiden kaskat kesil
miti; bu arada Georg sessizce onun yatann yannda duruyordu
ve, Clarisse ye gre, dudaklarn tuhaf bir biimde smsk kapat
mt. Sonunda eli bir ylan gibi uzanp Clarisseye dokunmaya
balamt. Bunun dnda ne yaptn Clarisse anlayamamt; bu
konuda bir bilgisi yoktu ve heyecanna ramen Georgun hareketle
rinden alglayabildiklerine de bir anlam verememiti. Kendisi, bun
lar olurken ehvet duymamt, o duygu ancak sonradan gelmiti,
o anda ise sadece gl, adlandrlamayan, rktc bir heyecan
vard; Clarisse, stnden ar tatlardan oluma, ba sonu belli ol
mayan bir konvoyun getii bir kprnn titreyen talarndan biri
gibi sessiz kalmt, hibir ey syleyememiti ve kendisine yaplan
her eye izin vermiti. Georg. onu braktktan sonra, veda etmeden
ekip gitmiti ve kardelerden hibiri, tekine de kendisine yap
lanlarn aynsnn yaplp yaplmadn kesinlikle renememiti;
birbirlerinden ne yardm ne de katlma istemilerdi, bu konuda ilk
kez konumalarna kadar ise aradan yllar gemiti.
Clarisse, elmasn yeniden bulmutu, onu srd ve kk par
alar halinde inemeye balad. Georg, belki ilk zamanlar arada
srada ynelttii buz gibi, fakat anlaml baz baklarn dnda ne
kendini ele vermi ne de yaptn kabullenmiti; bugn ise hk
met adna alan, her zaman k giyinen bir hukukuydu, Marion
da evlenmiti. Dr. M eingastn yolu ise daha ilerilere uzanmt;
yurtdna gidince kinik biri olmaktan km, niversitelerin d
nda nl filozof diye nitelendirilenler arasna katlmt; evre
sinde hep kz ve erkek rencilerden oluma bir kalabalk vard,
ksa zaman nce Walter ile Clarisse ye bir mektup yazp, bir sre
hayranlar tarafndan rahatsz edilmeden alabilmek iin yurdunu
ziyaret edeceini bildirmiti; onlarn doa ile byk kenti ayran
snrda yaadklarn duyduundan, onu konuk edebilip edemeye
ceklerini de sormutu. Belki de Clarissenin dncelerinin o gn
izledikleri btn yollarn kayna, bu noktayd. Tanrm, ne kadar
tuhaf zamanlard! diye dnd. imdi, unu da artk biliyordu:

Lucy ile geirilen yazdan nceki yazd. M eingast o zamanlar can


istediinde Clarisse yi perdi. Sizi pmeme izin verin! derdi yap
madan nce de, ve Clarissenin btn kz arkadalarn da perdi;
dahas, Clarissenin hatrlad bir kz vard ki, o zamandan beri
szde masum bir ifadeyle gzlerini nne dikiini elinde olmaks
zn dnmeden bu kzn eteine bakamazd. M eingast, ona bunu
kendisi anlatmt, ve Clarisse de - o zamanlar daha on be yan
dayd!- tam bir yetikin olan Dr. M eingast, ona kz arkadalaryla
yaad servenlerden sz ettiinde, yle derdi: Siz, domuzun
birisiniz! Bu baya szc kullanmak ve Dr. M eingasta sv
mek, Clarisse ye sanki izme ve mahmuz yerine geen bir haz verir
di; ancak buna ramen sonunda kendisinin de direnemeyeceinden
korkmaktayd ve adam kendisinden bir pck istediinde, bir bu
dalaym izlenimini uyandrmaktan korktuu iin, kar koymaya
cesaret edemezdi.
Ama VValter onu ilk kez ptnde, ok ciddi bir ifadeyle yle
demiti: Anneme asla byle bir ey yapmayacama dair sz ver
dim. Aradaki fark, buydu; VValter, Incil metni kadar gzel konu
urdu, ayn zamanda da ok konuurdu, ayn evresinin bulutlarla
sarl olmas gibi, VValterin evresi de sanat ve felsefeyle sarlyd.
Fakat asl nemli olan, Clarisseye srekli olarak ve sadece bakmasyd, btn kz arkadalar arasnda sadece Clarisseye bakard
ve ilikilerinin z de balangta buydu; bu, tpk aya baktn
da insann ellerini kavuturmas gibi bir eydi, ilikilerinin gerek
anlamda devam, el skmalaryla oluyordu; bunlar, iinde kendi
ne zg ve taraflar birbirine balayc bir g barndran, sessiz
el skmalaryd. Clarisse, onun eli araclyla btn vcudunun
arndn hissediyordu; Walter elini bir kez dalgn ve souka bir
ifadeyle vermeyegrsn, Clarisse mutsuz oluyordu. Bunun benim
iin ne ifade ettiini bilmiyorsun! diye ricada bulunuyordu. O za
manlar, artk birbirlerine gizliden sen diye hitap etmeye balam
lard. VValter, onun dalardan ve bceklerden anlamasn salyor
du, halbuki Clarisse o zamana kadar doada sadece babasnn veya
onun arkadalarndan birinin resmini yapp satt manzaralar
grmt. Ailesine ynelik eletirel bak anszn uyanvermiti;
kendini yeni ve farkl hissediyordu. imdi Clarisse, Scherzo olay
nn i yzn de tam olarak biliyordu: Bacaklarnzn, M atmazel

Clarisse, demiti VValter gerek sanatla ilintisi, babanzn yapt


btn resimlerden ok daha fazla! Sayfiye evinde bir piyano var
d ve bunu drt el olarak alyorlard. Clarisse, VValterden ren
mekteydi; kz arkadalarn ve ailesini amak istiyordu; gzel yaz
gnlerinde krek ekecek veya denize girecek yerde nasl piyano
alnabileceini kimse anlamyordu, ama Clarisse umutlarn VValtere balamt, hemen ve daha o zamandan onun kadn olmaya,
onunla evlenmeye karar vermiti, ve VValter onu piyano alndaki
bir hatadan tr azarladnda, i dnyas altst oluyordu, fakat
haz ar basyordu. stelik VValter onu kimi zaman gerekten de
azarlyordu, nk tin dn tanmazd; ama sadece piyano ban
da. M ziin dnda, Clarissenin M eingast tarafndan pld
de oluyordu ve VValterin krek ektii bir mehtap gezisinde Cla
risse, tamamen kendi isteiyle ban, yannda, dmenin banda
oturmakta olan M eingastn gsne koymutu. M eingast, byle
konularda insan korkutacak kadar becerikliydi, Clarisse, bu iin
nereye varacan bilmiyordu; buna karlk VValter onu ikinci kez,
piyano dersinden sonra, artk kapya vardklarnda, arkadan ya
kalayp ptnde, Clarisse sadece soluksuz kalma gibi naho bir
duygu yaamt ve ondan kabaca syrlmt; yine de i dnyasnda,
teki ile iler nereye varrsa varsn, bunu asla brakmama konusun
da kesinlikle kararlyd!
Byle durumlar zaten bir tuhaftr; Dr. M eingastn soluun
da insann kar koyuunu eriten, insann farkna varmakszn ier
sinde kendini mutlu hissettii, h afif ve temiz havay andran bir ey
vard, buna karlk, Clarissenin de uzun zamandr bildii gibi, ha
zm gl eken VValterin, tpk kararlarnda da zorlanmas gibi,
soluk alnda da bir glk vard; soluu ksmen scakt, ksmen
de yakc bir koku yayyor ve insan fel ediyordu. Bu trden bir
bedensellik ve tinsellik, daha balangtan beri tuhaf bir biimde
birlikte etkin olmutu, ve Clarisse buna hi de amamt, nk
bir insann bedeninin onun ruhu olduunu sylemi olan Nietzsche
kadar doal bulduu bir ey yoktu. Bacaklarndaki deha, kafasndakinden daha fazla deildi, bacaklar da, kafas da tam olarak ayn
eye sahipti, o eyin ta kendisiydi; VValterin dokunuuyla birlikte
Clarissenin eli, tepeden trnaa akan, ama beraberinde szckleri
srklemeyen, niyetlerden ve gvencelerden oluma bir nehri ha

rekete geiriyordu; Clarissenin genlii ise, bir kez bir zbilince


ulatrldktan sonra, annesiyle babasnn inanlarna ve bakaca
budalalklarna, en uzaktan da olsa evli iftlere ait ve bir nceki
kat ahlk kuak tarafndan onca sevilmi o abartl karyolalar
ve grkemli ark hallarn artran btn duygulardan nefret
eden, sert bir vcudun diriliiyle bakaldrmaktayd. Bu yzden
dir ki Clarisse asndan bedensellik, onun belki de bakalarndan
farkl grd bir rol oynamay srdrmekteydi. Ancak Clarisse,
bu noktada hatralarnn akna durma emrini verdi; veya belki
tam byle olmad da, hatralar onu bir anda ve inite hibir sarsn
t yaatmakszn yeniden imdiki zamana getirdi. nk Clarisse,
btn bunlar ve bunlarn ardndan gelenleri niteliksiz dostuna an
latmak istemiti. Belki de M eingast, u anda btn bunlarn ier
sinde ar byk bir yer kaplamaktayd, nk o hareketli yazn
ardndan hemen sonra ortadan kaybolmutu, yabanc lkelere ka
mt, onu sadece gnn gn etmeye bakan birisi olmaktan ka
rp, nl bir dnr olma noktasna getirecek olan o dev dnm,
i dnyasnda balamt; o zamandan beri Clarisse onu pek ender
grmt; byle karlamalarda ikisi de gemii dnmemilerdi.
Ancak Clarisse kendi kendisini incelediinde, M eingastn yaam
olduu dnmdeki payn ok ak grebiliyordu. M eingastn
ortadan kayboluundan nceki haftalarda ikisi arasnda pek ok ey
olup bitmiti; W altersiz ve VValterin kskana abalaryla; VVal
teri geri plana iterek; tevik ederek ve kkrtarak; tinsel frtnalar
la; bir frtnadan nce erkek ile kadnn akllarn balarndan alan,
bu frtnalardan da daha delice saatler boyunca; btn tutkulardan
syrlm, yamurdan sonraki ayr yeili gibi, dostluun tertemiz
havasnda uzanan, lgnln yitirmi saatler boyunca. Clarisse,
kimi olaylara gs germek zorunda kalmt ve aslnda bundan
da pek rahatsz olmamt; ancak daha sonra iindeki merakl o
cuk, doludizgin gitmekte olan dosta kendi fikrini syleyerek ken
dine gre btn bunlara kar savunmaya gemiti; ve Meingast,
gitmeden nceki son zamanlarnda dosta bir ciddiyete brnm,
VValter ile rekabetinde neredeyse soylu ve ar bir tavr sergileme
ye balam olduundan, bugn Clarisse, svireye gitmeden nce
M eingasta hzn vermi her ey ile kendisi arasnda ilinti kurdu
undan, bylece de ona kendini bylesine beklenmedik bir biimde

deitirmesi iin olanak salam olduundan kesinlikle emindi.


Daha sonra VValter ile aralarnda olup bitenler, Clarissenin bu fik
rini glendirmiti; Clarisse, artk oktandr gemie karm olan
btn bu yllar ve aylar birbirinden ok net ayramyordu, ama
sonuta u ya da bu olayn tam olarak ne zaman gerekletii de
nemli deildi; bir btn olarak daha sonra, VValtere, i dnyasn
da ona kar direnilerle dolu bir biimde yaklamasnn ardndan,
gezintilerle, itiraflarla, tinsel balamda elde edilerle dolu, hercai
bir zaman gelip atmt; bu, ayn zamanda bekretlerinden tr
yitirdikleri o ok kararl cesaretlerinin eksikliini hisseden iki
n srklendikleri kk, saysz, ayn zamanda hem acyla, hem
de hazla yorulmu taknlklarla dolu olan bir zamand. Sanki
M eingast giderken onlara, daha yksek bir anlamda bir kez daha
yaansnlar ve bunun sonucunda en yksek anlam dzeyinde ya
anlarak tlsnler diye, gnahlarn brakmt; ikisi de bunu
byle anlamlard. Bugn ise, VValterin akna, bu ak ou kez
itici bulacak kadar nem vermeyen Clarisse, bir zamanlar aka olan
susamlndan tr kendisini bunca lgna evirmi olan esrik
liin bir enkarnasyondan baka bir ey olamayacan biliyordu; bu,
bir bedenselleme demekti; bedensel olmayan bir eyin, yldzlar
arasnda sekinler iin hazrlanan trden, bir anlamn, bir grevin,
bir yazgnn bedensellemesiydi.
Clarisse, utanmyordu, gemi zaman ve imdiyi karlatrd
nda, aslnda alamak isterdi; ne var ki Clarisse, hibir zaman alayamazd da, sadece dudaklarn skar, bu da onun glmsemesine
benzer bir grnm yaratrd. Koltukaltna kadar plen kollar,
eytann baklar altndaki bacaklar, sevgilinin zlemden yanp
tutumasyla belki bin kez dnp durmu ve bir ip gibi gerilmi,
esnek bedeni - bunlarn tm de aka zg o mucizevi, elik edi
ci duyguyu korumaktayd: insann btn jestlerini lesiye ciddiye
almas. Clarisse, yerinde oturuyor ve kendini perde arasndaki bir
oyuncu gibi hissediyordu. Geri bundan sonra ne olacan bilmi
yordu; fakat btn sevenlerinin sonsuz grevinin, kendini en yce
anlarda birbirleri iin ne olmularsa, o olarak muhafaza etmek ol
duuna inanyordu. Kollar yerindeydi, bacaklar yerindeydi, ka
fas da artk daha fazla gecikmesi olanaksz iareti ilk alan olmaya
ynelik, esrarl bir hazr bekleyi halinde, bedeninin stndeydi.

Clarissenin ne dndn anlamak belki de zordu, ama bu, ken


disine zor gelmiyordu. Kont Leinsdorfa bir mektup yazarak, bir
Nietzsche Yl dzenlenmesini talep etmi, ayn zamanda da kadn
katilinin serbest braklmasn ve belki de, herkesin drt bir yana
salm gnahlarn kendilerinde birletirmek zorunda kalanla
rn ileli yollarn herkese hatrlatmak amacyla, tehir edilmesini
istemiti; ve imdi bunu neden yaptn da biliyordu, insan, ilk
sz sylemekten kanmamalyd. Clarisse bunu yaparken belki
de kendini iyi ifade edememiti, ama bunun bir sakncas yoktu;
nemli olan, insann bir kez balamas, bylece de sabretmeye ve
yaplanlara ses kartmamaya bir son vermesiydi. Tarihsel olarak
kantlanm bir gerekti: Dnyann zaman zaman -b u sylemin
arkasnda, yaknda olmalarna karn insann gremedii iki an
gibi, adan aa sz yatmaktayd- yaplanlara katlamayan ve
herkesle birlikte yalan syleyemeyen, bu yzden de olumsuz tepki
yaratan insanlara ihtiyac vard. M esele, buraya kadar akt.
Ayrca ak olan bir nokta daha vard ki, o da olumsuz tepki
yaratan insanlarn dnyann basksn zerlerinde hissettikleriydi.
Clarisse, insanln iinden kan byk dehalarn hemen her za
man ac ekmi olduklarn biliyordu ve kendi yaamndaki baz
gnlerle haftalarn, sanki stne ar bir levha konmuasna, kur
uni bir basncn altnda kalmasna amyordu; ama bu durum, her
defasnda geip gidiyordu ve bu, btn insanlar iin byleydi; kilise,
bilgece davranarak matem zam anlan bile saptamt, bunun nedeni,
matemi bir noktada toplamak, bylece de yarm asr gibi ok uzun
zamanlarn bir cesaretsizlik ve duygusuzluk selinin basknna ura
masn nlemekti - nk zaman zaman bu da yaanmt. Claris
senin yaamnda bundan daha g olan ey, bakaca belli anlarn,
ok fazla zgrlemi ve bir kar baskdan yoksun kalm anlarn
stesinden gelebilmekti; byle zamanlarda Clarissenin raydan k
mas iin bazen tek bir szck bile yeterli olabiliyordu; o zaman Cla
risse kendinden geiyor ve nerede olduunu belirtebilmekten ciz
kalyordu; bu, asla onun bir bolua dt anlamn tamyordu,
tam tersine, byle bir durumda Clarissenin, gvdesinin dnyada
kaplad yerin, normal bir dnme tarznn kavrayamayaca bir
biimde iersinde bulunan ve daha derinlerde bulunan bir yerde
varolduu sylenebilirdi; ancak, szcklerin normal ak iersin

de bulunmayan bir ey iin uygun szckler aramak, bounayd,


zaten bir sre sonra Clarisse yine teki insanlarn yanma dnm
oluyordu ve, tpk burun kanamalarndan sonra olduu gibi, kafas
nn iini sadece daha bir rahatlam hissediyordu, o kadar. Clarisse,
bunlarn kimi zaman yaad tehlikeli anlar olduunu anlyordu.
Grnd kadaryla bunlar, provalar ve hazrlklar niteliindey
di. Zaten Clarissenin birka eyi birden ezamanl olarak dnme
alkanl vard; tpk bir ekmecenin alp kapanmas ve bu arada
baka bir ekmecenin de ksmen yannda, ksmen altnda bulunma
s gibi, bu durum ok kark bir hal aldnda, insann bir hamlede
dar frlama ihtiyacn duymas doaldr; bu, pek ok insanda var
dr, gelgelelim istedikleri yere frlayamazlar.
Demek ki Clarisse, hazrlklar ve belirtileri baka insanlarn
belleklerinin ya da demiri bile tmelerini salayan sindirim sis
temlerinin tadn kardklar gibi yaamaktayd; onlar, cam k
rklarn bile yiyebildiklerini sylerlerdi. Ama Clarisse daha nce
gerekten bir eyleri stlenebildiim gstermiti; gcn baba
snda, M eingastta, Georg Grschlde kantlamt; VValter ba
kmndan daha baz abalar gerekliydi, onun asndan olaylar,
biraz duraklayarak da olsa, henz ak halindeydi; fakat Clarisse
bir sredir gc niteliksiz adamda kantlamaya niyetliydi. Bunun
ne zamandan beri byle olduunu tam olarak belirtemiyordu; bu,
VValterin ortaya att ve Ulrichin de onaylad adlandrmayla
ilgiliydi; daha nce ise, Clarisse bunu sylemek zorundayd, daha
eski yllarda, ok iyi arkada olmalarna ramen, VValteri hibir
zaman ciddi olarak dikkate almamt. Fakat Niteliksiz Adam,
Clarisseye piyano allarn, yani insann, btnyle gerek tut
kular olmamalarna ramen, delicesine yaad btn o melanko
lik halleri, sevin patlamalarn, fke patlamalarn hatrlatyordu.
Clarisse, kendini btn bunlara yakm hissediyordu. Olay, o nok
tadan sonra hibir yne sapmakszn, insann btn ruhuyla, yap
mad eyleri yapmay kendisine yasaklamas gerektii iddiasna
uzanyordu; bylece de Clarisse, evliliinin karmakark gerek
liinin tam ortasna varm oluyordu. Bir niteliksiz adam, hayata
hayr demezdi, sadece henz deil! der ve henz yaamadn son
ras iin saklard; Clarisse, bunu btn vcuduyla anlamt. Belki
de kendi kendisinin dna kt btn anlarn anlam, onun da

Meryem Ana olmas gerektiiydi. Daha on be dakika nce kendi


sini ziyaret etmi olan yz hatrlad. Belki de her ana, Meryem
Ana, yani Tanrnn annesi olabilir, diye dnd eer kaderine
raz olmakla yetinmezse, yalan sylemezse, herhangi bir konuda
etkin olmaya kalkmazsa, fakat benliinin en derin noktasnda bu
lunan bir ocuk olarak dourursa! Elbette, kendisi iin hibir ey
elde etmemesi kouluyla! diye ekledi hznl bir ifadeyle. nk
bu dnce Clarissede asla yalnzca ho duygular uyandrmyor,
benliini ac ve mutluluk arasnda blnm durumdaki bir ey
uruna feda edilmilik duygusuyla dolduruyordu. Daha nce g
znn nnde beliren grnt, sanki bir aacn dallarnda, an
szn mum alevleri gibi parlamaya balayan yapraklarn arasnda
bir resmin ortaya kmas, bunun ardndan dallar tarafndan tekrar
kapanmas gibi bir eydi; imdi ise iinde bulunduu ruhsal atmos
fer, deikenliini srdrmekteydi. Ama bir an sonra bir rastlan
t Clarisseye baka her insan iin nemsiz olan bir kefi, vcutta
doutan bulunan benlerin de anneden bir eyler ierdii* kefini
armaan etmiti; bunun Clarisse iin anlam, sanki kaderi anszn
yldzlarda yazlym gibi bir izlenimdi. Kadnn erkei hem anne,
hem de sevgili olarak iine almas gerektii tarzndaki olaanst
dnce, Clarisseyi yumuatp heyecanlandrmt. Nereden gel
diini bilmedii bu dnce, direnilerini silip spryor, fakat bir
yandan da ona g kazandryordu.
Ama Niteliksiz Adam a gvendii, henz kesinlikle sylene
mezdi. O adam pek ok eyi sylediinden farkl dnyordu.
nsann dncelerini aklayamayacan veya hibir eyi tam ola
rak ciddiye alm adn iddia ettiinde, bu sadece bir tr saklant,
Clarisse bunu aka anlyordu; birbirlerinin kokusunu almlard
ve kiiliklerini iaretlerin yardmyla karlkl olarak tanyorlard,
VValter ise Clarissenin bazen deli olduunu dnyordu! Ama
Ulrichin iinde yine de ok ac biimde kt olan, dnyann ar
aksak seyrine eytanca ayak uyduran bir ey vard. Bunu zmek
gerekiyordu. Clarisse, bu eyi elde etmek zorundayd.
* Burada, dilim ize evrilm esi olanaksz bir szck oyunu vardr. A lm ancada ben szc
nn karl, M utterm af dir ve M utter le birlikte, anne szcn de ierm i olmak
tadr. Aynen evirinin olanakszl nedeniyle, burada yaklak bir eviri yaplm tr.
(.N.).

W altere yle demiti: ldr onu. Bu, pek bir ey ifade et


memiti, bununla ne demek istediini Clarisse de tam olarak bile
memiti; ama bu, VValteri kendi kendisinden ekip kartmak iin
bir eylerin yaplmasn, bunun iin hibir eyden ekinilmemesi
gerektiini sylemek gibi bir eydi.
Clarisse, onunla boumak zorundayd.
Gld, burnunu ovuturdu. Karanlkta gidip geldi. ParalelEylemle ilgili bir ey yaplmalyd. Clarisse, ne yaplmas gerekti
ini bilmiyordu.

Bir Dil Yanl Yznden Yklp


Giden Bir Devlet
Zaman treni, raylarn nnde kendi deyen bir trendir. Zaman
nehri, kylarn beraberinde tayan bir nehirdir. Yolculua kan,
salam duvarlar arasnda ve salam bir zeminin stnde hareket
eder; ama zemin ve duvarlar, yolcularn hareket edilerinden tr,
farkna varlmakszn, en canl biimde harekete geer. Dnce
lerinin arasnda bunun yer almamas, Clarissenin i huzuru bak
mndan paha biilmez bir anst.
Fakat Kont Leinsdorf da bu dnceye kar korunmu durum
dayd. Ona kar, gerek politika yapt inancyla korunmutu.
Gnler yalpa vurarak haftalar oluturmaktayd. H aftalar
olduklar yerde kalmayp birbirine karyordu. Srekli bir eyler
olup bitmekteydi. Ve ne zaman srekli bir eyler olup bitse, insan
kolaylkla gerek bir eye neden olduu izlenimine kaplr. Bu ba
lamda imdi Leinsdorf Saraynn grkemli salonlarnn byk bir
enlik erevesinde, akcier hastas ocuklar yararna olmak zere
halka almas ngrlmt; bu olay nedeniyle Ekselanslar ile
khyalar arasnda ayrntl grmeler yaplmaktayd; bu gr
meler srasnda, her birinde belli edimlerin gerekletirilmesi art
olan belli gnler saptanyordu. Ayn sralarda Emniyet Mdrl
de alna btn sosyetenin davetli olduu bir jbile sergisi
dzenlemiti; Emniyet Mdr, davetiyesini sunmak iin Ekse
lanslarna ahsen bavurmutu; Kont Leinsdorf geldiinde ve kar
landnda, Emniyet Mdr onun yanndaki gnll yardmc
ve onursal sekreteri tanmt, bu kii, gereksiz yere onunla tekrar

tantrlmt, bu da Emniyet Mdrne o efsanevi kiiler haf


zasn gsterebilmek iin frsat salamt, nk Emniyet M d
rnn her on vatandatan birini ahsen tanmak veya en azndan
onun hakknda bilgi sahibi olmak gibi bir n vard. Eiyle bir
likte Diotima da geldi; gelenlerin hepsi, imparatorluk ailesinden
bir yeyi bekledi; ilerinden bazlar onunla tantrld; ortada tek
bir ses vard, o da serginin ok baarl ve ekici olduunu sy
lyordu. Sergi, duvarlarda asl resimlerin iten birlikteliinden,
bir de cam dolaplarda ve sehpalarda tehir edilen, byk sulara
ait hatra eyasndan olumaktayd. Bunlarn arasnda evlere zorla
girmek iin kullanlan aletler, kalpazanlk atlyeleri, ipucu yerine
gemi olan, kaybedilmi dmeler, nl katillerin trajik aralar
ve bunlara ilikin efsaneler vard; duvarlardaki resimlerde ise bu
korkunluklar cephaneliinin kart olarak, polisin yaamndan
yapc sahneler sergilenmekteydi. Caddenin kar tarafna geen,
tonton bir yal kadna elik eden yardmsever polis, nehrin ky
ya srkledii cesedin nnde duran, ciddi ifadeli polis, kentin
koruyuculuunu yapan gvenlik rgtnn bir alegorisi olarak,
az kpkler iindeki atlarn dizginlerini yakalamaya alan ce
sur polis, karakolda, ana kadn polislerin arasnda duran, yolunu
kaybetmi ocuk, st ba tutumu olduu halde, bir kz kucak
layarak alevlerin arasndan karan polis, bu resimlerde grlenler
arasndayd; ayrca, lk Yardm, Yalnz Bana Tutulan Nbet
gibi ok sayda resmin yannda, ta 1869dan bu yana olmak zere,
drst ve cesur polislerin fotoraflar, bunlarn hayat hikyeleri,
ayrca da genel olarak polisin veya tek tek grevlilerin etkinlikle
rini ycelten, erevelenmi iirler vard. Polislerin en st dzey
deki amirleri, yani Impkralyada i ileri gibi psikolojik bir ba
lk tayan bakanln banda bulunan kii, a konumasnda,
polisin ruhunu gerekten halkn znde yatan bir zellik olarak
yanstan bu resimlere atfta bulundu; sanatn ve yaamn hercai bir
umursamazln korkak kltne ne yazk ki ar eilim gsterdii
bir zamanda, byle bir yardma komaya hazr olma ve disiplin
ruhuna duyulan hayranl ahlkn taze pnar diye nitelendirdi.
Kont Leinsdorfun yannda durmakta olan Diotima, modern sa
nat destekleme balamndaki abalarna ilikin olarak tedirgin
lik duydu ve Impkralyada bu bakannkinin yannda baka kafa

larn da bulunduu yolundaki kesin gerei hissettirebilmek iin,


yumuak, fakat dn tanmaz bir yz ifadesiyle havaya bakmaya
zen gsterdi. Bu sylev srasnda Diotimay belli bir mesafeden
Paralel-Eylemde alan bir onursal sekreterin saygn dncele
riyle gzlemlemekte olan kuzeni ise, youn kalabaln iersinde
anszn dikkatli bir elin hafiften koluna dokunduunu hissetti ve
yannda Bonadeay grnce ard; st dzey adliye grevlisi eiy
le birlikte ala gelmi olan Bonadea, btn boyunlarn bakana
ve onun nnde duran aridke dnk olduu andan, sadakatsiz
arkadana yaklamak iin yararlanmt. Bu cesur saldrnn ar
dnda uzun bir planlama dnemi yatyordu; sevgilisinin, tam da
Bonadeann ehvetinin dalgalanan bayran, imgesel ifade etmek
gerekirse eer, serbest kalan ucundan da balamak gibi hznl bir
ihtiyacn penesine dt bir anda ona srt evirmesi, Bonadea
iin ar bir darbe olmutu; bu yzden son haftalarda dnceleri
sadece onu yeniden kazanabilme noktasnda odaklamt. Kuzeni,
ondan kayordu ve zoraki grmeleri de, aslnda yalnz kalmay
yeleyen taraf karsnda talep eden durumunda olann elverisiz
atmosferinde cereyan ediyordu; bu yzden Donadea, sevgilisinin
her gn girip kt evreye katlmann bir yolunu bulmaya karar
vermiti; bu niyet aslnda bir kincisini, yani kocasnn o iren
katil M oosbrugger ile grevi gerei srdrd ilikilerinden ve
kuzeninin de bu katilin kaderini herhangi bir biimde kolayla
trma niyetinden kendisi iin, her iki tarafla da daha sk ilikiler
kurma niyetini de iermekteydi; nk igds ona, bunun Dio
tima ile tanma frsatn bulaca ve uzun zamandr arad hayr
toplants olduunu sylyordu. Bakan konumasn bitirdikten ve
kalabalk harekete getikten sonra, Bonadea tedirgin sevgilisinin
yanndan ayrlmad ve onun eliinde, duyduu mthi tiksintiye
ramen, o korkun ve stleri kan lekeleriyle dolu aletlerin gsteril
dii sergiyi gezmeye balad. Sen, insann istedii takdirde btn
bunlar nleyebileceini sylemitin dedi fsltl bir sesle, ve by
lece ona, ne kadar dikkatli olduunu gstermek isteyen, uslu bir
ocuk gibi, bu konuda yaptklar son ayrntl konumay hatrlatt.
Biraz sonra glmsedi, kalabaln kendisini Ulriche smsk ya
ptrp ona doru kaldrmasna izin verdi ve bu an frsat bilerek
fsldad: Bir defasnda, uygun koullar altnda her insann b

tn zaaflar sergileyebileceini sylemitin! Ulrich, Bonadeann


kendisinin yannda yrmekte srar ediine ilikin tavr yznden
byk sknt duydu ve aslnda onun dikkatini baka yne ekmek
iin elinden geleni yapt halde, sevgilisinin Diotimaya doru
yelken amas, kendisinin de herkesin nnde bunu nleyecek cid
di giriimlerde bulunmasnn olanakszl karsnda, o zamana
kadar karsnda direnmi olduu bir eyi, iki kadn birbiriyle ta
ntrma iini o gn yapmak zorunda olduunu anlad. Tam odak
noktasn Diotima ile Ekselanslarnn oluturduklar bir grubun
yanma gelmilerdi ki, Bonadea vitrinlerden birinin nnde yk
sek sesle: Bakn, burada M oosbruggern ba var! dedi. Bak,
gerekten de oradayd ve Bonadea, bir ekmecede bykannesinin
vaktiyle bir dans yarmasnda kazand ilk nian bulmuasna
hayranlkla baa bakmaktayd; bunun zerine Ulrich, acele ka
rar verdi ve kuzininden, onu byle bir tanmay arzu eden, ayrca
da btn iyi, has ve gzel abalarn tutkulu destekleyicisi olan bir
hanmla tantrmak iin izin istedi.
Demek ki o gnlerin ve haftalarn hay huyu iersinde olup
bitenlerin az olduu pek de sylenemezdi ve gerek polis rgt
nn sergisi, gerekse bu serginin beraberinde getirdikleri, aslnda
olanlarn kk bir blmyd. rnein ngilterede, ok daha
grkemli bir ey yaplmt ve bu, burann sosyetesinde ok sk
anlatlyordu; bu, nl bir mimar tarafndan yaplp Kralieye
armaan edilen bir bebek eviydi; iinde, duvarlarnda nl mo
dern ressamlarn minyatr portrelerinin asl durduu, bir metre
uzunluunda bir ziyafet salonu, musluklarndan scak ve souk su
akan odalar, Kralienin iine kraliyet ailesi mensuplarnn foto
raflarn yaptrmakta olduu, som altndan bir albmn, mik
roskobik llerde baslm bir tren ve gemi tarifesinin ve nl
yazarlarla airlerin Kralie iin kendi el yazlaryla kaleme aldk
lar iirlerle hikyeleri ieren, yaklak iki yz minik cildin yer al
d kk bir ktphane vard. Diotima, bu bebek evi zerine
ksa sre nce iki cilt olarak ve ngilizce yaymlanan, grlmeye
deer her eyin deerli resimlerini ieren grkemli esere sahipti;
sosyetenin en yksek kesimlerinin salonuna youn olarak gelm e
lerini de bu esere borluydu. Ancak ortalkta bunun dnda da
kolay kolay kelimelere sdrlamayacak bir eyler srekli cereyan

etmekteydi, bu yzden insan kendini ruhen, henz ke bucakta


kalm ve bu yzden grlemeyen bir eylerin habercisi olan davul
sesleri arasnda yaar gibi hissediyordu. rnein imparatorluk ve
Kraliyet telgraf memurlar, tarihlerinde ilk kez ve olaanst te
dirgin edici bir biimde greve gitmilerdi; P asif Direni adn alan
bu grev, aslnda memurlarn hizmetlerine ilikin btn kurallara
kl krk yararcasna titizlikle uymaya balamalarndan ibaretti; bu
durumun sonunda, yasaya tam olarak uymann ileri en doludiz
gin anariden ok daha hzl felce uratabildii anlalmt. Bu
gn de hl hatrlarda olduu zere, Prusyada bir eskiciden satn
alnma bir niformayla kendini yzba atayan, yolun ortasnda
bir devriyeyi durduran, bu devriyenin ve Prusya Kraliyetine zg
itaatkrln yardmyla kente ait bir kasay boaltan von Kpenick gibi, P asif Direni de damaklar gdklayan, ama ayn za
manda da dile getirilmek istenen m uhalif dnceleri yeraltndan
sarsan bir eydi. Basnda kan yeni haberler arasnda, M ajestele
rinin Hkmetinin bir baka M ajestenin Hkmetiyle bir sz
leme yapt, bu szlemenin barn gvence altna alnmasn,
ekonomik gelimeyi, samimi bir ibirliini ve herkesin haklarna
saygi gsterilmesini, ama bunlarn yan sra bu haklarn tehlikeye
girmesi veya tehlikeye girmesi ihtimalinin ortaya kmas halinde
alnacak nlemleri ierdii haberi de vard. Daire Bakan Tuzzinin st olan bakan, bu olaydan birka gn sonra yapt bir
konumayla Kta Avrupasnda bulunan imparatorluk arasnda
sk bir dayanmann gerekliliini kantlamt; buna gre, impa
ratorluklar modern toplumsal gelimeleri gzden karmamallar,
fakat hanedanlarn ortak yarar dorultusunda yeni toplumsal olu
umlar karsnda bir cephe halinde birlemeliydiler; talya, Lib
yada silhl bir giriime karmt; Almanyann ve ngilterenin
banda bir B adat sorunu vard; mpkralya, Srbistann denize
doru genilemesine izin vermeyeceini, sadece ky blgeleri ile
bir demiryolu balantsn onaylayabileceini btn dnyaya gs
termek iin gneyde belli askeri hazrlklar ierisindeydi; ve bu
trden btn olaylarla edeerde olmak zere, dnyaca nl s
veli bayan oyuncu Vogelsang', hibir zaman mpkralyaya geliini
* V ogelsang, A lm ancada ku t anlam na gelm ektedir. (.N.).

izleyen ilk gecedeki kadar iyi uyumadn, ayrca kendisini kala


baln hayranlk gsterilerinden kurtaran, fakat daha sonra elini
iki eli arasna alarak kran duygusuyla skmak iin kendisinden
izin isteyen polisten ne kadar memnun kaldn itiraf etmiti.
Bylece dncelerin ak dnp dolap yeniden polis rgtnn
sergisine varyordu. ok ey oluyordu ve bunlarn farkna da var
lyordu. insanlar olup bitenleri bunlar kendi ellerinden kmaysa
onaylyor, bakalarnn elinden kmaysa dndrc buluyorlar
d. Olup bitenleri, bunlar ayr ayr ele alndnda, okul andaki
her ocuk anlayabilirdi, ama bir btn olarak neyin olup bittiini,
birka kiinin dnda, kimse doru drst bilmiyordu, bu birka
kii de bildiinden emin deildi. Bir sre sonra her ey, deiik
veya tersine bir sra dahilinde yinelenebilirdi ve, zamann ak
iersinde anlalmaz biimde geri kalp tarih denilen salyangozun
salyal yolunu oluturan belli deiikliklerin dnda, bu durumda
hibir fark grlmeyebilirdi.
Bu koullar altnda yabanc bir eliliin, burada gerekte ne
ler olup bittiini anlamak istediinde, kendini g bir grev kar
snda bulmas doald. Diplomatik temsilciler bilgilerini Kont
Leinsdorf tan edinmekten memnun kalrlard, ancak Ekselanslar
onlara glk karyordu. Kendi etki alannda sapasalam bir d
zenin salayabilecei bir tatmine her gn ulayordu ve yznden
yabanc gzlemcilere yolunda giden ilerin parltlar saan dingin
lii yansyordu. Birinci M akam yazyor, ikinci M akam yant ve
riyordu; ikinci M akam yant verdiinde, Birinci M akam bundan
haberdar etmek gerekiyordu; bu balamda en iyisi, bir karlkl
grme olanana zemin hazrlamakt; Birinci M akam ile ikinci
M akam gr birliine vardklarnda, hibir eyin yaplamayaca
anlalyordu; bylece srekli olarak yaplmas gereken bir eyler
ortaya kyordu. Ayrca ikinci derecede nem tayan pek ok e
yin de hesaba katlmas gerekiyordu. nk eitli bakanlklarla el
ele allmaktayd; kimse kiliseyi incitmek istemezdi; belli kiiler
ve toplumsal ilikiler hesaba katlmalyd; ksaca sylemek gerekir
se, nemli bir eylerin yaplmad gnlerde de o kadar ok eyin
yaplmamas mmknd ki, byk bir etkinliin gerekletii iz
lenimi uyandrlabiliyordu. Ekselanslar, bu durumu doru deerlendirebiliyordu. Bir insan kader tarafndan ne kadar yksek bir

noktaya tanrsa, diye konumay alkanlk haline getirmiti asl


nemli olann az sayda basit ilke, buna karlk salam bir irade ve
planl alma olduunu o kadar ak ve seik anlar. Bir defasnda
gen dostuna bu deneyime ilikin daha ayrntl aklamalarda da
bulunmutu. Konuyu Almanlarn birleme abalarna getirmi ve
binsekizyzkrksekiz ile altmalt yllar arasnda en zeki insanlar
dan ounun politikaya kartn itiraf etmiti; ama sonra diye
devam etmiti ortaya u Bismarck kt ve belirtmek gerekir ki iyi
bir yan hi kukusuz oldu, nasl politika yaplmas gerektiini gs
terdi: Kurnazlkla ve konumalarla yaplmamas gerektiini gster
di! Karanlk taraflarna ramen, onun zamanndan bu yana, A l
man dilinin uzanabildii lde, herkesin politikada kurnazla ve
konumalara deil, fakat sadece suskun dnceye ve eyleme umut
balanabileceini renmesini baard! Kont Leinsdorf, benzer
aklamalar konsilde de yapt ve yabanc lkelerin toplantda kimi
zaman gzlemcilerini hazr bulunduran temsilcileri, Kontun niyet
leri hakknda doru bir resim elde edebilme konusunda glkle
karlatlar. Gerek Arnheimn katlmas, gerekse Daire Bakan
Tuzzinin bulunduu mevki nemsendi ve genel olarak bundan, bu
iki adamla Kont Leinsdorf arasnda gizli bir uzlamann bulun
duu, bu uzlamann politik hedefinin imdilik Bayan Tuzzinin
kltrleraras abalaryla gerekleen canl dikkati baka noktalara
kaydrma edimlerinin arkasnda gizli kald sonucu karld. Kont
Leinsdorf un, kendini asla zorlamakszn, nemli gzlemcileri bile
meraklar balamnda yanltmasn salayan bu baar dnld
takdirde, kendisinin politik uygulama alannda sahip bulundu
una inand yetenei yadsmak olanakszlar.
te yandan resmi toplantlarda fraklarnn stnde altn sr
mayla ilenmi yapraklar ve bakaca idil simgeleri tayan erkekler
de kendi alanlarnn politik uygulamaya degin nyarglarna bal
kalyorlard ve Paralel-Eylemin ardnda yrttkleri aratrmalar
da somut noktalara ulaamadklarndan, dikkatlerini ksa srede
Impkralyadaki aklanamayan olaylarn ounun nedenini olutu
ran ve kurtulamam uluslar diye adlandrlan eye yneltiyor
lard. Bugn ulusuluk sanki yalnzca ordu mteahhitlerinin bir
buluuymu gibi yaplyor, oysa daha geni ereveli bir aklama
da denenebilirdi ve Impkralya, byle bir giriim iin nemli bir kat

k salyordu. Bu mparatorluk ve Kraliyet monarisinin, yani ifte


monarinin sakinleri, g bir grevle kar karyaydlar; impara
torluk ve kraliyet mensubu olarak, kendilerini Avusturyal-Macar
vatanseverler olarak hissetmeleri gerekiyordu, fakat ayn zamanda
da kraliyet M acar veya kraliyet ve imparatorluk vatanseverleri ol
mak gibi bir grevleri de vard. Bu trden glkler karsndaki
anlayla karlanmas gereken sloganlar, Gcmz Birletire
lim!, yani viribus unitisti. Ancak bu balamda AvusturyalIlarn
M acarlara oranla ok daha byk glere ihtiyalar vard. n
k Macarlar, her eyden nce ve en nihayet sadece M acardlar;
sadece onlarn dillerini anlamayanlar iin ayn zamanda Avusturya-M acaristandlar; buna karlk Avusturyallar, her eyden
nce ve aslnda hitiler ve byklerinin fikrine gre kendilerini
hemen Avusturya-Macaristan veya Avusturyal-Macar hissetme
leri gerekiyordu, aslnda bunun iin tam bir szck bile yoktu.
Avusturya da yoktu. Avusturya ve M acaristan ksmlar birbirine,
krmz-beyaz-yeil bir ceketin siyah-sar bir pantolona uymas gibi
uygun dmekteydi; ceket, kendi bana bir parayd, pantolon ise,
binsekizyzaltmyedi ylnda iki paraya ayrlm ve artk mev
cut olmayan siyah-sar bir elbisenin kalntsyd. Pantolon olan
Avusturya, o zamandan beri resmi dilde mparatorluk Meclisinde
temsil olunan kraliyetler ve lkeler diye anlmaktayd, bu, doal
olarak hibir anlam tamayan ve adlardan oluma bir add, nk,
rnein Lodomerya* ve Illyria" gibi, ancak bir Shakespearee uy
gun debilecek bu krallklar, oktan beridir artk yoktu; stelik
henz blnmemi bir siyah-sar takm elbise varken de yoktu. Bu
nedenle, bir Avusturyalya ne olduu sorulduunda, elbette: Ben,
mparatorluk Meclisinde temsil edilen ve artk olmayan krallklara
ve lkelere mensup biriyim, diye yant veremezdi, - srf bu neden
le, yle demeyi yelerdi: Ben bir Polonyalym, ekim, talyanm,
Friaulluyum, Ladinliyim, Slovakm, Hrvatm, Srpm, Slovenim,
Ukraynalym veya Eflklym, ve bu, adna milliyetilik denilen
eydi. imdi kafamzda kendisinin iki ayakl m, yoksa drt ayakl
m olduunu bilmeyen bir sincab, yani kendi hakknda hibir fikri
olmayan bir eyi canlandralm, o zaman bu yaratn baz koullar* Lodom erya: Kuzeybat U kraynada bir blge. (.N.).
** Illyria: A ntikada D o u A vrupada bir blge. (.N.).

da kendi kuyruu karsnda ok byk bir korkuya kaplabilecei


de anlalr; ite Impkralyallar da birbirleriyle byle bir iliki ier
sindeydiler ve birbirlerine, bir ey olmalarn glerini birletirerek
engelleyen uzuvlarn panik halindeki korkusuyla bakmaktaydlar.
Yeryz varolduundan bu yana daha hibir canl bir dil yanln
dan tr lm deildir, ancak eklemek gerekir ki, Avusturyal
ve M acar Avusturya-Macaristan ifte imparatorluu yine de dile
getirilemezlii yznden yklp gitmitir.
Kont Leinsdorf gibi nemli ve itibarl bir Impkralyalnn bu
glklerin stesinden nasl geldiini renmek, bir yabanc a
sndan deersiz bir ey deildir. Kont Leinsdorfun ilk ii, tpk
byklerinin iradesine kar karak kendi hayat yoluna gitmi bir
ouldan, bana kt bir eylerin gelmesinin temenni edilmesine
ramen, asla sz edilmemesi gibi, bilge bir diplomat olarak asla
szn etmedii M acaristan hep uyank olan zihninde dikkatle
bir yana ayrmak olmutu; kalan ksm ise milliyetler veya Avus
turyalI kabileler diye adlandrmt. Bu, son derece ince bir bulu
tu. Ekselanslar, Devletler Hukuku eitimi grmt ve o alanda,
bir halkn ancak kendine zg bir devlet biimine sahip olduu
takdirde bir millet kimliiyle geerlilik iddiasnda bulunabilecei
gibi, btn dnyada olduka yaygn bir tanm bulmutu; bundan,
Impkralyanm milletlerinin ancak milliyetler olabilecei sonucunu
kartmt. te yandan Kont Leinsdorf, insann ancak bir mille
tin kendisinin stnde olan ortak hayat iersinde eksiksiz ve ger
ek misyonunu bulabileceini bilmekteydi; kimsenin de bundan
yoksun olduunu bilmek istemediinden, milliyetleri ve kabileleri
bir devlete bal klmann gerekli olduu sonucunu kartmt.
Ayrca, insan gz asndan her zaman saydam bir nitelik tamasa bile, ilahi bir dzenin varlna inanyordu, ve kimi zaman
yaad devrimci ve modern saatlerinde, yeniada onca gl
biimde vurgulanan Devlet dncesinin, belki de Tanr tarafn
dan ve henz balang aamasndaki genletirilmi biiminde
yrrle konulmu ycelik duygusundan baka bir ey olama
yaca dncesine bile scak bakmaktayd. Her ne hal ise -K ont
Leinsdorf, dorudan uygulamada yer alan bir politikac olarak a
r ulara gtrlm bir dnceyi reddediyordu ve Diotimann,
Impkralya Devleti dncesinin dnya bar dncesiyle ayn

olduu yolundaki grn paylamaya da hazrd-, nemli olan


nokta, doru bir adla olmasa bile, bir Impkralya Devletinin ar
tk mevcut bulunmas ve bu Devlet iin de bir Impkralya halknn
icat edilmesi gereiydi. Kont Leinsdorf, bunu bir okula gitmeyen
kimsenin bir renci saylamayaca, ama bir okulun ii bo olsa
bile okul olarak kalaca rneiyle somutlatryordu. Milliyetler,
onlardan bir halk oluturulmas ngrlen Impkralya Okuluna
kar ktklar lde, Kont Leinsdorf okulun varln gerekli
grmekteydi. Bu milliyetler, kendilerinin millet olduklarn gl
biimde vurguluyorlar, yitirilmi tarihsel haklar geri alma tale
binde bulunuyorlar, snrlarn te yanndaki kabilelerde yaayan
kardelerine ve yaknlarna kur yapyorlar ve imparatorluu ak
tan aa kurtarlmak istedikleri bir hapishane diye adlandryor
lard. Buna karlk Kont Leinsdorf, karsndakilerin iddetine
paralel bir yattrclkla onlar kabileler diye adlandryordu; bu
noktay, onlarn kendi durumlarnn henz tamamlanmamlm
vurgulamalar gibi vurguluyordu, sadece bu durumu kabilelerden
Avusturya Devlet H alkn reterek tamamlamak istiyordu; bu
arada planna uygun dmeyen veya ar kaan noktalar da artk
bilinen slubuyla henz alamam bir olgunluktan yoksun olma
halinin sonular diye aklyor ve byle bir eye kar en iyi are
nin, aklc bir esneklik ile cezalandrc bir merhametten oluma,
bilgece bir karm olduunu savunuyordu.
te bu nedenle, Kont Leinsdorf Paralel-Eylemi hayata geirdi
inde, bu giriim milliyetler tarafndan hemen esrarengiz bir pangermanist saldr olarak karland ve Ekselanslarnn polis rgt
nn sergisine gsterdii yaknlk ile siyasi polis arasnda bir iliki
kurularak, sz konusu yaknlk bir gr birliinin vurgulanmas
diye algland. Yabanc gzlemciler, btn bunlar biliyorlard ve
Paralel-Eyleme ilikin olarak istemedikleri kadar korkun eyler
duymaktaydlar. Onlara Bayan Vogelsangn resepsiyonu, Kralie
nin bebek evi ve greve giden memurlar anlatldnda ya da ok
ksa sre nce yaynlanan devletleraras resmi anlamalara ilikin
grleri sorulduunda, akllarnda hep bunlar vard; ve bakann
konumasnda kullanm olduu ciddiyet ruhu syleminin, isten
dii takdirde, bir bildiri diye anlalmas olanann bulunmasna
ramen, yabanc gzlemcilerde zerine ok konuulan polis rgt

sergisinin alnda, nyargsz bir gzlemde bulunulduu takdir


de, dikkati ekecek en ufak bir noktann olmad gibi bir izlenim
vard; fakat ayn gzlemcilerde, tpk teki kiilerde de olduu gibi,
snanabilmesi henz olanaksz, genel ve belirsiz bir eylerin cereyan
ettii gibi bir izlenim de domutu.

Yarmaklllk ve Onun Verimli Olan teki Yars;


iki an Birbiriyle Benzerlii,
Jane Teyze'nin Sevimli Yaradl
ve Adna Yeni a Denen Samalk
Ancak Konsilin oturumlarnda olup bitenler hakknda doru d
rst bir fikir edinebilmek de olanakszd. O sralarda ne kan
kiiler arasnda etkin bir ruhtan yana eilim vard; beyniyle al
an insann yalnzca midesini dnen insan ynetme yetkisini
ele geirme grevinin bilincine varlmt. Ayrca davurumculuk
diye adlandrlan bir ey de vard; bunun ne olduu tam olarak belirtilemiyordu, ama szcn de dedii gibi, bu bir tr skp da
vurdurtmakt; belki de konstrktif vizyonlarn sklp dar vurdurulmas sz konusuydu, gelgelelim bunlar, sanatsal gelenekle
karlatrldnda, ayn zamanda destrktif karakterdeydi, bun
dan tr sadece strktif diye de adlandrlabilirlerdi, byle yapl
dnda, herhangi bir ykmllk altna girilmiyordu, strktif bir
dnya gr sylemi, kulaa ok saygn geliyordu.* Ama her ey
bundan ibaret deildi, insan, o zamanlar gne ve dnyaya, iten
da dnkt, ancak dtan ie dnk bir durumu da vard; entelek
tel olan ile bireycilik, artk alm ve benmerkezci saylmaktayd,
sevgi ve ak yine itibarn yitirmiti ve insan, kitsch sanatnn sa
* B urada A lm ancada konstruktiv ve destruktiv diye geen, dilim izde de ko n strk tif ve
d estr k tif diye kullanlan szcklerin dilim izde bulunan yapc ve ykc eklindeki
teknik karlk larn, yazar A lm ancada her iki szckte bulunan struktiv szcnden
yola karak bir szck oyunu yaptndan, kullanm adm . (.N.).

lkl kitlesel etkisini, arnm eylem insannn ruhuna yansdnda,


yeniden kefetmek zereydi, insan yledir, grnd kadaryla,
insan... tar gibi hzl deimektedir ve bu kincisiyle ortak nok
tas, kimsenin, hatta belki de modann iinde yer alan iadamlar
nn bile bu anonim in sann srrn bilmemesidir. Ama buna kar
isyana kalkacak olan kii, kanlmaz bir biimde bir faradizasyon
makinesinin kutuplar arasna dm olan ve hasmnn kim oldu
u bilinmeksizin iddetle titreyip sarslan bir adam etkisini uyand
racaktr. nk bu hasm oluturan, mevcut i durumundan hzl
ileyen bir kurnazlkla yararlananlar deil, fakat dorudan genel
durumun svy ve havay andran esneklii, saysz alanlardan beslenii, snrsz balantlar kurma ve deiim geirme yeteneidir;
alclarn safnda buna bir de yrrlkteki derleyip toparlayc ve
dzenleyici temel ilkelerin eksiklii veya iflas eklenir.
Olaylarn bu gelgiti iersinde bir dayanak bulabilmek, bir fs
kiyenin su demetlerine ivi akmak istemek kadar zordur; yine de
btn bu olup bitenlerde sanki deimeksizin kalyormu gibi g
zken bir ey vardr. nk insan denen devingen tr, bir tenis
oyuncusunu dhi diye nitelendirdiinde ne yapm olur? Bir eyleri
eksik brakm olur. Peki ya bir yar atn dhi diye nitelendirdi
inde? O zaman daha da ok eksik brakm olur, ister bir futbol
oyuncusuna bilimsel desin, ister bir eskrimciyi bir tr dnr diye
nitelendirsin veya bir boksrn trajik yenilgisinden sz etsin, bir
eyleri eksik brakm olur; aslnda bir eyleri hep eksik brakr.
Abartr; ama abartya yol aan neden, bulanklktr, tpk kk
bir kentte byk maaza sahibinin oluna stn bir kiilik gzy
le baklmasnn nedeninin dncelerdeki bulanklk olmas gibi.
Doru olan bir eyler hep kacaktr; o zaman bir ampiyonun a
rtc eylemlerinin bir dehannkileri ve dncelerinin de bir aratrmacnnkileri anmsatmamas iin bir neden var mdr? Elbette
bu balamda bir eyler, stelik daha da fazla bir eyler doru da
olmayacaktr; ama bu kalan, uygulamada ya hi alglanmaz, ya da
istenmeyerek alglanr. Gvenilir olmaktan uzak saylr; atlanr ve
darda braklr; bu zaman, bir yar atn veya tenis oyuncusu
nu dhi diye nitelendirdiinde, sz konusu edilen, ayn zamann
dehaya ilikin kavramndan ok, yksek dzeyin btnne kar
besledii kukudur.

imdi Jane Teyzeden sz etmenin de yeri gelmi saylr; Ul


rich, ona Diotimanm dn verdii eski aile albmlerinin say
falarn kartrdnda ve yzleri, Diotimanm evinde grd
yzlerle karlatrdnda, Jane Teyzeyi de hatrlamt. nk
Ulrich, ocukluk yllarnda bir Byk Teyzenin yannda sk sk
uzun zamanlar geirmiti ve Jane Teyze, ok zaman nce bu Byk
Teyzenin arkadayd. Aslnda Jane Teyze, hakiki bir teyze deildi;
eve ocuklarn piyano retmeni olarak gelmiti ve burada onurlandrlmaktan ok, byk sevgi kazanmt, nk Jane Teyzenin
savunduu ilke, kendisinin de syledii gibi, insan mzik iin do
mamsa eer, piyano altrmalar yapmann pek bir anlamnn
bulunmadyd. ocuklar aalara trmandklarnda, Jane Teyze
bundan daha byk bir mutluluk duyuyordu; bu sayede hem iki
kuan teyzesi, hem de, yllarn gemie etkili gcyle, d krk
lna uram olan ivereninin genlik dneminin dostu olmutu.
Jane Teyze, rnein daha o zamanlar ya krka varm olan
kk Nepomuk Amca iin: Ah, kk yaramaz! diyebilirdi; sesi
ise onu o zamanlar duymu olann belleinde bugn bile canlln
korurdu. Jane Teyzenin bu sesi, neredeyse stne un serpilmi bir
sesti; sanki insan plak kolunu ok ince una daldrm gibi bir ey
di. stne bir eylerin srlm olduu, hafiften yada evrilmi
bir ses; bu durum, Jane Teyzenin ok fazla koyu kahve ve onunla
birlikte de uzun, ince, sert Virginia purolar imesinden kaynakla
nyordu; kahve ve puro, yallkla birlikte Jane Teyzenin dilerini
karartp kltmt. Ayrca yzne bakldnda, sesindeki tn
nn, tenini bir gravr gibi kaplayan kk ve ince izgilerle ilintili
olmas gerektii ynnde bir izlenim de uyanrd. Yz uzun ve
yumuak ifadeliydi; Jane Teyzenin baka zellikleri gibi, bu yz
de sonraki kuaklar iin en ufak bir deiime uramamt. Yaam
boyunca, byk bir olaslkla aynsndan birden fazla bulunmakla
birlikte, sanki hep ayn elbiseyi giymiti; bu, yerlere kadar uzanan,
vcudun hibir taknlna yz vermeyen, ok sayda kk d
meyle bir rahibin cppesi gibi kapanan, fitilli siyah ipek kumatan
dikilmi bir mahfazayd. Elbisenin yukarsndan keleri krk, dar
ve sert bir yaka ykseliyordu, bu yakalarn arasnda, etsiz derinin
altndaki grtlak, purodan ekilen her nefesle birlikte hareketli
oluklar oluturuyordu; dar kollar sert ve beyaz manetlerle nokta

lanyor, vcudun ats da ortadan ayrlan, krmzms sar, biraz


krk bir erkek peruundan oluuyordu. Yllarn geiiyle birlikte
salarn ayrlma noktasnda bir para kuma grnr olmutu, ama
asl ackl olan, krlam akaklarn renkli salarla birlikte gzk
t iki yerdi; bu, Jane Teyzenin hayat boyunca hep ayn yata
kalmadnn tek iaretiydi.
Dardan bakan, Jane Teyzenin o zamandan beri modaya d
nm olan erkeksi kadn tavrn onyllar ncesinden taknd
na inanabilirdi; ama durum byle deildi, nk Jane Teyzenin
erkeksi gsnde ok kadns bir yrek vard. Ayrca yine dar
dan bakan, onun bir zamanlar, daha sonra iinde yaad zamanla
balantlarn yitirmi, ok nl bir piyanist olduu izlenimini de
edinebilirdi, nk Jane Teyze, byle grnyordu; ama bu nok
tada da durum, grnd gibi deildi, Jane Teyze, hibir zaman
bir piyano retmeni olmaktan teye geememiti, erkeksi kafa ile
cppenin tek nedeni, Jane Teyzenin gen bir kzken Franz Liszte
byk hayranlk duymu olmasyd; onunla ksa bir sre iersinde
birka kez baz toplantlarda karlamt ve bu arada ad, bir bi
imde o Ingiliz tnsn almt. nk Jane Teyze bu karlamaya,
tpk k bir valyenin soylu sevgilisinin renklerini, bir daha tutku
nedir tanmakszn yalanncaya kadar tamas gibi, hep sadk kal
mt; ve Jane Teyze asndan daha da dokunaklyd bu, sanki bir
zamanlarki parlak gnlerinin niformasn emekli olduktan sonra
da stnden kartmyormu gibi. Hayatnn srr olan ve aile ier
sinde yeni kuaklara ancak, genlerin ilk takdis trenlerinde olduu
gibi, sayg gstermeleri yolundaki ciddi bir uyarnn ardndan ileti
len sr da biraz bunun gibi bir eydi. Jane, sevdii ve yaknlarnn is
teklerine kar karak evlendii erkei bulduunda, artk gen bir
kz deildi (zira iddial bir ruhun seimi uzun srer), ve bu erkek,
tara kentlerinin acnas kt kaderi yznden sadece bir fotoraf
olsa bile, sonunda elbette ki bir sanatyd. Fakat adam daha ksa
bir evliliin ardndan ancak dhilere zg bir biimde ynla borca
girmi ve kendini ikiye vermiti. Jane Teyze onun uruna yok
lua katlanm, onu meyhanelerden tekrar tanrlarn katma ekip
alm, gerek gizlice, gerekse onun nnde, dizlerinin dibinde a
lamt. Adam gl dudaklaryla ve gsterili salaryla bir dhi
grnmndeydi; eer Jane Teyze, umutsuzluundan kaynaklanan

tutkuyu ona geirebilme gibi bir yetenee sahip bulunsayd, adam


zaaflarnn mutsuzluu iersinde Lord Byron kadar byk biri
olabilirdi. Ancak fotoraf, duygularn geirilmesinin karsna
glkler kard, bir yl sonra Janei, onun bir kyl kz olan ve
kendisinden gebe kalan hizmetisiyle birlikte terk etti, ksa bir sre
sonra da epey sefil koullar iersinde ld. Jane, onun heybetli ba
ndan bir tutam sa keserek saklad; kocasndan kalan evlilik d
ocuu yanma ald ve byk zverilerle yetitirdi; Jane Teyze, bu
gemiten ok ender sz ederdi, nk insan, bir hayat grkemliyse
eer, o hayattan bir de iyi olmasn isteyemez.
Demek ki Jane Teyzenin hayatnda romantik olaandlklar hi de az deildi. Fakat sonralar, fotoraf dnyevi yetersizlii
nedeniyle kadn zerindeki sihirli gcn artk oktan yitirdiinde,
Jane Teyzenin ona duyduu akn eksik z de belli bir lde
ryp gitti, geriye sadece akn ebedi formu ve cokusu kald; daha
uzaklara kaydnda bu yaantnn etkisi, gerekten gl bir ya
antnn yol aabilecei etki ile neredeyse ayn oldu. Ama Jane Tey
zenin kiilii, zaten bir btn olarak byleydi. Tinsel ierii b
yk bir olaslkla byk deildi, fakat ruhu ok gzeldi. Davran
kahramancayd; byle davranlar ancak yanl ierikler tadnda
nahotur; tmyle bo ise eer, o zaman yeniden btnyle bir ate
oyununa ve inanca dnr. Jane Teyzenin gnlk gdas yalnzca
aydan, koyu kahveden ve iki kse et suyuna yaplm orbadan iba
retti, fakat kk kentin caddelerinde insanlar, o siyah cppesiyle
yanlarndan getiinde, onun dzgn bir insan olduunu bildikle
ri iin durup arkasndan bakmazlard; bundan da te, Jane Teyze
dzgn bir insan olduu, ama buna ramen, her ne kadar yrein
de olup bitenler hakknda fazla bir eyler bilinmese bile, yreinin
sesine gre yaama yeteneini koruyabildii iin, ona belli bir sayg
da duyarlard.
Uzun zaman nce ileri bir yata lm olan Jane Teyzenin
hikyesi ite buydu; byk teyze ile Nepomuk Amca da lmlerdi,
ve btn bu insanlar aslnda niin yaadlar? diye soruyordu Ul
rich. Ama te yandan bir kez daha Jane Teyze ile konuabilmek
iin o zaman uruna bir eyler feda etmeye de hazrd. Herhangi
bir yoldan Diotimann eline gemi bulunan ve ailesinin fotoraf
larn ieren, kaln ve eski albmlerin sayfalarn eviriyordu; bu

yeni resim sanatnn balanglarn yakndan kartrd lde,


insanlarn o sanata kendilerini daha byk bir gururla am olduk
lar izlenimine kaplyordu. Bu insanlar, grld gibi, ayaklarn
kartondan yaplma ve kttan sarmaklarla sarl kaya paralar
na dayamlard; subaysalar eer, bacaklarn ayorlar, arasna da
kllarn yerletiriyorlard; gen kzlar ellerini kucaklarna koyup
gzlerini iri iri ayorlard; resimdekiler zgr erkekler olduklarn
da, pantolonlar serinkanl bir romantizmle, t izgisi olmaks
zn, havada helezonlar izen duman gibi yerden ykseliyordu ve
ceketlerinin de yuvarlak bir devingenlii, burjuva redingotunun bir
zamanlar geri plana itmi olduu, atlgan bir yan vard. Bu, binsekizyzaltm ile yetmi arasna, uygulamann balangcnn alm
olduu bir dneme rastlyor olmalyd. Krkl yllarn devrimi, her
eyi yerle bir etmi bir zaman paras olarak oktan geride kalmt
ve yaamn, bugn artk hangilerinin olduu tam bilinmeyen, yeni
ierikleri vard; ama yeni burjuva snfnn zamannn balangcn
da ruhunu aramasna yardmc olan gzyalar, kucaklamalar ve
itiraflar da artk yoktu; fakat bir dalgann kumsalda eriyip gitmesi
gibi, bu soyluluk imdi giysilere ve zel nitelik tayan, belli bir can
lla ulamt; bunu karlayacak daha iyi bir szck bulunabilirdi
herhalde, ama imdilik elde sadece fotoraflar vard. Bu dnem, fo
toraflarn kadife kumatan uzun ceketler giydikleri, ular kal
kk, kaln byklar braktklar ve ressamlara benzedikleri, ressam
larn da ok sayda nemli figrle talim yaptklar byk kartonlar
tasarladklar bir dnemdi; sradan insana gre ise bu zaman, sanki
artk onun iinde bir lmszleme ynteminin bulunmu olduu
bir zamand. Bu balamda eklememiz gereken tek ey, bir baka
zamann insanlarnn kendilerini zellikle bu zamann aralarnda
srad denilebileceklere -y a da tekilerin arasndan ykselebilenlereonca az rastlanan insanlar kadar dhiyane ve grkemli hisset
mi olmalarnn herhalde zor olduudur.
Ve bu balamda Ulrich, kendine ou zaman, bir fotorafnn
iki kulland, yakas ak gezdii, sahip bulunduu ruhsal soy
luluu en modern yntemler araclyla objektifinin nne geen
btn adalarna kantlayabildii iin kendini dhi sayabildii
bu zaman ile, artk sadece yar atlarnn bedenlerini germeye ve
geri ekmeye ynelik, her eyi geride brakan yeteneklerinden t

r itenlikle dhi sayldklar bir baka zaman arasnda bir ilinti


bulunup bulunmadn soruyordu. Burada bir farkllkla karla
yoruz; imdiki zaman, gemie yukardan ve gururla bakar; eer
gemi, rastlant sonucu daha sonra gelseydi, o da imdiki zamana
gururla bakacakt, ama temelde her ikisi de ok benzer bir noktaya
varmaktadr, nk her iki durumda da en byk rol kesinlikten
uzak olma ve asl belirleyici olan farklarn dlanmas oynamakta
dr. Byk olann bir blm btn yerine konulmakta, bylece
hakikatle uzak bir benzerlik kurulmakta ve byk bir szcn ii
boalm olan postu da tka basa gnn modasyla doldurulmakta
dr. Bu, uzun sreli olmamakla birlikte, mkemmel bir zmdr.
Diotimann salonunda konuan insanlar, hibir bakmdan bt
nyle haksz deillerdi, nk kavramlar, bir amarhanedeki
siluetler kadar bulankt. Kartaln kanatlarnda asl olmas gibi,
hayatn aralarnda asl durduu bu kavramlar! diye dnyordu
Ulrich. zleri asndan, bulank uzaklklardaki sradalar kadar
krlgan olan, yaama ait bu saysz ahlki ve sanatsal kavramlar!
Dillerde bu kavramlar, arptma yoluyla oalmaktayd ve insan,
farkna varmakszn bir sonraki dnceye kaymadan, bu kavram
lara ait hibir dnceden bir sre olsun sz edemiyordu.
insanlarn bu tr, kendini btn zamanlarda yeni zaman diye
adlandrmtr. Bu, iine Aeolusun rzgrlarnn tklmak istendi
i uval gibi bir szcktr; bu szck, eyleri bir dzene sokmama
nn, yani onlar kendi nesnel dzenlerine deil, fakat bir ucubenin
kurgu rn balamna yerletirmenin mazeretidir. Ama bu du
rumda yine de bir tr itiraf vardr. Dnyay dzene sokma gibi bir
grevleri bulunduu inanc, bu insanlarn iinde dnlebilecek en
tuhaf biimde yaamaktayd. Onlarn bu amala yaptklar giriim
yarm aklllk diye adlandrlmak istenseydi eer, o zaman zellik
le tekinin, adlandrlmam olann, ya da adlandrmak gerekiyorsa
eer, zellikle bu yarm akllln aptalca, hibir zaman kesinlik
ve doruluk tamayan teki yarsnn tkenmek bilmez bir yenile
me gcne ve retkenlie sahip bulunduunu belirtmek gerekirdi.
Bu teki yarnn iersinde hayat vard, deime yetenei, durmak
bilmezlik, srekli yer deitirme vard. Ama onlarn kendileri de
herhalde bunun nasl bir ey olduunu hissetmekteydiler. Bir eyler
onlar sarsyor, kafalarnn iersinde esiyordu, sinirleri gergin bir

aa aittiler ve aksayan bir yan vard; herkes kendini akll sayyor


du, fakat hepsi birden kendilerini verimsiz hissetmekteydiler. Eer
buna ek olarak yetenekleri bulunsayd ve kesinlikten uzak olular,
bu olasl asla dlamyordu-, o zaman kafalarnn iindeki du
rum, sanki hava, bulutlar, trenler, telgraf telleri, aalar, hayvanlar
ve sevgili dnyamzn tm hareketli manzaras dar ve kir balam
bir pencereden grlebiliyormu gibi olurdu; ve hi kimse bunun
farkna kendi penceresinde kolay varmazd, ama herkes tekinin
penceresinde bunu fark ederdi.
Ulrich, bir defasnda onlardan ne dndkleri konusunda ke
sin bilgiler talep etmek gibi bir aka yapmt; bunun zerine ona
kendisini onaylamadklarn belli eder tarzda bakmlar, talebini
mekanik bir hayat anlay ve kukuculuk diye adlandrmlar ve en
kark olann ancak en yaln biimde zmlenebilecei, bylece de
yeni zamann, kendini bir kez imdiki zamandan kurtardktan son
ra, ok yaln grnecei gibi bir iddiada bulunmulard. Arnheimn
aksine, Ulrich onlarn zerinde hibir etki yaratmyordu, ve Jane
Teyze olsayd eer, yzn okayp ona yle derdi: Onlar ok iyi
anlyorum; sen, ciddiyetinle onlar rahatsz ediyorsun.

General Stumm Devlet Kitaplna Girer, Ktphaneciler,


Kitaplk Hizmetlileri ve Tinsel Dzen zerine
Deneyim Kazanr
General Stumm, yoldann baarszln gzlemlemiti ve onu
avutmak ister gibi yapt. Bu ne kadar amasz bir l f salatas! diye
azarlad Konsile katlanlar fkeyle, ve bir sre sonra, bu balam
da cesaretlendirilmi olmasa da, heyecanla, ama ayn zamanda da
belli lde keyif alarak almaya balad. Hatrlarsn, dedi D iotimann arad kurtarc dnceyi onun ayaklarnn dibine ser
meyi kafama koymutum. Grnd kadaryla ok sayda nemli
dnce var, ama sonuta bunlarn arasndan biri, en nemlisi ol
mak zorunda; bu sylediim mantkl, yle deil mi? Demek ki tek
nem tayan nokta, o dnceyi bir dzene oturtmak. Sen kendin,
bunun ancak bir Napoleona layk dnce olabileceini sylemi
tin. Hatrlyorsun, deil mi? D aha sonra senden beklenilebilecek
tek eyi yapm ve bana bir dizi mkemmel t vermitin, ancak
onlardan yararlanma frsatn bulamadm. Yani, ksaca sylemek
gerekirse, sonunda olaya kendim el koydum!
imdi sapl gzlk kullanmaktayd, birine veya bir nesneye
dikkat kesilerek bakmak istediinde, kelebek gzlk yerine cebin
den onu kartp takyordu.
Komutanlk sanatnn en nemli koullarndan biri, hasmn
gc konusunda bilgi edinmektir. Bu durumda, diye anlatt G e
neral dnyaca nl Saray Kitaplm z iin bir giri kart bul
durdum ve, kendisine kim olduumu sylediimde bana yardmc

olma inceliini gsteren bir ktphanecinin rehberliinde dman


hatlarna girdim. O devasa kitap hzinesi boyunca ilerledik, ve
unu syleyebilirim ki ok sarslmadm, nk bu kitap dizileri,
bir garnizon tekmilinden daha kt deil. Sadece, bir sre sonra
kafamn iinde hesap yapmaya balamak zorunda kaldm ve bunun
beklenmedik bir sonucu oldu. nk bak, daha nce dnm
tm ki, eer orada her gn bir kitap okuduum takdirde, geri bu
ok yorucu olur, ama gnn birinde elbet sonuna varrm ve o za
man, kitaplardan birini ya da dierini okumam olsam bile, tinsel
yaamda belli bir konuma geldiim iddiasn ileri srebilirim. Ama
dolamamzn bir trl sonu gelmeyince ve ktphaneciye bu l
gn kitaplkta ka cilt bulunduunu sorduumda, bana ne karlk
verse beenirsin? U buuk milyon cilt diye karlk verdi!! D edii
ne gre, bunu konutuumuzda tahminen yedi yz bininci kitaba
varmz, fakat ben o andan balayarak srekli hesap yaptm; - bu
nunla cann skmayacam, ama bakanlkta kalem ve kt alp bir
kez daha hesapladm: Niyetimi gerekletirebilmek iin on bin yla
ihtiyacm olacakm!
ite o anda bacaklarm sanki felce urad ve btn dnya bana
bir aldatmaca gibi geldi. Sana imdi, artk yatm olduum u
anda, bir konuda teminat verebilirim: Burada doru olmayan bir
eyler var!
insann btn kitaplar okumasnn gerekmediini syleyebi
lirsin. O zaman sana yantm u olur: Savata da her askerin ld
rlmesi gerekli deildir, fakat yine de herkes gereklidir! Bana y
le diyeceksin: Her kitap da gereklidir. Ama bak, daha bu noktada
aksayan bir yan var, nk bu dediin, doru deil; ktphaneciye
sordum!
Sevgili dostum, ben dndm ki, o insan milyonlarca kitabn
arasnda yayor, onlarn her birini tanyor, her birinin nerede oldu
unu biliyor: O halde bana yardm edebilir. Elbette ona dorudan
yle sormadm: Dnyann en gzel dncesini nasl bulabilirim?
Bylesi, kulaa neredeyse bir masaln balangc gibi gelirdi, bunu
fark edebilecek kadar kurnazm, ve ayrca masal anlatlmasndan da
ocuk yalarmda bile holanmadm; ama ne yaparsn, yine de buna
benzer bir ey sormak zorundaydm! te yandan iimde bulunan,
neyin yakk alabileceine, neyin alamayacana ilikin duygum,

ona hakikati sylememi, rnein niyetimi aklamak iin eylemi


mize ilikin bilgileri nc yerine kullanmam ve adamdan bana bu
eylem iin en saygn hedefi iaret edecek ipucunu bana gstermesini
rica etmemi yasaklyordu; kendimi bu konuda yetkili saymadm.
Bu yzden sonunda kk bir hileye bavurdum. A h -diy e ok
masum bir ifadeyle konumaya baladm - ah, sizden bir noktada
bilgi almay unuttum: Kitaplardan oluma bu sonsuz hzinenin
iinde her zaman doru kitab bulmay nasl baaryorsunuz?! - bi
liyor musun, ona bunu, Diotima olsayd nasl sylerdi diye dnp
yle syledim, ve faka basmas iin de szlerimin iine birka para
hayranlk krnts kartrdm.
Adam da ok gururu okanm olarak ve yardm etmeye t
myle hazr vaziyette, doru dnp Sayn Generalin hangi ko
nuda bilgi edinmek istediklerini sordu. Bu soru karsnda elbet
biraz ardm. - A h, pek ok konuda dedim sz azmda ge
veleyerek.
Demek istediim, hangi soruyla veya yazarla ilgileniyorsunuz?
Konu sava tarihine mi ilikin? diye sordu.
Hayr, yle olmad kesin; daha ok bar tarihiyle ilgili ol
duu sylenebilir.
Peki tarih mi n planda? Yoksa daha ok sava kart yazl
kaynaklarla m ilgileniyorsunuz?
Hayr, diye karlk verdim, bu kadar basit deil. rnein in
sanla ilikin btn byk dncelerin bir toplam, acaba var m
dr byle bir ey, diye sordum adama kurnazca; o alanda daha nce
ne gibi almalar yaptrm olduumu hatrlayacaksn.
Ktphaneci, sustu. Ya da en nemli olann gerekletirilmesi
zerine bir kitap? dedim.
Yani teolojik bir etik, yle mi? dedi.
Teolojik bir etik de olabilir, ama iinde eski Avusturya kl
tr ve Grillparzer zerine de bir eyler bulunmal diye bir talep
dile getirdim. Biliyor musun, ok byk bir bilgiye susamlk ba
klarmdan yansm olmal, nk herif anszn iliklerine kadar
smrlp tketilebilecei gibi bir korkuya kapld; ben, ek olarak
hani u dnceler arasnda her trl balantya ve kenetlenmeye
zemin hazrlamas gereken, tren tarifelerine benzer bir eylerden
sz ettim, bunun zerine adam artk neredeyse karsndakini te

dirgin edecek lde nazikleti ve beni katalog odasna gtrp


orada yalnz brakmay nerdi, oysa aslnda bu yasakt, nk
odann sadece ktphaneciler tarafndan kullanlmasna izin var
d. Bylece, gerekten de kitapln en kutsal blmne girmi
oldum. Sana yalnzca u kadarn syleyebilirim ki, kendimi bir
kafatasnn iine girmi gibi hissettim; evrede kitap hcreleriyle
dolu raflardan baka bir ey yoktu, her yerde yukarlara kmak
iin merdivenler vard, etajerlerin ve masalarn st ise kataloglarla
ve bibliyografyalarla, yani bilginin zsuyuyla kaplyd, hibir yerde
okunacak doru drst bir kitap grnmyordu, yalnzca kitaplar
hakknda kitaplar vard: Ortalk, resmen beyin fosforu kokuyordu,
ve bu durumda ben, sonunda bir yerlere varm olduum izleni
mine kapldm sylediimde, asla abartm olmuyorum! Fakat
elbette adam beni yalnz brakmak istediinde kendimi ok tuhaf
hissettim, baka deyile, tedirginlie kapldm; hem ibadet eder gi
biydim hem de tedirgindim. Ktphaneci, bir maymun gibi merdi
venlerden birinden yukar trmand ve dosdoru bir cildi hedefledi,
aadan resmen nian alarak, zellikle o cilde isabet etti, kitab
benim iin aaya indirdi, Bakn General, sizin iin bibliyograf
yalarn bir bibliyografyasn getirdim dedi - biliyor musun bunun
ne olduunu? - son be ylda, ahlk teolojisi ve edebiyat da dahil
olmak zere, etik alandaki ilerlemeler zerine kaleme alnm ki
taplarn ve teki almalarn adlarnn alfabetik fihristlerinin al
fabetik fihristi - ya da ite buna benzer bir aklama yapan adam,
gitmeye davrand. Ama onu tam zamannda ceketinden yakaladm
ve smsk tuttum. Bakn, sayn ktphaneci bey, diye seslendim
bu kitaplardan oluma tmarhanede -ev et, dikkatsizlik ederek t
marhane szcn kullanmtm, nk iimden yle gelmiti
nasl yolunuzu bulabildiinizin srrn vermeden beni brakamaz
snz. Adam herhalde beni yanl anlam olmal, delilerin baka
insanlar deli olmakla sulamaktan holandklar gibi bir iddiann
bulunduu, ancak sonradan aklma geldi; her neyse, adam srekli
klcma bakyordu ve alkonabilecek gibi deildi. Ardndan beni
iyice korkutan bir ey yapt. Ben onu hemen brakmaynca, anszn
doruldu, karmda tam anlamyla boylu boyunca dikildi, ve sanki
o anda btn o duvarlarn srrn aa vurmak zorundaymasna,
her kelimeyi anlaml bir biimde uzatan bir ses tonuyla konutu:

Bakn General, dedi nasl oluyor da btn kitaplar tanyorum,


bilmek istediiniz bu, deil mi? Bunu syleyebilirim size: O kitap
lardan hibirini okumadm iin!
Biliyor musun, artk bu kadar da neredeyse ok fazlayd be
nim iin! Ama adam aknlm grnce, sylediini aklad.
Btn iyi ktphanecilerin srr, kendilerine emanet edilen yazl
kaynaklar balamnda hibir zaman kitap adlarndan ve iindekiler
blmnden fazlasn okumamalaryd, ierie dalp giden, ktp
haneci olarak yitip gitmi demektir! diye ders verdi bana. O kii,
kitaplara hibir zaman kubak bakamayacaktr!
Soluum kesilmi olarak sordum: Demek bu kitaplardan biri
ni olsun asla okumazsnz, yle mi?
A sla; kataloglarn dnda.
Fakat doktora yapm biri deil misiniz?
Elbette. Hatta niversite doentiyim; ktphanecilik doen
ti. Ktphanecilik bilimi de, bal bana ve bamsz bir bilimdir
diye aklad. Kitaplarn dzenlenmesi, korunmas, balklarnn
dzenlenmesi, ilk sayfalardaki bask yanllarnn ve yanl bilgile
rin dzeltilmesi vesaire iin ne kadar ok sistem bulunduunu bili
yor musunuz, Sayn General?
Sana u kadarn itiraf edeyim: Adam daha sonra beni yalnz
braktnda, iimden sadece iki ey yapmak geliyordu: Gzyalar
na boulmak veya bir sigara yakmak; ama bulunduum yerde iki
sini de yapamazdm! Ve sonra ne oldu, biliyor musun? diye konu
masn srdrd General neeyle. Ben yle akn dururken, bizi
daha nce muhtemelen gzetlemi olan yal bir hizmetli yanma
yaklat, tabanlarn sryerek kibarca birka kez etrafmda dolat,
sonra durup bakt ve ya kitap tozundan ya da bahi beklentisinden
ok yumuam bir sesle konumaya balad. Sayn Generalin neye
ihtiyalar var acaba? diye sordu bana. Ben kar kmak istediysem
de, yal adam konumay srdrd: A skeri okuldan beylerin bize
geldikleri ok olur: Sayn Generalin u anda hangi konuyla ilgi
lendiklerini bana sylemeleri yeter. Julius Caesar m? Prens Eugen
mi? Kont Daun mu? Veya modern bir konu mu? rnein savunma
yasas ya da bte mzakereleri gibi? Sana yemin ederim, adam
yle akl banda konuuyordu ve kitaplarn iindekiler konusunda
ylesine bilgiliydi ki, ona bahi verdim ve bunu nasl baarabildii

ni sordum. Peki sonra ne oldu dersin? Adam bana tekrardan askeri


rencilerin, yazl devleri olduunda, bazen ona geldiklerini ve
kitap istediklerini syledi; Ondan sonra da, kendilerine kitapla
r getirdiimde, biraz svp sayarlar, diye devam etti samasapan
eyleri renmek zorunda kaldklarndan yaknrlar; byle durum
larda elbette bizim gibilerin de kulana epey bir eyler gelmi olur.
Veya okul btesi zerine rapor yazmakla grevlendirilmi millet
vekili gelir ve benden, bir nceki yl ayn konudaki raporu kaleme
alm olan milletvekilinin ne gibi belgelerden yararlanm olduunu
sorar. Ya da onbe yldan bu yana belli bcekler zerine yazmakta
olan bir din adam gelir, veya niversitedeki profesrlerden biri
haftadr belli bir kitab istediinden, ama kitab bir trl alamad
ndan yaknr; o zaman acaba kitap yanl yere mi konmu diye
btn komu raflarn aratrlmas gerekir, ta ki sonunda o pro
fesrn kitab iki yldr evinde tuttuu ve geri getirmemi olduu
anlalana kadar. Bu, krk yldr ite byle srp gitmekte; o zaman
insan, karsndakinin ne istediini ve bunun iin neler okuduunu
kendiliinden anlayabiliyor.
Evet ama, dostum, dedim ona okumak iin aradm eyi size
aklayabilmem btn bunlara ramen kolay deil!
Bana ne yant verse beenirsin? iddiasz bir ifadeyle yzme
bakt, onaylarcasna ban sallayarak yle dedi: Rica ederim, Sa
yn General, elbet byle eyler de olur. Daha ksa sre nce ayn
eyleri syleyen bir hanmefendi benimle konumutu; belki de Sa
yn General, onu tanrlar; kendisi, Dileri B akanlnda alan
Daire Bakan Tuzzinin ei.
Evet, ne diyorsun buna? Orada bir yerime inme iniyor sandm!
Yal adam bunun farkna varnca, bana Diotimann oradan ken
disi iin ayrtm olduu btn kitaplar getirdi; imdi ne zaman
kitapla gitsem, gizliden tinsel bir dn sevincini yaar gibi olu
yorum; arada srada bir sayfann kenarna dikkatle ve kurunka
lemle bir iaret yapyorum ya da bir kelime yazyorum ve ertesi gn
Diotimann onu orada bulacan, fakat bunun ne anlama geldii
ni dndnde, kafasnn iine kadar girenin kim olduunu asla
anlayamayacan biliyorum!
General, konumasna mutluluunu belli eden bir ara verdi.
Ama sonra kendini toplad, yzn ac bir ciddiyet ifadesi kaplad

ve yeniden konumaya balad: imdi bir an iin elinden geldiince


topla kendini, sana bir ey sormak istiyorum, iinde yaadmz
an btn alar arasnda aa yukar en dzenlisi olduuna he
pimiz inanmaktayz. Geri bir defasnda Diotimann nnde bunu
bir nyarg diye nitelendirmitim, fakat bu nyargya doal olarak
ben de sahibim. Ve imdi grdm ki, gerekten gvenilir bir tinsel
dzene sahip bulunan insanlar, yalnzca kitaplk grevlileri; imdi
sana unu soruyorum - hayr, sormuyorum aslnda; nk bu konu
da o zamanlar konumutuk ve ben son deneyimlerimden bu yana
bu konu zerine elbette yeniden dndm; bu durumda, sana sor
mak yerine yle diyorum: Alkol aldn dn, tamam m? Peki,
belli durumlarda olur bu. Ama sen iiyorsun, iiyorsun ve gittik
e daha ok iiyorsun; izleyebiliyor musun beni? nce sarholuk
balyor, ardndan Delirium tremense giriyorsun ve olay, sonunda
sana resmi bir cenaze treni dzenlenmesiyle noktalanyor; rahip,
mezarnn banda grevini yerine getirmekte bir an bile tereddt
etmemi olduundan falan sz ediyor. Gznde canlandrabildin
mi btn bunlar? Canlandrabildiysen eer, stelik zor bir ey de
deil bu, o zaman imdi gznn nnde suyu canlandr. Gittik
e daha ok imek zorunda kaldn dn, sonunda boulursun.
Sonra, barsaklarn dmlenene kadar yemek yediini dn.
Ve imdi de kinin, arsenik ya da afyon gibi ilalar dn. Neden?
diye soracaksn imdi. Fakat sevgili dostum, en mkemmel neriyi
sana asl imdi yapyorum: Kafanda dzen denilen eyi canlandr.
Veya daha iyisi, kafanda nce byk bir dnceyi, ardndan daha
byn, ardndan ondan ok daha byn, ardndan ondan
ok ok daha byn ve sonra hepsinden daha byn canlan
dr; ve bu rnek dorultusunda, kafanda gittike daha ok dzen
canlandr. Balangta bu, evde kalm bir yal kzn odas kadar
ho ve hzineye ait bir at ahr kadar da tertemizdir; sonra, dz bir
izgi stnde gelien bir tugay kadar grkemlidir; daha sonra, in
sann ordu kantininden kmas ve yldzlara doru Btn dnya,
dikkat, saa bak! komutunu vermesi kadar lgncadr. Veya yle
diyelim, balangta dzen, bacaklar titreyen ve senin yrmeyi
rettiin bir acemi asker gibidir; ondan sonra ise, sanki ryan
da srad bir biimde Savunma Bakanl makamna ykselmen
gibidir; ama imdi kafanda sadece evrensel bir dzen, bir insanlk

dzeni, tek kelimeyle sivil bir dzen canlandr: Ben buna souktan
lmek, ceset katlamas, ayda herhangi bir yer, geometrik bir sal
gn derim!
Karmdaki kitaplk grevlisiyle bu konuda sohbet ettim. Bana,
Kanttan veya ona benzer birilerinden kavramlarn ve bilebilme ye
tisinin snrlar gibi bir eyler okumam nerdi. Ama ben, aslnda
artk hibir ey okumak istemiyorum, iimde tuhaf bir duygu var:
En byk dzene sahip bulunan biz askerlerin neden ayn zaman
da her an hayatmz feda etmek zorunda olduumuzu bir biimde
anlayla karlayabiliyorum. Bunun nedenini dile getiremiyorum.
Dzen, u veya bu biimde ldrme ihtiyac ile birleiyor. Ve im
di ben, kuzininin abalaryla, stelik de ben kendisine her zaman
kinden daha az yardm edebilecek bir durumdayken, kendisine ok
zarar verecek bir eylere yol amasndan itenlikle kayg duymakta
ym! izleyebiliyor musun beni? Bu arada bilimin ve sanatn byk
ve hayranlk uyandrc dnceler balamndaki katklarn ise el
bette saygyla karlyorum, bunun aksi bir ey sylemi olmay asla
istemem!

Dman Akrabalar
Ayn dnemde Diotima da bir kez daha kuzeniyle konutu. Dai
resinin odalar arasnda inatla ve srekli olarak dolanp duran ana
forlarn arasnda bir akam, Ulrichin kk bir srann stnde
oturduu yerde bir sessizlik gleti olumutu; Diotima da yorgun
dm bir dans gibi gelip onun yanna oturdu. Bu, uzun zaman
dr olmamt. O gezintilerden bu yana ve sanki onlarn bir sonucu
imiesine, kuzeniyle i d iliki kurmaktan kanmt.
Diotimanm yz, scaktan veya yorgunluktan tr h afif alacalanmt.
Ellerini sraya dayad, Naslsnz? dedi ve baka bir ey sy
lemedi, oysa mutlaka baka bir ey sylemesi gerekiyordu, ve ban
biraz eerek ileriye doru bakt. Boks terimlerini kullanmaya izin
varsa eer, epey darbe yemi gibi bir izlenim uyandrmaktayd.
Oraya tnemi otururken, stndeki elbisenin iyi durmas iin bile
zen gstermedi.
Kuzeni, karmakark salar, bir kyl kadn giysisini ve orapsz bacaklar dnd. stndeki sahte boyalar temizlendiinde,
Diotimadan geriye bir avu gl ve gzel insan kalyordu; Ulrich,
kyllerin yaptklar gibi, onun elini kendi elinin iine almamak
iin zorland.
Demek Arnheim, sizi mutlu etmiyor dedi sakin bir ifadeyle.
Aslnda Diotimanm bu isnad geri evirmesi gerekirdi, fakat
o, iinde tuhaf bir dalgalanma hissetti ve suskun kald; ancak bir
sre sonra karlk verdi: Arkadal beni ok mutlu ediyor.
Bana sanki onun arkadal size ac veriyormu gibi gelmiti.

yle mi? Diotima doruldu ve yeniden hanmefendiliini


taknd. Bana kimin ac verdiini biliyor musunuz? diye sordu;
suya sabuna dokunmayan bir sohbetin havasn bulma gayreti iersindeydi Arkadanz olan u General! Kuzum ne istiyor o adam?
Neden buraya geliyor? Baklarn neden srekli bana dikiyor?
Sizi seviyor! diye karlk verdi Ulrich.
Diotima, sinirli bir ifadeyle gld. Konumaya devam etti:
Biliyor musunuz ki, onu grdmde btn tylerim diken diken
oluyor? O, bana lm hatrlatyor!
Ama kendisine nyargsz baklabilirse eer, allmadk l
de hayat seven bir lm!
A nlald kadaryla ben nyargsz deilim. Bunu kendime
de aklayamyorum. Fakat benimle konutuunda ve bana ola
anst bir olayda olaanst dnceleri olaanst kldm
aklamaya baladnda, panie kaplyorum. Tarifsiz, anlala
maz, dsel bir korku sinsice benliimi esir alyor!
Onun nnde mi?
Baka kimin nnde olacak? O, bir srtlandan farksz!
Kuzeni, kendini tutamayarak gld. Diotima ise bir ocuk gibi
dur durak bilmeksizin yaknmay srdrd. Orada burada dola
np duruyor ve o gzel abalarmzn ykma srklenmesini bek
liyor!
Ve herhalde sizin asl korktuunuz da bu! Sevgili kuzinim, bu
ykm konusunda size batan beri kehanette bulunduumu hatrl
yor musunuz? Bu, kanlmaz bir son; hazrlkl olmalsnz!
Diotima, byklenerek Ulriche bakt. ok iyi hatrlyordu;
stelik bununla da kalmyor, o anda Ulrichin kendisini ilk ziyare
tinde sylemi olduu szleri de hatrlyordu, ve bu kelimeler, ona
imdi ac vermeye son derece elveriliydi. Bir ulusa, hatta btn
dnyaya, maddeye odaklanm bir ortamda yeniden tini dnsn
diye arda bulunabilmenin bir ayrcalk olduunu syleyerek Ul
riche kar kmt. stedii, eskimi, yalanm bir ey deildi;
yine de bugn kuzenine ynelttii baklar, kendini beenmilik
ten ok yce ifadeli diye nitelendirilebilirdi. Diotima, dnya apn
da bir yl dnm, bir ykseli, her eyi talandracak bir kltrel
z aramt; bu aradna bazen ok yaklam, ama bunun hemen
ardndan da ondan ok uzaklamt; ok sallantda kalm, ok

ac ekmiti; son aylar Diotimaya, insann hep yinelenen dalgalar


tarafndan ok ykseklere kartld, sonra da yeniden dmeye
brakld, uzun bir deniz yolculuu gibi gelmiti; bu yzden adeta
neyin daha nce, neyin daha sonra olduunu birbirinden ayrabile
cek durumda deildi. imdi ise, ok byk zahmetlerin ardndan
neyse ki yerinden oynamayan bir srann stnde oturan ve rne
in o anda piposunun dumann izlemekten bakaca bir ey yap
mak istemeyen biri gibi burada oturuyordu; evet, byle bir atmosfer
Diotimay ylesine youn biimde egemenlii altna almt ki,
gnein ge klar altnda bulunan yal bir adam artran bu
karlatrmay kendisi semiti. Kendini, byk, tutkulu kavgalar
ardnda brakm biri gibi hissediyordu. Ulriche yorgun bir sesle
hitap etti: Bamdan ok ey geti; ben, ok deitim.
Peki bunun bana bir yarar dokunacak m?
Diotima ban sallad ve ona bakmakszn glmsedi.
O halde size unu ifa etmek zorundaym ki, Generalin ardn
da olan Arnheim, ben deilim; nk siz, onun mevcudiyetinden
dolay bunca zaman hep beni suladnz! dedi Ulrich birdenbire.
Fakat beni bu yzden sorguya ektiinizde, size ne yant verdiimi
hatrlyor musunuz?
Diotima, hatrlyordu. Uzak kaln, demiti kuzeni. Oysa Arn
heim, ona Generali dosta kabul etmesini sylemiti! O anda Dio
tima, tarifi mmkn olmayan bir eyler hissetmekteydi; sanki hzla
gzlerinin zerine ykselen bir bulutun iindeymi gibiydi. Ama
altndaki kk sra hemen yeniden sertleip sabitleti, ve Diotima
yle dedi: Bu Generalin bize nasl gelmi olduunu bilmiyorum,
onu ben davet etmi deilim. Ve kendisine sorduum Doktor Arn
heim da doal olarak bu konuda herhangi bir ey bilmiyor. Bir yan
llk olmu olmal.
Kuzeni, ok fazla dn vermedi. Ben Generali eskiden beri
tanyorum, ama onunla birbirimizi ilk kez burada, sizde yeniden
grdk diye aklad. Burada Sava Bakanlnn grevlendirme
siyle azck casusluk yapmas, elbette byk bir ihtimal; ama size i
tenlikle yardm etmek istedii de bir gerek. Arnheim n kendisiyle
dikkati ekecek kadar ilgilendiini de bizzat kendisinin azndan
duydum!
Arnheim her eye katlyor da, onun iin! diye karlk ver

di Diotima. Bana, Generali geri evirmememi tavsiye etti, nk


onun iyi niyetine inanyor ve bulunduu nfuzlu mevkii bizim a
balarmza yarar dokunabilecek bir frsat olarak gryor.
Ulrich, iddetle ban sallad. evresindeki gevezeliklere
kulak verin! dedi. Bunu ylesine doal bir ifadeyle sylemiti ki,
yaknlarnda olanlar duyabilirlerdi ve ev sahibesi de bu yzden bi
raz skntlyd. Btn bunlara zengin olduu iin ses kartmyor.
Paras var, herkese hak veriyor ve onlar tarafndan gnll olarak
reklamnn yapldn biliyor!
Neden yapsn byle bir ey? dedi Diotima olumsuz bir ifa
deyle.
Kibirli olduu iin! diye konumasn srdrd Ulrich.
Hem de lsz denecek kadar kibirli olduu iin! Bu iddiam b
tn muhtevasyla size nasl anlatabilirim, bilemiyorum. Kutsal Ki
taptan yaplma alntlar artran kibirli konumalar da vardr:
Kuru grlt bile bir kelma dntrlebilir! Sol tarafnda, Asya
zerine ay ykselirken, ayn zamanda sa tarafnda Avrupa gnba
tmnn loluuna brndnde, bu yzden kendini gpta edile
cek biri sanan bir insan, kibirli bir insandr; Arnheim, bir defasnda
M armara Denizinde yapt bir yolculuu bana byle tarif etmiti!
Halbuki ay, k bir kk kzn iek sakssnn arkasndan muh
temelen Asyada olduundan daha gzel ykselir!
Diotima, gelip geenler tarafndan duyulamayacaklar bir ke
arad. Alak sesle: Siz, onun baars yznden sinirlisiniz dedi ve
Ulriche oda boyunca rehberlik etti; sonra zeki bir hareketle dikka
ti ekmeksizin kapdan kmalarn ve antreye girmelerini salad.
teki odalarn hepsi konuklarla doluydu. Diotima, vardklar yerde
sesini ykselterek: Neden ona kar dmanca bir tutumdasnz?
dedi Bu yzden benim durumumu zorlatryorsunuz.
Sizin durumunuzu mu zorlatryorum? diye sordu Ulrich
hayretle.
Belki de her eye ramen sizinle dertlemek ihtiyacn duyabi
lirim, yle deil mi? Ama tavrnz byle olduu srece size gvenip
hibir ey aamam!
Diotima, antrenin ortasnda durmutu. Ltfen almak iste
diiniz her konuda bana gvenin diye ricada bulundu Ulrich. Bir
birinize ksnz, bunu biliyorum. Sizinle evlenecek mi?

Bunu bana teklif etti diye yant verdi Diotima, bulunduklar


yerin hassasiyetine aldrmakszn. Kendi duygularnn egemenli
i altndayd ve kuzeninin pek yakk almaz akszlln itici
bulmuyordu.
Peki ya siz ne dnyorsunuz? diye sordu Ulrich.
Diotima, sorguya ekilen okul andaki bir kz gibi kzard.
Ah, bu beraberinde byk bir sorumluluu getiren bir soru! diye
yant verdi tereddt ederek. nsan, batan kp dil olmaktan
uzaklamamaya almal. Ayrca gerekten byk olaylar sz ko
nusu olduunda, insann ne yapt pek de nemli deildir!
Bunlar, Ulrich iin anlalmaz szlerdi, nk o, Diotimann
tutkunun sesini bastrp, aklar iki yana uzatlm denge srklar
gibi bolukta duran ruhlarn hi kprtsz dilliine kadar ulaabil
dii gecelerinin yabancsyd. Bu nedenle, imdilik dolaysz konu
ma yolundan ayrlmann daha iyi olaca izlenimine kapld ve yle
dedi: Sizinle Arnheim ile olan ilikim zerine konumay ok iste
rim, nk bu koullar altnda sizde dmanca bir tavr takndm
izlenimini uyandrm olmaktan dolay znt duyuyorum. Ben,
Arnheim iyi anladma inanyorum. yle dnmelisiz: Sizin
evinizde olan ve dileinize uyarak bir sentez diye adlandrdm
eyi, Arnheim daha nce de saysz defa yaad. Herhangi bir yer
de inanlarn kalb iersinde ortaya kan tinsel hareket, hemen
kart dncelerin kalbnda da belirginleir. Ve bu hareket byk
bir tinsel kiilik diye adlandrlanda cisimletiinde, bu kiilie her
yandan gnll olarak hayranlk duyulmadnda, o kendini suya
atlm bir karton kutu kadar gvenceden yoksun hisseder. Bizler,
en azndan Almanyada, tannm kiilere duyulan sevgiden tpk
yeni birinin nce boynuna sarlan, ama bir sre sonra onu yine an
lalmaz nedenlerle itip kendilerinden uzaklatran sarholar kadar
etkileniriz. Dolaysyla, Arnheimn neler hissettiini kafamda ok
iyi canlandrabiliyorum: Bu, deniz tutmas gibi bir ey olmal; onun
gibi bir adam byle bir evrede becerikli kullanlm bir servetle
neler yaplabileceini hatrladnda, uzun bir deniz yolculuundan
sonra ayan yine salam karaya basm gibi olur. nerilerin, cesa
retlendirmelerin, isteklerin, hazr olularn, edimlerin nasl servete
yaklamak iin abaladnn farkna varr, ve bu da tinin bir yan
smasnn ta kendisidir. nk g sahibi olmak isteyen dnceler

de, zaten g kazanm olan dncelerin peine taklr. Bunu nasl


ifade etmeliyim, bilemiyorum; aba harcayan bir dnce ile haris
bir dnce arasndaki fark anlayabilmek, neredeyse olanakszdr.
Ancak byk olan ile gerekleen bu yanl balant bir defa tinin
dnyevi yoksulluunun ve arlnn yerine geti mi, o zaman, el
bette hakl olarak, byklk iddias gden, ve sonunda da reklam
ve ticari beceri sayesinde byk olan da zorla ne gemeye alr.
te byle bir durumda btn masumiyetiyle ve masumiyetten yok
sunluuyla karnzda beliren, Arnheim olur!
Bugn pek kutsal bir dille konuuyorsunuz! diye yant verdi
Diotima, sivri bir ifadeyle.
Arnheimn beni pek fazla ilgilendirmediini itiraf ediyorum;
ancak onun d ve i bykln karmak etkilerini benimsemesi
ve bundan rnek bir insancllk ortaya karmak istemesi, beni vah
i bir kutsallk yolunda kkrtabilir!
Ah, ne kadar yanldnz bir bilseniz! diye szn kesti bu
defa Diotima iddetle. Siz, kafanzda kendini beenmi bir zengini
canlandrmaktasnz. Halbuki Arnheim iin zenginlik, inanlmaz
byklkte bir sorumluluk anlamna geliyor. O, iiyle, bir baka in
san kendisine emanet edilmi olan bir insanla nasl ilgilenirse, yle
ilgileniyor. Ve etkin olmak, onun iin ok kkl bir gereklilik; dn
yaya dosta davranyor, nk, kendisinin de dedii gibi, insann
harekete geirilebilmesi iin hareket etmesi gerektiine inanyor!
Ya da Goethe miydi bunu diyen? Arnheim, bir defasnda bana bunu
ayrntl olarak aklamt. Onun dncesine gre insann iyi bir
eyleme balayabilmesi iin nce genel olarak eylemde bulunmaya
balam olmas gerekir; nk aslnda itiraf etmeliyim ki, bazen
ben de onun ok fazla kiiyle ilgilendii izlenimine kaplmtm.
Diotima ve Ulrich, bunlar konuurlarken ayn zamanda sa
dece aynalarn ve giysilerin asl bulunduu antrede bir aa bir
yukar gidip gelmilerdi. Konumann burasnda Diotima durdu
ve elini kuzeninin koluna koydu. Kaderin her bakmdan cmert
davrand bu insan, dedi tek bana olan birinin hasta bir insan
dan daha gl olmad gibi mtevaz bir ilkeye sahip! Bu konuda
ona katlamaz msnz? Bir insan yalnz bana olduunda, kendini
bin trl abartnn iinde bulabilir! Diotima, kuzeninin bakla
rn aaiya inik olan gz kapaklarnda hissederken, sanki orada

bir ey aryormu gibi yere bakyordu. Ah, aslnda kendimden de


sz edebilirdim, nk son zamanlarda ok yalnzlk ektim, diye
devam etti ama bunu sizde de gryorum. fkelisiniz ve mutlu
deilsiniz. evrenizle bir uyumsuzluk iersindesiniz ve bu btn
dncelerinizden belli oluyor. Herkese kar kskan bir kiilik
sergilemektesiniz. Size aka sylemek zorundaym ki, Arnheim
bana onun dostluunu geri evirdiinizden tr yaknd.
Size benim dostluumu istemi olduunu mu anlatt? O za
man yalan sylemi!
Diotima, ban kaldrd ve gld. Yine hemen arla ka
yorsunuz! Biz ikimiz de sizin dostluunuzu arzu ediyoruz. Belki de
zellikle byle olduunuz iin. Ama bu noktada biraz daha ayrnt
ya inmem gerekiyor; Arnheim, bu konuda yle rnekler kulland:
Diotima bir an tereddt etti, sonra kendi kendini dzeltti: Ha
yr, bu, ok fazla ileri gitmek olurdu. Ksacas: Arnheim, insann
zamann kendisine salad aralar kullanmas gerektiini syl
yor; hatta ona gre insan, hep iki gr anlamnda birden eylem
de bulunmalym, asla btnyle devrimci ve asla btnyle kar
devrimci olmakszn, asla btnyle sevmeden ve asla btnyle
nefret etmeden, asla tek bir eilimin peine taklmadan ve iinde
ne tayorsa, tmn harekete geirerek: Ama bu, sizin kendisine
isnat ettiinizin aksine, kurnazlk deil, fakat zengin bir kiiliin,
yzeysel farklar delip geen, btnlk ve yalnlk sergileyen bir
yaradln, hkmetmek iin yaratlm bir insann gstergesi!
Peki bunun benimle ne ilgisi var? diye sordu Ulrich.
Bu itirazn etkisi, skolastik, kilise, Goethe ve Napoleon zerine
bir konumaya ilikin an ile, Diotimann kafasnda younlam
olan kltr sisini paralamak oldu; Diotima, kendini anszn ku
zeninin yannda, heyecan iersinde onu da ekmi olduu uzunca
ayakkabln stnde otururken buldu; Ulrichin srt, arkasnda
asl duran yabanc paltolardan inatla kanmaktayd; Diotimann
salarnn ise, paltolara dolanm olmas nedeniyle, dzeltilmesi
gerekiyordu. Diotima, bunu yaparken yant verdi: Siz, bunun tam
tersisiniz! Siz, dnyay kendi rneinize gre deitirmek istiyorsu
nuz! Bir ekilde, srekli olarak, hani u korkun deyile, pasif dire
nite bulunuyorsunuz! Ulriche fikrini bu kadar kapsaml akla
yabildii iin son derece mutluydu. Fakat u anda oturduklar yerde

kalamazlard, Diotima bu arada bunu da dnmt, nk ko


nuklar her an gitmeye davranabilirler veya bakaca bir nedenle an
treye gelebilirlerdi. Hep eletiriyle dolusunuz, herhangi bir eyi iyi
bulduunuzu hi hatrlamyorum, diye devam etti srf muhalefet
yapm olmak iin, bugn dayanlmaz olan her eyi vyorsunuz. u
Tanrsz klnm zamanmzn hayatiyetten yoksun l karsnda
birazck duygu ve sezgi kurtarlmak istenseydi eer, sizin uzman
l, dzensizlii, olumsuz varoluu heyecanla savunacanzdan
emin olabilirdik! Diotima, bunlar sylerken glmseyerek ayaa
kalkt ve Ulriche baka bir yer aramak zorunda olduklarn belli
etti. Ya odalara geri dnebilirlerdi, ya da, konumay srdrmek is
tedikleri takdirde, bakalarndan saklanabilirlerdi; geri Tuzzilerin
yatak odasna duvardaki bir gizli kap araclyla bu taraftan da
ulalabilirdi, ama kuzenini oraya gtrmek, Diotima ya fazla sa
mimi bir davran olurmu gibi geldi, stelik resepsiyonlar iin evde
yer almas srasnda odaya tarifsiz bir danklk ylmaktayd;
bu durumda snak olarak yalnzca iki hizmeti odas kalyordu.
Baka zamanlar asla girmedii Rachelin odasna beklenmedik bir
ziyaret yapmann, ingenelik ile denetim grevinin neeli bir kar
m olabilecei, Diotima iin belirleyici oldu. Giderlerken, ardndan
bu nerisinden dolay zr diledii srada ve nihayet odaya vardk
larnda, Ulriche hitap etmeyi srdrd: insan, sizin Arnheim her
frsatta engellemek istediiniz izlenimini ediniyor, itiraznz, ona
ac veriyor. Arnheim, bugnn insannn byk bir rnei. Bu ne
denle gereklikle iliki kuruyor ve bu ilikiye ihtiyac var. Oysa siz,
hep imknsz olann iine atlamak peindesiniz. Arnheim, olumlu
ve son derece dengeli; siz ise aslnda asosyalsiniz. Arnheim, btn
lk uruna aba harcyor, iliklerine kadar bir karara varabilme iste
iyle dolu; siz ise bunun karsna herhangi bir biimden yoksun bir
zihniyet kartyorsunuz. Arnheim iin olmu olanlarn bir anlam
var. Peki ya siz? Siz ne yapyorsunuz? Dnya ilk kez yarn balaya
cakm gibi davranyorsunuz. Konusanza?! Daha ilk gnden itiba
ren, size byk bir ey yapma frsatna kavutuumuzu sylememle
birlikte, byle bir tutum aldnz. Bu frsata bir kadermi gzyle ba
kldnda, onunla tam da zamannda bir araya gelinmise eer ve,
deyi yerindeyse, soran gzlerle yant beklenilmeye balandnda,
tam anlamyla her eyi bozmak isteyen bir kt ocuk gibi davran

yorsunuz! Diotima, odadaki hassas durumu zekice szlerle bastr


mak ihtiyacn duyuyordu, ve kuzeniyle biraz arya kaar biimde
tartrken bu durumun gerektirdii cesareti kazand.
Peki, byleysem eer, beni ne iin kullanabilirsiniz ki? diye
sordu Ulrich. Kk hizmeti kz Rachelin kk demir karyola
snda oturmaktayd; Diotima ise onun biraz ilersindeki kk hasr
sandalyede oturuyordu. Tam o anda Ulrich, Diotimadan artc
bir yant ald. Gnn birinde nnzde son derece aalk ve kt
davranacak olsam dedi Diotima lf dolandrmakszn o zaman
siz de hi kukusuz bir bamelek kadar mkemmel oluverirsiniz!
Diotima, bu sylediinden kendisi de korkmutu. Aslnda sadece
Ulrichin hep itiraz etmekten zevk aldn vurgulamak, karsn
daki hak etmediinde iyi ve sevimli davranacan syleyerek aka
yapmak istemiti; fakat bu arada farkna varlmadan fkran bir
kaynak, ortaya birtakm szckler savermiti; bunlar bir defa sy
lendikten sonra Diotima ya biraz anlamsz gelmi, fakat buna ra
men kendisine ve bu kuzeniyle olan ilikisine artc bir biimde
aitmi gibi gzkmt.
Ulrich, bunu hissetmiti; bir ey sylemeksizin Diotimaya
bakt ve ksa bir aradan sonra ona bir soruyla karlk verdi: Ona
ok ya da lsz denecek kadar m ksnz?
Diotima, yere bakt. Ne kadar uygunsuz kelimeler kullanyor
sunuz? Ben, yoldan km bir acemi deilim ki!
Fakat kuzeni srar etti. Bunu, ancak tahminen syleyebile
ceim bir nedenden tr soruyorum: Btn insanlarn -v e byle
derken, u yan odadaki korkun varlklar da kastediyorum- rl
plak soyunmalar, kollarn birbirlerinin omuzlarna sarmalar ve
konumak yerine ark sylemek istemeleri; bu balamda iddetli
bir istek duyduunuz oldu mu hi? Ama bunu yaptktan sonra, te
ker teker hepsini de kardee dudaklarndan pmeniz gerek. Bunu
fazla mstehcen bulursanz eer, belki gecelik ve pijama giyilmesi
ne izin verebilirim.
Diotima, hem nalna hem mhna kabilinden bir yant verdi:
Dorusu pek ho hayalleriniz var!
Ama bakn, zerinden uzun zaman gemi olmasna ramen,
bu benim yabancs olmadm bir istek! Aslnda dnyann byle
olmas gerektiini iddia etmi olan ok saygn insanlar vard!

O halde, aynsn yapmamsanz eer, bu sizin suunuz! diye


Ulrichin szn kesti Diotima. Ayrca, bunun bu kadar gln
bir biimde tasvir edilmesi de gerekmiyor! Diotima, Arnheimla
macerasnn herhangi bir nitelendirmeye smadn ve toplumsal
farkllamalarn silindii; eylem, ruh, tin ve ryann bir btn olup
kt bir hayata ynelik tutku uyandrdn hatrlamt.
Ulrich, hibir karlk vermedi. Kuzinine bir sigara ikram etti.
Diotima, sigaray ald. Duman bulutlar kck oday doldur
duunda Diotima, Rachelin bu ziyaretin duman kokulu izlerini
bulunca ne dneceini merak etti. Acaba oday havalanrsalar
myd? Ya da ertesi sabah kk kza bilgi mi verselerdi? zellikle
Racheli dnmek, Diotimay tuhaf bir biimde odada kalmaya
itti; oysa fazla tuhaflamaya balayan bu bir aradala neredeyse
son vermek zereydi, ama tinsel stnln ayrcalklar ve gizemli
bir ziyaretin, hizmetisi iin, anlalmaz sigara kokusu u ya da bu
biimde birbirini dengeledi ve Diotimaya haz verdi.
Kuzeni, onu tetkik etmekteydi. Diotimaya btn bunlar
sylemi olmasna armt, fakat devam etti; birisiyle konumak
ihtiyacndayd. Hangi koullar altnda bylesine Isrfl gibi olabil
diimi size aklamak istiyorum, diyerek yeniden sz ald nk
insann yanndakilere sadece bedensel balamda dayanabilmekle
kalmayp, onu, deyi yerindeyse eer, herhangi bir rpertiye kaplmakszn psikolojik bandajnn altna kadar hissedebilmesi durumu
iin srafil gibi demek, herhalde fazla byk konumak anlamna
gelmez.
Diotima, kuzeninin aile iersindeki kt hretini hatrlaya
rak: Bu srafilin bir kadn olmamas artyla! dedi.
Hayr, byle bir istisna da yok!
Haklsnz! Benim kadnn iindeki insan sevmek diye ad
landrdm ey, son derece enderdir! Diotimann kanaatine gre
Ulrich bir sredir dncelerinin onunkilere yakn olmas gibi bir
nitelie sahipti, fakat syledikleri yine de isabetli olamyor ve ye
tersiz kalyordu.
Size bunu ciddi olarak aklamak istiyorum dedi Ulrich bu
defa inatla. One doru eilmi olarak oturmaktayd, kollarn ada
leli baldrlarna dayamt ve karanlk baklarn yere dikmiti.
Bizler bugn hl bana ekici veya itici geliyorlar, demek yerine:

Falanca kadn seviyorum veya filanca insandan nefret ediyorum,


demekteyiz. Eer kesin olma yolunda bir adm daha atmak ister
sek, o kiilerde bana ekici veya itici gelme kbiliyetini uyandran
eyin bizzat ben olduumun da eklenmesi gerekir. Ve bir adm daha
atarsak, onlarn bende bu durumla ilintili niteliklerin doumuna
yol atklar da sylenmelidir. Bu, bylece srp gidebilir; bu ba
lamda ilk admn hangi noktada atldn syleyebilmek mmkn
deildir, nk burada iki elastik top veya dolu iki akm devresi
arasnda olduu gibi, karlkl ve ilevsel bir bam lln varl
sz konusudur. Ayrca, ayn zamanda byle hissetmek zorunda ol
duumuzu da doal olarak oktandr bilmekteyiz, ama hl geni
lde duygunun etrafmz saran enerji alanlarnda neden ve ilkneden olmay yeliyoruz; iimizden biri bir bakasn taklit ettiini
itiraf edecek olsa bile, bunu sanki bylesi aktif bir edimmi gibi
yapyor! Size o yzden sordum ve imdi bir defa daha soruyorum:
Hi kendinizi lsz denebilecek kadar k, fkeli veya aresiz
hissettiiniz oldu mu? nk insan eer biraz olsun gzlemleme
becerisine sahipse eer, heyecann doruklarnda olduu zamanlar
durumunun penceredeki bir ardan veya zehirlenmi suyun iindeki
bir tekhcreliden farksz olduunun ayrdna tam olarak varr: By
le bir durumda insan, bir hareket frtnasna tutulur, tamamen kr
olarak drt bir yana seirtir, belki yz defa iinden geilemez ola
na arpar ve, anslysa eer, an gelir, bir kap bulup darya kar,
ama sonradan, duraanlk konumunda, bunu doal olarak planl
bir davran diye yorumlar.
Burada bir itirazm var; dedi Diotima bu, bir insann btn
hayatn ynlendirebilen duygulara ilikin olarak karamsar ve say
gl olmaktan uzak bir anlay.
Belki de kafanzda, insann kendi kendisinin efendisi olup ol
madna ilikin u eski ve artk can skc bir hal alm tartma
dolanmakta diye karlk verdi Ulrich, ban hemen kaldrarak.
Her eyin bir nedeni varsa eer, o zaman insann elinden hibir
ey gelmez, yle deil mi? Aka syleyeyim ki, bu nokta beni ha
yatm boyunca zerre kadar ilgilendirmemitir. nk bu, farkna
bile varlmakszn artk geride braklm bir zamana ait olan bir
soru; kayna, ilhiyat, ve kafalar ilhiyatla ve dinsizlerin yaklma
syla hl tka basa dolu olan hukukularn dnda, bugn neden

leri artk sadece: Uykusuz gecelerimin nedeni sensin, veya: Tarm


alanndaki fiyat d, felaketine neden oldu, diyen aile yeleri
sorguluyor. Ama kalkn, vicdann sarstktan sonra bir suluya nasl
su ileyebildiini sorun bakalm! O, bunu bilemeyecektir; bilincini
eyleminin hibir nnda yitirmemi olsa bile, bilemeyecektir!
Diotima, daha ok doruldu. Sululardan neden bu kadar ok
sz ediyorsunuz? Sizin sua kar zel bir sevginiz var. Bunun bir
anlam olmal?
Hayr diye karlk verdi kuzeni. Hibir anlam yok. Belki
belli bir heyecan, o kadar. Normal hayat, ileyebileceimiz btn
sulardan oluma bir orta durumdur. Ancak ilhiyat szcn a
zmza alm olduumuza gre, size bir ey sormak istiyorum.
Yine daha nce hi lsz k olup olmadm veya ks
kanlk duyup duymadm soracanzdan eminim!?
Hayr. Dnn bir defa: Tanr her eyi nceden belirlemise
ve biliyorsa, o zaman insan nasl gnah ileyebilir ki? Eskiden byle
sorulurdu, ve grdnz gibi, bu hl ok modern bir sorgulama. Bu
balamda Tanrya ilikin ok entrika kokan bir anlay gelitirilmi
oluyordu. Tanrnn rza gstermesi, ona bir hakaret anlamna geli
yor, Tanr insan, sonradan onu sulamasna neden olacak bir kusur
ilemeye zorluyor; bunu sadece nceden bilmekle kalmyor -nk
byle kaderci sevgiler iin gsterebileceimiz baka rnekler de var-,
fakat bu kusura zemin de hazrlyor! ite bugn hepimizin birbiri
miz karsndaki durumu da bunun bir benzeri. Ben dediimiz ey,
devleti ynetmek iin birtakm tasarruflarda bulunan bir hkmdar
olarak, imdiye kadar tam olduu nemi yitiriyor; onun yasalar
dorultusundaki oluumunu anlamay reniyoruz, evresinin etki
sini, yapsndaki tipleri, zirvedeki eylem anlarndaki yitip gidiini,
tek kelimeyle, oluumunu ve davrann dzenleyen yasalar reni
yoruz. Dnn bir defa: Kiiliin yasalar, anlyor musunuz, sevgili
kuzinim? Bu, tpk yalnzlk eken zehirli ylanlarn bir sendikann
ats altnda bir araya gelmeleri veya haydutlarn bir ticaret odas
kurmalar gibi bir ey! Zira yasalar dnyann en kiisellikten uzak
eyleri olduundan, kiililik de ksa bir sre sonra kiisellikten uzak
ln hayali bir buluma noktasndan baka bir ey olmayacak, ve bu
kiilik iin sizin yoksun kalmak istemediiniz o onurlu k nokta
sn bulabilmek de ok zorlaacak...

Ulrich, ite bu minvalde konutu, ve Diotima da arada srada:


Fakat sevgili dostum, insan her eyi olabildiince kiisel olarak
yapmal! gibisinden itirazlarda bulundu. - Sonunda da yle dedi:
Bugn gerekten de ilhiyat havasndasnz; sizin bu yannz bu
gne kadar hi tanmamtm! Diotima, yeniden yorgun dm
bir dans gibi oturmaya balamt. Gl ve gzel bir kadnl
yanstyordu; bir biimde bunu kendisi de btn uzuvlarnda his
setmekteydi. Kuzeninden haftalar boyunca kamt, hatta belki de
aylar olmutu. Ama kendisiyle ayn yata olan bu yaknndan ho
lanyordu. Ulrich, zayf bir n aydnlatt kk odada, srtn
da frakyla komik grnyordu, bir tarikat valyesi gibi, siyah ve
beyazd; bu siyah ile beyazda, bir armhn tutkusundan bir eyler
gizliydi. Diotima, sade deli kk odada etrafna baknd, Paralel-Eylem uzaklardayd, ardnda byk ve tutkulu kavgalar var
d, bu oda, grev kadar yalnd, atmosferi aynann kelerindeki
sorgun iekleriyle ve st yazlmam, renkli kartpostallarla yu
muatlmt; demek ki Rachel aynada kendini seyrettiinde, yz
bunlarn arasndan, byk kentin ihtiamyla erevelenmi olarak
gzkmekteydi. Yzn nerede ykyordu acaba? O dar ve kk
kutunun iinde, kapa aldnda, teneke bir leen olmalyd
diye hatrlad Diotima, ve sonra yle dnd: Bu erkek hem
istiyor, hem de istemiyor.
Ona sakin nazarlarla bakt, dostane duygular besleyen bir
dinleyiciydi. Arnheim, benimle gerekten evlenmek istiyor mu?
diye sordu kendi kendisine. Arnheim, istediini sylemiti. Ama
daha sonra bu konuda srar etmemiti. Konuaca baka pek ok
ey vard. Ancak kuzeninin de, sudan eylerden sz etmek yerine,
sormas gerekirdi: Nedir durum? Neden sormuyordu?! Diotima ya,
i dnyasndaki kavgalar ayrntl olarak anlatt takdirde, sanki
Ulrich onu anlayacakm gibi geliyordu. D eitiini anlattnda,
kuzeni ona her zamanki alkanlyla: Peki bunun bana bir yarar
dokunacak m? diye sormutu. Kstah! Diotima, glmsedi.
Aslna baklrsa, ikisi de gerekten tuh af erkeklerdi. Acaba
kuzeni neden Arnheimdan bu kadar holanmyordu? Diotima,
Arnheim n onun dostluunu aradn biliyordu; te yandan, ken
di sert szlerinden anlald kadaryla, Arnheim da Ulrichin
kafasn megul etmekteydi. Ve onu ne kadar da yanl anlyor,

diye dnd Diotima bir defa daha bunu nleyebilmek mmkn


deil! te yandan imdi sz konusu olan, sadece ruhunun Daire
Bakan Tuzzi ile evli olan bedenine bakaldrmas deildi; kimi
zaman bedeni de Arnheimn kararsz ve arla eilim li ak y
znden bir ln kysnda srnp duran ruhuna kar bakaldr
maktayd; bu ln zerinde belki sadece seraptan farksz bir has
ret yanlsamas titremekteydi. Diotima, aslnda acsn ve zaafn
kuzeniyle paylamak isterdi; Ulrichin normalde sergiledii kararl
tekyanllk, houna gidiyordu. Arnheimn dengeli okynll
elbette daha ok takdire deerdi, fakat Ulrich, bir karar n gelip
attnda, her eyi mutlak bir belirsizlik iersinde eritmeyi yele
yen teorilerine ramen, bu kadar tereddt etmezdi. Diotima bunu
hissediyordu, ama bu hissinin kaynan bilemiyordu; belki de ta
nmalarnn balangcndan bu yana Ulrich iin hissettiklerinin
bir paras da buydu. u anda Arnheim, Diotimaya ruhunu her
ynyle aan, muhteem ve ar bir yk, olaanst aba harca
masn gerektiren bir neden gibi gelirken, sanki Ulrichin syledii
her ey sadece ve sadece insann yzlerce iliki arasnda sorumluluk
ilikisini unutmasna, bylece de pheli bir zgrlk durumu ier
sine girmesine yol ayordu. Diotima anszn kendini olduundan
daha g bir insan gibi yapma ihtiyacn duydu; neden byle bir
duyguya kapldn tam olarak aklayamyordu, ama bu, ona ayn
zamanda gen bir kzken kk bir erkek ocuunu kollarna alp
bir tehlikeden kurtardn hatrlatmt; ocuk, buna kar koy
mak iin dizleriyle hep onun karnna vurmutu. Sanki bacadan k
k odann iine dmesine aklna geliveren bu hatrann gc,
Diotimann dengesini tamamen bozdu. lsz, yle mi?! diye
dnd. Ulrich, neden srekli olarak kendisine bunu soruyordu?
Sanki Diotima, lsz olamazm gibi?! Ulrichi dinlemeyi unut
mutu, bu nedenle yeri mi, deil mi, bunu da bilmiyordu, sadece
karsndakinin szn kesti, sylediklerinin hepsini ylece bir
yana itti, ona bir anda, syledii her eye bir karlk olmak ze
re ve glerek (yani sadece gldn zannediyordu, yoksa bu ni
heyecan iersinde bundan pek emin deildi) u yant verdi: Ama
ben, lsz m !
Ulrich, glmseyerek yzne bakt. Bunu asla yapamazsnz
dedi.

Diotima ayaa kalkmt, elleri salarnn arasndayd, Ulriche


hayret dolu gzlerle bakakald.
nk lsz olabilmek iin, diye aklad Ulrich sakin bir
ifadeyle insann ok net ve nesnel olabilmesi gerekir. Bugnk
Benin ne kadar tartmal olduunu bilen iki adet Ben, eer ara
larndaki ey geliigzel bir eylem deil de illa ak olacaksa eer,
birbirlerine kenetlenirler, yani ben byle dnyorum; birbirlerine
yle balanmlardr ki, daha byk bir eye doru deiime u
radklarn hissederlerse eer, biri tekinin nedeni olur, ve bylece
bir sis bulutu gibi bolukta gezinirler. Bu noktada yanl hareket
ler yapmamak son derece gtr, hatta insan bir sre dorularn
yapm olsa bile. nk aslnda, dnyada doru olan hissetmek
gtr! Bunun iin, genel bir nyargnn tam aksine, neredeyse kl
krk yarmak gerekir. Ayrca benim de size zellikle sylemek iste
diim, zaten buydu. Siz, Diotima, bana bir bamelek olma ihtima
lini atfettiinizde, ok gururumu okam oldunuz; burada, sizin
de ksa srede greceiniz gibi, tevazuyu elden brakmak istemi
yorum. nk insanlar btnyle nesnel olabildikleri takdirde -k i
bu, neredeyse kiisel olmamakla bir demektir-, o zaman btnyle
de k olabilirler. nk ancak o zaman btnyle duygu ve d
nce olabilirler; ve insan oluturan btn eler krlgandr, n
k birbirlerine kavumak iin aba harcarlar, sadece insann kendisi
byle deildir. Demek ki lsz k olmak, belki de sizin hi is
temediiniz bir eydir...!
Ulrich, bunu olabildiince sade bir ifadeyle sylemeye al
mt; hatta yz ifadesini dzene sokabilmek iin yeni bir sigara
da yakt, ve Diotima da sklganlndan tr ona tutulan siga
ray kabul etti. Yzne akacktan inat bir ifade verdi ve bam
szln gstermek iin sigarann dumann havaya fledi, nk
Ulrichi tam olarak anlamamt. Ancak bir btn olarak olaydan,
yani kuzeninin her eyi anszn, zellikle yalnz kaldklar bu oda
da syleyivermesinden, bu arada da, vcutlarn bu darack yerdeki
etkileimini manyetik bir akm gibi hissetmelerine ramen, onun
elini tutmak veya salarna dokunmak iin en kk bir aba bile
harcamamasndan ok fazla etkilenmiti. - im d i ikisi kalkp da...?
diye dnd Diotima. Fakat bu odada ne yaplabilirdi ki? Dioti
ma etrafna baknd. Bir fahie gibi mi davranmalyd? Ama nasl

yaplrd byle bir ey? Peki zrlamaya balasayd? Zrlamak, aklna


anszn gelen, okul zamanlarndan kalma bir kelimeydi. Birdenbi
re Ulrichin talep ettii eyi yapsayd, soyunsayd, kollaryla onun
omuzlarna sarlsayd ve ark syleseydi, ama nasl bir ark syle
yebilirdi? Arp m almalyd? Ulriche glmseyerek bakt. Onu,
yannda istediini yapabilecei, terbiyesiz bir erkek karde gibi
gryordu. Ulrich de glmsemekteydi. Fakat onun glmsemesi,
kr bir pencere gibiydi; zira batan kp Diotima ile bu konumay
yaptktan sonra, bu yzden kendini sadece utanm hissediyordu.
Yine de Diotimann iinde bu erkei sevebilme olaslna degin
bir sezgi vard; ona gre bu, modern mzik hakkndaki dnce
si gibiydi, yani tatmin edebilmekten btnyle uzak, ama heyecan
verici bir farkllkla dopdolu bir ey. Ve Diotima, kendisinin bunu
doal olarak Ulrichden daha ok sezdiini varsaymasna ramen,
onun nnde dururken bacaklar gizliden yanmaya balad, bu
yzden, sanki konuma ok fazla srm gibi bir ifadeyle kuzenine
anszn yle dedi: Sevgili dostum, imknsz bir ey yapmaktayz;
siz ksa bir sre daha burada yalnz kaln, ben kendimi tekrar ko
nuklarmza gstermek zere nden gidiyorum.

Fischdlerin Evinde Sava ve Ak


Gerda, Ulrichin ziyaretini bouna bekledi. Hakikate gelince, Ul
rich bu vaadi unutmutu veya ancak baka bir yerde bir ii olduu
anlarda hatrlyordu.
Brak unu! diyordu Bayan Klementine, Mdr Fischel ho
murdandnda. Bir zamanlar yetiyorduk ona, ama imdi muhte
melen burnu byd. Eer onu ziyarete gidersen, durumu daha da
ktletirmi olursun; bunun iin fazla beceriksizsin.
Gerda, eski dostunu zlemekteydi. Onun gelmesini istiyor
du ve geldii takdirde de bu defa gitmesini isteyeceini biliyordu.
Yirmi yanda olmasna ramen, babasnn desteini alarak ona
dikkatle talip olan Bay Glanz adl birinin ve bazen erkeklerden ok
okul ocuklarna benzettii Hristiyan-Germen arkadalarnn d
nda, daha hibir ey yaamamt. Neden asla gelmiyor? diye
soruyordu kendi kendine Ulrichi dnd zamanlar. Kendi dost
evresinde Paralel-Eylemin Alman halknn tinsel balamdaki bir
ykmnn balangc olacana kesin gzyle baklmaktayd, ve
Gerda, Ulrichin katlm olmasndan tr ondan utan duyuyor
du; kendisinin bu konuda nasl dndn ondan dinlemekten
memnun olacakt ve Ulrichin kendini hakl karacak nedenleri
nin bulunduunu umut ediyordu.
Annesi, yle diyordu babasna: Sen, bu olaya katlma frsatn
kardn. Oysa Gerda iin iyi olurdu ve onun baka eyler dn
mesini salard; Tuzzilerin evine bir sr insan girip kyor. M
dr Fischelin, Ekselanslarnn davetine yant vermeyi ihmal ettii
anlalmt. Bu yzden ekecei vard.

Gerdann kendi dost ruhlar diye adlandrd genler, Penelopenin talipleri gibi Fischelin evine dadanmlard ve gen bir
Alman insannn Paralel-Eylem karsnda ne yapmas gerektiini
tartyorlard. Bay Fischel, Gerdann ruhsal rehberi olan Hans
Seppi bir zamanlar bunlarn olmas iin bir sr para dkp zel
retmen diye tutmadn syleyerek pimanln dile getirdiin
de, Bayan Klementine ona: Bir maliyecinin baz koullar altn
da bir sanat ve kltr hamisi olarak da varlk gstermesi gerekir!
diye kar kyordu. - Durum, gerekten de byleydi: niversite
rencisi olan ve grnte hibir para kazanma ans bulunma
yan Hans Sepp, zel retmen olarak eve girmiti ve sadece evin
iinde egemen olan kartlklardan yararlanarak bir tiran olup
kmt; imdi artk Gerdann da arkadalar olan arkadalaryla
Fischellerin evinde, -ay n rktan olanlar ile olmayanlar arasnda
bir ayrm gzetmedii sylenen- Diotimann evresinde Yahudi
ruhunun alarna taklm olan Alman soylu snfnn nasl kurtarlabileceini tartmaktayd. Bu konu her ne kadar Leo Fischelin
nnde genelde yalnzca dikkatli bir tarafszlkla almakta idiyse
de, yine de kullanlan kelimeler ve deinilen ilkeler, ev sahibinin
sinirlerini bozmaya yetiyordu. Byk simgeler yaratmaktan ciz bir
yzylda, mutlak bir felakete gtrecei kesin olan byle bir de
neyin yaplmasndan tr duyulan tedirginlik dile getiriliyordu,
ve olaanst nemli, yceltici insanca klma, zgr insanla
trma gibi sylemler bile, her duyduunda Fischelin burnundaki
gzln titremesine yol ayordu. Kendi atsnn altnda, hayat
dnme sanat, tinsel gelimenin imgesi ve eylemleraras titreim
gibi kavramlar gelitirilmekteydi. Fischel, her on drt gnde bir
evinde bir arnma saatinin dzenlendiinin farkna varmt. Bu
konuda aydnlatlmas iin srar etmiti. Bu saatler srasnda hep
birlikte Stefan George okunduu ortaya kmt. Leo Fischel, eski
tarihli bir ansiklopedisinde bu kiinin kim olduunu bouna arayp
durmutu. Onun gibi eski bir liberali en ok fkelendiren ey ise
atsnn altndaki bu acemi yeniyetmelerin, Paralel-Eylemden sz
ettiklerinde, bu olaya katlan bakanlk raportrlerini, banka m
drlerini ve bilim adamlarn iirilmi insancklar diye nitelen
dirmeleriydi; bu genler, aalayc bir tavrla artk byk dn
celerin olmadn, olsa bile bunlarn kimse tarafndan anlalma

dn iddia etmekteydiler; insandan yana olmay bile bo l f diye


nemsemiyorlar, sadece ulusa veya, kendi adlandrmalaryla, halk
kltrne, gelenek ve greneklere birer gereklik olarak geerlilik
tanyorlard.
nsanlk, bana hibir ey artrmyor, baba diye yant ve
riyordu Gerda, babasnn itirazlaryla karlatnda, bu kavram
bugn artk her trl ierikten yoksun; ama benim ulusum, evet,
bunun gzle grlr elle tutulur bir yan var!
O zaman Leo Fischel: Senin ulusun! diye konumaya bal
yor, byk peygamber ve bir zamanlar Triestede avukatlk yapm
olan kendi babas hakknda bir eyler anlatmak istiyordu.
Biliyorum diye szn kesiyordu Gerda. Ama benimkisi,
tinsel bir ulus; ben, ondan sz ediyorum.
O zaman babas: Seni akln tekrar bana gelinceye kadar oda
na kilitleyeceim! diyordu. Ve arkadalarna da bu evi yasaklaya
cam. nk hepsi de alacak yerde sadece kendi vicdanlaryla
uraan, disiplin nedir bilmeyen insanlar! Biliyorum baba, diye
yant veriyordu Gerda nasl dndn biliyorum. Siz yallar,
karnmz doyurduunuz iin bizi aalayabileceinize inanmak
tasnz. Hepiniz, buyurgan kapitalistlersiniz.
Byle konumalar, Leo Fischelin babalk duygusundan kay
naklanan kayglar nedeniyle, ender olmuyordu.
Peki ben kapitalist olmasaydm, neyle yaayacaktn? diye so
ruyordu o zaman evin efendisi.
Gerda, konumann snrlarnn bu ekilde genilemesini nor
malde: Ben her eyi bilemem diyerek kesiyordu. Fakat bilim
adamlarnn, eitimcilerin, din adamlarnn, politikaclarn ve ba
kaca eylem insanlarnn yeni inan deerleri yaratmak zere olduk
larn biliyorum!
Mdr Fischer, belki u ironik soruyu sorma zahmetine de gi
riyordu: O din adamlar ve politikaclar da sizlersiniz herhalde?!;
ama bunu, sadece son szn kendisinde kalmas iin yapyordu;
akla aykr olan bir eyin, srf alkanlk yznden, sonunda ona
geri ekilmek zorunda kalabilecei korkusunu ne kadar akla yakn
gsterdiini Gerda anlamad iin memnundu. Sonunda i, byle
konumalarn sonunda Leo Fischelin birka defa Paralel-Eylemin
dzenini dikkatli bir biimde savunmaya balamas noktasna ka

dar vard; ama bunu yalnzca, Klementinenin sylenenleri duyama


yacak kadar uzakta olduu zamanlar yapyordu.
Gerdann babasnn uyarlar karsndaki direniine sabr
l bir ilecinin atmosferini kazandran, Leo ve Klementinenin de
hissettiklerinde kafalarn kartran ey, bu evin iinde masum bir
ehvetin soluunun dolanmakta oluuydu. Genler arasnda, b
yklerin karsnda srarl bir suskunluu srdrdkleri pek ok ey
konuuluyordu. Ulusal duygu diye adlandrdklar eyin, yani hep
kavga halinde olan egolarn dlenen bir birlik ve btnlk ier
sinde erimesinin bile, byklerin o insan iin iin yiyen ak iliki
lerinin aksine, kanatlarn am Erosu artran bir yan vard.
Bu genler, lsz arzu, salt varolutan kaynaklanan hazzn i
irilmi ve kaba saba yalan diye adlandrdklar eyi aalyorlar
d, buna karlk hislerin tesindelikten ve itiyaktan o kadar ok
sz ediyorlard ki, dinleyenin ruhunda elde olmakszn ve kartlk
araclyla ak ateine ve ehvete ynelik inceden bir dnce filiz
leniyordu; Leo Fischel bile bu genlerin konuurken sergiledikleri
snrsz heyecann dncelerinin kklerini dinleyiciye kimi zaman
bacaklarna kadar hissettirdiini itiraf etmek zorunda kalyordu,
ama bu durumu knyordu, nk byk dnceler karsnda say
g duyulmasn talep ediyordu.
Klementine ise buna karlk yle diyordu: Her eyi reddet
mekten vazgemelisin, Leo!
O zaman Leo: Mlkiyetin ruhtan yoksun klndn nasl
iddia edebilirler? diyerek karsyla kavga etmeye balyordu. Ben,
ruhtan yoksun mu kaldm?! Belki de sen ksmen ylesindir, onlarn
konumalarn ciddiye aldn iin!
Bunu anlamyorsun, Leo; onlar, Hristiyanlk dorultusunda
dnyorlar, bu hayatn yanndan geerek yeryznde daha yce
bir hayata ulamak istiyorlar.
Bylesine, Hristiyanlk dorultusunda deil, fakat uuk d
nmek denir! diye savunuyordu kendini Leo.
Asl hakikati sonunda belki de gereki olanlar deil, fakat i
dnyaya bakanlar grrler diyordu Klementine.
te buna glerim! diye iddiasn srdryordu Leo. Fakat
yanlyordu, alyordu; iinden, evresindeki tinsel deiikliklere
egemen olamamann acziyle alyordu.

Mdr Fischel, imdi eskiden olduundan daha sk ak havaya


kma ihtiyacn hissetmekteydi; i bitiminden sonra eve dnmek
te acele etmiyordu, ve henz gndz vaktiyken brosundan kt
nda, mevsimin k olmasna ramen kentteki parklardan birinde
gezinmeyi seviyordu. Ta stajyerlik dneminden beri bu parklar se
verdi. Anlayamad bir nedenden tr, kent ynetimi sonbahar
sonlarnda parklardaki demirden yaplma alr kapanr sandalye
leri yeniden boyatmt; imdi canl yeil renkteki sandalyeler, karbeyaz yollarda birbirine dayanm olarak duruyor ve insann hayal
gcn ilkbaharn renkleriyle kamlyordu. Leo Fischel bazen,
tamamen yalnz bana ve sarnp sarmalanm olarak, bir oyun
alannn veya gezinti yolunun kenarndaki bu sandalyelerden biri
ne oturuyor, gnein altnda kendilerine emanet edilmi ocuklarla
birlikte ka zg bir salkl grnm oluturan ocuk bakclarn
seyrediyordu. ocuklar, diavolo oynuyorlar veya kk kartoplar
atyorlard, kk kzlar ise iri kadn gzleriyle bakyorlard; ah,
diye dnyordu Fischel, ite bu gzlerdir ki, yetikin bir gzel
kadnn yznde, sanki gzleri ocuk gzym izlenimine yol
aan o muhteem etkiyi yaratrlar. Gzlerinde sevginin henz bir
masal havuzunda yzd ve sonradan bir leylek tarafndan kaplp
gtrlecei kk kzlar seyretmekten holanyordu; bu holan
ma, kimi zaman onlarn bakclarna da ynelik oluyordu. Genlik
yllarnda bu manzarann tadn ska karmt; o zamanlar henz
hayatn vitrinlerinin nnde duruyordu ve ieri girecek paras yoktu,
sadece kaderin ona ilerde neler hazrlayacan dnmesine izin
vard. Leo, kaderin ona acnas yeterlilikte pay ayrdn dn
yordu ve kimi zaman genliin gerilimiyle dopdolu, yeniden saf
ranlarla yemyeil imler arasnda oturmakta olduuna inanyordu.
Daha sonra, gereklik bilinci tekrar kar rtsne yeil renkli demir
cilaya dndnde, her zaman tuhaf bir biimde gelirini dn
yordu; para, bamszlk salard, ancak halen ayl btnyle ai
lenin ihtiyalarna ve mantn gerektirdii birikimlere gidiyordu;
demek ki -diy e dnyordu-, kendini bamsz klabilmek iin
resmi iinin yannda baka baz eyler de yapmas gerekiyordu, bel
ki de, kendisi dzeyindeki genel mdrlerin yaptklar gibi, borsa
hakkndaki bilgilerinden yararlanmalyd. Fakat byle dnceler
Leo ya, sadece oyun oynayan kz ocuklarn seyrettiinde yakla

yordu ve o da, speklasyon iin gerekli yaradl iinde asla tama


dndan, bu dnceleri geri eviriyordu, ii, ticari temsilcilikti,
mdrln yalnzca unvann tayordu, bundan tesine geebil
me gibi bir umut yoktu, ve Leo Fischel, hemen kendisininki gibi
bir emeki srtn artk zgrce dorulamayacak kadar bklm
olduu gerekesiyle kendi kendini hizaya getiriyordu. Bunu d
nmesinin tek nedeninin, kendisi ile o parkta geen anlarda onun
gznde hayatn batan karcln temsil eden gzel ocuklar ve
onlarn gzel dadlar arasna alamaz bir engel dikmek olduunu
bilmiyordu; nk onu eve gitmekten alkoyan keyifsizlik iersinde
bile slah olmaz bir aile dknyd ve evdeki cehennemi Tanr ile
edeerde bir unvan-mdrnn evresinde kanat rpan meleklere
dntrebilmek iin feda etmeyecei ey yoktu.
Ulrich de parklardan holanrd ve yolu imkn tandnda,
oralardan geerdi; bylece o gnler esnasnda yeniden Fischel ile
karlat ve Fischel bir anda Paralel-Eylem yznden evde ektik
lerinin hepsini hatrlayverdi. Gen dostunun kendisinden byk
olan dostlarnn davetlerini daha iyi deerlendirmeyiinden tr
duyduu memnuniyetsizlii dile getirdi; kendini buna inandrabilmesi kolayd, nk zamanla yzeysel dostluklar da en yaknlar
gibi eski dostluklara dnyordu.
Eski gen dost, Fischeli grmekten hakikaten byk sevin
duyduunu iddia etti ve kendisini o zamana kadar bu konuda en
gellemi olan gln meguliyetinden yaknd.
Fischel ise zamann olumsuz gelimesinden ve ilerin arl
ndan yaknd. Ayrca da ahlkn bunca gevemi olmasndan.
Her ey ar maddilemi ve telaa dnmt.
Oysa ben de u anda size gpta edebileceimi dnmtm!
diye karlk verdi Ulrich. Tccarn meslei, ruh iin gerek bir
sanatoryum olmal! nk ticaret, en azndan ideal olarak temiz
bir temele dayanan bir meslek!
Bu doru! diye onaylad Fischel. Tccar, insanln ilerle
mesine hizmet eder ve izin verilen ller iersindeki bir yararla ye
tinir. Am a bu arada durumu da herkes kadar ktdr! diye ekledi
melankolik bir ifadeyle.
Ulrich, ona kendisine eve kadar elik etmeye hazr olduunu
sylemiti.

Eve vardklarnda, son derece gergin bir atmosferle karla


tlar.
Btn arkadalar gelmilerdi ve byk bir szl kavga srp
gitmekteydi. Bu genler henz liseye gidiyorlard ya da yksek
okullarn ilk yaryllarmdaydlar, ilerinden ticari ilerde alanlar
da vard. evrelerinin nasl olumu olduunu artk kendileri de
hatrlamyorlard. Teke tek tanmalarla meydana gelmi olmalyd.
Bazlar ulusal renci birliklerinde, bazlar sosyalist ya da Katolik
renci hareketlerinde, kimileri de gmen kular gibi orada bura
da dolanrken tanm olmalydlar.
Hepsinde ortak tek noktann Leo Fischel olduunu varsay
mak, ok yanl olmayacaktr. nk bir tinsel hareket, srekli ol
mak istedii takdirde, bir vcuda ihtiya duyar; burada da bu vcut,
ikramlaryla ve Bayan Klementinenin trafie getirdii belli bir d
zenle Fischellerin eviydi. Gerda, bu eve aitti; Hans Sepp, Gerdaya
aitti ve kirli ten rengi ve tertemiz ruhuyla niversite rencisi Hans
Sepp, genler herhangi bir lider tanmadklarndan, lider deil ise
de, aralarnda tutkusu en gl olanlaryd. Arada baka yerlerde
toplandklar da oluyordu ve oralarda ev sahipliini Gerdadan ba
ka hanmlar yapyorlard; ancak hareketin ekirdei, anlatld e
kilde olumutu.
Btn bunlara ramen bu genlere egemen olan ruhun nereden
geldii yine de bir tuhaft, tpk yeni bir hastaln ortaya k veya
talih oyunlarndan birinde arka arkaya ayn numarann kazanmas
gibiydi. Eski Avrupa idealizminin gnei snmeye yz tuttuunda
ve beyaz ruh karardnda, ok sayda meale elden ele dolam
t -bunlar, dncelerin mealeleriydi; nereden alndklarn veya
nerede icat edildiklerini ancak Tanr bilirdi!ve urada burada, k
k bir tinsel ortakln dalgalanan ate denizini oluturmulard.
Bylece son yllarda, byk sava bu durumdan gereken sonular
karmazdan nce, genler arasnda aktan ve birlikten de ok sz
ediliyordu; zellikle banka mdr Fischelin evindeki gen Yahu
di kartlar, her eyi kapsayan bir akn ve ortakln simgesi altn
da bir araya gelmilerdi. Hakiki ortaklk, bir i yasann etkinliidir
ve en derinlikli, en yaln, en eksiksiz ve en birinci olan yasa da akn
yasasdr. Daha nce de belirtildii gibi, bu, aa ve duyusal d
zeyde ak deildir; nk bedensel mlkiyet, parasal mlkiyetin bir

icaddr ve sadece ayrc, anlamllktan koparc etki gsterir. te


yandan insan, doal olarak her insan sevemez. Ama her karakter
karsnda, o karakter hakiki bir insan niteliiyle aba harcad
takdirde, sorumluluu btnyle kendisine ait olmak zere, sayg
duyabilir.
Fakat o gn Bayan Klementinenin karsnda kendi iinde
birlik ve btnlk tayan bir cephe olumutu; Bayan Klementine, kendini bir defa daha iinde gen hissetmekten byk mem
nuniyet duyuyor ve evlilikteki akn bir sermayenin faiz geliriyle
ok yakn balants bulunduunu kendine itiraf ediyordu; buna
karlk ari rktan olanlarn ancak ar ve kendi aralarnda kaldk
lar srece simgeler yaratabilecekleri gerekesiyle, Paralel-Eylemin mahkm edilmesine asla izin vermek istemiyordu. Ev sahi
besi, kendini glkle tutuyordu; G erdann yanaklarnn altnda
ise, oday terk etmeye raz edilmeyen annesine duyduu fke y
znden krmz yuvarlak lekeler belirmiti. Leo Fischel, Ulrichle
birlikte eve girdiinde, Gerda da Hans Seppe szn kesmesini
rica eden gizli iaretler yapt; bunun zerine Hans Sepp, yatt
rc bir ifadeyle: Zamanm zn insanlar byk bir ey yaratma
y asla baaramyorlar! dedi, bylece de meseleyi artk allm
olan bir zemine, kiisellikten uzak bir zemine getirmi olduuna
inand.
Ancak o anda bir talihsizlik eseri Ulrich sze kart ve, biraz
da Fischele kar bir muziplik olmak zere, H ansa bir ilerlemeye
hi mi inanmadn sordu.
ilerleme mi?! diye yant verdi Hans Sepp ona tepeden ba
kan bir ifadeyle, ilerlemeye gelmeden, bundan yz yl nce nasl
insanlar varm, bir karlatrn bakalm: Beethoven! Goethe! Napoleon! Hebbel!
Hmm, dedi Ulrich sonuncusu, bundan yz yl nce daha
bir bebekti.
Bu gen beyler saysal kesinlikten nefret ederler! diye aklad
Mdr Fischel keyifle. Ulrich, o konuya girmedi; Hans Seppin on
dan kskanlkla nefret ettiini biliyordu, fakat kendisinin Gerdann
tuhaf arkadalarna sylemek istedikleri vard. Bu nedenle evrenin
iine oturup konumaya balad: insanolunun kapasitesinin tek
tek dallarnda ylesine yadsnmas olanaksz ilerlemeler kaydediyo

ruz ki, onlarn ardndan yetiememek gibi bir duyguya kaplyoruz;


acaba ayn nedenle, herhangi bir ilerleme yaamadmz gibi bir
duyguya da kaplamaz myz? Sonuta ilerleme dediimiz ey, b
tn abalardan ortaklaa kan bir sonutur, ve insan aslnda gerek
ilerlemenin hep kimsenin istememi olduu bir ey olacan pei
nen syleyebilir.
Hans Seppin koyu renkli kkl, titreyen bir boynuz gibi ona
yneldi, ite, kendiniz sylyorsunuz: Kimsenin istememi olduu
bir ey! Bouna bir kouturma; belki yz yol, ama aslnda hibir
yolun olmamas! Yani sadece dnceler, fakat ruh yok! Ve karakter
yok! Cmle, sayfadan frlar; kelime, cmleden frlar, btn, artk
bir btn deildir - der Nietzsche; tabii Nietzschenin ben tutkusu
nun da varla ilikin bir deersizlik olmas bir yana! Bana, rnein
hayatnz ona gre ynlendirdiiniz tek bir salam ve nihai nite
likte bir deer syleyin!
Hem de hemen ha! diye protestoda bulundu Mdr Fischel;
fakat Ulrich, H ansa bir soru yneltti: Gerekten de bir son deer
olmadan yaayamaz msnz?
Hayr dedi Hans. Ama size itiraf etmek isterim ki, bu yz
den mutsuz olmam da kanlmaz.
Hay eytan alsn sizi! diye gld Ulrich. Yapabileceimiz
her ey, ar sert olmamamz ve en yksek bilgiyi beklememiz te
meline dayanyor; ortaa, bunu yapt ve bilgisiz kald.
Oras ok tartmal diye yant verdi Hans Sepp. Ben, bizim
bilgisiz olduumuzu iddia ediyorum!
Fakat kabul etmelisiniz ki bizimkisi, grne baklrsa ok
mutlu ve deiikliklerden yana zengin bir bilgisizlik.
Arkalardan, rahat ifadeli bir sesin homurdand duyuldu:
Deiikliklerden yana zengin! Bilgi! lerleme! Bunlar, kapitaliz
min parampara ettii bir zamana ait mekanik dnme biiminin
kavramlar! Size daha fazlasn sylemem gereksiz
Leo Fischel de homurdand; anlayabildii kadaryla, Ulrich bu
saygsz gence ar ilgi gstermiti; cebinden kard bir gazete
nin arkasna gizlendi.
Fakat btn bunlar, Ulrichi elendirmekteydi. Alt odasyla,
hizmetiye ait banyosuyla, elektrikli sprgesiyle vesaire, modern
burjuva evi, yksek tavanl odalar, kaln duvarlar ve gzel kemer

leriyle eski evlerle karlatrldnda, bir ilerleme midir, deil mi


dir? diye sordu.
Hayr, deildir! diye bard Hans Sepp.
Posta arabasyla karlatrldnda, uak bir ilerleme mi
dir?
Evet! diye bard Mdr Fischel.
El iiyle karlatrldnda makine?
El ii! diye bard Hans, makine! Leo.
yle sanyorum ki, dedi Ulrich her ilerleme, ayn zaman
da bir gerilemedir. lerleme hep ancak belli bir anlamda vardr ve
hayatmzn bir btn olarak anlam bulunmadndan, bir btn
olarak herhangi bir ilerlemeye de sahip deildir.
Leo Fischel, gazeteyi indirdi: Alt gnde Atlantiki gemek ya
da bunun iin alt hafta harcamak - hangisi daha iyi sizce?!
Buna herhalde, her ikisini de yapabilmek mutlaka bir ilerle
medir diye yant verirdi. Ama bizim gen Hristiyanlarmz bunu
da kabul etmiyorlar.
evre, gerilmi bir yay gibi hareketsiz kald. Ulrich, saldr
isteini deil, sadece konumay felce uratmt. Sakin bir ifa
deyle devam etti: Fakat bunun tersi de sylenebilir: Hayatmzda
tek tek ilerlemeler varsa eer, o zaman o hayatn tek tek anlamlar
da vardr. Fakat rnein bir zamanlar Tanrlara insanlar kurban
etmenin, cadlar yakmann veya salar pudralamann bir anlam
vardysa eer, o zaman daha hijyenik detlerin ve insanca davra
nlarn ilerlemeler olmasna ramen, bunlar da anlaml bir yaama
duygusu niteliiyle varln srdrr. Yanl olan, ilerlemenin hep
eski detleri ortadan kaldrmaya almasdr.
Belki de unu mu demek istiyorsunuz, diye sordu Fischel o
iren karanlklarn geride braktktan sonra, yeniden insanlar
kurban etmeye mi dnmeliyiz?!
Karanlk olduu hi de o kadar kesinlikle iddia edilemez!
diye yant verdi Hans Sepp, Ulrichin yerine. Siz masum bir tava
n midenize indirirseniz, bu karanlk bir eylemdir; ancak bir yam
yam dini merasimlerle yabanc kabileden birini yediinde, onun i
dnyasnda neler olup bittiini bilemeyiz!
Alm olan o alarda gerekten de bir eyler olmu olma
l, diye ona katld Ulrich yoksa o kadar ok sayda ho insan bir

zamanlar olup bitenlere rza gstermezdi. Belki de ayn eyden bizler de byk kurbanlar vermeden yararlanabiliriz, ne dersiniz? Ve
belki de zellikle bugn hl ok sayda insan kurban etmemizin
nedeni, insanln eski dncelerinin nasl doru bir ekilde ala
bilecei sorusunu asla ak ve seik sormam oluumuzdur!? Btn
bunlar, g ifade edilebilen ve bulank ilikiler.
Ama sizin dnme tarznz balamnda istenen hedef, hep
bir toplam veya bir bilano olarak kalyor! diye patlad Hans Sepp,
bu defa Ulriche kar. Siz de Mdr Fischel kadar burjuva ilerle
mesine inanmaktasnz, sadece bunu yaptnz anlalmasn diye,
konuyu olabildiince kark ve sapkn bir biimde dile getiriyorsu
nuz! Hans, arkadalarnn fikirlerine tercman olmutu. Ulrich,
Gerdann yzn arad. Fischelin ve genlerin hem ona, hem de
birbirlerine saldrmaya hazr olduklarna dikkat etmeksizin, dn
celerini rahat bir tavrla tekrar dile getirmek istiyordu.
Ama erimek istediiniz bir hedef var, yle deil mi, Hans?
dedi tekrardan.
Evet, iimde. Benim araclmla eriilmek istenen bir hedef.
diye yant verdi Hans Sepp ksaca.
Peki eriecek mi? Leo Fischel, bu alayl soruyu sormaktan
kendini alamamt ve bylece, herkesin, bu arada kendisinin de
anlad gibi, Ulrichten yana km oluyordu.
Bunu bilmiyorum! diye yant verdi Hans karanlk bir ifa
deyle.
Snavnz vermelisiniz: te bu, bir ilerleme olurdu! Leo
Fischel, bunu da sylemekten kendini alamamt; o kadar sinir
liydi; fakat fkesi, bu olgunluktan uzak genlerden olduu kadar
dostundan da kaynaklanyordu.
O anda oda, havaya utu. Bayan Klementine, eine yalva
ran baklarla bakt; Gerda, Hanstan nce davranmaya alt, ve
Hans, sonunda yine Ulrichin bandan aa boalacak kelimeleri
aramaktayd: undan emin olabilirsiniz ki, diye bard ona as
lnda siz de Mdr Fischelin dnemeyecei tek bir dnceyi
bile dnemiyorsunuz!
Bu szlerden sonra darya frlad, ve arkadalar da fkeli bir
eiliin ardndan onu izlediler. Klementinenin baklaryla itilip
kaklan Mdr Fischel de, sanki son anda ev sahibi olarak grevi

ni hatrlam gibi yapt ve genlere yine de iyi bir eyler sylemek


iin hole kt. Odada yalnzca Gerda, Ulrich ve Bayan Klementine
kalmlard; Bayan Klementine, hava artk temizlenmi olduu iin
birka defa rahat bir soluk ald. Sonra ayaa kalkt, ve Ulrich hay
retle kendini Gerda ile yalnz kalm buldu.

Batan kartma
Geride ba baa kaldklarnda, Gerda gzle grlr biimde heye
canlyd. Ulrich onun elini tuttu; Gerdann kolu titremeye balad
ve gen kadn, kendini ondan kurtard. Siz, dedi bunun Hans
iin ne anlama geldiini bilmiyorsunuz: Bir hedef! Bununla alay
ediyorsunuz; elbette, byle yapmak kolay. yle sanyorum ki, d
nceleriniz daha da bir slam ! ok gl bir kelime aramt,
syledikten sonra da imdi rkmt. Ulrich, yeniden onun elini
yakalamaya alt, fakat Gerda kolunu kendine ekti. Biz, ylesi
ne istemiyoruz bunu! dedi glkle; bu kelimeleri iddetli bir aa
lamayla sylemiti, fakat vcudu titriyordu.
Biliyorum, dedi Ulrich alayl bir ifadeyle sizlerin arasnda
olup biten her ey, en yksek dzeydeki talepleri karlayabilecek
ekilde olmal. Zaten beni sizin zel bir ifadeyle nitelendirmek ltfunda bulunduunuz bir davrana iten de bu. Ve ayrca, daha nce
sizinle bundan farkl konumaktan ne byk bir memnuniyet duy
mu olduumu bilemezsiniz!
Siz, hibir zaman imdikinden farkl deildiniz! diye karlk
verdi Gerda hemen.
Her zaman biraz ne yapaca bilinmez biriydim dedi Ulrich
sadece ve onun yzn aratrd. Kuzinimde olup bitenlerden bi
raz sz etmem, sizi memnun eder mi acaba?
Gerdann gzlerinde, Ulrichin yaknl yznden iine yu
varland belirsizlikten aka ayrlan bir ifade vard; nk, son
radan Hansa iletebilmek amacyla, bu aklamay hararetle bekle
mekteydi; bunu saklamaya alt. Ama dostu, belli bir tatmin duy

gusuyla bunun farkna vard ve tpk havadaki tehlikenin kokusunu


alan bir hayvann igdsel olarak yolunu deitirmesi gibi, farkl
bir konuya balad. Size anlatm olduum o aya ilikin yky
hatrlyor musunuz hl? diye sordu. nce size ona benzer bir
konuyu amak istiyorum.
Bana tekrar yalan syleyeceksiniz! diye yaptrd Gerda.
Mmkn olduu kadar yapmamaya alacam bunu! nsan
bir durumun bir yasa olup olmadn bilmek istediinde dnyada
neler olup bittiini, niversitede dinlediiniz derslerden hatrlyorsunuzdur herhalde, yle deil mi? nsann ya ortada bir yasann
bulunduuna ilikin olarak nceden nedenleri vardr, rnein Fizik
ya da kimyadaki gibi, ve gzlemler asla aranan deeri vermese bile,
bu deerin evresinde kmelenir ve aranan deer bu kmeden yola
klarak hesaplanabilir. Ya da, hayatta ou zaman olduu gibi, in
san byle nedenlere sahip deildir ve kendini yasa m yoksa rastlan
t m olduunu tam bilemedii bir eyin karsnda bulur, o zaman
olay, insani adan gerilimli hale gelir. nk byle bir durumda
insan nce kendi gzlemler ynndan bir saylar yn kartr;
blmler oluturur - u deer ile o deer, bir sonraki deer ile ondan
sonraki deer arasnda hangi saylar vardr? ve bunun g ib i- sonra
bundan dalm deneyleri oluturur; olayn sklnn sistematik
bir arta veya eksilmeye sahip bulunup bulunmad ortaya kar;
duraan bir deneye veya bir dalm ilevine ular, sendelemenin
lsn, orta dzeydeki sapmay, rasgele bir deerden sapmay,
merkezi deeri, normal deeri, ortalama deeri, serpinmeyi vb. he
saplar ve byle kavramlar araclyla verili olguyu aratrr.
Ulrich, btn bunlar sakince aklayc bir tonda anlatmt
ve bunu yaparken nce kendi dnme ihtiyacn da m karlamak
istediini, yoksa Gerday bilimle hipnotize etmekten zevk mi ald
n tesbit edebilmek, herhalde g olurdu. Gerda ondan uzakla
mt; ne doru eilmi olarak bir koltukta oturmaktayd, kalar
nn arasnda kendini zorlamaktan kaynaklanan bir krk vard ve
yere bakyordu. Birisi bunca nesnel konutuunda ve onun aklnn
tutkularna seslendiinde, i dnyasnda bakalarnn tutumlarn
dan kaynaklanan tedirginlik sanki rktlm oluyordu; Ulrichin
kendisine alad yaln gvenin yitip gittiini hissediyordu. Liseyi
bitirmi, niversitenin de birka yarylna devam etmiti; klasik ve

hmanist dncenin erevesine sdrlmas olanaksz ok sayda


yeni bilgiyle temas kurmutu; byle bir eitim sreci bugnk gen
lerin ounda sanki btnyle cizmi gibi bir duygu uyandrmak
tadr; oysa yeni zaman, nlerinde zemini artk eski aralarla ilenemeyecek yeni bir dnya gibi uzanp gitmektedir. Gerda, Ulrichin
sylediklerinin neye gtrmekte olduunu bilmiyordu; onu sevdii
iin ona inanyordu, ama te yandan Ulrichden on ya kk oldu
u ve bir baka kuaktan geldii iin de ona inanmyordu; bu kuak,
ona sanki hi eskiyip ypranmam gibi geliyordu ve bu iki durum,
Ulrich ona anlatmay srdrrken, byk bir belirsizlik iersinde
birbirine karyordu. Ve yle gzlemler vardr ki diye devam etti
Ulrich bir doa yasasna tpatp benzerler, fakat onlar doa yasas
saymamz mmkn klacak bir temelleri yoktur. Statik say dizile
rinin dzenlilii kimi zaman yasalarnki kadar ileri ldedir. Bu
rnekleri niversitede toplum retisi zerine herhangi bir dersten
mutlaka biliyorsunuzdur. rnein Amerikadaki boanmalara ili
kin istatistik gibi. Ya da erkek ve kz ocuu doumlarnn en sabit
saylardan birinin yanstcs olan orants gibi. Ayrca, her yl as
kerlik ykmllerinin hep epey ayn kalan bir miktar, kendi ken
dini sakatlayarak askerlikten kamaya almakta. Ya da yine her
yl Avrupadaki insanlarn tahminen ayn yzdesi intihar ediyor.
Hrszlk, tecavz ve, bildiim kadaryla, iflaslarn sklk oran da
her yl ayn...
Bu noktada Gerdann direnii, bir yarma hareketi giriimin
de bulundu. Peki, rnein ilerlemeyi aklar msnz bana?! dedi
kadn yksek sesle, ve bu sezgiye olabildiince youn bir alay yk
lemeye alt.
Elbette! diye yant verdi Ulrich szn kesilmesine meydan
brakmakszn. Bu, biraz bulank bir ifadeyle byk saylarn ya
sas diye adlandrlyor. Yaklak olarak sylenmek istenen ise u:
Birileri kendini u nedenden, bakalar da falanca nedenden ld
ryor, fakat say ok ykseldiinde, bu nedenlerin rastlantsall
ve kiisellii ortadan kalkyor ve geriye - evet, geriye ne kalyor?
Size sormak istediim, ite bu. nk grdnz gibi, geriye sa
dece her birimizin son derece amatrce ortalama diye adlandrd
mz, dolaysyla da ne olduu tam bilinmeyen ey kalyor. unu
da eklememe izin verin, bu byk saylar yasas, mantksal ve bi

imsel balamda, baka deyile bir tr kendiliinden anlalr bir


olgu niteliiyle, aklanmaya da alld; hatta buna kart olarak,
aralarnda temel bir balant bulunmayan grnglerin bu trden
bir dzenliliinin normal dnme biimiyle aklanamayaca da
iddia edildi; ve ayrca, fenomenin ok saydaki bakaca zmle
melerinin yan sra, burada yalnzca tek tek olaylar deil, ayn za
manda birlikteliin bilinmeyen yasalarnn da sz konusu olduu
gibi bir iddia da ortaya atld. Sizi ayrntlarla yormak istemiyorum,
bu ayrntlar artk benim de aklmda deil, fakat btn bunlarn
ardnda birlikteliin anlalmam yasalarnn m yatt, yoksa
sadece doann bir ironisi sonucu zel olann, zel bir eyin cere
yan etmemesinden mi kaynakland, ve en yce anlamn en derin
anlamszln ortalamasyla eriilecek bir ey mi olduu, hi ku
kusuz kiisel olarak benim iin byk nem tayor. Her bilginin
yaama duygumuz zerinde belirleyici bir etkisi bulunmal! nk
ne olursa olsun, bu byk say yasas, dzenli bir hayat olanann
temelinde yatyor; ve bu dengeleme yasas olmasayd eer, o zaman
bir yl hibir ey meydana gelmezken, bir sonraki ylda hibir ey
den emin olunamazd, alk ile bolluk birbirine girerdi, ocuk says
eksik ya da ok fazla olurdu, ve insanlk, cenneti ve cehennemi a
rtran olaslklar arasnda, tpk kafeslerine yaklaldnda kk
kularn yaptklar gibi, oradan oraya kanat rpard.
Btn bunlar doru mu? diye soru Gerda, tereddt dile ge
tiren bir ifadeyle.
Bunu siz kendiniz bilmek zorundasnz.
Elbette; tek tek olgular balamnda bildiim bir eyler var.
Fakat biraz nce, her eyi inkr ettiinizde, sylemek istediiniz
bu muydu, bilemiyorum, ilerleme zerine syledikleriniz, kulaa
sanki herkesi kzdrmak istiyormusunuz gibi geliyordu.
Siz hep byle dnyorsunuz. Ama u ilerlememiz dedii
miz ey zerine ne biliyoruz; hibir ey! Nasl olabilirdi, buna ili
kin ok sayda olaslk var, ve ben biraz nce bunlardan birini daha
sylemi oldum.
Nasl olabilirdi! Siz de hep byle dnyorsunuz; fakat nasl
olmas gerektii sorusunun yantn asla aramayacaksnz!
Acele ediyorsunuz. Bir hedefin, bir idealin, bir programn,
mutlak bir eyin her zaman olmas gerek. Ve en sonunda elde edilen

de her zaman bir ara zm bir ortalama! Bir ortalamay elde ede
bilmek iin hep en u noktadakileri yapmann ve istemenin zaman
iersinde yorucu ve gln olduunu itirafa yanamak istemiyor
musunuz?
Aslnda bu, Diotima ile yaplan konumann aynyd; sadece
d grn farklyd, ama bunun dnda bir konumadan tekine
geilebilirdi. Bunun gibi, u anda burada hangi kadnn oturmakta
olduu da nemsizdi; nceden varolan bir tinsel enerji alanna yer
letirilmi bir vcudun belli olaylar harekete geirmesi, o kadar!
Ulrich, son sorusuna yant vermemi olan Gerdaya bakt. Gerda,
gzlerinin arasnda bir tedirginlik izgisiyle, zayf nahif oturmak
tayd. Bluzun ak yakasndan grlen gs balangc da yksek
ve dikey bir izgi oluturuyordu. Kollar ve bacaklar uzun ve inceydi.
Erken bir yazn ar stt, mayho bir ilkbahar; Ulrich, bylesine
gen bir vcutta hapis kalm inat bir yapnn darbesiyle eza
manl olarak, bunu da hissetti. I dnyas isteksizlik ile metanetin
oluturduu tuhaf bir karmn egemenlii altndayd, nk an
szn karara dndnden daha yakn olduu ve bu gen kzn da
buna katkda bulunma misyonunu tad gibi bir duyguya kapl
mt. Elinde olmakszn, bu defa Paralel-Eylemde yer alan genli
e ilikin izlenimlerini anlatmaya balad ve konumasn, Gerday
artan kelimelerle noktalad. Siz, o evrede de ok radikalsiniz ve
orada da beni istemiyorsunuz. Fakat ben de buna ayn ekilde kar
lk veriyorum, nk yapm dorultusunda ben de radikalim ve
tinsel dzensizliin dnda her trl dzensizlie dayanabilirim.
Dncelerin sadece ortaya atldn deil, fakat bir araya geti
rildiini de grmek istiyorum. Dncenin sadece alkalanmasn
deil, ama younlamasn da istiyorum. te, deerli dostum, ne
olmas gerektiinden deil, fakat hep ne olabileceinden sz et
mem nedeniyle beni azarlamanzn asl nedeni de bu. Ben, bu iki
sini birbiriyle kartrmyorum. Ve belki de bu, insann sahip olabi
lecei en zamana aykr nitelik, nk bugn birbirine ciddiyet ve
duygusal yaam kadar yabanc olan baka hibir ey yok; mekanik
kesinliimiz, ii ne yazk ki canl bir kesinlikten uzakl doru bir
tamamlayc olarak grme noktasna kadar vardrd. Neden beni
anlamak istemiyorsunuz? Byk bir ihtimalle bunu yapabilecek ye
terlilikten btnyle yoksunsunuz ve benim o ada kafanz ka

rtrmak iin aba harcamam, aslnda bir ktlkten baka bir ey


deil. Fakat gerekten de, Gerda, bazen kendime soruyorum acaba
haksz mym diye. Belki de asl imdi kendilerine dayanamadklarm, bir zamanlar benim istemi olduumu yapmaktalar. Belki
bunu yanl yapyorlar, beyinsizce yapyorlar, biri uraya, biri bura
ya kouyor, her birinin gagasnda dnyada tek olduuna inand
bir dnce var; her biri kendini korkun akll sanyor, ve hepsi
birlikte zamann verimsizlie mahkm olduuna inanmaktalar.
Fakat belki de durum, bunun tam tersidir ve her biri tek bana ele
alndnda aptaln biridir, ama hepsi birlikte verimlidirler, olamaz
m? Grne baklrsa bugn her hakikat, dnyaya iki hakikat
olmayana ayrlm olarak gelmekte ve bu, kiisel st bir sonuca
varmann bir yolu saylabilir! O zaman denge, deneylerin toplam,
artk dayanlmaz lde tekyanl olan bireyin iinde domuyordur,
fakat btn, deneysel bir toplum gibi bir eydir. Ksaca sylemek
gerekirse, yalnzl yznden baz arlklara kayan yal bir ada
m hogryle karlayn ltfen!
imdiye kadar bana neler, neler anlattnz! diye yant verdi
Gerda karanlk bir ifadeyle. Neden grleriniz zerine bir kitap
yazmyorsunuz? Belki de bylece kendinize ve bize yardmc olabi
lirsiniz!
Fakat nasl bir kitap yazabilirim ki?! dedi Ulrich bunun
zerine. Ben, bir anneden dodum, bir mrekkep hokkasndan
deil!
Gerda, Ulrichin bir kitabnn herhangi birine yardmc olup
olamayacan dnd. Kendi arkada evresindeki btn gen
ler gibi, o da kitabn gcn abartyordu. kisi de sustuklarndan
beri, evin ii tamamen sessizlemiti; grne baklrsa, fkeli
konuklarn ardndan Fischel ifti de evi terk etmiti. Ve Gerda,
kendisininkinden daha gl olan erkek vcudunun yaknln
dan kaynaklanan basky hissediyordu, ne zaman yalnz kalsalar,
btn inanlarna ramen bu basky hissederdi; buna kar k
t ve titremeye balad. Ulrich, bunu fark etti, ayaa kalkt, elini
G erdann zayf omzuna koydu ve yle dedi: Size bir teklifim
var, Gerda. Diyelim ki ahlk alannda durum, kinetik gaz kura
mnda olduu gibi: Her ey dzensiz bir biimde uumakta, her
ey bana buyruk hareket etmekte, fakat insan bu durumdan de

yi yerindeyse neyin oluamayacan hesaplamaya kalktnda,


asl gerekleen, o gerekleemez sanlan oluyor! Tuhaf rtmeler
vardr! O halde diyelim ki, belli miktarda dnce u anda uuup
duruyor; bundan ortaya herhangi bir olaslk derecesi en yksek
ortalama deer kyor; bu deer ok ar bir tempoyla ve otomatik
olarak hareket etmeye balyor, ve ite bu, ilerleme veya tarihsel
durum denilen eyin ta kendisi; ama bu arada en nemli nokta,
bizim kiisel, tikel hareketimizin hi nem tamamas, saa ya da
sola doru, yukarya veya aaya doru dnebilir ve eylemde
bulunabiliriz, yeni veya eski, dncesizce veya iyice tartarak; bu,
ortalama deer bakmndan tmyle nemsizdir, Tanr ve dnya
ise sadece bu deere ilikin olarak nem tar, yoksa bize ilikin
olarak deil!
Ulrich, bunlar sylerken, kendini zorlayarak yaptn hisset
mesine ramen, Gerday kollarna almaya davrand.
Gerda fkelendi. Hep nce ok dnceli balyorsunuz,
dedi yksek sesle ve ondan sonra her ey, bir horozun sradan t
nden farksz oluyor! Yzn scak basmt, teninde yuvarlak
lekeler belirmiti, dudaklar terler gibiydi, ama fkesinin ho bir
yan da vard, ite u sizin karttnz sonu var ya, bizim de asl
istemediimiz, o ite! Bunun zerine Ulrich, ona alak sesle yle
sormaktan kendini alamad: Aidiyet ldrr, yle mi?
Bu konuyu sizinle konumak istemiyorum! dedi Gerda ayn
alak tonla.
Ha bir insana sahip olmusunuz, ha bir eye, bir fark yok
diye devam etti Ulrich. Bunu da biliyorum. Gerda, sizi ve Hans
dndnzden daha iyi anlyorum. O halde siz ve Hans, ne is
tiyorsunuz? Syleyin bana.
te nemli olan da bu: Hibir ey! dedi Gerda muzaffer bir
ifadeyle. Bu, dile getirilemez. Babam da hep byle sylyor: Ne
istediini kafanda net olarak canlandr. Sama olduunu grecek
sin. insan kafasnda canlandrdnda her ey samadr! Akll ol
duumuz takdirde, beylik sylemlerin dna asla kamayz! Ama
imdi siz, o aklclnzla yine bir itirazda bulunacaksnz!
Ulrich ban sallad. Peki, u Kont Leinsdorfa kar gsteri
hikyesi nedir? diye sordu yumuak bir ifadeyle, sanki bu da ayn
konunun bir parasym gibi.

Ya, casusluk yapyorsunuz demek! dedi Gerda yksek sesle.


Casusluk yaptm farz edin, ama bunu bana syleyin, Gerda.
Bana gre hava ho; isterseniz rahata bunu da farz edebilirsiniz.
Gerda utanmt. yle zel bir ey deil. Alman genliinin
bir gsterisi, o kadar. Belki bir yry, aalayc szler. Zaten
Paralel-Eylemin kendisi de bir aalam a!
Neden?
Gerda omuzlarn kaldrd.
Ltfen tekrar oturun! diye rica etti Ulrich. Bunu abartyor
sunuz. Gelin sakin sakin konualm.
Gerda sz dinledi. Dinleyin beni, bakalm durumunuzu an
lyor muyum: diye devam etti Ulrich. Demek ki siz, mlkiyetin
ldrdn sylyorsunuz. Bu arada nce paray ve annenizle ba
banz dnyorsunuz. Onlar, elbette ldrlm ruhlar
Gerda, yksekten bakar gibi bir hareket yapt.
Peki, o halde para yerine her trl mlkiyetten sz edelim.
Kendi kendine mlik olan insan; inanlarna mlik olan insan; bir
bakasnn, kendi tutkularnn veya yalnzca alkanlklarnn ya
da baarlarnn mlkiyeti altna girmeyi kabullenen insan; bir
eyleri fethetmeyi isteyen insan; ne olursa olsun, bir ey isteyen
insan: Btn bunlar ret mi ediyorsunuz? Gebe olmak istiyorsu
nuz. Yanlmyorsam eer, bir defasnda Hans, bunu gezginci g
menlik diye adlandrmt. Bir baka anlama ve varolua gmek
- doru mu?
Sylediklerinizin hepsi, korkun doru; zek, ruhu taklit ede
bilir!
Ve zek da mlkiyet grubuna m dahildir? Zek ler, tartar,
bltrr, biriktirir, yal bir banker gibi, yle mi? Fakat bugn
size, ruhumuzdan dikkate deecek kadar paralar ieren bir sr
hikye anlatmadm m?
Souk ruhlar!
Tamamen haklsnz, Gerda. Demek ki imdi tek yapmam
gereken, size neden souk ruhlarn veya dahas bankerlerin safnda
olduumu anlatmak.
Korkak olduuz iin! Ulrich, Gerdann konuurken lm
korkusuna kaplm kk bir hayvan gibi dilerini gsterdiini
fark etti.

Tanr akna, evet diye karlk verdi. Ama beni baka hi


bir konuda cesur saymasanz bile, btn kama giriimlerinin beni
yine babanza geri dndreceinden yzde yz emin olmasaydm,
bir paratonerden veya en kk bir duvar kntsndan bile yarar
lanarak kaacak kadar cesur olduumu herhalde siz de teslim ede
ceksiniz!
Gerda, benzer bir ey aralarnda da olduu iin, bu konumay
Ulrichle srdrmekten kand; konumada sz edilen duygu
lar, sadece kendisine ve H ansa aitti; Ulrichin alay etmesinden ok
onaylamasndan korkuyordu, nk byle bir onay onu, daha kar
sndakinin inanl m, yoksa bir gnahkr m olduunu anlama
sna meydan brakmadan, savunmasz olarak Ulriche teslim etmi
olacakt. Gerdann i dnyasnda nasl bir sarsnt geirdii, biraz
nce, Ulrichin karamsar szleri karsnda ard ve bu szlerin
sonularnn acsn ekmeye balad andan balayarak belliydi.
Fakat Ulrich iin de benzer bir durumun varl sz konusuydu.
Kz zerindeki gcnden sapkn bir mutluluk duymak, ona ok
uzakt; Gerday ciddiye almyordu, ve bu tinsel bir antipatiyi de
ierdiinden, Gerdaya genelde ho olmayan eyler sylyordu, an
cak bir sreden beri Gerdaya kar dnyann avukatln stlenirkenki harareti lsnde alacak bir biimde kendini ona amak
ve i dnyasn olduundan daha irkin ve daha gzel klmakszn
ona gstermek, ya da Gerdann i dnyasna, sanki bu dnya yol
zerindeki bir smklbcek kadar plakmasna bakmak iste
inin ekiciliine kaplyordu. Bu nedenle, dnceli bir ifadeyle
onun yzne bakt ve yle dedi: Tpk bulutlarn gkyznde
dinlenii gibi, ben de gzlerimi sizin yanaklarnzn arasnda din
lenmeye brakabilirdim. Bulutlar gkyznde dinlenmekten ho
lanyorlar m, bilmiyorum, ama sonu olarak btn Hanslar kadar
ben de Tanrnn bizleri birer eldivenmiiz gibi yakalad ve ar
ar parmaklarna geirdii anlar biliyorum! Siz, iin ok kolay
na kayorsunuz; yaadmz pozitif dnya karsnda bir negatif
hissediyorsunuz ve ksaca pozitif dnyann annelerle babalara ve
sizlerden daha yal olanlara, glgemsi negatifin dnyasnn ise yeni
genlie ait olduunu iddia ediyorsunuz. imdi zellikle annenizin
ve babanzn casusu olmak gibi bir niyetim yok, sevgili Gerda, fa
kat unu dnmenizi isterim ki, bir banker ile bir melek arasnda

yaplacak seimde bankerlik mesleinin daha reel olan yapsnn da


bir nemi vardr!
ay ister misiniz?! dedi Gerda sert bir sesle Sizi evimizde
rahat ettirmeme izi verir misiniz? Annem ile babamn kusursuz
kzlarn da grmelisiniz. Kendini yeniden toparlamt.
Diyelim ki, Hansla evleneceksiniz.
Ama benim onunla evlenmek gibi bir isteim kesinlikle yok
ki!
nsann herhangi bir hedefi olmal; srekli olarak anneniz ve
babanzla oluturduunuz kartlkla yaayamazsnz.
Gnn birinde bu evden gideceim, bamsz olacam, ve
onlarla hep dost kalacaz!
Fakat rica ederim, Gerda, diyelim ki Hansla evleneceksiniz
veya buna benzer bir iliki iinde olacaksnz; her ey byle devam
ettii takdirde, bundan kamlamayaca kesin. Ve imdi sabahlar
dnyaya srtnz dnm olarak dilerinizi nasl fralayacanz
ve H ansn da nasl bir vergi tebligat alaca konusunda bir plan
yapn.
Bunu bilmem mi gerekiyor?
Babanz, dnyaya srtn dnme durumlarndan haberi olsay
d eer, buna evet derdi; ne yazk ki sradan insanlar, hayat gemi
lerindeki sra d yaantlar onlar hi fark edemeyecekleri kadar
derinlere yerletirmeyi baarrlar. Fakat daha kolay bir soruya gee
lim: Hanstan size sadk kalmasn talep edecek misiniz? Sadakat
de mlkiyet denen btnn bir parasdr! Bundan tr, Hans bir
baka kadnn yannda ruhunu ycelttiinde bunu normal karla
manz gerekir. Evet, hatta bunu, sezdiiniz yasalar dorultusunda,
kendi durumunuzun bir zenginlemesi olarak karlamak zorun
dasnz!
Byle sorular zerinde bizim de konumadmz sanmayn
sakn! diye yant verdi Gerda. nsan, bir rpda yeni bir insan
olamaz; ama bundan bir kar neden kartmak da ok burjuvaca
bir ey olur!
Babanz sizden, aslnda sandnzdan ok farkl bir ey talep
ediyor. Hatta bu konularda sizden ve Hanstan daha akll olduu
nu bile iddia etmiyor; o, sadece sizin ne yaptnz anlamadn
sylyor. Fakat kaba gcn ok aklc bir ey olduunu biliyor; bu

gcn sizden, kendisinden ve Hanstan daha akll olduuna ina


nyor. imdi ya kalkp da, sonunda btn skntlarndan kurtulup
niversite renimini tamamlasn diye H ansa para teklif etse? Bir
snama dneminin ardndan, ona evlilii onaylamay olmasa bile,
ilke olarak hayr demekten vazgemeyi vaat etse? Ve bunu sadece
snama dneminin sonuna kadar aranzdaki btn ilikilerin, u
andaki ilikiniz de dahil, btn ilikilerin tamamen kesilmesi ko
uluna balasa?
Buraya bunlar sylemek iin mi geldiniz?
Ben size sadece babanz aklamak istedim. O, esrarl bir s
tnle sahip, karanlk yzl bir Tanr gibi. Parann Hans kendi
sinin istedii noktaya, yani gerekliin mantna getireceine ina
nyor. Snrl bir aylk geliri olan Hans, babanzn dncesine gre
asla snrsz bir budala olamaz. Ama belki de babanz sadece bir
hayalperest. Tpk ara zmlere, sradanlklara, sla, l sayla
ra hayranlk duyuum gibi, ona da hayranlk duyuyorum. eytana
inanmyorum, fakat inansaydm eer, eytan cenneti rekor edimler
iin kkrtan bir altrc olarak tasavvur ederdim. Ve sizi, gere
in dnda, hayallerinizden geriye hibir ey kalmayncaya kadar
sktracam konusunda babanza sz verdim.
Bunlar sylerken Ulrichin vicdan asla rahat deildi. Gerda,
nnde sanki her yann alevler sarm gibi durmaktayd, gzleri
fke ve gzya kesitleriyle kaplyd. Kendisi ve Hans iin bir anda
zgrlk yolu belirmiti. Fakat Ulrich ona ihanet mi etmiti, yok
sa onlara yardm m etmek istiyordu? Gerda bunu bilmiyordu, ve
kendisini hem mutlu, hem de mutsuz etmek bakmndan her iki k
da elverili gibiydi. Kafasnn karkl iersinde ona kuku duyu
yordu ve tutkuyla hissetmekte olduu ey, Ulrichin ona en kutsal
balamda yakn olduu, sadece bunu gstermek istemediiydi.
Ulrich, bir ekleme yapt: Babanz, elbet gizli olarak, bu arada
size talip olmam ve bylece baka eyler dnmenizi salamam
arzu ediyor.
Bu mmkn deil! dedi Gerda zorlukla.
Byle bir ey aramzda herhalde olanaksz diye tekrar etti
Ulrich yumuak bir ifadeyle. Ama te yandan her ey imdiye ka
dar olduu gibi de srp gidemez. nk fazla ileriye gittim. G
lmsemeye alt; bu arada kendini dnlebilecek en ileri lde

itici buluyordu. Btn bunlar gerekten de istemiyordu. Bu ruhun


kararszln hissediyor ve o ruhun iinde yaratt zalimlikten
tr kendinden nefret ediyordu.
Ve ayn anda Gerda ona korkun gzlerle bakt. Anszn, ok
yaknna gelinmi bir ate gibi gzelleivermiti; neredeyse cisim
den yoksundu, yalnzca iradeyi felce uratan bir scaklkt.
Bir gn bana gelmelisiniz! diye nerdi Ulrich. nsan bura
da istedii gibi konuamyor. Erkee zg acmaszln boluu
gzlerinden fkrmaktayd.
Hayr diye reddetti Gerda. Fakat gzlerini baka yne evir
di, ve Ulrich -san k i Gerda asl gzlerini byle evirmekle onun ta
rafndan havaya kaldrlm asna- hznle, nefes almakta zorluk
eken, gzel olmayan, ama irkin de olmayan gen kzn nnde
durmakta olduunu grd. Derin ve tamamen iten bir nefes ald.

Rachel ile Sleyman n Seferberlik


Durumlar
Tuzzilerin evinin yce grevlerinin ve orada toplanan bir dolu d
ncenin arasnda, oradan oraya szan, hareketli, heyecanl, Alman
olmayan bir insan da kendi etkinliini srdrmekteydi. Ama kk
oda hizmetisi Rachel, yine de bir oda hizmetisi iin M ozartn
elinden kma bir oda mzii gibiydi. Kk kz kapy at ve
yar alm kollaryla gelenin paltosunu almaya hazr, durdu. Ul
rich bazen kzn onun Tuzzilerin evine aidiyetinden haberdar olup
olmadn bilmek isterdi ve bu amala onun gzlerine bakmaya
alrd, fakat Rachelin gzleri ya yana doru kaar veya onun
baklarnn karsnda iki kadife ve kr leke gibi direnirdi. Ulrich,
ona ilk rastladnda kzn baklarnn daha farkl olduunu ha
trlar gibiydi, ve byle frsatlarda birka kez holn karanlk bir k
esinden bir ift gzn beyaz renkli iki byk salyangoz kabuu
gibi Rachele doru kaydn gzlemlemiti; bunlar, Sleymann
gzleriydi, fakat Rachelin ekingenliinin bu ocuktan kaynak
lanp kaynaklanmad sorusu, Rachelin bu baklara da karlk
vermemesiyle ve ziyaretinin haber verilmesinin ardndan sessizce
ortadan kaybolmasyla, yantn bulmam olurdu.
Hakikat ise, merakn sezebileceinden daha da romantikti.
Sleymann srarl sulamalar Arnheimn parlak grntsn ka
ranlk ilere bulatrmay baardndan ve Rachelin Diotimaya
olan ocuksu hayranl da bundan tr zedelendiinden bu yana,
kk kzn iinde terbiyeli davranmaya ynelik tutkulu istek ve
hizmet edici sevgi adna ne varsa Ulriche ynelmiti. Sleyman

kendisini bu evdeki olaylar gzetlemek gerektiine inandrm


olduundan, hararetle kaplara ve servis yaparken de konumalara
kulak verii srasnda Daire Bakan Tuzzi ile ei arasndaki baz
konumalar da dinlemi, bundan tr Ulrichin Diotima ile Arn
heim arasndaki yar dman yar dost durumu da gznden ka
mamt; bu durum, kendisinin hibir eyden haberi bulunmayan
hanmna ynelik ve bakaldr ile pimanlk arasnda bocalayp
duran hislerine de btnyle uygun dmekteydi. imdi, Ulrichin
ondan bir ey istediini de uzun zamandan beri fark etmi olduu
nu ok iyi hatrlyordu. Ulrichin houna gidebileceini aklnn ke
narndan bile geirmiyordu. Geri evinden kovulmu olduundan
ve Galiyadaki yaknlarna buna ramen hayatta ne kadar ilerleye
bileceini gstermek istediinden- hep hedefi on ikiden vurmay,
beklenmedik bir mirasa konmay, soylu bir ailenin terk ettii bir
ocuk olduunun kefedilmesini, bir prensin hayatn kurtarma fr
satn yakalamay umut etmekteydi fakat hanmna gelip giden
bir beyefendi tarafndan beenilmek, ona sevgili ve hatta e olabil
mek gibi ok daha sradan bir ihtimali hibir zaman dnmemiti.
Bu nedenle imdilik yapt tek ey, Ulriche byk bir hizmette
bulunabilmek iin hazr beklemekti. Ulrichin General ile tant
n rendikten sonra Generale bir davetiye yollayan, Sleyman
ile kendisiydi; fakat bunun yaplmasnn bir baka nedeni de artk
her eyi harekete geirme zorunluluunun ortaya km olmas ve,
o gne kadarki tarihsel srece bakldnda, bir generalin bunun
iin biilmi kaftan gibi grnmesiydi. Ama Rachel, Ulrich ile gizli
ve evin ruhundan kaynaklanma bir anlama dorultusunda hareket
ettiinden, kendisi ile hareketlerini merakla izledii Ulrich arasn
da o ok etkileyici uzlamann meydana gelmesi kanlmazd; bu
uzlama sayesinde Ulrichin dudaklarnn, gzlerinin ve parmakla
rnn gizliden izlenen btn hareketleri, oyunculara dnmektey
di; Rachel, bu oyunculara kendi gze grnmeyen varlnn byk
bir sahnede sergilendiini gren bir insann tutkusuyla balyd.
Ve Rachel bu karlkl ilikinin gslerini, bir anahtar deliinin
nne tnediinde dar bir elbisenin sktrdndan daha az sk
trmadn fark ettii lde, Sleymann ezamanl ve karanlk
yaklama giriimlerine daha kararl biimde kar koymad iin
kendi gznde klmt; Ulrichin merakna, kendini iyi ei

tilmi, rnek bir hizmeti kz olarak gstermeye ynelik o saygl


tutkuyla karlk vermesine yol aan ve Ulrichin de hi bilmedii
neden, ite buydu.
Ulrich, bu doas gerei zarif oyunlar iin yaratlm olan k
zn neden insann zaman zaman zarif kadnlarda pek de ender rast
lanmayan o frijit asilii atfetmesine yol aacak kadar kendini erkek
lerden ektiini bou bouna sorgulayp duruyordu. Fakat gnn
birinde artc bir kla karlanca, farkl dnmeye balad ve
belki de biraz hayal krklna urad. Biraz nce Arnheim gelmi
ti, Sleyman holde bir keye bzlmt ve Rachel de her zaman
yapt gibi abucak ekilmiti, ama Ulrich, Arnheimn giriiyle
meydana gelen tedirginlik nndan yararlanarak, paltosundan bir
mendil almak zere geri dnmt. Ik tekrar sndrlmt, fa
kat Sleyman henz oradayd ve kap pervaznn glgesinden tr
gze grnmeyen Ulrichin kapy, sanki holden tekrar ayrlmasna, sadece yanltmak iin ap kapattnn farkna varmamt.
Dikkatle dorulan Sleyman, ksa ceketinin altndan zenle byk
bir iek kartmt. Bu, gzel ve beyaz bir zambakt, Sleyman
iee baktktan sonra parmaklarnn ucuna basarak yrmeye
balam ve mutfak kapsnn nnden gemiti. Rachelin kk
odasnn yerini nceden bilen Ulrich, sessizce onu izlemi ve olan
lar grmt. Sleyman kapnn nnde durmu, orada iei du
daklarna bastrm, sonra da, sapn acele hareketlerle iki defa sarp
ucunu anahtar deliine sokarak kapnn tokmana tutturmutu.
Yolda bu iei kimseye fark ettirmeden buketin iinden ekip
almak ve Rachel iin saklamak kolay olmamt, ve Rachel byle
jestleri takdir ederdi. Yakalanmak ve iten kovulmak, Rachel iin
lmden ve maher gnnden farkszd: Bu nedenle, bulunduu ve
getii her yerde Sleymana dikkat etmek zorunda kalmas, her
halde cann skyordu; Sleymann sakland herhangi bir yer
den anszn bacana bir imdik atmas ve bu yzden barmasn
bastrmak zorunda kalmas da Rachelin houna giden eylerden
deildi; fakat te yandan bir canlnn tehlikeyi gze alarak ona
birtakm jestlerde bulunmas, att her adm kendini kurban et
mek pahasna gzetlemesi ve g durumlarda karakterini snamas,
Rachelde hibir etki yaratmyor da deildi. Bu kk maymun,
Rachele anlamsz ve tehlikeli gelen meseleye bir canllk kazandr

maktayd; Rachel byle hissediyordu ve kimi zaman btn ilkele


rine ters derek, kafasn dolduran btn o karmakark beklen
tilerin arasnda, daha uzak gelecekte daha nemli saylabilecek ne
bekliyor olursa olsun, zenci kraln olunun her yerde kendisini bek
leyen, ona, yani hizmeti kza hizmet etmek iin yaratlm kaln
dudaklarndan doya doya yararlanmak gibi gnah kokan bir istek
duyuyordu.
Bir gn Sleyman ona cesaretinin olup olmadn sordu. Arn
heim, Diotima ve onun iki erkek arkada ile birlikte iki gnlne
dalara gitmi, Sleyman yanna almamt. Ah kadn yirmi drt
saat sreyle izinliydi ve Daire Bakan Tuzzi, yemeklerini lokantada
yiyordu. Rachel, Sleymana odasnda bulduu sigara izlerini anlat
mt, ve Diotimann kk kzn bu konuda ne dnecei sorusu
da hem Rachel hem de Sleyman tarafndan, Konsilde onlarn da
u ya da bu biimde daha ok aba harcamalarn gerektiren bir
eylerin dnd yolunda yantlandrlmt. Sleyman, Rachele
cesaretinin olup olmadn sorduunda, soylu bir aileden domu
olduunu kantlayacak belgeleri efendisinden almak istediini
bildirmiti. Rachel, bu belgelere inanmyordu, fakat evredeki b
tn batan karc gelimeler, onda bir eylerin olmas gerektiine
ilikin nne geilemez bir ihtiyacn domasna yol amt. Ara
larnda kararlatrdklarna gre, Sleyman onu alp otele kadar
elik ettiinde, Rachel, efendileri tarafndan bir grevle gnde
rilmi gibi gzksn diye, kk beyaz baln ve hizmeti n
ln kartmayacakt. Caddeye ktklarnda, nln dantelli
n ksmndan balangta ylesine iddetli bir scaklk ykselmiti
ki, gzler dumandan hibir ey gremez olmutu, fakat Sleyman
soukkanllkla bir araba evirmiti; son zamanlarda, Arnheimn
kafas sk sk dank olduundan, ok paras vard. Bunun zerine
Rachelde cesaretini toplam ve sanki kk bir zenciyle gezmeye
gitmesi grevi ve meslei gerei imi gibi, btn dnyann gzleri
nnde arabaya binmiti. lenden ncesinin yollar, k giyinmi
isiz gszlerle birlikte parldayarak akp gitmekteydi; bu yollarn
asl sahipleri, bu isiz gszlerdi, Rachel ise yine sanki bir hrszlk
yapyormuasna heyecanlyd. Diotimadan grm olduu gibi,
arabada doru oturmaya alyordu; fakat yukarda ve aada,
minderlere dedii yerlerde, karmakark ve dalgal bir hareket

lilik iine iliyordu. Araba, kapalyd ve Sleyman, Rachelin geri


ye yaslanm konumundan, dudaklarnn geni kadife yastklarn
onun dudaklarna bastrmak iin yararlanyordu; belki bu manzara
camlardan gzkebilirdi, fakat araba uarcasna gidiyordu, ve gzel
kokulu bir svnn hafiften kaynamasn artran bir duygu, al
kalanmakta olan minderlerden Rachelin srtna akyordu.
Sleyman, arabayla otelin ta nne kadar gitmekten ekinme
di. Siyah ipek kolluklu ve yeil nlkl komiler, Rachel arabadan
knca srttlar, ve kapc da Sleyman paray derken cam kap
nn arkasndan bakt; Rachel, sanki kaldrmn ayaklarnn altn
dan kaydn hissetti. Fakat sonra Sleymann otelde epey forslu
olduu gibi bir izlenime kapld, nk dev stunlu lobi boyunca
ilerlerken kimse tarafndan durdurulmadlar. Lobide oturan bey
ler, oturmakta olduklar kulp koltuklarndan Racheli gzleriyle
izlediler; kz imdi yine ok utanyordu, fakat sonra merdivenden
yukarya kt ve hemen kendisi gibi siyahlar iinde, balarnda be
yaz balklar bulunan, ama onun kadar zarif giyinmemi olan ok
sayda kat hizmetisinin farkna vard; o zaman bilinmeyen, belki
de tehlikeli bir ada boyunca dolanan ve ilk defa insanlarla karla
an bir kife benzedi.
Daha sonra Rachel, hayatnda ilk defa kibar bir otelin odalar
n grd. Sleyman nce btn kaplar kapatt; ardndan kz arka
dan bir defa daha pme zorunluluunu duydu. Son zamanlarda
Rachel ile Sleyman arasnda teati edilen pcklerin, ocuklarn
pmesindeki atelilii andran bir yan vard; tehlikeli zaaf be
lirtileri olmaktan ok sanki bir eylerin teyidi gibiydiler, ve o anda,
yani kapal bir odada ilk defa yalnz kallarnda da Sleymana hi
bir ey bu oday daha da romantik bir biimde darya kar kapat
maktan daha acil grnmedi. Pencerelerin panjurlarn indirdi ve
darya alan anahtar deliklerini tkad. Rachel de bu hazrlklar
dan tr cesaretinden ve muhtemel bir yakalanmann aybndan
bakaca bir ey dnemeyecek kadar heyecanlyd.
Daha sonra Sleyman, onu Arnheimn dolaplarna ve bavul
larna gtrd; bavullarn biri hari hepsi akt. Srrn yalnzca
bu bavulda olabilecei akt. Zenci ocuk ak bavullarn anah
tarlarn kartp denedi. Hibiri amad. Bu arada Sleyman, s
rekli gevezelik etmekteydi; develere, prenslere, esrarl kuryelere ve

Arnheima ynelik sulamalara ait btn daarc azndan dk


lyordu. Rachelden dn olarak bir sa inesi ald ve bundan bir
maymuncuk yapmaya alt. abalar boa knca, dolaplardaki
ve komodinlerdeki btn anahtarlar kard, dizlerinin nnde
yere serdi, dnceli bir ifadeyle meldi ve yeni bir karar alabilmek
iin bir mola verdi. Gryorsun ya, kendini benden nasl saklyor!
dedi Rachele alnn ovuturarak. Ama ben sana bu arada gster
mek istediim teki eyleri gsterebilirim.
Arnheimn bavullarnn ve dolaplarnn kafa kartrc zen
ginliini ylece Rachelin nne serdi; bu arada Rachel yere otur
mu, elleri dizlerinin arasnda, merakla bu eyaya bakmaktayd.
En ince zevklerle martlm bir erkein mahrem gardrobu, daha
nce hi grmedii bir eydi. Kendi efendisi de hi kukusuz kt
giyinmiyordu, fakat elbise ve amar reticilerinin, lks ev ve yol
culuk eyas yapanlarn en ince bulular iin ne paras vard, ne de
bu dorultuda herhangi bir ihtiya hissediyordu; hanmefendisinin
bile bu Karun kadar zengin adamnkiler kadar marka, kadns
zarafette, kullanlmas g eyas yoktu. ok zengin ve lks bir
hayat yaayan kii karsnda duyduu, biraz tylerini rperten
saygi yeniden Rachelin iinde belirdi, Sleyman da efendisinin
sahip bulunduklarnn yaratt muazzam etkiyle bbrlenerek her
eyi ortaya serdi, btn aygtlar ald ve byk bir gayretkelikle
btn srlar aklad. Rachel, giderek yorgun dt, fakat tam o
srada anszn tuh af bir alglamann zorlayc etkisi altnda kald.
Bir sredir Diotimanm amarlar ve ev eyas arasndan da ben
zer eylerin ktn ok iyi hatrlyordu. Geri onlar, buradakiler
kadar ok ve deerli deildiler, ama daha nceki zamanlarn ma
nastrlara zg sadelii ile karlatrldklarnda, ask suratl bir
gemiten ok imdiki zamana yakn olduklar kesindi. Hanm
ile Arnheim arasndaki ilikinin sandndan daha az tinsel olabi
lecei gibi utan kayna bir tahmin, o anda Racheli egemenlii
altna ald.
Salarnn dibine kadar kzard.
Diotimanm yannda altndan bu yana, dnceleri hi bu
alana dememiti. Hanmnn vcudunun ihtiam, bu ihtiamn
nasl kullanldna ilikin herhangi bir dnceye yer vermeden,
tpk kda dklen kurutma tozu gibi, baklarn yutmutu.

Yksek insanlarn topluluunda yaamaktan duyduu tatmin yle


sine bykt ki, btn bu zaman boyunca aslnda ok kolay batan
karlabilen Rachelin gznde bir erkek, gerekten farkl cinsten
bir insan olarak deil, fakat yalnzca romantik ve romans farkllk
ta bir insan niteliiyle nem tamt. Soylu dnceleri yznden
daha bir ocuksulam, yine ayn dnceler yznden yeniden
cinsel olgunluk ncesi zamana, insann yabanc bir byklk kar
snda onca bencillikten uzak yanp tututuu dneme geri gitmiti;
Sleymann bir a kadnn ancak aalayc bir glmsemeye la
yk grecei aptallklar da yine srf bu yzden Rachel tarafndan
hogryle ve sarho bir zaafla karlanabilmiti. Fakat imdi Ra
chel yere km otururken ve Arnheim ile Diotima arasnda evli
lik d bir iliki dncesini gn na km vaziyette karsnda
grrken, i dnyasnda oktandr filizlenmekte olan bir uyan,
doal d bir ruhsal durumdan dnyann kuku yaratc bedensel
durumuna doru seyreden bir uyan artk gereklemiti.
Rachel, bir rpda btnyle romantizmden syrlm, biraz
fkelenmi ve bir hizmeti kzn da gnn birinde hakkna ka
vuabileceini dnen, cesur bir vcut olup kmt. Sleyman,
yannda, eya deposunun nnde oturuyordu, Rachelin zellikle
hayranlk duymu olduu ne varsa ortaya kartmt ve bunlardan
fazla byk olmayanlarn birer armaan olarak kzn nlk cebine
tkmaya alyordu. Bu arada yerinden frlad bir akyla bir defa
daha kilitli kalm olan bavulla urat. Gz dnm bir halde,
efendisinin ek defterinin yardmyla -lg n eytan, para mesele
lerinde ocuk olduu sylenemeyecek kadar bilgi sahibiydi- Arn
heim dnmezden nce byk miktarda yolculuk paras ekeceini
ve Rachelle kaacan sylyordu, ama bundan nce belgelerini
ele geirmek zorundayd.
Diz km olan Rachel ayaa kalkt, kararl bir tavrla ceple
rine tklm olan btn armaanlar boaltt ve yle dedi: Brak
gevezelii! Artk zamanm kalmad; saat ka? Sesi, daha bir derin
den geliyordu. nln eliyle tledi ve kk baln dzeltti;
Sleyman, kzn oyunu elinin tersiyle ittiini ve bir anda ondan
byk olduunu hemen hissetti. Fakat kar koymaya meydan bu
lamadan, Rachel ona veda pcn verdi. Dudaklar eskisi gibi
titremiyor, olann yznn sulu meyvesine bastryordu, bu arada

kendisinden daha ksa olan Sleymann ban geriye doru emi


ve olan neredeyse boulacak hale getirinceye kadar ylece tut
mutu. Sleyman rpnp duruyordu; serbest brakldnda sanki
ba daha gl bir olan tarafndan suya batrlm gibi oldu ve ilk
anda bu kt davrann cn almaktan baka bir ey dnme
di. Ancak Rachel kapdan svmt bile, ve arkasndan yalnzca
Sleymann baklar yetiebilmiti; balangta ucu alevli bir ok
kadar fkeli olan bu baklar, sonunda btnyle yanp yumuak
kle dnmt; Sleyman, efendisinin eyasn yerlerine koymak
iin toplad; artk asla eriilemeyecek bir eyi kazanmak istemi
olan gen bir erkee dnmt.

Yksek Dzeydeki Aklarn Glecek


Bir eyleri Yoktur
Arnheim, dalara dzenlenen gezintinin ardndan yolculuu, nor
malde yaptndan daha uzunca bir sre devam ettirmiti. Yol
culuk szcnn Arnheimn elinde olmakszn benimsemi
olduu bu kullanm ekli aslnda tuhaf, nk doru sylemin
evinde kalmt olmas gerekiyor. Arnheim, bu trden ok say
da nedenden tr bir karara varmann artk acil bir zorunlulu
a dntn hissediyordu. Ciddi alan beyninin daha nce
hi yaamad biimde, naho gndz dlerinin takibi altnday
d. Bunlardan zellikle biri, ok inatyd; Arnheim, Diotima ile
birlikte yksek bir kilise kulesinin stnde durduunu gryordu,
arazi, bir an iin ayaklarnn altnda yemyeil uzanp gidiyordu,
sonra aaya atlyorlard. Akamlar hi de valyece olmakszn
Tuzzilerin yatak odasna girmek ve Daire Bakann vurmak da
grnd kadaryla ayn eydi. Daire Bakann delloda da yere
serebilirdi, fakat bu yol Arnheima pek doal deilmi gibi geli
yordu; bu fantezi, ar sayda gereklik seremonilerinin arln
tamaktayd, ve Arnheim gereklie yaklat lde direniler de
daha naho bir biimde artyordu. Nihayet, deyi yerindeyse eer,
Tuzziden karsn aka istemek de mmknd. Fakat Tuzzi byle
bir eye ne derdi? Bylesi, kendini gln drme ihtimalleriyle
dolu bir duruma girmekle eanlamlyd. te yandan Tuzzinin in
sanca davranaca ve skandalin ok dar bir evreyle snrl kalaca
varsaylsa bile, hatta hi skandal kmayaca da varsaylabilirdi,
nk artk boanmalara toplumun en iyi kesimlerinde bile ho

gryle baklmaya balanm t-, o zaman yine de yal bir bekr


erkein ge bir evlilikle kendini her zaman gln klaca ihtimali
varln koruyacakt; bu, evli bir iftin gm yldnmlerinde bir
ocuk sahibi olmas gibi bir eydi. Ve Arnheim gerekten byle bir
ey yapmak istedii takdirde, o zaman iine kar olan sorumluluu
burjuva kesiminden bir memurun boanm karsyla deil, fakat
en azndan byk bir Amerikal dulla veya saraya yakn bir soylu
hanmla evlenmesini gerektirirdi. Arnheim iin cinsellik alanna
girenler de dahil olmak zere tm eylemler, sorumluluk duygusuyla
yorulmutu. imdiki gibi, insann yaptklar ve dndkleri ba
lamnda onca sorumsuz davranld bir dnemde byle itirazlara
yol aan ey, asla kiisel bir hrs deil, fakat neredeyse kiisel-st
bir ihtiyat; bu, Arnheimn elinde toplanan gc (balangta para
hrsndan domu olan bu oluum, oktandr onun snrlar dna
km, kendi mantna ve kendi iradesine sahip olmu, kendini
bytmek ve salamlatrmak zorunluluuyla kar karya bulu
nan, hastalanabilen, durakladnda paslanabilen bir oluumdu!)
hayatn gleriyle ve hiyerarileriyle bir denge iersine sokabilme
ihtiyacyd ve Arnheim, bildii kadaryla, bunu Diotimadan da hi
saklamamt. Bir Arnheim, elbette kei obanl yapan bir kzla
bile evlenebilme gibi bir zgrl kullanabilirdi; fakat bu, sadece
kiisel bir zgrln kullanlmas olurdu ve bunun dnda hl
kiisel bir zaaftan kaynaklanma bir ihanet olma niteliini korurdu.
te yandan Diotimaya kendisiyle evlenmesini teklif etmi ol
mas, yine de doru bir eydi. Arnheim, bunu zinann yol aabile
cei durumlarn byk ve drst bir hayat tarzyla badatrlamaz
oluundan tr yapmt. Diotima, kranla onun elini skm
ve sanat tarihindeki en iyi rnekleri artran bir glmsemeyle
teklifine yant vermiti: Sarldklarmz, asla en derinden sevdik
lerimiz deildir...! Ciddi grnl zamban ortasndaki batan
karc sar kadar ok anlaml olan bu yanttan sonra Arnheim,
ricasna geri dnme konusunda yeterince kararl olamamt. Ama
bu kararlln yerini genel nitelikte konumalar almt; bu konu
malarda boanma, evlenme, zina ve benzeri kelimeler, kendilerini
belirgin klmak iin tuhaf bir aba iersindeydiler. Bu balamda,
Arnheim ile Diotima birka kez zinann ada edebiyatta ileni
i zerine derin sohbetlere girmilerdi; Diotimaya gre bu sorun,

disiplinin, aczin, kahramanca ileciliin byk anlam hi gz


nnde tutulmakszn, btnyle duyumcu bir ynelimle ele aln
maktayd; Arnheim da ne yazk ki tam olarak bu grteydi, bu
nedenle sadece kiinin derin ahlki srrna ilikin anlayn bugn
neredeyse genel olarak yitirildiini eklemekle yetiniyordu. Bu sr,
insann kendinde her eyi yapma hakkn bulmamasdr. Her e
yin caiz olduu bir zaman, her defasnda iinde yaayanlar mut
suz etmitir. Disiplin, nefsine hkim olma, valyelik ruhu, mzik,
ahlk, iir, ekil, yasak - btn bunlarn hayata snrl ve belirli
bir biim kazandrabilmekten daha derin bir amac yoktur. Snrsz
mutluluk diye bir ey yoktur. Byk yasaklar da beraberinde getir
meyen byk mutluluk yoktur. I hayatnda bile insann her yararn
peinden komamas gerekir, aksi takdirde hibir ey elde edemez.
Snr, grnn srrdr, gcn srrdr, mutluluun ve inancn sr
rdr, kendini ufack bir insan olarak bir evrende ayakta tutma g
revinin srrdr. Arnheim, durumu byle aklyordu ve Diotimaya
da sadece onu onaylamak kalyordu. Byle bilgiler sayesinde me
ruluk kavramnn normal insanlar iin artk tamad bir anlam
zenginliine kavumas, bir anlamda bu bilgilerin insana ac veren
sonucuydu. Gelgelelim byk ruhlarn bir meruluk ihtiyac vardr,
insan, yce anlarda evrenin dikey ciddiyetinin sezgisine varr. Ve
tccar, dnyaya egemen olmasna ramen, kraliyete, soylulara ve
ruhban snfna akldnn tayclar olarak sayg gsterir. nk
meru olan, byk olan her ey gibi yalndr ve herhangi bir akl ge
rektirmez. Homeros yalnd. Hazreti sa yalnd. Byk kafalar hep
yaln ilkelere varrlar, evet, deyi yerindeyse, insann herkesin bu
lunduu ortak yerlere geri dnme cesaretini gstermesi gerekir, ve
ite bu yzden geleneksel olana kar eylemlere girimek hi kimse
iin gerek anlamda zgr ruhlara geldii kadar g deildir.
Byle bilgiler, ne kadar doru olursa olsun, yabanc bir evli
lie mdahale etme niyeti iin elverili deildir. Bu yzden Arn
heim ile Diotima, aralarnda muhteem bir kprnn bulunduu,
fakat kprnn ortasndaki birka metrelik bir deliin birlemeyi
nledii insanlarn durumundaydlar. Arnheim, her durumda ayn
olan ve bir insan nceden zerinde dnlmemi bir ie olduu
kadar, nceden zerinde dnlmemi bir aka da srkleyebilen
ihtirasn krntsna bile sahip bulunmad iin itenlikte znt

duyuyordu, ve bu znt iersinde ihtirastan ayrntl olarak sz et


meye koyuldu. Arnheim izleyecek olursak eer, ihtiras, amzda
akln kltrne tam olarak uygun den duygudur. Baka hibir
duygu, amacna ihtiras kadar aka ynelmez, ihtiras, atlm bir
ok gibi yapr ve bir ku srs gibi hep yeni enginlere kanat rp
maz. Tpk matematik, mekanik ve acmaszlk gibi ihtiras da ruhu
yoksullatrr, ite Arnheim, ihtiras hakknda bylesine olumsuz
konuuyordu, ama ayn zamanda da onun gzleri kr edilmi bir
kle gibi bodrumda inlediini duyuyordu.
Diotima, farkl bir yol denedi. Arkadana elini uzatt ve y
le dedi: Gelin susalm! Kelimeler byk eyler yaratabilirler, ama
onlardan da daha byk eyler var! ki insan arasndaki en hakiki
hakikat, dile getirilemez. Biz konuur konumaz kaplar kapanr;
sz, daha ok gerek olmayan iletilere hizmet eder, insan, yaama
d saatlerde konuur...
Arnheim, ona katld. Haklsnz, kendinden emin olan sz,
i dnyamzn gze grnmeyen hareketlerini keyfi ve yoksul bir
ekle sokuyor!
Konumayn! diye tekrar etti Diotima, ve elini onun koluna
koydu. Susmakla, birbirimize hayatn bir nn hediye edeceimizi
hissediyorum. Bir sre sonra elini yine geri ekti ve derin bir soluk
ald: yle dakikalar vardr ki, ruhun btn gizli deerli talar
ortadadr!
Belki bir zaman gelecek, diye tamamlad Arnheim ve o za
mann yaknda olduuna ilikin ok sayda iaret var, evet, belki bir
zaman gelecek, ruhlar birbirini duyularn aracl olmadan gre
bilecekler. Dudaklar ayrldnda, ruhlar birleir!
Diotimann dudaklar bzld ve bir kelebein ieklerin
iine daldrd trden, kk ve eri bir boruyu ima etti. Dio
tima, tinsel balamda iyice sarho gibiydi. Belki de btn youn
durumlar gibi akn da zelliklerinden biri, h afif bir iliki lgnl
dr; kelimelerin dt her yerde ok ynl bir anlam parldyor,
peeli bir Tanr gibi ortaya kyor ve sessizliin iinde eriyordu.
Diotima, bu fenomeni yalnz geirdii youn saatlerden bilmektey
di, fakat sz konusu fenomen, daha nce hibir zaman katlanlabilirlik derecesinin en st noktasndaki tinsel mutluluun snrna bu
kadar yaklamamt; i dnyasnda bir dolgunluk anarisi, tanr

salln sanki patenler stndeymiesine kolay hareketlilii vard,


ve Diotima birka defa baylmak zere olduunu hissetti.
Arnheim, onu byk cmlelerle dorulttu. Duraklamalar ve
soluk alma frsatlar yaratt. Daha sonra nemli dncelerle rl
gergin a, yeniden altlarnda sallanmaya balad.
Bu yaygn mutluluun ac veren yan, herhangi bir younla
maya izin vermemesiydi. Bu mutluluktan durmakszn yeni ve tit
reyen dalgalar kp daireler halinde geniliyor, fakat bir yandan
da akc bir eylem iersinde birbirleriyle birlemiyorlard. Diotima,
artk en azndan tinsel dzlemde zinann tehlikelerini hayat ak
larnn parampara edilmesi gibi kaba saba bir felakete yeleme
yi kimi zaman ince duygulu ve stnlk tayan bir tutum sayma
noktasna gelmiti, Arnheim ise bu fedakrl kabul etmemeye ve
onunla evlenmeye ahlki bakmdan oktan karar vermiti; demek
ki her an u ya da bu biimde birbirlerine ait olabilirlerdi, bunu ikisi
de biliyorlard, fakat bunu nasl istemeleri gerektiini bilmiyorlard,
nk mutluluk, bunun iin yaratlm olan ruhlarn ylesine yce
bir dorua srklemiti ki, orada, ayaklarnn altnda bir bulut bu
lunan insanlar iin ok doal olduu gibi, gzel olmayan hareketler
karsnda korku duymaktaydlar.
Bylece her ikisinin de ruhlar, hayatn nlerine boaltt,
byk ve gzel adna ne varsa hepsinin tadna bakmt, fakat en
yksek younluk noktasnda bu durum bir kesintiye urad. Nor
malde hayatlarn doldurmu olan istekler ve kk marklklar,
altlarnda, oyuncak evler ve saraycklar gibi, vadinin tabanndayd,
gaklamalarla, havlamalarla ve btn heyecanlarla birlikte sessizlik
tarafndan yutulmutu. Geride kalan, sadece suskunluk, boluk ve
derinlikti.
Acaba bizler, seilmi kiiler miyiz? diye dnd Diotima,
duygunun bylece oluturulmu en yksek doruunda evresine
baknrken ve aclarla dolu, akla smaz bir eyler sezerken. Bundan
daha az dereceleri sadece kendisi yaamamt, kuzeni gibi gve
nilir olmayan bir erkek de bunlardan sz edebiliyordu; ayrca son
zamanlarda bunlar zerine ok ey yazlmt. Ancak raporlardaki
yalan deilse eer, her bin ylda bir ruhun uyana her zamankinden
daha yakn olduu, kendini tek tek bireyler araclyla gerekliin
iine dourduu, bu bireyleri de okumaktan ve konumaktan ok

farkl snavlardan geirdii dnemler yaanyordu. Bu balamda


Diotimann aklna birdenbire davetli olmayan Generalin esrarl
ortaya k bile geldi. Ve heyecan, aralarnda titreyen bir tabaka
kt gibi dalgalanrken, ok alak sesle yeni kelimeler aramakta
olan arkadana yle dedi: Akl, iki insan arasndaki tek anlama
arac deildir!
Ve Arnheim yant verdi: Hayr. Baklar, gnbatmnn bir
k demeti gibi yatay durumda Diotimanm gzlerine isabet etti.
Daha nce de sylediniz. ki insan arasndaki hakiki hakikat, dile
getirilemez; her aba, onu engeller!

Modern insan Tanrya m, Yoksa Dnya Firmasnn


efine mi inanr? Arnheimn Kararszl
Arnheim yalnz banadr. Dnceli bir ifadeyle oteldeki dairesi
nin penceresinde durmu, yukardan aalarn yapraklarn dkm
dallarna bakmaktadr; bu dallar, izgilerden rl bir parmaklk
oluturmakta, bu parmakln altndan insanlar, bu saatlerde ba
lam olan bir tr geit treninin birbirine srtnen iki koyu ve
alacal ylan halinde, geip gitmektedirler.
Ruhsuz saydn tanmlamak, o gne kadar Arnheima hi
g gelmemiti. Bugn ruhsuz olmayan bir ey var myd ki? Tek
tek istisnalar birer istisna niteliiyle ayrt edebilmek kolayd. Arn
heim, hatralarnn uzak kelerinden birinden bir oda mzii
akamnn ezgilerini duymaktayd; snr blgesindeki atosunda
arkadalaryla birlikteydi, Prusyann hlamur aalarnn kokusu
geliyordu, arkadalar, durumlar baya kt olan mzisyenlerdi,
fakat buna ramen cokularn akama yadryorlard; bylesi, ruh
dolu bir durumdu. Ya da bir baka olay: Ksa bir zaman nce Arn
heim, bir sredir belli bir sanatya verdii parasal destei devam
ettirmeyi artk reddetmiti. Bunun zerine o sanatnn, kendini
kendi gcyle su stnde tutmay baarana kadar ona kzmasn
ve terkedilmilik duygusuna kaplmasn beklemiti; bu sanatya,
destee ihtiyac olan baka sanatlarn da bulunduu gibisinden
aslnda ho olmayan eylerin sylenmesi gerekecekti. Ancak btn
bunlarn yerine adam, son yolculuu srasnda Arnheimla kar
latnda, sadece sert sert yzne bakm, sonra elini tutup yle
demiti: Beni g bir duruma soktunuz, fakat ben, sizin gibi bir

insann derinde yatan bir nedeni bulunmadka hibir ey yapma


yacana inanyorum! Bu, erkeklik ruhu denen eydi, ve Arnheim
bir baka defa bu adam iin yine bir eyler yapabilme ihtimaline
souk bakmyordu.
Bylece ruh denilen ey, ok sayda ayrntnn iine gizlenmi
olarak, bugn de vard; Arnheim, bu durumu hep ciddiye almt.
Ancak kendisiyle dorudan ve koulsuz iliki kurulmas zorunlu
luu belirdiinde, ruh, itenlik iin ciddi bir tehlike oluturuyordu.
Gerekten de, ruhlarn duyularn aracl olmakszn birbirleriyle
iliki kuracaklar bir zaman m yaklamaktayd? dnyalarndaki
zorlamalarn son zamanlarda onu ve muhteem Diotimasm itti
i noktada birbirleriyle iliki kurmalarnn, gereklik hedeflerinin
nemine ve hiyerarisine uygun bir hedefinin bulunduu sylene
bilir miydi? Arnheim, uyank bir bilinle byle bir eye bir an bile
inanmyordu, ama buna ramen Diotimann bu inancna zemin
hazrladnn da farkndayd.
Arnheim, tuhaf bir ikilem iersindeydi. Ahlki zenginlik ile
parasal zenginlik arasnda yakn bir hsmlk vard; bunu iyi bili
yordu, ve bunun neden byle olduunu aklamak da ok kolayd.
nk ahlk, ruhun yerine mant geiriyordu; bir ruhun ahlk
varsa eer, o ruh iin artk ahlki sorularn varl sz konusu de
ildir, sadece mantksal sorular vardr; byle bir ruh, yapmak iste
dii eyin hangi buyrua uygun dtn, niyetinin nasl yorum
lanabileceini ve buna benzer daha baka noktalar sorgular; btn
bunlar, karmakark bir insan ynnn beden eitimi yaptnlrcasna bir disipline sokulmas ve bir iaret zerine saa doru bir
k yapmas, kollarn iki yana amas ve dizlerinin stnde inip
kalkmas gibidir. Gelgelelim mantk, tekrar edilebilir yaantlar
koul klar; nk olaylarn iinde hibir eyin tekrarlanmad bir
anaforda birbirinin yerini ald bir ortamda A n n eittir A olduu
veya daha byn daha kk olmad gibi derin bir bilgiyi dile
getiremeyeceimiz, fakat yalnzca hayal kurabileceimiz aktr;
bu, her dnrn tiksintiyle karlad bir durumdur. Ayn ey,
ahlk iin de geerlidir ve eer ortada kendini tekrar edebilen bir
ey olmasayd, o zaman bizlere hibir gereklilik kabul ettirilemezdi
ve insana herhangi bir gereklilii kabul ettirme hakkna sahip bu
lunmayan bir ahlkn da zevk verici hibir yan olmazd. Ahlkn

ve akln ayrlmaz paras olan bu tekrar edilebilirlik nitelii, para


iin en yksek derecede onsuz olunamaz bir paradr; para, nere
deyse btnyle bu nitelikten oluur ve deerini koruduu srece
dnyann btn zevklerini alm gcnn yap talarna ayrr; in
san, bu yap talarndan istedii eyi oluturur. Bu nedenden tr
para, ahlki ve aklldr; ve bilindii zere, her ahlkl ve akll
insan da para sahibi olmadndan, bu niteliklerin aslnda paraya
ait bulunduu veya en azndan parann ahlkl ve akll bir hayatn
tc olduu sonucuna varlabilir.
imdi Arnheimn rnein eitimin ve dinin mlkiyetin doal
bir sonucu olduu gibi bir dnceyi tam olarak paylamad ke
sindi; Arnheima gre mlkiyet, bu saylanlar birer ykmlle
dntryordu; tinsel glerin varln etkin gleri tarafndan
her zaman yeterince anlalm ad ve belli bir hayata yabanclk
kalntsndan ok ender olarak kurtarlabildii, Arnheimn vur
gulamaktan holand bir grt, ve o, yani her eye kubak
bakabilen adam, ayrca ok farkl bilgilere de ulayordu. nk
her dnp tanma, her hesaba katma ve lp bime, deerlen
dirilecek eyin dnme sreci srasnda deiiklie uramamasn
da koul klar; ve bunun her eye ramen gereklemesi durumunda
da btn dikkatlerin deiim iersinde bile bir deimeyeni bulma
hedefi zerinde odaklanmas gerekir; bu balamda para, btn tin
sel glerle neredeyse trsel bir hsmlk iersindedir; bilginler, para
rneine bakarak dnyay atomlara, yasalara, hipotezlere ve tuhaf
hesaplama iaretlerine ayrrlar, teknisyenler de bu varsaymlar ara
clyla yeni nesnelerden oluma bir dnya kurarlar. Btn bunlar,
Ortalama bir Alman roman okuruna Kutsal Kitabn ahlki dn
celeri ne kadar malumsa, dev bir endstrinin kendisine hizmet eden
glerinden iyi haberdar olan sahibine de o kadar malumdu.
Kesinlie, tekrarlanabilirlie ve salam la ynelik, dnme
ile planlamann baarsnn da koulunu oluturan bu ihtiya, -A rn
heim, aaya, caddeye bakarak dnmeyi srdrmekteydiruhsal
alanda hep kaba gcn belli bir biimiyle tatmin edilir. nsanolu
nun i dnyasnda herhangi bir ey ina edecek salam bir zemin
arayan, sadece aa niteliklerden ve tutkulardan yararlanmaldr,
nk ancak bencillikle en youn iliki iersinde bulunann srek
lilii vardr, ve bu, her yerde hesaba katlabilir; yksek amalar ise

gvenilir olmaktan uzak, elikili ve rzgr kadar geicidir. Uzun


ya da ksa bir vadede zenginleri de fabrikalar gibi idare etmek zo
runda kalnacan bilen adam, altnda uzanp giden, niformalar
dan, gururlu ve bit yumurtas byklndeki ehrelerden oluma
karmaaya, iinde stnlk ve hzn duygularnn birbiriyle kar
t bir glmsemeyle bakmaktayd. Bir noktadan kuku duyula
mazd: Eer bugn Tanr, bin yllk Reich aramzda kurmak iin
geri dnseydi, M aher Gnnn yan sra polis, jandarma, asker,
vatana ihanete ilikin maddeler, eitli hkmet makamlar ve daha
bunlar balamnda ne varsa, hepsine ynelik olmak zere, ve ruhun
nceden kestirilemeyen eylemlerini iki temel ilke ile, yani cennetin
gelecekteki sakinlerinin ancak sindirme ve dizginlerin sk tutul
mas araclyla veya tutkularnn rvet yoluyla doyurulmasyla,
ksacas sadece gl yntemle kendilerinden ne isteniyorsa, onun
gvenilir bir biimde alnabilecei noktaya getirilebilecei dn
cesiyle snrlamak amacyla, iinde salam hapishanelerin de yer al
d bir ceza uygulamas garanti edilmedii srece, pratik dnen
ve deneyimli tek bir adamn gvenini bile kazanamazd.
Ama ite o zaman Paul Arnheim, ne kar ve Tanrya y
le derdi: Tanrm, neden?! Bencillik, insan hayatnn en gvenilir
niteliidir. Politikaclar, askerler ve krallar, bencilliin yardmyla
senin dnyan hile ve g kullanarak dzene soktular. nsanln
melodisi, ite budur; Sen ve ben, bunu itiraf etmek zorundayz. Zor
kullanmay ortadan kaldrmak, dzeni gevetmek olur; aslnda pi
in biri olmasna ramen, insan yce hedefler dorultusunda beceri
sahibi klmak - bizim grevimiz, ancak bu olabilir! Bu arada Arn
heim, kadere rza gsterdiini belli eden bir tavrla byk srlarn
varln kabul etmenin her insan iin ne kadar nemli olduunu
gstermek iin, sakin bir ifadeyle Tanrya glmsemeyi de ihmal
etmezdi. Ve ondan sonra da konumasn srdrrd: Fakat para,
insan ilikilerini ynlendirmek bakmndan kaba g kadar gvenli
ve o gc bilir bilmez kullanmamz da engelleyen bir yntem de
il midir? Para, tinselletirilmi kaba gtr, kaba gcn kvrak
latrlm, ok yksek dzeyde gelitirilmi ve yaratc nitelikteki
bir zel biimidir. I hayat, hile ve zorlama, sebepsiz zenginleme
ve smr temelinde ykselmez mi? Tek zellik, btn bunlarn
uygarlatrlm, btnyle insann i dnyasna kaydrlm, hat

ta neredeyse insann zgrl maskesine brnm olmas deil


midir? Kapitalizm, bencilliin para kazanmaya ynelik gler hi
yerarisi dorultusunda rgtlendirilmesi olarak, bugne kadar Se
nin onuruna gelitirebildiimiz en byk ve bu arada da en insanca
dzendir; insanolunun yapp ettiklerinin bundan daha salam bir
lye sahip bulunduu grlmemitir! Ve Arnheim, Tanrya Bin
Yllk imparatorluu ticaretin temel ilkelerine gre kurmas, yne
timini de elbette felsefe temelinde evrensel eitim alm bir byk
tccara vermesi yolunda tavsiyede de bulunurdu. nk salt dinsel
alan da her zaman ac ekmek zorunda kalmt ve sava zaman
larnda varln tehdit eden durumlarla karlatrldnda, ticari
bir ynetim ona da byk yararlar salayabilirdi.
Evet, Arnheim byle konuurdu, nk iinden gelen bir ses,
ona insann akldan ve ahlktan olduu kadar paradan da asla vaz
geemeyeceini aka sylyordu. Fakat te yandan ilki kadar de
rinden gelen bir baka ses de, yine ayn aklkla insann akldan,
ahlktan ve aklc klnm hayatn tamamndan vazgemesi ge
rektiini sylyordu. Ve zellikle Arnheim n, yolunu arm bir
gezegenden farksz, hemen Diotimann gne kitlesine atlmaktan
bakaca bir ihtiya tanmad ba dndrc anlarda bu ikinci ses,
neredeyse daha glyd. Byle zamanlarda dncelerin serpilip
gelimesi, Arnheima trnaklarn ve salarn uzamas kadar yabanc
ve iselletirilmi olmaktan uzak geliyordu. Arnheima gre ahlki
bir hayat, sanki l bir eydi ve ahlk ile dzene ynelik gizli bir iti
ci g bulma duygusu, yznn kzarmasna yol ayordu. Aslnda
Arnheimn durumu, iinde yaad an durumundan farkszd.
Bu a paraya, dzene, bilgiye, hesaba kitaba, deerlendirmeye, l
p bimeye, zetle parann ruhuna ve akrabalarna tapmaktayd,
ama ayn zamanda da btn bunlardan yaknyordu. Bu a, al
ma saatlerinde eki sallayp hesap yaparken ve o saatlerin dn
daki zamanlarda bir ocuk srs gibi, aslnda ac bir tiksinti tad
tayan Peki imdi ne yapyoruz?un zorlamasyla bir arlktan
tekine srklenirken, iinden ykselen ve geri dnmesini syle
yen bir uyardan da kurtulamyordu. Bu uyarya iblm ilkesini
uyguluyordu; byle bir sezgi ve i yaknma iin elverili zel ay
dnlara, zamann gnah karanlarna ve gnah karclarna, g
nahlar balayc belge hazrlayclarna, edebi kefaret vaizlerine

sahipti; insan kiisel olarak bunlara gre davranmasn gerektirecek


bir duruma girm edii srece, bylelerinin varln bilmek ok de
erliydi; devletin her yl dipsiz kltrel kurulular iin harcad
bo lflar ve parasal olanaklar da ayn trden ahlki bir fidyeden
pek farkl bir anlam tamyordu.
Bu iblm, Arnheimn i dnyasnda da vard. Mdriyet
brolarndan birinde oturduunda ve bir sat hesabn denetle
diinde, ticari ve teknik dnme biimine uymayan dncelere
sapmaktan ancak utan duyard; fakat firmann parasnn riski ar
tk sz konusu olmad andan itibaren de bunun tam tersi dn
memi olmaktan utan duyard; o zaman da, insann dzenliliin,
kurallarn, l birimlerinin ve bunlarn benzerlerinin yanltc
yollarndan farkl bir ykselme yolu balamnda ehil klnmasn
talep ederdi; nk bu yollarn sonular btnyle iselletirilmi
ve zden olmaktan uzakt. Bu farkl yolun din diye adlandrlan
ey olduu, tartma dyd; kendisi, bu konuda kitaplar yazmt.
Bu kitaplarda ayn yolu mitos, sadelie dn, ruhun imparatorlu
u, ekonominin tinselletirilmesi, eylemin z vb. diye de adlan
drmt, nk anlan yol ok ynlyd; aslna baklrsa, kendiyle
bencillikten uzak kalarak ilgilendiinde ve nnde byk grevler
gren bir adamn nasl hareket etmesi gerektiini sorguladnda
kendinde ne kadar ok yn grrse, o yol da o kadar okynlyd.
Fakat anlald kadaryla, bu iblmnn karar annda kmesi,
Arnheim iin bir kaderdi. Kendini duygularnn ateine atmak is
tedii veya en eski zamanlarn figrleri kadar blnmemi olmay,
ancak gerekten soylu bir insann baarabilecei kadar kaygsz ka
labilmeyi, akn itenlikle kavranabilmi znn gerekli kld l
de tepeden trnaa dindar kesilme ihtiyacm hissettii anda, yani
pantolonun burumasna ve gelecee aldrmadan Diotimamn ayak
larna kapanmak istedii anda, bir ses ona durmasn emrediyordu.
Bu, akln uygunsuz zamanda uyanan sesiydi veya, fkeyle kendine
syledii gibi, hayat byk tasarmlamann, duygunun gizeminin
karsna bugn her yerde dikilen hesap kitap yapmann ve kl krk
yarma eyleminin sesiydi. Arnheim, bu sesten nefret ediyordu, ama
ayn anda da onun haksz olmadn biliyordu. nk balay diye
bir nitelendirme yapmaya izin olsa bile, halayndan sonra Diotima
ile nasl bir hayat tarz oluabilirdi? Arnheim, kendi ilerinin bama

dnecekti ve Diotima ile birlikte de hayatn bunun dnda kalan


grevlerinin stesinden gelecekti. Yllar, fnans operasyonlar ile
doann barnda dinlenme, kendi varlnn hayvansal ve bitkisel
blm arasnda geip gidecekti. Belki de eylem ile huzur, insann
en gerekli ihtiyalar ile gzellik arasnda byk ve gerek anlam
da insanca bir izdiva gerekleebilecekti. Bu, ok iyi bir eydi ve
bir hedef olarak Arnheimn dncelerinde de somutlaabiliyordu,
zira onun fikrine gre mutlak anlamda gevemeyi ve dalp gitmeyi,
her trl arzunun tesinde, deyi yerindeyse beline sadece bir havlu
sarm olarak dnyann dnda uzanp yatmay bilmeyen hi kim
se, byk finans operasyonlar iin gerekli gce sahip olamazd:
Fakat Arnheimn i dnyasnda vahi, dilsiz bir tatmin duygusu
tozutup durmaktayd, nk Diotimann iinde yaratt balang
ve sonu duygusu, her ey ile eliiyordu. Her gn karlat, biraz
yuvarlak ve hoa giden izgiler tayan bu antika figr, onu bir
kargaaya srklyordu; Arnheim, glerinin eriyip gittiini his
sediyor, kendi iinde dingin, uyumlu dnenceler izen bu varl
i dnyasnda bir yere yerletirebilme balamnda ciz kalyordu.
Buna artk asla yksek dzeyde insanca, hatta sadece insanca bir
duygu denemezdi. Bu durum, ebediyetin btn boluunu kendin
de tamaktayd. Arnheim, sevgilisine sanki onu bin yldr aryor
mu izlenimini yaratan bir bakla bakyordu; Diotima ya rastlad
yerde ise bu bak anszn babo kalyor, bundan da bir tr donup
kaln, neredeyse budalaca bir aknln baka herhangi bir eyle
kartrlmas olanaksz izlerini tayan bir cizlik durumu kaynak
lanyordu. Duygu, bu ar talebe artk herhangi bir yant veremi
yordu; bu talep, aslnda kendini bir topun azna koydurup uzaya
frlattrmak arzusundan baka hibir eyle karlatrlamazd!
Nazik Diotima, bunun iin de uygun kelimeyi bulmutu. Bir
defasnda byle bir anda byk Dostoyevskinin de ak, budalalk
ve i dnyadaki kutsallk arasnda bir iliki saptadn, ancak ar
kalarnda artk Dostoyevskinin inanl Rusyasnn desteine sahip
bulunmayan bugnn insanlarnn bu dnceyi gerekletirebil
mek iin zel bir kurtulua ihtiyalar olduunu hatrlatmt.
Bunlar, sanki Arnheimn da yreinden gelen szlerdi.
Bu szlerin sylendii an, benstlkle, ama ayn zaman da
nesnelerstlkle dolu olduu, insann hibir ses kartamad t

kanm bir trompet gibi kan beyne sratan anlardan biriydi; bu


an iersinde, Van Gogh slubuyla oday dolanan duvar rafndaki
en kk fincandan, dile getirilemez bir ey yznden imi ve
sivrilmi olarak kendilerini o odaya tktrrm gibi gzken insan
vcutlarna varana kadar hibir ey, nemsiz deildi.
Diotima, rkm bir halde konumutu: imdi en ok aka
yapmak isterdim; mizah, gzel eydir, her trl tutkudan zgr
olarak havada dalgalanr durur!
Arnheim, buna glmsemiti. Ayaa kalkm, odann iinde
hareket etmeye balamt. imdi onu parampara etsem, kkre
meye ve dans etmeye balasam; gsmde yreimi onun iin ya
kalamak amacyla elimi boazma gtrsem: Acaba o zaman bir
mucize olur muydu? diye sormutu kendine. Ancak serinkanll
n snrlar iersinde kalmt.
Arnheim, bu olay imdi yine btn canllyla hatrlamt.
Buz gibi baklar bir defa daha ayaklarnn dibinden akp giden
caddeye dikilmiti. Gerekten de, daha nce bir kurtulu muci
zesinin olmas gerekir, dedi kendi kendine insan byle eyleri
gerekletirmeyi dnmezden nce, dnyay baka insanlar doldurmal. Artk nasl ve neden kurtarmak gerektiini zmek iin
daha fazla aba harcamad; her eyin daha farkl olmas gerekirdi,
o kadar. Yarm saat nce ayrld masasnn bana, mektuplarna
ve telgraflarna dnd, ve sekreterini artmak zere Sleymana
zil ald.
Sekreterini beklerken ve dnceleri ekonomi ile ilgili dikte
edecei bir yaznn ilk cmlelerini olutururken, yaanmlklar
i dnyasnda gzel ve balantlardan yana zengin, ahlki bir bi
im iersinde kristalize oldu. Sorumluluunun bilincinde olan bir
adam dedi kendi kendine inanla ruhunu armaan ettii zaman
da sadece faizleri kurban vermeli, ama asla sermayeyi deil!

Kont Leinsdorf, Beklenmedik Bir Politik


Baar Kazanr
Ekselanslar, sevinten coarak yal imparatorun evresinde top
lanmas ngrlen bir Avrupa Devletler Ailesinden sz ettiinde,
Prusyay her zaman ve rtk bir biimde bunun dnda brakrd.
imdi bu, belki de daha nceye oranla ok daha iten taknlan
bir tutumdu, nk Kont Leinsdorf, Dr. Paul Arnheimn yarat
t izlenimden tr kendini inkr edilemez bir biimde rahatsz
hissetmekteydi; ne zaman dostu Diotima ya gelse, ya bu adama ya
da onun izlerine rastlyordu ve Daire Bakan Tuzzi gibi, o da ne
olduunu bilemiyordu. Eskiden asla olmayan bir ey oluyor, Dioti
ma ne zaman duygu dolu baklarn ona evirse, Ekselanslarnn
ellerindeki ve boynundaki imi damarlarn ve yar ttn rengini
alm, yalanmakta olan erkeklere mahsus kokuyu yayan teninin
farkna varyordu; bu byk adama her ne kadar saygda kusur et
miyorsa da, ona gsterdii ilgi demetinde, yaz gneinin k gne
ine dnmesi gibi, deien bir eyler olmutu. Kont Leinsdorf ne
fantezilere, ne de mzie eilimliydi, fakat Dr. Arnheim kabul
lenmek zorunda kaldndan beri, dikkati ekecek sklkta olmak
zere, kulaklarnda bir Avusturya askeri marnn vurmal alg
larn hatrlatan h afif bir ses duyuyor veya gzlerini kapattnda,
o gzlerin karanlnda ynlar halinde hareket eden siyah-sar
bayraklardan kaynaklanan bir dalgalanmayla tedirgin oluyordu.
Bu trden vatanseverlik kokan vizyonlar, grnd kadaryla
Tuzzilerin evinin bakaca dostlarnn da bana gelmekteydi. En
azndan Ekselanslarnn kulak misafiri olduu her yerde, geri A l

manyadan ok byk bir saygyla sz edilmekteydi, fakat kendisi


byk vatanseverlik eyleminin olaylarn ak iersinde belki yine
de karde imparatorluu ineleyebileceini ima ettiinde, bu sayg
iten bir glmsemeyle gzelletiriliyordu.
Ekselanslar, bu balamda kendi alannda nemli bir grn
gyle karlamt. Baz ailevi duygular zellikle gldr; sava
tan nce Avrupa Devletler Ailesinde yaygn olan ve Almanyaya
ynelik honutsuzluk da bu duygular arasndayd. Belki de Alman
ya, tinsel bakmdan btnlkten en uzak olan lkeydi ve bylece
herkes orada honutsuzluuna bir hedef bulabiliyordu; Almanya,
eski kltr yeni zamann arklar arasna en nce kaym ve sahte
altn ve kazan hrs iin kullanlan byk szler halinde paralan
m olan lkeydi; ayrca kavgac, ganimet dkn, burnu byk
ve heyecan krklenmi her byk kitle gibi tehlikeli llerde
sorumlu tutulabilme ehliyetinden yoksundu: Fakat btn bunlar,
sonuta Avrupaya zgyd ve Avrupallara olsa olsa biraz fazla
Avrupai gelebilirdi. Kendilerinde hayatn bugn geride brakt
isteksizlii, uygunsuzluu, ar tempolu bir yanmann artklarn
toplayan grnglerin, anti-ideallerin varlnn gerekliliini be
nimsemek, kolay gzkmektedir. Olabilir-olan, btn ilgililerin
lsz aknl iersinde anszn Olan olup kmaktadr; bu son
derece dzensiz srete darda kalan, uygunsuz kaan, fazla gelen
ve tini tatmin edemeyen ey, grnd kadaryla bugn atmosfe
re dalm olarak btn yaratklar arasnda kanat rpan nefreti
oluturmaktadr; bu nefret, gnmzn uygarl balamnda son
derece belirleyicidir ve insanolunun kendi yapp ettikleri asn
dan yitirmi olduu memnuniyetin yerine, bakalarnn kolaylkla
ulalabilir memnuniyetsizliklerini geirmektedir. Bu honutsuzlu
u bir tekinde odaklatrma giriimi, hayatn en eski psikoteknik daarcnn bir kaleminden baka bir ey deildir. Byc,
bu balamda zenle hazrlanm olan fetii hastann bedeninden
ekip alrd; bunun gibi, iyi Hristiyan da btn aksaklklarn iyi
Yahudide odaklatrmakta, reklamlara, faize, gazetelere ve benzer
eylere onun tarafndan srklendiini iddia etmektedir; insano
lu, zamanlarn ak iersinde gk grltsn, cadlar, sosyalist
leri, aydnlar ve generalleri sorumlu tutmutur; savatan nceki
son zamanlarda ise, bu kargaada btnyle kaybolup giden zel

baz nedenlerden de tr, bu artc srecin en muhteem ve en


sevilen aralarndan biri Prusya-Almanya oldu. nk dnya, sa
dece Tanry deil, fakat eytan da kaybetti. Dnya artk Kty
anti-ideallere gnderdii gibi, Iyiyi de ideallere gnderiyor; bu ide
allere tapyor, nk idealler insann kendinde yaplabilir olmad
na inandklarn yapabiliyor, insan oturduu yerde seyretmekle
yetinirken bakalarn aba harcamaya brakr, bunun ad spordur;
bakalarn en tek yanl abartmalar dile getirmeye brakr, bunun
ad idealizmdir; Kty stnden silkeler, o Kty stne srat
tklar, anti-ideallerdir. Bylece dnyada her ey, yerini ve dzenini
bulur; fakat bu ermilere tapma ve gnah keilerinin srtna yk
leme teknii, tehlikesiz de deildir, zira dnyay sonulanmam
btn i kavgalarn gerilimleriyle doldurur, insanlar birbirlerini
ldrrler veya kardee severler, ama bunlar tam bir ciddiyetle ya
pp yapmadklarn bilemezler, nk insann bir ksm kendisinin
dndadr ve grnte gerekliin nnde ya da arkasnda yarm
olarak geen btn olaylar, nefretin ve akn ayna nnde kendi
kendisiyle dellosudur, insann hissettii btn yiler ve btn
Ktler iin cennetin ve cehennemim ruhlarn sorumlu tutmu
olan eski inan, ok daha iyi, titiz ve temiz almt; bu durumda
umut edebileceimiz tek ey, psikotekniin ilerleyen gelimesiyle
birlikte yeniden o inanca dnmemizdir.
zellikle Impkralya, idealler ve anti-ideallerle i grme asn
dan son derece elverili bir lkeydi; orada hayatn zaten gerekd
olan bir yan vard; zellikle kendilerini Beethovenden operete
uzanan izgideki Impkralya kltrnn miraslar ve tayclar
olarak hisseden tinsel soylularn en ileri gelenlerine gre impara
torluk Alnanlaryla mttefik ve karde olmak, ayn zamanda da
onlara tahamml edememek, son derece doald. Onlara kk
bir uyar ltfediliyor, baarlar dnldnde ise bu defa anava
tandaki durumlardan hep biraz kayg duyuluyordu. Anavatandaki
durumlarn arlk noktas ise uydu: Aslnda her devlet kadar iyi,
bazlarndan da daha iyi bir devlet olan Impkralya, yzyllarn ak
iersinde kendine duyduu istei biraz kaybetmiti. Paralel-Eylemin
devam srasnda birka defa, dnya tarihinin de teki tarihler gibi
yaplabileceinin belirtilmesine frsat bulunmutu; bunun anlam,
yazarlarn aklna ok ender olarak yeni bir eyin geldii, bundan

tr de kargaalar ve dnceler balamnda birbirlerinden kopya


ekmekten holandklardr. Ama burada imdiye kadar belirtil
meyen bir nokta vardr ki, o da tarihten alman zevktir; bunun iin,
yazarlarn ok iyi bildikleri bir inancn, baka deyile iyi bir tarihin
yaplmas, yazarn kulaklarn yakarak uzatan ve her trl eletiriyi
eritiveren bir tutkunun devreye girmesi gerekir. Kont Leinsdorf, bu
inanca ve tutkuya sahipti, bunlara dostluklarnda da rastlanyordu,
fakat mpkralyann kalan blmnde bunlar kaybedilmiti ve epey
bir sre nce bunlarn yerini tutacak bir ey aranmt. O noktada
mpkralyann tarihinin yerine ulusun yazlmakta olan tarihi ge
miti, ve bu tarih btnyle kendini tarihi romanlar ve kostml
oyunlar araclyla yceltip incelten o Avrupai zevk dorultusun
da ilenmekteydi. Bylece dikkate deer, fakat belki de yeterince
dikkatleri ekmemi bir durum ortaya km, birbirleriyle rnein
bir okulun kurulmas veya bir gar mdrlne atama yaplmas
gibi ok basit bir meseleyi halletmek durumunda olan insanlar, bu
balamda sz 1600 ya da 400 ylna getirmeye, Kavimler G
srasnda Alpler blgesinin nfus yaps ve Reform kart savalar
gz nnde tutulduunda hangi adayn tercih edilmesi gerektii
zerine tartmaya balamlard; bu tartmalar da soylulua ve
alakla, vatana, sadakate ve erkeklik gcne ilikin olup, tah
minen her yerde geerli olan okumuluk kriterine uyan fikirlerle
donatmlard. Edebiyata hibir arlk tanmayan Kont Leinsdorf,
hele yolculuklar srasnda Almanlarn ve eklerin yaadklar ve
Bohemyada bulunan yurtluklarndaki btn iftilerin, zanaatkrlarn ve kentlilerin durumlarnn aslnda ne kadar iyi olduunu
grdnde, armaktan kendini alamyordu; bundan dolay bu
durumun nedenini iren bir kkrtc virste aryordu; o insanlar,
bu virs nedeniyle zaman zaman bir memnuniyetsizlik frtnasnn
nne katlarak birbirlerine ve ynetimin bilgeliine saldrmaktay
dlar; ayn insanlarn byle krizlerin arasndaki uzun zaman par
alar boyunca ve kendilerine idealleri hatrlatlmadnda herkesle
bar iersinde ve hallerinden memnun yaadklar gz nnde tu
tulduunda, durum daha da anlalmaz oluyordu.
Devletin bu duruma kar uygulanan politikas, yani Impkralyann o bilinen okulusluluk politikas, yaklak yarm yllk sre
lerde ynetimin kimi zaman sz dinlemeyen bir ulusa kar ceza

landrc tutum almasna, kimi zaman onun nnde bilgece geri


ekilmesine dayanyordu, ve tpk dirsekli bir kadehte svnn yars
ykselirken teki yarsnn aa inmesi gibi, Alman aslllara
kar izlenen tutuma da uyuyordu. Alman aslllarn mpkralyada
oynadklar zel bir rol vard, nk bunlar kendi kitleleri iersin
de hep tek bir eyi, devletin gl olmasn istemilerdi. Bu toplu
luk, Impkralya tarihinin bir anlam olmas gerektii inancn en
uzun sreyle devam ettirmi olan topluluktu; ancak impkralyada
vatan haini olarak klan yolun bakan olarak bitirilebileceini, ya
da tersine, bakanlk kariyerinin vatan haini olarak srdrlebilece
ini anladktan sonradr ki, bu topluluk da kendini ezilmi bir ulus
gibi hissetmeye balamt. Belki de buna benzer eyler yalnzca
impkralyada olmuyordu, fakat bu devletin kendine zg olan yan,
bu trden eylerin gereklemesi iin orada ihtilllere ve kkl de
iimlere ihtiya bulunmamasyd, nk her ey zamanla, sadece
kavramlarn gvenilir olmamas nedeniyle, doal ve sakin rakkas
hareketlerini andran bir gelime izgisini izlemeye balyordu; so
nuta impkralyada yalnzca ezilen uluslar ile, asl ezenleri olutu
ran ve ezilenler tarafndan kendilerine lsz yalan sylendiini
ve ac verildiini hisseden en yksek dzeydeki kiilerden meydana
gelme bir evre kalmt. Bu evrede bulunanlar, hibir eyin ol
mamasndan, deyi yerindeyse, bir tarih eksikliinden byk kayg
duyuyorlard ve artk bir eyler olmasnn gerekliliine kesinlikle
ikna olmulard. Ve bu ey, Paralel-Eylemin beraberinde getirmek
istermi gibi grnd zere, Almanyaya ynelik olduunda, bu
naho bile karlanmyordu, nk bir defa insanlar, imparatorluk
taki kardeleri yznden kendilerini hep biraz utanm hissediyor
lard, ikinci olarak da ynetim evrelerinde bulunanlar bile kendi
lerini Alman olarak hissetmekteydiler; bu durumda Impkralyann
partilerst grevi, bylesine bencillikten uzak bir tutumdan daha
iyi bir tutumla gerekletirilemezdi.
Demek ki bu koullar, Ekselanslarnn giriimini pangermanist
saymay aklnn ucundan bile geirmemesi, son derece anlalr bir
eydi. Ne var ki giriimin byle anlaldn gsteren iaretler vard:
steklerinin Paralel-Eylemin komisyonlarnca incelenmesi ngr
len yetkili mahalli temsilciler arasndan Slav kkenliler, zamanla
eksilmeye balamlard ve yabanc eliler, yine zamanla, Arnheim,

Daire Bakan Tuzzi ve Slav rkna kar bir Alman saldrs hak
knda o kadar korkun haberler duyuyorlard ki, bunlarn arasndan
baz eyler, alak sesle yaplan dedikodu eklinde olmak zere, Ek
selanslarnn kulana da geliyordu; bu durum, Ekselanslarnn zel
bir eylerin olmad gnlerde de, pek ok eyin yaplmasna izin
verilmeyii nedeniyle, insann g bir etkinlik iersinde bulunduu
yolundaki korkularn onaylyordu. Fakat Ekselanslar gereki bir
politikac olduundan, bir kar hamle yapmakta tereddt etmedi
ve bu arada ne yazk ki ylesine cmert bir hesaplama ilemi yapt
ki, bu ilem balangta devlet ynetme sanat balamnda yaplan
bir yanllk gibi gzkt. Propaganda Komitesinin yani, grevi
Paralel-Eylemi geni kitlelere tantmak olan komiteninbakanl
o sralarda henz botu ve Kont Leinsdorf, bu greve Baron W isnieczky yi getirmeye karar vermiti; bu konudaki dncesinin k
noktas, yllar nce bakanlk yapan Wisnieczkynin o zamanlar Al
man partilerince drlen bir kabinenin yesi olmas ve gizliden
Alman dman bir politika izledii sylentisinin varlyd. n
k Ekselanslarnn bu konuda kendine ait bir plan vard. Daha Paralel-Eylemin balangcnda dncelerinden biri, Alman kkenli
Impkralyallarn zellikle kendini anavatandan ok Alman ulusuna
bal hisseden blmn bu hareket iin kazanmakt. Baka ka
bileler Impkralyay, zaten de yaptklar gibi, bir hapishane diye
nitelendirebilirler, bu arada Fransa, talya ve Rusya iin besledikleri
sevgiyi istedikleri kadar aka dile getirebilirlerdi; ama bunlar so
nuta, deyi yerindeyse eer, sapa kalan uukluklard ve hibir ciddi
politikac, byle tutumlar belli Almanlarn, Impkralyay corafi
olarak kuatan ve daha bir kuak nce onunla bir btn olan Al
man mparatorluuna duyduklar hayranlkla bir tutamazd. Kont
Leinsdorfun: Onlar kendiliklerinden gelecekler! tarzndaki nl
sylemi, etkinlikleri, kendisinin de bir Alman olmas nedeniyle,
duygularn en acsn uyandran bu Alman ayrlklarna ynelik
olmutu. Aradan geen zaman iersinde bu sylem, anavatan iin
planlanan eylemin temelini oluturan bir kehanete dnmt; bu
sylem, yaklak olarak nce teki Avusturya kabilelerinin ana
vatan iin kazanlmas gerektii gibi bir ierik tayordu; nk bu
bir defa baarldktan sonra, btn Alman evreleri de buna ayak
uydurma zorunluluunu duyacaklard, zira bilindii gibi, kendini

herkesin katld bir eyin dnda tutmak, bir konuda ilk adm
atmay reddetmekten ok daha gtr. Bu durumda Almanlara gi
den yol, nce Almanlara kar ve bakaca uluslara ncelik tanyan
yoldu; Kont Leinsdorf, bunu oktandr anlamt, fakat eylem saati
geldiinde anladn uygulamaya koymaktan da ekinmedi, ve ite
onun Ekselanslar Wisnieczkyyi Propaganda Komitesinin bana
getirmesine de bu yol at; nk Leinsdorfun yargsna gre Ekse
lanslar doutan Polonyal, fakat ynelim olarak Impkralyalyd.
Ekselanslarnn, bu seimin Alman dncesini hedef ald
nn, sonradan yaplan sulama dorultusunda, bilincinde olduu
konusunda bir karara varmak, kolay olmayacaktr; ama bu seimle
hakiki Alman dncesine hizmet ettiini varsaym olmas, byk
bir ihtimaldir. Sonu, bir anda Alman evrelerde de Paralel-Eyleme
kar canl bir hareketin balamas oldu; bylece Paralel-Eylem,
saflardan biri tarafndan Almanyaya dman bir giriim olarak
grlr ve hedef alnrken, teki safta pangermanist bir giriim
olarak geerlik kazand ve dikkatli bahanelerle daha batan itibaren
kanlan bir hareket oldu. Bylesine beklenmedik bir baar, Ek
selanslarnn gznden de kamad ve drt bir yanda byk kayg
yaratt. Ancak Kont Leinsdorf, bu bana gelenlerle ayn zamanda
olaanst kamlanm da oldu; gerek Diotimann, gerekse ba
kaca liderlerin srarl ve rkek sorularna hedef olan Kont, ancak
kk dnebilenler karsnda ser verip sr vermeyen, fakat g
rev bilincini de yanstmaktan ekinmeyen bir yz taknd ve onlara
yle karlk verdi: Bu denememiz, balangta hemen baarya
ulamad; fakat byk bir ey isteyen, kendini anlk baarlara ba
ml klmamaldr; ne olursa olsun, Paralel-Eyleme duyulan ilgi
artmtr ve gerisi de, sarslmakszn direnildii takdirde, kendili
inden gelecektir!

Kurtarlmam Uluslar ve General Stumm un


Kurtarma Kelime Grubuna ilikin Dnceleri
Her an byk bir kentte o kentin sakinlerinin kiisel arzularn dile
getirmek iin ne kadar ok kelime sylenirse sylensin, kurtarma
kelimesi asla bunlarn arasnda deildir. teki btn kelimelerin,
en tutkulu kelimelerin ve en kark, hatta istisnai diye nitelendi
rilen ilikilere ait sylemlerin kopyalanarak, ezamanl barld
ve fsldand varsaylabilir; rnein Siz, bugne kadar karla
tm en byk arlatansnz veya Sizin kadar etkileyici gzellie
sahip bir baka kadn yoktur gibi bylece bu son derece kiisel
yaantlar, btn bir kente kitlesel dalm lar iersinde gzel ve
istatistiksel eriler araclyla tasvir edilebilir. Buna karlk canl
bir insan bir bakasna asla Beni kurtarabilirsin! ya da Benim
kurtarcm ol! demez. Bu insan bir aaca balanp a braklabi
lir; aylarca bouna yalvarldktan sonra, sevgilisiyle birlikte ssz bir
adaya kartlabilir; ona deerli evrak sahtecilii yaptrlabilir ve
sonra bir kurtarc bulunabilir: Dnyann btn kelimeleri o insa
nn azna ecektir, fakat o, gerek anlamda canl kald sre
ce, dil balamnda hibir sakncasnn olmamasna ramen, kurtar
mak, kurtarc veya kurtulu demeyecektir.
Ve ite, mpkralyann tc altnda toplanm olan halklar,
buna ramen kendilerini kurtarlmam uluslar diye adlandrmak
taydlar!
General Stumm von Bordwehr, dnyordu. Sava Bakan
lndaki grevi sayesinde Impkralyann kar karya bulunduu
ulusal glkler hakknda yeterince bilgi sahibiydi, nk ordu,

bte grmeleri srasnda bu durumdan kaynaklanan ve yzlerce


eyin hesaba katlmas yznden etkilenen politikay en nce his
sediyordu, ve daha ksa sre nce fkeden sapsar kesilen bakann
nnde, nemli bir askeri tasarnn geri ekilmesi zorunluluuyla
karlalmt, nk kurtulmam uluslardan biri, bu tasar iin
gerekli kaynaklar onaylamak iin, hkmetin bakaca ulusla
rn kurtulma ihtiyalarn kkrtmakszn asla olur veremeyecei
ulusal tavizler istemiti. Bylece mpkralya, d dmanlara kar
korumasz kalm oluyordu; nk sz konusu taslak, topulukla il
giliydi; ama, ordunun tamamen eskimi olan ve baka devletlerinkiyle karlatrldnda ancak bir mzran karsndaki bir bak
kadar etkili olabilen toplarnn yerine yenilerini koymak, bylece
de bu defa teki devletlerin toplarnn bir mzran karsndaki bir
mzrak gibi kalmasn salamakt; imdi bu, bir defa daha kestiri
lemeyen bir zaman iin engellenmi oluyordu. Geri General von
Stummun bu yzden intihar havalarna girdii sylenemezdi, ama
byk keyifsizlikler kendisini-balangta ok sayda ve grnte
darmadank ayrntlar araclyla da aa vurabilir; Stummun
kurtarlmamlk ve kurtarmak zerine dnmesi, belli ki impk
ralyann savunmaszlyla ve silhszlyla ilintiliydi; tabii Diotimann yanndaki yar sivil etkinlii balamnda, son zamanlarda
kurtulu szcn canndan bezecek kadar duymu olmas da iin
cabasyd.
Generalin ilk gr, bu kelimenin dilbilim bakmndan he
nz tam olarak aydnlatlmam olan iirilmi kelimeler grubuna
ait bulunduu yolundayd. Bunu ona syleyen, doal askerlik duyu
uydu; fakat bu duyunun Diotima yznden kargaaya srklenmi
olmas bir yana -nk Stumm, ne de olsa kurtarmak kelimesini ilk
defa Diotimann azndan duymutu ve bundan ok zevk almt;
kelime, bu ynden bakldnda toplara ilikin tasarya ramen bu
gn de tatl bir bynn esintileriyle sarlyd, bu yzden Generalin
birinci gr, aslnda hayatnn ikinci gryd!, iirilmi ke
lime teorisi bir baka nedenden tr de sanki doru deil gibiydi:
Kurtarmak kelime grubunun bireylerini sadece kk ve sevimli
bir ciddiyet eksiklii ile tehiz etmek, yeterliydi, o zaman hepsi
nnda, sanki oyun oynarcasna dile gelirdi. Beni kurtardn! veya
buna benzer: Sadece on dakikalk sabrsz bir bekleyiin veya yine

bylesine kk bir ltte bir baka naholuun ardndan, bunu


imdiye kadar kim sylememitir ki? Ve bylece General anlad
ki, saduyunun itici bulduu ey kelimelerden ok, durumun bu
kelimeler araclyla inandrc olmaktan uzak bir biimde garan
tilenen ciddiyetidir. Gerekten de, Stumm kendi kendine Kurtar
maksan Diotimanm ve politikann dnda nerede sz edildiini
duyduunu sorduunda, yant kiliseler, kahveler, sanat dergileri ve
Arnheimn hayranlkla okuduu kitaplar oluyordu. Bu kelimelerle
dile getirilenin doal, yaln ve insani bir olay deil, fakat herhangi
bir soyut ve genel karmaa olduu da bylece kafasnda netleiyordu; Kurtarmak ve Kurtarmaktan korkmak, her durumda ancak bir
ruha bir baka ruh tarafndan yaplabilecek bir eydir.
General, resmi grevinin kendisini srkledii tehisler kar
snda hayretle ban sallad. Brosunun yontma caml kapsnn
zerinde bulunan ve elektrikle ileyen yontma camn rengini, nem
li bir toplants olduunu gstermek iin krmzya evirdi, ve su
baylar dosyalaryla birlikte i ekerek geri dnerlerken, dnmeye
devam etti. imdi gittii btn yollarda rastlad tinsel insanlar,
hallerinden memnun deildiler. Her eye itiraz ediyorlard, olup
bitenleri hep ya yetersiz ya da ar buluyorlard, onlara gre iler
hibir zaman yolunda gitmiyordu. General, zamanla bu insanlara
dayanamaz olmutu. Hepsi de hep cereyan olan yerde oturan, du
yarl ve mutsuz kiileri andrmaktaydlar. Ar bilimsellie ve bil
gisizlie, kabala ve ar incelie, kavgacla ve kaytszla svp
saymaktaydlar: Baklarnn her takld noktada bir atlak vard!
Dnceleri asla huzur bulmuyordu ve her eyin hibir yerde bir
dzene kavuamayan, srekli gebe kalntlarnn farkna varyor
du. Bu yzden sonunda iinde yaadklar zamann ruhsal ksrla
mahkm olduuna ve bu durumdan ancak srad bir olayla veya
ok srad bir insanla kurtarlabileceine inanmlard. O sralar
da entelektel diye nitelendirilen insanlarn arasnda Kurtarmak
kelime grubunun rabet grmesi, ite byle gereklemiti. En ksa
zamanda bir M esihin gelmemesi durumunda artk byle devam
edilemeyeceine inanlmt. Duruma gre bu, tabbeti insanlar
bir yanda hi yardm alamadan hastalanp lrken, soukkanllkla
srdrlen bilimsel aratrmalardan kurtaracak bir tp M esihi ola
bilirdi; veya milyonlarca insan tiyatrolara srkleyebilen ve bunun

yan sra koulsuz bir tinsel ycelik tayabilen bir oyun yazabilecek
bir edebiyat M esihi olabilirdi: Aslnda her insani etkinliin ancak
zel bir M esih araclyla yeniden kendini bulabilecei yolundaki
bu inancn yannda, pek tabii ki her eyi dzeltebilecek kadar gl
bir M esihe ynelik yaln ve hibir ekilde paralanmam bir talep
de vard. Bylece o zamanlar, yani byk savatan hemen nce, ger
ekten de M esihlerin damgasn tayan bir zaman yaanmaktayd,
ve her ulus tek bana bir btn halinde kurtarlmay istese bile, bu
allmadk ve zel bir ey anlamn tamyordu.
Generale gre ise, konuulan her ey gibi bunu da kelimesi ke
limesine ciddiye almamak gerekiyordu. Bugn M esih geri dnseydi eer, dedi kendi kendine o zaman onun hkmetini de teki
hkmetler gibi drrlerdi! Kiisel deneyimine gre bunun ne
deni, insanlarn ok fazla kitap ve gazete makalesi yazmalaryd.
Subaylara stlerinden izin almadan kitap yazmay yasaklayan u
askeri kural, ne kadar akllca diye dnd. Bu dncesi kar
snda biraz rkt, nk bylesine bir sadakat cokusunu uzun
zamandan beri yaamamt. Evet, hi kuku yoktu, kendisi de ok
fazla dnyordu! Bu, sivil tinle olan temastan kaynaklanma bir
eydi; sivil tin, salam bir dnya grne sahip olma gibi bir ayr
cal grnd kadaryla kaybetmiti. General, bunu aka g
rebiliyordu, ve bu sayede Kurtarmakla ilgili btn gevezeliklerin
imdi bir baka yann da grmeye balamt. General Stummun
tini, bu yeni balam aydnlatabilmek iin alm olduu din ve tarih
derslerine ilikin hatralara geri dnd; bu arada ne dnm ol
duunu syleyebilmek elbette kolay deil; fakat dndkleri kafa
sndan kartlp, kt dzeltir gibi dikkatle dzeltilebilseydi eer,
tahminen yle grnrd: Ksaca iin kiliseye ait ksmyla bala
nlacak olursa, insan dine inand srece, iyi bir Hristiyan veya
dini btn bir Yahudiyi umudun veya esenliin kanc katndan
aaya atarsa atsn, o kii daima kendi ruhunun ayaklar stne
derdi. Bunun nedeni, btn dinlerin insanoluna armaan ettik
leri hayatn aklanmas balamnda geride hep akld, Tanrnn
iine akl erdirilmezlik diye adlandrdklar bir eyleri brakmasyd; lml insanolunun hesap tutmadnda tek yapmas gereken,
bu geride braklm kalnty hatrlamakt, ve o zamann ruhu ha
linden memnun olarak ellerini ovuturabilirdi. Bu ayaklar stne

dmeye ve ellerini ovuturmaya dnya gr deniyor; amz


insannn artk unuttuu da ite bu. Zamanmzn insan, haya
t zerine dnmekten btnyle vazgemek zorunda, ve ou
da bunu zaten yeterince yapyor, ya da dnmek zorunda olmak
ve grnd kadaryla buna ramen memnuniyetin son snrna
doru drst ulaamamak gibi tuhaf bir ikileme dyor. Bu iki
lem zamanlarn ak iersinde hem mutlak bir inanszln kal
bna girdi, hem de yeniden mutlak anlamda inantan baml oldu;
bugn en ok rastlanan ekli ise, herhalde tinsiz doru drst bir
insan hayatnn olamayacana, fakat ar tin ile de olamayacana
inanlmas. Kltrmz, btnyle bu inancn stne ina edilmi.
Bu kltr, eitim ve aratrma kurumlan iin byk bir titizlikle
para kaynaklar ayryor, fakat bu kaynaklarn fazla byk olma
masna, elenceye, otomobillere ve silhlara harcanan miktarlara
oranla belirli bir kklk gstermesine de dikkat ediyor. Btn
yollarda becerikli olana serbest gei salyor, ama bu kiinin ayn
zamanda iini bilir olmasna da dikkat ediyor. Belli bir direniin
ardndan, her dnceyi tanyor, fakat bu durum daha sonra kendi
liinden o dncenin kartnn da lehine oluyor. Bu durum, ok
byk bir zayflk ve ihmalkrlk gibi gzkyor; fakat ayn du
rum, tine tinin her ey olmadn anlatmaya ynelik ok bilinli
bir aba niteliini de tayor, nk bir defaya mahsus olmak zere
bile hayatmz hareket ettiren dncelerden biri mutlak anlamda,
ona kart dnceden geriye hibir ey kalmayacak lde ciddiye
alnsayd, o zaman kltrmz herhalde artk bizim kltrmz
olmaktan kard!
Generalin yumruu, iman ve kk bir ocuk yumruu gi
biydi; o yumruu skt ve, duygular kendisine gl bir yumruun
gerekliliini telkin ederken, ii beslenmi bir eldiven gibi yaz ma
sasnn stnde aklatt. O, bir subay olarak bir dnya grne sa
hipti! Bu dnya gr iersindeki akld kalntnn ad eref, ita
at, bakomutan ve hizmet talimatnamesinin III. blmyd; btn
bunlarn bir zeti yerine gemek zere de, savan aslnda barn
daha gl aralarla devam ettirilmesinden, eksiklii halinde dn
yann ayakta kalamayaca gl bir dzen trnden baka bir ey
olmad inancndan ibaretti. Eer bir yumruk, sadece atletik bir
ey olsayd ve ayn zamanda tinsel bir nitelik, tinin olmazsa olmaz

bir tr tamamlaycs niteliini tamasayd, Generalin masann s


tne aklatma jesti biraz gln kaard. Stumm von Bordwehr,
sivil dnyadan artk biraz bkmt. Sadece ktphane hizmetlile
rinin sivil akl zerine gvenilir bir kubak Fikre sahip insanlar
olduklar deneyimini edinmiti. Ar ldeki dzenin, bu dze
nin yetkin dzeye varmasnn beraberinde kanlmaz olarak ey
lemsizlii getirecei eklindeki elikiyi kefetmiti, iinde tuhaf
bir duygu vard ve bu duygu sanki neden en byk dzene ve ayn
zamanda da hayatn feda etmeye hazr olua askerlikte rastland
nn bir aklamas gibiydi. General, dile getirilmesi mmkn olma
yan bir nedenle dzenin bir ldrme ihtiyacna dntn ortaya
karmt. Kendi kendine kaygyla, bu tempoyla almaya devam
etmemesi gerektiini syledi! Ve sonra, nedir ki u tin denen ey!
diye sordu isyankr bir tavrla. Herhalde gece yarlar srtna be
yaz bir gmlek geirip dolamyor; o halde tin, izlenimlerimize ve
yaantlarmza uyguladmz belli bir dzenden baka ne olabilir
ki?! Ama o zaman, dedi kararllkla, niden gelen, mutluluk veren
bir dnceyle tin, dzenli yaamaktan baka bir ey deilse eer,
dzenli bir dnyada ona hi ihtiya yok demektir!
Stumm von Bordwehr, rahat bir nefes alarak toplant sinyalini
kapatt, aynann nne geti ve emrinde alanlar girmezden nce
herhangi bir ruhsal dalgalanmann btn izlerini silmek iin sa
larn dzeltti.

Bonadea, mpkralya; Mutluluk ve


Denge Sistemleri
Eer mpkralyada politikadan hibir ey anlamayan, anlamak da
istemeyen tek bir kii var idiyse, o da Bonadeayd; fakat buna ra
men onunla kurtarlmam uluslar arasnda bir iliki bulunuyordu:
Bonadea (Diotima ile kartrlmamaldr; Bonadea, iyi tanra,
tapna kaderin oyunlar sonucu trl taknlklarn sahnesine d
nm olan bekret tanras, bir mahkeme bakanmn veya onun
gibi birinin ei, ne ona yeterince layk ne de ona ihtiya duyan bir
adamn talihsiz sevgilisi) bir sisteme sahipti, impkralyann politi
kasnn ise hibir sistemi yoktu.
Bonadeann sistemi, o gne kadar ikili bir hayattan meydana
gelmiti. Ykselme tutkusunu yksek dzeyde diye nitelendiren bir
aile evresinde tatmin etmekteydi ve toplum iersindeki ilikilerinde
de ok kltrl ve saygn bir hanmefendi saylmann ayrcaln
yayordu; buna karlk tininin kar karya bulunduu belli batan
kartmalara, ok hassas bir yapnn kurban olduu ya da kendisi
ni delilikler yapmaya iten bir kalbinin bulunduu bahanesiyle kar
koymuyordu, nk kalbin delilikleri, bunlara elik eden koullar
ok daha przsz saylamasa bile, romantik-politik sular kadar e
reflidir. Bu arada kalp, Generalin hayatnda erefin, itaatin ve hizmet
talimatnamesinin III. blmnn oynad roln, veya her dzenli
hayatta bulunan ve sonunda akln baa kamad her eyi dzene
sokan akld kalntnn oynad roln aynsn oynuyordu.
Ne var ki bu sistem, bir hatayla almt; Bonadeann hayat
n, aralarndaki geiin ancak ar kayplarla mmkn olabildii iki

ayr duruma ayrmt. nk bir kalp, yanl bir adm atmazdan


nce belagat sahibi olabildii kadar, bu admn atlmasndan son
ra ayn lde mutsuz da olabiliyordu ve sz konusu kalbin sahibi,
manik bir kpr ile mrekkep karas ruhsal alkantlar arasnda
bir oraya, bir buraya savruluyordu; bu durumlarn birbirini denge
leyebildii, ok enderdi. Ama bu, ne olursa olsun yine de bir sis
temdi; yani gdlerin bana buyruk bir oyunu deildi -rnein bir
zamanlar hayatn, geride biraz istekten yana bir bor bakiyesinin
kald, istekten ve isteksizlikten oluma otomatik bir bilano diye
anlalmak istendii gibi deildi-, fakat bu bilanoda sahtecilik ya
pabilmek iin, nemli tinsel tedbirler ihtiva ediyordu.
Her insann, izlenimlerinin bilanosunu kendi yararna yo
rumlamasn salayan byle bir yntemi vardr; bylece normal za
manlar iin yeterli olan gnlk asgari istek miktar da ortaya kar.
Ancak insann yaama istei, isteksizlikten de oluabilir ve bu tr
den malzeme farkllklar bir rol oynamaz, nk bilindii zere,
tpk kendi atmosferlerinde bir dans kadar h afif kanatlanan matem
marlar olduu gibi, mutlu melankolikler de vardr. Hatta burada
belki tersine bir iddiada da bulunulabilir ve pek ok neeli insann
kederli insanlardan zerre kadar daha mutlu olmadklar da sylene
bilir, nk mutluluk da mutsuzluk kadar ypratcdr; bu nerdeyse,
umann ilkeye gre havadan daha h afif veya daha ar olmas gibi
bir eydir. Ama akla daha yakn gelen bir baka itiraz da vardr;
zira o zaman zenginlerin, hibir yoksulun onlar kskanmak iin
bir nedenleri bulunmad, nk zenginin parasyla daha mutlu
olaca dncesinin bir hayalden teye geemeyecei yolundaki
eski bilgeliklerinin hakl saylmas gerekmeyecek midir? Byle bir
hayal, o kiiyi sadece kendi hayat sisteminin yerine bir bakasn
gelitirme greviyle kar karya brakacaktr ve bu yeni sistemin
istek bilanosu, en iyi olaslkla kk bir mutluluk fazlalyla ka
panacaktr ki, bu fazlalk da zaten fiilen bilanoda bulunmaktadr.
Teorik olarak bu, evsiz barksz bir ailenin, eer buz gibi bir k ge
cesi boyunca donmamsa, sabah gneinin ilk klaryla birlikte,
scak yatandan kmak zorunda olan zengin adam kadar mutlu
olaca anlamna gelir; pratikte ise her insan bir eek sabryla srtna
yklenmi olan tar, nk yknden birazck daha gl olan
eek, mutlu bir eektir. Ve gerekten de, gzlem sadece bir eekle

snrlandrld srece, bu, kiisel mutluluun ulalabilecek en g


venilir tarifidir, iin gerei udur ki, kiisel mutluluk (veya denge,
halinden memnun olma ya da kiinin en isel otomatik hedefi nasl
adlandrlrsa), ancak bir tan bir duvardaki veya bir damlann bir
nehrin iindeki varl kadar kendi iine kapaldr; btnn gerilimleri, tan veya damlann iinden de geer. Bir insann kendi
sinin ne yapt ve ne hissettii, bakalarnn onun iin normalde
yaptklarn ve hissettiklerini varsaymak zorunda olduu eylerle
karlatrldnda, nemsizdir. Fakat hibir insan, sadece kendi
dengesini yaamaz; herkes, kendisini kuatan kesitlerin dengesine
dayanr, ve bylece kiinin kk istek fabrikasnda son derece kar
mak ahlki bir kredi de ie karr; bu krediden daha sonra da sz
edilecektir, nk gerek topluluun gerekse bireyin ruhsal bilano
sunda onun da yeri vardr.
Bonadeanm sevgilisini yeniden kazanma yolundaki abala
rnn baarsz kalmasndan ve onu, Ulrichi kendisinden alann
Diotimann tini ve eylem gc olduuna inandrmasndan bu
yana, Bonadea bu kadna lsz bir kskanlk duymaktayd; fakat
zayf insanlarn bana kolaylkla geldii gibi, o da Diotimaya duy
duu hayranln etkisiyle onun adna belli bir aklama ve mazeret
bulmutu; bu, kaybnn arln ksmen azaltmaktayd; Bonadea,
belli bir sredir ite bu durumdayd ve arada srada Paralel-Eyleme
mtevaz katklar bahanesiyle, fakat evin genel trafiine dahil edil
meksizin, Diotima tarafndan kabul edilmesini salamt, ve bu
konuda Diotima ile Ulrich arasnda belli bir uzlamann bulunduu
hayali iersindeydi. Bylece, bu ikisinin acmaszlklarnn acsn
ekiyordu, ve onlar ayn zamanda da sevdiinden, i dnyasnda
duygularnn saflna ve bencillikten uzaklna ilikin bir yanl
sama da oluuyordu. Sabahlar, sabrszlkla bekledii an gelip de
kocas evden ayrldnda, ou defa tylerini dzeltmek isteyen bir
ku gibi aynann karsna oturuyordu. O zaman salarn, Diotimann Yunan topuzuna benzemedii sylenemeyecek bir ekil ala
na kadar balyor, yakyor ve bkyordu. Sann iinden dzelte
rek ve fralayarak kk lleler kartyordu, ve salarnn tamam
sonunda biraz gln bir hal alsa bile, o bunun farkna varmyordu,
nk aynadan kendisine genel ekillenii iersinde artk uzaktan
da olsa o lhi varl artran bir ehre glmsyordu. O za

man hayranlk duyduu bir varln kendine olan gveni, gzellii


ve mutluluu, tpk insann byk bir denizin kysnda oturmas
ve ayaklarn suya sokmas gibi bir duygu yaratarak, henz derin
liine gereklemi olmasa bile esrarl bir birlemenin kk, s,
scak dalgalar halinde i dnyasnda ykseliyordu. Bu dinsel bir
tapnmaya benzer tavr -nk insann en eski zamanlarda btn
vcuduyla iine srnd Tanr maskelerinden uygarln tren
lerine varncaya kadar, inanl taklidin eti kavrayan bu trden bir
mutluluu, nemini henz asla btnyle kaybetmemitir!, elbise
leri ve dsal grnmleri bir tr zorlamann etkisi altnda kalarak
sevmesi yznden, Bonadea zerinde daha byk bir hkimiyet
kurmaktayd. Bonadea srtnda yeni bir elbiseyle aynada kendine
baktnda, gnn birinde kabark kollarn, alndaki kk per
emlerin ve kabark eteklerin yerini dizboyu eteklerin ve erkek stili
salarn alacan asla kafasnda canlandramazd. Hatta byle bir
ihtimali tartmazd bile, nk beyni byle bir tasavvuru iine sdramazd. O, her zaman kibar bir kadnn nasl grnmesi gere
kiyorsa, yle giyinmiti ve her yar ylda bir yeni modaya, ebediyete
duyduu saygnn aynsn duyard. Eer dnme yetisi, zorla f
nilik itirafna zorlanabilseydi bile, bu Bonadeann duyduu saygda
hibir azalmaya yol aamazd. Bonadea, dnyann zorlamasn ar
haliyle iselletiriyordu ve kartvizitlerin bir kesinin bkld,
yeni yl kutlamalarnn dostlarn evlerine yolland veya baloda el
divenlerin karld zamanlar, btn bunlarn artk yaplmad
zamanlarda Bonadea iin teki adalarna gre yz yl ncesi ne
ise, o kadar uzakta, yani btnyle kafada canlandrlamaz, im
knsz ve alm bir zamanda kalmt. Yine bundan dolay, Bonadeay elbisesiz grmek de ayn lde tuhaft; byle bir durumda
Bonadea, anszn dnsel dzeydeki her trl korumadan yoksun
kalyor, bir deprem kadar insanlk d bir biimde stne saldran
acmasz bir zorlamann plak kurban oluyordu.
Ama imdi, kltrnn bulank bir maddeler dnyasnn dal
galanmalar arasndaki bu dnemsel ykmlar, silinip gitmiti ve
Bonadea, d grnne srlardan yana bunca zengin bir itina
gstermeye baladktan sonra, yirmi yandan beri yapmad bir
eyi yapp, hayatnn gayri meru ksmn dul olarak yaamaya ko
yulmutu. Geri d grnlerine olaanst bir titizlik gsteren

kadnlarn, genel bir deneyim olarak, erdemli olduklar kabullenilebilir, nk o zaman ara, amac geri plana iter - tpk byk spor
kahramanlarnn ounlukla kt sevgili olmalar, ok fazla sava
grnl subaylardan kt askerlerin kmas ve tinsel rgs
zellikle gl erkek kafalarnn bazen birer aptal olabilmeleri gibi;
ama Bonadea asndan sz konusu olan, bu enerji dalm sorunu
deildi; o, ok artc lde bir ar verimlilikle yeni hayatna
ynelmiti. Bir ressamn iine duyduu sevgiyle ka kalemi kullan
maya, alnna ve yanaklarna biraz emaye parlts vererek, bu ksm
larn doalclktan kilise slubuna zg o hafiften ycelie ve ger
eklikten uzaa doru uzanmasn salamaya, vcudunu h afif bir
korsenin iinde hale yola koymaya, baka zamanlar fazla engelleyici
ve, ar bir diilii sergilemelerinden tr, utandrc bulmu ol
duu gslerine kar da adeta bir kz karde sevgisi beslemeye
balamt. Kocasnn, parmayla onun boynunu kadnda: Sa
m bozma! eklinde bir yant almaktan, veya: Bana elini ver
mek istemez misin? diye sorduunda: imknsz, stmde yeni bir
elbise var! tarznda bir yantla karlamaktan hayrete dmedii
sylenemezdi. Fakat gnahn gc, vcudun onu tutsak etmek iin
kulland menteelerden kurtulmutu ve bir ilkbahar yldz gibi
Bonadeann nura boulmu yeni dnyasnda gezinmekteydi; bu
yeni Bonadea, a boulmann bu allmam ve saydamlam
trnn etkisiyle kendisini, sanki stnden bir kabuk dme
sine ar sinirlilikten zgrlemi hissetmekteydi. Evlendikle
rinden beri ilk defa kocas, kendine evinin huzurunun bir nc
kiinin tehdidi altnda olup olmadn kukuyla soruyordu.
Fakat bylece meydana gelen, aslnda yaam sistemlerinin ala
nna giren bir fenomenden baka bir ey deildi. imdiki zamann
atmosferinden kopartlp, bir insan bedeninin srtndaki ucube var
lklaryla bir biim olarak bamsz gzlem konusu yapldklarnda,
ancak burna geirilen bir okun ya da dudaklara taklan bir halkann
eliine layk, tuh af borulardan ve urlardan baka bir ey deildir
ler; fakat, sahiplerine dn verdikleri niteliklerle birlikte grl
dklerinde, ne kadar da ekici olurlar! O zaman, ancak bir kdn
stndeki dalgal izginin iine byk bir kelimenin anlamnn
girmesiyle karlatrlabilecek bir ey ortaya kar. Bir insann gze
grnmeyen iyiliinin ve sekinliinin, o insan gezmeye kmken

veya bir ay davetinde tam tabana sandvi alrken anszn, tpk


dini konulu eski resimlerdeki gibi, bann arkasndan yumurta sa
rs rengi yaldzl, dolunay byklnde bir aziz hlesi eklinde
ykseldiini gznzde canlandrn; bu, hi kukusuz en grlme
dik ve sarsc yaantlardan biri olurdu; ve gze grnmeyeni, hatta
aslnda hi varolmayan grnr klmak gibi bir gc iyi dikilmi
bir elbise hemen her gn kantlamaktadr!
Byle eyler, kendilerine dn verdiimiz deerleri olaanst
faizlerle geri deyen borlulara benzer, ve aslnda ortada bunlardan
bakaca bir ey de yoktur. nk elbiselerin sz edilen niteliine
inanlar, nyarglar, teoriler, umutlar, bir eye duyulan inan, d
nceler ve hatta, kendi gcyle onlarn doruluunu zmsemise
eer, dncesizlik bile sahiptir. Btn bunlar, bizim onlara dn
verdiimiz serveti bizlere dn vererek, dnyay bizden kaynak
lanan bir n altnda gsterme amacna hizmet eder, ve asln
da bu, stesinden gelebilmek iin herkesin kendi sistemine sahip
bulunduu grevden bakaca bir ey deildir. Byk ve okynl
bir sanat araclyla, en tuhaf ve korkun eylerin yannda yaa
mamz, bunu yaparken de btnyle sakin kalmamz salayan
bir krlemeyi retmekteyiz; bunu baarabiliyoruz, nk evrenin
btn bu donup kalm yz ifadelerini bir masa veya sandalye, bir
lk veya ileriye doru uzanm bir kol, bir srat veya kzarm
bir tavuk olarak tehis edebiliyoruz. Kafamzn zerindeki ak bir
gkyz uurumu ile ayaklarmzn altndaki hafiften kapal bir
gkyz uurumu arasnda, yeryznde kendimizi sanki kapal bir
odadaymz gibi rahat hissedebiliyoruz. Hayatn hem uzamn insanlkd enginliklerinde hem de atomlar dnyasnn insanlkd
daracklnda kaybolup gittiini biliyoruz, ama bu arada eitli
oluumlardan meydana gelme bir kesite dnyann nesneleri gzy
le bakp, bunun sadece orta derecedeki belli bir uzaklktan ald
mz izlenimlerin yelenmesi olduu zerinde kafa yorma gereini
hi duymuyoruz. Byle bir davran, aklmzn yksek seviyesinin
nemli lde altnda kalyor, fakat zellikle bu, duygularmzn
da bunda gl bir paynn bulunduunu kantlyor. Ve gerekten
de, insanln en nemli tinsel tedbirleri, tutarl bir ruhsal duru
mun korunmas hedefine hizmet ediyor; dnyann btn duygu
lar, btn tutkular, insanln yksek dzeye vardrlm ruhsal

huzurunu korumak iin harcad dev, fakat bilincine varlmam


abas karsnda bir hi olarak kalyor! Grnd kadaryla bun
dan sz etmeye bile demez, nk ortada buna ait hibir yakn
ma yok gibi. Fakat daha yakndan bakldnda, insana evresinde
dolanan yldzlar arasnda dimdik yrme yetisini kazandrann
ve dnyann neredeyse sonsuz bilinmezliinin ortasnda onun eli
ni heybetli bir tavrla ceketinin ikinci ve nc dmeleri arasna
sokmasna izin verenin, son derece yapay bir bilin durumu olduu
anlalyor. Ve bunu gerekletirebilmek iin sadece her insan, ister
budala, ister bilge olsun, kendi sanatsal becerilerini kullanmakla
kalmyor; bu kiisel sanatsal beceriler sistemleri, toplumun ve b
tnn daha yksek lekte olmak zere ayn amaca hizmet eden
ahlki ve entelektel denge nlemlerinin rgsne de maharetle
yerletirilmi durumda. Bu birbirine kenetlenme, byk doada
rastlanan ve evrenin btn g alanlarnn yeryznn iini etkile
mesine benzeyen bir durum; sonu, yeryznde olup bitenler olduu
iin, insanolu bunun farkna varmyor; bylece gerekleen tinsel
hafiflem e ylesine byk ki, en bilge olanlar da, hibir ey bilme
yen kk kzlar da rahatsz edilmeden, ok iyi ve akll bir ekilde
yollarn srdrebiliyorlar.
Fakat zaman zaman, duymann ve istemenin zorunlu durumlar
diye de adlandrlabilecek byle memnuniyet durumlarndan sonra,
sanki bunun tam kart bamza geliyor veya, yine bir tmarhane
nin kavramlaryla dile getirilmek istenirse eer, yeryznde ans
zn bir dnceden ka balyor ve bunun ardndan btn insan
hayat, yeni odak noktalarnn ve eksenlerin stne biniyor. Btn
byk devrimlerin vesileden daha derinde yatan nedeni, artk da
yanlmaz hale gelen koullarn ylmasnda deil, ruhlarn yapay
memnuniyetini desteklemi olan ieriin anmasnda yatar. Bunun
iin kullanlabilecek en uygun sylem, bir erken dnem skolastik
dnrne ait olan Latince Credo, ut intelligam zdeyiidir, ve
biraz serbest bir eviriyle bugnn Almancasna yle aktarlabilir:
Tanrm, benim tinime bir retim kredisi ihsan eyle! nk byk
bir olaslkla her insani Credo*, kredinin zel bir kkdr. Akta
ve i hayatnda, bilimde ve uzun atlamada insan, kazanmazdan ve
* Credo (Lat.): K utsal inan. (.N.).

erimezden nce inanmak zorundadr, ve bunun btn bir hayat


iin geerli olmad nasl sylenebilir?! Hayatn dzeni istedii ka
dar gerekeye dayansn, bu dzene ynelik bir para gnll inan
temelde her zaman vardr, dahas, tpk bir bitkide olduu gibi,
srgnn balad noktay belirtir; hibir hesab ve korumas bu
lunmayan bu inan bir defa harcand m, arkasndan hemen k
gelir; alar da, imparatorluklar da, ticari iletmeler de kredilerini
kaybettiklerinde kerler. Ruhsal dengeye ilikin olup, Bonadea
gibi gzel bir rnei k noktas alan gzlem, bylece mpkral
ya gibi hznl bir rnee varm olmaktadr. nk mpkralya,
iinde bulunulan gelime srecinde Tanrnn krediden, yaama is
teinden, kendine olan inancndan ve btn kltr devletlerinde
bulunmas gereken, bir grevlerinin olduu hayalini yaymalarn
salayan yetenekten yoksun kld ilk lkeydi. Akll bir lkeydi
ve iinde kltrl insanlar barndryordu; dnyann her yerindeki
btn eitilmi insanlar gibi bu lkedeki kltrl insanlar da g
rltden, hzdan, yenilik hareketlerinden, kavgalardan ve hayat
mzn optik-akustik peyzajna dahil her eyden oluma muazzam
bir hayhuyla, kararsz bir ruh hali iersinde kouup durmaktay
dlar; btn insanlar gibi onlar da her gn salarn diken diken
eden bir dzine haber okuyor ve dinliyorlard, ve bu haberlerden
tr heyecanlanmaya, hatta onlara mdahale etmeye hazrdlar,
ama i bu noktaya kadar varamyordu, zira birka saniye sonra bun
larn ekicilii, yeni gelenler yznden bilinlerden kovuluyordu;
tekiler gibi bu insanlar da evrelerinde olumu yuman iinde u
veya bu ekilde meydana gelen cinayetlerle, saldrlarla, tutkularla,
fedakrlklarla, byklkle kuatlm olduklarn hissediyorlard,
ama bu maceralara ulaamyorlard, nk bir broda veya bakaca
bir mesleki kurumda tutukluydular; akamlar serbest brakldk
larnda ise ne yapacaklarn bilmedikleri gerilimleri, elendirme
yen elencelerin iinde patlyordu. Ve zellikle kltrl insanlarda,
kendilerini Bonadea kadar mutlak bir biimde aka adamamlarsa
eer, bu duruma eklenen bir ey daha vard: Bu insanlarda artk
kredi ve hile yetenei kalmamt. Glmsemeleri, i ekileri, d
nceleri neye ynelikti? Niin dnmlerdi ve glmsemilerdi?
Bunlar artk bilmiyorlard. Fikirleri, rastlantlard, eilimleri ok
tandr vard, bir biimde her ey, insann iine kotuu bir ema

gibi havada aslyd, ve birlik ve btnlklerine ait herhangi bir yasa


bulunmadndan, hibir eyi btn kalpleriyle yapamyorlard.
Bylece, kltrl insan, herhangi bir borcun gittike kabardn,
bunu asla tasfiye edemeyeceini hisseden insand, kanlmaz ifls
gren veya, baka herkes gibi iinde yaamaktan memnun olmasna
ramen, iinde yaamaya mahkm olduu zaman sulayan veya
kaybedecek hibir eyi bulunmayan birinin cesaretiyle bir deiik
lik vaat eden her dncenin stne saldran adamd.
Elbette bu, btn dnyada byleydi, fakat Tanr, mpkralyay
krediden mahrum braktnda, kltrn glklerini btn halk
larn anlamalarn salamak gibi zel bir ey de yapt. Bu halklar,
yerlerinde bakteriler gibi yaamlar, gkyznn normal yuvar
laklndan veya benzer eylerden tr herhangi bir ekilde tasalanmamlard, ama anszn bulunduklar yer, kendilerine ok dar
gelmeye balamt, insan daha fazlas olabilmek iin daha fazla
olduuna inanmak zorunda olduunu genellikle bilmez; fakat bunu
herhangi bir ekilde zerinde veya evresinde hissetmek zorunda
dr, ve kimi zaman anszn byle bir eksiklii hissetmeyebilir de. O
zaman hayali bir eyi eksilmi demektir. Impkralyada kesinlikle
hibir ey olmamt, ve eskiden olsayd, eski ve gze arpmayan
mpkralya kltrnn ite bu olduu dnlebilirdi, fakat imdi
bu Hibir ey, uyuyamamak veya anlayamamak kadar tedirgin edi
ciydi. Bu nedenle entelektellerin, kendi kendilerini bunun ulusal
bir kltrde farkl olacana inandrdktan sonra, Impkralyadaki
halklar da buna inandrmalar kolay olmutu. Bu, dinin veya V iyanadaki iyi yrekli imparatorun yerini tutan bir tr ikame gibiydi
veya haftann yedi gnnn bulunmas gibi anlalmaz bir olgunun
aklamasyd. nk aklanamayan ok ey vardr, fakat insan
kendi milli marn sylediinde, bunlar hissetmez. Elbette bu, iyi
bir mpkralyalnn kendisinin ne olduu sorusuna u yant vermesi
iin en uygun an olurdu: Hibir ey! nk aslnda bu, ortada
bir mpkralyaldan daha nce olmam her eyi yapabilme zgr
lne sahip bir eyin varl demekti! Fakat mpkralyallar inat
insanlar deillerdi ve sadece her ulusun teki ulusu istedii gibi e
killendirmesi iin aba harcamakla, yani yarmla yetiniyorlard. Bu
arada, insann kendi ekmedii aclar bilebilmesi, elbette zordur.
Ve insan iki bin yl sren bir dierkmlk eitiminin ardndan y-

leine kendinden vazgemiti ki, benim ya da senin durumumuz


kt olsa bile, hep bir bakas iin elini tan altna sokuyordu. Ama
buna ramen o nl Impkralya milliyetilii kafalarda ok vahi bir
ey gibi canlandrlmamaldr. Bu milliyetilik, gerek olmaktan
ok tarihsel bir oluumdu. Oradaki insanlar, birbirlerinden baya
memnundular; geri birbirlerinin kafalarn kryorlar, yzlerine
tkryorlard, fakat bunlar sadece daha yksek bir kltr gz
nnde tutarak yapyorlard - tpk yalnz banayken bir sinein
bile cann actamayan bir insann, mahkeme salonunda, armha
gerilenin tasvirinin altnda bir insan lme mahkm etmesi gibi.
Ve unu da sylemek, herhalde mmkndr: mpkralyallar, kendi
daha yksek dzeydeki Benleri ne zaman mola verse, rahat bir ne
fes alyorlar, kendilerini, tpk btn insanlarn da yle yaratlm
olduklar gibi, yemek yemee yarayan yumuak bal aralar yerine
koyuyorlar ve tarihin aralar olarak edindikleri tecrbeler karsn
da da byk hayrete dyorlard.

Moosbrugger in zl
ve Muhafazas
Moosbrugger hl hapisteydi ve muayenesinin ruh doktorlar tara
fndan tekrarlanmasn bekliyordu. Bu da kapal bir kitle olutur
mu bir sr gn demekti. Geri tek bir gn, sras geldiinde ne
kyordu, fakat akama doru yine geri dnp gnlerin oluturdu
u kitlenin iinde kayboluyordu. Moosbrugger, mahkmlarla, gar
diyanlarla, koridorlarla, avlularla, bir avu mavi gkle, bu bir avu
cun iinden geen birka bulutla, yemeklerle, suyla, arada srada da
onunla ilgilenen amirlerden biriyle temas kuruyordu, fakat btn
bu izlenimler srekli olamayacak kadar zayft. M oosbruggerin ne
saati ve gnei, ne de ii ve zaman vard. Her zaman at. Kendi alt
metrekaresinde, kilometrelerce dolanp durmaktan daha ok yoran
dolanp durmas yznden yorgundu. Ne yaparsa yapsn, sanki bir
tencerede srekli hamur kartryormuasna can sklyordu.
Ama bunlarn btnn dndnde, ona sanki gndz ve gece,
yemek ve tekrar yemek, viziteye kmak ve denetim, kesintisiz ve
abucak bu btnn iersinde kaynayp gidecekmi gibi geliyordu,
ve o zaman bununla eleniyordu. Yaam saati, dzensiz alma
ya balamt; bu saat ileriye ve geriye alnabilirdi. Moosbrugger,
bundan holanyordu, nk bylesi ona uyuyordu. ok gerilerde
kalm olan ile henz yeni yaanan artk bundan byle yapay bir
ekilde birbirinden ayr tutulmuyordu; bu ikisi birletiinde, o za
man deiik zamanlarda diye adlandrlan ey de artk ikizlerden
birine balanan krmz bir sicim gibi bunun stne yapp kal
may sona erdiriyordu. nemsiz olan, Moosbruggerin hayatndan

kaybolup gidiyordu. Bu hayat zerine dndnde, iinden ar


bir tempoyla kendi kendisiyle konuuyor, bu arada yan hecelerle ana
hecelere ayn arl veriyordu; bu, hayatn her gn duyulandan ok
farkl bir arkisiydi. Moosbrugger, sk sk bir kelimede uzun zaman
duruyordu, ve sonunda o kelimeyi nasl olduunu bilmeksizin terk
ettiinde, ayn kelime bir sre sonra bir baka yerde anszn tekrar
karsna kyordu. Moosbrugger, karsna kann ne olduunu
kimse bilmedii iin, keyfinden glyordu. zne ait olup, baz
zamanlar elde ettii bu btnlk iin bir deyim bulabilmek zor. Bir
insann hayatnn bir dere gibi akp gittiini kafamzda rahatlkla
canlandrabiliriz; ama M oosbruggerin kendi hayatnda alglad
hareket, byk ve duraan bir suyun iinden geen bir dere gibi
akyordu, ileriye giderken dnp geriye de karyor ve hayatn asl
ak bunun iersinde neredeyse kaybolup gidiyordu. Kendisi bir de
fasnda yar uyank vaziyette grd bir ryada, hayattaki M oosbruggeri kt dikilmi bir ceket gibi stnde tam olduunu, ve
imdi, arada onu biraz atnda, iinden orman byklndeki
ipek dalgalar halinde grlebilecek en artc astarn fkrdn
hissetmiti.
Moosbrugger, darda neler olup bittiini bilmek istemiyordu.
Bir yerlerde sava vard. Bir yerlerde de byk bir dn. imdi
Belucistan Kral geliyor - diye dnd. Her tarafta askerler talim
yapyor, fahieler dolayor, at gvdelerinde doramaclar duru
yordu. Stuttgarttaki birahanelerde biralar, Belgradda olduu gibi,
ayn sar renkli ve eri musluklardan akyordu. Yolculua kld
nda, jandarma her yerde insanlara belgelerini soruyordu. Bu bel
gelere her yerde bir damga baslyordu. Her yerde tahtakurular ya
vard, ya yoktu. ya vard, ya yoktu. Kadnlarn hepsi aynyd.
Hastanelerdeki doktorlarn hepsi aynyd. Akamlar iten dn
zamannda insanlar sokaklardaydlar ve hibir ey yapmyorlard.
Her zaman ve her yerde durum aynyd; insanlarn aklna hibir
ey gelmiyordu. lk uak mavi gkyznde M oosbruggerin kafas
nn zerinden utuunda, bu ho bir ey olmutu; ama sonra byle
bir uak tekini izlemi ve btn uaklar birbirinin ayn olmutu.
Bu, Moosbruggerin dncelerinin mucizesinden farkl bir tekd
zelikti. Moosbrugger, bunun nasl gerekletiini anlamyordu ve
ayn ey, her yerde yoluna kmt! Ban sallad. eytan alsn

diye dnd bu dnyay! Veya onu cellt alsnd, kaybedecek


fazla bir eyi yoktu...
Buna ramen bazen sanki dncelere dalm gibi kapya gi
diyor ve dardaki kilidin bulunduu yeri hafiften yokluyordu. O
zaman koridor tarafndan gz deliine bir gz yapyor ve onu,
Moosbruggeri azarlayan bir ses izliyordu. Byle hakaretler kar
snda Moosbrugger, hemen gerisingeri hcresine kayordu, ve
ondan sonra kendini kapatlm ve her eyi elinden alnm his
sediyordu. Drt duvarn ve bir demir kapnn, insan girip kt
srece fazla bir zellii yoktur. Yabanc bir pencerenin nndeki
bir parmaklk da pek nemli deildir, ve bir ranzann veya tah
ta masann sabit yerlerinin bulunmas da, tamamdr. Fakat insan
bunlarla istediini yapamad anda ortaya ok anlamsz bir durum
kar. nsan elinden kma btn bu nesneler, hizmetiler, kleler,
insann grnlerini bile bilmedii bu eyler anszn kstahlar,
insana durmasn emreder. Moosbrugger bu nesnelerin kendisine
nasl emirler yadrdklarn fark ettiinde, onlar parampara et
mesine ramak kalrd ve kendini adaletin bu hizmetileriyle savaa
girmenin ona yakmayacana ancak glkle inandrrd. Fakat
ellerinin titremesi yle iddetli olurdu ki, hasta olmaktan korkard.
Engin dnyadan alt metrekare seilmiti ve Moosbrugger bu
nun stnde bir aa, bir yukar gidip gelmekteydi. Ayrca salkl
ve hapsedilmemi insanlarn dnceleri, onunkilere ok benziyor
du. Bu dnceler daha ksa sre nce onunla ok youn biimde
ilgilenmiken, onu abucak unutuvermilerdi. Moosbrugger, duva
ra aklan bir ivi gibi yerine mhlanmt; bir kez oraya girdikten
sonra artk kimse onun farkna varmyordu. Sra, baka Moosbruggerlere geliyordu; onlar, o deildiler, hatta onunla ayn kiiler de
deildiler, ama ayn hizmeti yerine getiriyorlard. Bir cinsel su
ilenmiti, karanlk bir hikyeydi, tyler rpertici bir cinayetti, bir
delinin iiydi, isnat kbiliyeti yar yarya bulunmayan birinin Fiiliy
di, aslnda her insann dikkatli olmas gereken bir karlamayd,
polisin ve adaletin tatmin edici bir mdahalesi...: Byle genel, ie
rikten yana yoksul kavramlar ve hatrlamaya hazr olular, ii emi
lip boaltlm olay geni alarnn herhangi bir yerine tuttururlar.
Moosbruggerin ad unutulmutu, ayrntlar unutulmutu. M oos
brugger bir sincap, bir tavan veya bir tilki olup kmt, daha

kesin bir fark gzetme, deerini kaybetmiti; kamuoyunun bilinci


onun hakknda belli bir kavram deil, fakat birbirine karan genel
kavramlardan oluma, soluk ve geni tarlalar muhafaza etmektey
di; bunlar, ar bir uzakla ayarlanm bir drbnn iindeki kur
uni aydnla benziyordu. Balamlardan yana varolan bu zayflk,
acnn ve hayatn arln umursamakszn ona uygun den kav
ramlarla alan ve her kararn alnmasn gletiren bir dnme
nin acmaszl: Genelin ruhunun M oosbruggerin ruhuyla ortak
noktas, ite buydu; ancak onun deli beyninde rya adna ne varsa,
masal adna, dnyann grntsn yanstacak yerde geiren
bilin aynasnda zarar grm veya tuhaf yer adna ne varsa, bunlar
toplumda eksikti, veya en fazlasndan orada burada tek bir insanda
ve onun bulank heyecannda biraz vard.
Ve tam olarak Moosbruggerle, geici olarak dnyann alt
metrekarelik bir yerine yerletirilmi olan Moosbruggerle, ama
baka bir Moosbrugger ile deil, yalnzca bu Moosbrugger ile ilin
tili her ey, beslenmesi, muhafazas, resmi evraka gre muamele
grmesi, hapishane hayatna veya lme terfi ettirilmesi - bunlarn
hepsi, ok farkl davranan kk bir gruba emanet edilmiti. Bu
grup iersinde gzler, grevlerini yerine getirmek iin hep kukuyla
gzetliyorlard, sesler, en ufak kural ihlllerini bile azarlamaktayd.
Moosbruggerin yanma her zaman en aa iki gardiyan giriyordu.
Koridorlardan geirildiinde, kelepeler taklyordu. Bu noktada,
bu kck alandaki belli bir Moosbrugger ile bantl, fakat ge
nel olarak karlat davranla bir ekilde eliki oluturan bir
korkunun ve dikkatin etkisi altnda hareket edilmekteydi. Moos
brugger, bu dikkat konusunda ou zaman ikyette bulunuyordu.
Ama o zaman gardiyan, mdr, doktor, hapishane papaz, ksacas
protestolarn dinleyen her kimse, duvar gibi bir yz ifadesiyle ona
yaplan muamelenin kurallara uygun olduu yolunda yant veriyor
du. Bylece kural, imdi dnyann kaybolup gitmi olan ilgisinin
yerini tutuyordu, ve Moosbrugger yle dnyordu: Boynunda
uzun bir ip var ve sen, bu ipin ucundan kimin ektiini gremi
yorsun. Sanki nndeki keyi dner dnmez d dnyaya bal
gibiydi. Byk bir blm onu asla dnmeyen, hatta onunla ilgili
herhangi bir bilgileri bulunmayan veya bir zooloji profesr sra
dan bir ky yolunda grd bir tavukla ne kadar ilgilenirse ancak

o kadar ilgilenen insanlar, Moosbruggerin bedensel bir zorlama


olmakszn ona doru ekildiini hissettii bir kaderi hazrlamak
iin birlikte alyorlard. Brodaki bir sekreter kz, elindeki dos
yaya bir ek yazyordu. Bir kayt memuru, bu dosya zerinde ustaca
oluturulmu hafza kurallar dorultusunda ilem yapyordu. Bir
bakanlk danman, ceza infaz iin en yeni tarihli talimat hazr
lyordu. Baz psikiyatri uzmanlar, doutan varolan psikopatolojik
eilimin, sara hastalnn belli vakalarndan ayrlmas ve baka
ca hastalk tablolaryla karmas zerine bir tartma yapyorlard.
Hukukular, hafifletici nedenler ile ceza indirimi nedenleri ara
sndaki oran zerine yazyorlard. Bir piskopos, ahlk kurallarnn
genel olarak gevemesine kar kyordu, ve av alan kiralam olan
biri, Bonadeanm adil eine tilkilerin artndan tr ikyette bu
lunuyordu; bu durum, Bonadeanm yksek dzeyde bir grevde bu
lunan einde hukuk ilkelerinin sarslmazlmdan yana olan inanc
glendiriyordu.
Henz tarifi mmkn olmayan kiisel olay, bu trden kiisel
olmayan olaylardan meydana gelir. Moosbrugger olay da sadece
kendisini ve ldrm olduu birka kiiyi ilgilendiren bireyselromantik yanlarndan soyutlandnda, geriye aa yukar alnt
lanan yazlara ait ve Ulrichin babasnn oluna yazd ok yeni
bir yazya ekledii fihristten kanlar kalyordu. Byle bir fihristin
dzenlenii, yledir: AH. - AMP. - AAC. - AKA. - AP. - ASZ.
- BKL. - BGK. - BUD. - CN. - DTJ. - DJZ. - FBgM. - GA. - GS.
- JKV. - KBSA. - MMW. - NG. - PNW. - R. - VSgM. - WMW.
- ZGS. - ZMB. - ZP. - ZSS. - Addickes a.a.O. - Aschaffenburg
a.a.O. - Beling a.a.O. vb. vb. - veya kelimelerin diline evrilirse:
Annales d Hygiene Publique et de M edicine legale*, hgb. v. Brouardel, Paris; Annales Medico-Psychologiques, hgb. v. Ritti... vb. vb.
en ksa ksaltmalarla, tam bir sayfa dolusu. Gerek, insann cebine
sokabilecei bir kristal deil, fakat iine dt sonsuz bir svdr.
Bu ksaltmalardan her birine birka yz veya dzine sayfann bal
olduunu, her sayfada onu yazan on parmakl bir adam, her par
mak iin on renciyi ve on kart dnceliyi, her renci ve kart
dnceli iin on parma ve her parmak iin kiisel bir dncenin
* A dli Tp ve Kam u S a l Y llklar... (.N.)

onda birini dndmz takdirde, gerek hakknda az da olsa bir


fikir edinilebilir. Ve byle bir fikir olmakszn, u bilinen sere bile
damdan demez. Sereyi o dama gne, rzgr, yiyecek ynelt
mitir, hastalk, alk, souk veya bir kedi de onu ldrmtr; ama
btn bunlar biyolojik, psikolojik, meteorolojik, fiziksel, kimyasal,
sosyal vb. yasalar olmakszn gerekleemez, ve insann byle yasa
lar, ahlk ve hukuk bilimi alannda yapld gibi kendisi retecek
yerde sadece aramas, gerek anlamda huzur vericidir. Moosbruggerin kiisel durumuna gelince, onun, bilindii gibi, ne yazk ki
ok azma sahip bulunduu bilgiye kar byk bir saygs vard,
fakat bu bilgiyi tanm olsayd bile, kendi durumunu hibir zaman
kavrayamayacakt. Durumu hakknda yalnzca karanlk bir sezgiye
sahipti. Bu durumun sanki sabit olmadn hissediyordu. Gl
vcudu, yeterince dayanmyordu. Gkyz, bazen kafatasnn ii
ne bakyordu. Tpk daha nce, yolculuklarnda ou defa olduu
gibi. Ve, imdi kimi zaman biraz naho kasa bile, btn dnyadan
gelip zindan duvarlarndan szan, nemli ve belli bir ykselmilik
duygusu onu asla terk etmiyordu. Bylece Moosbrugger, onu gze
grnmeksizin kuatan, incelemelerden oluma sonsuz bir denizin
ortasndaki ssz bir mercan adas gibi, korkulan bir fiile ait vahi,
hapsedilmi bir ihtimal olarak oturmaktayd.

Hukukular in Yar Deli


insanlar Yoktur
Ne de olsa bir sulunun ii, bilginleri harcamak zorunda brakt
yorucu dnme abasyla karlatrldnda, ok daha kolaydr.
Sank, salktan hastala geilerin doada esnek olmasn rahata
kendi yararna kullanr; buna karlk hukuku, byle durumlarda
davranlarn kendi iradesiyle zgrce belirleme veya eylemin su
oluturan yann grme balamndaki kabul ve ret kararlar, birbirleriyle ylesine kesiir ve birbirini ylesine geersiz klar ki, btn
dnme kurallarna gre ortaya sadece problemli bir karar ka
bilir tarznda bir iddiay savunmak zorundadr. nk hukuku,
mantksal nedenlerden tr ayn eyleme ilikin olarak asla iki
durumun birbirine karmas gibi bir durumun varlnn itiraf edi
lemeyeceini gz nnde tutar ve ahlki zgrlk ilkesinin be
densel nedenlerden kaynaklanma ruhsal durumlara kyasla, dene
yimlere dayanan dncenin sisli belirsizliinde dalp gitmesine
izin veremez. Hukuku, kavramlarn doadan almaz, fakat doay
dnme eyleminin alevleriyle ve kanunun klcyla delik deik eder.
Ve ite bu noktada, Adalet Bakanl tarafndan Ceza Yasasnn
yenilenmesi iin oluturulan ve yeleri arasnda Ulrichin babasnn
da bulunduu komisyonda bir tartma kmt; fakat Ulrichin ba
basnn anlattklarn ekleriyle birlikte tamamen benimseyebilmesi
iin, aradan epey bir zamann gemesi ve onu bir oul olarak gre
vini yapmaya zorlayan baz uyarlarn yaplmas gerekmiti.
Seni seven baban -nk babas en ac mektuplar bile byle
imzalamaktayd, ksmen hastalkl bir kiinin ancak sanrlar ara

snda -san r olmasalard e e r- eylemi hakl klan veya cezalandrl


mas gerekliliini ortadan kaldran grntlerin de bulunduunun
kantlanabilmesi kouluyla beraat ettirilebilecei yolunda bir iddia
ve talep ileri srmt. Buna karlk Profesr Schwung -b elk i de
krk yldan bu yana yal beyefendinin dostu ve meslekta olmas,
bunun da gnn birinde iddetli bir gr ayrlna gtrmesinin
kanlmazl nedeniyle-, i dnyasnda sorumlu tutulabilme ve
sorumlu tutulamama durumlarnn, hukuken yan yana varolabi
lecekleri dnlemeyeceine gre, hzl bir deiim temposuyla
birbirlerini izledikleri bir bireyin, ancak tikel istekle bantl ola
rak, sann tam da bu istek nnda onu dizginlemesinin imkn
szlnn kantlanabilmesi kouluyla beraat ettirilebilecei yolun
da bir iddia ve talep ileri srmt. Bu, k noktasn oluturan
olguydu. Eylem nnda salkl bir iradenin hibir nn gzden
karmamann, belki de cezai sorumluluunu dourabilecek bir
sanry gzden karmamaktan daha az g olmayacan anlamak,
amatr biri iin kolaydr; fakat hukuktaki uygulamann grevi,
dnceye ve ahlki davrana stnde kestirmek iin bir kanepe
salamak olamaz! Ve her iki bilgin de hukukun saygnlna ayn
lde inan beslediklerinden, ama hibiri komisyonda ounluu
kendi tarafnda toplayamadndan, birbirlerini nce yanlmakla,
ardndan da, birbirini hzl bir tempoyla izler bir biimde, mantk
szlkla, kasten yanl anlamayla ve yetersiz idealizmle suladlar.
Bunu, nce kararsz komisyonun kucanda yaptlar; fakat son
ra, oturumlarn nce tkanmas, ardndan ertelenmesi ve nihayet
uzun sre kesilmesi durumuyla karlaldnda, Ulrichin babas
Ceza Yasasnn 318. paragraf ve hukukun gerek ruhu ve Ceza
Yasasnn 318. paragraf ve hukuki itihatlarn bulank kaynaklar
balkl iki bror kaleme ald; Profesr Schwung da bunlar Bilge
Hukukular Dnyas adl dergide eletirdi; Ulrich, ekler arasnda
bu dergiyi de buldu.
Bu polemik yazlarnda ok sayda Ve ve Veya geiyordu, n
k bu iki grn bir Ve ile birletirilmesi mi, yoksa bir Veya ile
birbirinden ayrlmas m gerekir sorusunun aydnlatlmas zorun
luluu vard. Ve komisyon, uzun bir aradan sonra tekrar bir kucak
haline geldiinde, iinde bir Ve Partisi ile bir Veya Partisi orta
ya kmt bile. Fakat ayrca bir parti daha vard ki, o da isnatta

bulunabilmenin ve isnat kabiliyetinin lsn, tpk belli hastalk


durumlarnda kendi kendini kontrol altna almaya yeten psiik g
harcamasnn ykselmesi ve dmesi gibi, ayn oranda ykseltip al
altma tarznda basit bir teklifte bulunmaktayd. Bu partinin kar
snda, nce bir failin isnat kbiliyetinin bulunup bulunmad hu
susunda kesin bir karar verilmesinin zorunlu olduunda srar eden
bir drdncs yer alyordu; nk bu partiye gre, isnat kbiliye
tinin azaltlmas, kavramsal balamda isnat kbiliyetinin varln
art klmaktayd, ve fail, bir ksm bakmndan isnat kbiliyetine
sahipse eer, o zaman tam olarak cezalandrlmas gerekiyordu, zira
bu ksm hakknda ceza hukuku asndan ilem yapabilmek, ba
kaca trl mmkn deildi. Bu partiye kar kan yeni bir parti
ise geri ilkeyi kabul ediyor, fakat yar deli insanlar da reten do
ann bu ilkeye bal kalmadn vurguluyordu; bu nedenle byleleri, sularnn azaltlmas yoluyla deil, fakat koullara gre ancak
cezann azaltlmas yoluyla hukukun ycegnlllnden istifade
ettirilebilirdi. Bylece ortaya bir isnat kbiliyeti partisi ile, bir isnat
edebilme partisi de km oluyordu, ve ancak bunlar da yeterince
ayrtktan sonradr ki, uygulanmalar konusunda ortada henz bir
ikiliin bulunmad bak alar zgr kalabildi. Doal olarak
bugn hibir uzman kendi tartmalarn felsefenin ve ilhiyatm
tartmalarndan baml klmyor; ama bu iki sevgili yine de birer
perspektif olarak, baka deyile uzam kadar bo, ama onun kadar
her eyi birbirine yaknlatrarak, son bilgelik uruna her uzmanlk
alanna el atyor. Ve bylece, sonunda burada da her insann ahlki
bakmdan zgr saylp saylmayaca sorusu, baka deyile, irade
zgrlne ilikin o eski ve kendisinden dikkatle kanlan soru,
tartmalarnn dnda kalmasna ramen, btn fikir ayrlklar
nn perspektif balamndaki odak noktasn oluturmutu. nk
insan, ahlken zgr ise eer, o zaman ceza araclyla o insan
zerinde aslnda teorik olarak kimseye inandrc gelmeyen bir bas
knn uygulanmas gerekir; buna karlk insan zgr saylmazsa,
ona yalnzca deimez bir biimde birbirine bal doa olaylarnn
gizli buluma noktas gzyle baklrsa, o zaman geri ceza arac
lyla insanda bir isteksizlik eilimi uyandrlabilir, fakat o insan
yaptndan dolay ahlken sorumlu tutulamaz. Dolaysyla, bu so
rudan tr ortaya yeni bir parti daha kt ve bu parti, faili, biri

yargc ilgilendirmeyen, zoolojik-psikolojik para, teki de sadece


bir kurgu niteliini tamakla birlikte yine de hukuken zgr olan
bir hukuki para olmak zere iki paraya ayrmay nerdi. Neyse ki
bu, sadece teori ile snrl kald.
Adalete ksa srede adil davranabilmek gtr. Komisyon,
yaklak yirmi bilginden olumaktayd ve bu bilginler, kolayca he
saplanabilecei gibi, birbirlerine kar birka bin tutum alabilme
imknna sahiptiler. Dzeltilmesi gereken yasalar, 1852 ylndan
beri yrrlkteydi, dolaysyla ortada zaten yerine yle kolaylkla
bir bakasnn geirilemeyecei, daimi bir mesele vard. Ve ayrca
genel olarak, hukuk denilen sakin tabiatl kurum, belli bir dnemde yaygn olan tinsel modadan kaynaklanan btn dnce sra
malarn izleyemezdi - katlanlardan biri, bu hususu ok isabetli
olarak belirtmiti. Ne kadar drst allmas gerektiini en iyi
gsteren nokta, istatistikler yoluyla yaplan aratrmalara gre, he
pimizin zararna su ileyen insanlarn yaklak yzde yetmiinin
adalet kurumlarmzn elinden kaabileceklerinden emin olmala
ryd; o zaman yakalanabilmi olan eyrek zerinde ok daha dik
katle dnlmesi, elbette akla yakn geliyordu! Btn bunlar o
zamandan beri tabii ki biraz daha iyiye gitmi olabilir; ayrca, bu
rapor vermenin asl amacn, akln hukuktan anlayanlarn kafasn
da en gzel ekilde atrd ve imdiye kadar kafalarnn ii lk
olan pek ok kiinin gln bulduu o kar tanesi ieklenmelerini
alaya almakta aramak da yanl olurdu; tam tersine, bilgin kat
lmclar akllarnn glerini nyargsz kullanmalar balamnda
engelleyen ey, erkeklere zg sertlik, kendini beenmilik, ahlki
salkllk, itirazsz kabul edili ve rahatlkt; yani benlie ilikin
bir sr nitelikti ve ksmen de, hep sylenegeldii gibi, asla kay
betmeyeceimizi umduumuz erdemlerdi. Bu bilginler, ad insan
olan ocua tpk eski okul retmenleri gibi davranmaktaydlar;
onlara emanet edilmi olan bu ocuun iyi ilerleyebilmesi iin sade
ce dikkatli ve istekli olmas yeterliydi; bu tutumun yol at sonu
ise, kendilerinden nceki kuan Almanyada, 1815 ylndan 1848
M artndaki ihtille kadar devam eden dnemdeki o M art ncesi
politik duygusundan baka bir ey deildi. Geri bu hukukularn
psikoloji bilgilerinin yaklak elli yl kadar geri kalm olduu ke
sindi, ancak insan kendi bilgi tarlasnn bir blmn komunun

gereleriyle ilemek zorunda kaldnda, byle eyler kolaylkla ola


bilir ve uygun bir frsatta eksikler giderilebilir; ama, kendi tutarll
ndan tr tutarl bir ekilde hep zamannn gerisinde kalan ey,
insann, zellikle de titiz insanlarn kalbidir. Akl, bir defa kk
ve eski bir kalp zafiyeti ekiyorsa eer, baka hibir zaman olmad
kadar s, kat ve karktr!
Bu durum, sonunda iddetli bir duygusal patlamaya yol at.
Savalar, btn katlmclar yeterince zayf drdkten ve al
mann devamn nledikten sonra, giderilmesi imknsz bir kart
ln, stne yaptrlacak gzel bir cmleyle saklanmas gerekti
inde btn formller nasl olursa, aa yukar o grnmde bir
anlamaya varlmasn neren sesler oald. Ruhsal ve ahlki ni
teliklerine gre bir su ileyebilme ehliyetine sahip sulularn cezai
ehliyete sahip saylmasn ngren o bilinen tanm zerinde birle
me eilimi vard; yani sulunun bu nitelikleri kesinlikle tamas
gerekiyordu; bu olaanst tanmn sulular ok uratrmas ve
neredeyse cezaevi giysisini doktora unvanyla birletirmeye izin ver
mesi gibi bir yarar vard. Fakat i bu noktaya vardnda Ulrichin
babas, jbile ylnn tehditkr lm ll ve bir yumurta gibi yus
yuvarlak olan, bu yzden de kendisine frlatlan bir el bombas gibi
grd bir tanm karsnda, sosyal okula kendi heyecan uyan
drc dn diye adlandrd eyi gerekletirdi. Sosyal anlay
bize, sululuk derecesinde yozlam olan kiinin ahlkiletirici
bir tutumla deil, sadece insan toplumu asndan zararllna gre
deerlendirilmesi gerektiini syler. Bundan, o kiinin zararl oldu
u lde cezai ehliyete de sahip bulunmas gerektii sonucu kar;
ve bundan da, mantn zorlayc yolu gerei, grnte en masum
olan sulularn, yani doalar gerei cezann slah edici etkisine en
az ak bulunan akl hastalarnn, cezann korkutucu gc herkes
iin ayn olsun diye, en ar cezalarla ve her durumda salkl kiilerinkinden daha ar olan cezalarla korkutulmalar gerektii sonucu
kar. imdi Ulrichin babasnn meslekta Schwungun bu sosyal
anlaya kar ileri srecek hibir ey bulamayaca gibi bir beklenti,
artk haksz olmazd. Ve durum, grnte sanki byle gibiydi de,
ama Schwung, zellikle bundan tr, Ulrichin babasnn da ko
misyondaki yeni ve sonu gelmek bilmez tartmalar arasnda kay
bolup gitme tehlikesiyle karlaan hukuk yolundan ayrlp, olunu

bir zamanlar iine sokmu olduu yksek ve en yksek evrelerle,


bu defa iyi bir ama iin yararlanmak amacyla, iliki kurmak zere
oluna bavurmasnn dorudan nedenini oluturacak aralara ba
vurmutu. nk Schwung, objektif bir itiraz ileriye srmeye y
nelik hibir giriimde bulunmakszn, hemen kt niyetle sosyal
kelimesine sarlm ve bu kelimeyi yeni bir yaynnda materyalist
ve Prusya devlet anlay diye sulamt.
Sevgili olum, diye yazmt Ulrichin babas geri ben he
men sosyal hukuk okulunun herhangi bir Prusya kkeniyle hibir
ilintisi bulunmayan Roman kkenine atf yaptm, ama bu muhbir
lik ve sulama karsnda bu atf herhalde etkisiz kalacaktr, nk
sz konusu muhbirlik ve sulama, cehennemi bir nefretle yksek
mevkilerde, materyalizm ve Prusya ile kolayca balantl klnabi
lecek olumsuz bir etki uyandrma gibi bir speklasyon iersindedir.
Bunlar, artk insann karsnda kendini savunabilecei sulamalar
olmayp, yksek makamlarda doru olup olmadnn aratrlma
sna neredeyse gerek duyulmayacak kadar niteliksiz bir dedikoduyu
yayma abasdr; bu dedikoduyla ilgilenme zorunluluu, hem ma
sum kurban asndan hem de vicdansz muhbir asndan ktye
yorumlanabilir. Bu durumda, hayatta dolambal yollardan her za
man nefret etmi olan ben, senden bir ricada bulunmak zorunda
ym... Ve mektup, bu mealde son buluyordu.

Arnheim Babas Samueli Tanrlarn Arasna


Yerletirir ve Ulrichi Ele Geirmeye
Karar Verir
SleymanBir Kral Olan Babas Hakknda
Daha Fazla Bilgi Edinmek ster
Arnheim, zili almt ve Sleyman aratyordu. Onunla konuma
ihtiyacn hissetmeyeli uzun zaman olmutu, ve o haylaz da o anda
otelin iinde bir yerlerde dolanp durmaktayd.
Ulrichin kar k, sonunda Arnmeim incitmeyi baar
mt.
Elbette Ulrichin kendisine kar alt, Arnheimn g
znden hibir zaman kamamt. Ulrich, kendini hi dnme
den almaktayd; atee dklen su, ekere serpilen tuz gibi etki
gsteriyordu; neredeyse aslnda istemeksizin, Arnheimn etkisini
sonusuz klma abasndayd. Arnheim, Ulrichin onun hakknda
gizliden ho olmayan veya alayc lflar sylemek iin Diotimanm
gvenini ktye kullandndan bile emindi.
Uzun zamandr bana buna benzer bir ey gelmemi olduunu
kendine itiraf etti. Baarlarnn her zamanki yntemi, bu durum
karsnda iflas ediyordu. nk byk ve yekpare bir adamn et
kisi, gzelliin yaratt etki gibidir: Bir balon delinmeye veya bir
heykel kafasna apka geirilmesine ne kadar dayanamazsa, sz ko
nusu etki de inkra o kadar dayanamaz. Gzel bir kadn beenilmediinde irkinleir, ve byk bir adam, dikkate alnmadnda
belki daha byk bir ey olur, ama byk adam olmaktan kar.

Geri Arnheim imdi durumu bu kelimelerle itiraf etmiyordu, ama


yle dnyordu: Bana itiraz edilmesine katlanamam, nk sa
dece akl, itirazla serpilip geliir, ve her kim ki akl sahibidir, ondan
nefret ederim!
Arnheim, hasmn bir ekilde zararsz hale getirmenin kendisi
iin zor olmayacan dnmekteydi. Fakat o, Ulrichi kazanmak,
etkilemek, eitmek ve onun hayranln zorla da olsa kazanmak
istiyordu. Bunlar kolaylatrmak amacyla, kendine Ulrichi derin
ve elikilerle dolu bir beenmeyle sevdiini telkin etmiti, ama so
rulsayd, bunun gerekesini bilemezdi. Ulrichten ne korkuyordu ne
de bir beklentisi vard; Kont Leinsdorf ile Daire Bakan Tuzziden
zaten dostluk bekleyemezdi, bunu biliyordu, ve bunlarn dnda
her ey, biraz ar bir tempoyla da olsa, onun istedii ynde geli
mekteydi. Ulrichin kar etkisi, Arnheimn etkisi karsnda sili
niyor ve sanki dnyevi olmaktan uzak bir itirazm gibi kalyordu;
bu itirazn baarabildii tek ey, belki de Diotimann kararlln
biraz felce uratarak o muhteem kadnn karar vermesini geciktir
mekti. Arnheim, bu durumu dikkatle aa karmt ve bu yzden
imdi elinde olmakszn glmsyordu. Bunu, zlerek mi, yoksa
kt niyetle mi yapmt? - bu gibi farklar byle durumlarda nem
li deildir; Arnheim, hasmnn aklc eletirisinin ve itiraznn, o
farkna varmadan kendi hizmetine girmek zorunda kalmasn dil
buluyordu; bu, daha derinde yatan bir davann zaferi ve hayatn a
rtc berraklkta, kendi zmn kendi getiren karmaalarndan
biriydi. Arnheim, onu kendisinden gen olan Ulriche balayan ve
Ulrichin anlamad tavizlere srkleyen eyin kaderin bu d
m olduunu hissediyordu. nk Ulrich, batan karma giri
imlerine ak deildi; sosyal yararlara kar bir deli gibi duyarszd
ve grnd kadaryla arkadalk teklifini ya fark etmiyor, ya da
deerlendirmiyordu.
Bu arada, Arnheimn, Ulrichin kiilii asndan nkteli
diye nitelendirdii bir durum da vard. Arnheim, bununla ksmen
ruhsal bakmdan zengin bir adamn hayatn kendisine sunduu
ayrcalklar fark edebilme ve kendi benlii ile, kendisine saygn
lk ve ayakta kalma gc salayabilecek byk nesneler ve frsatlar
arasnda uyum salayabilme konusundaki yeteneksizliini kaste
diyordu. Ulrich, hayatn kendini maneviyata uydurmas gerektii

gibi gln bir kart anlaytayd. Arnheim, Ulrichi gznn


nnde canlandryordu; onun kadar uzun boylu, daha gen, ken
di vcudunda saklamay baaramad sarkklklar bulunmayan
biri; yznde, koulsuz bir tr bamszlk ifadesi; Arnheim, bu
nun kkenini, pek de kskanmad sylenemeyecek bir tutumla,
maddiyata nem vermeyen lim kuaklardan gelme bir kiilikte
aryordu, nk Ulrichin gemiini byle tasavvur ediyordu. Bu
yzde, soylulama ilikilerinde uzmanlam kiilerden oluma bir
hnedann halefleri iin uygun grebileceinden daha ileri lde
bir paraya ve nfuza kar kaytszlk vard! Ama bu yzde, eksik
olan bir ey de vard. Eksik olan, hayatt, hayatn izleri, bu yzde
rktc bir ekilde eksikti! Arnheimn durumu son derece net
olarak gzlerinin nnde grd bu anda, ylesine rahatlatc bir
izlenimdi ki, Arnheim, Ulriche olan btn eilimini bu izlenim
de yeniden buldu; bu yz iin neredeyse bir felket kehanetinde
bulunulabilirdi. Arnheim, kskanlktan ve kaygdan oluma bu
ikili duygu zerinde bir sre kara kara dnd; bu, ancak ken
dini korkaka emniyet altna alm olan birinin hissedebilecei ve
karsndakinin halinden honut olmaya ynelik bir duyguydu; an
szn kskanlktan ve onaylamamaktan kaynaklanan iddetli bir
dalgalanma, Arnheimn bilincine varmakszn aram ve kanm
olduu dnceyi su yzne karverdi. Akima, Ulrichin belki de
sadece faizleri deil, fakat btn bir sermayeyi, artlar kendisinden
byle bir talepte bulunduu takdirde, ruhu iin kurban edebilecek
bir adam olabilecei gelmiti! Evet, Arnheimn tuhaf bir ekilde
Ulrichin kiiliinde nkteli diye nitelendirdii yan da zaten buydu.
imdi, kendi kullanm olduu kelimeleri hatrlad u anda, bu
durum kafasnda ok akt: Bir adamn kendi tutkusundan, sanki
iinde soluk alnan uzamn dna zorla ekilircesine syrlabilmesi
tasavvuru, Arnheima bir nkte gibi geliyordu!
Sleyman odann iine szlp de efendisinin nnde durdu
unda, Arnheim onu neden getirtmek istemi olduunu byk l
de unutmutu, fakat canl ve ona bal bir varlktan kaynaklanan
yattrc havay hissetti. Ask suratla odann iinde bir aa, bir
yukar gidip geldi, bu arada karsndakinin yznn siyah ana
da onun hareketleri dorultusunda dnyordu. Arnheim: Otur!
diye emretti, topuklarnn stnde dnd ekliyle, kede kal

d ve konumaya balad: Byk Goethe, W ilhelm M eisterin bir


yerinde adeta tutkuyla doru yaamann bir kuraln dile getirir,
yledir bu kural: Yapmak iin dnmek; dnmek iin yapmak!
Anlyor musun bunu? Hayr, herhalde anlayamazsn... diyerek, bu
soruyu kendisi yantlandrd ve ondan sonra yine sustu. Bu, ha
yatn btn bilgeliini kendinde toplayan bir reetedir, diye d
nd ve benim hasmm olmak isteyen kii, bunun ancak yarsn,
yani dnmeyi biliyor! Aklna, bunun da sadece nkteli olmak
syleminin iersine sokulabilecei gelmiti. Ulrichin zaafn bili
yordu. Nkte, bilmekten geliyordu ve dile ait bir bilgelikti, nk
bu niteliin entelektel kkenine, hayaleti andran, duygudan yana
yoksun doasna atfta bulunmaktayd; nkteli kii, her zaman uka
ladr, derinliine hisseden kiinin nnde durduu btn snrlarn
stnden atlar. Bylece, Diotima ile ruhun balca z meseleleri
daha i ac bir bak asnn erevesine yerletirilmi oluyordu,
ve Arnheim bunu dnrken, Sleymana yle dedi: Bu, hayatn
btn bilgeliini ihtiva eden bir kuraldr, ve ben de o yzden seni
kitaplardan uzaklatrp almaya yneltiyorum!
Sleyman, hibir karlk vermedi ve alabildiine ciddi bir yz
ifadesi taknd.
Sen, babam birka defa grmtn, dedi Arnheim anszn,
onu hatrlyor musun?
Sleyman, gzlerinin akn yusyuvarlak belirgin klmay uygun
buldu, ve Arnheim dnceli bir ifadeyle yle dedi: Bak, benim
babam neredeyse hi kitap okumaz. Babam ka yanda dersin?
Ama bu defa da yant beklemedi ve kendi ekledi: Yetmiini at,
ama evimizi ilgilendiren her konuda hl eli vardr! Bunu syle
dikten sonra tekrar sustu ve odann iinde gidip gelmeye balad.
Babas hakknda konumakla ilgili olarak nne geilemez bir ih
tiya hissediyordu, fakat dndklerinin hepsini de syleyemezdi.
Babasnn da i hayatnda kimi zaman yanllar yaptn kimse on
dan iyi bilemezdi; ama bunu sylese, kimse kendisine inanmazd,
nk bir defa bir Napoleon olmak gibi bir ne kavumu olan in
san, artk kaybetmi olduu savalar da kazanr. Bu nedenle, Arn
heim asndan babasnn yannda, onun tarafndan seilmi biri
kimliiyle, kendine geerlilik salamak iin, mneviyat, politikay
ve toplumu iin hizmetinde kullanmaktan bakaca bir ihtimal asla

olmamt. Ayrca grnd kadaryla, gen Arnheimn bunca


bilgili ve becerikli oluu, yal Arnheim sevindiriyordu da; ancak
nemli bir konuda karar vermek gerektiinde, bu konunun gnler
ce retim ve maliye politikas asndan, tinsel ekonomi ve iletme
politikas asndan tartlp aa kavuturulmasnn ardndan,
yal Arnheim teekkr ediyor, pek de ender olmakszn kendisine
nerilenin tam tersini emrediyor ve yaplan btn itirazlara yant,
ciz ve srarl bir glmseme oluyordu. Bu durum karsnda ou
zaman mdrler bile onaylamadklarn belli edercesine kafalarn
sallyorlard, ama ksa ya da orta vadede her defasnda yal adamn
u veya bu adan hakl olduu ortaya kyordu. Bu, yal bir avc
nn veya dalarda rehberlik yapan birinin meteoroloji uzmanlarnn
bir konferansn dinlemek zorunda kaldktan sonra, kararn yine
de kendi romatizmasnn kehanetleri dorultusunda vermesi gibi
bir eydi; ve aslna baklrsa bunun alacak bir yan da yoktu, n
k romatizma, kimi sorular bakmndan hl bilimden daha gve
nilir bir zemindir ve nemli olan tek nokta da tahminin kesinlii
deildir, nk olaylar her zaman insann tahmin ettiinden farkl
geliir; asl nemli olan, insann olaylarn inatl ile kurnazca ve
direnerek hesaplamasdr. Dolaysyla, yal bir uygulamacnn te
orik adan ngrlemeyecek pek ok eyi bilmesini ve becermesini
anlayla karlamann aslnda Arnheima zor gelmemesi gerekirdi,
fakat buna ramen sonular bakmndan nemli bir gn gelip at
tnda gen Arnheim, yal Samuel Arnheimn sezgi sahibi oldu
unu kefetti.
Sezgi nedir, biliyor musun? diye sordu dncelerinin iin
den Arnheim, sanki el yordamyla bundan sz ettii iin bir zrn
glgesine dokunmak ister gibiydi. Sleyman, bir grevden tr
sorguya ekildii zamanlar yapt gibi, gzlerini krptrd, ve
Arnheim, bir defa daha kendi kendisini hemen dzeltti. Bugn
ok sinirliyim, dedi elbette ki bilemezsin bunu! Ama imdi sana
syleyeceklerime dikkat et: Para kazanmak, senin de dnebile
cein gibi, bizi bazen ho olmayan durumlara da sokabilir. Hesap
yapmaya ve her eyden bir yarar salamaya ynelik bu sonu gelme
yen abalar, daha mutlu alarn belki de baarabildii bir eye,
hayat byk dnp ekillendirmeye aykr der. Bir zamanlar
cinayet, cesaret gibi soylu bir erdeme dntrlebilmiti, ama he

sap yapma konusunda benzer bir ey baarlabilmesi bana ok p


heli grnyor; nk bunun iinde hakiki bir iyilik yok, saygnlk,
derinlikli bir yaradl yok, para, her eyi kavramlatryor, ok na
ho bir aklclk sergiliyor; para grdmde, sen bunu anla ya da
anlama, her defasnda kukuyla sayan parmaklar, pek ok barp
armay ve ok fazla akll olmay dnmek zorunda kalyorum,
bunlarn hepsi de benim iin ayn lde dayanlmaz tasavvurlar.
Arnheim, konumay kesti ve tekrar yalnzlna dnd. Henz
kk bir ocukken kafasn okayan ve bu arada henz kck,
ama iyi bir kafas olduunu sylemi olan akrabalarn hatrlamt.
Hesap yapan bir kafack. Bu anlaytan nefret ediyordu! Parlt
l altnlardan, alarak ykselmi bir ailenin akl yansmaktayd!
Arnheim, ailesinden utanmaktan nefret ederdi, tam tersine, zel
likle en yksek evrelerde soylu bir tevazu ile kklerine balln
srdrrd; fakat ailesinin aklndan, sanki bu akl, onu insanln
doruklarnda olanaksz klan bir aile zaafnn fazla heyecanl ko
numasym ve rpnan jestleriymi gibi korkutmaktayd.
Arnheimn akld olana duyduu sayg, kaynan byk
bir olaslkla bu noktada bulmaktayd. Soyluluk, akldyd: Bu,
kulaa neredeyse soylu akln eksiklii zerine bir akaym gibi
geliyordu, fakat Arnheim gerekte kendisinin bu balamda ne d
ndn biliyordu. Bunun iin sadece bir Yahudi olarak yedek
subay olamadn dnmesi yetiyordu; ancak bir Arnheim olarak
astsubaylk gibi alt dzeyde bir mevkii de kabul edemeyeceinden,
onu hemen re karmlard, ve Arnheim bugn bile bu duru
mu, onur meselesiyle balantsn kurmadan, yalnzca bir anlay
eksiklii diye grmeyi reddediyordu. Bu htra, Sleymana yapt
konumay daha birka cmleyle zenginletirmesine neden oldu:
Mmkndr ki diye kald yerden devam etti, nk konudan
sapmalar ok itici bulmasna ramen, yle durumlarda da ynteme
bal bir insand, mmkndr ki, hatta byk bir ihtimaldir ki,
soyluluk, her zaman sadece bugn soylu tutum diye adlandrd
mz ey anlamna gelmemitir. Soylular snf, daha sonra zerine
sekinliini ina ettii lkeler ynn bir araya getirebilmek iin
hesaplkta ve gayretkelikte bugnn bir tccarndan geri kalma
mtr, hatta tccarn ii, daha da erefli saylabilir. Fakat toprakta
g vardr, anlyor musun, demek istediim, bu g, tarlada gizliy

di, avda, savata, gkyzne ve iftilie duyulan inanta gizliydi,


tek kelimeyle ifade edilmek istenirse, kafalarn kollarndan ve ba
caklarndan daha az kprdatan bu insanlarn bedensel hayatlarnda
gizliydi; sonunda onlar saygn, sekin ve her eyden nce sradanln kart klan g, doann yaknndayd.
iinde bulunduu ruhsal atmosferden tr ok fazla ey sy
leyip sylemediini dnd. Sleyman, mnay anlamasa bile,
efendisinin syledii kelimelerden tr soylulara duyduu saygy
azaltabilecek durumdayd. Ancak tam o srada beklenmedik bir ey
oldu. Sleyman, bir sredir tedirgin bir ekilde yerinde kprdanp
durmaktayd; efendisinin szn bir soru ile kesti: Ltfen syler
misiniz, dedi benim babam bir kral deil mi?
Arnheim, hayretle ona bakt. Bu konuda bir ey bilmiyorum
diye yant verdi yar sert, yar neelenmi bir ifadeyle. Fakat Sley
mann ciddi, neredeyse fkeli yzne baktnda, duygulanmaya
benzer bir eyin etkisinde kald. Bu ocuun her eyi ciddiye alma
sn seviyordu; Hibir akac yan yok, diye dnd aslnda tra
jik duyguyla dolu; bir ekilde akaclktan yoksunluk, Arnheima
bir hayatn arlyla ve doluluuyla aynym gibi geliyordu.
retici, ama yumuak bir ifadeyle ocua yant vermeyi srdrd:
Babann bir kral olmas, ok dk bir ihtimal, bence o, daha alt
dzeyde bir meslekte alm olmal, nk seni bir ky ehrinde,
bir cambazlar grubunun iinde bulmutum.
Fiyatm neydi? diye szn kesti Sleyman, aratran bir ifa
deyle.
Bunu bugn artk nasl bilebilirim ki? Ama yksek bir fiyat
olmamal, yle dnyorum. Evet, kesinlikle yksek olmamal!
Fakat btn bunlar neden ilgilendiriyor ki seni? Bizler, kendi kral
lmz kendimiz yaratmak iin doarz! Gelecek yl seni belki de
bir ticaret kursuna gnderirim, ve ondan sonra da brolarmzdan
birinde rak olarak balayabilirsin. Ne olabilecein, elbette ki sana
bal, ama bir gzm sende olacak. rnein ilerde, teni bizimkin
den farkl olanlarn da biraz sz sahibi olduklar bir yerde bizim
menfaatlerimizi temsil edebilirsin; yle bir yerde hi kukusuz ok
dikkatli hareket etmek gerekiyor, ama siyah olman baz bakm
lardan iine yarayabilir. Ancak almaya baladktan sonradr ki,
dorudan benim gzetimim altnda geen yllarnn senin iin ne

kadar yararl olduunu anlayabilirsin, ve bir noktay da sana im


diden syleyebilirim: Sen, hl doann soyluluundan bir eyler
tayan bir rktan gelmesin. Ortaan valye destanlarnda siyah
krallar her zaman erefli bir rol oynamtr. Kendi kiiliinde ma
nevi bakmdan soylu olan zellikleri gelitirirsen, haysiyetini, iyili
ini, akln, hakikatle yzleme cesaretini ve bundan da byk
olan, kendini sabrszlktan, kskanlktan, hasetten ve bugnn
insanlarnn ouna damgasn vurmu olan o kk ve sinirli nef
ret duygusundan korumak iin gerekli cesareti gelitirirsen, eer
bunu baarabilirsen, o zaman tccar olma yolunda gvenle ilerleye
bileceinden de emin olabilirsin, nk bizim grevimiz dnyaya
sadece mallar deil, fakat daha iyi bir hayat ekli de sunmaktr.
Arnheim, uzun zamandr Sleymanla bu kadar samimi ko
numam olduu iin, byle bir konumann onu dinleyici nnde
gln drebileceini hissetti, fakat ortada hibir dinleyici yok
tu, ayrca da syledikleri, sadece daha derinde yatan ve kendisine
saklad dncelerin klfyd. Bylece, soylu tutum ve soylulu
un oluumu hakknda ortaya attklar, derinlerde kelimelerinin
izledii ynn tam tersi olan ynde hareket etti. Bu balamda ol
mak zere, dnya varolduundan bu yana hibir zaman hibir eyin
sadece manevi lekesizlikten ve ahlkl tutumdan kaynaklanmad,
fakat her eyin sadece alaklktan doduu dncesi aklna zorla
girdi; ancak, bu alakln boynuzlar zamanla anyor ve ayn al
aklk, sonunda byk ve tertemiz bir ruhsal tutuma da kaynaklk
ediyordu! uras ok ak ki, diye dnd Arnheim, soylu kuak
larnn dnya apnda bir iktisadi birlik halinde gelimesi de, daha
yksek dzeyde bir insanlkla bantl olduu kesin ilikiler teme
linde gerekleiyor; ne var ki bu bant, ancak bir p tamacl
nn daha yksek dzeyde bir insanlkla bants kadar; gelgelelim
birinciden onsekizinci yzyln gm kltr doarken, kinci
sinden Arnheim ortaya kmt. Bylece hayat ona ok belirgin
bir grev vermi oluyordu ve Arnheim, bu grevi en iyi ekilde u
alabildiine elikili soruyla ifade edebildii dncesindeydi: Tu
tumun bykln yaratabilmek iin, ne lde alaklk gerekli
ve de cizdir? - Buna karlk bir baka kesitte dnceleri zaman
zaman Sleymana sezgi ve aklclk zerine syledii eyleri izle
meyi srdrmt, ve Arnheim anszn babasna ilerini sezgiyle

yaptn ilk defa syleyiini btn canll ile hatrlayverdi. O


zamanlar sezgi, eylemlerinin gerekesini aklla yeterince vereme
yen herkesin kulland bir kelimeydi; u anda bir tempoya sahip
olabilmek ne anlama geliyorsa, o zamanlar sezgi de aa yukar o
anlam tayordu. Yanl yaplm olan veya i dnyalarn en derin
noktalarnda baarlamad hissedilen ne varsa, sezgi uruna veya
sezgi nedeniyle yapld gerekesiyle aklanyordu, ve sezgiden
kitap yazmak iin olduu kadar, yemek piirmek iin de yararla
nlyordu; fakat yal Arnheim, bunlarn hibirini bilmiyordu, ve
bu yzden hakikaten kendini alamayp ban kaldrm, hayretle
oluna bakmt. Bu ifade, olu iin byk sevin kayna olmutu.
Para kazanmak, demiti babasna, bizi her zaman soylu olduu
sylenemeyecek bir dnme biimine zorlar. Bu arada, bizim gibi
byk iadamlarnn tarihin bir sonraki dnm noktasnda, bunu
ruhen baarabilip baaramayacamz bilmeksizin, byk kitlele
rin liderliini stlenmemiz de byk bir olaslktr! Fakat dnyada
bana bu konuda cesaret verebilecek biri varsa, o da sensin, nk
sen, o eski ve byk zamanlarda henz Tanrnn ynetiminde olan
krallarn ve peygamberlerin sahip bulunduklar bir grme ve irade
gcne sahipsin. Senin bir ie nasl giritiin, bir sr, ve unu syle
mek isterim ki, ister cesarete, ister keifler yapmaya, ister yldzlara
ait olsun, ne olduu kestirilemeyen btn srlar ayn deerdedir!
Arnheim, babasnn ona kalkm olan baklarnn, syledii ilk
cmlelerden sonra, olu ilerden ve sezgiden ne kadar sk sz ederse
etsin, nasl bir daha kalkmamak zere yine gazetesine inmi oldu
unu kendisini inciten bir aklkla gzlerinin nnde grebiliyor
du. Baba ile oul arasndaki bu iliki, varln hep srdrmt,
ve ayn zamanda hatralardaki bu grntlerin beyaz perdesi diye
de adlandrlabilecek bir nc dnce kesitinde Arnheim, sz
konusu ilikiyi imdi de kontrol ediyordu. Babasnn onu her zaman
ezen i yeteneinde, daha karmak yapdaki oul iin her zaman
eriilmez olarak kalacak ve doutan mevcut bir g gryordu;
bylece Arnheim, rneini sonusuz abalarn alanndan kartyor
ve ayn zamanda da kendi kkenine ilikin bir soyluluk belgesi ya
ratm oluyordu. Bu ifte numaray iyi baaryordu. Para, ancak en
zgn kkenlerden gelenlerin baa kabilecekleri, mitos atmosfe
rinde bir gce dnyordu, ve Arnheim, tpk mitoslardaki atala

rn, onlarda uyandrdklar btn rpertilere ramen, kendileriyle


kyasladklarnda biraz ilkel bulmu olan eski savalarn yaptkla
r gibi, kendi selefine tanrlarn arasnda yer verdi. Fakat drdnc
bir kesitte artk ncnn zerine yaylan glmseme hakknda
hibir ey bilmiyordu ve ayn dnceyi, yeryznde daha oynama
y umduu rol zerinde durarak, bir defa daha, ok ciddi biimde ve
btnyle kafasndan geirdi. Bu trden dnce kesitlerini elbet
te, sanki birbirlerinin stne yaylm farkl derinlikler ve zeminler
gibi, tam kelime anlamyla anlamamak gerekir; bunlar, dnme
eyleminin, gl duygusal kartlklarn etkisi altnda kaldnda,
deiik ynlerden akp gelen saydam hareketliliinin bir ifadesidir.
Zaten Arnheim, hayat boyunca akaya ve ironiye kar neredeyse
hastalkl denilebilecek hassasiyette bir antipati sergilemiti; bu antipati, byk bir ihtimalle her ikisine de ilikin ve doutan varolan
bir yetenekten kaynaklanmaktayd. Arnheim, bu yann bastrm
t, nk bu iki nitelik ona gre her zaman soyluluktan yoksun,
ayaktakm dzeyinde bir aydnn simgesi olmutu, ama zellikle
imdi, duygular en soylu ve neredeyse zeknn dman denilebile
cek bir noktaya varmken, sz konusu yetenek varln Diotima ile
ilgili olarak belli etmekteydi; duygularnn prdikkat kesilmi ol
masna ramen, daha aa dzeydeki kaba insanlarn azlarndan
ska duymu olduu ve aka ilikin o isabeti su gtrmez nkte
lerden biri araclyla soylu ruh halinden kamaya ynelik eytani
kkrtma, kendisine sk sk gz krpmaktayd. Btn bu kesitleri
yararak su yzne kan Arnheim, anszn aknlkla Sleymann
stne anlalmaz bir hayat bilgeliinin darbelerinin indii, kapka
ra bir boks minderine benzeyen dikkatli yzne bakt. Kendimi ne
kadar da gln bir duruma soktum! diye dnd.
Efendisi bu tek yanl sohbeti bitirdiinde, Sleymann vcudu
uyank gzlerle sandalyenin stnde uykuya dalm gibiydi; gzler
harekete geti, fakat vcut, sanki hl uyandrc kelimeyi bekliyormu gibi, kprdanmak istemiyordu. Arnheim, bunun farkna vard;
karsndaki zenci ocuun baklarndan, hangi entrikalar sonucu
bir kraln olunun bir hizmetliye dnt konusunda daha kesin
bir eyler renmeye ynelik agzl bir talebi okuyabiliyordu. San
ki penelerini ne doru uzatan bu baklarn sayesinde, Arnheim
ayn anda koleksiyonlarn alm olan bahvan yardmcsn da

hatrlad, ve iini ekerek kendi kendine yaln bir kazanma igd


snn her zaman eksikliini duyacan syledi. Anszn, bu dn
cenin Diotima ile olan ilikilerini de tek bir szckle tanmladn
hisseder gibi oldu. Ac veren bir heyecanla, hayatnn doruklarnda
kendisini dokunmu olduu her eyden souk bir glgeyle ayrlm
gibi hissetti. Daha biraz nce eylemde bulunmak iin dnmek ge
rektii ilkesini dile getirmi ve byk ne varsa kendine mal etmek,
kk olanlarn hepsine de kendi nemini kabul ettirmek iin hep
aba harcam bir adam iin bu, kolay bir dnce deildi. Ne var ki
glge, hibir zaman eksik olmamasna dikkat ettii iradesine ra
men onunla istediklerinin arasna girmiti, ve Arnheim, aknlk
la, bu glgenin genliini incecik bir tl gibi sarm, k kadar k
rlgan yamur serpintileriyle ilintili olduunu adeta kesinmiesine
tehis edebiliyordu; sanki yanl bir ilemden geirilmeleri sonucu,
daha sonra bu yamur serpintileri incecik bir buz rtsne dn
mt. Sadece bu buz rtsnn Diotimann dnyaya srt evirmi
kalbinin nnde bile neden erimedii sorusuna yant bulamyordu;
fakat yalnzca bir dokunu beklemi olan ok rahatsz edici bir sanc
gibi, bu srada aklna yine Ulrich geldi. Arnheim bir anda o ada
mn hayatnn da kendisininki gibi bir glgeyle kapl bulunduunu,
fakat glgenin etkisinin Ulrichte farkl olduunu anlayverdi! n
sanlarn saplantlarnn arasnda, bir baka erkein yaradlndan
kskanlk derecesinde tahrik olan bir erkein saplantsna, idde
tine yakan doru bir yer bulunduu, enderdir, ve Ulriche duydu
u umarsz fkenin ok daha derinlerdeki bir zeminde, birbirini
tanyamam iki kardein dmanca karlamalarna benzediini
kefetmi olmak, Arnheim iin ok gl, ayn zamanda da ok
rahatlatc bir duyguydu. Arnheim, bu karlatrma balamnda
ikisinin de yaradllarn merakla gzden geirdi. Hayatn sala
d yararlara ynelik salt elde etme igds Ulrichte, kendisinde
olduundan daha eksikti; buna gre daha incelmi bir elde etme
igds, baka deyile, hayatn sekin ve nemli yanlarn kendine
maletme istei ise neredeyse karsndakileri fkelendirecek lde
eksikti. Bu insanda hayatn arlna ve zne ynelik herhangi bir
ihtiya yoktu. Tartlmaz nesnel abalar, nesne zerinde mlkiyet
kurmaya ynelik abalar deildi; eer Ulrichin uygulamalarnda
son derece yksekten bakan bir tutum dile gelmeseydi, Arnheim

ona bakarak kendi emrinde alanlarn mesleki nesnelliklerini


hatrlayabilirdi, iini delicesine sahiplenen Ulrich, hibir eye sa
hip olmak istemiyordu. Ona bakldnda, belki de gnll olarak
yoksulluu semi bir mcadeleci dnlebilirdi. Ayrca, grne
baklrsa btnyle teorik bir insandan sz edebilme olana da var
d; fakat bu, aslnda doru deildi, nk Ulrich aslnda kesinlikle
teorik bir insan diye nitelendirilemezdi. Bu noktada Arnheim, bir
defasnda ona dnsel yeteneklerinin pratik yeteneklerinin geri
sinde kaldn aka sylemi olduunu hatrlyordu. te yandan
pratik ynden bakldnda, Ulrich ortaya imknsz bir insan nite
liiyle kyordu. Arnheim, bir o ynde, bir bu ynde younlaarak
bylece dnp durmaktayd; bu, ilk defa olmuyordu; ama bugn
kendine ynelik kukularnn egemen olmasna ramen, herhangi
bir soru balamnda Ulriche ncelik tanmas imknszd, ve so
nunda asl farkn ok byk bir ihtimalle Ulrichte bir eylerin eksik
olmasndan kaynakland neticesine vard. Fakat bir btn olarak
bakldnda, bu insanda yine de harcanmam ve zgr bir yan
vard, ve Arnheim istemeden de olsa bunun kendisine onun da sa
hip bulunduu Btne ilikin srr hatrlattn itiraf etmek zo
runda kald; imdi karsndaki insan yznden bu noktann tart
mal hale geldiini hissediyordu. Aksi takdirde, yani mesele sadece
lp bien akla ak bir konu olsayd eer, Arnheimn babas gibi
gereklii ok iyi tanyan biri rneinde korkmay rendii, aka
diye adlandrlan ayn naho duyguyu, gerekliin bylesine dn
da kalan bir insana uygulamak nasl mmkn olabilirdi? Demek
ki bir btn olarak bakldnda, bu insanda eksik olan bir ey var!
diye dnd Arnheim, fakat bu sanki ayn kesinliin bir baka y
zymesine, ayn anda ve tamamen iradesine kar olarak, aklna
u da geldi: Bu adamn ruhu var!
Bu adam, hl kullanlmam bir ruha sahipti: Bu, sezgisel
bir dnce olduundan, sorulsayd eer, Arnheim bununla tam
olarak neyi kastettiini anlatamazd; ama u ya da bu ekilde her
insan, Arnheimn da bildii gibi, ruhunu zamanla akln, ahlkn
ve dncelerin iersinde eritmekteydi ve bu, eski hale dndrl
mesi imknsz bir oluumdu; hem arkada hem de dman olan
kiide ise bu oluum, son noktasna kadar varmamt ve bylece
geride bir ey kalmt; bu geride kalann ekicilii tam olarak

adlandrlamyordu, fakat byle bir ekiciliin varl, ruhsuzluk,


aklclk ve mekanik alanlarna ait unsurlarla allmadk ve artk
tam olarak kltrn ieriklerinden saylamayacak balantlar kur
masndan anlalabiliyordu. Arnheim btn bunlar dnrken ve
hemen felsefi eserlerinin ifadesine uydururken, iindeki bir keifte
bulunduu izlenimi ylesine glyd ki, bunlarn birazn olsun
Ulrichin hesabna, velev ki tek hizmeti niteliiyle, kaydetmek iin
bir saniye bile zaman ayrmamt; nk btn bu tasarmlar ya
ratan, kendisiydi, ve kendini, henz ykselmemi olan bir seste ola
s parlty yakalayan bir usta gibi alglyordu. Dnceleri, ancak
grnd kadaryla uzun zamandr gzlerini ona dikmi olan ve
imdi sormaya devam etme frsatnn geldiine inanan Sleymann
yzne baktnda yeniden soukkanllna kavutu. Bilgilerini
byle kk ve konumayan ve yar vahinin yardmyla olutur
mann herkesin harc olmad bilinci, Arnheimn hasmnn sr
rn, ortada hl pek ak olmayan ve sonular kestirilemeyen baz
noktalarn bulunmasna ramen, bilen tek kii olmaktan duyduu
mutluluu artryordu, iinde yalnzca bir tefecinin sermayesini ya
trd kurban iin duyabilecei trden bir sevgi hissetmekteydi.
Ve belki de onu, kendi kiiliinin farkl cisimlemi bir maceras
gibi gzken bu adam neye mal olursa olsun, hatta evlt edinmek
zorunda kalma pahasna bile, kendi tarafna ekmeye anszn ni
yetlendiren ey, Sleymann grn oldu. Arnheim, henz tam
olarak ekillenmemi olan bir niyete ynelik bu acele vurgulaytan tr glmsedi ve yz trajik bir bilgi alyla tiklere bou
lan Sleymann szn yle bir alla kesti: imdilik bu kadar
yeter, smarladm iekleri Bayan Tuzziye gtrmen gerekiyor.
Daha baka soracaklarn varsa, belki bir baka defa onlar zerinde
dnebiliriz.

Ulrich, Hans Sepp ve Gerda ile


st-Akl ve Alt-AklArasndaki Snr Blgesinin
Karma Dilinde Konuur
Ulrich, kendisinden gerek Ekselanslaryla, gerekse yksek dzeyde
ki bakaca heyecanl vatanseverlerle yapaca kiisel konumalarla
sosyal okul iin hazrlk almas yapmak istemi olan babasnn bu
dileini yerine getirmek iin ne yapacan gerekten bilmiyordu,
ve bu yzden bu meseleyi tamamen unutmak iin Gerday ziyaret
etti. G erdann yannda Hans a rastlad, ve Hans derhal saldrya
geti. Mdr Fischeli savunmusunuz, yle mi?
Ulrich, bunu ona Gerda m anlatt? eklinde kaamak bir kar
soruyla yant verdi.
Evet; ona anlatan, Gerdayd.
Peki ya sonra? Neden olduunu bilmek istiyor musunuz?
Evet, rica ediyorum! diye talep etti Hans.
Ama bu o kadar kolay deil, sevgili Hans.
Sevgili Hans demeyin!
Peki, o halde, sevgili Gerda, Ulrich, Gerdaya dnd bu,
hem de hi kolay deil. Bu mesele hakknda daha nce o kadar
konutum ki, beni anlam olduunuzu dndm, ne dersiniz?
Sizi anlyorum da, ama size inanmyorum diye yant verdi
Gerda, fakat bunu syleyi biimiyle ve sylerken ona bakyla,
H ansn safndaki sava pozisyonuna Ulrichle uzlamaktan yana
bir hava vermeye abalad.

Hans, konumann bu daha bir dosta ekillenmesini hemen:


Size inanmyoruz, diyerek engelledi yani bunu ciddi olarak sy
leyebileceinize inanmyoruz; siz bunu bir ekilde kendinize malettiniz!
Ne dediniz? Yani sizce, insan... tam olarak dile getiremedi
inde, yle mi? diye sordu Ulrich; H ansn utanmazlnn, ken
disinin Gerda ile ba baa konutuklarna degin olduunu hemen
anlamt.
nsan sylemek istediinde ciddi ise, onu dile de getirebilir!
Ben bunu baaramyorum. Ama size bir hikye anlatabilirim.
Yine mi bir hikye? Grnd kadaryla, Homeros Baba
gibi durmadan hikyeler anlatmaktasnz! dedi Hans yksek sesle;
bunu daha utanmazca bir ifadeyle ve daha bir kendinden emin sy
lemiti. Gerda, rica edercesine ona bakt. Fakat Ulrich, sylemek
istediinden amad ve devam etti: Bir zamanlar ok ktm;
muhtemelen imdi sizin olduunuz yataydm. Aslnda, hikyede
ki kadndan ok, o zamanki akma, deien durumuma ktm;
Sizin, dostlarnzn ve G erdann imdi byk birer sr haline ge
tirdiiniz ne varsa, hepsini ben daha o zamanlar renmitim. Size
anlatmak istediim hikye ite buydu.
Karsndakiler, hikyenin bu kadar ksa srmesi karsnda
armlard. Gerda, ekingen bir ifadeyle: Bir zamanlar ok mu
ktnz...? diye sordu ve ayn anda da, Hansn nnde gen bir
kzn tedirgin merakyla byle sormu olmaktan utand.
Fakat Hans, sze girdi. Byle eylerden sz edip de ne yapa
caz? Siz bize en iyisi, manevi bakmdan ifls etmi kiilerin eline
dm olan kuzininizin neler yaptn anlatn.
Kendisi, vatanmzn ruhunu btn dnyaya grkemli bir bi
imde sergileyecek bir dncenin aray iersinde. Siz de bir ne
riyle kendisine yardmc olmak istemez misiniz? Ben bu konuda
arac olmaya memnuniyetle hazrm diye karlk verdi Ulrich.
Hans, ktcl bir alayla gld. Neden bu giriimi engelleye
ceimizi bilmiyormu gibi yapyorsunuz?
Evet, bu konuda neden bu kadar kar kyorsunuz?
nk bu, devletimizin Alman zne kar planlanm byk
bir alaklk da, onun iin! dedi Hans. ok baar vaat eden bir
kar hareketin oluma srecinde bulunduunu gerekten bilmiyor

musunuz? Sizin Kont Leinsdorf unuzun niyetleri konusunda Alman


Ulusal Birlii uyarld. Beden Eitimcileri Birlii, Alman ruhunun
zedelenmesi karsnda itirazda bulundu. Avusturya yksek okulla
rndaki silh tayanlar kurulularnn karteli, bir tehdit olarak ileri
srlen Slavlatrmaya kar bugnlerde tutum alacak, ve benim de
yesi bulunduum Alman Genlik Birlii, sokaa dklmek zo
runda kalsak bile, hareketsiz kalmayacak! Hans, dorulmutu ve
bunlar bir lde gururla anlatmaktayd. Fakat buna ramen yine
de ekledi: Ama her ey, tabii ki sadece bunlarla belirlenmeyecek!
Bu insanlar, d koullarn nemini fazla abartyorlar. Asl nemli
olan nokta, burada hibir eyin baarya ulaamayaca!
Ulrich, nedenini sordu. - Byk rklarn hepsi, daha en bata
kendi mitlerini yaratmlard; peki Avusturyaya ait bir mit var m?
diye sordu Hans, onun sorusuna karlk olarak. Ya da tamamen
Avusturyaya ait bir din? Bir destan? Ne Katolik, ne de Protestan
dini burada domutu; kitap basma sanat ve resim sanatnn gele
nekleri Almanyadan gelmiti; 'hanedan, svire, Ispanya ve Luxemburgtan beslenmiti; teknik, Ingiliz ve Alman kkenliydi; Viyana,
Prag ve Salzburg gibi en gzel ehirler, Italyanlar ve Almanlar tara
fndan ina edilmiti; ordu, Napoleon rneine gre dzenlenmiti:
Byle bir devlet, kendine zg hibir eye girimemeliydi; bu dev
letin tek kurtuluu, Almanya ile birlemek olabilirdi. - Evet, imdi
herhalde bizden renmek istediklerinizin hepsini bilmektesiniz!
diye konumasn bitirdi Hans.
Gerda, Hans yznden gurur mu, yoksa utan m duymas
gerektiini bilemiyordu. Olaylarn aknda kendisinin de bir ro
lnn bulunmasna ynelik son derece insani isteinin daha gen
yataki erkek arkada tarafndan ok daha iyi bir ekilde tatmin
edilmesine ramen, Ulriche duyduu ilgi son zamanlarda yeniden
canlanmt, iin tuh af yan, bu gen kzn kafasnn yal bir kz
olmak ve kendini Ulriche vermek gibi birbirine kart iki eilim
yznden karmasyd. Bu ikinci eilim, yllardr hissettii akn
doal bir sonucuydu, ama bu, alevlenmeyen, sadece i dnyasnda
rkek bir tavrla korlanan bir akt; ve duygular da, lyk olma
yan birine k olunmas durumunda aalanan ruhun, bedensel
boyun eie ynelik aalayc bir eilimin aclarm ektii za
mankine benzer duygulard. Bunun tuhaf bir kart niteliinde,

fakat belki de huzura duyulan bir zlem halinde bununla doal


biimde ilintili bir baka ruh hali de, hibir zaman evlenmeyecei
ve btn hayallerinin son noktasna vardnda sakin, almayla
dolu bir hayat yaayaca sezgisiydi. Bu, inanlardan kaynaklanm
bir istek deildi, nk Gerda, kendisini ilgilendiren asl noktay
ak seik gremiyor, daha ok bedenimizin kimi zaman aklmz
dan nce ulat sezgilerden biri niteliiyle alglyordu. H ansn
onun zerindeki etkisi de bununla balantlyd. Hans, silik, iriyar veya gl olmamasna karlk iri kemikli bir delikanlyd,
ellerini salarna veya giysilerine silerdi, ve yznn bakmsz te
nindeki herhangi bir sivilce yznden hep rahatsz olduundan,
her frsatta teneke ereveli, kk bir cep aynasna bakard. Ote
yandan Gerda, uradklar btn takiplere direnerek yeraltndaki
katakomplarda toplanan ilk Hristiyanlar, muhtemelen cep aynas
hari olmak zere, zihninde tam da byle canlandrrd. Burada
tam kelimesi, elbette btn ayrntlara varana kadar bir rtmeyi
ifade etmiyordu, ama G erdann Hristiyanla ilikin tasarmlarla
balantl kld, genel nitelikte bir temel duyguya veya korku duy
gusuna atfta bulunuyordu; tertemiz ykanm ve paklanm putpe
restler her zaman daha ok houna gitmiti, fakat Hristiyanlardan
yana kmak, insann karakterine kar borlu olduu bir fedakrlk
anlamn tayordu. Bylece daha yksek dzeydeki gereklilikler,
Gerda iin kfl ve hafiften tiksindirici bir koku niteliini kazan
mt, ve bu koku, H ansn kaplarn ona at mistik tutumla b
tnleebilmesi iin ok elveriliydi.
Ulrich, bu tutumu ok iyi tanyordu. Bu noktada belki de ruhulua kar bir teekkr borcunu yerine getirmek gerekiyordu;
nk ruhuluk, lm kadn alarn br dnyadan verdikle
ri raporlar hatrlatr ve komik bir ekilde, Tanry olmasa bile en
azndan ruhlar, karanlkta insann boazndan souk bir yemek
miesine kaklamaya ynelik kaba metafizik ihtiyac doyurmak
peindeydi. Eski zamanlarda Tanr ya da onun yoldalaryla ki
isel bir temas kurmaya ynelik olan ve sylendiine gre bir tr
esriklii andran bu ihtiya, zarif ve ksmen de hayranlk verici
ekillenmesine ramen yine de yeryzndeki kaba tutum ile, son
derece allm adk nitelikte ve belirlenebilmesi olanaksz bir sez
gi durumunun yaantlarnn birbirine karmasn temsil ediyor

du. M etafizik olan, bu durumun iine yerletirilmi Fiziksellikti,


dnyevi isteklerin bir yansmasyd, nk insan ona baktnda,
yaanlan zamann rn olan tasarmlarn insanda grebilecei
beklentisini ok canl bir biimde uyandrdklar ne ise, onu g
ryordu. Ama te yandan zellikle zeknn tasarmlar, zamanla
deiir ve inandrcln kaybeder; bugn birisi kalkp Tanrnn
kendisiyle konutuunu, onu akac bir tavrla salarndan yaka
layp kendi katna ektiini veya nasl olduu tam anlalamayan,
fakat ok tatl bir ekilde onun gsne szlverdiini anlatmak
isteyecek olsa, iinde yaantlarn dile getirdii bu tasarmlara hi
kimse inanmazd ve inanmayanlarn banda da doal olarak Tan
rnn resmi hizmetkrlar gelirdi; nk akl temel alan bir an
ocuklar olarak bunlar, histerik yandalarnca gerek yzlerinin
sergilenmesi ihtimali karsnda ok insani denilebilecek bir kor
ku duyarlar. Bunun sonucunda insann ya gerek ortaada gerekse
antika putperestliinde rnekleri ok ve aka mevcut bulunan
yaantlar hayal rn ve hastalk belirtileri saymak zorunlulu
uyla karlamas, ya da bunlarn imdiye kadar iine dahil edil
dikleri mistik balantdan farkl bir ey ierdii ihtimalini hesaba
katmasdr; bu noktada, salt bir yaant ekirdeinin varl sz ko
nusudur; bu ekirdein kat deneyim ilkelerine gre de inandrc
olmas gerekecektir; byle bir durumda da sz konusu ekirdek,
bundan st dnyaya ait ilikilerimiz konusunda ne gibi sonular
karlabilecei eklindeki ikinci soruya gelinmezden ok nce, do
al olarak ok nemli bir mesele niteliini kazanacaktr. Ve teolojik
akln dzenine yerletirilmi olan inan, her alanda bugn egemen
olan akln kukular ve elikileriyle amansz bir sava vermek du
rumunda kalrken, grnd kadaryla mistik kavrayn plak,
geleneksel btn kavramsal inan kabuklarndan soyulmu, eski
dini tasarmlardan zlm, belki de artk sadece dinsel diye ad
landrlmas neredeyse imknsz temel yaants gerekten de ok
yaygnlamtr ve bu yaant, gndz vakti yolunu kaybetmi olan
bir gece kuu gibi zamanmzda bir hayaletin kanat rplaryla
dolanp durmaktadr.
Hans Seppin iinde kendine den rol oynad evre ve
kargaa da bu alacal hareketin tuhaf bir paracyd. Zamanla bu
toplumda birbirinin yerine geen dnceler saylsayd -k i, orada

geerli temel grlere gre bu yaplmamalyd, nk sz konusu


dnceler say ve l kabul eder trden deildi-, o zaman o ilk
ekingen ve hatta Platonik denilebilecek taleple, yani deneme ve ar
kadalk evliliklerine, dahas poligamiye ve poliandriye ynelik ta
leple karlalacakt; bunun ardndan, sanata ilikin sorular bala
mnda, o zamanlar ekspresyonizm ad altnda kaba saba grne
ve kabua, asla sadk yanstmas daha bir kuak nce anlalmaz bir
biimde devrimci saylm, s dtan baka bunlar aalayan
bir ifadeyle srt eviren, non-fgratif, genel bir geerlilie sahip ve
ebedi olana ynelik tutum; ancak, fazla kl krk yarmakszn tine
ve dnyaya ynelik dorudan bir ze bak durumunu resmetme
ye ilikin bu soyut niyet ile, en somut ve en kstl olan alan, yani bu
genlerin tadklar Alman ruhlar ve o ruhlara hizmet eden sayg
nedeniyle karsnda kendilerini ykmllk altnda hissettikleri
anayurt sanat da uzlar gibiydi; bylece insan, zamann yollar
boyunca glkle toplanm ve ruhun kendisine bir yuva yapmak
iin kullanabilecei en grkemli baaklar ve otlar alacal bir dizi
halinde toplayabilirdi; ama bu balamda hukuka, greve ve genli
in yaratc gcne ilikin ileri dolu kavramlar da o kadar byk
rol oynuyorlard ki, imdi onlar zerinde daha ayrntl durmak ge
rekiyordu. imdiki zamann genlie herhangi bir hak tanmad
syleniyordu; nk insan, ergenlik yana kadar hemen hibir hak
ka sahip deildi. Babas, annesi, vasisi veya velisi onu canlar nasl
isterse yle giydirebilirler, barndrabilirler, besleyebilirler, terbiye
edebilirler ve, Hans Seppe gre, ocua olsa olsa bir tr hayvanlara
zg koruma salayan bir yasann uzaklardaki snrn amadklar
srece, onu canlar istedii gibi mahvedebilirlerdi. Bu gre gre,
ocuk, klenin efendisine ait olmas gibi anasna ve babasna aitti
ve ekonomik adan bam ll nedeniyle de bir mlkiyet hakknn
konusuydu, kapitalizmin bir nesnesiydi. H ansn tarifine daha nce
bir yerlerde rastlad, ama sonradan kendisinin gelitirmi oldu
u bu ocuk zerindeki kapitalizm, akn ve ona rastlayncaya
kadar evinde gerekten korumal olarak yaam bulunan ren
cisi Gerdaya rettii ilk ey olmutu. Hristiyanlk, sadece kad
nn boyunduruunu hafifletmiti, yoksa kzn deil; kz, bir bitki
gibi yaamaktayd, nk hayata zorla yabanclatrlyordu; Hans
Sepp, bu hazrln ardndan Gerdaya, ocuun kendi yetitirilme

biimini kendi yaradlnn yasalar dorultusunda ina etme hak


kn retti. ocuk yaratcyd, nk byme srecinin ta kendisiydi ve kendi kendisini yaratyordu. Kral gibiydi, nk dnyaya
dncelerini, duygularn ve fantezilerini dikte ediyordu. Rastlan
tlar zerine ina edilmi, oldubittiye getirilmi bir dnya hakknda
hibir ey bilmek istemiyordu, nk kendi idealler dnyasn ku
ruyordu. Kendisine ait zel bir cinsellii vard. Yetikinler, ocu
un yaratcln, onun elinden dnyasn zorla alarak ykmakla,
aktarlm ve l bir bilgi malzemesinin iinde bomakla ve ocuu
yabanc belli hedeflere yneltmekle barbarca bir gnah ilemektey
diler. ocuk, ama d bir varlkt, onun yaratma eylemi, oyun ve
krlgan bir gelime sreciydi; kaba g kullanlarak ykma srk
lenmedii mddete ocuk, gerek anlamda i dnyasna almad
hibir eyin kalbna girmeye almyordu; ocua deen her nesne
canlanyordu, ocuk dnyayd, evrendi, o, dile getiremese de, en
son ve en mutlak olan gryordu; ama te yandan ocuk, kendisine
birtakm amalar retilerek ve her defasnda o zaman iin geerli,
yalandan gereklik diye adlandrlan sradanla mahkm edilerek
ldrlmekteydi! - evet, byle diyordu Hans Sepp. O, bu retiyi
Fischellerin evine alamaya baladnda artk yirmi bir yanday
d, ve Gerda da ondan kk deildi. Ayrca Hans n uzun zaman
dr bir babas yoktu ve onunla kardelerini geindirmek iin kk
bir dkkn ileten annesine de hep ylesine kendisini zgr klc
biimde kaba davranmaktayd ki, zavall ocuklar iin bu trden bir
ezilenler felsefesi iin ortada dorudan bir neden yoktu.
Gerda da ocuklar kabullenirken, Leo ile Klementineyle
iliki balamnda gelecein insanlarn yetitirmek gibi yumuak
pedagojik bir eilimle, durumdan dorudan sava amalarla ya
rarlanmak arasnda bocalamaktayd. Buna karlk Hans Sepp,
olaya ok daha radikal bir yaklam gstermi ve u parolay or
taya atmt: Aslnda hepimiz ocuk olmalyz! ocuun sava
pozisyonuna bylesine inatla bal kalmasnn nedenleri, erken bir
dnemin bamszlk ihtiyalarnda yatabilirdi; ama asl neden, o
zamanlar canlanm olan genlik hareketinin dilinin, H ansn ru
hunu dile getirmesini salayan ilk dil olmasyd ve bu dil, doru bir
dilin yapmas gerektii gibi, bir kelimeden tekine gtryordu ve
her kelime ile aslnda insann istemi olduundan daha fazlasn

sylyordu. Bylece hepimiz ocuk olmalyz eklindeki cmle de


en nemli bilgileri sergiliyordu. nk ocuk, anne ve baba olmak
iin zn tersyz ederek silkip atmamaldr; bu, sadece burjuva
olmak, dnyann eli kolu bal ve yerine mhlanm klesi olmak
iin yaplan bir eydir. Bylece, insan asl yalandran, burjuvalk
tr ve ocuk, burjuvalatrlmasna kar kendini savunur; bylece
de insann yirmi bir yandayken artk bir ocuk gibi davranmama
s gerektiinden kaynaklanan glk, uup gitmi olur, nk bu
kavga, doumdan ihtiyarlk yalarna kadar devam eder ve ancak
burjuva dnyasnn sevgi dnyas tarafndan yklmasyla son bulur.
Bu, deyi yerindeyse, Hans Seppin teorisinin daha yksek bir aamasyd, ve Ulrich btn bunlar zamanla Gerdadan renmiti.
Bu genlerin sevgileri, bir baka kelimeyle de ortaklklar diye
adlandrdklar ey ile, tuhaf, yaban bir biimde dinsel, mitolojik
olmakszn mitsel veya sadece bir tr ak durumu denilebilecek bir
durumun sonular arasnda bir ilikinin bulunduunu kefeden,
Ulrich olmutu, tekiler, bunun Ulrichi ilgilendirdiinin farknda
deillerdi, nk Ulrich, sz konusu durumun onlarda brakt
izleri gln klmakla yetinmiti. Bu dorultuda imdi de H ansn
stne varm ve sz dolandrmadan ona, neden Paralel-Eylemden mutlak anlamda egosuzlar topluluunu desteklemek iin
yararlanmaya kalkmadn sormutu.
Hans: Byle bir ey olamaz da ondan! diye yant vermiti.
Bunun sonucunda ikisi arasnda, dardan bakan birinde, san
ki sululara zg jargona kulak veriyormuasna, tuhaf bir izlenim
uyandrabilecek bir sohbet balamt, oysa aslnda sz konusu olan,
dnyevi-ruhani akn karma diliyle yaplan bir sohbetti. Bundan
tr, bu konumay lfzndan ok anlamyla vermek tercih edil
melidir: M utlak anlamda egosuzlarn ortakl, bu, Hans tarafn
dan kefedilmi bir szckt, ama yine de anlalmas gerekir, n
k bir insan kendini ne kadar egodan uzak hissederse, dnya ileri
de o kadar aydnlanp daha bir glenir, insan kendini ne kadar
hafifletirse, o kadar ykselmi hisseder, ve bu trden deneyimlere
kimse yabanc deildir; yeter ki bunlar neelilikle, kaygszlkla ve
benzeri eylerle kartrlmasn, nk bu kinciler, birinci duru
mun sadece, hadi yozlam demiyelim ama, daha aa dzeydeki
kullanmlar iin ngrlm ikameleridir. Belki de gerek duru

mu ykselme diye deil de, zrhlardan arnma diye adlandrmak


gerekir; Benin zrhlardan arnmas, byle aklyordu Hans. Ona
gre, insanolunun iki tr dalgalan arasnda fark gzetmek ge
rekiyordu. Bunlardan biri, insan ne zaman iyi ve kendi yararn
dnmeyecei bir ey yapsa, kendi kendini aard, ama bu, du
varlardan yalnzca kk olanyd. Byk duvar oluturan ise, en
benlikten uzak insann bile benliliiydi; bu, ilk-gnahn, insann
doduu andan itibaren tad gnahn ta kendisiydi; duyularla
balantl her izlenim, her duygu, hatta kendini verme duygusu bile
bizim uygulamamz balamnda bir verme eyleminden ok bir alma
eylemidir, ve bu iliklerine sinmiliin ve benlik tiryakiliinin zrh
larndan herhangi bir biimde kaabilmek, neredeyse imknszdr.
Hans, sayyordu: Bu dorultuda olmak zere, bilmek, yabanc bir
eyi kendine mal etmekten baka bir ey deildir, insan, o eyi bir
hayvan gibi ldrr, paralar ve sindirir. nan, artk deitirilmesi
mmkn olmayan, donmu ilikidir. Aratrma, sabitleme ile ean
lamldr. Karakter, kendini deitirme tembelliidir. Bir insan ta
nmak, ondan artk neredeyse hi etkilenmemektir. Anlay, bir tr
baktr. Hakikat, nesnel ve gayri insani dnmeye ynelik baarl
giriimdir. Btn bu ilikilerde ldrme, souma, mlkiyete yne
lik bir tutku ve kaslp kalma, bir de bir tutam bencillik ile nesnel,
korkak, hilebaz, yapay bir zgecilik karm birliktedir! Ve ayrca
diye sordu Hans, sadece masum Gerday tanmasna ramen, a
kn kendisi bile malik olma isteinden veya kendini bir hesaba gre
vermekten baka bir ey olabilmi midir hi?!
Ulrich, bu btnlk tad pek de sylenemeyecek iddialara
ihtiyatla ve deiiklikler yaparak katlyordu. Evet, ac ekmenin
ve kendimizden vazgemenin sonucunda bile yine de elimizde bir
eyler kalr; solgun, neredeyse dilbilgisi kurallarna uygun dt
sylenebilecek bir egoizmin glgesi, znesiz yklemler olamad
srece btn yapp edilenlerin stne der.
Fakat Hans, iddetle reddetti. O ve arkadalar, insann nasl
yaamas gerektiini tartyorlard. Bazen, her insann nce kendi
si, ancak ondan sonra herkes iin yaamas gerektiini benimsiyor
lard; bir baka defa ise, insann gerek anlamda ancak bir dostunun
olabileceine, ama o dostun da bu kez baka bir dosta ihtiya du
yacana inanyorlard; bu durumda ortakl ember eklinde bir

ruhlar birliktelii, renkler skalas veya bakaca halka halka kenet


lenmeler tarznda bir birliktelik gibi gryorlard; fakat inanmay
en sevdikleri ey, ortaklk anlamna ilikin ruhsal, ben tiryakili
inin sadece glgesini tayan bir yasann, kendisine servenvari
olaslklar atfettikleri isel, usuz bucaksz, henz kullanlmam
bir hayat kaynann varlyd. Ormanda sava veren ve orman
tarafndan korunup kollanan bir aacn kendini alglayndaki
belirsizlii, bugn duyarl insanlarn kitlenin karanlk scakln,
hareket gcn, bilind kenetlenmesinde rol oynayan, molekler balamda gze grnmez olaylar hissedilerindekinden daha
az olamazd; bu sylenenler, insanlara her nefes alp verilerinde en
byn de, en kn de yalnz bana olmadn hatrlatmak
tayd; Ulrich bakmndan da durum byleydi; hayatn kaynan
oluturan ehliletirilmi egoizmin dzenli bir rg sergilediini,
onun karsnda ortakln soluunun yalnzca bulank balamla
rn bir simgesi olarak kaldn aka gryordu ve hatta kendi
kiilii asndan kendini soyutlamaya da eilimli bir insand, fakat
yine de G erdann gen arkadalar, almas gereken byk duvara
ilikin uuk iddialarn ileri srdklerinde, bununla tuhaf bir bi
imde ilgilendiini hissediyordu.
Hans, bazen idare ederek, bazen de aka iterek, gzleri, gr
meksizin, ileriye evrili olarak, kendini inanlarndan ayrmaktay
d. Ona gre, yapay bir ayrmclk evreni bir elma gibi ikiye bl
mekteydi ve o zaman yarm elmalar bu yzden kuruyordu. Bu yz
den yaplmas gereken, insann bir zamanlar bir btn olduu eyi
bugn doalla aykr bir biimde kendine mal etmesiydi. Ancak
bu ayrlk, herhangi bir kendini ama durumuyla, deiik bir tu
tumla ortadan kaldrlabilirdi, nk insan kendini unutabildii,
silebildii, kendinden uzaklaabildii lde iinde ortaklk iin
gerekli olan g de, sanki yanl bir balantdan kurtarlmasma,
zgr kalrd; bununla ezamanl olarak insan, ortakla yakla
t lde kendi olabilmeliydi; nk, H ansn syledikleri din
lendii takdirde, o zaman hakiki zgnln derecesinin tepeden
bakan bir kendini soyutlama durumuyla deil, fakat kendini ama
durumuyla, katlmann ve kendini adamann giderek artan derece
leri araclyla, belki de dnya tarafndan btnyle sindirilmi,
mutlak anlamda bensiz olanlarn oluturduklar ortakln bylece

eriilebilecek en yksek noktasnda belirlenebilecei de renilmi


oluyordu!
Bu, grnte ii hibir eyle doldurulamayacak cmleler,
Ulrichin bunlara gerek bir ieriin nasl kazandrlabilecei ko
nusunda hayal kurmasna yol at, fakat o, sadece H ansa souk bir
ifadeyle bu kendini ama durumunu ve ona benzer eyleri uygula
mada nasl dndn sormakla yetindi.
H ansn bu konuda byk lflar vard; duyular-egosunun ye
rini duyular-st evrenin almas, gotik B enin doalc B enin ye
rine gemesi, grnn yerine zlerin imparatorluu, koulsuz
yaant ve buna benzer atafatl adlandrmalar, Hans n kendi ta
nmlanamaz deneyimler simgesinin kapsamna dahil ettikleriydi;
ve bu arada belirtmek gerekir ki, bu olgu, zerinde durulan konu
nun aleyhine, fakat ayn konunun saygnlnn lehine yaygn bir
alkanlkt. Ve bu arada kimi zaman, hatta belki de ou zaman
kafasnda bir hedefmiesine gezinen durum, asla kendini dn
meye verme anlarndan daha' uzun srmediinden, Hans daha da
ileri gidiyor, bu dnyann tesinde kalanlarn bugn kendini ancak
cisimsel-st, sramal, bundan tr de somutlatrlmas zor bir
gzlem balamnda aa vurduu, bunu da ifadesini ancak byk
sanat eserlerinde bulabildii iddiasn ileri sryordu; hayatn bu ve
buna benzer teki doald yerletirilmi iaretlerinden bahseder
ken, sz en sevdii kelime olan simge kelimesine, oradan da byle
bir eyi yaratabilme ve grebilme balamnda Germen kkenli, ya
tan paralayan Germen kannn tayclarna zg olan dene
yime getiriyordu; o eski ve gzel zamanlar rnei dorultusunda
ilenmi bylesine ulvi bir varyasyon araclyla da, zden-olanm
srekli yakalanabilmesinin artk maziye kartn ve imdiki za
mandan kopmu olduunu rahatlkla aklayabiliyordu, ve zaten
tartma da zellikle bu iddiay k noktas almt.
Ulrich, bu batl itikatlarla yorulmu gevezelikten tr f
keye kaplyordu. H ansn Gerdaya neden ekici geldii, uzun sre
kafasnda yantn bulamad bir soru olarak kalmt. Gerda, ko
numaya aktif olarak katlmakszn, solgun bir benizle ylece otur
maktayd. Hans Seppin aka ait byk bir teorisi vard, ve Ger
da kendi kiiliinin derin anlamn byk bir ihtimalle bu teoride
buluyordu. Bu defa Ulrich konumay ynlendirmeye balad ve

-in san n bu tr konumalara girmemesi konusundaki btn itiraz


lara da yer vererek!-, bir insann hissedebilecei en st dzeydeki
younlamann ne karsna kan her eyi kendisine mal etmesi
eklindeki o sradan egoist davrantan, ne de, arkadalarnn sa
vunduklar gibi, Egonun alma ve devretme yoluyla younlamas
diye adlandrlabilecek eyden kaynaklandn, fakat sadece, hare
ketsiz bir su birikintisi gibi, iinde hibir eyin deimedii, sabit
bir durum olduunu iddia etti.
Gerda canland ve ona ne demek istediini sordu.
Ulrich, bunun zerine ona verdii yantta, H ansn btn bu
zaman boyunca, ksmen ok zorlama maskelerin arkasna gizlenme
pahasna da olsa, sevgiden baka bir eyden bahsetmediini syledi;
azizlere duyulan sevgi, mnzevilerin sevgisi, isteklerin kylarnn
tesine taan sevgi; bu sonuncusu, hep btn dnyevi ilikilerin
zl, geveyii, hatta tam kartna dnmesi diye tasvir edil
miti ve her durumda sadece bir duygu deil, fakat dncede ve
duyularda bir deiiklik anlamna geliyordu.
Gerda, sanki Ulrichin onunkini geride brakan bilgi biriki
miyle bunu da herhangi bir ekilde renip renmediini veya
imdi, kendini pek fazla belli etmeksizin yannda oturan ve gizlice
sevilen bu insandan, iki canly bedenlerin ayrlna ramen birle
tiren o tuhaf elektriin kaynaklanp kaynaklanmadn snamak
istercesine ona bakt.
Ulrich, bu snay hissetmiti. Sanki yabanc bir dilde konuur
gibiydi; o dilde akc bir ekilde konumaya devam edebilirdi, fakat
sadece dadnklkle ve kelimeler i dnyasna kk salmakszn.
nsan, normalde davranlarn nne ekilmi snrlarn tesine
getii byle bir durumda, dedi her eyi anlyor, nk ruh, sa
dece kendisine ait olan kabulleniyor; ve ruh, aslnda belli bir an
lamda ne reneceini zaten btnyle nceden biliyor. Sevenler,
birbirlerine yeni bir eyler syleyemezler; onlar iin bilmek diye bir
eyin varl da sz konusu deildir. nk seven, sevdii insan
hakknda, onun kendisi sayesinde tanmlanamaz bir ekilde bir i
eyleme itildiinden bakaca bir ey bilemez. Ve insan iin sevmedi
i bir insan bilmek demek, o kiiyi stne gne dklen, l
bir duvar gibi sevginin iine ekmek demektir. Ve cansz bir nes
neyi bilmek, onun niteliklerini srayla gizliden gzetlemek deil

dir; alglanabilen dnyaya ait olmayan bir perdenin kalkmas veya


bir snrn almasdr. Cansz olan da, bilinmezlii ile, ama gven
dolu olarak sevenlerin arkadalna dahil olur. Doa ve sevenlere
zg olan tin, birbirlerinin gzlerinin iine bakarlar; burada ayn
eylemin iki farkl yn, her iki yne de giden bir ak ve iki u
tan birden yanmaya balama sz konusudur. Ve bir insan veya bir
nesneyi onunla kendisi arasnda bir iliki kurmakszn bilmek ise
btnyle imknszdr; nk farkna varmak, aslnda nesneleri bir
eylerden yoksun klmak demektir, nesneler biimlerini korurlar,
fakat o biimler iersinde sanki kl haline gelirler, ilerinden bir
eyler buharlap havaya karr ve geriye sadece mumyalar kalr.
te bu yzden, sevenler iin hakikat diye bir ey de yoktur; nk
hakikat, onlar iin ancak bir kmaz sokak, bir son, yaad srece
bir alevin k ile karanln kucaklat, soluk alan kenar izgile
rine benzeyen dncenin lmdr. Her eyin parlad yerde, tek
bir ey nasl aydnlatc olabilir? Her yer bolluk iersindeyken, g
venlik ve kesinlik sadakalar ne ie yarayabilir? Ve insan, sevenlerin
artk nasl birbirlerine ait olmadklarn, fakat, drt gzl birbirine
karm varlklar kimliiyle, kendilerini karlarna ne karsa ona
sunmakla bulunduklarn yaamsa eer, artk neyi kendisi iin is
teyebilir?
insan bu dile hkim ise eer, o dili kullanmay zahmetsiz
ce srdrebilir. O zaman insan, elinde krlgan demetleri hayatn
bakalaryla olan bir ilikisine dklyormu izlenimini uyandran
bir k varmasna ilerler, ve herkes, sanki salam gnmdaki
allageldik grnleri yalnzca kaba saba bir yanl anlalma
dan baka bir ey deilmi gibi grnr. rnein sahip olmak
kelimelerinin jesti, sevenlere uygulandnda, hemen ne kadar im
knsz grnr! Ama insann ilkelere sahip-olmak istemesi, kulaa
daha gzel gelen arzular ele veren ey midir? rnein, ocukla
rnn saygsna sahip-olmak istemesi? Dncelere, kendi kendi
ne sahip-olmak istemesi? te yandan, kurbann btn vcuduyla
ezen, ar bir hayvann bu hantalca saldr jesti, aslnda kapitaliz
min hakl saylmas gereken temel ve bedensel ifadesidir, ve burjuva
hayatnn sahip-olanlar ile, bilgilere ve becerilere sahip-olanlar
-k i, burjuva hayat, dnrlerini ve sanatlarn bu kiilere d
ntrmtr- arasndaki iliki, kendini bu noktada gsterir; bu

arada sevgi ve ilecilik, bir kenarda iki karde gibi bekleirler. Ve


imdi bu kardeler, byle birlikte durduklarnda, hayatn hedefleri
nin ve amalarnn karsnda, hedefsiz ve amasz deiller midir?
te yandan hedef ve ama eklindeki adlandrmalar, nianclarn
dilinden gelmedir: O zaman hedefsiz ve amasz demek, kken ba
kmndan ldren olmamak anlamna gelmez mi? Bylece insan,
sadece dilin -silik , ama hain bir iz olan - izini takip etmekle, her
yerde kaba saba bir ekilde deiime uram olan anlamn zorla
artk btnyle kaybolup gitmi olan daha zenli ilikilerin yeri
ne gemi olduunu anlamaktadr. Bu, varl her yerde hissedilen,
ama hibir yerde ele avuca gelmeyen bir balam gibidir; Ulrich,
H ans konumay srdrerek takip etmekten vazgemiti, fakat te
yandan H ansn bir yerinden tutulup ekildiinde btn yapnn
keceine, sadece o yerin neresi olduuna ilikin doru sezginin
yitirilmi olduuna ynelik inancn onun aleyhine yorumlamak da
gerekmiyordu. Hans, birka defa Ulrichin szn kesmi ve ta
mamlamt. Bu deneyimleri bir aratrmac olarak gzlemlemek
istiyorsanz eer, onlarda bir banka memurunun grebileceinden
fazlasn bulamayacaksnz! Btn ampirik aklamalar, sadece
grnte aklamadr ve aslnda duyularla kavranabilen, sradan
bilgilerin tesine geemez! Sizin bilmeye ynelik iradeniz, dnyay
sadece, deyi yerindeyse eer, doa gleri diye adlandrlan gle
rin bir parmak hareketiyle harekete geirilebilecei bir duruma ta
maktan baka bir ey istemiyor! H ansn itirazlar, ite bu trden
di: Araya girilerden ibaretti. Hans kimi zaman kaba, kimi zaman
da ateliydi. Davasn kt savunmu olduunu hissediyordu ve bu
yabanc adamn varln Gerda ile yalnz kalmay engelleyen bir
sulamaya dntryordu, nk Gerda ile ba baa olsayd eer,
ayn kelimeler ok farkl olurdu, parltlar saan sular, havada da
ireler izen ahinler gibi yukarlara frlard, bunu biliyordu; asln
da tam formunda olduu bir gn yaadnn farkndayd. Fakat
ayn zamanda da kendisinin yerine Ulrichin bu kadar kolay ve bu
kadar ayrntl konutuunu duymaktan tr akn ve fkeliydi.
Aslnda Ulrich, kesinlikle titiz bir aratrmac gibi konumuyordu,
sorumluluunu tayabileceinden fazlasn sylemekteydi, ve buna
ramen kendini inanmad bir ey sylyormu gibi hissetmiyor
du. Bu yzden fkeye kaplmt. Byle konuabilmek iin tuhaf

bir ekilde kendinden emin, hafiften yakc bir ruh halinin varl
gerekirdi, ve Ulrichinki, byle bir ruh hali ile, H ansn grn,
onun yal ve kark salar, bakmsz teni, irkin bir saldrganl
dile getiren hareketleri, soyulmu slak bir kalp zar gibi, son derece
ie ait incecik bir perdeyi de ihtiva eden kelime yamuru arasnda
bir yerdeydi; fakat ciddi ifade etmek gerekirse eer, hayat boyun
ca bu konuya ilikin olarak hep bu trden iki izlenim arasnda yer
almt, bu konuda eskiden beri bugnk kadar kolaylkla konuabilmiti ve sylediinin sadece yarsna inanabilmiti, fakat bu bir
oyunu andran becerinin tesine de hi geememiti, nk ieri
ine inanmamt, ve imdi bu balamda konumann keyiflilii ve
keyifsizlii de atba gitmekteydi.
Ama Gerda, onun bu yzden kimi zaman parodi yapan biri
gibi araya katverdii alayl itirazlar kaale almyor, yalnzca Ul
richin imdi kendi kendisini am olduu izlenimine kaplyordu.
Aslnda itiraf ettiinden ok daha yumuak diye dnyordu
Ulrich konutuunda, ve sanki bir ocuun gsn yoklamasn
dan kaynaklanan bir duygu yznden onun karsnda savunmasz
kalyordu. Ulrich, onun baklarn yakalad. Onunla Hans arasn
da geenlerin hemen hepsini biliyordu, nk bu geenler Gerday
rktyor ve iinde onlardan en azndan ima yollu anlatmlarla
kurtulmak gibi bir ihtiyacn doumuna neden oluyordu, ve Ulrich,
anlatlanlar kolayca tamamlayabiliyordu. Gerda ile Hans, nor
malde gen klarn hedef saydklar bir olguya, birbirlerine sahip
olma duygusuna, tiksindikleri ruhsal kapitalizmin balangc g
zyle bakyorlard, ve bylece bedenlerin tutkusunu aaladklar
na inanyorlard, fakat bu arada bir burjuva ideali olarak kukuyla
karladklar bilinci de aa gryorlard. Bylece ortaya bedensel
olmaktan uzak ve yar-bedensel trden birbirine dolanmlk k
yordu; Gerda ile Hans, kendi ifadeleriyle, birbirlerini olumlamaya
alyorlar ve insanlarn birbirlerini gzlemlemelerinden, kendini
tekinin gsnn ve alnnn arkasndaki o grnmez dalga oyu
nuna brakmasndan ve birbirlerini anladklarna inandklar anda,
birbirlerini karlkl olarak i dnyalarnda tadklarn ve yekvcut olduklarn hissetmelerinden kaynaklanan birlemelerini titre
yerek alglyorlard. Cokularnn fazla tavana vurmad saatlerde
ise birbirlerine kar sradan bir hayranlkla yetiniyorlard; byle za

manlarda sadece nl resimleri veya sahneleri hatrlyorlar ve p


tklerinde, -b ir byk lf tekrarlamak ad n a- binlerce yln onlara
yukardan bakmakta olduunu hissediyorlard. nk, birbirlerini
pyorlard; geri ak balamnda, bedenin iersinde spazm geir
mekte olan Benin kaba saba duygusunu tpk bir mide spazm gibi
aa grdklerini aklyorlard, fakat uzuvlar ruhlarn grleri
ne pek aldrmyor ve sorumluluu tek balarna stlenerek birbirle
rine yapyorlard. Sonradan, ikisi de kendilerini her defasnda ta
mamen altst olmu hissediyorlard. Krlgan felsefeleri, yaknlarda
kimsenin bulunmad bilinci, odann loluu, birbirine sarlm
bedenlerin badndrc bir hzla ykselen ekim gc karsnda
dayanamyor ve zellikle Gerda, yani bir kz olarak ikisinin ara
snda by olan, son noktasna kadar gtrlm bir sarlmaya
ynelik tutkuyu, ilkbaharda tomurcuklanmas bir eyler tarafn
dan engellenmi bir aa kadar her eyden bihaber hissediyordu.
ocuklarn pmeleri kadar tatsz tuzsuz ve ihtiyarlarn oyna
malar kadar snrsz olan bu yar-sarllar, her defasnda ikisini
de parampara edip brakyordu. Hans, bu duruma daha iyi uyum
salyordu, nk her ey getikten sonra olanlar bir bilin snav
gibi gryordu. Bizim misyonumuz, sahip olmak deil, diye ders
veriyordu bizler, bir basamaktan tekine doru ilerleyen gezgin
cileriz; ve G erdann tatminsizlikten dolay nasl btn vcuduyla
titremekte olduunu fark ettiinde de, bunu onun aleyhine bir zaaf,
hatta Germen kkeninin yetersizliinin bir kalnts diye bile bir
sulama nedeni olarak saymyor, fakat kendine erkek kalbi bir defa
daha bir zamanlar sahip bulunduu kaburga nedeniyle inanca ya
banclam, ama Tanrnn da holand Adem gzyle bakyordu.
O zaman Gerda, ondan nefret ediyordu. Ve belki de nceleri bu ko
nudan Ulriche ok az sz etmi olmasnn nedeni de buydu. nk
bir erkein, kendisine hakaret ettikten sonra gzyalaryla slanm
yzn bir ocuk gibi onun bacaklarnn arasna saklayan Hanstan
daha ounu ve daha azn yapacan seziyordu; ve yaantlarndan
hem gurur duyarak, hem de hkmasna, szleriyle bu ac dolu g
zellii ykabileceine ynelik rkek bir umutla, Ulriche bu konuda
bilgi veriyordu.
Fakat Ulrich, ender olarak onunla kendisinden bekledii gibi
konuuyordu ve genelde Gerday alayl bir ifadeyle yattryordu,

nk G erdann bu yzden ondan gvenini esirgemesine ramen,


kzn ona balanmak konusunda srekli bir tutku beslediini, do
laysyla ne H ansn ne de bakaca herhangi birinin onun zerinde
kendisinin sahip olabilecei kadar nfuz kurabileceini biliyordu.
Kendini, onun yerinde hangi gerek erkek olsa, u Hans denen pis
likten sonra, Gerda ya ayn zamanda bir kurtulu gibi de geleceini
dnerek mazur gryordu. Ama o bunlar dnrken ve hepsi
nin bir araya gelip adeta somutlatn hisseder gibi olurken, Hans
kendine gelmiti ve bir defa daha saldrya gemeyi denedi. Her ey
bir yana, dedi siz, bir dnceyi kimi zaman biraz olsun kavram
larn zerine kartan bir eyi kavramlarla ifade etmeyi denemekle,
dnlebilecek en byk hatay yaptnz; ama bilgi bir beyefendi
ile bizler arasndaki fark da herhalde bu olsa gerek. nsan bunu nce
yaamasn renmeli, belki ondan sonra dnmesini de renir!
diye ekledi gururla, ve Ulrich glmseyince de, azndan sanki ce
zalandrc bir yldrm fkrd: sa, on iki yandayken grebili
yordu ve bunun iin nce doktora yapmas gerekmemiti!
Bu szlerle tahrik olan Ulrich, sr saklama ykmlln ze
deleyerek ona bir nasihat vermekten kendini alamad; bu nasihat,
sadece Gerda araclyla edinmi olabilecei bilgileri ele vermek
teydi. nk H ansa yle karlk verdi: Bunu yaamak istedii
nizde, neden sonuna kadar gitmediinizi anlamyorum. Ben olsam
Gerday kollarmn arasna alrdm, aklmdan kaynaklanma btn
kayglar kafamdan uzaklatrrdm ve kollarm, vcutlarmz ya
yanp kl haline gelinceye, ya da anlamn dnmne boyun ee
ne ve kendi ilerinde bizim tasavvur bile edemeyeceimiz bir dei
ime urayana kadar gevetmezdim!
Kskanlk tarafndan drtlen Hans, ona deil fakat Gerda ya
bakt. Yz solan Gerda, utanmt. Ben olsaydm Gerday kolla
rmn arasna alrdm... kelimeleri, zerinde sanki gizli bir vaatte
bulunmann etkisini yaratmt. teki hayatn en doru ekilde
nasl tasarlanabileceini o anda hi umursamyordu, ve bir eyden
emindi: Ulrich gerekten istedii takdirde, her eyi nasl olmas ge
rekiyorsa yle yapard. G erdann hissettii ihanetinden dolay f
keye kaplan Hans, Ulrichin szn ettii eyin baarya ulamak
zorunda olduuna kar kt; ona gre zaman, bunun iin uygun
deildi, ve ilk ruhlarn da, tpk ilk uaklar gibi, bir vadiden de

il, ama bir dadan uua gemeleri gerekiyordu. Dnlebilecek


en yce hedefin gerekleebilmesi iin, belki de nce tekileri tu
tukluluklarndan kurtaracak bir insann ortaya kmas gerekliydi!
H ansa gre bu kurtarcnn o olamayaca, hi de kesin deildi,
ama bu, onun meselesiydi, ve bu bir yana, u andaki en alt dzey,
byle birini ortaya karmaya elverili deildi.
Bunun zerine Ulrich, imdilerde ortalkta ne kadar ok kur
tarcnn bulunduundan sz etti. Her iyi dernek bakan, kendini
byle biri yerine koyuyor ve yle saylyordu! Ulrich, Hazreti Isa
bile kp gelse, her eyi braktndan ok daha kt bulacandan
emindi; ahlktan yana olan gazeteler ve kitap kurulular, Isann
szlerini yeterince mjdeleyici nitelikte bulmazlard ve byk dn
ya basn da kaplarn ona neredeyse hi amazd! - Bylece her
ey, balangta nerede idiyse yeniden oraya dnmt, konuma,
balang noktasna gerilemiti, ve Gerda, kendi iinde kt.
Ama farkl olan bir ey vard, Ulrich, belli etmeksizin, biraz
tkezlemiti. Dnceleri, kelimelerine elik edebilmekten uzakt.
Gerda ya bakt. Kzn vcudu gergindi, teni ise bitkindi ve matlamt. Ulrich, onun benliine egemen olan ve evde kalm kzlara
zg ar melankolinin anszn farkna vard, oysa onu kendisini
seven bu gen kzla birlemekten alkoymakta byk bir ihtimalle
hep barol oynayan, bu ar melankoli olmutu. Grnd ka
daryla, bu konuda Hans da yine evde kalmln duygusal duru
muna pek uzak dt sylenemeyecek birleme sezgilerinin yarbedensellii ile etkin olmaktayd. Gerda, Ulrichin houna gitmi
yordu, fakat buna ramen Ulrich, onunla konumay devam ettirme
ihtiyacn duyuyordu. Bu, Ulriche Gerday kendisini ziyarete davet
etmi olduunu hatrlatt. Gerda, bu teklifi unuttuuna veya hl
dnmekte olduuna ilikin hibir iaret vermemiti, Ulrich de
bunu ona gizlice sorabilme frsatn bulamad. Bu durum, Ulrichte
tedirgin edici bir pimanlk ve insann farkna ok ge vard bir
tehlikenin yanndan geip gitmesi halinde hissettii bir rahatlama
duygusu brakt.

artlar Kritik Bir Hale Gelir. Arnheim General Stumm a


Kar ok Saygldr. Diotima Snrszla Almak zere
Giriimlerde Bulunur. Ulrich Okuduu Gibi Yaamann
Hayallerini Kurar
Ekselanslar, Diotimann yetmili yllarda btn Avusturyay ayn
cokunun potasnda birletirmi olan M akart Resmi Geidi hak
knda bilgi edinmesini srarla istemiti; kendisi, her yanma hallarn
asl olduu arabalar, ar koumlu atlar, davullar ve insanlarn
onlar gnlk hayatn akndan koparp alan ortaa giysileriyle
ne kadar gurur duymu olduklarn hl ok iyi hatrlamaktayd.
Diotima, Arnheim ve Ulrichin, o zamanlara ait tasvirleri aradk
lar Saray Ktphanesinden kmakta olularnn nedeni de buydu.
Diotimanm dudaklarn bkerek Ekselanslarna kehanet tarznda
bildirmi olduu gibi, sonu, mmkn olmayan bir sonutu; byle
deersiz manevi dkntlerle insanlar gnlk hayatlarndan kopa
rp alabilmek, artk sz konusu deildi, ve gzel kadn, kendisine
elik etmekte olanlara gneli havann ve birka haftadr artk ok
gerilerde kalm olan o kfl zamanlarn ilersinde balam olan
1914 ylnn tadn karma konusunda duyduu ihtiyac dile ge
tirmiti. Merdivenlerde bulunduklar srada Diotima, onlara eve
yryerek dnmek istediini sylemiti, fakat daha henz gn
na kmlard ki, ktphanenin ana kapsndan ieri girmek
isteyen ve byle bilimsel bir aba iersindeyken kendisine rastlanlmasndan dolay azmsanamayacak bir gurur duyan, bundan tr
de geri dnp, evine gitmekte olan Diotimanm maiyetini ahsyla
oaltmaya hazr olduunu derhal beyan eden General ile kar

latlar. Bu yzden Diotima, birka adm attktan sonra yorgun


olduunun farkna vard ve bir araba arzu etti. Ancak yanlarndan
hemen bo bir vasta gemediinden, hepsi birden ktphanenin
nndeki meydanda durdular; ktphane, yalak eklinde bir dik
drtgen oluturuyordu; bu dikdrtgenin kenar muhteem, eski
duvarlarla snrlandrlmt, drdnc kenar oluturan, uzun ve
alak bir sarayn nndeki tren yolu gibi parlayan asfalt caddeden
hzla gelip geen otomobil ve atl arabalardan hibiri, kk grup
takilerin gemi kazazedeleri gibi el sallamalarna ve iaret verilerine
aldrmad; sonunda gruptakiler yorgun dtler ya da unuttular ve
ancak arada srada iaret etmeye koyuldular.
Arnheim, kolunun altnda byk bir kitap tamaktayd. Bu,
ona mutluluk veren bir jestti; tinin nnde ayn zamanda hem bir
ltufta bulunurcasna hem de saygl bir tutum. Generale heyecanla
bir eyler sylemekteydi. Sizin ahsnzda da bir ktphane ziya
retisine rastladma seviniyorum; insan zaman zaman tini kendi
evinde ziyaret etmeli, diye aklamada bulundu ama bylesi, g
nmzde makam sahibi erkekler arasnda artk ok az grlyor!
General Stumm, yant olarak bu ktphaneyi ok iyi bildiini
syledi.
Arnheim, bunu ok takdire deer buldu. Artk neredeyse sa
dece yazarlar var, fakat kitap okuyan insanlar yok diye devam etti.
Hi her yl ka kitap basldn kendi kendinize sorduunuz oldu
mu, General? Yanlmyorsam, sadece Almanyada bu say gnlk
yzn zerinde. Ve ayrca her yl binden fazla yeni dergi kyor!
Herkes yazmakta; herkes, uygun grdnde her dnceyi kendi
sine aitmi gibi kullanmakta; olayn btnne ait bir sorumluluu
kimse dnmyor! Kilise etkisini kaybettiinden beri iinde ya
adm z kaosta hibir otorite kalmad. Eitim rnei var, fakat
eitimde ideal diye bir ey yok. Bu artlar altnda duygularn ve
ahlkn demir taramas ve en salam insanlarn bile sallanmaya
balamalar son derece normal!
Generalin az kurumutu. Aslnda Dr. Arnheimn onunla
konumakta olduu sylenemezdi; o, bir meydanda durmu, yk
sek sesle konumakta olan biriydi. General, pek ok insann sokak
larda, bir yerlere koutururken kendi kendileriyle konutuklarn
hatrlad; daha doru bir ifadeyle, pek ok sivilin, nk ayn eyi

yapan bir asker hapsedilir, bir subay da psikiyatri kliniine yollanr


d. Devletin ve imparatorluun merkezinin ortalk yerinde aka
felsefe yaplmas, Stummda tedirginlik yaratyordu. Bu iki adamn
dnda, meydanda, gnein altnda durmakta olan tek bir dilsiz
adam vard; bu adam da bronzdand ve byk bir tan stnde
duruyordu; General, onun kimi tasvir ettiini bilmiyordu, aslnda
ilk defa imdi farkna varmt. Buna dikkat eden Arnheim, ada
mn kim olduunu sordu. General, zr diledi. Ve ondan sonra
da sayg gsterelim diye bunu buraya dikmiler! dedi muhteem
Arnheim. Ama durum, zaten de byle! Her dakika, hakknda pek
az bilgi sahibi olduumuz kurumlar, sorular ve talepler arasnda
dolanp durmaktayz; bu yzden imdiki zaman, srekli gemie
uzanyor; eer kullanacam ifadeye izin verirseniz, dizlerimizin
stne kadar gemie batm bir zamann iine dalyoruz ve onu
imdiki zamann ta kendisi diye alglyoruz!
Arnheim, glmsedi, bir sohbet yapmaktayd. Dudaklar, g
nein altnda srekli inip kalkyordu, gzlerindeki klar da sinyal
vermekte olan bir geminin klar gibi deiiyordu. Stumm, ken
dini tedirgin hissetti; herkesin nnde, bir toplantda dolatrlan
bir tepsiyi andran meydanda niformasyla dururken, bylesine
ok sayda ve allmam sylem karsnda dikkatini hep yeniden
sergilemekte zorlanyordu. Parke talarnn arasnda otlar bitmiti;
bunlar, bir yl ncesine aitti ve tpk karda kalm bir ceset gibi,
inanlmayacak kadar taze grnyordu; aslnda, hemen birka adm
tede asfaltn, iinde yaanlan zamana uygun den ekilde, otomo
biller tarafndan prl prl temizlenmekte olduu dnldnde,
talarn arasnda otlarn bitmesi son derece tuhaf ve rahatsz ediciy
di. General, daha fazla kulak vermek zorunda kald takdirde, diz
kp herkesin nnde otlar yiyebilecei gibi korkutucu ve ni bir
dnce yznden ac ekmeye balamt. Bunun nedenini bilemi
yordu; fakat himaye ararcasna Ulriche ve Diotimaya baknd.
O ikisi, bir duvarn kesini sarm olan ince bir glgeye sn
mlard ve sadece, aralarnda km olan bir tartmadan yansyan
alak perdeli anlalmaz sesler iitiliyordu.
Bu, karamsar bir gr! dedi Diotima.
Nedir yle olan? diye sordu Ulrich, merakl olmaktan ok
mekanik bir ifadeyle.

Hayatta bireylikler de vardr!


Ulrich, yandan onun gzlerine bakmaya alt. Hay Alla
hm! dedi Bunu konumutuk daha nce!
Kalp diye bir ey yok sizde! Yoksa hep byle konuamazd
nz! Diotima, bunu yumuak bir ifadeyle sylemiti. Parkelerden
kan scak zemin havas, uzun etekler tarafndan, hibir yakla
maya izin vermeyecek tarzda ve sanki dnya iin mevcut deilmi
gibi, bir heykelin bacaklarna sarlrcasna Diotimann bacaklar
boyunca ykselmekteydi. Kadnn bir eylerin farkna vardn
gsterir hibir iaret yoktu. Bu, iinde herhangi bir insan ve erke
i barndrmayan bir sevecenlikti. Kadnn gzleri solgunlamt.
Ancak bu, gelip geenlerin baklarna hedef olduu bir durumda
Diotimann sergiledii ekingenlikten kaynaklanan bir izlenim de
olabilirdi. Ulrich e dnen kadn, glkle konutu: Grev ile tutku
arasnda bir seim yapmak zorunda kalan bir kadn, karakterinden
baka nereden destek alabilir ki?
Siz semek zorunda deilsiniz! diye karlk verdi Ulrich.
ok ileri gidiyorsunuz; ben kendimden sz etmiyordum!
diye fsldad kuzeni.
Ulrich buna herhangi bir yant vermediinden, bir sre ikisi
birlikte ve dmanca meydana baktlar. Daha sonra Diotima, yle
sordu: Ruhumuz diye adlandrdmz eyin, genelde iinde bu
lunduu glgeden dar kabileceine ihtimal veriyor musunuz?
Ulrich, hayretle ona bakt.
zel ve ayrcalkl kiiler iin soruyorum diye tamamlad
Diotima.
Sonunda kehanet araylarna m girdiniz? diye sordu kulak
larna inanamamasna. Arnheim, sizi bir medyumla m bulu
turdu?
Diotima, hayal krklna uramt. Beni bu kadar yanl
anlamanz beklemezdim! diye sulamada bulundu. Glgeden
dar kmak dediimde, bununla bazen iersinde allmam ola
nn varln hissettiimiz bu yapayln, bu belli belirsiz saklanmln dna kmay kastetmitim. Bu, yaygn bir a gibi, bize
ac ektiren bir a, nk bizi ne tutuyor, ne de brakyor. Bunun
farkl olduu zamanlar da yaanmad m sizce? O zamanlar i dn
ya, daha gl bir ekilde darya yansrd; tek tek bireyler, a

boulmu bir yolu izlerlerdi; tek kelimeyle onlar, eskiden sylenmi


olduu gibi, kutsal olan yoldan giderlerdi ve mucizeler gereklie
dnrd, nk zaten gerekliin her zaman mevcut olan farkl
bir trnden baka bir ey deildiler!
Diotima, btn bunlarn farkl bir ruh haline gerek kalmaks
zn da, yani ayaklar tamamen yere basan bir tutumla, kendinden
gayet emin bir ekilde ifade edilebilmesi karsnda armt. Ul
rich, gizliden gizliye fkeye kaplmt, fakat aslnda alabildiine
korkmutu. Demek ki iler, bu dev tavuun da tamamen benim
gibi konutuu noktaya gelip dayand, yle mi? diye sordu kendi
ne. Diotima ile kendisinin ruhlarn yeniden bir kurtuk kapm
olan byk bir tavuk eklinde grd. Kendini bir defa daha kk
ocuun dev bir kadn karsnda kapld o insanlk kadar eski
dehetin penelerinde buldu; bu dehete bir baka ve tuhaf duygu
da karmt; Ulrich, kendisine akraba olan bir insanla gerekle
en budalaca rtme tarafndan ruhsal balamda kemirilmekten
holanyordu. rtme, elbette sadece rastlant ve samalkt; ken
disi ne akrabaln bysne ne de kafasnn en bulank halinde
bile kuzinini ciddiye alabilecei ihtimaline inanmaktayd. Fakat
son zamanlarda i dnyasnda baz deiimler olup bitiyordu; yumuuyordu, i dnyasndaki her zaman saldr tarznda gerekle
mi olan tutumu, geviyor, dnme eilimi sergiliyor, sevecen
lik, rya, akrabalk ya da Tanr bilir bilmem neye geme tutkusu
sergiliyordu; bu da kendini, bununla savamakta olan dmanca
ruh halinin, bir kt niyet atmosferinin bazen anszn patlamasyla
belli ediyordu.
Bu yzden, imdi de kuzinini alaya ald. Buna inanyorsanz
eer, o zaman ya resmen ya da gizlice, ama ne olursa olsun en ksa
zamanda btnyle Arnheimn sevgilisi olmanz sizin anzdan
grev sayyorum! dedi Diotimaya.
Diotima: Susun ltfen! Size bundan sz etme hakkn verme
dim! diyerek onu geri evirdi.
Ama bundan sz etmek zorundaym! Ksa sre ncesine kadar
Arnheim ile aranzda aslnda ne gibi ilikiler bulunduu konusunda
kafamda bir aklk yoktu. Ama imdi ok net gryorum, ve bana
yle geliyor ki, siz ciddi ciddi Aya umak isteyen bir insansnz;
sizden deliliin bu kadarn hi beklemezdim.

lsz olabileceimi sylemitim size! Diotima, soukkan


l bir ifadeyle havaya bakmaya alt, fakat gne, gzbebekleri ile
gzkapaklarn neredeyse neeli bir ifadeyle birbirine yaptrd.
Bunlar, ak alnn bunalmlar, dedi Ulrich insan tatmine
ulatnda geer. Arnheimn kuzini ile ne yapmay planlam ola
bileceini soruyordu kendine. Teklifinden pimanlk duyuyor ve geri
ekiliini bir komediyle rtbas etmek mi istiyordu? Ama o zaman
yolculua kmak ve bir daha geri dnmemek, ok daha kolay bir yol
olurdu; bunun iin gerekli olan acmaszl, hayat boyunca i le
minin iinde olmu bir erkek kolaylkla gsterebilirdi! Ulrich, yan
ban alm bir erkekte tutkuya dellet eden baz iaretler grm ol
duunu hatrlad; yz, bazen grimsi sar, prsm ve yorgun olu
yordu, insan bu yze, len vakti yatan hl yaplmam olduu bir
odaya bakar gibi bakyordu. Ulrich, bunun en iyi ekilde aa yukar
eit gte iki tutkunun umarszca birbiriyle arptnda gerekle
en ykmla aklanabilecei sonucuna varmt. Ancak Arnheima
egemen olan iktidar tutkusunun kapsamn tasavvur edemediin
den, akn buna kar ald nlemlerin gcn de kavrayamyordu.
Siz, tuhaf bir insansnz! dedi Diotima. Hep insann bek
leyebileceinden farklsnz! Bana meleklere zg aktan sz eden,
siz deil miydiniz?
Peki insann bunu gerekten baarabileceine inanyor musu
nuz? diye sordu Ulrich dalgn bir ifadeyle.
Elbette sizin tarif ettiiniz ekilde baaramaz!
Demek Arnheim, sizi meleklere zg bir akla seviyor, yle
mi? Ve Ulrich, hafiften glmeye balad.
Glmeyin ltfen! diye rica etti Diotima fkeyle; sesi nere
deyse slk gibiydi.
Niye gldm bilmiyorsunuz ki diye kendini mazur gs
terdi Ulrich. Hani, o hep dedikleri gibi, heyecandan glyorum.
Siz ve Arnheim, ince duygular olan insanlarsnz; iirleri seviyor
sunuz; kimi zaman bir soluun size deip getiine kesinlikle ina
nyorum; herhangi bir eyin soluu: Zaten soru da, neyin soluu
olduu. Ve imdi de bu her ne ise, idealizminizin baarabilecei
btn radikallikle onun stne varmak istiyorsunuz, yle mi?!
Siz hep insann kesin ve radikal olmas gerektiini sylemez
misiniz? diye karlk verdi Diotima.

Ulrich biraz armt. Siz delisiniz! dedi. Bu kelimeyi sy


lediim iin beni balayn, ama siz delisiniz! Ve byle olmama
lsnz!
Bu arada Arnheim, Generale dnyann iki kuaktan bu yana
dnlebilecek en byk deiimi geirmekte olduunu sylemi
ti: Ona gre ruh denilen ey, son bulmaktayd.
Bu sz, Generale batmt. Tanrm, bu da yine yeni bir eydi!
Hakikati sylemek gerekirse, General o saate kadar, D iotimaya
ramen, u ruh denilen eyin aslnda hi olm adna inanm
t; gerek askeri okulda, gerekse alayda byle zevzeklikler hi cid
diye alnmazd. Ancak bir top ve zrh fabrikatr ruhtan sanki
ok yaknnda durduunu gryormuasna sakin bir tavrla sz
edince, Generalin gzleri de yanmaya ve yusyuvarlak bir ekilde,
kasvetli bir ifadeyle evrelerini saran saydam havay taramaya ko
yulmutu.
Fakat Arnheim, kendisinden aklama yapmas iin ricada bu
lunulmasna gerek brakmyordu; kelimeler dudaklarndan, ksa
kesimli bir bykla sivri bir sakaln arasndaki soluk pembe renkli
aralktan ylece dklmekteydi. Sylediine gre, ruh, kilisenin
knden beri, yani tahminen burjuva kltrnn balangcn
da, bir slama ve yalanma srecine girmiti. O zamandan beri
Tanry kaybetmiti, salam deerleri ve idealleri kaybetmiti, ve
bugn artk insan, ahlktan, ilkelerden, hatta aslnda yaantlardan
yoksun yaamakta olduu bir noktaya varmt.
General, insann yaantlardan yoksun olunca neden ahlktan
da yoksun kaldn tam olarak anlayamamt. Fakat Arnheim,
elinde tamakta olduu byk, domuz derisinden cildi at; cildin
iinde, bir elyazmas metnin ktphaneden onun gibi srad bir
lmlye bile darya karmak zere verilemeyecek kadar deerli
tpkbasm bulunmaktayd. General, kdn ortasnda kanatlar
iki yana ak olan bir melek grd; kdn bunun dnda kalan
alanlar koyu renk yeryz, altn rengi gkyz ve bulutlar gibi st
ste ylm tuhaf renklerle kaplyd; General, erken ortaa re
sim sanatnn en sarsc ve muhteem rneklerinden birinin resmine
bakmaktayd; ancak kendisi bunu bilmediinden ve gerek kanatl
lar avlamaktan gerekse buna ait tasvirlerden ok iyi anladndan,
tek dnebildii, ne insan ne de ulluk olan kanatl ve uzun bo

yunlu bir canlnn bir hata rn olmas gerektii ve Arnheimn


onun dikkatini bu noktaya ekmek istedii oldu.
Bu arada parmayla resmi iaret eden Arnheim, dnceli bir
ifadeyle yle dedi: ite, Avusturya eyleminin yaratcsnn dnya
ya vermek istedii eyi burada kendiniz grebilirsiniz...!
Ya demek yle?! diye yant verdi Stumm. Demek ki grd
eyi yeterince nemsememiti ve imdi dikkatli konumak zorun
dayd.
En mkemmel sadelik seviyesindeki bu ifade gc, diye de
vam etti Arnheim zamanmzda neyin kaybedilmi olduunu ak
a gzler nne seriyor. Bunun karsnda bizim bilimimiz nedir?
Bir harabe sadece! Ya sanatmz? Kendisine araclk edebilecek be
denden yoksun bir ar ular btn! Bizim maneviyatmzda eksik
olan ey, btnln srr, ve ite anlyorsunuz ya, dnyaya birleti
rici bir rnek, ortak bir dnce armaan etmek hedefine ynelik ve
Avusturyaya ait olan bu plan, onu her ne kadar tamamen gerekle
tirilebilecek nitelikte saymasam bile, beni bu yzden bu kadar he
yecanlandryor. Ben, Almanm. Btn dnyada bugn her ey ok
grltl ve ok hantal; ama Almanyada daha da grltl. Btn
lkelerde insanlar sabahtan akama kadar, ister alsnlar ister e
lensinler, bir boumann iindeler; ama bizde, Almanyada daha
erken kalkyorlar ve daha ge yatyorlar. Btn dnyada hesap yap
ma eyleminin ve zorbaln tini, ruh ile olan balantsn kaybetti;
ama kabark sayda tccara ve en gl askere bizler Almanyada sa
hibiz. Zevkle evresindeki alana bakt. Avusturyada btn bunlar
henz o kadar gelimi deil. Burada hl gemi diye bir ey var
ve insanlar en bata mevcut olan sezgiden bir eyleri hl muhafaza
etmiler. Alman znn aklclktan kurtuluu, hl mmkn ise
eer, ancak burada gerekleebilirdi. Fakat korkarm ki, Arnheim,
derin bir i ekiinin ardndan ekledi bu ok zor olacak. Byk bir
dnce, gnmzde ok fazla sayda direnile karlayor; byk
dnceler, artk ancak insanlarn birbirlerini ktye kullanlmak
tan korumalarna yaryor, bizler, deyi yerindeyse eer, dncelerle
silhlanm bir ahlki bar durumunda yaamaktayz.
Kendi yapt akaya glmsedi. Ve sonra, aklna bir ey daha
geldi: Bakn, Almanya ile Avusturya arasnda mevcut bulunan ve
daha biraz nce szn ettiimiz fark, bana hep bilardo oyununu

hatrlatr: Bilardoda da insan, duygularla hareket etmek yerine he


sap davranmak istediinde, btn hedefleri skalar!
General, silhlanm ahlki bar sylemiyle kendisinden gu
rurunun okandn hissetmesinin beklendiini anlamt, ve bu
konudaki dikkatini ispat etmek istedi. Bilardo oyunu hakknda bil
dii bir eyler vard; Rica ederim, dedi bu nedenle ben karambol
ve bowling oynarm, ama Alman ve Avusturya oyun teknikleri ara
snda bir fark bulunduunu hi duymamtm?!
Arnheim gzlerini kapatp dnd. Ben kendim hi bilardo
oynamam, dedi sonra fakat topun nasl yksee ve derine, saa
veya sola alnabileceini bilirim; ikinci topa tam isabet kaydede
bilirsiniz veya onu syrtp geebilirsiniz; hafife ya da sert vura
bilirsiniz; falsoyu daha kuvvetli veya daha h afif olarak seebilir
siniz; ve bunun gibi daha pek ok ihtimal bulunduu kesin. imdi
bu unsurlardan her birini kafama estii gibi serbeste basamaklandrabilirim, o zaman da ortaya neredeyse sonsuz denilebilecek
kombinasyon ihtimali kar. Bunlar teorik adan temellendirmek
isteseydim eer, o zaman kat cisimlerin matematiinin ve mekani
inin yasalarndan ayr olarak, esneklik doktrinini de gz nnde
bulundurmam gerekirdi; malzemenin katsaylarn bilmek zorunda
olurdum; scaklk derecesinin etkilerini; harekete geirici tepilerimin koordinasyonu ve basamaklandrlmas iin en hassas lme
yntemlerine sahip olmam gerekirdi; mesafeyi deerlendirme l
lerimin bir Nonius kadar kesin olmas gerekirdi; kombinasyon be
cerim, bir srgl hesap cetvelininkinden daha hzl ve emin ileyebilmeliydi; yanllara ilikin hesaplamalardan, srama alanndan,
bir de iki topun doru rastlamasnda eriilmesi ngrlen hedefin
aslnda kesin bir hedefi deil, fakat ancak yeterli diye nitelendiri
lebilecek olgulardan meydana gelen, bir ortalama deer evresinde
kmelenmi gruplamay temsil ettii gereinden ise sz etmeye
gerek duymuyorum.
Arnheim, tpk bir damlalktan bir bardaa bir eylerin aktl
mas gibi, ar bir tempoyla ve karsndakinin dikkatini zorlaya
rak konumaktayd; karsndakini tek bir ayrntdan bile esirge
miyordu.
Herhalde siz de gryorsunuz ki, diye devam etti bir sr
nitelie sahip olmam ve pek ok ey yapmam gerekirdi, ama ne sa

hip olmam ne de yapabilmem mmkn, insan bu yolla sadece basit


bir karambol vuruunun cereyann bile hesaplamak istese, bunun
nasl hayat boyu srebilecek bir grev olduunu anlayabilecek kadar
matematiki yannzn bulunduuna inanyorum; aklmz, bizi res
men yar yolda brakyor! Ama ben buna ramen, azmda bir siga
rayla, kafamn iinde bir melodiyle, stnde de bir apkayla bilardo
masasna yaklayorum, neredeyse duruma bakma zahmetinde bile
bulunmuyorum, vuruyorum ve grevi zyorum! Sayn General,
bu dediim, hayatta saysz defa olmakta! Siz, yalnzca Avusturyal
deilsiniz, ayn zamanda subaysnz, beni anlayabilmelisiniz: Poli
tika, eref, sava, sanat, yani hayatn belirleyici olaylar akln te
sinde olup biter. nsann bykl, kklerini akld alanda bulur.
Biz tccarlar da, belki dndnzn aksine, hesap yapmayz:
Bizler -bununla elbette lider durumundaki kiileri kastediyorum;
kkler, kuruun hesabn yapmay srdrebilirler-, gerek an
lamda baarl olan yaratc dncelerimize, her trl hesapla alay
eden birer sr gzyle bakmay reniriz. Her kim ki duygu denilen
eyi sevmez, ahlk, dini, mzii, iirleri, ekli, disiplini, mertlii,
akl, sabrll sevmez : inann bana, o kii asla byk ap
ta bir tccar olamaz. O yzden savalar snfna her zaman hay
ranlk duymuumdur; zellikle de ok eski geleneklerin temeline
dayanan Avusturya sava snfna, ve muhterem hanmefendinin
yannda yer almanza da ok seviniyorum. Bu durum, beni rahatla
tyor. Daha gen olan dostumuzun etkisinin yan sra, sizin etkiniz
de ok nemli. Btn byk eyler ayn nitelikleri temel alr; byk
grevler birer nimettir, sayn General!
Arnheim gayri ihtiyari Stummun elini skt ve ekledi: Ger
ek anlamda bykln hibir zaman bir gerekeye ihtiya duy
madn bilen insanlarn says ok azdr; yani unu demek isti
yorum: Gl olan ne varsa, yalndr! Stumm von Bordwehrin
soluu kesilmiti; sanki tek bir kelimeyi bile anlamyordu, ve geri
dnp ktphaneye komak, karsndaki byk adamn anlald
kadaryla ona szn ederek gururunu okamak istedii btn
bu grler konusunda saatlerce okumak ihtiyacn hissetmektey
di. Fakat bu ilkbahar frtnasnn etkisiyle kafasnn iinde ans
zn artc bir berraklk belirdi. Bu adamn senden bir istedii
var! dedi kendi kendine. Ban kaldrp bakt. Arnheim, hl iki

eliyle birden kitab tutmaktayd, fakat imdi bir araba armakta


ciddiydi; yz heyecanlyd ve tpk bir bakasyla daha biraz nce
dnce alveriinde bulunmu bir adamnki gibi, hafiften kzar
mt. General, nemli bir eyin sylenmesinin ardndan insann
saygdan susmas gibi, susmutu; Arnheim ondan bir ey istiyorsa
eer, o zaman General de, en yce hizmetin yararna olmak zere,
Arnheimdan bir ey isteyebilirdi. Bu dnce, o kadar ok ihtima
lin yolunu at ki, Stumm btn bunlarn doru olup olmadn
dnmekten imdilik vazgeti. Fakat eer kitaptaki melek, akll
Stumm biraz altn grebilsin diye anszn boyal kanatlarn kaldrsayd, General kendini imdi olduundan daha kafas karm
ve mutlu hissedemezdi!
Bu arada Diotima ile Ulrichin durduklar kede ortaya u
soru atlmt: Acaba Diotima gibi zor durumda bulunan bir kadn,
kocasna ihanet etmek iin batan karlmasna izin mi vermeliy
di, yoksa nc ve karma bir yol mu semeliydi; bu yolu seen bir
kadn, belki kendini bedensel olarak bir erkee, ruhsal olarak da
tekine verebilirdi, bu arada bedensel olarak belki de hibirine tes
lim olmazd; nk deyi yerindeyse, bu nc duruma ait olmak
zere elde herhangi bir metin yoktu, sadece bir mziin yksek t
nlar vard. Ve Diotima hl kendinden deil, ama bir kadndan
sz etmeye titizlikle dikkat etmekteydi; Ulrich ne zaman kelimeleri
araclyla bu ikisini birletirmeye kalksa, Diotimann fkelen
meye hazr baklar tarafndan engellenmekteydi.
Bu durumda o da dolambal yollardan geerek konumay
srdrd. Daha nce bir kpek grdnz m hi? diye sordu.
Grdnz yalnzca sanmaktasnz! Siz, hep bir kpek olduu
sonucuna varmakta az ok hakl saylabileceiniz bir ey grdnz
yalnzca. Bu ey, kpeklere ait btn niteliklere sahip deil, te
yandan da baka hibir kpekte bulunmayan, kendine zg kiisel
bir yan var. Bu durumda hayatta herhangi bir zaman doru olan
yapmay nasl baarabiliriz? Elimizde olan tek ey, asla doru olan
niteliini tamayan ve az ok hep doru bir yan bulunan bir ey
yapmaktr.
Ayrca, bir kiremidin damdan yasann ngrd ekilde d
t olmu mudur hi? Asla! Bir laboratuvarda bile her ey olmas
gerektii gibi cereyan etmez. Olup bitenler, hibir kurala uymak

szn ban alp drt bir yana dalr; bizim bunu bir uygulama
hatas saymamz ve hepsinin ortasnda hakiki bir deerin varlna
inanmamz ise sadece bir varsaymdr.
Veya belli talar bulunur ve bunlar sahip bulunduklar ortak
nitelikler yznden elmas diye adlandrlr. Fakat talardan biri
Asyadan, teki Afrikadan gelmedir. Birini topraktan bir zenci,
tekini ise bir Asyal karmtr. Belki de bu fark, aradaki ortak
l ortadan kaldracak kadar nemlidir, olamaz m? Elmas art
koullar, elmas olarak kalr denklemi dahilinde elmasn kullanm
deeri ylesine byktr ki, bunun yannda koullarnki kaybolup
gider; buna karlk, durumun bunun tersine gerekletii ruhsal
koullarn varl dnlebilir.
Genel nitelikte olanda, her eyin pay vardr, ama bu her ey,
yine de farkl ve zeldir. Her ey dorudur, ama bunun yannda
vahidir ve hibir eyle karlatrlamaz. Bu durumda bana yle
geliyor ki, geliigzel her yaratn kiisel yan, zellikle onun bu
baka hibir eyle uyumayan yandr. Size daha nce de bir defa
sylediim gibi, dnyada ne kadar ok doru kefedersek, kiisel
olan da o lde azalr, nk bireysel olana kar uzun zamandan
beri bir sava yrtlmekte ve bu savata bireysel olan, gittike daha
ok zemin kaybetmektedir. Her ey bir defa aklc klndktan sonra
elimizde ne kalacak, bilemiyorum. Belki de hibir ey kalmayacak,
ama belki de o zaman, yani bizim kiilie verdiimiz yanl anlam
ortadan kalktnda, dnlebilecek en muhteem maceraya atlrcasna yeni bir anlama dahil olacaz.
Bu durumda siz, nasl bir karar vermek istiyorsunuz? Sizce bir
kadn yasa dorultusunda m hareket etmelidir? O zaman kendi
ne hemen M edeni Kanuna gre bir yol izebilir. Ahlk, tamamen
hakl grlebilecek bir ortalama ve kolektif deerdir, insan ahl
k tand noktada ona kelimesi kelimesine ve kaamaklar yap
makszn uymakla ykmldr. Buna karlk mnferit durumlar
hakknda ahlki karar verilemez, nk bu durumlar dnyann
sonsuzluu konusunda ne kadarna sahipseler, ahlk konusunda da
ancak o kadarna sahiptirler!
Tam bir nutuk ektiniz! dedi Diotima. Kendisine yneltilen
bu beklentilerin tasnn yksekliinden tr belli bir tatmine
ermekteydi, fakat stnln kendisinin de boa konumamasyla

gstermek istiyordu. O halde szn ettiimiz durumdaki bir ka


dn, gerek hayatta ne yapmaldr? diye sordu.
M dahale etmemelidir! diye yant verdi Ulrich.
Kime?
Kime ve neye olursa olsun! Kocasna, sevgilisine, kendi fera
gatine, karmaasna.
Bunun ne anlama geldii hakknda gerekten bir fikriniz var
m? diye sordu Diotima; belki de Arnheimdan vazgemek gibi
maliyeti yksek bir niyetin, Tuzzi ile ayn odada yatmas gibi basit
bir olay tarafndan her gece nasl desteklendiini ac iersinde ha
trlama zorunluluuyla karlatn hissediyordu. Kuzeni, onun
bu dncesinden bir eyler yakalam olmalyd, nk ksaca y
le soruverdi: Benimle denemek ister misiniz?
Sizinle mi? diye karlk verdi Diotima sylediini yayarak;
kendini zararsz bir akayla korumak peindeydi: Acaba bunun na
sl olacan dndnz konusunda bana bir teklifte mi bulun
mak istiyorsunuz?
Elbette! diye yeniden emre amade olduunu belli etti Ulrich
ciddiyetle. ok okuyan bir insansnz, deil mi?
Kesinlikle.
Peki ne yapyorsunuz? Bunun yantn size hemen vereyim:
Anlaynz, size uymayan dlyor. Ayn eyi yazar da yapmtr.
Siz de ryanzda veya hayalinizde dlyorsunuz. O halde yle bir
tespitte bulunacam: Gzellik veya heyecan, dnyaya dlamalar
sayesinde gelir. A nlald kadaryla gerekliin ortasndaki tutu
mumuz bir tr tavizdir, bir iki arada bir derede durumudur; bu
durum iersinde duygular birbirlerini tutkuyla sergileme balamn
da engellerler ve biraz ar gri tonda birbirlerine karrlar. Ken
dilerinde byle bir tutumun eksik olduu ocuklar, ite bu yzden
yetikinlerden daha mutlu ve daha mutsuzdurlar. Ve unu hemen
ekleyeyim ki, aptallar da dlarlar; nk aptallk, mutlu klar. O
halde ilk olarak unu teklif ediyorum: Siz ve ben, sanki bir yazarn
bir kitabnn sayfalarnda karlaan figrleriymiiz gibi, birbiri
mizi sevmeyi deneyelim. Yani gereklii yusyuvarlak klan o ya
balam iskeleyi ne olursa olsun darda brakalm.
Diotimann iinden itirazlarda bulunmak geliyordu; imdi ko
numay fazla kiisel olan alann dna doru ynlendirmek istiyor

du, ve ayrca da deinilen sorular hakknda biraz bir eyler bildiini


gstermek arzusundayd. ok gzel, diye yant verdi fakat sanat,
iddiaya gre gereklikten bir dinlenmedir, amac da tazelenmi ola
rak bu gereklie geri dnmeyi salamaktr!
Oysa ben, dinlenmeler olmamaldr diye iddia edecek kadar
anlayszmdr! diye karlk verdi Ulrich nsann zaman zaman
dinlenmelerle delik deik etmek zorunluluunu duyduu bir hayat,
nasl bir hayat olurdu ki! Bizden ok gzel taleplerde bulunuyor
diye, bir resimde delikler aar mydk?! Ebedi mutluluk kavramn
da tatil haftalar ngrlm mdr? Size itiraf etmek isterim ki,
bazen uyku dncesi bile bana naho gelir.
te, bakn, diye szn kesti Diotima, onun kulland rne
e sarlarak, sylediiniz, doal olmaktan ne kadar uzak! Dinlen
mek ve birtakm eyleri devre d brakmak ihtiyacn hissetmeyen
bir insan! Hibir rnek, sizinle Arnheim arasndaki fark bundan
daha iyi aydnlatamazd! Bir tarafta nesnelerin glgelerini bilmeyen
bir kafa, teki tarafta ise glgeler ve gne yla birlikte, kendini
btnyle insanlktan yola karak gelitiren biri!
Hi phesiz abartyorum diye itiraf etti Ulrich etkilenmeksizin; Ayrntlara indiimizde, bunu daha net greceksiniz. M esela
byk yazarlar dnelim. nsan, hayatn onlara gre ynlendire
bilir, ama onlar zm skar gibi skarak hayat elde edemez. Size
gelince, sizi duygulandrp etkileyen eyi ylesine sabit ekillendir
diniz ki, imdi o ey satr aralarn bile aktlm maden gibi dol
durmu. Fakat bylece aslnda ne sylemi oldunuz? Bunu kimse
bilmiyor. Siz bile bunu hibir zaman bir btn olarak bilemediniz.
Siz, zerinde arlarn uutuu bir tarla gibisiniz; ayn zamanda siz
kendiniz de sanki devaml bir uma durumundasnz. Dncele
riniz ve duygularnz, gerektiinde ispat edilebilen dorular veya
ayn zamanda da yanlglar, bize kendiliklerinden yaklaan veya,
onlar gzlemlemek istediimizde, uzaklap giden deiken var
lklarn arasndaki geilerin btn derecelerine sahip.
Bir kitaptaki dnceyi, onu saran sayfadan zebilmek im
knszdr. O dnce bize, baka insanlardan oluma bir zincir
iersinde nmzden srklenip gtrlen ve ksa bir sre iin an
lam dolu olarak beliren bir ehre gibi iaret eder. Herhalde imdi
yine biraz abartyorum; fakat unu sormak istiyorum size: Haya

tmzda biraz nce anlattklarmn dnda olup biten bir ey var


m? llebilen ve tanmlanabilen kesin izlenimlerden bahsetmek
istemiyorum fakat hayatmz yasladmz btn teki kavramlar,
buz gibi donup kalm mesellerden baka bir ey deil. Erkeklik
gibi basit bir kavram bile saysz tasavvurlar arasnda, sanki bo
luktaymasna, gelgitler yaamaz m? Bu, her nefes alla birlikte
eklini deitiren bir soluk gibidir ve sabit diyebileceimiz hibir
ey yoktur, ne bir izlenim, ne de herhangi bir dzen. Demek ki
bizler, daha nce sylediim gibi, bize uygun gelmeyeni ylesine
bir rpda edebiyattan dladmzda, hayatn balangcndaki ilk
durumunu yeniden tesis etmekten baka bir ey yapmyoruz.
Sevgili dostum, dedi Diotima btn bu dnce yrtme
ler bana muhtevadan yoksunmu gibi geliyor. Ulrich, konumasna
ksa bir ara vermiti; bu kelimeler o araya dmt.
Evet, yle grnyor. Umarm ok yksek sesle konumammdr diye karlk verdi.
Hzl, alak sesle ve uzun konutunuz diye tamamlad alayl
bir ifadeyle Diotima. Fakat buna ramen sylemek istediiniz ey
hakknda tek kelime etmediniz. Bana neyi yeniden akladnz, bi
liyor musunuz? Gerekliin ortadan kaldrlmas gerektiini! tiraf
etmeliyim ki, bu dnceyi sizden ilk defa, hatrladm kadaryla
ilk gezilerimizden birinde duyduumda, uzun zaman unutamamtm; neden olduunu bilmiyorum. Fakat bunu nasl yapmak istedi
inizi ne yazk ki yine sylemediniz!
uras ak ki, bunu yapmaya kalksaydm, yine en azndan
bir defa daha bu kadar uzun konumam gerekirdi. Fakat siz, bu iin
kolay olabileceini mi dnyorsunuz? Eer yanlmyorsam, Arn
heim ile birlikte bir tr kutsalla doru uup gitmek istediinizi
sylemitiniz. Demek ki bunu kafanzda ikinci tr bir gereklik
olarak canlandrmaktasnz. Oysa ben, tekrardan gerekdn ele
geirmek zorunda olduumuzu sylyorum; gerekliin bir anlam
kalmad artk!
Sanrm Arnheim buna katlmazd! diye dncesini ak
lad Diotima.
Tabii ki katlmazd; aramzdaki kartlk da bu zaten. O, ye
dii, itii, uyuduu, byk Arnheim olduu, sizinle evlensin mi
evlenmesin mi bilemedii olgusuna bir anlam vermek istiyor, ve es

kiden beri manevi yannn btn hzinelerini bunun iin toplad.


Ulrich anszn, suskunlua dnen bir ara verdi.
Biraz sonra, ayn ifadeyle sordu: Neden zellikle sizinle bu
konumay yaptm bana syleyebilir misiniz? u anda ocuklu
umu hatrlyorum. Belki inanmayacaksnz ama, iyi bir ocuktum;
scak bir gecedeki hava kadar yumuaktm. Bir kpee ya da bir
baa snrsz k olabilirdim - Bu cmleyi de bitirmedi.
Diotima, aresizlik tayan bir ifadeyle ona bakt. Yeniden, Ul
richin bir zamanlar duygunun kesinliinden yana km oldu
unu hatrlad, halbuki bugn ayn eye kar kmaktayd. Hatta
bir defasnda Arnheim, anlam balamnda yeterince ar olmamak
la sulamt ve imdi mdahale etmemeyi savunuyordu. Ulrichin
duygularn izne karlmamasndan yana oluu da Diotimay te
dirgin etmekteydi, halbuki Arnheim, birden ok anlama gelebile
cek ekilde, insann asla btnyle nefret etmemesi veya btnyle
sevmemesi gerektiini sylemiti! Diotima, bu dnceyle kendini
tamamen gvenceden yoksun hissetmekteydi.
Snrsz hissetme diye bir eyin olduuna gerekten inanyor
musunuz? diye sordu Ulrich.
Ah, evet, snrsz duygu vardr! diye yant verdi Diotima;
ayaklaryla yeniden salam basmaktayd.
Halbuki ben buna tam olarak inanmyorum dedi Ulrich dal
gn bir ifadeyle. Tuhaftr ama, bundan ok sz ederiz, fakat sanki
iinde boulabilirmiiz gibi, hayat boyu kandmz ey de zel
likle budur. Diotimanm onu dinlemediini, gzleriyle bir araba
aramakta olan Arnheima baktn fark etti.
Korkarm, dedi Diotima onu Generalden kurtarmamz ge
rekiyor.
Bir araba durduracam ve Generalin dikkatini zerime eke
ceim diye teklifte bulundu Ulrich, tam ayrlaca srada Diotima
elini onun koluna koydu ve abalar iin ona dosta teekkr etmeyi
amalayan, yumuak bir tasdik ifadesiyle konutu: Snrsz olann
dnda her duygu, deersizdir.

Senin Gsnn Ucu, Bir Gelincik Yapra Gibi


Son derece istikrarl zamanlarn ardndan frtnal deiimlerin
gelmesi yasas uyarnca, Bonadea da bir gerileme yaamt. Diotima ya yaklama giriimleri sonusuz kalmt, ve Ulrichi iki rakibenin arkadalk kurmalarn salayp safd ederek cezalandrmaya
ynelik o ho niyet de boa kmt, - oysa bu, Bonadeann stne
nice hayaller ina ettii bir fanteziydi. Bonadea, yeniden kendini
sevgilisinin kapsn alacak kadar aalamak zorunda kalmt,
ne var ki Ulrich, grnd kadaryla her eyi ikisinin srekli ra
hatsz edilmelerini salayacak ekilde dzenlemiti ve erkein her
trl tutkudan yoksun arkadal, Bonadeann Ulriche o hi hak
etmedii halde neden geri dndn aklamasn salayacak b
tn hikyelerinin un ufak olup dalmasna yol amt. Buna ok
iddetli bir karlk verme tutkusu, Bonadeay ok zorlamaktayd,
ama te yandan erdemli tavr, ona byle bir ey yapmasn yasak
lyordu, bu yzden Bonadea, kendisi iin edinmi olduu takdire
deer niteliklere zamanla byk bir honutsuzlukla bakmaya ba
lamt. Geceleri tatmin edilmemi ehvetin yaratt iman kafa,
omuzlarnn stnde maymun postunu andran kabuu doann
bir hatas sonucu iednk olarak gelimi bir Hindistan cevizi gibi
duruyordu, ve Bonadea, sonunda elinden iki iesi zorla alnm bir
ayya gibi, ok byk ve ciz bir fkenin esiri oldu. Kendi kendi
ne Diotima ya svp sayyor, onu bir hilekr, tahamml imknsz
bir kadn msveddesi diye nitelendiriyordu ve hayal gc, bys
Diotimann bir srr olan o hem soylu, hem de kadns karizma
ya uzmanca dipnotlar dyordu. Taklit edilmesi Bonadea ya onca

mutluluk vermi olan bu grn, sonunda bir hapishaneye dnt


ve kadn, oradan kaarak kendini vahi bir zgrln kucana
att; sa maas ve ayna, ondan ideal bir grnt yaratma gcn
kaybetti ve bunun sonucunda Bonadeanm iinde bulunduu yapay
bilin durumu da yklp gitti. Bonadeanm hayatn trl cilveleri
ne ramen her zaman tadn karmay baarm olduu uyku bile
imdi akamlar onu biraz bekletir olmutu, bu kendisi iin ylesi
ne yeni bir durumdu ki, Bonadeaya hastalkl bir uykusuzluk gibi
gelmeye balamt; ve bu durumda Bonadea, ciddi olarak hastala
nan btn insanlarn hissettiklerini, yani ruhun yaralanm bedeni
ortada brakarak kap gittiini hissetti. imdi kafasnn iindeki
btn isyanlarla yakc kumlarn stndeymiesine uzanp yatt
nda, Diotima ya onca hayranlk duymasna yol am olan btn
o akll konumalarn sanki kilometrelerce uzakta kaldn hisse
diyor ve Diotimadan itenlikle nefret ediyordu.
Ulrichi bir defa daha ziyaret etmeye karar veremediinden,
onu doal duygular araclyla geri kazanmak iin bir plan d
nd ve nce plann son ksm tamamland: Ulrich o batan
karc Diotimanm yanndayken, Bonadea ieri dalacakt. Zaten
Diotimann evindeki grmelerin umumun yararna gerekten
bir eyler yapabilme amacna hizmet etmeye deil, fakat birlikte
gzel vakit geirmeye yarad akt. Oysa Bonadea, umumun
yararna bir eyler yapacakt, ve bylece plannn balang ksm
da tamamlanm oluyordu: nk artk kimse Moosbrugger ile il
gilenmiyordu, ve bakalar byk konumakla megulken o insan
yklp gitmekteydi! Bonadea, iinde bulunduu skntl durum
da Moosbruggerin yine kurtarcs olduundan bir an bile kuku
duymuyordu. Eer Moosbrugger zerine dnseydi, onu korkun
bulurdu; fakat Bonadea sadece unu dnyordu: Ulrich onunla
bu kadar ilgileniyorsa eer, o zaman onu unutmamas da gerekir!
Kafas planyla megulken, aklna iki ayrnt daha geldi: Ulrichin
bu katil hakknda konuulurken insann her zaman ikinci bir ruha
sahip olduunu, bu ruhun hep masum kaldn, sorumluluk ehli
yetine sahip bir insann her zaman farkl da hareket edebileceini,
ama sorumluluk ehliyeti bulunmayann bunu asla yapamayacan
iddia etmi olduunu hatrlamt; Bonadea bundan, kendisinin so
rumluluk ehliyetinden yoksun kalmak istedii ve o zaman masum

olaca gibi Ulrichin sylediine benzer bir sonu kartmt, bu


zellik, Ulrichte eksikti ve kendi selameti iin bunun ona kazan
drlmas gerekiyordu. - Bonadea bunu gerekletirmek iin, sanki
bir davete gidiyormu gibi giyinmi olarak, birka akam boyunca
Diotimann pencerelerinin nnde gezindi ve fazla beklemesine de
gerek kalmad, sonunda pencereler, ierdeki meguliyetin bir iareti
olarak, btn cephe boyunca aydnland. Bonadea kocasna davetli
olduunu, ama hibir zaman fazla uzun kalmadn anlatmt; ve
cesaretini henz tam olarak toplayamad gnler srasnda bu ya
lan syleme yznden, her akam ait olmad bir evin nndeki
gidip gelmeler yznden, ksa bir sre sonra onu nihayet merdi
venlerden yukarya srkleyecek ve gittike byyen bir itici g
olumutu. Tandklar tarafndan grlebilirdi, rastlant sonucu
oradan geen kocasnn gzne arpabilirdi, evin khyasnn dik
katini ekebilirdi, bir polisin aklna soru sormak gelebilirdi: Gezin
tisi tekrarlandka, btn bu tehlikeler de Bonadeaya daha byk
gzkmeye balamt ve daha fazla tereddt ettii takdirde bana
bir ey gelmesi ihtimali de kuvvetlenmiti. Ak konumak gere
kirse, Bonadeann daha nce de grlmemesi gereken kaplardan
szld ve yollardan gittii pek ender deildi, ama o durumlarda
yaptnn erimek istedii hedefin gerei olduu bilinci, koruyucu
bir melek gibi hep yanbamda yer almt, oysa imdi beklenmedi
i bir eve girecekti ve ne ile karlaaca da kesin deildi; Bonadea
kendini, olayn btnn balangta kafasnda tam olarak canlan
drmam, fakat sonradan koullarn yardmyla artk bir tabanca
nn patlamasnn, havada uuan kezzap damlalarnn parltsnn
srad bir olay olmaktan kt bir duruma getirilmi bir suikast
gibi hissetmekteydi.
Bonadeann elbette byle amalar yoktu, ancak sonunda zile
basp ieri girdiinde, stnde ruhsal adan benzer bir kopmuluk
hali vard. Kk Rachel dikkatleri ekmeksizin Ulriche yaklam
ve ona, darda kendisiyle konumak isteyen birinin bulunduu
nu, bu birinin yabanc ve yznde kaln bir pee olan bir hanm
olduunu belli etmeden haber vermiti, ve Rachel Ulrichin arka
sndan salonun kapsn kapattnda, Bonadea da peeyi yznden
yukarya doru kaldrmt. O anda M oosbruggerin kaderinin ar
tk daha fazla gecikmeye tahammlnn olmadndan kesinlikle

emindi ve Ulrich ile iini kskanln kemirdii bir sevgili gibi


deil, fakat bir maraton koucusu gibi soluu kesilmi halde kar
lamt. Kocasnn kendisine bir gn nce pek yaknda M oosbruggeri kurtarmann artk mmkn olmayacan haber verdii
tarzndaki yalan hi zorlanmadan syleyivermiti. Byle iren
katillerden nefret ettiim kadar diye tamamlamt konumasn
kimseden nefret etmem; ama buna ramen burada davetsiz bir mi
safir gibi karlanmay gze aldm, nk bu konuda hl bir eyler
yapmak istiyorsan, imdi hemen evin hanmnn ve o ok nfuzlu
konuklarn yanna dnmek ve meseleni onlara amak zorundasn!
Bonadea, aslnda ne beklediini bilmiyordu. Ulrichin ok duygu
lanarak kendisine teekkr etmesini, Diotimay dar armasn,
Diotimanm ikisini de yanna alarak baka bir odaya ekilmesini
mi? Diotimann belki de duyduu sesler yznden hole kma
sn, bylece de ona kendisinin, yani Bonadeann Ulrichin soylu
duygularna muhatap olmaya deer biri olduunu anlatma frsat
n bulmay m! Gzleri nemden parlyor ve elleri titriyordu. Yk
sek sesle konumutu. Ulrich ok skntl durumdayd ve srekli
glmsyordu, bu glmsemeyi Bonadeay yattrmak ve hemen
kp gitmesi gerektiine nasl inandrabileceini dnecek vakit
bulabilmek iin aresizce bir ara olarak kullanmaktayd. Durum
kritikti ve eer Rachel yardma gelmeseydi, Bonadeann bir lk
veya alama nbetiyle de noktalanabilirdi. Kk Rachel, btn o
zaman boyunca parlak ve sonuna kadar alm gzleriyle ikisinin
yaknnda durmutu. Tedirginliini btn vcuduyla belli eden ya
banc ve gzel hanmefendi Ulrich ile konumay talep ettii anda
sanki bir macerann kokusunu almt. Konumalarn byk bir
ksmn duymutu ve Moosbrugger ad, kulaklarna heceleriyle bir
likte patlamalar gibi arpmt. zntnn, tutkunun ve kskan
ln gl titreimleriyle rl kadn sesi, bu duygulardan anla
mamasna ramen, Racheli de srklemiti. Bu kadnn Ulrichin
sevgilisi olduunu zmt ve o anda Ulriche bir kat daha k
olmutu. Sanki btn gslerden bir ark ykseliyormu ve ken
disinin de buna katlmas gerekiyormu gibi, bir eylemde bulunma
ya srklendiini hissediyordu. Bu yzden, sessiz kalnmasn rica
eden bir bakla bir kapy at ve ikisini, konuklarn kullanmad
tek odaya girmeleri iin davet etti. Bu, Rachelin hanmna kar

gsterdii ilk ak ve seik sadakatsizlikti, nk bu olay meydana


ktnda nasl karlanacan bilmiyor olamazd; fakat dnya ok
gzeldi ve muhteem heyecan ylesine olaand bir durumdu ki,
Rachel bunu dnmeye frsat bulamad.
Ik yandnda ve Bonadeann gzleri bulunduu yeri gittike
semeye baladnda, bacaklar neredeyse onu tayacak gc yiti
recekti ve kskanln yaratt kzllk yanaklarn kaplad, nk
Bonadeann baknd yer, Diotimann yatak odasyd; etrafta o
raplar, sa fralar ve daha bir sr ey vard, bunlar, bir kadn bir
davet iin tepeden trnaa giyindiinde ve ona yardm eden kz top
lamaya vakit bulamadnda, ya da, imdi olduu gibi, ertesi sabah
naslsa her yer batan dzeltileceinden, toplamaya hi girimedi
inde geride kalan eylerdi; nk byk davetlerin olduu akam
lar, teki odalar boaltmak iin yatak odas da zorunlu olarak eya
deposu yerine kullanlyordu. Odann havas, birbirine yapk bu
mobilyalarn kokusuyla, pudra, sabun ve esans kokularyla doluydu.
Kk kz bir dncesizlik yapt; burada kalamayz! dedi Ulrich
glerek. Ayrca, gelmemen gerekirdi, nk Moosbrugger iin ya
plabilecek herhangi bir ey yok.
Buraya gelmek iin zahmet etmemem gerekirdi diyorsun, yle
mi? diye tekrar etti Bonadea neredeyse sesi kslm olarak. Gzleri
etraf tarayp duruyordu. Bu kk kz, diye soruyordu ac ekerek
kendi kendine, nceden alkn olmasa, nasl olur da Ulrichi evin
en zel blmne gtrmeyi akl edebilir?! Ancak bu delili Ulriche
gstermeyi gze alamad ve herhangi bir ifadeden yoksun bir sesle
sitemde bulunmay tercih etti: Byle bir hakszlk olurken rahat
uyuyabiliyorsun, yle mi? Ben gecelerdir uyumadm, o yzden seni
aramaya karar verdim! Bonadea odaya arkasn dnmt, pen
cerede duruyordu ve baklarn dardan gzlerine yansyan, say
damlktan yoksun grntye dikmiti. Bu, aalarn tepeleri ya da
bir avlunun derinlii olabilirdi, Bonadea heyecanna ramen bulun
duu yeri bu odann caddeye bakmadn bilecek kadar tanyordu;
teki pencerelerden iersi grlebilirdi, ve Bonadea imdi vefasz
sevgilisiyle birlikte, ak duran perdelerden giren n altnda, rakibesinin yatak odasnda mehul ve karanlk, ii seyircilerle dolu bir
salonun nnde durduunu kafasnda canlandrdnda, ok tahrik
olduunu hissediyordu. apkasn karm, paltosunun da nn

amt, alm ve gslerinin sivri ular souk pencere camlarna


deiyordu; gzleri sevecenlikten ve yalardan dolay nemlenmiti.
Yava yava geri ekilerek tekrar sevgilisine dnd, fakat imdi bilind bir derinlie kavumu olan gzlerinde biraz nce bakt
yumuak ve inat karanlktan bir eyler kalmt. Ulrich! dedi
srarl bir tonla Sen kt bir insan deilsin! Sadece yleymi gibi
yapyorsun! yi olabilmeyi kendin iin elinden geldiince zorlat
ryorsun!
Durum, Bonadeann bu nispeten akll saylabilecek kelimele
ri yznden tekrar tehlikeli bir hal almt; burada sz konusu olan,
vcudunun bunca egemenliindeki bir kadnn ruhsal soyluluk
iersinde gln bir teselli zlemi ekmesi deildi; hayr, burada bu
vcudun kendi gzellii, akn kadife yumuaklndaki saygnl
na ynelik hakkn dile getirmekteydi. Ulrich, onun yanma geldi
ve koluyla omzuna sarld; tekrar karanla dnmlerdi ve birlikte
darya bakmaktaydlar. Grnte snrsz olan karanln ier
sinde evden gelen azck k zlmt, ve bu, youn sisin havay
yumuaklyla doldurmas gibi bir manzara yaratyordu. Ulrichte,
herhangi bir nedenden dolay, kn ilerlemi aylarnda bulunmala
rna ramen, sanki baklarn yumuak ve serin bir ekim gecesine
dikmiesine ve ok gl bir izlenim uyanmt, sanki ehir dev bir
ynl battaniyeye sarlp sarmalanmt. Sonra Ulrichin aklna, bir
ynl battaniyenin de pekl bir ekim gecesine benzetilebilecei
geldi. Teninde yumuak bir tedirginlik hissetti ve Bonadeaya daha
bir sk sarld.
imdi ieriye gidecek misin? diye sordu Bonadea.
Ve M oosbruggere yaplacak hakszl nleyecek miyim, yle
mi? Hayr; zaten onun bana gelenlerin gerekten hakszlk olup
olmadn bile bilmiyorum! Ne biliyorum ki onun hakknda? Onu
sadece bir defa, bir duruma srasnda yle bir grmtm ve ze
rine yazlm baz eyleri de okudum. Bu, tpk senin gs ula
rnn bir gelincik yapra gibi olduunu hayal etmeme benziyor.
Hayal ettiim iin gerekten yle olduuna inanmak hakkna sahip
miyim?
Ulrich dnd. Bonadea da dnyordu. Ulrichin dn
d uydu: Aslnda soukkanllkla bakldnda, bir insann
tekiler iin bir meseller dizisi olmaktan bakaca bir nemi yok.

Bonadea ise dndkten sonra u sonuca vard: Haydi gel, kp


gidelim buradan!
Bu imknsz, diye yant verdi Ulrich herkes nerede kald
m sorar ve senin ziyaretine ait herhangi bir haber szd takdirde
bu, olumsuz bir dalgalanmaya yol aar.
Suskunluk, darya bakmak, ekim gecesi, ocak gecesi, ynl
battaniye, ac veya mutluluk olabilecek ve hangisi olduunu syle
yemeyecekleri bir ey, ikisini yeniden birletirmiti.
Neden hibir zaman elinin altnda olan halletmiyorsun?
diye sordu Bonadea.
Ulrich, anszn herhalde son gnlerde grm olmas gereken
bir ryay hatrlad. ok ender rya gren veya en azndan ryada
grdklerini asla hatrlamayan insanlardand, ve bu hatrlamann
anszn alp onu ieri brakmas, Ulriche biraz tuhaf geldi. Bir
ka defa bouna abalarla dik bir srta trmanmaya alm, fakat
iddetli ba dnmeleri yznden hep gerisingeriye itilmiti. imdi
bakaca bir aklama aramakszn bu yaantnn ryann hibir ye
rinde ortaya kmayan Moosbruggere ait olduunu biliyordu. Bu,
ayn zamanda ryadaki bir resmin birden ok anlama gelmesini ifa
de ediyordu, ruhunun son zamanlarda konumalarnda ve ilikile
rinde kendini srekli aa vurmu olan, gidecei yol belli olmayan,
bundan tr de belli bir noktann tesine geemeyen bir yrme
eylemine benzeyen bouna abalar sz konusuydu. Ulrich, ryas
nn bunu sergilemekteki yapmacktan uzak somutluu karsnda
elinde olmakszn glmsedi: Dmdz talar, kayan toprak, orada
burada destek veya hedef yerine geen bir aa ve btn bunlara
ek olarak yrme srasnda ykseklik farklarnn olaand bir bi
imde artmas. Ulrich, ilerleme giriimini ayn baarszlkla daha
aaya ve daha yukarya ynelik olmak zere tekrarlamt, ve ba
dnmesinden tr tam midesi bulanmaya balad srada onunla
beraber yrmekte olan biri, vazgeelim bundan, demiti, ta aa
da, vadinin tabannda zaten daha rahat olan ve herkesin gittii yol
var! Durum, apak ortadayd! Ayrca Ulriche, kendisine elik eden
kii pekl Bonadea olabilirmi gibi geliyordu. Belki de ryasnda
gerekten onun gs ularnn gelincik yapra gibi olduunu gr
mt; aray iersinde olan duygu iin rahatlkla ularla sslenmi
geni bir sath, koyu morumsu bir mavi-krmz karm olabile

cek, belli bir btnlkten yoksun bir ey, ryadaki manzarann he


nz aydnlatlmam bir kesinden sis gibi zlmekteydi.
Tam o anda insann o kendi kulislerini iinde btn olup bi
tenlerle birlikte, bu izlenimi tasvir edebilmekten ok uzak olsa bile,
bir bakta grmesini salayan bilin aydnl gerekleti. Ulrich,
bir rya ile ryann ifade ettii ey arasndaki ilikiyi tanyordu,
nk bu iliki onu daha nce de ou defa megul etmi olan ben
zetme ilikisinden baka bir ey deildi. Bir benzetme, bir doru
ile bir doru-olmayan, duygu asndan birbiriyle zlmez ekil
de balantl olmak zere, ihtiva eder. Bu benzetme olduu gibi
alndnda ve anlamlarla donatlarak bir gereklik niteliiyle ekillendirildiinde, ortaya rya ve sanat kar, ama bunlar ile gerek
hayatn btn arasnda camdan bir duvar vardr. Ayn benzetme
akl yoluyla ele alndnda ve doru olmayan, tam olarak do
ru olandan ayrldnda, hakikat ve bilgi doar, fakat bu defa da
duygu ldrlm olur. Organik bir eyi iki ksma ayran bakteri
trleri gibi, insan tr de benzetmenin doal hayatn gerekliin
ve hakikatin kat maddesine, sezginin, inancn ve sanatsalln da
camdan atmosferine ayrr. Grne baklrsa, arada bir nc
ihtimal bulunmamaktadr; halbuki belirsiz olan bir iin, insan ona
fazla dnmeden baladnda, istendii gibi sonulanmas ne ka
dar sk rastlanan bir durumdur! Ulrich sanki dnceleri ve ruhsal
atmosferleri araclyla onca sk srklendii sokak kargaasnn
iersinde imdi her eyin k noktasn oluturan ana meydan
daym gibi bir duyguya kaplmt. Ve neden hibir zaman elinin
altnda olan halletmedii sorusuna yant olarak, Bonadea ya btn
bunlarn ancak birazn sylemiti. Bonadea syleneni herhalde an
lamamt, ama byk gnnde olduu kesindi; bir sre dnd,
kolunu Ulrichin kolunun altna daha sk bir ekilde soktu ve zet
karrcasna yant verdi: Ryada dnmezsin, sadece herhangi bir
hikyeyi yaarsn! Bu, neredeyse doruydu. Ulrich onun elini skt.
Bonadeann gzleri anszn tekrar yaarmt. Gzyalar ar ar
yzne szld ve tuz banyosu yapan teninden akn o nitelendi
rilmesi imknsz rayihas ykseldi. Ulrich bu kokuyu iine ekti, ve
bu kaygan-salyams eye direnmeyi brakmaya ve unutmaya ynelik
byk bir zlem duydu. Ama sonra kendini toplad ve Bonadeay
sevecen bir tavrla dndrp kapya gtrd. O anda daha yaaya

ca bir eyler olduundan ve bunlar yarm yamalak eilimlerle


harcama hakkna sahip bulunmadndan emindi. imdi gitmeli
sin, dedi ksk sesle ve bana kzma, tekrar ne zaman grebiliriz
bilemiyorum, u sralarda kendimle ok megulm!
Ve mucize gerekleti, Bonadea ona kar ne direndi, ne de
tepeden bakarcasna fkeli szler syledi. Artk kskan deildi.
Bir hikye yaadndan emindi. Ulrichi kollarna alabilirdi; onu
yeryzne ekmek gerektiini seziyordu; tpk ocuklarna yapt
gibi, onun alnna da koruyucu bir ha iareti yapabilmeyi ok is
terdi. Ve bunu o kadar gzel buldu ki, herhangi bir son dncesi
aklndan gemedi. apkasn giydi ve Ulrichi pt, sonra onu, ip
likleri bu yzden kor haline gelen parmaklklara dnen peesinin
ardndan bir defa daha pt.
Kapda nbet tutmu ve kulak kesilmi olan kk kzn saye
sinde, evdeki misafirlerin byk blm gitmeye balam olmas
na ramen, Bonadeanm kimse farkna varmadan dar karlmas
baarld. Ulrich bunun karl olarak Rachelin eline dolgunca
bir bahi tututurdu ve soukkanllndan dolay ona vc ey
ler syledi; Rachel her iki davrantan tr ylesine heyecanlan
mt ki, parmaklar kendisi farkna varmakszn parayla birlikte
Ulrichin eline de epey uzun zaman sarl kald, sonunda Ulrich
gld ve sevecen bir ifadeyle kan beynine sram olan kzn om
zunu okad.

Hayatn ki Aac ve Bir


Kesinlik ve Ruh Genel Sekreterlii ne Ynelik Talep
O akam Tuzzilerin evinde eskisi kadar m isafir yoktu, Paralel-Eyleme katlm azalmaktayd, ve gelenler de eskiye oranla daha er
ken kp gitmilerdi. Ekselanslarnn -ayrca kendilerinin yzn
de kaygl, bulank bir ifade vard ve keyfi yerinde deildi, nk
eserine kar kan milliyeti komplolara ilikin ok kt haberler
alm t- son anda ortaya k da bu dalmay engelleyememiti.
Misafirler, Ekselanslarnn geliinin belki de baz zel yenilikler
anlamn tayabilecei beklentisiyle biraz duraklamlard, fakat
o bu dorultuda hibir iaret vermeyince ve hazr bulunanlarla da
pek ilgilenmeyince, son misafirler de kp gitmilerdi. Bu yzden
Ulrich, tekrar ortaya ktnda, odalarn neredeyse boalm ol
duunu grp dehete kapld, ve bundan ksa sre sonra en dar
evre, sadece bu arada eve dnm olan Daire Bakan tarafndan
geniletilmi olarak, terk edilmi odalarda kalakald.
Ekselanslar, unlar tekrar etti: Seksen sekiz yandaki ba
r bir hkmdarn bir simge olduu da sylenebilir; bu sylem
byk bir dnceyi ierir; ama ona politik bir ierik kazandrl
mas da arttr! Aksi takdirde ilginin azalmas ok doaldr. Baka
bir ifadeyle, ben kendi payma deni, grdnz gibi, yapm
bulunmaktaym; Alman milliyetileri W isnieczkye fkeliler, n
k onun bir Slav yanls olduunu sylyorlar; te yandan Slavlar
da fkeliler, nk onlar da onun bakanl zamannda kuzu pos
tuna brnm bir kurttan farksz olduunu sylemekteler: Fakat
bundan kan tek sonu, Wisnieczkynin gerekten vatansever ve

partiler st bir kiilik olduu, ve ben tamamen kendisinden ya


naym! imdi insanlarn biraz da olumlu bir eyler grebilmeleri
iin, en ksa zamanda bu iin kltrel yannn eksiklerinin de gi
derilmesi gerekiyor. Halkn arasndan katlan evrelerin istekleri
nin tespitini amalayan anketimiz ok ar ilerliyor. Bir Avusturya
Yl ya da bir Dnya Yl, elbette ok gzel bir ey, ama demek
istediim u ki, bir simge olan her eyin zamanla hakiki bir eye
dnmesi gerekir; yani, simge olarak kald srece benliimi et
kilemesine ses kartmam ve henz bir ey bilmiyorumdur, ama
sonradan benliimin aynasna arkam dnerim ve o arada onayla
m olduum ok farkl bir eyi yapabilirim. Bylece ne anlatmak
istediim anlalyor mu? Sevgili hanmefendimiz dnlebilecek
her trl abay harcyor, ve burada aylardr gerekten bilinmeye
deer konular zerinde konuulmakta, fakat katlm buna ramen
azalyor, ve iimde ok ksa zamanda bir konuda karar vermemiz
gerekecekmi gibi bir duygu var; bu konunun ne olduunu bilmi
yorum, belki Stephan K atedraline bir ikinci kulenin eklenmesi
veya A frikada bir imparatorluk ve kraliyet kolonisinin kurulmas,
ne olduu pek nemli deil. nk daha sonra, son anda, olayn
ok baka bir nitelik kazanacana kesinlikle inanyorum; burada
nemli olan nokta, katlanlarn icat edebilme becerilerinin, daha
sonra bu beceri kaybolup gitmesin diye, tam zamannda denetim
altna ahnabilmesidir!
Kont Leinsdorf, yararl bir konuma yapt gibi bir duygu
ya kaplmt. Yant vermek iin tekiler adna sz alan, Arnheim
oldu. Belli anlarda dnceyi bir eylemle alamann gereklilii
konusunda, bu alama sadece geici nitelikte olsa bile, syledikle
riniz, hayatn gereklerine tam anlamyla uyuyor! Ve bu balamda,
burada toplanmakta olan tinsel evrede bir sredir farkl bir atmos
ferin egemen olmas gerekten de nemli. Balangta tedirginlii
hissedilmi olan bulanklk artk ortadan kalkt; ortaya hemen hi
bir yeni neri atlmyor, eskilerden de neredeyse hi sz edilmiyor,
bunlar en azndan srekli bir ekilde savunulmuyor. Genel izlenime
gre, taraflarn hepsinde daveti kabul etmekle birlikte bir uzla
maya varma ykmllnn de stlenildii konusunda bir bilin
olutu, dolaysyla imdi bir lde kabul edilebilir nitelik tayan
her nerinin herkese onaylanmas ihtimali var.

Sevgili Doktor, bizde durum nasl? Ekselanslar, bu arada


varln fark ettii Ulriche dnmlerdi. Bizde de bir akla
kavuulduundan sz edilebilir mi?
Ulrich, bu soruya olumsuz yant vermek zorunda kald. Ya
zl fikir alverii, kiisel temaslardan ok daha keyifli bir ekilde
zaman alyordu, ve dzeltmelere ilikin nerilerin ak da zayflamamt; bu yzden kendisi hl dernekler kuruyor ve bunlar Ek
selanslarnn adna eitli bakanlklara havale ediyordu, ne var ki
bakanlklarn bunlarla ilgilenmeye hazr olma durumlarnda son
zamanlarda hissedilir bir geveme ortaya kmt. Ulrich, bunlar
rapor etti.
Bunda alacak bir taraf yok! dedi Ekselanslar hazr bulu
nanlara dnerek. Aslnda halkmzda alacak kadar ok devlet
bilinci var; fakat onu temas ettii btn alanlarda tatmin edebil
mek iin bir ansiklopedideki birikime sahip olmak gerekir. Bu ka
dar bakanlara fazla geliyor, ve bu da yukardan mdahale etmek
zorunda kalacamz nn yaklamakta olduunu kantlyor.
Bu balamda diyerek yeniden sz ald Arnheim Ekselans
lar, General von Stummun son defasnda konferansa katlanlarn
dikkatini gittike artan lde ekmi olduunu kayda deer bula
bilirler.
Kont Leinsdorf, ilk defa dnp Generale bakt. Nasl? diye
sordu ve bu sorunun nezakete aykrln gizlemek iin herhangi
bir aba harcamad.
Ah, bu benim iin sadece naho saylabilecek bir durum! Ben
byle bir eyi hi, ama hi amalamamtm! diye utanga bir ifa
deyle kendini savundu Stumm von Bordwehr. Askerin konferans
odasnda sadece mtevaz bir grevi vardr, ve ben de buna nem
veririm. Ancak Ekselanslar herhalde hatrlayacaklardr, ben daha
ilk oturumda ve, deyi yerindeyse eer, sadece askeri grevimin bir
icab olarak, komisyonun aklna baka bir ey gelmedii takdirde,
zel bir durum olarak topu snfmzda modern toplarn bulunma
dn, donanmamzn da gemilerden yoksun olduunu, yani muh
temel bir lke savunmasnn gerekli klaca sayda gemiye sahip
olmadn dnmesini rica etmitim...
Ekselanslar: Evet? diyerek onun szn kesti ve Diotimaya
honutsuzluunu aka belli eden, akn ve soran gzlerle bakt.

Diotima gzel omuzlarn kaldrd, sonra da teslimiyet ifade


siyle indirdi; ksa boylu, yusyuvarlak Generalin kavranmas imkn
sz yardmc glerin ynetiminde, bir karabasan gibi ban nereye
evirse orada bitivermesine artk neredeyse almt.
Ve ayrca diye acele devam etti Stumm von Bordwehr, ba
ar karsndaki tevaznn altnda kalmamak iin zellikle son
zamanlarda, biri byle bir neriyle balangc yapt takdirde, onu
destekleyecek sesler ykselmeye balad. Ordu ile donanmann
ortak bir dnce, stelik de byk bir dnce olduu ve bunun
byk bir ihtimalle Majestelerini de sevindirecei ifade edildi. Ve
Prusyallarn da gzleri herhalde aknlktan fal ta gibi alrd
- sizden zr dilerim, Herr von Arnheim!
Ah, hayr, Prusyallarn gzleri aknlktan fal ta gibi
almazd diye kar kt Arnheim glmseyerek. Ayrca ben,
Avusturyaya ait bu tr meselelerden sz edildiinde elbette hazr
bulunmuyorum, her eye ramen grmeleri dinleme izninden de
son derece mtevaz bir dzeyde yararlanyorum.
Her ne olursa olsun, diye szlerini noktalad General ger
ekten de konumalarla daha fazla zaman kaybedecek yerde, askeri
bir projede karar klnmasn en basit zm diye nitelendiren sesler
ykseldi. Ben bunun, ikinci bir dnceyle, belki de byk ve sivil
alana giren bir dnceyle birletirilebilecei kansndaym, ve sivil
dnce araclyla ortaya daha iyi bir ey kmayacan syleyen
sesler, en yksek dzeydeki tinsel evreden geldi.
Ekselanslar, sonunda gzlerini hi hareket ettirmeksizin din
lemeye koyulmutu ve sadece baparmaklarn dndrmeye ynelik
engelleyemedii giriimler, i dnyasndaki abalarn gln ve
tedirginliini aa vuruyordu.
Sesini kartmasna pek alk olunmayan Daire Bakan Tuzzi,
ar ar ve ksk sesle konutu: Dileri Bakannn buna bir itiraz
olacan sanmyorum!
Ya, yetkili makamlar birbirlerini bilgilendirdiler demek?! diye
sordu Kont Leinsdorf ironik ve sinirli bir ifadeyle. Tuzzi, sevimli bir
kaytszlkla yant verdi: Ekselanslar, yetkili makamlarla ilgili aka
yapyorlar. Sava Bakanl, Dileri Bakanl ile anlamaktansa
dnya apnda bir silhszlanmay tercih ederdi herhalde! Ve sonra
anlatmay srdrd: Son on ylda Genelkurmay Bakanmm aba

laryla Gney Tirol blgesinde ina edilmi olan savunma tesisleri


hakknda Ekselanslarnn bilgileri vardr herhalde, yle deil mi? Bu
tesislerin kusursuz olduklar ve en son ihtiyalara gre yaplm ol
duklar syleniyor. Tesisler doal olarak elektrikli engellerle ve byk
projektrlerle de donatld, bunlarn elektrik ihtiyacn karlamak
iin yerin altna indirilebilen Diesel motorlar da yapld; dolaysyla
herhangi bir konuda geri kaldmz sylenemez. Aksilik, motorlarn
topu dairesi tarafndan smarlanm olmas, yakt ise Sava Bakan
lnn inaat dairesince salanyor; kurallar byle gerektiriyor, ve
bu yzden tesisler iletilemiyor, nk her iki daire, tesisleri devreye
sokmak iin gerekli olan kibritin inaat dairesi tarafndan salanan
yakt olarak m, yoksa topu dairesinin yetki alanna giren motor
paras olarak m anlalmas gerektii konusunda anlaamyorlar.
ok ho! dedi Arnheim, oysa Tuzzinin Diesel motorunu
gazla ileyen motorla kartrdn ve artk sonuncusunda bile ra
larn oktandr kullanlmadn bilmekteydi; bu da eitli brolar
arasnda volta atan, sevimli bir kara mizahla ykl hikyelerden
biriydi, ve Daire Bakan da onu, hikyenin ihtiva ettii talihsizlii
sevinle izleyen bir ses tonuyla anlatmt. Fakat bunun kabaha
ti, sivil hkmetteki beylere ait, dedi General, akay srdrerek;
nk btede yeterince karlanmam bir ey aldmzda, M a
liye Bakanl derhal anayasal bir ynetim biimi konusunda hibir
ey bilmediimizi sylyor. Bu nedenle, Allah korusun, bte yl
nn bitiminden nce bir sava kt takdirde, seferberliin daha ilk
gn gndoumuyla birlikte mstahkem mevkilerin komutanlarn
kibrit satn almalar iin telgrafla yetkili klmak zorunda kalacaz,
ve onlarn dalardaki inleri yznden bunu baaramadmzda,
komutanlarn sava emir erlerinin kibritleriyle yrtmelerinden
baka are kalmayacak!
General, herhalde biraz fazla ileri gitmiti; nk akann in
cecik dokusunun altndan anszn yine Paralel-Eylemin iinde bu
lunduu durumun korkutucu ciddiyeti kendini belli etti. Ekselans
lar, dnceli bir ifadeyle yle dedi: Zamanla..., fakat sonra g
durumlarda sz bakalarna brakmann daha akllca bir hareket
olacan dnd ve cmlesini tamamlamad. Alt insan, sanki bir
kuyunun banda duruyorlarm ve iine bakyorlarm gibi, bir an
sustular.

Diotima: Hayr, bu imknsz! dedi.


Nedir imknsz olan? diye sordu btn baklar.
nk yle hareket ettiimiz takdirde, Almanyada bizi su
ladklar eyi yapm oluruz: Silhlanm oluruz! diyerek cmle
sini tamamlad. Ruhu, anekdotlar duymam veya unutmutu ve
Generalin baarsna takl kalmt.
Peki ne olacak? diye sordu Kont Leinsdorf hem kran hem
de kaygyla. En azndan geici bir are bulmak zorundayz!
Almanya, nispeten naif saylabilecek, kanl canl bir lkedir
dedi Arnheim, Diotimann sitemine bir zrle karlk vermesi g erekiyormuasna. Almanyaya barut ve sert iki getirildi.
Tuzzi, soukkanldan da te bulduu bu benzetmeye glm
sedi.
Almanyann bizim eylemimizin kapsamna girmesi ngrlen
evrelerde gittike artan bir honutsuzlukla karland inkr edi
lemez. Kont Leinsdorf, bu tespiti araya sktrma frsatn karmamt. Ne yazk ki durum, eylemimizin kapsamna artk girmi
olan evrelerde de byle! diye ekledi bir mucizeden sz edercesine.
Arnheimn buna armadn aklamas ise Kont Leins
dorf u hayrete drmt. Biz Almanlar, diye karlk vermiti
Arnheim aslnda talihsiz bir halkz; sadece Avrupann kalbinde
yaamakla kalmyoruz, fakat bu kalp olarak ac da ekiyoruz...
Kalp mi? diye sordu Ekselanslar elinde olmakszn. Kalp
yerine beyin denilmesini beklemiti ve aslnda ona da raz olmay
tercih edecekti. Fakat Arnheim, kalpte srar etti. Hatrlyor mu
sunuz, diye sordu pek de uzun saylmayacak bir zaman nce Prag
belediye ynetimi Fransaya byk bir sipari vermiti, oysa doal
olarak biz de bir teklifte bulunmutuk ve hem daha iyisini hem de
daha ucuzunu teslim edebilirdik. Bu, sadece duygusallktan kay
naklanma bir honutsuzluk. Ve sylemem gerekir ki, tamamen an
layla karlyorum.
Arnheim konumasna devam etmezden nce Stumm von
Bordwehr, sevinle sz ald ve bu durumu aklad. Bugn insan
lar btn dnyada didinip durmaktalar, fakat Almanyada ok daha
fazla insan byle yapmakta dedi. Bugn insanlar btn dnyada
grlt karmaktalar, ama en ok grlt Almanyadakilerden
kyor. hayat, her yerde bin yllk kltrle olan ban kaybetti,

fakat en vahimi Reichtaki durum. Her yerde genliin en deerli


kesimi klalara tklyor, fakat Almanlarn klalar her yerdekinden fazla. Ve ite bu nedenden dolaydr ki, diye son verdi szne
ok fazla Almanyann gerisinde kalmamak, bizim iin bir karde
lik grevidir. Eer elikiye dyorsam, zr dilerim, ama zek
denilen eyin ite byle kark yanlan var!
Arnheim, bayla onu onayladn belli etti. Belki de Ameri
kann durumu bizimkinden de kt, diye ekledi ama en azndan
btnyle n aif bir durum, bizim tinsel paralanmlmz gibi de
il. Biz, her bakmdan ortada yer alan bir halkz, dnyann btn
motifleri bizde kesiiyor. Sentez, en ok bizde gerekli. Bunu bili
yoruz. Bir tr gnah bilincine sahibiz. Ancak bu noktay hemen
balangta belirttiime gre, adalet, bakalar iin ac ektiimi
zi, onlarn yanllarn ayn zamanda bir rnek niteliiyle stlen
diimizi, bir anlamda dnya iin gnah ilediimizi ve armha
gerildiimizi, ya da btn bunlar bakaca nasl ifade edilebilirse,
itiraf etmemizi gerektiriyor. Ve Almanyada meydana gelebilecek
bir deiim, herhalde en nemli olay olurdu. Tahminimce szn
ettiiniz ve bize kar taknlan blnm ve, grnd kadaryla,
biraz duygusal tavrda buna ilikin sezginin izleri var!
Bu noktada Ulrich de sze kart. Beyler, Almanyadan yana
olan dosta tutumlar yeterince deerlendirmiyorlar. Gvenilir bir
yerden aldm habere gre pek yaknda eylemimize kar, Alman
yaya dman olduu gerekesiyle, iddetli bir gsteri yaplacak.
Ekselanslar, Viyana halknn sokaklara dkldn grecekler.
Baron Wisnieczkynin greve getirilmesi protesto edilecek. Sayn
Tuzzinin ve sayn Arnheimn gizlice anlatklar, Ekselanslarnn
ise Paralel-Eylem zerindeki Alman etkisine kar ktklar tah
min ediliyor.
Kont Leinsdorfun baklarnda imdi bir kurbaann sakinli
ini ve bir boann kkrtlmln artran bir ifade belirmi
ti. Tuzzinin gzleri ar ar doruldu ve scak baklar sorarcasna
Ulriche dikildi. Arnheim, iinden gelen bir glmeyle ayaa kalkt;
aslnda Daire Bakanna, kendilerine ortaklaa isnat edilen sama
lktan tr zr dilemi olmak iin, hem kibarca hem de alayl bir
ifadeyle bakabilmeyi isterdi, ama onu ele geiremeyince Diotimaya
dnd. Bu arada Ulrichin koluna girmi olan Tuzzi, ona bu yeni

haberi nereden aldn sormaktayd. Ulrich, yant olarak bunun


bir sr deil, yaygn ve ounlukla inanlan bir sylenti olduunu
belirtti ve birinin evinde kulana geldiini ekledi. Tuzzi, yzn
ona yaklatrd ve Ulrichi, yzn tekilerin yzlerinin arasndan
karp emeye zorlad; bylece korunmu olarak, anszn fsldad:
Arnheimin neden burada olduunu hl bilmiyorsunuz galiba?
Arnheim, Prens M osjoutoffun yakn bir dostu ve ar hazretlerinin
de persona grata saydklar biri. Rusyayla ilikisi var ve buradaki ey
lemi pasifist bir tutumla etkilemesinin istendii syleniyor. Btn
bunlar gayri resmi nitelikte ve, deyi yerindeyse eer, Rus arnn
kiisel inisiyatifinden kaynaklanma, ideolojik bir mesele. Tam size
gre, dostum! diye bitirdi szn alayl bir ifadeyle; Leinsdorf bu
konuda hibir ey bilmiyor!
Daire Bakan Tuzzi, bu haberi kendi resmi grev alanndan
almt. Habere inanyordu, nk pasifzmi gzel bir kadnn ben
liine uyan, Diotimann Arnheim iin yanp tutumasn ve Arnheimn vaktinin ounu Tuzzilerin evinde geirmesini aklayan
bir akm sayyordu. Ksa sre ncesine kadar, neredeyse kskanlk
hissedecek kvama gelmiti. Tinsel eilimleri ancak bir dereceye
kadar muhtemel sayyordu, fakat bu derecenin snrnn korunup
korunmadn anlamak iin hile saylabilecek aralara bavurmay
kendisine yediremiyordu, bundan tr kendini karsna inanmaya
zorlamt; fakat byle bir tutum erevesinde erkeke-rnek bir tav
ra ilikin duygunun kendini cinsel duygulardan daha gl ekilde
belli etmesine ramen, bu duygular yine de i dnyasnda, meslei
olan bir erkein hayatnn grevlerini ihmal etmek istemedii tak
dirde karsn gzetim altnda tutmaya asla vakit bulamayacan
ona ilk defa anlatmaya yetecek kadar kskanlk uyandrmaktayd.
Geri Tuzzi kendi kendisine, bir makinistin lokomotifinde karsn
bulundurmaya hakk olmadna gre, bir imparatorluu yneten
bir erkein kskanmaya ondan ok daha az hakknn olabileceini
telkin etmeye alyordu, fakat bylece iinde kald o soylu hibir
eyden haberi olmama durumu bu defa diplomasiye aykr kayor
ve Tuzzinin mesleki adan kendine duyduu gvenden bir eyler
alp gtryordu. Bu nedenle, kendisini tedirgin eden her ey hi
bir zarara yol amakszn aydnla kavuur gibi olduunda, kendi
ne olan gvenine byk bir kran duygusuyla yeniden kavumu

tu. Hatta imdi, kars henz Arnheimm insan yanndan baka bir
ey grmezken ve onun aslnda arn bir adam olduunun farkn
da deilken, kendisinin Arnheim hakkmdaki her eyi bilmesini,
karsnn ektii kk bir ceza saymaya balamt; Tuzzi, byk
bir keyifle yine einden baz kk aklamalar yapmasn istedi ve
ei de bu grevi kibarca, ama sabrszlkla stlendi; Tuzzi, yantla
rndan kendi sonularn kartmay istedii grnte zararsz bir
dizi soru tasarlamt. Diotimann kocas olarak, kuzene de bu
konuda bir eyler anlatmak isterdi; tam karsn g duruma drmeksizin bunu nasl yapabileceini dnrken, Kont Leinsdorf
konumann ynetimine tekrar el koydu. Odada oturakalm tek
kii oydu, ve glkler birbirini izlediinden bu yana onun i dn
yasnda nelerin olup bittiine kimseler dikkat etmemiti. Ancak
savama iradesini, grnd kadaryla toparlamt, VVallenstein
sakaln bkerek, ar ar, fakat kararl bir ifadeyle konutu: Bir
ey yaplmas art!
Ekselanslar bir karara m vardlar? diye soruldu kendisine.
Aklma bir ey gelmedi, diye karlk verdi kont sadece; ama
buna ramen bir ey yaplmas art! iradesi yerine getirilmeden
yerinden oynamayacak bir adam gibi oturmaktayd.
Bu halinden kaynaklanan bir g vard, bu yzden herkes, bir
eyler bulmaya ynelik ii bo abann, kumbarada kaybolup gitmi
olan ve btn sallamalara ramen delikten dar kmak istemeyen
bir madeni para gibi iinde alkalandn hissetti.
Arnheim yle dedi: nsan kendini byle olaylara gre ynlendirmemeli!
Leinsdorf yant vermedi.
Paralel-Eyleme bir ierik kazandrabilecei dnlm olan
tekliflerin btn tarihi tekrar ele alnd.
Kont Leinsdorf buna, her defasnda farkl bir konum alan ve
hep ayn yolu katetmek zorunda olan bir saat sarkac gibi yant ver
di: Kiliseyle ilgili kayglar buna izin vermez. Masonlarla ilgili kay
glar buna izin vermez. Merkezi M imarlar Dernei buna kar k
t. Maliye Bakanlnn bu duruma ilikin kayglar var. Konuma
byle ayn minval zere, bir sona ulalmakszn devam edip gitti.
Sohbete katlmam olan Ulrich, kendini sanki orada konu
makta olan be kii daha biraz nce duyularn aylardr esir alm

akkan bir bulanklktan kristalize edilmiler gibi hissetmekteydi.


Diotima ya, insann gerekdl zaptetmesi gerektiini, veya bir
baka zaman, gerekliin lavedilmesi gerektiini sylemi olmas,
ne anlama geliyordu?! te imdi Diotima burada oturmaktayd,
hafzasnda byle cmleler vard ve herhalde Ulrich hakknda bin
trl ey dnyor olabilirdi. Peki ya Diotimaya insann kitap
sayfalarndaki bir figr gibi yaamas gerektiini sylemeyi nereden
karmt? Ulrich, Diotimann bunu oktan Arnheima anlatm
olacan tahmin ediyordu!
Fakat tahmin ettii bir baka ey de, kendisinin de herkes gibi
saatin ka olduunu veya bir emsiyenin fiyatn bildiiydi! Ama
buna ramen o anda bak as kendisi ile tekiler arasnda, her iki
tarafa da eit uzaklkta ise eer, bu durum bulank ve dank bir
bilin durumunun beraberinde getirebilecei bir aknlk eklinde
deildi; tam tersine, imdi tekrar daha nce Bonadeann yanndayken hayatna girdiini alglam olduu aydnl hissetmekteydi.
Daha uzun saylamayacak bir zaman nce, sonbaharda, Tuzzilerle
gittii at yarlarn hatrlad; yarlarda bahislerden kaynaklanan
byk miktarda kayplarn yol at bir olay meydana gelmiti ve
sakin seyirci kitleleri bir anda sele dnp yar alanna akm,
yalnzca nne geleni ykmakla kalmayp vezneleri de yamalam,
ancak ondan sonra polisin mdahalesi ile geri ekilip, tekrar zarar
sz ve allagelmi bir elenceye katlmak isteyen bir insan toplulu
una dnmt. Byle olaylar gz nnde tutulduunda, hayatn
muhtemelen uzanabilecei veya asla uzanamayaca benzetmeleri
ve bulank snr noktalarn dnmek glnt. Ulrich, hayatn
kaba saba ve skntlarla dolu bir durum olduunu tam olarak an
ladm hissetmekteydi, bu durumda insan, zaten bugn ile yete
rince uramak zorunda olduundan, yarn fazla dnmemeliydi,
insanlarn dnyasnn sallantda olmad, fakat her dzensizlikte
tamamen paralanacandan korkmak zorunda olduu iin, en yo
un lde sapasalam olma ihtiyacn duyduu nasl grmezlikten
gelinebilirdi? Bundan daha da te, iyi bir gzlemci, skntlardan,
gdlerden ve dncelerden oluan, dnceleri olsa olsa kendi
ni hakl kartmak iin ktye kullanan veya onlardan kkrtc
aralar olarak yararlanan bu hayat karmnn dnceler zerinde
ekillendirici ve onlar balayc etki yarattn, bylece de onlarn

doal hareketliliklerinin ve snrlanmlklarnn kaynan olu


turduunu nasl fark edemezdi? arap, elbette zmlerden kar
tlr, ancak plak topraklar ve lm ahaptan yaplma, parlt
larla gz alabildiince yaylm balar, arapla dolu bir havuzdan
ne kadar gzeldir! Tek kelimeyle ifade etmek gerekirse, kinat
diye dnd Ulrich bir teorinin akna deil, fak at- kaba gten
domutur demek istedi, ama tam o srada beklediinden ok fark
l bir kelime araya giriverdi, ve dncesi yle noktaland: fakat
kaba gten ve aktan domutur, ve bu ikisi arasndaki allagel
mi balant yanltr!
O anda kaba g ve ak, Ulrich iin tekrar ok sradan kav
ramlar olmaktan kmt. Kt ve sert olana ynelik eilim niteli
iyle sahip bulunduu her ey, kaba g kelimesinde odaklanmt,
bu kelime inantan yoksun, nesnel ve uyank olan her tavrn aa
kt yer anlamna geliyordu; nk souk ve kat bir tr zorba
lk, Ulrichin mesleki eilimlerine de yansmt ve belki de iinde
hibir acmaszlk duymakszn matematiki olmay setii syle
nemezdi. Bu, bir aacn gvdeyi saklayan sarmaklar gibi bir ba
lam oluturmaktayd. Ve insan aktan sadece allagelmi anlamda
sz etmediinde, bu kelimeyi azna aldnda vcudun atomlarna
varncaya kadar ak yoksulluu durumundan farkl bir durumun
zlemini ektiinde; veya hibir niteliin kendisinde bulunmad
gibi, her niteliin de kendisinde bulunduunu hissettiinde; ya da
kendisi gibi birinin yaratlmasnn tek nedeninin, hayatn -onun
imdi ve buradalna ilikin bir hayal ile tka basa dolu olarak ve
fakat son tahlilde ok belirsiz, hatta gerek d bir durum nite
liiyle!- gereklii oluturan birka dzine pasta kalbnn iine
akmas olduu gibi bir izlenim edindiinde; veya ilerinde dnp
durduumuz btn emberlerin bir parasnn eksik olmas gibi;
kurduumuz sistemlerden hibirinin huzur denilen eyin srrna
sahip bulunmamas gibi: Evet, btn bunlar da, ne kadar farkl g
zkrlerse gzksnler, bir aacn gvdeyi her yne kar saklayan
dallar gibi bir balam olutururlar.
Ulrichin hayat, bu iki aaca ayrlm olarak serpilmekteydi.
Bu hayatn ne zaman kat bir ekilde dal budak salm aacn dam
gasn tamaya balam olduunu syleyemiyordu, fakat bu, erken
bir zamanda olmutu, nk erken dneminin henz olgunluktan

uzak Napoleonvari planlar bile, hayat abalar ve misyonu asn


dan bir grev sayan yetikin erkee atfta bulunmutu. Hayata kar
bir saldr ve o hayat zerinde egemenlik kurma anlamn tayan
bu ynelim, kendini ister bir reddedi, ister yeni dzene ynelik
deiken bir aba, ister vcudun mantki, ahlki veya sadece atletik
hazrlanma talebi niteliiyle sergilemi olsun, kendini her zaman
belli etmiti. Ve Ulrichin zamann ak iersinde denemecilik,
olaslk duyusu, kl krk yaran kesinlik yerine fantastik kesinlik
diye adlandrm olduu her ey, insann tarihi icat etmek zorunda
olduu, dnya tarihi yerine dnceleri yaamas gerektii, hibir
zaman tam olarak gerekletirilemeyeni ele geirip, sonunda bel
ki de sanki insan deilmi, sadece bir kitapta bulunan ve nemsiz
her eyin, geriye kalanlar sihirli bir ekilde btnlesin diye kendi
sinden trplendii bir figrm gibi yaamakla ykml olduu
trnde talepler - dncelerinin iinde ekillendii, allmam
lde u noktalara kaylar yznden gereklie dman btn
bu kalplarn ortak yan, gerei acmaszl ak bir tutkuyla etki
lemek istemeleriydi.
Resminde hayatnn kendini sergiledii teki aataki ba
lamlarn tespit edilebilmesi ise, daha bir glgeli ve rya gibi olma
larndan dolay, daha zordu. Sebep, ocuksu bir ilikiye, gvene ve
kendini verie dair bir ilk hatrlama olabilirdi; bu hatra, bir za
manlar sadece bir saksy doldurabilen ve iinde yoksul bir ahlkn
filizlenebildii eyi sanki engin yeryznn kendisi gibi yaam
olmann sezgisi iersinde hayatn devam ettirmiti. Binbann
karsyla geen o biraz gln olay, hi phesiz tam anlamyla ye
tikinlemeye ynelik tek denemeydi; bu deneme, Ulrichin benli
inin glgede kalan yumuak yznde gelimiti ve ayn zamanda
daha sonra hi son bulmayacak bir gerilemenin balangcn ia
retliyordu. O zamandan beri aacn yapraklar ve dallar, yzeyde
srklenip durmaktayd, ancak aacn kendisi kaybolmu olarak
kalmt ve hl mevcut olduunu ancak byle iaretler araclyla
belli ediyordu. Benliinin bu eylemsiz yars, belki de en ak ekil
de eylemli olan ve her zaman gerekeni yapan, onun stne de gl
gesini yayan teki yarnn sadece geici nitelikteki yararllna y
nelik, elinde olmakszn duyduu inancn damgasn tamaktayd.
Ulrich, sonunda her giriiminden bundan hem bedensel, hem de

tinsel tutkular anlamak gerekiyordu- tr kendini gereken nok


talara varamayan hazrlklarn tutsa gibi hissetmeye balamt,
ve yllarn akyla birlikte bundan tr hayatna ilikin gereklilik
duygusu, tpk bir lambann yann tkenii gibi, bitmiti. Geli
mesi, grnd kadaryla, biri gn nda uzanp giden, tekisi
ise karanla hapsolmu iki yrngeye ayrlmt, ve ona uzun sre
dir ve belki de gereinden ok bask yapan bir ahlki durgunluun
kuatmas, ancak bu yrngeleri birletirmeyi asla baaramam ol
masndan kaynaklanabilirdi.
Bu yrngeler arasndaki balantnn imknszln son ola
rak edebiyat ile gereklik, mesel ile hakikat arasndaki gerilimli
ilikide tehis etmi olduunu hatrlayan Ulrich, imdi anszn b
tn bunlarn, yalnzca son zamanlarda en uygunsuz kiilerle yap
m olduu ve hedeften yoksun yollar gibi birbirine karm ko
numalardan birinden rastlant sonucu kaynaklanan bir ilhamdan
ok daha te bir anlam tadnn farkna varmt. nk mesel
ve netlik tarzndaki bu iki temel davran biimi, insanlk tarihi bo
yunca birbirinden ayrt edilebilmekteydi. Netlik, uyank dnce
nin ve eylemin yasasdr; bu yasa, mantn zorunlu bir karmnda
olduu kadar, kurbann adm adm nnde sryen bir antajc
nn beyninde de egemendir ve hayatn, koullar net bir biimde
ekillendirilmedii takdirde ykma srkleyebilecek olmazsa ol
mazlarndan kaynaklanr. Buna karlk mesel, ryada egemen olan
dncelerin birleimidir; ruhun, sanat ve din alanndaki sezgiler
arasnda mevcut bulunan hsml karlayan, kaygan mantdr;
fakat ayn zamanda da sradan eilim ve kart olu, uzlama ve ret,
hayranlk, tbi olma, liderlik, taklit ve taklidin kart durumlar
adna hayatta ne varsa, yani insann kendi kendisiyle ve doayla
kurduu, henz salt nesnel nitelik tamayan ve belki de asla ta
mayacak olan btn ilikiler, mesellerin dnda bakaca bir arala
kavranamaz. Daha yksek dzeyde bir insanlk diye adlandrlan
ey de hi kukusuz hayatn iki byk yars olan mesel ile hakikati
birletirip birbiri iersinde eritmeye ynelik bir denemeden bakaca
bir ey deildir; bunun gerekletirilebilmesi iin bu iki yar, nce
dikkatle birbirinden ayrlr. Ancak insan bir defa bir mesel arac
lyla belki de hakikat olabilecek her eyi sadece kpk olandan
ayrmay baard m, o zaman normal olarak bir para hakikat ka

zanm ve meselin btn deerini ykm demektir; ite bundan


tr burada sz edilen ayrma, tinsel gelime erevesinde ka
nlmaz olmu olabilir, fakat bu ayrmann, bir maddenin kaynat
larak koyulatrlmas ve bu sre srasnda znde yatan glerin
ve ruhlarn uup gitmesi gibi bir etkisi vardr. Bugn insan, bazen
ahlki hayatn kavramlarnn ve kurallarnn sadece evresi insan
lk ad taklm, dayanlmaz mutfak kokularyla sarl sinsi meseller
olduu izlenimini geri evirebiliyor, ve burada konudan biraz uzaa
dmeye izin varsa eer, o uzaa dme de u olabilir: Netlikten
uzak bir ekilde her eyin zerine yaylm olan bu izlenim, im
diki zamann drste sradan olana kar duyduu hayranlk diye
dile getirdii eyin de nedeniydi. nk insanlar bugn zayflktan
ok, hayatn stesinden gelecek bir erkein yalan da syleyebilmek
zorunda olduu inancndan dolay yalan sylemekteler. nsan zorbalayor, nk uzun ve sonusuz konumalarn ardndan zorba
ln tad netlik, bir kurtulu etkisi yaratyor. nsanlar gruplar
halinde birleiyorlar, nk itaatkrlk, insann uzun zamandr
kendi inancndan tr yapamadn yapmasna izin veriyor, ve
bu gruplar arasndaki dmanlk, insana kan davasnn o hibir za
man durmayan karlklln armaan ediyor, oysa sevgi ok ksa
zamanda uykuya dnebiliyor. Bu durum, insanlarn iyi mi yok
sa kt m olduklar sorusundan ok daha ileri lde, ykseklik
ve alaklk arasndaki balanty kaybetmi olmalaryla ilgili. Ve
bugn tine kar duyulan kukunun brnd abartl tinsel ss
ler de bu paralanmln yalnzca bir baka ve elikili sonucu.
Dnya grnn, rnein politika gibi, o grle ancak pek az
badaabilen abalarla birletirilmesi; her bak asn hemen bir
gre dntrmeye ve her gr bir bak as saymaya ynelik
o yaygn bamllk; her kesimden gelme igzarlarn, kendileri
ne ulaan her bilgiyi, bir aynalar galerisindeymiesine, epeevre
yanstma ihtiyalar: btn bu allagelmi olaylar, aslnda tamak
istedikleri anlama, yani insanla ulama abas anlamna deil,
fakat bunun ortadan kalkmas anlamna geliyor. Sonra bir btn
olarak bakldnda, btn insani ilikilerin, ilerinde aslnda yan
l oturan ruhtan btnyle yeniden arndrlmas gerektii gibi bir
izlenim douyor; ve Ulrich bunu dnd anda, eer hayatnn
bir anlam varsa, o anlamn ancak insanln iki temel alannn

kendilerini iersinde birbirlerinden ayrlm olarak sergiledikleri ve


etki bakmndan birbirlerinin kart niteliini tadklar bir an
lamdan bakas olamayacan hissetmiti. Grnd kadaryla
byle insanlar bugn domaktalar, ama yalnz kalyorlar, ve Ul
rich, birbirinden ayr dm olanlar yalnz bana tekrar bir araya
getirebilecek durumda deildi. Dnce deneylerinin deeri konu
sunda kendini herhangi bir yanlsamaya kaptrmyordu; geri bu
deneyler bir dnceyi tekine eklerken hibir zaman neden-sonu
balantsnn dna kmyordu, fakat durum sanki bir seyyar mer
divenin tekinin stne konulmas gibiydi, bu kulenin ucu sonunda
doal hayattan ok uzak bir ykseklikte yalpa vurmaya balyordu.
Ulrich, buna kar derin bir honutsuzluk duyuyordu.
Ve belki de bu nedenden tr, birdenbire Tuzzi ye bakt. Tuz
zi, konumaktayd. Ulrich, sanki kula sabahn ilk seslerini alglyormuasna, onun yle dediini duydu: Sizin dediiniz gibi,
bugn byk insani ve sanatsal edimlerin mevcut bulunmadklar
konusunda bir yargya varabilecek durumda deilim; ama bir tek
iddiada bulunabilirim ki, o da d politikann baka hibir yerde
bizdeki kadar g olmaddr. Franszlarn politikas, jbile yl
boyunca da rvan ve kolonilerdeki topraklar dnceleri tarafn
dan ynlendirilecek; Ingilizlerin politikalarnda, hani davranla
rna taklan ad gibi, dnyann satran tahtasnda damaya zg d
nceler tarafndan ekillendirilecek; ve nihayet Almanlarnki, her
zaman ak bir ekilde dile getirmeseler de, gneteki yerleri diye
adlandrdklar dnce tarafndan belirlenecek - btn bunlar,
bir lde nceden tahmin edilebilir durumlar: Fakat bizim yal
monarimizin ihtiyalar yok, bu nedenle de o noktaya kadar han
gi grler iin zorlanabileceimizi kimse nceden kestiremiyor!
Grnd kadaryla Tuzzi, frenlemek ve uyarmak istiyordu. Her
hangi bir ironik amac yok gibiydi; ironi aromas, sadece Tuzzinin
dnyevi ihtiyaszln byk bir tehlike olduuna ilikin inancn
dile getirmek iin kuru bir kabuk iersinde sergiledii naif taraf
szlktan kaynaklanmaktayd. Ulrich, sanki bir kahve tanesini srmasna kendini canlanm hissediyordu. Fakat bu arada Tuzzi,
uyarma amac balamnda daha da katlamt ve konumasnn
son blmndeydi. Bugn kim, byk politik dnceleri gerek
letirme cesaretini kendinde bulabilir? diye sordu Byle birinin

bir miktar sululuk, bir miktar da mflis yannn bulunmas gere


kir! Herhalde sizin istediiniz bu deil! Diplomasinin amac, kon
serve haline getirmektir.
Konserve haline getirmek savaa yol aar diye karlk verdi
Arnheim.
Olabilir dedi Tuzzi. Byk bir ihtimalle insann yapabilece
i tek ey, savaa girecei an doru semektir! ikinci Alexanderin
hikyesini hatrlyor musunuz? Babas Nikolay, bir despottu, ama
eceliyle ld; buna karlk Alexander ise ycegnll bir ard ve
icraatna hemen liberal reformlarla balad; sonu, Rus liberalizmi
nin Rus radikalizmine dnmesi ve Alexanderin de baarsz
suikast giriiminin ardndan bir drdncye kurban gitmesi oldu.
Ulrich, Diotima ya bakt. Kadn yerinde dorulmu, dikkatli,
ciddi, canl bir ifadeyle oturuyor ve kocasnn sylediklerini destek
liyordu: Bu doru. Bizim abalarmzdaki tinsel radikalizm, ben
de de u izlenimi yaratt: Elini verirsen, kolunu da kaptrrsn.
Tuzzi glmsedi; kendini sanki Arnheima kar kk bir za
fer kazanm gibi hissediyordu.
Arnheim ise hareketsiz oturmaktayd, dudaklar, yeni al
makta olan bir gonca gibi soluklanarak aralanmt. Diotima, etten
yaplma, kendi iine kapank bir kule gibi, derin bir vadinin zerin
den ona doru bakmaktayd.
General, kemik ereveli gzln temizledi.
Ulrich, yava yava konutu: Btn bunlar, kendilerini haya
tn anlamn yeniden oluturma misyonuyla ykml hissedenlerin
hepsinin ortak bir yanlarnn bulunmasndan kaynaklanyor; sade
ce kiisel grlere deil, fakat hakikatlere de ulalabilecei o nok
tada dnmeyi aa gryorlar; buna karlk kiisel grlerin
tkenmezliinin nem kazand noktada da acele kavramlara ve
yarm hakikatlere sarlyorlar!
Buna kimse yant vermedi. Ayrca neden versindi ki? Bylece
sylenenler, sadece kelimelerdi. Gerek olgu ise, alt kii birlikte bir
odada oturmalar ve nemli bir grme yapyor olmalaryd; bu
arada ne konuurlarsa konusunlar, hatta ayn zamanda ne konu
mazlarsa konumasnlar, duygu, sezgi ve olaslk da bu gerek ol
gunun iersinde, onunla eit dzeyde bulunmakszn, kapalyd, bu
kapal kalmlk durumu, hemen imdi nemli bir belgenin altna

imzasn atmakta olan, giyinik birinin vcudundaki karacierin ve


midenin karanlk hareketleri gibiydi. Ve bu hiyerarinin zedelen
mesine izin yoktu; gerein z, ite buradayd!
Ulrichin eski dostu Stumm, imdi gzln parlatmay ta
mamlamt, gzl takt ve Ulriche bakt.
Ulrich, btn bu insanlarla hep oynam olduuna inanmas
na ramen, kendini onlarn arasnda anszn fazlasyla terkedilmi
gibi hissetti. Haftalarca ya da aylarca nce de bu andakine benzer
bir ey hissetmi olduunu hatrlar gibiydi: Yaradln ayn ayak
bast, talam yzeyinde azat ettii kk bir soluun direnii
gibi bir ey; ve Ulrich, sanki hayatnn btn nemli anlarna bu
trden bir aknlk ve yalnzlk izleniminin elik etmi olduunu
grr gibiydi. Ama bu defa kendisini ayn durumda rahatsz eden,
korku muydu yoksa? iindeki duygu konusunda netlie ulaam yordu; bu duygunun ona tahminen syledii ey, o gne kadar ha
yatta gerek anlamda asla karar vermemi olduu, fakat pek yakn
bir zamanda bunu yapmak zorunda kalacayd, ama Ulrich bunu
uygun kelimelerin kalbnda dnmyor, tedirginliinin iinde
sadece hissediyordu, sanki bir ey, onu aralarnda oturduu bu in
sanlardan koparp almak ister gibiydi, ve onlar hi umursamama
sna ramen, iradesi anszn btn kollaryla ve bacaklaryla buna
kar koydu!
Araya giren suskunluk nedeniyle gerek anlamda bir politi
kacnn grevlerini hatrlam olan Kont Leinsdorf, uyarrcasna
konutu: Peki ne olacak? Eylemimizin karsna kan tehlikeleri
nleyebilmek iin, en azndan geici olarak nemli bir adm atmak
zorundayz!
Bunun zerine Ulrich, sama bir giriimde bulundu. Ekse
lanslar, dedi Paralel-Eylem iin yerine getirilmesi gereken tek bir
grev var: Tinsel bir genel envanterin ilk admlarn atmak! Tah
minen, eer M aher Gn 1918e rastlasayd, bu nedenle eski tinin
hesab kapanp daha yce olan bir yenisinin balamas gerekseydi, ne gerekli ise, onu yapmak zorundayz. Majesteleri adna bir
Dnyevi Kesinlik ve Ruh Genel Sekreterlii kurun; teki btn
grevler bu yaplmazdan nce yerine getirilemez, ya da onlar sadece
grnte grevdir! Ve Ulrich, kendi iine kapand dakikalarda
kafasn megul etmi olan eylerden bazlarn da buna ekledi.

Byle konutuu srada, hayretten herkesin sadece gzlerinin


yuvalarndan frlamakla kalmadn, fakat vcutlarnn st k
smlarnn da oturduklar yerlerden havalandn grr gibi oldu;
ev sahibinin ardndan onun da bir anekdot aktarmas beklenmiti,
ama beklenen fkra gelmeyince, Ulrich aptalca oyununu biraz ha
karet grmesine seyretmekte olan arpk kulelerin arasnda otu
ran kk bir ocuk gibi kalakalmt. Sadece Kont Leinsdorf un
yznde dosta bir ifade vard. Bu ok uygun, diye dncesini
belirtti hayretle ama bizim grevimiz, elimize hakiki bir eyler ge
ene kadar sadece imalarla yetinmemek, mlkiyet ile eitim ise bu
balamda bizleri tam anlamyla ortada brakt!
Arnheim, bu soylu beyi Ulrichin akalarna kanmaktan ko
rumak gerektiine inanyordu. Dostumuz belli bir dncenin et
kisinden kurtulamyor diye aklad; tpk sentetik kauuk veya
sentetik kkrt retimi gibi, hayatn da sentetik bir ekilde retile
bileceine inanyor. nsann tinsel dnyas ise -dnlebilecek en
kusursuz valye glmsemesiyle Ulriche dnd- ne yazk ki s
nrldr ve bu dnyann hayat ekilleri laboratuvardaki kobay fareler
gibi retilemez, fakat byk bir hububat tarlas, en fazla birka fare
familyasn yaatmaya yeter! Bu cretkr karlatrmadan dolay
tekilerden zr diledi, fakat memnundu, nk bu karlatrma
nn hem Kont Leinsdorf a uygun den, ziraat ve toprak soylulu
unu artran bir yan vard, hem de uygulanmas balamnda
gerekli sorumluluu da ieren dnce ile iermeyen dnce ara
sndaki fark canl bir biimde dile getiriyordu.
Fakat Ekselanslar, fkeyle ban sallad. Sayn Doktoru ok
iyi anlyorum dedi. Eskiden insanlar, hazr bulduklar koullara
uyum salarlard, ve bu, kendilerini de bulmalar balamnda g
venilir bir tavrd; fakat bugn, her eyin zeminden ve topraktan
eriyip gittii bu alkant dneminde, deyi yerindeyse eer, ruhun
retiminde de zanaat geleneinin yerine fabrikann mantn ge
irmek gerekiyor. Bu, Ekselanslarnn aklna kimi zaman artc
ekilde gelen yantlardan biriydi; nk kendisi bunu sylemesin
den nceki btn o zaman boyunca Ulriche sadece ne yapacan
arm bir ifadeyle bakakalmt.
Fakat sayn Doktorun btn bu anlattklarnn uygulanmas
tamamen imknsz! dedi Arnheim vurgulu bir ifadeyle.

Peki ama, neden tamamen imknsz olsun? diye karlk ver


di Kont Leinsdorf ksaca ve kavgaya hazr vaziyette.
Diotima araya girdi. Ama Ekselanslar, dedi, sanki ondan
aslnda dile getirilmek istenmeyen bir eyi, yani akln bana top
lamay rica edercesine, kuzenimin syledii her eyi zaten oktan
denemitik! O zaman bugn yaptmz trden kapsaml ve yorucu
grmelerin baka nasl olmas beklenebilirdi ki! yle mi? diye
yant verdi sinirli bir sesle Ekselanslar. Ve ben, bu akll beylerden
hibir ey kmayacan zaten daha en bata dnmtm! u
psikanaliz, izafiyet teorisi ve daha bunun gibi bir sr ey, aslnda
ukalalktan baka bir ey deil! Herkes, dnyay farkl bir ekilde
dzenlemek peinde! Size unu sylemek isterim ki, sayn Doktor
kendini belki tam olarak ifade edemedi, fakat aslnda tamamen
hakl! Yeni bir zaman daha henz tam olarak balamamken, Yeni
diye nitelendirilen bir eyler yaplyor, ama ortaya hibir zaman akl
banda bir eyler kmyor! Paralel-Eylemin baarsz gidiatnn
yaratt sinirlilik atmosferi delinmiti. Kont Leinsdorf imdi saka
ln kartrmak yerine, farkna varmakszn ellerinin baparmak
larn birbirine dolamaktayd. Belki Arnheima ynelik honutsuz
luk da delinmiti. nk Ulrich ruhtan sz etmeye baladnda,
Kont Leinsdorf ok aknd, oysa daha sonra duyduklarndan ok
memnun kalmt. Arnheim gibilerinin ruhtan bunca sz etmeleri
de samaln daniskas, diye dnmt nk buna gerek yok;
din, bunun iin var zaten. Fakat Arnheimn rengi de dudaklarna
kadar solmutu. Kont Leinsdorf, imdi onunla konutuu tonda o
zamana kadar sadece Generale hitap etmiti. Arnheim, buna katla
nabilecek biri deildi! Ancak Ekselanslarnn Ulrichten yana k
maktaki kararllndan elinde olmakszn etkilenmiti ve kendisi
nin Ulriche ynelik ac verici duygularn imdi yeniden uyandr
maktayd. Ulrich ile daha nce konumak istemi, ama bunun iin
herkesin nnde gerekleen bu arpmaya kadar frsat bulamam
olmas, kafasn kartrmaktayd; ve ite tam da bu nedenden dola
y bir kenara brakverdii Kont Leinsdorf a dnecek yerde, herke
sin onda grmeye alkn olmad bedensel bir heyecanla Ulriche
hitap etmiti. Siz kendiniz, bu sylediklerinizin hepsine inanyor
musunuz?! diye sordu sert ve nezaketin btn gereklerini atlayan
bir ifadeyle. Onlarn uygulanabilirliine inanyor musunuz? Sa

dece karlatrmann yasalarna gre yaanabilecei dncesinde


misiniz gerekten? O halde, imdi Ekselanslar sizi tamamen ser
best braksayd eer, ne yapardnz?! Syleyin ltfen, sizden bunu
srarla rica ediyorum!
Zor bir and. Diotimann aklna tuhaf bir ekilde birka gn
nce gazetede okumu olduu bir hikye geldi. Bir kadn, yal ko
casn ldrmesi iin sevgilisine frsat hazrladndan dolay kor
kun bir cezaya arptrlmt; kocas, yllardr evlilii artk icra
etmiyor ve ayrlmaya da raz olmuyordu. Bu olay, neredeyse tbbi
diye nitelendirilebilecek bedensellii ve buna kart olan belli bir e
kicilii ile Diotimann dikkatini uyandrmt; mevcut koullardan
anlald kadaryla sulanan, kendi kendilerine yardm edebilme
imknlar kstl olan taraflardan hibiri deildi; byle durumlara
yol aan ve doaya aykr kaan herhangi bir yasa sulanmaktayd.
Diotima, neden zellikle imdi bunlar dnmek zorunda kal
dn anlayamyordu. Fakat ayn zamanda da Ulrichin kendisi
ne son gnlerde ok fazla sallantda ve bolukta bulunan eyden
sz etmi olduunu da dnyordu ve Ulrich, bu sylediklerini
hemen herhangi bir utanmazlkla da ilikilendirmi olduu iin
fke duyuyordu. Ve ayrcalkl insanlarda ruhun o sradan kendi
gerekliinin dna kabildiinden sz etmi olan da kendisiydi,
bu nedenle Diotimaya, sanki kuzeni de onun gibi kendinden emin
olmaktan uzakm ve hatta belki de onun kadar tutkuluymu gibi
geliyordu. Btn bunlar gerek kafasnda gerekse gsnde, yani
Kont Leinsdorf un dostluunun o terkedilmi merkezinde o anda
mahkm olmu kadnn hikyesiyle ylesine i ie gemi vaziyet
teydi ki, Diotima dudaklar ak, ylece oturmaktayd ve iinde,
Arnheim ile Ulrich babo brakldklar takdirde korkun bir ey
olaca, fakat belki de asl serbest braklmadklar ve kendilerine
dardan mdahale edildii takdirde korkun bir eyin olaca gibi
bir duygu vard.
Ulrich ise, Arnheim ona saldr yneltirken, Daire Bakan
Tuzziye bakmt. Tuzzi, yznn kahverengi krklar arasnda
ki neeli bir merak ifadesini ancak glkle saklayabiliyordu. imdi
evinde olup bitenlerin, kendi elikileri yznden patlama nokta
sna yaklatklarn dnmekteydi. Ulrichi de anlayla karla
myordu; bu insann syledikleri, onun tabiatna btnyle aykr

dmekteydi, nk Tuzzi, bir erkein her zaman duygulardan ve


dncelerden deil, fakat iradesinden kaynaklandna inanyor
du, ve hele bu trden karlatrmalar araclyla bylesine sama
konumay neredeyse ahlk d saymaktayd. Belki de Ulrich bu
durumu biraz olsun sezmekteydi, nk aklna Tuzzi ye bir defa
snda hayatnn izin ylnn bir sonu alamadan geip gitmesi du
rumunda kendini ldreceini bildirdii gelmiti; geri bunu tam
olarak bu kelimelerle sylememiti ama, yine de yeterince tedirgin
edici bir aklkla dile getirmiti, ve kendini utanm hissediyor
du. Ve bir defa daha, bir kararn yakn olduuna ilikin, gereke
sini tam olarak kestiremedii o izlenime kaplmt. O an Gerda
Fischeli hatrlad ve kzn ona gelip son konumay devam etti
rebilecei tehlikesinin farkna vard. u nokta, kafasnda anszn
akla kavumutu: Kendisinin sadece bir oyun oynam olma
sna ramen, ikisi birlikte kelimelerin en son snrna varmlard
ve o noktadan sonra artk tek bir adm kalyordu: Kzn bolukta
dalgalanmakta olan isteklerine sevgi dolu olarak karlk vermek,
kemeri kartmak ve ikinci dalgalanmann zerine kmak. Fakat
bu, delice bir eydi, ve Ulrich, Gerda ile ii bu derece ilerletmenin
kendisi iin her zaman imknsz olacana, onunla sadece kendini
yannda emniyette hissettiinden ilgilenmi olduuna inanyordu.
Kendini soukkanl, sinirli bir maneviyat ykseklii denilebilecek,
kendine zg bir durum iersinde bulan Ulrich, bu durum iersindeyken Arnheim n heyecanl yzn grd, onun kendisine y
nelttii gereklik duygusuna sahip bulunmad ve zr dilerim
ama, bylesine kat ya o - ya o sylemleri adeta ocuka kayorla
dile getirdii sulamalar kavrad, fakat bunlara yant verme ihtiya
cn btnyle kaybetmi olduunun bilincine vard. Saatine bakt,
yattrmak isteyen bir ifadeyle glmsedi, ve vaktin artk ok ge
olduunu, ayrca yant vermek iin de artk ok ge olduunu be
lirtti.
Bylece tekilerle ilk defa olarak yeniden balant kurmu olu
yordu. Hatta Daire Bakan Tuzzi ayaa bile kalkt ve herhangi
bir ey yaparak, bu nezaketsizlii stnkr maskeledi. Bu arada
Kont Leinsdorf da sakinlemiti; eer Ulrich Prusyaly hakla
yabilmi olsayd, buna sevinecekti, fakat byle bir ey olmadna
gre, imdiki halinden de memnundu. Eer birisi baka birinin

houna gidiyorsa, houna gitmi demektir, bu kadar! diye dn


d. tekiler istedikleri kadar akl banda konusunlar! Ve Ul
richin o anda hi de esprili grnmeyen yz ifadesine bakarken,
Arnheima ve onun btnn srrna serinkanl, ama bilinsiz bir
yaklamla, konumay toparlamak istercesine yle dedi: nsann
iinden neredeyse, ho ve sevimli bir insann asla btnyle aptalca
bir ey yapamayacan veya syleyemeyeceini belirtmek geliyor!
Herkes acele toparland. General, kemik ereveli gzln,
stndeki resmi niforma ceketinin ceplerine yerletirebilmek iin
bir sre bouna aba harcadktan sonra, pantolonunun revolver ce
bine soktu, nk bu sivil bilgelik aleti iin henz uygun bir yer
bulamamt. te buna silhl dnce bar denir! dedi bu arada
herkesin abuk toparlanmasna imada bulunarak, bu arada Tuzziye
de bir yaramazlk arkada ifadesiyle ve neeyle bakarak.
Sadece Kont Leinsdorf, oradan ayrlmaya can atanlar bir defa
daha grevini bilir biri gibi durdurdu. Pekl, sonunda ne gibi bir
karara vardk? diye sordu, ve kimse bir yant bulamaynca, sakin
letirmek istercesine ekledi. Bunu greceiz nasl olsa!

Rachelin Kara Gn
Erkekliin uyan ve Racheli batan kartma karar, av karsn
daki avc veya kesilecek hayvan karsndaki kasap gibi, Sleymann
da kaskat kesilmesine yol amt, fakat Sleyman hedefine nasl
eriebileceini, bunun iin ne yapmas gerektiini ve beraberliin
hangi koullarnn bunun iin yeterli olduunu bilemiyordu; tek
kelimeyle, erkein iradesi, Sleymana yeniyetme olmann btn
zayfln hissettirmekteydi. Rachel de artk ne olmas gerektiini
biliyordu, ve Ulrichin elini unutkanlk sonucu kendi elinin iinde
tuttuundan, Bonadea serveninin stesinden de geldiinden beri
kendini kaybetmi veya erotik bir kargaann iine dm gibiydi;
bu durum, bir iek yamuru gibi Sleymann stne de yayor
du. Ancak koullar elverili deildi ve gecikmelere yol ayordu; a
kadn hastayd ve Rachel dar kma iznini feda etmek zorunda
kalmt, evin iindeki trafik ok i kartyordu, Arnheim geri
sk sk Diotimay ziyaret etmekteydi, ama belki de kklere daha
fazla dikkat edilmesi ynnde karar alnmt, nk Arnheim
artk Sleyman ok ender beraberinde getiriyordu, ve bu olduu
zaman da genler birbirlerini sadece birka dakika ve efendilerinin
huzurunda, taknmak zorunda olduklar masum ve ask yz ifade
leriyle grebiliyorlard.
O dnemde birbirlerine neredeyse kzdlar, nk her biri te
kine dizginlerinin ok ksa olmasndan duyduu acy hissettiri
yordu. stelik Sleymann iindeki gdler onu zorbaca klar
yapmaya itiyordu; gece otelden kamay planlyordu, efendisi bunu
anlamasn diye bir yatak araf ald, keserek ve bzerek ondan

bir ip merdiven yapmaya alt, fakat baaramad ve kt amalara


alet edilen araf klandrma kanallarndan birine saklad. Sonra
uzun zaman ve bouna abalarla, geceleri bir bina cephesindeki fi
grlere ve pervazlara tutunarak nasl aaya ve yukar trmanlabileceini dnd, gndzleri ise getii yollarda mimarisiyle me
hur olan ehrin turistik avantajlarndan ve glklerinden baka bir
ey grmedi; ksaca ve fsldayarak bu planlar ve planlarn nnde
ki engelleri anlatt Rachel ise akamlar, n sndrdnde
ou defa duvarn dibinde Sleymann kapkara bir aydedeyi and
ran yzn grd zehabna kapld veya crcrbceini ar
tran bir ses duydu, kk odasnn penceresinden bombo geceye
doru eilerek bu sese yant verdi, fakat sonunda gecenin hakikaten
bo olduunu grd. Ancak bu romantik rahatszlklardan tr
artk fkelenmiyor, sadece onlar insan yiyip bitiren bir hasretle
kabulleniyordu. Bu hasret, aslnda Ulriche ynelikti, Sleyman
ise sevilmeyen, ama buna baklmakszn kendini ona verecei er
kekti, bu konuda Rachelin hi kukusu yoktu; nk Sleymanla
bir araya gelmesine frsat tannmamas, son zamanlarda neredeyse
birbirlerinin seslerini bile yksek perdeden duymamalar ve efendi
lerinin honutsuzluuna ortaklaa hedef olmu olmalar, belirsiz
liklerle, tedirginliklerle ve i ekileriyle dolu bir gecenin klar
etkilemesi gibi bir etki yaratyordu ve yakc hayallerini bir mercek
gibi topluyordu; bu mercein k demeti altnda ho bir hararetten
ok, artk buna dayanlamayaca hissediliyordu.
Ve bu noktada dikkatini ip merdivenlerle ve trmanma hayal
leri ile datmayan Rachel, aralarnda daha pratik olanyd. Hayat
boyu srecek bir karmann sisler iindeki hayali, yerini ok ksa
srede gizlice hazrlanacak bir geceye, gece de, gerekleemeden
kald iin, yerini btn gzlerden uzak bir eyrek saate brak
mt; ve sonunda gerek Diotima, gerekse Kont Leinsdorf veya
Arnheim, resmi grevlerinin tevikiyle, byk ve baarsz tin
toplantlarnn ardndan, onlar ou zaman, bakaca bir ihtiya
olmakszn, daha bir saat alkoyan ve sonuca ilikin kaygl dnce
alveriinde bulunduklarnda, byle bir saatin drt eyrek saatten
meydana geldiini dnmez olmulard. Fakat Rachel bunu he
saplamt, a kadn daha iine tamamen dnemediinden ve er
ken istirahate ekilme izni bulunduundan, onun gen meslekta

olan Rachel, kimsenin o anda nerede bulunduunu bilemeyecei


kadar ok yapacak iinin olmas gibi bir ayrcalktan yararlanyordu
ve bu sre zarfnda oda hizmetlerinden imknlar lsnde esir
geniyordu. Rachel, bir deneme niteliinde olmak zere ama srf
hani intihar edemeyecek kadar korkak olan kiilerin uzun zaman
szde intihar giriimlerinde bulunmalar ve sonunda bu giriimler
den birinde kazara baarl olmalar gibi-, birka defa, kefedilme
si durumunda daarcnda iine ilikin bir bahaneyi hazr tutan
Sleyman gizlice ieri karmt ve bylece ona, kendi odasna
sadece evin duvarna trmanarak deil, ama bu yoldan da gelinebi
leceini anlatmt. Ancak gen klar antrede birlikte esnemenin
ve durumu ayn zamanda kulak kabartarak gzlemlemenin tesine
geememilerdi; sonunda bir akam, odadaki sesler harman yerin
den gelen sesler gibi tekdze bir tonda birbirini izlerken, Sleyman
olaanst gzellikte bir roman nakaratyla artk daha fazla sabredemeyeceini aklamt.
Kk odaya girdiklerinde de srgy iten, o olmutu; fakat
ondan sonra k yakmaya cesaret edememilerdi ve balangta
birbirlerinin karsnda sanki grme duyularyla birlikte teki b
tn duyularndan da mahrum kalmasna, karanlk bir parktaki
heykeller gibi kalakalmlard. Geri Sleyman, Rachelin elini
skmay veya bacan imdiklemeyi dnmt, nk imdiye
kadarki erkeksi zaferleri hep byle olmutu, fakat kendini zorla en
gellemiti, zira hi grlt yapmamalar gerekiyordu, ve Sleyman
sonunda yine de ekingen bir ifadeyle kk ve kaba bir giriimde
bulunduunda, Rachelden kendisine sadece sabrsz bir umursa
mazlk eklinde bir tepki ulamt. nk Rachel, kaderin ken
disini sarsndan yakalayp ne doru iten elini hissediyordu, ama
bu arada sanki daha imdiden btn hayalleri tarafndan terk edilmiesine, burnu ve aln buz kesmiti. Bunun zerine Sleyman da
kendini tamamen terkedilmi ve iliklerine kadar beceriksiz hissetti;
bu karanlk karlkl duruun nasl son bulacan kestirebilmek
de artk mmkn deildi. Sonunda soylu, fakat daha tecrbeli olan
Rachel batan karcl stlenmek zorunda kald. Ve bu arada
Diotimaya kar eski sevgisinin yerine duyduu fke kendisine
yardmc oldu, nk artk hanmnn yksek dzeydeki hazlarn paylamakla yetinmeyip, kendi ak maceralarn yaamaya ko

yulduundan bu yana ok deimiti. Sleyman ile bulumalarn


saklamak iin yalan sylemekle kalmyor, fakat Diotimann onun
masumiyetinin nbetini tutmak iin gsterdii dikkatin cn al
mak amacyla, tarakla tararken hanmnn salarn ekitiriyordu.
Ancak daha nce ok houna giderken imdi en fkelendii ey,
Diotimann eskidikten sonra ona armaan ettii gmlekleri, k
lotlar ve oraplar giymek zorunda oluuydu; nk beyaz ama
rlar te bir orannda daraltp kltmesine ve bylece btnyle
yeniden bimesine ramen, bunlarn iinde zincire vurulmu gibi
oluyordu ve namus dncesinin boyunduruunu plak bedenin
de hissediyordu. Ama zellikle bu durum, bu defa Rachele iinde
bulunduu koullar altnda ihtiya duyduu yaratc dnceyi a
lamt. nk Sleymana epey nce, hanmnn amarlarnda
bir sredir kendini belli eden deiiklikleri anlatmt, ve politik
adan gerekli bir balant kurabilmek iin bunlar Sleymana yal
nzca gstermesi yetiyordu. Ne kadar kt olduklarn, bunlara
bakarak anlayabilirsin, dedi Sleymana, karanlkta kck k
lotlarnn ay beyaz bordrlerini gstererek ve aralarnda bir
ey varsa eer, o zaman hi phesiz beyefendiyi u bizde hazr
lklar yaplan sava hikyesiyle ilgili olarak da aldatyorlardr! Ve
olan dikkatle incecik ve tehlikeli klotlara dokunduunda, Rachel
biraz soluu kesilmi olarak ekledi: Bahse girerim ki, Sleyman,
senin klotlarn da senin gibi simsiyahtr; ben hep yle olduunu
duydum! Bunun zerine alman Sleyman, trnaklarn onun ba
cana batrd, ve Rachel kendini kurtarabilmek iin bir hareket
yapmak zorunda kald; ayrca, bir sonu alamamakla birlikte, daha
baka bir eyler sylemek ve yapmak zorunluluunu da duydu, fakat
sonunda kk ve sivri dilerini kullanarak, Sleymann ocuka
bir tavrla onunkine bastrd ve her hareketle birlikte onun yoluna
kard yzne byk bir elmaym gibi davrand. Bunlar olup
biterken Rachel bu abalarndan, Sleyman beceriksizliinden do
lay utanmay akl etmedi, ve bylece karanln iersinde akn
havada dalgalanan frtnas esiverdi.
klardan ayrlrken, onlar sert bir hareketle yere brakt;
kendisi duvarlardan geerek kayboldu; ikisinin arasndaki karan
lk, gnahkrlarn kendilerini boyadklar bir kmr paras gibiy
di. Saatin ka olduunu bilmiyorlard, ok fazla zaman getiini

sanarak korkuya kaplmlard. Rachelin son ekingen pc,


Sleymana bir tciz gibi gelmiti; k yakmak istedi ve ganimeti
ele geirdikten sonra imdi var gcyle paasn salam kurtarmaya
alan bir hrsz gibi davrand. Utanga bir ifadeyle ve acele st
n ban dzeltmi olan Rachel, ona hedefi ve zemini bulunma
yan bir bakla bakt. Kark salar gzlerinin stne sarkmt,
gzlerinin ardnda ise onur duygusuna dknlnn o na kadar
unutmu olduu btn imgeleri enine boyuna tekrar belirmiti. Sa
hip bulunduu dnlebilecek btn erdemlerinin yan sra ken
disi iin yakkl, zengin ve maceraperest bir sevgili istemiti, ve
imdi karsnda pek doru drst giyindii sylenemeyecek olan
Sleyman, rktc bir irkinlikle durmaktayd, ve Rachel, onun
anlattklarnn tek kelimesine bile inanmamt. Karanlkta, bir
birlerinden zlmelerinden nce, belki onun iman ve gergin y
zn biraz daha kollarnn arasnda tutmay ok isteyebilirdi; ama
imdi, k yanarken, Sleyman onun yeni sevgilisinden baka bir
ey deildi, bin erkein bzlp biraz gln bir cceye dnm
haliydi ve teki btn erkekleri dlyordu. Buna karlk Rachel,
yeniden batan kartlmasna izin vermi ve imdi btn bunlarn
ortaya kmasna neden olabilecek bir ocuktan ok korkan bir hiz
meti kz olmutu. Bu dnm onu, derin derin iini ekmesine
imkn tanmayacak kadar rktmt. Sleymana giyinmesinde
yardm etti, nk olan o karklk iersinde ok sayda dmesi
bulunan, dar ceketini srtndan atmt, fakat Rachel ona yaknlk
duyduu iin deil, bir an nce aaya daha abuk inebilsinler diye
yardm etmekteydi, iinde sanki her bakmdan ok ileri gittikleri
gibi bir duygu vard ve yakalanmalarna dayanamazd. Ama yine
de, ilerini bitirdiklerinde, Sleyman ona dnd ve yznde, adeta
kinercesine, koca bir tebessm belirdi, nk sonuta ok gurur
duymaktayd; Rachel hemen yanna bir kutu kibrit ald, sn
drd, srgy yavaa ekti ve kapy amadan nce ona fslda
d: Bana bir pck daha vermeni istiyorum nk yakk alan,
bylesiydi, fakat her ikisi de sanki dudaklarna di tozu bulam
gibi bir tat hissettiler.
Antreye vardklarnda, tam zamannda gelmi olmalarna ve
kapnn arkasndaki konumalarn aynen braktklar gibi devam
etmesine ok ardlar; konuklar gitmek zere kalktklarnda,

Sleyman ortadan kaybolmutu, ve yarm saat sonra Rachel, han


mnn salarn byk bir zenle ve neredeyse o eski itaatkr sevgi
siyle taramaktayd.
Diotima: Sana yaptm uyarlarn ie yaradna ok mem
nun oldum! diye vd ve pek ok konuda memnun olmak nedir
bilmemesine ramen, dosta bir ifadeyle kk hizmetisinin eline
dokundu.

O Halde ldr Onul


Walter, brodaki elbisesinin yerine daha iyisini giymiti ve Clarissenin tuvalet aynasnn nnde kravatn balyordu; ayna, son
modaya gre kavisli yaplm erevesine ramen, ucuz ve muh
temelen iinde kk kabarcklar bulunan camndan arptlm,
derinlikten yoksun bir grnt yanstmaktayd. ok haklsnz!
diye bard Walter u nl eylem, aslnda sadece bir aldatmaca
dan baka bir ey deil!
Barmakla ne geiyor ki ellerine dedi Clarisse.
Peki ya yaamakla ne geiyor ki elimize! Sokaa ktnzda,
en azndan bir kafile oluturabiliyorsunuz; herkes birbirinin vcu
dunu hissedebiliyor! En azndan ne dnyorlar ne de yazyorlar;
bu da aslnda nemli bir eydir!
Ve sen gerekten eylemin byle bir fkeyi hak ettiini d
nyorsun, yle mi?
Walter omuzlarn kaldrd. Alman arabulucular tarafndan
Babakana sunulan karar okumadn m gazetede? Alman asll
olanlarn menfaatlerinin ihlli, krc davranlara hedef olmalar
falan filan! Ya ekoslovaklar Kulb nn ktcl bir alaydan baka
bir ey olmayan karar? Ya da Polonyal milletvekillerinin seim
blgelerine gittiklerine ilikin kk haber? Aslnda satr aralarn
okuyabilen birisi iin bu, haberler iersinde en nemli olan, nk
her kararda son sz syleyen Polonyallar, hkmeti ortada bra
kveriyorlar! Durum gergin. Ortak bir vatanseverlik eylemiyle her
kesi kkrtmak iin hi de uygun bir zaman deil!

Bu sabah ehre indiimde, diye anlatt Clarisse ilerleyen atl


polisleri grdm; btn bir alay; bir kadn bana, bu polislerin bir
yerde sakl tutulduklarn syledi!
Elbette! Asker de klalarda hazr bekletiliyor.
Sana gre bir eyler mi olacak?
Bu bilinemez ki!
O zaman atlaryla halkn iine dalacaklar, yle mi? nsanlarn
arasnda bir sr at dnmek iren bir ey!
VValter, kravatn zmt ve imdi yeniden balamaktayd.
Byle bir ey yaadn m daha nce? diye sordu Clarisse.
Evet, niversitede renciyken.
Peki ya o zamandan beri?
VValter, hayr anlamnda ban sallad.
Biraz nce, bir ey olduu takdirde, bunun sorumluluunun
Ulriche ait olacan sylemitin, deil mi? Clarisse, bir defa daha
emin olmak istemekteydi.
Ben yle demedim! diye savundu kendini VValter. O, po
litik olaylar ne yazk ki umursamyor. Ben sadece, byle bir eye
dncesizce yol amann tam Ulriche gre olduunu syledim;
kendisinin bu sorumluluu tayan evreyle ilikileri var!
Ben de seninle ehre inmek istiyorum! diye ald Clarisse.
Asla olmaz! ok heyecanlanabilirsin! VValter, bu yant ok
kararl bir ifadeyle vermiti; brodayken, dzenlenen gsteride neler
olabilecei konusunda bir sr ey renmiti ve Clarisseyi bunlar
dan uzak tutmak istiyordu. nk byk bir kalabalktan kaynak
lanacak histeri, Clarisse ye gre deildi; ona, hamile bir kadna dav
ranr gibi davranmak gerekiyordu. VValter, kendini ona kapayan bir
sevgilinin reddedici asabiyetine anszn gebeliin budalaca scakl
n kartran bu kelimeyi sylerken, neredeyse nefes borusuna bir
ey kam gibi tkanacakt. Ama normal kavramlar aan byle
balamlar var! dedi kendi kendisine, biraz da gururla, ve Clarisseye teklifte bulundu: Eer istersen, ben de evde kalrm.
Hayr, diye karlk verdi kadn en azndan sen orada olma
lsn.
Clarisse, yalnz kalmak istiyordu. VValter, ona dzenlenecek
gsteriyi anlattnda ve byle bir olayn nasl gerekletiini ta
rif ettiinde, Clarisse stndeki pullarn her biri bamsz hareket

eden bir ylan canlandrmt gznde. imdi nceden fazla ey ko


numadan kendini bu manzaraya inandrmak istiyordu.
Walter, kolunu onun omzuna att. stersen ben de evde kal
rm? diye tekrarlad soran bir ifadeyle.
Clarisse onun kolundan syrld, duvardan bir kitap ald ve
VValtere bakmad. A ld, Nietzscheleri arasndan bir ciltti. Fakat
Walter, onu terk edecek yerde, ricada bulundu: zin ver de neyle
megul olduuna bakaym!
Vakit, ikindiye yaklamaktayd. Evin iinde belli belirsiz bir
ilkbahar havas vard; sanki pencereler ve duvarlar yznden ha
fiflem i ku sesleri duyuluyordu; parkenin cilasndan, takmlarn
kuma kaplamalarndan ve parlatlm pirin kap tokmaklarndan
aldatc bir iek rayihas ykselmekteydi. VValter, kitaba doru
elini uzatt. Clarisse, kitab iki eliyle birden kavrad ve parman
alm olan sayfa arasnda tuttu.
Ve ondan sonra, bu evlilikte ok sk rastlanan o korkun olay
lardan biri cereyan etti. Aslnda hepsinin senaryosu aynyd: Bir
tiyatroda sahne kararyor, kar karya bulunan iki locann k
lar yanyordu; bu localardan birinde VValter, tekinde ise Clarisse
vard; btn kadnlarn ve erkeklerin arasnda, ikisi ok belirgindi,
aralarnda grnmeyen insanlarn scakl ile dolu olan, derin ve
kapkara uurum uzanyordu; ondan sonra Clarisse azn ayor,
VValter de yant veriyordu, ve herkes soluunu tutup onlar dinli
yordu, nk bu, o gne kadar hibir insann yeteneince baarlamam bir grsel ve iitsel oyundu. - te, imdi de, VValter kolunu
uzatmken ve onun birka adm uzandaki Clarisse parman
ak duran kitabn sayfa arasna smsk bastrrken, ayn ey olmak
tayd. Clarisse, ylesine kartrrken Nietzsche Ustann, iradenin
knden kaynaklanan ve kendini hayatn btn alanlarnda,
ayrntlarn btnn aleyhine olarak smrye gemeleriyle belli
eden yoksullamadan sz ettii o gzel pasaja rastlamt. Hayat
en kk paralarna geri ekilmeye zorlanm, kalan ise yaamak
tan yana fakirlemi: bu cmle, henz Clarissenin hafzasndayd; VValter tarafndan yeniden rahatsz edilmesinden nce yle bir
bakma frsatn bulduu daha uzun ksmdan ise sadece, anlamn
bulunduu noktann ynn kapabilmiti; ve ite o noktada, nn
elverisizliine ramen, byk bir keifte bulundu. nk o nok

tada Usta, her ne kadar btn sanatlardan, hatta insan hayatnn


btn biimlerinden sz etmekte ise de, sadece edebiyattan alnma
rnekler kullanmaktayd; ve Clarisse, genel olan anlamadndan,
Nietzschenin kendi dncelerinin btn kapsamn kavramam
olduunu kefetti, zira bu dnceler mzik iin de geerliydi! Bu
arada Clarisse, kocasnn hastalkl piyano aln sanki melodiler
gerekten de yanbanda almyormuasna duymaktayd; W alterin duygu dolu duraklamalarn, dnceleri karsna kaydnda
ve, Nietzschenin bir baka pasajda dedii gibi, ahlki yan taknt,
iindeki sanatya baskn ktnda, ezgilerin duraklayarak birbi
rini izleyiini duyabiliyordu. VValter kendisini bir ey sylemeksizin
arzu ettiinde, bunu duyarak anlayabiliyordu ve bu arzu kocasnn
yznden kaybolduunda da mzii grebiliyordu. O zaman o
yzde sadece dudaklar parlyordu ve VValter, sanki parman kes
mi de bu yzden baygnlk geirmi gibi grnyordu. Ve imdi
de, sinirli bir glmsemeyle kolunu uzattnda, grn byleydi. Nietzsche bu kadarn elbet bilmi olamazd, ama rastlantnn
Clarisseye zellikle bu noktaya deinen bir sayfay atrm olmas
bir iaret gibiydi; Clarisse btn bunlar bir anda grnce, duyunca
ve kavraynca, kafasnda kefinin imei akt; imdi Nietzsche
adnda, VValteri altna gmm olan, fakat ancak kendisinin ta
banlarnn altna kadar uzanabilen yksek bir dan stndeydi!
Yaratclktan ve tinsellikten yoksun ou insann uygulamal fel
sefe ve edebiyat, kk bir kiisel deiimin byk ve yabanc bir
dnce ile gerekleen bu trden parltl kaynamalarndan mey
dana gelir.
Bu arada ayaa kalkm olan VValter, Clarisseye yaklamt.
Katlmak istedii gsteriden vazgemek ve onun yannda kalmak
konusunda kesin kararlyd. Yaklarken onun isteksizce duvara
yaslanp durduunu grd, ve bir erkein nnde geri ekilen bir
kadnn vurgulayarak sergiledii bu davran, ne yazk ki VValtere
onun tiksintisini iletecek yerde, iinde byle bir tiksintiye neden
olmu olabilecek erkeke duygular uyandrd. nk bir erkek emredebilmeli ve direnen birine iradesini zorla kabul ettirebilmeliydi,
ve kendini bir erkek olarak ispatlamaya ynelik bu ihtiya anszn
VValter iin, genliine ait ve insann hayatta zel biri olmas ge
rektiine ilikin batl inancn paralanm kalntlarna kar y

rtlen sava kadar nem kazanmt. nsan hi de zel biri olmak


zorunda deil! dedi inat bir ifadeyle kendi kendine. Bu fanteziden
kurtulamamak, ona bir korkaklk gibi grnyordu. Hepimizin i
dnyasnda baz banlar var diye dnd btn bunlar kafasn
dan kovmak istercesine, iimizde hastalkl, tyler rpertici, yal
nzlk kokan, kt yanlar var; herbirimiz, ne olabilecek ise ancak
o olabilir: Ama bunun hibir nemi yok! ok kolay ryebilen
btn bu urlar geriye almak, organik olarak eritmek ve kolayca sakinleiveren burjuva kann bunlarla biraz canlandrmak yerine in
sann allmadk olan gelitirmekle ykml saylmas lgnl,
VValteri fkelendiriyordu. Evet, byle dnyordu ve mzik ile
resim yapmann gznde kendini elendirmenin soylu birer eklin
den baka bir anlam tamayaca gnn gelmesini bekliyordu. Bir
ocuk sahibi olmak istemesi de bu yeni elencelerden biriydi; genli
inde zerinde egemenlik kuran tutku, bir Titan ya da atei insanla
ra gtren olma tutkusu, imdi son sonu olarak insann nce herkes
gibi olmas gerektii inancn biraz abartl bir ekilde benimseme
sine yol amaktayd; imdi ocuunun olmamasndan tr utan
duyuyordu, Clarisse ve geliri izin verselerdi eer, be ocuu olsun
isterdi, nk iinden bir ey onu scak bir hayat evresinin merkezi
olmaya zorluyordu, ve ayrca hayatn taycs olan byk insanlk
ortalamasn ortalama olma balamnda amay da, zellikle byle
bir tutkunun ierdii elikiye dikkat etmeden, arzulamaktayd.
Ama belki de dar kmak iin hazrlanmazdan ve bu soh
bete balamazdan nce ok fazla dnm veya uyumu olmasn
dan tr, yanaklarn ate bastn hissetmekteydi, ve hemen belli
olduu zere, Clarisse de onun neden elindeki kitaba yaklatn
derhal anlamt; antipatinin ac verici belirtilerine ramen kar
lkl ilikideki bu incelik, W alteri hemen esrarl bir ekilde harekete
geirdi; bu yzden acmaszl etkilendi ve sradanl yine param
para oldu. Ne okuduunu neden bana gstermek istemiyorsun?
Brak da konualm! diye srar etti rkm biimde.
Clarisse, fsltl bir sesle; nsan konuamaz diye karlk
verdi.
Ne kadar da uuyorsun! dedi VValter yksek sesle. Kitab yle
ak olduu haliyle Clarissenin elinden zorla almak istedi. Clarisse
ise inatla kitab kendine bastrd. Fakat bir sre bu ekilde mca

dele etmelerinin ardndan VValter: Ben ne istiyorum ki aslnda bu


kitaptan! dedi ve Clarisse yi brakt. Bylece bu mesele de aslnda
kapanm olacakt; fakat Clarisse, tekrar serbest brakld anda,
kendisine ynelen bir kaba kuvvet tehdidinden kanabilmek iin
gerisingeriye yryerek sert bir itin iinden gemek istiyormuasma, srtn ok daha iddetle duvara bastrd. Soluu kesilmi,
yznn rengi solmutu, VValtere kslm sesiyle bard: Kendin
bir ey yapacak yerde, varln bir ocukta srdrmek istiyorsun!
Dudaklar, bu cmleyi zehirli bir atei boazlarcasma karsn
dakinin suratna frlatt, ve o zaman VValter de Brak da konua
lm! szn elinde olmakszn bir defa daha soluunu zorla brakr
gibi tekrarlad.
Konumak istemiyorum, bana ok itici geliyorsun! diye yant
verdi Clarisse, sesini kullanmasn salayan aralar zerinde ans
zn yeniden mutlak bir egemenlik kurmutu ve bu aralardan, ar
bir porselen kseyi tam kendi ayaklarnn ve VValterin ayaklarnn
arasndan yere drrcesine hedef bilinciyle yararlanmaktayd.
Walter bir adm geri ekildi ve hayretle ona bakt.
Aslnda Clarissenin niyeti bu kadar kt deildi. O, sadece
iyi niyetten veya engelikten tr bir defa daha taviz verebile
ceinden korkmutu; byle bir durumda VValter, hemen onu ken
dine sarg bezleriyle balamaya kalkard, ve byle bir ey zellikle
imdi, Clarissenin meseleyi bir karara varlabilmesi iin tartma
konusu yapmak istedii bir anda asla olmamalyd. Olaylar sivrilmiti; Clarisse, VValterin kendisine insanlarn neden sokaklara
dkldklerini aklamak iin kullanm olduu bu kelimenin ka
fasnn iinde altnn kaln bir ekilde izildiini hissediyordu; n
k Clarisseye dnnde eserlerini hediye etmi olmas nedeniyle
Nietzsche ile bants bulunan Ulrich, kyamet koptuu takdirde
sz konusu sivri ucun hedef alaca tarafta bulunuyordu; ve Nietz
sche, daha biraz nce Clarisseye bir iaret vermiti, ve Clarisse bu
balamda kendini yksek bir dan tepesinde durur grdnde,
yksek bir da, yukarya doru ykselerek sivrilmi yeryznden
baka ne anlama gelebilirdi?! Demek ki bunlar, imdiye kadar her
halde hemen hi kimsenin srrn zemedii tuhaf balamlard, ve
bunlar Clarisse iin bile netlikten yoksundu; ama ite asl bundan
tr Clarisse yalnz kalmak ve VValteri evden kovmak istiyordu.

O anda yznde alevlenen vahi nefret, katksz ve ciddi bir fke


deil, kiiliin katlm belirsiz ve sadece beden ile snrl kalan,
W alterde de ska grlen bir piyano fkesiydi; bylece, VValter
de bir sre karsna aknlkla baktktan sonra, anszn sanki gecikmiesine sapsar kesildi, dilerini gcrdatt ve Clarissenin onu
itici bulduuna yant olarak yksek sesle konutu: Dehalardan ko
rumal insan kendini! zellikle sen, kendini koru!
Sesi, karsnn konumasndan daha yksek perdedeydi ve dile
getirilen karanlk kehanet, aslnda kendisine daha bir tyler r
pertici geliyordu, nk Clarisse, VValterden daha gl olarak,
kendisine onun grtlandan geecek bir yol amt, ve VValter de,
sanki bir gne tutulmas gereklemiesine, anszn odada ne var
sa hepsini kapkara grmeye balamt.
Durum, Clarisseyi de etkilemiti. Gen kadn birdenbire
sustu.
Bir gne tutulmas kadar gl bir etki, elbette basit bir me
sele deildir, ve bu olay nasl gereklemi olursa olsun, ortasnda
bir yerlerde VValterin Ulriche ynelik kskanl da anszn patlayvermiti. Bu arada Ulrichi neden bir deha diye nitelendirmiti?
Bu, sanki ne zaman patlayaca belli olmayan bir balonu andran
bir yceltme gibiydi. VValter birdenbire gznn nnde eski re
simler grd: Srtnda niforma ile eve dnen Ulrich; daha VValter,
ondan byk olmasna ramen, parklardaki ta heykellerin st
ne iirler iziktirdii dnemde gerek kadnlarla bir eyler yaam
olan o barbar; kesinliin, hzn, eliin tinine ilikin olarak yeni
haberler getiren Ulrich; fakat hmanist VValtere gre byle bir ey
de bir barbarlar srsnn saldrsndan farkszd. VValter, kendi
sinden daha gen olan dostu karsnda hep vcuta ve ayn zaman
da da atlganlk bakmndan daha zayf olann o gizli tedirginliini
hissetmiti, fakat ayn zamanda da kendi benliinde tini, tekinde
ise yalnzca kaba tutkuyu grmt. Ve aralarnda mevcut iliki de
hep bu tespiti onaylar nitelikteydi: VValter, iyiden ve gzelden et
kilenirken, Ulrich sadece kafasn sallyordu. Byle izlenimler hep
varln korur. Eer VValter, Clarissenin elinden kapmaya al
t ak sayfay grmeyi baarsayd, o sayfada tasvir edilen ve ya
ama iradesini btnden ayrntlara doru iten dalma srecinde,
Clarissenin anladnn aksine, asla kendi sanatsal kl krk yarma

tiryakiliine ynelik bir eletiri bulmayacakt, fakat bunun dostu


Ulriche ait ve deneyimlere ilikin modern batl inanlara zg ay
rnt abartmalarndan balayarak, bu barbarca dalma srecinin
benlie nfuz ediine kadar uzanan mkemmel bir tasvir olduu
sonucuna varacakt; Walter, byle bir benlii bir niteliksiz adam
veya bir adamdan yoksun nitelikler diye adlandrmt, ama Ul
rich, byklk tutkusunun etkisiyle bunu iyi karlamt. Walter, o
aalayc deha hitabyla ite btn bunlar kastetmekteydi; nk
eer kendini yalnz bir bireylik diye adlandrma hakkna sahipse,
bunun kendisi olduunu dnyordu, fakat doal insani greve
geri dnebilmek iin bundan vazgemiti ve bu bakmdan kendisi
nin dostunun karsnda btn bir a daha ileride olduunu hisse
diyordu. Clarisse, onun aa grmesi karsnda susarken, VValter
yle dnmekteydi: u anda tek bir kelimeyle bile Ulrichten
yana yant verirse, buna dayanamam! ve nefretin etkisiyle, sanki
Ulrichin kolu buna yol ayormuasna sarslyordu.
Ar heyecan iersinde, kafasnda apkasn kapp nasl oradan
hzla ayrldn canlandrd. Farkna varmakszn sokaklar boyun
ca kotu. Kafasnn iinde evler, rzgrn etkisiyle tam anlamyla
eilip bklmekteydi. Admlar ancak aradan bir sre getikten
sonra yavalad ve o zaman yanlarndan getii insanlarn yzlerine
bakabildi. Dosta bir ifadeyle onunkine bakan bu yzler sayesinde
sakinleti. Ve o zaman, bilinci bu fantezinin dnda kalabildii l
de, Clarisseye ne dndn anlatmaya giriti. Fakat kelime
ler azndan kacak yerde gzlerinde parlyordu. Ayrca, insanlar
ve kardeler arasnda olmann mutluluu nasl tasvir edilebilirdi ki!
Clarisse, bylesine benlikten yoksunluk derdi. Fakat Clarissenin
yamalar gibi dimdik bilincinin insani olmayan bir yan vard, ve
Walter, bu bilincin ona ynelttii ar talepleri artk karlamak
istemiyordu! Akn gz nndeki lgnl ve kiisel bir yasatanmazlk iersinde srklenip duracak yerde, Clarisse ile birlikte bir
dzen iersinde hapsolmaya ynelik o son derece actc tutkuyu
hissetmekteydi. nsan ne olursa olsun ve yaparsa yapsn, hatta ba
kalar ile kartlk iersinde bulunsa bile, onlara gtren bir temel
hareketin varln hissetmek zorundadr: Clarisse ye byle kar
lk verebilmek isterdi. nk VValter insanlardan yana hep ansl
olmutu; evresindekiler, kavga ederken bile onun ekiciliine ka

plyorlard, o da onlarn ekiciliine kaplyordu, ve bylece in


sanlardan oluma toplumun dengeleyici, becerikliyi dllendirici,
sonunda varln hep kabul ettirebilen bir gce sahip bulunduuna
ilikin o biraz s dnce, onun hayatnda kesin bir inanca dn
mt. Aklna kular kendilerine eken insanlarn olduu geldi;
kular, byle insanlara doru isteyerek uarlard, ve byle insanlarn
ifadeleri de ou zaman kularnkini andrrd. Zaten her insann
aklanamaz ekilde bantl olduu bir hayvannn bulunduu,
VValterin inancyd. Bir zamanlar byle bir teori gelitirmiti; bi
limsel bir teori deildi bu, fakat VValter, mzie ak olan insanla
rn bilimin tesinde kalan pek ok eyi sezdiklerine inanmaktayd,
ve ocukluundan beri onun hayvannn balk olduuna kesin g
zyle bakyordu. Balklar, ona her zaman biraz rpertici bir ekilde
ekici gelmiti, ve herhangi bir tatilin daha balangcndan itibaren
kendini deli gibi onlara kaptrrd; o zaman saatlerce suyun iinde
durabilir, onlar oltayla avlayp ortamlarndan kartabilir ve lle
rini yanma, otlarn stne koyard; bu, deheti artran ni bir
isteksizlikle son bulurdu. Mutfaktaki balklar ise en eski tutkular
arasndayd. Barsaklar karlan balklarn iskeletleri kayk bi
imli, imenler ve bulutlar gibi yeil-beyaz cill ve ii yar yarya su
dolu bir kaba konurdu; iskeletler, mutfan hkmranlk alanna ait
yasalarla ilikili bir nedenden tr yemein hazrlanmas bitene
kadar bu kabn iinde kalr, sonra da pe atlrd; esrarl bir g,
ocuu bu kaba doru ekerdi; ocuk, saatlerce ocuka bahaneler
icat ederek oraya geri dner, kendisine soru sorulduunda da ne
diyeceini bilemezdi. Bugn olsa, yant olarak belki de balklarn
sihrinin, bunlarn iki elemente ait olmayp btnyle tek bir ele
mente bal kalmalarndan kaynakland eklinde bir yant verir
di. imdi onlar yeniden, daha nce su yzeyinin derinliklerinde
grm olduu gibi grmekteydi, ve balklar, kendisinin bir zemi
nin zerinde, onun snrlarndaki bir baka zemine doru kaymas
gibi hareket etmiyorlard (ne orada ne de burada kendini evinde
hissedememek! diye dnd VValter, bu dnceyi enine boyuna
yayarak; insann ancak ayaklarnn bast kk alanla ortaklk
kurabildii bir yeryzne ait olabilmek, buna karlk btn vcu
duyla iinde debilecei ve yerinden etmeye alt bir bolua
doru ykselmek!), fakat balklarn zemini, onlarn soluduu ha

vay, ieceklerini, yiyeceklerini, dmanlarnn nnde duyduklar


korkuyu, sevgilerinin bir glgeyi andran akn ve mezarlarn,
bunlarn hepsini kapsyordu; balklar, kendilerini harekete geiren
ne ise, onun iinde hareket etmekteydiler, insan, byle bir durumu
ancak ryalarnda veya belki de ana rahminin o koruyucu seve
cenliine yeniden kavuabilmeye ynelik ve o sralarda henz yeni
moda olmaya balam, zlem dolu tutkunun iinde yaayabilirdi.
Fakat o zaman neden balklar ldrp sudan dar kartyordu?
Bunu yapmak, kendisine tarif edilmesi imknsz, kutsal bir zevk
veriyordu! Ve o, bunun nedenini bilmek istemiyordu; o, yani esrarl
VValter! Fakat Clarisse, bir defasnda balklar su burjuvazisi diye
adlandrmt?! VValter, hakaret grm gibi sarsld. Ve -iin de bu
lunduu ve btn bunlar dnd, dncesinin icad olan du
rum da- caddeler boyunca koarken ve onunla karlaan insanlarn
yzlerine bakarken, hava balk tutmaya elverili hale gelmiti; geri
henz tam olarak yamur yamyordu, ama ortal nem basmt,
ve kaldrmlar ile tramvay yollar, ancak imdi farkna vard gibi,
bir sreden bu yana koyu kahverengiye dnmt. imdi onun
stnde hareket etmekte olan insanlar, sanki siyah giysiler iindey
mi gibi grnyorlard ve yaka takmamlard, fakat balarnda
dimdik apkalar vard; Walter, bunu hayrete dmeksizin alglad;
her ne olursa olsun, bu insanlar burjuva snfndan deildiler, g
rnd kadaryla bir fabrikadan kmlard, gevek gruplar halin
de yryorlard, ve henz paydos etmemi olan baka insanlar da,
tpk VValter gibi, bunlarn arasndan daha aceleyle gemekteydiler,
ve VValter ok mutluydu, sadece plak eller, ona rahatsz edici, pek
de tekin olmayan bir eyleri hatrlatmaktayd. Ve anszn resimden
yamur fkrd; insanlar panik iersinde kouturmaya baladlar,
havada sanki kesilmi, beyaz parltlar saan bir ey vard; balklar
dyordu; ve btn bunlarn zerinden, kk bir kpei adyla
aran, titrek, sevecen, grnte hi de buraya ait olmayan tek bir
ses seirtiyordu.
Bu son deiiklikler VValterden ylesine bamszd ki, kendi
sini bile artt. Dncelerinin rya grdn ve akl almaz bir
hzla resimlerin stnde srklendiini alglamamt. Baklarn
kaldrd ve gen karsnn hl ona ynelik isteksizlikle gergin olan
yzn grd. Kendini ok gvensiz hissetti. Bir sitemi ayrntl

ekilde dile getirmek istemi olduunu hatrlad; az hl ak du


ruyordu. Ama bilmiyordu: O zamandan beri dakikalar m, saniyeler
mi, yoksa yalnzca saniyelerin binde biri kadar bir sre mi gemiti?
Bunlar dnrken, tpk buz gibi bir banyonun ardndan tenin
farkl rpertilerin soluunu hissetmesi gibi, birazck gururla scaklad; ve bu gurur, tahminen yle demekteydi: Gryorsunuz deil
mi neler yapabildiimi! Ama ayn anda, bilinaltnn bu patlama
sndan tr de, ilk duygudan daha h afif olmamak zere, biraz
utandn hissetti; daha biraz nce, bir dzene girmi, kendine h
kim ve byk bir evre iersinde tevazu sahibi olann tinsel adan
anormal olandan ok daha yksek dzeyde bulunduunu sylemek
istemiti, ve imdi inanlar, kkleri yukarda, balar ise aada
duruyordu, ve hayat yanardann amuru stlerine yapmt! ite
bu nedenle, uyanndan bu yana en gl duygusu, aslnda kor
kuydu. Korkun bir eyle karlaacandan emindi. Bu korkunun
manta gelir bir muhtevas yoktu; hl yar yarya resimlerin r
gsnde dnmekte olan VValter, sadece Clarisse ile Ulrichin onu
iinde yer ald resimden zorla koparmak iin aba harcadklarn
tasavvur etmekteydi. Uyank iken grmekte olduu bu ryalar sil
kip atabilmek iin dncelerini toparlad, ve kendi sergiledii id
det yznden felce uram olan konumann mantkl bir ekilde
devam etmesine katkda bulunabilecek bir eyler sylemek istedi;
aslnda dilinin ucunda bir eyler vard da, ne var ki kelimelerinin
ge kaldna, bu arada kendisi bilmeksizin baka eylerin konuul
duuna ve cereyan ettiine ilikin bir sezgi onu engelledi, ve ans
zn, zamann peinden yetimeye alrken, Clarissenin ona yle
dediini duydu: Eer Ulrichi ldrmek istiyorsan, o halde ldr
onu! ok fazla vicdan sahibisin; bir sanat, ancak vicdan olmad
takdirde iyi mzik yapabilir!
VValter bunun ne demek olduunu uzun sre anlamak isteme
di. nsan bazen bir eyi, ancak kendisi o eye ait bir yant verdikten
sonradr ki anlayabilir, ve VValter bir yant vermekte tereddt etti,
nk aslnda orada olmadn aa vurmaktan korktu. Ve bu
gvensizlik iersinde Clarissenin gerekten kendisinin biraz nce
yaad o korkutucu dnsel kan kaynakland eyi dile ge
tirmi olduunu anlad veya kendini buna zorla inandrd. Clarisse,
VValterin, eer her arzusuna izin verilseydi, ou zaman Ulrichin

ldn grmekten baka bir ey arzu etmeyeceini sylemekte


haklyd. Ak kadar abuk son bulmayan dostluklarda byle eyle
rin grld, eer bu eyler kiinin deeriyle ok yakndan ilintiliyse, pek ender deildir. Ayrca dncenin ok kanl olduu da
sylenemezdi; nk VValter, kafasnda Ulrichin ldn can
landrd anda, kaybedilmi olan dosta ynelik ve genlik anda
duyulmu olan sevgi, kendini en azndan ksmen tekrar belli edi
yordu; ve tpk tiyatroda kt eylem karsndaki burjuva tutuklu
unun grkemli bir sanatsal duygu ile yceltilmesi gibi, VValter de
neredeyse bir trajik zm dncesinin kurban rolnde ngrlen
bakmndan da gzel bir eyler ifade ettii gibi bir izlenime ka
plmt. ok korkak olmasna ve kan grmeye dayanamamasna
ramen, kendini ok stn hissediyordu. Ve her ne kadar Ulrichin
o azametli halinin gnn birinde yklp gitmesini itenlikle isti
yor idiyse de, bunun olmas iin bile bir ey yapmazd. Gelgelelim
insan dncelere mantk atfetmeyi ne kadar isterse istesin, aslnda
onlarda mantk yoktur; ancak gerekliin her trl fanteziden yok
sun direniidir ki, o adna insan denen iirin ihtiva ettii elikilere
dikkat eker. Bu demektir ki, sanat iin fazla miktarda burjuva
ahlknn engelleyici olabileceini iddia ederken, belki Clarisse de
haklyd. Karsna isteksiz ve kararsz bakmakta olan VValterin d
ncelerinde de bunlar vard.
Fakat Clarisse, heyecanla tekrar etti: O seni eserin bala
mnda engellerse eer, onu ortadan kaldrmak hakkna sahipsin
demektir! Grnd kadaryla bunu elendirici ve tevik edici
bulmaktayd.
VValter, ona ellerini uzatmak istedi. Kollar sanki skm gi
biydi, ama bu arada yine de Clarisseye yaklaabildi; Nietzsche ve
Isa, yarm kalm olularndan tr ykma srklendiler! diye
fsldad Clarisse onun kulana. Ama btn bunlar anlamszd.
Isa ile bu konu arasnda nasl iliki kuruyordu?! Isann yarm kal
mlndan tr ykma srklenmi olmas ne demekti?! Byle
karlatrmalar sadece nahotu. Fakat VValter yine de karsndaki
nin dudaklarnn hareketlerinden hl tarifi imknsz ve kkrtc
bir eylerin kaynaklandn hissetmekteydi; anlald kadaryla,
insanlarn ounluuna katlmaya ynelik ve almak iin ok aba
harcam olduu kendi karar, ayrcalkl bir duruma duyulan ve

bastrlm ihtiyac srekli karsnda bulmaktayd. Clarisse yi gc


yettii lde smsk yakalad ve hareket etmekten alkoydu. Kar
snn gzleri imdi onun gzlerinin karsnda bir ift cam gibiydi.
Byle dnceler nasl aklna gelebiliyor, bilmiyorum! dedi birka
defa arka arkaya, ama bir yant alamad. Ve bu arada Clarisseyi
istemeden kendine doru ekmi olmalyd, nk kadn on par
mann trnaklarn bir ku gibi onun yzne doru tuttu, bylece
de kendi yzne daha fazla yaklamasn engelledi. Bu delirmi!
diye geti W alterin iinden. Fakat onu brakamyordu. imdiye
kadar bir deli ile hi karlamamt; fakat byle grnyorlardr
herhalde, diye dnd.
Ve anszn inlercesine bir soluk ald: Sen onu seviyorsun, deil
mi?! Bu, aslnda ne zgn bir sylemdi, ne de aralarnda ilk defa
mcadelesi verilen bir tespitti; ama VValter, Clarissenin akl hastas
olduuna inanmak zorunda kalmamak iin, onun Ulrichi sevdiini
kabullenmeye hazrd, ve bu fedakrlk, byk bir ihtimalle Claris
senin imdiye kadar hayranlk duyduu o ince dudakl erken R
nesans dnemi gzelliinin gzne ilk defa irkin gzkmesinden
btyle etkilenmemi deildi, ve bu irkinlik de belki Clarissenin
yznn artk ona duyduu akla sevecen bir ekilde korunacak
yerde, rakibin kaba saba akyla aa km olmasyla ilintiliydi.
Bylece ortam, kargaalardan yana artk hi de yoksul deildi ve
bu kargaalar W alterin yrei ile gzleri arasnda, hem genel hem
de zel anlam tayan yeni bir ey niteliiyle titreip durmaktayd;
fakat Sen onu seviyorsun, deil mi?! cmlesini sylerken son de
rece gayri insani bir ekilde inlemi olmas, belki de Clarissenin
deliliinin artk ona da bulam olmasndan kaynaklanmt, ve bu
durum VValteri biraz korkutmutu.
Clarisse kendini hafife kurtarmt, ama ona bir defa daha
kendiliinden yaklat ve, sanki bir ark sylyormuasna, st
ste tekrar etti: Senden bir ocuk istemiyorum; senden bir ocuk
istemiyorum! Bu arada, onu hafiften ve yine st ste birka defa
pt.
Ondan sonra gitti.
Acaba ayn zamanda unu da m sylemiti: O, benden bir o
cuk istiyor mu? VValter, karsnn bunu sylediini kesin olarak ha
trlayamyordu, ama ayn zamanda da bu ihtimale kulak veriyordu.

Kskanlkla piyanonun nnde duruyordu ve tek yanl olarak scak


ve souk bir eylerin estiini hissediyordu. Bunlar, dehann ve deli
liin esintileri miydi? Veya akn ve tinin rzgrlar myd? VValter,
Clarissenin yolu aabileceini ve zerinden geebilmek iin onun
kalbini bu yola koyabileceini dnebiliyordu, ayrca mthi sz
lerle Clarisse yi ve Ulrichi mahvedebileceini de dnebiliyordu.
Ulriche mi kosun, yoksa u anda yeryz ile yldzlar arasndaki
ebedi savaa dnebilecek senfonisini mi bestelemeye balasn, ka
rarszd; nce heyecann yasakl VVagner mziinin deniz kzlar
havuzunda yattrmas, belki daha iyi olurdu. O na kadar iinde
bulunduu ve dile getirilebilmesi imknsz durum, bu dnceler
iersinde yavatan dalmaya balamt. Piyanonun kapan at,
bir sigara yakt, ve dnceleri gittike daha geni bir alana yay
lrken, parmaklar tularn stnde Saksonyal bycnn dalga
lar halindeki mziine balad. Bu ar tempolu boalma bir sre
devam ettikten sonra, kars ile kendisinin daha nce sorumluluk
ehliyetlerini ortadan kaldran bir durumda bulunmu olduklarn
ak seik anlamt; ama bunun yol at naho izlenime ramen,
aradan henz bu kadar ksa bir sre gemiken btn bunlar an
latmak iin Clarisseyi aramaya kalkmasnn sonusuz kalaca
n biliyordu. Ve anszn iinden insanlarn arasna karmak geldi.
apkasn giydi ve, bulmay baarabildii takdirde, genel heyecan
atmosferine katlmak eklindeki ilk amacn gerekletirmek zere
ehre indi. Yolda giderken, btnyle i dnyasnda eytani bir as
keri g tad ve bu gcn kumandan olarak tekilere katlaca
gibi bir izlenime kaplmt. Fakat daha tramvaydayken, hayat son
derece allagelmi bir grnm ald; Ulrich, zorunlu olarak hasm
tarafta yer alacakt; belki Kont Leinsdorfun saray saldrya ura
yacakt; Ulrich bir elektrik direine aslacakt, stne saldranlarn
ayaklan altnda ezilecekti, buna karlk bir baka defa VValter tara
fndan korunacak ve titreyerek kurtarlacakt, btn bunlar, en faz
lasndan belli bir creti, duraklar ve uyarc an sesleri olan dzenli
tramvay yolculuu srasndaki son derece geici gndz hayalleriy
di, ve imdi yine daha sakin nefes almaya balam olan VValter,
kendini bu yolculua yakn hissediyordu.

Kar nlemler ve Batan kartma


O sralarda sanki olaylar bir sona yaklayormu gibi bir manza
ra vard ve Arnheimla ilgili meselede sabrla gardm alm olarak
bekleyen Mdr Fischel iin de artk tatmin olma zaman gelip
atmt. Ama o esnada Bayan Klementine ne yazk ki evde de
ildi, ve bu yzden Fischel, elinde borsada olup bitenler hakknda
genelde iyi haber alan bir len gazetesiyle birlikte kz Gerdann
yanna gitmekle yetinmek zorunda kald; rahat bir koltua yerleti,
kk bir gazete haberine iaret etti ve keyifle sordu: O derin d
nceli maliyecinin neden aramzda olduunu imdi anlyor musun
yavrum?
Evdeyken Arnheim asla bakaca trl adlandrmazd; bundan
amac, ciddi bir iadam olarak ailesindeki kadnlarn bu zengin
ukalaya duyduklar hayranl hi nemsemediini gstermekti. Ve
her ne kadar nefret duygusu insana ayn zamanda basiret kazan
drmaz ise de, borsadaki bir sylentinin doru kt pek ender
deildir, ve bundan tr Fischelin Arnheima kar honutsuzlu
u, biraz nce sylediini hemen doru bir ekilde tamamlamasn
salad. Neden biliyor musun? diye tekrarlad ve kznn gzlerini
zorla kendi baklarndaki zafer parltlarnn egemenliine girme
ye zorlad. nk Galiyadaki petrol yataklarn irketler grubu
nun denetimi altna almak istiyor!
Bunu syledikten sonra Fischel, tekrar ayaa kalkt, gazetesini
bir kpei boynundan yakalar gibi toplad ve odadan kt, nk
ii iyice salam tutmak iin aklna birka kiiye telefon etmek gel
miti. iinde, biraz nce okuduunu sanki hep dnm gibi bir

duygu vard (grld gibi, borsaya ait notlarn etkisi, edebiyatmkinin ayndr), ve, sanki o kadar akll bir adamdan baka tr
ls zaten beklenemezmi gibi, Arnheimdan memnundu, ama bu
arada ona hep sadece bir ukala gzyle bakm olduunu tamamen
unutmutu. Sylediklerinin nemini Gerdada aklamak iin aba
harcamak istemiyordu; nk artk fazladan sylenecek her kelime,
sadece olgularn dilini kesintiye uratmaya yarard. nk G aliyadaki petrol yataklarn irketler grubunun denetimi altna almak
istiyor! dilinde bu basit cmlenin arlyla, ekildi ve ek olarak
yalnzca unu dnd: Beklemeye dayanabilen, hep kazanr! Bu,
borsann eski bir kuralyd ve tpk borsamn btn hakikatleri gibi,
bu da ebedi hakikatleri en doru ekilde tamamlyordu.
Fischel henz darya kmt ki, etkinin bykl kendini
Gerdada belli etti; o na kadar babasna kendini etkilenmi veya
hi olmazsa arm gstermenin zevkini tattrmamt, ama im
di hemen dolaplardan birinin kapan skercesine at, paltosuyla
apkasn kard, aynann nnde salarn ve elbisesini dzeltti,
aynann nnde biraz oturdu ve aresizce kendi yzne bakt. Ul
riche komaya karar vermiti. Bu, tam da babasnn verdii bu ha
beri Ulrichin bir an nce renmesi gerektii aklna geldii anda
olmutu, nk Diotimamn evresindeki ilikiler hakknda, ba
basndan duyduu yeniliin Ulrich iin ne kadar nemli olduunu
anlayacak kadar bilgi sahibiydi. Ve bu karar verdii anda, sanki
duygularnn arasna uzun sre tereddt etmi olan bir kitlenin
hareketinin kartn hissetmiti; o na kadar kendini, Ulrichin
ziyaret davetini unutmu gibi yapmaya zorlamt, fakat duygula
rnn karanlk kitlesinden ilk duygular ardan zlmeye balar
balamaz, daha uzaktaki duygular arasnda da engellenemez bir
kouma ve zorlama ba gstermiti, ve Gerda bir trl karar vere
miyordu, fakat karar, ona aldrmakszn kesinlemiti bile.
Ulrich beni sevmiyor! dedi kendi kendine, son gnlerde daha
keskin hatlar alm olan yzne aynada bakarken. Byle grn
dm takdirde, sevmesi de beklenemez! diye dnd bu arada
solgun bir ifadeyle. Ve ayn anda da kar koyarcasna ekledi: O
buna demiyor zaten! Her ey sadece benim kuruntumdu!
Cesaretini btnyle kaybetmiti. Son zamanlarda olup biten
ler yznden hrpalanmt. Ulrich ile ilikisine, sanki ikisi aslnda

ok basit olan bir eyi yllar boyunca byk bir dikkatle bir kar
maaya dntrmler gzyle bakyordu. Ve Hans da o ocuka
sevecenlikleriyle sinirlerini ypratyordu; H ansa sertlikle, ve hatta
kimi zaman aalayc davranyordu, fakat Hans, kendine zarar
verme tehdidinde bulunan bir ocuk gibi, daha byk bir sertlik
le yant veriyordu, ve Gerda onu yattrmak zorunda kaldnda,
yine onun tarafndan kucaklanyor ve onun glgemsi dokunula
rna hedef oluyordu, bu da omuzlarnn zayflamasna, teninin de
tazeliini kaybetmesine yol ayordu. Gerda, apkasn almak zere
dolabn atnda, btn bu aclarn dosyasn kapatmt, ve ay
nann nndeki korkusu, hemen ayaa kalkmas ve bu korkudan
zerre kadar kurtulmu olmakszn koarcasna darya kmasyla
noktaland.
Ulrich onun ieri girdiini grnce, her eyi anlamt; oysa
Gerda, yzne bir de Bonadeann ziyaretlerinde kulland trden
pee takmt. Btn vcuduyla titriyor ve bunu, aptalca kaskat bir
etki yaratan yapay bir doallkla gizlemeye alyordu.
Biraz nce babamdan ok nemli bir ey rendiim iin sana
geldim dedi.
ok tuhaf! diye dnd Ulrich imdi de bana birdenbire
Sen diye hitap ediyor! Bu zorbaca Sen, Ulrichi fkelendirdi, ve
o da bunu belli etmemek iin durumu kendi kendisine, G erdann
abartl davranlaryla hi kukusuz ziyaretini, normal, sadece bi
raz gecikmi bir olay gibi gsterebilmek iin, bir kt haber, hatta
genelde zel bir anlam atmosferinden uzaklatrmay amalad
tarznda aklamaya alt; ama yaratlan, bunun tam tersi bir et
kiydi, bylece de kzn niyetleri en u noktalara kadar uzanyordu.
Zaten birbirimize oktandr sen diyoruz, ama bunu kelimelerle
yapmyoruz, nk birbirimizden hep katk! diye aklad Ger
da; yolda bu karlama zerinde dnmt ve bunun yarataca
hayrete hazrlklyd.
Fakat Ulrich, kolunu omzuna atarak ve onu perek ii ksa
kesti. Gerda, yumuak bir mum gibi kendini brakt. Nefes alp
verii, ona uzanan parmaklar sanki bilincini kaybetmi olan biri
ne aitti. Tam o anda, batan karcnn btn acm aszl stne
kt; bu batan karc, kendini dayanlmaz lde G erdann
vcudu tarafndan yakaland kiilerin kollarnda srklenen bir

kaak gibi srklenen bir ruhun iinde bulunduu kararszln


ekiciliine kaptrmt. K leden sonrasndan pencerelerden
ieriye, kararmakta olan odaya soluk bir k dklmekteydi, ay
dnlk kesitlerden birinin iinde durmakta olan Ulrich, kz kol
larnn arasnda tutuyordu; kzn ba, n yumuak yastnda
sar rengiyle ve keskin hatlaryla belirgindi, yznn rengi de ya
l gibiydi, bu haliyle Gerda, o anda neredeyse bir ly andryor
du. Ulrich, salar ile elbise arasnda akta kalan alann her yann
ar ar pt ve bu arada h afif bir isteksizlii amak zorunlu
luuyla karlat; kzn onun dudaklarna uzanan dudaklarnn
dokunuu, Ulriche bir ocuun yetikin birisinin boynuna sarlan
zayf ve ufack kollarn artrd. Bonadeann, tutkunun etki
siyle tyleri yrtc bir kuun penelerindeyken diken diken olan
bir gvercine benzeyen gzel yzn dnd; Diotimann bir
heykeli andran, biraz tepeden bakarcasna sunduu ve onun da
tadn karam ad yaknln dnd; o iki kadnn ona hedi
ye etmek istedikleri gzelliin yerine imdi baklarnn altnda
tuh af bir ekilde G erdann huu iersinde gerilmi, zavall ve ir
kin yz vard.
Bu arada Gerda, bu ayk baygnlk durumunda uzun sre kal
mad. Yalnzca bir bakn sresi boyunca gzlerini kapam oldu
una inanmt, ve Ulrich yzn perken, sanki yldzlar meknn
ve zamann sonsuzluunda duruyorlarm ve kendisi bu yzden bu
olayn sresine ve snrlarna ait herhangi bir izlenime sahip deil
mi gibi hissetti, fakat Ulrichin abalarnn ilk geveyiiyle bir
likte uyand ve yeniden kendi kendine ayaklarnn stnde durdu.
Bunlar, biraz nce verdii ve, hissettii kadaryla, ayn zamanda da
ald, sadece sahte ve hayal rn deil, fakat gerek bir tutkunun
rn niteliindeki ilk pckler olmutu, ve bunun vcudunda
uyandrd yank ylesine bykt ki, Gerda sanki o an, kendisini
kadn yapmaya yetmi gibi hissetmekteydi. Ancak bu olay, di e
kilmesine benzer: Di ekildikten sonra vcutta ncesine oranla bir
azalma olmasna ramen, insan daha byk bir yetkinlik duygusu
na kaplr, nk bir rahatszlk nedeni kesin bir biimde ortadan
kalkmtr; ve durumu buna uyum saladktan sonra, Gerda taze
lenmi bir kararllkla dopdolu olarak doruldu. Sana ne syleme
ye geldiimi daha sormadn! dedi erkek arkadana.

Beni sevdiini sylemeye geldin! diye karlk verdi Ulrich,


ncesine gre biraz tutuk bir ifadeyle.
Hayr, dostun Arnheimn kuzinini aldattn sylemek iin
geldim; oynuyor, ama asl niyeti ok farkl! Ve Gerda ona,
babasnn kefini anlatt.
Bu aklama, yalnl iersinde Ulrichi derinden etkiledi.
Ruhunun alm kanatlaryla gln bir hayal krklna yol al
makta olan Diotimay uyarma ykmlln hissetti. nk bu
resmi kafasnda olutururken ona ekledii ktcl tatmin duygu
suna ramen, gzel kuzinine acdn hissediyordu. Ancak Leo
Fischele duyduu iten takdir hissi, bu duyguyu ok geride brakt,
ve Ulrich neredeyse onun cann ok skmak zere olmasna ra
men, Fischelin o gvenilir ve eski moda, gzel inanlarla sslen
mi alma mantna itenlikle hayranlk duydu; bu mantk, yeni
moda ve byk bir kafann srlarn en basit ekilde zmeyi ba
armt. Bu yzden Ulrichin iinde bulunduu ruhsal atmosfer,
G erdann varlnn ona ynelttii hassas taleplere uzak dm
t. Daha birka gn nce bu kza yreini aabilecei ihtimalini
dnecek halde olmasna imdi aryordu; Hans, ak tiryakisi
iki melein bu gnah artran dncesini, ikinci kuatmann
zerine kabilmek olarak adlandryor! diye dnd; kafasnda,
sanki hayatn bugnlerde Leo Fischelin ve onun anlayn pay
laanlarn anlayl abalar sayesinde brnd cisimselliin o
harika przszlkteki sert yzeyinde parmaklarm gezdirebilmenin keyfini karmaktayd. Bu yzden Baban, harika bir adam!
cmlesi, syleyebildii tek ey oldu.
Getirdii haberin neminin etkisini iliklerine kadar hisseden
Gerda, farkl bir ey beklemiti; verdii haberin etkisine ilikin ne
gibi bir beklentisinin bulunduunu bilemiyordu, ama durum, tah
minen bir orkestradaki btn flemeli ve vurmal alglarn ayn
anda alm gibiydi, ve Ulrichin ona kar anszn sergiler gibi ol
duu umursamazlk, Gerdaya tekrar ve actc bir ekilde Ulrichin
onun karsnda hep sradan, allagelmi ve gereki olann avu
katln yaptn hatrlatmt. nk Gerda bu arada kendini,
bunun yalnzca aktan kaynaklanan yaklamn kendi gen kz
ruhunda rneini bulduu ac verici bir ekli olduuna inandr
mt, bylece imdi -i dnyasndaki biraz ocuka bir sylemle

birbirlerini zaten severlerken- aresizlik kokan, uyarc bir netlik,


uruna her eyini vermeye hazr olduu erkein onu ciddiye alma
dn sylemekteydi. Bu yzden daha nce kendine duymu oldu
u gvenin nemli bir blmn kaybetmiti, fakat te yandan bu
ciddiye alnmamak, ok iyi geliyordu; Hans ile ilikinin kendini
ayakta tutabilmek iin gerekli kld btn zorlu abalar srtndan
alyordu, ve Ulrich babasn vdnde, Gerda onun nasl olup da
byle yapabildiini anlamyordu ama, belli bir dzenin yeniden ku
rulduunu da hissediyordu; kendisi, babas Leo yu Hans yznden
krmakla bu dzeni ihll etmiti. Yeniden ailenin kucana -G e rdann att yanl admla k utlad- geri dnten kaynaklanan
bu tatl duygu, dikkatini ylesine farkl bir yne ekmiti ki, U1richin koluna tatl bir ekilde direndi ve ona u kelimeleri syledi:
nce insani adan birbirimizi yeniden bulmamz art; gerisi zaten
kendiliinden gelecektir! Bu kelimeler, Eylem Ortaklnn bir
programndan alnmayd ve o anda Hans Sepp ile evresinden ge
riye sadece bunlar kalmt.
Ulrich ise kolunu yeniden onun omzuna atmt, nk Arnheima ait haberi aldndan beri nemli bir eyle kar karya ol
duunun farkndayd, ancak ondan nce Gerda ile bu beraberliin
sonuna vardrlmas gerekiyordu. Bu balamda Ulrich, bunun iin
gerekli olan eyleri yapmann son derece naho olduundan ba
kaca bir ey hissetmiyordu, ve bundan tr geri evrilen koluyla
hemen tekrar Gerdaya sarlmt, fakat bu defa bunu, bakaca her
trl direniin bouna olacan zor kullanmakszn ve kelimeler
den ok daha etkili bir ekilde bildiren o dilsiz lisan kullanarak
yapmt. Gerda, bu koldan kaynaklanp kendisini etkileyen erkek
lii srtndan aaya doru hissetti; ban nne emiti ve srarla
kucana bakyordu; sanki orada, bir nln iinde tutarcasna,
her eyi talandracak olay gereklemezden nce Ulrichi insani
adan yeniden bulmasnda yardmc olacak dnceleri toplam
t; fakat Gerdaya, yz sanki gittike daha budalaca ve bombo
bir ifade alyormu gibi gelmekteydi, ve bu yz sonunda ii bo bir
kabuk gibi bolukta ykseldi ve gzleriyle, batan karcnn gz
lerinin altnda kald.
Ulrich eildi ve o yz, eti harekete geiren pcklere bodu.
Gerda, iradesini kaybetmi olarak ayaa kalkt ve kendini brakt.

Ulrichin yatak odasna kadar tahminen on admlk bir mesafeyi


amalar gerekiyordu, ve kz, bir ar yaral veya hasta gibi destek
ald. Kendini srkletmeyip gnll yrmesine ramen, bir aya
tekinin nne sanki ona yabancym gibi gemekteydi. Bu kadar
youn bir heyecana ramen bunca boluu Gerda o gne kadar ya
am deildi; kannn damarlarndan ekildiini dnyordu, her
yan buz kesmiti, grntsn sanki ok uzaktaym gibi yanstan
bir aynann nnden geti, fakat bu uzakla ramen aynada y
znn stnde soluk lekelerin bulunduu bakr krmzs renginde
olduunu fark etti. Ve anszn, tpk kaza durumlarnda baklarn
ezamanl olarak pek ok eye ilikin olaanst bir alglama du
yarllna sahip olmas gibi, bir erkein yatak odasn evresinde
btn ayrntlaryla grd. Eer daha akll ve hesapl olsayd, belki
de buraya bir kadn olarak tanabilirdi diye dnd; bylesinden
ok byk mutluluk duyard, fakat herhangi bir menfaat bekleme
diini, sadece kendini armaan etmek istediini dile getirebilecei
kelimeleri arad; bu kelimeleri bulamad, kendi kendine: Bu olmak
zorunda! dedi ve elbisesinin yakasn at.
Ulrich, onu brakmt; soyunmas srasnda ii, akn o seve
cen desteini sunmay gtrmemiti, bir kenarda durmu, kendi
giysilerini stnden frlatmaktayd. Gerda, erkein zorbalk ile g
zellik arasnda bir denge oluturan, zarif bir ekilde ykselen gl
vcudunu fark etti. Kendi vcudunun ise, i amarlarnn henz
stnde olmasna ramen, rperdiini korkuyla alglad. Yine ken
disine yardmc olabilecek kelimeleri arad; ylesine zavall dur
maktayd ki! Sylemek istedikleri, Ulrichi hayalini kurduu ekil
de, gereklemesi iin imdi kafasndan geeni yapmaya hi ihtiya
brakmayan tatl bir zlle sevgilisi yapmalyd. Bu, hem harika,
hem de belirsiz bir eydi. Bir an kendisini Ulrich ile birlikte mum
lardan oluma snrsz bir alanda dururken grd; sra sra hercai
menekeler gibi yere dikilmi duran bu mumlar, tek bir iaretle
ayaklarnn dibinde yanmaya balyordu. Fakat tek bir kelime bile
sylemeyi baaramadndan, kendini maneviyatn bozacak kadar
irkin ve zavall hissediyordu, kollar titriyordu, soyunmasn ta
mamlayacak hali kalmamt, ve btn kan ekilmi olan dudak
lar, kelimelerden yana bombo ve umarsz hareketler yapmamak
iin smsk kapanmt.

Durum byleyken, G erdann ektii acnn ve onca eyi amak


pahasna bu noktaya kadar getirilmi olann mahvolabilecei tehli
kesinin farkna varan Ulrich, ona yaklat ve sutyenini at. Gerda
bir ocuk gibi yatan iine kayd. Ulrich, bir an boyunca plak bir
gen insann hareketlerine bakt; tpk bir baln parlamas gibi,
bunun da artk akla hibir ilintisi yoktu. Ulrich, G erdann artk
nlenemeyecek bir olay elinden geldiince abuk atlatmakta kararl
olduunu anladna inand; yabanc bir vcuda tutkuyla girmenin,
gizli ve sululara zg saklanacak yerler bulmaya ynelik o ocuka
eilimin ne lde devam niteliini tadn, hibir zaman Gerdann arkasndan geldii andaki kadar ak ve seik anlamamt.
Elleri gen kzn korkunun przlerini hl tayan tenine dedi,
ve kendini karsndakinin ekiciliine kaptracak yerde rkm
olduunu hissetti. Yar yarya gevemi ve yar yarya henz olgun
lamam olan bu vcudu istemiyordu; yaptn tamamen anlam
sz buluyordu, ve aslnda en ok istedii, yata brakp kamakt,
bunu nleyebilmek iin ie yarayabilecek ne varsa kafasndan d
nce olarak geirdi. Bylece, ciddiyet d, inansz, hogrsz ve
tatminsiz davranabilmek iin bugn genel sebepler arasnda saylan
ne varsa, aresizlik kokan bir aceleyle kendine telkin etmeye al
t; ve bu abann iersinde kendini direnmeksizin brakm buldu;
kendini brakt, akn sarmal deildi, fakat ksmen delice deni
lebilecek, bir katliam, ehvet uruna ilenen bir cinayeti ya da, eer
olabilirse yle bir ey, ehvet uruna intihar artran, hayatn
gelmi gemi btn resimlerinin arkasna yuvalanm bir ecinniler
boluunun peneleriydi.
Durumu Ulriche anszn ve bulank bir balamn etkisiyle ge
celeyin serserilerle ettii kavgay hatrlatt, bu defa daha abuk dav
ranmak istiyordu, fakat ayn anda korkun bir ey balad. Gerda,
kendi i dnyasnda eriebilecei ne varsa hepsini iradeye dntr
mt ve ektii aalayc korkuyu bastrmak iin kullanyordu;
kendini sanki idama gtrlyormu gibi hissediyordu, ve Ulrichi
allmam bir plaklkla yannda hissettii, ellerinin de kendisine
dokunduunu fark ettii anda, vcudu G erdann btn iradesini
frlatp att. Gsnn derinliklerinde bir yerde hl Ulrichi ku
caklamak, salarn pmek, onun sesini dudaklaryla takip etmek
iin tarife gelmez bir yaknlk hissediyordu ve onun hakiki zne

dedii anda scak bir avutaki bir tutam kar gibi eriyip gidecei
ni hayal ediyordu; ama bu, her zamanki gibi giyinmi olarak Gerdann baba evinin odalarnda dolanan Ulrichti, ama dmanln
hissettii ve, karsndakinin kendine gelmesine meydan brakma
masna ramen, onun sunduu kurban ciddiye almayan plak er
kek deildi. Ve Gerda birdenbire haykrmakta olduunu hissetti.
Kk bir bulutu, bir sabun kpn andran bir lk, havada
asl kalmt, ve onu bakalar takip etmekteydi. Bunlar, gsten
doru ykselen kk lklard, sanki Gerda bir eyle bouuyor
du, anlalabilen seslerin ekillendii ve sonra btnden ayrld
bir inlemeydi. Hareketli kvrmlarn belirdii dudaklar, ldr
c bir ehvetin etkisindeymi gibi slakt, Gerda yerinden frlamak
istiyor, fakat kalkamyordu. Gzleri ona itaat etmiyor ve ondan
izinsiz hareketler yapyordu. Gerda, bir ceza alacak veya doktora
gtrlecek olan, ama lk atmaktan tamamen bitkin dp iki
bklm kald iin tek adm atamayan bir ocuk gibi merhamet
diliyordu. Ellerini gslerine doru kaldrmt ve trnaklaryla
Ulrichi tehdit ediyordu, bu arada uzun baldrlarn da kramp geirircesine skmaktayd. Vcudunun sahibine kar bu bakaldr
korkun bir eydi. Bu arada kendini tamamen tiyatrodaym gibi
hissetmekteydi, fakat karanlk salonda yalnz bana ve terk edilmi
olarak oturuyordu; sahnede lklar arasnda ve iddetli hareket
lerle kaderi oynanyor, dahas, oyunda istemeksizin kendisi de rol
alyordu.
Ulrich, baklarn dehetle, iinden baklarn tuhaf bir tu
tuklukla geldii, buulanm gzlerin bebeklerine dikmiti; akn
bir halde iinde istek ile yasan, ruhun ve ruhsuzluun ifade edi
lemez bir ekilde birbirine kart tuhaf hareketleri inceliyordu.
Solgun ve sarn tenin yaratt izlenim, alanlar halinde younla
tklar yerde krmzya dnen siyah ve kk kllarla birlikte bir
an gzne arpverdi. Bir histeri nbetiyle kar karya olduunu
nihayet anlamt, ama buna kar ne yapmas gerektiini bilmiyor
du. Korkun derecede actc lklarn daha da ykselmesinden
korkuyordu. ok yksek sesle barmann, belki de ni bir tokadn
byle bir nbeti kesebileceini hatrlad. Korkunlukla bantl,
somutluktan uzak bir kanlabilirlik duygusunun etkisiyle, daha
gen bir erkein belki de G erdann daha ok stne varmay dene

yeceini dnd. Belki de bylece atlatlabilirdi diye dnd.


Bu budala bir defa bu kadar ileri gittikten sonra, belki de artk
karsnda geri ekilmemek gerekir! Geri byle bir ey yapma
d, fakat bu trden fkeli dnceler kafasnn iinde dolanp du
ruyordu; Gerdaya elinde olmakszn ve srekli teselli edici szler
sylyordu, ona bir ey yapmayacana sz veriyordu, kza daha
bana bir ey gelmemi olduunu aklamaya alyordu, ondan
zr diliyordu, ve dehetin bir araya getirdii bu kelime saana
n ylesine gln ve haysiyetsiz buluyordu ki, kendini bir yastk
alp sesi bir trl kesilmek bilmeyen bu az bomamak iin zor
tutuyordu.
Fakat sonunda nbet, kendiliinden son buldu ve vcut sakin
leti. Gzleri yaaran kz, dorulup yatakta oturdu, kk gs
leri, henz yeniden bilincinin gzetimi altna girmemi vcudunda
snm olarak sarkt, ve Ulrich derin bir soluk alarak, atlatmak
zorunda kald bu olayn btn istek- ve insanlk diiliim bir
defa daha hissetti. Daha sonra normal bilin, Gerda ya geri dnd;
gzlerinde, tpk birinin daha uyanmadan nce gzlerini bir sre
amas gibi bir ifade belirdi, kz bu vaziyette bir an daha hibir ey
anlamakszn ileriye doru bakt, sonra plak oturmakta olduu
nun farkna vard, Ulrich e bakt ve kan, dalgalar halinde yzne
geri dnd. Ulrich, daha nce ona fsldam olduklarnn hepsi
ni bir kere daha tekrar etmenin dnda, yapacak bir ey bulama
d; koluyla omuzlarna sarld, kz teselli ederek kendine ekti ve
ondan, olanlar mesele etmemesini rica etti. Gerda yine nbetin
saldrsna uramasndan nceki haline geri dnmt, fakat her
ey gzne tuhaf bir ekilde soluk ve terkedilmi gibi grnyordu;
ak duran yatak, heyecanla bir eyler fsldamakta olan bir erkein
kollan arasndaki plak vcudu ve kendisini buraya getirmi olan
duygular: Btn bunlarn anlamn biliyordu, fakat bildii bir ey
daha vard ki, o da bu arada ok kt bir eyin cereyan ettiiydi,
bunu imdi sadece istemeksizin ve bulank bir ekilde hatrlyordu,
ve Ulrichin sesinin imdi daha sevecen bir ifade tadnn dik
katinden kamam olmasna ramen, bunu imdi onun gznde
bir hasta olmasna balyordu, kendisini Ulrichin hasta ettiini
dnyordu, ama btn bunlar umursamyordu, ve tek kelime
bile sylemek zorunda kalmakszn, artk orada olmamaktan ba

kaca bir istei yoktu. Ban nne edi ve Ulrichi itti, gmleine
uzand ve onu bir ocuk gibi, ya da artk hibir eye aldrmayan bir
insan gibi bandan geirdi. Bunu yaparken Ulrich de ona yardm
etti. Hatta oraplarn ayana o giydirdi, ve o da bir ocuu giydiriyormu gibi bir izlenime kapld. Gerda tekrar ayaklarnn st
ne bastnda sendeledi. H afzas ona, imdi tekrar dnecei baba
evinden hangi duygularla km olduunu anlatmaktayd. Snav
baaramadn hissediyordu, bu yzden son derece mutsuzdu ve
utanyordu. Ulrichin syledii hibir eye tek kelimeyle olsun yant
vermedi. imdi olanlarn dnda ve ok uzanda, Ulrichin bir de
fasnda aka niyetine, yalnzln insan taknlklara srklediini
sylemi olduunu hatrlad. Ona kzgn deildi. Sadece onun sy
lediklerini bir daha artk hi duymamak istiyordu. Ulrich bir araba
armay teklif etti, Gerda sadece hayr anlamnda ban sallad,
kark salarnn stne apkasn geirdi ve yzne bakmakszn
Ulrichin yanndan ayrld. Ulrich onu peesi imdi elinde giderken
grnce, bir delikanl gibi orada kald duygusuna kapld; nk
aslnda bu durumdayken onun gitmesine izin vermemesi gerekirdi,
fakat aklna onu nasl alkoyabilecei gelmemiti, ve ona yardm
etmek isteyen kendisi de sadece yar yarya giyinikti; bu, imdi ba
baa kald ciddiyette bir eksiklik yaratyordu, sanki kendisinin ne
yapacana karar verebilmesi iin, nce tamamen giyinmesi gere
kiyordu.

Paralel-Eylem Karklk Yaratyor


Walter ehrin i kesimine vardnda, havada bir eyler vard, in
sanlar yine her zamanki gibi yollarna gitmekteydiler, arabalarla
tramvaylarn gidiinde de bir fark yoktu; belki orada burada all
mam bir hareketlilik grlyordu, fakat bu da daha farkna bile
varlmadan kendiliinden dalmaktayd: Buna ramen sanki her
ey, belli bir yn gsteren bir iaret tar gibiydi ve Walter daha
birka adm bile gitmemiken, bu iareti kendi stnde de hisset
ti. Gsterilen yne doru ilerledi; iinde, sanat blmnde alan
memurun, yani kendisinin, ayrca da sava ressamn ve mzis
yenin, hatta Clarissenin ac eken kocasnn, yerlerini bu belirli
sfatlardan hibirini tamayan bir kiiye braktklar duygusuna
kapld; cadde ve sokaklar da hareketlilikleriyle ve kat kat svan
m, gsteri peindeki binalaryla, kendisindeki haline bakarak n
durum diye adlandrd benzer bir duruma girmilerdi, nk
btn bunlar W alterde, sanki ortada yzeyleri bir svnn iinde
erimeye yz tutmu ve eski bir duruma doru gerileyen, kristal bir
form varm gibi bir izlenim yaratmt. Gelecekteki yeniliklerin
reddedilmesi gndeme geldiinde eski grl olmasna ramen,
kendisi asndan mevcut dzeni mahkm etmeye memnuniyetle
hazrd ve dzenin dalmakta olduunu hissetmek onu olumlu
anlamda tevik ediyordu. Byk kalabalklar halinde rastlad
insanlar, ona byk ryasn hatrlatyorlard; bu insanlardan ha
reketli bir aciliyet izlenimi kaynaklanmaktayd; Walter e akln,
ahlkn, gvencelerin temeline dayanan birliktelikten ok daha z
gn gelen bir birliktelik, bu insanlar zgr, skdzenden uzak bir

toplulua dntryordu. VValter, sicimleri zlm, bylece de


alan, ama dalmayan byk bir iek buketi dnd; ve ayrca,
giysilerinden soyulmu, bylece glmseyen, kelimeleri olmayan,
kelimelere ihtiya da duymayan plakl ortaya km bir v
cut dnd. Fakat daha hzl yrmeye balayp, ksa sre sonra
hazr bekletilen polislerden oluma byk bir ekibe rastladnda,
bundan da rahatszlk duymad, ve bu manzara, alarm verilmesini
bekleyen, ok sayda krmz yakalarla, atlarnn yannda bekleyen
svarileriyle ve ilerleyileri veya ekilileri konusunda tekmil veren
tek tek takmlarn hareketleriyle, kendisine savama evki veren bir
askeri kamp kadar houna gitti.
Yolu kapatan bu hattn arkasnda, kapatmann henz tamam
lanmam olmasna ramen, VValterin gzne hemen yolun daha
karanlk olan manzaras arpt; ortalkta hemen hi kadn yoktu, ve
izne kan subaylarn normal zamanda bu sokaklara canllk kazan
dran renkli niformalar da saki ortala egemen olan belirsizlik
tarafndan yutulmutu. Fakat pek ok kii de, aynen kendisi gibi,
ehrin i kesimlerine doru ilerlemekteydi, ve bunlarn hareketle
ri imdi farkl bir izlenim yaratyordu; bu hareketlilik, iddetli bir
rzgrn nne katt saman saplarm ve paracklarn hatrlat
yordu. VValter, bunun hemen ardndan bu insanlardan oluma ilk
gruplar da grd; grnd kadaryla bu gruplar yalnzca merak
deil, fakat allmadk ekiciliin peinden gitmeyi srdrme ya
da geri dnme konusundaki kararszlk da bir arada tutmaktayd.
VValter, sorduu sorulara farkl yantlar ald. Bavurduu baz ki
iler, byk apta bir Devlete sadakat gsterisinin dzenlenmekte
olduu yolunda yant verdiler, bazlar, gsterinin fazla igzar va
tanseverlere kar dzenlendiini duyduklarn sylyorlard; her
kesi etkileyen heyecann Alman halknn Slavlarn isteklerini des
tekleyen hkmetin pek ok kiiye gre ar tavizci tutumundan
m kaynakland, yoksa btn iyi niyetli Kakanya vatandalarn
bitmek bilmeyen huzursuzluklara kar kmaya aran, Hkmet
aleyhinde bir dalgalanma m olduu konusunda da fikir ayrl
vard. Bu insanlar da aynen VValter gibi, sadece kalabala katlm
olan kiilerdi ve VValter, daha nce brosunda anlatlanlarn dn
da yeni hibir ey renmedi, ama engelleyemedii bir gevezelik
etme eiliminin zorlamasyla, srekli sormaya devam etti. Ve katl

d kiiler ona ister neler olup bittiini kendilerinin de bilmediini


sylesinler, ister glsnler ve kendi meraklaryla alay etsinler, W alter ilerledike ilk cmleyi, yani artk bir eylerin olmas gerektiine
ilikin cmleyi, her ne kadar bu olmas gerekenin ne olduunu ona
anlatmaya talip kimse kmasa da, daha bir ittifakla duymaktayd.
Ve bu ekilde ilerledii lde, bakt yzlerde cokulu ve mant
geride brakan bir ifadeyi fark etmekteydi, grnd kadary
la herkesin ekim gcne kapld noktada gerekte nelerin olup
bittii hakikaten de umursanmyordu ve herkesi kendinden geir
mek iin bunun srad bir ey olmas, yetiyordu; ve bu kendinden
gemenin, sadece ok sradan ve h afif heyecan anlamna gelm e
sine, yani kelimenin zayf anlamnda kavranmasnn gerekmesine
ramen, bunun iersinde yine de o unutulmu haz ve huu iinde
olma durumlaryla uzaktan bir akrabalk, giysilerden ve tenden sy
rlmaya ynelik bir hazr olu hissedilmekteydi.
Ve VValter, tahmin alveriinde bulunarak ve kendisine pek
uygun gelmeyen eylerden sz^ ederek tekilere katld; bekleyenler
gruplarndan kopanlardan ve yar kararsz ilerleyenlerden oluan bu
tekiler, tahmini olay yerine doru hareket eden ve belli bir ama
c bulunmakszn younluu ve i gc hissedilir ekilde artan bir
kafileye dnmlerdi. Gelgelelim btn bu duygular, henz d
zensiz kafilenin grlemeyen bandan sonuna kadar yaylan bel
li bir heyecandan ok, bir binann etrafnda zplayp duran ve her
an binann iinde kaybolmaya hazr tavanlar artrmaktayd.
rencilerden veya bakaca genlerden oluma, daha imdiden bir
eyler yapm olan ve kanaldan kan bir ekip de byk kalabala
katlmt; ne olduu anlalamayan bir eyler duyulmaktayd, b
lk prk mesajlar ve dilsiz bir heyecann dalgalar nden arkaya
doru seirtiyordu, ve insanlar, doalarna ve hissettiklerine gre,
isyn veya korkunun, kavga etme isteinin veya bir ahlki buyru
un etkisiyle, imdi belli bir durum iersinde ne doru hareket
etmekteydiler; bu durum iersinde herkesin i dnyasnda farkl bir
grnm tayan, btnyle allagelmi tasavvurlarca ynlendi
riliyorlard, fakat bilin zerinde egemenlik kurmu olan durum
larna ramen bu tasavvurlar ylesine az nem tayordu ki, hepsi
ortak bir canl gcn potasnda birleiyorlard ve bu g, kafalardan
ok kaslar etkiliyordu. imdi kafilenin ortasnda bulunan Walter

de bundan nasibini ald ve ksa zamanda bir sarholuun balang


evresiyle benzerlik gsteren, heyecanl, ama bombo bir ruh haline
yenik dt. Kendilerine ait irade sahibi insanlar belli anlarda ba
na buyruk, iyi ya da kt anlamda en byk taknlklara yatkn
bir kitleye dntren, kendisini oluturan insanlar hayatlar bo
yunca hep ll ve akl banda hareket etmi olsalar da, kendisi
dnemeyen bu deiikliin nasl gerekletii bilinmiyor. M uh
temelen duygular iin k yolu bulamayan bir kitlenin gerilimden
kurtulmann arelerini zorlayan heyecan, nnde anszn beliren
her yrngeye atlyor; rnek alnanlar ve yolu aanlar ise muhteme
len en ok heyecana kaplanlar, en duyarllar ve direnme gcnden
en yoksun olanlar arasndan, ama ayn zamanda da u noktalarda
bulunanlar, aniden zorbaca eylemlere giriebilenler veya soylu dav
ranlar sergileyebilenler arasndan kyor; bunlar, kitle iersinde
en dk direni noktalarn temsil ediyorlar, fakat onlar tarafn
dan atlm olmaktan ok onlar araclyla ykselen lk, elle
rine geen ta, kucana atldklar duygu, heyecanlarn birbirleri
araclyla dayanlmaz bir lye vardranlarn hi dnmeden
atldklar yolu ayor, ve bu kiiler evrelerinin eylemlerini, herkes
tarafndan yar zorlama, yar zgrleme olarak alglanan bir kitle
sel eylem ekline dntryorlar.
Her yarmann izleyicilerinde ve konumalarn dinleyicilerin
de gzlemlenebilecek bu heyecanlar balamnda, bunlarn boal
masnn psikolojisinden ok daha fazla nem tayan nokta, bunlara
hazr olma durumunun hangi nedenlerden kaynakland sorusu
dur, nk hayatn anlam doru dzgn olsayd eer, o zaman
anlamszl da yle olurdu ve aptalln beraberinde getirdii so
nular sergilemezdi. Walter, bunu bakalarndan ok daha iyi bil
mekteydi ve kafasnda bulunan, slahata ynelik nerilerin says az
deildi; bunlarn hepsi ortaya kt iin, Walter iinde buruk ve
kt bir duyguyla srklenmeye kar direniyordu, fakat srklen
mek onu yine de heyecanlandryordu. Bu arada, bilincinin aydn
lk olduu bir anda Clarisseyi dnd. yi ki burada deil, diye
dnd bu baskya dayanamazd! Fakat keskin bir ac, ayn anda
bu dnceyi devam ettirmesini engelledi; Clarissenin onda uyan
drd, son derece belirgin delilik izlenimini hatrlamt. Bunun
farkna bu kadar uzun zamandr varamadm iin, belki asl ben

deliyim! diye dnd. Ardndan da kafasndan u geti: Ama hep


onunla yaadm takdirde, pek yaknda delireceim kesin! Yine
dnd: Sanmyorum! Sonra yine dnd: Ama bu, kesinlikle
byle! Ardndan yle dnd: O sevimli yz, ellerimin ara
snda irkin bir maske gibi donup kald! Fakat btn bunlar artk
doru drst dnemiyordu, nk aresizlik ve umutsuzluk, bi
lincini kreltmiti. Sadece, bu acya ramen, Clarisseyi sevmenin
burada bakalaryla kouturmayla karlatrlamayacak kadar g
zel olduunu hissediyordu, ve korkudan kaarak, iinde yrd
kalabaln daha derinliklerine dalyordu.
Bu arada Ulrich, onunkinden farkl bir yoldan giderek Kont
Leinsdorfun sarayna ulamt. Ana kapya saptnda, girite iki
nbeti grd, ve avluda da gl bir polis ekibi beklemekteydi.
Ekselanslar, Ulrichi metin bir ifadeyle karlad ve halkn hedefi
olduunu daha nce haber aldn belli etti. Bir eyleri geri ek
mek zorundaym dedi. Bir defasnda size, pek ok kii bir eyden
yana ktnda, bunun yararl bir ey olacana byk lde gve
nilebileceini sylemitim. Ama elbette bunun da istisnalar var!
Ulrichin arkasndan yukarya kan khya, kalabaln saraya
yaklamakta olduuna ilikin biraz nce gelen haberi bildirdi ve
buna dikkatli bir kaygyla, ana kap ile pencerelerdeki panjurlarn
kapatlp kapatlmayaca sorusunu ekledi. Ekselanslar, hayr an
lamnda ban sallad. Olmaz yle ey! diye karar verdi hogrl
bir ifadeyle. Byle bir eye ancak sevinirlerdi, nk sanki korkuyormuuz gibi olurdu. Ayrca zaten polisin yollad nbetiler aa
da! Ulriche dndnde ise manevi bir krgnlk iersinde yle
dedi: Krsnlar bakalm camlar! O aklevvellerin ipiyle kuyuya
inilemeyeceini sylemitim daha nce! Grnd kadaryla
iinde, saygn bir skunetin altnda saklad derin bir fke vard.
Kalabalk yaklatnda, Ulrich pencereye gelmiti. Yol ke
narlarnda polisler, kalabalkla birlikte yryor ve yrye katl
mayanlar, katlanlarn dzenli yrylerinin kaldrd bir bulut
gibi datyordu. Orada burada skp kalm aralar vard ve yr
yenlerden oluma buyurgan sel, beklenmedik kara dalgalar halinde
aralarn evresinden dolayordu; bu dalgalarn stnde aydnlk
yzlerin dank kpklerinin dans ettii hissedilebiliyordu. Yr
yenlerin bandakiler saray grdklerinde, sanki bir emir admlar

yavalatt, bir dalga arkaya doru yuvarland, ilerlemekte olan sra


lar birbirine geti, ve ortaya bir an darbe karsnda kalnlaan bir
kas hatrlatan bir grnm belirdi. Ertesi saniyede bu darbe havada
utu; grn artcyd, nk darbe bir fke lndan olu
mayd ve lkla ilgili olarak, ses duyulmazdan nce alan azlar
grnyordu. Yzler, ortaya kmalaryla birlikte pepee aldlar,
ve daha uzaktakilerin barmalar bu arada yaklam olanlarn
sesleri tarafndan bastrldndan, baklar uzaa evrildiinde bu
sessiz temsilin srekli tekrar ettii grlebiliyordu.
Halkn grtla! dedi bir an iin Ulrichin arkasna gelmi
olan Kont Leinsdorf, sanki byle bir sz gnlk ekmek kadar do
almasna, byk bir ciddiyetle. Fakat ne diyorlar byle bara
rak? Grltden anlayamyorum.
Ulrich, en ok Yuh! diye bardklarn syledi.
Evet ama, sadece o kadar m?
Ulrich ona, karanlk yzlerle yuh ekerek dans etmekte olan
larn arasndan: Kahrolsun Leinsdorf! slogann uzatarak ba
ranlarn saysnn da epey olduunu sylemedi; hatta birka defa
ve Almanya iin sylenen Yaasn!larn arasnda Yaasn Arnheim! dendiini de duyar gibi olmutu, fakat pencerenin kaln
cam yanky bulandrdndan, duyduundan kendisi de o kadar
emin deildi.
Ulrich, Gerda koup gittikten hemen sonra buraya gelmiti,
nk en azndan Kont Leinsdorfa duyduu ve Arnheimn iy
zn nceden tahmin edilemeyecek kadar aa vuran haberi verme
ihtiyacn hissetmiti; ama u na kadar bunun iin azn ama
mt. Pencerenin altndaki karanlk hareketlilie bakt, ve subaylk
dnemine ait bir hatra, benliini bir aalam a duygusuyla doldur
du, nk yle demiti kendi kendine: Bu alan boaltmak iin
bir blk asker yeterdi! Sahneyi gznn nnde grr gibiydi,
sanki o tehditkr azlar salyalar akan tek bir az haline gelmi
ti ve korkunluuna imdi anszn kendi duyduu dehet szmt;
azn kenarlar sarkk ve buruuktu, dudaklar ekingen bir ifadeyle
dilerin zerine inmiti; ve birdenbire Ulrichin hayal gc, kor
kutucu ve kapkara kitleyi aralarna giren bir kpekten kamakta
olan tavuklara dntrverdi! dnyasnda bu, sanki kt olan
ne varsa bir defa daha kaskat bir yumak haline gelmi gibi cereyan

etmiti, fakat ahlk kurallarna gre hareket eden insann duygusuz


ve zorba insan nnde geri ekilmesinden kaynaklanan o eski tat
min duygusu, her zaman olduu zere, iki taraf da keskin bir klca
benzer bir duyguydu.
Neyiniz var sizin? diye sordu Ulrichin arkasnda gidip gel
mekte olan Kont Leinsdorf; tuhaf bir hareket sonucu, gerekten
Ulrichin kendini keskin bir bakla yaralad izlenimine kapl
mt, oysa buna imkn yoktu; yant alamaynca durdu, ban sal
lad ve yle dedi: Sonuta unu da unutmamalyz ki, M ajeste
lerinin halka kendi meselelerine ilikin olarak belli bir oy verme
hakk tanmasna ilikin yce gnll kararnn zerinden henz
pek fazla zaman gemedi; durum byle olunca, en yce makamn
gsterdii gvene layk bir politik olgunluun henz btn kesim
lerde grlememesi, anlalr bir durum! yle sanyorum ki, ben
bunu daha ilk toplantda sylemitim!
Bu konumann ardndan Ulrich, Ekselanslarn veya Diotimay Arnheimn entrikalar hususunda haberdar etmekten vaz
geti; aradaki btn hasmla ramen, kendini Arnheima teki
lere olduundan daha yakn hissediyordu, ve stelik kendisinin de
Gerdaya, byk bir kpein alamakta olan kk bir kpee sal
drmas gibi saldrm olduunu hatrlamt Bu hatra, o zaman
dan beri Ulriche srekli ac ektirmiti, fakat Ulrich, Arnheimn
Diotimaya ynelik alakln dnnce bu ac da hafifledi. Sa
brszla bekleyen iki ruhun nnde bir tiyatro oyunu sergilemi olan
o srekli haykran vcut hikyesinde, istendii takdirde, komik bir
yan da bulunabilirdi; ve Ulrichin, Kont Leinsdorf la ilgilenmeksizin hl bylenmiesine bakmakta olduu u aadaki insanlar
da aslnda sadece bir komedi oynamaktaydlar! iin Ulriche ekici
gelen yan da zaten buydu. Tersi bir grnm sergilemelerine ra
men, aadakiler hi kukusuz kimseye saldrmak ve zarar vermek
istemiyorlard. Son derece fkeli grnyorlard, ama bu, ate et
mekte olan tfeklere kar kan trden bir ciddiyet deildi; hatta,
ortada itfaiyeye kar kmann ciddiyeti bile yoktu! Hayr, bun
larn yaptklar, diye dnd Ulrich daha ok ritel niteliinde
bir eylem, hakaret grm en derin duygularla oynanan kutsal bir
oyun, bireyin son ayrntlarna kadar ciddiye almas gerekmeyen
toplumsal eylemlere ait uygar-uygarlkd kalntlardan biri! On

lar kskanyordu. Kendilerini olabildiince naho hale getirmeye


altklar u dakikada bile aslnda ne kadar holar! diye dnd.
Bir kalabaln yalnzla kar salad koruma, aadan doru
ykselmekteydi, ve Ulrich, burada, yukarda, o korumadan yoksun
durmak zorunda oluunu -bunu bir an ylesine canl alglamt ki,
sanki kendi siluetini binann duvarna yerletirilmi camn arka
snda, caddeden grr gibi olm utu- kaderinin bir ifadesi sayyor
du. Eer imdi fkeye kaplsayd veya hazr bekletilen nbetilere
Kont Leinsdorfun yerine alarm verseydi, sonra da bir baka zaman
aadaki kiilerle dosta bir birlik iersinde yer alsayd, bu kaderin
farkl olacan hissediyordu; nk adalaryla iskambil oyna
yan, ticaret yapan, kavga eden ve elenceleri paylaan kii, yak
ksz davranma tehlikesiyle karlamakszn zaman zaman onlara
ate de ettirebilirdi. Hayatta, her insann, o insanla ilgilenmeksizin,
kendine deni yapmasn salayan ve ayn koullar altnda herke
sin kendine deni yapt belli bir esneklik vardr: Ulrich, bunu
dnyordu. Ve bu, belki de biraz tuhaf bir kuraldr, ama doal
bir igdden daha az gvenilir nitelikte deildir, nk insann
iyi bir varlk olduuna ilikin o gvenilir sezgi, grnd kada
ryla bu kuraldan kaynaklanr, ve bu ara zme gidebilme yetisine
sahip bulunmayan, yalnz, acmasz ve ciddi olan kii, bakalarn
tpk bir trtl gibi, geri tehlikesiz, fakat tiksinti uyandrc ekilde
tedirgin eder. Ulrich, o anda tamamen yalnz bir insann ve onun
dnce deneylerinin doaldlna kar hissettii iticiliin, do
al ve ortak duygularn etkisiyle ayaklanm bir kitlenin hareketli
manzarasndan kaynaklanabilen sknts iersindeydi.
Bu arada gsteri, daha da iddetlenmiti. Kont Leinsdorf, oda
nn arka tarafnda gidip geliyor, zaman zaman da ikinci pencereden
dar bakyordu. Belli etmek istememesine ramen, ok ac eker
gibiydi; ne doru kk gzleri, yznn yumuak krklar ara
sna yerletirilmi ve tatan yaplma iki kre gibiydi, ve arkasnda
kavuturmu olduu kollarn bazen g bir eskrim hareketi yapyormuasna geriyordu. Anszn Ulrich, srekli pencerede dur
duu iin, onu Kont sandklarnn farkna vard. Aadan btn
baklar, kendisini hedef almaktayd, ve sopalar gsterilerek ona
doru sallanyordu. Birka adm uzakta, yolun sapt ve kulislerde
kaybolup gittii izlenimini yaratt noktada, ou kimse maske

sini kartp makyajn siliyordu; nk seyirci olmakszn tehdit


etmeyi srdrmek, anlamsz olurdu, ve kendilerine ok doal gelen
bu hal iersinde yzlerindeki heyecan da silinip gidiyordu, hatta
aralarnda sanki bir piknikteymi gibi glen ve neeli gzkenlerin
says da az deildi. Ve bunu gzlemleyen Ulrich de gld, fakat ar
kadan gelenler, glen kiinin Kont olduunu dndler ve fkeleri
korkun bir younlua vard, ve asl imdi glme, Ulrichin btn
yzn kaplamt.
Ama anszn tiksintiyle glmeye son verdi. Gzleri hl bir
tehditkr azlara, bir neeli yzlere bakarken, ve ruhu bu izlenim
leri almay srdrmeye kar karken, tuhaf bir deiim yaad.
Artk bu hayata daha fazla dayanamam ve ona daha fazla kar
kamam! diye hissetti; fakat ayn zamanda da, duvarlardaki b
yk resimlerle, ampir tarz uzun yaz masasyla, zillerin ve pencere
perdelerinin aaya sarkan kaskat eritleriyle arkasndaki oday
da hissetti. imdi bu odann kendisi de kk bir sahneye benzemiti, Ulrich o sahnenin aklnda, nde durmaktayd, darda
olup bitenler, byk sahnede cereyan ediyordu, ve bu iki sahnenin,
aralarnda duran Ulrichi hi hesaba katmakszn, birbirleriyle bir
lemeye ilikin tuhaf bir tarzlar vard. Daha sonra Ulrichin arka
snda olduunu bildii odann izlenimi kld ve darya szd,
bu arada Ulrich de onun iinden geerek veya evresindeki ok
yumuak bir ey, darya szd. M ekna ait tuhaf bir dnm!
diye dnd Ulrich. insanlar arkasndan geip gidiyorlard, o, in
sanlarn arasndan geerek bir H ilie varmt; ama insanlar, belki
de onun nnden ve arkasndan geip gitmekteydiler ve o da bir
derenin hem deiken, hem de hep ayn kalan dalgalar tarafndan
yalanan bir ta gibi, insanlarn ortasnda kalakalmt; bu, ancak
yar yarya anlalabilen bir olayd, ve bu olayda Ulrichin zellikle
dikkatini eken ey, iinde bulunduu durumun cam gibi, bombo
ve sakin oluuydu. nsan kendi meknndan kp, gizli olan bir
ikinci mekna geebilir mi? diye dnd, nk ona tam da yle,
yani rastlant onu gizli bir kapdan geirmi gibi geliyordu.
Btn bu hayalleri btn vcudunun ylesine sert bir hareketiyle
kovdu ki, Kont Leinsdorf hayretle durup kald. Bugn sizin neniz
var? diye sordu Ekselanslar. Bu olup bitenleri ok fazla iselletiriyorsunuz! Sylediimde srar ediyorum: Ac versin ya da vermesin,

Almanlar Alman olmayanlar araclyla kazanmak zorundayz!


Bu konuma karsnda Ulrich en azndan tekrar glmseyebildi ve
Kontun stnde bir sr krn ve tepeciin bulunduu yzn
bir teekkr ifadesiyle nnde grd, insan bir uakla yere indiin
de, zel bir n vardr; yer, saatler boyunca indirgenmi olduu hari
ta dmdzl iersinden yusyuvarlak ve tm zenginliiyle ortaya
kar, ve yeryzndeki eylerin kazand eski anlam, yerden gvermi gibi olur: Ulrich, bunun kendisine hatrlatldnn farkna
varmt. Fakat ayn anda kafasnn iinden anlalmaz bir ekilde
bir cinayet ileme karar geti, veya bu belki de sadece herhangi bir
formdan yoksun, ylesine gelivermi bir dnceydi, nk bununla
herhangi bir tasavvur arasnda balant kuramyordu. Bunun M oosbrugger ile ilgili olmas ihtimali de vard, nk Ulrich, kaderin
onu, iki insann parkta ayn sraya oturmalar kadar rastlantyla bir
araya getirmi bu zavall lgna yardm edebilmeyi ok istiyordu.
Fakat aslnda bu cinayetin iersinde yalnzca kendini dlama veya
insann teki insanlar arasnda uyum salayarak srdrd hayat
terk etme ihtiyacn buluyordu. Devlet dman veya insanlk d
man diye adlandrlan zihniyet, bu katmerli gerekelendirilmi ve
hak edilmi duygu, domuyordu, varl hibir ey tarafndan ispat
edilmiyordu, sadece vard, ve Ulrich, bu duygunun kendisine hayat
boyunca elik ettiini hatrlad, fakat bu kadar youn elik ettii,
hi olmamt. Bugne kadar dnyadaki btn kkl deiimler s
rasnda sadece tinsel insann zarar grdn sylemek mmkn
dr; bu deiimler, yeni bir kltr getirme vaadiyle balar, ruhun
o zamana kadar eritii ne varsa, hepsini sanki dmana aitmi gibi
tasfiye eder ve daha eskiden eriilmi ykseklikleri aamadan bir
sonraki kkl deiim ona yetiir. Bylece, kltrn dnemleri diye
adlandrlan, aslnda baarszla uram giriimlerin geriye dn
iaretlerinden oluma uzun bir diziden baka bir ey deildir, ve ken
dini bu dizinin dnda tutmak dncesi, Ulrich iin yeni bir ey
deildi! Bu balamda yeni olan tek ey, bir kararn ya da olumak
ta gibi gzken bir eylemin gittike glenen iaretleriydi. Ulrich,
bu tasavvura herhangi bir muhteva kazandrmak iin en ufak bir
aba bile harcamyordu; artk tekrardan onu yormu olan yoldan git
meyecei, yani genel ya da teorik nitelik tayan bir eyin peinden
gitmeyecei, kanyla, kollaryla ve bacaklaryla katkda bulunaca,

kiisel ve eylem niteliindeki bir giriim yapaca duygusu birka


saniye boyunca btn benliini doldurmutu. Bilinci tarafndan he
nz kavranmam bu tuhaf cinayet nnda dnyaya artk meydan
okuyamayacan biliyordu; fakat bunun neden bu kadar tutkulu ve
sevecen bir duygu olduunu da ancak Tanr bilirdi; bu duygu, pen
cerelerin nnde ve arkasnda olup bitenlerin birbirine karmasna
ilikin o hayret verici mekn hatrasyla birleiyordu; Ulrich, bu olup
bitenlerin zayf yanksn her an, dnya ile mevcut ve karanlk bir
heyecan uyandrc iliki halinde geri arabilirdi; bu ilikiyi, ze
rinde daha fazla dnecek zaman olsayd eer, belki de kendilerine
talip olan tanralarca yutulan kahramanlarn efsanevi ehvetlerine
indirgeyebilirdi.
Ancak bunlarn yerine, dncelerinin ak btn bunlar olup
biterken kendi kavgasn vermi olan Kont Leinsdorf tarafndan
kesildi. Bu bakaldrya kar koymak iin burada kalmak zorun
daym, diye konumaya balad Ekselanslar o yzden imdi gi
demem! Fakat siz, sevgili dostum, aslnda imdi hemen kuzeninize
gitmelisiniz, yoksa kendisi olaylardan dolay korkuya kaplabilir ve
belki de gazetecilerimizden birine u anda uygun olmayan bir ak
lama yapabilir! Ona syleyin ki bir karar vermezden nce tekrar
dnd - evet, bence ona en iyisi yle deyin: Her gl ilacn
gl etkileri vardr! Ve ayrca unu da syleyin: Hayat daha iyi kl
mak isteyen, kritik durumlarda yakmaktan veya kesmekten ekin
memelidir! Bir defa daha dnd; bu arada tedirgin edici lde
kararl grnyordu, ve enesindeki sakal, neredeyse bir ey syler
gibi olduunda, fakat syleyeceini bir defa daha dndnde,
dikine inip kalkyordu. Fakat sonunda doal iyiliinden bir eyler
galip geldi, ve konumasn srdrd: Fakat ona asla korkmamas
gerektiini de aklamalsnz! nk vahi adamlardan korkmaya
hi gerek yoktur. Bu insanlarn ilerinde gerek anlamda ne kadar
ok ey varsa, kendilerine frsat tanndnda o lde gerek iliki
ler uruna aba harcarlar. Bilmiyorum daha nce dikkatinizi ekti
mi hi, fakat imdiye kadar dmene getiinde muhalefet yapmaya
son vermeyen bir muhalefet hi grlmemitir; bu, aslnda kendi
liinden anlalr bir durum deildir, fakat son derece nemli bir
noktadr, nk politikada gerek, gvenilir ve tutarl olan ne var
sa, bundan kaynaklanr!

Grme
Ulrich, Diotima ya vardnda, kapy aan Rachel, hanmefendi
nin evde olmadn, fakat Dr. Arnheimn orada olduunu ve ha
nmefendiyi beklediini haber verdi. Ulrich, pimanlk duyan k
k arkadann kpkrmz kesildiinin farkna varmakszn, ieri
girmek istediini syledi.
Caddede henz yer yer karklklar vard ve pencerede durmu
olan Arnheim, Ulrichi selamlamak iin oradan geldi. ekingen
likle aranm olan bu bulumaya ilikin beklenmedik rastlantdan
dolay yz ifadesi canlanmt, fakat dikkatli olmak istiyordu ve
konuma iin arzu ettii balangc bulamyordu. Ulrich de hemen
Galiyadaki petrol yataklaryla balamaya karar verememiti, bylece iki erkek, ilk selamlama kelimelerinin ardndan sustular ve
sonunda birlikte pencereye gidip, konumadan aadaki heyecana
baktlar.
Bir sre sonra Arnheim, yle dedi: Sizi anlayamyorum; ha
yatla ilgilenmek, yazmaktan bin defa daha nemli deil mi?
Ben hibir ey yazmyorum diye yant verdi Ulrich ksaca.
Doru yapyorsunuz! -Arnheim , ald yantla uyum sala
d - Yazmak da, tpk inci gibi, bir hastalktr. Bakn
Bakml
parmaklarndan ikisiyle caddeyi gsterdi, hzllna ramen bu
hareketin, biraz Papann takdis ediini andran bir yan vard, in
sanlar tek tek ve srler halinde geliyorlar, ve arada srada ilerin
den bir az alp baryor! Ayn kii, bir baka defa yazacaktr
belki de; evet, bu noktada haklsnz!
Ama siz de nl bir yazarsnz, yle deil mi?!

Ah, bir nemi yok bunun! - Ama dosta bir ifadeyle her eyin
ucunu ak brakan bu yanttan sonra Arnheim, btn vcuduyla
Ulriche dnd, onunla gs gse durarak ve kelimelerinin aras
n aarak konutu: Size bir ey sorabilir miyim?
Buna hayr demek, elbette imknszd; fakat Ulrich elinde
olmakszn biraz uzaklam olduundan, bu retorik kibarlk onu
yeniden yaklatran ipek bir kement etkisi yaratt. Umarm son
kk tartmamz kt karlamayp, sizin grlerinize, her ne
kadar benimkilere aykr dyor gibi grnseler de -k i, bunun pek
de ender olduu sylenemez!- duyduum ilginin bir iareti saymsnzdr. O zaman sizden -zetleyerek anlatm olaym - insann
snrl bir gerek vicdanla yaamas gerektiinde hakikaten srar
edip etmediinizi sormak istiyorum! Bilmem kendimi doru ifade
edebildim mi?
Ulrichin yznde yant olarak beliren glmseme, yle di
yordu: Bilmiyorum ve daha neler syleyeceini bekleyeceim.
Siz, iki dnya arasnda kararsz yer alan meseller gibi, bo
lukta asl braklmas gereken bir hayattan sz etmitiniz, yle
deil mi? Ayrca kuzeniniz hanmefendiye de son derece ilgin
baz eyler sylemitiniz. Bana rnein byle eylerden anlama
yan, Prusyal bir tccar-militarist gzyle bakarsanz, bu benim
iin ok incitici olur, fakat siz, rnein bizim gerekliimize ve
tarihimize kaynaklk eden eyin, sadece kendimizin umursamayan
yan olduunu sylyorsunuz; ben bunu, olup bitenlerin ekilleri
nin ve tiplerinin yenilenmesi gerektii, o zamana kadar da sizce
unun ya da bunun bana gelenin bir nem tam ad eklinde
anlyorum?
Benim dnceme gre, diye araya girdi Ulrich, dikkatle ve
aslnda istemeyerek bu, binlerce balya teknik adan mkemmel,
fakat gelimesi kimseyi ilgilendirmeyen eski rneklere gre retil
mi bir kuma hatrlatyor.
Baka deyile, diye kart Arnheim sizin iddianzdan anla
dma gre dnyann u andaki hi kukusuz tatmin edici olmak
tan uzak durumu, liderlerin insann btn gcn iktidar alanna
dncelerle nfuz etmeye yneltecek yerde, dnya tarihini yap
mak zorunda olduklarna inanmalarndan kaynaklanyor. Belki de
durum daha doru olarak alabildiine reten ve pazara bir dzen

vermek yerine kendini sadece o pazara gre ayarlayan bir fabrika


trn durumuyla karlatrlabilir! Grdnz gibi, dncele
riniz beni ok yakndan ilgilendiriyor. Ama zellikle bu yzden
siz de anlamalsnz ki, bu dnceler bende, yani srekli olarak
geni iletmelerin devam ettirilmesini salayan kararlar almak zo
runda olan bir adamda kimi zaman korkun izlenimler uyandr
yor! rnein eylemlerimizin gerek anlamndan feragat etmemiz
talebinde bulunmanz; dostumuz Leinsdorfun ok ho ifade ettii
gibi, yaptklarmzn imdilik nihai karakterinden vazgememizi
istemeniz! Leinsdorfun sylemi bir yana, bundan gerekten de ta
mamen vazgeilemez!
Ben hibir ey talep etmiyorum dedi Ulrich.
Bence aksine, herhalde daha da fazlasn talep ediyorsunuz!
Deneme yapma bilincini talep ediyorsunuz! Arnheim bunu, can
l ve scak bir ifadeyle sylemiti. Size gre, sorumlu liderler, g
revlerinin tarih yapmak deil, fakat sonraki deneylere temel olarak
hizmet edecek deneme tutanaklar dzenlemek olduuna inanma
llar! Bu dnceden ok holandm; peki ama, rnein savalar
ve ihtilller balamnda durum ne olacak? Deneme gerekletiril
diinde ve sonradan alma programndan karldnda, ller
yeniden diriltilebilir mi?
Ulrich imdi kendini yine de, tpk sigara imenin ekicilii
gibi, konumann insan devam etme yolunda kkrtan ekicili
ine kaptrmt ve yant olarak, insann muhtemelen gelitirmek
istedii her eyi, elli yl sonra dahi her denemenin boa olacan
bilse bile, ciddiyetle ele almas gerektiini syledi. Ama ona gre
bu delik deik ciddiyet zaten genel olarak da allmadk bir ey
deildi; insan pek ok defa hayat zerine bir hi uruna kumar
oynamaktayd. Demek ki psikolojik adan denemeyi temel alan bir
hayat, bir imknszlk anlamn tamyordu; eksik olan ey, sadece
bir anlamda snrsz bir sorumluluu stlenmeye ynelik iradey
di. Zaten asl nemli fark da bu noktada diye tamamlad. Eski
den insan, tmdengelimli, yani belli koullar k noktas alarak
hissederdi, o dnem gemie kart; bugn insan ynlendirici bir
dnce olmakszn, ama ayn zamanda da bilinli bir tmevarm
yntemine balanmakszn yayor, bu konuda bir maymun gibi de
neme yapyor!

Mkemmel! diye katld Arnheim isteyerek. Fakat imdi


ltfen son bir soru sormama izin verin: Kuzeninizin bana birka
defa sylediine gre, hastalkl ve tehlikeli bir insanla youn ekil
de ilgileniyormusunuz. Hemen belirteyim ki, bunu ok iyi anlyo
rum. Ayrca byle insanlarla ilgili doru bir usul henz gelitirilmi
deil, ve toplumun onlara kar tutumu da utanlacak kadar ku
surlu. Fakat mevcut koullara gre sadece bu insann masum iken
ldrlmesi veya onun masumlar ldrmesi arasnda bir seim
yaplabiliyorsa eer, yetkiniz olsayd, o insann idamndan nceki
gece kamasna gz yumar mydnz?
Hayr! dedi Ulrich.
Hayr m? Gerekten hayr m?! diye sordu Arnheim, birden
bire ok canlanmt.
Bilmiyorum. yle sanyorum ki, hayr. Elbette bahane ola
rak, dzeni yanl bir dnyada bana doru grnd gibi hareket
etmek hakkna sahip bulunmadm ileri srebilirdim; ama size
unu aka itiraf etmek isterim ki, ne yapardm, gerekten bilemi
yorum.
Bu adamn hi kukusuz zararsz hale getirilmesi art dedi
Arnheim dnceli bir ifadeyle. Fakat o, kriz geirdii zamanlar
eytani diye nitelendirilenin bir merkezi; eytani olan ise btn g
l yzyllarda Tanrsal olana yakn saylm. Eskiden olsayd, kriz
geirdii zamanlar bu adam llere yollanrd; belki oralarda da ci
nayet ilerdi, fakat bu, brahimin shak kesmek istemesi gibi, b
yk bir vizyon erevesinde olurdu! te, mesele bu! Bugn artk ne
yapacamz bilemiyoruz, ve artk hibir konuda drst deiliz!
Belki de Arnheim, bu son kelimeleri sylemeye iradesi dnda
srklenmiti ve bylece ne demek istediini kendisi de tam ola
rak bilmiyordu; Ulrichin, Moosbruggeri kurtarr myd sorusuna
ekinmeden evet diye yant verecek kadar ruh ve lgnlk sergileyememi olmas, Arnheimn kendi kiisel hrsn kamlamt.
Fakat Ulrich, konumann bu noktaya dnmesini, ona neredeyse
beklenmedik bir ekilde Leinsdorf Sarayndaki kararn hatrla
tan bir iaret diye alglamasna ramen, Arnheimn Moosbruggere
ilikin dnceyi ar sslemesi yznden fkelenmiti, ve bu iki
nedenden tr kuru ve gergin bir ifadeyle sordu: Peki siz onu
kurtarr mydnz?

Hayr, diye karlk verdi Arnheim glmseyerek ama ben


size baka bir neride bulunmak istiyordum. Ve ona itiraz ede
cek zaman brakmakszn, devam etti: Bana kar beslediiniz, ve,
aka sylemek gerekirse, beni ok inciten kukudan vazgeebilmeniz iin, oktandr bu neride bulunmak istiyordum; hatta ben
sizi kendi adma kazanmak istiyorum! Byk bir iktisadi iletme
nin ierden nasl grnd hakknda herhangi bir fikriniz var m?
letmenin iki zirvesi vardr: dari blm ve Ynetim Kurulu; bu
ikisinin zerinde normalde bir organ daha yer alr ki, o da bura
daki adyla icra Kuruludur; bu kurul, teki ikisinin blmlerinden
oluur ve her gn, ya da hemen her gn toplanr. Ynetim Kurulu
doal olarak hisse ounluunun itimat ettii kiilerden meydana
gelir
Ancak bu noktada Ulrichin biraz soluk almasna frsat ta
nd; karsndakini, sanki o na kadar aklna bir ey geldi mi diye
snar gibiydi. Dediim gibi, hisse ounluu vekillerini Ynetim
Kuruluna ve icra Kuruluna yollar diyerek yardmc oldu: Bu hisse
ounluu dendiinde aklnza belli bir ey geliyor mu?
Ulrichin aklna bir ey gelmiyordu; para ileriyle ilgili olarak
aklnda sadece memurlardan, veznelerden, kuponlardan ve evrak
benzeri ktlardan oluma, belirsiz ve genel bir kavram vard.
Arnheim, yine yardmc oldu: Hibir Ynetim Kurulu seti
iniz oldu mu? Hayr, hi olmad! diye kendisi ekledi Ve bunu
dnmenin de bir anlam yok, nk siz hibir zaman bir iletme
nin hisse ounluuna sahip olmayacaksnz! Bunu ylesine kesin
bir ifadeyle sylemiti ki, Ulrich bylesine nemli bir niteliin ek
sikliinden tr neredeyse kendinden utanacakt; ve et bir admla,
eytanlar iin zahmet harcamakszn hemen ynetim kurullarna
gemek de Arnheima zg tipik bir dnceydi. Arnheim glm
seyerek devam etti: u na kadar size belli bir kiiden hi sz et
medim, ve bu kii, bir anlamda en nemli olan kiidir! Ben hisse
ounluundan sz ettim, bu, kulaa zararsz bir ounluk gibi
gelir: Ama buna ramen bu ounluk hemen her zaman tek bir
kiidir, ad belirtilmeyen ve geni kamuoyu tarafndan tannmayan
asl hissedardr; bu hissedar, kendisini temsilen gnderdikleri tara
fndan gizlenir!
Ulrich imdi, btn bunlarn her gn gazetelerde okunabilecek
eyler olduunu doal olarak anlamaya balyordu; fakat Arnheim,

bu konular gerilimli bir hale getirmeyi baaryordu. Ulrich ona


merakla, Lloyd Bankasnn hisse ounluuna kimin sahip oldu
unu sordu.
Bu, bilinmez diye yant verdi Arnheim sakin bir ifadeyle.
Daha dorusu, iin iindekiler bilirler elbette, ama bu konudan
sz etmek det deildir, isterseniz ben, btn bunlarn zne gele
yim: Byle iki gcn bulunduu her yerde, yani bir tarafta veklet
verenin, te tarafta da ynetimin bulunduu yerde, ahlken gzel
olup olmadna baklmakszn, her trl oaltma aracndan ya
rarlanlmas gibi bir olay kendiliinden meydana gelir. Bu kendi
liinden kelimesini gerek anlamda kullanyorum, nk bu olay,
kiilerden ileri lde bamszdr. Veklet veren, icra ile dorudan
temas kurmaz, ve ynetim organlar da kiisel nedenlerle deil,
ama memurlar olarak hareket etmeleri yznden korunmulardr.
Bu ilikiye sadece para ilerinde deil, her yerde rastlayabilirsiniz.
Dostumuz Tuzzinin, kiisel olarak yal bir kpei dahi vuramasa
bile, vicdan son derece rahat olarak bir sava balatabileceinden
emin olabilirsiniz, ve arkadanz Moosbruggeri de binlerce kii
lme yollayacaklardr, nk ilerinden dnda, bu ii kendi
elleriyle yapmak zorunda kalmayacaklardr! Ustalk dzeyine
kartlm olan bu dolayllk sayesinde bugn hem her bireyin, hem
de btn bir toplumun vicdan gvence altna alnm olmaktadr;
insann bast dme, her zaman beyaz ve gzeldir, kablonun te
ki ucunda olup bitenler ise bakalarn ilgilendirir ve bunlar da za
ten dmeye ahsen basmazlar. Bunu iren mi buluyorsunuz? Biz,
binlerce kiiyi ite byle lme veya ala terk ediyoruz, dalar
kadar acy harekete geiriyoruz, ama sonunda bir ey de yapm
oluyoruz! Ben neredeyse unu iddia edebilirim ki, toplumsal ib
lm iersinde gerekleen, insan vicdannn onaylanan ama ve
gze alman aralar tarzndaki o eski ikiye ayrlndan baka bir
ey deil, bugn tek fark, bunun daha grkemli bir erevede ve
daha tehlikeli ekilde cereyan etmesi.
Ulrich, Arnheimn bunu iren bulup bulmad sorusu kar
snda omuzlarn silkmekle yetinmiti. Ahlki bilincin Arnheimn
szn ettii bln, bugnk hayatn bu en korkun olay, as
lnda hep vard, fakat dehet verici vicdan rahatlna ancak genel
iblmnn bir sonucu olarak ulat, ve bu yapsyla sz konusu i

blmnn grkemli olmazsa olmazlndan da bir eyler tamak


ta. Ulrichin iinden, buna i olsun diye kar kmak gelmiyordu,
fakat yine de bu durum iinde, st ba toz iinde kalan bir ahlk
nn yol kenarnda durup kfrettiinde, yz kilometrelik bir hzn
meydana getirdii duygunun uyanmasna neden oluyordu. Bundan
tr, Arnheim sustuunda, ona nce unu syledi: iblmnn
her ekli gelitirilebilir. Demek ki bana sorabileceiniz soru iren
bulup bulmadm deil, fakat insann, geri dnmek zorunda kal
makszn, daha saygn koullara ulaabilip ulaamayaca olmal!
Evet, bu sizin genel envanteriniz! diye araya girdi Arnheim.
Biz faaliyetlerin blmlere ayrlmasn ok iyi rgtledik, fakat bu
arada derleyip toparlayabilmek iin gerekli makamlar ihmal ettik;
ahlk ve ruhu hi durmadan en yeni patentlere gre ykmaktayz
ve onlar dini ve felsefi gelenein eski ev ilalaryla bir arada tutabi
leceimize inanyoruz! Ben, bu ekilde alay etmekten holanmam,
diye dzeltti kendini ve akaya genel olarak ok kukulu bir ey
gzyle bakarm; fakat sizin bizim nmzde Kont Leinsdorfa
yaptnz ve vicdann yeniden rgtlendirilmesine ynelik neriye
de hibir zaman bir aka gzyle bakmadm!
Ama yleydi diye karlk verdi Ulrich sert bir ifadeyle. Ben,
bunun mmkn olacana inanmyorum. Daha ok, Avrupa dn
yasn eytann ina etmi olduunu, Tanrnn da rakibine ne yapa
bileceini gsterdiini dnyorum!
Ho bir dnce! dedi Arnheim. Fakat o zaman, size inan
mak istemediimde, neden bana kzdnz?
Ulrich yant vermedi.
Biraz nce sylediiniz, sizin bir sre nce yapm olduunuz
bir eyi bizim de nasl yapabileceimize, yani doru bir hayat tar
zna nasl yaklaabileceimize ilikin yntem zerine sylediiniz
o gerekten ok yararl eylerle ok byk bir eliki oluturuyor
diye devam etti Arnheim, sakin ve srarl bir ekilde. Ayrca, ay
rntlarda size katlabilmem veya katlamamam bir yana, i dnya
nzda gerek eilimler ile kaytszln bu kadar birbirine karmas
dikkatimi ekiyor.
Ulrich buna da bir yant verme gereini duymaynca, Arnheim
bir nezaketsiz davran karsnda doru kaan bir kibarlkla ko
nutu: Ben sadece bugn her eyi ynlendiren ekonomik kararlar

da insann ahlki sorumluluunu da kendisinin tayin etmesinin ne


kadar gerekli olduuna ve bu sayede bu kararlarn ne kadar eki
ci bir hal aldna dikkatinizi ekmek istedim. Bu karsndakini
yola getirme amal tevazuda bile hafiften ayn zamanda ona yne
lik davet vard.
zr dilerim, diye karlk verdi Ulrich; sylediklerini
zi dnyordum. Ve sanki bunu hl yapyormuasna, ekledi:
Bir kadnn vcudunu kocasna brakmay en akll ey sayarken,
o kadnn ruhuna mistik duygular alamay bu an gerei olan
bir dolayllk ve bilin blnmesi sayp saymadnz ok bilmek
isterdim!
Bu szler karsnda Arnheim, biraz rengi atmakla birlikte,
duruma hakimiyetini yine de kaybetmedi. Sakin bir ekilde yant
verdi: Ne demek istediinizi tam olarak bilmiyorum. Ama sevdi
iniz bir kadndan sz ediyorsanz eer, byle diyemezsiniz, n
k gerekliin grn, her zaman ilkelerin izlenmesinden daha
zengindir. Pencerenin yanndan ayrlmt ve Ulrichi oturma
ya davet etti. Kendinizi kolay ele vermiyorsunuz! -diy e devam
etti, hem takdir, hem de znt tayan bir ton la- Fakat sizin iin
ahsi bir hasmdan ok, dmanca bir prensip anlamna geldiimi
biliyorum. Ve ahsen kapitalizmin en amansz dmanlar olanlar,
i hayatnda ou zaman onun en iyi hizmetkrlardrlar; bunlara
biraz olsun kendimi de katabilirim, nk aksi takdirde kendimde
size bunu syleme hakkn grmezdim. Koul tanmayan ve tut
kulu insanlar, bir tavizin gerekliliini bir defa grdler mi, artk
onun en yetenekli savunucular olurlar. te bu nedenle niyetimde
her koulda sonuna kadar srar etmek istiyorum ve size u teklifte
bulunuyorum: Gelin, benim firmamn iletmelerine katln.
Bu teklifi bilerek fazla vurgulamamt, tersine, armann
gerekleeceinden doal olarak emin bulunduu o ucuz etkisini
normal ve hzl konuarak yumuatmak ister gibiydi; Ulrichin a
kn baklarna hibir ekilde yant vermeksizin, syledii ey oldu
u takdirde halledilmesi gereken teferruat saymaya koyuldu; tek
lifi konusunda henz kiisel bir tutum almak istemiyordu. Elbette
balangta bir yneticilik konumunu stlenebilecek eitime sahip
olmayacaksz, dedi yumuak bir ifadeyle bunu muhtemelen zaten
siz de istemezsiniz; bundan tr size kendi yanmda bir mevki,

diyelim sizin iin zel olarak oluturacam bir Genel Sekreterlik


sunabilirim. Bylece sizi incitmediimi umarm, nk bu grev,
yle olaanst aylkl bir yer olmayacak; fakat siz almalarnz
srasnda zamanla arzu edeceiniz her trl geliri salamak imk
nn bulacaksnz, ve aradan bir yl getikten sonra beni imdi oldu
undan ok baka anlayacanza da inanyorum.
Arnheim bu konumay noktaladnda, yine de heyecanlan
m olduunu hissetti. Aslnda o anda Ulriche gerekten byle bir
teklifte bulunmu olmasna ayordu, nk teklifin geri evrilme
si kendisi iin ho bir ey olmazd, kabul edilmesi ise sevindirici bir
amala ilintili deildi. nk imdi nnde olan bu insann kendi
sinin baaramad bir eyi baarabilecei dncesi, konumann
ak srasnda aklndan silinmiti, bu adam batan kartmak ve
kendi iktidar altna sokmak ihtiyac da, byle bir ihtiya ortadan
kalktndan beri, anlamsz olmutu. Bu adamn espri diye ad
landrd bir eyden korkmu olmas, imdi gzne doal deil
mi gibi gzkyordu. O, yani Arnheim, byk biriydi ve hayat,
onun iin varolmak zorundayd! Byle biri, kendisine izin verildii
lde, btn teki byklerle uzlar, maceraperest bir tutumla
her eye kar kmaz ve her eye kukuyla bakmaz, byle bir ey,
onun doasna aykr kaar; fakat te yandan gzel ve kukulu ey
ler de vardr, ve insan mmkn olduu lde onlara da yaknlar.
Arnheim, glerden ve tereddtlerden oluma muhteem bir rg
olan Bat kltrnn salamln hibir zaman o andaki kadar
hissetmediine inanyordu! Ulrich bunu grmyorsa eer, o zaman
bir maceraperestten baka bir ey deildi, ve Ulrichin etkisiyle bir
dnceye srklenmi olmas
ama bu noktada kelimeler, dilsiz
kuytuluklarda sakl olmalarna ramen, Arnheima yardmlarn
esirgiyorlard; Arnheim n ii, Ulrichi bir oul gibi kendine ek
meyi dnd yolundaki tasavvuru aka ekillendirmeyi g
trmyordu. Oysa sonuta o kadar da nemli deildi, bu da teki
saysz dnceler gibi, sorumluluunun stlenilmesi gerekmeyen
dncelerden biriydi, ve muhtemelen insann kendisini memnun
eden eyi asla bulamamasndan tr, almayla geen her hayatn
zemininde kalan herhangi bir hznle sarlyd; ve Belki de Arn
heim, dnceye asla bu tartma gtrr haliyle sahip olmamt,
sadece bu ekle sokulabilecek bir eyler hissetmiti: fakat yine de

bunu hatrlamak istemiyordu, ve kafasnn iinde adeta lklar


atan tasavvur, Ulrichin yllar kendisininkilerden dldnde
geride pek fazla fark kalmadyd, bunun arkasndaki ikinci tasav
vur ise, Ulrichin ona Diotimaya kar bir uyar olarak hizmet et
mesiydi! Hatrlad kadaryla, Ulrich ile olan ilikisini ou zaman
ana kraterde meydana gelmekte olan olaylarn vahametini aa vu
ran bir yan krater eklinde alglamt, ve patlamann bu noktada
gereklemi olmasndan bir lde tedirginlik duyuyordu, nk
kelimeler akmt ve hayatta kendi yollarn izmekteydiler. Peki
ya bu insan teklifi kabul ederse ne olacak? diye geti Arnheim n
kafasndan. Bir Arnheim, kendi hayal gcyle bir nem atfettii,
kendisinden daha gen bir erkein kararn beklemek zorunda kal
dnda, gergin anlar ite bu ekilde sona yaklayorlard. Arnheim,
dmanca alm dudaklarla dimdik oturuyor ve yle dnyor
du: Kanlmaz hale geldiinde, bir eyler ayarlanacak elbette.
Ne var ki, duygu ve dnce bu yollarda ilerlerken, durum da
yerinde saymyor, fakat sorular ve yantlar akc bir ekilde birbir
lerini izliyorlard.
Ulrich, donuk bir ifadeyle: Peki, ticari adan gerekelendirilmesi neredeyse mmkn olmayan bu teklifi hangi niteliklere bor
luyum? diye sordu.
Bu konuda hep yanlyorsunuz diye yant verdi Arnheim.
Benim bulunduum noktada ticari gereke, akeye gre aranmaz;
sizin yznzden kaybedebileceklerim, kazanmay umduklarmn
yannda bir rol oynamyor!
Beni son derece meraklandryorsunuz! dedi Ulrich; Bir ka
zan olabileceim, bana ok ender sylenen bir eydir. Belki kendi
bilimsel alanm iin kk bir kazan olabilirdim, ama bildiiniz
gibi, orada da hayal krkl yarattm.
Allmadk lde akll olduunuzu siz de biliyorsunuz,
diye yant verdi Arnheim (d grnnde hl koruduu o ses
siz ve sarslmaz kendine gven havasyla konuuyordu) bunu size
benim sylememe gerek yok. Ama iletmelerimizde daha keskin
ve gvenilir zekalara sahip bulunmamz gibi bir ihtimal, yine de
dnlebilir. Fakat ben sizi karakterinizden, insan olarak sahip
bulunduunuz niteliklerden dolay, belli nedenlerle srekli yanm
da istiyorum.

Niteliklerim mi? Ulrich, elinde olmakszn glmsedi. Ar


kadalarmn beni, nitelikleri olmayan bir adam diye adlandrdk
larn biliyor musunuz?
Arnheim, sabrszln belli eden bir jest yapt; bu jest, aa
yukar yle diyordu: Hakknzda oktandr sizden daha iyi bil
diim eyleri anlatmayn bana! Kelimeler akn hl plana ve
amaca gre srdrrken, yznden omzuna kadar uzanan titreme
memnuniyetsizliini dile getiriyordu. Ulrich bu ifadeyi yakalad, ve
Arnheim tarafndan kkrtlmas o kadar kolayd ki, imdi konu
may yine de o na kadar kanlm olan mutlak aklk noktasna
gtrd. Bu arada ikisi tekrar ayaa kalkmlard, Ulrich, syleye
ceklerinin etkisini daha kolay gzlemlemek iin karsndakinden
birka adm uzaklat, ve yle dedi: Siz bana ok nemli sorular
sordunuz, bundan tr ben de karar vermezden nce bir eyi bil
mek istiyorum. Ve Arnheimn onu buna davet eden hareketi ze
re, ok ak ve ciddi konutu: Bana sylendiine gre, sizin burada
olumakta olan Eylemle ilgili her eye katlmanz -v e gerek Ba
yan Tuzzi, gerekse naiz ahsm da bu balamdaki kk eklemeler
saylabiliriz!- Galiyadaki petrol alanlarnn byk bir ksmnn
almyla ilgiliymi?
Arnheim, ktlemeye balayan kta grlebildii kadary
la sapsar kesilmiti ve ar ar Ulriche yaklat. Ulrich, kendini
bir nezaketsizlie kar korumas gerektii izlenimine kapld ve
dikkatsiz akszll yznden karsndakine, naho bir hale
geldii anda konumann grmenin devamn kesme imknn
verdiinden dolay pimanlk duydu: Bu nedenle, elinden geldi
ince sevimli bir ifadeyle konutu: stediim, elbette size hakaret
etmek deil, fakat tam anlamyla ak konumadmz srece bu
grmemizin bir anlam olamaz!
Bu birka kelime ve ksack yol iin ihtiya duymu olduu za
man, Arnheimn tekrar kendini toplamasna yetmiti; glmseyen
bir hareketle Ulriche yaklat, elini, daha dorusu kolunu onun
omzuna koydu ve sitemkr bir ifadeyle konutu: Byle bir borsa
dedikodusuna nasl aldrabilirsiniz?
Bunu bir dedikodu olarak deil, fakat iyi bilen birinden duy
dum.
Evet, byle bir eyin anlatldn ben de duydum: Ama by

le bir eye nasl inanabildiniz! Elbette sadece zevkim iin burada


deilim; ne yazk ki ilerin tamamen durmas iin kendime hi
bir zaman izin veremem. Ve ayrca baz kiilerle o petrol alanlar
hakknda konumu olduumu da inkr etmek istemiyorum; sizden
ricam, bu itirafmn sizde kalmasdr. Ama asl nemli olan, btn
bunlar deil ki!
Kuzenimin, diye devam etti Ulrich sizin petrolnz konu
sunda en ufak bir fikri bile yok. Sadece ei tarafndan burada kal
nzn amac konusunda biraz aznz aramakla grevlendirilmi,
nk burada size, arn bir temsilcisi gzyle baklyor; fakat ben,
kuzenimin bu diplomatik misyonu iyi yerine getiremediinden
eminim, nk, sizin varlnzn tek nedeninin kendisi olduuna
inanyor!
Bu kadar da duyarsz olmayn! Arnheimn kolu, Ulrichin
srtnda dosta bir hareket yapt, ikinci derecede anlamlar, belki
her yerde ve her zaman vardr; fakat siz biraz nce, szde mizah
havasna ramen, bu konuda bir okul ocuunun yakk almaz sa
mimiyetiyle konutunuz!
Omzundaki kol, Ulrichi tereddte dryordu. Kendini ku
caklanm hissetmek, gln ve naho bir duyguydu, hatta acnas
bir duygu olduu bile sylenebilirdi; fakat Ulrichin uzun zamandr
erkekler arasndan arkada olmamt, ve durum belki de bu yz
den biraz kafa kartrcyd. Bu koldan syrlabilmekten memnun
olurdu, ve elinde olmakszn bunun iin aba da harcad; fakat Arn
heim, onun honutsuzluuna ait kk iaretleri alglamt ve bunu
belli etmemek iin kendini zorluyordu, Ulrich de, Arnheimn g
durumunu hissettii iin, nezaketen hareketsiz kald ve kolun te
masna tahamml etti; bu temas imdi onun zerinde, tpk gevek
doldurulmu bir baraja dp onu iki paraya ayran bir arlk gibi,
gittike daha tuhaflaan bir etki yaratmaya balamt. Ulrich, bu
yalnzlk duvarn etrafna aslnda istemeksizin ekmiti, ve imdi
bir aralktan ieriye hayat giriyordu, bir baka insann nabz atlar
giriyordu, ve bu aptalca bir duyguydu, gln, fakat yine de biraz
heyecan veren bir duygu.
Gerda y dnd. Genlik arkada VValterin kendisinde na
sl bir defa daha, sanki usuz bucaksz dnyada sempati ve antipatiden bakaca farklar yokmuasna, bir defa daha ve doludizgin bir

insanla uyum salama tutkusunu uyandrm olduunu hatrlad.


imdi, artk ok ge olduktan sonra, bu tutku sanki gm rengi
dalgalar halinde i dnyasnda yeniden ykselmekteydi; sanki bir
nehrin engin ak boyunca su, hava ve k dalgalar tek bir g
mte birlemekteydi, ve bu ylesine batan kartcyd ki, Walter
ona kaplmaktan ve kendi kukulu durumunda bir yanl anlamaya
kaynaklk etmekten kendini korumak zorundayd. Fakat kaslar
gerginletiinde, Bonadeann ona yle demi olduunu hatrlad:
Ulrich, sen kt bir insan deilsin, sadece iyi olmay kendi kendin
iin gletiriyorsun! - Bonadea, o gn bunu syleyecek kadar akl
bandayd, ve stelik unu da eklemiti: Ryada da dnmezsin,
orada yaarsn! Ve Ulrich, yle demiti: Bir ocuktum, mehtapl
bir gecedeki hava kadar yumuaktm..., ve imdi, bunu sylerken
gzlerinin nnde bir baka resmin bulunduunu hatrlyordu: Bir
yanan magnezyum nn ucu; nk onun pskrerek, kvlcm
lar halinde parampara bir a dnmesi gibi, kendi kalbini de
tandna inanyordu, ama bu ok zaman nceydi, ve Ulrich bu
karlatrmay sylemeye cesaret edememiti, ve karsndakine
yenik dmt; stelik, imdi aklna geldii gibi, Bonadea ile de
il, fakat Diotima ile konumas srasnda olmutu bu. Hayatn
farkllklar kklerinde birbirine ok yakndr diye geti iinden,
ve ok saydam olmayan nedenlerden dolay ona dostu olmasn tek
lif etmi olan adama bakt.
Arnheim, kolunu geri ekmiti. imdi yine bu grmeye ba
lam olduklar yerde, pencerenin nnde duruyorlard; aada,
caddede lambalarn huzurlu yanmaya balamt, fakat cere
yan etmi olan olaylarn etkisini gsteren hareketlilii de hissedilebiliyordu. Zaman zaman hl youn insan srleri gemekteydi,
hararetli hararetli konuuyorlard, arada srada bir az alyor ve
bir tehdit ya da yakc bir Yuh! savuruyor, sonra bunu glme
ler izliyordu. Sanki bir yar bilinlilik durumu hissediliyordu. Ve
Ulrich, bu tedirgin caddenin nda, odann karartlm resmini
ereveleyen ve dikine inen perdelerin arasnda, yar karanlk yar
aydnlk olarak ve bu ifte aydnlatmayla daha bir belirginlemi
halde, Arnheimn siluetini gryor, kendisininkini de hissediyor
du. Ulrich, duyduunu sand ve Arnheim iin atlan ok yaa
lklarn hatrlad; Arnheim, belki de perdelerin etkisinden dolay,

dnceli bir ifadeyle caddeye bakarken sergiledii, hkmdarlara


mahsus skunet iersinde, o nn tablosunda egemen figrm et
kisini brakyordu ve kendi varln da her bakta hisseder gibiy
di. nsan, onun yanndayken zbilincin ne demek olduunu kavr
yordu: Bilin, dnyadaki kaynamay, parltlar dzene sokmay
baaramaz, nk bilincin keskinlii orannda dnya, en azndan
geici olarak, snrszlar; zbilin ise olaya bir rejisr sfatyla girer
ve her eyi mutluluun yapay btnlne dntrr. Ulrich, bu
adam mutluluundan dolay kskanyordu. O anda gzne hibir
ey, ona kar bir cinayet ilemekten daha kolay gzkmyordu,
nk bu adam, resimsel olana duyduu ihtiya araclyla eski
metinleri de sahneye kmaya kkrtyordu! A l eline bir haner ve
gerekletir onun kaderini! Bu sesler, ok kt bir oyunculuun
tonuyla Ulrichin kulanda yanklanmaktayd, fakat kendini gayri
ihtiyari vcudunun yarsyla Arnheimn arkasnda duracak ekil
de ayarlad. Onun boynunun ve omurlarnn geni alann nn
de gryordu. zellikle boyun, Ulrichi ok kkrtmaktayd. Eli,
vcudunun sa tarafndaki ceplerde sustal ak arad. Ayaklarnn
ucunda ykseldi ve baklarn Arnheim n zerinden artarak bir
defa daha aaya, caddeye yneltti. Darnn yar karanlnda in
sanlar, vcutlarn harekete geiren bir dalgann nndeki kumlar
gibi srklenmekteydiler. Bu gsteriden elbette bir sonu kmaly
d, bu yzden gelecek, nc olarak bir dalga yolluyordu, ve insanlar
bir tr kiilerst, yaratc etkilenme iersindeydiler, fakat bu, her
zamanki gibi, son derece belirsiz ve kusurlu bir etkilenmeydi: Ul
rich, grdklerini buna benzer bir ekilde hissetti ve ksa bir sre
grdklerine saplanp kald, ama btn bunlar eletiremeyecek ka
dar tiksintiyle kark bir yorgunluk iersindeydi. Dikkatle tekrar
tabanlarnn stne bast, onu daha nce bu yolu tam tersi ynde,
stelik fazla da nemsemeksizin kat etmeye zorlam olan dn
ce oyunundan utan duydu, ve Arnheimn omzuna dokunup ona
yle sylemeyi ok istedi: Size teekkr ederim, artk her eyden
bktm, yeni bir eyler denemek istiyorum, ve teklifinizi kabul edi
yorum!
Fakat Ulrich gerekte bunu yapmadndan, ikisi de Arnheimn
teklifine ait yant geitirdiler. Arnheim, grmeyi daha nce
ki bir noktadan tekrar balatt: Bazen sinemaya gider misiniz?

Gitmelisiniz! dedi. Belki u andaki ekliyle sinemann nnde


byk bir gelecek yok, ama hele -rnein elektrokimya veya boya
endstrisi g ib i- daha byk ticari menfaatlerle iliki kurulsun, o
zaman birka onyla kadar artk nne hibir eyin geemeyecei
bir gelimeye ahit olacaksnz. O zaman oaltmaya ve ykselt
meye yarayacak her aratan yararlanlacak, ve airlerimizle estetik
uzmanlarmz ne dnrlerse dnsnler, Alman boya sanayisine
ait bir sanat ortaya kacak. Evet, korkun, sevgili dostum! Yazyor
musunuz? Hayr, zaten size daha nce sormutum bunu. Fakat ne
den yazmyorsunuz? Haklsnz. Gelecein airi ve filozofu, gaze
teciliin tezghndan kacak! Gazetecilerimizin giderek daha iyi,
yazarlarmzn ise giderek daha kt olmalar dikkatinizi ekmedi
mi hi? Bu, hi kukusuz belli bir yasadan kaynaklanan bir geli
me; bir eyler oluyor, ve benim bunun ne olduu konusunda hibir
kukum yok: Byk bireyler a sonuna yaklayor! Arnheim, ne
doru eildi. Bu konuda yznzde nasl bir ifade olduunu se
emiyorum; burada k ok yetersiz! Biraz gld. Siz, tinin bir
genel envanterinin yaplmasn talep etmitiniz: inanyor musunuz
buna? Hayatn tin tarafndan dzenlenebileceine inanyor mu
sunuz? Buna doal olarak hayr dediniz: Ama size inanmyorum,
nk siz, esiz bir adam olduu iin eytan kucaklayabilecek bi
risiniz!
Bu nereden alnma? diye sordu Ulrich.
Schillerin Haydutlar adl oyununun baslmasna izin veril
meyen nsznden.
Elbette baslmasna izin verilmeyenden, diye dnd Ulrich
normal bir nszden olabilir mi?
ren gnahn ekici geldii ruhlar, nk byklk vardr
o gnahta diye alntlamay srdrd Arnheim kapsaml hafza
sndan. Yeniden duruma hakim olduuna ve Ulrichin de, her ne
dense, geri ekildiine inanyordu; artk yannda kendisine dman
bir sertlik yoktu, artk tekliften sz etmek de gereksizdi, bu konu
ansl bir ekilde atlatlmt; ama tpk bir greinin hasmnn
yorulmakta olduunu anlamas ve btn arln ortaya koyma
s gibi, Arnheim da sz konusu teklifin btn arlnn etkisini
srdrmek istiyordu ve yle devam etti: yle sanyorum ki, im
di beni balangta olduundan daha iyi anlyorsunuz. Size aka

itiraf etmeliyim ki, bazen kendimi yalnz hissediyorum. nsanlar


yeni olduklarnda, fazla iktisadi dnyorlar; fakat iktisat aile
ler ikinci veya nc kua oluturduklarnda, hayal gc denen
eyi kaybediyorlar. Ondan sonra artk yalnzca kusursuz idareciler,
atolar, avlar, subaylar ve soylu damatlar ortaya koyabiliyorlar. Ben
bu insanlar btn dnyada tanrm; aralarnda akll ve nazik ki
iler de var, fakat Schillerden yaptm alntyla atfta bulunmaya
altm u son huzursuzlukla, bamszlkla ve belki de mutsuz
lukla ilgili tek bir dnce bile retemiyorlar.
Bu grmeyi devam ettiremeyeceim iin zgnm diye
karlk verdi Ulrich. Bayan Tuzzi, bir dost evinin yeniden huzu
ra kavumasn bekleyebilir, ama ben gitmek zorundaym. Demek
ki siz, benim iktisattan hi anlamakszn, onun iktisat asndan
arlklarn trpleyen ve bylece iktisat iin yararl olan u tedir
ginlie sahip bulunduuma inanyorsunuz, yle mi? Veda etmek
iin yakmt ve yant bekliyordu. Arnheim, kolunu azametli
bir yaknlkla onun omzuna koydu, bu grnd kadaryla daha
nce ie yaram olan bir jestti, ve yle yant verdi: Eer ok faz
la konutuysam, sizden zr dilerim, yalnzln yol at bir ruh
haliydi! iktisat iktidara gelmekte, ve insan bazen peki iktidarla ne
yapacaz diye sormadan edemiyor! Bunu benim adma ktye yor
mayn ltfen!
Rica ederim, tam aksini dnyorum! diye garanti verdi
Ulrich. Teklifinizi ciddi olarak dnmeye karar verdim! - Bunu,
acele konuarak sylemiti, ve bu acele, heyecan diye yorumlanabi
lirdi. Bu yzden, Diotimay beklemekte olan Arnheim, biraz a
rm olarak arkada kald; Ulrichi onurlu bir ekilde bu tekliften
vazgeirmenin hi de kolay olmayacandan korkuyordu.

Dn Yolu
Ulrich eve yryerek dnd. Gzel, ama karanlk bir geceydi. Yk
sek ve sra sra binalar, yukars ak olan ve cadde diye adlandr
lan tuhaf mekn oluturmaktayd, bu meknn zerinde, havada
bir eyler oluyordu, karanlk, rzgr veya bulutlar gibi. Yol ylesine
tenhayd ki, sanki daha nceki karklklar imdi geriye derin bir
uyku brakmt. Ulrich bir yayaya rastladnda, admlarn yank
lar uzun bir sre boyunca, nemli bir haber gibi, sadece ona doru
geliyordu. Byle bir gecede insann iinde bir tiyatro duygusu belirebilirdi. nsan, bu dnyada bir grn olduunu hissediyordu;
olduundan daha bykm etkisini yaratan bir ey; bu ey geride
yank brakyordu, aydnlk yerlerden getiinde ise glgesi ona re
fakat ediyordu; bu glge, yerinden dorulan, ama bir an sonra tek
rardan kaderine boyun emi bir halde yerlerde srnen, her taraf
titreyen bir deliyi andryordu, insan ne kadar da mutlu olabiliyor!
diye dnd Ulrich.
Yaklak on adm uzunluunda caddeye paralel giden ve cad
deden kaln kemer stunlaryla ayrlan bir ta yolda, bir kap keme
rinin altndan geti; her keden karanlk fkryordu, yar yarya
aydnlatlm olan yolda sanki saldrlar ve lmcl darbeler me
alelerin nda pusu kurmutu: Youn, antikaa zg ve kanl
bir riteli andran bir mutluluk duygusu, ruhu etkiliyordu. Belki
de btn bunlar, artk ok fazlayd; Ulrich birdenbire onun yerinde
Arnheim olsa, buradan ne kadar keyif alarak ve bir i reji ile gee
ceini kafasnda canlandrmaya alt. Artk glgesinden ve yan
klarndan mutluluk duymuyordu, ve duvarlardaki hayalet mzik

de snmt. Arnheimn nerisini kabul etmeyeceini biliyordu;


fakat imdi kendini sadece hayatn galerisinde yolunu arm olan
ve byk bir panik iersinde iine szaca kap azn bulamayan
bir hayalet gibi hissediyordu, ve yolu ksa sre sonra daha az kasvet
li ve ihtiaml bir blgeye ktnda, buna sevindi.
Karanlk iersinde geni caddeler ve byk meydanlar al
yordu, kl katlarla ssl normal binalarn da artk sihirli bir yan
kalmamt. Akla kan Ulrich, bu huzuru sezgileriyle alglad,
ve nedenini bilmeksizin bir sre nce tekrar gzlerinin nnde be
lirmi olan ocukluk yaantlarn hatrlad; bu yaantlar onu gen
yata len annesiyle birlikte gsteriyordu, o yaantlarda iinde bir
yabanclk duygusuyla, eski moda giyinmi, gzel bir kadnn mut
lulukla glmseyerek bakt kk bir erkek ocuunu grmt.
Onu srarla hep uslu, sevgi dolu, akll bir olan ocuu olarak d
nmlerdi; bunlar, kesinlikle onun umutlar olmayan umutlard;
erefli ve arzu edilen bir gelecee ilikin, Ulriche altndan bir an
ak kanatlar gibi uzanan belirsiz beklentileri : Btn bunlarn o
zamanlar gze grnmez olmasna ramen, aradan onyllar getik
ten sonra eski fotoraflardan hl ok net olarak okunabilmiti, ve
istenseydi kolaylkla gerekleebilecek olan bu gze grnr grnmezlikten Ulriche, hareketsizliin biraz tedirgin ifadesiyle, kendi
yumuak ve bombo ocuk yz bakyordu. Bu ocua en ufak bir
eilim bile hissetmemiti, ve her ne kadar gzel annesiyle bir l
de gururlanmsa da, olayn btn onda sanki byk bir korkunun
penelerinden kam gibi bir izlenim yaratmt.
Bu izlenimi yaam olan, yani kiilii gemie ait bir kendin
den memnun olma anma sarnm olarak, ve sanki bir ba kurumu
veya dklmesine eski resimlerden kendisine bakan bir insan,
Ulrichin bakalarnda ilerliini kaybetmeyen bu ban nasl bir
yapda olduunu sormasna yol aan duygusunu anlayacaktr. Ul
rich imdi, kesintili bir ember halinde eskiden ehir surlarnn yer
ald izgiyi izleyen aa gruplarndan birine varmt, ve istese
buray birka admda geride brakabilirdi, ama aalarn zerinde
uzunlamasna yaylan byk gkyz eridi, onu yoldan sapmas
ve kendi ynn izlemesi iin batan kard; bunu yaparken Ul
rich, iinden getii k bahelerini soylu bir ekingenlikle saran,
son derece zel olduu etkisi yaratan ktan elenge, aslnda ya

knlamamasna ramen, gittike daha ok yaklar gibiydi. Her


akam yaanan bu huzuru yaratan ey, dedi kendi kendine aslnda
akln perspektif bakmndan bir tr ksalmas; bir gnden ertesi
gne uzanan bu huzur, kendisiyle bark bir hayata ait o srekli
duygunun da meydana gelmesine yol ayor. nk nicelie ba
kldnda, mutluluun temel art elikileri zmek deil, onlar
ortadan kaldrmaktr, iki taraf aalk uzun bir yolda aalarn
aralarnn kapanmas gibi; ve tpk her yerde grnrdeki koul
larn gz iin yer deitirmesi, bylece gzn egemenliindeki bir
resmin olumas, bu resimde de yaknda ve arpc olann byk
grnmesi, buna karlk uzakta olanlar bakmndan ise ok byk
olann bile kk grnmesi, aralklarn kapanmas ve nihayet b
tnn dzenli bir kubak altna girmesi gibi, gze grnmeyen
koullarn durumu da ayndr; bunlarn yeri akl ve duygu tarafn
dan deitirilince, bilincine varlmakszn insann kendini gvende
hissettii bir ortam doar. Demek ki benim istendii gibi gerek
letiremediim, dedi Ulrich kendi kendine ite bu edim.
Bir an, yolunu kapayan byke bir su birikintisinin nnde
durdu. Belki ayaklarnn dibindeki bu cill parltnn, belki de yan
tarafna den plak aalarn etkisiyle, o anda gzlerinin nn
de sihirli bir ekilde beliriveren ky ve yol, iinde ruhun tatmin
duygusu ile bounalk duygusu arasnda bir noktada yer alan tek
dzeliini uyandrmt; taraya zg olan bu tekdzelik, Ulrichi
genliindeki o ilk firar yolculuundan bu yana birka kez bunu
tekrarlamas iin batan kartmt. Her ey ne kadar da yaln
layor! diye hissetti. Duygular uyuklamaya balyor, dnceler
kt havadan sonraki bulutlar gibi birbirinden zlyor, ve ruhun
iersinden anszn bombo ve gzel bir gkyz kendini gsteriyor!
imdi bu gkyznn altnda, bir inek bile yol ortasnda parldamaya balayabilir: Bu, sanki dnyada bakaca bir ey yokmuas
na, olayn kendi zorlamasyla ortaya kan bir durum! Ykseklerde
dolanmakta olan bir bulut, btn blgede bunun aynn yapabilir:
imenler kararr, ama ksa bir sre sonra evredeki btn imen
ler nemden parlayabilir, bakaca hibir ey olmamtr, fakat bu,
denizin bir sahilinden teki sahiline yaplan bir yolculuk gibidir!
Yal bir adam, son diini de kaybeder: Ve bu kk olay, btn
komular iin hayatlarnda hatralar ile balant kurabilecekleri

bir dnm noktas anlamn kazanabilir! Ve kular, dnyann b


tn akamlar boyunca kyn evresinde, batan gnein ardndan
ortal sessizlik kapladnda, arklarn hep ayn ekilde syler
ler, ama bu, sanki dnya henz yedi gnlkm gibi, her defasnda
yeni bir olaydr! Tarada Tanrlar, hl insanlara gelmekteler, diye
dnd tarada insan, hl biri ve bir eyler yaayabiliyor, ama ya
ananlarn bin defa daha fazla olduu kentte insan artk bu olaylar
ile kendisi arasnda bir ba kurabilecek durumda deil: Ve hayatn
o artk ad ktye km olan soyutlamas da muhtemelen byle
balyor.
Fakat Ulrich bunu dnrken, ayn zamanda bunun insann
gcn yz katma kardn da biliyordu ve bunu baka bir ey ile
deitirmek, kendisi iin sz konusu bile deildi. Ve hayatnda ou
zaman onca dolaysz nem kazanm olan o sapa ve soyut dnce
lerden biri olarak aklna, bu hayatn insanolunun kendi yknn
arl altnda ve basit yaamann hayalini kurarak zledii yasas
nn anlatya zg dzenden baka bir ey olmad geldi! O dzenin
z, insann yle diyebilmesinde yatyordu: Bu olduktan sonradr
ki, u oldu! Bu noktada bizi yattran, basit bir srann varldr,
hayatn olaanst eitliliinin, bir matematikinin sylemiyle,
tek boyutlu bir dzlemde resmedilmesidir; meknda ve zamanda
cereyan etmi ne varsa, hepsinin incecik bir tele dizilmesi, anlat
nn ana motifi diye adlandrlan noktada odaklatrlmasdr; ha
yatn ana motifi de ite bunun ayndr. Olduu zaman, nce ve
...sonra diyebilen kii, aslnda ne mutlu kiidir! O kii kt bir ey
yaam, acyla kvranm olabilir: Fakat olaylar zamann iinde
aklarna gre srayla yeniden anlatmay baard anda, kendini
sanki gne karnn styormuasna iyilemi hisseder. Romann
sanatsal dzlemde yararlanm olduu ey, ite budur: Yolcu, ister
saanak yamurun altnda anayolda at srsn, ister sfrn altnda
yirmi derecede soukta karda yaya yrsn, okur kendini keyifli
hisseder, ve epik anlatmn ocuk bakcl yapan kadnlarn bile
kklerini sakinletirmek iin yararlandrdklar bu sanatsal arac,
baka deyile, akln perspektif balamnda bu deerini en ok is
pat etmi ksaltl aslnda dorudan hayata dahil bulunmasayd,
bunu anlayabilmek gleirdi. nsanlarn byk ounluu kendi
kendisiyle olan temel ilikisinde anlatc durumundadr. Onlar i

iri sevmezler, ya da ok ksa sreler iin severler, ve hayatn ana


motifinin rgsne biraz da nk ve bylece kartrlsa bile,
akln bunun tesine geen her trl mdahalesinden nefret eder
ler: Onlar, olgularn dzenli ekilde birbirini izlemesinden hola
nrlar, nk bu, bir zorunluluk gibi gzkr, ve hayatlarnn bir
seyrinin bulunduu izlenimi sayesinde, kendilerini kaosun iinde
u veya bu ekilde korunmu hissederler. Ulrich ise imdi, aslnda
toplumsal hayatta her eyin artk anlat dzeninin dna km
ve artk belli bir seyir iersinde olacak yerde, sonsuz genilikteki
bir dokuya yaylm olmasna ramen, zel hayatn hl etekleri
ni brakmad bu ilkel epik eyi kendisinin kaybetmi olduunu
hissetmekteydi.
Fakat bunun bilinciyle tekrar harekete getiinde, Goethenin
sanata ilikin bir gzlemde yle yazm olduunu hatrlad: insan,
retici bir varlk deildir; o, yaayan, eylemde bulunan ve etkin
olan bir varlktr! Ulrich, saygyla omuzlarn kaldrd. Bugnn
insan, btn abalarnn bam l olduu ve gvenilirlikten yoksun
reti temelini, en fazlasndan bir oyuncunun kulise ve makyaja
ilikin bilinci kaybetmesi, ama eylemde bulunduuna inanmas
lsnde unutabilir! diye dnd. Fakat Goetheye ilikin bu
dnce, muhtemelen biraz Goethe yi hep kendi tan olarak k
tye kullanan Arnheimla karmt, nk Ulrich ayn anda ve
rahatsz edici bir ekilde, Arnheimn kolunun omzundayken onda
uyandrd o sra allmadk gvensizlii hatrladnn farkna
vard. Bu arada aalarn arasndan km, iki tarafl binalarn
bulunduu caddeye yaklamt ve kendisini evinin yaknlarna g
trecek bir yol aryordu. Ama sokak adlarna bakaym derken, ne
redeyse yerinden ayrlan bir glge ile arpacakt, ve yoluna km
olan fahieyle arpmamak iin hemen admlarn yavalatt. Ka
dn durmu, Ulrichin onu neredeyse bir kze arpmasna ezip
geecek olmasna fkelendiini belli edecek yerde, glmsyordu,
ve Ulrich anszn gecenin iersindeki bu i tutma glmsemesinin
h afif de olsa bir scaklk yaydnn farkna vard. Kadn birka ke
lime syledi; Ulriche, batan karma niyetini gsteren ve btn
erkeklerin pis artklarn artran kelimelerle hitap etmiti. Gel
bakalm, yavrum! ya da buna benzer bir ey demiti. Omuzlar,
kk bir ocuunkiler gibi dkt, apkasnn altndan bir tutam

sar sa frlamt, ve sokak lambasnn nda yznden solgun,


derbeder gzellikte bir eyler yansyordu; gece makyajnn altnda,
henz gen bir kzn illi yz sakl olabilirdi. Ban kaldrp Ul
riche bakt, boyu onunkinden ok daha ksayd, ama buna ramen
ona bir defa daha Yavrum! diye hitap etti ve umursamazl ier
sinde, her akam yzlerce defa syledii bu kelimede uygunsuz bir
yan bulmad.
Ulrich, bundan duygulanmt. Kadn elinin tersiyle itmedi,
fakat durdu ve sanki iyi duymam gibi, onun teklifini tekrarla
masna meydan verdi. Karsna beklenmedik bir ekilde kk bir
cret karlnda kendini tamamen ona tahsis edecek bir kadn
arkada kmt; cana yakn olmak iin aba harcayacak ve Ul
richin houna gitmeyebilecek her eyden kanacakt; Ulrich raz
olduuna dair bir iaret verdii takdirde, onun koluna girecekti ve
bu hareketi, birbirlerini tanyanlarn hibirinin kusuru olmayan bir
ayrln ardndan ilk defa tekrar karlatklarndaki gibi, sevecen
bir gven duygusuyla ve h afif bir ekingenlikle yapacakt; ve Ul
rich ona normal fiyatnn birka katn vaat edip, paray dnme
sine ihtiya kalmasn ve kendini iyi bir i tutmu olmann geride
brakt o rahatlk iersinde bulsun diye, paray da pein saydn
da, btn temiz duygularn kiisel ve ar taleplerden uzak kalma
eklindeki erdemi ve duygusal iddialarn burnu byk kargaasna
dmeden hizmet etmesi balamnda, katksz umursamazlnda
yer ald ortaya kacakt: Btn bunlar, Ulrichin kafasndan yar
ciddi, yar aka olarak gemekteydi, ve onun teklif edilen ii kabul
etmesini beklemekte olan kk kadm btnyle hayal krklna
uratmay ii gtrmedi. Karsndakinin kendisinden holanma
sn istediinin farkna varmt; ama kadnla onun mesleki dilin
de birka kelime konuabilecek beceriye sahip bulunmadndan,
bunun yerine elini cebine att, bir ziyaretin tahmini bedeli olan bir
banknotu kzn eline sktrd ve yoluna devam etti. Bunu yapar
ken, kzn tuhaf bir ekilde kar koymaya alan elini bir an sm
sk tutmu ve dosta bir kelime sylemiti. Daha sonra kendini
ona teklif etmi olan kiiyi, imdi yakndaki karanln iersinde
fsldamakta olan meslektalarnn yanna dnecei, onlara paray
gsterecei ve nihayet ne olduunu tam anlayamad durumun et
kisinden bir akayla kurtulaca inancyla geride brakt.

Bu karlama, sanki yalnzca bir dakika srm bir idilmi


esine, kafasnda canlln daha bir mddet korudu. Kzn iin
de bulunduu acmasz yoksulluk konusunda kendini aldatmaya
kalkmyordu. Fakat kzn baklarna nasl biraz i burkucu bir
ifade vereceini ve tam uygun anda seslendirmeyi rendii o be
ceriksizce i ekii koyuvereceini kafasnda canlandrdka, ka
rarlatrlan bir cret karlnda sergilenen bu son derece baya,
yetenekten mutlak anlamda yoksun oyunculuun yine de insan
duygulandran bir yan oluyordu; Ulrich, bunun nedenini bilmi
yordu; belki de insanlk komedyas gezginci tiyatrolar tarafndan
oynand iindi. Ve Ulrich daha kzla konuurken, ok mantkl
bir dnsel balant ona M oosbruggeri hatrlatmt. O uursuz
gecede tpk kendisinin bugn yapt gibi darya km olan
hastalkl komedyen, fahie avcs ve yok edicisi Moosbrugger; o
da, tpk bugn Ulrichin yapt gibi, o uursuz gecenin iine dal
mt. Yollardaki duvarlarn kulisleri andran o gvensiz atmosferi
bir an iin durakladnda, Moosbrugger onu o mehtapl gecede
kprde beklemekte olan mehul kiiye rastlamt. Kim bilir ne
hayret verici, insan tepeden trnaa sarsan bir karlama olmu
olmalyd: Ulrich bir an o sahneyi kafasnda canlandrabildiine inand! Bir eyin bir dalga gibi kendisini yksee kaldrdn
hissetti. Dengesini kaybetti, fakat hareket tarafndan tanmakta
olduundan, zaten dengesine ihtiyac yoktu. Kalbi skt, ama bu
arada kafasnda canlandrma eylemi snrsz bir genilemeye ura
yarak kargaaya dnt ve hemen sonra neredeyse btn gcn
tketen bir ehvetin iersinde noktaland. Ulrich, kendine gelmeye
alt. A nlald kadaryla, i btnlkten yoksun bir hayata o
kadar uzun bir zaman boyunca sarlp kalmt ki, imdi bir ruh
hastasn bile sanrlarndan ve rolne besledii inantan tr ks
kanabiliyordu! te yandan Moosbrugger, sadece ona deil, fakat
teki btn insanlara da batan kartc gelmiyor muydu? iinde
Arnheimn sesini duydu: Onu serbest brakr mydnz? Ve son
ra kendi yant veren sesi geldi: Hayr. Byk bir ihtimalle hayr.
- Bin defa hayr! diye ekledi ve buna ramen bir eylemin resmi
ni bir n aniden yanp snmesi gibi grd; bu eylem iersinde,
ancak heyecan dorua vardnda gerekleebilecek bir yakalama
ile yakalanma, tarif edilmesi imknsz bir ortak durumda bir b

tne dnmekteydi; bu btnn iersinde de tutkunun zorlama


dan, anlamn gereklilikten, en youn abann mutlu bir hissediten
ayrt edilebilmesi imknszd. Ulrich, bu tr zavall yaratklarn
olumasnda herkesin paynn bulunduu, bastrlm gdlerin ci
simlemesi, dnce dzeyindeki cinayetlerin ve hayal rn teca
vzlerin ete ve kemie kavumas niteliini tadn savunan bir
grn varln hatrlar gibi oldu: O halde byle eylere inananlar,
Moosbruggerin iini kendi kafalarna gre bitirebilirlerdi ve onu
kullanarak yeterince tatmin olduktan sonra, ahlklarn yeniden
retmek amacyla da hakl kartabilirlerdi! Ulrichin ikilemi ise
farklyd ve zellikle hibir eyi bilinaltna itmemesinden, bu ara
da da bir katilin resminden kendisine ynelen baklarn dnyadaki
baka ve hepsi de kendi eski resimlerini andran resimlerdekinden
daha yabanc olmamasn grmek zorunda kalmasndan kaynak
lanmaktayd: Ancak yar yarya oluabilmi anlam, ve ancak yar
yarya yeniden gn na kan anlamszlk! Dzenin rayndan
km bir meseli: Moosbrugger, Ulrich iin bu demekti! Ve Ulrich,
birdenbire: Btn bunlar - ! dedi, bu arada da sanki elinin tersiy
le bir eye yana itiyormu gibi bir hareket yapt. Sylediini kendi
kendine sylememiti, yksek sesle sylemiti; dudaklarn hemen
kapatt ve cmlenin gerisi sessiz getirdi: Btn bunlar hakkn
da bir karar verilmesi gerekiyor! Artk btn bunlarn imdi ve
gemite tek tek ne olduunu bilmek istemiyordu; btn bunlar,
izne ayrldndan beri onu megul, mutsuz ve bazen de mutlu
etmiti; onu, ayaa kalkmann ve hareket etmenin dnda her eyi
yapabilmeye kadir, rya grmekte olan biri gibi, zincire vurmutu;
btn bunlar, ilk gnden bu geceki eve dnn son dakikalar
na kadar hep imknszlklar iaret etmekteydi! Ve Ulrich, artk
ya baka herkes gibi eriilebilir bir hedef uruna yaamak, ya da bu
imknszlklar ciddiye almak zorunda olduunu hissediyordu, ve
imdi evinin yaknlarna varm olduundan, son soka ok yakn
da bir eyle karlaaca gibi tuhaf bir duyguyla, neredeyse koa
rak arkasnda brakt. Bu, insan kanatlandran, bir eyleme doru
srklenen, ama herhangi bir ierikten mahrum ve bu yzden de
tuhaf bir zgrln taycs olan bir duyguydu.
Belki baka pek ou gibi bu duygu da geip gidebilirdi; fakat
oturduu caddeye saptnda, birka adm sonra evinin pencerele

rinin aydnlk olduunun farkna vard, ve ok ksa bir sre sonra,


bahesinin parmaklkl kaps nne vardnda, grd ey ke
sinliinden kuku duyulamaz bir geree dnt. Yal ua o ge
ceyi evin dnda, baka bir semtteki akrabalarnn yannda geir
mek iin izin almt, kendisi de Gerda ile aralarnda gndz vakti
geenlerden sonra evde olmamt, alt katta barndrd bahvan
ailesinden olanlar, onun yaad odalara asla girmezlerdi: Fakat
her yerde k yanyordu ve anlald kadaryla evinde yabanclar
vard. Ulrichin kafas ylesine karmt ve bu allmadk duygu
dan kama gibi bir niyete ylesine uzakt ki, hi tereddt etmeksi
zin evine doru yrd. Belli bir ey beklemiyordu. Pencerelerde,
bunlarn arkasnda hareket etmekte olan tek bir insana aitmi gibi
gzken glgeler vard; ama aslnda evde birden fazla insan da bu
lunabilirdi, ve imdi yantlandrlmas gereken soru, evine girdii
takdirde stne ate alabilir miydi, yoksa kendisi mi ate etmeye
hazr olmalyd sorusuydu. Farkl bir durumda Ulrich, muhtemelen
polis arrd veya bir karara varmazdan sonra durumu incelerdi,
ancak bu olayla yalnz kalmak istiyordu ve bu yzden serserilerin
saldrsna urad geceden beri bazen yannda tad tabancay
bile karmad. Yapmak istedii - : Neydi, bilmiyordu, durum gs
terecekti!
Fakat evin kapsn atnda, onca bulank duygularla beklen
mi olan yabancnn sadece Clarisse olduu anlald.

Dn
Belki de Ulrichin davran eklinde daha batan itibaren her eyin
kazasz belasz ortaya kaca inanc, tehlikelerle karlatnda
insann hibir zaman en kt ihtimali dnmek istememesi de
etkili olmutu; fakat holde beklenmedik bir ekilde yal ua
nn kendisine doru geldiini grdnde, ona neredeyse yumruk
atacakt. Ama neyse ki bu isteini son anda frenlediinden, ua
araclyla gelen bir telgraf Clarissenin aldn, gen hanmefen
dinin yaklak bir saat nce, tam yal uak gitmek zere olduu s
rada geldiini ve dnmeye de niyetli olmadn haber ald; bunun
zerine uak da bugn iin evde kalmay ve izninden vaz gemeyi
tercih etmiti, nk, muhterem beyefendi mazur grsnlerdi ama,
gen hanmefendi kendisinde ok heyecanlym izlenimini uyan
drmt.
Ulrich ona teekkr edip ieriye getiinde, Clarisse bir divan
da yatmaktayd, h afif yanna doru dnm, bacaklarn da vcu
duna ekmiti; bel ksm belli olmayan, ince yapl vcudu, uzun
ve sevimli yzyle birlikte, salar bir olan ocuununki gibi ke
silmi ve Ulrich kapy atnda, eline dayanm olarak ona bakan
ba, son derece batan karc grnyordu. Ulrich ona, kendisini
bir hrsz sandn anlatt. Clarissenin gzlerinde, bir Browning
tabancann yaylm ateini andran bir ifade belirdi. Belki de yleyimdir! diye karlk verdi. Sana hizmet etmekte olan o yal
uyank, ne olursa olsun burada kalmam istemedi; ona gidip yat
masn syledim, fakat aalarda bir yerde saklanm olduundan
eminim! Evin gzelm i! Bu arada ona, yerinden kalkmakszn

telgraf uzatt. Yalnz olduuna inandnda eve nasl dnyor


sun, bir greyim istedim diye devam etti. Walter bir konsere gitti.
Ancak gece yarsndan sonra dnecek. Fakat sana geleceimi ona
sylemedim.
Ulrich, Clarissenin sylediklerini yarm kulakla dinlerken
telgraf ap okudu; aknlndan yznn rengi utu ve tuhaf
metni bir defa daha okudu. Bir sredir, babasnn Paralel-Eylemle
ve snrl sorumluluk ehliyetiyle ilgili eitli sorularn yantlandr
may geciktirmi olmasna ramen, herhangi bir uyar yazs alma
m ve bu da dikkatini ekmemiti; imdi ise telgrafta kendisine,
ayrntl bir ekilde, muhtemelen dorudan babas tarafndan son
derece titizlikle dzenlenip kaleme alnm bir metinde, yar rt
l sitemlerle ve lmn trensi ciddiyetiyle mkemmel bir karm
iersinde, dnyaya gelmesine sebep olan kiinin ld bildiriliyor
du. Aslnda birbirlerine pek dn deillerdi, hatta Ulrichte baba
sn dnmek, hemen her zaman naho bir duygu uyandrmt,
ama buna ramen elindeki tuh af ve rahatsz edici metni ikinci defa
okurken, yle dnd: imdi dnyada tamamen yalnzm! As
lnda Ulrichin kastettii, bu kelimelerin, imdi artk son bulmu
ilikiye pek uymayan anlam deildi; kendini daha ok sanki bir
apann zinciri kopmuasma suyun yzne kar gibi hissediyor
du, ya da babas vastasyla kendini hl bal hissetmi olduu bir
dnyada imdi artk tamamen egemen olmaya balayan bir lkesine
yabanc dm olma durumunu hissediyordu.
Babam lm! dedi Clarisseye ve aslnda istemeksizin,
telgraf tutan elini biraz resmi bir ifadeyle havaya kaldrd.
Ya! diye yant verdi Clarisse. Tebrik ederim! Ve ksa, d
nceli bir aradan sonra ekledi: Herhalde artk ok zengin olacak
sn, deil mi? Bundan sonra merakla etrafna baknd.
Sanrm babam iin ancak hali vakti yerinde olduu sylene
bilirdi diye karlk verdi Ulrich soruyu olumsuzlarcasma. Ben,
burada onun koullarn aan bir hayat tarz srdryordum.
Clarisse, bu haddini bildirii kk bir glmsemeyle, bir tr
reveransn elik ettii bir glmsemeyle tasdik etti; kendini ifade
etmek iin bavurduu hareketlerinin ou, toplumsal bir ykm
llk karsnda yetitirilme biimini sergilemek zorunda olan bir
erkek ocuunun hareketleri gibi aceleci ve abartlyd. Ulrich yol

culuu iin baz dzenlemeler yapmak amacyla birka saniye iin


zr dileyerek km olduundan, odada yalnzd. VValter ile id
detli mnakaalarnn ardndan onun yanndan ayrldnda, faz
la uzaa gitmemiti, nk evinin kapsnn nnde tavanarasna
kan ve ender kullanlan bir merdiven vard, Clarisse, bir rtye
sarnm olarak, kocas evden ayrlana kadar tavanarasnda kalm
t; tiyatrolarda sahnenin st ksm hakknda bir eyler biliyordu;
dolaysyla, VValter merdivenlerden sahneyi terk ederken kendisi
yukarda, halatlarn balad yerde oturmutu. Kafasnda, sahnede
ileri olmayan kadn oyuncularn rtlere sarnm vaziyette sahne
nin zerinde, at kirilerinin arasnda oturup aasn seyretme
lerini canlandrmt; imdi kendisi de byle bir oyuncuydu ve her
eye kubak hkimdi. Bu, aklna yeniden hayatn bir oyunculuk
devi olduuna ilikin o eski ve ok sevdii dnceyi getirmiti.
Bunu akl yoluyla kavramak hi kukusuz gerekli deil diye d
nmt; birisi kp da kendisinden daha fazlasn biliyor olsayd
bile, insan aslnda ne biliyordu ki bu konuda. Fakat nemli olan,
insann, tpk bir frtna kuu gibi, hayatta doru nseziye sahip
bulunmasyd! Kollarn -v e Clarissenin durumunda bu, onun ke
limeleri, pleri, gzyalar dem ekti- kanatlar gibi aabilmeliydi!
Clarisse, bu tasavvurda artk VValterin geleceine inanamaynn
yerini tutan bir yan buluyordu. Aaya, W alterin inmi olduu
dik merdivene bakm, kollarn iki yana am ve onlar bu ekil
de, yapabildii kadar havada tutmutu: Belki de VValtere bylece
yardm edebilirdi! Dimdik yukar ile dimdik aa arasnda g
leri bakmndan dmanca bir akrabalk vardr ve bunlar, birbirine
aittir! diye dnmt. Kollarn ve aaya ynelik baklarn
enlikli dnya eim i diye adlandrmt. ehirdeki gsterileri giz
lice izleme niyetinden vazgemiti; sr onu ne ilgilendirirdi ki!
Artk toplumdaki tekil kiinin o muazzam dram balamt!
Clarissenin Ulriche gitmesi, ite byle olmutu. Yolda arada
srada, ne zaman W altere ikisinin durumu hakkndaki fikrini sy
lese onun kendisine deli gzyle baktn hatrladnda, yznde
o kurnaz glmsemesi grnmt. VValterin ondan bir ocuu
olmasndan korkmas, fakat te yandan byle bir eyi sabrszlkla
beklemesi gururunu okamaktayd; Clarisse, delilikten ufukta a
kan imeklere benzemeyi veya bakalarn rktecek kadar salkl

olmay anlyordu, ve bu, kendisinin evlilii boyunca, stnl ve


hkim konumu arttka adm adm gelimi olan bir nitelikti. Ama
yine de bazen bakalarnn gznde anlalmaz biri olduunu bili
yordu, ve Ulrich tekrar odaya girdiinde, iinde sanki ona, hayatn
bylesine derinden etkileyen bir olay karsnda bir eyler sylemesi
gerekirmi gibi bir duygu belirdi. Bulunduu divandan hemen fr
lad, birka defa gerek o odada, gerekse yandaki odalarda doland
ve sonra yle dedi: Dostum, itenlikle ba sal dilerim!
Ulrich, Clarissenin sinirli olduu zamanlardan bu tona in
olmasna ramen, hayretle ona bakt. Bazen ok dolaysz bir ekil
de geleneksel bir tarza brnyor, diye dnd tpk bir kitabn
iine yanllkla bir baka kitaptan alnma bir sayfann konulmas
gibi. Clarisse, cmlesini ona her zamanki ifadesiyle deil, fakat
yandan, omzunun stnden bakarak sylemiti ve bu hak, sz ko
nusu etkiyi glendiriyordu: insan, yanl bir ton deil, fakat yanl
bir metin duyduunu dnyordu ve Clarissenin kendisinin de
byle birka metinden olutuu izlenimine kaplyordu. Ulrich ya
nt vermeyince, onun nnde durdu ve yle dedi: Seninle konu
mam gerekiyor!
Sana iecek bir ey vereyim dedi Ulrich.
Clarisse istemediini belirtmek iin sadece omuz hizasna kal
drd elini saa sola hareket ettirmekle yetindi. Dncelerini
toplad ve konumaya balad: VValter benden illa ki bir ocuk isti
yor. Anlyor musun bunu? Bir yant bekler gibiydi.
Fakat Ulrich, karlk olarak ne diyebilirdi ki?
Ama ben istemiyorum! diye iddetle bard Clarisse.
Hemen fkelenme dedi Ulrich. Sen istemediin takdirde,
zaten ocuun olamaz.
Ama o, bu yzden lecek sanki!
Her dakika ldklerini dnenlerin lmeleri hayat boyu
srer! Bizim yzlerimiz yallktan kr kr olduktan sonra bile
VValter, bembeyaz salaryla ve arivinin mdr olarak hl gen
cecik bir yze sahip olacak!
Clarisse, dnceli bir ifadeyle topuklarnn stnde dnd ve
Ulrichten uzaklat; biraz tede yeniden cephe ald ve onu gzle
riyle yakalad. Bastonu ekildikten sonra bir emsiye nasl gz
kr, bilir misin? Ben srtm dndm takdirde Walter ker. Ben

onun bastonuyum, o da - emsiye demek istemiti aslnda, fakat


aklna nemli bir dzeltme geldi; o da beni emsiye gibi koruyan
insan dedi. Beni korumak zorunda olduuna inanyor. Ama bu
nun iin nce beni karnm burnumda grmek istiyor. Ardndan
beni, normal bir annenin ocuunu kendi emzirdiine ikna edecek.
Sonra o ocuu kendi kafasna gre yetitirecek. Bunu sen de bili
yorsun. Walter, sadece kendisine birtakm haklar tanmak ve gr
kemli bir bahaneyle ikimizi de birer kk burjuvaya dntrmek
istiyor. Fakat ben, imdiye kadar yaptm gibi, hayr dediimde, ii
bitecek! Ksacas, ben onun iin her eyim!
Ulrich, bu byk iddia karsnda glmsedi.
Seni de ldrmek istiyor! diye ekledi Clarisse.
Ne? Oysa ben, bunu ona sen tavsiye ettin diye dnm
tm!
Ben, ocuumun senden olmasn istiyorum! dedi Clarisse.
Ulrich, aknlndan dilerinin arasndan bir slk sald.
Clarisse, uygunsuz bir talepte bulunmu ok gen bir insan gibi
glmsedi.
Walter gibi iyi tandm birini aldatmak istemem. Bundan
holanmyorum dedi Ulrich ar ar konuarak.
Sahi mi? Demek ok drstsn, yle mi?
Clarisse, bu sylediine Ulrichin kavrayamad bir anlam
verir gibiydi; biraz dnd, ve saldry ancak aradan bir mddet
getikten sonra srdrd: Ama beni sevdiin takdirde, onun d in
desin demektir!?
Neden?
Durum aslnda ok ak; ama ben tam olarak dile getiremi
yorum. Kendini ona kar hogrl olmak zorunda hissedeceksin,
ikimiz de ona ok acyacaz. Onu elbette ylece aldatamazsn, o
halde karlnda ona bir ey vermeye alacaksn. Evet, bunun gibi
eyler ite. Ve en nemli olan nokta da u: Onu, elinden gelenin en
iyisini yapmaya zorlayacaksn! nk kendi kendimizin iinde, bir
ta bloun iindeki figrler gibi sakl olduumuzu inkr edemezsin
herhalde. nsan, kendini kendi iinden ileyerek oluturmak zorun
dadr! insanlar birbirlerini karlkl olarak buna zorlamaldrlar!
iyi, dedi Ulrich ama bence byle bir eyin olacan varsay
makta fazla aceleci davranyorsun.

Clarisse, tekrar glmsedi. Belki aceleci! dedi. Ulriche


yaklat ve dosta bir tavrla onun vcudundan aa gevek bir
ekilde sarkan, kendisininkine yer amayan koluna girdi. Houna
gitmiyor muyum? Beni istemiyor musun? diye sordu. Ve Ulrich
yant vermeyince de devam etti: Senin houna gidiyorum, bunu
biliyorum; bizde olduun zamanlar bana nasl baktnn yete
rince farkna vardm! Sana bir eytan olduunu daha nce sy
lediimi hatrlyor musun? Bana gre ylesin. Beni iyi anlaman
istiyorum: Zavall bir eytansn demiyorum, nk zavall olan,
daha iyisini kavrayamad iin kty isteyen eytandr; sen ise
byk bir eytansn, ne iyi olurdu, bunu biliyorsun, fakat hep iste
diinin tam tersini yapyordun! Hepimizin yaad hayat iren
buluyorsun, ve bu yzden inat olsun diye bu hayat srdrlmeli
diyorsun. Ve korkun bir drstlkle: Ben dostlarm aldatmam!
diyorsun, fakat bunu srf daha nce yz kere: C larisseye sahip
olmak istiyorum! diye dnm olduun iin sylyorsun. Ama
bir eytan olduun iin, sende Tanrdan da bir eyler var! Byk
bir Tanrdan! Tannmasn diye yalan syleyen bir Tanr! Sen beni
istiyorsun
imdi tek kolu yerine Ulrichin iki kolunu birden yakalamt
ve onun nnde yzn yukarya kaldrm olarak duruyordu, v
cudunu da hafife ieine dokunulmu bir bitki gibi geriye doru
emiti. imdi, tpk o zamanki gibi, bir anda yzn seller g
trecek! diye korktu Ulrich. Ama bu olmad. Clarissenin yz,
gzelliini korudu. Dudaklarnda o allm ve ince glmsemesi
deil, ak bir glmseme vard; bu glmseme, dudaklarnn etiy
le birlikte, sanki kendini savunmak istiyormuasna, ayn zaman
da dilerini de biraz gsteriyordu, ve aznn ekli, ak tanrsnn
katmerli gerilmi yayn sergilemekteydi; bu yay, alndaki tepeler
arasnda, sonra da bir defa daha salarnn kl dalgalarnda tek
rarlanyordu.
Sen beni oktandr yalanc aznn dileri arasna almak, ve
bir defa olsun kendini bana olduu gibi gstermeye cesaret etsen,
alp gtrmek istemektesin! diye devam etmiti Clarisse. Ulrich,
yumuak bir hareketle ondan kurtuldu. Clarisse, sanki Ulrich tara
fndan oturtulmuasna divana oturdu ve onu da arkasndan ken
dine ekti.

Bu kadar abartmamaksn dedi Ulrich, haddini bildirircesine


sylediklerine atfta bulunarak.
Clarisse onu brakmt. Gzlerini kapatt ve ban, dirsekleri
dizlerine dayanm olan kollarna yaslad; ikinci hcumu da pskrtlmt, ve imdiki amac, Ulrichi buz gibi bir mantkla inan
drmakt. Kelimelere saplanp kalmana gerek yok, diye yant verdi
eytan ya da Tanr demiim, bunlar bir konuma eklinden ibaret.
Ama, normal olarak btn gn boyunca, evde yalnz olduumda
ve evrede dolandmda, eskiden ska yle dnrdm: imdi
karma sola gidersem Tanr, saa gidersem eytan kar. Veya bir
eyi elime almam gerektiinde ve bunu iki elim ile de yapabilece
imde, yine ayn duyguya kaplrdm. Bunu W altere gsterdiim
de, korkudan ellerini ceplerine sokard! Onu iekler, hatta bir s
mkl bcek bile mutlu edebilir; ama sylesene bana, yaadmz
hayat ok kasvetli deil mi? Ne Tanr geliyor, ne de eytan. Benim
halim yllardr byle. Bundan sonra ne gelebilir ki?! Hi: Sanat,
sanki bir mucize olmuasna bir deiiklie yol amadka, olup
olaca sadece bu!
O anda ylesine yumuak ve kederli bir ifade taknmt ki, Ul
rich onun yumuak salarna eliyle dokunmaktan kendini alamad.
Tek tek olaylar bakmndan hakl olabilirsin, Clarisse, dedi fakat
ben, sende balamlar ve sonulardaki sramalar asla anlayam
yorum.
Onlar anlamak kolay diye yant verdi Clarisse, biraz nceki
duruunu bozmakszn. nk zamanla aklma bir dnce geldi:
Dinle bak! Fakat imdi dorulmutu ve anszn tekrar canlanm
t. Daha nce sen kendin sylemitin, iinde yaadmz duru
mun atlaklar var ve o atlaklardan, deyi yerindeyse imknsz bir
durum gzkyor. Herhangi bir yant vermene gerek yok; ben bunu
uzun zamandr biliyorum. Hayatnn dzenli olmasn elbette her
kes ister, ama bu, kimsenin hayatnda yoktur! Ben, mzik alyorum
veya resim yapyorum; ama bu, duvardaki bir deliin nne bir pa
ravan yerletirmem gibi bir ey. Senin ve W alterin ayrca dnce
leriniz de var, ben onlardan pek bir ey anlamyorum, fakat onlarda
da bir eyler aksyor, ve sen, bu delie tembellikten ve alkanlk
tan dolay bakmadmz veya kt eyler yznden dikkatimizi
baka noktalara ynelttiimizi sylemitin. imdi, bundan sonras

basit aslnda: Gerekli olan, bu delikten dar kmak! Ve ben bunu


yapabiliyorum! Baz gnler kendimin dna kabiliyorum. O za
man insan, kendini nasl sylesem, bilemiyorum ki! nesnelerin
arasnda soyulmu gibi hissediyor, ve o eylerin de kirli kabukla
r soyulmu. Ya da insan, burada bulunan ne varsa hepsiyle hava
sayesinde yapk ikizler gibi birleik. Bu, hi duyulmadk kadar
olaanst bir durum; her ey mzikal, renkli ve ritmik olup k
yor, ve o zaman ben artk vaftiz edildiim admla vatanda Clarisse
olmaktan kyorum, belki olaanst bir mutlulua batan parlak
bir cam kr oluyorum. Ama btn bunlar zaten sen kendin de
biliyorsun! nk, gerekliin kendi iinde imknsz bir durumu
barndrdn sylemitin; insann yaantlarn kendine ynelt
memesi, onlar kiisel ve gerek saymamas gerektiini, tpk ark
ya dntrlm veya resmi yaplmasna, darya yneltmekle
ykml olduunu falan sylemitin: Sylediklerinin hepsini sana
olduu gibi tekrar edebilirim! - Buradaki falan kelimesi, Cla
risse hzla konumay srdrrken doludizgin bir kafiye gibi geri
dnmt, ve Clarisse her defasnda u iddiay ekliyordu: Ve sende
bunu yapabilecek g var, fakat istemiyorsun; neden istemediini
bilmiyorum, ama seni sarsmaya devam edeceim!!
Ulrich onun konumasna mdahale etmemiti; arada srada,
Clarisse ona biraz ihtimal d grnen bir ey atfettiinde, bunu
konumakszm inkr etmiti, fakat iinden itiraz etmek gibi bir
istek duymamt, ve elini onun salarnda brakmt; salarnn
altnda bu dncelerin vahi nabz atlarn neredeyse parmak u
laryla hissedebiliyordu. Clarisse yi hi bu kadar ehvet dolu bir he
yecan iersinde grmemiti, ve onun zayf, sert vcudunda kadns
ateliliin btn gevekliine ve yaygnlna da yer olmas kar
snda neredeyse armt; bu arada, herkesin sadece iine kapal
diye tanm olduu bir kadnn kendini anszn amas, bu defa
da etkisini gstermiti. Fakat Clarissenin szleri, akla kar bir
hakaret anlamn tamalarna ramen, Ulriche itici gelmiyordu;
nk bunlarn i dnyasnda ona yaklamas ve ardndan sama
denilebilecek lde yeniden uzaklamas sayesinde, bu srekli ve
hzl hareket, tonunun gzellii veya irkinlii titreiminin iddeti
karsnda geride kalan bir vzlt etkisi yaratyordu. Ulrich, Claris
se yi dinlemenin kendi kararlarn iddetli bir mzik gibi kolayla

trdn hissetti ve ancak Clarissenin de artk szleriyle ne bir yere


ve de bir sona varabildiini hisseder gibi olduktan sonradr ki, onu
yeniden geri armak ve uyarmak iin ak duran eliyle kafasn
biraz sallad.
Fakat o zaman istediinin tam tersi oldu, nk Clarisse bir
denbire stne geliverdi. Boynuna, onun savunmasna imkn ta
nmayacak ve gerekten armasna yol aacak bir hzla sarld ve
dudaklarn dudaklarna yaptrd; bacaklarn hzl bir hareketle
altna ekip Ulriche doru kaym, bylece de onun kucanda diz
ker vaziyette kalmt; Ulrich, onun gsnn kk yuvarlan
omzunda hissediyordu. Sylediklerinin ancak ok azn anlayabi
liyordu. Clarisse, kekeleyerek kendi kurtarc gcnden ve onun
korkaklndan sz ediyordu; Ulrich onun sylediklerinden sade
ce kendisinin bir barbar olduunu ve bu nedenle de Clarissenin
dnyann kurtarcsn W alterden deil fakat ondan dourmak is
tediini anlayabilmiti, ama aslnda kadnn kelimeleri yalnzca ku
lann yaknnda oynanan vahi bir oyundu, alak sesli ve acele bir
mrldanmayd, Clarisse, ona sylemeye altklarndan ok kendi
kendisiyle meguld, ve akp giden bu anaforun iersinden arada
srada Moosbrugger veya eytann gz gibi tek tek kelimeler
alglanabiliyordu. Ulrich, kendini savunabilmek iin karsndaki
ufak tefek saldrgan kollarnn st ksmndan yakalam ve divana
bastrmt, kadn imdi onu bacaklaryla ititiriyor, salarn onun
yzne yaptryor ve tekrar boynuna sarlmaya alyordu. Raz
olmazsan seni ldrrm! dedi gayet ak bir sesle. Bir sevecenlik
ile fke karm iersinde, geri evrilmek istemeyen ve heyecan
gittike artan bir erkek ocuuna benziyordu. Ulrichin ona dizgin
vurma abalar, kadnn uzuvlarndaki ehvet akn ancak zayf
hissedebilmesine imkn tanyordu; buna ramen Ulrich, kolunu
smsk sarp onu aa doru bastrd anda bu ak iddetle his
setmiti. Sanki Clarissenin vcudu zorla onun duygu dnyasna
girmiti; Clarisseyi ok uzun zamandr tanyordu ve ou zaman
onunla biraz boutuu olmutu, fakat deli gibi atan kalbiyle bir
likte bu kendisine hem in, hem de yabanc olan kk varla
daha nce hi tepeden trnaa dokunmamt, ve imdi Clarissenin
onun elleriyle gem vurulan hareketleri yattnda ve uzuvlardaki
bu zlme kadnn gzlerinde sevecen bir parltya dntn

de, Ulrichin istemedii ey neredeyse olacakt. Fakat o anda, sanki


kendisi hakknda kesin bir karara varma gerei ilk defa imdi kar
sna kmasna, Gerday hatrlad.
istemiyorum, Clarisse! dedi ve onu serbest brakt. imdi
yalnz kalmak istiyorum ve yolculua kmadan daha yapmam ge
reken ok ey var!
Clarisse, onun geri evirmesinin farkna vardnda, kafas
nn iinde sanki birka sert sarsntyla baka bir dili aygt harekete
gemi gibi oldu. Ulrichi birka adm tesinde acyla gerilmi yz
hatlaryla grd, onun konutuunu da grd, fakat herhalde hibir
ey anlamad, ama karsndakinin hareket etmekte olan dudak
larna bakarken, iinde gittike artan bir isteksizlik hissetti, son
ra eteklerinin dizlerinin stne kadar kaym olduunu fark etti,
ve yerinden frlad. Daha herhangi bir ey hatrlamasna meydan
vermeden yeniden ayaa kalkmt, sanki imenlere uzanmasna
salarn sallayp elbisesini dzeltti ve: Elbette toplanmak zorun
dasn, seni daha fazla tutmayaym! dedi. Yznde yeniden alay
c, ama kendinden emin olmaktan uzak bir ifadeyle dudaklarnn
ince aralndan adeta zorla kan o allm glmseme vard, ve
Ulriche iyi yolculuklar diledi. Dndnde, M eingast herhalde
bizde olacak; geleceini haber verdi, ve ben aslnda bunu sylemek
iin sana gelmitim! diye de ekledi.
Ulrich, biraz tereddt ederek onun elini tuttu.
Clarissenin parmaklar, onunkilere sanki oynarcasna dedi;
aslnda Ulrichin ona neler sylediini bilebilmek iin hayatn ve
rebilirdi, nk hepsini unutacak kadar heyecanlanabildiine gre,
akla gelebilecek her ey sylenmi olabilirdi! Clarisse, olup bitenleri
aa yukar biliyordu, ama gocunmuyordu, nk duygular ona
kendisinin cesur ve fedakrla hazr olmu olduunu, Ulrichin ise
tereddt ettiini sylemekteydi. imdi bu konuda Ulrichin iinde
bir kuku kalmamas iin tek istedii, ondan arkadaa ayrlmakt.
Rahat bir ifadeyle yle dedi: Bu ziyaret hakknda VValtere bir ey
sylemezsen iyi olur ve konutuklarmz, bir dahaki sefere kadar
aramzda kalacak! Bahe kapsna geldiklerinde tekrar Ulrichin
elini skt ve daha fazla elik edilmesini istemedi.
Ulrich geri dndnde, kendini tuh af hissediyordu. Kont
Leinsdorfa ve Diotimaya veda edebilmek iin birka mektup yaz

mak zorundayd, ayrca halletmesi gereken daha baka eyler de


vard, nk mirasn devralma ilemlerinin kendisini uzunca bir
sre buradan uzak tutacan tahmin edebiliyordu; sonra eitli
ufak tefei ve kitaplar yatmaya gnderdii ua tarafndan n
ceden hazrlanan bavula yerletirdi, ve btn bu ileri bitirmesi
nin ardndan uyumak iin istek duymad. Hareketli geen gnden
dolay gergindi ve ar sinirliydi, ve bu iki durum yatacak yerde,
sanki birbirini karlkl olarak daha da krklemiti, bu yzden,
ok yorgun olmasna ramen kendini ayk hissediyordu. Dne
rek deil, fakat oraya buraya kanatlanan htralar izleyerek, nce
kendi kendisine bir itirafta bulundu; imdiye kadar birka defa
edinmi olduu bir izlenimin, Clarissenin sadece allmadk bir
insan deil, ama herhalde gizliden akl hastas bir insan olduuna
ynelik izleniminin doruluundan artk kuku duyulmamalyd,
fakat buna ramen, adna ister kriz, ister baka ey densin, biraz
nce iinde bulunduu durum srasnda Ulrichin baz sylemleri
ile dndrc denebilecek lde benzer saylabilecek sylemler
dile getirmiti. Bu, Ulrichi yeniden ve esasl bir ekilde dnmeye
gtrebilirdi, fakat o kendini sadece naho ve yar uykululuk duru
munun doasyla elikili bir ekilde, daha yapacak ok ii olduu
hatrlatlm gibi hissediyordu. Kendisi iin ngrm olduu bir
yln yars neredeyse geip gitmiti, fakat bu srede herhangi bir
eyi dzene sokamamt. G erdann kendisine bu konuda bir kitap
yazmasn syledii aklna geldi. Fakat Ulrich, kendini biri gerek,
biri de glgemsi denebilecek iki paraya ayrmadan yaamak istiyor
du. Bu konuda Daire Bakan Tuzzi ile konumu olduu n ha
trlad. Kendini ve onu, Diotimann salonunda dururlarken grd;
durularnn dramatik, oyuncularnkini andran bir yan da vard.
Herhalde bir kitap yazacan veya kendini ldrmek zorunda ka
lacan ne kadar kolay sylemi olduunu hatrlad. Fakat imdi ve,
deyi yerindeyse eer, daha yakndan bakarak dndnde, lm
dncesinin de durumunun gerek ifadesi olmadn anlyordu;
nk kendini bu dnceye brakmay devam ettirdiinde ve yol
culua kmak yerine daha sabah olmazdan nce kendini ldre
bileceini kafasnda canlandrdnda, bu, tam da babasnn lm
haberini ald anda, resmen uygunsuz bir rastlant gibi geliyordu!
Hayal gcnn rnlerinin birbirlerinin peine dmeye baladk

lar o yar uykululuk hali iindeydi. nnde bir silhn namlusunu


grd, namlunun karanlna baktnda, glgeli bir hilik, derin
liin yolunu tkayan bir glge alglyordu, ve dolu bir silha ait bu
resmin, genliinde umay ve hedeflere varmay bekleyen iradesi
nin ok sevdii bir resim olmu olmasn tuh af bir uyum ve yine tu
h af bir rastlama sayyordu. Ve sonra anszn, tabancanmki ve Tuzzi
ile beraberliininki gibi pek ok resim grmeye balad. Sabahn
erken saatlerinde bir ayr manzaras. Uzun kavisler izen bir vadi
tabannn bir trenin penceresinden grlen resmi. Avrupann teki
ucunda, bir sevgilisinden ayrlm olduu bir yer; sevgilinin resmi
unutulmutu, toprak yollarn ve damlar samanlarla rtl evlerin
grnts ise sanki dnm gibi canlyd. Bir baka sevgiliden ge
riye kalan tek ey olan koltukalt kllar. Blk prk melodiler.
Bir hareketin kendine zg hali. iek tarhlarnn, bir zamanlar
ruhlarn derin heyecanlarndan kaynaklanma iddetli szlerin per
delemesiyle dikkat edilmemi, imdi ise oktan unutulmu o szle
rin ardndan hayatta kalm gzel kokular. Bir insann birbirinden
farkl yollardaki neredeyse ac veren hali; yaylar oktan krlm bir
dizi yapma bebekten artakalm gibi gzken kendi resmi, insan,
byle resimlerin dnyann en geici eyleri olduunu dnr, fakat
bir an gelir, btn bir hayat byle resimlere ayrlr, hayatn yollarn
da kalanlar, sadece onlardr, insan sanki yalnzca onlarn peinden
komu gibidir, ve kader sanki kararlara ve dncelere deil, ama
bu esrarl, anlamlar blk prk resimlere kulak vermitir.
Fakat Ulrich, bir zamanlar kendileriyle onca nd btn
bu abalarn imdi anlamsz cizliinden dolay neredeyse alayacak
hale gelmiken, iinde bulunduu geceden kalmalk atmosferinde,
tuhaf bir duygu geliti, veya belki de daha yerinde bir ifadeyle, ba
na geldi. Clarisse yalnz bana olduu srada her tarafta at
ndan, btn odalarn lambalar yanyordu; k fazlal duvarla
rn ve nesnelerin arasndan akyor, aradaki bo meknlar neredeyse
canl bir eyle dolduruyordu. Ve Ulrichin bedenine hkim olan bu
genel duyguyu deitiren ey, ac vermeyen her yorgunluun ihti
va ettii efkatti, nk vcudun, farkna varlmasa bile, her za
man varolan bu kendine ynelik ve zaten sonrasz hissetme eylemi,
yerini daha yumuak ve geni boyutlu bir duruma brakmt. Bu,
sanki bir eyi bal tutan bir sicimin dmleri alm gibi, bir tr

gevemeydi; ve gerek duvarlarda gerekse nesnelerde gerekte hibir


ey deimediine, bu inanszn odasna hibir Tanr ayak basma
dna, Ulrichin kendisi de (yorgunluundan tr bir yanlgya
dmedii srece) yarglama yetisinin berraklndan feragat etme
diine gre, bu deiikliin tek hedefi, kendisiyle evresi arasnda
ki iliki olabilirdi, stelik bu iliki balamnda deien de ne somut
bir yand, ne de Ulrich asndan soukkanlln koruyan duyula
r ve aklyd; grnd kadaryla deien ey, yer alt sular kadar
derinlerde yaylan bir duyguydu; normalde nesnel alglamann ve
dnmenin stunlar bu duyguyu temel alrd, imdi ise stunlar
yumuam olarak birbirlerinden ayrlyorlar ya da birbirlerine ge
iyorlard: Ve bu ayrm, ayn anda da nemini kaybediyordu. Bu,
farkl bir tutum; ben deiiyorum, ve bylece benimle bantl olan
da deiiyor! diye dnd kendini iyi gzlemlediine inanan Ul
rich. Fakat, bunun Ulrichin yalnzl yani, sadece i dnyasnda
bulunmakla kalmayp etrafn da kuatan, bylece de her ikisini
birbirine balayan bir durum - olduu da sylenebilirdi, ve kendi
si de bu yalnzln gittike younlap arttn hissediyordu. Bu
yalnzlk duvarlardan geiyor, aslnda esnemeksizin ehre, dnyaya
alyordu. Hangi dnyaya? diye dnd Ulrich. Yok ki dnya
diye bir ey! Ona, artk bu kavramn herhangi bir anlam yok
mu gibi geliyordu. Fakat Ulrich, kendi zerindeki gzetiminin bir
parasn hl korumaktayd, bu yzden de ar sylemi, daha a
zndan kt anda zerinde naho bir etki yaratmt; artk baka
kelimelerin arayna girmedi, tam tersine, o noktadan itibaren ye
niden mutlak uyankla yaklat ve birka saniyede kendine geldi.
Gn, grileiyor ve solgunluunu sahte n hzla solan aydnlna
kartryordu.
Ulrich yerinden frlad ve gerindi. Vcudunda silkip atlama
yacak bir eyler kalmt. Parmaklaryla gzlerini ovuturdu, ama
baklar, nesnelerin batp giderkenki yumuaklnn temasndan
bir eyleri muhafaza etmeyi srdrd. Ve Ulrich birdenbire, tarifi
zor ve hzl bir ekilde, sanki daha fazla inkr edebilme gc ken
disini terk ediyormuasna, ok yllar nce bir defa daha durmu
olduu yerde tekrar durduunu fark etti. Glmseyerek ban sal
lad. Binbann hanmnn krizi diye nitelendirdi kendi duru
munu alayl bir ifadeyle. Aklnn sesine gre bir tehlike sz konusu

deildi, nk byle bir lgnl tekrarlayabilecei herhangi bir


kimse yoktu. Bir pencere at. Darda kaytsz bir hava, ehrin
ilk grltlerini de beraberinde getiren, btn dnyaya ortak bir
sabah havas vard. Serinlik akaklarn okarken, Avrupal insann
duygusal sersemlie kar duyduu antipati, saydam katlyla iini
doldurmaya balad, ve bu hikye karsnda, gerekirse eer, son de
rece net bir tavr koymaya karar verdi. Fakat uzun zaman pencerede
durup bir ey dnmeksizin sabah seyrettikten sonra, iinde yine
de btn duygularn gz krparak geip gidiini andran bir eyler
hissetti.
Ua, yznde erken kalkm birinin resmi ifadesiyle, onu
uyandrmak zere anszn ieri girdiinde, ard. Ykand, acele
birka canlandrc vcut hareketi yapt ve trene gitti.

KNC CLDN SONU

Nazmi Al
Misha Defonseca
Babalar ve Oullar - Umutun Defteri
Kurtlarla Yaam
Yava Matematik
Haldun Dormen
Fatma Akerson
Anlar/Sr- Lisan Ettikse-Antrakt-ikinci Perde
Krmz Motosiklet
Orhan Duru
Semra Aktun - Hulki Aktun
Roman Medyadan nce Gelir - Seme Yazlar
AraName - Bir Ara Gler Kitab
Tuncer Erdem
Sabahattin Ali
Gzel Eya, Alelade Dnya
Ebubekir Erolu
Canm Aliye, Ruhum Filiz
Meltem Doan Alparslan - Metin Alparslan (haz.)
Gemiin iindeki Gemi
Mehmet Erte
Hititler - Bir Anadolu imparatorluu
Sahte
avkar Altnel
Jean-Louis Fournier
Mavi Defter
Dul
Taylan Altu
Son Bakta Sanat
Son Siyah Sam ve ihtiyar Delikanllara Baz tler
Memet Fuat
zdemir Asaf
Glgede Kalan Yllar
Sen Bana Bakma Ben Senin Baktn Ynde Olurum
Eletiri stne
Roland Barthes
Damon Galgut
Dilin alma Sesi
Sahtekr
in Yolculuu Defterleri
Jean Giono
Eletirel Denemeler
Sevincim Eksilmesin Yeter ki
Grntnn Retorii, Sanat ve Mzik
Andree Maalouf - Karim Hadar
Antony Beevor
Dnden Bugne Lbnan Mutfa
Stalingrad
Nzm Hikmet
Sami Baydar
Pirayeye Mektuplar
Dnya inanc - Toplu iirler
Ne Gzel ey Hatrlamak Seni Thomas Bernhard
Genco Erkal'n Sesinden Nzm Hikmet iirleri
Goethe leyazyor
Selahattin Hilav
Amras VVatten
Diyalektik Dncenin Tarihi
Eugenio Borgna
Abdlhak inasi Hisar
Ruhun Yalnzl
Gemi Zaman Edipleri
Pascal Bruckner
Alan Hollinghurst
Ak Paradoksu
Yabancnn ocuu
pek S. Burnett
Jonathan Holt
Romanc
Yz Karas
John Burnside
Mihly Hoppl
Kutup Dairesi'nde Bir Ev
Avrasyada amanlar
IngerChristensen
Gl repolu
Seme iirler
Lle - Doada, Tarihte, Sanatta
Cevat apan
Kazuo Ishiguro
Uzak Tepeler
Su Sesi
Christopher Ishervvood
nan etin
Hoa Kal Berlin
Uzun Bir mr iin Uzun Bir Elbise
Tek Bana Bir Adam
Louis-Ferdinand Celine
Mr. Norris Aktarma Yapyor
Profesr Y ile Konumalar
Roy Jacobsen
A. Muhibbe Darga
Harika ocuk
Anadolu'da Kadn
Hillary Jordan
On Bin Yldr E, Anne, Tccar, Kralie
Uyandnda
Ouz Demiralp
Tark Dursun K.
Hepinize Etkin Okumalar Dilerim
Alaktan Uan Gvercin
Okuya Yaza Geiyor mr, Bitmiyor Kitap
Denizin Kan
Seluk Demirel
Kurun Ata Ata Biter
Defile
Glaye Koak
Baka Bir Yerde
Siyah Koku
Kalemiti
ifte Kaplarn tesi

Grgen Korkmazel
Srkran
Uur Kkder
Tedirgin Zamanlar (1966-1988)
Herbert Kraft
Musil
Amin Maalouf
Doudan Uzakta
Alberto Manguel
Btn insanlar Yalancdr
Okumalar Okumas
Alain Mascarou (hazrlayan)
Bilge Karasudan Jean ve Gino'ya Mektuplar
(1964-1994)
Predrag Matveyevi
Ekmeimiz
Michel De Montaigne
Yol Gnl
Cees Nooteboom
Btn Ruhlar Gn
Behet Necatigil
Solgun Bir Gl Oluyor Dokununca
Filiz zdem
Rya Bekleyen Adam
Demir zl
Srgn Kk Bulutlar - Toplu ykler
nnde Bo Bir Uzam
Bir Kkburjuvann Genlik Yllar
Bir Uzun Sonbahar - Bir Yaz Mevsimi Romans
Tezer zl
Yeryzne Dayanabilmek iin
Mahir zta
Kurallarn Saati ve Unutulmak Tozlar
Orhan Pamuk
stanbul - Hatralar ve ehir
Benim Adm Krmz
Kar
teki Renkler
Masumiyet Mzesi
Beyaz Kale
Kara Kitap
Cevdet Bey ve Oullar
Yeni Hayat
Sessiz Ev
Ben Bir Aacm (Seme Paralar)
Kara Kitapn Srlar
Boris Pasternak
insanlar ve Haller
Michelle Perrot
Odalarn Tarihi
Marcel Proust
Hazlar ve Gnler
Adam Ross
Bay Fstk
Philip Roth
Hoa Kal, Columbus ve Be yk

fke
Nemesis
Hayalet Yazar
Oliver Sacks
Oaxaca Gnl
Akln Gz
Leonardo Sciascia
arap Rengi Deniz
SicilyalI Amcalar
Cemal Sreya
vercinka
Bir Krlangcn Daha Var
Magda Szab
Yavru Ceylan
Turul Tanyol
ncesi ve Sonras
Michael Taussig
VValter Benjaminin Mezar
Doan Tekeli
Zor Sanat
Ali Teoman
yk Ular - ok ok Ksa ykler
Krk Kalpler Terzihanesi
Ingrid Thobois
Sollicciano
Feryal Tilma
Esneyen Adam
Claude Thiebaut
Franz Kafkann Dnmleri
Yaln Tosun
Dokunma Dersleri
Muzaffer Tayyip Uslu
imdilik
mit nal
Ik Glge Oyunlar
Gndz Vassaf
Mostari - Bir Kpr Bekisinin Gnl
David Vogel
Evlilik Hayat
Murat Yaln (haz.)
Yeraltna Mektuplar
59 Yazardan Hayatta Olmayan Yazarlara
Mehmet Yan
Evden Kaan ocuk
Doan Yarc
O Boluk
Her Ak Gibi Yarm
is Odas
Hilmi Yavuz
Gemi Yaz Defterleri ~ Bulank Defterler
Anlat - Taormina /
Fehmi K.nn Acayip Servenleri / Kuyu
Gkhan Ylmaz
ikiye Kadar Sayamamak

Ahmet Cemal 1942de dodu. Sankt Georg


Avusturya Lisesini ve stanbul niversitesi
Hukuk Fakltesini bitirdi. Ayn fakltede
asistanlk yapt. stanbul Avusturya Kltr
Ofisinde basn danman olarak alt.
stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi
Alman Dili ve Edebiyat Blmnde
eviri dersleri verdi. Yeni Ufuklar ve Varlk
dergilerinde yazd. Yazko eviri dergisini
ynetti. Halen Baheehir niversitesinde
Estetik ve Sanat Kavramlar ve Eletirel
Dncenin Gelime Tarihi dersleri
vermektedir. Bertolt Brecht, Elias Canetti,
Stefan Zweig, Ingeborg Bachmann, Paul
Celan, Rainer Maria Rilke, Georg Trakl,
Friedrich Hlderlin, Heinrich von Kleist,
Georg Lukacs, Anna Seghers, Erich M.
Remarque, Manes Sperber, Franz Kafka,
Walter Benjamin, Robert Musil, Ernst Fischer,
Octavio Paz ve E.H. Gombrichten evirileri
yaymland. Deneme ve makaleleri Yaamdan
evirdiklerim, Odak Noktasnda Yaananlar,
eref Bey Artk Burada Yaamyor, Aradmz
Tiyatro, Okuyan Genlie Mektuplar, iirleri
Gemi Bir Dua Kitabndan, ykleri de
Dokunmak balklaryla yaymland. eviri
kuram, estetik, sanat tarihi, kltr eletirisi
ve edebiyat zerine makaleler yazd; ayn
konularda Avusturyada, Viyana ve Innsbruck
niversiteleriyle, Avusturya Edebiyat
Kurumunda konferanslar verdi. Halen
Cumhuriyet gazetesinde ke yazardr.

Takm No: 9 7 8 -9 7 5 -3 6 3 -9 1 4 -7
ISB N 9 7 8 -9 7 5 -0 8 -1 6 3 0 -7

You might also like