Professional Documents
Culture Documents
L E R
356
EROL BLK
dediimiz eye sahip olanlar yine bunlard. Tahsil ve bo vakte sahip olan
ve mnakaalara hasrettikleri vakitle zeklarn incelten gene bunlard.
Demokrasi esaret messesesine de dokunmad iin zenginlere, vatan
dalara kar gayri dil olmakszn, servetlerinden faydalanma imknn
bahediyordu. Bundan dolay birok ehirlerde ve bilhassa Atina'da, fa
kir vatandalarn gerek kskanlktan gerekse an'ane dolaysiyle zen
ginlere kar dmanlklar vard. Zenginler ekseriya kfir, dinsiz ve ah
lksz addediliyor ve bunlarn eski inanlar yktklar ve muhtemelen
demokrasiyi ortadan kaldrmaya altklar farz olunuyordu.
Buna ramen demokratik hayatn inkiaf gerek devlet idaresinde,
halk ikna yolu ile ona hkim olarak, sz sahibi olabilmek, gerek kamu
hizmetlerini ifa iin seilebilmek gerekse hakkm veya iddiasn kur'a
ile seilmi vasat halktan mteekkil hkimler huzurunda ispat edebil
mek iin btn Atma'hlar, bilgilerini arttrmaya, zeklarn inceltmeye
ve bilhassa fikirlerini iyi mdafaa edebilecek birer hatip olmaya zorlu
yordu. Bunda halkn en yksek kaza merci saylmasnn ve mddei ile
mddeialeyhin mahkeme huzuruna ahsen kp kendilerini mdafaa et
mesinin yahut evvelce ehli tarafndan hazrlanm mdafaanamelerle
savunmasnn ve bilhassa onucun hitabet kabiliyeti ile yakndan ilgili
bulunmasnn ok tesiri olmutur.
Netice itibariyle ksaca bir ferdi, devlet iinde baarl bir vatanda
haline getirebilecek olan sanat kimler retecekti? O zamana kadar
mahdut kimselere inhisar eden ve ancak ufak bir aznla hitabeden ilim
ve tedris usul buna pek imkn salyamazd. ite sofistler, bu ihtiyac
da karlamak zere o zamanki demokratik hayatn zarur olarak orta
ya kard fikir adamlardr. Bunlara itima ve tarihi ihtiyalarn v
cut verdiini kabul etmek yerinde olur. (3)
Esas itibariyle "sofist" kelimesi modern anlamda filozofu ifade eder.
Mesel Herodotus Solon ve Pythagores' sofist olarak adlandrd gibi
Aristides'de bir konumasnda umum konuma lisannda sofist kelime
sinin felsefe mefhumunu hatrlattn ehemmiyetle belirtmitir (4) Ez
cmle Sokrates ve Efltun'a da tbiri bu anlamda kullanarak sofist di
yenler olmutur. (5) Yni sofist kelimesi balangta lim ve hikmet sa
hibi kimseleri ifade ederdi.
(3) Hegel de sofizmin itima ve tarih bir ihtiyac karlamak zere zarur
olarak domu ve vazifesini ifa etmi bir fikir hareketi olduunu sylemitir. A. K.
Yrk a.g.e. sahife 851.
(4) Max Hamburger The Awakening of Western Legal Thought. London
1942, sahife 27.
(5) A. K. Yrk, a.g.e. sahife 852.
SOFSTLER
357
358
EROL BLK
. . ., ..<,,*.; **.*.,
mt-
SOFSTLER
359
Efltun Protagoras. Dn. Ed. Ter. Yun. Kl. 18, sahife 10.
Efltun Menon. Dn. Ed. Ter. Yun. Kl. 24, sahife 52.
Bertrand Russell History of Westcrn Philsophy. London 1048. sah. 88.
360
EROL BLK
.1!
* I . I W > . M .K"W4WI>|Mp*l"<'l4H<'
"
u ,|(U4| H* J |
| *.,
SOFSTLER
361
Londan 1931,
London 1931,
London 1931,
362
EROL BJLtK
Efltun Protagoras. Dn. Ed. Ter. Yun. Kl. 18, sahife 15 - 16.
FiflAtun Protagforas: Dn. Ed. Ter. Yun. Kl. 18. sahife 19.
'*..*.!,
SOFSTLER
363
. . H. F. M.
364
EROL
B1L1K
SOFSTLER
365
366
EROL BiLK
11
>">=.. ; ..,,,*, B W , ,
SOFSTLER
367
368
EROL BLK
. * >><.*,,.,..
SOFSTLER
309
370
EROL BLK
W*>W<I>RM*(MWW !! . , I
SOFSTLER
37i
irden azade olarak meselelere tenkit gz ile bakabilerek mahadelerini aka belirtmekten ekinmemilerdi.
Fikirlerini bu noktadan muhakeme edecek olursak, zamann anlay
na gre hr ve esir, Yunanl ve barbar, hemeri ve muhacir tefrikini
benimsemi olanlara kar Alkidamos'a izafe edilen "Allah herkesi
(btn insanlar) hr yaratmtr, tabiat hi kimseyi esir yapmam
tr." (57) sz, Antiphon'un "asil soydan olanlar sayar ve onlara hr
met ederken tersine olarak asil soydan gelmiyenleri ne sayar ne de onla
ra hrmet ederiz. Bu hususta kendi kendimize barbarlar gibi hareket et
mekteyiz, zira tabiaten hepimiz her bakmdan ayni yar'atlmzdr. Gre
rek barbarlar gerek Yunanllar birbirine msavidir." (58) diyerek bu
msavat tanmamann asl barbarlk olduunu beyan, Hippias'n "Burda hazr bulunan hepinizi kanun bakmndan olmasa bile tabiat bak
mndan yurtta, akraba, hsm sayarm. Tabiatta benzer benzerin akra
basdr, ama insanlarn Tyranos'u olan kanun tabiat bile zoru altnda
tutmak ister." (59) sz kolaylkla anlalr. Gerek klelik ve esaret hak
knda, gerekse fertlere her trl mnasebetlerde eitlik tannmas husu
sunda ne srlen bu mlhazalarn kymetini takdir etmek zamanmz
da her halde daha kolaydr.
Cemiyet ve hukukun menei meselesine gelince sofistler bunu daha
ziyade zarur bir anlamaya dayandrrlar. Bunu Protagoras'n cemiyet
efsanesinde grdmz gibi Lykophron'a gre de kanun bir mukavele
dir, bu itibarla karlkl adil iddialarn ayni kuvvette zmandr. (60) Hippias'a gre kanunlar, hemeriler tarafndan neyin yaplabilip yaplamyaca hususunu tesbit eden ve umumun uyumasiyle vaz'edilen yazl kai
delerdir. (61) Glaucon hukuku ve kanunlarn meneini izah ederken (62)
hakszlk yapan ve hakszla urayan insanlarn bu iki tecrbeden son
ra bir tercih yapma zorunda kalmalar zerine aralarnda karlkl ola
rak anlamay daha muvafk grdklerini ve bundan da hukukun ve ka
nunlarn doduunu ve yine kanunlarca emredilenin kanun ve adil diye
adlandrldn belirtmektedir.
Sofistler topluluun tesbit ettii kanunlarn mutlak surette adil ve
iyi olduu grn iddetle tenkit ederler. Ezcmle Hippias kanunlarn
(57)
(58)
(59)
(60)
mukavele
(61)
(62)
372
EROL BLK
daima deimesini ve bizzat vazn kanunun kendi kanunlarn beenmeyiini bu hususa delil olarak ileri srer. (63). Lykophron'm belirttii gi
bi de "kanun yalnz bana hemerileri (vatandalar) iyi ve adil yapmak
iktidarna malik deildir." (64). Bu hususta sofistlere ait adalet bah
sindeki u szler olduka enteresandr: "Kesin olarak una inanlr ki;
bir devletin iyi bularak ortaya koyduu birey kanun olarak var olduk
a, o karar alan devlet iin dorudur. Fakat iyi bahsine gelince, im
diye kadar hi bir kimse bir devletin genel menfaatine faydaldr inanyla ortaya koyduu bir eyin, kanun olarak kaldka, faydal olduunu id
dia etmee cesaret etmemitir." (65). Kanunlara itaatin ne dereceye ka
dar mnasip olaca meselesini mnakaa eden Antiphon'da bunlara umu
mun huzurunda itaat etmenin, mnferiden ise meydana kmamak artiyle itaat etmemenin muVafk olduu sonucuna varmtr. Btn bunlar
da kanunlarn tabiata tetabuk etmeyiine dayandrmaktadr. (66).
(63) R. Honig - a. g. e. sahife 193.
(64) R. Honig - a. g. e. sahife 195.
t
(65) Eflatun - Theaitetos. sahife 78.
(66) "Doruluk, vatanda bulunulan devletin emirleri hilfna hareket etme
mekten ibarettir. Bir kimse kendisine en faydal ekilde adaleti, ayet bakalar mu
vacehesinde ise kanunlara riayet ederek, ayet bakalar muvacehesinde deilse tabia
tn hkmlerine uyarak yerine getirebilir. Zira kanunlarn emirleri faydal, tabiat'nkiler ise lzumludur. Kanunlarn emirleri bir uyumann mahsul olup tekmln eseri
olmad halde tabiatmkiler uyumann deil tekmln eseridir. Kanun hkmlerini
ihll eden kimse bu tecavzn kanunlar hakknda mutabk kalanlardan gizliyebilirse
ceza ve infialden muaftr ve ayet onlardan gizliyemezse aksi varittir. Dier taraf
tan ise tabi olarak bizimle beraber tekml etmi kanunlardan birini ihll eden kim
se, tecavzn btn insanlardan gizlemi olsa bile, bunun felketi zerre kadar az
deildir, zira duar olunulan fenalk srf kanaatlere dayanmayp vakalara dayanr.
Bu umum sonuca, ekseri kanunlara nazaran adil addedilen eylerin tabiata muhalif
olmas dolay isiyle varlmtr. Kanun gzler iin neyi grp grmemesi lzm geldi
ini, kulaklar iin neyi duyup duymamas icap ettiini, dil iin neyi syleyip syle
memesi lzm geldiini, eller iin neyi yapp yapmamasn ve akl iin de neyi isteyip
istememesini tespit etmitir.
"Kanunlarn yasaklar ve emirlerinin her ikisi de mtesaviyen tabiata zt ve mu
haliftir. Bunun aksine hayat, tabiat ve lm anlar, ve hakikaten insanlara hayat
faydal olandan lm ise zddna olarak gayri nafi olandan gelir.
"Bahsedilenlerin ounun tabiata aykr olduu grlecektir; onunla daha az
kabilken daha byk aclar ekilir, dier taraftan daha fazla zevk elde edilebilecekken
daha az elde edilir; yahut zarara mani olmak kabilken buna duar olunur. Kanunla
rn himayesine snp bu yolu takip edenlere mukabil bu yolu takip etmeyip onlara
muhalefet edenler zararl kar; kanuna itaat faydadan ari deildir fakat vaka ola
rak kanun adalet hukuk kaidelerine uyanlar tam olarak korumaya muktedir deil
dir. Her eyden evvel mutazarrrn zarar grmesine ve mtecavizin tecavzne im-
SftSTLfR
373
374
EROL BtLIK
Eflatun
Eflatun
Eflatun
Eflatun
Gorgias
Gorgias
Gorgias
Gorgias
sahife
sahife
sahife
sahife
70 - 71.
71.
81.
83.
'<t**Wi'fNP*Wi *:Hai
anm.
SOFSTLER
375
376
EROL BLIK
icap eder. Zira J. Denis"in belirttii (79) gibi kuvvetli olmaktan ziyade
atlgan olan zihinler, yklacak olan hata ve yanl, o hata yerine kona
cak hakikatten ziyade iyi grrler. Buna ramen sofistler eskinin bask
sndan kurtulmak isteyen ve bu sayede yeni ufuklar zleyen ruhlar da
tatmin etmekten geri kalmamlar ve vaktiyle genliin yegne mrebbisi olan halk airlerinin yerine gemilerdir. Fakat sofistler daha sonralar
siyas dmanlarnn tesiri ile hakiki hviyetlerini kaybetmiler, esas
fikirleri ve hizmetleri unutularak muarzlarnn ellerinde tuttuklar ifrata
varan baz fikirlerinin ydedilmesi dolaysiyle haklarnda menfi bir kana
at domu ve asrlarca temadi edip gitmitir. Bu hususta R. Honig'in
belirttii gibi (80) tarihte sofistlerin hakik kanaatleri hakknda dlen
hata kadar byk ve muannidane temadi ettirilen bir hata nadirdir. Biz
sofistlik ahlaknn "kendi arzularn yerine getirmek hususunda ferdi ira
denin emrine tahsis ettii kudreti, hukukun tatbikine tevcih ve izafe eden
egoist bir ahlk" olduu kanaatine asla itirak etmemekteyiz. Zira on
larn iddetten ziyade ikna, (81) silhtan ziyade sz ve kalabalktan zi
yade mahareti takdir ettikleri ve bunlarn mdafii olduklar bariz bir ha
kikattir. Bilhassa insana verdikleri nemin bu kadar yanl tefsirine ma
hal olmas da hi bir zaman doru deildir. Zira insan kendini mukadde
ratna ne kadar hkim hissederse iradesinden de o nisbette mesuliyet
suludur. (A. K. Yrk. a. g. e. sah. 854) Hippias ilim tarihi ve felsefesinden baka
ciddi olarak matematikle uram ve bu sahadaki bulular ile yksek geometrinin
kurulmas imknn salamtr. (Zeller a. g. e. sah. 85). Dnce ve tetkik tarzlar
na gzel bir misal olmak zere Protogoras'n "Matematik hakknda" adl eserinde
"teetler (=tangents = hatt mumas) daireye srf bir noktadan temas etmediine
gre" diyerek geometri meselelerinin hakikatte deil ancak muhayyilede varit oldu
unu beyan ediini gsterebiliriz. (Zeller a. g. e. sah. 83). Protagoras eitim hak
kndaki prensiplerini muhtemelen "Faziletlere dair" adl eserinde izah etmiti. Bu
hususta bildiimiz baz cmleler unlardr : "Eitim tabi kabiliyet ve alma ister.",
"Bir insan genliinde renmeye balamaldr.", "Eitim, insan ruhunda byk bir
derinlie varmadka, filizlenemez." Protagoras cezalandrmay, ancak bir slah yo
lu olarak kabul ederdi yoksa intikam fikrine muhalifti. (Zeller a. g. e. sah. 83). Su
al sorarak retmek istedii eyi muhatabnn kendisinin bulmasna yarayan retim
usuln de Sokrates'ten evvel Protagoras ortaya koymu ve tatbik etmitir. (Max
Hamburger. a. g. e. sah. 55-56).
(79) J. Deni - Kadim Yunanda Ahlaki ve Hukuk Fikirler. 1. . H. F. M. cilt
XI sahife 325, 322, 336.
(80) R. Honig - a. g. e. sahife 208 - 209.
(81) Mnakaa sanat, her eyde olduu gibi fena istimallere urad. Fakat
yine hrriyetin tabi mahsul ve zarur silh olmaktan geri kalmad. (J. Deni a. g. e. sahife 323).
' >m-m,wutum,mm'nifn
.,<,.
SFUSTLEK
377
duyar ve hareketini ona gre tanzim eder (82). Sofistlerin insana ver
dikleri deeri de bu zaviyeden grmek her halde daha doru ve fay
daldr.
Her eyden evvel unu hatrda tutmak icap ederki sofistler asla re
aliteyi gznnden ayrmamlar ve mahedelerinin sonulann da ol
duu gibi aklamaktan kanmamlardr. Bu realist tenkitiler pek
tabii ki itima muhitin idare edenler ve idare olunanlar, sosyal nizamdan
memnun olanlar ve olmayanlar ayrmna uygun olarak itima problemler
hakknda muhtelif grlerini aklyorlard. Bizce bu hususta asl nem
li ve takdire lyk olan cihet varm olduklar neticeler veya telkine al
tklar fikirler deil bu hususta tuttuklar j o l ve Jatbik ettikleri metoddur. Zira varlan sonular veya problemin hal tarz daha ziyade devrine
gre bir deer ifade etmesine mukabil rettikleri metod bu gn bile ih
tiyacmz olan bir eydir. tiraf etmemiz icap eder ki bizim iin modern
ilm dncenin ve tetkik metodunun temellerini ilk atan sofistler olmu
tur. Bundan dolay "Tanrya ibadetten, hr insanla kle, Yunanl ile
barbar farkna kadar btn bu messeseler ve detler tabiata m daya
nr ve bundan dolay mukaddes saylr ve deitirilemez; yoksa bunlar
itiyadn mahsul olup deiiklie ve tekmle mstait midir?" sualine
ikinci cevab veren, itima messeseleri realist bir ekilde insan zeks
ile eletirime tabi tutma prensibini ve bu hususta mahadeleri sonucu
olan grlerini serbeste aklyan sofistlere Yunanllar kadar insanlk
ta ok ey borludur.
BBLOGRAFYA:
1. Arsal, S. M. : Hukuk Felsefesi Tarihi. stanbul 1946. (t. U. H. F. Talebe
Cemiyeti yayn No. 15).
2. Crozat, Ch. : Amme Hukuku Dersleri. stanbul 1938. (I. . Yaynlarndan
No. 73. Hukuk Fakltesi, Seri No. 11. - eviren O. Arsal.)
3. Del Vecchio, Giorgio. : Leone de Philosophie du Droit. Paris 1936. (Terc
me eden J. A. B.)
4. Deni, J. : Kadim Yunanda Ahlk ve Hukuk Fikirler, t. . H. F. M. Cilt
XI. Say 3 - 4 . (eviren Z. F.) stanbul 1945.
5. Eflatun. : Euthydemos. Dnya Edebiyat Tercmelerinden Yunan Klasik
leri: 27. Ankara 1945.
6. Eflatun. : Gorgias. Dnya Edebiyat Tercmelerinden Yunan Klasikleri :
17. Ankara 1946.
(82) Protagoras'a gre insanlar sayg ve hakkaniyeti ahz ve kabule AHahlar
tarafndan mstait bir hale getirilmilerdir, bu itibarla mezkr hasletlere hakikaten
sahip olma hususunda mesuldurlar. (A. K. Yrk. a. g. e. sahife 203).
378
EROL BLK
**""