Professional Documents
Culture Documents
25
45
54
65
82
96
110
118
129
148
156
172
206
216
232
238
253
264
282
298
305
322
330
351
357
373
385
ZET
klim deiiklikleri, son yllarn tlsml szc haline gelmitir. Neredeyse her
sorunun kkeninde kresel snma bulunur olmutur. Hemen her ortamda,
konuulan, tartlan bir konu haline gelen kresel snma ve iklim
deiikliklerinin doas, gemite yerkrenin iklim koullarnn deiimi, varsa
bu deiimlerin dzeni ve hangi sreler tarafndan denetlendii, dolaysyla
gelecekteki iklim deiikliklerini kestirme olasl konusunda bilgilere yer
verilmemektedir. Yaam sresi leinde insan, iklimin durayl olduu
konusunda bir duyguya kaplmaktadr. te yandan, jeolojik gstergeler ve
doann arivlerinde sakl kaytlar, jeolojik gemite iklimsel koullara ilikin
nemli bilgiler salamakta, iklim deiikliklerinin dzeni ve bu dzeni denetleyen
sreler konusunda ipular vermektedir. Sunulan metin, yerkrenin yaklak
son 1 milyar yl iinde iklimsel koullar asndan geirdii evrim konusunda bir
zet sunmaktadr.
GR
Son yllarda younlaarak gndemde olan ve kresel snma eklinde dile
getirilen iklim deiiklikleri, gnlk yaamda karlalan pek ok sorunun
kayna olarak gsterilmeye balamtr. Gnmzde etkisinin daha da artarak
duyumsand ileri srlen iklim deiikliklerinin kaynaklarnn belirlenmesi, sz
konusu deiikliklerin olumsuz etkilerinin azaltlmas veya ortadan kaldrlmas
amacyla alnacak nlemlerin belirlenmesi asndan yaamsal neme sahiptir.
Bu konuda, bilimsel verilere dayanan grlerden ok daha yaygn olarak znel
yarglara dayanan deiik grlerin dile getirilmekle kalmayp, konuya ilikin
kimi politikalarn, temel bilimsel kavramlardan uzak grlere dayandrld da
grlmektedir. Bu balamda, dikkate alnan en nemli iki konu, iklimin
gerekten deiip deimedii, ve iklim deiiklii varsa kaynann insan olup
olmad eklinde ortaya konmu ve tartlmtr. Hkmetleraras klim
Deiimi Paneli (Intergovernmental Panel for Climate Change-IPCC), 1988
ylndan bugne kadar younlaarak sren almalar sonucunda deiimin
varolduu ve insan kaynakl olduunu ortaya koymutur (IPCC, 1990; IPCC,
1995; IPCC, 2001; IPCC, 2007).
klim deiiklikleri gibi sonular yaam dorudan etkileyen olaylarda insan
etkisinin varl ve/veya etkinin byklnn ortaya konabilmesi, ele alnan
olaylarn doal srelerle deiimleri konusunda bilgi sahibi olmasn gerektirir.
5
Buzullar, olutuklar dneme ilikin iklim bilgileri ierdikleri iyonlar ile oksijen ve
hidrojenin izotoplarnda, hava kabarcklarndaki gaz bileiminde, iz element ve
mikroskopik boyutlardaki tanecik deriimlerinde ve buzulun dokusu gibi fiziksel
zelliklerinde sakldr.
Jeolojik malzemeler, denizel ve karasal keller olmak zere iki grupta
toplanabilirler. Denizel kellerden biyojenik olanlar, olutuklar dnemin iklim
koullarna ilikin bilgiler, ibu mazlemelerin zotop bileimlerinde, fauna ve flora
eitlilii ve bolluunda, ekil-biim zelliklerinde kaytldr. Denizel inorganik
malzemeler bu bilgileri, karasal kkenli incee tanecikler ve kil mineralojisinde
saklarlar. Karasal malzemelerden buzul kelleri ve buzul andrma yaplar,
buzuln yaplar, deniz seviyesi deiimlerine bal ky ekilleri, rzgarla
tanm krntl malzeme ve kumullar, glsel keller ve anma yaplar, kalnt
toprak yaplar, maara damlatalar, gemi iklimsel koullarn kayrtlarn tutan
arivlerdir.
Benzer ekilde, genilik, younluk ve izotop bileimleriyle aa halkalar; trleri,
greli bolluklar ve deriimleri ile polenler; ya ve dalmlaryla bitki fosilleri;
jeokimyasal bileimleriyle mercanlar; gllerde, topluluk zellikleri, bolluklar ve
jeokimyasal bileimleriyle diyatome, ostrakod ve dier canllar iklim kaytlarn
saklayan biyolojik arivleri olutururlar.
Yukarda anlan doal kaytlarn gemi iklim koullarna ilikin olarak
saladklar bilgiler, daha souk, daha yal, daha scak gibi znellik ieren
nitelemeler olabildii gibi, salt ya ve salt scaklk deerleri gibi tamamen
saysal olabilmektedirler. Saysal deerler veren yntemlerin en yaygn olarak
kullanlan oksijen-18 izotopuna dayanan yntemlerdir.
Oksijen-18: Gemie ait scaklk len termometrenin yks
10
olduu dnemde en yakn nokta-en uzak nokta aras fark %9 olmakta, bu fark
atmosfere ulaan gne enerjisi miktarnda %20lik bir farka neden olmaktadr.
Yaplan modelleme almalar, yukarda aklanan olayn akt
dnemlerin, yerin en iddetli iklim deiimine tank olduu dnemler olduunu
gstermektedir.
11
Doal iklim deiimlerine neden olan bir baka etken, gne enerjisindeki
deiimler olarak belirlenmitir. Yaplan lmler, gne enerjisindeki
deiimlerin beklenenden daha yksek olduunu gstermektedir. rnein,
1980li yllarda 18 aylk lm sonucunda , enerji giriinde % 0.1lik bir
azalmann gerekletii grlmtr. Yaplan modelleme almalarna gre,
gne enerjisinde her yzylda yzde 1lik bir dn, hava scaklnda 0.51.0 Clik dmelere neden olacaktr. Bunun yan sra bilimadamlar, gne
lekeleri ile iklimsel deiimler arasnda da bir balant kurabilmilerdir. Gne
lekeleri younlatkca i iklimde souma olduu ileri srlmektedir.
Yeryuvarnda, ktalar duraan olmayp hareketlidir. Ktalarn hareketli olmas,
karalarn konumlarn, denizden yksekliini deitirdii gibi, atmosferdeki
karbondioksit deriiminin de dimesine neden olmaktadr. Bu hareketler
sonucunda yzey albedosu, yksek enlemli kara alanlar, okyanus aknt yollar
gibi iklimle balantl doa alylarnda deiimlere neden olabilmektedir.
JEOLOJK DNEMLERDE KLM DEKLKLER
Jeolojik dnem yerin oluumundan gnmze kadar geen dnemi kapsar.
Bununla birlikte, bu sre iinde gerekleen iklim deiikliklerine ilikin bilgiler
daha ok son 1.5 milyon yla ilikin olmutur. Stratigrafik almalar, jeolojik
dnemlerde, deniz seviyesinin 600 metreye kadar oynamal ar gsterdiini ortya
koymutur. Gnmzde kutuplarda bulunan buzul ktlesinin tmnn eridii
durumda deniz seviyesinin yaklak 77 m ykselecei hesaplanmtr. Jeolojik
dnemlerde deniz seviyesinde, 6 ana dnemde nemli deiimler
kaydedilmitir: gnmzden nce (G) 505-480 milyon yl aras (Erken
Ordovisiyen) deniz seviyesi gnmzden 300 m yksek; 190 milyon yl nce
(Erken Jura) deniz seviyesi gnmzden 165 m daha dk; 90-70 milyon yl
aras (Ge Kretase) deniz seviyesi gnmzden 350 m yksek; 30 milyon yl
nce (Ge Oligosen), seviye bugnki seviyeden 200 m daha dk; 13 milyon
yl nce (Orta Miyosen) gnmzden 135 m yksek; 3 milyon yldan gnmze
kadar geen dnemde (Pliyosen-Pleyistosen) gnmzden 120 metre daha
dk seviyelere ulalmtr.
Paleozoyik Dnem ncesi (G 540 milyon yl ncesi)
Gnmzden yaklak 540 milyon yl nce balayan Paleozoyik dnemi
ncesinde, yerkreyi etkileyen buzullama devresi belirlnemitir.
Gnmzden 950 milyon yl nce afrika, Sibirya ve ini kaplayan buzul
dnemi; 800-720 milyon yl arasnda gerekleen ve Kuzey Amerika, Avrupa,
Sibirya, in, Afrika ve Avusturalyay etkisi altna alan buzul denemi; 650-600
milyon yl arasnda, Avrupa, Kuzey Amerika ve Avusturalyay etkisi altna alan
buzullama dnemi, Paleozoyik ncesi en nemli buzullama dnemleri olarak
bilinmektedir. Bu buzullama dnemleri, volkanik etkinliin azald, dolaysyla
atmosfere karbondioksit salmnn azald, okyanuslarda yaygn karbonat
keliminin gerekletii dnemlere karlk gelmektedir. Atmosferdeki
karbondioksit ieriinin azalmasnn yan sra, bu dnemde gne enerjisi
gnmzdekinden daha dk dzeyde olmutur (Emiliani, 1992).
13
14
15
17
18
ekil 5. Son 65 milyon yllk dnemde deniz suyu yzeyi scaklk deiimi
Jeolojik gstergelere gre, Neojen dneminde Kuzey Amerika ile Gney
Amerika arasndaki su yolunun ak olduu dnemlerde, scak okyanus
akntlarnn Kuzey Amerika kylarn yalayarak kuzeye doru hareket etmi ve
kutup blgesini ltmtr. Bu su yolununkapanmas ile kuzey denizi soumu,
buzul birikimleri balamtr. Kuzey Denizinde yaplan derin sondajlardan alnan
bilgilere gre, buzullama 3 milyon yl nce balam ve Grnland ayn
dnemlerde buzullarla kaplanmtr. Hemen ardndan, Pliyosen dneminin son
19
ekil 6. Derin deniz kellerindeki kavklardan elde edilen O-18 izotop ierii
deiimleri (Emiliani, 1977).
ekildeki grafikten de grld gibi, bir buzul dneminin oluabilmesi 50-100
bin yl alrken buzullarn erimesi ve buzularas dneme gei 10 bin yl gibi ksa
bir srede gerekleebilmektedir. 20 bin yl nce en iddetli dnemi gerekleen
son buzul ann ok hzl bir ekilde sona erdii bilinmektedir (ekil 7).
Son 20 bin yllk dneme ait scaklk deiimleri benzer dalgalanmalar
gstermektedir (ekil 8). Srekli snma srasnda gzlenen soumalar, krfez
akntlarnn durmas ve volkanik etkinliklere balanmaktadr. Ayn dnemde
20
meydana gelen deniz seviyesi deiimleri ise ekil 9da gsterilmitir. Yaklak
12 bin yl nce buzullarn yaklak %50si eriyerek yeniden okyanuslara
dnm, deniz seviyesi -60 mye ykselmitir.
ekil 7. Son 30 bin yllk scaklk kayd. Atlantik okyanusu ekvator blgesinden
alnan karotlardaki foraminifer kavklarnda izotopolar kullanlarak elde
edilmitir (Emiliani, 1995: Emiliani, 1992).
21
ekil 10. 1880-1980 yllar aras a) scaklk farklar ve b) deniz seviyesi deiimi
(Hansen and Lebedeff, 1988: Emiliani, 1992).
22
SONSZ
Doa, insann geleceini kestirebilmesi, dolaysyla gvence altna alabilmesi
iin gereken tm bilgileri byk bir duyarlkla kaydetmekte, arivlerinde
saklamaktadr. nsanoluna den, doann dilini renerek, arivleri bulmak ve
okumaktr. Bu ise ancak bilimsel yntemle gerekleebilir. Bilimsel bilgi retimi
iin gereken bilimsel dnme mant bir keyfiyet deil bir zorunluluktur.
Doann bizim iin kaydedip hazrlam olduu iklim bilgilerinin en nemlisini
1948 ylnda kefedip okuyabilen H. Urey, 1950lierin banda iklim gemi
dnemlerde iklimsel koullarn nasl olduu; deiikliklerin varsa dzeni ve bu
dzeni denetleyen srelerin aratrlmas yolunda byk bteli, uzun sren,
yorucu aratrma programlarnn balatlmasna nclk etmitir. Bu bilimsel
bilgi ile yakndan ilgilenen kara-verici/politika reticiler, bu aratrmaya
deneklerle destek olmu ve sonularn almlardr. Amerika Birleik Devletleri,
bu tr aratrmalarla, doal sreler bozulmadan, dnyann hangi blgesinde
gelecekte ne tr iklim deiikliklerinin olaca konusundaki bilgilere 1970li
yllarda sahip oldu. Doal sreler insan kaynakl etkilerle bozulmasayd
souma gerekleecek, kuzey iklim kuaklar gneye doru kayacakt. Kuzey
Avrupann byle bir corafyada yaamsal sorunlar olacakt. Bugn ise insan
kaynakl kresel snma tartlmaktadr. Aslnda bu etkiye insan kaynakl
demek ne kadar doru? Etki, genele kyasla kk bir topluluk, gelimi lke
insan tarafndan yaratldna gre... nsanlarn geneli gelimemi lkelerde
yaadna ve bu etkiyi yaratacak yaam biimine sahip olmadna gre....
Gnmzde gzlenen iklim deiikliklerinin kaynaklar zerindeki tartmalar
sredursun, iklimin insan yaamn gelecekte nasl etkileyecei konusunda
aratrmalarn
geciktirilmeden
tamamlanmas
gerekmektedir.
Trkiye
corafyasnda iklim deiikliklerinin bata gda gvenlii olmak zere, su
kaynaklarndan balayarak doal kaynaklarn hangi ynde ve hangi iddette
etkileneceinin, genel bilgilerle deil, her alan sistem iin zel bilgiler reterek
aratrlmas, gelecek olan sorunun kriz boyutuna ulamadan atlatlmas iin bir
nkouldur. Bu nedenle, lke politikalarnn, znel yarglar ve inanlar yerine
bilimsel bilgiye dayandrlmas gerekmektedir. Kara-verici mekanizmann
gecikmeden bu konuda btn glerini hareket geirmesi gerekmektedir.
23
KAYNAKLAR
Bradley, R.S. & Jones, P.D., 1992. Climate Since A.D. 1500. Routledge,
London, 679pp.
Bradley, R.S., 1985. Quaternary Palaeoclimatology: Methods of Palaeoclimatic
Reconstruction. Unwin Hyman, London, 472pp.
Emiliani, C., 1977. Oxygen isotope analysis of the size fraction betwen 62 and
250 micrometres in Caribbean cores P6304-8 and P6304-9. Science,
198, pp. 1255-1256
Emiliani, C., 1978. The cause of the Ice Ages. Earth Plant. Sci. Lett., 37, pp.
349-352.
Emiliani, C., 1992. Planet Earth. Cambridge University Press. USA, 718pp.
http://www.physicalgeography.net/fundamentals/7y.html
http://www.scotese.com/climate.htm
IPCC, 1992. Climate Change 1992: The supplementary report to the IPCC
Scientific Assessment, (Houghton, J.T., Callander, B.A. & Varney, S.K.
(eds.)) Cambridge University Press, Cambridge, 200pp.
IPCC, 1995. Climate Change 1994: Radiative Forcing of Climate Change, and
An Evaluation of the IPCC IS92 Emission Scenarios, (Houghton, J.T.,
Meira Filho, L.G., Bruce, J., Lee, H., Callander, B.A., Haites, E., Harris,
N. & Maskell, K. (eds.)). Cambridge University Press, Cambridge,
339pp.
IPCC, 2001: Climate change 2001: impacts, adaptation and vulnerability,
Contribution of Working Group II to the Third Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change, edited by J. J. McCarthy,
O. F. Canziani, N. A. Leary, D. J. Dokken and K. S. White (eds).
Cambridge University Press, Cambridge, UK, and New York, USA,
IPCC, 2007: Climate Change 2007: Impacts, Adaptation, and Vulnerability.
Contribution of Working Group II to the Third Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change [Parry, Martin L., Canziani,
Osvaldo F., Palutikof, Jean P., van der Linden, Paul J., and Hanson,
Clair E. (eds.)]. Cambridge University Press, Cambridge, United
Kingdom, 1000 pp.
Shackleton, N.J., 1977. The oxygen isotope stratigraphic record of the late
Pleistocene. Phil. Trans. Royal Soc. B, 280, pp. 169-179.
Shackleton, N.J., 1988. Oxygen isotopes, ice volume and sea level. Quat. Sci.
Rev., 6, pp. 183-190.
24
25
the Turkey and internationally there may be severe problems for people in
regions that are particularly vulnerable to change.
The recent Fourth Assessment Report (AR4) of the Intergovernmental
Panel on Climate Change (IPCC) leaves us in no doubt that human activity is
the primary driver of the observed changes in climate. The main human
influence on global climate is emissions of the key greenhouse gases. The
concentrations of these gases in the atmosphere have now reached levels
unprecedented for tens of thousands of years.
For Turkey, climate change means hotter, drier summers (more
droughts, heat waves, wild fires, etc.), milder and drier winters, higher sea
levels and an increased flood risk to coastal areas. Across the globe, there will
be more intense heat waves, droughts and more flooding. There may be severe
problems for regions where people are particularly vulnerable to changes in the
weather. Food shortages and the spread of disease are commonly predicted.
The social, environmental and economic costs of climate change could be
huge.
There are also enormous opportunities if we are willing to take action.
Government, business and individuals all have a part to play, and all of us can
benefit from rising to the challenge of climate change. This paper briefly
explains what climate change means for the world and Turkey and what we
should do about it.
Key Words: Climate, Climatic Change, Turkey, Impacts of Climate Change.
26
1. Giri
nsanln son yz yl iinde karada ve suda yapt ve hala yapmakta olduu
tahribatn bir sonucu olarak toprak ve su ile birlikte havann da bileimi nemli
lde bozuldu. Artk hzla artan sanayi ve yerleim blgelerinden kan sera
gazlar ile evre ve atmosferin byk miktarda kirlenmekte ve kresel lekte
havann snma eilimi de giderek artmaktadr. Sonu olarak, artk insan iklimi,
iklim de insan byk lde etkiliyor. Bunun neticesinde 3. bin ylda insanlk
kresel iklim deiimi problemiyle kar karyadr.
Dnyann iklim sistemi, atmosfer ve okyanuslarn doal gleri ile rzgr,
yamur ve scaklk dalmn kontrol eder. Bu dinamik sistem, bir buzul
andan dierine doru srekli deimektedir. Geen 3 milyon yl iinde,
iklimdeki doal deiimleri ve ekolojik sistemlerin kendilerini bu deiimlere
nasl ayak uydurduunu, jeolojik bulgulardan kabaca grmek mmkndr.
Buzul alarda bitki rts gneye, iki buzul an arasnda da kuzeye doru
gelimitir. nsan ve hayvanlarn saysnda da bu bitki rtsndeki deiim
srekli olarak yansmtr.
Buna ramen, 1980li yllardan nce iklim deiimi konusunun nemi,
kamuoyunda az iken akademik camiada bykt. En byk problem Buzul
ana ne yol at? sorusuna yant vermekti. Aslnda 19. ve 20. yzyllarn
balarndaki bir dnceye gre iklim deiimleri gemie ait bir olayd ve
sadece ok uzun jeolojik zamanlarda meydana geldiine inanlyordu. Sonuta,
bilim insanlar zellikle geen 10 veya 20 ylda, iklimin tm zamanlar boyunca
deierek bugnk haline geldii fikrinde birleti. Ancak, son zamanlarda
hkmetler de, dnya iklimi zerindeki olas deiikliklerle ilgilenir hale geldi.
Yaklak olarak son 150 yldr gittike artan ve ar miktarda tketilen petrol,
kmr ve doal gaz gibi fosil yaktlar ve arazi rtsndeki deiimler nedeniyle,
byk miktarda zararl gaz ve paracklar atmosfere salnmaktadr (ekil 1).
Bunlarn sonu olarak, atmosferdeki CO2 ozon (O3)' seyrelten kloroflorokarbon
(CFC) gazlar ve karbondioksit (CO2), metan (CH4) ile diazot monoksit (N2O) gibi
sera gazlarnn miktarlarnda nemli artlar olmutur. Bu artlardan dolay
atmosferde kuvvetlenen sera ilemi de beraberinde gnmzdeki kresel iklim
deiimi ve kresel snma problemini ortaya kartmtr.
27
ekil 2. IPCCye gre deiik senaryolar sonucu 2100 ylnda olmas beklenen
scaklk artmlar (IPCC, 1995).
zetle, fosil yaktlar ve tarmsal atklarn yaklmasyla beraber byk miktarda
aeresollar ve paracklar atmosfere salnyor. Tarmsal faaliyetler iin alan
alanlar, orman alanlarnn yok edilmesi, ormanszlama ve llemeyle beraber
gelen problemler, uaklarn neden olduu kimyasallar ve dier etkenler ile
iklimleri deitiriyoruz. Kuzeyin zengin lkeleri yksek endstriyel karbon
retimleri ile Gneyin fakir lkeleri ise daha ok kt arazi kullanm ile bu
probleme katkda bulunuyor.
Sonu olarak, yer rtsn deitirerek ve ok byk miktarlarda fosil yaktn
yakarak iklimi hzla deitiriyoruz. Diazot monoksitler, karbondioksit, metan ve
29
30
yllar boyunca bir yerin iklimini belirleyen bu hava durumlar iinde birok ar
scaklklar, souk hava dalgalar, kuraklklar, seller ve frtnalar da vardr.
Son yllarda kresel iklim deiiminden dolay hava ve iklim parametrelerinde
gzlenen deiimler unlardr:
Buharlama ve yamur miktar artyor;
Yamurun byk ksm saanak eklinde oluyor;
Tundralar eriyor;
Mercanlar beyazlyor;
Buzullar geriliyor;
Denizlerdeki buzullar klyor;
Deniz su seviyesi ykseliyor;
Orman yangnlar artyor;
Frtna & sel hasarlar artyor.
Ayrca hava artlarnn gnlk hayatta kullandmz astronomik mevsimlere
uymas beklenmektedir. Hlbuki gnlk hayatta kullandmz astronomik
mevsimler belirlenirken ne hava artlar ne de iklim zellikleri gz nne
alnmtr. Bu nedenle de, rnein, resmen yaz mevsiminin (21 Haziranda)
balamasndan gnler sonra havalarn hala yeterince snmad sk sk
gzlenebilmektedir. Genellikle bu gibi durumlarda kamuoyunda mevsimlerin
deil de "Bu yaz 13 gn gecikti" eklinde hava artlarnn yanll veya
mevsimlerin kayd zerinde durulmakta ya da iklimin deitii eklinde
speklasyonlar yaplmaktadr. Hlbuki hava artlar astronomik mevsimlere
uymak zorunda deildir, nk bu havann doasna aykrdr (hava, havai bir
eydir!).
zetle sylemek gerekirse;
Hava ve iklim artlar ayn eyler deildir.
Hava artlar mevsimlere uymak zorunda deildir.
Meteoroloji de rekor krar.
Normal hava diye bir ey yoktur.
Bununla birlikte gnmzde deien mevsimlerin baz iaretleri unlardr:
imdi ABDye ilkbahar hafta daha erken geliyor.
ngilterede 20 ku tr, daha nceki yllara gre yuvalarn dokuz gn nce
yapmaya balad.
ngilterenin gneyinde Marsham ailesi 1736dan beri ilkbaharn iaretlerini
kayt etmektedir. Bu kaytlara gre mee aacnn yaprak amasnda en
erken davrand yllar 1990larda oldu.
Scaklarn artmas ile aalar ve sincap vb kk hayvanlar Kanadada
kuzeye doru g ediyor.
ngilterede gecen 30 yln her 10 ylnda sonbaharn 2 gn geciktii
grlmtr. lkbaharn ilerlemesi ise her on ylda 6 gn olmutur.
31
Genel ve bilimsel olarak kresel iklim deiimine iaret olarak unlar kabul
ederiz:
Buzullarn eriyerek, kutuplara doru ekilmesi ile birlikte yksek dalarn
tepelerindeki buzullarn ve kar rtsnn azalmas.
Deniz su seviyelerinin ykselmesi.
Scak havay ve suyu seven tropikal bitki ve balklarn kutuplara doru
yaylmas. Artan iklim gmenleri ve mlteci problemleri.
Havadaki kirleticilere kar hassas olan narin ku trlerinin azalmas.
Aalardaki ya halkalarnn daha hzl bir byme gstermesi.
Son 1400 yln dnyann en scak yllar olarak kabul edilen 1990'l yllarn
ard sra gelmesi.
Kamuoyunda kresel iklim deiimi daha ok snma ile bilinmekte ve kresel
snma eklinde adlandrlmaktadr. nk aada sraland bir ekilde son
1400 yl en scak yazlar ile dnyann ortalama hava scakl son yllarda
ykseliyor:
Son 140 ylda (aletsel kaytlara gre) art 0,70,2C oldu;
1860 ylndan beri grlen en scak 20 yln 19'u 1980'den sonra gerekleti.
1860 ylndan beri grlen en scak 20 yln 11'i ise 1990'dan sonra
gerekleti;
1998 yl aletsel kaytlara gre en scak yl ve aa halkas, buz rneklerine
gre son 1,000 yln en scak yl; 2002 ise ikinci en scak yldr;
Son 50 yl, buzul kaytlarna gre son 6,000 ylda gzlenen en scak yarm
yzyldr;
Okyanus scaklk kaytlarna gre 1950'li yllarn ortalarndan 1990'larn
ortalarna kadar nemli bir snma yaand.
21. Yzyldaki snma gerek mi veya bu snmay sadece doal nedenler
aklayabilir mi? gibi sorularn yant IPCC tarafndan net bir ekilde verilmi ve
literatrde byk kabul grmtr. IPCCnin bu konudaki grafiksel aklamas
iin ekil 3a, b ve cye baknz. Bu grafiklerde gzlemler (u anda dnya
zerinde gzlediimiz snma) krmz izgiler ile bu deiimleri aklamak iin
yaplan modelleri ise siyah izgiler temsil etmektedir.
Eer uan ki snma sadece doal (natural) nedenlerden olsayd, yani dnyann
ekseni, gne patlamalar gibi eyler den kaynaklansayd durum ekil 3adaki
gibi olacakt. Ama burada gzlenen ve aradaki fark da bir fark vardr; ite o fark
insan etkisidir (anthropogenic). Benzer ekilde, sadece insana bakarak, yani
doal nedenleri ihmal ederek uan ki snmay tam olarak aklayamayz. Ama
tm etkenleri dikkate aldmz (all forcing), yani doal nedenler (ekil 3a) ile
insani nedenleri eklediimiz (ekil 3b) zaman u andaki snmay (ekil 3cden
grld gibi) tam olarak aklayabiliyoruz.
32
33
34
Bylece su, kara ve havadaki yaam tmyle tehdit eden evre problemlerinde
byk artlar olabilecek ve tarm ile beraber ekonomimiz, insan sal ve yaban
hayat da kt bir ekilde etkilenebilecektir (ekil 4).
Atmosferik sera etkisi kuvvetlendike kutuplar ve evresi, tropikal blgeden
daha fazla snaca dnlmektedir. Trkiyenin de yer ald orta
enlemlerdeki alak basn merkezleri, atmosferik cepheler, jet akmlar ve
benzerinin yaktn, gcn kutuplar ile ekvator arasndaki scaklk farkndan
kaynaklanmaktadr. Kutuplar ile ekvator arasndaki scaklk farknn azalmas jet
akmlarn ve dolays ile daha az ve zayf (orta enlem) frtnasna neden
olacaktr. Ayrca yaplan baz almalar frtnalar takip ettii yollarn da
Trkiyeden yukar ok daha kuzey enlemlerine ekileceini gstermektedir.
Her ne kadar alak basn merkezlerinin ve atmosferik cephelerin neden olduu
frtna vb olaylarda azalmalar olacaksa da, krsel snma nedeniyle havada
miktar aratan su buhar nedeniyle alak basn ve cephelere bal olmayan,
daha ok ilkbahar ve yaz aylarnda grlen ksa sreli, saanak yalarn
artaca beklenmektedir. Bu tr dzensiz, ani ve iddetli yalar seller, heyelan
ve erozyonu artrmas beklenmektedir. Ayrca, Avrupann kuzeyin de olduu
gibi Trkiyenin de kuzeyinde daha fazla sele maruz kalmas beklenirken gney
ksmlarnda daha fazla kuraklk beklenmektedir.
Bylece, Kresel klim Modellerinin tahminleri, zaten fakir olan gney
lkelerinde, sel, kuraklk ve frtnalarn say ve iddet bakmndan da artacan
gstermektedir. Dier bir deyile, son yllarda giderek artan iddette ve sklkta,
sel, kuraklk ve frtnalar gibi meteorolojik afetlerin kresel iklim deiimi ile
birlikte daha da artmas beklenmektedir.
Son yllarda sadece tropiklerde frtnalarn says ve iddetinde art yok;
Trkiye gibi tropiklerin dndaki lkelerde de iddetlenen gk grltl saanak
yalardan dolay, ehirlerdeki ani sellerin says ve iddetinde de art var.
Artk deprem, sel vb. tehlikeler, hzla artan arpk yerleim blgelerinde daha
fazla afete dnebiliyor. Artk deprem, sel vb. tehlikeler, hzla artan arpk
yerleim blgelerinde, kresel iklim deiimi gibi bilimsel uyarlar ve modern
afet ynetimini ciddiye almayan lkelerde daha fazla afete dnebiliyor.
Sonu olarak gnmzde bilimsel anlamda hibir phe yok; artk insan iklimi
deitiriyor, hem de ok hzl bir ekilde deitiriyor; dnyada jeolojik evrelerde
hi gzlenmemi kadar hzla deitiriyor. Bu yksek snma yznden de
yeryznde Katrina gibi iddetli tropikal frtnalar, kuraklk ve ani seller eklinde
alarm zilleri alyor
Bu nedenle, gelimi lkeler gelecek 30, 50 ve 100 yl hatta daha uzun
srelerde iklim deiiminin nasl olacan, bundan kendilerinin ve dolaysyla
dnyann nasl etkileneceini bilmek amacyla aratrmalar yapmaktadr. Bu
aratrmalarn sonularna gre, lkeler stratejilerini belirlemektedir. Bu nedenle,
iklim deiiklikleri tahminlerine gre, bizim de lkemizde su kaynaklarmzn,
tarmnn ve ormanlarmzn, genel olarak ekosistemin olas etkilenme
35
36
37
38
40
42
5. Sonu ve neriler
Kresel iklim deiimi probleminin zmne katkda bulunmak iin onu sadece
ekstrem hava olaylarnda veya bir korkutucu rapor yaynlannca hatrlayarak
speklasyonlarda bulunmak yeterli deildir.
nk rnein, enerji tketimini etkileyen en nemli faktrlerin banda hava
artlar ve iklim geldii gibi, iklimi etkileyen nemli faktrlerden biri de enerjidir.
klim deiiminin enerji talepleri zerindeki potansiyel etkisi, zellikle Trkiye
gibi gelimekte olan ve petrol reticisi olmayan lkeler iin ok nemlidir.
Srdrlebilir enerji politikas temel ilkeleri erevesinde, yerli ve yenilenebilir
kaynaklarmzn kullanmna ncelik vermeli ve enerjiyi verimli/tasarruflu
kullanmalyz. rnein, lkemizde ylda 3 milyar dolar deerinde enerji tasarruf
potansiyeli mevcuttur ve bunun iki Keban Hidroelektrik Santralinin retimine eit
olduu hesaplanmaktadr.
Bu nedenle, lkemizde kmr, petrol ve doal gaz gibi fosil yaktlarnn
kullanmn minimumda tutmak iin enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji
kaynaklarnn gelitirilmesi, su havzalarnn, tarm alanlarnn ve ormanlarn
srdrlebilir kalknma ilke yntemlerine gre iletilmesi ile birlikte tm
kylarmzdaki arazi kullanmn kresel iklim deiiminin etkileri gz nnde
bulundurularak planlanmas gerekir.
Bylece, Kresel dn yerel hareket et prensibine uygun olarak, kresel iklim
deiiminin nlenmesinde enerji tasarrufu yaparak bireysel olarak da katkda
bulunulmas gerekiyor. lkemizde etkin enerji tasarrufu, vb. politikalar
uygulanmazsa gelecekte byk enerji ve evre sorunlar ile kar karya
kalacamz kesindir. Tm bu nedenlerden dolay, s yaltm da zorunluluktan
da te lkemizde de byk bir ihtiyatr Sonu olarak, Kresel Dn, Yerel
Hareket Et felsefesi, ister kk ister byk olsun, Trkiyede de yerel ynetim,
belde, belediye ve birey tarafndan bir an nce hayata geirilmelidir
43
44
45
lleme
4. evresel kirlenme
5. Ekosistem deiiklikleri
Bakaldran patojenler, yeniden ortaya kan patojenler
6. Demografik faktrler
Nfus art
G
7. Ekonomik, politik faktrler vb.
Teknoloji
letiim
Deerler
Kresel deiimin en nemli bileenlerinden biri olan iklim deiiklii dorudan
veya yukarda sralanan dier bileenleri aktive etmek yoluyla kresel deiimin
insan zerindeki etkisini belirlemektedir. Konunun dikkat eken yn; kresel
deiimlerden en byk zarar grecek olan insann bu deiime neden
olmasdr. Daha ksa ifadesiyle insan kendi sonunu hazrlamaktadr.
Stratosferik ozon eksilmesi byk miktarda zararl ultraviyolenin biyosfere
girmesine bunun birok biyolojik sistemler ve insan sal zerinde istenmeyen
etkilere neden olmasna yol amaktadr.
Stratosferdeki ozon tabakasnda incelme ise yeryzne ulaan ultraviyole
(morotesi) nlarn artna neden olmaktadr. nk ozon tabakas dalga boyu
ksa olan mortesi nlar sourma fonksiyonunu tam olarak yerine
getirememektedir. Yeryzne ulaan UV nlarndaki art insan baklk
sistemini zayflatmas nedeniyle enfeksiyonlara yakalanma ve kanser eiliminde
arta neden olmaktadr. UV nlarndaki artn bir dier etkisi, gne yanklar
oluumu, fotosensitivite ve deri elastikiyetinde azalma sonucu oluan erken
yalanma ile sonulanmaktadr. UV nlarn deri zerindeki bir dier etkisi
malign melanom, squamoz ve bazal hcreli kanser vb.de arta neden
olmasdr.
klim deiiklii ve ozon tabakasnn incelmesinin salk etkileri ekil 1de
zetlenmitir .
46
evre
Kirlilii
Enfeksiyonlara
yakalanma eiliminde
art eiliminde art
Kanser
Fotosensitivite
Allerjik hastalklar
Akut ve kronik
solunum sistemi
hastalklar
Baklk
sisteminin
zayflamas
Stratosferdeki ozon
tabakasnda incelme
Dnyaya gelen
ultraviyole
nlarda artma
Gne
yan
Dermatolojik
etkiler
Neoplaziler
DNA
Bozukluklar
Kresel snma
letiim ve
deerlerde
deime
klim deiiklii
Dorudan
oluan etkiler
Dolayl olarak
oluan etkiler
Fotosentez azalmas
Bitkilerin byme ve
oalmalarna gerileme
Fitoplanktonlarn lm
Tarmsal Etki
KRESEL DEME
Malign melanoma
Dudak kanserleri ?
Ekolojik Etki
Teknoloji
deiimi
Deri elastikiyeti
azalmas ve
erken yalanma
Tarmsal ve sucul
retimde azalma
Nitrojen bakterilerinin
olumsuz etkilenmesi
Nfus art
Ekosistem
Deiiklikleri
Dier ar hava
Scak
dalgalarna bal olaylarnn sklk ve
iddetindeki
ani hastalk ve
deiimler
lmler
Scaklk u deerlerine
bal hastalk ve lmler
Kutuplardaki buzullarn
Su kaynaklarnn
erimesiyle deniz suyunun
azalmas
termal genilemesi
Hastalk
etkenlerinin
lleme
Vektrlerin yaam
alannda art ve deiim virulansnda ve
oalma hznda art
Otlak
Tahl
Deniz
Vektr kaynakl
alanlarn
retimin
seviyesinde
hastalklarda art
n azalmas de azalma
ykselme
Arbovirs
Stma
Yeniden
Ky
Sularda
bakaldran
enfeksiyonlar
ekosistemini
tuzlanma
Gler
Tbcenfeksiyonlareeenfe n bozulmas
Viral
ensefalit
Dang
hummas
Frengi
HIV
47
48
49
Gmen ve snmaclar.
Su kalitesi,
Vektrler ve patojenler,
Katarakt.
3. Taramalar (zellikle);
51
Kaynaklar
Trkiye Bilimler Akademisi Raporlar, Say 1, Trkiye in Srdrlebilir
Kalknma ncelikleri, Dnya Srdrlebilir Kalknma Zirvesi in TBAnn
Gr, Ed.Tekeli ., Ankara, 2002
WHO,WMO,UNEP.: Climate Change and Human Health-Risk and Responses.
WHO Publications, 2003.2. Intergovermental Panel on Climate Change (IPCC).
Climate Change 2001: Third Asssesment Report (Volume I). Cambridge:
Cambridge University Press, 2001)
The Ministreal Conferance on Environment and Health, WHO Regional Office
for Europe: Early Human Health Effects on Climate Change and Stratospheric
Ozone Depletion in Europe. London, 16-19 June, 1999.
Last J. Public Helathand Human Ecology, Prentice Hall International, Second
Ed. (7-9), New Jersey, 1998.
Last J.M. Human Health and Changing World , (Maxcy-Rosenau- Last, Public
Health and Preventive Medicine, Robert, B. Wallace, 14 th Ed. Appleton-Lange,
Stamford, Connectcut, 1998; 781-92.
Canadian Global Change program. Ottows: Royal Society of Canada, 1992.
Lederberg J.Infection emergent. JAMA 1996; 275: 243-4.
Last J. New Pathways in age of ethical and ecologycal concern. Int.J.Epidemiol
1994; 23:1:1-4
Famian JC, Gardiner BG, Sharkilin JD. Large losses of total ozone in Antarctica
reveal seasonal ClOx/NO.; Interaction, Nature 1985; 315: 207-10.
Rowland FS, Molina MJ. Estimated future atmospheric concentrations of CCI3F
(florocarbon-11) for various hypothetical tropospheric removal rates. J Phys
Chem 1976; 80: 2049-56.
Kerr JB, McElroy CT. Evidence for large upward trends of ultraviyolet-B
radiation linked to ozone depletion. Science 1993; 262:523-4.
United Nations Environmental Programme (UNEP): Montreal Protocol on
Substances That Deplete the Ozone Layer. Montreal, September 16, 1987
Menne B., Ebi K., Climate chandge and Adaptation Strategies for Human
Health, WHO, Europe, 2006)
Homer-Dixon TF, Percival V: Environnental Scarcity and Violent Conflict;
Briefing Book. Washington, DC and Toronto: American Association for the
Advancement of Science and University of Toronto, 1996
Gler . kim Deiiklii ve Salk, Hacettepe Tp Dergisi. 2002; 33 (1) :34-39
Intergovermental Panel on Climate Change(IPCC), Climate Change 2001, Third
Assessment report (Volume 1) Cambridge University Press, 2001
Bouma MJ, et al. Global Assessment of El Ninos Disaster Burden. Lancet
350:1435-38 (1997).
52
Bouma MJ, van der Kaay HJ. Epidemic Malaria in Indias Thar Desert. Lancet
373:132-133 (1995).
Hales S. et all. Dengue Fever Epidemics in the south Pacific Region: Driven by
El Nino Southern Oscilllation? Lancet 348: 1664-1665 (1996).
Wilson ML. Ecology and infectious disease, in Ecosystem Change and Public
Health: A Global Perspective. JL Aron and JA Patz, Editors. 2001, Johns
Hopkins University Press: Baltimore p. 283-324.
Martin P.H., Lefebvre MG. Malaria and Climate: sensitivity of Malaria Potential
Transmission to climate. Royal Swedish Academy of Science. Ambio Vol.24.
No:4, June 1995.
WHO. World Health Report 2002: Reducing rsiks, promoting healthy life. WHO,
Geneva, 2002.
Bouma M. H.vander Kaay. The El Nino Southern Oscilation and the historic
malaria epidemics on the indian subcontinent and Srilanka: an early warning
system for future epidemics? Tropical Medicine an International Health,
1(1):p.86-96 (1996).
Hales S et al. Potential effect of population an climate changes on global
distribution of dengue fever: an emprical model. Lancet, 360:p.830-834 (2002).
Benenson A.S. Eds. Control of Communicable Disease in Man. The American
Public Health Association. 13 th Ed. Washinton. 1981
Roizman B (ed). Infectious Disease in an Age of Change; The Inpact of Human
Ecology and Bejhaviour on Disease Transmission . Washington, DC: National
Academy Press, 1995.
Garreyttt L. The Coming Plague; Newly Emerging Diseases in a World Out of
Balance. New York: Farrar Straus Giroux, 1995.
Reilly A. Agriculture in a Changing Climate : Impact and Adaptaitions . In
Climate Change 1995. Second Asssesment Report of Intergovermental Panel
on Climate Change. Cambridge, Cambridge University Press. Pp.427-511.
Lindgren, E.& Gustafson, R. Tick-borne encephalitis in Sweden and Climate
Change. Lancet 358 (9275): 16-87 (2001).
Pascual M et all., Cholera dynamics and El Nino Southern POScilation. Science
289: 1766-69 (2000).
Jonathan A. Patz AJ, Kovats S. Hotspots in climate change and human health
BMJ 2002;325:1094-1098.
Few R.,Global Environmental Change, 2007
Not: Aada knyesi verilen stanbul Di Hekimleri Odasnn yaynlad
dergide kan makale temel alnarak hazrlanmtr.
Vaizolu S.A., Tekba .F., Gler ., Kresel klim Deiikliinin Halk Salna
Etkileri, Dergi, stanbul Di Hekimleri Odas, 113, 7-79, Mart Nisan 2007
53
1975 ylnda Ankarada dodu. lk ve orta renimine Ankarada devam ettikten sonra, 1993-1997
yllar arasnda Ankara niversitesi letiim Fakltesi Gazetecilik Blmnde lisans eitimini
tamamlad. Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Halkla likiler ve Tantm Ana Bilim
Dalndan 1999 ylnda yksek lisans ve 2005 ylnda da doktora diplomas alarak Bilim Doktoru
unvanyla mezun oldu. Yine 2005 ylnda A...F. ktisat Blmnden nlisans diplomas alan Yrd.
Do. Dr. Derya TELLAN, 2002 ylndan beri Atatrk niversitesi letiim Fakltesi bnyesinde grev
yapmakta; lisans dzeyinde Ekonomi ve Medya Politikalar yksek lisans dzeyinde de Kentsel
letiim derslerini yrtmektedir. TELLAN, iyi derecede ngilizce bilmekte ve halkla ilikiler, tketim
toplumu ve evre ekonomisi konularnda almalar gerekletirmektedir.
54
55
1. Giri
Ekosistem, organizmalarn evreleriyle girdii metabolik ilikiler olarak
anlamlandrldnda, su, hava, bitki, hayvan ve insanlarn, ksaca doann tm
unsurlarnn organizmalar aras iletiim dngs ierisinde, milyonlarca yldr
kendilerini ve evrelerini yeniden retme gcne sahip olduklar
gzlemlenmektedir. Ekosistemi tahrip eden-ykan etkinlikler, sermaye birikimine
dayal kapitalist retim biimi ncesinde ksmi ve yerel lekte devreye
sokulduklar iin grece zararsz dzeyde kalm, ancak kapitalist retim biimi
ile birlikte dnya leinde uygulamaya sokulmalarn ve yaygnlatrlmalarn
takiben varolusal bir sorunun kayna olmulardr. XIX. yzyln ortalarndan
itibaren kapitalist sanayilemeyi inaa edecek gen nfuslar beslemek iin
kentsel alanlara yiyecek nakledilmesi, topran besleyici maddelerden yoksun
kalarak kendini retemez, kentsel mekanlarn ise hzla artan evre kirliliiyle
ba edemez noktaya gelmesine neden olmutur (Magdoff, 2002). Beslenme
alkanlklarnn deitii ve tarm alanlarnda makine kontroll retimin ve
toplamann gerekletirildii XX. yzylla birlikte, egemen retim tarznn
doayla etkileiminin sonucu olan ekolojik ylm kesin olarak aa kmtr.
Bu ksa alma ile ulalmak istenen temel hedef, kresel iklim deiiminin
nedeni olan kapitalizmin, sanayileme sreci ile toplumsal yaam ilikileri
kapsamnda yol at ykmlarn halkla ilikiler faaliyetleri araclyla nasl
merulatrldn aa karma ynnde ilk admlarn atlmasdr. Kapitalizmin
gerek retim tarz gerekse yaam tarz ile dayattklarnn sorgulanmas ve
dayatmalarn geni toplum kesimleri tarafndan iselletirilmeleri amacyla hangi
iletiim kanal ve tekniklerinin kullanldnn aa karlmas, gelecee ynelik
planlar yaplabilmesi asndan byk nem arz etmektedir. nmzdeki
dnemde, ekosistemin kapitalizm tarafndan kr ve etkinlik erevesinde
yeniden ina edilmesinin (tahrip edilmesinin) sonularnn tartld daha
kapsaml almalarn yrtlmesi bir zorunluluk olarak anlam kazanmaktadr.
2. evrenin Dntrlmesi ve Sorunlar
Dnya leinde etkinlik ilkesiyle sermaye merkezli yaam ilikilerini yeni bir
evreye tayan kapitalizm, globalizm aamasnda, kendi gereklii
dorultusunda bir dnyay hzla kurma abas sergilemektedir. Globalizm
evresindeki kapitalizm salt insan yaam ile ilikilerini sermaye tabanndan
kurgulamakla kalmamakta, insann iinde olduu tabiat da kr ve getiri
dorultusunda yeniden ina ederek yaam tarzlarn zaman ve mekan kontrol
dorultusunda ina etmektedir. Global kapitalizmde ilikiler snfsal elikilere
dayal dikey boyutun yan sra, kapitalist snf iindeki elikilere dayal yatay
boyutta da geliim ve deiim gstermektedir. Kapitalizmin yatay boyutu ulusal
sermaye gruplar arasndaki okuluslama-yokolma dinamii ile retim kaynakl
sanayi sermayesi-tketim esasl finansal sermaye mcadelesi tarafndan
biimlendirilmektedir. XX. yzyln ikinci yarsndan itibaren belirginleen kresel
iklim deiimi, ekolojik bozulma ve habitatik sorunlar ile bu sorunlarn dile
56
Oil 1997 ylnda 5.24, 1998 ylnda da 6.16 milyon ABD Dolar tutarnda yardm
Cumhuriyeti Parti ile Demokrat Parti arasnda datmtr), dier yandan da
fosil yakt kullanmnn evreye verdii zararlar ve sanayi teknolojilerinin kresel
snmaya neden olduunu reddeden bilim adamlarna destek olmulardr
(Godrej, 2003). Uluslararas toplantlar, dergi ve gazete araclyla yrtlen
yaynlar, bilim adamlarna yazdrlan rapor ve kitaplar, radyo-televizyon
programlar, internet sayfalar ve irket vakflar tarafndan idare edilen enstitler
ile kresel iklim deiimi okuluslu irketlerin lehine yeniden kurgulanmakta,
yeil mal ve hizmetlerin satn alnmas zorunlu tercih haline dntrlmekte
ve ekolojik ykm gizlenerek egemen retim biimi merulatrlmaktadr. Halkla
ilikiler endstrisinin bu merulatrma dinamiinin en nemli paras olduu ise
sklkla grmezden gelinmektedir.
4. Sonu
Kapitalist ekonominin kr eilimini artrmaya ve sermaye birikimi salamak iin
btn doal ve sosyal birikimleri ortadan kaldrmaya dayal olarak ileyen
yaps, kresel iklimi kendi karlar dorultusunda tahrip etmektedir.
Gnmzde sanayilemenin iklim zerindeki basksnn, yeni ve evreci
teknolojiler gelitirerek almaya alld dile getirilmekle birlikte; kapitalist
pazar koullarnda yaayan tketime odaklanm bireylerin talepleri bu yeni ve
evreci teknolojilerle retilen rnlere ynlendirilerek sorunlarn genilemesine
ve derinlemesine neden olunmaktadr. retim lgnletii ya da sosyal direni
sermayenin yaylmasna snrlar dayattnda, yant her zaman doay daha
youn bir biimde smrmek iin yeni yollar bulmak olmutur (Foster,
2007:19). Toplum-doa ilikisinde sanayilemenin ve rgtlenme tarz olarak bu
sanayilemenin materyal ve mental rn olan okuluslu irketlerin neden
olduu kendini yeniden retme becerisinden yoksunlatrma dinamii,
ekosistemin varln tehdit eden boyutlara ulamtr. Halkla ilikiler
endstrisinin egemen retim tarzn ve bu tarz ierisinden gelitirdii
alternatifleri merulatrma abalarna ramen, geni toplum kesimlerine den
grev, ekosistemin ykcs deil mevcut koullarn iyiletirerek gelecek
kuaklara aktarcs olunduu gereine sahip kmaktr. Toplumun, ekolojik
dengeleri gzeterek kendini yeniden yaplandrmas, ancak doa ile ilikilerin
topyekn biimde gzden geirilmesiyle mmkndr.
63
Yararlanlan Kaynaklar
Castells, M. (1997). Kent, Snf, ktidar. ev. A. Erendil. Ankara: Bilim Sanat
Yaynlar.
Denhez, F. (2007). Kresel Isnma Atlas. ev. . Adada. stanbul: NTV
Yaynlar.
Erdoan, . ve Ejder, N. (1997) evre Sorunlar, Nedenler, zmler. Ankara:
Doruk Yaynevi.
Erdoan, N. (2003) evre ve (Eko)turizm. Ankara: Erk Yaynlar.
Foster, J. B. (2007) Ykmn Ekolojisi. Monthly Review Trkiye. Say: 14. s. 1125.
Godrej, D. (2003) Kresel klim Deiimi. ev. O. Klda. stanbul: Metis
Yaynlar.
Magdoff, F. (2002) Capitalisms Twin Crises: Economic and Environmental.
Monthly Review. Vol. 54. No. 4. p. 1-16.
zbudun, S. ve Demirer, T. (2006). Kapitalist Tasallut Altnda Doa ve
Gelecek. s. 237-347. Kyamete eyrek Kala! Ekoloji Yazlar. (der.) S.
zbudun vd. Ankara: topya Yaynlar.
64
idemir@meteoroloji.gov.tr, 2gkilic@meteoroloji.gov.tr,
mcoskun@meteoroloji.gov.tr,4umsumer@meteoroloji.gov.tr
65
66
1. GR
klimde meydana gelen deiimler ve bu deiikliin yaayan canllar zerinde
etkilerin belirlenmesi amacyla hem gemi iklim verileri incelenmekte hem de
gelecek iklim senaryolar bu veriler dorultusunda gelitirilen modellerle tahmin
edilmektedir. Jeolojik zamandaki iklim deiikliklerine ilikin bilimsel kantlar
jeoloji, jeomorfoloji, paleoklimatoloji, paleocorafya, paleontoloji ve paleoekoloji
aratrmalar ile elde edilmektedir. Bugnk bilgilerimiz dorultusunda 4.5 milyar
yllk evrenimizin jeolojik tarihi boyunca iklim sisteminde milyonlarca yldan on
yllk periyotlara kadar deien aralklarla deiiklikler olmutur (Trke, 2003).
Fakat sanayi devriminden itibaren iklimin doal deikenliine ek olarak insan
kaynakl etkilerin de yer ald yeni bir dneme girilmitir. Fosil yaktlarnn
kullanm, ormanszlatrma, kentleme ve hzl nfus art gibi eitli insan
etkinlikleri sonucunda atmosfere salnan sera gazlarndaki art sanayi
devriminden beri artarak devam etmektedir. Hkmetleraras klim Deiiklii
Paneli (IPCC)nin IV. Deerlendirme raporunda son 50 yldaki scaklk artnn
ba sorumluluunu kesine yakn bir dille insan kaynakl karbondioksit
emisyonlarna yklemektedir. Karbondioksitin atmosferdeki konsantrasyonu
endstrileme ncesindeki 280 ppm (milyonda bir partikl) seviyesinden 2005
ylnda 379 ppm seviyesine ulamtr. Yllk CO2 art, 1960-2005 dneminde
1.4 ppm iken 1995-2005 dneminde 1.9 ppm olarak gereklemitir. Ayrca fosil
kaynakl yllk CO2 emisyonu 6.4 milyar ton (GtC) olan 1990l yllar ortalamas
2000-2005 yllar arasnda ise ortalama 7.2 milyar ton (GtC) olmutur.
Atmosferdeki sera gazlarnda meydana gelen art sera etkisini
kuvvetlendirerek Yerkrenin radyasyon dengesini bozmakta ve dnyann daha
fazla snmasna neden olmaktadr. 1906 ile 2005 yllar arasnda kresel
ortalama yzey scaklndaki art 0.74 C olarak tespit edilmitir. 1850 ylndan
beri kaydedilen en yksek scakla sahip 12 yln 11'i son 12 ylda
gereklemitir. 1998 yl 0.58 C'lik anomali ile en scak yl, 2005 yl
0.485C'lik anomali ile en scak ikinci yl olmutur. Son elli yldaki lineere yakn
snma eilimi ise son yz yldakinin yaklak iki katdr. 19012005 yllar
arasnda gzlenen ya verileri incelendiinde, Kuzey ve Gney Amerikann
dou kesimleri, Avrupann kuzeyi ve Asyann kuzeyi ile i kesimlerinde nemli
artlar, Afrikann Sahel ksm, Akdeniz havzas, Afrikann gneyi ile Asyann
gneyinde baz kesimlerde nemli azalmalar olduu belirlenmitir.
Gelien teknolojiyle paralel gelitirilen iklim modelleriyle gelecek iklim
senaryolar retilebilmektedir. En gelimi iklim modelleri, bir dizi IPCC SRES
senaryosu iin kresel ortalama yzey scaklklarnda gelecek 20 ylda 0.2
C/onyl orannda bir art olacan ngrmektedir. Bu oran, sera gaz salmlar
ve aerosoller 2000 yl dzeylerinde durdurulsa dahi, 0.1 C/onyl olaca tahmin
edilmektedir. 2090-2099 dnemi ortalama yzey scaklnn, 1980-1999
dnemi ortalamasna gre en iyimser senaryoda (B1) ortalama 1.8 C (1.1 C 2.9 C ) ve en ktmser senaryoda (A1FI) ortalama 4.0 C (2.4 C - 6.4 C)
artaca beklenmektedir. Yalarda, A1B senaryosuna gre yksek enlemlerde
azalma ve subtropikal karalarn byk blmnde ise art (2100 ylnda % 20
orannda) ngrlmektedir (IPCC, WGI AR4).
67
Artan sera etkisine ve kresel snmann olas etkilerine gsterilen yaygn ilginin
doal bir sonucu olarak, uzun sreli scaklk ve ya verilerinde gzlenen
deiiklikleri ve eilimleri saptamaya ynelik ok sayda aratrma yaplmtr.
Trkiye iin yaplan nceki almalarda (Trke, 1996; Trke vd.,1996;
Kadolu, 1997; Tayan vd., 1997) Trkiyenin byk blmnde yllk ve
mevsimlik ortalama yzey hava scaklklarnda, zellikle yaz mevsiminde,genel
bir azalma eilimi (souma) egemen olmutur. Fakat 1990l yllardan sonra
zellikle 1992 ylnda yaanan souk yldan sonra balayan genel bir snma
eilimi kendini gstermektedir. Trkiye'nin klim Deiiklii Birinci Ulusal
Bildirimi'ndeki yer alan ve 1951-2004 dnemini kapsayan deerlendirmelerde
scaklklarda en belirgin sonu, yaz scaklklarnda meydana gelen yaygn
arttr. Yaz scaklklar, Trkiyenin ounlukla bat ve gney bat ksmlarnda
ykselme eilimindedir. Kentsel s adas almalar (Ezber vd., 2006; ve
Karaca vd., 1995), kentlemeye bal scaklk artnn en ok Akdeniz
ehirlerinde, blge yksek basn etkisi altna girdiinde, egemen olduunu
ortaya koymaktadr. Yata nemli deiiklikler ve tutarllk gsteren alanlar,
hem k hem de sonbaharda gzlenmektedir. Trkiyenin bat illerindeki k
yalar son elli ylda nemli lde azalmtr.
Bu almann amac, Devlet Meteoroloji leri Genel Mdrlne ait
istasyonlardan elde edilen gnlk maksimum, minimum, ortalama scaklk ve
aylk toplam ya deerlerine ait gncellenmi veri seti kullanlarak Trkiyenin
scaklk ve ya dizilerinin uzun sreli deiiklikler ve eilimler bakmndan
yeniden deerlendirilmesidir.
2. VER VE YNTEM
2.1.
Scaklk verileri
28
32
36
40
44
40
40
36
36
200
250
100
50
150
28
32
36
40
44
68
Ya verileri
28
32
36
40
44
40
40
36
36
200
100
250
50
150
Ya verisi kullanlan
istasyonlarn corafi dalm
km
28
32
36
40
44
32
LLEBURGAZ
ZONGULDAK
SARIYER
TEKRDA FLORYA
GZTEPE
KOCAEL
ANAKKALE
BURSA
KASTAMONU
SAMSUN
ANKIRI
44
RZE
GRESUN
MERZFON
BOLU
BANDIRMA
40
40
36
SNOP
NEBOLU
EDRNE
ORUM
BLECK
IDIR
ANKARA
YOZGAT
40
ARI
ERZNCAN
SVAS
KTAHYA
DKL
KIREHIR
AKHiSAR
MANSA
ZMR
UAK
AFYON
KAYSER
VAN
ELAZI
MALATYA
AYDIN
BURDUR
KONYA
SPARTA
SRT
DYARBAKIR
NDE
MARDN
BODRUM MULA
MERSN
ALANYA
GAZANTEP
ADANA
ANLIURFA
SKENDERUN
ANTAKYA
200
-7 to
-2.58
-1.96
0 to
0 to
1.96
2.58
250
150
100
50
36
km
28
32
36
-2.58
to -1.96
to 0
0
1.96
to 2.58
to 7
36
Yllk Ortalalma
Scaklk Eilimi
(u(t))
40
44
ekil 3. 57 istasyonun yllk ortalama scaklk dizileri iin hesaplanan MannKendall rneklemdeerinin corafi dalm.
E ilim o r an (C /1 0 y l)
KRD
MAR
EGE
AKD
GDA
AD
DAD
0,2
0,1
0
-0,1 1
-0,2
stasyon
ekil 4. Ortalama, scaklk dizilerindeki blgelere gre eilim oranlar (ii dolu
izgiler anlaml eilimleri gsterir).
70
16
15
14
13
12
2006
2000
1994
1988
Yl
1982
1976
1970
1964
1958
1952
11
ekil 5. yllk ortalama scaklktaki deiimler. Yatay kesikli izgi (-----), uzun
sreli ortalamay gsterir. Dizilerdeki uzun sreli eilimleri ve dalgalanmalar
gsterebilmek amacyla, yldan yla deiimler 11 noktal Binom szgeci ile (
) dzgnletirilmitir.
K mevsiminde ortalama scaklklarda genelde zayf bir azalma eilimi
hakimdir. Sinop, Zonguldak ve neboluda scaklklarda anlaml souma eilimi,
Alanya ve Mersinde ise anlaml artma eilimi grlmektedir. lkbahar
mevsiminde gzlenen snma eilimi Akdeniz, Gneydou Anadolu ve Marmara
blgelerinde anlaml snma eilimlerle daha da belirginlemektedir. Yaz
mevsiminde birka istasyon dnda ounluu anlaml snma eilimleri
bulunmaktadr. Sonbahar mevsiminde gzlenen zayf snma ve souma
eilimleri, alansal olarak bir btnlk salamamaktadr.
Trkiye ortalama scaklklar, kresel ortalama yzey scaklklarna benzer
ekilde art eilimindedir. Ancak, kresel olarak 1980'li yllardan bu yana
devam eden scaklk art, Trkiye'de 1990'l yllardan itibaren gzlenmektedir.
3.1.b. Maksimum scaklklar:
E i l i m o ra n (C / 1 0 y l )
Yllk maksimum scaklk dizileri Akdeniz, Gney Dou Anadolu ile Dou
Anadolunun gney kesimlerinde anlaml olmak zere genelde art ynndedir.
EKKDR zmlemesine gre, istasyonlardaki anlaml dorusal snma oranlar,
her on ylda 0.102C ile 0.399C arasnda deimektedir (ekil 6).
0,5
0,4
0,3
0,2
0,1
0
-0,1 1
-0,2
KRD
MAR
EGE
AKD
GDA
AD
DAD
stasyon
ekil 6. Maksimum, scaklk dizilerindeki blgelere gre eilim oranlar (ii dolu
izgiler anlaml eilimleri gsterir).
K maksimum scaklk dizileri gney kesimler dnda genelde zayf azalma
eilimi hakimdir. Alansal bir uyum olmamakla birlikte Giresun, nebolu,
71
eilimleri
Marmara,
anlamllk
zerinde
2006
2000
1994
1988
Yl
1982
1976
1970
1964
1958
1952
Scaklk (C)
0,8
0,6
KRD
MAR
EGE
AKD
GDA
AD
DAD
0,4
0,2
0
-0,2 1
-0,4
stasyon
ekil 8. Minimum scaklk dizilerindeki blgelere gre eilim oranlar (ii dolu
izgiler anlaml eilimleri gsterir).
72
10
9
8
7
2006
2000
1994
1988
1982
1976
1970
1964
1958
1952
Yl
ekil 9. Yllk minimum scaklktaki deiimler. Yatay kesikli izgi (-----), uzun
sreli ortalamay gsterir. Dizilerdeki uzun sreli eilimleri ve dalgalanmalar
gsterebilmek amacyla, yldan yla deiimler 11 noktal Binom szgeci ile (
) dzgnletirilmitir.
K mevsiminde minimum scaklk dizilerinde genelde anlaml olmayan azalma
eilimi grlmektedir. lkbahar mevsiminde minimum scaklklar Marmara, Ege,
Akdeniz ve Gneydou Anadoluda daha youn olmak zere 32 istasyonda
anlaml art eilimindedir.
28
32
36
EDRNE
SARIYER
ZONGULDAK
TEKRDA FLORYA
GZTEPE
KOCAEL
ANAKKALE
BANDIRMA
40
44
KASTAMONU
SAMSUN
RZE
GRESUN
MERZFON
BOLU
ANKIRI
BURSA
40
SNOP
NEBOLU
LLEBURGAZ
ORUM
BLECK
IDIR
ANKARA
ARI
YOZGAT
SVAS
40
ERZNCAN
KTAHYA
DKL
KIREHIR
AKHiSAR
MANSA
ZMR
UAK
AFYON
KAYSER
VAN
ELAZI
MALATYA
AYDIN
KONYA
BURDUR
NDE
SRT
DYARBAKIR
SPARTA
BODRUM MULA
MARDN
MERSN
ALANYA
GAZANTEP
ADANA
ANLIURFA
SKENDERUN
ANTAKYA
200
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to 0
0 to 0
0 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
25 0
1 50
100
50
36
km
28
32
36
36
Yaz Minimum
Scaklk Eilimi
(u(t))
40
44
ekil 10. 57 istasyonun yaz mevsimi minimum scaklk dizileri iin hesaplanan
Mann-Kendall rneklemdeerinin corafi dalm.
Yaz mevsiminde minimum scaklklar lke genelinde anlaml dzeylere ulaan
art eilimi gstermektedir (ekil 11).
73
19
18
17
16
15
2006
2000
1994
1988
1982
1976
1970
1964
1958
1952
14
Yl
ekil 11. Yaz minimum scaklktaki deiimler. Yatay kesikli izgi (-----), uzun
sreli ortalamay gsterir. Dizilerdeki uzun sreli eilimleri ve dalgalanmalar
gsterebilmek amacyla, yldan yla deiimler 11 noktal Binom szgeci ile (
) dzgnletirilmitir.
Yaz mevsiminde seilen istasyonlarn 41i yllar aras deiimler ve eilimler
bakmndan anlaml dzeydedir (ekil 10). Sonbahar mevsimi minimum scaklk
dizilerinde Anadolu, Akdeniz ve Gneydou Anadolu blgelerinde anlaml
snma ile karakterize olmaktadr.
3.2.
74
Standardize anomali
-1
2006
2001
1996
1991
1986
1981
1976
1971
1966
1961
1956
1951
1946
1941
-2
Yl
a)
3.2.a. K mevsimi
2006
2001
1996
1991
1986
1981
1976
1971
1966
1961
1956
1951
1946
1941
Standardize anomali
Yllk
toplam
yalarn
yaklak % 40n oluturan k
mevsimi
yalar,
su
miktar
0
asndan
ok
nemlidir.
-1
zmlemeler sonucunda, Trkiye
-2
genelinde k mevsimi yalarnda
Yl
azalma eilimi tespit edilmitir (ekil
13.a
ve
13.b).
Hesaplamada
b)
kullanlan
88
istasyondan
78
tanesinde azalma eilimi gzlenmektedir ve bu istasyonlarn 24 tanesinde
azalma eilimleri anlamldr.
3
2
1
3
2
1
0
-1
2006
2001
1996
1991
1986
1981
1976
1971
1966
1961
1956
1951
1946
-2
1941
Standardize anomali
Trkiye k standardize ya
Yl
a)
2006
2001
1996
1991
1986
1981
1976
1971
1966
1961
1956
1951
1946
3
2
1
0
-1
-2
-3
1941
Standardize anomali
Yl
b)
75
32
CORLU
TEKIRDAG
ZONGULDAK
SILE
FLORYA
FLORYA
GOZTEPE
GZTEPE
KOCAELI
SAKARYA
KASTAMONU
SAMSUN
GIRESUN
MERZIFON
BOLU
CORUM AMASYA
BURSA
EDREMIT
ESKISEHIR
YOZGAT
KAYSERI
AKD
MALATYA
SIIRT
DIYARBAKIR
ADIYAMAN
ULUKISLA
BURDUR
SIVEREK
KAHRAMANMARAS
CIZRE
MARDIN
KARAMAN
SANLIURFA
ISLAHIYE
GAZIANTEP
GAZANTEP
ADANA
ANTALYA
MANAVGAT
FETHIYE
VAN
KAKD
NIGDE
KONYA
ISPARTA
BURDUR
ELAZIG
AKSARAY
ILGIN
AKDG
MUGLA
BODRUM
40
HINIS
MUS
AFYON
USAK
SALIHLI
AYDIN
KDAN
KIRSEHIR
SIMAV
MANISA
IGDIR
ERZINCAN
SIVAS
POLATLI
SIVRIHISAR
KUTAHYA
AKHISAR
SARIKAMIS
AGRI
KAN
ANKARA
KARS
GUMUSHANE
SEBINKARAHISAR
BAYBURT
TOKAT
BILECIK
40
IZMIR
ARDAHAN
RIZE
MAR
BANDIRMA
DIKILI
44
KAD
LULEBURGAZ
CANAKKALE
40
36
SINOP
KIRKLARELI
EDIRNE
MERSIN
ALANYA
KILIS
ISKENDERUN
SILIFKE
ANTAKYA
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to -0.01
0 to 0
0.01 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
25 0
2 00
15 0
50
1 00
36
km
28
36
32
Standardize K
Ya Eilimi u(t)
1 9 40 - 2 0 0 6
40
36
44
32
36
LULEBURGAZ
CORLU
TEKIRDAG
SILE
FLORYA
FLORYA
GOZTEPE
GZTEPE
KOCAELI
SAKARYA
MAR
KASTAMONU
RIZE
GIRESUN
EDREMIT
ANKARA
KAN
SARIKAMIS
GUMUSHANE
SEBINKARAHISAR
BAYBURT
TOKAT
ESKISEHIR
KARS
AMASYA
BILECIK
40
ARDAHAN
SAMSUN
MERZIFON
BOLU
CORUM
BURSA
IGDIR
ERZINCAN
SIVAS
KDAN
KUTAHYA
AKHISAR
USAK
AKD
BODRUM
AFYON
AKDG
AYDIN
KAYSERI
MALATYA
DIYARBAKIR
ADIYAMAN
MARDIN
GAZIANTEP
ISLAHIYE
GAZANTEP
ADANA
MERSIN
ALANYA
ISKENDERUN
SIIRT
SIVEREK
KAHRAMANMARAS
ULUKISLA
ANTALYA
MANAVGAT
VAN
KAKD
NIGDE
KONYA
KARAMAN
FETHIYE
MUS
ELAZIG
AKSARAY
ILGIN
ISPARTA
BURDUR
BURDUR
MUGLA
HINIS
KIRSEHIR
SIMAV
MANISA
SALIHLI
IZMIR
40
AGRI
YOZGAT
POLATLI
SIVRIHISAR
DIKILI
44
KAD
ZONGULDAK
BANDIRMA
CANAKKALE
40
SINOP
KIRKLARELI
EDIRNE
CIZRE
SANLIURFA
KILIS
SILIFKE
ANTAKYA
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to -0.05
-0.04 to 0.04
0.05 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
250
200
150
100
50
36
km
28
32
36
76
Standardize lkbahar
Ya Eilimi u(t)
1 9 40 - 2 0 0 6
40
44
36
32
CORLU
TEKIRDAG
ZONGULDAK
SILE
FLORYA
FLORYA
GOZTEPE
GZTEPE
KOCAELI
SAKARYA
MAR
KASTAMONU
ARDAHAN
SAMSUN
RIZE
MERZIFON
BOLU
GIRESUN
CORUM AMASYA
BANDIRMA
BURSA
EDREMIT
ANKARA
ESKISEHIR
KAN
YOZGAT
IGDIR
KDAN
KUTAHYA
AKHISAR
USAK
SALIHLI
AKD
BODRUM
AFYON
AKDG
AYDIN
KAYSERI
MALATYA
SIVEREK
KAHRAMANMARAS
ULUKISLA
MARDIN
KARAMAN
FETHIYE
SIIRT
DIYARBAKIR
ADIYAMAN
ISLAHIYEGAZIANTEP
GAZANTEP
ADANA
ANTALYA
MANAVGAT
MERSIN
ALANYA
ISKENDERUN
VAN
KAKD
NIGDE
KONYA
ISPARTA
BURDUR
MUS
ELAZIG
AKSARAY
ILGIN
BURDUR
MUGLA
HINIS
KIRSEHIR
SIMAV
MANISA
IZMIR
40
AGRI
ERZINCAN
SIVAS
POLATLI
SIVRIHISAR
KARS
SARIKAMIS
GUMUSHANE
SEBINKARAHISAR
BAYBURT
TOKAT
BILECIK
40
DIKILI
44
KAD
LULEBURGAZ
CANAKKALE
40
36
SINOP
KIRKLARELI
EDIRNE
CIZRE
SANLIURFA
KILIS
SILIFKE
ANTAKYA
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to -0.01
0 to 0
0.01 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
25 0
2 00
15 0
1 00
50
36
km
28
32
36
Standardize Yaz
Ya Eilimi u(t)
1 9 40 - 2 0 0 6
40
36
44
77
28
32
36
CORLU
TEKIRDAG
ZONGULDAK
SILE
FLORYA
GOZTEPE
FLORYA
GZTEPE
KOCAELI
SAKARYA
MAR
KASTAMONU
RIZE
CORUM
BURSA
40
GIRESUN
KAN
YOZGAT
IGDIR
KDAN
KUTAHYA
AKHISAR
AFYON
USAK
AKDG
AYDIN
AKD
KAYSERI
MALATYA
DIYARBAKIR
ADIYAMAN
MARDIN
KARAMAN
FETHIYE
MERSIN
ALANYA
CIZRE
SANLIURFA
GAZIANTEP
ISLAHIYE
GAZANTEP
ADANA
ANTALYA
MANAVGAT
SIIRT
SIVEREK
KAHRAMANMARAS
ULUKISLA
BODRUM
VAN
KAKD
NIGDE
KONYA
ISPARTA
BURDUR
MUS
ELAZIG
AKSARAY
ILGIN
BURDUR
MUGLA
HINIS
KIRSEHIR
SIMAV
MANISA
SALIHLI
IZMIR
40
AGRI
ERZINCAN
SIVAS
POLATLI
SIVRIHISAR
SARIKAMIS
GUMUSHANE
SEBINKARAHISAR
BAYBURT
TOKAT
ANKARA
ESKISEHIR
KARS
AMASYA
BILECIK
EDREMIT
ARDAHAN
SAMSUN
MERZIFON
BOLU
BANDIRMA
DIKILI
44
KAD
LULEBURGAZ
CANAKKALE
40
SINOP
KIRKLARELI
EDIRNE
ISKENDERUN
KILIS
SILIFKE
ANTAKYA
200
-7 to -2.58
-2.58 to -1.96
-1.96 to -0.01
-0.01 to 0.01
0.01 to 1.96
1.96 to 2.58
2.58 to 7
250
150
100
50
36
km
28
32
36
Standardize Sonbahar
Ya Eilimi u(t)
1 9 40 - 2 0 0 6
40
36
44
78
almann bu blmnde, Trkiye genelinde seilen 88 adet istasyonun 19402006 dnemi toplam ya verileri kullanlarak 1961-1990 yl ortalamalarna
gre standardize edilen ya dizilerinin uzun sreli deiimleri ve eilimleri
aratrlmtr.
Gerekletirilen istatistiksel snama sonularna gre, yllk standardize ya
dizilerinde ok belirgin bir eilim bulunmamakla birlikte, alansal olarak
Karadeniz Blgesi ile Karasal Dou Anadolu Blgelerinde hafif bir art eilimi
ve Akdeniz, Akdeniz Gei ve Karasal Akdeniz blgelerinde hafif bir azalma
eilimi belirlenmitir. Trkiye genelinde yalarda belirgin deiiklikler zellikle
k mevsiminde kendini gstermektedir. Azalma ynnde olan bu deiiklikler,
78 istasyondan 24 tanesinde istatistiksel adan anlamldr. Akdeniz, Akdeniz
Gei, Karasal Anadolu ve Karasal Akdeniz blgeleri k yalarnda azalma
gsteren blgelerdir. Karadeniz ve Marmara blgelerinde ise herhangi bir eilim
grlmemektedir. lkbahar yalarnda ok az sayda anlaml artlar gzlense
de genel olarak anlaml olmayan zayf art eilimleri hakimdir. Karasal Dou
Anadolu, Karasal Anadolu ve Akdeniz blgelerinde ilkbahar yalarnda
deiiklikler art, Karadeniz ve Marmara blgelerinde ise d ynndedir.
Karasal Dou Anadolu blgesinde yalar, yaklak olarak 10 yldr 1961-1990
79
80
5. KAYNAKLAR
Ezber, Y., Sen, O.L., Kindap, T., and Karaca, M. (2006). Climatic Effects of
Urbanization in Istanbul: A Statistical and Modelling Analysis,
International Journal of Climatology.
First
National Communication
http://www.meteor.gov.tr.
of
Turkey
on
Climate
Change.,
81
zet: Kuraklk, iklim deiiminin bir sonucu olarak, gerek insanolu gerekse
ekosistem iin en ciddi problemlerden biri olarak gzkmektedir. Yamur
verilerinin sz konusu olay niteleyecek kadar uzun bir sreyi kapsamas
gerekir. Noktasal frekans analizi, uzun periyotlu kaytlar gerektirmektedir. Ancak
Trkiyede uzun gzlem sreli ya lekleri olduka azdr. Bu tip problemleri
nleyebilmek ve verilerin gvenilirliini artrlabilmek iin farkl istasyonlarda
llm benzer zelliklere sahip gzlemler kullanlabilmektedir. Bu almada,
Tokat ilinde bulunan 20 ya leinde kaydedilen gnlk yamur
miktarlarndan elde edilen aylk kurak srelerin, son yllarda yaygn olarak
kullanlan parametre tahmin yntemlerinden L momentler yntemiyle blgesel
frekans analizi gerekletirilmitir. Blgesel homojenlii test etmek iin
dzensizlik ve heterojenlik lleri, uygun dalm semek iin uygunluk ls
kullanlmtr. Dzensizlik ls testi sonularna gre uyumsuz kan
istasyonlar ve baz istasyonlarda meydana gelen aykr kurak sreler gz ard
edilerek bu test yeniden gerekletirilmi ve istasyonlarda grlen dzensizlik
problemi en aza indirilmeye allmtr. Heterojenlik ls sonularnda
sadece L deiim katsayna bal olan H1 istatistii gznne alnm ve
blgesel homojenlie bu duruma gre karar verilmitir. Uygulanan olaslk
dalmlarna gre aylk kurak srelerin tekrarlanma olaslklarn tahmin etmek
amacyla elde edilen uygunluk lleri, Nisan aynda genel ekstrem deer,
Mays aynda genel normal, Haziran aynda genel ekstrem deer, Temmuz
aynda genel Pareto ve dier aylarda herhangi bir dalm uygun bulunmad
iin simlasyon dalm olan Wakeby dalmlarnn en uygun blgesel olaslk
dalmlar olduunu gstermitir. Uygun olan dalmlara gre %50, %80, %90,
%96, %98 ve %99 olaslklarnda aylk kurak sreleri elde etmek iin ise
blgesel L moment algoritmas kullanlmtr.
Anahtar Kelimeler: Tokat ili, Aylk kurak sre, blgesel frekans, gsterge
takn, blgesel L moment algoritmas
82
1. Giri
Kuraklk, iklim deiiminin bir sonucu olarak, gerek insanolu gerekse
ekosistem iin en ciddi problemlerden biri olarak gzkmektedir. Kuraklk,
takn ve frtna gibi ani olarak ortaya kmamasna ramen, dier doal
afetlerden daha fazla insan tehdit eden ve yllk genel zarar ortalama olarak 8
10 milyon dolar bulan dnyann en yksek maliyetli afetlerindendir (Wilhite,
2000). Su kaynaklarnn kstl oluuna karn, hzl nfus art ve bunun bir
sonucu olarak da suya olan talepteki art, kurakln etkisini daha da
artrmaktadr. Kurakl tam olarak tanmlamak mmkn olmasa da, tarmsal,
hidrolojik ve meteorolojik kuraklk olarak snflandrlmaktadr. Agnew ve Warren
(1996) da tarmsal kurakl, topraktaki nem eksikliine bal olarak, tarmsal
retimdeki nemli de neden olan bir olay olarak ifade etmektedir. Palmer
(1965) de hidrolojik kurakl, yzey ve yeralt su seviyelerindeki alalmalarn
olduu sreler olarak belirtmektedir. Agnew (1990) da meteorolojik kurakl ise
belli bir zaman periyodunda, gzlenmi normal yan altnda meydana gelen
sreleri meteorolojik kurak olarak ifade etmitir. Yaplan btn bu snflamalar
dikkate alndnda kurakln asl nedeni, yalarn normalin altnda meydana
gelmesidir. Bu nedenle tarmsal, hidrolojik ve meteorolojik kuraklklarn
birbirinden bamsz olarak meydana geldii sylenemez.
Tarmsal faaliyetlerin yapld alanlarda kurakln iddetinin saptanmas, yl
ierisindeki yan dalmnn deikenliinden dolay g olmaktadr.
Kurakln iddeti ve sresi bitkinin gelime periyodundaki suya olan talebi ile
yakndan ilgili olmaktadr. Daha ok kurakln iddetinin belirlenmesinde,
toplam ya eksikliinden ziyade, toprak nemi ve bitki koullaryla ilikili olan
etkili yamur miktarnn bilinmesi gereklidir (Wilhite and Glantz, 1985). Bunun
yannda tarmsal kurak srelerin belirlenmesinde topran nem kapasitesi ve
evapotranspirasyon da nemli olmaktadr (Okman, 1981). Kuraklk ile ilgili
birok alma yaplm ve indisler (gstergeler) gelitirilmitir. Kuraklk indisleri;
kurakln iddetinin, sresinin ve byklnn tanmlanmasna imkan
salamas nedeniyle, kurakln gzlenmesi ve ynetiminde faydas olmas
asndan nemli bulunmaktadr. Ancak bu indisler kurakln mekansal
dalmn tanmlamada yetersiz kalmaktadr (Lana ve ark., 2001). Yamursuz
gnlerin dizileri ya da kurak sreler, mekansal analiz iin sklkla
kullanlmaktadr. Kurakln sresi ve iddeti dorudan yamursuz gnle
ilikilidir (Dracup et al., 1980).
Hersfield ve ark. (1973) de 6.4 mm ye eit veya daha az yamurlarn meydana
geldii sreyi kurak olarak belirtmilerdir. Oliver (1961) de, 24 saatlik sre iinde
5.0 mm den daha az yalarn, topraa infiltre olmadan nce buharlatndan
dolay gerek su kaynaklar, gerekse bitkiler asndan faydasz olarak
deerlendirilmelerinin gerektiini bildirmitir. Howe ve Rhoades (1955) de, bir
gn iinde den toplam yamur miktarnn 3.0 mm den az olmas durumunda,
bitkinin ihtiyac olan miktara hibir katkda bulunmayacan belirtmitir. Ancak,
Richey ve ark. (1961) de, topraa infiltre olamayacak miktarda den
yamurlarn buharlarken ortamn ssn ve bitki su tketimini drdnden
83
84
Ya gzlem
istasyonlar
1
2
3
4
5
6
7
8
Gzlem
Says
61
34
15
23
40
16
46
16
35
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
31
30
11
19
13
16
25
34
62
13
28
Sra
stasyon
Ad
Tokat
Dkmetepe
Pazar
Hacpazar
Erbaa
Doanyurt
Niksar
Almus
Almus
Dam
Sulusaray
Ekinli
amlbel
Artova
amii
Bereketli
Readiye
Turhal
Zile
Boztepe
ZReadiye
Ykseklik
(m)
608
635
540
220
230
530
350
750
900
950
1070
1100
1200
1250
1125
450
500
700
750
790
3. L moment Yaklam
Hosking (1990) tarafndan tanmlanan, L moment istatistikleri, gzlenen
verilerin ikinci dereceden ya da nc dereceden ssnn alnmadan elde
edilen dorusal bileenleridir. Olaslk dalmlarnn biimlerini tarif eden bir
sistem olan L momentler, uzun gzlemlerde olaan arpm momentlerine gre
daha az duyarlla sahiptir. Bir X verisinin L momenti olaslk arlkl
momentlerin fonksiyonu olarak ifade edilir ve sral gzlemlerden X(j) elde edilen
85
br = n 1
( j)
j =1
( j 1)( j 2)...( j 1)
.
(n 1)(n 2)...(n i )
(1)
(2)
l 3 = 6b2 6b1 + b0 ,
l 4 = 20b3 30b2 + 12b1 b0 .
(3)
4. Blgeselletirme
Bu almada blgeselletirme iin blgesel frekans analiz
yntemlerinden biri olan Gsterge Takn Yntemi kullanlmtr. N istasyon
saysna sahip bir blgede bir i istasyonunun ni adet verisi olduu ve bu verilerin
Qij, j= 1,..., ni eklinde gsterildii kabul edilirse; Qi(F); i istasyonunun en fazla
meydana gelme olaslnn tekrarlanma fonksiyonudur. Bu yntemin esas,
istasyonlarn yaklak olarak homojen bir blge oluturmas ve bu blgedeki tm
istasyonlarda llen verilerin olaslk dalmnn o istasyona ait olan belirli bir
lek faktr (gsterge takn) dnda ayn olmasdr (Dalrymple, 1960).
Yaplan almalar blgenin bir para heterojen olmas durumunda bile ve
zellikle ekstrem miktarlarn tahminlerinde blgesel analizlerin noktasal
analizlerden daha avantajl olduunu gstermektedir (Hosking ve Wallis, 1988).
Bu varsaym aadaki gibi ifade edilir:
Qi (F) = i q(F),
i=1,, N .
(4)
86
1
T
N (ui u ) K 1 (u i u ) . (5)
3
87
(Vobs v ) .
(6)
v
Eitlikte; Vobs istatistii; yukarda anlan farkl L moment oranlarna gre
blgesel verilerden elde edilen arlkl standart sapmay, v ve v; Vobs
istatistiinin simlasyon saysnn ortalama ve standart sapmasn
gstermektedir. Bu almada simlasyon yaplrken iki ve parametreli
dalmlar yerine hidrolojik olaylarn frekans analizlerinde birok dalm temsil
etmesinden dolay gl bir dalm olan drt parametreli Kappa olaslk
dalm kullanlm ve v ile v deerlerinin gvenilir olarak tahmin edilmesi
asndan simlasyon says blge iin en az 500 adet olarak gz nne
alnmtr (Hosking, 1994).
H=
Buna gre blgenin; eer H < 1 ise kabul edilebilir dzeyde homojen, 1
H < 2 ise, muhtemelen heterojen ve H 2 ise kesinlikle heterojen olduuna
karar verilir (Hosking ve Wallis, 1997).
5.3 Uygunluk ls
Blgesel frekans analizlerinde, seilen homojen blgedeki istasyonlardan elde
edilen veriye, tek bir olaslk dalm en iyi uygunluu gstermektedir. Hosking
ve Wallis (1997) de aada verilen ve L basklk oranna bal olan uygunluk
kriteri iin ve herhangi bir olaslk dalm iin ZDIST istatistii olarak
isimlendirdii bir yntemi nermilerdir.
Z DIST = ( 4DIST t 4R + B4 ) / 4 .
(7)
R
Eitlikte; t 4 , rnein blgesel ortalama L basklk orann B4 ve 4 de
(t
(m)
4
t4R .
(8)
m =1
Nsim
m =1
1/ 2
. (9)
88
tR =
ni t (i ) /
i =1
n .
(10)
i =1
trR =
i =1
ni tr(i ) /
r= 3, 4,...
(11)
i =1
1 = l 1R
= tR
(12)
3 = t3R
Sonu olarak blgesel boyutsuz gelime erilerinin saptand eitlik aadaki
ekilde yazlr:
Q i ( F ) = l i1 q ( F ; l 1R , t R , t 3R , t 4R ) .
(13)
Yaplan tm hesaplamalar iin Hosking (2005) tarafndan FORTRAN 77 kaynak
kodlar ile yazlm (L-moments, version 3.04) komutlar kullanlmtr. Bu
komutlar ana bir program altnda toplanp derlenerek altrlmtr.
6. Aratrma Bulgular ve Sonular
Tokat ilinde bulunan sz konusu 20 istasyon bir blge olarak kabul edilmi ve
anlan testler bu kabule gre gerekletirilmitir. Tokat ilinde bitki yetitirme
periyodu olan Nisan-Ekim aylar arasnda gerekletirilen testlere gre % 50, %
80, % 90, % 96, % 98 ve % 99 en fazla meydana gelme olaslklarnda kurak
89
stasyon
Nisan Mays Haziran Temmuz Austos Eyll Ekim
Ad
Tokat
0.55 0.21
0.13
0.14
0.27 0.46 0.27
Dkmetepe 0.34 0.29
0.30
0.50
0.75 0.24 0.20
Pazar
*** 1.51
1.13
1.54
1.00 0.45 0.70
Hacpazar
1.24 0.92
1.20
1.61
0.43 0.68 0.38
Erbaa
0.44 1.53
0.19
0.99
0.45 0.37 0.38
Doanyurt
0.89 0.37
2.09
1.99
1.81
*** 0.94
Niksar
0.71 0.30
0.42
0.50
2.30 0.89 0.27
Almus
1.49 1.24
2.08
1.58
0.74 2.70 2.85
Almus
0.23 0.81
0.49
0.58
1.61 0.12 2.70
Dam
Sulusaray
0.47 0.62
0.40
0.91
0.06 1.14 0.27
Ekinli
1.42 1.80
0.37
0.43
0.11 0.56 0.62
amlbel
*** 1.92
***
***
1.48 1.49 2.97
Artova
1.24 2.04
1.57
0.17
2.30 2.81 1.16
amii
0.85 2.33
2.61
1.66
1.83 1.35
***
Bereketli
2.38 1.34
1.92
1.35
0.47 2.38 0.28
Readiye
1.15 0.57
0.25
***
0.93 0.83 0.97
Turhal
2.01 0.31
0.15
0.16
0.22 0.09 0.60
Zile
0.62 0.12
2.54
1.60
0.86 0.06 0.31
Boztepe
1.56 0.65
0.39
0.53
1.43 1.46 2.30
ZReadiye
0.41 1.14
0.76
1.75
0.92 0.93 0.85
91
H1
H2
0.2698
0.1525
0.1559
0.2122
0.0833
0.0936
0.0938
0.2623
0.1349
0.1680
0.1909
0.0923
0.1150
0.1115
H3
-0.0387
-0.1440
0.2215
-1.1720
1.1619*
2.5045**
1.0854*
**
0.50
27
28
28
31
31
29
30
Tekrarlanma Olaslklar
0.80 0.90 0.96 0.98
28
29
30
30
29
30
31
31
29
30
30
30
31
31
31
31
31
31
31
31
30
30
30
30
31
31
31
31
92
0.99
30
31
30
31
31
30
31
93
Kaynaklar
Agnew, C., Spatial Aspects of Drought in the Sahel, Journal of Arid
Environments, 18, 279-293, 1990.
Agnew, C. and Warren, A., A Framework for Tackling Drought and Land
Degradation, Journal of Arid Environments, 33, 309-320, 1996.
Dalrymple, T., Flood frequency analyses. Water Supply Paper 1543-A, U.S.
Geological Survey, Reston, Va, 1960.
Dracup, J.A., Lee, K.S. and Paulson, E.G., On the definition of droughts: Water
Resources Research, 16, 297-302, 1980.
Hershfield, D.M., Brakensiek, D.L. and Comer, G.H., Some Measures of
Agricultural Drought, Floods and Droughts, Water Resources Publications,
Fort Collins Colorado, 1973.
Greenwood, J. A., Landwehr, J. M., Matalas, N. C. and Wallis, J. R., (1979),
Probability weighted moments: Definition and relation to parameters of
several distributions expressible in inverse form, Water Resources
Research, 15, 1049-54.
Hosking, J. R. M., (1990), L-moments: Analysis and estimation of distributions
using linear combinations of order statistics, Journal of the Royal Statistical
Society. Series B 52(1), 105-124.
Hosking, J.R.M., The four-parameter kappa distribution. IBM Journal of
Research and Development, 38, 251-8, 1994.
Hosking, J.R.M., Fortran routines for use with the method of L-moments,
Version 3.04. Research Report RC 20525, IBM Research Division, T.C.
Watson Research Center, Yorktown Heights, N.Y., 2005.
Hosking, J.R.M. and Wallis, J.R., The effect of intersite dependence on regional
flood frequency analysis. Water Resources Research, 24, 588-600, 1988.
Hosking, J.R.M. and Wallis, J.R., Some statistics useful in regional frequency
analysis. Water Resources Research, 29, 271-81, 1993.
Hosking, J.R.M., and Wallis, J.R., Regional frequency analysis: An approach
based on L-moments. Cambridge University Press, Cambridge, UK. 224p.,
1997.
Howe, O.W. and Rhoades, H.F., Irrigation Practice for Corn Production in
Relation to Storage of Plant Development, Soil Science Society of
Proceedings, 19, 25, Washington D.C., 1955.
Lana, X., Serra, C. and Burgueno, A., Patterns of monthly rainfall shortage and
excess in terms of the standardized precipitation index for Catalonia (NE
Spain). International Journal of Climatology, 21, 1669-1691, 2001.
Lana, X., Burgueno, A., Martinez, M.D. and Serra, C., Statistical distributions
and sampling strategies for the analysis of extreme dry spells in Catalonia
(NE Spain). Journal of Hydrology, 324, 94-114, 2006.
Lettenmaier, D.P. and Potter, K.W., Testing flood frequency estimation methods
using a regional flood generation model. Water Resources Research, 21,
1903-14, 1985.
94
95
AKDENZDE
TROPK SKLON BENZER OLUUMLAR VE KRESEL ISINMA
(15 -17 OCAK 1995 TARHLER ARASINDA AKDENZDE TROPK
SKLON BENZER OLUUMUN SNOPTK ANALZ)
Mehmet YAYVAN
Meteoroloji Uzman
Meteoroloji Genel Mdrl Hava Tahminleri Dairesi Bakanl
Analiz ve Tahminler ube Mdrl
e-mail: myayvan@meteor.gov.tr
ZET
Akdeniz, corafik konumu itibariyle hava ktlelerinin ikinci kaynak blgesidir. Bu
ikincil kaynak blgesi hava ktlelerinin fiziksel zelliklerini deitirir ve zellikle
siklonlarn derinlemesi ve yeniden aktivite kazanmasnda nemli rol oynar.
Polar ve tropikal havann Akdeniz zerinde karlamas sonucu siklonlarn ve ona
bal cephe sistemlerinin oluumu genellikle olaan bir durumdur. Allm
olmayan ise Akdenizde Tropik siklon oluumudur. Fakat blgede ok seyrek de
olsa tropik siklon benzeri oluumlar grmek mmkn olmaktadr. Nitekim
1947,1969,1983 yllarnn Eyll, 1982 ve 1995 yllarnn Ocak,1996 ve 1999
Ekim aynda, 2003 ve 2007 yllarnda bu tr siklonlar Akdenizde olumutur.
Bu almada 15 -17 Ocak 1995 tarihlerinde Akdenizde oluan (tropikal)
siklonun bir sinoptik analizi yaplm ve kresel snmann Akdenizde bu tr
oluumlara olas etkileri zerinde durulmutur. almada veri olarak o gnlere
ait meteorolojik gzlem, harita ve uydu grntleri kullanlmtr.
ABSTRACT
The Mediterranean Sea, in consideration of its geographic location, is a
secondary source region for air masses. This region modifies the physical
features of air masses and it plays an important role especially in deepening
and regenerating cyclones. As a result of the fact that polar and tropical air
meets over the Mediterranean Sea, it is usual to witness the occurrence of
cyclones and frontal systems associated with them. What is unusual is the
occurrence of Tropical Cyclones over The Mediterranen Sea. However, on
rare occasions, in this region, it is also possible to observe some cyclones,
which resemble tropical ones. As a matter of fact, such systems occurred over
The Mediterranen Sea in September 1947, 1969, 1983, January 1982, 1995
and October 1996 and 1999, in 2003 and 2007.
96
In this study, the tropical-like cyclone, which occurred over the Mediterranean
Sea in January 1995, is analysed in a synoptic scale and the effects of global
warming on this kind of formings are discussed. As data, the records of
observations, meteorological charts and satellite images belonging to those
particular days have been used.
1.GR
Dnya zerinde yle yerler var ki, corafik konumu ve sahip olduu dier zellikler
sayesinde hep gndemdedir. Doal gzellii yannda dnya deniz
tamaclndaki yeri ve ona kys olan lkelerde yaayan insanlara sunduu
saysz nimetlerle Akdeniz, son derece nemli bir deniz ve blgedir.
Akdeniz'in anlatlmas gereken bir baka taraf da sahip olduu meteorolojik
zelliidir. Corafik konumu, su yzeyi ve nem kapasitesiyle hava ktlelerinin fiziksel
zelliklerinin
nemli derecede
deiiklie urad bir blge
olan Akdeniz, hava ktlelerinin
ikinci bir kaynak blgesi olarak
deerlendirilmektedir
(Petterssen,
S.,
1956)
Meteorolojik retkenlii zelikle
kn tropikal ve polar hava
ktlelerinin karlamas sonucu
oluan
siklon
ve
cephe
sistemleriyle artar. Onlara atmosfer iindeki seyahatlerinde kazandrd nemiyle
ve salad enerjiyle adeta bir genlik iksiri sunmaktadr. Bunlara ilave olarak
zaman zaman blgeye zg vortex, tropikal siklon veya polar alak benzeri
oluumlar zellikle son yllarda ska grmek mmkn olmaktadr. (Rasmussen
and Zick, 1987; Lagouvardos et al., 1999;Pytharoulis et al., 2000; Homar et al.,
2003). Bu ynyle Akdeniz gerek yurdumuz gerekse dier blge lkelerinin,
meteorolojik literatrnde nemli bir yer tutmaktadr.
97
98
99
100
101
Yer scaklnn 13C olduu hatrlanrsa yer ile 1500 m arsndaki scaklk
farknn yaklak 18, yer ile 5500 m arasndaki scaklk farknn da 43C
olduu ortaya kar. Dikey scaklk d orannn zellikle yere yakn
seviyelerde normalinden fazla ve dikey scaklk farknn bu kadar ak olmas
kararszl artrc en nemli faktr olarak karmza kmaktadr. Bu da
yerdeki scak havann ani ykseliini, merkezde basncn hzla dmesini ve
siklonun derinlemesini salamaktadr.
6 saat sonra siklon, etkili olduu sre iinde en dk basn deerine
ulamtr. Siklon merkezinde basncn 1009 hPa a dt (tam merkezde
daha dk olabilir), frtnann i ie gemi 4 izobarla temsil edildii ve rzgar
hznn 50 Knota (yaklak saatte 100 km) kt 16 Ocak 1995 06 GMT yer
haritasndan
anlalmaktadr.
(ekil-). Hava scakl 12-13
derece llrken haritada yer
almayan deniz gzlemleri ve gemi
raporlarnda deniz suyu scaklnn
16 derece, rzgar hznn 135 km/h,
37.5 m/s (73 kt, 84 mph) olduu yer
almaktadr. Bu rzgar hz frtnann
katogori
1
de
olduunu
gstermektedir. Bilindii gibi rzgar
hz
ile
frtnann
gcn
belirlemede kullanlan katogori
numaralar arasnda doru bir orant vardr. Rzgar hz arttka katogori
numaras 1 den 5 e kadar kmaktadr.
102
103
5. BULGULAR
1. Siklon tamamen deniz zerinde olumutur
2. Siklon bir cephe iermemektedir. (non-frontal)
3. Siklonun oluumunda balangta baroklinik kararszlk etkili olurken
gelimesinde kuvvetli konveksiyon rol oynamtr.
4. Deniz yzeyi ve yukar troposferdeki alak merkezi destekleyen souk hava
arasndaki scaklk fark ile youma sonucu aa kan s (latent heat) sistemin
enerjisini salamtr.
5. Siklon ana sistemin gerisinde oluarak gneybat istikametinde bamsz
olarak hareket etmitir.
6. Tropik siklonlarn karakteristik zellii olan yksek rzgar hz ve merkezde
dk basn deeri gzlenmitir.
7. Rzgar hz 135 km/h e ularken merkezde basn 1009 hPa'a kadar
dmtr.
8. Siklon dar alanda 3-4 tane kapal olarak izilen izobarlarla temsil edilmitir.
9. Siklon merkezde bir gz oluturacak ekilde spiral grnml, derli
toplu, kendi etrafnda dnen simetrik ve kesif bir bulutlulua sahiptir.
10. Yer seviyesindeki rzgar hz yukar seviyelerde azalmaktadr.
11. Yer ile 1500 m arsndaki scaklk fark 18, yer ile 5500 m arasndaki
scaklk fark yaklak 40C nin zerindedir.
12. Kuvvetli dikey faaliyet sonucu oluan Cb nedeniyle ya iddetli saanak ve
oraj eklindedir
13. Siklon kara zerine (Libya kylar) geldiinde etkisini kaybetmitir.
14. Frtnann oluumu ve etkisini kaybedii yaklak 3-4 gndr.
104
6. SONU
15-17 Ocak 1995 tarihleri arasnda Orta Akdenizde grlen bu siklon, deniz
zerinde olumas, yaam evresi, maksimum rzgar hz ve merkezinde dk
basn deeri, bulutluluu, uydudan grnm ve merkezde bir gzn
oluumuyla tropikal siklona benzemektedir. Ancak olutuu yer itibariyle
hava ve deniz suyu scaklnn normal bir tropik siklon oluturacak
deerden (yaklak 26-27 derece) daha dk olmas, polar havann etkisi
ve ana cephenin gerisinde olumas siklona bir polar alak (Polar Low)
grnm vermektedir.
Meteorolojik olaylarn oluumundaki benzerlikler onlarn snflandrlmasnda
kolaylklar salarken isimlendirilmeleri ou kez oluum yerlerinin corafik
isimleriyle yaplmaktadr. Bu nedenle olay tropik siklon ya da polar alak
diye isimlendirmek olutuu yer itibariyle pek uygun olmamaktadr Uydu
teknolojisindeki gelimeler ve ska olumaya balamalar Akdenizdeki bu
tr oluumlarn blgenin meteorolojik yaps iinde ayrca deerlendirme
gereini ortaya koymaktadr. Seyrek olmalarnn isimlendirmede yaratt
boluk son zamanlarda Medicane Akdeniz siklonu yada Akdeniz Frtnas
gibi isimlerin literatre girmesiyle doldurulmu gzkmektedir.
Adn ne koyarsak koyalm bu tr olaylar kresel snma srecinde
Akdenizde daha da sk grmek mmkn olacaktr. Bir baka nemli husus
da snan Akdeniz blgesinde zellikle k periyodunda polar hava ile tropikal
havann karlamasnn daha kuzey enlemlerde olaca ve cephe ieren orta
enlem siklonlarnn buralarda oluaca fikridir.Kresel snmaya dayal iklim
deiikliinin blgede oluturaca yeni klimatolojik zellikler ve deniz suyu
scaklnn daha da artacak olmas siklonlarn, tropik siklon zelikleri tama
olasln artrmaktadr. Gelecekte daha da snm bir deniz yzeyi zerine
orta yada yukar troposferdeki derin trof yada alak merkezleri (cut-off)
destekleyen souk havann gelmesiyle oluacak siklonlarn iddetleri
artabilecek ve takip ettikleri gzergahlarda muhtemel deiimler olabilecektir.
Ayrca byk bir i deniz olan Akdenizde bu siklonlardan kylarn etkilenme
olasl Atlantik ve Pasifiklere oranla daha fazladr.nk Okyanus zerinde
oluan ve kyya ulamayan ok sayda siklon olmasna ramen Akdenizde
siklonun kyya ulama ans daha yksektir. Boyutlarnn okyanustaki
oluanlara gre daha kk olmasna ramen Akdenizde ki nfus younluu
ve insan aktiviteleri dnldnde etkilerinin ve zararlarnn fazla olaca
sylenebilir. Bu tr oluumlardan imdiye kadar ok etkilenmeyen
yurdumuzun muhtemel siklon oluumu ve gzergah deiikliinden
etkilenebilecek en riskli yeri gneybat kylarmz olacaktr. Kald ki saatlik ve
gnlk en fazla ya alma rekorunu elinde tutan Antalya ve Marmaris ile ba
zaman zaman hortumlarla derde giren Dalaman ve Alanya iin bu durum
daha da nem kazanacaktr. Ayrca bu tr siklonlarn sklkla olutuu yaz
sonu ve sonbahar aylar gneybat kylarmzda turizm mevsiminin canlln
koruduu bir periyoda denk dmektedir.Bu adan bakldnda alnacak
nlemler ve meydana gelecek zararlarn karlanmas iin ek harcamalara
ihtiya duyulabilecektir. Bu nedenle kresel snmayla saylar ve iddetleri
105
artabilecek bu siklonlarn
meteorolojistlere doru ve
sorumluluklar dmektedir.
106
7. KAYNAKLAR
Campins, J., Genoves, A., Jans`a, A., Guijarro, J. A., and Ramis,C.: A
catalogue and a classification of surface cyclones for thewestern
Mediterranean, Int. J. Climatol., 20, 969984, 2000.
Emanuel, K.: Tropical Cyclones, Annu. Rev. Earth. Planet. Sci., 31,75
104, 2003.
Nat. Hazards Earth Syst. Sci., 7, 4156, 2007 www.nat-hazards-earthsyssci.net/7/41/2007/Bister, M. and Emanuel, K. A.: Dissipative Heating
and Hurricane Intensity, Meteor. Atmos. Physics, 50, 26622682, 1998.
107
2001.
542561, 1987.
108
http:/www.mindspring.com/~ibeven/intr0008.htm
http://en.wikipedia.org/wiki/Image:Possible_Med_Cane_%281985%29.J
PG Other storms
ftp://texmex.mit.edu/pub/emanuel/PAPERS/Fita_etal_2007.pdf
http://en.wikipedia.org/wiki/User:Hurricanehink/Mediterranean_tropical_c
yclone
http://en.wikipedia.org/wiki/Mediterranean_tropical_cyclone#Possible_Tr
opical_Cyclones
109
110
Dei
im
(N)
retimi
(x1000
ton)
910 863
84 59
Dei
im
(N)
tketimi
%
199 200
6
2
Dnya
Azotlu
gbre
(x1000 ton)
1996 2002
-5.2
8290 8197
7
0
-1.1
Asya
435 460
58 32
5.7
4813 4690
6
4
-2.6
Afrika
268 282
1
1
5.2
2305 2505
8.7
Avrupa
220 202
07 37
-8
1467 1363
1
5
-7.1
Trkiye
920 838
4.5
izelge 2de dnyada ve Trkiyede ilenen birim tarm arazisi ilkesine gre
azotlu gbre retimi ve tketimi sunulmutur. Trkiyede ilenen birim tarm
arazisi ilkesine gre retilen azotlu gbre miktar Dnyada 1.6 kat olarak
belirlenmektedir. Azotlu gbre tketimi dnyada 60 kg ha-1 iken Trkiyede 56
kg ha-1 dr.
111
izelge 2. Dnyada ve Trkiyede ilenen birim tarm arazisi ilkesine gre azotlu
gbre retimi ve tketimi (Kacar ve Katkat, 2007).
Azotlu gbre ( N ), kg ha-1
retim
Tketim
Dnya
63
60
Asya
101
103
Afrika
16
14
Avrupa
170
115
TRKYE
39
56
112
NO3=
NH4
5
7
NH4>
NO3
NO3>
NH4
pH
6
7.5
113
114
115
Kaynaklar
Abbasi, M. K., Adams, V. A., 2000. Gaseous N emissions during simultaneous
nitrification-denitrification associated with mineral N fertilization to a grassland
soil under field conditions. Soil Biology & Biochemistry. 32: 1251-1259.
Akta, M., 1991. Bitki Besleme ve Toprak Verimlilii. Ankara niversitesi Ziraat
Fakltesi Yaynlar:1202. s. 179.
Ambus, P., Petersen, S.O., Soussana, J.F., 2007. Short-term carbon and
nitrogen cycling in urine patches assessed by combined carbon-13 and
nitrogen-15 labelling. Agriculture, Ecosystems & Environment. 121: 84-92.
Appel, T., 1998. Non-biomass soil organic N-the substrate for N mineralization
flushes following soil drying-rewetting and for organic N rendered CaCl2
extractable upon soil drying. Soil Biology & Biochemistry. 30: 1445-1456.
Carter, M. S., 2007. Contribution of nitrification and denitrification to N2O
emissions from urine patches. Soil Biology & Biochemistry. 39:2091-2102.
DAngelo, E.M., Reddy, K.R. 1999. Regulators of heterotrophic microbial
potentials in wetland soils. Soil Biology & Biochemistry. 31: 815-830.
Dobbie, K.E., McTaggart, I.P., Smith, K.A., 1999. Nitrous oxide emissions from
intensive agricultural system: Variations between crops and seasons, key
driving variables, and mean emissions factors. Journal of Geophysical
Research. 104: 26891-26899.
Fujita, K., Chan, J.M., Bollinger, J.A., Alvarez, M.L., Dooley, D.M. 2007.
Anaerobic purification, characterization and preliminary mechanistic study of
recombinant nitrous oxide reductase from Achromobacter cycloclastes. Journal
of Inorganic Biochemistry. 101: 1836-1844.
Grant, R.F. and Pattey, E., 2003. Modeling variability in N2O emission from
fertilized agricultural fields. Soil Biology & Biochemistry. 35: 225-243.
Hyde, B.P., Hawkins, M.J., Fanning, A.F. Noonan, D., Ryan, M., OToole, P.,
Carton, O.T., 2006. Nitrous oxide emissions from a fertilized and grazed
grassland in the South East of Ireland. Nutrient Cycling in Agroecoystems. 75:
187-200.
Kacar, B. ve Katkat, V., 2007. Gbreler ve Gbreleme Teknii. Nobel Yayn. s.
136.
Klalolu, M. ve Berkes, F., 2003. Ekoloji ve evre Bilimleri. s.115.
Kettunen, R., Saarnio, S., Martikainen, P.J., Silvola, J., 2006. Increase of N2O
fluxes in agricultural peat and sandy soil under elevated CO2 concentration:
concomitant changes in soil moisture, groundwater table and biomass
production of Phleum pratense. Nutrient Cycling in Agroecosystems. 74: 175189.
Koyiit, R., 2004. Tarmsal ekosistemde toprak ynetim sistemlerinin
denitrifikasyona etkisi. Trkiye 3. Ulusal Gbre Kongresi, Tarm-Sanayi-evre,
Tokat. S. 655-662.
116
Liu, X. J., Mosier, A.R., Halvorson, A.D., Reule, C. A., Zhang, F.S., 2007.
Dinitrogen and N2O emissions in arable soils: Effect of tillage N source and soil
moisture. Soil Biology & Biochemistry. 39: 2362-2370.
Morkved, P.T., Drsch, P., Bakken, L.R. 2007. The N2O product ratio of
nitrification and its dependence on long-term changes in soil pH. Soil Biology &
Biochemistry. 39: 2048-2057.
Mosier, A., Kroeze, C., Nevison, C., Oenema, O., Scitzinger, S., Van Cleemput,
O., 1998. Closing the global N2O budget: nitrous oxide emissions through the
agricultural nitrogen cycle. Nutrient Cycling in Agroecosystems. 52: 25-248.
Salm, C. Van der., Dolfing, J., Heinen, M and Velthof, G.L., 2006. Estimation of
nitrogen losses via denitrification from a heavy clay soil under grass. Agriculture
Ecosystems and Environment. 119: 311-319.
Sanchec-Martin, L., Vallejo, A., Dick, J., Skiba, U.M. 2007. The influence of
soluble carbon and fertilizer nitrogen on nitric oxide and nitrous oxide emissions
from two contrasting agricultural soils. Soil Biology & Biochemistry. 40: 142-151.
Schimann, H., Joffre, R., Roggy, J.C., Lensi, R., Domenach, A.M., 2007.
Evaluation of the recovery of microbial functions during soil restoration using
near-infrared spectroscopy. Applied Soil Ecology. 37: 223-232.
Simth, K.A., Thomson, P.E., Clayton, H., McTaggart, I.P., Conen, F., 1998.
Effects of temperature water content and nitrogen fertilisation on emissions of
nitrous oxide by soils. Atmosphere Environment. 32: 3301-3309.
Vallejo, A., Skiba, U., Garcia-Torres, L., Arce, A., Lopez-Fernandez, S.,
Sanchez-Martin, L., 2006. Nitrogen oxides emission from soils bearing a potato
crop as influenced by fertilization with treated pig slurries and composts. Soil
Biology & Biochemistry. 38: 2782-2793.
Yamulki, S., Harrison, R.M., Goulding, K.W.T. and Webster, C.P., 1997. N2O,
NO and NO2 fluxes from a grassland effect of soil pH. Soil Biology &
Biochemistry. 9: 1199-1208.
Ylmaz, H., 2004. Trkiyede Kimyasal Gbre retim, Tketim ve D
Ticaretindeki Gelimeler. Trkiye 3. Ulusal Gbre Kongresi, Tarm-Sanayievre, 11-13 Ekim, Tokat, s. 35-46.
Zabunolu, S. ve Karaal, ., 1986. Gbreler ve Gbreleme. Ankara niversitesi
Ziraat Fakltesi Yaynlar: 993. s. 36.
117
Levent AYLAN
stanbul Teknik niversitesi, Uak ve Uzay Bilimleri Fakltesi,
Meteoroloji Mhendislii Blm, 34469, Maslak, stanbul
e-mail:saylan@itu.edu.tr
zet
Karbondioksit atmosferdeki sera gazlar ierisinde nemli bir paya sahiptir.
Atmosfere verilen bu karbonun tekrar atmosferden alnmasnda okyanuslar ve
karasal ekosistemler (tarm, orman alanlar vb) nemli bir role sahiptir. Bitkiler,
atmosferden fotosentez vastasyla aldklar karbonu, solunum ile geri verirler.
Ancak bu ilem dengede deildir. Aradaki fark net karbon olarak bitkide birikir.
Bitkiler tarafndan biriktirilen karbon miktarnn ve ayn zamanda bu yzeyler
zerindeki net radyasyon, su buhar, hissedilebilir s aks ve toprak s aks
gibi deerlerin bilinmesi enerji ve su ile ilgili almalar asndan son derece
yararldr. Bu almada, tarm ve orman alanlar zerinde bitki gelime dnemi
boyunca meydana gelen karbondioksit, su buhar ve enerji ak deiiminin
belirlenmesinin neden nemli olduu, gnmzde bunlar lmek iin hangi
yntemlerin kullanld ve lkemizde bu alanda neler yaplmas gerektii
sorularna yant verilmeye allmtr.
Anahtar Kelimeler : CO2; Ak; Net ekosistem deiimi; Tarm ve Orman
Meteorolojisi
118
consists of soil and plants from the atmosphere to the surface. The plants sink
the carbon from the atmosphere by photosynthesis and emit carbon to the
atmosphere by respiration. But there is an imbalance between both processes.
The difference between the sink and emission is stored by the plants as carbon.
For this reason, knowledge about the sink and emission capacity; the exchange
of net radiation, latent heat, sensible, and soil heat fluxes above terrestrial
ecosystem is very useful not only climate change studies and also for the
estimation of future policy about the topics related with water, energy, drought
etc. In this study, it has been tried to answer for the following questions: Why is
the estimation of the CO2, H2O and energy fluxes in the agricultural and forest
areas necessary?; Which methods have being used to measure these fluxes?
and What should be done about this topic in Turkey?.
Key words : CO2; Flux; Net Ecosystem Exchange; Agricultural and Forest
Meteorology
119
Giri
Bilimsel aratrma sonular gstermektedir ki, sanayilemenin balangcndan
itibaren, atmosferdeki sera gazlar konsantrasyonunda nemli bir art vardr.
Gnmzde bu durum kresel snmaya ve sonuta dnyadaki ekosistemi
etkileyebilecek iklimsel deiimlere sebep olabilecek duruma gelmitir. klimlerin
deiimine neden olan birok doal olay vardr ve iklimler deiecektir.
Gnmzde zerinde durulan ve durulmas gereken, atmosferdeki bu sera
gazlar konsantrasyonlarnda dikkate deer ve hzl arta genellikle insan
kaynakl etkilerin (antropojenik) sebep olduudur. Bu amala, Dnyada, 80li
yllarn sonlarnda yaklak gnmzden 20 yl kadar nce iklim deiimi
konusunda hkmetler aras bir kurulu (IPCC) almalarna balam ve
iklimdeki deimeler, bunun sebepleri, etkileri ile alnmas gerekli nlemler
zerinde younlamtr. Gelinen nokta, atmosferde sera gazlarndan zellikle
CO2, CH4 ve N2O konsantrasyonlarnda nemli artn olduu ve bunun
yavalatlmas, durdurulmas hatta azaltlmas gerektiidir (aylan, 2007).
Dnyada sera gazlarndaki ani ykselmenin sebepleri olarak birok neden
gsterilmektedir. Sera gaz emisyonunun byk bir ksm, fosil yakt kullanan
faktrlerden kaynaklanmaktadr. Artan nfus ve gelien teknoloji ile ykselen
enerji ihtiyalarn karlayabilmek iin kurulan ve fosil yakt ile alan tesisler
ve fosil yakt tketen dier kaynaklar, atmosferdeki CO2 konsantrasyonunu
gnmzdeki seviyeye karan ana sebeplerdendir.
Atmosferdeki CO2 konsantrasyonu zellikle son 50 yllk dnemde ok hzl bir
art gstermi ve gnmzde 379 ppm deerine kadar ykselmitir. Atmosferik
CO2 konsantrasyonu son on ylda her yl ortalama 1.9 ppm artmtr. Kresel
scaklkta da son 50 ylda dorusal bir art eilimi vardr ve ortalama her on
ylda 0.19 oC gibi bir art sz konusudur. Gelecek 20 ylda da hava scaklnn
ortalama 0.2 oC/10 yl artaca tahmin edilmektedir. Farkl olas artlara gre
hazrlanan senaryolarn sonucunda iklim modelleri vastasyla 2100 ylna kadar
kresel hava scaklnn minimum 1.1 oC ile maksimum 6.4 oCye kadar
artabilecei de ngrlmektedir (IPCC, 2007). Bu durum kresel snmaya ve
sonuta iklimin deimesine neden olmaktadr.
Karbon dngs
Atmosfere salnan sera gazlarnda en byk yzdeyi CO2 oluturmaktadr.
Karbondioksitin atmosferde, karalarda (toprakta ve bitkilerde) ve denizlerde
karbon olarak biriktii ve yerkrede bir karbon dngs olduu bilinmektedir.
Kresel karbon dngs nedir? Bunu aklamak iin karbonun nerelerde
bulunduunu aklamakta yarar var. Karbon yerkrede organik molekller
olarak canl veya lm organizmalar biiminde biyosferde; gaz olarak
atmosferde; organik madde olarak toprakta; fosil yakt ve sediment (kaya)
olarak litosferde; znm atmosferik karbondioksit olarak ve kalsiyum
120
121
122
123
Ekosistemin net karbon birikimi, yani fotosentez ile yutulan ve solunum ile
atmosfere verilen karbon arasndaki fark, en doru bir biimde belirlenmelidir.
Aadaki ekil 1de, soya bitkisi zerinde Japonyada aylan ve arkadalar
(2008) tarafndan yaplan bir aratrmadan elde edilen, Net ekosistem deiimi
(NEE), Brt Fotosentez (GPP) ve solunum (Re) deerlerinin bir gn (24 saat)
ierisindeki deiimlerine bir rnek verilmitir.
0.5
NEE
0.4
Re
0.3
GPP
0.2
0.1
0
-0.1
-0.2
-0.3
-0.4
30
20
0
33
0
50
0
63
0
80
0
93
0
11
00
12
30
14
00
15
30
17
00
18
30
20
00
21
30
23
00
-0.5
Saat
124
125
bitkiler zerinde enerji aklar ile ilgili almalar uzun yllardr yaplmaktadr.
CO2 deiimi ile ilgili ilk alma Inoue (1958) tarafndan balatlm ve onu
1960ta Lemon; Monteith and Szieczin almalar izlemitir. 1969 ylnda
Denmeadn daha ok tarmsal rnlerin gelime dnemi boyunca CO2 aklarn
belirleme almalar izlemitir. Ormanlarda ilk kez karbondioksit aklar ile ilgili
1969 ylnda iki ayr alma yapan aratrmaclar Denmead ile Baumgartnerdir.
Daha sonra, 1976 ylnda Jarvis ve arkadalar bu konuda aratrma
yapmlardr. Rapauch ve Legg (1984), Kaimal ve Finnigan (1994) bu alanda
yaplan dier mikrometeorolojik almalardr. 1980li yllara kadar Eddy
Kovaryans (EC) yntemi ile ilgili almalar istenilen dzeyde deildir. Ancak
daha sonra teknolojideki ilerleme bilhassa sonik anemometre, infrared gaz
analiz aletleri ve veri toplayclardak gelime ile birlikte bu yntemin
uygulamalar da artmtr. Tarmsal rnler zerinde, ormanlarda; ayr ve
meralarda ksa sreli almalar yaplmtr. 1993 ylnda Wofsy ve arkadalar
ve ve 1994 ylnda Vermetten ve arkadalar, EC yntemi ile karbon dioksit ve
su buhar aklarn ormanlarda srekli len ilk aratrmaclardr. Bunlarn yan
sra 1993te kuzey Amerikada 1996 ylnda Greco ve Baldocchi, Japonyada
1999 ylnda Yamamoto ve arkadalar ve Avrupada 1996 ylnda Valentini ve
arkadalar ve bu aratrmaclar takiben baz lmler iin gerekli sistemler
kurulmu ve altrlmtr. Bunlarn dnda daha birok aratrmac konu ile
ilgili aratrma almalar yrtmlerdir. Bugn dnya da 300e yakn
istasyonda CO2 ve enerji aklar llmektedir. Asyada AsiaFlux ve Avustralya
ve Yeni Zelandada UzFlux ad altnda bir ak lm a bulunmaktadr (aylan,
2007).
Gnmzde CO2, su ve enerji aklar, dnyada ki dier Ak Anda yer alan
lmlerde de kullanlan mikrometeorolojik yntemler olan Eddy Kovaryans
(EC) veya Bowen Oran enerji Dengesi Yntemleri ile belirlenmektedir. Bu
yntemlerden bilhassa EC yntemi dnyada hem ormanlarda hem de tarmsal
bitkilerin CO2 ve enerji aklarnn belirlenmesinde en fazla kullanlan yntemdir.
lkemizde de bu yntemleri kullanarak CO2 ve enerji aklarnn llmesi,
uzaktan alglama almalar ile ilikilendirilmesi ve gelitirilen modellerin test
edilmesi ve mmknse model gelitirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bu
konuda yaplacak almalarn; lkemizin gelecekteki su ve enerji kullanm;
evre ile ilgili konularnda gelecekte alnacak kararlara destek salamas
bakmndan; tevik edilmesinde yarar vardr.
126
Kaynaklar
Anthoni PM, Law BE, Unsworth MH (1999) Carbon and water vapor exchange
of an open-canopied ponderosa pine ecosystem. Agricultural and Forest
Meteorology, 95, 151-168.
Baldocchi, D. D., Hicks, B. B., Meyers, R. P. (1988) Measuring biosphereatmosphere exchanges of biologically related gases with micrometeorological
methods, Ecology, 69: 1331-1340.
Baldocchi, D., Meyers, T. (1998) On using eco-physiological,
micrometeorological and biogeochemical theory to evaluate carbon dioxide,
water vapor and trace gas fluxes over vegetation: a perspective Agric. Forest
Meteorol.
Berger BW, Davis KJ, Yi C, Bakwin PS, Zhao CL (2001) Long-term carbon
dioxide fluxes from a very tall tower in a northern forest: flux measurement
methodology. J. Atmos Oceanic Tech., 18, 529-542.
Falge E, Baldocchi DD, Olson R, Anthoni P, Aubinet M, Bernhofer C, Burba G,
Ceulemans R, Clement R, Dolman H,
Granier A, Gross P, Grnwald T, Hollinger, D., Jensen N-O, Katul G, Keronen
P, Kowlaski A, Lai CT, Law
BE, Meyers T, Moncrieff JB, Moors E, Munger JW, Pilegaard K, Rannik ,
Rebmann C, Suyker A, Tenhunen
J, Tu K, Verma S, Vesala T, Wilson K, Wofsy S (2001) Gap filling strategies for
defensible annual sums of
net ecosystem exchange. Agric. For.
Meteorol., 107, 43-69.
Grace J (2001) Carbon Cycle, Ency. of Biodiversity, Vol.1 , 609-629.
Grace, J (2004) Understanding and managing the global carbon cycle, J.
Ecology, 92: 189-202.
FNCTCC (2007) First National Communication of Turkey on Climate
Change, Coordinated by Ministry of Environment and Forestry.
Editors: Gnay Apak and Bahar Ubay.
Foken T, Leclerc MY (2004) A survey of methods used to validate footprint,
models and their limitations. Agric. For.
Meteorol. (in press)
IPCC, 2007, Climate change 2007: Physical Science Basis, Summary for
Policymakers, 1-21.
Schmid HP (1994) Source Areas for Scalars and Scalar Fluxes. BoundaryLayer Meteorol., 67, 293-318.
Schmid HP, Lloyd CR (1999) Spatial representativeness and the location bias
of flux footprints over inhomogeneous areas. Agric. For. Meteorol., 93, 195-209.
127
128
129
130
METODOLOJ
Modelin oluturulmas iin ncelikle deniz seviyesi ykselmesinin ky
alanlarnda tetikleyecei olumsuz etkiler incelenmitir. Bu etkiler srasyla ky
artan ky erozyonu, artan frtna kabarmas sonucu daha ok alan su basmas,
ykselen suyun altndaki alan kayplar ve tatl su kaynaklarndaki tuzluluk art
olarak belirlenmitir.
kinci olarak, her bir etkinin oluumunda rol oynayan fiziksel parametreler ele
alnm, baskn parametrelerin genel oalrak bu etkileri tanmlayabilecei
varsaymndan yola karak toplam 12 parametre ayrntl bir literatr
taramasndan sonra modelde kullanlmtr. Proje srasnda yaplan teknik alan
almalar sonucunda deniz seviyesi ykselmesinin yarataca sorunlarn insan
etkinlikleri (baraj yapm, arazi kullanm vb.) sonucunda daha iddetli olarak
yaanabilecei gzlenmitir. Sonu olarak bu etkinliklerin de krlganlk
modelinde temsil edilmesi gereklilii ortaya kmtr. 7 nemli insan etkinlii
parametre olarak modele eklenmitir (Tablo 2).
Literatrde bulunan almalar temel alnarak, her bir parametre iin beli bir
snflandrma sistemi(1-5) kullanlarak krlganlk snflar (ok dk, dk,
orta, yksek ve ok yksek krlganlk) tablolar ve krlganlk matrisi
oluturulmutur. Yreye ait veriler girilerek doldurulan matris, fiziksel etki alt
indisi ve toplam krlganlk indisini aada verilen formller kullanlarak
hesaplar.
Fiziksel etki alt indeksleri (CVIetki), her bir etki iin tanmlanan parametrelerin, en
dk krlganlk durumu iin hesaplanan indekse blnmesi ile bulunur.
CVI etki
n
m
=
CVI en dusuk kirilganlik
(1)
131
CVI (SLR)n =
Yoreselparametrekirilganliklari
Grup icin hesaplananen dusuk kirilganlik
(2)
Bir blge ky alan krlganlk indeksi ile fiziksel etki alt indekslerine gre
aadaki ekilde snflandrlmtr:
En Dk Krlganlk: 1 CVI(SLR) <1.5
Dk Krlganlk: 1.5 CVI(SLR) <2.5
Orta Krlganlk: 2.5 CVI(SLR) <3.5
Yksek Krlganlk: 3.5 CVI(SLR) <4.5
En Yksek Krlganlk: 4.5 CVI(SLR) <5
UYGULAMA
Yukarda tanmlanm olan Ky Alanlar Krlganlk Modeli, Trkiye iin nemli
ekonomik, turistik ve ekolojik nemi olan ayn zamanda zel evre Koruma
Blgesi statsndeki Gksu Deltas (Silifke, Mersin) iin uygulanmtr. Kuzeyde
Toroslar ile evrili deniz seviyesinden ykseklii ortalama 2 metre olan Delta,
Gksu Nehri tarafndan ikiye blnm olup bata Paradeniz lagn ve Akgl
gl olmak zere, doal sulak alanlar, kumullar, kumsallar, ilenen tarm
alanlar ve yerleim merkezleri ile eitli jeomorfolojik ve ekolojik bir yapya
sahiptir. Tad ekolojik nem hem gzlenen ku ve bitki eitlerinin fazlal
ile kendini gstermektedir. 1968 ylnda kullanma alan sulama kanallaryla
nemli bir tarm blgesi haline gelen Gksu Deltas, ekonomik olarak da
lkemizin nemli deltalarndan biridir.
Gksu Deltasnn deniz seviyesi ykselmesine olan krlganln ortaya koymak
iin yaplan bu almada ncelikle Haziran ve Kasm 2006 tarihlerinde yaplan
blge alan almalar ile yreye ait veriler kullanlarak Ky Alanlar Krlganlk
Modelinin Matrisi oluturulmutur.
132
Dn
10 yl
25 yl
50 yl
100 yl
Dnemi
Meteoroloji
Hs(m)
5.170.10
5.810.14
6.280.18
6.760.21
stasyonu
Ts(s)
8.62
9.14
9.50
9.86
133
j.
134
135
136
Yer
Gksu Delta
Fiziksel Parametreler
Etki
Parametre
1 2 3 4 5
P1.3 Ky Eimi
0 1 2 0 2
18
0 1 0 2 3
25
TOPLAM
0 1 0 0 2
12
1
1
P2.3 H1/ 3
5
16
TOPLAM
0 0 0 0 1
0 0 0 0 1
0 0 0 0 2
10
1
1
0 1 0 0 2
12
TOPLAM
21.5
3.909090909
14
11
4.4
10.5
11.5
3.285714286
68.5
3.702702703
P3.2 Ky Eimi
TOPLAM
0 1 0 1 2
CVI Etki
P1.4 H1/ 3
Etki Toplam
tuzlanma
kaynaklarnda
Toplam
TOPLAM
4. Yer alt su
1 2 3 4 5
3. Su basmas
Parametre
P1.2 Jeomorfoloji
1. Ky Erozyonu
su basmas
Toplam
4
1
0 0 0 1 1
1
1
1 2 1 1 0
1
tuzluluk art
Su Derinlii
P5.4 Akm
TOPLAM
1
1
1
0 2 0 1 1
12
TOPLAM
2
1
0 1 1 0 1
10
4
13
TOPLAM
CVI(SLR)-1
CVI(SLR)-2
CVI(SLR)-3
137
E
t
k
i
D
z
e
y
i
Ky Erozyonu
Frtna kabarmasna
bal seller
Fiziksel
Su basmas
Yer alt Su
kaynaklar
Irmaklar
nsan Etkisi
BULGULAR
Uygulanan model sonucu Gksu Deltasnn krlganl 5 zerinden 3,7 yani
yksek krlganlk olarak hesaplanmtr (Tablo 2). Bu sonu deltalarn deniz
seviyesi ykselmesinden olumsuz etkileneceini gsteren dier almalarla de
uyumaktadr.
Fiziksel etkilere gre Gksu Deltasnn krlganl aadaki izelgedeki gibi
hesaplanmtr.
Fiziksel Etki
Su basmas
4,4
4,0
Ky erozyonu
3,9
3,28
3,0
138
140
bir
ana
balk
kendi
iinde
eitli
Kavram
Tanm
Sosyal
krlganla etkisi
(+)
1. Gelir
Hi okula gidilmemise
2. Demografi
3
3. Konut ve Doal
kaynaklara
bamllk
ve
altyap
141
+
+
BULGULAR
Gelir, demografi, konut-doal kaynaklara bamllk-altyapdan oluan l
parametre ve her bir parametreyi lmeye yardmc 10 komponentten oluan
matriks ile yaplan deerlendirme sonucunda aadaki deerler elde edilmitir:
Gelir: toplam 4 puan. Artan puan artan krlganl gstermektedir.
Hi okula gidilmemise
Gelir
Say
27
31.0
30
34.5
20
23.0
9.2
2.3
gelir
30
Frequency
20
30
27
10
20
Mean =1.17
N =87
0
-1.00
0.00
1.00
2.00
3.00
4.00
5.00
gelir
142
Demografi
34
31.2
54
49.5
16
14.7
4.6
demografi
60
50
Frequency
40
30
54
20
34
10
16
Mean =0.93
N =109
0
-1.00
0.00
1.00
2.00
3.00
4.00
demografi
143
Konutdoal
kaynaklara
bamllk
ve altyap
Say
1.5
11
16.7
38
57.6
16
24.2
konutkaynakaltyapi
40
Frequency
30
20
38
10
16
11
Mean =2.05
N =66
0
-1.00
0.00
1.00
2.00
3.00
4.00
konutkaynakaltyapi
Demografi Gelir
Ortalama
Konut-doal
kaynaklara
bamllkaltyap
0.93
1.17
2.05
Ortanca
Standart
Sapma
.80
1.04
0.7
144
145
146
KAYNAKLAR
Adger, WN. 1999. Social Vulnerability to Climate Change and Extremes in Coastal
Vietnam. World Development 27 : 249-269.
Adger, W Neil and Nick Brooks. 2003. Does global environmental change cause
vulnerability to disaster? In Pelling (ed). Natural disasters in a globalising world. pp 1942.
Blaikie, P., T. Cannon, I. Davis, and B. Wisner. 1994. At Risk: Natural Hazards,
Peoples
Vulnerability, and Disasters. London: Routledge.
Cutter, S. L., Boruff, B., Shirley, L. (2003); Social Vulnerability to Environmental
Hazards, Social Science Quarterly, Vol. 84, No:2, ss.247-249.
Downing, TE; Ringius, L; Hulme, M and D Waughray. 1997. Adapting to climate
change in Africa. Mitigation and Adaptation Strategies for Global Change 2 : 19-44.
Heinz Center for Science, Economics and Environment, 2000.
DEFRA Projesi Teknik Gezi Raporu (2006) ODT Deniz Mhendislii Aratrma
Merkezi, Ankara
IPCC (2007) Climate Change 2007: The Scientific Basis Summary for Policymakers
Working Group I to the Fourth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on
Climate Change, Paris, France
Keer M (2001) Gksu Deltasnn Jeomorfolojik Evrimi ve Gncel Akarsu-DenizRzgar Srelerinin Ky izgisinde Yapt Deiiklikler, Maden Tetkik ve Arama
Genel Mdrl Jeoloji Ettleri Daire Bakanl, Ankara
Morrow, B. H. 1999. Identifying and Mapping Community Vulnerability. Disasters
23(1):1118.
zyurt, G (2007) Vulnerability of Coastal Areas to Sea Level Rise: A Case Study on
Gksu Delta Yksek Lisans Tezi, ODT naat Mhendislii, Ankara
zel evre Koruma Kurumu (1999) Gksu Deltas zel evre Koruma Blgesinin
Ynetim Plan, T.C. evre ve Orman Bakanl zel evre Koruma Kurumu, Ankara
zel evre Koruma Kurumu (2005) Gksu Deltas, T.C. evre ve Orman Bakanl
zel evre Koruma Kurumu, Ankara
Putnam, R. D. 2000. Bowling Alone: Collapse and Revival of the American Community.
New York: Simon & Schuster.
Sorensen, R. M., R. N. Weisman, and G. P. Lennon (1984) Control of erosion,
inundation, and salinity intrusion caused by sea level rise. In Greenhouse Effect and
Sea Level Rise: A Challenge for This Generation, M. C. Barth and J. G. Titus, eds.
New York: Van Nostrand Reinhold.
147
zet:
Gnmzde, dnya gndeminin en nemli konularndan biri de kresel iklim
deiikliidir. Trkiyenin de iinde bulunduu enlemlerde scaklklarda artlarn
bunun yansra yalarda ve toprak su ieriinde azalmalarn olaca tahmin
edilmektedir. Kresel iklim modelleri ile yaplan almalara gre 2030 ylnda
lkemizin de byk bir ksm olduka kuru ve scak bir iklimin etkisinde
kalacaktr(IPCC, 1990). Trkiyede scaklklar kn 2oC, yazn ise 2-3oC
artacaktr. Yalar ise yazn %5-15 azalrken kn az bir art olacaktr. Bu
almalar neticesi kan raporlara gre, yar kurak olan lkemizde kurakln
etkilerinin gelecekte daha da fazla hissedilebilecei, suyun neminin lkemiz
iin gelecekte daha da artacan gstermektedir. Bu sebeplerden dolay
kresel iklim deiiminin, gelecekte su havzalarmz ne oranda etkileyeceini
aratrmak su kaynaklarnn planlanmas, iletilmesi ve ynetilmesi asndan
nemlidir. klim deiiminin muhtemel etkileri dikkate alnarak su kaynaklarnn
gelitirilmesi, mevcut projelerin iletmelerinin ise IPCC (Intergovermental Panel
on Climate Change) raporlarndaki senaryolara gre revize edilmesi lke
ekonomisi bakmndan gereklidir. inde bulunduumuz yzyl, sadece
gnmzn problemlerini deil, gelecekte belki de hi gereklemeyebilecek
olaylara ynelik senaryolarn zmlerinin de arand ve ilgili planlarn yapld
bir yzyldr.
Kurakln belirgin nedeni, yan azl olmakla birlikte suyu bilinli
kullanamamak, salkl iletememektir. Bu alma bu dnce nda
yaplmtr. Genel olarak iklim deiiminin hidrolojik etkileri ya deterministik veya
stokastik modeller kullanlarak aratrlmtr. Bu almada ise IPCC
raporlarnda yeralan senorya gerei ya ve scaklkta meydana gelebilecek
deiikliin aka olan etkisi irdelenmitir. Scaklk artlarna bal olarak
buharlamann da artlar dikkate alnmtr. stanbul line ime ve kullanma
suyunu temin eden be barajn mevcut ve gelecekteki iklim deiim
artlarndaki iletme almalaryla su potansiyelleri incelenmi ve en uygun
iletme almas ile verimin artrlmas hedeflenmitir.
Anahtar Kelimeler: Kresel iklim deiimi, ak, verim, su potansiyeli.
1.GR
me ve kullanma suyuna olan talep tm Dnyada olduu gibi Trkiyede de
dzenli bir ekilde artarken yeryzndeki mevcut su kaynaklarnn snrl
148
150
4.BLGENN KLM
Blgede, Marmara ve Bat Karadeniz iklimi etkindir. Bu lman iklim kuanda
yazlar scak ve az yal klar ise lk ve yal geer. Kyya paralel olarak
ve ky boyunca uzanan dalar Karadenizden gelen yamur bulutlarnn i
kesimlere doru hareketini engellemektedir. Bu nedenle ky kesimler i
kesimlere oranla ok daha fazla ya almaktadr.
Blgede yllk ya 500mm ile 1000mm arasnda deimektedir. Yllk ortalama
ya ~780 mmdir. Blgede ortalama scaklk ~ 14oCdir. Hava scaklnn
0oCnin altna dt sreler ksadr. Blgede etkin rzgar yn Kuzey,
Kuzeydou olmakla birlikte yl iinde mevsimlere bal olarak rzgar ynnde
deiiklikler olmaktadr.
5.ALIMA
IPCC kresel iklim deiiminin blgesel etkilerini incelerken, Dnyay 10
blgeye ayrmtr. Buna gre lkemiz, Ortadou ve Gneybat Asya
corafyasnda bulunmaktadr. klimin kurak ve su kaynaklarnn kt olmasndan
dolay, bu blgenin iklim deiikliinden etkilenme orannn daha fazla olmas
beklenmektedir [zgler, 2002]. Sz konusu iklim deiikliinin sonularn ele
almak gerekirse IPCC tarafndan Kresel klim Modelleri ile yaplan
projeksiyonlara gre 2030 ylnda Trkiyenin de byk bir ksm olduka kuru
ve scak bir iklimin etkisine girecektir [IPCC, 1990]. Trkiyede scaklklar kn
2oC, yazn ise 2 ila 3oC artacaktr.
Bu almada, IPCC (Hkmetler Aras klim Deiim Paneli) raporlarndaki
senaryo almalarna gre birtakm kabuller yaplmtr. Kresel snma
hakkndaki bu bulgular kesin nitelik tamamaktadr. Sadece muhtemel iklim
deiiklii senaryolarnn sonularn ifade etmektedir.
2030 yl esas alnarak, blgemiz dahilindeki meteoroloji istasyonlarnda llen
hava scaklklarnn ~2oC art gsterdii [Kadolu, 2004] kabulune bal olarak
ayn lmn yapld istasyonlarda scaklk-buharlama deerleri arasnda
korelasyon yaplarak buharlamalardaki deiimler de dzeltilmitir.Yine bu
senaryo almalarna gre, yalar kn az bir art gsterirken yazn %5 ile
15 azalacaktr. Akarsulardaki aklarda 2080 ylna kadar %20-30 azalacaktr.
denmektedir [Kadolu, 2005].
2005 ylnda, stanbula halihazrda ime ve kullanma suyu salayan
Bykekmece, Alibey, Sazldere, Terkos, merli, Darlk Barajlarna ait iletme
almalar gncellenmi verilerle yeniden allarak su potansiyelleri
belirlenmi ve rapor haline getirilmitir.
2030lu yllarda bu barajlarn su potansiyelleri ne olur veya iklim deiim
senaryolarnn kabullerine gre muhtemelen karlacamz su ktl
151
152
Barajlar
Min SS
kotu (m)
NSS kotu
(m)
Yllk verim
Yllk verim Deiim
%
(2005-stanbul (Kresel klim
Barajlar Revize
deiim
Min hacim NSS hacim letmeHidroloji senaryolarna
Raporuna gre)
gre)
(hm3)
(hm3)
B.ekmece
82.2 hm3/yl
69.6 hm3/yl
%15
merli
46m61.87m3
127.34 hm 368.18 hm3
188.4 hm3/yl
166.44
hm3/yl
%12
Alibey
13m-2.33
hm3
26m-34.87
hm3
32.88 hm3/yl
29.76 hm3/yl
%10
Darlk
21.5m-5.64
hm3
52m-113
hm3
92.04 hm3/yl
81.96 hm3/yl
%11
Sazldere
6.85m-2.57
hm3
22.40m91.3 hm3
51 hm3/yl
44.16 hm3/yl
%13
Terkos
-1m-42.10
hm3
4.50m186.8hm3
%18
Toplam
580.44
hm3/yl
501.12
hm3/yl
%14
153
hm3/yl olup imesuyu arzmz ise 1550 hm3/yl olmaktadr. Yaplan almann
sonularna gre su arzmzn, su ihtiyacmz karlayamad, yllk 350 hm3
ak bulunduu grlmtr.
Halihazrda inaat devam eden Melen Sistemi I.aama ile ylda 220 hm3 suyun
bu a kapatamayaca aikardr (Grafik-1).
Bu sonulara gre kresel snma ve iklim deiiklii neticesinde stanbul ciddi
bir kuraklkla kar karya kalacaktr. Bu dnemleri skntsz geirebilmek iin
planlama ve proje aamasnda bulunan almalarmzda alternatif projeler
retmemiz gerekmektedir. Yeni su kaynaklar da tespit edilerek
projelendirilmelidir.
Sonu olarak Melen Baraj I. ve II. Aamalarnn ivedilikle tamamlanarak 2030
ylndan nce hizmete sunulmas zorunluluu ortaya ckmtr.
154
7.KAYNAKLAR
Anonim ,1972, Trkiye klim Tasnifi ,DM Gn.Md.,ANKARA
Harmancolu N.,eker .,1997, Kresel klim Deiikliinin Akarsu Havza
leinde rdelenmesi,Meteorolojik Karakterli Doal Afetler Sempozyumu,DS
Gn.Md.Konferans Salonu,Ankara,7-9 Ekim 1997
IPCC,1990, Climate Change,The IPCC Scientific Assessment,Houghton
J.T.,Jenkins G.J.Ephraums J.J., Cambridge University Press,Cambridge,1990
Yldz M.,Malko Y.,Grbz A.,2001, Trkiye Akarsu Havzalarnda Hidrolojik
Kuraklk Analizi ,III.Ulusal Hidroloji Kongresi,Dokuz Eyll niversitesi,zmir,2729 Haziran 2001
Pala A.,Akyrek Z.,2001, klim Deiiminin Havza Bazndaki Etkilerinin
Belirlenmesi III.Ulusal Hidroloji Kongresi,Dokuz Eyll niversitesi,zmir,27-29
Haziran 2001
zgler H.,2002, Kresel klim Deiimi ve Su Kaynaklarmz zerindeki Olas
Etkileri,DS Blteni, Say-491-492, Mays-Haziran 2002
Czolu K.,Bayazt M.,nz B.,2004, Trkiye Nehirleri Takn, Ortalama ve
Dk Akmlarndaki Trendler ,IV.Ulusal Hidroloji Kongresi,T,stanbul,23-25
Haziran 2004
Kadolu M.,aylan L.,2004, Kresel klim Deiimi ve Su Kaynaklarmz,
stanbul ve Su Sempozyumu ,TMMOB Mimarlar Odas, stanbul,8-9 Ocak 2004
Kadolu M.,2005, Kresel klim Deiimi ve Trkiye,naat Mhendisleri
Odas stanbul ubesi,stanbul,19Mart 2005
Zran A.,2005, stanbul Barajlar Revize letme Hidroloji Raporu,DS
14.Bl.Md.,stanbul
155
zet
Endstri devriminden sonra atmosfere salnan insan kaynakl sera gazlarnn
miktarlarnn artmasyla sera etkisi kuvvetlenmi ve kresel snma sreci
balamtr. Bu snma sreci; iklimi oluturan rzgr, ya ve buharlama gibi
etmenlerde uzun sreli ve nemli deiikliklere neden olmakta; sonuta iklim
deiiklikleri yaanmaktadr. klim deiiklii hayatn her alan gibi ekonomik
yapy da nemli lde etkileyecek; tarm, sanayi ve hizmet sektrlerinde ciddi
deiimler grlecektir. Bu deiimden hizmet sektr altnda yer alan ve
ekonominin temel dinamiklerinden olan turizm de etkilenecektir.
klim deiiklii konusu lkemiz turizminde alternatif turizm trlerinin gelimesi
ile son yllarda yaanan gelimenin nndeki en nemli tehditlerden biri olarak
grlmektedir. Kitle turizminin yan sra pek ok alternatif turizm tr de iklim
deiikliinin olumsuz etkilerinden zarar grecektir. Temeli k yalar ve kara
bal olarak kayak sporuna dayanan k turizmi bu zararlardan en fazla
etkilenecek turizm trlerinin banda gelmektedir.
Ocak 2007de evre ve Orman Bakanl tarafndan yaynlanan klim Deiiklii
1. Ulusal Bildiriminde lkemizde zellikle bat blgelerinde k yalarnda
belirgin azalmalar olduu saptanmtr. Yine ayn raporda yaplan ngrlerde
Dou Anadolu ve Dou Karadeniz dalarnda kar kalnlklarnda 20 cm. ye
varan azalmalar beklenmektedir. Bu bildiride iklim deiikliinin k turizmine
etkileri ile Uluda, Erciyes, Kartalkaya ve Palandken gibi lkemizin nemli
kayak merkezlerinin ne ekilde etkilenecei incelenecek ve sektrn almas
gereken tedbirlerden bahsedilecektir.
Anahtar Kelimeler: klim deiiklii, k yalar, k turizmi, Trkiyedeki
kayak merkezleri, adaptasyon yntemleri
156
GR
Endstri devriminden sonra atmosfere salnan insan kaynakl sera gazlarnn
miktarlarnn artmasyla doal sera etkisi kuvvetlenmi, atmosferin s tutma
kapasitesi ykselmi ve kresel snma sreci balamtr. Son yz yl ierisinde
yeryznn ortalama scakl 0.74 C artmtr. 1995 ile 2006 yllar arasndaki
on iki yln on biri scaklk kaytlarnn tutulmaya baland 1850den bugne
kadar llen en scak yllar olarak kayda gemitir. Hkmetler aras klim
Deiiklii Paneli (IPCC)nin 2007 ylnda yaynlam olduu 4. lerleme
Raporunda 2100 ylna kadar ngrlen kresel ortalama scaklk art 1.8 ile
4.0 C arasndadr (IPCC, 2007).
Yeryzndeki herhangi bir yer iin belirli bir zamanda yaanan ve gzlenen
atmosferik olaylarn tmne hava durumu ad verilir. Belirli bir blgede uzun
yllar boyunca gzlenen atmosferik olaylarn geneline ise iklim olarak adlandrlr
(Trke, 2007). Kresel snma, iklimi oluturan scaklk, rzgr, ya ve
buharlama gibi etmenlerde uzun sreli ve nemli deiikliklere neden olmakta;
sonuta iklim deiiklikleri yaanmaktadr (EPA, 2007). klim deiikliine bal
olarak scaklk ve yalarda anormallikler gzlenecek, u hava olaylarnn
grlme saylar ve sklklar artacaktr. klim deiiklii hayatn her alan gibi
ekonomik yapy da nemli lde etkileyecek; tarm, sanayi ve hizmet
sektrlerinde ciddi deiimler grlecektir. Bu deiimden hizmet sektr
altnda yer alan ve ekonominin temel dinamiklerinden olan turizm de
etkilenecektir.
Kresel scaklk art nedeniyle eriyen buzullar ve okyanuslarn genlemesiyle
deniz seviyesindeki ykselmeler, turistik blgelerin ar snmas, su
kaynaklarndaki azalmalar, kuraklk ve seller ky turizmini olumsuz
etkileyecektir (Giles ve Perry, 1988). Kar yalarnn azalmas, kar
kalnlklarnn incelmesi ve kar rtsnn srekliliinin olmamas sonucunda
kayak sezonu ksalacak ve k turizmi de iklim deiikliinden olumsuz
etkilenecektir (Harrison, Winterbottom ve Johnson, 2005).
KI TURZM
Turizmin genel karakteristii mevsimlik bir yapda olmas ve talebin genellikle
yaz aylarnda younlamasdr. Yaz aylarnda artan bu talep deniz-kum-gne
lsne dayanan kitle turizmi eklinde kendini gstermektedir. Ancak tatillerini
genellikle yaz mevsiminde geiren insanlarn son yllarda bu alkanlklarn k
mevsiminde de srdrmeye balad grlmektedir. Bu ynde giderek artan
talebi karlayabilmek amacyla turizmde gelimi lkeler bu talebe uygun
turistik rnler gelitirmiler, bunun neticesinde k turizmi domutur.
K turizmi, ncekara (1988)ya gre; odanda kayak sporu bulunmas
sebebiyle kayak sporuna uygun karl ve eimli alanlara yaplan seyahatleri ve
bu seyahatlerden konaklama hizmetleri bata olmak zere dier hizmetlerden
faydalanmay kapsayan faaliyetlerin tm olarak tanmlanmaktadr. Tanmdan
157
da anlalaca zere k turizmi iin belli bir ykseklik ve eim ile kayak
sporunun yaplabilmesine uygun mekanlar ve kayaa uygun kaliteli kar
gerekmektedir. Ayrca yksek yerlere kayaklar tayacak telesiyej, teleski gibi
aralar da k turizminin ihtiya duyduu temel altyap birimlerindendir. K
turizmi yaplacak blgede k turizm sezonunun sresi, karn kalma sresi ile
doru orantldr.
K turizmi potansiyeline sahip bir blgenin bu potansiyeli deerlendirebilmesi
iin gerekli unsurlardan biri de konaklama ve ulamdr. Belli yksekliklerde
konaklama tesisleri kurmak ve hizmet kalitesinde srdrlebilirlii salamak
nemlidir. Turistik rnnn bileik rn zellii nedeniyle karl ve eimli arazi
paralarnda ulama srekli ak olarak bulundurulacak karayolu ve havaalan
hizmetlerinin yerine getirilmesinin yannda yeme-ime ve elence iletmelerinin
bulundurulmas rn cazibesini artracak temel bileenlerdendir (ncekara,
1998).
K turizmi merkezlerinin genellikle dalk ve yksek arazilerde bulunmas
nedeniyle buralarda yatrm, ulam ve hammadde tedariki olduka g
artlarda gereklemektedir. Ancak esas zorluk bu merkezlerin ekonomik
faaliyetlerinin tamamnn Beyaz Altn da denilen kar varlna bal olmasdr.
Karn yeterince yamamas veya gereken kalitede olmamas demek o sezonun
bo gemesi demektir. Bu nedenle iklim deiiklii neticesinde iklim
koullarnda meydana gelecek deiimler k turizminin nndeki en byk
risklerden biri olarak ortaya kmaktadr.
K turizmi sayesinde turizmin 12 aya yaylmas kolaylamakta ve olduka
nemli miktarlarda gelir elde edilmektedir. Dnyada her drt ylda bir yaplan k
olimpiyat oyunlar ounlukla Avusturya, svire ve Fransa gibi altyaps
elverili, iletmecilik ve organizasyon yetenei gelimi lkelerde yaplmakta ve
k aylarnda nemli turizm hareketlerine sahne olmaktadr (ncekara, 1998).
ABD, Kanada, Avusturya, svire, Fransa, talya, Romanya ve Almanya k
turizminde gelimi lkelerdendir. yle ki Orta Avrupa lkelerinde svire ve
Avusturyann Alp dalarnda sunduklar k turizmi hizmetlerinden elde ettikleri
gelir spanyann sahillerinden elde ettii gelirle yarr durumdadr (TCKTB,
1997).
Kayak ve Dier K Sporlar
Karl alanlarda yaplan deiik sporlar arasnda karda ve buzda botla kaymak
(snow-spee rafting), kzak (snow-scating), buzul kaya (heli-skiing-helikopterle
gidilerek yaplan yksek da kaya), baloon skiing (balonla gidilerek yaplan
yksek da kaya) ve snowboard (geni bir kayak board- zerinde yaplan bir
tr kar sporu) saylabilir (Doaner, 2001). Kayak denilen arala kar zerinde
yaplan yarma, turistik ve sportif amal etkinliklere, kayak sporu denilir. Kayak
yapmak, teknik kurallar uygulayarak, karda kolay ve kontroll hareket
salamaktr. Kayak yapmann; slalom, byk slalom, sper byk slalom, ini,
paralel yarmalar, serbest stil, kayak kros, kayakla atlama, artistik kayak ve
tmsekli pistte kayma gibi eitli ekilleri vardr (http://www.adkk.org.tr).
158
159
Kuzey
Disiplini
Yarmalar
Alp
Disiplini
Yarmalar
Buz
Sporlar
Kzak
Minimum
20 30
20 30
20 30
30
Optimum
60
60
60
60
<0.6
<0.6
0.2 0.6
0.4 0.1
(-2) (-15)
5 (-20)
10 (-40)
10 (-30)
(-3) (-15)
(-3) (-15)
Uygun
deil
(-3) (15)
<20
<15
<45
<45
Kar Younluu
(g/cm3)
Rzgar Hz (km/s)
160
Erciyes/KAYSER
Kayak merkezi dan kuzey yamalarnda yer alan Tekir Yaylas zerindedir.
Erciyes Dann dou ve kuzey yamalarnda yer alan kayak alanlar 2200
3100 m ykseklikleri arasndadr. Kayak merkezinde toplam 1905 kii/saat 2
adet teleski ve 1 adet telesiyej olmak zere 3 adet mekanik tesis mevcuttur.
Snm bir volkan olan dan yksek ksmlar yln her mevsiminde kalc
karlarla rtldr. Kayak iin en uygun zaman 20 Kasm - 20 Nisan tarihleri
arasdr. Normal k koullarnda kar kalnl 2 m dolayndadr. Genellikle toz
kar niteliindedir. Yaz kaya, tur kaya ve helikopterli kayak yapmaya
elverilidir.
Palandken/ERZURUM
Palandken Kayak Merkezi'ndeki pistler dnyann en uzun ve dik kayak pistleri
arasnda yer almaktadr. Pistlerin toplam uzunluu 28 km. dir. En uzun pisti 12
km. ye ulamaktadr. Kayak alan 2200 3176 m. ykseklik kua zerinde yer
almaktadr. Balang yeriyle var noktas arasndaki ykseklik fark 1000 m.
dir. Slalom ve Byk Slalom yarmalar iin 2 adet tescilli pisti (Ejder ve
Kapkaya) bulunmaktadr. Kayak Merkezinde 5 adet telesiyej (toplam 4500
kii/saat kapasiteli), 1 adet teleski (300 kii/saat kapasiteli), 2 adet baby lift
(toplam 1800 kapasiteli), 1 adet gondol lift (1500 kii/saat kapasiteli) mevcuttur.
Yln 150 gn karla rtldr. Aralk-mays arasndaki dnem kayak etkinlikleri
iin en uygun zamandr. Normal k koullarnda 23 m kar ya almaktadr.
Mevsim
boyunca
"toz
kar"
zerinde
kayak
yaplmaktadr
(http://www.kayakfederasyonu.org.tr/download/kayak_merkezleri.doc).
lkemizdeki k turizmi merkezlerinin genel zellikleri tablo-2de yerleri ise ekil1de gsterilmitir.
161
AKSARAY
Hasanda
ANTALYA
Saklkent
BAYBURT
Kopda
BOLU
Kartalkaya
BURSA
Uluda
2000
2400
2 Teleski
2600
1850
2200
1750
2543
Palandken
2200
3176
Zigana
ISPARTA
Davraz
KARS
1850
2200
1650
2350
Sarkam
1750
2543
KASTAMONU
ANKIRI
1800
2000
Ankara
(280 km)
Antalya
(50 km)
Erzurum
2 Babylift
(85 km)
2 Telesiyej
4 Ay
6 Teleski
AralkNisan
3 Babylift
8 Telesiyej
7 Teleski
1 Teleski
2 Babylift
1 Gondol Lift
GMHANE
(en yakn
havaalan - km)
1 Teleski
5 Telesiyej
ERZURUM
Ulam
1 Teleski
4 Ay
AralkNisan
5 Ay
KasmNisan
4 Ay
1 Babylift
AralkNisan
2 Telesiyej
4 Ay
1 Teleski
AralkNisan
2 Babylift
4 Ay
Ankara
(244 km)
Bursa
(36 km)
Erzurum
(6 km)
Trabzon
(60 km)
Isparta
(58 km)
Kars
1 Teleski
AralkNisan
(55 km)
1 Telesiyej
4 Ay
Ankara
1 Teleski
Aralk-
(203 km)
162
Nisan
Ilgaz
KAYSER
Erciyes
ZMR
Bozda
SAMSUN
Ladik
GMHANE
akrgl
2200
3100
1700
2157
1400
1800
2250
2700
1 Teleferik
5 Ay
2 Telesiyej
KasmNisan
2 Babylift
3 Ay
3 Telesiyej
AralkMart
4 Ay
AralkNisan
6 Ay
EkimNisan
Kayseri
(25 km)
zmir
(110 km)
Samsun
(85 km)
Trabzon
(65 km)
163
164
165
ADAPTASYON YNTEMLER
klim deiiklii, kar sezonunu ve kar kalnlklarn azaltaca iin k turizmini
ciddi ekilde tehdit etmektedir. klim deiikliinin olumsuz etkilerini
azaltabilmek iin yaplmas gerekenler sera gaz emisyonlarnn azaltlmas
(mitigation) ve deiecek olan yeni koullara sektrn adapte edilmesidir.
Turizm sektrndeki emisyonlar, tesislerden ve zellikle de ulamdan
kaynakldr. kayak tesislerdeki enerji tasarrufunun salanmas, alternatif enerji
kaynaklarnn kullanm, s izolasyonunun yaplmas ve toplu tamacl
166
167
Yapay Kar
Yapm
Yllk Destek
Yksek
Arazilerin
Gelitirilmesi
Kayak
Eimlerinin
Tasarlanmas
birlii
Kayak
Turizminin
Adaptasyon Stratejileri
Sbvansiyon
Tek Destek
Olduu Gibi
Devam
Kadercilik
Kayak Turizmi
Alternatifleri
Kar
Bamll
Olmayan
Yl Boyu
Turizm
Kayak
Turizmini
ptal Et
168
169
KAYNAKLAR
Apak, G., Ubay, B., 2007, Trkiye klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildirimi,
Ankara
Breiling, M., Charamza, P., 1999, The Impact of Global Warming on Winter
Tourism and Skiing: A Regionalised Model for Autstrian Snow Conditions,
Regional Environmental Change, 1 (1), 4-14
Brki, R., Elsasser, H., Abegg, B, Koenig, U., 2005, Climate Change and
Tourism in the Swiss Alps, Hall, C.M. (Ed.), Tourism Recreation and Climate
Change, Channel View Publications, Great Britain
Elsasser, H., Brki, R., 2002, Climate Change as a Threah to Tourism in the
Alps, Climate Research, 20, 253-257
EPA,
Basic Information,
4.5.2007
Giles, A.R. Perry, A.H., 1988, The Use of Temporal Analogue to Investigate
the Possible Impact of Projected Global Warming on the UK Tourist
Industry, Tourism Management, 19 (1), 7580.
Hall, C.M., Higham, J., 2005, Introduction: Tourism, Recreation and Climate
Change, Hall, C.M. (Ed.), Tourism Recreation and Climate Change, Channel
View Publications, Great Britain
Hamilton, J.M., Madison, D.J., Tol, R.S.J., 2005, Climate Change and
International Tourism: A Simulation Study, Global Environmental Change,
15, 253 266
http://epa.gov/climatechange/basicinfo.html,
170
Koenig, U., Abegg, B., 1997, Impacts of Climate Change on Winter Tourism
in the Swiss Alps, Journal of Sustainable Tourism, 5 (1), 46-58
Scott, D., 2003, Climate Change and Tourism in the Mountain Regions of
North America, 1st International Conference on Climate Change and
Tourism, 9-11 April, Djerba, Tunisia
Scott, D., McBoyle, G., Minogue, A., 2007, Climate Change and Quebecs
Ski Industry, Global Environmental Change, 17, 181-190.
2013,
http://www.kultur.gov.tr/TR/dosyagoster.aspx?DIL=1&BELGEANAH=185004
&DOSYAISIM=TTStratejisi2023.pdf, Eriim: 22.10.2007
Turkey
Dymanic
Map,
http://www.snowforecast.com/maps/turkey_dynamical.shtml, Eriim: 22.10.2007
171
172
Frost&Sullivan
173
KLM
DEKLNN
GNDEME
GELMES
VE
SERA
Kresel ortalama scaklklarn, 2005 ylndan geriye doru giden 100 yl iinde
0.74 0.18 C ykseldii saptanmtr. Hkmetleraras klim Deiiklii Paneli,
20. yyn ortalarndan itibaren kresel ortalama scaklklarda gzlenen bu artn
byk ksmnn byk olaslkla antropojenik sera gaz konsantrasyonlarndaki
gzlenen arttan kaynakland sonucuna varmaktadr. Gelimi lkelerin
ulusal bilim kurulular ile en az 30 bilim akademisi ve topluluu bu sonular
onaylamakta, ancak baz bilim adamlar ise HDPnin baz bulgularna
katlmadklarn beyan etmektedir.
Baz projeksiyonlara gre, 21.yyda ortalama kresel yeryz scaklnn, 1.1
ile 6.4 C daha ykselecei ngrlmektedir. Deerler arasndaki fark, farkl
174
farkl
iklim
duyarll
modelleri
klim deiikliine neden olan sera gazlar olarak karbondioksit (CO2), metan
(CH4), diazotmonoksit (N2O), hidroflorokarbonlar (HFC), perflorokarbonlar
(PFC), kkrthekzaflorr(SF6) saylmaktadr. Ozon tabakasn etkileyen
klorofloro karbonlar da Montreal Protokolnde yer almaktadr. Sera gazlarnn
bir blm normal olarak atmosferde bulunan gazlardr. Ancak zellikle sanayi
devrimi sonrasnda atmosferdeki miktarlar ok artmtr. Halen sorun olarak
grlen durum, insan faaliyetleri sonucu oluan (antropojenik) emisyonlardaki
arttr.
Bilim adamlar tarafndan, ok nceki yllarda iklim deiikliine ilikin ilk
iaretler verilmitir. 1824 ylnda Joseph Fourier,
atmosfer olmasayd
yeryznn varolan durumundan ok daha souk olacan hesaplamtr.
1859 ylnda Tyndall baz gazlarn infrared radyasyonunu bloke ettiklerini
bularak, bu gazlarn konstantrasyonundaki deiimlerin iklim deiikliine
neden olabileceini ileri srmtr.
1896 ylnda sveli bilim adam Arrhenius insan kaynakl CO2 emisyonlarnn
kresel snmaya etkisi konusunda ilk hesaplamalar yapmtr.
Daha sonraki yllarda bu konularda eitli bilimsel almalar srdrlm,
nihayet 1979da I.Dnya klim Konferans dzenlenmitir. Sre, bundan sonra
aada sralanan nemli aamalar ile gelimitir:
1988de BM evre Program ve Dnya Meteoroloji rgt tarafndan
Hkmetleraras klim Deiiklii Paneli oluturulmutur.
1990da II.Dnya klim Konferans dzenlenmitir.
1992 Rio zirvesinde BM klim Deiiklii ereve Szlemesi (DS)
imzaya almtr.
1994te BM DS yrrle girmitir.
1997de Taraflar Konferansnda Kyoto Protokol kabul edilmitir.
Rusyann taraf olmasnn akabinde 2005te Kyoto Protokol yrrle
girmitir.
klim deiikliinin nedeni olarak grlen sera gazlarnn hangi srelerden/
faaliyetlerden kaynakland aada belirtilmektedir:
CO2 Emisyonlar: Yakt Tketimi, Endstriyel Sreler
175
Isnma Atmosferde
Sresi (yl)
CO2
CH4
21
12
N2O
310
114
HFC, PFC
SF6
140-12 000
23 900
Kalma
5-200
2- 50 000
3 200
176
14
12
10
1990
2005
0,6
7
0,6
2
4
2
1,8
1,4
3
6
1,4
1
1,2
3
16
14
,91
14
,98
0
Enerji Sanayi
Tarm
Atklar
Tablo-2 Sektrlere Gre Sera Gaz Emisyon Deiimi Ek-1 lkeleri 1990-2005
BM DS kapsamnda hazrlanan, Ulusal Sera Gaz Envanter Verileri 19902005 dokmannda yer alan verilere gre, OECD, AB ve Pazar Ekonomisine
Gei Srecindeki lkeler (PEGS) olarak kabul edilen eski sosyalist blok
lkelerinden oluan Ek-1 lkelerinin sera gaz emisyonlar, % 2.8 orannda
azalm olup, karbondioksit edeeri zerinden 1990 ylndaki 18.7 bin
teragram (Tg) miktarndan 2005 ylnda 18.1 bin Tg miktarna dmtr. 4
(DS kapsamnda iki trl izleme yntemi olup, bu deer arazi kullanm, arazi
kulanmndaki deiim ve ormanclk (LULUCF) hari olarak hesaplanan
rakamdr.) Ancak lkeler baznda incelendiinde, PEGSde, yaadklar
ekonomik daralmaya bal olarak 1990 ylndaki emisyonlarna gre % 35.2 lik
bir azalma olduu, buna karlk dier Ek-1 lkelerinin emisyonlarnn ayn
dnemde % 11 orannda artt grlmektedir. Kyoto Protokolne gre Ek-1
lkeleri 1990 seviyesine gre sera gaz emisyonlarn en az % 5 azaltmay
taahht eden lkelerdir.
Ayn dnemde enerji sektrndeki duruma bakldnda, sera gaz
emisyonlarndaki en byk artn 1990-2005 yllar arasndaki % 18.1lik oranla
ulatrma sektrnde, en fazla azalmann da, % 16.3 oran ile yaktlardan
kaynaklanan kaaklarda olduu grlmektedir. Enerji endstrilerinde ufak bir
ykselme olurken, imalat sanayi ve inaat sektrndeki enerji kullanmnda %
5lik bir azalma olmutur.
177
AB-15
3,447
9.0
4,180
10.
AB-25
4,064
9.0
4,925
11.0
OECD
12,780
11.1
----
----
EK-1lkeleri 14,289
12.2
17,288
14,7
PEGS D 11,633
13.4
13,855
16.0
Dnya
24,983
4,0
-----
231
3.3
286.3
TRKYE
Tablo- 3
---4.1
178
aadaki
alanlarda
179
2005
2010
2015
2020
Ta kmr/kok
31.653
49.477
Linyit/asfaltit
9.616
11.301 18.509
24.712
32.372
Petrol
49.576
60.215
Doal gaz/LNG
19.451 20.331
41.054
51.570
180
30.455
Hidrolik
3.038
Nkleer
Yenilenebilir
thal edilen elektrik
TOPLAM
6.964
48
3.602
4.903
7.060
9.419
8.230
8.230
6.820
7.312
8.243
10.323
1.398
2003
2005
2010
2015
2020
Sanayi
26.117
27.003
41.646
55.508
76.408
Konut
19.634
21.648
29.015
38.503
47.542
Ulatrma
12.395
14.298
19.915
26.541
34.037
Tarm
3.086
3.475
4.368
5.441
6.751
Enerji d
2.098
2.202
2.514
2.844
3.220
Kiisel
kullanm
4.558
4.807
5.967
6.997
8.593
TOPLAM
67.887
73.433
103.425
135.834
176,551
1.3, biyogaz ve atklar % 0.085, jeotermal % 0.1 paya sahiptir. Gelecee ynelik
planlarda da hidrolik hari dier yenilenebilir kaynaklara dayal santrallarda
fazla bir art ngrlmedii anlalmaktadr.
182
MTCE*
Emisyon
Kayna
1990
1995
2000
2003
2005
2010
2015
2020
Elektrik
9.311,72
12.952,7
5
21.011,4
3
20.297,9
5
22.379,5
0
31.887,0
3
41.538,50
60.751,51
Sanayi
10.291,3
6
11,508,0
9
16.423,9
5
18.471,7
7
20.644,0
6
31.661,0
4
40.183,72
53.867,75
Ulatrma
7.245,33
9.175,43
9.933,63
10.243,6
3
11.842,9
4
16.487,3
3
21.948,30
28.093,68
Konutlar(dier
)
8.872,79
9.918,76
10.404,8
1
9.857,15
9.182,99
13.331,8
3
16.624,33
18.749,79
2.614,46
3.287,80
4.106,22
5.103,88
460,12
1.058,44
1.206,72
1.342,53
67.124,0
6
97.713,4
7
125.607,7
8
167.909,1
6
Tarm
Arz
Toplam
35.721,2
0
43.555,0
4
57.773,8
2
58.870,5
0
183
37.2 Mtoe
% 16.8
Sanayi sektrnde
28.7 Mtoe
% 14.6
Konut sektrnde
9.4 Mtoe
% 14.4
184
1.937.314
Dk Talep Senaryosu
330,956
161,057
6.338.122
-8,84
-32,0
1.766.961
-8,79
-114,0
Talep Tarafl
Verimliliin Artrlmas
Senaryosu
334,900
163,298
6.462.013
-7,06
-31,6
1.800.728
-7,05
-113,6
Nkleersiz Senaryo
346,811
168,955
7.045.343
1,33
n.a.
1.962.588
1,30
n.a.
Kojenerasyon
Senaryosu
350,718
135,452
6.993.980
0,59
n.a.
1.948.022
0,55
n.a.
MTCE
Maliyet
Verimlilii
($/ton)
6.953.060
% MTCE
Azaltm
167,861
Kmlatif
MTCE
Emisyonlar
(1000 ton)
Kmlatif
CO2
Emisyonlar
(1000 ton)
350,416
CO2 Maliyet
Verimlilii
($/ton)
Net Enerji
thalat
Maliyeti
109 2000
ABD Dolar
% CO2 Azaltm
Toplam
Ekonomik
Maliyet
Milyar 2000
ABD Dolar
SENARYOLAR
Referans Senaryo
185
2005
2010
2015
2020
nlemler
Gzetilmeyen 59.468 67.124 97.713 125.608 167.909
(referans) Senaryo
nlemler
Gzetilen
ynetimi) Senaryo
Tablo-10 Referans Senaryo ile Talep Ynetimi Senaryosuna gre Sera Gaz
Emisyonlarnn Yllar inde Deiimi ,DBUB
-Talep Ynetimi senaryosunda hem enerji arznn maliyeti decek hem de sera
gaz emisyonlarnda azalma salanacaktr. Bu arada partikl madde,
kkrtdioksit, azot oksit emisyonlar asndan da iyilemeler olacaktr.
-Talep Ynetimi erevesinde 2003-2020 yllar arasndaki toplam sera gaz
emisyonlarnda % 7 orannda bir azalma olacaktr. Bu almada sadece konut
ve sanayi sektrleri dikkate alnm olup, ulatrma sektrne ilikin veriler
yetersiz olduundan almaya dahil edilmemitir. Ulatrma sektr de dikkate
alnrsa iyileme potansiyelinin daha yksek olmas beklenmektedir.
Ancak DBUBdeki bu olumlu ngrlere karlk lkemizde sera gaz
emisyonlar hzla artmaktadr. Trkiye, 2004 yl itibariyle Ek-1 lkeleri arasnda
% 74.4 ile en yksek art oranna sahip lke olmutur. Trkiye statistik
Kurumunun (TK) verilerine gre, 2005 ylnda lkemizdeki toplam sera gaz
emisyonu 312.4 Mt CO2 e ulamtr. Bu miktar, 1990 ylna gre % 84
orannda bir art demektir. TK verileri, yukarda DBUBde 2005 yl iin yer
alan tahminlerle karlatrldnda, gereklemenin ngrleni olduka nemli
bir oranda at anlalmaktadr. (2005 yl iin DBUB: 67 174.4 MtCe =246.3
Mt CO2 e ile TK: 312.4 Mt CO2 e )
Sera Gaz emisyonlarnn sektrel dalm aadaki ekildedir:5
Enerji
% 77
Atklar
% 10
Endstriyel Prosesler
% 8
Tarm
% 5
186
2005 ylnda enerji kaynakl sektrel CO2 emisyonu incelendiinde, toplam CO2
emisyonunun %35inin evrim ve enerji sektrnden, %26snn sanayiden
kaynakland, ulatrma sektrnn %16lk bir paynn olduu ve geri kalan
%15inin ise dier sektrlerdeki yakt tketiminden olutuu grlmtr. Ayn
yl ierisinde toplam emisyonun %8lik oran ise endstriyel proseslerden
kaynaklanmtr.
Trkiyenin 2005 yl emisyon envanterinin TK tarafndan yaynlanm
olmasna karlk, DS kapsamnda ilgili uluslararas sekreteryaya iletilmedii
anlalmaktadr. Zira, DS kapsamnda yllk olarak yaynlanan lke
envanterleri iinde, Yunanistan ve Hrvatistan ile birlikte Trkiyenin de 2005 yl
verilerinin gelmedii belirtilmektedir.
ENERJ SEKTRNDE SERA GAZLARININ AZALTIMI N TEKNOLOJK
SEENEKLER
Enerji kaynaklarna gre sera gaz emisyonlarnn karlatrlmas ekil-1de
verilmektedir.
187
http://www.nuclearspin.org/index.php/Nuclear_is_not_the_Answer_to_Climate_Change
189
190
Gne Enerjisi
36. ve 42. derece Kuzey enlemleri arasnda yer alan Trkiye, coraf konumu
sebebiyle sahip olduu gne enerjisi potansiyeli asndan bir ok lkeye gre
ansl durumdadr. Yaplan almalara gre, Trkiyenin en fazla gne alan
blgesi Gneydou Anadolu olup, bunu Akdeniz Blgesi izlemektedir. Devlet
Meteoroloji leri Genel Mdrlnn verilerinden yararlanarak EE tarafndan
yaplan almaya gre, Trkiyenin ortalama yllk toplam gnelenme sresinin
2640 saat (gnlk toplam 7,2 saat), ortalama toplam nm iddeti 1311
KWh/m-yl (gnlk toplam 3,6 KWh/m) olduu tesbit edilmitir. Bu verilere
gre, Trkiyenin bir yl iinde ortalama 87 milyon tep termal potansiyele sahip
olduu dnlmektedir. 9
Trkiyede gne enerjisi en fazla scak su elde etme amac ile kullanlmakta olup,
bu ama iin kurulu olan gne kollektr miktar, 2001 Yl verilerine gre, 7,5
milyon m2 civarndadr. ou Akdeniz ve Ege blgelerinde kurulmu olan bu
sistemleri reten sektrde halen 100den fazla retici firma mevcuttur.
Jeotermal enerji
Trkiye, dnyada jeotermal s kullanm ve kaplca uygulamalar asndan in,
Japonya, ABD, zlandadan sonra beinci srada gelmektedir. Trkiyede halen
170 jeotermal saha ve alt scaklk snr 20 C olan toplam 1000 scak ve
mineralli su kayna bulunmaktadr. Bilinen jeotermal alanlarn % 95inin stma
ve kaplca kullanmna, kalannn ise elektrik retimine uygun olduu kabul
edilmektedir. MTA verilerine gre lkemizin ispatlanm termal kapasitesi 3348
MWth, muhtemel jeotermal potansiyeli ise, 150.000 dnm sera stmasna
veya yaklak 5 milyon konut edeerine karlk gelen 31.500 MWth dir. Bu
rakam lkemizdeki konutlarn % 30unu tekil etmektedir.
Toplam dorudan kullanm 1229 MWt olarak belirlenmi olmaktadr. 827 MWt
olan jeotermal stma kapasitesinin 635 MWTlk ksmn ehir, konut, bina ve
termal tesis stmas, 192 MWtlk ksmn da sera stmas meydana
getirmektedir. Ayrca, 402 MWtlk kapasite kaplca amal kullanlmaktadr.
Elektrik retim hedeflerine gre 2005te Denizli-Kzlderede 20 MWe olan
kurulu gcn 9. Kalknma Plan dnemi sonunda (2013) Germencik, Salavatl,
Tuzla ve dier sahalardaki retimle birlikte toplam 550 MWee ulamas
beklenmektedir. Is retim hedeflerine gre 2005 Ylnda 1229 MWt olan kurulu
gcn de, 2013 Ylnda 8000 MWte ulamas beklenmektedir.
Trkiyenin 2013 Yl jeotermal elektrik retim hedefi, 550 MWe (4 Milyar KWh/Yl)
olup, lkenin toplam jeotermal elektrik potansiyeli ise 2000 MWe* (16 milyar
KWh/yl, tevik destekli hal)dir.
191
Biyoktle enerjisi
Biyoktle kaynaklarmz, yukarda da belirtildii gibi birincil enerji kaynaklar
retiminde kmrden sonra gelen ikinci kaynaktr. Odun, hayvan ve bitki
artklarndan oluan bu grup konvansiyonel biyoktle olarak snflandrlabilir.
Son yllarda ise, gerek petrol ikame gerekse evre sorunlar nedeniyle, modern
biyoktle enerjisi nemli bir potansiyeli olan bir yenilenebilir enerji kayna
olarak gndeme gelmitir. Biyoktleye dayal yakt trleri arasnda unlar yer
almaktadr.
-eker pancar, eker kam, buday, msr gibi ekerli-niastal bitkilerden elde
edilen ve benzin trevi olan biyoetanol
-Kanola, ayiei, soya gibi yal tohum bitkilerinden elde edilen ve motorin
trevi olan biyodizel,
-Hayvan gbresi gibi organik ierii yksek maddelerden elde edilen biyogaz,
ehir atklarndan elde edilen p gaz(metan) veya eitli biyoktle
kaynaklarnn gazlatrlmas
-eitli orman ve tarm rnleri artklarnn, gda endstrisi artklarnn biyoktle
kayna olarak kullanlmas sz konusudur.
Bu kaynaklar, nce gda ve yem gvenlii dikkate alnmak kaydyla, fosil
yaktlarn ve dier yenilenebilir enerji kaynaklarnn yansra tamamlayc
kaynaklar olarak ele alnmaldr.
Dier yandan yenilenebilir enerji kaynaklar asndan en nemli eletirileri alan
kaynak da biyoyaktlardr. ABD ve ABnin biyoenerjiye ynelik tevik politikalar,
Cargill, Monsanto vb irketlerin tohumculuk ve tarmsal hammadde konusunda
ok karl i alanlar oluturmalar da eklenince, biyoyaktlar, yamur
ormanlarnn yok edilmesi, dier yandan gda ve yem ihtiyacnn riske girmesi
ve gda maddelerinin fiyatlarnn artmasndan sorumlu tutulmaktadr.
Konuyla ilgili gerek aratrmalar gerekse tartmalar srmekte, sera gaz
azaltmna ilikin olarak da birbiriyle elikili rakamlar verilmektedir. Hatta tam
tersine arazi kullanmnn biyoktle elde edilmesi amacyla deitirilerek yutak
alanlarnn yok edilmesi sonucunda sera gaz emisyonlarn arttrc ynde
etkileyecei ynnde eletiriler vardr. Avrupada son dnemde yaplan
aratrmalar bu adan nemlidir. rnein bu aratrmalardan ngilterede Royal
Society tarafndan Ocak 2008de yaynlanan almada, biyoktlenin
srdrlebilir bir ekilde gelitirilmesine ynelik bir ereve ortaya konmaya
allmtr. Biyoktleye dayal enerji kaynaklar, iklim deiiklii ve sera gaz
azaltm konusundan te, petroln ikamesi husunda da zerinde durulan bir
kaynaktr.
Birincil nesil biyoktlenin, gda ve yem ihtiyac ile ekolojik dengenin korunmas
gznnde tutularak retilmesi, tarm ve orman artklarndan, lignosellozik
hammadeden retilen ikincil nesil biyoyaktlar konusundaki aratrma
almalarna devam edilmesi dikkate deer grlmektedir.
192
193
Rzgar
Bavuru
nceleme
&
Uygun Bulma
Deerlendirme
Lisans Verilen
Adet MW
Adet MW
Adet MW
Adet MW
35
58
2.126,05
91,80
12
40,80
10,00
77
2.268,65
39,60 56
3.181,15
1.328,18
Jeotermal
Biyogaz
Biyoktle
TOPLAM
5,65
1
1
45,25 57
4,10
4,00
3.185,15
36
1.332,28
10
195
LKE
Kii
ENERJ
YOUNLUU Bana
Enerji
(tep/GSYH)
Tketimi
(tep)
TKETM
(Mtep)
Japonya
0.09
4.09
0.19
4.68
28.7
0.20
2.62
ABD
2 281.5
0.25
7.98
Dnya
10 029
0.29
1.64
0.38
1.06
OECD
Yunanistan
Trkiye
520.7
8 970
83.8
Tablo- 12
Enerji Younluu Asndan Trkiye ve dier lkelerle
Karlatrlmas , EE
Elektrik leri Etd daresinin yapt almalara gre lkemizde nemli bir
enerji tasarruf potansiyeli olduu da saptanmaktadr.
Sektrler baznda Enerji tasarruf Potansiyeli:
%
Sanayi
20
Bina ve Hizmet
30
Ulam
20
olarak belirlenmitir
Baz Sanayi
oranlar
Belirlenen %
Demir elik
Gerekleen%
10.41
0.87
Seramik
7.22
2.39
Gda
8.60
0.25
Tekstil
8.36
7.79
10.28
0.96
Genel Ortalama
196
13.65
Sanayi, Bina, Atk ynetimi ve Hizmet Sektrlerinde Sera Gaz Azaltm alma Grubu Raporu, Elektrik leri
Ett daresi Genel Mdrl, 2005
197
Effects of Climate Change on Energy Production and Use in the Unites States, US Climate Change Science
Program Synthesis and assessment Product 4.5, October 2007
198
Enerji kaynaklar
klim
Deiikliinin
Etkileri
Kmr
Doal gaz
Petrol
Nkleer
Hidrolik
/Tarmsal biyoktle
Muhtemel
Rzgar
Rzgar
iddeti
ve
sresindeki
deiiklikler,
ekstrem
hava
koullarnda oluabilecek zararlar
Gne
Jeotermal
199
13
Prof.Dr. Rza Kanber, klim Deiiklii ve Tarm konulu sunum, klim Deiiklii ve Trkiye Paneli ,
TMMOB Kimya Mhendisleri Odas, 16 Haziran 2007
200
Kaynak: Union of Concerned Scientists January 3, 2007 Smoke, Mirrors & Hot Air: How ExxonMobil Uses
Big Tobacco's Tactics to "Manufacture Uncertainty" on Climate Change
201
202
204
Kaynaklar:
1-International Energy Agency, World Energy Outlook 2007 Executive
Summary
2-UN Framework Convention on Climate Change, National Greenhouse Gas
Inventory Data for the period 1990-2005, 24 Ekim 2007
3-M.Trke, klim Deiiklii 12 Temel Soru, EMO Enerji Dergisi eki, s.3, 2007
4-Trkiye klim Deiiklii Birinci Ulusal Bildirimi, Ocak 2007
5- TK Blteni say 91 14.06.2007
6-Enerji Sektrnde Sera Gaz Azaltm alma Grubu Raporu, ETKB Enerji
leri Genel Mdrl, 2005
7- Enerji ve Tabii
www.epdk.gov.tr
Kaynaklar
Bakanl
verileri,
EPDK
web
sayfas
8-Trkiye Elektrik letim A.. web sayfas, Trkiye Elektrik Enerjisi 10 yllk
retim Kapasite Projeksiyonu (2007 2016), Temmuz 2007
9-Trkiye evre Vakf, Trkiyenin Yenilenebilir Enerji Kaynaklar Proje
sonular, 8-9 Kasm 2006
10-Biyoyaktlar ve Biyoyakt Teknolojileri Sempozyumu Bildiri kitab, TMMOB
Kimya Mhendisleri Odas ve Ziraat Mhendisleri Odas, Aralk 2007
11-Sanayi, Bina, Atk Ynetimi ve Hizmet Sektrlerinde Sera Gaz Azaltm
alma Grubu Raporu, Elektrik leri Ett daresi Genel Mdrl, 2005
12-Mehmet Gler, BM klim Deiiklii lk Ulusal Bildirim Enerji Sektrnde
Sera Gaz Azaltm Senaryolar, klim Deiiklii ve Trkiye Paneli, TMMOB
Kimya Mhendisleri Odas, 16 Haziran 2007
13-Union of Concerned Scientists January 3, 2007 , Smoke, Mirrors & Hot Air:
How ExxonMobil Uses Big Tobacco's Tactics to "Manufacture Uncertainty" on
Climate Change
14-Effects of Climate Change on Energy Production and Use in the Unites
States, US Climate Change Science Program Synthesis and assessment
Product 4.5, October 2007
205
206
207
Burada ikinci adm eitli lkelerin imalat sanayilerinde yaratlan katma deerin
teknoloji dzeyine gre paylarnn bulunmasdr. Yani bir dier deyile lke
sanayilerinde teknoloji gruplarnn pay hangi oranlarda olmutur. 2005 yl iin
tablo aada karlmtr.(seilmi lkelere gre)
MALAT SANAYNDE TEKNOLOJ DZEYNE GRE KATMA DEERDEK
PAYLAR(%)
(2005 YILI)
lke ileri teknoloji
LKE
Yksek
Teknoloji
Dk
Teknoloji
ABD
17,8
33,0
21,9
27,3
MEKSKA
9,2
30,9
23,2
36,7
G.KORE
21,1
32,7
28,6
17,6
JAPONYA
15,6
35,5
26,3
22,6
ALMANYA
10,7
39,1
30,4
19,8
FNLANDYA
10,3
28,9
22,7
38,1
FRANSA
13,4
30,2
27,1
29,3
NGLTERE
15,6
23,4
28,5
32,5
SPANYA
9,0
33,7
28,2
29,1
TALYA
7,7
29,9
26,3
36,1
PORTEKZ
5,3
18,1
22,1
54,5
YUNANSTAN
7,3
15,0
25,9
51,8
TRKYE
6,3
25,3
33,6
34,8
Yksek
Ortayksek
OrtaDk
Dk
Toplam
1990
3,62
17,08
50,16
29,14
100,0
1993
4,67
24,65
32,01
38,67
100,0
1996
3,14
21,32
31,57
41,23
100,0
1999
2,81
25,12
30,96
41,11
100,0
2001
2,90
27,14
29,40
40,56
100,0
2003
3,19
29,73
28,48
38,60
100,0
2005
3,87
30,14
27,15
38,84
100,0
ZELLKLERNDE
TEKNOLOJ
209
Alt Sektrler
letme Says
Dalm (%)
33465
11,5
71219
24,4
Aa ve Orman rnleri
27364
9,3
2907
1,0
Basm ve Yayn
8743
3,1
197
0,0
5601
1,9
9826
3,4
14522
5,0
10
4297
1,5
11
39815
13,7
12
Makina malat
19008
6,5
13
497
0,2
210
14
4208
1,4
15
562
0,2
16
2076
0,7
17
3810
1,3
18
1004
0,3
19
Mobilya
42716
14,6
20
170
0,0
TOPLAM
292007
100,0
:
:
Alt
sektrleri
toplam
1990
170,1
1995
195,5
15,0
2000
236,5
21,0
2005
267,2
12,0
2006
305,3
14,2
211
Tablodan grld gibi 1990 ylndan 2006 ylna art %79,5 olmutur. Bu
salmn eitli gaz emisyon kaynaklarna gre dalm aada verilmitir.
SERA GAZI SALIMININ KAYNAKLARA GRE
DAILIMININ PAYLARI (%)
Yllar
Enerji
Sana
Santralle
yi
ri
Ula
m
Tarmsal
Yan
rnler
Fosil
Yakt
lenmesi
Evrense
Dier
l
ve
(*)
Ticari
1990
20,1
15,7
12,1
11,8
10,7
10,1
19,5
1995
20,4
16,0
12,5
12,0
10,9
10,1
18,1
2000
20,7
16,3
13,0
12,2
11,0
10,2
16,6
2005
21,0
16,5
13,6
12,3
11,1
10,3
15,2
2006
21,3
16,8
14,0
12,5
11,3
10,3
13,8
212
Baz kimyevi madde rnleri ile kimya sanayinde hammadde elde edilen
sanayiler,
213
yapld. Bu proje ile ylda 335.000 ton buhar tasarrufu saland (Enerji Verimlilii
Kongresi, Haziran 2007, Kocaeli; Bildiri; G. Grpnar, S. Sakall)
Grld gibi bunun gibi pek ok sanayi tesisinde benzeri iyiletirme ve
modernizasyonlar yaplabilecei gibi, proseslerde yenilik uygulamalar da ortaya
konulabilir. Sera gazlar salnmn minimize edecek teknoloji seimi, enerji
tasarrufu salayacak yntemleri iermeli veya dorudan CO2 salm yapacak
kaynaklar azaltmaldr. rnein rn bana tketilen enerjinin azaltlmasn
salayacak kurutma, frn, ocak ve benzeri kazanlarn imalatnn yan sra
(tasarm farkl cihazlar), baca gazlarnn ssndan yararlanarak kullanlan besi,
kalorifer, kullanm, proses sularnn stlmas da nemli bir tasarruf getirecektir.
Trkiyede sanayi sektrnn salnmlar incelendiinde Akdeniz ve Karadeniz
blgelerinin 1,8 ton/kii ile ba ektii grlmektedir. Burada ikinci srada
Marmara ve Ege blgeleri yer almaktadr. Dikkati eken bir husus, organize
sanayi blgeleri ve kk sanayi sitelerinin bulunduu yrelerde CO2
salnmnn yksek olduudur. stanbul, zmit (Gebze dahil), Bursa, zmir,
Zonguldak (Demir-elik tesisleri), Ankara, Adana, Konya, Hatay (Demir-elik)
en yksek sera gaz salm olan yreler arasndadr. zellikle 7 organize sanayi
blgesi olan zmit en anssz durumdadr. Marmara blgesinde 16 organize
sanayi blgesi bulunmaktadr. Sektrel dalmlarda bu blgelerin arl
makina imalat ve madeni eya sanayinde younlamaktadr (%23). Bunu
otomotiv ve yan sanayi ile gda, iki ve ambalaj sanayileri (%16ar)
izlemektedir. Kimya, plastik ve kat %12, tekstil, konfeksiyon ve yan sanayileri
ise %11 pay almaktadr. Ayrca blgede ok sayda (98) kk sanayi blgesi
ve mnferit byk tesisler retim yapmaktadr. Demir-elik haddehaneleri bakr
ve alminyum levha tesisleri, kimya sanayi ve imento sanayi iletmeleri vs. gibi
byk tesisler mevcut olup, blge en fazla CO2 salm yapan bir sanayilemeye
sahiptir. Sanayiden kaynaklanan toplam sera gaz salnmlarnn %29u bu
blgeden yaplmaktadr. Teknolojinin enerji verimlilii ve s tasarrufu gz nne
alnarak seilmesi, mevcut proseslerin modernizasyonu halinde bu deerin
%20ye kadar drlebilecei sylenebilir.
Ege Blgesi ve Anadolu Blgesi OSB ve KSSleri younluu bakmndan
baa ba gitmekte ve CO2 salnmlarnn toplam %35i bu iki blgede
olmaktadr. En fazla retim yapan sektrler tekstil-konfeksiyon, gda-ambalaj,
madeni eya, kimya sanayi, plastik ve kat rnleri, otomotiv yan sanayi ve
yap malzemeleri, ta-topraktan mamul maddeler retimi olarak saptanmtr.
Bu blgelerde sera gaz salnmlar iin tebirler alnp, teknolojinin yaps ileri
teknoloji veya orta-yksek teknolojiye arln verirse, nemli lde sera gaz
salm azalmas olacaktr.
Akdeniz Blgesi, Karadeniz ve Gneydou, Dou blgeleri CO2 salm ise %37
olmaktadr. Bu blgelerde tesis saysnn okluu, kk sanayinin younluu
ve denetimsiz bir CO2 salm nemli bir modernizasyona zemin hazrlamtr.
Dolaysyla tesis saysndan ok dk teknoloji gruplarnn varl tehlike arz
etmektedir. Yalnzca sanayi tesislerin teknolojik yaps deil, onlara enerji veren
santrallerin fosil yakt kaynaklarna dayanmas da CO2 gaz (ve dierleri) salm
iin bir baka dezavantaj olmaktadr.
214
5. SONU VE KRTKLER
klim deiiminde nemli bir rol oynayan sera gazlar salnmnda sanayinin
paynn %24e kadar kt nceki blmlerde belirtilmi ve enerji tasarrufu ile
teknoloji modernizasyonunun bu pay azaltmadaki rol ortaya konulmutu.
Trkiyede enerji santrallerinin fosil yaktlara dayandrld ve bu nedenle
nemli bir CO2 salnmnn olduu ayrca zerinde durulmas gerekli bir
konudur. Burada gelecee ynelik olarak nerimiz sralanmtr.
215
ngrlen Etkiler
Daha iddetli ya
younluklarnda art
Tahmin: Olas
218
min
maks
Ocak
-18
16
ubat
-17
Mart
Ya
ort
Scaklk C
min
maks
ort
Aylar
min
maks
-0.1
237
66
Temmuz
33
16
0.6
13
155
58
Austos
-10
15
4.3
19
128
57
Eyll
Nisan
-4
18
9.7
33
135
64
Ekim
Mays
22
14.4
15
104
52
Haziran
28
18.9
119
30
Ya
min
maks
22.3
154
15
32
21.9
186
12
27
17.7
240
17
-6
22
12.0
18
309
47
Kasm
-11
17
5.9
15
243
65
Aralk
-15
14
1.7
268
73
-5
20
10.3
263
2000
552
Yl
219
ort
ort
220
221
222
223
224
228
229
KAYNAKLAR
Anonim 2000. Sekizinci Be Yllk Kalknma Plan, klim Deiiklii zel htisas
Komisyonu Raporu DPT: 2532 . K: 548
Bayramin, . Erpul, G. Karaca, A., ztrk, H.S., Suimez, B.R., 2008. Kresel
Isnma ve lke Tarmna Etkileri. Trk Tarm Dergisi, Tarm ve Kyileri
Bakanl.
Bayramin, ., G. Erpul, H. S. ztrk, H. E. Erdoan, A. Uurlu, A. Kesim 2007.
Trkiyede Erozyon Oluturma Gcn Gsteren Ya ndislerinin Belirlenmesi
Proje No: Tovag 104 O 444
Erpul, G., Bayramin, . Deviren, S. Ve Kaya, P. 2008.. Trkiyede su erozyonu
almalar iin uzun dnem meteoroloji verileri kullanlarak ulusal lekte ya
enerji ve iddetlerinin belirlenmesi (Proje no: 107Y155, Tbitak - AYDAG 2008).
Flanagan, D.C., Nearing, M.A. (Eds.), 1995. Technical documentation: USDAWater Erosion Prediction Project (WEPP). NSERL Report No. 10 (July).
National Soil Erosion Research Laboratory: West Lafayette, Indiana 479072077, USA.
Johns, T. C., Carnell, R. E., Crossley, J. F., Gregory, J. M., Mitchell, J. F. B.,
Senior, C. A., Tett, S. F. B. and Wood, R. A. 1997. The second Hadley Centre
coupled ocean-atmosphere GCM: model description, spinup and validation.
Earth and Environmental Science. 13: 103 134.
IPCC 2001. An Assessment of the Intergovernmental Panel on Climate
Change, Third Assessment Report, IPCC Plenary XVIII (Wembley, United
Kingdom, 24-29 September 2001).
IPCC Draft Summary Makes Headlines, Global Environ. Change Rep., pp. 1-3,
Sep. 22, 1995.
McFarlane, N.A., G.J. Boer, J.-P. Blanchet, and M. Lazare, 1992: The Canadian
Climate Centre second-generation general circulation model and its equilibrium
climate. J. Climate, 5, 1013-1044.
Nearing, M.A. 2001. Potential changes in rainfall erosivity in the U.S. with
climate change during the 21st century. Journal of Soil and Water Conservation
56(3):229-232.
Nearing, M.A., Foster, G.R., Lane, L.J., Finkner, S.C., 1989. A process-based
soil erosion model for USDAWater Erosion Prediction Project technology.
Transactions of the American Society of Agricultural Engineers 32 (5), 1587
1593.
Nearing, M. A., Jetten, V., Baffaut, C., Cerdan, O., Couturier, A., Hernandez,
M., Le Bissonnais, Y., Nichols, M. H., Nunes, J. P., Renschler, C. S., Souchere,
V., van Oost, K. 2005. Modeling response of soil erosion and runoff to changes
in precipitation and cover. Catena 61, 131-154.
230
Sauerborn, P., Klein, A., Botschek, J., Skowronek, A. 1999. Future rainfall
erosivity derived from large-scale climate models methods and scenarios for a
humid region. Geoderma 93, 269-276.
Thornthwaite. C. W., 1948. An approach toward a rational classification of
climate, Justor
Geographical Review, Vol. 38, No.1, pp. 55-94.
Tlay TUNCAY, Uurlu, A., Kesim, A., Erdoan, E., Erpul, G.,
Using Geographic Information Systems to Generate
Classification Map. Proceedings of SSST meeting, 22 - 26
International Soil Meeting (ISM) on Soils Sustaining Life on
Soil and Technology. anlurfa Turkey pp: 346-355
Bayramin,I. 2006
Turkey Climate
Mays 2006.The
Earth, Managing
231
233
234
rn kalitesinde farkllk
Et ve st verimliliinde d
olmas muhtemeldir
Srekli, yeterli, gvenli ve kltrel tercihlere uygun gdaya veya gda retmek
iin gerekli aralara ulalmas amacyla, ulusal varlklarmz olan toprak ve su
kaynaklarndan yararlanmann bir insan hakk olduu bilinciyle, doal
kaynaklara ynelik her trl metalatrma faaliyeti durdurulmal, birincil
retimden itibaren retici, sanayici ve tketicinin eitimine ynelik her trl
nlem alnmaldr,
235
ve
sulama
yatrmlar
zaman
236
Kaynak
Fraser, E.D.G., (2006) Food System Vulnerability Using Past Famines to Help
Understand How Food System May Adapt to Climate Change, Science Direct,
Ecological Complexty, 3, 328-335.
Gregory, P.J., Ingram, J.S.I., (2000) Global Change and Food and Forest
Production: Future Scientific Challenges, Agriculture,ecosystem and
Enviroment, 82, 3-14.
Jones, J.W., Hansen, J.W., Royce, F.S., Messina, C.D., (2000) Potential
Benefits of Climate Forecasting to Agriculture, Agriculture Ecosystems and
Environment, 82, 169-184.
Mc Michael, M., Powles, J., Butler. C., Uauy, R., (2007) Food, Livestock
production, Energy, Climate change and health. www.thelancet.com. Vol 370
october 6.
Palikhe, B.R., (2007) Relationship Between Pesticides Use and Climate
Change for Crops, The Journal Of Agrculture And Envronment Vol. 8, 83-91
Parry, M., Rosenzweig, C., Iglesias, A., Fischer, G., Livermore, M., (1999)
Climate change and World Food Security: aNew Assessment, Global
Environmental Change 9, 51-67.
Sanchez, P.A., (2000) Linking Climate Change Research With Food Security
and Poverty Reduction in the Tropics, Agriculture Ecosystems and
Environment, 82, 371-383.
Tao, F., Yokozawa, M., Hagashi, Y., Lin, E., (2003) Future Climate Change ,
The Agricultural Water Cycle and agricultural production in China, Agriculture
Ecosystems and Environment, 95, 203-215.
Tubiello, F.N., Fischer, G., (2007) Reducing Climate Change mpacts on
Agriculture Global and Regional Effects of Mitigation, 2000-2080, Science
Direct, Technological Forecasting Social Change, 74, 1030-1056.
Trke, M., (2007) klim Deiiklii 12 Temel Soru, EMO Yaynlar, 32s, Mattek
MatbaaclkBasn Yayn Tantm, Ankara.
237
238
239
240
E ( t ) = EP( t ). tanh
EP( t )
(1)
Burada;
E(t)
E ( t ) = c.EP( t ). tanh
EP( t )
(2)
: model parametresidir.
Denklem 2de verilen c parametresi yllk lekten aylk lee geii salayan
lek parametresi olarak tanmlanmaktadr (Xiong ve Guo, 1999).
2.3. Aylk Akmn Hesaplanmas
Bir ok kavramsal aylk hidrolojik modelde, havzann ya aka dntren
dzenleme etkisi, zemin depolamasnn dorusal ya da dorusal olmayan bir
fonksiyonu olarak ele alnmaktadr (Bayazt, 1998). Sunulan modelde de, aylk
akmlar, zemin neminin tanjant hiperbolik bir fonksiyonu olarak gz nne
alnm ve Denklem 3 ile verilmitir.
S( t )
Q( t ) = S( t ). tanh
SC
(3)
241
SC
(4)
t =1
MIN
(5)
Burada;
Qmodel, t: t aynda modellenmi akm (mm/ay)
Qgzlem, t: t aynda gzlenmi akm (mm/ay) dr.
3. Uygulama
Sunulan modelin uygulamas Gediz havzasnda yer alan Medar alt havzasnda
gerekletirilmitir. Medar ay havzasna ait akmlar, havza knda 1962 ylnda
kurulan EE509 no.lu Kayalolu akm gzlem istasyonunda gzlenmektedir. 901.6 km2
drenaj alanna sahip Kayalolu istasyonunun 1962-1996 yllar arasnda kalan
kaytlarna eriilebildiinden sunulan modelleme almas bu tarihler arasnda
gerekletirilmitir.
242
243
Bu amala Medar havzas aylk toplam tava buharlamalar ile aylk ortalama
scaklk deerleri arasnda korelasyon ve regresyon analizleri yaplm ve;
EP(T) =0.3523T2+1.3372T+8.6378
(6)
ilikisi elde edilmitir. ekil 2de Medar havzas aylk buharlama ve scaklk
ilikisi verilmektedir. klim senaryolarnda ortaya kan scaklk deiimleri bu
model yardmyla buharlama deiimlerine dntrlmtr.
400
350
300
EP (mm)
250
200
150
100
50
0
0
10
15
20
25
30
35
T (Co)
244
2050
2100
P(%)
P(%)
P(%)
Ocak
-3.3
-5.5
-11.6
ubat
-0.7
-2.6
-7.9
Mart
-0.2
-0.1
-0.6
Nisan
-5.9
-9.3
-16.2
Mays
-12.4
-18.7
-31.6
Haziran
-24.9
-35.9
-59.3
Temmuz
-35.2
-47.6
-73.0
Austos
-13.5
-20.4
-37.2
Eyll
-9.9
-15.7
-30.1
Ekim
-17.1
-26.5
-48.5
Kasm
-6.2
-10.5
-21.6
Aralk
-4.4
-6.5
-12.1
Yllk
-5.0
-8.0
-15.4
Aylar
245
2050
2100
0C
Ocak
+0.9
+1.4
+2.5
ubat
+0.9
+1.3
+2.4
Mart
+0.8
+1.2
+2.1
Nisan
+1.1
+1.6
+2.7
Mays
+1.4
+2.1
+3.7
Haziran
+1.6
+2.3
+4.1
Temmuz
+1.6
+2.3
+4.1
Austos
+1.7
+2.6
+4.5
Eyll
+1.5
+2.2
+3.8
Ekim
+1.4
+2.1
+3.7
Kasm
+1.1
+1.6
+2.7
Aralk
+1.0
+1.5
+2.6
Yllk
+1.2
+1.8
+3.2
Aylar
246
Model
Ortalama
(mm/ay)
10.8
10.0
S.Sapma
(mm/ay)
16.8
17.4
R2=0.94
1962-1979
Qg,Qm (mm)
140
120
100
80
60
40
Gzlem
Model
20
0
1
12 23 34 45 56 67 78 89 100 111 122 133 144 155 166 177 188 199 210
Aylar
6.0
7.6
S.Sapma
(mm/ay)
10.4
13.0
R2=0.87
247
1979-1996
Qg,Qm (mm)
100
80
60
Gzlem
40
Model
20
0
1
2030
2050
2100
Ort.Akm
(mm/ay)
8.40
7.07
5.67
4.05
Deiim
4. Sonular
Sunulan alma sonularna gre, iklim deiiklii nedeniyle Medar Havzas
akmlarnda nemli oranda azalma beklenmektedir. almann Gediz Havzas
geneline uyarlanmas halinde, havza su potansiyelinde benzer azalmalarn
grlmesi olasdr. klim deiimi, havzadaki su kaynaklarn giderek kstl hale
getirirken, dier yandan su taleplerinin artmasna ve sonuta sektrler arasnda
halen yaanmakta olan rekabetin daha da iddetlenmesine yol aacaktr.
Mevcut durumda havzada su kullanmnda en byk pay sahibi, yaklak %70
ile eski sulama yntemlerinin kullanld tarm sektrdr. te yandan, artan
sanayi ve imesuyu ihtiyac tarm sektr zerinde bask oluturmaktadr. klim
deiikii nedeniyle bozulan arz/talep dengesinin yeniden salanabilmesi
amacyla, havzada modern sulama yntemlerinin (basnl sulama) kullanlmas
halinde, tarm sektrnn payn %40lara drmek ve bylece dier sektrler
iin de kullanlabilir su fazlal yaratmak mmkn olacaktr. klim deiikliine
248
249
5. Kaynaklar
Acatay, T., (1996): Sulama Mhendislii. zmir, Dokuz Eyll niversitesi Vakf
(DEVAK). S.598.
Alcamo, J., M. Flrke ve M. Mrker (2007): Future long-term changes in global
water resources driven by socio-economic and climatic change. Hydrol. Sci. J.,
52, 247-275.
Aksoy, H., Unal, NE., Alexandrov, V., Dakova, S. ve Yoon J. (2008):
Hydrometeorological analysis of northwestern Turkey with links to climate
change. International Journal of Climatology (baskda)
Arnell NW (1998): Climate change and water resources in Britain. Climatic
Change 39:83110
Arnell, N.W. C. Liu, R. Compagnucci, L. da Cunha, K. Hanaki, C. Howe, G. Mailu,
I Shiklomanov ve E. Stakhiv (2001): Hydrology and water resources. Climate
Change 2001: Impacts, Adaptation and Vulnerability. Contribution of Working
Group II to the Third Assessment Report of the Intergovernmental Panel on
Climate Change, J.J. McCarthy, O.F. Canziani, N.A. Leary, D.J. Dokken and
K.S.White, Eds., CambridgeUniversity Press, Cambridge, 191-234.
Bayazt, M., (1998): Hidrolojik Modeller. T naat Fakltesi Matbaas, stanbul,
1998. S.1-4.
Bergstrm S, Carlsson B, Gardelin M. (2001): Climate change impacts on runoff
in Swedenassessments by global climate models, dynamical downscaling and
hydrological modeling. Climate Research 16(2):101112
Bostan, P. A., Akyrek, Z. (2007): Trkiyenin yllk ve mevsimsel ortalama ya
ve scaklk deerlerinin trend analizi. V. Ulusal Hidroloji Kongresi Bildiriler Kitab,
ODT, Ankara. 83-92.
Brutsaert, W. (1992): Evaporation into The Atmosphere: Theory, History And
Applications. Cornel University Pressi Ithaca, Ny.
Chang H, Evans BM, Easterling DR (2001): The effects of climate change on
stream flow and nutrient loading. Journal of American Water Resources
Association 37(4):863985
Christensen, JH, Hewitson B, Busuioc A (2007): Regional climate projections. In:
Solomon S, Qin D, Manning M et al. (eds) Climate change 2007: the physical
science basis. Contribution of working group I to the fourth assessment report of
the intergovernmental panel on climate change. Cambridge University Press,
Cambridge, United Kingdom and New York, NY, USA. http://ipccwg1.ucar.edu/wg1/wg1-report.html. Cited 18 June 2007
Cohen SJ (1986): Impacts of CO2- induced climatic change on water resources in
the Great Lakes Basin. Climatic Change 8:135-153
Coker AM, Thompson PM, Smith DI, Penning-Rowsell EC (1989): The impact of
climate change on coastal zone management in Britain: a preliminary analysis.
250
In: Conference on climate and water, vol 2. The Publications of the Academy of
Finland, pp 148-160
Fistikoglu O, Harmancioglu N. (2001): Yukar Gediz Havzasnda Aylk Su Btesi
Modeli Uygulamas. III. Ulusal Hidroloji Kongresi Kitab. SUMER, zmir. 269-278.
Gleick PH (1987) The development and testing of a water balance model for
climate impacts assessment: modeling the Sacramento Basin. Water
Resources Research 23:1049-1061
Harmancioglu NB, Fistikoglu O, Ozkul S, Alpaslan MN (1998): Decision making
for environmental management. In: Environmental data management, Vol. 27,
ch. 10. Kluwer Academic Publishers, Water Science and Technology Library,
Dordrecht, pp 243-288
Holt CP, Jones AA (1996): Equilibrium and transient global warming scenario
implications for water resources in Wales. Water Resources Bulletin 32:711-722
Houghton JT, Ding Y, Griggs DJ (eds) (2001): Climate change 2001: the scientific
basis. Contribution of working group I to the third assessment report of the
intergovernmental panel on climate change. Cambridge University Press, New
York
Hurd, B.H.,M. Callaway, J. Smith ve P. Kirshen, (2004): Climatic change and US
water resources: from modeled watershed impacts to national estimates. J. Am.
Water Resour. As., 40, 129-148.
Jones JAA (1999): Climate change and sustainable water resources: placing the
threat of global warming in perspective. Hydrological Sciences Journal
44(4):541557
Jones JAA, Liu CM, Woo M-K, Kung H-T (eds) (1996): Regional hydrological
response to climate change. Kluwer Academic Publishers, Dordrecht, The
Netherlands
Kaczmarek Z, Arnell NW, Starkel L (1996): Water resources management in the
face of climatic hydrologic uncertainties. In: Kaczmarek Z, Strzepek KM,
Somlyody L, Priazhinskaya V (eds) Climate, hydrology and water resources, vol
18. Kluwer Academic Publishers, Water Science and Technology Library,
Dordrecht, The Netherlands, pp 3-29
Kurtolu, . (2003): ki Parametreli Aylk Ya-Ak Modeli Ve Medar ay
Havzasnda Uygulanmas, zmir, Hidroloji Ve Su Yaplar Bitirme Projesi
Yneten: Yrd.Do.Dr. Okan Fstkolu. No: 248.
Leavesley GH (1994): Modeling the effects of climate change on water
resourcesa review. Climatic Change 28:159177
Lettenmaier DP, Gan TY (1991): Hydrologic sensitivities of the Sacramento-San
Joaquin River Basin, California, to global warming. Water Resources Research
26:69-86
Limbrick KJ, Whitehead PG, Butterfield D, Reynard N (2000): Assessing the
potential impacts of various climate change scenarios on the hydrological regime
251
252
253
Giri:
Tatlsu, tm insan toplumlarnn kurulmasnda ve karadaki doal hayatn
korunmasnda byk rol oynar, nk su, tm canl organizmalarn temel esi
ve her trl biyokimyasal reaksiyonun meydana geldii ortamdr. Dnyann
tatlsu alanlarnn ou s olmakla birlikte, litoral (bitkilerin) topluluklarn baskn
olduu ve derin sulara gre, birim su yzeyi bana daha retken olan ve
kullanm asndan da eitlilik arz eden birbirinden ayr s kimi zamanda
kk gllerden oluur (Moss 1998). lkemizde de durum farkl deildir.
Toplam 10,000 km2 yzey alanna sahip 200 doal gln ou yzey alan
geni ve sdr. lkemiz iin ekonomik ve ekolojik nemi byk olan Beyehir
(730 km2), Eirdir (482 km2), Uluabat (135 km2) gibi gller yzey alan byk ve
ayn zamanda s gllerdir.
S gllerin ekolojik yaplar ve biyoeitliliini etkilemekte besin tuzlarnn (N:
azot ve P:fosfor) ve balk komposizyonun nemi ok byktr. zellikle bu
deikenlerin nemi Kuzey Avrupa gllerinde ok youn olarak aratrlmtr.
Besin tuzlar younluu dk iken besin ann stnde yeralan avc tatlsu
levrei (Perca fluviatilis) ve turna bal (Esox lucius) balk topluluunda baskn,
su berrakl ve suii bitki geliimi yksek, ekolojik ve koruma deeri zengin
olan ekosistem yaps hakimdir. Geen son iki yz ylda bir ok gl, insan
faaliyetlerinin neden olduu, havzada tarmdan geri dnem sular, evsel ve
endstriyel atksularn verilmesiyle ar besin tuzu yklemesinin sonucu
trofiklemitir (Wetzel, 1983). Bu trofik gllerde, yksek alg biyoktleleri,
siyanobakter veya yeil alglerin yaz aylarnda ar patlamas sonucu
bulanklaan suda az sayda sualt makrofit bulunur ve planktivor ve bentivor
balk baskn duruma geerek gllerin koruma ve ekolojik deeri kaybolmu olur
(Moss, 1998). trofikasyon zellikle planktivor ve bentivor balk biyoktlelerinde
arta neden olur, bata kzlgz bal (Rutilus rutilus) ve apak bal (Abramis
brama) olmak zere, sazangillerin baskn olduu bir duruma geilir (Jeppesen
ve ark., 1990, 1994, 2003). lkemizdeki gllerde de artan N ve P girdisi sonucu
trofikleerek su berrakl kaybolmakta ve balk topluluklar ise sazan
ailesinden balklarca baskn hale gelmektedir (Beklioglu ve ark. 2003; Beklioglu
& Tan, 2007).
ounlukla yar veya tam kurak Akdeniz iklim koullarnn hakim olduu
lkemizde gllerinin ekolojik yaplar ve biyoeitliliinin belirlemede iklim ve
iklimden en ok etkilenen hidroloji ok nemlidir (Beklioglu ve ark. 2006).
Akdeniz ikliminin tipik zellilii olarak yaanan slak ve kurak periyotlar gllerin
hidrolojilerinde, su miktar, su deiim/bekleme sresi, su seviyesi gibi
deikenleri nemli olarak etkilemektedir. Kurak mevsimde su bekleme sresi
uzarken su seviyesi kritik seviyelere debilmektedir. Orta Anadoluda bulunan
Eymir ve Mogan Gllerinde su bekleme sresi 5-10 kat artarken, su
seviyelerinde en az 1 m dler yaanmaktadr (Beklioglu ve arka. 2006, zen
ve arka. sunuldu). Yine Beyehir, Marmara, Uluabat ve Ikl Gllerinde su
seviyesi dleri 2-4 m arasnda gzlenmektedir (Beklioglu ve ark. 2006).
Fakat burada gzden karlmamas gereken konu bu gllerin youn tarm
254
969,5
1,7
a) Eymir Gl
Tuzluluk
1,6
Su seviyesi
Tuzluluk (%0)
1,4
968,5
1,3
1,2
968,0
1,1
1
967,5
0,9
Eyll 07
Mays 07
Eyll 06
Ocak 07
Mays 06
Eyll 05
Ocak 06
Mays 05
Eyll 04
Ocak 05
Mays 04
Eyll 03
Ocak 04
Mays 03
Eyll 02
255
Ocak 03
Mays 02
Eyll 01
Ocak 02
Mays 01
Eyll 00
Ocak 01
Mays 00
Eyll 99
Ocak 00
Mays 99
Eyll 98
Ocak 99
Mays 98
Eyll 97
Ocak 98
Ocak 97
967,0
Mays 97
0,8
Su Seviyesi (masl)
969,0
1,5
2,4
974,0
b) Mogan Gl
Tuzluluk
Su seviyesi
2,2
973,5
Tuzluluk (%0)
973,0
1,8
1,6
972,5
1,4
972,0
Su Seviyesi (d.s.y.m)
1,2
971,5
1
Eyll 07
Mays 07
Eyll 06
Ocak 07
Mays 06
Eyll 05
Ocak 06
Mays 05
Eyll 04
Ocak 05
Mays 04
Eyll 03
Ocak 04
Mays 03
Eyll 02
Ocak 03
Mays 02
Eyll 01
Ocak 02
Mays 01
Eyll 00
Ocak 01
Mays 00
Eyll 99
Ocak 00
Mays 99
Eyll 98
Ocak 99
Mays 98
Eyll 97
Ocak 98
Ocak 97
971,0
Mays 97
0,8
256
257
Toplam girdi
Toplam kt
800
-1
12000
a) Eymir Gl
10000
600
8000
6000
400
4000
2000
200
0
0
-2000
-4000
-200
-6000
-8000
-400
6000
120
-1
140
Glii Toplam Fosfor (g l )
8000
100
4000
80
2000
60
0
40
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
0
1999
-4000
1998
20
1997
-2000
1993-95
b) Mogan Gl
258
a) Eymir Gl
Toplam kt
1900
35000
1400
25000
900
15000
400
5000
Toplam Girdi
45000
-100
-5000
-15000
-600
30000
780
25000
680
580
20000
480
15000
380
10000
280
5000
180
80
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
-120
1998
-10000
1997
-20
1993-95
-5000
b) Mogan Gl
259
3. Biyoeitlilik
Biyoeitlilik ekosistemlerin ve ekosistemlerde yaayan canl trlerinin
eitliliini ierir. Bir blgedeki biyoeitlilik, alan, enlem, boylam, ya,
izolasyon (da bariyerleri), uzun jeolojik zaman dilimlerindeki deiimler gibi
faktrler bir blgedeki habitat ve canl biyoeitliliini belirlemede en nemli
faktrlerdendir. Trkiye 7 enlem ve 19 boylam kapsayan geni yz lme
sahip byk bir lkedir. Yine lkemizin yllk ya ortalamalar kuzeyden
gneye
40
62.2
2007
2004
Klorofil-a (g l -1)
35
30
25
20
15
10
5
nce gl
Nazlgl
Derin gol
Buyuk gol
Abant
Yenicaga
Glck
Cubuk
Byk akgl
Kk akgl
Tasksg
Poyrazlar
Mogan
Eymir
260
ekil 5. Buzul a dnemlerinde Avrupa faunasnn Anadoluya g ve Anadolu gl sistemi (Kosswing 1955 den alnmtr).
Son zamanlarda isu kaynaklarna havzada yaplan sulama ve dier kullanm
amal mdahaleler ve artan kuraklkla birlikte yukarda da belirtildii gibi hzlca
tuzlanmaktadr Tuzlu sistemleri tatlsu sistemlerine gre daha az biyoeitlilie
sahiptirler (Williams, 2001) nk tuzlu su canllar zerinde osmotik basnc
artrd iin tatlsu sistemlerine uyum salam trler bu stres altnda yok
olurlar. Grnlanddan spanyaya kadar uzanan gllerde zooplankton
eitliliinin kuzey ve Orta Avrupa lkelerinde artt fakat spanya gllerinde ise
eitliliin nemli ekilde artt kaydedilmitir. Bu azalmann sebebi ise
spanyadaki gllerin tuzluluk seviyelerinin yksek olmasyla aklanmtr
(Jeppesen ve ark. baslmam veri). Benzer bir durum lkemizin kuzey ve
gney blgesinde yaplan gl aratrma sonularndan derlenenerek tr
eitlilii kyaslandnda kuzey gllerinde balk hari dier tm gruplar,
fitoplankton, bitki, zooplankton ve omurgasz trlerin ok yksek olduunun
261
blgede etkileri gitgide artacak olan kresel iklim deiiminin etkileriyle birlikte
dnldnde Anadolu platosundaki gllerin ve akarsularn geri dnlmez
ekilde kaybolmas uzak bir ngr olmaktan ok iinde yaadmz ve etkisi
git gide artacak olan korku dolu gereklerdir. Korku dolu gelecein olumamas
iin aklc su kullanm politikalar gelitirmeliyiz.
Referanslar:
Beklioglu, M., Ince, . & Tzn, I. (2003) : Restoration of Eutrophic Lake
Eymir, Turkey, by Biomanipulation Undertaken Following a Major
External Nutrient Control I: -Hydrobiologia 490: 93-105.
Beklioglu, M & Tan, C. (2007). Drought complicated restoration of
Mediterrenean shallow lake by biomnipulation. in press.
Beklioglu, M. Altnayar, G. Tan C.T. 2006. Water level control over submerged
macrophyte development in five Mediterranean Turkey. Archive fr
Hydrobiologie, 166 (4): 535-556.
Jeppesen, E., Jensen, J. P. Kristensen, P., Sndergaard, M., Mortensen, E.,
Sortkjr, O. & Olrik, K. (1990): Fish manipulation as a lake restoration
tool in shallow, eutrophic temperate lakes 2: threshold levels, long-term
stability and conclusion. -Hydrobiologia 200/201: 219-227.
Jeppesen, E., Jensen, J.P., Jensen, C., Faafeng, B., Hessen, D. O.,
Sndergaard, M., Lauridsen, T. L., Brettum P. & Christoffersen, K.
(2003): The impact of nutrient state and lake depth on top-down control
in the pelagic zone of lakes: a study of 466 lakes from temperate zone to
the arctic. -Ecosystems 6: 313-323.
Jeppesen, E., Sndergaard, M., Kanstrup, E., Petersen, B., Eriksen, R. B.,
Hammershj, M., Mortensen, E., Jensen, J. P. & Have, A. (1994): Does
the impact of nutrients on the biological structure and function of brackish
and freshwater lakes differ? -Hydrobiologia 275/276: 15-30.
IPCC. 2007. www.ipcc.org
Kence, A. 1987. Trkiye'nin Biyolojik Zenginlikleri, 316s. Trkiye evre
Sorunlar Vakf yayn, Ankara.
Kosswing, K. (1955). Zoogeography of the Near East. Ecology, 4: 49-96,
Moss B. (1998) Ecology of Freshwaters: Man and Medium, Past to Future.
3rd edition. Blackwell Science, Oxford.
Wetzel, R. G. (1983): Limnology. 2nd edition. -Saunders College Publishing,
New York, pp. 1-767.
Williams, W.D. (2001). Anthropogenic
Hydrobiologia, 466 : 329-337
263
salinisation
of
inland
waters.
oner_cetin@yahoo.com
zet
Tarmsal sulama kuraklk riskinin ortadan kaldrlmas veya etkisinin azaltmas
nedeniyle gda retimi ve gvenlii asndan son derece nemlidir. Ancak,
sulama sektrler baznda suyu yaklak %70-80 gibi ok yksek oranda
kullanmaktadr. GAP Blgesi ise nispi olarak halen daha scak ve kurak olmas,
byk tarmsal alanlarn sulamaya alm ve alacak olmas, iklim
deiikliinin toprak ve su kaynaklar zerine olan olumsuz etkilerinin iddetle
grlebilecei bir blgedir. Halen lkemizde ve GAPtaki ou sulama
ebekelerinde su kullanm 10 000 m3/han zerindedir. Bu sulama suyunun
yaklak yalnz 1/3 dorudan bitki tarafndan kullanlabilmektedir. Bu durum
sulama suyunun etkin olarak kullanlmadn gstermektedir. Bu blgede,
yzey sulama ile 1 kg ktl pamuk retmek iin 2500 L, msr iin 1095 L
sulama suyu gerekirken, damla sulamada ise srasyla 1333 L ve 500 L sulama
suyu gerektii ortaya konmutur. Bu durum hem sulama suyunda ok nemli su
tasarrufu salarken hem de tuzluluk, toprak erozyonu ve yzey ak kayplarnn
da nlenebileceini gstermektedir. Ayrca, iklim deiikliinde olas su
yetmezliinde ise, kullanlan suyun hacimsel olarak cretlendirilmesi etkin
sulama yollarndan birisidir. Ayrca, bitkinin baz dnemlerinde sulama
yapmamak, sulama araln daha geni tutarak bylece sulama says ve
sulama suyu miktarn azaltmak, her sulamada sulama suyu miktarn azaltarak
uygulamak, bir ksm alan sulama d brakmak, uygulanan sulama ynteminin
gerektirdii tm teknik koullarn salanmas, yamurlama sulamalarda zellikle
scak blgelerde, gnn serin saatlerinde veya gece sulama yapmak, ve
sulama ebekesinde planlanan bitki desenine uyulmas gibi dier alternatif
nlem ve/veya stratejiler tarmda etkin su kullanm yollar olarak planlanmal ve
uygulanmaldr.
Anahtar kelimler: iklim deiiklii, sulama, etkin sulama, su tasarrufu
1- klim Deiiklii ve Genel Etkileri
Yeryz scaklnn insanolunun neden olduu ve atmosfere salnan sera
gazlarnn etkisiyle artt kabul edilir bir gerek olarak grlmektedir. Ancak,
sera gazlar, ayn zamanda modern ve teknolojik bir hayatn devam iin gerekli
retim ilemleri sonucunda meydana gelmektedir.
264
izelge 1.1de eitli sera gazlarnn atmosfere olan katk ve yllk art oranlar
verilmitir. Buna gre en byk pay CO2 gazdr. Kresel CO2 endstri
devriminin banda 280 mol/mol iken gnmzde 360 mol/mola kmtr. Bu
nedenle, son yzylda dnya scakl 0.5-0.7 oC artmtr. 80-100 yl sonra
3.01.5 oC artaca tahmin edilmektedir.
Bata CO2 olmak zere, sera gazlarnn art fosil yaktlarnn (petrol, kmr,
doal gaz) ve ormanlarn yok edilmesinden kaynaklanmaktadr (ekil 1.1)
CFC
15-25
4-5
Metan
12-20
O3(troposfer)
0,5
N2O
0,2
Toplam
40-50
CO2
50-60
Ormanlarn
yok edilmesi
25%
0.3-0.5
Kmr
26%
Petrol
31%
ekil 1.1 Dnyann snmasna neden olan faktrlerin
katk oranlar (Anonymous, 2006)
265
aylarnn
avlanma
ile
birlikte,
snma
nedeniyle
nesli
266
S u k u lla n m o r a n ( % )
100
1950
80
1995
60
2025
40
20
0
Tarm
Sanayi
Belediyeler
Sektorler
ekil 2.1 Dnyada su kullanmnn mevcut gelecekteki
durumu (FAO, 2003-a)
268
: Pamuk
Sulama Says
:8
Her sulamada
sulama suyu
uygulanan : 120 mm
ynteminin
gerektirdii
tm
teknik
koullarn
Ya
ETa
=Ky (1)
Ym
ETm
Eitlikte:
Ya: Sulama suyu eksiklii durumunda elde edilen gerek verim
Ym: Bitkinin hi su eksiklii olmad durumda elde edilen maksimum verim
Ky: Su-verim tepki etmeni
ETa: Bitkinin su eksiklii durumunda gerek su tketimi (mm)
ETm: Bitkinin hi su eksiklii olmad durumda maksimum su tketimi (mm)
izelge 3.1 GAP Blgesi Harran Ovasnda pamuk bitkisinin
dnemlerine gre sulama suyu ksnts yaplmas
durumunda olabilecek olas verim kayplar (Kara ve
Gndz, 1998)
Bitkinin
dnemi
ETm
ETa
Ym
Ya
Ky
(mm)
(mm)
(kg/da)
(kg/da)
Mevsimsel
1535
439
Vejetatif
1535
13301465
439
422-436
0.48
Generatif
1535
12971458
439
324-425
1.84
Son
1535
11821419
439
338-427
1.16
1.23
izelge 3.1de her byme dnemi ierisinde uygulanan farkl dzeydeki ksnt
durumunda meydana gelen ET deerleri ve buna karlk elde edilen verim
deerleri verilmitir. Hesaplama sonularna gre, bitkinin vejetatif, generatif ve
son dneminde yaplan sulama suyu ksntsna gre elde edilmesi olas
verimler bulunmutur. Yukarda akland zere, pamuk bitkisinin generatif
dneminde yaplacak herhangi bir su ksnts verimi son derece drecei iin
bu dnemde herhangi bir su ksnts nerilmez. Halbuki ister iklim deiiklii
271
ister baka nedenlerle olsun, olas bir su yetmezliinde bitkinin ilk dneminde su
ksntsnn yaplabilecei matematiksel olarak bulunabilmektedir.
Yukarda akland zere, benzer ekilde bir sulama ebeke sahasnda
yetitirilen bitkilerin su eksikliine kar verim tepki etmenleri bulunarak, olas
ksntl sulama uygulamalarnda en az zararla ve en az sulama suyu ile etkin bir
sulama stratejisi uygulanabilir.
3.2 Uygun Bitki Deseninin Seimi veya Proje Bitki Desenine Uyulmas
Bir sulama projesinde, proje sahas iin, mevcut sulama suyu miktar, o
blgenin iklim ve toprak koullar, yetitirilecek bitkinin getirisi ile pazar durumu
da gz nne alnarak bir bitki deseni planlanr. Bu bitki desenine uyulmas,
planlanan sulama projesinin etkin ve baarl olarak uygulanmasn salayan en
nemli faktrlerden birisidir. Aksi halde, mevcut sulama suyu ya yetmeyecek ya
da etkin kullanlamayacaktr.
GAP Blgesi iin, GAP projesinden nce ve projeli koullar iin planlanan bitki
deseni izelge 3.2de verilmitir. Bu verilere gre rnein, sulama projelerinin
uygulanmasndan sonra pamuk bitkisi, tm GAP ortalamas olarak yaklak %
34 olarak planlanmtr. Halbuki, Harran Ovasnn ilk sulamaya almas ile
birlikte pamuk yetitirme oran % 90nn zerinde gereklemitir (izelge 3.3).
Zira dier blgelerde de, benzer uygulamalar gereklemitir Bu durum tek rn
yetitiricilii ile birlikte, pik (en yksek) sulama dneminde sulama suyunun hem
yetmemesine hem de ar sulama suyu kullanmn beraberinde getirmitir.
izelge 3.2 GAP ncesi ve sonras bitki deseni (Fakioglu, 1989)
GAPtan nce bitki deseni
Bitki
Ekim alan
Bitki
Ekim alan
(%)
(%)
Buday
arpa
ve
51
Pamuk
34.3
Mercimek
nohut
ve
31
Buday ve arpa
27.9
Susam
ayiei
ve
Yumrulu bitkiler
8.1
Nadas
13
Sebzeler
7.5
Dier
Meyveler
4.5
Yem bitkileri
4.7
Ba
antepfst
272
ve
2.5
Kavak
3.8
Dier
6.7
Alt toplam
100.0
kinci rn
16.5
(Susam,
msr,
yerfst ve soya)
Toplam
100
Toplam
100.0+16.5
Sulama ebekesi
(%)
Ceylanpinar*
Akakale*
Harran
1994
1995
1994
1995
1995
1996
Pamuk
50.0
69.0
59.0
79.0
96.0
91.0
Buday ve arpa
37.0
25.0
37.0
20.0
--
--
Bahe bitkileri
13.0
6.0
2.0
1.0
1.0
2.0
Msr
--
--
--
--
--
3.0
Dier
--
--
2.0
--
3.0
4.0
100.0
100.0
100.0
100.0
100.0
100.0
Toplam
273
izelge
3.4
sulamalarnda
Diyarbakr
ve
anlurfa
2005
2006
Halilan-1
78
71
Pompa-1
99
99
Geid-1
85
86
Gzegl
100
274
6000
Damla
5000
Kark
4000
3000
Yamurlama
2000
1000
0
0
500
1000
1500
2000
Sulam a s uyu (m m )
ekil 3.1 Farkl sulama yntemlerine gre pamukta sulama suyuverim ilikisi (etin ve Bilgel, 2002).
275
Verim
(kg/ha)
(mm)
Kark sulama
Damla
sulama
600
2474
3368
700
2810
3768
800
3105
4108
900
3358
4388
1000
3569
4608
Elde edilen bu sonularna gre, ayn sulama suyu dzeyinde ktl pamuk
verimi damla sulamada kark sulamaya gre olduka yksektir. Baka bir
adan incelendiinde, damla sulamada 3368 kg/ha verim elde etmek iin 600
mm sulama suyu yeterli olurken, yaklak ayn verimi (3358 kg/ha) elde etmek
iin kark sulama ise 900 mm sulama suyu gereklidir (izelge 3.5). Bu
sonulara gre, damla sulama ile nemli dzeyde su tasarrufu salanrken ayn
zamanda verim art da salanmtr.
Ayn blgede Yazar ve ark. (2002) pamukta dk basnl (enerji) hassas
sulama uygulamas (LEPA) ve damla sulama sistemlerinin uygulanabilirliini
aratrmlardr. Tam sulama koulunda sulama suyu 814 mm ve maksimum
ktl pamuk verimi de 5850 kg/ha olarak elde edilmitir. Sonu olarak, bu
blgede LEPA ve damla sulamann yamurlama ve yzey sulamaya gre
sulama suyundaki nemli kayplar nleyebilecei vurgulanmtr.
GAP blgesinde kark sulama ile ikinci rn msrda 10.15 ton/ha verime karlk
sulama suyu gereksinimini 1303 mm (etin, 1996), ayn blgede Deirmenci ve
ark. (1998) ise 9.26 ton/ha verime karlk 873 mm sulama suyuna ihttiya
oldunu tespit etmitir. Buna karn yine GAP blgesinde Yazar ve ark. (2002)
damla sulama ynteminde ise 11.92 ton/ha verime karlk yalnz 581 mm
sulama suyunun yeterli olduunu tespit etmitir. Bu blgede yaplan bu
almalarda, yzey sulama (kark) ve damla sulama karlatrldnda, damla
276
sulama ile % 55 daha az sulama suyu kullanlrken verim ise % 15-23 daha
fazla olmutur.
Sonu olarak, GAP Blgesi yaplan aratrma sonularna gre, ekil 3.2den
grlecei zere, Harran Ovasnda 1 kg ktl pamuk retmek iin yzey
sulamada ortalama 2500 L ya da 2.5 ton sulama suyu gerekirken, damla
sulamada ise sras ile ortalama 1333 L veya 1.3 ton sulama suyu
gerekmektedir. Benzer karlatrmalar rnein 1 kg msr retmek iin yzey
sulama ile 1095 L veya 1.095 ton sulama suyu gerekirken damla sulama ile
sadece 500 L veya 0.5 ton sulama suyu gerekmektedir.
2500
2500
2000
1500
1333
1095
1000
778
600
500
37
32
52
om
at
es
-D
D
om
am
at
la
es
-E
-D
S
D
K
am
om
la
at
-T
es
ok
-Y
at
Bu
z
ey
d
ay
-T
ok
-H
at
ar
r
a
Bu
nO
d
va
ay
s
-E
M
s
sk
ri
D
eh
am
ir
M
la
s
-H
ra
Y
rra
z
P
n
ey
am
Ha
uk
rr
Y
an
P
ze
am
yuk
Ha
-D
rra
am
n
la
-H
ar
ra
n
500
277
Buharlama kayplar
4. Sonu ve neriler
klim deiiklii nedeniyle global snma ve dolaysyla su kaynaklarnn
azalmas sonucu tarmsal sulamalarn etkin yaplmas zorunludur. Ancak, iklim
deiikliine kar tarmsal alt yapy hzla uyarlamak olduka zor olmakla
beraber yeni stratejilerin gelitirilmesi ve uygulanmas mmkndr. Bunlar
zetle, sulanan alann azaltlmas, kuraa dayankl bitkilerin gelitirilmesi,
sulama etkinliinin artrlmas (sulama ynteminin gerektirdii teknik
uygulamalarn yerine getirilmesi, su tasarrufu salayan modern sulama
teknolojilerinin uygulanmas, uygun sulama programlarnn uygulanmas v.b.)
uygun ekim nbeti sistemlerinin gelitirilmesi ve eksik sulama stratejilerin
gelitirilerek uygulanmasdr.
Ayrca, tarmsal sulamalarda mutlaka suyu lerek kontroll vermek ve birim
hacim su cretlendirilmesi yaplmaldr. Zira, FAO, ICID v.d. kurulular her
damla suya karlk daha fazla retim veya verim slogann benimsemitir.
Damla ve mini yamurlama gibi modern ve su tasarrufu salayan sulama
278
279
5. Kaynaklar
Aksay, C.S., Ketenolu, O., Kurt, L., 2005. Kresel Isnma ve klim Deiiklii
S.. Fen Ed Fak Fen Derg Say 25, 29 -41, KONYA
Anonymous, 2003. Twenty Qquestions About Poverty and Development. The
World
Bank Group. www.worldbank.org/poverty/quize/whole.htm (05/09/2003)
Anonymous, 2006.ClimateChange.
http://www.nature.org/initiatives/climatechange/about/ 21/11/2006
Bilgel, L., 1994. Harran Ovasnda Pamuun lk ve Son Sulama Zamanlar.
anlurfa Ky Hizmetleri Ara. Enst. Yaynlar. Genel Yayn No: 88
Rapor Serisi: 61 ANLIURFA
Bilgel, L., Nacar, A.S., Our, N.., 2005. Harran Ovas Koullarnda Ksntl Su
uygulamasnda Baz Pamuk eitlerinin Su Stresine Duyarllklarnn
Belirlenmesi. anlurfa Toprak ve Su Kaynaklar Aratrma Enstits
Mdrl Yaynlar, Aratrma proje Sonu Raporu, anlurfa, 45 S.
Cetin, O., Bilgel, L., 2002. Effects of different irrigation methods on shedding
and yield of cotton. Agricultural Water Management 54, 1-15.
etin, O., 1996. GAP Blgesi Harran Ovas Koullarnda kinci rn Msrn
Sulama Suyu Gereksinimi. Ky Hizmetleri Ara. Enst. Yaynlar, Yayn
No:90, anlurfa.
Deirmenci, V., Gunduz, M., Kara C., 1998. GAP Blgesi Harran Ovas
koullarnda ikinci rn msrn su-verim ilikileri. Ky Hizmetleri Ara.
Enst. Yaynlar. anlurfa
DSI, 2007. Sulama letme Raporlar. DS 15. Blge Mdrl, letme ve
Bakm-Onarm ube Mdrl Raporlar, Diyarbakr.
DS, 1997. Devlet Su leri Blge Mdrl, etme ve Bkm-Onarm ube
Mdrl Raporlar, anlurfa.
Fakioglu S (1989) GAPta DS almalar. GAPta Tarm, Tarmsal Endstrileri
ve Finans Sempzoyumu, 4-5 Eyll, 1989. Sanliurfa.
FAO, 2003-a. Water management towards 2030. Agriculture Department Food
and
Agriculture
Organization
of
the
United
Nations.
www.fao.org/ag/magazine/0303sp1.htm 29.08.2003)
FAO, 2003-b. Improving Irrigation Technology. Agriculture Department Food
and
Agriculture
Organization
of
the
United
Nations.
www.fao.org/ag/magazine/0303sp3.htm 03.10.2003)
Hargreaves, G.H., Merkley, G.P., 1998. Irrigation Fundamentals. Water
Resources
280
greenhouse
gas.
Yazar, A., Sezen, S.M., Gencel, B., 2002. Drip irrigation of corn in the
Southeast Anatolia Project (GAP) Area in Turkey. Irrigation and Drainage
51: 293-300
Yazar, A., Sezen, S.M., Sesveren, S., 2002. LEPA and Trickle Irrigation of
Cotton in the Southeast Anatolia Project (GAP) Area in Turkey. Agricultural
Water Management, Vol. 54, Number 3, 189-203
281
smail KK
e-iletiim aeangi@gmail.com
iletiimsmailkucuk2005@gmail.com
ZET
Bu almada, Trkiyenin doal olan yzeysel akmlar ve bu akmlarn zaman
ierisindeki deiimleri ile alansal dalm incelenmitir. Havzalarn ya-ak
zelliklerinin farkl olmas nedeniyle 25 akarsu havzas ayr ayr deerlendirilmi
ve sonular birletirilmitir. almada, veri younluunun bulunduu 19652006 dnemi temel alnarak elde edilen sonular ile daha az sayda verinin
bulunduu 1941-1964 dnemine yaklam yaplm ve her iki dnemin
birletirilmesi ile 1941-2006 dnemine ait Trkiyenin yzeysel akmlar elde
edilmitir.
Trkiye geneli yzeysel akmlar, potansiyel ve kullanlabilir olmak zere ayr
ayr incelenmi ve seilen dnemler ierisinde her yla ait deerler
hesaplanmtr. Bu ekilde, potansiyel ve kullanlabilir yzeysel akmlarn
zaman ierisindeki deiimleri belirlenebilmitir.
Akmlarn miktar ve rejimlerinin deiiminde havzalardaki yaplamalarn,
kurulmu sanayi tesislerinin ve yerleimlerin etkileri de grlmtr.
Anahtar Szckler Doal akm, Potansiyel akm, Kullanlabilir yzeysel akm,
Kritik eik deeri, Trend
282
GR
Su gibi doal kaynaklarda, potansiyel ile ihtiyalar arasnda dengenin
kurulabilmesi ve devam ettirilebilmesi ok nemlidir. Zaman ierisinde
ihtiyalarn kontrolsz art ve mevcut potansiyelin etkin kullanlamamas bu
hassas dengenin bozulmasna neden olmaktadr. Bu durumda dengenin tekrar
kurulabilmesi karmza nemli bir sorun olarak kmaktadr. Oysa sorunun
zm kolay olmasa da zm yollar bilinmektedir. ncelikle potansiyelin
doru olarak belirlenmesi ve sonra da bu potansiyelin etkin kullanmnn
salanmas sorunun zmn kolaylatracaktr.
Su kaynaklar potansiyelinin nemli bir ksmn oluturan yzey aklarnn,
mmkn olan en uzun dnemdeki miktarlar ve zaman iindeki deiimi ile
alansal dalmnn bilinmesi, bu sorunun zmne katkda bulunacaktr.
lkemiz corafyas, farkl iklim tiplerini ierisinde bulundurmas nedeniyle ok
farkl karakterlerden oluan yzey aklarna sahiptir. Su potansiyeli belirleme
almalarnda bu farkllklarn zellikle dikkate alnmas gerekmektedir. Ayrca
yzeysel akm potansiyelinin sadece tek bir rakama indirgenerek ifade edilmesi
(ortalama akm veya uzun yllar ortalamas gibi) yine esas sorunun zmne
herhangi bir katk salamayaca gibi genel bir yaklamdan teye
gitmeyecektir. Bu nedenle su potansiyel almalarnda, eldeki verilere gre bir
zaman diliminin seilmesi ve ayn rneklerden alnan verilerle potansiyelin
belirlenerek zamansal deiiminin ortaya konmas daha salkl sonular
verecektir.
Akmlarn deiimi ksmen iklim deiimi ile ilikilendirilse de mevcut sudan
yararlanlamamas byk oranda suyun kaynannn yok edilmesi ve
kirletilmesine baldr. Blgelere gre suyun yeterli olmaynn nedenlerinde
belirleyici olan, suyun kaynanda kirletilmesi ve su havzalarnn su salama
zelliinin ortadan kaldrlmasdr. klim deiiminin etkileri ortaya konurken bu
durumunda zellikle gz nnde bulundurulmasnda fayda vardr.
VERLERN TEMN VE DEERLENDRMES
Bu almada; lkemizin doal olan yzeysel akmlar ve bu akmlarn uzun
sreli deiimi ile alansal dalm incelenmitir. Yaplan almada, lkemizde
varolan farkl iklim tipleri ve bal olarak farkl ya - ak ilikilerini arlkl
olarak hesaplamalara yanstmak iin 25 akarsu havzas ayr ayr
deerlendirilmi ve sonular birletirilmitir. Bu ekilde, hem havzalar baznda
doal yzey aklarn potansiyeli hem de bu havza potansiyellerinin uzun sreli
deiimi belirlenebilmitir. nceleme dnemi olarak 1965-2006 dnemi temel
olarak alnm ve elde edilen sonular ile 1941-1964 dnemine yaklam
salanmaya allmtr. Akm verileri olarak, EE daresi Genel Mdrlnce
26 akarsu havzasnda iletilen ak/kapal toplam 745 adet Akarsu Gzlem
stasyonunun (AG) akm verileri kullanlmtr.
Havza akmlarnn deerlendirilmesinde; ncelikle havza karakteristiklerini
ortaya koyabilmek iin havzadaki tm akm gzlem istasyonlarnn akm verileri
incelenmitir. Buna gre ana ve alt havza akmlarnn verimlilikleri, birbirleri ile
283
______
( 1.1)
eklindedir.
i=1
285
toplam 304,4 ile 98,9 milyar m3 arasndaki geni bir aralkta deimektedir. Bu
dnemde, yllk ortalama debi 6217,5 m3/sn ve yllk ortalama toplam akm ise
196,1 milyar m3 olmaktadr.Bu deerlere, beslenme havzas lke snrlar
dnda olan Meri ve Asi nehri ana kol akmlar dahil edilmemitir. Her iki
nehrin yllk toplam akmlar olan 6,29 milyar m3n eklenmesi ile Trkiyenin
yllk ortalama toplam akm potansiyeli 202,4 milyar m3e ulamaktadr.
TRKYENN YZEYSEL AKIM POTANSYEL (1965 2006)
Yllk ortalama akmlar (m3/sn)
Yllk toplam akmlar (milyar m3)
12.000
600
10.000
500
8.000
400
6.000
300
4.000
200
2.000
100
2005
2003
2001
1999
1997
1995
1993
1991
1989
1987
1985
1983
1981
1979
1977
1975
1973
1971
1969
1967
0
1965
286
kullanlabilir yzeysel akmlarn, yllk ortalama debileri, 6199,1 ile 2025,4 m3/sn
veya yllk toplam, 195,5 ile 63,9 milyar m3 arasndaki geni bir aralkta
deimektedir. Bu dnemde, yllk ortalama debi 3932,2 m3/sn ve yllk
ortalama toplam akm ise 124,0 milyar m3 olmaktadr. Akmlara, Meri ve Asi
nehri ana kol akmlar dahil edilmemitir.
400
7.000
350
6.000
300
5.000
250
4.000
200
3.000
150
2.000
100
1.000
50
2005
2003
2001
1999
1997
1995
1993
1991
1989
1987
1985
1983
1981
1979
1977
1975
1973
1971
1969
1967
0
1965
U Fonksiyonu
1
0
-1
-2
2005
2003
2001
1999
1997
1995
1993
1991
1989
1987
1985
1983
1981
1979
1977
1975
1973
1971
1969
1967
1965
-3
288
289
200
40
2001
1999
1997
1995
1993
1991
1989
1987
1985
1983
1981
1979
1977
1975
1973
1971
1969
1967
1965
1963
1961
1959
1957
1955
1953
10
1951
50
1949
20
1947
100
1945
30
1943
150
50
Trkiye geneli toplam akmlar (1941-1964 aras uzatlmtr)
1941-2002 yllar arasnda gzlemi olan AG akmlar
1941
250
140,0
130,0
120,0
110,0
100,0
90,0
ekil - 5
deiimi
2006
2003
2000
1997
1994
1991
1988
1985
1982
1979
1976
1973
1970
1967
1964
1961
1958
1955
80,0
u (t) fonksiyonu
2,00
U fonksiyonu
1,00
0,00
-1,00
2004
2001
1998
1995
1992
1989
1986
1983
1980
1977
1974
1971
1968
1965
1962
1959
1956
1953
1950
1947
1944
1941
-2,00
YILLAR
292
294
SONULAR
295
296
Kaynaklar
Bayazt M.,1981,Hidrolojide statistik Yntemler,stanbul.
Bayazt M, Ouz B.,1985, Mhendisler iin istatistik,stanbul.
Czolu H.K, Bayazt M, nz B,Yldz M,Malko Y.,2002,Trkiye Nehirleri
Takn,Ortalama ve Dk Akmlardaki Trendleri,Ankara.
Kk , Su Kaynaklar ve Kullanmna likin Politikalar, zgr niversite
Forumu, Say 31.
DE, 2000 Yl Nfus Saym Sonular, Ankara.
DS,1999, Hidroelektrik Santrallerin Proje Durumlarna Gre Dalm,Ankara.
EE daresi Genel Mdrl, Su Akmlar Yllklar 1935 2000 yllar,Ankara
EE idaresi Genel Mdrl,2003, Su Akmlar Aylk Ortalamalar 1935
2000,Ankara.
EE daresi Genel Mdrl,2003,Akarsu Gzlem stasyonlar ve Gl
Gzlem stasyonlar Genel Bilgileri,Ankara.
Sneyers
R.,(1990).On
the
Statistical
Observations.,Technical Note,WMO,Geneva.
Analysis
of
Series
297
of
kentlerde yaayan dnya nfusunun 2030 ylnda yaklak 8.5 milyar kiiye
ulaaca ve %60 nn kentlerde yaayaca tahmin edilmektedir. lkemizde bu
oran %70 olarak hesaplanm olup bu rakamn %85 e ulamas tahmin
edilmektedir.
Kentsel nfusun art, alma, gelir ve tketim kalplarn deitirdiinden
kentsel ulam ve talebindeki art dolaysyla motorlu ulammdaki arta neden
olmaktadr. Hava kirliliinin en byk nedenlerinden biri olan petrol trevi
yaktlarla alan motorlu tatlarn saysndaki ve kullanm sklndaki art
dnyada kentlerin zelliklerine gre farkllamaktadr.
Hava kirlilii ve kresel snmada CO2 dier maddelere gre ba ekmektedir.
Otomobil endstrisinin tkettii enerji de azmsanamaz. Alternatif enerji
kaynaklar ile alan aralarn retimi tefik edilmesine ramen bu tr aralarn
kullanm olduka dktr. Dier yansan temel sorun tatlarn kulland enerji
trnden te kentsel ulamda zel otomobil kullanmnn yaygnldr. Bu
yaygnlk azaltlmad srece kresel snmaya kar yapsal admlar atlmas
olanakl deildir.
Dnyadaki baz nemli kentlerde motorlu tatlarn hava kirliliindeki pay
incelendiinde; CO2 nin % 70-99 arasnda, HC nin % 33-99 arasnda, NOx in %
52-92 arasnda, SO2 nin % 5-54 arasnda, SPM in % 24-86 arasnda olduu
tespit edilmitir (WBC, 2001). Byk kentlerde otomobille seyahat eden her
yolcu bana her bir kilometrelik yolculukta ortalama 12,9 gram CO, 1.9 gram
HC, 0.05 GRAM SOx, 0.02 gram kurun, 0.04 gram kl, 197 gram CO2 havaya
karmaktadr. Bu kirletici maddeler geleneksel kirleticiler olarak
adlandrlmakta ve sera gazlarndan (floroklorokarbon) ayr olarak
incelenmektedir. Ancak bu maddelerin kresel snmada dorudan veya dolayl
etkileri bulunduu belirtilmektedir. lkeler baznda karbondioksit emisyonlarnn
%26 snn ulam sektrnden kaynakland tespit edilmitir. Bu orann %16.9
u (veya ulam sektrnn %65i) karayolu tama aralarndan
kaynaklanmaktadr. Toplam karbndioksit emisyonu (%41 oranla) en ok enerji
retiminden kaynaklanmaktadr. Gelimekte olan lkelerdeki sera gaz
retiminin 25 yl iinde gelimekte olan lkelerdeki toplam deeri aaca
tahmin edilmektedir. Bu nedenle gelimi lkelerdeki kurulularn ve
yneticilerin gelimekte olan lelere ynelik nlem basks birtakm protokollere
konu olmaktadr.
Ulam sektrnden kaynaklanan emisyonlarn lkeler arasnda farkllamas
gelir dzeyi ve kentleme oranlarndaki farkllklardan kaynaklanmakta bu fark
kii bana ortalama yolculuk mesafesi, yolculuk sresi, yolculuk skl ve kii
bana motorlu tat kullanm oranlar olarak yansmaktadr. Amerika Birleik
Devletlerinde medyan yolculuk sresi gnde 45 dakika iken nfusun %20 si
100 km. den fazla yolculuk yapmaktadr. Harcanabilir gelirin ulam
masraflarna aktarlan oran medyan deer olarak %12 iken nfusun %20 si iin
bu oran %25 e kmaktadr. Bir kiinin gnlk medyan yolculuk says 2.5 tir.
Banliyleme, kent dnda yeni gelime blgeleri ve uydu kentler otomobil
kullanmn en fazla tevik eden ve kii bana yolculuk mesafesini arttran en
nemli etken olarak grlmektedir. alkan (2004) ve Zorlu (2006) Ankara
299
300
301
302
Kaynaklar
BM (United Nations) (2001). World Urbanization Prospects: The 1999 Revision.
New York: United Nations, Department of Economic and Social Affairs,
Population Division, 2001.
Cohen, J.E. (1995) How Many People Can the Earth Support? New York:
Norton, 1995.
alkan O, (2004), Urban Compactness: A Study of Ankara Urban Form,
ODT, Fen Bilimleri Enstits, Kentsel Tasarm Program, Yksek Lisans Tezi.
London Transport Buses (1999), Buses: A Cleaner Future. London: London
Transport Buses, 1999.
WBC (2001), World Business Center for Sustainable Development, Mobility
2001.
Zorlu F. (2006) Traffic Assignment in Transforming Cities, Case Study: Ankara
Ortadou Teknik niversitesi, Fen Bilimleri Enstits, Doktora Tezi, Ankara.
304
zet
nsan faaliyetlerinin sonucu olan iklim deiiminin yaam zerindeki olumsuz
etkileri gn getike daha ok hissedilmektedir. Son yllarda artarak gndeme
gelen ar hava olaylar (s dalgalar, ya rejimlerindeki deiimler, tehlikeli
boyutlardaki scaklklar vb), doal afetler (sel, vb.), kuraklk, orman
yangnlar, buzullarn erimeye balamas gibi sonular kresel snmann ciddi
boyutlara geldiinin nemli bir gstergesidir.
Kent planlamann iklim deiiklii zerinde dorudan bir etkisi olduundan sz
etmek mmkndr, nk kentsel alanlar sera gazlarnn yaylmnda ana
vericilerdir. zellikle kent planlamann drt nemli konusu (ulam, konut ve ofis
binalar, endstriyel retim ve yoksulluun azaltlmas) sera gazlarnn
oluumunda, dolays ile iklim deiikliinde etkili en temel konulardr. Her bir
konunun planlanarak doru zmnn elde edilmesi, iklim deiiklii
konusundaki olumsuz gelimeleri azaltmada etkili olacaktr.
Gnmzde bu sorunlar zmeye ynelik pek ok teknolojik gelimeden
bahsetmek mmkndr. Ekolojik kent oluumlar da bu teknolojilerden en
yksek seviyede faydalanarak, srdrlebilir kentsel yerleimlerin oluturulmas
ve kentlemenin iklim deiiklii zerindeki etkilerinin en aza indirilmesi
asndan, bata gelimi lkeler olmak zere tm dnyada tercih edilen
yerleim biimleri olarak nem kazanmtr.
Anahtar kelimeler: Kentleme, Ekolojik Yerleimler, Kresel Isnma, klim
Deiiklii
305
1. Giri
klim zerinde etkisi olan insan kaynakl en nemli iki sorun sera gazlarnn
oluumu ve arazi kullanmndaki deiikliklerdir. Kentsel yaylma, orman
alanlarnn yok olmas, tarm vb. dier insan kaynakl faaliyetler mevcut arazi
yapsnn deimesine ve arazilerin paral bir yapya dnmesine neden
olmaktadr. Arazi yapsndaki bu deiiklikler sera etkisinin nemli bir bileeni
olan karbondioksit gaznn kresel lekte atmosferik younlamasn
deitirerek dnya yzeyindeki enerji dengesini etkilemekte, bu da yerel,
blgesel ve kresel lekte iklim deiimine neden olmaktadr.
klim deiimine etkisi olan en nemli deikenlerden birisi, arazi kullanm
biimlerini deitiren kentsel byme, artan kentsel kullanmlar ve bunlarn
mekansal yansmalardr. Bu dorultuda yaplan almada ama, kentsel
gelimenin iklim deiimi zerindeki negatif etkilerinin saptanarak, bunlar en
aza indirmeye ynelik olarak zm nerilerinin gelitirilmesi eklinde
belirlenmitir. Bu kapsamda birinci blmde kresel snma ve mevcut durum
hakknda genel bir deerlendirme yaplm, ikinci blmde kentsel gelimenin
iklim deiimi zerindeki etkileri ele alnarak, ekolojik kent yaklamlarnn,
saptanan etkilerin en aza indirilmesinde salayabilecekleri katklar tartlmtr.
Son blmde ise, kentsel gelimeyi ynlendiren kent makroformu, arazi
kullanm, ulam sistemleri, enerji kullanm, mimari tasarm vb. bileenlerin
iklim deiikliini azaltmaya ynelik olarak nasl deerlendirilebilecei
konularnda neriler gelitirilmeye allmtr.
2. Kresel Isnma ve klim Deiiklii
Kresel snmaya bal iklim deiiklii ve yaratt etkiler, yeryznde tm
canllarn yaam ile birebir ilikili olmakla birlikte, kresel lekte srdrlebilir
kalknmann salanmasnda karlalan en ciddi problemlerden biri olarak
karmza kmaktadr. zellikle son on ylda artan bir dikkat ile incelenen iklim
deiiklii konusunda farkl senaryolar gelitirilmi ve bu senaryolarn evre,
ekoloji, tarm, su kaynaklar, insan faaliyetleri gibi pek ok farkl konudaki etkileri
gndeme gelmitir.
Kresel snma, btn dnyada scakln sistematik bir ekilde artmas olarak
tanmlanabilir. Sanayi devriminden beri, zellikle fosil yaktlarn kullanlmas,
ormanlarn kayb ve sanayi sreleri gibi eitli insan etkinlikleri ile atmosfere
salnan sera gazlarnn atmosferdeki birikimlerindeki hzl arta bal olarak,
ehirlemenin de katksyla doal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda,
yeryznde ve atmosferin alt blmlerinde (alt troposfer) gzlenen scaklk
art olarak da aklanabilir (Trke, Arkan, 2007). Kresel iklim deiiklii;
belirsiz zamanlarda meydana gelen hava koullarndaki deiiklikler ile
kartrlmamaldr. rnein belirsiz zamanlarda veya herhangi bir mevsimde
meydana gelen kuraklk veya yaz kurakl olan blgelerde yazlarn yal
gemesi hava deiiklii olarak nitelendirilir, ancak iklim deiiklii deildir. Bu
nedenle, scakln btn dnyada sistematik olarak deiimi, 1983 ylndan
306
307
308
Planlama Deikenleri
Kent makroformu
Ulam biimleri
Arazi kullanm
byklkleri ve biimleri
Karma kullanmlar
Yolculuk sonlarnda
younluk / kmelenme
Yolculuk fizibilitesi
Mikroklimatik gelimeler
Mikroklimatik alanlarda
en az %5 enerji
tasarrufu
Binalarn konumu
Plan/ ynlenme /
tasarm
Peyzaj planlamas,
kentsel ak alan
tasarmlar
(Kaynak: Allen, 2007)
309
Bitkisel iklimlendirme
Rzgar engelleyiciler / kanallama
Arazi kullanm / kentsel tasarm
Younluun kullanm
Karma kullanm planlamas
Eylemlerin toplanmas
Gnee ynlenme
Mikroklimatik planlama
Yaya/ bisiklet uyumlu planlama
Toplutam arlkl ulam imkanlar
Kentsel s adalarnn azaltlmas
Ulam
310
Etkin Altyap
311
Enerji
Maliyet
CO2
($/yl)
(ton/yl)
440
4800
50
410
4600
49
380
4300
47
360
4100
47
340
3900
45
310
3700
42
(MMBtu/y
l)
3 birim / ha
10.000 m2 arazi blmlemesinde tek
aile, otomobil baml
6 birim / ha
5000 m2 arazi blmlemesinde ayrk
dzen, zel servis ile ulam
12 birim / ha
2500 m2 arazi blmlemesinde daire,
i merkezleri ile gl ulam
balantlar servis ile salanm, enerji
kullanmn azaltmak iin bitiik nizam
24 birim / ha
Dk katl apartman, yaya ulam ve
toplu tam kullanm ara kullanm ile
e seviyede, apartman bana enerji
kullanm dk
48 birim / ha
Orta ykseklikte apartman, yaya
ulam ve toplu tam kullanm oran
otomobil kullanmndan fazla,
apartman bana enerji kullanm
daha dk
96 birim / ha
Yksek katl apartman, toplu tam ve
yaya aktivitesi ok yksek, apartman
bana enerji kullanm ok dk
(Kaynak: Allen, 2007)
312
Maliyet
CO2
($/yl)
(ton/yl)
61.100
566.40
0
5020
17.000
168.30
0
1660
8200
83.800
860
4600
48.500
530
5500
57.700
620
(MMBtu/y
l)
313
315
Yeni gelime projeleri ile arazi yenileme projelerini birlikte ele alan,
Hava, su, toprak, enerji, besin, biyolojik eitlilik, habitat, ekolojik balantlar
gibi doal deerleri onarmak, yenilemek ve gelitirmek (Ecopolis Architects,
2007)
Bu niteliklerden yola klarak denilebilir ki ekolojik kentler, teknolojik ve
endstriyel yenilikler ile evresel problemlerin zmnde ara olabilirler.
Yukardaki deerlendirmeler nda, belirtilen ilevlerin uyguland ekolojik
kentsel yerleimlere ilikin rnekler almann sonunda ayrca verilmektedir.
4. Sonu ve neriler
Kentleme, karbon dngsnn, dolaysyla iklim deiiminin en byk
nedenlerinden birisidir. Bu nedenle iklim deiiklii konusunda kentler zmn
paras olmaldrlar.
Bilindii gibi, Trkiye'de, toplumsal, ekonomik ve kltrel yapdaki eitliliinin
yan sra, ekolojik yap da eitlilik gstermektedir. Bu nedenle, iklim
deiikliinin bu karmak yap zerindeki etkileri de farkl olmaktadr. Bu
konuda yaplacak almalarn zelletirilmesi (konu ve duruma gre) salkl
verilerin elde edilmesine olanak verebilecei gibi, elde edilecek sonularn ortak
yaklamlarla, ortak platformlarda deerlendirilmesi, zm araylarnn
zenginliini ve uygulanabilirliini arttracaktr.
alma kapsamnda deerlendirilen ekolojik yerleimlerden yola klarak
denilebilir ki, kentlerin srdrlebilirlii; doal enerji kaynaklarn kullanan,
ekolojik sistemleri dikkate alan ve evresel etkileri en aza indirmeyi hedefleyen
doru planlama yaklamlar ve uygun gelime modelleri ile salanabilir. Bu
kapsamda zetlenecek olursa,
- enerji gereksinimlerini en aza indirmeye ynelik olarak doal, topografik ve
corafik yapy dikkate alan, tkettii enerjiyi kendi bnyesinde doal
kaynaklardan ve geri dnmden salayabilen, yaplanma koullarnda
iklimlendirmeyi bir tasarm kriteri olarak deerlendiren;
- temiz ve doal enerji kaynaklarnn kullanmn ve alternatif kaynaklarn
yaratlmasn zendiren,
- gne ve rzgar enerjilerinden maksimum fayday salayabilecek mimari
tasarmlar tevik eden;
- ormanlar, havzalar, sulak alanlar, ekolojik adan hassas alanlar vb. doal
alanlar koruyarak, kentlerin yeil koridorlar araclyla bu alanlarla
btnlemesini salayan planlama yaklamlarn benimseyen,
- fosil yakt kullanmn arttran bireysel ulam ve ara odakl ulam
sistemlerinden vazgeerek, yaya, bisiklet ve toplu tam arlkl ulam
sistemlerinin gelitirildii
ekolojik kentsel yerleimler, kentlemenin iklim deiiklii zerindeki olumsuz
etkilerini en aza indirmede doru yaklamlar olacaktr. Her ne kadar eski
316
Arabianranta, Finlandiya
(Kaynak: http://www.helsinki.fi/jarj/mao/urban/arabia.html)
317
Hammarby-Sjostad, sve
(Kaynak:http://www.cabe.org.uk/)
ekil 1. Ekolojik yerleim planlarna rnekler
Arabianranta, Finlandiya
Hammarby-Sjostad, sve
318
Arabianranta, Finlandiya
(Kaynak: Kiisel ariv)
ekil 3. Yerel rnlerden rnekler
Arabianranta, Finlandiya
(Kaynak: Kiisel ariv)
319
Hammarby-Sjostad, sve
Hammarby-Sjostad, sve
320
Kaynaklar
Allen, E. (2007) Planning for Climate Change, What Community Planners Can
Do Oregon Planning Institute, USA
Arkan, Y. (2006) Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi ve
Kyoto Protokol, Blgesel evre Merkezi, Trkiye, Nisan 2006, Ankara
Cai, M., Li, H., Kalnay, E. (2004) Impact of Land-Use Change and Urbanization
on Climate Change, 15th Symposium on Global Change and Climate
Variations, 15 January 2004, USA
alar, Y. (2007) Trkiye ve klim Deiiklii,
http://www.ekolojistler.org/turkiye-ve-iklim-degisikligi-doc.dr.yucel-caglar.html
(29.10.2007)
evre
ve
Orman
Bakanl,
klim
http://www.cevreorman.gov.tr/ekitap/02.pdf (29.10.2007).
Deiiklii,
321
322
Giri
klim deiikliine ilikin yaplan aratrmalar, Londrada nmzdeki yllar
iinde gitgide artan bir ekilde lk ve bol yal k ve kurak ve scak yaz
aylarna hazr olmamz gerektiini gsteriyor. (1)
klim deiikliinin, ar yalarn neden olduu seller ya da ar scaklardan
lmler gibi ciddi ve acil sorunlara yol amas bekleniyor. Bunun da tesinde su
sknts, ekolojik dengelerin bozulmas, salk servislerinde yaanacak
skntlar, lkeye gn artmas gibi uzun dnemli sosyal, ekolojik, ve ekonomik
ok ynl ve boyutlu etkilenme sz konusu.
Yirmibirinci yzyl iklim deiikliinin, arlkla, insan faaliyetlerinden, fosil
yakta dayal enerji kullanmndan ileri geldigi artk geni bir evre tarafindan
kabul ediliyor (2). Bunlara son olarak, ngiltere hkmetinin, iklim deiikligine
ilikin bir kanun tasars geiren ilk lke olmasn da ekleyelim. Yeni kanun
tasarsnda, ngiltere hkmeti 2050 ylna kadar, karbon dioksit gaz salmlarn
1990 yl baz alnarak, yzde 60 orannda indirmeyi hedef almaktadr.
klim deiikliine neden olan sera gazlar iinde karbon dioksit gaz (CO2)
salmlar byk bir yer tutuyor. CO2 gaz konut stma, soutma, klandrma,
beyaz eya ve bilgisayar kullanm, ulam ve suyun binalara pompalanmas
gibi faaliyetlerde kullanlan fosil yakta dayal enerjiden kaynaklanyor.
Bir kuzey Londra belediyesi olan Haringey Belediyesinin yapt bir almaya
gore, blgede CO2 emisyonlarnn yzde 50si konutlarda, yzde 18i ulamda,
gerisi de endstri
ve ofislerde kullanlan fosil yakta dayal enerjiden
kaynaklanyor. Byle bir durumda iklim deiiklii ile mcadelede bina
tasarm, binalarda enerji kullanm, ulam ve kent planlamas zerine
younlamak kanlmaz hale geliyor.
Kent planlamas ve iklim deiiklii politikalar
Haringey Belediyesi, Londradaki dier yerel belediyeler gibi, kendi blgesine
ilikin her tr planlama politikalar ve kararlarndan sorumludur. Yeni konut
siteleri, yeni i alanlar, alveri merkezleri, varolan bir kullanmn, rnein
ofisten konuta deitirilmesi, varolan konutlara yaplan eklenmeler gibi bykl
kkl pek ok proje iin belediyeden izin alnmas gereklidir.
Kararlar, belediyelerin blgeye ilikin planlama politikalar erevesinde alnr.
Ulusal ve Londra Bykehir Belediyesinin blgesel kent planlama
poltikalarnn oluturduu stratejik ereve iinde Haringey, dier Londra yerel
belediyeleri gibi, snrlar iindeki yerel sorunlar, karakteristikler ve ncelikleri
yanstacak ekilde kendi yerel planlama politikalarn retir.
Bu planlar, belli aralklarla yenilenmek zorundadr. Bu sre aratrma,
inceleme, analiz, politika nerileri, nerilen politikalarn yerel halkn ve dier ilgili
kurulularn grne sunulmas ve en sonunda da bir planlama mfettii
bakanlnda bir tr bir planlama mahkemesine tabi olur.
323
324
325
326
327
328
329
15
rnein Dnya Ekonomik Forumu, iklim deiiklii konusunda Dnyann her yerinden i evrelerinin de
katld bir yuvarlak masa toplants dzenlemi; Grup, G8 lkelerini, yatrmlarnn uzun vadeli deerine
ilikin olarak , yatrmclara iklim deiikliine uyum konusunda gven verecek, 2030 ylna kadar uzanan, uzun
vadeli, piyasa temelli politika erevesi oluturmalar konusunda sktrmtr.
330
16
Kentsel alanlar, insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gaz salmlarnn %78inin kaynan oluturmaktadr.
Dnya zerindeki 22 en byk ehri kapsayan Clinton klim nisiyatifi ve Byk ehirler klim Liderlii Grubu,
salmlar azaltmak ve enerji verimliliini arttrmak zere, enerji tasarrufu salayan rnlerin fiyatlarn drme
ve bu tip rnlerinin gelitirilmesini hzlandrmak iin bir satnalma konsorsiyumu oluturmutur.
331
2. Tarihsel sre
klim deiiklii ile ilgili ilk incelemeler ve ngrler 1800l yllarn sonlarna
dayanmaktadr. Bilim adamlar tarafndan bu sorunun farkedilmesinin zerinden
yaklak yzyla yakn bir zaman gemesinden sonra Dnya Meteoroloji rgt'nn
(WMO) nclnde 1979 ylnda Birinci Dnya klim Konferans dzenlenmi ve
dnya lkelerinin dikkati bu konu zerine ekilmitir. Konferansta fosil yaktlarn
kullanmna devam edilmesi ve ormanszlamann artmas sonucunda iklimde nemli
ve uzun sreli deiikliklerin meydana gelebilecei zerinde durulmutur. Konferans
sonras ok sayda bilim adam tarafndan yaplan almalar, incelemeler,
dzenlenen altaylardan elde edilen sonular iklim deiiklii konusunda
Konferansta belirtilen hususlar teyit eder ekilde olmutur.
1979 ylnda gerekletirilen klim Konferansnn ardndan, 1988 ylnda, Birlemi
Milletler evre Program (United Nations Environment Programme - UNEP) ve WMO
ibirlii ile, iklim deiiklii konusunu incelemek, bilimsel almalar yrtmek,
gerekli verileri derlemek ve bilimsel raporlar hazrlamak zere bir ok bilim adamnn
ve uzmann yer alaca klim Deiiklii Hkmetleraras Paneli (Intergovernmental
Panel on Climate Change IPCC) kurulmutur.
Btn dnyay etkileyen kresel bir sorun olan iklim deiiklii sorununa uluslararas
platformlarda lkeleraras ortak zm bulmak amacyla yaplmas gereken
almalara Birlemi Milletler (BM) nclk etmitir. 1989 ylnda BM Genel
Kurulunun (General Assembly) Aralk aynda yaplan 85. Toplantsnda evre ve
Kalknma Konferans dzenlenmesi konusunda 44/228 sayl ilke karar (resolution)
alnmtr. Bu karar erevesinde BM tarafndan iklim deiiklii konusunda bir
uluslararas szleme hazrlanmas ve ad geen Konferans srasnda hem konunun
mzakere edilmesi hem de szlemenin imzaya almas ngrlmtr.
Bu karar erevesinde, BM tarafndan almalara hz verilmitir. Konuya ilikin
uluslararas szleme hazrlanmasna balanm ve mzakereleri yrtmek zere,
Hkmetleraras Mzakere Komitesi (Intergovernmental Negogiation Committee
INC) oluturulmutur. Bilim adamlarnn, lke temsilcilerinin katklar, grleri,
deerlendirmeleri alnarak zorlu ve uzun bir alma sonucunda iklim deiiklii
konusunda sera gazlarnn azaltlmasn ve sorunun ortak eylemlerle
zmlenmesini amalayan uluslararas szleme hazrlanmtr.
3. klim deiiklii ereve Szlemesi
klim Deiiklii ereve Szlemesi (DS), Rio de janeiroda 1992 ylnda yaplan
evre ve Kalknma Konferansnda imzaya alm ve 1994 ylnda yrrle girmitir.
Szlemenin hedefi: iklim sistemi zerindeki, insan faaliyetlerinden kaynaklanan
tehlikeli etkileri nlemek iin atmosferdeki sera gaz birikimini durdurmaktr. Bu
hedefe ularken, 3 temel amacn da alt izilmektedir:
(i)
bu hedefe, ekosistemin doal ekilde iklim deiikliine uyum salamasna
yetecek kadar erken ulalmal;
332
(ii)
(iii)
EK-II
Almanya
Amerika Birleik Devletleri
Avrupa Topluluu
Avustralya
Avusturya
Belika
Danimarka
Finlandiya
Fransa
Hollanda
ngiltere ve Kuzey rlanda
rlanda
spanya
sve
svire
talya
zlanda
Japonya
Lksemburg
Kanada
Norve
Portekiz
Trkiye 3
Yeni Zelanda
Yunanistan
333
Kanada
Macaristan (a)
Norve
Polonya (a)
Portekiz
Romanya (a)
Rusya Federasyonu (a)
Trkiye
Ukrayna (a)
Yeni Zelanda
Yunanistan
(a) Piyasa ekonomisine gei srecinde (EGS) bulunan lkeler
2 Lichtenstein, Monako, ek Cumhuriyeti, Slovenya, Slovakya, Hrvatistan daha
sonra listeye dahil olmu, ekoslavakya listeden karlmtr
3 Trkiyenin ad, 2001 ylnda gerekletirilen 7.Taraflar Konferansnda alnan
26/CP7 numaral karar dorultusunda Ek-II Listesinden karlmtr
334
Uzun bir sre Protokoln yrrle girme hkmleri (Sera gazlarnn %55inden
sorumlu 55 lkenin parlementolar tarafndan onaylanm olmas) yerine gelmemi ve
ancak Rusyann Protokola taraf olmas ile, ubat 2005 tarihinde yrrle
girebilmitir. Sera gazlarnn azaltlmasna ynelik ama ve ilkeleri kapsayan, baz
ykmllkler getiren, ancak yaptrmlar zayf olan DSne karlk, KP ile Szleme
hkmleri hayata geirilmekte, yasal balayc hkmler ve nemli yaptrmlar
getirilmektedir.
KPnn iki eki bulunmaktadr:
Protokolde, DSnin Ek-Iinde yer alan lkelere, toplam sera gaz salmlarn,
2008-2012 yllar arasnda, 1990 yl seviyesinin ortalama en az %5 altna
indirme ykmll getirilmektedir. Bu indirimi salayabilmeleri iin, DSnin
Ek-Iinde yer alan lkelerin her birinin sera gaz salmlarn, 2008-2012 yllar
arasnda, 1990 yl seviyesine kyasla ne oranda azaltacaklar ya da
arttracaklar Ek-Bde listelenmektedir (Bkz. Tablo 1). Avrupa Birlii, hem birlik
olarak, hem de tek tek ye lkeler asndan %8lik bir azaltma ykmll
almtr. Ek-I d lkelerin ise salmlar indirme zorunluluu olmayp,
gnlllk esasna gre sera gazlarn azaltmalar ngrlmektedir.
335
Tablo 1: Kyoto Protokolu Ek B listesinde yer alan lkelerin niceliksel salm azaltm
hedefleri
Taraf lke
(OECD)
Ykmllk
(%)
ABD
-7
Bulgaristan
-8
Avusturalya
ek Cumhuriyeti
-8
Avrupa Birlii
-8
Estonya
-8
zlanda
10
Letonya
-8
Japonya
-6
Litvanya
-8
Kanada
-6
Slovakya
-8
Lihtentayn
-8
Slovenya
-8
Monako
-8
Macaristan
-6
Norve
Polonya
-6
sve
-8
-5
Yeni Zelanda
Hrvatistan
Rusya
Federasyonu
Ukrayna
0
0
Her bir lkeye 2008-2012 yllar arasnda tahsis edilen toplam emisyon permisi
miktar aadaki formlle hesaplanabilir:
Emisyon
Tahsisi =
1990 ylndaki
toplam sera gaz
1 -
Emisyonu
Ek Bde
erilen
X 5
oran
(milyon ton
CO2 edeeri)
336
gaz azaltmlarnn marjinal maliyetleri farkldr. Bu nedenle Ek-Bde yer alan herhangi
bir Ek-I lkesi, sera gaz salmlarn Protokolde kendisi iin belirlenen hedeften daha
fazla azaltmsa, salmlarndaki bu ilave azaltm baka bir Taraf lkeye satabilir
(Salm Ticareti). Ticarete konu bu salmlar da Ek-B lkelerinin ykmllklerini
yerine getirmelerinde hesaba katlacaktr.
Ayrca, gelimi lkelerin salmlarn azaltlmas konusunda sorumluluk stlenmesi ile,
bu azaltmlar fiziksel olarak kendi lkelerinde gerekletirmeleri arasndaki fark
vurgulanarak; birincisinde kresel lekte yaplacak yatrmlarn, gelime yolundaki
lkelere sermaye akna olanak salayaca; bylece onlarn da kendi salmlarn
azaltmalar iin mali kaynak yarataca savna yer verilmektedir. rnein, yaplan
hesaplara gre, gelimi lkeler, 2050 ylna kadar sera gaz salmlarn, 1990
seviyesinin %90 altna ekme sorumluluu stlenirlerse; ama bu azaltmn %50sini
fiziksel snrlarnn dnda yapmalarna izin verecek bir dzenleme yaplrsa; salm
azaltm yatrmlarn, gelime yolundaki lkelere kaydracaklardr. Sera gazlarnn
genel sabitlenme seviyesi hedefine bakldnda, gelime yolundaki lkeler de
salmlarn 2050 ylna kadar kendi fiziksel snrlar iinde 1990 seviyesinin %50 altna
indirmek durumunda kalacaklardr. te yandan bu abalarna yardm etmek zere,
gelimi lkelerden ylda 40 milyar Dolarlk bir kaynak ak salanm olacaktr.
Sonu olarak, gelimi lkeler, sera gaz azaltmlarna ilikin sorumluluklar
konusunda ne kadar taahht altna girerlerse, kendi salmlarn snrlandrmak veya
azaltmak konusunda taahhde giren gelime yolundaki lkelere o kadar tevik
salanabilir (STERN, 2007).
Esneklik mekanizmalarnn nasl iletileceinin teknik, yasal ve kurumsal ynleri
zerinde 1997 ylndan bu yana youn ekilde allm; her biri iin sistemler ve
kurallar gelitirilmitir. Hem gelimi hem de gelime yolundaki lkelere yeni
olanaklarn almasna, teknoloji transferi ve sermaye aknda yeni frsatlarn ortaya
kmasna yol amas ngrlen esneklik mekanizmalarna ilerlik kazandrlmaya
balanmtr. Halen (ubat 2008 tarihi itibariyle) Temiz Kalknma Mekanizmas
kapsamnda nerilmi 2900n zerinde proje bulunmaktadr. Bunlarn 920si kayt
altna alnmtr. Projelerin en byk blm Asya-Pasifik Blgesinden (zellikle in
ve Hindistan) ve Latin Amerika- Karayipler Blgesinden (zellikle Meksika ve
Brezilya) gelmektedir17.
te yandan halen en byk sera gaz salm piyasas Avrupa Birlii bnyesinde yer
almaktadr. AB Emisyon Ticareti Sistemi (Emission Trading Scheme-ETS) 2005
ylnda balatlm olup; elektrik retimi ve imalat sanayii sektrlerinde yer alan
yaklak 10.500 enerji youn iletmeden kaynaklanan CO2 salmlarn snrlandrmay
amalamaktadr. AB ETS, halen zel sektrn Temiz Kalknma Mekanizmas ve
Ortak Uygulama Projelerinden elde ettii salm kazanlarn, piyasada satmalarna
izin vermektedir. ayet ayn sektrleri kapsamak zere, AB ETS, Avustralya, kanada,
Japonya ve ABDye geniletilirse, salm ticaretinin 2,5 kat byyecei tahmin
edilmektedir. Kresel CO2 salmlarnn yaklak %80ini oluturan ilk 20 kirletici lke
piyasaya dahil edilirse, bu rakkamn 5 katna kmas beklenmektedir. Bugnk AB
17
http://cdm.unfccc.int/Statistics/index.html
337
ETSnin 5 kat byklkteki salm ticareti piyasas, deeri 87 milyar ile 350 milyar
ABD Dolar arasnda salm permisi yaratacaktr. Bu deerler, karbon fiyatnn bir
fonksiyonu olup; hem kapsama alnan sektrlerdeki marjinal azaltm maliyetleri; hem
de sistemdeki permilerin ktl ile belirlenmektedir (STERN, 2007).
Protokol hkmleri gerei BM tarafndan, ilki 2005 ylnda Montrealde olmak zere,
her yl Taraflar Toplants (Meeting of the Parties MOP) dzenlenmektedir.
Kyoto Protokolunda stlenilen ykmllklerin yerine getirilmemesi halinde, dier bir
deyile taahht dnemi olan 2008-2012 arasnda bir lke, Ek-Bde kendisine tahsis
edilmi miktardan daha fazla sera gaz salmnda bulunmusa aadaki yaptrmlara
tabi kalmaktadr:
Kyoto Protokolunun yukarda saylan yaptrmlar, sadece Protokole taraf olan lkeler
iin geerlidir. Ayrca bu yaptrmlarn caydrcl; gelecek dnemlerde Kyoto
Protokoluna verilecek biimde nasl yer alacaklar vb konular asndan etkinlikleri
tartmaldr.
1997 ylnda Kyoto Protokolu mzakere edilirken, evrecilerden daha ok
ekonomistlerin rol ald; protokolde, en fazla miktarda salm azaltmnn nasl
yaplacandan daha ok, salmlarn nasl en az maliyetle azaltlabileceine arlk
verilmesi; bu amala tasarlanan piyasa mekanizmalar ve belirlenen %5 azaltm
orannn sera gaz etkisinin hafifletilmesinde yetersiz olaca kayglar gz nnde
tutulduunda, Kyoto Protokolunun bir evre szlemesi olmaktan ok, bir ekonomi
szlemesi olduu ynndeki hakl baz eletiriler bulunmaktadr (Alpan Atamer,
2007.
Dier bir eletiri ise, Kyoto Protokolunun 15 yllk (1997den 2012ye) bir perspektifle
eylemlere yaklat, uzun dnemli genel bir kresel konsantrasyon hedefi ve salm
azaltm zaman izelgesine balanmad iin ok ksa zamanda, ar maliyetli salm
azaltmlarn ngrmekte olduu ynndedir; nk sermaye stounun yer
deitirmesi yoluyla daha fazla salm azaltmna ynelik esnekliklerin mevcut olduu
sylenmektedir. Dier bir deyile, Kyoto Protokolu mevcut haliyle lkeler ve i
evrelerinin uzun vadeli yatrmlar iin yeterince gvenilir ve uzun soluklu sinyaller
vermemektedir (STERN, 2007).
338
18
Avustralya en son Aralk 2007de Balide yaplan Taraflar Konferansnda Protokole taraf olacan
aklamtr.
339
342
343
zere, dier politika alanlarndaki etkiler de dikkate alnmtr (rnein enerji arz ve
hava kalitesi asndan).
kinci ECCP dnemi ise Ekim 2005 tarihinde uygulamaya konulmutur. ABnin klim
politikasnn daha da gelitirilmesinin mzakere edilmesi ve hazrlanmas
amalanmaktadr. Birinci ECCPde olduu gibi, ikinci srete de havaclktan
kaynaklanan salmlar, karbon tutma ve depolama, iklim deiikliine uyum gibi
konularn ilave edildii alma gruplar oluturulmutur.
klim deiikliine uyum olduka karmak bir konudur. Olduka geni bir yelpazede
sektrleri, kurumlar, insanlar ilgilendirmektedir. Uyum politikalar ile ilgili olarak
karar vermek, risk deerlendirmesini ve fayda ve maliyet analizlerini iermektedir. Bu
nedenle uyum alma grubu en nemli gruplardan biridir.
AB iklim deiiklii konusunda stlendii liderlik grevine devam etmektedir. AB bu
almalarnn kapsamn Kyoto Protokolnn ilk uygulama dneminin sona erdii
2012 sonrasna ynelik olarak geniletmektedir. Avrupa Komisyonu tarafndan 2007
ylnda
klim Deiikliine Kar AB Eylemi19 yaynlanmtr. Komisyonun
analizleri, kresel snmada kritik bir seviye olan 2Clik artn almamas iin sera
gazlarnn 2020 ylnda sabitlenmesi ve 2050 ylnda 1990 yl seviyelerinin %50sine
kadar drlmesi gerektii sonucuna iaret etmektedir.
Avrupa Birlii tarafndan, bir yandan iklim deiikliine ynelik politikalar ve stratejiler
belirlenirken, dier taraftan, klim Deiiklii ereve Szlemesi ve Kyoto Protokol
karsndaki ykmllklerin yerine getirilmesine ynelik olarak birok hukuki
dzenleme hazrlanm ve yrrle konmutur. Bu dzenlemelerden en nemlileri
unlardr:
1/06/1989 tarihli ve Sera etkisi ve Topluluk konulu Konsey lke Karar (OJ C
183, 20.7.1989, p. 45).
24/06/1993 tarihli CO2 ve dier sera gazlar iin Topluluun izleme
mekanizmalar ile ilgili Konsey Karar 93/389/EEC (OJ L 167, 9.7.1993, p.31
33).
Bu Konsey Karar bir ka kez revize edilmitir (1999, 2003 ve 2004
amendments)
13/12/ 1999 tarihli ve yeni otomobillerin pazarlanmasnda yakt ekonomisi ve
CO2 salmlar konusunda tketici bilgilerinin mevcudiyeti hakknda Avrupa
Parlementosu ve Konsey Direktifi - 1999/94/EC (OJ L 12, 18.1.2000, p. 1623)
22/06/2000 tarihli Yeni otomobillerden kan ortalama spesifik CO2
emisyonlarnn izlenmesi iin plan yaplmas hakknda Avrupa Parlementosu ve
Konsey karar - 1753/2000/EC (OJ L 202, 10.8.2000, p. 113)
13/10/2003 tarihli ve Topluluk iinde sera gaz tahsisatlar ticareti iin plan
yaplmas ve 96/61/EC Konsey Direktifinin Deitirilmesine dair Avrupa
Parlementosu ve Konsey Direktifi - 2003/87/EC (OJ L 275, 25.10.2003, p. 32
19
EU Against Climate Change - Leading Global Action to 2020 and Beyond, European Commission, 2007.
344
46) 2004 ylnda revize edilmitir. Bu Direktif ksaca Emisyon Ticareti Direktifi
olarak anlmaktadr.
24/01/2004 tarihli ve 2003/87/EC sayl Direktife uygun olarak sera gazlarnn
izlenmesi ve raporlanmas iin rehber oluturulmasna dair Komisyon Karar
2004/156/EC (OJ L 59, 26.2.2004, p. 174).
10/02/2005 tarihli ve 280/2004/EC sayl Avrupa Parlamentosu ve Konsey
Kararnn uygulanmas ve Topluluk sera gazlar emisyonlarnn izlenmesi
mekanizmalar ve Kyoto Protokolnn uygulanmas dikkate alnarak kurallarn
belirlenmesi hakknda Komisyon Direktifi - 2005/166/EC (OJ L 55, 1.3.2005,
p.5791).
13/11/2006 tarihli ve 2003/87/EC sayl Direktife uygun olarak Kyoto Protokol
proje faaliyetleri iin Topluluk emisyon ticareti plan erevesinde sera gaz
emisyonlarnn hesaplanmasnda dublikasyonu nlemek konulu Komisyon
Karar - 2006/780/EC (OJ L 316, 16.11.2006, p. 1217.
14/12/2006 tarihli ve 2002/358/EC sayl Konsey Kararna uygun olarak Kyoto
Protokol erevesinde Topluluun ve her ye lkenin kendisine tahsis edilen
emisyon seviyelerinin belirlenmesi hakknda Komisyon Karar - 2006/944/EC
(OJ L 358, 16.12.2006, p. 8789).
18/07/2007 tarihli ve 2003/87/EC sayl Direktife uygun olarak, sera gaz
emisyonlarnn izlenmesi ve raporlanmas iin rehber oluturulmas hakknda
Komisyon Karar - 2007/589/EC (OJ L 229, 31.8.2007, p. 185).
Yukarda belirtilen direktiflerden en nemlisi, emisyon ticareti ile ilgili 2003/87/EC
sayl Direktiftir. Direktif,
20
Commission Green Paper of 8 March 2006: "A European strategy for sustainable, competitive and secure
energy" [COM(2006) 105 final - not published in the Official Journal]
345
Avrupann ekonomisini, ok yksek enerji verimliliine sahip ve dk CO2 salml enerjiye dayanan bir
yapya dntrmek iin yeni bir sanayi devrimine nclk etmesini ngrmektedir.
22
Communication from the Commission of 19 October 2006 entitled: Action Plan for Energy Efficiency:
Realising the Potential [COM(2006) 545 - Not published in the Official Journal].
23
Commission Communication of 10 January 2007: "Renewable Energy Road Map. Renewable energies in the
21st century: building a more sustainable future" [COM(2006) 848 final - Not published in the Official Journal].
24
Communication from the Commission of 7 December 2005 - Biomass Action Plan [COM(2005) 628 final Official Journal C 49 of 28.02.2005]
25
Commission Communication of 8 February 2006 entitled "An EU Strategy for Biofuels" [COM(2006) 34 final
- Official Journal C 67 of 18 March 2006].
26 Commission Communication of 10 January 2007 "Sustainable power generation from fossil fuels: aiming for
near-zero emissions from coal after 2020" [COM(2006) 843 final - Not published in the Official Journal].
27
White Paper submitted by the Commission on 12 September 2001: "European transport policy for 2010: time
to decide" [COM(2001) 370 final - Not published in the Official Journal].
28
Communication from the Commission, of 10 January 2007, entitled: "Limiting Global Climate Change to 2
degrees Celsius - The way ahead for 2020 and beyond" [COM(2007) 2 final - Not published in the Official
Journal]
346
347
belirtilmesi; Bali Eylem Plannn, en azndan 2008 yl sonuna kadar esas olarak
Szleme ekseninde ilerleyeceinin anlalmas; Trkiyenin avantajna bir durumdur.
Ayrca 1.b.i maddesi ulusal koullara dikkat ekmektedir. te yandan, Trkiyenin
halen Kyoto Protokolnde Ek-B D lke olmas, Kyoto Protokolne katlmasnn
ardndan ise kendisi talep etmedii srece Ek-Bye dahil edilmesinin mmkn
olmamas da, Trkiyenin Kyoto Protokol srelerindeki konumunu desteklemektedir
(REC Trkiye, 2007a). Gerek bu belirsizlikler, gerek Trkiyenin 2001 ylnda
gerekleen 7. Taraflar Konferansnda aldrd 26/CP7 numaral karar, eer
nmzdeki 1-2 yl ierisinde, ok iyi mzakere edilirse, Trkiyenin 2012 sonrasnda
Bali Eylem Plan kapsamnda sorumluluklar ile orantl, haka bir ykmllk
stlenebilmesi iin bir frsat salamaktadr. Trkiye bu frsat, kendisi gibi OECD
yesi olan ama AB yesi olmayan ve Ek-Bde yer almayan Gney Kore ve Meksika
bata olmak zere, hzla byyen lkelerle birlikte bir grup oluturarak, yeni ve farkl
ykmllkler stlenmek konusunu mzakere etmek yolunda kullanabilir.
Bununla birlikte, Trkiyenin halen iinde bulunduu durumda baz dezavantajl
hususlar kaydedilebilir (Alpan Atamer, 2007):
ABye ye olmaya aday, OECD lkesi, DSnin Ek-Iinde yer alan ve Ek-I lkeleri
arasnda 1990 ile 2005 yllar arasnda sera gaz salmlar en hzla artan lke
(UNFCCC, 2007) konumunda bulunan Trkiyenin her trl ykmllkten muaf
tutulmas ne gerekidir ne de kresel adalet asndan olas gzkmemektedir. Bali
Toplantsnda Avustralya Kyoto Protokoluna taraf olacan aklam ve derhal
gereken prosedrleri balatmtr. 2009 yl sonunda yaplacak bakanlk
seimlerinden sonra ABDnin Kyoto Protokoluna taraf olma olasl yksektir. Bu iki
lkenin de Kyoto Protokoluna taraf olmasndan sonra DSnin Ek-Iinde olup da
Kyoto Protokoluna taraf olmayan tek lke Trkiye kalacandan prestij kaybetmesi ve
zerindeki politik basklarn artmas uzak bir olaslk deildir.
Trkiye, halen Koyoto Prokoluna taraf olmad iin 2012 sonrasna ilikin Protokol
eksenindeki mzakerelere katlamamaktadr. Bali Eylem Plan ekseni ile Kyoto
Protokol ekseninin 2009 ylnda birlemesi halinde, Kyoto Protokolnn 2012
sonrasna ynelik ekillendirilmesi srecinin dnda kalaca iin, kendisini de
ilgilendirebilecek kararlara mdahale edememesi, ileride istemedii ykmllkler
stlenmesine; bunun sonucunda da ekonomisinde daralmaya ve isizliin artmasna
yol aabilir. Ayn cmleden olarak, Balide dikkate alnan Rusyann nerisi kabul
edilirse, bir lkenin Kyoto Protokolunun Ek-Bsine dahil edilmesi kolaylaabilir; bu
durum da Trkiyenin Ek-B dnda kalmasn gletirebilir; yani dier sanayilemi
lkelere benzer sklkta ykmllkler stlenmesine yol aabilir. Halen tartlmakta
olan uluslar aras ticarette karbon salmlar ile ilgili yaptrmlar karara balanrsa,
Trkiyenin Kyoto Protokoluna taraf olmamas, d ticaretinde engeller yaratabilir. Bu
arada, Kyoto Protokolu ekseninde ekillendirilebilecek Uyum Fonundan yararlanma
ansn karabilir.
Dier taraftan, Trkiyenin Kyoto Protokoluna taraf olmamas; AB ile yelik
mzakerelerinde nemli bir engel tekil edecektir.
348
349
Kaynaklar:
Alpan Atamer, S, (2007): Trkiye Kyoto Protokolunu mzalamal m? Nasl?,
http://www.iklimlerdegisiyor.info/turkce/downloads/7/0/Trkiye%20Kyoto%20Protokol
unu%20imzalamali%20mi.doc.
Barret, S, (2005): Environment &statecraft: the strategy of environmental treaty
making Oxford: Oxford University Press.
Stavis
STERN (2007): Stern Review on the economics of climate change, Cambridge
University Press, 2007, Cambridge.
REC Trkiye (2007): COP13 Gncesi,
http://www.rec.org.tr//files/iklim/COP13/RECTR_COP13_Guncesi_2.pdf
REC Trkiye (2007a): REC Trkiye 28 Aralk 2007 tarihli Basn Duyurusu.
UNFCCC (2007): BM DS Yrtme Yardmc Organ (SBI)nn 24 Ekim 2007
tarihinde yaynlanan FCCC/SBI/2007/30 sayl belgesi
350
Do.Dr. stanbul Bilgi niversitesi Ekonomi Blm nn Caddesi No: 28 Kutepe stanbul.
e-mail: ayseu@bilgi.edu.tr
351
1- Giri
Kresel snma ve iklim deiiklii oluturduklar tehdit nedeniyle en ok tartlan ve
dikkat eken evre sorunlarndan biri haline gelmitir. Bu soruna yol aan sera
gazlarnn, zellikle karbon dioksit (CO2) gaz salmnn kontrol altna alnmas sorunu
nlemekte etkin olabilecek en nemli tedbir olarak grlmektedir. CO2 gaz salm ile
mcadele etmek, salma yol aan ekonomik aktivitelerde kkl bir deiiklii gerekli
klmaktadr. Byle bir deiiklii salamann yollarndan biri de hkmet tarafndan
uygulanacak politikalarda yatmaktadr. Son yllarda en ok tartlan,
uygulanabilirliinin kamuoyu tarafndan kabul grp grmeyecei konuulan politika
aralarndan biri CO2 vergisidir. Bu almann amac CO2 vergisini incelemektir.
kinci Blmde kresel snma ve iklim deiiklii konusunda bilgi verilecektir.
nc Blm CO2 vergisi nedir ve nasl uygulanabilir sorularna cevap verecektir.
Drdnc Blm ise sonu ksmna ayrlmtr.
2- Kresel Isnma ve klim Deiiklii
nsan aktivitilerine bal olarak atmosferde salmlar srekli artan sera gazlar kresel
snmann en nemli nedeni olarak gsterilmektedir.29 Bu gazlarn sera gazlar olarak
adlandrlmasnn nedeni, atmosfer zerinde bir tabaka oluturarak yeryznde sera
etkisi yaratmalardr. Sera etkisi de kresel snma olarak bilinen global evre
sorununa yol amaktadr. Sera gazlarnn nasl sera etkisi yaratt Kadolu (2007)
tarafndan bilimsel olarak ayrntl bir ekilde aklanmtr. Kresel snmann en
belirgin etkisi iklim deiiklii olacaktr. klim deiikliinin muhtemel sonular ise
ykselen deniz suyu seviyesi, kimi blgelerde kuraklk, kimi blgelerde ise sel
felaketlerinin grlmesi olarak zetlenebilir.
CO2 gaz, sera gazlar iinde sahip olduu pay ile en ok dikkat eken ve tartlan bir
gazdr. Sera gazlar salmnn yzde 50sini CO2 salm oluturmaktadr. nsan
aktivitelerine bal olarak oluan CO2 salm endstri devriminden gnmze kadar
hzl bir ykseli gstermitir ve bunun sonucunda 1850lerden itibaren yeryznn
ortalama scakl 0.760 C artmtr. Ne yazk ki, kat fosil yaktlardan oluan
konvansiyonel enerji trlerinin ulam gibi youn olarak kullanld sektrlerde CO2
salm artmaya devam edecektir. Fosil yaktlarn kullanm CO2 salmnn yzde
80inden sorumludur ve kalan yzde 20 ise tropik orman yangnlarndan
kaynaklanmaktadr (Pearce, 1995). nlem alnmamas halinde ise bu yzylda
yeryz scaklnn 1.8 ila 4.00 C daha artmasnn muhtemel olduu belirtilmektedir
(ec.europa.eu/environment/climate/home_en_htm). Kresel snma ve bunun
sonucunda grlecek olan iklim deiiklii, sorunun doas gerei uluslararas bir
ibirliini gerekli klmaktadr.
29
Sera gazlarnn belli ballar karbon dioksit, metan, nitrik oksit, ozon ve kloroflorokarbondur.
352
Negatif dsalln bir tr piyasa baarszl saylmasnn nedeni retici ve/veya tketicilerin yapm olduklar ekonomik
aktivitelerin maliyetlerin tamamna katlanmayp, bir ksmn nc kiilere yanstmas ve bu maliyetlerden nc kiilerin
olumsuz etkilenmesidir. Dsallklara yol aan olgu okyanus, atmosfer ve nehirler gibi baz mallarn ortak olmas ve dier
mallar gibi kullanm bedellerinin tamamnn fiyat mekanizmasna yanstlamamasdr. En tipik rnek olarak sigara verilebilir.
Sigara ien kii sadece kendi saln tehlikeye atmaz ayn zamanda evresinde bulunan ve sigara imeyen kiilerin de
saln tehdit eder. Sigara imeyen kiilerin bu nedenle olas salk problemleri iin yapacaklar harcamalar sigara ien kii
tarafndan, sigara imeyenlere yanstlan maliyet olarak tanmlanr ve bu maliyet sigarann fiyat iinde yer almad iin
dsal maliyet olarak adlandrlr. Devlet mdahale edip bir takm zorlamalar ile sigara ien kiinin bu maliyeti dikkate
almasn salamaz ise durum bu ekilde devam edecektir.
353
31
Dier taraftan Avrupa Birliine ye lkelerdeki genel eilim, araba vergilerini CO2 salmlarn gz nne alarak
dzenlemektir.
354
Her ne kadar CO2 vergisinin, CO2 salm ile mcadele etmekte etkin bir mali ara
olabilecei savunulsa da dier taraftan CO2 vergisi ile ilgili endieler mevcuttur.
Hereyden nce CO2 vergisi hane halklarn da kapsayaca iin regresif bir yapya
sahiptir. nk hane halklar tarafndan evlerde kullanlan enerji iin yaplan
harcamalar hane halklarnn gelir dzeyi arttka nispi olarak azalmaktadr. Bu
nedenle domestik amal kullanlan enerji zerindeki CO2 vergisi dk gelirliler
zerinde daha fazla bir yk oluturacaktr. Verginin regresif yapsn hafifletebilmek
iin yaplmas gereken ey, hane halklar tarafndan kullanlan enerji belli bir miktarn
zerine ktnda etkisini daha fazla hissettirecek ekilde yaplandrlmasdr.
Verginin ekonomiye zarar vermemek koulu ile hane halklarndan daha ok sanayiyi
hedef almas da nemlidir. Byle bir politikann iki nemli nedeni var:
1-Yukarda da belirtildii gibi enerji vergileri regresif bir yapya sahiptir. Yani dk
gelirli hane halk zerindeki olumsuz etkisi daha fazladr.
2-Byk sanayiler finansman asndan alternatif enerji trlerinin yaratlmas ve
gelitirilmesi iin kaynak ayrabilirler.
Dier nemli bir konu da verginin nasl uygulanacadr. Avrupa Birlii tarafndan
nerilen vergi elektrik santrallerini, hane halklarn ve ulam sektrn
kapsamaktadr. Verginin var olan enerji vergileri32 yerine deil, onlara ilave olarak
konmas ok nemlidir. nk varolan vergilerin yk Avrupa Birlii tarafndan
tavsiye edilen CO2 vergisinin yknden daha fazladr. Byle bir verginin varolan dier
vergilerin yerine konmas tketiciye yansyan fiyatta de yol aacak, bu da daha
ok enerji kullanmn tevik edecektir. Bylece verginin konmas ile arzu edilen
sonuca ters bir durum ortaya kacaktr. Ayrca verginin istenen amaca hizmet etmesi
iin vergi mkelleflerine bir adaptasyon sreci tannmaldr. Avrupa Birlii tarafndan
tavsiye edilen CO2 vergisi miktarnn, uygulamann ilk ylnda dk tutulmas ve yllar
itibari ile arttrlmas savunulmutur. Bunun nedeni bylece zellikle sanayi kesimine
yeni enerji trlerini denemek iin bir sre verilmesidir. Yaplan elastikiyet analizleri
ksa dnemde talebin vergiyi de ieren fiyat deiikliine inelastik bir tepki
gsterirken, uzun dnemde daha elastik bir yap sergilediini gstermitir.33 Ayn
zamanda CO2 vergisi uygulayan bir lkenin de enerji politikalarnda radikal
deiiklikler yapmas beklenecektir. Son olarak CO2 vergisini uygulayan lkelerin
ekonomilerinin zarar grmemesi iin verginin global boyutta uygulanyor olmas
gerekmektedir.
32
Avrupa Birliine ye lkeler ile Trkiyede enerji nerede kullanldna bal olarak miktar zerine konulan spesifik
vergiye ve/veya KDVye tabidir. Mesela ulatrma sektrnde kullanlan enerji bu iki tr vergiye de tabidir.
33
Daha fazla bilgi iin baknz Goodwin (1992).
355
4- Sonu
Kresel snmaya neden olan sera gazlarndan en ok tartlan ve dikkat ekeni
CO2 gazdr. CO2 salmnn kontrol altna alnmas iin savulunulan mali aralardan
biri de CO2 vergisidir. Bu verginin uygulamasna baz lkeler de rastlanmaktadr. CO2
vergisi talepte, evreye daha ok zarar veren enerji trlerinden evreye daha az ya
da hi zarar vermeyen enerji trlerine doru bir kayma yaratmay amalamaktadr.
Ayn zamanda CO2 salmnn azaltlmas iin alnacak dier nlemler iin fon
oluturulmasna da yardmc olacaktr. Dier taraftan verginin sadece nfuslar
olduka dk birka lkede uygulanmas iyiniyetli bir aba olmaktan teye
gitmeyecektir. Vergi ancak global dzeyde uygulanr ise amacna ulaabilir ve
ekonomi literatrnde beleci (free-rider) olarak bilinen problemin nne geer. CO2
vergisini koymayp, bu verginin baz lkeler ya da lkeler grubu tarafndan konmas
sonucu ortaya kan iyilemeden faydalanan lkeler beleci lkeler olacaktr. Hatta
bu lkeler vergi koymadklar iin uluslararas rekabettenden de kazanl
kacaklardr.
Referanslar
EEA (1996), Environmental Issues Series No:1, Environmental Taxes,
Implementation and Environmental Effectiveness, Copenhagen.
EEA (2000), Environmental Taxes: Recent Developments in Tools for Integration,
Copenhagen.
Goodwin, P. B. (1992), A Review of New Demand Elasticities with Special
Reference to Short and Long-Run Effects of Price Changes, Journal of Transport
Economics and Policy, 26, 155-169.
Herber, B. P. and Raga, J. T. (1995), An International Carbon Tax to Combat Global
Warming: An Economic and Political Analysis of the European Union Proposal, The
American Journal of Economics and Sociology, 54, 257-268.
Kadolu, M. (2007), Kresel klim Deiimi ve Trkiye, Gncel Yaynclk, stanbul.
OECD (1997), Evaluating Economic Instruments for Environmental Policy, Paris.
OECD (2001), Environmentally Related Taxes in OECD Countries: Issues and
Strategies, Paris.
OECD (2006), The Political Economy of Environmentally Related Taxes, Paris.
Pearce, D. (1995) Blueprint 4: Capturing Global Environmental Value, Earthscan,
London.
Pearson, M. and Smith, S. (1990) Taxation and Environmental Policy: Some Initial
Evidence, IFS Commentary No 19, The Institute for Fiscal Studies, London.
Pigou, A. C. (1920), The Economics of Welfare, Macmillan and Co, London.
356
Giri
Yirminci yzyln son eyreinden buyana evre alanndaki en temel sorunlarn
banda, iklim deiiklii (kresel snma) ve buna bal olarak ortaya kan olumsuz
etkilerin geldii bilinmektedir. klim deiikliine yol aan bata karbondioksit olmak
zere tehlikeli gazlarn salm ok byk oranlarda fosil yaktlar kullanarak 19.
yzyldan buyana sanayilemi ve hzl ekonomik byme hedeflerini yakalam
Kuzey lkeleri tarafndan gerekletirilmitir. Birlemi Milletler (BM) sistemi iinde,
Dnya Meteoroloji rgt ve Birlemi Milletler evre Programnn nclnde
1988den buyana faaliyet gsteren; yzlerce uzman ve bilim insannn katlmyla
oluturulan Hkmetleraras klim Deiiklii Paneli (IPCC) tarafndan 1991 ylndan
buyana hazrlanan drt adet deerlendirme raporuyla ortaya konulduu zere, 21.
yzyln ilk yllarndan itibaren dnyann eitli corafyalarnda sklkla yaanan
kuraklklar, scak dalgalar, seller ve yangnlarla kendisini gsteren kresel snma,
uluslararas gvenlik deerlendirmeleri ve uygulamalar zerinde nemli etkiler
yaratmaktadr. Makalede kresel iklim deiikliinin ulusal ve uluslararas gvenlik
yaklamlarna olan etkisi Trkiye snraan sular politikas balamnda
incelenmektedir. Makalenin ilk blmnde evresel deiim ve deien ulusal ve
uluslararas gvenlik yaklamlar kuramsal bir tartma iinde ele alnmaktadr. Bu
erevede, Amerika Birleik Devletleri ve ngiltere gibi gvenlik politikalarnda
belirleyici lkelerin, iklim deiiklii ve gvenlik arasndaki ilikiye ynelik
yaklamlarn yanstan raporlar deerlendirilmektedir. 17 Nisan 2007de Birlemi
Milletler Gvenlik Konseyinde iklim deiiklii ve gvenlik ilikilerini ele alan geni
katlml bir toplant gereklemitir. Makale bu toplantdan kesitler sunarken, dnya
politikasnn nde gelen aktrlerinin tutumunu sergilemeyi hedeflemektedir. klim
deiikliinin dier etmenlerle birlikte deerlendirildiinde dorudan gvenlik konusu
haline geldii snraan su kaynaklar politikas, makalede geni bir alt balk olarak
ele alnmaktadr. Dnya tatl su rezervlerinin nemli bir blmnn (%60) snraan
su havzalarnda bulunmas; te yandan Trkiye tatl su kaynaklarnn te birinden
357
358
Thomas Homer-Dixon, Environmental Scarcities and Violent Conflict: Evidence from Cases, International
Security, 19, 1, 1994, ss. 5-40.
40
NATOs committee on the challenges of modern society, Environment and Security in an International
Context, Brussels: NATO, 1999.
41
Daniel Deudney, The Case against Linking Environmental Degradation and National Security, Millennium
19, 3, 1990, ss. 461-76.
42
Simon Dalby, Environmental Security, Minneapolis: University of Minnesota Press, 2002.
359
Richard Matthew, In Defense of Environment and Security Research, ECSP Report, Issue 8, 2002, ss.109124.
360
ban kurulmasyla, devletler ncelikli faaliyet alanlar olan ulusal gvenlik ve iklim
deiiklii arasndaki ilikileri stratejik deerlendirmeleri arasna almlardr.
Makalenin bu blm, uluslararas arenada younluk kazanan iklim deiiklii ve
gvenlik deerlendirmelerini, 2007 yl iinde Amerika Birleik Devletlerinde (ABD)
yaynlanan bir stratejik analiz raporu; ngilterenin iklim deiikliinin uluslararas
gvenlik boyutlarn BM Gvenlik Konseyinde tartmak zere getirme amacyla
yaynlad konsept kad ve son olarak da 17 Nisan 2007 tarihinde tam gn ak
tartmaya sahne olan Gvenlik Konseyi oturumundan notlar erevesinde ele
almaktadr.
Askeri danma kurulu emekli amiral ve generallerden oluan hkmetler d
kurulular arasnda yer alan Center for Naval Analyses (CNA) Corporation tarafndan
yaynlanan Rapor,44 gelecek 30-40 yl iinde iklim deiikliinin dnyann byk
blmnde yol aaca olumsuz koullarn Amerika Birleik Devletleri iin ne tr
gvenlik riskleri yarataca; bu yeni koullarn ulusal gvenlik karlarn nasl
etkileyecei ve bunlar karsnda alnmas gereken nlemleri iermektedir. ABDnin
ulusal gvenlik penceresinden konuya yaklamakla birlikte, uluslararas gvenlik
asndan da deerlendirmeler ieren raporun bulgular yledir: klim deiikliinin
yol aaca iddetli hava artlar, kuraklk, taknlar, deniz seviyesindeki art,
buzullarn erimesi, yaam tehdit eden hastalklarn yaygnlamas ABD yurttalarnn
yaam standartlar ve biiminde (retim-tketim ilikileri ve i ve tketici karlar);
gvenlik artlarnda nemli deiimlere neden olacaktr. te yandan dnyann
halihazrda istikrarszlk ve karklk iindeki blgelerinde (Orta Dou, Afrika ve Asya)
siyasi istikrarszlk ve yetkin olmayan hkmetlerin (devletlerin) yaygnlamasna
neden olacaktr.
ABDnin istikrarszln yaygnlat ve artlarn giderek tehlikeli bir hal alarak ar
glerin ortaya kmaya balad bu blgelere tek bana ya da mttefiklerle beraber
mdahil olabileceini; kriz ya da atmalarn kt durumlarda byk ykmlar
nlemek ve yeniden yaplanmay salamak iin de mdahil olabilecei
vurgulanmaktadr. Raporda iklim deiikliinin dnyann Avrupa ve Kuzey Amerika
gibi istikrarl blgelerinde de gerilimlere yol aabilecei vurgulanmtr. ABD ve
Avrupa, kuraklklarn artmasyla gda retimi yapamayan Afrika ve Latin Amerika
lkelerinden artan oranlarda gmen ve mlteci aknyla kar karya kalacaktr. te
yandan, Katrina Kasrgasnn gsterdii gibi ABD kendi iinde yerel ve federal
dzeyde felaketlerle mcadele iin mevcut kurumlarnn kapasitesini artrmak
durumunda kalabilecektir. Ayrca, ABD Bakan Bushun 2007 Halka Sesleni (State
of the Union) konumasnda vurgulad zere, ABDnin yabanc petrol kaynaklarna
olan bamll dman rejim ve terristlere kar zafiyetini artrmaktadr. Bundan
dolay Bush yerel temiz enerji kaynaklarna ve enerji tasarrufu iin ileri teknolojilere
sahip olunmasnn gerekliliini vurgulamtr. Raporda iklim deiikliiyle oluan
tehdidin, konvansiyonel askeri tehditlerden gerek tehdidin ok ynl kayna (tek bir
unsurdan spesifik biimde ve zamanda deil) gerek sonularnn ok ynl, kronik ve
kresel apta gereklemesi itibaryla ok farkl olduu olgusu sk sk dile
getirilmektedir.
44
361
363
364
365
46
47
Bu konuda deerlendirmeler iin, bkz. UNESCO, World Water Assessment Programme, World Water
Development Report 2006, <http://unesdoc.unesco.org/images/0014/001454/145405E.pdf> (17 Ocak
2007). Ayrca baknz UNESCO, World Water Assessment Programme, World Water Development Report
2003 (The 1st UN World Water Development Report: Water for People, Water for Life),
<http://www.unesco.org/water/wwap/wwdr1/table_contents/index.shtml> (17 Ocak 2007).
Igor A. Shiklomanov, "World Fresh Water Resources", Peter H. Gleick (der.), Water in Crisis: A Guide to
the World's Fresh Water Resources, New York, Oxford University Press, 1993, s. 13-24.
Aaron T. Wolf, Atlas of International Freshwater Agreements, UNEP, FAO, 2002.
366
48
17 Temmuz 1987 tarihli Trkiye-Suriye Karma Ekonomik Komisyonu toplants, su sorunu zerindeki
mzakereler asndan nemli bir sonu dourmutur. Protokoln geici bir anlama olarak dnld
belirtilmelidir. Su sorunuyla ilgili pek ok madde iermektedir. Protokoln metninin 6. Maddesi u ekildedir:
Atatrk Baraj Glnn doldurulmas esnasnda ve lke arasnda nihai paylam anlamas gerekleene dek
Trk taraf yllk ortalama 500 m/saniye suyun Trkiye-Suriye snrndan gemesini ve bir aylk akn 500
m/saniyenin altnda kalmas halinde ise Trk taraf fark bir sonraki ay telafi etmeyi kabul eder.
49
Ayegl Kibarolu, Building a Regime for the Waters of the Euphrates-Tigris River Basin, Kluwer Law
International, London, The Hague, New York, 2002.
367
A. Kibarolu, V. Smer, . Sasen ve . Kaplan, Trkiyenin Su Kaynaklar Politikasna Kapsaml Bir Bak:
Avrupa Birlii Su ereve Direktifi ve spanya rnei, TMMOB Su Politikalar Kongresi, Bildiriler Kitab, 1.
Cilt, ss. 184-194, 2006.
368
369
Ayegl Kibarolu ve Olcay nver, "An Institutional Framework for Facilitating Cooperation in the
Euphrates-Tigris River Basin,", International Negotiation: A Journal of Theory and Practice, Dordrecht, The
Netherlands, Cilt. 5, Say. 2, 2000, ss. 311 330.
52
Barajn yaplmas sonucu dzenleyecei akm miktar toplam akmn yzde 12'sidir. (Bayndrlk ve skan
Bakan Faruk Nafiz zak Edirnede Meydana Gelen Sel Felaketi ile lgili Olarak TBMMde Gndem D
Aklama Yapt, 21/3/2006.
http://www.bayindirlik.gov.tr/turkce/bakanlikbasin.php?ID=17
53
Bulgaristan-Trkiye Snr tesi birlii program kapsamnda, "Meri nehri havzasndaki taknlar-takn
etkilerinin azaltlmas iin risk analizi ve deerlendirilmesi ile ilgili bilgilerin paylam" balkl proje, DS ile
Bulgaristan Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Enstits (NIMH) tarafndan imzalanmtr. mzalanan ortak
projenin, Avrupa Birlii kk projeler fonundan hibe hakk almas iin bavuru da yapld. Trkiye Bulgaristan
Snr tesi Birlii kapsamnda Bulgaristan'n partner olarak katlaca Takn Uyar Sistemiyle Kapasite
Artrm Projesi'nin almalar da devam etmektedir.
370
371
372
373
neden olduu sera etkisi nedeniyle dnyann scaklk ortalamas 70Ca ulam ve
bu durum 2,7 milyar yl ncesine kadar srmtr. Yaklak 3,3 milyar yl nce ortaya
kt belirlenen siyanobakteriler, ilk oksijen retimini balatp, 2,7 milyar yl
ncesinden 2,2 milyar yl ncesine kadar atmosferi oksijensiz durumdan oksijenli
duruma dntrmtr. Daha sonra fotosentez yapan bitkiler de ortaya ktnda
atmosferin CO2inin daha ounun oksijene dnmesi sreci de ilerlemitir.
Oksijenin amonyakla etkilemesi azotun olumasn hzlandrmtr. Yeryznde
bitkiler oaldka da atmosferdeki oksijen artm ve CO2 azalmtr. Ozon
tabakasnn oluumu bu canl yaamnn mortesi nlarna kar korunmasn
salamtr. 200-250 milyon yl nce bu atmosferin %35i oksijenden oluuyordu. Bu
yolla oluan oksijen-azot atmosferi nc atmosferdir. Burada, canllar oksijeni
tketir CO2i salarken, CO2 te kolayca suda znm ve kiretalarnda
depolanmtr. Bu kart sreler, milyonlarca yldr elele dnyann atmosferini,
yaamn srdrlebildii bir dengede tutabilmitir.
Atmosferdeki CO2in oran 2007 Ocak aynda hacimsel olarak %0,0383; arlka da
%0,0582dir. Ancak, insanln tank olabildii gemite, insanlk uygarl boyunca
deil, yalnzca son yzelli yllk dnemde bu oranda nemli ve olumsuz bir deime
eiliminin olduu biliniyor. 1850den bu yana atmosfere karbon salmnda ok byk
bir art yaanyor. Bugn atmosferdeki CO2in oran milyonda 383 para; ama, daha
1960ta bu oran milyonda 320 para idi. te bu durumda, 1950li yllardan sonra hzla
artan fosil yaktlarn CO2 salmnn kabul edilemez artnn sonucu olan dnyadaki
yaamn kar karya kald bu tehditin engellenmesi ve doan sorunlarn
giderilebilmesi iin yollar aranmaya baland. Buralarda esas olarak atmosfere CO2in
salmn azaltmaya arlk verildi.
klim de Deiir
klim, yerkrenin deiik kara ve deniz paralar zerinde hava hareketleri, scaklk
dalm ve deiimi, yalarn tr yeinlik ve zamanlamas, vb boyutlaryla karmak
bir sistem. Bu sistem duragan deil, deiim iinde. Bu sistem o kadar ok farkl
etkenin denetimi altndaki bu deiim sreleri de dorusal, kolay kesitirilebilir,
ngrlebilir de deil. Yerkrenin eksenindeki 100 bin ylda bir yinelenen salnmlar,
gne evresindeki hareketleri srasnda 41 bin ylda bir yinelenen merkezdlklar,
19 bin ve 23 bin ylda bir yinelenen ekinokslar gneten alnan nmn yeinliini
deitiriyor. Atmosferdeki asl maddelerin ileticilik ve yanstcl; sera gazlarnn geri
yanstcl; bulutlar, aerosoller ve gazlarn yanstcl; karalarn, buzullarn, deniz
buzlarnn, su ktlelerinin, okyanuslarn, bitki rtsnn, vb albedosu ve yanstcl;
buharlama-terleme aks; ve son olarak fosil yaktlarn kullanm, imento endstrisi,
ormanszlatrma ve asit yamurlarna neden olan endstri etkinlikleri yine bu
sistemin nasl deieceini ortaya koyan karmak etkenler.
Doann, yerkrenin, dnyann tarihine bakldnda btn bunlar kadar nemli bir
baka etkenin de, yerkrede okyanuslar ve ktalarn dalm, geometrisi olduu
ortaya kyor. nk, dnya yzeyinin hep en byk blmn kaplayan
okyanuslar, iklim sisteminin biimlenmesinde en nemli dzenleyicilerden biri olarak
375
376
Yerkrede bu ekilde saysz kere iklim deiiklikleri yaand; hep doal nedenlerle
ve doal srelerle. Bu deiimler ou durumda belli srelerde ve tedrici oldu.
klim, Salnmlarla Deiebildii Gibi Ani ve Beklenmedik Ynde de Deiti
Yeryuvarnn gemiinde bu ekilde bir ok iklim deiiklii yaand. Bunlarn bazlar
birka yllk ksack srelerde gerekleebildi. Bunun en tipik rnei, 12 bin yl nce
kuzey yarkrede buz kalnl ve scaklklardaki ani bir deiimle ortaya kan
Younger Dryas dnemi. Yine, farkl parametrelerin birbirine kout deitii, ama, bu
dnemin banda ve sonundaki deiimlerin ok ksa srelerde, bir ka onyl iinde
gerekletii dikkati ekmektedir.
Bu tr an deiimler, kresel iklim deiiklii uzmanlarnn da dikkatini ekmi. ABD
Ulusal Bilimler Akademisinin kurduu bir kurulun bu konudaki incelemeleri Ani klim
Deiimleri balkl 250 sayfalk bir deerlendirmeye konu olmu54. Biriken srelerin
ve girien etkenlerin beklenmedik, ani iklim deiimlerini nasl yarattnn incelendii
kitapta, doal deiimlerin yannda son deiikliklerin de ani ve byk bir sramayla
sonlanabileceine dikkat ekiliyor.
54
Committe of Abrupt Climate Changes, 2002, Abrupt Climate Changes: Inevitable Surprises, NEC,
http://www.nap.edu/catalog/10136.htm
377
379
Son 150 yldaki scaklk artlar yalnzca doal etkenlerle ngrlene ya da yalnzca
yapay etkenlerle ngrlenlere uymazken, birlikte etkilerine gre ngrlenle birebir
akyor.
Yaanan iklim deiikliinde insan etkisi, kapitalist retim tarznn belirleyici olduu
ok ak. Scaklk artlar uzun bir dnem yalnzca kapitalizmin greldii kuzey
yarkrede etkili oldu. Ama, 1980den beri artk geri dn olmaya yola girildi ve bu
sre tm dnyay etkisi altna ald.
380
381
Atmosferdeki karbonun 700 Gton kadar. Buna karlk okyanuslarn yzeye yakn
birka yz metrelik st tabakasnda 600 Gton, orta tabakasnda 7.000 Gton ve alt
katmannda da 30.000 Gton CO2in bulunduu ngrlyor. Fosil yaktlara ve
eyllere balanm C, 12.000 Gton, yersel biyosferde ise 1170 Gton CO2in
bulunduu biliniyor. Yani yerkredeki CO2in %95i okyanuslarda tutuluyor. Okyanus
srekli olarak atmosferle iletiim durumunda ve CO2 alveriinde bulunuyorlar.
CO2in atmosferdeki bollamas okyanuslardaki CO2in artna da neden olmu ve bu
da okyanus suyunun asitlemesine, pHnn dmesine neden olmutur.
Okyanuslardaki ortalama pH=8,2. Bu deer, 7,8-8,4 arasnda deiiyor. Yaplan
deerlendirmeler son 200 yl iinde bu ortalama pHn 0,1 kadar azaldn, bunun da
sudaki H iyonlarnn %30 artt anlamna geldii hesaplanyor. Son 150 yl iinde
insan etkinlikleri ile salnan CO2in %47sinin okyanuslarda tutulduu biliniyor55.
CO2in art bugnk hzla srerse 2100 ylnda okyanus suyunun ortalama pHnn
0,5 kadar daha da decei ngrlyor. Bu d son yzbinlerce ylda
grlenlerden fazla. Daha kts bu dnemde karlalan en hzl d imdi
yayoruz.
55
Calderia, K. and Wickett, M.E., 2003, Anthropogeniz Carbon and Ocean pH, Nature, 45, 365
382
Okyanus suyunda CO2in artmas ve pHn derek suyun biraz daha asitlemesi
CaCO3l kavklar olan deniz canllarnn geliimini ve resiflerde kireta oluumunu
engellemeye balad bile56. Okyanus suyu katmanlarnda aragonit ve kalsit
doygunluk snrlar slaarak CO2in kiretalarna balanmas olanaklarn kstlad.
Btn bu srelerin ancak birka yzbin ylda geri evrilebilecei dnlyor57.
Yani artk okyanuslar daha az CO2 ekip tutabilecek.
Ok bir kez yaydan kt ve artk CO2 salmn denetlemek yetmeyecek ve bunu
tketen baka sreleri kkrtmak gerekli.
Bu sreler de yine kapitalist retim ve tketim modellerinin olumsuz sonularyla
gdklemeye balad.
Buna kar yaplacak eyler snrl.
Yeryuvarnn gemiindeki doal iklim deiiklikleri srasnda yaam sistemi kkten
ykmlara ya da yn deitirmelere urad ve yaamn evrimlemesi sonradan
yeniden balamak durumunda kald.
Bugn ise insan uygarl da, insanlk ta ok krlgan.
klim deiikliine uyum gsterilememesi olasl ok yksek.
56
Pelejero, C., et.al., 2006, response to Comment on Preindustrial to Modern Interdecadal Variability in Coral
Reef pH, Science, v. 314, 595c
57
Raven, J. et.al., 2005, Ocean Acidification Due to Increasing Atmospheric Carbon Dioxide, The Royal
Society, www.royalsoc.ac.uk
383
384
Anahtar Kelimeler: klim deiimi, etik, ahlak, insan haklar, emisyon, politika.
Climate Change and Ethics
Summary
An ethically based global consensus on climate change may prevent further
disparities between rich and poor, and reduce potential international tension that will
arise from climate-caused food and water scarcities and perceived inequitable use of
the global atmospheric commons as a carbon sink.
The Buenos Aires Declaration identified a number of specific ethical issues and
associated questions concerningclimate change aboutwhichexpress ethical reflection
is an international imperative. These issues are:
1. Responsibility for Damages
2. Atmospheric Targets
3. Allocating GHG Emissions Reductions
4. Scientific Uncertainty
5. Cost to National Economies
6. Independent Responsibility to Act
7. Potential New Technologies
8. Procedural Fairness
By the use of the word ``ethics'' in this paper is meant the field of philosophical
inquiry that examines concepts and their employment about what is right and wrong,
obligatory and non-obligatory, and when responsibility should attach to human
actions that cause harm. For this reason, an ethical examination of climate change
issues will explore prescriptive assertions about what should be done about climate
change rather than focus on descriptions of scientific and economic facts alone,
although good ethical analyses of climate change issues must be sensitive to facts
that frame any issue. For this reason, this paper identifies the scientific, economic,
and social facts associated with each issue about which it draws ethical conclusions.
Key Words: Climate cahne, ethic, moral, human rights, emissions, policy.
386
1. Giri
nsan kaynakl sera gazlar hzl ve geri dnm olmayan iklim deiimine neden
olduuna dair yaygn olarak kabul edilen pek ok bilimsel gerek var. Artk birok
bilim insan ve evreciler iin sera gazlar nedeniyle devam eden kresel iklim
deiimi gezegenimizdeki ekolojik dengeleri ve insan refah iin en nemli tehdittir.
Bat toplumlarnn zenginlik ve ekonomik baarlar ounlukla fosil yaktlardan elde
edilen ucuz enerjiler zerinden salanmaktadr. Gelimekte olan ekonomilerde de,
gelimek ve nfusun byk bir ksmnn maruz kald yoksulluu geride brakmak
iin ucuz ve ulalabilir enerji kaynaklar hayati nem tamaktadr.
Gezegenimizdeki bilimsel gzlemler, insan aktivitelerinin karbondioksit ve sy
hapseden dier sera gazlarn da ieren Dnya Atmosferinde nemli deiiklie
katkda bulunduunu gstermektedir. Gelecek yllarda kresel iklim deiiklii
etkilerinin gezegendeki her blgeyi etkileyecei tahmin edilmekte ve u anda bu
deiimin baz iaretleri zaten grlmektedir. leride de kazananlar ve kaybedenler
olacaktr, baz blgelerde iklim iyileirken ou yerde zararl etkileri olacaktr. En ok
negatif olarak etkilenmesi beklenen blgeler insanlarn en savunmasz olduu
blgelerdir. Toplumlarnn iklim deiikliine uyum salamasnn maliyetinin ok
yksek olaca tahmin edilmektedir. Gnmzdeki fosil yakt teknolojilerinin iptal
edilmesi ve bunlar zerine ok byk altyap ina etmenin maliyeti de yksektir.
Bylece iklim deiikliine meydan okumayla ortaya kan etik ikilemler artk
tartmalarn temelidir. klim deiiklii tm insanl etkileyen kresel bir problemdir;
bu da dnyann neredeyse tek bir lkeye dntn gstermektedir. Kresel
lekte evresel deiikliklere sebep olan sorunlar, koruyucu ozon tabakasndaki
incelme, arazilerin bozulmas ve lleme, ei grlmemi oranlarda biyolojik
eitliliin azalmas gibi olduka tehlikelidir. Politik snrlar aan saysz evresel ve
dier sorunlar zmek, gerek anlamda bir kresel toplum olma hedefine ulamak
iin gerekli olan srecin bir parasdr. klim deiiklii gibi sorunlar yapc ve
nlemler alc yollarla ortaya koymak, bu hayali gerekletirmekte yardmc olabilir.
Dier bir deyile, kresel iklim deiiklii reddedilemez bir etik sorundur ve bununla
artk yzlemek zorundayz. Bu da, sorumluluk, mesuliyet ve politik, ekonomik veya
tmyle bireysel hareketler -kimisine gre doru olup bakasna gre yanl olanarasndaki farklarla ilgili zor sorular sormak demektir.
Etik kelimesi genellikle insanlarn sevdii bir kelime deildir. Etik Sorunu tabir
olarak kt olaylar iin kullanlr. Etik sorunlar kesinlikle kanmay tercih ettiimiz
veya etmemiz gereken eylerdir. Bazen, doru ve yanl yapmak arasndaki kark
bir durumla karlarz veya etik sorunlarla karlatmzda bazen kendi
davranlarmzdaki etik yetersizliklerle yzlemek zorunda kalrz.
Trkiye Bilimler Akademisi (TBA) Bilim Etii Kurulu etik konusunu web sitesinde
ayrntl bir ekilde yle aklamaktadr: Etik, insanlarn ahlakl yaamn temelleri
zerine akl yorduklar ve bu temellerden yola karak, doru ve yanl ayrt
387
388
389
eklinde sralanabilir.
Bu makalede etik kelimesi, ncelikle yanl ve doru nedir kavramn felsefik bir
sorgulamas ve uygulanmas anlamnda kullanlmtr. Ayn zamanda zorunlu ve
gnll olan nedirin sorgulanmasn da ierir? Ve burada etik kelimesi insani
faaliyetlerin zarar ve ziyana neden olmasna nasl bir sorumluluk atfedilebilir gibi
konular irdelemenin genel bir addr. Bu nedenle, kresel deiimin etik incelemesi
konusu tek bana bilimsel ve ekonomik verileri tarif etmek yerine bilimsel ve
ekonomik gerekleri kullanarak kresel iklim deiimi probleminin zm iin neler
yapabilirizi ele alr. Bu yzden, bu makalede bilimsel, ekonomik ve sosyal veriler etik
tartma ile birlikte ele alnacaktr.
2. klim Deiikliinin Etiksel Yn
Son zamanlarda sk sk kresel iklim deiiklii ile balantl olarak kullanlan ahlaki
kelimesi yerine etik kelimesini kullanlmaktadr, nk ahlaki kelimesinin
tanmlarnda, baz konularda ounluun neye katld deil de bireysel olarak neler
hissettiimize yer verilir. Etik ise herkesin veya en azndan ounluun ahlaki
olduuna katld davranlarla yaplr. Bu uyumalar genellikle prensip formunu alr,
rnein nl ve yaygn olan Altn Kuraln prensibi: Sana yaplmasn istemediin
eyi bakasna yapma. (Burada unu sorabiliriz: Eer ailemiz dnyada yavaa
yanan bir ate hazrlasayd, -yle bir ate ki mrmz boyunca zirveye kan- ve bu
problemle baa kmamz iin bize braksayd bundan holanr mydk? Bu, iklim
deiikliinin bizden sonrakiler iin benzeyecei bir eydir.)
Srdrlebilir gelimeler alannda, -hzl, srdrlebilir ve bar bir ynde gelime
iin temel etik prensipleri deyimi- bir temel etik rehberi olarak ortaya kmtr. Byk
kark mcadelelerle karlatmz zaman etik prensipler gerekli bir pusuladr.
Doru yolu sememizde ve yanl olanlarn stesinden gelmemizde yardmc olurlar.
Bu nedenle, bu almada kresel iklim deiimi ve etik sorunu aada ksaca ele
alnacaktr.
2.1.
Bu balk altnda cevap aranan sorular unlardr: Etik olarak iklim deiiminin
sonularndan kim sorumludur? Yani iklim deiimine hazrlanma ve mdahale etme
(dier bir deyile uyum salama) masraflarn veya kanlmaz zarar ve ziyan kim
deyecek?
1970lerden beri lmler atmosferdeki sera gazlarnn miktarnda hzl bir art
olduu ve bu sera gazlarnn dnyann her tarafnda yaygn bir ekilde kullanlan fosil
yaktlar ile orantl olduu yaygn olarak kabul edilen bilimsel bir gerektir (ekil 1).
klim deiimi uzun yllar insan sal ve evreyi tehdit ettiine ynelik bilimsel
bulgular da hzla artyor.
390
nsan kaynakl iklim deiimi artk ok belirgin bir hal alm ve uan dnyann birok
yerine insan, bitki, hayvan ve ekosistemlerini kt bir ekilde etkilemektedir. Bununla
birlikte dnyann baz ksmlar dier ksmlara gre daha fazla snyor. Bylece iklim
deiimi hasarlar dnyann baz blgelerinde daha net ve iddetli bir ekilde
grlyor (IPCC, 2001).
ekil 1. 1000 ylndan 2100 ylna kadar Dnya yzeyindeki hava scaklklarndaki
deiimler (IPCC, 2001)
nsan etkinliklerinin sorumlu olduu snma 1 Cnin biraz altndadr. Bununla birlikte
dnyann baz ksmlarnda snma dnya ortalamasnn ok zerindedir (ekil 1). Bu
snma endstriyel devrimden dolay ve ondan nceki doal nedenlerle oluan
atmosferik sera gazlarnn birikmesi ile ilikilidir. Artan snmadan byk lde insan
etkinlikleri ile ortaya kan sera gaz emisyonlar ve arazi kullanmndan
kaynaklanmaktadr (IPCC, 2001).
391
ekil 2. 2002 ylnda kii bana den ton cinsinden CO2 emisyonlar (Dnya
Bankas, 2004).
nsan kaynakl iklim deiiminin insanlara ve ekolojik sistemlere verdii zarar
scaklktaki artn byklne baldr. Scaklktaki art miktar sera gazlarnn
392
394
daha kurak bir iklime sahip olacamz gz nne alndnda 2050 ylnda Trkiyede
bir ylda kii bana den su miktar 700 ila 1,910 metrekp arasnda olacaktr.
Dier bir deyile, deien iklimi ve artan nfusu ile Trkiye 2050 ylnda iyice su fakiri
bir lke olabilecektir. Bunun iin kresel iklim deiimin su kaynaklarmz zerine
olas etkileri de aratrlmal, su kaynaklarmz meteorolojik artlar gz nne alarak
ynetilmeli ve snr aan sularn komu lkelere ile paylamnda iklim faktr de gz
nnde bulundurulmaldr.
Grld gibi karlaaca, afetlerdeki art ve byk ekolojik problemler ile birlikte
nmzdeki yllarda tam yelik grmeleri tamamlanaca ABnin, Kyoto
Protokolnn ampiyonluunu yapyor olmas, kresel iklim deiimini Trkiye iin
byk bir ekolojik, evresel, sosyal, ekonomik ve politik bir problem haline
getirmektedir. phesiz, gereklerini yerine getirmeden uluslararas anlamalara ye
olamayz ve de olmamalyz. Srdrlebilir kalknma iin de; enerjinin ucuz, gvenilir,
temiz ve srekliliinin saland politika, teknoloji ve uygulamalar da byk nem
tamaktadr. Bunun iin resmi hedefleri ve takvimi olan somut uyum ve emisyon
azaltma programlarn hayata geirilmeliyiz.
ekil 2den grld gibi 2002 ylnda Trkiyenin kii bana den emisyon miktar
Dnya ortalamasnn biraz altndayd. 2008 ylnn banda evre ve Orman
Bakanl tarafndan yaymlanan 1990 - 2005 Ulusal Envanter Raporu Trkiyenin
karbondioksit ve dier sera gaz emisyonlar ile ilgili rakamlarn hzla ykseldiini
gstermektedir. Yaymlanan envanter de 1990-2005 yllar arasn yani 15 yllk
srete Trkiyenin toplam emisyonlar %83.6 orannda artm bulunmakta. Dier bir
deyile, 2004 ylnda toplam emisyonlarmz 296.6 milyon tondu, 2005 ylnda 312
milyon tona km durumda. Yani bir yl ierisinde 16 milyon tonluk bir art sz
konusu. 2004 ulusal bildiriminde yaplan projeksiyonlar gerei de 2020de 600 milyon
tona ulamas bekleniyor. Bu durumda, Trkiyenin emisyonlar 312 milyon ton ise
eer, nfusumuz da 70 milyonsa, kii bana yaklak 4.5 tonluk bir karbon dioksit
salm kyor. Dier bir deyile, ekil 2de 2002 yl iin gsterilen Dnya
ortalamasnn zerine km bulunmaktayz. Bu sonu, daha nce resmi
aklamalarda dile getirilen, Trkiyenin sanayilemesinin daha balangcnda,
kalknmasn tamamlamam bir lke olduu, fazla kirletmedii ve masum olduu
yolundaki sylemleri de zayflatyor.
2.2.
Atmosferik Hedefler
Hangi etik prensipler spesifik iklim deiimi politika hedeflerinin seiminde yol
gsterici olmaldr? Bu hedeflere insan kaynakl maksimum snma ve atmosferik sera
gazlarndaki hedefler de dhildir. Sera gazlarnn sabitlendii seviyeye nasl karar
verilmelidir?
Srdrlebilir kalknma balamnda iklim deiikliine neden olan sera gazlar (SG)
emisyonlarnn azaltlmasna ynelik ilk olarak 1992 ylnda Rio de Janerio'da yaplan
Birlemi Milletler evre ve Kalknma Konferans'nda klim Deiiklii ereve
Szlemesi (UNFCCC/DS) imzaya almtr.
395
396
397
ekil 4. Kyoto hedeflerinin 2004 itibari ile ulalp ulalmadn gsteren harita. Yeil
renkler emisyon hedefine ulam lkeleri ve sar renkli blgeler hedeflerine
ulaamayan lkeleri gstermektedir (UNFCCC, 2004).
Gelimekte olan lkeler gelimelerini tamamlamak iin sera gazlarn artrma hakkna
sahip. Fakat 2020 ve 2030 arasnda gelimekte olan lkelerin toplam emisyonlarnn
gelimi lkelerin emisyonlarn amas bekleniyor. Buna ramen kii bana den
emisyon miktarnda yine ok byk farklar olacak.
Endstri devriminden beri atmosferdeki sera gaz miktar nemli lde artmtr.
rnein, ekil 5den grlebilecei gibi CO2 konsantrasyonlar yaklak % 31, metan
yaklak % 150 ve azot oksitler % 16 orannda artmtr (Watson et al 2001). uan ki
CO2 miktar (yaklak 375 ppm) son 420,000 yln en ykseidir ve muhtemelen son
20 milyon yl iinde bu miktarda CO2 atmosferde grlmemitir.
Yakn tarihimizde dnyada gelimi lkeler insan kaynakl sera gazlarnn en byk
ksmn oluturmutur. ABD toplamda ve kii bana den emisyon miktarnda bir
nolu lkedir. in, toplam emisyon miktarnda ikinci lkedir fakat kii bana den
emisyon miktar dktr. Son 20 ylda Asyada endstriyel gelime emisyon
hacminde ok hzl bir arta neden oldu fakat bu blgede emisyonlar dnya
leinde alt deerlerde kalmaktadr.
398
399
ekil 6. CO2 emisyonlarn atmosferde 450, 550, 650, 750 ve 1,000 ppmv
seviyelerinde kararl tutabilmek iin yaplan senaryolar (IPCC, 2001).
Uzun vadeli hedeflerin olmamas Kyoto Protokolnn en byk eksikliidir. Kyoto
Protokol sadece 2008-2012 yllar arasnda ortalama emisyon snrlarn tarif
etmekte fakat 2012dens sonra ne yaplmas gerektiinden bahsetmemektedir.
Trkiye, Hkmetleraras klim Deiimi Paneli (IPCC) tarafndan incelenen
dnyadaki be blgeden birinin iinde yer almaktadr. Bylece, IPCC tarafndan
endstri devrimi ncesine gre atmosferik CO2in iki katna kmasnn beklendii
yllara ynelik senaryolar Trkiye iin de geerlidir. Yksek znrle sahip Genel
Sirklsyon Modelleri ile yaplan senaryolara gre, 2030 ylnda Trkiyedeki
scaklklarn kn 2C ve yazn 2-3C artmas tahmin edilmektedir. Bu senaryolara
gre sadece Karadeniz Blgesinde yalar kn kk bir art gsterirken yazn tm
lkede % 5 ila 15 azalacaktr. Ayrca yazn toprak nemi de %15 ila %25 arasnda bir
deerde azalaca beklenmektedir.
IPCCnin nc deerlendirme raporuna gre ise yeryznde (15 C olan) hava
scaklnn kresel ortalamas 1990 ylndan 2100 ylna kadar 1.4 ila 5.8 C artacak.
Sera gazlar nemli lde azaltlmasa deniz seviyesindeki ykselme de 9 ila 88 cm
arasnda olacak. Btn bunlarn sonucu olarak, Gney Avrupa ve Akdeniz lkeleri ile
birlikte Trkiyede Kuraklk, Ani Seller, Deniz Su Seviye Ykselmeleri gibi doal
afetlerde ve ekolojik problemlerde byk artlar meydana gelmesi beklenmekte.
2008 ylnn banda evre ve Orman Bakanl tarafndan yaymlanan 1990 - 2005
Ulusal Envanter Raporuna gre Trkiyenin Kyoto Protokolne kar pozisyonunu
korumas giderek zorlamaktadr. nk Trkiye szleme karsnda Ek1 lkeleri
kendini karlatrarak pozisyonunu yeniden konumlandrmaya alyordu. 90lardan
sonra hatta 2000li yllarda da Trkiye hl kii bana 3 tonluk bir emisyona sahip
olduu iddiasndayd. Dier bir deyile, Trkiye u ana kadar Kyoto Protokolne
ilikin pozisyonunu ykmllk almamak artna, endstrilemesinin henz
400
Etik olarak kresel iklim deiiminin kabul edilemez etkilerini nlemek iin insanlar,
organizasyonlar ve hkmetler arasnda tm seviyelerde sera emisyonlarnda
paylatrlan azaltma hedeflerini belirlerken hangi etik prensipler takip edilmelidir?
Adil tahsis ve ykmllklerin belirlenmesi nemli bir etik problemdir.
Emisyon azaltmada eitlik salanmas iin UNFCCC aracl ile ortaya birok kriter
konulmutur. IPCC bu teklifleri aadaki gibi gruplandrmtr:
a) zel Teklifler: Bu teklifler (1) dnyadaki toplam emisyonlar gelimi ve
gelimekte olan lkelere eit olarak datlmal, (2) sera gazlarnn miktar
Gayri Safi Milli Hsla (GSMH) ile orantl olmaldr.
b) Kii bana eit dalm teklifleri: Bu teklifler gelimekte olan lkeler, lkeler
iin ayrlan kotalar insanln ortak mal atmosferden eit pay almas fikrine
dayanlarak yaplmasn istiyor.
c) Statkocu teklifler: Bu teklifler gelimi birka lke tarafndan mevcut
emisyonlarn bir hak olarak kabul edilmesini ne sryor. rnein, ABD
sadece emisyonlarn mevcut deerinden itibaren azaltlmasn istiyor. Buna
gereke olarak da doal kaynaklar ilk kullananlarn onlar gemiteki seviyede
kullanmaya devam etme hakk var deniliyor.
d) Kark teklifler: Bu teklifler kii bana den emisyon, eit yzdede azaltma,
statko ve tarihsel sorumluluun birletirilmesine ynelik kurallar koymay ne
sryor (Brown 2002; Rose, 1998; Mller 2001; Mller 2002).
Bunlara ilave olarak uluslar arasnda sera gazi tahsisatnn eit bir ekilde yaplmas
iin birok yntem ne srlmtr. Sera gaz salnmlarnn (emisyonlarnn) adil
tahsisat iin teklif edilen ilkelerin bazlar unlardr:
a) Kirleten der ve orantsallk ilkesi: Her bir ulusa o ulusun iklim deiimine
imdiye kadar verdii zarara gre sera gaz emisyonu hasis edilmeli.
b) Temel gereksinimlerin tatmini: Fakir lkelerin vatandalarnn temel
ihtiyalarn karlamak iin emisyon tahsisinde ncelikli olmal ki dnyada tam
olarak etkin hale gelebilsinler.
c) Karlatrlabilir yk ilkesi: Her bir ulusa sera gazlarnn gvenli bir seviyeye
ekilebilmesi iin GSMHya eit bir oranda tahsisat yaplmal.
d) deme yetenei ilkesi: Bu ilke zengin lkeleri emisyon azaltmay finanse
edileceklerinden dolay, fakir lkelere gre daha fazla sorumlu tutmakta.
e) Adaletin Rawlu ilkesi: Fakir lkelere ve en az gelimi insanlara atmosferi
kullanmak iin daha fazla hak verilmesini savunmaktadr. Ayn zamanda fakir
401
402
403
1980lerden beri insan kaynakl iklim deiimi problemini inkr eden kk bir grup bu
konudaki zmlerin de ertelenmesine aktif olarak almaktadr. nkrclar politik
uygulamalar nlemede baz etkileri olduysa da daha da nemlisi (endstriyel
lkelerin byk bir ounluunda) bu konu ne kadar nemlidir ve niin bu konu ile
ilgilenmeliyiz konusunda anlamazla dlmtr. Kamuoyuna yansyanlarn ou
fosil yakt reticilerinin yanltma abalar ve kiralk bilim insanlarnn bitmez tkenmez
inkrlaryd. Kimileri CO2 oluumunu daha ok doal nedenlere balayp tarmsal
retimin artaca mjdesini bile verdi. Kresel snmann buzul an sona erdiren iyi
bir ey olduu konusunda da nutuklar atld.
zetle, bylece maalesef halk yanltmak iin aadaki gibi birok kent efsanesi
yaratld:
u anki iklim deiimi doal bir olay!
Bilim camiasnda henz fikir birlii yok!
leride iklim deiimin etkilerinden korunabiliriz!
u anda bireysel olarak zme ynelik nlem almak mmkn deil!
ngiltere ve ABD gibi yksek emisyona sahip lke vatandalarnn kresel iklim
deiimini ret etmek iin iki neden ne srmektedir. Birincisi; klim deiiminde
insann roln inkr etmek veya dnyann kark geri besleme mekanizmasndaki
belirsizliklerden bahsetmek. kincisi; kresel lekli bir problemin zmnde bireysel
abalarn mikro kozmik lde etkili olabileceidir.
Pek ok itiraz bilgisayar modellemelerine odakland. Mikro iklim ve yerel arazi
zelliklerinin ihmal edildiini, dolaysyla yanl modelleme yapldn sylyorlard.
Oysa tm modeller yanl fakat kullanl birer bilimsel aratr. Kresel iklim
deiiminin iaretleri netleince, tartmann znesini deitirdiler. Atmosfer ve yer
bilimciler kresel snmann nedeni konusunda fikir birliine varamyor demeye
baladlar. Olayn ekonomik boyutlar belli olduka itirazlar da ekonomik ve siyasi
boyuta srad. rnein, ek Cumhuriyeti Bakan Vaclav Klaus kresel iklim
deiimini ok nemseyen evrecilerin ekonomi iin komnizm kadar tehlikeli
olduunu ilan etti.
klim modelleri gelecekteki iklim deiimlerini belirlemek iin elimizdeki en kapsaml
bilimsel aratr. Bu modeller Dnya iklim sisteminin ayrntlarn temsil etmek iin
giderek daha fazla karmak bir hal almaktadr. Bununla beraber, kresel evremizi
kresel iklim modelleri tam olarak temsil edememektedir. Bu nedenle kamuoyu bu
modellerin sonularna inanmakta zorluk ekebilir. klim deiimine olumsuz bir
phe ile yaklaanlar iklim modellerinin u anki dnyay temsil etmeye zorland iin
deien dnyann iklimini doru bir ekilde belirleyemeyeceini belirtmektedir. klim
modellerinin oluturulmas ve bu modellerin sonularn analiz etmenin etik yn ayr
bir tartma konusudur.
404
405
neriyor. George Bush gibi dnen aznlk ise uzun sre Bir ey yapmadan nce
daha fazla bilimsel veri gerekir grne snyor.
Bazlar bylece olaya tamamen ekonomi ynnden bakyor. rnein, Avustralya
hkmetinin danman bir ekonomist, lkedeki sanayi sektrnn CO2 salnmlarn
azaltmaktansa kk Pasifik ada devletlerinin boaltlmasnn daha ekonomik olaca
gibi kstaha neriler getirdi. Bu nedenle, kresel iklim deiimi ahlaki bir problem.
nk kendini koruyamayacak ve uyum salayamayacak baz yerlerde yaayan
insanlar, bitkiler ve hayvanlar iin kresel iklim deiimi bir soykrma neden olacak.
Yani, sadece maliyet-fayda analizi yaparak bu olaya yaklaanlar byk bir
sorumsuzluk rnei sergiliyor
Doru yaklam ise, CO2 emisyonunun 2015-2020de dengelenmesi ve 2100e dek o
seviyenin te birinden aza drlmesi iin fosil yaktlarndan uzaklaarak
yenilenebilir enerji kaynaklarna gemek.
Eer karbon ticareti uygulanrsa Avrupada OECD lkelerinin 2010 ylnda GMHS
kayb % 0.13-0.81 arasnda olacak. Eer karbon ticareti uygulanmazsa kayp % 0.311.50 arasnda olacak. ABD iin bu kayplar karbon ticareti uygulanmazsa % 0.42
1.96 0 arasnda, karbon ticareti uygulanrsa % 240.91 arasnda olmas bekleniyor.
Atmosferik CO2 emisyonlarn azaltp 450 ppmvde sabitlersek kresel GMHS % 1-4
orannda azalabilir. 2003 ylnda emisyon konsantrasyonu 375 ppmv idi. Zarar
azaltma senaryolar iklim deiimini azaltmadan kaynaklanacak faydalar dikkate
almamaktadr.
Uyduranolu-kteme (2008) gre CO2 vergisi (karbon ticareti) hem OECD
tarafndan 1975 ylnda ileriye srlen kirleten der ilkesini (polluter pays principle)
salamakta bir ara, hem de tipik bir Pigou vergisi rneidir. Dier bir deyile, sera
gazlar salnmlarnn kontrol altna alnarak, azaltlmasn salayacak en nemli
nlemlerden biri karbon ieren enerji trlerine konulacak karbon dioksit vergisidir.
CO2 vergisinin amac, daha ok CO2 salnmna yol aan enerji trlerinden daha az
ya da hi CO2 salnmna yol aan enerji trlerine doru talepte bir kayma
yaratmaktr. Ayn zamanda CO2 salnmnn azaltlmas iin alnacak dier nlemler
iin fon oluturulmasna da yardmc olur. Fakat bu vergi ancak global dzeyde
uygulanr ise amacna ulaabilir ve ekonomi literatrnde belei (free-rider) olarak
bilinen problemin nne geer. CO2 vergisini koymayp, bu verginin baz lkeler ya
da lkeler grubu tarafndan konmas sonucu ortaya kan iyilemeden faydalanan
lkeler belei lkeler olacaktr. Hatta bu lkeler vergi koymadklar iin uluslararas
rekabetten de kazanl kacaklardr. Dier bir deyile Trkiye Kyoto vb. srelerin
dnda kalmaya devam ederse belei bir lke ve rettii mallar haksz rekabete
neden olan mallar muamelesi ile karlaabilir.
2.6.
Kresel iklim deiimini geciktirme veya en aza indirgemek iin harekete gemeden
nce her ulus dier uluslarn harekete gemeyi kabul etmesini beklemesi etik olarak
406
doru bir yaklam mdr? Baz uluslar dierlerinin emisyon azaltmasn bekleyebilir
mi?
EK-Ideki lkelerin, EK-Ide olmayan lkelere bakmadan ve onlardan da ayn eyi
yapmasn beklemeden gerekli politikalar gelitirip nlemler alarak emisyonlar
azaltmaldr. rnein, ABD, in ve Hindistandan bu ynde beklentilerini dile
getirmektedir.
2.7.
407
Trkiye, hem toplam, hem de kii bana den C02 salnm itibariyle Avrupada en
az sera gaz veren lkelerden biridir. Hatta emisyon ticaretinin balad Avrupa'dan,
Kyoto Protokolne imza koyarsak, yeil kredimizi kullanmak zere gelecek satn
alclar da olacaktr. Sera gazlarn 1990 seviyesinin altna ekme taahhdne
gelirsek, burada da endie edecek bir durumumuz yok. 1990 dan sonra kurulan
elektrik santrallerinin byk bir ksm, ok az C02 karan kojenerasyon tesisi veya
doal gaz yakan Kombine evrim Santraldr. Ayrca, Kyoto taahhdnde bulunan
lkelerle, zellikle gelecekte Avrupa Birlii iinde kendileri ile kader birlii
yapacamz Avrupal dostlarmzla, mzakere srecinde, Rusya'nn yapt gibi
kendi koullarmz ortaya koyar ve bu suretle, eski tesislerimizin daha az sera gaz
kartmalar iin gereken rehabilitasyon veya yenileme masraflarnn karlanmasn
bile isteyebiliriz.
2.8.
Prosedrel Adalet
Karar verme mekanizmalarnda adil temsilin salanmas iin takip edilmesi gereken
prosedrel adalet prensipleri nelerdir?
Prosedrel adalet alnan kararlar ve uygulamalar adil bir katlm ve bir ekilde
yaplmaldr. Prosedrel adalet en azndan: a) zmler etik olarak doru olmal; b)
alnan kararlar ve uygulamalarda insanlar arasnda ayrmclk ve hakszlk
yaplmayacak; c) alnan kararlardan dorudan etkilenecek olanlar srete yerini
alabilmeli ve fikrini Masaya koyabilmeli; d) karar alma sreci effaf olmal (ShraderFrechette, 2002). Emisyon kontrol uluslararas balamda alndna gre prosedrel
adalet uluslararas anlamalar ve politikalar iin hayati nemdedir.
Uluslarn ulusal iklim deiimine mdahaleleri ve belirledikleri stratejiler uluslarn
snrlarndan ok uzaklardaki insanlar etkilemekte, fakat uluslar ulusal stratejilerini
belirlerken iklim deiimine kar hassas ve zayf olan dier lkelere genellikle
danmamaktadr (Paavola, 2005)
klim deiimi kararlar, iklim deiimin etkileri konusunda belirgin bir belirsizlik
ierdii iin ulusal iklim deiimi stratejileri mutlaka makul etkiler araln ve
deikenliini dikkate alarak belirlenmelidir (ekil 1, 5 ve 6). En olumlu veya en
dk senaryoyu seen uluslar, eer iklim deiimi kabul edilen olumlu senaryoyu
aarsa, kresel iklim deiiminin etkilerinden daha fazla hissedecektir.
Bir grup ulus iklim deiiminin etkilerine kar dierlerinden ok daha hassastr.
rnein, su seviyesi ykselen okyanuslarn kysnda yaayanlar veya kurakl ve
sellere kar krlgan olanlar iklim deiiminden byk ihtimalle daha fazla
etkilenebilecektir. Bununla beraber, kresel iklim deiimine kar savunmasz ve
hassas olan lkeler, ne belirlenen iklim deiimi politikalarn anlamakta, ne de iklim
deiimi politikalar gelitirilirken onlara danlmaktadr.
Hkmetleraras klim Deiimi Paneli (IPCC), vb gibi birok uluslararas iklim
deiimi enstitllerinde alanlarn ok byk bir ksm gelimi lkelerin bilim
409
nsan Haklar
410
Bu yzyl iinde atmosferik CO2 seviyesinin 450 ppmin altnda sabitlemek mmkn
grnmyor (Stevens, 1997). Bu durum gerekte dnyann her yerinde baz insanlar
ve yerlere zarar verecek ekilde ilave snmay garanti etmektedir (ekil 1, 5 ve 6).
Dnyann her tarafnda insanlar, dier insanlardan hayatlarna, salklarna ve
gvenliine gelen tehditlere kar kendini koruma gibi temel bir hakka sahiptir.
Kresel iklim deiimi bu temel insan haklarn tehdit ettiine gre uluslar aras
toplumlar iklim deiiminin kt etkileri iin zarar azaltma, uyum ve hazrlk
konusunda sorumluluklarnn belirlenmesi iin uyulmas gereken normlar zerinde
fikir birliine varmaldr.
Atmosferik konsantrasyonlarn farkl seviyeleri insan salna, evreye ve fakir
insanlarn grdkleri zarara farkl seviyelerde ve farkl ekillerde etki edecektir
(Argawal ve Nairin 1991; Estrada-Oyeala, 1992; Mller, 2001; Munasinghe, 2002;
Muylaert, 2002; Paavola, 2004; Pinguelli-Rosa ve Munasinghe, 2002).
3. Sonu ve neriler
Etik olarak iklim deiiminin kabul edilemez sonularn azaltmak iin kresel sera
gaz emisyonlarnn toplamn snrlamak ve sabitlemek gerekmektedir. Bunun iin
Atmosferik sera gazlarn kabul edilebilir bir seviyede sabitlemek iin tm
dnyann mevcut emisyonlar nemli bir lde azaltlmas lazm. Atmosferik
hedeflere ulamak iin uluslar atmosferik sera gaz emisyonlarn yle
azaltmaldr ki tm uluslarn neden olduu toplam sera gazlar kabul edilebilir
seviyeyi gememelidir.
Uluslararas toplum kabul edilebilir atmosferik sera gaz emisyonu hedefleri
zerine fikir birliine ne kadar ge varrsa, dk sera gaz konsantrasyonuna
ulalmas o kadar zor olacaktr.
Uluslar, ton olarak toplam emisyon ve kii bana den emisyon seviyesi gibi
ok farkl ekillerde ifade edilen sera gaz emisyonlarna neden olmaktadr
(Argawal ve Nairin 1991; Estrada-Oyeala, 1992; Mller, 2001; Munasinghe,
2002; Muylaert, 2002; Paavola, 2004; Pinguelli-Rosa ve Munasinghe, 2002;
Mller 2002).
Tm kaynaklardan salnan sera gazlar atmosferde iyi bir ekilde karp
dald iin emisyonlarn nereden salnd atmosferik sera gaz
konsantrasyonu zerinde ok kk bir fark oluturabilir.
Atmosfere salnan baz sera gazlar okyanuslarda, ormanlarda, topraklarda ve
bitkilerde depolanr. Bu depolara karbon kuyusu da denilir. ou kez karbonlar
salnd yerin dnda, atmosfere ar miktarda sera gaz salmayan, lkelerde
ki kuyularda depolanr. Bylece ar sera gaz reten lkeler baka lkelerin
doal kaynaklarn izin almadan kullanmaktadr.
Yeni teknolojilerin desteklenmemesi durumunda birok fakir lke doal olarak
uan ki sera gaz seviyesinin zerinde emisyon salarak insanlarnn gda,
barnma ve gvenlik gibi temel ihtiyalarn karlamak yoluna gidecektir
(Shue, 1994, 1999). Dier uluslarn uan ki emisyonlar vatandalarnn temel
ihtiyalarn karlamann ok zerinde bir seviyededir.
411
Her ne kadar dnya sera gaz emisyonlarn iklim deiiminin insan sal,
evre, bitkiler ve ekolojik sistemlere zarar verecek seviyede azaltamamasna
ramen, baz lkeler, baz lkelerin baz blgeleri, i evreleri, kurum ve
kurulular ve bireyler sera gazlarn azaltmak iin nemli admlar atmaktadr.
Bu admlar genellikler kanun veya ynetmelikler ile zorunlu tutulmam gnll
etkinliklerden olumaktadr (Environmental Finance, 2004).
Ayrca tm uluslar aadaki etik prensiplere ncelikle uymas ve bilimsel gerekleri
hemen kabul etmesi gerekmektedir:
Gvenli bir toplam emisyonun adil bir paras kadar emisyonlarn mmkn
olduu kadar hzl bir ekilde azaltmak etik bir grevdir.
Uluslar aras atmosferik sera gaz sabitleme hedefi mmkn olduunda dk
olmal, aksi takdirde iklim deiimine kar savunmas olanlar daha yksek
emisyon seviyelerde daha byk risklere girecektir.
Bilimsel belirsizlikler gvenli toplam emisyon miktarndan kendine den
miktarda emisyon azaltmay ret etmek iin artk bir gereke olarak
kullanlamaz.
Sadece ulusal ekonomiye gelen maliyeti bahane ederek gvenli toplam
emisyon miktarndan kendine den miktarda azaltma gitmeyi ret etmek artk
mmkn deildir.
Dier uluslarn emisyon azaltmadn bahane ederek gvenli toplam emisyon
miktarndan kendine den miktar azaltmak iin harekete gemeyi artk ret
edemez.
Artk yeni teknolojiler gelecekte icat edilecek diye emisyon azaltmak ret
edilemez.
Aslnda Kyoto Protokolnn nerdii politikalar ve nlemler incelendiinde lkemizde
de; Enerji verimliliinin artrlmas, Yenilenebilir enerjinin gelitirilmesi, Srdrlebilir
tarmn desteklenmesi, Metan emisyonlarnn geri kazanlmas, Emisyonlarn
azaltlmas, Sera gaz yutaklarnn korunmas ve yaygnlatrlmas gerektii grlr.
Dier bir deyile Kyoto Protokol, sera gazlarn artran emisyonlarn salnmn
kontrol altna alnarak zarar azaltlmas ile birlikte enerji tarm, orman, kat atklar,
kylarn kullanm, vb. gibi konu ve sektrlerde uyum almalar yapmamz
istemektedir. Btn bunlar, protokol, cezai yaptrm vb. olmadan kresel iklim
deiiminin kt etkilerinden korunmak iin kendiliinden yapmamz gereken
almalardr.
Trkiye gibi bir lkenin ekonomik olarak fosil yaktlarna byk lde baml olmas
ve kii bana den emisyon miktarlarn belirsiz bir lde artmas ile birlikte Kyoto
Protokolne taraf olmamas ekonomik olarak srdrlebilir bir yol deildir. Trkiye
gibi bir lkenin kresel iklim deiiminin byk etkilerini gz art ederek oransz ve
ok yksek seviyede emisyon salmas ahlaki ve etik bir hedef olmayacaktr. Trkiye
gibi egemen bir lkenin ortak fakat farkllaan sorumluluunun bakalar tarafndan
tanmlanana kadar Kyoto Protokolne taraf olmayacan sylemesi riyakr ve
belei bir tutum olur. Ayrca iklim deiiminden olumsuz etkilenecek ve uluslararas
412
ibirliine ihtiyac olan bir lke olarak Kyoto gibi uluslararas zmlere taraf
olmamas politik olarak da makul deildir.
DS kapsamnda bir ykmlle tabi deildik. Ancak yakn gelecekte mzakereler
sonucu bizim iin de baz ykmllkler belirlenebilecektir. Dier bir deyile Trkiye,
Kyoto Protokoln ve 2012 ylndan sonra hazrlanacak olan dier protokolleri
imzalamak zorunda kalabilir. Birok nedenden dolay Trkiye uan bu konudaki hedef
ve stratejisini belirleyip, emisyon hedefi gz nne alp doru drst (mmkn
olduunca karbondan bamsz) enerji politikalar belirlemezse bunun maliyeti
lkemiz iin ileride daha byk olabilir.
Bunun iin de lkemiz ncelikle etkin ve kapsaml bir evre D Politikasna sahip
olmal. Artk, evre mi, kalknma m? ikilemine dmeden srdrlebilir
kalknmay ve konunun etiksel ynne nem vermeyi ilke edinmeliyiz. uan ulusal
karlarmza ksa vadeli maliyetler asndan bakarken, kresel iklim deiiminin
olas etkilerini belirlemeyip uyum almalar yapmayarak ilerisi iin daha byk
sosyo-ekonomik riskler almakta olduumuzu ve uluslararas ortamda saygnlmzn
azalmakta olduunu da gzden uzak tutmamalyz.
413
Kaynaklar
Arat, G. ve Trke, M., 2002: evre ve Srdrlebilir Kalknma Paneli, Ankara.
Arctic Climate Impact Assessment. 2004. Impacts of a Warming Arctic - Arctic
Climate Impact Assessment UK: Cambridge University Press.
Cangir C., Trke M., Boyraz D., Aka E., Kapur B., Kapur S., Haktanr K., 2004:
Uluslar
Aras
Szlemelerin
Trkiye
Tarmna
Etkileri,
http://www.zmo.org.tr/etkinlikler/6tk05/03cemilcagir.pdf
Climatewire (a climate news portal): www.climatewire.org
Donald, B. vd., 2008: White Paper on the Ethical Dimensions of Climate Change.
Houghton, J.T., et al. (editors). 2001: Climate Change 2001: The Scientific Basis.
Contribution of Working Group I to the Third Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC). UK: Cambridge University
PressHoughton, J.T., et al. (editors). 2001. Climate Change 2001: The Scientific
Basis. Contribution of Working Group I to the Third Assessment Report of the
Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC). UK: Cambridge University
Press
http://thegef.org/Projects/Focal_Areas/focal_areas.html
http://unfccc.int/cooperation_and_support/funding/items/2807.php
http://www.unep.org/gef/content/activity_climate.htm
Intergovernmental Panel on Climate Change www.ipcc.ch
Kadolu, M., 2001: "Kresel klim Deiimi ve Trkiye: Bildiiniz Havalarn
Sonu" Gncel Yaynclk.
Kadolu, M., 2001: "Kuraklk Kran " Gncel Yaynclk.
Kadolu, M., 2007: 99 Sayfada Kresel klim Deiimi, Trkiye Bankas Kltr
Yaynlar.
Karakaya, E., za, M., 2003: Trkiye Asndan Kyoto Protokolnn
Deerlendirilmesi Ve Ayrtrma (Decomposton) Yntemi le Co2 Emisyonu
Belirleyicilerinin
Analizi.
http://www.kojenerasyon.com/duyurular/2005/02/18/0.htm
Munasinghe, M., 2002: Analyzing Ethics, Equity and Climate Change in the
Sustainomics Trans-Disciplinary Framework. In Ethics, Equity and International
Negotiations on Climate Change, edited by P.-R. Luiz and M. Mohan. Northampton,
Mass.: Edward Elgar.
Muylaert, M.-S. and Luiz P.,. 2002: Ethics, Equity and the Convention on Climate
Change. In Ethics, Equity and International Negotiations on Climate Change, edited
by P.-R. Luiz and M. Mohan. Northampton, Mass.: Edward Elgar.
Nakicenovic, N. and Swart, R., (editors). 2000: IPCC Special Report on Emission
Scenarios. UK: Cambridge University Press.
National Aeronautics and Space Administration (NASA). http://www.nasa.gov/
Ott, Konrad, Klepper Gernot, Linger Stephen, Schaeffer Achim, Sheffran
Jurgen, and Sprintz Detlef. 2004: Reasoning Goals of Climate Protection,
Specification of Article Two UNFCCC, German Federal Ministry of the Environment.
Paavola, J., 2004: Justice and Adaptation to Climate Change. Insights 53.
Paavola, J., 2005: SeekingJustice: International Environmental Governance and
Climate Change. Globalizations 2 (309-322).
414
Watson, R. T. and the Core Writing Team (editors). 2001: Climate Change 2001:
Synthesis Report. A contribution of Working Groups I, II and III to the Third
Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change. UK:
Cambridge University Press.
Watt-Cloutier, S., 2004: Climate Change and Human Rights. In Human Rights
Dialogue: Environmental Rights Series 2, Number 11. Carnegie Council.
http://www.carnegiecouncil.org/viewMedia. php/prmTemplateID/8/prmID/4445
Wigley, TML, 1993: "Balancing the carbon budget. Implications for projections of
future carbon dioxide concentration changes". Tellus 45B: 409-425.
416