You are on page 1of 19

SOSYOLOGCA

Say: 9, Ocak-Haziran 2015


Sosyologca Dergisi Genel Yayn Ynetmeni:
Ertan Eribel, Ufuk zcan
Yazileri Mdr: brahim Horuz
Sosyologca/9 Editr:
Ertan Eribel, Ufuk zcan
Yayn Kurulu:
Ertan Eribel (stanbul niversitesi), Ufuk zcan (stanbul niversitesi), H. Bayram Kamazolu (nn
niversitesi), Sezgin Kzlelik (nn niversitesi), Oktay Taftal (stanbul Medeniyet niversitesi), Oya enyurt
(Kocaeli niversitesi), Mbariz Sleymanl (Bak Devlet niversitesi), Yordanka Bibina (Bulgaristan Bilimler
Akademisi), Koray Deirmenci (Erciyes niversitesi), Mehmet Karaka (Afyon Kocatepe niversitesi), Ergn
Yldrm (Yldz Teknik niversitesi), Yldz Akpolat (Atatrk niversitesi), Ali Erkul (Cumhuriyet niversitesi),
Cenk Demirkran (Krgz Trk-Manas niversitesi), Celaleddin Yank (anakkale 18 Mart niversitesi)
Yayn Danma Kurulu:
Abdullah Korkmaz (nn niversitesi), Cneyd Okay (stanbul Teknik niversitesi), Bedri Mermutlu
(stanbul Ticaret niversitesi), Mehmet Kanar (Yeditepe niversitesi), Gne Ayas (Yldz Teknik niversitesi),
Ilay Gktrk (Dumlupnar niversitesi), Glnihal Kken (stanbul niversitesi), Nilgn elebi, Nevin
Gngr Ergan (Hacettepe niversitesi), Gkhan Kktrk (Akdeniz niversitesi), Hayati Tfekiolu (stanbul
niversitesi), Faruk Akyol (stanbul Medeniyet niversitesi), Vehbi Bayhan (nn niversitesi), Nalan Yetim
(Mersin niversitesi), Nuray Karaca (Atatrk niversitesi), mit Aka (Sleyman Demirel niversitesi)
Sosyologca, ylda iki kere yaynlanan uluslararas hakemli bir dergidir.
Sosyoloji ve dier toplum bilimleriyle ilgili disiplinleraras almalara yer verir.
Sosyologca dergisinin her trden yayn hakk Dou Kitabevine aittir.
Kapak Tasarm: zgr Yldz
Sayfa Dzeni: Atilla Ceylan
Bask-Cilt
Kayhan Matbaaclk San. ve Tic. Ltd. ti.
Davutpaa Cad. Gven San. Sit. C Blok No: 244 Topkap/STANBUL
Tel: 0212 576 01 36
1. Bask, Ocak 2015
ISSN: 2146-5207
ISBN: 977-214-652-000-1
letiim adresi:
www.sosyologcadergileri.org
editor@sosyologcadergileri.org
Sosyologca aadaki veri tabanlar tarafndan taranmaktadr:
Directory of Research Journals Indexing, Genamics Journal Seek, PECOB Portal on Central Eastern and
Balkan Europe, ResearchBib, SJournals Index, Sociological Abstracts, Ulrichs Web
Kltr Bakanl Sertifika No: 16997
Dou Kitabevi
Hobyar Mah. Caalolu Yokuu, Narlbahe Sk., No: 6/2
Caalolu - stanbul / Tel: 212 527 2926
E-mail: iletisim@dogukitabevi.com
Web: www.dogukitabevi.com

NDEKLER

Gnmz Sosyoloji Tartmalar


Ertan Eribel-Ufuk zcan Yeni Dnya Dzeni ve Toplumsal Deime:
Ahlakn Sefaleti-Sefaletin Ahlak 7
Sezgin Kzlelik
nsana ve Topluma Ahlkn Kapsndan Girmek ya da
Dnyaya Ahlkn Penceresinden Bakmak 15
Ufuk zcan
Trkiyede Ahlak Sosyolojisinin Safahat:
elikiler ve Kkszleme 41
Ufuk zcan
Burhan aylnn Ardndan: Ykselen syann
Barometresi 53
Trk Toplum Dncesinin Kaynaklar
Gke Kamaz
Ziya Gkalp
Gne Ayas
Ersan Ersoy
Hsniye Canbay Tatar

Knalzde Ali elebinin Ahlk- Al Adl Eserinde


Temeddn Meselesi ve Osmanl ehirleme Ahlk 65
Ahlak tima midir? (evrimyaz: Mehmet Kanar) 77
Aleddin Yavaca ve Mek Ahlak: Yaayan Bir
Gelenein Sosyolojik Analizi 81
Devlet Ahlak veya Ahlakl Devlet 97
Eril ve Diil Tavrn Ahlk Anlayna Yansmalar 119
Dnyada ve Trkiyede Sosyoloji

Ertan EribelH. Bayram Kamazolu

Trkiyede Yeni Dzen Ahlak ve Deerleri


Savunuculuu: Cumhuriyetten Gnmze Sosyolojide
Ahlak ve Hukuk Felsefesinin ne karlmas zerine
Baz Belirlemeler 133

Fulya GrsesHasan Basri Grses


Birgl Koak Oksev

inasi ztrk

Genliin Bunalm Deil, Kapitalizmin Bunalm 149


Hafza almalarnda Yeni Bir Yaklam: Wikipediann
Bir Hafza Mekan Olarak Deerlendirilmesi ve Trke
Vikipedi rnei 153
Yoksullaan Kyler: Mula Kylerinde Bir Aratrma 167

Sosyolojide Yntem ve Uygulama: Ahlakn Sefaleti-Sefaletin Ahlak


Ertan Eribel
Aysun Krl
Yaln Kk
Atakan Hatipolu
mit ztrk
Ertan Eribel

Kresel Barbarlk ana Giri:


Ahlakn Sefaleti-Sefaletin Ahlak 205
Toplumsal Gerein Yitirilmesi ve Anti-Kahraman Ahlak:
Taxi Driver 217
Artk Ahlaksz Adamlarz, Aklmz Bitirdiler,
Ahlakmz Sildiler 225
Trkiyede Muhafazakarlk ve Siyasal Ahlak 255
Avrupada okkltrllk Krizleri ve G Kart
Partilerin Ykselii 271
Kresel Barbarlk Ahlak ve Modern Kkenleri:
Toplumsal zlme, rme ve Amazn
Mzminlemesi 291

Garbiyat: Toplumsal Gerein Yitirilmesi


ve Ahlakn Gndelik Yaam inde Grnmleri
Mustafa Solmaz
Cafer Bidav
Selman Dinler

Antik Dnemde Bedensel Hazlarn Maniplasyonu:


Cinsellik ve ktidar likisi 309
Meknsz Bir Kurt: Sokaktaki Adam 327
hsan Oktay Anarn Galiz Kahraman Romannda
deolojik rg: Oryantalizm, Elitizm, Modernizm
ve Postmodernizm 333

ALEDDN YAVACA VE MEK AHLAKI:


YAAYAN BR GELENEN SOSYOLOJK ANALZ
Gne Ayas


Giri

smanl-Trk mzik geleneini tek bir kelimeyle zetlemek gerekseydi, en


uygun kelime mek olurdu. Mek mzik geleneimizde belli bir amaca
ulamak iin kullanlan ksmi bir teknik, geici nitelikte bir retim ve aktarm
mekanizmas deil bizzat gelenein kendisidir (Karakayal, 2010: 347). Geleneksel mziimizin nazariyat, repertuar, icra ve bestecilik sluplar, tavr hususiyetleri ve daha da nemlisi tm bu elemanlarn zerinde ykseldii ahlaki kaideler ve zihniyet kalplar, yzyllar boyunca mek denilen zel sistem araclyla aktarlmtr. Bu bakmdan meki anlamak Osmanl mzik geleneini anlamak
demektir. Buradan kan ilk sonu Osmanl mzik geleneinin bugne devredip
devredemediini veya ne kadarnn devrettiini anlamak iin mek zincirlerini
takip etmenin zorunlu olduudur. Mek acaba gemite kalm ho bir hatradan
m ibarettir, yoksa gnmze kadar devam etmi midir? Mekin belli unsurlar
bir ekilde gnmze aktarlmsa, acaba ne tip dnmler geirmek zorunda
kalmtr? Mek Batnn rasyonellemi ve standartlam gayri-ahsi eitim ve
aktarm usullerinin aksine btnyle insana dayandndan, bu sorular cevaplamak iin de mekin taycs olan insanlara ynelmek gerekir.
Modernleme paradigmasnn izdii tablonun aksine, gelenek bilinli znelerin aktif tercihleriyle varln srdren dinamik bir yapdr. Bir gelenein devam etmesinin birinci art bilinli zneler tarafndan bu gelenekte aktarlmaya
deer bir eyler bulunmas ve bu znelerin kendi iradeleriyle bu aktarm stlenmeyi tercih etmeleridir. Edward Shilsin zl bir ekilde tespit ettii zere,
gelenek bamsz ekilde kendi kendini yeniden reten veya kendi kendine ileyen bir ey deildir. Onu ancak yaayan, bilen ve arzulayan insanlar hayata
geirebilir, yeniden yasalatrabilir ve deitirebilir. Gelenein lm modernlemenin kanlmaz sonucu deildir. Aksine gelenekler sahipleri onlar temsil
etmekten vazgetikleri ya da onlar yeniden hayata geirenler baka yaam izgilerini tercih ettikleri ya da yeni kuaklar baka gelenekler bulduklar veya daha
fazla kabul edilebilir nispeten daha yeni inanlar bulduklar iin ballklarn
kaybetmeleri anlamnda rrler. (Shils, 2003-2004: 113) Klasik Trk mzii gelenei bir ekilde bugne aktarldysa, onu aktarmay tercih eden ve bu tercihini
eitli meydan okumalara kar ahlaken ve fikren savunan ve yeni artlara uyum
gsterecek yeni stratejiler gelitirmeyi baaran zneler var demektir.
81

SOSYOLOGCA / 9

Bu tanma uyan kilit bir ahsiyet aryorsak mek zincirinin son halkas stad Aleddin Yavacadan daha iyi bir rnek bulmak zordur. Aleddin Yavaca
Osmanl mzik geleneini sadece en st dzeydeki bestekrlk ve icraclk kudretiyle bugne tamakla kalmamtr. Bu gelenein kendine zg nazariyatn ve
ancak bir stattan geilerek renilebilecek inceliklerini de sabrla talebelerine
nakletmi, daha da nemlisi sadece mzisyen deil kmil insan yetitirmeyi
amalayan mek usulnn dayand yksek ahlak da kendi ahsnda cisimletirmitir. Byk stad deerlendirmek haddimiz olmamakla birlikte, bu
mtevaz makalede Aleddin Yavacay mek ahlakn gnmze aktaran son
halka olarak analiz etmeye alacaz. Bunu yapabilmek iin nce mekin ne
olduunu ksaca hatrlayalm.
Osmanl Mzik Geleneinde Mek Usul
Mek, mzik dnyasnn hat sanatndan dn ald bir terimdir. Hat sanatnda mek hattatn talebesine ders olarak verdii yaz altrmas anlamna gelir. Talebe ustasnn yazd rnei dikkatle inceler ve taklit etmeye alr, taklit
ve tekrar yoluyla tekniini mkemmelletirir, uzunca bir sre altktan sonra
kendi slubunu kazanr. Mek szc zamanla sadece hat sanat iin deil ustadan raa nakledilen btn sanatlar iin kullanlmaya balamtr. Bunlarn
en nde geleni mziktir. yle ki mekhane terimi sadece mzik mek edilen
yerler iin kullanlmtr (Behar, 2006: 13). Mekin olmazsa olmaz iki unsuru usta
ve raktr. Mzik, insani temasn sz konusu olmad gayriahsi yollarla, rnein notadan veya kitaptan okuyarak deil, kmil bir stattan mek edilerek
renilir. Eskilerin deyiiyle ilim satrda deil sudrdadr. Ancak bir sadr
sahibinden, yani staddan renilir. Ak Paann dedii gibi: Okumakla yazmakla olmaz, ta staddan grmeyince II. Murad devrinde yaam olan Hzr
bin Abdullah, Edvarnda bu durumu yle ifade eder: imdi sen dahi dilersen
kim bu ilimden haberdar olasn, bir stada hizmet eyle kim sen dahi stad olasn. (29). On sekizinci yzyla ait anonim bir musiki risalesinde ayn gr bu
kez daha kesin bir ekilde tekrar edilir: Bu ilmi stada mukarenetsiz kemaliyle
bilmek emr-i muhaldir. (30). Batdaysa 11. yzylda Guido dArezzo tarafndan
gelitirilen notasyon, bunun aksine, reticiyle renci arasndaki bu dorudan
temas zorunlu olmaktan kararak kiinin hi duymad bir eseri kendi bana renebilmesini salamay amalayan bir yeniliktir. (Karakayal, 2010: 350).
Max Weber (1958) mzikteki bu rasyonelleme ve standartlama srecinin mzik
uran nasl gayri-ahsi hale getirip bysnden arndrdn arpc bir ekilde analiz etmitir. Mek srecinin bys byk lde ritellemi bir etkinlik
olmasndan kaynaklanr. ran ustasnn elini perek meke balamasndan
mtevaz ve mahviyetkar bir kiiliin kazandrlmasyla ilikilendirilen eitli
dil ve ifade kalplarnn tekrarlanmasna kadar mekin her annda bu ritelistik
yap kendini gsterir. Halbuki bir eseri notadan veya ses kaydndan renen bir
82

TRK TOPLUM DNCESNN KAYNAKLARI

renci bu ritelistik etkinliklerin hibirisini tecrbe etmeyecek, bylece mek


sreci bysnden arnarak yerini gayri-ahsi, gayri-insani bir rasyonel retim
tekniine brakacaktr. Mek sistemiyle yetien Osmanl mzisyenlerinin notaya uzun yllar direnmesinin nemli bir sebebini tam da burada aramak gerekir.
Bununla birlikte, yirminci yzylda Aleddin Yavaca gibi statlar mekin geleneksel aurasn feda etmeksizin notann salad kolaylklardan faydalanmay
baarmlardr.
Notann kullanlmad klasik Osmanl mzii geleneinde mek pratikte ksaca yle gerekleir: Geilecek eser hoca (usta) tarafndan usul vurdurularak
raa ezberleyene kadar tekrarlatlr. Mziin nazariyatn oluturan usul ve
makamlar da bu repertuar aktarmyla e zamanl olarak raa aktarlr. Dolaysyla mek sadece Osmanl mziinin temel ilke ve kurallarnn yeni kuaklar
tarafndan renilmesini salamakla kalmaz, btn bir repertuarn aktarlmasna da hizmet eder. Mekin belli bir sresi olmamakla birlikte, uzun ve ileli bir
renme sreci olduu aktr. Uzun bir sre bir ustadan mek etmek ran
pimesine ve mkemmellemesine yol aar. Sabri lgenerin deyiiyle Ortaa
ahlaksnn ve sanatkrnn arabuk yaplan ilerden duyduu tiksinti (2006:
105) mek geleneine de yansmtr. Bir eserin arabuk renilmesi kimi zaman
ran istisnai yeteneine balanmakla birlikte, genelde mekin hafife alnmas
olarak grlr.
Mek verenler arasnda bir uzmanlama da sz konusudur. Repertuarn farkl
trlerini farkl ustalardan mek etmek doru ve meru grlmekle beraber, ustalarn birini dierinden stn grmek ve hrmetsizlik etmek ho karlanmaz.
Ustalar arasnda anlamazlk veya rekabete rastlansa bile rak, ustalar karsnda tarafsz davranmakla ve her birine eit derecede hrmet gstermekle ykmldr. Ustalar sadece eslafn eserlerini deil kendi bestelerini de talebelerine
geerler, bylelikle mek repertuar aktarmnn yan sra gelenein srekli yenilendii bir sistem oluturur. Mek almak ve mek vermek ayn anda sz konusu olabilir. Burada formal bir icazetname sz konusu olmamakla birlikte, mek
vermeye balamak iin ran kendini kantlamas ve ustasndan onay almas
gerekir. ou zaman bunun yolu, orijinal ve ustalkl bir eser bestelemektir (Behar, 2006: 106-109).
Osmanl mzik dnyas hakknda imdiye kadar yaplan aratrmalar profesyonel mzisyenlerin genellikle aznlkta olduunu gstermektedir. Belli istisnalar
dnda on dokuzuncu yzyln son eyreine kadar mzik, mek veren ustalarn
geim kayna olmamtr. Zira mek cretsizdir. Mek alanlar ve mek verenler ok byk bir ounlukla geimlerini baka ilerden salarlar. Hatta devlet
tarafndan istihdam edildiklerinde bile, aldklar cretler mzik d belli ilere
balanmtr (Itrinin esirci kethdas, Nazm elebinin manavlar pazarcbas
olmas gibi). Bu durum mziin sivil bir ura olmasna ve devlet tarafndan
himaye grmedii koullarda bile varln bamsz bir ekilde srdrebilmesine imkn salamtr. Mziin profesyonel bir ura, bir geim kayna olarak
83

SOSYOLOGCA / 9

grlmemesinin ardndaysa, meke ve genel olarak mzie yklenen ahlaki ve


manevi anlamlar vardr. Bu da bizi makalenin odak noktalarndan biri olan mek
ahlk kavramna gtrmektedir.
Mek Ahlak
Kltrmzde mzik hibir zaman sadece mzik olmamtr. Eski eserlerde
musikinin ilm-i erif olarak adlandrlmas mziin sahip olduu mzik d
anlam yk hakknda bize bir fikir verir. Zira erif szc kutsallk ima eder
ve ilm-i erif ifadesi genellikle slami ilimler iin kullanlmtr. Mzii lisan-
ak olarak tarif eden bnlemin Mahmud Kemal nal (1958: 1) bu lisann tekellm edilmesinin ruhumuzu geldii kudsi aleme ykselttiini ve ezeli gzellii seyretmiesine can ve cananmz ihya ettiini syler. Aleddin Yavacann
mzie ve mzik adamna bak da ayn erevededir. Kendi ifadesiyle: Trk
musikisindeki gerek bestekrlarmzn benimsedikleri ortak dnce udur:
Musikideki gzellikleri insanlara ulatrabilmek iin, Yce Yaradan bestekr kullarn arac olarak kullanr. Asl kaynak odur. Bu gzellikler iin bestekr grevlendirilmitir. (Sipahi, 2011: 22). Bu erevede modern sanat anlayndaki gibi
sanatnn i ve rnleri yaratclk vasfyla tanmlanmaz, aksine sanat tek
olan Yaratcnn hizmetindedir. Bu sanat anlay sanaty kibirden kanmaya
ve mtevaz davranmaya yneltir. Mtevaz olmak sanat da, tpk dier sanatlar gibi bir ustadan mek edilir. Usta-rak ilikisinde ustaya gsterilen hrmet,
sadakat ve teslimiyet sanatnn egosunu krarak ona mtevaz olmay reten
pratik altrmalara dnr. Osmanl zanaat ve esnaf ahlaknda da ok belirgin
bir ekilde gzlemlediimiz gibi, Osmanl kltr dnyasnda zanaatn veya sanatn her tr ayn zamanda bir ahlaki etkinliktir. Sanatsal faaliyetin temel motivasyonu, maddi faydalardan ziyade meslek gururu, eref ve itibar gibi manevi
kymetlerdir (lgener, 2006: 103). Meslek gururu en ok mek verenin randan, mek alann ustasndan duyduu gururda kendini gsterir. Mahviyetkar bir
slup iinde sanatkr, en azndan retorik dzeyde, srekli olarak kendisini geri
planda tutar, bunun yerine hocasyla veya talebeleriyle gururlanr.
bnlemin Mahmud Kemal nale gre erif olan musikiye kesb-i nispet
edenlerin ahlaknn da erif olmas gerekir (1958: 6). Nitekim, bugne ulaan
mek zincirlerinin en tepede birletii ana halkalardan biri olan smail Dede
Efendi de mzii ahlak- beeri tasfiyye eden bir ilm-i erif olarak tarif eder
(Barkin, 2010: 21). Barkinin ifadesiyle musiki eskilerin gznde bir fikir, zikir
ve kr aracdr. Geleneksel mziimizde kullanlan makam, usul, perde, seyir, karar, devir, semai, dem gibi tabirlerin neredeyse tamamnn ayn zamanda
tasavvufi terimler olmas bu ilikinin bir baka gstergesidir. Hal byle olunca
mek, bir mzik tekniinin veya repertuarn aktarm olmaktan kar, belli ahlaki
deerlerin taycs haline gelir. Usta-rak ilikisi iinde rak ustasnn ahlakn
ve davranlarn rnek alarak kendini piirir, ahlakn gzelletirir. Sadece m84

TRK TOPLUM DNCESNN KAYNAKLARI

zik deil edeb ve ahlak mek eder. Bugn bile pek ok rak ustalaryla provalara,
kayt stdyolarna, sohbet meclislerine gidip her ortamda nasl davranlacan,
hatta hangi sorulara hangi kalplarla cevap vereceini ustalarndan mek ederek
renmektedir (Gill-Grtan, 2011: 620). Osmanlnn zarif stanbul Trkesinin
en ok musiki mntesipleri arasnda yaamas muhtemelen bununla ilgilidir.
Tm bunlar ustayla rak arasnda son derece yakn, derinlikli, ahsi bir iliki
meydana getirir. Ustayla rak arasnda adeta bir baba-oul ilikisi doar, ki genellikle ustalar raklarna evladm veya olum/kzm diye seslenirler. Bu
da tasavvuftaki peder-i manevi kavramna tekabl eder. Nitekim Aleddin Yavacann mek zincirini devam ettirmesi iin talebeleri arasndan seip el verdii
Doan Dikmene gre kirdi olmaya tenezzlen kabul buyurduu talebelerinin en byk arzusu ondan mr boyunca olum naslsn szn duymaktr
(2011: 149).
Bu iliki iinde her iki tarafn sorumluluklar vardr. Mek mzik yeteneinin
zekt olarak grldnden ustalar ok yakn zamana kadar raklarndan cret
talep etmemilerdir. Bununla birlikte Karakayalnn Bourdieunn kavramlarndan yola karak ran zel bir habitus iine kabul edildii yar-ritelistik bir
etkinlik olarak tanmlad mekin ustann sembolik sermaye biriktirmesine ve
bu yolla sosyal statsn korumasna hizmet ettii de inkr edilemez (2010: 347,
359). Ne var ki burada maddi kardan ziyade eref ve itibar gibi manevi kymetler n plandadr. Ayrca ustalarn hafzalarndaki eserleri talep edenlerden gizlemesi ve sahip olduklar birikimi kar amacyla kullanarak ihtiyac olanlardan
saknmas hibir ekilde ho grlmez. yle ki mahfuzatn saklayp retmeyen, talebelerine intikal ettirmeyene musiki stad olarak bile baklmaz (Behar,
2006: 103). Bu, modern sanat anlaynn bireyi her eyin zerinde tutan bana
buyruk ve ie kapank sanat kalbna taban tabana zttr. yi sanat olmak kiiyi
sorumluluktan kurtarmaz, aksine ona daha byk sorumluluklar ykler.
Mek cretsiz olmakla beraber meke kabul edilmek iin belli liyakat llerini karlamak gerekir. Herkes talebe olarak kabul edilmez. Ancak burada lt
sosyal snf veya ahbap-avu ilikileri deil liyakattir. naln ifadesiyle ilimde
hatra riayet yoktur. lim keyfe hizmet etmez. Keyif ilme hizmet etmeye mecburdur. (1958: 10). Ancak sadece liyakat de yeterli deildir. Mekin gerektirdii
meakkate de katlanmak gerekir. Mesela vaktiyle musiki tahsiline talip ve ragp olanlarn musiki statlarna mracaatta ekmedikleri ile kalmazd. Bir ark
gemek iin bilfarz stanbulun Edirnekapsndan Boaziinin Rumelikavana
gidip gelmeleri ahval-i adiyeden idi. (nal, 1958: 7). Tannm neyzenlerden
Burhaneddin kte Yenikap Mevlevihanesi Neyzanba Hilmi Dededen mek
almak iin Kadkyden Topkapya gittiinde, baz gnler Dedenin bugn fazla yemek yedim, bugn git yarn gel dediinden bahseder (Behar, 2006: 72).1

Aleddin Yavaca da hocas Suphi Ezginin evine mek almaya gittii sralarda, baz gnler

85

SOSYOLOGCA / 9

1920li yllarn ulam koullarn dndmzde ekilen meakkatin boyutu


daha iyi anlalabilir. Burada snanan sabr ve sebattr. Mek alrken gerekli azmi,
sabr ve hrmeti gstermeyen talebe istedii kadar yetenekli olsun mek halkasnn iinde kalamaz.
ran gsterdii hrmet ve sadakat sadece somut bir ahsa veya ahslara
deil soyut anlamda gelenee yneliktir. Mehmet Genin ve Sabri lgenerin
kapsaml bir ekilde analiz ettikleri gibi, Osmanl zihniyet dnyasnn temel ilkelerinden biri olan tradisyonizm mek ahlakna da damgasn vurmutur. Buna
gre tavr- kadimden huru edip yeni ve deiik usuller peinde komak bo
bir zahmetten ve affedilmez bir bidatten baka bir ey deildir (lgener, 2006:
108). Peki tavr- kadimin ne olduu nasl bilinecektir? On yedinci yzyla ait bir
kanunnameye gre kadim odur ki, onun ncesini kimse hatrlamaz (Gen,
2010: 94). Ustadan raa bir zincir halinde bugne aktarlan, balang noktas tespit edilemeyecek kadar geriye gtrebilen bir gelenektir kadim. Yine de,
buradaki kadim gndelik dildeki eskiden farkldr ve esasnda eskimeyen
yeni anlamna gelir. Tradisyonizmin anahtar kavram emsaldir. Yeni bir ey
ancak emsale gre yaplabilir. Kadimin ruhuna aykr olan emsalsiz yeni bolua dmeye mahkmdur, bu yzden ho grlmez (Gencer, 2011: 136). Her
tr yenilik iin gemite bir emsal arayan gelenekselci zihniyetle, emsalsiz bir
yeninin peine den modern zihniyet arasndaki en nemli gerilim alanlarndan
biridir bu. Emsalin izini srmek ve delilini gstermek, bir silsileye balanmakla
mmkndr. Bu yzden mek kltrnde bir mek silsilesine dahil olmak bir
zarurettir. Aleddin Yavaca ite bu mek silsilesinin son halkasdr.
Mek Zincirinin Son Halkas: Aleddin Yavaca
Aleddin Yavacann son halkasn tekil ettii mek silsilesini bizzat kendisinden okuyalm: zetle; Sadeddin Kaynakn hocas Kazm Uzdur (18721938). Kazm Uzun hocas Zeki Dededir (1825-1897); Zeki Arif Ataerginin hocas Rauf Yektadr, Rauf Yektann (1871-1935) hocas Zeki Dededir. Dr. Suphi
Ezgi (1869-1962) hocamdr, onun direkt hocas Zeki Dededir(1825-1897), Zeki
Dedenin hocas Hammizde smail Dede Efendidir (1778-1846), Hammmizdenin hocas Uncuzde Mehmed Emin Efendidir. Uncu Emin Efendinin de
hocas III. Selimin de tambur hocas olan Tanburi sak (1744-1814)tr. Bir hamlede size nerden balayp nereye geldiini anlatm oluyorum. (Sipahi, 2011: 53).
Gerekten de Aleddin Yavaca burada kendi mek silsilesinden bahsederken
aslnda bir hamlede Osmanl mzik geleneini Cumhuriyete intikal ettiren
neredeyse btn halkalar anm olmaktadr. Doan Dikmenin (2011: 145-6) de

hocasnn alt karlama tarznn aksine, evladm bugn nmizacm. Onun iin kahvelerimizi ielim, sonra gidersin, deyip kendisini geri gnderdiini nakleder (Sipahi, 2011: 40)

86

TRK TOPLUM DNCESNN KAYNAKLARI

tespit ettii gibi bugnn klasik-geleneksel slubu Aleddin Yavaca merkezinde olumu olduu gibi, bu slup da dorudan son dnem Osmanl mzik geleneinin bir devamdr. nk III. Selim ekol diye de adlandrlan Osmanlnn
son dnem mzik gelenei esasen III. Selimin hocas Tanburi saktan kaynan
alan silsileye dayanmaktadr. Bu silsile gnmze kadar hi kopmayan mek
halkalaryla ulamtr ve bu halkalar tarihsel kantlarla da kesin olarak tespit
etmek mmkndr. te Yavacann silsilesi birka koldan bu ana kaynaa ulatndan, bugn Yavacann temsil ettii slup ve tavrn otantikliinden emin
olabiliriz. Yavacann (1982) ifadesiyle tavr denilen faktr arda, pazarda
satlan bir meta deildir. Ancak ustadan, kabiliyetli raklara intikal edebilecek
nemli bir meziyettir. Bu adan Yavacann bu kamil statlara, bu kamil statlarn da Yavaca gibi kabiliyetli bir raa rastlamalar mzik geleneimiz iin
tarif edilmez derecede byk bir ltuftur.
Yavacann hocalaryla karlama ekilleri ve mek ald meknlar mzik
geleneimizin sivil niteliine iaret etmektedir. Kulan geleneksel mziimizin
perdeleriyle ilk dolduran sabah namazlarndan sonra ona makamla Kuran- Kerim okuyan ve ocukluk yllarnda bir gramofon alarak Cemil Bey ve Mnir Nurettin dinleten babasdr. Demek ki ilk mzik eitimi aile ocanda balamtr.
Bununla birlikte gelenein yaygnlamasna ve srekliliine aile gibi geleneksel
kurumlar yannda radyo ve gramofon gibi modern kitle iletiim aralarnn da
hizmet ettiini nemle kaydetmek gerekir. Sz gelimi Yavaca Mnir Nurettinle
meklerine nce gramofondan balar, sonra stanbulda evine giderek bizzat
kendisinden mek eder. Yani bir bakma mekin ritelistik, ahsi ve yz yze
ilikilere dayanan geleneksel ortamna modern teknolojilerin gayri-ahsi ilikiler
kalbndan geerek ular.
Yavaca mzik eitimine ilk olarak Kiliste mzik hocas Zihni akralpden
ald Bat usulnde keman dersleriyle balar (Sipahi, 2011: 36-37), ancak hayatndaki asl dnm noktas, stanbul Erkek Lisesinde Neyzen Emin Dedenin
talebesi yazar ve edebiyat retmeni Hakk Sha Gezginle karlamasdr.
Kusursuz stanbul ivesiyle konuan tam bir stanbul beyefendisi (38) olan
Edebiyat Hocas Gezgin onun yeteneini fark ederek evindeki fasl meklerine
davet eder ve Emin Dede bata olmak zere birok statla tantrr. Hakk Sha
Gezginin evinde Sal ve Cuma gnleri iki veya fasl geilmektedir. Bir faslda bir makamn perevinden balamak zere, varsa kr ve besteleri, semaileri,
arklar ve saz semailerine kadar krk civarnda eser mek edilmektedir. Burada mek edilen eserler erp Sami Beyin evinde konser olarak icra edilmekte, konser sonrasnda hazr bulunanlar eletirilerini bildirmektedir. Katlanlar
arasnda devrin byk musiki statlar ve gencecik talebelerin yan sra eitli
kltr, sanat adamlar ve yazarlar da vardr. Sz gelimi Yahya Kemal ve Tanpnar bu meclislerde bulunmulardr (Sipahi, 2011: 52-58). Yavaca stanbulda
bu tip mzik toplantlarnn yapld meknlar arasnda Beiktata Hakk Sha
Gezginin, Kabata Set stnde Dr. erp Sami Beyin, Makada pekilerin
87

SOSYOLOGCA / 9

(Lale ve Nergis Hanmlar), Bomontide Dr. Selahattin Tanurun, ilide H. Sadeddin Arelin, Bakrclarda bnl Emin Mahmut Kemal nalin, Caalolunda
Mildan Niyzi Beyin, Fatihte Mkerrem Akncnn, aramba Abakyunusta
Sleyman Ergunerin, Cerrahpaada Abdlkadir Trenin, Cerrahpaada Cahit
Gzknn, Ayazpaada Zeki Torosun, Yenikyde Rasim Ferit Talayn evlerini
ve zbekler Tekkesini saymaktadr (Sipahi, 2011: 54 ve Yavaca, 1981).
Bu ortamlar hem ustalarla raklarn bir araya geldii hem de farkl alanlarda
uzmanlam ustalarla tanma frsatnn yakaland yerlerdir. rnein Yavaca
Suphi Ezgiyle erp Sami Beyin evinde tanr. Suphi Ezgi fasllara devam et
repertuar, makamat ve usuller hakknda ok faydalanrsn, gelimene yardmc
olur, ama musikinin bir de ilm yn vardr, bunlar sana aktarmam lzm, Pazar
gnleri ben msaitim bana gelirsin, diyerek onu evine davet eder. Nazariyat
bilgisini bilhassa Suphi Ezginin derslerinde ilerletir. Bestekrlkta en ok etkilendii ustalarysa Zeki Arif Ataergin ve Sadettin Kaynaktr. Sadettin Kaynakla
onu tantran zbekler tekkesinden Sleyman Ergunerdir. Bir gn Yavacay
Beyazt Camiine gtrr ve orada ikindi namazndan sonra mukabele okumakta olan Sadettin Kaynaka elini psn feyz alsn diye tantrr. ki byk ustasyla da meklerine onlarn ellerini perek balar ve geleneksel mek ahlaknn
ritelistik kalplar iinde devam eder.
Yavaca bir yandan geleneksel usulde mek almaya devam ederken bir yandan da radyo ve niversite korosu gibi modern kurumlar iinde almalarn
srdrr. Bu modern kurumlarla geleneksel usullerin iie gemiliinin en gzel rneklerinden biri Zeki Arif Ataergin ve Mnir Nurettin Seluk gibi statlarn Yavacayla radyo araclyla tanmalardr. Bu iki byk stat Yavacann
radyo kaytlarn dinlerler ve bu gen yetenekle tanmak isterler. Demek ki ran ustalarn peinden komas gibi, ustalarn mek edecekleri raklar seip
armalar da mmkndr. Ancak bu durum bile usta-rak ilikisinin genel
kaidelerinin esnetilmesine gereke olamaz. rnein Yavaca Mnir Nurettin Selukla bir sre meklere devam ettikten sonra bir gn radyoda henz hocasnn
gemedii formda bir eser okur. Mnir Nurettin Seluk kendisinin retmedii bir formda eser okumasna kesinlikle izin vermediini syleyerek, aksi takdirde meki brakacan bildirir. Yavaca hocasnn szn dinler ve bir daha
onun retmedii formda bir eser icra etmez (Sipahi, 2011: 45). Halbuki Yavaca
bu dnemde sadece Trk halk tarafndan deil dnemin byk statlar tarafndan da radyoda programlar hayranlkla dinlenen kalburst bir ses sanatsdr.
Buna ramen, o bile usta-rak ilikilerinin geleneksel mecburiyetlerinden muaf
tutulmamtr.
Mnir Nurettin Seluk geleneksel hafz slubunun inceliklerini bozmadan
modern salon konseri rn aan kiidir. Zeki Arif Ataergin ise Yavacann ifadesiyle Hac Kerami Efendi tavrn bizzat kendisinden mek etmek suretiyle
zamanmza intikal ettiren kiidir. Yavaca her ikisinden de mek ettii iin bu
tavrlarn en gzel yanlarn sesine naketmitir. Dini eserleri ve bilhassa Mevle88

TRK TOPLUM DNCESNN KAYNAKLARI

vi Ayin-i erifleriniyse daha ok zbekler Tekkesinde Sleyman Ergunerden


mek eder. Grld gibi mekteki uzmanlama Cumhuriyet dneminde de
eitli ekillerde srm, ancak farkl alanlarda uzmanlk kazanan ustalar hep
ayn ortamlarda bir arada bulunmular, raklarysa bunlar arasnda bir ayrm
yapmadan her birine eit derecede hrmet gstermitir. Ustalar arasndaki gr
farkllklarn yorumlama tarz Yavacann geleneksel mek ahlaknn bu temel
zelliini nasl iselletirdiini arpc bir ekilde gstermektedir: Kendilerine
mr boyu borlu olduum bu yelpazenin iinde; Hseyin Sadeddin Arel, Suphi Ezgi, Salih Murad Uzdilek, Ekrem Karadeniz, Refik Fersan, Mnir Nureddin
Seluk, Sadeddin Kaynak, Zeki Arif Ataergin, Nuri Halil Poyraz, Mesud Cemil,
Dr, Selhaddin Tanur gibi deiik sahalarda musikiye unutulmaz katklarda bulunmu olan nemli kiiler vardr. Bunlar iinde bilhassa nazariyat ynnden
farkl dnceye sahip olanlar varsa da, bu benim zerimde, farkl pnarlardan
su imek, farkl kaynaklardan faydalanmak gibi bir etki yapmtr. Hepsini sayg
ve rahmetle anyorum (Sipahi, 2011: 25).
Bestekarlk asndan Sadettin Kaynakn Yavaca zerindeki etkisi inkar edilemez. Sadettin Kaynak talebesine sadece klasik repertuar mek etmekle kalmam, geleneksel beste slubu ve formlarnda yapt yenilikleri de mek etmi,
dahas bu yeniliki tavr tevik etmitir. Ancak nceki blmde vurguladmz
gibi gelenekselci zihniyet dorultusunda, bir emsal esas alnarak yaplacak bir
yenidir bu. Gelenekten kopmak ve emsalsiz olan yepyeniyi yaratmak anlamndaki bir yenilik anlay bu zihniyetle eliir. Yenilik iin model alnacak emsalin
bizzat kendisi Sadettin Kaynaktr. rnein Aleddin Yavaca ilk eserini besteleyip hocasna okuduunda, Sadettin Kaynak ok beenir, ama biraz eski erevenin iinde kalm, yle birazck silkinsen diyerek hem onu kendi bestecilik
anlayna yaklatrmaya alr, hem de yenilikilie yneltir. Kendi slubunu
yaratma ynndeki admlar bu adan Yavacann raklktan ustala geiini
belgeleyen gayri-resmi icazetnameler gibidir. Kendi slubunu yaratmasyla birlikte o da bir ustadr artk. Ancak en byk usta olduu zaman bile kendisiyle
deil ustalaryla gururlanr: Musikideki mritlerimizden byk bestekr Dede
Efendinin torunlarndan bir kird (talebe-rak) olduumu dnp gururlanrm. (en, 2011: 24) Bu, tam da Cem Beharn mek almann gururu olarak
tanmlad eye denk der.
Bir de mek vermenin gururu sz konusudur ki Yavaca bu konuda da son
derece cmert ve fedakrdr. Gen kabiliyetlere radyo ve konservatuar gibi eitli
kurumlarda hocalk yapmakla kalmaz, eski bir gelenei yeniden dirilterek kendi
evinde mek toplantlar dzenler. 2008 ylnda bu mek toplantlarna katlan talebelerinden Doan Dikmeni seip el verir ve Cemal Reit Rey Konser Salonundaki bir konser srasnda bu kararn Trk mzii kamuoyuna aklar (Sipahi,
2011: 54). Ferhan ensoyun Dmbllnn kavuunu verecek kimse bulamad koullarda bu Trk mzii iin bir ans saylmaldr. Aleddin Yavacann
meklerinin birinci elden tan olan Doan Dikmen, Hocann toplu almalar89

SOSYOLOGCA / 9

da kulland eitim metodunun halis geleneksel mek usul olduunu tespit


eder. Ona gre bugnn konservatuarlarnda bilimsel yntemlerle hakknda tezler yazlan usul-vezin insicam gibi konular Yavaca geleneksel usulde olduu gibi mek srasnda adeta fark ettirmeden retmektedir (2011: 146). stanbul
Radyosunda Doan Dikmene mek eden Yavaca, radyo binasndan kta da
meki brakmaz. Doan Dikmen Hoca ile yrmeye talip olur, gerisini Hoca
tamamlar ve ayakst mek balar Bizzat mek etmi olduu hocalar; Mnir
Nreddin Beyden, Zeki Arif Beyden, Fehmi Tokaydan, Nri Halil Poyraz veya
Nebilolu smil Hakk Beyden; bazen Sadeddin Kaynaktan hem eser okur; tarif eder bazen de bu eserlerle ilgili teknik bilgileri ya da varsa hikyelerini anlatr. Talebelerinde olmayan notalar verir, baz eserlerin farkl hocalardan mek
ettii farkl versiyonlarn retir. Tm bunlar yaparken Doan Dikmen yirmili
yalarnda ondan geer not almakla ykml gen bir renci, o ise nnn ve
kariyerinin doruunda bir byk ustadr.
1996-1998 yllar arasnda Devlethanede her ayn son Pazar gn yaplan,
aralksz yaklak iki buuk yl sren mekler Doan Dikmenin deyiiyle 1950li
yllardaki Dr. Hakk Sh Gezgin, bnlemin Mahmud Keml ve devamnda Chit Gzknn evlerinde yaplan meklerin baka bir versiyonu niteliindedir.
Yalnz Cem Beharn da saptad gibi (2006: 150-151) Osmanl mek usulyle bu
mekler arasnda nemli farklar vardr. ncelikle mzie yeni balam kiiler bu
meklere kabul edilmez, mek alanlar sadece sekin ve seilmi mzisyenlerden
olumaktadr. Mekin alan gemie gre daralm, adeta mzikte belli bir yere
gelmi kiilerin katld bir master classa dnmtr. kinci olarak, her ne
kadar Aleddin Yavaca geilecek eserleri nce kendisi eksiksiz olarak okuyarak
meke balasa da, eserlerin notas mek alanlarn elindedir. Dolaysyla hafzadaki eserin mek alana ezberletilerek aktarlmasndan ziyade, notann fotokopiyle oaltlmas ve bu nsha zerinden allmas esastr. Son olarak mekin
younluu ve mek seanslarnn skl da azalmtr. Dolaysyla klasik mek
usulnn nemli lde deitii sylenebilir. Ne var ki Yavacayla yaptmz
bir grmede stadn notaya geii mek usulnde bir bozulma olarak yorumlamak yerine, Trk mziinin yaad olumsuz artlar iinde repertuarn daha
hzl ve etkili bir ekilde aktarlmasn salayan bir imkn olarak deerlendirdiini de belirteyim.
Peki mek srecinde eserler artk hafzadan hafzaya aktarlmayp da notayla
aktarldna gre mekten geriye ne kalmtr? Yavaca bu adan zellikle iki
noktay n plana karmaktadr. Birincisi, kendi ifadesiyle Trk mziinin yaps
gerei ierdii sr perdelerinin notadan renilemeyecei, ancak bir ustadan
mek edilerek anlalabilecei ynndeki srardr. Zira Batnn tampere sisteminin aksine Trk mziindeki perdeler eitli makamlara ve bu makamlarda
uygulanan geki ve enilere gre bir veya birka koma kayabilmekte, ancak bu
kaymalar kda dklememektedir. Bunlar retmenin yolu bugn de mek
yntemidir. kincisi tavrla ilgilidir, ki Dikmenin de belirttii gibi bugn musiki90

TRK TOPLUM DNCESNN KAYNAKLARI

ye merakl genler, sanatseverler ve baz mzisyenlerin dinledikleri eitli radyo


emisyonlarnda; rnek alnarak, eserler zerinde ses ve saz sanatkrnn mtlaa
yaptklar; fakr de dhil olmak zere birok ses sanatkr namzedinin tercihinde en nemli unsur olan tavr; kirdi olabilme erefine nil olmakla krandan
ciz kaldm, Aleddin Yavacann icra slubudur. Hoca da bu slubu hocalarndan mek ederek bugne aktarmtr (2011: 145). Yavacann ifadesiyle tavr
denilen faktr, arda, pazarda satlan bir meta deildir. Ancak ustadan, kabiliyetli raklara intikal edebilecek nemli bir meziyettir. Yavaca da bu geleneksel
tavr mek yoluyla gen kuaklara aktarmtr. Meki sadece bir teknik aktarm
sreci olarak grdmzde notann tahrip edici bir yannn olduu su gtrmez. Ancak mek ayn zamanda belli bir estetik tavrn yan sra belli ahlaki deerlerin aktarmn da ierir ki bu deerleri notayla aktarmak elbette ki mmkn
deildir. imdi de Yavacann bu mek ahlakn nasl temsil edip aktardna ve
bylelikle gelenein srekliliine nasl hizmet ettiine bakalm.
Aleddin Yavaca, Mek Ahlak ve Gelenein Sreklilii
Her eyden nce, Aleddin Yavaca da geleneksel mzik kltrnn akn
anlam dnyasn paylar. Ona gre Trk mzii ibadet saylacak ilhi bir mziktir (Sipahi, 2011: 103). Bestekrlar ise Yce Yaradann musikideki gzellikleri insanlara ulatrmak iin kulland birer aracdrlar (22). Dolaysyla
mziin motivasyonu maddi karlar olamaz ve olmamaldr. Aleddin Yavaca
ustalarn anlatrken onlardan sadece mzik deil insanlk tahsil ettiini her zaman nemle vurgulamtr. rnein Yavacaya gre ustas Zeki Arif Ataergin
onun sadece musiki hocas olmam, ona insanlk retmitir, onun ruhunu
ykamtr. (40) Zaten hocasnn dnya ile bir alakas yoktur, bir ak adamdr.
Bazen okuduu eseri kesip alamaya balar, cezbelenip Allah diye haykrr.
Malda mlkte hi gz yoktur (42). Ana hatlaryla incelendiinde Sinan Sipahinin hazrlad kapsaml Alaeddin Yavaca kitabnda onun hakknda yazan
talebelerinin ve dostlarnn da, hep onun mzik dehas yannda ahlaki gzelliklerini vurguladklarn grrz. Bu adan da Yavaca ustalaryla raklar arasnda bir kpr olmutur.
Alaeedin Yavaca Trk mziinin zirvesindeyken bile 68 yldr bu mzii
amatr bir ruhla yaptn vurgular. Bu 68 yl sonunda elde ettii tek ey ruh
tatminkarl olmutur. nsanlarn mrleri iin ok gerekli grdkleri madde onun iin hep ikinci planda kalm, mana dnyasnn yceliklerine eriememitir (Sipahi, 2011: 7). Bunlar sadece retorikten ibaret deildir. Gerekten de
Aleddin Yavaca mzii hibir zaman bir geim kayna olarak grmemi, geimini hekimlik mesleiyle salamtr. Bu adan hayatnn sonuna kadar mzikte amatr ruhunu korumay baarmtr. Geimini mzikten salamyor oluu,
ayn zamanda geleneksel mzik kltrnden mek yoluyla tevars ettii ahlaki
ilkelerden taviz vermemesini de kolaylatrmtr. Ne var ki bu o kadar kolay
91

SOSYOLOGCA / 9

olmamtr. Zira onu ayartacak ve yolundan dndrecek cazip teklifler hi eksik


olmaz ve hayat boyu bu ahlaki kararlarn defalarca snanmasn zorunlu klar.
rnein 1957de karsna byle cazip bir teklif kar. Tam da bir zel muayenehane amak niyetiyle bankadan 2500 lira meslek kredisi ald bir dnemde
Kazablanka ve Kkiftlik gazinolarnn sahibi Mahmut Anlar Zeki Mrenin
kendisini zor durumda brakmas nedeniyle Aleddin Yavacaya assolist olarak
gazinolarnda almay teklif eder. nerdii cret gecede 3000 liradr ki o gnlerde Mzeyyen Senar 1500, Zeki Mren 1200 lira almaktadr. Kabul ettii takdirde bankaya olan kredi borcu bir gecelik almas karlnda kapatlaca gibi,
bir senelik pein mebla hemen banka hesabna denecektir. Aleddin Yavaca
teklifi hi dnmeden reddeder. ok yakn dostlar araya girerek bir kez daha
dnmesini istese de dnmeye gerek yok der, ben musikiyi ibadet anlay ierisinde yapan bir kiiyim, repertuvarm tekil eden eserlerin bestekrlarnn mhim bir ksm Evliyaullahtandr. cra edeceim yerleri ona gre seerim
(Sipahi, 2011: 106-107). Burada mesele iki tketimiyle ilgili bir dini hassasiyet
deildir. Daha ziyade temsil ettii mzik geleneinin itibarn korumak ve mek
ald ustalarnn hatrasn incitmemek kaygs n plandadr.
Bu noktada Zeki Mren ile Aleddin Yavaca arasnda yaplacak bir karlatrma meseleye daha iyi k tutabilir. 1950ler klasik Trk mziinin poplerleen kanadnn Trkiyenin en yaygn popler mzii haline geldii bir dnemdir. Bu dnemde Trk mzii sanatlar bir bakma gnmzdeki popstarlar
gibidir. Bununla birlikte ou, geleneksel usullerle yetimi ve klasik gelenein
temsilcisi olan byk statlarla ban koruyan kiilerdir. rnein Zeki Mren
1950lerde bir yandan radyoda klasik programlar icra ederken bir yandan da gazinolarda popler programlar yapmakta, popler zevke hitap eden plaklar doldurmaktadr. Zeki Mrenin sadece son halini bilen dinleyiciler iin 1950lerin
banda radyoya okuduu klasik eserleri dinlemek gerekten ilgin ve artc
bir tecrbe olacaktr. Ayn artc tecrbe bugn klasik slubun en nemli temsilcisi olarak tannan Yavacann ayn zamanda 1950lerin en popler sanatlarndan biri olduu renildiinde de yaanabilir.
Gerekten de bu yllarda en ok satan popler mzik dergisi olan Ses dergisi
okuyucularna Aleddin Yavaca m byk Zeki Mren mi sorusunu sormaktadr. Blent Aksoyun da saptad gibi bu iki isim o yllarda popler kltr
evresinde birlikte anlabilmekteydi (Aksoy, 2008: 270, 276). Ancak bu ayn zamanda yollarn atalland yllardr. Zeki Mren mzik piyasasndaki kapitalistlemeyle uyumlu bir yola girerek klasik gelenekle ban gitgide yitiren yeni
bir mzik trne (Trk Sanat Mzii) nclk eder. Bunu da eski mziin malzemesini asgariye indirip onu poplatrarak (220) yapar. Bu srecin sosyolojik
analizini yapan Ali Ergura (2009: 161-162) gre Zeki Mren kapitalistlemekte
olan toplumsal rgtlenmenin hayatn artan hzna uygun bir mzik talebine
cevap vermitir. Zeki Mren Bat mziinin standart dzenine, yani tamperamana uymayan geleneksel unsurlardan vazgemi ve bunun yerine basitletirdii
92

TRK TOPLUM DNCESNN KAYNAKLARI

bu mzie abartl ssler eklemitir. z karmak, ama gsterii hi olmayan


bir mzii, z basit ama atafatl ve gsterili bir forma brndrmtr.
Ali Ergurun da dikkat ektii gibi, Zeki Mrenin temsil ettii bu dnmn
en trajik ve sembolik ifadesi bizzat kendisinin barolnde oynad Beklenen
ark filmidir. Beklenen arkda Zeki Mren niversitenin klasik korosunda
kefedilen yetenekli bir gen olarak gazino programlarna balayaca srada, ilk
provada Dede Efendiden eserler okumas zerine gazinonun sahibi ona yle
der: Bu arklar burada gitmez Bu dkkn yle dede efendiyle baba efendiyle
dnmez! Buna karlk Zeki Mren o halde rahatsz etmeyelim der ve kar
gider. Ancak sonunda kendisinden istenen mzii icra edecek ve poplerletirecek olan da bizzat Zeki Mrendir.
Aleddin Yavaca ise aksine tehlikeyi tam zamannda fark eder ve kapitalistlemenin mzik zerindeki basksna direnerek poplerliini tamamen yitirmeden klasik gelenei muhafaza etmenin bir yolunu bulmaya alr. Poplerlik
uruna klasik gelenekten kopmay ve sanatndan taviz vermeyi reddettii gibi,
kendi kabuuna da ekilmez. Aleddin Yavaca mek zincirinin son halkas olduunun gayet bilincindedir. Onun iin geleneksel slubu korumakla gelenei yenilemek misyonlarn birlikte yrtebilecei esnek bir yol benimsemitir. Cinuen
Tanrkorurun (2004: 305) deyiiyle klasikilii asla yobazlk olarak anlamam,
kimsenin duymad eserlerden oluan programlar yapp arivinin zenginliiyle
gsteri yapmay tercih etmemi, klasiklerin yannda ada bestecilerin eserlerini de, dinleyicisinin klasiklere ulaabilmesi iin bir yem veya basamak olarak,
bolca deerlendirmitir. Kendi bestecilik hayatnda da bu yoldan ayrlmadn
grrz. Klasik mziimizin en eski ve sofistike formlar olan Mevlevi Ayinleri,
Krlar, Kr- Natklardan tutun da herkesin kolaylkla mrldanabilecei daha
popler nitelikli arklara kadar her trden eser bestelemitir. Dahas Dede Efendiden balayarak birok klasik esere ara nameler yazarak onlar adeta yeniden
diriltmitir. Repertuarn belirlerken her zaman belli bir dengeyi tutturmaya zen
gstermi, Sadettin Kaynak ve Zeki Arif Ataergin gibi dorudan mek ald ustalarnn ve hatta mek silsilesi iinde yer ald ok daha eskiden yaam Dede
Efendi, Zekai Dede, III. Selim gibi bestekrlarn eserlerini her frsatta seslendirerek klasik gelenei de diri tutmutur. Son iki yldr Pera Mzesinde Aleddin Yavacann danmanlnda ve Sinan Sipahinin koordinatrlnde her
ay dzenli olarak yaplmaya devam edilen Trk Mzii Konserleri bu tutumun
en gncel rneidir. Bu konserlerde Aleddin Yavacann merkezinde yer ald
mek silsilesi gemiten gnmze, gnmzden gelecee tm kaynak ve uzantlaryla musikiinaslarn gz nndedir. Yavacann mek silsilesinin kayna
olan III. Selim ekol bestecileriyle balayan bu konserler Hocann bizzat kendilerinden mek ettii ustalarn eserleriyle devam etmektedir. Yavacann sadece
ustalar deil talebeleri de bu konserlerdedir. Sahnede hep birlikte sylerler, hep
birlikte dinlerler. Yeni kefedilen yetenekler bu sahnede musiki camiasna tantlr. Doksan yana yaklaan byk stat ile yirmili yalarndaki genleri, kopmaz
93

SOSYOLOGCA / 9

bir mek silsilesini bugne aktaran bir konserler dizisinde her ay birlikte grmek
gelenein sreklilii konusunda mit vericidir.
Yavacann piyasalamaya teslim olmayarak geleneksel mek ahlakn ve
tavrn srdrme ynndeki tercihinin mzik geleneimizin aktarm konusunda ne kadar hayati bir neme sahip olduunu daha iyi anlamak iin 1950lerde
Aleddin Yavaca da Zeki Mrenin yolunu izleseydi bugn nelerin farkl olacan yle bir hayal etmek yeterlidir. Yavaca gibi statlarn sorumluluk ve kararllkla gsterdii abalar olmasa yzlerce yllk bir kltrel birikim belki de sadece dar dost meclislerine hapsolup kalacakt. Yavacann sadece piyasalamann
tuzaklarna direnmekle kalmayp mnzevilemenin pratikteki olumsuz sonularn da grp esnek ama kararl bir pozisyon almay tercih etmesi Trk mzik
geleneini repertuar, slubu ve tavryla bugne tayan en nemli kararlardan
biridir. Bu esnek ama kararl pozisyon aslnda gelenein dinamik niteliine de
iaret etmektedir. Modernleme paradigmas gelenei duraanlkla modernlii
deiimle zdeletirmi, hzl toplumsal deiimin damgasn vurduu modernleen toplumlarda gelenein yaama imknnn olmadn ileri srmtr.
Halbuki gelenein kendisi varln kltrel sreklilikle kltrel deiim arasnda kurduu dengenin baarsna borludur ve varln srdrmek iin srekli
deimek mecburiyetindedir. Giddensn altn izdii gibi gelenek bireylerin
ayn eyleri sorgulamakszn yineledikleri mekanik bir tekrara indirgenemez.
Tekrar gelenein kendisini aklamaz, nk bizzat tekrarn kendisi aklanmaya muhtatr (1994: 62). stelik tekrar edilen ey ayn kalmaz, her yeni dnem ve
artta deien koullara ayak uydurmak iin gelenekle aktarlan z dnmden
geirilerek tekrar edilir. Bu dnm ancak gelenein mensuplarnn bilinli iradesiyle salanabilir ve aktif bir znenin eylemini gerektirir. Shilsin dedii gibi
bir gelenek ancak sahipleri onu temsil etmekten vazgetiklerinde sona erer. Yavaca mensup olduu gelenei ustalarndan devrald ze sadk kalarak temsil
etme kararln gstermekle kalmam, onu yeni zamanlarn meydan okumalarna direnebilecek yeni aralarla tahkim etmi, yenilemi, dntrmtr. Bu
abasnn baar kazanmasnn ardnda muazzam yetenekleri ve etkili aktarm
ve retim stratejileri yannda amaz bir mek ahlakna sahip olmasnn da ok
nemli bir pay vardr.
Kaynaka
AKSOY, Blent: Gemiin Musiki Mirasna Baklar, stanbul, Pan Yaynlar, 2008.
BARKN, Sava: Bir Edeb Yolu Olarak Musiki, Kadem, Say: 1, Ekim 2010, s. 14-22.
BEHAR, Cem: Ak Olmaynca Mek Olmaz Geleneksel Osmanl/Trk Mziinde retim ve ntikal,
stanbul, Yap Kredi, 2006.
DKMEN, Mustafa Doan, Olum Naslsn... zledik Ya Hu, Aleddin Yavaca, Sinan Sipahi
(ed.), Ankara, Kltr Bakanl, 2011.
ERGUR, Ali: Mzikli Akln Defteri, stanbul, Pan Yaynlar, 2009.
GENCER, Bedri: Hikmet Kavanda Edmund Burke ile Ahmet Cevdet, stanbul, Kap Yaynlar,
2011.

94

TRK TOPLUM DNCESNN KAYNAKLARI

GEN, Mehmet: Osmanl mparatorluunda Devlet ve Ekonomi, stanbul, tken Yaynlar, 2010.
GIDDENS, Anthony: Living in a Post-Traditional Society, Ulrich Beck-Anthony Giddens-Scott Lash, Reflexive Modernization: Politics, Tradition and Aesthetics in the Modern Social
Order, London, Polity Press, 1994.
GILL-GURTAN, Denise: Performing Mek, Narrating History: Legacies of Transmission in
Contemporary Turkish Musical Practices, Comparative Studies of South Asia, Africa and the
Middle East, XXXI/3, s. 615-630, 2011
NAL, bnlemin Mahmud Kemal: Ho Sada: Son Asr Trk Musikiinaslar, stanbul, Bankas
Kltr Yaynlar, 1958
KARAKAYALI, Nedim: Two Assemblages of Cultural Transmission: Musicians, Political Actors and Educational Techniques in the Ottoman Empire and Western Europe, Journal of
Historical Sociology, cilt XXIII, say 3, 2010, s. 343-71.
SHILS, Edward: Gelenek, ev. Hsamettin Arslan, Dou Bat, say 25, 2003-2004
SPAH, Sinan (ed.): Aleddin Yavaca, Ankara, Kltr Bakanl, 2011.
EN, Hasan Oral, Yavaca Biyografisi, Aleddin Yavaca, Sinan Sipahi (ed.), Ankara, Kltr
Bakanl, 2011.
TANRIKORUR, Cinuen: Trk Mzik Kimlii, stanbul, Dergah Yaynlar, 2004.
LGENER, Sabri: ktisadi zlmenin Ahlak ve Zihniyet Dnyas, stanbul, Derin Yaynlar,
2006.
WEBER, Max: The Rational and Social Foundations of Music, ev. Ed. D. Martindale, J. Ridell ve G.
Neuwirth, Southern Illnois University Press, 1958.
YAVACA, Aleddin: Evlerdeki Musiki Toplantlar I-II, Sanat ve Kltrde Kk, C. I, say 3-4,
Nisan-Mays, 1981.
YAVACA, Aleddin: Trk Musikisinde Tavr, Mzrap, Ekim 1982.

95

SOSYOLOGCA / 9

Aleddin Yavacann Kendi El Yazsyla Mek Silsilesi

96

You might also like