You are on page 1of 155

HPNOZ MTLER - Prof. Dr. Recep DOKSAT'tan...

Posted by M. Kerem DOKSAT on Pazartesi, 10 Kasm


2014 in Genel
Yaz boyutu: Daha byk Daha kk
626 kez okundu
7 yorum
Bu yazya abone ol
Yazdr
9
inShare
Ruh hastalklarnn tedavisinde ok eski zamanlardan beri
kullanlagelen hipnotizma ve hipnoterapi, bugn, her ne kadar
psikofarmakolojinin inkiafndan sonra ikinci planda yer alm
gibi gzkyorsa da, iyi seilmi vakalarda en msmir bir
tedavi olarak kabul ediliyor.
Hipnotizmann nerede balayp nerede bittiini tayin etmek
olduka, zordur. Mspet ilimler dmeninde lyk olduu mevkii
almakta bazlarnca eer gecikmi gibi grnebiliyorsa, bunun
sebebini iyi kullanlamam olmasnda aramak lazm gelir.
teden beri hipnotizma ile hipnotize olmu bulunan alma
arkadam Dr. Recep Doksat, bu mevzu eserinde her
cephesiyle bizlere anlatmaktadr. Sadece bir tedavi metodu
olarak deil, en az onun kadar ve belki de ondan daha mhim
olarak, gerek psikoloji ve psikopatoloji, gerekse psikofizyoloji
iin hipnozun nasl geni bir aratrma sahas olduunu
gstermesi itibariyle de eser ayan dikkattir. Hele psikosomatik
mekanizmalarn karanlna k tutmas ve psikosomatik
hastalklarn tedavisi bakmndan hipnotizmann vaat ettii
imknlarn zenginlii, mevzuu, tpla ilgili herkes iin pek

nemli klyor. Byk bir alka greceini tahmin ve mit


ettiim bu eserinden dolay kendisini tebrik ederim.
Prof. Dr. Kzm DAYOLU
stanbul niversitesi Tp Fakltesi Psikiyatri Klinii
Direktr
Birok ruh hastalnn ve bilhassa psikonevrozlarn kksel
tehis ve tedavilerinde byk nem tayan dinamik
psikopatoloji, ilk kaynaklarn hypnotismadan almtr
veFreud da Breuer ile ilk psikanalitik tedavilerinde bunu
kullanmtr. Zamanmzda hipnotizma, tedavi sahasnda yine
eski nemini almaktadr. Dr. Recep Doksat, bu ok gzel kitapta
bize hipnotizmann btn inceliklerini ve faydalarn tam
yetkiyle sunmu bulunuyor.
Prof. Dr. Rasim ADASAL
Ankara niversitesi Tp Fakltesi Psikiyatri Klinii
Direktr
Hypnose ok eskiden beri tatbik edilen bir ruhi tedavi
metodu olmakla beraber, tatbikinde ekseriya ilmi esaslara ve
bilgilere dayanlmad iin bir zamanlar gzden dmt.
Fakat bu kitabn aka gsterdii gibi, eitli psikoloji
ekollerinin altnda ele alnp tatbik edilmeye balanmasyla
artk yeniden kymet kazanm bulunuyor.
Dilimizde ilk defa olarak hipnoz ve hipnotizmann her
zelliini iine alan bu kitab, btn aydnlara hararetle tavsiye
ederim.
Prof. Dr. Gyas NSAL
Ankara niversitesi Tp Fakltesi Psikiyatri Klinii
Profesr
Parapsikoloji, hakknda mspet veya menfi ok eyler
sylenen merak edeni de bileni kadar ve biraz olsun aratrmay
ok grp ceffelkalem reddedeni de ok olan bir mevzu.Dr.
Recep Doksat arkadamz, bu mevzuun memleketimizde, ciddi
ilim lleri iinde kalmak suretiyle, aratrcs, takdimcisi ve
mdafii olarak mstesna bir yer igal eder. Kendisinin, ilmi
tecesss kadar, byle bir konuya el atmas bakmndan cesareti

de tebrike deer. Burada cesaret tabirini znt ile


kullanyorum. Nedense anlamadmz, bilmediimizi ok
kolay reddeder, hatta aksini de ispata yelteniriz. Hlbuki asl bu
kabil davranlar, bugnk ilim zihniyeti iinde bir cesaret
saylmal idi.
1960 senesinde bir Nro-fizyoloji kitab hazrlamaya karar
verdiim zaman, bu kitabn sonuna, klasik filolojiden ayrlan
eitli doktrinleri, en materyalist gr olan refleksolojiden,
spiritalizmin eiklerine varan parapsikolojiye kadar eklemeyi
ve hkm okuyucuya brakmay dnmtm. Dr. Doksat, bu
kitabn sonuna bir ek olarak hazrlad blmle, hakiki bir ilmi
eser meydana getirdi. Okuyucunun hkmne gelince... Herkesin
fikrine hrmet etmek lzm. Bu sayfalar okuyup merak edecek
ve aratrmaya alacak birka kii kt ise, zannederim kendisi
de bunu emeklerinin tek mkfat olarak kabl edecektir.
Bu, ikinci kitab oluyor... Candan tebrik etmek ve baarsnn
devamn dilemekten gayr bu kitaba ilave edecek bir tek szm
yok.
Do. Dr. Ayhan SONGAR
stanbul niversitesi, Tp Fakltesi
Psikiyatri Klinii Doenti
Ruh hastalklarnn tedavisinde ok eski zamanlardan beri
kullanlagelen hipnotizma ve hipnoterapi, bugn, her ne kadar
psikofarmakolojinin inkiafndan sonra ikinci planda yer alm
gibi gzkyorsa da, iyi seilmi vakalarda en msmir bir
tedavi olarak kabul ediliyor.
Hipnotizmann nerede balayp nerede bittiini tayin etmek
olduka, zordur. Mspet ilimler dmeninde lyk olduu mevkii
almakta bazlarnca eer gecikmi gibi grnebiliyorsa, bunun
sebebini iyi kullanlamam olmasnda aramak lazm gelir.
teden beri hipnotizma ile hipnotize olmu bulunan alma
arkadam Dr. Recep Doksat, bu mevzu eserinde her
cephesiyle bizlere anlatmaktadr. Sadece bir tedavi metodu
olarak deil, en az onun kadar ve belki de ondan daha mhim
olarak, gerek psikoloji ve psikopatoloji, gerekse psikofizyoloji

iin hipnozun nasl geni bir aratrma sahas olduunu


gstermesi itibariyle de eser ayan dikkattir. Hele psikosomatik
mekanizmalarn karanlna k tutmas ve psikosomatik
hastalklarn tedavisi bakmndan hipnotizmann vaat ettii
imknlarn zenginlii, mevzuu, tpla ilgili herkes iin pek
nemli klyor. Byk bir alka greceini tahmin ve mit
ettiim bu eserinden dolay kendisini tebrik ederim.
Prof. Dr. Kzm DAYOLU
stanbul niversitesi Tp Fakltesi Psikiyatri Klinii
Direktr
***
Merhumun kitab aynen byle balyordu...
Devam:
***
Birok ruh hastalnn ve bilhassa psikonevrozlarn kksel
tehis ve tedavilerinde byk nem tayan dinamik
psikopatoloji, ilk kaynaklarn hypnotismadan almtr
veFreud da Breuer ile ilk psikanaliz tedavilerinde bunu
kullanmtr. Zamanmzda hipnotizma, tedavi sahasnda yine
eski nemini almaktadr. Dr. Recep Doksat, bu ok gzel kitapta
bize hipnotizmann btn inceliklerini ve faydalarn tam
yetkiyle sunmu bulunuyor.
Prof. Dr. Rasim ADASAL
Ankara niversitesi Tp Fakltesi Psikiyatri Klinii
Direktr
Hypnose ok eskiden beri tatbik edilen bir ruhi tedavi
metodu olmakla beraber, tatbikinde ekseriya ilmi esaslara ve
bilgilere dayanlmad iin bir zamanlar gzden dmt.
Fakat bu kitabn aka gsterdii gibi, eitli psikoloji
ekollerinin altnda ele alnp tatbik edilmeye balanmasyla
artk yeniden kymet kazanm bulunuyor.
Dilimizde ilk defa olarak hipnoz ve hipnotizmann her
zelliini iine alan bu kitab, btn aydnlara hararetle tavsiye
ederim.
Prof. Dr. Gyas NSAL

Ankara niversitesi Tp Fakltesi Psikiyatri Klinii


Profesr
Parapsikoloji, hakknda mspet veya menfi ok eyler
sylenen merak edeni de bileni kadar ve biraz olsun aratrmay
ok grp ceffelkalem reddedeni de ok olan bir mevzu.Dr.
Recep Doksat arkadamz, bu mevzuun memleketimizde, ciddi
ilim lleri iinde kalmak suretiyle, aratrcs, takdimcisi ve
mdafii olarak mstesna bir yer igal eder. Kendisinin, ilmi
tecesss kadar, byle bir konuya el atmas bakmndan cesareti
de tebrike deer. Burada cesaret tabirini znt ile
kullanyorum. Nedense anlamadmz, bilmediimizi ok
kolay reddeder, hatta aksini de ispata yelteniriz. Hlbuki asl bu
kabil davranlar, bugnk ilim zihniyeti iinde bir cesaret
saylmal idi.
1960 senesinde bir Nro-fizyoloji kitab hazrlamaya karar
verdiim zaman, bu kitabn sonuna, klasik fizyolojiden ayrlan
eitli doktrinleri, en materyalist gr olan refleksolojiden,
spiritalizmin eiklerine varan parapsikolojiye kadar eklemeyi
ve hkm okuyucuya brakmay dnmtm. Dr. Doksat, bu
kitabn sonuna bir ek olarak hazrlad blmle, hakiki bir ilmi
eser meydana getirdi. Okuyucunun hkmne gelince... Herkesin
fikrine hrmet etmek lzm. Bu sayfalar okuyup merak edecek
ve aratrmaya alacak birka kii kt ise, zannederim kendisi
de bunu emeklerinin tek mkfata olarak kabl edecektir.
Bu, ikinci kitab oluyor... Candan tebrik etmek ve baarsnn
devamn dilemekten gayr bu kitaba ilave edecek bir tek szm
yok.
Do. Dr. Ayhan SONGAR
stanbul niversitesi, Tp Fakltesi
Psikiyatri Klinii Doenti
***
Merhumun maalesef ok fazla baka telif eseri neredilmedi...
Devamn sebil kabilinden paylayorum
Prof. Dr. M. Kerem Doksat

***
GR
Hipnotizmann ve hipnozun tarifi gtr. Menei, iki asr
kadar evvel, okltizmin ocuu olarak doan manyetizm
animalde bulunan hipnotizmann u iki tarifi, geirdii
istihaleleri belirtmeye yeter:
1863, LITTRde u tarif var: Hypnotisme: fizyoloji terimi.
Gzlerinin yaknnda tutulan parlak bir cisme baktrarak, bir
ahsta elde edilen bir nevi manyetik hal.
1952, POROTnun Le Manuel alphabetique de Psyehiatrie
sinde ise u tarife rastlanyor: Suni olarak provoke edilen
hususi tipte natamam bir uykuya hipnoz ismi verilir.
Baz mellifler hipnotizma ve hipnoz terimleri arasnda bir
mana fark gzetmezler. Bir ksm ise bunlara ayr manalar
verirler.
Hipnotizma terimi 1843te BRAID tarafndan icat edilmitir.
Hipnoz teriminin ise kullanl daha sonralara rastlar.
Biz ahsen, her iki terime ayr manalar veren melliflerin
grne mtemayil bulunuyoruz. Hipnoz, pek spesifik ve labil
bir uykuya benzer hal olan hipnotik transn sinonimidir,
Hipnotizmadan murad ise, bu hali elde etmeye yarayan btn
tekniklerin kullanlmas ve benimsemesidir.
Son Dnya Harbinden sonra bilhassa Anglo-Amerikan tp
evrelerinde yeniden canlanan hipnotizma, artk sadece bir aratrma sahas olarak deil, tedavi metodu olarak da pek reva
bulmutur. Hipnotizma ile tedavi yani hipnoterapi Amerika ye
ngilterede rutin hale gelmitir. Di tabipleri bile ondan faydalanyor ve arsz di ekiyorlar.
Bu satrlarn naiz yazarnn hipnotizmaya karg alakas ve
onun tatbikat ile yakndan megul olmas, 1948de balar.
Ancak bu metodu bilgilice ve salhiyetle kullanabilmek iin
doktorlua ilaveten psikiyatr da olmak gerektiine kani
bulunduu iindir ki bu sahay semitir. Amatrce
tecrbelerinin ve harcanma tehlikesine maruz bulunan

tecessslerinin, ileri bir ilmi anlay havas iinde, bir ihtisas tezi
mevzuu olarak deerlendirilip kabul edilmesindeki mesud
neticenin ehemmiyetini mdriktir ve buna mteekkir de
Hipnoz konusu niversitelerimizde ilk defa ele alnd ve bu
bahiste Trke pek eski bir tercme istisna edilirse, tercme ve
telif hi bir eser de bulunmad dikkate alnarak, bir r am
olma erefinin de nasip olaca ihtimalinin midiyle, hacim
biraz geni tutulmutur. Ancak u hususu belirtelim ki,
etdmzn nazari ksm, sadece nakillerin kompozisyonundan
ibaret deildir. ahsi tecrbelerimizden edindiimiz kanaatleri
de bu vesileyle belirtmek imknn bulmu olduk. Aksi takdirde,
klsik bir tez anlaynn hudutlar iinde kalarak, mnhasran
klinik vakalarna dair mahedelerle iktifa etseydik, hem
hipnozun ne olduunu ve ne olmadn etraflca anlatarak bir
fikir vermeden mehul bir mevzuun pratikteki baz neticeleri ile
iktifa zorunda kalacaktk, hem de senelerdir bizzat yaptmz
eitli mahede ve tecrbeleri kymetlendirememi olacaktk.
Hipnotizma, eitli cepheleri ile birok aratrmalarn ve
tezlerin mevzuu olabilir. Mesel sadece elektroansefalografi
tetkikleri, yalnzca baz cilt hastalklarnda (dermatozlarda)
hipnoterapi, psikosomatik hastalklarda hipnoterapi, normallerde
hipnoz, hayvanlarda ve insanlarda mukayeseli hipnoz
tetkikleri... ilh. ayr ayr almalarn ve tezlerin muhtevasn
tekil edebilir.
Biz burada, hipnoza ve hipnotik fenomenlere dair yeteri kadar
bilgi verdikten sonra, kliniimiz erevesinde baz psikoz ve
psikonevrozlarda hipnoterapinin tatbik deerini incelemeye ve
belirtmeye altk.
***
Bu kitap, stanbul niversitesi Tp Fakltesi Psikiyatri
Kliniinde ihtisas tezi olarak kabul edilen metnin biraz
deitirilmi ve herkesin anlayabilecei tarzda dili
sadeletirilmi bir eklidir. Her ilmi mevzuun kendine has bir
takm tabirleri olduu malmdur. Hipnoz ve hipnotizmann da
yle baz terimleri vardr ki bunlar tercme kabil deildir. Bu

itibarla baz zaruri terimler metinde aynen kullanlm, fakat


mnlar yine metin iinde etraflca izah olunmutur. yle ki bir
terimi izah eden ibareden sonra, o terim parantez iinde
zikredilmitir. Bylece kitap, bu bakmdan retici bir karakter
de kazanm oluyor. Btn bu gayretlere ramen yine
anlalmas g ksmlar kalyorsa, bunun, mevzun
hususiyetine balanmas rica olunur.
MANYETZMA VE HPNOTZMANIN TARHES
Hipnotik fenomenlerin insanolu tarafndan mahede
ediliinin tarihi ok eskilere uzanr. eitli isimler ve trl
hamlar altnda, bu fenomenlere, dini yinlerde, riyazetlerde
teden beri rastlanyordu. Fakat tpk NEWTONun elmann
dn grp czibe-i arz kefetmesi gibi, hipnozun da
manyetizma ad altnda ilk defa ilmi olarak incelenii ve kefi
MESMERden balar. Tariheyi MESMERden nceki devri de
ksaca belirterek hlsa edeceiz.
MESMERDEN NCEK DEVR:
Hemen btn kavimlerin ve milletlerin tarihinde dini
maksatlarla, by, sihir, efsun, keramet vs., iin eitli usullerle
hipnotik transa ba vurulduu bir vakadr. T Eski inden,
Eski Hint ve Msr medeniyetlerinden gnmzn iptidai
topluluklarna kadar, her yerde ve her ada hipnotik
fenomenlere ve onlarn bir ifa vastas olarak kullanlna
rastlanr. Mesela Yoga usulleri, hipnozla sk skya ilgilidir. Her
dinde tarikat mensubu zahidlerin zhd takvas dini vecd
(extase) halleri ve mistik tezahrler, hep hipnotik transa baldr.
(WILLIAMS, s: 521).
Bittabi bunlarn teferruatna giriecek deiliz.
Ancak, MESMERin kefi, mknatsl demir ubuklarn ifa
verici hassasna inanla ilgili olduu iin, biraz bundan
bahsedeceiz.
Aslna baklrsa mknatsn ifa verici bir hassas olduuna
dair inan MESMERden ok daha eskilere uzanr. Orta a
hekimleri bu mesele ile ok megul olmulard. Hatta ilmi simya
(alchimie) ve gizli ilimler (occultisme) ile uraan

mehur PARACELCE (1493-1541), mknats tann esrarl bir


kuvvet tadn tespit etmi ve bunun trl hastalklarda nasl
kullanlacana dair tarifnmeler dahi yazmt. Orta a
hekimlerinin pek ou, mknatsn, hastal hastadan kararak
kendi iine ekip aldn ispat iin saysz denemeler
yapmlard. Bunlar arasndaGOCLENIUS, AGRIPPA, Van
HELMONT, Robert
FLUDD, WINDING, MAXWELL ve KIRSCHER.. saylabilir.
ngiliz fizikisi GILBERT, mknatsn yldzlardan gelen bir
cevher olduunu, ifa verici bir prensip veya bir seyyale ihtiva
ettiini ve bunun sayesinde hastalklar iyi etmeye yaradn
belirten bir kitabm 1628de yaynlamt. Marburg Tp
Profesrlerinden Rudolphe GOCLENIUS, daha 1608de
mknats krleri ile ifayap olan hastalardan bahseden bir eser
yazmt. 1679da skoyal Guillomme MAXWELL, byk bir
hayati prensibin, yldzlarla canl vcutlar arasnda, k ve
scaklk vastas ile bir irtibat tesis ettiine ve hastalklarn
esasnn bunda olduuna, mknatsn pek faydal bir tedavi
vastas saylmak gerektiine dair De Medicina Magnetica adl
bir kitap neretmiti. 1774 de Almanyada, Rahip J. Joseph
GASSNER-ki MESMERin muasrdr-afsunla hastalklar iyi
etmeye alyor, krmz uzun bir elbise giyip, btn telkin
metotlarndan faydalanarak, esrarl dualar ve jestlerle hastalara
ifa veriyordu. (D O K S A T, I. S: 2.; R I C H E T, s: 23-27).
MESMER VE MANYETZM ANMAL:
Franz Anton MESMER (1734-1815), zeki ve parlak bir tp
talebesi olarak Viyana Tp Fakltesinde okurken, bittabi bu
grlerden haberdard. 1765de doktora tezini astronomi ile
tbbi meczeden baz iddialara istinad ettirmiti: Yldzlarn ve
seyyarelerin insan vcudu zerindeki fizyolojik tesirleri. Bu
tezde insanlarn yldzlarn tesiri altnda yaadn, kinat
dolduran manyetik bir seyyalenin insanlara nfuz ederek,
onlarn hastalanmalarna veya shhatli kalmalarna sebep
olduunu ileri sryordu. Eer bu manyetik seyyale (fluide)

insan vcuduna msavi miktarda dalmsa insan shhatli, bir


muvazenesizlii halinde ise hasta oluyordu.
O devirde astronomi ile astroloji henz bir birine
kartrlyordu ve nitekim Viyana niversitesi Astronomi
Profesr Maximilien HELL, ayn zamanda Kralie
Maria THERESAnnmneccim bass idi. MESMER, bu
grlerin tesiri altnda olduu gibi, devrin tp
otoritelerindenHOFFMANN n (1660-1741), LEIBNITZin m
onadlarn tbba sokmaya alan vita-list nazariyesinin de
tesirinde kalmt. (F A U V E T, s: 75.). MESMERin hareket
eden seyyalesi (fluid mobil)1, HOFFMANn kinat mul
prensipini (prencipe universal) pek andryordu. (W A L K E R,
s: 364-367).
Cizvit Papaz HELL, zaten mknatslarn ifakr tesirine
inand, hatta tedavi edilecek hasta uzuvlar biiminde
mknatslar iml ederek hasta tedavi etmeyi denedii
iin MESMERin doktora tezi ile pek ilgilendi ve ona bir ka
mknats gnderdi. lk defa, kalbinden ikyetleri olan bir hasta
zerinde mknatsla tedaviye giriip parlak bir netice
alan MESMER, mademki mknatstaki seyyale vcuda intikal
edebiliyor ve orada kalyor, o halde bu seyyaleyi vcuda sindirip
eller vastasyla aktarak kullanmak ve ifa vermek kabildir diye
dnmeye balad. kinci hastas, Viyana'nn en naml
hekimlerinin derdine are bulamad, Baron HARECZKY idi
ve bir sofagus spazmndan (yemek borusu teenncnden)
mteki idi. Onu da. muvaffakyetle tedavi ettikten
sonra MESMERin hreti birden bire artt ve 1775den itibaren
hastalarn yeni usul ile tedavi etmeye balad: Hayvani
mknatsiyet (Magnetisme Animale) domutu!
MESMER bir arlatan deildi. Para hrs ile de hareket
etmemitir. Kltrl, MOZARTnarkada olacak kadar mzik
sever, fakirlere parasz bakacak derecede merhametli bir insand.
stelik zengin bir izdiva ta yapmt ve paraya pek muhta
deildi. Kazand parlak baarlar onu martmyordu.
Avrupa'nn her tarafndan akn akn gelen hastalarn bu

rabetinin sebebini daha baka taraflarda aramak lazmdr.


Devrin hkimlerince psikonevrozlar mehuld, akl hastalan da
ok vahiyane usullerle tedavi ediliyor, hatta yaklyorlard.
XVIII. asra hkim olan ansiklopedistlerin at akl a,
hekimlerin ancak hastal pek bariz olan psikotiklerle (delilerle)
ilgilenmelerine el veriyordu. te MESMERin yeni ve mucizevi
tedavi metodu sayesinde ilk defa, binlerce nrotik hasta bir
tedavi frsatna kavumu oluyorlard. phesiz ki bu, tbbi
psikoterapide mhim bir dnm noktasdr ve bunun iindir
ki MESMER Psikoterapinin kurucusu saylr. (PALMADE, S:
44.; CHERTOK, s: 35.)
Parmak ularndan manyetik seyyale intiar ettiine kani
olan MESMER, pas (passe) ad verilen el ve kol hareketleri ile,
bu manyetik seyyaleyi hastann vcuduna aktp ifa veriyordu.
Byle ifa seanslar esnasnda baz hastalar ihtillar
(convulsion) ile mterafk bir kriz geiriyorlard ki, byle
hastalarn daha abuk iyi olduklarn fark eden MESMER bu
krize daha ok nem verir oldu. (JANET, I. S: 35).
MESMERi ekemeyen meslektalar oktu ve bu yzden
sonunda Viyanay terke mecbur oldu. Hdiseye sebep Theresa
PARAD adl bir kzdr. Bu kz, kabiliyetli bir piyanistti, fakat
krd ve imparatorie tarafndan himaye ediliyordu. O zamann
Avrupasnn en nl hekimleri, gz sinirleri felci tehisini
koymu ve bir are bulamamlard. Histerik bir amarozu
(krl) olan bu kz MESMER tedavisine ald ve kzcaz
yava yava grmeye balad. Bu vakay Theresanntabasnn
gnmze kadar intikal eden hatratndan teferruat ile tespit
kabil olmutur. (Z W E I G, s: 33-34.)
Baary duyan saray doktoru Von STOERK ve nl gz
mtehasss WENZEL, kskanlklarnn evki ile kzn anasn
tahrik ettiler, eer Theresa iyileirse imparatorienin vermekte
olduu tahsisat keseceini belirttiler. Nihayet,
kzn MESMERin tedavisinden alkoymak isteyen anne ile
reddeden kz arasnda geen dramatik bir sahne, kzn yznde
aklayan bir tokat sonucu, kzcaz tekrar grmez oldu ve

kendisini muayene eden hekimler


de MESMERin baarszln iln frsatn buldular. Hdiseye
peki ierleyen MESMER de Viyanay terk etti (sene 1777).
Parise gelen MESMER, Vendome meydanndaki bir otelde
byk bir daire kiralayp, faklte hekimlerinden DESLON ile
beraber oray muayenehane haline getirdi ve sr'atle yaylan
hretinin akn akn koturduu hastalarn tedaviye
balad. JANET bu tedavi seanslarm yle tasvir eder:
...Mteri cemaati, tekmil pencereleri kaln perdelerle
kapanm ve ii hemen tamamyla karanlk bir salona hususi
merasimle sokulurdu. Orada mtemadiyen ince ve hazin
paralar alan kuvvetli bir piyano sesi iitilirdi ve salonun
ortasnda am aacndan yaplm
havuz byklnde bir ekmece bulunurdu. Bu mahfaza su ve
dvlm am ve maden kazntlar ile doluydu. Kapanda bir
takm delikler vard ki bunlardan mteharrik, bklm demir
ubuklar girip kard. Hi ses karmamaya mecbur tutulan
hastalar, bu demir ubuklar elleriyle tutar ve aryan yerlerine
yaptrrlard.
Manyetizr Byk MESMER, ak leylk renginde uzun bir
ipek elbise giymi ve elinde uzun bir mknatsl demir ubukla
kapda grnrd. Gzlerini hastalarn gzlerine dikerek sralar
arasndan ar ar yrr, ubuu veya elini onlarn vcudu
zerinde yava yava gezdirirdi.
Hastalarn ou hi bir ey hissetmiyordu... Dierleri ise
ksryor, tkryor, garip rpermeler ve uyumalar hissediyor
ve nihayet bilhassa kadnlar arasnda biroklar srt st dyor
ve salonda ihtill cehennem (lEnfer convulsions) ismini
alacak kadar harikulade rpnmalarla sarslyorlard.
Kusmalarn ve bazen hezeyan ve hkrklarn refakat ettii bu
mthi hal, kriz denilen eyden ibaretti. Ve bu pek faydal, pek
halaskar addediliyordu. Bu neviden iki veya seans sonunda
birok kimseler, her trl rahatszlklarndan kurtarlm olduklarn bildirirlerdi. Balangta muvaffakyetler pek byk
oldu. (J A NE T f s: 35)

Fransa'nn belli bal ehirlerinde Societe de lHarmonie ad


verilen manyetizma cemiyetleri kuruldu. Nihayet sene
1874. Kral XVI. LOUIS, bu mevzuun ilmi olarak tetkiki iin bir
komisyon kurulmasn emretti ve derhl, bir deil, iki komisyon
kuruldu.
Birinci Komisyon, MESMERle temas imknnn
bulunamamas karsnda baka manyetizrleri tetkik etti.
limler Akademisi azalar ve Tp Fakltesinden baz
profesrlerin tekil ettii bu komisyonun,
astronom BAILLY tarafndan kaleme alnan raporu menfi oldu:
... Hayvani mknatsiyet seyyaleleri hasselerimizin hi biri
tarafndan fark edilmedi ve bu seyyarenin ne bizim zerimizde
ne de tatbik ettikleri hastalar zerinde hi bir tesiri mevzuubahis
deildir. imzalar arasnda mehur LAVOISIERninki de vard.
kinci Komisyon Tp Akademisi tarafndan tekil edildi ve o
da ayn kanaate vard. Raporda:
... Mahede edilen hadiselerde hibir ey yoktur ki taklit ve
muhayyile ile kabili izah olmasn; ve nihayet btn bunlar
me'um neticelerden baka bir ey vermezler... Tedavi edici
neticeler bakmndan manyetizm animal, sadece hassas ahslar
ihtillar iine drmek sanatndan baka bir ey deildir ve
keza tedavi usul olarak da manyetizma kullansz, hatta
tehlikelidir deniyordu.
Fakat komisyon azalarndan biri, nebatat limi Laurent de
JUSSIEU, bu kanaate itirak etmedi ve raporu da imzalamad.
Zira bu dikkatli ilim adam, kr bir kadnn, mide nahiyesine
doru yneltilen bir mknatsl ubuun tesirine kar reaksiyon
gsterdiini mahede etmiti veJUSSIEU bu mahededen,
ubuu tayan manyetizrn, hassasiyet tevlid eder bir tesir
hasl ediyor gibi gzken bir messiriyete sahip olduu
neticesini istidlal etti. (S U D R E, I. s: 15.)
Bilhare telepati ve telestezi gibi paranormal fenomenlerin
aratrlp incelenmesine yol aan bu kabil mahedeler
yznden MESMER ve mesmerizm metapsiik veya dier ad

ile parapsikolojinin de ilk tecrbi aratrma rnn balangc


addedilir. (A M A D O U. s: 46; R I C H E T, s: 16.)
Bylece, ikinci komisyonun raporundan sonra, manyetizm
animalin zuhurundan beri sregelen bir mnakaann temelleri
atlm oldu. Yani: a) nsandan bir manyetik seyyale (flid)
intiar ettiini iddia eden Flidistler; b) byle bir ey
olmadn ve bunun mevcudiyetine delil diye gsterilen
tesirlerin sadece muhayyilenin eseri olduunu syleyen
Animisfler.
Btn XIX. Asr dolduran bu uzun mnakaalar halen de
devam etmektedir. CHARCOTnunifa veren iman telkkisinde, BERNHEIMn telkininde, JANETnin, BABNSKnin ve
PREUDungrlerinde, hlsa btn modern psikoloji nazariyelerinde, hep bu animist cereyandan mene alan fikirleri
bulmak kabildir. (Anima terimi aslnda Latincedir ve hayat
prensipi manasna gelir ki bu dnyaya bal, vcudla beraber var
ve yok olan ruh manasna da kullanlr. Sosyolojideki manas ile
ilgisi yoktur burada..)
Moda her zaman vefaszdr. Nitekim komisyon raporlarndan
sonra her ey ve herkes birdenMESMERin aleyhine dnverdi.
Hele manyetizma ile tedavi edilmi bir hastann aleni teekkr
gazetelerde yaynland srada lvermesi, istihzay son
haddine kard. Gazetelerden biri Manyetizma ile ifayap
olan Comte de GEBELN nam zat vefat etmitir diye balk
bile att. Hezimetin btn aclarn tadan MESMER, ufukta
toplanan Byk Fransz htillinin de bulutlarn hissederek
nihayet Fransay terk etti, svireye yerleti ve mrn fakir
hastalara bakmaya vakfederek 15 Mart 1815
de Mersebourgda hayata gzlerini yumdu.
Morquis de PUYSEGUR ve suni uyur-gezerliin kefi:
Mesmerizm, ilim komisyonu tarafndan mahkm edildii
sene, MESMERin talebelerinden biri, marquis de
PUYSEGUR, mhim bir keifte bulundu. O zamana kadar,
manyetize edilenlerde, ihtill krizler, vecd hali (extase) ve
anestezilerden gayr dikkate deer bir fenomen mahede

edilmemiti. Hlbuki M. de PUYSEGUR, manyetizma ile suni


bir uyurgezerlik (somnambulisme artificielle) hali elde etmeye
muvaffak oldu.
nne gelen eyay manyetize etmeye alan PUYSEGUR,
bugn Charpagne civarnda Busancy adl maliknesinde,
bahedeki bir aac manyetik paslarla manyetize etmiti, sonra
da gen bir kyl, Victore adl bir oban bu aacn altnda
kolaylkla manyetik uykuya soktu.PUYSEGUR malm ihtill
krizi elde etmek iin ok urat, mtemadiyen manyetik paslar
yapt, fakat oban btn gayretlerine ramen sknetle
uyumasna devam ediyordu. Bu, garip bir uyku idi; uyuyan
adam ne sarsmalar, ne de seslenmeler katiyen uyandramyordu.
Fakat Victore, biraz sonra bizzat kendi kendine kalkp yrmeye
balam ve konumutu da.. Bu uyanklk da garipti.
Zira PUYSEGURn btn telkinlerine itaat ediyordu. stelik
bilhare bu manyetik uykudan uyandrlnca,
olup bitenleri kat'iyen hatrlamamt.
1784 Mays ve Haziran aylarn byle tecrbelerle, 10 kiiyi
suni uyurgezer haline koymakla geiren PUYSEGUR, bu hali
tabii uyurgezerlie benzettii iin, Somnambulisme artificielle
adm takmt. (S U D R E, II. s: 16-17.)
Suni uyurgezerliin kefi manyetizma iin yeni bir itibar
ann balangc oldu. Her tarafta manyetizmaclar, uyuttuklar
sjelerini somnambl haline sokmaya alyorlard. Eer bu
uyurgezerlik halinde sjede btn mnialar ve mesafeleri
aarak grebilmek, gemii ve gelecei bilebilmek kabiliyeti
tezahr etmeseydi, sjenin uyku halinde kalkp dolamas,
konumas tetkik zahmetine bile demeyecekti. Hlbuki suni
uyurgezerler, gizli hakikatleri kefe msait lucide hale
geliyorlard. PUYSEGURden sonra 1787de PETETINE,
1813de DELEUZE, suni uyurgezerlik hakkndaki etdlerle
dolu kitaplarn nerettiler. Fakat artk yldzlardan, fluid
universelden bahsedilmez olmutu.
Mesela DELEUZE manyetik seyyale irade ile sevk ve idare
edilen ve bizzat kendimizden kan bir eydir. ifa vermek iin

manyetize etmek demek, bir mustaribin hayatiyetine kendi


hayatiyetimizle yardm etmek demektir. diyordu.
Uyurgezerler, manyetizrn ellerinden ve gzlerinden bu
seyyalelerin intiar ettiini grdklerini ifade ediyorlard. Bazlar bunu beyaz, kimisi krmz, kimisi de mavi renkte, diye
tarif ediyorlard. (D O K S A T, I.)
Suni uyurgezerliin kifi PUYSEGUR, mide blgesi ile
iiten, parmak ular ile gren sjeleri tetkik ederken, manyetik
seyyalelerin elektrik tabiatta olabileceini dnmt. Hele
fizikiAMPERin 1822de mknatsiyet ile elektriin, ayn
olmasa da, bir birine muadil olduunu gstermesinden sonra,
manyetizm animali ilmen ispat gayretleri artt.
Nihayet 1825de Fransz Tp Akademisi mevzuu yeniden ele
almaya mecbur oldu. Dr. FOISSACn talebi ile bir komisyon
tekil edildi. Dr. HUSSONun raporu zerine akademi,
MESMERi mahkm eden 1784 raporunun feshedilmi
olduunu iln etti.
Bir baka komisyon da be sene boyunca manyetizmay:
tetkike koyuldu. 1831de yineHUSSON tarafndan kaleme
alnan rapor pek mspetti. Raporda manyetik tesirlerin baz
kimselerdeki rolnn belirsiz olduu, fakat bazlarnda da
muhayyel ve can sknts ile hsl olmas muhtemel bir
muvaffakyetin mahede edildii belirtiliyordu. Lkin baz
fizyolojik fenomenlerin ve hele tedavi edici ifakr tesirlerin
mevcudiyeti itiraf ediliyor, hatta bu tedavi ediciliin sadece
manyetizma ile elde edilebildii ve onsuz hasl edilemedii de
iaret olunuyordu. Uyurgezerlik halinin mkemmelen mahede
edildii, uyutulan sjelerden gzleri kapal grdkleri, gelecei
haber verdikleri, manyetizrn iradesine tabi olduklar,
vcutlarnn uykuda ac duymad, hafzalarnn artt ve
uyandktan sonra hi bir ey hatrlamadklar da ilave ediliyordu.
Rapor, Akademinin bu meseleyi ciddi bir psikolojik aratrma
konusu olarak ele almasn tavsiye ile bitiyordu. Fakat Akademi
raporu dinlendi ise de nerini reddetti. (SUDRE, H. s: 17-18).

Ve zamanla manyetizma gene itibardan dt, adet unutuldu.


Fakat Almanyada byk alaka uyandryordu ve hatta Ina
niversitesi Psikiyatri Profesr KIESER bu fenomenleri izah
iin bir teori denemesi bile yapt.
ngilterede Dr. John ELLIETSON adl nl bir cerrah
manyetizmay sadece bir tedavi metodu olarak deil, hir anestezi
vastas olarak da benimsemiti ve 1843 de Zoist adl bir
mecmua da yaynlamaya balamt. Fakat The Lancet adl tp
dergisi, manyetizmay ilim d menfur bir usl olarak adet
aforoz ediyordu.
Hindistanda Kalkta'da Zoist mecmuasn okuyan bir sko
cerrah, Dr. James ESSDAIL, 1845 de, manyetizma ile
ameliyatlarn arsz yapld bir hastahane tesis etti. (Van PE
LT, s: 20-22).
1840dan sonra Avrupa'da, bilhassa Fransada manyetizma
tekrar itibar kazanmaya balad. Hatta 1850 Maysnn 23nde
byk bir Mesmer Bayram yapld, Btn kinat hareket
ettiren sinirlerdir sinirler, biz sinirlerle, evet sinirlerle Kinata
hkimiz. eklindeki arklar dillerde dolayordu. Tiyatrolarda
piyeslerin konusu bile manyetizma idi. Manyetizma artk sahne
gsterilerinin de mevzuu olmu ve byk, nl sahne
manyetizmaclar tremiti. Bunlardan biri de mehur
air XAFONTAINin dedesi, manyetizr Charles
LAFONTAINEdir. (WOLF ROSENTHAL, s: 17-18. J A N E
T, I. s: 43-54).
BRAID ve HPNOTZMA:
ngilterede Manchesterde skoyal bir hekim Dr. James
BRAID (Breyd okunur)
manyetizrLAFONTAINEin gsterilerini seyrederken,
manyetizrn sjenin gzlerini sabit bir ekilde tutarak
baktrdn fark etti ve yaknlar zerinde giritii denemelerde
manyetik denen uykuyu pas ad vesilen el hareketleri yapmadan
da elde etmeye muvaffak oldu. Sabit baklarn da art
olmadn, srahi kapa gibi parlak bir objeye baktrarak da
ayn, uykuya benzer halin hsl edilebileceini kefetti. Ve

Greke uyku manasna gelen hypnos teriminden mlhem olarak


bu hale hipnoz adn verdi. 1843de yaynlanan eseri
Neurhypnology adn tar. Fakat Britanya Tp
Cemiyeti. BRAIDin iddialarn istihfafla karlad onu da
mesmerizm gibi hor grd.
Animistlere ve iddialarna, flidistlere kar zafer kazandran
bu gr ve izah tarz, ancak seneler sonra Fransada nem
kazand. Avrupadan manyetizma olarak Britanya adasna
atlayan cereyan, bu defa hipnotizma ad altnda tekrar Avrupaya
dnyor ve heyecanla karlanyordu.
1859da Dr. AZAM, histerik sjeler zerinde hipnotizmay
tatbike balad. AvusturyadaCZERMAK,
Almanyada PREYER hayvan hipnozu zerinde alyorlard.
1875 de Charles RICHET, hipnozun fizyolojik bir fenomen
olarak ele alnmasna n ayak oldu ve CHARCOT da
hipnotizma ile ilgilenmeye balad.
CHARCOT ve HSTER ile HPNOZ:
nl sinir hekimi Jean-Martin CHARCOT (18251893), DONATO adl sahne manyetizmacsnn bir gsterisinin
tesiri ile hipnotizma ile ilgilenmeye balad. (C H E R T O K, s:
8).
1882de limler Akademisindeki teblii ile CHARCOT, hipnozla histerinin ayn ey olduunu iln etti. CHARCOTya gre
iki nevi hipnoz vardr: Byk Hipnotizma (Grande hypnotisme)
ve kk hipnotjizma (petit hypnotisme). Grande
hypnotismein karakteristik hali mevcuttur: etat lethargique, etat cataleptique, etat somnambulique. Petit Hypnotismein ise ancak psiik tezahrleri vardr. Hipnotizmann
sadece histeriklerde elde edilebilen bir fenomen olduunu ileri
sren CHARCOTun bu grs birok itirazlara bir r am
oluyordu.
LIEBEAULT, BERNHEIM ve Telkin
Braidismein tesiri, seneler sonra BRAIDin bir kitabn
okuyan bir Fransz ky hekiminin gayretleri ile Fransada kendini hissettirdi. LIEBEAULT adl bu hekim, BRAIDin sabit

bak usulne szle telkini de ustaca katarak, yirmi sene


boyunca hipnotizmay baar ile kulland. Bu tarz tedaviden para
da almyordu. Du Sommeil adl kitabn nerettii zaman
ancak bir nsha satld. Arkadalar ona bir safdil nazar ile
bakyorlard. Bu hal, Prof. BERNHEIMn, onun bir arlatan
olduunu belirtmek iin bir makale yazmasna kadar vard.
Hatta bir gn BERNHEIM, siyatik arlarndan mteki bir
hastasnn kendisinin haberi olmadan LIEBEAULT tarafndan
tedavi edildiini duyunca, kzd ve gidip ona haddini bildirmeye
karar verdi.. Amma BERNHEIMher eyden evvel bir ilim
adam idi ve LIEBEAULT ile bir konuma, hipnotizma metodlarn yakndan grme, kanaatlerini tashihe kfi geldi. Bylece
mehur bir profesr, basit bir ky hekiminin tedavi metodunu
kabul ederek onunla almaya balad. Ve bu usulle 10.000
hasta tedavi ettiler. ( D O K S A T, I. s: 13.)
Aslna baklrsa szle telkin (verbal suggestion) metodu
1813de Rahip FARIA, 1820de Dr.BERTERAND ve daha sonra da NOIZET tarafndan bir hipnoz teknii olarak kullanlmt,
fakat taammm etmemiti. lk defa BRAIDdir ki manyetik
paslara: hacet kalmadan da parlak bir objeye baktrarak ve szle
telkini de katarak katalepsi, sonnambl hali gibi manyetik
uykuya has telkki edilen fenomenlerin elde edilebileceini
gsterip, fizyolojik bir izahta bulunuyordu. Fakat hipnotizma ile
telkin henz ayrd edilmemiti.
Bu ayrlma, Durand de GROS tarafndan yapld (1855):
breydizme hypotaxie, telkine de ideoplastie adm veren bu
aratrc, keza ilk defa olarak ahsiyet blnmesinden bahsetmitir.
LIEBEAULT ve BERNHEIM, hipnozun, sadece telkin sonucu
ortaya kan bir hal olduunu iln ederek CHARCOT ve
ekolne kars cephe aldlar. BERNHEIM. Nancy Tp Fakltesinde hoca olduu iin bu grr savunanlara da bu isim lem
olmutur.
SALPETRERE ve NANCY EKOLLERnin arpmas

CHARCOTnun hipnozu histerinin muadili bir nevroz addeden gr ile BERNHEIMn aksi mtalas, hl srp gelen mnakaalara yol amtr.
MESMER ve taraftarlar, BRAID ve ekol, CHARCOT ve
ekol, hipnozun hep fizyolojik izahlarn yapmaya alm
oluyorlard. Histeriyi sinir sisteminin bir bozukluu ve hipnozu
da bir nevi histerik fenomen telkki eden CHARCOTya kar
BERNHEIM, telkin gibi psikolojik bir izahla kyordu.
(BERNHEIM, I ve II)
JANET, BABINSKI ve FREUD, FERENCZI:
Pierre JANET, hipnozu psiik tansiyonda bir alalma uur
hallerinde bir dalma (desintegration) ile ortaya kan ve
yorgunluk, heyecan gibi faktrlerin provoke ettii bir zihni
deime, istihale ve blnme (mental transformasyon ve
disosiyasyon) olarak izaha alt; ve ilk defa telkinle hipnozun
ayr ayr eyler olduunu kesin olarak belirtti. Bir taraftan hipnozun fizyolojik zeminini arayan JANET, dier taraftan da
psiko-fizyolojik bir izah yapm oluyordu. Fakat JANET de
BBRNHEIMe cephe alarak, CHARCOT gibi o da, hipnozu,
histeriye komu bir nevroz hali olarak kabul etti.
FREUD, JANETnin fikirlerinden hareket ederek nihayet srf
psikolojik izahlar yapt. FERENCZI, psikoanaliz bakmndan
hipnozu genie tefsir etti.
BABINSKI de histeriyi pithiatisme teorisi ile izah ederek
hipnoz hakknda CHARCOT gibi dndn ortaya koydu.
(FL L O U X, s: 22-31.)
FREUD da tpk BRAID ve CHARCOT gibi, HANSEN adl
bir sahne manyetizmacsnn gsterilerinden sonra hipnoza ilgi
duymaya balamtr. Bu hal, hipnotizmann ilim tarafndan nasl
zaman zaman ihmale uratldnn beli bir misalidir.
(CHERTOK, s: 8.) Parise gelip Salpetriere ve Nancy ekollerinin
mnakaalarna yalandan ahit olup hipnozu rendikten sonra,
Viyanaya avdetinde FREUD, arkada BREUER ile beraber bu
tedavi metodunu tatbike balad. Fakat birok hastalan hipnotize
etmekteki glk karsnda, bilhassa Anna O. adndaki nevroze

kz hastasndaki mahedelerini takiben, serbest tedai metodunu


hipnoza tercih eder oldu ve nihayet mehur teorisini kurdu.
(FREUD ve BREUER, s: 14-34, 146-205).
Psikanaliz, hipnotizmann uzun yllar unutulmasna sebep
olmutur.
lk Milletler aras HPNOTZMA kongresi:
1889 ylnn 8 il 12 austos tarihleri arasnda, Pariste, HotelDieude ilk Milletleraras Hipnotizma Kongresi topland.
CHARCOT, BROWN-SEQUARD, BROUARDEL, Charles
RICHET, AZAM, CESAR, LOMBROSO, MESNET, LIEBEAULT, BERNHEIM, DEJERINE, JANET, BABINSKI,
FOREL MAGNAN, FREUD, SCHRENCK-NOTZING,
WILLIAM JAMES, BECHTEREV ve DUMONT-PALLIER...
ilh. gibi mehurlarn katld bu kongreden sonra, 1893,
CHARCOTnun lm ile-hipnoz yine nisyana gmld.
(CHERTOK, 8:7).
PAVLOV:
Ivan Petrovitch PAVLOV (1849-1936), hipnozu kendi teorisi
ile fizyolojik ynden izaha alt ki ileriki sayfalarda, teoriler
bahsinde bu gr etraflca anlatlacaktr.
YEN DEVR:
Psikanalizin tedavi metodu olarak tahtndan indirdii ve
unutturduu hipnotizma ve hipnoterapinin tekrar sahneye
kmas Birinci Dnya Harbi yllarna tesadf eder.
939da Amerikada Menninger Clinicde hipnotizma ile tedavi almalar tekrar ele alnd.
1948de ngilterede British Society of Medical Hypno-ste
kuruldu.
Halen 1949dan beri ngilterede Journal of Medical
Hypnotism, 1953den beri de Amerikada The Journal of
Olinical and Experim/ental Hypnosis yaynlanmaktadr.
1959da da Amerikada The International Society of Clinical
and Experimental Hypnosis kurulmutur, btn dnyada azalar
vardr.

Halen dnyann her tarafnda hipnoz zerinde aratrmalar


yapld gibi, psikanalize ve narkoanalize ramen, baz
bakmlardan bariz stnl sebebiyle, hipnoterapi ve hipnoanaliz tercihan kullanlmaktadr.
MANYETZMA VE HPNOTZMANIN TIP
TARHNDE YER VE NEM:
MESMER ve mesmerizmin, modern psikoterapinin balangc
olduunu belirtmitik. Bredyizmde denen hipnotizmi douran
mesmerizm, insann ruh yapsn daha yakndan tanyabilmek
iin ufuklar amtr! Bilhassa spritizma cereyan -ki XVIII.
asrda kkleri olmakla beraber daha ziyade XIX. asrn ortasnda
dnyay sarmtr- hipnotizma ile beraber, uur ve uuraltnm
karanlklarna k tutan tecrbi aratrmalara zemin hazrlamas
itibarile fikir tarihinde mhim bir yer igal eder. (CASTELLAN,
s: 8-120).
LEIBNITZin felsefi tesirlerinden sonra manyetizma ile pek
yakndan ilgilenenSCHOPENHAUER, felsefesinin irade
(volonte) temasn bu aratrmalardan almtr. C. G. CARUS
gayr uur (inconscient) anlayn bu temelle ilemi, E. von
HARTMANN bunu daha da derinletirmitir.
CHARCOT, JANET, BERNHEIM ve FREUDun grlerin
deki fikir temelleri, hep manyetizma ve hipnotizma aratrmalar
ile ispritizma tecrbelerinin dourduu metapsiik tetkiklerden
mene almtr. (FILLOUX. g: 10-33).
Coueisme, Christien Science gibi psikoterapi rlar da
hipnotizmanm tesiri ile domutur.
Nihayet, asrmzn yeni ilmi olan Parapsikolojinin de
manyetizma ve ispiritizma aratrmala-rndan mene aldn
ilave etmek gerekiyor.
MANYETZMA VE HPNOTZMA EKMES:
Animistler ve flidistler arasndaki mnakaa halen de devam
etmektedir. Bu konuyu Teoriler faslnda inceleyeceiz.
TRKYE'DE HPNOTZMA:
Hipnotizma ile ilgi, memleketimizde maalesef dank amatr
tecessslerin mevzuu olmaktan kurtulamamtr. Sahne

illzyonistlerinin szde manyetizma ve hipnotizma gsterilerinden teye giden, hemen hi bir ciddi faaliyet kaydedilmemitir.
lk ciddi neriyat da tercmedir ve Cemil Sena ONGUN
tarafndan 1935 ve 1936 yllarnda JANETin bir kitabnn ilk
cildini Ruhi Mucizeler ve Hipnotizma adlar altnda yaynlanmasndan ibarettir. Daha sonra Dr. Bedri RUHSELMANn
ispiritizma zaviyesinden neriyatnda (1946) biraz hipnotizmaya
yer verilmitir.
1951de D. D. WATSON adndaki bir hekim olmayan profesyonel hipnotizrn Trkiyeye gelmesi ile niversite evrelerinde ilk ciddi alaka uyanm ve stanbul Dii Mektebinde
Hipnoz ile arsz di ekimi gibi kk cerrahi mdahaleler,
onu takiben Ankara Tp Fakltesinde ciddi bir iki ameliyat bu
hipnotizrn hastalar hipnotize etmesi suretiyle arsz ve
narkozsuz baarlmtr. Bu satrlarn yazar da o sralarda
amatr olarak hipnozla meguld, fakat henz bir tp talebesi
olduu iin ortaya kmaya cesaret edemiyor, stelik almalar
baz evrelerce istihfafla karlanyordu.
Amerikadan memlekete avdetinde Haseki hastanesinde ilk
defa ihtisas tezi olarak Hypnosis konusunu seen Dr. C.
TAN ve hipnoz pratiini ondan renen arkada Dr.
AKSOYun Trk Nro-psikiyatri cemiyetinde bir teblii ilk ilmi
ve ciddi faaliyettir. Ancak ok daha evvelden muhtelif tarihlerde Dr. Sevil AKAY tarafndan hipnozla arsz bademcik
ameliyatlar yaplagelmekte olduunu ilaveten belirtelim. Keza
Ankara Tp Fakltesinden Prof. Dr. Op. Orhan TOYGARn da
hipnotik anestezi ile yapt ameliyatlar var.
Nihayet pek az deiikliklerle takdim ettiim bu tez,
niversitelerimizde ilk ihtisas tezi olarak, hipnozu konu edinen
bir ilmi alma diye zikredilebilir.
Son zamanlarda Trkiye Metapsiik Tetkik ve ilmi
Aratrmalar Cemiyeti Bakan Dr. Refet
KAYSERLOLU tarafndan 1961 yaznda Gureba
Hastanesinde ve ayn yln i Eyllnde Eski Eminn

Halkevinde pek muvaffak hipnotizma ve ekmnezi tecrbeleri


yaplmtr.
Yukarda ad geen Beynelmilel Hipnotizma
Birlii, Trkiye'mizden de Ord. Prof. ihsan
krAKSELi za olarak semi ise de muhterem hocam
ahsen hipnoz ile megul olmam, fakat asistan olarak beni
daima tevik etmitir. Bu hususu kranla yad etmeyi bir vecibe
bilirim. Keza, hipnozun eiektroansefalografik tetkiki hususunda
bana imkn baheden hocam Prof. Kzm DAYOLUya ve
hasta sjelere byle bir tedavi tatbiki iin kolaylklarn
esirgemeyen Do. Ayhan SONGARa teekkrlerimi alenen
ifade etmek isterim,
Bu konudaki tetkiklerim iin zengin ktphanelerini bana
tahsis eden dostlarm Suat PLEVNE ve smail Hsrev
TKNe de bu vesile ile teekkrlerimi tekrarlarm.
HPNOZDA TEKNK
Hipnozda teknik, yani bir sjeyi (sje: denek, hipnotize
edilen ahs) hipnotik uyku haline sokmak iin kullanlan usuller, hipnoza verilen manaya tbi olarak hemen her ekole, hatta
her hipnotizre gre deiir.
Mesmeristler, hayvani mknatsiyete ve binnetice insanlardan
manyetik seyyaleler intiar ettiine inandklar ve uykuyu
andran zel bir hal demek olan hipnotik trans bu sey-yalelerin
tesirine atfettikleri iin, manyetik pas ad verilen bir takm el
hareketleri usuln kullanarak, sjelerini manyetize (magnetise)
ederlerdi.
Breydistler, sjeyi, parlak bir objeye sabit bir ekilde
baktrarak hipnotize (hipnotise) ediyorlard.
LIEBEAULTun baklar sabit tutma (fixation) ve szle
telkin, (verbal suggestion) metodunu
benimseyen BERNHEIMa gre ise - ki bu Nancy ekolnn
grdr - hipnoz, telkinle tevlid edilen bir uyku hali
olduundan, hipnoz tekniinde szle telkin n planda gelir.
Devrimizde de - hal manyetizma taraftarlarnn mevcudiyeti
bir yana - ilmi kabule mazhar olan gr, hipnozu suni olarak

tahrik (provogue) edilen hususi tipte, natamam (incompiet)) bir


uyku hali olarak mtalea ettii iin, kullanlan btn usulleri, bu
suni uykuyu tahrik eden vastalar sayar ve makbul addeder. Bu
itibarla her trl usuln, hipnoz haline erimeye vastalk etmek
bakmndan deeri vardr. Kald ki, manyetizma-hipnotizma,
yani flidizm-animizm atmasnn devam ettii ve hele filn
usulle hipnotik hale sokulamayan bir sjenin, falan usulle bazen
daha kolay hipnotize edilebildii gerei de gz nnde
tutulursa, hipnotizma tarihine mal olmu metodlarn bile
bilinmesinde faide olduu anlalr.
ESK MANYETZRLERN USULLER:
MESMERin kulland usul tarihede belirtmitik. Onun
ve PUYSEGURn halefleri, bir seyyalenin varlna inandklar iin, manyetik pas denen el hareketleri ile, parmak
ularndan ktna kani bulunduklar bu seyyalelerin, sjenin
vcuduna nfuz etmesini temine urarlard. Bir fikir vermek
maksadiie bir ka klsik usul zikredeceiz.
DELEUZE usul:
BERNHEIMn tbiri ile en zeki manyetizrlerden biri
olan DELEUZE usuln yle tarif ve tasvir ediyor:
... Sjenin (uyutulacak ahsn) baparmaklarn, sizin ba
parmaklarnzn d onunkilerin i tarafna, temas edecek tarzda,
iki parmanzn arasna aln ve gzlerinizi onun gzlerine dikin.
Ba parmaklarnzla onunkiler arasnda msavi bir scaklk
teesss ettiini hissedinceye kadar 2 il 15 dakika kadar bu
vaziyette kaln. Buradan sonra, sjenin ellerini brakarak; sa
elinizi saa, sol elinizi sola doru uzaklatrp, avularnz da
gelmek zere dndrerek ba hizasna kadar kaldrdktan sonra,
ellerinizi sjenin omuzlan zerine koyun; orada 1 dakika kadar
tutun ve sjenin kollar boyunca aaya doru, hafife
dokundurarak ta... parmak ularna kadar yava yava indirin
Tekrar yukar kaldrrken elleri, gvdenizden biraz uzaklatrp
bu pas 5 veya 6 defa tekrarlayacaksnz. Sonra ellerinizi
sjenin bann zerine yerletirip, bir lhza ylece tutacaksnz;
ve 1-2 parmak mesafe brakarak yznn nnden geirip, ta

mide boluu hizasna kadar indireceksiniz. Orada ba


parmaklarnz mide, boluu zerimde ve dier parmaklarnz da
kaburgalarn altna gelecek ekilde yerletirerek, ellerinizi bir
mddet tutacaksnz. Sonra, vcut boyunca, ta dizlere kadar,
daha iyisi, eer rahatszlk vermeden yapabilirseniz, parmak
ularna kadar, ar ar indireceksiniz. Bylece bu hareketleri,
manyetizma seans boyunca, ayn tarzda tekrar edeceksiniz.
(DELEUZE, Instruction pratique sur le magnetisme animal,
Paris, 1825den nakleden B E R N H E I M, II. s: 84).
Bu vesileyle u hususu belirtelim ki, manyetizrler insan
vcudunu bir mknatsa benzettikleri ve vcudun san solunu
mspet, menfi kutuplar addettikleri iin, pas manevralar
esnasnda pek dikkatli davranrlard,
TESTE usul
TESTE, bu usul daha da basitletirmiti:
Sjenin nnde, yz ona dnk, biraz uzakta duruyor; bir ka
dakika bekledikten sonra, sa elini aln hizasna kadar kaldryor
ve sjenin bandan ayana kadar yznn, gsnn ve
karnnn nnden yava yava paslarn tevcih ediyordu. Bu
paslan yaparken, her seferinde riayet ettii tarz uydu ki, elini
aadan yukar tekrar kaldrrken, el srtan, manyetize ettii
sjeye bakacak ekilde; indirirken yani pas yaparken avu iini
sjeye bakar durumda ve parmaklarn ak brakm olarak
tutuyordu.
. Usulnn kolayca uyutulan ve zaten manyetize edilmeye
alm sjeler zerinde tatbik edilmesini tavsiye eden TESTE,
ilk denemeler iin DELEUZEin tarzn tercih etmek gerektiini
belirtiyordu.
TESTE bir baka usul de kullanrd. Evvel, sjenin yznn
nnden geecek tarzda ve mteakiben vcud mihveri
istibametinde, tepeden trnaa kadar bir ka pas yapyor; sonra
ellerini alnn arkasnda ve kulaklarn st ksmnda kalan yan
kafa kemikleri blgesini (parletal naliyeleri) d kavrar tarzda
sjenin alnna koyuyor ve bir ka dakika ylece tutuyordu. Bu
esnada ellerinin duruunu azck deitiriyor, onlar ar ar

saa ve s?oia doru kaydryor, sonra tekrar sjenin alnma getiriyor ve bu ameliyeyi, sje uyuyuncaya kadar devam ettiriyordu. Sje uyuyunca, seyyaleyi aaya cezbetmek iin,
bacaklar ve dizler zerine paslar yapyorduDaha da dikkate deer olan, TESTE evvelceden altrlmam
somnamblleri, baklar vastasile manyetize ediyordu ki
rahip FARIAdan sonra, BRAIDin hipnotizma usulne en
yakn ve benzer teknikdi bu.
(TESTE, Le magnetisme animai appligue ete. Paris. 1845;
ve Manuel du magnetisme aimai. Paris. -1853,. den B
ERNHEIM, II. s: 85.)
NOIZET usul:
General NOIZETnin usul de uydu:
Sjenin baparmaklarn kendi baparmaklaryla, seyyalelerin
akn temim edeme kadar bir mddet tutuyor, bilhare-ellerini
sjenin omuzlarna koyup bir kas dakika bekledikten sonra, bir
ka santim uzaklktan, kollardan dizlere kadar paslar yapyordu.
Daha sonra sjenin ba parman tekrar tutuyor ve ay
manevralar birok bereler tekrar ediyordu. Bunlardan sonra,
ellerini sjenin bann zerine koyup, yavaa dizlere kadar
omun vcudunu svazlyor ve yal hareketleri bir ka defa
tekrarlyordu. Nihayet ba parmaklarn sjenin mide
nahiyesine yahut da daha. yisi akaklarn zerine, dier
parmaklar yanlara gelecek ekilde, koyup, bir lhza bekledikten
sonra, evvelki manevralar tekrarlyordu.
(NOIZET. Memoire sur le somnambulisme, Paris. 18541-
den nakleden: BERNHEIM, II. s: 86).
ESSDAIL usul
Dr. ESSDAIL, 1946da Kalkta'da Hintli manyetizrlerinusullerini takip ederek hastalarn yle uyutuyordu:
Hasta, karanlk bir salonda srt st yatrlyor, manyetizr de
ba ucuma geip, yz onunkine deecek kadar yakn hastann
zerine eiliyordu. Bir elini, hastanm mide nahiyesine koyup,
dieri ile de, yz zerine prensip olarak gzlerine doru
paslar yapyordu. Manyetizr ayrca, burnundan nefes alp

vererek hastann gz kreleri zerine hafif hafif ve sk sk


hohluyordu.
Scak nefesi sjenin yzne hohlamann uyutucu, souk nefesi
gzlerine flemenin de uyandrc bir tesiri olduu eski
manyetizrlerce kefedilmitir.
ESSDAIL, yardmclar ile beraber, bu ekilde uyuttuu
hastalardan bir ka bininde ufak, 300 kadarnda byk olmak
zere eitli ameliyatlar ve cerrahi mdaheleleri acsz baarmt. Hatta, evvelce %50 olan lm (mortalite) nispeti %5e
kadar inmiti. (F I L L I A T R E, s: 263).
Eski manyetizrlerin kulland usuller, bir birinden pek az
fark gstererek gnmze kadar gelmitir. Hele sahne manyetizmaclar, pas hareketleri pek teatral jestler tekil ettii iin
ve sjeler zerinde olduu kadar, seyircilerde de byleyici bir
tesir hasl ettiinden, hep bu teknii tercih ederler.
Hipnotizma ve telkin hakkndaki bilgiler geniledikten sonra
phesiz ki manyetik ve hipnotik usulleri karma (mikst) olarak
kullanan birok usuller ortaya kmtr. Bunlar ileride
belirteceiz.
ESK HPNOTZRLERN USULLER:
Manyetizma taraftarlarnn iddialar hilfna, manyetik paslara,
seyyale ak manevralarna hacet kalmadan, ayni fenomenlerin
sjenin baklarn sabit tutmak, dikkatini teksif etmekle de hasl
edilebileceini ispat ederek hipnotizmay tesis eden BRAID,
metodunun ilk kifi deildir. Ondan senelerce evvel bir rahip
bu usul kullanmt.
FARIA usul:
1814te rahip FARIA, seyyale diye bir eye hacet olmadn
anlam, sjenin imajinasyonu-nun uyutulmay temine kfi
geldiine kani olmutu.
ri gzl, heybetli ve tesirli bir grne sahip olan bu rahip, o
zamann Prangasnda hayli alaka da toplamt.
FARIA, sjeyi rahata oturtuyor, uykuyu dnmesini tembih
ediyor ve M gzlerim sjenin gzlerine dikerek srarla
bakyordu. Bu esnada sa elini havaya kaldrp, avucumu sje-

ye tevcih ederek bir ka adm yaklayor ve tam nne gelince,


sert bir hareketle elini birden aaya indirip otorite dolu bir
esle Uyuyunuz! diye grleyerek, emrediyordu. Ve sje, uyuyordu.
Kendinde nazar- ilhi okluunu iddia eden bu rahip usulnde
tek kalm ve bir ekol tesis edememitir. (FLA TEE, s: 227).
BRAID usul:
Hipnotizmanin isim babas olan bu sko cerrah, metodunu
yle tarif ediyor:
.. Her hangi bir parlak objeyi (mesela porte-Iancette, srahi
kapa) sol elin orta parma ile iaret parma arasna alarak,
sjenin gzlerinden 25 il 45 santimetre uzakta, alnnn stnde;
sje sabit bir ekilde objeye bakarken gzlerini ve gz
kapaklarn ak tutmak iim bylt bir gayret gstermesini
zaruri klacak ekilde tutunuz. Hastaya, gzlerini, krpmadan ve
oynatmadan sabit bir ekilde objeye dikmesini ve zihni ni sadece
bu tek objeye teksif etmesi gerektiini iyice anlatmak lazmdr.
Evvel gz bebekleri (pupillalar) daralrlar (kontrakte olurlar),
az sonra genilemeye (dilate olmaya) balarlar ve pupillalar
ziyadesiyle dilate olduklar ve bir ossilasyon (irticac, alp
kapanma hareketine baladklar srada, sa elin orta ve iaret
parmaklar biraz ayrk ve gergin bir vaziyette, objeyi gzlere
doru yaklatrrlar; ite ekseriya o zaman gz kapaklan
vibratoire bir hareketle yani titreye titreye kendiliinden
kapanr. Eer byle olmaz yahut hasta gzlerini oynatrsa,
parmaklarnz tekrar gzlerine doru gtrd-nzde, gz
kapaklarnn deceini, kapanmak zorunda kalacan anlatarak
sjeye tekrar balamaya icbar ediniz. Fakat gzlere ayn
pozisyonu vermenin ve zihnini gzlerinin stnde duran objeye
teksif etmenin art olduu iyice belirtilmelidir. Bylece gzler,
umumiyetle gz kapaklar titreyerek kendi kendine kapanrlar.
(BRAID, Neurohypnology, or the rationale of nervous sleep
considered in relation with animal magnetism, London,
Churchill, 1843den nakleden: BERNHEIM.IIve S UDRE. s:
23).

Grlyor ki BRAIDin metodunda baklarn tespiti ve


dikkatin teksifi ile beraber, szle telkin de mevcuttur.
CHARCOT, LIEBEAULT ve BEKNHEIM usulleri:
Daha sonralar Salpetrierede CHARCOT ve talebeleri
hipnozu sadece histeriklere has bir fenomen telkki ederek;
Nancyde BERNHEIM ve onun stad LIEBEAULT, telkin sonucu hasl olan bir hal sayarak, hep ayn metodu, yani baklar
tespit (fbcation) )ve szle telikn (suggestion verbal)i ufak tefek
deiikliklerle kullandlar. Esas ayn olduu iin misl vermekten sarfnazar ediyoruz.
HALEN KULLANILAN USULLER:
XIX. asrdan bu yana hipnoz tekniinde pek byk deiiklik
olmamtr. Btn usuller, telkin vastalarnn farkll ve sjeyi
-eer pavlovcu bir grle sylemek lazm gelirse-artlandrma
tarznn hususiyetleri nispetinde elverili addedilmektedir.
Tam-tam sesi, davul gmbrts gibi iddetli ve ni seslerin
yan sra, bir saatin veya metronomun monoton tik-taklar,
yanp snen bir lmbann gibi, uzun sreli zayf ve
yumuak, sensoriel tenbinlerih de hipnoz tevlid ettii iyice anlalm bulunuyor. (C H R STEN S O N). Eski manyetizrlerin
pas hareketleri, sjenin vcudunu svazlamalar bile pavlovcu
bir tefsirle thermique, tactile stimuluslarla yani, hararete ve
dokunma duyusuna ait tenbihlerle artlandrma telkki edilerek
makbul ve muteber saylmaktadr. ( C H E R -TOK, s: 15). Bu
itibarla manyetik paslarla hipnotik usullerin -ezcmle szle
telkinin- mtereken kullanlmas eklindeki karma (mixte)
metod, hele kulaklar manyetizma hikyeleri ile dolu sjeler
zerinde daha messir olmaktadr ki ben de ahsen bu karma
metodu ok defa tercihan kullanmaktaym.
Manyetizmaya inanmayan veya bu konuda her hangi bir
bilgisi oimyan sjeler zerinde de manyetik pas hareketlerinin,
hipnotik transn husuln kolaylatrc bir rol oluyor. Zira kalb
elektrii ve beyin dalgalar, elektrokardiografi ve elektroansefalografiden hemen herkes haberdardr ve manyetizmay bir
bioeiektrik hdise diye izah etmek, insan vcudunu bir ak-

mltre benzeterek, onun elektrik muhtevasndaki deiikliin


uykuya sebep olduunu belirtmek, sjeleri manyetizmaya
inandrmaya ekseriya kfi geliyor. Ve bittabii byle bir inan
noktasndan hareketle, sjenin karsna geip oturmak, ba par
inaklarn tutup gzlerine bakmak ve esrarl bir takm el kol
hareketleri ile manyetik paslara balamak, hipnozun basit bir
telkin hdisesi olduunu iitmi olan sjelerin mukavemet
hazrln yenmek ve krmak iin, gururlarn tatmin bahanesi
de olmaktadr. Kald ki manyetik seyyalelerin (flidlerin) veya
paslardan doan tesirlerin sadece telkinden ibaret bir rol
olmad da muhakkaktr.
Sjenin Hazrlanmas:
Sjenin hipnoz hakknda her hangi bir ekilde pein bir bilgisi
bulunmasnn, bir fikir veya kanaat sahibi olmasnn byk
ehemmiyeti vardr. Ve pek ustalkl konumalarla bu hususu
yoklamak gerekir. Baz sjeler, ya grdkleri bir filim veya
okuduklar bir romann tesiriyle hipnozdan mthi korkarlar.
Uyutulup uyandrlamamak yahut uyuyunca baz srlarn ifa
etmek korkusundan, uyutulunca bir tecavze maruz kalmak
endiesine kadar, trl pein fikirler bir mukavemet engeli
olarak hipnotizrn karsna dikilir. Mesela bir hanm hastam,
hipnoza olduka msait (hipnotizabl) bir sje olmasna ramen
ve hafif bir transa da girebildii halde, vaktiyle grd bir
filmin tesirinde kald ve uyandrlamamak-tan korktuu iin
daha derin bir transa girmeye kendisini bir trl brakamadn
itiraf etmiti. Bu yzdendir ki baz snelere hipnotizma,
manyetizma ve uykudan bi bahsetmemek, relaxation
therapie, hypno-relaxation gibi pek iitilmemi tbirler
kullanmak gerekir. (CHERTOK, s: 39-52).
Uyku tbiri yerine bir geveme ve rehavet hali ve bir
kendinden gemilik hali demek, sjenin mukavemetini
azdrmamak bakmdan bazen tercih edilmelidir.
Sjeler bir ka sz ve hareketle hipnotize edilivermelerinin
alay konusu olmasndan da ekinebilirler. Uyandrlamamak,
trans halinden kamamak ve hipnoz esnasnda srlarn syle-

mek veya bir tecavze, uramak gibi hususlarn varid


olmadn izah ettikten, gayr, bilhassa entellektel sjelere
zekca gerilerin (oligofrenlerin) hipnoza elverili olmadn,
delillerin (psikotiklerin) hipnotize edilemediini ve bu iin
ancak normal, zeki ahslarda mmkn olduunu, hafif
rahatszlklarn tedavisine yaradn iyice anlatmaldr. Hekim
ile hastann yalnz kalmalar mreccah ise de, hele balangta,
sjenin itimad ettii bir veya bir ka ahsn odada
bulundurulmas daha mnasip olur.
Telkiniyet (Sgjestibilitee) testleri:
Hypnotisabilite ve suggestibllitee problemi ayr bir bahis
olarak incelenecektir. Ancak u kadarn iaret edelim ki, sjenin
kabili telkin olmas ile hipnotik transa girebilme istidad
arasnda, bilhassa acele baarlar beklenen pratik ve tedavi
tatbikat bakmndan ihmal edilemiyecek derecede sk bir alaka
vardr. Hipnotizr hekimin, hastay, acele bir teebbste urad
baarszlkla hipnoza kar bsbtn si (refrakter) klm olma
tehlikesini nlemek iin pek dikkatli ve ustaca hareket etmesi
gerekir. Bu itibarla vakay seerken nisbi bir kriter tekil
etmesinin yan sra sjeyi hipnoza hazrlamak bakmndan da
sgjestibilite testlerinin faydas aikrdr. Fakat bu testlerin hi
bir zaman kesin bir kriter olmad unutulmamaldr. Test ile
sgjestibl (kabili telkin) grnd halde hipnotizabl (hipnotize
edilebilir) olmyanlar bulunduu gibi, aksi de variddir. (F U R N
E A U X. W. D.)
Burada sjestibilite testlerinin teferruatna girmiyoruz. Yalnz,
bilhassa sahne hipnotizrleri tarafndan sk sk kullanlan ve
hipnotizebiliteyi tyin hususunda olduka shhatli bir hkm
verdirebilen bir testi iaretle iktifa edeceiz.
Sje ayaklan bir birine bitiik, hazr ol vaziyetinde ayakta
durdurulur; yukar, tavana doru, her hangi bir noktaya bakmas
tenbih edilir; sonra hipnotizr, sjenin arkasna geer ve orada
durarak u telkinleri yapmaya balar: Bacaklarnz dimdik
tutunuz, dizlerinizi hi bkmeyiniz, hep yle yu kar bakmaa
devam ediniz;. Bunlar sylerken, hipnotizr her iki elini

sjenin omuzlarna veya srtna, krek kemikleri zerine hafife


temas ettirerek koyar ve ileri geri, belli belirsiz itmeye balar. O
suretle ki, sje ellerle beraber geriye doru gelmelidir. Bu srada
telkine devamla: ..imdi kendinizi tutamyarak geriye doru
deceksiniz, amma korkmaynz, ben sizi tutarm. denir.
Hipnoza msait kimseler sahiden arkaya doru derler, hatta
yle ni dler olabilir ki sjeye bir zarar gelmemesi iin pek
tedbirli ve dikkatli bulunmak arttr Hipnotizmaya ve
parapsikolojik mevzulara pek merakl ve bu hususta vukuflu
neriyat da olan bir muharrir dostum, -merhum Peyami SAFAAnkarada bir otelin salonunda otururken, henz tanm
bulunduu bir zatn, bu kabil eylere inanmadn sylemesi
zerine, o zat ayaa kaldrp bu tecrbeyi yapar yapmaz, o
hipnoza inanmyan zatn nasl boylu boyunca birden yere
devrildiini ve ne kadar ardn bana anlatmt. Zemin ta
olsa idi ve hal da bulunmasayd o zat ihtimal yararlanacakt da..
Mahalli Fizik artlar:
Tecrbenin yapld mahallin fizik artlarnn rol de
mhimdir.
Ik: Oda ne aydnlk, ne de karanlk; lo olmaldr. Sjenin
gzne direkt bir k gelmemesi tercih edilmelidir. En iyisi
maskelenmi bir k menbann (lmba, elektrik ampul vs..)
sjenin oturtulduu koltuun veya uzand divann gerisinde,
sjenin bann arkasna gelecek ekilde yerletirilme-sidir.
Ses: Sessizlik, lolukla beraber hipnoza elverili bir atmosferin
temel unsurudur. JANET bu hususu srarla belirtir.
Sklk: Hipnoz yaplan odann ne ok scak, ne de ok souk;
lk olmas gerekir.
Poul THORSEN, hararetin 15Cden aa dmemesi ve
17Cden yukar kmamas gerektiini ileri sryor.
Rutubet: Odann hararet derecesinden gayr, rutubet
derecesinin de rol vardr. Kaloriferin rutubetsiz
scaklndansa, sobal odann rutubetli harareti-normal uyku
gibi-hipnozu da kolaylatrc bir tesire sahiptir. Keza bir hava
cereyan, souk, hem hipnotik transn husulne engel tekil

edebilir, hem de husule gelmi bir trans bozarak sjenin


uyanmasna sebep olabilir.ESSDAIL, Kalkta'daki mesmerizm
hastahanesinde ameliyat edilmek zere manyetize ettii
hastalarn, ameliyat salonuna sevk edilirken soyulup
gtrlmelerinin ve bir hava cereyanna maruz kalmalarnn
uyanmalarna sebep olduunu grm ve bu mahedesinden
sonra ona gre tertibat alm-tr. (ESSDAIL, J. Naturel and
Mesmeric Clairvo-yance. London, New-York, H. Baillier,
1852de tafsilt vardr. TAN, s: 36da zikrediyor.)
Hipnozda baarya ulamak iin btn bu fizik artlarn
hatiyyen ihmal edilmemesi gerektiini hatrdan karmamaldr.
Nasl bir cerrahi mdahale iin, sterilizasyon, asepsi ve
antisepsiye riayet, anestezi, narkoz usl ve kaidelerine ittiba..
ilh., ameliyatn baaryla sonulanmas bakmndan zaruri ise,
tpk bunun gibi hipnozda da lzumlu artlar bir araya getirmek
ihmale gelmez. Srf bu sebeplerdedir ki, klinikte hipnoz
tecrbeleri yaparken baz imknszlklarla karlammdr.
Grlt, kaloriferin rutubetsiz kuru scakl veya aksine souk,
tam sje transa girerken ni bir telefon zili veya kapnn
almas, perdesizlik, k vazi-yetini ayalyamamak.. gibi mahzurlar, klinikte tecrbi hipnoz almalarnn balca glkleri
arasndadr.
Vaka, pek msait baz sjeler en elverisiz artlarda bile
hipnotize edilebilmektedirler; k, grlt, kalabalk vs.., byle
sjelerin bir hipnotik transa girmelerine hi bir mni tekil
etmiyebiliyor. Amma bunlar umumiyetle daha evvelce hipnotize
edilerek post-hipnotik telkinle artlandrlm sjelerdir.
Mamafih, evvelce hi kimse tarafndan hipnotize edilmedii ve
ilk defa karlatm halde, kl bir salonun kalabal iinde,
grltler ortasnda ayak st, kolaylkla hipnotize etmeye
muvaffak olduum kimselere de rastladm.
Senelerce evvel, henz tbbiye nc snf talebesi iken ilk
yaptm hipnoz tecrbesi, Z. adndaki bir hanm zerinde, bir
taraftan radyo alarken sadece gzlerimi uzaktan gzlerine dikip
bir lhza bakmamdan sonra sjenin derin bir transa girmesi

eklinde btn gayr msait artlara ramen baar ile


neticelenmiti ki bu vakay sonra nerettim. (DOKSAT, II. s:
762-763).
Fakat byle hassas (sensitif) sjeler ndirdir ve onlara
rastlamak ans da azdr. O itibarla hipnotizrn, hele prestiji
bakmndan, artlara tam manas ile riayet etmeden tecrbeye
girimekten kanmas isabetli bir ihtiyatllk olur.
Hipnotik Transa Soku:
BRAIDin metodunda sjenin parlak bir objeye baktrldn
yazmtk. BERNHEIM, parmak ularna baktrmay szle
telkine ilaveten kfi gryordu. Eski manyetizrlerden kalma bir
alkanlkla, birok hipnotizrler sjeyi parlak bir obje yerine
kendi gzlerine baktrmay tercih ediyorlar, hatta bu tarzn daha
messir olduunu iddia edenler ekseriyettedir.
Baz sjler operatrn yani hipnotizrn gzne bakmaktan
bir huzursuzluk duyarlar ve gzlerini mtemadiyen saa sola
oynatrlar ki o zaman parlak bir cisme baktrmak zarureten
tercih olunur. Keza, eer hipnotizrn gzlerinde devaml sabit
bakmaya imkn brakmyan bir zayflk veya arza varsa, o
takdirde parlak cisimler yahut da dier yardmc vastalar
kullanmak bir zaruret olur. (Hipnozda yardmc vastalar
^bahsine baknz).
Baz g vakalarda Bakalm, yle bir., telkine ne derece
kabiliyetlisiniz? diye hipnozdan hi bahsetmeden ie balamak
gerekir. Hipnotizr, elini, sjenin gzlerinin nnde ve biraz
yukarda olarak 10 santim kadar mesafede tutar ve elini yukaraa oynatmaa balar ve bu srada sje de elin hareketini gzle
ve yukar-aa diye szle takip eder. Bir mddet sonra -eer
kendiliinden olmazsa- sjeye gzleri kapattrlarak, szle
telkine devam edilir.
Sje ve operatr birbirlerine nasl ve ne ekilde
bakmaldr?
Operatr, sjenin iki kann arasna bakmal; sje de onun
gzlerine bakarken, uzaa bakar gibi bir akomodasyon

yapmaldr. Bu tarzda, sjenin baklar daha abuk yoruluyor ve


bulanabiliyor.
Sje ve operatr nasl oturmal?
Sje bir koltua rahata oturtulur, (bazlar da sjenin bir
divana uzanmasn tercih ederler). Uyuduu zaman dmemesi
ve rahatsz olmamas iin sjenin bann yanlarna gerekirse
yastklar konur. Operatr daha ykseke bir iskemleye, sjenin
tam karsna oturur. Bundan murad, sjenin hipnotizrn
gzlerine bakarken, yukarya doru bir zaviyeden gzlerini
tespit edebilmesidir. BRAID, bu durumda sjenin gz
adalelerinin abucak yorulduunu ve bu yzden uykuya daldm ileri srmtr. Byle olup olmad bir yana, gerekten de
dikkati teksif bakmndan en elverili pozisyon budur. Bu
maksatla hipnotizr ayakta da durabilir.
Sjenin kendini zihnen pasif bir hale getirmesi hipnozu
kolaylatrr. Bunu temin gse de sjenin baklarn fikse
etmesiyle beraber, dikkatini teksifi de kolaylar.
Bir mddet bu vaziyette durulur ve ayni pozisyon muhafaza edilerek telkine syle balanr:
.. Kendinizi rahat, rahat, rahat., ok rahat braknz...
ook rahaaat. braknz. Btn vcut adaleleriniz gevek,
gevek, gevek olmal. Gevek, rahat, gevek, gevek, gevek,
gevek., ok rahaat.. ook rahaat.. ve geveek.... Zihninizi
boaltnz. Tamamen boaltnz., tamaamenn.,.
bo..al..t..nz.., imkn nisbetinde.. hi bir ey dnmeyiniz.,
uykudan baka hii biir ey dnmeyiniz. Sadece dikkatle
gzlerime bakmz ve beni dinleyiniz!.... imdi size neler
hissedeceinizi anlatacam. nce gzlerinizden bahyan bir
yorgunluk ve arlk btn vcudunuza yaylacak. Tatl., bir
rehavet her tarafnz saracak., nefes alnz git gide
derinleecek ve her derin nefes sizi uykuya benzer bir hale
gtrecek. Uyku dedimse alelade bir uykuya dalacanz
zannetmeyiniz. Bu sadece bir kendinden gemilik hali
olacak, kendinizi kaybetmiyecek ve beni dinlemeye devam
edeceksiniz. st gz kapaklarnz arlaacak, adeta aa

doru ekilecek., gzleriniz kzaracak yanacak ve sulanacak.


Gz kapaklarnz, kilolarca yk varm gibi arlaacak,
adet aa doru ekilecek. Ve artk onlar ak
tutamaz olacaksnz, kapamak zorunda kalacaksnz.
Kollarnz, bacaklarnz., btn vcudunuz arlaacak...
ite gzleriniz artk iyice yorulmaya balad., sulanyor,
kzaryor., kzaryor., sulanyor., gzlerinizi sk sk krpmaya
baladnz, gz kapaklarnz arlayor., arlayor., sanki
zerinde kilolarca yk varm gibi., kilolarca.. ki..lo.,lar..ca...
kapanyor., kapanyor... kapanyorlar.. Kapand ite.,
kendinizi hi zorlamaynz, artk onlar hi ak
tutamazsnz.. Gzlerinizden yznze, ordan boynunuza ve
btn vcudunuza., ta., parmak ularna kadar.. tatl bir
geveklik ve rehavet yaylyor.. Braknz bu
rehavete kendinizi.. Mangaln altna girip uzanm bir kedi
yavrusu nasl kendini pelte gibi brakp yaylrsa, siz de
yle., gevek., gevek., gevek braknz kendinizi.,
braknz.,. ken..di..ni..zi.. imdi artk parmanz bile
kmldatmak mecalinde deilsiniz.. Artk kendi kendinize hi
bir hareket yapamaz bir hale geleceksiniz.. Fakat o durumda
bile benim
istediim hareketleri kolaylkla yapabileceksiniz
Uyuyunuz., uyuyunuz!.. Tatl, dinlendirici ve huzur dolu bir
uyku bekliyor sizi. Uyuyunuz.. uyu,.yunuz..u..yu..yuu.... nuzz!,
u anda en byk arzunuz sadece ve sadece uyumaktr..
u..yu..mak..tr!. U..yu..mak..Uyuyunuz!. Uyuyunuz!, ocukluunuzun en mesud ryalarla dolu uykularndan daha tatl bir
uyku bu.. Uyuyunuz!....
Btn bunlar esnasnda hipnotizr sesinin tonunu pek iyi idare
etmeli, szlerini sjenin itimai durumu, tahsil ve grg seviyesi
ile ahsiyet hususiyetini gz nnde tutarak meharet-le
kullanmaldr. Yukarda standart saylmamas gereken bir rnek
verdik. Bunda her trl deiiklik ve ilave o ann icaplarna gre
yaplmaldr.

Byle icra edilen bir ka dakikalk telkinden sonra ekseri


sjelerin nefes allarnda bir derinleme, gzlerinde sulanma ve
gzlerini krpma gibi haller grlr ve bir ksmnn gzleri
kendiliinden kapanr, uykuya benzer bir hale girer ve bu uyku
hali git gide derinleir. Fakat baz sjelerin gz kapaklan
kendiliinden bir trl kapanmaz. Bu hale bakarak sjenin
hipnoza elverisiz olduuna hemen hkmetmemedir. Bu gibi
hallerde. Gzlerinizi kapaynz! diye bir emir vermek ve sje
gzlerini kapadktan sonra telkine devam etmek, ok kere beklenen trans temine kfi gelir. Baz hipnotizrler byle gzleri
kapattrlm sjelerin gz yuvarlar zerine ba parmaklarla
hafife tazyik ederek telkine devamn daha iyi netice verdiine,
ihtimal ki hafif bir refleksin, oklo-kardiyak refleksin husulnn
hipnozu kolaylatrdna karnidirler. (TAN, s: 39).
Keza telkin srasnda sjeye sk sk ve derin nefes aldrmann
da pek faydal olduunu, hipnozu kolaylatrdn ileri srenler
vardr. (WHITLOW, J. E.) Bu durumda hafif bir alkaiozun, daha
dorusu alkaloza gidiin hipnotik trans davet ettii
dnlebilir deniyor. Ben sjelerin ounda byle bir nefes
art usulne ba vurmadan da hipnoz tevlid ettim. Byle bir
alkaloza gidi gibi fizyolojik vetirenin rolnden pek emin
deilim. Maamafih ispiritizma seanslarnda bir nevi
autohypnose yaptklar sylenebilecek olan medyumlarn
transa girerken ekseriya kendiliklerinden byle sk sk nefes alp
vermeleri fenomeni bu gr teyid eder gibidir. Ancak birok
parapsikologlar hipnotik trans ile ispiritik transn farkl haller
olduu kanaatindedirler. (SUDRE, AMADOU, RICHET ve
dierleri) (Not: TAN, epileptik olduunu bilmedii bir sjede bir
ka derin nefes alp verdirmeden sonra bir grand-mal epilepsi
aksesi grdn belirterek bu usuln mahzuruna dikkati
ekmektedir ki ok hakldr, s: 39.)
Hipnoza giren bir sjenin transn derinletirmek iin telkine
devam arttr ve u ekildle yaplr:
..imdi artk dediim ekilde uykuya benzer bir hale girdiniz.
Beni duyuyor ve dinliyorsunuz. Ama uykunuz git gide

derinleiyor ve derinletike sesim size daha derinden, uzaklarda


imiim gibi gelecek.. Bu esnada hipnotizr sesinin iddetini
tedricen azaltmal, hatta usulca, bir ka adm, sjeden
uzaklamaldr da.
Sjeye operatrn sesinden gayr hi bir ses duymayaca da
telkin edilebilir. Amma bu ancak transm orta ve ileri safhalarnda mmkn olabilen iitme sahasna ait bir nevi negatif
hallsinasyondur. yle ki:
Uykunuzun daha da derinlemesini istiyorum. Derin bir nefes
alnz, bir nefes daha, bir daha., tamam. imdi ok derin bir
uykudasnz. Benden baka hi kimsenin sesi size ulaamaz.
Yalnz benim sesimi duyuyorsunuz. denir ve bu husus, varsa,
hazirandan birisine seslendirilerek kontrol de edilir.
Acaba, bir insan hipnotize edebilmek iin ne kadar
zamana ihtiya vardr ?
Bu sorunun cevab her vakaya gre deimektedir. Her ne
kadar ilk seferinde bile bir na dakika iinde kolaylkla transa
giren sjeler mevcutsa da, umumiyetle ilk seans iin olduka
yorucu bir gayret ve uzun bir zaman sarfna ihtiya vardr.
Birok sjeler de bir ka seanstan sonra ancak hipnoza elverili
bir hale girerler. (Bu hususda, Hipnotizabilite bahsinde tafsilt
verilmitir.) ERICKSON derin bir transm 3-4 saatlik devaml bir
telkinle ancak tevlid edilebileceini syler. (ERICKSON- M., s:
70)
Bakalar tarafndan da olsa evvelce hipnotize edilmi
kimseler, mteakip seanslarda daha kolay transa girerler. Hele
sjeye badema kolaylkla transa girebilmesi iin bir posthipnotik telkin yaplmsa, bu telkine ait bir sinyal, sjenin
derhal hipnoza girmesine kfi gelir. Bu maksatla trl iaretler
kullanlabilir. Bunlar gz, kulak ve dokunma duygularna ait
(visuel, auditoire, tactil.) sinyaller olabilir. Mesela bir kelime, bir
say, bir k veya ses, bir yerine dokunma,.gibi.
Bir zamanlar henz tp talebesiyken, (M...) adnda, pek
hipnotizahl bir sje zerinde mteaddit hipnoz tecrbeleri yapmtm. Sje hasta deildi, tedaviye de ihtiyac yoktu; fakat

define meraklsyd ve evinin bir kesinde bulunduunu sand


bir muhayyel defineyi kefedebilmek iin hipnotizmadan
faydalanmak istiyordu. Beni engelkyndeki evine de gtrd.
Uyutulunca telestezi ile definenin yerini kolayca kefedeceini sand iin gnll sje idi. Ona, evvelceleri hipnotik
transta iken, badema kolayca uyuyup uyanmas iin, ..ben 7ye
kadar saynca uyuyacak, 9 deyince uyanacaksnz! diye posthipnotik bir telkinde bulunmutum. Ve gerekten de ne zaman
tecrbeye balasam, gzlerine bakp 7ye kadar sayyor ve onu
kolaylkla uyutup, 9 diyerek de uyandryordum. Evinde misafir
kaldmn ertesi gn, engelkynden vapurla dnerken, kar
karya oturuyorduk. Bir deneme yapmak aklma geldi birden..
Ve, M..., bu gn neydi gnlerden. diye sordum. Pazartesi!
cevabn verdi. Ben gnleri saymam gerekiyormu gibi
parmaklarmla hesap ederek: Pazartesi.. bir;..2..3.. 4...5...6...7.
der demez, M. gz kapaklan titriye titriye gzleri kapanp
oturduu yerde ba ne dp uyuyuverdi. Birka dakika
bekledim. Durumun acaiplii etrafn dikkatini fazla ekmeden,
byle bir ey yapmaa hakkm da yok, diye dnerek,
..pazartesi..8,..9. dedim ve der demez gzlerini ap bam
dorulttu ve akn akn Ne oldu.. diye sordu. rkmemesi
iin, Bir ey yok cevabm verdim. Her halde bir arlk geldi
bana.. diye durumu kendi kendine izaha alt.
M., define buldu mu bilmiyorum, fakat ben bu tecrbelerle
hipnozun hazinelerim adm adm kefetmi oluyordum.
Bittabii byle post-hipnotifa sinyalleri seerken dikkatli ve
basiretli olmak, sjeyi tehlikeye drmiyecek tarzda hareket
etmek lazmdr. Yukardaki misalimde, vaka sje 7 rakkam ile
uyumak zere artlandrlmt; amma baka birisinin 7 demesi
ona hi bir tesir yapamazd ve yapmyordu da., zira sje benim
ses tonuma ve benim 7 dememe artlandrlmt.
Hipnotik Trans Belirtileri
Hipnotik transa giren sjelerin, gzleri kapanrken, hatta
kapandktan sonra gz kapaklarnn titredii grlr. Bazlarnda
ise daha ziyade burun zerinde olmak zere, yzde terleme olur.

Trans esnasnda gz toparlar yukar doru kayar. Normal,


fizyolojik uykuda da bu hal hasl olduu iin, hipnoza has
saylamaz. Fakat baz sjelerde trans esnasnda her iki gz
kresinin ayr ayr istikametlerde kayd, yani oklojir
hareketlerin kalkt mahede edilir. Bu hali baz sjelerde
bizzat mahede ettim. yle ki gzleri kapal olan sjenin gz
toparlar bir birinden uzaklaarak da doru hareket ediyordu ve
bu hal gz kapaklarnn altndan farkedilebilecek kadar barizdi.
Bir ksm sjelerde, transa girince, alt enede inemeyi
andrr hareketler de ortaya kar. Bu kabil ene hareketlerinin
ve baz sjelerde beliren tebessm ifadesinin bir mukavemet,
direnme (rezistans) belirtisi olabileceini hatrda tutmaldr.
Transda sje, pelte gibi tam bir geveme (relaxation) haline
girer. Mesela, kolu kaldrlsa hi bir mukavemetle karladmad gibi, braklnca da kol kle gibi der. Eer sje
vcudunun baz ksmlarn oynatyor veya pozisyon deitiriyorsa henz transa girmemi olduuna hkmedilirse de, baz
sjelerin hafif veya orta derecede transta daha rahat bir vaziyet
almak iin, koltua daha iyi yerlemek gayesiyle hareket ettii
de olur.
Hipnotik Trans Kontrol Testleri
Sje gerekten transa girdi mi, girmedi mi, girdiyse dere-I cesi
nedir ?
Bunu anlamak iin baz testler yaplabilir. Fakat testleri
tatbikte acele etmemek, ihtiyatl olmak gerekir. Zira hipnoza pek
msait bir sjede dahi henz husule gelmemi, var olm-yan bir
halin mevcudiyetini arayp da bulamaynca, bu kontrol sjede
telkinin bysn bozan bir tesir tevlid edebilecei gibi, transa
girmek zere olan sjenin ruh halindeki gidii de yolundan
evirebilir.
lk test, sjenin gzlerini ap aamyacan kontrol etmektir.
Bu kontrol yapmadan nce, sjeye: Artk gzleriniz kapal,
kirpikleriniz bir birine tutkalla yapm gibi, fakat ok rahatr.
Gayret etseniz de onlar aamyaoaksnz; hatta ne kadar ok
gayret sarfederseniz kirpiklerinizin o kadar ok bir birine

yaptn hissedeceksiniz, sterseniz bir tecrbe edin... Yaaa!.


aam-yorsunuz ite! Yormayn bouna kendinizi. Sonra ben o
tutkal znce kolayca aarsnz. denir. Gerekten de eer sje
transa girmise gzlerini aabilmek iin kendini zorlar ve gz
kapaklar da titrer hatta, fakat gzlerini bir trl aamaz.
Nadiren, baz sjelerin, hipnotik trans yerine normal bir
uykuya daldklar da olabilir. Burada kriter udur: Normal uykuda uyuyan konumaz, sorulara cevap vermez. Halbuki hipnotik uykuda sje, konuur, suallere cevap verir, kabili telkindir..
vs. Dier mhim bir kriter test de, fizyolojik uykuda diz kapa
(patella) refleksinin kaybolmas, buna mukabil hipnotik uykuda
baki kalmasdr. (CHERTOK, s: 30).
phesiz ki transn derinlik derecesine gre daha baka
kriterler de vardr. Likin bu kriterler sjenin transa girdiini
muhakkak teyiden gstermekle beraber, daha ziyade transm ne
derece derin olduunu kymetlendirmeye yaradklar iin bunlar
mteakip bahisde (Hipnotik Fenomenlerde) ele alacaz.
Hipnoz esnasnda yaplacak ve sjeye yaptrlabilen eyler hep o
bahiste belirtilecektir.
Transdaki Sjenin Uyandrlmas
Hipnotize edilmi sjeleri uyandrmak sanldnn aksine, hi
de g deildir. Eer sjeye hassaten kuvvetli bir telkin
yaplmamsa, hipnotizrden gayr bir ahs bile bum baarabilir. Bunun iin sjeye artk uyanacan telkin etmek
kfidir.
Artk sizi uyandryorum ! Vcudunuzdaki rehavet ve
geveme yava yava zail ohyo*. Gz kapafclarnzdaki arlk
kalkyor, kirpiklerinizin tutkall gibi, birbirine yapm hali
kalmyor, tutkal eriyor, eriyor, eridi. imdi filn sayya kadar
sayacam, filn deyince gzlerinizi aacak ve tamamen
uyanm olacaksnz.
Sje uyanr ve akn akn etrafna bakmr. Derin transa
girmi olanlarda, zaman distorsiyonu da olduundan ve hipnoza
mahsus ksmi bir hafza kayb (amnezi) teesss ettiinden
sjeler, transn ancak balangcn hatrlar, fakat arada geen

mddeti hatrlamadklar gibi, ok kere uyuduklarn bile inkr


ederler.
Tedricen uyandrma tarzndan gayr, ni uyandrma ekli de
kullanlabilir. Fakat ben ahsen, daima tedrici bir uyandrmay
tercih ediyorum; nk ni uyandrlarda, sje vaka gzlerini
ayor, kendine de geliyor, fakat vcudundaki geveklik ve
uyuukluk bir mddet devam edi-yor ki bu da sjede nail) ho
bir his ve hatta endie tevlid edebiliyor. Bu yzdendir ki, ister
hasta, nrotik.. vs., olsun, isterse srf tecesss saikiyle hipnoza
rza gsteren ve normal gr-nen bir insan olsun, her hipnotize
ettiim sjeyi uyandrmadan evvel mutlaka ve mutlaka sh-hati
iin faydal telkinlerde bulunuyorum. Bu telkinler I o kadar
messirdir ki bazen hi hatra gelmeyen tedavi muvaffakiyetleri
ile sjenin shhatli ve muvazeneli bir insan olmasna yardm
edilmi olur.
Kullandm telkin tarz, ki Dr. Bedri
RUHSELMANdan renmitim, umumiyetle udur:
i ie nurdan, parlak halkalar halinde; tane, i ie daireler
dnnz. Tpk neon lmbalar gibi parlak daireler, | grr gibi
oluyor... gryorsunuz. Bu halkadan en iteki ayrca 3
daireden mteekkildir. Yani eeman yekn 5 daire.. ie..
Boru gibi olan bu halkalarn iinden nurdan, prl prl seyyaleler
akp duruyor. Bu halkalar byyor, byyor, byd., ve
vcudunuzu iine alacak cesamete geldi. imdi bakn bir 8
rakkam gibi kvrlyor ve 8 rakam halini alyorlar. yle ki sa
omuzunuzdan sol bacanza, sa bacanzdan sol muzunuza,
tam kalbiniz zerinde kesien hatlar halinde banz ve
gvdenizi iine alan kocaman bir 8 rakkam gibi.. (Bu esnada
elle de hafife svazlyarak bu hayali 8 izilir.) -..tamam ite
bunlar sizin vcudunuzda ceveln eden kan, lenf ve sinir
ceryanlardr. Gayet muntazam bir tempo ile sr-atle ve
muvazeneli akyorlar. Btn uzuvlarnz son derece shhatli..
Nefes al verileriniz gayet normal, itahnz yerinde; mideniz
barsaklarmz gayet muntazam alyorlar. Pek neeli ve enerjik
bir insansnz. Hayatn glklerini yenmek iin mcadele

azminiz yerinde. Uykularnz gayet dzenli, gece yatnca


kolayca, rahat ve derin bir uykuya dalacaksnz. Sabahlan istediiniz saate kadar uyuyup, o saatte dip diri, evkle ve nee
ile uyanacaksnz., ilh.
Bu kabil telkinlerin messiriyetine dair bir misl de vereyim.
Bir gn bir dost meclisinde, srarla bir hipnoz tecrbesi
yapmam istediler. Ricalar o kadar artt ki kramadm ve hzrundan, uyutulmaya talip olan namzetler arasndan, henz
tantm hanmlardan birini hipnoza msait hissettim ve ....
hanm gelsin dedim. Her tanmann ilkinde ou, kere olduu
gibi, meerse isimler aklmda yanl kalm, baka bir hanm
geldi. Artk bozamazdm, isteksizce, denemeye giritim. Bu
kabil tecrbeler muvaffak olmaynca naho bir durum hasl olur,
aleni bir baarszlk mteakip baarlar da gletirir; dorusu
prestijimi nasl kurtaracam dnyordum. Ve o hanm pek
elverili bulmadm iin bir test mahiyetinde, hem de ayakta,
klar yanar ve konumalar devam ederken, o grltde
hipnotize etmeye teebbs ettim. Fakat tahminim hilfna
hanmcaz kolaylkla transa girdi. Mutd anestezi ve katelepsi
gsterilerinden sonra, yukardaki telkini yaparak uyandrdm.
Bir hafta kadar sonra, bir baka mecliste o hanm ve kocasna
rastladm. Tehalkle yanma geldiler. Kocas; Aman doktor
bey, bizim hanmn mzmin bir kabzl vardr. Laksefenol gibi
illar almadan dar kamaz, ok mteekkiriz ki o gnden
beri ilca falan hacet kalmad.. Ne diyorsunuz?. M-lemma
beyim mlemma!.. diye memnuniyet izhar ettiler. Hatta
tedaviye devam teklifimi Ne olur ne olmaz, bu defa diyare olur
korkarz.. diye latifeyle karladlar.
Hipnotik hale girmi sjeler bazen hipnotizrn arzusu
hilfna kendiliinden uyandklar gibi, hipnotik transa girdikleri
halde menfilik (negativizm) gstererek konumamakta srar
edenler de vardr.
Sjenin yapmak istemedii bir hareketi yapmas iin srarl
telkinde bulunmann da, en derin transtaki bir sjenin bile
uyanmasna yol atn unutmamaldr.

Hipnotik transa girmi bir sje hi bir ey yaplmasa dahi bir


mddet sonra tabii uykuya girip, nihayet kendiliinden uyanr.
Uyutulup da uyanamamaktan korkan kimselere bu gerek
etraflca izah edilmelidir.
Manyetik Paslarla yutup uyandrma ve Karma Metod
urasn da ilave edelim ki, manyetik usullerle uyutulan
sjelerde, onlar, szle telkine hi ba vurmadan uyutmak ve
daha enteresan, uyandrc hi bir sz telkini yapmadan uyandrmak kabil olmaktadr.
Kullananlarn isimlerine gre anlan ve tafsilinden sarf nazar
ettiimiz birok usul vardr:RICHET, DONATO, VER-BECK,
PICKMAN, ONOFROF, BREMAUD, BOURNEVILLE,
HANSEN, GERLING, du. POTET, MOUTN, PITRE, LASEGUE, FLOWER, LIEBENGEN.. vs., gibi. (FILIATRE, s: 115263).
Bunun iin kullanmakta olduum metodu ksaca anlatacam:
Koltua rahata (oturtulan bir sjenin karsnda manyetizr,
biraz daha ykseke bir sandalyeye oturur. Sjenin dizlerini
dizleri arasna alr. Sje parmaklarn hafife bkerek, avulan
yukar bakar ekilde ellerini dizleri zerine koyar. Manyetizr
d parmaklan bklp avular aa bakar ekilde ellerini
uzatr ve sjenin baparmaklannn i yz kendi baparmaklarnn i yzne deecek ekilde tutar. Gzlerini sjenin iki
kak arasna diker. Bir mddet ylece sabit bir ekilde bakar.
Sje evvelce tarif edildii vehile kendiliimden gzlerini
kapadktan sonra manyetik pasIara balanr.
Paslar yle yaplr:
Manyetizr yz sjeye dnk ayakta durur. Hafife melir
gibi yaparak avulan arkaya dnk, sanki yerden bir ey a
suluyormu gibi kendi ba parmaklarn avularak, avularn
kapatr ve kollan ile arkadan yanlara ve ne doru bir daire
izerek, ellerini sjenin aln hizasna getirir ve getirir getirmez,
her iki avucunu da ellerini birbirine dedirmeden, yumuaka
aar; yle ki, parmaklan hafife gergin ve ular sjenin alnna
doru olmak zere yelpaze gibi duran ellerini yava yava

sjeye bir duman kovar ve datrm gibi pas hareketleri de


sjeyi uyandrr.
Sjelerin ou, paslarn yapld srada, manyetizrn
parmak ularndan k gibi bir eyin ktn grdklerini ifade
ederler. Sjenin gzlerinin kapal olmas bile, manyetizrn
parmaklan gzlerinin hizasndan geerken bu k (?) lan
grmesine engel olmamaktadr. Bir binefsihi telkin
(autisuggestion) olmas pek muhtemel olan bu hali,
manyetizrler kl pas (passe lumineuse) diye manyetik
seyyalenin intiarna delil olarak gsterirler. Bu hali bir illzyon
addedenler olduu gibi, bir hassasiyet ifadesi sayanlar da vardr.
lk olarak DUMONTPALLIER tarafndan paslar hipnoz
tevlid eden, fizik tesirler olarak mtalea edilmiti. Bir zamanlar CHARCOT ve Salpetriere ekol tarafndan hipnoz bir nevi
histeri addedilirken, paslar da vcutta histerojen blgeleri
uyarma gibi mtalea ediliyordu. Amma
sonraBERNHEIM sjenin her hangi bir vcut blgesinin posthipnotik telkinle hipnozu kolaylatrc bir tesire sahip
klnabileceini, binaenaleyh byle hysterogene veya
hypnogene belirli blgelerden bahsedilemeyeceini gsterdi.
Maamafih hal CHARCOT gibi dnenler vardr, (mesela
CHAUCHARD).
PAVLOV ekol, manyetik paslar fizyolojik bir tefsirle ele alp
kullanmakta bir beis grmemitir. Paslar PAVLOV. temas
hissine aid (taktil) stimuluslar; NICOLAIEV hareket hissine aid
(termik) stimuluslar diye tefsir ediyorlar; hatta IVANOVSMOLESK Passes lumineuses yani kl paslarn grme
duyusuna aid (vizel) stimuluslar gibi tesir ettiini ileri
sryorlar. (NICOLAIEV, A. P., Theorie et Pratique de
lHypnose au point de vue phisiologique. Kiev, 1927 (Russe),
64. s.dan nakleden CHERTOK, s: 15).
Baz amerikan mellifleri ise, paslar psikodinamik bir
perspektifden ele alarak, mesela alnn outurulmasm, sjede
ocukluk hatralarnn uyandrlmas ile uykuyu kolaylatrmas
diye tefsir ediyorlar. (K L E M P E R E R, A. Hypnotherapy. The

Journal of nervous and mental diseases, vol. 106, No. 2, Aout


1947, 176-185den naklen CHERTOK, s: 15).
phe yok ki btn bu izah ve tefsir gayretleri, paslarn gayr
kabili inkr tesirlerini grmekten douyor. Hakikaten, ahsi
mahedelerim, bende de manyetik pas denen hareketlerin ve
manevralarm, hipnotik transm tevlidini ve derinletirilmesini
kolaylatrd kanaatini hasl etmitir. Teoriler bahsinde ksaca,
bu noktaya tekrar dnlecektir.
HPNOZ TEKNNDE YARDIMCI YAANTILAR
Hipnoz ve hipnotik haller iin, yardmc vastalar
kullanlmas MESMER ve BRAIDden ok daha eskilere
uzanr. Baz kimyevi maddelerin, nebatlarn ve dumanlarnn,
illa Hipnoz bahsinde mtalea edeceimiz hipnotik tesirleri
hasl etmek maksadyle, dini-mistik merasimlerde, ta ilk
devirlerden beri kullanlageldii malmdur.
Afrika zencilerinin tamtamlarnn, dini dans esnasnda vecd
(extase) haline gelip, kataleptik bir durumda yere yuvarlananlarda bylece hipnotik bir tesir yapt sylenebilir. Hatt
muharebelerde hcum esnasnda davul seslerinin, tekbirlerin
kullanlmasnn det oluunu da, askerleri hipnoidal bir
otomatizma ile, dmana kar gz kara hcuma geirmeyi
kolaylatrc tesirine balamak kabildir. Nihayet,
parapsikolojinin etd sahasna giren trans fenomenlerinde
kullanlan kristal cam kre, bardakta su, ikuyu, ayna, mrekkep
damlas gibi aralar da birer otihipnoz (autohypnose) vastas
addedebiliriz.
MESMER, hastalarm manyetize etmek iin demir ubuktan
faydalanyordu. Toplu tedavi-lerinde, birok mknatsl demir
ubuklar hastalara tutturup, en evvel hipnoza girenlerin
tesirinden de faydalanarak, kitlevi hipnozlar nasl yaptn
tarihede tasvir etmitik. BRAIDinparlak
cisimleri, BERNHEIMin parmak ularm hipnoz vasas olarak
kullandm belirtmitik.BERNHEIM, kokular da hipnoz
vastas olarak kullanmtr. (B E N H E I M, T.; F I L L O U X,
s: 24).

Ik olsun, ses olsun, pas eklinde olsun, monoton ve devaml


tenbihlerin hipnoz tevlid edici tesire sahip olduunun kefinden
sonra, bu tenbihleri temin eden eitli letler ve cihazlar
kullanlmtr. Dnen tekerlekler, deien renkler yanp snen
klar veya~ alevler, monoton ses veren metronom, muntazaman sallanan pandl, gramofon plklar veya teyp gibi ses
cihazlar., ilh. Sensitivometre, hypnoscope gibi adlar taklan
bu kabil cihazlar eit eittir.
Dr. LOUYS, bir saat makinesi tertibat ile alp kapanan bir
k ve dnen aynalar kullanmt.
LeCRON ve BAURDEAUX, elektrik motoru ile dndrlen
yarm bir diskten faydalanarak yanp snen bir k tertibat
yapmlardr. Buna, am iddetini vaziyete gre ayarlyan, bir
diyafram ve ayrca, n yanp snmesi ile hem zaman
(syncron) olarak alan bir ses cihaz da ilve etmilerdir.
Bylece sjenin hem grme, hem de iitme duyular, ritmik
stimuluslara maruz braklmak istenmitir.
LAWRENCE. S. KUBE ve S. MARGOLIN adl psikologlar,
basit bir mikrofondan faydalanarak bir cihaz yapmlardr.
Sjenin boynuna konan bu mikrofon, onun kendi teneffs
seslerini, kulaklklar vastas ile kendisine duyurmaktadr.
Bylece, sje, kendi teneffs seslerini dinledike, o ritme
kendini kaptrmakta ve hipnoidal bir hale kolaylkla girmektedir.
Sonra da telkinle transa sokulmaktadr. Byle bir ses sistemine,
teneffs ritmi ile senkron olarak, aydnl artp eksilen bir ekran
ilve ederek cihazn tesirliliini arttranlar da vafr.
Los Angeles Hypnotherapy Enstitsnden Howard D.
TAVERCY, zerinde muhitten merkeze doru kvrlan siyah-beyaz helezoni hatlar olan bir disk icat etmitir ki bu diske devaml
surette bakmak, sjede sonsuza kayyormu, bir girdaba
dalyormu gibi bir his tevlid etmektedir ve sje, az sonra,
gzleri kapanarak transa girmektedir. Bu esnada yaplan
telkinler trans derinletirmektedir. Bir ka sene evvel -stanbula
gelen profesyonel hipnotist D. D. WATSONunda byle bir disk
kullandn grdm.

Leyden Psikiyatri Kliniinden Berthol STOKVIS, zerine


biri mavi, dieri sar renkte iki kt erit yaptrlm bir gri
kartonu, hem sjestibilite testi, hem de hipnoz arac olarak
baaryla kullanmaktadr. Sje, kart mnasip bir mesafede
tutarak renkli eritlerin arasndaki gri sahaya gzlerini diker; bu
esnada ona, oraya baktka daha baka renklerin husule
gelecei, mavi eridin yannda sar, sar eridin yannda da mavi
bir izgi grecei sylenir. Zaten byle bir telkin yaplmasa da
ou sjeler byle bir renk illzyonuna kaplmaktadrlar.
Nihayet bir mddet sonra, sjenin gznde renkler bir birine
karr, yeni renkler grr. Bu srada uykuya doru gittii telkin
edilir ve telkine devam edilerek hipnoza sokulur.
Bu maksatla zerinde renkli dilimler bulunan bir daire de
kullanlr. Dnen dairenin merkezine bakan sje, daire dndke
hipnoidal bir hale girer ve telkinle transa sokulur.
Gramafon plklar, telli, eritli teypler yani ses makina-lar da
yardmc vasta olarak kullanlabiliyor. Bunlarn yardm ile
tekrarlanan telkinler, ahsn bir binefsihi telkin (otosujesiyon) ile
kendi kendini hipnotize etmesine (autohypnose) yol aar. uras
muhakkak ki evvelce hi hipnotize edilmemi kimseleri bu
ekilde hinotize etmek nadiren kabil olur. Fakat hipnoza
altrlm sjeler, mesela kendi hipnotizrnn sesini plktan,
radyodan vs. duyarak, kolayca transa girerler.
Bu malksatla, bizzat hipnotizrn resmi de kullanlyor.
Mesela, son zamanlarda Henry BLYTHE adnda bir ingiliz hipnotisti, kendi resmi ile asistannn sesinden mtereken yle
faydalanyor: Tedaviye gelen hastalar, hipnotistin byk ebaddaki resminin gzlerine, yattklar yerden dikkatle bakmakta ve
19 yanda gzel bir kz olan asistan Jue BROOMEun pla
alnm tatl sesini dinleyerek kendilerinden geip, transa
girmektedirler. BLYTHE, bu metodla, bilhassa nefes dar l
eken, sigaray brakmak isteyen hastalan tedavi ettiini
belirtmektedir.
Her zaman let veya vasta tedariki kabil olmayabilir. O
takdirde, daha basit usullere ba vurmak gerekir.

Mesela PITZER, hipnoza balamadan nce, sjeyi 4-5 dakika,


sren metronom sesi ile veya sayd saylarn ritmi ile,
gzlerini ap kapamasn tavsiye ederek yorduktan sonra
uyutmaktadr.
Ben sjeyi oturttuktan sonra, elektrik ampulne gzlerini
diktirtip komtatr ritmik bir ekilde ap kapyarak, hem k
hem de ses tembihleri hasl etmi olarak yorduktan sonra,
gzlerine bakarak hipnoza sokmay, kliniin namsait artlar
iinde hele vakalar st ste olursa fazla yorulmamak
maksadiyle are-usul diye kullanmaktaym.
Hipnozda teknik bahsinde netice olarak, teyiden belirtelim ki,
her hipnotizre gre farkl usuller mevcut olduu gibi, her
sjenin hususiyetine ve nn icaplarna gre, bu usullerde yaplmas gereken deiiklikler de mevzuu bahistir. Byle olunca
da tpk hekimlik ve tedavi sanat gibi, hipnotizma da zamana
zemine, ahsa gre geni tatbik sahas bulan bir sanat oluyor
demektir.
HPNOTK FENOMENLER
Hipnotize edilen yani hipnotik transa sokulan bir insanda
acaba neier grlr?
Hipnotizmann bu pek ayan dikkat bahsi, zengin mahedelerle doludur. Burada, bu mahede edilen tezahrleri
ksaca belirtmeye alacaz, (Fenomen phenomene terimini
hdise manasna gelmesinden gayr zevahir manasn da
tazammun ettii iin kullanyoruz),
FENOMENLER TASNF GAYRETLER:
Hipnotik transda ortaya kan tezahrlerin belirli bir sras
olup olmad hususu eski manyetizrlerce de ok aratrlmtr.
Eski manyetizrlerin tasnifi
MESMER, manyetik uykunun (hipnotik transm)
derecedekilerine pek nem vermemiti ve hastalarnda ihtillar
(convul-sions) tevlid ederek ifa teminiyle iktifa ediyordu.
Marguie de PUYSEGURn 1783de suni uyurgezerlik
(somnambulisme artificielle)i kefinden sonra, sujelerin trans
esnasndaki hallerini ve tezahrlerini incelemeye kymet verilir

oldu. Bilhassa tarihede belirttiimiz zre transdaki sujelerin


somnambl haline girmesine ve o zamanki tabirle fevkalde
keaf, en i yerlere kadar gren (extra lucide) bir duruma gelen
sjelerde, paranormal fenomenlerin telepathie, clairvoyance
zuhuruna byk bir ehemmiyet atfediliyor, bu vastayla
hastalklarn tehis ve tedavisine alyordu. Bu almalar XIX.
asrn amatr ve profesyonel birok aratrclarn megul
etmitir. (J A N E T, I, II).
Manyetizrlerin ou bu arada hipnotik (veya manyetik)
transm derecelerini umumiyetle yle sralarlard:
Torpeur yani -uyuukluk hali,
Charme yani teshir edilme, cezbedilme hali,
Catalepsie yani. kaskat kesilme hali,
Somnambulisme yani uyurgezerlik hali,
Lethargie yani, nevmi mstarak, lme benzer
baygnlk hali, ve letarjiden tesine de lm halini
koyuyorlard. (J A G O T, s: 117-180.)
CHARCOTnun tasnifi
Histeri ile hipnozun alka derecesini tayin iin yaplan
aratrmalar zerine eilen dikkatler,CHARCOT ve Salpetriere
ekolnde en inat ve kat ifadesini buldu. Hipnozu ancak histeriklerde hasl edilebilen bir nevroz addeden Salpetriere ekol,
3 devre kabul ediyordu:
Lethargie buradaki letarji manyetizrlerinkinden farkl
manadadr, daha ziyade uyuukluk ve istirak demektir.
Catalepsie
Somnambule
CHARCOTya gre bu birbirinden farkl halden biri veya
dieri sjenin baklarn fikse etmesini takiben ilk hamlede elde
edilir. Letarji hali sjenin gzlerini amas suretiyle katalepsiye
istihale edebilir; katalepsi hali gzlerin kapatlmas ile yahut da
karanlkta, tekrar letarji haline dnebilir. Bu iki hal de, sjenin
tepesini hafife outurarak somnamblizm haline istihale eder
ve bu uyurgezerlik de gz krelerine hafife bastrarak yeniden
letarji haline avdet edebilir. Letarji hali telkine elverili

deildir, dier haller daha msaittir... ilh. (J O I R E, s: 27-89.).


Sonralar BERNHEIM bu snflamann ve CHARCOTnun her
sjede ayn halleri grmesinin, aslnda Salpetrieree giren
hastalanl birbirlerini telkin altnda brakmasndan doan yanl
bir mahede olduunu ileri srd.
LIEBEAULTnun tasnifi
Szle telkin (verbale suggestione) metodunu
gelitiren LlEBEAULT ve onun akirdi BERNHEIM, hipnozu
sadece histeriklerde hasl edilebilen bir nevroz addeden iddiay
reddedip, bunun telkin (suggestion) ile ortaya kan bir fenomen
olduunu ve herkeste, normallerde de hasl edilebileceini ileri
srdler ki Nancy ekol diye mehur olan bu grn kurucusu LlEBEAULT1886da u tasnifi yapyordu:
LlEBEAULTya gre balca iki hal vardr: I Hafif uyku; II
Derin uyku yahut somnambl hali.
I (Sommeil legerj Hafif Uyku:
1. derece: Somnolence Uyku ile uyanklk aras hali;
Gz kapaklarn ama gl, bata arlk, uyuukluk,
geveklik ve rtorpeur uyuuklukla karakterizedir. Sjelerin
%6,06s bu belirtileri gsterirler.
2. derece: Sommeil leger hafif uyku hali: Katalepsi
balangc ile karakterizedir. Fakat sjeler, eer kendilerine bir
vaziyet verilirse, etraf uzuvlarnn bu durumunu deitirebilirler
henz. Sjelerin % 17,48i
bu dereceye gelirler.
3. derece: Sommeil leger plus profond Daha derin hafif
uyku hali. Rehavet, katalepsi. Fakat telkin edilen otomatik devri
hareketleri durdurmak iin sjenin az ok iradesi vardr.
Sjelerin % 35,89u bu hali gsterirler.
4. derece: Sommeil leger intermediaire Hafif uykunun derin
uykuya intikal safhas. Katalepsi, devri otomatik hareketler.
Sjelerin btn dikkati hipnotizr zerinde topianmjtr, yani
onun dnda hi bir eyle ilgilenmez, baka hi bir sesi duymaz
ve uyannca, olup bitenleri hi hatrlamaz. Sjelerin % 7,22si
bu hali gsterirler.

II (Ue Sommeil profonfl m somnaittbuliq!ule) Derin nyfco


yar hut sonffliamhl devresi:
1. derece: Uyku esnasnda hallucinabilite, yani sjeye
halisinas-yonlar grmesi telkin edilebilir; ve uyannca tam
amnesie yani olup bitenleri katiyyen hatrlyamamak.
Hallsinasyonlar uyannca kaybolurlar. Sje hipnotizrn
emirlerine kolaylkla iltaat eder. Sjelerin % 24,94 bu devreye
ularlar.
2. jerece: Uyannca tam amnezi; uyku esnasnda kabil
olmasna ilveten post-hipnotik hallsinabilite, yani sje
uykudan ktktan sonra, da uyku esnasnda telkin edilen
hallsinasyonlar grr veya yaar. Hipnoitizre tam iltaat.
Sjelerin % 4,66s bu bale sokulabilirler.
BERNHEIMin tasnifi
BERNHEIM, stadnn bu tasnifini benimsemekle beraber,
LlBEAULTnun taksiminde 4. dereceden itibaren sjenin dikkatini yalnz hipnotizr zerinde toplad ve d lemle hi ilgilenmedii hususunun aksini de mahede ettiini iaretle, bilkis kendi somnambllerinin d lemle temas muhafaza ettiklerini, kendilerine hitap edenlere cevap verdiklerini grdn
ilve ederek, bu keyfiyetin sjeye yaplan telkine bal olduunu
belirtiyor. Eer hipnotizr sjeye, benim sesimden baka bir
ses duymyacaksn. diye telkinde bulunursa, o takdirde sje
sadece hipnotizrn suallerine cevap veriyor ve baka hi bir
sesle ilgilenmiyor ki. bu gnk bilgilerimizle bu negatif bir
iitme hallsinasyonu telkki edilebilir.
BERNHEIM'n tasnifi de udur: I. Snf: Sje uyannca her
eyi hatrlar. Bunun dereceleri unlardr:
1. derece: Torpeur, sonnolence Telkine bal olarak rehavet,
scaklk hissi gibi muhtelif ihsaslar.
2. derece: Gzleri kendi kendine amann imknszl.
Telkinle katalepsi tevlidi kabildir, fakat sje bunu bozabilir.
3. derece: Sjenin bozamyaca katalepsi,
4. derece: Telkinle kontrakitrler tevlidi. (Bu derecede
umumiyetle analjeziler de hasl edilebilir.)

4. derece: Otomatik itaat.


II. Snf: Sje uyannca tam bir amnezi iindedir, hi bir
ey hatrlamaz.
1. derece-: Uyannca amnezi; hallsinabilite henz yoktur.
2. derece: Uyku esnasnda hallsinabilite.
3. derece: Hem uyku esnasnda, hem de hipnozdan sonra
devam edebilen hallsinasyonlar telkin edilebilir.
Bu derecelerin her birinden dierine intikalin tedricen olduunu ifade eden BERNHEIM, bu tasnifin de tamamen suni
olduunu, her sjeye gre srelerinin ve intikal kademelerinin
deiebileceini itiraf eder. (B E R N H E I M, II. s: 101-105).
JANETnin tasnifi
Pierre JANET, 9 farkl hal kabul eder:
1. derece: Catalepsie
2. derece: Catalepsie lethargique
3. derece: Catalepsie somnambulique
4. derece: Catalepsie cataleptique
5. derece: Lethargie
6. derece: Lethargie somnambulique
7. derece: Somnambulisme
8. derece: Somnambulisme cataleptique 9. derece:
Somnambulisme lethargique
(F I L I A T R E, s:, 272.)
Gerekten de bir taraftan sjenin ruh ve ahsiyet yapsna,
nevropat veya normal olup olmamasna, dier taraftan da
kullanlan hipnoz usulne ve yaplan telkinlerin (hatta evvelceden sjenin bir hipnoz sahnesine ahid olmasnn) - tarzna
gre, o kadar eitli ve zengin tezahrler vardr ki, hipnotik
fenomenleri kati olarak snflandrma ve kademelendirme hususunda bir ittifaka varlamamtr. Esasen bu durum
muvacehesinde her sjenin hipnoz esnasnda mutlaka geirmesi
icap eden kesin kademelerden bahsetmek gtr.
SON TASNFLER
Son zamanlarda, bilhassa Amerikan
aratrclar DAVS ve HUSBAND, LeCRON ve BORDEAUX

psiik deiikliklerin yan sra somatik deiiklikleri de dikkate


alarak trl tablolar ortaya atmlardr. TAN bunlan kendi
anlaynn nda ve tecrbelerine gre u ekilde
birletirmitir ki bir fikir vermesi maksad ile naklediyoruz:
Transn derinlii Husule gelen Fenomenler
Hipnoidal
Fizik bir geveme. Hafif bir sersemlik. Gz
kapaklarnn titremesi. Gzlerin kapanmas. Zihni faaliyette
bir sknet. Etrafn arlamas.
Gz kapaklarnda katalepsi. Kol ve bacaklarda katalepsi.
Teneffsn yavalayp derinlemesi, nabzn yavalamas.
Arln vcutta duyulmas. Kinestezik hezeyanlar (tam
mskler inhibisyon)
Ksmi amneziler. Eldiven biimi anesteziler. llzyonlar
(taktil, gestatori, olfaktori). Spontan veya dirije edilen ryalar.
Hislerde keskinleme (duymada hava artlarn tayinde). Zaman
dis~ torsiyonu.
Trans bozulmadan gzlerin alabilmesi. Somnamblizm. Tam
amnezi. Tam anestezi. Post-hipnotik anestezi. Fonksiyonel
sarlk, krlk ve paraliziler. Hipermnezi. Kk yalara doru
gitme. Post-hipnotik pozitif veya negatif hallsinasyonlar. Tam
dissosiyasyon. Organik vcut fonksiyonlarna tesir. Psiik tesirle
ciltde vezikl veya bllerin husule gelmesi.
( T A N / s: 24-25.)
Grlyor ki eski manyetizrlerin tasnifi ile en son
aratrclarn bulgular, ana hatlar itibarile olduu gibi
teferruatta da az ok bir birine tekabl etmektedir.
Mesela, hipnoidal hal, LIEBEAULTnun somnolans, eski
manyetizrlerin torpr haline tekabl ediyor. Trans hafif, orta
ve derin diye ayrmakla; arm, katalepsi, somnambl hali diye
sralamak arasnda terim farkndan gayr, pek byk bir ayrlk
yoktur.
imdi fenomenleri ve transm derinleme tarzn grafik halinde
gsteren bir tablo dercediyoruz M, cerrahi mdahele safhalarn
da iaret etmesi bakmndan dikkate deer olan bu tablo,
Thomas O. BURGESSindir.

(Thomas O;. BURGESSdem)


Rakkamlar trans safhalarn ve derinlik derecelerini, siyah eri
de iratasn derinleiini gstermektedu\ Mellif di hekimi
olduul iin, ayrca Hypmodontia bakmndan,
Hypnoanesthesiani di tababetinde tatbikat safhalarn da
belirtiyor: ilk 3 safhada sje reIaxatiotn yani geveme
halindedir; fabat yart-uyanktr. 4 ve 5'inci safhalar atasnda
kavite hazrlanabilip; 5 ve 6 inci safhalar arasnda derin bavitede
callabilir; 6'nc safhadan sonra di ekilebilir, dier cerrahi
ameliyeler arsz ve acsz olarak rahata yaplabilir.
1. Gz kapaklarna titreme. Kol ve bacaklarda arlama*
Lokal hararet telbinleri messirdir.
3. Telkinle kol ve bacaklarda katalepsi tevlidi mmkndr.
Gz kapaklarnn katalepsisi.
uur tamamen yerindedir. Otomatik devri hareketler tevlidi
telkin edilebilir,
Trans aikrdr. Sje, sadece hipnotizr-nn sesini iitir.
Eldiven biimi anesteziler, takt illzyonlar.
Ekstremitelerin ve btn vcudun tam katalepsisi. Atmosfer
alrtlarna kar hiperabite
Trans bozulmadan gzler alabilir. Gzler alnca baklar
sabittir. Telkinle post-hip-natik amnezi tevlidi kabildir.
Uyannca da tam anestezi. Tam anestezi, Post-hipnotik
anestezi. Gz hareketleri koordinasyonumun kaybolmas. Adale
hareket ve reaksiyonlarnda rijidite ve betaet.
Ekmenezi (age Iregression). Pozitif oditif ve vizel
hallsinasyonlar. Btn post-hipnotik fenomenlerin tevlidi
mmkndr.
Btn volonter (yani kendiliinden, spontan) hareketlerin
inhibe olduu (yani nehyedildi-i) stpr (uyuukluk) hali.
FENOMENLER
Yukarda hipnoz fenomenolojisi hakknda topluca bir fikir
vermeye altk ve fenomenleri tasnif hususundaki tereddtleri
belirttik. Aikrdr ki bu glk hipnotik transn ok istikrarsz
bir seyir takip eden, pek labil ve nevi ahsna mnhasr, spesifik

bir hal olmasndan ileri geldii gibi, yaplan telkinlerin,


kullanlan usullerin ve sje ile hipnotizr arasndaki girift
mnasebetin eitliliinden de domaktadr. Hele trl trans
devreleri arasndaki intikal safhalarnn (transition) pek
mtenevvi oluu kesin bir tasnife imkn brakmamaktadr. Biz
aada hi bir sra gzetmeksizin, hipnoz boyunca ortaya kan
sbjektif ve objektif fenomenleri sje ve hipnotizr zaviyesinden anlatyoruz.
SJE NE HSSEDER?
Hipnotize edilen kimseler, hipnotize edilirken ve hipnoz
esnasnda acaba ne hissederler? Bunun cevab aada fenomenler etraflca anlatlrken daha iyi ortaya kacaktr. imdiye
kadar hipnotize ettiim sjelerin hepsi, mukavemet edilmez bir
uyuukluun her taraflarn istil ettiini, gz kapaklarnn
arlap kapandn ve.ondan sonra bir mddet, olup bitenleri
hatrladklarn, sonrasn ise hatrlamadklarn (amnezi) ifade
etmekte ittifak halindedirler. Manyetik usullerle uyuttuum baz
sjeler, paslar esnasnda ellerimden k gibi bir eyler ktn
hissedip grdklerini sylediler.
Sjeler, bilhassa gzlerinin kapanmasna tekaddm eden
anlarda, benim yzmn aydnlanp karardn ve bu arada
yzmn korkun bir grn aldm, ehremde ktan hatlar
belirdiini sylyorlar. Bu kabil illzyonlar gzdeki retina tabakasnn yorgunluuna da atfedilebilir. Transa girdikten sonra
amnezi balyana kadarki safhalar, sjeler, pek iyi hatrlarlar
sonradan. Eer amnezi tam deilse, hatt sjeler, katiyen uyulmadklarn da iddia ederler. Keza, eer trans -derin deilse,
uyandktan sonra kendini zorlayp trans esnasnda olup bitenleri
ksmen veya tamamen hatrlyan sjeler vardr.
Mehur E. BLEULER, bu hususu pek merak ederek kendini
hipnotize ettirmitir. BLEULERin kanaatince, kendini hipnotize
ettiren hpinotizr pek azdr ve bu yzden mukayeseli bir
mahede yapmak g olmakta; sadece sjelerin, lalettayin
kimselerin intibalar ile iktifa olunmaktadr. Arkada Prof. Dr.
v. SPEYRe kendini hipnotize ettiren BLEUER, kendisi de

hipnozla megul olduu iin mahedesi, kendi nefsindeki


intibalar ayr bir deer tamaktadr,LIEBEAULTnun szle
telkin ve baklar fikse etme metodu ile hipnotik transa girmeye
balad zaman BLEULER, eyann hudutlarnn
kaybolduunu, gznde kzarma ve yanmalar baladn, her tarafnn gevediini ve gzlerini kapadktan sonra, gzlerinden
vcuduna doru, ta ayaklarna kadar bir scakln yayldn
hissettiini sylyor. Gzlerinin kendi kendine, mukavemet
edilmez bir tesirle kapandn bilhassa belirten BLEULER,
psiikt olarak kendini kaybetmediini, otoktritiini muhafaza
ettiini de ilve ediyor. phesiz ki trans kfi derecede
derinleseydi, bu otokritik de kaybolabilirdi. (F O R E L, s:351.)
HPNOTlZR NE HSSEDER?
Eer fiksasyon metodu kullanlyorsa, bittabii hlpnotizr de
sje gibi gzlerini sabit ve krpmadan tutarak ona bakmak
zorundadr. Tecrbesiz, zayf, bilgisiz ve hipnoza kendileri de
pek msait olan kimselerin bakasn uyutacam derken,
kendilerinin uyuyuvermeleri tehlikesi vardr. Sjeye szle
yaplan telkinlerin bizzat tesirine kaplarak bir otosjesyona
dmemeye dikkat etmek lzmdr. Mesela Hector
DURVILLEin. iki sjesi. bir gn DURVILLEi beklerken
birbirlerini manyetize etmeye giriirler ve ikisi birden uyur
kalrlar.
Sje gibi hipnotizr de, fiksasyon neticesi, ortalk kararp
aydnlanyormu, eya hudutlarn kaybediyormu gibi bir
lzyona duar olabilirler. Bu hal benim de bilhassa yorgun
olduum zamanlar bama geldi. Fakat hipnotizr, her eyden
evvel kendine hJMm olmasn bilen kimse olmaldr ki sje
zerinde hkimiyet kurabilsin.
Esasen, bilgisi ve ahsiyet yaps msait olmyan kimseler,
kendilerini sadece baarszlklar deil tehlikeler de befcliyen
byle bir teebbse hi girimemelidirler. iyi bir hipnotizr olmann birok artlar vardr elbette... Bu konuda Hipnotizabilite bahsinde tafsilt verilmitir.
KATALEPS

Hafif trans halinde, telkinle ksmi katalepsiler tevlid etmek


kabildir. Zaten sjenin gzlerini kendi kendine aamama-s, gz
kapaklarna mnhasr ksmi bir katalepsinin sonucudur.
(ERICKSON, EM.)
Kol ve bacak gibi etraf uzuvlarnda da telkinle katalepsi hasl
etmelk kabildir. Mesela, sjenin sa kolunu sol elle yukardan
aa svazlyarak kaldrp:
Simidi kolunuz yava yava katlayor. Btn sa kol
adeleleriniz kaskat kesiliyor. Katlayor, kamayor, katlk
daha da artacak bu katlk... Artk oban Mehmet bile kolunuzu
bkemez denir ve gerekten de sjenin o kolu kas kat kesilir
ve o vaziyette kalr. Ve aksi bir telkin yapana kadar, o durumu
muhafaza eder. Dier kolu ve bacaklar da ayn ekilde
kataleptik hale koymak mmkndr.
Bu kabil tecrbeleri pek ok sje zerinde yaptm. Sjeye
byle en acaip pozisyonlarn verilebilmesi, balmumulama hali
flexibilitss cerea denen ve izofrenide grlen durumu
hatrlatmaktadr. Ankara Psikiyatri Kliniinde yaptm bir
demonstrasyonda, sjenin iki kolunu ve bir bacan byle kataleptik hale koyup, uyumakta olduu koltukta, bu pek rahatsz
durumda uzunca bir mddet brakmtm. O srada hazmndan,
bazlarnn sjenin kol ve bacann bkme teebbs
baarszlkla sonlanmt.
Orta derecede trans derin transa yakan safhasnda, btn
vcudu tam bir katalepsiye sokmak kabildir. yle ki, hipnozdaki sje yere yatrlr ve btn vcudunun katlat telkin
edilir. Bu esnada batan ayaa kadar vcudunu boydan boya
svazlamak (manyetik usulle paslar yapmak) katalepsiyi
kolaylatrr. Baz tecrbeciler ni ve kuvvetli bir ses, mesela bir
gongun vuruundan, katalepsi husuln kolaylatrmak! iin
istifade ederler. Bylece sjenin vcudu kazk gibi yekpare bir
hal alr. Adalelerde tam bir katlk (rijidite) hakimdir. yle ki,
biri ensesine, dieri de topuklar hizasna konan iki sandalye
arasnda uzatp yatrlabilir. Bu ekilde katalepsi haline sokup
uzattm 14 yalarnda bir erkek ocuunun stne M kii

birden oturmutuk ve sjede en ufak bir tahammlszlk


olmad gibi, phesiz ki normal zamanda ancak pek idmanl
bir pehlivann adalelerinin ekebilecei bu yk, o ufak tefek
gen ocuk ftursuzca tayordu.
Sahne hipnotizmaclarmm balca gsterilerinden olan bu hal,
seyredenleri pek artr. Bu durumda, sjenin karn zerinde, ta
karanlar bile vardr.
(u hususu iaret edelim: bu katalepsi hali baz sahne
illzyonistleri ve hokkabazlar tarafndan letler yardm ile
taklid edilmektedir ki. bu gsterilerin gerek katalepsi ile bittabii
hi bir ilgisi yoktur. Mesela, stanbul Taksim Belediye
Gazinosunda byle bir hokkabazn gsterisinde bulunmutum.
Hokkabazn szm ona sjesi, mayo giymi bir kadnd.
Hokkabaz onu bir ka el hareketi ile szde hipnotize etti ve
sonra sahneye yass ve uzun, kl veya yatana benzer bir
byk demir ubuk getirdi, demiri yerdeki bir istinatgaha dikine
bir vaziyette yerletirdi. Bilhare ikinci bir ubuu da ayn
ekilde birincisinin uzana koydu ve iki ubuun tepelerine,
ense ve topuklarndan stinad ettirerek, szde katalepsi haline
koyduu partnerini uzatt. Biraz sonra da topuklardaki istinad
ubuunu ekti. Herkesin akn baklar nnde kadn.. sadece
ensesinden istinad ederek yere paralel bir durumda kald. Bu ok
artc grnen numarann i yz ok basittir. Zira mayolu
kadnn salar kuyruk sokumuna kadar uzundu. Aslnda bu
salarn altnda gizlenen elik bir korse vardr ve kadn korsenin
ense ksmndaki bir tertibatla demir ubua salamca istinad
etmektedir ve itopuklarmdaki demir istinad ekilince zahiren
yalnzca ensesine isftinad eder grnmesin ramen aslnda
kuyruk sokumuna kadar uzanan bir istinad sathnda uzanm
yatyor durumda idi. Bacaklarna gergin ve dik uzanm tutabilmesi ise basit bir antrenman meselesi idi. Robert TOCQtTBT,
bu kabil hileli hipnoz numaralarn byk bir vukufla
aklamaktadr. Bkr TOCQUET, I ve II.
Hipnoz esnasnda adale gevemesi (relamtionu) bir balmumulama (flexibilitas eerea) haline; bu da derin transa doru

spontan olarak katalepsiye istihale edebilir. Yani balangta


hususi telkinle elde edilen katalepsi, bilhare kendiliinden bir
fenomen olarak zuhur eder. (R E I T E R, Paul. s: 3).
OTOMATK DEVR HAREKETLER
Katalepside nasl adale hareketleri inhibe edilebiliyorsa, yani
nehyediliyor, gleiyyorsa, adale hareketlerinin arttrlmas ve
otomatik bir hale getirilmesi de kabildir.
Hafif trans halindeki sjeye, mesela her iki elini, nnde bir
biri etrafnda bir ark veya krk gibi dndrmesi ve
mteakiben bu hareketi hzlandrmas sylenip; sonra da, artk,
ne yaparsa yapsn bu hareketi durduramayaca telkin; edilirse,
bu hareketler uzun bir mddet otomatik olarak devam eder. Hele
orta transda sje. bu kabil hareketleri kat'iyen durduramaz. (E RI
C K S O N, s: 87). iin dikkate deer taraf, sjelerin normal
zamanda yorgunluktan devam edemiyecekleri bu kabil
hareketlere hi yorulmazmasna uzun zaman devam edebilmeleridir. Bu halin adele kuvvetindelki gerek bir arttan m,
yoksa hipnotik telkin ile sknt, biteviyelik hissinin bunalts gibi psiik inhibisyonlann izale edilebilmesinden mi ileri geldii
halen mnakaa halindedir.
LIEBEAULTnun trans derecelerini tasnifinde bahsi geen
autonatique rotatoire hareketler bunlardr.
ANESTEZ ve ANALJEZLER
Orta transda vcudun her hangi bir blgesinde hudutlar
dilendii gibi tyin edilmek art ile, hissiyeti iptal edilmi gibi
anestezi blgeleri hasl etmek kabildir ve bu hal, histerideki
fonksiyonel anestezilere benzemektedir. Ancak burada hdisenin
kendiliinden deil, hipnotizenin telkinlerine bal olarak ortaya
ktn unutmamak lzmdr. (CHAUCHARD, II.)
Mesela, ...imdi sa kolunuzda elimle iaret ettiim ksmdan
aas hissiyetini tamamen kaybedecektir.. denir ve bu esnada
hipnotizr eli ile anestezi hududunu iaret ettii gibi, anestezi
tevlidi istenen ksm da elle svazlanr. Ve, ..artk bu blgenin
hissiyetini tamamen iptal ettim. Oras tamamen ujyutUj, hi bir

ey, hi bir ac duymuyor. Bakla kesilse bite katiyyen hi bir


ac duymazsnz. diye ilve edilir.
Eer transn derinlii elverili ise tam bir anestezi ve analjezi
yani temas ve ar hissinin iptalini husule getirmek kabildir. Bir
toplu ine ile bunu kontrol etmek gerekir. ayet kontrol menfi
netice verir de sje gerek mimikleri, gerekse o uzvu ekmek gibi
bir mdafaa reaksiyonu veya sz ile ac duyduunu belirtirse, o
zaman ..haklsnz, ok iyi bildiniz, uyumann derecesini
kontrol etmek istemitim. imdi uyuma artyor, artyor. O
blgedeki hissiyeti tamamen iptal ediyorum.. diyerek
svazlamaya ve telkine devam etmelidir.
Beklenen analjezinin hasl olup olmad, en mnasibi, steril
inelerle kontrol edilmelidir. Bu maksatla elektrik tentbihleri de
kullanlabilir. Sjenin kendi kendisine her hangi bir kontrol
ameliyesi yapmasna sureti katiyede kalkmamaldr. Zira sje
kendini fena halde zedeliyebilir. Anestezi ve analjeziyi sigara ile
yakaralk da kontrol etmek kabildir. Anestezi tamsa, s-jeler
katiyyen reaksiyon vermez ve hi bir ey hissetmezler. Steril
ine olmad zamanlarda bu eit kontrolleri, sigara ile, daha da
demonstratif olduu iin pek ok sje zerinde m teadct
defalar yaptm. Katalepsi bahsinde zikrettiim tecrbelideki
sjede, katalepsi ile beraber anestezi de hasl etmitim;
hatt Ankara Psikiyatri Klinii Doenti Dr. Muharrem
ZSAN ve Dr. Fuat Aziz GKSEL, bizzat sigara ile kolunu
yakarak sjedeki analjeziyi kontrol etmilerdi..
Anestezilerin tam veya blml (diskriminatif) olmas da
mmkndr. Mesela dokunma hissine aid anesteziye mukabil,
hararete kar hassasiyet muhafaza edilebilir.
Anestezi ve analjezi sahalarnn hudutlarn, tamamen keyfi
olarak, hi bir hissi dermatoma tbi olmakszn tyin edebilme
hususu, pitiatik anestezilere pek benzemektedir. Sjenin ac
hissetmemesi, ar ve temas impulslannn beyne intikalindeki
bir inktadan deil, onlarn idrakine ait tamamen psiik bir
vetireden domaktadr, yani tamamen fonksiyoneldir.

Netekim, bu hususu tahkik iin bir sjemiz zerinde Prof. Dr.


Kzm DAYOLU ile beraber elelktroansefalografik bir tetkik
yaptk. Hipnotik transda olan sjenin kol, bacak ve bir yz
yarmnda, telkinle anestezi tevlid ettikten sonra; ine, sigara
atei vs., ile muhtelif arl tenbihler yaptm. Her seferinde,
tenbihlerin merkezi sinir sistemine intikali, E. E. G. trasesinde
kendini belli ediyordu. Fakat bu esnada sje, olup bitenleri fark
etmedii gibi, hipnotik uykusunda rahata uyuyordu. Ancak
uyandktan sonra yank ve ine yerlerinin acsn duymaya
balad.
Hipnotik anestezide galvanik cereyanla tenbih tecrbeleri de
yaplm ve gz bebeklerinde (pupillalarda) bir reaksiyon,
nabzda bir deiiklik mahede edilmemitir. (TAN, s: 26).
Yalnz taktil histe deil, iitme, grme koku ve tad alma duyularnda da anesteziler tevlid edilebilir. Bylece fonksiyonel krlk, sarlk., ilh, hasl edilebilir. ERICKSON, ayn ekilde renk
krl de hasl ettiini bildirmektedir
Derin transda, post-hipnotik anestezi ve analjeziler de elde
edilebilir. Yani sjede hipnotik transdan ktktan sonra da
devam eden anesteziler tevlidi kabildir. Fakat, bu post-hipnotik
anesteziler sonradan pek dikkatle izale edilmelidir. Zira sje iin
zararl olabilir. (ERICKSON).
Btn bu fenomenlerin hipnozun cerrahi tatbikat bakmndan
nasl geni ufuklar at aikrdr ki hipnozun tptaki yeri
bahsinde buna temas edecek ve rnekler de zikredeceiz.
HPERlESTEZLER
Orta ve derine yakn trans halinde sjelerde hiperestezi de
tevlid edilebilir. Daha 150 sene evvel eski manyetizrler, duyularda duyma (hassasiyet) derece ve keskinliinin
arttrlabileceini, duyu organlarnn daha da
hassaslaabileceini bittecrbe gstermilerdi. Keza birok
hipnotizrler - bilhassa TRMNER - a kar hassasiyetin
telkinle arttrlabileceini; V. BEAUNIS ayn halin iitme
duygusu iin de varid olduunu tecrbelerle ortaya
koymulardr. (D O K S A T, II. s: 753; TISCHNBR, s:26).

Temas hissinde olduu gibi, koku alma, grme duyularnda da


normal ve mtad hudutlar aan bir hassasiyet temin etmek kabil
oluyor. Maamafih baz ahslarda tabii olarak bir duyu keskinlii
bulunabilecei hesaba katlrsa, normal fizyolojifc hudutlar
zorlayan bir dikkat teksifi hdisesinin bahis mevzuu olduu
sylenebilir.
Hava artlarm anlamada da mutd d bir hassasiyet ve
kabiliyet hali hasl edilebiliyor (hyperacuity to atmospherie
conditions).
Keza zaman tyini kabiliyeti de keskinlemektedir. (LeCRON, I. s: 242, 397 ve 401).
LLZYONLAR
Orta transa giren sjelerde temas hissine ait (taktil) illzyonlar
hasl edebilecei gibi. mesela bir soan sjeye gl diye
koklatmak veya elma diye yedirmek; suyu viski diye ii-rip
sarhoIulV tevlid etmek kabildir. Sahne hipnotizrlerj bundan
faydalanarak skseli gsteriler yapmaktadrlar. (Malm-durki
illzyon mevcut bir eyay baka trl idrak etmek, mesela, ipi
ylan sanmak demektir).
FELLER
Tamamen fonksiyonel mahiyette feller tevlid etmek, baca,
kolu tutmaz hale koymak mmkndr. Anestezide olduu gibi,
bu felleri post-hipnotik halde temadi ettirmek de Ikabil-dir ve
keza bunlarn dikkatle izalesi gerekir. Bu fellerin piti-atik,
fonksiyonel paralizilere benzedii aikrdr.
SOMNAMBL HAL
Derin transa doru ortaya kan bu hal, tabu uyurgezerlik
(somnambulisme naturelle) haline pek benzemektedir ve zaten
bu yzdendir ki suni uyurgezerlik, provoke somnamblizm
(Somnambulisme artificielle, somnambulisme provoque) gibi
adlar verilir, M. de PUYSEGURn 1783 deki bu kefi -ki
tarihede tafsiltn verdik - Somnose adn da alr.
Tabii uyurgezerlik (somnambulisme naturel veya spontane):
Hipntik somnamblizmi daha iyi anhyabilmek iin, tabii
uyurgezerliin ne olduunu hatrlatmak faydal olacaktr.

Somnamblizm, uyku bozukluklarndan Parasomniler


bahsine girer.
Parasomnileri, serebrospinal, vejetatif ve psiik diye 3e
ayran ROGERe gre, somnambiizm psiik
parasomnilerdendir.
ocuklarda ve adolessan (khil) yalarda sk grlr.
Baz hafif ekilleri vardr: ocuk yaltandan kalkar;
odasnda, bir eye arpmadan, baz hareketler yapar. Bir ka
kelime telffuz eder v uyanmakszm tekrar yatana girer,
uykusuna devam eder. Ertesi gn hibir ey hatrlamaz. Byle
ocuklar, somnambl halinde gezinirlerken kolayca
uyandrlabilirler.
Daha ar ekillerinde: motor otomatizm daha da ileri
gidebilir. ahs kalkar, giyinir, odasn terkeder. Olduka
kompleks ve garip bir takn hareketleri ve fiilleri icra eder.
Somnambller kendilerini zararl aktlardan korurlar.
Uyandktan sonra amnezi ekseriya itamdr, yani hi bir ey
hatrlamazlar.
LHERMITTE, uyurgezerlerin, gzlerine flemek suretiyle
kolayca uyandrlabileceklerini belirtir. Bu hususun, hipntik
transdaki sjenin ayn usulle uyandrlmana benzemesi ayan
dikkattir. Uyurgezerlerin, somnamblizm halinde iken gzleri
kapal, kollar ileri uzanm olarak dolatklarna dair zan,
yanltr ve karikatrlerin, filimlerin uydurmasdr. Aslnda
byle bir ey yoktur ve uyurgezer, gzleri ak, fakat uykuda bir
otomat gibi hareket eder.
RISER, byle hastalarda sgjestibilitenin iddia edildiinin
aksine bir kaide olmaktan uzak bulunduunu sylemektedir.
Byle vakalarda temaruz (simulation) veya sara (epilepsi)
ihtimalini de dikkate almak lzmdr.
Epilepside bu otomatizm daha iddetlidir, motris bir impulsion
mev-auubahistir. Hasta kalkar, odasn, evini terkeder; yrr,
koar, nne kana arpar; dzenli hareketlerden ziyade baz
raptuslar grlr ve birden bire alr; post-epileptik konfzyon
geirir; amnezi mutlaktr.

ROGERe gre hakiki somnamblizm, ne epilepsiye ne de


pitiatizme baldr. Daha ok bedenen itirak edilmi, yaanlm
bir rya hali mevzubahisdir. Uykunun tesiri altnda psikomotris
bir liberasyona baldr. Psiik aktiviite aikrdr:
Somnambllerin bir eye arpmadan dolamalar, karlarna
kan manialar grdklerine dellet eder.
Epilepsi mevzuu bahs olmasa bile, somnamblizm
vakalarmda hastaya verilen barbitrikler iyi gelen bir il
tekil eder. (BAHAR,: 25.)
CHAUCHARD, somnambl halini yle tarif ediyor: Uyuyan
bir ruh, uyank bir vcuda kumanda eder. Adale tons ve
motrisite normaldir; fakat ne d leme ait bir uur vardr, ne de
sjenin gerek bir iradesi bahis konusudur. Vcut, uyumakta
olan beyinden gelen emirlere itaat etmektedir. ineonscient (gayr
uuri) bir aktivite vardr. Sje ancak ryasn ilgilendiren ey
iin uyanktr, ve o ey onu harekete getiren idee fixei (fikri
sabiti) takip etmek iin zaruridir. Geriye kalan her ey
inhibisyon iindedir. Yani burada elektif bir inhibisyon bahis
konusudur. Somnamblizm katapleksinin zdddr. Zira
katapleksde uyuyan bir vcut zerinde sanki uyank bir ruh
kanatlarn rpp duryojr gibidir. (C H A U C H A R D, I. s: 2122).
Trans derinletirilen sjeye, imdi uyumaya devam edecek,
fakat gzlerinizi aacak, hatt kalkp yryecek-, dolaacak, ve
konuacaksnz. dendii zaman, sanki uyanm gibi gzlerini
ap- emirleri ifa ettii grlr. Bu telkinler yaplrken ba
parmakla sjenin tepesini outurmak, somnamblizmi
kolaylatryor.
imdiye kadar hipnotize ettiim kimselerden, derin transa
sokabilecek kadar yakndan megul olduum ve bir ka tecrbe
yapmak imknn bulduum baz sjelerde, birok defalar somnambl halini elde ettim. Ankara Psikiyatri Klinimdeki de
monstrasyonumda, hipnotize ettiim sje, byle bir vaka idi ve
orda, trans esnasnda gzlerini ap, kalkp yryen je, hzrun
tarafndan alenen mahede edildi.Keza istanbulda kliniimizde

de bir baka sjemde ayn fenomeni klinikteki arkadalarla


beraber mahede ettik.
Hipnotik transm fenomenolojik tezahrlerinin en dikkate
deer ve demonstratif olanlar somnambl safhasnda ortaya
kmaktadr.
HALLSNASYONLAR
Orta transda da hafife hasl edilebilen hallsinasyonlar, derin
ve somnamblik transda, bariz bir ekilde husule getirilebilirler.
Somnambl halindeki bir sje, kendisine yaplan telkine tbi
olarak, mevcut bulunmayan objeleri grr veya mevcut olanlar
grmez, tam bir hallsine gibi hareket eder. Faraza, yerde bir
ylan bulunduu ve o ylan ezmesi sylense, topuklar ile
mevhum ylan ezer. Byle pozitif hallsinasyonlar gibi,
negatiflerini de teMn etmek kabildir. Mesela, aslnda var olan
bir eyann, faraza bir masann orada bulunmadm telkin
edince, sje onu grmez ve hatt yrrken o masaya arpar.
Sjenin hipnotizrnkinden gayr hi bir sesi duymyaca
telkin edildikten sonra, dier btn barmalara ve seslenmelere
ramen kimseye cevap vermeyii, lkin hipnotizrn hitaplarna
rahata cevap vermesi de iitme sahasnda negatif bir
hallsinasyondur.
Daha da dikkate deer bir fenomen, gerek pozitif, gerekse
negatif hallsinasyonlarm, post-hipnotik olarak da devam ettirilebilmesidir. Yani telkin edilen her hangi bir hallsinas-yon,
sje tamamen uyandrlmadan zuhur ettii ekilde, uyandrldktan sonra da devam ettirilebilir. yle ki sje, tam bir
hallsine gibi hareket eder. Bu konuda, biraz aada, posthipnotik telkinler faslnda izahat verilecektir.
RYA GRDRME
Transdaki sjeye hipnotizr, diledii ryay grdrebilir.
Normal uyku uyumakta olan bir sjeyi uyandrmakszm, szle
telkin yaparak uykudan hi kmadan veya pek hafif bir yar
uyku halinin intikali ile hipnotik transa sokmak ve dilenen
ryay grdrp, hipnozdan lkararak. normal uykusuna
devamn salamak kabildir; ve hipnoza mukavim sjelerde bu

usl denenerek onlar hipnoza elverili klmak mmkn olmaktadr. (B R U N, I. s: 73-81).


FREUD, uuraltna itilmi arzularn, ryada, klk deitirip
sembollere brnerek zuhuruna dair nazariyesinin teerbi
teyidini hipnozda bulduunu belirtiyor ve Dr. SCHRTTERin
bir vakasm zikrediyor. Derin hipnotik uykuya sokulan ahslara, baz cinsi hadiseleri rya eklinde grmeleri hipnotizr
tarafndan emredilince, bu tarzda provoke edilen seksel (cinsi)
materyelin sembollere brnerek; zuhur ettiini SCHRT-TER
1912den itibaren teerbi olarak gstermitir. Mesela bir kadn
sjeye dostlarndan bir zat ile cinsi alka tesis etme eklinde bir
hipnotik rya grmesini emredince, o zat hipnotik ryada, elinde
bir seyahat antas ile zuhur ediyor ve antann zerinde iri
harflerle unlar yazl bir etiket vardr: Yalnz kalm kadnlar
iin (F R E U D, I. s: 33).
Byle kumanda edilen dirie ryalarn psikoterapi bakmndan nemi pek byktr. Hipnoterapi tekniinde, ya bir
fobiyi izale etmek iin bilhassa telkin edilen imajlarla bir altrma tedavisi, veya telkin edilen bir imaj ve sahneden sonra
ryann gidiini tamamen sjenin uuralt imajinatif faaliyetine
terkederek bir psikoanaliz tedavisi yapmak mmkn olmaktadr.
(S C H N E C K, J. M.)
Robert DESSOILEn hipnozdan mlhem olarak gelitirdii
le reve eveille dirie tedavisi, hastalar yar karanlk bir odada
bir divana uzandrarak, relaxation musculaire halini (adale
gevemesini) temin ettikten sonra deta yar-transda olan sjeye
teorin edilen imajlarla rya grdrme esasna dayanr. (D E S S
O I L E, s: 302, 346).
Bedri RUHSELMANn ruhi infisal(dissociation psyehologique) adn verdii metod da DESSOILEn usulne benzemektedir. (RUHSELMAN, s: 527-540).
AMNEZ
Hipnotize edilen sjelerde mahede edilen en dikkate deer
fenomenlerden biri de ksmi amnezi (hafza kayb, olan biteni
hatrlamama) dr. Derin transa girdii halde trans esnasnda olup

bitenleri, uyandrldktan sonra kendini zorlyarak hatrlayabilen


pek az sje istisna edilirse, sjelerin hemen hepsi, hipnotik
transtan byk bir aknlkla karlar. Hipnotik uykunun ancak
balangcn hatrlyabilen bu sjelerde, orta ve derin trans
esnasnda olup bitenler hakknda tam bir amnezi vardr. Trans
esnasnda sjeye yaplan telkinlerle, bu amnezinin olmas veya
olmamas da temin edilebilir. Fakat, olup bitenleri hatrlamamas
eklinde hi bir menfi telkinde bulunulmad halde, ratd
olarak sjeler, orta transtan sonra - bilhassa derin transta cereyan eden hdisat katiyyen hatrlamazlar.
Bu hal o kadar karakteristiktir ki, birok sjeler, srf hi bir
ey hatrlamadklar iin, uyuduklarna ve uyutulduklarma bile
inanmazlar. Ben, birok sjeyi. trans esnasndaki ar hissinin
iptalinden (analjeziden) istifade ederek kolunu veya elini sigara
ile hafife yaktktan sonra uyandrmak, suretiyledir ki gerekten
uyutulduuna inandrabilmiimdir. Bittabii transda sigara
yannn acsn duymayan sje, hipnozdan karldktan sonra
yank yerlerinin szsn duymaya balaynca, hayretle o
nahiyelere baktktan sonradrki ancak; ikna olabilmektedir.
Amneziye bal bu inanmazlk o kadar tipiktir ki, hzrunun
ahadetine bile inanmyan ve saat farkn dahi phe ile
karlayan sje, bir mddet uyuduunu kabul etse dahi, hipnoz
esnasnda konutuuna, kalkp yrdne bir trl ihtimal
verememektedir. Keza bu tam amnezi dolaysiyle zaman
mefhumu da kaybolmaktadr. (L e C R O N, II. s: 5-100); 143174). yle ki hipnotize edildii an ile uyandrlp arasnda bir-iki
saat geen sjelerde bile, sanki bir ka dakika gemi gibi A.,
imkn yok inanmam! te biraz evvel beni uyutmaya altnz
ve uyutamadnz, sadece bir ara hafif aratrdm hissettim, o
kadar. diye srarlara ahit olmuumdur.
BERNHEIM, hipnozdan sonra byle amnezi hali gsteren
sjelerin, byk, srarlardan sonra, amneziden kurtularak olup
bitenleri hatrlyabildiklerini gstermitir. uuralt izahlarna
temel tekil eden bu mahedelerden FREUD, nevrozlarn mekanizmasn izahda ve psikanaliz teorisini kurmakta ok istifade

etmitir. Fakat bizzat BERNHEIM dahi amnezideki bu bilhare


zail olabilmenin her zaman kabil olmadn, bazen ksmi
olduunu ve derin transa giren sjelerdeki tam amnezinin izale
edilemediini kabul etmitir. (B E R N H E M, II).
u nokta calibi dikkattir ki, bu amnezi hali, sadece uyankla
mahsustur ve eer sje tekrar hipnotize edilirse, bir evvelki
seansta, trans boyunca olup bitenleri btn teferruat ile hatrlar
(ekmnezi). Ve eer bunlar artk unutmamas, uyandktan sonra
da hatrlamas telkin edilirse, hatralar uyandktan sonra da canl
kalabilir.
Uyanklk zamanna dair her hangi bir hatrann da hip-notik
telkinlerle unutturulabileceine, daha sonra tekrar
canlandrlabileceine ait tecrbeler de vardr. Ancak burada hdise, bir teypin eridini siler gibi bir unutturmann deil, hatralarn gaynuura itilerek hatrlanabilmesinin nlendiini
gstermektedir.
ZAMAN TAYN ve ZAMAN DSTORSYONU
Hipnoz altnda hiperestezi ve hipermnezi ile beraber
(hipermnezi ve ekmnezi, hipnotik fenomenlerin son bahsi
olarak! ilerde anlatlacaktr). Zaman tyini kabiliyetinde bir
keskinlik de ortaya kmaktadr. Bilhassa post-hipnotik
telkinlerin icrasnda, zaman tyinindeki bu. isabet derecesi pek
hayret vericidir. Maamafih bu vesileyle iaret edelim ki hipnoz,
insanda zaten meknuz baz kabiliyet ve hasselerin barizlemesini
kolaylatrmaktan baka bir ey yapmamaktadr. Netekim
sabahleyin filn saatte yanmak arzu ve iradesi ile yatan birok
insanlar, (bir kendi kendine telkin -autosuggestion- ile) o saatte
elifi elifine veya bir ka dakika kala uyanabilmektedirler.
Amerikan aratrclarnn zaman distorsiyonu (time distortion) adn verdikleri fenomen ise udur: Hipnoz altndaki
sjelere bir ka saati bir ka dakika veya bir ka dakikay bir ka
saat gibi geirtmek mmkn olmaktadr. Bilhassa otohip-noza
kabiliyetli kimseler bylece bir otogjessiyonla hissettikleri
zaman ksaltabiliyorlar. (COOPERveERICK-SON).

Filozof E. KANTn zaman a priori bir form olarak kabul


eden felsefi telkkisindenEINSTEINin izafiyet teorisine
kadar trl grleri tedai ettiren bu fenomen, hafza ve zaman
problemine yeni klar tutar mahiyette grnmektedir ki bu
mesele zerinde ok durmak lzm geliyor.
POST-HPNOTK TELKNLER ve FULLER
Hipnoz altnda sjeye yaplan telkinlerin ruhi ve bedeni (psiik
ve somatiki) eitli messiriyetleri vardr ve yaplan telkine tabi
olarak, bu tesirlerin tezahrlerine istikamet ve ekil verilebilir.
Fakat bir telkinin, sje transdan karldktan sonra, yani
uyanklkta da tesirini devam ettirmesi veya muayyen bir
zamanda o tesiri icra etmesi istenirse, bu durumda bir posthipnotik telkinden bahsedilir.
Anestezi ve analjezilerin, negatif ve pozitif hallsinasyonlarn
byle post-hipnotik telkinlerle, sje hipnozdan ktktan sonra
da devam ettirilebileceini belirtmitik. Lkin bunlardan en
ayan dikkat olan, sjenin trans esnasnda verilen post-hipnotik
emirleri (yani. uyandktan sonra, evvelceden tayin ve telkin
edilen belirli bir saatte icras istenen emirleri) bilhare,
uyandktan sonra, emre dair hi bir ey hatrlamamasna ramen
belirli bir saatte yerine getirmesidir. Ve burada en artc husus,
post-hipnotik emirlerin elifi elifine zamannda ifa-sdr. Ortada
hi bir saat olmadan, stelik hipnozdan, amneziye bal bir
zaman distorsiyonu-nun agkmh iinde uyanan sjenin
evvelceden verilmi bir emri hi bir ey hatrlamakszn bir
itepi, ataklk (impulsion) tarznda ve tam zamannda ifa etmesi,
hatta niin o ii yapt sorulduunda bir bahane uydurarak bunu
rasyonalize etmesi, zerinde durulmak gereken bir fenomendir.
Yaplan ie (icra edilen fule) bir bahane uyduruvermek
eklindeki rasyonalizasyon, uuraltndan (idden) gelen arzunun,
speregonun sansr karsnda, kendini ego da realite
prensibine uydurarak nas tahakkuk yolu bulduuna dair
psikanalitik izah iin, parlak bir tecrbi misal tekil ediyor.
Post-hipnotik emirlere ait ilk tecrbem, vaktiyle zmirde ilk
hipnoz denemelerimi zerinde yaptm sje Z. hanmda

olmutu. Sjeyi ikinci uyutuumdu ve tecrbeyi gstermek


zere zmir Devlet Hastahanesi Dahiliye Mtehasss (bilhere
Bahekimi) Dr. Cell YARKIN ve bir ka dostum da bizde
idiler. Hepsi ile de sje, o gece ilk defa tanyordu ve bititabii
arada resmiyyet vard. Hipnoza baladm srada saat 21.10 idi.
Trans esnasnda sje, hayli uramamdan sonra derin devreye
girdi. Ve o zaman sje Z. hanma uyandktan sonra saat tam
22,50de misafirlerden Recai KTEM beyin mendil cebinden
mendilimi almasn, 23,15de de sokak kapsn ap dar
kmasn ve kap tokman dardan vurarak kapy almasn
emrettim. Bu telkini sjeye byk srarlarla ve sadece glp
elenelim diye rica ediyorum, haydi fcana sz veriniz Z. hann.
Tekrar ediniz ltfen ne yapacanz. Evet... saat lle 10 kala
Recai beyin mendilini alacaksnz, lli eyrek gee de sokak
kapsn ap dar kacak ve tokma vuracaksnz. diye
emir-telkini (tekrarlatarak kabul ettirebilmiimdir. Zaten posthipnotik telkinlerde bu tekrar tekniinin ve sjenin
muvafakatinin ihmale gelmez bir nemi vardr, baar
bakmndan.
Saat 22,05de sjeyi uyandrdm. Ve artk onunla hi
ilgilenmedik. Umumi mevzular ald. unu da kaydedeyim ki
sjenin saati yoktu ve ortalkta da hi bir saat brakmam, hatta
kol saatlerimizi de gizlemitik.
Bir zaman sonra sje Z, gzlerini o gece henz tantt ve evli
bir zat olan misafir R. KTEM beye ve onun ceket cebindeki
mendile dikti... Deruni bir mcadele geiriyor gibiydi, hafif
skntl... derin nefesler alarak bir dakika kadar bakt, bakt...
Sonra azimli ve kararl bir zahiri grnn rtmeye alt
heyecanla, kalkt, gitti ve mendili ekip ald. Bir lhza mendile
bakt, akabinde de yz, kpkrmz oldu: ey, mendilinizi
nereden almtnz beyefendi, pek beendim de. affedersiniz i
buyurunuz... diye gayet mahcup iade etti ve yerine dnd.
Gizlice saatlerimize baktk, 22,51 idi.. #
38 yalarnda mahcup bir dul olan Z. hanm, bu hafif
hareketini unutturmak istercesine kesine bzlmt.

Konumalar eitli konularda devam ediyordu. Bir ara Z. hanm


gzlerini bir noktaya dikip, sk sk heyecanl nefesler alarak,
dakikalarca deruni bir mcadele geirdikten sonra azimkar
admlarla fakat bir dtomat gibi gitti, sokak kapsn at, dar
kt ve kap tokman bir ka defa vurdu. Dnerken rahatlam
gibiydi. Lkin Ne oldu? Birisi mi geldi? diye sorulunca,
mahcup ve akn Hi... glelim diye... ey... aka yapmak
istedim de... eklinde kekeliyerek izahat vermeye alt. O
anda saat tam 23,20 idi. Yeni tand ve henz resmi olduu
kimselerin yannda byle hafiflikler yapmasna pek sklm
olacak ki fazla kalmak istemedi ve msaade diledi.
ilk post-hipnotik emir, yani mendili almak, sjenin kolayca ifa
edebilecei bir fiil idi ve deruni mcadelesi pek ksa srmt,
ikinci emir ise, 5 dakikalk bir gecikme ile iddetli bir deruni
mcadeleden, sonra, ancak icra edilebilecek bir garabette idi.
Sjenin uyanklktaki uuru ile kabulnde glk ektii
emirlerin ifasnda byle gecikmelere sk rastlanr. Hatta baz
emirleri sjeler, emrin ifas gereken anda byk bir sknt ve
deruni mcadele geirmelerine ramen, ifa dahi - etmiyebilirler.
Byle mahedelerim de vardr. Bu hal psikasteniklerin
impulsionlar ile mcadelelerine pek benzememektedir ki hem
izah hem de bir tedavi yolunu bize iaret ediyor.
mdi, bu fenomen u problemi karmza karyor:
a) Acaba sje, post - hipnotik emrin ifas nm isabetle nasl
tayin edebiliyor ?
Bu meseleyi zaman tayini ve zamann distorsiyonu bahsinde
iaret etmitik. Bu hususta bir yn speklatif izahlar yaplabilir.
Paviovcu grle, i organlarn ileyiine ait impuls-larm
dzenine bal biyolojik zaman kriterinden doduu da ileri
srlebilir. Ama btn bu izahlar tatminkr deildir.
b) Acaba emirler, ne kadar zaman sonraya kadar ifa edilebilir?
Baka bir diyile, post-hipnotik emrin verilmesi ile emrin if as
gereken an arasndaki zaman ne kadar uzun tutulabilir? Dakika
m, saat mi, gm m, ay m, yl m ?

Ben ahsen, 3 gn denedim, ksmen baarl oldu. yle ki, S.


adnda gen bir erkek sjeme, 3 gn sonra, saat tam 11 de
klinie gelip beni grmesini transda emretmitim. Sje bir
fakltenin fotoraf teknisyeni idi ve o gn, vazifeten, hastahaneden hayli uzak bir semtte bulunuyormu. O esnada, i icab
refakatinde bulunduu arkadalarm Dr. H. KARAMAARALI,
sjenin tam saat llde Dr. Recep beye gitsek ok iyi olur, imdi
hastahanededir, hem yemei de orda yeriz. diye iddetli bir
arzu izhar ettiini, fakat hastahaneye 2 saatlik bir mesafede,
stelik ok acele yetitirilmesi gereken bir ile megul olduklar
iin ve otomobil de bulmak imknszl karsnda, bu arzuyu
isafa frsat bulamadklarn, bilhare bana nakletti.
Bir post-hipnotik emir verirken, phesiz ki onun realize
edilebilme imiknlarn da hesaba katmak lzmdr.
Literatrde bir sene, hatta daha sonras iin post-hipnotik
icraata dair kaytlar vardr.
Bu fenomen, insanlar acaba beyinleri gramafon plklar gibi
daha nceden kader tarafndan doldurulmu kuklalar mdr ?
rade, irade-i cziye, irade-i klliye mnasebetleri nedir?
Kaderin emirlerini rasyonalize ederek ifayla megul robotlar
myz ? Levhi mahfuz., ilh. tarznda metafizik dncelere de
yol ayor.
c) Acaba sjelere her trl fiili, post-hipnotik emirlerle
yaptrmak mesela cinayet ilettirmek, hrszlk ettirmek kabil
midir ?
Bu sualin cevab, hal tartlan girift bir problemdir ki
Hipnozun tehlikeleri ve mahzurlar faslnda Adli tp ve hipnoz bahsinde ele. alacaz. u kadarn iaret edelim ki, bir
insana normal zamanda yapamyaca eyleri, hipnozla yaptrmak imknsz derecede g, hatta gayr kabildir. O kadar M
sjeye ok srar edilirse, en derin bir transdan dahi karak
uyanabilir de..,
c) Acaba sje, post-hipnotik emri ifa ederken, iinden gelen
bir arzuyu (bir impulsioMa) rasyonalize ederek mi fiil haline

getiriyor; yoksa, tam icra esnasnda kendiliinden bir muvakkat


hipnoza m giriyor ?
Baz aratrclar sjelerin o esnada otomatik olarak bir
hipnotik trans haline girip emri ifa ettikten sonra transdan
ktklarna kanidirler. (F U R N E A U X) Biraz evvel bahsettiim sje Z. hanma ait mahedelerim, o esnada sjenin
gzlerini sabit dikip; sk sk nefes alarak emri ifa etmesi, bana
da bir otomatik trans dndrmt. Fakat baka birok
sjelerle yaptm tecrbelerde, emrin ifas srasnda byle bir
trans hali mahede etmedim. Transm o anda pek ksa srd
ve gelip getiini iddia etmek de gtr. Zira komplike bir emrin
ifas zaman ister, ve anlk translar buna nasl yetebilir? Mesela
bir sjede una rastladm. Sje, Bafra Sigaras n katiyyen
sevmiyen ve daima Yenice ien bir tiryaki idi. Uyannca benden
bir Bafra sigaras isteyip imesini emrettim. Uyandrdktan
sonra sje, yenice sigarasndan yakt ve imeye balad. Posthipnotik emrin icra zaman gelince, birden bana doru dnd ve
pek tabii bir eda ile Recep bey bana bir Bafra verir misiniz?..
Bu sigara houma gitmedi de diye sigaramdan istedi, verdiim
Bafray hazzedercesine imeye koyuldu, Allah Allah ben
Bafra sigarasn hi sevmezdim, houma gitti halbuki?. diyerek
hayretini de belirtti.
Rasyonalizasyon hemen daima post-hipnotik emrin impulr
sion tarznda ifasndan sonra veya ifas srasnda ifade ediliyor
grnmektedir.
Literatrde bu problemin incelenii ile ilgili pek ok mahede
kaydedilmitir. Mesela BERNHEIM, bir sjesine, hip nozdan
ktktan sonra arkada M. CHARPANTIERnin emsiyesini
almasn ve sokaa kmasn emreder. Sje o belirli saatte,
kendisine aid olmyan emsiyeyi alr ve darya kar. Halbuki
hava ok ak ve gnelidir. BERNHEIM sjeye ne yaptn
sorar. Hava alyorum diye cevap verir. Niin, scak m ki?..
dediinde Hayr, ben bazen gezinirim cevabn verir; fakat,
Amma bu emsiye M. Charpantiernin emsiyesi denince,
sje, Ya?., alnz yleyse, ben benimki sanyordum da, aldm

yere gtryordum. diye tevile kalkr. Burda rasyonalizasyon


aikrdr. (F I L L O U X, s: 26).
ERICKSON ve karsnn bu hususta hayli incelemeleri vardr.
ERICKSON, Hipnotize edilen sjeye post-hipnotik olarak baz
fiilleri ifa etmesi iin emir verildiinde, kendiliinden, o emrin
ifas nnda bir hipnotik trans hasl olur. ok ksa mddet devam
eden bu trans, post-hipnotik fiilin ifasna direkt bir mnasebetle
bal olarak ortaya kmaktadr ve grne gre post-hipnotik
emrin ifasnda, cevabi muamelenin esasl bir ksmn tekil
etmektedir. Bundan baka, post-hipnotik icrann bir (ksmn
tekil eden bu trans hali hdisesi, zuhur edebilmek iin, ya bir
telkin veya bir emri bittabi trans esnasnda verilmek art ile
icap ettirmektedir... Post-hipnotik harekete balanmas nnda
uur sathna kan bu emir, bir trans halinin vasatnda kendini
uura kabul ettirebilmektedir. demektedir.
(LeCRONveBORDEAUX, s: 128-,129).
Bana yle geliyor ki emrin ifas annda sjeye ve post-hipnotik
emrin mahiyetine gre deien farkl psiik durumlar hasl
olmaktadr. Eer trans bir uur blnmesi, dalmas
(dissosiyasyon) hali olarak kabul edilirse, bu fenomende, ihtimal
dissosiyasyon derece ve sresindeki farklar mevzuu bahistir.
d) Acaba sjeler srar edilir ve hafzalarn zoriariarsa, posthipnotik fiilin hipnotizr tarafndan hipnoz esnasnda yaplan bir
telkinin sonucu olduunu hatruyamazlar m ?
BERNHEIM bu hatrlamann kabil olduunu gstermitir.
Ancak pek derin trans esnasnda olup bitenleri sjeler umumiyetle mutlak olarak hatrlyamyorlar.
Eer bilhare amnezinin teesss edemiyecei bir trans
safhasnda bir telkinde bulunulmusa veya amnezi hali kuvvetini
kaybetmi ve post-hipnotik hareketin icrasndan evvel telkin
hatrlanmsa, isteyerek kabul ettirilmi veya zorlama ile icras
telkin edilmi olan bu emir, icra edilecek derecede geliememi
olduundan, kendiliinden husule gelen trans ortaya kmayacak
ve hatt bu emri ifa hususunda sje bir tercih imknna da

kavuabilecektir ki baz post-hipnotik emirlerin ifa edilmemesi


bu yzdendir.
S.E. adndaki bir hanm sttjeye vazodaki gllerden birini
sobaya atmas eklinde bir posit-hipnotik emir vermitim.
iekleri, hele gl ok sevdiini bilhare rendiim bu
hanm, emri ifa etti ve bu fiilinin hayreti iinde, belki de
rasyonalizasyon glnn sonucu olarak, kendisi transda iken
bunu benim istediimi hatrlad.
Burada problemin halli, amneziye, dolaysiyle transn derinlik
derecesine ve yaplan telkinin mahiyetine bal grnyor. Zira
derin transa girmi sjelerin ou tam bir amnezi iinde, trans
esnasnda olup bitenleri ve bittabii post-hipnotik fiile ait telkini
de katiyyen hatrlamyorlar. unu da ilve edeyim ki, sjeler bu
post-hipnotik amnezi yznden post-hipnotik emrin ifasnn
(kendileri hi bir ey hatrlamadklar iin) etrafta uyandrd
tebessmler dolu hayretten holanmyor ve rahatsz oluyorlar.
Bir sjem, bana, kendini robot gibi tehir edilmekten ve
hissetmekten holanmadn, bir daha hi bir post-hipnotife
emir vermememi rica etmiti ve byle bir sz almadan tecrbeye
rza gstermez olmutu.
FZYOLOJK FONKSYONLARA TESR
Hipnozun psiik ve somatik tezahrlerini, bir arada ortaya
ktklar iin ayrd etmeden sraladk.
Hipnoz esnasnda gerek kendiliinden (spontan), gerekse
telkinlere tbi olarak zuhur eden fizyolojik deiikliklere dair
son zamanlarda eitli cephelerden pek ok incelemeler yaplmtr. Bu kabil fenomenlerin inceleniinin tarihi, eski manyetizrlere kadar uzanr. Lkin tbbi gelimeyi gz nne alarak,,
en yeni tecrbelerden bahsetmeyi tercih ediyoruz.
Hipnozun adele tonusu ve otomatik, adele hareketleri bakmndan tesir sahasn belirtmitik. Burada fizyolojik tesirlerden
bazlar tebarz ettirilecektir.
Hipnoz esnasnda direkt veya endirekt telkinlerle irademiz
dnda alan sinir sistemi (nrovejetatif sistem) ve onun
fonksiyonlar zerinde messir olunabilmesi pek hayret ve ilgi

uyandrcdr. Psiko-somatik hastalklarda, psiik faktrlerden


mtevellit hastalk grupunun etiyolojisini ve mekanizmasn aydnlatmak bakmndan bu sahadaki tecrbeler pek kymetlidir.
Daha ziyade Avrupal Alman, Danimarkal ve skandinav aratrclar tarafndan etd edilen bu sahadaki tecrbelerin belli
ballarn belirtiyoruz.
Nabz ve Kalb atm
Direkt telkinlerle, hipnoz altndaki sjelerde, kalb ve nabz
saysnda bir artma veya azalma tevlidine dair mehedeler ndirdir ve bazlarnca da phelidir. Fakat endirekt telkinlerle ve
heyecan (emotion)larm etkisinden istifade etmek suretiyle
nabz ve kalb atm hzna tesir etmek kabil olmaktadr. (S E-G
U I N, A.C. s: 73).
Ben bir valbada direkt telkinlerle -yani sjeye imdi kalbiniz daha yava alacak Daha hzl atacak eklinde telkinlerle- kalb atm saysnda dme ve artma mahede ettim.
Fakat bu vakada hipnotizrn srarndan ve ses tonundan bir
heyecann sirayeti ihtimali mevzuubahisdi. Asl dikkate deer
mahedem sje S. bey zerinde oldu.
...Bir gece sje bir gda zehirlenmesi geirmi ve diyareler,
kusmalar ile sabah etmi. Ertesi gece ise bana sz vard.
Gndz de iinde yorulduu iin, o gece ge vakitlere kadar
oturulmasn gerektiren toplantmza gelemiyeceini bildirdi.
Fakat pek hatrl bir misafirin ricasn kramyarak ksa bir
zaman iin gelip gitmeye raz oldu.
Sjeyi hipnotize ettikten sonra, yle bir telkinde bulundum:
S... hey, dn gece o gda zehirlenmesinden yorgun
dmsnz. stelik zehirlerin bir ksm hal vcudunuzda.
Vcudunuz bunlarn bir ksmn yakyor ve bir ksmn da itrah
ediyor. imdi mhim bir ameliyeye girieceiz. Normal olarak
vcudunuzun, tabii temposu ile bu ii baarabilmesi iin 2 gn
gemesi lzm. Halbuki bu iki gnlk metabolizma faaliyetini
15 dakikaya sdrarak hzlandrmak kabildir. imdi kalbiniz daha fazla arpacak, kannz damarlarnzda byk bir sratle
ceveln edecek, sk sk nefes alacaksnz... bu hal 15 dakika

kadar srecek ve siz bu mddetin sonunda zehirleri


vcudunuzda tamamen yakm, eritmi olacaksnz. yle ki
uyandnz zaman dip diri olacaksnz hatta bana sabaha kadar
bile oturabileceinizi alenen syliyeceksiniz. Haydi balyor.,
kalbiniz hzlanyor...
Bu esnada sjenin nabz dakikada 70 kadar idi. Telkinlerden
sonra nefesleri sklat gibi nabz da hzlanmaya balad. O
derece ki bir ara saydm nabzn, 100 idi; az sonra 120 oldu ve
140a kadar kt. Yz kzarm bir durumda sk soluyan sje
terliyordu da. Bu vaziyeti 15 dakika devam ettirmekten korktum
ve 10 dakikann sonuna doru, Artk lzumlu ameliye
tamamland, zehirleri attnz ve yaktnz, imdi ok sakin ve
dinlenmi bir vaziyettesiniz, kalbiniz normal olarak dakikada 70
atyor... eklinde telkinlerde bulundum. Sje uyandktan sonra
gerekten ok zinde ve dinlenmi bir vaziyette idi, hatta bana
dnerek Doktor bey sabaha kadar oturabilirim artk,
yorgunluum falan kalmad dedi ve ge vakte kadar da sahiden
oturdu.
Yukarda anlattm mahedemde her ne kadar direkt bir
telkinle kalb atmnn arttrld ve azaltld rahata sylenemezse de, bu baarnn heyecan (emotion) ile ilgisini iddia da
gtr.
imdi yaplagelen tecrbe ve mahedeleri nakledelim:
BAUMLER (1917), hipnozun balangcnda, sjede nabz
artmas, eksitasyon ve huzursuzluk gibi hallerin bulunduunu
mahede etmiti.
MAX LWY (1918) de buna benzer bir tecrbede ayn
neticeyi almsa
-da onun sjesi sakindi ve nabz telkinle azalabiiiyordu.
Paroksismai taikardili bir kardiak nevroz vakasmda hipnotik
telkinle kalb atmn normal sayya kadar indirmeye muvaffak
oldu.
F. DEUTSCH ve E. KAUF (1923), drt ajede aadaki testi
yaptlar: Kolay bir ii uyankken ve hipnoz altnda telkinle
yaptrdlar. Hipnoz altnda telkinle yaplanda sjeler ii daha

kolayca icra ediyorlard. Hipnoz altnda kalb atm says


(frekans) kesik kesik (intermit-tant) olarak bir arlt
gstermektedir. Ar bir i de yine ayn ekilde, hipnozlu ve
hipnozsuz olarak yaptrlm ve her iki durumda da kalb atm
saysnn artt mahede edilmitir. Hipnoz altndaki telkin ile
(basit i, kolay ig eklinde telkinle) istirahat eden bir sje, bu ii
kendi bana yapan vakadakinden daha az bir kalb atm says
gstermitir. Bunu u ekilde izah ediyorlar; Mnasip ekildeki
bir hipnotik telkinle emosyon (emotion = heyecan) unsuru izale
edilmi oluyor! Bu mellifler, be kardiak nrotik vakasmda
telkin vastas ile nabz adedini (pul-sasyonu) arttrmaya ve
ayn zamanda post-hdpnotik telkin ile de emos-yonlar izale
etmeye ve dolaysiyle hastalar tedaviye de muvaffak oldular.
Paul ASTRUCK (1922#, mnasip telkinler vastasile hipnoz
altnda, nabz saysn hem ykseltmeye hem de drmeye
muvaffak oldu. Nabz saysn arttrd zaman E.C.G.da p
dalgasnda dili bir hal alma, iftlileme (ikileme) gibi
deiiklikler husule geldiini tespit etti. Nabzn
yavalatlmasnda ise p dalgas veya bunun bigemine (ikilemi) hali kayboluyordu. (Bigemine p dalgasnn nabza aksedii
yledir: Bu bariz olarak hissedilebilen bir birine ok yakn, yan
yana iki vurutur ve bunu bir duraklama faslas takip eder.)
H. CRAMER ve E. WITTKOWER (1930), Hipnotik telkin
altnda tevlid edilen heyecan halleri esnasnda, 8 sjede nabz
saysnn dakikada 60 kadar fazlalaarak sratlendiini (yani
120130a ktn) gsterdiler. Bu sjelerde, E.C.G,
(elcktrokardiografide) hi bir deiiklik tespit edilememitir.
Baz vakalarda, x gua tetkiki yani radyolojik tetkik yaplm ve
hipnotik olarak uyandrlan heyecan altnda kalbin hafife
genilediini tespit etmilerdir.
Waither BIER (1930), Nabz saysnn hipnotik telkin ile tevlid
edilen skn esnasnda dtn ve yine hipnotik telkin ile
meydana getirilen ajitasyonda ise mutedil derecede ykseldiini
gstermitir. E.C.G.lerdeki skn halinde, P.R,T dalgalarnda
hafif bir ykseli mahede olunmutur.

A.. F. JENNESS ve C-L, WIBLE (1937) uyku esnasndaki


kalb atm ile hipnoz esnasndaki arasnda fark aratrmlardr.
Bunun iin 4 erkek ve 4 kadn sje kullanmlardr. Normal
uyku esnasnda alelade stirahat haline nazaran nabz saysnda
hafif bir dme mevcuttur.
Hipnoz altnda da ayn fark durumu mahede edilmitir.
E.C.G. deiiklikleri gerek uyku gerekse hipnoz hallerinde bariz
deildi.
Berlthold STOKVIS (1938), 10 normal ve 10 hipertansiyonlu
sje zerinde test yapt. Nabzda, hipnozun balangcnda,
hafife bir ini; hipnozdan uyandktan sonra ise normale doru
ykseli tespit etti. Sknet verici telkinler nabzda hafif bir ini,
buna mukabil anksiyete (silkinti) yapan telkinler dakikada 50
kadar artma husule getirdiler. Ar,...kanma ve altrma gibi
telkinler, anksiyetedekinden daha az olmak zere, nabzda artma
tevlid etmilerdir. Palpitasyona (arpmtya) kar direkt telkin,
nabz zerinde hi bir tesir yapmamtr.
H. LEINSORGE ve G. KLOMBIES (1949), dikkatli ve
ihtimaml bir seri aratrmada, telkin edilen (soukluk, scak,
anksiyete, haz, ar, ak, fke, irenme ve nefret, korku... ilh,
gibi) emosyon ve sansasyonlarn, nabz ve E.C.G. zerine tesir
ettiini gsterdiler. E.C.G.deki deriiklikler, mevcut olmakla
beraber, vazh deildi. Nabz says ise, hemen hemen her
vakda tesir eden heyecann derecesine gre deierek ortaya
kmt, En bariz tesirler, scak, souk ve korku ile elde edilrmitir. (Kaytlar grafiklerle de tespit edilmitir.)
(R E I T E K, Paul.J. s: 243-245.) SEGUIN (1951),, bir
sjesine, sjenin evvelce geirdii bir kaza sahnesini telkinle,
hallsinasyon halinde tekrar yaatarak korku tevlid etmi ve bu
srada nabzn 70 den 130 a ktn, bu halin 30 saniye
srdn ve ancak sjenin teskininden sonra zail olduunu
mahede etmitir. (SEGUIN, s: 73.)
Yine ayn mellif, ASTRUCKun elektrokardiogramla da
tespit edilen (flutter) flatter ve (fibrillation auriculaire) atriyum
fibrilasyonu <elde edebildiini naklediyor, (s: 74.)

Kan basnc
F. DEUTSCH ve E. KAUP (1923), kendi eserlerinde hipnozun
kan basnc zerindeki tesirini bildiriyorlar, t telkini vastasiyle
hafif tansiyon ykselmesi grmlerdir Bu hafif bir i gren
normal haldeki in-sanlarn tansiyon ykselmesinden daha az bir
ykselme idi.
H. CRAMER ve E. WITTKOWER (1930), hipnoz altnda
heyecan halindeki kan basnc deiikliklerini etd ettiler ve
artn 40 mm Hgye yani 4e kadar (mesela maksima tansiyon
12 ise 16 oluyor) bir art mahede ettiler.
BER, 14 sje zerinde yapt (tecrbelerinde, ki bu
tecrbeler deiik artlar altnda yaplmtr, hipnozun
balamasndan hemen sonra kan basncnda hafif bir dme
grmtr. Maamafih baz zamanlarda hi bir deiiklik
mahede edilmemitir. Anksiyete telkini 15 mm Hgye kadar
varan hafif bir artma husule getirmitir.
Teneffs
A.F. JENNESS ve C.L, WIBLE (1937), tecrbelerinde hipnoz
altndaki teneffs deiikliklerini incelediler. Normal uyku
esnasnda frekans ve amplitdde bir azalma meyli mahede
ettiler; fakat alelade istirahat ile hipnoz altndaki istirahatteki
teneffs arasnda, bir fark bulmadlar.
Mide ve Mazm
Birok mellifler de hipnozun mide ve hazm prosesss
zerindeki tesirlerini incelediler.
G. HEYER (1922) hipnoz altnda ve post-hipnotik telkin
vastas ile, besleme (yani muhayyel olarak yemek yedirme)
testleri yapt. Bu testler esnasnda gda maddesinin
verilmesinden sonraki 23 dakika -zarfnda telkin ile midenin
boaldn mahede etti. Alman neticeler, telkinin mahiyetine
ve verilen gda maddesine (ekmek, st vs.) gre deimektedir.
Yaplan telkine tabi olmak zere mide usaresinin ifraz hem
kuvvetlenmekte, hem de 25 dakika devam etmektedir; daha
sonra ise azalma husule gelmektedir. fraz, kuvvetli derecede
peptiktir. Ve asid muhtevas da deimektedir.

Eer hipnoz seanslar ksa zaman aralklar ile tekrarlanrsa,


usare ifraz azalmaya balar ; fakat bir haftalk faslalarla yaplan
yeni Tpnoz seanslarile telkin sonucunda ise, tekrar yksek
derecede artar. Yemek yemeyi mteakip, holanma ve korku
tarzndaki heyecanlar telisin edilirse, ifrazda bir azalma
mahede edilir. fraz arttran telkinden -evvel ve sonra yaplan
atropin zerki, ifrazda bir azalma ve asiditede dmeye sebep
olur. Pilocarpine enjeksiyonu ise telkine bal olmakszn yani
zt telkine ramen, ifrazda artmaya sebep olur.
R. HEILIG ve H. HOPF (1925), de HEYER gibi testler
yaptlar. Eer hallusinatuar yani muhayyel bir yemek yeme,
sjede telkin ile uyandrlrsa, ve bilhassa sjenin holand
yemeklerin hayali ile telkinde bulunulursa, mide usaresinin
miktarnda (tpk asid muhtevada olduu gibi) bir artma tevlid
eder. Bunun aksi halde ise, yani holanl-myan bir gda hayali
telkini ile, mide usaresinin miktarnda olduu gibi asid
muhtevasnda da bir azalma hasl olur. Fakat bu miktar ve asid
muhtevas deiiklikleri umumiyetle ufalatr.
Kontrast madde verildikten sonra yaplan radyolojik tetkikler
ise, o esnada, telkin yaplmakta olan sjelerde motilitenin yani
mide hareketlerinin arttn gstermitir. Buna mukabil ikrah
telkini yaplan vakalarda mide peristaltik hareketlerinde azalma
olduu grlmtr.
O. LANGHEINRICH (1922), muhayyel olarak tereya yeme
telkininden sonra mide ve onikiparmak barsa (duodenum)
fonksiyonlarn tetkik etti. Neticede peptik mide usaresinin
ifraznn bariz olarak arttn grd. Et suyu yeme telkini
yaplan vakalarda ise, yarm saatlik bir d mteakip, hafif
miktarda safra ve tripsin ifraz mahede edildi.
A. B. LUCKARDT ve R.L. JOHNSTON (1924), 21 yanda
bir erkek sjede Ewald yemeinden sonra yaplan hususi bir
hipnotik telkin ile yani sadece telkin ile, asiditede artma husule
getirdiler
Yalnz bana hipnoz ile yani hususi bir telkin yapmadan
yedirilen yemekten sonra pek hafif bir ifraz artmas grdler.

Ewald yemei verilmeksizin, sadece hipnozda bu yemei


hayalen yedirmi olma telkini yaplmak suretiyle, tpk hakiki
testte olduu gibi ifraz miktarnda artma mahede ettiler. Ve
hatta ifraz kurbunun balangcndaki mtad dme olmakszn
ve hi bir gda alnmad halde, bu ykselme vaki olmaktadr.
Hipnotik telkin ile husule getirilen bu mide usaresi artmas, 1
saatten 2 saate kadar devam etmi ve bu hayalen yemek yeme
telkinlerinin tekrar, evvelce olduu gibi, yeni artmalar tevlid
etmitir. Midenin dolu oluuna dair yaplan telkinler, ifraz
kurbunda ayrca baka bir deiiklik meydana getirmemitir.
Safra ifraz
E. WITTKOWER (1928), haz, anksiyete eklindeki telkinlerle
safra ifraznda artma mahede etti. Taciz edilmi olma hali
Itevlid eden hipnotik telkinlerde, ifrazda azalma grlmtr. Bu
telkinlerden sonra atropin yapld zaman, safra miktarnda hi
bir deiiklik olmad. Bu mellif taciz telkihleri yaplan vakada
safra ifraznn azalma sebebini, safra kanallarndaki spazma
balamaktadr. Bu sebepten, psiik faktrlerin barsak
tkanmalarnda ve safra talarnn meydana geliinde rol
oynadna iaret etmektedir.
F. DELHATJGNE ve K. HANSEN (1927), tek bir sjede,
hipnotik telkin ile imajiner (muhayyel) olarak yedirilen yemek
esnasndaki mi^ de ve duodenum ifrazlarn, daha nce mide
drenaj yaptktan sonra tetkik ettiler. Sjeye, bol tereya
srlm biskvi, ikolata, domuz pirzolas ve dana kzartmas
(nitzel) yeme telkinleri yapld; bu telkin
mide ifrazndaki asid, pepsin ve lipaz kuvvetle arttrd.
Bununla ilgili olarak duodenumda tripsin, lipaz ve diastazm
artt mahede olundu. Burada her ey, hakiki bir yemekte
kantitenin yani miktarn olduu kadar, kalitenin yani lezzet, tad,
koku gibi keyfiyetlerin de ifraz zerine tesir ettiini
gstermektedir.
Bbrek fonksiyonlar
Hipnoz esnasndaki bbrek fonksiyonlar R. HEILIG ve H.
HOFF (1925) tarafdan tetkik edilmitir. Bu i iin 10 sje

kullanmlardr. Bu sjelerin arlklar tecrbelerden evvel ve


sonra dikkatle tartlmtr. Ayrca direz, dansite, NaCl
(Volhard), Itotal fosfat (Neumann) tayin edilmitir. Her bir
sjeye 3 seri tecrbe tatbik edilmitir. Bunlardan birisi, telkinsiz;
dier ikisinden biri menfi, dieri de mspet telkinli olarak
yaplmtr. Her sjede semnamblistik bir hal meydana
getirilmi, telkine 2 il 4 saat mddetle devam edilmitir, ve her
yarm saatte ibir alman idrar numuneleri muayene ve tahlil
edilmitir. Tecrbeye tekad-dm eden gn, yine her bir sjeye
1500 cms mayi ve 8 g. NaCl ihtiva eden gda verilmitir.
Mellifler, hipnotik.olarak yaptklar menfi, yani idrar
miktarm azaltc, bir telkinle su, tuz ve fosfor retansiyonuna
sebep olmulardr. Aksi istikamette yaplan bir telkin ise idrar,
klorr ve fosfor- trahn arttrm ve bu da ayrca, sjedeki
arlk deimeleri ile de teyiden gsterilfiitir.
H. MARX (1926) aratrmalarn sjeleri 12 saat a ve susuz
braktktan sonra yapmtr. Sabah idrarnn dansitesi ve miktar,
hipnozun husule getirilmesinden hemen nce lld; transdan
evvel, trans esnasnda ve transdan sonra 23 saat gemesini
mteakip, kanda hemoglobin tayinleri de yaplmtr.
Hipnoz altnda su ime telkinleri yaplm ve bu esnada
sjenin eline bo bir bardak verilmitir. Yarm saat sonra sje,
yaplan telkin ile bir post-hipnotik amnezi iinde uyandrlmtr.
12 tecrbe, tamamiyle niform neticeler vermitir. yle ki,
idrar miktarnda 400 il 500 g. artma; dansitede 1025den
1002ye kadar dme; telkinden 12 dakika sonra ikinci idrar
art ile birlikte hemzaman olarak kanda bir hemoglobin d
grlmtr.
Hipnoazdan sonra da yine bir hemoglobin dmesi ve idrar
artmas entaya kmtr.
Sje su ime telkini tecrbeleri yapldktan sonra ve amnezi ile
uyandrlmasn! mteakip, sporitan bir susuzluk hissi duymakta
idi.

Hipnozla birlikte, fakat su ime telkini yaplmadan sadece


anksi-yete telkini yaplan kontrol tecrbelerinde hi bir
deiiklik mahede edilmemitir.
Farmakodinamik testler
H. MARCUS ve E. SAHLGREN (1925), hipnotize edilmi 3
sjeye, adrenaline, pilocarpine ve atropine zerki suretiyle icra
ettikleri farna-kodinamik testler tatbik ettiler.
Pilocarpine ile yaplan mstesna, adrenalin ve atropinin
reaksiyonlarnn zayflatlmasnn telkinle kabil olduunu
mahede ettiler,
Lkositler
P. GLASER (1924) alimanter lkositozu olan 5 ahs tetkik
etti. Hipnoz altndaki sjelerde lkosit saymn, sabit rakamlar
elde edene kadar tekrarlyarak yapt.
Yemek yeme telkini yapld. Ve sjede lkosit miktarnn sanki
gerekten yemek yemi gibi artt grld. Lkosit saysna ait
rakamlar, yemek yeme telkininden nceki seviyesine dene
kadar, telkine devan edildi ve bu d elde edildi.
Btn bu ttkikler, hipnotik hayali bir yemei telkinin, lkosit
saysnda ykselme tevlid ettiini aka gsterdi. Ayn-- ahs,
hayali olarak yedirilen ile, gerekten yedii bir yemee kar
ayni fizyolojik reaksiyonu vermektedir.
Mellif lkosit saysndaki alimanter oynamalarn, vejetatif
tonus deiiklikleri ile kabili izah olabilecei kararma vard.
E. WITTKOWER (1929), her 5 dakikada bir mukayeseli
saym yaparak emosyonel (heyecan) lkositozlar, hipnozlu ve
hipnozsuz olarak inceledi. Bu hususfta 30 test yapan mellif,
tecrbeleri, hipnotik olaiak telkinle tevlid edilen heyecanlar,
post-hipnotik heyecani ryalar ve uyankken husule gelen
heyecanlar esnasnda yapmtr. Burada kullanlan heyecanlar,
holanma, sknt, sevgi, nefret vs... eklinde olmu; bunla?
motor dearjlar ile birlikte veya dearj olmakszn hipnotik
telkinle tevlid edilmitir. Emosyonel telkin yaplmakszn icra
edilen hipnoz altnda, tpk normal uykuda olduu gibi lkosit
says normal veya normalin hafife stnde bulunmutur.

Hipnozlu veya hipnozsuz heyecan altnda ise lkosit saysnda


dikkat ekici bir artma (mmste 5000 kadar) olmutur.
ALTENBURGER ve KROLL (1929), 15 sjeyi kronaksi
bakmndan tetkik ettiler. (Chronaxie, 1909 da L. LAPIQUE
tarafndan teklif edilen bir terimdir ve malm olduu zere,
elektrik tenbihine kar bir sinirin hassasiyet derecesini ifade
eden bir rakkamdr. Kronaksi ne kadar byk ise o sinirin
hassasiyet derecesi de o kadar az demektir.) Bu tecrbelerde
hipnotik telkinin yksek bir kronaksiyi.rheobase sabit kalmak
artiyle, drd mahede edildi. Mesela, 0,24ten 0,Oa
kadar... Telkinle azaltlan sinir hassasiyetinde, kronaksinin
0,28e kadar artt mahede edildi. Melliflerin kanaatine
gre, psiik messi-riyete bal vejetatif deiiklikler,
periferdeki tesirlerim sempatik sinir sistemi vastasile icra
etmektedir.
LEVINE (1930) el ayasnn derisinin elektriki mukavemetini,
uyank halde, uyku esnasnda ve hipnoz altnda mukayeseli
olarak tetkik etti. Normal uyku esnasnda aikr bir mukavemet
artmas; hipnoz hafinde ise, normal uykudakine nispetle daha
zayf artmalar tespit etti.
Kan ekeri
Hipnoz esnasnda telkinle, kan ekeri muhtevasnn da
deitirilebileceine dair fikir ve iddialar eitlidir.
MARCUS ve SCHLGREN (1925), 4 sjeyi incelediler. Bu
sjeler aslnda sadece su imelerine ramen, ekerli su itikleri
telkin edilince, kan ekeri muhtevasnda ykselme gsterdiler.
Buna mukabil, bir ksm vakalarda, sjelere ekerli su itikleri
telkin edilmesine ramen kan ekeri miktarnda bir deiiklik
olmamtr.
Ayn maksatla adrenalin zerki de tecrbe edilmitir. Gerek bir
adrenalin zerkinin kan ekerini ykselttii malmdur. Sjelere
saf su njekte edildii telkin edilerek, hipnozlu ve hipnozsuz
olarak, gerekte adrenalin zerki yaplmtr. Hipnozsuz olanda
adrenaline bal kan ekeri ykselmesi grlmtr. Hipnozlu
tecrbede ise, sjelerin 3nde yine normal reaksiyon grlm,

yani kan ekeri ykselmi; fakat birinde, kan ekeri ancak ufak
bir artma gstermitir, Yani hipnotik telkin, adrenalinin gerek
tesirini tahfif etmitir,
GIGON (1926), somnambl haline getirilen 4 eker
hastasnda, tel-iin ile pankreas fonksiyonlarn arttrarak, kan
ekerinde dme tevlid etti. Bu mellif ayn zamanda, sjelere
adrenalin zerki yapld telkininde de bulunarak bir tecrbe
daha yapt. Netice ayan dikkat olarak, .kan ekerinde dme
eklinde tecelli etti. O kadar ki, baz defalar, kan ekeri
kymetleri, hipnozdan evvelki safhadakinin yansna kadar dm olarak bulunmutur.
NIELSEN ve GEERT-JORGENSEN (1928), tad
hallsinasyonlar mahiyetinde hipnotik telkinlerle veya sknt
(anksiyete) soku ile, kan ekeri deerinde her hangi bir
deiiklik tevlidine muktedir olamadlar.
Serum Kalsiyum ve Potasyumu
GLASER (1924), histeriden muzdarip 4 sje zerinde
tecrbeler yapt. Bunlar emosyonel (heyecani) bakmdan
ajitasyon gsterdikleri srada yksek serum kalsiyumu
kymetleri veriyorlard. Uyankken veya hipnoz altnda iken
yaplan telkin vastas ile, bu kymetler normale dt.
KRETSCHMER ve KRGER (1927), 5 normal sjede, kann
kalsiyum muhtevasna, telkinle (tesir etmeye muvaffak
olamadlar. Bunlardan 3, anormal kalsiyum seviyesi
gstermekte iken, telkinsiz alelade hipnoz altnda kalsiyum
kymetleri hafif bir dme gsterdi. Hipnotik telkin ile tevlid
edilen heyecan halinde ise yeniden ykselme oldu.
SCHAZILLO ve AMBRAMOV (1928), nrotik sjelerde,
kalsiyumun olduu gibi potasyumun da hipnozla deiiklikler
gsterdiini tespit ettiler. Alelade skn tevlid eden hipnoz ile,
K/Ca kosyan, deimedi. Fakat, hipnotik telkinle tevlid edilen
neenta sempatik sinir sisteminin aktivitesini arttrd, buna
mukabil vagusun aktivitesini azaltt tespit edildi. Aksine
olarak, znt telkin edilirse, netice de bunun zdd olmaktadr.

Melliflerin burada vardklar sonu, deiikliklerin kk


olduu merkezindedir.
Kam Viskositesi
KIRSCHENBERG (1925), 10 vakada, hipnoz hali meydana
getirdikten 1 saat sonra yaplan tetkikler sonucunda, kan
lzuciyetinin (vis-kosite) spontan olarak azaldn mahede
ettiler.
Metabolizma
GESSLER ve HANSEN (1927), metabolizma tetkikleri
yaptlar. Hipnotik telkinle tevlid edilen souk hissine bal kaz
derisi (yani souktan tylerin diken diken olmas) halinde,
kuvvetli bir metabolizma artmas mahede ettiler. Dk bir
shunette yan gerek bir soukta, ise, hipnotik telkin ile tevid
edilen umumi bir seaklk hissi ile sjelerde hi bir titreme ve
kaz derisi halinin ortaya kmad mahede edildi. (Halbuki
sarfedilen oksijen miktarnda maksimum % 3 nisbetinde artma
oluyordu.)* (R E, I T T E R, s: 245-250)
REITTERin kendi mahedesi daha da ayan dikkattir. yle
diyor: ..
Ben bizzat kendim, obesytesi ve myxedomas olan bir
hastada,
sene 1952 (bazal metabolizma 75 idi) her gn yaptm
hipnotik telkin ile, nihayet tiroid guddesindeki kan dolamn
arttrmay, bazal metabolizmay 110a ykseltmeye ve vcut
arln normale indirmeye muvaffak oldum. (R E I T T E R,
s: 250)
GOLDVVYN (1930), alelade hipnoz altnda 18 normal
insanda, bazal metabolizmay drmeye muvaffak olmutur.
Mellif, bu srada sadece nabz ve teneffste hafife bir
yavalama olduunu, fakat kan basnc kan hemoglobin yzdesi,
lkosit ve eritrosit saylar, kanda non-proteik azot, re, eker ve
kreatinde hi bir deiiklik olmadn bildiriyor.
Ate
KRAFFT-EBING ve dier mellifler, enfeksiyz
hastalklarda, hipnoz vastasile, apyrexia yani ate drme

tevlid edebildiklerini bildiriyorlar. Keza yine hipnotik telkin


vastas ile baz sjelerde normal vcut hararetinin 39,2 dereceye
kadar ykseltilebildii, yani bir hipertermi tevlid edilebildii
mahede edilmitir. (R E I T T E R, s: 250)
Hipnozun nrovejetatif fonksiyonlar zerindeki messiriyetine dair almalar devam etmektedir.
REITTER, iki asistan SONNE ve De LINDE ile beraber,
hipnozun kan dolam ve teneffs zerindeki tesirlerini etraflca
incelemiler ve deiiklikleri grafiklerle de tespit etmilerdir.
Ayrca, Kopenhang niversitesinde TYBJAERG-HANSEN
<1949) ve onlarla beraber SONNE ve GEORG, (1949) ayn konuda, evvelki mahedeleri teyid eden travaylarn neretmilerdir. (LeCRON, I. s: 250).
Btn bu mahedelerin psiko-somatik hastalklarn gerek
etiolojisi, gerekse tedavisi bakmndan tad byk ehemmiyet aikrdr.
Daha 1848 de BRAID, kalb darabanna hipnoz altnda tesir
etmefc suretiyle tedavi ettii palpitasyon vakalanndan bahsediyordu. Daha sonraki ve hele son zamanlardaki aratrmalar
gsteriyorki hipnozun tedavi metodu ve vastas olarak endikasyon sahas sanldndan daha da genitir.
Yukarda naklettiimiz ve bahsettiimiz tecrbeler,
emosyoniar vastas ile endirekt telkinler kullanmak suretiyle
vejetatif fonksiyonlara tesir edilebildiini aka gstermektedir.
Hipnozun fizyolojik fonksiyonlara tesiri bahsinin
balangcnda belirttiimiz zere, her ne kadar direkt hipnotik
telkinle kalb atm zerinde tesir tecrbeleri pheli ise de, ndir
de olsa bu kabil tecrbelerin mevcudiyetini iaret etmeden geemiyeeeiz.
BRAMWELL 1913-de bu kabil tecrbeleri belirtmektedir. Dr.
ALCOOCK, direkt telkinle, nabz dakikada 80den 100e
karmaa ve bunun akabinde yine direkt hipnotik telkinle 100den 60a indirmeye muvaffak olmu ve bu hususu ayrca sfigmograf (sphygmograph) ile de tespit etmitir. Lloyd TUCKEY,
(1921) telkinin kalbin ileyii zerindeki tesirini belirtirken ok

dikkate deer bir vaka zikrediyor. Dr. Haek TUKEin kr bir


ahsda, direkt telkinle deil, fakat endirekt bir telkin ve onu
douran heyecanlarla, senkop tevlid ettii bu hdisede, kr
sjeye, bacanda bir yara ald ve oradan durmamacasma
kan [kaybettii telkin edilmi ve bu esnada sanki kan akyormu hissini vermek iin lk su aktlmtr. Ve senkop lmle
neticelenmitir. (Van PELT, II. s: 268).
Hetero veya oto-sjessiyonun mucizevi tesirleri, Hint fakirlerinde ve yogilerinde daha yakndan mahede edilmitir.
Paranormal Fenomenler hakkndaki bir etdmde bu konuya
temas etmitim. 1930da Paris Tp Fak. Kardioloji Klinii efi
Dr. Therese BROSSEun Hindistana kadar gidip hint fakirleri
zerinde yapt aratrmada, pnmograf, kardiograf ve
elektrolbardiograf ile yapt kontrollerde, yoginin vcudunun
btn fonksiyonlar ile canbaz gibi oynayabildiini ortaya
koymas, psikhenin soma zerindeki messiriyetinin en beli
ispat delillerini ihtiva etmektedir. Solunum sistemi
bakmndan bu hakimiyet, teneffs tamamen durdurmaya ve
nefes durmas (apne) fazn satlerce srdrebilmeye kadar
varyor. Baz yogiler, stelik kendilerini bu apne vaziyetinde
topraa, en sk tbbi kontrol artlar iinde gmdrp, 10 saat
yle gml kalabiliyorlar. Yogi izgili ve dz adelelerine
keyfince kumanda edebiliyor, barsaklarn istedii an tahliye
edebiliyor. EleMro-kardiografi ile de tespit edildii zere kalb
ve kan dolam ritmi, yogi tarafndan tam bir itaat altna
alnmtr. Btn uzuvlarn ileyiine, eahna, bir orkestra
efinin icraclara emretmesi gibi hkmedebildii, bu sayede
yoginin genliini uzatabildii., vs. de tespit edilen hususlar
arasndadr. (DOK-SAT, II, s: 835).
Ayn hususu ngiliz hekimleri de mahede ve tespit etmilerdir ve yoginin otohipnoz veya otosgjessiyonla, kan dolamn yavalatt, nabznn hissedilemiyecek bir raddeye indii ve bu bir nevi k uykusu gibi letarji halinde, fakirin kendini muayyen bir zaman toprak altnda gmdrerek kalabildii
ileri srlmtr (v a n PELT, II. s: 268).

WOLBERG de direkt telkin ile nabz saysnn arttna dair


vakalar zikreder Fakat kardiovaskler semptomlarn daha
ziyade emosyonlarla ilgili olduu muhakkaktr. FULTON,
emosyan esnasnda ahsn hareket halinde bulunmasnn kardiovaskler deiiklikler iin art olmadn, mesela rahata
oturduu bir koltukta bir trafik fcazasn seyreden bir adamn
heyecandan kalbinin arptnn malm olduunu belirtir. Psikosomatik tp bakmndan heyecanlarn nemini CANNON ..
ancak emosyonel stres husule getirildii zaman organizmann
btnn alkadar eden somatik deiiklikler olur ve bu
nosyonlarn tesiri izale edilince somatik deiiklikler kalkabilir diyereifc iaret etmektedir.
Hipnoz tecrbe ve tetkikleri gsteriyor ki, heyecanlar derhl
uzviyette hmoral, imik, vejetatif.. akisleri ile, tevlid ettikleri
stres ile, hastalklara yol aabilmektedirler. yle ki burada artk
fonksiyonel ile organik deiikliklerin etyolojik faktr olarak
rol, hudutlarn kaybetmektedir. Bunun tedavi bakmndan
nemini tekrar iaret etmeyi zait addediyoruz.
STMATLAR
Stigmate, her hangi bir hali ifa eden almet manasna gelir.
Mesela, dejeneresans stigmatlar morfolojik natrdedirler:
kulaklarn sui teekkl, dilerin fena teekkl., gibi..
Orta adan beri tannan histeri stigmatlar ise tamamen
fonksiyonel mahiyettedir: nrolojik hudutlara tekabl etmiyen
anestezi sahalar, glob histerik., vs. (PIERON)
Pierre JANET, mental stigmatlar da ilve eder: amnezi,
mitomani, aprosexie, aboulie.. (JANET, II. s: 293-396).
Hristiyan leminde, stigmates des extatiques diye mehur
olan dini cezbe stigmatlar ise, fonksiyonel meneli, fakat
organik tezahrleri ile ortaya kan dikkate deer fenomenlerdir.
Aziz Franois dASSISE (1224) de olduu gibi, armha
-gerilmi Hz. isamn yara yerlerine tekabl eden vcut nahiyelerinde deri erozyonlarnn hasl olmas (hiyle hari) autosuggestiona bal psiko-somatik bir fenomendir. (T O C Q U-E T,
II. s: 136).

LHERMITTEin (1952) Stigmatisme adn verdii bu


psiko-fizyolojik tezahrler tp leminin teden beri dikkatini
ekmekteydi.
XyiII. asrm sonunda bilhassa Dominiken (Dominicain)-lerde,
ekseriyetini kadnlarn tekil ettii 300 den fazla stig-matise
yani stigmath tespit edilmiti.
tyice etd edilen ilk vakalardan tp alemince tannan 1813
de, Anne-Catherine EMMERICHdir, (TOCQET, 11. s: 135137).
Bundan 90 sene kadar evvel (1888den itibaren) Louis
LATEAU adl bir kz, Belikada, her cuma gn muntazaman,
byle, Hz. sann armh yaralarn taklid eden stigmatlar gsteriyordu. Hatt nl patolog VlRCHOV, o zaman bu hdiseyi
ya he, ya da mucizedir diye aknlkla karlamt. (T I SCHNER, s: 9-15; D OKAT, II. s: 733).
MYERSin bir sjesi, her cuma gn, isann yaralarn kendi
vcudunda hasl ediyordu. yle ki, ellerde ve ayaMarda, ve
brlerdeki yaralardan gayr, gsnde bir kalb ve bir ha,
alnnda da bir ha ve sa pmuzunda I.H.S. harfleri, dermogra-fi
halinde tezahr ediyordu. (M Y E R S, Fr. The Sublimi-nal
Conciousness, s: 120den zikreden S U D R E, II. s: 343). A.
deROCHASnm da buna benzer bir vakas vardr.
P. JANET, Salpetrierede bir sjeyi 22 sene boyunca mahede
etmek frsatn bulmutu. Madeleine adndaki bu sje,
CHARCOTnun servisine dini hezeyanlar yznden yatrlmt
ve ekstaz tevlid eden krizleri esnasnda, armha gerilmi say
taklid eder bir vaziyet alyor; ertesi gn de elleri, ayaklar ve
gs zerinde isanmkine benzer yaralar teekkl ediyordu.
JANET, trl kontrollerle bu stigmatlann suni veya hileli
olmadn tespit etti. (JANET, Pierre, De langoisse lex>tase.
Paris, Alcandan naklen zikreden: S U D R E.R. II. s: 344).
Devrimizde de, Idaha yaknlarda, Therese NEUMANN adl
bir gen kzda ayn fenomenler senelerdir mahede edilmektedir. (T O C Q U E T, II. s: 145-154).

ite, otosgjessiyonla ortaya kan bu tezahrler, tecrbi


hipnoz almalar esnasnda da hetero-suggestion ile elde
edilebiliyor. Burada hdise hipnotik telkinin vazomotr tesirinden ileri gelmektedir.
PUYSEGUR, HARTMANN, CHARCOT, BERNHEIM,
BEAUNIS, LIEGOIS, LIEBEAULT, KRAFFT-EBING, JENDRASSIK, RYBALKIN, DOSWALD ve KRIEBICH, KOHNSTAMM ve PINNER, JANET, HELLER ve SCHULTZ, RODIAPOLSKY, SMIRNOFF, WETTERSTAND.. tarafndan hipnotik
telkinlerle elde edilen stigmatlara dair mahedelere, son zamanlarda HADFIELD (1917), PLATANOFF (1920), GESSLER ve HANSEN (1939), Poul THORSEN (1960) gibi aratrclarn almalar da eklenmitir. (S E GU N, s: 78-79; S U
D R E. II. s: 3.41; THORSEN, s: 52-53).
P. JANET, 1884te yle yazyordu: .. telkinler, somnambllerin sadece dncesi zerinde deil, vcudu zerinde de
tesir icra eder gibi gzkyorlar. Btn manyetizrler ve keza
btn hekimler bir fikrin vcut zerindeki bu tesirine dair misller vermilerdir. (JANET, P. LAutomatisme Psy-chologique,
s: 165den naklen S U D R E, II. s: 341).
Netekim CHARCOT, BERNHEIM ve BEAUNISden sonra
JANET de, hipnotik telkinler sayesinde, sjelerde brlure
yani yank yeri gibi kabarcklar elde etmeye muvaffak oldu.
Leonie adl sjesinde hipnotik telkinle, deride kuvvetli bir
krmzlkla mterafk bir ime; Rose adl sjesinde gerek: bir
yank yeri kabarc (bulle blanche ve crote dle beraber) hasl
etti. Bu stigmatlar her hangi, baka bir yerde deil, sadece
hipnotizrn tyin ve telkin ettii mahalde ortaya kyor lar ve
sjenin dncesi ile ilgili bir form gseriyorlar. yle ki,
JANET, muhayyel bir hardal yaksn Roseun mide nahiyesine
koyduunda, kzartnn, keleri kesilmi bir dik drtgen eklini
aldn tespit etti. Demek ki, sjenin hardal yaksnn ekli
hakkmdaki evveleeden sahip olduu hkmler, k-I zartmn
formunu ve ebadn tyin ediyordu. Bunun zerine 1 JANET,

yapt telkinlere uygun olarak 6 keli, yldz veya S harfi


eklinde stigmatlar da elde etti.
BOURRU ve BUROT da bir sjenin koluna, kesildiini j
telkin ederek, yumuak bir kalemle izilen hafif bir izgiyi m-ij
teakip kan szdn mahede ettiler. (S U D R E, II. ! s: 341).
E. A. HADPIELD, hipnotize ettii H. P. adl bir denizciye, j
koluna kzgn bir demir bastn ve o nahiyenin yanacan |
syler; halbuki, parmann ucu ile yle bir do3qunur ve stn
sarar. 6 saat sonra sarglar ald zaman, o nahiyede hakikaten
bir kzarklk ve kabarklk grlr. HADFTELD, ertesi gn
kabark hayli bymt ve tpk yank yeri gibi su toplamt
diyor.
1936 da eski manyetizrlerin. yaptklarn tekrarlyan
PLATA.NOFF, hipnotize ettii bir kadn sjenin koluna soluk
bir bronz paras dokundurarak, kzgn demirle daladm
telkin edip 25 dakika sonra bir krmzlk, 3 saat sonra krmzln ortasnda bir beyazlk, nihayet bundan yarm saat sonra
da tam bir vezikl teekkl ettiini grmtr ki SCHINDLERin de buna benzer bir tecrbesi vardr. (D O K S A T, II. s::
826).
Psikhenin soma zerine messiriyetini gsteren bu kabil
fenomenlerin psiko-somatik tp sanlay bakamndan tecrbi
nemi meydandadr. 1860 da Durand de GROS, suggestibilitenin vasf mmeyyizini, yani hipnoz vastasile hasl edilen bir
vasatta fikirlerin vcutta iz brakabilme kudretini iaret etmek
iin, ideoplsti (ideoplastie) tabirini icat etmiti. ideoplastiyi
btn auto ve hetero-suggestion hdiselerini kastederek
bir fikrin fizyolojik realizasyonu diye tarif eden OCHOROWICZ olmutur (1884).
WXJNDERLE, MAGER ve GRRESin ruhun ideoplastik
kudreti iddialarna yol aan bu fenomenleri (DOKSAT, II. s:
826.), metapsiik aratrmalardaki parafizik mahedelerin de
altnda inceleyen GELEY, kendi ad ile anlan mehur
teorisini kurdu. FOUILLfiEnin dee-force, ClaudeBERNARDm Idee directrice anlaya GELEYde, SCHOPEN-

HAUERin Volontesi, HARTMANNm Inconscient gibi


ta-biate hkim lemmul bir mana alr. Ona gre organik creation 1ar, subconscient bir dynamo-psyehisme in represantation Iarmdan ibarettirler. (S U D R E. II. s: 336 ve 344345).
Gerdkten de bu fenomenler ok dndrcdrler; ideoplstinin gebelikte, annenin tahayyl, tasavvur ve arzularnn
ocukta ekil olarak tecellisi tarznda rol oynadn gsteren
mahedeler vardr. Netekim bizde de halk arasnda, hmile
kadnlarn beendikleri kimselere srarla ve arzu ile bakarak,
doacak ocuklarnn o kimseye benzemesini istemelerinin messir bir usul olduuna dair, hal da yer yer riayet edilen bir
inan vardr. LIEBEAULT ve Du PREL, annenin arzu ve heyecanlarnn yaratt imajlarn, doacak ocuun teekklnde
nasl messir olduuna dair mahedelerini neretmilerdir.
Benlerin gzellik almeti sayld devirlerde, hmile anneler,
eer karabiber alarlarsa doacak ocuun karabiber gibi benlerle doacana inanrlard. ocuundaki benin byle masum
bir hrszlktan mtevellid olduuna samimi olarak inanan annelere ben de rastladm.
Hipnotik veya deil, her trl telkinin somatik ve psiik
messiriyetini BAUDOUIN, zengin mahedelerle belirtir. Psiko-somatikiler de bu fenomenler zerinde duruyorlar.
KREUGER (1939), ampul, flikten (phlyctene) eklindeki
stigmatlann telkinle zuhurunu, organizmann ate ve ishal gibi
bir nevi mdafaa (defense) mekanizmas olarafc izaha alyor.
(SEGUIN, s: 79). zah ne olursa olsun bu vakalar, psikosomatik
hastalklar problemine k tutmaktadrlar.
AHSYET DEKLKLER ve Mteaddit ahsiyet
Hipnotik trans esnasnda gerek telkinle hipnotizrn arzusuna
gre, gerekse bazen spontane olarak, sjeler muhtelif
ahsiyetlere brnebilirler. Eski manyetizrler, somnambl devresindeki sjelerin, telkin edilen u veya bu ahsiyetin kalbna
nasl hemen giriverdiini, ses tonu ve jestlerdeki deiikliklerle
o ahsiyete uygun bir tavr nasl hemen takmverdiklerini uzun

uzun tasvir etmilerdir. (J O I R E, s: 60-114; J A G O T, s: 184203).


RICHET 1882de, iki sjesi zerindeki hipnoz almalar
esnasnda, bu fenomeni inceledi ve buna tiplerin objektiflemesi (objectivations des types) adn verdi. RICHET, sjelerin,
evrili bulunduklar imajlar seyreden bir hallsine gibi deil, bir
aktr gibi hareket ettiklerini ve telkin- olunan ahsiyet tipini
realize ederek objektifletirdiklerini belirtti. Mesela sjesi Alice,
ihtiyar bir kadn, kk bir kz, kyl, aktris., vs, ahsiyetlerini
kolayca benimseyip, ses, jest ve mimiklerle bu tipleri bir mahir
aktris gibi canlandryordu.
ayan dikkat olan cihet, sjelerin beenmedikleri ahsiyetlere
brnmeyi reddetmeleri ve srar edilince, en derin transtan bile
kp, kendiliinden uyanmalardr.
RICHET bir tecrbesinde dindar, namuslu, ar bal bir aile
kadnna hipnoz esnasnda yaplan telkinle kyl, bar kz, asker
vs., rollerini, o ahsiyetleri tamamen yaatarak oynatmtr:
.. Sjeye biraz evvel bir kyl kadn olduunu telkin etmitik, Kadn hal kyl tipinin ask ve meekkatli ehresini
muhafaza ediyordu ki bu srada ona bir bar kz olduunu syledik. apkm bir tebessmle yle sylenmeye balad:
u etekliimi gryorsunuz ya.. Bunlar patron yaptrd.. Bu
patronlar da ne kadar can skc oluyorlar. Etek ne kadar can
skc, etek ne kadar ksa olursa insana o kadar iyi yakr. Hem
btn bu elbiseler de ne fazla,. Bir incir yapra kfi deil mi?
Sen de benim gibi dnyorsun deil mi canm?.. ..Kendine
komutan olduu sylendii zaman, mirane bir tavr ald ve u
emirleri vermeye balad:
Drbnm veriniz... yi, iyi.. Altnc Zuaf alaynn komutan nerede?.. Dmanlarn karki hendei atn gryorum. Komutan! Bir mfreze alnz, u herifleri kovunuz... ilh.
Hipnotizrn buradaki rol, sjede mevcut imajlar harekete
getirmek ve tebarz ettirmekten ibaret oluyor. Sje hipnotizrn
emri ile uyanan imajlarn tesirinde yeni bir ahsiyete br-nerek
yayor. Fakat eer sje, karakterine uygun olmyan bir

ahsiyete brnmesi telkin edilirse buna mukavemet ediyor. (R I


C H E T, LHomme et LIntelligencedan naklen zikreden
RUHSELMAN s: 512).
LOMBROSOdan bir misl:
.. baz sjeler karakterlerine uygun gelmiyen telkinlere kar
mukavemet ederler. Hatt bu hal, insanlarn bir dereceye kadar
seviyelerini de anlamaa yarar. Mesela, sjelerin arasnda sinirli
ve sefih bir kadn vard ki hrsz, mfsid, kabaday, kavgac ve
muharip olmay byk bir istekle kabul ederdi. Halbuki ayn
kadn bir lim, ahlk, terbiyeci olmas telkinini tahammlszlk ve isyanla karlyordu. Buna benzer dier sjeler de
vardr ki bunlar erkeklik ve kadnlk gibi byk cinsiyet
farklarm gzetmeden bu rolleri kabullendikleri halde, karakterlerine uymayan baz ahsiyetleri reddederler. te Col ve
Chiarl bu nevi sjelerdendir.
Hipnoz haline koyduum bu ifcd niversiteli gence bir hrsz
olduklarn sylediim zaman, baka vakit yaptklar gibi
emirlerime itaat etmeleri lzm gelirken, bunu yapmamak iin
derhl odadan dar frlar ve deli gibi komaya balarlard.
Maamafih, nihayet bir tecrbede bunlardan birisi haydut olmay
nihayet kabul edebildi. Fakat ikisi de paavrac roln
reddediyorlard. Hatt eer kabul edilmemi bir telkinde fazlaca
srar edersem, Chiarl derhl uyanyordu, (RUHSELMAN, s:
517-518).
M. M. FERRARI, HERICOURT ve RICHET, 1886 da yaptklar tecrbelerde hipnoz altnda ahsiyetleri deitirilmi
sjelerde, bu ahsiyet deiikliine mutabk olarak yazlarn da
deimekte olduunu tespit etmilerdir. (K A M A Y, cilt: 1. s:
881).
Son zamanlarda yaplan aratrmalarda Rorschach ahsiyet
testleri ile testlere tabi tutulan sjelerde, brnlen ikinci
ahsiyetle ilgili olarak testte de deiiklikler olduu tespit
edilmitir. (ODENCRANTS, s: 410).
Bu hipnotik fenomenler bahsinin sonunda anlatacamz
ekmnezi tecrbeleri de, bir nevi ahsiyet deiikliidir. Hipnoz

altnda, sjenin mazisindeki bir n hal gibi yaamas, mesela 40


yandaki bir kadnn 10 yama indirilerek o ya yaamas, yeni
bir ahsiyete brnmesi demektir. Zira 40 ya ile 10 ya, hi de
ayn ahsiyet deildir. Ekmnezi ile 10 yandaki haline gtrlen
byle bir sje, sadece 10uncu yann hatralarm yaamakla
kalmaz, mteakip 30 senelik, hayatn da tamamen unutmutur o
anda. Binaenaleyh, 40 yama nazaran 10. yam tamamen farkl
bir ahsiyetine brnm olur. Dikkate deer cihet, bu
tecrbelerde de Rorschach testleri, sjenin ekmnezi ile
gtrld yaa uygun deiikliklerle tevemdir. (N O R G A. R
B).
SUDRE, bu hallere les personnalites regressives diyor
ve ahsiyet deiikliklerinin byle telkinle olan btn nevilerini de toptan Prosopopese provoque diye isimlendiriyor.
(SUDRE, I. s: 113-115).
Histeriklerde spontane olarak ortaya kan, SUDREn
prosopopese spontane dedii ahsiyet deiiklikleri -ki Orta
an cin tutmuluk (possesion) vakalar buna misldir- psikolog ve psikiyatrlar uzun uzadya megul etmitir.
Hipnoz esnasnda da baz histerik ve somnam-blik sjelerde
spontane olarak yeni bir ahsiyet, hatt bir birini takip eden
mteaddit ahsiyetler zuhur edebiliyor.
AZAMn Felida vakas, Weir MITCHELLin Mary An
REYNOLDS adl hastas bunun tipik ve klasiklemi mislleridir. Spontane vakalara ndir rastlanr. DUFAYm R. L.
vakas, BOURRU ve BUROTnun Louis VIVET vakas ilk
mahedelerdendir. RIBOT, BINET, JAN,ET, MYERS, SIDIS
ve GOODHART, JASTROWun eserlerinde de byle vakalar
zikrediliyor.
Morton PRINCEin Miss BEAUCHAMP vakas ve Franklin
PRINCEin Doris FISHER vakas en mehur misllerdir.
Miss BEAUCHAMP, Bostonlu histerik bir talebeydi ve bir
birinden tamamen farkl ve mstakil, sosyal adaptasyonlar tam
olan 4 ayr ahsiyeti muhtelif zamanlarda ve srelerde

gstermitir ki Morton PRINCE (1905) bu sjeyi hipnozla da


ayrca tetkik ve tedavi etmi-tir.
ahsiyetleri numaralyarak ksaca vakay anlatalm. B(I)
hipnotize edilince B II. oluyordu. (B II, BEAUCHAMPn ahlk
ve detlerin sknt verici balksndan syrlm gerek ahsiyetidir.)
Hipnoz esnasmda B II. de spontane olarak B. III. haline istihale ediyor, isminin Sally olduunu sylyordu.
Bir sene sonra da B. IV. ortaya kt.
B. I.; BII., ve B. Ill.n mevcudiyetinden habersizdi; fakat, B
III. hem B II. yi, hem de B I.i tanyor ve hatrlyordu.
Dikkate deer husus, B. III; B. IV.n btn yaptklarn
biliyor, fakat dndklerini bilmiyordu.
Nihayet bir gn M. PRINCE, tabii uykuda B I. ve B. IV-n
ayn ahs haline geldiklerini kefedince, hipnoz vastas ile bu
ahsiyetleri birletirerek tek bir ahs haline getirmeye muvaffak
oldu. Bylece Sally kayboldu.
M. PRINCEin 500 sayfalk! kitab bu vakann traji-komik
safahatn uzun uzun hikye etmektedir. (S U D R E, LS: 110).
(Morton PRINCEin kitab; The Dissociation of a Personnality,
Turner, Boston. 1905).
Dr. JEKYLL ve Mr. HYDE adl roman ki filme de
alnmtr byle bir temay ilemektedir; bu konuda 1816 da ve
Mae NISH tarafndan 1891de -mahedeler yaynlanmt ve
roman R. STEVENSON 1886da yazmtr. (ALLEN,. s: 5673).
Gerek spontane olarak gerekse hipnozla zuhur eden bu kabil
ahsiyet deiiklikleri bir nevi somnamblizmdir. BRAIDe
gre somnambulisme provoque ile somnambulisme naturel
tezahrleri bir birinin ayndr. Spontane veya hipnoz sonucu,
yeni bir ahsiyetin ortaya kt halleri bir dissosiyasyon telkki
eden P. JANET, nceleri (1889) bu iki hali bir birine
benzetmekte tereddt etmiti. BINET, tabii somnamblizmin i
sebeplerden (causes internes), suni somnamblizmin ise bir d
sebepten (cause externe) mtevellit bir uur blnmesi olduunu

ileri sryordu. Fakat organik stigmatlar ve ideoplasti


hdiselerinin altnda mevzuu yeniden inceleyen JANET,
1922 de aradaki farikan pek az olduunu kabul etti. (S U D l E,
II. s: 115).
spiritizma celselerinde otomatik yazlar yazan medyom-larda
da bir uur blnmesi halinin bahis mevzuu olduu JANET
tarafndan ileri srlmtr. Medyumlarn transnm, bir
otohipnozdan ileri geldii, ruhlardan alnd iddia edilen
otomatik yazyla yazlan mesajlarn, bylece ortaya kan bir
uur blnmesinin sonucu olduu birok aratrclarn mtereki kanaatidir (ODENRANTS). Hatta bu otomatik yazlarn
bir psikanaliz vastas telkki edilerek tedavide kullanma-ona
taraftar olanlar da vardr (M H L).
Ben de ahsen, pek ok ispiritizma celsesinde hayli med-yomu
inceledim ve otomatik yazlar tetkik ettim. Medyumun temasta
ve irtibatta bulunduuna inand ruh a gre yaz
karakterinin deitiini mahede ettim. fade de deiiyordu.
IBurada bahis hipnotik trans ile ispiritik veya medianimik
trans arasndaki mnasebete ve hipnozla paranormal fenomenlerin ilgi derecesine intikal etmi oluyor. Falfcat ayr bir
aratrma sahas tekil eden parapsikolojiye burada girmiyeceiz. Bunu bir etdmzde etraflca ele almtk (DOK-SAT,
II.)
Hipnoz teorileri bahsinde ksaca bu konuya temas edeceiz.
HPERMNEZ ve MAZDE YAAMAK (EKMNEZt)
Kasden hipnotik fenomenlerin sonuna braktmz bu bahis,
hipnozun hafza zerindeki tesirinin amneziden baka bir
cephesini tekil ediyor. Hipnotik trans esnasnda hafzann tabii hale nazaran ok
kuvvetlenebildii ve normal zamanlarda kolayca hatrlanmasna
imkn olmyan, maziye ait bir yn teferruatn tafsiltile
hatrlanabildii hemen btn aratrclar tarafndan mahede
edilmitir. uuraltna veya gayruura itilmi refulmanlarm
kolaylkla ortaya karlmasna imkn vermesi bakmndan,
psikanaliz teknii iin pek mhim olan bu keyfiyet, zaten hip-

hoanalizin psikoanalize stn tarafn tekil ediyor. Fakat daha


da calibi dikkat olan cihet, bu hatrlamalarn zaman dzeni
iinde kronolojik bir sra ile kabil olmasdr.
Ekmnezi (Ecmnesie) ad verilen bu kronolojik hatrlama
fenomenini ilk olaralk kefeden ve terimi de icat eden Dr. PITRESdir.
PITRESin sjesi 17 yanda bir kzd. Hipnoz esnasnda 12
sene geriye gtrlp, 5 yanda bir ocuk halini alnca,
franszcay tamamen unutup, Gaskon dili ile konuuyor, 5 yama
ait hadiseleri o dille bertafsil anlatyor; o esnada kendisine
franszea hitab edilirse cevap bile vermiyor; fakat, Gaskon dili
ile sualleri cevaplandryor. Keza o esnada 5 yandan sonraki
hayatna dair sorulara da cevap vermiyor. Zira bunlar kendisince
o anda, istikbale ait henz yaanmam (!) mehul eylerdir.
(PITRES, lHysterie et lHypnotisme. 1884den zikreden
BERNHEIM, I. s: 125; R UH S E LM A N, s:539)
Gerekten de ekmnezi esnasnda sje, telkinle gtrld
mazisini hal gibi yaamakta, hal de onun iin o anda istikbal
olmaktadr. Bu hal lalettayin bir hatrlama vetiresinden farkl
olduu iin, Amerikan melliflerince revivification ad
verilmektedir. (LeC R O N, L. s: 153, W A T K I N S, J.G.)
ahsiyet deiiklikleri bahsinde ekmnezinin bir ahsiyet
deiiklii demek olduunu iaret etmitik. Anglo-Sakson melliflerinin Age regression under hypnosis de dedikleri hipnoz
altnda yan geri gtrlebilmesi, yani ekmnezi tecrbelerini
ahsen de yaptm ve baz sjelerde yakndan inceledim. Sjeler,
hafza sanki sadece seneleri, aylar ve gnleri kaydeden bir
takvim deil, anlar da sadakatle zapteden bir filim eridi imi
gibi, zaman boyunca geriye doru gtrldklerinde, her n hal
imi gibi teferruatla (hatrlamak deil sadece, yayarak)
anlatyorlar. Mektepte, dershanede bakmakta olduu kitabn
satrlarna varncaya kadar, sanki sayfay o anda tekrar
karsnda gryormu gibi okuyan sjelere rastladm.
Ekmnezi, derin transda somnambl safhasna giren sjelerde
baarl olmaktadr. Ancak byle derin bir transdadr ki maziye

gtrl, tam bir ahsiyet deiiklii ile revivification


tarznda vuku buluyor. (W OLBER G, s: 107; BUR-G E S S, s:
337)
Teknik basittir: Derin transdaki sjeye, sizi bir saat
genletiriyorum! Neredesiniz ve ne yapyorsunuz?, diye telkinde bulunulur ve tedricen ay, sene ve senelerce geriye gtrlerek intihalarnn nakli istenir. Hale dn de ayn dikkatle,
sray takip ederek yaplr. Ekmnezi tecrbelerinde ayan dikkat
olan husus, sjelerin uyku devrelerine dair bir ey syliyememeleridir. Buna karlk, bir tabii uyurgezer, somnamblizm krizine dair tam bir amnezi iinde olmasna ramen, sonradan hipnotize edilince, uyur-gezer halindeyken uykuda yaptklarn hatrlar. Ayn ekilde, bir hipnoz seans hakknda posthipnotik tam bir amnezi iinde olan sje, bilhare hipnotize
edilince, ekmnezi ile, evvelki hipnoz seansnda olup bitenleri
mkemmelen hatrlar,
phesiz ki, ekminezi esnasnda gtrld ya ve na ait
hatralarn yeniden yayarak nakleden sjenin ifadelerin-deki
shhat ve isabet derecesini kontrol etmek gerekir. Bu mafcsatla,
mazi boyunca geriye doru gtrlen sjeye, eitli tarihlere ait
umumi hdiseler de sorulur ve isabet derecesi kontrol edilir. Bu
hususu da kymetlendirmek iin sjelere uyankken, yani normal
zamanda birok hdiseler sorularak normal hatrlama dereceleri
ve kabiliyetlerile mukayese edilir., R.M. TRUE, 50 sje
zerinde seri aratrmalar yapmtr. (1949) (sjeler, 40 erkek ve
10 kadnd. 2024 yalarnda idiler). Sene be sene geriye
gidilerek yaplan ekminezi tecrbelerinde, baz belli gnlerin,
yani tarihleri belli, gnlerinin ne olduu kolayca tespit
edilebilecek olan gnlerin ne olduu sjelere sorulduunda
cevap yzdelerinin dorululk ve isabet derecesi bilhare kontrol
edilince, isabetin ve doruluun % 82,3 olduu tespit edildi.
Geriye kalan % 17,7 cevabn da yansna yakn yine byk
isabet gsteriyordu.
Sjeleri srayla 10, 7 ve 4 yalarna ait doum gnlerine,
ayrca ylba gnlerine ekmnezi ile gtrnce cevaplardaki

isabet yzdesi yle olmutur: 10 yaa ait cevaplarn % 93; 7


yaa ait cevaplarn % 82si ve 4 yaa ait olanlarn da % 69u
doru kmtr. Bu cevaplardan 4. yaa ait olanlarn isabet
yzdesi ok manidar ve kymetlidir. Zira malmdur ki, o yata
ocuklar gnleri henz tam manas ile belliyemezler. Bu sjeler
zerinde hipnozdan evvel yaplan hafza kontrol testlerinde en
yakn son hadiselerin bile gnlerini doru olarak hatrlyamadklar grlmtr. (L e C R O N, I. s: 163.)
SARBIN, 20 yanda bir kz sjeyi 6 yana kadar indirmi ve
sjenin eline tebeir verip yaz yazmasn istemitir. O zaman
sje tebeiri sol eline alp sol elle yazmaya balamtr. Sje
daha byk yalara gtrlnce artk sol elle yazmadlm
syliyerek tebeiri sa eline alp sa elle yazmtr. Yaz karakteri ve yazma kabiliyeti, yaz yazabilme derecesi de gtrld yaa uygun olarak ortaya kan sjenin gerekten de 6
yana kadar solak olduu ve ancak 2 nci snftan itibaren sa
elini kullanmaya balad bilhare de tespit
edilmitir. (LeCRON, I. s: 156)
Hipnotik ekmnezide, 56 yandan evvelki hatralarn
uyanmas umumiyetle g olmaktadr. Fakat bu kabil
tecrbelerin baarllar az deildir.
WOLBERG dahil birok devrimiz otoriteleri, baz sjelerin
neonatal (yeni domu) periyoda kadar geriye gtrlebileceine kanidirler.
Byle bir tecrbede WOLBERG, bir sjeyi yeni domu
bebeklik ama kadar geri gtryor. Sje konumay unutuyor,
emme ve grosping yani yakalama hareketleri yapyor. Her
eyi azna gtryor. Bilhare sjeyi uyandrrken bu safhay
hatrlamasn telkin ediyor ve uyandktan sonra sjenin intiba,
sje tarafndan u ekilde ifade ediliyor:
..ok kktm, hi bir ey anlamyordum. Benim, iin her
ey yeni idi. Etraftaki baz eyalar yakalamaya alyordum.
Bana bir ey retmek isteyen bir ahs vard: Annem! Beni
tuttu, kucana ald ve annemi grdm. Duvarda muhtelif

eyalarn bulunduunu farkettim. (W O L B E R G) ve (L e C R


O N, I. s: 168.)
Bu kabil tecrbelerin alelade bir hatrlama m, yoksa sahiden o
n yaama ve Q ahsiyete brnme mi olduu hususunda
mellifler hemfikir deillerdir.
ahsiyet ve Zek Testlerinin tatbiki:
Acaba ekmnezide canlanan hatralar basit bir hipermnezi
tezahr mdr, yoksa sje gtrld maziyi hal gibi gerekten yaamakta mdrlar? Bu konudaki aratrmalar, sjelere
ahsiyet testleri tatbiki ile aydnla kavumutur. Bu konudaki
halen de devam eden ve teyid edilen trl almalarn
neticelerinden bir misil arzedeceiz.
Ekmnezi yaptrlan sjelere mesela Rorschach ahsiyet
testleri tatbik edilmitir. Sjeye bir takm simetrik mrekkep
lekelerini gstererek alman cevaplarn ikiymetlendirilmesinden
ibaret olan bu test, halen btn dnya akliye kliniklerinde, gerek
hastalklar tehise, gerekse ifay tayine yardmc olarak geni
apta tatbik edilmektedir. Malmdur ki bu teste verilen cevaplar
bir taraftan sjenin ahsiyet yapsna tabi olduu gibi, bunun
tabii bir neticesi olarak yaa da baldr. Khil hale gelene kadar
ahsiyet gelimesi ile beraber, test cevaplar da yaa uygun
deiiklikler gsterir.
NORGARBn (1952) teferruat ile anlatt bu tecrbelerin
neticesini kaydetmekle iktifa edeceiz. 20 sje zerinde
ekmnezi tecrbeleri yaplm ve sjeler sra ile 17, 14, 11, 8 ve 5
yalarna kadar indirilerek her ekmnezi ya esnasnda
Rorschach- testleri tatbik edilmitir. Cevaplar hep o yaa uygun olarak farkl tecelli etmitir. (N O R G A R B, s: 177-213)
Bu tecrbelerin sonularnn nemi aikrdr. ahsn
psikojenetik inkiafn; eer hasta ise, ahsiyet bozukluunun
hangi yata baladn ortaya karma ve shhatle tayin imknn veren ekmnezinin, hipnotizabl hastalarn tedavisi iin
olduu kadar psikopatoloji iin de izah ve aratrma kolaylklar
getirdii phesizdir. Ksacas klinik bakmdan da, psikoterapi
bakmndan da u hususlarn aratrlabilme frsat ilgi ekicidir:

Egonun mdafaa mekanizmalar nedir? Ve buna ait


periyodlar?
Libidinal refulmanlar.ne zaman balamtr?
Grlyor ki psikanalizi ksaltan ve serbest tedai metodunun
mahzurlarn, daha doru bir ifade ile kifayetsizliini telfi eden
hipnoanalizin faikiyeti ortaya kmaktadr.
Acaba ekmnezideki tezahrler yalnzca psiik plnda m
kalyor, yoksa fizyolojik deiiklikler de oluyor mu? Eer oluyorsa bu fenomenler, insan muammasnn aydnlatlmas bakmndan ok faydal olacaktr.
Malmdur ~ki, sjenin ocukluk ve bebeklik ama gerekten
gidip gitmediini, imdiye kadar arzettiimiz eitli davranlardan daha shhatle tespitimize yanyan bir kriter var
elimizde. Bu kriter de taban derisi veya dier ad ile Babinski
refleksidir. Normal bir khilin taban derisi d tarafndan, aadan yukar doru bir ine ile izilirse, ba parmak ayak srtna
deil de ayak tabanna doru bklr (fleksiyon), o zaman
Babinski menfi deriz. Baz hastalk halleri (piramidal bozukluklar) dnda, bu refleks hep menfidir. Mspet olduu zaman
bir hastala hkmedilir. Hatt lakayt cevap bile mana tar.
Ancak nadiren pek derin uyku hallerinde zaman zaman, ve
yan sonuna kadar bu refleks normalde de umumiyetle mspet
alnr ve ayak ba parma ayak srtna doru bklr
(ekstansiyon veya dorsofleksiyon).
Acaba 6 aylk hale indirilen bir sjede bu refleks ne cevap
verecektir? GORTONun The physiology of hypnosis (hipnozun fizyolojisi) hakkndaki neriyatnda bu kabil tecrbeler
bol bol zikrediliyor. GIDRO-FRANCK ve BOWERSBUCHun
byle testlerle aratrmalar pek mehurdur. Bu mellifler
(1948), eski aratrclar teyiden, 3 khil sjede Babinski refleksinin, hipnoz esnasnda sjeler neo-natal duruma gtrlnce mspet olduunu mahede etmilerdir. Bu tecrbede sjeler
ay be ay, kademeli olarak ekmnezi ile geriye gtrlmler ve
6., nihayet 5. aylk bebek haline inince Babinski mspet
olmutur. Burada dikkate deer olan cihet, sjelerin bu reflekse

dair hi bir ey bilmemeleri, binaenaleyh bir simlasyo-nun


(temaruzun) da mevzuubahis olamayacadr. Babinskinin
mspet oluu hipnotik uykunun derinliine de atfedilemez, zira
normal uykuda patella (diz kapa) refleksi kaybolduu halde,
hipnotik uykuda baki taalr; sonra niye Babinski refleksi- derin
hipnotik transda mspet olmuyor da, ille de ille sjenin ekmnezi
ile 6 aylk bebek durumuna getirilmesi ile ortaya: kyor. Kald
ki, tek bana Babinski refleksinin mspet oluu bahis konusu
deildir, onun yan sra o aa has dier davranlar da tezahr
ediyor. Bebeklik ama mahsus emme ve yakalama refleksleri
de bariz bir ekilde ortaya kyor. Hatt az bir dolma kalemle
izilen (6 ayla indirilmi) sje derhl emme hareketlerine
balyor. (LeCRON, I. s: 162).
Bu fenomeni hipnotik transda sinir kronaksisinde deiiklikler
olmas ile izah da kabildir. Ama, bunun kontroll ve muayyen
aa gelmesi dnda hi bir hususi telkin yaplmadan ortaya
kmasnn yan sra, zaten Babinski refleksinin mspet veya
menfi oluunun kronaksi nazariyesi ile izahnda mklt
eMldiini de unutmamak lzmdr.
Kald ki, gerek bir revivification yani maziyi tekrar
yaamak bahis konusu olduunu gsteren baka mahedeler de
var. Zaten eitli melliflerin bu mevzu zerinde alrken
gayretleri, ekmnezinin sadece psikolojik mi yoksa psikofizyolojik bir hdise mi olduunu aka ortaya koyma, ve sjelerin
gerekten, efomnezi ile geriye gtrldkleri ya hal gibi yaayp yaamadklarn vuzuhla anlama gayesine matuftur. Bu
maksatla bir taraftan psikolojik, dier taraftan fizyolojik testler
kullanmlardr; Bunlardan bir fikir vermek maksad ile en
dikkate deer olan bazlarn zikredeceiz.
J. G. WATKINS ve B. J. SHOWALTER (1952) yle bir
tecrbe yapmlardr: Bir kadn sjeyi derin hipnotik transa
sokuyorlar ve derin bir somnamblizm devresi husule getiriyorlar. yle toi sjede tam bir anestezi hasl oluyor ve negatif
hallsinasyonlar tevlid edilebiliyor ve ayrca tam bir post-hipnotik amnezi de teesss ediyor.

Yksek mektep talebesi olan sje 15, 11, 8 ve 6.yalarna


ekmnezi (age regression) ile indiriliyor, Her bir ya seviyesinde
sjeye bir seri zek testi tatbik ediliyor. Sessiz okuma ve okuduklarn cevaplandrma esasna mstenid olarak yaplan bu
tecrbede sje battery ile megulken gz hareketleri de of
talmograf zerinde fotorafla bir taraftan da tespit edilmektedir.
Testlerden ahnan neticeler ve of talmograf ik kaytlara istinaden
tespit edilen gz harefeetleri mukayeseli olsun diye u tarzda
incleniyor. Gz hareketleri 1 Trans halinde (ekminezi yani
regresyon yaplmakszn);% Normal halde yani sje hipnozda
deilken; 3 Ekmnezi (age regresion) ile, ayr ayr fotorafla
tespit ediliyor.
Normal halde ve ekmnezi yaplan transda; gz hareketleri,
sjenin gerek yama uygun bir ekilde olduu gibi, ekmnezi ile
gtrld yan icaplarna gre tecelli ediyor ve alelade
transda fark gstermiyor. Gz hareketleri ile yaa uygun test
cevaplarnn mutabakat ayan dikkattir. (LeCRON,. I. s: 159160).
D. B. KLEIN, kelime tedaisi testi ve kelime listeleri tertip
etmitir: radyo, Pearl Harbor.. gibi. Fakat bu kelimeleri ancak-10
yanda ve ondan yukar yalardakilerin anlyabilecei ekilde
tertip ediyor ve seiyor. Ayn ekilde bir de sual listesi
hazrlyor. Sonra mesela 35 yanda bir erkek sje alyor ve onu
10 yama indiriyor. Sje testin maksadndan bihaberdir. Butestler tatbik edilince cevaplar veriyor; lkin 10 yandan aa
daha kk yalara indirilince kelimeleri anlyamyor ve cevaplar yann (ekmnezi iie gtrld yan) seviyesine uygun bir
ekilde veriliyor.
ERICKSON, 30 yandaki bir sjeyi -ki tecrbe esnasnda sje
iskemlede oturmaktadr- 1 yana indiriyor. O zaman sjede bir
korku hali husule geliyor. Kol ve bacaklarn oynatamyor ve
biraz sonra da iskemle ile birlikte arkaya doru dyor. Bunun
yan sra sje idrarn da koyveriyor, hatt pantolonu da
kirleniyor, ki byle bir davran revivificationun delilidir. ( L e
C R O N, I. s: 157-158)..

Sjelere Binet-Simon zek testleri ve Rorschach ahsiyet


testleri tatbik eden aratrclar oktur.
HAKEBUSH, BLINKOWSKI ve FOUNDLLERE (1930)
muhtelif seviyelere ait zek testlerinin o yaa uygun
netice yerdiini bildiriyorlar.
FLATANOFF (1933), sjeleri 10, 6, 4. yalarna kadar
indiriyor ve bu hallerde Binet-Simon zek testleri tatbik ederek yaa uygun cevaplar alyor.
BERGMAN, GRAHAM ve LEAVITT, (1947), daha
evvelce ; SARBIN tarafndan (1939) yaplan tecrbeleri teyiden
sjelere ! Rorschach testi tatbik ediyorlar ve ekmnezideki
yaa uygun neticeler alyorlar. (LeCEON, I. s: 158).
imdi nakledeceimiz tecrbeler daha da nemlidir. Vizyon
Deiiklikleri:
<<TROBERTS ve D. BLACK (1951)~Morningside>>
Kolejde, sje olarak BLACKin karsn kullanarak bir
ekminezi tecrbesi yapmlardr. Bu kadncaz, 12 yandan
beri: grme alanndaki bir defektden tr gzlk kullanan bir
astigmat-miyoptur. (sa gz: -3.50, -0.50 cyl. sol gz: -2.00,1.00 cyl).
Sje hipnotize ediliyor ve kk yalara doru gtrlyor. O
zaman sje gzlkle rahatsz olduunu, hi gremediini ifade
ediyor, gzl karlnca vizyonu dzeliyor, rahat gryor.
Sje kk yalara doru gtrldke gzlksz grmesi daha
da dzeliyor ve 7 yana inince, grme tamamen normal bir hal
alyor. Mellifler normal halde, transda, ekmi-nezi ile gzlkl
ve gzlksz vizyon muayenelerinin sonularn cetvel halinde
vermektedirler. Burada derce lzum grmyoruz.
Bu tecrbeden iki tatminkr netice kyor;
1) 7 yana kadar yaplan hipnotik regresyonda; gerek uzak,
gerekse yakn vizyonda l ile de gsterilebilen bir salh zuhur
etmitir. 2) Kuvvetli yani derecesi yksek gzlk camlar
kullanan sje, uyankken gzlkle vizyonunun mkemmel
olduunu sylemekle beraber, hipnozla tevlid edilen regresyonda (yani kk yaa geri gtrlmede) gzln iyi

grmesine mni olduunu ve hatt gzln huzursuzluk, ba


ars yaptn sylyor. Tplk gz salam bir insann dereceli
gzlk taknca hissettii gibi.. Baka, bir husus da mhimdir.
Sje, ekmnezi yaplmakszn, sadece hipnoz ile, hi bir fark
gstermiyor ve vizyonu gzlkle tashihe daima muhtatr. Halbuki ekmnezi ile geri yalara gtrldke gzle ihtiyac
kalmyor.
Testler esnasnda sjeye iyi grmesi iin hi bir hususi telkin
yaplmad gibi stelik, hi bir grme gayreti sarfet-memesi, ve
sadece intibalarni sylemesi tenbih edilmitir.
( LeC R O N, I. s: 160-161).
Ekmnezi ile vizyonun deitiine dair mahedelere bir dier
misl de FORD ve YEAGERin (1948) bir vakasdr:
Sje 1943 Ocak aynda bir beyin ameliyat geirmitir. III.
ventrilkl tabanndan bir kolloid kist karlmtr ve bu
ameliyattan nce sjenin sa gznn sol yars grmyormu
yani bir homonim hemianopsisi varm. Ameliyattan sonra
sa gzn grme alanndaki bu defekt zail olmu ve hastann
vizyonu dzelmi, normal hale gelmi.
ite bu sje zerinde mellifler 1947de bir hipnotik ekmnezi
tecrbesi yapyorlar. Sje 1943 Ocandan evvele gtrlyor.
Yani ameliyattan nceki devreye indiriliyor. O zaman sjede sa
homonim hemianopsi zuhur ediyor ve sje, hale getirilince,
yani ameliyattan sonraki devreye girince grmesi dzeliyor.
(FORD, L. F., and YEAGER, C. L., Chan-ges in The
Electroencephalogram in subjects under Hypnosis Dis Nerv.
System, 9: 190, 1948 den zikreden L e C R O N, I. s: 161-162):
P. JANETnin eski bir tecrbesi, bu son aratrmalarn
altnda nem kazanmaktadr: JANETnin sol gz kr olan bir
sjesi vardr. Sje, bu arzann anadan doma olduunu iddia
etmektedir. JANET, sjeyi hipnotize ettikten sonra, eknmezi ile
7 yama gtryor, sjenin sol gz hl krdr. Fakat bir sene
daha genletirilince, yani 6 yama indirilince, sjenin -krl
kayboluyor ve her iki gz ile de grmeye balyor. Demek ki,
sje sol gznn grme kabiliyetini 6 yanda iken

kaybetmitir. (JANET; P. Lautomatisme Psychologiqueten


nakle zikreden RUHSELMAN, s: 541).
Btn bu tecrbelerden kan fevkalde enteresan neticeler
zerine, teoriler faslnda, Hipnoz ve duyular d
idrak bahsinde eileceiz.
artl refleksler:
artl reflekslerle yaplan ekmnezi kontrol aratrmalar da
vardr ve burada kan neticeler nrofizyoloji bakmndan pek
enteresandr.
SCOTT (1930), baz sjelerde artl refleksler hasl etmi,
;yani sjeleri her hangi bir tenbihe kar artlamtr. Sonra
hipnoz altndaki sjelerde bu artlanmann batoi kalp kalmadn incelemitir. 2 erkek ve 2 kadn sje zerindeki, kadnlardan
ve erkeklerden biri kontrol sjeleri olmak zere yaplan
tecrbelerde hipnotik transn artl refleksi bozmadn mahede ediyor. Ekmnezi yaplmakszn derin veya orta transn
artl refleksi bozamadm gstermesi bakmndan bu tecrbe
kymetlidir ve dier tecrbelerin yani ekmnezi ile yaplanlarn
nemine kriter olmaktadr.
Yine SCOTT, bir erkek ve bir kadn sje zerinde u tecrbeyi
yapyor: (Erkek sje bir iidir ve kadm da onun kardr)
Sjeler vzlt sesine kar ylece artlandrlyorlar. Elektrik
cereyan verilen bir leti tutarken -ki bu ceryan sjelerin ellerini
ekmelerine sebep olacak (kadar rahatsz edicidir- tam cereyan
verildii an bir vzlt sesi ile sjeleri artlyor. yleki sjeler,
leti tutarken gerekte cereyan verilmese de vzlt sesini iitir
iitmez ellerini ekiyorlar. Byle bir artl refleksin sjelerde
hipnoz esnasnda da baki kald manede ediliyor. Fakat
sjeler hipnotik ekminezi ile 10 yana indirilince, vzlt sesine
kar artl refleks kayboluyor. Eer sjeler artlanmann vaki
olduu zamana getirilirlerse refleks avdet ediyor.
SCOTT sjelere, normal yaa dndkleri zaman, olup bitenleri
hatrlamalarn isteyerek durumu soruyor. Kadn sje, vzlty
duyduunu ifade ediyor, fakat bu vzltnn kendisi iin o anda
hi bir mana tamadn belirtiyor. Erkek ise, keza vzlt sesini

duyduunu, lkin bu vzltnn kendisi iin bir ey ifade ettii


intiba iinde olmasna ramen onun neye dellet ettiini bir
trl karamadn sylyor.
Gene SCOTT, kornea refleksinin vzlt sesi ile artlyor. ki
sje zerinde yaplan bu tecrbede sjeler, korneaya pamuk
dedirir dedirmez gzlerini kapadklar gibi bu refleksi vzlt
ile de gsterir hale getiriliyorlar.
Sjelerden biri biraz sonra 3. c vaka olarak anlatacamz
Mrs. S. dir. Dieri de bir erkektir ve 1. ci vaka olarak anlatlacaktr.
Mrs. S. ve dier erkek sje bir ka seans ile kolaylkla derin
bir somnamblistik transa girer duruma getirilmilerdir.
Mrs. S. 42 yanda bir kadndr. 10 sene geriye yani 32 Tama
(ekmnezi ile hipnotik derin transda) gtrlnce, vzl-ti tenbihi
defa arka arkaya yapld halde hi bir cevap vermemitir.
Yani vzlty iitirken gerek uyank halde, gerekse transda
gzlerini kapatarak bu tenbihe refleks cevap veren sje, 10 ya
geriye gidince bu artl refleksin izale edilmi olduu mahede
ediliyor.
Erkek sje ki 45 yandadr, derin transa sokuluyor ve hususi
bir telkinde bulunulmakszn, istedii bir yaa gitmesi s-jeye
syleniyor. Sje bir lhza sonra 23 yanda olduunu, oikyanusta bir gemide bulunduunu ifade ile dalgalar ve gemiyi
-ok canl hallsinasyonlar iinde- grdn belirtiyor. O esnada vzlt sesi tenbihi yaplyor ve sje bu tenbihe cevap verrmiyor, gzlerini kapamyor.
Transdan sonra uyank durumdaki sjelerle, transda bu halleri
unutmamalar ve hatrlamalar telkin edildiinden, hdise
tartlyor. Sjelerin her ikisi de vzlty duyduklarn, fakat o
anda bu vzltlarn kendileri iin bir ey ifade etmediklerini
belirtiyorlar. Ve bittabii kontroller, artlanmann uyankken ve
alelade transda baki kaldn gsteriyor.
Ekmnezinin artlanmay bozacak! kadar tesirli olabileceini
gsteren bu kabil mahedeler, 6 aylk hale gtrlen s-jelerde
Babinski refleksinin mspet oluu vakas ile de beraber mtalea

edilirse, sinir sistemi fizyolojisi bakmndan, hele refleksolojinin


uur izah speklsyonlarnn deer derecesinin azln iaret
etmek bakmndan pek ehemmiyetlidir kanaatindeyiz. (Bu arada,
KALINOWSKI ve ROCHEun Schock Treatments and other
Somatic Procedures in Psychiatry, NeW York, 1946 adl
eserlerinde zikrettikleri bir mahedeyi tedai ettim. Bu
mellifler ayn artl refleks tecrbelerini elektrook yaplan
kimselerde de incelemiler ve oktan sonraki kon-fzyon, yahut
baka bir deyimle etat-crepusculaire uur alacakaranl
halinde artl refleksin zail olduunu, yani ahsn artlandrld
tenbihe hi bir cevap vermediini, bu hal geince refleksin avdet
ettiini mahede etmilerdir. Hipnotik trans bir etat
crepusculaire hali telkki eden grlerin, kaza elektrookun
tesirini hipnoza benzeten iddialarn isabetsizliini gstermek
bakmndan bu durum pek ayan dikkattir. Ekmnezi
yaplmakszn en derin hipnotik transda dahi artl refleksler
bozulmad halde elektrooktan sonraki alaca fea-ranlk halinde
zail olmas ve bilhare avdeti, hipnotik transla bu etat
crepusculaire halinin ayn olmadn ispata yetiyor
kanaatindeyim).
Hipnotik ekmnezi ile artl refleksin ilemez oluunu, yani
sjenin biraz evvel tafsiltna zikrettiim tecrbelerde olduu
gibi muvakkaten ve hususi bir ekilde zail olmasn SCOTT,
artl refleksin almasna mni olan selektif (seici) bir anestezinin husule gelmesi ile izaha almaMadr. (SCOTT, H. D.
Hypnosis and the Conditioned reflex: E. Gen. Psychol., 4:
113, 1930.; den zikreden Le CRON, I. s: 165).
Gebelik belirtileri
P. JANETnin sjesi Rose ile yapt bir ekmnezi tecrbesi,
psikolojik fenomenlere fizyolojik fenomenlerin de refakat
ettiini gstermesi bakmndan tipiktir:
Roseu trans haline koyduktan sonra, iki sene evveline
gtryor. Fakat bu sradahi aklna gelmiyen bir hdise ile
karlayor. Rose, ztrap ekmeye balyor, JANETnin sorgusuna cevap vermek istemiyor, utanyor., ve nihayet hal ve

tavryla gebe olduunu anlatyor. Bu esnada karnnn da iti-i


grlyor. Bilhare, tahkikat, gerekten de sjenin o tarihte gebe
olduunu gsteriyor (JANET, P. Lautomatisme psychologiqueten naklen zikreden: RUHSELMAN, s: 541).
imdi, bu tecrbeyi inanmazlkla karlyacaklar olursa, onlara
nisaiye hekimlerinin umma gebelik dedikleri bir nevi yalanc
gebelik vakalarmm nadir olmadn hatrlatrm. ocuu
olmayp ta, ille de ocuk isteyen, kadnlarda bir otosgjes-yon
ile ortaya kan bu halde, kadnn gerekten detleri kesilir,
sanki hamile imi gibi, karn ier., kendisi de kocas da, etraf ta
sahici bir hamilelik olduuna inanrlar. Hatta 9 ay sonra doum
sanclar ile yatanlar da vardr. Aslnda, rahimde sadece gaz ve
su toplanmtr. Gebe olduuna byle inanan, kadnlarn
karnnda ocuun kalb sesleri bittabii alnmaz ve rntgen filmi
ile de, rahimde bulunmas gereken ceninin kemiklerine ait hi
bir imaj tespit edilmez bittabii..
te JANETnin tecrbesinin olabilirlii hususunda bu
vakalar bir karine tekil etmektedir.
Mutd D Vakalar:
imdi mutd d ekmnezi age regression vakalarndan
bahsedelim. Tecrbi hipnoz almalarnda sjede hipnotizrun
arzusu ve hususi telkini ile kontroll olarak ekmnezi olmasnn
dnda, bazen kendiliinden de hipnoz esnasnda age
regression olabiliyor. M. GILL(1948) hipnoanaliz esnasnda
kendiliinden olan ekmnezilere ait mahedelerini
zikretmektedir. Aada nakledeceimiz 3 vakadan 1 nci ve 3
ncnn SCOTTa ait sjelerde olduunu belirtmitik. 2 nci de
GILLe aittir.
Vaka 1: Bir dofetor grupuna hipnoz demonstrasyonu
yaplmaktadr. 45 yandaki sje, derin bir transa sokulup 3
yama indirilmitir. Sje 3. yann doum gnne gtrldnde birden iddetli bir nefes darl, yzde kzarma ve ksrkle mterafk bir astm bronial tablosu gsterir. Doktorlardan biri hemen stetoskop ile sjenin cierlerini dinler ve railer
tespit eder. Nabz da ykselmitir. Sjenin strab pek fazla

olduu iin tetkikler daha uzun boylu yaplamaz ve sje derhl


45 yama dndrlr. Nbet te hemen kaybolur.
Sjenin 3 yann doum gnnde, doum yldnm kutlanrken gerekten byle kt bir nbet geirdiini annesi hatrlar, bittabii hasta 42 sene evvelki bu hdiseyi hatriamyor-dur
bile..
Bir hafta sonra ayn sjede yenniden hipnoz ile bir tecrbe
yaplr. Yine 3 yana gtrlr ve sje yine bir astmatik nbet
geirir. Fakat bu defaki kriz daha az iddetlidir. Stetos-kopla
yaplan muayenede railer alnmaz. Nabzda ykselme olmamtr. Sadece yzde hafif bir kzarma dikkati ekmektedir.
Demek ki, sjede bir defans teesss etmitir. Sje ilk tecrbedeki nbeti tekrar yaamamak iin ikinci tecrbede kendini,
yaplan regresyon telkinlerinin tesirine kaplmaktan kurtarmaya
alan uuralt bir mukavemet hazrl iinde idi. Bu yzden 3.
yann doum yldnmn tam bir ekmnezi halinde (ikinci
tecrbede) yaamamtr, binaenaleyh parsiyel (ksmi) bir
regresyon olmutur, denebilir.
Vaka 2: Sje 34 yanda bir erkektir ve alkoliktir. Bu
halinden annesi pek muztarip ve bizardr da.. Bu sebeple oluna
hipnoanaliz yaptrtmaktadr ve tedavisini arzu etmektedir. Sje
hipnoanaliz iin derin bir transa sokulmutur ve refulmanlarm
meydana karmak iin hipnotizr onu ocukluk yalarna doru
sevketmektedir. (Bu sje ilk seansda kolayca derin bir transa
girebilmitir zaten ve bu hdise ikinci seansda olmaktadr).
Sje birden iddetli bir heyecan hali gsterir, alamaya balar.
Konumas gerek terminoloji gerekse ses tonu bakmndan
ocuka bir hal ve ifade almtr. Ve fca yanda olduu
sorulduunda u cevab verir:
5 yandaym.. Bu benim doum yldnmm.. Netekim o
gn hakknda etraflca malmat vermeye balar. Niin alad
sorulunca:
..Babam bana doum gn hediyesi olarak bir kei getirdi.
Keinin ad da Billy. Fakat annem keiyi eve brakmyor., onu
eve sokmyaeam sylyor.. Keiyi evde tutamam diyor..

Bu regresyon tamamen spontan olmutur ve sjede byle


birok ruhu zedeleyici travmatik hatralarn bulunduu anlalr.
Byle travmatik hdiselerin 5 il 15 yalar arasnda mteaddit
defalar vuku bulmu olduu ve sjede derin izler brakt tespit
edilir.
Vaka 3: Mrs. S. 42 yanda evli bir kadndr. Psikiyatri
sosyal hemiresidir (psychiatric social\vorker). Gayet entelekteldir. Psiko-patoloji ve anormal hdiseler hakknda da pek
bilgilidir. (Fakat hipnoz ve ekmnezi hakknda - birok psikiyatrlar gibi- hi bir bilgisi yoktur). Mrs. S.in, ocukluk andan beri devam eden ve sk sk tekrarlyan (recurrent) astm
broniale nbetleri vardr. yle ki bu nbetler gelince iini
terketmek ve hastahaneye yatmak zorunda kalyor.
Kadncaz astm nbetlerinden evvel daima bir korku hissedermi. Baka korkular (fobileri) da var: plak, kll bir
erkek kolu grmek. Baktan ve yemek masas zerinde koan
bir ocuk grmekten de dehetli korkmaktadr, rkmektedir.
Bazen gece gelen kbuslar da oluyormu. Bu hallerinin dnda,
nbet harici shhatli ve iinin ehli bir hemiredir.
Psikoterapi etdleri esnasnda bir ara HORNEYin, Kendi
kendini analiz (elf Analysis) adl kitabn okuyan Mrs. S.,
psikanaliz tedavisi pahal olduu iin, paradan tasarruf maksad
ile kendi kendine psikanalize giriiyor.
Bir gece, yatanda yatmaktadr ve auto-analyse ile meguldr.
Bu srada ocukluuna ait hatralar yokluyor ve hafzasn
seferber ediyor. 14 yan hatralar ile megulken, baz belli bal
travmatik hdiseleri hatrlamaya alyor, birok emosyonel
hatralar buluyorsa da bunlarn mhim olmad intiba
iindedir.
Bu arada uyku ile uyanklk aras bir hal iinde, 5 yana ait
hatralarla megulken kendisi tarafndan tamamen unutulmu bir
hdiseyi birden btn vuzuhu ile hatrlayveriyor:
.. Kuvvetli bir k altnda bir masadadr. zerinde beyaz bir
rt vardr... Yannda, elinde kfc bir bak tutan bir adam.,
yine yannda yz korkun grnl bir baka adam.. Masadan

kalkmak iin mcadele etmektedir.. Fakat kll iki hoyrat kol,


kendisini hoyrata tutup masaya zorla yatryorlar. Mcadeleye
devam ediyor, ama zaptediyorlar...
Ve, ite bunlar hatrlad srada bararak yataktan frlyor,
kocasn uyandryor. iddetli bir paiiifc iinde titriyor.. Kocas
kadncaz glkle teskin edebiliyor.
Ertesi gn bir hdisenin vaki olup olmadn annesine
soruyor. Annesinin verdii malmat u: Mrs. S. 16 aylkken bir
mastoidektomi ameliyat geirmitir ve ameliyat mteakip
iddetli bir ok komplikasyonu da olmutur. Ameliyatta hastanenin anestezistinin ocua pek hoyrata ve anlayszca, kaba
ve fena muamele ettiini iki hemire anneye o zaman haber
verip anlatmlar; hatt o da bunlar hastahane idaresine ikyetle protestoda bulunmu. Bu ameliyattan bir mddet sonra,,
ocukta gece kbuslar balam. Ve ameliyat takiben ayrca
astm krizleri de ortaya km, 3 yandan sonra da iddetlenmi.
ite bu hastaya, yani Mrs. S.ye hipnoz yaphyor, sje derin bir
transa sokuluyor ve 16 aylk haline kadar indiriliyor. O sahneyi
bir katarzis eatarsis halinde btn heyecanlarm boaltarak
yayor ve neticede astm nbetlerinden de, fobilerinden de,
kurtuluyor.
Hipnoz ve ekmnezi hakknda hi bir bilgisi olmyan Mrs. S.,
demekki elf analysis esnasnda kendi kendine bir transa
girmi ve bir age regression olmutur. Bu esnada hasta bir
rya halinde o travmatik sahneyi yaamtr. Bu yzden rya
kbus vasfn almtr. Burada hastann bir otohipnozla 16. aya
kadar inmi olmas gayet enteresandr. (L e C R O N, I: s: 169173).
Hemen belirtelim ki byle spontan ekmneziler gayet ndirdir.
Fakat ryalarn bazlarnn byle ekmnezilerle dolu olduu
vakas dikkate deer.
Ekmnezinin mahiyeti hakknda mellifler ikiye ayrlyorlar.
Bir ksm, alelade bir hatrlamann mevzuubahis olduunu, dier
ksm ise gerek bir revivificationun vaki olduunu ileri

sryorlar. Yukarda naklettiimiz tecrbeler ikinci iddiaya hak


kazandrr mahiyettedir. ocukluk ama gtrlen sjelerde ses
tonunun dahi ocuka bir hal almas, kelimelerin ve ifadelerin
de o yan gerektirdii ekilde zuhuru, davranlarn yaa
uygunluu, 6 yama faraza indirilen bir sjenin eline bir
oyuncak verilince oynamas ve hatt yaramaz bir ocuk gibi
oyunca paralamas; eline kalem verilince ocuka resimler
izmesi, hatt ressam sjelerde dahi bu halin grlmesi, el yazsnda da yaa uygun deiiklikler olmas., gibi tezahrlerin
yan sra fizyolojik fenomenler., bu iddiann teyididir.
ERICKSON ve KUBIE,(1941), ekmneziyi.sgjesiyonla tev-lid
edilen ve zaman-mekn dezoriyantasyonu ile mteraffo bir
mental konfzyon hali olarak mtalea ediyorlar. Fakat bu hal
kontrolldr, ba bo deildir ve patolojik de deildir.
Maamafih, birinci iddiay ileri srenler de bsbtn haksz
saylamazlar. Zira hipnotik derin bir transa hacet, kalmadan da
ekmneziye benzer hipermnezi tezahrleri olabiliyor.
LeCRONa gre 2 trl age regression mevzuubahistir. Biri
hemen herkesin bana gelen hafif dejav halleridir. oumuz, bir hdiseye ahit olurken, sanki bunu daha evvel yaamz gibi bir zehaba kaplrz. Bu halin -patolojik dejavler
hari- tedailerden mense alan bir benzetiin neticesi hafif bir
konfzyon ve dezoriyantasyon hali olduu sylenebilir. Dieri
ise hipnozdaki age regression dur ki ahs burada maziyi
gerekten hal gibi yaamaktadr.
Dianetik
L. Ron HUBBARD, bir nc ekli tantmtr. 1950 de
Dianetic adl bir kitabnda metodunu ve bulgularn akl-yon
mellif, tp ve psikoloji evrelerinin ilgisizliine ramen umumi
efkrda hayli alka uyandrmt. Metod u: Sje, sessiz lo bir
odada aikr bir hipnozla deil, basit telkinlerle hafif bir trans
haline giriyor. Ve mazideki muayyen bir ya ve tarih, belirli bir
vakaya doru yneltiliyor. Bu ii kolaylatrmak iin de
umumiyetle serbest tedai metodundan faydalanlyor.
HUBBARD, FREUDun 1892de verdii tariften istifade

etmektedir. Sjeleri neonatal (yeni domu), hatt prenatal


(doum ncesi) ve hatt hatt ilkah anma kadar gtryor.
Sjeler prenatal intibalarni kolaylkla tarif ve tasvir ediyorlar.
Yani ana rahminde iken neler hissettiklerini hatrlyor ve o
devreye aid intibalarni hafzalarnda canlandryorlar. Fakat
HUBBARDm diyanetik metodu ile sjelerin prenatal
intihalarna varp anlatmalar, izaha ve ispata muhta muhayyele
mahsul fanteziler gibi grnmektedir.Kitab u: (HUBBARD,
L. R.: Dianetic Hermitage Press, Inc., New York, 1950).
Hemen iaret edeyim ki HUBBARDdan daha evvel 1946-da
nerettii Ruh ve Kinat adl kitabnda Dr. Bedri
RUHSELMAN, bir nevi hipnoidai hal, yani yar trans hali
demek olan, ruhi infisal dissociation psychologique adn
verdii kendi metodu ile yapt ekmnezi tecrbelerini neretmi
ve bu hal, yani ekmnezi iin mutlaka hipnoza ba vurmaya
ihtiya olmadn sylemitir.
RtM tnf isal:
(Rya grdrme) bahsinde iaret ettiim zere,
DESSOILLEin dirije ryalar metodunu hatrlatan bu usuln
bizzat melliften renmek ve tatbikatn mahede etmek ve
birok defalar ahsen denemek imknna kavumutum..
RUHSELMANn ruhi infisali yle yaplr: Sje, pek lo bir
odada, gzlerine de ayrca ktan mtessir olmamas iin bir
kaln bez rtlerek, tam sessizlik iinde bir divana uzandrlr.
Operatr, baz imajlar grmesini telkin ederek sjenin majinatif
faaliyetinin canl bir <ekilde balamasn temine a hr:
..gayet rahat ve gevek braknz kendinizi... Bir elma. Bir elma
dnnz. Kuvvetle dnn.. Bu elmay tasavvur plnndan
kararak tahayyle balaynz. Kuvvetle tahayyl ediniz. deta
gznzn nnde gryor gibi.. Gryorsunuz, gryorsunuz..
Gryor musunuz efendim? Ve baz sjeler samimi olarak bir
elma grmeye balarlar ve bunu ifade ederler. Sonra imajlar
zenginletirilir. Nihayet sjeye, hipnozdaki ekmnezi
tecrbelerinde olduu tarzda simdi - u kadar ay, gn, sene vs..
- geriye gidiyor ve genleiyorsunuz. u tarihte ve -filn-

saattesiniz imdi. Ne gryorsunuz? Neredesiniz ve ne


yapyorsunuz?.. denir ve cevaplar, ayet sje bu tecrbe iin
elverili ise, alnmaya balanr, illi..
RUHSELMAN bu metodla u tecrbesini neretmitir:
ardan baz resimler, resimli kartlar satn aldrlm ve ne
olduklarna hi baklmadan zarflara konmutur. Bu tedbir den
maksat telepati ve fikir intikali ihtimalini bertaraf etmektir.
24.11.1940da, Dr. Zht TNELin evinde, N. adl hanma,
RUHSELMAN tarafndan, saat tam 9.30da, geliigzel alan
zarflardan birinden kan kart, hi bir izahta bulunmadan, 10
saniye mddetle, yalnz sjeye, 1 metre mesafeden gsterilmi
ve tekrar zarfa yerletirilmitir. Bittabii karttaki resmi sje-den
gayr kimse grmeyecek tarzda hareket edilmitir. Bylo-ce
muhtelif tarihlerde, her seferinde silenin bak mddeti
ksaltlarak gsterilen kartlar, zarfa konup, zarfn zerine tarih
ve saat kaydedilmitir.
24.1.1941de yaplan psikolojik infisalle ekmnezi tecrbesinde, sje N. hanm, tedricen maziye gtrlp, tecrbe anlar
yaatlnca, aklda ve hatrda tutulmas imknsz btn teferruat ile kartlarda grm olduklarn anlatm ve bilhare
zarflan aarak kontrol, bu ifadelerin % 100 isabetim teyid
etmitir. Mellif kitabnda tecrbe kartlarnn resim kopyalarn
da dercetmektedir. Bu resimler gayet teferruatl bir takam
manzaralardr. (RUHSELMAN, s: 450-462). ; Bu mahedeler
gsteriyor ki, bir hipermnezi tezahr halinde, fakat hipnozdaki
ekmnezideki gibi bir revivification vuku bulmakszn,
kuvvetli imajlarla hatrlamalar tarznda age regression
mmkn olmaktadr. Amma byle tecrbelerde, hipnotik
ekminezideki fizyolojik: fenomenler grlemedii gibi; mesela
bir psiik travmann hatrlanmas, hipnozdaki gibi kuvvetli bir
katarzis halinde tecelli etmiyor.
Dr. Fevzi AKSOYun Trk Nro-Psikiyatri Cemiyetindeki
demonstrasyonunda, hipnotize ettii bir sjede, sjeyi neo-natal
duruma gtren telkinler yapnca, nrolog Prof. Dr. Necmettin
POLVANn Babiski refleksini mspet deil de normal, yani

menfi bulmas hdisesi, o tecrbede sjenin derin bir transa


girememi olduunu ve AKSOYun da sjedeki psiik
tezahrlere bakarafc, baz hatralarm dile getirmesi ile sjenin
gerek bir ekminezi iinde olduuna hkmederek aldandn
gstermektedir.
Keza 1961 yaznda, Dr. Refet KAYSERLtOLUnun, Gureba hastahanesindeki demonstrasyonunda Mediha STNDA adl bir hanm sje zerinde yapt pek baganl ekmnezi
tecrbesinde, sje psiikman tam manasiyle maziyi yaam,
fakat fizyolojik tezahrler buna pek refakat etmemiti, hatta 6
ayla indirilen sjenin Babmski refleksi, Prof. Blent TARCAN tarafndan lakayt bulunmutu. Bu halin de, transn pek
derin olmamasndan ileri geldiini sanyorum.
Hipnoz eer derin deilse, gerek bir ekminezi olmuyor, fakat
sje, baz hatralarn yine de canl bir ekilde hatrl-yabiliyor.
Bazen de bu dahi mmkn olmuyor. Birok tecrbelerimde
bunu mahede ederek bu kanaate vardm.
Prenatal Ekmnezi:
Ekmnezi tecrbelerinde sjelerin, 2, 1 yalarna, 6, 5 aylarna
kadar indirildiine dair tecrbeleri zikrettik. Bu cihet btn
mellifler tarafndan kabul edilmektedir. Fakat, sjelerin
prenatal devreye indirilebileceine dair iddialar da var ki bu
sadece HUBBARDn diyanetik metodu ile yapt tecrbelere
mnhasr deildir.
FODOR (1949) da hafzadaki prenatal vakalann izlerini
meydana karttn iddia etmektedir. Ve verifikasyonunu da
ryalarn tetkikinden aldn belirtiyor, (F O D J O R, N. The
Search for the Beloved. Hermitage Press., Inc., New-York,
1949.den zikreden: LeCRON, I, s: 157).
Burada ispiritlerin reenkarnasyon (yani ruhun tekrar tek-tar
bedenlenerek insan olarak dnyaya gelmesi inanc; insanlarn
birok bedenleri elbise gibi deitirerek dnyaya yeni batan
mkerrer gelii itikad) iddialarna yol aan ve iddialarna ispat
delili diye ileri srdkleri baz ekmnezi tezahrlerini iaret
etmeden geemiyeceim.

Acaba O yandan, rahim ii hayat gibi prenatal devreden


daha gerilere gtrlen sjeler ne cevap vereceklerdir ?
Bu kabil tecrbeler de yaplmtr. spiritlere gre gemi
hayatlarn (?) hatralar canlandrlmtr.
Sjeleri doumdan nceki devrelere gtrerek ilk ekrnne-zi
tecrbelerini yapan Colonel Albert de ROCHASdr ki 1893 ile
1910 yllan arasnda 19 sje zerinde yapt harikulade
tecrbeleri Les Vies Sucsessives adl kitabnda yaynlam,
fakat o zaman iyice takdir edilmemiti.
imdi aada, kendisi de ispirit ve reenkarnasyonist
olan RUHSELMANn kitabndanROCHASn ve dier iki
aratrcnn tecrbelerini ve mellifin mtaleasn aynen
naklediyorum:
Acaba ekmneziden faydalanarak ayn vetirelerle ruhun
dikkatini daha gerilere irca edip dnyaya girmezden evvelki
Ispatyom (ahret) hayatna ve gemi dnya hayatlarna ait
hdiseleri ona hatrlatmak mmkn olmaz m ? Eer iddia
edildii gibi ruhun dnyaya tekaddm. eden bir Ispatyom hayat
veya gemi dnya hayatlar varsa mesela, bir hipnoz tecrbesi
esnasndaki degajman halinde serbestleen ruhun onlar
hatrlyamamasna hi bir sebep olamaz.
Bununla beraber aratrclar bu yoldaki tetkiklere bu dnce
ile balam deillerdir. Ekmnezinin reenkarnasyonizma
tetkikatmda tatbik sabasna konulmas, deta bir tesadfle olmu
gibidir. Ekmnezi yolu ile gemi hayatlarn hdiselerini
salahiyetli bir lim sfat ile ortaya koyan Colonel de ROCHAS,
ilk zamanlarda btn hatralarn duracan tahmin ettii dnya
hayatnn maverasna tecrbelerini gtrd zaman. tesadfen
ve hayretler iinde sjenin bir takm yabanc hdiselerden
bahsetmeye baladn grm ve ondan sonra bu ie
ehemmiyetle kendisini vermitir (Colonel de ROCHAS. Les
Vies Successives.)
imdi ekmnezi halinden istifade edilerek tecrbe yolu ile,,
ruhun dikkatini gemi hdiselere ait hatralar canlandrmak

iin yaplm tecrbelerin ve ortaya konmu mahedelerin


mtalasna balyoruz:
1 Bu misal mevzuumuza bizi biraz daha yaklatryor. Bu
tecrbeyi Colonel de ROCHAS, Eugenie ismindeki bir sje
zerinde Gronoble Tbbiye Mektebi Mdr Dr. BORDEATJ ile
beraber yapmtr. Mcerrip sjeyi uyuttuktan sonra onu bir ka
sene geriye doru gtryor. Bu srada sjenin gzlerinde yalar
parlamaa balyor. Kadn o anda. bir ocuunu kaybetmitir.
Biraz daha genlegtirilince korku ile bir feryat koparyor. Ve
teyzesi ile byk annesinin fantomunu (hayaletini) yannda
grdn sylyor. O. bu fantomdan korkmaktadr ki bilhare
yaplan tahkikatla kadnn hakikaten o tarihte bu hayalleri
grd anlalmtr.
Sje on bir yama getiriliyor. imdi kendisi annesine ve
babasna, itaatsizlik gsterdiinden dolay muazzep durumdadr.
Babasnn cebinden bir metelik armtr. Onun iin babasndan
af diliyor. zerinden tam yirmi drt sene gemi byle ufak bir
hdisenin, teferruat ile ve o teferruata refakat eden psikolojik
hallerle ruhta tekrar canlanmas, insan derin dncelere
sevkedebilecek bir meseledir. Sje bir ya daha genletirilerek
9 yana getiriliyor. Bu srada ok muztarip bir ocuktur. nki
annesi leli henz sekiz gn olmutur. Babas da kendisini
Grenoblede bulunan byk babasnn yanma gtrd iin
ondan da henz yeni ayrlm bulunuyor. O imdi dkii
renmektedir. Alt yana getirildii zaman mektepte yaz
yazmasn yeni renmi bulunuyor. Daha geriye gtrlp drt
yana sokulunca kendisinin henz mektebe gitmedii
grlyor. Fakat yazya ok merakl. Manasz bir takm izgiler
izmekte ve bir iki harf yazabilmektedir. Bu srada kk kardeine bakyor. Burada dikkati eken bir nokta vardr. Sje
okumasn ve yazmasn bilmedii yalara girince btn okuma
ve yazma kudretini hakikaten kaybetmi bulunuyor. Demek ki
mazisinde yaarken sjenin duygusu ve fikri tam bir mutabakat
halindedir.

Colonel de ROCHAS ana rahmine kadar uzayan bir hayatn


maverasnda sjenin hi bir syliyemiyeceini dnyor ve bu
hali grmek zere hipnozu derinletirerek sjeyi daha gerilere
gtryor. Burada sje evvel bir st. ocuu halini alnca, o
zamana ait bir takm ruhi haller gstermeye balyor. Colonel
onun hayatn daha geriye gtrd zaman hi beklemedii
ekilde karsna, ahsiyeti deimi bambaka bir gen kzlk
halinin ktn grnce derin bir hayrete dyor. Drt yana
kadar szleri ile, st ocukluu zamannda da ahval ve
harektiyle mazisini sadkane bir ekilde ifade eden bu kzn
ayn vetire ile daha derin mazisinde yaatld zaman anlatt
eylere inanmamak iin ortada hi bir sebep yoktur.
2 te Colonelin byle gemi hayatlara ait ekmnezi yolu ile
elde ettii tetkikatn neticelerinden bir tanesini yazyoruz.
Buradaki sje Mayo isminde 18 yanda bir kzdr. O, hipnoz
haline konduktan, sonra evvel bu dnyadaki hayatnn
mazideki muhtelif safahatnda yaatlm ve her safhaya ait
doru ve mevsuk cevaplar alndktan sonra geriye doru dnya
hayatnn maverasna gtrlm ve bir takm yeni yabanc
ahsiyetlerin meydana kmaa balad grlmtr. Mayo
doum anndan daha gerilere gtrlnce bir mddet
Ispatyomda dolatktan sonra bir kadn cesedinde tekrar dnyada
yaamaa balyor. Bu onun gemi son hayatdr. sminin Line
olduunu sylyor. Kendisi bu hayatnda boulmak suretiyle
intihar etmitir. Colonel, Linei boulduu tarihe gtryor. Ve
u sahne ile karlayor. Mayo koltuunda byk bir hareket
yapyor. Sa tarafna dnyor yzn elleri arasna alyor ve
ylece birka saniye kalyor. Bu iradi olarak yaplan bir iin ilk
safhasdr. Sonra iddetle sola dnyor. Sk sk nefes almaya
balyor. Teneffs gleiyor. Gs zorlukla ve gayr
muntazam bir surette kabaryor. Yzde strap ve korku intibalar
vardr. Btn hareketler onun arzusu hilfna oluyor. Bzlyor
ve yz iddetli bir strapla takalls ediyor.
Burada biraz duralm. Bu hal tecribi emrazda tarif edilen
boulma vetiresine ait safahat aynen gstermektedir. Tababetin

bu bahsini okumam olanlarn byle bir ey uydurabilme-lerine


imkn yoktur. Acaba Colonelin sjesi evvelce tecribi emrazdaki
bu malmat mtalea ve tetkik etmi miydi? Bunu
zannetmiyoruz. O halde burada evvel evcud madg halde
sje gemi bir hayatta yaadn hangi ruhi sebepler altnda
iddia etmitir. Bunu izah lzm gelir. Eer hakikaten hayat ana
rahminde balyorsa o zamana kadar btn mazisini sadakatle
syleyen sUjenin ana rahminde Colonelin dnd gibi
susmas lzm gelirdi. Line ismindeki enkarnasyonu sUjenin
nasl uydurabildiini henz halledememi bulunurken, bir de
karmza, realiteye uygun btn araziyle suda boulan bir
kimsenin agoni hallerini canlan-dran bir sahne kveriyor. Bu
da ayrca bir muammadr. Ve bu muammay, iinde yaanm bir
hdisenin ifadesi eklinde kabul etmedikten sonra
zemeyeceimizi zannediyoruz. Colonelinmahedesine
devam edelim.
Colonel, sjenin hayatn daha gerilere gtryor. Fakat bu
defa da Lineden evvel kzn bir erkek bedeninde tecessd ettii
grlyor. smi Charles MAUVILLEdir. imdi ortada
neMayonun ne de Lienih ahsiyeti kalmamtr. Charles
MAUVILLE, hayatnn son demlerinde bulunuyor. Bir gs
hastalndan mustariptir. O kent ksrk, nefes darl vesaire
gibi bir gs hastalnn btn alarm vermektedir,
te Charles bu hastalk neticesinde bedenini terk ediyor. Bir
mddet Ispatyomda dolayor nihayet Britanya'daki bir aileden
kz ocuu olarak (Line) dnyaya geliyor. Line ihtiyarlatlyor
ve 18 yana kadar getiriliyor. Henz bekrdr. Bu yata
karsna kendisinin tanmad bir gen kyor. Line bu genle
evleniyor. Gebe kalyor, bu srada mcerrip, doum hdisesinin
btn safahatini gryor Sje koltuunda dnyor, etraf
geriliyor, yz tekalls ediyor, iddetli bir strap
iindedir. Line biraz daha ihtiyarlatlyor. imdi 22 yandadr.
Bu srada kocas bir deniz kazasnda lyor. ocuu da onu
mteakip lyor.Linein mitsizlii ve yesi gnden gne
artmaktadr. Nihayet intihara karar veriyor. Ve evvelki celselerde

tafsilt verildii ekilde denizde boulmak suretiyle intihar


hadisesi vukua geliyor. Byle muhtelif celselerde para para
alman krk dkk malmatn bir araya toplannca eni boyunu
tutan bir hikyeyi meydana getirmesi dikkate deer.
Linein tekrar, hayat gerilere gtrlyor. Ve evvelce
bahsettiimiz Charles MAUVILLEmeydana kyor. Bu adam
iyi bir insan deildir. Kendisi Paris'te bir memurdur. ok sefahat
yapmtr. Bu sralarda bir takm karklklar vardr. Sokaklarda
vurumalar oluyor balar kesiliyor ve btn bunlardan o, zevk
alyor... 50 yana getirilince hastalanyor ve yukarda anlatld
gibi ksryor. Biraz sonra da bedenini terk ediyor. Bir mddet
Ispatyom'da strapl bir hayat geirdikten
sonra Linein bedenine giriyor.
Colonel, Charlesdan evvelki hayat da aratryor. Bu
hayatnda Mayo, 14 nc Louisnin sarayna mensup bir
asilzadenin zevcesidir. smi de Madeleine de SANT-MARCtr.
Madeleinee, zamannda yaam olan ahsiyetler hakkndaki
fikirleri soruluyor. Mesela o Mademoiselle VAL-LIEREi
seviyor, Madame MONTESPAN tanyor. Madame MANITENONdan holanmyor. Ve bu kadnn kraln alelade bir metresi
olduunu sylyor. Kral marurdur. Mr. SCARRON ok irkin
bir adamdr, MOLIEREi tanyor, fakat onu o kadar sevmiyor.
CORNEILLE vahinin birisidir. Mr. RACINEin eserlerini ok
seviyor. Colonel, Madeleinei daha ihtiyarlatmak istiyor. Fakat o
bunu bir trl kabul etmiyor. Coloner in bu husustaki btn
srarlar bouna gidiyor. Nihayet Coloneltelkin vastasiyle bu ii
yapamayacamm anlaynca, mihaniki vastalarla, yani
uyandrc paslara mracaat ederek onu zorla ihtiyarlatyor.
Kadn kuvvetli uyandrc paslar karsnda bu paslarn uzviyette
husule getirdii psiko-fizyolojik tesirlere dayanamayarak
ihtiyarlyor.
Yani Mayonun hayatna nispeten biraz daha yaklatrlm
bulunuyor. Bu sayade kendisi krk yana girmitir. imdi
saraydan kmtr. Gsnden hasta olduunu hissediyor. Kendi
karakterinin iyi olmadn itiraf ediyor. Hodbindir, kskantr ve

bilhassa gzel kadnlar kskanmaktadr. Krk be yana gelince


veremden lyor. Burada ksa bir agoni hali grlyor. Onu
mteakip o, siyah bir muhite giriyor. (Leon DENS, Le
probleme de TBtre et de la Destinde).
Bu hikye nereden kmtr? Bunun zerinde pek
durmayacaz. Buna bir romandr diyenler vardr. Biz bunun
belki baz imajiner taraftarn kabul etmekle beraber saf
uydurma bir ey olamayacayla muhtelif bakmlardan kani
bulunuyoruz...
.. Lionda Mr. BOUILLEnin bu yoldaki aratrmalar
srasnda sjesinden ald aadaki malmat gayet sarihtir:
3 Sjeyi ocukluk haline, mesela iki yana koyuyorum.
Konumas gleiyor; bir yana getiriyorum, hi konuamyor
veya pek az -konuuyor, daha ziyade genletiriyorum, ya meme
emer veya alar vaziyetini alyor. Doum anma gtryorum ve
hayatn anne rahmine kadar geriletiyorum, derhal bklyor,
kollar gsne kavuuyor yumruklar gzleri zerine geliyor.
Be ayla ininceye kadar bu vaziyette deiiklik olmuyor. Be
aylktan daha gen bir aa gelince vcudunda bir inbisat
grlyor. ayla inince beden arkaya doru geriliyor, etraf
gerilmi bir vaziyettedir. Kendisinde tam bir canszlk hali
vardr. Bu vaziyet aylktan ilkah zamanna kadar bylece
devam ediyor. lkahtan biraz evveline getirilince bir cehit
grlmeye balyor. Bu cehit -kendisini bir yere eken bir
kuvvete kar mukavemet eklindedir. Sjenin hayat daha
gerilere gtrlnce eski hayatlara ait hikyeler balyor.
(BOUVIER, Paix Universalle)
Burada ok hakl olarak akla u sual gelir. Roman uydurmakta
bu kadar veld olan bu sjeler, acaba nasl oluyor da tecrbe
safhas ana rahmine getirilince orada dokuz ksur ay dut yutmu
blbl gibi susuveriyorlar. Nitekim Colonel de ROCHAS da bu
nokta zerinde duruyor ve unlar sylyor: Bundan baka pas
gibi mihaniki messirler, muayyen bir zamana kadar geriye
doru hatrlamay mutlak bir katiyetle husule getirdii halde,
tamamiyle ayn tarzda devam ettirilen bu messirlerin bu andan

itibaren birden bire tesirlerini deitirdiklerine vehallsinasyondan baka bir netice vermediklerine inanmak g
oluyor (DE-NSnin ayn eserinden).
4- .FLOURNOYun sjesi Helne SMITH ile yaplan
tecrbeler esnasnda bizi burada alkalandran ksmlar, sjenin XIV. asrda Hindistanda yaam olduunu sylemesi ile
balyan ksmlardr. Sje uyku halinde iken bu hayata giriyor. O
srada kendisi tam manas ile bir hint kzdr. smi Simandinidir.
Bu hale gelince Simandini yere bada kurarak oturuyor.
Yannda kocas Sivrouka vardr. Bazen ona dayanyor, bazen
maymununu okuyor,, onu kzdryor, bazen de glerek paylyor.
Sonra buhurdann sallyarak ibadetini yapyor. Bu srada yapt
hareketler pek ince ve orijinaldir.
Prof. FLOURNOY burada u fikri ileri sryor: eer mesele
yalnz bu kadarla kalm olsa idi psikolojinin ntad yollar ile
bunlar izah etmek mmkn olurdu. Ve Gemi bir hayatn
varl fikrini ne srmeye lzum kalmazd. Fakat iki mesele var
ki bunlar kolay kolay reenkarnas-yonizmay kabul etmek
istemeyen alim psikologun bu hdiseyi mtad yollarda izah
etmesini gletirmektedir. Bunlardan birisi bu hadiseler
esnasnda alman ve bilhare hakikat olduu anlalan tarihi
bilgilerdir. Dieri de Simandininin Hint diliyle konumasdr.
Acaba mtad hayatnda bu dili ve bizzat profesrn syledii
gibi esasen Avrupa'da pek az malm olan bu tarihi
malmat Helene bilmedii halde bunlar nereden
toplayabilmitir. Sje yle isimlerden ve yerlerden, yle hadiselerden bahsetmitir ki FLOURNOY Asya tarihini iyice bilen
birok tarih ulemasndan bunlar hakknda malmat almaya
muvaffak olamam ve bu malmat bilen bir kimseye de rastgelmemitir. Nihayet profesr, eski bir depoda tozlar iinde
kalm bir kitap grmtr. Bu MARLJS tarafndan yazlm
ve LHistoire de LInde isimli bir kitaptr, ve tannmam - bir
eserdir. Profesr, Simandini tarafndan sylenilen vakalarm
mhim bir ksmn bu kitapta okuyunca hayrete dmtr.
(FLOURNOY> Des Indes la Planete Mars)

Burada en ileride tarih ulemasnn da bilemedii eyleri bu


kadnn bildiini iddia etmek gln olur. Ancak dnlecek
bir nokta kalr. O da FLOURNOYnn aklna geldii gibi bu
kitabn nasl olup ta Helene tarafndan bulunup okunmu
olmasdr. Pek fazla materyalist bir terbiyenin zoraki ilcas ile
ileri srlm bu fikri kabul edelim. Bu takdirde u sualin
cevabn vermekliimiz lzm gelir. Bu kitab okuduunu mtad
hayatnda unutan(!) bu kadncaz, manyetik uyku iinde iken
her eyi hatrlad gibi bu kitaptaki bilgileri de tamamiyle
hatrlad halde, yani byk bir lsidlik gsterdii halde, bu
hikyeyi bir kitaptan okuduunu acaba neden hatrlamyor da
mtemadiyen bizzat Hdistanda yaam olduunu iddia edip
duruyor (RUHSELMAN, s: 962-973)
Bu vesile ile unu belirteyim ki, reenkarnasyonizmaya inanan mehurlar haylidir:
Van HELMONT, Francis BACON, Jacob BOEHME,
FICHTEf GOETHE, Von HERDER, DISRAELI, LAVATEK,
LESSING, SCHLE-GEL, SWEDENBORG, Benjamin
FRANKLN, Ralph Waldo EMERSON, Victor HUGO,
EDISON, HAWTHORNE, Sir Oliver LODGE, Henry FORD...
Daha eskilerden, ORIGENE, Clement dALEXANDRIE,
PANTAE-Tsrus, SYNESIUS,, NICEPHORE,GREGOROS,
IRENEE, PLOTIN, AUGUSTIN, PORPHYRE PHYSAGOR...
ilh...
Eskilerin Metapsiik dedikleri, yeni ad ile Parapsikolojik
tetkik sahasna giren bu konudaki son aratrma, bir ka sene
evvel Amerikada aslnda bir bankac olan bir amatr hipnotisrn Morey BERNSTEIN in, Mrs. SIMMONS adl bir hanm sje ile yapt ekmnezi tecrbesidir ki sje evvelce rlandada yaadm, 1798 de doup 1864 te ldn, o zamanki
adnn Bridey MURPHY olduunu iddia etmi ve iddia bir kitapla da umumi efkra tafsiltile aklannca hayli alka
uyandrmtr (1952) (BERNSTEIN).
BERNSTEINin 1952de yaynlanan The Search for Bridey
Mrrphy adl bu kitab, Franoise VERNAN tarafndan A la

reseherche de Bridey Murphy ad ile franszcaya evrilince,


Fransa'da da hayli ilgi uyanm ve de ROCHASnm eski
tecrbeleri hatrlanmtr. Bunun zerine Andre DUPIL adl bir
aratrc, Mme. Germaine BEAGUITTE ve Pierre NEUVILLE
adl arkadalar ile beraber yapt ayni mahiyette ekmnezi
tecrbelerini 1958de Marie-Lise, invisible mais pre-sente ad
ile neretmitir. Onu takiben 14 yanda pek gen bir hipnotizr
olan Richard LEFEUVRE, bir kz arkada, ile yapt ekmnezi
kendi tabiri ile regression de la memoire tecrbelerinde,
sjenin evvelki hayatnda erkek olduunu, Pierre SEPTH adn
tadn sylediini ve hayatna dair tafsilt verdiini,
tahkikatn da 150 sene evvel gerekten byle bir ahsn
yaadn teyid ettiini yeni kan kitabnda usun uzun
anlatmaktadr. (L E F E B V R E).
Fakat bu kabil nadir fenomenleri hakkiyle deerlendirebilmek
kolay gzkmemektedir. Personnalite multiple vaka-larnm
mahedeleri ile bu kabil ekmnezi fenomenlerinin uuralt
fanteziler veya gerek ekmnezi ile alka derecesini ayrd ederek
salim bir hkme varmak, daha etrafl aratrmalar gerektiriyor
kanaatindeyim.
HPNOZ ALTINDA KESM YAPMA:
Ekmnezi fenomeni gstermektedir ki, hipnotize edilen bir
kimse, hafzasndaki hatralar canlandrarak gayet teferruatl
tablolar izmek imknna da sahiptir. Biraz resim kabiliyeti olan
veya hi olmyan bir takm sjelerin, hipnoz altnda, normal
zamanda yapamyacaklar teferruat mkemmeliyetinde tablolar,
byk bir sratle tuvale resmedebildiklerine dair, gnlk
gazetelere bile akseden vakalar var.
Bunun son misallerinden biri Andre DUPILin bir erkek
sjesinin 60 dakikada, bu mddet zarfnda normalde yaplmasna imkn olmyacak mkemmeliyette bir tablo resmetmesidir.
Keza Richard LEFEBVRE de, bir kz sjeye ayn ekilde, hipnoz altnda mkemmel tablolar yaptrttn belirtmektedir ki bu
hdise fransz basnn da hayli megul etmitir (L E -F E B
VRE, 5: 34-37).

HPNOTZABLTE
Hipnotize edilebilme kabiliyeti (hypnotisabilite) veya
hipnotize edilebilir (hypnotisable) olmak, acaba neye tabidir
Bu temel problem, ta MESMERden beri hekim veya psikolog
olsun olmasn, hipnozla ilgilenen pek ok kimseyi megul
etmitir ve etmektedir de.. u kanlmaz sual sk sk sorulmutur: Herkes hipnotizabl mdr ? Yahut ta herkesi hipnotize
etmek kabil imidir
Bir dier husus daha var: Herkes hipnotizr olabilir mi ? Bu,
hususi kabiliyete mi baldr, yoksa sadece bir bilgi meselesi
midir ?
Bir cephesile hypnotizenin yani sjenin; dier cephesi ile de
hipnotizrn yani operatrn ahsiyet yapsn ilgilendiren bu
meselenin derinliine dalmadan sylemek lzm gelirse;
Bir ksm sjeler vardr ki, hipnoz tekniine vakf, hatta az ok
bilen hemen herkes tarafndan kolaylkla hipnotize edilebilirler.
Bunlar hipnoza fevkalde elverili natrel somnambllerdir.
Mesela LIEBEAULT zamannda profesyonel somnambller
vard ve hal da vardr. Bu uyurgezerler hipnoza pek elverili
olduklar iin, tecrbelerde sjelii deta meslek edinmilerdi.
JANET de tabii uyurgezerlerin iyi birer hipnoz * sjesi
olduklarn iaret etmitir (J A N E T, II. s: 275). CHERTOK,
Viyana Psikiyatri Kliniinde, hipnozu renmek isteyen talebe
ve asistanlarn, bu ii meslek edimi somnamblleri sje olarak
kullandklarn grdn yazyor (CH E R T O K, 32). Eer
bizde de hipnoz kurslar alrsa ve psikiyatri kliniklerinde
hipnoterapi rutin hale getirilmek istenirse, ayn ekilde istifade
yollarnn aranmasnn isabetli olacan bu vesile ile belirtmek
isterie.
Dier bir ksm sjeler de vardr ki, hi hipnotizabl deildirler.
Bu iki kutba giren sje kategorileri arasnda, az ok hipnotizabl olan baz sjeler mevcuttur ve bunlardan her hangi
birini, filn hipnotizr falan usulle hipnotize edebilir de, dieri
edemez.

Hipnotizabilite problemini ele alrken, hipnoz derecesini yani


hipnotik transm derinlii hususunu da gz nnde tutmak
gerekiyor. Zaten pek izafi olan bu mefhum, ii bsbtn
kartrmaktadr. Zira derin transa girmi bir sjenin hipnotize
-edildiine kani olmak kolaydr; fakat, hafif fransda, posthipnotik amnezi olmad iin olup biteni hatrladndan,
evvel sje, hipnotize edildiine inanmamaktadr. Sonra da
hipnotizr, bu durumda objektif kriterlerin avutaki kar taneleri
gibi eriyip gittiini, baar iddiasnn mesnedlerinin
kaybolduunu grmektedir. stelik uyanklk halinde bile basit
telkinlerle elde edilen fenomenlerin, hipnoza delil diye ileri
srlmesinde glk ekmektedir. Ferden hipnotizabl olmayan
bir sjenin, bazen kollektif olarak, bakalar ile grup halinde
kolayca hipnotize edilebilmesi gibi, ahsa gre deien
hususiyetler de problemi giriftletiriyor.
Btn bu hallerin, trl trans dereceleri tasnifine gre yzde
nispetlerini ifade etme gayretleri birok mellifler tarafndan
denenmitir. (LIEBEAULTnun hipnotife fenomenleri tasnifinde
bu yzdeler zikredilmiti.) Fakat neticeler pek muhteliftir ve
birbirini tutmamaktadr. Mesela, BRAMWELL, Terkesin bir
dereceye kadar hipnotizabl olduunu ve % 10 % 20sinde de
derin bir trans elde edilebileceini iddia eder. BERNHEIMin
dikkate deer bir mahedesini de keza nakledelim. Bu mellif
de hastahanedeki hastalarnn 4/5inin derin transa girebildiini,
halbuki bu nispetin ehirdeki hastalarnda 1/5 il 1/6ya kadar
dtn ileri sryor. (CHERT O K, s: 33):
Grlyor ki meselenin halli hi de basit deildir ve iddialalar
pek, eitlidir. Yzdeler bir birini tutmamaktadr.
HPNOTZABLTE NEYE TABDR?
Bu sualin cevab iki cephelidir. Mademki bir hipnotizr vS bir
de hipnotize edilen vardr, o halde meselenin hallini de bu iki
cepheden ele almak gerekiyor.
HPNOTZEnin yani SJEnin AHSYET
Bu konu her zaviyeden enine boyuna incelenmi, fakat emin
kriterler henz bulunamamtr. Hipnotizabilite ile sje-nin

psiik veya fizik konstitsyonu (yaps) arasndaki mnasebete


dair kesin hi bir ey ortaya konamamtr. Mavi veya el
gzllerin daha kolay hipnotize edildii eklindeki zanlarn asl
yofctur. Bir insann ekstrovert (da dnk) yahut introvert (iine
kapank) olu-u, rk, cinsiyeti, sosyal durumu.. ile hipnotize
edilebilme kabiliyeti arasnda belirli bir mnasebet tespit
edilememitir. Bu arada projektif testler de kullanlm, lkin
tatminkr neticelere varlamamtr.
CHARCOT ve Salpetriere ekol devrinden kalan ve hipnozu
histerinin ekivalan (muadili), hipnotizabl kimseleri gizli veya
aikr histerikler telkki eden gr; bu gn ancak hipnotizmay yakndan incelememi mahdut psikiyatr ve psikologlarn
benimsedii bir yanl kanaat olmaktan te bir kymet ifade
etmiyor. Daha o devirde CHARCOTya itiraz eden BERNHEM
ve Nancy ekol, telkine kabiliyet (suggestibilite) ile histerinin
ayn ey demek olmadn aka belirtmiti.
HattBERNHEM, servisime giren btn hastalarn latent
(gizli) histerikler olduu neticesine mi varmak lzm gelecek?
diye mstehziyane soruyordu. (BERNHEM, II. s: 215).
Gerekten de daha sonraki geni apta aratrmalar,
BERNHEMa hak verdirmitir. Hlen nevrozelerin normal insanlara nazaran umumiyetle daha az hipnotizabl olduklar kabul
ediliyor. Daha da ayan dikkat olan cihet, grave (ar)
histeriklerin, hipnoza refrakter (si) olulardr. (C H E R T O K,
s: 35).
ahsi mahedelerim bende de bu kanati takviye etmitir.
Hastahane dnda, evlerde, salon toplantlarnda, hi bir ikyeti
olmayan normal ve shhatli kimseler zerinde hipnoz denemelerimde, daima byk nispette baar saladm halde,
Minikte muayene ve tedavi iin ba vuran ve bazen de yatrlan
nevrozelerde, hele histriklerde hipnoz denemelerimde pek
glkle, dk nispette baar elde edebilmekteyim. Hele ar
histeri vakalarmda hastay hipnotize etmek yle dursun, hafif
bir hipnoidal hale bile sokamamann sknt ve zntsn sk
sk yaamaktaym. imdiye kadar 100den fazla normal insan

hipnotize etmeyi denedim ve bunlarn %90 dan fazlasn,


umumiyetle ilk denemede kolaylkla hipnoza soktum, hatt
bazlar ilk seansta orta ve bazen de derin transa giriverdi-ler.
Fakat poliklinik ve klinikte, histerik ve psikastenikler zerindeki
tecrbelerimin baar nispeti, bunlara nazaran mitsizlik verecek
kadar dktr. Hastann hipnotize edilmek hususunda asn arzu
gstermesi ve iyi niyeti asla kfi gelmiyor ve buna katiyyen
aldanmamaldr. Bir psikonrotik, rahatszlndan pek mteki
olabilir ve ondan kurtulmay samimi olarak isteyebilir. Lkin bu
hal, hipnoz denemesine giriince byk bir rezistansla
(mukavemetle) karlamay nlemez. Bu neden byle oluyor?
Bu suale, psikonevrozlarda hastaln husuln izaha alan
eitli teorilere gre baz cevaplar verilebilir. Mesela,
psikoanalitik telkkiye gre, hastalar hipnotizrle yeni bir
transferentiel alka tesis etmeyi reddetmektedirler. Hastalar
sanki problemlerini tekrar ele almay ve hastalklarnn tli fayda
ve menfaatlerinden vazgemeyi istemez gibidirler. Sureti
zahirede iyi olmay iddetle istemeye ramen b. deruni veya
uuralt mukavemet, bu ifadan ka, hipnoz ile o kadar a-ikr
ekilde belli olmaktadr ki, hipnotizabiliteyi bir inzar
(pronostik) unsuru gibi kullanmak kabildir: yle ki, histerik bir
sje hipnotizabl olduu zaman, psikoterapiye daha elverili bir
halde demektir. (CHERTOK, s: 35). Psikotiklerin (akl
hastalarnn) hipnotize edilemedikleri eskiden beri malm bir
husustur. Dikkati teksif edememek, hipnotizrle ibirlii tesisine
elverisizlik gibi, trl izahlar bu geree k tutabilir.
Psikanalitik gre gre bir insann hipnotize edilebilmesi iin,
(conscious ego) yani uurlu egonun salam olmas lzmdr.
Psikotiklerde ego fragmante paraland, bozulduu iin
hipnoz kabil olmamaktadr.
Oiigofrenlerden (zekca gerilerden) idio (aptal) ve imbesiller
(budalalar), debiller (ahmaklar) de yine ayn sebeplerle yani ego
zafiyete duar olduu iin hipnotize edilememektedirler.
(LINDER, M. it. s: 27). Zek ile de kesin bir alka
gsterilememitir. Zaten psikonevroziarla bile zek arasnda bir

mnasebet olmad anlalm bulunuyor. Dr. Ouz ZKAN,


zek derecesinin psiko-nevrozlarda ancak hastaln
manifestasyonunun (gsterilerinin, tezahrlerinin) muhtevasna
tesir eden bir rol oynadn, her zek seviyesinde psikonevroz
olabileceini ortaya koymutur. (ZKAN).
Psiko-somatik hastalklarda hipnozla tedaviyi Muriei
CAHEN ile beraber geni apta deneyenL. CHERTOK, baz
hastalarn ok iyi, bazlarnn da pek elverisiz fena sjeler
olduklarn belirtiyor. Refrakterler arasnda iki nevi ayrmak gerektiine kani olan bu aratrclar, bunlar A) hipnozu iradi
olarak reddedenler yani istemiyenler,.ve B) hipnoza kabiliyetli
ve elverili olmyanlar, diye tasnif ediyorlar. Byle ref-rakter
hastalarn ekserisinin, btn tbbi tedavilere kar inat eden,
hatt cerrahi mdahalelere de maruz kaldklar halde
hastalklarnn semptomlarndan (arazlarndan) bir trl
kurtulamadklarn iaret eden CHERTOK. bunlarn hepsinin
sos-yalman dezadapte (cemiyete intibak bozuk) tipler
olduklarn belirtiyor. Bu hal, ona gre, hastalarn ahsiyet
yaplarnn sonucudur. Bu hastalarn hepsi, pek bozuk ahsiyet
yapmdadrlar ve pek narcissique bir strktrle somato-psikoz
denebilecek bir tablo gstermektedirler. Somatik dertleri ve
straplar hastalara, deta nisbi bir psiik muvazene salamaktadr, realite ile temas zayftr ve kendini kontrol kifayetsizdir.
Hipnoza elverili sjeler ise, realite ile temas iyi, sosyal adaptasyonu (cemiyete, muhite intibak) yerinde tiplerdir:
conflictuel (ruhi-deruni atmalara aid) problemlerinden
muazzep olsalar da, olduka iyi bir adaptasyon marj
iindedirler. Bunlar arasnda obsesyonel strktrde olanlara
rastlanmaz. Histerik strktrn normalitede de derece derece
mevcut bulunabilecei sylenirse, ancak o takdirde bu sjelerde
de histerik bir yaradltan bahsedilebilir. (CHERTOK, s: 34-35).
Hipnoza elverili normal ahslar zerindeki aratrmalar
sonucunda JANET, ve onun gibi dnenlerin grn benimsiyerek, ancak ruhi halinde bir disosiyasyon husule getirilebilenlerin kolaylkla hipnotize edilebileceini, ekstrovertlerin

dissosiyasyona daha elverili ve meyyal olduklar iin entrovertlere nazaran daha hipnotizabl olduklarm ileri srenler
vardr. (TAN, s: 18).
Birok mellifler askerlerin sivillere nazaran daha hipnotizabl
olduklarn belirtirler. (K A U F M A N, M. R.)
Poul THORSENe gre, aktif ve ateli mizal mnevverler,
fantezisi bol veya kendilerine hkim olmay becerebilen
kimseler, kolay hipnotize edilebilirler. Yine ayn mellif, resmi
istatistiklerin, mrettiplerin, matbaalarda bask ilerinde
alanlarn % 80inin ok kolay hipnotize edildiklerini
gsterdiini belirtiyor. Buna mukabil bunam ihtiyarlar,
manyaklar, hipokondriaklar, dnce ve dikkatlerini teksif
edemiyen-ler ok g hipnotize edilirler. Histerikler,
nevrastenikler sje olmaya elverili deildirler. Shhatli, iradesi
kuvvetli, sinirli olmyan kimseler en kolay hipnotize edilen
sjeler olurlar. 7 il 15 yandaki ocuklarn hepsi istisnasz
kolayca hipnoza girerler. 30 yamdan sonra hipnoftizabUite
azalr. (THORSEN, s: 118-129).
ocuklarn ve kadnlarn, erkeklere nazaran ; genlerin
yallara nazaran daha hipnotizabl olduklar birok aratrclar
tarafndan belirtilmitir. Baz psikanalistler ise mazohistik
temaylleri olan (yani kendine hkmedilmesinden,
zulmedilmesinin holanan) kimselerin hiprftize edilebildiini
tedkik ediyorlar. Fakat evvelce de iaret ettiimiz- gibi, hi bir
emin ve kesm kriter bulunamamtr.
GILL ve BRENMANN, bu baarszla, metodolojik bir
hataya atfediyorlar ve diyorlar ki; Eer hipnoz, esasnda sje
ve hipnotizr arasnda ksmen teesss eden, interpersonel bir
orijinal mnasebet ise, o takdirde bu mnasebeti bir tek
cephesiyle (yani sadece sje bakmndan) ele alp incelemek mesele) hususunda bizi hataya srkleyebilir (C H E R TOK s:
33).
Hjpj^otik transa girie mukavemet mevzuuna da: ksaca temas
edelim.. Normal uykuyu kolaylatran fizik ve imik tesirlerin
hipnozu da kolaylatrd; buna mkabi.1 ay,, kahve gibi

mnebbihlerin gletirdii bir vakadr. Hipnotizabl olduu


halde hipnoza dair pek ok ey bilen kimselerin, hele hekim ve
psikologlarn, otokritik ve otoanaliz dolaysiyle hipnoza mukavemet ettikleri ve transn derinleemedii de bir vakadr.
zerinde ilk defa hipnoz denemesi yaplata birrsje, btn
gayretlere ramea transa girmezse, hemen hipnotizabl deil diye
hkm vermeli mi ? Yoksa bir ka defa Asim tecrbeye
katlanmal nm ? Ve ka defa ?
Baz mellifler 3-4 denemeyi kfi gryorlar. Bazlar da
bununla iktifa etmiyor ve seans saysn pek: arttryorlar..
BRAMWELL bir sjeyi 60 defa tecrbeden sonra ancak hipnotize edebildiini yazar. Alman mellifi VOGT, bir sjesinde 300
seansdan sonra baar sahyabilmitim. Kendi tecrbelerimden
edindiim ahsi kanaat udur ki, ilk- deneme ileri derecede
hipnotizabl olan kimseleri belli etmeye umumiyetle; kfi gliyor,
fakat baarszlk karsnda bir zaman sonra ikinciyi denemek
ve ondan sonra hkme varmak daha uygundur. Pek hipnotizabl
olmyan sjelerde de srarla tekrar, lQ4i5inei se-> ansta
istenilen neticeyi veriyor. Maamafih derin bir trans iin hem
seanslarn sk sk tekrarna, hem de smm, mddetini uzunca
srmesi gerektiine kaniyim. Bu hale gre tedavi bakmndan,
hastann hipnotize edilmesindeki gln douraca
mahzurlar, hastann sabrszl, ortaya baz problemler karyor
ki pratikte bununla sk karlalr. Ancak, psikanalizin bir iki
sene srd dikkate alnrsa, yine de hipnoz ehven bir tedavidir
ve bu hususu hastaya iyice anlatp sabrn takviye etmelidir.
Baz sjelerin ferdi hipnoza refrakter olduklar halde grup
halinde hipnotizabl olmalar, sjelerin inconscient (gayr
uuri) korkularna kar, beraberliin koruyucu bir rol oynadn gsteriyor. Bu uuralt korku ve endielerin ehemmiyeti
daima dikkate alnmaldr. Mesela, hipnoz seansnda akrabalarndan biri veya bir tandk kadn bulunduu takdirde, alaya
alnma veya kk dme endiesi duyan bir kadn sje, ok
daha g hipnotize edilir.

Transa giri mddeti de muhteliftir. Baz sjeler 20 saniyede,


bazlar 20 dakikada hipnoza sokulabilirler.
Nihayet, acaba insanlarn kata ka ve ne derece hipnotize
edilebilirler ? Bu sualin cevab, aratrclara gre deien
rakkamlarla doludur:
Jacop H. CONN, tesadfen seilmi kimselerden % 90n
hipnoidal hale veya hafif transa girdiklerini ; bunlarn %
50sinde bu transn orta dereceye varabildiini ve %10un da
derin bir transa sokulabildiklerini bildiriyor.
A. FRY ise, %14 baarszlk, %63 hafif trans, %9 orta trans
ve %14 derin trans nispetleri veriyor.
Bu ste daha uzatlabilir. Refrakter, orta, derin trans nispetlerinin % 25er olduundan bahsedenler de vardr. (T A N, s:
21).
Hlsa, hipnotizabilite hususunda kesin bir kriter yoktur.
HPNOTZRn AHSYET ve TEKN
Yukarda srf sje bakmndan meseleyi ele aldk. Fakat sje ile
hipnotizr arasndaki karlkl ilginin,
interpersonel.mnasebetin rol ihmal edilemez. Hipnotizrn
ahsiyet yaps kadar tekniin de dikkate alnmas gerekiyor.
Hipnozda tetonik faslnda her sjeye ve her hipnotizre gre
deiebilen usullerden yeteri kadar bahsettik. Msait sjeler
iin, usl ne olursa olsun her teknik mnasiptir. Ancak,, gayr
msait veya g sjeler iin kullanlan tekniin, sjenin.
durumuna gre rol vardr.
Hipnotizrn ahsiyetine gelince.. Bu mevzuda da muteber
kriterler yoktur ve problem, sjenin ahsiyet yaps keyfiyetinden daha az incelenmitir. Bu itibarla, muhtelif melliflerin.
iaret ettii baz hususlar belirtmekle iktifa edeceiz.
Manyetizm animal devrinde eski manyetizrler, manyetizrn seans esnasnda rahat, sakin, skntsz olmas gerektiini,
imajinasyonuna pek dikkat etmesi, zihnen de karsndakini
uyutmak istediim srarla dnmesi icap ettiini, zira
somnambllerin manyetizrlerin btn skntlarn hissettiklerini
sylerlerdi. Mesela DELEUZE yle der:

... hastann afiyetini isteyiniz. Kendi hususi ilerinizle


zihninizi megul etmeyiniz ve hastalarda sevimli hisler ve iyi
intibalar uyandrmaa alnz. Manyetize etmek iin ilk art
iradedir. kincisi: manyetizrn kendi kudretine itimad, ncs: iyilik yapmak hususundaki samimi arzu ve licenaplktr.
(BERNHEIM, II).
Bu husus gerekten de hi yabana atlamaz, kmsenemez.
Bu bir vakadr. Amma, sje ile hipnotizr arasnda telepatik bir
irtibatn teesss edip etmedii meselesi bir yana (zira bu da
varittir ve parapsikikolojiyi ilgilendirir) psikanalitik grle
durum, contre-transfertin nemini belirtir. (Mamafih baz
psiknalistler, psikanaliz seanslar esnasnda hasta ile aralarnda
telepatik irtibata ve fikir intikaline dair mahedelerini,
neretmilerdir).
Hipnozu kullanmak kabiliyetinin her vakada hususi birstrktr ii olduu tasdik edilebilir. Psikanalitik grle ifade
etmek lzm gelirse, maternel ve paternel hipnozlar olmas gibi,
her sjenin de pek deien mucip sebeplerle hipnotize edildii
sylenebilir ve bu hale gre hipnotizrn motivasyonu da -keza
pek eitli olabilir. SCHILDER, hipnotizrn, majik bir
kudret ve hastaya libidinal bir hkimiyet arzusunu, inconscient'nda tamas zorunda olduuna kanidir.
Muhtelif hipnotizrler arasnda baar mukayesesine gelince,
FERENCZIye gre her hipnotizr bakmndan h 10 ile % 80
ve % 90dan % 96ya kadar varan lye gelmez ferdi farklar
vardr. Bu mellif, hipnotizrn sosyal prestijine, hretine,
emniyet telkin eden bir therapeute olup olmadna ve fizik
grnne gre de baarsnn deieceine dikkati ekiyor.
Mhim bir noktay da iaret eden mellif, hipnoz: seanslarna
giritii ilk anlarda, cehaletinin kendisine verdii itimad ve
emniyetin muvaffakiyetini arttrp kolaylatrdn, --1 Vnmoz
hakknda bilgileri derinleince bu emniyette olduu sylenebilir.
KARTAMICHEV, (1953) Moskovadaki hipnozla siil (verme)
tedavisi almalarnda pek baar salad halde, mesai
arkadalarnn mstehzi gllerinden sonra kendine itimadn

ve ayn zamanda ifa verme kabiliyetini ele kaybettiini


yazmaktadr. (Hypnose et suggestion dans le traitement des
maladies de la peau. Medguiz edit. Moscou, 1953, 135 p.den
zikreden CHBRTOK, s: 50).
Telepati ile uzaktan, ve sjenin hi haberi olmadan, zihni
emirler gndermek suretile hipnozun kabil olduuna dair mahdut fakat manidar tecrbeler nazar itibare alnrsa, o takdirde
hipnotize edilme ve etme meselesinin basit bir telkin hdisesi
olmaktan ktn kabul ederek problemin zerine baka dik-ka
Herle eilmfc gerekmektedir. (D O K S A T, I. s:760-769).
Kuvvetli bir hipnotizr olabilmek iin riayet edilmesi icap eden
kaideler mevzuunda eitli mellifin az ok bir birine benzer
kanaatleri var. Daha ziyade manyetizma taraftarlarnn ileri
srdkleri bu esaslar, hipnotizrn (veya manyetizrn) shhatli
ve iradeli olmasn temine matuf temrinlerdir ki ylece hlsa
edilebilir:
Shhatinize, uykularnza dikkat ediniz. Yorgunken ve tok
karnna tecrbeye girimeyiniz. Bayat, ok pimi, hazm g
gdalar yemeyiniz. Sebze, meyva gibi taze, hazm kolay yiyecekleri, tercihan i olarak yiyiniz. Cinsi ifrattan kannz.
Alkol imeyiniz. Sigara imeyiniz. Kendini sigara ve alkolden
menedemiyen bir hipnotizr, bu zayf iradesiyle kimseye messir, olamaz. Her sabah, tedricen arttrarak sabit bak temrinleri
yapnz. Birisiyle konuurken daima iki kanm arasna baknz.
Hipnotizrn nafiz ve tesirli baklar olmaldr... ilh..
HPNOZUN ETLER
Hipnozu yani hipnotik trans, trl ekillerde husule getirmek
kabildir ve bu hale gre birok hipnoz eidinden bahsedilebilir.
Hafif veya derin, aikr veya belirsiz bir transm derece derece
bahis mevzuu olduu veya olmad muhtelif hallerde, hipnotik
fenomenlerin ortaya kabilmesi imkn karsnda, eer bu
haller de hipnoz telkki edilirse, daha pek ok hipnoz eidinden
bahsedilebilir ki o takdirde, artikt basit telkin hdiseleri ile
hipnotik fenomenler arasnda bir hudut i-zilemez olur.

Eer tasnif sje says bakmndan yaplrsa, ferdi ve kollektif


hipnozlardan bahsedilebilir.
FERD HPNOZ (Hypnose Individuel):
Bir kiinin hipnotize edilmesidir.
GRUP HPNOZU (Hypnose en Groupe):
Birden fazla kimsenin bir arada hipnotize edilmesidir. Sahne
hipnotizmaclarnn gsterileri umumiyetle bu ekildedir.
KOLLEKTF HPNOZ:
Kalabalka bir insan grupunun hipnotize edilmesidir. Mesela
salondaki seyircileri toptan hipnotize ederek gsteride bulunan
profesyonel hipnotizmaclarn yapt gibi. (Grup hipnozu ile
kollektif hipnoz arasnda mahiyet deil, sje says fark vardr).
SOSYAL HPNOZ (Hypnos Sociale)
Baz mellifler, ktle psikolojisi bakmndan inceledikleri
hdiselerde, kalabalk iindeki fertlerin davranlarm, hipnotize
bir sjenin otomat gibi davranlarna benzeterek bu tbiri
kullanmaktadrlar. LEBON, TARDE, ROSSI gibi melliflerin
inceledikleri bu konuyu Mac DOUGALL, ALPHANDERY, H.
BERR, DRABOVITCH ve CHAUCHARD.. da trl zaviyelerden ele almlardr. Panik psikolojisinden Afrika zencilerinin
tam-tamlarma, zencilerin stereotipi tarznda jestlerle danslarna
ve keza devrimize kadar, rock and roll dans gibi kollek-tif
histeri de denebilecek tezahrler hep hipnoza benzetilmek
isteniyor. (CHAUCHARD, III, s: 63-65).
Kanaatimizce hipnotik fenomenlerden bir veya bir kama
benzer hallerin, filn veya falan durumda ortaya kmasna
bakarak bu halleri hipnoz telkki etmek ve sosyal hipnoz gibi tbirler kullanmak, analoji ile ayniyeti bir birine kartrmak
demek oluyor ve isabetli deildir.
***
Yine sje zaviyesinden hetero veya oto-hipnozdan bahsedilebilir.
HETEROHPNOZ (Hetero-hypaose):

Bir insann baka birisi tarafndan hipnotize edilmesi demektir.


imdiye kadar anlattmz hipnoz ekilleri hep hete-rohipnoz
kategorisine girer.
phesiz hetero-hipnoz ferdi olabilecei gibi grup halinde,
kollektif de olabilir.
OTOHPNOZ (Autohypnose):
Bir ahsn hipnotizre ihtiya kalmadan kendi kendini hipnotize edebilmesi demektir.
Kendi kendine telkin veya binefsihi telkin (autosuggestioa) ile
kabil olan bu hale, ispiritizmada medyumlarn trans misl
olarak gsterilebilir. Medyanmik trans e hipnotik transm ayniyeti ve fark mevzuu para-psiik fenomenleri (telepathie,
clairvoyance.. gibi) yakndan inceleyerek kyaslamay gerektiren
ayr bir bahis olduu iin burada tafsiltna girmiyoruz. (Arzu
edenlerSUDRE ve AMADOU ile RHINEn eserlerinde bu
mevzuu inceleyebilirler. Eserler literatrde zikredilmitir. Ben
de, yaknda kacak olan bir kitabmda bu konuyu etraflca ele
alacam).
phesiz ki otohipnoza istidad olan kimseler, heterohip-noz
iin de elverili sjelerdir. Netekim heterohipnozda, sjeye ..u
trans halinizi artk hi glk ekmeden kendi kendinize de
dilediiniz anda husule getirebileceksiniz. Rahat bir durumda bir
koltua uzandktan sonra, gzlerinizi ak olarak bir noktaya
dikip (veya onlar kapal tutarak) bir ka derin nefes aldktan
sonra, ite imdi hipnoza giriyorum diye dnmeye balar ve
(tercih edilecek bir sinyale gre, mesela bir sayya gre, posthipnotik artlandrma ile) 9a kadar sayarsanz, kolayca hipnotik
hale gireceksiniz ve istediiniz anda uyanabilecek ve keza her
hangi bir tehlike karsnda da otomatik olarak uyanacaksnz
eklinde dikkatli bir srarla telkinde bulunulur, bu telkin sjeye
de tekrarlatlrsa, sje otohipnoza msait klnm olur. Ama bir
ksm sjeler, hemen muvaffak olamaz ve otohipnozda glk
ekerler. O takdirde sje ile megul olmak ve nezaret altnda bir
ka kere kendi kendine hipnoza girip kmasn temin etmek
icap eder.

Oto-hipnoz ile oto-sjesyonu kombine etmekten,


hipnoterapide faydalanlr. Bylece baz hastalar kendi
kendilerine tedavilerine devam edebilirler. Ben, tikten mustarip
iki hastamda bu yolu baar ile tatbik ettim. Pek nrotik ve
emotif olan bu hastalar, en biimsiz zamanlarda gelen tik
nbetlerini bu ekilde durdurabiliyorlard.
Baz hint fakirleri, byle otohipnoz (self-hypnosis) yaparak
kan deveranlarnda, nabz ve kalb ritminde yavalama tev-lid
edebiliyor, metabolizmalarn yavalatp iddetlendirebili-yor,
keza kendi kendilerini teataleptik hale koyabiliyorlar (Van
PELT, s: 268).
Amerikan di hekimleri de hastalarnda otohipnozu basan ile
kullanyorlar. (BRGESS, s: 326).
SCHULTZn Autogene Traking adn verdii ve ark
hekimlii ile hint mutasavvflarnn zhd takva usullerinin
psikosomatik bir anlayla sentezinden ibaret olan geveme
relaxlation tedavisi de hipnoza komu bir metoddur ve bu
metodla tedavi gren hastalar, usul talim ederek bilhare kendi
kendilerine tedaviye devam etmekle bir nevi otohipnoz ve
otosgjessiyon yapmaktadrlar. (C H A U C H A R D, III. s: 77
ve 80; CHERTOK, s: 18 ve 41).
Oto ve hetero-hipnoz arasndaki mahiyet fark meselesine de
ksaca temas edelim. Baz mellifler aslnda her hipnoz hdisesinin bir otohipnoz olduunu ve heterohipnozda da hipnotizrn siijede bir otohipnoz tevlidine yardm etmekten baka bir
ey yapmadn iddia etmektedirler,
Hetero olsun, oto olsun; her hipnotik transda sjenin
psiko-fizyolojik ve mental aktivitesindeki istihalelerde ihtimal ki
ayni prosesssler caridir; ancak, heterohipnozda bu dardan
hipnotizr tarafndan sevk idare edilmekte, otohipnozda ise
sje bunu yardmsz yapmaktadr. Fakat inter ve intrapersonel mnasebetler bakmndan mental aktivitede bir dinamizm fark olduu- inkr edilemez. Kolaylkla ispiritik hipnoza
giren, yani bir otohipnoz yapan medyumlarn, bazlarnn,

hetero-hipnoza ve hetero-sugjesyona hi de elverili olmadklar


vakas da zerinde dnlmeye deer bir ehemmiyettedir.
DREKSYON veya YOL HPNOZU ve Baz kazalar
Direksiyon banda uyuduu iin, iindeki yolcularla beraber
otobs uuruma yuvarlayan veya nne kan baka bir
vastaya bindirerek kazaya sebebiyet veren ofrlere dair haberler, gazetelerimizde sk sk yer alr. Vaka bu kabil kazalarn
ounda, uykusunu almadan yola kan bizim ofrlerimizin
gerek uykusuzluklarnn rol oynad muhakkaktr.. Hele, bizim
yollarmzn umumiyetle virajl ve arzal oluu da nazar itibare
alnrsa, ofr devaml bir dikkat uyankl ve teyakkuz iinde
bulunduran bu durumda, bir direksiyon hipnozundan
bahsedilemez. Eer bizim de dz ve muntazam uzun yollarmz
oalrsa, yol hipnozu vahalarnn artaca phesizdir.
Amerika gibi dz bir hat istikametinde, muntazam uzun
yollara sahip olan memleketlerde, saatte 100120 km gibi sabit
bir sratle giden ofrlerin kazalarnda, bir direksiyon hipnozu
bahis mevzuudur. Bu artlarda otomobil srenlerde direksiyonu
kullan otomatik ve monoton bir hal almakta (arabalarn
vitesleri de zaten otomatiktir) ve ofr getii yerleri fark etmez
halde, bir hayal lemine dalmaktadr. Bazlar, nndeki yolun
kendisini devaml surette yutarcasna ekiine kaplarak
kendilerini bir girdaba srklenir gibi hissedip hipnotik transa
giriyorlar.
Direksiyon veya yol hipnozu denen bu durumda birok
ofrler, ihtimal ki adeta bir somnamblistik otomatizm halinde
araba srmektedirler. Amerika yollarnda vukua gelen kazalar
inceleyen mtehassslar, yoluna devam eden bir ofrn
nndeki (ni olarak karsna kan deil, ayni istikamette
gitmekte olan) bir byk kamyona arpmas eklindeki kazalar
kaza yeri ve vastalarn sr'atleri tetkik edilince izahta glk
eker olmulard. Psikologlar, byle kazalarn yol hipnozu ile
izah edilebileceini ileri sryorlar ve hipnotik transa girmi
bulunan ofrn, negatif bir hallsinasyon neticesi, nndeki
koca kamyonu yol zannedip grmiyerek ona bindirdiini iddia

ediyorlar. Bu fikre katlarak, psikodinamik bakmdan uuralt


bir intihar arusunun veya lme isteinin, bu negatif
hallsinasyonu tevlid ettiinin sylenebileceini dnenler de
var. (TAN, s: 48)
Hemen ilve edelim ki bu kabil kazalarda, direksiyon banda
gelen, mesela petit mal tarznda bir epilepsi (sara) nbetinin
de bahis konusu olmamas gerekir ki, bir yol veya direksiyon
hipnozundan bahsedilebilsin.
Yol hipnozu ile, letler ve yardmc vastalarla tevlid edilen
hipnoz arasndaki mabeheti iaret etmek isteriz.
***
Gerek sjenin zahiri grn, gerekse sbjektif hissiyat
bakmndan uykuya benzer ve uyank durumda hipnozlardan
bahsedilebilir.
UYKUYA BENZER HPNOZ
Pratikte en ok kullanlan hipnoz ekli budur. Ta... rahip
FARIAdan beri hipnoz tekniinde uyku kelimesi zikredilmektedir. Bu kelime yznden sjeler hipnoz hakknda yanl kanaat
edinerek, transn bir uyku hali olmas gerektii zehab ile,
hipnotik transdan ktktan sonra, eer post-hipnotik amnezi
husule gelmemise, ben hi uyumadm ki, beni uyutamadnz.
demekte ve hipnotize edildiklerini inkr etmektedirler. Bu itibarla sjeye, teknik bahsinde de iaret ettiimiz zere, uykuya
benzer bir kendinden gemilik, bir rehavet ve yakaza haline
gireceini, fakat uurunu tamamen kaybetmiyeceini, iitip
konuabileceini, amma btn vcudunda bir geveme ve
rehavet dolu arlk hissederek hareketsiz kalacan anlatmaldr. Bununla beraber, sjeye ve etrafa garip gelen hipnotik fenomenlerin husuln uyku haline tebih ederek izah, daha ayan kabul grnd iindir ki ihtimal, uyku tabirini kullanmak
det olmutur. Zaten BRAID de, Greke uyku manasna gelen
hypnos terimini bu tebih zaruretiyle tercih etmiti. Bunda
hipnozu uyku hali sayan teorilerin de pay vardr.
Post-hipnotik amnezi ile transdan kan sjeler de, zaman
distorsionu sebebile de -uyumadklarn iddia ederler. Fakat

etraftakiler iin bu iddia, tebessmle karlanr ve stelik hipnos


iin kuvvetli bir delil telkki olunur. Eer sje hipnotik transa
girdii halde, amnezi olmadndan her eyi hatrlar ve uyumadn ileri srerse, etraf, hdisenin ahitleri, bu iddiaya itirak
ederler ve o zaman fenomenleri alelade bir telkinin tesir
hudutlarndan kararak izah g olur.
UYANIK DURUMDA HPNOZ:
Pek labil ve dinamik bir hal olan transm hudutlarn tayin
gtr. Eer bu dinamik-labil psiik hal, bir uur sahas
daralmas veya bir dissosiyasyon telkki edilerek hudutlar
geniletilirse, o takdirde medyomlarn btn ispiritik
(mediyanmik) trans nevilerini bu kategoriye sokmak kabildir.
Anglo-Amerikanlarm Crystal Gazing, Franszlarn- visions
dans le crystal dedikleri halde, sje cam bir kreye gzlerini
sabit dikerek transa geer ve hypnogogique hallsinas-yonlar
grr. Bizde bakc denen kimselerin falclklar bu usulle
yapld gibi, bilhassa bula ermemi kk ocuklara,
parmana damlatlan bir mrekkep lekesine veya bir bardak
suya baktrarak yaplan gaipten haber vermeler de hep bu
hipnagojik hallsinasyonlar tarznda vizyonlardr.
stanbul'dan, Merkez Efendideki kuyuya (ban rterek,
ksmetini grmek iin) giden evde kalm kzlarn vizyonlar da
ayn kategoridendir. Fakat bu hdiseleri parapsi-kolojinin parapsiik fenomenler faslnda clairvoyance (ruh gz ile grme)
bahsinde m-talea etmek gerekmektedir ki bir etdmzde bunu
ele almtk (Bk: D O K S A T, II. s: 791-825).
te bu kabil trans halleri uyanklk durumunda hipnoz addedilebilir.
Pek sensitif sjelerde, trans birden derinleebiliyor ve sje,
gzlerinin ak durumunu muhafaza ederek somnambl
devresine giriveriyor. Byle sjeleri bir noktaya sabit baktrmak,
hi uykudan bahsetmeksizin aniden hipnotik transa sokmak
kabildir. Tabii uyurgezerlerin ekserisi byle hipnotizabl sjelerdir. Ben de ayr ayr iki sjede, bu teknikle sr'atle derinleen
somnamblistik trans tevlid etmeye muvaffak olmutum.

***
Hipnozun sresi bakmndan uzun sreli veya baka bir
deyile devaml hipnoz eidinden sz edilebilir.
DEVAMLI HPNOZ:
Sje imkn nispetinde derin bir transa sokulduktan sonra, bu
halde saatlerce, hatta gnlerce sk sk uykuya devam telkini
yenilenerek braklr ve bu hipnoz sresince, ayrca hi bir
hususi telkin yaplmaz, bir eksplorasyon veya hipnoanaliz de
dnlmez.
Devaml hipnoz, prolonge uyku krleri ile tedavi
metodlarndan biridir.
Uzun uyku kr tabirini ilk defa olarak (1890) kullanan
mellif, WETTERSTRANDdr. Bu tabirle prolonge hipnoz
uykusunu kastetmitir. Hastay devaml uyku halinde tutabilmek
iin, lzum hasl olduka hipnozu yeniliyordu. Mellif bu tedavi
metodunu bilhassa depressif form nevrozlarda baar ile tatbik
etmitir. (BAHAR, s i 3.)
Devaml hipnozun Rus ve Fransz tipi denen kr ekilleri
vardr. Hatta hipnotizabl olmayan hastalarda, nceleri hipnotik
llarla kre balanp, bu arada k, ses gibi stimuluslarla
hastay artlandrarak, bilhare il yerine plasebo kullanp
(mesela uyku ilc yerine tuzlu su zerki gibi) artlandrma
teknii ile uykuyu tam bir tabii hipnoz halinde devam
ettiriyorlar. (BAHAR, s: 115119)
Devaml hipnoz ile baz tiklerde, had histeri arazlarnda
psikojen kusmalarda tedavi neticeleri baarl olmaktadr.
LLA HPNOZ:
Herkesin kolayca hipnotize edilemeyii karsnda, bilhassa
hipnotizabl olmayan hastalar tedavi edebilmek iin imik
maddelerden faydalanlmas teden beri dnlm ve tatbik
de edilmitir.
imik maddelerin nro-psikiyatri sahasnda, akl ve ruh
hastalarnn tedavi ve tehisi iin istimalinin uzun bir tarihi
vardr. Hastalarn ruhi durumunu anlamak,/onlar konuturmak
vs... gibi maksatlarla da trl maddeler

denenmitir SAUVET(1847) ve bilhassa MOREL (1854)


etherisationu izofrenlerde mtizm haline kar denediler.
MANTE-GAZZA (1866), ayn maksatla cocainei
kulland. OLLIVIER (1873),. alkol bir tehis ve inzar vastas
olarak stpr melankolide denedi.
KRAEPELN, DUPOUY (1913), CLAUDE, BOREL, ve
ROBIN (1924) eterden faydalandlar. LANGE, MAIER,
HUISENj SACRSTAN cocainein psiik rlaman halleri
tevlid ederek hafzay eksite ettiini ve affektif analizde
kullanabileceini gsterdiler.
1928den itibaren Mile PASCAL ve arkadalar protoxyde
dazteun izofrenlerde psiik eksplorasyon vastas olarak
istimalini incelediler..
Ayni maksatlarla Somnifene (A. MARIE ve QUERCY,
LAFORA, KLAESI), opium ve morphine, cafeine
(MAIER)} Peyotl ve alkoloidleri,, mescaline (ROUHIER), yafe,
scopochloralose (H. BARUK) denendi.
Btn bu imik maddelerin tesiri, bir sarholuk halinin tahriki
ile mukayese edilebilen neticeler verdiler. Dier baz mellifler
de insulin tedavisinde hypoglycemie vastas ile hasl edilen
crepusculaire devreleri incelediler ve BYCHOWSKY bu
durumlarda FREUDun klsik psikanaliz metodlarn
kullanmay tecrbe etti.
19141918 Birinci Dnya Harbi, harp nevrozlar zerinde
ilgiyi toplad. Bunlar iyiletirmek iin telkin metodu olarak
Clovis VIN-CENT faradik ceryanlar baar ile tatbik etti ve bu
usul torpillage ad ile kabule nazhar oldu.
19391945 kinci Dnya Harbi, harp nevrozlar problemini
tekrar ortaya kard. Byle psiko-nrotiklerde evvel klasik
hipnoz metodla denendi. Fakat grld ki direkt telkinden
ziyade hastalar, hipnoz esnasnda gayruurda unutulmu
hatralarn hatrlayarak ifa bulmaktadrlar. O zaman hastalara
psikanaliz yaplmas dnld. Halbuki psikanaliz hem uzun
zamana ihtiya gsteriyordu, hem de pek ok sayda psikanaliste
ihtiya hasl olacakt.

te bu sebeplerle muhtelif hipnotik maddelerin zerki ile


hipnoz tevlidi ve bu artlarda ksa bir psikanaliz yaplmas
imknlar aratrld. (B E S S I E R ve F U S S W E K, s: 15)
Aslnda 1932 de Almanyada HAUPTMANN, evipan
intravenz zerk yolu ile denemiti.
1936da da HORSLEY, barbituratelar ayn tarzda
kullanarak narcoanalysis ve narcosynthesis ismi ile
metodunu aklamt.
Nihayet Amerikan ordu
psikiyatrlarndan GRINKER ve SPIEGEL, narkosentez
metodunu baar ile kullanmaya baladlar. Bylece metod
yayld. (H O R S L E Y ; s: 141142;, WOLF ve ROSENTHAL,
s: 103)
Teknik basittir: %2,5 pentothal solsyonu, damar iine
dakikada 1 cms olmak zere gayet yava zerkedilir. Bu zerk
esnasnda hasta say sayar; umumiyetle 4 cms zerkin sonunda
hasta saymada hatalar yapmaya balar, sayma ritmi bozulur, sesi
hafifler; 1 cm.3 daha zerk edilir. (Amerikan mellifleri 6 cms
gemiyorlar. Fakat COSSA % 3 solsyondan ceman 0,30 g.
verilebileceini gsterdi.) Bu sralarda hasta ile konuulur
uurun kontrol gevemitir ve uuralt refulmanlar ortaya
kolaylkla kabilir. Baz mellifler hastay uyutup, uykudan
alrken, bazlar da il dozunu ayarlayp uykuya daldrmadan
konuma temasn muhafaza ederek narkoanalizi yaparlar.
Jean DELAY, Pentothale 1/2 mg. atropine de katar. Zerk
miktarn, bazen 1 gr. kadar karmak icap edebilir. eitli
teknikler vardr.
Narkoanaliz, aslnda psikanalizle hipnozu il yardm ile
birletiren bir tedavi tekniinden ibarettir. HOUSEun hakikat
serumu serum de verite diye isimlendirdii bir narcodiagnostique metodu olarak da kullanlan bu teknik, hayli
tartmalara da yol amtr. Pentotharin tesiriyle husule gelen
etat crepusculaire hali, hipnotik trann ayn mdr, yoksa, ona
benzer farkl bir durum mudur, konusu hal mnakaa ediliyor.
Bu prenarkoz halinde, hasta ile verbal temasn kabil olmas

sayesinde hem ksa ve kestirme bir psikanaliz, hem de telkin


yapmak mmkn oluyor. Bu yzden psychanalyse chi mique
ad da verilen narkoanaliz, hipnozun yerini tutabiliyor mu, ona
stn taraflar var m ?
DELAYn naklettiine gre, bir narkoanaliz seansnda
bulunduktan sonra, Pierre JANET, hipnozun pabularnn dama
atldn sylemi. (C H A U C H A R D, II. s: 25) Fakat bu,
acele verilmi bir hkm gibi gzkyor. Zira bu me-tod da
teknik glkler arz etmektedir. lc biraz fazla verince sje
uykuya dalmakta ve hekimle temas kesilmektedir. Vaka bu
mahzuru izale etmek iin amphetamine cinsinden eksitan
aminler pentothale kartrlyor. Amma yine de ahsn
dissosiyasyona msait olmas gerekir, pentothale ramen hi bir
ey sylemiyen hastalara, hatta simlatrlere (mtemarzlara)
rastlanmtr. Biz de klinikte, konumak yle dursun, sadece
horul horul uyuyan hastalara rastladk.
- Maamafih narkoanalizin stnlkleri inkr edilemez:
Hipnozun tatbik edilemedii birok vakalarda, psikotikler de
dahil, baar salar. Hipnotizr olmyan psikiyatrlar iin ve keza
hipnotizabl olmayan hastalarla uraan hipnotizrler iin deeri
msellemdir.
Fakat, ne olursa olsun, vcuda zehirli bir madde girmektedir
ve baz tehlikeleri de vardr. Halbuki hipnozda hi bir tehlike
yoktur. Hipnozdaki gibi kuvvetli telkin yapma vasatn temin
etmez.
HORSLEY, hipnoz ile narkoz e midirler sorusuna u cevab
veriyor:
u 3 durumu kyaslamak lzmdr: 1 Basit narkoz, 2 l
hipnozu, 3 Alelade hipnoz.
Hipnoz dnce ve hareketin telkinle kontrol edildii bir
psikosomatik fenomen olarak tarif edilmitir. Bu hale gre, 1
Basit narkoz yle bir uyku halidir ki doza gre deiik
derecede uyuklama ile beraber konfzyon, dezoriantasyon
ve inkonherans vardr. 2 l hipnozu, semi-narkoza

sjesiyonlar sperpoze edilmesidir. Sje tedaviyi yapan


hekimin suallerine cevap verir.
u sual sorulmutur: Acaba hipnozdaki btn fenomenleri
hipnoz meydana getirmeden narkozda temin kabil midir? Bu
suale benim cevabm, hayr. eklindedir. Eer narkoz altndaki
hasta sakin bir ekilde kendi haline braklrsa, hipnozun her
hangi bir tezahrn gstermeden uykuya dalar gider.
Bir il hipnozunun meydana getirildiini kati olarak
syleyebilmek iin, baz hipnotik fenomenlerin ortaya kmas
gerekir ki, bunlar da post-hipnotik telkin ve hipermnezi,
ekminezi ve amnezidir.... WELLSin de dedii gibi,
somnamblizm gsteren kimseler dahi ilk seferinde kolaylkla
hipnotize edemeyebilirler...halbuki narkotik hipnoz ilk seansta
netice verir, post-hipnotik telkinler yapmak kabildir.. Delilere
dahi tatbik edilebilir..
Fakat narkoz esnasndaki kimyevi tesirlerden doan psikosomatik durum, sadece bir kimyevi tesir durumu olmayp,
burada muhtemelen sodium pentothali zerk eden hekimin
ahsiyetinin de bir rol vardr. (HORSLEY, s: 141-149).
Metodun mucidinin de belirttii gibi, imik ajan hipnotizabl
olmyan sjeleri kabili telkin hale getirmeye bazen her zaman
deil yardmc olabiliyor. Amma alelade hipnozdaki
fenomenleri ayn mkemmeliyetle elde etmek kabil olmuyor
burada.
GLOVERin narkoanalize narcotherapie controle dediini
belirten LAGACHE, bunun psikanalitik stasyonu imkn
vermediini ve hipnoanalize nazaran mahzurlu olduunu iaret
ediyor (LAGACHE, s: 110).
Netice olarak syleyebiliriz ki hipnotizabl olmayan kimselerde
narkoanaliz ve narkosentez elbette ki faydalanlacak bir
metoddur. Amma eer hasta hipnotizabl ise, ilsz hipnoz tercih
edilmelidir..
Hipnozu psikofizyoloji ynnden ele alan CHAUCHARD,
narkoanalizi, inslin koma tedavisini,
(BYCHOWSKnin elektrooktan sonra uur normale avdet

etmeden hastann geirdii hali hipnozla mukayese ederek bu


durumda hastaya telkin yaplmas misalini zikrederek)
elektrooku, hatta lobotomi ve topektomi gibi psikoirrji
usullerini bile pavlovien bir grle bir nevi hipnoterapi
addediyor. (CHAUCHARD, III. sr 53-63, 66-96, 116-122.)
nslin koma tedavisinin if akar tesirinin hastada brakt
hipomneziden ileri geldiini ileri
sren KALINOWSKY ve HOCH, veya bu tesirin uzun sreli bir
tedaviden doan bir telkin sonucu olduunu iddia eden dier
mellifler, hipnoz anlaynn hudutlarn
genileten CHAUCHARDteyid eder grnmektedirler.
Hipnoz fenomenlerinin bazlarm ele alarak, onlar tevlid etme
usullerini de hipnoz kategorisinde mtalea edenler, beyin
ykama denen hadiseyi de zikrediyorlar.
***
Merhumun kitab byle sryor...
1960 civar, ben daha domamm ama o bunu neretmi...
Onu aabilmemi pek kabil grmesem de, 57 yam oktan idrak
ettiim u gnlerde, RahmetliPederimi kranla yad ediyorum...
Mehmet Kerem Doksat - Tarabya - Sevimsiz Zamanlar 11.11.2014
0

1
2
3
4
5
6
7
8
9
1

Etiketler:ayhan songar doksat hipnoz kerem


doksat parapsikoloji recep doksat sebil
MNK YKLER
EMALARIMIZ ve TEDAVYE YANSIMASI
lgili letiler
ANAM BENM - Genelub 15
Alternatif Tb M, Tbb Alternatif Mi? - GenelTem
27
HPNOZ NEDR, NE DELDR? - GenelAu 10
BR FIKRAYLA SON - GenelEki 20
ESKLERDEN BR KTLEME - GenelKas 04

M. Kerem DOKSAT
Mehmet Kerem Doksatn ZGEM
5 Austos 1957de stanbulda dnyaya geldi.
Babas Nropsikiyatri Profesr Recep Doksatt.
Annesi Smerbank'ta eflikten emekli olmutu.
lkokulu Erzincanda balayp Ankarada bitirdi. Orta
renimini TED Ankara Koleji (Hazrlk-Lise 1 sonu)
ve zel Adana Kolejinde (Lise 2-3) tamamlad.
ukurova niversitesi Tp Fakltesini bitirdikten
sonra anakkale Bigada mecbur hizmetini yapt.
stanbul niversitesi Cerrahpaa Tp Fakltesi
Psikiyatri Anabilim Dalnda uzmanlk eitimini
tamamlad. Diyarbakrda askerlii (1991-1992: 1.
Krfez Hrbi dnemi) mtekip, Cerrahpaaya
dnd. 1993 ylnda doent, 1999 ylnda profesr
oldu.

Meslek olarak yaynlanm alt telif kitab, ondan


fazla kitapta blm yazarl, yurt ii ve dnda
yaynlanm 100n stnde makalesi mevcuttur.
Cerrahpaa Tp Fakltesi Trke ve ngilizce
blmlerinde ders vermitir. Adl Tp
Enstitsnde 3 sene Cinsel Sapmalar dersi vermi,
Marmara niversitesi ngilizce Di Hekimlii
Fakltesinde 7 sene hocalk yapmtr.
Cerrahpaa'da kurduu Ar ve Akupunktur
Poliklinii Trkiye'de bir ilktir ve sekiz sene hizmet
vermitir. Uluslararas sitasyonlu Yeni/New
Symposium (davran bilimleri, psikiyatri ve
nroloji) dergisinin editr, sekiz bilimsel derginin
de ko-editr olup, 10 ksur derginin de danma
kurulundadr. Yurt ii ve dndaki muhtelif bilimsel
platformlarda binin zerinde konferans vermi,
panel ve kurs eitimlerine katlmtr.
Trk(iye) Psikiyatri Dernei, Ar Dernei bata
olmak zere pek ok meslek dernee yedir.
American Psychiatric Association, International
Psycogeriatric Association, International Society of
Bipolar Disorders ve ASCAP yesidir. Kliniinin
Duygudurum Bozukluklar Biriminin kurucusu ve
yneticisi olmutur.
Bilimsel almalar klinik psikiyatri, biyolojik
psikiyatri, psikofarmakoloji, duygudurum
bozukluklar, hipnoterapi, psikiyatri ve inan
sistemleri, dil ve psikiyatri konularnda
odaklanmtr. Ar ve psikiyatri konusunda
Trkiyede kurucu rol olmutur; Evrimsel
Psikiyatriyi de ilk defa Trkiyeye tantan bilim
adamdr.

Fenerbahe Spor Kulb, Byk Kulp, Moda Deniz


Kulb, Levent Tenis Kulb ve Klassis Golf and
Country Club Silivri yesidir.
53 yandayken, son politik basklardan bktndan
dolay niversiteden emekliye ayrlm olup, hlen
POLMED Psikiyatri Merkezinde ocuk Ergen ve
Gen Psikiyatrisi Uzman Dr. Neslim G. Doksatla
beraber Beikten nc Bahara Ruh Sal
dsturuyla hizmet vermekteler Yaknlarda intisap
ettii Beykent niversitesi'nde de Psikoloji
Blm'nde Psikoloji Profesr olarak kariyerine
devam etmektedir. Neslim G. Doksat da ayn
fakltede Yardmc Doent olmutur.

You might also like