You are on page 1of 311

tar h\

y/

vakfi

Zindankap, Deirmen Sokak, N o:15, 34134 Eminn/stanbul


Tel: (0 2 1 2 ) 522 02 02 - Faks: (0 2 1 2 ) 513 54 00
wwTV.tarihvakfi.org.tr - yayin tarihvakfi.org.tr
zgn Ad

Alevi lAmtivy
Tarih Vakf Yvrt Yaynlar
Bu eviri, stanbul sve Aratrma Enstits ile yaplan anlama erevesinde yaymlanmtr.

%,

'r 'V

JS^ I'L
g
P
/N ^

L1 ki^ba katklarndan dolay


stanbul sve Aratrma Enstitse
teekkr ederiz.

Kapak Resmi
mam Ali, cam boyama, mer Bortaina Koleksiyonu,
Cam Altmda-Yir Bin Fersah, Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk,
stanbul, 1998.
Yayma Hazrlayan
Tansel Demirci
Ali Berktav
Kitap Tasarm
Halk Tunay
Kitap Uygulama
Tarkan l ogo
Kapak Uygulama
Harun Ylmaz (MYRA)
Bask
Yenigiiven Matbaaclk San. Tic. Ltd. ti.
Tel: (0 2 1 2 ) 567 69 20
Birinci Basm: Mart 1999
kinci Basm: Haziran 2003
nc Basm: Eyll 2010
ISBN 9 7 8 -9 7 5 -3 3 3 -0 9 3 -0

ALEV KML
EDTRLER
T. OLSSON, E. ZDALGA, C. RAUDVERE

EVR
BLGE KURT TORUN
HAYAT TORUN

TARH VAKFI YURT YAYINLARI

N D EK LER

NSZ
I.

BLM: ALEV KML ZERNE

Bektailik/Kzlbalk: Tarihsel Blnme ve Sonulan


irene M elikoff

Bosna Bektalii zerine


Erik Cornell

13

Antropoloji ve Etnisite: Yeni Alevi Hareketinde Etnografyann Yeri


D avid Shcmklcmd

21

Trkiyede Alevilik ve Bektailikle lgili Akademik ve Gazetecilik


Nitelikli Yaynlar
K arin Vorhoff

34

Alevi-Bektai lahiyatnn Gnmz Trkiyesindeki levi


Faruk Bilici

73

Politik Alevilik ile Politik Snnilik: Benzerlikler ve Ztlklar


Ruen akr

86

Almanc Kimliinin Alevi Kimliine Dntrlmesi


Helga Rittersberger-Tlc

91

Trkiyede Alevi Uyan 104


R eha amurolu
Aleviliin Yeniden Yaplanma Srecinde Toplum-Devlet likisi 113
F uat Bozkurt

II.
SABETAYCILIK, EH L- HAK, DRZLK, NUSAYRLK
Osmanl Modernlemesi ve Sabetayclk 127
lber Ortayl
Avrupa ve randaki Ehl-i Hak Aratrmalarnn 138
Eletirel Bir Deerlendirmesi
Jean During
Takyye mi, Yoksa Sivil Din mi? Lbnandaki Mezhep Esasna 175
Dayanan Devlet erevesinde Drzi Din Uzmanlar
Jakop Sko vgaa rd-Petersen
Politik Bir Ara Olarak Dtirzilerin Dini Vasiyetnameleri 190
Aharon Layish
Trkiye Alevileri - Suriye Alevileri: Benzerlikler ve Farkllklar 2 1 2
M arianne Arhgberjj-Laanatza
Dallarn ve ehirlilerin rfan Suriyeli Alevilerin ya da 2 3 4
Nsayrilerin Mezhebi
Tord Olsson

III. BLM: SONSZ 259


Kentin Bugn ile Geleceine Bak ve Dini Cemaatler: 261
Eriim ve Grnrlk
C atharina Raudvere
Sonsz: Ali Odakl Mezheplerde Yazya Geirme 2 8 2
Tord Olsson

Katlmclar Listesi 300

BLM:

NSZ

Uluslararas kitle iletiim aralarnda, Trkiyedeki Alevi topluluklarn


dan bahsedilirken sk sk, liberal Mslmanlar, ar ii mezhepleri ya
da zndklar gibi eitli sfadar kullanlmaktadr. Bylece, Alevi cemaatle
rinin belirsiz ve birbiriyle elien imgeleri retilmekte ve oaltlmaktadr.
Yakup Kadri Karaosmanolunun Nur Baba (1922) romannda anlatlan
ortam, uzun bir sre boyunca, Alevilerin geri kalm ve bo inanlara daya
nan yaamlar hakknda bir nyarg prototipi oluturmutur. Bektai dervi
leri hakknda anlatlan fkralara dayanan bu roman, Alevileri yeni kendemi
Anadolulu kyller, tekkeleri de rme ve k meknlar olarak gsteren
aalayc klieler yerlemesine neden olmutur. Gnmz Trkiyesinde
Aleviler nemli bir teki rol oynamaktadr ve kamuoyunun gr, b
yk oranda, bir dizi dramatik olay sonucunda olumutur: 1979 ylnda Kah
ramanmara ve 1980 ylnda orumdaki atmalar, 1993 ylnda Sivastaki
kundaklama ve 1995 ylnda stanbul Gaziosmanpaadaki ayaklanmalar.
Hemen akla gelmese de, uzun vadede daha byk bir nem tayan durum
ise, gnmzde Alevi folkloru, szl gelenekleri ve dini trenlerine kar
duyulan cokunun artmasdr. Kltrel ve dini toplantlarn merkezi olan cemevlerinin saysnn artmas, Alevilerdeki tutum ve kendini tanmlama bala
mnda ortaya kan bu deiiklikler asndan nem tamaktadr.
Bu kitap, stanbuldaki sve Aratrma Enstitiisnn 25-27 Kasm
1996 tarihleri arasnda dzenledii Osmanl ve Modem Trkiye Alevilerinde Din, Kltrel Kimlik ve Toplumsal rgtlenme balkl konferansta
sunulan teblilerin derlemesinden olumaktadr. Yaplan bu toplant, Prof.
Elisabeth zdalgann yrtt iki yllk slam kltr programnn bir
parasn oluturmaktayd.
Konferanstaki konumaclar, tarihsel olduu kadar antropolojik ve sosyo
lojik analizler yapmlar ve sunulan teblilerin birou, komu blgelerdeki
marjinal dini .gruplar konu almtr. Hem ieriden (emic), hem de dardan

(etic) bak alar sunulmu olsa da, zellikle Bat Asyadaki Ali odakl ce
maatlerin dini ynleri zerinde durulmutur. Konferansa katlanlarn bazlar
Alevi topluluklar iinde etkin olarak yer ald iin, politik ve ideolojik ko
nular konferansta srekli gndeme gelmitir.
Alevilii tartmak, milliyetilik, seklerleme ynndeki politikalar,
kentleme ve g gibi, modern Trkiye tarihinin en nemli konularna da
temas etmek anlamna gelmektedir: Sonu olarak, bu kitapta srekli tek
rarlanan bir tema da, kimliin ve toplumsal bellein, efsanevi tarihte yer
alan nemli olaylarn seimine gre nasl kurgulandn ele almaktadr. Bu
tr Alevi anlatlar, baka ecereler ve baka kimlikleri vurgulayarak, pek ok
adan, resmi Trk tarih yazmyla elimektedir. Tarih yoluyla trde ve
gl bir Alevi kimlii oluturmak iin gsterilen eitli abalar, efsanevi
olsun ya da olmasn tarihsel olaylarn kullanm analiz edilirken, Benedict
Andersonn hayali cemaatler konusundaki irdelemesinin bir rnei olarak
ele alnabilir.
eidi Alevi topluluklar, kendilerini farkl biimlerde tanmlamak
ta ve kimliklerinin toplumsal, siyasi ya da dini ynlerini vurgulamaktadr.
1970lerden itibaren yaplan sol vurgu, gittike artan oranda, kltrel ve dini
gelenein bilincine varmaya ve bu gelenekten vn duymaya dnrken,
eskiden Alevileri Anadolulu kyller olarak kabul eden nyargl gr de
imektedir. 1980li ve 1990l yllarda ayr bir Alevi toplumsal ve entelek
tel elit tabakas ortaya karken, Aleviliin ok eitli ynlerini ele alan bir
yn kitap ve dergi yaymlanmtr. Baz yazarlara gre, Aleviliin slamiyet
iinde bir gelenek olduunu vurgulamak nemlidir. Baka yazarlarsa Ale
vilii, kendilerini mutlaka dini adan tanmlamalar gerekmeyen, daha ok
alternatif yaam biimlerinin formle edilmesi iin bir temel olarak gren
topluluklarn oluturduu bir kme olarak dnebilmektedir. Baz kesimler
Aleviliin teolojik kkenlerinin iilie dayandn vurgularken, baz grup
lar ise tam aksine, yaptklar dini yorumlar iin liberal gelenekleri ne sr
mektedir. Aleviler, Diyanet leri Bakanl (D B) taralndan hibir zaman
ayr bir topluluk ya da dernek olarak tannmamtr. Bu nedenle, byle bir
tannmann salanmas Cem dergisi evresindekiler iin hayati nem tayan
bir ama olutururken, baka Aleviler, byle kalabalk bir topluluu kamusal
alann dnda tutan devler stratejisinin sonucunda ortaya km olan gizli
muhalefet imgesine sarlmaktadr.
Bu kitap Aleviler konusunda younlamakla birlikte, daha geni bir ba
lamda kimlik sorununu da tartmay hedeflemektedir. Trk Alevilerinin son

on be ylda tutarl ve kendilerine zg bir imge yaratmak iin eskisinden


ok daha byk bir aba sarfetmeleri, onlar benzersiz klmyor. Baka etnik
ve dini gruplar da ayn kaygy paylatklarna gre, burada onlarn tecrbe
lerini bir ayna gibi kullanmak nemli oluyor. Sabetayclar ya da dnmeler
rneinde karmzda bir aznlk grubu var; hayatta kalabilmek iin gl bir
irade gstermelerine ramen dalmlar. Lbnandaki Drziler rneinde
ise dmanca bir evrede hayatta kalabilmek ve yerel bir kimlii koruyabil
mek iin uygulanan takiyye stratejisinin eitli ynleri tartlyor. u halde,
kitap esas olarak Aleviler, tarihteki kkenleri ve bugnk gelimeler zerinde
odaklansa bile, setiimiz teorik perspektif, Alevi cemaatinin snrlarn aan
bir etnik ve dini kimlii tartmay gerekli klyor. Kimlik oluumu temasnn
tartlmas ve daha geni karlatrmal bir perspektif yaratlmas, karmak
ve ok ynl bir sorunun yeni ve gizli ynlerini kefetmekte yeni olanaklar
sunuyor.
Kitabn dorudan Alevi kimliine ynelik birinci blm, Prof. Irne
MlikofPun, Bektai tarikatnn tarihsel kkenlerini ele alan ve zellikle ta
rikatn Kzlba gruplarla ilikisine dikkat eken bir makalesiyle balamakta
dr. Profesr Mlikoff, konunun genel bir zetini vermekte ve koutluklar
gzler nne sermek amacyla teolojiyle rittiel uygulamalar arasndaki fark
llklar karlatrmaktadr. Bu tarihsel makalenin ardndan, Bykeli Erik
Cornellin Balkanlarda Bektailik zerine gndeme getirdii tartma yer
almaktadr. Bu yzyln balarnda Balkanlardan Trkiyeye kitlesel glerin
nemi ve bu glerin modern Bektai cemaatleri zerindeki etkisi gz n
ne alndnda, bu konunun ne kadar nemli olduu anlalabilir. Tarihsel
bak as, Alevi kltrnn oluturulmasnda kltrel mirasn ve tarihin
gnmzdeki kullanmn irdeleyen David Shankland tarafndan daha da
gelitirilmitir. Shankland, Alevi kltrnn karmaklna ynelik incele
melerde balamn daha ok dikkate alnmasn, klielerden kanlmasn ve
kendi deyimiyle kltrel yeniden yaratma stirecine nem verilmesini sa
vunmaktadr.
Son on yl boyunca Alevi yaynlarnda grlen patlama gz nne aln
dnda, Karin VorhofPun makalesinin gelecee ynelik bir rehber hizme
ti grecei sylenebilir. VorhofPun, Alevilik ve Bektailikle ilgili akademik
ve daha ok popler yaynlar konusundaki irdelemesi, emsiye kavram olan
Aleviliin ayrkln vurgulamaktadr. VorhofPun yapt bir dier nemli
saptama, Alevi yaynlarnn yalnzca sylemsel bir dzlemde yorumlanma
mas gerektii, nk, bu yaynlarn Alevilerin kendi evlerinde, Alevi bilin

cinin iareti ve simgesi grevini grddr. Bu kitaplarn gstergebilimsel


adan konuyla ilgileri, sadece cemaat dndakilerle ilikili olarak deil, Alevi
cemaatlerinin kendi iinde de byk nem tamaktadr; masann stne
daha liberal olan bir Cem dergisi koymakla radikal Cemal enerin kitaplarn
ktphanede bulundurmak birbirinden olduka farkldr.
Faruk Bilici, Alevi-Bektai teolojisini, Snni ortodoksluun aksine,
zgrleme teolojisinin farkl bir biimi olarak yorumlamaktadr. Bilici,
1970lerde gelien ve gnmzde tasavvufi dinsel boyutlarla birleen yeni
biimiyle bir Marksist Alevi ideolojisine dikkat ekmektedir; Biliciye gre,
bu ideoloji liberal yorumlar ve alternatif bir teoloji iin bir ara oluturmak
tadr. Bununla birlikte, birok Alevi topluluunun, kendileri hakkndaki ile
rici imgeleri, siyasal alann eletirel bir zetini sunan Ruen akr tarafndan
sorgulanmaktadr. Ruen akr, zellikle kadnlarn konumu sz konusu ol
duunda, zerinde ok konuulan ideallerle toplumsal gereklik arasndaki
keskin kartla dikkat ekmektedir. Bu tartma yaratacak makalede, Alevi
bilincinin ykselmesi, gayet inandrc bir biimde, slamc gruplar iindeki
canlanmayla karlatrlmaktadr.
Almanya diasporasndaki Alevi cemaatlerinde yaayp lkelerine geri dn
yapm kiilerin gnmz Alevilii zerindeki etkileri, Helga RittersbergerTl tarafndan ele alnmaktadr. Bu Almanclarn mulak konumu, dik
kate deerdir: Bazen hali vakti yerinde olsalar da, her zaman Bat kltr
tarafndan kirletilmilerdir. Bylelikle Aleviler istemeden de olsa, Trk ulusal
kimliine meydan okumakta ve bu nedenle de, aka tanmlanm bir Alevi
kimliine doru itilmektedirler. Reha amurolu, Dou Avrupadaki sos
yalist blokun k, slamc kktendinciliin ykselii ve Krt sorununun
ortaya knn nda, Alevilik iinde yakn zamanda beliren eilimleri ir
delemektedir. Bu gelimeler, Alevileri deiik, kimi zaman da birbiriyle eli
en ynlerde etkilemitir ve bu durum da, Alevi hareketinin iindeki karma
kla iaret etmektedir.
Fuat Bozkurt, cemaatin iinden bir kiinin bak asyla, retilerin ve
ritel uygulamalarnn yerel gzle genel bir zetini sunmaktadr. Bozkurt
ayrca, eitimle ilgili sorunlara ve yeni cemevlerinin ortaya kna zel bir
vurgu yaparak, devletle modern Alevilik arasndaki ilikinin yapsn tart
maktadr.
Kitabn ikinci blm, Trkiyedeki Alevilikten farkl odak noktalarn
vurgulayan ve farkl dini topluluklar, Alevi anlay balamnda ele alan alt
makaleden olumaktadr. Bu makalelerden bazlar, devletle marjinal ko

numda olan dini gruplar arasndaki karmak ilikiye iaret etmektedir. lber
Ortaylnn Yahudi dnmesi, karizmatik lider Sabetay Sevinin (l. 1666) ta
kipileri olan Dnmeler hakkndaki makalesi, uzun yllar boyunca kamusal
sylemin iinde yer almayan, fakat popler kltrde kendisinden oka sz
edilme konusunda Alevilerle ayn konumu paylaan, aznlklar iindeki bir
aznl tantmaktadr.
Jean During, Kiirdistan ve Luristandaki Ehl-i Haklar konusunda yap
t tarihyazcl niteliindeki aratrmasnda, yerel toplumlardaki marjinal
statnn, bu cemaatlerin tarihinin ve mirasnn akademik adan irdelenmesi
zerinde nasl bir etki yarattn tartmaktadr. Ehl-i Haklarn kendileri
ni farkl tanmlay biimlerinin ana hatlarn vermeye alan During, Ehl-i
Haklar arasnda, Trkiyedeki Alevilere benzediini dnd ak fikirli
bir ideoloji de tespit etmektedir.
Bundan sonraki iki makale, Lbnandaki ve sraildeki Drzi cemaatle
rini ele almaktadr. Jakob Skovgaard-Petersen, takiyye (gizleme) kavramyla
yakn zamanda ortaya kan modern sivil toplum anlay arasndaki ilikiyi
incelerken, Aharon Layish, eyh Aminin vasiyetnamesinin sonularn irde
lemektedir. srailli Dtirzilerin bu ruhani liderinin lm, otoritenin hangi
koullarda muhafaza edildii ve iktidar pazarlklarnn aralar hakknda bir
tartma balatmtr.
Marianne Aringberg-Laanatza ise makalesinde Suriye Alevileri (Nusayriler) ile Trkiye Alevilerini ada bir perspektiften karlatrmaktadr.
Tord Olsson, Bat Asyadaki Ali odakl cemaatlerin ortak zelliklerini
irdelemektedir. Olsson, Suriyeli Alevilerin evresel ve kltrel koullarn or
taya koymakta ve metinsel zmleme yoluyla, bu cemaatin karmak koz
molojik retilerini izah etmektedir.
Kitabn sonsz blmnde Catharina Raudvere, kent aratrmalaryla dini
aratrmalarn kesime noktasyla ilikili sorunlar tartmaktadr. slamiyetin
noderniteyle daha etkin bir biimde karlamas, yeni politik forumlarn
ortaya kmasna ve slami kltrn yeni bir grnrlk kazanmasna yol
amtr. Bu nedenle, kendi laik elit kesimin kltrel egemenlii ciddi bir
meydan okumayla kar karyadr. Tord Olsson ise Sonsz makalesinde,
modernleme koullar altndaki Ali odakl topluluklarn yazya aktarma s
reciyle nasl derinden bir deiim yaadklarn gstermektedir.
Bu kitabn editrleri olarak, konferansa katlan herkese ve byk bir c
mertlik gstererek konferansa ev sahiplii yapan stanbuldaki sve Aratr
ma Enstitsnn mdr Bengt Knutssona ve ok deerli sekreteri Kari

aataya en iten kranlarmz sunmak isteriz. Enstitnn mtevelli he


yeti yelerine, cmert maddi destekleri ve tevikleri nedeniyle de zellikle
teekkr ederiz. Ayrca, ngilizce baskda kullanlan fotoraflarn byk ks
mn temin eden, Trke basknn da kapak fotorafn salayan Cem dergisi
genel yayn ynetmeni Murat Kke de bu dosta yardmlar nedeniyle
teekkr ederiz.
Editrlerin amac, bu kitapta sunulan makalelerle, gemi ve gnmz
deki durumuyla Alevi kimliinin karmakl zerine k tutulmasdr.
Tord Olsson
Elisabeth zdalga
Catharina Raudvere
stanbul, ubat 1999

a lev

KML z e r i n e

BEKTALK/KIZILBALIK:
TARHSEL BLNME VE SONULARI
IR N E M ELK O FF

Hem Bektailik hem de Alevilik, erken dnemlerinde dini senkretizmlere


rnek tekil etmektedir. Ne var ki, bu kadar ksa bir yazda bu senkretizm
lerin oluumunu aklamak ya da bunlar oluturan eleri incelemek mm
kn deildir.1 Bu nedenle, esas olarak bu fenomenlerin kaynan ve farkl
evrimlerini anlatmaya alacam.
Aleviler ya da daha nce bilinen adlaryla Kzlbalar gibi, Bektailer de
inanlarnn kaynan Hac Bekta Veliye dayandrrlar. Bundan dolay, ya
zma, her ne kadar karizmatik ve efsanevi bir kiilik olsa da, aslnda tarihsel
gereklii de bulunan bu veliyi inceleyerek balayacam ve Hac Bekta
yaad toplumsal arka plann iine yerletirerek anlatmaya alacam.
1239-1240 yllarnda Seluklu nparatorluunu sarsan Babai isyannn2
en nemli liderlerinden birisi olan Baba lyasn soyundan gelen 15. yzyl ta

Bu konuda, u makalelere bkz: I. Mlikoff, Recherches sur les composantes du


syncrtisme bektai-alevi , Studia Trcologicc Memoriae Alexii Bombaci Dicata,
Napoli 1 9 8 2 , s. 379- 3 95; I. Mlikoff, LTslam htrodoxe en Anatolie: nonconformisme-syncrtisme-gnose, TU R C IC A , XIV, 1982, 142-152. Yeniden
basmlar: Sur les traces du Soufisme turc - Recherches sur VIslam, populaire en Anatolie
kinde, ISIS yay., Istanbul, 1992.
Babai isyan hakknda bkz: Claude Cahen, E I2, Baba maddesi; C. Cahen,
Baba Ishaq, Baba Ilyas, Hadji Bektash et quelques autres, T U R C IC A , I, 1969, s.
5 3 -64; C. Cahen, A propos dun article rcent et des Baba, Journal Asiatique,
CCLXVIII, 1980, fas. 1-2, s. 6 9 -7 9 ; A. Yaar Ocak, La rvolte de Baba Resl ou la
formation de l htrodoxie musulmane en Anatolie, TTK, Ankara, 1989; A. Yaar
Ocak, Babailer syan - Aleviliin Tarihsel Altyaps yahut Anadolu3da slam-Trk
Heterodoksinin Teekkl, stanbul, 1996.

rihisi kpaazade, Hac Bektan kendi atasnn mridi olduunu syler.3


14. yzylda yazan ve Baba lyasn torunu olan Elvan elebi4 de ayn eyi
bildirir. 14. yzylda deinebileceimiz baka bir tanklk da Eflkiye aittir;
Eflki, Hac Bekta Horasaninin, Baba lyas olarak bilinen Baba Resulun
H alife-i has\, yani en gzde mridi olduunu syler.5
Bylece Hac Bektan, Baba lyasn peinden Horasandan geldiini
biliyoruz. Horasandan gelmek, eski vakayinamelerde ve menkbelerde sk
sk kullanlan bir kliedir. Bu sz, esas olarak g fikrine gnderme yapar.
Trkmen boylan 11. yzyln sonlarnda Anadoluya gelmeye balamt.
Bu boylarn g harekeden 12. yzylda ve zellikle de, Mool istilasn
dan kamak zorunda kaldklar 13. yzyl boyunca iyice younlat. Genel
olarak Orta Asya ya da Maveraiinnehirden gelen gmenlerin izledii yol
Horasandan geiyor ve Hazar kylarn takip ederek ran Azarbeycamna
ulayordu. Bu yol, ran llerine girmemek iin izlenen olaan yoldu. Bu
nedenle, Horasandan gelmek deyimi, bahsedilen kiilerin o yerin yerlisi
deil de gebe insanlar olduu anlamna geliyordu.
Bir Trk denii ojan Hac Bekta Anadoluya 1230 ylna dora, belki
de, Harezmin Moollar tarafndan fethedil mein den sonra snacak bir yer
arayan Harezmahlar ile birlikte geldi.6
Anadoluda hkm sren Seluklu sultanlar hogrl ve anlayl y
neticilerdi. yle olmalar da gerekiyordu; nk egemen olduklar toprak
larda farkl rklardan ve dinlerden gelen insanlar yayordu. Seluklu ehir
leri birer kltr ve refah merkeziydi. Fakat Trkmen airetleri genellikle
kargaa yaratyor, ehirlerde yaayan, huzurlu ve dzenli bir hayat olan
insanlar rahatsz ediyorlard. Trkmenler srlerine otlak bulabildikleri
yerleri igal ediyorlar ve saylar arttka daha da rahatsz edici hale geli
yorlard.

5
6

kpaazade, Tevnrih-i Al-i Osman, haz. li, stanbul, 1332, s. 2 0 4 -2 0 6 ;


kpaazade, Tevarih-i Al-i Osman, Osmanl Tarihleri I, haz. iftiolu Atsz,
stanbul, 1949, s. 2 3 7 -2 3 9 .
Elvan elebi, Men Akib 7- K udsiyye ft Mensibi 'l-iinsiyye - Baba lyas-i Horasni ve
Slalesinin Menlabevt Tarihi, smail E. Eriinsal ve A. Yaar Ocak (haz.), TTK, Ankara,
1995, s. 169-170.
emseddn Ahmed el Eflk el-Arifi, Menakibiil-Arifn, I, haz. Tahsin Yazc, TTK,
Ankara, 1959, s. 381.
Bkz. C. Cahen, Baba Ishaq, Baba Ilvas, Hadji Bektash et quelques autres, s. 5 6 -59.

Hac Bekta, kendini bir Babai isyannn iinde buldu ve bu isyan srasn
da erkek kardei Mente, Baba lyas iin savarken ldrld/ Fakat Hac
Bekta, Malya Ovasnda (Krehir) genel bir katliamla sona eren isyann son
aamasna katlmamt.8 Birka yl saklandktan sonra, bugn kendi adn ta
yan, fakat o zamanlar Sulucakarahyk ya da Karayol diye anlan kyde ortaya
kt. O sralarda bu kyde Ouzlarn epni boyu yayordu. Hac Bekta,
epni boyuna mensup olmad halde kydeki yedi evden birinde, Kadnck
Ana ve kocas drisin evinde misafir edildi.9 Hac Bekta burada mnzevi bir
ermi hayat yaad. Kendisi bir tarikat kurmad ve hibir mridi de olmad.10
kpaazadeye gre, adn tayan tarikat, Hac Bektan lmnden sonra
bir kadn tarafndan kuruldu: Bu kadn, ayn tarihiye gre Hac Bektam ev
lat edindii kz, Hac Bektan hayatnn anlatld menkbe Vilayetnme'ye
greyse manevi kars olan ve daha nce ad geen Kadnck Anadan bakas
deildi. Kadnck Ana, tarikat mridi Abdal Musann yardmyla kurdu.
Rivayete gre 1270 ylnda, 63 yanda11 len Hac Bekta Trkmen
boylarndan geliyordu. Bu boylardan biroi, 1167/1168 yllarnda Yeside
(imdiki Trkistanda) len Orta Asval Trk velisi Ahmed Yesevinin dinsel
retilerini izliyordu.12 Bununla birlikte, henz bu boylarn hepsi Mslman
olmamt ve slamiyeti kabul eden boylarn hepsi de slam kltrn tama
men zmsememiti. rnein, epni airetleri olduka heterodoks olarak
tannyordu. Bu airetler, daha sonralar Safevi hareketine katlacaklard.1'"
Hac Bekta kelmc deildi. ada Mevlana Celaleddin Ruminin aksi
ne medrese eitimi almamt. O, halkn iinden kan ve halka yakn olarak

7
8
9

kpaazade, haz. li, s. 2 0 4 ; haz. Atsz, s. 237.


Elvan elebi, cgc., s. 169.
Bkz. Abdlbki Glpnarl, Menakib-i Hac Bekta-i Vel Vilayet-Nme , stanbul,
1958. Bu eserden "Vayetnme olarak sz edilecektir.
1 0 kpaazade, age.
11 Bkz. Vilayetnmc, s. XIX-XX.
1 2 Ahmed Yesevi hakknda, bkz. Fuat Kprl, I.A., Ahmed Yesevi maddesi; Fuat
Kprl, Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Ankara, 1966, s. 5 -153; I. Mlikoft,
Ahmed Yesevi et la mystique populaire turque, Sur les traces du Soufisme turc,

s. 139-150.
13 epniler hakknda, bkz. Faruk Smer, Ouzlar (Trkmen 1er)- Tarihleri-Boy
Tekilt-Destanlar, stanbul, 1992 (4. basm), s. 2 4 1 -2 4 8 , 3 1 7 ; Faruk Smer,
Safevi Devletinin Kuruluu ve Gelimesinde Anadolu Trkmenlerinin Kolit., TTK,
Ankara, 1992, s. 50 , 104.

yaayan bir mutasavvft. Mslman olmasna ramen, Orta Asyann eski


dini vecibelerinden ve dederinden vazgememiti.14
Hac Bekta ayn zamanda hastalara ifa veren, keramet sahibi bir ermiti.
Bu zellii, menkbesi Vilayetnmede aka grlmektedir. Bu kitap bize
Hac Bektan camide ibadet etmekten holanmadn anlatmaktadr. Hac
Bekta, abdallaryla birlikte bir daa trmanrm. Hrkada ad verilen bu
da, eski bir yanardadr ve gnmzdeki Hacbekta kasabasnn yaknla
rnda yer almaktadr. Eskiden bu dan doruklarnda ard aalar yetiirmi.
Derviler burada ate yakp semah yaparlarm. Bir gn, Hac Bekta vecde
gelip hrkasn atee atm. Bu daa Hrkada denmesinin sebebi budur.15
Ard aac, amanlar arasnda iyi bilinen bir bitkidir. Bu aacn dallan yanar
ken insanlan esrime durumuna sokar. Bu nedenle kutsal bir bitki olarak kabul
edilir ve Pakistanda16 Kala amanlan arasnda olduu gibi, Tibette de hl
annma amacyla kullanlmaktadr.17 Ard aacnn yanan dallanndan kan du
manlar gklere gider ve amanlan himaye eden ruhlan, yani Ga ib Erenlerim
aa arr; bu ruhlar olmadan ayin yaplamaz.18 Vilayetnmeye bal bana bir
blm, kendilerini Hac Bektaa ve dervilerine gsteren bu Ga Hb Erenleriie
ayrlmtr. Hac Bekta ve dervileri, Hrkadanda yanan klar grmler.
Daa trmanp GaHb Erenleriyle, gn geirmiler. Bu gn boyunca zaman
durmu ve bylece kyde kimse yokluklarnn farkna varmam.19
Abdal Musann mridi ve ilk Bektai ozanlarndan biri olan Kaygusuz
Abdal, deyilerinden birinde, hastalara ifa veren bu dervileri, hrkalar, aba
ve postlaryla tasvir eder:
Rum Abdallan gelr Ali dost dey
Hrka giyer, aba dey, post dey
1 4 Eflkiye gre, Mslman olmasna ramen Hac Bekta, kendini slamn yerleik
kurallarn uygulamaya adamamt: bkz. Menakibiil-Arifin, s. 381.
15 Bkz. Vilayetnme, s. 66.
16 Bkz. Viviane Livre ve Jean-Yves Loude, Le chamanisme des Kalash du Pakistan,
CNRS yay., Paris-Lyon, 1990, s. 5 0 -5 3 , 4 9 6 -5 0 0 .
17 Bkz. S. G. Karmay, Les Dieux des terroirs et les gnvriers: un rituel tibtain de
purification , J.A., tome 2 8 3 , 1995, n o .l, s. 1 6 1-207.
18 Bkz. V. N. Basilov, Snmanstvo u narodov Srednej A zii i Kazakhstana (Ort Asya ve
Kazakistanda Halk Arasnda amanizm), Moskova, 1992, s. 2 2 9 -2 7 8 . TU RCICA ,
XXVII, 1995, s. 2 6 9 -2 7 7 de bu kitabn I. MlikofFtarafndan yaplm bir eletirisi
bulunmaktadr.
19 Bkz. Vilayetnme, s. 66.

Hastalan gelr derman istey


Salar gelr Pirim Abdal Musaya20
Hac Bekta ounlukla, E lifT act denilen ve daha sonralar yenierilerin
bal haline gelen elif harfi biimindeki bir balk takm bir ermi olarak
resmedilir. Sa koluyla bir geyii tutmakta ve sol eliyle kk bir aslan ok
amaktadr. Hem efkatini hem de gcn simgeleyen bu resmi her zaman
hatrlayacaz; fakat, bu konuda Siyah Kalem\n minyatrlerine bakmak ok
daha uygun olacaktr. Bu minyatrlerde, bazen sa sakal birbirine karm,
yalnayak, uzun yelekler giymi, bazen balk takm, uzun hrkalar ya da
postlar giymi semah yapan dervileri grebiliriz.21
Tarihsel kaynaklar az sayda olsa da, bu kaynaklarn hepsi Hac Bekta
Trkmen airetlerinden bir mutasavvf olarak anlatmaktadr. Hac Bektan
yaad ortam, Ouzlarn Kay boyuna mensup Osmanllarn yaad ortama
benziyordu. Bu durum, OsmanlIlarla ilk Bektailer arasndaki ilikinin ak
lanmasn salayabilir. Bu gruplarn ikisinin de toplumsal kkeni aynyd.22
Elvan elebi, Baba lyas menkbesinde, Hac Bektan, daha sonra Os
man Gazinin kaynpederi de olan Edebaliyle yakn ilikiler iinde oldu
unu syler. Elvan elebi, Edebaliden Hac Bektan bir yolda olarak
bahseder.2j
Hac Bektan Osman Gaziyle tank olduunu dnemeyiz nk,
Osman Gazi, 13. yzyl sonunda daha dnya sahnesine kmadan nce Hac
Bekta lmt; bununla birlikte, Orhan Gazinin yoldalar arasnda, ilk
Bektai tarikatnn kurucusu olan Abdal Musa da dahil olmak zere, ok
sayda dervie rastlyoruz.
Trakya ve Balkanlarn fethinde grev alan bu derviler, slam iin sa
vaan kahramanlara verilen azi unvann almlard. Dervilere fethedilen
2 0 Bkz. Fuat Kprl, Trk Halk Edebiyat Ansiklopedisi /, stanbul, 1935, Abdal mad
desi, s. 29 ; smail zmen, Alevi-Bektai iirleri Antolojisi, 1995, s. 228.
2 1 Bkz. M. S. pirolu ve S. Evbolu, Fatih Albmne Bir Bak - Sur Falbm dit
Conqurant, stanbul, 1955; Beyhan Karamaaral, Muhammed Siyah Kalem V
Atfedilen Minyatrler, Ankara, 1964.
2 2 Bkz. I. Melikoff, L Origine sociale des premiers Ottomans, The Ottoman
Emirate (1300-1389), (haz.) Elizabeth A. Zachariadou, Institute for Mediterrenean
Studies, Halcvon days in Crete I.A., Rethymnonda 11-13 Ocak 1991 tarihlerinde
dzenlenen sempozyumda bildiri olarak sunulmutur, Rethymnon, 1993, s. 135144. [Osmanl Beylii (1300-1389), Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul, 1997.]
2 3 Elvan elebi, age., s. 169 (msra 1995).

blgelerden toprak verilmi ve onlarn buralarda kurduklar zaviye ve tek


keler, ou zaman Trk kltrnn ve dinsel retinin merkezleri haline
gelmitir.
mer Ltfi Barkan, tannm bir eserinde, bu kolonizatr dervilerin
ve onlarn zaviyelerinin fetihler dneminde oynad rol incelemitir.24
Balkanlara yerleen Bektailer mnzevi yaam biiminden vazgemilerdir.
Osmanl tarihisi Oru, Orhan Gazinin kardei Ali Paayla Bektai tari
kat arasndaki yakn balantdan sz eder. Daha sonra kendisi de dervi olan
Ali Paa, kardeine yeni kurulan yenieri ordusunu Hac Bektam himaye
sine vermesini tlemi.23 Elbette bu olay bir sylenceden ibarettir, nk
o zamanlar Hac Bekta oktan lm bulunuyordu; fakat ne olursa olsun,
yenieriler, Bektalie balydlar. Yenieriler kk yata yabanc kavimlerden seilip askere alnd iin, bu askerleri kolonizatr dervilerin tarikatnn
ahlaki ve manevi himayesi altna sokmak uygun grlmt.
slamn airet toplumundaki yayln grdk. imdi ise iki farkl ak
m anlatacaz: Bir yanda, bir topluluun yerleik hayat tarzna aamal ge
iini ve kent merkeplerine uyum saladn gryoruz. Dier yandaysa,
Anadolunun krsal kesimlerinde kalan, gebe ya da yar gebe bir hayat
sren, alkantl ve zorlu dnemler geiren topluluklar bulunuyor.
Yerleik hayat tarz, dervilerin ehir ve kasabalara yakn yerlerde bulu
nan tekkelere yerlemesine neden oldu. Bu derviler, Osmanl hkimiyetinin
ilk yzyl boyunca, kendilerine ihsanlarda bulunan, timarlar veren pa
diahlar tarafndan korunuyordu. Osmanllar, yeni fethettikleri topraklarn
koloniletirilmesinde de tarikatlar kullanmlardr.26 Osmanllar tekkeleri
Anadolunun krsal kesimlerindeki heterodoks ve kargaa karan unsurlar
denerim altna almak iin de pullandlar; bu yrelerde baz anarist dervi
gruplar ortaya kmt: Abdallar, Torlaklar, Iklar ve daha genel bir isim

2 4 . L. Barkan, Osmanl mparatorluunda bir iskn ve kolonizasyon metodu olarak


vakflar ve temlikler I: stil devirlerinin kolonizatr Trk dervileri ve zaviyeleri,
Vakflar Dergisi, V (1 9 4 2 ), s. 2 7 9 -3 8 6 .
2 5 Bkz. Oru, Tarih-i Al-i Osman, haz. Franz Babinger, Hannover, 1 9 2 5 , s. 15-16;
Oru. B ej Tarihi, haz. Atsz, stanbul, 1 9 7 2 , s. 34.
2 6 Bkz. Barkan, age.; I. Mlikoft', Un ordre de derviches colonisateurs: les Bektachis.
Leur rle social et leurs rapports avec les premiers sultans ottomans, Memorial mer
Ltfi Barkan, Paris, 1 9 8 0 , s. 14j9-l 57. Sur les traces du Soufisme turc iinde yeniden
basm yaplmtr, s. 115 -1 2 5 .

olan Kalender27 adyla bilinen gruplar. Bu gruplarn kendi dini liderleri, yerel
evliyalar vard. Fakat, ksa bir zaman sonra, Osmanl hkmdarlarnn aba
lar sonucu bu evliyalarn hepsi tek bir ahsiyetin ad altnda topland: Halkn
dinsel yaamna hkim olan Hac Bekta Veli.
Bununla birlikte, iki farkl grup ortaya kmaktadr: Tekkelerde yerleik bir
hayat sren Bektailer ve hl gebe ya da yar gebe olan Kzlbalar. Kzlbalara uzun sre belli bir ad verilmemitir. Osmanl belgelerinde, Kzlbalardan. zndk, rfzi, ii ve mlhid olarak sz edilmektedir. Kzlbalar daha son
ralar Alevi adyla anlmtr.28 Kzlba, bu topluluun tarihsel addr. Bu ad,
ilk Safevilerin takipisi olan ky topluluklarn ve airetleri ifade eder. Kzlba
ad ah smailin babas eyh Haydar (1460-1488) zamannda ortaya km
tr. Kzlba kzl balkl anlamna gelmektedir. Kzlbalara bu ad, taktklar
balk nedeniyle verilmitir: Kzlbalar, on iki yz olan krmz bir serpu
takard. Bu bala Tac-i Haydar, yani Haydarn tac da denirdi. Osmanl
belgelerinde Kzlba, zndk ve zndk asi anlamnda kullanlmtr. Bu
aalayc anlam yznden, Alevi ad, Kzlban yerini alm ve Trkiyedeki
heterodoks gruplarn ad haline gelmitir. Alevi szc, bu topluluklarn ila
hi bir kimlik atfettikleri Aliye ibadet etmelerine iaret etmektedir. Ne var ki,
randa Aliye ibadet edenlere A li ilahi denmektedir. randa Alevi szc,
Alinin soyundan gelen kii, yani Seyyid anlamna gelmektedir.29
Bununla birlikte, Alevi szc Trkiyede gnmzde de Kzlba
szcyle ayn aalayc anlam tamaya balamtr. Kzlba-Alevilerin
inanlar, Bektailerin inanlaryla zdetir. Her iki topluluk da Hac Bekta
referans olarak kabul ederler. Ancak, Bektailer rgtl bir topluluk olu
tururken, kylerde yaayan Kzlba-Aleviler az ok rgtsz kalmlardr.
Bektailer deimez bir ritel uygularken, Kzlba-Aleviler, efsanelerin yerel
folklorla kart mitlere inanrlar. Her iki grubun da inanc da senkretik
zellik gstermektedir.'Bu inanlar, Trklerin temas halinde olduu Bu
dizm, Manikeizm, Nasturilik ya da yerel Hristiyanlk dinlerine ait farkl kay
naklardan gelen eler ierir.30
2 7 Bkz. Fuat Kprl, Les origines de lEmpire Ottoman, Porcupine Press, Philadelphia,
1978 (yeni basm); A. Yaar Ocak, Osmanl mparatorluunda Marjinal Safilik:
Kalenderler (X IV-XVII. yzyllar), TTK, Ankara, 1992.
2 8 Bkz. I. MlikofF, Le problme Kzlba, TU R C IC A , VI, 1975, s. 4 9 -6 7 ( Sur les
traces du Soufisme turc iinde yeniden basm yaplmtr, s. 2 9 -4 3 ).
2 9 Bkz. I. MlikofF, Le problme Kzlba .
3 0 Bkz. agy., dipnot 1.

Gz nnde tutulmas gereken bir baka nokta da, Tiirklerin oun


lukla sapkn mezheplerin merkezi olan blgelere yerlemi olduu ve bu
blgelerde sapkn inanlarn ounlukla kat kat biriktiidir. rnein, Er
zincan - Divrii - Sivas blgesi, Kzlba-Alevilerin merkezi haline gelmeden
nce, Paulusuluk mezhebinin (kat bir dalizmi savunan bir mezhep)
merkeziydi.31 Anadolu, zellikle de Dou Anadolu, yzyllar boyunca halk
larn ve inanlarn srekli bir tepkime iinde eriyip kaynat bir pota grevi
grmtr. Bundan dolay, bu ekilde eriyip kaynam eleri birbirinden
soyutlamak zordur.
Fuat Kprl, kendilerini ayn olgunun kaba bir biimi olarak sunduklar
iin, Alevileri Ky Bektaileri olarak nitelendirmitir.32 rnein, Bektailerin tarikata kabul ritelleri herhangi gizli bir topluluun kabul ritelleriyle
aynyken, Kzlba-Alevilerin yola kabul treni airet toplumlarnm grenek
lerine daha yakn grnmektedir.
Bektai olmak isteyen ve buna layk grlen herkes Bektai olabilir. An
cak Alevi olarak domam olan birisi sonradan Alevi olamaz.
Bektailikte, tekkenin lideri babadr. Baba olabilmek iin, tarikata kabul
edilmi olmak ve byle bir onuru elde etmek iin gereken mkemmellik
derecesine ulam olmak gerekir. Fakat Aleviler arasnda, cemaatin ruhani
lideri olan dede1lerin, eceresi Aliye kadar dayanan bir ocaktan gelmeleri
gerekir. Her Alevi ky bir ocaa baldr ve bu ocan dedesi, talibi olan
btn kyleri ylda en az bir defa ziyaret etmek zorundadr. Dedelerin do
ast glerle donanm olmas gerekir. Alevi cemaatlerinde ritelin yerini
mit almtr ve ayinler, Ahirette, Zaman tesinde yaanan arketiplerin dnya
da tekrar edilmesidir. rnein Ayin-i Cem, peygamberin ge kt Mira
Gecesinde kurulan Krklar Bezminin dnyadaki yineleniidir.33
Kargaa, bu toplumsal-dinsel hareketlerin her zaman bir zellii olagel
mitir. Bu hareketlerin takipilerine gven duyulmam ve bask yaplmtr.
Bu insanlar her zaman marjinal olarak kalmlardr. Can- gvenlikleri iin,
gizlilie bavurmak zorunda kalmlardr. nanlar, mahkm edildii iin
Batni biimlere brnmtr: Kutsal metinlerin Batni yorumlaryla ortaya

31 Bkz. I. Melikoff, Recherches sur les composantes du syncrtisme Bektai-Alevi,


(Sur les traces du Soufisme turc iinde yeniden basm yaplmtr, s. 59-60).
3 2 Bkz.Fuat Kprl, Les origines du Bektachisme. Essai sur le dveloppment historique
de lhtrodoxie musulmane en Asie Mineure, Actes dit Congrs international
d histoire des religions (Paris 1925) ipinde, 1926; Fuat Kprl, Influence du
chamanisme turco-mongol sur les ordres mystiques musulmans, Istanbul, 1929.
3 3 Bkz. I. Mlikoff, Le problme Kzlba.

10

kan gizli retiler, tarikat dndan olanlarn yola kabul trenleri, geceleri
gizli yerlerde dzenlenen ayinler, mridlerin kendilerini ifade ettikleri ifreli
dil.34
Anadolu, her zaman mistik ve sava cokunun lkesi olagelmitir. Bu
durum, Osmanl mparatorluunun ilk yzyllarnda da grlebilir. lk Osmanllar, askeri baarlarn sava mistikliin harekete geirilmesine borlu
durlar. Sava ve din btnletirilmitir. Derviler gazi ilan edilmi, yenieriler
ise Bektailere balanmtr. Fakat, bu durum 16. yzyldaki Osmanl-Safevi
savalaryla deiiklie uramtr.
Dou Anadoludaki Kzlba hareketi geliimini Safevilerin itici gcne
borludur. Mistik Kzlba ideolojisi sava cokuyla birletirilmitir. Kzl
balk ideolojisi, Osmanl tarihinde, ilk isyanclardan birinin adndan dolay
Celali syanlar33 olarak bilinen bir dizi dini isyana kaynaklk etmitir. Bu is
yanlar dini motiflerden ilham alm olsa da, ounlukla toplumsal ve ekono
mik amalar tayordu. Celali isyanlar genellikle Kzlbalara atfedilir; fakat,
manevi ve entelektel etkileri araclyla harekete ilham veren Bektailerin
moral adan katlmlar da gz ard edilmemelidir.
Daha sonralar, Osmanl tarihinde Bektailik kavram, dini konular
da, yerleik dini kurallara uymay reddetmekle e anlaml hale gelmitir.
1826 ylnda Yenieri Ocamn ortadan kaldrlmas ve Bektai tekkele
rinin kapatlmasndan sonra, yerleik dini kurallara uymay reddeden Bektailer 19. yzylda serbest grl olmular, daha sonra 20. yzylda ise
ilerici grler tamlardr. Yerleik dini kurallara uymay reddetme ve
hr dnce gibi ortak idealleri paylatklar iin pek ok Bektai, Mason
olmutur.36 Bektailer Jn Trklere de katlmlardr. Daha sonra ise, Osmanl mparatorluunun yerini Trkiye Cumhuriyeti alnca, Atatrkn
amalarna cokuyla sarlm ve onun laik bir. devlet kurmak iin gsterdii
abalar desteklemilerdir. Aleviler daha da ileri giderek, Atatrk Hazreti
Ali ile karlatrmlardr.
Bektailerle Alevilerin kk ayn kaynaa dayansa da, birbirine para
lel iki topluluk oluturmulardr. Bu topluluklar, farkl etnik etkilere ma

3 4 Bkz. I. Mlikoff, Recherches sur les composantes du syncrtisme Bektai-Alevi; ve


L Islam htrodoxe en Anatolie: non-conformisme-syncrtisme-gnose .
3 5 Bkz. Mustafa Akda, Celali syanlar (1550-1603), Ankara, 1963.
3 6 Bkz. I. Mlikoff, LOrdre des Bektachis aprs 1 8 2 6 , TU R C IC A , XV, 1983,
s. 155-178, (JSur les traces du Soufisme turc iinde yeniden basm yaplmtr).

11

ruz kalmtr: Bektailer, Balkan halklarndan etkilenirken," Aleviler Dou


Anadoludaki halklardan, yani ranllardan, Kiirtlerden ve dierlerinden et
kilenmitir.
Osmanl ynetimi altnda Bektailer dierlerine hkim olsa da, Balkan
lardaki vilayetlerin kaybedilmesiyle arlk merkezi deimitir. Bugnler
de, Aleviler baskn rol stlenirken, Bektailer kendilerini az ya da ok arka
plana itilmi hissetmektedir. Her iki topluluk da ayn evliyaya (Hac Bekta
VeliVe) balln srdrse de, Alevi sorunu ne karlrken, Bektailerin
arka plana itilmesi eilimi arlk kazanmaktadr.

3 7 Bkz. I. M likort', Les voies de pntration de lhtrodoxie musulmane en Thrace


er dans les Balkans, Halcyon days in Crete II. (Rethymnonda 9-11 Ocak 1994
tarihlerinde dzenlenen sempozyumda sunulmutur). The Via Ejjnatia imiter
Ottoman Rule (1380-1699), Elizabeth A. Zachariadou (haz.), Rethymnon, 1996.

12

BOSNA BEKTAL ZERNE


E R IK CO RN ELL

Osmanl Imparatorluunun fethettii Avrupa lkeleri arasnda yalnzca


Arnavutluk ve Bosna Mslmanlatrlmtr. Dierleri, yani, gnmzdeki
Yunanistan, Makedonya, Srbistan, Bulgaristan ve Romanya, Hristiyan ola
rak kalmtr. Bu lkeler, varl hibir zaman sorgulanmayan, tam tersine
m illet olarak kabul edilen ve deyim yerindeyse, imparatorlua entegre edil
mi Ortodoks kilisesine balyd. Osmanl mparatorluunun, Katoliklerin
nfuz etme heveslerine kar Ortodoks inancna sahip unsurlar koruduunu
ileri srmek hi de abartl deildir. Buna karn, Arnavutluk ve Bosna Katolikti ve Vatikanla ve Avusturya mparatorluuyla iliki kurmalarndan p
he edilebilirdi. Arnavutlukun, 17. yzyldaki Osmanl-Venedik savandan
sonra ortaya kan direniin bastrlmasna yardmc olmas iin bilinli bir
Osmanl politikas sonucunda Mslmanlatrld grlmektedir.2 Dier
yandan, Bosnada nfusun ounluunun Miislmanlamas sreci ... en
az 150 yl srmtr.3 Bu durum, bilinli ve kararl bir politikann gs
tergesi olmasa bile, Bablinin, Katolik Roma mparatorluuna yakn snr
blgelerinde Mslman ya da Ortodoks halklarn yaamasn tercih ettii
ni sylemek yanl olmaz. Bosnann Mslmanla barl bir ekilde nasl
getii hl tartmal bir konudur.
Arnavutluktaki Bektailik konusu Birge4 tarafndan ayrntl bir ekilde
belgelenmitir; bu nedenle, bu makale, Bektaliin Bosnada ortaya k
konusunda yaplan bir n aratrmayla snrl tutulacaktr. Arnavutlukta, kral lk ynetimi zamannda (1922-1939), resmen tannan bir tarikat olan Bek
1
2

Musevi ya da Hristiyanlarn dini cemaati.


Noel Malcolm, Bosnia. A Short History, Macmillan, 1994, s. 57.

3
4

Malcolm, Bosnia, s. 54.


John Kingsley Birge, The Bektashi Order o f Dervishes, Londra, (1 9 3 7 ), 1965.

13

tailik, ateist ynetim dneminde dier btn dini gruplar gibi bask altnda
tutuldu. Fakat, varln gizlice devam ettirdi ve 1991 ylnda Arnavutluktan
gelen bir topluluk, Kapadokyada Hacbekta hac ziyaretine yeniden katld.

Bosna
Bosna ve Balkanlardaki slam tarihi hakknda yazlan eserlere gz atacak
olursak, Bektaliin aslnda bu lkede hi yaylmad izlenimini edinebili
riz. Tarikatlarn rol kabul edilmekle birlikte, Bosnada, her nedense, halk
nezdinde hibir zaman pek kabul grmeyen tek tarikat, yenierilerin Bektai
tarikatyd: Bu lkede birka tekkeleri olsa da, bu tekkeler esas olarak lkeye
misafir olarak gelen Arnavutlar ve Trkler tarafndan ayakta tutulmutur.
Grld kadaryla, Bektai tarikatnn zerinde dolaan heterodoks hava,
Bosnada tasvip edilmiyordu.5 1996 ylnda Saraybosnada din bilginleri
ve ehrin ileri gelenleriyle yaplan syleiler de bu dnceyi dorulamak
tadr. Bosnada Bektaliin, gemite de gnmzde de, yle ya da byle
var olmad kabul edilmektedir. Aslnda bu artc bir durumdur; nk,
Ortaa Bosna uygarl, Osmanllarn Bosnay fethi srasnda mevcut olan
koullar ve gnmzde Bosnal Mslmanlarn hkim davran biimleriy
le ilgili ilk izlenimler, burada Bektailik iin uygun bir ortam olduuna ve
Bektalie bir dereceye kadar eilim duyulduuna iaret edebilirdi. Yalnzca
tek bir yazar, Balkanlarn Mslmanlatrlmasnda Bektailiin neminden
bahsetmektedir.6
Bu aamada, iki hususun belirtilmesi gerekiyor. lk olarak, yukarda bah
sedilen, Saraybosnada kendilerinden bilgi alnan kiiler, esas olarak son iki
yzyln koullar hakknda bilgi sahibidirler; yani, bu kiilerin bilgileri, 19.
yzyln balarnda gneyli Slavlarn bamszlk savalarndan itibaren, mil
liyetiliin dinsel farkllklara damgasn vurduu zamandan balamaktadr.
kinci olarak, Mevlevi tarikatnn varl, zellikle ehirlerde, ayrntl bir e
kilde belgelenmektedir ve ehirlerdeki yaam tarzyla krsal kesimdeki yaam
tarz arasndaki farkllk Bosnann karakteristik bir zelliidir. Bununla bir
likte, gnmze kadar varln devam ettiren en gl tarikat Nakibendilik
olmutur. Bu durum, bir aratrmacnn u sonuca varmasna yol amtr:
Bosnal Miislmanlar, Snniydiler... byk olaslkla, Bosnal Msliimanla-

5
6

14

Malcolm, Bosnia, s. 104.


Smail Balic, Das unbekannte Bosnien, Kln, 1 991, s. 93.

nn pek ou, son yllara kadar, Mslmanlkta baka mezheplerin varln


dan bile habersizdi.7

Bosna Kilisesi
Gneyli Slavlar arasnda Srplar Ortodoks Hristiyanl kabul ederken,
Hrvatlar ksmen de olsa Franklarn etkisine girmi ve Katolik Kilisesine
balanmlar ve bu kilisenin etkisi Bosnann ilerine kadar uzanmt. 1054
ylndaki blnmeden sonra, Bosna kt zerinde Romann egemenlii
ne girmiti. Eriilmesi g Bosna topraklar hi durmadan el deitirdi ve
istikrarl bir dnyevi idarenin yokluunda hibir gl kilise rgtlenmesi
de ortaya kamad. Grld kadaryla Bosnada, Basileios manastrlarna
dayanan bir Dou Hristiyanl gelenei kurulmutu ve bu gelenek Katolik
lie yzeysel bir uyarlamayla varln srdrrken; Katolik etkisi esas olarak
Fransisken keiler tarafndan yaylmaya allyordu. Her iki mezhebin de,
rahipleri ve cemaatiyle blgesel bir rgtlenmesi yoktu ya da varsa bile ok
zayft. Sonu olarak, Bosna kilisesi gitgide kendi yolunda srklenerek her
iki mezhepten de uzaklat. Romayla resmi bir blnme olmad; fakat, baz
Katolik yneticilerin varlna ramen,8 sapkn olarak kabul edilen Bosna
kilisesi, Katolikliin etki alanndan tecrit edildi.

Bogomilizm Sorunu
Bosna kilisesinin sapkn karakteri, bu kilisenin ilk zamanlarnda Bogomilizmin etkisi altnda kald teorisinin ortaya atlmasna neden olmutur.
Bu teorinin, bugnlerde rtlm olsa da,9 hl savunucular da vardr.10
Bosnada yaayan halkn karakteristik bir zellii olan dinsel bilin dzeyi
nin dkln gz nne aldmzda, sert disiplini ve kat tutarllyla

R. J. Donia, Islam under the Double Eagle: The Muslims o f Bosnia and Herzegovina,
1878-1914, New York, 1981, s. 1.
8 J. V. A. Fine, The Medieval and Ottoman Roots of Modern Bosnian society,
Muslims o f Bosnia-Herzogovina, M. Pinson (ed.), Harvard, 1994, s.7.
9 Malcolm, Bosnia, s. 2 9 ; R. J. Donia ve J. V. A. Fine, Bosnia and Herzegovina. A
Tradition Betrayed, Hurst, Londra, 1 994, s. 35; Fine The Medieval , The Muslims
of Bosnia-Herzegovina, s. 6.
1 0 Jasna Samic, Bosnie Pont des Deux Mondes, s. 3 ve 4 8 ; C. Bennett, Yugoslavia's Bloody
Collapse: Causes, Course and Consequences, Hurst, Londra, 1995, s. 17; Christopher
Cviic, Remaking the Balkans, Chatham House, Londra, 1995, s. 76.
7

15

tannan, kat bir dalizm ieren ve Mslmanla gei iin uygun bir or
tam yaratmaktan uzak olan bu mezhebe girmi olmalar imknsz gibi g
rnmektedir. Uzlama teorisi olarak adlandrabileceimiz yaklama gre,
Osmanl dnemi ncesi Mslmanlar 10. yzylda Karadenizin kuzeyin
deki ovalardan Tuna blgesine, Macaristana ve Bosnaya yaylmlard; belli
bir derecede Bogomil etkisi olsa da, bu etki abartlmtr. K rstjaniicr, yani
o zamanki Bosnal Hristiyanlar, Paulicien ier ve Messelien\crden (dalist
mezhepler) etkilenmilerdi ve bj mezheplerin retileri, slamla baz ben
zerlikler tayordu.11 Patarenler]olarak da adlandrlan sapkn Bosnallar, ta
raftarlarn belli bir dereceye kadar Sufi tarikatlarnn, rnein Bektailerin
organizasyonunu hatrlatan aamalar halinde snflandryorlard.12
Bu koullar altnda papazlarn, lke boyunca dank bir halde yaayan,
pagan veya batl inanlara dayaran ibadetlerine devam eden ya da belli bir
dereceye kadar sapkn inanlara bal olan inananlar ynlendirdii, herhangi
bir yerleik kilise kurumunun olmad sonucuna varlabilir. Sonu olarak,
Bosnadaki Hristiyanlk, zellikle uzak blgelerde, hem derinlikten hem
de rgdenmeden yoksun olduu ya da Roma dogmasndan ok tasavvu
fa yakn bir fikirler karm niteliini tad iin, Bosnada Mslmanln
ilerlemesi, byk olaslkla, gl ve bilinli bir direnile karlamamtr.
Sapkn Bonaklarn, Katoliklikten ok Sufilie yakn bir mistisizme duyduk
lar eilim, Roma dogmasna kar direnilerini devam ettirme amalaryla da
birleerek, Patarenleri dervilerin etkisine daha ak hale getirmi olmaldr.
Die Islamisiermjj drfte tmter diesen Umstnden keinen radikalen Bruch
mit der Vergangenheit bedeutet haben.

Yenieri Etkeni
Bosna, 1463 ylnda Osmanllar tarafndan fethedildi ve 1878 yln
daki Berlin Kongresine kadar da Osmanl ynetimi altnda kald; Berlin
Kongresiyle Avusturya ynetimine geen Bosna, 1908 ylnda ilhak edildi.
Osmanl ynetimi, Bektai tarikatna bal olan belirgin bir yenieri varln
da beraberinde getirmi olmaldr. Bu yenierilerin belli bir ksm da, b
yk bir olaslkla, devirme sistemi araclyla Bosna ve Srbistandan orduya

11 Balic, D as unbekannte Bosnien, s. 80 ve 9 0 dan sonras.


12 Age., s. 93.
13 Age., s. 97.
(Bu ardar altnda Mslmanlatrma, gemile radikal bir kopu anlamna gelemezdi, .n.)

16

alnmt. Bu yenierilerin Mslmanlama srecindeki rol, Balic tarafn


dan, genel anlamda da olsa, vurgulanrken,14 17. yzylda yaam bir Arna
vut gezginden yaplan bir alntda, bu gezginin Mslmanlamann nedenle
rinden birisi olarak, devirme sistemiyle yksek mevkilere ulam ileri gelen
kiilerin akrabalar zerindeki etkisini gstermesiyle daha ak bir biimde
belirtilmitir.13 Ayn aratrmac, 16. yzylda Ahmed elebi ve 17. yzylda
Dervi Aa gibi isimler tayan Bosna doumlu nemli ileri gelen kiilerden
de bahseder; bu faktrler belki de daha ayrntl bir ekilde aratrlmaldr.16
Yenieriler, uzun bir hizmet dneminden sonra emekliye ayrlnca evlenme
ve ocuk sahibi olma hakkn elde edebiliyorlard. Malcolm, bir Fransz gez
ginin 1803 ylnda sylediklerini aktarr: Bu gezgine gre, ehirli Mslman
erkeklerin birou Yenieri unvamn tayordu; kendisine, 78.000 yeni
eriden yalnzca 16.000 tanesinin maa ald ve gerekten askerlik hizmeti
yapt sylenmiti, dierleri sadece bu unvan tamann imtiyazn yaayan
zanaatkarlard. 1826 ylnda stanbuldaki hesaplamadan sonra teslim ol
may reddettiklerinde Bosnann yerli erafi tarafndan himaye edilmeleri,
yenierilerin etkisinin ne kadar gl olduunu gstermektedir. Osmanl
padiah, reformlarn gerekletirebilmek, rnein, adli sistemi merkezi oto
rite altnda bir dzene sokmak iin, 1831 ylnda hem yenierilerin hem de
ayann ban ezmek amacyla zel bir sefer dzenlemek zorunda kald.17
Yenierilerin Bosna toplumu zerinde ok derin bir etki braktna dair ia
retler bulunmaktadr.

Dinsel Tutum lar


Osmanl dnemi boyunca Hristiyanlarla Mslmanlarn birbirlerinin
ermilerini, kutsal gnlerini ve greneklerini kabul ettiklerine dair birok
tanklk vardr. Bazen bu etkileim pagan dnemlere kadar uzanr.
Nitekim, sadece en muhterem Hristiyan ikonlarn pen ... ya da dua et
mek iin Hristiyan kiliselerine giren Msliimanlara rastlamakla kalmyor,
ayn zamanda 19. yzyln balannda Mslmanlarn tehlikeli bir hastal
iyiletirmek iin Meryem Ana tasvirleri nnde Katolik ilahileri dinlediklerini

1 4 Age., s. 101.
1 5 C. Heywood, Bosnia under Ottoman Rule, 1 4 6 3 -1 8 0 0 , The Muslims of BosniaHerzejjovina, s. 40 .
1 6 Age., s. 33 , not 31 ve s. 37 , not 43.
1 7 J. McCarthy., Ottoman Bosnia 1800-1878, The Muslims of Bosnia-Herzegovina, s. 75.

17

de gryoruz. ... Buna karlk, yakalandklar tehlikeli hastal iyiletirmek


amacyla Kuran okutmak iin Mslman dervileri evlerine davet eden Hristiyanlar hakknda da baz kaytlara rastlanmaktadr.18
Balic de benzeri olaylardan bahseder ve ayrca, Ali kltnn Bektai et
kisi sonucunda yayldm ne srer.19 Dinsel hogrnn Bosnann ayrc
bir zellii olduu aka grlyor. Ancak, sonu olarak, Malcolm u nok
tada srar etmektedir:
Osmanl ynetimi altndaki Bosnada, Mslmanlk byk oranda ortodokstu ve hkim gre uygundu. Ciddi anlamda heterodoks olan tek hare
ket, 1573 ylnda zndk olduu gerekesiyle idam edilen eyh Hamza Bali
Bosnevinin takipilerinin oluturduu Hamzavi tarikatyd. eyh Hamza
Bali Bosnevinin retileri hakknda pek az ey bilinse de, Hristiyan teoloji
sinden baz eleri kabul etme konusunda Bektailerden ok daha ileri gittii
anlalmaktadr.20
Bu zndkln birdenbire ortaya kmas ok g olduuna gre, bu
tarikatn douu, Bektalie ait fikirlerin yaylmasnn baka bir gstergesi
olabilir.
20. yzylda Bosnal Mtislmanlar, 1990lardaki savalarn balama
sndan nce, fanatiklikten uzaklklar, laiklikleri ve hogrleriyle; rnein
farkl dinlerden kiilerin evlenmelerini kabul etmeleriyle, dikkat ekiyorlard.
Ak tahriklerin ardndan giriilen intikam hareketleri dnda, son zamanlar
da kendilerine kar uygulanan zulmlere kar tepkileri olduka yumuak ve
pasif olmutur; bu tutumlar belki de Bektalikte yaygn bir dnce olan,
ktlkiin kendi bana var olmad, fakat bilgisizliin ve dk dzeyde
bir manevi geliimin gstergesi olduu yolundaki inanla aklanabilir.
1996 ylnn balarnda, Jasna Sami tarafndan O sont les Bektachis de
Bosnie? (Bosnal Bektailer Nerede?) balkl, bugnk duruma ilikin bir
alma yaymlanmtr. Bayan Sami, sadece Bosnal bilim adamlar ve tari
katlarn yeleriyle deil, bunun yan sra lkede kalan az sayda Bektaiyle de
yapt syleilerle, almasndaki yazl kaynaklan desteklemitir. Samiin
aratrmalar, 19. yzylda Bosnada Bektaliin gerilediini ve hatta orta
dan kalktn, buna karn Arnavutluk ve Srbistanda ise daha yaygn oldu

18 Malcolm, Bosnia, s. 59.


1 9 Balic, Das Unbekannte Bosnien, s. 117.
2 0 Malcolm, Bosnia, s. 104.

18

unu, Bosnada bir zamanlar birka tane Bektai tekkesinin bulunduunu,


Bosna her zaman en ortodoks blgelerden biri olsa da, lkeyi yneten st
dzey devlet memurlarnn ounlukla heterodoks eilimler tadn ve
Saraybosnal Bektailerin d dnyayla temastan kanan ie dnk insan
lar olduunu gstermektedir. Sami, Bosnal Bektailer hakknda btn
bu anlatlanlarn belirsizliini koruduunu ve aslnda, Bosnal Bektailer
hakknda elimizde tarihsel belgelerin mevcut olmadn ve Bektaliin izle
rinin ok silik olduunu da vurgulamaktadr.21

Sonular
Bektaliin Bosnadaki etkisi konusunda, aadaki hususlarn gz n
ne alnmas gerekir:
1- Hristiyanlk dogmasnn Bosna kilisesi zerindeki zayf etkisi ve hal
kn dinsel bilin dzeyinin dkl;
2- Bektai yenierilerin lkedeki varl ve kkeni;
3- Hristiyanlk ve Bektailik arasndaki bilinen fakat yzeysel olan ben
zerlikler;
4- Bosnal Mslmanlarn yzylmza kadar varln srdren gelenek
sel hogrl tavrlar.
Bu ifadelerin dayand arka planla, Bosnada gl bir Bektai gelenei
nin olmas beklenirdi; ama durum hi de byle deildir.
Osmanl ynetiminin ilk yzyllarnda, Bektaliin Bosnadaki varlna
dair mevcut baz kantlara yukarda deinilmiti; fakat, bu kantlar ok ye
tersizdir. 1826 ylnda yenierilerin ortadan kaldrlmas sonrasnda Bektai
tarikatnn ezilmesinin, her izi yok edecek kadar kapsaml olduu ve bunun
sonucunda da, Osmanlnn egemen dini sisteminin ve daha sonralar da,
idarenin dinsel/eitsel/hukuksal kolunun lideri olarak Reisl-ulemann
(eyhiilislamn Bosnadaki karl) bu lkede kesin bir hkimiyet kazan
d anlalyor. Nakibendi tarikatnn Trkiyede olduu kadar Bosnada
da yaygn olmas, bu olgunun bir gstergesi olarak kabul edilebilir. Ne var
ki, Trkiyede Bektailik yarm yzyldan daha ksa bir sre iinde yeniden
ortaya km ve 1908 ylnda tarikatn faaliyet gstermesine tekrar izin ve
rilmitir. Bu durum, Bektaliin byk olaslkla, yenieri askerlerinin yok

2 1 J. Samic, O sont les Bektachis de Bosnie?-9, ISIS ve Anadolu Enstits, stanbul,


1996, s. 3 8 2 -3 8 5 .

19

luunda, onlarn yerlerini alan ve yine devirme sistemiyle askere alnsalar da


sarayda hizmet eden ve Enderun olarak bilinen devlet memurlar aracl
yla22 varln gizlice srdrdn gstermektedir. Grld kadaryla,
Bosnada bu topluluun ya da yukarda bahsedilen zanaatkr-ehirlilerin pek
az temsilcisi kalmtr.
slam dininin temsilcileri, zellikle yabanclarla konuurken, inanlarnda
birlik ve beraberlii vurgulama ve buna uygun olarak saf Snnilikten oluan
tek boyudu bir resim izme isteindedir; ya da kendilerine ayrntlar soru
lunca, ounlukla farkllklarn varln inkr ederler ve bylece Suf tarikat
larn etkisini kmserler. 1990l yllarda Bosnada ortaya kan felaketler,
geleneksel ve hatta ortodoks Snniliin gelimesi iin uygun artlar yarat
mtr; ayn durumun tasavvuf iin de geerli olup olmad ise belirsizdir.
Bu dinsel rnesans yeni bir olgudur. Bosnada yaanan savalardan kaan
mltecilerin ezici ounluunun Batl lkelere gitmeyi yeledii ve tahmi
nen sadece yzde beinin Mslman lkeleri tercih ettii de gz nnde
tutulmaldr.2"
Bosnada Bektaliin yle ya da byle hi mevcut olmad eklindeki
manzara, gemite Bektaliin kabul edilmesindeki uygun koullarn yan
sra gnmz Bosnallarnn davran biimleri dnldnde, pek inan
drc deildir. Bektaliin gnmz Bosnasnda mevcut olmad aka
belli olsa da, Osmanllarn Bosnay fethinden, 1826 ylndaki olaylar da
dahil olmak zere, 1826ya kadar sren etkisi zerinde allmaya devam
edilmelidir. Saraybosnadaki Bosna arivleri yakn bir zaman nce top at
lar sonucunda tahrip edildii iin, artk bu konudaki ana kaynak byk bir
olaslkla stanbuldaki Osmanl arivleri olacaktr. Sancak blgesindeki Bek
taliin incelenmesi de ilgi ekici olabilir.24

2 2 A. J. Dierl, Geseihte und Lehre des anatolischen Alevismus-Bektashismus, Dagveli.


Frankfurt am Main, 1985, s. 49 .
2 3 Zlatko Dizdarevic, szl bilgi.
2 4 Saravbosnada sylei yaplan kiiler:
Reisl-ulema: smet Ceri Ef.
Zlatko Dizdarevi, Oslobodjenje Journal fra Luka Markesic OFM.
Prof. Dr. mer Nakievi, Saraybosna niversitesi, slami Bilimler Fakltesi Dekan.
Vinko Kardinal Puli, Nadbiskap i Metropolita Vrhbosanski.
Prof. Dr. Jasna Sami.

20

ANTROPOLOJ VE ETNSTE:
YEN ALEV HAREKETNDE
ETNOGRAFYANIN YER
DAVID SHANKLAND

Daha Trkiye Cumhuriyetinin kurulduu yllardan beri, belli aralklarla,


Alevileri kefetme giriimleri yaplmtr. Gazetelerde Alevilerle ilgili bu
keif yazlar genellikle belli bir riintye uyar ve gazeteci, Alevilerin belli
zelliklerini vurgular: Alevilerin hmanizmi, devlete ballklar, kadn - er
kek eitlii ve cemaatlerinin candanlarn oluturan gizli ya da kapal rim
eller. Sonra da Aleviler, baka bir gzpek yazar ortaya kp da bu hikyeye
olduka benzer bir anlat ortaya koyana kadar kamuoyunun gndeminden
kaybolur. Gnmzde, 1998 ylnda ise, durum artk farkldr. Gazetecilerin
ilgisinde bir azalma grlmezken, buna ek olarak Alevi toplumunun farkl
ynlerini, tarihini, devletle ilikilerini, ayinlerini ve retilerini ele alan bir
yayn seli ortal kaplamtr. Bunlar arasnda yalnzca gazete makaleleri de
il, pek ok bask yapan kitaplar da yer almaktadr. Daha nceki rneklerin
tersine, bu kitaplarn birou bizzat Aleviler tarafndan yazlmaktadr.
Sk sk, bu yeni almalarda bir yenilik olmad sylenmektedir. Bu,
sz konusu kitaplara dpedz hakszlktr. Bu yaynlarn, daha nce belli
aralklarla Alevilerin varlnn yeniden kefedilmesinden ok farkl bir eyi
temsil ettikleri phesizdir. Bu eserler, Alevilerin yaamnn farkl ve nemli
ynlerini temsil etmekte ve gzler nne sermektedir: Gemite yazl ola
rak deil szl olarak aktarlan tutumlarn ve inanlarn incelenmesi, szl
bir gelenein sistemli bir ekilde dzenlenmesine balanmas, hem kurmaca
edebiyat hem de aratrma yazs alanlarnda gnmzde Alevi olmann ne
anlama geldiinin incelenmesi, para para anekdot ve aratrmalardan olu
an derlemeler ve Alevilerin toplumsal tarihinin ve etnografyasnn pek ok
farkl ynn ele alan daha kapsaml almalar. Btn bunlarn sistemli ara
21

trma programlarnn sonularndan ok, kendiliinden yryen tepki ykl


bir faaliyetin paralar olduunu anlamak, bu eserlerin teklifsiz havasn, tek
rarlarla dolu olmasn ve genellikle de okuyucuya kar sergiledikleri itenlii
aklamamz salayacaktr.1 Aslnda, bu yaynlar paras olduklar genel bir
eilimden ayr grlmemelidir. Son on ylda, Alevi kltr derneklerinde,
Aleviliin doasn aratrmaya adanm dergilerde, Alevi sorununu tart
an televizyon programlarnda, tartma gruplarnda ve Alevilerin gemiten
ok daha fazla politik grnrlk kazanmalarnda daha nce benzeri g
rlmemi bir arta tank olunmutur. Ksacas, son zamanlara kadar ulusal
platformda sessiz kalm bir halk tarafndan modern bir kltrel mirasn ya
ratldn sylemek hi de abartl olmaz.
Bu gelimeler, hem heyecan hem de byk oranda endie vericidir.
Cumhuriyet ynetiminin kazand zaferlerden birisi de, Osmanl mpara
torluu tarihinin en kanl sayfalar arasnda yer alan Alevi- Snni atmasnn
byk oranda azaltlmas olmutur. Bu durumun nedenleri karmak olsa
da, bu nedenlerin, hem Alevi hem de Snni Trklerin, yeni Cumhuriyetin
amalan ve istekleriyle kendilerini zdeletirebileceklerini hissetmeleriyle
balantl olduu kesindir. Fakat gnmzde, Trk ulusunun artan oranda
Snnilemesi, Alevilerin byk bir ounluunda huzursuzluk yaratmtr.
Aleviler, devletin grnteki tarafsz alannn dini amalar dorultusunda
kullanlyor olmasndan ve bu durumun kendilerine kar bir aynmcla yol
amasndan aka endie duymaktadrlar.
Alevilerin bu korkular nedeniyle gsterdikleri tepkiler, birbiriyle tpatp
ayn olmayacaktr; nk, Alevi cemaati birbirinden farkl eler ieren, geni
bir topluluktur. Ne var ki, artan mezhep duyarllnn, iki mezhep arasnda
1

22

Bu konuda ok sayda yayn arasnda, rnein, Alevilerin dinsel tarihinin ok bilinen


bir zeti iin bkz. C. ener, Alevilik Olay, Yn Yaynclk, stanbul, 1982 (bu kitabn
pek ok basks yaplmtr); gnmzdeki Alevi sorunlaryla ilgili yorumlar iin bkz.
ener, Alevi Sorunu stne Dnceler, Ant Yaynlar, stanbul, 1994; deiik Alevi
detlerinin anlatm iin bkz. F. Bozkurt, Aleviliin Toplumsal Boyutlar, Tekin
Yaynevi, stanbul, 1990; Alevi detlerinin benzer ve daha kapsaml aklamalar
iin bkz. Birdoan, Anadolunun Gizli Kltr Alevilik, Bertin Yaynlar, stanbul,
1 990; Alevilerin Diyanet leri Bakanlyla ilikileri konusunda bkz. B. Pehlivan,
Aleviler ve Diyanet, Pencere Yaynlar, stanbul, 1 9 9 3 ; Alevi tarihi hakknda bir
inceleme iin bkz. B. z, Aleviliin Tarihsel Konumu, Der Yaynlan, stanbul, 1995;
ve Anadoludaki Alevi kylerinin modernleirken karlatklar baz glkleri anlatan
bir roman iin bkz. . Kaygusuz, Son Grg Cemi, Alev Yaynlar, stanbul, 1991.

ak bir anlamazla, hatta iddete neden olmas gibi zc bir olaslk da


mevcuttur. Bu olasln mutlaka gerekleecei sylenemez ve gerekle
memesini btn kalbimle dilerim. Bununla birlikte, Alevi incelemelerinde
etkin rol oynayan aratrmaclar olarak bizlerin bu tr tehlikelerden habersiz
kalmas sorumsuzluk olur.
Aslnda, asl glk de buradan kaynaklanmaktadr. Biz, akademisyenler
olarak, Alevi toplumunu tartmak ve bu tartmalar yaymlamak zere bir
araya geldik. Yaymladmz metinlere, kltrlerinin yeniden canlandrlma
s ve yeniden oluturulmas konusu kendileri iin hayati nem tayan insan
lar da ilgi gsterecektir. Sonucu belirsiz olan bu kltrel sreteki yerimizi
nasl deerlendirebiliriz? Bu almann ne ekilde kullanlacandan korktu
umuz iin hibir ey yaymlamamal myz? Hi sanmyorum. Sonu olarak,
mantkl aratrmadan yoksun bir dnyann, ortaya kacak sonular tahmin
etmek ne kadar g olursa olsun, mantkl aratrma ieren bir dnyadan ok
daha kt olduuna inanyorum.
Ancak bizim buradaki rolmz nedir? Bu sorunun basit bir yant ve
belki de hibir yant yoktur. Her eyden nce sosyal antropolojinin modern
bir bilim dal olarak ortaya kmasn salayan kii olan Malinowski, bir ese
rindeki nl bir blmde, alan aratrmas yaplmasn hakl gsterecek temel
gerekelerden birinin, insanlarn, bir modernleme dalgas iinde kaybolma
dan nce nasl yaadklar hakknda bilgi salamak olduunu varsaymtr.2
Kresel sanayileme sreci, Malinowskinin iddia ettii kadar dorudan
doruya gereklemese de, ayrntl alan almasna dayanan mmkn ol
duunca kesin ve ak bir etnografya salamak, bana gre, bilim dalm
zn gerekliliini ortaya koyan en byk ve en iyi nedendir. Bu dnceme
herkes katlmayacaktr.3 Bununla birlikte, bu yaklam, en azndan bilgileri
mmkn olduunca doru olarak salamamz ngren asgari akademik ge
reklere uymaktadr ve ayrca, belirli cemaatlerin klieletirilmesine uymayan
bilgiler sunmaya alt lde de, ounlukla politik srecin doasnda var
olan ar basite indirgemeye kar durmaktadr.
Aleviler, bu grn mkemmel bir ispatdr. Bugnk durumu, daha
birka yl nceki durumla karlatrn. Anadoluyu 1960larn sonundan ve
1970lerin bandan beri sprp geen sanayileme ve modernleme dalga

2
3

B. Malinowski, Argonauts o f the Western Pacific, Routledge, Londra, 1 992, s. XV.


Bkz. H. Mooreun yayna hazrlad The Future of Antropological Knowledge
(Routledge. Londra, 1996) adl kitabn Giri blmnde dile getirilen cesur iddialar.

23

snn ortaya kmasna kadar, Aleviler byk oranda krsal kesimde yaayan
bir topluluktu. Pek ok Alevinin manevi liderleri olarak Bektaileri kabul et
tii ve bu durumun, asgari dzeyde bir liderlik ve retilerin bir sisteme gre
dzenlenmesini salad dorudur.4 Bununla birlikte, pratikte, birbirlerine
tutkun fakat ok geni bir corafyaya dalm cemaatlerin trenleri olan
Anadolu Alevilerinin ritelleri ve ibadet biimleri, civardaki Snni kyleriyle
yle karmak ve eitli modus opemndi (hareket/ileme tarzlar) gelitirmi
lerdir ki, bu nedenle Aleviliin nerede bittiini ve ortodoks slamn nerede
baladn kesin olarak saptamak bile her zaman mmkn olmamaktadr ve
bireyler de aslnda, tam da bu noktada farkl eilimler benimseyebilmektedir.
Bu durum, Alevi olmann herhangi bir anlam olmadn ifade etmez. Alevi
olmann bir anlam, hem de ok gl bir anlam vardr; fakat, gndelik ya
amda Alevilik-Siinnilik arasndaki snrlar kesin olarak belirgin deildir.
Bu durumu, gnmzle karlatralm. G, modernleme, sanayileme;
hepsi ayn hzla devam ediyor. Gemite byk oranda birbirlerinden tecrit
edilmi cemaatler artk hi de byle deil. Bir zamanlar kyllerin birou
iin, iinde yer aldklar cemaat ve yakn komularyla snrl olan toplumsal
balar, artk lke apna ve hatta uluslararas apa yaylmtr.5 Cemaatten ay
rlm, fakat kltrel kkleriyle yeniden ba kurmak isteyen insanlar Aleviler
hakknda bilgi edinmeye ynelik byk bir alk duyuyor. Artk retilerini,
yerel ve esas olarak szl aralar kullanarak birbirlerine aktaran, sk skya
bal krsal cemaatlerde yaamayan Aleviler, yazmaya ve hem bilimsel hem
de dier trlerdeki yaynlardan renmeye yneliyor. Bunu yaparken de,
bildiim kadaryla ky ortamnda kesinlikle olmayan, bir reti kesinlii
ne ulama, bir sistemletirme sreci ortaya kyor. Gemite belirsiz olan
snrlar,6 belirginletirilme srecine girmitir; bu nedenle de gemi, gereksiz
bir basitletirme sreciyle kar karya kalabilir.

Alan almas
Artk daha spesifik olmann zaman geldi. 1988 ile 1990 yllar arasnda
belirli bir ilede, bir Alevi kynde yaayarak, fakat ayn zamanda civardaki

4
5

24

Bkz. J. Birge, The Bektashi Order of Dervishes, Luzac 8c C o., Londra, 1937, s. 211.
Bkz. D. Shankland, Alevi and Sunni in Rural Turkey: Diverse Paths o f Change,
P. Stirling (haz.), Culture and Economy: Changes in Turkish Village, Eothen Press,
Huntingdon, 1993, s. 4 6 -6 4 .
Bu ifadeyi, Prof. Paul Stirlingten aldm.

cemaatleri de sk sk ziyaret ederek bir alan almas yrttm. almam


srasnda hi evirmen kullanmadm ve almamn sonuna geldiimde, sz
konusu blgede on iki aydan biraz daha uzun bir sre geirmitim. Kyl
lerle ve sz konusu alanla balantm dzenli olarak srdrsem de, aada
anlatacaklarm byk oranda alan almam yrttm uzun sre boyunca
yaadm deneyimlere dayanmaktadr ve etnografk imdiki zaman kullan
mm, bu dneme ilikindir.
Ynetim asndan bakldnda bu ile, ayn zamanda en byk yerle
im birimi olan bir ile merkezinden ve 96 kyden olumaktadr. Buraya
atanm devlet memurlar hari, bu kylerin 20 tanesi Alevi, 74 tanesi Snni
kyyd; iki tanesinde de hem Aleviler, hem Snniler yaamaktayd. Btn
Alevi kyleri ve hari tm Snni kyleri kendilerini Trk olarak kabul
etmektedir. Bu kyde yaayan insanlar, bu ileye resmi iskn politika
lar sonucunda gelmilerdir: Bir tanesi doudan gelen Krderden, dieri
Yugoslavyadan gelen Miislmanlardan (bunlara gmen denmektedir)
ve nc ky ise Mslman erkezlerden olumaktadr.
Hem Alevi hem de Snni kyller bana, 1970li yllarn sonlarndaki so
runlu zamanlarda, mezhepler aras ilikilerin ok gergin olduunu syledi.
Bu gerginlik, geni apl iddet olaylarnn yaand ve Alevilerin sahip oldu
u dkknlarn vitrinlerinin krld 1979 ylnda doruk noktasna ulamt.
Bu gerginlikten tr, ile merkezinde yaayan Alevilerden birou baka
yerlere g etmi ve ile merkezinde ounluk, tahminime gre yzde 90,
Snni kalmtr. u anda ilikiler genel olarak barldr: Her iki mezhebe
mensup kyller, resmi ilerini yrtmek, pazarda alveri yapmak ve bazen
de canl hayvan satmak iin ile merkezine gelmektedir. Buna karn, Aleviler
de, Snniler de, ounlukla kendilerinden olan dkknlara, lokantalara ve
tamirhanelere gitmektedir. Bir kii devlet memuru deilse ya da sol politi
kayla ilgilenmiyorsa, dier mezhepten insanlarla dzenli olarak grmesi
pek rastlanan bir durum deildir. ki mezhep arasnda kz alp verme ok
nadirdir ve farkl mezheplerden insanlarn yaad iki kyde bile Alevilerle
Snniler kyn ayr mahallelerinde yaamaktadr.
ki cemaat birbirinden bu kadar ayr hayadar srse de, son derece nemli
ortak noktalar vardr. Alevilerle Snniler, ayn devlete, ayn ulusa baldr,
ayn dili konuur ve byk oranda gnlk hayatla ve yreyle ilgili ortak bil
giye sahiptir. Her iki mezhebin yeleri de kendilerini slama bal olarak
grmektedir. Hem Aleviler hem de Snniler arasnda standart ekonomik
birim, iledii, topran sahibi olan ve rettiini tketen babasoylu, b ab ay erli
25

ailedir. Blgede byk toprak sahipleri yoktur ve ortalama bir ailenin topra
yaklak otuz dnmdr. lenin byk bir blmnde toprak verimsizdir,
tarlalar en iyi ihtimalle l e 12 ya da 13 orannda verim verir ve birok tar
lann verimi bundan ok daha dktr. lenin tmnde, on kiiden fazla
altran bir tek zel iyeri vardr ve turizm bulunmamaktadr. Pratikte, il
ede yaayan insanlarn birou tanmla urasa da, Alevi olsun, Snni olsun,
ou kii, Almanyaya ya da Trkiyedeki kent merkezlerine g etmi olan
ve artk kendilerine dzenli olarak para gnderebilen akrabalar sayesinde
geinebilmektedir.
ki mezhep arasnda toplumsal rgtlenme ve ideoloji asndan da b
yk ve nemli farkllklar grlmektedir.7 Bu farkllklarn en ok gze ar
panlarndan birisi, yerleim yapsdr: Snni kyler, birbirinden ayr ekirdek
ler etrafnda gelimi yerleimler halinde bir araya toplanmtr. Her Snni
kyn merkezinde bir cami vardr. Ky geniledike, eski yerleim yerine
bitiik yeni bir mahalle kurulur ve bu durumda da yeni mahallenin merkezi
ne yeni bir cami ina edilir. Alevi kyleri, Snni kylerine gre, daha dank
bir yapdadr ve bazen her birinin ayr tarlalar, mera ve koruluk haklar olan
ve birbirinden ayr yirmi kadar mahalleden oluabilir. Alevi kylerinde ge
nellikle bir cami olsa da, bu camiler ounlukla, kubbeli, minareli yeni stil
bir cami deildir ve ka tane mahallesi olursa olsun, bir kyde birden fazla
camiye pek rastlanmaz.

Babasoylar
Stirling, Kayseride zerinde aratrma yapt Snni kynde babasoylar olduunu iddia ettiinden beri, babasoylar konusu, Anadoluda ara
trma yapan kiiler arasnda ihtilafl bir konu olagelmitir.8 Gerekten de,
alma yaptm kylerde, Alevi ya da Snni ky olsun, bu soy mevcuttur
ve Stirlingin aklad ana hatlara olduka uygun bir biimde ilemektedir;
ok sayda aile, erkek atalardan oluan ortak bir soyla birbirine baldr. Be
lirli durumlarda, ortak savunma ve dier toplumsal dayanma amalaryla
birleip ibirlii yapan bu soylar, bunun dnda bir korporasyon zellii gs
termemekte ve pek nadiren yaklak elliden fazla aileyi kapsamaktadr.

7
8

26

D. Shankland, Six Propositions Concerning the Alevi o f Anatolia, International


Journal o f Turkish Studies, yaknda baslacak.
P. Stirling, Turkish Village, Weidenfeld and Nicholson, Londra, 1964.

Snni cemaatlerde, erkekler arasnda gevek bir eidik anlay vardr; servet
leri, yalan ve soydaki konumlan nedeniyle birbirlerinden ayrlrlar; fakat, hibir
erkek, niteliksel olarak stn ya da Allaha dierlerinden daha yakn olarak ka
bul edilmez. Bu durum, cemaaderinde birbirinden olduka farkl mertebe
bulunan Alevilerde olduka farkldr. Yaklak olarak her on Alevi soyundan biri,
keramet sahibi olarak Allahn gznde ayncalkl bir konuma sahip olan bir
ocak'tan geldiklerini kabul eder ve bu durum talipleri tarafndan da kabul edilir.
Alevilerin kulland balamda, genel olarak tasavvufta olduu gibi keramet sa
hipleri doast glere sahip Allahn zel kullan anlamna gelmektedir. Dede
soylarnn szl tarihleri, erkek bir kahramann bu tr bir marifet gsterdii bir
ya da daha fazla hikyeyi mudaka ierir. Bu soylann dalm farkllk gsterir;
bazen kyn bir mahallesi yalnzca dede soylanndan oluurken, bazen de dede
soylan, sakinlerinin dede olmad bir mahallede oturur. ounlukla, belli bir
dede soyu, o blgedeki baka benzer dede soylarna dayandn iddia eder ve
birbiriyle ilikili soylar, krsal kesim boyunca uzanan bir a oluturur.
Dede soyu olsun ya da olmasn, her soyun ilikide bulunduu ve kendile
rini talip olarak tanmladklar bir dede soyu vardr. Bir mertebede talip
olmak, ballk ve sayg ilikisi iinde olmay ifade etmektedir. Pratikte bir talip
soyu, kendi aralarndaki ya da baka bir soyla aralarndaki kavgalarda arabulu
culuk etmesi iin bir dedeyi arabilir. Bir dededen, kz isteme srelerinde de
araclk yapmas istenebilir ve ok saygn birisi ise, kendisinden cemaatin b
tn asndan nem tayan konularda yorumlarda bulunmas da istenebilir.
Dedeler kendi grevlerini, cemaatin yolu, ve ilham kayna olmak olarak
nitelendirir. Dedeler, kendilerinden bazen rehber olarak bahsederler; talipleri
ise, ocaklanndan, bir ailenin k ve scaklk kayna imalanyla bahsedebilirler.
Bu iki mertebenin yannda nc bir mertebe daha vardr: Efendiler.
Efendilerin, Hac Bekta Velinin soyundan geldii sylenir. Efendiler genel
likle Hacbekta kasabasnda yaar ve ylda yaklak bir defa olarak geldikleri
kylerde hak kdak ad verilen bir aidat toplayabilirler. Halledilmesi gereken an
lamazlklar olduunda, efendilerin en son bavurulacak bir temyiz mahkemesi
ilevini de grebildikleri sylenmektedir. Efendilerin byle bir ilevlerine tank
olmadm; ama, kyllerin birou efendilere hrmet etmektedir ve bazlannn
da efendilerin byle bir rol oynamasn kabul edebileceini dnyorum.9

Kydeki iktidar dalm iin bkz. D. Shankland, Social Change and Culture:
Responses to Modernization in an Alevi Village in Anatolia , C. Hann (haz.), When
History Accelerates, Athlone Press, Londra, s. 2 3 8 -2 5 4 .

27

Efendi soylar, cemaatin gndelik yaamnda ok kk bir etkiye sa


hip olsa da, efsanevi Hac Bekta figr ve dergh, ky kozmolojisi iinde
byk nem tamaktadr. Kyller, dede/talip balarnn kendilerine Hac
Bekta Veli tarafndan verildiini sylemektedir. Pek ok dede soyu, Neve
hir yaknlarndaki ayn ad tayan kasabada bulunan Hac Bekta tekkesinde
el alm kutsal kiilerin soyundan geldiklerini iddia etmektedir. Hac Bekta
vurgusu, kendisinden 'Pir ve Hnkr olarak bahsedilen dualarda ve ne
feslerde de grlr. Kyde bulunduum srada, kyllerden birou Hac
Bektan trbesini ziyaret etti ve yaptklar bu yolculuktan hacca gitmek ola
rak bahsediyorlard. Ayrca, pek ok kyl de, Hac Bektam On ki mam,
dolaysyla Hz. Ali soyundan geldiini iddia etmektedir. Bylece, Hac Bek
ta daha ilk andan itibaren manevi bir odak noktaS olutururken, ayn za
manda da, Alevilerin bir btn olarak slam dnyasyla balant kurmakta
ve bu dnyadaki konumlarn tanmlamakta kullandklar bir figr ilevi de
grmektedir. Bu mertebe Alevi toplumuna, net bir ekilde tanmlanm
ritel, manevi ve iirsel bir gelenekle akan bir ala btn yelerini birbiri
ne balayan gl bir hiyerarik temel salamaktadr.

Alevilik ve Snnilik
Dedeler, doru bir deerlendirmeyle Alevi cemaatini anlamann kilit
talarndan biri kabul edilir: Dedeler, Alevi cemaatinin oda, retmeni,
dnyevi yarglar ve cemaatin dini mirasyla balantlardr. Oysa bireyler
asndan bakarak, Alevilii daha iyi anlayabiliriz. Konutuum btn ky
ller, Alevi olmann Eline, diline, beline sahip ol! deyiinde zetlendii
konusunda olduka netti. Bu deyile ilgili aklamalar farkl farkl da olsa,
en yaygn olan udur: Sana ait olmayan eyleri alma, yalan syleme ve zina
yapma! Bu sz tasavvufta yaygn olarak kullanlr ve buna edep denir; Alevi
lerin fark ise, bu sz dini inanlarnn merkezine yerletirmeleridir.
Aleviler ayrca, evrelerini kuatan Snni cemaatlerle kendilerini bir
dizi konuda karlatrarak da kendi yaam tarzlarn tanmlarlar. Alevilerin
en nemli dinsel treni, erkeklerle kadnlarn birlikte ibadet ettikleri Cem
ayinidir. Cem ayininde ayn anda pek ok olay kutlanr: Cem ayininin ana
riteli Hseyinin Kerbelada ehit dmesini simgeler, ancak edep felsefesi
gibi, Alevi doktrininin kilit temalar zerinde yaplan sohbetler ve mzik de
trende yer alr. Saatlerce srebilen ayinin zelliklerinden birisi de ibadete
balamadan nce, katlan herkesin birbiriyle bark olmas zorunluluudur.
Birbirleriyle kavgal olan kiiler varsa, olayn kahramanlar ya aralarndaki g
28

r ayrlklarn gidererek barrlar ya da toplanty terk ederler.10 Bu son


nokta, camide ibadet eden Snnilerle olan farklarn karlatran Aleviler
asndan ok nemlidir, nk Alevilere gre, camide ibadet etmenin en
nemli sorunu, insann hi farknda olmadan bir katille yan yana durabilece
idir, fakat Alevilerin ibadetlerine yabanclarn katlmasna izin vermemesi ve
cem ayini balamadan nce orada bulunan herkesin birbiriyle bark olmas
byle bir durumu engeller.
Dini inancn aklayabilme ya da aklamay isteme dereceleri birbirinden
farkl olsa da, birok Alevi erkei, Aleviliin derinlii ile Snni din yaam
nn szde yzeyselliini karlatryor. Bu nedenle Aleviler, Snnilerin Allah
inancnn korkuya dayandn, buna karlk Alevilerin inanlarn sevgiye
dayandrdn, bu sevginin de herkeste var olduunu ve grlebileceini
savunur. Aleviler bu durumu u rnekle aklyor: Balangta Allah dnyay
yaratt ve yaratklara can verdi. Fakat, yaptklarna baknca kendi Varln
gerekten yanstan hibir eyin olmadn hissetti. Bunun zerine, btn
insanlara kendinden bir para verdi; ite bu para da bizim ruhumuzdur.
Cem srasnda birlikte niyaz ederken, yz yzeyiz ve bu ortak ibadet yoluyla
birbirimizin kalbindekileri grerek Allahn bir paras haline geliyoruz.

slamn D rt Kaps
Bununla birlikte, Aleviliin snrlar sadece Alevilikle Snniliin olaylar
ele al biimini basite karlatrmaktan ibaret deildir. Tek tek kyllerin
bu konular izah edebilme derecelerinin farkl olduunu anlamak gerekir; de
deler, Allaha ulamann drt yolu olduunu retir: eriat, Tarikat, M arifet
ve Hakikat. Bir insan, Allaha kendi kiisel abasyla yaklaarak bir aamadan
bir sonraki aamaya geebilir, yani eriattan Tarikat aamasna (birok Ale
vinin bunu gerekletirdii sylenmektedir), oradan Marifet aamasna ve en
son olarak da insann Allahla bir olduu Hakikat aamasna geebilir. Bu son
aamada bu dnyann fiziksel zellikleri artk bir engel olmaktan kar. Dede
soylarnn, ideal olarak, bu son aamada olduu kabul edilir.
Kategoriler daha geni anlamdaki slam iin de geerlidir. Dedelerin
rettii ritiiel ve dualara kabaca Tarikat dendii konusunda fikir birlii vardr.

1 0 Bkz. Shankland, Alevi and Snni. Ky ortamndaki Alevi ritelleri iin ayrca bkz.
A. Gkalpin yrtt nc alan almas: Ttes Rouges et Bouches Noires, Socit
dethnographie, Paris, 1980.

29

Tarikat, dini iirlerde ve dualarda Arapadan ok Trkenin kullanlmasy


la ilikilencrilir ve erkeklerle kadnlar arasnda ounlukla sk bir ayrmn
(haremlik/selamlk) uygulanmad Alevi cemaatinin zel hayatm da ifade
eder. te bu nedenle son yllarda pek ok defa Alevileri kefetmek gerek
mitir: Aleviler geleneksel olarak yabanclarn ayinlerine katlmasna izin ver
mezler ve ibadet usulleri, yollar ve retileri hakknda ayrntl aklamalar
yapmazlar. Fakat 1997de, bu durumda hzl bir deime grlyor, ne var
ki 1989da bir Alevi kynde bulunduum srada, ancak uzun tartma ve
grmelerden sonra cem ayinine katlmama izin verilmiti. Bu zel kabule
ramen, ou insan benimle konumaktan ekiniyordu ve ne kadar misafir
perver olsalar da byle mahrem konular konumamay tercih ettikleri gayet
akt.
Kyller, eriat genel olarak civardaki Snni kylerindeki ibadet ekli
olarak gryor. Bununla birlikte eriat, devletin gcn, devletin destekle
dii dini ortodoksiuu, Arapa dualarn kullanlmasn ve kamusal hayatn
erkeklere ait ynn de ifade ediyor.11 Fakat pratikte, Alevi kyller, eri
atla ilikilendirilen fikirleri ve eylemleri kesin olarak reddetmediler. Aslnda,
kydeki yaam, varoluun grnr biimi olarak eriatn farkl kavramlaryla,
isel ve daha anlaml bir gerek olan tarikat arasndaki karmak bir etkile
imdir. nan ve eylem arasndaki bu etkileimleri kartp, bunlan maddeler
halinde sralayan bir belgeye dntrmek ve ite Alevilik budur demek son
derece zordur.
Bu durumun yaygn bir rneini vermek gerekirse, Alevi ayinlerini yalnz
ca dedeler ynetebilir ve Alevi dualarn yalnzca dedeler okuyabilir. slamn
btn hakkndaki bilgilerinden dolay kendileriyle yine dedeler iftihar ede
bilir. Dahas, dede olmayan bir erkek dine ilgi duyuyorsa, ortodoks slamla
ilikili bir grup duay renme zahmetine katlanabilir ve bir cenaze treninin
nasl idare edileceini ve camide nasl namaz kldrlabileceini renebilir.
Bunu yapan erkeklere hoca, yaptklar ie de hocalk denmektedir. Or
todoks slamn ibadet biimlerinin bu ekilde kabul kendini birok ynden

11 E. Gellner, Saints oftbe Atlas, Weidenfeld and Nicholson, Londra, 1969; Gellner,
Atlas Dalarnm tepelerinde yaayan Berberiler arasnda yapt bu almasnda
da byle bir kard vurgulamaktadr; devletin ve devletin dzenledii, ortodoks
Kurana dayanan ynetimin kontrol altndaki alan olan mahzen ve devletin otoritesi
dndaki, Berberilerin kendi slam ibadetlerini ok daha serbeste tanmladklar alan
olan siba.

30

gstermektedir. Kyde, tek bir cami vardr ve cami binas, biraz daha byk
olmasnn dnda, geleneksel ky evlerinden ok da farkl grnmemekte
dir. Bununla birlikte, kyller devletin atad Snni bir erkek olmasna ra
men, caminin imamna, ibadetlerin resmi yneticisi olarak sayg gsteriyor.
Kyller imama bir ev, odun tamakta kullanabilecei bir eek ve buday
yetitirebilecei bir tarlann kullanm hakkm da, hibir icar talep etmeden,
vermi. Bu arada, be vakit namaz klmak iin dzenli olarak camiye giden
ok az erkek varken (bildiim kadaryla iki kii), cuma namazlarna daha fazla
erkek gitmekte (bir dzine kadar), Ramazan ve Kurban bayram namazlarn
da ise, cami tamamen dolmaktadr.
Cenaze trenlerinde izlenen sra da bu ezamanlln bir rneidir. Er
kek ya da kadn, bir kii ldkten sonra ykanr, bir kefene sarlr ve ak hava
da toplanm srf erkeklerden oluan bir cemaatin nne getirilir; bu ilem
ler, Snni kylerinde yaplanlarn aynsdr. Bundan sonra, caminin imam
ya da kyn hocas, Alevilerle Siinnilerde ortak olan ve kyllerin ortodoks
slamn bir paras olarak grdkleri bir dua okuyarak namaz ynetir. Bu
iddiann doru olup olmadm tam olarak bilemesem de, devletin eittii
cami imamnn treni ynetebildii gerei, bu gr desteklemektedir.
Mevta daha sonra mezarla gtrlr ve hocann okuduu Arapa ilahiler
eliinde gmlr.
Fakat, cenaze treninden gn sonra, dra pekme ad verilen, ok farkl
bir tren daha yaplr. Bu tren srasnda, len kiinin komular ve akrabalar,
lenin evinde toplanr. Evin salonunda alt erkek, alt kadndan oluan on iki
kii, at nah biiminde dizilir. Karlarnda da yan yana sralanm birka dede
ve len kiinin ei ya da yakn bir akrabas yer alr. Sol taraflarnda duran hoca
bir dua okur; sonra Kurandan bir ayet okunur. Bu ksa trene katlma ola
na bulamadm; fakat, bana dua metnini verme nezaketini gsterdiler. Dua
metni esas olarak, merhamet ve af dilemek iin Tanrya yaplan yakarlarn
yinelenmesinden olumaktadr. Trenden sonra, cemaate kurban etinden
hazrlanm yemek verilir. Siinnilerde buna benzer bir trene rastlanmaz.
Aslnda, tren eitli unsurlar ierir; adaa hayr duas eden dedelerle, zel
bir tren iin kadnlarla erkeklerin bir araya gelmesi Alevi retisinin ayrt
edici zellikleri olmasna karn, hocann okuduu dua, ortodoks slamn
ibadet biimleriyle ilikilidir.
Ksacas Aleviler, komularnn ibadet biimlerinin farkl olduunu bili
yor, ancak zel hayatlarnda ve ritellerinde kendilerini bu uygulamalardan
tamamen koparamyor; devletin almalar ile kendi cemaatlerinin alma
31

lar arasnda bir kardk gryor, ancak devletin otoritesini reddetmiyorlar.


Farkl ibadet takvimlerinin ve inan katmanlarnn bu ekilde akmasnn,
Alevilerin hayatnda ok derin sonular vardr. Dini inancn ayrt edici zel
liklerini oluturan, kendi inancna geleneksel ve kesin bir biimde sahip k
ma duygusu, Alevilerde mevcut deildir. Aleviler retilerini, daha geni
slam erevesi ierisine oturtmakta ve ortodoks Snni ibadet biimlerini
reddetmek yerine, bunlara sayg gsterip bir kenara koymaktalar. Son tahlil
de, bu durum, Anadoluda yaayan Alevi topluluklarn herhangi bir biim
de inanlarn deitirmek yerine gndelik yaamlarn barl bir biimde
srdrme eklinde varolularn tanmladklar; farkl inan ve ibadet trleri
olabileceini kabul etmenin zaten mezheplerinin doasnda bulunduu g
ryle hareket ettikleri anlamna gelmektedir.
Bu hogry aklamak iin yle bir sosyolojik argman ne srle
bilir: Bu yaklamn sonularndan birisi, yabanclarn kylerde kalabilmesi,
dieri ise inananlarn, Alevi inanc iinde farkl bireysel konumlar alabilmesi
dir; yani bireyler, dostlar tarafndan ayplanmaya maruz kalmadan, duruma
gre, Snni inan biimine eklenme ya da ondan uzaklama eklinde hareket
edebilirler. Sosyolojik aklamas nasl olursa olsun, tasavvufi bir i benlie
yaplan vurguyla birlikte, dier insanlarn grlerine duyulan yerleik bir
sayg, d dnya asndan ve aslnda gnmzdeki savunucular asndan
Alevilie byk bir cazibe kazandrmaktadr.

Sonu
Sonu olarak, ana savm yineleyeceim. Yaanan Alevi kltrnn ve
mirasnn yeniden deerlendirilmesi sreci, herbirinin kendine ait kutsal
metinleri ve ahlaki kodlan bulunan farkl Alevilik ekollerinin sistematik b
tnlne yol aabilir. Bu farkl dnce alanlarnn yaratlmas, kanlmaz
olarak, Alevilik inancnn gerek ve nihai biiminin hangisi olduuna dair
speklasyonlarn ortaya kmasna neden olacaktr. Bununla birlikte, gerek
Alevilik iddiasndaki hibir sav pratikte, ampirik adan doru olmayacak
tr; nk, yzyllar boyunca yeni koullara uyum salamak iin, Alevilik
ok karmak biimler almtr. Daha da nemlisi, egemen gelenekle birlik
te yaamay renme durumu, tasavvufi bir felsefeyle barl ve cinsiyetler
arasnda eitlie dayanan bir reti bileiminin ortaya kmasna yol am
ve bu zellii Alevilie kayda deer bir ekicilik kazandrmtr. Bizler, ara
trmaclar olarak, Alevi cemaatlerinin doasnda mevcut olan bu esnekliin,
kltrel yeniden canlanma srecinde yok olmasna gz yumarsak, yararl ola
32

bileceimiz bir alanda baarszla uruyoruz demektir. Bu, aratrmaclar


olarak Aleviliin tek bir yorumunu sunacamz anlamna kesinlikle gelmez;
tam tersine, bir insan Alevi mirasn ok deiik biimlerle yeniden yorum
layabilir. Karmak bir arka plan gzler nne sermemiz, tartmak zere
bir araya geldiimiz bu kltrel yeniden yaratma srecine karmamz hakl
gsterecek tek sebeptir belki de.

33

TRKYEDE ALEVLK VE
BEKTALKLE LG L AKADEMK VE
GAZETECLK NTELKL YAYINLAR*
KAKIN VORHO FF

Bir Alevi dedesi, getiimiz yllarda yaymlanan kitaplarndan birinin ba


ln Alevilik Bir Sr Deildir koymutu (Celasun 1993).1 Bundan yaklak
10 yl nce, byle bir aklama yaplabileceini, bu alanda uzman ya da Alevi
dini yetkilisi olmayan kiiler aklna bile getiremezdi. Cumhuriyet dneminde
Alevilik ve Bektailik konusu kamu alannda, ancak zaman zaman ele alnr
ve bu konular ele alndnda da, grne gre, esas konu Trk milliyetili
i olurdu.2Yaplan almalar, Alevi inancnn, ritellerinin ve etiinin zn
ortaya karan ciddi giriimler olmak yerine, her zaman olduka ara yak
lamlar olarak kalmlardr. Yukanda verilen rnek, gnmz Trkiyesinde
baz temel deiimler olduunu gsteriyor: Resmi ideoloji asndan, Tr
kiye nfusunun etnik ve dinsel ayrkl, uzun sredir kanlan ve hatta
kamuoyu nnde inkr edilen bir konu olmutu. Daha sonralar, 1980li
yllarn ikinci yarsnda, bu konudaki sylemi kstlayan tabular yklm ve

*
1

34

Bu makalenin msveddesi Ocak 1 9 9 7 de tamamlanmtr. Trke bask iin bu tarih


ten sonra kan yaynlarn ancak snrl bir blm dikkate alnabilmitir.
19 4 0 larda, bir Bektai, tarikat hakknda benzer ekilde infial uyandran bir ad tayan
bir kitap yaymlamaya cret etti; bkz. avdarl 1 944. Bektai evrelerin daha geni
bir okuyucu kitlesine verilen bilgilerden holanmamas nedeniyle, kitabn yazarnn
esrarengiz bir olay sonucu ldne dair sylentiler vardr.
Genellikle Snniler bu konuda yazmlardr: rnein, Baha Said 1926a-c, 1927;
Bardak 1970; Benekay 1 967; Erz 1 9 7 7 ; Otyam 1 9 6 4 ; Trkmani 1948. Alevilere
yaknlk duyan sunumlar iin bkz. Oytan 1 9 7 0 /1 9 4 5 - 4 7 ; Sertolu, tarihsiz, 1966.
Daha az siyasi nyarg tayan, ilahiyat almalar iin bkz. Erien/Samancgil 1 9 6 6 ;
apolyo 1 9 6 4 ; Sunar 1975.

Alevilik birdenbire kamu gndeminde yerini almtr. Aleviler ve Bektailer,


bir zamanlar Batni olan ve bundan dolay toplumdan dlanmayla cezalan
drlan inanlarnn retilerini ve ritellerini aka gstermeye balamlar
dr. Eskisinin aksine, Alevilik gnmzde artk gizemli bir inan olmaktan
kmtr; Alevi toplumunu harekete geiren ve Alevilik konusunu n plana
karan 1990h yllarn bandaki coku bir nebze azalm olsa da, Alevi
gerei artk Trkiyenin toplumsal ve siyasi yaamnda gz ard edilemez.
Alevilik ile ilgili deerlendirmeler saysz yaynda yer almaktadr. Daha n
celeri, zellikle yaklak yz yl boyunca Bektailik konusuna bilimsel bir ilgi
olduu grlebilir.3 Bu nedenle, ilk nce bilimsel almalarn sonularn
gzden geireceim. Trkiyede son yllarda bu konularda yaplan almala
rn ou, bu bilimsel aratrmalarn aksine, geni bir okuyucu kitlesine hitap
eden az ok gazetecilik nitelikli ve popler almalar olarak deerlendiril
melidir. Daha sonra da aklayacam gibi, son dnemde yaplan yaynlar ilk
elden bilgiler sunan eserler olarak deil, onlar ortaya karan ve kendileri
nin de krkledii toplumsal dinamiklere k tutan almalar olarak dikkate
alnmaldr. Elbette, bu iki kategori arasndaki snr bazen belirsiz olabilir;
zerinde alt kiilerin akademik -ya da akademik olmayan- yazlarn de
erlendirmekle uraan yabanc bir aratrmacnn konumu da her zaman ra
hat bir konum deildir. Bu nedenle, Alevi uyan olarak niteleyebileceimiz
toplumsal srecin halihazrdaki siyasi ve toplumsal boyutlar zerinde deil,
bu uyann medyada, zellikle yazl basnda sunuluu zerinde duracam.

ncelemeler
Alevi-Bektai incelemeleri, son zamanlara kadar, byk oranda Osmanl
aratrmaclarnn alanyd. Bu aratrmaclar, gemii 13. yzyla kadar giden
Bektai tarikat ile Babai4 ve Kzlba hareketlerinin tarihi zerinde younla
mt. 13. ve 16. yzyllarda krsal kesimlerde byk bir olaslkla ou Trk
kkenli olan airet ve gruplar; nce gezgin dervi ve heterodoks Sufi liderler

Bektai tarikat ve Alevilerle ilgili literatr ve el yazmalar, Mrsel ztrkn (1 9 9 1 )


hazrlad bir kaynakada izlenebilir. Ne var ki bu koleksiyonun, zellikle Bat
dillerinde yaymlanm eserler bakmndan ok geni kapsaml olduu sylenemez.
Bu konuda yeni kan bir kaynakaya da baklabilir, bkz. Ali Yaman (1 9 9 8 ).
evrimyazlar hakknda not: Bu makalede, adlar ve teknik terimler, Arapa ya
da Farsa kkenli olsa bile, modern Trke yazm kurallarna gre yazlmtr.
evrimyazlar, sadece farklar vurgulama amacyla kullanlacaktr.

35

den oluan Babailerin manevi rehberliinde Seluklu otoritesine; sonra da,


merkezleri Kuzeydou randaki Erdebilde bulunan Safev eyh ve halifele
rinin desteiyle merkezi Osmanl otoritesine kar isyan etti. Bu topluluklar,
iiliin birtakm elerini bnyesine alm bir eit halk slamn benimse
miti ve daha sonralar da heterodoksiua ve senkretizme doru yeni almlar
yapmt. Bu konulardaki almalarla ilgili olarak, Faroqhinin (1995) ksa
sre nce yaymlanan incelemesinde gzden geirdii noktalar tekrarlama
mza gerek yoktur. Mehmet Fuat Kprlnn (1925, 1929, 1966/1919),
Abdiilbaki Glpnarlnn,5 Ahmet Yaar Ocakn (1983, 1989, 1996-1997),
Irne MlikofFun6 ve Faroqhinin (Faroqhi 1981) bu konudaki kendi al
mas da unutulmamaldr- eserleri sayesinde,7 (Bektai tarikatnn tm tari
hini makul bir dzeyde anlama imknna sahibiz (Faroqhi 1995:27). Ayn
durum, Osmanl Devletini 15. yzyl sonu ve tm 16. yzyl8 boyunca sar
san Kzlba sorunu ile de yakndan ilgili olan, Osmanl-Safevi ilikilerini
siyasal ve sosyoekonomik adan inceleyen aratrmalar iin de geerlidir. Safevilerin yandalan olan isyanc Kzlbalarn, ancak Safevilerin aldrandaki
(1514) yenilgilerinden sonra Bektai tarikatyla yakn ilikiler iine girdikle
rine dair gstergeler bulunuyor. Kzlbalar byk bir ounlukla, Bektai
tarikatnn efsanevi kurucusu Hac Bekta Veliyi (13. yzyl) pir olarak kabul
etmitir (Faroqhi 1995: s. 15-16). Elbette, Bektai ve Kzlba evrelerindeki
bu manevi ve kiisel i ie gemilik, karlkl etkilenmeye ve kltrel dei
ime yol am olmaldr. Bu etkileim sreciyle, Bektai retisi, ritelleri
ve Alevi inan sistemiyle ilgili kaynaklarn ktl, yaknmalara yol aabilir.
Fakat, Bektai ve Alevilerin evliyalaryla ilgili efsanelerin (menakbname, vilayetname) ancak kk bir blmnn, karlatrmal bir bak asyla in
celeme yaplabilecek biimde, akademik bir yaklamla yayna hazrland da
bir gerektir.9 Kprlden sonra, MlikofPun rencisi olan Ahmet Yaar

5
6

7
8
9

36

rnein, 1958, 1978, 1979, 1989. Glpnarl, nce tasavvufa, arkasndan da iilie
ynelmitir, bu bakmdan Trkiye akademik ortamnda ilgin bir kiiliktir.
MelikofFun seilmi makaleleri iin bkz. Melikoff 1 992, 1995a. Melikoff en son
olarak Bektailik konusunda btn bir mrn bilgi birikimini monografk bir alma
biiminde yaymlad, bkz. 1998.
lgin bir makalesi iin bkz. Beldiceanu-Steinherr 1991.
Bu konudaki bir inceleme ve kaynaka iin bkz. Roemer 1989; daha yakn tarihli
kaynaklar iin bkz. Calmard 1993; Gronke 1991.
Glpnarl 1958. Popler yaynlar iin bkz. dipnot 53. Hac Bekta Veli efsanesinin

Ocak (1983, 1996) bu alanda birtakm nc almalar yapmtr. Bektai


efsaneleri konusunda elimizde, zellikle Balkanlarda alan Hans-Joachim
Kisslingin baz almalar ve van Bruinessenin (1991) yaymlanan bir ma
kalesi de bulunuyor. Bektai tarikatnn 1826 ylnda lavedilmesi ve 1925
ylnda tm tarikatlarn faaliyetlerinin men edilmesi, baz eserlerin kaybolma
sna neden olmu olabilir, yine de inanla ilgili konular ileyen hacimli bir
literatrn hl aratrlmay beklediinden emin olabiliriz.10 Son dnemde
yaanan Alevi uyan srasnda, geleneksel dini liderlerin soyundan gelen
kiiler olan ocakzadelerin, Alevilik retisinin kitaplarn (Buyruk)'1 Osmanl icazetnamelerini ve buna benzer ilk elden kaynak eserlerin nshalarn
nesilden nesile aktardklar anlald. Alevi ve Bektailerin dini ve toplumsal
yaamlarnda ok nemli bir yer tutan ve byk bir ksm esas olarak popler
yaynlarda12 derlenmi olan iirler, filologlar ve dilbilimciler13 tarafndan ok
nadiren incelenmitir.
Bu tr bir aratrma ve szl tarih almalar, patlak veren ve derhal
bastrlan byk isyanlar sona erdikten sonra resmi kaynaklarda ounluk
la grmezden gelinen, Kzlbalarn 18. ve 19. yzyllardaki akbetiyle ilgili
bilgilerimizdeki boluklar doldurabilir. 1826 ylnda Bektailik tarikatnn
lavedilmesinden sonra, bu tarikatla ilgili bilgiler konusundaysa, biraz daha
anslyz; bu konuda MelikofPun (1983, 1988, 1995) baz makalelerine ek
olarak, Ramsaurun (1942) ksa bir almas bulunuyor. Thierry Zarcone
ise, yapt kapsaml bir almada, bir mutasavvf ve dnr olarak slam ta
rikatlarnn modernizmin etkisinde kaldklar dnemi ve eilimi temsil eden

10

11
12
13

Almanca yorumu ve zeti iin bkz. Gross 1927. Baka bir Bektai efsanesi iin bkz.
Tschudi 1914. Yazmalarn bir listesi iin bkz. M. ztrk 1991: s. 2 6 -36.
Osmanl tarihindeki bu dnm noktalarnn (Tanzimatla getirilen yenilikler, Jn
Trk devrimi, Cumhuriyetin kuruluu) meydana geldii tarihlerde, savunmaya
ynelik Bektai literatrnde bir patlama gzlemlenir; bkz. Ahmed Cemaleddin
elebi 1 9 9 2 /1 9 0 9 ; Ahmed Rtk 1 9 0 9 -1 9 1 2 ; B. Atalay 1 9 9 1 /1 9 2 4 ; Mehmet
Sreyya [Mnci Baba] 1 9 9 5 /1 9 1 4 -1 9 1 5 .
Buyruk''un az ok popler basmlar mevcuttur; bkz. Aytekin 1 9 8 2 /1 9 5 8 ; B.
Ayyldz 1984; Bozkurt 1982; Erbay 1 994; Tam ve Hakiki mam, 1989.
Bkz. Arslanolu 1 984, 1 9 9 2 ; Bezirci 1996; Bayrak 1986; rakman 1992; Koca
1990; zmen 1995; imek 1995.
Bu alandaki nyargl ve yetersiz almalara rnek: Eyubolu 1991; zkrml 1985.
Bir tarihinin yapt baka bir alma iin de bkz. Jansky 1964. Dilbilimsel bir
sylem analizi iin bkz. Trix 1993.

37

Rza Tevfiki (1868-1949) incelemitir. zellikle Bektai tarikat, Batl d


ncelere ve masonlua alm ve sahip olduu felsefeyi yeniden yorumlama
giriiminde bulunmutur.
1970li yllarda, Alevilerin inan sisteminin zld ve Alevi kimlii
nin siyasal alana kayd gzlemleniyordu.14 Snni Mslmanlarn dini siyasi
amalar uruna bir ara olarak kullanmay yeniden kefettikleri ve mevcut
laik dzene din zgrln kstlad gerekesiyle saldrdklar bir zaman
da, ara sra hl ayrmcla maruz kalsalar da ve baz Kemalist reformlar
Bektalie ve Alevi inan sistemine bir hayli sert darbeler vurmu olsa da,
Alevilerin byk bir ounluu Kemalist Cumhuriyeti kendi varlklar iin
bir gvence olarak gryordu. Szl tarih yntemlerinin hl uygulanabi
lir olduu bir zamanda, erken Cumhuriyet dneminden gnmze kadar
Bektai ve Alevi cemaatleri hakknda yaplacak aratrmalar; Snnilerle Ale
vilerin dayatlan deiim ve modernleme politikalarna nasl farkl biimler
de yaklatklarn ve laikleme deneyimini nasl yaadklar konusunu daha
derinlemesine anlamamza yardmc olmakla kalmayp, Alevi ve Bektailerin
kozmolojisiyle, ibadetleriyle ve buna bal olan toplumsal sistemle ilgili bil
gilerdeki boluklar doldurmaya da hizmet edecektir. Bununla birlikte, bu
alanda birtakm deerli almalarn yapld da sylenmelidir:
Esas olarak Arnavut Bektaileri hakknda aratrmalar yapan Birgen
(1937) eseri, Bektai tarikat konusunda hl temel bavuru kitab
niteliindedir.15 Clayer (1990) son zamanlarda almalarna, yerel Bekta
i tekkeleriyle ilgili esasl bir envanterin de yer ald, modern zamanlarda
Arnavutluktaki slam tarikatlaryla ilgili kapsaml bir almayla katkda bu
lunmutur. Anadoludaki Alevilerle ilgili ilk etnografik bilgileri seyyahlara,
corafyaclara (Brandenburg 1905), misyonerlere (White 1913, 1919; van
Rensselaer Trowbridge 1921), oryantalistlere ve gemite gebe olup artk
yerleik dzene gemi, hayatlarm odunculukla kazanan bir topluluk olan
Tahtaclar konusundaki almayla arkeologlara (von Luschan 1886) bor

1 4 1970lerin sonlarnda solcularla (Aleviler) saclar (Snniler) arasndaki kanl


atmalar hakknda bkz. Eral 1993; Lainer 1985. O srada Bektailerin durumuyla
ilgili olarak bkz. Norton 1983, 1990.
15 Bunun yannda bkz. Jacob 1908, 1909. Sanat ve mimari gibi zel konular iin bkz.
De Jong 1989 [ayrca zengin kaynakas iin bkz.], 1 992; Koray 1 9 6 7 ; Mirkov
1994; Wulzinger 1913. Tarikat hakkmdaki popler, genel almalar iin bkz. Dierl
1985; Haas 1988.

38

luyuz. Ne var ki, bu makaleler, bu konuda uzman olmayan yabanclarn y


zeysel gzlemlerinden daha fazlasn sunmadklar iin, snrl bir deere sa
hiptir. Ayn zamanda, bu durumu, krsal kesimde yaayan Alevilerin, sadece
Snni Msltimanlara kar deil, her trl yabancya kar takndklar ar
ihtiyatl tavrn da bir kant olarak kabul edebiliriz. Hasluckn (1929) seme
makalelerden oluan kitab (2 cilt), halk Hristiyanlnda ve halk slamndaki
dinsel pratikler (rnein ermilerin mezarlar veya birtakm aalar, talar ya
da pnarlar gibi kutsal meknlarn ziyareti) arasnda ounlukla i ie geen
snrlarn gzel bir tasvirini yapmaktadr. Hasluck eserinde eitli Kzlba ve
Bektai topluluklarn listesini kanr ve kutsal meknlarnn yerlerini belirtir.
Batklarn Klaus E. Mllere (1967)16 kadar, heterodoks Mslman toplu
luklarda ve genel olarak halk Mslmanlnda ou zaman Hristiyanln
ya da eski medeniyetlerin izlerini bulma hevesi gibi nyarglara sahip olduk
lar dorudur. almasn yazl ve szl, ok geni yerel kaynaklara da
yandrm olsa da, Birge bile Bektai retisi zerinde neo-Plantonculuun
etkili olduu grnde belki de ok fazla durmaktadr.
Kprltinn nc almasndan bu yana, Trk akademisyenlerinin bu
tr oryantalist yaklamlara kar tepkileri, Bektailii ve Alevilii senkretiz
min trleri olarak anlamak yerine, bu topluluklarda sadece Trk unsurlar
grmek eklinde olmutur. Popler ve hatta daha fazla olarak siyasi eilimli
almalar, Alevilii bir tr Trk-slam inanc, ya da aratrma Kemalizmin
ilk dnemlerinde yazlmsa, slamiyet ncesi Trkle zg bir inan ola
rak tasvir etmitir.17 Bata Franszlar olmak zere (r., Mlikoff 1992-1998;
Gkalp 1980, 1989, 1990; Roux 1970), Batl akademisyenler de alma
larnda bu Trk unsurlar zerinde durmutur. rnein Melikoff, slamiyet
ncesi Orta Asya Trklerinde yaygn bir dini tasvir olarak kabul edilen Gk
Tanr ile Hz. Alinin Alevi kozmolojisindeki temsili arasnda bir sreklilik
olduunu gstermektedir. Trk tasavvufunun pek ok unsurunu, slamiyet
ncesi Trklere atfedilen bir dini inan olan amanizmden kalan bir miras
olarak snflandrma eilimi de ortaya kmtr. Ne var ki, amanizmin, ok
da tutarl olmayan bu inanlar ve ibadetler sistemini tanmlamak iin ok iyi
seilmi bir terim olmadn srarla belirten antropologlar da dikkate alarak,
yzeysel koutluklar bir gelenek srekliliinin sonucu olarak kabul etmede

16 Mller 1 9 6 0 larda, szde slami olarak snflandrd Yakndoudaki heterodoks


gruplar zerinde alma yapm olan Alman bir etnologdur.
1 7 Bkz . Baha Said 1 9 2 6 -1 9 2 7 ; Trkmani 1 9 4 8 ; Ylmaz 1948.

39

ok aceleci davranmamak gerekiyor. Heterodoks inanlarn, gnostisizmin ve


senkretizmin, dorusal evrimci modellerle ya da tek boyutlu bak alaryla
genellikle ok iyi aklanamadna kuku yoktur. Bununla birlikte, Alevilikte
(ve Bektailikte) Trk unsurlarn arlkta olduu da kesindir.
Zazaca ya da Kurmani konuan Alevi topluluklar hakkndaki bilgileri
mizi gz nne aldmzda, aratrmalarda kullanlan otosansrn etkisi ve
bilimd etkenler ok ak bir ekilde grlmektedir. Maalesef, Bumkenin
bir Alevi-Krt blgesinde yapt aratrmann sonularnn tamam yaym
lanmamtr (Bumke 1979, 1989). Kendisi de Trkiyenin dou blgele
rinde almalar yapan Yalman (1969), etnik ve dinsel kimliklerin birbirin
den kolaylkla ayrlabilen kategoriler olmadn ve (Alevi ya da Siinniler
arasndaki) dinsel aidiyetin, o zamanlar Trkiyede sosyalleme ve Trklerle
Kirtler arasndaki ittifaklar kurulmas asndan belirleyici etken olduunu
gstermitir. Krt Aleviliinin tarihsel ve sosyoekonomik boyutu konu
sunda zengin bilgiler veren va Bruinessenin (1986, 1994, 1996,1997) ve
Kieserin (1993, 1994) son zamanlarda yaymlanan makaleleri, bu alanda
yeni almalar yaplmas konusunda tevik edici olmaldr.18
Tarihilerin yaptklar almalar, bir inan sistemi ve toplumsal rgt
lenme biimi olarak Alevilik ve Bektailik hakknda uzun bir sre ok b
yk bir bilgi eksiklii brakm olsa da, 1980li yllarda bu konuda kapsaml
iki antropolojik alma yaymlanmtr. Gerekte cemaatin iine girmeyen
renciler ve uzman olmayan kiiler tarafndan halkbilimsel (folklorist) bir
yaklamla yaplan almalar,19 Alevi topluluklarn teolojisinin ve toplumsal
dinamiklerinin daha derinlemesine anlalmasna katkda bulunacak derece
de analitik deildir. Altan Gkalp (1980), eskiden gebe olan ve daha sonra
Trkiyenin Ege kylarnn hinterlandnda yerleik hayata geen Alevi aireti
epniler arasnda bir alma yrtmtr. almasnda toplumsal rgt
lenme konusu zerinde younlaan Gkalp, Alevi kozmolojisini ve ritelleri
de tahlil etmektedir. Gkalp, toplumsal ve dinsel alanlarn ayrlmaz ekilde
btnlemesinin, Osmanllarn airetlerin zerkliini ve yapsn ykma niyederine ramen, epnilerin, Trk airetlerinin ayrt edici zellii olarak

18 Bu konuda yakn zamanda yaymlanm, ama son derece betimsel ve ksa bir yaz'
iin bkz. Dank 1996. Aleviler aras etnisite konusunda baka bir makale daha
bulunmaktadr, fakat ne yazk ki bu makaleyi henz edinemedim. Bkz. P. White 1995.
1 9 Bkz. Ylmaz 1948; Yetien 1986; Yrkkan 1928, 1 9 2 9 -1 9 3 1 , 1931. Bu yazarlarn
hepsi Tahtaclar hakknda bilgiler vermektedir.

grd bir tr toplumsal rgtlenmeyi korumalarna olanak saladna


inanmaktadr. deolojik ve toplumsal sistemlerin ortama gre esneklik gs
terebilmesini vurgulamay tercih edenler, Gkalpin kesin izgilerle izdii
yapsalc tabloyu ok fazla normatif bulabilirler.
Gerek Alevilik aratrmalarnn, gerekse Alman etnoloji geleneinin ti
pik niteliini oluturan tarihe fazla arlk verme, Kehl-Bodroginin (1988a)
almasnn da baskn zelliidir. Bu almada Kehl-Bodrogi, Orta ve Bat
Anadoludaki Alevi gruplar arasnda yapt alan aratrmasnda ve onlarn
nefes, glbank, vb eserlerinde20 karlat ekliyle Alevilii bir tarihsel s
recin rettii sonu olarak yeniden ina eder. Bu alma, Anadoludaki bir
esoterische Glciitbensgemeinschaft (Batni cemaat) olarak Aleviler/Kzlbalar hakknda, bu cemaat kamuoyunun nne kmaya balamadan ksa
bir sre nce hazrlanm, kapsaml bir bavuru kaynadr. Yazar, Alevilikte
yakn zamanda ortaya kan gelimelerle ilgili baz makaleler de yazmtr
(Kehl-Bodrogi 1989, 1992, 1993). Aleviliin yeniden kefedilmesi, yeniden
canlanmas ve yeniden tanmlanmas srecinin boyutlar geniledike, baka
aratrmaclar da bu konuyu kefetmilerdir.21 Kltrel canlanmann ve buna
bal olan kimlik politikasnn irdelenmesinin daha az nemli olmad kesin
dir;, fakat, zellikle modernitenin tamamen andrmad bir Alevilik biimi
hl canlln srdrd mddete, Alevi inanc, ritelleri, toplumsal r
gtlenmesi ve belirli altgruplar22 konusundaki temel aratrmalarn yaplmas
ihtiyac srecektir. Alevi nfusun eskiden youn olduu blgelerden yaplan
gnll ya da zorunlu gn ne kadar yksek oranda olduu gz nne al
nnca, Aleviliin artk tamamen krsal bir olgu olarak snflandrlamayaca
anlalr. Dolaysyla, kentleme srecindeki Alevilik ve kentlerdeki Bektailik
konusunda aratrmalara iddetle ihtiya duyulmaktadr.23

2 0 Alevi nefesleri derlemeleri iin, bkz. Arslanolu 1984, 1992; Erdal 1995; imek,
Yrkolu 1993. Miralama tr iin bkz. Yrr 1989. Alevi mziinin modern
Trkiyedeki rol konusunda bkz. Markoff 1986.
2 1 Bkz. VorhofF 1995, 1998; daha ksa yazlar iin: Vaeth 1993; Vergin 1 9 9 1 /1 9 8 1 ve
Birikim no. 8 8 de (1 9 9 6 ) yaymlanan eitli makaleler.
2 2 Tahtaclar ve Abdallar ve bu topluluklarn Alevi olmayan komularyla etkileimi
hakkndaki u sosyolojik almalar da belirtmek gerekir: Grcnhaug 1974; bkz. KehlBodrogi 1988b ; I. Akdeniz Yresi... 1995. Bir Alevinin bu konudaki yazs iin bkz.
Kk 1995.
2 3 Avrupadaki Alevi cemaatleri hakknda elimizde az sayda alma bulunmaktadr;
fakat, bu almalarn esas konusu Alevilik ya da Alevilerin cemaat hayat deildir;

41

Shankland, Trke konuan Alevi ve Snni kyllerde, modernleme ve


devlet yapsyla btnleme sonucunda ortaya kan deiiklikler konusun
da karlatrmal bir alma yapmtr. Shankland, Snni kyleri, modern
dnyaya geite Alevi kylerinden daha baarldr (Shankland 1993b: s.
47) tezini ne srmektedir; nk, Snni kylerinin ahlak, toplumsal d
zeni ve yaam biimi, yurttala devlet arasnda patrimonyal bir ilikiyi ge
rektiren ulusal, merkezi ynetim sistemi kavramyla daha uyumludur
(Shankland 1993a: s. 5). Aleviler, ancak mitoslarna, ritellerine ve idealle
rine olan inanlarn... terk ettikten sonra modern dnyayla btnleebilir
(Shankland 1993b: s. 47). Bu inanlar, merkezi ama ulusal devletin otori
tesini ve Snnilerin egemen olduu bir ynetimi sorgulayan bir toplumsaldinsel hiyerariye ve rgtlenmeye dayanmaktadr (agy: s. 58; 1993a: birok
yerinde). Gnmz Trkiyesinde Aleviler modernleme iin alyorlar,
ama modernlemenin yntemlerini onlar belirlemiyor, bu da bir ikilem yara
tyor. Ayrca, Alevilerin kltrleri, byle bir modernleme biimine kar olan
mekanizmalara dayanmaktadr. phesiz, bu tezin daha geni kapsaml bir
karlatrmayla ayrntl bir biimde incelenmesi gerekmektedir. stanbulda
yaptm alan almasnda elde ettiim verileri gz nne alnca, Alevilerin
kentlemi blgelere geldiklerinde o kadar ok uyum sorunu ekip ekme
dikleri ya da bu genellemenin yalnzca belli blgelerden gelen gmenler
iin mi, ya da sadece yakn zamanda g etmi olan gmenler iin mi ge
erli olduu konusunda kukular tayorum. Belli dinsel sistemlerin modern
siyasi sistemlerle uyumu hakknda saptamalar yapmaya kalkacaksak, Krt
Stinniler ve Aleviler arasnda gelien bu dinamikleri de dikkate almamz ge
rekir. nk, Trkiyede Krtlerin ounlukta olduu blgelerde yaayan
Snni nfus arasnda airet biiminde rgtlenme unsurlar hl etkilidir,
yani, airet liderleri ve toplumsal rgtlenme dinamikleri devletin otoritesine
meydan okuyabilmektedir.
Aratrlmas byk bir ihtiya olan bir baka konu da, Anadoluda ya
ayan Aleviler ile Balkanlar ve Yakndoudaki dier heterodoks gruplar,
rnein, Irak ve randaki Ehl-i H ak,24 Azerbaycandaki Alevi toplulukla
r ve Gneydou Avrupadaki Bektailer25 arasndaki ilikinin incelenmesi-

bkz. Gitmez/YVilpert 1987; MandcI 1987, Kaya, 1988; 1989, 1990; Naess 1988;
Pfluger-Schindlbeck 1989.
2 4 Daha geni kaynaka referanslar iin bkz. Hamzehee 1990.
2 5 Bkz. Clayer 1990; Georgieva 1991; Milkov 1994.

42

dir. Son on yl boyunca, tasavvuf! ve heterodoks slami gruplar hakknda


yaplan kongrelerle, rnein, 1986da Strasbourgta Bektailik,26 1991de
Bambergte Mevlevilik,27 1987de stanbulda Melami-Bayramilik (yaknda
yaymlanacak) ve Nisan 1995te Berlinde Alevilik ve dier senkretik gruplar
hakknda28 yaplan kongrelerle, bu yolda ilk admlar atlmtr. Her eyden
nce, Anadolu Alevileri ile Suriyedeki ve Trkiyenin Hatay vilayetindeki
Alevi/Nusayriler29 arasndaki ilikinin akla kavuturulmas gerekmekte
dir; nk, bu iki topluluun ayn kategoriye mensup olup olmad konusu
hl belirsizliini korumaktadr (teolojik ve tarihsel kkenleri bakmndan,
bu iki grup ayn kategoriye mensup deildir). Bu iki topluluun da modern
zamanlarda setii dorultulara baktmzda, aralarnda yapsal ve nemli
benzerlikler olduunu kefedebiliriz. Bu iki topluluun modernleme yn
temi ve kendi lkelerindeki kimlik politikalar hakknda geni kapsaml bir
karlatrma yaplmas byk nem tamaktadr.
Frances Trix (1993), evresel bir Bektai tekkesi zerinde yapt ara
trmay ksa bir sre nce yaymlad. Bu tekke, mlteci bir Arnavut Bektai
babas ve mritleri tarafndan Michiganda kurulmutur. Bir dilbilimcinin
gerekletirdii titiz ve ayrntl sylem analiziyle bu aratrma, Bektailik
aratrmalarna yeni bir yaklam ve metodoloji sunmaktadr. Bu eser, Sufi
ortamlarndaki iletiimin ve tasavvuf terbiyesinin nitelii zerine ilgin eyler
sylese de almada modern tekke yaamnn ya da Bektai retilerinin
kapsaml bir incelemesini bulmay uman tarihiler ve sosyal bilimciler hayal
krklna urayacaktr. On iki yl boyunca tekkeye sk sk gittii iin yazarn,
kendi dalyla dorudan ilgili olmayan, fakat tarih ve sosyal bilimler alanlarn
da alan meslektalarnn merakm giderebilecek bulgularn yaymlamaya
devam edeceini umabiliriz.30
Yakn zamanda ortaya kan Alevi uyan, kamuoyunun ve akademik
evrelerin Alevilie duyduklar ilginin gittike artmasna yol amtr. Buna
uygun olarak, baz almalar devam etmekte ve aratrma projeleri hazr-

2 6 Bu kongrede sunulan bildiriler yakn zamanda yaymlanmtr; bkz. Popovic/


Veinstein 1995.
2 7 Ostnanl Aratrmalar dergisinde yaymlanmtr: c. 14 (1 9 9 4 ).
2 8 Kehl-Bodrogi ve dierleri (1 9 9 7 ). Ayrca, bkz. Gaborieau ve dierleri 1990;
Popovic/Veinstein 1986.
2 9 Bu kitaptaki yazlara bkz.
3 0 rnein Trix 1995 gibi.

43.

lanmaktadr; bu almalardan bazlar da bu kitapta sunulmaktadr. Ayrca,


Berlin Freie Universittten Anke Otter-Beaujean, Alevilerin altnc imam
Cafer-i Sadk ve Safevi hkmdar ah smaile kadar dayandrdklar
retisel dini kitaplar Buyrtk hakknda bir doktora tezi almas yapmakta
dr. Kent niversitesinden Aye Ceren lken de Barros, kentsel ortamda
Alevi kimliinin olumas konusunda bir doktora tezi yazmaktadr. Lund
niversitesinden lhan Ataseven, dinsel bilgilerin edinilmesi konusunda
bir aratrma yrtm ve kentsel Alevi ve Bektai ortamlarnda yaamtr.
Ataseven, antropolojik bir bak asyla, bu gruplan temsil eden bireylerin
inanlarn nasl formle ettiini ve zellikle modern zamanlarda kendi ta
rihlerini ve dinlerini nasl sahiplendiklerini irdelemektedir (Ataseven 1997).
Utrecht niversitesinde, Bektai sanatnda ve mimarisindeki sembolizm
konusunda almakta olan Frederick De Jong, Alevi ve Bektai nefesleri
iin bilgisayarda bir veritaban hazrlamaktadr. Bu program, kullanclarn
yazarlar, balklar, zel terimleri ve basmlar izlemesine olanak salamakta
dr. Bu tr bir alma aracn kullanma imknmz olduu zaman, metinsel
gelenekler ve belirli kavramlarn tarihi daha doru bir biimde yeniden kur
gulanabilir. Bu veritabannn Alevilikle ilgili tm aratrmalar iin, zellikle
de filoloji ve edebiyat alanndaki almalar iin, zengin bir bilgi kayna
olacan umuyoruz.

Keifler
1980lerin sonunda, Trkiye kamuoyu, ortak bir hedef tayan kitaplar,
kitapklar ve dergiler ynyla karlat: Bu hedef, Bektailerin ve Alevile
rin tarihini, dinsel ve toplumsal gereklerini -yzylmzn balarndan beri
gerekletirilen akademik almalarn yapmay denedii kadar nesnel bir e
kilde- anlamaya ve anlatmaya almakt. Fakat daha yakndan inceleyince,
bu metinlerin bilimd etkenlerden ok fazla etkilendiini grrz. znel
liin, siyasi nyarglarn ve yeni ortaya kan bilimsel modalarn akademik
almalar zerinde etkili olduunu hi kimse inkr etmese de, sz konusu
Trke eserler, toplumsal ve siyasi srecin ok daha dolaysz bir parasn
oluturmaktadr. Daha da ileri giderek, bu yaynlarn toplumsal gerekliin
kendisinin oluturulmasn ve alglanmasn etkilediini syleyeceim.'Fakat,
sz konusu literatr hakknda daha sonra yapacamz yorumlara dayanan
ayrntl bir tez ortaya koymadan nce, baz somut olgulara gz atalm. Bu
noktada, her eyden nce byk bir yaynlar ktlesiyle kar karya bulun

44

duumuz ve bu makalede tek tek tm almalar ya da yazarlar incelemek


imknsz olaca iin, sadece genel bir tablo izmekle yetineceim.31
1980lerin banda, Kehl-Bodrogi (1988) gibi Alevi cemaatini iyi tanyan
kiiler bile, bu cemaatin laikleen bir Trk toplumu iinde zlecei ve
artk ayr bir mezhebe dayanan bir cemaat olarak varln srdremeyecei
kansndayd. 1989 ylnn sonu ile 1990 ylnn banda ise, yeni yeni der
nekler kurmaya balayan Aleviler, laik Snni gazeteciler, entelekteller ve
sanatlarla bir araya gelerek, bir Alevilik Bildirgesi hazrlad. Bu bildirge
nin gzden geirilmi hali, Kemalist izgideki Cumhuriyet gazetesi (15 Ma
ys 1990: s. 15) ile dier liberal gazetelerde yaymland. O sralarda her iki
topluluk da, siyasal slamn srekli ykselii ve radikallemesi ve Trk-slam
sentezcisi evrelerin baz devlet dairelerinde denetimi ele geirmesi kar
snda kendilerini tehdit altnda hissediyordu. Aleviler, Trkiye Cumhuriyeti
tarihinde ilk defa,32 kendilerini yalnzca siyasi bir g unsuru olarak deil,
kendi kaderlerini tayin hakkn ve resmi olarak tannmay da talep eden dini
bir cemaat olarak aka ifade ediyorlard. Sonra basn ve yaynevleri sahne
ye girdi. Byk Trk gazetelerinin ve dergilerinin hemen hemen hepsinde
Alevilikle ilgili yaz dizileri kt, bu konuda saysz yeni kitap yaymland ve
yeni yaynevleri kuruldu. Benzer bir patlama da, Alevilerin ayinlerinde kul
lanlan ve geleneksel mziklerin yer ald bir yn yeni kasedin ve CDnin
piyasaya srld mzik sektrnde grld. Bu yaynlara daha yakndan
baknca, geleneksel blnmelerin, yaknlamalann ve bask gruplarnn b
yk bir blmnn hl devam ettiini grebiliriz. Kabaca iki grup yazar
birbirinin karsnda yer almaktadr: Dindar Snni yazarlar ile cemaatlerini ve
kltrlerini tanmlamann kendi haklar olduunu savunan Alevi yazarlar. Bu
iki cephenin ortasnda, birka laik33 ve Snni kkenli solcu yazar (Yrkolu

31 Ayrntl bir irdeleme ve zet iin bkz. Vorhoff 1995.


3 2 1 9 6 0 iarn ikinci yarsnda, ksa bir sre iin Alevi bilincinin kamuoyunda ifade
edilmesine tank olunduunu da itiraf etmek gerekir (bkz. dipnot 63). Bu durum,
gnmzdeki Alevi hareketinin boyutlarna ulamadysa da, aslnda Alevi cemaatinin
esasl bir ekilde yeniden rgtlenmesini salad; Trkiyede devam eden sre,
bence, Trk toplumunun tm zerinde kalc etkiler brakacaktr.
3 3 Laik basnn yaymlad makalelerin yeniden basmlar iin bkz. Ayyldz 1990; Kaleli
1990; Seluk ve dierleri 1991. Ayrca, tasavvufa sempati duyan laik bir Snni iin
bkz. Evbolu (1 9 8 0 , 1987). Giilvahabolu (1 9 8 7 ), kltrel bir olgunun siyasi
emeller iin istismar edilmesinin arpc bir rneini oluturmaktadr. Bu kitap,
Bektalii ve Alevilii, modern zamanlar ncesinin bir tr laiklii ve milli bilinci

45

1990, zkrml 1990) yer almaktadr. Bu gruplarn her ikisi de, ister sosya
lizm kavgasnda yoldalar olarak, ister laik devletin, demokrasinin ve ilerici
ideallerin savunucusu olarak grsnler, Alevilerin esas olarak siyasi ynyle
ilgilenmektedirler.
Dindar Snni yazarlar, esas olarak, stanbul niversitesinden Yaar Nuri
ztrk (1990) ve Mula niversitesinden Ruhi Flau (1990) gibi akade
mik konumlan olan ilahiyatlardan ve tarihilerden ya da Abdlkadir Sezgin
(1990) gibi Diyanet leri Bakanlnda34 alan kiilerden olumaktadr.
Ayrca, Kltr Bakanl da Bektailik hakknda baz kitaplar yaymlamtr.35
Bata skender Paa cemaatinin lideri Nakibendi Esad Coan (tarihsiz); Ab
dlkadir Sezgin (1990); Mfid Yksel36 (1995); Nurcu hareketin kollarn
dan birisinin lideri olan Mehmed Krknc (1987) olmak zere, baz Snni
yazarlarn gemiinin Sufi tarikatlara dayand anlalmaktadr. Abdlkadir
Duru (1984), materyalist ve idealist dnme tarzlar arasndaki tezatlar
amay amalayan bir dnce disiplini kurmutur. Duru ve mritleri bir
tarikatla herhangi bir ilikileri olduunu reddetseler de, rgtlenme biim
leri tarikat hayatna ok benzemektedir. ounlukla kendi memleketi olan
Erzincandan toplanm bir mritler ana sahip olan Duru, eitim merkez
leri ve baka teebbsler kurmutur ve (1989da lmesine ramen) hl bir
eyh gibi byk sayg grmektedir. ahin (1995) Bektai tarikatyla ilgili
eletirisinde ar noktalara giderek, Snni yazarlar iinde bir istisna olu
turmaktadr. ahin, merkezleri orumda bulunan ve Alevileri gnmzde
randa geerli olan iilie ekmeyi amalayan bir proje yrten marjinal bjr
grubun mensubudur. Ayrca teolojik argmanlardan ok milliyeti politi
kayla ilgilenen Snni yazarlarn da bu konuda eserleri vardr. Bu yazarlarn
iddias, Alevilerin z Trk olduu, Aleviliin ise bir tr slamiyet ncesi tektanrclk inanc olduu eklindedir.37 Biimsel adan bakldnda, Snni

34
35

36
37

46

olarak vmektedir. Bu yazarn Alevi mi yoksa Snni kkenli mi olduundan emin


deilim.
Alevilerin, bu kuruma kar durular konusunda bkz. Pehlivan 1993b ; Cem cilt 6,
no.61 (1 9 9 7 ).
rnein, Coann (tarihsiz) eserinin yeni bir basm: zbay/Coan 1 9 9 0 ; M.
ztrk 1991; Sad (tarihsiz); Temren 1994. Temren, Bektai tarikatnn
mensubudur ve bu tarikata byk bir sempatiyle yaklar.
Mfid Yksele, yaymlanacak olan kitabnn msveddesini grmeme izin verdii iin
teekkr etmek istiyorum.
Bkz. Bilgiseven 1991a, b; Erdoan 1 993; Erz 1992.

yaynlar iki kategoriye ayrlabilir. Bunlarn ezici ounluu, Alevilik ve/veya


Bektailik hakkndaki genel eserlerden olumaktadr.38 Bu eserlerin yan sra,
yayna hazrlanan Bektai metinleri mevcuttur.39 Bu yaynlarn bilimsel ni
telii ve gvenilirlii konusundaki yargy Osmanl tarihilerine brakmak
gerekir.
Snnilerin Alevilie ve Bektailie duyduu, 1980lerde artan ilginin
siyasi arka planm dndmzde, Snnilerin eserlerindeki nyarglar
oluturan st dzlem tamamen anlalr hale gelir: Snni yazarlardan hi
birisi Alevileri dorudan inanszlkla ya da ahlakszlkla sulamamaktadr.
Snni yazarlar, Aleviliin gerekte ne olduu, Alevilerin kendilerinin unut
tuu ya da ihmal ettii eyler hakknda uzun uzadya konuarak, gelenek
sel olarak Alevilere yneltilen sulamalar reddetmektedir. Bu yazarlardan
birou, Alevilerin mtevaz Anadolulu tarallar olarak slam medeniye
tinden ve retisinden nasl koptuunu ve slam anlamakta nasl yanla
dtn anlatrken olduka paternalist tavrlar sergilemektedir. Byle
bir sunum, birbiriyle eit dzeydeki kiiler arasnda teolojik bir tartmann
yaplmasna yol aamaz; nk bu yaklam, yalnz ortodoks grn ge
erli olduunu ok ak bir biimde iddia etmekte ve Alevileri masum, fa
kat uygun olmayan koullar nedeniyle baz alardan doru yoldan sapm
olan saf ve cahil insanlar olarak resmetmektedir. Alevilerin Kuran hakkndaki argmanlarna ya da slamn be art denen artlar hakkndaki ku
kucu tutumlarna bu ekilde yaklanca, Alevileri ciddiye almamak gerekir
ve onlarn ibadet ekli de folklor olarak aklanabilir. Hatta, Alevilere bu
konularla ilgili herhangi bir ey syleme hakk da tannmayabilir. Alevile
rin aslnda ortodoks slamdan olduka bamsz olan teolojileri ve ritel
hayatlarnn ve modern dnemde sol kanattaki partileri tercih etmelerinin
sebebi olarak, cehalet, yanl ynlendirme, d mdahaleler ve cemaatin si
yasallamas grlr. Baz Alevi bireyler Snni izgiye ksmen asimile oldu
u iin, Snni ortodoks yazarlar, gnde be vakit camiye giden, Ramazan
aynda oru tutan, Mekkeye hacca giden ve iki imeyen rnek Aleviler40

3 8 zellikle bkz. Flal 1990; Gnmzde Alevilik... 1995; Sezgin 1990; Trk Kltr
ve Hac Bekta Veli... 1988.
3 9 Bkz. Mehmed Sreyya ( 1 9 9 5 /1 9 1 4 -1 5 ); zbay/Coan 1 990; arda 1985.
4 0 Yanl anlalmalan nlemek iin: Aleviliin gerekte ne olduu ve dinsel
gereklerinin neler olduu (ya da olmas gerektii) konumuzla ilgili deildir. Benim
argmanm asndan nem tayan, sz konusu bireylerin inan ve ibadet hakknda

47

gsterebilmektedir.41 Snni yazarlar, Bektaliin kendi grlerini savun


duu literatrde de Bektailerin slam hukukunu (eriat) ve slamn be ar
tn kabul ettiini belirten (rnein, Yksel 1995) ifadeler bulabilirler; oysa,
Aleviler, bunlar sadece formalite olarak grme eilimindedir ve inanl bir
Mslman olmak iin bu artlara mutlaka uyulmas gerekmediini dn
mektedir. Ne var ki, bu tr bir literatrn, Bektai tarikatnn 1826 ylnda
kapatlmasnn ardndan Bektailere kar balatlan iftira kampanyasna bir
tepki olarak anlalmas gerektii de aklda tutulmaldr. Snnilerin Alevilik
hakknda yakn zamanda yazdklar kitaplar arasnda tek bir arpc istisnaya
rastladm; o da, dier yazarlarn iyi niyetli tavrn paylamayan SzengiPdir
(1991). Yazar, Osmanllar zamanndan beri Alevilere ve Bektailere kar var
olan baz nyarglar ve iftiralar yine gndeme getirmekte ve halk slam
pratiini, sadece Alevilerin doru yoldan sapmalarnn sonucuymu gibi gs
termektedir.
Snni yazarlarn birou asndan, sadece din deil, ayn zamanda ulus
ve etnik aidiyet kategorileri de argmanlar iin son derece byk nem
tamaktadr.42 Genellikle Trk-slam Sentezi ad verilen ve Trklk ile
slamn yzyllardr ayrlmaz bir btn oluturduunu savunan ideolojiye
sempati duyan Snni yazarlar genellikle Alevilii, Anadoluyu Mslman
latrmak ve Trkletirmek iin Orta Asyadan gelmi olan Trk gebele
rin kltrnn izlerini tayan bir inan olarak tantmaktadr. Bu yazarlar
birbirinden olduka farkl grlere sahip olduklarnn hatrlanmasdr. Sonra da
slamn ve Alevilii/Alevi slmnin sreklilik gsteren bir btn olarak
alglanmas gerekir. Camiye gitmenin iyi bir Mslman olarak kabul edilmenin
bir koulu olduundan phe eden ve hkim grten farkl ibadet biimleri
uygulayan, fakat ayn zamanda bu uygulamalarnn Mslman ibadet biimleri
olduunu ve kendilerinin de Mslman olduklarn ne sren insanlar olduu
zaman, bu dncelerin ciddiye alnmas ve bir Mslmann Mslmanlk hakkndaki
inancnn ifadesi olarak grlmesi gerekir. Medreselerde (geleneksel slami eitim
kurumu) ya da ilahiyat fakltelerinde eitim grm baz kiilerin, bu insanlarn
Mslman olarak kabul edilemeyeceini iddia etmeleri, bu durumu deitirmez:
Aleviler bu iddialara ramen, slamla bir ekilde ilikilidir. Bu durum, teolojik bir
tartma konusudur ve bu adan bizi ilgilendirmez.
4 1 Bunun bir rnei Tunceli kkenli olan Yldrm (1 9 9 6 ) olabilir.
4 2 Bu sorunun bir sosyolog taralndan ortaya konulmasn grmek iin bkz. Trkdoan
1995. Bu eser, ierdii milliyeti nyargya ramen, yazarn Anadolunun farkl
blgelerinde yaayan Aleviler arasnda yapt grmelerden birok alnt ierdii
iin, kaynak kitap olarak belli bir deer tamaktadr.

48

Alevileri iyi Trk Mslmaniar olarak tantarak vmeye alrken, Alevileri,


birleik bir Trk-Mslman ulusunun savunucular olarak kazanmay, Krt
hareketinin tehdit edici bir boyuta ulat ve Krt Alevilerinin Krt ve sos
yalist hareketlerinde umduunu bulamad bir dnemde, Alevileri Krt da
vasndan uzak tutmay amalamaktadr. Sz konusu hareketler, 1970lerde
Alevilerin ayr bir dinsel kimlii olduunu da reddetmilerdi.
Aslnda sz konusu alandaki asl yenilik Snnilerin Alevilik hakknda yaz
yazmalar deil,4'1 Alevilerin sz sahibi olmaya balamalar ve artk grmez
den gelinemeyecekleri olgusudur. 1980lerin sonuna kadar, ancak arada
srada Alevilerin Alevilik hakknda yazdklar kitaplar yaymlanyordu;44 bir
Alevi yaynevi (Ankaradaki Ayyldz Yaynlar), ucuz Alevi ibadet kitaplar
yaymlyordu.43 1980lerin sonunda, Alevi yaynlarnda bir patlama iin uy
gun koullar olumutu; laikleme ve modernleme adna kltrel zellikle
rinin pek oundan vazgemi olan ve bunu dayanma uruna yapm olan
Alevilerin byk ounluu, siyasi slamn meydan okumasyla kar karya
kald. Bunun sonucunda, Snni yaam tarznn kamusal alanda ve siyasette
giderek artan varln benimsemek istemiyorlarsa, bu yaam tarzna kar
kmaktan baka bir seenekleri kalmad. Dnyann baka yerlerinde olduu
gibi, Trkiyede de tamamen siyasi olan ideolojilerin sona ermesine ve fark
l toplum kesimlerinde kimlik politikalarnn ykselmesine tank oluyoruz.
Alevi uyannn, bu ynelimin bir paras olarak anlalmas gerekir. Ne var
ki, o dnemde geleneksel Alevi dinsel sistemi byk oranda yklmt. G
ve Alevi genlii zerindeki sol siyasi ajitasyon nedeniyle, 1970lerde gele
neksel dini elitle krsal kesimdeki cemaatleri arasndaki ilikiler kopmutu.
Bektailerin geleneksel eitim sistemi ok daha nce ciddi darbeler almt
(1826 ve 1925te).
Fakat 1980lerde, akademik ya da yksek eitim grm ilk Alevi ku
andan oluan yeni bir Alevi elit tabaka46 ortaya kt. Bunlarn bir ksm
1980 askeri darbesinden sonra akademik konumlarn kaybetti. Bu insanlar,

4 3 Bkz. dipnot 17.


4 4 Bkz. Bozkurt 1982; Glan 1975 (bu yazar, byk ihtimalle Bektaidir); Hac Bekta
Veli. Bildiriler... 1977; ztoprak 1 9 9 0 /1 9 5 6 ; Oytan 1 9 7 0 /1 9 4 5 -4 7 (bu yazar
Bektaidir); Smer 1 9 9 0 /1 9 7 0 ; Turul 1979.
4 5 rnein, Fuzulinin Hadkctu 's SiieAa adl eserinin ilk basmlar ([Fuzuli] 1988); B.
Ayyldz (tarihsiz); H. Ayyldz (1 9 7 0 ); Tanrkulu (tarihsiz) 2.
4 6 Baz nde gelen Alevi szclerinin yaam ykleri iin, bkz. Yaz 1994.

49

dorudan siyasi eylemcilii brakmak zorunda kald ve kltrel politikalar iz


ledi. Ayrca, ilk kuak Alevi gmenlerinden baarl iadamlar ve sanayiciler
haline gelmi olanlar da, belki de gemite, sadece Snnilerin egemenliinde
gibi grnen bir toplumda yukarlara trmanmak iin kkenlerini sakladklar
ve hatta inkr ettikleri iin bir tr utan duyduklarndan, Aleviliin yeniden
canlandrlmasn ve yeniden oluturulmasn maddi adan desteklemeye ha
zrdlar. Artk, insan gc ve sermayeyle birleen toplumsal ve siyasi koullar,
birdenbire Alevilerin kamuoyu nne kin mmkn klmt. Eskiden
Alevilik esas olarak szl geleneklere dayanan, ounlukla kiisel ilikilere
bel balayan ve toplumsal konumun soy, ya ve cinsiyetle tanmland bir
inanken; imdi, laiklemi kafalar, kendeen bir toplum, bireyci erkekler ve
kadnlar, emektar biimlere brnerek de olsa -ve bunu tercih de etmektedir
ler-, yeni zmler istemektedirler. Alevi toplumun un yeniden rgtlenmesi
ve birlii gerekletirilecekse, kiisel ilikilerin ve iletiimin yerini yazlarn
ve kitle iletiim aygtlarnn almas gerekiyordu. Modern kurumlarda eitim
gren kiilerin fikirlerine duyulan gereksinimin karlanmas isteniyorsa, ba
badan oula geen otoritenin yerini onaylanm niteliklere brakmas gereki
yordu. Krk yan altndaki Aleviler, ounlukla dinsel retilerden tamamen
habersizdiler. Bu nedenle, bir Alevi literatr retiminin krl bir pazar bu
laca neredeyse kesindi. Ayrca Aleviler, dardan birilerinin, yani Snnile
rin ya da yabanc aratrmaclarn kendileri hakknda yazdklar eylere kar
kmak istemi olabilirlerdi. Yapsal koullar gz nne alndnda, Alevi
uyannn kendisini byk oranda modern kitle iletiim aygtlar araclyla
ifade etmesi artc grnmemektedir. 1990 ylndan beri her ay, Alevi ki
tap ve dergilerinden oluan bir yn alma piyasaya kmakta ve bu retim
hl dme eilimi gstermemektedir.
Alevi yaynlar kabaca drt kategoriye ayrlabilir; bunlarn en nemlile
ri, Alevilii ve/veya Bektalii btnyle aklamaya alan genel inceleme
kitaplardr.47 Bu tr, patlayan Alevi kitaplan retiminin ilk kuan temsil
etmektedir; nk, tartmay amak ve temel bilgi ihtiyacn gidermek iin,
sorunun btncl bir grnnn sunulmasna acilen ihtiya duyuluyordu.
Bu kitaplar, Aleviliin gelecei ve Snni slamla eit otorite talebi sorununa
ncelik veriyordu. Alevi inancnn ve ritellerinin ana hatlan, fazla kiisel yo-

4 7 Birdoan 1 9 9 0 ; Bozkurt 1990a; amurolu ve dierleri (tarihsiz); Kaya 1993;


Noyan 1 9 8 5 ; Odyakmaz 1987; Pehlivan 1 992; ener 1 9 9 1 /1 9 8 9 ; Uluay 1993a;
Ulusoy 1 9 8 6 /1 9 8 0 ; Yaman 1993; Zelyut 1990.

50

ramlara girilmeden izilmekte ve bu durum, yazarlarn birounun yaanan


bir kltr olarak Alevilie artk aina olmadn aka belli etmektedir. Alevi
lik kamuoyunda padadndan beri alt yldan fazla bir zaman getii halde
(ani kamuoyunun nne k yaayanlar, bunu bir Alevilik patlamas ola
rak grme eilimindeydiler), Alevi yayncl gelimeye devam etmektedir.48
Bununla birlikte, zgn deerlendirmeler ve yeni bak alar umutlan pek
ok durumda hayal krklna dnmektedir. Kendisinden nceki aratrma
clardan ya da kendi eserlerinden kopya ekmek, yeni alan almalan ya da
Osmanl arivlerinde yeni aratrmalar yapmaktan daha kolaydr. Kapitalizmin
dinamikleri ve benlik davas da bu srete etkili olmaktadr.
Dier taraftan, baz Alevi yazarlarn zntyle ikyet ettikleri gibi, Ale
vi cemaatinin byk bir ksmnn okuyan bir topluluk olmadn da kabul
etmek gerekir.49 Bununla birlikte, okumann kendisi o kadar da nemli g
rnmemektedir. Kitaplar, yalnzca kitaplarn vitrinlerini ya da evlerdeki ki
taplklar stislese bile, hl bir iaret ve simge ilevi grebilir:50 Biz Aleviler,
kendi bamza bir cemaat oluturuyoruz, -hl ve yeniden- varz ve hayat
tayz; bizi susturamazsnz ve (ayrca) biz bilgili insanlarz. slamc sahnede
1980lerin bandan beri gze arpan yayn bolluu dnlnce, kamu
oyunun nne kma, kitaplarla iaret verme ve gsteri yapma ynnn
kmsenmemesi gerekir. Fakat, simgeletirmeye duyulan ihtiya, kendi
bana, Alevilik hakknda kitaplar yazlmasn ya da paneller dzenlenmesini
aklamaya yetmez. Bu, hem Alevi hem de Snni evrelerde gzlemlenebile
cek yeni ifade biimleri kullanmnn sadece bir boyutunu tekil etmektedir.

4 8 Son zamanlarda yaymlanan ve Alevilik hakknda genel bilgi veren eserler iin bkz.
Kaleli 1995 a, b; Kaygusuz 1 9 9 5 ; ktem 1995.
4 9 Bu arada, aka Alevilikten yana tavr alm birok radyo istasyonu da almtr.
Bugn, Snni muhafazakr eilimli radyolarn yannda, bu radyolar da iyice
yerlemitir. Televizyon kanallarnn kurulmas fikri, Aleviler arasnda yllardr
taralan ve cokuyla kabul edilen bir konudur; fakat yayna balayan Alevi arlkl
kanallar (rnein, bu makale hazrlandnda henz Alevi deyileri arlkl yaynlar
srdren stanbuldaki Kartal-Maltepe-Pendik TV), henz Snni zel kanallarn
profesyonellik ve kalite dzeyine eriememitir.
5 0 Bu tespitimin, Alevi dergisi Cem,dc (daha fazla bilgi iin aaya baknz) alan
bir editrn, derginin sat rakamlar ykselirken, okuyuculardan bu rakamlara gre
ok az tepki gelmesinden ikyet etmesiyle de dorulandn belirtmeliyim. Editr,
yle diyordu: ... yani, bu durum, bizi okumadklan anlamna m geliyor? (kiisel
grme, Ocak 1997).

51

Bu iki cemaatin de kltrierinin z ve inanlarnn temeli zerinde uzun


boylu dnmeye balamas ve cemaatlerini yeniden icat etmek iin birbi
rine benzer yntemler semeleri, her iki cemaati de ayn toplumsal srelerin
ve manevi ihtiyalarn zorladn gstermektedir.31
Alevi uyanyla ilgili ilk coku sndkten sonra, Alevi ritellerini canlan
drma fikrinin somut eylemlere dntrlmesi gerekti. Bektai tekkeleri
nin, Alevi ve Bektai evliyalarnn trbelerinin restore edilmesi, ayin-i cem'n
dzenlenebilecei cemevlerinin ina ve tamir edilmesi gerekiyordu. Ayinler,
hayr dualar, dualar ve Buyruk gibi Alevilerin dier dinsel metinleri genel
likle unutulup gittii iin, geleneksel dini grevlerine yeniden balarken reh
ber olarak ellerinde baz eserlerin bulunmas ihtiyacn hissedenler, sadece
ocakzadelerle snrl deildi. Din adamlarnn dndaki Aleviler de, ritiieller
srasnda artk eskimi bir Ttirkeyle okunan ve zar zor kartabildikleri dua
metinlerini anlamak istiyordu. Bylece, reti ve dua kitaplar,52 evliyalarn
ve kahramanlarn tarihi ve efsaneleri,33 belli yatrlarn ve soylarn hikyeleri54
ve ritel kitaplar55 ikinci bir Alevi yaynlar dalgasyla piyasaya kt. Artk,
Alevi tarihinin ve inancnn zel ynleri56 hakknda yazma zaman gelmiti.
Ayyldz (Ankarada) ve Can (stanbulda, Ali Adil Atalay tarafndan kurul
mutur) gibi yaynevleri, bu alanda en etkin olan kurululardr.
1995
ylnda, bir grup Alevi dedesi ve mstear ad kullanan bir profesr,
ii ve Alevi grne gre, Emevi Ali dmanlar (Ali bin Ebu Talib, pey
51 Gnter Seuferte, slamc hareketle Alevi hareketi arasndaki koutluklar konusundaki
son derece yararl konumalarmz iin teekkr etmek isterim. Bu makalenin daha
nceki hali zerinde yorumlar yapt iin de ona ayrca kran borluyum.
5 2 Bkz. Atalay 1992, 1994; Aytekin 1958in yeni basmlar; Ayyldz (tarihsiz), 1984;
Birdoan 1996; Erbay 1994; lhan 1989; Tam ve Hakiki mam... 1989; Kaya
1989a-b; Kaygusuz 1991; Kl 1989; Korkmaz 1995; Sayg 1996b; Sleyman Dede
(tarihsiz); Tanrkulu (tarihsiz) 1; (tarihsiz) 3; Uurlu 1991. Bir Sinninin bu konuda
ki yazlar: Uluay 1992, 1993b.
53 Arslaolu 1992; Bezirci 1996; Birdoan 1991; Eraslan 1993; Kaleli 1993; Noyan
(tarihsiz); z 1996; Pehlivan 1993c; Sayg 1996a; ener 1991; Seyirci 1992;
Tanrkulu (tarihsiz 3); 1994; Yaman 1984. Dedelerle yaplm grmeler iin bkz.
Yriikolu 1991, 1992. Bektai tarikatnn piri Hac Bekta Veli hakknda bir tiyatro
oyunu bile yazlmtr: bkz. Engin 1996.
5 4 Birdoan 1992; ahhseyinolu 1991; imek 1991.
5 5 Bozkurt 1990b; Erseven 1990; Metin 1992.
5 6 z 1 9 9 0 /1 9 8 9 , 1990; Pehlivan 1991, 1993a; Zelvut 1991. Tahtaclar konusunda
bkz. Kk 1995; ansiklopedik nitelikte bir eser iin bkz. Korkmaz 1993.

52

gamberin kuzeni ve damad, drdnc halife) tarafndan Kurandan karl


m ayetleri de ierdii ne srlen bir Alevi Kuran hazrlad.37 Stinnilerin
Kuran- Kerimine karlk, Aleviler kendi Kuranlarna Kuran- Hkim adn
verdiler58 ve Latin harfleriyle yaplm bir evrimyaz ile Trke bir yorum
eklediler. Bu proje, sadece Snni ilahiyatlardan deil, Alevilerden de pek
ok eletiri ald. Eletirilerde bulunan Aleviler yle dnm olabilirler:
Alevilerin, o zamana kadar dedelerin yorumlarna ve inanlarn uygulamala
rna yabanc olan byle bir yaz faaliyeti iine girmesi, kutsal kitap hakkndaki
Alevi ve Snni yaklamlar arasndaki esasl fark bulanklatrabilir. Bazlar
da, Alevilerin Kuran ve dier yazl kaynaklar hakknda teolojik bir tartma
ya girmeleri durumunda, Snni alimler kadar ikna edici olamayacaklarnn,
nk, argmanlarn slami kaynaklardaki bilgilerle destekleyemeyeceklerinin ve en fazla tasavvuf deneyimlerden yararlanabileceklerinin tamamen
farkndadr (Fkh ilmi Alevilerce hi bilinmemektedir). Modern zamanlarda
Snni slamda olduu gibi, Alevi uyan ve ortaya kard pek ok yayn,
o zamana kadar din adamlar dndaki kiilerin eriemedii dini metinlerin
sradan halkn da anlayabilecei bir hale dntrlmesini salad. stelik
Alevilerde, eskiden bu tr metinler yalnzca yabanclardan deil, dedeler d
ndaki Alevilerden de saklanrd. Esas olarak szl olarak aktarlan ve ya
ayan bir kltrn yazya geirilmesi, elikili sonular dourabilir. Yazya
geirmek, pekitirmek anlamna gelir. Bylece, gelenek, sorgulanamaz bir
otorite havas kazanabilir. Fakat ayn zamanda, gelenek daha geni bir kitleye
ifa edilmektedir ve bu kiiler gelenek hakknda, bazen pheci ve eletirel
bir biimde dnmeye balayabilir.59

5 7 Kuran- Hkim ve z Trke Meali. Ehlibeyt Mhiblerine Kelm- Kadim, Alevi


Alimler Heyeti (haz.), Ankara, 1995. Faruk Biliciye ve Irne MlikofPa verdikleri u
iki nemli ipucu iin teekkr ederim: Faruk Bilici, 'yeni Alevi basmndaki metnin,
sadece baz zel ayetlerin ehlibeyte, yani, Hz.Muhammed, HzAli, Hz.Fatma,
Hz.Hasan ve Hz.Hseyine iaret ediyor olarak yorumlanmas gerekip gerekmediini
tartan baz dipnotlar dnda, Snni versiyonundan hibir fark olmadn ifade
etti. Irne Mlikoffise, 13. yzylda bile bir ii Kuram basma giriimlerinin olduunu
ekledi.
5 8 Hkim, Kuranda geen Allahn 99 adndan biridir ve Allahn snrsz bilgisine iaret
eder.
5 9 lhan Ataseven, bu noktay daha ayrntl bir biimde tartmakta ve aklamaktadr.
Yaknlarda yaymlanan (1 9 9 7 ) tezinin msveddesini okumama izin verdii iin
kendisine teekkr ederim.

Bununla birlikte, Aleviler ve Bektailer arasnda, Snnilerde grlen de


rin manevi ve teolojik dnn aynsn gzlemlemek henz mmkn
deildir. Alevi cemaati hl yeniden rgdenmeyle, farkl siyasi kesimleri
kontrol altna almakla tekine, yani, Snniler ve devlete kar durmak
la, blgesel ve etnik altgruplarnn birlik ve beraberliini salamakla megul
grnmektedir. Bu nedenle, Alevi yaynlarnn nc blm olan Alevi
lik zerine dnceler, esas olarak somut sorunlara ve gndelik politikalara
saplanp kalmaktadr.60 Bu balamda, Snnilerin yzyllar boyunca yksek
dini eitim grdkleri, buna karlk tasavvuf dncesinden ilham alan he
terodoks slamn dier renme biimlerini temel almasnn yan sra, Alevi
eitiminin kurumsal yapsnn da iki ciddi darbe yedii gz nnde tutulma
ldr; birinci darbe, 1826 ylnda Bektai tarikatnn ilgas, kincisiyse, 1925
ylnda tarikatlarn ve trbelerin kapatlmasdr. Modern bir felsefi/teolojik
Alevi bilgi tr henz ortaya kmamtr61 ve yeni Alevi elit tabakasnn,
siyaseti hl felsefeye ve teolojiye tercih ettii grlmektedir.62
Yeniden rgtlenen Alevi cemaati arasnda ortaya kan acil iletiim ta
lebi, aylk ve aylk dergilerle karlanmtr. Alevi yaynlarnn drdnc
kategorisini oluturan bu dergiler, imdiye kadar sz edilen btn trler
den yazlar iermektedir. Burada, farkl dergilerin eilimleri hakknda ayrn
tl yorumlarda bulunmamz mmkn deildir; nk, bu dergiler srekli
yeniden yaplandrlmakta ve yayn kurulu ile yazarlar sk sk deimektedir.
Bu dergilerin en nemlilerini sayalm: Aka Alevi bir renk tayan ilk dergi
1990 bandan beri yaymlanan Kavga dergisidir. Bu dergi, sol bir fraksi
yonla balantl olsa da, anlalan yayn kurulu daha kltrel bir yaklamla
daha geni bir Alevi okuyucu kitlesine ulamak iin dn vermeye hazrd
ve derginin ad Aralk 1992de Kervan olarak deitirildi. Gnmzde bu

6 0 Gnmzde Aleviliin sorunlar hakknda, bkz. Baldemir 1994; Balkz 1994;


amurolu 1992b; Eybolu 1995; Gner 1995; ktem 1995; z 1995; Pehlivan
1993b; Zelyut 1993, 1996. stanbulda Mart 1995te Alevilerin hkim olduu bir
gecekondu blgesinde (Gazi Mahallesi) yaanan olaylar hakknda, u gazetecilerin
tanklklarna bkz.: Dural 1995; Marcus 1996; ayr. bkz.: Barikat Gnleri... 1995;
Gazi... 1.996; bu kitaplar, Trkiyedeki sol gruplarn Alevilie yaklamlar konusunda
bir lde rnek tekil etmektedir.
6 1 amurolu 1992a, 1993 bu konuda bir istisna olarak kabul edilebilir.
6 2 rnein, ortaya koyduu argman fazla gelitirilmi olmayan Gner (1 9 9 5 ),
Aleviliin, tarihsel materyalizmi dinle badatran tek dnce sistemi ve yaam
tarz olduunu sylemektedir.

54

dergi, 1995 ylnda profesyonel datm durdurduu ve yine siyasi sekterlie


dt iin, yeniden olduka marjinal bir konuma gelmitir.
lk kez 1960h yllarda yaymlanan aylk Cem dergisi ise, 16 say km,
sonra, Haziran 1991de yeniden yayn hayatna girmitir. 1960I yllarda ya
yn ynetmenliini stlenen Abidin zgnay, 1996ya kadar devam eden bu
ikinci dnemde de ayn grevi yrtmtr.63 Yeni Cem (1991de kma
ya balayan), esas olarak Alevilik hakknda tarihsel, dinsel bilgiler yaymak64 ve
laik cumhuriyeti desteklemekle ilgilenen daha lml evreleri temsil eden bir
dergi olarak piyasaya kt. Cem, devlede diyalogu reddetmemekte, bunun
yerine, Diyanet leri Bakanl btesinden Alevilerin de pay almasn talep
etmektedir. Cem dergisi, ubat 1996da yaynna alt ay ara verdi ve Austos
1996da, bu sefer, en etkili Alevi rgiidenmesi gibi grnen Cem Vakfmn63
desteiyle, yeniden yaymlanmaya balad. nceki yllarda yaymlanan dergi
lerle karlatrldnda, gerek biim gerekse ierik olarak daha profesyonel

6 3 Bkz. Cem cilt 6, no. 60 (1 9 9 6 ): s. 64-65. Haziran 1966 ile Eyll 1967 tarihleri
arasnda kmtr. Derginin bal (Cem ve alt balk olarak da Alevilerin ana
ahlak kural eline diline beline) ve tasarm (krmz ve beyaz, yani Trk bayrann
renkleri, hkim renklerdir), derginin genel izgisi hakknda fikir vermektedir: Dergi,
Kemalist, laik cumhuriyeti savunmakta ve Alevi davasn desteklemektedir, ayn
zamanda da anti-slamc bir propaganda yrtmekte ve Trk milliyetiliine bir hayli
yer vermektedir. 1 9 6 0 h yllann sonunda, Trkiyede ilk defa Alevi bilincinin n
plana kartld ksa bir sre yaand. Ehl-i Beyt gibi Alevi eilimli baka dergiler
de piyasaya kt ve sembolleriyle ve retoriiyle aka Alevi semenlerine hitap
eden bir parti olan Birlik Partisi kuruldu. O dnem Trk Grg Dernei gibi Alevi
eilimli dernekler kuruldu ve bu dernekler, paneller, semah gsterileri ve konserler
dzenledi. 1 9 6 0 lann sonundaki bu srecin, gnmzdeki Alevi hareketinin
ksa mrl bir nceli olduu dnlebilir. Bu sre, siyasi liberalleme (1961
Anayasas) ve kitlesel gn bir sonucu olarak hzl toplumsal deiimlerle belirlenen
bir zamanda ortaya kt. 1 9 8 0 lerin sonunda, Trkiye 1980 darbesi sonras askeri
ynetim yllarnn ardndan kendini yeniden toparlarken ve dou blgelerinden gelen
yeni gmen dalgalan metropollere ularken, 1960lardakine benzer olaylar daha
youn bir ekilde yaand. Ayn zamanda, Trk toplumunun belli kesimleri, Trkiye
Cumhuriyetinin laiklik ilkesinin ykselen slamc bilincin tehdidi altna girdiini
hissetmeye balad. lk Alevi uyan hakknda ksa bir bilgi iin, bkz.
^
Dumont 1991; bu tartmalar hakknda o zamann tarihini tayan bir
zbey 1963.
6 4 Derginin u anki alt balna dikkat ediniz: Alevi inan ve ttits^efySffi'organ.
6 5 Vakfn ad, Cumhuriyeti Eitim ve Kltr Merkezinin ksaltmasdr. Vakfn izgisi
iin bkz. Cem.Vakf almalar... 1998.

bir tarzda hazrlanan derginin geni bir Alevi okur kitlesinin yayn organ
haline gelmesi ihtimalinin yksek olduu dnlebilir. Nefes de benzer
amalarla kurulmu ve Kasm 1993te piyasaya km olan bir dergidir. Bu
derginin basks eski Cemden daha iyiydi, renkli fotoraflar yaymlyordu
ve daha geni bir konu yelpazesi ieriyordu. Fakat, bu durum uzun srmedi.
Yayn kurulu ve yazarlar arasndaki blnmeler ve maddi ksdamalar, kalite
nin dmesine ve sol bir konuma doru daralmaya yol at. Nihayet Aralk
1996da Nefes dergisi Demir Yayn Gmbuna satld. Ancak say sonra
yaynna son verildi.
Pir Sultan Abdal Kltr ve Sanat Dergisi, byk Alevi derneklerinden
biri olan ve 1988 ylnda Ankarada kurulan Pir Sultan Abdal Kltr ve Ta
ntma Derneinin kard bir dergi olarak, 1992 ylndan beri iki ayda bir
yaymlanmaktadr. Aleviler, stanbuldaki iki geleneksel Bektai merkezinin
restorasyonunda ve yeniden canlandrlmasnda ok etkin bir rol oynam
lardr: Bu iki dini merkez, Karacaahmet Sultan trbesi ile eski bir Bektai
tekkesi olan ahkulu Derghdr.66 Bu merkezlerin her ikisi de, yazl bilgi
datmyla da uraan dernekler tarafndan desteklenmektedir.
Gnllerin Sesiy Karacaahmet Sultan Derneinin aylk dergisi olarak
birka yldan beri yaymlanmaktadr. ahkulu tekkesine gelen ziyaretiler,
tekkenin tam giriinde, yeni Alevi dergileri ve kitaplar satan bir kitap
dkkanyla karlamaktadr. Yukarda belirtilen dergilerin yan sra, pek
ok dergi de yayma baladktan ksa sre sonra kapanmtr. 1980lerin
sonundan itibaren, Avrupada ve zellikle Almanyada da az sayda Ale
vi dergisi yaymlanmtr.67 Alevi diasporasndald dernek etkinlikleri ve
yaynlar, Trkiyedekinden biraz daha nce balad iin, Avrupadaki
gmenlerin, belli bir oranda, anavatanlarndaki Alevi uyann harekete
geirdikleri varsaylabilir. Bununla birlikte, bu konu ayr bir aratrmay
gerektirmektedir.68

6 6 Bkz. Anadolu Moderna, c. II (1991).


6 7 Bu konuyu gzden geirmek iin bkz. Vorhoff 1995: s. 87.
6 8 Avrupadaki Alevi kkenli gmenler hakknda bkz. Gitmez/VVilpert 1987; Mandel
1989, 1990; Naess 1988. Alevilik hakknda, nesnel olduunu ve bilimsel yntemler
kullandm iddia eden, Almanyada yaymlanm kitaplar da vardr: Bkz. Backhausen
1992; Ba 1992; Dierl 1985; Haas 1988; Gliek 1994. Bu yazarlar bizzat bu
hareketin iinde olduklar iin, yazdklar kitaplar, Trkiyede bu konuda yazlan
eserlerin ou gibi nyargl ve gazetecilik niteliklidir.

56

Alevi cemaati, Trke konuan bir ounlukla, Alevilerin yaklak te


birini tekil eden ve Kurmani ile Zazaca konuan topluluklardan oluan
bir aznla ayrlr; bu topluluklarn tm, Trke ibadet noktasnda birle
mektedir. Trk milliyetilii, son zamanlardaki sylemlerinde sk sk Ale
vilii vurgulad iin, asimilasyonu kabul etmeyen Krt kkenli Aleviler
de Trk milliyetilerinin syledikleriyle taban tabana zt bir konumu ifade
ederek tepkilerini gstermilerdir. Bu Krt kkenli Alevilere gre, Aleviliin
kkeni Krt kltrne dayanmaktadr.69 Pir (Ocak 1996dan beri iki ayda
bir yaymlanmaktadr) ve ada/Yeni Ziilfikar70 (1994n sonundan beri
yaymlanmaktadr), Krt ve/veya Dersimli71 arlkl iki dergidir. Bu dergi
ler, Kurmani ya da Zazaca makalelere de yer vermektedir. Her iki dergi de
gazete bayilerinde ya da kitaplarda pek ender grldne gre, byk bir
ihtimalle ok dk tirajlara sahiptir. Snni evreler de henz birka say k
m bir dergi yaymlamaktadr. Bu dergi, Ankaradaki Gazi niversitesinin
Trk Kltr ve Hac Bekta Veli Aratrma Merkezinin yayn organ ola
rak Hac Bekta Veli adyla kmaktadr. Derginin genel izgileri, Tiirk-slam
sentezinin grlerini yanstyor grnm vermektedir.

Sonu
zet olarak, Alevilik ve Bektai tarikat hakkndaki bilimsel yazlarla po
pler yazlar arasnda nitelik asndan byk bir fark olduu belirtilebilir.
Ahmet Yaar Ocakn (1991), bu konuda 1990dan nce km Trke ya
ynlar hakknda gstermi olduu gibi, geni bir okuyucu kitlesine hitap eden
kitaplar, bilimsel almalardan elde edilen bulgular pek sunmamakta ya da
bu bulgular sadece seici bir ekilde sunmay tercih etmektedir. Son zaman

6 9 Cemid Bender (1 9 9 1 ), bu grubun szclerinden birisidir. Ayrca bkz. Xemgin


1995; Kocada 1992. Tunceli doumlu bir dede olan Ali Haydar Celasunla yaplm
grmeler iin bkz. Yrkolu 1992. Baka bir Tuncelili Alevinin ne srd
zt bir bak as iin, bkz. Yldrm 1996. Bu yazar, slamn be artnn yerine
getirilmesini savunduu iin, baz Alevi szclerinin gznde Snnilemi bir
Alevi saylmaktadr. Pamuku, Zazaca konuan Alevilerin Krtlerden zerkliini
savunmaktadr (1 9 9 2 ). Yazarn, Alevilerin detleri gerei lanetledikleri ilk
halifeden birinin adn tamas, Snni kkenli olduunu akla getirmektedir. Bu
konunun Trk milliyetisi bir yaklamla sunumu iin, bkz. Babu 1984.
7 0 Bu dergi, Haziran 19 9 6 da Teni Ziilfikar adn almtr.
71 Dersim, esas olarak Zazaca konuan Alevilerin ikamet ettii Dou Anadoludaki
Tunceli ilinin 1938den nce kullanlan addr.

57

larda bu konu hakknda ortaya kan Trke literatr, ideolojik nyarglar


dan, gndelik karlardan ve znel anlaylardan byk oranda etkilenmek
tedir. Akademik almalarn pek ou sadece Avrupa dillerinde yaymland
iin, tarihlerini ve kltrlerini yeniden kefetmeye istekli olan Aleviler bu
yaynlarn birouna ulaamamaktadr.72 Fakat, her eyin tesinde, Alevilie
yeni bir ilgi duyulmasna yol aan toplumsal-siyasi koullar, duygusallktan
daha uzak yaklamlarn ve bulgularla desteklenen, uzun vadeli incelemelerin
ortaya kmasna pek izin verecek nitelikte deildi/3 Alevi uyan srasnda,
Snniler ve Aleviler, birbiriyle ilikili olarak, Alevilik ve Bektailik hakknda
arptlm grler olarak algladklar bilgileri dzeltmeye almlardr. Bu
sre, henz gerek bir diyaloga dnmemitir. Bunun yerine, bu srecin
byk bir blm, farkl amalara ynelik konumalardan olumaktadr.
Bir grup, mudak gerei bildiini iddia ederse, farkl dini dn bi
imlerini hogryle karlayamaz. te yandan dier grup da, kendisini her
zaman ezilen, zulm ve ayrmcla urayan bir topluluk olarak alglarsa, kar
tarafi kolaylkla eytan gibi grebilir. Gerek diyalog ve birbirini karlkl
kabul edi zamannn da bir gn geleceini umuyoruz.

7 2 Aleviler, yabanclarn yapt akademik almalara merak duymamakla sulanamaz.


Alevi yaynevleri, Birge ( 1 9 3 7 /1 9 9 1 ); Hasluck (1 9 9 5 /1 9 2 9 ) ; Dierl (1 9 9 1 /1 9 8 5 ) ve
dier yabanc yazarlarn Bektailik ve Alevilik konusundaki almalarm evirmiler
dir; bkz. ener 1990; Tuttum Aynay..., 1997.
7 3 Bu yaynlarda Alevi kimliinin oluturulmas hakknda bkz. Vorhoff 1995; 1998.

58

Kaynaka
Ahmed Cemaleddin elebi 1992 (ilk basm 1909): Mdaf, Nazm Hoca (evrimyaz), stanbul.
Ahmed Refik [Altnay] 1932: On Altnc Asrda Trkiyede Rafizilik ve Bek
talie Dair Hazine-i Evrak Vesikalarn Havidir (1558-1591), stanbul
Edebiyat Fakltesi Mecmuas 9/2.
Ahmed Rfk 1909-1912: Bektai Srr, 4 c., stanbul.
I. Akdeniz Tresi Trk Topluluklar Sosyo-Kltrel Taps (Tahtaclar) Sempoz
yumu Bildirileri, April 26-27th, 1993 Antalya, Kltr Bakanl Yaynlan
no. 1628, Ankara, 1995.
Anadolu Moderna c. II, 1991: Derviches et cimetires ottomans, Biblioth
que de linstitut Franais dtudes Anatoliennes dIstanbul, c. 34, Paris.
Arslanolu, brahim 1984: Pir Sultan Abdallar, stanbul.
--------- 1992: ah smail Hatay. Divan, Dehnme, Nasihatnme ve Anadolu
H at ayileri, stanbul.
Atalay, Adil Ali (Vaktidolu) (ed.) 1992: Kumru. Kenzl-Mesaib, stanbul.
---------(ed.) 1994: mam Cafer-i Sadk Buyruu, stanbul.
Atalay, Besim 1991 (ilk basm 1924): Bektailik ve Edebiyat, Vedat Atila (evrimyaz), Cemal ener (nsz), stanbul.
Ataseven, lhan 1997: The Alevi-Bektai Legacy: Problems o f Acquisition and Explanation, Lund Studies in History of Religious, c. 7, Lund.
Aytekin, Sefer (ed.) 1954: Makalat- Hac Bekta el-Horasani, Ankara.
---------(ed.) 1982 (ilk basm 1958): Buyruk [mam Cafer Buyruu], 2. Bask,
Ankara.
Ayyldz, Bekta (ed.) tarihsiz: [Hac Bekta Veli]: Makalt, Ankara.
---------(ed.) 1984: mam- Cafer Buyruu. Dinin Hakiki Tolu, Ankara.
-------- (ed.) 1990: Basnda Alevilik, 10 c., Ankara.
Ayyldz, Haan 1970: Tam Hakiki Hsniye, Ankara.
Backhausen, Manfred 1992: Alevismus. Eine Alternative zum orthodoxen slam.
Geschichte, Hintergrund und Geisteswelt des Alevismus-Bektaschismus, Ahlen.
Baha Said 1926a: Anadoluda Alevi Zmreleri, Trk Turdu 4/24, 482-492.
-------- 1926b: Sofiyan Srei (Kzlba Meydan), Trk Turdu 4/22-23,
324-260, 404-421.
---------1926c: Trkiyede Alevi Zmreleri, Trk Turdu 4/21,193-210.
-------- 1927: Gizli Mabedlerden. Bektailer, Trk Turdu 5/26-28, 19281950,196-216, 305-341.
Baldemir, Hamit 1994: Din ve Alevilik zerine, stanbul.
Balkz, Ali 1994: Sivastan Sydneye Pir Sultan. Aleviliin Gncel Sorunlar ve
zm nerileri, Ankara.
59

Bardak, Cemal 1970: Alevilik, Ahilik, Bektailik, Ankara.


Barikat Gnleri, stanbul, 1995.
Ba, Mustafa 1992: Alevitische Glaubens-Philosophie. Eine kritische Auseinander
setzung mit den Dogmen des Islam oder Auswirkungen grundlegender Prin
zipien des Islam a u f die Erziehung islamischer Kinder, Berlin.
Babu, Hayri 1984: ki Trk Boyu Zaza ve Kurmanclar, Ankara.
Bayart, Jean-Franois 1982: La question Alev dans la Turquie moderne, LIslam et VEtat dans le monde d aujourdhui iinde, Olivier Carr (ed.), Paris,
s. 109-120.
Bayrak, Mehmet 1986: Pir Sultan Abdal. Dnemi, Ortam, Tasam, retisi,
Sanat ve iirleri, inceleme, Ankara.
Beldiceanu-Steinherr, Irne 1991: Les Bektai la lumire des recensements
ottomans (XVe-XVIe sicles), Wiener Zeitschrift f r die Kunde des Mor
genlandes., c. 81, 21-79.
Bender, Cemid 1991: Krt Tarihi ve Uygarl, stanbul.
Benekay, Yahya 1967: Taayan Alevilik. Kzlbalar Arasnda. Rportaj, Ankara.
Bezirci, Asm 1986: Pir Sultan. Yam, Kiilii, Sanat, Etkisi, Szlk, Kaynak
a ve Btn iirleri, stanbul.
Bilgiseven, Amiran Kurtkaf 1991a: Prof. Dr. Mehmet Erze Gre Etnik ve Dini
Blclk, stanbul.
-------- 1991b: Trkiyede Mill Birlii Bozan Ayrlk (Alev-Snn Ayrl),
Turan Yazgan (nsz), Trk Dnyas Aratrmalar Vakf Yaynlar, c. 82,
stanbul.
Birdoan, Nejat 1990: Alevilik. Anadolunun Gizli Kltr, Hamburg.
-------- 1991: Alevilerin Byk Hkmdar ah smail, stanbul.
-------- 1992: Anadolu ve Balkanlarda Alevi Terlemesi. Ocaklar - Dedeler - Soyaalar, stanbul.
-------- 1996: Alevi Kaynaklar, c. 1, stanbul.
Birge, John Kingsley 1937: The Bektashi Order o f Dei'vishes, Luzacs Oriental
Religions Series, c. 7, Londra.
-------- 1991 (ilk basm 1937): Bektailik Tarihi, Reha amuroiu (ev.), s
tanbul.
Bozkurt, Fuat (ed.) 1982: Buyruk [imam Cafer Buyruu], stanbul.
-------- 1990a: Aleviliin Toplumsal Boyutlar, stanbul.
-------- 1990b: Semahlar. Alevi Dinsel Oyunlar, stanbul.
Brandenburg, E. 1905: Kysylbasch- und Jrkendrfer in der Gegend des
Turkmendag, Zeitschriftf r Ethnologie 37/1, 188-198.
Bruinessen, Martin van 1989: The Ethnie Identity of the Kurds, Ethnie Gro
ups in the Republic o f Turkey, Peter Alford Andrews (ed.), Rdiger Benninghaus (coop.), Wiesbaden, s. 613-621.
60

-------- 1991: Hadji Bektash, Sultan Sahak, Shah Mina Sahib and Various Ava
tars of a Running Wall, Turcica 21-23, 55-69 ve resimler.
-------- 1994: Nationalisme kurde et ethnicits intra-kurde, Peuples mditer
ranens (Les Kurdes et les Etats) 68-69, 11-37.
-------- 1996: Kurds, Turks and the Alevi Revival in Turkey, Middle East Re
port, Temmuz-Eyliil, 7-10.
-------- 1997: Asln nkr Eden Haramzadedir! The Debate on the Eth
nie Identity of the Kurdish Alevis, Syncretistic Religions Communities in
the Near East. Collected Papers o f the International Symposium Alevism
in Turkey and Comparable Syncretistic Religions Communities in the Near
East in the Past and Present iinde, Berlin, 14-17 Nisan 1995, Krisztina
Kehl-Bodrogi, Barbara Kellner-Heinkele, Anke Otter-Beaujean (ed.), Le
iden, s. 1-24.
Bumke, Peter J. 1979: Kzlba-Kurden in Dersim (Tunceli, Trkei). Marginalitt und Hresie, Anthropos74.:, 530-548.
-------- 1989: The Kurdish Alevis. Boundaries and Perceptions, Ethnie Groups
in the Republic o f Turkey, Peter Alford Andrews (ed.), Rdiger Benninghaus (coop.). Wiesbaden, s. 510-518.
Calmard, Jean (ed.) 1993: Etudes Safavides, Institut Franais de Recherches en
Iran yay., Paris-Tahran.
Celasun Dede, Ali Haydar 1993: Alevilik Bir Sr Deildir, stanbul.
Cem Vakf almalar ve Vakf Genel Bakan Prof Dr. zzettin Doanhn Gr
ve Dnceleri, stanbul 1998, Cem Vakf Yaynlan, c. 3.
Clayer, Nathalie 1990: LAlbanie, pays de derviches. Les ordres mystiques musdmans en Albanie Ppoque post-ottomane (1912-1967), Wiesbaden Balkanologische VerfFendichungen des Osteuropa-Instituts der Freien Univer
sitt Berlin, c. 17.
Coan, Esad (ed.) tarihsiz [1982 civarnda]: Hac Bekta- Veli. MakAlt, Seha
Neriyat lmi Eserler Serisi, c. 7, Ankara-stanbul.
Cokun, Zeki 1995: Aleviler... Snniler ve... teki Sivas, stanbul.
amurolu, Reha 1992a: Sabah Rzgr. Enel-Hakk Demiti Nesimi, stanbul.
-------- 1992b: Gnmz Aleviliinin Sorunlar, Cemal ener (nsz.), stan
bul.
-------- 1993: Dnyordu. Bektalikte Zaman Kavray, stanbul.
amurolu, Reha, Cemal ener, Fuat Bozkurt tarihsiz: Yz Soruda Alevilik.
Aleviliin Temelleri. Hamburg Anadolu Aleviieri Kltr Birlii (HAAKBR) yay., n. 1, Alevilik Aratrmalar 1.
avdarl, Rza 1944: Bektai Srr zld. Hac Bektai VeWnin Hayat, Faali
yeti, Siyaseti, Trkl, stanbul.
61

rakman, Hseyin 1992: orumlu Halk Ozanlar, stanbul.


Dank, Erturul 1996: Dersim Alevi-Krt ve Zaza Mitolojisi ve Pantheonu
zerine, Birikim 88, 64-67.
De Jong, Frederick 1989: The Iconography of Bektashism. A Survey of The
mes and Symbolism in Clerical Costume, Liturgical Objects and Pictorial
Art, Manuscripts o f the Middle East 4, 7-29.
-------- 1992: Pictorial Art of the Bektashi Order, The Dervish Lodge. Archi
tecture, Art, and Sufism in Ottoman Turkey iinde, Raymond Lifchez (ed.),
Berkeley, Los Angeles, Oxford, s. 228-241.
Dierl, Anton J. 1985: Geschichte und Lehre des anatolischen Alevismus-Bektaismus, Frankfurt/M.
-------- 1991 (ilk basm 1985): Anadolu Alevilii, Fahrettin Yiit (ev.), stan
bul.
Dumont, Paul 1991: Le poids de laivisme dans la Turquie daujourdhui,
Turcica 21-23, 155-172.
Dural, Tamaa F. 1995: Aleviler... ve Gazi Olaylar..., stanbul.
Duru, Abdlkadir 1984 (ilk basm 1975): Kim Alevi, ifaba-Kemaliye.
Engin, Sabahattin 1996: Hac Bekta- Veli (Oyun), stanbul.
Eral, Sadk 1993: aldrandan oruma Anadoluda Alevi Katliamlar, s
tanbul.
Eraslan, Emrullah (ed.) 1993: Kerbelmn ntikam. Mseyib Gazi, stanbul.
Erbay, Mustafa (ed.) 1994: eyh Safi Buyruu, Ankara.
Erdal, Mahmut 1995: Ozanlar, ykler ve iirler. Tine Dertli Derli niliyorsun.
Bara Semah Dnenler, Ankara.
Erdoan, Kutluay 1993: Alevilik-Bektailik, stanbul.
Erien, hsan Mesut ve Kemal Samancgil 1966: Hac Bekta Veli, Bektailik ve
Alevilik Tarihi, stanbul.
Erz, Mehmet 1977: Trkiyede Alevlik-Bektlik, stanbul.
-------- 1992: Eski Trk Dini (Gk Tanr nanc) ve Alevilik-Bektailik, Turan
Yazgan (nsz), 3. bask, stanbul Trk Dnyas Aratrmalar Vakf Yayn
lan, c. 91.
Erseven, lhan Cem 1990: Alevilerde Semah, Ankara.
Eyubolu, smet Zeki 1980: Btn Tnleriyle Bektailik (Alevilik), stanbul.
-------- 1987: Gnn Inda Tasavvuf, Tarikatlar, Mezhepler Tarihi, stan
bul.
-------- 1991: Alevi-Bektai Edebiyat, stanbul.
-------- 1995: Gnmzde Alevilik. Sorunlar, lkeleri, Geliimi, stanbul.
Faroqhi, Suraiya 1981: Der Bektaschi-Orden in Anatolien (vom spten fnfzehn
ten Jahrhundert bis 1826), Viyana zel say, Wiener Zeitschrift fr die Kun
de des Morgenlandes.
62

-------- 1995: The Bektashis. A Report on Current Research, Bektachiyya.


tudes sur Vordre mystique des Bektachis et lesgroupes relevant de Hadji Bektach, Alexandre Popovic, Gilles Veinstein (ed.), Istanbul, s. 9-28.
Flal, Ethem Ruhi 1990: Trk iye de Alevilik -Bek taplik, stanbul.
[Fuzuli, Muhammed bin Sleyman] 1988 (ilk basm 16. yzyl): Hadikats-Seda. Saadete Ermilerin Bahesi, Ankara.
Gaborieau, Marc ve Alexandre Popovic, Thierry Zarcone (ed.) 1990: Naqshbandis. Cheminements et situation actuelle dhm ordre mystique musulman,
Institut Franais dEtudes Anatoliennes ed., Istanbul, Paris Actes du Table
Ronde de Svres 2-4 mai 1992, Varia Turcica c. 18.
Gazi. Gecekondulardan Geliyor Halk, stanbul, tarihsiz [1996 civarnda],
Georgieva, Ivanicka (ed.) 1991: Blgarskata Aliani. Sbornik Etnografski Materali, Sofya.
Gitmez, Ali ve Czarina Wilpert 1987: A Micro-Society or an Ethnie Commu
nity? Social Organization and Ethnicity amongst Turkish Migrants in Ber
lin, Immigrant Associations in Europe, John Rex,, Joly Daniele, Czarina
Wilpert (ed.). Aldershot et al., s. 86-125.
Glpmarli, Abdlbaki (ed.) 1958: Menakb- Hac Bekt- Vel. Vilyetnme,
stanbul.
-------- 1979: Tarih Boyunca slam Mezhepleri ve ilik, stanbul.
-------- 1989: Oniki mam, 2. bask, stanbul.
Gkalp, Altan 1980: Ttes rouges et bouches noires. Une confrrie tribale de l ouest
anatolien, Paris Recherches sur la Haute Asie, c. 6.
-------- 1989: Alevisme nomade. Des communauts de statut lidentit communau-taire, Ethnie Groups in the Republic o f Turkey, Peter A. Andrews
(ed.), Rdiger Benninghaus (coop.), Wiesbaden, s. 524-537.
-------- 1990: Religion et traditions populaires en Turquie, Le monothisme.
Mythes et traditions iinde, Andr Akoun (ed.), Paris, Mythes et croyances
du monde entier, . 2, s. 400-413.
Grcnhaug, Reidar 1974: Micro-Macro Relations. Social Organization in Antal
ya, Southern Turkey, 3 c., Doktora tezi, Bergen.
Gronke, Monika 1991 : Auf dem Weg von der geistlichen zur weltlichen Macht.
Schlaglichter zur frhen Safawya, Saeculum 42/2, 164-183.
Gro, Erich 1927: Das Vilyet-Nme des Ha Bektasch. Ein trkisches Derwisc
hevangelium, Leipzig Trkische Bibliothek, Bd. 25.
Gliek, Ali Duran 1994: Der Weg der Aleviten (Bektaschiten). Menschenliebe,
Toleranz, Frieden und Freundschaft, Kln.
Glan, Hasan 1975: Her Tnyle (Topsuz-Tfeksiz Gnller ve lkeler Fatihi
Pir) Hac Bekta Veli ve Alevi-Bektailiin Esaslar, stanbul.
63

Giilvahabolu, Adil 1987: Hac Bekta Veli. Laik-Ulusal Kltr, Ankara.


Gner, Mehmet 1995: Alevilikle Din ve Felsefe, stanbul.
Gnmzde Alevlik ve Bektalik. (Panel 22.2.1992). Ankara 1995, Trkiye Di
yanet Vakfi Yaynlar, c. 177.
Haas, Abdlkadir 1988: Die Bektai. Riten und Mysterien eines islamischen Or
dens, Berlin.
Hac Bekta Veli. Bildiriler, Denemeler. Akoturum, Ankara, 1977, Hacbekta
Turizm Dernei Yaynlar, c. 1.
Hamzehee M. Reza 1990: The Taresan. A Sociological, Historical and ReligioHistorical Study o f a Knrdish Community, Doktora tezi, Augsburg 1989,
Berlin Islamkundliche Untersuchungen, c. 138.
Hasluck, Frederick William 1929: Christianity and Islam under the Sultans 2
c., Margaret M. Hasluck (ed.), Oxford.
-------- 1995 (ilk basm 1929): Anadolu ve Balkanlarda Bektailik, Ycel Dernirel (evrimyaz), stanbul.
lhan, Abo 1989: Ehl-i Beyt Sevgisi, stanbul.
Jacob, Georg 1908: Beitrge zur Kenntnis des Derwisch-Ordens der Bektaschis,
Berlin Trkische Bibliothek, c. 9.
-------- 1909: Die Bektaschijje in ihrem Verhltnis zu verwandten Erscheinungen,
Mnchen Abhandlungen der Kyiiglich-Bayerischen Akademie der Wissensc
haften, phil.-hist. Klasse, c. 24, no. 3.
Jansky, Herbert 1964: Zeitgeschichtliches in the Liedern des Bekta-Dichters
Pir Sultan Abdal, Der Islam 39, 130-142.
Kaleli, Ltfi (ed.) 1990: Kimliini Haykran Alevilik. Aratrma-Derleme, s
tanbul.
-------- 1993: Alevi-Snni nancnda Mevlana-Tunus ve Hac Bekta Gerei.
Aratrma, nceleme, Tartma, stanbul.
-------- 1995a: Alevilik. Binbir iek Mozaii, stanbul.
-------- 1995b: nan Boyutuyla Alevilik Nedir, Ne Deildir? Alevinin Bavuru
Kitab, stanbul.
Kaya, Ayhan 1998: Multicultural Clientalism and Alevi Resurgence in the Turkish Diaspora, Berlin Alevis, New Perspectives on Turkey 18: 23-49.
Kaya, Haydar 1989a: Bekta lmihali. Erknname, Manisa.
-------- 1989b: Mushiblik, stanbul.
-------- 1993: Alevi-Bektai Erkn, Evrdh ve Edebiyat, Manisa.
Kaygusuz, smail 1991: Mushiblik. Aleviliin Toplumsallatrlm Tapm Kurumlarndan, stanbul.
-------- 1995: Alevilik, nan, Kltr, Siyaset Tarihi ve Ululan, c. 1, stanbul.
Kehl-Bodrogi, Krisztina 1988a: Die Kzlba/Aleviten. Untersuchungen ber ei64

ne esoterische Glaubensgemeinschaft in Anatolien, Doktora tezi, Freie Uni


versitt Berlin 1985, Berlin Islamkundliche Untersuchungen, c. 126.
-------- 1988b: Die Tahtac. Vorlufiger Bericht ber eine ethnisch-religise Grup
pe traditioneller Holzarbeiter in Anatolien, Berlin Ethnizitt und Gesellsc
haft Occasional Papers no. 16.
-------- 1989: Das Alevitum in der Trkei. Zur Genese und gegenwrtigen La
ge einer Glaubensgemeinschaft, Ethnie Groups in the Republic of Turkey
iinde, Peter A. Andrews (ed.), Rdiger Berihinghaus (coop.), Wiesbaden,
s. 503-510.
-------- 1992: Vom revolutionren Klassenkampf zum wahren Islam. Transfor
mationsprozesse im Alevitum der Trkei nach 1980, Berlin Sozialanthropo
logische Arbeitspapiere, c. 49.
-------- 1993: Die Wiederfindung des Alevitums in der Trkei. Geschichtsmyt
hos und kollektive Identitt, Orient 34/ 2, 267-282.
Kehl-Bodrogi, Krisztina and Barbara Kellner-Heinkele, Anke Otter-Beaujean
(ed.) 1997: Syncretistic Religions Communities in the Near East. Collected
Papers ofthe International Symposium, Alevism in Turkey and Comparable
Syncretistic Religions Communities in the Near East in the Past and Present, Berlin, 14-17 Nisan 1995, Leiden.
Kieser, Hans Lukas 1993: Les Kurdes alvisface au nationalisme turc kmaliste.
Lalvit du Dersim et son rle dans le premier soulvement kurde contre Mus
tafa Kemal (Kopkiri 1919-1921), Amsterdam Occasional Paper no. 18.
-------- 1994: Lalvisme kurde, Peuples mditerranens (Les Kurdes et les
Etats) 68-69, 57-76.
Kl, Hseyin 1989: Hazret-i Muhammedden ki Emanet, stanbul.
Krknc, Mehmet 1987: Alevilik Nedir?, stanbul.
Kissling, Hans-Joachim 1986: Dissertationes Orientales et Balcanicae Collectae c.
I. Das Derwischtum, Mnchen Beitrge zur Kenntnis Sdosteuropas und
des Nahen Orients, c. 38.
Koca, Turgut (ed.) 1990: Bektai Nefesleri ve airleri. 13. Yzyldan 20. Yzyla
Kadar, stanbul.
Kocada, Burhan 1992: Douda Airetler, Krtler, Aleviler, stanbul.
Kprl, Mehmed Fuad [Kprltizade Mehmed Fuad] 1925: Les origines du
Bektachisme. Essai sur le dveloppement historique de lhtrodoxie mu
sulmane en Asie Mineure, Actes du Congrs International dHistoire des
Religions tenu Paris en Octobre 1923, c. 2. Paris, s. 391-411.
-------- 1929: Influences du chamanisme Turco-Mongol sur les ordres mystiques
musulmans, Istanbul Mmoires de linstitut de Turcologie de lUniversit
de Stambul, Nouvelle Srie c. 1.
65

-------- 1966 (ilk basm 1919): Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Fevziye


Abdullah Tansel (nsz ve evrimyaz), 2. bask, Ankara.
Korkmaz, Esat 1993: Ansiklopedik Alevilik Bektailik Terimleri Szl, stan
bul.
-------- 1995: Hac Bekta Veli. Vilyetname. (Menakb-i Hac Bekta Veli), s
tanbul.
Koay, Hmit Zbeyr 1967: Bektailik ve Hac Bekta Tekkesi, Trk Etnog
rafya Dergisi 10, 19-26.
Kk, Murat 1995: Horasandan zmir Kylarna Cemaat-i Tahtacyan, s
tanbul.
Kuran- Hakim ve z Trke Meali. Ehlibeyt Muhiblerine Kelm- Kadim, Dabbetl-Arz Profesr 1400, Alevi Alimler Heyeti (ed.), Ankara, 1995.
Lainer, mer 1985: Der Konflikt zwischen Sunniten und Aleviten in der Tr
kei, Jahrbuch zur Geschichte und Gesellschaft des Vorderen und Mittleren
Orients 1984. Islam und Politik in der Trkei, Jochen Blaschke, Martin M.
van Bruinessen (ed.), Berlin, s. 233-254.
Luschart, Felix von 1886: Wandervlker Kleinasiens, Zeitschrift f r Ethnolo
gie, 18, 167-171.
Mandel, Ruth 1989: Ethnicity and Identity among Migrant Guestworkers in
West Berlin, Conflict, Migration, and the Expression o f Ethnicity iinde,
Nancie L. Gonzalez, Carolyn S. MacCommon (ed.), Bolder- San Francisco-Londra, s. 60-74.
-------- 1990: Shifting Centres and Emergent Identities. Turkey and Germany
in the Lives of Turkish Gastarbeiter, Muslim Travellers iinde, Dale F.
Eickelman, James Piscatori (ed.), Berkeley-Los Angeles, s. 153-171.
Marcus, Aliza 1996: Should I Shoot You? An Eyewitness Account of an Alevi
Uprising in Gazi, Middle East Report, Nisan-Haziran 1996, 24-26.
Markoff, Irene 1986: The Role of Expressive Culture in the Demystification
of a Secret Sect of Islam. The Case of the Alevis of Turkey, The World o f
Music 28/3, 42-56.
Mehmed Sreyya (eyh Baba) [Mnci Baba] 1995 (ilk basm 1914/15): Tarkat-i Aliyye-i Bektiyye. (Tce Bekta Tarikat), Ahmet Giirta (ed.), 2.
bask, Ankara, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, c. 176.
Melikoff, Irne 1983: Lordre des Bektai aprs 1826, Turcica 15, 155-178.
-------- 1988: Namk Kemalin Bektalii ve Masonluu, Tarih ve Toplum
60, 17-19.
-------- 1992: Sur les traces du soufisme turc. Recherches sur lIslam populaire en
Anatolie, Istanbul Analecta Isisiana, c. 3.
-------- 1995a: De lpope au Mythe. Itinraire turcologique, Istanbul Analecta
Isisiana c. 15.
66

-------- 1995b: Potes Bektashis modernes. Spiritualit et progressisme, Irne


Mlikoff (d.), De lpope au Mythe. Itinraire turcologique iinde, s
tanbul Analecta Isisiana, c. 15, s. 126-133.
-------- 1998: Hadji Bektach, un mythe et ses avatars. Gense et volution du so
ufisme populaire en Turquie, Leiden, Boston, Kln: Brill Islamic History
and Civilizations, Studies and Texts, c. 20.
Metin, smail 1992: Alevilerde Halk Mahkemeleri, c. 1, stanbul.
Mikov, Lubomir 1994: Le Carnaval des Alev. Daprs des sources de la Bulga
rie du Nord-Est, tudes balkaniques2, 130-138.
Mller, Klaus E. 1967: Kulturhistorische Studien zur Genese pseudo-islamischer
Sektengebilde in Vorderasien, Wiesbaden Studien zur Kulturkunde, c. 22.
Naess, Ragnar 1988: Being an Alevi Mslim in South-western Anatolia and in
Norway. The Impact of Migration on a Heterodox Turkish Community,
The New Islamic Presence in Western Europe iinde, Thomas Gerholm, Ingvar G. Lithvan (d.), Londra-New York, s. 174-195.
Norton, John D. 1983: Bektashis in Turkey, Islam in the Modem World iin
de, Denis MacEvin, Ahmet Al-Shahi (d.), New York, s. 73-87.
-------- 1990: Turkish Sufis, Saints and Subversives, Aspects of Religion in Secular Turkey iinde, Malcolm Wagstaff (d.), Durham, s. 4-9.
Noyan, Bedri (ed.) tarihsiz: Seyyid Ali Sultan (Kzldeli Sultan) Vilayetnamesi,
Ankara.
-------- 1985: Bektalik, Alevlik Nedir, Ankara.
Ocak, Ahmet Yaar 1983: Bekta Menktbnmelerinde slm ncesi nan Mo
tifleri, stanbul.
-------- 1989: La Rvolte de Baba Resul ou la formation de Vhtrodoxie musul
mane en Anatolie au X lle sicle, Ankara, Publications de la Socit Turque
dHistoire, Srie VII, no. 99.
-------- 1991: Alevilik ve Bektailik Hakknda Son Yaynlar zerinde (1990)
Genel Bir Bak ve Baz Gerekler I-II, Tarih ve Toplum 16/ 91-92, 2025,51-56.
-------- 1996: Trk Sufliine Baklar. TrkiyeJde Tarihin Saptrlmas Srecin
de, stanbul.
-------- 1998: Osmanl Toplumunda Zndklar ve Mlhidler (15.-17. Yzyllar),
stanbul, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, no: 60.
Odyakmaz, A. Nevzad 1987: Bektalik, Mevlevlik, Masonluk, stanbul.
Otyam, Fikret 1964: H Dost, Ankara, Gide Gide, c. 6.
Oytan, M. Tevfik 1970 (ilk basm 1945-47): Bektaliin pyz. Dibi, Kesi,
Yz ve Astar Nedir?, 2 c., 6. bask, stanbul.
ktem, Niyazi 1995: Laiklik, Din ve Alevilik Yazlar, 2. geniletilmi bask,
stanbul.
67

z, Baki 1990 (ilk basm 1989): Kurtulu Savasnda Alevi-Bektailer, 3. geni


letilmi bask, stanbul.
-------- 1992: OsmanlIda Alevi Ayaklanmalar, stanbul.
-------- 1996a: Alevilie ftiralara Cevaplar, stanbul.
-------- (ed.) 1996b: Hac Bekta Veli. Fevid (Yararl tler), stanbul.
zbay, Hseyin ve Esad Coan (ed.) 1990: [Hac Bekta Veli]. Maklt, yeni
bask, Ankara Kltr Bakanl Yaynlar, c. 1178, Klasik Trk Eserleri Di
zisi c. 10.
zbey, Cemal (ed.) 1963: Alevilik zerine Tartmalar, Ankara.
zkrml, Atilla 1985: Alevlik-Bektalik ve Edebiyat. nceleme-Antoloji, stan
bul.
-------- 1990: Alevlik-Bektalik. Toplumsal Bir Bakaldramn Idelojisi. Aratr ma-nceleme, stanbul.
zmen, smail (ed.) 1995: Alevi-Bektai iirleri Antolojisi, 5 c., Ankara.
ztoprak, Halil 1990 (3. gzden geirilmi bask 1956): Kuran da Hikmet, Ta
rihte Hakikat ve Kuran da Hikmet, nciPde Hakikat, 4. bask, stanbul.
ztiirk, Miirsel 1991: Hac Bekt- Vel ve evresinde Oluan Kltr Deerleri
Bibliografyas, Kltr Bakanl, Ankara.
ztrk, Yaar Nuri 1990: ''Tarihi Boyunca Bektailik, K. Mehmet Kl (ed.),
stanbul.
Pamuku, Ebubekir 1992: Dersim Zaza Ayaklanmasnn Kkenleri, stanbul.
Pehlivan, Battal 1991: Alevi-Bektai Dncesine Gre Allah, stanbul.
-------- 1992: Anadoluda Alevilik, stanbul.
------
1993a: Alevi-Bektai Fkralar. Derleme, stanbul.
-------- 1993b: Aleviler ve Diyanet. Aratrma, Derleme, Rportaj, stanbul.
-------- 1993c: Pir Sultat Abdal, Remzi Takran (resimleyen), stanbul.
Pfluger-Schindlbeck, Ingrid 1989: Achte die lteren, liebe die Jngeren. So
zialisation tiirkisch-alevitischer Kinder im Heimatland und in der Migrati
on, Doktora tezi, Freie Universitt Berlin 1986, Frankfurt/M.
Popovic, Alexandre ve Gilles Veinstein (ed ). 1985: Les ordres mystiques dans FIs
lam. Cheminements et situation actuelle, Paris, Recherches dhistoire des
sciences sociales, c. 13.
-------- (cd.) 1995: Bektachiyya. Etudes sur lordre mystique des Bektachis et les
groupes relevant de Hadji Bektach, Istanbul.
Ramsaur, Ernest 1942: The Bektashi Dervishes and tlie Young Turks, The
Moslem World 32, 7-14.
Rensselaer Trowbridge, Stephen van 1921: The Alevis, The Moslem World
11/3,253-266.
Roemer, Hans Robert 1989: Persien au f dem Weg in die Neuzeit. Iranische Gesc
hichte von 1350-1750, Beyrut-Stuttgart, Beiruter Texte und Studien, c. 40.
68

Roux, Jean-Paul 1970: Les traditions des nomades de la Turquie mridionale.


Contribution ltude des reprsentations religieuses des socits turques d ap
rs les enqutes effectues chez les Yrk et les Tahtac par J. -P. Roux et K. zbayn, Paris Bibliothque archologique et historique de linstitut Franais
dArchologie dIstanbul, c. 24.
Sad, Ozan [1992 civarnda]: Hac Bekta Klavuzu, Trkiye Cumhuriyeti
Kltr Bakanl Kltr ve Tabiat Varlklarn Koruma Genel Mdrl
ve Nevehir Valilii yay., Ankara.
ahhiiseyinolu, Haan Nedim 1991: Malatya Balyan Aireti, Malatya.
ahin, Teoman 1995: Alevilere Sylenen Yalanlar. Bektailik Soruturmas, c. 1,
Ankara.
apolyo, Enver Behnan 1964: Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi, stanbul.
arda, Rt 1985: Her Yn le Hac Bekt- Vel ve En Yeni Eseri erh-i
Besmele, zmir.
Sayg, Hakk (ed.) 1996a: Otman Baba ve Velayetnamesi, stanbul.
-------- (ed.) 1996b: eyh Sa Buyruu ve Rumeli Babaan (Bektai) Erknlar,
stanbul.
Seluk, lhan ve Gencay ayian, eay Kalkan 1991: Trkiyede Alevilik ve Bek
tailik, stanbul.
ener, Cemal 1991 (ilk basm 1989): Alevilik Olay. Toplumsal Bir Bakaldr
ym Ksa Tarihesi, 12. bask, 2. geniletilmi bask, stanbul.
-------- 1991a: Alevi Trenleri. Abdal Musa, Veli Baba Sultan, Hamza Baba,
Hac Bekta Veli, Abidin zgiinay (ek makale), stanbul.
Sertolu, Murat tarihsiz: ICerbel, stanbul.
-------- 1966: Evliyalar Evliyas Hnkr Hac Bekta-i Vel, 2 c., stanbul.
Seyirci, Musa 1992: Abdal Musa Sultan, stanbul.
Sezgin, Abdiilkadir 1990: Hac Bekta Vel ve Bektalik, Ankara, Kltr Bakan
l Yaynlar, c. 1180, Genlik ve Halk Kitaplar, c. 48.
Shankland, David 1993a (ms.): Alevi and Snni in Rural Anatolia. Diverse
Paths of Change, Doktora tezi, Cambridge.
-------- 1993b: Alevi and Snni in Rral Anatolia. Diverse Paths of Change,
Culture and Economy. Changes in Turkish Villages iinde, Paul Stirling
(ed.), Huntingdon, s. 46-64.
imek, Mehmet 1991: Htdr Abdal Sultan Oca. Dou Anadoluda Sosyal ve
Kltrel Ynleriyle rnek Bir Kymz, stanbul.
-------- 1995: Dede Korkut ve Ahmed Yeseviden Gnmze Uzanan nl Alevi
Ozanlar, stanbul.
Szengil, Tark Mmtaz 1991: Tarih Boyunca Alevilik, stanbul.
Smer, Ali 1990 (ilk basm 1970): Hac Bekta Vel. Anadoluda Trk ncs,
3. bask, Ankara.
69

Sleyman Dede tarihsiz [1990 civarnda]: mam Ali Mevld. Tam ve Hakiki
mam Ali Mevld-i erif, Ankara.
Sunar, Cavit 1975: Melmlik ve Bektalik, Ankara niversitesi lhiyat Fakl
tesi Yaynlan, c. 125.
Tam ve Hakiki mam Cafer-i Sadk Buyruu, Ehl-i Beyt Bir Heyet (ed.),
stanbul, 1989.
Tanrkulu, Rait tarihsiz: Cemde Makamlar ve 12 Hizmet Bilgisi, [slam Dini ve
12 Hizmetler Makam Cem Kltr Bilgisi], Ankara.
-------- tarihsiz2: Patma Anamzn Fazileti ve Kimlii, Ankara.
-------- tarihsiz3: Nur}u Hakkn Tecelliyat Ahmet Yesevi, Hac Bekta Veli ve
Haydard Sultan3da Grlr, Ankara.
-------- , 1994: Hz. Ali}ye Kar Gelenler AUah}a Kar Gelenlerdir, Ankara.
Tadelen, Abdullah (ed.) 1986: Hac Bekta Vel Anma Treni 16-18 Austos
1984, Ankara.
Temren, Belkis 1994: Bektaliin Eitsel ve Kltrel Boyutu, Ankara, Kltr
Bakanl Yaynlan, c. 1678.
Trix, Frances 1993: Spiritual Discourse. Learning with an Islamic Master,
Doktora tezi, University of Michigan, Philadelphia.
-------- 1995: The Ashur Lament of Baba Rexheb and the Albanian Bektashi
Community in America, Bektachiyya. Etudes sur Vordre mystique des Bektachis et les groupes relevant de Hadji Bektach iinde, Alexandre Popovic,
Gilles Veinstein (d.), Istanbul, s. 413-425.
Tschudi, Rudolf 1914: Das Vilyetnme des Hdschim Sultan. Eine trkische
Heiligenlegende, Berlin, Trkische Bibliothek, c. 17.
Tuttum Aynay Tzme Ali Grnd Gzme. Tabanc Aratrmaclar Gzyle
Alevilik, lhan Cem Erseven (ev.), stanbul, 1997.
Trk Kltr ve Hac Bekta Veli, Kadri Erdoan (nsz), Ankara, 1988, Trk
Kltr ve Hac Bekta Veli Vakfi Yaynlan, c. 1.
Trkdoan, Orhan 1995: Alevi-Bektai Kimlii. Sosyo-Antropolojik Aratrma,
stanbul.
Trkmani, Rutbeddin 1948: Alevilik. Douu, Yayl ve Hususiyetleri, Ankara.
Turul, Mustafa Nazmi 1979: Alevi nanlar ve Hsniyenin yks, stanbul.
Uurlu, Ahmet 1991: Alevilikte Cem ve Mushiblik, stanbul.
Uluay, mer 1992: Glbang. Alevilikte Dua, Adana.
-------- (ed.) 1993a: Alevilik Budur. Aratrma-nceleme, Adana.
-------- 1993b: Alevilikte Toplu badet. Cem Erkn. Aratrma-nceleme, Adana.
Ulusoy, Cellettin A. 1986 (ilk basm 1980): Hnkr Hac Bekta Vel ve AlevBekta Tolu, 2. bask, Hacbekta.
Vaeth, Gerhard 1993: Zur Diskussion um das Alevitum, Zeitschrift f r Trkeistudien 6/ 2, 211-222.
70

Yergin, Nur 1991 (ilk basm 1981): Din ve Muhalif Olmak. Bir Halk Dini Ola
rak Alevlik, Trkiye Gnl 17, 11-21.
VorhofF, Karin 1995: Zwischen Glaube, Nation und neuer Gemeinschaft. Alevitische Identitt in der Trkei der Gegenwart, Berlin Islamkundliche Unter
suchungen, c. 184.
-------- 1998: Lets Reclaim our History and Culture! Imagining Alevi Com
munity in Contemporary Turkey, Die Welt des Islams iinde, 38/2, 222252.
White, George E. 1913: The Alevi Turks of Asia Minor, Contemporary Revi
ew 104, 690-698.
-------- 1919: Saint Worship in Turkey, The Moslem W orld9/1, 8-18.
White, P. 1995: Ethnie Differentiation Among the Kurds. Kurmanci, Kzlba
and Zaza, Journal o f Arabic, Islamic and Middle Eastern Studies 2/2,
67-90.
Wulzinger, Karl 1913: Drei Bektaschi-Klster Phrygiens, Doktora tezi, Hum
boldt-Universitt Berlin, Beitrge zur Bauwissenschaft, c. 21.
Xemgin, E. 1995: Aleviliin Kkenindeki Mazda nanc ve Zerdt retisi, s
tanbul.
Yaz, Sleyman 1994: Alevi Aydnlan. Alevi Dedeleri, stanbul.
Yalman, Nur 1969: Islamic Reform and the Mystic Tradition in Eastern Tur
key, Archives Europeennes de Sociologie 10/1, 41-60.
Yaman, Ali 1998: Alevilik-Bektailik Bibliyografyas, Mannheim Alevi Bektai
Kltr Enstits Yaynlar, c. 1.
Yaman, Mehmet 1984: Karaca Ahmet Sultan Hazretleri, stanbul.
-------- 1993: Alevlik. nan, Edeb, Erkn, stanbul.
Yetien, Rza 1986: Tahtac Airetleri. Adet, Gelenek ve Grenekleri, zmir.
Yldrm, Hdr 1996: Mslmanlk-Alevilik. nsan Haklar ve Gelenekler, s
tanbul.
Ylmaz, Abdurrahman 1948: Tahtaclarda Gelenekler, Ankara, Cumhuriyet Halk
Partisi Halkevleri Yaynlan Mill Kltr Aratrmalar, c. 10.
[Yrkn], Yusuf Ziya 1928: Anadolu Alevileri ve Tahtaclar, stanbul Darl
fnunu lahiyat Fakltesi Mecmuas 2/8, 109-150.
-------- 1929-1931: Tahtaclar, stanbul Darlfnunu lahiyat Fakltesi Mec
muas 3/12, 61-80; 3/13, 55-88; 4/14, 73-80; 4/15, 66-80; 4/17, 7280; 5/20, 57-80.
-------- 1931: Tahtaclar. Din ve Sihri Hayat. Ayine Hazrlk, stanbul Darl
fnunu lahiyat Fakltesi Mecmuas 5/19, 66-88.
Yksel, Miifid 1995 (yaknda baslacak): Ana Hatlaryla Alevilik-Bektailik, s
tanbul.
71

Yrr, Ahmet 1989: Miralama in the Liturgy of the Alevi of Turkey. Structu
ral and Gnostic Analysis, Doktora tezi, University of Michigan.
Yrkolu, Rza [smail Nihat Akseymen] 1990: Okunacak En Byk Kitap n
sandr. Tarihte ve Gnmzde Alevilik, stanbul.
-------- (ed.) 1991: Ali zsoy Dede. Grleri ve iirleri, Ali Yldrm (coop.),
stanbul.
-------- (ed.) 1993: Deirmenin Bendine. A rif Sa3la Mzik, Alevilik ve Siyaset
zerine Sohbet, stanbul.
Yrkolu, Rza ve Mercan Kkl (ed.) 1992: Posttan Dosta. Ali Haydar Celasun Dede. Konumalar, stanbul.
Zarcone, Thierry 1993: Mystiques, philosophes et Francs-Macons en Islam. Rza
Tevfk, penseur ottoman (1868-1949), du soufisme la confrrie, Paris, Bib
liothque de linstitut Franais dtudes Anatoliennes dIstanbul, c. 38.
Zelyut, Rza 1990: z Kaynaklarna Gre Alevilik, stanbul.
-------- 1993: Aleviler Ne Yapmal? ehirlerdeki Alevilerin Sormlar-zmleri,
stanbul.
-------- 1996: Siyaset ve Din. Muaviye3den Erbakan3a, stanbul.

72

ALEV-BEKTA LAHYATININ
GNMZ TRKYESNDEK LEV
FARUK BLC

Trkiyede yaanmakta olan okseslilik, yeni kimlik araylar, sivil top


lumlama ve genel olarak demokratikleme balamnda Alevilik de yeni do
um sanclar iinde bulunuyor. Bu sanclar hzl sosyal deiim olgusu iin
de ekonomik, etnik ve siyasal kaynakl olabilir. Ancak bana gre Aleviliin
en nemli sorunu kimlik ve meruiyet sorunudur ve bu kimlii belirleyen
temel e, Alevi cemaatlerinin teolojik olarak bulunduklarna inandklar
konumlardr.
Tarihinin hibir devrinde gnmzdeki kadar teolojik malzeme retme
yen Alevilik kendi kendine ve zellikle, biraz da ge kalm bir hesaplama
iine girerek, kendini bakalarna (Siinnilere demek herhalde konuyu ok
basite indirgemek olur) anlatmak iin ok youn bir aba gstermeye ba
lamtr.
Bu alma daha ok Alevi modern yazn retimine ve bu arada stanbul
ve orumda yaptm bir ankete dayanarak, Alevi teolojisinin bu yzyl son
larnda hem kendi iinde hem de Trk toplumunun dier kesimleri nezdinde ne gibi ilevleri yklenmek istediini irdeleyecektir.
Bu teolojinin incelenmesini iki eksen zerinde oturtmak mmkndr.
Birincisi Alevi teolojisinin bu cemaat iinde ahsiyet belirleme rol, kincisi
ounluu temsil eden resmi Snni evrelerin Alevilie ynelik yeni yakla
mlar.

Yol Bir, Srek Binbirdir


Trkiyedeki Alevilerin teolojik ve mistik eitlilii ve oluturduklar ge
ni dini yelpaze ifadesini bu szde bulur. Bu anlamda her yre ve grup ken
dine has bir yol takip ettiini belirleyebiliyorsa da, genel olarak Trkiyede
73

Alevi teolojisinin ne olduunu veya ne olmadm anlatmak isteyen ya


zar ve grup temsilcilerinden hareketle, yaamakta olan Alevilii birbirinden
kesin izgilerle ayrlmayan drt ana gruba indirgeme olana vardr.
Bunlardan birincisi ve zerinde daha az duracamz grup, ada Trki
yenin sanayileme, ehirleme ve genel olarak modernleme srecinde olu
an, materyalist olarak adlandrabileceimiz koldur.
kinci akm geni bir yelpazeye sahip olmakla beraber, daha ok slam
tasavvufunun heterodoks kesinde kendini bulan bir akmdr.
iincs ise daha geleneki ve teolojik bakmdan kendini slam dininin
bir paras, hatta Alevilii gerek slam kabul eden ve kendini Caferi mezhe
binde tanmlayan bir koldur.
Bu gruba ek olarak da drdnc ve yeni saylabilecek bir akmdan
bahsedilebilir; o da ii renkli diye adlandrdmz Aleviliktir.

Bir zgrlk Teolojisi Olarak Alevilik


Alevilii bir halk hareketi ve ezilmilerin yannda yer alan bir ideoloji
olarak tanmlayan ve bu anlamda onu snf mcadelesinin bir unsuru yapan
birinci kol, Gney Amerikada 70 ve 80li yllarda grlen zgrlk Te
olojisi akmna referansla, bir bakma Marksist Alevi teolojisi reten bir ei
lim olarak grlebilir. zellikle 1980 askeri darbesinden ve daha da nemlisi
Sovyetler Birliinin knden sonra, faaliyet ve retimlerini -daha nce
eitli sol parti ve sendikalarda yer alp, sonra Alevi hareketine katlan aydn
larn da yardm ile- artran bu hareket Pir Sultan Abdal nder edinmitir.
Krt sorununu da kucaklayan bu teoloji, Engelsin Almanyada Kyl Sava
nda belirledii, her ada dinsel savalar ayn anda yrmekte olan snf
savalarnn yansmasndan baka bir ey deildir tezine uygun bir Alevilik
teolojisi sergilemektedir. Bu bakmdan, Trkiyede 70.000 yesi olduunu
syleyen Pir Sultan Abdal Kltr dernekleri,1 Pir Sultan Abdal dergisi ve
aylk Kervan dergisi2 etrafnda younlaan gruplar ile Almanyada kurulan
Kiirdistan Aleviler Birlii ve onun yayn organ olan Zlfikar dergisi ken
dilerini bu teolojinin ierisinde grmektedirler. Siyasi bakmdan ve zellikle
Krt milliyetilii konusunda aralarnda nemli kuram farklar olmakla bera

74

Bu derneklerin, 15i stanbulda olmak zere, Trkiye apnda 40 ubesi var (Pir
Sultan Abdal Dernekleri Genel Merkezi Ynetim Kurulu yesi Hikmet Yldrmla
Temmuz I9 9 6 da yapamz sylei kayd).
Avhk olan bu derginin Kasm 1996da 63. says kt.

ber, bu gruplarn birletii ortak nokta bu teolojinin bir sentez, bir mozaik
oluudur. Bu anlamda Alevilii slam olarak nitelendirmek yanl bir tahlil
dir. Hatta Alevilik kendi bana da bir din deil, eidi dinlerin etkisi altnda
kalm bir yaam biimidir.
Trkiyedeki Alevilerin bu yaam, hibir slam lkesine benzemez. Ne
Arapa, ne ran iasna, ne Libyaya, ne Msra benzer. Anadolu Alevilii
ok farkl bir yapya sahip: Oradan geen btn kltrlerden etkilenerek,
Alevilik haline gelebilmitir. Bu dinler arasnda Zerdtlk, Hristiyanlk,
Mslmanlk saylabilir. Ancak hibiri ile bir btnlk tekil etmez. Ezenle
ezilenler arasndaki kavgada her zaman ezilenden yana tavr alm bir hare
kettir... Alevilik tamamen slam dininin iinde de deildir, tamamen dnda
da deildir.3
Bu sylemin bir benzerini Krdistan Aleviler Birliinin Programnda
buluyoruz:
Alevilik, Ortadou, Mezopotamya ve Anadoluda yaayan halklar arasnda
slamiyetin geliimi srecinde olumu ve yaygnlam bir dini inantr.
En fazla da gebe ve yar-gebe yoksul Krt ve Trkmen halklar ara
snda yaylmtr. slamiyetin egemen sac yorum ve evrimlemesi demek
olan Snnilik, egemen feodal snflarn ve devletlerin tercihi olurken, Ale
vilik bu egemen snf ve devletle karlar taban tabana zt olan ve ona kar
savaan ezilen haklarn dini inanc olmutur. Aslnda sz konusu olan sosyal
bir snfsal mcadeledir. Ama bu mcadele dini bir form iinde gerekle
mi, farkl dinler ve inanlar sava olarak ekillenip srdrlmtr. Ege
men slam olan Snnilikle feodalleen, merkezi devlet ve imparatorluklar
kuran egemen snflara kar Alevilik bir isyan, bir direni, bir kurtulu bay
ra olmutur.4
Ancak en kat sentezci sylemde bile slam dininin eitliki, devrimci
ve insan n plana karan ynlerini benimseyen bu teolojik ailenin tdmel
ideolojisi, Aleviliin temel kavramlarna daha toplumsal anlamlar yklemek,
bireysellikle mcadele etmek, slamclarn savunduu ideal ehir rnei
ne kar, her eyin paylald, maln ortak olduu bir Rza ehir5 kurmak
olarak grnmektedir.

3
4
5

H. Yldrm kavd.
Zlfikcr, say 9/Kasm 1995, s. 21.
smail Kaygusuz, Aleviliin topyas : Rza Kentinde Can Cana Mal Mala
Katmak, Kervan, No 55/Aralk 1995, s. 8-9

75.

Bu yelpazede Tanr insann kendisi veya onun bir paras, bir tecellidir.
Bu Alevilikte Kbe Mekkede deil, insann kendisindedir. Bunun iin de
Alevilik bir sr deildir.6
Kuran onlar iin fazla bir ey ifade etmiyor. eitli ibadet ekilleri ieren,
1400 yl nce oluturulmu bir kitap bugn hareket noktas olamaz. Onlara
gre Kuran sonradan mer, Osman ve genel olarak Muaviye taraftarlarnn
organize ettii bir metindir. Ehlibeytten bir ksm insanlar katleden insanla
rn, o aile hakknda iyi eyler yazmas mmkn deildir.' Snni Mslman
larla aralarndaki fark ak bir ekilde belirlemek iin bu alcma bal bir dede
yle sylyor:
Biz
Cem eyleriz,
Semah yrrz,
Saz alarz,
Trk, deyi, nefes syleriz,
Dem ieriz.
On ki mam yas,
Muharrem orucu,
Hzr orucu tutarz.
Yl kurban,
Adak kurban,
Musahip kurban,
Dkn kurban keseriz.
Biz kad bilmeyiz,
Sorma sofi bize mezhebimizi,
Biz mezhep bilmeyiz
Yolumuz vardr deriz.8

Heterodoks/Mistik slam Alevilii


Bu sentezci kavramdan hareketle, belki snrlar henz tam olarak olu
mam ve slam tasavvuf ve heterodoksluunu kendine ilke edinmi ikinci
bir akmdan sz edilebilir. Daha ok Hac Bekta Veli dernekleri ve dergh
lar, Semah Vakf ve Nefes dergisi etrafnda toplanan bu grubun temel tezi

6
7
8

76

Ali Haydar Ceiasun, Alevilik Bir Sr Deildir, (basn yeri yok), Ceylan Ofset, 1995.
H. Yldrm kayd.
A. H. Celasu, age., s. 19.

Aleviliin dinsel balanma ve Tanrya ynelme konusuna kii temelinde


bakmaktr. Onlara gre gizli bir hazine olan Tanr bilinmeyi sevdii iin
lem varolmutur. Yani sevgi, varoluun kkeni ve nedenidir. Baka bir din
ortamnda domu, o kltr ve inan ortamnda serpilmi bir kii bir Miislmandan daha kt veya Tanrya daha uzak olmak zorunda deildir.
Bu anlamda Gandi Timurlengden daha mmin, Aziz Francesco Yezidden
daha Mslman saylr. Bu akma gre dinler arasnda hiyerarik hibir
fark olmad gibi kiinin deeri de ortodoks Islami retide olduu gibi
takvas ile deil, tad akla llr.9

Heterodoks Mezhep Yaklamlar


Kendini tamamen slam dini iinde gren ve onun paras sayan, sanrm
daha ok Trk Alevi cemaatlerinin sempati duyduu bir nc grup da
Cem Vakf ve Cem dergisi etrafnda toplanmaktadr.
Diyanet leri Bakanl iinde Alevilerin temsil edilmesini istemek ve
devletten cemevleri kurmak konusunda parasal destek vaatleri almakla dik
katleri zerine eken bu grup, ayn zamanda resmi slam iin de zel bir
sorun tekil ediyor. nk bu grup Alevilii mam Cafer-i Sadk izleyen
bir mezhep olarak kabul etmekte; baz inan ve ibadetlerde, zellikle de dini
kaynaklarn (Kuran ve hadisin) yorumlanmasnda Snnilikle aralarnda temel
farklar olduunu sylemektedir.
Her eyden nce Tanr inanc konusunda dier Mslman mezhepler
den ayrlmayan bu akma gre, Kurann u andaki ekli bir mucize deildir.
Tam ve katksz Kuran ortada yoktur; zellikle Kurandan Ali ve ehlibeyt
ile ilgili ayetler karlmtr; ortadaki metin Halife Osmann mmetin b
lnmesine mani olmak iin dier nshalarn imha ediliinden sonra resmen
kabul ettii bir nshadr. Alevi aydnlar, zellikle Suytnin, Alman oryan
talist Nldekenin, Schwallylu ve Dierlin, Subh el-Salhin Kuran tarihi ile
ilgili almalarna dayanarak11 asrlardr sregelen teolojik-tarihi tartmalar
yeniden canlandrmaktadr. Kurandaki 400den fazla ayet Ali ile ilgiliydi,
fakat bunlar Osman Kurannda yer almamtr kans bu lml diyebile
Reha amurolu, Gniimiiz Aleviliinin Sorunlar (2. bask), stanbul, Ant
Yaynlar, 1994, s. 22-34.
10 Theodor Nldeke ve F. Schwally, Geschichte des Qprans I-III, 1860-1926.
11 zellikle Arapa kaynaklarda bu konu ile ilgili hadis ve mnakaalar yanstan
almalar iin bkz: Turan Dursun, Kuranm Orijinalleri Yakld in imdi Yok,
Din Bu, I, stanbul, Kaynak Yaynlar, 1990, s. 78-89.

77

ceimiz kesimde olduu gibi genel olarak btn Alevilerde hkimdir. Bylece slam bozma ile sulanan ilk halife ve onlarn takipisi olan Snnilere
ciddi bir phe ile baklmaktadr.12
Klasik teoloji anlamnda fkh ve kelam 11 sorgulayan bu akmn bir nevi
Alevi fikh teorisi de vardr. Buna gre birey ve toplum hayatnn her y
nnn iman-akl-yaam birlikteliiyle dzenlenmi hkmlere dayanmas ve
kyasa ynelmeden bamsz iradeye dayal rey ile hareket edilmesi gerekir.
Dolaysyla bu teolojide insana ait sorunlar, eriatn tersine, dnya ile ilgilidir
ve onunla ilgili hkmler hayattan doar. Baka bir deyile slam dnyasnn
asrlar nce kapatm olduu itihat kaps, burada tamamen aktr. Onlara
gre resmi din sylemindeki fkh, ilahi meneli, zaman, corafya ve toplum
sal zellikler tanmayan bir dayatmalar sistemidir.13

ii Renkli Yeni Bir Alevilik


Alevileri ehilletirmek, doru yola getirmek, yalnz Trkiyedeki res
mi slami evreleri ilgilendirmiyor. ran slam Cumhuriyetinin de bu konu
da ciddi abalar iinde olduu gzleniyor. zellikle Trk Aleviler arasnda
parasz bolca kitap datm yaplrken, Alevilerden randa yetitirilip tekrar
Trkiyeye imam olarak gnderilen kiilerin olduu da biliniyor. orumda
Ehl-i Beyt Camii, stanbulda Zeynebiye Camii bu kurululardan bazlar
dr. Ondrt M asum4 ve Aure dergileri belirli Alevilerin yayn organlardr.
Yalnz On ki mam ve ran iiliinin takipisi olduklarn syleyen bu grup
genel olarak Bektailik ve Alevilii tamamen ayrp, birincisini iddetli bir e
kilde reddederek kinciyi On ki mam iasna balamaktadr. Bu anlamda
slam eriatnn kurallarnn Aleviler tarafndan da aynen uygulanmas gerek
tiini, en kat eriatlar gibi slam dininin hayatn her alanna mdahale
etmesi gerektiini, din emir ve yasaklarnn yer ve zamana gre deimez
kurallar ierdiini vurgulamaktadr.15 Elbette bu anlamda Trkiyede gzle
nen dier Alevi teolojileri ile hibir ilgisi olmayan bu dnce sistemi, olu
turulmak istenen, ya da olmas gereken16 bir Alevilii izah eder.

12 Bu konularda ayrnt iin bkz. Baki z, Alevilie ftiralara Cevaplar, stanbul, Can
Yaynlar, 1996, s. 102-105.
13 Abidin zgnay, Alevi Fkh, Cem, No: 52/Eyll 1995, s. 4-5.
1 4 Bu kk bror orumda Teoman ahinin sorumluluunda kyor.
15 Teoman ahin, Alevilere Sylenen Talanlar, Bektailik Soruturmas, Ankara,
Armaan yaynevi, 1995, s. 20.
16 age., s. 13.

78

Onlar da, Snniler gibi, Alevileri cehalede sulamakta, Arap dnya


snda kan On ki mamn fikirlerinin Anadoluya ok clz ve deiik
bir ekilde yansm olduunu, okuma-yazma orannn ok dk olduu
bir devirde insanlarn biraz bilge olan kiileri kutsallatrdklarn, ancak
bu kiilerin de slam d fikirleri yaydklarn ileri srmektedirler. Bunlara
gre, Aleviler slamiyeti Osmanl ve daha sonra Cumhuriyet Snnilerinin
yardm ile renmiler, dolaysyla On ki mam kaynaklar hibir zaman
Anadoluya yaylamam ve bylece Aleviler de kendi asllarndan kopmu
lardr. Bu aamada bu ii renkli diyebileceimiz Aleviliin fikirlerini
u ekilde zetlemek mmkndr: Alevilik On ki mam yoludur; btn
Aleviler onlara benzemekle ykmldr; Bektailik, Osmanllarn On ki
mam yolunun yaylmasn nlemek, Anadoluyu denetim altnda tutmak
iin kurdurduu ve gelitirdii bir derghtr; Alevilik ve Bektailik birbirine
zt iki akmdr; Alevileri yzyllardan beri ekonomik ve fikri ynden sm
ren dedelik kurumu yok olmaldr; cem ayininin slamla hibir ilgisi yok
tur, bu sadece bir elencedir; cemevlerinden, Hac Bekta toplantlarndan
ve Bektailikten mutlaka uzak durulmas gerekir: Aleviliin temeli Kuran,
On ki mam kaynaklar ve namazdr; bu Aleviler kendileri hesabna tehli
keli grdkleri iin, Aleviliin Diyanet leri Bakanlna balanmasna ya
da bir Alevi kurultaynn toplanmasna tamamen kardrlar; yine onlar iin
Trk-slam sentezi bir faizmdir; her Alevi cemaatinin Diyanetten bam
sz olarak bir ehlibeyt camii olmaldr. Hac Bekta Veliyi bir Snni alimi
ve mutasavvf olarak gren, hatta Trkiyeye de bir gz krpma ile Snnileri de karde grdklerini iddia eden bu Alevi akm,17 Snnilerin ok na
diren ifade ettikleri bu dnceleri dorudan ran iiliinin azndan, hem
de bir anlamda Osmanl ve Cumhuriyet Ttirkiyesi ile bir hesaplama iinde
gayet ak bir ekilde ifade etmektedir. Daha da emin olmak iin bu ak
mn tavsiye ettii Alevilerin kitaplar listesine bakldnda,18 bu listede
yer alan 52 kitabn tamamna yaknnn ya On ki mam, ya da ran slam
devriminin ideologlarna ait ve Trkeye tercme edilmi eserler olduu
grlr. zellikle ounu ran slam Cumhuriyetinin bastrp parasz da
tt ve Murtaza Mutaharri, Ali eriati, Tabatabainin kaleminden km
kitaplar bunlarn banda geliyor. Bu arada Trkiyenin yetitirdii nemli

17 Btn bu fikirlerin zetlendii yer iin bkz., Ondrt Masum, yl 4, say 44/Tem m uzAustos 1995.
18 Bu liste iin bkz. Teoman ahin, age., s. 187-188.

79 .

ii alim, Abdlbaki Glpnarlnn Kuran Meali, Halife Aliye atfedilen


Nahcl-Belaga, Hazret-i Ali, Oniki m am , zz7z& adl kitaplar da listede
yer alyor. Humeyninin eserlerinin olmamas sanrm Alevi cemaatini fazla
rktmemek iindir. Ayrca devaml olarak, ii yerine Alevi szcnn
kullanlmas da sanrm ayn nedene dayanyor.

Alevilik Teolojisinin Temel Amazlar


Uygulamada -bu son ii eilim hari- hemen btn Aleviler cemevlerine
gidiyor, semah yapyor, musahip tutuyor ve genel olarak dier dinsel gerek
leri yerine getiriyorsa da, teorik anlamda grld gibi bir btnlk olu
turmaktan uzak bir mozaiktirler. Bu onlarn hem gcn, hem de zayfln
simgeliyor. Daha ok ifahi ve geleneksel bir kltre dayal inan-ibadet zin
ciri, okuma-yazma orannn artmas ve medyann gelimesi srecinde nemli
amazlarla kar karya kalabilir. Bu konuda bir Alevi aydnnn dncesi de
ayn dorultudadr:
Aleviler bir paradoksla kar karyadrlar. Ya sistematik bir teoloji koyacaklar
ortaya ve kendilerini yazl iletiimin gerekleriyle tanmlayacaklar, ya da gele
neklerinin dinsel-metafizik boyutlarndan geri ekilerek bir etno-politik ala
na skmaya balayacaklar... En ok karlatmz sorunlardan birisi udur:
Dedeler kylerde bize biz bunlara cevap veremiyoruz, ne yapmak lazm?
diyorlar. Biz teolojik yap kurma sorunu ile kar karyayz.19
Salt teolojik yaklamlarda, uzun yllarn ezikliini amak iin Alevilik he
nz kendini savunma safhasnda bulunuyor. Bunun iin yazl modern mal
zeme ounlukla Alevi kaynaklar, Aleviliin sorunlar, Alevilik-Bektailik nedir?, Alevilie iftiralara cevaplar gibi meruiyet arama abalarn
ieriyor. Ancak belirli tanmlamalar, belirli kaynaklar zerinde ittifaktan uzak
bir grnm var. Hac Bektan, Yunus Emrenin Aleviliinde meruiyet
aramak teolojik anlamda yeni bir ey getirmiyor.
Kald ki Tanr inanc, Kurann toplanmas, iindeki ayetler, Alinin ha
lifelii gibi, klasik fkh ve kelam konularnda yeniden mnakaalara girmek
konusunda yeterli altyapnn olmad aktr. O halde iki temel amazdan
sz etmek mmkndr:
1Bir taraftan Alevi kaynaklar ok dank ve ok ynldr, te taraftan
Alevi cemaatleri ok bal ve ok boyutlu bir grnm sergiliyor. Daha ok

19 Reha amurolu ile Temmuz 1996da yaptmz sylei (band kayd).

80

Bektai geleneinden gelen yazl kaynaklar, szl kltrn hkim olduu


Alevileri bir anlamda tatmin etmemektedir.
2Aleviler genel olarak temel slam bilimlerini (Kuran, hadis, fkh, ke
lam) okuyabilecek, aklayabilecek bilgi birikimini elde etmediler. Snniler
gibi medrese veya dini okullardan gemediler. Buna karlk Alevi halk hzl
bir okullama iine girdi ve Snni kesime oranla (en azndan kzlarn okula
gnderilmesinde bir mahzur grlmedii iin) ok daha fazla yazl kltrle
i ie olmaya balad son on yllarda, bu retiyi yazya dkme ihtiyac du
yuldu. Bu vesileyle de doal olarak herkes kendi Aleviliini, rasdad birok
yeni etkiyi de katarak aklamaya balad. Bunun iin de vakflarda, cemevlerinde, derneklerde ve Alevi Temsilciler Meclisinde Alevi retisinin verile
bilecei okullar da gndeme geldi.
Bilindii gibi, 1982 Anayasasnn (24. Madde) Din Kltr ad altn
da -tatbikatta din eitimi olan- din retimini mecburi hale getirii aslnda
var olan yalnz Snni deil Hanefi mezhep hkimiyetini daha da glendir
di. Tekdzeliin ve teksesliliin hkim olduu bu anayasada elbette ak bir
ekilde hibir gruba atfta bulunulmuyor. Ancak ondan doan uygulama ve
zellikle kullanlan ders kitaplar Ttirk-Stinni sentezinin arpc rnekleridir.
1982den sonra ortaokul ve liselerde okutulmaya balanan Din Kltr ve
Ahlak Bilgisi adl ders kitaplar zerinde yaptmz bir almada20 sadece
bir yerde (Lise 2)21 Ehl-i Beyfe yer verildiini gzlemledik. O da Trk hal
knn peygamber ailesini ok sevdiini, o aileden gelen kiilerin adlarnn
ok sk kullanldn (Fatma, Haan, Hseyin), Alinin Allahn Aslan
olduunun herkes tarafndan kabul edildiini ifade ettikten sonra, Alevilere
ynelik bir tehdit savurmaktan da geri kalmyor: Aliye ar sevgi, Hristi
yanlarn say ilahlatrd gibi bir arla gtrebilir.
Bu anlamda Alevilerin kendi retilerini devlet eitim kurumlarnda de
vam ettirmeleri imdilik imknsz grnd gibi, genel olarak da Alevi
ler bu konuda devlete gvensizlik iinde bulunuyorlar. Hatta denilebilir ki
1982den sonra balatlan uygulama (buna cami yapm ve imam tayinini
de ilave edebiliriz) birok yerde hesap edilenin tersine tepkilere yol aarak,
ilahiyat fakltesi kl din dersi retmenlerinin srarla klasik-resmi slam

20 Faruk Bilici, Islam, Modernit et ducation religieuse en Turquie, Modernisation


autoritaire en Turquie et en Iran, Paris, L Harmattan, s. 41-60.
2 1 Sleyman Hayri Bolay, Dm Kltr ve Ahlak Bilgisi, Lise II, Istanbul, Milli Eitim
Basmevi, 1987, s. 62-63.

81

retmeleri, Alevi ocuklarm kimlik arayna yneltti ve onlar daha ok


Alevilikle ilgili yazl retimi aramaya tevik etti. Baz yerlerde de bu durum
daha sert srtmelere neden olduu iin, son zamanlarda devletin bu ko
nuda daha dikkatli davrand gzlemlenebiliyor.

Ortodoks slam ve Aleviler


Kuiran kurslarnda, 1949da kurulmu olan imam hatip okullarnda, daha
sonra alan yksek slam enstitlerinde ve ilahiyat fakltelerinde ise Alevilik
ten zaten bahsedilmiyor. Hatta yalnz Snnilie ynelik programlarn oku
tulmakta olduunu sylemek abartl olmaz. Bu durum, aslnda Cumhuriyet
devrinde laikliin elikisini ifade ediyor. Devlet koymu olduu dini miiesseseleri tamamen Snni ekole, hatta Hanefi mezhebine gre dzenlemitir.
Moderniteyi tektiplik olarak alglayan Cumhuriyet idareci ve aydn, ilahiyat
sahasnda da bu yolu izlemitir. Hukuk ve muamelata ynelik dini hkmleri
siyasi hayatn dnda tutmak isterken, inan ve ibadet konularnda tekses
lilii yelemitir. Bylece, yukardan emrederek toplumu modernletirme
misyonunu yklenen sivil* askeri ve niversite brokrasisinin yannda aslnda
zerinde az durulan bir din brokrasisi de yeermi ve gelimitir. u anda
100.000e yakn din grevlisi, 400.000 civarnda imam-hatip lisesi, ilahiyat
fakltesi retmen, renci ve mezunu, medya gruplar, vakf, dernek ve hol
dingleri ile, siyasi parti, tarikat ve dier dini akmlarn iinde veya paralelinde
ok nemli bask gruplar meydana getiren ortodoks dini evreler, bir bak
ma kendilerinin uzun zaman ikyet ettikleri tekseslilii din konusunda imdi
kendileri dayatr grnyorlar. Dolaysyla byle bir ortamda Alevilerin kendi
seslerini, hem de teoloji temelinde duyurabilmeleri zor grnyor.
eyhlislam Ebussuud Efendi22 ve genel olarak Osmanl ulemas gzn
de zndk, Rafzi, kfir olarak nitelendirilen, ok zaman katline hk
2 2 Erturul Dzda, eyhlislam Ebussuud Efendi Fetvalar Inda 16. Asr Trk
Hayat, stanbul, Enderun Kitabevi, 1983. Ebussuudun Kzlbalarla ilgili vermi
olduu fetvalar aslnda ayr bir yaznn konusunu tekil edebilirler. Ancak burada
unu sylemek gerekir: Her devirde fetvalar kaynak olarak kullanlan ve Mehmed
Birgiv gibi daha geleneki ve kat ulema karsnda daha geni grnl olan bu
eyhlislam, Kzlbalar hakknda her ynleriyle kfirlerdir, age., fetva: 479; bu
taife... [her bir mezhepten] bir miktar er ve fesad alp bir kfir ve sapklk mezhebi
meydana getirmilerdir, age.; Peygamberin arkadalanndan Muaviyeye lanet eden
kiiye ne lzm olur? sorusuna iddetli ceza ve hapis lazmdr, age., fetva: 488, gibi
silinmez izler brakan fetvalar vermitir.

82

medilen Aleviler (Kzlbalar), Cumhuriyet devrinde yine bu Snni ulema ve


aydnlarca ayn ekilde hor grlmtr. slamc aydnlarn ba tac ettikleri
Eref Edip (Fergan) (1882-1971), ok partili devreye gei aamasnda bile
Aleviler iin yle diyor:
Anadolunun en cahil, en uydurmacalara inanan topluluu bu biarelerdir.
Akla, irfana hatta insana yakmayacak inanlar bu bedbahtlan hayvan sevi
yesine indirmitir.23
Trkiyedeki milli birlikten bahseden ayn yazar soruyor:
[Snnilerle Aleviler arasndaki] birlii salamak iin bizi onlarn derecesine
indirmek deil, onlar bizim derecemize ykseltmek daha akll bir i olmaz
m?24
Yine Trkiyede nemli izler brakm olan Hseyin Hilmi Ik, Alevileri
slam dman Rafizi25 olarak nitelerken, bu cemaati adeta bir boy hedefi
olarak gstermektedir. Ayn kii, mum snd, akraba ii zina (inceste)
gibi iftiralarla, Alevileri mritlerine kar ktlemitir.
Bu anlamda Trkiyede resmi slam temsil eden Diyanet leri Ba
kanl aslnda Alevi ve Bektai ilahiyatn artk dorudan reddedemiyor. En
azndan devlet ideolojisini temsil ettii ve birlik-beraberlik grevini yk
lendii iin byle bir yne gitmesi mmkn deildir. Ne de olsa kendisini
denetleyen bir meclis olduu gibi medyann da imeklerini her an zerine
ekebilir. O bakmdan, dorudan Kuran ve ayetlerden hareketle, Aleviliin
slama ters dtn, o inanc savunanlarn slam dnda olduunu be
yan etme yerine duruma gre u tavrdan birini alarak onu ehilletirme
gayreti iindedir: Bazen Alevilii Allah, kitap, resul, millet, devlet, vatan,
bayrak birlii iinde bir altkltr,26 bir folklor olarak grmekte, bylece
onun teolojik anlamda sz sahibi olmasn engellemek istemektedir;. Alevi
lik Diyanet leri Bakanl iinde temsil edilsin diyenlere kar da, Alevilii
bir tarikat veya mezhep olarak grmeyi yelemekte, bylece Diyanetin ta
rikat ve mezhepler st yapsn ileriye srerek Aleviliin orada herhangi bir
2 3 Bkz. Baki z, age., s. 44-47.
2 4 age., s. 45.
2 5 H. Hilmi Ik, slam3m p Dmanlar, stanbul, Ik Kitabevi, 1970, s. 47. H. Hilmi
Ikn Alevi3ye Nasihat (stanbul, 1970, 64 s.) adl kitabn henz gremedim.
2 6 S. Hayri Bolay, Gnmzde Alevilik ve Bektailik, Trkiye Diyanet Vakfi, Ankara,
1995, s. 3..

83

ekilde temsil edilmesinin nne geebilmektedir; ya da Aleviliin ateistler,


materyalistler, Marksistler, Hristiyanlar veya Yahudiler tarafndan kullanl
dm ileriye srerek kendince Alevilerin iyisini ktsnden ayrma gibi bir
hakemliin iine girmektedir. Ancak genel olarak Aleviler bu kurulua iti
bar etmedikleri gibi, Diyanetin, bu konulan tartmak iin tarihinde ilk kez
1992de at diyalog ortam, geni Alevi kesimlerden grd sert tepkiler
yznden herhangi bir sonuca ulaamad.
Alevilik sorunu, dnce ile ilgili dier sorunlarda olduu gibi, modern
bir lkenin okseslilik ve genel olarak vatandalk haklar erevesinde, da
yatmalar dlayan bir zmde yatyor. Bir grubun dier bir gruba dog
malarla hkmetmeye ynelik ak veya kapal basklar artk Trkiyede bir
ekilde karlk alabiliyor.
Bir slamc yazarn dedii gibi milli devletin tekil ve boucu dnya
sndan, farkllklara sayg duyulan oulcu bir dnyaya adm atld27 bir
ortam iinde Alevilik de yeniden bir kimlik aray iine girmitir. Ancak yi
ne ayn slamc yazara gre, byle bir kimlii bulmann tek yolu saf ilahi
alana dnmektir. Eer gerekten devlet sarslyorsa, topluluklar derin bir
bolua ve kaosa dmemek iin slamn saf ruhuna, Kuran ve Stinnete
dneceklerdir.
Trkiyede en yumuak olarak bilinen bir slamcnn sorunu bu ekilde
ortaya koymas, aslnda bir zm yolu getirmekten uzaktr. Tersine tekillik
ve tekellik tehlikesi sz konusudur. Hatta bu yaklam, malum sorulan yeni
den gndeme getirerek, iinden klmaz yeni tartma ortamlar yaratabilir.
nk Alevilerin imdiye kadar ve zellikle gnmzde sorgulamaya ta
bi tuttuklar konular da unlardr ve sanrm temel sorun da buradan kaynak
lanyor: Hangi slam? Hangi Kuran? Hangi snnet? Saf ilahi alann snrla
r nereye kadar gider? Btn bunlar kim tayin edecek? Hristiyanlktaki gibi
bir papalk kurumu olmadna gre (Halife hibir zaman byle bir grev
yklenmemitir) insanlarn slam iindeki dncelerinde hakl veya hak
sz olduklarna kim karar verecek? Alevilerle resmi ortodoks slam arasn
da aslnda siyasal ztlamann slamn kendisinden mi yoksa Mslmanlarn
dini yorumlamasndan m kaynakland sorusunda elbette bizi ilgilendiren
bu sorunun ikinci kkdr. Yani teoloji anlamnda Aleviler, Kurandan Jbaz
ayetler karlmtr, baz ayetler de eklenmitir; Kuranda zahiri olarak geen

2 7 Ali Bula, zlenim, Mays 1993.

84

birok ayetin aslnda Batni anlamda anlalmas gerekir diyorlarsa; Alevilik


teki ibadet ekilleri Snnilerin kabul ettii ibadet ekillerine uymasa bile on
lar da kendilerini Mslman olarak kabul ediyorsa -ki byk ounluuyla
byledir- ve mr bitince bir Mslman gibi cenazesinin kaldrlmasn ve
Mslman mezarlnda defnedilmesini istiyorsa, o halde onlara siz Msl
man deilsiniz, ya da siz cahilsiniz, dada kaldnz, size kimse retmedi kim
diyebilir? Namaz aslnda niyaz, duadr, kadn-erkek ayrl slamda yoktur
inanc da yaygn ise, bu inantan onlar kim vazgeirecek?
Halifelik konusunda Alinin hakknn yenmi olduuna inanlyorsa, bu
na karlk olarak, siz yle inanyorsanz yledir demek yerine, Peygam
berin arkadalar (sahabe) yanlmaz, onlar hata ilemez gibi Hristiyanlkta
ki papa yanlmaz fikrine benzeyen bir ekilde, dogmaya dogma ile cevap
verilirse doruyu kim tayin edecek?
Bana gre Alevi ilahiyatnn Trkiyedeki en nemli ilevi, btn bu so
rular sorabilmesi, en tartlmaz gibi grnen konulan tartmaya aabilme
si, hibir slam lkesinde olmayan bir ortam hazrlamasdr.

85

POLTK ALEVLK LE
POLTK SNNLK:
BENZERLKLER VE ZITLIKLAR
RUEN AKIR

Bu yazda, Trkiyedeki Alevi ve Snni politik faaliyetlerinin karlat


rlmasna katkda bulunmak amacyla birtakm gzlem ve deerlendirmeler
aktarlacak. Bunlarn esas olarak Snni slamc hareketler zerine alan bir
gazetecinin yorumlan olduu akldan uzak tutulmamal. Bununla birlik
te 1995 ylnda Milliyet gazetesi iin yaplan 12 gnlk Alevi Hareketi
balkl yaz dizisinin almalar srasnda bu karlatrma iin bol miktar
da malzeme topladm da belirtmeliyim. Yine okuyucuyu bilgilendirmek
amacyla, Snni kkenli olduumu, ancak ocukluk ve ilk genlik yllarmn
stanbulun Alevi arlkl bir mahallesiyle, yine Alevi arlkl bir sol siyasi
hareket iinde getiini eklemek isterim.
Alevi ve Snni politik faaliyetlerinin karlatrlmas epey zor ve provokatif bir konudur, nk her iki tarafn aktrleri de byle bir karlatrmadan
rahatszlk duyarlar, bunu istemezler. rnein kendilerini slamn hma
nist yz olarak niteleyen Aleviler, kendilerini, yine ayn slamn saldr
gan yz olarak niteledikleri Snni slamclarla eit grmezler. nk Ale
vi hareketinin aktrleri kendilerini ilerici, Snni slamclarysa gerici olarak
kabul ederler.
Belki burada bir parantez ap, Aleviler arasndaki her trden teolojik,
kltrel, ksacas kimliksel araylarn varln kabul etmekle birlikte, son yl
larda Trkiyede yaanan Alevi hareketliliini esas olarak dinsel temelli poli
tik bir hareketlilik olarak grdm belirtmem gerekiyor.
Benzer ekilde Snni slamclar da kendilerini Alevilerle eit grmezler.
Alevilii slam d, sapkn ve sapk bir akm sayacak kadar ileri giderler.
86

Birok toplumsal olguda olduu gibi burada da bu iki taraf birbirlerini


etkilemekte, birbirlerinin neler yaptn takip etmekte, ksacas birbirlerine
baml bulunmaktadr. Alevi politik hareketinin 1980lerde Snni slamc
ln ykseliine tepki olarak doup gelitii ok aktr. Nitekim Alevilerin
politik gndeminin bir numaral srasnda lkedeki laiklii koruyup gelitir
mek, bu amala da Snni fimdemantalizme kar mcadele etmek yer al
maktadr. Kukusuz bu, byk lde Alevi nfusunun Siinnilere gre epey
az olmasndan kaynaklanmaktadr.
Snni slamclar iin Alevilie kar mcadelenin bir numaral gndem
maddesi olduunu sylemek zordur. Ancak Alevi-Siinni gerginliinin, hem
nfuslarn i ie olmas hem de tarihsel gelimeler nedeniyle en yksek oldu
u ve Dou Anadolu blgelerinin, 1980lerde balayan Snni slamcln
ykseliinin en net gzlendii blgeler olmas epey anlamldr. Snni slam
clarn, Snni vatandalarn Alevi antipatisini el altndan ve gizli gizli oka
dklar ve bu sayede buralar birer kale haline getirdikleri bilinmektedir.
Snni slamcl normalden daha gl gsteren Aleviler, kendilerinin
aznlkta olma durumlarnn altn izmekte, bylelikle daha fazla destek ka
zanmay ummaktalar. Ayn ekilde Alevi hareketinin gcn kmseyen
Snni slamclar, bylece kendi ounluk statlerini koruduklarn dn
mektedirler. Dier bir deyile Alevi-Stinni gerilimi, dinsel vb motifler tasa
da, herhangi bir aznlk-ounluk gerilimi ile ayn nitelie sahiptir.

Snni slamclarn Stratejisi


Snni slamclarn Alevilii nasl grdkleri sorusuna ok basit bir cevap
verilebilir: Genellikle grmezden gelirler. Alevilii dikkate alsalar bile Ale
vi hareketliliinin gerek dinamiklerini ihmal ederler. Bu ihmalin en veciz
ifadesi, stanbul Byiikehir Belediye Bakan Recep Tayyip Erdoann da
pek sevdii Alevilik Hz. Aliyi sevmekse ben de Aleviyim cmlesidir. Bu
cmlenin, ilk bakta, bilgisizlikten kaynakland dniilebilinir, ancak var
d nokta Alevi kimliinin inkrdr. Nitekim Aleviler de, kendilerini Hz. Ali
ballna indirgeyen bu tr szleri inanlarna ynelik bir hakaret olarak
alglarlar.
Snni slamclarn Alevi kimliini grmezlikten gelen ve inkr eden po
litikas Alevileri Siinniletirme politikalaryla bir arada yrr. Snni slamc
larn temel gayreti, slam tek bir yoruma (Snnilie) indirgemek ve kendi
lerini Mslman gren Alevileri de buraya (gndelik hayatta camiye) ar
maktr. Bu nedenle 12 Eyll askeri rejiminin Alevi kylerine cami amasyla
87

talanan Alevileri sindirme ve Snniletirme politikalar, Snni slamclarn


geni desteini almtr.
ran Devriminin ardndan Trkiyede de glenen politik slamcln
radikal yorumlar, Tahran merkezli mezheplerin yaknlatrlmas strateji
sine paralel olarak Alevilerin Caferiletirilmesi politikasn, bir nevi rann ta
eronu olarak stlenmilerdir. Caferiliin Snnilie en yakn ii akm olmas
nedeniyle radikal olmayan baz Snni slamclar da Alevilerin Caferilemesini
tevik etmilerdir. orumu pilot blge setii anlalan bu politika, btn
gayretlere ramen pek baarl olamamtr.

Benzerlikler
Ztlklarn yansra Alevi ve Snni slamc hareketlerin benzerlikleri de
vardr. rnein daha nce deindiimiz gibi Alevi hareketi Snni slamcl
a bir tepki ve onun bir nevi taklidi olarak domutur. 1970li yllarda Ale
viler her trden dernekte, sendikalarda ve profesyonel meslek rgtlerinde
faaliyet gsterirken, Snni slamclar bu tr kitle rgtlerinden ziyade elitist
vakflar etrafnda rgtleniyordu. Bugn Alevilerin, neredeyse tarihlerinde
ilk defa vakflar kurduklar, bunlar araclyla eitim, salk, haberleme gibi
alanlarda cemaat faaliyetleri yrttkleri; Snni slamclarn da birok alanda
derneklemelere gittikleri ve profesyonel meslek rgtlerinde daha etkili bir
ekilde varlk gsterdikleri gzleniyor.
Bir zamanlar Birlik Partisiyle tek bir cemaate bal particilii denemi
olan Aleviler bugn de Siinnilerin kendi partileri var, neden bizim de ol
masn? eklinde tartyorlar. Nitekim bu tartmalarn sonucunda, Domakratik Bar Hareketi bir Alevi partisi olarak kurulmu durumda. Bu partinin
kurucular, kaplarnn Snnilere de ak olduunu sylyor, tpk RP yne
ticilerinin kaplarnn Alevilere de ak olduunu sylemesi gibi.
Bu iki kart hareketin bir dier benzer noktas, ikisinin de nonolitik
grnmekle birlikte bir dizi grup, eilim, evre ve ahsn aritmetik toplam
olmaktan teye gidememeleridir. Btn bu farkl fraksiyonlar birbirleriyle
de kyasya mcadele etmektedirler. Bu iki akmn da iinde sistem kart
unsurlar bulunmaktadr, ancak ikisinin de devrimci ya da radikallerin ege
menliinde olduunu dnmyorum. Dier bir deyile her iki hareket de
sistem kart deildir.
Nitekim her iki hareket de arlkla orta snf tarafndan ynlendirilmekte
(mhendis, doktor, avukat ve dier serbest meslek sahipleri) ve geni lde
iadamlarndan destek grmektedir. Bununla birlikte her iki hareket de esas

glerini geni kitle rgtlenmesinden (zellikle bykehirlerdeki yoksul


lar, kadnlar, genler) almaktadr. Dolaysyla her iki hareket de kendi ile
rindeki eliki ve atma potansiyellerini gizlemek ve dizginleyebilmek iin
tekine kar mcadeleyi kzgnlatrmak ve hep yle tutmak zorundadr.
Alevi hareketinin gelenei sol siyasettir. u anki Alevi liderleri, hareket
iindeki ar solcular tasfiye edip Alevileri merkez sola yeniden yerletirmek
istemektedirler; bu arada ilerinden bazlarnn merkez sala pazarlk ettii
de unutulmamaldr. Snni slamclk da sa gelenek iinde yer alr. Refahyol
hkmetiyle birlikte yaanan srete, sistemin geleneksel merkezinin btn
direnilerine ramen RPnin adm adm merkeze yanat ve yerletii gr
lyor. Bu anlamda Siinnilerin Alevilerden erken davrand sylenebilir.

Yeniden Doan Mslmanlar


Her iki hareketin bir baka ortak zellii, buralardaki iktidar ekimeleri
nin esas olarak hareketlerin geleneksel liderlikleriyle bunlara sonradan dahil
olanlar arasnda cereyan etmesidir. Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi
ve en son Refah Partisi deneyimleriyle Snni slamcln liderliinin ge
leneksel ulemadan ve tarikat eyhlerinden esas olarak sektiler eitim alm
profesyonel politikaclara geme sreci tamamland. Artk geleneksel politi
kaclarla yeni ve gen slamclar arasnda bir iktidar mcadelesine yeni yeni
tank olunuyor.
Benzer bir durum Aleviler iin de geerli. Zaten 1970lerde Marksist so
lun etkisiyle byk lde itibar kaybeden dedelik miiessesesi daha kendini
toparlayamadan birtakm Alevi aydnlar hareketin liderliine talip oldu.
Bunlarn byk ksmn Aleviliini 1980lerin ortalarndan itibaren kefeden
eski solcu militanlar oluturuyor. Yani 1970lerde militanlar nemliydi, din
geri plandayd. Bugn ise din nemli, ancak ayn militanlar etkinliklerini ko
ruyor, ya da korumaya alyor.
in ilginci yakn bir zamana kadar halkn geleneksel slami yaantsn
hor gren radikal Snni slamclarn da 1990larla birlikte bu sradan din
darl kefettikleri, daha nemlisi bir zamanlar burun kvrdklar yasal ze
minlerde slamclk yapmaya yneldikleri gzleniyor. Ve bu eski militanlar,
tpk Alevi benzerleri gibi, mtevaz bir hayatla yetinmiyor hep daha fazla
iktidarn peinde kouyor.
Her iki hareketin en byk benzerliklerinden biri de erkek egemen yap
lar olmas. Snni slamclar, retide kadnlara nasl haklar tandklarn tar
tmaktan kanyor, buna karlk onlar toplumsallatrdklarn sylyor ve
89

bununla vnyorlar. Alevi slamclar ise retide kadnlara ne derece geni


haklar tanndn bkp usanmadan anlatp duruyorlar, ancak onlar da Alevi
kadnn toplumsal, ekonomik, kltrel ve politik hayatta neden bu kadar pa
sif olduunu asla deinmiyorlar. rnein ortalktaki Alevi aydnlarn bir
tanesi bile kadn deil.

Sonu
Alevilik ve Snnilik hasnane, hatta uzlamaz elikileri olan hareketler
olarak grlr. Ama bu, sz konusu her iki hareketin birbirlerini glendir
dikleri olgusunu gz ard ettiremez. Her iki hareketin de siyasi ynlerinin
belirleyici olmadklarn akldan karmamakta yarar var. Baka bir deyile, bu
makalede olduu gibi siyasi ynler kolaylkla dini ynlerin nne geebil
mektedir; ama yine de Aleviler ve Siinniler arasndaki dini canlanmay sadece
siyasetle aklamaya almak bir hata olacaktr.

90

ALMANCI KMLNN
ALEV KMLNE DNTRLMES
HELGA RITTERSBERGER-TILI

Bu alma, aslnda, bir Trk kasabasndaki, Almanyadan lkelerine


dnm insanlardan oluan bir topluluu inceleyen ve 1988 ylnda yr
tlm olan bir aratrmann rndr. Bu almann esas odak noktas,
birok baka amacn yannda, bir gmen kimliinin oluumunun analiz
edilmesidir. Aradan birok yl gemesine ramen, lkelerine kesin dn ya
pan toplulukla balantmz devam etmitir. Son olarak da, 1996 Maysnda
aratrma alan yeniden ziyaret edilmitir.
ncelenen topluluk, iki lte gre tanmlanabilir: lk olarak, bu toplu
luun btn yeleri Almanyaya g etmi, orada yaam, alm ve Al
manyadan geri dnm gmenlerdir ve kincisi, bu topluluun ounluu
Alevidir (yzde 70i, ya da grme yaplan 186 kiiden 131i).
Toplam olarak 14 yan zerinde olan 184 kiiye anket uygulanm (87
erkek ve 97 kadn) ve bu ankete kout olarak, kasabada kalnan 4 aylk bir
sre boyunca 14 derinlemesine grme yaplmtr. Ayrca sk sk tekrarla
nan ziyaretler, resmi grevlilerle, politikaclarla ve kasaba sakinleriyle yaplan
ok sayda sohbet ve dnler, cenazeler, snnet dnleri, dini amal top
lantlar ve kadnlarn kabul gnlerinde yaplan ok sayda gzlem, zerinde
alma yaplan kasabadaki Almanclarn durumu hakknda baka nemli
igrler kazanmamz salad. Bu kasaba, Karadeniz Blgesinde, Ana
dolu Blgesi snrnda yer almakta ve darya byk oranda g vermekte
dir. Bu blgenin zelliklerinden biri de, Alevi-Snni kark bir nfusa sahip
olmasdr. Alevi nfusun, ekonomik adan daha kt durumda olduklar
91

iin, g srecine (hem krsal, hem de uluslararas dzeyde) daha fazla katl
dklar varsaylabilir.1
Asl aratrmann yrtld sralarda, bu kasabada yaklak 29.000 kii
yayordu. 1990l yllarda kasaba nfusu 35.000e eriti. Kasaba, esas olarak
ile nfusunun (102 ky de dahil olmak zere) ynetim ve eitim merkezi
ilevini grmektedir. Tarm ve hayvanclk balca geim kaynaklardr.

lkeye Dnte Kimlik Oluumu


Uluslararas bir g ve Trk iileri ile ailelerinin Almanyadaki hayat,
bir gmen kimliinin2 olumasna yol amtr. Bu kimlik, bir yandan
Almanyadaki Trkler, dier yandan da Almanc, Alamanc ya da Almanyal
olarak etiketlenen Trkiye ye geri dnm Trkler iin geerlidir. lkele
rine geri dnm insanlardan oluan bu topluluun ilgin yn, Almana
olmalarnn yan sra, geri dn yapan kiilerin ounluunun da Alevilerden olumasdr. almamz gstermitir ki, Almanc kimlii, byk oranda
kltrel kirlenme ynlerini de kapsayan bir teki olma boyutu iermek
tedir. Kltrel adan kirlemi Trkler olarak grlme olgusunun yerine,
geri dn yapan kiiler tarafndan, zamanla bir Alevi kimlii konulmutur.
Bir Alevi kimliinin bu ekilde formle edilmesine dnmeden nce, ze
rinde alma yaplan kasabadaki geri dn yapm kiilerin ve Almana kim
liklerinin en azndan ksa bir zetini vermek gerekli grnmektedir. Almanc
kimliinin Alevi kimlii halinde yeniden formle edilmesi, ancak bu ynlerin
belirtilmesi ve Trkiyenin yakn zamandaki tarihsel balamna yerletirilme
si yoluyla anlalabilir.
Trkiyeye dnm kiiler hakkndaki aratrmalarda genellikle Alman
yadaki gmenlerin durumunun analiziyle balant kurulur ya da genel ola
rak g mekanizmalarnn analizine arlk verilir. Geri dnm kiiler iize1

92

Bkz. K. Kehl-Bodrogi, Die Kzlba-Alevi. Untersuchung ber eine esoterische


Glaubensgemeinschaft, Berlin, 1988; R. Zelyut, Aleviler Ne Yapmal? ehirlerdeki
Alevilerin Sorunlan-'zmleri, stanbul, 1993, s. 225; D. Shankland, Alevi and
Sunni in Rural Turkey, Diverse Paths of Change, doktora tezi, Darvin College,
Cambridge (1993), s. 14-19.
R. Mandel ve C. Wilpert, Migration zwischen der Trkei und Deutschland:
Ethnizit(t und kulturelle Zwischenwelten, R. Hettlage (haz.), Annali di Sociologia.
Soziologisches Jahrbuch. Migrationsprobleme in Deutschland und Italien. Zwischen
offenen R(umen und neuen Grenzen, 1 0/I-II, Italienisch/Deutsche Gesellschaft fr
Soziologie, s. 467-486.

rinde yaplan almalarn pek ou, konunun ekonomik ynleriyle ilgilen


mektedir. Hi phesiz, Almanyaya g emek g olarak tanmlanabilir ve
geri dn de bu g hareketlerinin bir paras olarak dnlebilir. ki lke
arasndaki ekonomik uurum, Almanyada ucuz igcne duyulan gereksi
nim ve Trkiyedeki isizlik, bu 30 yldan fazla sren g tarihinin ardndaki
ana etmenler olarak grlebilir.
Trk nfusun Almanyada yerleik, kendine zg bir hayat kurmas ve
Almanyadaki yabanc nfusa ynelik belli politikalarla (ie almn durdu
rulmas ve ailelerin birletirilmesi gibi) desteklenen, gelien bir toplumsal
ilikiler ayla birlikte, g sreci bir olgunlama aamasna girdi. Bu arada
gmenlerle Trkiyede kalanlar arasnda kurulan toplumsal iliki a ve ile
tiim a, hem g hem de geri dn srelerini destekleyen bamsz bir
deikenin ortaya kmasna neden oldu. Bu iliki alar, bilginin yannda
psikolojik ve maddi destek de salyordu ve bylece karara varma srelerin
deki riskleri ve masraflar azaltyordu.
Her iki taraftaki politikaclar ve bilim adamlar, yalnzca i ve para de
il, ayn zamanda kalknma, ilerleme, modernlik ve bunun yannda toplu
mun btn dzeylerinde demokratikleme sz veriyorlard. Gmenler,
bu geliimin tayclar olarak grlyordu. Fakat, gmenler gitgide kalc
gmen nitelii kazandlar ve lkelerine geri dn bir mit olarak devam
etse de, fiilen dnen kii says azald. 1960lar ve 1970lerde, esas olarak ya
banclarn Almanyaya sosyokltrel entegrasyonu konusundaki bir tartma
egemenken, 1980ler ve 1990larda tartma, geri dnn tevik edilmesi
ve ok-kltrllk zerinde younlat.'1
ok-kiiltrllk konusundaki tartmalar her zaman yabanclk ya da
teki olma temasn ve bir kimliin (tek-deerlikli ya da ok-deerlikli bir biimde) formle edilmesini ierir.4 Etnisite gibi kolektif toplumsal
3

M. Brumlik ve C. Leggewie, Konturen der Einwanderungsgesellschaft: Nationale


Identitt, Muitikulturalismus und Civil Society, K. J. Bade (haz.), Deutsche im
Ausland - Fremde in Deutschland. Migration in Geschichte und Gegenwart, C. H.
Beck Verlag, Mnih, 1992, s. 430-442; A. Gutmann (haz.), Mulde ulturalism.
Examining the Politics of Recognitiun, Princeton Universitv Press, 1994; H. E.
Krat-Ahlers (haz.), Die multikulturelle Gesellschaft. Der Weg zur Gleichstellung?,
Verlag fr Interkulturelle Kommunikation, Frankfurt, 1992.
E. Dorfmiiller-Karpusa, Bikulturalitt-Belastung oder Privileg?, H. E. KrjatAhlers (haz.), Die multikidturelle Gesellschaft. Der Weg zur Gleichstellung?,
Verlag fr Interkulturelle Kommunikation, Frankfurt, 1992; M. Hettlage-Varjas,

93

kimlikler bu balamda ok farkl biimlerde etkili olur. nsanlar, kendi


lerini ortak bir tarihi kader arka plannda etnik adan trde topluluklar
olarak grr ve kimliklerini tanmlama ve/veya koruma eilimi zellikle,
farkl etnik gruplarn birbiriyle bulutuu snr durumlarnda ortaya
kar.5 Etnik topluluklarn oluumu, bir etnik grubun yesi olarak dardan
yaplan bir tanmlamann yan sra, bir birliktelik duygusuna ve kendini
tanmlamaya da dayanr.6 Geri dn, bu balamda ilgin bir rnek ola
rak grlebilir; nk, gurbetten dnen gmen kimliklerinin, etnik grup
kimlikleriyle karlatrlp karlatrlamayaca ynnde bir soruyu ortaya
karmaktadr.
Uluslararas g, yukarda da belirtildii gibi, gmen kimliklerinin orta
ya kmasna yol amtr. Bu kltrel snr izgileri, bazen kendinin bilin
cinde olan kimliklerin ve dayanmalarn olumasna neden olur.7 Fakat, bu
izgiler ounlukla sorunlu blgelere dnr. Gmen, referans sistemleri
ve kendini tanmlama dzeyleri yaad dnyayla yaamad dnya arasnda
mekik dokuyan bir kii haline gelir. Zincirleme g sreleri, Almanyada
etnik topluluklarn olumasn pekitirmitir ve bu almann gsterdii gi
bi, geri dnteki yerleimlfe ilgili olarak da benzer srelere rastlanabilir.
Yurtdnda yaam olmak, yurda dn yapan kiilerin, dndkleri zaman,
Simmelin kulland anlamda8 yabanc statsne girmelerine neden ol
maktadr.

6
7

94

Bikulturalitt- Privileg oder Belastung?, H. E. Krat-Ahlers (haz.), Die


multikulturelle Gesellschaft. Der Weg zur Gleichstellung?, Verlag fr Interkulturelle
Kommunikation, Frankfurt, 1992.
F. Barth; Enduring and Emerging Issues in the Analysis of Ethnicity, H.
Vermeulen ve C. Govers (haz.), HetSpinhuis Publishers, The Anthropology of
Ethnicity, Amsterdam, 1994.
F. Heckmann, Ethnische Minderheiten, Volk und Nation, Enke, Stuttgart, 1992.
E. Pankoke, Wanderer Zwischen Zwei Welten. Ausl(nderarbeit im Soziokulturellen
Feld, Archiv f r Wissenschaft und Praxis! (1988), s. 126-145; M. Weber,
Economy and Society, G. Roth ve C. Wittich (haz.), Ethnie Groups, University of
California Press, Berkeley, 1978, s. 385-398.
Simmele gre, yabanc olmak, zgl bir etkileim biiminden baka bir ey deildir.
G. Simmel, The Stranger, K. H. Wolff(haz.), The Sociology of Georg Sim m elNew
York, 1950, s. 402: Her insan ilikisinde yer alan yaknln ve uzakln birlii,
yabanc fenomeninde yle dzenlenmitir. En ksa biimde zetlersek, yabancyla
olan ilikide, uzaklk, yaknda olan kiinin uzak olmas ve yabanclk, uzak olan kiinin
aslnda yaknda olmas anlamna gelmektedir.

Bu aratrmann yapld kasaba balam, byle bir analizin yaplabilmesi


iin uygun bir temel salyordu; nk, bu ortam, gurbetten dnenlerin bir
metropolde olduu gibi anonim ilikiler iinde gzden kaybolmalarna frsat
vermez. Geri dn yapm kiiler, kirlenme ve/veya kskanlk ele
ri ieren Almanc olarak damgalanmay yayorlard. Bu durum, ounlukla
olumsuz olarak tanmlanmaktadr; nk, geri dn yapm olan kimse iki
kltr arasnda kalm, kkeni olmayan ve yabanclam, srekli bir kimlik
aray iinde olan birisi olarak grlmektedir.
Almanc, ayrca, gerek ya da asl Trkten ayrlma ltlerini de
iermektedir. Bu adan, yalnzca uluslararas g olgusu deil, Trkiyeye
zg etnisite deneyimleri de nem tamaktadr. Etnisite kuramlarnda, te
mel farkllklar belirtme eilimi grlr. Burada, ortak bir gemi ya da pay
lalan bir tarih ve aidiyet duygusu nem tamaktadr. Bu balamda Alman
clarn, Kiirtler, Trkler ya da Aleviler gibi bir etnik kimlik iddias yoktur.9
Gle birlikte, etnik ilikilere benzeyen, atfetme ve snflandrma sreleri
ortaya kmtr. Bununla birlikte, gmenlerin topluma mensubiyeti, istis
nasz kabul edilen veya kesin bir ekilde tanmlanan bir ey deildir; bu in
sanlarn kltrel dnyalar, ift tarafl bir ynelimle, ayrca kaygan ve esnek
snrlarla olumu bir bilinle tanmlanmaktadr.
Ele aldmz rnekte, Almanc kimlii, Alevilik gibi kesin izgili bir et
nik birlikle rtmektedir. lk almamz srasnda, Alevi kimlii ak olarak
ifade edilmemitir. Almanc kimliinin daha ok rtk bir yan anlam olsa
da, geri dn yapm kiilerin birou kendilerine atfedilen bu kimlii kabul
edip, kendilerini iki kltr arasnda kalm olarak gryorlard. Paylalan
g deneyimi, ortak ky kkenleri (esas olarak, zerinde alma yaplan k
k kasabaya yakn olan lci ky) ve Alevi olmalar, alma yaplan kasabada
toplumsal anlamda olduu gibi meknsal olarak da birbirinden ayrlm top
luluklarn oluumunu desteklemitir.
Bu meknsal ve toplumsal ayrma, gnmz Trkiyesinde byyen et
nik kutuplama ve Alevi bilincinin canlanmas balamnda ele alnmal ve
yalnzca ulusal dzeyde deil, yerel dzeyde de benzer gelimeleri ortaya
karabilecek bir potansiyel olarak grlmelidir. Dolaysyla, bu kasabadaki
gurbetten dnm kiilerden oluan topluluun Alevi deerlerine ve bir Ale
vi kimliine yeniden eilim gstermesi de artc deildir.

Mandel ve Wilpert, age., s. 481.

95

Bununla birlikte, vurgulanmas gereken bir nokta da, kimliklerin doal


olarak edinilmedii, toplumsal olarak oluturulduudur.10 Nihayet, her bir
kimlik oluumu farkl iktidar yaplarnn sonucu olarak grlmektedir. Kim
lik ayn zamanda, esnek, belli bir sonu olmayan, srekli bir iktidar talebi ola
rak da grlmektedir. Smith de, etnik kimlikleri, iktidar yaplarnn sonucu
olarak tanmlar:
Etnisite, insan varoluunun zamand ve asli boyutundan deil de, mevcut
koullar ve toplumsal gruplar arasndaki iktidar ilikilerinden, insanlarn bu
ilikilere ykledikleri yoruma dayal anlamlardan kaynaklanan telaffuz biim
leri tarafndan oluturuluyor ve yeniden oluturuluyorsa, sradan insanlarn
rksal ve etnik sylemin akna yaptklar gnlk mdahalelerin yannda, si
yasal ya da kltrel eliderin ve aydnlarn yaratc liderlik zellikleri de, belki
de imdi hayal bile etmeye hazr olmadmz kadar nem tamaktadr.11

lkeye Dnen Almanclarn Sosyoekonomik Durumu


lkeye dnen kiilerin, yani Almanclarn durumunun anlalmas iin,
ilk aratrmann sonularndan bazlar, burada ksaca sunulacaktr:
1. Geri dn tarihi, daha dorusu, geri dn yl, 1983 ylnda Alman
hkmeti tarafndan karlan geri dn tevik kanunuyla akmaktadr.
2. Geri dn yapm kiilerin ekonomik durumu, bu kiilerin ounlu
u etkin igcne katlmasa da, g ncesine gre ok daha iyidir. Bu kii
lerin birou bir tr rantiye olarak yaamn srdrmektedir (kira gelirleri,
Almanyadan yaplan demeler, tasarruflar).
3. Kk apta i teebbslerinde bulunma eilimine, gen kuak arasn
da rastlanmaktadr. Bu durum, genlerin nnde, isiz kalmak, ailelerinin hi
mayesinde yaamak, yeniden g etmek ya da bir iyeri amak seeneklerinin
bulunduu gz nne alnarak yorumlanmaldr.
4. Almanclarn ounun -drt katl bir apartman vardr ve evin iinde
ki elektrikli aletler ve mobilyalar, kasaba standartlarnn stnde saylabilir.

10 P. Bourdieu, Outline of a Theory of Practice, Cambridge University Press, 1977,


s. 72. Bourdieu burada psikolojik, toplumsal, ekonomik ve fiziksel ynleri, habits
kavram altndaki bir kimlik modelinde birletirmeye alan ilgin bir deneme
sunmaktadr.
11 Alnt A. Hlliotun eserinden yaplmtr. A. Elliot, Social Theory and Psychoanalysis in
Transition. Self and Societyfrom Freud to Kristeva, Oxford, 1992, s. 526.

96

5. G etme karar da, geri dnme karar da, bir zincirleme g sreci
olarak grlmelidir; bu srete, geri dnenlerin ounluunun (ilk kuak
gmenlerin) kar-koca olarak dnd ve genellikle ocuklarn ve torunla
rn Almanyada braktklar anlalmaktadr.
6. Almanclar, hem meknsal, hem de toplumsal olarak ayr bir hayat sr
mektedir. likilerin byk bir blmnn, geri dn yapm kiilerden ve/
veya aile yelerinden ve/veya kendi kyllerinden oluan komularla snrl
olduu aka grlmektedir. Bu aile yeleri, byk oranda, Almanyada da
bir ortak yaam deneyimine sahiptir (rnein, ayn kasabada, ayn mahallede
ya da ayn iyerinde bulunmu olmak gibi).
7. Komuluk ilikilerini incelerken, geri dn yapm kadnlara arlk
verilmitir. Geleneksel Trk kasabas balamnda, kadnlarn hareket alan
daha ok zel alanla (komu, aile) tanmlanr. Burada kadnlarn belli aralk
larla yaptklar toplantlar da (kcbtlgnleri) incelenmitir. Fakat, geri dn
yapm kadnlarn, bu toplantlara kabul edilmedikleri gzlenmitir. Onlarn
katlmnn reddedilmesi, aranan stat ve saygnlk ltlerine uygun grl
memelerinden, ayn zamanda Alevi cemaati yesi olmalarndan kaynaklan
yor olabilir.
8. Kadnlar asndan, yurtdnda kalmalarnn ve zellikle de alma
deneyimlerinin, aile iindeki konumlarn ve bilin dzeylerini ykselttii
sylenebilir.
9. Geri dn yapm kadnlarn sosyal etkinlikleri, yakn komularyla s
nrldr ve bu etkinlikler, ky yaamn artrmaktadr (evlerin kaplar ak
tr, kadnlar evlerinin nnde rg rer, yemek hazrlar ve sohbet eder).
10. Bu noktada, erkeklerle kadnlarn ve farkl kuaklardan kiilerin ya
am tarzlarnn ve hareket biimlerinin nemli farkllklar gsterdiini de be
lirtmemiz gerekir.
11. Bu insanlarn ibadet biimleriyle ilgili ok az bilgi edinilmitir. Al
manclar, cem ayinlerinin yaplmadn ifade ettiler. Bununla birlikte, ge
ri dnte ekonomik durumlarnn iyilemesi, g etmeden nce yapmalar
mmkn olmayan ileri yapmalarna, zekt vermelerine ve kurban kesmele
rine olanak salamtr.
Bu noktada, birok baka sonucu zetleyebilirdik; fakat, incelenen insan
larn Almanc stats, bu makalenin odak noktalarndan sadece birini olu
turmaktadr. Kimlikleri hakknda sorular sorduumuzda, geri dn yapm
kiiler, Almanc kimliiyle kendilerini aalanm hissettiklerini vurguladlar.
Bu kimlik Almanyada teki olarak grlmelerim ifade ederken, lkelerine
97

geri dndklerinde kltrel kirlenme nedeniyle kendilerine toplumsal bir


mesafe konulmasn hakl gstermek amacyla da kullanlmaktadr. Almanc
olmak, tek bana, kasabada yaayan insanlar arasnda kskanlkla kark bir
antipati yaratmaya yetmektedir. Geri dn yapm bu kiilerin ounluu
nun Alevi olmas da bu olumsuz duygular pekitirmektedir. Snni kasabal
lar, geri dn yapm kiileri Alevi kyller ve para kazanm kyller
olarak tanmlamaktadr. Bu nedenle, kasabada, u tr ayrmc tanmlamalar
duyabilirsiniz: Almanclar altn yumurtlayan tavuk gibi, ama kafalar bom
bo.
Almanclar, yabanc, fakat belli bir gc olan yabanc olarak grlmekte
dir. Bu g, ncelikle ekonomik gtr; fakat, bunun yannda bilgi gc .
de vardr. Almanya gibi Bat Avrupann ileri dzeyde sanayilemi bir lke
sinde geirdikleri yllar, kk kasaba nfusunun byk bir blm iin hl
eriilmez bir hedeftir.
Almanc kimliinin, mutlaka etnik bir kimlie denk saylmas sz konusu
olmasa da, Almanc kimlii, gmenler/geri dn yapanlar ve gmen ol
mayanlarn birbirinden ayrlmasnda kullanlmaktadr. Btn kimlikler gibi
bu kimlik de deiimlere uramaktadr. G, davran rntlerinde dei
ikliklere yol amtr; simgelerin ve deerlerin kullanm, bu kltrel adan
snrda olma durumunun tipik bir rneidir. Srf etnik adan tanmlanm
dayanmalarn aksine, Almanc stats, tek tarafl bir ynelim iinde ol
mamasyla belirlenmektedir. Bu nedenle, sk sk kirlenmi Trk damga
lamas ortaya kmaktadr. Bu olgular, geri dn yapm kiilerin, Almanc
kimliklerinden syrlmaya ve bunun yerine etnik adan tanmlanm kolektif
bir dayanmay benimsemeye almalarna yol aabilir. Bununla birlikte,
insanlar ilk aratrma srasnda kimliklerini, geri dn yapm, kentli ve
kk kasaba toplumunun bir yesi olarak tanmlam ve Almanc kimliini
reddetmilerdir. Ayrca, Almanc kimliini kendilerine bu kasaba halknn
atfettiini de belirtmilerdir. nsanlar, sk sk ky kklerine (dolayl olarak
Alevi kkenlerine) de gnderme yapmtr. Kasabada yaayan herkesin Alevi
kyleri olarak bildii amii kylerinden olduklarn belirtmektedirler.

Kesin Dn Yapm Kiiler Topluluunu


Yeniden Ziyarette Elde Edilen Bulgular
1996
ylnn Mays aynda, aratrma alan yeniden ziyaret edildi. Bu zi
yaretin nedenlerinden biri, aradan geen yllar boyunca, geri dn yapm
kiilerde byk deiikliklerin olabilecei dncesiydi. Nitekim, daha nce98

leri (esas olarak d evre tarafndan tanmlansa da) Almanc kimlii bu kii
lerin yaamlarm igal ederken, 1990lardan sonra, Almanc kimliinin yerini
esas olarak kendilerinin tanmladklar bir Alevi kimlii almtr.
Alann yeniden ziyaret edilmesi srasnda anket yaplmam, fakat, 6s
daha nce grme yaplm kiilerle 3ii de yeni kiilerle olmak zere, 9
derinlemesine grme yaplmtr. Bu grmelerin sonularn, u ekilde
zetleyebiliriz:
Gen kuaklar, kasabada meslek ve/veya eitim asndan bir gelecek
mitleri olmadn belirtmilerdir (bu mitsizlik ounlukla ulusal dzeye
de yaygnlatrlmaktadr). Kasabaya geri dnen gen insanlardan birou, u
anda isiz olduklarn ya da ailelerinin kendilerine baktm ve bu durumdan
kurtulmann tek yolu olarak bir Almancyla evlenmeyi grdklerini vurgu
lamlardr.
Daha yal kuaklar ise emeklilik hayat srmekte, hafta sonlan ve tatil
lerde kylerine gitmektedir. Bununla birlikte, ilk kuak Almanclardan pek
ounun artk dalk arazide bir kr evinin olmas da, yeni bir gelimenin
gstergesidir. in ilgin taraf, bu blgede de Almanclar kendi gruplarn
oluturarak bir araya geldiinden, yine meknsal bir ayrm ortaya kmtr.
Bu balamda, gen insanlarn Trkiyenin ky blgelerinde yazlk ev tercih
ettii de belirtilmelidir.
Bu konumalar srasnda, zellikle yal kuaktan gelen gmenlerin b
yk bir blmnn, oradan oraya mekik dokuyarak yaadklar ortaya km
tr; kasabadaki evleri, hafta sonu evi, yazlk ev, ky evi ve Almanyaya sk sk
yaplan ziyaretler arasnda gidip gelmektedirler. G ettikleri lkeye yaptk
lar ziyaret, ounlukla, aile yelerini ziyaret etme ve salk hizmetlerinden
yararlanmayla birletirilmektedir. Bylece, bir kimlikle btnletirilmesi zor
grnen bir geicilik durumuyla kar karya olduumuzu gryoruz.
Geri dn yapm kiilerin younlukla yaad mahallelerde de baz de
iiklikler olmutur. Dkkn, lokanta ve kahvehanelerin says artm ve yaz
aylarnda kasabay ziyarete gelen gurbetilerin (altna yatrm yapma) talebiy
le balantl olarak, kuyumcu dkknlar da almtr.
Derinlemesine grmeler, kasaba balamnda eski Almanclar iin Ale
vilik bilincinin gittike daha nem kazandn ortaya karmtr. Bu durum,
baka rneklerin yan sra, Alevilerin dini ve kltrel merkezi olan bir Hac
Bekta Vakfnn kurulmasyla da kendini gstermitir.
Byle bir kurumlamann nedenlerini ve bu vakfn amalarn ele alma
dan nce, 1980lerin sonu ve 1^90larda yaanan ve tm Trkiyede Alevilik
99

uyanna yol aan belli bal olaylarn en azndan kabaca bir kronolojik ze
tini vermek gerekli grnmektedir. Ulusal dzeyde yaanan olaylar, Alevi
kimliinin yerel dzeyde de canlanmasna neden olmutur.
Bu genel canlanmann iaretlerinden biri, Alevilik konusundaki yaynlarda
ve genel olarak medyadaki tartmalarda grlen arpc arttr. Bu canlan
esas olarak, dini geleneklerin ve ibadet biimlerinin canlandrlmasnn yan
sra, dini uygulamalarda (rnein, dini trenlerde, cenaze merasimlerinde,
vb) eitlik taleplerine ynelmitir. Bununla birlikte, bu canlanma, en azndan
iki ana eilime ayrlabilir. Bir tarafta, dini kurumlan (rnein, dedelik) ve
dini ilkeleri (baz kimseler, Alevi ibadet biimlerini belli bir standarda bala
may, ayn bir Diyanet leri Bakanlnn kurulmasn, vb. amalamaktadr)
yeniden kurup hayata geirerek gerek bir Alevilik bilincinin canlandrlma
sn amalayan bir grup yer almaktadr. Dier tarafta ise, solcu ve de
mokrat olarak grlen Alevi nfusun siyasi potansiyelini harekete geirme
eilimi vardr. Akas, bu ikinci eilime gre, dini adan tanmlanm bir
Alevi kimlii pek az nem tamaktadr. Dini deerlere ve ilkelere yeniden
ynelme, son zamanlarda resmi yetkililerin giderek artan desteini alsa da,
bu tr bir dinsel ynelim tayan canlanmann bir nevi Alevi kktenciliine
yol ama tehlikesinin olduunu syleyen baka grler de vardr.
Bu tartmalar, ounluu Alevi olan 37 aydnn Sivasta, Snni slamc
kktendinciler tarafndan ldrlmesi ve 1990larda stanbulda Alevi ma
hallelerinde grlen kendiliinden ayaklanmalar, baz devlet yetkilileri tara
fndan, yeni etnik atmalarn potansiyel tehlikesini belirten iaretler olarak
yorumlanmaktadr.
Son olarak, 1995 ylnn sonlarnda, Alevilerin siyasi bir parti kurma ve
seimlerde Demokratik Bar Hareketi ad altnda bamsz adaylar karma
giriimi, ykselen Alevi bilincinin baka bir iareti olmutur. 1995 genel se
imlerinde adaylar geri ekilmi olsa da, bu hareketin lideri olan Ali Haydar
Vezirolu bir parti kurmaya kararlyd. Bu kararll, 1996 ylnda Ulusal
Basn Ajansn (UBA) satn ald zaman kendini iyice belli etti. Ayn yln
Eyll sonunda, parti nihayet kuruldu. Demokratik Bar Hareketi ad altn
da kurulan parti, programnda Diyanet leri Bakanlnn kaldrlmasn
hedefledii iin, Anayasa Mahkemesi tarafndan kapatld. Bunun yerine, he
men Bar Partisi adnda yeni bir parti kuruldu.
Ulusal dzeydeki bu gelimeleri incelemeden, zerinde allan kasa
bada ortaya kan Alevi uyann anlamak g olabilir. rnein, zerinde
aratrma yaplan yal kuaktan geri dn yapm kiilerin/Alevilerin, dier
100

eylerin yannda, dedelik kurumunun canlandnlmasn istediklerini grmek


artc deildir. Bununla birlikte, dile getirilen tek istek, dedelik kurumu
nun desteklenmesi deildir; cenaze merasimlerini Alevi din grevlilerinin
yrtmesi ve tabii ki, ibadetlerini yerine getirebilecekleri bir cemevinin al
mas da istekler arasndadr.
Bu balamda ortaya kan en son ve en nemli gelime, ulusal apta
rgtl olan Hac Bekta dernekleri ile balants olmasa da, kasabada bir
Hac Bekta Vakfimn kurulmu olmasdr. Vakf, 29.4.1995 tarihinde resmi
olarak kurulmutur. Vakf kurucularndan birisinin verdii bilgiye gre, vak
fn daha ilk ylnda 371 kii resmi olarak yelik kayd yaptrmtr. Bize bilgi
veren kii, bunun yannda, yaklak 3000 destekiden oluan bir tabanlar
olduunu da vurgulad.
Kadnlar, vakfta nemli bir rol oynamakta ve etkinliklerde aktif olarak
yer almaktadr. Vakfn kadn kolu, dzenli olarak hafta sonlarnda toplan
makta ve bu toplantlar dini ierikli konumalarla birletirmektedir. Vakfn
grtmz baka bir kurucu yesi ise, vakflarnn laik, demokratik ve
Kemalist Trkiye Cumhuriyetinin ilkelerinin izleyicisi olduunu vurgulad.
Bu vakfn etkinlikleri, Alevi kltr, eitim ve demokrasi konularnda d
zenlenen seminer ve konferanslar ile semah ve saz kurslarn iermektedir.
Vakfn gelecee ynelik projeleri arasnda, cenaze merasimleriyle ilgili kurslar
ve rencilere burs verilmesi bulunmaktadr; aynca, Alevi inancnn okullar
daki resmi mfredat programna alnmasn talep edecek bir bask grubu olu
turmay planlamaktadrlar. Vakfn baka bir nemli ilevi de, rencileri, dini
ayrmcla zellikle maruz kaldklar Ramazan ay boyunca korumaktr.
Tm bu talepler sonunda bir kltr merkezi gereksiniminin domas
na neden olmutur (vakf yeleri, aka anlaldna gre, dinci kktencilik
le sulanmaktan kanmak iin cemevi terimini kullanmamaktadr). Ne var
ki, kasabadaki Alevi nfus, bu binadan cemevi olarak bahsetmektedir.
Bu kltr merkezinin ktphane, toplant salonlar (dini ayinler iin
de kullanlmaktadr), konser salonlar, bir salk merkezi, anaokulu ve hu
zurevi iermesi planlanmtr. Bu projelerden de anlalaca gibi, karlkl
destek ve dayanmaya belirgin bir ekilde gereksinim duyuluyor; grme
yaplan kiilerden birisi bu konuda unlar sylyor:
Vakf, Alevi cemaati ierisinde dayanmann artmasn salad. Bundan son
ra, kasabamzda yaayan Aleviler, Alevi kimliklerinden utanmayacak ve kim
liklerini saklamaya almayacaktr. Artk, okullara gidip Alevi rencilere eit
muamele gsterilmesini isteyen bir bask grubu olacaz.
101

Geri Dn Yapm Kiilerin Yerel Alevi Uyanndaki Rol


Bu anlatmlardan sonra, geri dn yapm/Almanc Alevilerin yerel uya
ntaki rolne iaret edebiliriz. Akas, oynadklar en nemli rol, mali kay
naklarn byk bir blmn salamak olmutur. Fakat bu kiilerin nemi
maddi katkyla snrl deildir. Bu insanlarn vakfn kurulmasna asl nayak
olan kiiler olduklar, bir baka deyile vakfn kurucu analar ve babalar ol
duklar da aka belirtilmektedir. Grme yaplan baka bir kii, bu duru
mu, aadaki szlerle zetlemitir:
Buradaki Aleviler ok fakir. Almanyaya g etmelerinin ana nedenlerinden
biri de bu. Halen Almanyada olanlar da, kesin dn yapanlar da, artk mali
destek salayabiliyor. Daha iyi bir rgdenme tecrbeleri de var. Yllar nce
Almanyada ve Avrupann baka memlekederinde Alevi rgtleri kurmular,
imdi bu tecrbelerini kendi lkelerine tayorlar.
Kesin dn yapan Almanc Alevilerin giriim gc, yurtdnda kazan
dklar deneyimlerin imdi ideolojik liderlikleri iin bir temel oluturmasn
dan da anlalmtr. Bu noktada belirtmek gerekir ki, ideolojik liderlik, hl
Almanyada bulunan gurbetilerden, zellikle de Almanyada kurulan amii Kyleri Derneklerinin yelerinden gelmitir. Bu dernekler, Almanyadaki
hemehrileri birletirip desteklemenin yan sra, Trkiyede kalanlara da yar
dm salamak amacyla kurulmutur. Yukarda grlerini aktardmz kii,
g etmemi, yerli Alevi halk rgtlemenin gln yle aklamakta
dr:
Yerel Alevi niifls, yllardan beri siyasi bask altndayd. Bu basknn, 1970lerde Sivasta, Marata ve orumda yaanan katliamlarla 12 Eyll 1980deki
askeri darbeyi ieren uzun bir tarihi vardr. Aleviler, herhangi bir ekilde rgtlenmekten korkuyorlar. Fakat Almanclar, bu korkulardan uzak.
Hac Bekta Vakfmn talepleri, nispeten siyaset d konularla snrldr.
Bu durum, bu grupla, kasabada sosyal demokrat ve radikal solcu partiler et
rafnda siyasi olarak rgtlenmi baka bir grup Alevi arasndaki ihtilafn ne
denlerinden birini oluturmaktadr. Yeni kumlan solcu zgrlk ve Daya
nma Partisinin (DP) sz konusu kasabadaki kurucular ounlukla Alevilerden olumaktadr. Bu Aleviler, ounlukla gen kuaktandr. Aada,
bir babayla olu arasndaki tartmadan bir alnt yapacam. Baba, siyasete
bulamayan bir Hac Bekta Vakfinn kurulmasn desteklemekte, fakat olu
onu Alevi kktendinciliiyle sulamaktadr. Olu yle demektedir:

102

... vakfn etkinlikleri tamamen devletin Alevi nfus iin sunduu ereveye
uyuyor. Vakf, Alevilerin kurtuluuna ynelik bir yol olarak dnlemez.
DPyi kuran Hac Bekta Vakfi kart Alevi grubun baka bir temsilcisi
de unlar sylemitir:
Vakf, sa eilimli ve nispeten zengin Alevi-Almanclarn bir araya geldii bir
yer. Bu insanlar vakfi gelir kayna olarak gryor. Ksa bir zaman nce Al
manyaya gidip vakf adna 50.000 mark topladlar. u anda bile Almanyaya
bu tr geziler yaplyor. Vakf, ulusal apta rgtlenmi Alevi derneklerine
balanmyor; nk, bylece Almanyada topladklar balar paylamalar
gerekmiyor ve maddi adan daha serbest hareket edebiliyorlar.
Dier taraftan, ulusal aptaki Alevi derneklerine neden balanmadklarn
sorduumuzda, vakf kurucularndan biri u yant verdi: Alevi hizipleri ve
yorumlar kalabalnda kaybolup gitmek istemedik.

Sonu
Sonu olarak, ulusal dzeydeki Alevi rnesansna kout olarak, sz ko
nusu kasabann da byle bir canlanma yaadn syleyebiliriz. Bir tarafta,
Alevi kltrne, ibadet biimlerine dn ve bir karlkl yardmlama a
nn kurumsallatrlmas eilimi yer alrken, dier tarafta, dini deerleri de
il, Alevi nfusun aznlk konumunu vurgulayan, daha radikal ve politik bir
Alevi bilinci canlanmas grmekteyiz.
lgin olan baka bir nokta da, Almanyayla ilikilerini srdren geri
dn yapm nfusun, yakn akrabalarnn hl yurt dnda yaamasndan
yararlanarak, bir Alevi canlanmasna nayak olmalardr. Baka bir ynden
bakldnda bu durum, bu insanlarn kendilerini kamuoyu nnde ifade
etmelerinin ve bir bask grubu olarak ortaya kmalarnn bir yolu olarak
da yorumlanabilir. Bunun gerekletirilebilmesi iin, baka koullarn yan
sra, maddi durumlar da gerekli temeli salamtr. Bylece, daha nceleri
bozulmu ya da kirlenmi Tiirkler olarak alglanan Almanclar, giderek
artan bir oranda kendilerini Alevi olarak tanmlamaktadr. Bu insanlar artk,
Aleviler ayrmcla maruz kalm da olsalar, bir kimlik olarak lke apnda
bir canlanma sreci yaayan, daha byk ve temiz bir cemaatin yesi ol
duklarn dnmektedir.

103

TRKYEDE ALEV UYANII*


REHA AMUROLU

Kk asrlar ncesine dayanan dini bir cemaat olan Aleviliin1 varl,


1980lerin banda, Trkiyenin kamu bilincinde neredeyse unutulmutu.
1970li yllarda, Alevilerin nemli bir blm, gemite dini adan tanm
lanm olan kimliklerini terk ederek, sosyalizme yneldiler. Trkiyenin her
yerinde sk sk, Aleviliin bir cemaat olarak ortadan kaybolduunu ne sren
aklamalar duyuluyordu. Alevilik, bu sralarda gerekten ortadan kalkm
ve yalnzca tarihi bir konu haline mi gelmiti? Bu sorunun yant, arpc bir
biimde ortaya kt. 1980lerin sonundan itibaren, Alevilik, gz kamatrc
bir yeniden kefetme srecinin nesnesi haline geldi. Cemaatin uyanna y
nelik abalar ksa sre iinde kamuoyu tarafndan tannd ve bylece Alevi
lik sorunu, Trk medyasnda en ok tartlan konulardan biri oldu.
Alevilik uyannn grnen ilk iaretleri, Alevi dergileri ve gazeteleri ile
Alevi yazarlarn Alevilik hakknda yazdklar ok sayda (daha ok Alevilii
savunan) yaynn ortaya kmas ve Trkiyenin her yeri ile Avrupadaki dias*

104

Bu makale, yazarn, Syncretistic Communities in the Near East (Krisztina KehlBodgori, Barbara Kellner-Heinkele (ed.), Brill, Leiden, 1997) iindeki Some Notes
on the Contemporary Process of Restructuring Alevilik in Turkey adl yazsnn
gzden geirilmi bir versiyonudur.
Alevilik* terimi, mensuplan esas olarak Trkiyede ve daha az sayda Irakta,
randa, Suriyede, Bulgaristanda, Yunanistanda, Romanyada ve Arnavutlukta
bulunabilen yaygn bir dini cemaati anlatmaktadr. Gl gnostisizm izleri tayan
senkretik inan yapsna ramen, bu cemaat, kendisini genel slam erevesi iinde
tanmlamaktadr. yeliin soy yoluyla tanmland ve gl, kapal bir kolektif
kimlie sahip bir cemaat olarak, Alevilik, Frederik Barthn (Enduring and
Emerging Issues in the Analysis of Ethnicity, H. Vermeulen ve C. Govers (ed.),
The Anthropology of Ethnicity, Amsterdam, 1994) ve takipilerinin biimselci bak
asna gre, baz ynlerden bir etnik grup zellii gstermektedir.

porada cemaat tabanl derneklerin kurulmas olmutur. Bu gelimeler, Ale


viliin z hakknda yeni ve ounlukla elikili bir anlay ifade ediyordu.
Bu etkinlikler sonucunda, Alevi cemaati, kamuoyunun btn alanlarna hzl
bir ekilde nfuz etti.
Alevi cemaatinin yeniden kefedilmesi, farkl dzeylerdeki farkl etkenlere
baldr. Bu etkenler arasnda kabaca bir ayrmla, sosyolojik ve politik etken
leri ayrt edebiliriz. Sosyolojik adan bakldnda Aleviler iin phesiz en
belirleyici etken, 1970lerde doruk noktasna ulaan, ekonomik ve politik ne
denlerden dolay krsal kesimden kentlere g olmutur. Kente g, gemi
yzyllarda varlm lkenin cra krsal kesimlerinde srdren Alevilie ka
nlmaz olarak yeni ve kentsel ifade biimleri dayatmtr. Hzl kentleme, ce
maatin toplumsal yapsnda kkl dnmlere yol amtr. Bylece, eitim
grm Alevilerin saysndaki byk art ve bir Alevi burjuvazisinin ortaya
kmas, yeni bir toplumsal tabakalamann olumasna neden olmutur.
ok geni bir adan bakldnda, politik etkenler nemli noktaya
indirgenebilir. Bu etkenlerin ilki, 1980lerin sonunda Dou Avrupada sos
yalist blokun kmesidir. Bu gelimenin bir sonucu olarak, yirmi yl boyunca
ideolojik bir alternatif olarak gen ve orta kuak Aleviler zerinde tartl
maz bir otoritesi olan sosyalizm, eski nemini yitirdi. Politik adan hayal
krklna urayan Alevi nfusunun byk bir ksm baka yollar aramaya
balad. Bu insanlar arasnda, 1970li yllar boyunca sol partilerde ve gruplar
da yrttkleri etkinlikler srasnda politik deneyim kazanm ve geni apl
toplumsal iliki alar kurmu ok sayda kii vard. 1980lerin sonlarnda,
bu insanlardan birou kendilerini yeniden Alevi olarak tanmlamaya ba
ladlar. Geriye dnp baktklarnda, sosyalizmin ne kp Aleviliin ihmal
edilmesini bir hata olarak grdler. Alevilii, artk sosyalizmden bile daha
adil, eidiki ve zgrlk olarak grdkleri bir ideoloji olarak yeniden
kefettiler. iarlar, Bundan sonra Alevilik iin mcadele edeceiz oldu.
Bu evrelerin eskiden ait olduklar cemaate geri dnmesi, Alevilie ada
terimlerin ve yntemlerin hzl bir ekilde girmesine yol at.
kinci ve belki de en nemli etken, Trkiyede slami kktendinciliin,
daha dorusu siyasal slamn ykseliiydi. Aleviler, kayda deer ve yaygn
tarihsel miraslar nedeniyle, ran slam Devrimi vesilesiyle yeni bir ivme kaza
nan slamcln ykselii karsnda teyakkuz durumuna getiler. Gnmz
de Alevi dernekleri kurulmas ve hzla yaylmasnn ardndaki en nemli itici
gcn, Alevilerin slamcln ykseliine kar duyduklar savunma igd
snde yattn ve bu igdnn kurulan derneklerle siyasi birlik yaratma
105

abalarna yol atn dnyorum. Aleviliin doas hakknda farkl anla


ylar olan derneklerin bile ortak bir siyasi tutum sergileyebilmeleri bu kor
kunun ne kadar derinlere dayandn gstermektedir. 2 Temmuz 1993te
Sivastaki bir Alevi enliine katlanlarn slamclar tarafndan katledilmesi,
bu geleneksel gerilimi daha da artrd ve Alevi cemaatinin politiklemesi y
nndeki eilimleri glendirdi.
Alevi uyanna yol aan nc politik etken ise Krt sorunudur. Alevilerin nemli bir blm Krt olduu iin,2 Aleviler bu atmann neden ol
duu milliyeti gerilimlerin cemaatlerini dorudan etkiledii gereinin far
kna vard. Bu durumun farkna varmalar, Alevi etnisitesinin lkedeki hkim
sylemlere gre farkl ekillerde ifade edilmesine yol at. Bylece Aleviler,
slamclk karsnda, politik bir seim olarak laiklie ynelme ve kimliklerini
politik terimlerle ifade etme eilimi gstermektedir. Krt milliyetiliinin
karsnda ise, birlik ilkesini ne karp, kimliklerini ve aidiyetlerini Alevi
olarak vurgularlar.
Trk kltrnn ve toplumunun giderek slamlatrlmas karsnda
duyduklar byk rahatszlk, Alevi1eri, bu duruma kar ideolojik alternatif
ler aramaya gtrd ve pek ou bu alternatifi evrenselci Aydnlanma ide
olojisinde buldu. Ne var ki, ok yakn zamana kadar nc Dnya sosya
list hareketlerine katlm olan Alevi cemaatinin liderleri, Batl entelekteller
arasnda nem kazanm olan postmodern ideolojilerle kar karya gelince
felce uradlar. nc Dnya sosyalizmi, tepeden inme bir Batllama pro
jesini ierdii iin, Kemalizmle gl koutluklar tamaktadr. Alevi cemaati
hareketinin, ideolojik olarak hl evrenselcilik fikrine bal olan temsilcileri,
sahip ktklar evrenselcilikle etkin olarak iinde yer aldklar Alevi uyan
nn tikelci karakteri arasndaki elikinin gitgide daha fazla farkna vardlar.
Bu ise siyasi kararszlk durumuna yol at. Bu gelimeler zarfnda, gemite
ortak olarak benimsenen dini kimlikle yeni etnik-siyasi kimlik birbirlerinin
aleyhine dndler.
1980li yllarda, bu kargaann ortasnda, her tabakadan ve her eit ide
olojik ynelime sahip Aleviler, kendilerini derin bir yalnzlk ve yabancla
ma duygusuna saplanm bir halde bulduklarnda, kamusal alana kmaya
baladlar. Etkinlikleri, Aleviliin farkl ynlerinin yeniden canlandrlmasna

106

Trkiyedeki Alevilerin ve Krt nfusunun gerek bykl hakknda kesin bir


ifadede bulunmak mmkn olmad iin, yalnzca, brn Aleviler arasndaki
Krtlcri orannn, % 10 ile % 20 arasnda olduu tahmin edilebilir.

ynelikti ve Alevilii yeniden kefetme hareketi diyebileceimiz bir hareketi


balatt. Hareket, bu ilk evresinde, farkl siyasi emeller ile toplumsal ve dinsel
konumlarn bir eit zorunlu birliini ifade etti. Bu srada, Aleviler, top
lumda farkl kesimlerle ve siyasi evrelerle sk balantlar kurdu. Fakat, ilk
bataki birlik ve beraberlik grntsn devam ettirmenin imknszl, ksa
zaman sonra genel olarak kabul edilmeye baland. Artk, Alevi uyannn
ynn tanmlamaya ynelik abalar grlyordu. Ne var ki, Alevi cemaati
nin ayrk yaps nedeniyle bu abalar, toplumsal, siyasal ve kltrel ltlere
dayanan eksenlerin saptanmasna yol at. Ayrca, geleneksel ve yeni cemaat
liderleri ve bu liderlerin siyasi ve toplumsal tercihleri arasndaki elikiler,
gnmzdeki karmakark Alevilik imajn yaratt.
Yeniden kefetme sreci srasnda, Aydnlanma kuram, pozitivizm ve
Marksizm, Alevi toplumunda 1970lerde olduundan ok daha farkl roller
oynamaya balad. 1970lerde bu ideolojiler, ok sayda Alevi tarafndan sa
vunuluyor, ama Alevilikle zdeletirilmiyordu. Tam tersine, bu ideolojilerin
nde gelen savunucular yeni, laik ideolojileri ve kimlikleri benimsemek iin
Alevilii terk etmenin gerekliliini vurglyorlard. Bu kiiler gnmzde ise,
gerek Alevilikin, demokratik, ilerici ve laik bir dnce sisteminden baka
bir ey olmadn ileri srmektedirler. Bu biimde yorumlannca, Alevilik, n
san Haklar Beyannamesinin pek az farkl bir biimi olarak grnmektedir.
Yzyllar boyunca, Alevilik, yar-senkreti3 dini yapsn, szl gelenek er
evesi iinde srdrebilmitir. Ne var ki kentlerdeki koullar altnda, sz
l aktarm, dini geleneklerin aktarlmasndaki eski roln artk oynayama
d iin, yeni siyasi ve birbirinden ayrlan dini tercihlerin ortaya ktn
grrz. Mevcut yeniden kefetme srecinde, geleneksel evreler de, yeni
Marksist evreler de eski konumlarn koruyamamlardr. Aadaki blm
de, Alevi cemaati iinde bu elikileri aa karan balca sylemlerin baz
ynlerini tartmak istiyorum.
Son zamanlarda, geleneksel dini elit kesimin baz mensuplan, Alevilii
gerek slam olarak tanmlamaya balamtr. Bu kiiler, peygamberin da
mad ve Alevi dini retisinin merkezi figr olan Hz.Ali slamn be farzn
yerine getirdiine gre, Aleviler de bunun aynsn yapmaldr fikrini ne
srmektedirler. Bu gr savunanlar, ortodoks bir slam anlayna yakla

Bkz. Carsten Colpe, The Phenomenon of Syncretism and the Impact of Islam,
Syncretistic Religious Communities in the Near East, Krisztina Kehl-Bodrogi, Barbara
Kellner-Heinkele, Anke Otter-Beaujean (ed.), Brill, Leiden, 1997.

107

rken, slamn Snni mi yoksa ii yolunu mu seecekleri konusunda zor bir


kararla kar karya kaldlar. Ana simgelerinden bazlar iilikle ortak olan
Aleviliin dini miras uyarnca, doru yol olarak iilii kabul etmeye aslnda
daha fazla istekliydiler. Fakat, geleneksel Trk-ran rekabetinden kaynak
lanan siyasal dezavantajlar karsnda, bu kiilerin sonunda Snnilii tercih
ettilderi grlmektedir.
Yeni evrelerin nemli bir grubu, Alevilii, folklorik zelliklerle destek
lenen laik bir inan olarak tanmlamaktadr. Bu grup, Allah-Muhammed-A biiminde bir leme retisine dayanan geleneksel Alevilii, ba
tl inanlarndan kurtarmay amalamaktadr. Bu evreler Alevilii, byk
oranda dinsel balamlarn dnda yer alan etnik-siyasi bir varlk olarak ta
nmlamaktadr.
nc bir grup ise, modern ve geleneksel olarak adlandrlan evrelerin
Alevilik ats altnda oluturduu bir koalisyondan meydana gelmektedir.
Bu grubun abalan, heterodoks ve senkretik yaps da dahil olmak zere,
Aleviliin zgn olarak kabul edilen zelliklerini korumaya yneliktir. Bu
nedenle de, Alevilii laik bir inan ya da gerek slam olarak tanmlayan
her iki grle aralarna eit mesafe koyarlar. Bylece bu grup, kentsel koul
lar gibi en zor koullar altnda bile eklektik bir teosofnin szl aktarmnn
salanmasn baarmak zorunda kalmtr. Bu aktarmn yaplmas neredeyse
imknsz bir hale geldi; fakat, bir Alevi teolojisinin nasl yaratlabilecei ko
nusunda yeni sorularn ortaya kmasna da yol at. Alevilik kendisi iin bir
teoloji kurmaya almal mdr? Yoksa, tasavvuf zerinden Alevilikle Sn
nilik arasnda bir kpr kurarak, Trkiyede slamda reformlar yapmay m
ama edinmelidir?
Bahsettiimiz son iki grup, gnmzdeki ve gelecekteki Alevilii tanm
lamakta en etkili gruplar olacak gibi grnmektedir. lk bahsedilen grubun
taraftarlarnn Snni ya da ii cemaatiyle btnlemesi muhtemeldir. Son
bahsettiimiz iki grubun etkinlikleri sonucunda yeni bir Alevilik ortaya ka
cak gibi grnmektedir. Bu gruplarn, kendilerini dorudan ilgilendiren so
rulara verdikleri yantlar, gelenekle yzlemeyi gerektirmektedir. Bu yantlar,
yeni bir Aleviliin erevesini belirleyecektir.
Bu sorulardan en nemlisi, kimin Alevi olduunun tanmlanmasyla il
gilidir. Geleneksel olarak, Alevi cemaatine mensup olma, soydan gelen bir
zelliktir. Bir etnik-politik hareket yaratmak isteyen evreler asndan, hazr
bir sosyopolitik taban olarak soy esasyla belirlenen bir cemaate dayanmak,
siyasi emellerinin gerekletirilmesini kolaylatrmaktadr. Bununla birlikte,

bu tutum, nemli bir glk yaratmaktadr. Alevilii evrensel deerler er


evesinde tanmladna gre, bu grubun, cemaatin dnda yer alan ve ayn
ekilde nsan Haklar Evrensel Beyannamesini referans alan bireyler ya da
toplumsal hareketler tarafndan Aleviliin neden ayr bir varlk olarak ele
alnmas gerektiinin gerekesini gstermesi gerekmektedir.
Geleneksel ve modern evrelerin koalisyonu adn verdiim ikinci
grup, baka hususlardan kaynaklanan ayn glklerle kar karyadr. Bu
grup, Alevilii bir inan sistemi olarak tanmlarken, Alevilerle Alevi olmayan
lar birbirinden rahatlkla ayrabilmektedir; fakat, ayn zamanda, ok sayda
Alevinin Alevi inanlarna bal olmamas gerei yznden de zorluk ek
mektedir. Bu grup mensuplar Alevi inanlarn evrensel olarak tanmladkla
rna gre, ilkesel olarak kendini Alevi olarak tanmlayan herkesin Alevi olarak
kabul edilmesi gerekir. yleyse, baz durumlarda Alevi kkenli bireylerin
Alevi olarak tannmayacaklarm da syleyebilir miyiz?
Ayn konu, zellikle ikinci grup iin nemli baka bir sorun da yaratmak
tadr. Soy kkeni ve soyla balant konusundaki bir liberalleme, dorudan
ehlibeyt soyu mensuplarnn, yani, dedelerin konumuyla ilgilidir. Dede te
rimi, Alevilerin manevi liderlerini ifade etmektedir. Dedeler, manevi gle
rini, On ki mam yoluyla Hz.Muhammed peygamberin soyundan geldik
lerini iddia ederek elde ederler. Bylece, dedeler taraftarlarnca, doutan
masum olarak kabul edilirler; bu inan da aka On ki mam temelli i
iliin zelliklerini tamaktadr. Ehlibeyt soyundan gelmeleriyle tanmlanan
geleneksel manevi liderler olarak dedeler, kendilerini Alevi diye tanmlayarak
Alevi olanlarn ortaya kmas olaslyla konumlarnn artk tehlikeye gir
diini dnmektedirler; nk bu Aleviler kendilerini dede diye tanmla
yarak dede olan rimseler ortaya karabilir. Dedeler asndan, bu soydan
gelmenin, dolaysyla da soyun nemini vurgulamak, sorgulanamaz yetkililer
olarak meruluklarnn kaynan devam ettirme meselesidir. Bu noktada,
Alevilikle Bektailik arasnda iliki, farkl bir grnm almaktadr. Bir tari
kat olarak, Bektaliin, Alevilikle temel inanlar ve simgeleri ortaktr; fa
kat, Aleviliin tersine, Bektalie mensup olmak, gnll katlma baldr.
ok yakn zamanlara kadar, Alevilerle Bektailer birbirinden bariz farkllklar
gsteren toplumsal, kltrel ve dinsel kimlikler ifade ediyordu. Bektai tari
katna mensup kiiler, geleneksel olarak, orta ve alt snfa mensup kentli ve
yar-kentli nfustan gelmektedir. Yalcn zamanda ortaya kan ve esas olarak
kentsel bir olgu olan Alevi uyan hareketinde, Bektalie doru bir yne
lim gittike daha belirgin bir hale geldi. Bu yaklam, mttefikler kazanarak
109

kendi konumunu glendirmeyi amalayan siyasi stratejinin bir paras ola


rak grlebilir. En bandan itibaren, Alevilik-Bektailikten tek ve ayn ol
guymu gibi bahsetmek alldk bir durum haline geldi; birlik uruna ortak
ilkeler n plana karlrken, farkllklar gz ard edildi. Ne var ki bu noktada,
zellikle yukarda tartlan sorunla, yani liderliin meruluuyla ilgili olarak,
gelecekte ciddi sorunlarn ortaya kmas beklenebilir. Bektailik, manevi li
derlerini seimle belirledii iin, On ki mam temelli iiliin kaltsal liderlik
(imamet) ilkesini reddetmektedir.
Bu konuyla dorudan ilikili olan baka bir nemli noktann daha gz
nne alnmas gerekir. Alevi hareketi son zamanlara kadar, bir kendi ha
yatm dzenleme hareketiydi. Yani, yalnzca, yeni cemaat yaplarnn ve ku
mrularnn oluturulmas gibi, cemaatin i ileriyle ilgileniyordu. Bununla
birlikte, lkede yakn zamanda ortaya kan sosyopolitik gelimeler nedeniy
le, Alevi hareketi daha fazla da yneldi. Gnmzde Alevi temsilcileri, Ale
vi olmayanlara hitap etmekte ve Alevilii bu insanlar iin bir ekim merkezi
haline getirmeyi amalamaktadr. Bu olgu, belli bir tr hitap biimi gerektir
mektedir. Aleviler zaman zaman Alevilii kabul eden bir Snni Mslman ya
da bir Hristiyanla ilgili hikyeler anlatp vnmektedir. Fakat bu tr olayla
rn, genel kabul grmeleriyle ilgili sonulan hl belli deildir.
Bu da alma srecinin sonucu olarak, Alevilik, dinsel tercihleriyle ilgili
nemli bir sorunla kar karya gelecektir. Alevilik, szl gelenee dayand
srece, birbirine zt pek ok dini fikri banndrabiliyordu. Bunun en arpc
rnei, imamet teorisine kar velayet teorisidir.4 mamet teorisini des
tekleyen bir karar, hi phesiz Alevilii iilie yaklatracaktr. u anda, ve
layet teorisinin desteklenme olasl daha gereki grnmektedir. Byle bir
durumda, Alevilik tasavvuf geleneinin egemenliine girecektir. Alevilerin
yapaca seim, hi phesiz gelecekte siyasi sonular douracaktr; nk,
tasavvuf ile On ki mamc iilik, siyasi iktidar konusunda birbirinden tama
men farkl tutumlar benimsemilerdir.
Bu noktada, Aleviliin tarihsel olarak ortaya k hakknda belirtilmesi
gereken baz hususlar vardr. 16. yzyla kadar, daha sonra Alevilik olarak

110

Burada, Muhyiddin ibn Arabinin (lm 1240) tanmlad biimiyle, bir tasavvuf
kavram olan velayete deiniyorum. bn Arabiye gre, bir kii, bireysel abalaryla
mkemmellie eriebilir ve bylece, Allahn bilgisine dorudan sahip olan bir
veli ya da insan- kmil olabilir. Bu velayet anlayna gre, soydan geme sz
konusu deildir.

tannan dini bir grubun varlndan sz edemeyiz. Anadoluda birbirleriyle


az-ok yakn ilikiler iinde olan farkl heterodoks gruplar vard. Fakat, Safevi
Hanedannn ortaya kyla, bu gruplar iinde birbirinden farkl iki eilim
etkili olmaya balad. Bu heterodoks gruplarn hepsinde mevcut olan farkl
tasavvuf! inanlarn yan sra, Safevi etkisiyle, daha hukuki, fkh ynelimli
anlay grnrlk kazand. u anda, Anadolu heterodoksluunda ii izleri
hakknda elimizde hibir kant yoktur. 16. yzyldan nceki nefeslerde, r
nein, teberm, yani, mam Aliye uymayanlardan yz evirme gibi bir ilkeye
ya da On ki mam (dvezdeh imam) ve Hseyinin Kerbelada ehit dme
si gibi temalara rasdamak neredeyse imknszdr. Grne gre, tasavvuf
mirasyla tarihsel adan daha yakn zamana dayanan imamet teorisi arasnda
bir karara varmam olan Alevilik, Safevi telkinlerinin balamasndan yaklak
400 yl sonra, yeni yeni ortaya kan yazl gelenein getirdii kstlamalar
dolaysyla, bu seimi yapmak zorunda kalacaktr.
Gnmzdeki gelimelere geri dnelim. Aleviliin yeniden kefedilme
si hareketi iinde birbirinden en ok farkllaan eilimlerin politik dzlem
deki eilimler olduu grlmektedir. Alevi nfusunun ezici ounluu,
slami bir devlet fikri de dahil olmak zere, slamc harekete kardr. Daha
dar bir adan bakarsak, Alevilerin nemli bir ounluu sosyal demok
rat politikalar desteklemektedir. Fakat, zellikle Sivas katliamnn sonucu
olan yeni gelimeler, yeni siyasi alternatiflerin ortaya kmasna yol am
tr. nceki yllarda fazla ilgi uyandrmam olan, bir Alevi siyasi partisinin
kurulmas nerisi gndeme getirilmitir. Dier taraftan, bata Krt soru
nuyla ilikili olarak, lkedeki genel milliyeti sylem, hem Krt hem de
Trk Alevileri gittike daha ok etkilemektedir. nemli sayda Krt Alevi,
Krt hareketini desteklemeye balamtr. Trk Alevilerin bir blm ie
risinde, Trk milliyetisi ve hatta rk tutumlar yanstan yeni bir eilim
gzlemlenmektedir. Bu iki siyasi tercih de, Alevi geleneklerine tamamen
yabancdr. Aleviler kendilerini dini kategorilere gre tanmlad iin, ya
kn zamana kadar, Trk, Krt ya da Zaza olsun, tek bir etnik/ulusal kim
liin vurgulanmas, Alevilikte rol oynamamtr. Krt ya da Trk Alevile
rinin ulus ynelimli tartmalarnda, ortak simgelerin etnik ayrmlara gre
blnmesi eilimi grlmektedir. Bylece, Aleviliin evliyas olan Hac
Bekta, avn zamanda Trk milliyetiliinin de evliyas olarak ortaya k
maktadr. Dier taraftan, Alevi kimliinden nce Krt kimliinin geldii
konusunda srar edenler de, kendilerine simge olarak 16. yzylda yaayan
isyanc ozan Pir Sultan Abdal almaktadrlar.
111

Bylece, zel anlamda Aleviliin ve genel anlamda modern Trkiyenin


tarihindeki tm nemli sorular, gnmz Aleviliindeki yeniden keif hare
keti iinde birlenlektedir. Genel olarak toplumu etkileyen sorunlar, artan
oranda, Alevi cemaatinin kendi sorunlar haline gelmitir. Bu sorularn yant
lar, bombo bir alanda aranmamaktadr. Sz konusu olan cemaat, yaklak
15-20, baka tahminlere greyse 6-10 milyon taraftan olan ve tm nfusun
en az % 10unu ve daha byk bir ihtimalle % 25ini temsil eden, hi de
kk saylamayacak bir cemaattir. Bu nedenle, yukarda ele alnan sorulara
verilecek yantlarn, Trkiyedeki siyasi glerin mdahalesini gerektirmesi
ve hatta uluslararas dzlemlere kadar ulamas mmkndr.

112

ALEVLN YENDEN YAPILANMA


SRECNDE TOPLUM-DEVLET LKS
FUAT BOZKURT

nsan gibi inan da canldr. nancn yaam evre ve ortama ayak uydur
masna baldr. Zaman ve uzama bal olarak inanlar da kendilerini yenile
mek durumunda kalrlar. nanlar iin devrim ve evrim gibi uyum koullar
geerlidir.
Alevilikte patlamalara neden olacak byk birikimler olmamtr. Alevilik
zaman ve uzama uyum konusunda evrimci bir nitelik tar. Gebe dini ola
rak domu, ky dini biiminde evrimini srdrmtr. Koullara uymakta
direnmez. Sonuta 20. yzyl bana dek, byk deiimlere uramakszn
yaamn srdrr. Bu yaam biimi birey olarak da toplum olarak da Alevi
kesimde kimi zgllkler yaratr.
Prof. Dr. . Melikoffun ok tutarl biimde vurgulad gibi, Aleviliin
gerek ad Kzlbalktr. Alevilik slama gei srecinde Kzlbalarn benim
sedikleri ya da onlara verilen ad olmaldr. Her ne kadar Aleviler, Kzlba
adnn slamdan kaynaklandn sylerlerse de bu adn slamla bir ilgisi bu
lunmaz. Her eyden nce bu ad Tiirkedir. kinci nemli neden ise Alevi
liin hi bulunmad blgelerde bile Trkler arasnda kullanlr. Genellikle
sapkn inan anlamna gelir.
Alevi kimliinin kimi zellikleri var. Bu kimlik zellikle pasif direni ze
rine kurulmu. Alevi gemii zor yolu semi. Hemen hi dzenle uyuma
m. Buna karlk, kendini yadsmadan soyunu srdrme abas gstermi.
Kymlar yaam. Umutsuz bir direnie dnm. Dnyevi yaam n plana
getirmi. Dinin yaam iin gerekli olduu dncesini gelitirmi. Doa ile i
ie, uyumlu bir inan dzeni gelitirmi.

I. Kent Aleviliinin Sorunlar


Alevilik btn iinde krsal yaam biimine uygun bir inan kurumudur. Kapal alanda yaayan insanlarn gnlk yaamlarn dzenleyen ilkeleri
113

dzenler. nancn znde sk bir denetim vardr. Devletin kolluk gleri


olmadan, devlet destei olmadan toplumu ayakta tutmay amalar. Btn
tren ve yaptrmlar ile bu amacn gerekletirmeye yneliktir.

1. Soydan Gelme
Bir yaam biimi, bir kltr, bir felsefe olarak bak, Snni aydn ve yar
aydn evre bak artmaktadr. Alevilii yaam biimi, felsefe olarak yrekten
onaylayan bu kesimi Snni bir ana-babadan doduu iin dlamak olanak
szdr. Gnmzde doutan Alevilik ilkesi almtr, almak zorundadr.
nmzdeki yzylda bu iki kesiti birletiren eler dinsel bir ban ok
stnde olacaktr.
Bylece Alevilik kesinlikle doutan Alevilik ilkesini amak durumu ile
yz yzedir. Hzl evlilikler, dostluklar belli dnya gr, yaam anlay ile
perinlenince bu ilke deimek zorundadr.
Aleviliin kltrel yan ve yaam biimi olgusu en ok bu noktada ortaya
kmaktadr. Alevilik ayr kesimlerden gelen insanlar demokrat laik bir izgi
de birletirmektedir. Kltr kimlii denen olgu da budur zaten. Bireyleri
ayn kandan, ayn inantan 'gelmeleri ile bir arada tutmak deil, ayn dnya
gr, benzer kltr kimlii ile birliktelii salamay amalar.

2. Dedelik
Alevilikteki dedelik kurumu amanln zgn bir uzantsdr kanmzca.
Dedelerin yaam biimleri ve ilev leri ile amanlar arasnda byk koutluk
vardr. Dedelik yakn dneme dek bu zelliklerini giderek azalarak da olsa
srdrmtr.
Bilindii gibi dedeliin ilevini yitirmesi 60-70li yllara rastlar. Alevi
genliinin sol grleri benimsemesi ile dedelik kurumu smrnn bir
uzants olarak grlmeye balanr. Dedelik de kendini yenileyip an koul
larna gre bilgi ile donatamaz. Kentlilemeye balayan yeni kuan gereksi
nimlerine karlk veremezler. Eski sylence ve ykler Alevi genlik arasnda
ilgi uyandrmaz. Bo inan, uydurma eyler olarak karlanr.
Dedelik kurununun silinii byle bir ortamda gerekleir. Yal dedeler
birer birer lrken, yerlerine yenileri yetimez. Dede ocandan gelen gen
ler, dedelie ilgi duymazlar. Kendilerine kkl meslek seerler. Yaamlarm
bylece kazanmaya balarlar. Baka meslei semi dedeler de ok kez dede
lik kurumuna kar kar, eletirir. Sonuta 80li yllara gelindiinde gelenek
sel Alevilii bilen dedeler tmden silinir. Dedeler kda yazdklar, nlerin
de duran bilgiler erevesinde cem trenlerini yrtmek zorunda kalrlar.
114

Bu duruma zm bulmak iin getiimiz yl stanbuldaki kimi tek


kelerde dedelik kurslar ad altnda bir retim balamtr. Ancak Alevileri
bekleyen nemli sorunlar vardr:
- Kimler dede olacaktr? Dedelik, baba soyuna gre sren bir kurumdur.
imdi Alevilik kendisini yenilediine gre bu ilke de kakacak mdr? Her is
teyen dede olabilecek midir?
- Toplum burada yetien dedeleri ne lde benimseyecektir? Sonuta
bu dedelik de yapay bir dedeliktir. te yandan -etki alan snrl da olsa- Ha
c Bektai ocann gnmzde belli bir gc vardr. Bu ocan, eskiden
Bektai babalarnn seiminde nemli ilevi olmutur. imdi bu kurumun
dlanmas o kuruma gnl verenleri kstrmez mi?
- Bu kurslar ne lde yeterli olacaktr? Sonuta bu kurslar kk
retimlerdir. Gnmzde kkl bir din ve kltr eitimi isteyen kurumlan
bitiren br dinlerin yetkilileri karsnda kurslardan yetien kiiler ne lde
etkin olabilecektir?
- Buralarda yetien kiiler dedelii asl meslek olarak m yerine getire
ceklerdir? Bu durumda halk bunlarn yaamn srdrmesi iin yeterli geliri
verecek midir?
- Giderek artan saylar ile vakflar dedelere sahip kacak mdr? Bu sahip
lenme sonucu dedenin inisiyatifi vakfa bal olmayacak mdr?
- Dedeliin ilevi salt cem yrtmekle snrl deildir. Evlenme, lm
trenleri gibi etkinlikleri de yrtebilmelidir. Dedeler tm bu ilevlere gre
eitilebilecekler midir?
Bu ve bunun gibi bir sr soru bu konuda nemli engeller bulunduunu
aka gstermektedir.
Bu konuda sanrz en nemli zm niversite eitiminden gemekte
dir. lkemizde ve yurtdndaki kimi niversitelerde dnlen Alevilik b
lmleri bu konuda en yetkin kurumlar olarak grev yapacaklardr. Geni
bir retim alan olarak dnlen blmleri bitirenlerden yetenekli, halkn
beendii kiiler dedelik grevini yerine getireceklerdir.

3. Cem
Kent yaamna uymas gereken Alevilikte, artk k akamlarn dolduran
uzun sreli cemlerin yerini hafta sonu cemleri almtr. Bu cemlerin yeni
biim ve ilev kazanmas gerekir. Srekli ayn eylerin yinelendii tekdze
toplantlar amas, gelenlerin her gelite bilgisini yeniledii, sorunlar z
d bir kurum olmas ancak eitimli toplumla olabilir. Henz kent yaam

115

nn dedeleri yetimemitir. Toplum gerek anlamda kentlememitir. eyrek


yzyla uzanan srete halkn bir aya hl kyndedir. Kent yaamnn ge
reklerini yerine getirecek kltr dzeyine erimemitir. Da kapal, kyleri
andran yaam birbirinin iine karma, insan ilikilerinde ly ayarlayamama, dedikodu byk bir sorundur; ksknlk ve ylgnlklara neden olmak
tadr. Cemevleri, Batda rnekleri grlen kltr evlerine dntrlebilir.
Bunlar, tm gelimesi ile Batdaki kltr evlerine yakn kurumlardr. Halk
kltrn ortaya karma ve gelitirme, oyunlar dzenleme gibi ilkeler ev
resinde yeni kuaklar aydnlatlabilir. Ancak bunun karsna kan en byk
engel yetimi kadro olmamasdr. Buna yatkn kadrolar genellikle bu evler
den uzak durmakta, katlmamaktadr.

4. Yol Kardelii
Yol kardelii ya da Musahiplik de gnmzde kendini yenilemesi ge
rekli kumullardandr. Bilindii gibi, yol kardelii sk bir dayanma rg
tdr. Kzlba Aleviliin direi saylr. Gerekte yol kardelii, Prof. lhan
Bagziin de belirttii gibi, yetikinler toplumuna katlmdr. Yoksa, Alevi
bir aileden gelen herkes Alevidir. Musahiplik, Anadoluda tarikata katlm
iin zorunludur. ki erkein, iki ailenin kardeliidir. nancn ilkelerine gre,
kardeler mal mala can cana katacaklardr.
Ancak amzda yol kardeliinin gereklerini yerine getirmek olanaksz
dr. Bu durumda Alevilik ya bu kurumu tmden brakacak, ya da sembolik
biimde uygulayacaktr. Tmden kaldrmak da sakncaldr. Bu kurum kii
alkanlklarnn rndr. Krsal kesimden gelen Aleviler kendi trelerini ya
atmak isteyecekler, kolay kolay bu tre ve gelenekleri brakmayacaklardr. Bu
durumda Alevi toplumunda da esneklik zorunludur. ounluu oluturan
Kzlba Aleviler, kardelik andn srdrmek isteyeceklerdir. Bylece karde
lik and, gemiin dsel, tatl bir ans olarak sembolik biimde yaayabilir.

5. Grm
Kent yaamnn kurallarna uymayan nemli bir ilke de Grm olaydr.
Bilindii gibi cemler ikiye ayrlr. Toplumu birliktelie aran Abdal Musa
Cemleri ile Grg Cemleri ilke ve amalar bakmndan birbirinden ayrlrlar.
Abdal Musa Cemlerine yol dkn olmayan herkes katlabilir. nanca gre
Abdal Musa balaycdr. Onun tvbe kaplar daha aktr. Bu yzden top
lumda kk su ilemi dknler bu cemlere katlabilirler.

116

Grg Cemleri bir yarg kurumu ilevim stlenmitir. Toplumda sulu


savlan dknler bu cemlere katlamaz. Kapal toplumlarda bir denetleme
kurumudur. Kiinin dede nnde ve toplum karsnda bir yllk yaptklar
nn dkmn vermesidir. Bir yerde devletle ilikiyi en az dzeyde tutarken
toplum dzenini salamak amacyla ortaya km krumlardr. Byk olas
lkla balangc devlet ncesi, gebe topluluk biiminde yaama dnemleri
ne uzanr. nk btn zellikleri byle bir yaam biimine uygundur.
Grg Cemleri iki bakmdan kent yaamnda olanakszdr. ncelikle
ada yarg kurumlarmn bulunduu ve devletle ilikinin zorlayc olduu
bir ortamda, toplum barn salayc bir kurum ilevini eski biimi ile sala
yamaz. Kent yaamnda kiinin birbirini denetlemesi her bakmdan olanak
szdr. Kent yaamnn kurallar da ky yaamna uymamaktadr. Szgelimi
dknlk, srekli dknlk, geici dknlk gibi yaptrmlar kentlerde
uygulanamaz. Toplum dzenini bozan kiinin cezasn zaten yarg vermitir.
Buna ek olarak geleneksel Alevilikte dknlk savlan kimi olaylar ada
toplumda su olmaktan kmtr. Szgelimi:
- Geleneksel Alevilik evlilik kurumunu kutsal sayar. ok ayrcalkl olaylar
dnda, ayrlmaya izin vermez. Gnmz insan iin nemli anlama-anlaamama gibi kavramlar tanmaz. Kesinlikle evliliin srdrlmesini ister. Oysa
ada insan iin evlilik, mutluluu srd srece var olan bir ortaklktr.
Gnmz Alevileri arasnda elerin ayrlmalar durumu sk sk karlalan bir
olaydr. Bu ortamda Grg Ceminde e boama yznden kimse dkn
saylamaz. Dedelerin ancak nerici, yattrc ve birletirici tleri sz ko
nusu olabilir. Bunun tesi, bireylerin zgr seimine kalmtr.
- Bakasnn hakkm yeme geici dknlk nedenidir. Ky ortamnda
toplum olan bitenlere tanktr. Kimin hakl kimin haksz olduu iyi bilinir.
Buna gre dede nnde hesaplamada balayc biimde zme gidilir.
Kent yaamnda bu da olanakszdr. zellikle ticari ilikiye giren kiiler
arasnda her ey kat zerinde ve devletin yarg kurulularna belge verir bi
imde dzenlenir. Sz, yemin ilevini yitirmitir.
Sonuta kent yaamnda toplumsal dlama ilevini yitirmitir. Top
lumsal dlama ile, Alevilik yalnzca bir kii daha yitirmi olur. Alevilik Grg
Cemlerini artk, dedenin birletirici, yattrc tleri ile snrlamak zorun
dadr. Nitekim, kentlerde dedelerin yaptklar da budur. Toplumdaki birey
leri bir araya getirip elden geldiince razl salayp toplumsal bar ve b
tnl korumak biiminde snrlanmtr.

117

6. lm Treni
Ky Aleviliinden kent Aleviliine geite en nemli sorunlardan birini,
lm trenleri (cenaze namaz) oluturmutur. Gerekte slami lm t
reni Alevi tresine aykrdr. l gmme trenlerinin en eskisini -pek ok
konuda olduu gibi- Tahtaclarda saptyoruz. Tahtac l gmme treni
ok yalndr. Toplumdan lene razlk istemi ve Hatayinin Trke deyii ile
kaldrlr. Hatayinin deyiirle sm-i azam duas ad verilmitir. Anadoluda
kylerde dedeler l kaldrmay da yerine getirmilerdir. Kylerde kendine
gre dedeler aracl ile namaz klnp kaldrlan ller, ok kez kentlerde
ortada kalmtr. ok kez ya camilere kabul edilmemiler, ya da imamlar
Alevi llerini gnah saymlardr. Bu ortamda lm trenleri byk bir
sorun olmutur. zellikle son yllarda Alevi dernekleri aracl ile kaldrma
bir yerde bu zorluktan domutur. Camiye yaam boyu gitmeyen Alevi in
san bir lm trenine katlmay da pek istemez olmutur. Bunun yan sra
ounluu devrimci eylemlere katlm, kat dinsel buyruklara kar km
insanlar iin de, cami bir ablamda kendileri ile eliki olmutur. 90l yllarda
kent Alevilii buna zm bulmak durumunda kalmtr. Byk kentlerde
cemevleri aracl ile l kaldrma byle bir gereksinimden domutur.
Ne var ki, lm treni bir sorunun su yzne kmasna neden olmutur.
Arapa dualarla l kaldrmann gl ile Alevi halicin sylenenleri anlama
zlemi birlemitir. Yeniden yaplanma srecinde Alevilik Trke l kal
drma trenini de dzenlemek zorundadr. Bu trenlerde Trke okunacak
dua ve giilbenklerin yan sra byk Alevi ozanlarn deyilerine yer verilebilir.
Alevi federasyonlar aracl ile tm Alevi halka tek tip tren benimsetilebilir. Bunun retileri yaptrlabilir.

7. Anma Treni
l gmme treninin yan sra anma trenleri de Alevilik asndan bir
sorun olmaya balamtr. Geleneksel mezar klt, mezar balarnda Kuran
okuma yannda mevlit okutma gelenei ile de Snnilik Alevilikten ayrlr.
Kent yaam ile birlikte Aleviler Siinnilerin kimi gelenek ve trenlerinden
etkilenmilerdir. zellikle bu tr trenler sorun olmaktadr. Daha nce bir
kitabmzda anlattmz gibi mevlit okutma Alevilie yabancdr. Gerek
okunu biimi, gerekse ierii asndan Alevi dncesine uymaz. Hele bir
doum olayn anlatan mevlit iirinin, alg olmakszn okunmas Alevi ruhu
ile badamaz. Ancak lnn anlmas uygar insann bavurduu gzel bir

gelenektir. Bu durumda, Alevilerin kendi anma trenlerini de belirlemeleri


zorunlu olmutur. Anma trenleri iin Alevilik Snnilikten ok daha zen
gin deyi geleneine sahiptir. zellikle mersiye ad verilen at deyileri
seilebilir. Birlik deyileri (tevhitler) okunabilir. Hatta bu tr anmalarda se
mahlara bile yer verilebilir. Bylece anma trenlerinde, bir tr at cemleri
dzenlenebilir.

8. Bayram Namaz
Bayram namazlar da Alevilii yeni bir araya sokacaa benzer. rgtl
Snnilik toplu tapmmda her zaman Alevilikten daha dinamik durumdadr.
Cuma namaz, bayram namaz gibi toplu tapnmlar, kitlenin ruh birliini
salayan dinsel yaptrmlardr. Alevilik bu iki noktada da Snniliin gerisinde
kalmaktadr. Hele haftalk cuma namaz, zellikle son yllarda eriat dzeni
iin gvde gsterilerine dnmeye balamtr. Caminin dna taan namaz
dzeni, her defasnda bir bilin ykamaya varan uzun sylevleri ile kitleyi bir
anda sokaa dken trenler karsnda, Alevilik de kendi kitlesini srekli bir
likte tutma eilimine gitmek zorundadr.
Cuma namazlarna karlk, Alevilik hafta sonu cemlerini koymaya ba
lamtr. Geni kitlenin katlm ile bu cemler ilev ve etkinliini artracaktr.
Ancak hafta sonu cemleri her defasnda kendini yenilemek, kendini amak
zorundadr. Kendini srekli yeni bilgilerle donatacak dedelerin yeni yeni
sylemler, yeni dnsel bilgilerle kitleyi eitmeleri gerekmektedir. Alevi
toplumunda bu noktada kuaklar aras kopukluk ortaya kmtr. Kylerde
domu yal kuakla, kentlerde byyen, az ok eitimden gemi gen
kuak arasnda dnya gr, evreni alglama ayrmlar domutur. Yal ku
ak inanlar sarsacak dncelere yaklamaz. Hz. Ali, inancn orta direi
konumundadr. Onunla ilgili en kk tartmay bile benimseyemez. Onun
sylencesel, dsel yaam zerinde en kk bir kukuya ver vermez. Oysa
gen kuak iin bu tr anlatlar bir masaldan teye gitmez.
Aydnlanma, bo inanc ortadan kaldrrken, toplum dzeninin bozulma
sna da neden olmutur. Alevi ceminde, dedenin her sylediini onaylayan,
dorulayan bir kitle deil, dedenin her sylediini eletiren, eksik arayan bir
genlik vardr. yle ki, kk bir yanl, dil srmesi bir anda tm cemin
dalmasna neden olabilir. Zor bir kitle vardr dedenin karsnda. Byk
blm orta, lise eitimini tamamlam gen kuak kendisine sunulan her
bilgiyi ylesine kolay benimsemez. Onlarn bilin ve dzeyine uygun yeni
yorumlar, yeni dnsel grler ister. Her eyden nce, geleneksel cemler
119

bir tartma ortamdr. Bu eski gelenei ada bilgilerle srdremeyen de


denin ii bitmi demektir. Dedenin d ile gerek, bilgi ile inan ayrmn iyi
aklamas gerekir. Deyilerin felsefi boyutta yeni yorumlar zorunludur. Bu
olay Aleviliin Trkiye toplumunda da yeni bir dnsel yaam biimi olarak
yerlemesine yardmc olabilir.
Aleviliin dnsel boyutta yeni yorumu bu adan byk nem ta
maktadr. Alevi gen kuaklarn yan sra Snni ana-babadan gelme demok
rat insanlarn da snma kalesi olacaktr. Kltr olarak, yaamn bir kesiti
olarak yaama hizmet veren bir retinin birimleridir.

II. Aleviliin Erimesi


Alevilikte ilk zlme belirtileri bu yzyln banda balar. Sava karga
as ve ehirlere doru yava yava g sonucu toplumsal yapda deimeler
ortaya kar. Cumhuriyetten sonra lke apnda devrim yaanr. Devrimler
Alevilerde de kkl deiimler getirir. Alevilerin kap saklandklar ku u
maz, kervan gemez kylerin kentlerle balar kurulur. lkretim zorunlu
klnr. Kimi kylere retmen yollanmaya balanr. Alevi kylerinde dar
dan kiiler yaamaya balar. D dnya ile arasnda bir iletiim sistemi geliir.
Aleviler d dnya ile daha yakn bir balantya girer. Ayn zamanda Ke
malist laikletirme politikasyla, o zamana kadar merkezi toplumdan gelen
basklarn bir blm kalkar. eriatn kaldrlmas ve genel din zgrl
nn aklanmasyla, d dnya Alevilerin gzndeki dmanca grnmn
yitirmeye balar. Bylelikle toplumun i dinamii, dinsel pratii ve kolektif
zbilincinin temelden deiecei bir sre devreye girer. Bu gelime, Trki
yede 1948-1956 arasndaki krdan kente g dalgas iinde Alevilerin kitle
ler biiminde ehirlere gmesiyle hz kazanr.
Yaklak drt yz yl boyunca Aleviler Mslman olduklarn kantlamak
iin urarlar. Aleviler genellikle kendilerini slama bal sayarlar. Hz.Muhammedin retisine aklc zel bir yorum getirirler. Ancak devlete ve evre
topluma kendilerini bir trl Mslman saydramazlar. Gerekte, Alevilik
Ali yandal grnts altnda yapsnda birok din, kltr ve felsefeyi bir
letirir. Ali yandal gelenei dorultusunda Aleviler, Hz. Muhammedin
yeeni ve damad Alinin ve onun soyu olan On ki mamn suretinde tan
rsal n yeniden dnyaya geldiine inanrlar. Aliye ve susuz braklarak
ldrlen olu Hseyine sayg dinsel dnya grlerinin eksenini oluturur.
Batnilie yaslanarak Kurann slam yasasnn ruhani bir yorumunu ne ka-

120

nrlar. Bu yorum sonucunda slami farzlar retisini nemsemezler. Bu inan


ve yaam biimi haklarnda ahlakszlk ve sapknlk sulamasna yol aar.
Drt yz yl Aleviler, devlete ve Snni komularna slam olduklarn
anlatmaya altlar, baaramadlar. imdi ise oyun tersinden oynanmakta.
1990lardan bu yana devlet ve Snni ulema, Alevilerin Mslman oldukla
rn kantlamaya alyor. Buna karlk, gen kuak Alevi yazarlardan kar
sav geliyor.
Peki bu nereden geliyor? Osmanl mparatorluu sresince srekli dla
nan, kimlii yadsnan sapk bir reti, sapkn bir inan olduu ileri srlen
inan niin birden onaylanr oldu?
Bu tavr deiikliinin kkeninde gizli bir zmseme, tme dncesi
yatmaktadr. Alevilik youn biimde Snni reti iinde eritilme yoluna gi
dilmektedir. Bu ura dlanma, inanc yadsma biimindeki dmanlk top
layan yntemlerle deil de daha uzmanca yaplr olmutur. nk dlanan
bir kimlik hele ekonomik ve toplumsal ortamda donanmn salarsa ok
gl biimde direnebilmektedir. Nitekim eitim donanm ile Alevi kimlii
tmden zgrce aklanr olmutur. Bunun karsnda Osmanlmn eski yn
temleri geerliliini yitirmitir. imdi buna kar yeni bir yol izlenmektedir.
Sonuta Cumhuriyet hkmetinin politikas tatl bir eritme politikasdr.
Artk sapkn inan syleminin yerini bilinsiz inan sylemi almtr.
Yeni syleme gre, Aleviler de Msliimandr. Arada en kk ayrm bulun
maz. Alevilik Ali ve oullarn sevmekse hemen her Snni Alevidir. Ali ve
oullarn sevmeyen Mslman olabilir mi? BCitap bir, peygamber bir, inan
birdir. Yalnz arada kk bir ayrm vardr. Aleviler yanl politikalar yzn
den dlanm ve kstrlmtr. Bu yzden, namaz, oru, hac gibi slamn
ana ilkelerini yapmaz olmular ve zamanla unutmulardr. imdi bu dlama
yaplmayacak, Aleviler yeniden camiye arlacaklardr.
Bu sylemlerle yola kan devletin Alevilii eritme politikas iki ana izgi
de younlar: 1. Eitim 2. Uygulama.
Eitimde Alevilii silme, okullardaki din bilgisi dersinin zorunlu kln
mas ile balamtr. Kkende okullara din dersi konulmas 1940l yllarn
sonunda balad. nce ortaokullarn iki snfna din dersi kondu. Bunu sras
ile br snflar izledi. Yine balangta din dersine katlmasn isteyen ailele
rin dileke vermesi gerekirdi. Sonra katlmak istemeyenlerin dileke vermesi
ilkesi getirildi. 1982 Anayasas ile tm ilk ve orta dereceli okullarda din dersi
zorunlu klnd. imdi din dersi izlencesinde Alevilikle ilgili kimi konulara

121

yer verilmeye baland. Bylece bir tala iki ku vuruldu. Bir yandan Aleviler
dlanmayacak, te yandan da eritme kolaylaacakt. Ayrca bir de grnt
verilmek istendi: Din dersi Snni retiyi deil, tm slam kapsamaktadr.
Bu dersin amac tm dinleri ve gerek slam retmektir. Ders bu ama ve
kapsam ile eriat zlemi iindeki evrelerin akmlarna da duvar olacaktr.
Ne var ki, darda sylenenle, uygulanan birbirine uymaz. Trkiyenin
hemen her yerinde din dersleri din hocalarnca verilmektedir. Bunlarn b
yk ounluu imam-hatip liselerinden km, sonra dinsel eitimden ge
mi kiilerdir. Genliklerinde kesin biimde ynlenmi kiilerdir. Snflarnda
dini bir bask arac olarak kullanrlar.
Aleviliin eitimde eritme politikasna kar en nemli direni zorunlu
din dersi sorununda dmlenir. nmzdeki dnemde Aleviliin verecei
en byk sava bu Snni din dersinin kaldrlmas olacaktr. Gen kuak bu
dersler aracl ile byk lde ynlendirilmektedir. Somut rnekler bili
yorum. Kendi kymden tandm ailelerden birinin olu Sivas lisesinde
okuyordu ve youn biimde Snni retiye kendini kaptrmt. Ne sylesek
bir trl inanmyordu. Ancak Sivas kymndan sonra bu gen insan gr
deitirdi. Trkiyenin toplumsal yaps gerei, din dersinin zorunlu olmak
tan karlmas bile Alevilik asndan yeterli bir zm deildir. Alevilik ayr
din dersi olarak sunulmak zorundadr. Alevilik dersini ise kesinlikle Alevi bir
retmen stlenmelidir. retmen yokluu, ders izlencesi bulunmamas,
retiye hazr ders kitab gibi sorunlara kimi ncelikli zmler getirilebilir.
Her daldan Alevi retmenler belli bir kurstan geirilir. Akademik kadro
ya yeni izlence yazdrlr. Ders kitaplar hazrlatlr. Bu sunu Alevi genliin
kimlik ve kiilik kazanmas bakmndan da bir aama olacaktr. Devletin g
revi her retiye yansz davranmaktr. Bu yanszlk sarsld durumda konan
kurallar geerliliini yitirir, toplumsal patlamalara neden olur.
Toplumdaki deiim ve geliimler, ortam ve koullara baldr. Gn
mzde Trkiyede Avrupadaki uygar lkelerde grlen trde bir laildik or
tamn yazk ki gremiyorum.
Uygulamada nemli deiik politikalar Alevilii eritme abasn aka
yanstr. Alevi kylerine cami yapm, bu uygulamann en belirgin gsterge
sidir. Alevilik ilke olarak hemen her dnemde camiyi yadsmtr. imdi Alevi
kylerine cami ve ayl devlet kasasndan denen hoca yntemi ile Alevilik
silinmek istenmektedir.
Dnyada benzer politika izleyen bir devlet var mdr, bilmiyorum. z
kltrn yadsyan ve ulusuna yabanc bir kltr benimsetmek isteyen bu
122

politika ile Trkiye Cumhuriyeti belki de yeni bir r amaktadr. Allah,


Kuran, ezan, cami sylemleri ile kendi kuyusunu kazan politikaclar bu
retinin ba mimarlar olmaktadrlar. Srekli sktran eriat batana kar
laiklik sylemleri ile camiyi Avrupaya tama szleri nasl badar? Din
yayma laik bir devletin ilkesi midir? Bu sylemlerin gereklii de itenlii de
kukuludur.
Sonuta bu itenliksiz uygulamalar -saylar az da olsa- Aleviler arasnda
da yandalar bulabilmekte. Pek ok Alevi kyne cami yaplm durumda.
Cami yaplmas iin gereke de hazrlanm: lleri kaldracak hoca bulun
muyor. Bunun yan sra kimi illerde yeni Alevi rgtlenmeleri yaplmakta.
orumlu eski bir milletvekili ile bir Alevi camileri zinciri oluturulma abas
sryor. Ayn topluluk, aylk bir dergi karyor. Alevilii gerek anlamda Ali
sevgisinde younlatran bir retiyi benimsetmek istiyor. Alevilii ii re
tiye balamak iin tlin gcn kullanyor.
Aleviliin bu babo gidiine ilk ak tepki 1995 yaznda Alevilik aratr
macs, yazar Nejat Birdoandan gelmitir. Birdoan, ok satan bir dergiye
(Aktel) verdii bildiride Alevilii slam d olarak tanmlamtr. Birdoann bu k Alevi toplumunca ve kimi Alevilik yazarlarnca tepki ile
karlanmtr. Ayn sert eletiriler daha nce bir dizi olarak yaymladmz
kitabmz iin de gelmitir. Nejat Birdoan daha sonra yaymlad kitabnda
bu savn kantlama abasna girmitir.
Nejat Birdoann aka dile getirdii ve bizim de desteklediimiz bu
gr gerekte nemli bir k saylmaldr. Aleviliin erimesine ve Snni
retinin benimsetilmesine kar bir set olmas gereken bir savdr. nk
slam msn? yleyse buyur Kuran! gibi bir keye sktrmaya kar en
etkin k yolu olarak ortaya atlmtr.
Sonuta Aleviliin eritilmesine kar u somut nlemler gereklidir:
1. Okullarda din dersi zorunlu olmaktan karlmaldr. Alevilik dersi de
isteme bal olarak sunulabilmelidir.
2. Gn geirmeksizin Alevi kylerine cami yapmna engel olunmaldr.
imdiye dek yaplm camilerden de hocalar geri ekilmeli, camiler cemevine
dntrlmelidir.
Sonuta her devrimi, her yenilii; aydn ve yar aydnn nclnde
toplum gerekletirir. Alevi toplumu bu ilkeyi uygulamad srece kendini
yenileyemeyecektir.

123

II
TEKLER
SABETAYCILIK, EH L- HAK,
DRZLK, NUSAYRLK

OSMANLI MODERNLEMES VE
SABETAYCILIK
LBER ORTAYLI

Hem Yahudilik, hem de Trkiye tarihi iin 16 Eyll 1996da nemli bir
olay meydana geldi. Bir mddettir beklenen Mesih olduunu iddia eden ve
imparatorluun birok kesindeki, hatta Dou Avrupadaki Yahudilerin bile
bir kesimini ikna eden Sabetay Sevi Sultan IV. Mehmed tarafndan Edirneye
getirtildi ve divanda yargland. zmirde kazand etkiden dolay, haham
larn ikyeti ve huzursuzluk buna neden olmutu. Bizzat eyhlislam Vni
Mehmet Efendi yarglardand. Mamafih Osmanl Pilatuslar daha temkinli
idiler. S. Sevi idam edilirse bir mesih olabilirdi ve muhtemelen kalabalk sa
yda taraftar olacakt. Oysa onun szde slma dnmesi dahi bir atma ve
krizi nleyecekti. Sevi lme mahkm edileceini rendii son anda bir
tereddt geirdi ve ardndan bir telkinle Mslmanl kabul etti ve Aziz
Mehmed Efendi adn ald. Bunu kendisine telkin eden miihtedi (slama
dnm ) bir Yahudi olan hekimba Hayatizade idi.1 Sabetay Sevi balan
d, kendisine 150 ake yevmiye baland ve Kapucubalk memuriyetinden
emekli edildi. Maiyyetine de benzer rtbe ve armaanlar verildi. Kendisine
inananlarla birlikte zellikle hadiselere sebep olduu zmiri terk edecekti.
Bundan sonra Selanik ehri, cemaatin balca yerleme yeri oldu. Sabetay
bundan sonra Arnavutluka gemi ve orada lmtr. Kendisine inananlar
Mesihin tekrar dnmesini bekliyorlard. Sabetayn cemaatine Tiirkler dn
me veya avdeti, eski dindalar yani Yahudiler ise sazanikos (renkleri deien
bir balk olduundan) demekteydi. Cemaat ise kendini, inananlar anlamn
da m a3aminim diye adlandrr. Aslnda Sabetayclk bazlarnn sandnn
aksine basit bir gizli din deildir. Bir ksm Yahudiler Sevinin korktuunu
I

Fndkl Mehmed, Silhdar Tarihi, cilt I, s. 431, sene 1077 H /1 6 6 6 .

127

dnp zntye kapld. Mridlerin kimi eski inana dnd. Kimisi onu
izledi. Kavga Dou Avrupaya da srad. Polonyada ve Rus mntkasnda
Frankistler Yahudi toplumu iinde huzursuzluk yaratt. Fakat asl karklk
tarih yazclnda sryor, bu vakay Osmanl Yahudiliinin 17. yzyldan
sonraki gerilemesinin nedeni olarak gsterenler var.2 Esasen Trkiye tarih
iliinde de paralel bir yaklamla btn gerilemeyi slam din adamlarndan
bilenler vard. Laik tarihiler bazen dine gereinden ok nem verirler. Hi
kukusuz Sabetayalar spanyadaki Reconquista3 sonras Marranos (Gizli
Yahudiler) veya Moriscos}a (Gizli Mslmanlar) benzetemeyiz. Sabetayclar
Mesihi yeniden bekleyen, bu arada orijinal ritiieli yeni yorumla srdren ve
grnte Mslmanl da tatbik eden ve ksmen benimseyen bir cemaat
ti. Uzun mddet Mslmanla evlenmedikleri gibi ortodoks Yahudilerle de
evlenmediler. 20. yzylda istisnai olarak Mslman Trklerle balayan ev
lilikler, kark evlilikleri ve Sabetayclarn asimilasyonunu hzlandrd. nl
Trk gazetecisi Zekeriya Sertel (Mslman Trk) bir Sabetayc olan Sabiha
ile II. Merutiyet dneminde, devlet adamlarnn hazr bulunduu bir nikh
treniyle evlendi.4
Genelde resmi kaytlar Sabetayclara ait bilgi iermez. Bunlar Msl
man olduu (veya yle kabul edildii) iin gayrimslimlere ait vergiyi ver
mezler, askerlik yaparlar (zellikle 1909dan sonra nfusun btn kesim
leri zorunlu askerlik yapmaya balad) ve bundan dolay Osmanl nfus
saymlar, tahrirler gibi resmi kaynaklarda dnme veya Sabetayc gibi bir
topluluk ismi tabii ki yoktur. lgin olan, birka istisna dnda, anlarda
da onlardan bahsedilmez. Gene memleketin siyasi, sosyal durumuna ait
layihalarda da bu toplulua rastlanmaz. Esasen Osmanl brokrasisinin bir
zellii var. lkeyi tasvir eden raporlar ge devirde kaleme alnmaya bala
d. Daha nceleri 16. yzyldaki Mustafa Ali Gelibolulunun H alt- K a
hire1si veya Evliya elebinin Seyahatnamemi gibi eserler ok azd. Layiha
ve slahat projeleri daha ok 19. yzylda II. Abdlhamid devrine ait eser

2
3

128

Bernard Lewis, The Jews of Islam, Princeton 1987, s. 147.


Reconquista: spanyolcada Yeniden Fetih; ber Yarmadasndaki Hristiyan
devlederin 8. yzyln balarnda Mslmanlarn (Maribliler) eline geen blge
topraklarn geri almak amacyla dzenledikleri bir dizi sefer. En sonuncusu, 1492de
Granadamn ele geirilmesidir, -y.n.
Yldz Sertel; daha nce Zekeriya Sertel, Hatrladklarm, Gzlem Yay., stanbul
1977, s. 77-81.

lerdir. Yemende oka tketilen kat yapra (bitkisi) hakknda bilgiyi Osmanl idaresi ancak Tanzimat devrinde resmen ediniyor.5 Bunun yzyl
dr elde tutulan bir vilayetin en temel tketim maddesi iin ge uyanan bir
merak olduuna phe yok. Selanik Sabetayclar hakknda Mithat Paann
Selanik valiliinde baz ksa referanslar vardr, ama bunlar literatrde pek
ele alnmamtr. urasn syleyelim ki; Selanike ait konsolosluk raporlar,
mesela Avusturya-Macaristan bakonsl August von Kral gibilerin rapor
lar sistematik olarak deerlendirilmemitir.
Trkede Sabetayc cemaat; ne kendi mensuplar, ne Miislmanlar, ne
de Yahudiler tarafndan yeterli ve bilimsel bir nesnellikle henz deerlendi
rilememitir. Bu konuda kukusuz tarihi belge noksan vardr ve szl tarih
yapma imkn pek olmad gibi, meseleyi aydnlatacak malzeme de gittike
kaybolmaktadr. Sabetayclar zerindeki baz aratrmalarn corafi tespitleri
de yanltr. Mesela Yaar Kutluay Sabetayclarn zmirliler denen kolunun
srailde Ramlede yaadn sylyor.6 Bu doru deildir. srailde en fazla
birka Sabetayc olmaldr. Ramlede ortodoks Yahudiler ve Msrdan gelen
Kara cemaati yaar.
Sabetaycln Mslmanlkla srf grn olarak m ilgisi var, yoksa
muhteva olarak da baz ilikileri var m? Gizli bir inan olarak hakknda fazla
bilgi sahibi deiliz. Dier yandan o gnden bugne dolaan bir rivayet, 17.
yzylda tm dnya (kyamet bekleyen/millenarist) insanl iinde, bu ha
reketin Yahudi olmayanlar tarafndan da izlenip benimsendii ve Sabetayn
mesih olarak selamlanddr. Benzer ekilde 19. yzylda Yemende art arda
iki mezhep mesihi, ukr Kuheyl I (1861-68) ve ukr Kuheyl II (1868-75)
km. nc bir Yahudi sahte mesih ise 1888-93 yllarnda ortaya kan
Yosef Abdallahdr. Her nn de Miislmanlar arasnda taraftar ve miiridleri olmutur. Hatta II. ukr Kuheyli sahiplenme konusunda Musevilerle
Zeyd iiler arasnda bir ekime bile yaanmtr.7Trkiyede baz Sabetayclarn nesilden nesile kendi ilerinde tadklar bu bilgiyi belgelemek gtr.
Ancak Selanik yresiyle ailevi balar olan ve hayat hikyesinde o lkenin
kltrel kalp, rivayet ve grlerini nyargsz olarak nakleden Cahit Uuk
o dnemde Selanikte dolaan bu rivayete deiniyor:8
5
6
7
8

BOA, irade Dahiliye Nr 19680, H. 20 Muharrem 1 2 7 1 /1 3 Ekim 1854.


Yaar Kutluay, Islattm Yahudi Mezhebleri, Ankara 1965, s. 208.
Bkz. Bat. Zion Eraqi Klorman, Muslim supporters of Jewish Messiah in Yemen,
Middle Eastern Studies, c. 2 9 /4 , 1992, 4.714.
Cahit Uuk, Bir mparatorluk kerken, Yap Kredi Yay., stanbul 1995, s. 79.

129

ehrin Mslmanlar da sylenti arasnda; bu tarikata [yle diyor] dier


dinlerden Hristiyan ve Mslmanlarn girdiini, padiahn da bu neden
le hepiniz Mslman olmazsanz boynunuz vurulacak diye Sabetay Seviyi
tehdit ettiini, bunun zerine hepsinin grnte Mslmanl kabul et
tii...9
Belgelere yansmayan bu sylenti doruysa; sarayn ve Osmanl idaresi
nin Sabetay Sevi ve taraftarlarn zahiren de olsa slama dndrerek byk
bir idam faaliyetini ve krizi atlatmay becerdii aktr. Halkn bu tefsir ve
inancnn tarihi bir temeli de olmaldr. Kuvvetle muhtemeldir ki, bir k
sm mensuplar Yahudilikten deil baka dinden gelmedir. Cahit Uuk da
Selanikte Sabetay Sevi cemaatinin oru-namaz gibi Mslman detlerine
uyduunu naklediyor. 19. yzylda Selanikte bu cemaatin iktisadi ve klt
rel bakmdan btn dier topluluklardan stn olduu anlalyor. Nitekim
Mays 1901de Selanike vali olan Mehmet Tevfk Bey, hatralarnda, Fevziye Mekteplerinin (mektepleri bu cemaatin kurduunu zikretmiyor ve belki
bilmiyor) dier mekteblerin fevkinde olduunu ve iyi memur yetitirdiini
belirtmektedir.10
Bu okullar hakknda nemli bir noktay belirtelim; Selanik sosyal hayat
iinde, bu okullar geni kabul grdler. Sabetayc genleri eitmeyi amala
yan bu okullar, nihayet kurucularnn da ideoloji ve dnya gr deiiklii
geirmesine sebep oldu. Artk btn Osmanllar, bilhassa Mslman Trk
ocuklar eitmekten memnun oluyorlard. Nitekim ocuk Mustafa Kemal
(Atatrk) modern eitim veren byle bir ilkokula giden Mslman Tiirklerdendir. Kendisinin anlattna gre annesi geleneksel bir Kuran okulu
na, babas ise emsi Efendinin kurduu bir okula gitmesini istemiti. emsi
Efendi Sabetaycdr. Kapan grubundan olduu syleniyor. Fakat Karaka
grubu ile ibirlii yapyor ve eitimle bu iki rakip dnme grubunun birliini
salamak istiyormu. Atatrk bu modern okulda okuma yazmay daha abuk
ve doru rendiini sylemitir. Bu emsi Efendi okulu dediimiz, asln
da Sabetayclarn at modern Fevziye okullarndan biridir. emsi Efendi
9

Bu konuda rivayetler: N. Slousch, les deunmes, une secte judo-musulmane


de Salonique, Revue du monde musulman, no: XII, Paris, 1908; brahim A.
Gvsa, Sabatay Sevi, Resimli Teni Lgat ve Ansiklopedi, I-V, stanbul 1939;
Abdurrahman Kk, Dnmeler ve Dnmelik Tarihi, tken, stanbul, s. 155.
10 Bir Devlet Adamnn (Mehmed Tevfik Biren) II. Abdlhamid ve Merutiyet Devri
Hatralar, c. I, Arma yayn, stanbul, 1993, s. 170.

130

modem fikirleri ve iki Sabetayc muhalif grubu birletirme gayreti yzn


den, cemaat tarafndan aforoz edilmi, sonra stanbula gm (1912) ve
1917de orada lp, skdarda Sabetayc mezarlna gmlmtr.11
1912-1913 Balkan savalarndan sonra Edirne ve baz Rumeli ehirlerin
deki Sabetayclar, Mslmanlarla birlikte imparatorlua g ederek stanbul
ve zmir gibi ehirlere de yerletiler. Osmanl mparatorluunda byle bir
millet yoktu. Hele 20. yzylda kimse Sabetayc olarak kaydedilmemiti ve
ritiiellerden vazgeilmesi birok mensubunun gznde Sabetaycl nemli
bir eilim olmaktan kard. Bilhassa Kemalist laisizm Trk toplumunda bu
meseleyi adamakll sildi ve bir keye itti. Esasen gemi yzyllarda da Sabetayclar idare nezdinde Mslmand ve 19. yzyl modernlemesi boyunca
bu ad konmam asimilasyonun olaysz bir ekilde ilerledii grlyor. Ma
kalemizin konusunu da bu modernleme sreci oluturacaktr.
Sabetayclarn basit bir gizli din ve gizli Yahudi mezhebi olmadklar u
iki husustan da anlalr. 19. yzyl ve ncesinde, Sefarad Yahudiler, Ladino
konumu sonra Franszca kullanmken, Sabetayclar 19. yzyldan itibaren
evde Trke konumulard. Ortodoks Museviler onlar aforoz etmiti, ama
Sabetayclar bu konuda onlardan daha katyd. kinci ve nemli unsur, Me
sihi (yani Sabetay Sevi) bekleyen bu cemaat her iki dinin ibadetini ok sofuca
yerine getirmekteydi. Nitekim Osmanl mparatorluunun cra kelerin
deki gizli-Hristiyan cemaatler sadece idare kaytlarnda Mslman oldukla
rn syler ve pek ibadet etmezken, Sabetayclarn, mistisizmleri bakmndan
da nemli bir nokta olan, bu sofu davran dikkat ekmektedir. Nitekim
1856 Islahat Ferman sonras, Girit, Makedonya, Dou Srbistan, bilhassa
Arnavutluk ve Dou Karadenizde birtakm gizli-Hristiyan cemaatler artk
bir hrriyet havas sezdiklerinden gerek inanlarn akladlar ve kimlikleri
ni saklamadlar.12 Halbuki Selanikteki kalabalk Sabetayc cemaat byle bir

11 zcan Mert, Atatrkn ilk retmeni emsi Efendi, Atatrk Aratrma Merkezi
Dergisi, c. 7 (Mart 1991), no: 28, s. 330 ve devam; ayr. lgaz Zorlu, emsi Efendi
Hakknda Bilinmeyen Birka Nokta, Toplumsal Tarih, 1, Ocak 1994, s. 59-60.
12 . Ortayl, Tanzimat Dneminde Tanassur ve Din Deitirme Olaylar,
Tanzimatm 150. Yl Sempozyumu, Trk Tarih Kurumu, Ankara, 1989, s. 1-7; Girit
iin, BA, Ir. Mec. Mah., no: 357, 14 C 1 2 7 4 /30-1-1858; skp iin BA, Ir. Har.,
no: 8922, 25 L 1275/28-V I-1859; Arnavutluk iin Bardhvl Graceni; Le Crypto
christianisme dans la rgion du Shpat au cours de la dernire priode ottomane,
Studia Albanica, XX V I/2, 1989, s. 93-102.

131

aklamada bulunmad ve stelik grnte slami ibadeti gene sofuca sr


drrken kendi eski ritiieline de devam etti. Haham olduklar bilinenler bile
resmi bir aklama yapmadlar. Talmud-Tora Yahudileriyle iliki kurmadlar
ve inanlar hakknda hibir risale kaleme alnmad (son zamanlarda bu ko
nuda yazan lgaz Zorlu hari13). Tam aksine eski devrin tccar ve zanaatkr
Sabetayclar daha ok eitime nem verdi ve Osmanl brokrasisinde grev
aldlar. Bu yllarda Selanik ve stanbula gelen oryantalist Martin Hartmann
Selanik gzlemlerinde (1910 yl), mesela zengin bir Sabetayc tccar olan
Sami Telcinin kz ile evlenen ve babas brahim Suzi gibi Alman Konsolos luunda alan Ali Enis adl dnme genten sz eder; Ali Enis zarif, kl
trl bir genti ve bu cemaatte byleleri oktur. Sabetayclar da Yahudiler
gibi cumartesi gn tatil yapyorlard. ehirde Dnme Mezarl ayrdr, ama
Trk mezarlna ok benzer ve mezar talarnn en eskisi 1716/H 1128
tarihlidir.14 Sabetayclar 19.-20. yzyllarda yurtsever hareketlere daha ok
kartlar ve serbest meslekler icra ettiler. Nitekim bu dnemde kardklarn
bildiimiz tek yayn organ da ne dini, ne de siyasidir. Sz konusu yayn, laik
ve medeni bir genlik yetitirmeye ynelik on be gnlk bir dergidir. Bu
derginin zerinde duracaz. Osmanl nfus saymlar din esasna gre yap
lr. Bu bakmdan Selanik Sabetayclar Yahudi deil, Mslman olarak kay
dedilirlerdi. 19. yzylda ve sonrasnda da bir inan beyan gene sz konusu
deildir. Devlet bu cemaati tanmaz; cemaatin de gizli bir rgtlenme iinde
kendi kaytlarn tuttuu phelidir. Zaten Sabetay Seviden sonra cemaat
kendi iinde paralanmtr ve byle bir rgt hakknda gizli kayt ve nfus
saymnn da fazla bir ey gstermeyecei aktr. Bu nedenle Sabetayclarn
says gemite ve gnmzde kimsenin bilmedii bir srdr.
Selanik Sabetayclarndan elimize ulam, bilinen ilk periyodik yayn
Gonca-i Edeb adl on be gnlk bir mecmuadr. lk nshas 1 Mart 1299
(1882)da kmtr. Bayazar Fazl Necip Beydi. Sabetaycla ait bir telkin
ve bilgi iermez. Genlere seslenir, fakat dinden sz etmez. Daha dorusu
kozmopolit bir Trk tarikat olan Mevlevi tarikat (mensuplar arasnda Ya
hudiler ve Hristiyanlar da vardr) ok vlr; Selanik Mevlevi derghndaki
ayinler ve derghn duvarlarndaki yazlardan sz edilir.13 Bu kozmopolit ta
rikat, batllam kozmopolit evrelerde de ok seviliyordu. Bununla bera

13 lgaz Zorlu, Evet, Ben Selanikliyim. Trkiye Sabetnycl, Belge Yay., stanbul, 1998.
14 Martin Hartmann, der Islamische Orient, Leipzig, 1910, s. 18.
15 Gonca-i Edeb, H. 1 2 9 9 /1 8 8 2 , Milli Ktphane, Ankara, no: SA. 98.1956.

132

ber 1910da Selanikte bulunan Martin Hartmann, Mevlevihanedekilerin


ve eyhin ehirdeki btn cemaatlerle iyi ilikide olduunu, sadece dnme
lere sempati duymadn, onlara gvenmediini sylyor.16 Bu dergi; edebi
yaz, iir [bazlar ok amatrce], seyahatnameler, Victor Hugo tercmeleri
[hep laik yazarlar seiliyor], entelektel bir gen nasl yetiir ve davranr gi
bi yazlar ieriyordu. Bunlarn ou naif ve tara havas dzeyindedir. Fakat
ama eitim, daha iyi eitim ve dnyaya almadr. Sabetayclarn, batllama
ve eitim yoluyla, durumlarn dzeltme ve zgrleme konusunda Musevilerin nne getii aka grlyor; bir anlamda Bat Avrupada Musevilerin kendi cemiyetlerine yaptklar kltrel katky, Trk cemiyetinde Sabetavclar yaptlar. Nitekim bir mddet sonra kurulacak Fevziye ve Terakki gibi
gerek anlamdaki jjynnasium\ar laik eitime nem vermitir. Onlarn bu
gnk devam olan Ik Lisesi de (stanbul) kanuni zorunluk olan din dersle
rini laik bir retorik ile srdrmektedir. Gonca-i Edeb eitime nem verir, her
saysnda kimya, biyoloji terimleri zerinde aklamalar yer alr. II. Abdiilhamid devri modasna uygun olarak alan okullardan ve eitimde ilerlemeden
sz eder. Bu, rejimin ve sansrn de houna giderdi. Fakat derginin amac
sansrle uyumaktan ok, batllamayd. Anlalan modernist Sabetayc se
kinler modern bat eitimiyle, kapal cemaat hayat biiminin deieceine
de inanyorlard. Normalde bu gazetede dini konular pek yer almamaktadr
(Mevlevilik vgs dnda). Ancak 1924 Ocak aynda (10 Ocak 1924den
itibaren) dnmelik zerine bir tefrika neredilen Vatan gazetesi, Gonca-i
Edeb mecmuasn terakkiperver modern dnmelerin kardn ve bunlarn
bu dergide Sabetay Seviyi arlatanlkla itham ettiklerini yazar.1" Ben bu b
lm tespit edemedim. Bir tarih aratrmacs imzal bu tefrikada genle
rin bu batl mezhepten holanmayp, izdiva yoluyla Mslman Trk gruba
kavumak niyetinde olduklar syleniyordu. Selanik Sabetayclar stanbula
g ettiklerinde benzer mektepler kurdular ve laik-ulusalc bir Trk eitim
sisteminde nc oldular. 19. yzyl boyu Selanik, Edirne, stanbulda yaa
yan Sabetayclarn modernleme srecine dair kesin bilgilerimiz yok. Ancak
mecmua yazarlarnn memur zmresinden olduu, stanbuldan giden baz
zevatn yaz ve demelerinin basld; civardaki Edirneye kadar yaylan bir
okuyucu kitlesi olduu anlalyor. Gazetenin eitim konusundaki yakla

16 Martin Hartmann, age., s. 15.


17 Tarihin Esrarengiz Bir Sahifesi, Vatan., 20 Ocak 1924, s. 2, bir tarih miidekkiki.

mndan ve yazarlarn kiiliinden; Sabetayclar arasnda Osmanl brokrasi


sine katlma ynnde bir eilim ve giriim olduu, yabanc dil eitimi saye
sinde d ticarette de Mslman Trkler ve Yahudilerden daha nitelikli ve iyi
durumda bulunduklar anlalyor.
Bu arada dnme denen Sabetayclar laik bir ulusalcl benimseyen grup
olarak Jn Trk hareketi ve ttihat ve Terakki iinde de yer almlardr. Ni
tekim imparatorluun nl maliye nazn Mehmed Cavid Bey -ki ayn za
manda kuvvetli bir iktisat idi- Sabetaycdr. Cavid Bey saltanat ve hilafe
tin ayrlmasn isteyenlerdendi. Dier bir maliye nazr olan Nzhet Faik,
dahiliye nazrlarndan Mustafa Arif, maarif mstear ve hukuk profesr
Muslihiddin Adil, Sabetayc kkenliydiler. Trk matbuatnn nemli simas,
Vatan gazetesi sahibi Ahmed Emin (Yalman) da Sabetayc idi ve bu ko
nuda ilk tefrika 1924 Ocak aynda onun gazetesinde yaymland. Orduda,
matbuatta ve ttihat ve Terakki evrelerinde Sabetayclar vard. Bunlardan
nl Haan Tahsin (Osman Nevres) 1919 yl 15 Maysnda Yunan ktalar
zmire karken onlara ilk kurunu skt ve direnii balatan kahraman olarak
tarihe geti. Haan Tahsin ttihat ve Terakki grubu iinde anarizme varan
fikirleriyle tannan ilgin bir ahsiyetti. Onunla birlikte direnen ve vurulan
bir zabit, kolordunun salk zabiti Selanikli kr Bey de bir Sabetaycyd.
Cumhuriyet dnemi balarnda, 1924 yl Ocak aynda, Trkiye kamu
oyu ani olarak dnme meselesi ile ytizyze geldi. Sebep cemaatin kendi
iinden kmt. Bilindii zere Sabetayclar, Sabetay Sevinin lmnden
sonra zaman iinde birbirine rakip ve kopuk hizibe ayrlmt: 1) Yakubiler (veya Hamdi Bey grubu), 2) Karakalar (yahut Osman Baba grubu), 3)
Kapanclar (yahut brahim Aa grubu). Bunlardan ikinci gruba mensup Karaka Riidi Bey bugn pek anlalamayan bir sebeple 1924 Ocak ay banda
Trkiye Byk Millet Meclisine dnmeleri ikyet ederek, bunlar (yani
kendisinin de dahil olduu grubu) gayri Trk, gayrimslim ve Trkl s
mren bir grup olarak itham etti ve Yunanistanla olan ahali mbadelesinde
Trk olarak bu topraklara getirilmemelerini, ancak hepsinin batl inan ve
tavrlarn brakp Trkl kabul etmeleri artyla Trkiyede yaayan Tiirkler olarak kabul edilmelerini Millet Meclisinden istedi. Sebep, aile ii bir
anlamazlk ve dier dnme liderlerini tehdit ve intikamdr, dendi. Kendisi
Sabetayc olan Ahmed Emin (Yalman), gazetesinde onu mflis, ahlaksz diye
sulad. Ancak basnda bir mnakaa balamt. Sabetayc (dnme) inanc
zerine birtakm rivayetler yazlp konuuluyordu. Neticede kendisi de Sabetayc kkenli olan Ahmed Emin gazetesinde bu konuda dnmeleri anlatan

134

bir tefrikay 10-22 Ocak 1924 tarihleri arasnda neretti; bu yaz dizisinde
dnmelerin bu inantan vazgeen laik, ilerici, ulusalc, yurtsever bir kitle ol
duu yazld. Bu, Sabetayclarn kendilerini ilk defa anlattklar ve tanttklar
bir yaz dizisidir, bu bakmdan ilgintir. Ancak yazann ismi yoktur; bir ta
rih aratrcs diye imza atlmtr. Muhafazakr Sebil r-Read dergisi ba
yazar Ebuzziya Tevfik ise Ahmed Emine hcum eden yazlar yaymlad.
Hseyin Cahit (Yaln) ise Taninde hem Karaka Riidiyi tenkit ve itham
eden, hem de Sebil3r-Read itham eden yazlar yazd. Sabetayclarn Trk
olduunu, aksi grn rklk olacan ve Osmanl imparatorluk realitesi
ve Trkiye realitesi ile badamadn ileri sryordu. Bu nedenle, imdi
Trkiye snrlar dnda kalan Selanik Sabetayclannn ahali mbadelesi d
braklp Trkiyeye getirilmemeleri mnasebetsiz ve tehlikelidir diyordu.18
Karaka Riidi Beyin bu dilekesinin nedeni pek belli deil; cemaatine duy
duu bir kzgnlk ve ihbar m sz konusuydu, yoksa, gerekten mbadele
yznden Selanikte i ve glerini brakmak istemeyen Sabetayc cemaate
yardmc olmak amacn m tayordu? Zira o sralarda Selanikte Mustafa
Bey, Yunan hkmetine mracaatla kendilerinin Trk ve Mslman deil;
aslen Yahudi olduklarn bu yzden mbadele ile ev, i ve yurtlarndan s
rlerek gnderilmemelerini istemiti. Konortas bu fikre yatkn grnm ise
de, baz bakanlar Sabetayclarn Yunanistana Trkten daha zararl oldukla
rn ve bu yzden derhal Trkiyeye gnderilmelerini istemilerdi.19 Dn
meler yani Sabetayclar zerindeki mnakaann artt gnlerde baz gaze
teciler Trkiye Hahambas nl bilgin Haim Beceranoya da dnmelerle
Yahudiliin ne kadar ilgisi olduunu sormulardr. 12 Ocak 1924 tarihli bu
mlakatnda hahamba; Ben dinler konusunda ok tetkikat yaptm, ancak
bu Selanikliler konusunda bilgim yoktur. Herkes ne kadar biliyorsa ben de
o kadar biliyorum diyor. Ancak bir ara Sabetay Sevi kabilesinin Musevi
itikadna ksmen muhalif bir tarikat olduunu ilave ediyor.20 Bu mphem,
ekingen deme bile aslnda, Sabetay Sevi vakasndan sonraki iki yzyl iin
de; bir Osmanl ve Trkiye Yahudi dini liderinin Selanik dnmeleri21 hak18 Scbiliir-Read, c. 23, s. 175; Abdurrahman Kk, age., s. 232; Tann, 5 Ocak
1924 (H. 1340).
19 Vakit, 4 Ocak 1924 (H. 1340).
2 0 Vakit, 12 Ocak 1924 (H. 1340), Hahamba Haim Beceroo ile mlakat.
21 Bu kelime yabanc dillerde bile deunme veya donmeh diye yazlmakta, Scbbataistc
deyimi srarla kullanlmamaktadr.

135

kndaki ilk resmi ak deerlendirmesidir. Ancak arkas gelmemi ve Trkiye


Yahudileri bu konuda susmay tercih etmilerdir. Bu dnemi bir suskunluk
izlemitir. Dnme denen unsurlarn durumunu, yeni Cumhuriyetin laik
ulusular ve Cumhuriyet Halk Partisi tartmamtr. Sansr bu gibi tart
malar muhafazakr evrelerdeki fsltlara terk etmitir. Karaka Riidi olay
da Sabetayclar bu konuda susmaya zorlam olmaldr. Bu olayla Sabetayc
evreler unutma ve susmay, yeni toplumun laik vatandaln benimsemeyi
tercih etmilerdir. Esasen 19. yzyldan beri laik-ulusalc toplumu isteyen
lerin arasnda onlar da vard. Bununla beraber dar bir anti-semit evre, laik
ideolojinin nde gelen baz ahsiyetlerini fslt gazetesinde dnme veya
mason olmakla -yanl veya doru- itham etmeyi srdrmlerdir.
Harp iinde, 1942de, fazla kazantan alnmak istenen Varlk Vergi
si uygulamalar srasnda dnme meselesine ilgin bir biimde brokrat
ynetici evreler yeniden el atmtr. Vergi kategorileri iinde D cetveli
nin dnmelere konan vergiler olduunu o zamanki stanbul defterdar Faik
kte yazmtr.22 En yksek Varlk Vergisi meblann da bu kategorideki
Bezmen ailesi iin tahakkuk ettirildii bilinmektedir. Ancak Varlk Vergisi
Trkiye mali tarihinde abuk terk edilen bir uygulamayd ve eitli evre
lerden tepki grmtr. Ondan sonra da buna benzer ak veya kapal bir
uygulama grlmez.
Bugn Sabetayclar kendilerini henz aklamaz, bu inan zerinde bir
aratrma yapp yaymlamaz. (Tek istisnann, ama hakikaten tek istisnann
Tiryaki ve Toplumsal Tarih gibi dergilerde yazan lgaz Zorlu olduunu
takdirle belirtmek gerekir.23) yle grnyor ki, bu inan ve kimlie sahip
olanlar halen vardr, fakat saylarn kimse bilmemektedir. Herhalde son yet
2 2 Faik kte, Varlk Vergisi Facias, stanbul, 1947, s. 85, 87, 195; bkz. A. Kk age.,
s. 258.
23 lgaz Zorlu Sabetayc cemaati rk ve hars ynnden Trkiye Yahudiliinin bir kolu
olarak deerlendirmekte ve artk aklama yapp bu zgr mezhebe mensup Trkler
olarak ortaya kmann vakti geldiini bildirmektedir. Kendisi gibi dnenler pek
az olmal ki geleneksel suskunluk srmekte, durum deimemekte ve ortada menfi
veya msbet bir tepki dalgas grlmemektedir. Yazarn baz makalelerini zikredelim;
Sabetayclk ve Yahudilik, Tiryaki, 1 /4 , Kasn 1994, s. 39; Mistik Bir Kiilik:
Sabetay Sevi, Tiryaki 1 /5 , Aralk 1994, s. 41-42; Sabetayc Cemaat, Tiryaki,
1 /6 , Ocak 1995, . 28-29; Atatrkn lk retmeni emsi Efendi, Toplumsal
Tarih, Ekim 1994, say 10, s. 22-24. (lgaz Zorlunun makaleleri Evet, Ben
Selanikliyim, Trkiye Sabetaycl adl kitapta derlenmitir; bkz. dipnot 12).

136

mi yln laik gelimeleri ve yeni kent kltr iinde, Sabetayclk, laik ide
oloji, fakat daha, ok laik hayat tarz iinde erimitir. stelik bu laisizmin en
ateli ncs ve uygulaycs da bu grup olmutur. Bu grup zerinde halen
Lucette Valensinin bir aratrma yaptn duyuyoruz. Tabii Osmanl ariv
lerinde, sanlann aksine, bu konuda hibir ey yoktur. Onun iin aratr
mann mlakat ve baz kalnt belgeleri (yazl veya yazsz) aramak eklinde
olmas gerekir.

137

AVRUPA VE RANDAK EH L- HAK


ARATIRMALARININ
ELETREL BR DEERLENDRMES*
JEAN DURING

Ehl-i Haklar, aralarndan sadece Nusayrilerin ve Ali ilhlerin kesin


olarak saptanabildii ve birka baka takn ii1 grubunu da ieren byk
bir mezhep ailesinin kendilerine en yakn mensubu olarak Bektaileri kabul
ederler. Gelenee gre, Sultan shakn (Sultan Sohk) Ehl-i Hak meslekini ran Krdistam ve Luristanda kurduu kabul edilir. ran Kiirdistamnda yz yl sren manevi bir hkmdarlk dneminden sonra, Sultan
shak, ortadan kaybolmu ve sonra yeniden ortaya karak Anadoluda Hac
Bekta ad altnda zuhur etmitir.2 Bektailik ve Alevilikle ilgili bir seminer
*
1

Bu makaleyle ilgili nazik nerileri ve iaret ettii noktalar nedeniyle, Dr. Martin van
Bruinessee teekkr etmek isterim.
Alevileri, Ehl-i Haklar, Nusavrileri vb tanmlarken, ar ii teriminin
kullanlmasndan kanmamz neriyorum. Takn ii ve takn iilik terimleri
(jjuliiv karl olarak), siyasi adan da, bilimsel adan da daha uygundur.
Sultan shakn mritlerinden biri olan Pir smail Kuhlai, bir kelamnda yle
demektedir: Bektailer arasnda, Bektailer arasnda/ahmn zerresinin muhafazas,
tecelli etti Bektailer arasnda/ahm Perdivardan yeni evine gitti/Hac Bektata
tecelli etti/Bektai yolunu kurdu, ilmini aa vurdu/vedilerin (bcftcn) pek ok
hayat (yurt) oldu. (Safzade, 1981, s. 96)
Hac Bektan hiyerarik mertebesi hakknda, baka rivayetlerde vardr (bkz. van
Bruinessen, 1995, s. 119-120, 134; Beik Baghba, s. 66, 256). Baz kaynaklar. Hac
Bektan yedi ba melekten biri olan Cebrail ya da Davud olduunu sylemektedir.
Baka kaynaklar ise, onun Hn Atein ya da ah Yeys Kolini bir tecellisi olduunu,
yani, bir zt- milmn (z barndrn ) olduunu, fakat Ali gibi bir zt- beer
(nsan eklinde bir z ) olmadn kabul etmektedir. Edmonds (s. 94), Irakl
kaynaklara dayanarak Hac Bektan yoldalarnn adn vermektedir ve bu isimlere

de Ehl-i Hak anlatrken, belirli bir noktaya odaklanmaktansa, genel olarak


Ehl-i Hak aratrmalar hakknda eletirel bir incelemede bulunmann ve baz
aratrma perspektifleri nermenin daha uygun olacam dndm. Bylece okuyucular, bu dini topluluun mevcut durumu ve sorunlar hakknda
genel bir fikir edinecekler ve umarm Bektailerin ve Alevilerin durumuyla
karlatrma yapma imkan bulacaklardr.

Yz Elli Yldr Sren Ehl-i Hak Aratrmalar


Uzun bir sre boyunca, Ehl-i Hak konusunda alma yapan Batl ara
trmaclarn en nemli ilgi alanlarndan biri, Ehl-i Hakn tarihsel ve din
sel kkenini bulmak ve ibadet ekilleri ile inanlarn anlatmakt.0 Bu ara
trmaclarn grleri, alan almasndan ve Ehl-i Hakla kurduklar kiisel
ilikilerden ok kutsal metinlere dayanyordu ve Ehl-i Hakla kiisel ilikiler
kurulsa bile, bu ilikiler, geni bir alana yaylm ok sayda cemaatin arasn
dan yalnzca birka grup iinde yrtlen aratrmalara dayanyordu. Bu ilk
nclerden sonra gelen yeni kuak aratrmaclar, bu dinsel grubun daha
gereki bir portresini izmek asndan belki de daha donanmlydlar. Bu
aratrmaclar; eserlerini Franszca yaymlayan ve zgn metinlere ve Krt
kltrne tam olarak eriebilen bir Snni Krt olan M. Mokri, Ehl-i Hak
retisini zetleyen ilgin bir metni tercme eden C. J. Edmonds ve Tahrandaki Ehl-i Haklarla balantlar olan S. C. R. Weightmandr.
1963 ylndan itibaren, Ehl-i Hak arasnda sayg duyulan manevi bir kii
lik olan Nur Ali lahinin yazd Brhnii'l-Hak gibi nemli ilk elden mal
zemeler ortaya kmaya balad. Bu kitap, Weightman4 tarafndan ele alnm
ve Minorskynin Encyclopaedia o f slam daki makalesinde, Ehl-i Hak gelene
i ve ibadet ekilleri hakkndaki bilgilere esasl bir katk olarak belirtilmitir.

3
4

gre, Hac Bektan ah olduuna hi phe yoktur. Kutsal tarih, kronolojiyle


uramaz; fakat ne kadar tuhaftr ki, Hac Bekta, Sultanda (lm tarihi byk bir
olaskla 1506) iki yzyldan tazla bir zaman nce yaam olmasna ramen, kutsal
tarihin btn eitlemelerinde, Sultandan sonra gelmektedir. (Bu anakronizm,
Hac Bektan yz yl yaad eklindeki baz rivayetlerle zmlenmi
olmaktadr.) Bektailerin, tarihte resmi Ehl-i Haktan nce gelmeleri, tm Ehl-i
Hak mensuplarnn Trk kuzenlerinin varlndan haberdarken, Alevilerin ran ya
da Iraktaki Ehl-i Hakn mevcudiyeti hakknda hibir fikri olmamas gereine de
uygundur.
Gobineau, Miorsky, lvaov.
VVeightman, 1964.

139

Bu kitap, en gvenilir nakillere3 dayanmakta ve slamn teolojik kavramla


rn ve Kurana gndermeleri kullanarak, bu retiyi, slami sansrn hibir
ekilde itiraz edemeyecei bir tarzda ortaya koymaktadr. Kitabn ok sayda
yeni basmndan sonra, 1975 ylnda, yorumlar ve sorulara verilen yantlar
dan oluan 400 sayfalk bir ekle birlikte yeni bir basks yaymland. randa
Burhn}l-Hak\ 2L.nsonra yaymlanan btn kitaplar, bu kaynaktan geni bi
imde yararlanmakta ve genellikle bu kitab kaynakalarnda ilk eser olarak
belirtmektedirler.6
Ayn yl, Nur Ali lahinin babas Hac Nimetullah Ceyhunbdinin ahnrne-i Hakikat adl eseri yaymland. Farsa 11 bin msradan oluan bu ki
tap, Ehl-i Hakn ilkel zamanlardan modern zamanlara kadar uzanan eksiksiz
bir kutsal tarihidir. Kitabn yeni basm (Hakkl-Hakik), Hac Nimetullah
dneminde meydana gelen gncel olaylar da iermesine ramen ayn kutsal
tarihin bir paras olarak grlmektedir. Bu durum, genellikle iinde bulu
nulan zaman iermeyen bu tr eserlerde ok ender rastlanan bir zelliktir.
Hakkl-Hakik, kutsal kelamlarn veya defterlerin yan sra, Ehl-i Hak ve
Ehl-i Hakn geleneksel biemdeki son byk karizmatik evliyas olan Hac
Nimetullah hakkndaki ana kaynak olarak kabul edilebilir. Dier btn ke
lamlar Krte yazlmtr, fakat Hac Nimetullah, belki de Ehl-i Hak gelene
ini Krte konumayan geni bir toplulua amak amacyla, bu eserini Fars
a yazdrmtr. Hac Nimetullah, eski kelamlardaki klasik aklama yntemi
yerine, tarihsel bir yaklam seerek de bu konuda yeniliki olmutur. Hac

140

Kitabn yazar Nur Ali lahi, babas tarafndan derlenen kutsal kitap Serencdm'n
birok nshasna sahipti. almasnda ah Haydsinin halefi I. Ak Ahmedin elinden
km olan ve yaklak 1770 tarihli bir nshay kullanmtr. Bu eserin en eski Ehl-i
Hak yazmas olmas mmkndr.
Bu yazarn baka bir nemli bavuru kayna da, cem ayinleri srasnda yaplan gayri
resmi konumalarn annda yazya geirilmesinden olumu Asr,l-Hak\r (cilt I
1979, cilt II 1992, her biri yaklak 700 sayfa). Bu eser, ze! olarak Ehl-i Haka hitap
etmeyen genel manevi bir reti olsa da, Ehl-i Hak kltrne ve tabii ki tasavvuf!
ieriine daha ieriden bakan bir yaklam asndan, yorumlaryla birlikte ilgin
ipular ve anekdotlar sunmaktadr.
Aratrmaclar, bu stadn konumalarndan baz dervilerin ald nodar ieren ve
kendi yorumuyla birlikte M. Mokri tarafndan yaymlanan L Esoterime krde (1996)
adl eserden de yararlanabilirler. Bu kitap, Ehl-i Hak gelenekleri ve ritelleri hakknda
bir yn malzeme iermektedir; fakat kitabn yazar (kitabn editr kendisi deildir),
kitabn gzden geiremedii iin eserin yaymlanmasn onaylamamtr.

Nimetullahn eseri, yzyllar boyunca byk Ehl-i Hak evliyalarnn yazm


olduu kutsal kelam geleneini devam ettirmektedir. Bu kitaptan genellikle
Mcrim Kelam olarak bahsedilmektedir.7
Bu kaynaklarn ortaya kmasndan birka yl sonra randa, bir ksm az
ok Burhniil-H atan esinlenen birok eser yaymland. Bazlar birka
yaklam birletirmi olsa da, bu eserler ana kategoriye ayrlabilir: Kanonik metinler, bilimsel almalar ve mezhep mensuplarnn manevi ya da
ilmihal niteliindeki yaklamlar. Bu kategorilere, Ehl-i Hakla esas olarak
bir dini grup olarak deil de, geni anlamda farkl bir kltr temsil eden bir
topluluk olarak ilgilenen etnolojik ve sosyolojik yaklamlar da eklenebilir.

Kanonik Metinler
Ehl-i Hakn kanonik literatr sistematik bir ekilde derlenip aratrl
mamtr. Daha ayrntl aratrmalarn yolunu amak iin, bu grupta yer alan
literatrn genel bir tablosunu izmenin yararl olacan dnyorum. Bu
literatrn temel metni, Kelm Hazne ya da Defter-i Perdiver de denilen
Kelm Serencdmdr.
ah Hays Sni Ehl-i Hakndan Seyyid Nurinin (lm, yakl. 1970)
oaltm olduu metinler koleksiyonuna bavurdum. Seyyid Nurinin olu
Seyyid H.ye gre, bu koleksiyondaki en nemli kitap, Sultan ve selefleri ah
Hoin (10. yzyl) ve Baba Nus dnemleriyle ilgili eski metinleri ieren K e
lm Serencmdr. Seyyid H., baka birok kitapn (defter) da Serencdm1m
bir paras olarak kabul edilebileceini, nk, bunlarn da ayn dneme ait
hikyeler aktardn syledi. Bu metinler, daha sonralar, ayn kiilerin yeni
den zuhur etmi halleri olan ya da o zamanlara manevi olarak eriebilen ve
neler sylendiini ya da neler olduunu anlatabildikleri farz edilen evliyalar
tarafndan yazlm olabilirmi. Bunun tipik bir rnei, Kuuoludur. Bu
metinler, her zaman, Sultan dedi ki ( meremu) ve Benymin dedi ki gibi
ibareler kullanr.
kincil derecede neme sahip olan eserler ise, ikinci dnem (17.-18. yz
yl) denilebilecek dnemde ortaya kan, Hn Elms ya da l Beginin keha
netleri, ah Hays, Ak Abbs vbnin kelamlardr. Baka bir eser grubu da,
kutsal metinlere dayanan ya da onlara gnderme yapan tasavvuf iirlerdir ve
bu iirlerden en deerli saylan, eyh Amirin yazd iirlerdir. ki ya da

Bu eserler, Teymur, Zlfikr, Dervi Koli ve Nevruzun kelamlarn takip etmektedir.

141

yzyl boyunca, sosyo-kozmik hiyeraride bir makam olan ya da en azn


dan gnl gzyle gren deniler (didedr) olarak kabul edilen kiiler,
ok sayda bu trden tasavvufi iirler yazmtr.
Seyyid H.nin yazmas 380 sayfadan olumaktadr; Serencm'm kendisi
ise 138 sayfa tutmakta ve u blmlerden olumaktadr: ah Hoin (20 say
fa), Baba Nus (10 sayfa), Sultanin yaad dnemle ilgili bir blm (25
sayfa), Pire ve Piralinin, Yadigr ve ah brahimin, Heftavnenin, On ki
mamn hikyeleri (33 sayfa), ihilten, Kavalts ve Sultann cem ayinine
ilikin nerileri. Seyyid H.ye gre, mevcut el yazmalar arasnda ok nemli
farkllklar bulunmamaktadr; fakat, baz metinler, Sultan dnemine ait baz
ek malzemeler iermektedir. rnein, Defter Divne Gavra, yerel Gurn
geleneine aittir. Serencm'm btn yazmalar, farkl blmleri balklarla
kesin olarak ayrmamaktadr. Bu nedenle, farkl nshalardaki ierik ayn olsa
da, blm says deiebilmektedir. rnein, Seyyid H.nin nshasnda, ba
ka yazmalarda Kelm Gor Goru, Kelm Dire Dire, Kelm Kale Zerde ad
verilmi olan baz kk blmlerin balklar yoktu. Seyyid H.nin yazma
snn geri kalan ksm, byk Ehl-i Hak evliyalarnn ya da airlerinin yazdk
lar kelam iirlerinden semeler, Ali Kalender, Koliden (Kavaltslardan biri)
seme iirler, ah brahim, Znnur ve Abidinin hikyeleri, Seyyid Ahmed,
Seyyid Farzi ve mritleri Ndir Veys, Novrus, Zlfkr, vdden alnm me
tinler iermektedir. Btn bu saylanlar, metinlerin tmnn y'alnzca kk
bir blmn oluturmaktadr ve ikincil neme sahiptir.
Kutsal metinlerin basmlar iki kategoriye ayrlabilir: a) Akademik olma
yan basmlar (ounlukla, el yazmalarnn tpkbasmlarndan olumaktadr)
ve b) Filolojik, tarihsel, dinsel ve antropolojik yorumlar ieren akademik
basmlar.
Dini bir metnin ilk basm, Minorskinin yapt ve gnmzde artk bu
lunmaysan Serencmn Rusa evirisidir (1911). Elli yl sonra, vanov, Farsa
Ehl-i Hak metinlerinin, dinler tarihi nda yaplm geni yorumlarn da
ieren, bir derlemesini yaymlad. Bu metinler, aratrmaclar asndan ilgi
ekici nitelikte olsa da, Ehl-i Hak mritlerinin bu metinleri tamamen reddet
tii ve ranl aratrmaclarn kitaplarnda bu metinlerden hibir zaman alnt
yapmad da belirtilmelidir.8

142

Bu metinler, Mecmun-i Kesil-i Ehl-i Hak bal altnda yaymlanmtr (Bombay,


1950).

M. Mokri, bu konuda fazla titiz davranarak, birka makalede, Kelam-


Serencmm (Kelm Perdiverya da sadece Kelm olarak da bilinir) yalnzca
birka kk parasn yaymlam; nadir kutsal metinler olarak sunduu bu
paralar dilbilimsel ve kltrel koullar hakknda geni yorumlarla birlikte
vermitir. M. Mokri, Serencmm tmn yaymlamak yerine, bu yolu iz
leyerek, Ehl-i Hak aratrmalarnn gizemini korumay baarmtr. Bununla
birlikte, randa Serencmm Trke bir basmnn9 yaymlanmasyla, Ehl-i
Hak evreleyen sis perdesi abucak ortadan kalkt. Daha sonra, 1981 yln
da, J. Afar, bu Trke kaynan baka bir versiyonunu, Divn- Kucuojjh10
bal altnda yaymlad. Sz konusu eser, bu evliyann, ah brahimin (16.
yvda) kerameti sayesinde, sarlk ve dilsizlikten nasl kurtulduunu anlatan
bir hikyeyle balamaktadr. Benyminden sonra, Cebrailin yeniden Sultan
zamanndan zuhur etmi hali olarak kabul edilen J. Afr, Serencm\ kendi
yorumlar ve iirleriyle birlikte Trkeye uyarlamtr. 1975 ylnda, bir Ehl-i
Hak seyyidi olan Afzali (Efdal), baz nemli temel Krte metinleri, Defter-i Rumuz- Tristn - Gencine-yi Sultan Sohkn ad altnda yaymlamtr.
Keldmt-i Titrki, Tahran, 1973, 336 sayfa. Bir deniteki nshann giri, yorum ya da
iindekiler blm iermeyen tpkbasm.
10 Bu hikye, ahnme-i Hakikat3n 503. sayfasnda da yer almaktadr. Bu durumun
ilgin olan yn, daha nceki hayatnda Benymin olduu iin, Kuuolunun
kutsal tarihi olaylar anlatrken kendi adna konuabilmesidir.
11 Yaklak 740 sayfa olan bu kitap, sradan bir ccKelm- Serencm deil, farkl
devirlerden kalm ve farkl nem derecesine sahip kanonik metinlerin, tarihsel
sralama gzetilmeksizin bir araya toplanmasndan olumu bir eserdir. Bu metinler
unlardr: Defter-i Sv (14 sayfa), Defter-i Gevhi-i Gulamn (ah brahim ve
Yadigr hakknda, Hefiavnenm yaradl ve baybas szlemeleri hakknda) (10
sayfa), Defter-i Divne Gavara (devre-yi Pire ve Pirli) (10 sayfa), Defter-i devre-yi
enderavi (Gelim kul) (40 sayfa), Devre-yi ah Hoin (24 sayfa), Zell zeldl (67
sayfa), Abidin-i J fm defteri (100 sayfa), (1320. Hak) Nevruzun son defteri
Seyyid Brkeningttynde1si (260 sayfa). Bunlarn arkasndan da Teymurun kelm
gelmektedir (170 sayfa). Ayrca, sunu blm (40 sayfa), ah brahim ve Baba
Yadigr hakknda menkbe niteliinde notlar ve de Zerdtle ilgili birka sayfa da
vardr; yazar, Hindistandan gelen bir Zerdtiyle temasta bulunduu iin, Ehl-i
Hak inancn Zerdtlkle ilikilendirmeye almaktadr (Beik Baghban, s. 23).
indekiler blmnn, kesin bir snflandrmann, ierik ve dizinin olmamas,
ksmlarn birbirinden tutarsz bir biimde ayrlmas ve sayfa numaralandrmasnn
(50 sayfa atlanarak) blmlere gre yaplmas, bu klliyata bavurmay rahatszlk
verici bir i haline getirmektedir. Her ne kadar bu eser tam bir Serencm olmasa da,
bu esere mevcut olan dier d efterin ekleyerek, klliyatn nemli bir blmn

143

Serencm\n iki blm, bilimsel bir yaklamla Safizade tarafindan yaym


lanmtr: Devre-yi Heftavne (1982,900 kta, 191 sayfa) ve Devre-yi Buhll
(1984, 60 kta, 115 sayfa).12 Defter-i ihilten blm, Evreng ve Hdimi
tarafndan yazmann tpkbasm halinde (1978) yaymlanmtr.
Bu temel metinlerin yannda, ok sayda daha az nem tayan fakat sayg
duyulan kelam da tpkbasm eklinde yaymlanmtr:
- eyh Amirin (doumu 1713) btn divn: bu eser, Krte konuan
Ehl-i Haklar arasnda belki de bu trde en ok okunan eserdir. Kitap, K.
Niknezhdn sayfalar sren yazmas uzun bir nsz blm iermektedir
(tarihi belirtilmemitir).
- Gftr- Hn Elmas (lm 1725) de ayn biimde yaymlanmtr
(1973, 54 sayfa).
- Safizade tarafndan yayna hazrlanan ve nsz yazlan Pibini-yi l Bei-yi J f( 1980, 44 sayfa), modern toplum hakknda artc kehanetler ier
mektedir (ahlaki yozlama, kadnlarn zgrl, giyim tarzndaki deime
ler ve hatta buharl lokomotiflerin icad).13
Hibiri akademik basm nitelii tamayan ve genellikle yorum, nsz
ve dizin iermeyen bu kitaplar, kanonik metinlerin yaylmas iin mriderin
yaptklar katklardr. Bu srete, Ate Beg hanedanndan Trke konuan
Ehl-i Haklar, en muhafazakr Ehl-i Hak topluluu olan Gurndan daha
etkili olmulardr.
tamamlamak mmkndr. Bu defterlct unlardr: Devre-yi Heftavne, Devre-yi
Bhtiil (Safizade), Devre-yi ihilten (Evreng), Devre-yi Vezver (Mokri, 1968),
Devre-yi Dmyri (ayn yazar, 1968), Divn-i Gavra (ayn yazar, 1977). Daha
sonra yaymlanan dier kelamlar iin bkz. Safizade, 1982, s. 14. Beik Baghbanm
fotokopisini ektii yazma da birtakm malzemeler sunmaktadr. Bu eser, on iki
blme aynlabilir: Devre-yi Dmyri, D. Divne Gavra, Gelim ve Kul, D. ah Hoin,
D. ihilten, D. Vezver, K. Goru Goru, K. Dire Dire, K. Kale zarde (bu kelm
ok ksadr), K. Hmu, Farmye-i Baba Ali Dervi ( Serencmdz yer almamaktadr),
K. Mernuv. Bu eserde Devre-yi Heftavnerim. bulunmamas, bu blmlerin baz
Gurn gruplarnn houna gitmedii gereiyle aklanabilir (van Bruinessen, 1995,
s. 134).
12 Bu aratrmac, yorumlar ve dilbilimsel analizlerle, Mokrinin yntemini izlemektedir.
Temel Kelmn baka blm de M. Mokri tarafndan yaymlanmtr.
13 Mritler asndan, evliyalarnn gerekliinin bir kant olan bu metin, EdiblMemlik (19. yy. sonu) tarafndan Farsa msralar halinde tercme edilmitir ve bu
msralardan Ehl-i Hak aratrmalarnda sk sk alnt yaplr. l Begi, Hicri 961 ylnda
lmtr.

144

Eski gizli kitaplar, datmlar snrl olsa da, en sonunda kullanma al


mt. Fakat, ne kadar gariptir ki, hibir Batal aratrmac ne bu kitaplara ne
de bu dnemden sonra ortaya kan ok sayda yayna ilgi gstermitir. Bu
malzemelerin hepsini belirtmeyeceim ve nemli birka yayn anmakla ye
tineceim.

Akademik Yaklamlar
Bu balk altnda, altkategori ayrlabilir: a) Tarafsz bir tutum tak
nanlar, b) Bir ideolojiyi savunanlar, c) Dier dinlerle ilikiler erevesinde
ilgilenenler.
Metinsel kaynaklar araclyla akademik yaklamlar gsterenlere nadiren
rastlanlmaktadr. Makalelerini Farsa yaymlamayan Mokrinin yan sra, bu
konuda ilk katkda bulunan kii, Bzrgn-t Tristn (1964) kitab ile Safizade olmutur. Safzade daha sonra da, yararl eseri Mehir-i Ehl-i Hak\a
(1981-234 sayfa), byk Ehl-i Hak evliyalar ve dervileri hakknda yaklak
150 biyografik notla, bu katksn gelitirmitir. Bu portreler ve manevi kar
deliklerle ilgili derleme, Ehl-i Hak kltrnn, daha sonra irdeleyeceim,
yeni bir grnmn sunmaktadr. Ayn yaklam, iilik Ansiklopedisinde
D ciret:l-ma3rif-i teeyy, Tahran, 1993) ranl aratrmaclar tarafndan
yaymlanan Ehl-i Hak retilerinin iki sentezinde de kullanlmtr.
Ehl-i Hakla yakndan ilikili olan ihilten (Krklar) ile ilgili iki yayn
mevcuttur: Bir Azeri kynn corafi incelemesi olan lki ve Babazadenin
Hamse-yi prkuh-i Ehl-i Hak ihiltenn (1968) isimli eseri.
Hceddinin yazd Sersiprdejjn (1970, 188 s.), kendisini tarafsz bir
yaklam olarak sunsa da, belki de Ehl-i Hak retisini aka Caferi iiliiyle
ilikilendiren Burhn3l-HakJa bir yant olarak, Ehl-i Hakn slam d y
nn vurguluyor gibi grnmektedir. Bilimsel yaklamdan yoksun olmas
nedeniyle, bu kitap, gerekli akademik standartlara uygun deildir.
Yine bu trden olan baka bir eser de, M. Elksinin yazd A in-i Y
ri3dir (1979, 106 s.); bu kitabn fark, yazarn, aka Ehl-i Hak okuyuculara
hitap eden bir Gurn mridi olmasdr. Yazar bu nedenle, betimleyici olmak
tan ok kural koyucu olan bir yaklam benimsemitir ve Afarn (1977)
kulland klasik dogmatik yapy izlemektedir. Bu kitap, tanmlar ve kken
lerle balamas ve bayramlar, oru tutma, cem, hayr dualar, tarikata kabul
trenleri, abdest eitleri, byklar, vb gibi Ehl-i Hak geleneklerine deinme
si asndan, Burhn3l-Ha\Cxz.n esinlenmi olabilir. Kitabn ilgin noktala
145

rndan birisi de, deiik kelamlardan yapt pek ok alntdr. Yazar, iinde
birok alnt olan, fakat dizin iermeyen baka bir makale de (Andarz-i Yri,
1980, 94 s.) yaymlamtr.
Batl aratrmaclarn Ehl-i Hak konusuna duyduklar ilgiyi kaybetme
sinin nedeninin, Ehl-i Hak hakknda randa yaymlanan eserlerin artmas
olduu gibi bir tahmin de yrtlebilir. Btn bu yeni malzemelerle, bu
alan zgnln kaybetmekle kalmam, ayrca, zerinde allmas zor bir
konu haline de gelmitir. Batllarn bu alana yaptklar katk, van Bruinessenin yazd ya-da drt makaleden ibarettir. Bu aratrmacnn yaklam
doru ve konuyla ilgili olsa da, bak as ve hedefleri snrldr. H. Halmn
Encyclopaedia Iranicadz yaymlad ksa bir makalenin de, Minorskynin
Encyclopaedia o f slam'da yaymlad -her ne kadar artk biraz gncelliini
yitirmi gibi grnse de- makalesiyle boy lmesi mmkn deildir. Ben,
randa birok yl geirdim ve Ehl-i Hak kltrn, esas olarak ayin zikirleri
ve mzikleri araclyla tandm. Bu deneyimim, Ehl-i Hak hakknda, m
ziklerine zel gndermeler yapan genel bir deerlendirme yazs yazmam
salad (During, 1989: 293-520).14 Ehl-i Hak hakknda Batklarn yapt
en son akademik alma, mevcut durum hakknda bir yn ilgin ampirik
veri toplam olan, fakat, metodolojik adan ok fazla tutarl olamayan1-
Z. Mir Hseyninin yazd makalelerdir. Hassas gncel olgular ele alan
bu tr almalar, geleneksel kltr hakknda tam bir bilgi sahibi olmadan
yapldklarnda, daha ok gazetecilik yaklamna yaklar ve tartmal sonu
larn ortaya kmasna neden olurlar. Son yllardaki en nemli Batl yayn,
hl, Hamzeeenin, Ehl-i Hakn eski kltlerle ve dinlerle olan ilikilerine
byk nem veren, iyi belgelendirilmi bir Ehl-i Hak almas olan Yaresan (1990) adl eseridir. Bu aratrmac, Ehl-i Hak kkenli bir ranl olsa da,
aratrmalarn, szl kaynaklardan ok yazl kaynaklara dayandrmaktadr.
Ehl-i Hak almalar konusunda yaplacak bir inceleme, bu almalarn
bazen akademik tarzdan olduka uzak bir biimde yapldklar izlenimi do
uruyor. Pittman, bu metinlerin nereden, hangi dilden ya da hangi zaman
dan geldiklerini bile belirtmeden, ok ilgin bir Kelm- Serencm zeti1'1ya-

14 B bolm, yakn zamanda ayr bir kitap olarak Farsa yaymlanacaktr.


15 Antropolojik ya da sosyolojik bir yaklam dedii eyin hakl karamayaca
elikileri, yanllklar, hatalar ve kiisel karmlar sylemeye bile gerek duymuyorum.
16 Bu zet. ah Hoinden Ate Bege kadar olan Ehl-i Hak tarihini kapsamaktadr \e
byk bir olaslkla Ate Begi geleneine aittir.

146

vmlamtr. H. Beik Baghban, Fransadan devlet doktoras derecesi almtr;


fakat, tezinin bir blm, yalnzca bir el yazmasnn fotokopisinden ve hat
ta matbu kanonik yazlardan yaplm alntlardan olumaktadr. Baghban,
metni gzden geirmemi ve blmleri birbirinden ayrma ya da sayfalan
numaralandrma ya da bir dizin veya iindekiler tablosu verme zahmetine
katlanmamtr.17 M. Mokri bile, Sultan shakn (Ehl-i Hak mesleinin ku
rucusu) ailesi hakkndaki son makalesini, az bulunan baslmam bir yazmaya dayandrm; ne var ki bu metin, Safzadenin on be yl nce yapt
nemli bir almada zaten geni lde kullanlmt. Mokri, tpk bu ko
nuyla dorudan ilgili olan herhangi bir Farsa yayn gz ard ettii gibi, bu
durumu da bilinli olarak gz ard etmektedir. Mokri, yllar boyunca kendi
Kelm nshasn kullanm olsa da, bu kutsal klliyat ve genel ieriini hi
bir zaman anlatmamtr. Hl bu kutsal klliyat hakknda hi bir aklama
mevcut deildir.ls Ehl-i Hak zaten kendi bana yeterince karmak bir yap
dr ve kendi yaklammzla daha da mulaklatrlmasna hi gerek yoktur.

Ehl-i Hak Ne Diyor?


Bu konuda nesnellik kazanmann bir yolu, Ehl-i Haklarn kendilerinin
neler sylediine, daha dorusu, neler yazdklarna bakmaktr. nk, elit
tabakann yazl resmi sylemi, okuma yazmas olmayan halkn szl gelene
ini yanstmayabilir.19
Burbniil-Hakikat (J. Afr, 1977), Ehl-i Hak iin bir ilmihal nitelii
tamaktadr. Bu eserin zgnl, esas olarak Kuuolunun Trke ke
lamna dayanmasndan kaynaklanmaktadr. Bu kitap, Ehl-i Hakn belgelen

17 Yine de enqute de sociologie religieuse balkl blmde kaynaka, Ehl-i Hakn


etnik ve corafi bliimlenmesi ve genellikle referanslar iermese de, kelamlarn
tercmesi gibi, baz ritiiel ve dogmatik noktalar belgeleyen birtakm yararl bilgiler
de vardr.
18 Bu metinlere eriebilen Beik Baghban bile, metinlerin yalnzca balklarn ieren bir
liste sunmaktadr is. 24).
19 Bu kategoriye, Nur Alinin olu Behran lahi tarafndan Franszca (ve birok Bat
dilinde) yaymlanan kitab dahil edemeyiz. Bunun nedeni, bu kitaplarn, belki de
evrensel olarak kabul edilen mkemmele ulama, kozmoloji, mazhariyet, birbirini
takip eden hayatlar, ahlak, vb baz temel dogmalar dnda, Ehl-i Hak geleneini
temsil etmemesidir. Bunun yansra, Nur Alinin kiisel manevi retisini temsil eden
bu kitaplar, esas olarak Ehl-i Hak dndaki okuyuculara hitap etmektedir.

147

dirilmi metinlerinin manevi, ahlaki ve ritiiei kaynaklarn ele almaktadr.20


Kitap, byk ihtimalle, Ehl-i Hak mezhebinin slami temelini reddeden ei
lime mensup olan Elksinin yazd kitaba (1979) bir yant olarak hazrlan
mtr.
Tasavvuf ya da ilmihal tarznda yazlm ve Muvhid ve ValTnin eserle
ri gibi Krte metinlere gre Hfzdan ya da Mevlanadan daha fazla alnt
ieren, birka tane dini kitap daha piyasaya kmtr. Ehl-i Hakn evrensel,
hmanist ve manevi mesajn sunma eiliminde olan bu edebi tr, ok az
sayda zgn malzeme getirse de, Ehl-i Haklarn kendilerini nasl tanmla
dn, nasl tannmak istediklerini, dnyaya neler sylemek istediklerini ve
deiikliklere nasl uyum saladklarm anlamak isteyenler iin yararl kay
naklardr. Bu kitaplar, bal bana ciddi bir aratrmay hak etmektedir. Bu
konu, Ehl-i Hak mitolojisinin ya da ritellerinin kayna ya da Ehl-i Hakn
son zamanlardaki siyasi manevralar ve i atmalar hakkndaki tahminlere
dayanan yorumlardan (bkz. Mir Hosseini) daha az ilgi ekici deildir. Daha
sonraki blmlerde, bu literatre ve inananlar kitlesinin tutumlarna dayana
rak, Ehl-i Hak dnya grnn balca ayrt edici zelliklerini sunacam.

Ehl-i Hak ve Hkim slami Gr


Ehl-i Haklar ve retileri hakknda titiz bir aratrmaya deecek ok il
gin pek ok konu vardr. Bununla birlikte, hem mezhep d kiilerin hem
de mezhebin iinde yer alanlarn yazd eserlerin ounluunda esas tart
ma, Ehl-i Haklkla dier dinler ve zellikle slam arasndaki ilikiden olu
maktadr. Bu konu, ran slam Cumhuriyetinin kurulmasndan sonra zel
likle hassas bir hal almtr.
Oryantalistler, ilk kuak aratrmaclarn ne srd, Ehl-i Haklm
zeri On ki mamclk cilasyla kaplanm tuhaf bir gizli Mazdeki ya da
Mithrac din olduu yolundaki hipotezi sorgulamakszn kabul etmitir. Ay
rca, bu inancn senkretik olduunu syleyen tanmlamalar da doru ka
bul etmitir. Halk tasavvufuyla ilgilenmektense, Yezidilerin ya da Diirzilerin
inanlarm ele almak, aratrmaclara daha ekici gelmektedir. Batl aratr
maclarn yapt ilk almalar, Ehl-i Hak arasnda, Ehl-i Hak retisini s-

2 0 Bu kitap, II. Teymur, eyh Nazar Ali Cenb (II. Teymurun mridi, lmii 1915) ve
Ali Eref Hnn yaymlanmam baz son dnem yazmalarna deinmektedir. Yazar,
Ehl-i Haklar Mslman olarak grmekte ve Ali ilahi etiketini reddetmektedir.

148

lamlatrmay ve hatta slah etmeyi amalayan yeni bir eilim olduu fikrini
ortaya atmtr. Bu gr, neredeyse btn aratrmaclar tarafndan kesin
doru kabul edilmitir ve aratrmaclarn bu tutumu, konuya bir eki d
zen verilmesini gerektirmektedir. Bu eilim, kltrlerinin ve maneviyatlar
nn yerelliini vurgulamay ve Arap-slam kltr mirasn en aza indirgemeyi
seven Iranl entelektellerde de tipik olarak grlmektedir. Salam belgelere
dayandrlm almasnda Hamzeeenin, Ehl-i Hakla slam ncesi kltler
ve retiler arasnda birtakm balantlar bulabilmek iin din tarihinin btn
kaynaklarna bavurmas, olduka arpc bir durumdur. Fakat, Hamzeee,
Ehl-i Hakn Sufilikle balantsnn szn bile etmemektedir. Gurnla ya
kn balar olan Beik Baghban, Ehl-i Haka kar kendi tutumunu u ekilde
belirtmektedir:
Bilginlerin ve aratrmaclarn ou Ehl-i Hak slami, hatta ii mezhepler
arasnda snflandrmlardr; oysa ki biz, Hakikat dininin slamdan farkl bir
din olduunu kantlamaya alacaz (1975: 58).
Hceddin ise, bazlarnn Ehl-i Hak yolunu, takn ii (gulvv-iii) ka
rakterli bir cin-i irni, yani, bir ran dini (1980: 92) olarak tanmladn
bildirmektedir. Ehl-i Hakn zerinde gelitii antik kltrel tabakalar inkr
etmiyorum; fakat, bu tek boyutlu bak asnn tersine, Ehl-i Hak ile slam
ve tasavvuf arasndaki gl balantlar gsteren baz olgulara deineceim.
Bundan sonra da, Ehl-i Hak zerine gnmzde yazlan eserlerde yrtlen
polemii ele alacam.
Ehl-i Hak kart yaygn bir argman, Ehl-i Haklarn eytana taptdr.
Ne var ki, iki dize dnda, Ehl-i Hak metinlerinde eytana hi deinilmez
ve bu iki dizenin doruluu ve anlam da tartma konusudur.21 Van Bruinessen (yaymlanmam bir almasnda), bu inancn sadece 19. yzyln
sonunda, Yezidilerle temas halinde olan baz Gurn topluluklar arasnda
ortaya ktn ne srmektedir. Bu sylenceye son zamanlarda balanlmasnn psikolojik bir temeli de olabilir: Tanr, eytana (ba meleklerden

21 Bu msralar, Devre Baba CeliPde bulunmaktadr (Baba elil, Sultann daha nceki
tecellilerinden biridir). Bagtar, (eytann) sonsuzluk ncesindeki adnn eytan
olduunu ve ktlnn (errinin), yalnzca Allahn dmanlarna ynelik
olduunu sylemektedir (Elksi, 1979, s. 51; Beik Baghban, s. 251 ve sonras)
Elksi, eytann kutsallna olan inancn, Gurnla snrl olduunu belirtmektedir.
Hceddinin ya da Safizadenin kitaplarnda, bu konudan hi bahsedilmemektedir.

14M

Davud) Ademin nnde secde etmemesini gizlice buyurmutu ve bylece


eytann kovulmas sadece grnteydi. Bu yorum, Attrm iirleri gibi
klasik Sufi iirlerinde, eytann itibarnn paradoksal bir biimde iade edil
mesi hikyesinden hi de uzak deildir.22 Baz Ehl-i Haklarn bu sylenceyi
benimsedii gereini aklamak iin, mitolojik bir kken ve hatta Sufi et
kileri aramak gereksizdir. eytan figrnde, itikat asndan kendi durumla
rnn meruiyetini bulduklar iin; yani, dardan bakldnda zndk, fakat
aslnda gizlice Tannya btn Mslmanlardan daha yakn olduklar iin,
eytana sempati duymalar mmkndr. Ehl-i Haklar, isyanc elit konum
laryla gurur duymakta ve unlar sylemekten korkmamaktadr: Ramazan
aynda oru tutmayz, ama kendi orucumuz vardr (marnovi ve kavaltsi),23
namaz klmayz ama niyaz24 ederiz, camiye gitmeyiz ama haftada bir defa
ceme katlrz, vb.
Bununla birlikte, Mslmanln temel artlarnn yerine getirilmeme
si, byk bir ounluk tarafndan slami geleneklere zellikle, harama25 ve
eitli buyruklara gsterilen saygyla telafi edilmektedir. Ehl-i Hakn kutsal
tarihinin mam Ali ve yoldalaryla balad bir gerektir. Havndegrn
(dnyann yaratcs) sonsuzluk ncesinde ortaya kyla Alinin ortaya
k arasndaki zamanda hibir ey olmam gibidir. Eski ran destanlarnn
2 2 Bkz. lhi Nme, ark VIII, 4 , 6. N. A. lahi, Burhnl-Hakta (sayfa 317 ve
sonras). Kelm'a gre eytanm saygnlnn iade edilmesinin kabul edilemez
olduunu gstermek iin, eytan hakkndaki msralarla ilgili bir soruya, Krte
yazlm 300 adet msrayla yant vermektedir.
2 3 Bu orularn her ikisi de er gnlktr. Bu orularn yannda, esas olarak Hac
Nimetullah ekolne mensup olan baz derviler, genellikle Ramazandan on gn
nce balayan ve Ramazanla birlikte sona eren, dnyevi zevklerden arnma ve et
yememeye dayanan krk gnlk bir oru tutmaktadrlar. Dervilie zg dnyevi
zevklerden arnmaya, sadece Ehl-i Hak mutasavvflar arasnda rastlanr, sradan
stadlar arasnda rastlanmaz. Genel olarak ve zellikle Ramazan srasnda oru
tutmaya kar argmanlara vanovun yazlarnda rastlanmaktadr; fakat, bu ifadelerin
geerlilii, Ehl-i Hak aratrmaclar tarafndan itiraz edilmektedir. Sadece Hceddin,
Sersiprdec;n adl eserinde bu konuya geni lde deinmektedir.
2 4 Hn Ate, Trke bir kelamnda yle demektedir: Min rekat verdi peygamber bir
lm (Peygamber, bir elma iin bin rekat namaz verdi). (Hceddin, s. 63). Hamzeee
(s. 165) ve ayrca Dehkhod, Ali ilahi konusundaki makalelerinde bu olguya iaret
etmitir.
25 Ehl-i Haklar, iki imez ve domuz eti yemez; fakat, Trkler arasnda iki ien ve
Gurnlar arasnda yaban domuzu eti yiyen baz istisnalar vardr.

150

baz kahramanlarnn adlarn, ba meleklerin insan suretinde ortaya km


halleri olarak (rnein, Siyavu, Hseyin ve Ydigr ayn kiidir) anan yaz
malar varsa da, bunlarda Zerdtn, Maninin ya da Mazdekin bir kere bile
ad gememektedir. slamiyet ncesine ait az saydaki gndermeler, Kuran
ve ncil geleneklerine aittir. Ali (en azndan adyla), szl Ehl-i Hak anla
tlarnda, methiyelerinde ve dualarnda Sultandan daha fazla yer almakta
dr. mam Hseyinin, insan olarak bedenlendii btn biimleriyle (don),
nemli bir yeri vardr ve adaklar iin okunan hayr duas (niyaz), On kinci
mamn (Mehdi sahib-i zaman) adnn zikredilmesiyle sonlandrlr. Pey
gamber Hz.Muhammede de, geri daha ok sonra ortaya kt donuyla,
yani, Sultanm erkek kardei Seyyid Muhammed olduu haliyle de olsa, b
yk sayg gsterilir. Bu bilgiler de, Ehl-i Hak On ki mama bal iiler
olarak tanmlamak iin yeterlidir.
Ehl-i Hak retisinin ve ibadet biimlerinin baz ynlerinin eski kltrle
ri ve dinleri anmsatt dorudur. Fakat bu elerin kalcl, bir dn almadan bahsetmemize olanak vermemektedir. dn alma, dn alma
gereinin bilincinde olunduunu, dn almak iin ak bir niyetin oldu
unu, dn almann tanndm ve rnein, Peygamber Hz.Muhammedin
putperesderin ritiiellerini slama uyarlamas gibi, dn alma hakknda apa
k bir sylemi de iermeyi ima eder. Aksi halde, birbiri arasnda benzerlik
olan herhangi iki eyden karsanan her eyin sylenmesi mmkn olur.26
Ayrca, dn alma, ayn zgn anlamn ve balamn korunduu anlam
na da gelir. Bu koullar kabul edilmeden, her trl kltrel eserin belli oran
da dn alnd ve baka bir eyden karsand ve aslnda hibir eyin ger
ek ve zgn olmad sylenebilir. Bu durum, dini biimlerin esnek olduu
ve genel dncenin tasavvuf gibi, kurallara tam olarak uymayan kltlere ve
inanlara hogryle yaklat slam iin zellikle doru bir tespittir. lber
Ortaylnn belirttii gibi, Osmanl mparatorluunda Alevilerin Drziler
ya da Nusayrilerle karlatrlabilecek bir stats olmamasnn tek nedeni,
Alevilerin Mslman olarak grlmesiydi.
2 6 Buna benzer bir konuda, J. Paul, unlar belirtmektedir: Arlk yanls yaklam,
Islami olmayan bir dncede, Sufilik dncesinin ve uygulamasnn tmnn
sorumlusunu grmektir (s. 203). Sufiliin tarihi, slam mutasavvflarna ilham
veren gayrimslim dinleri ve fikirleri sralayarak yazlamaz (s. 204), Jrgen Paul,
Influences indiennes sur la Naqshbandiyya?, Cahiers de VAsie Centrale,
1 9 9 6 / 1-2.

151

Bu sorunu kendisiyle tarttm bir Ehl-i Hak otoritesi, Sultan shakn


Mslman bir mutasavvf ve (btn Ehl-i Haklarn syledii gibi) peygam
berlerin ve imamlarn srlarnn; yani, esas olarak, birbirini takip eden hayat
larnn (duna dun), ilahi zn dngiisel tezahrnn (mazhariyet) ve Yedi
Melein (heften) koruyucusu olduunu aklad. Ehl-i Hakn kendine zg
rengi, Sultann retilerini, etrafnda toplanan insanlarn kendine zg kl
trne uyarlamak zorunda kalndan kaynaklanmaktadr. Sultan, baka bir
evrede ortaya ksayd, kendisini baka bir ekilde ifade ederdi. Ehl-i Hak
geleneinde Budizmin ya da Zerdtln etkileri var mdr?1 sorusuna Elksinin verdii yant udur:
Sultann zamanndaki krsal kesimin dk kltrel dzeyi gz nne aln
dnda, bu olasln szkonusu olmad grlr. Ehl-i Hak, dini kurallarn
kaynann, yaplan aratrmalar deil, vahiyler (kef ii hud) ve tasavvuf
ilham olduuna inanmaktadr. Ne olursa olsun, Ehl-i Haklarn byk bir
ounluu kendilerini slamn bir kolu (ki) olarak kabul etmektedir.
Bu hipotezi destekleyen argmanlar bulmak, kar argmanlar getirmek
ten ok daha kolaydr. rnein:
- Kelamlarda daha nceki dinlerden hi bahsedilmemesi, Ehl-i Hak
retisinin kurucularnn slam ve tasavvuftan baka herhangi bir miras kabul
etmek istemediklerini gstermektedir.
- Ehl-i Hakn ilk zamanlarnda rastlanan isimler, bu mezhebe inananla
rn Mslman ve hatta Snni kkenli olduklarn gstermektedir. Bu isim
lerden birou molla ya da Seyyid idi: Molla Rkneddin (Mikailin insan
bedenine brnm hali olarak zuhur etmitir), Baba Faki, Seyyid Muhammed. Seyyid Hdr olarak da bilinen Zahiruddin ibn Mahmud, Cebrailin
insan bedenine brnm hali olarak kabul ediliyordu. Bu kiiler, insan bi
imindeki meleklerdi ve Sultann en yakn yoldalaryd. Mustafa Davudani
adndaki baka bir tanesi ise, ehrizorlu Molla lyasn bir fkh rencisiydi.
Kelm''n bir blmnn adand Abidin ise, Ehl-i Hak olana kadar Sultana dman olan bir talebeydi. Byk Ehl-i Haklar arasnda Mslman
kkenli olmayan tek kii, Mslman olmadan ve Sultann mridi haline
gelmeden nce, Mecusi olan ve babas da bir Mecusi din adam olan Pir-i
ehriyr Avrmidir.27
2 7 Bkz. Safzade (1981, s. 49). Dier kiilikler ve bunlarn Mslman kkenleri, btn
mritler tarafndan iyice bilinmektedir.

152

Safizade ve Mokri, Sultann kkenlerinin Snni inanca dayand eklin


deki geleneksel dncenin gvenirliliini gstermilerdir. Sultann babas
eyh si de, erkek kardei Mus de, aslnda nemli Sufi eyhleriydi (riva
yetlerde ne srld gibi Kadiri ve Nakibendi olmasalar da, Nurbahiydiler). Baz kaynaklara gre, sz konusu kiiler, tannm bir Sufi olan
Ali Hemedninin oullaryd; fakat, bu yorumun, biyolojik bir akrabalktan
ok manevi bir akrabal belirtiyor olmas mmkndr. Sultann babasnn
ve erkek kardeinin bal olduklar tasavvuf akmnn, gelecekte ortaya ka
cak olan Ehl-i Hak retisiyle baz yaknlklar olduu sylenebilir; nk,
sz konusu kiilerin iddialarnda ve davranlarnda ykc ve abartl bir yn
mevcuttur. eyh si, bir iirinde, kendisinin Meryemin olu sa olduunu
syler (sa: si). Kendisi Snni olan yazar, byle gizemli bir ifadenin tasavvufi bir hP'm anlatm olduu aklamasn yapmak zorunluluunu hissetmitir
(Mokri, 1994). Ehl-i Hak rivayetlerinin Sultana atfettii birok keramet
ve hikye de, bu yazar tarafndan eyh siye anlattrlmtr. Bu metin, Sultann on bir ya da on ild erkek kardeinden ayr bir anas olduunu teyit
etmektedir. Sultann erkek kardelerinden bazlarnn adlar Ehl-i Hak kay
naklarnda bulunmaktadr ve bunlardan balcalar Seyyid Muhammed ve bir
hafz olan Mir Surdur. Bu iki kardei de, Sultana yakn olan derviler
dir ve bu metinde byk mutasavvflar olarak kabul edilmektedirler. Fakat
paradoksal bir ekilde metinde, Sultan shaka sadece ksaca deinilmekte
ve baarlarndan hi sz edilmezken (rivayetlerde Sultan ldrmeye a
lan) Abdiilkadir lanetli bir kii olarak betimlenmektedir. Bir Snni olarak
yazar, Sultan hakknda ayrntl bilgi vermekten bilinli bir ekilde kanm
ve bunun yerine, ran Krdistamnda Kadiriyye mezhebinin yayclar haline
gelmi olan Berzenci seyyidlerinin manevi hanedanlnn kurucusu Abdlkerime bir methiye dzmeyi tercih etmi olabilir.
Daha fazla ayrntya girmeden, tasavvufun Sultan shakn evresinde
ailevi bir mesele olduu aka grlmektedir. Bu balamda, doal ola
rak, Sultan kendi stnln ortaya koymu ve iki parlak erkek kardeini
ve zaten ailesine balanm olan mritlerin de byk bir ksmn yanma
ekmi olabilir. Heftavnenin (ikinci Yedi Melek grubunun) be mensu
bu, babasnn mritliinden gelmitir. Bununla birlikte, Sultann nfuzu
yaad blgeyle snrl deildi ve pek ok insan onunla tanmak iin ok
uzaklardan geliyordu. Sultan, annesi dnda kendi ailesinin yelerine bile
vermedii bir ayrcalk olan, en yksek makam, bir ba melein (heften) in
san donunda.zuhurunu bu yabanclardan bazlarna, rnein vvet-i Erde153

bilye atfetmitir. Aslnda, Sultan da, erkek kardeleri de hi evlenmedii


iin, Sultann manevi hanedan, kendisi ve mezhebe candan bal erkek
kardeleriyle birlikte yok olmutur. Sultann kendisi de dahil olmak zere,
yksek hiyerarik makamlardaki btn mezhep yelerinin ve daha sonra
Ali Kalender ve Znnur Kalenderin evlenmeme yemini etmesi, mezhep
teki kalenderi elerin bir gstergesi olarak kabul edilebilir.28 Bylece,
Alinin kendisi hari, ilahi zn29 yedi tecellisinin hibirisinin zrriyeti yok
tur. Yalnzca ikinci dzeyde, yani Heftavne dzeyindeki baz dervilerin
ocuklar olmu ve Seyyid hanedanlar kurmulardr. te bu nedenle, kendi
soyundan gelen hi kimse olmad iin, Sultan, dini hareketinin gelecek
nesillerini yedi kaltsal hanedan ya da ocak halinde dzenlemi, bun
lara daha sonra drt hanedan daha eklenmitir. Daha sonra, Ehl-i Hak
cemaatinde, Ali, Znnur ve Ate Beg (17.- 18. yy) gibi byk, karizmatik
ahsiyetler ortaya kmtr.
Bu bilgiler nda, Ehl-i Haklk ne slamn senkretik bir biimi ne
de eski dinsel zndkln bir biimi olarak deil, daha ziyade, kendini Krt
geleneklerine uyarlayan bir tr tasavvuf kolu olarak grlebilir. Krderin
iinde bulunduu durumun, bazlar kanonik kaynaklarda da grlen, Ms
lmanlk d elerin gelimesine uygun olduunu inkr etmek mmkn
deildir. Fakat, slami ilimlerle eitilmi tasavvuf temsilcilerinin, kendileri
ne bal dervileri herhangi bir slami kkenden koparlm yeni bir dine
veya yeni bir mistisizme dndrdkten sonra, Semerkant, in Ttirkistam
(Main), stanbul, Suriye, Sistan, Erdebil, Basra, Fars, sfahan, Hindistan ve
Mzendern gibi geni bir alandan yabanclar ekebilmeleri pek mmkn
grnmemektedir.
yleyse, Ehl-i Haklk, (inananlarndan birou bu grte olmasa da),
ayn bir din olarak kabul edilecek kadar kendine zg bir hale nasl gelmitir?
Ehl-i Haklar en fazla b-iar tasavvuf ehli haline getiren, nemli slami ibadet
biimlerinin yokluunun yan sra, Kelm- Serencm&z. tuhaf bir arkaik ton
mevcuttur. indeki efsaneler ve hikyelerin, tasavvuf iirinden ok farkl ve az
bulunan bir slupla yazld bu esere bir Kuran gibi sayg gsterilir. Bu slup
ve yap, ayr bir edebiyat ve slup incelemesini hak etmektedir. Eser, byk
ihtimalle, ezberlemeyi kolaylatracak ekilde biimlendirilmitir ve belki de

2 8 Bkz. van Bruinessen 1991, s. 69.


2 9 Aliden 18. yzylda yaayan ah Haysiye kadar.

154

ilk nce herhangi bir destan gibi, kelamhanlar tarafndan szl olarak nakle
dilmi; ya da elde bulunan versiyonlar arasnda byk bir farkllk olmadna
gre, hem ezberleme yoluyla hem de yazyla yaylm olabilir. Sultann ailesi
ve evresindeki byk eyhlerin herhangi bir ekilde klasik retisel Farsa na
zm yazmna ynelmemeleri ve bunun yerine szl aktarma ve Krte iirlere
dayanmalar kayda deer bir olgudur. Bu durum, Batni retilerin, zulm
grme riski olmadan ak bir dille ya da akademik risalelerde dile getirilmesi
nin mmkn olmamasyla aklanabilir. Buna ek olarak, taradaki Krt kltr
gz nne alndnda, efsun slubunda yazlm olan manzum bir eser,
retinin sradan insanlar arasnda yaylmas iin en uygun biimdi. Bu metinle
rin, dzenli olarak toplumsal-dini hadiselerde tanbur eliinde sylenmesi de,
retinin yaylmasna yardmc olmutur. Sultan, fikirlerini yaymak iin Krt
kltrnden yararlanm ve yalnzca ranl Krtlere erimekle kalmam, ayr
ca, Iraktaki Krtlere ve randa yaayan Trklere de ulamtr.
Kelamlarn slubu bir yana, manevi sultanla yaplan gl vurgu da, ar
kaik izlenimler vermektedir. Bu manevi sultanlkla; yalnzca Tanrnn temsil
cisi deil, ayn zamanda ilahi tecellinin veya bazlar iin de Tanrnn kendisi
olan bir aha tamamen tabi ve kendini adam olan vezir (Pir Ms vezirdir),
ktipler, halife, reisler ve uaklaryla, rtbelere ve grevlere gre hiyerarik
olarak dzenlenmi bir saray tablosu tasvir edilmektedir. Bu ikili mutlak g
(manevi g ve dnyevi g) imgesi, randa, bir yandan Ehl-i Haklar ara
snda, dier yandan da Safevi hkmdar ah smailde, belki de tarihsel ola
rak son kez tezahr etmitir. ah smailin, dorudan Sultan tarafndan yola
kabul edilen ve Ehl-i Hakla yakn balantlar olan Kzlbalarn destekisi
olan eyh Safiyeddin Erdebilnin30 soyundan gelmesi rastlant deildir. Bu
tr bir balant, Ehl-i Hak geleneklerinin ve inanlarnn izlerini antik d
nemlerin dinsel arka plannda aramaktansa, doal olarak baz tarihsel eleri
de ierebilen, Sufi ve ii kkenlerine bakmann belki de daha uygun olaca
n gstermektedir. Bu konuda baz rnekler vereceim.
Pek ok dier aratrmac gibi, Hceddin de, Ehl-i Hak inancnn senkretik ynleriyle ilgili argmanlar ortaya atmtr; fakat, argman inandrc
olmaktan uzaktr. rnein, by (reb), Zerdtln birikatrifr.jgfciik'
grmekte ve byn tm ii tarikatlarnda grlen ortak bi^ ^life! oldm
30 eyh Safiyeddin Erdebili, odun toplama grevini (hizum ke) yrtmekteydi ve
Sultan ona hem manevi bir mertebe, hem de yedi gbek soyuna ahlk bahetmiti.
(lhi, 1979, no. 1765).

155

nu gz ard etmektedir.31Topluca yenen yemein, Hristiyanlarn komiinyon


ayininden alndn kabul etmektedir; fakat, aslnda, topluca yemek yemeye,
pek ok baka dervi grubunda da rastlanmaktadr ve bu durum eski geleneklerce teyit edilmektedir. Yahudilerin orucuyla Ehl-i Hakn oru gn
arasnda bir balant bulmaktadr; fakat, Ehl-i Haklarn kendileri, eyymulbiz\n yani, her ay gn oru tutmann slam geleneinden kaynakland
n ne srmektedirler.32 Ehl-i Haklarn cem srasnda baladklar kuak,
Zerdtlerin zonnasndan alnm ve basit bir ipe mi indirgenmitir? Bu
kuak, ncilde ad geen peygamberlerin kua da olabilir. Ne olursa olsun,
bu kuan, Allaha hizmet etmeye hazr olma fikrini ifade ettii sylenmek
tedir. Secdenin (d znu), hem namazda, hem de bir sayg belirtisi olarak
Doulu adab muaeret kurallarnda yeri varken, bunun kklerini Zerdtlkte aramak yerinde bir davran mdr? Bu yazara baklrsa, Ehl-i Hakn,
Zerdtlk, Yahudilik ve Hristiyanlk elerinin bir senkretizminden baka
bir ey olmad sonucuna varmak gerekir.
Bunu karlk Hamzeeenin eseri, karlatrmal yaklam ok daha ile
riye gtrmekte ve gerekten inandrc olan baz benzerlikler kefetmekte
dir. Ehl-i Haklk ile antik dini akmlar arasnda bulduu pek ok koutlua
ramen, Hamzeee, hl herhangi bir tarihsel balant kurmay baaramamaktadr. rnein Hamzeee, Alinin tanrlatrlmasn, eski ran dinlerinin
bir devam olarak grrken, Hceddin bu durumu Hinduizmle ilikilendirmektedir. Bu durumun, Hristiyanlkta sann tanrlatrlmasndan da aln
m olarak grlebileceini dnrsek, ya da daha fazla din bir inancn
kayna olarak gsterildiinde, baka bir dinden almaktan ya da etkilen
mekten nasl sz edebiliriz?
Byle bir durumda, Hz. Alinin, yola kabul edilen kiilerden bazlar ta
rafndan Allahn bir tecellisi olarak kabul edildiini syleyen Ehl-i Hak g
r asn benimsemek ok daha mantkl olacaktr. Bu inan, ii tasavvufu
asndan yle doaldr ki, Miller bu durumu, Ehl-i Haka tam olarak uyan
u ekilde aklamtr:

31 Bir Nimetullahi bana unu sylemiti; eyhine gre, bir dervi bynn tek bir telini
bile keserse, bunu telafi etmesi iin bir dana kurban etmesi gerekirmi.
32 Ehl-i Haklar, Ademin cennetten kovulduu gn, Yunusun balinann karnnda
geirdii gn, Hseyinin Kerbeldaki gnn, vb ile nihayet Sultanm
maarada geirdii gn anmsatarak, bu gnlk orucun her zaman var
olduunu ne srmektedirler.

156

nsann, Sflerin gerek tanrsnn Ali olduuna inanas geliyor. Ali, Sufiler
iin bir Tanr grevi grmektedir. Onu tanrlar, severler ve Onun araclyla,
Onun ortaya kard Bilinmeyen Tanr hakknda bilgi edinebileceklerini
mit ederler.
Ne olursa olsun, Hristiyanlar ile Ali ilahiler ya da Nusayriler arasnda
kesin bir ayrm yaratan nemli bir aynnt vardr:34 Hristiyanlara gre, Tanr
yalnzca bir defa insan biiminde tecelli etmitir; fakat, Ehl-i Haklara gre
Tanr en az yedi defa tecelli etmitir.30
Olaan Ehl-i Hak dindarlnda, Ali o kadar gltidr ki, Sultan bile
glgede brakmaktadr; fakat, ikisi de ayn kii olarak kabul edildikleri iin,
bu durum sorun yaratmamaktadr. Baz Ehl-i Hak topluluklarnn Ali ilahi
olduklarn iddia etme konusunda gnlsz olmamasnn nedeni de budur.
Aslnda, bir insann kuttb, veli ya da mazhardlh saylp yceltilmesi kla
sik Sufilikte ok sk rastlanan bir durumdur. eyhin yceltilmesi ya da yar
tanrlatrlmas durumuna Araplar arasnda nadiren rastlansa da, bu durum,
geni anlamda ran kltrnn tipik bir zelliidir. Hamzeee,36 erken slam
dnemindeki heretik Hiirremdin hareketine gnderme yaparak, bu noktay
gelitirmitir. Ayn nedenlerle, Hceddin, Ehl-i Hakta Hinduizm etkileri
grmektedir: Hz. Ali ve Sultan, Brahmann insan ekline brnm halle
ri gibidir ve heften, Krina, Sarasvati, Kli, vbye benzemektedir.37 Aslnda,
bana yle geliyor ki, eyhin derviler tarafndan yceltilmesi, ran Krdistannda, Orta Asyann baka yerlerinde olduundan ok daha gl bir
olgudur; bu davrana Kadiriler arasnda da ahit oldum. Bu insanlarn slam
retisine sk sadakatleri, zt ve don olarak yeniden vcut bulma hakknda
konumalarn engelleyen tek nedendir.
Ehl-i Hak inancnn ilk temel ta, kozmik hiyerariyi ve bu hiyerarinin
insan soyu iinde tecelli etmesini bilmekse, kincisi, eskiden bir sr olarak
kabul edilen ve bu srr aklayanlarn lme kadar gidebildii birbirini ta

33
34
35
36
37

1923, s. 363.
Aleviler bile sadece iki tecelli tanmaktadr: Hz. Ali ve Hac Bekta.
Hceddin: 94, lhi, 1975, s. 635.
s. 47 ve devam.
Bir Ehl-i Hak piri bir defasnda bana, (tanmad bir din olan) Hinduizmin
ne olduunu sormutu; sonra, Hinduizmin tanrlar ve bu tanrlarn ruh g
hakkndaki birka aklamam dinledikten sonra, yleyse, onlar da aynen bizim
sylediklerimizi sylyor dedi.

157

kip eden hayatlar (dn be dn) retisidir.38 Heften\ Zerdtlkteki ameshspandfm39 (bir tanesi de kadn cinsiyetinde olan) insan suretinde ortaya
km halleri olarak grmek gerekten ekici grnmektedir, fakat retinin
dier yz, yani, bunlarn ruhlarnn insan bedenlerine g etmesi durumu
nun, eski rani dinlerin ounda izine bile rastlanmamaktadr. Bu konuda
da, Ehl-i Hakln, kendi kkenleriyle, yani bu inanlar paylaan slam heterodoksluuyla ilikilendirilmesi gerekir. Budizm ya da Hinduizm etkileri
aramaya gerek yoktur. Erken dnem ii marifet anlaynda imamlar, Al
lahn nurundan sudr eden sonsuzluk ncesi varlklardr, peygamberlerden
daha stndrler, fakat her peygamberin iinde de mevcutturlar.40 Bunun
yannda, mamlarn eski eserlerinde bir eit ruh g inan ilkel bir ek
liyle bulunmaktadr. (age: s. 110) Ne olursa olsun, ilkel iilikte, Hristi
yan, Yahudi ve Mazdeki gelenekle bir sreklilik olduu hissedilmektedir.41
Ehl-i Hak inanc da ayn izlenimi veriyorsa, bunun tek nedeni iilik ve Sufilikten etkilenmi olmasdr.

Ehl-i Haklar Kendilerini Nasl Tanmlar?


Yazmn giri blmnde, bu makalenin amalarndan birinin, Ehl-i
Hakln dengeli bir biimde deerlendirilebilmesi iin argmanlar orta
ya koymak olacan sylemitim; nk, Ehl-i Hakln slam d ynleri
aratrmaclar tarafndan ok fazla vurgulanmtr. Bununla birlikte, bu ara
trmaclarn fikirlerinin oluumunda baz Ehl-i Hak mritlerinin kendilerini
tanmlama tarzlarnn da etkisi olduunu kabul etmemiz gerekir. Fakat, ken
dini tanmlama konusu hl akla kavuturulmamtr; nk, ok saydaki
Ehl-i Hak grubu topluluk, farkl kltrlere ve toplumsal tabakalara mensup
tur. Ayrca, deien zaman bu topluluklar imajlarnda deiiklik yapmaya
zorlamaktadr.
Ehl-i Haklar tyefesn, yresn, Ali ilahi, Kki (Irakta kullanlr) gibi
tanmlamalar ya da isimlerle anlmaktadr. eytanperest ve Davudi ise, Ehl-i

38 Bu dogmann nemi, Kelamda bir anlat arac olarak kayda deer bir yer kaplamasyla
da teyit edilmektedir. rnein, (nl bir hurufi olan) Nesiminin, Ehl-i Hakn srnn
alenen aklad ve bir mollayla tartt iin piri tarafndan ehadete gnderildii
anlatlmaktadr.
3 9 Safizade, 1982, s. 23; Hazmeee, s. 113.
4 0 Amir Moezzi, s. 41, 82.
4 1 age., s. 232.

158

Hak olmayan kiilerin yaktrd yaftalardr. Ehl-i Haka mensup olanlar,


inanlarna din ya da mezhep, meslek ya da rh (yol), rete (kol), frka (ce
maat), cin (ayin) adn vermekte, dolaysyla kendilerini tanmlamalar, ayr
bir dinden slami bir yola ya da slamn bir koluna kadar uzanan geni bir
yelpazeyi kapsamaktadr. Bu farkllklar, krsal kltr ile kent kltr ara
sndaki kard yanstmaktadr. Alevilerle Bektailer arasndaki farkllklarn
aklanmasnda da kullanlan, benzer bir yap sz konusudur. Antik elerin
korunmas, slami etkilere direnilmesi, folklorik elerin gelimesi ve tabii
ki sapmalar iin krsal evre uygun bir ortam olutururken, farkl dinsel ifa
delere ak olan kentli ve eitimli ortamlarda, Suf ya da slami boyut hkim
olmutur. Kendini tanmlama, bir noktaya kadar, dini ortam tarafndan ko
ullandrlr: Ehl-i Hak mensuplan ran Krdistamnda, kendilerine dman
olan Snniler arasnda yaamaktadr ve sadece Kirmanah gibi birka byk
ehirde, kendilerine bir lde yakn hissedebilecekleri (Kadiri tarikatndan
olan) baka dervilerle temas imknlar vardr.42 Bu blgenin dndaysa,
Ehl-i Haklar Ali figrnn her yerde ve her zaman mevcut olduu ii bir
ortamda yaamakta ve aralarnda Hksar gibi kendilerine yakn olanlarn da
bulunduu her trl tarikat ehliyle grebilmektedirler. Bu nedenle ehir
lerde kendilerini Mslman cemaatinin bir paras olarak hissetmeleri daha
doaldr.
Gnmzde, .slamdan tamamen ayr bir dine mensup olma iddialarna
nadiren rastlanmaktadr; fakat, bu iddia ortaya knca, din kavramnn ier
dii anlam konusunda ihtiyatl olmak gerekir. Din ya da mezhep kavramlar,
Batl anlamdaki religion kavramndan baz alardan farkllk gstermekte
dir.43 Ayr bir dine mensup olduklarn iddia eden Ehl-i Haklarn sorunu, s
lamn Hz. Muhammedden sonra baka bir din tanmamasdr. Dier taraf
tan, memleketlerinde (Dlhu) civarda yaayan Snniler Ehl-i Haklar o
unlukla Zerdt olarak tarif etse de, .dinlerinin ierdii btn slami eler
gz nne alndnda, Ehl-i Haklarn, dinlerinin slamiyetin douundan
asrlar ncesine dayanan bir din olduunu iddia etmeleri imknszdr. Bir
4 2 Ehl-i Hak ile Kadiriler arasnda esasl farkllklar bulunmasna ramen, yaptm
btn aratrmalarda, bu iki grup arasnda hibir dmanlk, tasvip etmeme ya da
kk grme ifadesine rastlamadm. Ehl-i Haklar, Kadirilerin zikir ayinleri srasnda
Aliyi ve mamlar niyaz etmesini takdir etmektedir.
4 3 Elksi, ayrca mezheb-i Ehl-i Hak ya da hakikat) ve de din -i Gurn ifadelerini
kullanmaktadr; dier bir terim de cin-i yridir ( cin: ayin; yr: sevgili, Allah).

159

Ehl-i Hak topluluunu belirtmekte kullanlan Gurn teriminin, gebrn,


yani Zerdtler kelimesinden tretildii dnlmektedir.
Dier taraftan, Ehl-i Haklarn bazlar da gerek Mslmanlar oldukla
rn iddia etmektedir. Hceddin, yapt grmeler srasnda kaydettii bu
iddialardan bazlarna eserlerinde yer vermektedir. Bu kiilerin tavrlar, ta
mamen Mslmanla dnm kiilerin (aspide) tavr olabilecei gibi, bs
btn olduundan farkl grnme (takyye) de olabilir. Doutan Ehl-i
Hak olanlar (ekide), hibir zaman Ramazanda oru tutmaz ya da namaz
klmaz ve bu durum onlar slamn iyice kysna iter. Byk olaslkla, Ehl-i
Haklarn byk bir ounluu, Ehl-i Hakl iiliin bir kolu olarak kabul
etmektedir. Daha nce de sylediimiz gibi, Ali ilahi terimi, birbirini takip
eden ilahi tecellilere inanan Ehl-i Hak inanc iin geerli olmasa da, Ehl-i
Hak olmayan kiiler tarafndan sk sk aalayc anlamlarda kullanlmaya de
vam etmektedir. Her halkrda, Ehl-i Haklar, kendilerini Ali ilahilere, Nu
sayrilere44 ve zellikle de ihilten (Krklar) ve Bektailere yalan hissetmek
tedir. Ehl-i Haklarn yalcn zamanda kan btn kitaplar, bu kola mensup
kiilerin Hindistan, Afganistan ve Pakistanda bulunabileceini belirtmekte-

4 4 Ehl-i Haklarn Nusayri cemaati hakknda hemen hemen hi bilgisi yoktur; fakat,
Nusayr figr, mitolojilerinin bir parasdr. Nusayr (Kelm'da belirtildiine gre),
ah Hoin zamannda, Abidin adyla ortaya kt. Nusayr, Alinin tanrln ilan
etti ve bu gnah nedeniyle Ali onu ldrmek zorunda kald. Fakat Ali, merhamete
gelerek onu yeniden hayata dndrd. Nusayr inancn yine ilan etti ve Ali yine onu
infaz etti. Bu durum drt defa tekrarland. Ehl-i Haklar, kendilerini Ali ilahilerden
ayrmak iin, bu hikyeyi anarlar ve Nusayrn hatasnn hull inanc olduunu
sylerler. Hceddin, ii gulvvn byk ihtimalle, bir dini liderin takipilerinin
inancm reddettii tek din veya mezhep olduuna iaret etmektedir (s. 95). Bu
durumun daha incelikli bir yorumu, bunun ilk takyye dersi olduudur.
Ne olursa olsun, Nusayrilerin manevi hayat ve dini slubu, Ehl-i Haklardan ok
farkldr. Karlatrmal din aratrmalarnda antropolojik bir yaklam, doktriner bir
yaklamdan ok daha fazla yarar salamaktadr. Bu durumda, Ehl-i Hak ile Alevileri
karlatrrken, genel izlenim, bu iki cemaatin ayn hassasiyeti ve dinsel deneyimi,
ayn deerleri ve ayn evliyalk imgelerini paylatklardr. phesiz, herhangi bir
Ehl-i Hak, Aleviler arasnda kendisini rahat hissedecektir ve Ehl-i Haklar arasndaki
herhangi bir Alevi iin de bu durum geerlidir. Bu iki topluluk arasndaki ana
farkllk, Alevilerde On ki mama yaplan vurgu ve Ehl-i Hak dnya grne kyasla
ok daha slami grnen, Hz.Muhammede ayrlan yerdir. Dier yandan, Ehl-i Hak
inancnda Alevilere yabanc gelebilecek noktalar ise, kozmik hiyerariye ve kutsal
tarihin dngselliine srekli olarak yaplan gndermelerdir.

160

dir. Belki de, bu lkelerde ok sayda bulunan smaililerin Ehl-i Hak olduu
farz edilmitir. Btn bildiimiz, Baba Ydigrn, inancn yaymak zere bu
lkelere gnderildiidir. Bu balantlar, Balui Zikrinin Ehl-i Hakn bir
tr olduunu syleyen Elksi dnda, hi kimse tarafndan rneklendirilmemitir. Sz konusu iddiann daha titiz bir ekilde incelenmesi gereklidir;
ancak biimsel adan benzerlikler olsa da, bu durum, bu iki grup arasnda
herhangi bir balant olduu anlamna gelmez.
iilik Ansiklopedisi1nde yakn zamanda yaymlanan bir makalede, Ehl-i
Hak, gruba ayrlmtr: Mslman Ehl-i Hak, Ali ilahiler ve eytanperestler (eytana tapanlar). Bu olduka kkrtc makale, Gurn Ehl-i Haklarn
1979 Devriminden nceki43 iddialarna dayanmaktadr. Bununla birlikte,
yakn zamanda birok grup, eytana ballklarn ikrar ederek, ok sayda
seyyidin imzalad bir manifesto yazmtr. pi boyunlarna kendi elleriyle
doladklarn son anda fark etmi ve ktphanelere ulamadan brorn da
tmn durdurmulardr. Baz normal Ehl-i Haklar, bana, bu brorn
gerekte bir tr antoloji olduunu syledi.46 Fakat iin eri ilgin yan, sz
edilen bu grubun, Halmn Encyclopedia Iranica tia yaymlanan makalesine,
ek bir brorle47 ve ayrca, Ehl-i Hak f i mijjuyed (Ehl-i Hak Ne diyor?) balk
l bir kitapla karlk vermi olmalardr. Kitabn nsznde yazar M. Vali,
ad geen makalenin yazarlarna seslenmekte ve Ehl-i Hakn, slam Devrimi
iin pek ok ehit bile veren inanm Miislmanlardan baka bir ey olmad
n kantlamak iin elindeki btn argmanlar sralamaktadr.48
Bu kitabn yalnzca takyye olduunu syleyerek itiraz edebiliriz; fakat,
bu kitabn, baz aratrmaclarn aksi dncelerine ramen Ehl-i Haklk
iinde her zaman mevcut olmu bir slami eilimin ifadesi olmas da mm
kndr. Baz aratrmaclarn ne srd gibi, Ehl-i Hak hakkndaki btn

4 5 O zamanlar, pek ok Ehl-i Hak, kendini aka Ali ilahi olarak tanmlyordu
(Hcedcin, s. 97) ve Kirmanah ehrinde Ehl-i Haklarn propaganda merkezleri
vard. slami rejimle birlikte, Ali ilahi etiketi olduka phe eker bir hale geldi.
4 6 eytann itibarnn iade edilmesiyle ilgili argmanlar, Elksinin kitabnda verilmitir
(1979, s. 51).
4 7 Bu makale, savunma amal deildir ve sadece Ehl-i Haklm dogmatik ve ritel
temelini ortaya koymaktadr.
4 8 M. Vali, ansildopedide yaymlanan bu makalenin Ehl-i Haklara kar yaplm
tarihsel bir saldn olduunu sylemekte ve bu saldry, rklkla e tutmakta ve sonu
olarak, Kurana ve slamn artlarna kar olan herhangi bir kitab, gerek Ehl-i
Haklarn reddedeceini sylemektedir (s. 13).

161

almalarda eserlerinden alnt yaplan bir yazar olan H. Nimetullah Ceyhunbdinin (l. 1921), reformcu bir slami hareket balatt ifadesini
kabul etmek iin hibir neden yoktur.49 Edmondsn yaymlad bilimsel
aratrmaya ksaca gz atmak, 1870 civarnda doan Irakl bir Kkinin,
stad lahinin 1963 ylnda yaymlanan Burhnl-Hak adl kitabndaki
kendini tammlama eklini ve grleri paylatn gstermektedir. Bununla
birlikte, baz oryantalistler (r. Mir Hseyni), bu kitab Ehl-i Hak reform
culuunun bir manifestosu olarak grse de, Ehl-i Haklarn ve aratrmac
larn ou (Mir Husseini de dahil), Ehl-i Hak retileri ve ibadet ekilleri
hakknda kesin bilgilere ihtiya duyunca, her zaman bu kitaba bavurmakta
dr. Hamzeeenin eserlerindeki gndermelerin yans, lahinin ve babasnn
eserlerinden alnmtr.

Ehl-i Hak ve Tasavvuf


Bu konudaki en yaygn gr, Ehl-i Hakln, hem tarihsel hem de te
olojik adan, slamdan sonra geldiidir. Tarihsel olarak Ehl-i Haklk, Hz.
Muhammedin temsil ettii eriat dnemiyle balayan, Hz.Alinin tari
kat dnemiyle gelien, marifet dnemiyle (Buhll ve byk Sufiler) de
vam eden ve Sultan shakn bildirdii hakikat dnemiyle doruk noktasna
ulaan, din zerindeki rtnn kaldrlmasndaki son admdr.50Allahn b
tn elileri, Allahn kanununu yaadklan zamann koullarna uyarlamlar
dr. Bu nedenle, Hz. Muhammedin hukuku (er) dier kutsal dini liderler
tarafndan slah edilmitir. Ayn ekilde, Sultandan sonra gelen, Allahn su
retlerinde tecelli ettii zatlar da, ritiielin baz noktalarnda deiiklikler yap
m ve retiye daha bir aklk kazandrmtr. Ehl-i Hak hanedanlar ara
snda bile rittiel asndan baz ayrmlar olmasnn nedeni budur. Kapla
rn baka bir yorumu da vardr: eriat, meyvann kabuuna, hakikat,
meyvann iine benzetilir. Hak makam, sadece Allahn nuruna mazhar
49 Ayn dorultudaki baka bir iddia da, Hac Nimetullahm, yola kabul edilmemi kiilerin
okuyabilecei Farsa bir Kelm yazarak mhr krd (Mir Hseyni) iddiasdr. Bu
eser, Hac Nimetullahn yaad yllarda yaymlanmam ve datlmamtr ve Hac
Nimetullah, bu eseri bir Kelm olarak sunmamtr, ancak eser yine de, daha sonralar pek
ok Ehl-i Hak evresinde kanonik bir metin olarak kabul grmtr.
50 Ehl-i Hak inancnn, rfan yolunun son adm (irfan) olduu konusunda tam bir
mutabakat vardr. Bkz. Elksi, 1979 (s. 12), ve eriatn, tarikatn vb.nin deiik
dzeylerini de tartan Vali (s. 19). Bu nokta, Kelm'lz belgelendirilmitir (bkz.
lahi, 1975, s. 188 ve Afar, 1977, s. 45).

162

olan velilerin eriebildii en yce mertebedir. Ehl-i Haklar, bu mertebe iin


kanunun ve emirlerin farkl olduunu sylemektedir. rnein, oru tutma
nn amac, Tanrya yaklamaktr. Bu nedenle de, zaten Tanrnm huzurunda
olan bir kiinin oru tutmasna artk gerek yoktur. Bu tr ifadeler ok iddial
gibi grnebilir; fakat, aslnda, Mslmanlarn eriat aamasnda oldukla
r, Sflerin sadece tarikat aamasnda ya da en fazla marifet aamasnda
olduklar ve daha ileriye gitmek istiyorlarsa Ehl-i Hak (sersiprd) olmalar
gerektii fikrini yanstmaktadrlar. Hceddinin bir Ehl-i Hakn konuma
sndan yapt alnt, bu fikri somut bir ekilde aklamaktadr:
Sflerin, ilk nce, iki ya da yl, bazen de on iki yl boyunca Ramazan aynda
oru tutmalan ve gnde be vakit namaz klmalan gerekir; bundan sonra, inanlan salamlati zaman, pirleri yolumuza kabul edilmelerine izin verir.
lke olarak, Hksr ii dervileri arasndaki kural budur.51
Ehl-i Haklar zndk ya da gayrimslim olsalard, Kadiri ya da Nimetullhi, hnik.ti\zxmm kaplarn Ehl-i Haklara asla amazd. Fakat, tasavvufun
hiyerarik mertebelerine gre, bu misafirperverlik iareti, karlkl deildir.
Yukarda sz geen dervi yle demektedir: Bir Sufi Hakikat aamasnda
deilse, cem ayinimize katlmasna asla izin vermeyiz; fakat, biz onlarn top
lantlarna gidebiliriz. Sonra da, unlar eklemektedir:
Kurana sayg duyarz (...) dinimiz slamdr, On ki mam kolundamz, fakat
bizim fikirlerimiz, sizinkilerden farkldr (...) Biz tasavvufun bir kolu deiliz;
fakat, Sufiler bizim kolumuz olmak istiyor.
Bir Trk dervi olan J. Afr, bu konuda daha da ak konumaktadr:
Ehl-i Haklar, Mslmandr ve On ki mama baldr; slamn btn il
kelerine (ust) sayg duyarlar ve Hz.Muhammedin snnetini ve snnet, ev
lenme, abdest, cenaze namazlan, vb slami kurallar tm kalpleriyle kabul
ederler.52

Baz Aratrma Perspektifleri


Ansiklopedi yazar Dihhodya gre, Ehl-i Haklar On ki mama bal
iilerdir ve on yedi (!) tasavvuf yolundan birini temsil etmektedirler. Bu g-

51 Ayrca bkz. Elksi, 1979, s. 7 ve ehrdehi (1990).


52 1977, s. 111.

163

rii, randaki pek ok aratrmac ve okumu insan tarafndan da paylalmak


tadr. Dinsel ve mitolojik bir sistem olarak Ehl-i Haklk hakknda pek ok ey
sylenmitir. Fakat, Ehl-i Hakln derin tasavvufi ya da irfni kkleri olma
sna ramen, bu konuda tasavvuf asndan neredeyse hibir aratrma yapl
mamtr. Bu durumun nedeni, tasavvuf aratrmalarnn genel olarak, Ehl-i
Haklar arasnda hemen hemen hi mevcut olmayan klasik metinlere, resmi
sylemlere ve retilere dayandrlmasdr. Dolaysyla, antropolojik ya da fenomenolojik bir yaklam gereklidir. Yazl kaynaklara dayanan Batl akade
mik bak asnda deiiklik yaplmas gerekmektedir; nk, tasavvuf mesle
inin aktarmnn ve tasavvuf geleneinin en nemli blm asla yazlmam,
tartlmam ve hatta sze bile dklmemitir. Bu aktarmn ve gelenein en
nemli blm, olgulardan ve hikyelerden karsanr ve davranlarda st
kapal olarak ifade edilir. Aada, Ehl-i Hak yolunun, zgn ve aratrmaya
deecek kadar ilgin bulduum baz zelliklerini ortaya koyacam.

Tecelli Dngs: Zt ve Don


Ehl-i Hak sisteminin terjel talarndan biri, yksek bir dzeyde yer alan ve
birbiri ardna insan hayatlarnda tecelli eden zler ya da ruhlar olan zt kav
ramdr. Bu sistemin yakndan incelenmesi, yedi ba melein (heften) ve tarih
boyunca farkl tecellilerinin tasavvufi tiplere karlk geldiini gsterir: Cebrail-Benymin genellilde Platon, Zerdt, Buda, sa, Cafer-i Sdk gibi, genellik
le bir manevi hareketin kurucusudur (mutlaka peygamber olmas gerekmez).
Cebrail pir ise, (Aleviler, buna mrit der), Davut deliPdir (Aleviler:
rehber), yani, yol gsteren rehberdir. Cebrail tam bir merhamet gsterir ve
Hzr, mam Rza ve ems-i Tebrizi gibi halef ve arabulucu ilevini stlenmitir.
Baka tipik bir figr de, kaderi genellikle ehit dmek olan Yakiktir. smail,
Siyvu, Vaftizci Yahya, mam Hseyin ve dava uruna len Yadigr, Ali Ka
lender ve I. Teymur gibi bir ok Ehl-i Hak evliyas Yakiktir. z, yani zt fikri,
hiyerarik mertebenin ilev ve baarlardan daha nemli olduu inanc gibi ga
rip paradokslara yol amaktadr. Bu nedenle, ba melek Mikail ve Cebrail olan
Kamber ya da Selmn-i Fnsnin tecellilerinin younluk derecesi, peygamber
lerle karlatrlnca ok snk kalsa da, Hz.Musann ve hatta Hz.Muhammedin stats, Kamber ya da Selmn-i Frisden daha aadadr.53
53 Elksi, bu younluk derecelerinin kayda deer farkllklar gsterebileceini kabul
etmektedir; fakat, mritler, bu younluk derecelerini hi gz nne almyor gibi
grnmektedir (1979, s. 13)

164

Bu mertebelerin nasl kazanld da baka bir sorudur: Kimin kim ol


duuna kim karar vermektedir? Kiinin kendisi mi, yoksa inananlarn gr
birlii mi? Ehl-i Hak cemaati, bu tip kararlar iin, didedr ad verilen, gnl
gzleriyle gren, varlklarn manevi deerlerini bilen dervilere gvenmek
tedir. Bu derviler, en azndan, herhangi bir makamdaki bir derviin u ya
da bu melek olduunu iddia etmesini engellemek bakmndan, bu konuda
bir rol oynam olabilirler. Bu mertebelerin nasl kandand ya da kabul
edildii hakknda hibir bilgimiz yoktur; fakat bu konu, ironiyle geitirile
meyecek kadar nemlidir. Bu dnceler, Ehl-i Haklar arasnda hl giildr; fakat, yaklak ytiz yldan beri hi kimse resmen ve oybirliiyle bir z f in
tecellisi olarak tannmamtr.54
Zt\n atfedilmesi bir sr olarak kalsa da, ilahi grev sorunu bazen ok
somut olaylarla ortaya konulmaktadr. Bir ermiin iine yerleebilen ve onu
btn insanlarn zerinde yce bir veli haline getiren ilahi zerre (zerre-yi
zt),53 aslnda yalnzca yolun srlarna ermi kiilerin grebilecei bir ekilde,
bir ku (beyaz bir ahin) ya da kvlcm biiminde gelip giden bir eydir. Bu
durum, Zerdtlerin fcrr- izcdsini (Hamzeee bildirmektedir) ve daha az
bir oranda Yahudilerdeki hahambann takdisini ya da Sufilerdeki bereketi
hatrlatmaktadr. Baz kiiler bu zerreyi hayadan boyunca tarken, dierleri
kaybetmektedir. Rivayete gre, belli bir sre iin aydnlanan, fakat daha
sonra manevi emellerini inkr ettii iin hapse atlan ve normal bir insan ha
line dnen Cemid de bu zerreyi kaybedenlerden birisidir.56 Baka bir zt-
mihmn olan Ak Seyyid Ahmed (1800 civar), vecde geldii zamanlarda,
Hallc gibi, Hakn kendisi olduunu ilan ediyordu. Gururu yznden ceza
olarak, zerre1sini, hepsi de mkemmel derviler olan krk olundan hibirine
intikal ettirmesine izin verilmemitir. Zerre'sri, bunun yerine, uann o
luna vermek zorunda kalmtr.

54 Bir tecelli olarak kabul gren en son kiiler Seyyid Brke, Teymur ve Hac Nimetullah olmutur. Sehne-Kirmanah geleneinde, baka bir kavramn (aydnlanma)
hkim olduu grlmektedir (Bkz. aas).
55 Buna zt- mihman (bkz. not 1) ya da h- mihmn denmektedir; ayrca, tecelli-i
zt (ya da Hak), yani, z (ya da ilahi g) tarafndan aydnlatlm ifadesi de
kullanlmaktadr.
56 Baz rivayetlere gre, Cemid, Kirmanahl mollalar tarafndan lme mahkm
edilmitir. Beik Baghban, referans gstermeden Cemidin ksa bir menkbesini
vermektedir (s. 216).

165

Tecelli ve Tarih
Yukarda anlatlanlarla ayn izgide yer alan baka bir kavram da, tecelli
ve hatta yeniden dnyaya gelme anlamna gelen zuhur1dur.57 Zuhurun fark
l dzeyleri vardr: Evrensel ve zahir ya da ksd ve batini (hs). Bylece,
byk bir evliya mriderine gre yeniden dnyaya gelmi olabilir; fakat, bu
durum, onun tarihe son verecei ve dnyada Allahn hkimiyetini kuraca
anlamna gelmez. Evliyalarn bu iki dzeyle oynad izlenimini veren birok
zuhur hikyesi vardr.58 Bu mesihlerden en sonuncusu, hkmdar elbise
leri, alemleri vb ile bir ah imaj veren Seyyid Muhammed Kelrdati (Alemgir) olmutur.59 Bir halk ayaklanmas kmasndan korkan ah, Kelrdatiyi
tutuklatm, ancak emellerinin sadece tasavvufi olduunu anlaynca serbest
brakmtr. Onun kadar ansl olmayan Teymur, 1865 ylnda Kirmanahta
idam edilmitir.6 Teymurun balatt hareket, her ne kadar Teymur ken
dini iirlerinde bir ajitatr olarak gsterse de, gnmzde Ehl-i Haklar ta
rafndan, tpk dier hareketler gibi, tamamen manevi bir hareket olarak yo
rumlanmaktadr; fakat Teymurun birok mridinin kyamet gnnn ger
ekten yaklatna inanm'olmalan daha byk bir olaslktr. Bu noktada,
btn bu karizmatik figrlerin bin yllk bar ve saadet devrinin geleceine
inanan yceltilmi kiiler olduu dncesi uygun bir aklama olabilirdi;
fakat, gerekten byleyse, bu hikye ve trajik baarszl neden kuaktan
kuaa tekrarlanp durmutur? Bin yllk bar devrinin gelecei beklentisi,
sradan insanlarn bir yanl anlamas ya da evliyalarn insanlar motive etmek
iin kullandklar en iyi yntem, manevi bir pedagoji ya da edebi bir mo
tif olabilir.61 Akll bir Ehl-i Hak dervii, byk btendr ad verilen Ehl-i

5 7 Bu kavram iin kullanlan baka bir terim de (Aevran- bki), yani, yeniden dirilme
emberidir; bu ibare yok olma ifna) devresinden sonra gelen tasavvufi varolu
(baka) devresi olarak anlalabilir.
58 Bu oynama, belki de, Kudse bu dnyann kral olduu ilan edilerek giren Hazreti
sann yaratt belirsizlik durumuna benzemektedir. Ferisilere hitap eden sa,
zuhur'un ift anlamlln ak bir biimde anlatmaktadr: Tanrnn lkesi,
grebileceimiz bir gerek gibi ortaya kmaz. Bu lke uradadr ya da buradadr
diyemeyiz; nk, Tanrnn lkesi sizin iinizdedir.
5 9 ehrdehinin 1978 tarihli eserinde, Seyyid Muhammed Kelrdainin resimleri
mevcuttur. Resimler dnda, tpk bu yazann yaynlanan tm dier eserleri gibi, bu
kitab da ihtiyatla ele almak gerekir.
6 0 Hamzeee, s. 140-141.
61 Bin yllk barn gelecei beklentisine, eyh Amirin ve Nevruzun iirlerinde

166

Hak nebilerinin, ilahi grevlerini beyan etmek, otorite kurmak, insanlara bir
uyarda bulunmak ve tvbe etme ans vermek amacyla, kariyerlerine her
zaman, genellikle bir tiyatro oyunu gibi, byk, amatal bir gsteriyle ya
da ajitasyonla {suluk) baladklar konusuna dikkatimi ekti. Bu yaklama,
direni ve denemeler olmadan ilerlemenin, dmanlar olmadan evliyalarn,
karanlk olmadan aydnln,62 bedel denmeden ltuflarn olamayaca ek
lindeki dualist bir dnya anlay elik etmektedir. Bunun zgn rnei, e
hit olmak genel bir kural olmasa da, mam Hseyindir. Bu ilke, resmi Sufi
eyhlerinden tamamen farkl bir tarzda evliyalar yaratmaktadr.

G
Ehl-i Hak dncesinin baka bir ayrt edici zellii de, iddetin en yk
sek tasavvufi mertebede bu dnceyle btnlemi olmasdr. ah Hoinin
uykudan uyandrldnda yapt gibi, kmil bir evliya bile ldrebilir ve
tahrip edebilir. zn bir tecellisi olan Baba Nusun ilahi gazab temsil
ettii sylenmektedir: Nus, basit bir bahane yznden kyleri tamamen
yerle bir edebiliyordu. Tabii ki, masum ocuu ldren Hzr hikyesinde
olduu gibi, bu durumun da her zaman bir hikmeti vardr. Pek ok slam
dmann ldren mam Alide olduu gibi, lyas gibi ncilde ad geen
bir peygamberde de iddet vardr; fakat, Sufi geleneklerinde byle bir ey
mevcut deildir. Gemite grdkleri zulmler nedeniyle, Ehl-i Haka ina
nanlar, dmanlarna yant olarak ilahi imha fikrini gelitirmi olabilir. Bu
yzyln banda, hl dmanlarna kar ldrc arklar sylemek iin
pirleri Hac Nimetullahtan izin isteyen dervilere rastlanyordu.63
Daha lml bir yaklamla, rekabet ya da yarma, dinamik bir unsur ola
rak manevi ilerlemeyle tamamen btnlemi, nemli bir etkendir. Karaca

rastlanmaktadr (Elksi, 1980, s. 46). Bununla yakndan ilgili olan baka bir tema da,
dnyann sonu geldiinde zuhurun ilan edileceidir.
6 2 ahnme, aydnln reislerinin negatif yansmas olarak yedi karanln reisinden
(serdr-t zlmm] bahsetmektedir. Aydnlk ile karanln kozmik dualizmi,
Zerdtlk felsefesinin bir miras olabilir; fakat, Ehl-i Hak teolojisinde, ran
dualizminin aksine, ruh ile beden arasnda bir ztlk sz konusu deildir. lkel
iilikte, Allah 75 tane Aydnlk ordusu yaratmtr; fakat Cehalet de kendi ordularnn
olmasn istemitir ve bunun zerine Allah onun iin de 75 tane ordu yaratmtr.
6 3 Dny fnian adndaki bu ark, cenaze trenlerinde sylenirdi; fakat, cenaze
balam dnda, ldrc etkilere sahipti (bkz. During, 1989, s. 349). Pirleri,
dervilerin bu arky zarar vermek amacyla kullanmalanna izin vermemitir.

167

Ahmed tarafndan saldrya uradnda kendini nce bir gvercine, sonra


da aslana dntren Hac Bektan hikyesi, erkin daha gl olana ait
olduunu ve zorla, hileyle ya da faziletle elde edilmesi (tabii, bu elde edi e
killerinin hepsi aslnda Tanrnn iradesinin bir ifadesidir) gerektiini gster
mektedir. Heften (yedi ba melek), manevi kumpaslar tertipleyerek ilahi
z ele geirmeyi baaran, yaylar ve alarla donanm avclardr.64 Ma
nevi hayat iin (mutasavvflar arasnda bile) yrtlen bu mcadele ilkesi,
saygn baz evliyalar arasnda bir miktar rekabet olduunu yanstyor gibidir.
Fakat, slikler, bunun husumet deil, yarma olduunu sylemektedir.65
Bylece erk, Ehl-i Hakn dinsel grnn btncl bir parasn olu
turmaktadr. Dnyevi ve siyasi olmasa da, bu erkin elde edilmesi, elde tutul
mas ve mmknse aile iinde, bir bakasna aktarlmas gereklidir. Sultann
lmnden sonra, manevi otorite yedi kiiye verildi ve bu kiiler otoritelerini
az ya da ok kendi soyundan gelenlere sakladlar ve bu ekilde, baz karizmatik evliyalarn abalarna ramen, tasavvufi Ehl-i Hak akm donmu oldu.66
Seyyidin, asl pir'in ve delirin vekilleri eklindeki sistem, Ehl-i Hakn ma
nevi hayatna zarar vermi 've atmalarn, husumetin ve zulmlerin ortaya
kmasna neden olmutur. Balangta, hanedan sistemi, I. Teymur ve II.
Teymur gibi Seyyid olmayan mutasavvflarn karizmalarn sergilemesine ve
mritler edinmesine engel olmuyordu. Bunlardan Ali Kalender ya da ah
Ayyz gibi bazlar yeni bir hanedan bile kurabiliyorlard.
Seyyidlerin iktidarndan zarar gren ilk kii, byk bir olaslkla, ye
rel dini otoriteye kar duyduu byk sayg nedeniyle kynden yllarca
uzak kalm olsa da, Hac Nimetullahtr. lkesindeki seyyidler ve onlarn

6 4 eyh si ile Htn Razbarm evlenmesi iini dzenleyerek, Sultann doast doumunu
hazrlayan heften ile ilgili hikyeye baknz (Safizade, 1981, s. 51 ve devam).
6 5 Szl geleneklere gre, byk bir evliya, aydnlanm dervilerin (didedr) nurunu
alar. Yani, bir evliya, aydnlanm dervilerle karlanca, bu dervilerin nuru
ortadan kaybolmakta ve bu derviler etkilerini yitirmektedir. Sradan insanlar,
byk evliyalarn nur hrsz olduunu dnmektedir. Aslnda, gerek udur ki,
aydnlanm dervilerin nuru, pk mumlar gibi sadece geceleri grlebilmektedir;
fakat, gne ykselince, bu dervilerin nuru artk alglanamamaktadr.
6 6 Heften'n soyundan gelen hi kimse olmad iin, hanedan Heftavne'nm yelerine
verilmi ya da aktarlmtr: Bazlar, Heftavne'nin tek amacnn, iktidarlarn
pekitirmek iin yanlarna mritler ekmek olduunu sylemektedir. Bu gr
dogmayla elise de, Gurnlar arasnda, heften'm aksine, Heftavne'nin karanlk
varlklar olarak kabul edilmesinin nedeni de bu dnce olabilir.

168

taraftarlar Hac Nimetullah ldrmeyi planlyorlard; fakat ondan kork


tuklar iin, bu fikirlerinden vazgetiler. Hac Nimetullahn lmnden
sonra (1921), sadece 26 yanda olan olu Nur Ali lahiyi tehdit ettiler,
fakat onu da ldrmeyi baaramadlar (Asdrl-Hak, no.1889). Nur Ali
lahi ld zaman, ou Ehl-i Hak kkenli olmayan, belki de bin mridi
ve destekisi vard. Nur Ali lahi, baz aratrmaclarn onu tantt gibi
bir lider deildi; fakat hayat boyunca, btn mritleri tarafndan kabul
ve sayg grd. Yine de, Ehl-i Hak seyyidleri, baz yerel yetkililerin yard
myla, Nur Ali lahinin trbesini tahrip etmeyi67 baard; bu davran, en
devrimci ayetullahlardan birisi tarafndan balatlan genel bir protestoya
yol at.
stad lahi, toplumsal-dinsel Ehl-i Hak sisteminin gerileyeceini ve din
adamlarnn ihanet edeceini ok nceden grp sylemiti. Son 20-30 yl
da pek ok ey deimitir; bir defa aklanan srlar artk sr ve kutsal olmak
tan kmtr; ilkrnekler (arketipler) gcn kaybetmitir, semavi hiyerari
teki dnyaya ekilmitir, tyfesrim elleri kana bulanmtr ve derviler si
yasi destek aray ierisindedir.
Bu koullar altnda, bir dzine Ehl-i Hak batnisinin, stadnn, bilge
sinin ve ozannn, artk bilgili mritler taralndan devralnan miras, tabii ki
bu iki terimi birbirinden ayrmak mmknse, artk tasavvuf deil, daha ok
kltrel bir mirastr. Belki de z buharlamtr, fakat simya kabnn dibinde,
ayn zamanda bu dini cemaatin elit tabakasnn bir baars olan, zgn bir
hmanizm maddesi kalmtr.

Ehl-i Hakn Miras: zgn Bir Hmanizme Doru


Ehl-i Hak hmanizmi, Alevi ideolojisini ve belki de dier benzer cema
atlerin ideolojilerini ok andrr. Bu hmanizm, zgn dinsel ibadet biimle
rinde ve retilerinde kk salm bir ok ayrt edici zellie dayanr.
Toplumsal ba ve dayanma: Ehl-i Hak dindarlnda, (niyaz ad veri
len yiyecek) adaklar, bireysel olarak yaplan ritel dualarndan daha nemli

67 Trbe yeniden ina edilmitir ve Nur Ali lahinin naa bulunamad iin, buras
gnmzde, blgedeki Ehl-i Hak olmayan nfusun bile sayg gsterdii kutsal bir
mekn haline gelmitir. Bu olaylarn meydana gelmesinden yaklak on yl sonra,
bazen Hac Nimetin hanedan1'' olarak adlandrlan Ehl-i Hak mritlerinin hepsi,
Ehl-i Hak cemaatiyle ilikilerini koparmak amacyla byklarn kesmitir. Mir Hseyni
tarafndan bildirilen bu olay, bir reformizm olarak yorumlanmamaldr.

169

dir. Btn niyaz yemekleri mkemmel bir eitlik iinde datld iin, bu
olgu, lene, hayrseverlie ve eitlie verilen nemi gstermektedir.
- D kaynakl biimsel ritellerin karsnda ipsel kltrn tevik edilmesi:
Ehl-i Hak mritleri, Arapa dua etmez; nk, Allah Arapa konumuyor
derler. Ehl-i Haklarn inanmlklar kalpten, duygulardan ve iten gelir.
- Bu durum, iir ve mzikte ifade edilen sanatsal zevkleriyle de koutluk
gstermektedir. Tpk Ali gibi, Ehl-i Haklar da cem srasnda kutsal tanburlarm alar.68
- Dier dinlere kar hogr ve aklk: Tecelliler sistemi (dn be dn)
sayesinde, birok din, Ehl-i Hak dnya gryle btnlemitir: Benymin;
Mehdi, Cfer-i Sadk, sa, Zerdt, brahim ve Buda olarak tecelli etti. Yu
nan filozoflar bile, bu zlerin tecellisidir.
- Hogr, kltre kadar genilemektedir. Kadnlar, dier Mslman ce
maatlere kyasla toplumda yksek bir konumda bulunmaktadr. Kutsal kitap
larnda pek ok kadnn ad gemekte; yedi melekten ve heftavneden birisi
her zaman kadn libasyla (don) grnmektedir.69
Ehl-i Haklk, sadece cra blgelerde yaayan Krtlerle snrl bir inan
deildir ve evrensel bir boyutu da vardr: Kelm, bu nedenle Trkeye uyar
lanm ve Farsa yazlan ahnme-i H akik ati esin kayna olmutur. Baka
lkelerde yaayan baka cemaatlerle balantlar, Ehl-i Hak sylencesinin bir
parasn oluturur. Bu durum, Fransa (fereng) da dahil olmak zere, ok
tuhaf yerlerden gelen ve tuhaf isimler tayan ihilten'm (Krklarn) hikye
sinde de grlebilir. Ayrca, bu gerek, Ehl-i Haklarn aslnda dier ranl
Mslmanlardan daha scak bir ekilde karladklar yabanclara kar sergi
ledikleri aklkta daha somut bir biimde ortaya kmaktadr.
- lericilik: Mtikemmelliyetilik (tekml), btn Ehl-i Hak literatrnn
ve dogmalarnn anahtar kelimesidir. Her varlk (ister madeni, ister bitkisel
vb olsun), doruk noktasna (sadece insanlar iin) Tanrda ulaan kozmik bir
akntyla yukarya doru tanr. Bu felsefe, varln ze gre stnln ve

68 Tanbuf un iki teli vardr ve bu tellerden stteki genellikle ifttir. Tan bur, mzrapla
deil, sa elin btn parmaklaryla alnr. Bu karakteristik zellikler batda,
Anadoludaki eski Alevi saznn da zellikleridir ve bu benzerlik, Ehl-i Hakla Aleviler
arasnda, belki de Krt kkenleri nedeniyle, mevcut olan kltrel balantlar teyit
etmektedir.
6 9 Bununla birlikte, hiyerarinin dier mertebelerinde, herhangi bir kadn zden hi
bahsedil memektedir.

170

madde tesi hareketi (hareket-i cevheri) ne sren Molla Sadr ekolne bal
byk Safevi teosoflarnn felsefesinin bir yanksdr. Bu felsefe, (kutsal tari
hin, kendini devirden devire tekrarlayan duraan yapsyla dengeye kavuan)
dinamik bir dnya gr sunmaktadr. Ehl-i Haklar, slamclarn aksine,
kendilerini gemie bal hissetmezler; nk kutsal balang, yeni tecel
lilerle ve yeni kiiliklerle kendini her zaman yeniden gerekletirebilir.
- Elitizm, Ehl-i Hak kltrnn bir parasdr: Ehl-i Haklar, kendileri
nin standart slamn zerinde yer aldna ve bir tr nc snfa mensup ol
duklarna inanmaktadr. Ehl-i Haklar, tarihsel olaylar anlamann anahtarna
sahiptirler ve bylece, btn gncel olaylar, bazen paradoksal bir ekilde
olsa da, yorumlamalar mmkndr. Ehl-i Haklara gre, grnenlerin ar
kasnda her zaman gizli bir anlam vardr.
- Bu inanlar, Ehl-i Haklar bozgunculua gtrmektedir. Ehl-i Haklar
kanunlardan ya da sulamalardan hibir zaman korkmazlar: eyh Amir, cem
ayininin alnda okunan nl dizelerinde insanlarn sulamasn destekle
yin; sulamay desteklemek iyidir (tana ki hsa, bekini ta}ne) demektedir.
Ehl-i Haklar, insanlar derinden artan inanlar ne srerek ya da genel
slam kurallarna uymayan hareket tarzlaryla, genellikle kendilerini tahriki
olarak gstermekten holanrlar. Ne var ki, zulm grseler bile, bu boz
gunculuk hibir zaman gerekten siyasi ya da dnyevi bir hal almaz. Ehl-i
Haklarn devrim cokularn tevik eden dzen kart eilimlerine ra
men,70 Kaar ynetimi birtakm ayaklanmalarn padak vermesinden korkmu
olsa da, Ehl-i Haklar, Alevilerin aksine, hibir zaman otoriteye kar isyan
etmemitir. Ehl-i Haklar gnmz rannda, Alevilerin Trkiyede sergi
ledikleri gibi bir siyasi tavr taknmamtr. Sadece, slam Cumhuriyetiyle
aralannn iyi olmaya devam etmesi iin aba gstermektedirler.

70 van Bruinessen, 1995, s. 132.

171

Kaynaka
Afr, J. 1356/ 1977: Burhn}l-hakikat, Tahran.
--------- y. 1981: Ehl-i Hak y Divn-i Kucuoglu, Tahran.
Afzali [Efdal], S. K. .-E. y. 1975: Defter-i Rumuz-yristn. Gencine-yi Sultan
Sohk, Tahran, (Rsti),
Bbzde, P. 1347/1968: Hamsc-yi pr-iikuh- Ehl-i Hak ihiltenn, Tah
ran, (Derakn).
Beik-Baghban, H. 1975: Religion de vrit. Enqute de sociologie religieuse
chez les Ahl-e Hakk dIran, Tez, daktilo edilmi niisha, Strasbourg.
Ceyhunbdi, Hac Nimetullah 1966: ahnme-i hakikat (Le Livre des Rois de
Vrit), M. Mokri (ed.), Tahran, (Bibliothque Iranienne).
-------- 1363/1984: Hakkl-Hakik (ahnme-i hakikat) , N. A. lahi tara
fndan geniletilmi bask, Haiye ber-Hakkl-Hakik, B. lahi (ed.), Tah
ran.
ehrdih, N. y. 1978: Haksr ve Ehl-i Hak, Tahran.
-------- 1369/1990: Esrr- firk- Haksr, Ehl-i Hak ve Melek-Ts, Tahran,
(Bek Farhang).
During, J. 1997: Ahl-e haqq, Hirarchie cosmique et typologie spirituelle, P.
Lory (ed.), Dictionnaire de Fsotrisme, Paris.
-------- 1997: Le systme des offrandes dans la tradition Ahl-e Haqq, B. Kellner-Heinkele (ed.), Alevism in Turkey and Comparable Syncretistic Religi
ons Communities in the Near East in the Past and Present iinde, Berlin.
-------- 1992: Les dastghs sacrs des Ahl-e haqq du Kurdistan. Approche com
parative et procds de transformation, J. Elsner ve G. Jhnichen (ed.),
Regionale maqm-Traditionen in Geschichte und Gegenwart, Berlin.
-------- 1989: Musique et Mystique dans les traditions de Viran, Paris.
Edmonds, C. J. 1957: Kurds, Turks and. Arabs, Londra.
-------- 1969: The Beliefs and Practices of the Ahl-i Haqq of Iraq, Iran 7,
89-106.
Elksi, M. 1358/1979: eA3in-i Yri, Tahran.
-------- 1359/1980: Endarz-iyri (Ehl-i Hak), Tahran.
Emir Hayati A-Q. tarihsiz: Nd ul-hak, Tahran, (Firdevs).
Evreng, M. ve A. Hadimi 1357/1978: Kelm- ihiltenn, Tahran.
Gobineau, A. de 1922: Trois ans en Asie, 2 c., Paris.
Grmlich, R. 1965, 1976, 1981: Die schiitischen Dervishorden Persiens, 3. 1.
eilt: Die Affiliationen. 2. eilt: Glaube und Lehre. 3. eilt: Brauchtum und
Riten, Wiesbaden.
Hceddin, S. M-A. 1359/1980: Sersiprdegn. Tarih ve erh-i Akid-i Dn ve
db ve Rsm-i Ehl-i Hak, Tahran (1. bas. 1349/1970).

172

Hamzeee, M.-IL 1990: The Tresan, A Sociological, Historical and Religio-His


torical Study of a Kurdish Community, Berlin, K.Schwartz.
lahi, N.A. 1354/1975: Burhnl-Hak,
Tahran (yorumsuz 1. bas.,
1343/1965).
-------- 1358/1979 srl-Hak, Tahran (c. II, 1992).
-------- 1966: VEsotrisme Kurde, Paris.
Ivanow, W. 1948: Satpanth. Indian Ismalism. An Ali allhi Fragment, Collectanae, c. I, Leiden.
-------- 1953: The Truth Worshippers o f Kurdistan, Leiden.
Minorsky, W. 1920,1921: Notes sur la secte des Ahl-e Haqq, Revue du Mon
de Musulman (1920: 20-97; 61-84; 1921: 204-302).
-------- E.I. iinde Ahl-i hakk maddesi.
Mir-Hosseini, Z. 1994: Redefining the Truth: Ahl-i Haqq and the Islamic Re
public of Iran, BJMES 21/2, 211-228.
-------- 1996: Faith Ritual and Culture among the Ahl-i Haqq, Ph. Kreyenbroek
ve Chr. Allison (ed.), Kurdish Culture and Identity, Londra, s. 111-134.
-------- 1994: Inner Truth and Outer History: the Two Worlds of an Iranian
Mystical Sect, Ahl-i Haqq of Kurdistan, International Journal of Middle
East Studies 26/4, 267-85.
Mokri, M. 1956: Cinquante deux versets de Cheikh Amir en dialecte grn,
JA, Paris, s. 391-422. Aynca Contribution scientifique aux tudes iranien
nes iinde, Paris, 1970, s. 199-230.
-------- 1961: Le soufisme et la musique, Encyclopdie de la Musique Fasquelle,
iinde, Paris, c. III, s. 1015-1041.
-------- 1966: Trad., intro, et comm, de Nur Ali Shh Elhi, VEsotrisme
Kurde, Paris.
-------- 1967: Le chasseur de Dieu et le Mythe du Roi-Aigle (Dawra-y Dmyri),
Wiesbaden.
-------- 1968b: Le secret indiscible et la pierre noire en Perse (Dawra-y Wazwar), Paris.
-------- 1974: Le kalm gourani sur le Cavalier au coursier gris, le dompteur
du vent, JA 262, 47-93.
-------- 1974: Le cycle des fidles compagnons lpoque de Buhll, Paris.
-------- 1977: La grande assemble des fidles de vrit au tribunal sur le mont
Zagros en Iran, (Dawra-y Diwna Gawra), Paris.
-------- 1994: Note sur la gnalogie des fondateurs de la secte des fidles de
vrit (Ahl-i Haqq) daprs un manuscrit indit de source sunnite, JA 1,
37-110.
Muvhid-Bashiri, D. 1357/1978: Senaht-i rh-revn-i cesk-i Ali. aEhl-i Hak,
Tahran.
173

Nikitine, B. 1956: LesKurdes, Paris.


Niknezhd, S. K. (ed.) tarihsiz: Divn-i eyh Amir (yazmann tpkbasm).
-------- (ed.) 1352/1973: Gftr- Hn Elms, Tahran.
-------- (ed.) c. 1352/1973: Kelmt- Trki, Tahran.
Pittman, Ch. 1937: The Final Word of the Ahl-i Haqq, The Moslem World
27,147-163.
Safizde, S. (Burkei) 1343/1964: Bzrgn- Tristn, Tahran (2. bas.
1361/1982).
-------- 1360/1981: Mephir-i Ehl-i Hak, Tahran.
-------- 1360 /1981: Pisbini-i kni Ilbegi-i J a f Sanandaj, (Bahr).
-------- 1361/1982: Devre-yi Heftavne, Tahran.
-------- 1361/1982: Nevcteh-yi Perakende der bre-yi Tristn, Tahran.
-------- 1363/ 1984: Devre-yi Buhll, Tahran, (Tahuri).
Stead, F. M. 1932: The Ali-Ilhi sect in Persia, The Moslem World 22, 184189.
Suri, M. 1344/1965: Sorudh-yt Dini-i Tristn, Tahran.
Vali, S. M. 1373/1994: Ehl-i Hak pi miguyed?, Tahran,
van Bruinessen, M. 1978: Agha, Sheykhs and State. On the Social and Political
Organization o f Kurdistan, Utrecht.
-------- 1991: Haji Bektash, Sultan Sahak, Sh. Ahl-e Haqq Mina Sahib and Va
rious Avatars of a Running Wall, Turcica XXI-XXIII.
-------- 1995: When Hac Bekta still bore the name of Sultan Sahak, in G.
Veinstein and Popovic (ed.), Bektachiyya, Paris, s. 117-138.
-------- forthcoming: A Kizilbash Community in Northern Iraq: the Shabak.
-------- Satans Psalmist (unpublished paper).
Weightman, S.C.R. 1964: The Signifiance of the Kitb Burhn-ul Haqq,
s. 83-103.

174

TAKITYE M, YOKSA SVL DN M?


LBNANDAK MEZHEP ESASINA
DAYANAN DEVLET EREVESNDE
DRZ DN UZMANLARI
JACOP SKOVGAARD-PETERSEN

Avrupal entelekteller 17. yzylda gizli Drzi diniyle temasa getiin


den beri, bu dinin gizlilii, aratrmaclar zerinde byk bir ekim gc
yaratmtr. Bununla birlikte, bu dinin gizli retilerinin pek ou, Drzilerin dini metinleri balca Avrupa ktphanelerinde bulunabilir hale gelin
ce, olduka hzl bir ekilde kefedilmitir. Daha sonra yaplan aratrmalarla
baz noktalarda dzeltilmi olsa da, Silvestre de Sacynin 1838 ylnda yaz
d, Drzi dinini sergileyen bayapt hl erken dnem Drzi dini inanc
nn kozmolojisi ve dogmasnn en ak ve ayrntl incelemesidir. Bu inan
Allahn dnya zerinde bir dizi dnyevi (nsut) kisveye brndn ileri
srmektedir ve yine bu inanca gre, son olarak artc bir kiilik olan Fatmi
halifesi el-Hkim bi-Emrillah suretinde zuhur etmitir.
Yzyllar boyunca, Allahn insan suretinde grnmesine duyulan bu be
lirli inan, Mslmanlar tarafndan ciddi bir zndklk olarak grlmtr ve
bn Teymiye gibi Snni ulemann Drzi dini hakknda verdikleri dmanlk
dolu birtakm fetvalar da bunu kantlamaktadr. Snnilerin bu dmanl
na kar, Drzi dinsel retisinin cemaat iinde bile yalnzca seilmi ok
az saydaki kii, yani ukkal arasna hapsedilmesi ve sk bir cemaat disipli
ni kurulmas eklinde geleneksel bir tepki gsterildii anlalmaktadr. ddia
edildiine gre, bu durum Drzi bireylerin, Drzi olmayan kiiler arasnda
bulunduklarnda, dinlerini gizleme ve baka bir dinden olduklarn iddia et
me hakknn domasna yol amtr.
Takyye olarak bilinen bu saklama ya da gizlilik ilkesi, Drzi dini ve kim
lii konusundaki bilimsel aratrmalarda anahtar kavram haline gelmitir. Bu,
olduka kayda deer bir durumdur; nk, aka anlalabilecek nedenler
175

den dolay, bu gizleme iinin yzyllar boyunca gerekte ne kadar yaygnlkla


kullanldn belirleyebilecek, hatta aratrabilecek bir konumda deiliz.1
Takyye merkezli anlatmlarn bu kadar yaygn olmas, 19. yzyln tarihsici ve evrimci yaklamnn kkenlere ve dinlere odaklanrken, bunlar kutsal
metinlerde yazl inanlardan ve dogmalardan ibaretmi gibi kabul etmesin
den kaynaklanyor olabilir. Bu din anlayna gre, bir inancn gnmzde
ki mensuplannn davranlarm anlamak iin btn yapmamz gereken, o
inancn kutsal kitaplarn incelemektir ve bu kiiler kutsal kitaplarna uygun
olarak davranmyorlarsa ya cahildirler, ya cemaatlerinin kt birer yesidirler
ya da takyye rneinde olduu gibi, bizi aldatyorlardr. Byle kaba bir din
grn gnmz aratrmaclarndan pek az onaylasa da, bir dinin temel
grlerinin zamanla deiebilecei fikrini kabul etme konusunda hl bir
isteksizlik olduu grlmektedir.
Takyye merkezli aklamalarn bir dier nedeni siyasettir. Suriyedeki
Fransz Manda Ynetiminin politikasn, bl ve ynet formlyle zet
lenebilecek olan Fas deneyimine dayandrd bir sr deildir. Osmanllarn
idari olarak sancaklara ayrd Suriye topraklar, Suriye nfusu iindeki din
sel blnmelere dayanan ve bayraklar ile meclisleri olan devletikler halinde
yeniden blnmtr. Bu devletlerden bugn sadece Lbnan ayakta kalabil
mitir; fakat, Suriyenin gneyindeki Cebeli Druz (Havran) blgesinde ayr
bir Drzi devleti de var olmutur. Nitekim, Fransz ynetiminin yetkilileri
ayr ve birleik bir Drzi dini kimliini tevik ederken, Drzi liderlerin ve
entelektellerin Drzi dinini slamn bir kolu ya da slam iinde belli bir
ekol olarak tanmlama abalar da takyye olarak grlp bir kenara itiliyor
du. Bir yandan slamiyet d Drzi tikelcilii (particularism), te yandan
da slamiyet iindeki bir Drzi kimlii iddialar arasndaki bu gerilim, asla
sadece gemie ait deildir. Pek ok Drzi, srail devletinin Drziler iin
ayr mahkemeler vb kurup Drzileri Mslman kardelerinden kopararak,
Franszlarnkine benzer politikalar gttn iddia etmektedir. Lbnanda
da, baka kimlikleri dlayc (exclusivist), mnhasr bir Drzi kimliini savu
nan gruplarla, slamiyet iinde bir Drzi kimliini savunan ve siyasi adan
egemen grup arasnda birtakm gerilimler yaanmtr.

Takyye ilkesinin Drzi inancnda kkleip kklemedii sorusu, yakn zam anda, Qais
Firronun T he Druze in and between Syria, Lebanon and Israel adl makalesinde
ele alnmtr; M ilton Esman ve Itam ar Rabinovich (e d .), Ethnicity, Pluralism, and

the State in the Middle East, Cornell University Press, 1 9 8 6 , s. 1 8 5 -9 7 .

176

Tm bu konularda, bir tr takyymin belirgin bir rol oynad ne sr


lebilir. slami bir ereve iinde bir Drzi inancn savunanlar, hi phesiz,
bu konumun siyasi adan getirecei yararlarn farkndadrlar. Bunun yansra, Manda ynetimi altndaki Suriyede olduu kadar gnmz srailinde
de, slamiyet dnda bir Drzi tikelciliini vurgulayan nemli Drzi dini ve
siyasi liderlerin varl da bir gerektir. Dolaysyla, mktyye merkezli akla
malar, sadece Batl aratrmaclarn rn deil, Drzilerin kutsal metin
lerine ve de gnmzde yaayan Drzilerin en azndan bir ksmndan elde
edilen kantlara dayanan bir olgudur.
Bu durumda bile, takyyenin, Drzi tikelciiii aklamasna kart olan
btn kantlar reddetmekte kullanlmas byk sorunlara yol amaktadr.
ncelikle, imdiye kadar szn ettiimiz anlamda kullanldnda, mktyye
birdenbire yabanclarn Drzi inancn ve dini kimliini, ironik bir ekilde,
Drzilere bu konuda hi sz hakk tanmakszn tanmlamalarna imkn ve
ren bir hile ya da bir uygulama halini almaktadr. Bu durum, 1980lerde
yaanan i sava srasnda Hristiyanlar tarafndan yazlan baz kitaplarda da
aka grlmektedir; bu kitaplar Drzi dinini slamiyet asndan bariz bir
zndklk olarak betimlemekte, bunun aksini savunan Drzi aklamalarn ve
iddialarn sadece takyye diye dlayarak, Drzilerle Mslmanlar arasnda
bir ittifak kurulmasn engellemeyi amalamaktadrlar.2
slamiyetle ilikilerini dorulamak konusunda olduka rahat grnen ve
bsbtn farkl olan Dtirziler de ayr bir sorundur. Takyye merkezli akla
malar destekleyenler, yorumlarn olduka snrl sayda birtakm zgn
Drzi aklamalarna dayandrarak, daha byk bir klliyat gzard eden bir
konuma debilmektedir. Bu durum, sama bir hal almadan daha ne kadar
srdrlebilirdi?
Bu konuyla ilgili bir baka ilgin olgu da, Diirziler tarafndan yaymla
nan Dlirzi inancyla ilgili literatrdr; bu yzyln ilk yarsnda birka tane
yi gemeyen bu tr kitaplardan, 1960larn ortasndan beri ve zellikle de
1990larda, her yl ok sayda yaymlanmaktadr ve pratikte, bu kitaplarn
hepsi Drzilerin slami kimliini teyit etmektedir. Bu kitaplarn pek ou
nun dini savunma zellii sergiledii, Drzi teolojisi ve tarihiyle ilgili yorum

Bu konuda, 1 9 8 0 civarnda imzasz olarak yaymlanan Drzi kutsal kitabnn ilk


basks, el-Hikme ya da 1 9 8 5 ylnda takma adlarla yaymlanan, fakat geleneksel olarak
Kaslik niversitesinden Maruni bilim adamlarna atfedilen Beyne'l-Akl ven-Nebi adl
kitap belirtilebilir.

177

larda ok semeci olduu kabul edilse de, kitap yayn, bir bireyin baka bir
dine mensup olduunu iddia ederek gerek dini inancn saklad geleneksel
takyye tanmndan elbette ok uzak bir durumdur. Bu kadar geni kapsaml
bir literatrn, Drzilerin yrtt maksatl ve rgtl bir stratejinin r
n olduuna inanmak gtr -zellikle, en azndan Lbnanda, bu kitapla
rn bir ksmnn Drzi okullarnda mfredatn bir parasn oluturmalar ve
de bariz bir ekilde Drzi okurlar hedeflemeleri, bu kitaplarn yazarlarnn
gerek inanlarn yanstmadna ve okurlarnn inanlarn etkilemediine
inanmay gletirmektedir.
1970lerde bu kitaplar irdeleyen Werner Schmucker, bu kitaplarn ti
pik k noktasnn Drzi kutsal metinlerinde anahtar bir kavram olan, fa
kat ayn zamanda 20. yzyl slam yorumlarnda da merkezi bir yer igal
eden tevhid kavram olduuna iaret etmitir/ Drzi inanc bu tr kitaplarda
mantkl, esnek, bilimsel, ahlaki adan stn ve dier hususlarn yan sra
kadnlarla erkeklerin yasalar nnde eitliini de destekleyen bir inan ola
rak betimlenmitir. Ayrca Drzilerin, Araplar ve Mslmanlar Hallara ve
emperyalistlere kar baaryla koruma konusunda uzun bir gemii olduu
belirtilmekte, Arap diline ve toplumsal trelerine ilikin muhafazakr tutum
lar ne kartlmaktadr. Drziler bu kitaplarda, rnek Araplar olarak tasvir
edilmektedir. Son olarak da, siyasi lider Kemal Canbulat ve Beyrut Amerikan
niversitesi (AUB) profesr Sami Mekarim gibi ahslar tarafndan yaplan
etkili Drzi inanc yorumlarna gre, Drzi dini retisi, ileri ve sekinci bir
tasavvuf trdr ve btn Mslmanlarn Drzilii anlayamamalar bundan
kaynaklanyor olabilir.4
Takyye merkezli yoruma gre bu yaklamn, artk kolektif ve kamusal
teebbslerde yer alan Drzilerin, evrelerindeki dinler gibi grnp, Arap
ve slami kimliklerini kantlama abasndan baka bir ey olmad syle
nebilir. Ama bir dier seenek olarak, ayn olgunun Peter Berger, Ernest
Gellner ve dierlerinin dncelerini dorulad da ileri srlebilir -ve sa
nrm bu ok daha inandrcdr-; bu dncelere gre, modern bir ortamda

W erner Schm ucker, Krise u n i Erneuerung im libanesischen Drusentum, Bonn, 1 9 7 9 ,


s. 1 6 3 -6 6 .

Kemal C anbulatm Drzi inancyla ilgili grleri, Bernadette Schenk tarafndan,

Kamal Joumblatt, Berlin, 1 9 9 4 adl eserde, zellikle s. 1 3 8 -4 7 arasnda irdelenmitir.


Sami M ekarim in grleri de zellikle The Druze Faith, New York, 1 9 7 4 adl eserde
aklanmtr.

178

dinler, onlar ussallatrma, ahlakiletirme, dnyann yeterli ve uygun bir a


kn (transcendental) aklamas olmalarndan ok, kolektif, tarihsel bir kim
lik olmalarm vurgulama eilimindeki modernist aklamalara maruz kalrlar.
O halde, ayn zamanda ve meknda yaayan, birok temel deeri ve dnya
grn paylaan insanlarn farkl dinlerini genel olarak benzer biimlerde
yorumlamas ve -bilinli ya da bilinsiz olarak- birbirlerinden baz fikirleri
dn almalar bize artc gelmemelidir. Aslnda, bunun tersi ok daha
artc olur ve bizden bu duruma yeterli bir aklama getirmemiz istenirdi.
Ksacas, Drziler, tarihlerinin ve dinlerinin, gnmzdeki ahlaki, siyasi ve
cemaaderine zg dnya grne uygun bir okuma ve yorumunu geli
tirmilerdir ve bu, dier dinlerin mensuplarnn yaptklarndan ok da farkl
bir i deildir. Drzilerin slamiyetle herhangi bir ortak noktasn bilinli bir
takyye olarak tanmlamak; dier dinlerin hep kullandklar esinlenme, dn
alma ya da dorudan doruya alma hakkn Drzilere tanmamak ve daha
geni anlamda da, Drzi inancn geliimden ve tarihten yoksun brakmak
anlamna gelir.
Takyye merkezli yorumla ilgili son bir sorun da, 1983 ylnda, srailin
Lbnandan ekilmesinin ardndan ortaya km Drzi devletiidir. Ye
di yl boyunca, -her zaman Drzi cemaatlerinin en gls ve zgven
lisi olmu- Lbnandaki Drzi cemaati, Velid Canbulat liderliinde kendi
ynetimini kurmu ve kendi topraklarn ynetmitir. Drzi kimliini ge
litirme asndan, bu sre nasl deerlendirilmitir? Bu konuyu hi kimse
ayrntlaryla incelememitir; fakat, kullandklar okul kitaplar ve kurduklar
radyo istasyonu zerinde yaptm aratrmalar, bu srecin Drzilerin ken
dileri hakkndaki grlerinde pek bir etkisi olmadn gstermektedir. Bu
malzemeler, Diirzileri, her zaman Lbnan topraklarnn liberallemesini ve
btnln savunmu rnek Mslmanlar, rnek Araplar ve rnek Lb
nanllar olarak tanmlamaya devam etmektedir. Bu noktada yine, Drzilerin,
nnde sonunda, daha geni bir Lbnan devletiyle yeniden btnleecek
lerini ok iyi bilerek davrandklar ve bu nedenle de takyye yapmaya devam
ettikleri iddia edilebilir. Bununla birlikte, radikal Snni ve ii gruplar, slami
bir devlet arsnda bulunurken bu tr bir ekingenlik hissetmemilerdir ve
daha da nemlisi, takyye ardnda gizlendii varsaylan gerek Drzi dini
hibir koulda kendini belli edemiyor -hatta sadece snrl bir slik (initiate)
aznlna srlar emanet ediliyorsa- ve bylece de Drzi inancnn ve tarihi
nin szde takyye yorumu onlarca yldr hkimiyetini srdryorsa, bu ger
ek dine balln nasl bu kadar gl kalabildii de sorulabilir.
179

Benim bak ama gre, Drzi cemaati Lbnan, Suriye ve srail gibi bir
birinden ok farkl aznlk politikalar gden devlet arasnda paralanm
olduu iin, Drzi aratrmalaryla ilgili tartmalarn cemaatin bu benzersiz
blnmlyle de ilgisi vardr. En azndan, Drzilerle Alevilerin durumu
arasndaki baz benzerlikler -ya da belki de sadece grnteki benzerlik
ler- saptadm; bu benzerlikler, din konusundaki yeni literatrde yaygn bir
ekilde yaymlanan yeni yorumlarla eski sliklere ve soylara meydan okuyan
kentlemi, eitimli yeni bir tabaka gibi baz sosyolojik noktalarda ortaya
kmaktadr; ulus-devlet iinde yurtsever ve rnek vatanda olunduuna ve
bazen ileri bir tasavvuf tr olarak grlen inancn slami niteliine yaplan
vurgular gibi ideolojik noktalarda da benzerlikler grlmektedir. Gemite
heterodoks kabul edilen dini hareketlerin slama ve slamc uyana kar
bugn, din zgrln tandm aklayan modern bir devlet erevesin
de, izledikleri tutumlar ve stratejileri incelerken, bu ve buna benzer zellik
ler karlatrmal olarak ele alnmaldr. Fakat, yukarda sz edilen baka bir
konuyu da gzden karmamak gerekir: Dini cemaatin kendi iinde, temel
kimlii konusunda yaanan esasa ilikin blnme ve modern devletin daha
geni erevesi iinde cemaatin konumunu tanmlama hakk zerinde cema
atin siyasi ve dini liderleri arasnda sren iddetli mcadele.
Makalemin ikinci blmnde, bu konuyu gelitireceim. Lbnan ve ba
na Lbnana zg gibi grnen koullar; yani, mezhep esasna dayanan sis
temin durumu ve Drzilerin dini reisi olan eyhiil-Aklm bu sistem iindeki
rol zerinde younlaacam.

Lbnann Mezhep Esasna Dayanan dari Yaps


Lbnanda siyaset, daha ok mezhep esasna dayanan ya da mezhepleraras sistem olarak bilinen ve bakanlklarn, parlamentodaki sandalyelerin
ve st dzey ynetici mevkilerinin lkedeki 17 dini cemaat arasnda, kabaca
bu cemaatlerin saysal byklne gre paylatrld sistem iinde yapl
maktadr.
1926 tarihli Lbnan Anayasas, mezhep esasna dayanan iktidar pay
lamndan geici bir olgu olarak bahsetmekte, Lbnan toplumunda tam
anlamyla mezhep esasna dayanan kimliklerden farkl kimlikler kk salnca
bunun feshedileceini sylemektedir. Bununla birlikte, bu siyasi sistemin,
Lbnanllar arasndaki mezhep esasna dayanan kimliklerin kaldrlmasna
katkda bulunmak bir yana, bu tr kimlikleri etkin bir ekilde pekitirdii

180

grlmektedir. Bir Lbnanl, kiisel olarak dinden ne kadar uzak olursa ol


sun, hangi mahkemelere, devlet dairelerine, hatta bazen hangi okullara ve
spor kulplerine kabul edileceini belirleyen dini kimliini, Lbnan toplu
mu iindeki temel kimlii olarak kabul etmeye zorlanmaktadr. Mezhep esa
sna dayanan sistem, hkmeti ve ynetimi, cemaat liderlerinin, himayeleri
altndaki gruplarn nfuz kazanabilmesi iin mcadele ettii bir sava alanna
evirerek, gerekte devleti zayflatmtr. Daha da kts, mezhep esasna
dayanan sistem, mevkilerin, nitelik ve baardan ok mezhepsel kimlik ve
balantlara gre datlmasna neden olmaktadr. Lbnanda siyaset aileler,
hamiler ve himaye edilenlerle yrmektedir.
Bu dinsel hami-himaye edilen sisteminden en ok yarar salayanlar, her
siyasi cemaatte bulunan ve normalde zam a ad verilen byk cemaat li
derleridir. Zaman zaman derebeyleri olarak anlsalar da, zucma gemiten
kalan bir grup deil, kendi himayelerindeki gruplara i ve anlamalar da
tabilecekleri yksek mevkilerin denetimini ele geirerek devlet himayesine
eriebilen modern politikaclardr. Bir zcim iin nkoul, hizmet veren bir
devlet ve kendisine emanet edebilecei bir miktar siyasi gce sahip himaye
arayan bir gruptur.5
Siyasi liderlikten dini liderlie ve farkl cemaatlerin rgtlenmesine ge
ersek, bu cemaatler arasnda, yap ve yasal stat asndan byk bir ben
zerlik olduunu grrz. Bunun nedeni, Lbnan devletinin ilkesel olarak
dini topluluklarn iilerinde zerkliini tanmasna karn, bu durumun dini
topluluklar mezhep esasna dayanan sistemin nfuzundan korumamasdr.
En azndan Mslman cemaatler arasnda grlen byk benzerliklerin
temel nedeni, bu cemaatlerin birbirini taklit etmesidir. 1960l yllarda ka
rlan ve Drzilerle iilerin i rgtlenmelerini belirleyen yasalar, Siinnilerin
dini ynetimini dzenleyen 1955 tarihli ve 18 sayl kararnameye dayanmak
tadr. Cemaatle ilgili konularda yasama yetkisine sahip bir konsey tarafndan
idare edilen, mezhep esasna dayanan bu cemaatlerin ne de iilerinde
zerklik verilmitir. Tm bakanlar ve milletvekilleri bu konseyin resmi ye
leri arasnda yer almaktadr; yani, zuamc ile onlarn himayeleri altndakiler
ibandadr ve konseye hkimdir.
5

Lbnandaki m ezhep esasna dayanan sistem ve zuama hakknda, bkz. Arnold


H o ttin ger, Z u am a in H istorical Perspective , Leonard Binder (h a z .), Politics in

Lebanon, N ew Y ork, 1 9 6 6 ve Michael Johnson, Class and Client in Beirut. The


Sunni Muslim Community and the Lebanese State, Ithaca, 1 9 8 6 .

181

Konseye, cemaatin geleneksel dini lideri bakanlk eder ve hem konsey


hem de konsey bakan mezhep esasna dayanan topluluk tarafndan seilir.
Lbnan hkmeti, bu dini liderlere eit mevkiler salayarak devlet protoko
lnde konumlarnn eit olmasn salama konusunda dikkadi davranmakta
dr. Modern bir devlet erevesinde dini bir cemaatin bu resmi szcl
ilevi, dini makamlarn geleneksel sorumluluklarna yaplm nemli bir ila
vedir ve ayn zamanda da mezhep esasna dayanan sistemin etkisinin baka
bir rneidir. Farkl dini cemaatlerin en st dzey makamlar olan Mftlk,
Kardinallik, Patriklik, eyhl-Akllk vb arasnda eskiden ne gibi farkllklar
var olmusa olsun, Lbnan devletine gre bu kiilerin hepsi ilevleri, maalar
ve statleri birbirine eit olan grevlilerdir.
Dini liderin, dini cemaatlerin i siyasetiyle ilgili ilerde nemli bir rol
oynamasn salayan, sahip olduklar bu resmi temsilcilik ve szclk gre
vidir. Dolaysyla, Snniler, Diirziler ve iilerde dini lider seimlerinin hibir
zaman sorunsuz gememesine ve zuam a arasndaki iktidar mcadelesinde
nemli bir sava alanna dnmesine de amamak gerekir.

Lbnanl Drziler
Lbnandaki Drzilerin toplumsal ve siyasal yaamnn erevesi ite
byledir. Dier byk dini cemaatler gibi, Drzilerin de devlet iinde bel
li iistdiizey mevkilere -bunlar arasnda ounlukla iki ya da bakanlk ve
geleneksel olarak savunma bakanl yer almaktadr- ve ynetimle ordudaki
birka kilit konuma eriim haklarnn bulunduunu belirtmek gerekir. Lb
nandaki Drzi cemaati geleneksel olarak, Canbulatiye ve Yezbekiye ad ve
rilen iki rakip topluluun arasnda yaanan kyasya rekabetin etkisi altnda
kalmtr. 19. yzylda, bu rekabette olduka tarafsz bir konumda bulunan
Arslan ailesi, Osmanl ynetimi tarafndan Drzilerin resmi liderlii konu
muna ykseltilmitir; bu hareket sonucunda, Arslan ailesi de geleneksel hi
zipilik iinde yerini alm ve egemen Canbulat ailesine kar Yezbekiyeyi
temsil etmitir. 1920 ylnda Lbnan devleti kurulup, mezhep esasna daya
nan sistem yrrle konunca, bu iki aile, yani, Arslan ve Canbulat aileleri
derhal Drzi siyasi hayatna egemen oldu ve bu iki aile arasndaki geleneksel
rekabet devlet ve kurumlarnn oluturduu yeni ereve iinde de devam
etti. Bamszlktan sonraki iki egemen Drzi zt*ama?s olan Mecid Arslan
ve Kemal Canbulat, bamszlkla i sava arasndaki sre boyunca pek ok
hkmette yan yana yer alm olsalar da, birbirlerine iddetle muhalefet edi
yorlard. Lbnan siyasi kltrnde det olduu zere, her iki lider de ba
182

ka mezheplerden gelen zuam alarla ekip oluturmutur: Mecid Arslan esas


olarak egemen Manini siyasetilerle birlikte alrken, daha cesur davranan
Kemal Canbulat, Filistinliler de dahil, baz solcu Mslman halk gleriyle
ibirlii yapmtr.
Daha nce de belirtildii gibi, Drzi cemaati, en balardan beri iki gruba
ayrlmtr: Ukkal ad verilen dini srlara erimi slikler grubu ve Cuhhal ad
verilen slik konumuna gelmemi daha geni bir topluluk. Ukkal, belli ege
men ailelerin elinde bulunan siyasi gten hibir zaman yararlanamamlar
dr. En azndan yz yldan beri, etkin bir siyasi rol oynayan bir ukkal temsil
cisinin yrtt ve dier grevlerinin yan sra, Drzi kylillerle derebeyleri
arasnda ve bazen de derebeylerinin kendileri arasnda arabuluculuk ve uzlatrclk yapan ara bir mevki de bulunmaktadr. eyhl-Aklad verilen bu kii,
ukkal tarafndan seilmemi, grdmz kadaryla, yakn ibirlii iinde
bulunduu Drzi siyasetinin egemen beyi tarafndan atanmtr/ 1825 yln
dan beri, bu mevki, Canbulatlarla Yezbekler arasndaki paralanmay yanstr
bir ekilde, iki, hatta eyhl-Akl makamna blnmtr.
Drzilik, bamsz Lbnan devletine resmi bir din olarak dahil olun
ca, Drzi cemaatinin dini meselelerdeki bamszln gvence altna alan,
artk resmen Diirziierin dini bakan ve Lbnan topumndaki temsilcisi
olarak tannan eyhl-Akl makam iin seim yntemini belirleyen bir ya
sa kabul edilmitir. eybl-Akl, ayrca, yeni kurulan ve cemaatin toplumsal
yaamndan ve vakflar da dahil olmak zere, mali ilerinden sorumlu olan
Cemaat Konseyinin srekli bakanlna getirilmitir; bu mevkinin, byk
siyasi anlamlar ieren kilit bir konum olduu aktr. 1962 tarihli bu yasa,
iki eyhiVl-Akl ibandayken hl ilerliini srdryordu; fikat bunlardan
birisi 1970 ylnda lnce ve sonrasnda, 14 adaydan hibirinin bu makama
layk bulunmad tuhaf bir kampanya yrtlnce, Mecid Arslan ve Kemal
Canbulat, seimleri iptal etme ve tek bir eyhH-Akl karacak biimde ya
sann deitirilmesi iin alma yapma konusunda anlamaya vardlar. Ne
var ki, 1975 ylnda patlak veren i sava nedeniyle, bu alma hibir zaman
tamamlanamamtr ve 1962 tarihli yasa hl gzden geirilmeyi beklemek
tedir. Bu srada da, hayatta kalan eyhl-Akl olan Muhammed Hbu ekra
bilfiil tek eyh}l-Akl olmaya devan etmitir.

eyhiil-Aklmakamnn tarihi hakknda, Judith Harikin yazd u bilgilendirici makaleye


bkz: Shaykh al-Aql and Druze o f M ount Lebanon: Conflict and Accom m odation ,

Middle Eastern Studies 3 0 / 3 (1 9 9 4 ) , s. 4 6 1 -8 5 .

183

Muhammedi Ebu ekra ve Drzi Kimliinin


Yeniden Formle Edilmesi
Lbnan devleti erevesinde Drzi dini kimliinin formle edilmesinde
Muhammed Ebu ekranm rol oynadn sylemek abartl olmaz. Drzilerin ayr bir dini cemaat olarak resmen tannmasna iaret eden Drzi Cema
atinin Tzel Kiilii Yasasnn yaymland 1948 ylnda eyh}l-Akl olarak
atanm olan Muhammed Ebu ekra, i savatan bir yl sonrasna denk gelen
1991 ylndaki lmne kadar, Drzi cemaat siyasetinin en n saflarnda yer
almtr. Kken olarak Yezbekiierin eyhl-AkF olduu iin Arslan ailesi
ne bal olsa da, Muhammed Ebu ekra, Kemal Canbulatla yakn ilikiler
gelitirmitir. Drzi dini kimliinin tasavvufa ve hvnssafya yakn slami
manevi bir gelenek olarak yeniden formle edilmesine yol aan etken de, bu
iki kii arasnda, zellikle 1960l yllarda yaanan ibirliidir.
eyhH-Akh Drzi cemaatinin resmi bakan konumuna getiren 1962
tarihli yasaya gre hareket eden Muhammed Ebu ekra, Cemaat Konse
yinin merkezi ve eyhl-Aklm gnlk ynetim makam olarak hizmet g
recek heybedi Drzi Cemaati Meclis Binasn, Beyrutun pek revata olan
Verdun semtinde ina ettirmeye giriti. Muhammed Ebu ekra, ukkcl iin
deki en nemli grup olan ecevid rgdemek iin adm att, fakat onlar buna
kar koydular.7
Ebu ekra, ayrca, eyh}l-Akl makamm Fatmilere ve mamlk kurumuna kadar dayandrmaya alt. Bu hareketi baarya ulasayd, Ebu ekrann
siyasi konumunu nemli lde pekitirecekti; fakat bu makam politize et
me abalarna pek ok Drzi evresince gvensizlikle baklyordu.8 1965 y
lnda, Drzi dini hakkndaki Drzi yaynlar dalgas, Abdullah en-Neccrn
yazd bir kitapla -Drzi kutsal metinlerinden alnt yapan ilk kitap- balat
lnca, Muhammed Ebu ekra ve Kemal Canbuat, Sami Mekarimin bir tek
zip yazmasna izin vermeye karar verdiler; fakat, aslnda kendileri de Drzi
inancn ve maneviyatn kamuoyu nnde tartmaya olduka istekli reform
saflarnda yer almaktaydlar.
Sami Mekarimin ve Kemal Canbulatn yazd kitaplarda srekli olarak
tekrarlanan bir tema, Drzi inancnn slami niteliidir. Muhammed Ebu
7

A fif H dr, M eihatl-Akl beynes-siyase ver-ruhaniyye , ed-Diyar, 2 ubat 1 9 9 5 .

M uham m ed Ebu ekrann 1 9 6 0 lardaki siyasi giriimleri konusunda, bkz. Jo sef van
Ess, Zerstrittene Drusenzcheiche, Die Welt des Islams, N . S. 1 2 ( 1 9 6 9 ) , s. 9 9 - 1 2 5 ,
1 0 8 -1 0 9 .

184

ekrann tavr da buydu ve onun en kalc baanlarmdan biri olan, yeniden


canlandrd Drzi meseleleriyle ilgili aylk derginin adnn ed-Duha, yani
Sabah I olmas anlamlyd- bu ad, Kurann 93. suresine bir gndermey
di. Bu dergide sk sk tekrarlanan temalar arasnda, elbette Drzi cemaatinin
i siyasetiyle ilgili konular yer alsa da, dnyann her yerinde Mslmanlarn
grd siyasi bask ya da slam manevi geleneinin byk ahsiyetleri gibi
temalar daha fazla yer tutmaktadr.
Drzi inancnn slami yorumu, i sava srasnda siyasi adan can alc
bir konum kazand. 1975-76 yllarnda, savan ilk dnemlerinde, Kemal
Canbulat ile Sami Mekarim hangi politikann izlenecei konusunda keskin
bir fikir ayrlna dtklerinde, Muhammed Ebu ekra Drzi cemaatinin
tm karlarnn szcs olarak ortaya kt. Birok kez iilerin dini lideri
Musa Sadr ve Snnilerin Mfts Haan Halidle bir araya gelerek, basnyayn organlarnda, Hristiyanlarn siyasi egemenliini eletiren ve iktidarn
slami cemaatler yararna yeniden bltrlmesi ars yapan ortak bildiri
ler yaymladlar. Dahas, sava srasnda devlet hizmetlerinde d yaann
ca, Muhammed Ebu ekranm siyasi nfuzu, muhta durumdaki Drzilere,
normalde mnhasran zuam a denetimindeki tbbi tedavi, i ve dier hiz
metleri salamasna olanak verdi. Muhammed Ebu ekrann Kemal Canbulatn olu Velidle olan ilikileri genellikle gergin gese de, sava sonunda
eyhJl-Akl makamnn siyaset ile cemaat ii kimlik arasndaki balant nok
tasnda, nemli bir iktidar zemini olarak, Drzi toplumundaki konumunu
pekitirdii aka grlmekteydi.
Babasnn 1977 ylnda bir suikaste kurban gitmesinin ardndan n plana
kan Velid Canbulat, 1983 ylndan itibaren uf Dalarnda zerk bir Dr
zi blgesi kurmay baard ve o zaman daha yeni vefat eden Mecid Arslan
1982 ylndaki srail igalini desteklemesi nedeniyle Drzilerin byk bir
ounluunun gznde saygnln yitirdii iin, yedi yl boyunca mutlak
egemenliini srdrd.9 Velid Canbulat, Drzi inancyla, babasnn ilgilen
diinden ok daha az ilgileniyordu ve tartmasz iktidar boyunca yaplan
en nemli ideolojik giriim, zellikle tarih dersinde okul kitaplar mfredat
nn gzden geirilerek dzeltilmesidir; bu alanda 17. yzylda Emir Fahreddinden i sava zamanna kadar Lbnanl Drzilerin vatanseverliini ven
yeni bir dizi kitap kabul edilmitir. Bu kitaplarda vurgulanan Drzi kimlii

Bkz. Herald Tribune, 1 2 T em m uz 1 9 8 2 .

185

esas olarak dini deil, daha ok kader birlii iindeki bir cemaat kimliiydi
ve bu kimlik, slik konumunda olmayan, Drzi inancnn ieriine de pek
az ilgi duyan, fakat savan genel mezhepi nitelii nedeniyle Drzi kimlii
byk oranda pekimi pek ok Diirzinin duygularna da ok uygun dm
olmaldr.
Bununla birlikte, Velid Canbulat Diirzilerin Drzi inancna ideolojik
ball asndan byk bir potansiyel nem tayan baka bir hareketi de
gerekletirmitir: Ulusal Beytddin Mzesinin bir blmn, babas ehit
Kemal Canbulatn ansna ayrmtr. Bugn, Lbnanda ve hatta Suriyede
yaayan Diirziler arasnda, gerek bir Kemal Canbulat klt mevcuttur; bu
kltn ortaya kmasnn ana nedeni Kemal Canbulatn siyasi alandaki ba
arlar olsa da, iirleri, ilecilii (ascetism) -Hindistanda ara sra arcn?nda
kald bir jjurusu bile vard- ve maneviyat sosyalist nc dnyaclnn
tannmas ve takdir edilmesi de bunda rol oynamaktadr. Bu nc dnya
c gre gre, Dounun manevi geleneklerinin gerek mirass Diirzilerdir ve gelecekte, Diirzilerin Bat materyalizmini maneviletirmede, adil bir
kresel demokrasiyi yerletirmede benzersiz grevleri olacaktr. Lbnanl
Diirzilerin ounluu asndan bu fikirlerin ar derecede abartl, hayali
ve gncel ilgi alanlarnn ok tesinde olduundan kuku duyulabilir, ama
bu fikirler yine de nemlidir, nk Drzi inancna modern ada bir yer
ve bir ilev salamaktadrlar - bu da Drzi inancnn gerekten ihdya duy
duu bir eydir. Bu fikirlerin kesinlikle takyye olarak grlp bir kenara
atlmamas gerekir.

Sava Sonras Lbnanda Drzi Kimlii ve eyhitl-AkPm Rol


1989
Taif Antlamas ve 1990 ylnda bunu izleyen anayasal dei
iklikler, Lbnandaki siyasi sistemin geleceini belirlemi ve bir gei
dneminden sonra mezhep esasna dayanan sistemin kaldrlmas zorun
luluunu getirmitir. u ana kadar mezhep esasna dayanan sistemin kal
drlmas ynnde hibir adm atlmamtr ve bu sistem, 1996 ylndaki
genel seimlerde de tank olduumuz gibi, her zamanki kadar salam
gzkmektedir. Zuam a yine hkmette yer almaktadr; mutlaka eski
zuamc olmasalar da, yeni ve gl bir zucma kua oluturmakta
drlar; bazlar, askeri konumlarn devlet iindeki merkezi mevkileri ele
geirmek iin kullanmalarna izin verilmi byk sava aalardr. Ayn
durum, Lbnan hkmetinin 1991 ylnda ibana dnmesinden beri
nemli bir bakan konumunda bulunan Velid Canbulat iin de geerlidir.
186

Drzi cemaatinin iinde ve dnda yer alan pek ok g oda, Canbulata meydan okumas ve yeniden Diirziler arasndaki klasik hizipilik
durumuna dnlmesi iin, Mecid Arslann olu Talali ne karmaya
almlarsa da, bu abalan u ana kadar boa gitmitir. 1992 ve 1996
yllarnda karlan seim yasalarnda, Velid Canbulat Lbnan Dandaki
seim blgelerinin bykl konusunda zel muafiyetler elde etmeyi
baarm ve bylece uf, Aley ve Yukar Metn blgelerini kendi nfuz
alannn bir paras olarak korumutur. Bunun sonucunda, Talal Arslan
Austos 1996da yaplan seimlerde ok baarsz bir sonu elde etmi;
btn mttefikleri seimi kaybederken, kendisi de ancak parlamentoya
girmesine yetecek kadar oy alabilmitir. Talal Arslann Ekim 1996da
bakanla terfi ettirilmesi, Babakan Refik el-Haririnin mttefii Velid
Canbulatm gcn denetlemek iin uygulad bir strateji olarak grl
melidir. Drzi hizipilii yeniden domutur, fakat Velid Canbulat kendi
blgesinde hl meydan okunamayacak kadar gldr.
Muhammed Ebu ekra, 1991 ylnda lmnden bir gn nce, iadam
Behet Gays geici halefi olarak atad. Byle bir atama, eyhti3l-Akl vekillii
gibi bir grevin bulunmad ve eyh}l-Akrm atanmasnn deil, seilme
sinin ngrld 1962 tarihli yasaya aykr bir davrant. Velid Canbulat
yine de, seimler yaplana kadar bu atamay kabul etmitir ve Behet Gays
da o zamandan beri bu makamda bulunmaktadr. 1962 tarihli yasann gz
den geirilmesi, eyhl-Akl seimini dzenleyecek geici bir konseyin hangi
prosedre gre atanaca hakknda anlamaya varamayan Velid Canbulat ile
Talal Arslan arasndaki rekabet yznden tehlikeye dmtr.
Behet Gays sadece vekleten eyhl-Akl olsa da, bu mevkide baarl
bir grafik izmitir. Gays, basn-yayn organlarna aklamalar yapmakta ve
Drzilerin szcs olarak resmi grevini ok ciddiye almaktadr. Bu durum,
eidi vesilelerle Velid Canbulat ve en batan beri Behet Gaysn eyhlAkl mevkiine layk olmadn dnen baz nfuzlu ukkal rahatsz etmitir.
1995 yl sonbaharnda, Gays, Canbulatm Lbnan devlet bakanl seimi
iin destekledii bir adaya aka kar knca (en sonunda seimler erte
lendi) ve Canbulatm en gl siyasi rakibi Nebih Berrinin dzenledii bir
ii toplantsnda konuma yapnca, gerilim en st dzeye trmanmtr. Baaklindeki uf Kynde dzenlenen bir toplantda, Canbulat, Gaysn g
revden alnmas arsn ieren bir karar elde etmitir ve 25 Ekim tarihinde
Babakan Refik el-Hariri mttefikinin isteine uyarak, Selman Abdlhlik
adnda birisini daha vekleten eyhl-Akl olarak atamtr. Buna karlk,
187

Behet Gays bu azil kararn reddetmitir. Haririnin yapt atamaya kar


Devlet Konseyinde (Conseil d ]Etat) dava aan Gays, bu dava Ocak 1996da
reddedildiinde Cemaat Meclisinde kalmaya devam etmitir. 1996 ylnda
ki seimlerden sonra bir tr uzlamann gereklemesi beklenebilir*; fakat,
Velid Canbulat ok gl bir konumda olsa bile, hesaba katlmas gereken
kamusal bir rol kazanm olan eyhiVl-Akl mevkiini siyasi olarak tamamen
denetimi altnda tutup tutamayaca phelidir.
Bu argman dorular gibi grnen ve bu makalede son olarak belirti
lecek baka bir gelime de dini liderlerin, sava sonrasndaki tabiriyle, kinci
Cumhuriyetteki rollerinde grlen kk bir deiildiktir. Daha nce de
belirtildii gibi, dini liderler, devlet protokolnde eit statde bulunmakta
dr. Dini liderler, gemite olduu gibi, dzenli olarak resmi trenlere da
vet edilmektedir ve eit eit kyafetleri ve balklaryla btn Hristiyan ve
Mslman dini liderlerin bu trenlerde ektirmek zorunda olduklar foto
raf, Lbnandaki basm-yayn organlarnda ulusal birliin allm bir simge
sidir. Bu durum, kendi bana yeni bir olgu olmasa da, bu liderlerin eitli
cemaatler iinde odak noktalarda yer aldklar 15 yllk bir i savatan sonra,
bu simgesellik byk bir nem kazanmtr. Bu anlamda, bu dini liderlerin
birlik ve beraberliinin, sava sonras ulusal ideoloji statsne yaklaan Lb
nandaki dini oulculuun gl bir ifadesi olduu sylenebilir: Bu insanlar
bireysel olarak kendi dinlerini temsil etmektedir, fakat hepsi bir araya gelin
ce, bir btn olarak Lbnan temsil ettikleri sylenebilir.
1990
ylnda kabul edilen yeni anayasayla, sadece deneme mahiyetinde
olsa bile, bu sivil dini gelime kurumsallatrlmtr. Daha nce de belirtildii
gibi, bu anayasa mezhep esasna dayanan sistemin kaldrlmasn ve mezhep
esasna dayanmayan bir parlamentonun oluturulmasn ngrmektedir. Bu
durum, mezhep esasna dayanan ynetimin tam olarak kaldrlmas anlamna
gelmemektedir; fakat, ynetimin parlamentoya alternatif olabilecek ve parla
mentodan daha az dnyevi olan kurumlara devredilmesini getirerek, pratikte
btn siyasi konularda grlen mezhepi nfuzu etkisizletirmesi temenni
edilebilir. O zaman, mezhep esasna dayanan ynetim, esas olarak, anaya
sann 22. maddesinde belirtildii zere, btn mezheplerin uygun oranda
temsil edildii ve aka ulusal bir grevi olan bir Senatonun kurulmasyla
devam ettirilecektir: Mezhep esasna dayanmayan ve ulusal temelde seilen

188

Yayncnn no tu : Bu tebli Kasm 1 9 9 6 da sunulmutur.

birinci Parlamentoyla birlikte, btn dini cemaatlerin temsil edildii bir Se


nato kurulur. Bu Senatonun yetkisi, nemli ulusal meselelerle snrldr.10
Bunun yan sra, devlet bakanlarna ilk defa anayasal bir rol verilmek
tedir: Anayasann 19. maddesi, sadece devlet bakanlarnn (veya cumhur
bakan, babakan ya da on milletvekilinin), yeni kurulan ve daha imdiden
Lbnanda nemli bir siyasi kurum olduunu ispat eden Anayasa Mahkeme
sine bavuruda bulunabilecei artn getirmektedir. Dini liderlerin yeni el
de ettikleri bu hakkn pratikte nelere yol aabilecei belirsiz olsa da, bu hak
kn, dini liderlere belli bir arl olan anayasal meruiyet salad kesindir.
Lbnanda mezhepler ve bu mezheplerin eyhH-Akl gibi dini temsilcileri,
Lbnandaki yeni sivil din iinde, ulusal birliin simgeleri olma konumuna
doru yol alyor gibi grnmektedirler.

Sonu
Lbnann kurulmasndan beri, Drzi cemaatinin kamusal alandaki var
l gittike artmakta ve Drzi inancna bal olanlar, tpk dier dinlere ina
nanlar gibi, Drzi tarihini ok semeci bir biimde yorumlasalar ve Drzi
kimlii konusunda, inanlarnn slami kimliini vurgulayan olduka yeni
formlasyonlar gelitirmi olsalar bile, herhangi bir biimde takyyedcn ok
uzak olduklar grlmektedir. Bu hareket ksmen, -ounluu slik olmayan- Drzi bireylerinin, Drzi inanc hakknda kitaplar ve makaleler yaym
lamaya karar vermesiyle balatlmtr. Bununla birlikte, Cemaat Konseyi ve
eyhl-Akl araclyla resmi bir Drzi cemaati kimliinin kurumsallat
rlmas ve bu kurumlarn Lbnan i sava srasnda izledikleri politikalarla
bu sre byk oranda g kazanmtr. Gnmzde, bu kamusal cemaat
kimlii iyice yerlemitir ve yeni kabul edilen anayasada ortaya konan izgi
dorultusunda mezhep esasna dayanan sistem tasfiye edilse de, bu cemaat
kimliinin varln srdrmesi beklenebilir.

10

1 9 9 0 tarihli Lbnan Anayasasnn bir evirisi, Beirut Review 4 ( 1 9 8 3 ) , s. 1 1 9 -6 0 ta


bulunabilir. .

189

POLTK BR ARA OLARAK


DRZLERN DN VASYETNAMELER*
AHARON LAYISH
eyh Emin Terifin ansna...

sraildeki Drzi cemaatinin tartmasz ruhani lideri olan eyh Emin Terif, 2 Ekim 1993te vefat etti. eyh Emin, vasiyetnamesinde kznn olu
olan torunu eyh Muvaffak Terifi kendisine halef atad. Bu atama, Drzi
cemaati iinde gelenekilerle, ruhani liderin ve dier cemaat kuramlarnn
seilme srecinin demokratiklemesi iin aba gsteren entelekteller ara
snda ciddi bir blnmeye neden oldu. Yarg M. Cheshinin konuya ilikin
saptamas ok yerindedir: Byk bir liderin vefat geride byk bir boluk
brakr; len kiinin yerini alacak onay ve kabul gren bir halefin olmamas
durumunda ise bu boluk, farkl ynlerden gelen ak ve gizli g ve kar
odaklarnn hcumuyla doldurulur.1 htilafa den taraflar, 1996 ylnda
verilen nihai karara kadar, on defa Yksek Adalet Divamna (YAD) bavur
dular.2 Ne var ki, anlamazlk hl zlmemitir.3 Bu makalenin amac, po
litik bir ara ve zel olarak, incelenen bu rnekte de, Ruhani Liderlik ko
numunu gl Terif airetinin (hamule) denetimi altnda tutmann bir arac
olarak Diirzilerin dini vasiyetnamelerini incelemektir.

Meslektam Profesr David Pow ers, bu makalenin msveddesini okuyarak, ok


deerli yorumlarda bulunmutur.

YAD 3 6 5 / 9 6 , 11 Eyll 1 9 9 6 , s. 1 4 .

YAD 8 0 4 / 9 4 , 3 1 8 7 / 9 5 , 4 7 7 9 / 9 5 , 7 3 5 1 / 9 5 , 7 5 2 3 / 9 5 , 7 6 4 9 / 9 5 , 7 7 6 5 / 9 5 ,

Bkz. Haaretz ( srailde yaymlanan gnlk gazete), 4 Ekim 1 9 9 3 ; 15 Kasm 1 9 9 6 .

1 4 6 /9 6 , 3 6 5 /9 6 .

190

Drzi Cemaatinin Hukuki Stats


Kayna smaili mezhebine dayanmasna ramen, Drzi dininin s
lamdan tamamen kopmu olmas nedeniyle, Drziler hibir slami ynetim
altnda dini bir cemaat olarak tannmamlardr. Ayrca, Filistindeki ngiliz
Mandas altnda muteber bir stat elde etmek iin gsterdikleri btn aba
lar da baarszlkla sonulanmtr. Drziler sonunda, 1926 Dini Cemaatler
(rgtlenmeler) Kanunu (1926 Kanunu)na dayanan, 1957 tarihli Dini Ce
maatler (rgtlenmeler) (Drzi Cemaati) Ynetmelii (bundan sonra 1957
Ynetmelii olararak anlacaktr) uyarnca, 15 Nisan 1957 tarihinde srailde
bir dini cemaat olarak tannmlardr. Diirzilere bu stat, devletle zdele
meleri ve askerlik yapmay kabul etmeleri artyla verilmitir.4

Cemaat rgtlenmesi
sraildeki Drzilerin cemaat rgtlenmesi, byk lde, ilkelerini az
sayda dini eyhin paylat bu dinin Batni yaps tarafndan ekillendirilmi
tir. Byle bir yapnn olumasnn nedeni, Drzi dininin ortaya kt 11.
yzylda geerli dini-siyasi varolu kayglarnda yatmaktadr.3
Drzi cemaati, temel olarak ukkal, hikmet sahipleri, yani dinin srlanna erimi slikler ve cuhhal, sradan kullar, yani, slik olmayanlar eklinde
iki gruba ayrlr. Kutsal kitaplarn el yazmalarna sadece ukkal serbeste erie
bilir ve kendilerinden ahlaki kurallara dikkatlice uymalar ve alakgnll bir
hayat srmeleri beklenir. ntisap ilemi ok sk kurallara baldr.6
Cemaatin byk bir ounluu, cuhhaldzn olumaktadr. Bu insanlarn
din konusundaki bilgileri ok azdr. Doal olarak da dinin gerektirdii bi
imsel grevleri yerine getirmeleri beklenmez. Cuhhalm dini kimlii, onlarn

Bu konuda daha ayrntl bilgi iin, bkz. A. Layish, Marriage, Divorce and Succession

M . G. S. H odgson , D u ru z maddesi, The Encyclopedia of Islam, yeni basm, Leiden

in the Dritze Family, Leiden, 1 9 8 2 , s. 1 ve devam.


ve Londra, 1 9 6 0 ve devam, s. 6 3 1 - 3 4 ; K. M . Firro, A History ofDruzes, Leiden,
1 9 9 2 , s. 1 6 -1 7 .
6

H odgso, D uruz , s. 6 3 3 ; D. J. Stewart, Taqiyyah as perform ance: the travels


o f Bahaal-Din al-Alimi in the O ttom an Empire 9 9 1 - 9 3 / 1 5 8 3 - 8 5 , D . J. Stewart,
B. Johansen ve A. Singer (h a z .), Law and Society in Islam, Princeton, 1 9 9 6 , s. 2 ;
Hasan Em in el-B uevni, Cebclt 'l-Arab Safahat min tarihii l-muvabiddimid-duruz,
B eyrut, 1 9 8 5 , s. 9 5 - 9 6 ; D. Bryer, The origins o f the D ruze religion , Der Islam 5 2
(1 9 7 5 ) ,2 4 7 .

191

gznde egemen Mslman cemaatin hogrszl altnda yzyllar bo


yunca varln srdrmeyi baarm olan tarihsel Drzi varlnn ve mezhep
birliinin somutlamasn temsil eden ruhani liderlere ve dini grevlilere gs
terilen itibar yoluyla, dolayl olarak ekillenir. Drzilerin deien koullara
uyumunu kolaylatrmak iin, en nemlisi takyye, yani olduundan farkl
grnme olan, birtakm varln srdrme mekanizmalar benimsenmitir.7
Drzi cemaati ierisinde dini-ruhani liderlikle dnyevi-siyasi liderlik ara
snda kesin bir ayrm vardr. Dnyevi-siyasi liderlie hem cuhhal hem de
ukkal kabul edilirken, dini-ruhani liderlik yalnzca ukkah braklmtr. Bu
iki alan birbirinden tamamen ayrlm olsa da, zellikle siyasal ve varolusal
adan nem tayan konularda, iki alann yeleri arasnda belli llerde
egdm ve istiare olmaktadr. Aslnda, srail devletinin ortaya kma s
recinde ve sonraki aamalarda Drzilerin siyasal ynelimi, Drzilerin dini
bir cemaat olarak tamnmas ve Drzi genlerinin srail ordusunda asker
lik yapmalar gibi konularda alman ok nemli kararlarda Ruhani Liderlik
byk bir rol oynamtr. 1970lerin bana kadar, Knesset (srail Meclisi)
iin Drzi adaylarn airet balarna gre belirlenmesi bile Ruhani Liderlie
danldktan sonra yaplyordu. Dier taraftan, yakn zamana kadar cuhhaln, Ruhani Liderliin mnhasr yetki alannda olan konulara katlabilecei
dnlemezdi bile. Genel olarak, eyh Eminin lmne kadar, Ruhani
Liderlik kurumunun Drzi cemaatinin byk bir ounluundan hrmet ve
sayg grd sylenebilir.

Ruhani Liderlik - Yetki Alan ve Seimi8


Ruhani Liderlik kurumu (er-ricset }r-ruhiyye), yzyl akn bir zaman
nce Bat eriada ortaya kt. Bazlar, bu kurumun ortaya knn 18.
yzyln ortalarna kadar dayandn ileri srer. Ruhani liderlerin hepsi Terif airetine mensuptu. 19. yzyln sonlarnda eyh Muhanna Terif lnce
yerine, Bat eriann tannm airet temsilcilerinden oluan u kiilerin olu

A. Layish, Taqiyya am ong the Druzes , Asian and African Studies 1 9 / 3 ( 1 9 8 5 ) ,


2 4 5 - 8 1 ; agy, T he status o f Islamic law in the D ruze family in a non-M uslim state as
reflected in judicial practice , K. Kehl-Bodrogi, B . Kellner-Heinkele ve A. O tterBeaujean (h a z .), Syncretistic Religious Communities in the Near East, Leiden, 1 9 9 7 ,
s. 1 4 7 - 5 3 ; Stewart, Taqiyyah , s. 2 ve devam. Bkz. Firro, A History, s. 2 0 - 2 3 ; bu
kitaptaki Skovgaard Petersenin makalesi.

192

Layish, Marriage, s. 1 2 -1 3 .

turduu kolektif bir ruhani liderlik kurumu geti: Culis airetinden Terif,
Yerka airetinden Muaddi ve Ebu Sinan airetinden Hayr. En son kolek
tif Ruhani Liderlik kurumu, Kemal Muaddi, Ahmed Hayr ve Emin Terif
adl eyhlerden oluuyordu. Bu ynetimin ilk iki yesi, uzun aralarla eyh
Eminden nce lnce, eyh Emin 1993 ylndaki lmne kadar tek Ru
hani Lider olarak kald.
Dtirzilerin dini bir cemaat olarak tannmasndan nce, yetkililer Ruhani
Liderlik kurumuna, pratikte Drzi cemaatini hemen her adan temsil eden
bir organ olarak yaklasa da, Ruhani Liderlik yasalarla dzenlenmi bir sta
tden yoksundu. Bu organn yelerinin seilme ilemi, cemaatin i meselesi
olarak grlyor ve seimle ilgili dzenlemeler eyhler tarafndan yaplyor
du. Ruhani Liderlik makam, ortaya kndan bu yana, Terif aireti iinde
miras yoluyla devrediliyordu. Ruhani Liderliin resmi stats sorunu ilk kez,
srailde cemaatin tannmasndan sonra, Drzi dini mahkemelerinin maddi
yasalar konusuyla balantl olarak ortaya kt. Sorun, Drzi din hakimleri
tarafndan uygulanan Drzi dini kanunlarnn yazya eirilip derlenmemi
olmas ve bu nedenle de cuhhctl tarafndan bilinmemesiydi. Din leri Bakan
1961 ylnda, bir Din Konseyi kuran ve maddeleri iinde Ruhani Liderlik
yelerini Din Konseyinin yeleri olarak tanmlayan 1957 Ynetmeliini
yaymlad.
Ynetmelikte Konseyin yetkileri ve ilevleri tanmlanmamtr. Konsey,
kendisini dini hukuk alanna giren konularda karar verebilecek ve Drzi va
kflarnn ynetilmesi hakknda kurallar koyabilecek tek yetkili merci ola
rak gryordu. Konsey, kuruluundan ksa bir sre sonra, 24 ubat 1948
tarihinde karlan Lbnandaki Drzi Cemaatinin Tzel Kiilii Yasasm
(1948 Lbnan Yasas) sraildeki Drzi dini mahkemelerinde uygulanacak
maddi yasa olarak kabul etti. Bu yasa, ok kapsaml reformlar iermekte, dini
ve laik, yerel ve yabanc pek ok kaynaktan bir sentez oluturmaktadr: slam
hukuku (esas olarak Hanefi biimiyle), Reformist slami kanunlar ve Drzi
dini hukuku. 1948 Lbnan yasas, bu yasay yeni siyasal duruma uygun hale
getirme amacyla, Hanefi ekolnn statsne ve Lbnan yasalanna ilikin
baz nemli deiiklikler yapldktan sonra kabul edilmitir.9 Buna ek olarak,
Konsey 1948 Lbnan kanununun birka maddesinde, Drzi din kurallarna
uymad gerekesiyle birtakm dzeltmeler de yapmtr.

Daha ayrntl bilgi iin, bkz. age., s. 1 0 -1 2 .

193

Din Konseyinin yeleri, geici bir nlem olarak, Temyiz Mahkemesi


yeliklerine atanmt; bu, sz konusu kurumun (kanun haline getirilmi
ya da getirilmemi biimdeki) dini hukuku yorumlamada, Drzi geleneksel
kurallarn tanmada ve tanmlamada ve zellikle dini mahkemelere grev
olarak verilen laik srail yasalarn uygulamada en st dzeyde yetkili yasal
kurum olduunu gstermektedir. Ruhani Liderliin yeleri, Temyiz Mah
kemesi yesi statleri gerei, asliye mahkemesinde Drzi Kadlar Atama
Komitesinin yeleri olarak da grev yapyorlard.10 Ruhani Liderlik zaman
zaman, davalar srasnda ortaya kan sorunlar konusunda kadlarla grp,
kiisel stat ve dini vakf konularnda resmi grler beyan etmenin yan sra,
Drzi kamuoyunu ilgilendiren ibadet, iffet, ahlak, dini eitim ve otopsi gibi
konularda da gr bildirmitir.11

eyh Eminin Vasiyetnamesi


eyh Emin, 20 Mart 1985 tarihli, yani lmnden sekiz yl nce yazd
vasiyetnamesinde, lmnden sonra, Drzi cemaatinin Ruhani Lideri olarak
yerine gemek zere, kznn olu olan eyh Muvaffak Terifi halefi ilan et
mitir. Emin, bu atamann gerekesi olarak, eyh Muvaffakn dini eitimini
(Hesbayadaki Halevatl-Biyaze mezunu) ve kiisel nitelikleriyle gvenir
liini gstermitir. eyh Emin vasiyetnamesinde, ailesinin (yani airetinin)
yelerine, kylerdeki ruhani, dini eyhlere (meyibiVd-dinVr-ruhiyin) ve
dnyevi (siyasi liderlere [ meyih-zamAniyin] metinde aynen bu ekilde
gemektedir)], eyh Muvaffakn adayln desteklemeleri ve [onu] halefi
olarak atamalar (bi-an yukimu ivazdan..) talimatn verdi.12 eyh Emin,
ayrca, bu kiilere, eyh Muvaffak sorumlu (mesut) olarak, yani, (Karney
Hittin yaknlarndaki) Makamun-Nebi uayb, Kafr Yasifteki Makam Sidnal-Hzr ve Halevat Culis adl kutsal meknlarda yaplan (dini ibadetlerin
(hidme) yneticisi olarak tanmalar talimatm da vermitir.13
Vasiyetname brakmak, Drziler tarafndan, zorunlu bir dini grev (farz
lzim), meziyetli bir davran, hayrl bir i ve kyamet gnnde vasiyetna
me sahibine yarar salayacak doru bir hareket (amel mebrur) olarak grl
mektedir. Drziler, Drzi dini hukukunun byk tefsircilerinin en sontn-

1 0 Age., s. 6 -1 0 .
1 1 Age., s. 13.
1 2 eyh Em in T e rifin 2 0 M art 1 9 8 5 tarihli vasiyetnamesi, 1 7 . satr ve devam.
1 3 Ayn belge, satr 2 0 - 2 1 .

194

cusu olan el-Emir es-Seyyid Cemaleddin Abdullah et-Tenhnin (lm


885/1480)14 u yorumuna uymak zorundadrlar: inde Allah korkusu
olan (deyyan) hibir mmin, aniden lebileceim dnerek, yastnn al
tnda vasiyetnamesini bulundurmadan uyuyarak tek bir gece bile geirme
melidir.15 Bu emir, eyh Eminin vasiyetnamesinde de anlmaktadr.16
Drzilerdeki dini vasiyetnamelerin, Snni vasiyetnamelerinin aksine, ultra vires retisine uyma ykmll yoktur; bu retiye gre yasal miras
lardan sadece biri lehine yaplan ya da (vasiyetname sahibinin lmnden
sonra) yasal miraslarn onay alnmadka net mlkn te birinden fazlas
iin varis belirleyen bir vasiyetname braklmas yasaktr.17 Drzilerde vasi
yetname, Dou Akdenizde yaayan Drzilerin benimsedikleri Hanefiliin
zorunlu miras kurallarm takyye yoluyla kendilerine gre deitirmelerine
yaramaktadr.18 Miras brakma konusundaki mutlak zgrlk, vasiyetname
sahibinin, kadn miraslar gayrmenkullerdeki hisselerinden hari tutarak
(fakat, onlara mallardan belli bir miktar nafaka vererek), babadan intikal
eden mirasn yasal miraslar arasnda blnerek paralanmasn engelleme
ve bylece babadan kalan miras oullarn ya da oullar yoksa baba tarafn
dan akraba dier erkeklerin elinde toplayarak koruma imkn vermektedir.19
Bu adan bakldnda, Drzilerde vasiyetname, Snnilerdeki aile vakfla
ryla ayn ilevi grmektedir.20 Drzilerde vasiyetname, ayrca, Mslman
lktaki hayra vakf a benzer bir ekilde, pek ok hayr amacna da hizmet
etmektedir.21

1 4 Layish, Marriage, s. 1 1 .
1 5 Daha ayrntl bilgi iin, bkz. age., s. 3 0 5 - 0 6 ; Drzi eyhlerinin 2 7 Aralk 1 9 9 4
tarihinde Y A D na sunduklar dilekenin 1 9 . satr; Bkz. D . F . Powers, Studies in

Quran and Hadith. The Formation of the Islamic Law of Inheritance, Berkeley ve
Los Angeles, 1 9 8 6 , s. 1 4 7 ve slam hadislerinde belirtilen kaynaklar.
1 6 eyh Em in T e rifin 2 0 M art 1 9 8 5 tarihli vasiyetnamesi, 7 .- 8 . satrlar.
1 7 N . J. C oulson, Succession in the Muslim Family, C am bridge, 1 9 7 1 , s. 2 3 5 ve devam.
1 8 Daha aynntl bilgi iin, bkz. Layish, Taqiyya , s. 2 6 9 - 7 1 .
1 9 Daha aynntl bilgi iin, bkz. Layish, Marriage, s. 3 1 8 - 4 4 ; kar. Layish, Bequests
as an instrum ent for accom m od atin g inheritance rules: Israel as case study , Islamic

Law and Society 2 , 3 ( 1 9 9 5 ) , 2 8 2 - 3 1 9 .


2 0 A. Layish, T h e family w aqf and th e shari law o f succession in m odern times ,

Islamic Law and Society 4 , 3 ( 1 9 9 7 ) , 3 5 2 -8 8 .


21

G. Baer, T h e w aqf as a prop for the social system (sixteenth-tw entieth centuries) ,

Islamic Law.and Society 4 , 3 ( 1 9 9 7 ) , 2 6 4 - 9 7 .

195

Beklenecei zere, eyh Eminin vasiyetnamesi, ilk olarak, eyh Emine


babasndan kalm olan mirasn miraslar arasnda paylatrlmasn ele al
maktadr. Eminin gayrimenkullerinin pek ou (byk ihtimalle Eminin
olu olmad iin), be kzna, aralarnda eit olarak paylatrlmak zere,
miras braklmtr. Eminin kzlarndan birinin lehine (ilk doan kz iin de
il) mnhasran ayr bir vasiyetname hazrlanm ve bu kz, gelirleri konuk
arlayabilmeleri iin eyhlere braklan (ziyafe) baz mlklerden sorumlu
(mes3ul) ve bunlarn yneticisi (vekil), yani, mtevelli olarak atanmtr.
Bir miktar para da, Drzi vasiyetnamelerinin en olumlu geleneine uyula
rak,22 Drzi peygamberlerinin (enbiya) ve eyhlerin kutsal trbeleri ile halevat\n bakmna ayrlmtr.23
Vasiyetname braklmasn tevik etmenin altnda, en nemlisi babadan
kalan mirasn miraslar arasnda bltrlmesi olmak zere, vasiyetname
sahibinin bu dnyadan ayrlmadan nce dnyevi ilerinin hepsini bir karara
balamas gerektii dncesi yatmaktadr. Bu yaklam, ele aldmz olay
da, vasiyetnamenin dini yaptrmnn siyasi amalarla kaydedilmesiyle daha
da geni bir boyut kazanmtr. Baka bir deyile, vasiyetnameye bavurul
mas, bir Ruhani Lider olarak eyh Eminin vefatndan nce halefinin kim
olaca sorununu halletmesinin bir grev olduu anlamna gelmektedir.
Manevi liderlerin selefleri tarafndan tayin edilmesinin, 11. yzylda Dr
zi dininin pekimesinin ilk aamalarna kadar dayanan rnekleri mevcuttur.
Nitekim, Msrn Fatmi Halifesi el-Hakim, 411/1021 ylnn sonlarnda
ortadan kaybolunca, Hamza b. Ali, el-Hakimin zafer klcn Hamzann
kendi ellerine teslim ettiini ilan etmi ve sras gelince de Hamza, halefi
olarak Baheddin el-Mukteny atamtr.24 Dahas, dini liderlerin vasiyetle
atanmas, iilikten esinlenmi de olabilir. ii geleneine gre, Ali, Peygam
ber tarafndan, halife olarak kendisinin yerine gemesi iin belirlenmi olan
vasi, yani, yetkili vekildi.25
Ksa bir sre nce srailli Drzi eyhlerin Yksek Adalet Divamna (YAD)
verdikleri dileke, bu eyhlerin, dini ve dier grevlerin vasiyetname arac
lyla aktarlmas konusundaki tutumlar hakknda iyi bir fikir edinmemi

2 2 Layish, Marriage, s. 2 3 0 - 3 5 .
2 3 eyh Em in TeriPin 2 0 M art 1 9 8 5 tarihli vasiyetnamesi, 6 .- 7 . satrlar.
2 4 H o d gson , D u ru z , s. 6 3 2 .
2 5 R . Strothm ann, Shia maddesi, The Encyclopedia of Islam, Leiden ve L ond ra,
1 9 1 3 - 3 8 , s. 3 5 1 .

196

zi salamaktadr. Bununla birlikte, bu belgenin pratik nedenlerden, yani,


Eminin vasiyetnamesine dayanarak, eyh Muvaffakn Drzi Cemaatinin
Ruhani Lideri olarak atanmasn destekleme isteinden esinlendii de gz
nnde tutulmaldr. 27 Aralk 1994 tarihli ve Drzi Cemaatinin eyhle
rinden Oluan Din Adamlar (ricalu3A-diny',2b baln tayan dilekede,
din adamlar, nemli grevlerin vasiyet araclyla aktarlmas tarznn ok
eskiye dayanan bir gelenek olduunu ne srmektedir: brahim Peygamber,
bir vasiyetname araclyla peygamberlii olu shak Peygambere aktara
rak, vasiyetname araclyla atamann (tayin) eri temelini (ermtl-kanun) oluturmutur.27 Benzer ekilde, uayib Peygamber, bir vasiyetname
araclyla, damad Musay halk arasnda dini yaymak zere bir muallim,
retmen [yani, peygamber] olarak (5.-8. satrlar) grevlendirmitir.
Peygamberlerin (Hz. Muhammed de dahil olmak zere), evliyalarn ve
muhterem insanlarn (slihun) mevkileri, yzyllar boyunca bir kiiden bir
dierine aktarlmtr (16-18. satrlar). eyhler, bununla ilgili olarak, bu tr
vasiyetnamelerde deiiklik yapanlar cezalandrmakla tehdit eden Kurann
2:180 ve 2:181 nolu ayetlerini delil olarak gstermektedir. slam hadisleri
ve Batl bilim adamlar, genellikle, daha sonra gnderilen miras ayetlerinin, Kurandaki vasiyetle ilgili ayetleri (2:180, 240) geersiz kldm
ve bu ayetlerin yerini aldn kabul etmektedir (4:11, 12, 176). Bu ayetle
rin gnderilmesinden sonra, yasal bir tek miras lehine ya da mlkn te
birinden fazlas iin varis belirleyen bir vasiyette bulunmak yasaklanmtr.28
Bununla birlikte, Drziler, buna benzer hibir snrlamann olmad tam bir
vasiyet zgrln kabul etmilerdir.
Vasiyetname yoluyla aktarm, dini grevler dndaki grevler iin de
geerlidir. Nitekim Davut, kralln olu Sleymana ve Platon da nde
gelen bir filozof olarak konumunu rencisi Aristoya aktarmtr (14.-16.
satrlar). Papazlarn ve din adamlarnn eitli kiliselerin bakanlar tarafndan
atanmas meruiyetini Yeni Ahitten almaktadr (9.-10. satrlar).
26

Benim elimdeki nshada, eyhlerin adlar ve imzalar bulunmamaktadr. Bununla


birlikte, bu belgenin gerek olduu grlm ektedir (imzalar baka bir belgede
toplanm olabilir) ve bu nedenle de kamuoyunun ilgisini ekebilecek niteliktedir.

2 7 4.-5.satrlar. Aslnda bu dilekede, bu yntem in ok daha eskiye dayand iddia


edilmektedir. Nitekim , Adem , Havvaya bir vasiyette bulunm utur; fakat, dileke, bu
vasiyetnamenin ieriini aklamamaktadr ( 1 4 .- 1 5 . satrlar).
28

C oulson, Succession in the Muslim Family, s. 2 1 3 - 1 5 . Bu konuya baka bir yaklam


iin bkz Powers, Studies in Qitran, s. 1 4 3 -5 5 .

197

Bu durumla daha yakndan ilgili bir baka rnekse, Drzilerin byk


tefsircilerinin en sonuncusu olan Emir Cemaleddin Abdullah et-Tenhnin,
makamn (dilekede iddia edildiine gre), Emir Yusufiddin et-Tenhnin
hazrlad bir vasiyetname araclyla elde ettii ve sras geldiinde Emir
Cemaleddin Abdullah et-Tenhnin de dini-hukuki bilgisini (ilm) ren
cilerinden birisi olan eyh Zeyniiddin Cebraile aktarddr (18.-20. satr
lar). Aslnda, insanlarn kendi vicdanlarn rahatlatmak, [akrabalarna kar]
ykmllklerini yerine getirmek (beraaten li-zimmetil-musi) ve de miras
larnn gnl rahatl iinde olmasn salamak iin, yaadklar sre iin
de bir vasiyetname yazmalan (tedvin) konusunda srar eden de Cemaleddin
Abdullah et-Tenhnin kendisi olmutur (20.-22. satrlar). Gerekten de
et-Tenhi, ileri srldne gre, dini grevlerin babadan oula vasiyetna
me yoluyla aktarlmas konusunda, Drzi din adamlarnn her yerde ve g
nmze kadar izledii bir rnek tekil etmitir (24.-25. satrlar). Bu konuyla
igili baka bir rnek de, daha hayattayken, kendisinden sonra yerine gemek
zere eyh Behet Gays tayin eden Lbnanl eyhl Akl Muhammed Ebu
ekradr (24.-25. satrlar).29
eyhler, vasiyetnamelerin dine skca bal olduunu, kutsal bir emir
(dstur mukaddes), temel bir kural (kadide esasiyye) ve resmi bir dzenleme
(nizam resmi) olarak grlmeleri gerektiini ne srmektedirler (27.-28.
satrlar). Ayrca, daha da ileri giderek, dinin, amac iyi eyleri emretmek ve
knanacak eyleri yasaklamak olan (el-emr bi}l-ma}ru fv e3n-nahy3ani}l-mnker) vasiyetnameler zerine kurulduunu iddia etmektedirler. Yalnzca bu
ilkenin derin nemini kavram olan kiiler (ukkal), cuhbaFm aksine, [bir
ruhani liderin vasiyetname araclyla tayin edilmesini ele almak iin] gerekli
meziyetlere sahiptir. Bu konu, deitirilemez ve blnemez [yani, uzlama
konusu yaplamaz] bir ilkedir ve kiisel kapris ya da d mdahaleler [burada
Din leri Bakanna gnderme olabilir], bu ilke zerinde balayc deildir
(29.-31. satrlar). eyhler, YADnn, eyh Eminin vasiyetnamesini teyit et
mesini ve yrrle koymasn (tenfiz) talep etmektedirler (35.-36., 40.-41.
satrlar).
zet olarak, eyhler, eyh Muvaffakn vasiyetname araclyla tayin edil
mesini meru ve balayc olarak grmektedir. eyh Eminin vasiyetnamesi,
lkenin her tarafndan gelen yzlerce eyh tarafndan olduu gibi, Lb

2 9 Bkz, aada, s. 1 4 5 .

198

nandan (Halevatl-Biyaze) ve Golan Tepelerinden gelip eyh Eminin ce


naze trenine katlan eyhlerin oluturduu heyetler tarafndan da onay gr
mtr.30 Kasm 1993te Culiste yaplan bir toplantda, dzinelerce eyh,
eyh Muvaffaka, Makamun-Nebi uayb ve Makam Sidnal-Hzrn mali
ynetimi ve vakflarn ynetimi de dahil olmak zere, cemaatin ilerini ida
re etmekte yardmc olmak zere bir dini kurul atama konusunda tam yetki
vermeyi kararlatrmtr.31
Bununla birlikte, (niversitede grevli profesrler, doktorlar ve avukat
lar da dahil olmak zere) pek ok Drzi entelektel, eyh Muvaffakn, bu
makam iin gerekli nitelikleri tamad ve seim ynteminin demokrasiye
uygun olmad gerekesiyle, eyh Eminin halefi olarak atanmasna iddetle
kar kmtr. Tahmin edilebilecei gibi, bu entelektellerden bazlarnn
itiraz, siyasi hesaplara, yani, cemaat iindeki iktidar mcadelesine dayan
maktadr.32

Drzi Din Kurulu


Drzi cemaatinin kendi ilerinde bamsz hareket etme hakkna sahip
olmasna dayanarak, srail hkmeti balangta, Drzi cemaatinin iilerine
karmama konusunda dikkatli davranmaktayd. Fakat, cemaat rgtlenme
sinin bozulmas, hkmete mdahale etmekten baka seenek brakmad.
eyh Emin ld zaman, adli sistem neredeyse ilemez bir hale gelmiti.
Asliye mahkemesinde yalnzca bir tane kad kalmt. Dier kadlar ya lm
ya da emekliye ayrlmt. Drzi Kadlar Atama Komisyonu ise, ye says
yasalarn gerektirdii asgari (alt) rakamn altna dt iin toplanamyordu. Bu aamada, Din leri Bakan 1995 ylnda, Dini Cemaatler (rgt
lenmeler) (Drzi Cemaati) Ynetmeliini yaymlamak istediini ilan etti.
Ynetmelik tasla zerinde, YADnn giriimleriyle, iki defa (1995 ve 1996
yllarnda) deiiklik yapld.1'"
Teklif edilen ynetmelie gre, Bakana, 60 dini grevliden oluan bir
Drzi Din Kurulu (DDK) atama yetkisi verilmitir; bu grevliler unlardr:
30

Bkz. rnein, 2 2 Ekim 1 9 9 3 tarihli dileke.

31

Bkz. rnein, 13 Kasm 1 9 9 3 tarihli dileke.

32

Bkz. rnein, Haaertz, 14 ve 18 ubat 1 9 9 4 ; eyh Muvaffakn atanmasn


desteklemek iin Beyt C en n ede toplanan yaklak elli Drzi entelektelin imzalad
8 Ekim 1 9 9 3 tarihli dileke.

3 3 YAD 3 6 5 / 9 6 , s. 1 4 -1 5 .

199

30 suvvas (tekil hali: sa 3is), yani, halem i1larda (Drzilerin dini inziva mekn
larnda) hizmet veren dini liderler; Drzi mahalli ynetimlerin yelerince
seilecek 15 ye; Bakann [Drzi] mahalli ynetimler ve btn suvvas'\zx\z
istiareden sonra atayaca 15 ye.34
DDK, (Drzi dini mahkemesinin yetki alan iinde olmamas kouluyla),
btn dini konular ele alma, dinle ilgili meselelerde devlet yetkililerine kar
Drzi cemaatini temsil etme, eitim ve dier etkinlikleri dzenleme, kut
sal yerleri gelitirme ve ynetme ve dini kurumlar ile cemaata ait merkezler
kurma yetkisine sahiptir. DDK ayrca, Drzi cemaatine baz vergiler koyma
yetkisine de sahiptir. DDK Bakan, Drzi Kadlar Atama Komisyonunun
da yesi olmaldr.
u ana kadar YADna, DDKnun yaps ve seilme prosedryle ilgili
on dileke sunulmutur. Tasar olarak sunulan 1995 ynetmeliine yaplan
itirazlarda, bu ynetmeliin zamann ve meknn ruhuna uygun olmad,
demokratik seim ilkesini (seme ve seilme hakkn) ihlal ettii, (belli aileler
iinde miras yoluyla devredilen bir makam olan) suvvailarn bu kusurlu siya
si atanmalarn onaylayarak geerli hale getirdii, DDKnun yapsnn cema
ati tam olarak temsil etmedii, ynetmeliin cemaatin iilerine mdahale
ve bylece cemaatin bamszln ihlal ettii, son olarak da, bu ynetme
liin Drzi dininin yapsna uygun olmad ne srlmektedir. Drzi Din
Mahkemelerinin eski bakan Avukat Zeki Kemal, dilekeyi verenler adna,
DDKnun 45 yesinin ibadet amacyla halevaf\zxz devam eden Drziler ta
rafndan dorudan seilmesini nermitir.35
Dier yandan, eyhler ise, halevaAardaki suvvafhn semenin Drzi diniyle
aka elitii gerekesiyle, dini grevlilerin DDKna Din leri Bakam tarafn
dan atanmasna itiraz etmektedir. eyhler, demokrasi ve din zgrl ilkeleri
ne dayanarak, dini inanlarna ters ve (iddialarna gre) uygulanmas baanszla mahkm olan yntemlerin kendilerine dayatlmasna kar kmaktadr.36
Taraflar zerinde anlamaya varlan bir zmde birletirme ynnde
ki tm abalar baanszla uradktan sonra, YAD, bu meseleyi bir sonuca
balamann tek yolunun, YADn verecei yasal bir karar olduu sonucuna
vard. Yarg M. Cheshin aznlk gr olarak, dilekeyi verenlerin istei
ni kabul etti ve tasar olarak sunulan 1995 Ynetmeliini, Bakann yetkisini

3 4 Ayn. kayn., s. 7 -8 .
3 5 Ayn. kayn., s. 6 , 8 -9 .
3 6 Ayn. kayn., s. 9 - 1 0 .

200

aan bir kanun olarak, hkmsz ve geersiz ilan etti. Yarg Cheshinin
ana argman, bu ynetmeliin demokratik bir devletin temel ilkelerini, yani
eitlik ve temsil hakkn tamamen ihlal ettiiydi (nitekim, DDKnun ex officio [resmi] yesi olan suHs makam da, miras yoluyla babadan oula intikal
etmektedir).37'
Ne var ki, Yarg Cheshinin karar iki meslekta tarafndan bozulmu
tur. Yarg A. Goldberg, DDKnun yaps itibariyle cemaate dini hizmet
vermek zere kurulduunu ne srmtr. Dolaysyla bu kurulun yaps,
stlendii roln ilevini sergilemelidir; bu ise, byle bir kurulun dorudan
ve demokratik seimle belirlenmesinin gerekli olmadm gstermektedir.
Alternatifleri dnldnde, DDK ktnn iyisi bir yapdr. Goldberg,
tasar olarak sunulan ynetmeliin geerlilik sresinin be yl olmasn ve bu
sre sonunda da, uygulamada edinilen deneyimlerin nda ynetmeliin
gzden geirilmesi kararn vermitir.38
Yarg Y. Zamir de Goldbergin kararna katlmtr. Yarg Zamir, y
netmeliin demokratik ilkeleri yanstmamas gereinin, bu ynetmelii ge
ersiz klmak iin yeterli bir neden olmadn ne srmtr. Eitlik gibi de
mokratik ilkeler mutlak deildir. Pratik konulan da hesaba katmak gerekir.
Dahas, Zamire gre, ynetmelikte adlar aka belirtilen yenin oligar
isinden ibaret bir DDKnun kurulmasn ngren 1957 tarihli ynetmelikle
karlatrlnca, 1995 tarihli ynetmelik, DDKnun demokratikletirilmesi
yolunda atlm byk bir admdr.39
1995 tarihli ynetmelik, Mays 1996da yaplan genel seime kadar Res
mi Gazetemde yaymlanmamtr; bu da, bu ynetmeliin geerli ve uygu
lanabilir olmadna iaret etmektedir. Yeni hkmetin Din leri Bakan,
ynetmeliin ilk haliyle ya da herhangi bir deitirilmi ekliyle yaymlanma
s ynnde henz herhangi bir giriimde bulunmamtr. Baka bir deyile,
eyh Eminin Ruhani Lider olarak halefinin kim olaca konusundaki Drzi
cemaati iindeki ciddi blnme hl bir zme kavuturulmamtr.

Lbnan ve Suriye
Drzilerin bamszlktan nce dini bir cemaat olarak tannd Lb
nanda, ruhani ve dnyevi liderlerin seilmesi prosedr, yasal dzenleme-.
3 7 Ayn. k ay n .,s. 3 1 ,3 3 .
3 8 Ayn. kayn., s. 1 3 -1 4 , 5 3 .
3 9 Ayn. k ay n .,5. 6 0 , 6 2 .

201

lere skca baldr. Diirzilere din, vakf ve hayr ileri konusunda zerklik
tanyan 1962 tarihli eyhl-Akl Kanunu, Drzi cemaatinin, dier cemaatle
rin liderleri ile benzer statye sahip iki eybiVl-AkVmn olmasn salamak
tadr. Bu grevi hak edecek niteliklere sahip olabilmesi iin, adaylarn, baka
eylerin yan sra, cemaatin geleneklerine uyan ve bu gelenekleri iyi bilen
din adamlar olmas gerekmektedir. eyhl-Akl, Drzi cemaatinin Lbnan
Temsilciler Meclisi seimlerinde oy verme hakkna sahip olan btn erkek
mensuplar tarafndan gizli oylamayla seilir. eybl-AkPhr, bu grevlerine
hayatlar sresince seilir.40
Fakat, bu kanun hibir zaman uygulanmamtr. Bir eyhl-Akm yerine
baka birisinin gemesi konusundaki son rnek, geleneksel biimde gerek
letirilmitir. 1949 ylnda bu makama atanm olan eyh Muhammed Ebu
ekra, 1991 ylnn sonlarnda, salk sorunlar nedeniyle grevini srdre
meyeceini ilan etti. Daha sonra da, kendi yerine gemek zere eyh Behet
Gays seti. eyh Ebu ekra lnce, eyh Gays, kanunun ngrd prose
dre gre resmi olarak seilmeden, eyh Ebu ekrann yerine geti.41
1962
tarihli Lbnan kanununun uygulanmamasnn nedenleri, srailli
Diirziler iin de geerlidir:
(1) Yasal olarak kurumsallam bir cemaat rgtlenmesi yaamam ve
demokratik seim yntemlerini balayc bir yaam biimi ve bir esin kayna
olarak gremeyen geleneksel bir topluma, demokratik seim yntemlerini ve
zellikle de ruhani bir liderin bu yolla seimini dayatmak zordur.
(2) Cubhalm, dini/yasal yetki, din bilgisi, ahlak, alakgnlllk vb
alarndan, bir adayn bu makam iin uygun olup olmadn takdir ede
cek gerekli nitelikleri tamadklar kabul edilmektedir. Ayrca, cubhalm bu
seim prosedrne karmasnn, yzyllardr dikkatle saklanm dini srlarn
ifa edilmesine neden olabilecei dnlmektedir.
(3) eyhler, bu son bahsedilen konuda ar derecede hassastrlar. Bir
adayn bu makama uygun olup olmadna karar vermek iin gerekli nitelik
lerin sadece kendilerinde bulunduunu, bu yzden de, bu sorunu zmek

40

Hinin Tali, McibtiVl-akl vc'l-kaza el-mezhebiVd-drzi abrat-tarih, Beyrut, 1 9 7 9 , s.


5 7 5 8 , 6 5 - 6 8 . Bkz. bu kitaptaki Skovgaard Petersenin makalesi.

41

M uham m ed Ebu ekra, Beyaiit-tek iif, cd-Duba, zel say (O cak 1 9 9 2 ), 9 ;


e l-B u evni, Cebeliil-Arab, s. 1 2 3 , 1 2 4 . Ayrca bkz. Drzi cemaatinin iiyuh snfna
mensup olan din adamlarnn ( ricalu 'd-diri) imzaladklar 2 7 Aralk 1 9 9 4 tarihli
dileke.

202

iin en uygun yolun, ruhani bir lider seilmesinde kendilerine mnhasran


karar yetkisi verilmesi olduunu ileri srmektedirler.
Bu yzden, Lbnanda eyb3l-Akl makamnn 20. yzylda bile, birta
km tannm aireder iinde intikal etmesinin yaygn bir uygulama olmas
hi de artc deildir. Bu nedenle, rnein, eyh Haan Tali ld za
man, yerine srasyla iki olu gemitir: lk olarak eyh Muhammed Tali ve
onun 1916 ylnda lmesinden sonra da eyh Hseyin Tali. eyh Hseyin
Hamade, babas eyh Muhammed Hamadenin yerine gemitir ve Hse
yin Hamadenin 1946 ylnda lmnden sonra da, yerine olu (yani, eyh
Muhammedin torunu) eyh Reid Hamade gemitir. Ksa bir sre nce
len eyh Muhammed Ebu ekra iin de ayn eyler geerlidir: eyh Ebu
ekrann bu makamdaki selefleri ailesinin dier mensuplar olmutur.42
Suriyede ise, ruhani bir liderin seilmesi, hibir zaman yasal bir dzen
lemeyle belirlenmemitir (eyhiVl-AkFlk, Cebeli Diiruz blgesinde nisbeten
yeni bir nvandr). Seim, airet geleneklerine gre (el-rfH-aairi), yani,
eyhler tarafndan yaplr ve eyhlerin, siyasi liderlerin (zuam a3) ve halkn
nde gelen kiilerinin gr birliiyle tasdik edilirdi. Cebeli Diiruzda ruhani
liderlik, tannm airet ierisinde intikal edegelmitir: el-Cerbu, el-Heccari ve el-Hinnavi. Suriyeli yetkililer, Drzilerin dini ilerine karmamay
tercih etmiler ve seimleri fiilen tanmlardr.43

zet ve Sonular
Drzi cemaatinin Ruhani Lideri makamnn nemi, baz etkenlerin bir
lemesinden kaynaklanmaktadr:
1. Drzi cemaatinin Ruhani Lideri, DDKnun Bakan olarak, en yk
sek dini yetkilidir. Bu nedenle de, herhangi bir dini ve ahlaki konuda verdii
kararlar (bu konunun, Drzi dini mahkemesinin yarglama yetkisi iinde yer
almamas artyla), tm bireyler iin balaycdr.
2. Drzi Dini Temyiz Mahkemesinin Bakam olarak, kiisel stat ve va
kflara ilikin meselelerde, Drzi cemaati iindeki nihai adli makamdr.
3. Drzi Kadlar Atama Komitesinin kdemli bir yesi olarak, kendi
adaylarn destekleyip, dierlerini reddedebilecek bir konuma sahiptir. Res

4 2 Tali, MeibtiiH-akl, s. 100-3. Bkz. el-Buevni, Cebeliil-Arab, s. 121.


43 Tali, MeihtiVl-akl, s. 141; el-Bueyni, CebeliVl-Arab, s. 124; Su 'id el-Sgeyyir, Bent
Mcru ffit-tarih, el-Kuraya (Lbnan), s. 126-27.

203

men veto etme hakk olmasa da, Ruhani Liderin istemedii bir kadnn atan
mas dnlemez. Kadlar, hatr saylr bir toplumsal saygnla sahiptir:
Maalar nispeten yksektir; Devlet Bakan tarafndan atandklar iin y
rtme erkine tabi deildirler; bu makama hayadan boyunca ya da emekli
olana kadar bulunmak zere atanrlar; resmi protokole gre nemli devlet
olaylarna davet edilirler; en son, fakat en az dierleri kadar nemli olan bir
hususa gre de, Drzi dini ya da rfi hukukuna gre bir Drzi mahkemesi
iinde ya da dnda kurulmu olan bir vakfn kuruluuna ve i ynetimi
ne ilikin meselelerde, Drzi mahkemesinin mnhasran karar yetkisi var
dr. Doal olarak, bu kadar geni bir karar yetkisi, ounlukla hatr saylr
miktarlarda parann sz konusu olduu kylerdeki vakflarn fiili ynetimini
(yani, mtevellilerin atanmas, gelirlerin toplanmas, haklarn blm, mal
ve mlkle ilgili ilemler, vb) de etkilemektedir.44
4.
En nemlileri (Karney Hittin yaknlarndaki) Makamun-Nebi uayb ve (Kafr Yasif teki) Makam Sidnal-Hzr olan cemaate ait kutsal mekn
larn45 yneticisi olarak, Ruhani Lider, bu meknlardaki vakflar zerinde
etkin bir denetime sahiptir. Drzi cemaatinin Ruhani Lideri, din ve hayr
amalaryla yaplan para balarnn ve yardmlarnn {sadaka), kutsal me
knlarn bakm iin balanm olan vakf mlklerinden elde edilen gelirle
rin kullanmnn yan sra, eyhlere tahsis edilen paralar ve Drzi cemaatinin
menfaatleri dorultusunda yaplan baka harcamalar konusunda da, manevi
yetkisinden kaynaklanan mutlak bir takdir hakkna sahiptir. Anlalaca ze
re, dini grevliler, zellikle de kendilerinden dini vasiyetnameleri ekillendir
meleri istendiinde, din ve hayr amalaryla ba yaplmasn iddede tevik
etmektedirler.46 Dorusu, kutsal meknlarda ve zellikle Makamun-Nebi
uaybda, byk miktarlarda para toplandna dair baz deliller vardr. As
lnda, eyh Eminin lmnden beri Drzi mahkemesine, Teriflerin bu me
knlarn mlklerini ve paralarn kt bir ekilde idare ettiklerine dair birok

4 4 Daha ayrntl bilgi iin, bkz. A . Lavish, T he Druze testam entary waqf, Studia

Islmico. L X X I ( 1 9 9 0 ) , 1 4 7 -5 3 .
4 5 Bu meknlar, T e rif airetinin ruhani liderleri tarafndan 1 9 . yzyln ortalarndan
beri onarlmakta ve gelitirilmektedir. 1 9 6 0 l yllarda, hkm et, M akam un-Nebi
uayb yaknndaki yz dnmlk ihtilafl bir arazinin Drzilere ait olduunu kabul
etm itir ve o zam andan beri bu mekn Terifler tarafndan byk apta onarlm ve
gelitirilmitir. Bkz. Lavish, T he D ruze testam entar)' w aq f, 1 5 3 .
46

204

Bkz. Layish, Marriage, s. 3 6 1 -6 2 ; ayn yazar, The Druze testamentary waqP, 1 4 4 -4 5 .

dileke verilmitir.47 Bu konuyla ilgili olarak, byk bir ihtimalle mezann bir
evliya trbesi ve bylece de byk apta bir hac ziyaretinin hedefi haline ge
tirmek amacyla, eyh Eminin Culisteki babasndan kalan arazinin avlusuna
gmldn belirtmek de ilgin olacaktr.
Beklenecei zere, bu etkenlerin bileimi, Drzi cemaatinde siyasi termi
nolojiye aktarlmaktadr ve bu durum da, Ruhani Liderin, grnte dinle
hibir ilgisi olmayan siyasi meselelere katlmasn aklamamza yardmc ola
bilir. Dolaysyla toplumsal, siyasal ve ekonomik hususlarn (cemaat vakfnn
kontrol), eyh Eminin vasiyetnamesinde, erkek ocuklar olmad iin,
kznn olu olan torunu eyh Muvaffak Terifi halefi olarak tayin etmesi
ne neden olduu anlalmaktadr. Bu amala, Drzi vasiyetnamelerinin dini
yaptrm boyutu da kullanlmtr. Din grevlilerinin byk ounluu, hl
dini bir vasiyetin kendilerini baladn dnmektedir. Bununla birlikte,
cemaat iindeki grevlerin miras yoluyla intikal etmesine, seim ilemlerinin
demokratikletirilmesini salamak isteyen Drzi entelekteller iddetle kar
kmaktadr. Tahmin edilebilecei gibi, bu gerekenin ardnda, Drzi cema
atinde siyasi iktidarn en gl mevkilerinden birisi iin yrtlen ve airet
lerle siyasi partileri aan bir mcadele bulunmaktadr. Grld kadaryla,
gnmzde srailde ortaya kmakta olan yeni toplumsal, kltrel ve siyasal
Drzi sekinleri, gemi kuaklarn aksine, dini yaptrmlardan etkilenme
mekte ve bu nedenle de modern toplum llerine daha uygun den bir
hareket tarzm izleyerek eyh Eminin halefi sorununu zmek iin YADna
bavurma konusunda herhangi bir ekince hissetmemektedir.

47

Hcuretz, 1 7 Nisan 1 9 9 6 ; 15 Kasm 1 9 9 6 .

205

Ek: eyh Emin Terifin 20 Mart 1985 Tarihli Vasiyetnamesi

__________

_&
i

______

4>1i/Lw il..y*-* j ' 4-*^

_*>-*.9

u-/
j*^ lwUn**
_
-/

C-ju'uJ.jjs^44i

^JM *

**.-<-U Jtil

'.
.-J

tVv*-iO

~li*w

v IikA*^

Lwl* Um i

Ak*-Ji

J-J>'-iJj -

i-i _x^jI-__*J. t-t_*_I;*._,a_-,yna u:

u\f,r... i.l>Cr r -

&

rijtl<:

..9^ v * ;j

^. - k^/v , .^jLj--4 .

1*tij>-

T'"**T^ J

Jlv^ Uli^ui I^^tj

tU*
j rffV ^-VU n t J * 1 n_irf .P - il1 II | > -

-r.

f.Ji^ '.-V -*A -

.. . fj ^4

^_J-

,> ) * *.

- r 'a j j

t 1- < ii

- ' j - v a * .

.L^a^aj

j i -* V '

~ - 1' Lj- -1,

jl*k

t,^ t

**__!l^Ll.

- i rf - r , ;< :- - - r ! : {'-

n * .'

* \ > * t^ t - J ^ 't '. J

'*1*^~A
* '^*~r

j | -rf JJ L ^

V i

3A sJ

> W L ~ ^ r< J a l l w

La*o>aas^<uV^iVLy
J^tPi O *

J .. <I i U

I _*Jc. i# 4_ <U i> ; 4 J ,, - i t ^ r .' : ^ ..u

->-'-fc-^ '* ' .! -^*->-^*Lf'-/''1*1'

u^.-Jr.*-

11-<l C r'.

f i l |J-J

0, -_j i l . I

>i>i.v;-,4|^ r<

-[ ^ V -.n -

y - ^ _ > -T ' - ' j

. _,%>*Ai;vjsj L*.

*U

- :~*- ^ -'

1' - ' t > / ' < > 'j ) t


Jtfiilf

' u. , ^

1-L\

iv->/r >'**<
i L l. U M

-^'^o 1
/gri-yV-

U. i ' wJ w, i .jo j, .

^UL^>ul>jA.<A^4 t*

J .y ^ l i U . j> V j -U. ^ j . - - ' c j - ^ f ^ . i l ' - - ^ . <1_ ^lj,.|


^ 1,.'.LJ,JIU>'.. J

206

* ^ 1 -'-!__

r\fc I. hu|.\|f -r^ jjV jj^ '' *|

fi.j w
u

,- S .j.. .^_s-

,*_ -|~J-

**

i;

y *ji*-* j
**J

r1

-U V > V o . U J > i L V i ' u ' - - c l ^ - ' . *-*--.!. 1 j . ^ - ji ^ . . u ^ j , m . . i / t l . ' l t?

^ C r ^ '- J !
j

a l- .^ -J.* V v V ^ j i\ <a -I^ - | T ^ J / ^ L r * *fm

1-iej--'.j

V
a _ > \ j { i j ^ t*^*~~*TU U . j ^ . ? -.AJSJ&,

.r ; ..

^-_PJ W-

* f

-**1- *-* w* m =j*^I

V U w af.p-1 I i

TL*1] w *'-

I**'*=

---- y frrV J * ; 11. 1. II k i l - y - f w "

-V a W-|;j> , - 'i 3 ^ a fil l.il*

^vAis'f-^l^--J*'*- - *yL yV- ;

J 'l U h ) !

Vasiyetnamenin evirisi48
[1] Rahman ve Rahim olan Allahn adyla.
Miinhcstmn aada adlar anlan kzlarm lehine yaplm vasiyetnamemdir: Meyyase, Hina, Cevhere, Mnire ve Fatma
[2] Ey ilahi takdirin ve inancmn kefili, ilahi klavuzluunu diliyorum.
[3] Yce (el-li) ve Ulu (el-azm) olan Allah dnda hibir kuvvet ve
g yoktur. O [yani, Allah] benim iin yeterlidir49 ve ben yardm iin Ona
bavururum. O evvel ve ahir olandr. ncesi ve sonras olmayan [4] [Allaha]
hamdolsun.
Her ruh, nne geilmez ve kanlmaz olan lm yaar. Asla lmeye
cek olan, Daimi (ed-dayim), Baki, Yaayan (el-hayy), [Allaha] hamdolsun ve
Allahn selam Resulnn (s a fif [Hz.Muhammed Peygamberin] zerinde
olsun,51 [5] En Yce lah (ilahiil-liyin), insanlarn en sonunda snaa
dnd gne kadar (yevml-m ercf2 [Kyamet Gn] ve din iin.
bu benim olan vasiyetname eski bir vasiyetnamenin [yerine gemekte
dir],33 kendi arzumla [yazlmtr] ve Allaha hamdolsun ve Resulne [Pey
gambere] krler olsun, [bedensel olarak] salkl bir durumda, zihinsel
olarak shhatli [6] ve zihinsel melekelerim yerindeyken [yazlmtr]. Zaafm
ve acizliimi kabul eden ben, hakir, itaatkr [Allahn kulu] Culisli Emin
Terif, iburada kendi arzumla paralarm Yce Allah iin, soylu peygamber
lerin54 [trbelerine], inziva meknlarna (halevat),5:> [7] [dini] byklere
4 8 Vasiyetnamenin evirisi, vasiyetnamenin zgn biiminin korunmas g z nnde
tutularak, metnin anlalmasnda herhangi bir zorluk karmayacak oranda, mmkn
olduunca, kelimesi kelimesine yaplmaya allmtr. eviri metinde keli parentez
iinde ksa aklamalar yaplm, daha uzun aklamalarsa, dipnotlara braklmtr.
49

Bkz. E . W . Lane, Arabic-Enjjlish Lexicn, 2 cilt, yeniden basm, C am bridge, 1 9 8 4 , s.


566.

5 0 Bkz. age., s. 1 7 0 4 .
51

Burada H z.M uh am m ede yaplan gnderm enin takyyeyle bir ilgisi yoktur. Drziler,
tpk smaililer gibi, H z.M uh am m ede H z.A liden daha fazla nem vermektedir. Bkz.
Bryer, T he Origins ( 1 9 7 5 ) , 2 6 0 .

5 2 Bkz. 2 7 Aralk 1 9 9 4 tarihli dileke, 2 . satr (Allah.... caalad-din merci'an li-cami-

utb), 1 3. satr (faalat en-tebiyyin meraci' el-edyan lil-ibad).


5 3 Vasiyetname sahibi, yaad sre boyunca, daha nceki vasiyetnamelerini resmi
olarak feshetme hakkna sahiptir.
5 4 uayb ve el-H zr gibi. Aada, 2 1 . satra baknz. Daha ayrntl bilgi iin, bkz.
Layish, Marriage, s. 3 3 0 - 3 3 ; Bryer, The origins ( 1 9 7 5 ) , 2 4 7 .
55

D. Bryer, T ne origins o f the D ruze religin , Der slam 5 3 ( 1 9 7 6 ) , 2 4 -2 5 .

207

(yuh), insanln Mevlasnn dindar iman sahiplerine tahsis edilmek ze


re, vasiyetnamemle miras brakyorum. [Bu vasiyetnamenin yazlma nedeni]
ani bir lmle bu dnyadan ayrlma korkusudur ve saygdeer seleflerimi
zin (es-selef}s-slih), cevherin idrakna sahip olanlarn (el-ukuluH-cevheriyye)56 brakt rnekler izlenmi ve efendimiz (scyyidun) el-Emir [8] Abdul
lah et-Tenhye,57 Allah temiz, iffedi ruhunu takdis etsin, itaat edilmitir;
[Abdullah et-Tenh] yle buyurmutu: Dindar bir muvahhidin [Allahn
birliine inanan kimse],58 vasiyetnamesi [yastnn altnda] olmadan tek bir
gece bile geirmemesi vaciptir.39 [Bu durum], el-melik [ve] [9] Hakim (eddeyyan) olann [yani, Allahn] [insan soyuna] ihsan ettiklerinin bir delilidir.
[Vasiyetnamenin yazlma nedeni], [vasiyetname sahibinin] vicdanyla (zimme) ilgili endieleri ve kendisinden daha uzunlu mrl olan akrabalarnn
ve kendi soyundan gelen insanlarn i huzurunun salanmasdr. burada,
bu vasiyetnamenin [geerliliini] beyan ederim. Daha nce, baz zaruret
lerden dolay,60 [10] Akredeki bir noter (ktibl-adl) araclyla, btn
mlkm tescil ettirmitim. burada, Allaha hamdolsun ki, [bedensel ola
rak] salkl bir durumda ve zihinsel olarak shhatliyken, beyan ederim ki,
Akrede noterin tescil ettiklerinin tamam hkmsz ve geersizdir (btl) ve
usulszdr (fsid); kesinlikle (betcten) yrrlkte deildir (layu3mal bihi).61
[Allahn gznde], herhangi bir kimsenin [feshedilen vasiyetnameye] bal
kalmas kesinlikle haramdr. [Allah], [hereye ramen buna bal kalanlara]
[11] kyamet gnnde savunma hakk vermeyecektir.
burada beyan ederim ki, kzm Hina lehinde, mnhasran onun adna
[yani, onun lehinde] yazlm, [onunla vasiyetnameyi paylaan] hibir ortan
bulunmad bir vasiyetname mevcuttur.62 [Allahn gznde] bundaki [yani,
5 6 Bkz. H o d gson , D uruz , s. 6 3 2 ; Bryer, T he origins ( 1 9 7 5 ) , 5 8 ; ayn yazar, T he
origins ( 1 9 7 6 ) , 1 8 -1 9 .
5 7 Bkz. yukar, s. 1 7 8 .
5 8 Bkz. H o d gson , D uruz , s. 6 3 1 .
5 9 Bkz, yukar, dipnot 1 5.
6 0 Bkz. V. E . M eyer, Aniass und Am wcndungsbereich der taqiyya , Der slam 5 7 / 1
(1 9 8 0 ), 2 6 0 .
61

Bkz. Layish, Marriage, s. 3 1 5 -1 6 .

6 2 Yani, eyh E m inin dier d rt kz ya da akrabalarndan herhangi birisi, bu


vasiyetnameyi Hina Em inle paylamamaktadr. Vasiyetname sahibinin, mallarnn
tasarrufu konusunda grld kadaryla en yetenekli kz olduundan, H ina Em ini
(ikinci kz), ailenin konuk arlayabilmesi iin (bkz. aada, 1 3 .-1 5 . satrlar) miras
braklm olan pek ok maln ynetimine de ( meshd, vekil) getirmitir.

208

vasiyetnamedeki] tek bir harfi deitirmek bile kesinlikle haramdr. [Bunu ya


panlara, Allah] [12] Kyamet Gnnde savunma hakk tanmayacaktr.
Vasiyetnamemdeki [belirtilen] paraya gelince, bu para, ihsanlarn [hi
bir kstlama olmakszn] datandan (el-vehhab) [Allah],63 Rabdan (yani,
Allahtan mkfat ve dl almak maksadyla admn karld yukarda ad
geen listeye gre, Allah iin64 tahsis edilecektir.
Kendi adma ve [13] kzm65 Meyyase Emin Terif ve kzkardeleri Hina
Emin, Cevhere Emin, Mnire Emin ve Fatma Emin Terif adna, bir zm
bandan, kayalardan ve bir zeytinlikten oluan ve her drt taraftan da s
nrlar bilinen bir yeri miras olarak brakyorum. [14] [Bu mlklerden ge
len] gelirler (ray3, natic), yallar (yuh) iin, bu eve misafir olarak66 giren
herkese gleryzle sunulacak misafirperverlik amacyla, Yce Allahn adna
harcanacaktr. Bu [mlkn] ynetimini stlenecek mesul (mtevelli) ve ve
kil, [vasiyetname sahibinin lmnden sonra] kzm Hina Emin Teriftir.
Kendisi, mr boyunca, bu mlkn ii [15] ve dyla ilgili tasarruf yetkisine
sahiptir. Bundan sonra, kendisi nasl uygun grrse yle hareket etmeye
yetkilidir. Bu zm bann [gelirlerinin] kalan ksm, bu evin sonsuza kadar
[idame edilmesine] harcanacaktr. Herhangi bir kimsenin [vasiyetnamenin]
bu zm bayla ilgili tek bir harfini bile deitirmesi [Allahn gznde] ke
sinlikle haramdr. [Bunu yapanlara, Allah] [16] Kyamet Gnnde savunma
hakk tanmayacaktr.
burada, bu vasiyetnameyi ve kzm Hina Emin [lehindeki] vasiyetna
meyi tam olarak tasdik ediyorum (tesbit, isbat). [Allahn gznde, vasiyet
name zerinde deiiklik yapmak] kesinlikle haramdr: [17] bu vasiyetna
menin tek bir harfini deitirenler bile, Allahn ve Resul Peygamberinin
gazabna [maruz kalacaktr]. [Bu durum], Hina Emin Terifin [lehine olan]
vasiyetnamenin tek bir harfinde [deiiklik yapan] kiiler iin de [geerlidir];
o da Allahn ve Resul olan Peygamberin, ikisine de selam olsun, gazabna
maruz kalacaktr.
Bu vasiyetnamenin tamamlanabilmesi iin, ailemin [airet] mensuplarna,
Terif slalesine, efendilerime (sadat), [18] dinin ruhani byklerine (mes-

6 3 L an e, Lexicon, s. 2 9 6 9 .
6 4 Bkz. Layish, Marriage, s. 3 3 1 .
65

Bu deyim, aslnda, kzlarnn aada belirtilen amalar iin braklan belli mallar
zerindeki haklarndan m ahrum edildiini ima etmektedir.

6 6 Bkz. Baer, W a q f\ 2 7 3 - 7 4 .

209

yihu}d-dini}r-ruhiyin), ve hl baki olan fani byklere (meyihuz-zamaniyin [metinde aynen byle gemektedir] gelmek istiyorum; Allaha ve Resul
ne [Peygambere] (s.a.v) bavururken, hepsi iin, ereflerini diliyorum; hep
sinden, Allahn hakir, itaatkr [kulunun] [yani, eyh Emin Terifin] halefi
olarak, [19] eyh Muvaffak Muhammed Ali Terifi, Drzi cemaatinin Ru
hani Lideri (reHs ruhi) olarak tayin etmelerini istiyorum; bylece, ad geen
[eyh Muvaffak Muhammed Ali Terif], cemaatin nde gelen byklerinin
yardmyla, Yce Allah adna, bu boluu dolduracak ve dine ve bu dnyaya
hizmet edecektir. burada ahitlik ederim ki, [20] kendisi nurlu Halevatl-Beyazeden mezun olmutur. [Bu makam iin gerekli olan] nitelikle
re ve yetkiye sahiptir. Bu nedenle [bu makam iin] onu setim (ahtaruhu)
ve slalemin [airet] mensuplarndan ve toplanacak olan efendilerden [eyh
Eminin vasiyetnamesinin okunmas iin dzenlenecek olan trende, eyh
Muvaffak] ayn ekilde, onun [seilmesinden] nce olduu gibi, Makam
Seyyiduna Nebiyullah uayb ve Kafr Yasif teki Makam Seyyiduna el-Hzrda,
her ikisine de selam olsun, verilen hizmetlerden sorumlu ve Halevat Culiste
verilen hizmetten sorumlu mtevelli olarak [onaylamalarn] istiyorum. Culisin muhterem sakinlerinden olan erkek kardelerimin, [22], Yce Allah
adna, yukarda belirtilen [tayini] desteklemelerini bekliyorum ve btn ce
maatin, gerei (hak) ve yukarda ad geen kiiyi [eyh Muvaffak] daha
nce ad geen kiinin [sorumlu=mtevelli] halefi ve Allahn ve Drzi ce
maatinin hizmetkr olarak ibana gemesi iin desteklemeleri karlnda,
ihsanlarn datandan (el-vehhab) [yani, Allahtan], Melikten mkfat ve
dller [almay hak etmelerini] diliyorum.
burada, bu vasiyetnamenin tamamlanabilmesi iin [23] beyan ederim
ki, Yce Allahn bana ihsan eyledii btn mallardan, b vasiyetnamede ya
da kzm Hina Emin Terifin [lehine olan] vasiyetnamede anlmam olan
ve binalardan [?], dzlk ya da tal arazilerden ya da zeytinlik [trnde
ki] mallardan oluan mallar, yukarda belirtilenler, her iki vasiyetnamede de
[24] belirtilenlerin aksine, kzm Meyyase Emin Terif ve kzkardeleri Hina,
Cevhere, Miinire ve Fatmann67 lehine olarak, hepsinin arasnda eit olarak
6 7 Gayrimekullerin kiinin kzlarna ya da dier kadnlara miras yoluyla braklmas
Drziler arasnda sk rastlanan bir uygulama deildir. Kural olarak, ltra vires
retisine bal olmayan Drzi vasiyetnameleri, babadan kalan miras oullarn
ve oullarn olmamas durum unda erkek tarafndan akraba olan torunlarn
elinde toplam a dncesiyle, kadnlarn ve kadn tarafndan akraba olan kiilerin,

210

[paylatrlacak], aralarnda hibir ayrm gzetilmeden, hepsi dierleriyle ayn


[hisseyi] alacaklardr. Bylece, teslimiyet, zaruret iinde [25] ve kolu-kanad
krlm bir ekilde Aziz ve Cebbar olana ve de iinde Allah korkusu tayan,
dindar efendilere, soylu byklere dnyorum ve [onlardan] bana gerek
dncelerini, iyi niyet ve iyi dilekler vermelerini ve daha nce yaptm [26]
herhangi bir hatadan, unutkanlktan, gafletten, [Allaha] itaatsizlikten ( is
yan), gnahlarmn okluundan ve [herhangi bir kiiyi miras hakk gibi bir
haktan] mahrum ettiim iin (hirman) beni affetmelerini [rica ediyorum].
Elbette ki, onlar beni affedecek ve balayacak meziyete sahiptirler. Onlar
Allahn pek ok mkfatn ve ihsanm hak ederler. Allah cmerttir, Ona
bavuran ve [Ondan] yardm dileyen herkes iin bir velinimettir.
[27] 20 Mart 1985.
El yazsyla kaleme alnm bu vasiyetnameyi yazya geiren kii
[28] Zaafin ve kifayetsizliini kabul eden, [Allaha] [29], kendi arzusuyla
itaat eden, hamdolsun ki, Onun nnde, hakir, itaatkr [kulu] olan,
[30] Emin Terif [imza]
Kendi el yazsyla irtza atan bir ahit
Hakir Zeydan Nebevani
Kendi el yazsyla imza atan bir ahit
Hakir Selman Salih el-Emir
parmak izi (basma\)\)
Not:
Daha nceki Din leri Bakammn tasar olarak sunduu ynetmelii te
mel alarak oluturulmu olan bir Drzi Din Kurulu nihayet 1997 Austosunda kuruldu. DDK yapt toplantda eyh Muvaffak Terifi Drzi
Cemaatinin Ruhani Lideri seti. htilaf ierisinde olan taraflar arasnda, u
hususlar ieren bir anlama imzaland: 1. DDK, genel seimle, her be ylda
bir seilecektir; 2. Ruhani Lider, DDKnun yeleri arasndan seilecektir; 3.
Drzi vakflarnn gelirleri, bir muhasibin ve bir avukatn denetimi altnda
olacaktr. (Bkz. Haaretz, 11 Aralk 1997).

vasiyetname brakmadan len bir kiinin mirass olmasn engelleme arac olarak
kullanlmaktadr (daha ayrntl bilgi iin, bkz. Layish, Marriage, s. 3 3 7 - 5 2 ) . Bu
rnekte, eyh E m inin olu yoktur.

211

TRKYE ALEVLER SURYE ALEVLER:


BENZERLKLER VE FARKLILIKLAR
MARIANNE ARINGBERG-LAANATZA

Trkiye Alevileri ile Suriye Alevilerinin tarihinde bir paradigma kaymas


olmu mudur? Trkiye ve Suriye Alevileri arasndaki benzerlikler ve farkl
lklarn incelendii bu makalenin odak noktasnda bu soru yer almaktadr.
Bu iki aznln, Osmanl dneminde urad ayrmclk artk sona ermi
tir. Trkiyede Kemal Atatrkn, Suriyede ise Franszlarn izledii politi
kalar, Trkiye ve Suriye Alevilerinin kendi toplumlarnda bir miktar nfuz
kazanmalarnn yollarn amtr. Son yetmi yl boyunca, Trkiye ve Suriye
Alevilerinin siyasi nfuzu kayda deer oranda artmtr. Trkiye ve Suriye
Alevilerinin yeni konumlarn, Trkiye ve Suriyedeki dier gruplarn, hem
engelleme hem de kabul etme asndan, byle bir gelimeye verdikleri tep
kiyi anlayabilmek iin, Trkiye ve Suriye Alevilerinin sosyoekonomik koul
larndaki deiikliklerin aydnlatlmas gerekir.

Trkiye ve Suriye Alevilerinin Gemii


Srasyla Trkiye ve Suriye Alevilerinin Kkeni Hakkndaki
Farkl Hipotezler
Trkiyedeki Aleviler, anadillerine bal olarak, kkenlerinin trde bir
Trk ya da Krt airet gemiine dayandn sylerken, Suriyedeki Alevi
ler de, kkenlerinin trde bir Arap airetine dayandm ifade etmektedir.
Trke konuan Aleviler, mezheplerinin kklerinin Trk manevi nderle
rinin yer ald katksz Trk slam balamnda bulunduunu -ve baka
etnik ya da dini balamlarda bulunmadn- sylemektedir. Arapa konuan
Aleviler de benzer ifadeler kullanmakta, mezhep ynelilerinin kklerinin
212

Arap manevi nderleri yoluyla katksz bir Arap-slam balamnda bulun


duunu -ve baka etnik ya da dini balamlarda bulunmadm- sylemekte
dirler. Bu nedenle, Trkiye ve Suriye Alevilii arasnda kurulan nihai balan
t da normalde, kesin olarak reddedilmektedir. Dier btn dini cemaatler
ya da mezhepler gibi, bu mezhepler de inanlarn, dini bir bak asndan
bakldnda olduu gibi kabul edilmesi gereken, kendi efsanelerine dayan
drmlardr.
Dini rivayetlerin ve efsanelerin kendi meruiyetlerine sahip olmas gibi,
tamamlayc sosyoekonomik ynleriyle dier tarihi zellikler de kendi me
ruiyetlerine sahiptir. Bu makalenin yaklam, sosyoekonomik atma ara
trmasyla ilintili perspektiflere dayanmaktadr.

Anadolunun Fethi ve Mslmanlatmlmas ile CebelnNuseyriyyenin Mslmanlatrlmas


Anadolunun Trk kavimleri tarafndan fethi,11071 ylnda Tlirklerin Bi
zans mparatoru Romen Diyojeni esir aldklar Malazgirt Savann ardn
dan balam, bu sava kitlesel bir gn ve blgede dnmlerin yolunu
amtr. ran ve Irakta zaten bir Seluklu mparatorluu kurmu olan Ouz
halk, o zaman Bizans ynetiminde olan Anadoluda baka bir Seluklu dev
leti ve toplumu daha kurdu. Ouzlar, gaziler ad verilen kk sava toplu
luklar halinde, beylerin ya da babalarn liderlii altnda rgtlenmilerdi.2
Esas olarak Kumlardan, Ermenilerden, Grclerden ve Sryanilerden
oluan ve daha nceki istilalarla says zaten den Hristiyan nfus, sava,
g ve slamiyeti kabul ile daha da azalmt.3 Sufler, Seluklu ynetimi
srasnda, zellikle Anadoluda nemli bir rol oynamlardr. Kalenderilik ve
Rifilik gibi farkl tarikatlarn mensuplar, Orta Asya ve Dou randan Ana
doluya g ederken, dierleri de Mool istilas sonucu batya doru srl
mt. G eden Trk halklarna babalar liderlik ediyordu. Bu babalar, ye
ni kurulmu yerleim alanlarna yerleiyorlar ve bu alanlarn gelitirilmesine
yardm ediyorlard. Buralarda tekkeler ve deirmenler ina ediliyor, meyve
baheleri oluturuluyor, okullar kuruluyordu. Babalar yolcularn giivenlii-

ra M . Lapidus, A History of Islamic Societies (Cam bridge University Press, 1 9 8 8 )


adl eserinin Trk gleri ve Osmanl m paratorluu hakkndaki blm nde,
A nadoludaki slamlamann bir zetini vermektedir.

2
3

age., s. 3 0 4 .
age., s. 3 0 4 .

213

ni salyor ve airetler arasndaki anlamazlklarda araclk ediyorlard. Krsal


kesimde yaayan Sufler de Hristiyanlara kar hogrl bir tutum sergili
yor, bylece Rum ve Ermeni halklarn slamlamasn kolaylatryordu. Hac
Bektaa (.y. 1297) Anadoluda byk bir sayg duyuluyordu. Hac Bekta,
Snni ve ii inanlarnn ve Mslmanlk ile Hristiyanln ibadet tarzlarnn
sentezini oluturan bir slam yorumu sunuyordu.4
Mslman deniler, yenilgilerini Tanrnn bir cezas ve hatta tarihin so
nu olarak gren morali bozulmu bir Hristiyan nfusa hitap ediyorlard.
Bu Mslman din adamlar slam, Mslman ve Hristiyan inanlarnn
bir senkretizmi olarak sunmak yoluyla da Hristiyanlara daha ok hitap edi
yorlard. Hristiyanlarn kutsal meknlar devralnyor ve Mslmanlar saya
byk bir sayg gsteriyordu. te yandan Hristiyanlar da, slam kabul
ettikten sonra, ounlukla Hristiyan inanlarn ve ibadetlerini korumaya
devam ediyorlard. Vaftiz, azizlere sayg, Paskalyann kutlanmas ve kilise
lerin hastalklar iyiletirici etkisine inanma, Hristiyanlktan Mslmanla
aktarlyordu.5
Aleviliin kkleri, Anadolunun geni alanlarnda, terk edilmi Hristiyan
topluluklarla tasavvufun farkl biimlerini benimsemi olan Trk ve Krt ai
retleri arasnda yaanan bir karma sreci balamnda aranmaldr.
Asl adlar Nusayriler olan Suriyedeki Aleviler,6 daha 10. yzylda, Lazkiye yaknlarndaki Cebeliin-Nuseyriyyede mezheplerini kurmu bulunu
yorlard. Bu mezhebin gizli inanc, eski Suriye ya da Fenike paganizminin
(esas olarak, l tapnca dayanr: Gnee, aya ve yldzlara ya da gkyzne
tapma), byk olaslkla, Hristiyanlktaki Teslis inancndan, eitli Hristi
yan trenlerinden ve bayramlarndan etkilenmesiyle ortaya km ve daha
ok Peygamber Hz. Muhammedin kuzeni ve damad olan mam Aliye ve
Hz. Muhammedin ranl takipilerinden Selmn- Farsye ballkla kendi
ni gsteren bir karn olarak aklanabilir.
Suriye Alevileri, yzyllar boyunca, kendi Snnilerin ve Hristiyan toprak ya
da mlk sahiplerinin topraksz serileri, rgadan ya da yanamalan olarak yaa

4
5
6

age., s. 3 0 5 .
age., s. 3 0 8 - 3 0 9 .
M oshe M ao z , Asad, The Sphinx of Damascus, New York, 1 9 8 8 , s. 19. (M ao z,
Nusayri adyla ilgili olarak, bu adn, 9 . yzylda Irakm Basra kentinde yaam olan
ii din alimi Ebu uavip bni Nusayriden geldiini, Alevi adnn ise Aliye ibadet
edenlere iaret edebileceini belirtmektedir.

214

mlard. Niiflsun ounluunu oluturan Siinniler, Suriye Alevilerinden dinsel


sapknlklar ve kltrel gerilikleri nedeniyle nefret etmitir. 14. yzylda, sekin
bir Snni Mslman din alimi olan tbni Teymiyye, Alevilerin Yahudilerden,
Hristiyanlardan ve dier pek ok putperestten daha kfir olduklarn ve onlara
sava amann Allah memnun edeceini belirten bir fetva sermiti.7
Suriye Alevileri, yalnzca dinsel adan bask grmekle kalmad, ayrca,
hibir merhameti ve korumay hak etmeyen aalk bir rk olarak g
rld. Suiistimal edildiler, hakarete uradlar ve tehditlerle ezildiler; bazen
kadnlar ve ocuklar esir alnd ve satld. Osmanl ynetiminin son ylnda
ekonomik durumu ok ciddi biimde ktleen Suriye Alevileri, kzlarn sk
sk ounlukla Snni ailelerden oluan kasaballara satmak ya da onlarn ya
nnda altrmak zorunda kaldlar.h

Osmanl Ynetimi Altnda


Trk g balamadan nce Anadoluda yaayan nfusun byk oun
luu Hristiyan iken, 15. yzylda artk niiflsun yzde 90mdan fazlas Miislmanlardan oluuyordu. Bu deiim bir lde, daha nce de belirtildii
gibi, byk bir Mslman nfusun Anadoluya g etmesinden kaynaklanr
ken, byk bir lde de, Hristiyanlarn slamlamasyla ortaya kmt. Bu
din deitirmelerin temel nedeni, Bizans devletinin ve Rum Ortodoks kili
sesinin zayf dmesi sonucunda Anadolu Hristiyanlnn kmesi ve Trk
gleri karsnda Anadolu toplumunun yklmasyd. 13. yzyln sonlan ile
14. yzylda, Tiirkler, piskoposlar ve metropolitleri grevlerinden azlettiler.
Kilise gelirleri ve mallar msadere edildi. Hastaneler, okullar, yetimhaneler
ve manastrlar tahrip edildi ya da boaltld; Anadoludaki Hristiyan nfus
lidersiz ve sosyal hizmetlerden yoksun brakld. Kalan Hristiyan din adam
lar, kendi aralarndaki anlamazlklar zmek iin mecburen Trk otori
telere bavuruyorlar ve bu durum, Hristiyan kuramlarnn daha da gsz
dmesine neden oluyordu.9
Osmanl dneminde, Alevilere kar ayrmclk uygulanmtr. Yenieri
Ocann 1826 ylnda kapatlmasna ve yok edilmesine10 kadar, yenieri
7
8
9
10

Maoz, age.,-s. 19-20.


age., s. 20.
Lapidus, age., s. 308.
Lapidus, age., s. 598. 15. ve 16. yzyllarda, Osmanllar tarikatlar devlet denerimi
altna aldlar ve Bektailer, yenierilerin mridleri olarak ( imanllarn kanatlan
altna alnd. Bektailer, yenieri askerleriyle birlikte yayor, onlarla birlikte sefere

lerle ilikili olan Bektai tarikatnn temsilcileri araclyla belli bir nfuz sz
konusu olsa da, 16. yzyldan itibaren, Alevilerin belirli aralklarla kadedildiine dair11 kaytlara rastlanmaktadr. Aleviler, ne askeri rgtlenmeye, ne de
ynetimle ilgili grevlere kabul ediliyorlard.

Ulusal/Kltrel Kimliin Belirlenmesi: Trk, Arap ya da Krt


Gerekte Aleviler, yukarda da belirtildii gibi, trde bir grup olmak
tan ok uzaktr. Alevilik, etnik ve dilsel adan farkl paralar iermektedir.
Aleviler arasnda drt farkl dil grubuna rasdanmaktadr: Trke, Arapa,
Zazaca ve Kurmani; bu dillerden son ikisi, Farsa ve Ktirteyle ilikili dil
sistemlerine dahildir.12 Kimliin belirlenmesi, her grubun anadiliyle derin
den ilgilidir. Bu olgunun sonucu, diller arasnda neredeyse hi ibirlii ve
balant olmamasdr.
Alevilerin says tartma konusudur. Baz Alevi kaynaklar, Trkiye
nfusunun yzde 40 kadarn temsil ettiklerini ne srerken, aratrma
clarn birou, Alevi orannn yzde 20 civarnda olduunu tahmin et
mektedir.13Aleviler 1990],arn banda, 20 milyon kii olduklarn syler
ken,14 dier kaynaklar, bu saynn 15 milyonu amadn belirtmektedir.
Bununla birlikte, Alevi Trklerin saysnn 3 milyon ile 8 milyon arasnda
deitiinin tahmin edildii 1980lerden beri Alevilerin saysnn artt
kesindir. Trkiyedeki Krtlerin yaklak yzde 2 5 ini oluturan (1,5 - 2
milyon aras)13 Krt Alevisinin yan sra, Trkiyede yaayan yaklak 1
milyon Arabn birou da Alevidir. Hatay blgesinde yaayan bu Araplardan birou Nusayridir ve Suriyedeki Alevilerle balarn srdrmek
tedir.16

kyor ve askerlere sava srasnda manevi bir koruma salyordu. Bkz. Lapidus, age.,

s. 3 2 6 .
11

Philip Robins, Turkey and The Middle East, T he Royal Institute o f International
Affairs, Londra, 1 9 9 1 , s. 8.

1 2 Robins, age., s. 9 .
1 3 Robins, age., s. 8. Ayrca bkz. Frederick W . Frey, The Turkish Political Elite, T he
Massachusetts Institute ofT ech n o lo g y , Cam bridge and Massachusetts, 1 9 6 5 , s. 1 4 7 .
14

1 9 9 0 larn balarnda Trkiyedeki birtakm Alevi rgtlerinin datt bildirilerde


bu ekilde gemektedir.

15

David M cD ou all, A Modern History of the Kurds, I.B . Tauris, Londra, 1 9 9 7 , s. 10.

16

Turkey, A Country Study, Area Handbook Series, Library o f C ongress, W ashington,


I 9 S 8 , s. 8 7 .

216

Trkiye Alevileri, yukarda da belirtildii gibi, Suriye Alevileriyle arala


rnda hibir balant kurmamaktadr ama, slamn bu zel biimlerini kabul
ederek din deitiren Hristiyanlarn getirdikleri baz elere dayal belli bir
ortak tarihsel gemileri de vardr; her iki mezhep de Paskalya ve arap i
mek gibi Hristiyanlk geleneinin nemli paralarn korumu ve cami ina
etmemilerdir. Gerek Trkiye gerekse Suriye Alevilerinin kimlik tanmlama
larnn, bir zamanlar ilerine dahil edildikleri ya da kkenlerinin dayand
Arap, Trk ya da Krt gemiinin jeopolitik airet balamlaryla yakndan
ilgili olduu grlmektedir. Bu etnik-dilsel kimlikler, blc ve tecrit edici
etkenler ilevini grmektedir. Bu durum, zorlama ya da tehdit altnda dini
ykmllkleri yerine getirme zorunluluunun ortadan kalkmasnn slami
yetteki karl olan takyyeyie17 birleince, sz konusu ilintiyi kantlamak
ok zorlamaktadr. Belki de, Nusayri cemaatindeki Fenike paganizminin
etkisiyle birlikte farkl dil kimlii, Trkiye ve Suriye Alevilerinin birbirlerini
resmen tanmamasn ve kabullenmemesini aklamak iin yeterlidir- yoksa
Aleviler, yabanclara kar takyye mi yapmaktadr?
Aleviler, Suriye nfusunun yaklak yzde 12-15ini oluturmaktadr.18
Yukarda da belirtildii gibi, mezhepleri, 10. yzylda, Lazkiye yaknlarnda
ki Cebeln-Nuseyriyyede kurulmutur. Kentleme sreciyle birlikte askeri
ve siyasi kurumlarda farkl dzeylerde karar alma mekanizmasnn ierisinde
yer alan Alevilerin saysnn artmas, Alevilerin bata am olmak zere dier
blgelerdeki saylarn artrm olsa da, Alevilerin yaad balca blge hl
Cebeln-Nuseyriyyedir.
Trkiyede Arapa konuan ve ounlukla Hatay ilinde ya da yaknlarnda
yaayan yaklak 1 milyon Alevi hakknda ise unlar sylenebilir: Trkiye 1921
ylnda, Milleder Cemiyetinden Suriyenin tamamnn manda ynetimini alm
olan Fransayla bir anlama imzalad. skenderun Sanca, manda idaresi tara
fndan ynetilecek ve bunun karlnda burada yaayan kalabalk Trk n
fusa geni apl kltrel imtiyazlar tannacakt. Bununla birlikte, Fransa 1936
ylnda Sancak da dahil olmak zere Suriyenin bamszln tanmay kabul
edince, Ankara bu duruma olumsuz tepki gsterdi ve en sonunda 1939da,
1 7 M ao z , age., s. 2 0 - 2 1 ; Robins, age., s. 8 -9 :

Aleviler, kendilerine yaplan

zulmlerle baa kabilmek iin kendilerini zorla kabul ettirm e yolunu deil, takyye;
yani, taktik olarak inanlarn inkr etm e yolunu tercih etmilerdir.
1 8 M ao z , age., s. ix; ve Alasdair Drysdale ve General H . Blake, The Middle East and

North Africa, O xford University Press, 1 9 8 5 , s. 1 8 5 .

217

Sancak resmen Trkiyeye ilhak edildi. 1939 ylnda blgede Tiirklerin mi


yoksa Araplarn m tek bana en kalabalk topluluu oluturduu sorusu,
hl tartma konusudur.10 O zaman yaklak 220.000 olan toplam nfusun
yzde 39u etnik Tiirklerden, yzde 28i Alevilerden, yzde 11i Ermenilerde, yzde 10u Snni Araplardan, yzde 8i dier Hristiyan topluluklardan,
kalan ise Kiirtlerden, KafkasyalIlardan ve Yahudilerden oluuyordu.
En ok ezilen kyller Arapa konuan Alevilerdi; esas olarak Tlirklerden oluan Snni toprak sahibi snf tarafndan smrlyorlard. Sancak
Trkiyeye katlnca, pek ok kii buradan ayrld. ki ay ierisinde, yaklak
10.000i Alevilerden oluan 50.000 mlteci Suriyeye gitti.20

Trkiyede Alevilerin Konumu Nasl Geliti?


Kemal Atatrk ve Laiklik
lkenin, Kemal Atatrk tarafndan etkin bir biimde yrtlen, kurum
sal laikletirilmesi, padiahn manevi gcn simgeleyen ve tm Msliimanlar zerinde otorite sahibi olmasn salayan halifeliin kaldrlmasn da ie
riyordu. Atatrk ortodoks bir karakter tamayan, buna karlk ok etkili
olan tarikatlarn faaliyetlerini de yasaklad ve yerel lekte yrtlen dini
eitim kaldrld. Atatrk rejimi, ideolojik olarak laik ve modernist olan kent
li elitlerle birlikte, dinle devleti birbirine balayan slami kuramlarn kkn
kazmaya alt.
Atatrk, yaad dnem sresince, slamn siyasi srete kendi konu
munu ya da yapt reformlar tehdit edecek ekilde kullanlmamasn baa
ryla saladysa da, slam ortadan kaybolmad; yalnzca, bir sre uykuya yatt.
Tarikatlar yok edilmedi, yalnzca, yeraltna inmeye zorland. Askeri kesimle
aydnlar arasnda ve byk ehirlerde reformlar ok etkili olsa da, krsal ke
simde yaayan ya da byk ehirlere yeni g eden kyller zerinde ayn
etkiyi yapamad.21
Alevi Trkler bu dnemde, ilk defa toplum ierisindeki konumlarn d
zeltme frsatn elde ettiler ve byk oranda Atatrk desteklediler. Btn
Snni Mslman kurumlarn ortadan kaldrlmas ve devletle dini kurumlann birbirinden ayrlmas, Alevileri resmi olarak Siinnilerle eit kld. Kendi
1 9 Robins, age., s. 2 3 -2 4 .
2 0 Philips S. Khoury, Syria and the French Mandate: The Politics of Arab Nationalism,

1920-1945 , Princeton University Press, Londra, 1 9 8 7 , s. 4 9 5 - 4 9 6 , 5 1 3 .


21

218

Bkz. Robins, age., s. 3 8 - 3 9 ; ve Turkey, A Country Study, s. 8 8 -8 9 .

dini kurumlan olan tekkeler de kapatlmt,22 ama Alevilerin hkmet yanls


tutumlar ar bast; stelik takyye yoluyla, gerek birer Alevi olarak yaa
may gizlice srdrebilirlerdi (ayn ey, Suriye Alevileri iin de geerliydi).
Ermenilerle ilikilerine gelince; Alevi Krder, kendi blgelerinde yaayan Ermenileri, 1915te yaptklar gibi, korumalaryla23 tannyordu.
Trkiyede 1925 ylndaki Krt isyan srasnda, Alevi Kiirtler, Snni
asilere acmaszca saldrdlar. Bu ayaklanmann ikili karakterini aklamak
mmkndr. Ayaklanmann liderlerinin amac, zerk ve hatta bamsz bir
Krdistan kurmakken, ayaklanmaya katlanlar, halifelikle birlikte eski dzeni
geri getirmek istiyor ve dini gdlerle hareket ediyorlard; Alevi Kiirtler ise,
Snniler arasnda kendilerine kar bir nyarg iyice yerlemi olduu iin,
Cumhuriyetin laiklik yanls eilimlerini tercih ediyorlard.24

Sol ve Aleviler; 1960lar ve 70ler Boyunca Sac Partilerden


Gelen Tehdit
Trkiye, 2. Dnya Savandan sonra ok partili sisteme geince, izlenen
politikalar deiti ve Kemalist devletiliin yerini liberalizm ald. 1950 yln
da iktidara gelen Demokrat Partinin (DP) programnda, devlete ait ekono
mik teebbsleri zel sektre devretmek vard. Partinin amac, Trkiyeyi
ksa zamanda kk Amerika haline getirmekti; fakat, i tasarrufun ok
dk, d yardm ve kredilerin ok snrl olmas, liberal bir ekonomiyi y
rtmek iin ynetim deneyiminin olmamas ve enflasyonun nemli oranda
artmasnn nlenememesi, bu amaca ulalmasn engelledi. Yaanan bu s
re, o zamandan beri, yaklak her on ylda bir yinelenmektedir. Siire her
zaman ekonomik istikrarszlkla son bulmu, siyasi istikrarszln ortaya k
masna neden olmu ve rejim krizi yaratarak ordunun iktidara el koymasna
yol amtr.23 stikrarszlk dneminde solcularla saclar arasnda yaanan
mcadele, byk oranda, Alevilerle Snniler arasndaki mcadele eklinde
gemitir.

2 2 Bkz. R obins, age., s. 8 ; tarikat ayinleri, Atatrkn 1 9 2 5 ylnda tarikatlara kar


kard kanunla yasaklanmt. Ayrca bkz. McDovvall, age., s. 1 9 6 ; ve Turkey, A

Country Study, s. 4 8 - 5 0 ve s. 1 2 7 -1 2 8 .
2 3 McDovvall, age., s. 1 2 8 .
2 4 Erik Van Z rch er, Turkey, A Modern History, I.B . Tauris, Londra, 1 9 9 3 , s. 1 7 8 .
2 5 rvin Cemil Schick ve Erturul A h m et T onak , Turkey in Transition: Nev Perspectives,
O xford Uniyersity Press, 1 9 8 7 , s. 2 0 - 2 1 .

219

Trk ordu komuta heyetinin rol, 1961 ylnda anayasann 111. mad
desine dayanarak Milli Gvenlik Kurulunun26 kurulmasyla 1961 ylndan
beri merulatrlmtr. Generaller ideolojik olarak, geleneksel muhafaza
kr gruplarn muhalefetine ramen, Trkiyede kapitalist gelimeyi destek
leyen parti programna sahip olan merkez-sa partilere (DemirePin ba
kanlndaki Adalet Partisi gibi) genel olarak daha sempatik bakarken; Alevilerin sempati duyduu sosyalist gruplara ve partilere (Trkiye i Parti
si gibi) daha dmanca davranmlardr. Generaller gemite Atatrkn
kurduu Cumhuriyet Halk Partisini (CHP) destekliyorlard; fakat 1972
ylnda CHP, sosyal demokrasiyi benimseyip generallerin ve NATOnun
karlarna uymayan daha bamsz bir d politikaya ynelince, general
ler kararszla dt. Atatrkn bavekili olan nnnn liderliindeki
CHPnin imaj, 1970lerin sonunda, bir bakma, Alevi solcular ve Krt ay
rlklyla zde hale gelmiti. Ayn zamanda, Demirelin APsi de, sac
ii, retmen ve polis sendikalar ya da derneklerinin yan sra, militan
Snni kktendinciliiyle27 gittike daha ok balant kuruyordu.
1970lerde, Trkiyede<terrizmde byk art oldu. Alevi cemaatine
ynelik ok sayda saldr dzenlendi. Genellikle laiklii destekleyen Alevi
ler, daha nce de belirtildii gibi, byk oranda Cumhuriyet Halk Partisine oy verdi. Aleviler, Milliyeti Hareket Partisinin kendilerini komnist
olarak gren ar milliyeti yelerinin hedefi haline geldi. Alevilere ynelik
en nemli saldrlar, 1978 ylnda Kahramanmara, Malatya, Sivas ve Bin
glde meydana geldi.28 O zamanlar babakan olan Blent Ecevit, Alevileri
destekliyordu29 ve hl da desteklemektedir. Alevilere kar uygulanan top

2 6 Feroz Ahmad, The Making of Modern Turkey ( R outledge, Londra, 1 9 9 3 , s. 1 1 -1 4 )


adl eserinde, bu kurulun Genelkurmay Bakan ile kara, deniz ve hava kuvvetleri
komutanlarndan olutuunu ve ulusal gvenlik ve koordinasyon konusundaki
kararlarn alnmasnda bakanlar kuruluna yardm ettiini belirtmektedir. Kurulduu
gnden bu vana ilevleri artmtr ve Silahl Kuvvetler gerek anlamda zerk bir
kurum haline gelmitir. 1 9 6 1 ylnda, O rdu Yardmlama Kurum unun (O YA K )
kurulmasyla, silahl kuvvetler dorudan i dnyasnn ve endstrinin iine girmitir.
2 7 Michael M . G unter, The Kurds in Tnrkey, A Political Dilemma, Westview Special
Studies on the Middle Hast, Westvie\v Press, Boulder, 1 9 9 0 , s. 2 4 - 2 5 .
28

Feroz Ahmad, The Mailing of Modern Ttrkey, Routledge, Londra, 1 9 9 3 , s. 1 7 2 .

2 9 Ecevit, Alevilere duyduu derin sempatiyi ve anlay tekrar tekrar vurgulamtr.


Ekim 1 9 9 7 de, Stockholm deki Uluslararas likiler Enstitiisnde yapt
konumada da bu noktaya deinmitir.

220

lumsal iddet devam etti ve orumda Temmuz 1980de byk bir saldr
gerekletirildi. Eyll aynda ise ordu yeniden ynetime el koydu.30
Neo-faist Milliyeti Hareket Partisinin (MHP) 1970lerde elde ettii
baardaki en nemli etken, szde i dmanlar olan komnistlere, Alevilere ve Krtlere kar kulland saldrgan ve fanatik bir dinci ideoloji olmu
tur. Partinin yayn organlarnda, Yeniden tm dnyaya hkim olacak Byk
Trk Devletinin kurulmasndan ve MHPnin milli devleti tm aznlklar
dan temizleyeceinden sz edilmekteydi. Partinin Trkl ve aznlklara
dmanl esasnda taktik olarak kullanlan bir meseleydi; bylece, Kiirtler
ve Alevilerin yaad blgeler gibi ulusal ve mezhepsel farkllklarn olduu
yerlerde, bu topluluklar komlinisderden sonra en byk dman olarak g
rlrken, Snni Trk cemaati iindeki yoksul ve ezilen topluluklar, imtiyazl
kiilere kar kkrtlyordu.'"1

Alevi Krtler ve Siyasi Seferberlik


Trkiyedeki Alevi Krtler, kken olarak ok eskilere dayanan farkllk
lar gsterebilmektedir. Alevi inanc, Orta Anadoluda, zellikle de Dersim
blgesinde giildr. Anadili Zazaca olanlarla Alevilerin byk oranda a
kmas, bu iki topluluk arasnda zel bir ba olup olmad sorusunu gn
deme getirmektedir.2 Snni ve Alevi Krtler arasndaki ilikiler, 16. yzylda
Anadoluda yaanan Snni-ii mcadelesinden beri genel olarak bozuktur.
Yukarda da belirtildii gibi, 1920lerde Kemalist rejime kar ortaya kan
ayaklanmalar srasnda, Aleviler blnm ve hsrana uramtr. Bir taraf
tan, ok sayda Alevi aireti ve liderleri Krtlerin yaad blgenin zerklii
ve hatta bamszl dncesini desteklerken, dier taraftan, Alevilerin pek
ou Snnilere ve niyetlerine gvenmemekteydi. Snnilerin pek ou iin,
asl mesele, halifelik kurumunun geri getirilmesiydi.33
3 0 A hm ad, age., s. 1 7 6 .
31

rvin C em il Schick ve Erturl A h m et Tonak, Turkey in Transition: New Perspectives,


O xford University Press, 1 9 8 7 , s. 1 9 6 -2 0 5 .

3 2 M cD ow all, age., s. 1 0. McDovvall, Z azaca konuan Alevilerin eskiden Snni olup


olmadklar sorusunu ortaya atm aktadr; fakat, bunun tam tersinin daha uygun
bir ihtimal olduu, yani, Z azaca konuan Snnilerin eskiden Alevi olduu ya da
Alevilikle ilgili bir m ezhebe m ensup olduu dnlmektedir. (Ayn ekilde, Gney
Krdistanda Ehl-i Hak gruplarnn kutsal dil olarak Krt dili/ivesi Gurniyi
kullanmas da byk bir olaslkla rastlant deildir. Ehl-i H ak dini, Alevi inancyla
pek ok benzerlik tamaktadr. Bkz, age., s. 1 0 ).
3 3 M cD ow all, age., s. 1 3 7 , 1 8 4 , 1 9 4 ve 2 0 4 .

221

1950lerde Krt krsal kesimi, bir kez daha, laik soldaki radikallere d
man ve hatta bu kiiler iin tehlikeli olan bir alan olarak, slamn kalesine
dnt. Snni Krtlerin ounluu, kendilerini Alevi Krtlerden ok Sn
ni Tiirklere yakn hissediyorlard.34
1940larn sonlarnda ve 1950lerin balarnda, Trk toplumunda ok
sayda kii, geleneksel uygulamalara dnlmesini savunmaya balad. Halk
arasnda dini duygularn hibir zaman zayflamad, fakat, kamu pratiinde
ve zellikle de metropollerde dinin etkisinin azald ortaya kt. slamn
yeniden canlanmasndaki nemli bir konu, 1940larn sonunda okullara ye
niden din eitiminin konulmas olmutur. 1950den sonra, tarikatlarn yeni
den etkinliklerine balamalarna izin verilmitir.35
1961 ylnda Trk anayasas, ilk defa olarak sosyalist bir partinin kurul
masna izin verince, Trkiye i Partisi (TP) kuruldu. Kiirtler ve Aleviler,
1960larn sonunda TPin belkemiini oluturdu. Bu insanlarn pek ou
partiye, toprak mlkiyeti sorunu ve aa snfnn tahakkm nedeniyle kat
lrken, dierleri de partinin solcu fikirlerinden etkilenmiti. TP, Krt soru
nunu da gndeme getirmitir. 1971 ylnda TP kapatld.36
1970lerin sonunda ve 1980lerin ilk yarsnda Trk toplumunda grlen
iddetli atmalar; saclarn solculara, Trklerin Krtlere, hem Krt hem de
Trk Siinnilerin Alevilere dzenledii saldrlardan kaynakland. Abdullah
calan byle bir ortamda, 1974 ylnda, Marksizm-Leninizmi temel alan ve
zellikle Krt ulusal bamszln amalayan bir hareket balatt. Abdullah
calan da, evresindeki insanlar da, daha nce Ankaradaki deiik sol grup
lara mensup olan niversite rencileriydi. Bu insanlar arasnda, Alevi-Kiirt
kkenliler yaygnd. Bu grup, 1975 ylnda Trkiyedeki sol gruplarla btn
balantlarn kopard ve Urfa, Elaz, Mara ve baka baz yerlerde mevziler
elde etmek iin Krtlerin youn olduu blgelere ekildi. Bu olay Krdistan
i Partisinin de (PKK) balangc oldu. PKKnn dmanlar, faistler,
devlet ajanlar ve onlar destekleyenler; Krt sorununu sol bir devrime tabi
klan Trk solu ile smrc Krt toprak aalar snfyd. 1984 ylnda,
Krt blgesindeki Trk askeri kuvvetlerine kar ilk saldr dizisi balatld.37
1984 ylndan beri atmalar iddeti artarak devam etmektedir.

3 4 age., s. 3 9 7 .
35

Turkev, A Contry StAy, s. 1 2 9 -1 3 1 .

36

McDo\va!l, age., s. 4 0 6 - 4 0 7 .

3 7 age., s. 4 1 8 - 4 1 9 .

222

Baz Krt Aleviler, Sosyal Demokrat Halk Partiden (SHP) ihra edi
len eski Krt milletvekillerinin kurduu Krt yanls Halkn Emek Partisini
(HEP) destekliyordu. HEPin 1993 ylnda kapatlmasnn ardndan baz es
ki HEP milletvekilleri, Demokrasi Partisi (DEP) adnda yeni bir parti kur
du. Mart 1994te yaplan yerel seimler ncesinde, parti yelerinin suikasta
kurban gitmesi, parti merkezine ve tekilatlarna bombal saldrlarn dzen
lenmesi ve pek ok parti yesinin tutuklanmas zerine, DEP resmen seim
lerden ekildi. Sonra yeni bir Krt partisi daha, Halkn Demokrasi Partisi
(HADEP) kuruldu/8
Bu gelimeler dizisi, 1990larda Krt Alevilerin, Trk Alevilerden ve on
larn parti ve rgtlerinden, 1960lara ve 1970lere oranla ok daha uzak
olduklarn gstermektedir.

Neo-slamc Eilim
1980lerde slamn kamu gndemine yeniden girdii ve g kazan
d ok aktr. 1982 Anayasasnda ilk ve ortaretim rencileri iin din
dersi zorunlu hale getirildi. Bu on yl iinde, Kuran kurslarna giden renci
says, yaklak 68.500den 155.000in zerine kt. Diyanet leri Bakanl
tarafndan dzenlenen ve finanse edilen bu kurslar tamamen dini bir mf
redata sahipti ve ilkokulu bitiren rencilere akt. Diyanet leri Bakanl
nn 1980de yurtdmda alan 20 grevlisi varken, 1980lerin sonunda
bu say 628e ykseldi. 1980lerde ve 1990larn banda -1979dan 1989a
kadar- her yl yaklak 1.500 yeni cami ina edildi ve Diyanet leri Bakan
lnda alan personel says ise 50.000den neredeyse 80.000e ykseldi.
Cami inaat, kark bir ekilde kamu ve zel sektr tarafndan 1980lerin
sonlan ile 1990larda da devam ettirildi.'9
Milli Gvenlik Kurulu (MGK), slamn solu baltalayarak ve Trklerle
Kiirtler arasnda bir kpr grevi grerek, birlik ve beraberlii salayacak bir
etken olabileceini dnyordu. Bu slamc yaklam, zaln liderliin
deki Anavatan Partisi (ANAP) hkmeti tarafndan da benimsendi. Byle
bir politika ters etki yaratt ve Aleviler arasndaki hareketlilik daha nce hi
olmad kadar gl ve aka ifade edilir bir hale geldi.
1990larda, militan Snni Mslmanlarla Aleviler arasnda kk ap
l gerginlik ve olaylar yaand. Bu olaylar arasnda zellikle bir tanesi, mi-

38 flflrf., s. 438-439.
3 9 Ahmad, ate., s. 2 1 9 - 2 2 1 ; ve Turkey, A Country Study, s. 1 3 0 -1 3 1 .

223

iitan Snni Mslmanlarn Alevilerin dzenledii kltrel bir konferansn


katlmclarn gece kaldklar otelde yakarak ldrdkleri Sivas olay, dikkati
ekmektedir.
Aralk 1995te, slamc Refah Partisinin (RP) genel seimlerde en fazla
oyu elde etmesi, hkmette slamclarn da yer almas beklentilerini artrd.
1994 belediye seimlerinden beri, stanbul ve Ankara biiykehir belediye
leri dahil olmak zere, Trkiyedeki byk kenderin ounu Refah Partili
belediye bakanlar ynetiyor. Bu durum, Aleviler de dahil olmak zere laik
kesimleri, Avrupa Birliini ve ABDyi endielendirmiti. RP ve lideri Nec
mettin Erbakan araclyla, Trkiyenin Avrupaya alan kapsnn slamc
lar tarafndan ele geirildii dnlyordu.40

Cumhuriyeti Savunmay Amalayan Kitlesel Gsteriler


1990l yllarda, Cumhuriyeti ve zellikle de laiklik,ilkesini savunma i
aryla bazlar ok byk olan gsteriler yapld. Hem laik kesimler hem de
Aleviler, kendilerini yeni Neo-slamc eilimin tehdidi altnda hissediyor. Bu
gruplar, Trk toplumunda kendi kiisel zgrlklerine ayrca Trkiyenin Av
rupada ve dier bal lkelerdeki imaj ve statsne ilikin kayglar tayor.
Din zgrl, bu hakkn kullanlmas devletin blnmez btnl
n tehdit etmedii srece, anayasann gvencesi altndadr. Anayasada hi
kimsenin ibadet etmeye ya da dini trenlere veya ritiiellere katlmaya zorlanamayaca belirtilmitir. lk ve orta dereceli okullar, devlet gzetimi ve
denetimi altnda dini eitim vermekle ykmldr. Laiklik ilkesi, devletin
temel, toplumsal, ekonomik, siyasi ve hukuki dzenini ksmi olarak olsa dahi
dini inanlara dayandrmay41 yasaklayan maddeyle de yeniden teyit edil
mitir.
1997nin sonlarndan beri, devletin politikas arpc bir deiiklie u
ram ve dini eitim veren okullarn tercih edilmesini nlemek amacyla il
kretimin sresi 3 yl uzatlmtr. Ecevit yeniden hkmette yer alnca,
Alevilerin stats iyiletirildi ve himaye altna alnmalar saland. Refah Par
tisinin lideri Erbakann siyasi arenay terk etmek zorunda kalmas ve ana
yasann laiklik ilkesine aykr hareket etmekle sulanmasyla, bu politikann
uygulanmas mmkn hale geldi.

40

Erturul Krk, T he Crisis o f the Turkish State , Middle East Report, Nisan Haziran 1 9 9 6 , W ashington, s. 3 -4 .

41

224

Turkey, A Countiy Study, s. 2 4 6 .

Alevilerin Pan-Trk Eilime Tepkileri


Alevi Trklerde olduka gl olan Trk kimlii, onlarn Azerbaycana
ve Orta Asyada kurulan yeni cumhuriyedere kar takndklar tutumu olum
lu ynden etkilemi ve hl da etkilemekteyse de, 1970li yllarda Trkein
liderliindeki Milliyeti Hareket Partisi gibi ar Trk harekederle ilgili
deneyimleri nedeniyle bu konuda tereddtl olduklarna dair belirtiler g
rlmektedir. Amac Byk Trk Devleti kurmak olan bu neo-faist partinin
politikas, yalnzca Kiirtleri deil, Alevileri de hedef alyordu.42 Nakibendilik
gibi, Snni egemenliindeki kktendinciliin ve Sufiliin yeniden canlan
mas ve sahip olduu etld de, Alevilerin bu konudaki tereddtlerinin dier
nedenlerini oluturmaktadr.43

Alevilerin Avrupa Ekonomik Topluluuna/Avrupa Birliine


(AET/AB) Kar Tutumlar
Alevilerin ounluunun Avrupa Ekonomik Topluluu ve onun yerine
kurulan Avrupa Birliine kar tutumu olumludur. Alevilerin bu grleri,
zellikle Demokratik Sol Parti (DSP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve
Doru Yol Partisini (DYP) desteklemeleriyle ifade edilmektedir. Bu tutu
mun balca nedenleri unlardr:
- Atatrkn Avrupayla modem tarihsel zdelemeye dayanan politi
kasnn, Trkiyenin AETye/ABye ye olmasyla teyit edilebilecei dn
cesi;
- ABnin Trk toplumunun hem demokratiklemesi hem de liberalle
mesinin gvencesi olacana dair beklentiler;
- AB yeliinin, gelecekte toplumun yeniden slami dzene dnme ola
sln ortadan kaldraca ve Alevilerin Trkiyedeki Snni Mslman o
unluk tarafndan toplum dna itilmesine kar gvence de ieren anayasa
nn temel bir esi olan laiklie kar gelecekte ortaya kabilecek herhangi
baka bir tehlikeyi bertaraf edecei dncesi.
Bu nedenle ABnin, Trkiyenin yeliine kar taknd olumsuz tavr,
Alevilerce byk bir zntyle karlanmtr.

4 2 Schick, age., s. 5 6 - 5 7 , 1 9 6 -2 0 5 .
4 3 Sami Zubaida, Turkish slam and National Identity , Middle East Repon, NisanHaziran 1 9 9 6 , W ashington, s. 1 0 -1 5 .

225

Suriyedeki Alevilerin Durumu Nasl Geliti?


Fransa Mandas Dneminde ve Bamszlktan Sonraki Yllarda
Suriye Alevileri
Suriye, 1920 ylnda Fransz mandasna girdi. Manda ynetiminin ilk yl
larnda Franszlara kar ciddi bir meydan okuma, krsal kesimden, zellikle
de Alevilerin yaad dalk blgelerden geldi. Cebeliin-Nuseyriyyede tam
bir anari hkm sryordu ve buras, blgenin denetimi insaflarna ka
lan44 asi Alevi eteleriyle doluydu.
Aralk 1924te, Suriye nfusuna oranlar yzde 12 ile yzde 14 arasnda
deien Aleviler, Suriye Manda Blgesine bal Federal Blge olarak kendi
bamsz devletlerini kurdular. Bu ayr Alevi devleti, bir Fransz vali tarafn
dan ynetiliyordu ve Fransayla Bamszlk Anlamas imzalamaya hazrla
nan birleik Suriye devletinin bir paras haline geldii 1936 ylna kadar da
varlm srdrd. Aleviler, ounlukla mezheple ilgili nedenlerden dolay,
birleme konusundaki endielerini ifade etmilerdir.43 Bununla birlikte, Ba
mszlk Anlamas Fransa tarafndan hibir zaman onaylanmad ve manda
ynetimi 1943 ylna kadar srd.
Alevi ayrlklarn eylemlerine kout olarak, Franszlarn destekledii ve
mezhep konusunun da bulatrld propaganda kampanyas balatld ve
bata entelektellerle meslek sahipleri olmak zere dier Aleviler kampan
yann etkisiyle, ayrlklkla savamak ve Suriyenin birlii desteklemek iin
Alevi-Mslman Genler Birliine girdi.40
Bamszlktan sonraki ilk yllarda, Suriye ynetimi, mezhepilii ortadan
kaldrma ve tek bir ulus fikrini yerletirme ynnde, hararetli ve acmasz a
balar iine girdi. Alevi ve Diirzilerin yaad blgelerde kan ayaklanmalar
kanl bir ekilde bastrld.47

Aleviler ve Baas
1940lardan itibaren, pek ok hrsl Alevi genci orduya ya da Humus As
keri Akademisine girdi. 1960larn bana gelindiinde ordudaki astsubay
ve kk rtbeli subaylarn birou Alevilerden oluuyordu. 1963 ylnda,

4 4 Khoury, age., s. 99-100.


4 5 age., s. 4 6 6 .
4 6 age., s. 522.
4 7 Syria Unmasked, the Suppression of Human Rights by the Assad Regime, Human
Right W atch, 1 9 9 1 , s. 9 2 .

226

Alevi bir subay olan Salah Cedid askeri atamalar ve rtbe ykseltmeler ko
nusundaki hkimiyeti ele geirdi ve yedi yz kadar subay grevden alarak,
ounun yerine Alev'i subaylar getirdi. Cedid, yl sonra da, Aleviler ara
sndaki ilikiler ana dayanarak bir askeri darbe gerekletirdi. 1970 ylnda,
Hafz el-Esad da bir darbe yaparak ok daha fazla Aleviyi, Baas Partisinin,
gvenlik birimlerinin en st mevkilerine ve ordunun kilit noktalarna getirdi.
O zamanlar, her askeri akademi rencisinden ikisi ve ordudaki yksek
rtbeli subaylarn yansndan fazlas Alevi kkenliydi. Baas Partisi iindeki
Alevi saysnda da art grld.48
Baas Pardsine ye olarak kaydedilenlerin ayrt edici zellii, eski rejimin
dayand balantlar sisteminin, himaye ya da akrabalk ilikilerinin dnda
kalm olmalaryd. Aznlklar ve krsal orta snfin alt kesimlerinin yan sra,
kyllerin eitim grm oullar ve zellikle de Aleviler, yeni Suriye toplumunun nemli kesimlerini oluturdular. Devlet Bakan Hafiz el-Esad im
di belli bir oranda Snnilere de elini uzatrken, Stinnilerin Baas Partisi iinde
ki varlnda art grlmektedir. Devrimci bir hareketten partiye dnm
olsa da, Baas Partisi hl Hafiz el-Esad, ordu ve brokrasi iin bir platform
olmay srdrmektedir.49 Hafiz el-Esad ve takipisi Alevi subaylar, devletin ve
partinin gerek iktidar elinde tutan elit kesimini oluturmaktadr.
Baas Partisini Aleviler iin ekici klan, sadece toprak reformlarnn getir
dii avantajlar trnden ekonomik nedenler deildir; Aleviler, ayrca kendi
toplumsal yaplarnn ve zellikle de airetlerinin ilikiler ann parti iinde
bir ekilde kullanlabilecei dncesini tarlar.50
Bununla birlikte, rejimi sert bir dille eletiren pek ok Alevi de vardr.
Pek ok entelektel Alevi, laik muhalefet partilerinde, zellikle de Alevilerin
hkimiyetinde olan Komnist Eylem Partisinde aktif olarak almaktadr.31

Snni Arap Toprak Aalarnn Mlkiyetindeki Arazilerin


Msadere Edilmesi
Suriyede toprak reformundan nceki toprak dzeni, tpk Ortadoudaki
dier blgelerde olduu gibi, zel mlk niteliindeki topraklarn drtte biriy
4 8 age., s. 93.
4 9 Alan Richards ve John Waterbury, Political Economy of the Middle East, State, Class
and Economic Development, Westview Press, 1990, s. 313.
50 David Roberts, The Ba 'ath and the Creation of Modern Syria, Crown Helm, Beckenhem, 1987, s. 24.
51 Syria Unmasked, s. 94,

227

le bete drd arasnda bir blmn oluturan ve esas olarak ortaklar tara
fndan ilenen byk araziler; genellikle pek ok paraya blnm ok sayda
kk retici kylye ait topraklar; ksa sreli ve rizikolu icar anlamalar; yk
sek icar oranlar, byk miktarda bor, artan arazi fiyatlar; ok dk crede
alan ve saylar gittike artan topraksz bir proletarya ile tanmlanabilir. Tm
blgede uygulanan toprak reformlarnn arkasnda toprak aalarnn siyasi ve
ekonomik gcne kar bir saldr yatyordu; bylece, reformcular dmanla
rnn topraklarn msadere edebildiler ve Alevilerin (ve bir dereceye kadar da
Drzilerin) liderliindeki Suriyeli Baaslar, kentli ve ounlukla Snni olan
tccar toprak aalarnn yokluunda, topraklara el koydu.32 Lazkiye blge
sinde nfusun yzde 60tan fazlas, ky kentlerinin gerisindeki dalarda ve
ovalarda yaayan yoksul Alevi kyllerden oluuyordu. Alevilerin iledii top
ran nemli bir ksm, eskiden Lazkiye ve Hamada oturan Siinnilere aitti.
Servetteki blnmenin dini blnmeleri de iddedendirdii ok aktr.53

Alevilerden Bahsetmeyin...
Suriyedeki Baas rejimi Alevilerin statsn pek ok ynden ykseltmi
olsa da, bu durumu, tabii ki, hibir zaman bu ekilde ifade etmemitir. Sula
ma gibi devletin kontrolndeki iler, toplumsal snf yapsn pekitirmekten
ok yeniden dzenlemek amacyla kullanlmtr. Bu duruma, Gab blgesin
de yeni sulamaya alan alanlar rnek verilebilir. Suriyeli Baaslar, burada
devlet kooperatiflerini maddi adan desteklemi ve toprak reformunun bir
paras olarak baka blgelerde yaayan yoksul iftileri bu blgeye getir
mitir. Rejim, farkl etnik gruplar dikkatli bir ekilde birbirleriyle kartra
rak, artk Aleviler, Diirziler ya da Stinnilerden deil, devlete baml Suriyeli
kk toprak reticilerinden oluan yeni bir toplum kurma dncesini
gelitirmeye almtr.34
lkede hibir yayn ynetmeninin yaymlanmasna izin veremeyecei
konular var. Sadece Devlet Bakan Hafz el-Esad eletirmek deil, rejim
de Alevilerin roliinden bahsetmek de bu yasaklar arasnda. Hatta Alevilerden ya da herhangi bir dier aznlktan sz etmek bile bir tabudur. Or
dudan ve gvenlik kurulularndan eletirel bir dille bahsetmek de kesinlikle
yasaktr.53
5 2 Richards ve W aterbury, agre., s. 1 4 8 .
53

Khoury, age., s. 5 2 0 .

5 4 Richards ve W aterbury, age., s. 1 6 8 .


5 5 Syria Unmasked, s. 1 1 6 .

228

Mslman Kardeler rgtyle atmalar


Alevilerin mezhepi rejimlerine kar Snni Mslmanlarn muhalefeti,
1970lerin sonunda ve 1980lerin banda artt. Bu muhalefet, Alevi askeri
yetkililerin yan sra devlet ve Baas Partisi yetkililerine kar dzenlenen siyasi
suikastlarla kendini gsterdi. ubat 1982de, byk bir Mslman Kardeler
grubu Hama ehrinde silahl bir ayaklanma balatnca, bir tr gerilla sava
olan atmalar doruk noktasna ulat. Mslman Kardeler rgt, onlar
ca hkmet grevlisini ve askeri ldrdkten sonra ehrin kontroln ele
geirdi.56
Devlet, yukarda sz edilen Alevi subaylara ynelik suikast kampanya
sndan Suriyeli Mslman Kardeler rgtn sorumlu tutuyordu ve Msl
man Kardeler Hamay ele geirince, Devlet Bakan Hafiz el-Esad, rgt
temizlemek iin ehri top ateine tutma karar ald ve ehrin baz kesimlerini
yerle bir etti.57 Saldrda yaklak 30.000 Hamal ld. Hama isyannn kanl
bir ekilde bastrlmas ve hkmetin uygulad dier sert nlemler, Msl
man Kardeler rgt ve taraftarlarnn bugne kadar buna benzer baka bir
ayaklanma dzenlemelerini engellemitir.56

Suriyenin ktidar Eliti ve ntikam Tehlikesi


Suriyede Alevilerin konumunun Devlet Bakan Hafiz el-Esadn lmn
den sonra ne olaca konusu hayati nem tayan bir sorundur. 1980lerde
Hama vb blgelerde kan isyanlardan sonra, hkim gr, Snni Mslman
ounlukla Aleviler arasnda bir atmann kanlmaz olaca ynndeydi.
Byle bir risk mevcuttur; fakat, Esad ynetimi srasnda kurulan ve ulus bilin
cini gelitiren kurumlar araclyla lkede birliin pekitirildii de vurgulan
mas gereken nemli bir noktadr. Alevilere, dier dini aznlklara, ok sayda
Snni Mslman kylye, iiye ve dier alt snftan insanlara dayanan yeni
bir siyasi toplum gelitirilmitir.39 Esadn izledii politikalardan byk oran
da yararlanm olan, iyi bir eitim alm insanlarn byk bir ytizdesi de dahil
olmak zere, gen kuan, sisteme sadk kalmas mmkndr.60

5 6 M oshe M ao z , T he Em ergence o f M odern Syria , Syria under Assad; M . M aoz ve


A. Yaniv (h az.lar), C ro om H elm , Beckenhem , 1 9 8 6 , s. 3 2 .
5 7 Richards ve W aterbury, age., s. 2 9 5 .
5 8 M aoz, Syria tinder Assad, s. 3 2 .
5 9 age., s. 1 9 3 -1 9 6 .
6 0 age., s. 1 9 8 .

229

Askeri elit kesim sadece Alevi alternatifler iermemekte, son yirmi yl bo


yunca Snnilerin orduya alnmas ince bir taktikle yrtld iin, Esaddan
sonra kolektif bir Alevi-Siinni ynetimi oluturulmas olasl da bulunmak
tadr. Yava ileyen bir ekonomik liberalleme sreci sayesinde, zel sektrn
etki alan genilemekte ve nemli birka Hristiyan ve Snni Mslman aile
iin yeni frsatlar yaratmaktadr.61 Byle bir gelime, Esad sonras senaryoda
istikran glendirici etki gsterebilir.
Alevilerin konumu hakknda yukarda belirtilen noktalardan karlabile
cek baz sonular unlar olabilir:
- Alevilerin durumu, on ya da on be yl nce olduundan daha parlak
grnmektedir;
- Hafz el-Esadn lmnden sonra Alevilerin etkisi azalacaktr, fakat
gemite olduu kadar toplum dna itilmeyecek ya da kt muamele gr
meyeceklerdir.
Suriyede adm adm gerekletirilen ekonomik liberalleme erevesin
de daha imdiden belli bir deiimin yaandn sylemek bile bir dereceye
kadar doru saylabilir. Btn Alevilere ayrcalk tannmad ve Esadn
politikalarndan kar salayan baka aile ve airetlerin de olduu aktr.
Devlet Bakan Esad, hem evresini ok tecrbeli ve gvenilir yardmclarla
doldurmu, hem de nfuz sahibi ok sayda Hristiyan ve Snni Mslman
ailelere ve gruplara i dnyasnn kaplarn amtr.62 Bu iki faktrn bir
leiminin istikrar olumlu etkilemesi kuvvetli bir olaslktr.

Aleviler ve Blgesel Siyasi-Ekonomik Btnleme


Alevilerin karlannm genel olarak Devlet Bakan Hafz el-Esadn lider
lii araclyla temsil edildii sylenebildiine gre, bu durumdan baz so
nular karmak mmkndr. Hafz el-Esadn izledii politikann ayrt edici
zellii, blgedeki dier tm politik aktrleri belli bir mesafede tutmak ve
blgedeki dier politik aktrler arasndaki herhangi bir ibirlii ya da btn
leme yolunda atlan her adm hep endieyle izlemek eklinde olmutur. Bu
strateji, Alevilerin konumunu pekitirmektedir. Komu lkelerle herhangi
bir ekilde daha yakn bir ibirliine gidilmesi, Alevilerin konumunu zayf
latabilirdi.
61
62

age., s. 1 9 8 .
Hisham M elhem , Syria between tw o transitions , Middle East Report, 1 9 9 7 Bahar,
W ashington.

230

Hafiz el-Esadn Lbnan zerindeki nfuzu, Suudi Arabistan ve Ku


veytle kurulan stratejik ve taktik ilikilerle birletirilmitir. Bu model, zen
gin petrol reticisi devletlerin, yani, Bahreyn, Kuveyt, Amman, Katar, Suudi
Arabistan ve Birleik Arap Emirliklerinin 1981 ylnda kurduu Arap Krfez
birlii Konseyine (KK) kar denge oluturmak amacyla Irak, rdn,
Msr ve Yemen Arap Cumhuriyetinin (Kuzey Yemen) Arap birlii Konseyini (AK) oluturduu 1980lerin sonundan beri aka grlmektedir.
AKin, KKe kar potansiyel bir meydan okuma ve tehdit tekil ettii d
nlyordu ve bu durum Hafz el-Esadn iine yarad.
rdnde Haimilerin zel dini statsnn tannmas, Alev iler asndan
tabii ki kabul edilemez bir durumdur.6' Eskilere dayanan Byk Suriye so
runu, hl psikolojik bir platforma sahiptir. En azndan resmi anlamda ayn
Baas ideolojik platformu referans gsterebilen Irak ile Suriye arasndaki
ibirlii, gerek bir seenek oluturmamtr. Iraktaki Baas Partisi, kentli or
ta snf Snni Mslmanlarn egemenlii altndadr ve bu durum bugn de
devan etmektedir.
Trkiye ile srail arasnda gnmzde yaanan ibirlii ve srail ile rdn
arasndaki yakn ilikiler, Suriyeye kar ciddi bir tehdit olarak grlmekte
dir. Ksa bir iire nce, srail, Trkiye ve ABD arasnda ortak askeri tatbikat
lar yaplm, rdn de bu tatbikatlara gzlemci olarak katlmtr ve bu tr
olaylar, Suriyedeki Alevi ynetimi kzdrmaktadr.

Trkiye ve Suriye Alevileri Arasnda Resmi ya da


Karlkl Kabul ve birlii likisi Yoktur
Trkiye ve Suriye Alevileri arasnda dinsel balamda ve cemaatlerinin
yzyllar boyunca ayrmcla maruz kalmas, toplum dna itilmesi ko
nusundaki ortak deneyimlerde benzerlikler olsa da, bu iki cemaatin, en
azndan aktan, birbirlerine kar hibir ilgilerinin olmad ya da birbir
lerini tandklarn herhangi bir ekilde ifade etmedikleri grlmektedir.
Fakat elbette, takyye uygulanarak bir yabancnn aldatlmas mmkn
dr.
Bununla birlikte, Trkiyedeki Alevi Trklerle Suriyedeki Alevi Araplar
arasnda birbirini tanma ya da ibirlii ilikisinin gelimemi olmasnn pek
63

rdndeki Hainli Kraliyet ailesi, H z.M uham m ed Peygamberin soyundan geldiini


iddia etmektedir. rdn Kral, ruhani meruiyetinin dayana olarak bu ilikiyi
gstermekte ve bu durum , ideolojik-dini bak asyla, Alevileri de ilgilendirmektedir.

ok baka nedeni de vardr. Bu konudaki en nemli argmanlar ya da ak


lamalar unlardr:
- Hem Alevi Trkler, hem de Alevi Araplar, kendi lkelerindeki milliyeti
partileri ve hareketleri kuvvetle desteklemekte ve kendilerini aka bu par
tilerle zdeletirmektedir. Alevi Trklere, Kemal Atatrkn nderliinde
gelien milliyetilii, laiklii ve gl bir Trk-laik kimliine sahip olan solcu
ve sosyal demokrat partileri destekleyerek, toplumsal ve ekonomik statleri
ni iyiletirmeleri iin tarihsel bir frsat verilmitir. Suriyedeki Alevilerin du
rumundaki iyilemeler, daha nce de belirtildii gibi, hem Franszlarn izle
dii politikayla, hem de askeri kesimde kendilerine tannan frsatlarla birlikte
zellikle, Arap milliyetiliini temsil eden ve laiklie yer veren Baas Partisi
iinde izledikleri akll ve taktik siyasi manevralarla ilikilidir.
- Hem Alevi Trlderin hem de Suriyeli Arap Alevilerin, yzyllar boyunca
maruz kaldklar ayrmclk, hatta imha giriimleri nedeniyle OsmanlIar ve
dier Snni Mslman yneticileri sulamas mmkn olsa da, bu konuda
ki yaklamlarnda belli bir fark vardr. Alevi Trlder, eski Osmanl dzenini
temsil edenler ve dier Alevi kart Trk siyasi aktrler, gruplar ve partilerle
kendileri arasndaki farkllklar vurgularken; Suriyeli Arap Aleviler, ister Os
manlIlar isterse de gnmzdeki Snni Mslman veya Alevi partileri ya da
gruplar temsil etsin, btn Trkleri Suriyeye ve ulusal karlarna kar hasmane ya da olumsuz tutum ierisinde olan aktrler olarak grmektedir.
- Can alc bir konu da, Trkiyede Trk, Suriyede Arap kimlii ere
vesinde ulusal birlik ve kimlik tanmyla snf mcadelesi arasnda dengenin
nasl salanaca, ayn zamanda da mezhep karlarnn nasl korunaca so
runudur.
- Suriyedeki Aleviler, Suriyelilerin pek ou gibi, skenderun/Hatay
Sancan 1939 ylnda Trkiyeye verdii iin, Fransay her zaman eletir
milerdir. Trk hkmeti 1921 ylnda, Milletler Cemiyetinden Suriyenin
tamamnn manda ynetimini alan Fransayla bir anlama imzalamt. Tr
kiye, Sancakn manda ynetimi altna girmesini tanmas karlnda bu
blgede byk kltrel ayrcalklar elde etti. Hatay/skenderun Trkiyeye
katld srada bu blgede yaayan nfus ierisinde Trklerin mi yoksa Arap
larn m en kalabalk grubu oluturduu konusunda tartmalar hl srmek
tedir.
- Alevi Trklerle Suriyeli Arap Aleviler arasndaki tartmal ilikileri yan
stan bu tabloda can alc bir rol oynayan Alevi Krtler, Suriye ile Trkiye
arasndaki uzlamaz kartlk oyununda kullanlmaktadr. Suriye ynetimi za
232

man zaman PKKye destek vermitir.64 Byle bir hareket de, Alevi Trkler
iin, tabii ki kabul edilemez bir davrantr.
Sonu olarak, hem Trkiyede yaayan Aleviler hem de Suriyede yaa
yan Aleviler, laiklii ve ayn zamanda milliyetilii vurgulayan Kemalizm ve
Baaslk balamnda, konumlarn toplumsal ve ekonomik adan iyiletir
milerdir. Siyasi nfuzlar, zellikle de Suriyede belirgin bir hale gelmitir.
Yeni yzyln eiinde geri kalm olan kesimler, Alevi Krderle Trkiyede
yaayan Arap Alevileridir. Trkiyede PKKye kar yrtlen sava, yukarda
da belirtildii gibi, trajik bir Alevi-Krt boyutu iermektedir.

6 4 M cD ow all, age., s. 4 2 0 , 4 2 4 ve 4 3 6 .

DALILARIN VE EHRLLERN
RFANI SURYEL ALEVLERN YA DA
NUSAYRLERN MEZHEB
TORD OLSSON

Suriyedeki Nusayriler, ya da bugn tadklar adla Aleviler (Aleviyym),


gnmzde byk ilgi eken bir etnik ve dini aznlktr; politik adan da
kendilerine ynelen ilgi hi az deildir. Suriye halknn ounluu Snni
Mslmanlardan olumaktadr; fakat, Baas Partisinin ynetici tabakas ve si
yasi adan nemli olan subaylar Alevidir ve bunlarn arasnda, ayn zamanda
Genelkurmay Bakan da olan Devlet Bakan Hafz el-Esad gibi Suriyenin
en gl adamlar da yer almaktadr. Hafz el-Esadn ailesi, lkenin siyasi
hayatnda byk bir rol oynamtr ve oynamaya devam etmektedir; rne
in, kardei Rjfat, am kuatan ve kente giden yollar denetim altnda tutan
Savunma Birimlerini, Seraya d-Difanm komutandr; ayrca, dier kardei
Cemil el-Esad, Alevilerin gvenliinden sorumlu olan savunma kuvvetleri
iinde ynetici konumundadr ve kuzeni Adnan el-Esad, Sava Birimlerini,
Seraya j-S/'ranm komutandr.
Suriye politikasndaki dnler ve deiiklikler, ounlukla, Esad aile
si iindeki kiilerin baka konumlara naklinden ve yeniden gruplamalardan
olumaktadr. Yakn zaman nce (Ocak 1997), Cemil el-Esad Cenevreye
nakledilmitir ve Hafz el-Esadn olu Bedr el-Esada babasnn yerine ge
ecek kii gzyle baklmakta ve Ber el-Esad, kitle iletiim aralar iin
nemli bir speklasyon kayna oluturmaktadr.1

234

el-Y'atanI-Arabi, No. 1039, 31 Ocak 1997, Cuma, s. 20-21.

Ekolojik ve Kltrel Koullar


Aleviler, Suriye nfusunun yzde 12sini oluturmaktadr. Suriye Alevilerine ayrca Trkiyenin gneyinde, Hatay, Seyhan (Adana) ve el blgelerinde,
Lbnanda ve Golan Tepelerinin ilhakndan sonra srailde de rasdanmaktadr. (En son istatistiklere ulaamadm; ama, 1970 yl iin Suriye Alevilerinin
[Nusayri] nfus rakamlar yledir: Suriyede 680.000, Trkiyede 185.000
ve Lbnanda 9.000).2Suriyede Aleviler, Akdeniz kysndaki kk kylerde,
Lazkiye kentinde, dalarda ve i blgelerdeki ovalarda yaarlar. Fakat, Alevi
blgesinin merkezi, Trkiyeden gneye doru kyya paralel uzanan srada
lardr; bu dalara Nusayrilerin ad verilmitir: Cebeln-Nuseyriyye.3
Alevilerin byk bir ksmnn zerindeki kk kylerde yaad bu Nu
sayri dalarnn eine az rastlanr yoksullukta olduu sylenebilir: ok az
sayda akarsu vardr, baka su kayna bulmak da zordur, saanak yala
rn neden olduu erozyon topra iyice andrmtr ve toprak verimsiz
dir. Blgenin bu bereketsiz koullarna ramen, Aleviler esas olarak dalarda
yaayan krsal bir halktr. Aleviler, Lazkiye vilayetinde nfusun ounluu
nu oluturmaktadr; fakat, Lazkiye ehrinin nfusu iindeki oranlan sadece
yzde l l dir. Humus ve Hama vilayetlerinde de nemli sayda Alevi yaa
maktadr, fakat bunlardan pek az bu vilayederin ehir merkezlerinde ika
met etmektedir. Kent unsurunun ok n planda olduu Ortadounun Arap
blgelerindeki genel riintye aykr bir tablo oluturduu iin bu olgular
kayda deerdir. Suriyenin btnnde, nfusun te ikisinden daha az bir
blm krsal kesimde yaamaktadr. Bununla birlikte, Alevilerin sayca s
tn olduklar Lazkiye vilayetinde, nfusun drtte nden fazlas krsal ke
simde yaamakta ve bu oran, dolayl olarak, Alevilerin ehirlerden uzakta
yaama eiliminde olduunu gsteren farkl bir rnty yanstmaktadr.4
Yakn gemite bu koullar, politik nedenlerle yava bir deiim gstermitir.
Bu konuya aada yeniden dneceim.
Alevi nfusunun bu dalm, tarihsel nedenlerle aklanabilir. Bu neden
lerden bazlar dinseldir ve Alevi [Nusayri] inancnn hem Snni slamdan
hem de iiliin genel olarak kabul gren biimlerinden byk oranda ayrlan

2
3
4

Peter Gubser, Minorities in power: the Alavvites in Syria, R. D. Me Laurin (haz.),


The Political Role of Minority Group in the Middle East, New York, 1979, s. 18.
age., s. 18.
age., s. 18 ve devami.

235

karakteriyle ilgilidir. Suriye Alevileri inanlarnn bu farkl karakterinden t


r, Memluklar ve Osmanllar zamanndan gnmze kadar zulm gren bir
aznlk olmulardr. Her zaman kendilerini korumalar gerekmitir ve dalar
onlar iin en uygun snak olmutur. Gnmz Suriyesinde Alevilerin ik
tidarda olmasyla, bu rnt yava yava deimektedir. Artk pek ok Alevi
kasabalara tanmakta ve politik ve dinsel alanlardaki fiziksel savunma meka
nizmalarnn yerini szel tefsire dayanan teolojik savunma aralar ve artk
yalnzca dinsel adan deil, politik adan da mazur gsterilen tckyye ilke
si almaktadr. Takyye, yani olduundan farkl grnme, kiilerin tehdit
altnda kaldklar durumlarda, dini inanlarn saklama ya da dini inanlar
hakknda yanl bir izlenim uyandrma haklarn ifade etmektedir. Bu ilevleri
biraz sonra rneklerle aklayacam; fakat, imdi isterseniz ilk olarak bu tr
savunma mekanizmalarn meru klacak somut nedenleri gz nne alalm.
Suriye Aleviliinin inan yaps nasldr ve bu Alevilik, Snni slamdan ve
gnmzdeki iilikten nasl ayrlr?
Suriye Alevilerinin retisi gizli ve ok karmaktr ve ben burada, yal
nzca, Suriye Alevilii mezhebinin Batni karakterini ve yukarda bahsedilen
savunma mekanizmalarn mazur gsterecek birka hayati zellii belirte
ceim; Aleviler iin temel nitelikteki bu zellikler ortodoks Mslmanlar
tarafndan utan verici olarak kabul edilmektedir.

Gizli Kutsal Kitaplar ve Alinin lahlatrlmas


Dinsel adan, Suriye Alevileri, arpc gnostik zellikleri olan ia trn
den gizli bir mezhebe mensupturlar. Grld kadaryla gnmzde Ale
viler, Mandayya dini dnda, yzyllar boyunca dinsel bir miras olarak akta
rlm mitolojik bir rfan'a bal olarak yaayan tek topluluktur.
Bu inancn aratrlmasnda kullanlabilecek malzemeler ok zengindir;
fakat bunlarn byk ksm Avrupa, Suriye ve Trkiye ktphanelerindeki
gzden geirilmemi yazmalardan olumaktadr. Bu yazmalarn oundan
sadece bir nsha mevcuttur. Bu eserler, lehe zelliklerinin yan sra edebi
olmayan baka zellikler de ieren belli bir dinsel sosyolektAt yazlmlar
dr. Alevi metinlerinde kullanlan dilin temsil ettii zel sosyolekt, belli bir
dereceye kadar, bu metinlerin Batni yapsyla ilgilidir. Bu metinler, tarikata
kabulde ya da doktrin eserlerinin bireysel olarak allmas gibi bir eit zel
retimle belli bir miktar gizli bilginin daha nceden aktarldn varsay
dklar iin, genellikle iine konuma dili ve diyalekt elemanlar serpitirilmi
belli bir jargon kullanrlar. Massignon, bu slubu ok hakl olarak, lehe
236

zellikleri ieren bir tara edebiyat (littrature patoisante)5 olarak ta


nmlamtr. Dilbilimsel adan Alevi metinlerinin byk bir ksm, bir tr
orta dnem Mslman Arapasn temsil etmektedir (Orta dnem Arapa
hakkndaki aratrmalarn ou orta dnem Yahudi ya da Hristiyan Arapas
alanlarnda yrtld iin, Mslman terimini kullanyorum). Fakat,
her eyin tesinde bu yazmalar, Batni ieriklerinin damgasn tamaktadr.
Alevilerin retiye ve ritiiele ilikin Batni szl geleneklerinden alnm belli
anahtar kelimeler ve jestler, slikler arasnda birbirini tanmaya yarayan if
reler gibi kullanlmaktadr. Dil sosyolojisi bak asyla, topluluun kltrel
kimliinin ifadeleri olarak dnlebilecek btn bu zellikler gelenein ak
tarlmas asndan kesinlikle nem tamaktadr.
Hem Arap hem de Avrupal aratrmaclar, Alevi ya da Nusayri mezhebi
nin temel esinin ve Alevi szcnn ifade ettii zelliin, Ali ibn Ebi
Tlibe ilahi (tanrsal) niteliin atfedilmesi olduuna dikkati ekmilerdir.
Ne var ki, bu reti bilimsel literatrde genel olarak yalnzca bir tuhaflk ola
rak sunulmu ve birincil kaynaklarda ifade edilii hakknda herhangi ciddi bir
alma yaplmamtr. Bu konudaki en dikkat ekici istisnay, Nusayri mez
hebiyle ilgili herhangi bir Avrupa dilinde imdiye kadar yaymlanm tek mo
nografi olan Ren Dussaudnun kitab Histoire et religion des Nosairis (Paris,
1900) oluturmaktadr. Ali ibn Ebi Tlibin ilahi niteliini belirten re
ti, mezhebin pek ok metninde ve zellikle de tarikata kabul ritellerinde
kullanlan ahitnamelerde ifade edilmektedir. Bu kutsal metinler, ounlukla
alegorik Kuran yorumlar veya Aliye atfedilen yaz ya da konumalardan
yaplm alntlarla, sorulu-cevapl ilmihaller eklinde hazrlanmtr. Bu aln
tlarda, kozmik bir varlk olarak Ali ile halife ve imam rolndeki tarihsel Ali
arasndaki gerilimle belirlenen bir Tanr temsiline rastlarz. Alinin ilahi nite
liinin ispat, siyasi ve dini bir lider olarak ortaya knda ve yaam ykle
rinde aktarlan yapt ilerde, fakat en nemlisi, Alinin kendisine atfedilen
ve otobiyografik nitelikler tayan baz ifadelerde grlmektedir. Bu reti
nin anlaml bir ifadesine, Kitabu talimi diynetn-nusayriyyenin (Yazma,
Paris.arab. 6182, fol 2v, 4-12) ilk paragraflarnda rastlanabilir:
5

Louis Massignon, Esquisse dune bibliographie Nusayrie, Mlanges R. Dussattd


II, 1939, s. 914. Cebeln-Nuseyriyyede yaayan Alevilerin lehesi hakknda bilgi
iin, bkz. Bernhard Lewin, Notes on Cabali. The Arabic dialect spoken by the Alawis
of Jebel Ansariye , Orientalia Gothoburgensia 1. Acta Universitatis Gothoburgensis.
Gteborg, 1969.

237

S 1 Men hve rabbnlez halikan


C 1 HvemevlnemrI-mminn
emrn-nahl Al ibn Eb Tlib
ve hvallhulez l illhe ill
hver-rahmnr-rahm
S 2 min eyne nalemu inne mevln
emrl-mminn Al ibn Eb
Tlib hvallhu
C 2 minehdetihivevasfihili-nefsihi
fi hutbetin lehu mehretin nataka bih all-minber imme
kffe min hazar ve alemih
ehll-akl ven-nazar
S(oru) 1: Rabbimiz kimdir, bizi kim
yaratt?
C(evap) 1: O bizim mevlamzdr,
mminlerin emiridir, anlann
ehzadesi, Ali ibn Ebi Tlibdir
ve o Rabbimizdir ve (u bir gerektir ki) rahman ve rahim olan
ondan baka tanr yoktur.
S(oru) 2: Mevlamz, mminlerin
emiri Ali ibn Ebi Tlibin rabbi
miz olduunu nereden biliriz?
C(evap) 2: Kendi ahadetinden b
tn yerli halfan ve idrak sahibi,
basiretli, mmtaz insanlann kar
snda minberden verdii me
hur hutbede kendi vasflarn
tasvirinden.

\y& 'y ^

_*

' 't

t ! '

'>'-ra <<JxS A

sjr

l - ' J f i
J-* -.A-

7^

4 * **j
vJ

' iI

'M

<>1>1* UiUfc lki-r- ;


I

cJVi

Bu blm, yukarda ad geen hutbeden yaplm, Ben kyametin


kopaca saati bilirim ve resuller bana delalet ederler... (enA ind HlmiVssA}a ve-:aleyye dellatr-rusul, fol 2v, 12f) alnts izlemektedir. Yazma Kiel.
arab.tan (19,6 fol 1, 4 - fol 2v, 4) alnan baka bir rnek de udur:
En teveytu esbbeha ve alirntu guyybeh ve sereytu saryh ve rakamtu
ashbeh. En mzelzill-arz ve cibleh ve muhric kunzeh ve askaleh.
En mukml-kble ve shibiil-Kabe ve mbdi-era ve mutfi nrl-hBalksz ilmihal. Fotokopisi, Rudolph Strothmannn Morgcni n d isehe Geheimsekten
in abendlndischer Forschung und die Handschrift Kiel, arab 19 adl eserinde
bulunmaktadr; Abhandlungen der deutschen Akademie der Wissenschaften zu
Berlin, Kl. f. Sprachen, Lit. u Kunst, Jahrg. 1952:5, Berlin, 1953.

miye. En zbih iblis. En rfi dris ve nkisl-kiifr ve ntk bi-klli sifr.


En ahlaktul-kurn badel-kurn. En adedtu ve abdeytu ve demmertu
ve efneytu ve alemu m tebdna ve m tehfeuna ve m takulina ve m
teddahirna. Ve-inna m min gayb ill ind mefthuhu. En ahlaktu d ve
tamd ve eshbr-ras ve kurn beyne zlika kesr. En rfis-semvt ve smikuh ve dhl-arazn ve stihuh ve hrisiil-ecr ve miinbituh ve miifecciriil-enhr ve miicerrh. saln an ilml-meny vel-bely vel-vesy
ve fasliil-kitb vel-kady ve an mevldiil-sln ve an mvellidl-kfr ve
an h dallat ve an fia dallat ve htadat ve an sikih ve beisih ve an m
kne ve m hiive kin il yevml-kyme. En karm min hadd. En fi klli
zamn ve vakti cedd. En mnbin-nebyn ve mrsill-mrseln. Aleyye
dellatr-riisul ve bi-tevhd natakatl-kutub.
Ben (ilahi) sebepleri (elinde) tutanm ve (cennetin) srlarn bilenim. Geceleri
seyahat edenleri (yldzlar) ben sererim ve bulutlar ben toplarm. Dnyann
ve dalarnn sarslmasn ve hzinelerinin ve yklerinin ortaya kmasn sa
layan benim. Kblede yaayan ve Kbenin efendisi olan benim. Kanunlar
aa karan benim. Kzgn atei sndren benim. blisi ldren benim. drisi ykselten ve kfirleri kk dren benim ve her ilahi metinde konu
an benim. Nesilleri art arda yok eden benim. Planlar yaptm ve planlarm
uygulayp, imha ettim ve tahrip ettim. Neleri gsterip neleri gizlediinizi
ve neleri harcayp neleri sakladnz bilen benim. Elimde anahtar olmayan
hibir gizli sr yokur. Ad, Tamudu ve Rasllar ve aradaki pek ok nesli
yok eden benim. Semalar yksekte tutan ve sk durmalarn salayan benim;
karalar seren ve dz durmalarn salayan benim ve aalan diken ve by
melerini salayan ve nehirlerin ve derelerin akmasn salayan benim. Kader
lerin, felaketlerin, ihtarlarn, phe gtrmez davalarn, slamn douunun
ve kfirliin kaynann bilgisini ve yoldan kan bir kuzuyu ve yoldan kan
fakat doru yola gtrlen bir topluluu ve onlarn klavuzunu ve yeniden
dirilmelerini ve kyamet gnne kadar neler olup bittiini ve neler olacan
bana sorun. Demirin efendisi benim. Her vakitte ve her dnemde yenilenen
benim. Peygamberleri aran ve nebileri gnderen benim. Resullerin delalet
ettii ve ilahi kitaplarn birliini bildirdii benim.
Bu yazmaya gre bu szler, Alinin Kfede minberden verdii nl
Htbctii 'l-beyri&an alnmtr. Bir yandan, yaplan bu fevkalade ilerin be
yan edilmesi, slam tarihinde, siyasi ve dini bir lider olarak, halife ve imam
rolndeki tarihsel Ali kiiliine atfedilmektedir. Dier yandan, Aliye atfedi
len bu kendisiyle ilgili beyanatlarn en arpc zelliklerinden biri de, Alinin
Kurandan alnm ve Kuranda sadece Allaha mal edilen sfatlarla ortaya k

ma derecesidir. Bu sfatlarn kendisine aktarlmasyla, Ali, kozmik bir varlk ya


da Allahn kendisi olarak grnmektedir. Allahn insani ve tarihsel elerle
kozmik ve mitolojik eler arasndaki temsil biimindeki bu gerilim, Suriye
Alevilerinin geleneksel kutsal metinlerini oluturan asli bir zelliktir.
Bu tr retiler, doal olarak, ii slamda da zndklk olarak kabul edil
mektedir. Yukarda alnt yaplan blmdekilere benzer ifadelere, bu tr ifa
delerin en ok bulunabileceini dndmz yerlerde, rnein, NehclBel/ja ad verilen, iiler tarafndan Aliye atfedilen nutuklar ve hutbeler
klliyatnda bile rastlanmamaktadr. Bu, bilgili Alevilerin ok sk okuduklar
bir kitaptr. Genellikle bu metinlerin ssl ve usta ii edebi slubunu, Kurandaki dilin gzellii ve zerafetiyle karlatrrlar ve bylece bu belgeleri,
Alinin ilahi niteliinin bir kant olarak kullanrlar. Aleviler, dilde byle bir
mkemmelliin insanlardan kaynaklanamayacan ne srerler. Bununla
birlikte, yukarda alnt yaplan trden kendisiyle ilgili beyanatlar, sz ko
nusu klliyatta yer almamaktadr. Sadece elimizdeki bu olumsuz kantlar
dan yola karak, tabii ki ok kapsaml sonulara ulaamayz; fakat, bu tr
retilerin iiliin resmi biimlerine gre zndklk ve temelsiz inanlar
olarak kabul edildiini varsayabiliriz. Sadece bazen Nehcl-Beljja mn farkl
basmlarndaki yorumcularn yazlarnda Alinin ilahi niteliini anlatan ifa
delerden alnm ksa paralarla karlarz; fakat bunlarn hemen ardndan,
Alinin mkemmel kiiliini ve yapt fevkalade ileri abartm (j j al) olan
kiilere olumsuz gndermeler gelmektedir. rnein, er-Razinins hazrla
d basmda, el-Hadid, Mugira b. Saidin Wsine gnderme yaparak, u
yorumda bulunmaktadr:
fe-gal fi Ali (aleyhisselam) ve kala lehu a Ali laahy Aden ve Tamden
ve kurnen beyne zlike kesren
Ve Ali (aleyhisselam) hakknda abart yaparak unlar sylemitir: Ali iste
seydi Ada ve Tamuda yeni bir hayat ve bu arada pek ok yzyllk bir yaam
verebilirdi.
Alinin ilahi niteliine yaplan baka gndermeler, sadece Arap kronikiler ve sapkn akmlarn tarihini yazanlarda, son dnemdeki ii yazarlarn

240

e-erif er-Razi tarafndan derlenmi, bn Ebil-hadid el-Medaini tarafndan tefsir


edilmi, Aliye ait olduu ne srlen konumalardan oluan eser, I-IV, Kahire, H.
1329.
age., cilt II, s. 309.

alnt ve nakillerinde ve On ki mam temelli ricl literatrnde bulunabilir.


Belirtilen btn bu kaynaklarda verilen kantlar, ar, yani ult gelenein
den kaynaklanm harekedere gnderme yapmaktadr.
lk g u l fh n n ve bunlarn daha sonra ortaya kan dallarnn Alinin ki
iliine atfettikleri abartl durum, hem erken dnem iiliin en nemli
retilerini, hem de iiliin Snni bir ortamdan gelen tepkilerle ilikili olarak
daha sonraki gelimelerini anlamamzda ok byk bir nem tayabilir. Ge
ni anlamda alndnda, ideoloji ve kltlerle ilgili arka plan, tabii ki slamn
farkl, Ali odakl biimlerinin genel tarihinin bir parasdr ve bu konu, bu
makalenin kapsam dndadr. Ben burada hem biim (kendisiyle ilgili be
yanatlar gibi), hem de ierik asndan Nusayri aretalojileriyle ilikili somut
birka koudua ve zel edebi motiflere dikkat ekmekle yetineceim.
smaili (Ftmi) vaiz el-Miieyyed fd-Din e-irazi (Hicri 390 ya da 400
- 470), 30.-37. Meclif'm&t? ii dncesinde mam tartr ve bu dn
celeri sa, mesih fikriyle karlatrrken, yukarda alnt yaptmz Htbetlbeyn temel almaktadr. irazinin alnt yapt versiyon, u ekildedir:
Enl-evvel ve enl-hir ve enz-zhir ve enl-btn ve en bi-klli aiin
alm ve enl-lez refetu semah ve enl-lez dahvetu ardeh enbettu ecreh ve enl-lez ecreytu enhreh
Evvel olan benim, hir olan benim ve zhir olan benim ve btn olan benim
ve hereyi bilen benim ve semay yksekte tutan benim ve bu dnyay seren
benim ve aalar yetitiren ve nehirlerin akmasn salayan benim.
irazi, bu hutbenin alglanmas ve anlalmasyla ilgili olarak, grup tefsircinin bulunduunu belirtmektedir:
1) Bu hutbeyi reddedenler.
2) Tamamen dengeli bir yorumu benimseyenler. Bu grup, irazinin de
szcs olduu Ftmi smailileri kapsamaktadr.
3) Bu metni, mamn ilahlatrlmas olarak anlayan abartclar, yani,^lt.
Grdmz gibi, bu son konumun en radikal temsilcileri Nusayriler
arasndan kmaktadr. Nusayrilerin kendilerinin nesilden nesile devrettikleri
metinlerin yan sra, benzer ierikte ve kendi risalelerinde yer alan daha ksa
blmler de, ricl literatr ad verilen trde aktarlmaktadr.
9

el-Miieyyed fd-Din e-irazi, cl-Mecnlis3l-Miieyyediyye el-Miatul-la, cilt I,


Mustafa Galib (haz.), Silsilets-Turasil-Ftm, no. 13, Beyrut, 1974.

241

On ki marna bal yazar Kai (lm 324/935 ya da 340/951),10dik


kate deer bir para aktarmaktadr:
an Eb Cafer (aleyhisselm) kle kle emrl-mminn (aleyhisselm)
vechullh ve en cenbullh ve enl-evvel ve enl-hir ve enz-zhir ve
eni-btm ve enl-vrisiil-arz ve en seblullh ve bihi azamtu alaihi.
Ebu Cafer (aleyhisselam) demiti ki: Mminlerin emiri (aleyhisselam) yle
demitir: Ben Allahn yzym, ben Allahn yanym. Evvel ve hir olan
benim. Zhir olan ve btn olan benim. Ben arn vrisiyim ve ben Allahn
sebiliyim. Bundan dolay Onun adna karar verdim.
Bu noktada, Mminlerin Emirine, yani Aliye atfedilen kendiyle ilgili be
yanatlarla, erken dnem gult ad verilen topluluun gelitii zel tarihsel
ortam arasnda balant kurulmaktadr. Alinin szlerinin, beinci imam Muhammed el-Bkr, yani evresinegult dnrlerini toplamasyla tannan Ebu
Cafer (lm 115/733) tarafndan aktarld sylenmektedir. Biimbilimsel
adan, burada aktarlan Ali-aretalojisi, Nusayri aretalojileriyle ve irazinin ak
tard ksa blmle ayn zellikleri sergilemektedir: ene (ben) zamiriyle bala
yan ve complexio oppositorum (ztlarn birlii) ilkesiyle eletirilmi nyinelemli
(anaphoric) ksa cmleler. Nusayri metinlerinde ayn koullar altnda ortaya
kan, Kuranla ilgili iki nemli fikir de zellikle dikkat ekicidir:
1) Ali, evvel (ilk) ve hir (son) varlktr.
2) Ali, zahirdir (grnen, d yzdr) ve btndr (gizli, i yzdr).
Biimbilimsel nedenlerle, arzn vrisi ve Allahn sebili ifadeleri bir
birini tamamlayan bir ift olarak dnlebilir; nk, bu ifadeler, metnin
oluturulduu eletirilmi kartlklar dizisinin sonunda yer almaktadr.
Bylece, Aliyle dnyevi ve ilahi alanlar arasndaki ifte balantya nem ve
rilmektedir. Ayrca bu balam, Alinin hem dnyevi, hem de az ok ilahi bir
nitelii olduuna iaret etmektedir; Ali, Allahn yz ve yamdr. Bura
da Alinin kiiliine eklenmi olan kavramlar, Alinin imam konumuna da
yanan bir ideolojiyi yanstmaktadr. mam, dnyadaki dini otoritenin vrisi
olarak kabul edilmekte; u lfh v ve dier ii dnrler onu, ilahi niteliin
insan eklinde zuhur etmi hali olarak grmektedir.
Trk Alevi ve Bektai edebiyat, sadece Allaha verilen gzel adla*dan
(esma-i hsna) bazlarn Aliye atfederek, Alinin ilahi gereklikle zdele

10 Muhammed ibn mer el-Kai, Ma'riftti nbbn'r-ricl, Bombay, 1 3 l7 /lS 9 9 f, s. 138.

242

tirilmesini ortaya koyan rnekler ynnden zengindir. Bu edebiyatn byk


bir ksm, nefes ad verilen ilahilerden olumaktadr ve bu iirleri yazanlar,
yukarda grdmz rnekle ayn tr kavramlardan ve biimsel dzenle
melerden yararlanmaktadr. Merdivenky ahkult Sultan Derghnn son
postniinlerinden biri olan Mehmet Ali Hilmi Dedebaba da ayn yntemi iz
lemitir. Aada, Dedebabann yazd ve Alevi edebiyatnn ok sevilen bir
motifini (aynaya bakan bir kii, kendi yzn deil, Aliyi ve dolayl olarak
da Allah grr) ileyen bir nefesten alnm bir ka dizeyi bulacaksnz:
Ayine tuttum yzme
Ali grnd gzme
sa-y Ruhullah odur
Mminlere penah odur
ki lemde ah odur
Ali grnd gzme
Ali tayyib, Ali tahir
Ali btn, Ali zhir
Ali evvel, Ali hir
Ali grnd gzme
Ali candr, Ali canan
Ali dindir, Ali iman
Ali Rahim, Ali Rahman
Ali grnd gzme11
Nefesler, Trk Alevileri arasnda, szl ve yazl gelenein nemli ve ha
yati bir kategorisini oluturmaktadr. Bu nefesler, deiik vesilelerle, oun
lukla saz eliinde okunur ve bu meclislerin en nemlisi, ayin-i cem ve dier
yaygn Alevi ritelleridir. Aada, baka bir nefes rnei verilmitir:
u dnyann evvelisin, hiri
u kevnii meknda sultan olan ah12

11 Trke metin Nejat Birdoandan alnmtr; Anadolunun Gizli Kltr Alevilik,


Hamburg Alevi Kltr Merkezi Yaynlan, Hamburg, 1990, s. 305.
12 Trke metin Bektai Gllerinden alnmtr; (s. 35); kar. Krizstina Kehl-Bodrogi,
Die Kzlba/Aleviten Untersuchung ber eine esoterische Glaubensgemeinschaft in
Anatolien, slamkundliche Untersuchungen Band 126, Berlin, 1988, s. 130.

243

Baka bir rnek:


Yedi iklim drt keyi dolandm
Ben Aliden gayr bir er grmedim
Ksmet verip lemleri yaradan
Ben Aliden gayr bir er grmedim
Bir ismi Alidir, bir isrni Allah
nkrm yoktur, hem vallah hem billah
Muhammed, Ali yoluna Allah eyvallah
Ben Aliden gayr bir er grmedim13
Bu nefeslerden bazlar, Hatyye, yani, Safeviyye [Erdebiliyye] tarika
tnn lideri ve 1501-1524 yllar arasnda ran hkmdar olan ah smaile
atfedilmektedir; bu nefesler, gnmzde hl ah Haty nefesi14 olarak bi
linmektedir; aada, bu nefeslerin bir rnei verilmitir:
Alidir dnyaya edy veren
Alidir sufiye sevday veren
Alidir Yezide kavgay veren
Hakka vsl olan merdan Alidir
Alidir cesetin kendisi yuyan
Yuyup kefeniyle tabuta koyan
Alidir devesin kendisi yeden
Hak ile Hak olan Arslan Alidir15
Bu nefesin son ktas, Alinin lmnden ksa bir sre nce oullar Haan
ve Hseyine, kendi cesedinin yz peeli bir adam tarafndan ykanacan ve
tanacan syledii ve onlardan bu iin byle olmasna izin vermelerini iste
dii rivayetine gnderme yapmaktadr. Ali ld zaman, olaylar, Alinin n
ceden bildirdii gibi gelimitir; fakat, meraka kaplan oullar, zerine tabu
tun yklendii deveyi gden esrarengiz adam takip etmi ve adamn yzn
rten peeyi atrmtr. ararak grmlerdir ki, bu adam, kendi cenazesini

13 Trke metin, Bektai Gneri'nden alnmtr; (s. 35); kar. K. Kehl-Bodrogi, Dic '
Kzlba/Aleviten..., s. 130.
14 Buyruk, Sefer Aytekin (haz.), Ankara, 1958.
15 Trke metin Bektai Gnerinden alnmtr; (s. 21); kar. K. Kehl-Bodrogi, Die
Kzlba/Aleviten..., s. 130.

244

tamaya gelmi olan Alidir.16 Bu efsane, Trk Aleviler arasnda yaygn olarak
bilinmektedir. Nusayri dalarndaki kk kylerde yaayan Suriyeli Aleviler
arasnda geirdiim uzun gecelerde, bu hikyenin pek ok defalar byk bir
sevgiyle anlatldn duydum. Bu efsane, halk sanatnn sevilen bir motifi hali
ne gelmitir. Bu motifle ilgili bir rnek aada verilmitir.
Yeni Farsann erken dnemlerinde, yaklak Miladi 1200 yllarnda ya
zlm ve sadece Yukar Amu Deryada yaayan Bedehani cemaatleri arasn
da korunmu Nizr smaili bir metin olan, Heft Bbi Bb Seyyid-nada^
u satrlar grrz:
Ve-dger abd Allh- Abbs rivayet mkuned geh umkyat- insan bi-misl-i
Ali ibn Eb Tlib ngeh mgyed geh men ry-i Hudy-am ve-men pehl-ye
Hudy-am ve-men efrteh-am smnhr ve-men gusterndam zemnhr
ve-ez n semt suhunn bisyr est ve-ngeh mgyed geh men dest-i Hudyam ve-dest der te kunem ve-bendegn- hor ez te brn verem ve-diimenn r der te bi-giizrem pes te r bigyem nh mer ve-nh tur.
Sonra da: Abdullah ibn Abbas, rivayetlere gre, Ali ibn Ebi Tlib gibi derin
bilgili bir adamn unlar sylediini aktarr: Ben Allahn yzym ve Al
lahn yanym. Semalar ykselten ve karalar seren benim. Ve buna benzer
birok sz vardr. Ayrca, Ali ibn Ebi Tlib demitir ki: Ben Allahn eliyim
ve ben elimi Atee [yani, Cehenneme] sokarm ve kendi kullarm Ateten
karrm ve dmanlarm Atete biralarm. Sonra da Atee derim ki: Bunlar
bana, onlar sana.
Bu metindeki ry szcn, n deil, yz anlamyla evirdim;
nk, bu metinde beden sembolizmi uygulanmaktadr (pehl: yan; desP.
el). Bylece, tpk Kaiden aktarlan parada olduu gibi, Ali, Allahn yz
ve Allahn yan olduunu ne srmektedir. Alinin mucizelerine, Yazma Ki
el. arab. 19daki Nusayri ilmihalinde de rastlanmaktadr. Bu ilmihaldeki iki
motifi belirledim:
lk motif: Ali, semalar ykseltmi ve karalar sermitir.
fol 2, 6f en rfs-semavt... ve dhl-aradn
Semalar yksekte tutan benim ve karalar seren benim.

16 age., s. 131.
17 W. Ivanow (haz.), Two Early ismaili Treaties: Haft Babi Baba Sayyid-na and
Mathtbul-mu 'minin by Tusi, Persian Text, with an Introductory Note, Islamic
Research Association No. 2, Bombay, 1933.

245

fol 7v, 5 enl-iez refetu esm ah


fol 17v, 3f Semann katlarn ykselten benim.
fol 7v, 5f enl-lez ahtattul-arz ve arsaytu ciblah
Dnyay dz yapan ve dnyadaki dalan yerinde tutan benim.
fol 17v, 11 enl-lez basattul-arz ve arsaytu cibleh
Dnyay yayan ve dalarn yerinde tutan benim.
kinci motif: Ali, kullarn cehennem ateinden kurtarr ve dmanlarn
cehennem ateinde brakr. lmihalde bu motifin kelimesi kelimesine bir kar
l olmasa da, temel kavramn ayn olduu kesindir.
fol 3, 9 en ... kasml-cenne ven-nr
Cennetle cehennemi ayran... benim,
fol 4, 5f en ... shibn-nr ztl-vkd
Yanan atein efendisi ... benim,
fol 7, 7 en ... mutfin-nrl-hmiye
Kzgn atei sndren... benim.
fol 18, 6-8 ve en miisid ehll-cenne ve muhissuhum bil-envr ve en
mk ehliin-nr ve miislhim saran ve mdemmiruhum tedmren
Cennetin sakinlerini mutlu eden ve onlara nur ihsan eden benim. Cehen
nemin sakinlerini perian eden, onlar atete yakan ve tamamen yok eden
benim.
Bylece gryoruz ki, Nusayri ilmihallerindeki aretalojilerde, irazinin
aktard blmde, Kainin kitabnda yer alan paralarda ve dilsel snrla
r aarak, Heft Bbi Bb Seyyid-na'dz ayn biemsel ve kavramsal eler
bulunmaktadr. Bu metinler, ztlklar ilkesine gre eletirilmi, bir dizi k
sa, nyinelemli cmleden olumaktadr; bu cmlelerin dzenlenme biimi,
Kuranda yer alan formllere dayanmakta ve zellikle uzun metinlerde bu
dzenleme biiminin, bir btnlk izlenimi vermek amacyla kullanld
grlmektedir. Bu metinlerde ifade edilen ortak kavramlarn yan sra, kul
lanlan szlerin neredeyse tamamen zde olmas da, Alinin olduu iddia
edilen kendisiyle ilgili beyanlarn, olduka standartlam bir biimde ifade
edildiini dndrmektedir.
slamda mezheplerin ortaya k olarak anlatlan dinsel ve siyasal sre
leri anlayabilmemiz iin hayati nem tayan ulat hareketleriyle ilgili u ana
kadar edindiimiz bilgiler, yukarda bahsedilen kronikiler, On ki mam
temelli ricl literatr, son dnem ii yazarlarn alntlar ve nakilleri ve sap
kn akmlarn tarihini yazanlarn eserleri gibi, esas olarak dolayl kaynaklara
246

dayanmaktadr. Bu kaynaklarn hepsi, ar tutumlardan olumsuz bir s


lupla bahsetmektedir. ounlukla baslmam yazmalardan oluan, Nusayri-Alevi metinleri, genel olarak, din tarihileri tarafndan kullanlmadan bir
kede durmaktadr. Bununla birlikte, en kapsaml ve olumlu alntlara da
Nusayri literatrnde rastlanmaktadr ve bu alntlar Alinin ilahi zelliini
dorulamakta merkezi bir konuma sahiptir. Bu durumda, biraz nce bah
sedilen literatrde ksaca deinilen ve grld kadaryla kkenleri gult
ad verilen gelenekte bulunan retilerin, Nusayri-Alevi literatrnde, arka
ik biimleriyle, nispeten btnyle korunduu varsaym akla gelmektedir.
Bu retilerin odakland dinsel sorun, her dinin doast bir Tanr fikriyle
birlikte ortaya koyduu somdur: Tanr bu dnyada nasl tecelli eder? Nu
sayri-Alevilerin bu soruya verdii yant, Tanrnm dinsel ve siyasi bir liderde
tecelli ettii ve bunun prototipinin Ali ibn Ebi Tlib olduudur.

Kozmogonik ve Kozmolojik retiler


Daha nce de belirttiimiz gibi, Suriye Alevilii, gl bir Ali-odakl i
ilik trdr ve arpc gnostik zellikler gsterir. Suriye Alevilerinin kutsal
metinlerinde, genellikle, temel kozmogonik ve kozmolojik retilere oku
run aina olduu kabul edilir. Mezhep normlarna gre, gizli bilgiler sunan
bu kutsal metinler, sadece temel srlar retilerek tarikata kabul edilmi oku
yuculara aktr.
Tpk dier gnostik dinlerde olduu gibi, bu bilgilerin nesnel ierii
esas olarak, mezhebin kozmogonik ve kozmolojik retileriyle zdetir. Bu
retiler, dnyann doast tarihini ve yapsn aa kararak, dnyann
varolusal koullarn gsterir ve aklar. Yukarda anahatlar verilen Alinin
ilahilii dncesi de bu tr anlatsal balamlarn iine katlmtr.
Kozmogonik ve kozmolojik retilerle ilgili malzemelerin esas ksm,
dualar, nefesler, ibadet metinleri, aretalojiler, Kuran tefsirleri, retisel a
lmalar ve ilmihaller gibi farkl trlerdeki metinlere dalm paralardan
olumaktadr. Neyse ki, kozmogonik ve kozmolojik konulan nispeten daha
sistematik bir biimde ele alan az sayda kapsaml metin de vardr.
Nusayri inancyla ilgili en nemli kaynaklardan biri, Nusayrilkten dn
m Sleyman Efendi el-Ezan (doumu 1250/1834-35) tarafndan yazl
m ve 1863 ylnda Beyrutta yaymlanm olan Kitb l-bakrat s-Sleymaniye f i kefi esrrid-diyneti}n-nusayryye'de yer alan bir kken efsanesi
versiyonudur. Nadir bir eser olan bu risalenin IV. blmnn bal lk
Gnah Hakkmdadr (fil-habta). Bu blm, Nusayrilerin kozmogonik ve
247

kozmolojik fikirleri hakknda, anlat biiminde yazlm, en kapsaml bilgileri


iermektedir:

Btn Nusayri topluluklanmn inancna gre, balangta, dnya var olma


dan nce, Nusayriler parlayan klar ve nurlu yldzlard, itaatla isyan birbi
rinden ayrt edebiliyorlard ve yemeden, imeden ve ifraz etmeden, durup
kskanlkla Ali ibn Ebi Tlibi seyrediyorlard. 7.077 yl ve 7 saat boyunca
bu durumda kaldlar. Sonra kendi kendilerine dndler: Yaradl bak
mndan, bizden daha asil hi kimse yaratlmamtr. Nusayrilerin iledii
ilk gnah buydu. Ve bylece O (Ali) Nusayrilere bir pee (hicb) yaratt ve
onlar 7.000 yl boyunca gzaltnda tuttu. Bunun zerine, Ali ibn Ebi Tlib
onlara grnerek yle dedi : Ben sizin Rabbiniz deil miyim? ve onlar
da Elbette diye cevap verdiler; bundan sonra, Ali ibn Ebi Tlib kaadir-i
mudakln, onlara grnr kld. Fakat, o zaman onlar, Ali ibn Ebi Tlibin
kendilerine grnd kadar olduunu farz ederek, onu tamamyla idrak
edebileceklerini sandlar. Bylece ikinci bir gnah ilemi oldular. O zaman,
Ali ibn Ebi Tlib onlara peeyi gsterdi ve onlar da 7.077 yl 7 saat boyunca
bu peeyi tavaf ettiler. Bunun zerine, onlara ak sal ve sakall yal bir adam
biiminde grnerek, n ve yce nur leminin halkn (ehln-nriVl-leml-Alevyiin-nrn) snad. O zaman da, Onun kendilerine grnd
ekilde olduunu dndler. Ve Ali ibn Ebi Tlib onlara Ben kimim?
deyince, Bilmiyoruz cevabm verdiler. Sonra onlara, kzgn bir aslann ze
rine binen, burma bykl gen bir adam biiminde grnd ve sonra bir kez
daha onlara kk bir ocuk biiminde grnd. Onlara yeniden seslenerek,
Ben sizin Rabbiniz deil miyim? dedi. Ve onlara sorduu bu soruyu, her
tecellisinde tekrarlad; bu srada, Ad (ism), Kaps (bcb) ve kudsiyet mertebe
lerinin halk (ehli mertib budsihi), yani, Yce Nur Alemini oluturan ilk yedi
mertebede (el-merAtibii s-sebH'tH-cvveliiH- lemil H-kebr -t ran i) ona elik
ediyordu. Ve onlara seslendii zaman, Onun kendilerine grnd gibi
olduunu dndler, aknla dtler ve ne cevap vereceklerini bileme
diler; bylece, O da onlar ge kavramalarndan, phelerinden ve aknlk
larndan yaratt. Ve onlara yle dedi: Sizin iin alak bir ikmetgh (dr-
siiflnye) yarattm ve sizi bu meskenin iine atmak niyetindeyim. Ve sizin
iin vcut mabetleri (heykil-i beerye) yaratacam ve size kendi soyunuzdan
birisi gibi grneceim; ve her kim beni sizin aranzda tanrsa, Kapm ve Pe
emi bilirse, onu buraya geri getireceim. Fakat her kim bana isyan ederse,
onun kendi isyanndan ona kar duracak bir Hasm (zdd) yaratacam. Ve
her kim beni inkr ederse, onu tenash kyafetlerine (kumsnl-mashye)
hapsedeceim. Onlar da yle cevap verdiler: Ey Rabbim, bizi burada mi
safir et, o zaman sana krederiz ve hizmet ederiz ve bizi alak ikmetgha
248

atma. O zaman O da dedi ki: Siz bana isyan ettiniz. Eer Ey Rabbim,
senin bize rettiklerinden baka hibir ey bilmeyiz; elbette, Grnmeyen
eyleri Tamamen Bilen (el-allml-jjuyb [sic!] ) sensin deseydiniz, sizi
kurtarrdm. Sonra da, onlarn isyanlarndan iblisleri ve eytanlar yaratt ve
iblislerin gnahlarndan kadnlar yaratt. / Bu nedenle, Nusayriler kadnlara
dualarn retmezler; bu aklama ayrca KitbH-heft, Kitbd-delil ve
Kitbt-teyid?de de bulunur./ [Bu aklamann Sleyman tarafndan ek
lendii aktr.]
Bunun zerine, onlara gn 7 katnda (el-kubbs-seb) grnd: Gn
lk Katnn ad el-Hinn idi ve burada Mannn ad Fakat idi ve sim t idi
[Seth] ve Bb Ceddh idi ve Zdd Raub idi... [Metin, bu ekilde, Gn
btn kadarn, kutsal Anlam-Ad-Kap lemesi ve Hasmyla birlikte, art
c isimlerle tantarak devam etmektedir.] ... Bylece ad geen Gn btn
Katlarnda, Zdd, yani eytan (e-eytan), hepsi bir olan kiiden, yani, Ebu
Bekir, mer ve Osman lemesinden (el-eknm) olumaktadr. Bundan
sonra, O (Ali), onlara Gn 7 Katndaki Kiiler (kibbz-ztye) olarak g
rnd ve bunlar, Hbilden Ali ibn Ebi Tlibe kadar olan kiilerdi.18
Bu metinle, Nusayri-Alevi inancnn temel grleri, youn bir anlat bi
iminde sunulmaktadr ve nasl bir fenomenolojik inan tryle ilgilenmekte
olduumuz hakknda genel bir fikir edinebiliriz. Efsane, genel yaps, im
gelemi ve sembolik diliyle gnostik dinlerin selamet dramalaryla ortak baz
zellikler gstermektedir. Bylece bu efsane, ilk gnahtan nceki varolu
ncesi durum, ilk gnahn kendisi ve ilk duruma dn hakkndaki sylenti
ler biiminde ortaya kan katmanl bir yapya dayanmaktadr. Sz konusu
metin, bu kt, maddi varlk dnyasyla manevi ve iyi olan teki dnya ara
sndaki dalizme dayanan bir dnya grnn arpc bir ifadesidir. Bu iki
dnya, ilk gnahla gelen d ve selamete ulamayla elde edilen ykselile
birbirine balanr.
Bu boyutlarn hepsi mevcut olsa da, anlatnn asl konusu, ilk gnah
tan nce gelen aamalardr; olayn getii esas mekn cennettir. Bu adan
bakldnda, metnin byk bir ksm, gnostik mitolojik yazlarda sk rast
lanan bir alt trn ya da bir blm trnn, yani, Cennette Geen Giri
blmnn bir rneidir. Selamet dramasmn bu ilk perdesinde, insan var
lnn mutlak koullar ve selametin koullar ebediyete kadar belirlenir.
Genel anlamda ilk durum, selamet alandr ve mitolojik bir bak asndan

18 Kitbiil-bakm, s. 59-62.

249

bakldnda da, selamete kavuma fiili, ilk gnahn tersine evrilmesidir.


Dinsel pratikte bu durum, selamete erimenin bu meselelerin doru bi
imde anlalmasyla, yani marifet yoluyla mmkn olabilecei anlamna
gelmektedir.
Bu metnin yaps ve bak as zerinde dnrken, metnin kutsal
lemin alaltlmas konusuna younlaan ve ounlukla gnostik ya da neoPlatoncu eserlerde rastlanan szde bilimsel bir speklasyon trnde ol
madn gz nnde tutmak nemlidir. Metin boyunca esas ilgi konusu,
mabut ya da ideal varlkla insanlarn varacaklar yer arasndaki iliki gibi
antropolojik bir sorunda younlamtr. Burada odak noktasn, dar an
lamda teogoni ya da kozmogoni deil, ilahi tecelli ve antropogoni olu
turmaktadr. Aslnda bu metin, yce Tanrnn mahiyeti hakknda, olumlu
anlamda ok az bilgi aktarmakta, ya da belki de hibir bilgi aktarmamak
tadr. Mabutun btnsellii iinde (fi klliytihi) var olduu, semavi
Nusayrilerin bu boyutu tam olarak alglayamadklar ve anlayamadklar
sonucuna ancak dolayl olarak varabiliyoruz. Bu btnsellik, Nusayrilerin
idrakini asa da, ayn zamanda, bir tecelli nitelii tayordu. lahi btnsel
liin kendisi hakknda aka yaplan herhangi bir speklasyon olmasa da,
bu bilinmeyen boyut, sylemin gelitirilmesi iin gerekli ve varsaylan bir
unsurdur. Aslnda bu metin, yukarda rneini verdiimiz ilmihallerin aretalojilerinde de grdmz gibi, Nusayri inancnn temel gr zerine
kurulmutur. Ali ibn Ebi Tlibin ilahi boyutunun gerek anlamda anla
lmas, yani Allahn onun suretinde, onun Ad (sm) ve Kapsyla (Bb)
tecelli ettii fikri.
Akn bir tanrnn nasl tecelli ettii, yani, dini tecrbenin nasl imkn
dahilinde olabildii sorunu, slam dnyasnda erken dnem Sufiler ve erken
dnem Ali-odakl dini topluluklar tarafndan ortaya atlm ve Nusayrilerin
en temel sorusu olarak kalmtr. Alinin mucizelerinin yceltildii aretalojilerde ve ilikili metinlerde bu soruya verilen yant, bunun kozmolojik ve
kozmogonik sonularn da haiz olarak, Yaradann tarihsel bir kiilik ola
rak Alide tecelli ettii eklindedir. Kken sylencesinde, Hbilden Ali ibn
Ebi Tlibe kadar birbirini izleyen tasavvur edilmi tarihsel kiiliklerde ortaya
kan ilahi tecelli fikrine, sadece sylemin sonunda ksaca deinilmektedir;
metnin esas ksmnda, sorun lhi dzeye aktarlm, kozmogonik ve kozmo
lojik terimlerle etkili bir halde sunulmutur. Yola giri elkitaplar da dahil,
ilahiler, dualar ve ritiiel metinleri gibi dier dinsel metin trlerinde Nusayri
tfan'mm nesnel ieriinin, yani burada sunulduu ekliyle belirli bir ger
250

eklik sistemine ilikin gizli, srrna erilen ve selamete erdirici bilgilerin oku
yucu tarafndan bilindii varsaylmaktadr.19

Yola Giri Ritelleri


Yola giriin mertebesi, Suriye Alevilerinin dinsel geleneklerinin ve
zellikle de Batni retilerin ve teolojinin aktarlmasndaki hayati rollerini
hl srdrmektedir. Yola giri ritelleri, hem annesi hem de babas Alevi
olan erkekler iin dzenlenir. Yola kabul edilenlere, retiler szl olarak
ya da et-Teberaninin Kitb mecml-ayd20 adl eseri gibi gizli kutsal eser
lerin verilmesi yoluyla aktarlr. Tehnl ad verilen alegorik tefsir tekniinin
yola kabul srasnda aktarlmas zellikle nem tamaktadr. Tevl teknii,
Suriye Alevilerinin dinsel hayatnda merkezi nemi olan, en hayati ve retici
unsurdur ve Nusayri retilerinin, kutsal kiilerin ve geleneklerin bir referans
erevesi olarak kullanld bu teknik sayesinde, Kuran ayetlerinin ve slam
ritellerinin Batni tefsirleri yaplr. imdiye kadar, smaililerin kulland yo
la kabul gibi kitaplar, tarikata girmi Alevi evreleri dnda bilinmiyordu;
fakat, Sleymann yazd BakrcCdan, bu yazarn kendisinin yola kabul
edilii srasnda kulland bir kitaptan ya da baz dier kitaplardan alntlar
yapt sonucuna varlabilmektedir. Bu nedenle, Sleymann kitab, bu ko
nuda mevcut olan en nemli merin olma zelliini srdrmektedir.
Ne var ki, mevcut kaynaklarn pek ou yaymlanmamtr ve ok yerinde
nedenlerle, hibir zaman yaymlanmayacaktr. Bunun nedeni, szl ve yazl
nakillerin birlemesinden oluan benzerine az rastlanr trden bir prosedrn
izlenmesidir. Alevi dosdarm bana, yukarda aktardklarma benzer ilmihalle
19 Tord Olsson, Extrem shia-synpunkter pa syriska alawiternas religion, Religion
ocb samhlle i Mellanstern, J. O. Blichfeldt ve J. Hjarpe (haz.), Vanersborg, 1985; T.
Olsson, Imagery of Divine Epiphany in Nusairi scriptures, Acta Iranica. Hommages
et Opera Minora, eilt XII, Papers in Honour of Professor Jes P. Asmussen, Leiden,
1988; T. Olsson, Den gudomlige Ali. Aretalogema i den nusairiska litteraturen,
Religionsvetenskaptiga studier. Festskrift till Sven S. Hartman, A. Geels, T. Olsson,
P. Schalk (haz.), Religio 12. Lund, 1983, s. 117-130; T. Olsson, The Divine Ali.
The Aretalogies in the Nusairi Literature, Proceedings of the X X XII International
Congressfor Asian and North African Studies, Hamburg, 25-30 Agustos 1986, A.
Wezler, E. Hammerschmidt (haz.), ZDMG-Suppl. 9, Franz Steiner Verlag Stuttgart,
1992, s. 428-429.
20 Surur ibnl-Kasim et-Teberani, Kitabi mecmiVl-ayad, R. Strothmann (haz.),
Festkalender der Nusairier, Der Islam 27 (1944-46).

25

rin, genellikle, sadece eyhler tarafndan, yola kabul edilmek iin hazrlk yapan
gen erkeklerin kullanmas iin ve yalnzca bu srede kullanlmak zere, yazya
geirildiini sylemitir. Elle yazlan metin, yola kabul edilecek kiinin kendi
bana almas iin, bu kiiye tevdi edilirdi ve eyhi bu kiinin metni ezbere
rendiinden emin olduu zaman, bu metin yaklrd. Bununla birlikte, bu
yazmalardan bazlar Alevi cemaatinin dnda muhafaza edilmitir ve Suriye,
Trkiye, Msr ve Avrupadaki ktphanelerde bulunmaktadr.
Tevl ve Takyye
Alevilerin dinsel uygulamalarnda ilgin, fakat olduka ihmal edilen bir ol
gu da Kuranm ve slami ritellerin alegorik bir biimde yorumlanmas, tevl
ile siyasi ya da dini tehditler karsnda bir kiinin inancn saklama ya da inanc
hakknda yanl bir izlenim vermesi hakk anlamna gelen takyye arasndaki ili
kidir. Bu iki ilkeye dayanarak hareket etme, zellikle de Alevilerin iktidarda ol
masyla ortaya kan siyasi durum nedeniyle, gnmz Suriyesindeki Aleviler
arasnda tamamlayc bir uygulama gibi grnmektedir. Mezhebin iinde ve
mezhep mensuplar arasndaki iletiimde ite tevl, bakalaryla olan ilikiler
de de dta takyye uygulayarak, bir Alevinin resmi olarak, Kurana ve snnete
harfiyen riayet eden bir Snni ya da sradan bir ii gibi grnmesi mmkn
dr. Bu iki ilkeye bal olarak hareket etmenin, cemaatin biitnsellemesine
ve cemaat mensuplanmn bir Alevi kimlii hakkndaki deneyimlerine katkda
bulunmas muhtemeldir. Bunun yan sra, dier iilerle ya da Snni muhitle
ortaya kabilecek ak atmalar da bu yolla bertaraf edilebilir.
Suriyeli Alevi liderleri, mitolojik gnostisizmle ya da geleneksel iilikten
sapan herhangi baka bir muhalif inan ya da uygulamayla aralarnda her
hangi bir yaknlk olduunu iddetle reddetmektedir. rnein, 1973 y
lnda yaplan resmi bir aklamada seksen din grevlisi, kutsal kitaplarnn
Kuran olduunu, Mslman olduklarn ve iiliin ounluunu, yani On
ki mam temelli iileri takip ettiklerini ve bunlarn dnda kendileri iin
sylenen szlerin kendilerinin ve slamiyetin dmanlar tarafndan uydu
rulmu yalanlardan ibaret olduunu beyan etti. Ne var ki, Suriyedeki dier
gruplarn phelerini ortadan kaldrmak iin gizli kitaplarn yaymlamalar
istenince, bunu reddettiler.21 Bu durumu, siyasi adan mazur grlen takyye uygulamasndan farkl bir ey olarak grmek ok zordur. 1982 ve 1984
21 Hanna Batatu, Some observations on the social roots of Syrias ruling, military
group and the causes for its dominance, Middle East Journal, Yaz-Sonbahar 1981.

252

yllarnda, Suriye Alevilerinin ideolojik szcln yapan Mecelletl-ktisad, yani ktisat Dergisinin genel yayn ynetmeni Ali Hayr Bek gibi etkili
kiilerle yaptm grmelerde de buna benzer bir izlenim edindim. ne
srlen argmanlar, ounlukla din tarihine dayandrlyor ve genellikle
de Muavive ile Ali arasndaki atmayla balatlyordu:
Bu atmada gerek slam temsil eden tek kii Ali olduuna gre, gerek
slm gelenein, yani Siinetin gerek temsilcileri, Alinin takipileri, yani
Alevilerdir. Ayrca, biz de ayn Kurana inanyoruz ve ilk Sufi de Ali idi.
Suriyede iktidarn son yirmi yldaki dalm, am ve Lazkiyedeki kendi
Aleviler arasnda, entelektel bir tabaka da ieren, yeni bir orta snfn do
masna yol amtr. Ben alan aratrmam yrttm srada, Alevilerin dini
ve hukuki lideri olan (artk hayatta olmayan) eyh Abdurrahman el-Hayyir,
amda yayordu. eyh Abdurrahman el-Hayyir, Alevi geleneinde Caferiliin nemini zellikle vurgulad birtakm dini kitaplar yazmtr. eyhin
amdaki evinde yaptmz konumalarda da, bu tema sk sk tekrarlanm
t. lgin bir siyasi ve dini olgu da, Alevilerin tarihini popler ve bir mik
tar romantik bir biimde hikye eden Muhammed Emin Galib et-Tavilin
Ta rih 1-Aleviyn adl kitabnn (ilk basm 1924) 1979 ylnda, el-Hayyirin
yazd 60 sayfalk bir sunu blmyle ikinci basksn yapmas olmutur.
Bu kitap, Suriyedeki Alevi rejimi dneminde, sansr kurulunun bu konuda
yaymlanmasna izin verdii az sayda eserden biridir.

Dallar ve ehirliler
Sradan Alevilerin, zellikle de yola kabul ritelinden gememi kiilerin
byk ounluunun, dinsel retiler ve teoloji hakknda ok az bilgisi var
dr. Dalarda yaayan Suriye Alevileri arasnda, muska kullanm ve ziyre'lere, yani trbelere byk sayg gsterilmesi gibi, Ortadou folklorunun tipik
baz genel zelliklerine rastlanmaktadr. Alevi dalarnda ziyaret ettiim tr
belerden pek ou, ttsler, dilekte bulunanlarn fotoraflar ve basit adak
larla doluydu. nsanlar bu yerlerde, evliyalarn huzurunda, ounlukla uzun
zaman geirmektedirler.
zellikle dalarda yaayan insanlar arasndaki yaygn bir inan da, za
man zaman insan klna girip bir kurtarc olarak ortaya kan, su ve ta
rmn yeil tanrs Hzr ile ilgiliydi. Baz Aleviler bana, Alevi topraklarnda
365 tane Hzr trbesi olduunu sylediler. iftiler kadar biraz eitim
grm insanlar da, bu sevilen fgiir hakknda konumaktan ok holanyor
253

du. Tandm bir adam, koluna dvmeyle Hzrn adn yazdrmt. H


zrla ilgili rivayetler ok eitli, zengin ve nanslarla doludur. Hzr, Suriye
kiliselerinde ok nemli bir aziz olan ejderha avcs St. George (Aziz Jorj)
ve de Ali ibn Ebi Tlib ile baz ok nemli ortak zellikleri paylamaktadr.
Hzr, Ali ibn Ebi Tlib gibi kl kuanmtr ve onun gibi Alevilerin dini i
irlerine girmitir; bu iirlerde Mar Cercis (St. George) diye anlr. Bu kiile
rin her ikisi de zaman kavramlaryla ilikilidir ve dzenli aralklarla insanlara
grnrler. Tandn Alevilerin duygularn doru olarak anlayabildiysem,
bu iki ilahi kiiye, byk bir ballk ve sevgi duyulmaktadr. Bylece, Hzr
figrnn Suriye Alevilerinin folklorunda ilevi anlalr hale geliyor. Hzr,
yola giri ritelleri yaplmam kiiler iin, Alinin yola kabul edilmi kiiler
iin oynad roln aynsn oynamaktadr; yani, Allahn cismani bir tecelli
sidir. Dolaysyla, Hzrla ilgili efsanelerin byk bir ounluunun, Akn
Varlkn fiziksel tezahr olarak grlen Aliye ilikin Batni sylencelerin
zahiri bir benzeii olmas ok mmkn grnmektedir. Alevi dostlarm
dan rendiime gre. Hzrla ilgili efsaneler ok eitlilik gstermektedir;
fakat bildiimiz kadaryla, bu efsanelerden ok az kaytlara geirilmitir.
Yazl kaynaklarn deerlendirilmesi ve burada ileri srlen varsaymlarn s
nanmas iin, Alevilerin yaad yerlerde alan almas yaplmasna iddetle
ihtiya vardr.
Dalarda yaayan Suriye Alevileri gemite tecrit edilmi bir halde ya
amalar ve hem iletiim olanaklarndan hem de eitim aralarndan yok
sun kalmalar nedeniyle, baka topluluklarn pek az farknda olmulardr;
herhalde, kendi mezhep kimliklerinin tam anlamyla bilincinde olmalar da
ok gerekli deildi. Ancak son yllarda deien koullar, Aleviler, hi deilse
kentlerde yaayan eitimli Aleviler arasnda mezhep bilincinin ve zgvenin
artmasna yol at. Ayrca, Alevi mezhebine mensup olmak, siyasi adan de
erli bir vasf halini alm durumda. Suriye Alevileri artk toplumda yksek
makamlar elde ettikleri iin, i bavurusu yapan ya da toplumsal veya ekono
mik karlar salamak isteyen Aleviler, mezhep ballklarn ne karyorlar.
Bylece Suriye Alevilerinin, duruma gre seim ad verilen bir modele uy
gun davrandklarn gryoruz; bu modele gre, bir kii, ait olmak istedii,
mensubu olmak iin hak iddia edebilecei ve de verili bir durumda kendisine
en ok kar salayacak grubu semektedir.22

22 Gubser, Minorities in power, s. 22.

254

Can alc bir sorun olan gelenein aktarlmas ve grld kadaryla bu


ilemin btnletirici ilevi, ok karmak ilikiler iermektedir ve herhangi
basit bir modele gre irdelenemez. Bununla birlikte, hem ierik asndan
hem de daha teknik anlamda, gelenein aktarlmasnn farkl yerel ve top
lumsal dzeylerde, farkl biimlerde ilev grd aktr. Suriye Alevilerinin
son yllarda elde ettikleri gl konum nedeniyle, gnmzde siyasi etkenler
nemli bir rol oynamaktadr. En hayati unsurlar olarak szl eitimi ve yeni
balayanlara kutsal risalelerin verilmesini ieren geleneksel uygulama, mez
hebe kabuldeki farkl mertebeleriyle dada yaayan Suriye Alevileri arasnda
hl devam etmektedir. Bu konuda herhangi bir istacistiki bilgi elde edeme
mi olsam da (byk ihtimalle, bu konuda yaplm herhangi bir istatistik de
mevcut deildir), edindiim genel izlenime gre, yola kabul ritellerine ka
tlan yeni adaylarn saysnda azalma vardr; bu durum, lkede izlenen eitim
politikalarnn ve dalk blgelerde yaayan Alevi nfusa verilen ekonomik
destein beklenen bir sonucudur. Buna ramen, krsal kesimde yaayan in
sanlar arasnda yola girmi olanlar, byk ihtimalle daha az siyasi e ieren
dini takyyeye baldrlar.
Siyasi gelimelerin bir sonucu olarak, gnmzde gittike artan sayda
Alevi Lazkiye ve amda yaamakta ve bunlarn ounluu devlet yaps ie
risinde yiiksek makamlarda bulunmaktadr. Bu noktada, takyye ilkesi, siyasi
koullar nedeniyle mazur gsterilebilir. Dikkati eken bir olgu da, altnc
imam olan Cafer-i Sdka (lm 148/765) kadar, yani, Yedi mamc ve
On ki mamc ayrl olmadan nceki mamlka kadar uzandna inan
lan bir rivayetler silsilesi olan Caferiyeye verilen nemdir. Alevi mfts
nn, evindeki uzun konumalarmz srasnda bu konuya nasl memnuniyet
le dndn ve kendi zel ktphanesinde bulunan bu konudaki zengin
malzemeleri bana nasl istekle sunduunu hatrlyorum. Caferiye rivayetler
klliyatn ne karan Aleviler, k noktalan ve uyguladklar model olarak
sz konusu ayrlktan nceki hayali bir cemaate atfta bulunarak, hem ken
dilerine, hem de etraflarndaki kiilere, ortak ii geleneinin mutemetleri
olarak grnmektedir. Bu grler, Suriyedeki dier ii gruplar ve Snni
ounluk asndan da nispeten kabul edilebilir olduu iin, dini-siyasi sy
lemde argman olarak kullanlabilir; bunun yan sra, sz konusu grler
deiik kylerden geldikleri iin birbirinden farkl dinsel g'el(ihek
uy-1'
glamalar olan Alevilerin girdikleri kent ortamyla btip^tferi |ufpaflr'
stratejik neme sahip nlemlerin de anahtar dgaif o I M I c r.
255

Kentli orta snf iinde de baz insanlar yola girmitir; fakat, bugne ka
dar, bu kiilerin dinsel grlerini ve tutumlarn daha yakndan incelemek
iin uygun bir frsat bulamadm. Yola kabul ritelleri hakkndaki ihtiyatl
sorularma, sadece Suflikte olduu gibiye benzer mulak cevaplar aldm.
Genel olarak entelekteller, tasavvufa ve zellikle de, bn Arabi ve bnlFrizin eserlerinde ve hvns-sef risalelerinde rastlananlara benzer, felsefi
adan incelikle ilenmi ve teosofik tasavvuf trlerine byk bir ilgi gsteri
yorlard. Entelektellerin pek ou, evrensel bir eilimi takip ederek, Jung
psikolojisi ve psikanalizinin modern yorumlarnn cazibesine kaplmt. Bu
entelekteller ounlukla kendine zg Nusayri retilerini bildiklerini gs
terseler de, bu retileri yorumlarken, referans erevesi olarak bu tr mal
zemeleri kullanyorlard.

iir
Teoloji, efsane ve folklorun szl ya da yazl kaynaklarndan alnm
olan sembolik, iirsel ve anlatsal eler, kltrel hayatta i ie gemekte,
bayramlar ve zengin edebiyat rnleri yoluyla nesilden nesile aktarlmakta
dr; bu edebiyatta zellikle Aliye yazlan kasideler gibi dinsel renk tayan
iirler nemli bir yer tutmaktadr. Bununla birlikte, byk ihtimalle metin
lerin ilk gze arpan nitelikleri nedeniyle, Suriye Alevi iirinin birok dinsel
boyutu genellikle gz ard edilmitir. Sz edilen sevgiliyi bir insan ya da
kutsal bir kii olarak anlamak suretiyle, bu iirler, dnyevi bir ak iiri ya da
tasavvufi bir iir olarak anlalabilir; fakat, yola girmi kiiler asndan bu i
irler, Alevilerin belli dinsel grlerini de ifade etmektedir. Tasavvuf iirleri
de dahil olmak zere birok mistik iir trnn tipik bir zellii olan ifreli
dilde, Suriye Alevileri, ilahi Aliye olan benzersiz ballklarn ve kendileri
ne zg gnostik retileri ifade etmektedir. Ne var ki, bu edebiyatla rn
lerini kamuya tantmak isteinde olan Alevi editrler ve yazarlar, Aleviliin
belli elerinin gizli tutulmas zorunluluu yznden tereddtte kalmlar
dr. rnein, Mahzun es-Sincarinin iirleri, Hamid Haan tarafndan (elMahzun es-Sincari, beynel-imme ve}-i}r ve tasavvuf ve felsefe, I-IV,,am,
1970-72) ve Esad Ahmed tarafndan (Marifetullh ve Mahzun es-Sincari,
I-II, 3. basm, Beyrut, 1979) byk ciltler halinde baskya hazrlanm ve
irdelenmitir. Belirtilen eserlerde ve bu konudaki dier kitaplarda, Mahzun
srekli olarak sanki Snni bir filozof ya da bir Sfiymi gibi okunmu ve
iirlerindeki Suriye Aleviliine zg boyut sessizce geitirilmitir. Bu tiir
256

bir yaklamn byk sakncalar iinde en nemlisi, Batni Nusayri retile


ri ieren msralarn, metinlerden sistemli bir biimde kartlm olmasdr.
Yani, editrler takyye yapmtr.

Sonu ve neriler
zet olarak, Suriyeli Alevilerin, farkl sosyal ve tarihsel disiplinlerden
renciler tarafndan daha ayrntl bir biimde incelenmeyi hak ettiklerini be
lirtmek istiyorum.
- Sosyoloji ve siyaset biliminin bak asndan, eskiden toplumun dna
itilmi ve bask grm bir aznlk olan Aleviler, u anda Suriyede iktidarda
olduklar iin dikkate deer bir topluluktur. Bu durum, Snni Ortodokslu
undan gelebilecek ciddi dini/siyasi saldrlardan duyulan korku nedeniy
le, politik olarak gerekelendirilen takyye uygulamasna yol amtr. Suriye
Alevilerinin dinsel retilerinin ve pratiklerinin sapkn nitelii nedeniyle,
Alevilerin Mslman olarak statleri, devlet bakannn Mslman olmas
gerektiini ngren lke anayasasna atfta bulunan Alevilerin rakipleri tara
fndan srekli olarak sorgulanmaktadr.
- Suriye Alevilii edebiyat, iilikte siyasi ve dini lider figrne verilen
nemin ve ideolojinin canl bir tablosunu sunmaktadr. Bu paragraf ve bun
dan sonraki paragraflar, zellikle slamoloji ve din tarihi rencilerini ilgilendirebilir.
- Dini bir grup olarak Suriye Alevileri, slami gnostisizmin arkaik bir bi
imini muhafaza ettikleri lde, ok ilgi ekici bir topluluktur.
- Suriye Alevilerinin kutsal metinleri, slam dnyasnda ad en ok te
laffuz edilen Ali odakl topluluklarn hl byk lde bilinmeyen dinsel
retilerinin ve uygulamalarnn incelenmesi asndan ok nemli kaynak
malzemeler iermektedir. Bu topluluklarajjult ya da ar iiler denmitir
ve bu adlandrmalar sapkn mezhep tarihlerini yazan erken dnem ortodoks
Mslman tarihilerinin bak asn yanstsa da, aratrmaclar tarafndan
hl standart bir terminoloji olarak yaygn bir biimde kullanlmaktadr.23
Bu eitli topluluklarn ilk biimleriyle srdrdkleri hayat ve retileri, er
ken dnem slam Ortodoksluklarnn yava yava biimlendii ve yerletii
toplumsal ortamn bir parasn oluturuyordu. Bu nedenle bu toplulukla

23 rn. bkz. Matti Moosa, Extremist Shiites, The Ghulat Sects, Syracuse University
Press, New York, 1988, s. 171.

257

rn aratrlmas, ii ve Snni Ortodoksluunun birer olgu olarak doduu


koullan da ierecektir. Dolaysyla, erken dnem slamiyetinde mezhep
oluumuyla ilgili temel sorun, ortodoks olduu farz edilen bir dinsel e
kirdekten mezheplerin ayrlmasyla ilgili bir mesele olarak deil, henz tam
ekillenmemi farkl dini topluluklardan oluan bir toplumsal ortamda siyasi
adan belirlenmi Ortodoksluklarn ortaya kmas olarak konulmaldr.

258

SONSZ

KENTN BUGN LE GELECENE


BAKI VE DN CEMAATLER:
ERM VE GRNRLK

CATHABINA BAUDVERE

Bu makalenin esas ilgi alan Aleviler deil, kentsel ve dini aratrmalarn


kesimesiyle ilgili baz sorunlardr.1 ster toplumsal bir grup olarak isterse de
dini bir grup olarak anlalsn, Alevileri tartrken kendilik hayati nemde bir
konu olduundan, Trk toplumundaki baz daha genel eilimler de ortaya
konulabilir. Ayrca, bu makale, dini cemaatleri tamamen ve sadece dini top
luluklar olarak grme eiliminden kanma yolunda bir giriimdir. Dindar
insanlarn etkinliklerini aklamann tek yolu dinsel inanlar deildir. Bazen
din zerinde o kadar ok durulur ki, insan hayatnn dier boyutlar gzden
karlr. Dini hayatla kendilik arasndaki ilikiye duyduum ilgi, ksa bir s
re nce stanbulda kk, bamsz bir Mslman grup iindeki baz gen
kadnlar arasnda yrttm bir alan almasndan kaynaklanmaktadr. Bu
kadnlarn mevcut toplumsal ve dini snrlar geniletme becerisi, mega-kentlerin bireysel hayatlar zerinde ne kadar dorudan bir etkiye sahip olduunu
anlamam salad. Mevcut sistem iinde pazarlklar yoluyla imdiye kadar d
nlmesi bile mmkn olmayan zgrlkler ve olanaklar elde ediliyor. Son
on ylda, slamc kadnlar kadar Aleviler de toplumsal ve siyasal platformlara
km, bylece de toplumda yeni bir grnrlk kazanmtr. Trkiyenin
gen ve aktif unsurlar 1990larda kendi kurallarn gelitirmitir.

Kenneth Brown, on yl akn bir sre nce, ok az sayda aratrmann kent hayatnn
meknsal ya da toplumsal manzarasndaki dinsel boyutlarla ya da dinin temsilleriyle
zel olarak ilgilendiine iaret etmitir. (The Uses of a Concept: The Muslim
City, Middle East Cities in Comparative Perspectives, K. Brown ve dierleri (haz.),
Londra, 1986, s. 79). Bu saptama hl byk lde geerliliini korumaktadr.

261

stanbulun da -dier tm byk Trk ehirleri gibi- denetim d bir


nfus artyla kar karya olduu inkr edilemez bir gerektir ve bu du
rum slamn yeni grnrl konusu tartlrken sk sk vurgulanr. Kent
lemenin arpc sonular tabii ki yalnzca demografik ve ekonomik alanla
snrl deildir. stanbul son on yl iinde, yeni gruplamalarn ve gruplar ara
snda ballklarn olutuu bir mega-kent olarak da aratrmaclarn ilgisini
ekmitir.2 Yerel arenann nemi -ve kresel arenayla ilikisi- bu ilgiyi daha
da artrmaktadr. stanbul artk dnya ekonomisinin bir parasdr ve kentin
her yerinde karmak ekonomik alar kurulmutur. Bu durumun toplumsal
ve kltrel etkilerinin deerlendirilmesi, Trkiye iinde ve dnda srek
li tartlan bir konudur. ehirdeki aile gemileri daha uzun olan kiilerin
ounlukla hiddetle karlad ve poplist argmanlarda gnah keisi ola
rak gsterilen ehrin yeni sakinleri, hzla bambaka kentsel kltr biimleri
gelitirmitir.'1 stanbul u anda bir genel kltrel melezleme sreciyle kar
karyadr ve stanbulda yaayanlara ve buray ziyaret edenlere mevcut biemlerin ve deiebilir kiisel tercihlerin bir paradoksunu sunmaktadr.4 e
hir, eski sakinlerince, ounlukla kadim tarihiyle, romantik bir gemie vg
ve byk bir nostaljiyle dnlr.5 Gnmzde eitli gruplarn Osmanl
dnemiyle ilgili hayaller kurduklar aikrdr ve Nilfer Glenin ifadesiyle,
Osmanl kltryle yeniden balant kurmay ve bu kltrn kozmopolit
ilkelerini 1990larn modern ve kresel balamnda yeniden formle etme
yi amalayan6 abalar grlmektedir. Baz laik tartmaclar Osmanllarda
kltrlerin ve dinlerin harmanlanmasn daha sonraki dnemde yaanan Ke
malist merkeziyetilikle karlatrarak vurgularken, slamc yazarlar da millet
sistemine, farkl dini gruplarla devlet arasndaki iyi kurulmu ilikilere ve

Bkz. . Keyder ve A. nc, Istanbul and the Concept of World Cities, Istanbul,
1993; M. Snmez, Istanbul and the Effects of Globalization, Istanbul (ngilizce
basks) 1996, s. 101-111; A. Aksoy ve K. Robins, Istanbul between Civilization
and Discontent, New Perspectives on Turkey 10 (1994), s. 57-74.
Bkz. Keyder ve nc, age.; K. Robins Interrupting Identities: Turkey/Europe,
Questions of Cultural Identity, S. Hall ve P. du Gay (haz.), Londra, 1996; . Tekeli,
Istanbul: The Lost Paradigm for Understanding Turkish Society, New Perspectives
on Turkey 15 (1996), s. 119-126.
P. Werbner, The Making o f Muslim Dissent, American Ethnologist 23 (1996), s.

5
6

N. Gle, Istanbuls Revenge, Istanbul ( ngilizce basks) 1993, s. 20-23.


Aksoy ve Robins, agy, s. 63.

102 122
-

262

sorgulanamaz hiyerarilere iaret etmektedir. Kimlik ve kltrel mirasla il


gili bu tartmaya katlanlardan bazlar, artk ehirlerdeki kresel kltrn
Trkiyenin uzak yerlerinden gelen yerel geleneklerle nasl kaynatndan
vgyle sz etmektedir. Fakat dnya kenti olmann salad yararlar, do
urduu sonular diye alklanan eyler, stanbullularn birou tarafndan
uygun bulunmamaktadr, hatta birou iin eriilir olmaktan uzaktr. Dnya
ehri dncesine olumlu bakanlarn kartlar, postmodern kentin ayrt edi
ci zelliinin, sadece yaam biimleri arasnda uygun bir akkanlk ve har
manlanma deil, toplumun farkl dzeylerindeki sert atmalar ile planlama
ve yapdan yoksunluk olduunu savunuyor.
Gnmzde, kentli laik elitlerin kltrel hkimiyeti, birinci ve ikinci ku
ak taral gmenler ve srekli glenen Mslman orta snf tarafndan
tehdit edilmektedir. Arabesk ve ezan sesi stanbulun havasnda birbirine ka
rmaktadr/ Dini geleneklerin yirmi yl ncesine gre ok daha belirgin bir
rol oynad yeni sentezler kurulmaktadr. Michael Meeker bu sreci yle
zetlemitir:
Trkiyede slamn yeniden glenmesi, dinselliin yeniden canlanmas ola
rak deil, geirdii bir dnm olarak anlalmaldr.8
slami hareket o kadar karmaktr ki, tekil bir slami hareketten bah
setmenin doru olup olmayaca phelidir. Bu hareketin iinde yer alan
farkl slami gruplar, sadece eriat hedefleyen slamclardan olumamaktadr. Gnmz Trkiyesinde ok sayda dini gr bulunmaktadr: Radikal
slamclk; slami refah politikas oluumlar; Sfi geleneklerine ve tasavvufa
gittike artan ilgi; Alevi bilincinin ykselmesi; Alevilikle ve Bektai tarikatnn
geleneksel ritelleriyle balantl olarak slamiyetin daha liberal yorumlarna
ilginin yannda, farkl yerel ve etnik gelenekler de mevcuttur. Bununla birlik
te, slami etkinlikler gnmzde ok sk olarak btnyle Refah Partisiyle
ve bu partinin hegemonyac iddialaryla zdeletirilnektedir.
Yakn zamanda ortaya kan dini uyan, kabaca, slami mirasn belirgin
bir milliyeti eilim tayan yeni bir ekilde anlalmas olarak tanmlanabi
lir. Bu geni anlamyla slamclk, az ok radikal programlar olan farkl s
lamc gruplar arasnda bir balant ve alarn kurulmas iin bir temel ilevi
7
8

M. Stokes, The Arabesk Debate, Londra, 1992.


M. Meeker, Oral Culture, Media Culture, and Islamic Resurgence in Turkey,
Exploring the Written, E.P.Archetti (haz.), Oslo, 1995, s. 31.

grmektedir. Bu sylemin en belirgin slamc biimi, mulak bir biimde


Batclk olarak tanmlanan dnceye kar kltrel ve politik direniten
bahseder. slami eylemcilik birok adan, modern toplumun getirdii so
runlara ve glklere dini yantlar vermeye alan anti-smrgeci bir giri
imdir. Marnia Lazreg, bir Cezayirli pespektifyle , slamclarn Bat eletirisi
konusunda u yorumu yapyor:
Devletin tutarl bir kltr ve ekonomik sistem gelitirme ve srdrme ko
nusundaki baarszlklarn lmekte kullanlan karlatrmal bir referans
noktasdr.9
Trkiyedeki durum da bunun aynsdr.
slamn moderniteyle daha etkin bir biimde karlamas, slami kltr
de almlara ve yeni bir grnmn ortaya kmasna yol at. Bu gelime
nin ardndan modern Trkiye tarihinin yeniden yazlmas gerekmektedir. s
lamn yeniden canland sylenemez; nk, slam kltrel haritadan asla
silinmemitir ve asla yalnzca eitimsiz taral gmenlerin ilgi alanna giren
bir konu olmamtr. Kemalizmin parlak gnlerinde bile, kentli bir Msl
man orta snf mevcuttu; fakat grnrl snrlyd. Bu kentli Mslman
orta snf, Edwin Ardenerin deyiiyle, susturulmu bir topluluktu ve hem
taral hem de ehirli Mslmanlarn etkinlikleri, merkeziyeti devletin sk
denetimi altndayd. Bugn, devletin iktidar ve meruluu kavramlarnn ye
niden tanmland ortadadr. Kemalizm erevesinde uygulanan trde bir
Trk kimlii yaratma amalar, toplumun btn dzeylerine nfuz etmitir;
fakat, son on ylda, tektip bir ulusal, laik Trk kimlii imgesi ortadan kalk
mtr. Bugn uurlu Mslman olmak, kabul edilen ve aka ifade edilen
bir kimlik halini almtr.
Dini cemaatleri tahlil ederken, kent aratrmalarndan alnacak nemli
bir ders, baka alanlarda sreklilik ve istikrar vurgulanrken,10 bu konuda
M. Lazreg, The Eloquence of Silence: Algerian Women in Question, New York, 1994,
s. 215.
10 Kent almalar, toplumsal ve kltrel aratrmalan ieren geni bir alandr. Kresel
lemenin ve dnya ekonomisinin, zellikle nc Dnya lkelerinde, kent yaam
zerindeki etkisi ayrntl olarak tartlyor. Postmodernizmi tanmlamak ve tartmak
iin yaplan eitli giriimler de kent aratrmalarn derinden etkilemitir. letiimin ve
kiiler aras ilikilerin nasl gerekletirildiini konu edinen a zmlemesinin sk sk
vurgulanmas, dini gruplar zerinde alrken zellikle ilgi ekicidir. Bkz. U. Hannerz, Cultural Complexity. Studies in the Social Organization of Meaning, New York,

264

vurgunun deiim ve eidilik zerine yaplmasdr.11 Dinamizm ve gelime,


yalnzca makro dzeyde deil, bireylerin deiimle iliki biimleri asndan
da ilgi oda durumundadr. Her iki unsur da -dinamizm ve gelime- al
ma yaptm kadn grubunda ok belirgindir. Bu insanlarn toplumdaki bu
gnk yaamlar, yaptklar seimler ve hareketleri, on ya da on be yl nce
mmkn deildi. Anlalan bir eyler deimiti.

Byk Deiim
Kemalist modernleme, ilerleme ideolojisine dayanan bir zgrleme
projesiydi. Byk lekli sanayi kalknmas ve toplumsal reform umudu, pek
ok Avrupa lkesiyle koutluklar tayordu. Daha fazla ne kan piyasa eko
nomisi, pek ok lkede, sanayi sonras bir topluma doru geliime hz ka
zandrmtr. Trkiye iin ise bu kopu ve dnm, 70li yllarn sonlarnda
yaanan siyasi alkant ve Eyll 1980deki askeri darbeden sonra, arpc bir
aama kaydetmitir.
Trk toplumunda son on ylda yaanan deiimlerin arka plan, byk
bir oranda tek bir kii, merhum Turgut zal ve onun izledii politikalarn
ekonomik, toplumsal ve kltrel sonular zerinde odaklanabilir.12Yaad
dnemde, babakanl ve daha sonra cumhurbakanl srasnda onunla
ilgili yaplan deerlendirmeler deiiklik gstermi olsa da, 1983 ylnda sivil
ynetime yeniden geildikten sonra Trkiyenin geri dnlmez bir yola gir
diini hi kimse inkr etmemektedir. Bu dnmler ve almlar da, dier
etkenlerin yan sra, farkllamaya ve karmaklamaya ynelen yeni davran
biimlerinin ortaya kmasna yol amtr. Bir ideoloji olarak devlet merke
ziyetilii sk bir biimde sorgulanm ve Kemalist Trk kimlii dndaki,
rnein etnik, dinsel ve toplumsal kimlikler, daha ak bir ekilde ifade edil1992; ayn yazar, Exploring the City. Inquiries toward an Urban Anthropology, New
York, 1980; K. Gibson ve S. Watson, Post-modern Spaces, Cities and Politics, Post
Modern Cities and Spaces, S. Watson ve K. Gibson (ed.), Oxford, 1993; A. Rogers
ve S. Vertovec, Introduction, The Urban Context: Ethnicity, Social Networks and
Situational Analysis, A. Rogers ve S. Vertovec (ed.), Oxford, 1995.
11 U. Hannerz, Cultural Complexity. Studies in the Social Organization of Meaning,
New York, 1992.
12 F. Ahmad, The Making of Modern Turkey, Londra, 1993, s. 181 ve devam; E.
Zrcher, Turkey A Modern History, Londra, 1993, s. 292 ve devam; Keyder ve
nc, age., s. 19 ve devam; M. Snmez, age.; K. Robins, Interrupting Identities;
ayn yazar ve D. Morley, Almanc, yabanc, Cultural Studies 10, s. 248-254.

265

mitir. Bu altstlk, baz durumlarda ak atmalara yol aarken, bazen


de daha sembolik ekimelere neden olmutur. Ancak bu deiiklikler, en
azndan genler arasnda, daha fazla kabul grme eiliminin ortaya kmasn
da salamtr. Yaptm alan almas, davran biimleri asndan kuaklar
arasnda belirgin farkllklar bulunduuna dair kandar salamaktadr. Ya is
tikrarl bir kategori deilse de, gen kuaklar, farklla bir tehdit olarak bak
maya daha hazr grnmektedir. Eitim, yaplan btn dier reformlardan
daha fazla, insanlara, baka insanlarn hayatlar hakknda igrtiler kazandr
mtr. zaln uluslararas ekonomik liberalizmiyle tm grnmleriyle dini
hareket arasnda paralel bir geliim vardr. Ayrca ok farkl alardan, bu iki
sre, daha karmak bir politik sylem yaratmtr.
Birok adan, yakn zamanda grnrlk kazanan topluluklar evreden
merkeze kaymtr. Alevi ve slamc kadnlarn oluturduu eitli topluluk
lar, egemen laik toplum ve geleneksel Snni cemaate gre teki olma ko
numunu paylamaktadr. Modern Trkiyedeki yaam koullar konusunda
yaplan incelemelerde postmodernizmin etkisi aka grlmektedir. Ente
lekteller genel olarak Kemaljzmin ve dier pozitivist ve evrenselci ideoloji
lerin savlarn kabul etmek istemediklerini ifade ediyorlar.1'" Trkiyede post
modernizmin slam teolojisinde ne kadar etkili olduu konusu tartmaya
aktr. Ali Yaar Sarbay bu konuyu, Postmodernite, Sivil Toplum ve slam
(1994) adl kitabnda ayrntlaryla incelemitir. Sarbay, postmodernizmin
slam ile sivil toplum arasnda bir bala grevi grdn ne srmekte
dir. Baz slamc tartmaclar, grelilik konusundaki tartmalardan, poziti
vizmin eletirisinden ve sivil toplumun geliiminden etkilenen argmanlarla
kendilerine meruluk salamaya almaktadr.14 Bu tr bir konum, kiisel
inan iin, Trkiyede modernizmin asla salayamayaca entelektel bir
ereve oluturabilir. Ancak sonuta, Marshall Berman ile Judith Butler her
zaman tevhid kavramyla atmayacak mdr?
slamclk, Kemalizmin modernleme projesine meydan okumu ve di
nin zel bir mesele olduuna dair laik dncelere, yani, dinin eve ait
olduu, kamusal alandan, alma hayat ve retimden kopuk olduu fikrine
kar koymutur. Bunun yerine, din ve toplum arasnda birbirini tamamla
13 N. Gole, Authoritarian secularism and Islamist politics: the case of Turkey, Civil
Society in the Middle East, c. 2, Augustus Richard Norton (ed.), Leiden, 1996.
14 A. Saktanber, Becoming the ''Other as a Muslim in Turkey: Turkish women versus
Islamist women, New Perspectives on Turkey, 11 (1994), s. 99-134; Saribay, age.

266

yan bir ilikinin bulunduu iddia edilmitir. Fransz Devriminden sonra Bat
Avrupada, laiklemenin ve modernlemenin nihai amac din ile politikann
birbirinden ayrlrhasyd. Modern ve aydnlanm insanlar asndan din, zel
alana ait bir konu olmalyd ve anayasadaki din zgrl, genel olarak li
beral zgrlk fikirlerinin simgesi haline gelmiti. Avrupa lkelerinin o
unda, dinin zel alana kaymas kurumsal farkllatrma ve dinin toplumun
belli alanlarnda rgtlenmesi yoluyla gerekletiriliyordu.13 Bu aba, yani,
modern bir toplumun dini dnceler tarafndan ynetilmediinin gsteril
mesi, modernleme projelerinin byk ounluunun en ayrt edici zellik
lerinden birisi olmutur.
Bugn Trkiyede gzlemlenenler, olduka paradoksal gibi gzkebilir.
Bir yandan din, hibir zaman olmad kadar zel alana ait bir konudur. Jos
Casanovann da zel ve kamusal dinler konusundaki bir tartmada belirttii
gibi, siyasallam dinci hareketlerin geliiminde son yirmi yl boyunca nemli
bir aama kaydedilmitir. Modernleme (kentleme, eitimin yaygnlamas,
kitle iletiim aralar, iletiim teknolojisi vb) sayesinde bireyler, ok daha farkl
dinsel yaam biimi seeneklerine eriebilmektedir. slamc bir kar elit gru
bun geliimi konusunda yapt incelemede, Nilfer Gle, bu karmakln
dini cemaatlerde bir tr laiklemeyi zorladn ne srmekten ekinmez:
Modern eitim yoluyla yetien slamc elit asndan, aklclk, bireysellik ve
eletirel dnme bamsz deer referanslar olarak ortaya kt lde, bir
laikleme sreci balamtr.16
Trkiyede krsal bir blgede dinsel yaam ile ayn Anadolu kynden
gelip Almanyada yaayan Alevi gmenlerin dinsel yaam arasnda bir kar
latrma yapan Werner SchifFauer, deiim sreleriyle ilgili nemli gz
lemlerde bulunmaktadr. Kiisel ifade ve kendini sunu konusu, ritiiel hayat
zerinde de derin etkiler yapan belli deerlerin ifadesi olarak gittike nem
kazanmaktadr. Batdaki gmen Mslmanlarn ise, dinle toplum arasn
da tamamlayc bir iliki olmasn talep etmeleri ok zordur; tersine, bunun
yerini dinin grnrln hayata geirmek iin benliini Miislmanlatrma biimi alr.17 Barbara Metcalf, diaspora topluluklarnda gnlk ritel ve

15 J. Casanova, Private and public religions, Social Research 59, s. 17-57.


16 N. Gle, Authoritarian secularism, s. 39.
17 W. SchifFauer, Migration and religiousness, The New Islamic Presence in Western
Europe, T. Gerholm ve Y.G. Lithman (ed.), Londra, 1988, s. 155.

267

ibadetler iin slami alann nasl oluturulduunu incelerken, Schiffauerin


iledii bu temay kullanmtr.18 Geri Schiffauer ve Metcalf gmen top
luluklarm incelemilerdir ama, sylem dzeyinde, Trkiyedeki pek ok s
lamcnn da, egemen laik toplumla ilikilerinde kendilerini diaspora olarak
tanmladklar belirtilebilir. slamc hareketin kendi hakkndaki imgesinde,
gerek Mslman Trk mirasnn temsilcisi olmakla, son yetmi yldr uygu
lanan Kemalist politikalar nedeniyle, marjinal bir konuma girmeye zorlan
mak arasnda sk sk retorik dnler yaplmaktadr. Benliini Msliimanlatrma, genel olarak Mslmanlarn kentleme projelerinde olas bir gelime
olarak grnmektedir.
Bugn Trkiyede, dini topluluklarn siyasi arenada daha gl bir g
rnrl vardr ve bu topluluklar siyasi iktidar aralarna ulamlardr. Di
nin siyasetten daha ncelikli olduunu vurgulayan radikal slamclk sahneye
kmtr. Bu topluluklarn tmnn kamu idaresinin temeline eriat koy
mak istedikleri hibir ekilde sylenemez; bununla birlikte, evrensellik ve
hegemonya iddialarnda bulunma ynnde belli bir eilimleri vardr. Sonu
olarak, farkl ynelimlere sahip yerel topluluklar bu iki grn ortasnda yer
almaktadr.

Kk Gruplar, Byk Meseleler


1983 sonras kurulan kar gruplar ou durumda, sivil toplum kuru
lular (STK) gibi ilev grmektedir. STK etkinliklerinin son on yl iinde
gerek bir patlama gstermesi, bu gruplarn devletle ilikileri konusunda ka
musal sylemde belli bir karkln ortaya kmasna neden olmutur. Bu
durum, Haziran 1996da dzenlenen BM Habitat Konferansnn hazrlk
lar srasnda aka kendini gstermitir. Politika olutururken ok farkl ilgi
alanlarn ve stratejileri temsil eden gruplar birbirleriyle ibirlii yapmak zo
runda kalnca -sosyologlarn da daha nce belirttii gibi- ayn artlar altnda
altklar gereini fark ettiler. Yalnzca ideolojik farkllklar vurgulamak
yerine, STKlarn paylatklar toplumsal koullar dikkate almak daha yararl
olabilir. Binnaz Toprak, bu yeni hareketlilikle ilgili olarak temel benzerli
in altn izmitir: Yasal altyap (ticari ama gtmeyen kltrel ya da sosyal
18 B. Metcalf, Introduction: Sacred words, sanctioned practice, new communities,
Making Muslim Space in North America and Europe, B. Metcalf (ed.), Berkeley,
1993.

268

etkinlikler dzenleyen vakflarla ilgili yasal dzenleme), ekonomik deiim


ler (STKlar desteklemek iin ok daha fazla zel fonun mevcut olmas) ve
son olarak, mevcut dzene kar partiler sistemi dnda ak bir siyasi mey
dan okuma. Aktif faaliyet gsteren binlerce grup, politik argmanlarn olu
turulmasnda belirleyici bir rol oynad. zal rejimi dneminde ve sonrasnda
yaanan deiimler, Trkiyede daha nce hi grlmemi trde toplumsal
zerklik alanlar ve inisiyatifler ortaya kard.19
Gnmzde stanbuldaki dini gruplarn byk bir ounluunun bu
tr STKlardan olduu sylenebilir ve bunlarn pek ou vakf olarak kurul
mutur. slamc kadnlarn altrd gittike artan saydaki, bir gazetecinin
deyimiyle, arafl STKlar,20 etkinliklerini toplum genelinin gznden
uzak, kk apl cemaat ilerinde younlatrmaktadr. Bu STKlarda al
an kadnlar, temel dini eitim programlar ve yiyecek, giyecek, okul burslar,
hukuki danmanlk gibi temel sosyal hizmetler sunmaktadr. Bu kadnlar,
toplumun her kesiminde gnll almalar yapmakta ve dorudan iktidarda
olmasalar da, yerel toplumu etkilemeye almaktadrlar. Dinsel faaliyetlerde
gzle grlr bir formelleme sreci yaanm, yani zelden kamusala doru
bir dnm ortaya kmtr. arafl kadnlar asndan, siyasi tartmalara
katlmann ounlukla tek yolu bir vakf kurulmasdr. Kapal kadnlar, vakf
lar yoluyla yalnzca istikrar ve bir yap kazanmakla kalmayp, ayn zamanda
kamuoyu tarafndan tannma ve daha geni kitlelere seslenebilme olana da
elde etmektedir. Bu deiim, ok geleneksel rntiilere uygun olarak yap
lan, aile evlerindeki toplantlarndan niversite kampiisleri ve modern medya
kurulular gibi alanlarn fethedilmesine gei anlamna gelmektedir. Nilfer
Gle, slamc gruplarn yaam tarz ve bilgi alanlarndaki egemenlik ilikile
rini sorunsallatrarak kltrel modelin ynlendirilmesi konusunda denetimi
ele geirme21 giriimlerine dikkat ekmitir. Kadnlarn bir araya gelme yol
lar asndan ok arpc olan bu deiimler, kentsel alana eriim konusunda
baz soru iarederine yol amtr. Bu kent kime aittir? Kenti paralara ayran
izgiler kimin kurallarna gre izilecektir? Kentin gittike daha geni bir b
19 S. Zubaida, slam, the state and democracy: contrasting conceptions of society in
Egypt, Middle East Report, Kasim-Arahk 1992, 2-10; B. Toprak, Civil Society
in Turkey, Civil Society in Middle East, Cilt 2, Augustus Richard Norton (ed.),
Leiden, 1996.
2 0 A. Ulusoy, Haldun Hocann arafl NGOsu, Aktilel 276 (1996), s. 20-27.
21 Gle, Authoritarian secularism, s. 41.

269

lm eriilir hale gelmi ve kadnlar setikleri gruplara ulama yolunda byk


mesafeler almaya balamtr.
Trkiyede slamclk kamu nnde sergilenen bir oyun halini alm ve
sokak kltr farkl dini konumlanmalar gsteren iaretler ve simgelerle
dolmutur. Barts takmak ya da belli bir vakfn etkinliklerine katlmak
bir dava, olarak grlmektedir.
Alan almamda tandm slami gruplarla Alevi gruplar arasnda ilevsel
ve simgesel dzeyde birok benzerlik olduu dikkati ekmektedir. Alberto
Melucciye22 gre, toplumsal bir harekette farkl bir grubun oluumu iin
temel art yerine gelmelidir. Etrafnda kolektif bir kimlik oluturulan ve ortak
simgelerle (barts ya da cem ayinleri) srdrlen bir dayanma dnce
sinin olmas gerekir. Grubun kar toplumsal bir atmaya odaklanmtr ve
ortak bir dman (laik dzen ya da Snni elit) tanmlanr. nc ayrt edici
zellik ise toplumsal deiim iin (slami topya ya da liberal eidik talepleri)
mcadele etmektir. Kadn gruplar da, Alevi cemaatleri de resmi dini grup
kategorilerine girmemektedir; imdiye kadar gz nnde olmayan grup
lar iin STKlar yeni olanak alanlar ve toplumun geri kalan blmyle yeni
iliki blgeleri anlamna gelmektedir. Daha serbest rgdenme biimlerine
sahip olan STKlarn devletle ve Diyanet leri Bakanlyla (DB) ilikileri
her zaman kesin izgilerle belirlenmi deildir. Aleviler, hibir zaman dini
bir cemaat olarak resmen tannmamtr. 1980lere kadar Aleviler genellikle
marjinalize edilmiti ve gerek laikler gerekse DBnn egemen slam anlay
n temsil edenler tarafndan taral olarak grlyorlard. Bu durumda, Alevi
kltrnn diasporada, zellikle de Almanyada gelimi olmas hi de ar
tc deildir.23 Kentlemenin Alevi kltr zerindeki etkisi byktr. Yerel
topluluklardaki etkinlikler ounlukla, gemite toplumd olarak grlen
Aleviler gibi, toplumun teki katmanlarnn davran biimlerinin ve kar
larnn dile getirildii STKlar araclyla rgtlenmektedir. Son on ylda
zellikle kentsel alanlarda grnrlk elde eden Aleviler bu duruma tipik
bir rnektir. Yeni STKlarn oluumunu yalnzca devlete kar bir protesto
olarak grmek yanl olur. Sami Zubaidann da iaret ettii gibi, yeni grup
2 2 Nomads of the Present Social Movements and Individual Needs in Contemporary
Society, Londra, 1989.
23 R. Mandel, A place of their own: contesting spaces and defining places in Berlins
migrant community, Making Space in North America and Europe, B. Metcalf (ed,),
Berkeley, 1996.

270

lar, devlete kar protesto ile bamlln i ie getii karmak bir tutum
sergilerler.24 Hangi grubun ve hangi simgenin kullanlacana ilikin bireysel
seimler, modern toplumun karmakln kontrol altna almann bir biimi
dir. Pek ok grupta, bir tarafta tercihler ve bireysel zgrlkler, dier tarafta
da ounlua uyma arasnda hassas bir iliki vardr. Bu ynelimlerin her ikisi
de dinin kiisellemesiyle ilikilidir.23
Grnr ve bazen rtkan da olsalar, bu topluluklarn elindeki do
rudan siyasi g snrldr. Bu topluluklar dikkatlerini, parti politikalarna
alternatif olarak, yerel cemaatlerdeki somut sorunlar zmeyi amalayan
etkinlikler ve seferberlikler zerinde toplamtr. STKlar, altyaps gittike
zayflayan bir lkede taban desteiyle sivil toplumu ina etme iddiasn ta
yor. STKlar, devletin ve belediyelerin ykmllklerini stlenmekte, da
ha dorusu yerine getirmektedir. Bu adan bakldnda, zellikle de kadn
gruplar konusunu tartrken, liberal bir romantizme dme tehlikesi vardr
ve dinsel gruplarn birounun olduka otoriter olabilecei unutulmamal
dr. slamc STKlar kendilerini, ebedi sorunlarn yan sra pratik sorunlarla
da ilgilenen kurulular olarak sunmay baarmlardr.

Mekn Talebi ve Dinsel Eylemliliin Yerellemesi


slamcln gelecee ynelik bak, pek ok kadnn ev dnda almak
zorunda olduu mega-kentte yaanan hayattan kopuk bir grtr. Pek ok
kadn, ar kalabalk otobsleri ve vapurlaryla karmak toplu tama sistemi
ni kullanmakta ve bu sistem ideal normlarn korunmasn gletirmektedir.
Kadnlar buralarda srekli olarak erkelderin rahatsz edici baklarna maruz
kalmaktadr.
Yukarda belirtildii gibi, Mslman kltrlerde kent kltrnn geli
mesi, baz alardan, Batda Mslman diaspora cemaatlerinin kurulmasna
benzetilebilir.'6 Barbara Metcalf, diaspora kltrlerinde yaayan Msliimanlar arasnda dini etkinlikler iin toplumsal meknn nasl yaratldn inceler
ken, stanbuldaki kadnlarn dini etkinliklerinin incelenmesinde de kullan
labilecek bir model sunmaktadr. lk olarak, belli bir nesnelletirme, kiisel
grn zerine yeni bir vurgu, modernitenin bir paras olarak bireysellii

2 4 Zubaida, Islam, the state and democracy.


2 5 P. Beyer, Religion and Globalization, Londra, 1994.
2 6 Metcalf, age.

271

ve beden zerinde tanan abucak anlalabilir iaretleri vurgulama sz ko


nusudur. kinci olarak, normatif pratik olarak grlen eye, yani yeni balar
ve ballklarla, Gemeinschaft\an (cemaatten) Gesellschaffz. (topluma) d
nm simgeleyen kolektif ritellere daha gl bir vurgu vardr. nc
olaraksa, kadnlarn, on yl nce mmkn olmayacak lde (en azndan
dier kadnlar arasnda) ynetici konumlarnda grld daha dank bir
liderlik sz konusudur.
Daha nce pek ok defa dile getirilmi olsa da tekrarlayalm: slami bir
balamda meknsal boyuda ilgili incelemenin, ideal normlara gre erkekler
le kadnlarn birbirinden ayrlmas gerektii gz nne alnarak balatlmas
gerekir. slam, mekna nem veren ve insan bedeni konusunda ok hassas
bir dindir. badet ederken ya da dier durumlarda bedenin konumu, bedene
alman ve bedenden atlan eyler, ayrca erkek ve kadnlarn bulunabilecei
yerler konusunda biimsel kurallar vardr. Henrietta Moore, cinsiyet ayrm
ve bedenler hakknda u noktaya dikkati ekmitir:
Antropolojide yakn zamanda yaplan feminist almalar, toplumsal cinsiyeti
bedensellemi olarak anlamann nemini vurgulam; toplumsal cinsiyetin
ve cinsiyet snflandrmasnn olumas ve yaanmasnda bedenin oynad ro
ln gz ard edilmesinin yol aabilecei olas tehlikelerin altn izmitir.27

Kamusal alanla zel/ev ii alan arasndaki temel blnmenin, Msl


manlarn dinsel davran biimlerinden daha gl olduu grlyor ve laik
Trkiyede meknlardaki cinsiyet ayrmlar byk lde hl bu modele
gre yaplmaktadr. Kadnlarla erkeklerin (ideal olarak) birbirinden ayr tu
tulmasnn slami kaynaklara dayandn iddia etmektense, bu ayrlmay ya,
toplumsal stat ve toplumsal cinsiyete dayanan ve kiilerin giyiminden b
yk ehirlerin ina edilmesine ve ehir planlamasna kadar birok yerde gr
lebilen Dou Akdenize zg karmak hiyerarik sistemin bir paras olarak
grmek de mmkndr. Ancak, din, meknlarn bu ekilde ayrlmasna me
ruluk kazandrmann etkin bir yolu olmutur. Bu konuda, dairesel dnme
riskiyle ilgili olarak nemli bir feminist eletiri ortaya konmutur: Kadnlar ev
ii meknla, ev ii meknlar da kadnlarla tanmlanmaktadr.
Bu hiyerarik blnmeyi, en azndan bir iki kuak nce, Dou Akde
niz blgesinin her yerinde, Museviler, Hristiyanlar ve Msliimanlar ara
2 7 H. Moore, Epilogue, Carved Flesh, Cast Selves: Gendered Symbols and Social
Practices, Vigdis Broch-Due ve dierleri (ed.), Londra, 1993, s. 279.

272

snda ayn ekilde grebilmek mmknd. Bununla birlikte, cinsiyet ile


mekn arasndaki ilikiye ynelik tartma, sadece bu gzleme dayanarak
sonulandrlamaz; nk, gnmz slami syleminde, uygun biimde
cinsiyetlere gre blnm mekn kavray yeni bir vurguyla gndeme
getirilmektedir. Kadnlarn, slamc gruplar iinde etkili olmak ve g ka
zanmak istedikleri zaman, kamusal grnm nasl dengeleyecekleri ve
kadn-erkek blnmesini nasl koruyacaklar konusunda dikkatli tercihler
yapmalar ve salam stratejiler semeleri gerekmektedir. Ancak politika, ya
ps itibaryla baka insanlarla uramak demektir ve tanm gerei kamusal
bir etkinliktir. Yeni ortaya kan dini kadn gruplar, yerel mntkalarnda
birbirleriyle etkilemekte, iletiim kurmakta ve kendi blgelerini olutura
rak, sadece kadn etkinlikleri iin ayrlacak mekn talebinde bulunmakta
drlar. Kentsel yaam tarz, eski yerlere yeni anlamlar kazandrma srecini
hzlandrmaktadr.
Baz kent planlamaclar, yalnzca kontrol altna alnamayan nfus art
asndan deil, ilevlerin tecrit edilip birbirinden ayrlmas yoluyla tarihi eh
rin tahrip edilmesi asndan da, stanbulda ortaya kan byk deiiklikleri
vurgulamaktadr. Baka kent planlamaclar ise, postmodern kentin kadnla
rn dini alar kurma olanaklar zerindeki olumlu etkisini vurgular.28
Kentsel ritiieller konusundaki makalelerinde Heidi de Mare ve Anna Vos,
kentin nem topolojisi ve bu topolojinin anlam retmesi konusunu ele
alrlar; kentin sakinleri ziyaretileri tarafndan nasl okunduunu incelerler:
Kentin toponomisi29, caddelerin ve meydanlarn terminolojisi, kentin belli
semtlerinin rnleri, kentteki tesisler, dinsel ve dinsel olmayan deerlerin at
fedilmesi.0 Kendi alan almam yrttm Fatih semti, bu tr bir yerel
yapnn nemini gsteren bir rnek saylabilir. Fatih gibi eski stanbuldaki
bir semtin toplumsal ve kltrel yaplanmas, stanbulun sakinleri arasn
da, bu blgede yaayan erkeklerin ve kadnlarn hayatlaryla ilgili ok farkl

2 8 K. Robins, Istanbul between civilization and discontent, City 5-6 (1996), s. 6-33.
2 9 Topoloji: Aralarnda belirli bir iliki bulunan fiziksel ya da soyut elerden olumu
kmelerin belirli zelliklerini, zellikle de deformasyon altnda deimeden kalan
zelliklerini inceleyen matematik dal.
Toponomi: yer adlarnn etimolojik, tarihsel ve corafi verilere gre snflandrlarak
incelenmesi, -y.n.
30 H. de Mare ve A. Vos, Urban rituals in Italy and the Netherlands, Urban Rituals
in Italy and the Netherlands, H. de Mare ve A. Vos (ed.), Assen, 1993, s. 11.

273

bir fikrin olumasna neden olmutur/1 Fatih Camiinin evresindeki alan,


yzyllardan beri, erkeklerin kamusal dini faaliyetlerini yrttkleri, camiler,
tekkeler, medreseler ve Kuran kurslar gibi kurumlar arasnda gl alar
barndran bir yer olmay srdrrken, kadnlarn etkinlikleriyse geleneksel
olarak haremlik alann iinde tutuluyordu. Bu nedenle, yakn zamanda or
taya kan dini yaam biimlerinin meydan okumas, byk lde, kentsel
alann meydan okumas anlamna da gelmektedir. Fatihin tarihi, ehrin ve
ehir sakinlerinin Mslman kimliinin nemli bir ksmn barndrmaktadr
ve bu semt adn Fatih Sultan Mehmetten almtr. Fatih Camii, 1453 yln
dan sonra, Konstantinopolisin, merkezinde Ayasofyann yer ald Bizansa
ait unsurlarna bir karlk kurmak zere ina edilmitir. Gnmzde laik
insanlar arasnda slamcln simgesi olarak bilinen bu semt, caddelerinde
kendi simgeler ve iaretler sistemini gelitirmitir. Dini evreler, miladi tak
vime gre 29 Maysa rastlayan stanbulun fethinin yldnmn, Fatihi
anan zel bir marla kutlamaktadr. Refah Partisi getiimiz yllarda, fetih
kahramann anmak iin stadyumlarda byk mitingler dzenlemitir. Parti
gncel projelerini efsanelemi tarihle birletirmektedir. Kirten Hastrupun
Other Histories adl eserinde yazd gibi:
Olaylarn hatrlanmas da, toplumsal nem mantn takip eder. Bundan do
lay, kltr konusundaki anlatlar gibi, gemiin hikyesi de olaylarn gerek
sralamasndan seilerek oluturulmu bir dkmdr; fakat bu seim asla ras
gele yaplmaz.'

Gemiin Otoritesi: Y u rt Modeline Kar Medine Modeli


Kozmopolit Osmanl stanbul imgesiyle, rakibi ulusal Trk Ankara im
gesi arasnda yetmi yl akn bir sredir ideolojik bir atma yaanmaktadr.
1920lerin sonlarnda Anadolunun ortasnda, Cumhuriyetin yeni bakenti
kuruldu ve bunun sonucunda da stanbul'un itibar azald. Bu atma yllar
boyunca, hem politik hem de edebi sylemle krklendi. stanbul ksa bir
sre iinde yabanc smrsnn ve mahrumiyetin simgesi haline gelirken,
Ankara, ulusal adalamann zerinde kurulaca Trk mirasnn salam
temelini temsil ediyordu.
31 T. J. Barnes ve f. S. Duncan, Introduction: writing worlds, Writing Worlds.
Discourse, Text and Metaphor in the Representation of Landscape, T. J. Barnes ve J. S.
Duncan (ed.), Londra, 1992.
32 Introduction, Other Histories, K. Hastrup (ed.), Londra, 1992.

274

Ziya Gkalpin eserlerinde, bu yzyln ilk yllarndan balayarak, hem


doudan hem de batdan gelen etkilere kar direni dncesi erevesinde
ideolojik bir a rlmt. Gkalpin eserlerindeki lkler, Tirklerin ge
be atalarnn kavranna uygun olarak resmedilmiti:
Eski Tirklerde hkmranlk fe (airete) aitti. (...) Eitlik de ok kuvvetli bir
suretle yerlemiti.33
Kemalist retorikte, bozkrlarda dolaan bu atalarn bamszl ve ser
best fikirlilii, dargrlii Mslman ortodoksluu ile kozmopolitizmin ve
bunun cisimlemesi olan stanbulun karsna konulmutur. Modernleme
projelerine ramen, eski Trkler hakkndaki temel gr, kentsel deil pas
toral bir modele dayanyordu. Dolaysyla, Kuranda ve hadislerde anlat
lan ideal toplum Medine hakknda, gnmz slami grnn elikilerini
incelemek de ilgin olacaktr. slamiyetin modern toplumun sorunlarnn
zm iin rettii yantlar, bu efsanevi topyann grselletirilmesi ara
clyla merulatrlmaktadr. Sami Zubaidann yazd gibi kutsal tarih,
Peygamberin, ilahi iradeye uygun olarak slami cemaati ynettii ve bu
cemaatin ilerini dzenledii, slamiyetin ilk dnemidir.4 Bylece, dn,
bugn ve yarn arasndaki snrlar i ie gemektedir. slamiyetin tarihsel
topyasnn vizyonu, drl-hicret, yani hicret ehri olan Medinenin artk
kaybolmu uyumu etrafnda oluturulmaktadr. Bu topya, byk lde,
kentsel bir vizyondur. Analoji kurularak, 20. yzyln yaam koullan da
Asr- Saadetteki mmet yaamnn nda yorumlanabilir. Zamann altst
oluu, tarihsel topyalar dourmaktadr.
Refah Partisinin gelecein toplumu grnn retorik rneini olu
turan Medine modeli, ehir hakknda kutsal metinlerde anlatlanlar kadar
mulaktr. Kuran ve hadislerde belli konular zerinde byk bir ayrntyla
durulur ama tam anlamyla bir toplumsal balam izilmez. Andrew Rippinin ifade ettii gibi, elle tutulur argmanlarn oluturulmas iin gereken
ey, gemiin otoritesidir.'13 Bugn, somut zmler getirmek yerine, hicret,

33 Z. Gkalp, The Principles of Turkism, Leiden, 1968, s. 103 ve devam; ilk basm:
Trkln Esaslar, stanbul, 1923.
3 4 S. Zubaida, The city and its other in Islamic political ideas and movements,
Middle East Cities in Comparative Perspective, Kenneth Brown ve dierleri (ed.),
Londra, 1986, s. 333.
35 A. Rippin, Muslims, Their Religious Beliefs and Practices, The Formative Period,
Londra, 1993, s. 65 ve devam.

275

cihad gibi kavramlar ve Hz.Muhammedin ve sahabenin ilk zamanlarda ver


dikleri mcadeleler etrafnda canl bir imgeler dnyas oluturulmaktadr.
lk Mslman kuaklar olan selefin efsaneleri, pratik ve rehberlik asndan
yetkin bir kaynak olarak grlmektedir. Tarihi karakterlerin karlatklar
engellere ramen, bu metinlerdeki hicret metaforu, nihai zaferi vaat etmek
tedir. Canlandrlan sahneler yeni dinin gelimekte olan kent merkezlerinde
yayld slamn ilk yllarna ait olsa da, bu imgeler modern yaantlara ko
laylkla uygulanabilir bir yapdadr. Tarihsel anlatlarda olduu kadar gncel
argmanlarda da merkezi bir nemi olan bir dier kavram da, chiliyyedir.
Bu slam ncesi dnem hakkndaki fikirler, her adan topik slami toplu
mun kartdr. Chiliyye, hem bu tarihsel dnemi anlatmak iin, hem de so
yut anlamda kullanlan teknik bir terimdir. En nemli slam felsefecilerinden
biri olan ve Trk slamclar arasnda geni bir okur kitlesine sahip Seyyid
Kutubun Kuranm Glgesinde adl eserinde yle yazar:
Avrupann ve Amerikann sanayilemi toplumlarndaki modern tarzdaki
chiliyye, putperest ve gebe Arabistandaki eski zaman chiliyyesiyle esas
itibaryla benzerlikler tamktadr. nk her iki sistemde de insanlar, Al
laha deil, kula kulluk etmektedir.36
Hz.Muhammed bir insan olsa da, doru ve gvenilir davranlaryla, in
sanlk iin rnek tekil etmektedir. Hz.Muhammedin, Mekkeliler kendisine
srt evirince Medineye hicret etmesinin amac, Allahn kitabna uygun bir
cemaat kurmakt. Bu yeni din ilgi, inan ve bilgi gerektiriyordu ve hudutlar
da Hz.Muhammede gelen vahiylere gre belirleniyordu. Kuran ve hadisler
de insan ilikileri konusunda kullanlan ok kesin dil, eski Arap tccarlarnn
dilidir. Kurallar neredeyse Allah ile insanlar arasnda bir szleme zelliini
tamaktadr. Toplum imgesinin olduka karmak toplumsal ilikiler varsay
m zerine kurulduu aktr. Bu imge, toplumsal ve ekonomik farkllklar,
cinsiyetler aras ilikiler ve baka dinlerin varlklarnn yan sra, yabanc g
lerin nemini de gz nne almaktadr.
Hudut o kadar meknsal bir kavramdr ki, bir birey bir hududun ya iin
de ya da dnda yer alr; ayrca, hudut, hem soyut metafziksel bir anlamda,
hem de daha somut ve hukuksal bir anlamda kullanlmaktadr. Hudut kav
ramnn, baka bir meknsal kavram olan haram\z. karlatrlmas da gz
nnde tutulmaldr.
36 u eserden alnmtr: E.Sirvan, Radical Islam, New Haven, 1985, s. 24.

276

Mekke dinsel yaamn corafi ve ritel merkeziyse, Kuranda ve hadis


lerde anlatldna gre, Medine de erdemli bir dinsel ve toplumsal yaamn
merkezini temsil etmektedir. Buhariden aktarlan bir hadiste, Medinenin
insanlar mkemmellik derecesine kadar arndrd sylenir; Medine bir
ocak gibidir, murdarlar (kt insanlar) atar, iyi insanlar seer ve onlar
mkemmelletirir.37 Teolojide ve dinsel argmanda, Medine modeli, Al
lahn yarattklaryla ilgili niyetine uygun dmektedir. Hz.Muhammedin
imanl Medineye duyduu sevgi tekrar edilmekte ve ehir kutsal bir mabet
olarak adlandrlmaktadr. Bu kutsal metinleri okurken, burada ifade edilen
vizyonun, byk lde kentsel yaama ait imgeler oluturduu aka g
rlmektedir. Anlatlan toplum, youn d temaslar olan, iinde tccarlarn,
seyyahlarn ve farkl inanlara sahip insanlarn bulunduu bir toplumdur.
Kuranda Yahudilie ve Hristiyanla kar ateli eletiriler yneltilse de, bu
eletiri ve reddiyenin slubu, gncel slami sylemde nemli rol oynayan 19.
ve 20. yzyln ar saldrgan anti-semitizminden ok farkldr.
Medinenin normlar insanlar hudutlarn iinde tutar. Hudutlarn iinde
dzen ve adalet daim iken; dars kargaa ve itaatsizlik anlamna gelen fitne
ile tanmlanr. Bu ikili kartlk ve terminoloji, ada slami retorikte de sk
sk kullanlmaktadr. Ahiret teolojisinde, fitne, Kyamet Giinnn yaklat
n gsteren kesin iaretlerden biridir. Chiliyye devrinin putlar, gnm
zn insanlar Allahtan uzaklatran materyalizmiyle karlatrlmaktadr. s
lamiyetin uyumlu ve trde Medine kavramnn tam kart olarak, hadislere
gre lanetli bir ehir olan Babilin gnmzdeki izdm olan stanbul yer
almaktadr.
Babil, bir kent metaforu olarak, toplumun hastalklarn, mahrumiyet iin
deki insan bedenini temsil etmektedir. Refahn adil dzen vaadi, faziletli ve
salkl bir toplum oluturulmasn salayacak toplumsal reformlar iermekte
dir. Gelenek paradigmasna riayet ederek, mulak bir ekilde, Refahn Tr
kiye iin alternatif ekonomik plan olarak sunulan adil dzen, ulusal ekonomi
konusunda ok az -o da varsa- neri iermektedir. Organik (beden ve aile)
imgeler, hem reddetme hem de vg asndan ok arpcdr. Aile metaforu,
Refahn retoriinde az ok ak bir ekilde yer almaktadr. Bu metaforda,
herkesin kendi yerini ve kendisine bahedilmi konumunu bildii, OsmanlIla
rn millet sistemine bir gnderme bulunmaktadr ve bu sylemde parti baka
n Necmettin Erbakan, terbiye eden ve koruyan aile reisi rolndedir.
3 7 el-Buhari, SahfhH-Bthirf, Beyrut, cilt 3:30, s. 107, 1989.

277

Medyann ilgisi byk oranda Refahn karizmatik liderine ynelmitir.


Necmettin Erbakanm kiisel gemii, kentsel bir bak asndan, kayda de
er bir nem tamaktadr: Kk bir Anadolu ehrinin yerlisidir ve snf
atlam bir kiidir; retoriinde kendisinin ada bir Babil evlad olmad
n belli eder. Erbakan, Nilfer Glenin ykselen Mslman orta snf ve
yeni slamc elitin toplumsal hareketlilii modeline uymaktadr. Kendisi de
mhendis olan Erbakan, 1960larn sonlarndan beri, Anadolulu iadamla
rnn ve giriimcilerin szcs olmutur. Erbakann ajitasyonunun byk
bir ksm, uluslararas alar barndran Batllam bir ehir olan kozmopolit
stanbula ynelmitir. Necmettin Erbakan temel olarak korumacdr ve bu
korumacl, milliyeti dnya gr ve iddetli Bat kart retoriiyle ayn
izgidedir. Trkiyenin dnyadaki Mslman lkelerin lideri olduunu farz
eden gr, ehir merkezlerinin dnda yaayan kk insanlara verilen ol
duka ovenist bir mesajdr. Bu insanlar gecekondu mahallelerinde ya da
krsal kesimde yayor olsalar da, slamc retorik onlara ehir kaplarn, Yeni
Medineye giden yolu amay vaat etmektedir.

Sonu: Kentsel Yaamn Gerekleriyle Ba Edebilme


Sonu olarak unlar syleyebiliriz: slamc akmlar arasndaki hegemon
yac eilimler, daha bamsz ve serbest dnceli dini gruplara ne kadar
bo alan brakld ynnde baz soru iaretleri yaratmaktadr. Bu gruplarn,
postmodern Medine tasarmlarnda yer almasna frsat verilecek midir? Aievilerin efsanevi tarihinde, yukarda anlatld gibi kentsel bir modelin de
il, eitliki, pastoral bir modelin bulunduu da gz nne alnmaldr. Bu
nedenle, hem slamc Medine modeliyle hem de Trk toplumunun hkim
gr paylaan ounluuyla atmalarn ortaya kmas kanlmazdr.
Aleniler Trklerin Anadoluyu fethi konusunda Kemalistleie ayn dn
ceyi paylasalar da, baka bir tarihtesinde kurgulanan bozkrlarn zgr
insanlarnn geriye brakt miras konusuna gelindiinde, yorumlar farklla
maktadr. Benedict Andersonn Imajined Comuunitics (Hayali Cemaatler)
kitabnda yazd gibi, Bilinte yaanan btn kkl deiimler, doalar
itibaryla, beraberinde karakteristik bellek yitimlerini de getirir. Belli tarihsel
koullarda, bu tr unutkanlklardan anlatlar doar.'s Hac Bekta Velinin
efsanevi tarihinin aktarlmas, gemile bugn birbirine balar ve Alevi sy-

38 B. Anderson, Imagined Communities, New York, 1991, s. 204.

278

leminin temel bir unsurunu oluturur. Hac Bektan kasabasna yaplan zi


yaretler ve oradaki enlikler belirgin bir canlanma srecine girmitir.
Anadolu krsal kesiminin bak asndan, Alevi cemaatlerini evrelerinde
ki Trk Anadolu kylerinden ayran nokta, aykr dini inanlar ve belki daha
da nemlisi ibadet ekilleriydi. Alevilerin birou, kendilerini slamiyetten
daha eskiye dayanan hatr saylr bir kltrel ve dinsel mirasn sahibi olarak
grmektedir ve bu gr Alevilere, otoriter modernlemeci projenin dnda
kalan bir kimlik kazandrmaktadr. Gnmz perspektifinden, Alevi toplu
luklar muhalif bir konumu paylamaktadr: Bu muhalefet, Snni mmete
ve genel olarak egemen siyasi dzene kardr. Alevilerin, terimin herhangi
bir formal anlamyla, etnik bir grup olarak kabul edilip edilemeyecekleri ok
tartmal bir konudur ve Alevi toplumunun gerekte ne olduu konusun
da farkl birok emic (ieriden baklarak yaplm) tanmlama vardr. Baz
gruplar iin dinsel kimlik asli bir unsurken, radikal politik tercihlerde bulu
nan dierlerinin (toplumcularn) dine kar olduka olumsuz bir yaklam
vardr. Almanya ve Hollandada diasporada gelien Alevi cemaatlerine bakar
sak, bu gruplar arasndaki kartln ok daha keskin olduunu grrz.
Btn Alevileri tek bir birletirici tanm altnda toplamaya almaktansa, her trl dinsel grubun paylat seenekler ve modern kenti fethet
meleri zerinde durmak daha ilgin olacaktr. Kent koullar, dinsel yaam
koullarn, hem eriim hem de grnrlk asndan derinden etkilemitir.
Alevi topluluklarnn ritel mekn iin srdrdkleri mcadele, bamsz
olan slamc kadnlarn eylemleriyle baz nemli ortak noktalar tamaktadr.
STKlar ise, zellikle yeni kentsel evrelerde almak ve etkinliklerini yrt
mek iin meknsal platformlar elde etmeye uramaktadr. Kent, keifler
ve srprizlerle dolu bir yerdir.39 Kent, kimliklerin ve tarihlerin kefedildi
i, geleneklerin kurguland, ayrca, bu yeni geleneksel konumlarn gc
hakknda artc keiflerin yapld yerdir. Bu nedenle, stanbul gibi bir
mega-kentteki kentsel modernleme deneyimleri, balca adan nem
tamaktadr.
lk olarak, bireysel dzeyde pek ok gmen, ehirdeki hayat olumsuz
anlamda radikal bir kkszleme olarak tanmlamaktadr. Kolayca benimsenebilecek bir kimliin artk mevcut olmad sk sk ifade edilmektedir.
Ekonomi ve iktidar asndan ailede yeni dzenlemeler ortaya kmtr ve

3 9 UlfHannerz, Cultml Complexity, 1992, s. 173.

279

bu deiiklikler geleneksel cinsiyet sistemini ve dolayl olarak ritel hayatn


etkilemektedir. Bunun sonucu ise hem bir belirsizlik hem de ortaya kan
kiisel tercih frsatlardr. Mevcut durum ok mulaktr, bir yandan kiisel
projelere vurgu yaplmakta, dier yandan da kitle iletiiminin gerekleri kabul
edilmektedir.
kinci olarak, cemaat dzeyinde, yeni ortaya kan zor yaam koullar
genellikle yerel, bir cemaatin yeleri tarafndan paylalmaktadr. Gecekondu
mahallelerinin ina edilmesi, birden fazla anlamda istikrarszlk konusudur.
Sonu olarak, bir yandan mega-kent balamnda paralara ayrlan byk ai
leden gelen destein yerini tutacak yeni kuramlara ihtiya duyulmakta, dier
yandan da yeni sylemlere, yeni iaret ve sembol gruplarna da hkim olmak
gerekmektedir.
nc olarak, devlet dzeyinde ise laik hegemonya artk, egemen siyasi
dzenin dnda yer alan ve saylar gittike artan gruplar tarafndan aka
sorgulanmaktadr. Pek ok farkl nedenlerle de olsa, 1990larn anahtar sz
ckleri bugne kadar farkllk, mulaklk, bireysellik ve yeni bir znellik anla
y olmutur. Son on yln siyasal ve dinsel yaam, siyasi sylemleri ve gruplar
arasndaki altyapy gelitiren ok sayda yeni eylemlilik biimleri sunmutur.
Bununla birlikte, temel anlamda olumlu olan bu deiimlerle ilgili ba
ka sorularn da sorulmas gerekmektedir. Bu frsatlar elde etme olanana
kimler sahiptir? Bu frsatlarn elde edilebilecei toplumsal alanlara kimler eriebilmektedir? Gnmzde grlen siyasi harmanlanma, ounlukla post
modern fikirlerden etkilenen entelektel elit tabaka tarafndan esas olarak
olumlu deerlendirilmektedir. Bu elitlerin birou, kendilerini modernitenin ve pozitivizmin sabit kategorilerini reddeden dnya vatandalar olarak
grmektedir. Bu postmodern iyimserlik ile slamclk, Alevilik ve milliyetilik
gibi birletirici ideolojik sistemler yaratma giriimleri arasndaki kartlk ok
arpcdr.
Grnrlk konusuna gelince, Alevi aznln DB tarafndan tannmas,
birok Alevi grubunun gndeminde yer almaktadr. Alevi varlnn mekn
sal ve sembolik bir gstergesi olarak, cemevlerinin stats, slamc kadn
evreleri iin vakflarn kurulmasyla karlatrlabilir; Aleviler, geleneksel ortodokslua kar kendi slam anlaylarn vurgularken, kadnlar yeni yorum
lar getirmeye almaktadr.
Son olarak, grnrlk konusu, parlamenter sistem dndaki politik et
kenlerle de ilgili bir sorundur. Alevilerin yaad blgelerde kan karga

280

alar, niversite kampslerinde son zamanlarda yaanan atmalar, anla


mazlklarn odak noktasnda nemli bir kayma olduunu gstermektedir.
Anlaldna gre, sorun artk yalnzca slamclk - laiklik atmas olmaktan
km ve 1970lerde yaanan atmalara benzer politik mcadelelere bir ge
ri dn olmutur.
Sophie Watson ve Katherine Gibson postmodern ehirlerdeki kentsel
balam ve yaam koullarn zetlerken, gnmzdeki kentleme konusun
da iyimser bir tutum sergilerler:
Evrensel dzeyde adil olacak hibir siyasi zm ortaya kmayacaktr. k
tidar iin srekli bir mcadele yrtlecek ve direniin her noktasnda yeni ve
farkl stratejik ittifaklar ortaya kacaktr. Atcak, postmodern siyaset iyimser
lie ve olaslklara frsat verir; nk, hem marjinal hem de merkezi pek ok
alanda verilen mcadeleleri ve yeni olaslklar olumlu bulur, nk zaferlerin
yalnzca ksmi, geici ve ekimeye ak olduunu bilir.40

4 0 S. Watson ve K. Gibson, Postmodern politics and planning. A postscript,


Postmodern Cities and Spaces, S. Watson ve K. Gibson (ed.), Oxford, 1993, s. 262.

SONSZ: AL ODAKLI MEZHEPLERDE


YAZIYA GERME
TORD OLSSON

Din, modernleme koullan altnda snp gitmez ya da ortadan kaybol


maz; fakat, genellikle kkl bir dnm geirir. Bu kitapta yer alan teb
lilerin konusu olan Ali odakl mezheplerde bu durum aka grlmek
tedir. Batni retilerini ve gizli ritellerini geleneksel olarak yalnzca yola
kabul edilmi kiilerin renebildii, gemiin tecrit edilmi cemaatleri yeni
bir grnrlk kazanmtr. Eskiden Alevi cemaati, Osmanl toplumunun
politik ve toplumsal merkezleriyle ve daha sonralar da Trkiye Cumhuriyetinin kurumlaryla ok snrl bir etkileimi olan kapal bir dnyayd. r
nein, evlenmeyle ilgili kurallar, yalnzca normatif adan deil, pratikte de
endogamiyi (yalnzca Alevi cemaati iinden e semeyi) gerektiriyordu; dini
gelenekler Batniydi ve gizli ritellerle szl olarak aktarlrd. Bu ve dier
tarihsel, toplumsal ve dinsel koullar, Trk Alevilerin, ayr bir cemaat olarak,
kendileri ve bakalar tarafndan tanmlanrken kullanlan kavramlann ekil
lenmesinde etkili oldu.1Benzer koullar, daha ok ranl olan Ehl-i Haklann
ve Suriye Alevilerinin/Nusayrilerin tanmlanmasnda kullanlan ve bu grup
larn hem kendilerini hem de devletle ve egemen slam akmyla ilikilerini
tanmlad kavramlar oluturmutur.
Yakndoudaki muhtelif Ali odakl dini cemaatlere ynelik yeni uyanan
ilgi, esas olarak bu topluluklar zerinde younlamtr. Aynca, bugnk tar-

282

Kehl-Bodrogi ve di., 1997, xii. 1990 ylnda, Cumhuriyette. yaymlanan (15


Mays, s. 15; bkz. VorhofPun bu kitaptaki yazs) Alevilik Bildirgesinin, Alevilerin
grnmezliinin sonunu ifade etttii kabul edilmektedir. (Kehl-Bodrogi ve di.,
1997, xvi)

amalarn byk bir blm, bu topluluklarn egemen slam biimleriyle ve


kltrel, toplumsal ve politik hegemonyalarn dier ifade biimleriyle srdr
dkleri tartmal ilikiyle ilgilidir. Mevcut sylemde, dinsel ve toplumsal a
dan tanmlanabilen bu topluluklardaki farkl konumlar temsil edenler, kendi
bak alarn, politik, toplumsal, kltrel ve dinsel terimler kullanarak, kark
terminolojilerle ifade etmektedir. Genellikle, Ali odakl konumlarn savunucu
larnn kulland terminoloji, egemen toplumun gizli hegemonyac yapsn,
byk anlatlarn tehir etme ve bunlarn en grnr olanlann reddetme id
diasndadr. Egemen slami grn veya toplumun ounluuna uyan milli
politikalarn szclerinin benimsedii konumlar, Ali odakl cemaatlere, dinsel
adan mezhepi, senkretik ve zndk, politik adan ayrlk, toplumsal adan
sapkn ve kltrel adan ise yabanc damgas vurmaktadr. Aslnda, bu kitapta
ki makalelerin birounun sunulduu konferans srasndaki szl sylemlerin
byk bir blm, daha geni bir Ortadou balamnda srp gitmekte olan
tartmalar ok gzel ortaya koyuyordu.
Trkiyede, 1980li yllarn sonunda gemiin tecrit edilmi Alevi cema
atini, geleneksel olarak yalnzca sliklerin ulaabildii Batni retileri ve giz
li ritelleriyle gzler nne seren ok sayda yazl yayn, aznlklarn stats
nn ve haklarnn ounlukla radikal deiimlere urad daha geni apl,
kresel bir srecin bir paras olarak grlebilir. Aleviler gibi aznlklarn
talep ettikleri haklardan birisi de tarihi kendi yorumlarna gre yazabilmektir. Gerek ya da hayali basklar nedeniyle ortaya kan g ve diasporadaki cemaatlerin geliimi de dahil olmak zere, ulusal snrlar akn sreler,
nemli tekilerMe2 karlatrma iinde kurulan toplumsal, kltrel ve dini
kimlik zerinde dnlmesini tevik etmektedir. Ortak bir gemi zeri
ne dnme, tarih adn verdiimiz sonradan oluturulan bir yorumlar
toplam eklini alr. Bir topluluun kendi tarihi yazlarak ya da anlatlarak,
iine gnmzn ihtiyalarnn ve isteklerinin yanstld idealize edilmi
bir gemie ait bir hayali cemaat'1yaratlmakta, hatta uydurulmaktadr. ece

Hvlland Eriksen, 1992. Ayrca bkz. Mills 1998, blm 5, tekiletirme ve


smrgecilik srasndaki ve smrgecilik sonras sylem kuram zerine. Michael
Pecheux ve Rene Balibar gibi Marksist kuramclardan esinlenen Sara Mills, dier
konumlarla srekli diyalog ve atma halinde olan sylemin ihtilafl yapsfna
Foucaultdan bile daha fazla vurgu yapmaktadr (age., s. 14).
Anderson, 1991. Ronald Robertson , 1992, The search for findamentals in global
perspective balkl 11. blmde (s. 169) nostaljik paradigma zerinde durmaktadr.

283

reler ve kken efsaneleri gibi, tarihin de anlatlmas anlam, kimlik deneyimi


ve grnrlk kazandrmaktadr. Bundan dolay, tarih yazcl, toprak ve
bamszlkla ilgili talepler gibi politik adan tartmal konulan hakl gster
mek amacyla kullanlan ve suiistimal edilen, elikili tarihler yaratmaktadr.
Aslnda, gemii tanmlama hakk konusunda verilen kavga, gnmzn en
byk politik anlamazlklarndan biridir. Ortadoudaki Ali odakl cema
atlerin ve benzeri topluluklarn yeni grnrl de bu tr ulusal snrlar
akn bir perspektiften deerlendirilmelidir.
Alevilerin dinsel ve toplumsal yaamnn geleneksel tanmlamas, rittiel
yoluyla kiiden kiiye aktarlan Batni dinsel retiler de dahil olmak zere,
bilgilerin szl olarak aktarlmasna dayanyordu. Eitim, hem ikrar ayini
gibi farkl ritiiel ortamlarda, hem de ritel zellii daha az olan balamlarda
veriliyor; bilgi ve becerilerin dededen talibe kiisel aktarmndan oluuyordu.
Batni eitim, dedeyle yakn ve srekli bir kiisel iliki iinde, yllarca ve hatta
mr boyu srebilecek bir aktarm srecinde, dini mirasn elde edilmesin
den ibarettir. Ayn ekilde, Suriyeli Alevilerin tanklklar, yaam ynlendiren
modeller olarak temel anlamdaki dini bilgilerin, szl dersler yoluyla miras
brakldn ve ustadan (iistad, eyh, akil, mrid, Seyyid) talebeye [talip] ak
tarldn gstermektedir.
krar ve daha sonraki dinsel eitim srasnda verilen talimatlar, talibin
mr boyu sren bir ilikiyle dini babas (vlid din) olarak kabul ettii ve
kendi biyolojik babasndan daha ok sayg gsterdii mrit araclyla akta
rlmaktadr.4 Ali odakl cemaatlerde dini bilgilerin szl aktarmnn, kendi
ne zg bir toplumsal pratik trnn hayati bir esini oluturduu aka
grlmektedir ve nakil yoluyla verilen bu zel eitim, tedrici olarak iselle
tirilmesi yllar sren bir dinsel yaam tarzna geii, buna ynelik derin bir
sosyallemeyi salamaktadr.
Hem Aleviler hem de Nusayriler arasnda, yz yze aktarlan bu bilgi
ler, ilmihaller ve benzeri metinlerle yazya geirilmi ve nesnelletirilmitir.*
Szl gelenein yazya aktarlmas erken dnemlerde balamtr. Bununla
4

284

Balksz yazma arab.ta anlatld ekilde, Berlin, 4291, bkz. Strothmann 1952, s.
177 (Arapa metin), 183 (Almanca evirisi). Foucaultnun eserlerinden ilham alan ve
Fas zerinde younlaan Abdellah Hammoudi (1977), Sufi dedeyle talip arasndaki
temel diyalektiin toplumsal yaamn iine nasl girdiini ve otoriter iktidar yapsnda
politik dzeye nasl yansdn parlak bir ekilde gstermitir.
Bu kitaptaki makaleme baknz

birlikte, gnmze ulaan en eski metinler, hem 16. yzyldan kalan, Trke
yazlm Buyruk ilmihalleri, hem de 18. yzyldan kalan Arapa yazlm Nu
sayri ilmihalleri, kiisel eitimdeki diyalog biimini ve konuma dilinin zel
liklerinden birounu korumaktadr. Bu zellikler, 19. yzyln sonlarndan
kalma Nusayri yazmalarnda hl gze arpmaktadr. Aslinda, bu ilmihallerin
pek ou, szl metinle yazl metin arasnda yer alan bir biim olarak ta
nmlanabilir. Nusayrilerin yola giri metinleri, her bir eyhin yazarak talibine
verdii, eyh ile talip arasndaki diyaloglardan oluuyordu. Talip bu metni
kendi bana alyor ve eyh talibin metni ezberlediinden emin olunca,
gizliliin korunmas amacyla metin yaklyordu. 1980lerin ortalarnda Su
riyede yaptm son alan almas srasnda, Alevi arkadalarm bana, bu
yntemin yola kabul ritellerinde hl uygulandm sylemilerdi. Bununla
birlikte, bu yazmalardan bir ksm yaklmaktan kurtulmutur; ktphaneler
de ve zel koleksiyonlarda korunmaktadr.6 Genel olarak bakldnda, Trk
Alevileri ve Suriye Nusayrilerinde dini metinlerin bu ilk yazya geirilmi bi
imleri, dini aktarmn szl yapsn esas itibaryla deitirmemitir; nk,
ilmihaller hl dedelerin ve eyhlerin elindeydi ve yazmalar, dedeler ve eyh
ler tarafndan yalnzca tam anlamyla kiisel olarak yrtlen eitim srasnda
kullanlyordu.
Ayn ekilde, Ehl-i Haklar arasnda, 19. yzyla kadar yazya geirilme
yen zengin szl gelenekleri oluturan kelamlar yazya aktarldktan sonra da
szl niteliklerini korumulardr. Kelam yazmalar, seyyidler ve kelam-han\zx
tarafndan dikkatle korunmutur. Artk Ehl-i Hak srlarnn aklanmas za
mannn geldiine inanan Hac Nimetullahn (1873-1920) bu otoritelere
bakaldrd bir gerektir; yine de, Hac Nimetullahn kendi yazd ahnme-i H akikatin edebi slup ve tr zellikleri, esas olarak kelam anlatla
rna bal kalmtr. Hac Nimetullahm eseri, yazarn aklad srlar arg
manlar kullanarak savunmaya almad, bir iman metnidir. Ayrca, eserde
ortaya koyduu hakikatlerin genel bir ii arka planyla ilikilerini belli belirsiz
bir biimde kurar. Miras kalan hikmetin mritten talibe aktarlmas, bilginin
esas itibaryla kiiden kiiye aktarm zellii 1960h yllarn balarna kadar
korunmu gibi grnmektedir; bu yllara gelindiindeyse, Ehl-i Hak reti
lerini ii ortodoksluu ile uzlatrmaya ynelik ilk ciddi abalarla karlarz.

Buyruk metinleri iin, bkz. Otter-Beajean 1997; ayrca Almanca evirisi ve yorumlar
iin bkz. Bozkurt 1988. Nusayri yazmalar iin, bu kitaptaki makaleme baknz.

285

Bu tarihten sonra, metinlerin zellii gitgide nesnellie ve dnemin dini


syleminin toplumsal olarak koullandrlm pratiklerine uyum salamaya
ynelik bir deiim gstermitir.
Hac Nimetullahn olu Nur Ali lahi (1896 - 1974), BurhniVl-Hck
(1963) ve Marifetl-Ruh (1969) adl kitaplarnda, Ehl-i Hak, mensupla
rnn eriat takip ettii bir ii tarikat olarak tantmaktadr. Bu kitaplardaki
yaklam ve yntem, genel olarak, ii ulemann izgisine uygundur; yalnz
ca Kuran ve hadis referanslaryla standart trde bir gerekelendirme yapl
maz; ayrca Ehl-i Hak tren ve retilerinin yeni yorumlan da eklenerek sz
konusu izgi benimsenir. Sonuta ortaya kan, sapkn olduu sylenen
elerin hasr alt edildii, Ehl-i Hak gelenekleriyle egemen iilik anlay
nn byk lde yoruma dayanan bir sentezidir. Ziba Mir-Hiiseyni, Ehl-i
Hak cemaatinin modern dnmn anlatt nemli makalesinde, unlar
yazmaktadr:
Mezhebin eitim grm yeleri araclyla, teolojik adan slm grleri
daha gelikin olan kentli dinsel elitlerle ve dine daha kiisel bir zeminde ba
lanm olan modern, eitimli elitlerle kurduu temasn artmas, mezhebin
geleneksel otorite sahasn zaten bir dnme uratm bulunuyordu. Artk,
Ehl-i Hak inancnn yeni balamlarda anlaml hale gelebilmesi iin deiiklik
lere uratlmas gerekiyordu. ncelikle dogmann, Ehl-i Hak inancn resmi
slamiyet snrlar dna iten elerden arndrlmas iin, yeniden yorumlan
mas gerekiyordu. kinci olaraksa, mezhebin, ii ulemay kzdrmadan onla
rn ii slamyla rekabet etmesi gerekiyordu/
Nur Ali lahinin 1974 ylnda vefat etmesinden sonra gelenek, lahinin
ikinci olu Behram lahi (doumu 1931) tarafndan devam ettirilmitir.
Fransada tp eitimi aldktan sonra rana geri dnen Behram lahi u anda
Tahran niversitesinde profesrdr. Behram lahi, rana dnnde, ma
nevi bir dnm geirmi ve mridinin geleneklerine gre baka insanlara
rehberlik etme misyonu ona emanet edilmitir.s Bu durum pratikte, Behram
lahinin mritlerinin artk babas Nur Alinin yazd BurhniVl-Hak gi
bi kitaplarn ve ayn zamanda Gftr ad verilen zdeyilerinin baslm
metinlerini okuduu anlamna gelmektedir. Gftr, Nur Ali lahinin yaa-

7
8

286

Mir-Hosseini, 1997, s. 186. Benim Ehl-i Hak konusunda anlattklarm, MirHosseininin ok bilgilendirici makalesinden alnmtr.
age., s. 188.

minin son on yl boyunca kaydedilmi ve Behram lahi tarafndan derlenip


baslarak, iki ildik srl-Hak (Cilt I, Tahran 1978; Cilt II, Tahran, 1991)
ortaya kmtr.9
Behram, babasnn retilerinin yaymlanmasn salamasnn yan s
ra, Franszca iki kitabn da yazardr: La voie de la perfection: Penseijjnement
secret hm matre krde en Iran, Paris, 1976 (ngilizce evirileri: 1987 ve
1993) ve Le ehemin de la lumiere: la voie de Nur c Ali Elahi, Paris, 1985
(ngilizce evirisi: 1993). Bu kitaplar Ehl-i Hak retisini dinleri aan bir
bak asyla yeniden yorumlayarak, kemale erme yolundaki herhangi bir
yolcunun yararlanabilecei bir hale getirmeyi denemitir. Ziba Mir-Hiiseyninin de hakl olarak dikkati ektii gibi, bu kitaplarn ilkinde bile grlen
yaklam ve slup, hem geleneksel Sufi eserlerinin hem de Batdaki ada
kendi bilincine varma konulu yaptlarn etkisini tamaktadr. Kitabn odak
. noktas bireydir ve kitap, kendini tanma ve kendini gelitirmenin aamala
r zerinde dururken, Ehl-i Hak retilerini evrensel Batnilik balamna
yerletirmektedir.10 Mir-Hseyni, son olarak, bu kitabn 1993 basmnda
artk Ehl-i Haktan herhangi bir biimde bahsedilmemekte; reformcularn
artk bu tanmlamay tamamen reddettikleri grlmektedir. Gelenekilerden
ayrlma sreci artk tamamlanmtr11 sonucuna varmaktadr.
Ehl-i Hak szl nakillerinin ve metinlerinin yks zellikle nem ta
maktadr; nk sz konusu olan, Trkiyeli Aleviler ve Suriyeli Nusayrilerle
ayn aileden gelen, byk ounluu ranl olan bir cemaatin yazya geme
srecinin pek bilinmeyen yksdr; bu srecin birbirini izleyen aamalar
net bir ekilde grlmektedir. Ehl-i Hakn yazya geite izledii ilerlemeci
yol, szl gelenek sonras Ortadou toplumlarnda ve zellikle byk e
hirlerde, dzenli olarak ortaya kan bir sreci gzler nne sermektedir.
Kentsel meknn deiken, kararsz koullar ve iine eski geleneklerle yaam
biimleri yerletirilen belirgin kltrel farkllklar, artk hibir varolu bii
minin kendi varolu nedeni olmadn ifade etmektedir. Her belirsizliin
tanmlanmas, tartlp benimsenmesi ya da reddedilmesi gerekmektedir.
Burada, matbu metinlerin kendine zg gc kendini gsterir; yle ki s
zn matbu metin haline gelmesiyle, bir dinsel szl gelenek biimi, ritiiel
yoluyla aktarlan, hayat ynlendiren bir model olmaktan kar, standartla
9 age., s. 189.
10 age., s. 190
11 age., s. 192

287

trlm bir doktrine dnr. Dini retilerin yazya dklmesi, yaanan bir
dini, sistematik ve nesnelletirilmi basl metinler topluluuna dntrebi
lir. Artk bilgi miras olarak kuaktan kuaa devredilmez, bu metinler kul
lanlarak edinilir, renilir. Dini bilgi aktarm artk farkl bir arala ve farkl
bir konumu olan bir toplumsal pratikle gereklemektedir. Dini bilgi artk
yeni dini tayclarn elinde bir sylemin paras haline gelmi ve burada ele
alnan rnekteki gibi, Yeni a ve slamn gl biimleri tarafndan temsil
edilen baka dini konumlarla rekabete girmitir.
Trkiyede, kamusal sylemin sz daar 1960lar ve 1970lerden beri
kkl deiikliklere urayan koullardan, 1980 askeri darbesinden ve zellik
le slamc hareketin baarsndan etkilenmi, yeniden kurulmutur. Bu olay
lar Aleviliin son zamanlardaki geliimini ve Alevilerin kendilerini ifade edi
biimlerini derinden etkilemitir. Alevi kimlii ve Alevilerin Snni slamn
karsndaki konumuyla ilgili sylemde, dinsel ve kltrel kavramlar yeniden
kullanlmaktadr. Bu gelimede, Alevilerin ve Ortadouda Alevilerle ilikili
topluluklarn yeni grnrl, yalnzca kresel modelin yerel bir rnei ya
da slamiyetin Snni biimlerine kartlk iinde deil, ayn zamanda ve daha
dar anlamda isel sreler olarak grlmelidir. Bu sreler, politik, toplumsal,
kltrel ve dinsel yaamn deiik ynleri Alevilerin kendi arasnda bilinli bir
dnme ve tartma nesnesi haline gelmitir. 1960larn ve 1970lerin radi
kal siyasi ortamnda, Alevilerin, yzyllardr bal olduklar isyankr ideolojinin
solcu kavramlarla biimlendirilmi yeni bir varyantn benimsedikleri grl
yordu. O yllarda ve 1980lerin ortalarna kadar, Alevi kimlii, kamuoyunda
dini deil, siyasi terimlerle tanmlanyordu. Aslnda, o zamanlar pek ok kii,
Alevilerin laikletirilmi Trk toplumuna asimile olacana ve artk dinsel bir
topluluk olarak varln srdrmeyeceine inanyordu. Aleviliin geleceine
ilikin bu beklentiler, byk olaslkla, politikann sadece karlar ve iktidar
ilikileri etrafnda gelitiini varsayan ve politikay kltr, ahlak ve din konu
sundaki kavramlar da dahil, halkn hayalleriyle ilgili bir mcadele12 olarak
tanmlamayan yaygn bir kanya dayanyordu. Bununla birlikte, Ortadou si
yaseti uzmanlarnn sk sk belirttii gibi sadece siyasi konularn dini dille ifade
edilmesi sz konusu deildir; bu durumun tam tersi de ortaya kmakta ve
temel kltrel, ahlaki ve dini deerler genel kabul grm siyasi terminolo
jilerle ifade edilmektedir. Bylece, dneme ve ortama gre farkl terminoloji-

12 Eickelman ve Piscatori, 1996, 9, Kysti Pekonenden alnt.

288

1er kullanlmakta; fakat, kltrel, ahlaki ve dini deerlerin kendileri, termino


lojiler gibi duruma bal olarak deimemektedir. Kltrel sreler, ahlak ve
din; reel politikann kenarda kede kalm bir boyutu ve daha da kts,
gerek sorunlarn solgun ve edilgen bir biimde zerine yanstld hayali bir
ekran13 olarak deil de, siyasal yaamn can alc bileenleri olarak grlrse,
bu farkl ifadelerin anlalr sonular douracan dnyorum.
Metinlerin kendilerine zg bir yaamlar vardr. Yazmak kavramnn
kendisi bile, yazl metnin ikin yapsyla snrlandrlm bir anlam fikrine
kar bir meydan okumadr; ortaya karlabilecek bir yap kavram kendili
inden, baka yaplar, esaslar ya da anlam hiyerarileri olduunu farz eder;
yazma eyleminin bitmez tkenmez farkllatrma ve ertelemeleri tam da bu
tr kavramlar sorgular. Bu uzamsal ve zamansal farkllatrma ve erteleme
sreci ve yazl sylemin srekli tamaya ynelen eilimi, Jacques Derridann
ilk eserlerinde diffrence ve dissmination szckleriyle zetlenmitir.14 Kl13 Eickelman ve Piscatori, 1996, 10, Clive Kesslerden alnt.
14 Derrida 1972a; 1972b; 1972c; Eagleton 1995, s. 134. Art arda gelen tefsirlerin
birikmesi, kesinlikle sadece szl olarak aktarlan metinlerle snrl deildir; ayn
zamanda, okurlarn yazl metinlerle ilikisinin hayati nem tayan bir esidir.
Aslnda bu durum, zellikle anlamn herhangi bir nihai tanmna olanak vermeyen
bolluk eilimi nedeniyle, yazma ediminin evrensel bir zellii gibi grnmektedir.
Jacques Derridann pek ok eserinde belirttii gibi, yazl sylemin btn trlerinde,
dissmination adn verdii, metnin yapsn ve snrlarn krar gibi grnen srekli bir
taknlk, titreme ve kesin anlama kar bir meydan okuma grlr. Dissmination
szc, Derrida tarafndan, metinlerin ilemesini, metinlerdeki yer deitirmeler ve
indirgenemez deikenlik zellii de dahil, metinlerin hareketini anlatmak zere
kapsayc bir terim olarak kullanlmtr (Derrida 1972a; Derrida 1972b, s. 61, 107
ve devam). Bu durumun en ak bir biimde grld yer, doal olarak edebi
sylemdir; fakat bu durum, btn yaz trleri iin eit oranda geerlidir. Aslnda
Derrida, edebi metinlerle edebi olmayan metinler arasnda kesin bir ayrm yapmay
reddeder. Ariv metinleri bile ek anlam eilimi gsterir ve bu tr belgelerin, tamamen
gemie ait belirli nesneler olduunu varsayan bilimsel nyargy da anlamsz hale
getirir. Derrida, bilimsel topluluun btnnde egemen olan klasik bilgi, akademik
dnce ve epistemoloji normlan hakknda ironik bir yaklamla, unlar syler:
Tarihinin, arivcinin, toplumbilimcinin, dilbilimcinin nesnellii; istikrarl konulara
ve kavramlara atf; konu karsnda greli dsallk; zellikle de verili, gemie ait veya
yalnzca eksik olarak tanmlanm bir ariv karsnda greli dsallk (yalnzca eksik
olma bile belirlenebilirlie ve dolaysyla kendisi de yakn gelecek olarak belirlenebilen
bir gelecekte bitirilebilirlie gnderme yapmaktadr); grlebilenin edimsele
stnl, vb. (Derrida 1995, s. 83).

289

tr aratrmalar ve yazn kuram konularnda alan ve Derridann dn


celeriyle beslenen melezlemi eklektik yaklamlarda bu durum, metnin
dnda hibir ey yoktur13 gibi modaya uygun, kstah ve ksr fikirlere in
dirgenmitir. Bununla birlikte, Derridanm kendi fikirleri ciddi olarak ele al
nrsa ve zellikle, eskiden esas itibaryla szl olarak aktarlan pek ok dinde
gnmzde ortaya kan yazya geirme srelerinin deerlendirilmesi ve
anlalmas iin bir ara olarak din alanna uygulanrsa, bu fikirler ok ufuk
ac gzkmektedir. Bu, antropologlarn ve din tarihilerinin hemen hemen
hi girmedii geni bir alandr. Bugn gzlerimizin nnde meydana gelen
Alevi szl geleneklerinin yazya geirilmesi sreci, aznlklar arasnda dnya
apnda grlen olgunun bir rneidir. Aznlklar, yaam biimlerine anlam
ykleyecek kendi tarih yazclklarn (daha iyi bir terim bulamadm iin
Meinutgsjjeschichte diyeceim) yaratma; kendi kltrel ve dinsel hayatlarn
yazya geirme hakkn talep ediyorlar.
Yanl anlalmay nlemek iin, bu makalede zel olarak, zerinde pek ok
aratrma yaplan, fakat daha snrl bir kapsam olan, ayr ayr szl gelenek
lerin, szl metinlerin ya da hitabet rneklerinin yazya geirilme sreleriyle
ilgilenmediimi belirtmek isterim.16Ayrca, genel anlamda yaznn geliimi so-

Ariv metinleri bile, belgelerde ikin olmayan zellikler tamaktadr: lk arivci,


arivi olmas gerektii gibi, yani sadece belgeyi sergileyerek deil, fakat ayn
zamanda onu erevesine yerletirerek kurar. Belgeyi okur, yorumlar ve snflandrr.
(Derrida 1995, s. 89) Bu tr bir yer saptama ve mdahale, belgelere ek bir
, anlam kazandrmakta ve belgenin bir metin olarak zelliklerini ve gelecekte nasl
alglanacan belirlemektedir.
15 Farkl metinselci konumlarn yakn zamandaki smrgecilik-sonras eletirileri
hakknda bir inceleme iin, bkz. Loomba 1998, s. 94-103.
16 Bu srelere rnek olarak, artk klasiklemi aratrmalar alannda Albert B. Lord,
Milman Parry, Jan Vansina, Walter f. Ong, Jack Goody, Ruth Finnegan, Lauri
Honko, Dennis Tedlockun yapt incelemelere baknz; Ong 1982; Vansina 1985;
Goody 1993 ve zellikle Finnegan 1992, s. 2 34-269daki esas olarak halkbilimcilerin
ve antropologlarn adlarn ieren kapsaml kaynakalara baknz; ayrca kar. Oral
Tradition [Szl Gelenek] dergisi. Hermann Gunkel ve daha sonraki din tarihileri,
Egyptologlar, Hintologlar, slam aratrmaclar ve Yahudilik ve ncil konularnda
incelemeler yapan aratrmaclarn eserleri iin, bkz. Honko 1979, s. 3-34. Eski
Ahit konusundaki aratrmalarn ayrntl bir incelemesi iin bkz. Jeppesen ve Otzen
1984 ve Yeni Ahit iin bkz. Wansbrough 1991; Kelberin szl/yazl ncil gelenei
arasnda yapt radikal ayrmn bir eletirisi iin, bkz. Halverson 1994, bu eletiri
Kelberin kitabnn 1997deki yeni basmnda da yer almaktadr (Kelberin ilk

290

rununu da ele almyorum.1' Benim szn ettiim szl, pratik ve kurumsal


gelenekleriyle bir yaam biimi olarak varolan dinlerin bir btn halinde yaz
ya geirilmesidir. Belirli szl metinlerin yazya aktarlmas, daha geni bir din
sahasnda ortaya kan yer deitirmelerin sadece bir parasyken, dinin daha
kapsaml olan szl ifadesinin, pratiinin ve kurumlannn yazya geirilmesi
ise, hem dindeki dnmn belirtisidir, hem de dinin dnmesini hzlan
drr. Bu durum, bu tr deiimlerin nasl incelenmesi gerektii konusunda
nemli metodolojik sorunlar gndeme getirmektedir. Alevi literatrndeki
yeni ykselie nasl yaklamal ve bu ykselii nasl okumalyz?
Karlatrmal din asndan bakldnda, says gitgide oalan Alevi
metinleri, artk dnya apnda grlen ve srekli gelien emic din tarihi yaz
cl adn verebileceimiz trn zel bir rneidir. Bu tre ait betimleyici
metnin tipik bir zellii, metnin kendisinin de betimlemek iddiasnda ol
duu dinin bir paras hatta bir riteli olmas ve betimlemenin ieriinin de
dini inancn bir parasn oluturmasdr. Bu yaz kategorisine ait tipik rnek
lere, Yahudilik, Mandayya dini, slam ve Bahailikte rastlanabilir. Dinle ilgili
yeni Alevi metinlerinin byk bir ksm bu trdendir ve tarihilerle sosyal
bilimciler tarafndan buna gre deerlendirilmelidir; yani, Alevi inancnn,
akademik trlerin biimsel zelliklerinden ve akademik terminolojiden ya
rarlanan, yazl ifadeleri olarak ele alnmaldr. sluplar bazen bilimselci bir
teknik tasa da, din konusundaki Alevi metinleri ampirik olarak desteklenen
ve kuramsal olarak temellendirilmi karlatrmal boyuttan yoksundur ve
bu adan, karlatrmal din alannda yaplan akademik almalardan esas
itibaryla farkldr. Din alannda yaplan akademik almalar, kimi zaman
tam anlamyla idiographic, aratrc denemeler gibi grnseler bile, bu a
lmalarda, rtk bir biimde, nomotetik aratrmay ynlendiren ilgi alan
lar hkimdir. Bunlar, akademik almalar yapan tarihinin ya da din antro
pologunun, zerinde alt konu karsnda bir tr iist-konum almasn
salayan nemli ilkelerdir. Byle bir konumlanma, akademik almalarn
aksine, din konusundaki Alevi metinlerinin bir zellii deildir. Tam tersine,
basm, 1983 ylnda kmtr. ) Szl gelenekle yazl gelenek arasndaki karlkl
iliki ve Yeni Ahit aratrmalarnn son durumu hakkndaki en son inceleme iin bkz.
Gerhardsson 1998.
17 Lvi-Strauss, Tristes Tropiques (1955, blm xxviii) adl eserindeki leon dcriture
[yazm dersi] yazsyla bu soruyu ortaya atm ve daha sonra bu soru, Derrida
tarafndan ayrntlaryla tartlmtr: bkz. Derrida (1974, Blm II).

291

betimlemeye altklar ve devam eden bir srecin paras olan din konu
sundaki Alevi eserleri, esas yaplar itibariyle dini eserlerdir ve bu nedenle de
bu eserlerin tad byk nem gz ard edilmemelidir. Bu eserler, byk
olaslkla, gnmzdeki kent Aleviliinin en nemli dini elerinden birini
oluturmaktadr. Ky yaamndan ayrl, Alevi kimliinin devam ettirilmesi
amacyla yazl biimlerin kullanlmasn kukusuz tevik etmitir.
Yeni Alevi eserlerinde, Alevilerin bugnk dini dnyalarnn mistik bir
krsal gemie gre hayali olarak kurulmas ok sk rasdanan bir zelliktir.18
18 Yeni ortaya kan Alevi kitaplarndan farkl olarak, Buyruk bu kutsal yazlarn iinde
oluturulduu, yukarda belirtilen szl aktarlan bilginin ve yaam modellerinin
hkim olduu, ikrar treninde ya da dier ritelletirilmi durumlarda yzyze
ilikilerle miras olarak aktarlan bir Anadolu Gemeinschaft (Cemaati) senaryosu
artrmaktadr. Bu genelletirilmi senaryoda bulmay umacamz bilgi tr,
Foucaultnun tasarlad pouvoir/savoir (iktidar/bilgi) terimlerindeki gndelik
bilgiler ve bilgeliktir (Foucault 1972; bu kitap, zgn Franszca balndan da
anlalabilecei gibi, savoir [bilgi] hakkndadr: LArchologie du savoir, Gallimard,
Paris, 1969. Foucault, Archologie du pouvoir konusunda hibir kitap yazmamtr;
kar. Spivak 1993, s. 36). Ayrca sz konusu olan, sistematik betimlemelerin kolay
kolay yakalayamayaca, esas itibaryla szle ifade edilmeyen, kiisel yaknlk ve
ilgi, temel deerler ve deneyimlerden oluan aa dnyadr ve Gayatri Spivak
bu dnyaya ontic [gerek bir varl olan] bilme adn verir (Spivak 1993, s. 37
ve devam; Spivak, ontic bilme ile ontologieal bilgiyi birbirinin kart, olarak
sunar, age., s. 39; Spivak, Foucaultnun terimlerini daha ayrntl bir biimde iler,
age., s. 34 ve devam; tabii ki bu terminolojinin arkasnda Heideggeri varoluu
analizi yatmaktadr). slamcln yeniden canlanmasnn yan sra, kitle iletiimi ve
yaygn eitim olgular da Aleviler arasndaki dini bilgilerin dzenlenmesini tamamen
yeniden biimlendirmi ve Alevilerin dindarlklarnda kapsaml bir dnm
yaratmtr. (slamc entelekteller, medya kltr ve Trkiyede slamn yeniden
canlanmas konusunda bkz. Meeker 1994; Meeker 1991). En son senaryo, dnyann
nasl tasvir edileceine ve nasl ynetileceine karar veren, kurumsallam iktidar
rejimleri ve bilgisiyle byk ehir Gesellschaft'dr (toplum). Foucaultnun puissance/
connaissance dedii ve Spivakn ontolojik bilgi adn verdii (Foucault 1969 ve
1972; Spivak 1993, s. 39) bu byk bilgi aygtlar, gazetecilik, akademi ve siyaset
dnyasnn tipik eleridir. Son moda dnceleri takip eden tabaka arasnda, bu
tr bir bilginin nesnel bir dnya tasviri aktard ve gnlk deneyimle uyutuu ve
uyumas gerektii yaygn bir varsaymdr. Trkiyede son zamanlarda ortaya kan
ve slamclklar, tasavvuf akmlarn ve Alevilii de kapsayan derinlemesine dinsel
dnm, kurumsallatrlm bilgi biimlerine doru bir srklenmeyle belirleniyor
gibi grnmektedir. Bu durum, dini bilgilerin, artan bir ekilde, yazl kaynaklar
ve kitle iletiim aralar araclyla elde edilebileceini, dinlerin kendi kendilerini

292

Gnmzde bu kurgular, baslm kitaplarda, brorlerde ve dergilerde dile


getirilen anlatlar olarak varlklarn srdrmektedir ve bunlarn kendilerine
zg bir cazibesi vardr. Geleneklere gre kalplam ve da kapal ritel or
tamlarnda yaplan ilk yazya geirme ilemlerinin aksine, gnmzdeki yaz
ya geirme ilemi ak bir arenada yrtlmektedir. Bu arenada slamalar ve
laikler gibi rakip aktrler de saldrgan szde-entelektel tutumlaryla kendi
performanslarm sergilemektedir. Bu koullar metinlere de yansmaktadr:
Dini retiler ve ibadetler nesnelletirilmekte ve dogmatik sistemler halinde
dzenlenmekte; ayrca, srp giden kltrel ve dinsel sylem iinde, tavr
gstergesi olacak bir tarzda ifade edilmektedirler. Bu metinler, dini duy
gularn ifadesi olmaktan ok, aa km konumlan savunmay amalayan
argmanlar halini almtr. Sonu olarak, ilkel dini metinler popler ve uz
manlam bir literatre dahil edildiinde ya da dntrldnde hep
olduu gibi, bu metinlerin arpc imgeleri ve armlar asndan zengin
olan ynleri, mantk ve szde-bilimsel blmlerle arka plana itilmekte
Okuyucunun, bir yn armla ve aklanmam metaforla karlamama
s gerektii dnlr. Bu nedenle de metinler, tartmac ve sylemsel bir
nitelie brnr. Alevilikle ilgili yeni kan dini kitaplar, gerekten kentler
de yaayan Alevilerin dinsel yaamlarn yanstan ve harekete geiren nemli
dinsel nesnelerse, o zaman Alevi inancnn derin bir dnm geirdii so
nucuna varmamz gerekir.
Trkiyedeki durumu gz nne alarak, Alevi eserlerini, sadece gemite
ki, gnmzdeki ya da gelecekteki baka ve daha gerek bir Alevi realitesine
alan bir pencere olarak deil, bir yazm olarak deerlendirmemiz gerekti
inin altn izeceim. Alevilerin gnmzdeki yeni ifade alan, uzmanla
m edebiyatn popler bir biimidir. 1980lerdeki durumla tam bir tezat
oluturan, gnmzdeki dinsel konulu Alevi literatrnn ak bolluu, bu
literatrn srekli birikime ve tekrara dayanan nitelii ve hem Trk hem de
Avrupah bilim adamlarnn iaret ettii vasat bilimsel kalitesi nedeniyle,19 bu

kurumsallatrlm bilgi sistemleri haline dntrdn, Gesellschaft (toplum)


iinde varlklarn bu biimde srdrdklerini ve dinsel yaamn byk oranda dini
rgtlenmelere yelik olarak yeniden programlandn ifade etmektedir.
19 rnein, zmirdeki ilahiyat fakltesinde profesr olan Ethem Ruhi Flal,
Trkiyede Alevilik-Bektailik balkl kitabnn giri blmnde, bu yaynlarn
byk bir ksmnn bilimsel bir bak asndan yoksun olduundan yaknmakta ve
bunlarn olsa olsa ideolojik bir perspektiften deerlendirilebileceini sylemektedir

293

eserleri yazm olarak ciddiye almamz neriyorum. Byle yapld takdirde,


bilim adamlarnn izleyecekleri okuma yntemi, gerein btn saflyla or
taya kmasn salamak amacyla anlam aktarma aracm silmeyi deneyen naif
bir temsili dil kuramna dayal felsefenin ana paradigmasndan ayrlacaktr.20
Ayrca bu yntem, tarihilerin, kaynaklarn yanl sylemleri arkasndaki tarihsel
gerei bulmaya alan eletirel yaklamndan da ayrlacaktr. Benim nere
ceim okuma yntemi, metinleri bir toplumsal balamn sergilenmesine, bir
ahlak dersine, bir inanca, biyografik ya da tarihsel bir kkene ya da olaylar
dizisine veya politik bir gndeme indirgemeyecektir. Alevilerin yeni yazd
kitaplar Alevilerin dinsel yaamn doru bir biimde yanstma iddiasnda ol
salar da, bu kitaplarn deeri szn ettiimiz mimetik ilevlere indirgenirse,
aratrmaclar bu eserlerden ok az yararlanabilecektir. Bunun yannda, yazl
metinler, saf szl geleneklerin ve tertemiz inanlann kirletilmi biimleri ola
rak dnlrse, bu eserlerden yine ok az yararlanlabilir. Aksine, kirlenmele
ri de dahil olmak zere, belirli yazl metin biimleri, siregiden dinsel deiim
srecinin paralan olarak ele alndklarnda, kendi balarna, Alevi inancnn
gl ifadelerini oluturur ve deerli bir kant haline gelir.
Alevilerin yeni bir dinsel kimlik oluturmasnda ve mezheplerinin varl
n belirtmes r-de, yazma ve okumann gnmzde nemli aamalar olduu
(Flal 1991, s. 1-6). Ne var ki, Bilicini de (1996, s. 294) hakl olarak iaret ettii
gibi, Fllnn yaklamnda da ideolojik bir renk sezilmektedir: Sonu olarak, bu
yazara gre Aleviler, Snni Trkmenle* den baka bir ey deildir; ama bu terim,
hibir tarihsel ve doktriner geree uymamaktadr. Karin Vorhoff elinizdeki kitapta
yer alan makalesinde, buna benzer bir gr dile getirir, fakat, son zamanlarda
Trkiyede ortaya kan eserler toplumsal ve politik bir srecin daha da dorudan
bir parasdr... ve bu eserler, toplumsal gerekliin kendisinin oluturulmasn
ve alglanmasn etkilemektedir diyerek bir adm daha ileri gider. VorhofPun bu
grlerine katlyor ve kendi mezhepleri hakknda yaz yazan Aleviler rneinde bu
argmann daha da ileri gtrlebileceini sylyorum.
2 0 Eagleton 1995, s. 143; Derrida (1992) iinde Atkinson s. 76. Bu konudaki grlerim,
Kenyadaki Maasai gebeleri arasnda grlen dinsel konuma-durumlan konusunda
yaptm ilk alan almalarmdan ve dinsel dilin mimesis kuramlan konusundaki
eletirimden kaynaklanmaktadr. Din, ritel ve ikonografi konusundaki naif mimesis
kavramlar, din alanndaki karlatrmal aratrmalarn byk bir blmn, gayet
tahrip edici bir biimde ynlendirmitir; bkz. Olsson 1982, s. 13-68. Ne yazk ki, o
zamanlar Derriday ve onun mantk merkezli konum hakkmdaki eletirisini ve yazma
konusundaki fikirlerini bilmiyordum; ancak daha sonralar, onun almalarndan ok
yararlandm; rnein, Derrida 1972a; 1972b; 1972c; 1974; 1992; 1995.

294

grlyor. Konuma-eylem (speech-act) teorisini yazma uygularsak, Alevi


kitaplarnn ortaya knn kendisinin, bir okur kidesine Alevilerin inanla
rn ve dederini anlatmay amalamas, yani yalnzca deyisel (locutionary)
bir yn deil; ayn zamanda, daha geni bir Trk toplumu iinde Alevile
rin varln gstermesiyle de, bu srecin ayr bir deyid (illocutionary)
gc de vardr. Bylelikle, bu sre insanlar durumun byle olduuna ikna
edebilir; insanlar da bu gerei kabul ederler ya da bundan znt duyarlar.
Yazma eylemi, bu tr sonulara yol atna gre, tam deyisel (perlocutionary) bir gc de vardr. Gelgelelim, Alevi literatrnn amalar ve sonu
lar hakknda ve Aleviler arasndaki gerek okma alkanlklar konusunda
ok az ampirik bilgi sahibiyiz. Bu alanda Aleviler zerine antropolojik ara
trma yaplmamtr, dier gruplar zerine yaplanlar da ok yetersizdir.21 Ya
zar ve okur odakl aratrmalar, son yirmi yl boyunca karlatrmal edebiyat
ve din aratrmaclarnn gelitirdii ve uygulad metin-pragmatik yntem
lerden ve okur tepkisi eletirelliinden kapsaml bir biimde yararlanabilir.22
Dinsel metinler, son derece dnyevidir. Dinle ilgili sylenen ve yazlan
eyler, bu makalede ele alnan emic tarih yazcl da dahil, bazen soyut olsa
lar, bazen olay nitelii tasalar da, dnyevi nesnelerdir. Byle olduklar iin
de, iinde yaratldklar, konumlandrldklar ve kullanldklar toplumsal ya
amn bir parasdrlar.23 Bu nedenle, din konusunda yeni ortaya kan Alevi
21 Archetti 1994, s.23; Pelsson 1995; Lanbek 1993, blm 5: aEducating Citizens: The
Reproduction of Textual Knowledge (Vatandalarn Eitilmesi: Metinsel Bilgilerin
Yeniden retilmesi) blmndeki ksa fakat ilgin deerlendirmeye baknz.
2 2 Foucault ve Derridamn yazarlk zerine syledikleri hakknda, bkz. During 1992, s.
120 ve devam; yazmn sonu blmn yazarken ben de bu eserden ilham aldm.
Okur odakl kuramlarn ve yntemlerin bir zeti iin, bkz. Selden ve Widdowson
1993, blm 3. Gncel makalelerin bir antolojisi, Bennett 1995te sunulmaktadr.
Antropologlarn yazl metinlere yakn zamanda duymaya baladklar ilgi konusunda,
bkz. Archetti 1994 ve Pelsson 1995.
2 3 Bu noktada, metinlerin konumlar ve yaamlar konusundaki grm, Edward
Saidin grne uymaktadr. Said, yle demektedir: ddiam udur: Metinler
dnyevidir; metinler, bir dereceye kadar birer olaydr ve bunu inkr ediyor
gibi grndkleri zaman bile, toplumsal dnyann, insan yaamnn ve tabii ki
bulunduklar ve yorumlandklar tarihsel anlarn bir parasdr. (Said 1984, s.4)
Metinlerin yaam asndan, yukarda ana hadar verilen Derridann yapbozumcu
(deconstruction) yaklam, Saidin bir rneini verdii yeni tarihselcilikle uyumsuz
deildir. Kendi adma ben, yapbozumculuun kendi iinde, tarihsellik kart ya da
sosyoloji kart olmad kanaatini tayorum.

295

literatrnn byk bir ksm, gnmzdeki kentsel Alevi inancnn nesne


leri, belli alardan da ritel nesneleri olarak ele alnmaldr. Kitaplarn satn
alnmas ve saklanmas bile, epigrafk, hatta belli forml ve ikon bileenleri
olan tlsml bir olgu gibi grnmektedir. Kitapdaki ya da evdeki kitap
lktaki bir kitap ad ya da masann stne braklm bir Alevi dergisinin bir
says, bir kimliin varln gstermekte ve tanmlamaktadr. Yazma ve yazl
eyleri saklama lmn inkr gibi grnmektedir; hepsi de lmn izini
tayan anlarn, nn, kimliin ve aslnda yokluun yazlmas lmn inkr
anlamna gelmektedir. Bu byle olmasayd, byk bir olaslkla hibir yazm
ve yazl eyleri saklama gibi bir olgu olmazd. Bununla birlikte, yazl olan,
yok olan nesnenin boluunu gerekten doldurmaz; daha ok, bu nesnenin
yokluunu metonymic* biimde kendine dahil etmeye alr.

metonymy: Bir eyi belirli bir zellii ile isimlendirme usul.-y.n.

Kaynaka
Anderson, Benedict 1991: Imagined Communities, 2. bash, Verso, Londra.
Archetti, Eduardo P. (ed.) 1994: Exploring the Written. Anthropology and the
Mtdtiplicity o f Writing, Scandinavian University Press, Oslo, Stockholm
Kopenhag.
Bennett, Andrew (ed.) 1995: Readers and Reading, Longman Publishing, New
York.
Bilici, Faruk 1996: Alvisme et Bektachisme, allis naturels de la lacit en Tur
quie?, in Bozdmir 1996, pp. 281-298.
Bozdmir, Michel (ed.) 1996: Islam et la Lacit. Approchesglobales et rgionales,
LHarmattan, Paris.
Bozkurt, Mehmet F. 1988: Das Gebot. Mystischev Weg mit einem Freund, E.B.Verlag Rissen, Hamburg ( Buyruk, yorumlu Almanca eviri).
Derrida, Jacques 1995: Mal d !Archive, Ed. Galile, Paris.
Derrida, Jacques 1992: Acts of Literature, (ed. Derek Attridge), Routledge,
New York, Londra.
Derrida, Jaques 1974: Of Grammatology, The Johns Hopkins University Press,
Baltimore ve Londra.
Derrida, Jacques 1972a: La dissmination, Editions du Seuil, Paris.
Derrida, Jacques 1972b: Positions, Editions de Minuit, Paris.
Derrida, Jacques 1972c: Marges de la philosophie, Editions de Minuit, Paris.
During, Simon 1992 : Foucault and Literature. Towards a Genealogy of Writing,
Routledge, Londra ve New York.
Eagleton, Terry 1995 (1983): Literary Theory. An Introduction, Blackwell, Ox
ford.
Eickelman, Dale F. ve James Piscatori 1996: Muslim Politics, Princeton Univer
sity Press, Princeton, New Jersey.
Figlah, Ruhi 1991: Tiirkiyede Alevilik-Bektasilik (2. baski), Ankara.
Finnegan, Ruth 1992: Oral Traditions and the Verbal Arts. A Guide to Research
Practices, Routledge, Londra ve New York.
Foucault, Michel 1969: UArchologie du savoir, Gallimard, Paris.
Foucault, Michel 1972: The Archaeology of Knowledge and the Discourse on Lan
guage, Pantheon Books, New York.
Gerhardsson, Birger 1998: Memory and Manuscript: Oral Tradition and Writ
ten Transmission in Rabbinic Judaism and Early Christianity with Traditi
on and Transmission in Early Christianity, Eermans, Grand Rapids.

Goody, Jack 1993 (1987): The Interface between the Written and the Oral,
Cambridge University Press, Cambridge.
Halverson, John 1994: Oral and Written Gospel: A Critique of Werner Kelber, New Testament Studies40 (1994), 180-195.
Hammoudi, Abdellah 1997: Master and Disciple: The Cultural Foundations of
Moroccan Authoritarianism, The University of Chicago Press, Chicago.
Honko, Lauri (ed.) 1979: Science of Religion. Studies in Methodology, Proceedings
of the Study Conference o f the International Associationfor the History o f Re
ligions, held in Turku, Finland, August 27-31, 1973, Mouton Publishers,
Den Haag, Paris, New York.
Hylland Eriksen, Thomas 1992: Us and Them in Modern Societies, Scandinavian
University Press, Oslo.
Jeppesen, Knud ve Benedict Otzen (ed.) 1984: The Production of Time: Traditi
on History in Old Testament Scholarship, Almond Press, Sheffield.
Kehl-Bodrogi, Krisztina ve dig. (ed.) 1997: Syncretistic Religiotts Communities
in the Near East. Collected Papers of the International Symposium aAlevism
in Turkey and Comparable Synchretistic Religious Communities in the Ne
ar East in the Past and Present Berlin, 14-17 April 1995, Studies in the
History' of Religions (Numen Book Series), c. LXXVI, Brill, Londra, New
York, Kln.
Kelber, Werner H. 1997: The Oral and the Written Gospel, Indiana University
Press, Bloomington/Indianapolis.
Lambek, Michael 1993: Knowledge and Practice in Mayotte. Local Discourses of
Islam, Sorcery, and Spirit Possession, University of Toronto Press, Toronto,
Buffalo, Londra.
Lvi-Strauss, Claude 1955: Tristes Trapiques, Plon, Paris.
Loomba, Ania 1998: Colonialism/Postcolonialism, Routledge, Londra, New
York.
Meeker, Michael E. 1994: Oral Culture, Media Culture, and the Islamic Re
surgence in Turkey', Archetti 1994 iinde, s. 31-64.
Meeker, Michael E. 1991: The New Muslim Intellectuals in the Republic of
Turkey, Tapper 1991 iinde, s. 189-219.
Mills, Sara 1998: Discourse, Routledge, Londra ve New York.
Mir-Hosseini, Ziba 1997: Breaking the Seal: The New Face of the Ahl-e
Haqq, Kehl-Bodrogi ve dig. 1997 iinde, s. 175-194.
Olsson, Tord 1982: Religious Documents of the Maasai. Part III. The Oral Exp
ression of Religion, Lund.
Ong, Walter J. 1982: Orality and Literacy: The Technologizing of the Word, Met
huen, Londra ve New York.
298

Oral Tradition (Amerikan dergisi).


Otter-Beaujean, Anke 1997: Schriftliche berlieferung versus mndliche Tra
dition: Zum Stellenwert der Buyruk-Handschriften in Alevitum, KehlBodrogi ve dig. 1997 iinde, s. 213-226.
Plsson, Gisli 1995: The Textual Life of Savants. Ethnography, Iceland, and the
Linguistic Turn, Harwood Academic Publishers, Singapur.
Robertson, Ronald 1992: Globalization: Social Theory and Global Culture, Sage
Publications, Londra, Thousand Oaks, Yeni Delhi.
Said, Edward 1984: The World, the Text, and the Critic, Faber and Faber, Lond
ra.
Selden, Raman ve Widdowson, Peter 1993: A Readers Guide to Contempo
rary Literary Theory, Harvester Wheatsheaf, New York, Londra, Toronto,
Sydney, Tokyo, Singapur.
Spivak, Gayatri Chakravorty 1993: Outside in the Teaching Machine, Routledge,
Londra, New York.
Strothmann, Rudolf 1952: Die Nusairi nach Ms arab. Berlin 4291, Documen
ta Islamica Inedita, Berlin, s. 173-187.
Tapper, Richard (ed.) 1991: Islam in Modern Turkey. Religion, Politics and Li
terature in a Secular State, I. B. Tauris & Co. Ltd. Publishers, Londra,
New York.
Vansina, Jan 1985: Oral Tradition as History, The University of Wisconsin
Press, Madison, Wisconsin.
Wansbrough, Henry (ed.) 1991: Jesus and the Oral Gospel Tradition, Sheffield
Academic Press, Sheffield.

299

KATILIMCILARIN LSTES

Editrler
Prof. Tord Olsson, Dinler Tarihi Blm, Lund niversitesi, sve.
Prof. Elisabeth zdalga, Sosyoloji Blm, Ortadou Teknik niversitesi,
Ankara.
Yrd. Prof. Catharina Raudvere, Dinler Tarihi Blm, Lund niversitesi,
sve.

Katlmclar
Prof. Faruk Bilici, Dou Dilleri ve Uygarlklar Ulusal Enstits, Paris, Fransa.
Prof. Fuat Bozkurt, Tarih Blm, Akdeniz niversitesi, Antalya.
Bykeli Eric Cornell, Dileri Bakanl, Stockholm, sve.
Ruen akr, Gazeteci, stanbul.
Reha amurolu, stanbul. '
Prof. zzettin Doan, Siyasi ve dari Bilimler Fakltesi, Galatasaray niver
sitesi, stanbul.
Prof. Altan Gkalp, Bilimsel Aratrma Ulusal Merkezi (CNRS), Paris.
Prof. Bengt Knutsson, stanbul sve Aratrma Enstits Mdr.
Dr. Marianne Laanatza, Asya ve Afrika Dilleri Blm, Uppsala niversi
tesi, sve.
Prof. Aharon Layish, slam ve Ortadou ncelemeleri Blm, Kuds bra
ni niversitesi, srail.
Prof. Irne Mlikoff, Strasbourg, Fransa.
Prof. lber Ortayl, Siyasal Bilgiler Fakltesi, Ankara niversitesi.
Dr. Helga Rittersberger-Tl, Sosyoloji Blm, Ortadou Teknik niver
sitesi, Ankara.
Dr. David Shankland, Antropoloji Birimi, Galler niversitesi, Lampeter,
Galler.
Dr. Jakob Skovgaard-Petersen, The Carsten Niebuhr Yakndou Aratrma
lar Enstits, Kopenhag niversitesi.
Aorhoff, Orient Institut der DMG, stanbul.
ajTrc^'SVfi|^^r, Mimar Sinan niversitesi, stanbul.

300

You might also like