Professional Documents
Culture Documents
Abstract
Despite their prohibition by celestial and some human laws, people produced many different fortune
tellings and horoscopes in the name of learning future in any century and in any case, and they used them in case
of need. One of the prediction type which is used grounds on the base of The Twelve-Animals Turkish Calendar.
According to the thoughts of the users of The Twelve-Animals Turkish Calendar, which we think that it
has been formed through some cyclic phenomenons in universe, some of the years designate discrepancy from
others in some aspects such as yield of harvest, expense, health, disease, security, etc. which is geared to the
condition of warmth, coldness and precipitation, and these discrepancies repeat every other twelve years
periodicaly. This means that years get out the same things to the peoples way every other twelve years. With the
effects of these thoughts some prophesies appeared among various Turkish communities. These predictions we
encountered the first examples in the Divan Lgatit-Trk (The First Comprehensive Turkish Dictionary) was
written in Turkish or Persian subsequently, and especially became widespread in the period of Ottoman. In Turkish
texts which were written by different people as a verse and prose, precedingly the predictions are listed which was
about how the year would pass, then the informations about the physical and mental characteristics of the children
who would be born in the same year and their future are given.
Key Words: Future Anxiety, Prediction, The Twelve-Animals Turkish Calendar, Prediction Texts.
- 149 -
rahat biimde ya ama iste i gibi etkenler onun, kanlmaz bir ekilde bilgiye ihtiyac oldu u gere ini
ortaya koymu tur. Bu ihtiya, yine do u tan getirilen merak faktryle de birle ince kendisini daha kuvvetli
bir ekilde hissettirir olmu tur. Bylesine nemli ve etkili faktrlerin tetikledi i bilgi ihtiyac insann, btn
hayat boyunca onu elde etmek iin e itli ve yo un faaliyetler ierisine girmesini sa lam tr. Sz konusu
faaliyetler, kendisini tetikleyen etkenlerin tazyikiyle insann dikkatlerini, farkl yo unluklarda da olsa, insan
evreleyen evrenin, alglayabildi i tm unsurlar zerine yneltmi tir. Tabi insan, do rusal bir seyir izleyen
zaman mefhumuyla da mukayyet/ku atlm oldu una gre bu, ayn dikkatlerin zaman do rusu zerinde cri
oldu u anlamna da gelmektedir.
Hal-i hazr ve gemi teki olay, olgu ve objeler hakknda bilgi edinme adna sarf edilen abalar,
genellikle rasyonel yntemlerle er ya da ge, u veya bu ekil ve miktarda tatmin edici kar lklar bulurken
gelecekteki ve bazen de gemi teki unsurlar konusunda ayn rasyonel yntemlerle arad cevaplar
bulamamaktadr. Bu durum zellikle gelece i renmeye ynelik merak daha da kamlamakta ve insann
ba ka yntemler aramasna neden olmaktadr. te bu aramalar neticesinde, tamamen inanca dayal olan ve
fal veya kehanet st ba l yla anlan metotlar btn icat edilip kullanlr olmu tur. Gelecek bilgisini
elde etme hususunda insan ylesine bir i tiyak duymaktadr ki hemen her a ve artta, akla hayale
gelmeyecek bir y n unsur ve usul bu u urda kullanmaya al m tr. Sudan ate e, buluttan ku a, kumdan
yldza, bakladan ay, kahve, iek, ok, zar, domino, krek kemi i, say, a a, glge, iskambil, el, yz, ayna,
horoz, tts, ip, tarot, kitap1 ve tabiat olaylarna2 kadar ok geni bir yelpazede kar mza kan bu unsur ve
usullere her geen gn, a a uygun yeni ara ve metotlar eklenmektedir. Bunlara rnek olarak bilgisayar,
internet ve cep telefonu verilebilir. Cep telefonlar, servis sa layclar sayesinde isteyene gnlk yldz faln
sunabilmektedir. Dnyadaki milyonlarca bilgisayar al tran Windows i letim sisteminin bnyesinde
bulunan Solitaire oyunu, fal tutma amacyla da kullanlabilmektedir. Tarayc ve kk bir program
aracl yla bilgisayarn a ma yanlma ihtimali ok d k sistemine, hem de sratli bir ekilde el ve gz fal
baktrlabilmektedir (Bkz. Ek 1). En az bilgisayar kadar nemli ve yine onun bir uzants olan internet,
uzaktan tarot falna bakma imkan sunabilmektedir.3 Btn bunlar insann nlenemez gelecek meraknn
rn de ilse neyin sonucunda ortaya km tr.
nsann gelece i renme adna duydu u heves, sadece fal ve kehanet e itlerine ve onlarn
aralarna yenilerini eklemekle kalmam ; yasaklara, toplumsal basklara ra men fal ve kehanet
uygulamalarna devam etmesini de sa lam tr. rne in semavi dinler fal ve kehaneti aka yasaklamasna
(elebi 1995: 138-139; Scognamillo 2000: 163-167; Arslan 2000: 223-232; Kran 1999) ra men sz konusu
dinlerin mntesipleri fal veya kehanete mracaat etmeye devam etmi ve hatta kimi zaman yasa koyan
kutsal metinlerini4 de -kendilerince hakl gerekeler bularak- fala alet etmi lerdir.
Saraylarda kahin veya mneccim istihdam edilmesini (Aydz 1993) gerektirecek kadar ileri giden
gelece i renme arzusu hatta hrs, bir ara Osmanl devletinde ylesine bir noktaya ula m tr ki neredeyse
insanlar, mneccim ya da falclara dan madan adm attrmaz hale getirmi tir (Abdlaziz Bey 1995: 364369). Yeni bir i e ba lama, bina temeli atma, nikah kyma, yazl a ta nma, seyahate kma gibi yaplacak
her i iin bir e ref saat veya gn gzetilir olmu tur. Bunun iin varlkllar mneccim veya falclara, di erleri
ise onlarn yazdklar metinlere ba vurur hale gelmi tir. Osmanl dnemine ait kimi el yazmas eserlerdeki
tra olunan, elbiselik biilen, kan aldrlan, kula n nlad vakitlerin insann gelece i adna nelere delalet
etti ini belirten metinlerin varl ve bunlarn azmsanamayacak bir miktarda olmas bunu aka
gstermektedir.5
1
2
3
Fal ve kehanet e itleri hakknda bilgi iin M. Aydn (1995: 134-138), A. Arslan (2000) ve G. Scognamillo (2000)nun al malarna
baklabilir.
Gne ve ay tutulmasndan, gk grlemesine, im ek akmasna, depreme, yeni ay grnmesine, iddetli ya mur ya masna, rzgar
esmesine kadar 25 tabiat olaynn kehanet amacyla nasl kullanld n grmek iin bkz. (Boyraz 2006).
rnek olarak (http://www.cizzlamafalcafe.com) adresine baklabilir. Sz konusu adresteki Msn'
den Tarot Fal Baklr steye Gre
Kursun Dklr Kahve Fal Baklr - Fatma KARAYILAN (Trnak iindeki imla siteye aittir.) tarzndaki ifadeler de gelecek
meraknn insan hangi noktalara kadar gtrebilece inin nemli bir kant olsa gerektir.
Kutsal metinler ierisinde fala en ak ve iddetli biimde Gayb Allahtan ba kas bilemez. 27/65 diye kar kan Kuran-
Kerimin bile fala hangi yntemlerle alet edildi i ve bununla ilgili yazlm metinler iin bkz. (Uzun 1995: 141-145; Boyraz 2000:
162-166, 171-174; Temizkan 2007: 70-74).
rnek olmas iin u kk metni sunabiliriz:
Bb- Tra
Mris-i fakr ile gamdr enbe, yek- enbe tra
Rz- d- enbe bula nimet, ola devletl ba
Rz- se- enbe sud v hastelik rz ola
ehar- enbe gn eden devlet nimet bula
Halk iinde ger diler isen bulasn nk-nm
- 150 -
Osmanlda bylesine yo un biimde kullanlan fal ve falclk, Cumhuriyet dnemine gelindi inde
geri kalm l mza neden oldu u d nlen pek ok eyle birlikte, rasyonel olmad iin yasaklanm tr.
Fal, falclk ve buna benzer ba ka birok husus, 30 Kasm 1925 tarih ve 677 sayl Tekke ve Zaviyelerin
Kapatlmasna Dair Kanun erevesinde falclk, byclk, frklk ve gayptan haber vermek ve
murada kavu turmak maksadiyle nshaclk gibi unvan ve sfatlarn istimaliyle bu unvan ve sfatlara ait
hizmet ifa ve kisve iktisas memnudur. hkm uyarnca yasaklanmasna ra men pek ok ki i gizliden gizliye
fala bakmaya ve baktrmaya devam etmi tir.
Rasyonel olann kutsanp yceltildi i irrasyonelin tekile tirilip det aforoz edildi i modern a ve
toplumlarda her ne kadar bir ara fal ve benzeri unsurlara olan meyil azalm , meyledenler kmsenmi se de
ne fal e itleri tamamen ortadan kalkm tr ne de ona inanan ve ba vuranlar. Bu ba lamda rasyonalizmin
savunuculu unu yapan baz gazete ve dergiler bile sayfalar arasnda yldz ve tarot fallarna yer vermekten
kendilerini alamam tr. rrasyonele srt evirenler ise gelecek merakn tatmin iin rasyonel yntemlerle onu
renmeye al m ve bunun iin futurolojiyi ihdas etmi tir. Fakat insan yine de gelece ini renmek iin
eski bildik yntemlere ba vurmaktan geri durmam tr. Fala inanma, falsz da kalma. d ncesinin sikiyle
zellikle kahve fallar, hanm toplantlarnn bir numaral konusu olmu tur. Bir ara gelecekten haber verdi ini
iddia eden medyumlar olduka popler olmu ve hatta kimi haber alma te kilatlarnn bile medyumlara
mracaat ettikleri sylentileri yaylm tr.
Gelece i renme iste i ve bu iste in kar konulamazl n fark ederek bunu ticar bir kazanca
dn trmeyi arzu edenler, doksanl yllarn sonlar ile iki binli yllarn ba larnda zellikle Ankara, stanbul
gibi byk ehirlerde yasalara ra men fal kafelerin6 almasn sa lam ve grd ra bet nedeniyle de ok
ksa bir zaman ierisinde bunlarn saysnda patlama yaptrm tr. Camlarndaki ya da tabelalarndaki Kahve
sizden, falnza bakmak bizden., Trk kahvesi + fal 5 milyon, Tarot falna baklr., "Tarot 10 milyon"
Fala inanma, falsz kalma. gibi ibarelerle m teri ekmeye al an ve ok ksa bir zaman zarfnda hatr
saylr bir sektr haline dn en bu tr yerlerde fal bakmak, yukarda szn etti imiz kanun hkm
uyarnca 2005in sonlarnda yasaklanm tr. Ancak bunlarn bir ksm faaliyetlerine gerek kendi
mekanlarnda ve gerekse internet zerinde yine devam etmektedir:
- 151 -
2. Fal ve Kehaneti
leten Faktrler
al mamzn ba ndan beri fal veya kehanetin gelece i renme arzusundan kaynakland n ifade
etmeye gayret ediyoruz. Evet bu do rudur, ancak fal veya kehanetin tam olarak nasl ortaya km
olabilece i konusunu bu, tek ba na aydnlatmaya yeterli de ildir. Zira sz konusu arzu, gc nispetinde
insan sadece birtakm abalar ierisine srkler, fal ya da kehanete de il. nk fal ya da kehanete
srkleyebilmesi iin nce fal ya da kehanet yoluyla gerekle ece i sylenen eylerin olu um mant nn
kavranm , di er bir deyi le hayatn tabiatnn az ya da ok anla lm olmas gerekir. Daha ak bir ekilde
ifade etmek gerekirse fal ya da kehanet, ola anst g veya zellikleri oldu u vehmedilen birtakm
ipularndan hareketle gelece e ili kin yorumlar yapmaktr. Bu yorumlar yapabilmek iin elbette gemi i,
hal-i hazr ve hayatn nasl bir seyir izledi ini bilmek icap etmektedir. nk gelecek hem gemi ve hal-i
hazr zerinde ykselmektedir ve dolaysyla nispeten onlardan izler ta yacaktr hem de ok ola anst bir
durum olmazsa gelecekte de byk oranda gemi teki dngler tekrar edecektir. te bu sebeple olsa gerek ki
fal ve kehanet yorumlar, byk oranda gemi ve imdiki zamann bilgilerine yaslanarak ya da onlar baz
alnarak yaplmaktadr.
Buna gre fal ve kehanetin yaplmasn, daha do rusu ortaya kmasn sa layan ba lca faktr,
insann tabiattaki dngy fark etmi olmasdr. Gece-gndz, mevsimler ve buna ba l olarak tabiatta hep
ayn periyotlarla gerekle en yani deveran eden olu umlar, dngsel hareketler, her insann a a yukar ayn
yap ve ihtiyalara sahip olmas, hayatnn birbirine benzer srelerden gemesi gibi durumlar insano lu
tarafndan fark edilmi ve bunun neticesinde gelecekte de benzer olay ya da durumlarn ya anaca veya
ya anabilece i sonucuna varlm tr. Gzlem ve deneyimler neticesinde elde edilen bu sonu, gelecek
merakyla birle ince fal denilen yorumlar ortaya km olmaldr. Gelecekte de imdikine benzer eyler
ya anaca d nld iin olsa gerek ki fallarda sylenenler hep mevcut durum ya da zelliklere
benzemektedir veya onlar mihver edinmektedir. Bu ba lamda hemen hemen hibir falda, mevcut durumla
tamamen alakasz bilgilere rastlanlmamaktadr. rne in televizyonlarn esamisinin bile okunmad
dnemlerde fala bakan bir kimse birine; Sen ileride ok nl bir televizyon yldz olacaksn. anlamna
gelen bir cmle sarf edebilmi midir? Sanmyoruz nk hem televizyonun ve onun yldznn nasl bir ey
oldu u bilinmemektedir hem de televizyon yldz olmann bireysel ve toplumsal adan de eri. Buradan
hareketle fallarda sylenenlerin, syleyen asndan gemi ve imdiki zamana yaslanmas gerekti i gibi
sylenilen asndan da ayn noktalar referans almak zorunda oldu unu ifade edebiliriz. nk falna baklan
ki i de kendisi iin anlaml eyler duymak ister. Bunun iin de sylenenlerin, sylenilen ki inin ya antsndan
tamamen kopuk olmamas, onun de er yarglarna, ya am tarzna ve beklentilerine uygun olmas gerekir. Bu
da demektir ki hangi ara veya yntem kullanlarak yaplrsa yaplsn fal, bakan iin de baktran iin de
gelecek haberleri verirken hal-i hazra ve gemi e u veya bu lde yaslanmak zorundadr. Bunun iin de
elbette ki hayatn, aslnda bir dngden ibaret oldu unun fark edilmesi gerekir. te bu fark edildikten sonra
gelecekte de -detaylardaki baz kk farkllklara ra men- benzer eylerin ya anaca karsamas yaplm
ve bylece fal do mu olmaldr.
Faln ortaya kmasn sa layan yegne etken bu de ildir sanrz. nk meselenin bir de inan
boyutu bulunmaktadr. Bir zamanlar animist olan baz insanlar, evresinde grd her varl n bir ruhu ve
gc oldu una, dolaysyla bunlarn da insann hayatn u veya bu ekilde etkileyebil/di/ece/ ine inanyordu.
Bu inan dolaysyla sz konusu varlklarn durum veya hareketlerine baklarak, etkileri nispetinde gelecekle
ilgili haberler verilmeye ba lanm tr. Malum oldu u zere animizmden sonraki a amada baz varlklarn
tanr oldu una hkmediliyordu. Bu hkm erevesinde her biri farkl g ve zelliklere sahip, dolaysyla
farkl alan veya zamanlarda etkili olan bu tanrlarn da insanlar zerinde periyodik olarak de i en etkileri
oldu u d nlyordu. te bu etkilere baklarak da gelecekle ilgili yorumlar yaplmaya ba land. Bilindi i
zere yldz fal bu cinstendir. Fakat dikkat edilecek olursa szn etti imiz bu inan lara dayanarak yaplan
fallarda da gelece e ili kin hkmler verilirken yine hayatn dngsel oldu u karsamasndan istifade
edilmektedir.
Kader olgusu ortaya kt nda insanlar, ya anacak olanlar nceden belirlenmi ve bunlar da bir
yerlerde kaytl7 oldu una gre bir ekilde renilebilir d ncesiyle fallarna yeni bir dayanak bulmu lardr.
- 152 -
Bu nedenle bazlar fallarnda gelecek bilgileri verirken bunu, kader bilgisine eri me imkn olanlardan
aldklarn ya da bunlarn do rudan, bizzat kendilerine bildirildi ini ima etmektedirler. Bu imalarn hakl
karacak gerekeleri de vardr. nk gayb Allahtan ba ka kimsenin bilemeyece ini belirten Kuran
(72/26-27), Allahn bunu, diledi i kullarna bildirebilece i yolunda bir beyana da sahiptir. lah kaynakl
oldu u iddia edilse bile bu tr fallarda da fal baklanlarn beklentilerinden tr yine gemi te veya hlde
ya anlanlarn benzerleri sylenmektedir. Btn bunlardan da anla laca zere gelece in haberleri
verilirken o unlukla hayatn dngselli inden istifade edilmektedir.
3. Bir Kehanet Arac Olarak Takvim ve 12 Hayvanl Trk Takvimi
Bilindi i zere gece-gndz, yaz-k , ayn hareketleri gibi zaman ierisindeki baz olay ya da
durumlarn belirli periyotlarla srekli tekrar etmesi, zamann belli dilimlere blnmesini, yani takvimin
ortaya kmasn sa lam tr. Baz olay ya da durumlarn belirli zaman dilimlerinde srekli tekrar etmesi ise
zamann, sz konusu olay ya da durumlarn gerekle mesinde etkili oldu u d ncesini do urmu ve bu da
takvime ba l birtakm fal veya kehanet yntemlerini ortaya karm tr. rne in yeni yla ne yaparak
girersen btn yl boyunca hep ayn eyle me gul olursun kehaneti gibi.
Takvim bilgisinden hareketle yaplan fal veya kehanette ara olarak sanrz en fazla yl periyodu
kullanlmaktadr. En fazla yl periyodunun kullanlmas ise yle sanyoruz ki tabiatta gzlemlenebilen en
byk dngsel de i ikliklerin yla ba l olarak gerekle mesinden kaynaklanmaktadr. Genellikle ylba
gn yaplan birtakm pratiklerle o yln nasl geece i, ki iye neler getirece i gibi konular hakknda
gelece e ili kin bilgiler alnmaya al lmaktadr.8 Ayrca Rum, hicr, milad gibi e itli takvimlerdeki
ylba nn denk geldi i gne baklarak da sz konusu yln, o takvimi kullananlar iin nasl geece ine dair
e itli kehanetlerde bulunulmaktadr. Astrolojinin ilkeleri kullanlarak gerekle tirilen bu tarz kehanetin
(Boyraz 2006: 95-97, 106-112), nevruzu ylba addeden Trkler iin de yapld , Osmanl dneminden
kalma baz metinlerden anla lmaktadr (Boyraz 2002: 291-295). Trk takvim bilgisinden hareketle
olu turulmu bundan ba ka bir kehanet yntemi daha vardr ki o da on iki hayvanl Trk takvimi esas
zerine oturtulmu tur. Sz konusu esas zerine bina edilmi kehanetler bize yle geliyor ki nevruzun ilk
gnne baklarak yaplanlara nazaran daha eski ve daha Trke hastr. nk astrolojinin ilkeleri kullanlarak
ve nevruzun ilk gn dikkate alnarak yaplan kehanet metinleri hem 16. yzyldan ncesinde
grlmemektedir hem de bunlarn benzerlerine halk arasnda rastlanmaktadr. Oysa on iki hayvanl Trk
takviminden hareketle yaplan kehanetlerde durum bunun tam tersidir. Sz edilen kehanetlerin hem yazl
metinlerine hem de halk arasndaki biimlerine Ka garl Mahmutla birlikte on birinci yzyldan itibaren,
geni bir co rafyada tesadf etmek mmkndr.
Hafzalarmz tazelemek gerekirse bilindi i zere on iki hayvanl takvim Japonyadan Do u
Avrupaya kadar olduka geni bir sahada, birok Asyal kavim tarafndan kullanlm tr (Turan 1941: 47-63;
Tavkul 2007: 26-27). lk olarak hangi kltr tarafndan ihdas edildi i hl tart mal olan bu takvimi, her
millet birtakm de i ikliklere u ratarak kendi kltrne zg hale getirmi tir.9 On iki hayvanl takvimin
men ei konusunda ne kan iki kltrden biri olan Trk kltr, bu takvimi inlilerden alm olsa bile -ki
takvimin Trk boylar arasndaki yaygnl ve eskili i d nlnce bu ihtimal bize olduka uzak grnyoronda meydana getirdi i de i ikliklerle onu Trke has klm ve buna On iki hayvanl Trk takvimi
denilmesini sa lam tr.
Ksaca zetleyecek olursak on iki hayvanl Trk takvimine gre bir gn 12 a 10, her a da 8
kehten olu maktadr. Gktrkler dnemine kadar ay yl esas alnd ndan bu takvime gre bir ay bazen 30,
bazen de 29 gn ekmektedir. 12 ayn yani 354 gnn bir yl olu turdu u bu takvimde her bir yl, bir hayvan
8
9
10
bahsetmektedir- zerlerine de bir eyler katarak ilgili ki ilere ula trrlarm . Gelecek bilgileri veren baz ki iler bilgilerini i te bu
inanca dayandrmaktadrlar.
Dikkat edilecek olursa her iki inan da birbirine ok benzemektedir. kisinde de kaderin yazl oldu u levhalar vardr ve gkte(?)
sakl vaziyette durmaktadr. kisinde de bir hrszlk sz konusudur ve bu dzeni bozmaya yneliktir.
Niyet ama veya tutma, kulak fal gibi gelecek bilgisi almaya odakl baz ylba uygulamalar hakknda bkz. (Ycel 2000: 405-408;
Boyraz 2002: 295; 2006: 227-229)
On iki hayvanl takvim ve farkl kltrel co rafyalarda bu takvimde meydana gelen de i iklikler iin bkz. (Rza Nur 1926: 2-17;
Atalay 1939: 344-348; Turan 1941; ay 1993: 21-28; Baykara 2001: 33-41; Durmu 2004: 4-6; Tavkul 2007: 25-44; Aynakulova
2007: 21-28).
Gn, a lara ayrarak blmlendirme Anadolunun baz blgelerinde hl devam etmektedir. rne in bu satrlarn yazarnn do um
yeri olan Sivasn baz kylerinde, herhangi bir i ya da durumun ne zaman gerekle ti ini ifade etmek iin sylenilen baz
ibarelerde; gu luh (ku luk) a , evle ( le) a , ilkindi (ikindi) a , yasd (yats) a rneklerindeki gibi a kelimesi
kullanlmaktadr.
- 153 -
adyla anlmaktadr ve bu hayvanlarn says da 12dir. Divan Lgatit-Trk (Atalay 1939: 345-346)e gre
sz konusu hayvanlarn adlar srasyla u ekildedir: 1. San, 2. kz, 3. pars, 4. tav an, 5. timsah, 6. ylan,
7. at, 8. koyun, 9. maymun, 10. tavuk, 11. kpek ve 12. domuz.11 Sanla ba layp domuzla biten bu 12 yllk
devreye, farkl Trk boylarnda lehe farkll ndan kaynaklanan sebeplerden tr olsa gerek ki me,
mel, ml, m e, m el gibi adlar verilmektedir. Smercede yl anlamna gelen mu szc nden
tretildi i iddia edilen (Gerey 2003) menin be le arpmndan olu an 60 yllk devreye ise pkl
denilmektedir ki bu adlandrma grd mz kadaryla sadece Hakaslara zgdr (Butanayev 1994: 457).
Yeri gelmi ken burada bir hususa de inmenin faydal olaca n d nyoruz ki o da Neden 12?
konusudur. Yukarda da grld zere bir gn a lara ayrlrken, bir yl aylara blnrken ve bir me
olu turulurken hep 12 says kullanlm tr. Evet, neden 12? Bu soruya de il de bir benzeri olan Neden 12
hayvan? sualine cevap vermeye al an ender ki ilerden olan Osman Turan (1941: 88), ihtimal payn da
brakarak bu on iki hayvan Trklerin on iki boy te kilatna mensup olduklar bir devrin totemik bir
hatrasdr. iddiasn dile getirmektedir. Turan (1941: 72-88)n izah etmeye al t gibi bu iddiay
destekleyecek veriler oldu u gibi akim brakacak hususlar da mevcuttur. rne in totemikse bu hayvanlarn
arasnda baz nemli boylarn simgesi olan kurt, kartal ve da keisi, zellikle de kurt neden yoktur? Ayrca
Trk boylar tarafndan de il totem, kutsal bile addedilmeyen ve hatta kimi boylarda ad bile sylenmek
istenmeyen (Turan 1941: 81-82) san, ylan, maymun ve domuz gibi hayvan adlarna takvim ierisinde niin
yer verilmi tir? Bu sorular, 12 hayvanl takvimin totemik kkenlere dayanabilece i ihtimal ve iddiasn
zayflatmaktadr. Dolaysyla sz konusu hayvanlarn totemik men eden gelip gelmedi ini, eldeki verilere
gre imdilik tam olarak syleyemiyoruz. Ancak burada ilgin bir tespiti de belirtmeden geemeyece iz:
Nedense ad geen hayvanlarn ierisinde ku cinsinden hibir hayvann ismi bulunmamaktadr ve 24 O uz
boyunun her biri de kendilerine ongun olarak ku trlerinden birini (gel 1993: 355-370) semi tir. Bu bir
tesadf mdr yoksa zerinde ayrca durulmas gereken bir husus mudur? tam olarak karar veremedik fakat
zihnimizin bir k esine bunu bir soru i areti olarak yerle tirdik.
Neden 12? konusuna tekrar dnecek olursak biz bu saynn, boy te kilatndan ve totemik
inan lardan ziyade bir yl olu turan 12 aydan kaynaklanm olabilece ini d nyoruz. Malum oldu u
zere mevsimsel ve buna ba l olarak da tabiattaki bitkisel de i imlerin periyoduna gre olu turulan bir yllk
zaman dilimi, Ayn devr hareketleri dikkate alnarak 12ye blnm tr. nk Ay, periyodik hareketini
354 gnlk bir ylda 12 defa gerekle tirmektedir. Zaman dilimi olan ayn sresi, Dnyann uydusu olan
Ayn bir periyodik hareketi dikkate alnarak belirlenmi oldu undan olsa gerek ki tpk Trkede oldu u gibi
baz dillerde, bazen 30, bazen 29 gn eken zaman dilimi ile Dnyann uydusunun ad ayn kelimeyle
kar lanmaktadr (Emiro lu 1984: 40).
te bir yln 12 ayla tamamlanp ba a dnd n fark eden mantk, ayn dzenin gnler ve yllar
iin de geerli olabilece ini d nm olmaldr ki gnleri 12 a a blm ve 12 yldan olu an bir
devir/me tasavvur etmi tir. Tesadf midir yoksa bilinli bir seim midir bilemiyoruz ama bu on ikili
taksimat, 12 burla da rt mektedir ki Ka garl; bu konuyla ilgili nakletti i efsanesinde, yllarn adn koyan
hakann szlerini aktarrken bunun hem bilinli bir seim oldu unu hem de 12 yllk devrenin 12 aya
benzetilerek olu turuldu unu belirtmektedir: G n on iki burcu ve on iki ay saysnca her yla birer ad
koyalm. (Atalay 1939: 345)
11
Hayvanlarn isimleri konusunda farkl Trk boylarnda muhtelif varyantlar (Turan 1941: 47-62; Tavkul 2007: 27-42) gze arpsa da
sralama hemen hepsinde bu ekildedir. Varyantla ma da zellikle ikinci ve be inci hayvann isimlerinde yo unla maktadr.
Ka garlnn kz yl kar l n verdi i ud ylna ba ka birok kaynak veya Trk boyunda s r ya da inek yl denilmektedir. Ayn
familyadan olmalarna ra men her kelime de farkl varlklar kar lamaktadr. Ka garl, Trkler bu yllarn her birinde bir hikmet
var sanarak fal tutarlar. der ve rnek olarak da Ud yl girdi inde sava o alrm ; nk kzler birbirleriyle vuru urlar, tos
yaparlar. (Atalay 1939: 347) cmlesini ilave eder. Cmlede udun kar l olarak kzn seilmesi bo una de ildir zira inek, s r
ve kz lemesi ierisinde en ok vuru anlar kzlerdir ve aslnda kzlerden de ziyade bo alardr. kzle bo a arasndaki fark da
tarm toplumlarnda ok ak bir ekilde bilinmektedir. Kim bilir belki de udun tam kar l bo adr, nk ylla ilgili verilen hkme
bo alar daha fazla uymaktadr. Bu sebeple ud ve benzeri ba ka kelimeleri evirirken kelimeler arasndaki anlam nanslarna dikkat
etmek gerekir diye d nyoruz. Zira bo a, kz, s r ve inekten her birinin zellikleri birbirinden farkldr ve e er bu hayvanlarla
yln zellikleri arasnda bir zde lik kuruluyorsa -ki bize gre bu muhakkaktr- bo a olmas gereken yere kz uyabilir ama inek hi
uymaz. nk inek, kzn tam tersine halim, selim bir yapya sahiptir.
On ikili devredeki be inci hayvann yerine de ejder, timsah, balk ve kertenkele gibi birbirinden farkl hayvan adlar kullanlmaktadr.
Buradaki varyantla ma di erine gre daha keskindir. Bizce bu varyantla mann nereden kaynaklanm olabilece i zerinde iyi bir
ekilde durulmas ve konunun aydnl a kavu turulmas gerekmektedir. Ka garl; Timsah yl girdi inde ya mur ok ya ar, bolluk
olurmu ; nk timsah suda ya ar. demektedir. Bu mant a gre sz konusu yla, baz Trk boylarnda oldu u gibi balk yl da
denilebilir, nk o da suda ya amaktadr. Bu durumda ayn yla ejder veya kertenkele yl diyenler bunu nereden karm lardr.
Tavuk yln, murg (ku ) yl diye evirenlerin (bkz. metinler ksm) yapt bir dikkatsizlik mi sz konusudur yoksa farkl Trk
boylarnn takvimlerinde yaptklar bir de i iklik mi? Bu hususun da etraflca tart lmas gerekti i kanaatindeyiz.
- 154 -
Buna gre nasl ki on iki aydan her birinin kendine has zellikleri ve getirileri vardr ve dngseldir,
12 a n ve yln da ayn dzene sahip oldu unu d nm olmaldrlar. Elbette bu ekilde d nm
olmakta da bsbtn haksz ve dayanaktan yoksun de illerdir. Zira tam olarak periyodik olmasa bile baz
yllar di erlerine oranla daha scak veya so uk, kurak veya bol ya l ya da mutedil gemekte, buna ba l
olarak da tarm ve hayvanclkta kimi rnlerde bazen yksek verim, baz mahsullerde de kimi zaman d k
rekolte elde edilmektedir. Tabi bu durum zincirleme olarak hastalk, sa lk, huzur, gven, emniyet, ucuzluk,
pahallk ve hatta sava gibi ba ka birok konu zerinde kelebek etkisi olu turmaktadr. te yllar arasndaki
bu ve buna benzer farkllklar ve bunlarn belirli periyotlarla tekrar etti inin fark edilmesi de melerin
olu turulmasnda etkili olmu tur sanrz. Hayatnn seyri do rudan do ruya tabiat ko ullarna ba l oldu u
iin tabiatn nabzn ok iyi tutmak zorunda olan insann yllar arasndaki bu ve benzeri farkllklar fark
etmesi hi de zor olmasa gerektir. yle tahmin ediyoruz ki gzlem ve tecrbeyle yllarn tebarz etmi
zellikleri tespit edildikten sonra bunlar birbirinden ayrt etme ihtiyac hsl olmu ve bu ihtiyac gidermek
iin de her bir yla, o yln en ok ne km zelli ine uygun niteli e sahip hayvann ad verilmi tir. Byle
yapld iin olsa gerek ki yllarla ilgili kehanet rnekleri verirken Ka garl Mahmut, kehaneti yazdktan
sonra niin byle bir kehanette bulunuldu unun sebebini aklamaya al m ve bu meyanda yla adn veren
hayvann bariz zelliklerini sralam tr: Tavuk ylnda yiyecek ok olur, ancak insanlar arasnda kar klk
karm ; nk tavu un yemi danedir; daneyi bulabilmek iin pleri, krntlar birbirine kar trr.
Timsah yl girdi inde ya mur ok ya ar, bolluk olurmu ; nk timsah suda ya ar. (Atalay 1939: 347)
vs.12
te bu ekilde gzlem ve deneyim yoluyla olu turulmu oldu unu d nd mz on iki hayvanl
yllar iin Trkler arasnda muhtelif kehanetler yaplm tr ki biz bu kehanetlerin de yllarn tecrbe edilmi
zelliklerinden hareketle ortaya konulmu olabilece ini d nyoruz. Zira on iki hayvanl Trk takvimini
olu turan mant a gre yukarda bahsetti imiz nedenlerden tr tecrbe edilmesi gereken, birbirinden farkl
zelliklere sahip on iki yl vardr. Bu on iki yln zellikleri ve insanlara neler getirdi i bir kere renilecek
olursa on iki yldan sonras birer dngden ibaret oldu u iin nceki yllarda gerekle enlerin aynlar ya da
benzerleri ayn ad ta yan yllarda da insanlarn kar sna kacaktr. nk ayn art ve zellikler her zaman
ayn sonular do urmaktadr. Ksaca bu, dnyada on iki yl arayla a a yukar hep ayn eyler olmaktadr
veya olacaktr, demektir. On iki yllk dngden kaynaklanan kehanetler ve bunlarn her mede bir tekrar
etmesi, hayatn devingen ve de i ken seyri ile ne derece rt mektedir bilinmez ama bilinen bir ey varsa o
da bu kehanetlerin bir zamanlar ok yaygn oldu udur. yle ki on iki hayvanl yllardan ne et eden
kehanetler, Azeri (Ferzeliyev 1994: 17-18; Nerimano lu 2004: 221), Kazak (Tavkul 2007: 37), Hakas
(Butanayev 1994: 464-467; zkan 2002: 151), Nogay, Karaay-Malkarllar (Tavkul 2007: 39-40) gibi e itli
Trk boylar ve hatta erkezler (Tavkul 2007: 41) arasnda, bugn bile hl szl gelenekte ya atlmaktadr.
4. 12 Hayvanl Trk Takviminden Hareketle Ya/p/z/lan Kehanet Metinleri
Bylesine yaygn olarak biliniyor olmasndan olsa gerek ki bu kehanetler zaman ierisinde farkl
ki iler tarafndan yazya da geirilmi tir. Bunlarn bazlarndan Rza Nur ve Osman Turan al malarnda
bahsetmi ti. Rza Nur (1926: 13-14), Trk takvimini tekrar dirilterek yeniden kullanabilece imizi belirtti i
makalesinde, bir el yazmasnda buldu u kehanetlerden bahsetmekte ve metnini muhtasar bir ekilde
vermektedir. O. Turan ise (1941: 89-96; 108-118) al masnda bu konuya ayr bir blm ayrarak
okuyucuya, evirisi ve orijinaliyle birlikte muhtelif metinler sunmu tur. Bu metinlerin ba nda Celalettin
Mehmet Abdullah Yezdye ait Farsa Tuhfetl-Mneccimindeki ve
brahim Hakknn
Marifetnamesindeki13 konuyla ilgili blmler gelmektedir. Bunun yan sra Turan, ayn konuda Farsa ve
Trke olarak yazlm birka kk metni de dikkatlere sunmu tur.
12
13
Nahcvandan derlenmi olan a a daki kehanetlerin (Ferzeliyev 1994: 17-18) yaps da sz konusu d ncelerimizi teyit etmeye
yeterlidir sanrz:
San yl: nsanlar san gibi olurlar, her eyi kemirip da trlar. kz yl: nsanlar i lek olurlar. Peleng yl: nsanlar peleng gibi
yrtc olurlar. Tav an yl: nsanlar tav an gibi korkak olurlar. Balk yl: nsanlar suda ok hareket ederler. Ylan yl: Bu ylda
insanlar birbirlerini zehirlerler. vs.
18. yzyln me hur ansiklopedisti olan Erzurumlu brahim Hakk (1330: 136-138), dneminin bilimlik pek ok konusuyla ilgili
bilgiler verdi i Marifetnmesinde, on iki hayvanl Trk takvimine de yer ayrm ve konuyu 87 beyitlik bir manzumeyle anlatm tr.
Pek ok yazmas bulunan ve birok defa da basks yaplan Marifetnmedeki bu manzume saysz ki i tarafndan okunmu olmaldr.
Okundu unun gstergesi de baz ki iler tarafndan srf bu manzumenin ba ka eserlere istinsah edilmi olmasdr. Bunun birka
rne i iin kaynakamza baklabilir. Cumhuriyet dneminde yaplan basklarna alnmayan bu manzumeyi Osman Turan,
al masnda hem gnmz Trkesine evirip zetleyerek hem de Osmanl harfleriyle vermi tir. Anla laca zere brahim
Hakknn ad geen manzumesinin tam bir yaz evrimi henz yoktur. Bu sebeple di erleriyle kar la trma imkan sunmas iin
al mamzn ekler ksmna (Ek: 5) o da dahil edilmi tir.
- 155 -
Bizim burada sz konusu edece imiz metinlerse Trke olup bunlarn d ndadr. Tarih srasna gre
verecek olursak tespit etti imiz ilk metin, mneccimba Mehmet elebiye aittir. Kaynaklarn (Bursal
Mehmet Tahir 2000: 3/301) verdi i bilgiye gre ehzade camiinde bir mddet muvakkitlik yaptktan sonra
mneccimba l a terfi eden Mehmet elebi, heyet ve ilm-i ncuma olduka vakftr. 1040 (1630-31)ta
vefat eden elebinin Usul-i Ahkam- Sal-i lem adl eserinden ba ka, takvim ve yldzbilimi konularyla
ilgili drt risalesi daha vardr. Mehmet elebinin Trk takvimiyle ilgili kehanetleri, Trkiye
ktphanelerinde ok sayda nshas bulunan ve yukarda ad geen eserinin ierisinde yer almaktadr.
elebi, astrolojinin ilkelerinden hareketle farkl milletler iin yl hkmlerinin nasl karld n anlatt
eserinde (Boyraz 2006: 96-97), al masnn btncl olmas iin olsa gerek ki Trk takviminin
kehanetlerinden de bahsetmi tir. Mehmet elebi, Bilgil ki Hata ve Huten ve Trkistan limleri bu lemin
devrini on iki yl(a) blm lerdir ve her yl bir hayvann hy ve hsline nisbet edp ahkm ird etmi lerdir.
(Metnin tamam iin bkz. Ek: 2) cmlesiyle konuya girdikten sonra srasyla on iki hayvan adn ta yan
yllarn kehanetlerini mensur olarak sunmu ve Hata, Huten filozoflarnn ve a atayn aklllarnn bu
konudaki inanlar olduka kavi, tecrbeleri fazladr. anlamna gelen ifadelerle konuyu noktalam tr.
Tespit etti imiz ikinci metin ise Hasan Rzaynin kaleminden km tr. Celvetiye tarikatnn
eyhlerinden olan Hasan Rzay, aslen Aksarayldr ve kaynaklarn (Bursal Mehmet Tahir 2000: 1/62)
belirtti ine gre 1080 (1669-70)de Glistan nazmen tercme etmi tir ve ilahilerini barndran bir eseri daha
vardr. iir vadisinde Glistan nazmen tercme edecek kadar mahir olan Hasan Rzay, on iki hayvanl Trk
takviminin kehanetlerini de manzum olarak yazm tr. 95 beyit tutarndaki eserini Rzay, kendisinin
belirtti ine gre kramayaca bir arkada nn teklifi zerine ve hayr duas almak maksadyla kaleme
alm tr. Rzay, al lm hamdele ve salvele ksmndan sonra sz konusu kehanetlerin Huten, De t, in,
Uygur ve Kpak memleketlerinde bilindi ini belirterek yllara gre kehanetleri sralamaya ba lam tr
(Metnin tamam iin bkz. Ek: 3). Rzay, slam ve hatta tarikat eyhli i kimli inden olsa gerek ki
kehanetlerden nce ve sonra her eyin Allahn hkm altnda oldu unu, zamann veya asrn herhangi bir
etkisinin olamayaca n ve gelece i ancak Onun bilebilece ini hatrlatma ihtiyacn hissetmi tir: Cmle
i de hkm Hdnundur / Sanma asrun yahud zamnundur veya Cmlesin Hak bilr bu ahkmn / Var ise
zerre denl iznn Zira yukarda da belirtildi i gibi slama gre gayb Allahtan ba ka kimse bilemez ve her
ey Allahn hkm tasarrufu altndadr.
Rzaynin sz konusu eserinin imdilik drt nshasn tespit edebildik. Bunlardan birisi Ahkm-
Sl-i Trkn ba l yla Sleymaniye Ktphanesi, Fatih Blm Nu: 3428/2de yer almaktadr. Di er
nshalardan ikisi, Koyuno lu Mze ve Ktphanesi Nu: 12417 ve 12774te birisi de Bibliotheque Nationale,
Regiusta kaytldr. Bu son nshann da ortak zelli i, Cevr brahim elebinin melhemesinin ierisinde
yer almasdr. Bunun sebebi de sanrz Cevrinin melhemesinde14 farkl milletlerin ylba na gre e itli
kehanetlerde bulunulmasdr. Cevrnin melhemesinin orijinalinde Trk takviminden hareketle yaplm
kehanetler yer almad iin melhemeyi istinsah edenler, Rzaynin bu manzumesini hem bir eksikli i
gidermek hem de konu btnl n sa lamak gayesiyle sz konusu eserin iine monte etmi olmallar.
Rzaynin manzumesi mahlas beyti kaldrlarak ve Cevrye aitmi gibi gsterilerek ad geen ktphanedeki
12417 demirba numaral eserin ierisine tam manasyla eklemlenmi tir. Ayn ktphanenin 12774 numaral
eserinde ise Rzaynin manzumesi, Cevrnin melhemesinin ba ksmna melhemeden ba msz olarak
yazlm tr. Yine Ahkm- Sl-i Trkn ba l yla verilen manzume burada 2 beyit eksiktir.
Bunlar haricinde tespit edebildi imiz metinlerin ise mellifleri belli de ildir. Bunlardan birincisi
Ahkam- Sal-i Trkan adyla, Mill Ktphane Yz A 3502/4te kaytldr. Bu yazmada herhangi bir
aklama yaplmakszn do rudan yllarn kehanetleri verilmi tir (Bu yazmann metni iin bkz. Ek: 4).
Mensur olan bu metnin hemen altnda bulunan Der-vefat- Sultan brahim Han Bin yz yirmi alt (1714)
senesi mh- rebiyylhirin yirminci mbarek yevm-i Cuma gn ki rz- Hzrun ibtida gn dr- fenadan
dr- bekaya rhlet eyledi. biimindeki ifadelerden anla ld kadaryla metin, 05.05.1714 tarihinden nceki
bir zamanda yazya geirilmi tir.
Her bir yln, dolaysyla hayvan adnn Trke, Arapa veya Farsasnn ba lklar halinde verildi i
sz konusu metinde fasl sonlarnda genellikle Allahu alem (Allah en iyi bilendir) ibaresi kullanlm tr.
Metnin en sonunda da te bu aziz olan Allahn takdiridir. Gayb, en iyi bilici olan Allahtan ba kas
bilemez. anlamlarna gelen Kuran- Kerim (6/96, 41/12, 27/65) kaynakl cmlelere yer verilmi tir. Bylece
bir anlamda; Biz, gelece e ili kin bu bilgileri veriyoruz, isteyen bunlara inanabilir. Ama bizim inancmza
gre her ey Allahn takdiridir ve gelece i ondan ba kas bilemez. denilmekte ve Allahn yasaklam
oldu u bir i e/khinli e araclk etmi olmaktan dolay iman tazelemesi yaplmaktadr.
14
Melhemeler ve Cevr brahim elebinin melhemesi hakknda bilgi iin bkz. (Boyraz 2006).
- 156 -
Mellifini tespit edemedi imiz di er metin de mensur olup Resail-i Ahkam- Ncum adl risaleler
mecmuasnn iinde bulunmaktadr. Sleymaniye Ktphanesi, Hamidiye Blm Nu: 842de kaytl olan
mecmuadaki bu metinde de do rudan konuya girilmi tir. Yukardakinde oldu u gibi burada da Allahu
alem ibareleri kullanlm tr. Yalnz sz konusu ibare, burada hem ba lklarda hem de fasl sonlarnda
yazlm tr. Demek ki bu metni yazan veya istinsah edenin slam duyarll di erininkine gre daha fazladr.
ster manzum olsun ister mensur, tespit etti imiz bu metinlerde usul hep ayndr. nce yln neler
getirece i belirtilmekte, ardndan yl ierisinde do acak ocuklarn nasl bir yap ve gelece e sahip olaca
konusunda muhtelif veriler sralanmaktadr. Bu ba lamda szn etti imiz metinlerde ya , scaklk,
kuraklk, so ukluk gibi konular bakmndan mevsimlerin durumu, yeti tirilen tarm rnlerinin rekoltesi,
ucuzluk, pahallk, salgn hastalklar, sava lar, yneticilerin halka kar tutumu, lm ve hastalk durumlar
gibi hususlarda kehanetlerde bulunulup sz konusu yln ba , ortas ve sonunda do acak ocuklarn fizik ve
karakteristik yapsndan ve nasl bir gelece e sahip olacaklarndan bahsedilmektedir. ocuklarn fizik ve
karakteristik yapsndan sz edilirken de ok fazla ayrntya inilmeyip genellikle gzel yzl, do ru szl, iyi
huylu, akll, zek, ileri gr l, al kan, cmert, anlay l, dost canls, yi it, vefal, ikiyzl, sebatkar,
edepli, cesur, uzun mrl olup olmayaca konularnda bilgiler verilmektedir. Sz konusu bilgilere dikkat
edilecek olursa aslnda bunlarn, her dnemde kar la labilecek durumlar oldu u ve her dnem insannda
bulunmas istenilen meziyetlerin sraland grlecektir. Herhangi bir ki i ya da duruma ili kin ok zele
inen bilgiler verilmedi i iin bu kehanetler hemen hemen birok dnemde geerlili ini korumaktadr.
Anla laca zere szelli in do as gere i szl kltr ortamnda daha ksa tutulan kehanetler,
yaznn koruyuculu una emanet edildi inde uzunla m ve daha sistematik hale gelmi tir. Bu uzunla ma ve
sistematikle me derlemeler neticesinde mi olu mu yoksa onlar yazya geirenlerin tasarruflaryla sonradan
m bu hale gelmi tir bunu tam olarak bilemiyoruz.
Tam olarak bilemedi imiz hususlardan birisi de bu metinlerin derleme yoluyla m olu turuldu u
yoksa herhangi bir yazl kaynaktan m alnd dr. Fakat metinlerde verilen kehanetlerin birbirlerine olan
benzerli i ve hatta kimi zaman ayn yerde, ayn kelimelerin kullanlmas bunlarn tek bir kaynaktan alnm
olabilece ini d ndrmektedir, hatta d ndrmekle de kalmayp iddia ettirmektedir. rne in iki farkl
metinden fare yl iin yazlanlar birlikte okuyalm:
Mu yl gelse delalet eder ki sl evveli ho lu la ve eminlikle gep miyane-i slde nem ve brn
ve ucuzluk olup nevhi-i imalde harp ve ktal ve hn-rz ok olup ve mlk (u) selatinde gam ve kasavet
ziyade ola ve k itidal zere ola ve mu galebe edp ekinlere ziyan ede ve tacirler sermayelerinden zarar
edeler ve u rlar o alp miyan- nsta hile ve huda ziyade olup padi ah mukarreblerine gazap eyleye ve bu
slde bir kimesneye rzn sylemek ey de ildir. E er bu yln evvelinde veled vcuda gelse sahib-i hner ve
gayette zrek ve ortasnda vcuda gelen bed-hy ve bed-fiil ve bed-girdar u r ola. hirinde vcuda gelen
yaramaz szl ve lecc ve kezzab ve b-emanet ola. (Mehmet elebi, Usul-i Ahkam- Sal-i lem, Mill
Ktphane, Nu: Yz A 890/1, 18a-18b)
Kaan mu yl gele halk eminlik zere olup rahatta olalar ve ylun evvelinde ya mur olup
ucuzluklar ola ve meyveler dahi bol ola. Amma kan dklmek vki olup padi ahlara gam ve gussa vki ola
ve k uzak olup ve mu galebe edp zarar eri dre ve bu ylda padi ahlardan hazer zere olmak gerek ve
her mevlud ki bu ylun evvelinde vcuda gele be-gyet zrek ola ve amma mariz ola ve ekabir katnda sz
makbul ola. Vasatnda vcuda gelen mevlud lim ve merdan ola ve hub-ry ola. Amma bed-girdar ola ve
hirinde vcuda gelen mevlud bed-hy ola demi ler. (Mill Ktphane, Nu: Yz A 3502/4, 250a)
Grld zere cmleler farkl olsa bile hemen hemen ayn kehanetler sylenmekte hatta bazen koyula trlm ibarelerde de oldu u gibi- ayn kelimeler kullanlmaktadr. kinci metin biraz daha ksa
tutulmu olmal ki bu durum, benzerlikleri bir miktar azaltmaktadr. Fakat benzerli in bu kadar bile sz
konusu metinlerin ayn kaynaktan alnm oldu unu sylememize yeterlidir, sanrz. Ancak bu kaynak nedir,
kime aittir, Trke midir, Farsa m bunu imdilik bilemiyoruz.
Ksaca on iki hayvanl Trk takvimiyle yaplan kehanetler yaygnl ve etkilili i dolaysyla szl
kltr ortamndan sonra yazl kltr ortamna da geerek varl n, belki daha sistematik bir vaziyette,
srdrm tr. Kk bir ara trmayla elde etti imiz bu metinlerin, daha geni al malarla ba ka
varyantlarna veya nshalarna ula lma ihtimali olduka yksektir. Ula lmas ise sz konusu kehanetlerin
varl n, Osmanl yazl kltr ortamnda hangi boyutlarda srdrm oldu unu daha iyi anlamamz
- 157 -
sa layacaktr. Kehanet metinlerinin ayrntl muhteva analizini imdilik bir ba ka al ma veya ara trmacya
brakrken meraklsn, ekler ksmndaki metinleri okumaya davet ediyoruz.
KAYNAKA
Abdlaziz Bey (1995), Osmanl det, Merasim ve Tabirleri, kinci Kitap, (Haz.: K. Arsan, D. A. Gnay), stanbul: Tarih Vakf Yurt
Yaynlar.
Ahkam- Sal-i Trkan, Mill Ktphane, Nu: Yz A 3502/4, yk. 249b-253b.
ARSLAN, A.,- H. YILMAZ (2000). Do u ve Bat Kaynaklarna Gre Kehanet, stanbul: Karizma Yaynlar.
ATALAY, Besim (1939). Divan Lgatit-Trk Tercmesi 1, Ankara: Alaeddin Kral Matbaas.
AYDIN, Mehmet (1995). Fal, TDV slam Ansiklopedisi, stanbul, 12: 134-138.
AYDZ, Salim (1993). Osmanl Devletinde Mneccimba lk ve Mneccimba lar, stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits,
(Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi).
AYNAKULOVA, Glnisa (2007). Gregoryen Kpaklar ve Oniki Hayvanl Trk Takvimi zerine, Mill Folklor, 74: 21-28.
BAYKARA, Tuncer (2001). Oniki Hayvanl Trk Takvimi ve Yln Ba langc, Trk Dnyasnda Nevruz Drdnc Uluslararas
Bilgi leni Bildirileri, Ankara: AKM Yay.: 33-41.
BOYRAZ, eref (2000). Manzume ve Halkbilimi Asndan De eri, Trklk Bilimi Ara trmalar, IX: 151-174.
BOYRAZ, eref (2002). Nevruzla lgili Yeni Yakla m Denemeleri ve Nevruzla Kehanet Yapma, Folklor / Edebiyat, 32: 287-296.
BOYRAZ, eref (2006). Fal Kitab Melhemeler ve Trk Halk Kltr, stanbul: Kitabevi Yaynlar.
Bursal Mehmet Tahir (2000). Osmanl Mellifleri 1, 2, 3 ve Ahmet Remzi Akyrek, Miftahl-Ktb ve Esami-i Mellifn Fihristi,
Ankara: Bizim Bro Basmevi
BUTANAYEV, V. (1994). Hakas Takvimi, Trk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, (ev.: V. Trk, T. Musabayev), 150: 457-468.
AY, Abdlhaluk (1993). Trk Ergenekon Bayram Nevruz, Ankara: TKAE Yaynlar.
ELEB , lyas (1995). slamda Fal, TDV slam Ansiklopedisi, stanbul, 12: 138-139.
DURMU , lhami (2004). Eski Trklerde Zaman ve Takvimler, Trk Dnyas Nevruz Ansiklopedisi, Ankara: AKMB Yay., 1-13.
EM RO LU, Kudret (1984). Ay Adlar Tarihesi, Tarih ve Toplum, 7: 40-45.
FERZEL YEV, T. - GASIMLI, M. (1994). Azerbaycan Folkloru Antologiyas I Nahcvan Folkloru, Bak: Sabah Ne riyat.
GEREY, Begmrat (2003). 5000 Yllk Smer-Trkmen
http://www.turkmenhost.com/documents/Gerey/5000.htm.
Ba lar
Tarih,
Kltr
ve
Dil
Asndan
Bir
al ma,
GNGR, zgi (2004). Popler Kltr rn Olarak Fal, Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, (Yaymlanmam Yksek
Lisans Tezi).
http://mtad.humanity.ankara.edu.tr/IV-1_Mart2007/04_MTAD_4-1_UfukTavkul25-45.pdf
http://www.cizzlamafalcafe.com
brahim Hakk (1330). Marifetnme, (Tab ve Na iri: Krm Yusuf Ziya), stanbul: Matbaa- Ahmet Kamil.
brahim Hakk, Ahkam- Sal-i Trkan, Milli Ktphane, Nu: Yz Cnk 288, yk. 1b-2b.
brahim Hakk, Sal-i Trkan, Konya Blge Yazma Eserler Ktphanesi, Nu: 07 El 2979/7, yk. 64b-66a.
KIRAN, Yavuz (1999). slam tikad Asndan Fal ve Falclk, Sakarya niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, (Yaymlanmam
Yksek Lisans Tezi).
Mehmet elebi, Usul-i Ahkam- Sal-i lem, Mill Ktphane, Nu: Yz A 890/1, yk. 1b-38ada 18a-21a.
NER MANO LU, K. V. (2004). Nevruz ve Mitoloji, Trk Dnyas Nevruz Ansiklopedisi, Ankara: AKMB Yay., 217-226.
GEL, Bahaeddin (1993). Trk Mitolojisi, 1, Ankara: TTK Yaynlar.
ZKAN, sa (2002). Hakas Trklerinde Halk Takvimi ve l Kn (Nevruz) Bayram, Trk Kltrnde Nevruz Be inci Uluslararas
Bilgi leni Bildirileri, Ankara: AKM Yay.: 149-159.
Resail-i Ahkam- Ncum, Sleymaniye Ktphanesi, Hamidiye Blm Nu: 842, yk. 99b-102a.
Risale-i Sl-i Trkan, Kastamonu l Halk Ktphanesi, Nu: 515/4, yk. 62a-64a, Farsa.
Rza Nur (1926). Trk Takvimi, Trk Yurdu, 4 (19), 1-17.
Rzay, Ahkm- Sl-i Trkn, Koyuno lu Mze ve Ktphanesi Nu: 12417, yk. 2a-3b.
Rzay, Ahkm- Sl-i Trkn, Koyuno lu Mze ve Ktphanesi Nu: 12774, yk. 1a-3b.
- 158 -
Rzay, Ahkm- Sl-i Trkn, Sleymaniye Ktphanesi, Fatih Blm Nu: 3428/2, yk. 2a-4a.
Rzay, Nazm- Ahkm- Sl-i Trkn, Bibliotheque Nationale, Regius, (Cevr brahim elebinin melhemesinin iinde).
SCOGNAM LLO, G., - A. ARSLAN (2000). Do u ve Bat Kaynaklarna Gre Fal, stanbul: Karizma Yaynlar.
TAVKUL, Ufuk (2007). Kltrel Etkile im Asndan Oniki Hayvanl Trk Takviminin Yayl , Modern Trklk Ara trmalar
Dergisi, Cilt 4, Say: 1: 25-45.
TEM ZKAN, Mehmet (2007). Bir Kuran Fal, Mill Folklor, 74: 70-74.
TURAN, Osman (1941). Oniki Hayvanl Trk Takvimi, Ankara: DTCF Yay., stanbul Cumhuriyet Matbaas.
UZUN, Mustafa (1995). Falnme, TDV slam Ansiklopedisi, stanbul, 12: 141-145.
YCEL, Ay e (2000). Nevruzdan Bir Kesit: Fal. Trk Dnyasnda Nevruz nc Uluslararas Bilgi leni Bildirileri, (Hzl..: E.
KILI), Ankara: AKM Yay., 405-408.
EKLER
Ek: 1
Ek: 2
Mehmet elebi, Usul-i Ahkam- Sal-i lem, Mill
Ktphane, Nu: Yz A 890/1, yk. 1b-38adan.
18a/
Bilgil ki Hata ve Huten ve Trkistan
limleri bu lemin devrini on iki yl(a) blm lerdir
ve her yl bir hayvann hy ve hsline nisbet edp
ahkm ird etmi lerdir. Pes anlarun ihtiyarnca ve ol
gruhun zumunca kaan kim Mu yl gelse delalet
eder ki sl evveli ho lu la ve eminlikle gep
miyane-i slde nem ve brn ve ucuzluk olup
nevhi-i imalde harp ve ktal ve hn-rz ok olup ve
mlk (u) selatinde gam ve kasavet ziyade ola ve k
itidal zere ola ve mu galebe edp ekinlere ziyan
ede ve tacirler sermayelerinden zarar edeler ve
159
160
Ahkm- Sl-i M
Sl-i m un bu ola ahkm
Hak bilr an olmasn m
K uzanp galebe eyleye m
ok ziyan eyleye buna tut g
Padi ahdan gerekdr ola hazer
Rz a yre dimesin bir er
161
162
/3b/
Ahkm- Sl-i Hk
Sl-i hkun dahi budur hkm
Olsa tccr iinde havf ok mu
/4a/
163
Ek: 4
Ahkam- Sal-i Trkan, Mill Ktphane, Nu: Yz A
3502/4, yk. 249b-253b.
249b/ Hz Ahkm- Sl-i Trkn Budur
250a/ Fasl- Evvel Sl-i Mu
Kaan mu yl gele halk eminlik zere olup rahatta
olalar ve ylun evvelinde ya mur olup ucuzluklar ola
ve meyveler dahi bol ola. Amma kan dklmek vki
olup padi ahlara gam ve gussa vki ola ve k uzak
olup ve mu galebe edp zarar eri dre ve bu ylda
padi ahlardan hazer zere olmak gerek ve her
mevlud ki bu ylun evvelinde vcuda gele be-gyet
zrek ola ve amma mariz ola ve ekabir katnda sz
makbul ola. Vasatnda vcuda gelen mevlud lim ve
merdan ola ve hub-ry ola. Amma bed-girdar ola ve
hirinde vcuda gelen mevlud bed-hy ola demi ler.
Allahu alem.
kinci Fasl Sl-i Ut Yani Gv
n gv yl gele bu yl mariz ve zahmet ola ve k
muhkem ola ve bazlar yum ak ola demi ler. Ekber
iklimde harp ub ola. Amma tizcek def ola ve halk
zahmet eke ve ya murlar ok ola ve gz
250b/ nimetleri bol ola ve baz yerlerde cenk vki
ola ve drt ayaklu hayvanlar sahiplerine ziyan ede
ve her mevlud ki bu yln evvelinde vcuda gelen
mevlud beynen-nas makbul ola ve halka say edeci
ola. Vasatnda vcuda gelen mevlud hb-ry ve
sahib-i devlet ola. Amma ads ok ola ve hirinde
vcuda gelen mevlud gam-nk ve melul ola.
nc Fasl Peleng Yani Pars
n pars yl gele gazap ve intikam ok ola ve k
yavuz olup devbb ok le ve bay fasl- himmette
ola ve zemin-i randa havari huruc edp ve
padi ahlar beyninde muhalefet olup cenk vki ola ve
da larda zelzeleler vki ola ve yrtc canavarlar
peyda olup nas zahmet ekeler ve baz yerlerde
fitneler vki ola ve kanlar dkle ve nebatta fet
eri e ve her mevlud ki bu ylun evvelinde vcuda
gele zrek ve bahadr ola ve blend-himmet ola ve
hb-ry ola ve ey szl ola
251a/ ve vasatnda vcuda gelen mevlud hb-suret
ve nigr-dest ve kesirr-rzk ola ve hirinde vcuda
gelen mevlud bed-tab ola. Allahu alem.
Drdnc Fasl Sl-i Harg Yani Tav an Yl
164
165
166
167
Ek: 6
Ek: 7