Niin hep ac eyler yazaym? Dostlar, yufka yrekli dostlar bundan
holanmyorlar. "Hep kt, sakat eyleri mi greceksin?" diyorlar. "Hep alardan, plaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satp izmarit toplayan serseri ocuklardan; bir kar toprak, bir bakra su iin birbirlerini ldrenlerden; cezaevlerinde ruhlar kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkn alamayanlardan baka yazacak eyler, iyi gzel eyler kalmad m? Niin yazlarndaki btn insanlarn benzi soluk, yrei kederli? Bu memlekette yz glen, bahtiyar insan yok mu?" Hi olmaz olur mu? Arayp, bulup grmek lazm. Bunun iin de kenar keyi aratrmak istemez. Her ey apak ortada, gz nnde. Sade gler yzl, bahtiyar insanlar deil, bahtiyar kpekler bile var. Ben de karar verdim, bu sefer alktan, zdraptan, nefretten deil... rahattan, tokluktan, sevgiden bahsedeceim. Oturduum semtin sokaklar geni ve asfalt. Her biri bir fakir ocuun liseyi bitirinceye kadar okumasna yetecek masraflarla yetitirilen bodur amlar, caddeye glge vermese bile gzellik veriyor. Sabahlar yaya kaldrmnda k giyinmi gen anneler, renk renk ocuk arabalarnda al yanakl, grbz, iyi beslenmekten yzlerine bn bir rahatlk ifadesi gelmi ocuklar gezdirirler. eitli oyuncaklarn ipekli rtlerinin stne seren, bir eliyle ngran sallarken tekiyle uzun bir dd azna gtren bebeklerin yannda, bukleli salarn savura savura annelerine bir eyler anlatan biraz daha bycek ocuklar yrr. Ara sra gen annelerin birka yan yana gelir, tatl tatl konuur ve ocuklara bakalak olmak iini, drt be adm gerilerden gelen temiz kyafetli beslemeye brakrlar. Yolun kenarndaki kk parkn kum bahesinde miniminiler kovalar, krekleri ile saraylar, nehirler halk eder, sonra bir yumrukta ykarlar. Bir kenardaki kanepede beyaz balkl bir mrebbiye yabanc dille bir kitap okur. Bartl bir hanm, alayan torununu avutur, baka bir kanepede drt irin anne yn
rp ahbap ekitirir. Her ey aydnlk, her ey rahattr. Yalnz hepsinin
yznde garip bir can sknts ifadesi vardr. Elle tutulamayacak kadar ince, asla yrtlmayacak kadar salam bir a halinde onlar saran bu can sknts, biraz dikkat edince, kahkahalarda bo bir nlama, gzlerde souk bir alakaszlk halinde kendini gsterir. Syleyen de, dinleyen de o anda baka bir ey dnyor gibidir, halbuki hibir ey dnmezler. Ama bundan ikyeti deildirler; hatta canlar skldnn bile farknda deildirler. Bo da olsa glerler ve hallerinden memnun olmasalar da, hayatlarnda bir deiiklik istemezler. Yakas kapal kahverengi uha elbisesinden bir odac, bir kavas yahut kibar bir evde uak olduu anlalan gen, iriyar, yakkl bir adam bu caddede her sabah kk bir kpek gezdirir. Ak kahverengi tyleriyle uzun kulaklar yerlere kadar sarkan ve ykseklii bir kartan fazla olmayan kpek, mein tasmasna bal yine meinden rme bir yularn arkasndan tp tp gider. Adam yryn kpeinkine uydurmutur. O biraz duraklayacak olsa kendisi de bekler. Kpein keyfi yerine gelip tekrar yrmeye balaynca o da yrr. Serince havalarda kpein zerinde kenarlar lacivert eritli kahverengi uhadan gzel bir hrka vardr. Hayvann drt bacandan geip karnnda dmelenen ve srtnda kalp gibi yapmasna baknca usta bir terzi elinden kt anlalan bu hrka prl prl fralanmtr. Kpein tyleri de gnete tertemiz parlar. Hayvan, masum bir ihtiyacn gidermek iin yolun kenarndaki aalardan birinin dibine sokulunca, on dnm tarlay bir gnde yorulmadan apalayacak kadar kuvvetli grnen uak, yahut odac, yahut kavas, efendisinin kpei iini bitirinceye kadar hrmetle bekler. Sonra yine ar ar yollarna giderler. Bu hrkal kpek, yoldan geen baka kpeklerin hrlamasna cevap vermez; hatta sahibi tarafndan tasmas zlm irice bir kpek dvmek iin bara bara yanna sokulsa, stne atlmaya kalksa bile, o aldrmadan yoluna gider. Onun yerine uak ie karr: Barr, tekme savurur. Saldran kpekler birka tane olursa efendisinin kpeini kucana alr, hrkasnda, tylerinde tozlanm, kirlenmi yerleri siler. Bu srada gzlerinde hi saklayamad bir korku vardr: Kpek her tehlikeden uzak olduuna emin, aaya doru bakar, yalanr, uzun tyl kuyruunu oynatrken, uak acaba hayvana bir ey oldu mu diye tela iinde onun her tarafn yoklar. Kpei gezdiren bu adam bir gn kasapta grdm. Sra sra aslm kuzularn iine bakyordu. Nihayet bir cier takm beendi: "unu tart!" dedi. Paray sayarken kasapla ahbapla balad: "Ne diye kuzunun karacierini ayr satmazsnz, aklm ermez. Bizim kpek akcier, yrek filan yemiyor. Karacieri de gzelce piiririz de ondan sonra nne koruz. ine bir lokma akcier katsak azn srmez, olduu gibi brakr. Midesine dokunuyormu. Geende muayeneye gelen baytar syledi... Hayvan ama, akl eriyor; kftesine biraz sr eti karsa onu bile anlyor. Allahn iine akl ermez ki..."
Sonra btn takm sarmak zere olan raa dnd:
"Duymadn m be! Hepsini sarma. Karacieri ayr, ver... brlerini at bir kenara!" Paketini alp kt... Baka bir gn bu ua geni, iekli bir bahenin kaps nnde, kucanda scak, yumuak bir battaniye tutarken grdm. Kocaman bir otomobile binmek zereydi. Kucandaki eyin kmldadn, iinden sesler geldiini fark edince dayanamadm, sokulup sordum: "Ne o? Kpee bir ey mi oldu?" Uak beni yle bir szd: "Yok, elhamdlillah bir eysi yok!.. Bugn be kere ksrd. Baharlar hep olur, ama hanm tela etti. Hayvan hastanesine gtrp bir baktracam" dedi. Sonra hayvan bir yere arptrmamak iin dikkat ederek otomobile bindi. Koskocaman araba hzla uzaklat... Geen gn bu ua ayn geni baheye girerken grdm. Bu sefer ince burunlu, beyaz tyl bir kpein ipini tutmutu. Yannda kyafeti kendine benzeyen baka biri daha vard. Yine merak ettim: "Ne oldu?.. Kpei deitirdiniz mi?" diye sordum. Adam beni szd; geenlerde kpein hastaln soran merakl olduumu hatrlamad ama, cevapsz brakmad: "Hi deitirilir mi?" dedi. "erde, kulbesinde; bak, sesi geliyor!" Byk kkn biraz tesinde, bahvan odas byklnde, filizi boyal k bir kulbeden sahiden kesik kesik havlamalar geliyordu. "Nasl oldu" dedim, "sizin kpek havlamazd!" "Eh, imdi kzgnlk zaman... Dii istiyor!" diye cevap verdi. Sonra yanndakinin yzne bakp glmsedi: "Nefis bu, isteyince hayvan da olsa kendine hkmedemiyor. yice huysuzland. Hanmefendi hemen otomobili baytara koturdu. Ama dedim ya, derdi buymu... Hani bizimkine layn bulmak da kolay olmad. Hanmefendi soysuz kpekle istemem, huyu bozulur, dedi. Btn kkleri dolatm, ona gresini buluncaya kadar canm kt..." pini elinde tuttuu uzun beyaz tyl, ince burunlu kpei yanna ekerek devam etti: "Ama bak! Kendisine layk, soylu bir hayvan. Duruu bile kibar. Bizim beyefendi arkadan beyefendisiyle konutular, mnasip grdler. Bir ben oraya gtreceim, bir o bize getirecek." Parmaklkl bahe kapsn dirseiyle itti, arkadana: "Gel bakalm, birbirlerinden hazzedecekler mi?" dedi. Nazl bir gelin gibi szle szle yryen saakl, beyaz kpekle beraber ieri girdiler. Ah, ben hayvanlar ok severim. Btn canl mahluklar, hayat, gzellii, saadeti severim. Bahtiyar bir kpek bile benim iimi sevinle dolduruyor. Ben karanlk eylerden bahsetmek iin dnyaya gelmemiim. im tatl, scak, neeli eyler anlatmak isteiyle yanyor. Hele cmle lem bu kpein onda biri kadar rahata kavusun, bakn ben bir daha ac eylerden sz aar mym! 1946