You are on page 1of 93

Mezarlarnza Tkreceim

Boris Vian
Franszca aslndan eviren: Bal Onaran

thaki Yaynlar

Boris Vian
10 Mart 1920'de Ville d'Avray'da dodu. Be yanda okuma yazma rendi. Hayat boyunca yaad
kalp rahatszlklar ilk olarak on iki yanda balad. Genlii, ordu, kilise ve paradan oluan l
iktidarn tehdidi altnda geti. 1940'ta Michelle Leglise ile tant, bir yl sonra evlendiler, iki
ocuklar oldu. 1942 ylnda maden mhendislii dalnda niversite diplomasn ald. 1946 ylnda en
tannm romann Gnlerin Kp, Mezarlarnza Tkreceim, Pekin'de Sonbahar
yazdnda, 26 yandayd. 1954'te ikinci evliliini yapt.
Ksa hayatna deta birka insan hayat sdran Vian; yazarlnn yan sra resimden mzie,
sinemaya kadar pek ok sanat dalnda sarsc tarzn hissettirmeyi baard. 23 Haziran 1959 gn
Mezarlarnza Tkreceim adl romannn film galasnda, Cinema Marbeuf'da kalp krizi geiren
Vian kaldrld hastanede hayatn kaybetti.

1
Buckton'da beni kimse tanmyordu. Clem, ehri bu yzden semiti ve zaten korkudan altma yapyor
olsam bile, daha yukar, kuzeye doru devam etmek iin yeterince benzinim kalmamt. Ancak be
litre vard... Cebimde Clem'in mektubuyla dolarlarmn dnda baka bir ey yoktu elimde. Valizime
gelince, ondan hi bahsetmeyelim; iindekiler be para etmezdi. Ha unutuyordum; arabann arka
bagajnda ocuun kk tabancas vard: Basit ve ucuz bir 6,35'lik... erif bize cesedi grmemiz iin
gtrmemizi sylediinde hl cebindeydi. Dorusu her eyden ok Clem'in mektubuna gvendiimi
syleyebilirim. Bu i olmalyd, bu mutlaka olmalyd. Direksiyonun zerindeki ellerime bakyordum,
parmaklarma, trnaklarma... Gerekten kimse syleyecek sz bulamazd. Bu yandan hibir tehlike
yoktu. Bakalm iin iinden kabilecek miydim...
Kardeim Tom, Clem'i niversitede tanmt. Clem ona dier rencilere olduu gibi
davranmyordu. Onunla severek konuuyordu; beraber iki ier, Clem'in Caddy'siyle[1] dar
karlard. Zaten Clem'in yznden Tom'a hogrl davranrlard. Clem babasnn yerine fabrikann
bana gemeye gittii zaman, Tom da ekip gitmesinin iyi olacan dnm olmalyd. Bizimle
birlikte geri geldi. ok ey renmiti ve yeni okula retmen olarak atanmas ona zor gelmedi. Sonra
ocuun anlattklar her eyi altst etti. Ben bir ey dememek iin yeterince riyakrdm, ama ocuk
deildim. O bunda hibir ktlk grmyordu. Kzn babas ve erkek kardei onunla ilgilenmilerdi.
Erkek kardeim ite bu nedenle yazmt mektubu Clem'e. Bu lkede daha fazla kalamazdm ve
Clem'den bana bir eyler ayarlamasn istemiti. Fazla uzaklarda deil; beni zaman zaman
grebilmesi iin, ama yeterince de uzak; kimsenin bizi tanmamas iin. Benim yzm ve kiiliimle
tehlikeye atlmadmz dnyordu. Belki de haklyd, ancak ben ocuk dahil hepsini
hatrlyordum.
Buckton'daki bir kitabevinde yneticilik; ite yeni iim buydu. Eski yneticiyle temasa gemek ve
gnde ii renmek zorundaydm. Ynetimi deitiriyordu. Ykseliyordu ve para kazanmak istiyordu.
Hava gneliydi. Sokan ismi imdi Pearl Harbor Street olmutu. Clem bunu byk bir olaslkla
bilmiyordu. Levhalarn zerinde eski ismi de okunuyordu. 270 numarada maazay grdm ve kapnn
nnde Nash'i[2] durdurdum. Ynetici kasann arkasnda oturmu bordrolarn zerine rakamlar
yeniden yazyordu; kapy aarken grdm kadaryla soluk sar sal, keskin mavi gzl, orta yal
bir adamd. Ona "gnaydn," dedim.
"Gnaydn. Ne istemitiniz?"
"Sizin iin bir mektup var."
"Ya! Siz miydiniz deitireceim kii? u mektuba bir bakaym."
Mektubu ald, okudu ve bana geri verdi. "Bu zor bir ey deil," dedi. "le stokumuz," eliyle dairevi
bir hareket yapt "hesap bu akam bitecek. Sat, reklam ve geri kalan iin iyeri deneticilerinden
alacanz talimatlara gre hareket edersiniz."
"Bunun gibi bo kitabevleri de mi var?"

"Evet, kitabevi zincirleri."


"Gzel, en ok neler satyorsunuz?"
"Ah, romanlar. Kt romanlar, ama bu sizi ilgilendirmez. Dini kitaplar, okul kitaplar da. ocuk
kitaplarndan fazla satmyor, ciddi kitaplar da yle, iin bu ynn gelitirmeye hi almadm."
"Dini kitaplar, sizin iin yeterince ciddi deil mi?"
Dilini dudaklarnn zerinde gezdirdi.
"Sylemediim eyleri bana syletmeyin."
tenlikle gldm.
"Bunu kt alglamayn, ben de ok fazla inanmyorum."
"yleyse size bir t vereceim. Bunu insanlara belli etmeyin ve her pazar papaz dinlemeye gidin,
br trl sizi abuk kap dar ediverirler."
"Ah, tamam," dedim. "Gidip papaz dinlerim."
"Aln," dedi bana bir kt uzatarak. "Bunu inceleyin. Bu geen ayn muhasebesi. ok basit. Btn
kitaplar ana merkezden alrz. Sadece giri ve klarn rnek eklinde hesabn tutmak gerekir.
Her on be gnde bir paray toplamaya gelirler. Size ekle deme yaplr, ayrca kk bir yzde de
alrsnz."
"una bir bakaym," dedim.
Kad alp alak tezghn zerine oturdum, st mterilerin raflardan karp muhtemelen yerine
koymaya vakit bulamad kitaplarla doluydu. "Bu lkede neler yaplr?" diye yeniden sordum.
"Hi," dedi. "Kardaki drugstore'da kzlar bulunur, iki blok tede Ricardo'nun Yeri'nde bourbon var,
iilir." Kaba saba haline ramen hi de sevimsiz deildi.
"Ne kadardr buradasnz?"
"Be yl," dedi. "Ve nmde be yl daha var."
"Sonra?"
"Amma meraklsnz."
"Sizin hatanz. Neden hl be yl diyorsunuz? Size bir ey sormadm ki."
Aznn kenar biraz yumuad ve gzlerini kst.
"Haklsnz. Be yl daha alp bu iten ekileceim."

"Ne yapmaya?"
"Yazmaya," dedi. "Bestseller romanlar yazmaya... Sadece bestseller. Tarihi romanlar, zencilerin
beyazlarla yataca ve lin edilmeyecekleri, kenar mahallelerdeki iren serserilerin arasnda el
srlmeden bymeyi becerecek saf gen kzlarn romanlar." Alayla gld.
"Bestseller yani! Sonra son derece orijinal ve cesur romanlar. Bu lkede gzpek olmak kolay;
zahmet edip herkesin grebileceini aktarmak yeterli."
"Baarrsnz," dedim.
"Mutlaka baarrm. imdiden hazrda alt tane var zaten."
"Onlar yaynlamay denemediniz mi?"
"Ben bir yayncnn kz veya erkek arkada deilim ve buna yatracak yeterince param yok."
"O zaman?"
"O zaman be yl ierisinde yeterince param olacak."
"Mutlaka becerirsiniz," diye konuyu kapattm.
Birbirini takip eden iki gn boyunca ve maazann yaln almasna ramen i hep devam etti.
Sipari listelerini hazrlamak gerekiyordu ve sonra Hansen bu, yneticinin ismiydi mterileri
zerine deiik ipular verdi; onu dzenli gelip grrler, edebiyat zerine syleirlerdi. Btn
bildikleri altm bin basan yerel gazetenin edebiyat sayfas ya da Saturday Revievv'dan
renebilecekleri ile snrlyd imdilik. Onlar Hansen'le syleirken dinlemek, isimlerini kafamda
tutmak ve yzlerini hatrlamakla yetiniyordum, nk kitabevlerinde her eyden ve her yerden ok
nemli olan, mteri ayan maazaya att andan itibaren ona ismiyle hitap etmekti.
Konut iin yneticiyle anlamtm. Kardaki drugstore'un stnde kald iki odaya yerleecektim.
Bana beklerken gn otelde yaayabilmem iin birka dolar avans verdi. Ona olan borcumun
artmasn nlemek iin her gnn ikisinde yemeini paylamam iin beni davet etmek inceliini
gsterdi. Nazik bir insand. Bu bestseller hikyesinden dolay onun adna zlmtm. Para iin bile
olsa byle bestseller yazlmazd ki. Belki yetenei de vard. Onun iin yle umuyordum.
nc gn le yemeinden nce bir ey imeye Ricardo'nun Yeri'ne gtrd beni. Saat ondu,
leden sonra gitmesi gerekiyordu. Beraberce yediimiz son yemekti bu. Daha sonra yalnz
kalacaktm. ehrin ve mterilerin karsnda sk durmam lazmd. Hansen'le karlamak ne anst.
Elimdeki dolarla vr zvr satarak gn yaayabilirdim; ama byle tam gznden vurmutum.
Salam admla yola kyordum. Ricardo'nun Yeri, irkin, temiz, bildik bir yerdi. Doughnut ve
kzarm soan kokuyordu.
Bir adam, tezghn arkasnda dalgn dalgn gazete okuyordu.
"Size ne verelim?" diye sordu.

"ki bourbon," dedi Hansen baklaryla beni sorgulayarak.


Kabul ettim.
Garson ikiyi bize buzlu ve kamla byk bardaklarda getirdi.
"Her zaman byle ierim," diye aklad Hansen. "Kendinizi zorlanm zannetmeyin."
"Tamam," dedim.
Eer hi kamla buzlu bourbon imediyseniz, ne etki gsterdiini bilemezsiniz, damanza fkran
bira gibi gelir. Yumuak bir ate, mthi.
"Muazzam!" diye onayladm.
Gzlerim buzun stndeki yzme takld, afallamtm. Zaten ok zamandr imiyordum. Hansen
glmeye balad.
"zlmeyin," dedi. "Maalesef abuklayoruz. Hadi," diye devam etti, "bol bol imek iin bir sonraki
barda garsona alkanlklarm retmem gerekecek."
"Gideceinize zldm," dedim.
Gld.
"Eer kalm olsaydm, barda olmayacak olan sizdiniz!.."
"Hayr," diye devam etti, "gitmem iyi olur. Be yldan fazla, kahretsin!"
Bir nefeste bardan bitirdi ve kincisini smarlad.
"Ah! abuk alacaksnz," beni tepeden trnaa szyordu "sempatiksiniz. Sizde anlalmayan bir
ey var. Sesiniz."
Cevap vermeden glmsedim. Yaman bir adamd.
"ok tok bir sesiniz var. arkc msnz?"
"Kendimi oyalamak iin bazen ark sylerim."
imdi artk ark sylemiyordum. Eskiden evet, ocuun hikyesinden nce.
Gitar eliinde alp sylyordum. New Orleans'n eski nakaratlarn, Handy'nin[3]] blues'larn ve
gitarda bestelediim dierlerini sylyordum, ama artk gitar almak istemiyordum. Bana para
lazmd, ok para. Gerisine sahip olmak iin.
"Bu sesle btn kadnlar elde edersiniz," dedi Hansen.

Omuzlarm silktim.
"Sizi ilgilendirmiyor mu?"
Srtma bir aplak indirdi.
"Gidin drugstore tarafnda bir tur atm. Hepsini orada bulursunuz. ehirde bir kulpleri var. Bir
bobby-soxers kulb. Biliyorsunuz izgili kazak ve krmz orap giyen ve de Frankie Sinatra'ya
mektup yazan genler. Drugstore onlarn kararghdr. imdiye kadar grm olmalsn? Doru ya,
hemen hemen btn gn maazada kaldnz."
Ben baka bir bourbon daha aldm, iki tm vcudumdan, bacaklarmdan akyordu. Oralarda bobbysoxers'mz yoktu. Olmasn isterdim. On be on alt yanda kzlar, vcutlarna yapm kazaklarn
altndaki iyice sivrilmi memeleriyle, mahsus yaparlar, ilerini iyi bilir kaltaklar. Ve oraplar. Canl
sar ya da canl yeil oraplar; dz ayakkablarn iinde dzgn duran. Ve bol etekler, yuvarlak dizler
ve hep yerde otururlar, beyaz donlarnn iinde bacaklarn aarak, evet seviyordum bu bobbysoxers' lan.
Hansen bana bakyordu.
"Hepsiyle i olur," dedi. "Kaybedecek bir eyiniz olmaz. Sizi gtrebilecekleri birok yerleri
vardr."
"Beni domuz mu sandnz?" dedim.
"Yoo hayr," dedi. "Dans etmeye ve imeye demek istemitim."
Glmsedi. lgilenmi bir hali vard kukusuz.
"Sevimli kzlardr," dedi. "Sizi grmeye maazaya geleceklerdir."
"Orada ne ileri olabilir ki?"
"Aktrlerin fotoraflarn satn alrlar ve de rasgele tm psikanaliz kitaplarn... Yani tp kitaplarn
demek istedim. Hepsi de tpta okurlar."
"Tamam," diye homurdandm. "Greceiz bakalm."
Bu sefer ilgisiz roln fena oynam olacam ki Hansen baka eylerden bahsetmeye balad. Sonra
yemek yedik ve leden sonra iki sularnda gitti. Maazann nnde yalnz kaldm.

2
Canm sklmaya baladnda sanrm buraya geleli oktan on be gn olmutu. Bu zamandan beri
maazadan hi ayrlmamtm. Sat iyi gidiyordu. Kitaplarn srm iyiydi ve reklam iin her ey
nceden yaplmt. Ana merkez, her hafta kitap kolisiyle birlikte resimli ktlar veya brorler
yolluyordu ve bunlar ilgili kitabn altna ya da tezghn grnr bir yerine koyuyordum.
Kitabn ierii hakknda ok yeterli bir bilgi edinmem iin ticari zetini okumam ve farkl drt be
sayfasna gz atmam, zamanmn drtte n alyordu; ok yeterli derken, bu yapay hilelere kanacak
zavallya yant verecek kadar: Resimli kapak, bror ve kk bir biyografik notla yazarn fotoraf.
Kitaplar ok pahal ve btn bunlar da bunun iin bir neden; insanlarn iyi bir edebiyat eserini satn
almay dert etmediklerinin kant bu; zerinde konuulan ve kitap kulplerince nerilmi bir kitab
okumu olmay istiyorlar. Kitabn ieriine aldr ettikleri yok.
Baz kitaplardan bir yn geliyordu, ilerinde bir sergi dzenlemem iin bir not ve datmam iin
basl ktlar oluyordu. Bunlar yazarkasann yanna istifleyip her kitap paketinin iine birer birer
sokuturuyordum. Parlak kt zerine baskya kimsenin itiraz olmaz, zerine yazl birka tmce de
bu kentin bu eit mterisine gereken eyi anlatr. Ana merkez bu sistemi tm olay yaratan kitaplar
iin kullanyordu. Ve kitaplar sergilendii gnn leden sonras tkeniyordu. Daha dorusu,
gerekten canm sklmyordu. Ama, ticari rutin ierisinde mekanik bir ekilde iin iinden kmaya
balamtm ve artk dnecek vaktim oluyordu. Bu da beni sinirli yapyordu. Her ey ok fazla
yolundayd.
Hava gzeldi. Yaz bitiyordu. Kent toz kokuyordu. Irmak tarafnda, aada, aalarn altnda serinde
olmalydk. Geldiimden beri dar kmamtm ve evredeki krla ilgili hibir ey bilmiyordum.
Biraz taze havaya ihtiyacm vard. Ama beni rahatsz eden baka bir gereksinimim vard. Bana kadn
gerekiyordu.
O akam, saat bete, demir kepengi indirdikten sonra her zamanki gibi floresanlarn altnda
almak iin maazaya dnmedim. apkam alp, ceketim kolumda, kardaki drugstore'a gittim. Tam
st katnda oturuyordum. mteri vard. On be yalarnda bir ocuk ve iki gen kz; hemen hemen
ayn yalardaydlar. Bana bo bo bakp buzlu stlerine dndler. Sadece bu karmn grnts
beni kendimden geirecekti. Neyse ki ilacm ceketimin cebinde duruyordu. Barn nne, kzlardan
uzun boylusunun yaknma oturdum.
Garson kz, olduka irkin bir esmer, beni grnce ban yle bir kaldrd.
"Stsz neyiniz var?" dedim.
"Limon?" diye nerdi. "Greyfurt? Domates suyu? Coca-Cola?"
"Greyfurt," dedim. "Bardak fazla dolu olmasn."
Ceketimin cebini kartrp iemin azn atm.

"Burada alkol yok," diye geveke itiraz etti garson kz.


"Tamam. Bu benim ilacm!" diye srttm. "Ruhsatnzdan dolay bir korkunuz olmasn..."
Bir dolar uzattm. ekimi bu sabah almtm. Haftada doksan dolar. Clem'in tand insanlar vard.
Bana parann stn verdi ve ben de ona ykl bir bahi braktm. Greyfurdu bourbon mthi
deildi, ama hi yoktan iyiydi. Kendimi daha iyi hissediyordum. Baaracaktm. Baaryordum.
ocuk bana bakyordu. Bu veletler iin yirmi altlk biri yal saylr; kk sarn kza
glmsedim; zerinde beyaz izgili, gk mavisi yakasz bir bluz vard, kollar dirseklerine doru
ekilmiti ve kaim tabanl pabularnn iinden kk beyaz oraplar grnyordu. Tatl bir kzd.
Olduka gelikin.
Memeleri olgun erikler gibi sert olmalyd, elin altnda. Sutyen takmamt, ynl kuman altndan
meme balar belli oluyordu. O da bana glmsedi.
"Scak deil mi?" diye sze girdim.
"ldrc," dedi gerinerek.
Koltukaltlarnda ter lekeleri grnyordu. Bu houma gitti. Kaldm ve orada bulunan juxe-box'a be
sent attm.
"Dans edecek cesaretiniz var m?" dedim ona yaklaarak.
"Ah! Beni ldreceksiniz!" dedi.
Bana yle sk sarld ki, nefesim kesildi. Temiz bir bebek gibi kokuyordu, inceydi, sa elimle onun
sa omzuna ulaabiliyordum. Kolumu yukar kaldrp parmaklarm gsnn altna kaydrdm. Dier
ikisi bize bakp dansa koyuldular. Bol nakaratl bir arkyd alan: Dinah Slore'dan Shoo Fly Pie. Kz
da bu ezgiyi mrldanyordu. Dans ettiimizi gren garson kz burnunu okuduu dergiden kaldrd ve
ksa bir sre sonra yeniden indirdi.
Kazann altna hibir ey giymemiti, bu hemen hissediliyordu. Plan durmasn istiyordum, iki
dakika daha ve artk insan iine kacak deildim. Bana sarlmay brakt, yerine dnd ve bana bakt.
"Yetikin biri iin hi de fena dans etmiyorsunuz," dedi. "Bunu bana bykbabam retti," dedim.
"Anlalyor," diye dalga geti. "Bir kuru iin... deil."
"Jive'de mutlak beni geersiniz ama ben de size baka eyler retebilirim."
Gzlerini yar yarya kapatt.
"Byklerin eyleri mi?"
"renme eiliminize bal."

"Sizin ne demeye getirdiinizi," dedi.


"Benim ne demeye getirdiimi mutlaka anlamadnz."
"Birinizde gitar var m?"
"Gitar alyor musunuz?" dedi olan.
Birdenbire uyanm bir hali vard.
"Biraz gitar alarm," dedim.
"ark da sylersiniz yleyse," dedi br kz.
"Biraz sylerim."
"Cob Calloway'in sesi var onda," diye alay etti birincisi. Dierlerinin benimle konumasndan alnr
gibi grnyordu. Yumuaklkla halledecektim.
"Gitarn olduu bir yere gtrn," dedim ona bakarak ve size ne yapacam gstereyim. W.C.
Handy'nin yerini alamam, ama blues alabilirim."
Bakma destek verdi.
"Tamam," dedi. "B.J.'ye gidelim."
"Onun gitar var m?"
"Kzn, Betty Jene'in gitar var."
"Baruch Junior da olabilirdi," diye alay ettim.
"Elbette," dedi. "O burada oturur. Gelin."
"Hemen mi gidiyoruz?" dedi olan.
"Neden olmasn?" dedim. "Burnunun silinmesi gerek."
"O.K." dedi olan. "Benim adm Dick; o da Jicky." Dans ettiim kz gsteriyordu.
"Ben," dedi dier kz, "adm Judy."
"Benim adm Lee Anderson," dedim. "Kardaki kitabevini iletiyorum."
"Biliyoruz," dedi Jicky. "On be gndr biliyoruz."
"Sizi bu denli mi ilgilendiriyor?"

"Mutlaka," dedi Judy. "Buralarda erkek ktl var."


Dick itiraz ederken drdmz dar ktk. Yeterince cokulu grnyorlard. Onlar gerektii zaman
daha fazla coturmak iin yeterince.
Bourbon kalmt.
"Sizi takip ediyorum," dedim dar knca.
Dick'in arabas roadster eski model bir Chrysler, kapda bekliyordu. ki kz n koltua, ben de arka
koltua yerletim. "Sivil hayatta ne yapyorsunuz genler?" diye sordum.
Araba alt ve Jicky diz st kp, cevap vermek zere yzn bana dnd.
"alyoruz," dedi.
"Okuyor musunuz?" diye sordum.
"Onu da baka eylerde..."
"Bu tarafa gelseydiniz," dedim sesimi uultu yznden daha bir ykselterek. "Konumak iin daha
uygun olur."
"Henz deil," diye mrldand.
Gzlerini yine yar yarya kapatt. Bunu filmin birinde grm olmalyd.
"Kandrlmak istemiyorsunuz deil mi?"
"Tamam!" dedi.
Omuzlarndan tutup koltuun stnden devirdim.
"Hey sizler!" dedi Judy arkaya dnerek. "Deiik bir konuma tarznz var..."
Jicky'yi soluma doru geirmeye ve onu iyi yerinden yakalamaya alyordum. Durum kt
gzkmyordu. akay anlar gibiydi. Deri koltua oturttum ve kolumu boynuna doladm.
"imdi uslu uslu durun yoksa pataklarm."
"Bu iede ne var?" diye sordu.
Dizlerimin zerinde ceketim vard. Kuman altna elini kaydrd, bilmem zellikle mi yapt, ama
eer yleyse, tam yerini bulmutu.
"Kmldamayn," dedim elini ekerek. "Size ikram edeyim." Nikel kapa atm ve ieyi uzattm.
Koca bir yudum ald.

"Hepsini deil!" diye itiraz etti Dick.


Dikiz aynasndan bizi gzetliyordu.
"Bana da verin, Lee yal timsah."
"Korkmayn daha var."
Direksiyonu bir elle tutup dier elini bizim yne doru sallad.
"Grubun akl banda olan sizsiniz ha," diye laf attm Judy'ye.
"Soukkanllnz hi kaybetmez misiniz?"
"Hibir zaman!" dedi.
Dick bana ieyi geri verecei anda, Judy ieyi havada kapt. Bana uzattnda ise ie boalmt.
"Eee," dedim, "daha iyi misiniz?"
"Ooo! Mthi deil..." dedi.
Gzlerinde yalar gryordum ama dorusu iyi tutuyordu kendini. Sesi biraz boulmutu.
"Bylelikle," dedi Jicky, "bana bir ey kalmad..."
"Gider bir yerden alrz," diye teklifte bulundum. "Gidip gitar alalm, sonra Ricardo'nun Yeri'ne geri
dneriz."
"anslsnz," dedi olan. "Kimse bize satmak istemiyor."
"Gen gstermenin bedeli bu," dedim onlarla alay ederek.
"O kadar da gen deil," diye homurdand Jicky.
yle bir kpr kpr oynamaya balad ve yerleti ki, ilgilenmem iin bana yalnzca parmaklarm
skmak kald. Birden roadster durdu ve elimi kolu boyunca ilgisizce sallandrdm. "imdi gelirim,"
dedi Dick.
Arabadan kp eve doru kotu. Ev, grnte ayn elden km evler dizisinden biriydi. Dick
kapda tekrar grnd. Elinde cilal klfnda bir gitar tutuyordu. Kapy arkasndan arpt ve
sramada arabaya ulat.
"aka yok tamam m?" dedi Judy. "Bizi br dnyaya yollama!.."
"B. J. burada yok," dedi. "Ne yapacaz?"
"Ona geri getiririz," dedim. "Binin. Ricardo'dan gein ki unu doldurtaym."

"yi bir hret sahibi olacaksnz," dedi Judy.


"Ah," dedim. "Beni sizin bu pis ilerinize srklediinizi hemen anlayacaklardr."
Ayn yolu bu sefer tersine yaptk, ama gitar beni rahatsz ediyordu. Olana bara gelmeden durmasn
syledim ve ieyi doldurmak iin indim. Fazladan bir ie satm alp gruba katldm.
Dick ve Judy, n koltua diz km, sarnla nefes nefese konuuyorlard.
"Ne dersiniz Lee," dedi olan, "yzmeye gidelim mi?"
"Olur," dedim. "Bana dn bir mayo verecek misiniz? Yanmda bir ey yok."
"aresine bakarz," dedi.
Gaza bast ve ehirden dar ktk. Az sonra kestirme bir yola sapt. Yol, Chrysler'in ancak
geebilecei genilikte ve hayli bakmszd. Aslnda tmyle bakmszd demek daha doru olur.
"Yzmek iin harika bir yerimiz var," dedi. "Kimse gelmiyor buraya! Ve yle tatl bir suyu var ki!.."
"Alabalklarn olduu bir su mu?"
"Evet. akl ta ve beyaz kum. Hi kimse gelmez. Bu yolu kullanan bir tek biz varz."
"Grlyor," dedim, her sarsntda yerinden kacak gibi olan enemi tutarak. "Roadster'i buldozerle
deitirseniz iyi olacak."
"Bu da iin matrak taraf," diye aklad. "Kimilerinin pis burunlarn sokmasna engel oluyor."
Gaza bast, ben de yaratana kemiklerimi emanet ettim. Yol birden dnd ve yz elli metre kadar
sonra durduk. Ortalkta sadece allar vard. Chrysler koca bir akaacn nnde stop etti ve Dick'le
Judy yere atladlar. lk ben inip Jicky'yi havada yakaladm. Dick gitar almt ve nden yrd. Onun
ardndan gittim. Dallarn altnda dar bir geit vard ve bir bardak cin gibi serin ve saydam bir rmak
ortaya kyordu hemen karsnda. Gne alalmt, ama scaklk hl youn hissettiriyordu
kendisini. Suyun bir taraf glgede rperirken dier taraf eik den nlarn altnda tatl tatl
parlyordu. Sk, kuru ve tozlu otlar kyya kadar iniyorlard.
"Hi de fena bir yer deilmi," dedim. "Tek banza m buldunuz buray?"
"O kadar beceriksiz deilim," dedi Jicky.
Derken boynuma koca bir kuru toprak topa yedim.
"Eer uslu durmazsanz size st mt yok," diye tehdit ettim. Szlerimi arlatrmak iin cebime
vuruyordum.
"Ah! Kzmayn, yal blues arkcs," dedi. "Daha ok ne biliyorsanz onu gsterin."

"Bu mayo mu?" diye sordum Dick'e.


"Aldrmayn," dedi. "Kimse yok ki."
Geri dndm. Judy sweat-shirt'n karmt bile.
Altnda kukusuz pek bir ey yoktu. Etei bacaklarndan kayd ve bir anda ayakkablarn ve
oraplarn havaya frlatt. rlplak otlara uzand. ok aptal bir halim olmalyd, nk yle alayl
gld ki az kalsn soukkanllm yitiriyordum. Dick ve Jicky ayn halde yanna uzanverdiler.
Tm bunlarn stne rahatsz olmu olan ben grnyordum. Buna ramen gneten rengi dnm
derisinin altndan kaburgalar frlayan sska olan gzmden kamad.
"O.K." dedim; "neden ekinecekmiim ki?"
zellikle ardan aldm. plakken neye benzediimi bilirim ve inann ben soyunurken bunun farkna
varacak zaman buldular. yice gerinerek kaburgalarm ktrdettim ve yaknlarna oturdum. Jicky ile
yaptmz kk srtmelerden sonra pek de sakinlemi deildim ama durumumu gizleyecek hibir
ey yapmadm. Sanrm cesaretimin kaybolmasn bekliyorlard. Gitar elime aldm. ahane bir
Ediphone idi; yerde oturup almak pek rahat deildi. Dick'e dedim ki:
"Arabann minderini almamn sakncas olur mu?"
"Ben de sizinle geliyorum," dedi Jicky ve ylanbal gibi dallarn arasndan kotu. Koyu glgelerle
dolu allarn ortasnda, film yldz aday bir ban altnda ocuk bedenini grmek garip bir etki
yaratyordu. Gitar yere koyup onu takip ettim. Benden ndeydi ve arabaya ulatmda ar deri
minderi yklenmi geri geliyordu bile.
"Bunu bana verin!" dedim.
"Beni rahat brak Tarzan!"[4] diye bard.
Bakaldrmasn dinlemedim ve yabani bir hayvan gibi arkasndan yakaladm. Minderi att ve kendini
brakt. Dii maymun gibiydi. Bunun farkna varm olmalyd, elinden geldiince debelendi.
Glmeye koyuldum. Bunu seviyordum. Bu blgede otlar yksek ve deniz yata gibi yumuakt. Yere
kayd ve ben de yanna uzandm. Her ikimiz de yabani hayvanlar gibi greiyorduk. Gs ularna
kadar esmerlemiti, plak kzlar irkinletiren sutyen izleri yoktu. Kays gibi kaygan, kk bir kz
gibi plak, ama altma alp yatrdmda kk bir kzdan daha ok ey bildiini anladm. Son
aylarda grdm en iyi tekniin bir rneini gsterdi. Parmaklarmn altnda ukur ve kaygan belini
ve daha aada kalalarnn karpuz gibi skln hissediyordum. Uykuya dalar gibi yapt ve kendimi
brakacam anda beni enayi gibi brakp rmaa doru kotu, minderi toplayp arkasndan kotum.
Suyun kenarnda hzland ve hi sratmadan dald.
"imdiden yzmeye baladnz m?"
Ses Judy'nindi. Elleri bann altnda srt st uzanm kk bir st dal iniyordu. Dick de
yannda baldrlarn okuyordu, iki ieden biri devrilmi, yerde duruyordu. Bakm yakalad.

"Evet... boalm!.." gld "Size birini braktk."


Suyun dier tarafnda Jicky dalp kyordu. Ceketin iini aratrdm, dier ieyi aldm ve suya
daldm. Su lkt. Kendimi zinde hissediyordum. Deli gibi hzlanp rman ortasnda yetitim ona.
Derinlik belki iki metre kadard ve kuvvetsiz bir aknt vard.
"Susadnz m?" diye sordum, su yznde kalabilmek iin tek elimle suyu itiyordum.
"Bir ey mi sordunuz?" dedi. "Bu rodeo ampiyonu hallerinizle can skcsnz."
"Gelin," dedim; "srt st yatn."
Kendini srt st brakt, bense altna kayp bir kolumu gvdesine doladm. Dier elimle ieyi
uzattm. Onu yakalad, parmaklarm baldrlarndan aa kaydrdm, bacaklarn yavaa araladm ve
yeniden, suyun iinde ona sahip oldum. stmde kendini koyvermiti. Neredeyse ayakta duruyorduk,
dibe batmayacak kadar hareket ediyorduk.

3
Bu bylece eylle kadar srd. Gruplarnda kzl erkekli, be alt ocuk daha vard: B.J., gitarn
sahibi epeyce irkin, ama terinin muazzam kokusu olan Susie Ann bir baka sarn, Jicky'den daha
tombul ve kumral, kendi halinde, sabahtan akama kadar dans eden bir kz. Olanlar umduumdan
daha da salakt. Onlarla bir kez daha ehre gitme samalnda bulunmadm: evrede hemen gzden
derdim.
rmak kysnda buluuyorduk ve bu aramzda bir srd. nk onlar iin iyi bir bourbon ve cin
kaynaydm. Btn kzlar art arda elimden geiyordu, ama bu ok kolayd, birazda mide bulandrc.
Bu ii salk kaygsyla dilerim fralar gibi yapyorlard. Tpk bir maymun srs gibi, pasakl,
obur, grltc ve arsz davranyorlard; imdilik iimi gryordu.
Sk sk gitar alyordum; btn olanlar, tek elle pataklamayacak olsaydm bile bu yeterli olurdu.
Bana jitter burg ve jive yapmasn rettiler; bir sre sonra onlardan daha iyi dans etmek iin fazla
aba gstermeme gerek kalmamt. Bu onlarn kabahati deildi. Bununla beraber ocuu yeniden
dnr olmutum, uyuyamyordum. Tom'u iki kez grmtm. yi dayanyordu. Oralarda bu
hikyeden konuulmuyordu. nsanlar Tom'u okulunda rahat brakyorlard ve beni zaten ok fazla
grmemilerdi. Anne Moran'n babas kzn eyalet niversitesine gndermiti; iini oluyla devam
ettiriyordu. Tom, bana durumumun iyi olup olmadn sordu, ben de ona banka hesabmn imdiden
yz yirmi dolara ktn syledim. Alkol dnda her eye syleniyordum ve kitap satlar iyi
gidiyordu. Yaz sonundaki arta gveniyordum. Dini grevlerimi ihmal etmememi tavsiye etti. Bu
yakam kurtarabileceim bir olayd, ama yine de fark edilmemesi iin kendimi ayarlayabiliyordum.
Tom, Tanr'ya inanyordu. Ben, tpk Hansen gibi pazar ayinlerine gidiyordum. yle sanyorum ki
hem ak fikirli olup hem de Tanr'ya inanmak birlikte yrmyordu ve benim ak fikirli kalmam
gerekiyordu. Kiliseden karken rmak kenarnda buluuyorduk ve kzgnlk dnemindeki bir maymun
srsnde olabilecek ayn utangalkla, kzlar elden ele dolatryorduk. Size sylyorum, aynen
byleydik. Sonra nasl olduunu anlamadan yaz bitti ve yamurlar balad.
Ricardo'ya daha sk gider oldum. Zaman zaman drugstore'a kenin kedileriyle dans etmek iin
gidiyordum; gerekten de jive'i onlardan daha iyi yapmaya balamtm, bu da doamla ilgili bir
eydi. Buckton'n en kalburst takm oluk oluk tatilden dnmeye balamt, Florida'dan, Santa
Monica'dan ve daha bilmem nerelerden dnyorlard... Hepsi de iyice esmerlemiti, sarn, genelde
tm vaktini rmak kenarnda geirmi bizler gibi deillerdi. Maazay randevu verdikleri yerlerden
birine dntrdler. Bunlar henz beni tanmyorlard, ama yeterince zamanm vard ve acele
etmiyordum.

4
Ve derken Dexter'da kageldi. Kulaklarm artacak kadar bahsetmilerdi bana. Dexter ehrin en
gzel mahallesinin en k evlerinden birinde oturuyordu. Ailesi New York'ta kalyordu, kendisi ise
tm seneyi Buckton'da geiriyordu, cierleri hassast.
Aile Buckton'lyd ve baka yerlerde olduu gibi bu ehirde renim grlebilirdi. Yaamm onun
evinde gemi gibi Dexter'n Packard'n, golf kulplerini, radyosunu, mahzenini ve barn
biliyordum. Onu grdmde hayal krklna uramadm. Olmas gereken pis, kk, rezil bir tipti.
Sska, esmer, biraz kzlderili haval, sinsi, karagzl, kvrck salyd ve iri eri burnunun altnda
ince bir az vard. Elleri korkuntu, sal kt biri gibi, sanki tersinden gml, kt; enleri
boylarndan fazla, ikin, trnakl yaba gibi elleri vard. Hepsi Dexter'n arkasndan kpekler gibi
koturuyorlard. Alkol taycl asndan biraz nemimi yitirdiysem de geriye gitarm kalyordu ve
akllarna gelmeyecek klaketli baz paralar almaya hazrlanyordum. Zamanm vard, bana gereken
nemli bir parayd ve Dexter'n grubunda, ocuk her gece dlerime gireli beri, umduumu mutlaka
bulacaktm. Sanrm Dexter'n houna gitmitim. Kaslarm, boyum ve gitarmdan dolay benden nefret
etse de bunlar beni onun gznde ekici klyordu. Onda olmayan her ey bende vard. Onun da paras
vard. Birbirimizle anlamak iin yaratlmtk. Bandan beri birok eyi yapmaya hazr olduumu
anlamt, istediimin ne olduundan haberi yoktu; yok o kadar da deil; bakalarndan daha fazla ne
bilebilirdi ki? Sanrm benim de katlmamla zellikle iddetli lemler yapabileceimizi dnyordu
yalnzca. Bu ynden yanlmyordu. ehir neredeyse dolmutu, imdi; doa bilimleri, jeoloji, fizik ve
buna benzer daha pek ok konudaki ders kitaplarn hesabmdan dmeye balamtm. Btn
arkadalarn bana gnderiyorlard. Kzlar dehetti. Daha on drt yanda kendilerini
mncklatyorlard, oysa bir kitap almak bahanesiyle kendilerini mncklatmak iin fedakrlkta
bulunmalar gerekiyordu... Her seferinde bu yaplyordu. Tatilin etkilerini gstermek iin pazularn
elletiyorlard ve ondan bundan derken baldrlara geiyorduk. Olay abartyorlard. Ciddi birka
mterim yok deildi, durumumu dzeltiyordum. Ama gnn herhangi bir saatinde bile bu
bacakszlar, kei kadar scak ve yere damlatacak kadar slaktlar. Elbette bu i niversitede rahat
rahat profesr olmaya benzemiyordu, bu noktada bir kitap satcs iin kolay bir ey denilebiliyorsa
eer. Dersler baladnda biraz daha rahatlamtm. Kzlar sadece leden sonra geliyorlard, iin
korkun taraf, olanlar da seviyordu beni. Bu yaratklarda ne dii ne de erkek ayrm vard; erkek
gibi gelimilerin birka dnda, dierleri de en az kzlar kadar ayaklarmn dibinde dolamaktan
zevk alyordu.
Ve yerinde durup dans etme lgnlklar. Beini bir yerde bilmem hangi arky mrldanrken veya
dzenli salnrken grdm hatrlamyorum. Bu benim houma gidiyordu. Bizden gelen bir eydi
bu. D grnmmle ilgili bir endiem kalmamt. Sanrm kukuya dmeleri imknszd. Son
yzme elencelerimizden birinde Dexter beni korkuttu. plak, kzlardan birini bir bebek gibi
kollarmda yuvarlayp, havaya frlatp oynatyordum.
O, arkamzda yz st yatm, bizi izliyordu. Bu hastalkl sskann srtndaki ameliyat izleri ok kt
grnyordu; iki kez zatrree geirmiti. Bana aadan bakyordu ve dedi ki:
"Yapnz herkesinkinden farkl, Lee, omuzlarnz zenci bir boksr gibi dk."

Kz bir kenara brakp gardm aldm ve kendi bestelerimden birini syleyerek evresinde dans
etmeye baladm, herkes gld, ama benim houma gitmemiti. Dexter glmyordu. Bana bakmaya
devam ediyordu.
Akam, lavabonun zerindeki aynada kendime baktm ve ben de baladm glmeye. Bu sar salar, bu
pembe beyaz deriyle gerekten de hibir tehlike yoktu. Onlarn hakkndan gelecektim. Dexter'
konuturan ise kskanlyd. Hem gerekten omuzlarm dkt. Bunda kt ne var ki?
Bu geceki kadar iyi uyuduum nadirdi. ki gn sonra, hafta sonu iin Dexter'n evinde parti
dzenliyorlard. Gece klnda Bir smokin kiralamak istedim. Satc hzla zerime gre ayarlad;
smokini benden nce kullanm olan kiinin bedeni aa yukar benimki kadard ve stme tamamen
uymutu O gece de ocuu dndm.

5
Dexter'n evine girdiimde neden "gece kl" istendiini anladm: grubumuzun byk blm iyi
tiplerden oluuyordu. ounu hemen tandm. Doktor, papaz ve ayn cinsten bakalar vard.
Karaderili bir uak apkam almaya geldi, iki karaderili hizmeti daha grdm. Derken, Dexter
kolumdan tutup beni ailesine tantrd. Doum gn olduunu anladm. Annesi ona benziyordu. Pis
gzl, zayf, esmer, kk bir kadn ve babas yzne yastk kapatlp yava yava boulacak cinsten
adamlardand, ylesine sizi grmemekte srarlydlar. Gece giysileri iinde B.J., judy, Jicky ve
dierleri ok tatlydlar. Kokteyllerini imek ve gzlkl ciddi geinen tipler tarafndan dansa
kaldrlmak iin yaptklarn grdke cinsel organlarn dnmekten kendimi alamyordum. Ara sra
birbirimize gz krpyorduk, balanty kaybetmemek iin; ok zc bir durumdu.
ecek ok ey vard. Dexter arkadalarn arlamasn biliyordu. Rumba dans yapmak iin kendimi
bir iki kza tanttm ve itim; yapacak daha fazla bir ey yoktu. Judy ile yaptmz gzel bir blues
havam yerine getirdi; o, en az dzdm kzlardan biriydi. Genelde benden uzak durmaya alyor
gibiydi ve ben de bir bakasndan daha fazla onunla olmaya almyordum, ama o akam kalalarnn
arasndan canl kabileceimi sanmyordum;
Tanrm! O ne scaklk! Beni Dexter'n odasna karmak istedi, ama rahat edeceimizden pheliydim
ve bunun yerine onu imeye gtrdm ve o anda ieri giren grubu grdmde iki kamn arasna
yumruk yemi gibi oldum. Grupta kadn vard ikisi gen, biri yaklak krk yalarnda ve bir
erkek, ama onlardan konumayalm. Evet, sonunda bulduumu anladm. ocukla birlikte her ikisi de
mezarlarnda sevinten takla atacaklard. Judy'nin kolunu sktm, kendisini arzu ettiimi sanm
olmal, nk bana daha da yaklat. Kzlarn hepsini birden yatama atabilmek iin onlar sadece
grmem yeterliydi. Judy'yi braktm ve kollarm sallandrarak souka kalalarn okadm.
"u iki bebek de neyin nesi judy?"
"Sizi ilgilendiriyor deil mi yal katalog satcs?"
"Syleyin, bu gzelleri Dexter nereden bulmu olabilir?"
"yi aile kzlar. Kenar mahallelerin bobby-soxers'larndan deil bunlar, bunu biliyorsunuz Lee.
Yzmeye de gtremezsiniz."
"ok yazk dorusu! Dier ikisini elde etmek iin ncsn bile alabilirdim."
"Bu kadar heyecanlanmayn dostum! Bural deiller zaten."
"Nereden geliyorlar?"
"Prixville. Buraya yz mil uzakta. Dexter'n babasnn eski dostlarndan."
"Her ikisi de mi?"

"Tabii ki, ne yani! Bu akam ok salaksnz sevgili Joe Lois. Bunlar iki kz karde, yanlarndakiler de
anneleri ve babalar. Lou Asquith, Jean Asquith. Jean sarn olan, abla. Lou ondan be ya
kktr."
"On alt yanda m yani?" diye sordum.
"On be. Lee Anderson, grubu brakp Asquith babann kzlarnn arkasndan m koacaksnz?"
"Samalyorsunuz Judy. Bu kzlar hounuza gitmiyor mu?"
"Erkekleri tercih ederim; afedersiniz ama bu akam kendimi normal hissediyorum. Hadi dans edelim
Lee."
"Beni tantracak msnz?"
"Bunu Dexter'a syleyin."
"O.K." dedim.
Bitmekte olan plan son iki parasnda dans ettikten sonra, onu orada ektim. Dexter holn sonunda
karnn biriyle konuuyordu. Onu yakaladm.
"Hey! Dexter?"
"Evet?"
Geri dnd. Bana bakarken gler gibi bir hali vard, ama umurumda deildi.
"u kzlar... Asquith'ler galiba. Beni tantrsanza."
"Elbette dostum. Benimle gelin."
Daha yakndan baktmda barda grm olduumdan daha da stndler. kisi de muhteemdi.
Herhangi bir ey syleyip esmerini, Lou'yu, tam o srada alan slow'a kaldrdm. Aman Tanrm!
Tanry ve zerime gre smokinimi ayarlam adam kutsuyordum. Allmtan daha yaknda
tutuyordum kendime, ama yine de grup iinde aklmza estii zamanlar birbirimize yaptmz gibi,
vcudumu onunkine yaptrma cesaretini gsteremiyordum. Karmak ve mutlaka pahal bir koku
srnmt; bir Fransz kokusu herhalde. Bann bir yanna att kestane salar, olduka soluk
gen yznde sar yaban kedisi gzleri ve vcudu... Dnmemeyi yelerim. Elbisesi zerinde
kendiliinden duruyordu; ne omuzlarnda ne de boynun etrafnda, elbiseyi tutan hibir ey yoktu.
Sadece gsleri; sylemem gerekirse, bur denli sert ve sivri gslerle bir dzine elbiseyi daha
kaldrrd. Kz biraz sama doru geirdim, smokinimin yaka aklndan, ipek gmleimin altndan
gslerinin sivriliini hissediyordum. Dier kzlarda, kala dzeyinde, elbiselerinin altndan
donlarnn kenarlar grnrd; bu kz kendine baka bir ekidzen veriyor olmalyd, nk
koltukaltlarndan topuklarna kadar, hatlar, akan bir st gibi dzgnd. Onunla konumaya altm.
Soluklandktan hemen sonra sze girdim.

"Nasl oluyor da sizi buralarda grmyoruz?"


"Gryorsunuz, ite kant."
Bana bakmak iin biraz arkaya ekildi. Bir ba uzundum ondan.
"ehirde, demek istedim."
"Prixville'e gidecek olsanz grrdnz."
"yleyse sanrm Prixville'de bir ey kiralayacam."
Bu szleri oturtmadan nce biraz durakladm. Fazla ileri gitmek istemiyordum, ama bu tr kzlarla
hibir ey bilinmez, tehlikeyi gze almak gerekir. Bu onu heyecanlandrm grnmyordu. Biraz
glmsedi, ancak gzleri souk bakyordu.
"Byle bile, beni ille de greceksiniz diyemem..."
"Sanrm merakls ok galiba..."
Kararl bir ekilde yabani bir hayvan gibi atlyordum. Yrekli deilse byle de giyinmezdi ki insan.
"Ah!" dedi. "Prixville'de ilgin insan says pek fazla deildir."
"yi," dedim. "O zaman ansm var m?"
"Bilmem ki ilgin misiniz?"
Hadi. Sonuta kendim aranmtm. Ama o kadar abuk vazgemeyecektim.
"Sizi ilgilendiren nedir?"
"Fena deilsiniz. Ama bu aldatc olabilir. Sizi tanmyorum."
"Dexter'n, Dick Page'in ve dierlerinin arkadaym."
"Dick'i tanrm. Ama Dexter tuhaf bir tiptir."
"Tuhaf olmak iin biraz fazlaca paras var," dedim.
"yleyse sanrm ailemi hi beenmeyeceksiniz, biliyor musunuz, bizim de gerekten fazlaca paramz
var."
"Kokusunu alyorum..." dedim, yzm salarna biraz yaklatrarak.
Yeniden gld.
"Parfmm sevdiniz mi?"

"Bayldm."
"ilgin," dedi; "at kokusuna, silah ya da ila ya kokusuna tercih ettiinize yemin edebilirim."
"Benimle elenmeyin," dedim. "Gelikin bir bedenim ve masum ocuk yzm yoksa bu benim suum
deil ki."
"Masum ocuklardan nefret ederim," dedi. "Ama atlardan holanan erkeklerden daha ok nefret
ederim."
"Bu kou hayvanlarnn uzandan yaknndan hi gemedim," dedim. "Sizi yeniden ne zaman
grebilirim?"
"Ah... henz gitmedim ki," dedi. "nnzde uzun bir gece var."
"Yeterli deil."
"Bu size bal."
Beni ylece brakt, nk para bitmiti. iftlerin arasnda kayp gitmesine bakyordum ve dnp
yzme alayla gld, ama bu gl cesaret krc deildi. Bir kongre yesini uyandracak hatlar
vard bu kzn.
Bara geri dndm. Orada Dick'le Jicky'yi buldum. Martini iiyorlard. Canlan ok sklyor gibi
grnyorlard.
"Hey Dick!" dedim. "ok glyorsunuz, yznz bozulacak."
"yi misin uzun sal adam?" dedi Jicky. "Ne yapyordunuz? Zenci bir kzla shag dans m? Yoksa
paral kar av m?"
"Uzun sal bir adam olarak, biraz swing yapmaya baladm," diye cevapladm. "Ho binleriyle
buradan kaalm da, size neler yapabileceimi gstereyim."
"Kedi gzl ve asksz elbiseli ho birileri yle mi?"
"Jicky gzelim," dedim yanak bileklerinden kavrayarak, "bana gzel kzlar sevdiim iin
kzmayacaksnz ya?"
Gzlerinin iine iyice bakarak kollarmda sktm. Alabildiine glyordu.
"Cannz skkn Lee. Bu gruptan bktnz m?"
"Sonra ben de fena bir para saylmam; babam her yl yirmi bin kt alr..."
"Ne yani? Siz burada elenebiliyor musunuz? Bence bu ldrc."

"ieleri alp baka bir yere kaalm. Bu koyu lacilerin iinde insan bouluyor..."
"Bu Dexter'n houna gider mi dersiniz?"
"Sanrm Dexter'n bizimle ilgilenmekten daha baka yapacak ileri var."
"Ya sizin gzel kzlarnz? Byle geleceklerine inanyor musunuz?"
"Dick onlar tanyor," dedim, gzucuyla ona bakarak.
Dick her zaman olduundan daha az akn, dizlerini vurmaya koyuldu.
"Yaman adamsnz Lee. Ne istediinizi biliyorsunuz."
"Uzun sal bir herif olduumu sanyordum."
"Peruk olmal."
"Bana bu iki yarat bulun," dedim ve "onlar buraya getirin ya da benim arabama bindirmeye bakn
ya da sizinkine, nasl isterseniz."
"Ne gibi bir bahane bulacam peki?"
"Aman Dick!" dedim, "bu kzlara hatrlatacanz bir suru ocukluk annz vardr mutlaka!"
Pes etti ve glerek gitti. Jicky dinliyor ve benimle dalga geiyordu, iaret ettim. Yaklat.
"Siz," dedim, "Judy ile Bill'i bulun, yedi sekiz tane de ie kapn."
"Nereye gidiyoruz?"
"Nereye gidebiliriz?"
"Annemle babam burada yoklar," dedi Jicky. "Sadece kk kardeim var, o da uyur. Bize gelin."
"Gerek bir assnz Jicky. Kzlderili sz."
Sesini alaltt.
"Bana yapacak msnz?"
"Neyi?"
"Yapacak msnz Lee?"
"Ha... elbette," dedim.
Jicky'ye ne kadar alsam da yle sanyorum ki hemen o srada ona o ii yapabilirdim. Gece

elbisesiyle, sol yanann zerine den dz ve parlak salar, biraz ehla gzleri ve saf ocuk
azyla yeterince kkrtc bir grnm vard. Daha hzl nefes alyordu ve yanaklar pembelemiti.
"ok aptalca, Lee, srekli yaptmz biliyorum, ama bunu seviyorum!"
"Tamam Jicky," dedim omzunu okayarak. "lmeden nce daha ok yaparz..."
Bileimi ok kuvvetli skt ve yakalayacakken, kat. Ona imdi ne olduumu sylemek isterdim;
yznn alaca ifadeyi grmek iin... Ama Jicky benimle boy lecek bir av deildi. Kendimi
John Henry kadar gl hissediyordum ve benim kalbim krlmazd.
Yeniden bfeye yneldim ve tezghn arkasnda duran adamdan bir duble martini istedim. Bir dikite
itim ve Dick'e biraz yardm etmeye altm.
Asquith'lerin byk kz ortalarda grnd. Dexter'la gevezelik ediyordu. Alnndaki kara peremiyle
Dexter'a imdi daha bir sinir oluyordum. zerindeki smokin gerekten ok iyi duruyordu. Giysisinin
iinde neredeyse iri yapl grnyordu, koyu teninin zerine giydii beyaz gmlei "Tatilinizi Miami
Splendid'de geirin," diye bas bas baryordu. Yanlarna tamamen yaklatm.
"Dex," dedim, "Miss Asquith'i bu slow dansa arrsam beni ldrr msnz?"
"Benim iin fazla glsnz Lee," diye cevap verdi Dexter. "Sizinle kavga etmem."
Sanrm aldrd yoktu, ama bu olann ses tonundan ne demek istediini anlamak gt. Jean
Asquith'i kollarma almtm bile.
Kardei Lou'yu yelerdim yine de. Ama aralarnda be ya fark olduuna inanamazdm. Jean
Asquith'in boyu neredeyse benim kadard. Lou'dan en az drt parmak uzundu. Siyah effaf bir eyden
iki paral bir giysi vard zerinde, etei yedi sekiz kat kalnlnda ve ar ilemeli sutyeni ok az
yerini rtebilecek bir eydi. Derisi, akaklarnda ve omuzlarnda serpili illerle kehribar
rengindeydi, salarnn ksack kesimi ve kvrckl ban yusyuvarlak yapmt. Lou'dan daha
yuvarlak bir yz vard.
"Burada eleniliyor mu dersiniz?" diye sordum.
"Bu partiler hep ayndr. Bu da dierlerinden daha berbat deil."
"imdilik," dedim, "bunu bir bakasna yelerim."
Bu kz dans etmesini biliyordu. Fazla uramama gerek yoktu. stelik kz kardeini tuttuumdan daha
da yaknda tutmaktan ekinmiyordum. nk aaya bakmadan benimle konuabiliyordu. Yanan
yanama dayyordu; gzlerimi indirdiimde kulak kvrmn, tuhaf ksa salarn ve yuvarlak omzunu
gryordum. Adaay ve yabani otlar kokuyordu.
"Ne srdnz?" diye devam ettim konumama, nk bana cevap vermiyordu.
"Parfm kullanmam," dedi.

Bu tr konular zerinde srar etmedim, kaybm byk olabilirdi.


"Tam anlamyla eleneceimiz bir yere gitmeye ne dersiniz?"
"Yani?"
Bam kaldrmadan, kaygsz bir tonda konuuyordu ve syledikleri srtmdan geliyor gibiydi.
"Yani yeterince iebileceimiz, sigara tttrebileceimiz ve yeterli alan olup dans edeceimiz bir
yer."
"Deiiklik olur," dedi. "Yaptmz kabile dansna benziyor zaten."
Sahiden be dakikadr yerimizi deitiremeden ve ne ileri ne geri gitmeden olduumuz yerde
sallanyorduk. Kollarmda sarmay braktm ve kolumu belinden ayrmadan onu ka doru
ynelttim.
"Gelin yleyse," dedim. "Sizi arkadalarn evine gtreyim."
"ok isterim!" dedi.
Cevap verdii srada bam evirmitim, nefesi yzme arpt. Yarm ie cini devirmediyse Tanr
beni balasn.
"Arkadalarnz kimler?"
"ok eker tiplerdir."
Hol kazasz belasz getik. Pelerinini aramak iin hi aba sarf etmedim. Hava lkt ve etraf kap
giriinden ykselen yasemin kokuyordu.
"Aslnda," dedi Jean Asquith kapda duraklayarak; "sizi hi tanmyorum."
"Tabii ki tanyorsunuz..." dedim kolundan ekerek; "ben u yal Lee Anderson." Kahkaha atp kendini
geriye att.
"Tabii ya, Lee Anderson... Gelin, Lee ... Bizi bekliyorlar."
Onu izlemekte glk ekiyordum imdi. ki saniyede be basama atlad, ancak on metre ileride onu
yakalayabildim.
"Hey!.. Bu kadar hzl deil!.." dedim.
Kollarndan tuttum.
"Araba urada."
Judy ve Bili beni Nash'in iinde bekliyorlard.

"Mazotumuz var," diye fsldad Judy. "Dick dierleri ile birlikte nde."
"Ya Lou Asquith?" diye mrldandm.
"Evet Don Juan, o da onlarla birlikte. Gidelim artk."
Jean Asquith n koltuun arkalna bam devirmiti, elini geveke BilPe uzatt.
"Hello! Naslsnz?.. Yamur yayor mu?"
"Kesinlikle yamyor," dedi Bili. "Barometre on sekiz kademelik bir d olacan haber veriyor
ama bu ancak yarn iin geerli olur."
"O!" dedi Jean, "bu araba asla o kadar gidemez."
"Duesenberg'ime laf etmeyin," diye itiraz ettim. "myorsunuz ya?"
Varln bilemediim bir rty aramak iin eildim ve dikkatsizlikten kol dmelerim eteine
takld, etek dizlerine kadar syrld. Ne bacaklar ama!
"Scaktan lyorum," dedi Jean, kararsz bir sesle. Arabay altrp Dick'in arabasn izledim.
Dexter'n evinin nnde her markadan bir dizi araba duruyordu ve benim antika olmu Nash'imin
yerine bunlardan birine sahip olmay ok isterdim.
Ama yeni bir araba olmakszn da amacmda baarl olacaktm. Jicky ok uzaklarda deil, Virginia
tarz bir villa da oturuyordu. Evin bahesi yeterince yksek allarn sra halinde dizildii itle
evrilmi, dierlerinden ayrlyordu.
Dick'in arabasnn krmz farlarnn sndn, stop lambalarnn yandn grdm; ben de arabam
durdurdum ve roadster'in kapsnn arpldn duydum. Drt kii indiler, Dick, Jicky, Lou ve biri
daha. Evin merdivenine trmanndan tandm, bu kk Nicholas't. Onun ve Dick'in ellerinde ikier
ie vard ve grdm ki Judy ile Bili de bir o kadar daha tayorlard.
Jean Asquith'in Nash'den inmeye niyeti yoktu. Arabann etrafnda dolanp kapy atm ve kolumun
birini dizlerinin, dierini boynunun altna kaydrdm. Kr ktk sarhotu. Judy arkamda durdu.
"Tatl arkadanz sarho mu? Yoksa yumruk mu attnz?"
"tii ben miyim yoksa cin mi bilemem," diye homurdandm; "ama masumiyet uykusuyla ilgisi yok
bunun."
"Faydalanmann tam sras dostum, hadi bakalm."
"Canm skyorsunuz. Sarho bir kadnla ok kolay olur."
"Hey! Sizler..."

Jean'in yumuak sesiydi bu. Uyanyordu.


"Beni havada dolatrmanz bitmedi mi?"
Kusmak zere olduunu grdm ve Jicky'nin bahesine atldm. Judy kapy zerimize kapatt ve Jean
kusarken ban tuttum. Temiz iti. Yalnzca saf cin, bir at devirecek kadar da gl hem de.
Kendini tamamyla brakmt. Onu tek elimle tutuyordum. "Ceketimin kolunu ekseniz," diye
fsldadm Judy'ye. Smokinimi kolumdan syrd, bense Asquith'lerin byk kzlarn tutmak iin dier
kolumu kullanyordum.
"Tamam," dedi Judy; "ilem sona erdiinde ceketiniz bende kalsn. Acele etmeyin."
Bu arada Bili ielerle birlikte gitmiti.
"Burada nerede su bulabilirim?" diye sordum Judy ye.
"Evde. Gelin, arka taraftan geebiliriz."
Bahenin akl deli yolunda her admda tkezleyen Jean'i srkleyerek onu izledim. Tanrm! Amma
da ar kzm! Ellerim hi bo kalmyordu. Merdivenlerde Judy ne geti ve st kata kard beni.
Dierleri oturma odasnda yaygaraya balamlard bile. Neyse ki odann kaps kapalyd, lklar
az da olsa azaltyordu. Karanlkta el yardmyla kyordum merdivenleri, Judy'nin ak leke
halindeki grnts bana yol gsteriyordu. Yukarya vardmzda, k dmesi bulmay baard ve
banyoya girdim. Kvetin nnde kauuk byk bir hal vard.
"Bunun zerine yatrn," dedi Judy.
"akann sras deil," dedim. "Kzn eteini karn." Fermuar indirip ince kuma tek harekette
kard. oraplarn ayak bileklerine kadar syrd.
Gerekten de, Jean Asquith'i banyo hals zerinde plak grmeden nce gzel vcutlu bir kzn neye
benzediini bilemezdim. Bir ryayd sanki, gzleri kapalyd ve azndan biraz salya akyordu.
Azn bir havluya sildim. Onun iin deil, kendim iin, Judy ila dolabnn nnde urap
duruyordu.
"Gerekeni buldum, Lee. irin biraz bundan."
"imdi iemez. Uyuyor. Midesi bombo."
"yleyse, haydi Lee. Benden ekinmeyin. Uyandnda belki yryemeyecek."
"Fazla ileri gittiniz Judy."
"Giyinik olmak sizi rahatsz m ediyor?"
Kapya doru gitti ve anahtar kilidin iinde evirdi. Sonra elbisesini ve sutyenini kard. zerinde

sadece klotlu orab kalmt.


"Sra sizde, Lee."
Bacaklar ayrk, kvetin kenarna oturdu ve bana bakt. Daha fazla bekleyemezdim. zerindekileri
karp frlattm.
"Kzn stne abann, Lee abuk olun."
"Judy, siz irensiniz."
"Neden? Sizi kzn zerinde grmek beni elendiriyor. Haydi Lee, haydi."
Kendimi kzn zerine braktm ama lanet olas Judy soluumu kesmii, iler hi yolunda gitmiyordu.
ylesine diz st duruyordum, kz da bacaklarmn arasndayd. Judy yeniden yaklat.
"Size yardm edeyim, Lee. Kzn zerine yatn."
taat ettim ve Judy daha ok yaklat. Elini zerimde hissettim ve gereken yere ynlendirdi beni. Eli
hl zerimdeydi. ylesine tahrik olmutum ki baramadm bile.
Jean Asquith kmldamyordu, gzlerim yzne iliti, hl tkrk salglyordu. Gzlerini aralad ve
geri kapatt, hafife kmldamaya baladn hissettim; "kalalarn kprdatyordu," bu arada Judy
iine devam ediyordu ve dier eliyle gvdemin altn okuyordu. Judy ayaa kalkt. Odann iinde
yrd ve k snd. Her eyi gndz gzyle yapacak cesareti yoktu. Geri geldi, yeniden
balayacan sanyordum, ama zerime eildi ve beni yoklad. Hl ayn durumdaydm, srtma karn
st uzand, ters ynde ve bu defa eli yerine azyla ie koyuldu.

6
Bir saat sonra geri kalanlarn durumu garip karlayacaklarnn farkna vardm ve iki kzdan yakam
kurtardm. Banyonun neresinde bulunduumuzu bilemiyordum. Biraz bam dnyordu ve srtm
acyordu.
Jean Asquith'in acmaszca trnaklarn geirdii yerlerde izikler vard. Duvara kadar srnp
ynm bulmaya altm ve k dmesini buldum. Bu arada Judy kprdyordu. I yaktm ve onu
yere oturmu gzlerini ovutururken grdm. Jean Asquith kauuk halnn zerinde yatyordu, ba
kollarnn zerinde, uyuyor gibiydi. Tanrm! Bu kzn kalalar! Gmleimi ve pantolonumu hzla
zerime geirdim. Judy lavabonun nnde gzellemek iin urayordu. Sonra bir havlu alp suya
batrdm. Uyanmas iin Jean Asquith'in ban kaldrdm "gzleri kocaman akt" ve imknsz, ama
glyordu.
Gvdesinin ortasndan yakaladm ve banyo kvetinin kenarna oturttum.
"Gzel bir du size iyi gelecektir."
"ok yorgunum," dedi. "Biraz itim galiba."
"Ayn fikirdeyim," dedi Judy.
"ok deil canm," dedim. "Daha ok uykuya ihtiyacnz vard."
Ayaa kalkt ve boynuma asld, pmesini de iyi biliyordu. Tatllkla ondan ayrldm ve onu kvete
dayadm.
"Gzlerinizi kapatn ve banz kaldrn."
Scak ve souk su musluklarn evirdim ve duu zerine ynelttim. Ilk suyun altnda gvdesi
geriliyordu, gs ularnn koyulatm ve yavaa belirginletiini gryordum.
"yi geliyor..."
Judy oraplarn yukar ekiyordu.
"Kmldayn, haydi. Hemen inersek iecek bir eyler bulabiliriz belki."
Elime bir bornoz aldm. Jean musluu kapatt ve onu bornozun iinde kavradm. Bu mutlaka houna
gidiyordu. "Neredeyiz?" diye sordu. "Dexter'larn evinde mi?"
"Baka arkadalardayz," dedim. "Dexter'larda skldmz dnmtm."
"Beni getirmekle iyi ettiniz," dedi. "Buras daha yaanlas bir yer."
yice kurulanmt. ki paral elbisesini uzattm.

"unlar giyin. Yznze ekidzen verin ve gelin."


Kapya doru yneldim. ne geip atm, Judy frtna gibi indi merdiveni. Onu izlemeye
hazrlanyordum.
"Beni bekleyin, Lee..."
Jean sutyeninin kopasn kapatmam iin bana doru dnyordu. Ensesini hafife srdm. Geriye
bkld.
"Yine uyuyacak msnz benimle?"
"Memnuniyetle," dedim "ne zaman isterseniz."
"Hemen..."
"Kz kardeiniz ne yaptnz sormaya balayacak."
"Lou burada m?"
"Elbette!"
"Ah!.. ok iyi..." dedi Jean. "Bylelikle ona gz kulak olabilirim."
"Sanrm bu ona ok yararl olacaktr."
"Lou'yu nasl buluyorsunuz?"
"Onunla da ok iyi uyurum," dedim.
Yeniden gld.
"Harika buluyorum onu. Onun gibi olmak isterdim. plak halini bir grseniz."
"Bundan daha iyi olamaz," dedim.
"una bak! Siz tam bir hdksnz!"
"zr dilerim! Nezaket kurallarn renmeye vaktim olmad."
"Davranlarnz houma gidiyor," dedi okayc bir bakla. Kolumu beline dolayp kapya doru
srkledim.
"Aaya inmenizin zaman geldi."
"Sesiniz de ok houma gidiyor."
"Gelin."

"Benimle evlenmek mi istiyorsunuz?"


"Samalamayn."
Basamaklar inmeye baladm.
"Samalamyorum. Benimle evlenmeniz gerek artk."
"Sizinle evlenemem."
"Neden?"
"Kz kardeinizi tercih ederim."
Bir daha gld.
"Lee, size tapyorum."
"yle olmas gerek!" dedim.
Herkes byk bir grlt patrtyla oturma odasndayd. Kapy ittim ve Jean'in gemesini saladm.
Geliimiz homurtu sesleriyle selamland. Dondurulmu tavuk konserveleri am, domuz yavrular
gibi yiyorlard.
Bili, Dick ve Nicholas'n kollar sval, stleri sos iindeydi. Lou'nun elbisesi batan aa koca bir
mayonez lekesiyle kaplyd. Judy ile Jicky'ye gelince, hibir eyin farknda olmadan tknp
duruyorlard. ielerden beinin yok olma durumunda olduklarn grdm. Radyodan ksk sesle bir
dans mzii yaylyordu. Tavuu grnce Jean Asquith bir sava l atarak koca bir paray
elleriyle yakalad ve beklemeden yemeye koyuldu. Ben de bir yere yerletim ve tabam doldurdum.
Kesin olan bir ey varsa o da gidiatn iyi olmasyd.

7
Sabah saat te Dexter telefon etti. Jean, bu arada, birincisinden daha mthi, kafay bulmak iin iip
duruyordu. Telefonu bahane ederek yanndan ayrldm ve Nicholas' ilgilenmesi iin onunla braktm.
Kz kardeinin yanndan hi ayrlmyordum ve elimden geldike iirmeye alyordum, ama kendini
brakmyordu ve tm kurnazlm kullanmak zorundaydm. Dexter anne-baba Asquith'lerin kzlarn
merak etmeye baladklarn haber veriyordu.
Bulunduumuz yeri nasl kefettiini sordum kendisine, telefonun ucunda glmekle yetindi.
Partisinden neden ayrldmz akladm.
"Anlyorum, Lee," dedi. "Biliyorum ki bu akam partide elendirici hibir ey yoktu. ok fazla ciddi
adam var."
"Gelin katln bize, Dex," dedim.
"ecek bir eyiniz kalmad m?"
Her zamanki gibi krcyd ve her zamanki gibi ses tonu tamamen masum kyordu.
"Hayr," dedim. "Bunun iin deil, sizin iin deiiklik olurdu."
"Buradan ayrlamam," dedi. "Yoksa gelirdim. Asquith'lere ne syleyeyim?"
"Kzlarn eve brakacam syleyin."
"Bu holarna gider mi bilmem, anlarsnz ya..."
"Yalnz bana hareket edecek yatalar."
"Oldu Lee, ama biliyorlar ki kzlar yalnz deil."
"u ii hallediverin dostum Dexter. Size gveniyorum."
"O.K. Lee. Halledeceim, grrz."
"Grrz."
Telefonu kapatt. Ben de ayn eyi yapp uralarma geri dndm.
Jicky ile Bili, iyi aile kzlarna uygun olmayan kk altrmalara balamlard ve ben de Lou'nun
tepkilerini grmeyi ok isterdim. Bira da olsa imeye balamt. Bu onu pek etkilemie
benzemiyordu, Bili Jicky'nin elbisesini karmaya koyulduunda bile. "Size ne vereyim?"
"Viski."

"abuk imeye bakn, dans edeceiz."


Onu tuttum ve baka bir odaya gtrmeye altm.
"Ne yapacaz orada?"
"Buras ok grltl."
Bir ey demeden beni izledi. tiraz etmeden divann stne yanma oturdu.
Ama mncklamaya kalktmda, bir erkein yaamnda nem tayan bir ift tokat yedim suratma.
Mthi kzmtm, ama gler yzl kalmay becerdim.
"Penelerinizi indirin," dedi Lou.
"ok hzlsnz," dedim.
"tik ben balamadm."
"Bu bir gereke deil. Ne zannediyordunuz yani? Pazar gnlerinin okul toplants m? Ya da Bingo mu
oynayacaktk?"
"Byk ikramiye olmak gibi bir isteim yok."
"steseniz de, istemeseniz de byk ikramiye sizsiniz."
"Babamn servetini mi dnyorsunuz?"
"Hayr," dedim, "bunu dnyorum."
Kz divana devirdim ve elbisesinin nn paraladm. Deli gibi debeleniyordu. Ak renkli ipein
altndan gsleri fkrd. "Brakn beni siz bir hayvansnz!"
"Hayr, ben bir erkeim."
"Midemi bulandryorsunuz," dedi kurtulmaya alrken. "Bir saat boyunca Jean'le birlikte yukarda
ne yaptnz?"
"Bir ey yapmadm," dedim. "Biliyorsunuz ki Judy bizimleydi."
"Grubunuzun nasl bir ey olduunu anlamaya balyorum Lee Anderson ve ne trden insanlarla
ilikide olduunuzu..."
"Lou, yemin ederim ki ayltmak dnda kardeinize dokunmadm."
"Yalan sylyorsunuz. Aa indiinde yzn grmediniz mi?"
"Aman tanrm!" dedim. "Yemin ederim ki kskanyorsunuz." aknlkla bana bakt.

"Kimsiniz siz? Kendinizi ne sanyorsunuz?"


"Kz kardeinize... dokunmu olsaydm, sanyor musunuz ki, hl sizinle ilgilenmeyi isterdim?"
"O benden daha iyi deil!"
Divann zerinde onu hl tutuyordum. Artk debelenmiyordu. Gs hzla inip kalkyordu. zerine
eildim ve uzun uzun gslerini ptm, birbiri ardna ve ularn dilimle okayarak. Sonra, kalktm.
"Hayr Lou," dedim, "sizden daha iyi deil."
Onu braktm ve hzla geri ekildim, nk iddetli bir tepki bekliyordum.
O ise alamaya koyuldu.

8
Sonra, her gnk ilerime geri dndm. e girimitim, beklemem ve her eyi oluruna brakmam
gerekiyordu. Onlar yeniden greceimi gerekten biliyordum. O gzlerdeki baklar grdkten
sonra Jean'in beni unutabileceini sanmyordum. Lou'ya gelince; biraz yama, Jicky'lerdeyken ona
sylediklerime, yaptklarma gveniyordum.
Bir hafta sonra sonbaharn sonunu ve ka yaklatmz haber veren yeni kitaplarla dolu bir koli
aldm. imi iyi becermeye ve kenara birka dolar atmaya devam ediyordum. Baya param
birikmiti. Fazla deil, ama bana yetiyordu. Baz harcamalar yapmak durumunda kalmtm. stm
bam yenilemek ve arabay elden geirmek iin. Stork Club'da, ehrin doru drst tek orkestrasnn
gitarnn yerine birka kez gitar aldm. Sanrm bu Stork Club'un New York'taki Stork Club ile hibir
ilgisi yoktu, ama gzlkl genler yanlarna sigorta memurlarnn ya da traktr satclarnn kzlarn
alp buraya memnuniyetle geliyorlard. Bylelikle hem cebim biraz daha fazla para gryordu, hem
de kulpte ayarlayabildiim kiilere kitap satyordum. Gruptaki arkadalar da kimi zaman
uruyorlard. Onlar dzenli gryordum ve Judy ile Jicky'le yine yatyordum. Jicky'den bir trl
kurtulamyordum. Ama iyi ki bu iki kz vard, nk muazzam formdaydm. Btn bunlarn dnda,
atletizm yapyordum ve kaslarm bir boksr gibi gelitiriyordum. Bir akam, Dex'in partisinden
sonraki hafta, Tom'dan mektup aldm. En yakn ksa zamanda gelmemi istiyordu. Cumartesiden
yararlanp Tom'un bulunduu ehre gittim. Tom'un bana belli bir ey iin yazdn ve bunun ok
kolay bir ey olmadn biliyordum. Bu tipler, senatrn emriyle, seimlerde oy kullanmam sabote
etmilerdi. Tm lkede bulunabilecek en lanet rezil herifti Senatr Balbo. Siyahlar oy
kullandklarndan beri, kkrtmalarn zerine krkle gidiyordu. O ii o denli iyi ayarlamt ki,
oylamadan iki gn nce adamlar siyahlarn toplantlarn basm ve iki kiiyi yere sermilerdi.
Kardeim, siyahlarn eitim grdkleri okulun retmeni olarak, olay herkesin nnde protesto
etmi, mektup gndermi ve ertesi gn iyice dvlmt. Yer deitirmek iin, benden arabayla gelip
kendisini almam istediini yazyordu mektubunda. Evin karanlk odasnda yalnz bana oturmu,
beni bekliyordu. Bir iskemleye oturmutu. Eilmi geni srt ve ellerinin arasndaki ban grnce
iim yand. Kanmn kzgn kzgn aktn hissediyordum, z kara kanm damarlarmda dalga gibi
yaylyor, kulaklarmda uulduyordu. Ayaa kalkt ve beni omuzlarmdan tuttu. Dudaklar imi ve
zorlukla konuuyordu. Onu avutmak iin srtna vurmaya kalktmda, kolumu tuttu.
"Beni krbaladlar," dedi.
"Kim yapt bunu?"
"Balbo'nun adamlar ve Moran'n olu."
"Yine mi onlar?"
Elimde olmadan yumruklarm sktm. Souk bir fke gitgide benliimi saryordu.
"Gebertelim mi onu, Tom?"
"Hayr, Lee. Yapamayz. Hayatn biter. Senin bir ansn var, sende lekeler yok."

"Ama sen benden daha stnsn, Tom."


"Ellerime bak, Lee. Trnaklarma bak. Salarma, dudaklarma bak. Ben karaym Lee. Bundan
kaamam, ama sen..." durdu ve bana bakt. Bu adam beni gerekten seviyordu.
"Sen, Lee, kurtulmalsn. Tanr kurtulman iin yardm edecektir, yardm edecektir Lee."
"Tanr'nn umrunda deil," dedim.
Glmsedi, inancmn az olduunu biliyordu.
"Lee, bu ehri ok gen yata terk ettin sen ve dinini kaybettin, ama Tanr zaman geldiinde seni
balayacaktr. Kaman gereken insanlardr. Ama O'na gitmelisin, ellerin ve yrein ak."
"Nereye gideceksin, Tom? Paraya ihtiyacn var m?"
"Param var, Lee. Evi seninle birlikte brakp gitmek istedim. Hl istiyorum..."
Durdu. Biimi bozulmu azndan szckler zorlukla kyordu.
"Evi yakmak istiyorum Lee. Babam onu elleriyle yapmt. Varlmz ona borluyuz. Renk olarak
neredeyse bir beyazd, Lee. Ama unutma ki rkn asla yadsmad. Kardeimiz ld ve babamzn
zenci elleriyle yapt bu eve sahip olmaya kimsenin hakk yok." Syleyecek hibir eyim yoktu.
Tom'a eyalarn toparlamasnda yardm ettim ve onlar Nash'imin stne ydk. evreden olduka
uzak kalm olan ev, kentin snrlarndayd. Tom'u iini bitirmesi iin braktm ve eyalar iyice
istiflemek iin dar ktm.
Birka dakika sonra yanma geldi.
"Gidelim," dedi, "buradan gidelim, siyahlar iin bu dnyada adaletin zaman henz gelmedi..."
Mutfak tarafnda krmz bir k belirmiti, birden byd. Patlayan bir benzin bidonunun sar edici
grlts duyuldu ve k yan odann penceresini sard. Sonra uzun bir alev ahap duvar bld ve
rzgr yangn bytt. Ik her yerde dans ediyordu ve Tom'un yz krmz kta, terden parlyordu.
ki iri gzya yanaklarndan szld. Elini omzuma koydu ve gitmek iin srtmz dndk.
Tom'un evi satabileceim dnyordum; cepte para olursa, Moran'larn bana dert aabilirdik, hatta
nden birini mahvedebilirdik, ama dncesine gre hareket etmesini engellemek istemiyordum.
Ben de kendime gre yapyordum iimi. Kafas hl Tanr'ya ve iyilie dair nyarglarla doluydu.
Tom fazla namusluydu, bu da onun sonu olacakt. Sanyordu ki iyilik yapmakla iyilik bulunur, oysa
byle bir ey olsa bile, bu sadece bir rastlantdr. nemli olan tek bir ey vardr; o da almak, hem
de fazlasyla. Benden daha da beyaz tenli ocuu dnyordum. Anne Moran'n babas ocuun
kzma kur yaptn ve birlikte ktklarn rendiinde bu i uzun srmemiti. Ama ocuk bu
ehirden hi kmamt.
Ama ben on yldan daha uzun sredir uzak kalmtm buralardan ve aslm bilmeyen insanlarla temas
ede ede bize aladklar aalk duygusundan yava yava kurtulmutum, bir drt gibi bu ekilmez

aalk duygusu; Tom'un patlam dudaklarndan acma szleri dklmesine, Beyaz Adam'n ayak
seslerini iitir iitmez kardelerimizin dehet iinde, bcekler gibi, kaacak delik aramalarna yol
aar; ama biliyorum, Beyaz Adam'n derisine sahip olmakla onu ele geirmek kolaylar, nk kendi
benzerleriyle enesi alr ve kendine ihanet eder. Bill'le, Dick'le, Judy'le onlara kar puan kazanm
durumdaydm. Ama bunlar biraz nce bir siyahn hakladn sylemek beni fazla ileri gtrmez. Lou
ve Jean Asquith'le, Moran'lara ve hepsine kar rvan alm olacam. Bire kar iki kardeimi
ldrdkleri gibi beni de ldremeyecekler.
Tom arabada uyukluyordu. Gaza bastm. Onu direkt Murchison-Junction balantsna
yetitirmeliydim, oradan da kuzey ekspresine binecekti. New York'a gitmeye karar vermiti. Tom
namuslu bir tipti. Cesur, ok duygusal, fazla alakgnll.

9
Kente ertesi gn vardm ve hi uyumadan iimin bana getim. Uykum yoktu. Her zamanki gibi
bekliyordum. Beklediim ey saat on bire doru, telefonun almasyla gerekleti. Jean Asquith beni
Dex ve dier arkadalaryla birlikte hafta sonu iin evine davet ediyordu. Hi acele etmeden,
doallkla kabul ettim bu daveti.
"Bir frsatn bulursam..."
"Gelmeye aln," dedi kz telefonun br ucundan.
"Bu denli kavalye sknts m ekiyorsunuz?" diye alayla gldm. "Ya da gerekten bir delikte
yayorsunuz."
"Buradaki erkekler biraz fazla iki imi, bir kzla nasl ilgileneceini bilmiyorlar."
Souk davrandm hissetti, nk hafif bir kahkaha att. "Gelin; sizi grmek istiyorum, Lee
Anderson. Lou da ok memnun olacaktr."
"Onu benim iin pn," dedim; "ve ayn eyi size de yapmasn syleyin."
Gvenle iimin bana dndm. Cesaretim artmt. Akam, drugstore'da grubumu buldum ve Judy ile
Jicky'yi benim Nash'in iine attm. Arabann iinde bu i ok rahat yaplmasa da grlmedik alarda
yakalayabiliyor insan. Bir gece daha iyi uyudum.
Gardrobumu tamamlamak iin ertesi gn tuvalet gereleri ve bir el valizi satn aldm; bir ift yeni
pijama ve ihtiyacm olan vr zvrlar... Bu insanlarn yannda bir sokak serserisi yerine konmamak
iin de ne yaplmas gerektiini hemen hemen biliyordum. O haftann perembe gn akam,
ktlarm doldurup kasadaki gnlk hesab bitiriyordum ki, saat be buua doru, Dexter'n
arabasnn kapnn nnde durduunu grdm. Maazay kapatm olduumdan gidip ona kapy
atm; ieri girdi.
"Selam Lee," dedi. "ler nasl?"
"Fena deil, Dex. Ya senin eitimin?"
"Eh... gidiyor ite... Biliyorsunuz, parlak bir renci olmak iin beyzbol ve hokeye yeterince nem
vermiyorum."
"Seni buraya getiren ne?"
"Birlikte bir yerlerde yemek yeriz. Sonra da en sevdiim elencelerimden birini denemeye gideriz,
diye sizi gtrmeye geldim."
"Oldu Dex, be dakika sonra hazrm."

"Sizi arabada bekliyorum."


Ktlar ve paray kasann iine tktm, demir kepengi indirdim ve ceketimi alp arka kapdan ktm.
Hava ar, ktyd, iyice ilerlemi mevsim iin ok scakt. Nemden parmaklarmz yap yapt.
"Gitarm alaym m?" diye sordum Dex'e.
"Gerek yok. Bu akam elenceden sorumlu olan benim."
"Haydi gidelim."
nde, onun yanna oturdum. Packard' benim Nash'imden ok bakayd, ama bu olan araba
kullanmasn bilmiyordu. Konta ilk evirite motoru altrmak iin insann kendinden bir ey
vermesi gerekir.
"Beni nereye gtryorsunuz, Dex?"
"nce Stork'da yemek yiyelim, sonra sizi gideceimiz yere gtrrm."
"Sanrm Cumartesi Asquith'lere gidiyorsunuz, deil mi?"
"Evet. sterseniz sizi de gelip alrm."
Asquith'lere Nash'le gitmemek iin bir yntemdi bu. Dorusu Dexter'dan daha iyi bir kefil
bulunamazd.
"Teekkr ederim. Kabul ediyorum."
"Golf oynar msnz, Lee?"
"Hayatmda bir kez denedim."
"Golf klnz ve kulpleriniz var m?"
"Asla! Beni Kaiser mi sandnz?"
"Asquith'lerin golf sahas var. Doktorunuzun golf oynamay yasakladn sylemenizi tavsiye
ederim."
"Tutacan dnyorsanz..." diye homurdandm.
"Ya brie ne dersiniz?"
"Ha! O mu, iyi."
"ok iyi mi?"
"yi."

"O zaman bri oyununun size zararl olduunu sylemenizi neririm."


"Ama yine de," diye srar ettim... "Oynayabilirim."
"Suratnz aslmadan be yz dolar masann stne brakabilir misiniz?"
"Bu beni rahatsz eder."
"O zaman tavsiyeme uyun."
"Bu akam ok naziksiniz Dex," dedim. "Eer bu insanlar iin fazlasyla zrt olduumu bana
anlatmaksa niyetiniz, hemen syleyin, ben de hoa kaim diyeyim."
"Bana teekkr etmekle daha iyi yaparsnz Lee. Size bu insanlarn karsnda sizin deyiminizle
dayanma yolunu gsteriyorum."
"Bu sizi ne diye ilgilendiriyor, anlamadm."
"Beni ilgilendiriyor."
Bir an sustu ve krmz a geldiimizde frene bast. Packard amortisrlerinin zerinde yavaa ileri
doru yayland ve yerine oturdu.
"Neden?"
"Bu kzlarla nereye varmak istediinizi renmek istiyorum."
"Btn gzel kzlar kendileriyle ilgilenilmesinden holanrlar."
"Elinizin altnda en az bu kzlar kadar gzel, stelik daha kolay bir dzine kz var."
"Cmlenizin birinci blmnn tamamyla doru olduuna inanmyorum, hatta kincisinin de."
Kafasnda baka bir dnceyle bana bakt. Yolu gzlemesini tercih ederdim.
"Beni artyorsunuz, Lee."
"Akas bu iki kz tam istediim gibi," dedim.
"Bundan holandnz biliyorum," dedi Dex.
Bana sylemek istedii bu deildi, phesiz.
"Onlarla yatmann Judy ya da Jicky ile yatmaktan daha zor olduunu sanmyorum," diye steledim.
"Amacnz yalnzca bu mu Lee?"
"Yalnzca bu."

"O zaman dikkat edin. Jean'e ne yaptnz bilmiyorum, ama be dakikalk bir telefon grmesinde,
adnz en azndan drt kez sylemeyi baard."
"Onda bu etkiyi yaratmaktan mutluyum."
"Bunlar evlenmeden yatlacak kzlardan deiller. En azndan ben onlarn byle olduklarn
dnyorum. Biliyor musunuz Lee, onlar on yldr tanrm."
"yleyse ansm varm," dedim. "nk ikisiyle birden evlenmek dncesinde deilim, ama
ikisiyle de yatmak istiyorum."
Dexter sylediklerime yant vermedi ve yine bana bakt. Judy Jicky'lerdeki olaydan m sz etmiti ona
ya da hibir ey bilmiyor muydu? Sanrm gerisi anlatlmasa da bu herif olaylarn drtte n
sezecek kadar uyankt.
"nin," dedi.
Arabann Stork Club'un nnde durduunu o an anladm ve indim. eride Dexter'n ardndan
gidiyordum, vestiyerdeki esmer kza bahii o verdi. yi tandm i klndaki bir garson, bizi
admza ayrlm masaya gtrd. Bu lokantada byk tavrlar sergilemeye alyorlard ve bu
komik sonular douruyordu. Geerken, orkestra efi Blackie'nin elini sktm. Kokteyl saatiydi ve
orkestra dans mzii alyordu. Mterilerin birounu grmlm vard. Ama onlar daha ok
orkestra platformundan grmeye almtm ve birden halkn yannda, dmanlarn arasnda kendimi
bulmam garip bir duyguydu. Yerlerimize oturduk ve Dex hemen martinilerimizi smarlad.
"Lee," dedi; "artk sizin bu konuda konutuunuzu grmek istemiyorum, ama bu kzlara dikkat edin."
"Ben her zaman dikkat ederim," dedim. "Bilmem bunu hangi anlamda sylyorsunuz, ama genellikle
ne yaptmn farkndaym." Bana cevap vermedi ve iki dakika sonra, baka eylerden bahsetti. Altta
kalm havasndan kurtulmak istediinde ok daha ilgin eylerden sz ediyordu.

10
ktmzda ikimiz de kafalar bulmutuk ve Dexter'n itirazlarna ramen direksiyona ben getim.
"Cumartesiye yzm gzm dalm bir biimde gelmek istemem. Kullanrken hep baka taraflara
bakyorsunuz ve bu da bana her an lecekmiim izlenimi veriyor."
"Ama yolu bilmiyorsunuz ki, Lee."
"Ne olacak yani! Tarif edersiniz."
"Kentin hi gitmediiniz bir semti oras, yolu da karmakarktr."
"Of! Beni ldryorsunuz, Dex. Hangi salak?"
"iyi, Stephen's Street 300 numaraya gideceksiniz."
"Bu taraftan m?" diye sordum, iaret parmam batdaki bir semte dorultarak...
"Evet. Biliyor musunuz?"
"Her yeri bilirim," dedim. "Dikkat kalkyoruz."
u Packard yolda kadife gibi srlyordu. Dex bu arabay pek sevmezdi; babasnn Cadillac'n
tercih ederdi, ama benim Nash'imin yannda gerek bir bald.
"Stephen's Street'e mi gidiyoruz?
"Yaknma," dedi Dex.
Ald had safhada alkol miktarna karn kaya gibi salamd.
Sanki hi imemiti.
Kentin yoksul semtinin gbeindeydik. Stephen's Street'e varmtk ama 200 numaral binadan
itibaren ucuz konutlar, daha sonra da tek katl, gitgide daha da yoksul barakalar grnmeye balad.
300 numaraya geldiimizde hl ayakta kalabilmi bir ev karmza kt. Evlerin nnde Ford T
dneminden kalma birka eski psk araba vard. Dex'in gsterdii yerde arabay durdurdum.
"Gelin, Lee," dedi. "Biraz yryeceiz."
Kaplar kilitledi ve yola koyulduk. Yolu dik kesen bir sokaa girdik ve yz metre kadar ilerledik.
Aalkl ve yknt halindeki bahe duvarlaryla bezenmi bir yerdi. Dex, iki katl, st taraf ahap
bir binann nnde durdu. Baheyi oluturan erp ynnn etrafndaki demir parmaklk mucize gibi
iyi durumdayd. Haber vermeden ieri girdi. Neredeyse gece olmutu ve kelerde garip glgeler
oynayordu.

"Gelin, Lee," dedi. "Buras."


"Peinizden geliyorum."
Evin nnde bir gl aac vard, bir tane; ama kokusu her yan kaplayan p kokularn bastrmaya
yetiyordu. Dex, evin yan tarafndaki iki basamakl giri merdivenini trmand. Zili aldnda, iman
bir zenci kadn kapy at. Bir ey sylemeden, srtn dnd ve Dexter onu izledi. Kapy arkamdan
kapattm. Birinci kata geldiimizde, bize yer vermek iin kenara ekildi. Kk odada, bir divan, bir
ie, iki bardak ve on bir on iki yalarnda iki kk kz vard; her taraf illi, iman kzl sal bir
kzla, ondan daha byk gibi gsteren, gen zenci kz. Her ikisi de, gmlek ve ok ksa etek giymi,
uslu uslu divanda oturuyordu.
"ite size dolar getiren beyler," dedi zenci kadn. "Sakn vzldamayn."
Kapy kapatp, bizi yalnz brakt. Dexter'a baktm.
"Soyunun, Lee," dedi. "Buras ok scak."
Kzl sal kza dnd.
"Gel bana yardm et, Jo," dedi.
"Benim adm Polly," dedi ocuk. "Bana dolar verecek misiniz?"
"Elbette," dedi Dexter.
Cebinden burumu bir onluk karp ocua verdi.
"Gel de pantolonumu karmama yardm et."
Henz yerimden kprdamamtm. Kzl sal kzn yerinden kalkmasna baktm. On iki yandan fazla
olmalyd. Ksa eteinin altnda kalalar iyice yuvarlakt. Dex'in bana baktn biliyordum.
"Kzl saly alyorum," dedi.
"Biliyorsunuz ki bu yzden hapse gidebiliriz."
"Sizi skan teninin rengi mi?" dedi kaba bir ekilde.
Benim iin dnd ey buymu demek ki. Gznn zerindeki peremin ardndan hl bana
bakyordu. Bekliyordu. Sanrm hi renk vermedim. ocuklar hareket etmeden, biraz korkmu
duruyorlard.
"Gel, Polly," dedi Dex. "Bir kadeh ier miydin?"
"Imemeyi yelerim," dedi. "Size imeden de yardm edebilirim."

Bir dakikadan daha az srede soyunmutu, ocuun eteini syrp dizlerine oturttu. Yz kararm,
hzl hzl solumaya balamt.
"Canm actmayacaksnz deil mi?" dedi.
"Rahat dur," diye cevap verdi Dexter. "Yoksa dolar da yok." Elini kzn bacaklarnn arasna
daldrd, kz alamaya balad. "Kes sesini!" dedi; "yoksa Anna'ya sylerim, dver seni." Ban bana
doru evirdi. Yerimden kmldamamtm. "Derisinin rengi mi sizi rahatsz ediyor?" diye tekrarlad.
"Benimkini mi istersiniz?"
"Byle iyi," dedim.
Dier ocua baktm. Tm olanlara kaytsz, ban kayordu. Bunlara yabanc deildi.
"Gel," dedim ona.
"Sonuna dek gidebilirsiniz," dedi Dex. "Temizdirler. Susacak msn sen?"
Polly alamay kesti ve uzun uzun burnunu ekti.
"ok irisiniz..." dedi. "Canm acyor!"
"Sus!" dedi Dex. "Sana be dolar daha veririm."
Kpek gibi soluyordu. Sonra kzn baldrlarndan kavrad ve iskemlenin zerinde durmadan gidip
gelmeye balad. Polly'nin gzyalar imdi sessizce akyordu. Kk zenci kz bana bakyordu.
"Soyun," dedim ona, "git divana uzan."
Ceketimi karp, kemerimi zdm. ine girdiimde hafif lk att.
Cehennem gibi scakt.

11
Cumartesi akamna kadar, Dexter' yeniden grmemitim. Nash'i alp evine kadar gitmeye karar
verdim. Eer hl gelmeye niyeti varsa, o zaman arabam garajna brakrdm. Yok eer vazgemise,
arabamla direkt yola koyulurdum. Bir nceki akam onu braktmda, bir domuz gibi hastayd.
Sandmdan daha sarho olmalyd, samalamaya balamt. Kk Polly'nin sol memesinde bir iz
kalacakt mr boyu, nk Dexter onu kudurmuasna srmt. Dolarlarnn onu sakinletireceini
dnyordu ama zenci Anna hemen gelmi ve onu bir daha eve almamakla tehdit etmiti. Bu eve ilk
defa gelmedii akt. Kzl teninin kokusu houna gitmi olmal ki, Polly'yi brakmak istemiyordu.
Anna kza bir eit pansuman yapm, uyku ilac vermemi, ama boazndan acayip sesler kararak
kzn her tarafn yalayan Dex'in eline brakmak zorunda kalmt.
Neler hissettiinin farkna varmaya balamtm, nk bende bu zenci kzn iinden kp kmamaya
karar veremiyordum, ama yine de yaralamamaya dikkat ediyordum, ancak kz, bir kez bile olsun
ikyet etmemiti. Sadece gzlerini kapatyordu.
te bu nedenle, Dex'in hafta sonunu Asquith'lerde geirip geiremeyecek durumda olup olmadn
bilemiyordum. Ben bile garip bir biimde uyanmtm. Ricardo'nun hakkn yememek gerek. Sabahn
dokuzundan itibaren bana tek zombi iirdi, insan ayaa kaldracak bundan daha iyi bir ey
bilmiyorum. Aslnda Buckton'a gelmeden nce bu kadar ok imezdim, imdi bunun ne kadar yanl
olduunun farkna varyorum. Yeteri kadar alkol aldnz takdirde kafanzn aydnlanmamas iin
hibir neden yoktur. Bu sabah iyiydim ve Dex'lerin evinin nnde arabam durdurduumda, kendimi
formda hissediyordum. Sandmn tam tersine, yeni tra olmu; bej gabardin bir takmn ve pembeli
grili bir gmlein iinde beni bekliyordu.
"Yemek yediniz mi Lee? Yolda durmay hi sevmem, dolaysyla da nlemimi alrm."
Bu Dexter bir ocuk gibi ak, sade ve netti. Yine de kendi yandan daha yal bir ocuk. Onun
gzleri.
"Bir para jambonla biraz marmelat yemek isterdim," diye cevapladm.
Uak bana fazlasyla ikram etti. Yediklerime ellerini sren birinden nefret ederim, ama Dexter bunu
normal karlyordu anlalan. Yemekten sonra dar ktk. Bagajlarm Nash'ten Packard'a tadm
ve Dexter koltuun sama geti.
"Kullann Lee, bylesi daha iyi."
Bana aadan yle bir bakt. Bir nceki akam ima eden sadece bu bak oldu. Geri kalan blm
de ok keyifliydi, Asquith'lerle ilgili bir sr hikye anlatt bana. Yaama nemli sermayeyle atlm
kar koca Asquith'ler koca bir pislikti, stelik bu iyi bir eydi, yalnz tek kusurlar derileri baka
renkten olan insanlar smrmekti. Jamaika taraflarnda ya da Haiti'de ekerkam tarlalar vard ve
Dex'in iddia ettiine gre evlerinde iilen romlar enfesti.
"Ricardo'nun zombilerini alt eder bu, bilirsiniz ya, Lee."

"O zaman, ben de varm!" dedim.


Ve gaza bastm.
Yz millik yolu bir saatten biraz fazla srede katettik; Prixville'e geldiimizde Dexter yolu gsterdi.
Buckton'a gre ok daha kk bir yerleim yeriydi Prixville, ama evleri daha lks grnml ve
baheleri daha bykt. nsanlara zengin havas veren byle yerler de var...
Asquithlerin bahe kapsnn parmaklklar akt, garaja giden yokuu trmanmaya altmsa da,
motorun gc buna yetmedi, bende Clipper' dier iki arabann arkasna park ettim.
"imdiden mteriler gelmi," dedim.
"Hayr," dedi Dexter. "Bunlar evin arabalar. Sanrm davetli olarak bir tek biz varz. Bizden baka,
buradan birka kii olabilir. Birbirlerini sra ile davet ederler, nk ne zaman kendi evlerinde
kalacak olsalar, canlar sklmaya balar. Zaten evlerinde de pek kaldklar yoktur."
"Anlyorum," dedim. "Sonuta acnacak insanlar."
Gld ve arabadan indi. Her birimiz kendi valizimizi aldk ve Jean Asquith'le burun buruna geldik.
Elinde bir tenis raketi tayordu. zerinde beyaz bir ortla tenis mann ardndan srtna geirdii ve
hatlarn dehet biimde ortaya koyan rdek mavisi bir kazak vard.
"Ah, geldiniz ite," dedi.
Bizi grdne sevinmi gibiydi.
"Gelin bireyler ielim."
Dex'e baktm, o da bana bakt ve birlikte bamz olur gibilerinden salladk.
"Lou nerede?" diye sordu Dex.
"Odasna kt," dedi Jean. "zerini deiecek."
"Oo," dedim. "Bri iin zel kyafet mi giyiliyor burada?" Jean kahkahalarla gld.
"ortunu deitirecek demek istedim. Gidin, daha rahat eyler geirin stnze, sonra da gelin. Sizi
odanza gtrecekler."
"Umarm siz de ortunuzu deitirirsiniz," diye alay ettim. "zerinizdekileri en az bir saattir tayor
olmalsnz." Parmaklarmn stne iyi bir raket darbesi yedim.
"Ben terlemem," dedi Jean. "O yata deilim artk."
"Ve phesiz ma kaybettiniz?"

"Evet!"
Yine gld. ok gzel gldn biliyordu.
"O zaman sizinle bir set oynamay teklif etme riskini alabilirim," dedi Dex. "Tabii, hemen deil.
Yarn sabah iin."
"Elbette," dedi Jean.
Bilmem yanlyor muyum, ama bu neriyi benim yapmam tercih ederdi sanrm.
"Oldu," dedim. "Eer iki tenis kortu varsa ben de Lou ile karlarm ve kaybedenler, birbirleriyle
karlkl oynarlar. Ma kaybetmeye hazrlanan Jean, birlikte oynamamz iin bu bir ans olabilir."
"O.K." dedi Jean.
"Madem herkes hile yapacak, o zaman ben de yenilmi olurum," dedi Dex. mz de glmeye
baladk. Bu hi de komik deildi; ama hava gerilmeye balamt ve bunu dzeltmeliydik. Sonra,
Dex ve ben eve doru Jean'i takip ettik. Bizi ok zayf, kolal kk bir balk takan, karaderili bir
hizmeti kadnn ellerine teslim etti.

12
Odamda stm deitirdim, Dex'le dierlerinin yanna, aaya indim. ki gen ocuk ve iki kz daha
vard, Jean ocuklardan ve kzlardan biriyle bri oynuyordu. Lou oradayd. Dex'i dier kzn yannda
brakp biraz dans mzii dinlemek iin radyonun dmesini evirdim. Ston Kenton'n aldn
duyunca, bu istasyonda karar kldm. Lou geen akam srm olduundan daha ho, yeni bir parfm
srmt, ama biraz taklmak istedim. "Parfmnz deitirmisiniz, Lou."
"Evet. Hounuza gitmedi mi?"
"Yoo, ok ho. Ama biliyorsunuz ki bu yaplmaz."
"Nedir yaplmayan?"
"Parfm deitirmek kurallara gre deil. Gerek, k bir hanm hep ayn parfm srer."
"Bunu da nereden kardnz?"
"Herkes bilir. Bu eski bir Fransz kuraldr."
"Biz Fransa'da deiliz."
"O halde, neden Fransz parfm kullanyorsunuz?"
"En iyisi Fransz parfmdr de ondan."
"Mutlaka, ama bir kurala uydunuz mu hepsine uymanz gerekir."
"Sylesenize, Lee Anderson, btn bunlar nereden bulup karyorsunuz?"
"Eitimin iyi taraflar," diye gldm.
"Hangi kolejden mezunsunuz?"
"Bildiiniz hibir kolejden."
"Yani?"
"ABD'ye gelmeden, ngiltere ve rlanda'da okudum."
"Neden bu ii yapyorsunuz? Daha ok kazanabilirsiniz?"
"istediklerimi yapmak iin yeterince kazanyorum," dedim. "Aileniz var m?"
"ki erkek kardeim vard."

"Sonra?"
"Kk olan ld. Bir kazada."
"Ya dieri?"
"Halen yayor. New York'ta."
"Onu tanmak isterdim..." dedi.
Dexter'larda ve Jicky'lerdeyken gsterdii sert davranlar brakm gibi grnyordu, Jicky'lerin
evinde yaptklarm da unutmutu sanki.
"Tanmamanz yelerdim," dedim.
Ve yle de dnyordum. Ancak onun olanlar unuttuumu sanmakla, yanlyordum.
"Tuhaf arkadalarnz var," dedi konuyu deitirerek.
Hl dans ediyorduk. alan paralar arasnda duraklama yoktu, bu da benim cevap vermeme yarad.
"Geen sefer Jean'le ne yaptnz?" dedi.
"Hibir ey yapmadm. Aylmas iin yardm ettim yalnzca. Bildiimiz bir teknik vardr tabii."
"Benimle dalga geip gemediinizi bilemiyorum. Sizinle bunu anlamak zor."
"Ben kristal kadar saydammdr!.." dedim.
Yant verme sras ondayd ve birka dakikalk dansta kollarmda gevemi, bir ey dnmyormu
gibiydi.
"Orada bulunmak isterdim," dedi.
"Ben de yle, dedim. imdi iiniz rahat olurdu."
Sylediim szlerin ardndan kulaklarmn arkasna doru bir scaklk yayld. Jean'in vcudu
gzlerimin nne gelmiti. kisine birden sahip olmak, ayn anda ortadan kaldrmak, sylenmesi
gerekenlerden sonra. mknsz.
"Dnmeden konuuyorsunuz."
"Dndme inanmanz iin ne sylemem lazm bilmiyorum." iddetle kar kt, ukala olmakla ve
Avusturyal bir psikiyatr gibi konumakla sulad beni. Biraz sertti.
"Demek istediim," diye akladm, "gerei sylediime ne zaman inanacaksnz?"
"Hibir ey sylememenizi yelerim."

"Hibir ey yapmamam da m?"


Onu kollarmda daha sk sardm. Neyi ima etmek istediimi mutlak hatrlyordu. Gzlerini edi. Ama
onu byle brakmak niyetinde deildim. Zaten, dedi ki:
"Ne yaptnza bal."
"Yaptklarm onaylamyor musunuz?"
"Eer herkese yapyorsanz, bunun hibir anlam olmaz." Yava yava amacma ulatm
hissediyordum. Artk tavlanacak duruma gelmiti. Biraz daha gayret, piip pimediini anlayacaktm.
"Bilmece gibi konuuyorsunuz," dedim. "Neden bahsediyorsunuz?"
Bu kez yalnz gzlerini deil, ban da edi. Benden gerekten de ok ksayd. Salarnda byk
beyaz bir karanfil duruyordu. Yine de cevap verdi.
"Neden bahsettiimi gayet iyi biliyorsunuz. Geen gn divann zerinde bana yaptklarnzdan."
"Ne varm yani?"
"Rastladnz her kadna ayn eyi yapar msnz?"
Yksek sesle gldm. Kollarm imdikledi.
"Benimle alay etmeyin. Aptal deilim."
"Deilsiniz elbet."
"Soruma cevap verin."
"Hayr," dedim. "Her kadna ayn eyi yapmam. Dorusu, bunu yapmak isteyebileceim kadn says
ok azdr."
"Benimle dalga geiyorsunuz. Arkadalarnzn tavrlarn grdm."
"Onlar arkadalarm deil, ahbaplarm."
"Szcklerle oynamayn," dedi. "Ahbaplarnza bunu yapar msnz?
"Bu tr kzlara insan yle eyler yapmak ister mi sanyorsunuz?"
"Sanrm..." diye mrldand. "yle zamanlar olur ki birok insanla birok ey yaplabilir."
Kollarmda daha ok skabilmek iin bu szlerinden yararlandm. Ayn zamanda gsn okamak
iin abalyordum. Ancak aceleci davranmm. Yavaa, ama kesin bir tavrla kollarmdan syrld.
"Geen gn, biliyorsunuz, imitim," dedi.

"Sanmyorum," dedim.
"Ah! Eer ikili olmasam bana byle davranlmasna izin verir miydim sanyorsunuz?"
"Eminim."
Ban yeniden edi, sonra kaldrp:
"Herhangi biriyle dans edebileceimi dnmyor musunuz?"
"Ben herhangi biriyim."
"Biliyorsunuz ki deilsiniz."
Byle yorucu konumalara pek az katlmmdr. Bu kz ylan bal gibi, parmaklarnzn arasndan
kayveriyordu. Bazen sonuna dek gtrecek gibi, bazen de en ufak temasla geri ekilecekmi gibi bir
hali vard. Yine de devam ettim.
"Bende farkl olan nedir?"
"Bilmiyorum, iyi bir d grnnz var, ama baka bir ey daha var. Sesiniz mesela."
"Ne varm sesimde?"
"Sradan bir ses deil."
Bir gzel gldm yine.
"Hayr," diye srar etti. "Daha kaim bir ses... ve daha... bilmiyorum nasl denir... daha dengeli."
"Gitar alma ve ark syleme alkanlndan olsa gerek."
"Hayr," dedi. "Sizin gibi bir gitarist ve arkc dinlemedim. Sizin sesinize benzer bir sesle arklar
sylendiini, evet... orada... Haiti'de duydum. Siyahlardan."
"Bunu bir iltifat kabul ediyorum. Dnyann en iyi mzisyenleridir."
"Samalamayn!"
"Amerikan mzii onlardan kmtr," dedim.
"Sanmyorum! Byk dans orkestralarnn hepsi beyazlardan oluur."
"Elbette, siyahlarn ortaya kardklarn beyazlar konumlar dolaysyla daha iyi 'ilemilerdir.'"
"Hakl olduunuzu sanmyorum."
"Btn byk besteciler siyahtr. Duke Ellngton, rnein."

"Hayr, Gershwin, Kern, hepsi."


"Hepsi de Avrupal gmenler," dedim. "En yetenekliler mutlaka. Gershwin'in mziinde baka
yerden kopya edilmemi, deitirilmemi ya da dzenlenmemi bir tek ilgin gei bulamazsnz.
Rhapsody in Blue'da da bulamayacanza bahse girerim."
"Tuhafsnz," dedi. "Siyahlardan nefret ederim."
ok iyiydi. Tom'u dnyordum ve neredeyse Tanr'ya kredecektim. Ama u anda kzgnla
kaplmayacak kadar arzu ediyordum bu kz, iyi i karmam iin de Tanr'ya gereksinim yoktu.
"Siz de dierleri gibisiniz," dedim. "Sizin dnzda herkesin kefettii eylerden vnmeyi
seviyorsunuz."
"Ne demek istediinizi anlayamadm."
"Seyahat etmeniz gerek," dedim. "Biliyorsunuz ki ne sinemay, ne otomobili, ne naylon oraplar, ne
at yarlarn, ne de caz mziini Beyaz Amerikallar tek balarna bulmulardr."
"Baka eylerden bahsedelim," dedi Lou. "Fazla kitap okuyorsunuz, btn neden bu."
Yandaki masada bri oynamaya devam ediyorlard ve gerekten bu kza iki iirmedike hibir yere
varamayacaktm. Dayanmak gerekiyordu.
"Dex bana romunuzdan sz etmiti," diye devam ettim. "Bu bir masal m, yoksa basit lmller de
tadabiliyor mu?"
"Tabii ki tadna bakabilirsiniz," dedi Lou. "Susadnz dnmeliydim."
Onu braktm. Salonun bar andran bir kesine doru gitti. "Kark m?" dedi. "Beyaz romla krmz
romu kark m iersiniz?"
"Kark olsun. Biraz da portakal suyu katabilirsiniz. Susuzluktan lyorum."
"O kolay," dedi.
Odann br ucundan, bri masasndan lk la seslendiler. "Hey, Lou! Herkes iin hazrlayn
unu!"
"Tamam," dedi. "Ama herkes gelip kendi alsn."
Bu kz ne doru eilmi grmek houma gidiyordu. zerinde tene yapan jarseden bir bluz vard ve
yuvarlak yakasndan gslerinin izgisi beliriyordu. Bu defa salarn bir yana doru atmt. Tpk
onu o gn grdm gibi; ama sola doru, daha az makyaj yapmt ve srlacak bir meyve gibiydi.
"Gerekten gzel bir kzsnz," dedim.
Elinde rom iesiyle doruldu.

"Balamayn..."
"Balamyorum. Devam ediyorum."
"O zaman devam etmeyin. Sizinle her ey hzl gidiyor. Btn zevki kayboluyor."
"Hibir ey fazla uzun srmemeli."
"Srmeli. Ho eyler hep uzun srmeli."
"Ho bir eyin ne olduunu biliyor musunuz?"
"Evet. rnein sizinle konumak."
"Siz zevk alyorsunuz. Bencilce bir tutum."
"Kabasnz. Konumam cannz skt deil mi?"
"Sizin konumaktan baka eyler yapmak iin yaratldnz dnmekten size bakmyorum ve size
bakmadan sizinle konumak bana zor geliyor. Ama sizinle konumay srdrmek isterim. Bu arada da
bri oynamadm belirtirim."
"Bri sevmez misiniz?"
Bir barda doldurmutu, bana uzatt. Barda aldm ve yarsna kadar itim.
"te bu hounuza gider."
Barda iaret ettim.
"kiyi sizin hazrlam olmanz da houma gitti."
Yz pembeleti.
"Byle olduunuzda o kadar hosunuz ki."
"Emin olun ki baka durumlarda da hoa gidebilirim."
"Gsterilisiniz. Yakklsnz ve her kadnn beklentisinin bu olduunu sanyorsunuz."
"O nedir?"
"Fiziksel eyler."
"Bunu beklemeyenler," dedim, "hi denememi olanlardr."
"Bu doru deil."

"Hi denediniz mi?"


Yant vermedi, parmaklarn bkt, sonra konumaya karar verdi.
"Geen sefer bana yaptnz..."
"Ne olmu?"
"Hi ho deildi... Bu... bu korkuntu!"
"Ama kt de deildi, ha?"
"Hayr," dedi alak sesle.
"Hayr," dedim ve bardamdakini bitirdim. Kaybettiimi geri kazanmtm. Bu kzla iim oktu; baz
alabalklar vardr, avlanrken sizi byle uratrrlar.
Jean ayaa kalkm, bardaklar almaya gidiyordu.
"Lou ile cannz sklyor mu?"
"ok kibarsnz," dedi kardei.
"Lou sevimli bir kz," dedim. "Onu ok seviyorum. Onunla evlenmek iin sizden izin alabilir miyim?"
"Asla!" dedi Jean. "ncelik sras bende."
"Peki ben burada neyim?" dedi Lou. "Bir yana braklm biri mi?"
"Sen kksn," dedi Jean; "senin zamann var. Bense..." Gldm, nk Jean kz kardeinden iki ya
daha byk gstermiyordu.
"Salak gibi glmeyin," dedi Lou. "imdiden iyice yalanm deil mi?"
Hi kuku yok, bu iki kz ok houma gidiyordu, iyi anlatklar da belli oluyordu. "Yalandnzda
daha beter olmayacaksnz," dedim Lou'ya, "her ikinizle de evlenmek isterim."
"Korkunsunuz," dedi Jean. "Ben briime geri dnyorum. Birazdan sizinle dans ederiz."
"Ah! Hayr," dedi Lou. "Bu kez ncelik ben de. Git o pis ktlarnla oyna sen."
Yeniden dans etmeye baladk, ama program birden deiince Lou'ya darda bir tur atmay nerdim.
"Bilmem sizinle yalnz kalmann bana ne yarar olabilir," dedi. "Tehlikede olmazsnz. Sonuta
barabilirsiniz de."
"yle ya," diye itiraz etti. "Ne aptal desinler diye, deil mi?"

"yi," dedim. "tiraznz yoksa bir eyler imek isterdim."


Bara doru yneldim ve kendime g vererek bir iki hazrladm.
Lou braktm yerde oturuyordu.
"Bundan ister misiniz?"
"Sadece bu mu var?" dedi Jean kmseyen bir ifadeyle radyoyu gstererek. "Durun size daha iyi
eyler bulaym."
Dmeleri evirip dans edilebilecek bir mzik ayarlad. Tiplerden biri Lou'yu dansa kaldrd. Dier
ikisi birlikte dansa kalktlar. Danstan nce Jean'i alp bireyler imeye gtrdm. Ona neyin
gerektiini biliyordum.

13
Dex'le birlikte yukarya yatmaya ktmz da, Lou'yla o byk konumamzdan sonra bir daha
konuma frsat bulamamtm. Odalarmz birinci kattayd, kzlarn odalaryla ayn katta. Anne
babalarnn odas ise evin dier katndayd. Dier tipler evlerine dnmlerdi. Anne babalarnn
dier katta kaldklarn syledim ya, ama o srada evde yoklard.
New York ya da Haiti benzeri bir yerlere gitmilerdi. O da sralamasna gre nce benimki, sonra
Dexter'nki, sonra Jean'in ve Lou'nunki geliyordu. Baka yerlere geebilmek iin en kt konumda
olan bendim.
Soyundum ve keseyle iyice ovalanarak gzel bir du yaptm. Dexter'n odasnda belli belirsiz
kprdandn duydum. Dar kt, be dakika sonra geri geldi ve bardaa boaltlan bir eyin sesini
duydum. ecek bulmak iin kk bir keif gezintisi dzenlemiti ve bunun iyi bir fikir olduunu
dndm, odalarmz ayran banyonun kaps Dexter'n odasna alyordu; kapya hafife vurdum,
hemen at.
"Ah! Dex," dedim kapda. "D m grdm, yoksa ie ngrts myd duyduum?"
"Aln bir tanesini," dedi; "iki tane karmtm."
ienin iindeki romdu. tiimiz saate gre bundan daha iyi uyutucu ya da uyarc yoktur. Ben uyank
kalmak istiyordum, ama Dex'in bir sre sonra yattn duydum. Benden farkl bir niyetle imiti
anlalan. Yarm saat kadar bekledim ve odamdan yavaa ktm. Altmda don, zerimde ise
pijamamn st vard. Pijamamn altna tahammlm yoktur. Bu olanakszdr. Koridor karanlkt, ama
nereye gittiimi iyi biliyordum. Hibir nlem almadan ilerliyordum, nk ayamn altndaki hal bir
beyzbol mann grltsn emecek kadar kalnd. Lou'nun kapsna hafife vurdum.
Yaklatn duydum, daha dorusu hissettim ve anahtar evrildi. Odasna girdim ve hemen leke kapl
kapy rttm. Lou'nun stnde beyaz, ok gzel bir gecelik vard. Bir Vargas Girl'den alm
olmalyd... Grne baklrsa dantelli sutyeni kk klotuyla takmd.
"Hl bana kzgn msnz?" diye sizi grmeye geldim.
"Burada kalamazsnz," diye itiraz etti.
"Neden bana kapy atnz yleyse? Kim vard sanyordunuz kapda?"
"Ne bileyim ben, Susie belki de..."
"Susie yatt, dier hizmetiler de yle. Bunu iyi biliyorsunuz."
"Nereye varmak istiyorsunuz?"
"Buraya."

Onu havada yakaladm ve gerekten tutarl bir ekilde ptm. Bu srada sol elim ne yapyordu
bilemem. Ama Lou rpnyordu ve kulama o gne kadar yemediim muazzam bir yumruk yedim.
Onu braktm.
"Siz bir yabanisiniz," dedi.
Salar ortadan ayrlm, olaan bir biimde taranmt, enfes bir parayd. Ama sakin kaldm. tiim
romun yardm oldu.
"ok grlt yapyorsunuz," dedim. "Jean sizi mutlak duyacaktr."
"Odalarmz arasnda banyo var."
"ok iyi."
Yeniden onu yakalayp geceliinin nn atm. Bana yeniden vurmasna frsat vermeyip klotunu
kartmay baardm. Bileinden yakalayp ellerini srtnn arkasna getirdim. Sa elimin ayasyla
ellerini tutabiliyordum. Sessizce ama kudurmu gibi debeleniyordu ve diziyle vurmaya alyordu.
Sol elimle belinden tutup vcuduma yaptrdm. Pijamamn zerinden beni srmaya alyordu.
Bana bir el daha gerekirdi. Cinsel organn sa kalamn stnde hissediyordum. Ve onu hafife
yerden kaldrdm. Ama bir trl u bela donumdan kurtulamyordum. Onu birden braktm ve yatana
doru ittim.
"Sonuta," dedim, "imdiye kadar her iinizi tek banza becerdiniz. Bu kadarck bir ey iin
yorulmanza demez."
Alamak zereydi, ama gzleri fkeyle parldyordu. Yeniden zerini dzeltmeye yeltenmedi bile ve
ben de bir gzel gz banyosu yaptm. Astragan gibi parlayan, sk ve karayd kask tyleri,
topuklarmn zerinde dndm ve kapya doru yneldim.
"yi uykular," dedim. "amarnza biraz hasar verdiim iin zr dilerim. Aynsndan almay teklif
etme cesaretini gsteremem, ama eminim ki tutarnn faturasn bana yollarsnz."
Daha fazla kabalamak zoruma gidiyordu, ama durumum buna elveriliydi.
Hi cevap vermedi, ama yumruklarn sktn ve dudaklarn srdn grdm. Birden srtn bana
dnd ve bir saniye boyunca bu ynden de seyrettim onu. Gerekten ok yazk olmutu. Tuhaf bir
ekilde odadan ktm. ekinmeden dier kapy, Jean'in kapsn atm. Kapsn kilitlememiti.
Yava yava banyoya yneldim ve nikel srgy ektim. Pijamamn stn ve donumu kardm. O
da lo bir kla aydnlatlmt ve portakal rengi duvar kaplamalar havay daha da yumuatyordu.
Jean, rlplak, alak yatana karn st yatm, trnaklarn trplyordu. Girdiimi grnce,
ban evirdi ve kaplar kilitlerken beni gzleriyle izledi.
"Bu ne yzszlk!" dedi.
"Evet," dedim. "Ve siz, beni bekliyordunuz."

Gld ve yatann zerinde dnd. Yanna oturdum ve butlarn okadm. On yandaki bir kz kadar
utanmazd. Oturdu ve pazularma dokundu.
"ok glsnz."
"Yeni domu bir kuzu kadar gszm," dedim.
Vcuduma srtnd ve beni pt, ancak geri ekildiini ve dudaklarn sildiini grdm.
"Lou'nun yanndan geliyorsunuz. Onun kokusu sinmi zerinize. Bu kahrolas alkanl hi
dnmemitim."
Jean'in sesi titriyordu ve gzlerini benden karyordu. Onu omuzlarndan kavradm.
"Samalyorsunuz."
"Parfm zerinize sinmi."
"Onun odasna girdim."
"Demek doru!"
"Kendisinden zr dilemem gerekiyordu. Az nce kt davranmtm."
Lou'nun yar plak, odasnn ortasnda, belki hl ayakta olabileceini dndm ve bu beni daha
ok heyecanlandrd.
Jean bunun farkna vard ve kzard.
"Sizi rahatsz ediyor mu?"
"Hayr," diye mrldand. "Size dokunabilir miyim?"
Yanna uzandm, onu da yanma yatrdm. Elleri ekine ekine vcudumda geziniyordu.
"ok glsnz," dedi alak sesle.
imdi yan yatm, kar karya kalmtk. Kz yavaa ittim ve dier yana evirdim, sonra da
yanatm. Bana yol vermek iin bacaklarn hafife at.
"Canm actacaksnz."
"Kesinlikle hayr," dedim.
Parmaklarm gslerinin zerinde aadan ularna doru gezdirmekten baka bir ey
yapmyordum. Vcudunun titrediini hissediyordum. Yuvarlak ve scak kalalar, butlarmn arasna
skca yerlemilerdi. Hzl hzl soluyordu.

"I sndrmemi ister misiniz?" diye fsldadm.


"Hayr," dedi Jean. "Byle daha iyi."
Sol elimi vcudunun altndan yukar doru kardm ve salarm sa kulana doru attm.
Bir kadna, kulan perek ve hafif hafif srarak neler yaplabileceini ou insan bilmez. Bu
muazzam bir numaradr. Jean bir ylanbal gibi kasld.
"Yapmayn."
Annda durdum, ama o bileimi yakalad ve olaanst bir gle skt.
"Yine yapn."
Yeniden uzun uzun yapmaya koyuldum, birden gerildiini ,sonra gevediini ve bann dtn
hissettim. Elim kam boyunca kayd ve bir eyler hissettiinin farkna vardm. Boynunda hzl hafif
pcklerle gezinmeye baladm. Grtlana doru ilerledike derisinin gerildiini gryordum.
Sonra, yavaa, organm elime aldm ve iine girdim. O kadar kolay olmutu ki hareket etmeye
balamadan nce farkna varp varmadn bilmiyorum. Btn sorun hazrlamadadr. Belinin hafif
bir hareketiyle ayrld.
"Sizi skyor muyum?" dedim.
"Okayn beni yine. Btn gece okayn."
"Bundan baka bir ey yapmay dnmyorum," dedim.
Yeniden, bu defa daha serte ona sahip oldum. Ama onu memnun etmeden geri ekildim.
"Beni deli edeceksiniz," diye fsldad.
Ve bam kollar arasnda saklayarak karn zerinde yuvarland. Belini ve kalalarn ptm ve
zerine diz st ktm.
"Bacaklarnz an," dedim.
Bir ey sylemeden bacaklarn at. Elimi butlarnn arasna kaydrdm ve yeniden ynm bulmaya
altm, ama yolumu armtm. Yeniden gerildim, devam ettim.
"stemiyorum," dedi.
"Diz kn," dedim.
"stemiyorum."
Sonra, arkaya doru bkld, dizlerini ykseltti. Ba kollarnn arasndayd ve yavaa sonuca

ulatm. Hibir ey sylemiyordu, ama kamnn yukardan aaya gidip geldiini ve soluunun
hzlandn hissediyordum. inden kmadan, onu da srkleyip yana devrildim ve yzn grmeye
altmda, gzlerinden yalar akyordu, buna ramen kalmam syledi.

14
Odama dndmde saat sabahn beiydi. Jean'i braktmda, kmldamyordu, tamamen sfr
tketmiti. Dizlerim biraz titriyordu, ama saat onda yatamdan kalkmay baardm. Sanrm Dex'in
romu ie yaramt. Souk duun altna girdim ve Dex'ten gelip beni yumruklamasn istedim.
Kyasya vurdu bana, ama keyfim yerine geldi. Jean'in ne durumda olabileceini dndm. Dex romu
fazla karmt, iki metre teden nefesi iren kokuyordu. litre st imesini ve golf ma
yapmasn tavsiye ettim. Tenis oynamak iin Jean'i bulacan zannediyordu, ama Jean daha
uyanmamt. Kahvaltya indim. Lou masada tek bana oturuyordu, zerinde pilili ksa bir etek, ak
renk ipek bir bluz ve set bir ceket vard. Bu kz nasl da istiyordum. Ama bu sabah kendimi
sakinlemi hissediyordum. Ona "gnaydn," dedim.
"Gnaydn."
Ses tonu souktu, daha dorusu hznlyd.
"Bana kzdnz m? Dn akam iin zr dilerim."
"Sanrm elinizde olmayan bir ey bu. Byle domusunuz."
"Hayr. Byle oldum."
"Hikyeleriniz beni ilgilendirmiyor."
"Hikyelerimle ilgilenebilecek yata deilsiniz henz."
"Sylediklerinizden dolay piman olabilirsiniz, Lee."
"Nasl olacam grmek isterdim."
"Bundan konumayalm artk. Benimle teke tek maa ne dersiniz?"
"Memnuniyetle," dedim. "Gevemeye ihtiyacm var." Glmsemekten kendini alamad ve kahvalt
biter bitmez, tenis kortuna gittim. Bu kzn fkesi uzun srmyordu. lene kadar tenis oynadk.
Bacaklarm hissetmez, her eyi tekdze grr olmutum ki Jean bir yandan, Dex'de dier yandan
belirdiler. Onlar da benim kadar keyifsizdi.
"Selam," dedim Jean'e. "Formda grnyorsunuz."
"Aynada kendinize bakmadnz herhalde," diye cevap verdi. "Lou'nun kabahati," dedim.
"Zavall Dex kt durumdaysa bu da m benim kabahatim?" diye kar kt Lou. "Hepiniz ok fazla
rom itiniz, hepsi bu."
"Ah Dex! Be metre teden rom kokuyorsunuz!"

"Lee bana iki metre teden diyordu ama!" diye itiraz etti Dexter. "Ben, bunu mu demiim?"
"Lou," dedi Dex, "gelin benimle oynayn."
"Bu hakszlk," dedi Lou. "Jean'le oynamalsnz."
"mknsz!" dedi Jean. "Haydi Lee, le yemeinden nce gelin bir tur atalm."
"Sahi, burada kata yemek yenir?" dedi Dex.
"Belli bir saati yok," dedi Jean.
Kolunu benimkinin altndan geirdi ve garaja doru srkledi. "Dex'in arabasn alalm m?" dedim.
"nde duruyor, daha pratik olur."
Yant vermedi. Kolumu iyice skyor, bana mmkn olduunca yaklayordu. nemsiz eylerden
bahsetmeye abalyordum. O binmek iin bir an kolumu brakt, ama oturur oturmaz bana yeniden
yapt, arabay kullanmama engel olmayacak kadar yaknmda olmaya alyordu. Geri vitesle
ktm ve aal yola indim. Demir parmaklkl kap akt, saa dndm. Yolun nereye ktn
bilmiyordum.
"Bu kentten nasl klr?" diye Jean'e sordum.
"Nasl olursa..." diye mrldand.
Dikiz aynasndan ona bakyordum. Gzleri kapalyd.
"Bana bakn," dedim, "fazla uyudunuz galiba, sizi serseme evirmi."
Deli gibi doruldu ve bam ellerinin arasna alp pmeye kalkt.
Dikkatlice frene bastm, nk gr alann daraltyordu.
"pn beni Lee."
"Hi deilse ehirden kmamz bekleyin."
"nsanlar umurumda deil. Herkes bilebilir."
"Ya hretiniz?"
"Her zaman hretimle ilgilenmiyorsunuz. pn beni."
pmek be dakika iin iyi, ama bunu srekli yapamam.
Onunla yatmak, o yana bu yana evirmek tamam, ama pemem. Kollarndan syrldm.
"Uslu durun."

"pn beni Lee. Ltfen."


Yeniden gaza bastm ve ilk saa saptm, sonra sola; beni brakp baka bir yere tutunmas iin
yeterince sarsmaya alyordum. Ama bu Packard'la yaplacak hibir ey yoktu. Kmldamyordu
bile. Frsattan yararlanp kollarn boynuma dolad.
"Buralarda kim bilir sizin hakknzda neler anlatacaklar."
"Daha da anlatsnlar isterim. Sonra ok bozulacaklar..."
"Ne zaman, nasl?"
"Evleneceimizi rendikten sonra."
Tanrm! Kz amma iyi ilemiti! Bazlarnda kedi otuna sarlm kedi ya da tazmin zerinde kurbaa
etkisi brakr. Yaamlar boyunca zerinden dmezler.
"Evlenecek miyiz?"
Ban ne edi ve sa elimi pt.
"Kesinlikle."
"Ne zaman?"
"imdi."
"Pazar gn deil herhalde."
"Neden?" dedi.
"Hayr, ok sama! Annenizle babanz kabul etmezler."
"Umrumda deil."
"Param yok benim."
"kimiz iin yeter."
"Benim iin yeter."
"Annemle babam bize izin verirler."
"Zannetmiyorum. Beni tanmyorlar. Siz de beni tanmyorsunuz."
Kzard ve ban omzuma saklad.
"Tabii ki tanyorum," diye mrldand. "Sizi tmyle, ezbere tasvir edebilirim."

Nereye varacan grmek istedim ve dedim ki:


"Beni bu ekilde tasvir edebilecek kadn ok."
Hi tepki gstermedi.
"Fark etmez. Artk hi tasvir edemezler."
"Ama benim hakkmda hibir ey bilmiyorsunuz."
"Hakknzda bir ey bilmiyordum."
Duke'un ayn isimli arksn[5] mrldanarak sylemeye balad.
"imdi de daha ok ey bilmiyorsunuz."
"yleyse anlatn," dedi ark sylemeyi keserek.
"Sonuta benimle evlenmenize nasl engel olurum bilemiyorum."
"Belki de ekip gitmem gerekecek. Oysa gitmek istemiyorum," dedim.
"Lou'ya sahip olmadan nce," diye eklemedim ama sylemek istediim buydu. Lou buna saf saf
inand. Bu kz avcumun iinde tutuyordum. Lou'yla ii hzlandrmam gerekiyordu. Jean ban
dizlerime dayad ve vcudunu koltua brakt.
"Ltfen Lee, anlatn bana."
"Peki," dedim.
Kaliforniya taraflarnda bir yerde doduumu, babamn aslnda sveli, bundan dolay da san
olduunu anlattm. Ailemin yoksulluundan dolay zor bir ocukluk geirdiimi ve dokuz yamda,
krizin tam ortasnda, hayatm kazanmak iin gitar aldm, derken on drt yamda adamn birine
rastlama ansna sahip olup, onun dikkatini ektiimi, sonra da beni alp Avrupa'ya, ngiltere ve
rlanda'ya gtrdn, oralarda da on yl kaldm syledim. Btn bu anlattklarm hikyeydi.
Dorusu on yl kadar Avrupa'da yaamtm, ama bu koullarda deil. Btn rendiklerimi kendime
ve yannda uak olarak altm bir adamn kitaplna borluydum. Bu adamn bana nasl
davrandndan Jean'e bahsetmedim bile. Ne benim karaderili olduumu bilerek, yakn dostlarnn
kendisini grmeye geldiklerinde bana neler yaptn ne de baz zel davranlar gstererek, dn
biletim iin gerekli eki imzalattktan sonra onu nasl terk ettiimi anlatmadm bile.
Kardeim Tom'la ocuk hakknda bir sr samalk uydurdum. ocuun kazada nasl ldn,
galiba buna zencilerin sebebiyet verdiini, bu tiplerin sinsi olduklarn, uak soyundan geldiklerini ve
derisi renkli birinin Jean'in yanna yaklama dncesinin bile onu nasl hasta edebileceini de
anlattm. Bylece dndmde baba evinin satldm, kardeim Tom'un New York'ta olduunu ve
ocuun ise topran dibinde yattn, sonra da i aradm ve kitapdaki iimi Tom'un bir
arkadana borlu olduumu da; hikyenin bu son blm doruydu. Beni bir vaiz gibi dinliyordu,

ben de stne ekliyordum; ona ailesinin evlenmemizi onaylamayacan, nk yirmi yan henz
doldurmam olduunu syledim. Meerse yirmisini doldurmumu ve ailesi onaylamasa da olurmu.
Ancak benim kazancm ok dkt. Paray benim drste kazanmam yelermi. Anne ve babas
beni mutlaka severmi ve belki de Haiti'de ya da tarlalarndan birinde, bana daha ilgin bir i
bulabilirmi.
Bu arada, bir yandan ynm bulmaya alyordum. Sonunda Dex'le birlikte gelmi olduumuz yola
ktm. imdilik iimi srdrecektim ve Jean beni hafta iinde grmeye gelecekti. Gneyde bizi
kimsenin rahatsz etmeyecei bir yerde birka gn geirmeye gidecektik, sonra da evlenmi olarak
geri dnecektik, bylece oyunumuzu oynam olacaktk.
Btn bunlar Lou'ya anlatp anlatmayacan sordum; anlatacakm, ama birlikte neler yaptmz
deil. Bundan sz ederken bile yeniden tahrik olmutu. Neyse ki eve varmtk.

15
leden sonray yle byle geirdik. Hava, nceki gne gre daha ktyd. Tam bir sonbahar
havas, Jean'le Lou'nun arkadalaryla bir bri partisi evirmekten kendimi alkoydum. Dex'in
nerilerini hatrladm, zar zor kazandm birka yz dolar havaya atmann sras deildi. Zaten bu
tiplerin ceplerinde be alt yz dolar eksik olmu, olmam, umurlarnda bile deildi, tek istedikleri
zaman ldrmekti.
Jean bir hi uruna bana bakmaktan kendini alamyordu; bir ara ba baa kaldmz durumdan
istifade edip ona dikkatli olmasn syledim. Yine Lou'yla dans ediyordum k temkinli olmaya
balad, konuacak ilgin bir konu bulamadm. Dn geceki kadar olmasa da gzlerim gslerine her
kaynda yeniden heyecanlanmaya balamtm; yine de dans ederken onu mncklamama bir ey
demiyordu. nceki akam olduu gibi, arkadalar fazla ge olmadan evden ayrldlar ve drdmz
bir arada kaldk. Jean'in ayakta durabilecek hali kalmamt, ama hl istiyordu. Onu beklemeye ikna
etmek iin dnyann skntsn ektim; neyse ki yorgunluu hakkndan geldi. Dex, rom imeye devam
ediyordu. Saat ona doru yatmaya ktk, okuyacak bir eyler bulmak iin hemen aaya geri indim.
Jean'le ayn eyleri tekrarlamaya niyetim yoktu, ama hemen yatmak iinde yeterince uykum yoktu.
Odama geri dndmde, Lou'yu yatama oturmu halde buldum. Dn gece giydii gecelik
zerindeydi, donu da yeniydi. Ona dokunmadm. Odamn ve banyonun kapsn kilitleyip sanki o
yokmu gibi yatama uzandm. zerindekileri karrken hzla nefes aldn iittim. Yataa girince
onunla konumaya karar verdim.
"Bu akam uykunuz yok mu Lou? Sizin iin bir ey yapabilir miyim?"
"Eminim ki bu akam Jean'in yanna, byle gitmeyeceksiniz," diye yantlad.
"Dn akam Jean'in yanna gittiimi de nereden kardnz?"
"Sizi duydum..." dedi.
"Beni artyorsunuz. Oysa, grlt yapmamtm," diye dalga getim.
"Neden iki kapy da kilitlediniz?"
"Ben her zaman kaplarm kilitleyerek, uyurum," dedim. "Yanmda bilmem kimi bularak uyanmak
istemem."
Batan aaya koku srnm olmalyd. Kilometrelerce teden duyulabiliyordu, makyaj da
kusursuzdu. Salarn dn akamki gibi iki taraftan ayrmt ve gerekten de onu olgun bir portakal
gibi koparmam iin elimi uzatmam ye terliydi, ama onunla grlecek kk bir hesabm vard nce.
"Jean'in yanndaydnz," diye steledi.
"Ne olursa olsun siz beni kapnn nne koymutunuz," dedim. "Btn anmsadm bu."

"Sizin halinizden, tavrnzdan holanmyorum."


"Bu akam kendimi son derece namuslu buluyorum," dedim. "nnzde soyunmak zorunda kaldm
iin zr dilerim. Ama eminim ki bana bakmadnz."
"Jean'e ne yaptnz?" diye srar etti.
"Bakn," dedim. "Belki sizi artacam ama baka trl yapamam. Bilmeniz daha doru olacak.
Geen gn onu ptm ve o gn bu gndr peimden kouyor."
"Ne zaman?"
"Jicky'lerin evinde ayltmaya alrken."
"Biliyordum zaten."
"Beni neredeyse o zorlad. Biliyorsunuz ki ben de imitim o gn."
"Onu gerekten ptnz m?"
"Nasl?"
"Benim gibi..." diye mrldand.
"Hayr," dedim. Bunu itenlikle sylemem beni ok memnun etmiti. "Lou, kz kardeiniz tam bir
asknt. Ben asl sizi istiyorum. Jean'i tpk annemi per gibi ptm ve o gnden beri rahat durmuyor.
Ondan nasl kurtulurum bilmiyorum. Korkarm bunu baaramayacam. Kukusuz size evleneceimizi
syleyecektir. Bu fikir aklma sabah Dex'in arabasndayken girdi. Gzel bir kz, ama onu
istemiyorum. Sanrm kafay biraz karm."
"Onu benden nce ptnz."
"Beni pen o. Biliyorsunuz ki krktk sarhoken sizinle ilgilenen birisine minnettar kalrsnz."
"Onu ptnze piman msnz?"
"Hayr," dedim. "Piman olduum bir ey varsa o da o akam Jean'in yerine sizin sarho
olmamanzd."
"Beni pebilirsiniz, imdi," dedi.
Kmldamadan nne bakyordu, bunu sylemek ona besbelli pahalya mal olmutu.
"Sizi pemem," dedim.
"Jean'le bir nemi yoktu. Ama sizinle bu beni hasta eder. Size dokunamam, eyden nce..."
Tmcemi tamamlamadan yle bir homurdandm. Yatan br tarafna dnerek.

"Neden nce?" diye sordu Lou.


Bana yavaa dnm ve kolumun zerine elini koymutu.
"Bu ok aptalca. mknsz."
"Syleyin."
"Demek istediim... evlenmeden nce Lou, siz ve ben. Ama daha ok gensiniz ve ben hibir zaman
Jean'den kurtulamayacam, asla bizi rahat brakmayacaktr."
"Dncenizde ciddi misiniz?"
"Hangi?"
"Evlenme dncenizde..."
"Olanaksz bir eyi ciddi biimde dnemem. Ama i istee gelince, yemin ederim, cidden
istiyorum."
Yataktan kalkt. Ben br tarafa dnk yatyordum. Kprdandm duydum, yanma oturdu. Hi
konumuyordu, ben de hibir ey sylemedim ve yatan zerine uzandn hissettim.
"Lee," dedi bir sre sonra.
Kalbim yle hzl atyordu ki yatan yank verdiini duydum. Dndm. Geceliini ve geri kalann
karm, gzlerini kapam, srt st yatyordu. phesiz, bu kzn yalnz gsleri iin Howard
Hughes en az bir dzine film yapard. Ona dokunmadm.
"Bunu sizinle yapmak istemiyorum," dedim. "Jean'le olanlar midemi bulandryor. Beni tanmadan
nce, ikiniz birbirinizle iyi anlayordunuz. u ya da bu ekilde sizi ayrmak istemem."
Annda tepki gsterecek olsam bu kz hastalanana kadar dzmekten baka bir ey istemezdim. Ama
kendime hkim olmay becerdim.
"Jean size k," dedi Lou. "Bu aka belli."
"Yapacan bir ey de yok."
imen gibi kaygan ve ince, bir parfmeri maazas gibi kokuluydu. Oturdum ve bacaklarnn st
blmne eildim, butlarnn i taraflarn, kadn teninin bir ku ty kadar ince olduu yerleri
ptm. Bacaklarn sk sk kapatt, sonra aniden at ve daha yukarlara doru ktm. Parlak ve
kvrck tyleri yanam gdklyordu, yavaa, ksa dil vurularyla yalamaya koyuldum. Cinsel
organ yakc ve nemliydi. Dilimin altnda kaskatyd. Canm onu srmak istedi, ama hemen
doruldum. Bir srayta oturdu ve bam yakalayp eski yerine yerletirmeye alt. Yar yarya
ekildim.

"stemiyorum," dedim. "Jean'le bamdan geen olay kapatmadan nce yapmak istemiyorum. kinizle
birden evlenemem ki." Gs ularn srdm. Bam hl ellerinin arasndayd ve gzlerimi kapal
tutuyordum.
"Jean benimle evlenmek istiyor," diye devam ettim. "Nedenini bilmiyorum. Ama eer reddedersem,
birbirimizi grmemize kesin engel olur."
Susuyordu, okaylarmn altnda kvranyordu. Sa elim butlar boyunca gidip geliyordu ve Lou her
dokunuumda biraz daha alyordu.
"Buna bir tek zm yolu biliyorum," dedim. "Jean'le evlenebilirim, siz de bizimle gelirsiniz ve
birbirimizi grmenin yolunu buluruz."
"stemiyorum," diye mrldand Lou.
Sesi dzensiz bir biimde yank yapyordu ve neredeyse onu bir mzik aleti gibi alabilirdim. Her
temasta ses perdesi deiiyordu.
"Bunu ona yapmanz istemem..."
"Bunu ona yapmaya kimse zorlayamaz," dedim.
"Oh, bana yapn," dedi Lou. "Bana hemen yapn!"
Kprdayp duruyordu ve her defasnda elim ykseliyor, korkmadan ilerliyordu. Bam bacaklarnn
arasna kaydrdm, br yana evirdim. Srt bana dnk, bacan kaldrp yzm butlarnn arasna
soktum. Cinsel organn dudaklarmn arasna sktrdm. Birden gerildi ve hemen sonra gevedi.
Biraz emip geri ekildim. Kann st yatyordu.
"Lou," diye mrldandm. "Sizi dzmeyeceim. Durumumuz rahata kavumadan dzmeyeceim sizi.
Jean'le evleneceim, bylece bu iin altndan kalkarz. Bana yardm edersiniz."
Birden srt st dnp hla pt beni. Dilerimiz birbirine arpt, bu arada ben de belini
okuyordum. Derken belinden tutup ayaa kaldrdm onu.
"Haydi gidip yatn," dedim. "ok samaladk. Uslu uslu uyumaya gidin."
Ben de kalktm ve gzlerinden ptm. Neyse ki donum zerimdeydi, namus elden gitmemiti.
Sutyenini ve donunu giydirdim, bacaklarn arafla sildim ve sonunda effaf geceliini de srtna
geirdim. Yaptklarma hi ses karmyordu, kollarmn arasnda yumuak ve lkt.
"Uyku zaman kk karde," dedim. "Yarn sabah buradan kayorum. Kahvaltda burada olmaya
bakn. Sizi grmek isterim," sonra onu dar ittim ve kapy kapattm. Artk ikisi de elimdeydi.
Sevinten iim iime smyordu, byk bir olaslkla yerin iki metre altndaki ocuun kemikleri
szlyordu. Ben de ona penemi uzattm. Kardeinin elini skmak nemlidir.

16
Birka gn sonra Tom'dan bir mektup aldm. lerinden fazla sz etmiyordu. Harlem'deki bir okulda
ok da aman aman bir i bulduu sonucunu kardm. Bana Kutsal Kitap' kaynak gstererek, alntlar
yapmt. Bu konulardan ok fazla haberim olmadn sanyordu. Bana yazd Hz. Eyb'n
kitabndan bir blmd.
"Niin etimi dilerimin arasna alaym,
Ve canm avcumun iine koyaym."[6]
Tom'a sanrm bu tip son kozunu oynadm ya da ya hep ya hi iin tehlikeyi gze aldn anlatmak
istiyordu. Bu denli basit szlerin geersiz yere bytldn dnyordum. Tom'un, bu ynden
yine eskisi gibi olduunu anladm. Ama yine de cesur bir insand. Ona her eyin yolunda gittiini
yazdm ve bir elli kd zarfn iine koyup yolladm, nk zavall gerektii gibi beslenemiyordu
sanrm.
Bunun dnda, yeni bir ey yoktu. Kitaplar ve hep kitaplar vard. Buraya Noel albmleri listeleri ve
ana merkezden gememi ktlar da geliyordu. Bunlar kendi hesaplarna alan baz adamlar
gnderiyordu, ama szlemem bu tr kk oyunlar oynamam yasaklyordu ve ben de kendimi
tehlikeye atmak istemiyordum. Bazen baka trden herifleri def ettiim oluyordu; porno yaynlarnda
alanlar... Ama sert davranmyordum. Adamlar ou kez karaderili ya da melezdiler. Ve
biliyordum ki bu tr adamlar iin bunlar kt izlenim brakyordu. Genelde onlardan bir iki ey
alyordum ve bunlar gruba datyordum, zellikle Judy byle eylere baylyordu ve Judy hibir
tehlike arz etmiyordu. Gruptakiler drugstore'da toplanmaya, beni gelip grmeye ve ben de genelde
iki gnde bir zaman zaman, kzlarla yatmaya devam ediyordum. Kzlar ahlksz olmaktan daha ok
aptaldlar. Judy'nin dnda.
Jean'le Lou hafta sonundan nce Buckton'a geleceklerdi. Ayr ayr alnm iki buluma; Jean telefon
etti ve Lou gelmedi. Jean bir sonraki hafta sonu beni ard, ben de ona gelemeyeceimi syledim.
Bu kzn elinde oyuncak olamazdm. Kendini iyi hissetmiyordu, gelmemi istiyordu, ama ona
yetitirmem gereken bir iim olduunu syledim. O da pazartesi saat bete geleceine sz verdi;
bylelikle laflayacak zamanmz olurmu.
Pazartesi gnne kadar olaand bir ey yapmadm. Cumartesi akam, Storfe'taki gitaristin yerini
yeniden aldm, bu da bana on be dolar kazandrd, iki yannda. Burada fena para vermiyorlard.
Evde kitap okuyordum ya da alyordum. Klaketlerimi biraz kenara brakmtm, bunsuz onlar ok
basit kalyordu. Asquith kzlarndan kurtulduktan sonra klaketlere yeniden balayabilirdim. ocuun
kk at patlar iin birka kurun temin ettim ve deiik ilalar satn aldm. Arabam gzden
geirtmek iin garaja gtrdm ve eskiyen birka yerini dzelttirdim. Btn bir zaman boyunca
Dexter'dan hibir haber alamadm. Cumartesi sabah onu aradm, hafta sonu iin gittiini, ama nereye
gittiini sylemediler. Sanrm iko Anna'nm evine, on yandaki kzlarla yatmaya gitmiti, nk
gruptaki dier kiiler de onun tm hafta boyunca nereye kaybolduunu bilmiyorlard.
Ve pazartesi gn, saat drd yirmi gee, Jean'in arabas maazann kapsnn nnde durdu;

insanlarn neler dnebileceine aldrd bile yoktu. Arabadan indi ve maazama girdi. eride
kimse yoktu. Bana yaklat ve yle esasl yaptrd ki. Ona oturmasn syledim. Demir kepengi
zellikle indirmedim ki erken geliini anlayamadm grsn diye. Yz ifadesi berbatt, makyajna
ramen gzlerinin alt halka halka morarmt. Her zamanki gibi bulunabilecek en pahal giysiyi
giymiti ve banda da Macy'den gelmedii belli olan bir apka vard. apka onu yal gsteriyordu.
"Yolculuunuz iyi geti mi?"
"ok yaknm," diye cevap verdi. "Bana daha uzakm gibi gelmiti."
"Erken geldiniz," dedim.
Prlantalarla denmi saatine bakt.
"Pek erken deil... Bee yirmi be var."
"Saat drd yirmi dokuz geiyor," dedim. "Saatiniz olduka ileri."
"Cannz m skt?"
Kaypak bir tavr taknd, sinirime dokundu.
"Elbette. Elenmekten baka yapacak ilerim var."
"Lee," diye mrldand, "kibar davrann ltfen."
"im bittiinde nazik olurum ancak."
"Kibar olun, Lee," diye tekrarlad. "Benim bir... ben..." Durdu. Anlamtm, ama sylemesi lazmd.
"Aklayn," dedim.
"Bir ocuun olacak, Lee."
"Siz," dedim, parmamla onu gstererek, "bir erkekle rahat duramadnz."
Gld, ama yz hatlar ekilmi, gergin duruyordu.
"Lee, benimle bir an nce evlenmeniz gerek, yoksa korkun bir rezalet kacak."
"Yok canm," dedim. "Byle eyler her gn olur."
Sesime elenceli bir ton vermitim; iimi ayarlamadan nce onu kartmak olmazd. Bu durumda
kadnlar genellikle sinirli olurlar. Ona yaklatm ve omuzlarn okadm.
"Kmldamayn," dedim. "Maazay kapatacam, daha rahat oluruz."
Karnndaki ocukla ondan kurtulmak daha kolay olacakt. Kendini ldrmek iin artk iyi bir nedeni

vard. Kapya yneldim ve demir kepengi kumanda eden kolu ektim. Kepenk ar ar, yan iinde
dnen dilerin sesi dnda ses yapmadan indi. Geri dndmde Jean apkasn karm daha
dolgun grnsn diye salarn dzeltiyordu. Bu haliyle daha iyiydi; gzel bir kzd gerekten.
"Ne zaman gidiyoruz?" diye sordu birden. "Beni buralardan alp ok abuk gtrmeniz gerek."
"Bir hafta sonu gidebiliriz," dedim. "lerimi dzene soktum, ancak gideceimiz yerde i bulmam
lazm."
"Yanmda para gtreceim."
Kendime hibir ekilde baktrmak niyetinde deildim, bu ldrmek istediim bir kz bile olsa.
"Benim iin fark etmez," dedim. "Paranz harcamam sz konusu bile olmaz. Bu konuda bir defa
anlaalm isterim."
Yant vermedi. Sandalyede bir eyler sylemek istiyor da syleyemiyormu gibisinden knp
skmyordu.
"Haydi," dedim cesaretlendirmek iin. "karn aznzdan baklay. Bana sormadan ne yaptnz?"
"Oraya bir mektup yazdm," dedi. "Gazetenin ilan sayfasnda bir adres grdm. Issz bir yer olduu
yazlyd, yalnzl sevenlere ve sakin bir balay geirmek isteyen klara gre bir yer."
"Sakin bir balay geirmek isteyen btn klar orada bulunacaksa," diye homurdandm, "hi bo yer
kalmayacak demektir!.." Gld. Rahatlam gibiydi. inde tutacak bir kz deildi.
"Bana cevap verdiler," dedi. "Yatacak oda veriyorlarm, yemekler de otelde yeniyormu."
"En iyisi, siz nden gidin," dedim. "Ben sizi orada bulurum. Bylece ilerimi bitirecek zamanm
kalr."
"Sizinle beraber gitmek isterim."
"Bu imknsz. Kimsenin durumu anlamamas iin diye evinize dnn, valizinizi son dakikada
hazrlayn. ok ey almann gerei yok. Gideceiniz yeri belirten bir mektup da brakmayn
arkanzdan. Ailenizin sizin nerede olduunuzu bilmesine gerek yok."
"Siz ne zaman geleceksiniz?"
"Gelecek Pazartesi. Pazar akam yola karm."
Pazar akam yola ktmn fark edilmesi olduka zordu. Geriye Lou kalyordu.
"Tabii, kz kardeinize sylediniz deil mi?"
"Henz deil."

"phelenmiti. Zaten sylemeniz gerekir. Size araclk yapabilir. yi anlayorsunuz deil mi?"
"Evet."
"O zaman ona syleyin, gideceiniz gn ve adresi de brakn; ama sizin yola knzdan sonra eline
gemesini salayn."
"Nasl yapacam bunu?"
"Adresi zarfa koyun. Evden iki yz mil kadar uzaklatktan sonra postaya verirsiniz. ekmecenin
iine de koyabilirsiniz. Ne bileyim, bunun birok yolu var."
"Btn bu karmakl sevmiyorum. Ah Lee! Herkese bizi rahat brakmalarn syleyerek yalnz
ikimiz ekip gitsek ne olur?"
"Bu imknsz," dedim. "Sizin iin olabilir ama benim param yok."
"Benim iin fark etmez."
"Aynaya baksanza siz," dedim. "Sizin iin fark etmez. nk sizin paranz var."
"Lou'ya sylemeye cesaret edemiyorum. O daha on be yanda."
Gldm.
"Onu kundaktaki bebek mi sanyorsunuz? Kzlarn bulunduu bir ailede, kzlarn en k byk
kzla ayn anda her eyi renmeyi balar, bunu bilmeliydiniz. On yanda bir kz kardeiniz olsayd
en az Lou kadar bilirdi."
"Ama Lou daha ocuk."
"Tabii onun nasl giyindiine baklacak olursa... Kulland parfmler bile onun masumiyetini
kantlar. Lou'ya haber vermeniz gerek. Ailenizle sizin aranzda araclk yapacak biri gerek."
"Hi kimsenin bilmemesini isterdim."
Aklma gelebilecek en kt ekilde alaya baladm. "Bulduunuz tipten pek de gurur duyuyor
saylmazsnz, ha?"
Az titremeye balad, alayacam sandm. Ayaa kalkt.
"Neden benimle byle kt konuuyorsunuz? Bana ac vermek hounuza m gidiyor? Hibir ey
sylemek istemiyorsam, korktuumdandr.
"Neden korkuyorsunuz?"
"Evlenmeden nce beni terk etmenizden korkuyorum."

Omuzlarm silktim.
"Sizi terk edecek olsam, evliliin bana engel olacam m sanyorsunuz?"
"ocuumuz olursa, evet."
"Tamam, ocuumuz olursa boanamam, bunu anladk; ama bu, canm isterse sizi terk etmeme mani
olmaz."
Bu kez alamaya balad. Sandalyenin stne yld, ban biraz edi, yuvarlak yanaklarndan
gzyalar akmaya balad. Fazla ileri gittiimi anladm, yanna yaklatm. Elimi boynunun zerine
gtrp ensesini okadm.
"Ah Lee!" dedi. "Dndmden ne kadar farklym. Benimle hep beraber olmaktan mutlu
olacanz sanmtm." Aptalca bir laf ettim, derken kusmaya balad. Elimin altnda hibir ey
yoktu, bir peete bile. Dkknn arka blmne koup, temizliki kadnn maazay silip sprmek
iin kulland bezi getirmek zorunda kaldm. Sanrm onu hasta eden karnndaki ocuktu. Hkrklar
bittiinde, yzn mendiliyle sildim.
Gzleri ykanm gibi yala parlyordu. Zorlukla nefes alyordu. Ayakkablar kirlenmiti; onlar bir
kt parayla sildim. Kokudan rahatsz olmutum, ama yine de eilip ptm onu. Bana hrsla sarlp
durmadan bir eyler syledi. Bu kzla hi ansm yoktu. Ya ok imi, ya ok dzlm, hep hastayd.
"Hemen gidin," dedim. "Evinize dnn, kendinize bakn ve perembe akam valizinizi hazrlayp
yola kn. Pazartesi gn sizin yannzda olurum. stifam hazrladm."
Birdenbire neelendi ve kukulu glmsedi.
"Lee... Gerek mi bu?"
"Elbette."
"Ah... Lee! Size tapyorum... Biliyor musunuz ok mutlu olacaz." inde en ufak kin yoktu. Oysa
kzlar genelde az uzlac olur. Onu ayaa kaldrp elbisesinin zerinden gslerini okadm. Gerilip
geriye att kendini. Devam etmemi istiyordu. Oday havalandrmay tercih ederdim, ama bana sarld
ve tek elle dmelerimi zd. Eteini yukar syrdm ve mterilerin kitaplar kartrp braktklar
tezghn zerinde sahip oldum ona. Gzlerini kapatmt, l gibiydi. Gevediini hissettiimde de
devam ettim. nletene kadar ve hepsini elbisesinin zerine boalttm. Elini azna gtrerek kalkt ve
yeniden kustu.
Onu yeniden ayaa kaldrdm, mantosunun nn ilikledim; maazann arka kapsndan karak
arabasna kadar tadm ve direksiyonun nne yerletirdim. Kendinden gemi gibiydi, yine de alt
dudam kanatacak kadar sracak gc buldu. Hi tepki vermedim ve gitmesine baktm. Araba
gidecei yolu biliyordu. Sanrm, iyi ki...
Daha sonra eve dndm ve o kokudan kurtulmak iin banyo yaptm.

17
u ana kadar bu iki kz ortadan kaldrmak dncesinin bana ne gibi sonular getireceini
dnmemitim. Birden planlarm bozup, her eyi bir kenara brakp, hibir ey olmam gibi
kitaplarm satmaya devam etme istei belirdi iimde. Ama bunu ocuk iin, Tom iin ve kendim iin
yapmam gerekiyordu. Benim durumuma den, kanlarn unutan, her durumda beyazlarn yannda yer
alan ve her frsatta siyahlar dvmekten ekinmeyen siyahlar. Bu insanlar da zevkle ldrrdm
ancak her eyi yava yava, zamannda yapmak lazmd, nce Asquith kzlan. Dierlerini ortadan
kaldracak yzlerce frsatm olabilirdi; grdm ocuklar, Judy, Jicky, Bili ve Betly, ama bu bir ey
ifade etmezdi. Demezdi. Asquith'ler benim deneme tahtam olacaklard. Daha sonra nemli herhangi
birini haklayabilecektim. Bir senatr deil, ama o trden biri. Sakinlemem iin bana ok adam
gerekirdi. Ama u iki diiyi hakladktan sonra kendimi bu iten nasl syracam biraz dnmem
gerekiyordu. En iyisi buna bir araba kazas ss vermek olacakt. nce insanlar snrda ne yapmaya
geldiklerini soracaklard, Jean'in hamile olduu otopside ortaya knca da meraklan bitecekti. Lou
ise yalnzca ablasna elik etmi olacakt. Bana gelince bu olayla hibir alakam olmayacakt. Ortalk
yattnda ve i hallolunca, anne ve babasna her eyi anlatacaktm. Kzlarnn bir siyah tarafndan
hamile brakldn reneceklerdi. Sonra bir sre iin ortadan kaybolacak, ardndan da hareket
etmem yeterli olacakt. Aptalca bir plan; ama en baarl planlar aptalca olan planlardr. Geliimizin
ilk sekiz gn ierisinde de Lou'nun da hazr olacandan emindim; bu kz avcumun iindeydi.
Ablasyla bir gezinti. Jean arabay srecek, birden midesi bulanacak. Bundan daha doal ne olabilir
ki? Ben de arabadan atlayarak frsat yakalardm. Gideceimiz yerde bu plan uygulayabileceim bir
alan her zaman bulabilirdim. Lou arabann nnde ablasyla, ben de arka koltukta oturacaktm. nce
Lou ile ie balardm, derken bunu gren Jean direksiyonu brakr ve her ey kendiliinden
hallolurdu. Yalnz bu plandan yar yarya honuttum. Arabada ilenen cinayet! ncelikle bu yeni bir
numara deildi. stelik her ey ok abuk olup bitecekti. Onlara bunu neden yaptm syleyecek
zamanm olmalyd; kendilerini penelerimin arasnda grmeliydiler, onlar nelerin beklediini
anlamalydlar.
Araba... evet, ama sonra. i bitirmek iin araba bulmutum galiba. Onlar nce sakin bir keye
gtrmeliydim. Orada cinayeti ilemeli, nedenleriyle. Cesetleri arabaya koymal ve kaza. O denli
basit ve tatmin edici. Evet, o denli tatmin edici mi?
Bunlar bir sre daha dndm. Gittike sinirleniyordum. Sonra, tm bu fikirleri bir kenara brakp
kendi kendime hi de dndm gibi olmayacan syledim ve ocuu hatrladm. Lou'yla
yaptmz son konumay da hatrladm. Bu kzla aramda bir eyler olmaya balamt ve bu gittike
ortaya kyordu. Ve bunun iin tehlikeye atlmaya deerdi. Araba, eer olabilirse. Yoksa, yazk!
Snr uzakta deildi; Meksika'da ise lm cezas kaldrlmt. Sanrm, btn bu zaman boyunca
kafamda imdi biimlenen bu projeyi hep dnmtm ve ancak u srada neye benzediimi
anlyordum.
O gnlerde bol bol bourbon itim. Beynim durup dinlenmeden alyordu. Kurunlardan baka, baz
eyler daha edindim, kazma, krek ve ip. Bu son dncemi gerekletirebilecek miydim,
bilmiyordum. Eer gerekletirebileceksem o zaman kurunlara ihtiyacm olacakt. Yoksa dier
malzemeler iime yarayacakt. Kazma ve kree gelince, aklmdan geen bir baka fikir iin bir

gvenceydiler. Sanrm eylem dzenleyen kiiler, iyi tasarlanm planlarn bata kesinletirmekle
hata yapyorlar. Bana kalrsa biraz da rastlantlara gvenmek gerek; ama o beklenen an geldiinde
insann elinin altnda gereken her ey bulunmal. Hibir eyi kesinletirmemi olmakla hatal m
davranyordum, bilmiyorum. Ama, u araba ve kaza plan; dndke daha ekici geliyordu. nemli
bir nedeni hesaba katmamtm; zaman. nmde epey bir zaman olacakt, tm dikkatimi bu olay
zerinde toplamaya kamyordum.
Gideceimiz yeri kimse bilmiyordu, sanrm Lou'da kimseye bir ey sylemeyecekti, son konumamz
istenen etkiyi yarattysa eer. Bunu, orada bulunduumda anlayacaktm.
Son anda, yola kmamdan bir saat nce beni bir dehet duygusu sard. Geldiimde Lou'yu
bulabilecek miydim? Bunlar geirdiim en kt anlard. Masamdan kalktm ve itim. Ka bardak
itiimi bilmiyorum. Ama beynim Ricardo'nun bourbon'unun saf bir suya dnmesi gibi aydnlkt.
Birden ne yapmam gerektiini tpk benzin bidonu mutfakta patladnda Tom'un yznde grdm
ifade gibi, aka anladm. Drugstore'a inip telefon kulbesine kapandm. ehirlerarasn evirip
Prixville'i istedim, balant hemen kuruldu. Telefona cevap veren hizmeti Lou'nun hemen geleceini
syledi, biraz sonra Lou telefondayd.
"Alo?" dedi.
"Ben Lee Anderson, naslsnz?"
"Ne vard?"
"Jean gitti deil mi?"
"Evet."
"Size o mu syledi?"
Alayl alayl gldn iittim.
"Gazetedeki ilan iaretlemiti."
Bu kzn gznden bir ey kamyordu. En bandan beri her eyin farkndayd.
"Sizi almaya geliyorum," dedim.
"Jean'in yanna gitmeyecek misiniz?"
"Gideceim, sizinle birlikte."
"stemiyorum."
"Gideceinizi biliyordunuz."
Yant vermedi, devam ettim.

"Sizi gtrmem daha kolay olur."


"Niye gidecekmiiz Jean'in yanna?"
"Ona sylemek gerek..."
"Neyi?"
Bu kez ben gldm.
"Yolda anlatrm. Valizinizi hazrlayn ve gelin."
"Nerede bekleyeyim sizi?"
"imdi yola kyorum. ki saate kadar oradaym."
"Arabanzla m?"
"Evet. Beni odanzda bekleyin. kez kornaya basarm."
"Grrz."
Yantn beklemeden telefonu kapattm. Alnmdaki teri silmek iin mendilimi kardm. Telefon
kulbesinden ktm. creti dedim ve odama ktm. Eyalarm arabadayd, param da stmde.
irkete kardeimin ani hastal nedeniyle gitmek zorunda kaldm bildiren bir mektup yazmtm.
Tom bunun iin beni affedecektir. Bu kitabevi iinde ne amacm olabilirdi bilmiyorum. ok fazla
sklmyordum. Arkamdan kprleri ykmyordum. Bugne kadar hi glk ekmeden, belirsizliin
ne olduunu bilmeden yaamtm. Ama bu i beni heyecanlandryordu. Ve iler her zamankinden
daha az kt gidiyordu. imdi orada olmay, her eyi halletmeyi ve baka eylerle ilgilenmeyi
isterdim. Bitecek bir ile uramaya katlanamam ve bu da byle bir iti. Hibir ey unutmadmdan
emin olmak iin etrafma bakndm, apkam aldm, ktm ve kapy kapadm. Anahtar cebime
koydum. Nash'im bir blok tede beni bekliyordu. Motoru altrp yola ktm. ehrin dna kar
kmaz gaza sonuna kadar bastm ve araba uuyordu.

18
Yol kapkaranlkt, neyse ki fazla trafik yoktu. Sadece kar ynden gelen ar aralar vard. Gneye
hemen hemen hi kimse inmiyordu. Elimden geleni gerekten yapmtm. Arabann motoru bir traktr
gibi hrlamaya balamt ve termometre 90'yi gsteriyordu, ama sonuna kadar gazlyordum. Bu
halde idare ediyordu.
Sadece sinirlerimi yattrmak istiyordum. Bir saat sren grlt patrtdan sonra, daha iyiydim, biraz
yavaladm ve karoserinin gcrtsn yeniden duydum.
Gece souk ve nemliydi. K kendini hissettirmeye balamt, stelik montum valizin iindeydi.
Tanrm! bu denli dm hi hatrlamyorum. aret levhalarna dikkat ediyordum ama yol
karmak deildi. Arada bir benzin istasyonlarnn ya da drt barakann yanndan geiyordum,
sonra yine dmdz yol. Kimi zaman da bir yabani hayvan, meyve baheleri ya da ekili alanlar...
Yz mili katetmek iin iki saat vermitim kendime. Buckton'dan kta ve bahe evresinde
dnteki kaybedilen zaman hesaba katmasak aslnda yz sekiz yz dokuz mil kadar yol gerekirdi.
Bir buuk saatin sonunda Lou'nun evinin nndeydim. Nash yapabileceinin en iyisini yapmt.
Lou'nun hazr olduunu dndm, kapy geerken yavaladm, eve olabildiince yanatm ve kez
kornaya bastm. nce hibir ey duymadm. Bulunduum yerden penceresini gremiyordum, ama
inmeye de cesaret edemiyordum ve birini uyandrmak korkusundan yeniden kornay akmyordum.
Beklemeye koyuldum. Sinirlerimi yattrmak iin sigara yakmaya kalktmda, ellerimin titrediini
grdm. ki dakika sonra sigaray attm ve kornaya yine kez basp basmamakta tereddt ettim. Tam
arabadan ineceim srada kzn yaklatn hissettim, geri dnerken, arabaya yaklatn grdm.
Ak renk bir manto giymiti. apkas yoktu. Elinde ise kahverengi deriden patlad patlayacak bir
anta vard, baka bagaj yoktu. Tek sz etmeden arabaya binip yanma oturdu. zerine eilip kapy
ektim, ama onu pmeye kalkmadm. elik bir kasa kaps gibi kapal duruyordu. Arabay altrp
yola kmak iin dn yaptm. Gzn hi ayrmadan yola bakyordu. Gzmn ucuyla ona
bakyordum, ehirden dar knca rahatlayacam dnyordum. Yine en fazla yz mil yol yaptm.
Gneyin o denli uzak olmadnn farkna varmaya balyorduk. Hava daha kuru, gece daha az
karanlkt. Ama nmde daha be alt yz mil vard yutacak.
Lou'nun yannda hi konumamaya dayanamyordum, parfm tm arabay sarmt, bu da beni bir
eit tahrik ediyordu, onu yine odasnn ortasnda, donu yrtlm, kedi gzleriyle ayakta dururken
gryordum. Farkna varmas iin sesli sesli i geirdim. Uyanr gibi oldu, yaama dnmt sanki,
daha samimi bir hava estirmeye altm, nk biraz rahatsz olmu bir hali vard.
"yor musunuz?"
"Hayr," dedi.
rperdi ve bu onun daha bir keyfini kard. Galiba kskanlk krizine girmiti ama araba kullandm
iin szcklerle bile olsa, idare edemezdim, tabii byle kt niyetli davranacaksa. Bir elimi
direksiyondan ekip dieriyle sadaki gze uzandm. Bir ie viski kardm ve dizlerinin stne
koydum. Gzde bakalitten bir bardak daha vard. Onu da alp ienin yanna koydum ve radyonun

dmesini evirdim. Bunu daha nce dnmeliydim, ama ben de kendimi pek rahat hissetmiyordum.
Halen yaplacak ilerin olmas beni tedirgin ediyordu. Neyse ki ieyi ald, kapan at, bardana
doldurdu ve bir dikite iti. Elimi uzattm. Bir daha barda doldurdu ve yine bir dikite iti. Ancak
ondan sonra bana da doldurdu. Ne itiimin farknda deildim, ona barda verdim. ieyi ve barda
gze koydu, koltuunun zerinde biraz gevedi ve mantosunun iki dmesini at. Etei ksa ceketi
uzun bir takm giymiti. Ceketin dmelerini de at. inde sadece limon sars bir kazak vard.
Kendi gvenliim iin, hi tereddt etmeden gzm yoldan ayrmamaya altm. imdi arabada
hem onun kokusu, hem alkoln kokusu, birazda sigara kokusu duyuluyordu. Hepsinin karm ba
dndrcyd. Ama camlar indirmedim. Konumamaya devam ediyorduk; bu yarm saat daha srd,
sonra yine gzn at ve iki bardak daha viski devirdi. Scak basmt imdi, mantosunu kard.
Bana yaklar gibi oldu, biraz eilip boynundan, tam kulann altndan ptm onu. Hemen geri kat,
dnd, bana bakt ve kahkahalarla glmeye balad. Sanrm viski etkisini gstermeye balamt.
Konumadan, elli mil daha gittim ve sonunda uramaya baladm. Yeniden imiti. "Keyfiniz mi
yok?"
"yiyim," dedi yavaa.
"Yal Lee ile kmak istemiyor mu cannz?"
"Aman, tamam ite!"
"Kz kardeinizi grmek istemiyor mu cannz?"
"Bana kz kardeimden bahsetmeyin."
"iyi bir kz..."
"Evet, iyi de dzdryor kendini, ha?"
Soluum kesildi. Hi dikkatimi ekmeden Judy, Jicky, B.J. ya da herhangi baka biri bana bunu
syleyebilirdi ama Lou deil. Yerimde kalakaldm grd ve boulacakmasna gld.
Gldnde, ikili olduu anlalyordu.
"Byle denmiyor mu?"
"Evet," dedim. "Tam da byle deniyor."
"Yapt da bu deil mi?"
"Bilmiyorum."
Yine gld.
"Bouna uramayn, Lee. Biliyor musunuz, ocuklarn pmekle yapldna inanacak yata deilim
artk!"

"Kim ocuktan sz etti?"


"Jean bebek bekliyor."
"Siz hastasnz."
"nann, Lee, devam etmenin anlam yok. Ne sylediimi biliyorum."
"Kz kardeinizle yatmadm ben."
"Yattnz."
"Yatmadm, hem yatm bile olsam, o bebek filan beklemiyor."
"Neden srekli hasta o zaman?"
"Jicky'lerdeyken de hastayd, oysa ona bebek yapmamtm."
"Kz kardeinizin midesi hassas."
"Ya gerisi? Geriside mi ok hassas?"
Derken zerime saldrp yumruklamaya balad. Bam omuzlarmn arasna skp gaza bastm.
Btn gcyle bana vuruyordu; ok nemli deildi, ama yine de hissediyordum. Kaslar gelikin
olmasa da sinirleri salamd, tenis sayesinde de iyi altrmalar yapmt. Durduunda, silkindim.
"Kendinizi iyi hissediyor musunuz?"
"ok iyi. Ya Jean, o da sonra kendini iyi hissediyor muydu?"
"Neden sonra?"
"Onu dzmenizden sonra."
Bu szc tekrarlamaktan byk lde zevk alyordu. Ellerimi o anda butlarnn arasna sokacak
olsaydm, eminim silmek zorunda kalrdm.
"Aman," dedi, "o zaten bu ii nceden yapmt!"
Yeniden gibi indi bama.
"Siz pis bir yalancsnz Lee Anderson."
Soluk solua kalmt ve yola bakmaya devam ediyordu. "Sanrm sizi dzmeyi tercih ederdim,"
dedim. "Sizin kokunuzu daha ok seviyorum, stelik kask tyleriniz daha sk. Ama Jean de iyi
dzlyor. Ondan kurtulacamza zleceim."
Hi kmldamad. Dierleri gibi bunu da yuttu. Grtlam kupkuruydu, birden gzlerim kamar gibi

olmutu, nk az ok anlamaya balamtm.


"Hemen mi yapacaz?" diye mrldand Lou, "yoksa sonra m?"
"Neyi?" diye fsldadm.
Konumakta glk ekiyordum.
"Beni dzecek misiniz?.." diye sordu alak bir sesle. "Ne sylediinizi duymaktan ok tahmin ettim."
Bir boa gibi tahrik olmutum, neredeyse canm acyordu. "nce onu ortadan kaldrmak gerekecek,"
dedim.
Bunu onu avcumun iinde tutup tutmadm anlamak iin sylemitim.
"stemiyorum," dedi.
"Kz kardeinize bu denli mi balsnz yoksa? Amma fosmusunuz be!"
"Beklemek istemiyorum."
ansm varm, bir benzin istasyonu grp arabay durdurdum. Baka eyler dnmem gerekiyordu,
yoksa soukkanllm kaybederdim.
Oturduum yerde kaldm ve adama depoyu doldurmasn syledim. Lou kapy ap aaya atlad.
Bir eyler syledi, adam da ona bankay tarif etti. Bankaya doru gitti ve on dakika sonra geri geldi.
Ben de bu arada snm lastie biraz hava bastrdm ve yiyemediim bir sandvii smarladm.
Lou ayn yere oturdu. Adama parasn dediim srada, o da yatmaya gitti. Arabay altrdm ve
kelle gtrr gibi bir iki saat boyunca araba srdm. Lou kprdamyordu. Uyuyor gibiydi; tamamen
sakinletim, birden gerindi, gzn at ve st ste bardak viski iti ve ceketini kard. Artk
hareketlerinden biraz daha heyecanlanr olmutum. Arabay srmeye altm ama on mil kadar sonra,
arabay yolun kysna ektim. Gece sryordu, ama afak vakti yaklamt ve bulunduumuz yerde
rzgr yoktu. Birka aa kmesi ve al rp. Belki de yarm saat nce ehri gemitik.
Frene bastm an ieyi aldm ve bir yudum itim. nmesini syledim. Kapy at, antasn ald,
bende peinden gittim; aalara doru gidiyordu. Aalara vardnda durdu ve benden bir sigara
istedi. Sigaralar arabada brakmtm. Beni beklemesini syledim. antasn kartrmaya balamt.
Arabaya kotum, ieyi de aldm; neredeyse boalmt ama bagajn arkasnda daha vard.
Dndmde yrmekte zorlanyordum, onun yanna varmadan dmelerimi zmeye baladm; tam
o srada tabancadan kan parlty grdm ve ayn anda sol kolumun dirsekten paralandn
hissettim, kolum gs kafesimin zerinden aaya doru salland; eer dmelerimle urayor
olmasaydm, kurunu cierlerime yiyordum. Tm bunlar bir saniye ierisinde kafamdan geti; ikinci
saniyede kzn zerine kmtm ve bileini bkyordum, sonra akana bir yumruk attm, btn
gcmle, nk beni srmaya alyordu; ama kt vurulmutum ve cehennem azab ekiyordum.
Yumruu yiyince ylp kald, ama daha iini bitirmemitim. Tabancay yerden aldm, cebime
koydum. Benimkisi gibi basit bir 6,35'likti bu, ama orospu iyi nian almt. Koarak arabaya gittim,

sol kolumu sa elimle tutmutum, bir in maskesi gibi yzm buruturuyor olmalydm, ama canmn
ne denli yandnn farknda deildim. Aradm eyi bulmutum; ip. Geri dndm. Lou kmldamaya
balamt. Kollarn balamak iin tek elimi kullanacaktm, ok zorlandm, ama bitirdiimde onu
tokatlamaya baladm; eteini yrtp kazan paraladm ve yeniden tokatlamaya giritim. Bu lanet
kaza karrken dizimi bastrmak zorunda kaldm ve sadece nn aabildim. Gn biraz aarmt;
Lou'nun vcudunun bir blm aacn karanlk glgesinde kalmt. O srada konumaya abalad,
kendisine sahip olamayacam, polislere haber vermesi iin Dex'e telefon ettiini ve kz kardeini
ortadan kaldrmaktan bahsettiimden beri benim alak bir herif olduumu dndn syledi.
Gldm, o da glmser gibi oldu; yumruumu enesine geirdim. Gs souk ve katyd; bana neden
ate ettiini sordum, kendime hkim olmaya alyordum; benim pis bir zenci olduumu, bunu
Dexter'n ona sylediini ve Jean'i uyarmak iin benimle yola ktn benden hi kimseden nefret
etmedii kadar nefret ettiini syledi.
Yeniden gldm. Yreim gsmde rse vurulan eki gibi atyordu, ellerim titriyor ve sol kolum
ok kt kanyordu, dirseim boyunca kanmn aktn hissettim. Beyazlarn kardeimi ldrdklerini
syledim ona, beni ele geirmeleri yle kolay olmayacakt, ama ona gelince; her ne olursa olsun
lecekti. Gslerinde bir elimi kasarak sktm, neredeyse baylacakt, yine de bir ey demiyordu.
lesiye tokatladm. Yeniden gzlerini at. Sabah oluyordu. Gzlerinin yala ve iddetle
parladklarn gryordum; zerine eildim; bir hayvan gibi koklamaya koyuldum, haykrmaya
balad. Butlarnn arasna dilerimi geirdim. Azmn ii kara ve sert kllaryla dolmutu. enemi
biraz gevetip daha aaya, daha yumuak olan blgeye kaydrdm. Kokusunun iinde yzyordum,
burasna kadar gelmiti; dilerimi sktm. Elimle azn kapatmaya alyordum ama domuz gibi
haykryordu, lklar tyleri diken diken ederdi. Tm gcmle dilerimi kenetledim ve iine
girdim. Azma kan iiyordu, ipe ramen belini oynatyordu. Yzm kan iindeydi, dizlerimin
stnde biraz gerildim. Byle haykran bir kadn grmemitim hi; birden donumun iine boaldm
fark ettim; biraz kendime geldim ama birilerinin gelmesinden korkuyordum. Bir kibrit aktm, mthi
kanadn grdm. Sonunda vurmaya koyuldum, nce sa yumruumla enesine vurdum, dilerinin
krldn duydum ve devam eltim, artk barmasn istiyordum. Daha hzl vurdum, eteini yerden
alp azna tktm, kafasna oturdum. Bir solucan gibi kvranyordu. Kolay kolay lmeyecei hi
aklma gelmezdi; yle iddetli bir hareket yapt ki az kalsn sol n kolum eklem yerinden kopacakt,
derisini yzecek kadar ok kzmtm; ayaa kalkp sonunu getirmek iin tekmelemeye baladm.
Btn arlmla ayamn birini grtlana bindirdim. Kprdamaz olduunda, tepemin attn
yeniden hissettim. Dizlerim titriyordu ve dp baylmaktan korktum.

19
Kazmay krei alp onu orada gmmeliydim, ama imdi polisten korkuyordum. Jean'i haklamadan
beni ele geirsinler istemiyordum. Eminim ki imdi ocuk bana yol gsteriyordu; Lou'nun nnde diz
ktm. Ellerini saran ipi zdm; bileklerinde derin koyu izler olumutu. Dokunmay istetecek
kadar yumuakt, llerin ldkten hemen sonra olduklar gibi; gsleri imdiden sertliklerini
kaybetmiti. Etei yzne ekmedim. Suratm grmek istemiyordum ama kol saatini aldm. Ondan
kalan bir ey olsun istiyordum.
Birden kendi yzm aklma geldi ve arabaya doru kotum. Dikiz aynasndan baktmda, yapmam
gereken fazla bir ey yoktu. Biraz viskiyle yzm ykadm, kolum artk kanamyordu; ceketimin
iinden kolumu ekip bir fular ve biraz iple skca gvdeme balamay baardm. Kolumu kvrrken
az kalsn alayacaktm, o denli canm acyordu. Bagajdan bir ie daha karabildim. ok zaman
kaybetmitim ve gnein douu yaknd. Lou'nun arabada kalan mantosunu aldm, zerini rtmeye
gittim, bunu yanmda tamak istemiyordum. Bacaklarm hissetmiyordum ama ellerimin titremesi
azalmt.
Direksiyona getim ve arabay altrdm. Lou'nun Dex'e ne sylemi olabileceini dndm.
Polisle olan hikyesi beni kayglandrmaya balamt, pek de inanmyordum aslnda. Geride
kalmt, bir filmin arka sesleri gibi... imdi Jean'i ele geirmek, kardeinin iini bitirirken iki kez
hissettiim eyleri yeniden yaamak istiyordum. Yllardr aradm eyi bulmutum. Polis canm
skyordu, ama baka bir ynden; yapmak istediimi gerekletirmeme engel olamazd, hepsinden ok
ndeydim. Beni yakalamak iin ok koturmalar gerekecekti. yz milden daha az yolum kalmt.
Sol kolum hemen hemen uyumutu imdi, kanmn hepsi akmt.

20
Varacam yere ulamadan, belki bir saat ncesi bir eyleri anmsamaya baladm. lk kez gitar
aldm gn geldi aklma. Bir komudaydk, bana gizlice ders veriyordu; sadece bir paray
alyordum; When The Saints Go Marchin ve onu break'le birlikte hem almay hem de sylemeyi
rendim. Bir akam, komunun gitarn dn aldm, evdekilere srpriz yapmak iin; Tom benimle
ark sylemeye balamt, ocuk deliye dnmt, masann etrafnda dans ediyordu, sanki yedek
srada bir geit trenini takip ediyordu; eline bir sopa alm evirip duruyordu. O srada babam ieri
girmi, glm ve bizimle ark sylemiti. Komuya gitarn iade etmi, ama ertesi gn yatamn
zerinde bir gitar bulmutum; elden dmeydi ama ok iyi bir gitard. Her gn biraz alyordum.
Gitar sizi tembelletiren bir mzik aletidir. Onu alrsnz, bir para alarsnz ve brakrsnz, biraz
tembellik eder, sonra bir iki akor tutturmak iin elinize alrsnz ya da slk alarak elik edersiniz.
Gnler bylece abuk geer.
Yolda bir sarsntyla kendime geldim. Galiba uyumuum. Sol kolumu artk hi hissetmiyordum, ama
mthi susamtm. Yine eski gnleri dneyim, dedim, kafamdakileri deitirmek iin o kadar acele
ediyorum ki oraya varmakta, her kendime gelite yreim kaburgalarmda arpyor ve direksiyondaki
sa elim de titremeye balyordu. Arabay sadece tek elimle sryordum. Kendi kendime u anda
Tom'un ne yaptm sordum. Herhalde dua ediyordu. Ya da ocuklara bir ey retiyordu. Tom'u
dnrken aklma Clem geldi, ondan kente, Buckton'a gitti aklm, orada bana iyi kazandran bir
kitabevini ay boyunca altrmtm; Jicky'yi dndm, onu ilk kez suyun iinde nasl dzdm
aklma geldi, o gn su nasl da saydamd. Jicky, gencecik, przsz ve plak; bebek gibi, birden
bana Lou'yu artrd, onun kara, sk ve kvrck tylerini, srrken brakt yumuak ve biraz tuzlu
tad, scakln dndm; butlarnn kokusuyla birlikte, lklar kulaklarmdayd. Terin alnmdan
aaya aktn hissediyordum ve direksiyonu brakamadmdan bu lanet teri silemiyordum. Midem
gazla imi gibiydi, cierlerimi ezecek kadar diyaframm zorluyordu ve Lou haykryordu. Elim
direksiyondaki korna dmesine uzand; ehirleraras yollar iin olan abonozdan bir halkayd, ehir
ii iin olan ise ortadaki siyah dmeydi ve ben her ikisine birden abandm, lklar bastrmak
iin. Saatte 95 mil yapyordum; daha fazla hz yapamyordum, ama yol aaya doru inmeye
baladnda hz gstergesinin iki, , sonra drt derece ykseldiini grdm. oktan gndz
olmutu. nden yandan arabalar geer olmu, ounu sollamtm bile. Birka dakika sonra komaya
basmay braktm, nk motosikletli polislere rastlayabilirdim ve onlar ekecek yeterli benzinim de
kalmamt. Vardmda Jean'in arabasn alrdm. Tanrm! ne zaman oraya varacaktm?
Arabada homurdanmaya, domuzlar gibi homurdanmaya balamtm dilerimin arasndan, daha hzl
gitmek iin, derken yavalamadan viraja girdim, arabann lastiklerinden korkun sesler kt. Nash
iddetle yol ald ama yolun sol kysndan dnd. Gaz kklemeye devam ettim. imdi glyordum,
masann etrafnda When The Saints arksn syleyerek dnen ocuk gibi neeliydim, neredeyse hi
korkum kalmamt.

21
Bu lanet olas titreme otele vardmda yeniden balad. Saat yaklak on bir buuktu; Jean beni le
yemeine bekliyor olmalyd szletiimiz gibi. Arabann sa kapsn ap indim nk bu kolla
baka trl yapamazdm. Otel o yrenin modasna uygun, beyaz renkte bir binayd, pencerelerdeki
panjurlar indirilmiti. Ekim aynn sonuna geldiimiz halde, burada hl gne vard. Aadaki
salonda kimseyi bulamadm. landa vadedilen atafatl sarayla alakas yoktu burann, ama kafa
dinlemek iin bundan daha iyisi olamazd.
Neredeyse on iki baraka saydm. Bunlardan biri kahve olarak kullanlan ve ara srclerine hizmet
veren bir benzin istasyonuydu. Hatrladm kadaryla yatlacak yerler otelden ayr bir blmdeydi,
sanrm.
Yolu dik kesen, bakmsz aalarla ve czaml otlarla evrelenmi yolun sonundayd. Nash'i braktm
ve o tarafa doru yrdm. Yola dnerken Jean'in arabasyla karlatm, iki odal temizce bir
kulbenin nnde duruyordu. Kapy almadan ieri girdim.
Bir koltua oturmutu ve uyuyor grnyordu, hasta gibiydi, ama her zamanki gibi kl kyafeti
yerindeydi. Uyandrmak istedim; telefon bir telefon vard ayn anda almaya balad.
Aptalca korkup stne atldm. Yreim rndan kmt. Telefonun ahizesini kaldrdm ve geri
koydum. Biliyordum ki yalnz Dexter arayabilirdi. Dexter ya da polis. Jean gzlerini ovuturuyordu.
Ayaa kalkt ve son hamleyi yapmadan nce, onu bartacak kadar ptm. yice uyanmt, onu
gtrmek zere kolumu omuzlarna doladm. O srada ceketimin bo sarkan kolunu grd.
"Ne oldu Lee?"
rkmt. Gldm. Kt glyordum.
"Bir ey deil, arabadan inerken aptalca dtm, dirseimi yaraladm."
"Amma kanam!"
"Kk bir syrk. Gelin Jean. Bu yolculuktan bktm. Sizinle yalnz kalmak istiyorum."
Derken telefon yeniden almaya balad ve sanki elektrik akm tellerden deil de vcudumdan geti.
Kendime hkim olamadm ve aleti tuttuum gibi parkenin zerine frlattm.
Topuklarmla paraladm. Ayakkablarmla sanki Lou'nun yzn paralyordum; yine terledim ve
brakp kamak istedim. Azmn titrediini ve deliye benzediimi biliyordum. Neyse ki Jean
zerinde durmad. Dar kt, ona kendi arabasna binmesini syledim. Rahatsz edilmemek iin
biraz uzaklara gidecek, sonra da yemek iin dnecektik. Tam da yemek saatiydi, ama istemsiz
grnyordu. Hep hastayd, belki de hamileliiydi onu hasta eden. Gaza bastm. Araba srtmz
geriye atarak ileri frlad; bu kez neredeyse i bitmiti; motorun sesini duymak beni sakinletirdi.
Jean'e, telefonla ilgili, zr diler gibi bir eyler syledim; yoldan km olduumu fark etmeye

balamt ve artk kendime gelmeliydim. Bana sarlp, bam omzuma koydu.


Yirmi mil kadar uzaklap duracak bir yer aradm. Bu blgede yol toprakla doldurulmutu; bayrdan
inip, durmaya karar verdim. nce Jean indi arabadan. Cebimde Lou'nun tabancasn buldum. Bunu
hemen kullanmak istiyordum. Tek bir kolla bile Jean'in iini bitirebilirdim. Ayakkabsn giymek iin
geldiinde kalalarnn izgisini ortaya karan ksa eteinin altndan baldrlarn grdm. Azmn
kuruduunu hissettim. allarn dibinde durdu. Oturunca yolu grmediimiz bir ke vard. Yere
uzand; ona orada hemen sahip oldum, ama iin sonuna kadar gitmedim. Bel hareketlerine ramen
kendimi tutmaya altm, kendim boalmadan onu zevkin doruuna karmay baardm. O anda
konumaya koyuldum.
"Renkli adamlarla yatmak sizi hep byle etkiler mi?"
Hi cevap vermedi, tamamen aptallamt. Devam ettim.
"Bana gelince, kanmn sekizde birinden fazlas renklidir."
Gzlerini yeniden at, alayla gldm. Anlayamyordu. O zaman ona her eyi anlattm, ocuun tm
hikyesini, nasl bir kza k olduunu, kzn erkek kardeiyle babasnn ona neler yaptklarn
anlattm; Lou ile kendisine ne yapmak istediimi akladm, bire kar iki l olacan. Cebimi
kartrp Lou'nun kol saatini buldum. karp gsterdim ve ona kz kardeinin bir gzn
getiremediim iin zr diledim. nk gzler yaptm muamele sonucu ok hrpalanmlard. Btn
bunlar sylemekte glk ekmitim. Szckleri bir trl dilimin ucuna getiremiyordum. Jean orada
yatyordu, gzleri kapal, etei karnna kadar syrlm. Srtmdan aaya doru inen yine ayn duygu
kaplad iimi, nne geilmez bir hisle grtlan kavradm; kendiliinden oldu. yle glyd ki;
kz braktm ve hemen ayaa kalktm. Yz morarmt ama artk hareket edemiyordu. Kar bile
koyamadan boulup gitmiti. Hl nefes alyor olmalyd. Cebimden Lou'nun tabancasn kardm ve
boynun neredeyse ok yaknndan nian alp iki el ate ettim; kan byk bir fokurtuyla fkrmaya
balad, yavaa, ksa aralklarla, nemli bir grltyle. Gzkapaklarnn arasndan beyaz bir izgi
belirdi, yle bir kasld, sanrm o anda lmt. Suratn grmemek iin yzkoyun evirdim ve
hl scakken daha nce odasnda yapm olduum eyi ona yeniden yaptm.
Olanlarn hemen ardndan baylm olmalym: Ayldmda tamamen soumutu, kmldatmak
imknszd. Onu orada, o halde braktm. Arabaya bindim. Kendimi ancak gtryordum. Parlak
parlak eyler gzlerimin nnden geiyordu. Direksiyonun bana getiimde, viskinin Nash'te
kaldn hatrladm ve elimin titremesi yemden balad.

22
avu Culloughs masasnn stne piposunu brakt.
"Onu hi durduramayacaz," dedi.
Carter ban sallad.
"Deneyebiliriz."
"ki yz kiloluk arabada saatte yz mil yapan bir adam iki motosikletle durduramayz."
"Deneyebiliriz. Belki hayatmz tehlikeye atarz, ama deneyebiliriz."
Barrow henz bir ey sylememiti. Uzun boylu, zayf, esmer, sarsak, ivesi bozuk biriydi.
"Ben varm," dedi.
"Gidelim," dedi Carter.
Culloughs onlara bakp:
"Arkadalar," dedi, "cannz tehlikeye atyorsunuz ama baarrsanz prim alacaksnz."
"Lanet bir zencinin lkeyi atee ve kana bomasn bekleyemeyiz," dedi Carter.
Culloughs yant vermedi, saatine bakt.
"Saat be," dedi. "On dakika nce telefon ettiler. Be dakika sonra buradan geecek..."
"Eer geerse, tabii," dedi.
"ki kz ldrd," dedi Carter.
"Ve bir de garajc," diye ekledi Barrow.
Colt tabancasnn yerinde olup olmadn yoklayp kapya yneldi.
"Peinde adam var zaten," dedi Culloughs. "Son aldmz habere gre hl peindelermi. Super'in
arabas imdi yola kt, bir tane daha bekliyoruz."
"Yola ksak iyi olacak," dedi Carter. "Arkama ge," dedi Barrow'a "sadece tek motosikletle
gideceiz."
"Ama bu kurallara uygun deil," diye kar kt avu.
"Barrow nian almay iyi bilir," dedi Carter. "Tek bana hem ate edip hem de motosiklet

kullanlmaz ki!"
"Ne yaparsanz yapn," dedi Culloughs. "Benim artk bu ile bir ilgim yok."
Indian[7] annda hareket etti. Barrow hareket etmek zere olan Carter'a aslmt. Ters oturmutu.
Carter'la srt srtaydlar, bellerinde ikisini balayan deri bir kay vard.
"ehirden kar kmaz yavala," dedi Barrow.
"Bu kurallara aykr," diye homurdand Culloughs, ayn anda Barrow'un motoruna hznle bakt.
Sonra, omuzlarn silkip karakola girdi. Hemen ayn anda geri kt ve beyaz byk Buick'in tozu
dumana katarak uzaklatn grd. Derken siren seslerini duydu ve drt motosikletlinin getiini ve
arkalarndan gelen arabay da grd.
"Yol delileri!" diye sylendi Culloughs.
Bu kez darda kald. Siren seslerinin azaldn iitiyordu.

23
Lee bouna urayordu. Gaz pedalna tm gcyle yklenirken, sa eli sinirli sinirli direksiyonda
gidip geliyordu. Gzleri dar frlam gibiydi ve yznden ter akyordu. Sar salar terden ve
tozdan yap yapt. Arkasndaki siren seslerini az ok iitiyordu, ama ona ate etmeleri iin yol
uygun deildi. Hemen nnde bir motosiklet grd ve gemek iin sollad, ama aradaki mesafeyi
korudu. n cam birdenbire yldz gibi patlad ve yzne kp biiminde para camlar yad.
Motosiklet, Buick'in yannda hareketsiz duruyordu ve Barrow at poligonundaymasna zenle
nian alyordu. Lee ikinci ve nc kurunun parltsn grd, ama hedeflerini bulamamlard.
Kurunlardan kurtulmak iin yol boyunca zikzaklar izmeye balad, ama n cam yine yldz gibi
yznn ok yaknnda patlad. Yuvarlak koca delikten yzne gelen hava akmn hissediyordu,
buradan ancak 45'lik bir mermi ekirdei geebilirdi.
Buick'in hzlandn sand, nk motora yaklayordu, ama birden, tam tersine Carter'n
yavaladn anlad. Ayam gaz pedalndan yavaa ekerken glmser gibi oldu, iki aracn
arasnda yirmi metre ancak vard; on be, on... Lee gaz kkledi. Lee, Barrow'un yzn ok
yaknnda grd ve omzunu delip geen kurunla sarsld; direksiyonu brakmamak iin dilerini
skarak motoru sollad; bir defa ne gese, tehlike kalmyordu.
Yol birden viraja girdi ve yeniden dzleti. Carter ile Barrow hl peindeydiler. asi yaylarna
karn, yolun her engebesini dalan her uzvunda hissediyordu. Dikiz aynasna bakt. imdiye kadar
yalnzca iki adam grmt. Barrow'un doru yne doru oturmasn salamak iin, Carter'n
yavalayp kenarda durduunu grd. imdi her ikisi de onu gemek iin kendilerini tehlikeye
atamazlard. Yol sada, yz metre sonra ikiye ayrlyordu. Lee bir tr yap grd orada. Gazdan
ayan ekmeden yolun kysndaki yeni biilmi tarlaya dald. Buick srad, ters yana dnd, ama
onun tm metal paralarn inleterek ayaa kaldrd ve ahrn nnde durdu. Hi vakit kaybetmeden,
Lee arabadan indi ve acdan glmseyerek kapya vard. Her iki kolu da durmakszn sancyordu.
Gvdesine balad sol kolundaki kan dolam yeniden dzene girmiti ve onu acdan inletiyordu.
Ahrn samanla trmanan tahta merdivenine yneldi ve kalaslara atld. Dengesini kaybederken,
inanlmaz bir abayla doruldu ve dilerini kaba kalaslara geirdi. Yar yolda duruyordu, soluk
soluayd ve dudam bir kymk yrtnt. ene kemiklerini ne denli skm olduunu o zaman anlad,
aznda scak, tuzlu kann tad; vard, Lou'nun vcudundan itii scak kann tad, yana uygun
olmayan bir Fransz parfmyle kokulandrlm bacaklarnn arasndaki kann tad. Lou'nun
arplm az gzlerinin nne geldi, kan lekeli etei ve yine gzlerinin nnde parlak eyler dans
etmeye balad.
Yavaa, glkle birka kalas daha yukar kt. Dardan siren sesleri geliyordu. Lou'nun
lklaryla siren sesleri; her ey kafasnda yeniden canlanmt, yeniden Lou'yu ldryordu ve yine
ayn hissi, zevki, samanln tavanna ulatnda duydu.
Darda grlt kesilmiti. Zorlukla, artk iyice ac veren sa kolunu kullanmadan, pencere
aklna srnd. nnde sonsuz sar tarlalar uzanyordu. Gne alalyordu ve yolun stndeki
otlar hafif bir rzgr yavaa dalgalandryordu. Sa elinin iine ve vcudu boyunca kan akyordu;
yava yava tkeniyordu ve titremeye balad, nk korku onu sarmt. Polisler ahr ember altna

almt. Adn seslendiklerini duydu, azn kocaman at. Susamt, terliyordu. Onlara kfretmek
istiyordu, ama grtla kupkuruydu.
Kannn yannda bir glck oluturduunu grd, kan dizine kyordu. Bir yaprak gibi titriyordu,
dileri birbirine arpyordu. Tahta merdivenin basamaklarnda adam sesleri duyunca brmeye
balad. nce sar bir grltyd bu, sonra sesi ykseldi, ykseldi; cebinden tabancay almaya
kalkt. ok aba sarf ederek de olsa baard. Vcudu duvara yapmt, mavi giysili adamlarn
kacaklar delikten mmkn olduu kadar uzakta, elinde tabancasn tutuyordu, ama ate
edemeyecekti.
Grlt kesildi. Brtsn kesti ve ba gsne dt. Bir eyler duyar gibi oldu; biraz zaman
geti ve kurunlar bacana sapland; gevedi ve yavaa yere yld. Azyla ahrn kaba tabam
arasnda ince bir salya akyordu, sol kolunu saran ipler, derin mor lekeler brakmt.

24
Kyn insanlar onu yine de astlar. nk o bir zenciydi. Pantolonunun altnda kasklar hl
kabarkt.

Dipnotlar
[1]

Cadillac iin kullanlan ksaltma.

[2]

Amerikan yar arabas markas.

[3]

"Blues'un babas" William Christopher (1873-1953); besteci, trampeti, arkc ve orkestra efi.

[4]

Bu kii Gnlerin Kp romannda da karmza kar.

[5]

Duke'un ayn isimli arksn (I Didn't Know About You, 1944 kayd.

[6]

Tevrat, Eyub, Bap XIII, 14.

[7]

1920'li yllarn nl Amerikan motosiklet markas.

You might also like