You are on page 1of 124

KABALCI YAY IN LAR I: 5

Bilim Kitaplar
:2

K MALNOWSK
BY, BLM VE DN

eviren:
T rk e B irinci B asm : M a y s 1990

SAADET ZKAL

Kapak d zen i: Recep akar

Kapak f ilm le r i: Ebru G rafik

Kapak basks: e tin O fse t

D Iz g I-b a s k ; Tuba M atbaas

C i l t : Te m u in M ce ithan esi

KABALCI YAYINEV
Bamusahip Sk. Tala Han
Giri Kat No. 16/5
Caalolu STANBUL
Tel.: 522 63 05 513 66 44

KABAUCI Y/yiNEV

stanbul

Y a z a n : Bronislaw Malinowski
Yaptn zgn a d : Magie,
Wissenschaft und Religion
Undandere Schriften

BY, BLM ve DN

YAZAR HAKKINDA

Bronislaw Malinowski, 1884'de Krakauda dodu. 1908


de oradaki niversiteden felsefe doktoru nvann ald. Ara
trmalarna Leipzig ve Londrada devam etti. 1914 - 1920 arasnda Yeni Gine. Kuzeybat Melanezya ve Avusturalya'da
alan-aratrmalar yapt. 1920de Londra niversitesi'nde
antropoloji dersleri verm eye balad; 1927den sonra Am e
rikan Rockefeller Vakfnn ars zerine Kzlderililer
arasnda, Meksika ve Afrikada aratrmalar yapt. 1939da
Yale niversitesine konuk profesr oldu. Ayn yl Ne'w
Haven'de ld.

LKEL NSAN VE DN

Ne kadar ilkel olursa olsun, dinsiz ve bysz halk


yoktur. Ama, bu yeteneklerinin sk sk yadsnmasna karn,
bilimsel tutumu olmayan ya da bilimsiz ilkel-halk da yok
tur. Gvenilir ve yetkili gzlemcilerce incelenen her ilkel
toplulukta, birbirinden net olarak ayrt edilebilen iki alan
bulunmutur, manevi alan ve maddi alan; baka szckler
le, by ve din alan, bilim alan.
Bir yanda, yerliler iin kutsal olan ve derin bir saygyla
uyduklar geleneksel rf ve detler vardr. Bunlar yasak
larla ve davranlara ilikin kesin hkmlerle kurallatrlmtr. Byle rf ve detler her zaman doast glerle,
zellikle de by gcyle balantldr; ya da kt ruh,
hayalet, llerin ruhu ve tanr tasarmlaryla. te yandan
ksa bir dnme gsterir ki, doa olaylar zenle gzlen
meden, bunlarn yasalarla ilediine kesin bir inan duyul
madan, ussal bir dnme yetenei olmadan, ne kadar ilkel
olursa olsun hibir sanat ya da beceri bulunup gereklee
mez, avda, balklkta, tarmda ya da yiyecek toplamada
hibir planl biim uygulanamazd.
Antropolojik bir din aratrmasnn temellerini atma
onuru Edward B. Tylorundur. Tylor nl teorisinde ilkel
dinlerin znn animizm olduunu ileri srer, ruhlara
inan; ve bu inancn, kaynan ryalarn, hayallerin, sannlann, kataleptik durumlarn ve benzeri fenomenlerin ya
nlgl ama tutarl bir biimde yorumlanmasnda bulduu
nu aklar. Bu fenomenler zerinde dnmek ilkellerin fi1

K atalepsi: G eici Icatlrna v e fe l du ru m u .

BY, BLiM VE DN

LKEL NSAN VE Dn I

lozof ve teologlarn nsanda ruhu bedenden ayrt etmeye


yneltti. Buna gre, lmden sonra ruh yaamaya devam
eder; nk dlere girmekte, yaayanlar anlarda ve ha
yallerde izlemekte ve insanlarn yazglar zerinde gzle g
rlr bir etkisi olmaktadr. Bylece hayaletlere ve llerin
ruhlarna, lmszle ve bir ller dnyasna inan do
du. Am a genel olarak insanda, zel olarak da ilkel insanda,
evreyi kendi kopyas gibi tasarlama eilimi vardr. Hay
vanlar, bitkiler ve nesneler de hareket ettiklerine, bir ey
ler yaptklarna, insana yararl olduklanna ya da onu en
gellediklerine gre onlar da ruhla donatlm olmaldr. By
lece, gzlemlerden ve geri yanl, ama gelimemi ve ei
tilmemi bir beyin iin anlalr olan karsamalarla, ilkel
insann felsefesi ve dini olarak animizm geliti.
Tylorun ilkel dine ilikin dncesi, ne kadar nemli
de olsa, ok dar bir alana oturmaktadr, gereklerin ara
trlmasna; burada ilkel insan fazla aratrc ve fazla aklc
grnr. Uzmanlarn yeni alan-aratrmalan ise, balk av
lamann, iftiliin ve kabile iindeki olay ve bayramlnn
ilkelin yaamn tmyle doldurduunu, onvm ryalar vo
hayaller zerinde pek dnmediini, ya da ruhlarm grnmesini ve katalepsi nbetlerini aklamaya kalkmad
n gstermektedir; bu aratrmalar, ilkel dinlerin Tylorun
animizm emasna kesinlikle sokulamayacak baka birok
yanm da iermektedir.
Geniletilmi ve derinletirilmi ada antropoloji an
lay en net biimde James Frazerin kkl ve uyandrc
yazlarnda oluur. Frazer bu yazlarda, ilkel dinlerin bu
gnk antropolojinin urat temel sorununa iaret et
ti: By ve bunun din ve bilimle ilikisi; totemizm ve ilkel
inancn sosyolojik yani; bereket ve byme klt.
Frazerin Golden Boughu, ilkel bynn bu byk ba
yapt, animizmin ilkel toplumlarda deil t^k, baskm inan
bile olmadn gsteriyor. lkel insan her eyden nce pra
tik nedenlerden tr doa srelerini denetimi altna al
maya alr, bunu da dorudan doruya ayinler ve by
arachyla yapar; bunlar araclyla rzgr, frtnay, hay

vanlan ve bitkileri iradesi altna almak ister. Ancak ok


sonra, kendi by gcnn snrlarn rendii zaman,
korku ya da umutla, yakararak ya da meydan okuyarak
daha yksek varlklara seslenir: kt ruhlara, atalarn ya
da tanrlarn ruhlarna. Bir yandaki dolaysz denetimle br
yandaki yksek ruhlara seslenme arasndaki bu ayrmada
Frazer dinle by arasndaki fark grr. Eer onu sihirli
biimde yneten yasalar biliyorsa insann doaya doru
dan egemen olabilecei inancna dayanan by bu ynyle
bilime akrabadr. Dinse, baz bakmlardan insan acizlii
nin itiraf, insan bynn dzeyinden daha yksee ka
rr ve daha sonralar da, byye ba edirmek zorunda olan
bilimden bamszln korur.
Bu by ve din teorisi, birbiriyle k skya ilintili olan
bu tem alard^i ou ada almann k noktasyd. Al
manyada Prof. Preuss, ngilterede Dr. Maret ve Fransada
Hubertle Mauss, birbirlerinden bamsz olarak, yer yer
Frazeri eletirdikleri, yer yer de onun izgisini izledikleri
belli grler ortaya koydular. Bu yazarlar, bilimle by^
nn, ne kadar benzer grnseler de temelde farkl olduu
nu akladlar. Bilim deneyimden doar, by gelenekten
trer. Bilim aklla ynlendirilir ve gzlemle dzeltilir, by
her ikisiyle de ulalamayan mistik bir atmosferde var olur.
Bilim herkese aktr, tm topluluun ortak varldr; by
gizlidir, gizemli trenlerle retilir ve kaltsal ardllara, ya
da en azndan zenle seilmi kiilere braklr. Bilim doa
gcnn kavranmas zerine temellenirken, by, ou il
kel halklarn inand, mistik, belli bir gizil gcn tasarm
lanmasyla doar. Kimi Melanezyallann mana, birka
Avustralya kabilesinin arungguiltha, eitli Amerika Kzld.erililerinin yvakan, orenda ve manitu diye adlandrd ve
baka blgelerde hibir ad olmayan bu g, bynn ye
erdii her yerde rsstlanabilen hemen hemen evrensel bir
tasarm olarak gsterilir. Yukarda ad geen yazarlara gre, ilkeller iin nemli olan btn faaliyetleri yneten ve
manevi alanda gerekten nemli olan btn olaylar yara
tan doast, gizil bir gce duyulan inanc btn ilkel halk-

BY, BlM VE DN

larda bulabiliriz. Bylece, pre-animistik dinin fiz ani,


mizm deil mortodr ve mana bynn de zdr, bylelik
le de by bilimden tamamen farkl bir ey olur.
Am a moraonm, ihtimal ilk inancn btn biimlerine
egemen olan bu gizil gcn ne olduu sorusu ortada kal
yor. lkel beynin radikal bir tasarm m bu, yoksa insan psi
kolojisinin ya da ilkel insann yaad gerekhin daha
basit ve temel eleriyle aklanabilir mi? Bu soruna ilikin
en zgn ve en nemli yazlar Prof. Durkheim verdi; Durkheim bu arada Frazerin ortaya att dier temaya da de
indi: Totemizme ve dinin sosyolojik yanna.
Totemizm. Frazerin klasik tanmm aynen aktarrsak,
bir yemdaki, kan akrabal olan bir grup insanla, br
yandaki, insan grubunun totemleri diye adlandrlan belli
doal ya da yapma nesneler arasmdaki sk ilikidir ihti
mal. u halde iki yan var totemizmin: O hem bir toplum
sal gruplama biimi, hem de inan ve trenlerden oluan
dini bir sistem. Din olarak ilkel insann evresine duyduu
ilgiyi ifade ediyor, evresiyle zdelik iddia etme ve en nem
li nesnelere egemen olma isteini: ncelikle bitki ve hayvan
lara, jdaha_e2rek_olarak yararl cansz eylere, ok seyrek
olarak da insanlarca yaplm eyalara. Kural olarak, klana
stok malzemesi salayan, veya en az yenebilir olan, ya da
yararl olan bitki ve hayvanlar, ya da yalnzca ss hayvan
lar zel bir totem saygs ile yetitirilirler; kendini bu
objelerle btnletiren ve onlara saygsm gstermek ze
re zaman zaman ayinler ve trenler dzenleyen klann ye
leri iin tabudur bunlar. Totemizmin toplumsal yan, soyun,
antropolojide klan, gens, boy ya da fratriyen denen kk
birimlere blnmesindedir.
Bylece totemizmde ilkel insann gizemli fenomenler
zerinde dnmesinin sonucunu deil, evresindeki en zo
runlu eyler iin duyduu faydac kaygyla, gzel kular,
srngenler ve tehlikeli hayvEinlar gibi dsgRfmf nyaran
ve dikkatini eken eylerle u6rasmasmn karmn gr
yoruz. Totemci denilen anlay zerine bildiklerimizle unu
Syleyebiliriz: lkel din, Tylordaki ve daha nceki antropo-

LKEL NSAN VE DN

11

lolardaki animistyann ne kmasmdan ok, ilkel halklann gerekliine ve dorudan pratik yaam karlarna da
ha yakm duruyor.
Problematik bir toplumsal blnme biimiyle, klan sis
temiyle ilgin balants dolaysyla, totemizm antropolojiye
geni bir ders daha verir: Totemizm, btn ilk tapnma bi
imlerini kavrama konusunda sosyolojik bak asmn ne
mini ortaya kard. lkel insan, pratik ibirlii ve ruhsal
dayanma nedenleriyle dorudan ilikide olduu gruba uy
gar insana gre ok daha fazla bamldr. Totemizmde, b
yde ve baka birok gelenekte grlebilecei gibi, balan
gta tapnma ve ayinler hem pratik karlarla hem de ruh
sal ihtiyalarla ilgili olduundan, toplumsal dzenle dini
inan arasnda sk bir balant olmas gerekir. Bunu din
antropolojisinin ncs Robertson Smith de kavramt,
onun ilkel dinin znde bireyin olmaktan ok toplumun
sorunu olduu biimindeki temel dncesi ada aratrmanm laytm otifi oldu. Prof. Durkheim bu gr daha
da etkili biimde formle etti: dinsel cian toplumsal
olanla zdetir. nk genel olarak bir toplum, salt onun
stndeki egemenliiyle, insanda tanr duygusunu uyandr
mak iin gerekli olan her eye sahiptir, nk tapnanlan
iin bir tanr neyse toplum da yeleri iin odur.2 Prof.
Durkheim bu sonuca, dinin en ilkel biimi olarak grd
totemizmi aratrarak vard. Buna gre, totemci z, yani
m ^ a , yani klanm tanrs, klann kendisinden baka bir
ey olamaz.3
Bu ilgin ve biraz pheli karmlann ilerde eletiril
mesi gerekiyor, bunlarn hi kuku yok ierdii gerek tohumcuunun nerede bulunduunu ve bunun ne kadar ve
rimli olabileceini gstereceiz. O, antropolojinin en nemli
klasik yazlarndan birkam etkileyerek gerekten de ve
rimli oldu, yalnzca Jane Harrison ve Com fordun alma
larm anmak yeter.
2

E. Durkheim , 1912, 8. 206.

Age.

12

' BY. BLM VE DN

James Frazerin dinbilime getirdii nc byk te


ma, bereket ve byme klt temasdr. The Golden Bough'
da, Nemide orman tanrlar iin yaplan korkun ve gi
zemli ayinden balayarak by ve din ayinlerinin artc
bir eitliliinden geirildik; bunlar gkyznden ve top
raktan, gneten ve yamurdan verimli klc etkililik iste
mek ve bu etkiyi denetim altna almak iin insanlar tara
fndan bulunmu; ve bizde, ilkalarm dininin, taze gzel
lii ve olgunlamamh, zenginlii ve salamlyla' ilkel
yaamn gleriyle dolu olduu etkisini brakt, bu gler
ylesine iddetli ki zaman zaman kendi kendini yok etme
ye varan eylemlere bile yol aabiliyorlar. The Golden Bo
ughda, lmn ilkel insan iin her evden nce tiirlli.s vnlmda bir adm anlamma geldiini reniyoruz, rmenin
yeniden douun bir aamas anlamna geldiini, sonbahar
daki bollukla ktaki kurumannsa ilkbahardaki yeniden
uyann preldleri olduunu. Bir dizi yazar, The Golden
Boughdaki bu pasajlardan kamlanarak, ou kez de Frazerden daha byk hassaslkla ve daha tam zmleme
lerle, jdinmeZi_^n^g^
gelitirdiler. Bylece Crowley
Tree of Lifeta, Van Gennep Rites de Passageda ve Jane
Harrison eitli almalarnda, inan ve tapinmaiun in
san yaamnn byk olaylarndan, doum, genlik, evlen
me ve lmden doduunu, dinin byk lde bu olay
lar zerinde dzenlenmi olduunu ^ ortaya koydular. g
dsel ihtiyalarn ve gl duygusal servenlerin yaratt
heyecanlar, su veya bu biimde, tapnmava ve inanmaya
yol aarlar. Sanat ve din ayn biimde, doyurulmam is
tekten doar. lerde, bu biraz mulak saptamada ne ka
dar gerek ne kadar abartma bulunduuna karar vermek
durumunda olacaz.
lkel din teorilerine iki nemli katk daha var; bunlar,
antropolojinin asl ilgi alanmn biraz dmda kaldklar iin
burada yalnzca anyorum. lkel tek tann dncesine, do* J. Harrison, 1910-1912, s. 42.
J. Harrison, s. 44.

LKEL NSAN VE DN

13

laysyla da ilkel dinde ahlakm igal ettii yere ilikin bun


lar. Bu almalara gereken nemin verilmemi olmas ve
bugn de hl verilmiyor olmas dikkat ekicidir, nk,
din zerine alan herkes, ne kadar balangta ve olu
mam olursa olsun ncelikle bu iki soruyu yneltmez mi
kendine?
Belki de bunun aklamas, balanglarm ilkel ol
duu, gelimi biimlerden farkl ve basit olduu bii
mindeki nyargdadr, y da ilkel in gerekten ilkel olduu
sansndal
Mteveffa Andrev/ Lang, baz Avustralya yerlileri arasnda bir Soyun ve Her eyin Babas'na. duyulan j^nanca
dikkat ekti; Rahip Wilhelm Schmidt de ok ilkel kltr
lerin btn halklarnda bu inancn yaygn olduuna, bu
nun mitolojinin nemsiz bir p a a s olarak ihmal edileme
yeceine ve yalnzca misyoner retisinin bir yanks ola
rak grlemeyeceine birok kant getirdi. Rahip Schmidt
bu inanta ilk tektanncln basit ve saf biimine bir
iaret grmektedir.
Dinin ilk ilevi olarak ahlak sorunu da ihmal edilmi
tir, hem de yalnz Rahip Schmidtin yazlarnda ince ince
ele almmasma ramen deil, ayn zamanda mkemmel an
lamda iki yaptta dikkat ekici biimde ilenmesine ra
men de: Prof. E. Westermarckm Origin and Development
of Moral Ideasi ve Prof. L.T. Hobhousein Morals in Evolutionu.
Temamz zerindeki antropolojik almalarn yneli
mini toparlamak kolay deil. Genelde dine esnek ve duy
gusal bir bak biimi geliti. Tylor, dinsiz ilkel halklar
bulunduu yanlgsn da rtmek zorunda kald. Bugn
bizler, bir ilkel iin her eyin din olduu, onun srekli
olarak bir mistisizm ve tapnma dnyasnda yaad ke
finden tr biraz aknz. Eer din yaam ve lm
kucaklyorsa, btn kollektif eylemlerden Ve zel yaa
mn btn belirleyici olaylarndan tryor ve ilkelin b
tn dnce dnyasn, btn pratik karlann ku
atyorsa, o zaman kendimizi enikonu akmlkla u soru

14

b Oy

O,

b Il Im

ve

d n

yu sorma durumunda gryoruz: Din dmda ne kald ge


riye, ilkelin yaamnda maddi olan ne? Burada, jrukandaki zetten de grlebilecei gibi, ada antropolojinin
birok elikili yorumla bir hayli kartrd bir sorun var.
Bir sonraki blmde bmun zmne ilikin gr geti
receiz.
lkel din, kavramn ada antropoloji tarafmdan ge
litirilmi biimiyle, olabilecek her tr heterojen nesnenin
yna olmaya zorland. Balangta, animizde, ata ruh
larnn, hayaletlerin ve ruhlarn arbal kiilikleriyle v
baz fetilerle snrlanm durumdayken, yava yava, her
eyin iine ileyen mananm yumuak akn da kapsamak
zorunda kald; sonra totemizmin girmesiyle Nuhun gemisi
gibi hayvanlarla donatld, hem de ikier ikier deil b
yk srler halinde ve bitkiler, nesneler, hatta insanlarca
yaplm eyalar da dahil birok tr kapsayarak; sonra
da buna insan faaliyeti ve karlaryla kollektif ruhun
dev hayali eklendi: tanrlatrlm toplum. Grnrde
her tr ilikiden yoksun bu obje ve ilkeler ymna her
hangi bir dzen ya da sistem getirilebilir mi? Bu soru bizi
nc blmde megul edecek.
ada antropolojinin bir baarsna kukuyla bakmak
istemiyoruz: By ve dinin yalnzca bir doktrini veya fel
sefeyi deil, yalnzca bir anlayn entellektel ekirdeini
deil, ayn zamanda zel bir davran biimini, akla, duy
guya ve iradeye eit llerde temellenen faydac bir tu
tumu da temsil ettii vargsna. Onlar hem inan sistemi,
hem eylem biimidirler, hem sosyolojik bir fenomen, hem
kiisel deneyimdirler. Ama, btn bunlara ramen, dinde;
toplumsaln ve bireyselin katklar arasndaki kesin ban
t ak deil; bunu her iki yann abartlmasmda grebili
yoruz. Duygu ve siklin hangi zel paylara sahip olduklar
da ak deil. Antropoloji ilerde btn bu sorularla ura
mak zorunda; bu ksa almada yalnzca zm neriler
verilebilir ve ilkeler gsterilebilir.

n
EVRENN NSAN TARAnNDAN USSAL BLNMES
lkellerin ussal kavrama yetenei orusu antropolojik
aratrma tarafndan zellikle ihmal edilmitir. lkellerin
psikolojisi zerine almalar yalnzca ilk din, by ve mi
tolojiyle snrldr. eitli ngiliz, Alman ve Fransz yazarr
lann almalar, zellikle de Lvy-Bruhlun cesur ve par
lak teorileri, aratrmaclan, yaln ruhsal durumu iinde
ilkelin neler yaptyla ilgilenmeye yneltti. Sonular ok
artc oldu; L6vy-Bruhl. ksaca sylersek, ilkel nsann
hibir zaman gerekten yaln bir ruh durumu iinde ol
madn, onun tamamen ve umutsuz biimde mistik bir
anlaya gmlm olduunu aklar. Soukkanl ve tutarl
gzlem yapma yeteneinden yoksun, soyutlama yapmay
beceremeyen, mantkl dnmeye kar kesin bir antipatiyle engellenmi ilkel, denejdmden sonu karmak, hele
de doann en temel yasalarn yakalayp anlamak duru
munda deildir. Bu ruh halindeki insanlar iin saf fizik
sel durumlar yoktur. Onlar iin, ak bir nesne ve simge,
neden ve etki, eit ve kart tasarm da olmaz. Dnme
biimleri, mistik ilgi ve brakmadan oluan prelojik
ve dank kr inantr. Burada birok nl antropolog
ve filozofun bir ksm dncelerini bir araya topladm,
bunlarn en nemli ve en yetkin yorumcusu da parlak
Fransz sosyologdur.
Ama aykn dnceler de var. Eer J.L. Myres dze
yinde bir bilgin ve antropolog Notes and QueriesdQ bir
makaleye Natural Science diye balk atyor ve biz bu
rada ilkelin bilgisinin gzleme dayandn, ak ve kesin
olduunu okuyorsak, ilkel insann akdlgn dogma.

16

BY, BLM VE DN

olarak tanmakta gerekten kukuya dmek zorundayz.


Bir baka ok yetkin yazar, A.A.Goldenweiser, ilkel ke
ifler, bulular ve yenilemeler den sz ederken - preampirik ya da prelojik bir zihne pek mal edilemeyecek eylerbululann douunda ilkel zanaatya yalnzca pasif bir
rol vermenin aklszlk olacam belirtiyor. Kafasndan ba
z ansl dnceler gemi olmal; bir fikir gereklie d
ntnde doan heyecan da ona tmyle yabanc deil
di. Burada ilkel insan ada bir doa bilimcisinin ruh
haliyle donatlm gibi grnyor bize!
lkel insann mantna ilikin iki gr arasndaki de
rin uurumu amak iin sorunu iki soruya blmek en iyi
si olacak.
Birincisi: lkelde herhangi bir ussal bak biimi, ev
resini herhangi bir ussal kavrama var mdr, yoksa o, L6vy-Bruhl ve ekolnn ileri srd gibi tamamen mistik
midir? Cevap yle olacak: Her ilkel topluluun deneyime
temellenen ve mantkla biimlendirilen nemli bir bilgi
daarc vardr.
O zaman ikinci soru geliyor: Bu ilkel bilgilere bilimin
tam olumam biimleri olarak baklabilir mi, yoksa bun
lar tam tersine, nceden dnlmemi bir ampiri, zana
atlkta ve sanatta uygulapa alanna kan, ama teorik
hibir deeri bulunmayan bir pratik ve teknik hnerler
btn m? Antropolojik olmaktan ok bilgi teorisine ili
kin olan bu ikinci soruya bu blmn sonunda yalnzca de
inilecek ve yalmzca deneme biiminde cevap verilecek.
Birinci soruyu ele aldmzda, yaamn maddi yanm, sanat, zanaat ve ticareti aratrmamz gerekiyor;
bundan da, by ve dinden net biimde aynlan, bir yan
dan ampirik bilgiye, bir yandan da manta inanmaya da
yanan bir davran biimini karmay deneyeceiz. By
le bir davrann ilkelerinin geleneksel kurallarla belirle
nip belirlenmediini, bunlarn biliniyor olup olmadn,
hatta belki de zaman zaman sorgulanp incelemeye . tabi
tutulup tutulmadm saptamaya alacaz. Ussal ve am
pirik davranm sosyolojik arka planmm ayinlere ve tapm-

EVRENlN n s a n

t a r a f in d a n u s s a l b Il In m e s

17

maya ilikin davrann arka planndan farkl olup olma


dn aratrmamz gerekiyor. Her eyden nce de, ilkel
lerin iki blgeyi ayrp ayrmadklar ve bunlar birbirin
den ayr tutup tutmadklar, ya da bilgi alannn srekli
olarak kr inancn, ayinlerin, bynn ve dinin basknma
urayp uramad sorusunu sormamz gerekiyor.
Tartlacak tema zerine nemli ve gvenilir pek az
gzlem bulunduundan byk lde kendi malzememe
bavuracam, byk blm henz aklanmam olan bu
malzemeyi Dou Yeni Ginenin ve evredeki takmadalarn
Melanezyal ve Papua-Melanezyal soylar arasndaki bir
alan-aratrmas srasmda birka ylda topladm. Ama Melanezyallar zellikle byye dknlkleriyle nl olduk
lar iin ,neolitik an ilkel halkalarnn ampirik ve ussal
bilgilerinin varl konusunda denek ta olacaklar.
Bu yerliler, her eyden nce de ana adann kuzeydou
sundaki mercan adalarnda, Trobriand takmadasnda ve
komu ada gruplarmda yaayan Melanezyallardan sz ediyorum, deneyli balklar, alkan zanaatlar ve tccar
lardr, ama geimlerini salamak iin her evden nce tanmla urarlar. En ilkel aletlerle, sivri bir ubuk ve kk
bir apayla, kalabalk bir nfusu besleyecek miktarda yi
yecek maddesi yetitirmek, dahas, eski zamanlarda r
meye braklan, bugnse plantasyon iilerini beslemek ze
re ihra edilen bir fazlal retmek durumundadrlar. Bu
tarmn baars - zellikle elverili koullar bir yana - farkr
l toprak niteliklerini ve yetitirilen bitkilerin eitliliini
kapsaml olarak bilmelerine, bu iki etkenin karlkl uy
gunluuna, her eyden nce de doru ve sk bir almann
nemini kavram olmalarna baldr. Topra ve fideler!
semek zorundadrlar; dikim ve apa yapabilmek, yam al
mak iin, alln sklmesi ve yaklmas gereken zaman
aa yukar saptamak zorundadrlar. Btn bu ilerde,
havaya ve iklimlere, dikim yapmaya ve zararllara, topraa
ve kklere ilikin kesin bir bilgi tarafndan ynlendirilir
ler, ve bu bilginin doru ve gvenilir olduu, buna day&-

18

b O y O. b Il I m

ve

d n

mlabilecei ve tam buna gre hareket edilmesi gerektii bi


imindeki kanyla.
Yine de yaptklar her iste by vardr; her yl kesin
olarak saptanm sra ve dzen iinde bahelerde bir dizi
ayin yaplr. Dikim iinin ynetimi bycnn elinde bu
lunduundan ve ayinsel ilerle pratik iler birbirine skca
bal olduundan, yzeysel bakan bir gzlemci, mistik ve
ussal davranm birbirine kart, etkilerinin yerlilerce
ayrt edilmedii ve bunlarn bilimsel bir zmleme iia
ayrt edici olmad sonucuna ynelebilir.
lkeller iin by fideliin gelimesi iin kesinlikle vaz
geilemeyecek bir ey kuskusuz. Onsuz neler olacan kimse
kesin olarak syleyemiyor; nk, aa yukan otuz yl
sren Avrupah egemenliine ve misyonerlie, yzyh a. kn zamandr beyaz tccarlarla ilikiye ramen, imdiye
dek bir yerlinin tek bir fidesi ayinsiz dikilmemi. Ama, yap
rak pas, allmadk kuraklk, zamansz yamurlar, yaban
domuzlarnn zararlar ve ekirge dadanmas gibi eitli
trden fetler byyle kutsanmayan fidelii herhalde yok
ederdi diyorlar.
Peki bu, yerlilerin btn iyi sonulan byye yorduk
lar anlamna m geliyor? Herhalde deil. Bir yerliye bah
esini her eyden nce byyle ilemesi, kendi almasn
savsaklamas nerilseydi byle bir safla gler geerdi.
Doal koullarn ve nedenlerin varln o da bizler kadar
iyi bilir; ve gzlemlerine dayanarak, bu doal glerin zi
hinsel ve bedensel abayla denetim altna alnabileceini
de bilir. Bilgisi kukusuz snrldr, yine de mantkh olma
sna ve mistisizmden korunmasna yeter. Eer iti yklm,
rn telef olmu, kurumu ya da su altmda kalmsa,
byye deil, bilgisinin ve aklnn ynettii ahmasna
snr. te yandan deneyimi ona, kendi ihtimam ve aba
s dnda etkili olan gderi de retmitir, bunlar bir yl
allmam ve hak edilmemi bolluk balar, her eyin
yolunda ve iyi gitmesinde, yamurla gnein uygun oran
larda olmasnda, zararl bceklerin uzaklamasnda ve r
nn bol olmasmda etkili olurlar; ve o, bu glerin baka

EVRENN n s a n t a r a f i n d a n u s s a l b Il n m e s I

19

bir yl felaket ve terslik getirdiini, kendisini srekli iz


lediklerini ve btn byk abasna, en salam bilgisine
ramen kendisine kar altklarn da bilir. Bu etkenleri
-yalnzca bunlar- denetim altna almak iin byye ba^vurur.
Ak bir ayrm var u halde: bir yanda bilinen durum
lar btn, bymenin doal seyri ve sradan terslik ve
tehlikeler: bunlara kar it evirerek ve apalamayla si
lahlanmak gerekir. te yanda hesaplanamayan dman
etkiler, ya da ansl bir rastlantyla byk, hak edilmemi,
fazla kazan. Birinci koul ve durumlar almayla, kinci
si byyle karlanr.
Sosyal alanda da alma ve ayinler arasna ayrm iz
gisi ekilebilmektedir. Bahelerin bycs kural olarak
pratik almann da yneticisi olduu halde bu iki ilev
birbirinden kesin olarak ayr tutulur. Her by ayininin
kendi belirli ad, alma plannda kendi zel zaman ve ye
ri vardr ve gnlk faaliyetin tamamen dndadr. Bunlan n bir ksm trenlerdir ve btn topluluun katlmas ge
rekir; hepsi kamuya aktr, yani ne zaman yaplaca bi
linir ve bmlara herkes katlabilir. Fideliklerin iindeki se
ilmi alanlarda ve zel bir kede yaplrlar. Byle zaman
larda almak yasaktr, kimi zaman yalnzca tren sre
since, kimi zaman da bir iki gn. Ynetici ve byc al
may sradan biri gibi ynetir, balangc belirler, konuma
lar yapar, tembel ve ihmalci iileri uyarr. Ama onm iki
rol hibir zaman kesimez; bunlar her zaman ayrdr ve
her yerli, adamn belli bir anda byc olarak m, yoksa
dikim almasnn yneticisi olarak m hareket ettii ko
nusunda hi duraksamadan bilgi verebilir.
Sebzecilik konusunda sylenenler, almann ve by
nn birbirine hi karmadan yan yana yrd baka
birok faaliyet iin de geerlidir. Kano yapmnda, malze
meye, teknie, belli stabilit ve hidrodinamik yasalarna ili
kin ampirik bilgiler, byyle birlikte ve onunla sk ba
lant iinde byle etkilidir, ancak ikisi birbirine demeden.
rnein unu ok iyi kavrarlar: dirsek akl ne kadar

20

BOy O, BLiM VE DN

byrse stabilit de o kadar artar, buna karlk yklemeye


mukavemet o kadar azalr. Neden botun uzunluuyla oran
tl, belli, geleneklemi bir aklk almalar gerektiini ok
iyi aklayabilirler. Basit ama apak teknik terimlerle, dir
sein neden hep rzgr tarafnda olmas gerektiini, bir ka
no tipi yalpalarken brnn neden yalpalamadn ak
layabilirler. Kuaktan kuaa aktarlan, ada denizcile
rin ada bilimsel kavraylar kadar akllca ve tutarl d
zenlenmi karmak ve zengin bir terminolojiyle, yelkencilik
ilkelerine ilikin tam bir sistem oluturmulardr. Yoksa o in
cecik, ilkel tekneleriyle son derece tehlikeli koullarda ne
sil denize alrlard?
Ama, btn sistematik, ynteme dayanan bilgilerine
ramen, hesaplanamayan akntlarn, muson rzgrlar za
manndaki ani frtnalarn ve bilinmeyen s kayalklarn
tehlikelerine yine de aktrlar. te burada, kano yapm
srasnda, balangta, bir sefere karken ve gerek tehli
ke annda bavurduklar by devreye girer. Bilimle vo
aklla silahlanm, elikten gemisi iinde her trl kurtar
ma aracyla donatlm ada denizcinin bile batl inanca
zel bir eilimi varsa -bu onun ne bilgisini ve akln, ne de
mantn yok ediyor- ok daha zor koullardaki ilkel mes
lektann bynn koruyuculuuna ve avuntusuna bel ba
lamasna aabilir miyiz?
Trobriand adalarndaki balkln ve balklk by
lerinin incelenmesi ilgin ve kesin bilgiler veriyor. lag
nn kylerinde balklar basit ve kesinlikle gvenilir bir bi
imde, zehirle ldrlrler, bu yolla tehlikesizce ve hibir
belirsizlik olmadan bol rn elde edilirken, ak deniz k
ylarnda avlanma yntemleri hem tehlikelidir, hem de ba
lk srlerinin su yzne kp kmadna gre verim ok
deikendir. Lagnlerde yaplan ve insann tamamen bilgi
ve becerisine yaslanabildii avlanmada bynn olmamas,
bma karlk tehlike ve belirsizliklerle dolu olan denizdeki
avda korumay salayacak ve iyi rn balayaceJc kapsamh bir by ayininin bulunmas dikkat ekicidir.
Yerliler, savata g, cesaret ve evikliin sonu alc

e v r e n in

n s a n

t a r a f in d a n u s s a l b Il In m e s

2t

bir rol oynadm da bilirler. Buna ramen raslanty ve


ans etkilemek iin burada da byye bavururlar.
Doal ve doast nedenler kilisi, ince ve dolak,
ama dikkatle izlenirse ok iyi ayrt edilebilen kesin ve ynergesel bir hatla, hibir yerde, insan denen varln en
yazgsal iki kudretindeki kadar net ayrlmamtr: Salk ve
lm. Salk Melanezyallar iin doal bir durumdur ve in
san bedeni tam dzen iinde kalr, bu dzen istemli biim
de bozulmamsa eer. Buna ramen Melanezyallar sal
bozan, hatta bedeni mahveden doal eylerin var olduunu
ok iyi bilirler. Bilirler ki, zehirler, yaralar, yanklar ve
arpmalar sakatlk ya da lmn doal nedenleridir. Bu da
u veya bu kiinin zel kans deildir, tam tersine, aktar
lan bilgiyle, hatta inanla kesinlemitir; nk, biri byy
le lenler iin, br de doal lmle lenler iin olmak
zere, ller dnyasna giden iki ayn yol olduuna inanlr.
Souun, scan, ar g harcamann, ok fazla gnein
ve lsz yemenin, .masajla, buharla, atein banda st
makla ve belli sularla iyiletirilebilen ufak tefek rahatsz
lklara yol at da bilinir. Yalln bedensel bozulmay
getirdii bilinmektedir ve yerlilerin bunun iin, gten d
en ok yal kiilerde yemek borusunun tkand, bu yz
den de lmek zorunda kaldklar biiminde bir aklamas
vardr.
Ama, btn bu doal nedenlerin yansra bynn ge
ni alan bulunur ve ou hastalk ve lm hali onun ha
nesine yazlr. Byyle dier nedenler arasndaki fark teo
ride ve birok pratik durumda aktr, ama bunda kiisel
grlerin rol oynadn akha kavuturmak gerekiyor.
Bir durum bir kiiye ne kadar yaklarsa, kii bunu o kadar
az doal ve o kadar ok byyle ilgili grr. Bylece,
yaklaan lm topluluun yelerine doal grnen ok
yal bir adam, yalnzca byden korkar, doal yazgsn
hi aklna getirmez. Bir hasta, btn tekiler an betel
den, oburluktan ya da baka lszlklerden sz ederken,
kendisi durumunu byye yorar.
K eyif ve rici b ir m adde, betel aac, hint asm as.

22

BY, BLM VE DN

EVRENN NSAN TARAFINDAN USSAL BLNMES

Ama, kendi bedensel bozulmamzm ve yaklaan l


mn saf doal olgular olduuna, olaylarn sonsuz zincirin
de yalnzca nemsiz anlar olduuna hangimiz gerekten
inanrz? Uygar insanlm en aydn dnceli kiileri iin
bile, salk, hastalk ve tehdit edici lm, belirsiz, heyecan
veren bir sisle rtldr ve yazgsal olaylar ne kadar yak
lamsa bu sis de o kadar younlam, iine girilmesi o
kadar zorlam grnr. Vahilerin bu olgulardan bylesine yaJn ve soukkanl bir sonuca varmaya yetenekli ol
malar gerekten artcdr.
Bylece ilkel insan, doayla ve yazgyla ilikisinde, bun
lardan yarar salad veya birinden kanmaya alt
lde, doal ve doast g ve etkileri tanr ve her iki
sinden de kendisi iin yararlanmaya alr. Eer deneyimi
ona her zaman, bilgilerle ynetilen faaliyetin yararl oldu
unu gstermise, hibir abay esirgemez ve bilgisini ih
mal etmez. Bir bitkinin yalnzca byyle byyemeyeceini, doru yaplmaz ve kullanl olmazsa bir kanonun hi
bir zaman su stnde duramayacan ya da gidemeyece
ini, bir savan ustalk ve serinkanllk olmadan kazan
lamayacan iyi bilir. Kendini hibir zaman salt byye
yaslamaz, tam tersine, hatta zaman zaman onu tmyle
dikkati dnda brakr, ate.yakmakta ve bir dizi beceri ve
faaliyette olduu gibi. Ama, bilgisinin ve ussal yntemleri
nin yetersiz kaldn grdnde byye sarlr.
Bu tartmada ncelikle, neden klasik by lkesi Melanezyada topladm malzemeye dayandm belirttim.
Ama, anlan durumlar ylesine temel, varglar ylesine ge
nel tabiatl ki, bunlar her ada, ayrntl etnografik ra
porda dorulamak ok kolay olacak. Baka blgelerdeki
toprak almas ve toprak bys, kano yapm, sanat, b
yyle ve doal tpla tedavi ve lmn nedenlerine ilikin ta
sarmlar Melanezyadakilerle karlatrlrsa, burada sap
tananlarn genelgeerlii kolayca kantlanabilir. Ne ki, il
kellerin bilimi zerine & bir yntemsel gzlem yaplmam
olduu iin, dier yazarlarn karlatrmal verileri ancak

para para bir araya getirilebilirdi, bylece geri ak, ama


dolayl bir resim verilebilirdi.
lkel insann ussal kavray sorununa dorudan el at
maya karar verdim: Onu balca uralarmda gzleyerek,
almadan byye, sonra tekrar almaya nasl getiine,
mantna nasl yaslandna ve fikir yrtmelerinin bana
nasl geldiine baktm. Tm probleme dil araclyla da gi
ri yaplabilirdi; ama bu, mantn, semasiyolojinin ve ilkel
diller teorisinin sorularna ok fazla dalmak olurdu. Var
olma, z ve nitelik, neden ve etki, asl ve ikincil gibi genel
tasarmlan ifade eden szckler; yelken ama, ina etme,
lme ve kontrol etme gibi karmak srelerin karl
olan szck ve terimler; saysal ve niceliksel betimlemeler;
doa olaylarnn ,bitkilerin ve hayvanlarn kesin ve aynntlandrlm snflamas; btn bunlar bize ayn sonucu ve
rirdi: lkel insann gzleyebilir ve dnebilir olduu ve ken
dini dilinde ortaya koyan, gelimemi de olsa yntemsel bil
giden oluan sistemlerinin bulunduu sonucunu.
Diyagramlar ya da formller diye nitelenebilecek tem
sili ekiller ve nesnesel yardmc aralar zerinde yaplan
bir incelemeden de benzer sonular kt. Ynlerin saptan
masna iljkin yntemler, yldzlardan takmyldzlarn olu
turulmas, takmyldzlarn mevsimlere balanmas, yl iin
de aylarm ve ayn eyrek periyotlarnn adlandrlmas - il
kellerin en alt basamanda bile btn bu kazanmlar mev
cuttur. Kufia veya toza diyagramsal haritalar izmeye,
yere kk talar, midye kabuklar ya da sopalar koyarak
blmlendirmeler yapmaya ve byle ilkel eskizlerle seferler
ve geziler planlamaya da yeteneklidirler. Yeri ve zaman
uyumlatrarak byk soy bulumalar rgtleyecek ve ge
ni alanlarda nemli soy hareketlerini koordine edecek durumdadrlar.7 Resimlerden, kertikli ubuklardan ve benzeri
belletelerden yararlanma bilinmektedir ve hemen hemen
genelde kklemi grnmektedir. Byle diyagramlar kar
mak ve zor bir gereklik parasn basite ve kolaya indir

B. Malinowski, 1922, Blm XVI ile karlatrnz.

23

Oy O,

b Il I m

ve

d n

geme aralandr. Bunlar insana grece basit, zihinsel kont:


rol olana salyor. yleyse temelde -kukusuz ok elemanter biimde - karmak ve soyut bir gerekliin yine basit
ve ustaca parafrazlar olan ve uygar fizikiye kontrol ola
na salayan kusursuz bilimsel forml ve modellerle ak
raba deiller mi?
Bu bizi ikinci soruya gtryor: Saptamz gibi ampi
rik olduu kadar ussal da olan ilkel bilgiyi bilimin elemanter basama olarak grebilir miyiz, yoksa bunun bilimle
hibir ilikisi yok mu? Eer bilimden, deneyime dayanan
ve bundan mantksal sonu karma yoluyla tretilmi, ken
dini maddi yaamda ve kurallam geleneksel bir biimde
ortaya koyan ve bir tr sosyal rgtlenmeyle tanan bir
kurallar ve konseptler btn anlalyorsa, o zaman, ilkel
topluluklarn, hatta en alt basamaklarnn bile -elemanter
de olsa- bilimin balanglarna sahip olduklanna hi kuku
yoktur.
Ama birok bilgi kuramcs byle minimal bir bilim
tanmlamasndan honut olmayacaktr, nk bu, bir sa
nat ya da ustaln kurallarna da pekl uygulanabilir. On
lar, bilime ilikin kurallann kesin konmas gerektiini ileri
sreceklerdir, deney yoluyla kontrol edilmeye ve akl yo
luyla eletirilmeye ak. Bunlar yalnz pratik tutum iin ku
rallar olmamal, bilginin teorik yasalar da olmaldr. Bu
snrlama kabul edilse bile, ilkellerin bilgilerindeki birok
temel kavramn bu anlamda da bilimsel olduuna hibir
kuku yoktur. Yerli tekne yapcs tama gcn, kaldrma
etkisini ve dengeyi yalnz pratikten bilmez, o bu yasalan
yalnz su stnde gzlememitir, tersine, kano yapmnn
bu ilkelerini kafasnda bulundurmak zorundadr. Bunlan
raklarna retir. Yerlemi kurallan onlara tantr ve el
leriyle, tahta ubuklarla ve snrl bir teknik dille, basit bir
biimde, birka genel hidrodinamik ve denge yasasm ak1ar. Bilim iten ayrlmaz; kukusuz dorudur, o bir amaca
erimek iin bir aratr yalnzca, basittir, tam olumam
tr ve tamamlanmamtr; ama buna ramen, ilerlemenin
k ald matristir.

EVRENN n s a n

t a r a f in d a n u s s a l b Il In m e s

25

Bir baka lt daha koysak, gerekten bilimsel bir tu


tumu, nesnel bilgi arayn, nedenleri ve etkileri anlama
isteini l alsak da, cevap ille de olumsuz olmaz herhal
de. lkel bir toplulukta yaygm bir bilgi al yoktur ku
kusuz. AvrupalInn temalan gibi yeni problemler onlan
aka skar, onlarn btn ilgileri byk lde kendi kl
trlerinin geleneksel dnyas tarafndan ynlendirilir. Yine
de bu snrlarn iersinde, gerek tutkulu bir biimde efsa
nelerle, yklerle, detlerin, soyun ve gemiteki olaylarn
ayrntlaryla ilgilenen arkeolog, gerekse de sabrla ve bil
giyle gzlem yapan, genellemeler yapmaya, hayvanlarn ya
amndaki, denizdeki ve cengeldeki olaylann uzun zincir
lerini mantkl balantya getirmeye yetenekli doa aratr
macs vardr. Yerlilerin doaya bu ilgisine deer biebil
mek iin, AvrupalI doa aratrmaclarnn yerli meslekta
larndan ne kadar ok ey rendiklerini anmsamak yeter.
Alan aratrmas yapan herkesin ok iyi bildii gibi, il
keller arasnda sosyolog, ideal bilgilendirici, inanlmaz bir
doruluk ve kavrayi mison d'etrei, soyundaki baz basit
kurulularm ileviU/^e rgtlenmesini aklamaya yetenek
lidir.
/
Uygar olmayan bir toplulukta ussal bilgi itici g ola
rak var olmaz elbette, eletirel, yenileyici ya da kurucu deildir. Ussal bilgi hibir zaman bilinli kazanlmaz. Ama l
t bu olursa, ilkeller arasmda yasa, din ve politik dzen do
yoktur.
Yine de, bunu bilim olarak m, yoksa yalnzca ampirik
ve ussal bilgi olarak m, niteleyeceimiz sorusu bu balam
da birincil nemde deil. Biz ilkelin yalnzca bir mi, yoksa
iki tane mi gereklik alanna sahip olduu konusunda ak
bir fikir edinmeye altk ve onun, klt ve inancn mane
vi alannn yansra pratik faaliyetlerin ve ussal fikir y
rtme biimlerinin maddi dnyasna da sahip olduunu
saptadk. Her iki alan iyice ortaya koyabildik ve birinin
ayrmth bir betimlemesini verdik. imdi kinciye dnme
liyiz.

lk e lle rin n a n ve k lt n d e yaam , l m ve y a z g i

27

1 . Dinin Yaratc Gc

m
LKELLERN NAN VE KLTNDE
YAAM, LM VE YAZGI
imdi manevi alana geliyoruz, dinsel ve bysel nan bi
imlerine ve ayinlere. Teorilere tarihsel bakta fikirlerin
kaosu ve fenomenlerin damkl bizi biraz akna evir
di. Kendimizi dinselin alanna ruhlar ve hayaletleri, totem
leri ve toplumsal olaylar, lm ve yaam sokmaya zor
lanm grrken, din kavram gitgide daha ok karyor,
bir Her ey ve bir Hibir ey ayn anda var oluyor gibiydi.
Kukusuz, din tapnma nesnesindeki snrlamayla, szgelimi
ruhlara tapn olarak, ata klt ya da doa klt ola
rak betimlenemez. Din, animizmi, animatizmi, totemizmi ve
fetiizmi kucaklar ama tek bana bunlardan hibiri deil
dir. _DininJtk^lennj^eJ^2LtE ]5^^
n
k din, srasnda her eye dokunabilmesine ve her eyi kut
sayabilmesine karn, herhangi bir obieve va da bir snf
objeye tutuklu deildir. Grdmz gibi din toplumla ya
da toplumsalla ayn derecede az zdeken, o yalnz yaa
m a aittir, nk lm belki de br dnyaya en geni uf
ku amaktadr biimindeki belirsiz anlatmla hl tatmin
olabiliyoruz. Yksek glere bir sesleni olarak dinin yal
nz byden ayrm yaplabilir, genel olarak tanm yapla
maz; ama bu yorumun bile biraz dzeltilmesi ve tamam
lanmas gerekiyor.
u halde problemimiz gerekliklere dzen getirmek. Bu,
manevi alann karakterini biraz daha kesin belirlememizi
ve onu maddi olandan ayrmamz salayacak. Ayrca b
yyle din arasndaki ilikiyi gstermemizi de salayacak.

nce olgular incelemek en iyisi olacak, bak ereve


sini daraltmamak iin de en belirsiz ve en genel kavram
laytmotif almak: Yaam. Aslnda, insan yaamnn fizyo
lojik evrelerinin, zellikle de gebe kalma, gebelik, doum,
ergenlik, evlenme ve lm gibi dnm noktalarnn gerek
te pek ok ayinin ve inan retisinin ekirdeini olutur
duuna herkesi ikna etmek iin etnoloji literatrn azck
bilmek yeterlidir. Gebe kalmaya ve yeniden doua, tutku
ya veya doyurulmaya ilikin dini tasarmlar hemen hemen
btn soylarda u veya bu biimde byyle var olurlar ve
ounlukla da kurallar ve trelerle balantldrlar. Gebe
lik srasnda kadn belli tabulara uymak ve trenler yap
mak zorundadr, bunlara zaman zaman kocas da katlr. Do
um ncesinde ve sonrasnda, tehlikeleri uzaklatrmak ve
kt byy kovmak iin eitli by ayinleri, temizleme t
renleri, yeni doanm yksek glere ya da toplulua tan
tld toplu enlikler ve eylemler vardr. Daha sonra da
yaamda olanlar ve -ok daha az rastlanarak- kzlar, kural
olarak gizemle evrili ve zalimce, mstehcen snavlarla do
lu, ou kez de uzun sreli inisiasyon (yetikinlie giri)
ayinlerine katlanmak zorundadrlar.
Bunlar daha ok izlemeden de. insan yaamnn ilk ba
langcnn bile, iinden klmaz bir inan ve ayinler kar
myla kuatlm olduunu imdiden grebiliriz. Bunlarn,
onda billurlamak ve onu gl bir biimcilik ve ayin zr
hyla sarmak zere yaamdaki her olay tarafndan ekil
dii grlyor - ama hangi amala? Klt ve inanc nesne
leri arachyla tanmlayamadmza gre, bunlarm ilevini
anlamak belki mmkndr.
Olaylarn iyice incelenmesi en batan iki ana grup ha
linde geici bir snflama yapmamza izij veriyor. Lousa
lkta lm kovmak iin yaplan bir ayini baka tipik bir
detle, doumu kutlama treniyle karlatralm. Birinci
ayin bir ama iin ara olarak yaplr, herkesin bildii, izle
dii ve her yerli bilgi vericinin kolayca anlatabildii belli.

28

BY, BiLM VE DN

pratik bir hedefi vardr. Doumdan sonra yaplan trenin


se, yeni doann takdiminin ya da olay kutlamak iin ya
plan enliin hibir hedefi yoktur. O, bir arn iin ara
deildir, kendisi amatr. Annenin, babann, akrabalarn ve
btn topluluun duygularn dile getirir; ama ilerisinde,
bu trenin amalad, onun salayaca ya da engelleye
cei hibir olay yoktur. Bu fark, bvvle din arasnda prtmg- facie bir ayrm yapmamza yardmc olacak. By ola
ynda temelde yatan dnce ve hedef her zaman ak, baBit ve tanmlyken, dini trenlerde daha sonraki bir olaya
ynelmi hibir niyet yoktur. Sosyologlar asndan, yalnz
ca ilevi, olayn sosyolojik raison dtreini saptamak mm
kndr. Yerli, by ayininin amacn her zaman syleyebi
lir; ama bir dini tren hakknda, bu byledir ya da buy
ruktur diyecek veya aklama olarak bir efsaneyi anlata
caktr.
lkel dini trenlerin karakterini ve ilevini daha iyi an
lamak iin, yetikinlie giri trenlerini zmleyelim. Bun
lar, btn geni varlk alanlarnda, belli, arpc benzerlik
ler gsterirler. Bylece adaylar az ok uzun bir mnzevilik
ve hazrlanma evresine katlanmak zorunda kalrlar. Sonra,
sonunda bir yaralanma faslna tabi tutulmak zere, gencin
bir dizi ar snavdan gemek zorunda kald asl inisiasyon gelir: en yumuatlm biimlerde hafif bir kesik veya
bir diin sklmesi, daha ktlerinde snnet, gerekten za
limce ve tehlikeli olan da baz Avustralya soylarnda uygu
lanan subinzisyon gibi bir operasyon. Yklenen snav, ada
yn lmnn ve yeniden douunun tasarmlanmasdr o
unlukla, bu da ou zaman bir mim oyunuyla canlandrlr.
Snavn yannda daha az gze arpc ve daha az dramatik
olan, ama gerekte ok daha nemlisi, inisiasyonun ikinci
yandr: gencin manevi mitlere sistemli biimde altnlmas, soy srlarmn aama aama almas ve manevi deerle
rin aa karlmas.
Genelde, soy mitlerinin aklanmas ve snav gelenei
nin, kltrn bir veya birka efsanevi ncs ya da kah
raman tarafndan, veya insanst yksek bir varlk tara-

iLKELLERlN iNAN VE KLTNDE YAAM. LM ve YAZGI

29

fmdan yerletirilmi olduuna inamlr. Kimi zaman bu, da


ha sonra tam srda erkekler olarak yeniden diriltmek ze
re onun genleri bomas ya da ldrmesi anlamna gelir.
Sesi, srdala kabul edilmeyen kadnlara ve ocuklara kor
ku vermek iin boa brmesiyle canlandrlr. Bu canlan
drma adaylarn yetikinlie giriinin yksek gler ve ki
ilerle ilgisini kurar. Kuzey Amerika Kzlderililerinin ko
ruyucu ruhlar ve koruyucu tanrlar, birka Avustralya
yerli halkmn inanndaki Soyun ve Hereyin Babas, Melanezyallarn ve dnyann dier blgelerinin mitolojik kah
ramanlan gibi. Bu, smavlann ve gelenek retmenin yansra, ergenlie gtren ayinlerdeki nc temel unsurdur.
Peki bu detlerin sosyolojik ilevi nedir, bunlar uygar
ln korunmasnda ve ilerlemesinde nasl bir rol oynar?
Grdmz gibi, gen bu srada, hazrlk evresinin ve snavm ok etkili koullarnda, doast varlklarn onayy
la manevi gelenei renir, korkunun, mahrumijetin ve be
densel acnn karanlnda birdenbire soy bilincinin
akar.
lkel koullarda gelenein topluluk iin ok byk de
er tad ve topluluun yeleri iin hibir eyin varolana
uvum ve onu korumak kadar nemli olmad konusunda
akla varalm. Toplumsal dzen ve uygarhk yalnzca eski
kuaklarn reti ve bilgisine skca bal kalnarak koru
nabilir. Her geveme grubun birliini zayflatr ve kltrel
dzeyini varlm tehdit etme derecesinde tehlikeye atar.
nsan henz, ada bilimin, bugn ona deneyiminin sonulann yok edilemez biimde kaydetme, yeniden gzden ge
irme. yava yava uygun biimlere getirme ve srekli ye
nisiyle zenginletirme olanan salayan son derece kar
mak aygtlarn bulmamtr. lkel insann bilgi pay, top
lumsal yaps, detleri ve inanc, bykbabalarnn deneyi
minin paha biilmez sonucudur, bu ise pahalya mal olmu
tur ve her ne pahasna olursa olsun korunmas gerekir. Bu
yzden de gelenee ballk ilkelin btn zellikleri iinde
en nemli olandr, geleneini kutsayan bir toplum paha bi
ilmez bir g ve sreklilik kazanr. Bu nedenle, gelenek

BY. BLM VE DN

fLKELLERN NAN VE KLTNDE YAAM. LM ve YAZGI

tarafndan kutsal bir haleyle kuatlm ve doast bir


damgayla damgalanm olan inan ve alkanlklar, onu ya
ratan uygarhk tipi iin doaln ok stnde bir deer,
tar.
u halde ^ s k in M e .jgiris,. trenlerinin ana ilevlerini
ortaya koyabiliriz: Bunlar, gelenein ilkel toplumlardak|
olaand gcnn ve anlamnn avin biiminde dramatik
ifadesidir; ayrca bu g ve anlam her kuan zihnine i
lemeye de yararlar; ayn zamanda da, soyun retisini ak
tarmak, gelenein srekliliini salamak ve soyun birlii
ni korumak iin son derece etkili bir aratrlar.
Daha unu sormamz gerekiyor; Bu trenlerin vurgu
lad bedensel olgunlamann saf fizyolojik olgusu ile sos
yal ve dinsel yanlar arasnda hangi iliki bulunur? Hemen,
dinin biraz daha fazlasn yarattn gryoruz, hatta ya
amn temel bir olaym manevi klmak tan ok daha fazlasm. Din, doal bir olaydan toplumsal b ir|8i dnemi
yaratyor; bedensel olgunlama olgusuna, devleri, ayrca
lklar, sorumluluklaryla, en bata da gelenei, manevi ey
ve varlklara ball bilmesiyle, erkeklie adm atmann
tam boyutunu yklyor. Bylece dini tabiatl eylemlerde ya
ratc bir unsur bulunuyor. Yani olay, bireyin yaamnda
toplumsal bir olayn ifadesi olmakla kalmyor, ayn zaman
da zihinsel bir dnm de ifade ediyor; bunlarn her iki
si de biyolojik olaya baldr, ama anlamca onu aarlar.
nisiasyon tipik bir olay; trenle amacnn nasl birle
tii, olayn yerine getirilmesiyle hedefin nasl gerekletii
aka grlebiliyor. Ayn zamanda byle olaylarn toplum
daki ilevi de grlebiliyor; bu da, grup ve uygarl iin
paha biilmez deerde olan zihinsel davran biimlerini ve
zel alkanlklar yaratmalar.
Bir baka tr dini tren, evlenme ayini de, doal biyo
lojik olaya eklenen doast kutsal bir ba yaratrken, ay
n biimde kendisi bizzat ama olan bir ayindir: Erkekle
kadnn akta, ekonomik birliktelikte, ocuklarn retimi
ve eitiminde yaam boyu bir ortaklk iin birlemesi. Bu
birleme, yani tek-eli evlilik, insan toplumlarmda hep var-

di; ada antropoloji, eski fantastik rasgele cinsel iliki


ve grup evlilii tezlerinin tam tersine bunu retiyor. Din
evlilie, insan kltr iin son derece nemli bir armaan
anlamna gelen bir kutsallk ve deer bier. Bu da bizi iki
byk insani sorunu incelemeye gtryor: oalma ve bes
lenme.

30

31

2. tikellerin Yaamnda Ksmet


oalma ve beslenme insann yaamsal karlarnn ilk
srasndadr. Bunlarn dini inan ve davranla ilikisi ou
kez bilinir ve hatta abartlmtr. Her eyden nce, psikana
liz ekolne dek, cinsellik birok eski yazar tarafmdan di
nin asl kayna olarak grlyordu. Oysa, insan yaamn
daki gcne ve ktlne baklrsa, cinsellik dinde ger
ekte alacak derecede nemsiz bir rol oynar. Ak by
snn ve baz by gsterilerindeki cinsel geleneklerin ya
nnda -din alanna girmeyen fenomenler- burada anlmaya
deer olarak yalnz, hasat enliklerindeki ya da herkese ak
elencelerdeki uarlklarla, tapnak fahielii olgusu, barbajrhk aamasmda ve alt uygarlklarda tanrlarn onurlandrlmas kalyor. Beklenenin tersine cinsel klt ilkellerde
nemsiz bir rol oynar. Ayrca enliklerdeki trensel uanlklarn da salt doyuma hizmet etmediini anmsatmak ge
rekiyor, bunlar insandaki ve doadaki reme ve verimlilik
glerine, yani toplumun ve kltrn varlnn bal ol
duu glere bir sayg davrandr ayn zamanda. Din, ah
laki davrann onun etki alannda deien ama hep canl
kalan bu lmez kayna, dikkatini bu glere evirmek zo
rundadr, onlan nce kendi alanma ekmesi, sonra zorla
mas, sonunda da iffet ve ilecilik idealini yaratmas gere
kir.
Yeniden beslenme konusuna dnersek, ncelikle unu
saptamamz gerekiyor: yemek yemek ilkel insan iin bir
olaydr ve bu olaya, genel ve duyusal bir heyecann altn
da, protokollar, zel kurallar ve yasaklar, bizce bilinmeyen
bir lllk elik eder. Yiyecein yeterli miktarlarda sa
lanmas ya da en azndan yokluunun nne gemek iin

32

BY. BLM VE DN

yapld kesin yiyecek bys dnda -yiyecek bulmaya


bal saysz by biiminden burada sz etmiyoruz-, yiye
cek, ad geen dini karakterli trenlerde de temel bir rol
oynar. Ayin biiminde ilk hasat temsilleri, hasat trenleri,
rnn topland, sergilendii ve eitli biimlerde kutsan
d mevsimlik byk enlikler toprakla uraan halklarda
nemli bir rol oynar. Avclar ve balklar da byk bir ba
lk avn ya da av mevsiminin alm enlikler ve tren
lerle kutlarlar, bunlarda yiyecek belli ayinlerin boyundu
ruu altna sokulur, hayvanlara boyun eilir ya da tapn
lr. Btn bu olaylar topluluun sevincini, yiyecein byk
deeri iin duygusunu dile getirir, ve din bunlar aracly
la gnlk ekmek karsnda insann saygl davrann kut
sar.
En iyi koullarda bile, bir alk tehdidinden tamamen
bamszken, yiyecekteki fazlalk ilkel insan iin hibir za
man normal bir yasamn ilk koulu anlamna gelmez. Bu,
gnlk dertlere gz kapama ve uygarln daha uzak ma
nevi yanlarma daha ok dikkat gsterme demektir. Yiyece
in insanla evresi arasndaki ana balant unsuru oldu
unu, insann yazgnn ve ksmetin gcn onun aracly
la duyumsadn dnrsek, yiyecein kutsanmasnda il
kel dinlerin kltrel, hatta bivoloiik anlamn grebiliriz.
Bunda, yksek dinlerin ksmete bamllk, kran ve ona
gvenme duygusuna doru gelien tohumlan grebiliriz.
imdi, yiyecein ayin biiminde sunulduu iki ana bi
ime, JkurbaiLveJgn^^
yiyecein ksmetle gelen bol
luu karsndaki ilk insani dinsel sayg davrannn arka
planna yeni bir kla baklabilir. lkel psikolojiye ilikin
bilgilerin nda grlyor ki -bugn bu teorinin pop
lerliini yitirmi olmasna karn-, kurban olaynda, verme
dncesi ve toplumsal ilikilerin btn evrelerinde kar
lkl armaan vermenin nemli olmas byk b ir rol oynu
yor. Armaan vermek ilkellerde btn toplumsal ilikilerin
normal bir paras oldumdan, ky ziyaret eden ruhlar,
8 B. Malinowski, 1921, 1923 ve R. Thurnwald, 1923 He karlatrnz.

lk e lle rin n a n ve k lt n d e yaam , l m ve y a zg i

33

kutsal bir yerde yerleik olan varlklar ya da anian tannlar da, baka her ziyaretinin alaca gibi, kendilerine d
eni, genel artktan kendilerine ayrlan pay alrlar. Ama
bu gelenein kkeninde daha derin bir dini unsur da bulu
nuyor. Yiyecek ilkeller iin dnyann iyiliinin gstergesi
olduu ve fazla yiyecek ona ksmetin ilk ve en nemli ia
retini verdii iin, ilkel insan kurbanda yiyecei tanrlarla
ve ruhlarla paylaarak, ksmetin hep hissettii ama henz
anlamad iyicil glerini onlarla blm olur. Dolay
syla ilkel toplumlann kurban kltlerinin kkleri, verme
zihniyetinde, vani fazlal baskalanyla paylamadadr.
Giderek takdis treni haline dne ayin yemeinde
de ayn anlay kendini gsterir; hatta burada buna en uygm biimde davranlr, yaam devam ettiren ve yenileyen
eylemle: yemek yeme eylemiyle. Yine de bu ayine alt ilkel
lerde pek az rastlamr; ayinsel ortak yemein kutsanmas t
reni ilk olarak, yemek yemenin ilkel psikolojide artk etkili
olmad bir kltr basamanda ortaya kar ve giderek
sembolik ve mistik bir anlam kazanr. Belgelenmi ve baz
aynntlar bilinen tek kutsal yemek olay belki de Orta
Avustralya soylarnm totem yemei denilen trenidir, bu
ise daha zel bir aklama gerektiriyor.
3.

nsann Doaya Semeci lgisi

Bu bizi ilk blmde ksaca tanmlanm olan totemiz


me gtryor. Dnlebilecei gibi, totemizmle ilgiU u
Borularn sorulmas gerekiyor: Birincisi, ilkel bir soy totem
olarak niin belli sayda trleri, zellikle de hayvan ve bit
kileri seiyor ve bu seim hangi ilkelere gre yaplyor? kin
cisi, bu semeci tutum niin zdelik inancnda, oalma
kltlerinde, zellikle de totem tabulara ilikin yasaklarda ve
Avustralya totem yemeinde olduu gibi niin ayin ye
mei yasaklannda dile geliyor? ncs ve sonuncusu,
doann snrl sayda seilmi trlere blnmesi e soyun
trlerle balantl olarak klanlar halindeki blnmesi niin
st ste dyor?
lkellerin yiyecek ve onun salanmas konusunda yuka-

34

b Oy O, b l Im v e d n

LKELLERN NAN VE KLTNDE YAAM, LM ve YAZGI

n da aklanm olan davran psikolojisi ile insann pratik


ve faydac tutumuna ilikin dncemiz bizi dorudan bir
yanta gtryor. Yiyecein ilkelle ksmet arasndaki ilk
balant paras olduunu grdk. Yiyecek gereksinmesi va
bunun salanmas istei, insan -toplamaclk, avclk, balk
lk gibi ekonomik faaliyetlere yneltti ve bu faaliyetler
eitli ve gl heyecanlarla yklendi. Ama beslenme ara
larn oluturan bir ksm hayvan ve bitki trleri soyun il
gisine zellikle egemen oluyor. lkel insan iin doa, zel
likle de aa kltr dzeylerinde, kam acktnda yiye
cek toplayabilmek, piirip yiyebilmek iin dorudan yne
lecei canl kilerdir. Vahilikten ilkelin midesine ve ruhuna
giden yol ok ksadr, dnya onun iin, yararl ve zellikle
de yenebilir bitki ve hayvan trlerinin ne kt tarafsz
arka plandr. Cengelde ilkellerle yaam, yiyecek toplama
ve av etkinliklerine katlm, onlarla lagnlerde yelken a
m ya da ay kl geceleri kumsallarda balk srlerini ve
ya kaplumbaalar bekleyerek geirmi bir kimse, ilkellerin
ilgisinin ne kadar canl ve semeci olduunu, bunun, btn
dier uyarlar karsnda olduka tarafsz kalrken, avn ia
retlerine, hareketlerine, alkanlklarna ve zelliklerine yo
unlatn iyi bilir. Bu her zaman izlenen trlerden her
biri, bir soyun btn ilgisinin, itepisinin ve heyecannn
billrlat bir merkez oluturur. Her tre kar, toplum
sal tabiatl bir duygusal davran biimi geliir, ifadesini
ok doal olarak folklorda, inanta ve ayinlerde bulan bir
duygusal davran.
Kk ocuklar kulara sevinmeye, hayvanlara gl
bir ilgi duymaya ve srngenlerden korkmaya ynelten bu
tr bir itepinin doadaki ilkel insan iin hayvanlar ilk s
raya oturttuunu da anmsatmak gerekiyor. nsana genel
benzerlikleriyle -hareket ederler, ses karrlar, duygular
n gsterirler, insan gibi gvdeleri ve yzleri vardr- ve in
san aan yetenekleriyle -kular havada uar, balklar su
da yzer, srngenler derilerini ve yaamlarn deitirir,
toprak altnda kaybolabilirler-, btn bunlarla hayvan, in
sanla doa arasndaki, gte, hareketlilikte ve ataklkta in

san ou kez aan, ounlukla da onun olmazsa olmaz av


olan bu kpr, ilkelin dnya grnde ayncalkh bir yer
elde eder.
lkel, hayvanlarn grnlerine ve zelliklerine byk
bir ilgi duyar, onlara sahip olmak, bunun iin de yararl ve
yenebilir nesneler olarak onlar denetim altna almak ister;
kimi zaman hayranlk, kimi zaman korku duyar. Btn bu
ilgiler bir arada byr, karlkl birbirini glendirir ve
birlikte etki gsterir, bylece ilkel onu en ok uratran
alanda snrl sayda tr seer, bu da ncelikle hayvanlar,
ikinci srada da bitkilerdir, bu arada cansz ya da insann
kendisi tarafndan yaplm eyler yalnzca ikinci derece
den nesneler olarak ortaya kar, bunlarn devreye girii
benzerlikten trdr ve totemizmin asl zyle hibir ilgisi
yoktur.
Totem trlere kar insan ilgisinin karakteri orada bek
lenebilecek inancn ve kltn tipini de net biimde gste
riyor. stek, tehlikeli, yararl ya da yenebilir olsun trleri
denetim altnda tutmak olduundan, insan trler stnde
ki zel bir gce inan duymaya, bu gle zdelik kurmaya,
hayvan ya da bitkiyle kendisi arasmda bir seciye yaknl
aramaya yneltir. Byle bir inan her eyden nce belli ku
rallar ve snrlamalar, en belirgin biimde de ldrme ve
yeme yasan ierir; te yandan insan trlerin okluuna,
oalmasna ve yaarlna ayinlerle yardmc olma biimin
de doast bir yetenekle donatr.
Bu ayin, rn fazlasna ulamamn arac olan bysel
tabiatl eylemlere yol aar. By, hemen greceimiz gibi,
btn ortaya k biimlerinde, uzmanlama, dtalama,
ilevlere gre ayrlma ve bir aile ya da klan iersinde kal
tmsallama eilimi gsterir. Totemizmde her trn byy
le oaltlmas, doal olarak, kendi ailesi tarafndan destek
lenen bir uzmann grevi ve ayrcal olur. Zaman iinde
aileler, her biri toteminin asl bycs olarak bir reise sa
hip klanlara dnr. Totemizm, Orta Afrikada bulunan
trden en elemanter biimlerinde bir by birlii sistemi
dir, her biri kendi toplumsal temeliyle, ama hepsi bir tek

35

BY, BiLiM VE DN

LKELLERN NAN VE KLTNDE YAAM. LM ve YAZGI

O rtak hedefle bir pratik kltler toplam. Bu hedef de soyun,

dan daha fazla olarak br dnyaya aclan kapdr, tik din


lere ilikin ou teoriye gre, her dini esin deilse de byk
bir blm buna dayanmaktadr ve bunda da ortodoks g
rler tamamen dorudur. nsan, yaamm lmn glge
sinde srdrr, yaam sevip onun nimetlerine sevinen ki
inin tehdit edici sondan korkmas gerekir. Yzn lm
den ok yaamn vaatlerine evirir. lm ve lmn inkn - lmszlk - bugn de olduu gibi insann dleri iin
de her zaman en yakc temay oluturur. nsann yaam
karsndaki heyecansal tepkilerinin olaanst karmak
lnn doal olarak lme kar tutumunda da karl var
dr. Yalnz, yaamda uzun bir zamana yaylm olan ve bir
deneyimler ve olaylar silsilesi iinde kendini gsteren ey,
yaamn sonunda tek bir buhrana skr, bu da dinsel gs^
terinin iddetli ve karmak bir galeyann ortaya karr.
Hatta en ilkel halklarda lm karsndaki davram ok
daha karmaktr ve yle ekleyebilirim, bizim davranm
za genelde kabul edilenden daha yakndr. Antropologlar
sk sk. hayatta kalan kiinin baskn duygusunun cesetten
irenme ve ruhtan korkma olduunu ileri srerler. Hatta bu
ifte davranm her dini inan ve gelenein gerek ekirde
i haline getirilmesi hi kimsede yazar Wilhelm Wundtdan daha az deildir. Bu iddia geri yalnzca yar gerektir,
yani gerek deildir. Heyecanlar son derece karmak, hat
ta eliiktir; baskn eler, yani .lye duyulan sevgi ve ce
setten irenme, henz bedeni saran kiilie duyulan tutkusal eilim ve geride kalm rktc bir ey karsndaki
ezici korku, bu kart eler birbirine karm ve birbirini
etkiliyor gibi grnr. lm karsndaki kendiliinden
davranta ve ayinde bunlar yansr. Cenazenin hazrlanmasnd^a. defnetme srasnda, gm treninden sonraki ve l;
nn ansna yaplan trenlerde, lnn en yaknlar, oluna
alayan anne, kocasna alayan dul. ana babasna alayan
ocuk, dini bir sevgiyle karm bir korku ve dehet gs
terirler, ama olumsuz eler hibir zaman tek bana bu
lunmaz, hatta baskn e olarak da ortaya kmaz.
Cenaze trenleri btn dnyada artc bir benzerlik

36

yiyeceinin en zengin biimde salanmasdr. Bylece tote


mizmin toplumsal yan, ilkel by sosyolojisinin ilkeleriyle
genel olarak aklanabilir. Totemci klann varl ve kltle
inanca balanmas, bynn ilevlerine gre ayrlmas
na ve by geleneinin aile iindeki kaltmsallma bir
rnektir sadece. Bu grnrde biraa komprime aklama,
totemizmin, toplumsal rgtlenmesi, inanc ve kltyle key
fi bir sonu, raslantsal bir olgu ya da zel bir durum deil,
doal koullarn doal sonucu olduunu gstermeyi deni
yor.
Bylece sorularmza cevap alm oluyoruz: nsann s
nrl sayda hayvan ve bitkiye semeci ilgisi ile bu ilginin
ayinsel olarak ifade edildii ve toplumsal olarak gerektir
dii biim, ilkel varolmann doal sonucu .ilkelin doal ob
jelere kar spontane tutumu ve baskn uralar olarak or
taya kyor. Hayatta kalabilmek iin, insann pratik ba
kmdan vazgeilmez trlere ilgisinin hibir zaman geve
memesi. onlan denetleyebilme yeteneine olan inancnn
ona eyleminde g ve sabr vermesi, hayvanlara ve bitki
lere ilikin olarak gelenekten ve doadan gelen gzlem ve
bilgisini uyarmas zorunludur. Bylece totemizm, yararh
evresiyle ilikilerindeki abas ve varolma kavgas iin
dinin, ilkel insana balad bir ltuf olarak grnyor.
nsan avn zamanda, belli bir teekkr bordu olduu, buna
ramen vok edilmeleri onun iin zorunluluk olan bitki ve
hayvanlara kars derin bir sayg da gelitiriyor. Btn bun
lar da. insann en cok bal olduu doa gleriyle zde
olduuna inanlmasmden kaynaklanyor. Bylece totemizde.
ilk bakta ilkellerin ocuka, nemsiz ve alaltc bir tasanm gibi grnen bu inan, alkanlklar ve toplumsal r
gtlenme sisteminde, bir ahlaki deer, bir de biyolojik an
lam buluyoruz.
4. lm ve Grubun Yeniden Btnlemesi
Dinin btn balanglannda, yaamn son temel olay
-lm- byk nem tamaktadr. lm, szck anlamm-

37

33

BY, BLiM VE DN

LKELLERN iNAN VE KLTNDE YAAM. LM ve YAZGI

gsterir. lm yaklanca en yakn akrabalar, kimi zaman


btn topluluk lm deindeki kiinin evresine topleur,
ve lme, bir insann hayattaki bu en zel olay herkesin ka
tld bir soy olay haline gelir. Kural olarak hemen bir ay
rma doar, kimi akrabalar lmekte olann banda bek
lerler. kimileri yaklaan sonun ve sonrasnn hazrlklarna
balarlar, baka birileri de belki kutsal bir yerde dini eylem
yaparlar. Melanezyallann belli bir blmnde gerek ak
raba kendini biraz uzakta tutmak zorundadr, lye kar
grevleri yalnz evlilik yoluyla akraba olanlar yerine geti
rir, baz soylarda ise bunun tam tersi gzlenmektedir.
lm gerekleir gereklemez ceset ykanr, kremlenip sslenir, kimi zaman bedendeki delikler kapatlr, kol
lar bacaklar balanr. Sonra ceset herkesin grebilecei bi
imde tabuta konur ve en nemli blm, asl yas balar. l
kellerin arasmda lme ve onun ardndan gelen olaylara
tank olan ve bu olaylar uygar olmayan baka halklardaki
karlklaryla karlatran bir kimse, olaylann temeldeki
benzerliinden etkilenecektir. Her zaman, az ok gelenek
lemi ve dramatize edilmi bir znt ve yaknma patla
mas vardr, ilkellerde bu ou kez kendini yaralamaya ve
sa yolmaya kadar varr. Her zaman herkese ak bir gs
teri biimindedir ve bu gsteriye, vcutta siyah veya beyaz
boya lekeleri, trt edilmi ya da hrpalanm salar, tuhaf,
paralanm giysiler gibi, grnr yas gstergeleri elik
eder.
Dolaysz yas gsterisi cesedin evresinde olur. ekinme
ya da korkunun ok uzanda, l dini dikkatin merkezidir.
ou kez, ayinlemi sevgi ve sayg gsterme biimleri var
dr. Ceset ounlukla dizler stne alnr, okanr, kucak
lanr. Ama bazen de bu eylemler tehlikeli ve uursuz sayhr, bunlar yapandan baz fedakrlklar isteyen ykml
lklerdir. Bir sre sonra cesedin defnedilmesi gerekir. Ak
ya da kapal bir mezara gmme; maaralarda, bir krs
zerinde, oyuk aalar iinde ya da ssz bir yerde toprak
stide tabuta koyma; yakma veya kano iinde denize sal
ma: en yaygn defnetme biimleri bunlardr.

Bu bizi belki de en nemli noktaya, iki zt eilime g


tryor: Bir yanda bedeni koruma, biimini bozulmadan
tutma ya da baz paralarm saklama istei, dier yanda
artk onunla btn ilikiyi kesme, onu yol stnden ekme
ve tmyle yok etme istei. Mumyalama ve yakma bu e
likili eilimin iki u dile geli biimleridir. Mumyalama
veya yakmann, veya aradaki herhangi bir baka biimin,
yalnzca rastlantsal olarak inanla belirlendiini, bunlarn
u veya bu kltrn, evrenselliini yalnzca yaylma ve ili
kiler mekanizmasyla kazanm tarihsel karakteristii oldu
unu kabul etmek olanakszdr. nk bu alkanlklarda
aka, geride kalan akrabalann, dostlann ya da sevgilile
rin temel ruhsal tepkisi dile gelmektedir: lenden geriye ka
lan her eye zlem ve lmn neden olduu dehet verici
deiimden irenme ve korkma.
Bu iki tarafl tutumun korkutucu bir biimde ifade bul
duu olaand ve ilgin bir varyasyon cenaze yamyaml
dr. lnn etini saygyla yeme deti. Bu, son derece b
yk bir tiksintiyle ve dehetle yerine getirilir ve ounlukla
da ardndan iddetli bir kusma gelir. Ayn zamanda da en
yksek sayg, sevgi ve ballk edimi olarak deerlendirilir.
Bu gerekten yle kutsal bir grev olarak grlr ki, bu
konuyu aratrdm ve tank olduum Yeni Ginede, beyaz
ynetim tarafmdan iddetle cezalandrlmasna karn Melanezyallar arasnda hl gizlice srdrlyordu. Avustral
ya ve Papua-Asyada ok yaygn olan, vcudun lnn ya
yla yalanmas deti, bu detin sadece bir varyasyonu
herhalde.
Btn bu ayinlerde, birlii ayakta tutma isteiyle bir
likte, onunla e zamanl, ba koparma eilimi bulunur. Bu
yzden defnetme ayinleri mundar ve kirletici, cesetle iliki
pisletici ve tehlikeli grlr, bunlara katlanlar bedenlerini
ykamak, ilikinin btn izlerini yok etmek ve ayinsel te
mizlenmeler yapmak zorundadrlar. Yine de cenaze ayinleri
insan tiksintinin stesinden gelmeye, korkulann yenmeye
zorlar, dolaysyla da sevgiyle saygnm, gelecekte bir yaam

39

40

b Oy O, b Il Im v e d n

olaca, ruhun yaamaya devam edecei inancmn zaferini


salamaya.
Burada ise dinsel kltlerin en nemli ilevlerinden biri
ne dokunuyoruz. Bir nceki zmlemede vurguladm, ly
le ve cesetle iliki araclyla dolaysz heyecansal gler
yaratlyor, nk geride kalan kiinin davrann asl ola
rak ve ok etkili biimde bunlar belirliyor. Ama ruh tasa
rm. lenin gittii yeni yaama inan bu heyecanlara ba
ldr ve onlardan doar. Ve burada, ilkellerde dinsel olgu
lar incelemeye onunla baladmz animizm sorununa ge
ri dnyoruz. Ruhun z nedir ve bu inancn psikolojik ne
deni nedir?
tikel, belki de insanda ve hayvanda ortak olan derinde
ki baz igdler, nedeniyle, lm karsnda byk korku
duvar. Onu bir son olarak kabul etmek istemez, kesin bir
bitii, yok olmav dnmeye davanamaz. Ruh ve ruhsal
varolma dncesi. Tylorun yapt ve aclatt deneylerle
belgelenince akla yakn geliyor. nsan bu dnceyi benim
serse, ruhun srekliliine ve lmden sonraki yaama ili
kin avutucu inanca varr. Ama bu inan, lmn karsn
da her zaman balayan, karmak, iki yanl korku ve umut
oyununda rahat kalmaz. Umudun avutucu sesinin, iddetli
lmszlk isteinin, kendisi iin yokoluu gznne getir
menin zorluunun ve neredeyse imknszlmm karsnda,
gl ve korkutucu sezgiler durur. Bedenin grn, deh
et verici bozuluu, kiiliin gzle grlr biimde yitmesi igdsel olduu belli korku ve dehet telkinlerinin btn
kltr dzeylerinde insan yok olma dncesiyle, gizli kor
kular ve sezgilerle tehdit ettii grlyor. Ve burada, bu
heyecansal gler oyununda, yaamn ve kesin lmn bu
en byk ztlnda din ie kanyor, pozitif dnya gr
n, avutucu ihtimali, kltrel adan byk deer ta
yan, lmszlk, bedenden bamsz ruh ve lmden sonra
yaamn srd inancn seiyor. eitli cenaze trenle
riyle. leni anmakla ve onunla birlemekle, atalarn ruhla
rn yceltmekle din, kurtarc inanca biim ve kiilik veri
yor.

LKELLERN iNAN VE KLTNDE YAAM. LM ve YAZGI

41

Bu yzden, lmszlk inanc ilkellerin felsefi bir dok


trini olmaktan ok. derin bir heyecansal davurumun din
tarafndan belli bir biime sokulmu halidir. nsann ya
ama igds tarafndan ynlendirilerek yaamn srek
liliine inanmas, iki seenekten en iyisini -yaamn de
vam etmesi umudu ve yokolma korkusu- arayan ve seen
dinin en byk armaanlarndan biridir. Ruhlara inanma
lmszle inanmann sonucudur. Ruhlarn yapld z,
dlerle ve yanlsamalarla canlandrlan varlksz madde
olmaktan ok, kanl canl tutku ve yaama isteidir. Din in
san lme ve rmeye teslim olmaktan kurtarr, bunda
da yalnz dlerin, glgelerin ve grntlerin ciddiye aln
masndan yargrlanr. Animizmin asl ekirdei, insan doa
snn en derin heyecansal faktrnde, yaama isteindedir.
Bylece yas ayinleri ve lm karsndaki ayinsel dav
ran dinsel bir edimin grnen biimleri olarak deerlendi
rilebilir. te yandan lmszle, yaamn srekliliine ve
ller dnyasna inanmak da bir inan ediminin prototipi
olarak deerlendirilebilir.Burada, daha nce betimlenen dini
eylemlerde olduu gibi, hedefi kendisinin gerekletirilme
siyle tamamlanan kendi iine kapal eylemler buluyoruz.
Ayinsel umutsuzluk, cenaze ayinleri, yas trenleri, geride
kalanlarn duygularn ve btn grubun kaybn dile geti
rir. Bunlar yaamaya devam edenin doal zntsn g
lendirip oaltr, doal bir olguyu toplumsal bir olay hali
ne getirir. Ancak, yas trenlerinde, mimlerle dile getirilen
zntde, cesetle ilikide ve gmlmesinde bakaca bir ey
hedeflenmedii halde, bu eylemlerin ilkel bir kltr iin
nemli bir ilevi ve byk deeri vardr.
Nedir bu ilev? nisiasyon trenleri grdmz gibi
gelenein kutsanmasn salar; yiyecek kltleri, ayin ye
mekleri ve kurbanlar insann ksmetle, iyicil bereket gle
riyle ban salar; totemizm insamn evresine kar pratik
ve yararl, semeci ilgi davrann tipletirir. Eer burada
edinilen, dinin biyolojik ilevi gr doruysa, btn ce
naze ayinlerinin de benzer bir rolnn olmas gerekir.
Snrl sayda bireyden oluan ilkel bir grupta bir erke-

BY, BLM VE DN

LKELLERN NAN VE KLTNDE YAAM, LM ve YAZGI

in ya da bir kadnn lm hi de nemi az bir olay de


ildir. En yakn akraba ve dostlar derin bir huzursuzluk
duyarlar. Bir yesinden, hele de nemli bir yesinden yok
sun braklm kk bir topluluk ciddi biimde etkilenmi
tir. Olay yaamn normal akn kesintiye uratr ve top
lumun ahlaki temellerini sarsar. Yukarda vurguladmz
gl eilim, korku ve dehete boyun emek, cesedi terketmek, kyden uzaklatrmak, lnn btn varln yok et
mek, btn bu itepiler oluur. Bunlara boyun emek, by
lece grubu datp ilkel bir kltrn maddi temelini yok
etmek son derece tehlikeli olurdu. Bu yzden lm ilkel bir
toplum iin bir yenin kaybndan ok daha fazlasn ifade
eder. Yaama igdsnn derindeki glerinden bir bl
mnn harekete geirilmesi bile grubun btn birliini ve
dayanmasn tehdit eder; oysa bu toplumun rgtlenmesi,
gelenei ve nihayet btn kltr buna dayanr. nk il
kel insan srekli olarak lme kar tepkisinin zc g
dlerine boyun eerse, gelenein srekliliini ve maddi uy
garln yaamasn salamak olanaksz olur.
Grdk ki din, kart gdleri maneviletirip birletire
rek bireye ruhsal btnlk veriyor. Btn gruba ilikin ola
rak da aynen bu ilevi grr. Hayatta kalanlar cesede ke
netleyen ve lm yerine balayan cenaze trenleri, ruhun
varlna, iyi etkilerine ve kt niyetlerine, bir dizi anma
ve kurban treni yapma zorunluluuna inan - btn bun
larda din, korkunun, dehetin, moral kntsnn santri
fj kuvvetlerine kar ahr, grubun sarslm dayanmasmn yeniden kurulmas, moralinin yeniden kazanlmas iin
en etkili aralar salar.
Ksacas din burada gelenein ve kltrn, bastrlm
gdlerin olumsuz tepkileri zerindeki zaferini garan
tiler.
Cenaze ayinleriyle, dini eylemlerin ana tiplerini gzden
geirmeyi tamamlam oluyoruz. Makalemizin ana sorunla
r olarak yaamn temel olaylarm izledik; ama. hizmetle
rini sunduklar yerde, totemizm, yiyecek ve oalma klt
leri, kurban ve ayin yemei, atalar anma kltleri ve ruh

kltleri gibi yan grngleri de inceledik. Bu arada, dein


diimiz bir tipe geri dnmemiz gerekiyor, mevsimlik enlik
ve trenlerin kamusal bir karakter tadn dnyorum,
imdi onlar tartmaya geebiliriz.

42

43

LKEL KOLTN k a m u s a l VE SOY KARAKTER

IV
l k e l

kltn k a m u sa l ve so y k ara k te r !

Tapnma trenlerinin enliksel ve kamusal karakteri


genelde dinin gze arpan bir zelliidir. ou manevi ey
lem bir topluluk iinde geer; gerekten de, tapnma, kur
ban, dua ya da kran iin yaplan enlik biimindeki inan
mlar toplants dini bir trenin prototipidir. Din, yeleri
manevi eylere ve tanrlara birlikte sayg gsterecek biim
de, bir btn olarak toplulua gereksinme duyar; toplum
da ahlak yasalarnn ve dzeninin ayakta tutulmas iin di
ne gereksinme duyar.
lkel toplumlarda tapnmann kamusal karakteri, dini
inanla toplumsal rgtlenme arasndaki iliki, en az yk
sek kltrlerdeki kadar belirgindir. Doum trenlerinin,
inisiasyon ayinlerinin, cenazeye saygnn, gm, yas ve an
ma trenlerinin, kurban ve totem ayinlerinin, btn bunla
rm kamusal ve kollektif olduunu, ounlukla btn soyu
etkilediklerini ve bir sre iin onun btn enerjisini emdik
lerini grmek iin, dini olgulara ilikin nceki anlattklar
mza bakmak yeterli. Kalabalk toplantlarn bu kamusal
karakteri zellikle yllk ve dnemsel enliklerde belirgin
dir, fazla rn zamanlarnda, hasatta, av ya da balk mev
siminin tepe noktasnda. Byle bayramlar insann kendini
sevinli bir ruh haline brakmasna yol aar, rnn ok
luuna ve av ganimetine sevinmesini, dostlar ve akrabala
ryla bulumasn, topluluu btn byklyle grmesini
ve btn bunlarn mutlu ve uyumlu bir ortamda olmasn
salar. Bazen byle enliklerde ller de grnr. Atalarn
ve l akrabalarn ruhlar geri dner, armaanlar ve kut
sal ikiler alr, tapnma eylemleri srasnda ve genlik sevin

45

lerinde canllarn arasna karrlar. ller yaayanlarn


yannda gerekten grnmeseler de olaan ata kltleri bi
iminde anlrlar. Sk sk yaptrlan byle enlikler, burada
da, elde edilen rne tapnmay ve dier byme kltlerini
simgeler. Ama byle enliklerin baka birtakm nedenleri
nin olabileceine de hi kuku yok: Din, mevsimlik ve d
nemsel bayramlarn byk bir kalabalkla, elencelerle ve
bayramlk giysilerle, bol yiyecekle yaplmasn, kural ve
tabularn gevetilmesini ister. Soyun yeleri bir araya ge
lerek allm kstlamalar kaldrrlar, zellikle de toplum
sal ve cinsel ilikilerdeki geleneksel duvarlar. stein doyu
rulmas iin her ey yaplr ve elencelerde herkes yerini
alr; insana yarayan ve cmerte paylalan her eyin ser
gilenmesidir bu. Kalabala, toplantya, btn olarak soya
gsterilen ilgi, birok maddi servete gsterilen ilgiye varr.
Dzenli olarak tekrarlanan enlik toplantlarmm bu g
rnleriyle, daha bir dizi kesin toplumsal gerekliin ba
lantsnn kurulmas gerekiyor: hemen hemen btn dini
trenlerdeki soy karakteri, ahlak kurallarnn genel toplum
sal balaycl, topluluu tehdit eden bir ktlk olarak
gnah dncesi, plak rf ve detlerin dinde ve ilkelle
rin ahlak retisinde oynad rol; ama her eyden nce de
btn soyun toplumsal bir birlik olarak kendini diniyle z
deletirmesi olgusu, yani ilkel inanta mezhep, inan ay
rl ya da blnmenin hibir trnn bulunmamas.
1.

Tanrnn z Olarak Toplum

Btn bu olgular, zellikle de sonuncular, dinin bir soy


ii olduunu gsteriyor; ve biz Robertson Smithin, ilkel di
nin bireyin olmaktan ok toplumun sorunu olduu biimin
deki nl szn anmsatacaz. Bu abartl gr epeyce
bir miktar gerek ieriyor, ama bilimde, gerein bulundu
u yeri bilmekle onu demek ve gn ma karmak hi
bir biimde ajm ey deildir. Robertson Smith bu konuda
en nemli sorunu gstermeyi gerekten ihmal etmitir: l
kel insan trenlerini niin herkese ak yapsr? Toplumla,

46

BY, BLM VE DN

dinin aklad ve onun tarafndan yceltilen gerek ara


snda hangi iliKi vardr?
Bildiimiz gibi, bu sorulara baz ada ajtrcpolcglar
kesin, grnrde ikna edici ve son derece basit bir yant
veriyorlar. Durkheim ve yandalan, dinin toplumsal bir ol
gu olduunu, nk btn maddesinin, tanrsnn ya da
tanrlarnn, btn dinsel zlerin, tannlatnlm toplum
dan baka ve ondan daha az bir ey olmadn ileri sr
yorlar.
Bu teori kltlerin kamusal karakterini ok iyi aklyormu gibi grnyor; insamn, bu sosyal yaratn dini
toplantda bulduu esini ve avuntuyu, dinin zellikle de ilk
ortaya klarnda gsterdii hogrszl, ahlak re
tisinin ve dier benzeri olgularm ikna edici gcn. Bu bi
zim, toplumbilimde giderek glenen, her eyi bireysel
gten ok kollektifle aklama biimindeki ada ve
demokratik eilimimize de uygun dyor. Bylece yaln
gereklik olarak vox populi vox dei (halkn sesi, tanrnn
sesi) aklamasn yapan teori ada insann houna gidi
yor olmal.
Fakat daha yakndan inceleyince, eletirel ve ok ciddi
dnceler douyor. Dini derinlemesine ve doru drst
renmi olan herkes bilir ki, en gl dinsel anlar yalnz
lkta oluur, dnyaya srt evrildiinde, konsantrasyon ve
zihinsel zlme halinde - kalabalk iindeki elencelerde
deil. lkel din yalnzln esininden byle tmden bamsz
olabilir mi? lkelleri yakndan ya da zenli bir literatr a
lmasndan tanyan hi kimse undan kuku duymayacak
tr: nisiasyonda adayn inzivaya ekilmesi, snavlar srasn
daki bireysel, kiisel savalar, ruhlar, tannlar ve glerle
ssz yerlerdeki bulumalar, btn bunlar gsterir k, ilkel
din ounlukla yalnzlkta yaanyor. A ynca grdmz
gibi, lmszlk inanc da, korku ve dehet iinde kendi
lmn bekleyen bireyin din karsndaki zihinsel tutumu
gznne alnmadan aklanamaz, tikel dinde peygamber
ler, khinler, falclar ve inancm yorumculan tmyle yok
deildir. Kukusuz, bu tr btn olgular dinin salt birey

LKEL KLTN KAMUSAL VE SOY KARAKTER

47

sel olduunu kantlamyor, ama, onun mutlaka yalmz top


lumsal kabul edilebilmesini anlamay gletiriyor.
Ayn biimde ahlakn znde de, yasa ve treler tara
fndan deil, tam tersine, vicdan tarafndan zorlanma yat
yor. tikel, toplumsal cezadan ya da genel kandan korktu
u iin uymaz tabuya. Ona kar gelmeye ekinir; bu ks
men, bir tanrnn ya da yksek glerin isteiyle harekete
geecek dorudan kt sonulardan korktuu iindir, ama
ncelikle, kendi kiisel sorumluluu ve vicdan bunu ona
yasaklad iindir. Yasak totem hayvan, su saylan ya
da yasak cinsel iliki, tabu eylem veya yiyecek onun iin
kesinlikle tiksindiricidir. Dindar Hristiyan gnah sayd
eyden nasl kanrsa, ilkellerin yasak eylemden ayn deh
et ve nefretle uzak durduklarna tank oldum. Kukusuz,
zer yasa inemek gelenee gre dehet verici ve tiksin
dirici diye damgaland srece bu anlay ksmen toplu
mun etki hanesine yazlmaldr. Ama etkisini bireyde ve
bireysel zihin gleriyle srdrr. Dolaysyla ne saf top
lumsal, ne de saf bireyseldir; ikisinin kanmdr.
Prof. Durkheim, tanrnn hammaddesinin toplum oldu
u biimindeki nemli teorisini ilkel soy enliklerini zm
leme yoluyla temellendirmeye alr. zellikle de Orta
Avustralyadaki mevsimlik trenleri aratrr. Bunlarda din
lerinin btn fenomenlerini, konsantrasyon sreleri sra
sndaki byk ve kolektif duygu patlamas dourur, din
dncesi cokunluklarndan doar.
Durkheim bylece
vurguyu heyecansal tutku patlamasna, histeriye ve byle
bir toplantya katlan her bireyin hissettii oalc gce
koyuyor. Ancak, ilkel toplumlarda bile bireydeki duygu
ykselmesinin ve kendinden gemenin yalnzca toplantlar
la ve kitlesel olaylarla snrl olmadn gstermek iin bi
raz dnmek yeterlidir. Sevgilisinin yanndaki k, ger
ek tehlikeyle yzyzeyken korkusunu yenen gzpek ma
cerac, vahi hayvanlarla sava halindeki avc, bir aheseri
tamamlayan sanat, ister ilkel ister uygar olsun, byle ko
ullarda kendini deimi, ycelmi ve yksek glerle do^
nanm hissedecektir. Ve insan bu zel deneyimlerde bir

4S

BY. BLM VE DN

lm sezgisini, korkunun ikencesini ya da ansn cokusu


n u hissettiinde, dini esinin byk bir blmnn dodu
una hibir kuku olamaz. ou trenlerin ortak yaplma
sna karn, kimi dini davurumlar yalnzlkta gerekleir.
te yandan ilkel toplumlarda, dini bir trende olabile
cek kadar coku ve tutkuyla gerekletirilen kollektif ey
lemler vardr, ama bunlarda en ufak bir dinsel renk yoktur.
Melanezyalarda grdm gibi, insanlar yarma hrsm
ve alma sevincini yitirdiinde sebzeliklerde ritmik ar
klar sylenerek, sevin lklar atlarak ve yar arla
r barlarak yaplan kollektif alma bu kollektif patlam alar.la doludur. Ama bu tamamen m ^ d iya ta ilikin bir
olaydur ve btn dier ortak etkinliklerde olduu gibi ken
dini bunlarda aa vuran toplum bir tanrsal byklk
y a da tanrlk taslamaz. Bir mcadele, bir yelken yar, al
veri amacyla yaplan byk soy toplantlarndan biri,
Avustralya yerlilerinin bir amatr dans Uamboree), ky
de bir kavga, bunlann hepsi, gerek toplumsal gerekse de
psikolojik gr asndan, kitle patlamalarna canl rnek
lerdir. Buna ramen bu etkinliklerden hibirinde din do
maz. Yani kollektifin blgesiyle dinselin blgesi, birbir
lerini kesmelerine ramen hibir zaman akmazlar; bir
yanda inancn ve dini esinin byk bir ksm insann birey
olarak yalnzlnda edindii deneyime dayanrken, te yan
da, hibir dinsel anlam ya da dinsel sonucu olmayan bir
ok toplant ve duygu patlamas vardr.
Acaba toplum tanmlamasn daha da geniletir va
ona gelenek ve kltrle sreklilii salanan, iindeki her
kuan b ir sonrakini eitme ve uygarlm toplumsal mi
ras yoluyla hemen uyumlatrld bir btn olarak ba
karsak, toplumu tanrnn prototipi olarak gremez miyiz?
Bu durumda da ilkel yaamn gereklikleri bu teoriyle e
liecektir. nk gelenek, toplumsal norm ve trelerin, sa
nat ve bilim yasalarnn, buyruklarn, hkmlerin, efsane
lerin ve mitlerin, iinden yalnz bir blm dinsel, geri ka
lanlarn hepsi zde maddi olan eylerin toplamdr. Bu ara
trmann ikinci blmnde grdmz gibi, ilkel insann

LKEL KLTN KAMUSAL VE SOY KARAKTER

49

sanatsal ve el ileri hnerinin, ekonomik giriimciliinin


ve yaratc yeteneinin temeli olan ampirik ve ussal doa
bilgisi, toplumsal gelenein zerk bir alanm oluturur.
Dnyasal gelenein, maddi alann koruyucusu olarak top
lum, dinin z ya da tanr olamaz, nk tanr yalnzca ma
nevi alana aittir. Ayrca saptadk ki, ilkel dinin ana grev
lerinden biri -zellikle de inisiasyon trenlerinin ve soy sr
larnn yrtlmesinde- gelenein dini yann maneviletirmektir. Dinin btn kutsalln bu kaynaktan almad
aktr, nk bu ncelikle din tarafndan kutsallatnlmaktadr.
Ksacas gerekte toplum, tanrsalla ve manevi olanla,
ancak akllca bir kelime oyunu ve iki yanl bir yanltma
ca ile zdeletirilebilir. Ama, toplumsal ahlaka eitler ve
bu konsepti btn inanc, btn davran hkmlerini ve
btn vicdani yasalar kapsayacak kadar geniletirsek, gi
derek ahlaki gc kiiletirir ve bir kollektif ruh olarak g
rrsek, toplumla tanrnn zdeliini gstermek iin byk
bir ustalk gerekmez. Ama, ahlaki hkmler insann gele
neksel mirasnn yalnzca bir blmn oluturduundan,
ahlak, kaynanda bulunan varolma gcyle zde olmad
ndan, ve nihayet metafizik kollektif ruh konsepti ant
ropoloji iin bir deer tamadndan, sosyolojik din teori
sini bir kenara brakmak zorundayz.
Ksaca toparlarsak: Durkheim ve ekolnn grleri ka
bul edilemez. Birincisi, ilkel toplumlarda din byk bl
myle saf bireysel kaynaktan doar. kincisi, kollektif duy
gu patlamalar ounlukla saf dnyasal tabiatlyken, dini
inan, hele dini anlay dourmak, hibir biimde, her zainan bir kalabalk olarak topluma mal edilemez. ncs,
gelenek, belli kurallarn ve kltrel tutumlarn toplam ya
ni, -zellikle de ilkel toplumlarda ok belirgin biimde- hem
maddi alan, hem maneviyi kapsar. Nihayet, toplumun kii
letirilmesi, bir kollektif ruh konsepti gerekten temelsiz
dir ve sosyolojinin geerli yntemlerine ters der.
2. lkel Halklarn inancnn Ahlaki retkenlii
Yine de, Robertson Smithe, Durkheim ve ekolne ka^

50

BYO. BLIM

v e d n

dil olmak iin, ilkel dinin bir dizi nemli karakteristi


ini aa kardklarn itiraf etmemiz gerekiyor. Her ey
den nce, ilkel inancn sosyolojik yann iddetle vurgulaya
rak bir dizi ok nemli soruyu ortaya attlar: lkel toplumlarda ou dini eylemler niin kollektif ve herkese ak yaplyor? Toplum ahlaki kurallarn koyulmasnda hangi ro
l oynuyor? lkel bir soyda yalnz ahlak deil, inan, mito
loji ve tm manevi gelenek de niin tm yeler iin bala
yc? Baka bir deyile, her soyda niin tek bir dini inan
var ve farkl anlaylara niin gz yumulmuyor?
Bu sorulan yantlayabilmek iin, dini olgular gzden
geirdiimiz yere geri dnmemiz ve vardmz sonular
dan birkan anmsamamz gerekiyor, zellikle de ilkel di
ni inanlann dile geldii ve ahlakn yerletirildii yntem
lere dikkatimizi younlatrarak.
Dorudan dini eylemle, cenaze treniyle balayalm. Bu
rada, erkei ve kadn tehdit eden lmden, bireysel bir
krizden dine ar douyor. Bir insan, inan ve ayinle avu
tulmaya, yaam gezisinin son duranda ona verilen avun
tularda, viatikum treni'nde duyduu gereksinmeyi baka
hibir zaman duymaz. stisnasz btn ilkel dinlerde gr
len eylemlerdir bunlar. Bu eylemler, ezici korkuya, ilkel in
san da uygar insan kadar etkisine alan sarsc kukuya y
nelmitir. Bu eylemler, bir sonra bulunduu, bunun u an
ki yaamdan daha kt olmad, hatta daha da iyi olduu
umudunu glendirirler. Btn ayinler bu inanc, lmekt
olan insann ihtiyac olan ve olaanst aresizliinde onun
iin en byk avuntuyu oluturan bu duygusal tutumu dile
getirir. Ve bu kant, kalabahn arlyla ve trensel ayin
lerin grkemiyle salanr. nk grdmz gibi lm,
btn ilkel toplumlarda, btn topluluu bir araya gelme
ye, lenle ilgilenmeye ve ona kar grevleri yerine getir
meye zorlar. Bu grevler len kii iin duygusal bir sempa
ti uyandrmaz elbette, bu yalnzca zc panie yol aar
d. Ayinsel kurallar tam tersine, len kiinin debilecei
gl duygu patlamalaryla savar ve onlar yasaklar. Gru
bun btn davran kurtulu ve lmszlk umudunun d i'

LKEL KLTN KAMUSAL VE SOY KARAKTER

51

le geliidir; yani, bireyin elikili duygularndan yalnzca


bir tanesinin ifadesi.
Ba aktrn sahneden kmasna karn trajedi lm
den sonra sona ermez. Geride kalanlar oradadr ve bunlar,
ister ilkel ister uygar olsunlar ayn lde ac ekerler ve
tehlikeli bir ruhsal kaosa derler. Daha nce bu durumun
bir zmlemesini yapm ve korkuyla acma, saygyla deh
et, sevgiyle tiksinti arasnda gidip gelen geride kalanlarn
zihinsel bir aknla yol aabilecek bir durum iinde bu
lunduklarn bulmutuk. Bireyi bu tehlikeden, kutsal cena
ze ayinlerinde zihinsel birlik diye adlandrlabilecek bir
davranla din kurtarr. Bu ayinlerde l karsndaki ah
laki davran kadar lmden sonra yaamn devam ettii
domasnn da dile geldiini grdk. Ceset -ve onunla bir
likte, lenin kiilii- hem bir potansiyel dehet nesnesi, hem
de yumuak bir sevgi nesnesidir. Din, l bedeni kutsal grev
nesnesi haline getirerek bu ikili tutumun ikinci yann ne
karr. Yaamaya devam edenlerle az nce len arasnda
birletirici ba yaratlr; kltrn sreklilii ve gelenein
korunmas iin ok byk nem tayan bir olgudur bu. G
ryoruz ki btn topluluk dini gelenein emirlerine uyu
yor, ama bunlar da yine yalnzca bireyin, yani geride ka
lanlarn yarar iin karlmlardr, kiisel bir elikiden
doarlar ve bu elikiye bir zm olutururlar. Bu arada,
yaamay srdren kiinin byle bir eylemde yaptklarnn
onu kendi lmne hazrladn da anmsatmak gerekiyor.
Annesinin veya babasnn lmnde yaayp iine yerletir
dii lmszlk inanc, kendi gelecek yaamn da daha
ak grmesini salar.
Btn bunlarda, bir yandaki inan ve ayin etii ile, di
er yandaki, onlar gerekletiren aralar, yani bireyi dini
avuntu bulma durumuna getiren yntemler arasnda net
bir ayrm yapmak zorundayz. lmden sonra ruhun ya
amaya devam ettii biimindeki kurtarc inan bireyin
imgelemindedir; toplum araclyla domaz. Genelde ya
ama igds denilen doutan eilimlerin tm bu inan
ca temel oluturur. lmszle inanmak, grdmz

52

BY, BLM VE DN
LKEL KLTN KAMUSAL VE SOY KARAKTER

gibi, kendi yokoluunu ya da yakn ve sevilen bir insann


yokoluunu gznne getirmenin glyle sk skya
balantldr. nsani kiiliin en sonunda ortadan kaybola
ca dncesi, itici, dayanlmaz ve toplumsal bakmdan y
kcdr. Yine de bu dnce ve ondan korku bireyin yaa
mnda hep pusudadr, dinse insan bundan ancak ayinlerde
bunu olumsuzlayarak- kurtarabilir.
Bu, insani geliime dorudan el atan bir ansla m olu
yor, yoksa iinde bir inanc ve bir lmszlk ritelini do
uran bir kltrn yaayabildii ve yaylabildii doal bir
ayklanma sreciyle mi - bu, teolojik ya da metafizik bir so
rundur. Antropologlar asndan, toplumsal btnleme ve
kltrn sreklilii iin belli bir fenomenin deerini gs
termek yeterlidir. Her durumda, dinin insanda igdsel
eilim olan iki seenekten birini setiini gryoruz.
Ama seim bir kez yapldktan sonra, onun emirlerinin
yerine getirilmesi iin toplum gereklidir. Grubun ksz ka
lan yesi, hele de korku ve znt iindeyken, kendi gc
ne dayanacak durumda deildir. Dogmay yalnz kendi a
basyla kendi durumuna uygulamay baaramaz. Burada
iin iine grup girer. Felaketten etkilenmemi, metafizik iki
lemle ruhsal bakmdan paralanmam olan teki yeler,
krize dinin ngrd ilkeler erevesinde tepki gsterebi
lirler. Bylece, yattrc dini trenlerle, felakete uram
kiiye avuntu getirirler. Bakasnn felaketine katlanmak
her zaman kolaydr, ounluu korku ve dehet ikencesin
den etkilenmemi olan btn grup bylece, felakete ura
m aznla yardm eder. Geride kalan kii, dini trenler
den getiinde, lmszln aklanmasyla, sevdikleriyle
bir araya gelmekle ve teki dnyann dzeniyle deimi
grnr. Klt eylemlerinde din emreder, grup emri yerine
getirir.
Ama grdmz gibi ayindeki avuntu yapmack de
ildir ve bu i iin retilmez. O yalnzca, insanda lme
kar doal heyecansal tepki olarak varolan iki zt eilimin
sonucudur. Dini tutum yalnzca seimde ve seeneklerden
birinin desteklenmesindedir-. gelecekte bir yaamn olmas

53

umudu. Ve burada, toplanm olan kalabalk, heyecanla,


gl bir inanc dile getirir. Toplu gsteri ve trenlerin et
kisi, inancn bulatrlmasnda, birlikteliin heybetinde ve
zorlayc kollektif davrantadr. Bir btn halinde ciddi ve
arbal bir tren yapan bir kalabalk, deil felakete ura
m yeyi, en ilgisiz seyirciyi bile etkisi altna alr.
Yine de, bir inanc etkili klmann tek yntemi olarak
toplumsal ortak alma zorunluluu ile, inancn yaratl
ya da toplumun kendini gstermesi arasndaki ayrm vur
gulayarak belirtmek gerekiyor. Topluluk bir miktar tanm
l gerek ilan eder ve yelerine moral avuntu verir, ama
kendi tanrlna ilikin belirsiz ve bo bir iddiada bulun
maz.
Dini ayinlerin bir baka tipinde, inisiasyon trenlerin
de, ayinin, soy yasasnn geldii ve adaya aktanlan ahlak
kurallarnn sorumlusu olan bir gcn ya da kiiliin var
ln yerletirdiini gryoruz. Trenlerin gsteriiyle ha
zrlklarn ve snavlarn katl, inanc etkili, gl ve
byk klmaya yaryor. Bireyin yaamnda, ona geleneksel
soy kurallarn ve ahlak normlarn reten biricik, unu
tulmaz bir deney yaratlyor. Btn soy harekete geiyor
ve aklanan eylerin gcn ve gerekliini kantlamak
iin tm otoritesi seferber ediliyor.
Burada, lmde olduu gibi, bir ruhsal atmaya bal
olarak bireysel yaamn temel bir olayyla kar karyayz yine. Yeni yetme, cinsel olgunluunu kantlamak ve soy
iinde yerini almak iin ergenlik anda fiziksel gcn
denemek zorundadr. Bu onun iin, beklentiler, ayrcalklar,
deneyimler demektir ve ayn zamanda da ona ykler geti
rir. elikinin doru zm gelenein kabul edilmesinde,
Boyun cinsel ahlak normlarna ve erkekliin ykne boyun
eilmesindedir; bu da inisiasyon trenlerinde gerekleir.
Bu trenlerin kamusal karakteri, gerek en st yasa ko
yucunun bykln onaylamaya, gerekse de ahlakta ho
mojenlie ve niformlua ulamaya hizmet eder. Bylece
bunlardan dini karakterli youn bir eitim doar. Btn
eitimlerde olduu gibi burada da ilgili ilkeler yalnzca bi

54

BY, BLM VE DN

reysel yetenekte bulunan eylere gre seilir, belirlenir ve


belirtilir. Burada da kamusal olay sonuta yine bir yntem
sorunudur, retilen eyin,ierii ise toplum tarafmdan bu
lunmam, bireyde hazrlanmtr.
Hasat enlikleri, totem toplantlar, ilk rne ve tren
sel yiyecek sergilerine kurban verme gibi dier kltlerde
de, dinin yine bolluu ve gvenlii kutsadn veya iyicil
doast glere sayg gsterilmesini talep ettiini gryo
ruz. Burada da kltn kausall, yine yiyecein, yiyecek
stoklamanm ve bolluun deerini gstermenin tek yntemi
olarak zorunludur. Herkese gsterme, herkesin hayranl,
iki retici arasndaki yarma, deer dncesini douran
aralardr. nk, ister dinsel ister ekonomik olsun, her de
er dncesinin genelgeerlii olmak zorundadr. Ama bu
rada da yine yalnzca, iki olas bireysel tepkiden birinin se
ilmesini ve vurgulanmasm buluyoruz. Ylm yiyecek
maddeleri ya rmeye braklacak, ya korunacaktr. Ya
hemen, dncesizce kullanmla ve gelecee ilikin hibir
kayg duyulmadan tketilecek, ya da insan, serveti koru
yup daha yksek kltrel amalar iin kullanmann yolunu
bulmaya zorlanacaktr Din, kltrel adan deerli olan tu
tumu dini tutum haline dntrr ve kamusal etki yoluy
la yalnzca buna zorlar.
Byle enliklerin kamusal karakteri, sosyolojik adan
nemli baka bir ilev iin de gereklidir. Kltrel bir birlik
oluturan btn gruplarn yeleri zaman zaman birbirleriyle ilikiye geerler; ama byle bir ilikide, toplumsal ba
kurma olumlu ilevinin yansra, srtme tehlikesi de var
dr. Bu tehlike, insanlar byk gerilim, pahallk ya da kt
lk zamanlarnda bulutuklar, hrslarnn doyurulmad
veya cinsel isteklerinin patlad zamanlarda daha da b
yr. Bolluk dnemlerine rastlayan enlikli bir soy toplants,
eer herkes doayla ve dolaysyla birbiriyle uyum iindeyse,
ahlaki atmosferde bir buluma karakteri tar. Bir genel
uyum ve karlkl iyiniyet atmosferini kastediyorum. By
le toplantlarda, raslantsal dizginsizlik, cinsel ve dier ili
ki kuraliarmdaki gevemeler byk olaslkla ayn nedenle

LKEL KLTN KAMUSAL VE SOY KARAKTER

55

geri ekilecektir. Btn kavga ve dnce ayrl motifleri


elenmek zorundadr, yoksa byk bir soy bulumas bar
iinde son bulamaz. Bylece, uyum ve iyiniyet, ahlaki a
dan, insann ana igdlerini gemleyen saf olumsuz tabu
lardan daha deerli olarak ortaya kar. zgecilikten daha
yce bir erdem yoktur, ve bu, yksek dinlerde olduu gibi
ilkel dinlerde de birok gnaln stn rter, ya da daha
dorusu onlan telafi eder.
Btn dier dini eylem tiplerinin aynntsna girmek
herhalde gerekli deil. Totemizmde, yani btn soyun to
tem hayvandan geldiini ya da onunla zde olduunu sy
leyerek klann kollektif gcn stoklarn gzetilmesine y
nelten ve tm klan yelerini ortak bir totem tabuya ve to
tem trlere kar saygl olmaya zorlayan klan dininde de,
aktr ki, kamusal trenler tepe noktasn oluturmak ve
kesin bir toplumsal karakter tamak zorundadr. Amac
aileyi, aireti veya soyu bir inanmlar grubu halinde bir
letirmek olan ata klt de doal olarak bunu kamusal t
renlerle yapmak zorundadr, yoksa ilevini yerine getire
mez. Yerel gruplarn, soy veya kylerin koruyucu ruhlar,
soy tanrlar ya da yerel tanrlar, hepsi, koordinasyonlanna
gre, kyden, soydan, kentten, meslek sahiplerinden ya da
politik meclislerden sayg grmek zorundadrlar.
Intichuma trenleri, ortak hasat ayinleri, balklk ve
av trenleri gibi byyle din arasndaki snrda bulunan
klt eylemlerinde ortak yaplmann zorunluluu ok ak
tr; nk, bal olduklar btn pratik faaliyetlerden net
olarak aynlan bu trenler yine de onlarn tamamlaycsdr.
Pratik eylemdeki birlie ortak tren uyar. Bunlar kltrel
ilevini ancak, ii grubu bir sayg ediminde de birletiin
de yerine getirir.
Somut olarak btn dini trenlere girmek yerine tezi
mizi soyut bir argmanla da kantlayabilirdik: Mademki
din yaamsal zorunJuluk tayan eylemlere younlayor ve
mademki btn bunlar tm grubun ortak ilgisini gerekti
riyor, yleyse btn dini trenlerin de herkese ak olmas
ve grup tarafndan yaplmas gerekir. Yaamn btn te-

56

BY, BLM VE DN

ILKEL KLTN KAMUSAL VE SOY KARAKTER

mel olaylar, btn nemli iler lkel topluluun ortak il


gisini uyandrr ve hepsinin, bysel ya da dinsel, trenleti
vardr. Bir ii birlikte yapan ya da bir krize birlikte den
ayn toplumsal insan grubu trensel edimini de yapar. Ne
var ki, byle soyut bir argman, doru da olsa, dini eylem
lerin toplu yaplmasnn mekanizmasna ilikin olarak so
mut betimlemeyle kazandmz gerekten derin kavray
bize salayamazd.

den beklenenleri bilmesi olgusuna temellenir; ksaca syle


nirse, bir genel davran standardnn bulunmas olgusuna.
Hibir ahlak kural, art koulmam ve insanlar ona ba
lanmamsa etkili olamaz. Yarg hkmleri ya da cezalarla
yaptrc klnm yasalarn hemen hi bulunmad ilkel
toplumlarda, kendiliinden ileyen ahlak kurallar, ilkel
rgtlenme ve kltrn temelinin olumas iin byk nem
tar. Bu ancak, hibir zel ahlakn, davran ve namus ko
nusunda hibir kiisel kuraln, hibir etik ekolnn, ahlar
ki anlaylarda hibir farklln bulunmad bir toplumda
mmkndr. Ahlak bilgisi herkes iin ulalabilir, ak ve
genelde biliniyor olmak zorundadr.
ncs ve sonuncusu, manevi gelenein aktarlmas
ve korunmas aklk ya da en azndan kollektif yrtm
gerektirir. Her din iin, dogmasnn mutlak deimez ve
el uzatlmaz grlmesi ve yle davranlmas esastr. nan
m kii, gerek kabul ettii ve onaylad eyin gerekten
korunacandan ve aynen alnd biimiyle aktarlacan
dan. onun her trl arptma veya deitirme olaslnn
stnde olduundan kesinlikle emin olmak zorundadr. Her
dinm, geleceinin otantikliini garanti edecek somut, g
venilir koruyucular olmaldr. Yksek dinlerde kutsal ya
zlarn otantikliinin olaanst nemini, metinlerin oriji
nalliine ve yorumlarm doruluuna gsterilen olaanst
ilgiyi hepimiz biliriz. lkel halklar belleklerine gvenmek
zorundadrlar. Fakat, hibir kitaplar ya da yazlan, hibir
teolbji enstitleri olmad halde, metinlerinin tamhna
kar hi de daha az ilgili, deitirmelere ve yanl yorum
lamalara kar hi de daha az korunmu deillerdir. Mane
vi mirasn giderek knimasm engelleyebilecek bir tek fak
tr vardr: gelenein gvenliini salamada bir dizi insann
ibirlii. Belli soylarda mitin ak temsili, belli vesilelerle
manevi yklerin resmen anlmas, manevi trenlerde tek
tek inan dncelerinin aklanmas, belli bir grup insana
emanet edilmi gelenek blmlerinin korunmas: gizli top
lumlar, totem klanlar, en yallar - btn bunlar aracl
yla ilkel dinlerin doktrini gvenle korunmaktadr. Gr

3.

tikel Dinde Toplumsaln ve Bireyselin Pay

Bunlardan u sonuca varmak zorundayz: lkel toplu


luklarda dinsel aklamalarn vazgeilmez yntemi aklk
tr, ama toplum dinsel gerekliin ne yaratcs, ne de daha
azndan kendiliinden davuran nesnesidir. Dogmann her
kese ak olarak sahneye konmas ve ahlaki gerekliin kol
lektif biimde gsterilmesi zorunluluunun farkl nedenleri
vardr. Bunlar toparlamak istiyoruz.
Birincisi, manevi eylerin ve doast varlklarn aklanmasm trensel bir ululukla donatmak iin toplumsal
birlik zorunludur. Kendini ayinlerin biimini oluturmaya
veren topluluk homojen inan atmosferi yaratr. Bu kollek
tif eylemlerde, o anda inancn avutuculuuna ve gerein
onaylanmasna en az ihtiya duyanlar buna ihtiyac olan
lara yardm ederler. Bylece ruhsal felaket ve ruhsal skn
tda, yazgnn kt, yokedici gleri bir kar gvenlik sis
temiyle paralanm olur. Ac yeren bir kaypta, ergenlik
krizinde, tehdit eden tehlikede ve kapda bekleyen bir fela
kette, zenginliin iyi veya kt kullanlabilecei zamanlar
da. din dnlecek ve uygulanacak doru biimi saptar,
toplum da bu karar kabul eder ve hep bir azdan tek
rarlar.
kincisi, dini domann ak sergilenmesi ilkel topluluk
larda ahlak ayakta tutmak iin vazgeilmezdir. Grd
mz gibi her inan maddesi ahlaki bir etki yapar. Ama ah
lak etkili olabilmek iin evrensel olmak zorundadr. Top
lumsal ban kararll, grevlerle ykmllklerin karhkll, birlik olana, her toplumda, her yenin kendisin

57

58

BY, BLM VE DN

yoruz ki, bunlarn soy iinde tamamen ak olmad yerler


de, amac doktrini korumak olan zel bir toplumsal rgt
lenme tipi var.
Bu dnceler ilkel dinlerin ortodoksluunu da akl
yor ve hogrszln mazur gsteriyor. lkel bir toplu
lukta yalnz ahlak bilgileri deil, dogmalar da btn ye
ler iin ayn olmak zorundadr. lkel halklarn inan bo
bir inan olarak, kurgu olarak, ocuka ya da hastalkl
fanteziler olarak, veya en iyi durumda, olgunlamam fel
sefi speklasyonlar olarak deerlendirildii srece, ilkelin
ona neden bu denli inatla ve sadka balandn anlamak
zordu. Ama, inancnn her kuralnn ilkel iin canl bir g
anlamna geldiini, doktrinin toplumsal bnyenin gerek
ten macunu olduunu bir kez kavradmzda -nk ahlak,
tm toplumsal birlii ve zihinsel tutumu ondan geliyor-,
ilkelin hogrl olmay neden baaramayacan kolayca
kavrayabiliriz. Kr inanc bir kez glnletirilmeye ba
lanrsa btn ahlak yklr, buna karlk ona bir baka
sn verme olasl da pek azdr.
Bylece dini eylemlerin kamuya aklnn ve kollekfliinin, ahlak ilkelerinin evrenselliinin zorunluluunu
ve byk nemini net bir biimde gryoruz, ve bunun il
kel dinlerde uygar dinlere gre neden ok daha anlaml ol
duunu da anlyoruz. Dini olaylara ortak katlm ve toplum
sal ilgi, byle ak, somut ve ampirik nedenlerle aklana
bilir, ustaca maskesiyle kendini tapnanlarna gsterecek ve
bu gstermeyle onlar etkileyip yanltacak bir varla yer
yoktur. Dini gsterideki toplumsal payn zorunlu ama ye
tersiz bir koul olduu, bireysel bak asm zmlemeksizin dinleri kavramada tek adm atamayacamz bir ger
ekliktir.
Blm IlIde dini fenomenlere bakmaya balarken b
yyle din arasnda bir ayrm yaptk, ama daha sonraki
aratrmada by ayinlerini bir yana braktk, imdi ye
niden ilkel yaamn bu nemli alanma dnmemiz gere
kiyor.

BY SANATI VE NANCIN GC
By - salt sz bile, mistik ve mucizevi olanaklardan
oluan bir dnyay aa karyor sanki! Gizlilie, gizemli
gerek iindeki yolculua bu dknl paylamayan;
yan anlalm yar anlalamam eski inan retilerinin
ve kltlerin kabak tad verilerek yeniden diriltilmesiyle bu
gnlerde aka mptelas olunan ve teozofi, ispitizma, spiritalizm gibi olojili, izmli eitli uydurma adlar altnda
bilim diye sunulan bu hastalkl ilgiyi paylamayan kiiler
iin bile, hatta aydnlk, bilimsel bir mantk iin bile, by
nn zel bir ekim gc var. Bu herhalde ksmen, byde
ilkel insanin zlemleriyle bilgeliinin zn bulacamz
ve bunun nasl olursa olsun renmeye deer olduunu um
duumuz iin. Ksmen de, by herkeste, gizli manevi
gleri, mucizeye beslenen bilin d umutlar, insann gi
zemli olanaklarna duyulan gizli gveni uyandryor gibi
grnd iin. Bunun kant, by, sihir, tlsm, afsunla
mak ve bylemek szcklerinin iirdeki gcdr, szck
lerin i deeri ve yarattklar heyecansal gler en uzun bu
rada yaar ve en belirgin biimde burada aa kar.
Ne ki, sosyoloji bynn aratrlmasyla uratnda,
onun hl egemen olduu yerlerde, hatta bugn tam olgun
biimiyle bulunabilecei yerlerde bile -bugnn ta devri
halklan arasmda olduu gibi-, byk bir dkrklyla,
saf pratik nedenlerden tr yaplan, olgunlamam y
zeysel bir inan tarafndan ynlendirilen ve basit, monoton
bir teknikle uygulanan, ok kuru, yavan, hatta hantal bir
sanat bulur. Buna, dinden ayrmn yapmak iin byy
bir amacn arac olarak yaplan bir dizi saf pratik eylem

BY SANATI VE NANCIN GC
60

61

BY, BLM VE DlN

olarak tariflediimizde iaret edilmiti zaten. Ajm eyi,


onu bilimden ve pratik sanatlardan ayrmay denediimiz
de de bulduk; bunlara ylesine bal ve yzeysel bir bak
ta ylesine benzerdir ki, zdeki farkl anlay ve eylemle
rin zel ayin karakterini karabilmek belli bir aba gerek
tirir. lkel by -her alan antropologu bunu deneyimiyle
bilir- son derece monoton ve canskcdr, hareket olanak
lar bakmndan an snrl, inanc bakmndan ar kstl
ve temel koullan bakmndan amasdr. nsan zel bir ayi
ni izlediinde, zel bir by ilemini aratrdnda, zel bir
durumda by inancnn, sanat ve sosyolojisinin temel kavramlann zmlediinde, yalnz soyun btn eylemlerini
tanmakla kalmaz, aym zamanda, birka deiiklikle, bu
rabet gren sanata yeterince ihtiya duyulan dnyann
her yerine yetimi byc olarak yerleebilecek durumda
da olur.
I.

Ayin ve Tlsm

Tipik bir by sahnesini incelemek, bmun iin de ge


nellikle standart gsteri olarak kabul edilen ok nl bir
sahneyi semek istiyoruz - bir kara by sahnesini. lkel
lerde rastladmz eitli kt by trleri iinde belki de
en yaygn byl karg yapmaktr. Sivri bir kemik veya
sopa, bir ok veya bir hayvamn dikeni, ayinsel mim hare
ketleriyle, by araclyla ldrlecek insana doru frla
tlr, tutulur veya saplanr. Dounun eski by ktiaplarnda
ve gezginlerin etnografik anlat ve yazlarnda bu ayinin
yaplna ilikin saysz kural bulduk. Fakat heyecansal
arka plan, bycnn uygulama srasndaki jestleri ve s
lubu pek az betimlenmiti, oysa bunlann byk anlam var
dr. Birdenbire Melanezyallarn herhangi bir blm iine
getirilen ve ne grdn tam bilmeden bycy ii s
tnde gren bir izleyici, ya adamn kafasndan zoru oldu
unu dnecek, ya da burada bir insann dizginlenemez
bir fkenin penesi altnda olduunu sanacaktr. nk b
yc -ayinsel gsterinin nemli bir blm- yalnz oku kur
banna dorultmak zorunda deildir, aym zamanda onu

iddetli bir fke ve nefret ifadesiyle havaya daldrmak, san


ki yaray kanrtyormuasna evirip dndrmek ve niha
yet ani bir hareketle geri ekmek zorundadr. Bylece yal
nz saldn ya da ldrme olay temsil edilmi olmakla kal
maz, ayn zamanda iktidar hrs da dile getirilmi olur.
Yani bu sahnenin znn heyecann dramatik biim
de anlatlmas olduunu gryoruz. Burada baka ne anlatlabilir ki? Hedef deil, nk bu durumda bycnn
kurbann lmn taklit etmesi gerekirdi; oysa uygulaycmn bir heyecan hali anlatlyor, verili duruma byk l
de uyan ve mimiklerle ifade edilmesi gereken bir hal.
Kendi deneyimlerimden ve elbette daha baka birok
almadan, benzeri saysz ayin ekleyebilirim. Kara by
nn baka biimlerinde, byc kurban simgeleyen bir
nesneyi ayinsel biimde aalad, yaralad veya para
lad zaman, bu ayin her eyden nce ak bir nefret ve
fke ifadesidir. Ya da ak bysnde, byy yapan kii
sevilen kiiyi ya da onu temsil eden bir nesneyi gerekten
ya da simgesel olarak kucaklayp okadnda veya ona
sevgi gsterisinde bulunduunda, salkl insani mant
n yitirmi ve tutkunun esiri olmu esrik bir n hare
ketlerini taklit eder. Sava bysnde ounlukla, hiddet,
saldrma istei, tutku biimini alm savama arzusuna ait
heyecanlar canlandrlr. Kara ve kt glere ynelmi
korkutma bysnde -kt ruhlar kovma bys- byc,
kendisi bizzat bir korku duygusu iine dm gibi yapar,
ya da en azndan buna kar iddetle savayormu gibi.
lklar, silah sallamalar ve yanan mealeler ounlukla
bu ayinin esasdr. Karanln kt glerine kar bir sa
vunma sahnesinde, bir erkek ayine uygun olarak srekli
titremek, ya da korkudan tutulmu gibi ok yava olarak
byl bir sz mrldanmak zorundadr. Bu korku ona
yaklaan bycye de bular ve onu uzakta tutar.
Genellikle mantkl bir biimde ve herhangi bir by
ilkesiyle aklanabilen btn bu eylemler, heyecanlarn primo facie ifade biimleridir. Ysmsra kullanlan maddeler ve
eklentiler de ou zaman ayn anlam tar. Kara byde siv

BY, BLM VE DN

BY SANATI VE NANCIN GCO

ri ulu, tehlikeli nesneler, kt kokan zehirli maddeler, ak


bysnde gzel kokular, iekler, heyecan veren uyarc
lar kullanlr; ekonomik amali byde ise deerli eyler.
Btn bunlar her eyden nce heyecanlarla uyum iinde
dir, ilgili bynn amacnn canlandrlmasyla deil.
Ancak, baskn bir unsurun bir heyecan ifade etmeye ya
rad byle bylerin yansra bakalar da vardr, bun
larda eylem kendi sonucunu nceden yaratr, ya da Sir Ja
mes Frazerin ifadesini kullanrsak, ayin kendi hedefinin
taklididir. Melanezyallann bizzat kaydettiim kara by
snde byledir, tlsmn tamamlanmas iin bycnn se
sini alaltmas, can ekime hnitlan karmas ve lm
katlamas iinde yere dmesi tipiktir. Daha fazla rnek
vermek gerekli deil, bynn bu yan ve bulac bynn
buna bal grnmleri Frazer tarafmdan en mkemmel
biimde anlatlm ve enine boyuna ortaya konmutur. Sir
James Frazer by maddelerinden zel bir reti olutuu
nu da gstermitir; bu, zdeliklere, ilikilere, uygunluk d
ncesine dayanr ve bylece byyle ilgili yalanc bir bi
lim geliir.
Ama, iinde ne taklit ne kehanetin, ne de zel bir d
nce ya da heyecann bulunmad ayinsel olaylar da var
dr. Kimi ayinler o kadar basittir ki bunlar by gcnn
dolaysz kullanm olarak nitelenebilir, szgelimi byc
ayaa kalkp tlsmla rzgr esmeye tevik ettiinde. Ya
da bir adam bycy, sonradan bir nesneye ya da by
nn etkileyecei kiiye uygulanacak bir maddeye gtrd
nde. Byle ayinlerde kullanlan maddi nesneler de t
myle amaca gredir: byl etkiyi almaya, korumaya ve
aktarmaya en uygun maddeler, bunlar sarmaya ve bir son
raki olayda kullanlncaya kadar saklamaya mahsus klflar.
Peki, yalnz son anlan olayda deil, her by ayinin
de ortaya kan sihirli g ne? nk, ister belli heyecan
larn canlandnid bir sahne olsun, ister taklit ya da ke
hanet ayini, veya basit bir tlsm olsun, bir zellik hepsin
de her zaman ortak; By gc, onun etkililii, her zaman
nesne zerine aktarlmak zonmda. Bu nerede bulunuyor?

Ksaca sylersek, her zaman tlsmn iinde bulunan bir


gtr bu, nk -bu hibir zaman yeterince vurgulanmamtr- bynn en nemli esi tlsmdr. Tlsm, bynn
gizli, bysel verasetle aktarlan ve yalnzca bycnn
bildii blmdr. lkel halklar iin by bilgisi tlsm bil
gisi anlamna gelir. Ve her by olaynn zmlenmeamde.
hep, merkezinde tlsmn bulunduu saptanacaktr. Byl
forml her zaman by eyleminin ekirdeidir.
lkel bynn tlsm metin ve formllerinin aratnlmas, bysel etkililie inanla tipik enin birlemi
olduunu gsterir. Birinci olarak fonetik effektler bulunur,
rzgr sl, gk grlemesi, deniz kabarmas ve trl hayvan sesleri gibi doal seslerin taklididir bu. Bu sesler bel
li olgular simgeler ve o olguyu sihirli bir biimde yarat
tklarna inanlr. Ya da, istenen ve biiyyle gerekleti
rilecek hedefe uygun belli heyecansal durumlan ifade eder
ler.
lkel tlsmda ok arpc olan ikinci e, istenen eyi
aran, dzenleyen ya da ona emreden szckler kulla
nlmasdr. Bylece byc ard hastaln btn
belirtilerini anar, ya da lm getirecek sz iinde kurbanmm sonunu betimler. yiletirici byde byc szle
riyle salk ve bedensel g tablolar izer. Ekonomik
amal byde, somut bir biimde, bitkinin bymesi, hayvanlann ortaya kmas ve balk srlerinin skn etmesi
anlatlr. Ya da byc, onun basks altnda bysn
yapt heyecan ve bu heyecana anlam veren eylemi be
lirten sz ve cmleler kullanr. Kt byde byc, kullan^
d ifadelerin her biriyle kurbannn i organlann ve vcu*
dunun eitli paralarn gstererek, kryorum - burkuyo
rum - yakyorum - paralyorum gibi szleri gazapl tonlar
da tekrarlamak zorundadr. Bu bize, tlsmlarm hemen he
men tmyle ayinlerin biimine gre dzenlendiini ve sz
cklerin by maddeleriyle ayn temelde seildiini gstediyor.
nc olarak, hemen her tlsmda, ayinde karl,
olmayan bir e vardr. Mitolojik antrmalar, ilgili kl^

62

63

BY. BiLM VE DN

64

trn bu bynn devralnd atalarna ve kahramanla


rna yaplan atflar kastediyorum. Bu da bizi konunun
belki de en nemU noktasna, bynn geleneksel arka planma gtryor.
2.

By Gelenei

Gelenek, birka kez vurguladmz gibi, ilkel uygar


lklarda olaanst bir rol oynar ve by ayinleriyle klt
te younlar. Her nemli by olaynda, kanlmaz bir
biimde, varoluunu temellendiren yky buluyoruz. By
le bir ykde, bynn ne zaman ve nerede insann tasar
rufuna getii, bir yerel gruba, bir aileye ya da bir klana
nasl mal olduu anlatlr. Ama byle bir yk bynn
dou yks deildir. By hibir zaman domaz, hi
bir zaman oluturulmaz ya da kefedilmez. Her by ba
langtan beri, insan iin yaamsal kar konusu olan, fa
kat insann normal ussal abalan dmda kalan btn ey
ve olaylarn balca bir tamamlaycsyd. Tlsm, ayin ve
bunlarn hkmettii nesne ayn yatadrlar.
Bylece Merkezi Avustralyada btn by Alcheringalar anda varoldu, baka her ey gibi o da o zaman
ortaya kt. Melanezyada btn by insanln yeraltn
da yaad bir adan gelir, bu ada by ilk insann
doal bir bilgisidir. Daha gelimi toplumlarda by o
unlukla ruhlardan ve kt ruhlardan gelir, ama bunlar
da onu kural olarak- balangta almlar, bulmamlar
dr. Ksacas bynn tarih ncesi varlna inanma evren
seldir. Buna karlk ou zaman, bynn yalnzca ar
ptlmadan, yanlsz aktarlmas halinde etkililiini koru
duu kansna rastlyoruz., Asl biimden en ufak bir sap
ma vahim olurdu. u halde, nesneyle bys arasnda te
mel bir ba bulunduu dncesi var. By eyin nitelii
dir, ya d a daha ok, insanla ey arasndaki ilikinin nite
lii; nk hibir zaman insan tarafmdan yaratlm olma
sa da, her zaman onun iin yaplmtr. Her mitolojide, her
gelenekte, by her zaman insann tasarrufundadr, her
zaman insann bilgisinden ya da insan benzeri bir varl

BY SANATI VE NANCIN GC

65

n bilgisinden gelir. Bylenen eyi ya da by aracn


olduu kadar yrtc bycy de ierir. lk insanln
doal sermayesinin bir parasdr; Avustralyada M uramurL ya da Alcheringalarn, Melanezyann yeraltnda ya
ayan insanlnm, btn dnyadaki byl altn alar
halklannn.
By yalnz cisimleniinde deil, ieriinde de insani
dir: Asl olarak insani etkinlikler ve durumlarla, avla, top
ran ilenmesiyle, balklkla, ticaretle, ak oyunlaryla,
hastalk ve lmle ilgilidir. nsann doayla ilikisinden ve
onu etkileyen insani etkinliklerden daha ok doaya ynel
mi deildir. Ayrca bynn etkileri ou zaman, tlsm
araclyla etkilenmi olan doann rn olarak grl
mez; daha ok, doann deil, yalnzca tlsm gcnn or
taya karabildii, z itibariyle byye zg bir ey ola
rak grlr. En ciddi hastalk eitleri, tutkulu devrelerin
de ak, trensel karlamalara istek ve dier benzeri ruh
sal ve bedensel olaylar, tlsmn ve ayinin dorudan sonu
lar olarak anlalr. Yani by doann gzlenmesiyle ya
da yasalarnn bilinmesiyle ortaya kmaz, o, insann do
al bir ilk servetidir, yalnzca teslim alnarak elde edilebi
lir ve onun araclyla insann zerk yaratc gc ger
ekleir.
u halde by gc, her yerde hkm sren ve iste
dii ya da gerektii her yere yaylan evrensel bir g de
il. By, tekil, zel bir kudret; trnde tek, yalnz insann
iinde bulunan, yalnz by sanatyla serbest braklabilen, kendini sesiyle ifade eden ve ayinin uygulenmas yo
luyla aktarlan bir g.
Burada, insan bedeninin bynn deposu ve taycs
olduu, bu yzden de birtakm koullara tabi klnmas ge
rektii sylenebilir. Bu yzden byc her tr tabuya uy
mak zorundadr, yoksa tlsm bozulabilir; zellikle de dn
yann belli blgelerinde, szgelimi Melanezyada by g
cnn yeri bycnn karn olduu iin. Buras hem bel
lein hem de yiyecein yeridir. By gc, gerektiinde
zeknn yeri olan hanereye arlr ve oradan ses olarak,

BOy O, BiLlM VE DiN

BY SANATI VE NANCIN GC

insan aklnn en nemli arac olarak darya verilir. Bu


yzden by yalnzca insann balca servetlerinden biri
olmakla kalmaz, o, szcn tam anlamyla ve gerekten,
insann iine kapatlmtr ve yalnz by halefliinin kat
kurallarna gre, inisiasyon ve eitimle insandan insana
aktarlabilir. Dolaysyla by, hibir zaman, eylerin iin
de bulunan ve etkisi insandan bamsz olan doa gc
olarak tasarlanmaz; insan onu. kendisine doaya ilikin
allm bilgileri aktaran sradan olaylar araclyla ke
fedip renemez.

la ilgili olarak unu okuyoruz: Btn yaam wakan.r.


Bylece o, ister rzgrlar ve gezici bulutlar gibi hareket ha
linde olsun, ister yolun kenarndaki kaya paralar gibi
pasif sreklilik iinde bulunsun, bir gc olan her eydir
de. Her gizemi, her gizil gc, her tanry kucaklar. Orendadan, Irokeselerin bir sznden yle sz ediliyor: n
sann ilk dncesinde bu g btn nesnelere, mal edil
mitir. Kayalara, sulara, gel-gitlere, bitkilere ve aalara,
hayvanlara ve insana, rzgra, frtnalara, bulutlara, gk
grltsne ve yldrma... O, btn fenomenlerin, evre
sindeki btn olaylarn etkili nedeni saylr.
By gcnn z zerine saptananlardan sonra, ma
na tipi tasarmlarla by tlsmnn ve by ayininin et
kililii arasnda pek az ortaklk bulunduunu vurgulamak
bile gerekmez. Grdk ki, her by inancnn z, bir yan
daki geleneksel by gcyle, dier yandaki, insann ve
doann donatlm olduu dier gler ve kudretler ara
sndaki kesin ayrmdr. Bynn yansra btn gleri
ve kudretleri kapsayan wakan, orenda ve mana tr ta
sarmlar, ilkellerin eitli baka szcklerinde de buldu
umuz gibi, metafizik konseptlerin ilk genellemesine bir
rnektir yalnzca; bu, ilkel anlaya ilikin bilgimiz iin
olaanst nemlidir, ama, mevcut veriler ynlendirdike,
bizi yalnz ilk g, doast ve by etkisi tasarm
lar arasndaki iliki sorununa gtrr. Elimizde bulunan
bilgilerle bu karmak tasarmlarn asl anlamnn ne ol
duuna karar vermek olanakszdr; fiziksel g m. yoksa
doast etkililik mi. Amerikan tasarmlarnda vurgu bi
rincide gibi grnr, Okyanus blgesindeyse kincide. Ak
lamak istediim u: lkellerin anlayn anlama denemele
rinin hepsinde, nce onlarn davran biimlerini aratrp
betimlemek, szcklerini ise bunlar kullanlarna ve ya
am alkanlklarna gre aklamak gerekir. Bilim iin dil
den daha aldatc bir ara yoktur, antropolojide ise ontolojik fikir yrtme zellikle tehlikelidir.
Bu soruna ayrntlaryla girmek zorunluydu, nk il
kel bynn ve dinin z olarak mna teorisi yle parlak

66

3.

Mana ve By Gc

Buradan aka, byy mana ve benzeri tasarmlara


dayandran btn teorilerin yanl bir dorultuyu gster
dikleri sonucu kyor. nk by gc, yalnzca insan
dan kyorsa, yalnz onun tarafndan, ok zel koullar
altnda ve geleneksel olarak belirlenmi bir biimde uygulanabiliyorsa, Dr. Codringtonun betimledii gibi bir g
olamaz: Bu mana hibir eyin iinde tutuklanm deil
dir, hemen herkese aktarlabilir. Man, her biimde, iyi
lik ya da ktlk iin etkili olur... fiziksel gte veya bir
insann sahip olabilecei her tr kudrette ve kuvvette or
taya kar. Codringtonun burada betimledii gcn, mi
tolojide. ilkellerin davrannda ve onlar tarafndan kulla
nlan byl formllerin yapsnda cisimlenmi bulduu
muz by gcnn neredeyse tam tersi olduu aktr.
nk bynn reel etkililii. Melanezyallardan bildiim
gibi, yalnz tlsma ve ayinine baldr ve herhangi bir e
ye geirilemez. ancak nceden kesin olarak belirlenmi
bir yntemle aktarlabilir. Hibir zaman her biimde et
kili olmaz, yalnz gelenekle zelletirilmi bir biimde et
kilidir. Hibir zaman fiziksel g biiminde kendini gs
termez, tersine, insann yetenekleri ve gc zerindeki et
kisi kesinlikle snrl ve belirlidir.
Ayn biimde, Kuzey Amerika Kzlderilileri arasnda
grlen benzer tasarmlarn da bynn zel, somut etkin
lii ile hibir ilikisi yoktur. nk Dakotalann wakan'iy-

67

68

BY. BiLiM VE DN

biimde savunulmu ve yle kaygszca kullanlmtr ki,


nce, zellikle de Melanezyada manaya ilikin bildikleri
mizin biraz elikili olduunu ve zellikle, bu tasarmn
dinsel ya da bjmsel klt ve inanca nasl girdiini gstere
cek hemen hibir verimizin bulunmadn aa karmak
gerekiyordu.
Bir ey kesin: By soyut bir evrensel g tasarmndan
doup sonra somut durumlara uygulanmad. Hi kukusuz
bir dizi gncel durum iinde kendiliinden olutu. Kendi
zel durumundan ve bunun heyecansal geriliminden doan
her by tr, insann kendiliinden buluuna ve kendili
inden tepkisine dayanr. Byye belli genel izgiler ver
mi insan dncesinin ve davrannn temelini oluturan
genel tasarmlara yol am olan ey, her durumda, zihin
sel srecin dzgnldr. imdi byye yol aan durum
larn ve pratik deneyimlerin bir zmlemesini vermek zo
runlu olacak.
4.

By ve Deneyim

imdiye dek asl olarak ilkellerin dnceleriyle ve b


yy kavraylaryla uratk. Bu bizi, bynn insana bel
li nesneler zerinde g baladn ilkelin basite onay
lad noktasna gtrd. imdi bu inanc sosyolog gzlem
cinin bak asndan zmlemek zorundayz. Bir kez da
ha, iinde byy bulduumuz durumlan dneUm. Bir
dizi pratik etkinlikle uraan insan zorluklara der; avc
avndan honut kalmaz, denizcinin rzgr elverili olmaz,
kano yapcs kullanmak zorunda kald malzemenin iste
nene cevap vereceinden hibir zaman emin olmaz, ya da
salkl bir insan anszn gcnn kesildiini hisseder. Her
tr byy, her tr inanc ve her tr ayini dikkati dmda
braksa, byle durumlarda bir insan genelde ne yapar? Bil
gisi tarafndan yar yolda braklm, eski deneyimi tarafm
dan aldatlm olarak cizliini yaar. Ama arzusu onu dar
ha iddetle sarar; korkusu, endiesi ve umutlan organtzmasmda bir gerilim yaratr ve bu da onu herhangi bir aktiviteye gtrr. ster ilkel ister uygar olsun, ister byye va

BY SANATI VE NANCIN GC

69

k f olsun ister onun varlndan tamamen habersiz olsun,


mantn emrettii tek ey olan asif faaliyetsizlik insann
raz gelebilecei son eydir. Sinir sistemi ve btn organiz
mas onu herhangi bir telafi eylemine iter. Ulamak istedi
i hedefi kafasna takm durumda, onu grr ve onu his
seder. Organizmas, umutlarnn nerdii ve o iddetli tut
kusunun emrettii eylemler retir.
Bilinsizce fkenin etkisiyle ya da bastrlm nefretin
egemenlii altnda, insan farknda olmadan yumruklarn
skar ve lanetlerle, nefret szckleriyle, hayali fke darbe
leriyle dmannn stne yrr. Ac iinde, eriilmez ya
da ulalmaz gzelinin hasretini eken k onu gzlerinin
nnde grr, onunla konuur, ilgisini rica ya da talep eder,
kendini kabul edilmi hisseder ve dlerinde onu barna
basar. Ateli balk ya da avc hayalinde avn aa takl
dn, okun hayvana rastladn grr; onlara seslenir,
byk av dne szcklerle canllk verir, hatta zledii
eyi hareketlerle mim biiminde canlandracak kadar ileri
gider. Geceleyin ormanlarda veya cengelde kaybolan insan,
kr inanlarn yaratt korkuyla, kendisini drt bir yan
dan hayaletler izlerken, onlara seslenir, onlar pskrtme
ye, rktmeye alr, ya da l taklidi yaparak kurtulmaya
alan bir hayvan gibi korku iinde geriler.
Ezici duygular ya da dayanlmaz istekler karsndaki
bu tepkiler, evrensel bir psiko-fizyolojik mekanizmaya da
yanan bir duruma insann doal yantdr. Bunlar szde ve
eylemde, giriik duygu patlamalan denebilecek eyler ya
ratrlar: tehdit jestleri ve kzgnlk kfrleri, pratik bakm
dan zmsz bir durumda arzu edilen hedefin kendiliin
den canlandnimas, n tutkulu, sevecen jestleri vs. B
tn bu kendiliinden eylemler ve kendiliinden szckler,
nsan istedii sonucu dlemeye, tutkulann zaptedilemeyen jestlerle ifade etmeye, ya da isteini serbest brakan,
hedefinin gerekletiini anlatan szlerle tutkusunu aa
vurmaya gtrr.
Peki byle zgrce bir duygu patlamas srasnda sz
lerde ve eylemlerde oluan kan, saf entellektel sre han

70

BYO. BLM VE DN

gisi^ir? nce, ulalmak istenen hedefin, nefret edilen kii


nin, tehdit eden tehlike veya hayaletin ak bir resmi do
ar; her resimse, bizi bu resme kar tavr alma noktasna
gtren zgl tutkusuyla birleir. Eer tutku insann ken
di stndeki denetimini yitirdii kritik noktaya eriirse,
davurduu szler ve birikmi fiziksel gerilimini dizginsiz
ce gstermesi boalmasn salar. Ama btn bu patlamaya
hedef dncesi egemendir; bu dnce itici tepki gcn
yaratr ve szlerle eylemleri aka, belli bir hedefe ynel
tir. Tutkunun boalabildii ve acizliin neden olduu, bu
nun telafi edildii eylem, znel olarak, duygunun engelsiz
ce ve doal biimde yol aaca gerek bir eylem deerin
dedir.
Gerilim bu szler ve jestlerle atldka, azap veren g
rntler kaybolur, amalanan ey gereklemeye yakla
m grnr ve yaamla yeniden uyum salayarak denge
mize kavuuruz. Bize, kfrlerle fke jestlerinin nefret edi
len kiiye, yani hedeflerine ulatn, ak arlarnn, ha
yali kucaklamalarn karlksz kalamayacan, abamzn
hayali baarsnn iyi bir etki yapmadan kalamayacan
bilmek kalr. Bizi lgna eviren korku yava yava yat
nca, tam da bu davrann deheti uzaklatrdn hisse
deriz. Ksaca sylersek, saf znel bir dler, szler ve dav
ranlar kabarmasna varan gl bir heyecan yaamak, ar
kasnda, sanki insana balanm bir gle bir ey gerek
lemi gibi, gerek ve pozitif bir iteki gibi, gerekliine ili
kin derin bir kan brakr. Zihinsel ve fiziksel bir kendini
kaybetmeden domu olan bu g bize dardan akyor gi
bidir; ilkel insanlar ya da btn zamanlarn saflar ve ca
hilleri iinse, kendiliinden tlsm, kendiliinden ayin ve
bunlarn etkililiine olan inan, dnyasal olmayan ve hi
kukusuz bir kiiye de ait olmayan bir kaynan dorudan
aa vurmas olarak grnmek zorundadr.
Bu kendiliinden ayini ve bol szckl, sel gibi akan
tutku ve zlemi, geleneksel olarak klielemi by ayinle
riyle, by tlsmlarnda ve by maddelerinde cisimlenen
ilkelerle karlatrdmzda, iki ortaya k biiminin ar

BY SANATI VE NANCIN GC

71

pc benzerlii birbirlerinden hi de bamsz olmadklarn


gsterir. By ayini, bynn ou ilkeleri, tlsmlarnn ve
maddelerinin ou, insana, yaamnn ve pratik etkinlikleri
nin zmsz durumlarnda, kendisiyle yazgsnn zorlayc
giriimleri ve tehlikeleri arasna rd hibir zaman ta
mamlanmam kltr duvarnda gedikler ve kmeler oldu
unda yaad o tutkulu deneyimlerde aklanmtr. San
rm by inancnn ,yalnz kaynaklarndan birini deil, asl
nedenini burada grmek zorundayz.
Bu yzden by ayinlerinin ou trne, heyecanlar
biiminde dile gelen ya da arzulanan hedefi canlandran
kendiliinden bir ayin denk der. By tlsmnn ou ia
retlerine, emirlere, seslenilere ve eretilemelere, lanetler ve
zorlayc ricalar, kovmalar ve doyurulmam istei betim
leme biiminde, doal bir sz kalabal denktir. Bysel et
kililie olan her inanca, znel yanlsama deneyimlerinden
bir tanesi denktir; bu yanlsamalar uygar aklcnn zihnin
den abucak uar gider, ama yine de oradan hibir zaman
eksilmezler; her kltrn sade insan, zellikle de ilkel halk
larn ilkel zihni iinse gl ve ikna edicidirler.
u halde by inancnn ve alkanlnn temeli bo
deil; tersine, insann arzulanan hedefe ulamak iin kendi
gcn anlad gerekten yaanm bir miktar deneyime
dayanyor. imdi sormamz gerekiyor: Byle deneyimlerin
ierdii vaatlerle bunun gerek yaamda gereklemesi ara
snda hangi iliki var? Bynn aldatc iddialarnn ilkel
insan iin aslnda kavranabilir olmas gerekirken, nasl olu
yor da o kadar uzui zaman kefedilmeden kalyor?
Bunun yant her eyden nce, bilinen bir olguda, insan
belleinde olumlu bir durumun kantnn olumsuzunkini her
zaman glgelemesindedir. Bir kazan kolayca birok kay
b dengeler. Byy dorulayan rnekler de onu yadsyanlara gre her zaman ok daha belirgin olarak gze arpar.
Ama bynn iddialarn gerek ya da szde bir kantla
dorulayan baka olgular da var. By ayininin gerek bir
deneyimdeki bir aklanmadan domu olmas gerektiini
grdk. Ama, byle bir deneyimle yeni bir by eyleminin

72

b Oy , b I l Im v e

DN

ekirdeini tasarlayan, formle eden ve soydalarna aktar


ran insann -anmsanaca gibi tam bir inanla-, dhi bir
insan olmas gerekir. Onun bysn miras alp uygulayan,
bunu hi kukusuz srekli tamamlayp gelitirn, fakat sa
dece gelenei izledikleri inancnda olan insanlarn da, hep,
zeks, enerjisi ve giriim gc yksek insanlar olmas ge
rekir. Bunlar her durumla baa kabilen insanlard' belli ki.
lkellerin btn toplumlarnda bynn ve stn kiiliin
elden ele gemesi ampirik bir olgudur. Bylece by de ki
isel baaryla, yetenekle, cesaret ve zihinsel gle stste
der. Onun baarnn kayna olarak grlmesi alacak
bir ey deil.
Bynn etkisine olan inanc glendirdii iin, by
cnn bu kiisel n nemlidir, ve bu, ilgin bir fenomenin
nedenidir: Buna bilinen by mitolojisi denebilir. Her b
yk bycnn evresinde, onun mucizevi iyiletirmelerine
ve ldrmelerine, ak konusundaki kazanmlanna, zaferle
rine ve fetihlerine ilikin yklerden domu bir azizlik ha
lesi vardr. Her ilkel toplumda byle ykler by inanc
nn omurgasn oluturur; nk, bynn mucizelerine ili
kin haberler, herkesin kendi deneyimiyle desteklenerek
onun iddiasn glendirir ve onu her tr kukunun, h er tr
eletirinin stne karr. Her nemli bycnn, gelenek
sel iddias dnda, kendinden ncekilerden ald miras d
nda, kendi kiisel mucizesini yaratma yetkisi vardr.
u halde mit, gemi zamanlarn yalnz deersiz ma
sallar olarak yaamaya devam eden l rn deildir. O,
srekli yeni fenomenler yaratan ve byy srekli yeniden
dorulayan canl bir gtr. By gemiin geleneinin pa
rltsnda hareket eder, ama hep yeni oluan mit atmosferi
yaratr. Kurallam, standartla.m ve soyun folklorunu
oluturan bir dizi efsane bulunduu gibi, her zaman, mito
lojik adan gelenler gibi bir anlat seli de vardr. By es
ki sanatlarn altn ayla bugnn mucizevi etkili gleri
arasndaki kprdr. Bu yzden formller mitolojik an
trmalarla doludur; bunlar, sylendikleri zaman, gemiin
glerini zer, bugne getirirler.

BY SANATI VE NANCIN GC

73

Bylece mitolojinin roln ve anlamn da yeni bir k


ta gryoruz. Mit, ilkellerin eylerin kkenine ilikin bir
speklasyonu deildir, ne felsefi ilgiden domutur, ne de
doay gzlemelerinin sonucu, doa yasalarnn bir tr sem
bolik temsilidir. Mit, belh bir by biiminin gerekliinin
her zaman iin teminatn veren olaylardan birinin tarihsel
anlatsdr. Kimi zaman bu dorudan, dramatik bir olayda
bynn akland ilk insandan gelen gerek bir by
aklanmas haberidir. Sk sk da yalnzca, bynn bir
klann, bir topluluun ya da bir soyun tasarrufuna nasl
getiinin anlatlmas biiminde ortaya kar. Her durum
da mit, bynn gerekliinin bir garantisi, dorudan ak
tarmn bir kant, bir geerlilik iddias bildirgesidir. Ve gr
dmz gibi, insan inancnn doal sonucudur, nk her
g, retkenliinin iaretlerini vermek zorundadr, hareke
te gemek zorundadr, insanlar da onun etkisine ne-zaman
inanacaklarn bu harekete geme sonucunda renirler.
Her inan kendi mitolojisini retir, nk mucizesiz inan
yoktur, ana mitse sadece bynn ilk mucizesini anlatr.
Hemen eklemek gerekiyor ki mit yalnz byye bal ola
maz, toplumsal g veya toplumsal iddiann her trne
baldr. Olaand ayrcalklar veya ykmllkler, b
yk toplumsal eitsizlikler, ok yksek ya da ok alak mev
kilerin ar ykleri hep mit araclyla anlatlr. Dogmalar
ve <^^nin gc de mitolojik anlatlar araclyla kkenleri
ne kadar izlenir. Ama dini mit, ller dnyasna, yaratl
a, bir ykde abartlm tanrlarn varlna inan, ok ke
sin bir dogmadr. te yandan sosyolojik mit, zellikle de ilkel
kltrlerde, ounlukla ilk bysel glere ilikin efsanele
re younlar. Hibir abartmasz sylenebilir ki, en tipik,
ilkel toplumlarda en gelimi mitoloji by mitolojisidir, mi-,
tin ilevi ise anlatlan aktarmak deil, bilgi vermektir; me
raklar doyurmak deil, gce gven yaratmak; ykler bul
mak deil, gnlk yaamn srekli aknts iinde inancn
geerliliini kantlamay baarabilen olaylan saptamak ve
belirginletirmek. Mitle klt arasndaki derin ba, mitin
nanmaya zorlamaktaki faydac ilevi, etiyolojik ya da ak

74

b Oy , b I l Im v e d n

layc mit teorisi yararna yle inatla gzden kanlmtr ki


bu noktay enine boyuna ilemek zorunluydu.
5. By ve Bilim
Mitolojiye girmek zorundaydk, bylece mitin, tlsm g
cnn gerek ya da imajiner baarsyla doduunu gr
dk. Peki baarszlklarda ne oluyor? Byy kendiliin
den inantan ve youn arzularn ya da bastrlm duygula
rn kendiliinden ayininden ekip karan tm gce ra
men, kiisel prestiji, toplumsal gc ve genel baars ara^
clyla bycnn kazand tm etkiye ramen, baar
szlklar ve olumsuzluklar da olur. lkelin bunlarn farkn
da olmadm ve bunlar hesaba katmadn kabul eder
sek, zeksn, mantm ve deneyimden gelen bilgisini k
msemi oluruz.
By her eyden nce sert koullara tabi klnmtr:
Bir tlsmn iyice ezberlenmesi, ayinin eksiksiz yerine geti
rilmesi, bycye konmu tabulara ve kurallara kesin uy
ma. Bunlardan herhangi birinin ihmal edilmesi byy ba
arszla uratr. Hatta en mkemmel biimde yapld
durumlarda bile bynn etkisi yok edilebilir. nk her
byye kar bir de kar-by vardr. Eer by grd
mz gibi rastlantnn hesaplanamaz cilveleriyle balan
tl olarak insamn inat istei tarafndan retiliyorsa, o za
man, ister olumlu ister olumsuz olsun her dilein bir ken
di bys bulunabilir, hatta bulunmas gerekir. nsan, b
tn toplumsal ve dnyasal abalaryla, btn baar ve
ans amalaryla, bir yarma, kskanlk ve ktlk atmos
ferinde hareket eder. nk ans, servet ve hatta salk g
rece kavramlardr; komunun daha ok hayvan, daha ok
kars, daha ok gc varsa ve sah seninkinden daha ye
rindeyse. insan ship olduu her eyde ve bulunduu her
durumda kendini bastrlm hisseder. nsan doas yle bi
imlenmitir ki. bakasnm baarszlnda arzulan kendi
baarsndaki kadar doyurulur. Bu sosyolojik, istek ve kar
istek, ihtiras ve ktlk, baar ve kskanlk oyunu, by
ve kar by, ya da ak ve kara by oyununa denk der.

BY SANATI VE NANCIN GC

75

Bu sorunu dolayszca incelediim Melanezyada, her


by edimine karlk, eer daha glyse birincinin etki
sini tmyle ortadan kaldran bir kar edim bulunduuna
insan emin oluyor. Szgelimi salk ve hastalk bys gibi
belli by tiplerinde formller gerekten ift oluyor. Bir
hastal aran bir tlsm renen byc, ayn anda, k
t bysnn etkisini tmyle ortadan kaldran forml
ve ayini de reniyor. Akta yalnz, ayn kalbi kazanmak
iin iki forml uygulandnda glnn zayfa galip gele
cei inanc bulunmuyor, ayn zamanda, dorudan bir ba
ka erkein bir kza ya da bir kadna eilimini yok etme
amacna ynelik tlsmlar da bulunuyor. Bynn bu ift
liinin tm dnyada Trobriand adalarndaki kadar dei
mez olduunu sylemek g; ama akla karann, olumluyla
olumsuzun ifte gcnn her yerde bulunduuna hi kuku
yok. Bylece, bir bynn tutmamas, her zaman, bellek ek
siklii. yapltaki zensizlik, ya da bir tabunun ihmal edil
mesi diye yorumlanabiliyor, hepsinden nce de bir bakasmn kar by yapm olmasyla aklanyor.
imdi byyle bilim arasndaki ta bata betimledii
miz ilikiyi daha tam biimde ortaya koyma durumunda
yz. By her zaman, insani eilimlerle, ihtiyalarla ve et
kinliklerle sk skya balantl belli bir hedefi olmas do
laysyla bilime akrabadr. By sanat pratik hedefleri ger
ekletirmeye ynelmitir. Dier sanatlar ve hnerler gibi
o da bir teori tarafmdan, etkili olmas iin bycnn uy
gulamas gereken biimi belirleyen bir ilkeler sistemi ta
rafndan ynlendirilir. By tlsmlarm, ayinleri ve by
aralarn zmlediimizde, bunlar bir dizi genel ilkenin
belirlediini saptadk. Gerek bilim gerekse de by zel bir
teknik gelitirirler. Byde insan, dier sanatlarda da oldu
u gibi, yapm olduu eyi hi olmam klabilir, ya da
verdii zararlar dzeltebilir. Gerekten de byde akla
karann niceliksel edeerlii, herhangi bir pratik sanat
ya da ustalkta olabileceinden ok daha kesin, by gc
nn etkisi de kar byyle ok daha tam yok edilir gr
nyor. Bylece/byyle bilim belli benzerlikler gsteriyor-

76

BYO, BLM VE DN

1ar, ve biz bu durumda byy, Sir James Frazerin yapt


gibi, bir yalanc-bilim olarak niteleyebiliriz.
Bu yalanc bilimin sahte karakterini kefetmekse zor
deil. Bilim, ilkel halklarm ilkel bilgisi olarak ortaya k
tnda da olduu gibi gnlk yaamn normal deneyimine
temellenir, insann varln srdrmek ve gvenliini sa
lamak iin doaya kar verdii savata edindii bir dene
yime; gzlemlere dayanr ve aklla belirlenir. By ise zel
duygu deneyimlerine dayanr, bu deneyimlerde insan do
ay deil, bizzat kendisini gzler; akln yardmyla gere
i bulmaz, heyecann insan organizmas zerindeki doru
dan etkisi araclyla kendini kefeder. Bilim, deneyimin,
abann ve akln geerli olduu kansna dayanr; by,
umudun boa gitmeyecei ve istein yanltmayaca inan
cna. Bilimin teorileri mantkla belirlenmitir, bynnkiler
isteklerin etkisi altnda oluan dnceler zinciriyle. Ger
ekten de aklc bilimin z ile by retisinin z farkl
geleneklerde, farkl toplumsal evrelerde ve farkl trden
etkinliklerde cisimlenmilerdir. Ve btn bu farklar ilkel
lerce iyi bilinir. Biri maddi alan kurar; dieri ise, gelenek
lerle, mitlerle ve tabularla evrili olarak manevi alamn bir
yarsn oluturur.
e.

By ve Din

Gerek by gerekse de din, heyecansal gerilim durum


larnda doarlar ve bu durumlarda etkilidirler: Yaamdaki
krizler, nemli projelerdeki geriye gidiler, lm, soy srla
rna girme, mutsuz ak ve yatmayan nefret. Gerek by
gerekse de din, doastnn alanna ayinler v inan yo
luyla girmek dnda baka ampirik k yolu sunmayan
byle durum ve kmazlardan kurtulmay olanakl klarlar.
Dinde bu .alana ruhlara ve hayaletlere inanmak girer, ya
ni, ilkel ksmet habercilerine ve soy srlarnm koruyucu6irna inanmak. Byde ise buna, bynn doal gc ve et
kisi girer. Gerek by gerekse de din yalnzca mitolojik ge
lenee dayanrlar ve her ikisi de mucizevi glerinin srek
li olarak akland bir mucize atmosferinde varolurlar.

BY SANATI VE NANCIN GCO

77

Her ikisi de, eylemlerini maddi dnyann eylemlerinden ay


ran tabular ve kurallarla evrilidirler.
Peki bynn dinden fark ne? ok belli ve kavranabi
lir bir farktan yola ktk: Byy manevi alanm iersinde
yalmzca belli bir ama iin aralar olan eylemlerden olu
an pratik bir sanat olarak tanmladk; buna karlk dini,
bizzat kendileri hedeflerinin yerine getirilmesi olan, kendi
iine kapal eylemler btn olarak. imdi bu ayrm daha
derin katmanlarnda izleyebiliriz: Bynn pratik kullanl
, snrl, erevesi belli bir ynteme dayanr, bu yntemde
tlsm, ayin ve uygulaycnn durumu her zaman sradan bir
l oluturur. Karmak grnmleri ve amalaryla di
nin basit bir yntemi yoktur, ve birlii ne eylem biimlerin
de, ne de ierik dzgnlnde grlr, tam tersine nce,
yerine getirdii ilevde, inancmm ve ayinlerinin deerinde
grlr. By inanc da saf pratik doasna uygun olarak
son derece basittir. Bu her zaman, eer belli bir tlsm ve
belli bir ayin araclyla belli etkileri salayabiliyorsa, in
samn gcnn onaylanmasdr. Buna karlk dinde tmy
le doast bir inan dnyamz vardr: Ruhlarn ve kt
ruhlarn tapna, totemin, koruyucu ruhun, soy babasnn
iyicil gleri ve gelecekteki yaamn hayali, ilkel insan iin
doast, ikinci bir gereklik oluturur. Din mitolojisi de
daha eitlenmi, daha karmak olduu gibi daha yarat
cdr da. ounlukla eitli doktrinler evresinde yomlar ve bunlar evrenin douunda, kltrn kahramanla
rna ilikin efsanelerde ve tanrlarla yan tanniann eylem
lerine ilikin anlatlarda gelitirir. Byde mitoloji, ne ka
dar nemli olursa olsun, insann eski kahramanlk eylem
lerinin hep tekrarlanarak vlmesidir.
By, zgl amalan olan bu zgl sanat, btn biim
leriyle bir kez insann tasarrufuna gemitir ve dorudan
haleflikle kuaktan kuaa aktanimak zorundadr. Bu yz
den de en eski zamanlardan beri uzmanlarn elinde kalm
tr, insanlm ilk meslei bycnn ya da kt by ya
pan sUirbazm mesleidir. Buna karlk din ilkel koullarr
da herkesin iidir, herkes onu eit ve aktif .paylar. Soyun

78

BY, BLM VE DN

her yesi inisiasyona kendisi katlanmak zorundadr, sonra


da onu bizzat bakasna uygular. lene herkes alar, herkes
yas tutar, mezar kazar ve ly anar, sonra da zaman ge
lince herkes iin yas tutulur ve herkes anlr. Ruhlar herkes
iin vardr ve herkes ruh olur. Dindeki tek uzmanlama -eski spiritalist medyumluk- bir meslek deil, kiisel bir ver
gidir. Byyle din arasmdaki bir baka fark da, ilkel aa
malarndaki dinde iyiyle kt arasnda, iyicil ve ktcl
gler arasmda pek az kartlk varken, byclkteki
kara ve akn roldr. Bu, dorudan nicel sonu ama
layan bynn pratik karakterinden de ileri gelir; oysa
din, tam anlamyla ahlaki olmasna karn, nce yazgsal,
deitirilemez olaylarla, doast g ve varlklarla ilgile
nir, yle ki insann yapm olduu ilerin yaplmam kln
mas dinde hi sz konusu olmaz. Evrende korkunun nce
tanrlar yaratt deyii, antropolojinin nda kesinlikle
doru deildir.
Dinle by arasmdaki fark kavramak ve by, din ve
bilimin gen durumuna ilikin ak bir fikir edinmek iin,
her olgunun kltrel ilevlerini ksaca aydnlatmak is
tiyoruz. lkel bilginin ilevi ve deeri daha nce zaten belir
tildi ve bunlar anlamak zor deil. Bilim, ilkel bilgi, insan
evresiyle bartrrken, doa glerini kullanmasn ola
nakl klarken, insana sonsuz bir biyolojik avantaj salar
ve onu geri kalan varlklarn ok stnde bir yere koyar.
Dinin ilevini ve deerini ilkellerin inan ve kltn arat
rrken grdk. Gelenein kutsanmas, evreyle uyum, zorrluklara kar savamak iin gereken cesaret ve iy im serlik
gibi btn deerli zihinsel tutumlar dini inancn olanakl
kldn, yerletirdiini ve pekitirdiini gsterdik. Klt ve
ayin araclyla cisimlendirilen ve ayakta tutulan bu inancm byk bir biyolojik deeri vardr ve szcn tam an
lamyla ilkel insann gerekliini ortaya karr.
Bynn kltrel ilevi nedir? Grdk ki btn gd
ler ve heyecanlar, btn pratik faaliyetler insan kmaz
lara srklyor, eksik bilgileri ve yeteneklerinin snrlan
gzlemde ve kavramada onu kritik anda y a n yolda brak

BY SANATI VE NANCIN GC

79

yor. Sonra insan organizmas anlk patlamalarla tepki gs


teriyor, bu patlamalarda da tam olumam davran biim
leri ve bunlarm etkili olduuna ilikin tam olumam inan
lar retiliyor. By, bu inanlara ve olumam ayinlere tu
tunuyor ve bunlar srekli, geleneksel biimler halinde ku
rallatryor. By insana bir miktar, belirlenmi ayinsel
sahne ve inan hkm, belli bir zihinsel ve pratik yntem
sunuyor, ve bu. her nemli urata, tehlikeli durumlarn ve
kritik anlarn almasn salyor. nsan nemli grevleri
ni gvenle yrtmeye, fke patlamalarnda, nefretin, kar
lksz akn, dkrklmn ve korkunun ikencesinde
dengesini ve ruhsal btnln ayakta tutmaya yetenek
li klyor. Bynn ilevi insann iyimserliini ayinletirmek, umudun korku zerindeki yengisine duyulan inanc
glendirmektir. By, insan iin gvenin kukudan, di
rencin kararszlktan ve iyimserliin karamsarlktan daha
deerli olduunu ifade eder.
Buna uzaktan ve tepeden stnlkle, gelimi bir uygarik iindeki kendi yksek gvenlik durumumuzdan bakhrsa, bynn tm olgunlamamlm, tm nemsizli
ini grmek kolaydr. Oysa onun gc ve ynlendirmesi ol
masa ilkel insan pratik zorluklar yle ustalkla aamaz,
dahas insan daha yksek kltr aamalarna ulaamazd.
Bynn ilkel topluluklardaki evrensel varl ve muazzam
etkisi buradan geliyor. Bunun iin de btn nemli faaliyet
lerde bynn deimez bir unsur olduunu buluyoruz. Sa
nrm onda, her eye ramen insan karakteri iin en iyi okul
olmu yce umut budalalnn cisimleniini grmek zorun
dayz.

LKELLERN
PSKOLOJSNDE MT

I.

YAAMDA MTN ROL

Tipik bir Melanezya kltrn aratrarak ve bu yer


lilerin dncelerini, geleneklerini, davranlarn inceleye
rek, manevi gelenein, yani mitin halkn urana ne ka
dar derin girdiini, ahlaki ve toplumsal davranlarnda ne
kadar gl bir egemenlik srdn gstermeyi amal
yorum. Baka szcklerle, bu alma,nn tezi, bir soyun di
li, miti ve manevi anlatlar ile ayinsel ve ahlaki eylemleri,
toplumsal dzeni ve hatta pratik faaliyetleri arasnda sk
bir iliki bulunduu.
Melanezya olgularna ilikin betimlememize bir arka
plan kazanmak iin, mitoloji biliminin u anki durumunu
ksaca ortaya koymak istiyorum. Literatre yzeysel bir
gz gezdirme bile gsteriyor ki, dnce ayrhkla;n ya da
polemiklerin sertlii konusunda tekdzelikten yaknlamaz.
Yalmzca mitleri, efsaneleri ve masallar aklamak iin
ileri srlen en yeni, en ada teorileri anmak iin -en
azndan rne ve ifadeye ilikin olarak-, listeye, asl olarak
Almanyada baarl olan ve doalc mitoloji diye anlan
ekolle balamak zorundayz. Bu ekoln yazarlar, ilkel in
sann doa fenomenleriyle ok yakndan ilgilendiini ve il
gisinin teorik, inceleyici ve poetik olduunu ileri sryor
lar. Ayn evrelerini ya da gnein gkyzndeki dzenli
hareketini aklama ve yorumlama denemelerinde ilkel in
san, simgesel, somut rapsodiler yaratyor. Bu ekoln yazar
larna gre, her mitte, ekirdek ya da son gereklik olarak
herhangi bir doal fenomen vardr; bu, bir yk iine yle
zenle yedirilmitir ki, bazen neredeyse tmyle gizlenmi
ve rtlmtr. Doal olgularn ou mitolojik anlatya

B4

BY. BiLM VE DN

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

dayanak oluturduu konusunda aratrmaclar arasmda


pek gr birlii yok. Bir uta ay mitologlar var, dnce
leri bunlar yle ayc yapm ki, ilkellerde yeryznn ge
ce uydusundan baka bir fenomenin rapsodik bir yoruma
elverili olabileceini itiraf etmek istemiyorlar. 1906da Ber
linde kurulan ve yandalar arasnda Ehrehreich, Siecke,
Winkler gibi nl bilginlerin sayld Karlatrmal Mit
Aratrmalar Topluluu ay sembolyle alyordu. Szge
limi Frobenius gibi dierleri ise, ilkel insann sembolik y
ksn evresine rd tek obje olarak gnei gryor
lard. Sonra meteorolojist yorumcular ekol var, bunlar mi
tin asl olarak rzgr, havay ve gkyznn renklerini g
ryorlard. Eski kuan Max Mller ve Kuhn gibi nl ya
zarlar bunlardandr. Farkl dncedeki bu mitologlardan
bazlar, kendi gk cisimleri ya da gk ilkeleri iin tutkuy
la savayorlar; dierlerininse daha kapsaml bir yaklam
lar var ve ilkel insann, mitolojisini btn gk cisimlerin
den oluturduu konusunda birleiyorlar.
Bu maddeci mit yorumu zerine nesnel ve anlalr bir
bilgi vermeye altm, ama bu teori bana gerekten, bir
antropolog ya da hmanistin' en tuhaf grlerinden biriy
mi gibi geliyor - ve bu da ok byk anlam tayor. Bu
teori byk psikolog Wundttan kesinlikle olumsuz eletiri
ald, Sir James Frazerin yazlan asndan da tmyle tu
tarsz grnyor. lkellerde hl yaayan mitlere ilikin
kendi aratrmama dayanarak da, ilkel insann doaya
kar saf sanatsal ya da saf bilimsel ok snrl bir ilgisi
olduunu syleyebilirim; ilkelin canlandrmalar ve yk
leri iinde sembolizme pek az yer vardr; mit ise gerekte
bo bir rapsodi, budalaca dncelerin anlamsz bir ta
mas deil, tersine, ok etkili, olaand nemli bir klt
rel gtr. Ayrca bu teori mitin kltrel ilevini grmez
likten geldiinde, ilkel insana bir dizi hayali ilgiler atfe
diyor ve masal, efsane, menkbe ve manevi yk gibi ak
a ayrt edilebilen baz anlat tiplerine, yani mite karkhk getiriyor.
Miti doalc, sembolik ve kurmaca b ir ey olarak ele

alan bu teorinin tam karsnda, manevi ykde gemie


ilikin gerek bir tarihsel bilgi gren teori var. Ama, son
zamanlarda Almanya ve Amerikada Tarihi Ekol diye adlandnlan ekol tarafndan paylalan ve ngilterede Dr.
Riversin temsil ettii bu gr, gerein yalnzca bir par
asn barndryor. Tarihin btn kltrel faaliyetlere, do
laysyla mite de doal evre kadar srekli bir etkisi oldu
u yadsnamaz. Ama, btn mitolojiyi salt bilgi olarak gr
mek, ona ilkel doalcnn sayklamalar olarak bakmak ka
dar yanltr. Mit ilkel insan bir tr bilimsel drt ve bilgi
alyla da donatr. lkel, kendi mizacna gre gerek ge
mie gerekse de doaya ilgi duymasna karn, her eyden
nce bir dizi pratik faaliyetle meguldr ve eitli zorluk
larla savamak zorundadr; onun ana ilgisi bu genel, fay
dac gr asna ynelmitir. Mitoloji, sojrun manevi
retisi, greceimiz gibi, ilkel insana yardmc olan gl bir
aratr ve kltrel mirasyla baa kmasn olanakl klar.
Ayrca mitin ilkel kltre son derece nemli hizmetinin,
dini ayinle, ahlaki etkiyle ve sosyolojik ilkelerle balant
iinde gerekletirildiini greceiz. Ancak din ve etik, bi
lime ve gemiin yksne ok snrl bir ilgi gsterirler,
bylelikle de mit tmyle deiik bir anlaya temellenir.
Dinle mit arasndaki, pek ok aratrmac tarafndan
gzden karlm olan sk balant, kimileri tarafndan
farkedildi. Wundt gibi psikologlar, Durkheim, Hubert ve
Mauss gibi sosyologlar. Miss Jane Harrison gibi klasik bil
ginler, Crowley gibi antropologlar, mitle ayinin, manevi ge
lenekle toplumsal yapnn normlarnn sk ilikisini farkr
ettiler. Btn bu yazarlar az ya da ok Sir James Frazerin
almasndan etkilenmilerdir. Byk ngiliz antropologun
ve ou ardllarnn mitin sosyolojik ve ayinsel anlamna
ilikin ak bir dncelerinin olmamasna ramen, suna
cam olgular sosyolojik mit teorisinin ana kavramlarn da
ha kesin formle etmemizi olanakl klacak.
Bilgin antropologlarn dnceleri, aynlklar ve tar
tmalar zerine daha geni bir zet de verebilirdim. Mito
loji biliminde bilginliin eitli dallar buluur: Klasik h

85

86

BY, BLM VE DN

manist, Zeusun ay m, gne mi, yoksa somut bir tarihi kiiUk mi olduuna karar vermek zorundadr; ve onun inek
gzl karsnn sabah yldz m, bir inek mi, yoksa bir rz
gr kiiletirmesi mi olduuna. Kadnlarn enesi dk
l mesellemi olduu iin. Sonra btn bu sorular, ay
r ayr arkeologlar, Kaideciler ve Msrclar, Hintiler ve
inciler, Perucular ve Mayaclar tarafndan mitoloji sah
nesinde yeniden tartlmak zorundadr. Tarihi ve sosyo
log, sanat tarihisi, Latinist, Germanist ve Romanist, Kelt
aratrmacs ve Slavist. her grup kendi iinde olmak zere
tartrlar. Mitoloji, mantk ve psikolog nnde, metafi-ziki ve epistemolog nnde de tam emniyette deildir teozof, ada astrolog ve Hristiyanlk bilimi temsilcisi
gibi mterilerden hi sz etmiyoruz. Nihayet bir de psi
kanalistimiz var, o da bize, mitin insann bir gndz d
olduunu anlatmak ister ve onu ancak, doadan, tarihten
ve kltrden uzaklap, dibinde psikanalizin bildik eklenti
ve sembolleri bulunan bilinaltnn karanlk derinliklerine
dalarak aklayabileceimizi syler. yle ki, sonunda za
vall antropolog ve folklor aratrmacs enlie geldiinde,
geride onun iin ancak birka krnt kalmtr.
Eer kaosa ve karkla ilikin bir izlenim verebildiysem ve giderek, inanlmaz mitoloji tartmalar karsnda
bir bkknlk yaratabildiysem, tam istediime ulatm de
mektir. nk okuyucularmdan, teorisyenin kapal ara
trmasndan kp, kendilerini antropolojik alan-aratrmasnn temiz havasna brakmalarn isteyeceim, ve Yeni
Ginenin bir Melanezya soyu yannda geirdiim yllara ya
pacam hayali yolculukta beni izlemelerini. Orada lagn
lerde krek ekecek, yakc gne altnda yerlileri toprak
almasnda gzleyeceiz, onlar cengelin patikalarnda,
girift fiyortlarda ve kayalklarda izleyecek, bylece yaam
larn reneceiz. lesonu serinliinde ya da akamn
glgelerinde trenlerini de izleyecek, atein evresindeki ye
meklerine katlacak ve bu srada yklerine kulak vere
ceiz.
nk antropologun -mitoloji kavgasndaki birok ka-

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

87

ilm c arasnda tek kii olarak hem de- teorilerinin kar


tn ve fikir yrtme rmann kuruduunu farkettiinde ilkellerin arasna ekilebilme gibi esiz bir ayrcal
vardr. Antropolog, kltrn tek tk kalntlarna, krk tab
letlere, sararm metinlere ya da blk prk yaztlara
tutuklu deildir. O, dev gedikleri, hacimli ama hipotetik
yorumlarla kapatmak zorunda deildir. Antropolog mitle
rin yaratcsn elinde bulundurur. O yalnz bir metni b
tn varyasyonlaryla ve varolduu haliyle tam olarak yazir
y a dkmeyi ve yeniden gzden geirmeyi baarmaz, bir mik
tar otantik yorumcuya da yaslanabilir; dahas, mitin dodu^
u yaamn bereketi kendini ona sunar. Ve greceimiz gi
bi, bu canl balantdan, mit hakknda, en az anlatdan
renilen kadar ok ey renilir.
Mit, bir ilkel toplulukta varolduu haliyle, yani bugn
k biimiyle, yalnz'anlatlan bir yk deil, yaayan bir
gerekliktir. Bugn bir romanda bulduumuz trden bir
kurgu karakteri tamaz, tersine -yle inanlr- eski zaman
larda gemi ve o zamandan beri de dnyay ve insann
yazgsn srekli etkileyen canl bir gerekliktir. Yaratl,
ilk gnah ve sann fedakrca lmyle geen kurtuluu
anlatan ncil yks inanm Hristiyan iin ne ifade eder
se mit de ilkeller iin onu ifade eder. Mit ilkeller iin ilevi
bakmmdan, bizim, ayinimizde ve etiimizde yaayan, inan
cmzda egemen olan ve davranmz ynlendiren kutsal,
yklerimizle karlatrlabilir.
Salt metinlerin incelenmesiyle mit aratrmann snr
ll onun niteliini doru kavramamz engelledi. Klasik
antikten, dounun kutsal kitaplarndan ve benzeri dier
kaynaklardan aktarlm olan mit biimleri, yaayan inan
larla netletirilmeden, gerek inanmlarn yorumlarm al
m a olana olmadan, sosyal dzenlerine, ahlaki davran
larna ve genel alkanlklarna ilikin bilgiler olmadan, k
sacas ada alan aratrmacsnn kolayca elde edebilecei
tam bilgilenme olmadan bize ulat. Ayrca u anki edebi bi
imleriyle bu yklerin, kopyaclarn, yorumcularn, bilgin
rahiplerin ve teologlann elinde bir hayli deiiklik gr

88

BOy O, BLIM

ve

DlN

m olduuna da kuku yok. Bugn henz yaamakta olan


bir miti aratrarak varlnn srrna varmak iin -rahip
kafas iinde mumyalanm olarak l dinlerin zarar veri
lemez ama cansz raflarma gmlmeden nce- yeniden il
kel mitolojiye dnmek zorunludur.
Grdmz gibi, mit bir sembol dil, nesnesinin do
rudan ifadesidir; bilimsel ilgiyi doyurmaya ynelik bir ak
lama deil, uzak gemiteki bir gerekliin anlat biimin
de yeniden yaatlmasdr. Bu bilgi, derin dini ihtiyalarn,
ahlaki amalarn, toplumsal tabiliin karlanmas iin, hak
lar, hatta pratik gerekler nedeniyle verilir. Mitin ilkel kl
trlerde vazgeilmez bir ilevi vardr; o, inancn ifadesidir,
onu derinletirir ve derginler; ahlak korur ve ona g ve
rir; ayinin retkenliine kefil olur ve insan iin rnek ola
cak pratik kurallar ierir. Bylece mit insan u yg a rl n n
temel bir paras olur; o, deersiz bir anlat deil, zor elde
edilen aktif bir gtr; entellektel bir aklama ya da sa
natsal bir canlandrma deil, ilkel inancn ve ahlaki bilge
liin bildirgesidir.
Btn bu savlan eitli mitleri aratrarak kantlama
ya alacam; ama zmlememizi inandrc klmak iin,
her eyden nce, yalnz mitin deil, masaln, efsanenin ve
dini yknn de bir zetini vermek gerekiyor.
Bylece zihnimizde bir Trobriand lagn kylarna
doru gidelim ve yerlilerin yaamn anlamaya alalm :

1 Trobriand adalar, Yeni Gine'nin kuzeydousunda bir mercan takm


adasdr. Yerliler Papua-Melanezyal rkndandr; fizik grnmle
rinde, zillinse! faaliyetlerinde ve toplumsal dzenlerinde, Yeni Gine
anakarasnn daha geri kalm Papua kltrnn kimi izgileriyle ka
rm olarak. Okyanusa zg zellikler gsterirler.
' Trobriandllarn ait olduu Kuzey Massimlere ilikin tam bir betim
leme, Prof. C.G.Seligmann 1910 tarihli klasik bir makalesinde bu
lunabilir. Bu kitap, Trobriandllarn Yeni Gine ve evresindeki dier
rklar ve kltrlerle ilikilerini de gstermektedir. Ayrca B. Malinovvskide de (1922) ksa bir bilgi bulunmaktadr.

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

89

Onlan ite ve elencede gzleyelim, anlatlanm dinleyelim.


Kasm sonunda yal havalar balyor. Bahelerde az i
var, balk sezonu henz tam balamad, deniz yolculuklar
henz gelecekte; hasat enliinden sonraki neeli ruh hali
henz devam ediyor. Bir dostluk havas esiyor. Kt hava
onlan sk sk eve kapatt iin elenceye bol z a m a n la
var. Yaklaan akamn alacasnda kylerden birine gidip
atein bana oturalm, akam ker ve sohbet canlanrken
bu alevlenen k gitgide daha ok insan bana eker. Er
ge birisinden bir yk anlatmas istenir, mevsim masal
mevsimi nk. Anlatan iyi bir anlatcysa ok gemeden
kahkahalar, barlar ykselir ve yks enikonu bir gs
teriye dnr.
Bu mevsimde kylerde, kukwanebu denen bir tr halk
masallar anlatlr. Fazla ciddiye alnmayan belirsiz bir
inanca gre, bu anlatlarn gen fidelikler zerinde iyi bir
etkisi vardr. Bu etkiyi salamak iin, sonunda her zaman,
zellikle verimli, arsz bitkilerden sz eden bir ark, bir
kasiyena sylenir.
Her yk, topluluun bir yesine aittir. Her yk,
ok kiinin onu bilmesine ramen, yalnzca sahibi tara
fndan anlatlabilir; ama sahip onu birisine armaan ede
bilir, yky ona retir ve anlatmasna izin verir. Ama
byle yklerin asl amac olan yrekten kahkahalar ve
herkesi aznn iine baktrmay her sahip baaramaz. yi
bir anlatc, diyaloglarda sesini deitirmek, kk arklan uygun bir ruhla sylemek, anlaty jestlerle sslemek,
hatta effektleri yakalamaya almak zorundadr. Bu yk
lerden bazlar erkek ykleridir, dierlerinden birka
rnek vermek istiyorum.
aresizlik iindeki bir kz Ve onun kahramanca kurta
rl zerine bir yk var. ki kadn ku yumurtas arar
lar. Biri bir aacn altnda bir yuva kefeder, dieri onu
uyarr: Bunlar ylan yumurtas, dokunma! - Yo, hayr!
Ku yumurtas, diye yantlar br ve yumurtalan ahr.
Anne ylan dnp de yuvasn bo bulunca yumurtalan ara
mak zere yola der. En yakn kye gelip bir ark syler:

90

91

BY. BLM VE DN

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

Yol boyunca gidiyo2*um.


Ku yumurtas yemek mbahtr,
Dost yumurtas yemek gnahtr.
Bu yolculuk uzun srer, nk ylan ky ky dolap
her yerde arksn sylemek zorunda kalr. Sonunda iki ka
dnn yaad kye gelir ve suluyu yumurtalar piirir
ken grr, kadna dolanp iine girer. Kurban aresiz ve
sanclar iinde, yerde yatar kalr. Ama kahraman yakn
dadr; komu kyden bir erkek dnde bu dramatik dUr
rumu grr, hemen koar gelir, ylan dar karr, par'a1ar ve her iki kadnla da evlenir. Bylece kahramanlna
karlk ifte dl almtr.
Bir baka ykde mutlu bir aileyi, bir babayla iki k
zn dinliyoruz; bunlar evden ayrlp kuzeydeki mercan ada
larna doru yelken aar, ama gneybatya giderler; sonun
d a Gumasila kayalk adalarnn dik ve vahi kylarna ge
lirler. Baba bir dzle uzanp uyur. Cengelden bir insanyiyici gelir, babay yer, kzlardan birini karp gtrr;
br kz kurtulmay baarr. Bu, kzkardeine ormandan
bir para kam sap gtrr, insanyiyici yatp uyuduunr
da iki kz onu kesip kurtulurlar.
Okapukopu kynde kk bir rman kaynanda be
ocuuyla birlikte bir kadn yaamaktadr. Muazzam b
yklkte bir uyuturan bal rmak boyunca rpma r
pna yukar gelir, apr upur kyn iinden geerek ku
lbeye girer ve bir arknn ezgisi eliinde kadnn bir par
man koparr. Oullardan biri canavar ldrmeye al
r ama baaramaz. Ayn olay her gn tekrarlanr, ta ki
beinci gn en kk olan dev bal ldrmeyi baarncaya dek.
Bir bitle bir kelebek kk bir hava yolculuuna kal
krlar, bit yolcu, kelebek uak ve pilot olarak. Uuun or
tasnda, tam Wawel fiyorduyla Kitava adasnn arasnda
deniz stnde uarlarken bit tiz bir lk atar, kelebek r
kp srar, bit denize dp boulur.
Kaynanas yamyam olan bir adam, ocuunu ona
brakp gidecek kadar dncesizdir. Kadn doal olarak

ocuklar yemeye kalkr; ama tam zamannda kurtulur


lar, bir palmiye aacna trmanr ve babalan gelip onlan
kurtanncaya kadar, biraz fazla uzun bir yk anlatarak b
ykanneyi oyalarlar. Bir yk de gnee ziyaret zerine var,
btn baheleri le eviren bir insanyiyici zerine bir y
k, bir cenaze treninde btn yiyecei alacak kadar a
gzl olan bir kadna ilikin bir yk ve benzerleri.
Ama u noktada dikkatimizi anlatnn sosyolojik iliki
sinden ok metni zerine pek younlatramayz. Metin el
bette ki son derece nemlidir, ama balam olmadan cansz
kalr. Grdmz gibi, bir yknn asl anlam anlatl
biimiyle ortaya kar ve asl damgasn ancak yle alr.
Canlandrmann btn karakteri, sesler, taklitler, uyanclk ve dinleyenlerin tepkisi yerliler iin metnin kendisi ka
dar anlam tar; sosyologsa repliini yerlilerden almaldr.
te yandan canlandrma doru zamanda yaplm olmal
dr - srlmeyi bekleyen, filizlenen bahelerin kulisinden
nceki gn saati ve mevsim; bunlar biraz da masallarn b
ys altnda durmaldr. Kiisel sahipliin, toplumsal ile
vin ve glnl kurgunun kltrel rolnn sosyolojik ba
lamn da gznnde bulundurmamz gerekiyor. Btn bu
unsurlar-ayn derecede nemlidir, hepsinin metin kadar iyi
incelenmesi gerekir. ykler ilkellerin yaamnda canldr,
kt stnde deil; ve bir bilgin, iinde gelitikleri atmos
feri belirtemeden onlan yalnzca yzeysel olarak kayde
derse, bize yalmzca kopuk bir gerek paras aktarm olur.
imdi baka bir yk trn ele alacam. Bunlar hi
bir mevsime bal deildir, bunlar anlatmak iin hibir
basmakalp biim yoktur, anlatm da bir canlandrma ka
rakteri tamaz, ne de herhangi bir etkileyici effekt vardr.
Yine de bu ykler ncekiler kadar nemlidir; nk bun
lar gerek kabul edilir, ierdikleri bilgi kukwanebunun
ierdiinden daha deerli ve daha nemlidir. Bir grup uzak
bir yola ya da bir sefere ktnda, gen yeler manzaraya,
yeni topluluklara, hatta belki yeni trelere heyecanla ilgi
duyacak, aknlklarn dile getirecek ve aratrmalar ya
pacaklardr. Yallar ve deneylilerse onlara bilgi verecek.

92

93

BY. BLiM VE DN

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

aklamalarda bulunacaklardr, bu da her zaman somut bir


anlat biimini alr. Yal bir adam belki savalardaki ve se
ferlerdeki kendi deneyimlerinden, nl bylerden ve al
lmn dndaki ekonomik durumlardan sz edecektir.
Araya babasnn anlarn, birok kuak araclyla akta
rlm yk ve efsaneleri de sktrabilir. Bylece yllar te
sindeki kuraklklara, krp geirici ktlklara ilikin anlar
korunmu olur, abalarn, savalarn ve fkelenmi halkm
cinayetlerinin ykleri de.
Rotasn arp yamyamlarn ve dman soylarn ii
ne dm denizciler zerine bir dizi yk anmsanmakta
dr; bunlarn bir ksm ark olur, dierleri tarihi menkbe
lere dnr. nl danslarn gsterilerindeki ekicilik, er
viklik, bir ark ya da yk iin sevilen bir konudur. ok
uzaktaki volkanik adalarla ilgili ykler vardr; iinde dik
katsizce ykanmak yznden bir zamanlar btn bir gru
bun lme gittii kaynar su kaynaklar zerine, ok dei
ik erkek ve kadnlarm yaad gizemli lkeler zerine,
uzak denizlerde denizcilerin yaad tuhaf servenler ze
rine, dev balklar ve mrekkep balklar, zplayan kayalar
ve mumyalanm bycler zerine ykler vardr. te
yandan, yeni veya eskiden lm lkesini grm, oraya git
mi insanlar zerine, bunlarn byk ve nemli kahraman
lklarn sayp dken ykler anlatlr. Doal olaylara ba
lanm ykler de vardr; talaan bir kano, bir kaya par
asna dnen bir adam, mercan kayalklarndaki, ok fazla
betel cevizi yemi insanlardan kalma krmz bir leke.
Burada bir yk eitliliimiz var; bunlan, dorudan
anlatcnn tankl olan veya en azndan herkesin anm
sad birisi tarafmdan onaylanm tarihi haberler; artk
tan olmayan, ama soy mensuplarnca yaanan olaan
eyler alanna giren efsaneler; bugnk kltr alannn d
nda kalan bir zamanda gemi olaylara ve uzak lkelere
ilikin duyulmu ykler diye snflayabiliriz. Ama yeriiler
iin btn bu trler ayrmna varlmadan i ie geer; hep
si ayn adla, libwogwo diye adlandrlr; hepsi gerek sa
ylr; bir temsil biiminde sunulmazlar, ne de belli bir mev

simde elence iin anlatlrlar. erikleri z olarak bir bir


lik gsterir. Hepsi yerlileri ok ilgilendiren konulara ilikin
dir; hepsi, ekonomik uralar, sava, serven, dansta ve
trensel eylemlerde baar gibi etkinliklerle balantldr.
Aynca, zellikle btn bu olaylardaki byk iler hakkn
da bilgi verdikleri iin, bir bireyin veya ardlnn, veya tm
bir soyun saygnln arttrrlar, bu yzden de canl tutu
lurlar. bunlar atalar yceltir. Hatta arazilerin ilgin zel
liklerini aklamak iin anlatlan yklerin bile sosyolojik
bir ilintisi vardr; yani bunlar, klanlar veya aileleri anl
bir ite bu ykye karm olanlar anlatr. Durum bu ol
masa, ykler, stne apak tortu gibi aslp kaldklar do
al bir belirtinin yaltlanm, blm prk yorumlan
olurlar.
Btn bunlarla yeniden netleiyor ki. anlatya yazl
olarak sahip olmakla ne metnin anlamn tam olarak anla
yabiliriz, ne yknn sosyolojik karakterini, ne de yerlile
rin ona kar tutumunu ya da ilgisini. ykler insann bel
leinde anlatldklar biimle yaarlar, daha ok da onu
canh tutan ok katl ilgiyle; anlatcy gururla ya da zn
tyle anlatmaya, dinleyiciyi evkle, zlemle, umutla ve is
tekle izlemeye iten eyle. u halde yky okumakla bir
efsanenin zne bir masainkinden daha ok varlamaz;
bu, anlatnn ve bunun yerlilerin toplumsal ve kltrel ya
amyla balantlarnn incelenmesiyle bulunabilir.
Ama her grubun karakteri, ancak yklerin nc
ve en nemli grubuna, kutsal yklere ya da miilere gelip
onlar efsanelerle karlatrdmzda netleecek. Bu n
c grup, yerlilerce liUu diye anlyor, ve ben prima-facie
kendi snflamalarm ve kendi terminolojimi verdiimi, bun
larn doruluu zerine birka szle snrl kaldm vur
gulamak istiyorum. nc grup ykler dier ikisinden
ok farkldr. Birinciler elence iin. kinciler gvenilir ta
nklkta bulunmak ve toplumsal ihtiras doyurmak iin anlatlyorsa, ncler de yalnz gerek saylmakla kalmaz,
saygdeer ve kutsal da saylr ve nemli bir toplumsal rol
oynarlar. Halk masal bildiimiz gibi mevsime baldr ve

95

BY, BiLM VE DN

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

elence arac olarak hizmet grr. Olaand bir gereklik


le yzyze gelmekten domu olan efsane, tarihsel panora
malar aar. Mit ise, ayin, tren ya da bir toplumsal veya
ahlaki kural savunulma talep ettiinde, ya, gereklii ve
kutsiall iin teminat istediinde ie karr.
Bu kitabm ilerdeki blmnde bir dizi miti ayrntsy
la inceleyeceiz, ama nce birka tipik mitin konusuna
bakmak istiyoruz. rnek olarak llerin geri geldii yllk
enlii alalm. Bunun iin kapsaml hazrlklar yaplr ve
her eyden nce de byk bir yiyecek zenginlii tevik edi
lir. Bu bayram yaklanca, lmn inam nasl alt etmeye
baladna, ebedi genlik gcnn nasl yitirildiine ilikin
ykler anlatlr. Ruhlarn ky niin terketmek zorunda
olduklar, neden evdeki ocan banda kalmadklar, neden*^
ylda bir kez geri dndkleri anlatlr. te yandan belli
mevsimlerde, denizar bir sefere hazrlk olarak kanolar
elden geirilir ve zel bir by eliinde yenilenir. Bu sra
da sylenen tlsmlarn iinde mitolojik antrmalar bulu
nur; hatta kutsal eylemler, ancak uan kanonun yks,
bunun ayini ve bys anlatlnca anlalabilen unsurlar
ierir. Tarihsel davrana uygun olarak, kurallar, by ve
hatta corafi gzerghlar ilgili mitolojiyle birletirilir. nan
olmadan hibir nemli by, hibir tren, hibir ayin olmaz;
inan ise somut emsal durumlara ilikin haberlerle rlr.
Balant ok nemlidir, nk mit yalnz ek bilgiler veren
bir rapor olarak alglanmaz, tersine o, bal olduu etkinr
likler iin bir meruiyet belgesi, bir ruhsatname, hatta ou
kez pratik bir rehberdir. te yandan, ayinler, trenler, t
reler ve toplumsal dzen zaman zaman mite dorudan gn
derme ierirler ve mitsel olaylarn sonular olarak gr
lrler. Kltrel gereklik, iine mitin kapatlm olduu bir
anttr, oysa mitin, ahlk kurallarnn, sosyal dzenin, ayi
nin ve trenin reel nedeni olduu varsaylr. Bylece bu y
kler kltrn temel bir parasn oluturur. Varlklar ve
etkileri yalnz yknn anlatt olaydan kaynaklanmaz,
zlerini yalnz yaamdan ve onun gereklerinden almazlar,
birok kltrel grngy egemenlikleri altnda tutar, d

zenler ve ilkel uygarlklarn dogmatik omurgasn, olutu


rurlar.
Bu, ne srdm tezin belki de en nemli noktas:
kutsal saylan, ayinlerde, trelerde ve sosyal dzende cisim
lenmi ve ilkel kltrn temel ve aktif bir parasn oluturaj zel bir yk tr bulunduunu ileri sryorum. Bu
ykler fazladan ilgilerle, kurmaca ya da hatta gerek y
kler olarak yaamyor; bunlar yerliler iin daha ok, eski,
byk ve nemli bir gerein anlatlmas anlamn tayor,
bu gerek araclyla da bugnk yaam, insanln yaz
gs ve etkinlikleri belirleniyor, ve bunun bilinmesi insana
ayinsel ve ahlaki eylemler iin motif verdii gibi bunlarn
yerine getirilmesi iin direktifler de veriyor.
Tartmal noktay aydnlatmak zere, varglarmz bir
kez daha ada antropolojinin bugnk grleriyle kar
latralm; yalnz dier grleri eletirmek iin deil, ay
n zamanda sonularmz bilimin bugnk durumuna uy
durabilmek iin de; aynca geerli grnenlere borcumuzu
teslim etmek ve ak ve net olarak nerede ayrldmz sap
tamak iin.
Toparlayc ve lt olacak bir zet yapmak en iyisi ola
cak, ve ben bu amala Miss C.S. Bume ve Prof. J.L.Myres
in Notes and Queries on Anthropologysinden bulunabilecek
bir zmlemeyi semek istiyorum. Stories, Sayings, and
Songs bal altnda, bize bu grubun, halklarn birok
entellektel abasn ierdii syleniyor, bunlar, akl, dgcn ve bellei kullanmann en eski denemesini temsil
eder. Biraz kaygyla soruyoruz kendimize: Heyecan, ilgi
ve ihtiras nerede kald; btn bu yklerin toplumsal ilevi,
balca kltrel deerlerle derin ilikisi nerede kald? An
latlar allm biimde ksaca snflandrldktan sonra,
kutsal ykler zerine unlar okuyoruz: Mitler, bizim iin
ne kadar mucizevi ve ihtimald olursa olsun, tam bir inan
la anlatlan yklerdir, nk anlatc, somut ve anlalr
bir ey araclyla soyut bir fikri aklamak ister ve ak
ladna inanr, ya da yaratl, lm, rklarn farkll, hay
van trleri, kadnn ve erkein farkl trde ilerle ura

94

96

BY. BLiM VE DN

mas gibi bulank ve zor kavramlar; ayn biimde, ayin


lerin. trelerin veya arpc doa objelerinin, ya da tarih
ncesi amtlarm kkenini, insan ve yer adlarnn anlamn.
Byle ykler, amalan bir eyin neden var olduunu ya
da neden vuku bulduunu aklamak olduu iin, kimi za
man etiyolojik olarak nitelenir.2
Burada birka szckle, ada bilimin bu konuda sy
leyebileceklerinin hepsi var. Peki bizim Melanezyallar bu
gr paylarlar m? Herhalde hayr. Onlar, mitlerde ge
en hibir eyin aklanmasna ya da anlalr klnma
sna ihtiya duymazlar - en azndan soyut bir dncenin.
Bildiime gre ne Melanezyallarda ne de baka herhangi
bir ilkel toplulukta buna rnek bulunamaz. Yerlilerin sa^
hip olduu pek az saydaki soyut dnce, somut yorumu
nu kendisini ifade eden szckte bulundurur. Varolma, bu
lunmak, oturmak, durmak gibi szcklerle betimleniyorsa;
neden ve etki, kayna ve onun zerinde yatan gemii an
latan szcklerle ifade ediliyorsa; farkl somut adllar mekn kavramna temel oluyorsa, szck ve somut gereklik
le ilinti, soyut tasarm yeterince anlalr klmaktadr.
Hibir Trobriandl ya da baka herhangi bir yerli, yarat
ln, lmn, rklarn farkll ya da hayvan trlerinin,
veya erkek ve kadnn farkl trde uralar olmasnn,
bulank ve etrefil tasarmlar olduu grn de onay
lamaz. Yerli iin, erkek ve kadn cinslerinin farkl trde u
ralar olmasndan daha normal bir ey olamaz; bunda
aklanacak hibir ey yoktur. Ama byle ayrmlar, bilini
yor olmalarna karn, bazen skc, sevimsiz ya da en azn
dan engelleyici olurlar, o zaman bunlarn haklln gs
termek. eskiliklerini ve gerekliklerini kantlamak, geerli
liklerini desteklemek zorunlu olur. lm ne yazk ki, bula
nk ya da soyut, ya da insan iin kavranmas zor bir ey
deildir. Yalnzca, onu yakn akrabalarnda yaayan veya
yaknnda hisseden herkes iin gerekten ok skc, ok so
mut, anlalmas ok kolaydr. Eer bulank olsayd ya da
s

N o te s and Q u e rie s on A n thropolo gy,

s.

210 f.

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

97

gerek olmasayd, insan onun szn bile etmek istemezdi;


oysa lm dncesi korkuyla ykldr, onun tehdidini
uzaklatrma arzusuyla, onun aklanamamas, tam tersi
ne aklanmadan nce yok edilebilmesi, gerekd klnabil
mesi ve gerekten yadsnabilmesi iin bulank bir umutla.
lmszle, sonsuz genlie, lmden sonraki yaama dur
yulan inancn teminatn veren mit. bir soruna entellektel
tepki deil, en korkun ve en azap veren dnceye en de
rindeki youn ve heyecansal tepkiden domu ak bir
tnan edimidir. Ayinlerin ve trelerin kkenlerine ilikin
ykler yalnz aklama iin anlatlmaz. Bunlar kelimenin
hibir anlamnda, hibir zaman aklamazlar; her zaman
emsal bir durumu anlatrlar, bu da bir ideali ve onun s
rekliliinin garantisini kurar, bazen de yapl iin yner
geler verir.
Bu yzden, mitolojiye ilikin bugnk grn bu ksa
da olsa mkemmel zetine her noktada kar kmak zo
rundayz. Bu tanm, hayali, olmayan bir anlat tr yara
tyor. olmayan bir aklama isteine uygun olarak entel
lektel aba biiminde anlamsz bir varlk srdrecek ve
yerlilerin kltrnn, faydac karlaryla birlikte sosyal
dzenlerinin dnda ayakta duracak etiyolojik miti. Btn
yntem bize yanl grnyor, nk mitler saf ykler ola
rak ele alnyor, nk ilkel, entellektel bir vakit geirme
arac olarak grlyorlar, nk yaamla balar koparl
yor ve yaamn iindeki etkilerine gre deil, kt stn
deki grnlerine gre inceleniyorlar. Byle bir tanm ne
mitin zn aka grmeyi olanakl klabilir, ne de halk
masallarnn doyurucu bir snflamasn elde etmeyi. Notes
and Queries on Anthropology yazarlarnn daha sonra ver
dii efsane ve masal tanmlarna da kar kmak zorun
dayz.
Ama bu gr as her eyden nce retken bir alan
aratrmas iin engelleyici oluyor, nk bu durumda gz
lemci, ykleri kaydetmekle yetiniyor. Bir yknn entel
lektel karakteri metniyle smrldr, oysa ilkellerin her y
ksnn ilevsel, kltrel ve faydac yan, metinde oldu

93

BY, BiLiM VE DM

LKELLERlN PSKOLOJSNDE MT

kadar yknn anlatlnda, cisimleniinde ve ieriksel


balammda da kendini gsterir. 'Bir yky kaydetmek,
onrn yaamda ortaya kt bulank, karmak biimi izle
mekten, ya da iinde ortaya kt dier sosyal ye kltrel
gereklikleri izleyerek onun ilevini aratrmaktan daha
kolaydr. Bu kadar ok metne sahip olup mitin gerek z
ne ilikin bu kadar az ey bilmemizin nedeni budur.
Bu nedenle, Trobriandllardan ok nemli eyler re
nebiliriz, imdi yeniden onlara dnmek istiyoruz. Mitlerin
den birkan ayrntsyla inceleyeceiz ki varglarmz t
mevarm yoluyla ama tam olarak pekitirebilelim.

undan drt ana klann temsilcilerinin ard arda km olmalanndadr. Ayrca onlarn geliini, grnrde sradan,
oysa mit gerekliinde ok nemli bir olay izlemitir. nce
Kaylavasi (adi iguana), yani Lukulabuta klannn hayvan
geldi; bu, iguanalarn hep yapt gibi kendine toprak iin
de bir yol kazd; sonra bir aaca trmand ve orada yal
nzca seyirci olarak oturup daha sonraki olaylar izledi.
Ondan az sonra kpek geldi, ilk bata en yksek rtbeyi
alm olan Lukuba soyunun totemi. nc olarak da do
muz geldi, imdi en yksek rtbeye sahip olan Malasi so
yunun temsilcisi. En sonunda da, kimi versionlarda timsah
la, kiminde ylanla, kiminde de opossumla temsil edilen ve
bazen de hi ad gemeyen Lukwasisiga totemi geldi. K
pekle domuz evrede dolanmaya baladlar, kpek noku
bitkisinin meyvesini grd, koklad ve yedi. O zaman do
muz, Nofeu yedin, pislik yedin; sen aa domusun, reis
benim, guyau, benim, dedi. O zamandan beri de, Tabalu,
Malasi klannn en yksek alt klan, gerek ba oldu.
Bu miti anlamak iin, kpekle domuz arasndaki, an
lamsz, hatta sradan gibi grnen diyalou izlemek yet
mez. Ancak ilkellerin sosyolojisi biraz bilinirse, rtbenin
olaanst nemi, yiyecein ve ona ilikin kstlamalarn
(rtbe ve klan tabular) insann sosyal statsnn ba
gstergesi olduu ve nihayet totemle zdelik psikolojisi
bilinirse, insan o zaman, insanlk henz status nascendi
deyken (oluma aamasndayken) gemi bu olayn iki
rakip klan arasndaki ilikiyi her zaman iin nasl dzen
lemi olduunu anlamaya balayabilir. Bu miti anlaya
bilmek iin, ilkellerin sosyolojisine, dinlerine, dnya gr
lerine ve trelerine ilikin salam bilgilere sahip olmak
gerekir. Bu yknn yerliler iin ne anlama geldiine ve
yaamlarnda nasl canl kalabildiine ancak o zaman ka
rar verilebilir. Onlarn arasnda yaanr ve dilleri reni
lirse, bu yknn, eitli klanlarn greli stnlne ili
kin tartma ve kavgalarda, sk sk zor, tartmal sorulara
neden olan jyecek tabularna ilikin anlamazlklarda et
kili olduu grlr. Her eyden nce de, Malasi klannm

II.

DOU MTLER

En iyisi, btn eylerin balangcyla balayalm ve


birka dou mitini inceliyelim. Dnyaya, der yerliler, n
ce topran iinden yerleildi. nsanlk o zamanlar orada,
bugn yerstndekinin btn ilikilerine benzeyen bir ya
am srdryordu. Yeraltnda insanlar, kyler, klanlar ve
blgeler halinde rgtlenmilerdi, rtbe farkllklar vard,
ayrcalklar bilirlerdi ve haklar vard. Mlkleri vard ve
by sanatna vakftlar. Btn bunlarla donanm olarak
yeryzne ktlar ve bu eylemle, toprak ve yurttalk hak
larnda, ekonomik haklarda ve by eylemlerinde belli ay
rcalklar yerleti. Onu bu dnyada srdrmek zere b
tn kltrlerini yanlarnda getirdiler.
Yerlilerce kovuk ya da ev diye adlandrlan bir di
zi zel yer vardr - maaralar, aa ktkleri, ta ynlar,
mercan kayalklar, kaynaklar. lk iftler byle kovuklar
dan gelmilerdir (ailenin ba olarak bir kadn ve onun
koruyucusu olarak erkek kardei), arazide bir yere sahip
kmlar ve bylece doan topluluklara totemci, mesleki,
bysel ve sosyolojik karakterini vermilerdir.
Sosyolojilerinde byk rol oynayan rtbe sorunu, Obukula denen ve Labai ky yaknlarnda bulunan zel bir
kovuktan kla dzenlenmitir. Bu olayn nemi, allm
srecin tersine (yani: bir kovuk, bir soy), bu Labai kovu

99

100 '

BY, BiLiM VE DN
ILKELLERN PSKOLOJSNDE MT

etkisinin hazrlanmas tarihsel srecinin henz gelime ha


linde olduu topluluklarla iliki kurulursa, aktif bir g
olarak bu mitle karlalr.
lk kan hayvanla son kann, iguanayla Lukvvasisiga
toteminin batan itibaren hibir rol oynamamalar dikkat
ekicidir; yani mit tantlamasnda ne nmerik ilke, ne de
olaylarn mant tam izlenebiliyor.
Btn soy iinde drt klann greli stnlne ilikin
olarak Labai ana mitine ok sk atf yaplsa da, daha nem
siz yerel mitler de kendi topluluklar iinde hi de daha az
canl, daha az aktif deildir. Bir grup uzaktaki bir kye
gittiinde onlara yalnz menkbe tr tarihi ykler an
latlmaz, tam tersine, nce, topluluun mitolojik ayrcal,
by etkinlikleri, mesleki zellii, totem dzenindeki rt
besi ve yeri zerine bilgi verilir. Toprak iin kavga kacak
olursa, by ilerine, balklk haklarna ya da dier ay
rcalklara saldn olursa mitin tanklna bavurulur.
Yerel kkenli tipik bir mitin yerlilerin normal yaam
aknda nasl anlatldna somut bir rnek gstermeme
izin verin. Herhangi bir Trobriand kyne gelmi bir grup
ziyaretiyi gzleyelim. Kyn ana meydannda, reisin evi
nin nnde yere km olsunlar. Byk olaslkla soyun
geli yeri yaknlardadr ve bir mercan dal ya da ta y
nyla iaretlenmitir. Onlara bu yer gsterilecek, erkek ve
kzkarde atalarn adlar anlacak ve belki de, erkein evi
ni. bugn reisin evinin bulunduu yere kurduu anlatla
caktr. Yerli dinleyiciler kzkardein yaknlardaki baka bir
evde oturduunu elbette ki bilirler, nk asla erkek kar
deiyle ayn at altnda yaayamazd.
Ek bilgi olarak, atalarn malzemeyi ve yerel sanatn
yntemini yanlarnda getirdikleri de anlatlabilir. Szgeli
mi Yalaka kynde midye kabuklarndan kire yapma yn
temi vardr. Okoboboda. Obweria ve Obowadada atalar
sert talar cilalama bilgisini ve aralarn yanlarnda ge
tirmilerdi. Bwoytaluya ilk atalar yeraltndaki mekndan
odun kesme aletiyle, bir sap taklm kpek bal diiyle
ve odun kesme hneriyle birlikte geldiler. ou yerde eko

101

nomik tekeller bylece yeryzne ilk ka balanr. Rt


besi yksek kylerde, miras alnan onur nianlan getirilir;
dierlerinde yerel alt klana ait bir hayvan piyasaya kar.
Kimi topluluklar batan itibaren politik kariyerlerine ara
larndaki srekli bir dmanlkla balarlar. Yeraltndaki
mekndan bu dnya iin getirilen en nemli yetenek her
zaman bydr; ama bu daha sonra ve daha ayrntl bi
imde ele alnacak.
AvrupalI bir izleyici orada olsa ve yalnzca bir yerlinin
dierine verdii bilgileri dinlese, bunlardan pek az ey -^
karabilir. Hatta bunlar onu ciddi bir yanl anlamaya bile
srkleyebilir. Erkek ve kzkardein yeryzne birlikte k
mas ona ya enseste ilikin mitolojik bir imay dndrr,
ya da onu ilk evli ifti aramaya ve kzkardein kocasn sor
maya yneltir. lk san tmyle yanlg olurdu ve kzla er
kek kardei arasndaki, erkein vazgeilmez koruyucu, k
zn da soyun oalmas iin vazgeilmez olduu zel iliki
lere yanl bir k drrd. Yerli dinleyiciler iin anlam
son derece ak olan iki ilk adn plak biimde anlmas
yalmzca, anasoyu tasarmlar ve kurulular hakknda kesin
bir bilgiyle g ve anlam kazanr. AvrupaJ, kzkardein
kocasnn kim olduun^ ve kadnn ocuk dourmasnn na
sl mmkn olduunu soracak olursa, kendini bir kez daha,
tmyle yabanc bir dnce silsilesinin karsnda gre
cektir - babann sosyolojik nemsizlii, fizyolojik remeye
ilikin herhangi bir dncenin bulunmamas, ayn zaman
da hem anasoyu hem patrilokal olan ilgin ve karmak bir
evlilik sistemi.
Kkene ilikin bu bilgilerin sosyolojik nemi ancak,
3 Akrabala, soy psikolojisi ve soy sosyolojisine likin tam bir be
timleme, The Psychology of Sex and the Foundations of Kinship In
Primitive Societies, Psychoanalysis and Anthropology ve Comp
lex and Myth In Mother Right* adli makalelerde bulunabilir, de
, Psyche dergisinde yaynlanmtr: Kasm 1923, Nisan 1924 ve Ocak
1925. lk makale The Father in Primitive Psychology adl kitapta da
vardr. (Psyche Miniature, 1926)

102

BY, BLM VE DN

yurttalk haklarna, toprak, balk avlama yerleri ve kk


lemi sanatlar zerindeki miras haklarna ilikin olarak
yerlilerin hukuksal dncelerini bilen bir Avrupal iin
aktr. nk, soy ilkelerine gre byle haklarn tm ye
rel topluluun tekelindedir ve yalnz ilk soy anasndan ge
len ardllarn hakkdr. Avrupalya daha sonra, ayn ky
de yeryzne ilk k yeri dnda baka kovuklar da bu
lunduu anlatlacak olursa kafas daha da karacaktr, ta
ki, ilkellerin birleik ky topluluunun -szgelimi birok alt
klamn birbirine karm olduu topluluklarn- ilkelerine ve
ayrntlarna ilikin iyi bilgiler edininceye kadar.
O
zaman u ak olacaktr: Mit yerlilere plak anlat
nn ierdiinden ok daha fazlasn salar; anlat yalnzca,
gerekten nemli, somut yerel farklar verir; asl anlam, ta
mamlanm ifade, gerekte toplumsal dzenin geleneksel
kklerindedir; ve yerli bunu, yalnz para para mitsel y
kler dinleyerek deil, soyunun sosyal bnyesi iinde ya
ayarak renir. Baka szcklerle, kken mitlerinin ta
mamlanm ifadesini ve tam anlamn yerliye aklayan, sos
yal yaamn yapsdr; yerli onun araclyla yava yava,
kendisinden istenen her eyi gerekletirir, bunlarm rne
ini, idealini ise gemi zamanlarda bulur.
Bir aratrmac iin, eer geleneksel yanlarn anlamak
istiyorsa, yerlilerin sosyal dzenini iyi bilmek zorunludur.
Yerel kken bilgileri trnden ksa bilgiler ancak o zaman
anlam kazanr. Ayrca her tekil bilginin, ancak yerlilerin
yaamndan kavranabilecek ok daha byk bir yknn
yalnzca bir paras, olduka nemsiz bir paras olduunu
da net olarak grecektir. Byle bir ykde gerekfen nem
li olan onun sosyolojik ilevidir. O, temel bir olguyu, yerel
birlii ve ayn kadm-atadan gelmi insan grubunun akra
bala dayanan birliini tar, gsterir ve glendirir. n
ce, yalnz ortak kkenin ve yeraltndan birlikte kn k
ken yksne btn meruiyetini kazandrdn kantlaya
rak, szcn tam anlamyla topluluun geerli belgesi ha
line gelir. Bu yzden, yenilmi bir topluluun insanlarnn
topra, dman bir komu tarafmdan topraklarndan ve

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

103

yerlerinden srlseler de onlar iin her zaman iler kalr; ve


her zaman, belli bir sre geip bar treni tamamlannca,
ilk yerlerine dnp kylerini yeniden kurar, bahelerini ye
niden ilemeye b a la rla rT op ra a gerek ve sk, gelenek
sel ballk duygusu, gerek yeryzne k yerlerini gn
lk yaam sahnelerinin ortasnda grme gereklii, mitolo
jik en ilk balanglarna kadar uzanan ayrcalklarn, u
ralarn ve tipik zelliklerin tarihsel sreklilii, btn bun
lar, topluluk iinde aka, dayanmay, yurtseverlii, bir
birlik ve akrabalk duygusunu yaratyor. Ama, ilk ortaya
kn yks, tarihsel gelenei, hukuk ilkelerini ve eitli
treleri btnletirse ve birletirse de, kkene ilikin mitin
tm geleneksel tasarmlar toplamnn yalnzca bir paras
olduunu uhutmamak gerekir. Yani bir yandan mitin ger
eklii onun toplumsal ilevindedir; te yandan da, nce
mitin toplumsal ilevini aratrmakla balayp bylece onun
tm anlamn yeniden kurduumuzda, yava yava, ilkel
toplumsal dzene ilikin tm teoriyi gelitirmeyi baar
yoruz.
Geleneksel rnekler ve belgelemeler balamnda en il
gin olgulardan biri, mitin ve mitolojik ilkenin, iinde bu
mitolojinin temel ilkelerine aka aykr davranlan du
rumlara uymasdr. Bu aykr eylem her zaman, bir yere ilk
yerlemi olan klanlardan birinin, szgelimi o yerde ilk or
taya km bir klann yerel haklar bir baka klan tara
fndan gaspedildii zaman ortaya kyor. Bylece bir ilke
elikisi douyor, nk topran ve yetkenin ancak ondan
domu olanlara ait olduu ilkesi, yeni gelenlere hi yer
brakmaz. te yandan asl yerliler -bu szc yine tam
ilkel mitolojideki anlamyla kullanarak- yeni bir yere yer
lemek isteyen yksek rtbeli bir alt klann yelerine hi
bir diren gstermezler. Baar, anormal durumlar hakl
gsteren ve aklayan zel bir tr mitolojik yknn do4

Bu olgu. W ar and Weapons annong the Trobriand Islanders adl


makalede ilenmitir: Man. Ocak 1918. Ayrca Seligmann Melanesians'nda. (1910)

104

BYO,

b Il Im v e d n

mu olmasdr. eitli mitolojik ve yasal ilkelerin gc,


hakl karma mitlerinin, mantksal olarak bir araya ge
tirilmesi olanaksz uzlamaz olgu ve bak alarn da ier
mesinde ve bunlan, aka ad hoc (bunun iin) bulunmu
basit bir dengeleyici olayla torpillemeye almasnda ken=
dini gsteriyor. Byle yklerin incelenmesi son derece il
gintir, bize ilkel gelenek psikolojisine derinlemesine biP
bak salar nk, ayrca bizi soyun ilk yksn yeni-,
den kurmaya iter, bu denemeye yerinde bir ihtiyat ve kur
kuyla raz olsak da.
Trobriandllarda, totemci bir alt klann rtbesi ne ka
dar yksekse yaylma yeteneinin de o kadar byk oldu
unu gryoruz. nce olgulan saptayalm, sonra da bun
larn yorumuna geelim. En yksek rtbeli alt klan, yani;
Malasi klannn Tabalu alt klan, bugn bir miktar kye
hkmediyor: Bakenti Omarakana, bakentin ikiz yeri Kasanayi, ve Olivilevi, bakentin bir yenilgisinden sonra ku
rulmu yaklak iktidarlk bir ky. ki ky daha, artk:
varolmayan Omlamwaluwa kyyle artk Tabalunun ege
menlii altnda olmayan Dayagila da bir zamanlar ona ait
mi. Ayn ad tayan ve ayn kkenden olduunu ileri s
ren, ama ayrcalk tabularnn hepsini kapsamayan ve b,^
tn nianlara hak kazanamam olan bir alt klan, hepsi ta^
kmadann bat kesiminde bulunan Oyweyowa, Gumilababa, Kavataria ve Kadawaga kylerinde egemen; sonuncusu
kk ada Kayleulada anlacak. Tukwaukwa ky Tabalu
tarafndan ancak bir sre nce, yaklak be iktidar nca
alnm. Nihayet ayn adla bir klan -ki o da akrabalk id
diasnda-, gneyin iki byk ve gl komnne egemens
Sinaketa ve Vakutaya.
Bu kylere ve sahiplerine ilikin ikinci nemli olgu,
egemen klann, yelerinin toprak sahibi olduu, yerel b^
yy srdrd ve otorite gsterdii bu komnlerin her-^
hangi birinde yeryzne km olduunu iddia etmemesi^
dir. Hepsi, adann kuzeybat kysnda. Labai ky yaknnidaki Obakulada tarihi kovuktan ktklar^^ ileri, srerler..

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

t05

Oradan geleneklerine uygun olarak btn blgeye yaylmlardr.5


Bu klann geleneinde, aa karlp kaydedilmesi ge
reken birka belli olgu bulunuyor; Olivilevi kynn
iktidar nceki kuruluu. Vakutann yedi ya da sekiz ik
tidar nce devralm. ktidar szcyle, bir reisin s
re olarak iktidarn kastediyorum. Hi kukusuz bir er
kei en gen erkek kardeinin izledii ou anasoyu top
lumlarda olduu gibi, Trobriandllarda da ortalama ikti
dar, ou durumda hi de yle olmas gerekmedii halde,
ak ki bir kuan mrnden ok daha ksa ve zaman l
s olarak da ok daha az gvenilir. Alaa edilmenin na
sl, ne zaman, kimin tarafndan ve ne biimde gerekleti
rildiini ayrntlaryla anlatan bu kesin tarihi anlatlar ya
ln saptamalardr.
Bylece, bamsz bilgilenmelerden,
Omarakana reisi Bugwabwagann, babalarnm ya da b
ykbabalarnn zamanndaki baarsz bir savatan sonra
btn soyuyla birlikte nasl gneye kamak zorunda kald
na ve orada nasl geici bir ky kurduuna ilikin ayrmth
bir bilgi edinmek mmkn. Yllar sonra, bar trenini yap
mak ve Omarakanay yeniden kurmak zere geri dnm.
Fakat kk kardei onunla birlikte dnmemi, kalc bir
ky kurmu (Oilivileviyi) ve orada kalm. Blgedeki her
yetikin, akll yerlinin en ince ayrntsyla dorulayabile
cei bilgi, ak ki. ilkel bir toplulukta elde edilmesi olanakl
olduu kadaryla, gvenilir bir tarihsel belgedir. Tutv^aukwa, Vakuta ve dierleri hakkndaki bilgiler de benzer tr
dendir.
Byle bilgilerin inanlrln her trl kukunun st
ne karan ey sosyolojik kkenleridir. Yenilgiden sonra ka
mak genel bir soy kuraldr; dier kylerin daha yksek
rtbeli soylann yerleim yeri olmasnn biimi de -szgelimi
Tabalu kadnlaryla dier kylerin reisleri arasmdaki ev8

Bu tarihsel ve corafi ayrntlara girmek isteyen okuyucu, yazarn


A rgo nauts of the W e ste rn Pacific adl kitabnn 51. sayfasndaki h a -

ritaya bakabilir.

106

BY, BlM VE DN

lenmeler- toplumsal yaamlar in karakteristiktir. Bu ola


yn yntemi ok byk nem tamaktadr ve ayrntlaryla
anlatlmas gerekir. Evlenme Trobriandllarda patrllokaldir,
yani kadn her zaman erkein komnne geer. Ekonomik
olarak bir evlilik, erkein yaratt deerli eyalara kar
lk kadnm ailesi tarafndan srekli bir yiyecek deltokuu talep eder. Yiyecek maddeleri zellikle Kiriwinann mer
kezi yaylalarnda zengindir ve buras Omarakananm en
yksek rtbeli reislerinin egemenlii altndadr. Reislerin
rabet ettii midye kabuundan deerli ss eyalar bat
nn ve gneyin ky blgelerinde yaplr, yksek rtbeli ka
dnlarn eilimi bu yzden, ekonomik amalarla, Gumilababa, Kavataria, Tukwaukwa, Sinaketa ve Vakuta gibi ky
lerdeki nfuzlu reislerle evlenmektir.
Bylece her ey tam tamna soy yasasna gre gerek
leir. Ama bir Tabalu kadn bir kez kocasnn kyne yer
leince, rtbesi ve ou kez de etkisiyle onu glgede bra
kr. Bir olu ya da oullar olunca, bunlar, ergenlie kadar
babalarnn komnnn yasal yeleridir. Orada eri nemli
erkek yelerdir. Baba -olayn Trobriandllardaki biimiylekiisel sevgisinden tr onlan ergenlikten sonra da tut
mak ister; komn bu yolla btn statsnn ykselecei
ne inanr. ounluk bunu arzular; aznlksa, reisin meru
miraslar, erkek ve kzkardelerinin oullar yani, buna
kar kmay gze alamazlar. Eer yksek rtbeli oullan n kendi meru kylerine, yani annelerinin kyne dnmek
iin zel bir nedenleri yoksa, babann komnnde kalp ona
egemen olurlar. Eer kzkardeleri varsa bunlar da kyden
evlenebilir ve bylece yeni bir hanedan balayabilir. Belki
hemen olmasa da yava yava, o zamana kadar o yerin rei
sinin olan btn ayrcalklar, onurlan ve ilevleri ele ge
irirler. Kyn ve ky topraklarnn soylu efleridirler,
resmi toplantlara bakanlk ederler, karar almay gerekti
ren btn komnal iler hakknda karar verirler, her ey
den nce de yerel ayrcalklarn ve yerel bynn kontro
ln ellerine geirirler.
Szn ettiim btn bu olgular, kesin, ampirik gz

ILKELLERN PSKOLOJSNDE MT

107

lemlerdir. imdi, bunlar onaylamak iin anlatlan efsane


leri dinleyelim. Labai yaknndaki ilk kovuktan gelmi iki
kzkardein, Botabalu ile Bonumakalann anlatld bir y
k var. Bunlar hemen Kiriwinann merkezi blgesine gi
dip ikisi de Omarakanaya yerlemiler. Burada bynn
ve btn haklarn sorumluluunu elinde bulunduran kadn
tarafndan karlanmlar, bylece ana yerdeki yetkilerinin
mitolojik kabul gereklemi (bu noktaya bir kez daha
geri dneceiz). Bir sre sonra, gzel lifleri nedeniyle giy
silerde kullanlan birka muz yapra iin kavgaya titumular. Daha sonra byk kz, kardeine gitmesini emret
mi, ilkellerde byk bir hakaret olduu biimde yle de
mi: Ben burada kabp btn tabulara uyacam. Sen git
yaban domuzu ve katakayluva bal ye. Ky blgelerdeki
eflerin, gerekte ayn rtbeyi tamalarna ramen ayn
tabulan tutmamalarnn nedeni budur. Ayn yk ky ky
lerindeki yerlilerce de anlatlr, yalnz bir farkla; kk k'zkarde, kendisi batya giderken, byne Omarakanada
kalp btn tabulara uymasn emretmi.
Sinaketallarn bir versionuria gre, Tabalu klannn
balangta kadn vard; en by Kirivvana'da kald,
ortanca Kubomaya yerleti, en k ise Sinaketaya gel
di ve gelirken kaloma'lan, yani midye kabuklarn da be
raberinde getirdi, bunlardan yerel sanat dodu.
Btn bu gzlemler Malasi klannn yalnzca bir altklanna aittir. Bu klann dier alt klanlar, ki bunlardan
birka dzinesini not ettim, hep daha d^k rtbelidir; hep
si yereldir, yani bugnk topraklarna gmemilerdir; i
lerinden bazlar da, Bwoytaludan olanlar, paryalar ya da
deersiz insanlar denebilecek trdendir. Hepsi ayn cins ad
n tamalanna, ayn ortak totemleri olmasna ve trensel
ilerde yksek r:tbeli kiilerin altnda dizilmelerine ramen,
yerliler tarafndan tamamen baka bir snftan insanlar gi
bi grlrler.
Bu olgularn yorumuna ya da tarihsel yeniden-kuruluuna gemeden nce, dier klanlara ilikin olgular da an
latmak istiyorum. nem srasnda bir sonraki klan herhal

l k e ll e r in
103

de Lukuba klan. Rtbece, Omarakanamn Tabalusunu en


yakndan izleyen iki ya da alt klana giriyor. Bu alt kla
nn atalar Mwauri, Mulobwaima ve Tudava adn tayor,
de Labaideki, drt totem hayvann kt ana kovuk
tan gelmiler. Daha sonra Kiriwinadaki ve komu adalar
Kitava ve Vakutadaki nemli merkezlere gitmiler. Grd
mz gibi Lukuba klan, ortaya kla ilgili aa mite gre
nce en yksek rtbeye sahipti, sonra kpekle domuz olay
dzeni tersine evirdi. Ayrca ou mitolojik kiilikler ya
da hayvanlar da Lukuba klanndandr. Tudava, bu addaki
alt klann atas olarak da kabul edilen bu byk kltr
kahraman bir Lukubadr. Soylar aras ilikiler ve alve
riin trensel biimleri bakmndan da mitsel kahramanla
rn ou ayn klana aittir.6 Bu soyun ekonomik amal b
ysnn byk blm bu klann mensuplarna aittir. Bir
sre nce Tabalu tarafndan, gten yoksun braklm ol
masalar da bir kenara itilmi olduklar Vakutada yine de
direniyorlar, by tekelini hl ellerinde bulunduruyor
lar, ve Lukubalar, mitolojik gelenekte yerlerini koruduklar
iin, gasplara ramen gerek stnlklerini yine de savu
nuyorlar. Malasinin altndakine gre bunlarn altnda ok
daha az sayda alt klan bulunuyor.
nc byk totem grubu Lukwasisiga zerine, mito
lojisi ve tarihsel rol bakmndan sylenebilecek ok daha
az ey var. ou ortaya k ana mitlerinde bunlar ya hi
gndeme gelmez, ya da hayvanlarna ve insanlarma ok
nemsiz bir rol verilir. Hibir nemli byleri yoktur ve
hemen hibir mitolojik anlatda anlmamas dikkat ekici
dir. Tek nemli rol, insanyiyici Dokonikanm Lukwasisiga
totemi sayld byk Tudava mitleri dizisinde oynarlar.
Tilataula blgesinin de ba olan Kabwaku ky reisi bu
klandandr. Bu blge her zaman Kiriwina blgesiyle potan
siyel bir dmanlk iindeydi, ve Tilataulamn efleri Tabalunun en yksek rtbeli rakipleriydi. Zaman zaman her
iki taraf da sava karyordu. Hangi tarafn yenilip ka
*

p s k o l o j s In d e m t

109

BY. BiLM VE DN

A rgo na u ts o f th e W estern Pacific S . 231'le karlatrrnz.

mak zorunda kalaca farketmiyordu, trensel bir uzla


mayla ban her zaman yeniden kuruluyordu, bylece her
iki blge yeniden, karlkl ayn konumlara sahip oluyor
du, Omarakananm efleri her zaman rtbe stnlklerini
ve kar taraf galip gelse de dman blge zerindeki bir
tr genel denetimi geri alyorlard. Kabwakunun efleri bir
anlamda emirleri yerine getirmekle ykmlydler; her
eyden nce de. eski zamanlarda bir lm cezas verildiin
de, Omarakanann reisi bunun yerine getirilmesini ezeli
dmanna brakrd. Omarakana reisleri rtbeleri nedeniy
le gerek stnle sahiptiler. Ama gleri ve btn yerli
lerde yarattklar korku, byk lde, yaptklar etkileyici
gne ve yamur bylerinden ileri geliyordu. Bylece Lukwasisiga alt klannn yeleri en yksek eflerin potansiyel
rakipleri ve faal uydularydlar, ama savata eit haklyd
lar. nk bar zamanlarnda Tabalunun stnl na
sl deimeden kalyorsa, savata da Kabwakunun Toliwagalar genelde daha yetenekli ve daha korkutucu grl
yorlard. Lukwasisiga klannn mensuplar genelde de ka
raclar (Kulitaodila) diye amlrlard. Bu klann birka
baka alt klan olduka yksek rtbeliydi, bunlarla Omarakanann Tabalusu arasnda sk sk evlenmeler olurdu.
Drdnc klan Lukulabutaya yalnzca dk rtbeli
alt klanlar girer. En kk klan odur ve klan iinde yaplan
tek by kt bydr.
Bu mitlerin tarihsel yorumuna geldiimizde, batan te
mel bir soruyla karlayoruz: Efsanelerde ve mitte ortaya
kan alt klanlar yalnzca homojen bir kltrn yerel dal
larnn temsilcileri olarak m greceiz, yoksa onlara daha
iddial bir anlam atfedebilir, farkl kltrlerin temsilcileri
olarak bakabilir miyiz, farkl g dalgalarnn birlikleri
olarak yani? lk seenek kabul edilirse, btn bu mitler, tar
rihsel veriler ve sosyolojik olgular yalnz kk i hareket
lere ve deiikliklere balanm olur ve sylediklerimize ek
leyecek hibir ey kalmaz.
Daha iddial hipotezin savunulmas iinse, ortaya ka
ilikin ana efsanenin drt klanm kkenini ok anlaml bir

111

BY,' BLM VE DIN

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

yere dayandrd ileri srlebilir. Labai kuzeybat kysmdadr, hemen her zaman etkili olan muson rzgrlar do
rultusundan gelen denizcilerin ulaabildii tek yerde. Da
has btn mitlerde, glerin, kltrel etkilerin,, kltr kah
ramanlarnn yolculuklarnn dorultusu da kuzeyden g
neye dorudur, bir de daha az standart olmakla birlikte ba
tdan douya doru. Byk Tudava ykleri dizisinde ege
men olan dorultu budur; g mitlerinde bulduumuz do
rultu budur; Kula efsanelerinin pek ounda egemen olan
dorultu budur. Bylece, takmadann kuzey kylarndan,
douda Woodlark adasna ve gneyde DEntrecasteux ta
kmadasna kadar izlenebilen bir kltrel etkinin yayld
gr akla yakn oluyor. Bu hipotez, mitlerin bazlarnda
ki, kpekle domuz, Tudava ile Dokonikan, yamyamla yam
yam olmayan gibi zt unsurlar nedeniyle de akla yakn geli
yor. Yani bu hipotezi artl olarak kabul edersek, aadaki
ema kyor: En eskiler Lukwasisiga ve Lukulabuta klan
lar tarafndan temsil ediliyor. Sonuncusu mitolojiye gre
ilk kandr; te yandan ikisi de grece yerlidir, nk de
nizci deildirler, topluluklar ounlukla karann i ksm
larnda oturur ve balca uralar tarmdr. Lukwasisiga
nn ana klan Toliwaganin grnrdeki en son g edenle
re, Tabaluya kar genel dmanca tutumu da bu hipoteze
uymaktadr. Yenilikilerin ve Tudava kltr kahramanlar
nn arpt insan-yiyen canavarn Lukwasisiga klann
dan olmas da akla yakn geliyor.
Klanlarn deil, alt klanlarn g birlikleri olarak g
rlmesi gerektiini kesin olarak saptam bulunuyorum.
nk, bir dizi alt klan kapsayan byk klann, nemli
kltrel farkllklarla paralanm, sadece gevek bir sos
yal birlik olduu su gtrmez bir olgudur. Szgelimi Mala
si klanna, en yksek alt klan Tabaluyla birlikte, Bwoytaludaki W obua ve Gumsosopa klanlar gibi en aa grlen
alt klanlar da dahildir. G birlikleri tarihsel hipotezi, alt
klanlarla klanlar rasmdaki ilikiyi de aklyor. Bana yle
geliyor ki en kk alt klanlar daha nce geldi, bunlarm
ayn totem altnda asimile edilmeleri ise, Tudava ve Tabalu

tipinde en gl ve en etkili gmenlerin gelmesinden son


ra balayan sosyolojik yeniden rgtlenme genel srecinin
bir yan rn.
Tarihsel yeniden-kurma bu yzden bir miktar yardmc
hipotezi gerektiriyor, bunlarn hepsi, her kabul beraberinde
nemli bir miktar kuku da getirdiinden, akla yakn, ama
keyfi grlmek zorunda. Btn yeniden-kurma bir zihin
oyunu; alan aratrmacsmn ou kez o anda iine doan,
ama hep gzlem alannn ve mantkl bir karmn dn
da kalan ekici ve ilgin bir oym; o da aratrmac gzlem
yeteneini ve gerekiliini denetim altnda tutarsa eer.
Burada gelitirdiim emada, Trobriandllarn sosyolojisi
nin, mitinin ve trelerinin olgular hibir aykrlk gster
meden diziliyor. Yine de buna ciddi bir anlam yklemiyor
ve blge hakkndaki tam biy bilginin de, bir etnograf, de
nenmi, dikkatli yeniden-kurmalardan daha baka bir eye
ynelteceini sanmyorum. Belki byle emalarn daha ayrmtl karlatrlmas, bunlarn deerini ya da deersizli
ini kantlayabilirdi. Byle emalar belki de yalnz alma
hipotezleri olarak deer tayor, efsanelere, geleneklere ve
toplumsal farkllklara ilikin ok daha zenli ve titiz bir
derlemeyi tevik ediyorlar nk.
Bu efsanelere ilikin sosyolojik teorinin yaimda, tarih
sel yeniden-kurma nemsiz kalyor. Kaydedilmemi gemi
lerinin gizli gerei ne olursa olsun, mitler daha ok, tarih
sel olaylardaki, bu olaylar tam olarak anlatldnda doan
belli elikileri gizlemeye yararlar. Mitler, gl alt klann
yaylmasyla balantl olarak, birletirilemez olgulan bil
direrek belli noktalarda yaamla uyum gsterirler. Bu e
likiyi rtmese de bulandran olaylar ou kez uydurmadr;
grdk ki, belli mitler anlatldklar yere gre deiiklie
uruyor. Baka durumlarda, ad geen olaylar varolmayan
haklan ve yetkileri destekliyor.
Bir mitin tarihsel adan incelenmesi ilgintir, nk
mitin btn olarak yaln, cansz bir yk olarak grleme
yeceini gsterir, ve belli sosyolojik ilevler grmek, bir
grubu yceltmek ya da allmam bir durumu hakl gs

110

112

BY. BLiM VE DN

termek iin her zaman ad hoc doduunu. Bv incelemeler


bize, dolaysz yklerin, y a n tarihsel menkbelerin ve saf
mitin ilkeller iin i ie getiini, sreklilii olan bir dizi
oluturduunu ve gerekten ayn toplumsal ilevi grd
n de gsterir.
Bu da bizi yeniden ilk dncemize gtryor: mitte
gerekten nemli olan, gemie dnk, hep bugne ait can
l gncelliktir. Mit ilkeller iin ne kurmaca bir yk, ne de
l bir gemie ait haberdir; o, 'hl ksmen yaayan byk
bir gerein canlandrlmasdr. Yasasnn ve ahlaknn il
kellerin toplumsal yaamnda hl egemen olmasyla canl
kalr. Mitin zellikle toplumsal bir gerilimin bulunduu
yerde greve kt aktr, rtbede ve gteki byk fark
llklarda. stlk ve tabilikte ve hi kukusuz derin tarihsel
dnmlerin yaand yerde. Mitten karak tarihsel bir
yeniden kurmay ne derecede yapabileceimiz hep kukulu
kalacak olmasna ramen, bu kadar olgu olarak deerlen
dirilebilir.
Herhalde bu kken mitlerine ilikin aklamac ve sembolc yorumlardan vazgeebiliriz. Bunlarda bulduumuz ki
iler ve varlklar yzeyde grndkleri gibidirler, gizli ger
eklerin sembolleri deil. Bu mitlerin aklayc hibir ilevi
yoktur, gizledikleri hibir sorun, doyurduklar hibir merak
ve ierdikleri hibir teori yoktur.
III.

LM MTLER VE YAAMIN KENDLNDEN


YNELENEN DNGS

Kken mitlerinin belli versionlannda, insanln yeraltndaki varoluu, insan ruhunun lmden sonra bugnk
ruhlar dnyasnda varoluuyla karlatrlr. Bylece tarih
ncesi gemile her insann bugnk yazgs arasnda mi
tolojik bir yaknlama gerekleir; bizim amzdan, mitin
psikolojisini ve kltrel deerini anlamak iin son derece
nemli olan yaam balarndan biri.
Tarih ncesi ve ruhlara ait dnyalar arasndaki paralel
lik daha ileriye bile gtrlebilmektedir. lenlerin ruhlar

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

113

lmden sonra Tuma adasna giderler. Orada belli bir kovuk


tan yeraltna girerler - ilk ortaya kn bir tr aksi. Daha
da nemlisi, Tumada yeralt dnyasnda yaayan ruhun
bir sre sonra yal, krlam, buruuk bir kii haline d
nmesidir; sonra da deri deitirerek genleecektir. Tarih
ncesi zamanlarda topran altnda yaarlarken insan var
lklar tam da bunu yaparlard. Yzeye ilk ktklarnda bu
yetenei henz yitirmemilerdi; erkekler ve kadnlar son
suza kadar gen kalabiliyorlard.
Fakat, grnrde sradan, ama nemli ve belirleyici bir
olayla bu yetenei yine de yitirdiler. Bir zamanlar Bwadela
kynde, kz ve kz torunu ile birlikte yal bir kadn ya
ard; gerek ana zincirinden nesil. Bykanneyle torunkz bir gn gelgitli koya ykanmaya gittiler. Kz koyda kal
d, yal kadnsa gzden uzaklat. Derisini kard ve bu,
akntyla srklenerek koy boyunca yzp bir alla ta
kld. Bykanne gen bir kza dnm olarak torunu
nun yanma geri dnd. Kz onu tanyamad; korktu ve ona
ekip gitmesini syledi. Yal kadn krgn ve kzgn, ykan
d yere gidip eski derisini arad, yeniden stne geirip
torununun yanna dnd. Bu kez kz onu tand ve yle
karlad: Bir kz vard burda; korktum, kovdum onu. Bu
nun zerine bykanne, Hayr, dedi, sen beni tanmak
istemedin. yle olsun, sen yalanacaksn, bense leceim.
Eve gitti; kz yemek hazrlyordu. Yal kadn kzna yle
dedi: Ykanmaya gitmitim, aknt derimi srkledi; kzn
beni tanmad, kovdu beni. Artk derimi karmayacam.
Hepimiz yalanacaz. Hepimiz leceiz.
Bundan sonra insanlar deri deitirip gen kalma ye
teneklerini yitirdiler. Deri deitirme yetenei olan biricik
hayvanlar aann hayvanlardr - ylanlar, akrepler,
iguanalar ve kertenkeleler: insanlar da bir zamanlar topra
n altnda yaadklar iindir bu. Bu hayvanlar topraktan
gelirler ve hl derilerini deitirebilirler. nsanlar yers
tnde yaasalard, yukannn hayvanlar da -kular, yara
salar ve sinekler- derilerini deitirebilir, genliklerini yenileyebilirlerdi.

114

BYO, BlM VE DlN

ounlukla anlatlan biimiyle mit burada sona eriyor.


Kimi zaman yerliler buna baka yorumlar da eklerler, ruh
larla ilkel insanlk arasnda paralellik kurarlar; bazen s
rngenlerin yenilenme motifini vurgular, baz:en yalnzca
kaybolan derinin yksn anlatrlar. Anlat asimda sradan
ve nemsiz; ve insana, lmle ve gelecekteki yaamla ba
lantl olarak arka planda farkl dnceleri, treleri ve
ayinleri ilemiyormu gibi geliyor. Mit ak ki, ilk insanla
rn genleme yeteneklerine ve bunu sonradan yitirilerine
ilikin gelimi ve dramatize bir inan yalnzca.
Bylece, torunla bykanne arasndaki atma yzn
den, btn insan varlklar bozulma srecine ve yalln
ard gszlemeye yenik dtler. Fakat bu, amansz
yazgy, insann bugnk alnyazsn tam kapsamyor yine
de; nk yallk, bedensel k ve gten dme, ilkel
ler iin lm anlamna gelmez. Trobriand yerlisi kendi sa
lk ve hastalk durumu konusunda kesinlikle iyimserdir.
G, kuvvet ve bedensel tamlk onun iin doal bir durum
dur, bu durum yalnz bir kazadan veya doast bir ne
denden etkilenebilir ve zarar grebilir. An yorgunluk, g
ne arpmas, fazla yemek ya da ar souk gibi kk k
tlkler, kk ve gelip geici rahatszlklara yol aabilir.
nsan savata bir kargyla, zehirle, bir kayann ya da aa
cn devrilmesiyle sakat kalabilir veya lebilir. Bunlar ve
suda boulma, bir timsahm ya da kpekbalmm kapmas
gibi dier ansszlklar, byclkten tamamen bamsz
olarak, bir yerli iin her zaman tartmal bir sorundur.
Ama, btn ciddi ve zellikle de btn tehlikeli hastalklann eitli trde ve etkide bycle dayandna onun
asndan hibir kuku yoktur. ounlukla, kt byc
ler tarafmdan yaplan kt by sz konusudur, bunlar tl
smlar ve ayinleriyle bir dizi hastal arabilirler; bu da,
ok hzl seyreden hastalklar ve salgnlar dnda hemen
hemen btn normal pataloji alann kapsar.
By gcnn kayna her zaman, gneyden gelen bir
etkide aranr. Trobriand takmadasnda kt bynn kay
na olarak grlen iki yer vardr, ama bunun oralara da

l k e ll e r in

p s ik o l o j is in d e m It

115

DEntrecasteaux takmadasndan getirildiine inanlr. Bu


yerlerden biri Bau ve Bwoytalu kyleri arasndaki Lawaywa korusudur, dieri ise gneyde Vakuta adasdr. Bu her
iki blge hl kt bynn en korkutucu merkezleri ola
rak grlyor.
En iyi oduncular ve en deneyli ip rcler burada otur
duu halde, Bwoytalu blgesinin adada olduka dk bir
sosyal konumu vardr, burada uyuturan bal ve yaban
domuzu gibi mundar yiyecekler yenmektedir. Bu yerliler
uzun zamandr yalnz kendi ilerinden evlenerek yaamak
ta ve ihtimal ilkel kltrn adadaki en eski temsilcilerini
oluturmaktadr. Byclk bunlara gney takmadadan
bir akrep tarafndan getirilmitir. Bu hayvann ya Lawaywa korusundaki bir kovuktan kt, ya da, havadan ua
rak gelip ayn yere dt anlatlr. Onun geldii srada
bir adamla bir kpek grnrler. Akrep krmzdr, iinde
bycl tamaktadr nk. Kpek onu grr ve sr
maya alr. Sonra akrep kpei ldrr ve bunu yaptk
tan sonra adam da ldrmek ister. Ama yzne baknca
adama acr, kam rikkate gelir ve adama yaamn ba
lar. Adam sonra katiline ve kurtarcsna byk bir bedel,
bir pokola nerir, kabuklu hayvan da byy ona vermeyi
nerir. Verir de. Adam byy hemen velinimeti akrebi l
drmek iin kullanr. Sonra da, bugn hl uyulduu sy
lenen bir kurala gre, anne tarafndan yakn bir akrabasn
ldrr. Bundan sonra by gcnn btn sahiplii onun
olur. Akrepler imdi siyahtrlar, nk byclk onlar
terketmitir; ama yine de, bir zamanlar hayatn ve lmn
efendisi olduklar iin, yava lrler.
Benzer tr bir mit gney adas Vakutada anlatlr. n
san klndaki, ama insan olmayan kt bir varln, Normanby adasnn kuzey kylarnda bir bambu kamnn ii
ne girdiini anlatrlar. Bambu kam, ta Yayvau ya da Vaku
ta burnu yaknlarnda karaya deinceye kadar, kuzeye do
ru uzar. Yakndaki Kwadagila kynden bir adam bambu
dan gelen bir ses duyup kam aar. Canavar dar kar
ve ona byclk retir. Gneydeki bilgi vericilere gre

116

BOy O. BIl IM

ve

DN

kara bynn gerek balangc budur. Bwoytaludaki Bau


blgesine dorudan gney takmadasndan deil, Vakutadan gelmitir. Vakuta sylencesinin bir baka versionu, iauvaunun Vakutaya bambu kam iinde gelmediini, bu
nun byk bir olayla gerekletiini syler. Normanby ada
snn kuzey kysndaki Sewatupada, iinde pek ok kt
varln oturduu byk bir aa bulunuyordu. Aa dev
rildi ve dosdoru denize dt; bylelikle de, kkleri Nor
manby kysnda kalrken, gvde ve dallar denizin zerin
de uzandlar ve aacn tepesi Vakutaya dedi. Ondan son
ra da gney takmadasnda kt by ald yrd; deniz
orada, aacm dallarnda yaayan balklarla doludur; by
nn Trobriand adalarna geldii yerse Vakutann gney
koyudur. nk aacn tepesinde ikisi erkek biri dii k
t varlk otururdu ve bunlar ada sakinlerine byy getir
diler.
Bu mitsel yklerde, insanm kesin yazgsn sarmalayan
dini tasarmlar zincirinin yalnzca bir halkasna sahip olu
yoruz. Mitsel olaylar ancak, by gcnn kudretine ve
varlna kaytsz artsz inanla ve ona ynelik duygular
ve korkularla balant iinde anlalabilir ve anlamlar kavr
ranabilir. Bycln geliine ilikin ayrmtl ykler do
ast tehlikelerin hepsini tam aklamyor. Ani ve beklen
medik hastalklar ve lm, yerlilerin grne gre, erkek
bycler tarafmdan deil, baka trl i gren ve hepsi
nin daha ok doast bir kiilii olan uan cadlar tara
fndan arlyor. Bu tr bycln kkeni zerine her
hangi bir k miti bulmay baaramadm. te yandan, bu
cadlarn kiilikleri ve davranlarna ilikin bir dizi inan
var ve bunlar, eer byle sylenebilirse, srekli ya da so
mut bir mit oluturuyorlar. Bunlar teker teker yinelemek
istemiyorum, Argonauts of the W estern Pacific adl kita
bmda tam bir betimleme vermitim nk. Ama, cad sa
ylan kiileri saran doast gler sisinin bitmez tken
mez bir yk seyelan yaratmasn gerekletirmek nemli7 Blm X, zellikle de S. 236-248, 32 of ve 393.

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

117

dir. Byle ykler, doast glere kesin inantan do


mu nemsiz mitler olarak grlebilir. Benzeri yklsr, er
kek bycler, bwagaular iin de anlatlr.
Sonuta salgnlar kt ruhlarn, yani tauva'u'nun do
rudan etkisine yorulur, bunlar grdmz gibi, mitolojik
olarak ou kez, btn kt by gcnn kayna olarak
grlr. Bu kt varlklarn srekli oturma yerleri gney
dedir. Arasra Trobriand takmadasna gelip sradan insan
larca grlemeden geceleri kylerde dolarlar, kabaktan
yaplm ielerini ngrdatr, tahta kllarn akrdatr
lar, ve byle bir istilaya hep kitlesel lmler elik eder. Ky
lerde leria, salgn bir hastalk egemen olur. Kt ruhlar ba
zen srngen klna girerler, o zaman insan gzyle de
grlebilirler. Byle bir srngeni normalinden ayrt etmek
her zaman kolay deildir, ama bunu yapmak ok nemli
dir, nk stne baslan ya da kt davranlan bir tauvau
intikamm lmle alr.
Burada yine bu srekli mitin, gemite kalmam, ter
sine bugn hl yaanan bir olaya ilikin bu yerel anlatmm
evresinde saysz somut yk byr. Bunlardan bazlar
ben Trobriand adalanndayken oldu; bir defasnda ar bir
dizanteri ve galiba 1918in spanyol gribi olan bir hastahn
ilk belirtileri bagsterdi. Birok yerli, tauvauyu duyduk
larn anlatyorlard. Wawelada dev bir kertenkele grl
mt; onu ldren adam ksa sre sonra ld ve kyde
salgn balad. Ben Oburakudayken ve hastalk kye ya
ylrken, beni gtren bottaki insanlar gerek bir tauvau
grdler, bir mangrovenin stnde byk, kark renkli bir
ylan grld, ama yaklatmzda srra kadem bast. Ben,
yalnzca miyopluumdan ve belki de bir tauva'uyn grme
yeteneimin olmamasmdan. bu mucizeyi kendim izlemeyi
baaramadm. nsan her yerdeki yerlilerden byle ve ben
zeri dzinelerce yk dinleyebilir. Bu tr bir srngen yk
sek bir sahanla oturtulur ve nne deerli eyalar ko
nurmu; onu gerekten grm olan yerliler, ben kendim
hi grmediim halde, bunun sk sk olduunu dorulad
lar. Ayrca dii cadlara iikin bir dizi yk de anlatlr, bunr

118

119

BY, BLiM VE DN

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

lann iouvaularla cinesl ilikileri varm, u anda yaayan


cad kadnlardan biri bunu kesinlikle dorulam.
Bu inan araclyla, byk ematik anlatlardan na
sl nemsiz mitler doduunu gryoruz. Bylece, hastalk
larn ve lmn btn etkileri evresinde, inan, bunun bir
blmyle uraan ayrntl anlatlar ve yerliler tarafndan
srekli kaydedilen kk somut doast olaylar organik
bir btn oluturuyor. Bu inan ak ki bir teori ya da akliuna deil. Bir yanda btn kltrel alkanlklar komp
leksi var, nk kt bynn uygulandna yalnz inanl
myor, bu gerekten uygulanyor da. En azndan erkekler
tarafmdan. te yandan, sahnedeki kompleks, insann hasta
lk ve lm karsndaki btn faydac tepkisini kapsyor;
duygularn ve sezgilerini ifade ediyor, davrann etkili
yor. Mitin z bize yine, saf entellektel aklamann ok
uzamda bir ey gibi grnyor.
imdi, yerlilerin, gemite insamn genleme yetenei
ni elinden alm olan, imdi de yaamn sona erdiren etken
lere ilikin tasarmlarma tm sahibiz. Esasen her iki kayp
arasndaki balant yalnzca dolayl bir balant. Yerliler,
kt bynn her biiminin, yallar kadar ocua, gence ve
olgun erkee de rastlayabildii halde, en kolay yal kiileri
etkilediine inanrlar. Bylece, genleme yeteneinin yiti
rilmesi en azndan byye zemin hazrlam oldu.
Ama, insanlarn yaland, ld ve bylece ruha d
nt bir sre olmasna karn, yine de kylerde, yaar
yanlarn arasnda kalmlar, tpk imdi yllk enlik milamala'da kylerine dndklerinde evlerin evresinde dola
tklar gibi. Ama bir gn, ailesinin yannda oturan yal bir
kadnn ruhu yerde bir yatan altna girmi. Aile yeleri
ne yemek datmakta olan kz, bir hindistancevizi kabuun
daki scak sosu yanllkla dkp ruhu yakm, ruh kzp
kzm azarlam. br yle karlk vermi: Senin gitti
ini dnyordum; ylda yalnz bir kez, milamala'da, gele
ceini sanyordum. Ruh kadn buna alnm. Yantlam:
Tumaya gidip yeraltnda yaayacam. Sonra bir hindis
tancevizi alp ikiye blm, gzl olan yary alkoyup

brn kzna vermi: Sana kr yany veriyorum, by


lece beni gremeyeceksin. Ben gzl yary alyorum, obr
ruhlarla birlikte geri dndmde ben seni grebileceim.
Ruhlarm grhmez olmasmn, ama onlann insanlar gre
bilmesinin nedeni budur.
Bu mit, mevsimlik bayram milamalaya, kutlamalar ya
plrken ruhlarn kylerine dnd zamana ilikin. Daha
ayrntl bir mit de milamala'mn nasl olutuunu anlat
yor. Kitavada bir kadn lr ve arkasnda hamile bir kz
brakr. Bir olan doar, ama annenin onu besleyecek st
yoktur. Komu adada bir adam lrken, kadn ondan, toru
nuna yiyecek getirmesi iin ruhlar lkesindeki annesine bir
haber gtrmesini rica eder.' Ruh kadn sepetini ruh yiye
cekleriyle doldurur, geri gelir ve yle yakmr: Kimin yi
yeceini gtryorum? Torunumkini, sizi ona vermek is
tiyorum, ona yiyeceini vermeye gidiyorum. Kitava adar
snda Bomagema koyuna gelir ve yiyecei brakr. Kzna
yle der: Yiyecei getirdim, adam onu getirmemi syledi.
Ama gcm yok, insanlar beni cad sanacak diye korkuyo
rum. Sonra bir yam kkn kzartp torununa yedirir. a
lla gider ve kz iin bir bahe aar. Ama geri geldiin
de kz korkar, nk ruh bir cad gibi grnmektedir. Ona
gitmesini emredip yle der: Tumaya dn, ruhlar lkesi
ne. nsanlar senin cad olduunu syleyecekler. Ruh anne
yaknr: Niye kovuyorsun beni? Senin yannda kalp toru
num iin baheler amay dnyordum. Kz yalnzca,
Git, diye yantlar, Tumaya geri dn. Yal kadn bu
nun zerine bir hindistancevizi alr, ikiye bler, kr yary
kzna verip gzl yary alkoyar. Ona, kendisinin ve di
er ruhlarn ylda bir kez milamala'da geri geleceklerini ve
kydeki insanlar greceklerini syler, ama kendileri onlar
iin grnmez kalacaklardr. Bylelikle de yllk enlik mi
lamala bugnk biimini alm olur.
Bu mitolojik ykleri anlamak iin, onlar yerlilerin
ruhlar dnyasna ilikin yorumlaryla, milamala srasnda
ki detlerle ve -ispritizmann ilk biimlerinde bulunduu
haliyle- canllar dnyas ile ller dnyas arasmda kuru

120

BY, BiLiM VE DlN

lan ilikilerle karlatrmak gerekir. lmden sonra her


ruh Tumadaki ller dnyasma gider. Girite Topileta'y,
ruhlar dnyasnn bekisini gemek zorundadr. Yeni ge
len, deerli bir armaan verir, lmnde cesedinin sslen
dii deerli eyalarn tinsel blmn. Ruhlarn yanna gel
diinde, ksa sre nce lm olan dostlan ve akrabalem
tarafndan karlanr ve onlara yukardaki dnyadan yeni
haberler verir. Sonra ruh olarak yaamna balar; dnyada
ki yaama benzer bu. ne ki betimlemeler ^ z e n umutlar ve
arzularla renklendirilmi, bir tr cennete evrilmitir. Ama
onu byle anlatan yerliler bile hibir zaman oraya gitme
arzusu gstermezler.
Ruhlarla canllar arasndaki iletiim eitli biimlerde
kurulur. Birok kii lm akraba ve dostlannm ruhlanm
grmtr, zellikle de Tuma adasnda ya da yaknlarnda.
Ayrca gerek imdi gerekse de grne gre ok eski za
manlardan bu yana, trans halindeyken ya da uykuda yer
alt dnyasna uzun yolculuklar yapan erkekler ve kadnlar
vardr. Bunlar ruhlarn yaamna katlr, her iki tarafa yeni
haberler, bilgiler ve nemli mesajlar tarlar. zellikle de
yaayanlardan ruhlara yiyecekler ve deerli <eyalar gtr
meye her zaman hazrdrlar. Bu kiiler ruhlar dnyasmn
gereini dier insanlarn yaknna getirirler. Sevgili l
mleri hakknda hep yeni bilgiler edinmek isteyen insan
lara avuntu da verirler.
Yllk milamala enliinde ruhlar Tumadan kylerine
gelirler. zerine oturup kardelerinin btn yaptklann
izleyebilecekleri yksek bir krs kurulur. Komnn yaa
yan insanlarnn olduu gibi onlarm da gnln honut et
mek iin bol yiyecek sunulur. Reisin kulbesinin ve zengin,
nemli kiilerin kulbelerinin nndeki iltelerde gn bo
yunca deerli eyalar sergilenir. Gze grnmeyen ruhlan
8

Bu olgular zerine bir bilgi, Baloma, the Spirits of the Dead in the
Trobriand Islands adl makalede verilmitir: Journal of the Royal
Antropologlcal Institute, 1916, S. 149. (Bu kitabm nc blmne
bakmz.)

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

121

kazadan korumak iin kyde bir dizi tabuya uyulur. Ruh


lar mitteki yal kadn gibi yanabilecei iin, scak svlar
yere dklmemelidir. Bir baloma'ya, bir ruha zarar veririm
korkusuyla, hibir yerli yere oturmaz, kyde odun kesil
mez, ortalkta karg ya da sopalarla oynanmaz ve frlatmal silahlar kullanlmaz. Ruhlarsa kendi alanndan dosta
ya da hi dosta olmayan iaretlerle varlklarn belli eder,
honutluk ya da honutsuzluklarn dile getirirler. Hafif kz
gnlklar kimi zaman ho olmayan kokularla gsterilir, k
t ruh halleri ise kt havayla, kazalarla ya da mlklere
verilen zararlarla gsterilir. Byle durumlarda -hele bir de
gerek bir medyum trans haline gemi veya birisi lme
yaklamsa- ruhlar dnyas yerlilere ok yaknda ve ger
ek gibi grnr. Mitin bu inanlara onlarn asl paras
olarak uyduu aktr. nsann, bugnk dini inanlarda ve
deneyimlerde ifade bulduu gibi, ruhla ilikileriyle mitin
eitli olaylar arasnda sk ve dolaysz bir paralellik var
dr. Burada yine grlebilir ki, mit, bir bireyin kiisel karlanndan, korkularndan ve kayglanndan -inancn ola
an erevesi araclyla, eski kuaklarn kiisel deneyim
leri ve anlar zerine anlatlan birok somut durum ara
clyla- dorudan, benzeri bir durumun ilk kez yaanm
olabilecei aa uzanan kesiksiz bir perspektif iin arka
plan oluturmaktadr.
Bu olgular betimleyerek, geni ve zincirleme bir inan
emasnn varln ierecek biimde mitleri anlatm oldum.
Bu ema ilkellerin folklorunda aka bulunmaz elbette.
Ama, kesin bir kltrel gereklie uygun der; nk il
kellerin inanlannn, lme ve lmden sonraki yaama
ilikin duygu ve sezgilerinin btn somut gsterileri bir
balant iindedir ve byk bir organik birlik oluturur.
Yukarda zetlediimiz eitli yk ve dnceler hi farkedilmeden i ie geerler ve ilkeller kendiliinden paralelli
e iaret edip balantlar ne karrlar. Mitler, ruhlara ve
doastne ilikin dini gr ve deneyimler, ayn temann
btn blmleridir gerekten; uygun pratik tutum, yeralt
dnyasyla ilikiye geme denemeleriyle ifade edilir. Mitler

122

BY, BLM VE DlN

organik btnn yalnzca bir parasdr: ilkellerin inancn


daki belli belirleyici noktalar bunlarm iinde anlat bii
minde youur.
yklerde byle dokunmu temalan incelediimizde,
hepsinin, ho olmayan ya da olumsuz gereklikler denebi
lecek bir eyle ilgili olduunu buluruz; genleme yetenei
nin yitirilmesi, hastalk, yaamn byyle yitirilmesi, ruh
larn insanlarla srekli ilikiden vazgemeleri ve nihayet
ksmen yeniden kurulan iletiim. Bu mitlerin daha drama-^
tize olduklarn da gryoruz, ayrca kken mitlerindekine
gre daha balantl ve daha karmak bir anlat oluturu
yorlar. Bu noktay daha aynntl ele almakszn, bunun da^
ha derin bir metafizik ilikiye dayandn sanyorum, ba
ka szcklerle, sosyolojik saptamalarn ya da nedenlerin
tam tersine, insan yazgsnn sz konusu olduu yklerdeki
gl heyecansal arya.
Her durumda, bu temalara ilikin mitin ortaya kt
noktann byk olaanstlkle ya da sorunsal zellikle
aklanamayacan gryoruz, tersine daha ok, heyecan
sal renkle ya da pratik anlamllkla aklanabiliyor. Mitte i
lenen ve anlatlarda rlen dncelerin kesin oldumu
bulduk. Milomaionn yerlemesine ve ruhlarn periyodik
geri dnne ilikin yklerde, insanm trensel davran
ve ruhlarla ilikide uyulacak tabular konu edilir. Bu mit
lerde gelitirilen temalar kendiliinden yeterince aktr;
aklanmaya ihtiyalan yoktur ve mit bu ilevin bir blr
mn bile yerine getirmez. O gerekte, duygusal, dayanl
maz bir nseziyi dntrr, bunun arkasnda ise, ilkeller
iin de, kanlmaz, dehet veren bir yazgnn dnlmesi
gizlidir. Mit her eyden nce bu dncenin ak bir ger
eklemesini ortaya koyar. kinci olarak, belirsiz ama g
l bir korkuyu ev yaamnn gnlk gerekliinin snrlan
iine alma devi vardr. zlenen sonsuz genlik gc, bO"
zulmaya ve yalanmaya baklk salayan genleme ye
tenei, bir ocukla bir kadnn engelleyebilecei kk bir
olayla yitirilmilerdir. Sevenlerin lmden sonra ayrlmalannm bir hindistancevizi kabuunun dikkatsizce kullanl

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

123

masna ve kk bir tartmaya dayandna inanlr. Gide


rek, hastalklarn kk bir hajrvandan geldii, kkeninin
de bir adamm bir kpek ye bir akreple rastlantsal kar
lamasnda olduu kabul edilir. nsani yanlg, su ve ans
szlk unsurlar byk bir yer tutar. te yandan yazg ve
kanlmazlk unsurlar insani yanllar dzeyine getirilir.
Bunu anlayabilmek iin bir eyi akla kavuturmak
iyi olacak galiba: lkel, ister kendisininki ister sevdii in
sanlarnki olsun, lm karsndaki gerek heyecansal dav
rannda yalnz inancyla ve mitolojik tasanmlan tarafm
dan ynlendirilmez. lm karsndaki byk korkusu, onu
uzaklatrma dorultusundaki gl istei ve sevdii akra
balarnn lmnde duyduu derin ac, ilkellerin trelerin
deki, dncelerindeki ve ayinlerindeki iyimser inanca, br
dnyanm kolayca ulalabilirliine uygun dmez. lm
bedene girdikten sonra ya da lmn tehdit ettii bir an
da, istikrarsz bir inancm belirsizlii ve paralanml gnilr. Ar hasta eitli yerlilerle, zellikle de veremli arka
dam Bagidouyla yaptm uzun syleilerde, yalnzca
antrmalarla ve belli belirsiz dile getirilerek, ama hepsin
de yadsnmaz bir biimde, yaamn geicilii ve btn ni
metleri karsnda ayn melankolik znty farkettim, ka
nlmaz sondan ayn korkuyu ve ayn soruyu: Acaba en
gellenebilir mi, ya da hi deilse bir sre daha geciktirile
bilir mi? Ancak ayn insanlar inanlarnn onlara verdii
umuda tutunuyorlard. br tarafta kendileri iin alan
geni, heyecan veren boluu, mitlerinin, yklerinin ve
ruhlar dnyasna ilikin inanlarnn canl dokusuyla rt
meye alyorlard.
IV.

BY MTLER

Bir baka tr yky, yani byye bal olanlan ayrn


tlaryla ele almama izin verin. By, birok bak asn
dan, ilkelin gereklik karsndaki faydac tutumunun en
temel ve en gizemli grnmdr. amzda antropologlann en canl ve en elikili biimde ilgisini uyandran

124

BY, BLiM VE DN

problemlerden biridir. Bu axatrmanm temelleri Sir James


Frazer tarafndan atlm, Frazer byye ilikin nl teo
risinde bu temel zerinde byk bir yap da kurmutur.
By Melanezyanm kuzeybatsnda yle byk bir rol
oynar ki, sradan bir gzlemci bile ksa srede onun olaan
st gcn saptamak zorunda kalr. Buna ramen varl
ilk bakta ok ak grlmez. Grnrde her yerde ortaya
kmasna ramen, iinde kesinlikle by bulunmayan ok
nemli ve zorunlu belli faaliyetler vardr.
Hibir yerli bir yam ya da taro fidesini bysz dik
mez. Ama, hindistancevizi, muz, mango ya da ekmek aac
meyvesi yetitirmek gibi belli nemli kltr trlerinde b
y yoktur. Balkln, nem bakmndan toprak iinden
sonra hemen ikinci srada gelen bu ekonomik faaliyetin ba
z biimlerinde ok gelimi bir by vardr. Bylece, k
pekbal avndaki, ele avuca smayan kolalann ya da to
ulamn izlenmesindeki tehlikeler byyle uzaklatrlm
olur. Ayn derecede zorunlu, ama basit ve emniyetli yntem
lerle, yani zehirle balk avlamada hibir by yoktur. Ka
no yapmnda -rgtl alma gerektiren ve her zaman teh
likeli bir eye yol aan, teknik zorluklarla dolu bir i- ayin
karmaktr, ie sk skya baldr ve kesinlikle vazgeilmez
bir ey saylr. Bir evin yapmnda, teknik bakmdan ayn
derecede zor, ama ne tehlikesi olan, ne rastlantya bal
olan, ne de kano yapmndaki gibi karmak ortak alma
biimleri gerektiren bir ite, almaya herhangi bir biim
de bal hibir by yoktur. Odun kesicilii, byk nem
tayan bu sanat faaliyeti, belli komnlerde ocuklukta
renilen ve herkesin yapt tek zanaattr. Bu komnlerde
kesicilikle ilgili hibir by yoktur. Buna karlk, btn
blgede yalnz teknik uzmanl ve sanatsal yetenei olan
kiilerce srdrlen baka bir tr sanatsal oymacln, fil
dii ve sert aa oymaclnn, ustalk ve esin kayna ola
rak kabul edilen, kendine zg bir bys vardr. Ticarette
deitokuun kula diye bilinen trensel bir biimi nemli
bir by ayiniyle evrilidir; te yandan saf ticari tabiatl
belli nemsiz takas biimleri tamamen byszdr. ava

LKELLERN PSKOLOJSNDE MT

125

ve ak gibi olaylar, hastalk, rzgr ve hava gibi doann


ve yazgnn belli gleri, ilkel inanta hemen hemen t
myle by glerinin egemenlii altndadr.
Bu ksa bak bile, bizi, uygun k noktas olacak te
mel bir genellemeye gtryor. Byy hep, ans ve ans
szlk unsurlarnn, umutla korku arasnda gidip gelen he
yecansal oyunun geni ve yaylabilir hareket alanna sahip
olduu yerlerde buluyoruz. Faaliyetin kesin, gvenli oldu
u. ussal yntemlerin ve teknik srelerin kontrol altnda
bulunduu yerlerde hibir byye rastlamyoruz. Giderek,
tehlike unsurunun grlebildii her yerde by buluyoruz.
Kesin gvenliin btn nsezi unsurlarn yok ettii hibir
yerde byye rastlamyoruz. Bu, psikolojik etkendir. Ama
by byk nemde baka bir sosyal ilev de grr. Baka
yerlerde kantlamaya altm gibi, by iin oluumun
da ve sistematik biimde dalmnda aktif bir unsurdur.
Vahi hayvanlarn izlenmesinde de etkili bir g verir. Bu
yzden de asl ilevi, insann henz tmyle egemen ola
mad byk nemdeki faaliyetlerde gedikleri ve alamazlklar amasndadr. Bu amaca ulamak iin, by iljcel in
san baan gcne ilikin kesin bir inanla donatr; all
m aralar yetmedii zaman onu belli bir ruhsal ve fay
dac yetenekle de donatr. Bylece insan, yaamsal nem
tayan devlerini gvenle yerine getirebilmeye yetenekli
klar, bynn yardm olmasa dkrkl ve korku y
znden. dehet ve irenme yznden, karlksz sevgi ve
lgnca nefret yznden onu demoralize edebilecek koul
larda dengesini ve ruhsal btnln korumasn salar.
By, her zaman insani igdlere, ihtiyalara ve faa
liyetlere sk skya bah belli bir amac olmas bakmndan
bilime akrabadr. By sanat pratik hedeflere ulaabilme
ye ynelmitir; btn dier sanatlar ve beceriler gibi o da
teoriyle ve etkili olabilmesi iin eylemde kullanlmes ge
reken biimleri belirleyen bir ilkeler sistemiyle ynlendiri
lir. Bylece byyle bilim bir dizi benzerlik gsterirler, ve
biz, Sir James Frazerle birlikte, byy uygun bir biim
de, yalanc bilim diye niteleyebiliriz.

120

BY, BLiM VE DlN

By sanatnn zne daha yakndan bakmak istiyor


ruz. By btn biimlerinde temel bileenden olumu
tur. Yaplmas srasnda her zaman belli szckler ortaya
kar, bunlar konuma tonunda ya da ark biiminde sy
lenir; her zaman belli trensel eylemler yaplr; ve her za
man iin banda bir tren efi vardr. Buradan bynn
zn zmlediimizde, her zaman, forml, ayini ve yapcmm ruh halini ayrt etmek zorunda kalrz. Hemen syle
mek gerekir ki, Melanezyallann ilgilendiimiz blmnde
tlsm giderek bynn en nemli unsurudur. Yerliler iin
by bilgisi tlsm bilgisi anlamna gelir; ve her by edi
minde ayin tlsmn aa kmasna younlar. Ayin ve
uygulaycmm ehliyeti, tlsmn korunmas ve gelimesi iin
klavuz etkenlerdir yalnzca. Bugnk tartmamzn bak
as iin bu ok nemlidir, nk by tlsm, gelenekle
ve zellikle de mitolojiyle sk balant iindedir.
Hemen hemen btn by trlerinde, varoluunu ak
layan bir yk buluyoruz. Byle bir yk, bu belli by
formlnn insann tasarrufuna ne zaman ve nerede ge
tiini, nasl yerel grubun mal olduunu ve birinden dier
lerine nasl aktanidn anlatr. Ama byle bir yk by
nn kken yks deildir; bynn kkeni yokur, hi
bir zaman yaratlmam ya da kefedilmemitir. Her by
batan beri sadece, insan iin yaamsal zorunluluk tayan,
fakat normal ussal abalarla stesinden gelinemeyen btn
ey ve olaylarda temel bir ek olarak vard. Tlsm, ayin ve
etkileyecei obje ayn yatadrlar.
u halde btn bylerin z, kendi geleneksel btn
ldr. By yalnzca, kuaktan kuaa eksiksiz aktarl
dnda, eski zamanlardan bugnk icracya byle teslim
edildiinde retken olabilir. Bu yzden de bynn bir soyaacna ihtiyac vardr, zaman iindeki yolculuunda bir
tr gelenek pasaportuna. Bunda ona mit yardmci olur.

Argonauts of the VVestenrn Pacific, S. 329, 401ff. Ayrca By, BIhm ve Din, By ve Deneyim, By ve Bilim blmleri. Science,
Religion and Reality, eitli yazarlarn denemeleri (1925).

l k e lle r in

ps k o l o j s In d e m t

127

Mitin bynn yaplna deerini ve geerliliini nasl ver


dii, bynn etkisine inanla nasl ilikili oldu en iyi so
mut bir rnekle aklanabilir.
Bildiimiz gibi, ak ve kar cinsin ekimi bu Melanezyahlarn yaamnda nemli bir rol oynar. Gney denizinin
pek ok soyu, zellikle de evlilik ncesinde, ilikilerinde ok
zgr ve bamszdrlar. Ancak yasak iliki cezay hak
eden bir sutur ve ayn totem klan iersindeki ilikiler ke
sinlikle yasaklanmtr. Ama yerlilerin gzndeki en byk
cinayet her tr ensesttir. Erkek ve kzkarde arasnda by
le bir ilikinin salt dnlmesi bile onlan byk bir dehet
iinde brakr. Bu anasoyu toplumda, birbirlerine en sk
akrabalk bayla balanm olan erkek ve kzkardeler birbirleriyle zgrce konuamazlar bile, asla akalap glemezler, ve bugn birinin dierinin adn anmas son de
rece kt karlanr. Fakat klann dnda zgrlk byk
tr, ve ak detleri, ilgin, hatta ince biimler alarak, byk
bir eitlilik gsterir.
Her cinsel ekimin ve batan karma gcnn ak b
ysne dayandna inanlr. Bu by, yerlilerin kansna
gre, gemiteki dramatik bir olaydan domutur; burada
yalnz ksaca deineceim bu olay, erkek ve kzkardeler
arasndaki bir ensestle ilgili tuhaf, trajik bir mitte anlatl
maktadr.! ki gen insan anneleriyle birlikte bir kyde
yayorlarm, ve kz bir rastlant sonucu, erkek kardeinin
bir baka kz iin hazrlad gl bir ak iksirini imi.
Tutkudan lgna dnm durumda kardeini izlemi ve ssz
bir koyda onu batan karm. Utan ve pimanlk iinde
ikisi de ne yemi ne imiler ve bir maarada birlikte l
mler. Birbirine sarlm iskeletlerinden kokulu bir ot bit
mi; bu ot, ak bysne kantrlan maddeler iindeki en
gl bileendir.
Denebilir ki by miti, ilkel mitlerin dier trlerine g
re, etkin olamn sosyal iddialann ok daha fazla hakl ka^
10 Bu mitle ilgili daha ayrntl bilgi iin, B. Malinowski, ilkel Top
lumda Cinsellik ve Bask ya baknz. (Kabalc Yaynlar, 19891

128

BY, BiLiM VE DlN

l k e l le r in

n r, ayini biimlendirir ve daha sonraki mucizevi dorularma iin rnek oluturarak, inancm gerekliini kantlar.
By mitinin kltrel ilevine ilikin bu kefimiz, Sir
James Frazerin gcn ve egemenliin kkeni zerine The
Golden Boughun ilk blmnde gelitirdii parlak teoriyi
tmyle doruluyor. Frazere gre, toplumsal stnln
balangc kken olarak byye dayanr. Bynn etkisinin
yerel haklara, sosyal blnmelere ve dorudan soya bal
olduunu gstermekle, nedenler zincirine bir halka daha
eklemi, gelenei, byy ve sosyal iktidar balam olu
yoruz.
V.

SONU

Bu almada, mitin kltrel bir g olduunu kantla


maya altm; ama mit yalnz bu deil. O ak ki ayn za
manda bir anlat da; bu yzden de edebi bir yan var - ou
bilgin tarafndan ar vurgulanm, ama yine de tmyle
dikkat dnda braklmamas gereken bir yan. Mit, gele
cein eposunun, romansn ve trajedinin tohumlarn tar;
halklarn yaratc dehasmn ve uygarln bilinli sanatnn
bu edebi biimlerinde kullanlr. Grdk ki baz mitler yalnz
kuru ve ksa betimlemelerdir, dierleri, ak miti, ya da
kano miti, deniz yolculuklaryla ilgili mitler gibi, son dere
ce dramatik yklerdir. Yerimiz elverseydi de, bir insanyiyiciyi ldrp annesinin intikamn alan ve bir dizi klt
rel grev baaran soy kahraman Tudavann uzun ve ay
rntl efsanesini anlatabilseydim.n
Byle ykler karlatrlrsa, belli biimlerdeki mitin
niin ilerdeki bir edebi gelimeye uygun dt, dier
belli biimlerinse sanatsal bakmdan niin verimsiz kald
herhalde gsterilebilir. Soyun saf sosyal stnl, yasal
nvan ve haklan, ya da yerel haklar, insan heyecanlan
11 Tudava mitinin ana blmlerinden biri,

B. Malinowski. Complex

and Myth In Right S. 209,210da bulunabilir. (Psyche, Say V, Ocak


1925)

p s Ik o l o j Is In d e m t

129

alanna fazla girmez ve bunlarda edebi deer eleri b u


lunmaz. Buna karlk bysel ya da dini inan, insanm en
derindeki istekleriyle, korkulan ve umutlaryla, tutkulan
ve duygulanyla sk skya balantldr. Ak ve lm mit
leri. lmszln yitirilmesine, altn an bitmesine
ve cnnetten kovulmaya ilikin ykler, enseste ve byc
le ilikin mitler, tragedyanm, lirik ve romantik anlatnn
sanatsal biimlerine uygun den eler kullanrlar. Teori
miz, mitin kltrel ilevine ilikin olarak onun inanla sk
ilikisini aklayan, ayin ve gelenekle sk balantsn gs
teren teori, yerli yklerindeki edebi olanaklan daha de
rinden anlamamza yardmci olabilir. Ama, ok ekici de
olsa, bu temaya burada daha fazla girmeyeceim.
Balangtaki aklamalarmzda mite ilikin iki yaygn
teorinin doruluundan kukulandk ve bunlan bir kenara
attk: Mitin doal olgulara ilikin rapsodik bir betimleme
olduu gr ve Andrew Langn, mitin asl olarak bir ak
lama, bir tr ilkel bilim olduu doktrini. Aratrmamz, il
kel kltrde bu zihinsel tutumlardan hibirinin baskn ol
madn ve bunun, ilkel dini yk trn, onun sosyal ba
lamn ya da kltrel ilevini aklayamadn gsterdi.
Ama, mitin her eyden nce bir sosyal dzeni yerletirme
ye yaradm, gemiteki ahlaki bir davran rneini ya
da bynn en eski, en byk mucizesini dorulamaya ya
radn bir kez anladktan sonra, kutsal yklerde, gerek
doal olaylar aklayan unsurlan. gerekse de doaya ilgi
unsurunu bulmamz gerektii aktr. nk ilk efsane son
radan geleni aklar, buda, neden ve etki, itki ve sonu ara
sndaki bilimsel ilgiden temelli ayrlan, dncelerin zin
cirleme tepkisi ilkesine gredir. Ayn biimde, doaya ilgi
de aktr; eer by mitolojisinin ne kadar nemli olduu
nu ve bynn insann ekonomik karlanna ne kadar sk
bal olduunu anlamsak. Bmunla birlikte mitoloji, doa
olaylan zerine amasz ve betimleyici bir rapsodi olmak
tan ok uzaktr. Mitle doa arasna iki ba eleman koy
mak gerekir; insanm d dnyanm belli grnmlerine prar

130

BYO. BILM

ve

DN

tik ilgisi ve belli olgular zerindeki ussal ve ampirik dene


timini byyle tamamlama ihtiyac.
Bu kitapta uygarln mitinden deil,, ilkellerin mitin
den sz ettiimi bir kez daha belirtmeme izi verin. San
rm ilkel toplumlarda etkili olduu biimiyle mitolojinin
aratrlmas, yksek uygarlklarn mitolojisinden karlan
sonular bir yana atacak. Bu malzemenin bir blm, bize
ancak, gncel yaamla ilintisi ve toplumsal balam olmak
szn, tekil edebi metinler olarak ulat. Szgelimi, eski kla
sik halklarn ve dounun lm uygarlklarnn mitolojisi
byle. Mit aratrmasmda klasik bilginlerin antropologlar
dan renecekleri var.
Yaayan yksek kltrlerdeki mit bilimj.-bugnk Hint,
in uygarlklarndaki ve nihayet bizim uygarlmzdaki
gibi-, ilkel folklorun karlatrmal biimde incelenmesiyle
esinlendirilebilir belki; uygar kltr de kendi asndan il
kellerin mitolojisine nemli katklar ve aklamalar getire
bilir. Bu tema bu almann erevesi dna kyor. Yine
de bir gerei vurgulamak istiyorum, antropoloji yalnzca,
bizim anlaymza ve kltrmze gre ilkellerin treleri
nin incelenmesi deildir, ayn zamanda ta devri insannn
uzak perspektifindekinden kendi anlaymzn da incelen
mesidir. Kendimizi bir sre, bizimkinden daha basit bir kl
tr olan insanlar arasnda tasarlayabilir ve orada tutar
sak, kendimize uzaktan bakmay ve kendi kurumlarmza,
inanlarmza, trelerimize kar yeni bir deerlendirme
duygusu kazanmay baarrz belki. Antropoloji bize bu bi
imde bir deerlendirme duygusu ve ince bir mizah duy
gusu verebilse, o zaman hakl olarak, ok byk bir bilim
olduunu iddia edebilir.
Bylece olgu incelemeyi ve sonu karmay tamamla
m oldum; imdi bir de bunlarn ksaca toparlanmas ge
rekiyor. Folklorun, ilkel bir topluluk iinde aktarlan bu y
klerin, yalnz anlatda deil, soy yaamnn kltrel bala
mnda canl olduklarn gstermeye altm. unu kaste
diyorum: Belli bir ykde bir araya gelmi dnceler, he
yecanlar ve istekler yalnz yknn anlatlmasyla yaatl

TROBRAND ADLARINDA LLERN RUHLARI

131

mazlar, belli geleneklerde, trelerde ya da ayinsel olaylarda


canlandrlarak da yaatlrlar. Ve burada deiik tipte y
kler arasnda nemli bir fark saptand. Yalnz aile iinde
anlatlan yfde sosyal balam snrlyken, efsane soy ya
amnn ok daha derinlerine giriyor, en nemli ilevse mit[
in. Bugn hl Canl olan en eski gerein ifadesi olarak
mit, emsal durumlar araclyla hakl karma biiminde
de, ahlaki deerler, toplumsal dzen ve by inanc iin ok
gerilerden rnekler gnderiyor. Bu yzden de mit ne saf bir
anlat, ne bir bilim tr, ne bir sanat ya da yk dal, ne
de aklayc bir anlatdr. O, gelenein zne ve kltrn
srekliliine, yallk ve genlik arasndaki ilikiye ve insa
nn gemie kar tutumuna sk skya bal sui generis
(kendine zg) bir ilev grr. Mitin ilevi, ksaca syle
nirse, ilk olaylardaki daha yksek, daha iyi, doast bir
geree dayandrarak gelenei glendirmek ve onu byk
bir deer ve saygnlkla donatmaktr.
Mit bu yzden btn kltrlerin vazgeilmez bir bile
enidir. Grdmz gibi kendini srekli yeniler; her tar
rihsel deiiklik kendi mitolojisini yaratr; ama bu ,yine de
tarihsel olguyla yalnzca dolayl bir iliki iindedir. Mit,
mucizelere gereksinimi olan yaayan inancn, bir rnee g e
reksinim gsteren sosyal statnn, dorulanma gerektiren
ahlak bilgisinin sabit bir yan rndr.
Yeni bir mit tanm vermek iin belki fazla hrsl bir
deneme yaptk. Varglarmz yeni bir yntemi, folklora bi
lim sokmay ieriyor; nk bunun ayinden, sosyolojiden
ve hatta maddi kltrden bamsz olamayacam gster
dik. Halk masallar, efsaneler ve mitler yass ktlar ol
maktan karlmal, tm yaamn boyutlu gerekliine
oturtulmaldr. Antropolojik alan aratrmasyla ilgili ola
rak da aka yeni bir yntemi, kant malzemesi toplamay
talep ediyoruz. Antropolog, misyon arazisindeki verandada
ya da iftinin bungalowunda alm olduu zere koltu
unda oturup elinde kalemi ve not defteriyle, bazen de bir
viski-sodayla donanm olarak bilgi vericilerden bilgi top?
lad, ykleri kaydettii ve ilkellerin metinlerine ilikin

132

BOy O, BLM VE DlN

yzlerce sayfa kt biriktirdii rahat konumundan vazgemeUdir. Kylerin dna kmah, yerlileri bahelerdeki a
lmada, sahilde ve cengelde izlemelidir; onlarla birlikte en
uzak kumsallara, en yaban soylarn yamna gitmeli, balk
lkta, ticarette ve kyleraras trensel ziyaretlerde onlan
gzlemelidir. Bilgi ona ilkellerin yaam zerine kendi gz
ledikleriyle beslenerek gelmeli, gnlsz bilgi vericilerden
damla damla koparlmamahdr. Alan aratrmas dolaysz
ya da dolayl yrtlebilir. lkeller arasnda da, kazkl yaplann ortasmda, gerek yamyamlm ve kafa avclnn
hi uzanda olmadan. Ak havadaki antropoloji, duyul
mu yklerin not edilmesinin tam tersine sert bir al
madr, ama byk zevk de verir. Bize ilkel insan ve ilkel
kltr zerine tam bir fikri ancak byle bir antropoloji veverebilir. Byle bir antropoloji, bize mite ilikin olarak da
gsterir ki, o, bouna bir zihinsel ura olmann ok uzar
mda, evreyle pratik ilikinin canl bir bileenidir.
Fakat bu benim baanm deil, yine Sir James Frazer
in baarsdr. The Golden Bough, mitin ayinsel ve sosyolo
jik ilevi teorisini iermektedir; ben buna, alan aratrmam
da teoriyi deneyip snayarak ve kantlayarak ufak bir katk
yapabildim sadece. Bu teori Frazerin byye ilikin aretrmasmda ierilmitir; ekonomik amal ayinlerin byk
nemini ustaca ortaya koyuunda; Adonis, Attis, Osiria b
lmlerinde ve Spirits of the Corn and of the W ildda. by
me ve verimlilik kltlerinin yer ald merkezi yerde. Bu
almalarda ve bunlar gibi pek ok yazsnda James Frazer, ilkellerin inancnda szle i arasndaki ilikiye iaret et
mitir; anlatdaki ve tlsmdaki szcklerle ayindeki ve t
rendeki eylemlerin ilkel inancm iki yz olduklann gs
termitir. Faustm ortaya att derin felsefi soru, szn m
iin mi ncelii sorusu bize yanltc grnyor. nsamn
balangc, sylenen dncenin ve ie dnm dncer
nin balangcdr. Szsz, bu ister kuru, aklc bir konu
mada, ister by tlsmnda sylensin veya yksek tannlara
yakanda kullanlsn, insan kltrel servenlerinin ve baanlarmn byk Odisesiyle yelken ama durumunda ola
mazd.

BALOMA
TROBRAND ADALARINDA
LLERN RUHLARI

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

I.

GENEL NOTLAR

Kiriwina yerlilerinde lm, birbirinden hemen hemen


bamsz cereyan eden iki grup olayn k noktasdr.
lm etkisini len birey zerinde icra eder; ruhu (baloma
veya balom) bedeni terkeder ve orada bir glge-varlk sr
drmek zere baka bir dnyaya ger. Onun gidii geride
kalan topluluu da etkiler. yeler onun iin alar, yas tu
tar ve ard arkas gelmeyen bir dizi tren yaparlar. Bu t
renler kural olarak i yiyecein datlmasndan ibarettir,
te yandan pimi yiyecein hemen yendii trenler daha
seyrek grlr. Cesede younlarlar ve l iin yas tutma
ve yaknma ykmllyle kar karyadrlar. Ama -sz
konusu betimlemenin en nemli noktasdr bu- bu sosyal etIdnliklerin ve trenlerin ruhla hibir ilgisi yoktur. Bunlar
balomaya, (ruha) bir sevgi ya da znt mesaj gnderBu blm. Ingiliz Yeni Gine'sinde, Robert Mond Travelling Studen
tship (Londra niversitesi) ve Constance Hutchinson Sholarship
of the London School (Londra niversitesi) ile balant inde ve
Melbourndaki Commonwealt Department of External Affairsin ko
rumas altmda yrtlen etnograflk almalarn bir ksm sonu
larn ermektedir.
Yazar, 1915 Mays'ndan 1916 Martna kadar yaklak on ay, Omarakanada ve Kiriwana'nin (Trobriand Adalar) komu kylerinde
kald, yerlilerin arasnda bir adrda yaad. 1915 Ekim'Inden iti
baren, Kiriwina dilini, bir evirmenin yardmndan vazgeecek dea-ecede renmiti.

136

BYO. BLIM

v e d n

mek ya da onu gitmekten alkoymak iin yaplmaz-, bunlar


onun ne esenliini, ne de yaayanlarla ilikisini etkiler.
Bu yzden, yas ve cenaze trenleri temasja dokunma
dan, ilkellerin lmden sonraki yaama ilikin inanlarm
aratrmak mmkndr. Trenler son derece karmaktr ve
ayrmtl bir betimleme sosyal sisteme ilikin derin bir bilgi
gerektirir.2 Bu almada, llerin ruhlarna ve lmdn
sonraki yaama ilikin inanlar betimlenecek.
Ruh bedeni terkeder etmez, onunla ilgili dikkat ekici
bir ey olur. Kabaca sylenirse bu bir tr yarlma diye nite
lenebilir. Aslnda iki gr var, bunlar, birletirilemez olmar
larna ramen yan yana yaarlar. Bunlardan biri, baloma
nn (l ruhmun en nemli biimi) Trobriand adalarnn
yaklak 16 km. kuzeyDatsnda bulunan kk bir adaya,
Tumaya gittii grdr.* Bu adada canl insanlar da
oturmaktadr, bunlar kendisi de Tuma adm tayan byk
bir kyde yaarlar, ve ada ana ada yerlileri tarafndan sk
sk ziyaret edilir. kinci gr, ruhun lmden sonra kyde,
lnn salnda oturduu yerin, bahelerinin, deniz ky
snn ya da emenin yaknnda ksa ve geici bir yaam sr
dn ileri srer. Bu yaklamda ruh kosi diye adland
rlr (bazen de feos diye sylenir). Kosiyle balomo arasmdaki balant ok net deildir ve yerliler bu konudaki e
likiyi ortadan kaldrmak iin hibir aba harcamazlar. Dar
ha zeki bilgi vericiler bu elikiyi aklamayla yok edebili
yorlar, yine de byle teolojik denemeler birbirini tutmu^
yor ve egemen, ortodoks bir versionun olmad grlyor.^
t

Kiriwina ssoyolojlsi iin, Seligman, Blm XLiX-LIi, S. 660-707ye vo


Blm LIXda cenaze trenlerine bakmz. Prof. Seligman, yerlilerin

lmden sonraki yaama ilikin tasarmlann da betimlemektedir;


onun blgenin bu yresinde toplam olduu bilgilere aada ye>
niden bavurulacaktr.
# Seligman. S. 733.

TROBRAND ADAJVRINDA LLERN RUHLAR!

137

Buna ramen iki version dogmatik bir katlkta yanyana


varolmaktadr; bunlar doru kabul edilirler ve insann ey
lemlerine egemen olur, davranlarn dzenlerler; bylece
nsanlar kosi karsnda gerek, ama ok byk olmayan
bir korku dubarlar, kimi yas eylemleri ve cenazenin defne
dilmesi ise, birka ayrntyla, ruhun Tumaya gittii inan
cm ierir.
Cenaze tm mcevherleriyle sslenir, sahip olduu b
tn deerli eyalar da yanna konur. Bu, servetinin z
n ya da tinsel ksmn br dnyaya gtrebilsin diyedir. Bu sreler Topiletaya duyulan inanc ierir, ilkellerin
ruhtan gei paras alan Charonuna. (Aaya baknz.)
Kosiyle. len kiinin ruhuyla, lmden sonraki birka
gn iinde kyn yaknlarnda karlalabilir, onu bahe
sinde grmek ya da dost ve akrabalarnn kapsn aldn
duymak mmkndr. nsanlar feosiyle karlamaktan ak
a kanr, ondan her zaman ekinirler, ama gerekte ona
kar byk bir korku duymazlar. Kosi her zaman, deli dolu
ama zararsz bir cce cin gibidir, kk yaramazlklarla
insanlarn cann skar, korkutur, tpk bir insann karan
lkta dierini akadan korkutmas gibi. Akam oturduu
yerden geen herkese kk tslar ya da iri kum atar, ya
da adyla seslenir veya karanlkta bir kahkaha duyulur.
imdiye dek feosilerce yaralanan, hele ldrlen hi kimse
olmamtr. Ne de feosiler, insanlar korkutmak iin, bizim
hayalet yklerimizde pek yaygn olan o dehet verici, ty
ler rpertici yntemleri kullanrlar.
Kosiden sz edildiini ilk duyduum gn ok iyi ammsyorum. Zifiri karanlk bir geceydi, leden sonra bir ada
mn ld ve biz oradayken gmld komu bir kyden
yerlinin eliinde geri dnyordum. Kol halinde yrr
ken yerlilerden biri anszn durdu ve hepsi konumaya ba
ladlar, ak bir ilgi ve merakla, ama hibir korku belirtisi

* Aada deiik versionlarn anlatld yerle karlatrnz. Balomayla kosi'nin z ve yapldklar malzeme, yani glge mi, yans
ma m, yoksa bedenli m olduklar orada ele alnacaktr. Burada,

Balomann insanla ayn grnme sahip olduuna kesinlikle Inamldn sylemek yeterlf.

138

gstermeksizin evreye baknyorlard. evirmenim, iinden


getiimiz yam bahesinden fosinin sesini duyduklarn
aklad. Yerlilerin bu koikun olay ele al tarzlarndaki
neeye armtm, szmona olayn onlar iin ne kadar
ciddi olduunu ve buna nasl bir duygusal tepki gsterdik
lerini karmaya altm. Olayn gereklii konusunda en
ufak bir kukulan yok gibi grnyordu, ve daha sonra,
feosinin genelde grlmesine ve duyulmasna ramen, se
sini duyduklar baheden karanlkta yalnz gemekten kim
senin korkmadn rendim; hi kimse, bizim Avrupada
dnld ekliyle hayaletlerden korkmay renmi ve
ya kefetmi kiilerin pek iyi bildii o iddetli, ezici, insan
neredeyse ktrm brakan korkunun birazck bile etkisin
de deildi.. nemsiz muziplikler dnda yerlilerin kosi hak
knda anlatt hibir hayalet yks yoktur, kk o
cuklar bile ondan korkmuyor gibidir.
Genelde karanlk karsnda dikkate deer hibir batl
inansal korku ve karanlkta yalnz dolema konusunda hi
bir isteksizlik yoktur. Pekl ertelenebilecek bir ey iin on
yamdan hi byk olmayan ocuklan gece vakti olduka
uzaklara gnderirdim, gerekten korkusuzdular ve bir par
ack ttn in gitmeye hazrdlar. Erkekler ve gen kii
ler,, kimseye rastlama olana olmadan geceleri tek balarma bir kyden dierine, ou kez de bir kilometre uzaa
giderler. Byle gezintiler ounlukla bir gnl macerasyla
balantl olduundan ve ou kez de gizli yapldndan, bir
erkek kimseye rastlamama,k iin alklardan gemeyi bile
yeleyebilir. Karanlkta yolda tek bana kadnlara rastla
dm ok iyi aniinsyorum, ama yalnzca yallara. Omarakananh (ve dou kysndan uzakta olmayan bir dizf
baka kyn) yolu, raiboagm, yani sk ormanl bir mercan
tepesinin zerinden kyya gider ve kivnla bkle, kaya
bloklaryla kr kyalarih, yarklarla maralann yanndan
geer; geceleri k rktc "br b lgedir buras; ama yer
liler ou kez de tek balanna o yolu gidip dnerler. Ku
kusuz, biireyler farkl dA^nlr gsterirler, kimisi dier
lerinden daha korkaktr, ama genel' olarak, yeriilfern riel-

39

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

BY. BLM VE DN

de sz edilen karanlk korkusuna Kiriwinalilar arasnda


ok az rastlanr.
i
Buna ramen lm olaylannda kyde batl inansal
korku ok byr. Ancak korku feosiden tr olumaz, ter
sine, ok daha az doast olan varlklarca yaratlr, sz
gelimi mlhuausi denen grnmez cadlarca. Bunlar as
lnda gndelik yaamdan tannan ve kendileriyle konuu
lan canl kadnlardr, ama, kendilerini grnmez yapabil
me, vcutlarndan bir nm yayabilme ya da havada
uzun mesafeler alabilme yetenekleri olduuna inanlr. BUcisimsiz durumdayken son derece kt, etkilidirler ve her
yerde vardrlar.s Blgelerine den herkes kesinlikle saldn ya urar.
zellikle de deniz stnde tehlikelidirler, eer frtna
km ve bir kano tehlikeye dmse mulukuausi'ler her
zaman bir kurban ararlar. Bu yzden, kaigu'uyu, muluku^
ausileri kovmaya ve artmaya, yarayan etkili byy bil
meyen biri uzak yola kmay asla akima getirmez, szge
limi gneye DEntrecasteaux grubuna ya da douya Marsr
5 Bu konuda, Kuzay Massimlerle Yeni Ginenin gney kysnda yaa yon bir soy olan ve Papuadaki alt aylk ziyaretim (1914-1915) sra
snda tandm Maular arasndaki byk fark beni artmt;
Mailu insanlar karanlktan aka korkar. Ziyaretimin sonuna do, r Woodlark adasna gittiimde, isurann Kiriwinaljlarla ayn gruptan
olan yerlileri (Sellgmann Kuzey Massim adn verdii bir grup) bu
konuda Mailu'lardan o kadar net ayrlyorlard ki, bunu Dikoias k ynde geirdiim ilk geceden farkettim. B. Malinowski, 1915le kar,
t

latnnz.
Seliman, Blm XLVH ile karlatrnz. Sellgman bir baka blge
deki (Gney Massim) benzer uursuz kadnlar betimliyor. Ben bu

rada mulukuausilere ilikin grlerin ayrntlarna girmek istemi, yorum, ama edindiim izlenime gre, yerliler cadlarn, bedeninden
; kan eyin bir tr n m. yoksa bir dublr m olduundan,
ya da ilerini grnmez bir klkla m srdrdklerinden pek emin
deiller. B. Mallnowvskl. 1925, S. 653Ie ve S. 648:deki dipnotla kar
latrnz.

140

hail Bennetse veya daha teye Woodlark edasma gitmeyi.


Masawa denilen byk ve denize elverili bir waga (kano)
yaplrken bile, bu korkun kadnlardan glen tehlikeyi
azaltmak iin tlsml szler sylenir.
Mulukuausi'ler karada da tehlikelidirler, insanlara sal
drr, dillerini, gzlerini, cierlerini (cier olarak evrilen
lopoulo ayn zamanda genel olarak i anlamma da gelir)
yerler. Ama btn bu sylenenler aslnda sihirbazlk ve k
t by balna girer ve burada yalnzca amlmtr, n
k mulukuausileTin bizi zellikle lmle balantlar ilgi
lendiriyor. nk onlar gerekten canavarca gdlerle do
natlmlardr. Bir insan lnce evresine toplanp i organ
larm yerler. Lopoulo'sunu, dilini, gzlerini ve sonunda b
tn bedenini yerler, bundan sonra da ya;ayanlar iin her
zamankinden daha tehlikeli olurlar. Hep birlikte lnn ya
am olduu evin evresine toplamp ieri girmeye alr
lar. Cesedin yan ak bir mezarda kyn ortasnda gste
rime karld ilk zamanlarda mulukuausi'ler aalarn
iinde ve kyn nnde toplanrlard. Ceset tabuta konur
ken mulukuausi'leri kovmak iin by kullanlr.
Mulukuausi'lerle le kokusu sk skya balanthdr;
birok yerliden, deniz stnde tehlikedeyken kt diilerin
varlmm bir iareti olan bu burapuase (le) kokusunu duyduklann iittim.
Mulukuausiler gerek bir dehet saarlar. Bu yzden,
akam olunca mezarm evresi tamamen boaltlr. Mulukuausilerle ilk tammam gerekte bir deneyime borluyum,
Kiriwinada bulunuumun ok balannda, yeni bir mezann
bamdaki yakmmalan izliyordum. Gne battktan sonra
btn yaslar kylere ekildiler; bana gitme iareti yaptklannda, yokluumda bir tren yapmak istediklerini san
dm iin, geride kalmakta srar ettim. Aa yukar on da
kika nbet tutmutum ki, kye dnm olan birka erkek,
evirmenimle birlikte geri geldi. evirmen bana durumu

TROBRAND ADALARINDA LOLERIN RUHLARI

BY, BLiM VE DN

Kyn ortasnda gm hazrl ya da gmme ksa sre nce hk


mete yasakland.

141

aklad; mulukuausi'leren gelecek tehlike onun iin ok


ciddiydi, fakat beyazlar ve onlann tarzn bildii iin be
nim iin o kadar kayglanmamt.8
Bir lmolaymn olduu bir kyde m^luhuausiler karsmdaki byk korku egemen olur ve yerliler geceleri kyn
evresinde dolamaya, ya da evredeki aalk ve bahe
lere gitmeye ekinirler. Bir insanm lmnden hemen son
ra geceleri evrede yalnz dolamanm neden bu kadar teh
likeli olduunu yerlilere sk sk sordum, korkulmas gere
ken tek varln mulukuausiler olduu konusunda hibir
zaman en ufak bir kukulan yoktu.
II.

RUHUN YOLCULUU

Kosiyi, nemsiz varl birka gn sonra sona eren


hoppa ve iyi huylu ruhu ve mulukuausi'leri, lele beslenen
ve insanlara saldran, canavar ruhlu tehlikeli diileri be
timledikten sonra, ruhun en nemli biimine, balomay&
gemek istiyorum. Ben bunu asl biim diye niteliyorum,
nk baloma Tumada belirli, iyice tariflenmi bir varlk
srdryor, nk zaman zaman kyne geri dnyor, n
k uyank ve uyuyan insanlar tarafndan Tumada ziyaret
ediliyor ve grlyor, neredeyse len, ama sonra yeniden
dirilen insanlar tarafndan da; nk ilkellerin bysnde
nemli bir rol oynuyor ve hatta armaanlar ve bir tr kefa
ret kurban alyor; ve nihayet, gerekliini, reenkamasyon
yoluyla yaam yerine geri dnmesi ve bylece srekli bir
varlk srdrmesiyle geerli klyor.
8 Eski zamanlarda mezann kyn tam ortasna aldn ve dikkatle
korunduunu belirtmek gerekiyor, bu, dier nedenlerin yansra, ce
sedi bu canavar diilerden koruma amacyla yaplrd. imdi me
zarlar kyn dnda bulunduu in nbet tutmaktan da vazgeil
mitir, mulukuausiler cesedi stedikleri gibi yiyebilirler. MulukUiiusi'lerle, stne oturma detinde olduklar yksek aalar arasnda
bir iliki var gibi grnyor, bu yzden, mezarlarn bugn her kyO
evreleyen korunun (weika) yksek aalarnn tam altmda olan yeri
yerlilerin hi houna gitmiyor.

142

lm girdikten sonra baiomo bedeni terkedip Tuma


ya gider. Yol ve oraya gidi biimi, kynden Tumaya gi
decek bir insanm gidi biiminin aslnda tamamen ayndri
Tuma bir adadr; bu nedenle kanoyla gitmek gerekir. Ky
kylerinden olan bir baZoma bir kayk alp adaya onunl
gem ek, zorunda,chr. ksmlardaki kylerden gelen bir
ruh, Tumaya geilen ky kylerinden birine gelmek zorun
dadr. Bylece, Boiowanin (Trobriand grubunun ana adas)
gney kesiminin hemen hemen merkezinde bulunan Oma
rakana kynden olan bir ruh, kuzey kysndaki bir kye,
Kaibuolaya gidecektir, buradan Tumaya kolayca geilebi
lir, zellikle de gneydou alize rzgrlarnn kesin bir g
venlikle elverili estii ve kaioyu birka saat iinde karir
ya att zamanlarda. Dou kysndaki byk bir kyde,
miZamaZa (ruhlarn yllk enlii) srasnda ziyaret ettiim
OMvilevide, baloma'larm kanolaryla yanatklar kumsal
da kamp kurduklar kabul edilir; bu kanolar, byle terimler
belki de yerlilerin dndnden daha ok eyi iermesine
ramen, tinsel ve maddesiz niteliktedir. Bir ey kesini
sradan koullarda sradan bir lml bir baloma'ys, ait
olan byle bir kanoyu veya herhangi bir eyi gremez.
Bata grdmz gibi, ky terkedince, balomanui
kendisi iin yas tutan insanlarla balants kesilir; en azn
dan, yaknmalar bir sre iin ona ulamaz ve onun jesen^
liini hibir biimde etkilemez. Yrei aldr, ve geride
braktklar iin zlr. Tuma kumsalnda Modawosi denen
bir ta vardr, ruh bunun-stne oturup alar ve Kiriwina
kylarna bakar. Az sonra dier balomalar onu duyarlar;
Btn akraba ve dostlar yanna gelir; evresine melip ya
knmasna katlrlar. Kendi gidilerini anmsamlardr, ev
lerini ve geride braktklar herkesi dnp hznlenirler,
fioiomalardan birka alar, birka da tpk bir insann
lmnden sonra byk cenaze nbetinde (iawali) yapld
gibi tekdze bir ilahi syler. Sonra baloma Gilala deien

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

BY. BLM VE DN

Bu kaynai<, raiboagn, takmadann hemen hemen btn kk ada


larnn ve byk ada Boiowanin byk bir blmnn evresindo

143

bir kaynaa gidip gzlerini ykar, bu onu grnmez yapar.


Rh buradan raiboagda bir yer olan Dukupualaya gider,
burada Dikumaioi denen iki ta vardr. Baloma her iki ta
da tklatr. Birincisi yksek sesle (kakupuana) cevap verir,
ama kinciye vurulduunda yer titrer (ioiu). Baiomalar
bu sesi duyup yeni gelen evresine toplanrlar, ona Tu
maya hogeldin derler.^
Bu geliin herhangi bir zamannda, ruh ller kynn
reisi Topiletann karsna kmak zorundadr. Topiletann
yabanclarla hangi aamada karlatn bilgi vericilerim
kesin syleyemediler. ama bu. ruhun Tumadaki yaamnn
balangcnda bir zaman olmal; nk Topiletamn oturdu
u yer Modasowi tandan uzakta deil, ve ruhu yeralt dn
yasna kabul ettiine, hatta girmesini engelleyebildiine g
re, bir tr Serber ya da St. Peter rol oynuyor. Ancak kara
r herhangi bir ahlaki yargya dayanmyor; bu yalnzca, ye
ni gelenin dedii bedelin yarataca honutlua bal.
lmden sonra, geride kalanlar cesedi salnda sahip ol
duu btn mcevherleriyle sslerler. Dier vaiguasn da
(deerli eyalar) 12 cesedin stne koyarlar, ilknce de baltalarm (beku). Ruhun bunlar Tumaya gtrdne inanhr, tabii tinsel biimleriyle. Yerlilerin aklamas basit
ve nettir: nsann balomas nasl gidiyor, bedeni ^asl gerlng biiminde dolanan, yksek, tal, ormanlk mercan srtnn k
ysna ok uzakta deildir. Burada ad geen btn talar ve kay
10

nak gerekten vardr, bunlar btn lmller grebilir.


Bu Cilala suyunun etkisi bilgi vericilerimden yalnzca biri tarafn
dan akland. Dierleri bu ykanmann amacn bilmiyorlard, ama

11

hepsi bu deti doruladlar.


Bu. balomalarri yeni gelenin evresine toplanp alamasna katl
dklar iddiasna ters dyor. Aada, byle elikilerin not edil

12

dii Blm VIHe baknz.


Yerliler vaigua ile (deerli eyalar) gugua (daha az deerli ss
eyalar ve ie yarar nesneler) arasnda kesin bir ayrm yaparlar.
Vaigua snfna giren ana nesneler bu blmn ileriki ksmlarn
da tek tek saylacak.

144

b Oy O, b Il Im v e d n

ride kalyorsa, ss eyalarnn ve baltalarn baloma'lax da


yle gider, ama eyalar geride kalr. s Ruh bu deerli e
yalar kk bir sepette tar ve bunlardan Topileta iin uy
gun bir armaan hazrlar.
Bu demenin Tumaya giden doru yolu renmek iin
yapld sylenir. Topileta yeni gelene lm nedenini sorar.
biim vardr: Kt byyle lme, zehirle lme ve sa
vata lme. Tumamn da yolu vardr, ve Topileta lmn
biimine gre doru yolu gsterir. Bilgi vericilerim, sava
ta lmenin iyi bir lm olduu, zehirle lmenin o kedar
iyi olmad, en ktsnn de byyle lme olduu konu
sunda st ste den aklamalar yaptklar halde, bu yol
lardan hibirine kesin bir deer biilmiyor. Bu nitelemeler,
bir insanm bir lm biimini dierine ye tuttuu anlam
na geliyor; ve bu biimlerden hibirine ahlaki bir nem
yklememelerine ramen, grlyor ki, bu tercihleri, sava
ta lme yapm belli bir parlt ve byyle hastalk karsmdaki korku temellendiriyor.
Savata lmek bir intihar biimiyle e tutuluyor, yani
insann bir aaca trmanp kendini aa atmasyla (yerli
ler buna iou diyor). Bu, Kiriwinada rastlanan iki intihar
biiminden biridir ve hem erkekler hem de kadnlar tara
fndan uygulamr. ntihar burada srad bir ey gibi grn,
myor. Bir adalet edimi olarak uygulanyor, insanm ken1

TROBRAND ADAURINDA LLERN RUHLARI

diine kar deil de suu ilemi olan yakn bir akrabaya


kar adaleti. Yani intihar bu yerlilerin en nemli adalet
kurumudur. Ancak temelindeki psikoloji o kadar basit de
ildir, ve bu nemli olgular grubu burada ayrntsyla an
latlamaz.
Lo'u dnda zehirle de intihar edilmektedir, bunun iin
tuva zehiri kullanlr.s Byle yapanlar, zehirli balklarn
(soka) d yznden lenlerle birlikte ikinci yoldan, zehir
yolundan giderler.
Boularak len insanlar da savata lenlerin gittii yol
dan gider; suda boulmann da iyi bir lm olduu sy
lenir.
Nihayet, btn kt byyle ldrlenler grubu vardr.
Yerliler doal nedenlerden tr hasta olunabileceini ka
bul eder ve bunu kt byyle bylenmeden ayrrlar.
Ama, egemen kanya gre yalnzca kincisi kt sonu do
urur. Bylece Tumaya giden nc yol, ak bir kazaya
dayanmayan ve szcn bizim kullandmz anlamyla
btn doal lm durumlarn kapsar. Yerlilerin gr
ne gre, byle lmler (kazayla lme) kural olarak by
ye dayanr.16 Dii ruhlar da erkeklerin gittii ayn yolrenemedim. Trobriand adalarndaki metodist misyonun ynetici
si E.S.Johnsun sylediine gre, Kavataria'da (misyon yerinin ok
yaknnda bulunan byk bir ky grubu) bazen haftada en az iki in
tihar olay (zehirle) kaydediyormu. Bay Johns, yerliler beyaz ada
mn zehire kar koyma gcn kefettikleri iin, intiharn yayl
dn syledi, intiharn amac, geride kalanlar cezalandrmaktr.

Gerekte, gmlmesinden az nce btn deerli eyalar Cesetten


dikkatle uzaklatrlyor, hatta kulaklarndaki midye kabuundan k
pelerin alndn bile grdm, yerlilerin yarm paket sigara kar
lnda hi duraksamadan sataca eyler. Bir keresinde, kk bir
olan ben oradayken gmlp, midye kabuundan (kaloma] yapl
m ok kk, acnas bir kemer yanllkla cesedin stnde kal
dnda byk bir tela oldu, ve ciddi ciddi, mezarn almasnn
gerekip gerekmedii tartld.
Ben oradayken komu kyde gen bir adam lou biimiyle intihar
etti. Cesedi lmden birka saat sonra grmeme, yasa, gmye
ve btn cenaze trenlerine katlmama ramen, intihar ettiini an
cak birka ay sonra rendim, intihar nedenini se hibir zaman

145

Bu zehir bir zmn kklerinden elde edilir; etkisi ok hzl deil


dir, eer panzehir doru biimde ve zamannda uygulanrsa yaam
kurtarmak ou kez olanakldr.
Ancak yerlilere, zellikle de nemsiz yal erkekler ve yal kadn
lar sz konusuysa, ilerlemi ya nedeniyle lm de mmkn g
rnr. lm nedenlerine ilikin sorularma ou zaman yle kar
lklar aldm; ok yalyd, gc kalmamt ld. Ama, M tabalu'nun, Kasanainin ok yal ve gten dm bir adam olan
reisinin yaknda lp lmeyeceini sorduumda bana yle sy-

147

BY. BLM VE DN

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

dan gider. Onlara yolu Topiletanm kars Bomiamuia gs


terir. eitli lm biimleri zerine syleyeceklerinz bu
kadar.
Yeralt dnyasna girmek iin zorunlu creti kapcya
deyemeyen bir erkek ya da kadn ok kt durumda ka
lr. Tumadan kovulan byle bir ruh denize atlr ve bir
vaiabaya dnr, kafas ve kuyruu kpekbal gibi, gv
desi de uyuturan bal gibi olan mitsel bir balktr bu. An
cak, vaiaba'ya dnme tehlikesi yerlilerin anlaynda ok
byk bir deer tamyor gibi; tam tersine, sorularm kar
lnda byle bir felaketin hi olmasa da ok seyrek oldu
unu rendim ve bilgi vericilerim hibir rnek veremedi
ler. Byle eyleri nereden bildikleri sorulduunda genellik
le u cevab veriyorlar: Eski yklerden. (Tokunabogu
livala.) Yani lmden sonra hibir mahkeme yok, yaama
ilikin hibir hesap istenmiyor, atlatlmas gereken hibir
snav ve genelde bu yaamdan dierine giden yolda hibir
zorluk yok.
Topiletann z zerine Prof. Seligman unlar yazyor:
Topileta, srekli sallanan kocaman kulaklar olmas dn
da her durumda bir erkee benzer; bir bilgiye gre Malasi
klanndandr ve tmyle Trobriand adallarn normal ya
amn sryor gibidir. Bu bilgi bir komu adadan. Prof.
Seligmann Kadawaga dedii Kaileuladan alnm; ama
Topileta zerine Kiriwinada anlatlanlarla tamamen rtyor. Prof. Seligman yle devam ediyor: O (Topileta),
belli by glerine sahiptir, istedii gibi yer sarsnts ya
ratabilir, yalandnda da kendisine, karsna ve ocukla
rna yeniden genlik veren ilalar yapar. Ama Tumada

reisler otoritelerini yine de korurlar, ve Topileta, Tumadaki


en nemli varlk olmasna ramen..... btn l reislerden
aka o kadar farkl grlr ki, lm zerinde klasik an
lamda egemen deildir. Topiletann br dnyada aslnda
bir iktidar yetkisinin olup olmadn saptamak gerekten
zordur. 17
Topileta gerekte Tumann temel bir esidir, ama b
tn ruhlarla balangta karlamas dnda, onlarn yap
tklarna hibir biimde karmaz. Reisler, herhangi bir ik
tidar yetkilerinin olup olmad bilgi vericilerim iin ak
olmamasna ramen, rtbelerini gerekten k o r u r la r .s To
pileta fazladan, Tumadaki ruhlar lkesinin ve kylerin ger
ek efendisi ve hkimidir. Yeraltnda ky vardr, asl
Tuma, Wabuaima ve Walisiga. Topileta her kyn tolivausudur (ky sahibi), ama bu yalnzca bir nvan m,
yoksa Topileta nemli ilerde sz syleme hakkna m sa-

146

lendi: Eer bir slami (kt by) rastlamazsa lmesi iin hibir
sebep yoi<. Burada, silaminin. en yi dostlar dnda kimseye sz
edilemeyecek zel bir durum olduunu anmsatmak gerekiyor. Do
al lm tanmamann genel, tipik tutum olduunu da vurgulamak
gerekiyor, bu tutum, alkanlklarnda, yasal ve ahlaki kurumiarnda,

17 Seligman, S. 733.
18 Rtbeyle otorite arasndaki fark Kirivvina sosyolojisinde nemlidir.
Malasi klannn Tabalu grubu yeleri en yksek rtbeye sahiptir
ler. Bu klann reisi Omarakana kynde otorite sahibidir ve ana
adann byk blmyle birka komu adaya hkmeder. ldkten
sonra Tuma'da bu otoriteyi koruyup koruyamayaca, Omarakana
nn imdiki reisi To uluvva iin kukuluydu. Ama, onun ve btn
dier Tabalularm, baka herkes gibi, zel rtbelerini ve bir klan
ya da alt klan indeki yeliklerini koruyacaklar konusunda kimse
nin kukusu yoktu. Bunu anlayabilmek iin, Seligmanm Trobriand
adalarndaki sosyal dzene ilikin mkemmel betimlemelerine ba
knz (Blm XLIX-L11I).
19 Okuyucunun bu saptamay anlayabilmesi iin Kirivvinann sosyal sis
temini bilmesi gerekiyor (Seligman'la karlatrnz). Her kyle
belli bir klan grubu arasnda ok sk bir iliki vardr. Her zaman
deilse de ounlukla, bu grup, o yerden km atalarn soyundan
gelir. Her durumda, bu grubun reisi topran hkimi veya sahibidir
(tolipuaipucaias. Szck toli ve puaipuaia hecelerinden oluuyor,

her tr elikiyi ya da belirsizlii darda brakan bir tr zorunlu


ddia olarak dile gelir ve yansr.

to, egemenlii, sahiplii anlatr, puaipuaia ise yer, toprak, lke


demektir.)

148

BY. BLM VE DN

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

hip, buras bilinmiyor. kyn yeralt dnyasma giden


yolla bir balants var m, o da bilinmiyor.
Ruh Topiletay gemise, bundan sonra oturaca k
ye gider. Her zaman akrabalarndan birkan bulur ve
bunlar, onun iin bir ev bulununcaya ya da yaplncaya ka
dar onun yannda kalrlar. Yerliler bunun tpk, bir kii
baka bir kye yerlemek zorunda kaldnda bu dnyada
yaand gibi getiini dnrler (Trobriand adalarnda
hi seyrek olmayan bir olay). Yabanc bir sre ok znt
ldr ve alar. Fakat dier balomalar, zellikle de kar
cinsten olanlar, onu yeni yaantsnda honut edecek, yeni
ilikiler kurmaya tevik edecek ve ona eskileri unutturacak
enerjik giriimlerde bulunurlar. Bilgi vericilerim (hepsi er
kekti) , bir erkein Tumaya gittiinde gzel ve (bu dnya
daki) ekingen cinsin yaknlama abalarndan dpedz
skld konusunda birleiyorlard. Rh nce geride brak
tklar iin alamak ister; akrabas balomalar onu korur va
yle derler: Ona zaman brakn, brakn alasn. Adamn
mutlu bir evlilii olmusa ve arkada sevdii bir kadn b
rakmsa doal olarak biraz daha acsyla ba baa kalmak
isteyecektir. Ama bouna! yle grnyor ki (bu yine yal
nzca erkeklerin kans), br dnyada erkekten ok kadn
var ve bunlar uzun yaslar karsnda sabrszlk gsteri
yorlar. Eer baka biimlerde baar salayamazlarsa, kar
tarafn ilgisini byyle, her eye kadir arala ekmeye
alrlar. Tumadaki ruh kadnlar ak bysn kullan
makta Kiriwinadaki yaayan kadnlardan daha az deneyli
ve daha az insafsz deildirler. Yabancnn znts ok
ksa zamanda unutturulur ve adam, nabuodau denen ar
maan kabul eder, bu'a (betel cevizi), moi (betel biberi) ve
kokulu bitkiler dolu bir sepet. Bunlar Kam paku szleriy
le sunulur ona, eer kabul ederse ikisi birbirlerinin olur
lar .2 Bir erkek dul karsyla Tumada bulumay bekleye

bilir, ama bilgi vericilerim bunu ok erkein yaptma inan


ma yanls deildiler pek. Ancak bunun suu da yine Tuma
gzellerinindir; yle etkili bir by kullamrlar ki en gl
sadakat bile karsnda dayanamaz.
Ruh her durumda Tumada mutlu bir varolua teslim
olur ve yeniden lnceye dek bundan sonraki yaamm bu
rada geirir.2i Am a bu yeni lm de, daha sonra grecei
miz gibi, tam bir yokolu deildir yine.
III.

dyor. Katuyausl, kyn gen kzlarnn baka

bir kye gidip

BALOMAYLA CANLILAR ARASINDAK LK

Bunlar olup bitinceye dek balomanm canllar dnya


syla hibir ilikisi yoktur. Daha sonra zaman zaman doum
yerini ziyaret, eder, hayatta kalan dostlar ve akrabalar da
onu ziyaret ederler. Bu sonunculardan bazlarnn doru
dan ruhlarn glge dnyasna ulama yetenekleri vardr. Ki
milerine baZomalann yalnzca bir parltsn yakalamak,
seslerini duymak, onlan uzaktan ya da karanlkta grmek
nasip olur - tanmak ve baloma olduklarna kesinlikle emin
olmak iin yeterince net olarak ama.
Tuma -yaayanlann yeri- Kiriwina yerlilerinin zaman
zaman gittikleri bir kydr. Tumada ve komu adalarda
bol miktarda baa ve byk beyaz midye kabuklan fovalum ovum) bulunur; kk ada, Kiriwinanin kuzeydeki ve
gneydeki kyleri iin bu nemli ss malzemesinin ana kayoradaki genlerle sevitii ak maceralardr. Bu gen kzlardan bi
rini beenen her gen erkek, bir aracyla ona kk bir armaan
gnderir (bir tarak, birka midye kabuu ya da baadan yaplm
bir bilezik), bunlar kam paku szleriyle iletilir. Kz kabul ederse
o gece birlikte olurlar. Byle giriimler, kein bir kurum olarak
yerletirilmi olmalarna ve rflerce kabul edilmesine ramen, katuyuaainin balad kyn gen erkekleri tarafndan hi ho g
rlmez, bu genellikle, gen erkeklerin, kylerindeki kzlara iyi bir

Tumadaki bu l<ur, bilgi vericilerimin bana anlatt kadaryla, katuyausi denen belli frsatlarda insanlarn iftleme biimine uygun

149

21

sopa ekmesiyle sona erer.


Yaam boyu deyimi, yerliler iin hi kukusuz bizim anladmz
dan ok daha belirsiz bir zaman aral.

150

BY, BiLM VE DN

nadr.22 Bu nedenle Tuma ana ada halk tarafmdan sk


sk ziyaret edilir.
Omarakana ve civar kylerinden olan bilgi vericileri
min hepsi Tumay ok iyi tanyorlard. Ve boZomoTarla de
neyimi olmam hemen hi kimse yoktu. Erkeklerden biri
karanlkta bir glge grm, yaklatnda glge kamt;
bir bakas ok iyi tand bir ses duymutu vs. vs. Tabalu
alt klanndan olaanst zeki bir adam olan. Omarakana
hm baheler bycs ve benim en iyi bilgi vericim Bagidou. bir dolu ruh grmt ve bir sre Tumada kalan bir
insann lm dostlarn grme konusunda hibir zorluk
ekmeyeceinden en ufak bir kuku duymuyordu. Bir gn
Bagidou roiboogdaki (tal orman) bir kaynaktan su al
yormu ki bir baloma srtma vurmu, arkasna dndn
de de alla giren bir glge grm ve yerlilerin birinin
dikkatini ekmek istedikleri zaman genelde dudaklaryla
kardklar gibi aprtl bir ses duymu. Bir gece Bagidou
Tumada yatakta yatyormu. Birden yataktan kaldrld
n ve yere konduunu hissetmi.
Kalabalk bir erkek grubu Omarakanann reisi Touluwayla birlikte Tumaya gelmi. Modawosi tandan pek
uzak olmayan bir yerde karaya ktklarnda orada bir ada
mn durduunu grmler. Giiopeuloyu hemen tanmlar,
ksa sre nce Omarakanaya en ok be dakika uzaklkta
ki bir kyde lm olan byk bir sava, son derece g
l, gzpek bir adamm bu. Ona yaklatklarnda kaybol
mu, ama onun, Bu kusisusi baia (siz kalyorsunuz, ben
gidiyorum) dediini ok net duymular - hoakalmn
allm biimi. Bilgi vericilerimden bir bakas, Tumada,
raiboag iin ok tipik olan byk su maaralarndan birin
de su iiyormu. Buavau Lagim adndaki bir kzn emeden
yksek sesle kendisine seslendiini duymu.
Byle daha birok olay dinledim. Btn bu durumlarda
baloma'nm. feosiden ayrt edilmesi dikkat ekicidir; yani
yerliler, hafif deli dolu davranlar (saygn b ir adam ya
** Bir bai<a merkez de Kaileula adasdr.

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

151

tandan atmak ya da srtna vurmak gibi) aslnda onu


feosiden ayrmad halde, grdkleri ya da duyduklar e
yin bir kosi deil, bir baloma olduundan emindirler. Gr
ne gre yerliler balomamn bu grnmelerini ya da do
kunmalarn da herhangi bir korku duygusuyla karla
myorlar; kosi karsnda olduu gibi onun karsnda da
AvrupalIlarn hayaletler karsnda duyduklar trden bir
korku duymadklar grlyor.
Ruhlar dnyasna bu rastlantsal baklar dnda, ya
ayanlar, zel kiiler olarak ller lkesini ziyaret eden ay
rcalkl insanlar araclyla da balomalarla yakn iliki
kurarlar. Prof. Seligman unlar yazyor: Tumay ziyaret
edip yukar dnyaya dndklerini ileri sren baz kiiler*
vardr.23 Byle kiiler hi de az deildir, her iki cinstendir
ler ve doal olarak ok farkl nleri vardr. Benim yaad
m Omarakana kynde bu tr kiilerin en nls bir ka
dnd, Omarakanann o zamanki reisi Touluwanm kardei
ve nceli olan lm reis Numakalann kz Bwoilagesi.
Tumay ziyaret ediyor, balomalan gryor, onlarla konu
uyordu. ak ki oraya hl da gidiyor. Bize Tumadan.
Omarakana kadnlarnn sk sk syledikleri bir baloma
arks da getirdi.
Arada srada Tumaya gidip ruhlardan haber getiren
bir de erkek vardr. Monigau. Bu iki kiiyi de iyi tanma
ma ramen, Tuma gezileri zerine ayrntl bir bilgi alama
dm. kisi de bu konuda ok ekingendiler, sorularm gnl
szce ve kaamak cevaplarla yantlyorlard. Bana ayrntl
bir bilgi veremeyecekleri, bildikleri her eyi herkese anlat
tklar ve bunun bylece ortak mal olduu duygusuna ka
pldm. Bu ortak mal da yukarda sz edilen arkyd.^ bir
de eitli ruhlarn ailelerine gnderdikleri kiisel mesajlar.
Bwoilagesi -bu konuda onunla bir kez konutum, karlat
m en nazik, en saygl ve en akll yerlilerden biri olan
olu Tukulubakiki de yanmzdayd- kendisine neler sylen23 Seligman. S. 734.
24 Benzer arklar Tumadan baka insanlar da getirdiler.

152

BY, BiLM VE DN

diini anmsamasna ramen ne grdn hi anmsamaidn aklad. Tumaya gitmiyordu; uyuyor ve kendini baZomalarn arasmda buluyordu. O da olu da arky ona baloma'lann armaan ettiinden kesinlikle emindiler. Ama
akt ki konu Tukulubakiki iin skcyd, zellikle de ay*
nntlara girdiim zaman. Soylu bilgi vericimin Tumadaki
kahramanlklarndan gerek ekonomik yarar salad bir
durum bulmam mmkn olmad, ama saygnl, rastlan
tsal fakat ak br kukuya ramen korkun byd.
Bilgi vericilerimden ikisi, btn bu baiomalan grme
iddialarnn kesin yalanlar olduu kansndaydlar. Onlar
dan biri, Gomaia, Sinaketadan gen bir erkek (adann g
ney yarsndaki bir ky), Tumay ziyaret eden en nemli
adamlardan birinin Oburakudan Ditakaiio adnda birisi ol
duunu anlatt; ama bir arlatanm adam. Tumaya yemek
yemeye gidiyorum diye vnrm; u anda canm ye
mek yemek istiyor, Tumaya gideceim, orada ok yiyecek
var, olgun muzlar, yam kkleri, balklar, domuzlar beni
bekliyor, bol miktarda areca cevizi ve betel biberi de var.
Ne zaman Tumaya gitsem yemek yerim. Bu betimlemenin
yerlilerin dgcn nasl uyard, gsteriinin kiisel say
gnln nasl artrd ve hrsllarda nasl gpta uyandrd
kolaylkla dnlebilir. Yemekle vnme ilkel gurur ve ih
tirasn en yaygn biimidir. Eer ok fazla yemek yer ve
fazla iyi bahesi olursa bir yerli bunu yaamyla deyebi
lir, zellikle de bunu vnerek gzler nne seriyorsa.
Gomaia, Mitakaiionun vnmelerinden belli ki holan
mam ve temeldeki geree ulamay denemi. Ona para
nermi: Beni de Tumaya gtrrsen sana 1 sterlin veri
rim. Oysa Mitakaiio ok daha azna razym: Babanla
annen senin iin srekli zlyorlar, seni grmek istiyor
lar, bana iki sap ttn ver, onlan arayp ttn vereyim.
Baban beni grd, Gomaiadan ttn getir dedi. Ancak
Mitakaiio Gomaiay br dnyaya gtrmeye pek hevesli
deilmi. Gomaia iki sap ttn vermi, hokkabaz ikisini
de kendisi imi. Gomaia bunu ortaya karm ve ok f
kelenmi; Tumaya gitmekte srar etmi, Tumadan dner

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

153

dnmez paray vereceine de sz vermi. Mitakaiio ona


deiik yaprak verip bunlarla btn vcudunu ovmasm,
baka kk bir tutam da yutmasn sylemi. Qomaia sy
lenenleri yapp uykuya yatm, ama Tumaya hibir zaman
ulaamam. Bu onun gvenini sarsm; yine de Mitakaiio,
sz verilen paray hibir zaman alamasa da genel saygnl
n koruyordu.
Ayn Mitakaiio, Tomuaia adnda, daha az nemli bir ba
ka Tuma ziyaretisini de kk drd. kisi arasnda s
rekli bir ekime vard, Mitakaiio sk sk Tomuaia hakknda
aalayc aklamalarda bulm urdu. Sonunda i bir snava
kald. Tomuaia, Tumaya gidip ona bir amhk getireceine
sz verdi. Gerekte ise alla gidip, Mouradaya, Oburaka
nn tokaraiw.agu vaiusuna (ky ba) ait olan betel ceviz
lerinden ald. Bir miktar cevizi kendisi yedi, ama bir tane
sini daha sonra kullanmak zere saklad. Akam karsna
yle dedi: Deime minder ser, balomalaxm ark syle
diklerini duyuyorum, az sonra onlarm yanmda olacam,
yatmam gerek. Sonra evinin iinde ark sylemeye bala
d. Btn insanlar dardan onu duydular ve birbirlerine
yle dediler: Sadece Tomuaia ark sylyor, baka kim
se yok. Bunu ertesi gn ona sylediler, ama o, kendisini
duymu olamayacaklarm syledi, birok baloma ark sy
lemi, kendisi de onlara katlmt.
Sabah alacasnda, bu amala saklad betel cevizini a
zna att, gn aarrken kalkt, evden kt, cevizi azndan
karp bard: Tumadaydm, oradan bir betel cevizi ge
tirdim. Btn insanlar bu kanttan ok etkilenmilerdi, ama
gndz onu dikkatle gzlemi olan Mourada ile Mitakaiio
onun birka betel cevizi alm olduunu biliyorlard ve fo
yasn meydana kardlar. Ondan sonra Tomuaia bir daha
Tumadan sz etmedi. yky tpk Gomaiadan dinlediim
gibi yazdm ve ayn biimde anlattm. Yerliler ou zaman
anlatlarnda doru perspektifi koruyamazlar. Szgelimi,
bilgi vericim anlatsnda deiik olaylar kartrd gibi ge
liyor bana; ama bu nokta daha ok, yerlilerin ispritizma
karsndaki psikolojik konumlanlarm ilgilendiriyor; bi

154

BY, BLM VE DN

reyin kesin kukuculuunu ve ounluun inat inancm


kastediyorum. Bu yklerden, btn bu Tuma gezilerindeki
asl sorunun, kukucu dostlarm tarafmdan da net biimde
dile getirildii gibi, ziyaretiye salad maddi yarar oldu
u grlebilmektedir.
Ruhlarla iletiim kurmann biraz farkl bir biimi da
ha var: insanlarn ksa nbetler srasnda balomalarla ko
numas. Yalnzca tahminen de olsa bu fenomenlerin psiko
lojik ya da patalojik temelini tanmlayacak durumda dei
lim. Ne yazk ki bunlardan ancak oradaki son gnlerime
doru haberim oldu, hareketimden ancak on drt gn nce,
o da yalnzca rastlantyla. Bir sabah, kyn br yanndan
gelen keskin ve irrete lklar iittim, ve hep bir sosyo
lojik belge peinde olduum iin, kulbemdeki yerlilere
bunun ne olduunu sordum. Gumguyaunun -saygn, ar
bal bir adam- balomalarla konutuunu sylediler. He
men oraya gittim, ama ok ge kaldm iin adam bitkin
durumda yatanda uyur buldum. Olay hibir heyecan ya
ratmad, sylediklerine gre Gumguyau ruhlarla konuma
ya alknm nk. Konuma Gumguyau tarafndan, bir
kfr seli gibi nlayan, yksek ve tiz bir sesle srdrl
yordu ve sylendiine gre, iki gn nce yaplan byk t
rensel kayk yaryla ilgiliydi. Yeni bir kano yapldmda
her zaman byle bir yar yaplr, bunu organize reis bu
enliklerle balantl olarak byk bir sagali dzenlemekle
ykmldr (trensel yemek datm). Balomalav enlik
lerle her zaman ilgilidirler ve her zaman ok yemek almak
peindedirler. ster ihmalcilikten ister organizatrn ans
szlndan olsun, yiyecekteki her eksiklik balomalar kz
drr ve sulu olsun olmasn su organizatre yklenir. Bu
kez de balomalav, bir gn nce sahilde yaplan sagalinin
yoksulluu nedeniyle iddetli honutsuzluklarm bildirmek
iin Gumguyauya yaklamlard. enliin organizatr
doal olarak Touluwayd, Omarakanann reisi.
Ryalarn da balomalann yaayanlarla iliki kurma
snda bir rol oynad grlyor. Baloma'larm yaayanlara
balca bu yolla grnd durumlar galiba lmden her

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

155

men sonra oluyor, ruh gelip artk yaamayan yakn bir dos
tun ya da akrabamn lm haberini getirdiinde. Baloma
1ar, gebe kaldklarn sylemek iin sk sk kadnlarn r
yalarna da giriyorlar. Yllk enlik milamalada insanlar sk
sk ryalarnda l akrabalar tarafndan ziyaret ediliyorlar.
Sz edilen bu durumlarm ilkinde (artk yaamayan bir
dost ya da akrabamn lmnden sonra ruhlar geldiinde),
btn zamanlarda ve btn uygarlklarda ryalarn yoru
munda benimsendii gibi, belli bir serbestlik ve belli bir
simgesellik var. Szgelimi, Omarakananm gen insanlarmm byk bir blm, bir plantasyonda almak zere,
ana il Yeni Ginenin en ucundaki Milne Baya gitmiti. Aralarmda reis Touluwanm oullarndan biri olan Kalogusa
ile Omarakananm sradan yerlilerinden biri, Gumigawaia
da bulunuyordu. Bir gece Kalogusa ryasnda yal annesi
nin kendisine geldiini grd, o srada Omarakanada ya
ayan Touluwanm on alt karsndan biriydi annesi ve l
dn syledi. Kalogusa ok zlmt ve zntsn
yksek sesle alayarak gsterdi. (yky bana gruptan bi
ri anlatt.) Btn dierleri, Omarakanada bir eyler oldu
undan emindiler. Eve dnerken, Gumigawaianm annesi
nin ldn rendiler; hi armamlard, bunda Kalogusanm ryasnn aklamasn buldular.
Buras, baloman karakterini ve fosiyle ilikisini tart
mann en uygun yeri gibi grnyor. Bunlar hangi malze
meden yaplmtr? Ayn maddeden mi, baka bir madde
den mi? Glge ya da ruh mu bunlar, yoksa cisimli mi d
nlmeliler? Yerlilere btn bu sorular sorulabilir; en akl
llar sizi hi glk ekmeden anlayacak, sizi etnograf sar
yacak ve bu yzden bir miktar anlay ve ilgi gsterecektir.
Am a byle tartmalar bana aka unu gsterdi: Byle ve
benzeri sorular kullanmakla insan asl inan alanndan
uzaklayor ve yerlilerin ok farkl bir tarzdalci dncele
rine dokunuyor. Burada pozitif inantan ok yerlinin spe
klasyonlar sz konusu; ve o byle speklasyonlar ok cid^
diye almyor, dahas, ortodoks olsun olmasn, bunlar onu
asimda ilgilendirmiyor. Gerekte yalnz, zellikle akll yer

158

BY, BLiM VE DN

liler byle sorulara yanayor, onlar da pozitif inan re


tisinden ok kendi kiisel dncelerini aklyorlar. Ola
anst zeki yerlilerin bile, szlklerinde ya da dncele
rinde, yaklak olarak da olsa bizim z ya da nitelik ta
sarmlarmz karlayan eyler yok; yalnz, neden ya da
kken kavramlarn yaklak olarak karlayan uula diye
bir szckleri var.
Sorulabilir: Baloma nasldr? Bedeni bizimki gibi mi
dir, farkl mdr? Ve ne biimde farkldr? Dahas yerlile
re, bedenin geride kalp bedensiz balomann gitmesi soru
nu hatrlatlabilir. Bu sorulara verilecek cevap hemen he
men her zaman u olacaktr: Baloma sudaki (ya da daha
m odem Kiriwinalilar iin aynadaki) yans (saribu) gibidir,
kosi ise glge (kaikuabla) gibidir. Bu ayrm -baloma'nva.
yans karakteri ve kosinin glge doas-, yaygn, ama hi
bir biimde kesin olmayan kandr. Bazen her ikisi iin de
hem saribu gibi hem kaikuabla gibi olduklar sylenir.
Bende hep, byle cevaplarn bir benzetmenin tesine ge
medii ve pek de bir tanmlama olmad izlenimi uyand.
Yani yerlilerin, bir balomanm bir yansyla aym malzeme
den olutuundan hi de emin olmadklarm sylemek isti
yorum; bir yansnn hibir ey olduunu, bunun bir sasopa (yalan) olduunu, iinde hibir balomanm bulunma
dn iyi bilirler; ama baloma tam da yans gibi bir ey
dir: baloma makawala saribu. Daha aklllar, Eer baloma
bir yansysa nasl yksek sesle barabilir, nasl yemek yi
yebilir ve sevebilir; eer kosi bir glgeyse bir eve nasl vu
rabilir .nasl ta atabilir ya da bir insana nasl saldrabilir?
gibi sorularla metafizik olarak keye sktrlrlarsa, aa
yukar yle yamtlarlar: Bak. baloma ve kosi yans ve
glge gibidirler, ama ayn zamanda insan gibidirler, ve tpk
insan gibi davranrlar. Onlarla tartmak zordu.ss Daha az

Yerlilerin inancndaki byle elikileri hogryle deerlendire


bilmek in, kendi ruh vs hayalet tasarmlarmzdaki ayn glk
leri anmsamak yeterli. Ruhlara ve hayaletlere inanan hi kimse.

TROBRAND ADAU^RNDA LLERN RUHLARI

157

akll ya da daha az sabrh olan bilgi vericiler byle sorula


ra omuz silkme eilirnindeydiler; kimisi de aka speklas
yonlara ilgi duyuyor, ex tempore dnceler aklyor, bi
zim grmz soruyor ve bir tr metafizik tartmaya gi
riiyordu. Ama byle doatan dnceler de hibir zaman
ok geni speklasyonlarla sonulanmyordu; her zaman k
saca. yukarda sz edilen genel gr aklanyordu yine.
Bilgi vericilerimin hepsinin onaylad belli deerler bu
lunduu aka grlyor olmal. Balomanm temsil ettii
insanla benzerliini koruduu konusunda en ufak bir ku
ku yok; bylece, balomay gren kii onu tanyor, kim ol
duunu anlyor. Baiomolar insan yaam sryorlar; ya
lanyorlar, yemek yiyorlar, uyuyorlar, seviyorlar; Tumadayken de. kylerini ziyaret ettikleri zamanlarda da bu byle.
Btn bunlar, yerlilerin en ufak bir kukusunun olmad
ayrntlard. Bu dncelerin balomamn eylemlerine ilikin
olduu, onun yalnz davrann betimledii farkedilecektir;
birkann -baloma'mn yiyecek gereksinmesi olduuna ina
nlmas gibi- insanlar asmdan belli bir davran kapsad
da farkedilecektir (ilerdeki milamala betimlemesiyle kar
latrnz). Baloma ve fecsilere ilikin hemen hemen ge
nellemi tek gr, birincilerin yans gibi, kincilerin gl
ge gibi olduu gryd. Bu ifte benzetmenin baloma'
nm ak, belli, srekli varoluuna ve kosinin belirsiz, ku
kulu. geceleri ortaya kan varlna uygun olmas dikkat
ekicidir.
Ama. balomayla. kosi arasnda temeldeki iliki bak
mndan bile kkl elikiler var - yalmz zlerine deil,
varolularna da ilikin elikiler. En yaygn gr, baloma
nm doruca Tumaya gittii, bir baka ruhun da, kosinin,
ksa bir sre daha ortalarda dolat grdr. Bu gr
iki yoruma izin veriyor: Ya canl insanda iki ruh var ve
lmde ikisi de bedeni terkediyor, ya da kosi, yalnz lmonlarn konuabildiinden ve hatta i grebildiinden kuku duy
maz; masalara ya .da masa ayaklarna vurabilir, eyalar kaldrabU
lirler vs.

158

BY. BLM VE DN

de ortaya kan ve canh bedende oturmayan bir tr ikinci


snf ruh. Yerliler aadaki biimde sorduumda,bu soru
yu anlyorlard: ^Baloma ve feosi bedende her zaman oturu
yorlar m? Yoksa tam tersine bedende yalnz baloma bulu
nuyor da kosi yalnz lmde mi ortaya kyor? Ama ce^
vaplar hep bulank ve elikiliydi, ayn kii farkl zaman
larda deiik cevaplar veriyordu, tamamen doatan spek
lasyon alannda dolaldnn en iyi kant.
Bu daha genel grn yansra. tekrar tekrar, kosi'nin.
bir gelimenin ilk aamas olduu ve sonra, birka gn iin
de balomaya, dnt iddiasma rastlyordum. Buna gre,
lmn ardndan bir sre iin evin evresinde dolap son
ra ekip giden bir tek ruhumuz oluyordu yani. Bu inan,
btn basitliine ve mantksal olanakllma ramen pek
az rabet gryordu. Ama bamszd ve dier inancn dtalayc, hatta ortodoks inan kabul edilmesini engelleyecek
kadar gelimiti.
lk versionun (baloma ve kosinin paralel varolmalar)
ilgin bir varyasyonu, en iyi bilgi vericilerimden biri olan
Gomaiadand. Gomaia, yalnzca yaam sresince kt b
y yapan adamlarn (.bwogaulax) ldkten sonra bir kosi
kardklarndan emindi. Ama bwoga'u olmak ok zor de
ildi. Silami'yi (byl szler) bilen ve uygulamaya koyan
herkes bir bwoga'udur. Gomaiaya gre, tekiler (normal
insanlar) kosi olamazlar; onlar yalnz baloma olup Tuma
ya giderler. Dier btn zelliklerde -baloma ve feosinin
farkl zleri, davranlar ve kukulu varolular gibi- Go
maia genel grlerle birleiyordu. Versionu dikkat ekici
dir, nk ortada ok akll bir yerli vard ve babas byk
bir byc ve bwogau olduu gibi days da bycyd.
Ayrca bu versin, bwogaunun ortalkta hep geceleri dola
tnn kabul edilmesi olgusuna da ok iyi uyuyor; gerekten
de mulukuausiler dnda geceleri ciddi korku salan tek
eydir o. te yandan bwoga'ularm deil ama mulukuausi
lerin (kt byde tam bilgiye sahip kt insanlarn daha
da kt bir biim i), yukarda grdmz gibi, kakuluwala denen ve bedenini terkedip grnmez bir klkla dolaan

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

159

bir kopyams ya da nm vardr. Bu inancn yansra


bir bakas da var, buna gre mulukuausi'ler cisimli de dolaabilmektedir.
Bu notlar gsteriyor ki, baloma ve feosinin zlerine ve
karlkl ilikilerine ilikin soru, ortodoks ve net bir re
tide ok genel olarak kristallemi deil.
Balomam n yaayan insan bedeniyle ilikisi yerliler
iin ok daha bulank. Aadaki trden sorulara net ce
vaplar vermeyi baaramyorlar; ^Baloma bedenin herhan
gi bir yerine mi (ba. cier, karn) yerlemitir? Bedenden
yaam srasnda ayrlabilir mi? Ryalarda grnen baloma
mdr? Tumaya giden, baz insanlarn balomas mdr? Son
iki sorunun ounlukla evetle cevaplandrlmasna karn
ikna edici pek az kesinlik var ve bu speklasyonlarn orto
doks bir gelenee dayanmad ak. Zeky, bellei ve bil
gelii bedene yerletiriyor ve bu zihin yeteneklerinin mer
kezini biliyorlar, ama balomay\ yerletiremiyorlar ve san
rm. deil bir ruhun yaam srecince bedende oturmasn,
lmde bir tr dublrn bedenden zlmesini bile d
nemiyorlar. Yine de. tasarmlarnn amorf olduuna ve
formlletirilmi olmaktan ok bulunmu olduuna emi
nim, bu dnceler balomanm zn ve farkl varolu ko
ullarn zmlemekten ok onun eylemlerini anlatyor.
Grne gre net ve dogmatik bir cevap verilemeyen
bir baka soru da ruhlarn gerek meskenleriyle ilgili soru.
Ruhlar Tuma adasnda yerin stnde mi oturuyorlar altn
da m. yoksa baka bir yerde mi yayorlar? Deiik gr
ler var ve her grn yandalan kendi fikirlerinde ok ke
sin srar ediyorlar. Bylece. ok ciddi ve gvenilir bir adam
olan Bagidounun da ilerinde bulunduu bir dizi bilgi ve'liciden. balomalarm Tuma adasnda yaadklar, kyleri
nin orada bir yerde bulunduu cevabn aldm, tpk milamaiodaki yllk dnlerinde Kiriwinada bir kyn yak
nna kamp kurduklar gibi. Yukarda sz edilen l k
y. yaayanlarn ky Tumayla adann st yzeyini pay
lar. Balomal&r da, onlara ait btn eyalar da grnmezdir, kylerinin kimsenin yoluna kmadan orada bu^

160

BY, BLiM VE DN

lunabilmesinin nedeni budur.


Bir baka gr, baloma'larm topran iine, gerek bir
yeralt dnyasna indikleri ve orada Tumaviakada (B
yk Tuma) yaadklar gr. Bu gr iki deiik biim
de anlatlyor; bunlardan biri bir tr iki katl yeralt dn
yasndan sz ediyor. Baloma birinci ruhsal varoluunun so
nunda lnce, daha alttaki kata ya da katmana iniyor, yer
yz dnyasma ancak oradan dnebilir (reenkarnasyon ze
rine olan VI. blmle karlatrnz). ounluk bu teoriyi
bir kenara atyor ve Prof. Seligmann saptamasyla st ste
derek, yeralt dnyasnn yalnz tek katmandan olutu
unu sylyor: llerin ruhlar, yukardaki dnyada, yaa
yanlarn yamnda kalmaz; yerin altndaki br dnyaya
iner.26 Bir yeralt Tumasma ilikin bu dnce yine, Kirivvinadaki genel kanya, ilk insan varlklarn yer delikle
rinden yukar kt grne uyuyor gibi. Hatta Prof. Seligmana, dnyaya en bata Turnadan yerleildii, kadn
larn ve erkeklerin, kendisi yerin altnda oturan Topileta
tarafndan yukar dnyaya gnderildii sylenir.27 Benim
bu ifadeye rastlamaym, belli konulardaki grlerin (sz
gelimi Tumanm nitelii ve canhlar dnyasyla ilikileri)
byk farkll gznne alndnda artc deil. Seligmann ifadesi, daha nce de sylediimiz gibi btn soru
ilkellerin inancnda her ne kadar dogmatik biimde ba
lanm deilse de, yeralt Tumasnm ortodoks version ol
duu kansn glendiriyor.
IV.

RUHLARIN DN

Yeniden, yaayan insanlarla ruhlar arasndaki ilikiye


dnmek istiyoruz. imdiye dek bu konuda sylenenlerin
hepsi, dlerdeki ve hayallerdeki olaylara, ya da insanlarn
uyankken ve normal ruh halindeyken yaad trden,
ruhlar kaamak, ksaca grme izlenimlerine dayanyor.
M Seligman. S. 733.
87 Age, S. 679.

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

161

Ruhlarla bu iliki zel ve rastlantsal bir iliki olarak nite


lenebilir. Doal olarak belli bir ruh haline bal olmasna
ve belli bir inanca uygun olmasna ramen, allm hr
kmlerle kurallatrlmyor. Herkese ak deil: Topluluk
bunda kollektif yer almyor, buna bal hibir tren yok.
Ancak, baomalarn ky ziyaret ettii ya da belli kamusal
toplantlarda yer ald etkinlikler var. Bu etkinliklerde top
luluk tarafndan kollektif biimde karlanyor, trelerle
saptanm ve kesinlikle resmi belli bir kabul gryor ve ha
rekete geip by eylemlerinde rollerini oynuyorlar.
Her yl, rn toplanp da yeni dikimlere henz ciddi
biimde el atlamayaca iin toprak almasnda net bir
kesinti olduunda, yerliler iin, milamala denen bir dans,
enlik ve genel olarak elence zaman kalr.
Milamala'da ruhlar da kydedirler. Kapal bir grup ha
linde Tumadan kylerine gelirler, buralarda onlan kar
lamak zere hazrlklar yaplm, rahat etmeleri iin kr
sler kurulmutur, kendilerine klasik armaanlar sunula
cak ve dolunay bitince trenlerle, ama resmiyet olmadan
geri gnderileceklerdir.
Ayrca baiomalar byde nemli bir rol oynarlar. Ata
ruhlarnn adlar by tlsmlarnda bir bir saylr; hatta
belki de bu seslenmeler by tlsmlarnn en gze arpan,
en deimez zellii. A ynca kimi eylemlerde balomalar&
kurbanlar da verilir. Ata ruhlarnn by eylemlerinin ba
arsn olumlu etkilediine inanmak iin iaretler var; bu
kurbanlar by eylemlerinde kefedebildiim tek trensel
unsur gerekten (dar anlamda) .28
Bu noktada, l insann baiomosyla, bedeninden arta
kalan ve akrabalar tarafndan tanp tencere, tasma ya da
mala olarak kullamlan eyler arasnda -kafatas, dizkapa
, kol bacak kemikleri ve sa gibi- hibir iliki bulunmar
dn eklemek isterim. Yeni Ginenin kimi baka soylarnda
*8 Tlsmn belli bir obje zerine dmdz okunmasnm tersine, dar
anlamda trensel.

162

BOy O, b I l I m v e DlN

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

olduu gibi bir ilikiyi kastediyorum.29


imdi, milamalaya ve ruhlann bydeki rolne baU
olgularn ayrntlaryla incelenmesi gerekiyor. ,
Yllk enlik milamala, ok karmak bir sosyal ve brysel-dinsel fenomendir. Yamlar toplandktan ve depolara
doldurulduktan sonra yapld iin bir hasat enlii de
nebilir buna. Ancak milamalada tarla almasyla dolay
sz ya da hatta dolayl hibir ilikinin bulunmamas dikkat
ekicidir. Hasatla tarlalarn yeniden srlmesi arasndaki
bu enlikte, gemi yln tarla almasna dnk bir de
erlendirmeyi veya gelecee bak dile getiren hibir ey
yoktur. Milamala dans etme zamandr. Danslar ounluk
la milamalamn ay evresi kadar srer, ama bir, hatta iki
evre daha uzatlabilir. Byle bir uzatma usigula diye adlan
drlr. Yln baka hibir zamannda gerek dans olmaz.
Milamala belli trensel eylemlerle, dansla ve davullarn ilk
vuruuyla alr. Bu yllk dans ve elence zaman, doaldr
ki tam anlamyla ykselen cinsel yaamla da balantldr.
Sonra, armaanlar ve dans alm-satm gibi mali ileriyle
birlikte, bir ky topluluunun dierine yapt trensel zi
yaretler ve kar ziyaretler de vardr.
imdiki blmn asl temasna gemeden nce -baloma
lann milamalada oynadklar roln betimlenmesine-, bu
enlik dneminin genel grnmnn bir resmini vermek
zorunlu grnyor, yoksa balomalarla ilgili aynntlar ok
net belirmeyecek.
Milamala hasat almalanndan hemen sonra gelir, Kiriwinallarda bunun temel elence esi eksik olmakla birr
likte haatn kendisi de tam anlamyla bir enlik karakteri
tar. rnn toplanmas yerlide byk sevin ve nee ya
ratr. Bahesini sever ve rnyle gerekten gururlanr.
rnn zel depolarda, kyn en arpc ve en ssl bina
larnda istiflenmesinden nce, onu gstermek iin eitli ve
sileler yaratr. Bylece, taitu yumrular topraktan kanln-

ca (bir tr yam, dnyann bu blmnn en nemli rn),


stndeki topraklar iyice temizlenir, sakallar bir midyeyle
kesilir ve yumrular byk konik ynlar halinde istiflenir.
Taitlan gneten korumak iin bahelerde zel kulbe
ler veya sundurmalar kurulur ve yumrular bu sundurma
larn iine yaylr - ortada en seme rnlerden oluan b
yk, konik bir yn, onun evresinde de daha dk kali
teli iaiiularla dier yumrularn istiflendii ok sayda k
k yn. Yumrular temizlemek, sanatl bir biimde yn
lar halinde dizmek iin gnler ve haftalar harcanr, byle
ce geometrik biim olabildiince mkemmelletirilir ve st
srada yalnz en iyi yumrular grnr. alma bahe sa
hibi ve eer varsa kans tarafndan yaplr; kyden gruplar
bahelerde gezer, birbirlerini sk sk ziyaret eder, yam kk
lerine hayranlklarn belirtirler. Konumalann konusu kar
latrma ve vgdr.
Bylece yam kkleri birka hafta kadar bahelerde ka
lr; bundan sonra kye getirlir. Bu sreler tam anlamyla
enlik karakterindedir, tayclar yapraklar ve kokulu ot
larla sslenip yzlerini boyarlar, ancak dans zamanndaki
kadar tam bayram ss yapmamlardr. Taitlajr kye
getirilince grup karlkl bir ark syler, birisi metni sy
ler, brleri tek bir keskin lkla cevap verir. Kylere o
unlukla koarak gelirler, sonra btn grup taitlan tpk
bahelerdekine benzeyen konik ynlara dizme iine giriir,
Bu ynlar, yumrularm sonunda depolanaca yam evinin
nnde byk bir ember halinde oluturulur.
Ama, bu depolama yaplmadan nce, yam kklerinin 14
gn daha yerde kalmas, yeniden saylmas ve hayranlkla
seyredilmesi gerekir. Gneten korumak iin palmiye yap
raklaryla rtlrler. Sonunda btn ynlar yam evine ta
ndnda kylerde bir enlik gn daha vardr. Bu bir
gnde yaplr, buna karlk yam kklerinin kylere tan
mas gnler srer. Bu betimleme, hasat zamannda ky ya
amnn tempo'sunun nasl ykseldii konusunda bir fikir
verebilir, zellikle de baka kylerden sk sk taitu getirildii
ve hasat zaman en uzak komnlerin be birbirini kar-

,2

Szgelimi gney kysndaki Mailularda. B.Malinovvski, 1915, S. 696


ya baknz.

163

164

O y O,

b I l Im

ve

d n

lkli ziyaret ettii bir zaman olduu iin.*


Yiyecek sonunda depolara konunca, yerliler iin top
rak almasnda bir boluk olur, bu boluk da miiamaZayla
doldurulur. Btn enlik srecine elik eden tren ayn za
manda bir davul alma aldr. Daha nce, ortalkta
davul alnamaz. Davullar bu trenden sonra alnr ve dans
balar. Bu tren, Kiriwinadaki ou trenler gibi yiyecek
blmnden (sagali) ibarettir. Yiyecek porsiyonlar ha
linde blnr, bu zel trende piirilir ve porsiyonlar tahr
ta tepsilere ya da sepetler iine konur. Sonra bir adam ge
lir ve her porsiyon iin yksek sesle bir isim syler.s Ad
sylenen adamn kans veya baka bir kadn akrabas yi
yecei alr, yenecei eve gtrr. Byle bir tren (sagali
blm) bizim iin byk bir enlik gibi grnmeyebilir,
zellikle de {ioruk nokta -bir enliin doruk noktasndan
yemek yemeyi anlyorsak eer- hibir zaman toplu yapl
mad, yalnzca aile evresinde getii iin. Ama enlik e
si, hazrlklarda, hazr yemein getirilmesinde, herkesin or
tak mlkiyetinde (nk herkes kendi payn ortak depoya
getirmek zorundadr, bu da btn katlmclara eit da
tlr) ve nihayet ak blmdedir. Bu bltrme mila~
mala'nm al trenidir; yerliler leden sonra sslenir ve
ilk danslar yaparlar.
imdi kyde yaam hissedilir biimde deimitir. n
sanlar artk bahelere gitmezler, ne de balk avlama ya da
kano yapma gibi dier dzenli ilerini grrler. Sabahlar
ky, ie gitmeyen btn sankinleriyle ve ounlukla baka
kylerden gelen ziyaretilerle cvl cvldr. Ama gerek
enlik gnn daha sonraki bir zamannda balar. Gnn
en scak saatleri geince, aa yukan leden sonra te
so Hasatla lgili bu ksa, salt betimleyici bilgide, sosyolojik ayrntlar
bilerek atladm. Bahelerdeki karlkl yardmlamann karmak
sistemi, Kirivvina ekonomi-politiinin son derece ilgin bir zelli
idir. Bu baka bir yerde anlatlacak.
*1

Bunda ve dier rneklerde, bu blmn konusuyla dorudan likisi


olmayan sosyolojik ayrntlara girmedim.

TROBRAI^D ADALARINDA LLERN RUHLARI

165

drtte, erkekler hotozlarn takarlar. Bu, sk siyah salarm


iine sokulan birok beyaz papaan tynden oluur, bun
lar oklu kirpinin oklar gibi her yana uzanarak kafalarn
evresinde kocaman, beyaz; kutsal haleler olutururlar.
Beyaz blgeden dar taan krmz bir sorgu btne belli
bir vurgu ve son cilay verir. Yeni Ginenin dier birok
blgesindeki tyden kafa sslerinin fantastik eitliliinin
tam tersine, Kirivvinallarda kafa sslerinin yalnzca bu bir
tek biimi vardr, bu da deimez bir biimde her birey ta
rafndan taklr ve btn dans eitlerinde kullanlr. Yine
de, kemere ve bileziklere sokulan krmz ulu devekuu
tyleri nedeniyle, dansmn genel grnmnn kendine
zg bir ekicilii vardr. Dansn dzenli ritmik hareketle
rinde ssler dansyla btnlemi gibi grnr, koyu kr
mz tyler esmer tene ok iyi uyar. Beyaz sa ss ve es
mer beden, biraz vahice ama asla glnlemeden fondaki
tekdze ve melodik mrltmn ve her eyi bastran davul se
sinin eliinde hareket ederken, uyumlu ve fantastik bir biiftde kaynam gibi grnr.
Baz danslarda boyal bir dans kalkan kullanlr, ki
minde de ellerinde pandang yapraklanndan yaplm hevenkler tutarlar. Her zaman daha ar bir ritmi olan bu
son danslara, erkeklerin elyaftan kadn etei giymeleri y
znden ket vurulmaktadr (Avrupah zevki). ou danslar
halka danslardr, davulcularla arkclar ortada dururken
danslar bir ember halinde onlarn evresinde oynarlar.
Tam ssle yaplan tren danslar hibir zaman geceleri
yaplmaz. Gne batnca erkekler dalr ve tylerini kanrlar. Davullar bir sre iin susar, yerlilerin gnn ana
yemeini yedikleri saattir bu. Gece bastrnca davullara ye
niden vurulur ve danslar imdi hibir ssleri olmadan
emberde yerlerini alrlar. Bazen gerek bir dius arks da
syleyip zel bir tempo tutarlar, sonra hep birlikte gerek
bir dansa balarlar. Ama ounlukla, zellikle de gecenin
ge saatlerinde irk ve dans durur ve gecede yalnz davullann susmayan sesi yanklamr. imdi insanlar, erkek, ka
dn ve ocuklar, ikier ikier ve er er, kadnlar kolla-

166

BY. BiLiM VE DlN

nnda ya da gslerinde ocuklaryla, yal erkek ve ka


dnlar da ellerinde torunlaryla, hep birlikte ortadaki davul
cunun evresinde hareket etmeye balarlar, davullarn rit
mik vuruuyla bylenerek yorulmaz bir sabrla ard arda
lklar atar, emberin hedefsiz, sonsuz yuvarlanda d
ner dururlar. Zaman zaman, sonunda sert bir vurguyla, uza
tlm bir Aaa...a, Eee...e sesi karrlar; ayn anda davul
lar susar ve yorulmaz dolap bir an iin bysnden kurtul
mu gibi grnr; ancak, hareketler zlmeden ya da so
na ermeden. Ama az sonra davulcular, danslarn kuku
gtrmez sevinleri, nnde hznl, uykusuz bir gece g
ren etnografnsa mitsizlii arasnda, kesilmi mziklerine
yeniden balarlar. Bu karibom, byle denir, kk ocuk
lara, oynama ve byklerin ar hareketli zinciri iinde zp
lama imkn verir; yal kiilerle kadnlarn da aktif biim
de, en azndan oynar gibi yaparak dansa katlmalarn sa
lar; gen insanlarn ak servenleri iin de en uygun za
mandr.
Dans ve karibom gnlerce ve gecelerce tekrarlanr. Ay
bydke enlik de canlanr, ssl danslar sklar, daha
zenli olur ve sreleri uzar; danslar daha erken balar,
karibom neredeyse btn gece boyu srer. Kylerde btn
yaam deimi, younlamtr. Her iki cinsten genler b
yk gruplar halinde komu kyleri ziyarete giderler. Uzak
lardan yiyecek maddeleri biiminde armaanlar getirilir vr
yollarda, muzlar, hindistancevizleri, areka cevizi demetieri
ve tarolar yklenmi insanlara rastlanr. nemli trensel
ziyaretler yaplr; bir ky reisin ynetiminde baka bir k
ye resmi ziyaret yapar. Byle ziyaretler bazen dans sat
gibi nemli mali ilerle ilgilidir, nk danslar her zaman
tekellemitir ve yksek bir fiyat karl satlr. Byle bir
mali ilem, yerlilerin tarihinin bir parasdr ve daha yl
larca, kuaklar boyu bundan sz edilir. Byle bir mali i
leme bal bir ziyarete rastlant eseri ben de katldm, bun
lar her zaman birok ziyaretten oluur; her ziyarette, ziya
ret eden grup (her zaman satclardr bunlar) resmi bir

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

167

dans gsterisi yapar, izleyiciler bylelikle dans renir ve


ilerinden birka gsteride yer alr.
Btn byk resmi ziyaretler, her zaman ev sahipleri
tarafndan konuklara sunulan armaanlarla kutlanr. Son
ra da brleri ilk konuklar kendi yerlerinde ziyaret edip
kar armaanlarn^ alrlar.
Milamalanm sonuna doru hemen her gn ok uzak
kylerden ziyaretiler gelir. Byle ziyaretlerin eskiden ok
karmak bir karakteri varm. Hi kukusuz dosta ziya
retlermi ve yle de olmalar gerekiyormu, ama resmi dost
luun gerisinde her zaman bir tehlike pusuda beklermi.
Ziyarete gelen gruplar her zaman silahl olurlarm ve by
le frsatlarda tren silahlar toptan gsteriye karlrm.
Bugn de silah tamak tamamen braklm deil; ancak
bunlar imdi, beyazlarm etkisiyle, ss ve gsteri silahlarn
dan baka bir ey deil. Byk tahta kllar, ki bir ksm
sert aatan ok gzel kesilmitir, kesilmi sopalar ve m
zelerdeki Yeni Gine koleksiyonlarndan ok iyi tandmz
ksa, ssl kamalar bu tr silahlardandr. Bunlar gururlan
maya ve ticarete ayn lde hizmet eder. Gururlanma, zen
ginliin, deerli ve ssl eyalarn gsterilmesi Kiriwinallarn en byk tutkularndan biridir. Korkutucu grnl,
ma gzel kesilmi, krmz ve beyaza boyanm byk bir
tahta klla, iyice siyahlatlm bir yzden frlayan beyaz
burnu, mavi gz ya da btn yz boyunca uzanan bir
ka dolak izgiyle bayram boyas yapm gen bir Kiriwial erkee en temel haz unsuru verilmi olur. Eski zaraanlarda ou zaman, bu erkekten byle silahlar kullan
mas istenirmi, bugn de tutkunun ateiyle onlara el atabihr. Bir kz sevebilir, ya da kz onu sever, ama ok ustaca
yaplmaynca yaknlama abalar geri evrilebilir. Kadn
lar ve by pratiklerinden kukulanmalar kyde ekime
ve kavgalarn ba nedenidir, bunlar soy yaamnn milamaia'daki genel canllna uygun olarak bu zamanlarda sk
sk gndemde olur.
Dolunay zaman yaklap heyecan doruk noktasna ula

168

BY, BiLiM VE DN

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

nca, kyler olabildiince byk ve zengin bir jdyecek gs


terisine giriirler. Taitlar yam evlerinden getirilmez, ama,
depolarm yapld kiriler arasndaki boluklar nedeniyle
yerlerinden grlebilirler. Muzlar, tarolar, hindistanceviz
leri vs. ise bir biimde sergilenirler; bu daha sonra aynntlanyla anlatlacak. A ynca yerlilerin deerli eyalar vaig
o lardan oluan bir sergi de vardr.
Milamala dolunay gecesi sona erer. Davullar hemen
susmaz, ama asl dans sona erer, milamala usigula denen
belli bir ek dans zaman iin uzatlmsa eer. ou kez,
tekdze ve skc haribom milamala'd&a. sonra aylarca her
gece srdrlr.
Milamala zamann iki kez yaadm: bir kez Lubann
baky Olivilevide, adanm gney kesimdeki, milamala
nm asl Kiriwinadan iki ay nce kutland bir blgesinde.
Burada milamalam n yalnz son be gnn grdm, ama
Klriwinanm baky Omarakanada bsndan sonuna dek
btn sreleri izledim. Orada, dier olaylarn arasnda,
Touluwann Omarakanann btn erkekleriyle birlikte Liluta kyn ziyaret ediine ve bu frsatta kyn rogaiewo
dansn kazanna da tank oldum.
Artk milamalam n bu blmde ele alnan konuya ili
kin yanna gelmek istiyoruz, yani bu srada kylerine d
zenli yllk ziyaretlerini yapan balomalarm enliklerde oy
nad role.
Balomalar enliin yaklatn bilirler, nk hep y
ln ayn zamannda, ayn bymesinde kutlanr, buna da
milamala denir. Tarih -genelde takvim gibi- yldzlarn ye
rine gre belirlenir. Asl Kiriwinada milamala dolunay,
austosun ikinci yansna ya da eylln ilk yansna rastlar.32

Vakit yaklanca balomalar elverili rzgrlardan ya


rarlanarak Tumadan kylerine doru yola karlar. Balomolann milamala srasnda nerede konakladklan yerliler
iin tam ak deil. htimal veioiolarnm evlerinde kalyor
lar, bunlar ana tarafndan akrabalardr. Bazen de baloma
1ar -ya da ilerinden bazlar-, sahil fazla uzak deilse orada
kanolarnn yannda kamp kuruyorlar; tpk baka bir ky
den ya da baka bir adadan gelen bir yakm akraba grubu
nun yapaca gibi.
Her durumda kyde onlar iin hazrlklar yaplr. By
lece, reislere ait olan kylerde, guyoularm (reislerin) ruhlan iin, tokaikaya denen zel, olduka yksek, ama dar
krsler kurulur. Reis her zameu sradan yerlilerden fizik
sel olarak daha yksekte olmaldr. Guyau ruhlan iin ya
plan krslerin neden bu kadar yksek olduunu saptaya-

*2 Trobriand adalarnda takvim blnmesi, her birl yln balangcn


baka bir zamana koyan drt blge bulunmas yznden karmaklamtr. Bylece szgelimi Kitavada (ana adann dousundaki bir

169

ki birka ada izler (Kaileula ve dierleri). Sonra da austos ve ey


llde, yerlilerin Kiriwina dedikleri kesimdeki, ana adann dou ve
merkez blgelerindeki milamala kutlamalar gelir, ve nihayet, milamalann eyll ve ekimde kutland Vakuta geliyor, Bwoiowann
gneyindeki ada. Bylece blgede enlik ve bunun tarihi drt ay
kapsyor. Bahelerdeki alma zamanlarnn da farkl olduu ve
bunun takvim zamanyla st ste dt grlyor. Bu, yerlilerce
ok vurgulanyordu, ama ben Bwoiowa'da bulunduum bir yllk
sre iinde, fidelerin bat blgesindekine gre ok daha hzl geli
tiini grdm, oysa batidakiler oradakinden bir ay ndeydiler. Ay
tarihleri de yldzlara gre saptanr; bu astronomi sanatnda, ana
adann gney kysndaki bir kyn, Wawela'nn yerlileri ok ne
kmlardr. Deneti M.K.Gilmour. Vakuta yaknndaki resiflerde
palolonun, deniz kurdu Eunis Viridis'in grnmesinin yerlilerin tak
vim dzeni iin ok nemli bir faktr olduunu syledi; gerekten
de kukulu durumlarda iler buna gre ayarlanyordu. Bu kurt, ka
sm ba ya da ekim sonunda, dolunaydan hemen nceki belli gn
lerde grnr, ve bu. Vakutada milamala zamandr. Kiriwinada

ada), milamala haziranda ya da temmuzda kutlanr. Bunu temmuz va

ise yerliler bana, kendilerini tamamen Wawela erkeklerinin astro

austosta, ana ada Bwoiowa'nn gney ve bat blgeleriyle batda-

nomi iblgisine teslim ettiklerini anlattlar.

170

BYO, BLM VE DN

madm (be ila yedi metre yksekliktedirler) *3 Bu krs


lerin kurimas dmda ruhlar iin baka hazrlklar da ya
plr, bunlar, szmona baloma'lan sevindirmek amacyla
yaplan, deerli eya ve erzak sergileriyle ilgilidir.^
Deerli eyalarn sergilenmesine ioiova denir. Her k
yn bann ya da balarnn, nk bazen birden fazla ba
vardr, ounlukla da evlerinin yaknnda, st rtl k
k bir krss vardr. Buna buneiova denir ve burada er
kein vaigu'a kapsamna giren deerli eyalar sergilenir.
Byk cilal baltalar, krmz midye kabuklarndan yapl
m ipler, konik midyelerden byk bilezikler, yuvarlak do
muz dileri ya da taklitleri; asl vaiguay yalnzca bunlar
oluturur. Hepsi krsnn stne konur, kalomadaa midye
kabuu) yaplm ipler kolay grnmeleri iin buneiovanm
atsna aslr. Buneiova'nm bulunmad yerde, kyde der
me atma ve st kapal sahanlklar grdm, deerli eya
lar bunlarn stnde sergileniyordu. Bu sergileme doluna
yn son gnnde yaphr; eyalar sabahlan dizilir, akam
lar kaldrlr. oiova srasnda bir kye gidilirse, eyalarn
seyredilmesi, hatta ele alnmas, adlarnn sorulmas ivaigu
ann her parasmn kendine ait bir ad vardr) ve tabii b
yk hayranhk gsterilmesi gerekir.
Deerli eyalarm sergilenmesi dnda, kylere ok da
ha gsterili ve ok daha enliksi bir hava veren byk
bir erzak sergisi de vardr. Bunun iin, lalogua denen uzun
tahta iskeleler kurulur, bunlar topraa aklan yaklak
iki metre ykseklikte dey snklaxdan oluur, bunlar
bir ya da iki sra yatay srkla balanrlar. Yatay olanlara
8* Omarakana ve Olivilevi'de izlediim milamalalarda tokaikaya ku
rulmad. Bu det yava yava kayboluyor, tokaikaya kurulmas b
yk aba ve alma gerektiriyor. En yksek rtbelilerden bir rei
sin yaad Gumilababa kynde bir tokaikaya grdm (Mitakata,
Tabelu rtbesinden bir guyau).
34

Bu szmona amacn dnda, ss dknl ve estetik motifin


byle sergilere ne dereceye kadar neden olduu burada aklana
maz.

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

171

muz hevenkleri, tarolar, zellikle byk yam kkleri ve hin


distancevizleri balanr. Byle yaplar, her kyde dans alan
ve btn trensel, enliksel yaamn merkezi olan ana mey
dann baku) evresdedir. Benim Bwoiowada olduum yl
rn olduka ktyd, lalogua'lar yalnz 30-60 metre uzun
luktayd ve bir bakunun yalnz te birini, hatta daha da
az ksmn evirebiliyordu. Birka bilgi verici, iyi bir ylda
lalogua'larm yalnz ana meydan deil, bafunun evresin
den geen ana caddeyi de kuattn, hatta kyn dnda
ki, dier bir kye giden oseye kadar uzsndn syledi
ler. LaZogualar balomalarm houna gitmelidir, az erzak
sergilenirse kzarlar.
Btn bunlar, balomalara salt estetik haz vermek iin
yaplan bir gsteridir sadece. Ama kendilerine dorudan
yemek sunula daha maddi sevgi kantlan da alrlar. Aldk
lar ilk yemek katukuala srasndadr, milam,alanm al
enliinde. enlik zamannn gerek balangcdr bu. Katu
kuala, hazrlanm yemein bllmesinden ibarettir, bofeuda yaplr, bunun iin kyn btn yeleri tarafndan
yemek gnderilir ve bu yeniden paylalr.^ Bu yemek ruh
lar iin bakuda sergilenir. Bmlar yemein tinsel z n
alrlar, bu tpk, lmde insan ssledikleri deerli eyala
rm baiomosm alp Tumaya gtrmeleri gibidir. Katukuaioyla balomalar iin de enlik balam olur. Krsleri
bakuda kurulmutur ve varlklan aslnda pek az hissedil
dii halde, dansa hayran kaldklar, sevindikleri sylenir.
85 Bu. Trobriand adalarnn sosyal yaamnda hemen her zaman nem
li bir unsur olan saysz yiyecek blmnden (genel ad sagali)
biridir. ounlukla bir klan (ya da iki klan) sagaliyi dzenler, di
erleri yiyecei alr. Bylece katukualada nce Malasi klan yemek
datr, Lukulabutalar, Lukvvasisigalar ve Lukubalarsa alrlar. Bir
ka gn sonra, deiik bir gruplamayla baka bir katukuala dzen
lenir. Klanlar birleme biimi blgeye gre deiir. Omarakana
da Malasi klan o kadar ar basar ki, tek bana bir yary olu
turur, geri kalanlar da dier yary olutururlar. Sagallnin sosyal
mekanizmasn ve dier zelliklerini burada ayrntsyla incelemek
mmkn deil.

172

BY, BiLM VE DN

Yemek her gn sabah erkenden piirilir ve herkesin


kendi evinde, byk, k tahta kaplarda (kaboma) baloma
1ar iin sergilenir. Aa yukar bir saat sonra geri alnp
bir dost ya da. akrabaya verilir, o da karlnda vericiye
ayn deerde bir yemek sunar. Reislerin iofeayTara (sradaj
yerlilere) betel cevizi ve domuz eti verip karlnda balk
ve meyve alma ayrcal vardr. Balomaya sunulup sonra
da bir dosta verilen bu yiyeceklere bubualua. denir. oun
lukla evdeki yatma yerlerine konurlar ve kaboma'y uzatan
adam, ^Baloma bubualua geldi, der. Kiriwinada armaan
ve ikramlara szl aklamalarm elik etmesi genel olarak
det halini almtr.
tlm hindistancevizinden yaplan ve silakutuva
adn tayan bir yiyecek de, Balom'a. silakutuva geldi, sz
leriyle sunulur, sonra bu da yine bir insan verilir.
Baloma yemeklerinin onu sunan insan tarafndan hi
bir zaman yenmemesi karakteristiktir, baloma iini bitirin
ce bu her zaman armaan edilir.
Sonunda leden sonra, balomalar gitmeden nce ye
mek hazrlanr, birka hindistancevizi, muz, taro ve yam
kk hazrlanr ve vaigua (deerli eya) bir sepete konur.
Adam, ruhlarn gidiini balatan tipik davul vuruu ioba'
y duyunca bazen bu eyleri dar karr, buradaki dn
ce, ruhu veda armaan (taloi) olarak bunlarn balomasim
almasdr. Bu treye katubukoni denir. Armaanlar evin
nne koymak (okaukueda) ok nemli deildir, nk ba~
loma onlan evin iinden de alabilir. Evlerin nnde balo
ma armaan arayp yalnz bir yerde (reisin evinin nn
de) tatan birka sava baltas bulduumda bana bu ak
lama yapld.
Yukarda da sylediimiz gibi, milamalada byk yb8 Elbette reisler, tokaylara vermeden nce kendileri istedikleri kadar
domuz eti alabilirler. Ama. reislerin ayrcalklarmn tketim zgr
lnden ok verme zgrl getirmesi karakteristiktir. Bu d
nce btn gerei dile getirmese de. gurur hrstan daha gl
bir tutkudur.

TROBRlAND ADAUVRINDA LLERIN RUHLARI

173

unlukla sren dan sve cinsel zgrlk enlikleri gibi eki


ci ve byleyici eylerle karlatrldnda, boiomalann
kyde olmas yerliler iin byk bir nem tamaz. Ama
varlklarna tmyle ilgisiz de kalnmaz, ve rolleri hi de
salt pasif bir rol deildir, olan bitene hayran kalmaktan ve
aldklan yemee sevinmekten ibaret deildir bu. Baloma
1ar varlklarn ok eitli biimlerde gsterirler. Onlar ora
dayken kyde birok hindistancevizinin aatan kendiliin
den deil, balomalarca koparlarak dmesi dikkat ekici
dir. Omarakanadaki milamalada adnmn ok yaknma
iki dev hindistancevizi dt. Byle cevizlerin ortak mal
saylmas bu ruh eylemlerinin ok ho bir yandr, byle
ce balomalar sayesinde bedava hindistancevizi st imi
oldum.
Hatta kk, olgunlamam hindistancevizleri de mila
malada zamanndan nce ok daha sk derler. Baloma
lann honutsuzluklann aklama biimlerinden biridir bu,
bu honutsuzluk her zaman yiyecek maddelerinin azln
dan kaynaklanr. Balomalar ackr (kosi nolu, alklar) ve
bunu dile getirirler. Milamalada gkgrlts, yamur,
kt hava, dans ve enlii engeller, bunlar da ruhlarn hu
zursuzluklarn gstermelerinin bir baka ve daha etkili bi
imidir. Gerekten de ben oradayken, gerek austosta ge
rekse de eyllde dolunay slak, yamurlu ve frtnal gn
lere rastlad. Ve bilgi vericilerim, bana bu olguya dayana
rak, bir yandaki yiyecek maddesi azl ve kt milamala
ile, br yandaki, ruhlann kzgnl ve kt hava arasn
daki balanty kantladlar. Ruhlar daha da ileri gidip ku
raklk arabilir, bylece ertesi yln rnn telef edebi
lirler. Birok kt yln birbirini ok sk izlemesinin nedeni
budur, nk kt bir yl ve yetersiz rn insnlann iyi bir
milamala dzenlemesini olanaksz klar, bu da baloma'lan
yeniden kzdrr ve ertesi yln rnn de telef ederler, ve
bu bir circulus vitiocus halinde srer gider.
te yandan balomalar milamala zamannda insanlara
ryalarda da grnrler. Akrabalar, zellikle de ksa sre
nce lm olanlar yakmlarnn ryasma ok sk girerler.

174

BY , BlLM VE DN

ounlukla yiyecek isterler, istekleri babuala veya silakutuva verilerek karlanr. Bazen de iletilecek bir mesajlan
vardr. Kiriwinanm gney blgesindeki Lubann baky
Olivilevide, milamala (benim katldm) k yoksuldu,
neredeyse hi yiyecek maddesi sergilenmedi. Reis Vanoi Kiriwina bir rya grd. Sahile gitmi (aa yukar kyden
yarm saatlik mesafeye) ve Tumadan gelen bir kano do
lusu ruh grmt. Ruhlar kzgndlar ve ona unlar sy
lediler: Olivilevide ne yapyorsun sen? Niye bize yiyecek
eyler, iecek hindistancevizi st vermiyorsun? ok kzdk,
onun iin bu srekli yamuru gnderiyoruz. Sabaha ok ye
mek hazrla. Onu yiyeceiz ve hava dzelecek, siz de dan
edeceksiniz Bu rya gerekti. Ertesi sabah herkes Vanoi
nin lisigasnm (reis evi) kap eiindeki (okaukueda) bir
avu beyaz kumu grebiliyordu. Bu kumun ryayla ne ili
kisinin olduu, oraya ruhlar tarafmdan m, yoksa ryada
Vanoinin kendisi tarafndan m konduu gibi ayrntlar,
aralarnda Vanoinin kendisinin de bulunduu bilgi verici
lerim iin ak deildi. Ama kum kesinlikle balomalarm
kzgnlnn ve ryann gerekliinin kantyd. Ne yazk ki
iyi havaya ilikin kehnet eksikti, o gn bardaktan boa
nrcasna yamur yad iin hibir dans olmad. Belki de
ruhlar sbah sunulan yiyecein miktarndan tam honut
kalmamlard.
Ama balomalar yalnz maddeci deildirler. Yalnz yiye
ceklerin azlma ve yoksul armaanlara kzmazlar; trelerin
yerine getirilmesini de sk bir biimde denetler ve milamala
zamannda uyulmas gereken ahlak kurallarnda ki her ze
delenmeyi honutsuzluklaryla cezalandrrlar. Ruhlarn
milamala kutlamalarndaki bugnk genel geveklii ok
aypladklarn anlattlar bana. Eskiden enlik zaman kim
se tarlalarda alamaz ya da baka bir i tutamazm. Her
kes, baZofnalarm houna gitmek iin kendini elenceye, dan
sa ve cisel zgrle vermek zorundaym. Bugnlerde in
sanlar bahelerine gidip ie koyuluyor, ya da ev veya kano
yapmak iin odun topluyorlarm, bu da ruhlann houna
gitmiyormu. Bu yzden, sonunda yamur ve frtma bulu

TROBRlAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

175

nan kzgmiklan milamalaya, engel oluyormu. Olivilevideki, daha sonra da Omarakanadaki durum buydu. Omarar
kanada ruhlann kzmas iin baka bir neden daha vard,
bu yerdeki etnografn varlyla ilgiliydi bu ve ben yal
kiilerden ve bizzat reis Touluwamn kendisinden eitli bi
imlerde ac sitemler ve uyarlar duymak zorunda kaldm.
Mesele uydu, eitli kylerden yaklak yirmi tane dans
kalkan (Kaidebu) satn almtm, kaidebu danslarnn na
sl yapldm grmek istiyordum. O zaman Omarakanada
yalnz bir tek dans, rogaiewo revatayd, bisiiolarla (pandang hevenkleri) yaplan bir dans. Koidebulan Omarakanann jeunesse doresi arasnda paylatrdm, yeninin e
kicilii ylesine glyd ki (en azndan son be yldr dans
ta kullanacak yeterince kaideblan olmamt), hemen,
kalkanlarla oynanan gumagabayu dansm yapmaya bala
dlar. Allm trede ciddi bir yarayd bu (o zamanlar bu
nu bilmiyordum), nk her yeni dans trenle girmeliydi.s7 Bu geveklie balomalar ok ierlediler, ardmdan k
t hava geldi, hindistancevizleri yere dt vs. Bu benim
birok kez kafama kakld.
Balomalar iki ya da drt hafta arlanmaya sevindik
ten osnra (milamalanm sonu bellidir, dolunaydan sonraki
ikinci gn; ama bir nceki dolunayla yeni ay arasndaki her
hangi bir zamanda balayabilir), kylerinden aynlp Tu
maya dnmek zorundadrlar. Bu dn zorunludur ve
ioba ile, yani ruhlann trensel kovulmasyla gerekletiri
lir. Dolunaydan sonraki ikinci gece, gne domadan yak
lak bir saat nce, mein kafa (sakau) tp sabah yldz
(kubuana) gkte grnnce, btn gece srm olan dans
sona erer ve davullar zel bir vuruu, iobay seslendirir.
87 Dans genel olarak davullarn alyla balar (katuvivisa kasausau);
bu da katukualayla balantldr. Kaidebu bundan, bir Katuvivisa
ka'debuyla almak suretiyle ayrlr.
38 Dolunaydan hemen nceki ve sonraki her gnn bir ad vardr. Do
lunay gn ve gecesi Yaplla ya da Kaitaulo diye adlandrlr. Bir n
ceki gn Vatnkevila, iki gn ncesi Ulakaivradr. Dolunaydan son-

17S

BY, BLiM VE DlN

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

Ruhlar bu vuruu tanyp dn yolculuuna hazrlanrlar.


Bu vuruun gc ylesine byktr ki, birisi bunu birka
gece nceden yapacak olsa, btn balomalar ky terkedip
yeralt dnyasndaki meskenlerine dnerler. Bu yzden ruh
larn kyde bulunduu srada ioba vuruu kesin tabudur;
milamala srasnda Olivilevideki genieri bu vuruun ba
na bir provasn yapmaya ikna edemedim, ama ruhlarn
kyde olmadklar bir zamanda (milamaladan birka ay n
ce) Omarakanada usulne uygun bir ioba gsterisi yap
trmay baarabildim. Davullar iobay vurduunda baloma
lara seslenilir, acele gitmeleri istenir ve kendilerine gle g
le denir:
Baloma, O!
Bukulousi, Ol
Bakalousi ga
Yuhuhuhu...

Ah ruhlar, siz gidiyorsunuz, biz gitmiyoruz (kalyo


ruz) . Son tonlama, baiomalarm uyuukluklarm amak ve
onlar gitmeye tevik etmek iin bir tr lk gibidir.
Yukarda da belirtildii gibi gece gne domadan yap
lan bu ioba asl iobadr. Yryebilen gl ruhlar kovalyormu bu. Ertesi gn leden nce bir ioba daha vardr,
pem ioba ya da gszlerin kovulmas. Bu da ky, kadn
larn ve ocuklarn, gten dmlerle sakatlarn ruhla
rndan temizliyormu. Bu da ayn vurular ve ayn biimde
yrtlr.
Her iki durumda da yry kyn ucundan balar,
buras Tuma yolunun ky ormanna (weikaya) kavutuu
rak gn Valaita, ondan sonraki VVoulodur. loba, VVoulo gecesi ya
plr.
Kiriwinallarn davullar unlardan oluur: 1) Byk davul (Yeni
ne davullarnn normal bykl); buna kasausau veya kupi
nir (sonuncu szck glans penis szcnn mstehcen bir e
lamlsdr). 2) Kk davul. Bu dierinin aa yukar te biri

Gi
de
an
ka

177

yere en uzak noktadr, bylece kyn sprlmemi hi


bir yeri kalmaz. Kyn iinden geer, bir sre bakuda (ana
meydanda) durur, sonra meydann aasna, kyden Tu
ma yolunun ayrld yere yrrler. Orada obay bitirir
ler, bu da her zaman zel bir dans biiminin, hasawaganm
davul vurularyla olu r.^ o Bu, milamalay sona erdirir.
Bu bilgi, buradaki biimiyle, Olivilevide ioba'y\ yaama
frsatm olmadan nce topland ve yazld. Btn noktalan
dorudur, tam ve aynntldr. Hatta bilgi vericilerim, da
vullar yalnzca genlerin aldn, daha yal erkeklerin
ioba'ya pek katlmadklann anlattlar. Yine de, olaylan biz
zat yaama zorunluluu iin, bu treni grme uruna sa
bahn nde kalkmay gze aldm zamanki kadar ikna
dici bir tutamam alan-aratrmamn hibir durumunda
olmad herhalde. Yllk olaylarn btn klasik dngs iinde en nemli ve en ciddi anlar yaamaya hazrlanmtm.
Ve hi kukusuz, yerlilerin ruhlara yaklamlarna, korkularma, sayglarna ilikin bir dncede tayordum. By
lece, belirleyici bir ann, tamamen belli bir inanla balan
tl olarak, kendini u veya bu biimde gstereceini, ky
nemli bir momentin syrp geeceini sanyordum. G
ne domadan yarm saat nce baku'ya (ana meydan) gel
diimde davullar henz alyor ve birka dans davullann
evresinde uykulu uykulu hl oynuyordu, normal bir dans
40 Bolovvada iki ana tip dans vardr. Orkestrann (davullaria arkc
larn) ortada durduu ve dierlerinin onlarm evresinde hep akrep
ynnde dnerek oynad halka danslar. Bu danslar da kendi ara
larnda yle ayrlr: 1) bisila (pandang hevenkleri), ar hareketli
danslar; 2) kitatuva (iki yaprak demeti), hzl danslar; 3) kaidebu
(tahtadan, boyal kalkanlar), yine hzl danslar. Btsila danslarnda
ok seyrek olarak kadnlar da yer alr, ve btn danslar kadn
elbisesi giyerier. ikinci grup danslar kasavvagalardr, bunlarda sa
dece erkek dans eder ve srekli, ok beylik ve gereklikten

dardr ve katunenia adm tar. Btn davullar, her birinin kendine

uzak da olsa hayvan hareketlerini taklit ederler. Bunlar halka dan


s deildir, dansa elik eden hibir ark yoktur, orkestra be kupi

dzgO bir sesi olan bu iki davulun kombinasyonundan oluur.

ylb bir katunenladan oluur.

178

BOYO. BILM

ve

DlN

ederek deil de ritmik karibom admlaryla. Sakau tnce


hepsi sessizce gititler - genler iftler halinde. Ve baloma'
lara gle gle demek iin davullarla birlikte yalnzca be
alt kk olan, bir de bilgi vericimle ben kaldk. Kadu'
malagala vaiuya, yani en yakn kyn yolunun ayrld
noktaya gidip boiomalar kovmaya baladk. Ruhlara seslenilecei beklentisi iinde hibir saygszca davran d
nemiyordum. lobay etkilememek iin belli bir mesafe
de durdum; ama bir etnografn varlndan etkilenebilecek
ya da rahatsz olabilecek pek az ey vard! Alt, on iki ya
larndaki olanlar davul alyorlard, sonra ufaklklar bilgi
vericimden daha nceden renmi olduum szcklerle
ruhlara seslenmeye baladlar. Kstahlk ve utangalk kanm tipik bir edayla konuuyorlard, ayn konuma tonu
nu, ttn dilenecekleri ya da aklabanlk yapacaklar za
man bana kar da kullanrlard: Guy Fawkes gnnde vo
benzeri olaylarda, uygunsuzluklarnn hogrleceini bilen
sokak ocuklarnn tipik tavn. Bylece kyn iinden geti
ler; ortalkta hibir yetikin grnmyordu, toba'nn dier
tek belirtisi, ksa sre nce bir lm olay olan bir evdeki
alamalard, loba srasnda, akrabalarn ruhlan tam ky
terkederken aalmanm iyi olduunu sylediler bana. Erte
si gn pem ioba vard, daha da acnas bir olay: Genler
rollerini glerek ve akalaarak oynuyor, yah kiiler g
lmseyerek bakyor, topallaya topallaya gidiyor olmas ge
reken zavall sakat ruhlarla alay ediyorlard. Ancak, ioba
nn bir olay, soyun yaamndaki nemli bir an olarak an
laml bir i olduna hi kuku yok. Bu hibir biimde ihmal
edilemez.il Daha nce de belirttiimiz gibi, yalnzca doru
anda yaplabilir ve ioba vuruuyla oyun yaplamaz. Ama,
yaplnda dindarln, en azmdan ciddiliin tek bir izi g
rnmez.
Bu noktada iobayla balantl olarak anlmas gereken
bir olgu var; bu yaznn banda ileri srdmz, cenaze
<1

Bir ky yastaysa (bola) ve davul almak yasaksa, loba midye ka


buklaryla (ta'ulo) yaplr, byle koullarda bile ihmal edilmez.

TROBRlAND ADALARINDA LOLERIN RUHLARI

179

trenleriyle ekip giden ruhun yazgs arasnda hibir ba


lant olmad genel iddias biraz snrlanm gibi grn
yor nk. Gerekte, bir milamaladsn sonra her zaman,
iobadan sonraki gn, yastan kesin k yaplr: Tenin y
kanmas, iwini wowoula. Sylenii yle: O, tenini ykad.
Bunun temelindeki dnce de, ruh orada bulunduu ve
bunu grecei iin milamala srasnda da yas tutmak gerek
tii dncesi herhalde; ruh gider gitmez ten ykanr.
Ama tuhaftr ki yerlilerin bu aklamay kendiliklerinden
yaptklarna ya da hi deilse onayladklarna hi tank ol
madm. Tabii. Neden tam da iobadan sonra ten ykyorsu
nuz? diye sorulursa hep ayn cevap alnr: Tokma bogwa
bubunemasi - eski bir detimiz. Bundan sonra uzun uzun
az yoklamak ve sonunda canalc soruyu yneltmek ge
rekir. Ve bu, gerekd ya da kukulu bir ifade tayan b
tn canalc sorular gibi, yerlilerce her zaman hayr'la ya
ntlanr, ya da, grmzn bu soruna yeni bir k tuttu
unu sylerler; ama byle bir dnce belirtme ya da ayn
kanda olma, ifadenin dorudan onaylanmasndan kolayca
ayrt edilebilir. Grn yerlilerin allm kesin kanlanndan biri mi. yoksa ilkel beyin iin yeni bir tasanm nu
olduuna karar vermek iin hibir zaman en ufak bir zor
luk yoktur.*
<2 Btn etnografik alan aratrmas ynergelerinde tekrar tekrar dile
getirilen amal sorulardan korkma ilkesi, benim grme gre
en yanltc nyarglardan biri. Amal sorular, yeni bir bilgi ve
riciyle alrken ilk yarm saat inde, en ok birka saat iinde
zararl olur. Ama. yeni ve dolaysyla akn bir bilgi vericinin ver
dii bilgiler aktarlmaz zaten. Bilgi verici, kendisinden olgu hakkn
da kesin ve ayrntl bilgiler stendiini bilmelidir, iyi bir bilgi ve
rici birka gn sonra tiraz etmeye, hatta lapsus linguaeleri d
zeltmeye balayacaktr, byle bir durumda amal sorularn tehlike
yaratacan dnmek tamamen temelsizdir.
Gerek etnografik
alma daha ok eldeki ayrntlarn canlandrlmas etrafnda d
ner. bunlar da ou kez gzlemle kontrol edilebilir; bu durumda
da amal sorulardan tr yine hibir tehlike domaz. Eer bir

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI


180

181

BY, BiLM VE DN

Bu aynnt anlatmn, yerlilerin milamala srasnda ba"


lomolara kar tutumlarna ilikin birka genel dnce iz
leyebilir. Bu tutum, yerlilerin bunun stne konumalarnn
ya da trensel eylemlerdeki davranlarnn tarz ve biimiy
le karakterize oluyor betimlenmesi olaan durumlarn be
timlenmesinden daha az somut ve daha zor; ama bu bir olgu
ve yle anlatlmas gerekiyor.
Boiomolar kyde bulunduklar srece yerlileri asla
kutmazlar, yerliler de kendi alarndan en ufak bir huzur
suzluk duymazlar. Kzgmiklarn gstermek iin (yukanya
baknz) oynadklar ufak oyunlar gn nda yaplr v
bmlardan hibir korkunluk yoktur.
Bir insanm lmnden sonra bunu yapmaktan bir s
trenin yorumunu ya da bir durum hakkmda bllgl vericisinin gr
n renmek istiyorsa, etnograf iin zorunlu ve tek ara, doru
dan sorudur; bu durumda amal sorudan vazgeilebilir. Bir yerliye,
u tren takkhda senin yorumun nedir? diye sorulup bir cevap al
mak iin yllarca beklenebilir (yerlilerin dilinde kendinizi ifade edebilseniz bile). Etnograf yerliler tarafndan yle ya da byle, kendi
konumunu almaya ve eylere etnografik perspektifle bakmaya zor
lanacaktr. Dolaysz gzlemin dnda bulunan bir olay sz konusu
olduunda, szgelimi sava ya da eskimi zanaat alkanlklar gibi,
nemli zellikler gzden karlmak istenmiyorsa, ynlendirici so
rular kullanmadan almak kesinlikle olanakszdr, ve zaten bu tr
sorudan kanmann hibir akla yakn nedeni yoktur, ynlendirici
sorular karalamak ok yanltr. Etnolojik aratrma ile adli soru
turma arasnda temelli bir fark vardr, bu da kincisinde tann o
unlukla kendi kiisel grn aklamak ya da izlenimlerini ak
tarmak zorunda olmasdr; bunlarn kisi de etkiyle ekillendirile
bilir: etnolojik bir aratrmada bilgi vericiden beklenense, bildikleri
nin ok ak ve temelli ayrntlarn vermesidir, bu da belli bir et
kinlik ya da inan veya geleneksel bir gr zerine bir fikir edin
mek iindir. Byle durumlarda amal bir soru ancak tembel, bilgi
siz ya da rkek bir bilgi vericiyle tehlikeli olabilir, o zaman da onu
gndermek en iyisidir zaten.

re aka kandklar halde, yerliler milamala srasnda ge


celeri yalnz balarma ky ky dolamaktan en ufak bir
bir korku duymazlar. Yalnz ve ikili gezintilere neden olan
ak zamandr bu. Milamala'mn en canl dnemi dolunay
zamanna rastlar, gece karsndaki batl inansal korku
doal olarak en aza inmitir. Her yer ay nda pnl prdr, her yanda davullarn tok sesi ve arklar yanklanr. Bir
insan kyn evresinden ayrldnda bir sonraki kyden ge
len mzii duyar. Ortada hibir hayalet atmosferi, hibir ha
yalet yoktur, tam tersine. Yerlilerin ruh hali neeli ve olduk
a takndr, bulunduklar ortam dosta ve aydnlktr.
Yaayanlarla ruhlar arasmda ryalar araclyla belli
bir balant bulunmasna karm, ruhlann soy ilerinin gi
dii zerinde ciddi bir etkileri olduu hibir zaman d
nlmez, bunu bir kez daha belirtmek gerekiyor. nemli i
lerde, ruhlara danma, kehnet gibi ilikilerin hibir izine
rastlanmaz.
Batl inansal korkunun yokluu bir yana, ysayanlar
n n ruhlara davranyla ilgili hibir tabu da yoktur. Hatta
onlara ok da fazla sayg gsterilmedii rahatlkla sylene
bilir. Yerlilerin boomalar hakknda konumak ya da ky
de bulunduu sanlanlarn adlarn anmak konusunda da
hibir ekinceleri yoktur. Yukarda belirtildii gibi, yerliler
ktrm ruhlarla alay eder, hatta balomal&r ve davranlan zerine eitli akalar yaparlar.
Dahes, stnden ksa sre gemi lmler dnda, ruh
lara kar pek az kiisel duygu vardr. Tek tek boiomalan
kayrmak ya da onlara zel bir karlama hazrlamak gibi
hibir kayg yoktur, tek tek boiomalarm ryalarda istedi
i yiyecekleri vermek dnda belki.
Toparlarsak: Boiomo'lar, baka bir yerden gelen ziya
retiler gibi, kylerine geri dnerler. Byk lde kendi
hallerine brakhrlar. Kendilerine deerli eyalar ve yiye
cek sunulur. Orada bulunmalar yerlilerin her an aklrida
deildir ve milamalayla ilgili tasanmlannda da n planda
bulunmaz. En uygar yerlilerde bile, boiomalarn milamala
srasmda gerekten kyde olduklan konusunda en zayf bir

182

BY, BLM VE DN

kuku bulmak olanakszdr. Ancak varlklarna pek az he


yecansal tepki gsterilir.
Baio/nolann milamala srasmdaki yllk ziyaretlerine
likin syleyeceklerimiz bu kadar. Soy yaam zerinde et
kili olduklar dier biimi, byde oynadklar rolde bulu
yoruz.
V.

BYDE RUHLARIN ROL

By Kriwinalann yaammda ok byk bir rol oy


nar (hi kukusuz ou ilkel halklarda olduu gib i). Btn
neni ekonomik faaliyetlere by elik eder, zellikle de
raslant, riziko ve tehlike gibi belli unsurlan banndranlara. Toprak almas tamamen byyle sanlmtr; az yap
lan bir i olan avcln kendi tlsm dzeni vardr; balkhk .zellikle de ans sonulanna bal ve ok emin oluna
mayan rizikolar tadnda, ustaca bir by sistemiyle do
natlmtr. Kano yapmnda, eitli aamalarmda uygu
lanmas gereken bir dizi tlsm vardr: aacm kesilmesinde,
gvdenin oyulmasnda ve nihayet boyamada, sslemede ve
botun suya indirilmesinde. Ama bu by yalnz byk ve
denize alablien kanolar iin kullanlr. Sakin lagnlerde
ya da hibir tehlikenin bulunmad kylarda kullanlan
kk kanolar byden tamamen kurtulmutur. Hava -ya
mur, gne ve rzgr- birok tlsm ister ve bu zellikle, sa
nat miras yoluyla icra eden birka nl uzmann ya da
uzman ailelerin arsna baldr. Sava zamanlarnda -beyazlarm egemenliinden nce henz savalarn olduu za
manlarda- Kirivvinallar, sava bysn ncellerinden mi
ras alm belli byc ailelerin sanatndan yararlanrlard.
Ve tabii, bedenin esenlii -salk- her zaman, diplomasz
hekimler olan sihirbazlann by gcyle bozulabilir ya da
onarlabilir. Bir insann yaam yukarda sz edilen mulufeuausilerden birinin saldrsyla tehlikeye dmse, bu
etkiyi yok eden tlsmlar vardr, ama tehlike kesin olarak
atlatlmak isteniyorsa, yalnz kendisi mulukuausi olan bir
kadna bavurulabilir. Pek de uzak olmayan bir kyde by
le bir kadn her zaman vardr.

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

183

By ylesine yaylmtr ki, yerliler arasnda yaad


m srada, trende bulunmay nceden kararlatrdm
durumlar dnda da sk sk, hi beklemediim anlarda b
y eylemlerinin iine dtm. Omarakanann toprak ii b
ycs Bagidounun kulbesi adrmdan ancak elli metre
tedeydi ve geliimden sonraki ilk gnlerden birinde, he
nz toprak almasmda bynn varlndan bile haber
sizken, onun ilahisini duyduumu anmsyorum. Sonradan
onun byl otlan okumasnda hazr bulunabildim; istedi|:im zaman ayrcalk salayabiliyordum ve bunu birok kez
istedim. Birok toprak ii treninde malzemenin bir ksm
kylerde, bycnn kendi evinde okunur, bir .kez de bah
elerde, kullanlmadan nce okunur. Byle bir gnn sabahm da byc tek bama alla gider, gerekli otlan bul
mak iin bazen iyice uzaklamas gerekir. Bir tlsm iin
kullanlacak malzeme -gerekte hepsi ottur- on eitten az
deildir. Kimisi yalnz deniz kysnda bulunur, kimisinin
raiboagdan (tal mercan orman) getirilmesi gerekir, ki
misi de odila'da, bodur allklarda bulunur. Byc gn
balamadan kalkp btn malzemesini gne domadan
toplamak zorundadr. Otlar evde kalr ve lene doru on
lar okumaya balar. Yatma yerine bir ilte serilir ve stne
bir ilte daha konur. Otlar ikinci iltenin yansma yaylp
dier yar stlerine kapatlr. Byc bu arala tlsmn
okur. Az, sesinin hibir parasmn ziyan olmamas iin
iltenin kenanna ok yakndr; btn sesi, stnde tlsmn
ilemesini bekleyen otlarn durduu ilteye geer. Tlsm
tayan sesin bu biimde tutulmas btn byk okumalarmda ayndr. Kk bir nesnenin afsunlanmas gerektiin
de, bir yaprak huni biiminde katlanp dar akla nesne
konur, byc de geni aklktan ieri tlsm okur. Bagidouya ve onun bahe bysne geri dnelim. Byl ila
hisini bir yarm saat kadar, hatta daha fazla okuyup tekrar
tekrar tlsm syler, bunu eitli dorultulara tekrarlar ve
her dorultuda eitli nemli szler syler. Tlsm alak ses
le, zel, yar melodik bir zikir tonunda okunur; eith by

184

BY, BiLiM VE DN

biimlerinde bu biraz deiir. Szcklerin tekrarlanmasyla,


kullanlacak madde byy imi olur.
Baheler bycs tlsmn bitirdikten sonra yaprak
lan ilteye sarp bir kenara koyar; ksa sre sonra, oun
lukla da ertesi sabah tarlada kullanlacaklardr. Btn ger
ek bahe bys treni tarlada yaplr. Bahe bysnn,
bir dizi karmak ve dall budakl ayinden oluan ve her
birine bir tlsm elik eden tam bir sistemi vardr. Bahe
lerdeki her iten nce zgn bir ayin gelir. Yani baheler
deki her almadan nce genel bir giri ayini vardr, bu
ayin her bahede kendi iersinde yaplr. allklarn kesil
mesine baka bir ayinle baalnr. Kesilmi ve kurutulmu
ahlarn yaklmas balbana bir by trenidir ve ardn
dan her toprak paras iin, nemsiz by ayinlerini geti
rir; btn uygulama drt gn srer. Dikim balad zaman
da birka gn sren baka by eylemelri olur. Yabani ot
lar ayklamaya ve bel bellemeye de by eylemleriyle ba
lanr. Btn bu ayinler, birlikte, bahe almalarn iine
alan bir ereve oluturur. Uyulmas gereken paydos za
manlarn byc syler, topluluun almasn onun et
kisi dzenler ve btn ky sakinlerini belli ahmalan ay
n anda yrtmeye, birbirinin gerisinde kalmaya ya da di
erlerinden ok ne gememeye zorlar.
Bycnn rolne topluluka yksek deer biilir; io"
vvosinin (bahe bycsnn) yardm olmakszm bahe
lerde hibir alma dnlemez.^
<3 Bu ifadeyi aklayacak karakteristik bir olgu, yllarca tccar ve nci
alcs olarak yerlilerin arasnda yaam bir Iskoyal tarafmdan
eklendi. Beyaz adam olma kastn ve saygnln hibir biimde
yitirmedi, son derece gleryzl ve nazik bir centilmendir; buna
ramen yerlilerden belli zellikler, areka cevizi inemek gibi be
yazlarda seyrek grlen baz alkanlklar ald. Kars da Kirivvinal
bir kadnd. Bahesi iin komu kyden yerli bir tovvosiyl (bahe
bycs) yardmc alyordu ve bu yzden, bilgi vericilerim byle
Syledi, fideleri her zaman dier beyaz adamlarnkine gre ok da
ha iyi geliiyordu.

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

185

Bahelerin ynetilmesinde owosnin syleyecek ok


sz vardr ve tlerine byk sayg gsterilir, gerekte
salt biimsel bir saygdr bu, nk topran lenmesinde
tartmal ya da kukulu pek az soru vardr. Buna ramen,
byle biimsel bir tabilie ve otorite tanmaya yerliler a
rtc bir deer bierler. Baheler bycs yapt iin kar
ln da alr; bu, ky topluluu yelerinin getirdii balk
trnden uygun armaanlardr. Ky bycsnn saygmlnn, her zaman kural olmasa da ou zaman, ky reisininkini atn da sylemek gerekiyor. Ama ancak, dou
mundan beri belli bir kye ait olan ve anne tarafndan atalan bu kyde her zaman egemen olmu bir erkektopra et
kileyebilir (iwoie buigau).
Kiriwinada bahe bys, byk nemine ramen, ke
sin tabular olan ve yerlilerin olanaklan lsnde byk
atafatla yrtlen belli manevi trenlerden olumaz. Tam
tersine, Kiriwina bysnn zne vakf olmayan birisi,
nemli bir eyin olup bittiinin hi farkna varmadan en
nemli trene tank olabilir. Bir adama rastlayabilir, adam
bir sopayla topra eeliyor, kuru dal ve sopalardan kk
bir yn yapyor ya da bir taro yumrusu gmyor ve ihtir
mal bir eyler mrldanyordur. Ya da bizim hayali ziyareti
Kiriwinada, topra yeni bellenip tamizlenmi bir tarladan
geebilir. Gvdelerden ve aitlar iin topraa sokulmu
sopalardan oluan kk ormanyla bu tarla, ksa sre son
ra bir erbetiotu bahesi gibi grnecektir. te bu yr
yte ziyareti, urada burada durmu, bir eyleri dzene
sokmaya alan grup gnp erkeklerle karlaabilir. Ziya-
retinin dikkatinin eylemdeki by gerekliine ekilebil
mesi iin, tlsmlarn terlalar zerine yksek sesle okunuyor
olmas gerekir. Byle durumlarda, baka zaman hibir ey
ifade etmeyen btn eylem, heybetli ve etkileyici olur. Ar
kasnda kk bir grupla ortada tek bana duran ve yk
sek sesle grnmez bir gce seslenen bir adama rastlana
bilir; daha dorusu adam, Kiriwinalilann grne gre,
bu grnmez gc tarlalara yaymaktadr. Kuaklarn bilge
lii ve inanll sayesinde tlsmda youturulmu olan

186

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

BY, BLM VE DlN

bir gc. Ya da btn tarlaya ajm tlsml szleri okuyan


sesler duyulabilir, nk towosi sk sk raklarndan yardm
ister, bunlar da her zaman, erkek kardeleri veya anne tar
rafndan baka ardllardr.
Aklayc olarak byle bir treni incelemek istiyoruz:
kesilen ve kurutulan ahln yaklmasn. Daha nceden
okunmu birka ot, bir muz yaprayla birlikte, kk bir
kuru hindistancevizi yaprann ucuna sarlr. Byle hazr
lanan yapraklar, tarlay tututurmak iin meale olarak
kullanlr. leden nce (Omarakanada hazr bulunduum
tren sabah l l de yapld) bu kyn tcnvosisi Bagidou. yanmda days ve kyn reisi olan Touluwa ve baka birka
kii olduu halde bahelere gitti, reisin karlarndan biri
de yanlarndayd. Bokuioba. Gn scakt ve hafif bir meltem
esiyordu; tarla kuruydu, kolay tutuacakt. Bokuioba da da
hil herkes eline bir meale ald. Mealeler hibir tren ya
plmadan tututuruldu (etnografm hibir korku duymadan
getirmi olduu amah kibritlerle). sonra hepsi rzgr y
nnde tarlay bir batan bir baa katettiler, az sonra her
yer alevler iindeydi. Birka ocuk yangn seyrediyordu,
hibir tabu yoktu. Kyde de olaydan tr hibir heyecan
esmedi; birka delikanl ile ocuk kyde kalmlard, oyun
oynadlar ve tarlalarn yann seyretmek iin hibir ilgi
gstermediler. Birka baka ayinsel eylemde daha bulun
dum, birisinin bakmasm engelleyen hibir tabu olmad
halde Bagidou ve ben yalnzdk. Birisinin bulunmas doal
olarak grn biraz kurtaryordu. Esasen tabular ky
den kye deimektedir, her kyn kendine zg bir bahe
bys vardr. Komu bir kyde baka bir bahe yaklmasmda da bulundum (her yerde birka otla kk bir d
knt ymnn yakld byk yangndan sonraki gn);
orada tcnvosi ok kzmt, birka gen kz yangn belli bir
uzaklktan seyretmiti nk ve bana bu kyde trenlerin
kadnlara tabu olduunu syledi. Kimi trenler towosi ta
rafndan yalnz yaplrken dierlerinde ounlukla birok
kii hazr bulunur, bir de btn ky halknn katlmak zo
runda olduu trenler vardr. Bu trden bir tren, zel ola

187

rak balomalarm bydeki etkisi sorusuna ilikin olduu


iin, aada ayrntsyla betimlenecek.
Burada, Kiriwina bysnn genel karakterini ortaya
karmak iin bahe bysnden sz ettim. Bahe bys
btn by etkinlikleri iinde en dikkate deer olandr ve
burada yaplan kapsaml betimlemeler btn dier by
trleri iin de ayn biimde geerlidir. Btn bunlar, b
yde balomalarm rol konusunda syleyeceklerimin doru
perspektifte grlebilmesi iin bellekte tutulmas gereken
genel resim olarak hizmet etmeli.^*
Kiriwina bysnn temel unsurunu tlsmlar olutu
rur. Btn bynn asl etkisi tlsmdadr. Ayin yalnzca,
tlsm harekete geirip aktarmann uygun mekanizmas
olarak hizmet etmek iindir. Btn Kiriwinallarm, byye
vakf olanlar gibi olmayanlarm da genel gr budur, b
y ayininin dikkatlice incelenmesi de bu gr dorular.
Bu yzden, by dncesinin anahtar byl formlde
aranmaldr. Ve formllerde sk sk. ata adlarnn anld
n buluyoruz. Birok forml, szde tlsm grevi yapan by
le adlardan oluan uzun listelerle balar.
Byle listeler gelip byy etkilemesi gereken ata balomalarma seslenilen gerek dualar m. yoksa formllerde
ata adlar yalnz geleneksel zellik olarak m bulunuyor
-yalnzca geleneksel karakter nedeniyle kutsal ve tam bjr etkisi-; bu soru kesin bir karar vermeye izin vermiyor
gibi grnyor. Gerekte hi kukusuz her iki unsur da var:
Balomalara dorudan seslenme ve ata adlarnm yalmzca
geleneksel deeri. Aada verilecek bilgiler daha kesin bir
belirlemeye olanak tanyacak. Geleneksel unsur by for
mllerinin veraset biimiyle balantl olduu iin son nok
tadan balamak istiyoruz.
By formlleri kuaktan kuaa geer, baba zincirin4i

Bahe bys zerine kapsaml genellemeler bu byye gene! bak?


olarak grlmemeli elbette; bu umarm baka bir almada ve
rilecek.

188

BY, BLM VE DlN

de babadan oula, ilkellerin grne gre gerek akraba^


lk (veiola) zinciri olan ana zincirinde de kadaladan (day
dan) yeenlere. ki veraset biimi tam ayn deerde deil
dir. Belli bir yere bal olduu iin yerel denebilecek bir
by tr vardr. Btn bahe bys sistemleri^s bu tr
dendir, by zellii balanm belli yerlere bal btn
byle by tlsmlar da-, Kasanai adasndaki ok etkili ya
mur bys bu trdendi; Kasanai weifasndaki (Kasanai
korusu) belli bir kaynakta yaplyordu. Kiriwinann resmi
sava bys de bu trdendi, Kuaibuaga kynden erkek
lerce yaplyordu ve bu kyn yaknlarmdaki bir feabomo
yla (kutsal bir kaynakla) balantlyd. Kpekbal ve fealala avnda gerekli olan ustaca by sistemleri de Kaibuola
kynden ya da Labaiden bir erkek tarafmdan yaplmak
zorundayd. Btn bu formller kadn soyundan miras kahyordu.48
Bir yerellii olmayan ve babadan oula da brakiabilen, hatta uygun bir fiyata bir yabancya bile satlabilen b
y grubu ok daha kktr. Buna her eyden nce ilkel
lerin ila formleri girer, bunlar her zaman ift ift bulu
nur. Bir silami, yani hastalklara yol amas gereken bir k
t by forml, her zaman bir vivisa ile, szkonusu samiyi ortadan kaldrmas ve byelce hastal iyiletirmesi
gereken bir formlle birliktedir. Bir adamn kesme sanatn
da kulland by de, tokabitam-'kesici bys, bu trden
dir. Kano yapmnda kullanlan by de. Daha az nemli,
ya da en azndan daha az gizli bir dizi by forml bu
trdendir, ak bys, sinek sokmasna kar by, mulukuausilere kar by (bu sonuncusu gerekten nemlidir),
ensestin kt sonularn yok eden by vs. gibi. Ama, bu
formllerin ille de bir yerin insanlar tarafndan uygulan
mas gerekmedii halde, yine de ounlukla bir yere baHer kyn kendi bahe bysnn olduunu anmsatmak gereki
yor; bu, kye skca baldr ve anne zincirinden miras kalr. Bir
ky topluluuna aitilk de yine ana soyundan miras alnr.

t r o b r ia n d

ADALARINDA LLERN RUHLARI

189

hdrlar. Belli bir by sisteminin temelinde ok sk olarak


bir mit bulunur, mitse her zaman yereldir.47
Yaji, daha sk rastlanan rnekler -ve kesinlikle by
nn daha nemli tr (anasoyu by)- karakteri ve aktarl bakmndan yerel; buna karlk dier trn yalnz
ca bir blmnn kesin yerel karakteri var. Yerellik Kiriwinallann dncesinde ve geleneinde belli bir aileyle ya
da bir alt klanla ok sk balantldr.s Her yerde doal
olarak, hkmeden olarak birbirini izlemi ve her defasnda
bynn gelimesi iin temel eylemleri yrtm olan
(bahe bys gibi) bir dizi erkein yerlilerin dncesin
de byk nemi vardr. Bu herhalde olgularla kantlanyor,
46 Ak ki birok istisnas bulunan bu kural ayrntsyla ele alamyorum.
Bu baka bir yerde yaplacak. Ancak metindeki ifadenin, son taflilde ana zincirinden geme biiminde dzeltilmesi gerekiyor. Sz
gelimi ok sk olarak, bir baba da yaad srece uygulad bir
by oluna verebiliyor, ama bu oul onu kendi oluna braka
myor, meer ki babasnn klanndan bir kzla evlensin ve olu ye
niden ilk klana ait olsun. Byle ve benzeri nedenlerin yol at
kuzenleraras evlenme ok sktr ve iyi bir ey saylr.
47 Szgelimi, en etkili s'ilamilerden (kt by) biri olan kainagola,
Bau ve Buoitalu kylerinde yerlemi bir mite baldr. VVaiugo
denen belli bir kano bys, yeri Kitava adas olan bir mite gn
dermeler ierir. Daha birok rnek verilebilir.
48 Yerliler alt klana dala derler; Seligman S. 678Ie karlatrnz. Bu
rada dadela biimi, nc ahs zamir ekiyle dalaya eittir, onun
ailesi. Yazar burada, drt klana ait olan dala adlarn anyor, bun
lar en nemli dalalardr, ama bakalar da var. Prof. Seligman'n
sylediine gre, her klann yeleri kkenlerini ayn ataya dayan
dryor. Byle bir ata belli bir yerdeki yer deliinden yeryzne ilk
kandr. Ve dala ounlukla, bu yerde ya da yaknnda yaar, ok
sk olarak da delik, ky evreleyen allkta ya da kyn iin
dedir. Bu deliklere evler (buala) denir, bugn ya su kaynaklar,
ta ynlar, ya da kk, bask maaralardr. Prof. Seligmann
S. 679da sz ettii delikten birok soylu dala km. Ama bu bir
istisna; kural udur; bir buala, bir dala.

190

TROBRlAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

BY. BiLM VE DN

nk yukarda deindiimiz gibi ana tarafmdan ncllerin


adlan byde byk bir rol oynuyor.
Bu iddiay desteklemek zere birka rnekten sz et
mek istiyorum, ancak bu temann enine boyun tartlma
snn baka bir zamana ertelenmesi gerekiyor; nk bu ni
teliin byde tekrarlanan baka unsurlarla karlatnlmas gerekli, bunun iin de btn formllerin tam olarak
verilmesi gerekir. Bahe bysyle balayalm. Bu bynn
iki sisteminden sz ettim, Omarakana kynn kailuebila
denen ve genelde en etkilisi olarak grlen sistemi ve drt
kk kye, Kupuakopula, Tilakaiva, lourawotu ve Wakailuvaya bal olan momtilakaiva sistemi.
Omarakana bahe bys sisteminde, her biri zel bir
eyleme bal olan on tane byl forml vardr. Birisi yeni
fidelerin dikilecei toprak hazrlanrken okunur, bir dieri
alln kesilmesini balatan trende sylenir, bir bakas
da kesilmi ve kurumu allarn yaklmas srasnda. Bu
on tlsmdan atalann ruhlaryla ilgilidir. Bu lden
biri ilerinde en nemlisidir ve eitli ayinlerde tekrarlanr,
kesme treninde, dikim treninde vs. Balangc yledir:
Vatuvi, vatuvi; (birok kez tekrarlanyor)
Vitumaga, imaga;
Vatuvi. vatuvi; (birok kez)
Vituola, ilola;
Tubugu Polu, tubugu Koleko, tubugu Takikila,
Tubugu Mulabuoita, tubugu Kuaiudila,
Tubugu Katupuala, tubugu Buguabuagua, tubugu
'
Numakala;
Bilumavau bilumam;
Tabugu Muakenwa, tamagu Iowana...

Bunu formln geri kalan izler, bu ok uzundur ve


asl olarak, formln etkilemesi gereken eylerin durumu
nu betimler; fidenin bymesini, btn bitkilerin hastalk
tan ve zarardan kurtulmasn vs.
Byle byk formllerinin tam evirisi belli zorluklar
tayor. inde yerlilerin ancak ksmen anlayabildii arkaik

191

deyimler var. bu yzden de anlamn ada Kiriwina dilin


tam olarak evirmek onlar iin de ok zor. Tipik bir tlsm
blmden oluuyor; l) Giri. (Buna uula deniyor; bir sapm en alt ksm. Bizim neden kavrammza yakn bir eyi
anlatmak iin de kullanlyor.) 2) Tlsmn ana blm. (Tapuala deniyor: srt, br, gvde.) 3) Son blm. (Dogina:
u, son, tepe. Etimolojik olarak dogayla ilintili: sivri kazma,
keskin uzun di.) Tapula'y anlamak ve evirmek dier b
lmlere gre ounlukla daha kolay. Atalara seslenme ya
da belki adlarnm tam listesi her zaman uuioda bulunuyor.
Az nce anlan uuiadaki ilk szck vatuviyi, Omara
kananm towosisi (bahe bycs) bilgi vericim Bagidou
da bilmiyordu, ya da en azndan bana evirecek durumda
deildi. Etimolojik nedenlerle, bunu neden olmak ya da
yapmak diye evirebilirim sanyorum.^
Vitumaga imaga szckleri, vitu ve t nhecelerinden
(vitu: neden olmak, i: nc tekil ahs fiil neki) ve maga
kknden olumutur. Maga ise. gelmen kk m odan
ve ska kullanlan, yalnzca vurgu grevi yapan bir sonekten. godan olumutur. Vitulola, ilola szckleri de bir
ncekine uymaktadr, yalnz burada gelmenin mas ye
rine gitmenin la kk bulunuyor dola biiminde iftle
nerek) .
Atalarn listesinde iki noktann belirtilmesi gerekiyor:
lk adlar tubugu szcne bal; buna karlk sondan bir
nceki, tabugu ile kullanlyor. Tubugu ouldur ve byk
babalarm anlamna gelir (gu, birinci ahsm zamir taks);
tabugu bykbabam demek (tekil). lk grupta oul kul
lanlmas, her alt klanda bu klann mal olan adlar bulun
mas olgusuna dayanyor, bu alt klann her yesi bu ata
M

Bir n heceyle, vituyla balantl olarak nedensellii ifade eden


arkaik bir biimin varolduundan olduka eminim. Yol gstermek
aklamak byledir. vitu lokl; vitudan (neden olmak) ve lokiden
(oraya gitmek) oluuyor. Kirivvinada byle bir dizi geili nhece
vardr, her birinin de biraz deiik bir anlam vardr. Bunlar elbet
te ki burada aklayamayz.

TROBRAND ADALARINDA LOLERIN RUHLARI

192

193

BOy O, BLM VE DN

adlanndan birini timak zorundadr; ama, genelde daha


ok onunla tannd ve miras alnmam bir ad daha ola
bilir. Yani tlsmn ilk blmnde Polu adnda bir tek ataya
seslenilmiyor, tersine, byc bysn, Pol adndaki b
tn atalarm, Koleko adndaki btn atalarm diye yapyor.
Btn byle listelerin ikinci karakteristik zellii de,
son adlardan nce bilumavau bilumam szcklerinin gel
mesi; bu aa yukan (dil zmlemesine girmeden) Sen,
yeni baloma, anlamna geliyor ve ardndan son birka atamn ad saylyor. Yani Bagidou, bykbabas Muakenwa
ile babas Iowanay anyor.so Bir balomaya. dorudan ses
lenme olduu iin nemli bu; Ah, sen baloma ( bilumamdaki m ikinci ahs ekidir). Bu olgu asmdan, atalarn ad
lan basit bir sayma olmaktan ok ata baiomalarna seslen
me gibi grnyor, bunlarn temel, aktif ve bysel bir et
kinlikleri olsa da.
Parann serbest eviriyle anlam yle:
Etkile! Yap! Etkile!
Gelmelerini sala!
Gitmelerini sala!
Polu adndaki bykbabalarm... vs.
Ve siz, yeni baloma'larf
Bykbabam Muakenwa've Babam Iowana...
Bu serbest eviri byk bir blm hl karanlkta b
rakyor, ama bu belirsizliin forml en iyi bilen adamn
dncesinde olduunu vurgulamak gerekiyor. Neyin gelip
neyin gittii sorusuna Bagidou yalnz tahminlerini aklar
d. Bir defasnda, bunun topraa ilemesi gereken fideleri
kastettiini syledi, baka bir kez de gitmesi gerekenin bit51) Bu, belli by formllerinin anasoyu kkenden istisna durumuna bir
rnektir. Bagidou'nun babas lowana bir Tabalu ocuuymu (yani
Omarakanann ait olduu ailelerin birinden). Byy ona babas
Puraiasi vermi, iowana ise bir Tabalu kadnyla, kuzini Kadu Bulam iyle evlendii iin byy kendi olu Bagidouya aktarabilmi,
bylece tovvosilik grevi (bahe bycl) Tabalu klanna geri
gelmi.

ki zararllan olduunu syledi. Gelme ve gitmenin kar


tlar olarak kavranp kavranmad da ak deil. Sanrm
doru yorumun, yalnzca bir tr seslenme olan uuionn
ok bulank anlamm vurgulamas gerekiyor. Szcklerin
gizli bir gc cisimlendirdiine inanlyor ve onlarn asl i
levleri bu. Tlsmn tam amacn, hibir belirsizlik tama
yan tapuala aklyor.
l7uIonn, drt sz grubunun yerletii simetri iinde
ritmik unsurlar da iermesi dikkat ekicidir. Vatuvi szcnin tekrarlanma skhnn deimesine ramen (form
ln gerek okunuunu birok kez duydum), iki periyotta
ayn sklkta tekrarlanyor. Bu formldeki aliterasyon da,
bunu birok baka tlsmda da bulabildiimize gre, rast
lant deil herhalde.
Bu forml biraz ayrntl inceledim ve dierleri iin
^m ek olarak aldm, bundan sonrakiler ayrntl zmleme
yaplmadan sadece saylacak.
Ata adlarmn anld ikinci forml, birbirini izleyen
trenler dizisinin en bamda, iowaiada, towosi fidelerin'di
kilecei topra dzlerken sylenir. Bu forml yle balar:
Tudava, Tu-Tudava,
Malita, Ma-Malita... vs.

Burada ise, zerlerine mitolojik bir dizi bulunan iki


kahraman atann adlar anlyor. Tudava Lukuba klanndandr, buna hibir kuku olmad halde ve Tabalu Malasi
klanna aitken, Tudavann bir lde de Tabalunun bir
atas olduu ileri srlr (Omarakanada egemen olan en
saygdeer klan).
Ayn iki ada, belli otlara okunan ve bahe bys ile
yalnz by amacyla yaplan ahap konstrksiyonlarda
kullanlan baka bir formlde de seslenilir. Bu yle balar:
<^Kailola) lola,- Kailola, lola-,
Kaigulugulu; Kaigulugulu;
Kailalola Tudava,
Kaigulugulu Malita,
Bisipela Tudava; bisila'i otokaikaya... vs.

Serbest eviriyle anlanu u:

194

BOy O, BiLiM VE DlN

nin, aa! (Ah siz kkler!); oyun (topra^r ah siz kk


ler); (yardm et) insinler, ah Tudava; (yardm et) oysunlar
(topra) ah Malita; Tudava yukan trmanyor (szc
szcne: yer deitiriyor); (Tudava) kendini Tokaikaya
ya brakyor Cbalomalar iin yaplan krsye yani).
Omarakana bahe bysnde, kyn yaknmdaki kut
sal bir yerle zel bir iliki yoktur.s Tren srasnda baloma'
larla balantl olarak yaplan tek ayinsel eylem ok nem
sizdir. Byc doru tlsm bir baleko'ya, yani bahede eko
nomik ve bysel birimi oluturan parsele dikilen ilk taro
fidesi stne okuduktan sonra, kk bir kulbe kurar, ku
ru dallardan da bir it yapar, buna si buala baloma denir
( -Balomalar, ite eviniz!). Buna hibir tlsm okunmaz; bu
rada hibir gelenek kefedemediim gibi bu tuhaf eyleme
ilikin daha geni bir aklama da elde edemedim.
Bir yrenle balantl olmasa da balomalara, baka ve
ok daha nemli bir antrma, ula'ula'nm, yani byye kar
lk olarak ruhlara denen cretin sergilenmesi ya da su
nulmasdr. Ula'ula towosiye (bahe bycsne) topluluk
yeleri tarafndan getirilir ve ounlukla balktan oluur,
ama betel cevizi, hindistancevizi ya da bugnlerde ttn de
olabilmektedir. Evlerde hazrlanr; btn armaann yalnz
ca kk bir blm balk olarak ve bildiim kadaryla pi
irilerek. Byc evinde tlsml yapraklan ve dier eklen
tileri okurken, bunlar bahelere gtrlmeden ulaulanm
baloma'lara sunulmas, afsunlanan maddenin yaknnda bir
yere konmas gerekir. Bu ulaula sunusu, Omarakana bah
e bysne zg bir nitelik deildir, btn dier sistem
lerde de vardr.
Sz edilen dier sistemde (momtilakaiva), iinde ba*
loma listesi bulunan bir tek forml vardr. Bu yukarda s
z edilene benzedii iin -yalnz adlar deiiktir- burada
*1 Gerel<te bu sistem I<uzey i<ysna baka bir l<yden, Lueblladan
ithal edilmitir. Bu yzden ad da Kailuebila'dr. Kyn yaknndaki
birka yere yalnzca bir ya da iki gnderme ierir, ama bu yerlerin
kutsal olup olmad Omarakanada bilinmiyor.

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

195

stnde durmuyorum. Fakat bu by sisteminde baloma


larm oynad rol ok daha belirgindir, nk ana tren
lerden birinde, kamkokolada, balomalara bir armaan su
nulur. Kamkokolalar, ila alt metre ykseklikte dikey
ubuklardan oluan ve ayn uzunlukta eik ubuklarla des
teklenmi byk ve hacimli yaplardr. Kamkokolanm her
iki yandaki ubuklar dikey ubuun yan atalna oturur,
bu ise knt yapan bir daln ktnden oluturulmutur.
Yukardan baklrsa konstrksiyon bir dik a, ya da ke
sindeki dikey ubukla bir L oluturur. Yandan grn
aa yukar Yunan alfabesindeki X gibidir. Ama bu yap
larn pratik hibir amac yoktur, yalnzca bysel bir ilevi
vardr. Szde, taitu ktklerine destek olmas iin topraa
sokulan ubuklara byl bir prototip oluturmaktadrlar.
Kamkokolal&r yalnzca bysel bir eyi canlandrd hal
de, yapm byk emek gerektirir. Ar snklar ounlukla
ok uzaklardan getirilir, kylerin yaknlarndaki her drt
be ylda bir kesilen allklarda pek az bulunurlar nk.
Erkekler haftalarca, kamkokola iin malzeme aramak, kes
mek ve bahelerine getirmekle urarlar, snklar alnd
iin sk sk kavgalar da olur.
Kamkokola ayini btn sistemlerde birka gn srer,
ayrca by eylemi ncesindeki tarla almasnn zorunlu
dinlenmesi iin de drt gn yada daha fazlas gerekir.
Momtilakaiva sisteminde bynn ilk gn tarlalann okun
masna ayrlmtr. Byc, bir iki erkekle birlikte, btn
baheleri admlar -benim tank olduumda bu aa yukar
n 1,5 km. toprakt- ve her toprak parasnda kamkokola'nm
eik ubuklarndan birine yaslanarak tlsm okur. Topra
a bakarak, her yerden iyi iitilebilen yksek bir sesle okur
bunu. Byle aa yukan 30-40 ilahi sylemek zorundadr.
kinci gn bu balamda gerekten ilgintir, nk bah
elerde btn kyn katld ve balomalarm da hazr bu
lunduu bir tren yaplr. Bu trenin amac, kamkokolanm
ayana, dey ve eik ubuklarn kesim noktasnda yere
konan birtakm yapraklar afsunlamaktr. Bu gnn saba
hnda btn ky hazrlklarla urar. enliksel ilerde ye

196

BY. BiLM VE DN
TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

mein piirilmesi iin kullamlan byk toprak tencereler


talar stne oturtulur, kadmlar ortalkta dolanp yemee
nezaret ederken bunlar fokurdayarak buharlar karrlar.
Birka kadn kzm iki ta tabakas arasnda taitu frnlar.
Piirilmi ve frnlanm btn taitu daha sonra tarlaya ge
tirilir ve trenle bllr.
Bu arada, by iin kullanlacak Otlan getirmek zere,
birka erkek alla, birka da aaya sahile gitmitir,
daha bakalan da raiboaga (kayhk ve ormnik da srt)
giderler. Afsunlanan otlar trenden sonra btn erkeklere
datlaca iin ok miktarda toplanmaldr; her biri paym
alp kendi bahesinde kullanr.
Aa yukar sabah io d a , Tilakaivann towosisi Nasibowainin eliinde tarlaya gittim. Omzuna tatan, byk
bir tren baltas asmt, bunu baz trenlerde gerekten
kullanyordu, Omarakanal Bagidou bu aleti hi kullanmaz
d oysa. Geldikten az sonra yere oturup herkesin gelmesini
beklemeye baladk, kadnlar birer birer geliyorlard. Her
biri bann stnde tahtadan bir taitu tepsisi tayordu, o
unlukla elinde de bir ocuu gtryor, bir dierini de be
linde tayordu. Trenin yaplaca alan. Omarakana yolu
nun Tilakaiva bahelerine ald yerdeydi. itin beri yanmda, alak, sk, birka yldr kesilmemi bir allk vard,
br yanda baheler plak, topraJi orakt ve uzakta, taitu
ktklerine destek olacak ve olduka sk dikilmi birok s
nn arasndan raiboagm ormanlk yamac ile birka aa
lk grnyordu. zellikle gzel iki sra snk, yolun kenan n eviriyor ve nmzde ho bir ispalya oluturuyordu.
Ucunu beri tarafta ok gzel iki kamkokola oluturmaktay
d. Tren bunlarn ayanda yaplacak ve byc bunlan
bizzat otlarla donatacakt.
Kadmlar yol boyunca her iki tarafta tarlalara oturdu
lar. Toplanmalar yarm saat srd; sonra, getirilen yiye
cek porsiyonlar halinde bltrld, orada bulunan her
erkek iin bir porsiyon olmak zere ve her katk btn por
siyonlara datlarak. Bu arada btn erkekler, delikanllar,
gen kzlar ve ocuklar gelmiti, btn ky toplannca ey

197

lem balad. Treni normal sagali (bltrme) at; bir


adam yemek porsiyonlar boyunca yryor ve her porsiyo
nun banda oradakilerden birinin adm anyordu. Sonra
porsiyon (bir tahta tepsiye konmu olarak) bir kadn (ad
sylenen erkein akrabalarndan biri) tarafdan anp k
ye gtrlyordu. Kadnlar bylece kye geri dndler, me
me ocuklaryla dier kk ocuklar da yanlarnda g
trdler. Trenin bu blmnn baiomalann onuruna ya
pld sylendi. Byle datlan yiyecek baloma kasi (balo~
ma yiyecei) adn tayor ve ruhlarn olaya katld, ora
da bulunduklar .ve yiyecee sevindikleri syleniyor. Ama
bu genellemenin dnda, Nasibowainin kendisi de dahil
yerlilerin hibirinden daha kesin ya da daha aynntl bir
aklama almak mmkn olmad.
Kadnlar gittikten sonra, asl tren balayaca iin,
geride kalan kk olanlar da kye gnderildiler. Ben ve
oullanm da itin br tarahna gemek zorunda kaldk.
Tren hepsi hepsi, yapraklarn stne bir byl forml
okumaktan ibaretti. Yerdeki bir iltenin zerine byk yap
rak hevenkleri kondu ve Nasibowai nlerinde melip tl
smn dorudan otlann iine okudu. in bitirir bitirmez
erkekler yapraklann bana tler, her biri bir avu do
lusu alp bahesine kotu ve yapraklan feamfeofeolonn al
tna ve stne koydu. Bu, bekleme sresiyle birlikte bir saat
ten fazla srm olan treni sona erdirdi.
Momtilakaiva bysnde tlsmlardan biri Ovavavile
adndaki kutsal bir koruya ffeabomoya) dayanr. Bu yer
(belli ki birok kuaktan beri hi kesilmemi byk bir aa
grubu) Omarakana ve Tilakaiva kylerinin ok yaknnda
dr. Tabudur ve yasaa uymamann cezas cinsel organm
bymesidir (fil hastal?). Koruluun iini hibir zaman
aratramadm, tabu korkusundan ok gerek bir bela olan
kk krmz kenelerden korktuum iin (allk uyuzu).
Tilakaivann tofwosi'si by ayinlerinden birini yapmak
iin bu kutsal ormana gider ve balomalara kurban olarak
bir tan stne kasi-iena denen yam tr byk bir yum
ru brakr. Tlsm yledir:

198

BY, BLiM VE DN

Uula: <^Avaitau ikavakavaa Ovavavala?


laeglai Nasibowai,
Akavakavala Ovavavalal*
Tapuala: Bala baise akavakavala, Ovavavala laegulai
Nasbowai akavakalava Ovavavala; bala
baise
Akabinaiguadi olopoulo Ovavavala.
Bu formlde dogina (biti dizesi) yok. evirisi yle:
Ovavavilede kim yere eilir?s2 Ben, Nasibowai (u an
ki iowosi'nin ad) Ovavavilede yere eilirim! Oraya gide
ceim; ve Ovavavilede yere eileceim; ben, Nasibowai,
Ovavavilede yere eileceim; oraya gideceim ve yk (b
yc kendini burada stne kasi-ienay koyaca tala z
deletirir) Ovavavile kabomasna gtreceim. Oraya gi
deceim ve Ovavavile korusmda filiz sreceim (burada
da dikilen yumru adna konuur).
Bu trende baiomalarla by arasndaki balant ok
snrldr, ama vardr, ve yerle iliki dolaysyla atalarn ge
leneiyle by arasnda bir balant paras daha oluur.
Bahe bys zerine syleyeceklerimiz bu kadar.
Kirivvina balklk bysnn iki nemli sisteminde de
ruhlar belli bir rol oynar, rnein Kaibuola kynn k
pekbal bysnde ve Labai kynn kalala (kefal) b
ysnde. Her iki sistemde de trenlerden biri baloma\axa,
bir kurban vermekten oluur, bu yine bycnn ky in
sanlarndan ald ulaula cretinden kesilir. Kpekbal
bysnde ayinlerden biri bycnn evinde yaplr. B
yc, bir ate yakma yerine konmu olan ve byk tence
releri oturtmaya yarayan tatan (kailagila) birinin ze
rine, ulaula olarak ald kk bir pimi balk paras
ve biraz betel cevizi koyar. Burada aadaki forml sy
ler:
Uula: Kamkuamsi kami ulaula kubukuabuia, inene.i
Ibuaigana liovalu, Viiamoulo, Ulopoulo, Bowasai,
Bomuagueda.
88 Ovavaia, Ovavavile adnn aricaik bir biinnidir.

TROBRAND ADA1.ARINDA LLERN RUHLARI

199

Tapuala ve dogina: Kukuavilasi poulo, kuminum


kuvapuagise
okawala Vilaitau; okawala Obuwabu; Kulousi
kuvapuagise
wadola kua'u obuarita, kulousi kuluvabuodasi kuau
obuarita
kuiaioiuvasi kukapuagegasi kumaise kuluvabodasi
matami pualalala okotelela Vinaki.
U ula yle verilebilir:
Uiauonz (armaan, by cretini) yiyin, ey ev
lenmemi kadnlar, nenei... (bunlarn hepsi dii baloma
larm kiisel adlardr)
Tapualada eviremediim baz szckler var, ancak ge
nel anlam ak:
Avmz sonusuz brakn, avmza ansszlk getirin
(bu kadarnda tlsm olumsuz; emir kipinde, engellenecek
eyi iaret ediyor); ...(?); ...(?); gidin, denizdeki kpekbalnn azn an; gidin, bizi denizde kpekbalyla kar
latrn; ak kalsn (ak azla); gelsin, onlan balkla kar
latrn; gzleriniz (?)dir; Vinaki kysnda.
Bu blk prk eviri en azndan unu gsteriyor:
ansl bir balk av iin, dorudan, evlenmemi kadnlann
bili balomasma sesleniliyor (bili baloma: balomamn bir
oul biimi; byde gerek etkileyen olduklan zaman kul
lanlyor) .
Bilgi vericim, bu byde neden dii ruhlarn etkili olup
da erkeklerin olmadn syleyemedi, bu soru karsnda
en az benim kadar aknd. Ama yalnz byc deil, her
kes biliyordu ki, dii blomalar tolipuadrlar, balk avnn
ustalar. Byc ve akl danlan birka erkek, tereddtle
una iaret ettiler: Erkek baloma'lar erkeklerle birlikte ba
la kyor, kadn balomalar geride kalyorlard, kzmama
lar iin de bycnn onlara yiyecek salamas gerekiyor
du. Baka bir adam, Kaibuolada kpekbal avnn varl
n aklayan mitte bir kadnn nemli bir rol oynadna
iaret etti. Ama bir ey akt, kadnlarn tolipoula olmalan

200

btn bilgi vericilerim iin o kadar doald ki btmdan ku


kulanmak daha nce hi akllardan gememiti.
Labai kyndeki kolala av, zellikle bu kye bal
olan ve belli lde Labainin bugnk hkimlerinin atas
kabul edilen mitolojik kahraman Tudava ile ilintilidir. Bu
ava ait by, Tudavann mitolojik eylemleriyle temel bir
balant iindedir. Tudava, balk avnn yapld ve en
nemli by formllerinin okunduu sahilde yaard. Sa
hilden kye giden yola da kard, orada bu yoldaki eylem
leriyle ilgili birka geleneksel yer vardr. Kahramann ge
leneksel varl -byle sylenebilirse eer- btn balk av
lama yerlerinde hissedilebilir. A ynca btn evre, balk av
srasnda zellikle uyulmas gereken tabularla doludur. Av
dnemseldir, her ay aa yukan alt gn srer ve yapila'
da (dolunay gnnde) balar, bahklann srler halinde
kayalklarla sahil arasndaki s sulara geldikleri zamandr
bu. Yerlilerin sylediine gre, Tudava kalala balklarma,
DEntrecasteaux takmadasndaki byk rmaklarda yaamalanm, ayda bir kez Labai sahiline gelmelerini emret
mi. Yine de by tlsmlan -ki bunlan da Tudava dzen
lemitir- nemlidir, bunlar unutulursa balklar gelmez n
k. Tudavann ad, avn banda, bomlikliku^ denen b
yk bir tabu tan yannda okunan uzun bir tlsmda, dier
ata adlanyla birlikte grnr. Tlsm yle balar:
Tudava kulu Tudava;
Ibua kulu, W a ibua;
Kuluvidaga, Kulubaiwoie, Kulubetoto,
Muaga'i, Karibuiuwa... vs.

Tudav ve W aibua, ikisi de Labai kyne ait mitsel ata


lardr; birincisi bildiimiz gibi adann byk kltr kahrmandr. Belli ki ritm nedeniyle W aibua adyla yaplan
oyun dikkat ekicidir. lk iki adn arasna skm (Tudava
ve Ibuamn arasndaki, nc adn nndeki) kulu sz03

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

BOy O, BiLM VE DiN

20t

cn bilgi vericilerim de eviremediler, sorunun etimo


lojik bir zmn de gremiyorum. Yukarda saylan kii
adlanndan sonra, akrabalk belirtilmeden sekiz ad ve her
adn nnde tubugu (bykbabam) nitelemesiyle on alt
ad gelir. Bunlan bugnk bycnn dolaysz ncelinin ad
izler. Bilgi vericilerim, niin baz adlarda akrabalk belirtildiini, buna karlk dierlerinde niin belirtilmediini aklayamadlar. Ama, bunlarn edeer ya da detirilebilir ol
madklarndan kesinlikle emindiler.
Balomalar alt gnlk balk av srasnda her gn kur
ban alrlar. Pimi, kk bir balk paras (ceviz bykl
nde) ve biraz betel cevizi (bugn ttn de) byc ta
rafmdan aadaki szlerle Bomlikuliku ta stne konur.Kamkuamsi kami ulaula, nunumuaia;
llikilaluva, Ilibualita;
Kulisasisama.M

Bu u demektir:
Ulaula'mz yiyin (by iin armaan), ah yal ka
dnlar, llikilaluva (kii ad), Ilibualita (kii ad), an onu.
Bu kpekbal tlsm ya da duas, her gn her kurban
da tekrarlanr. Bir baka byl ilahi guvagova, alt gn bo
yunca her gn birtakm yapraklara okunur; bunun kalala:
balklarn ekme gc vardr. Tlsm, hepsi ata ya da^
bybaba diye nitelenen atalarn bir listesiyle balar.
Balk avnn balangcnda, Labai kynden sahile gi
den yolda yalnz bir kez sylenen bir tlsm vardr. Kkle
riyle birlikte topraktan karlp yolun stne konan bir bit
kiye okunur (libu). Bu tlsmda u forml vardr:
M

Kam kuam , ye; kam i, kinci oul ahs neki, yiyecekle kullanlyor;
nunum uaia, num uaianm , yal kadnn oulu. Yal kadnlann b a -

Bom, tabu anlamna gelen bomann ksaltlmdr. Llkuliku deprem

lomalarna ait her iki adn da ili ile balamas dikkat ekici, byk;
htimalle iiladan (balk) geliyor. Bualita deniz demek. Gelenekleri^
yitip gitmi mit kiilerinin balklkla ilgili olmalar mmkn. Ama,
yazarn grne gre byle tahminlerin pek ekicilii yok. deeri

dem ek; by szlnde nemli bir szck.

ise daha az.

202

-^llamuana iaegulo, Umnalibu


Tai'ioko, Kubugu, Taigala, Likiba.^ss

Bu da yine, hepsi bugnk bycnn atalanna ait


olan adlarn saylmasdr.
Ata adlarnn ortaya kt bir baka forml, avn ba
nda, byc evini sprrken sylenir. Bu tlsm yle
balar:
Bofei'u, Kalu Bokiu; Tornala, Kuri Tamala-,
Taguelo, Ruritaguelo.

Hepsi, bycnn alt klanndan atalann adlardr. Adlann bir nhece eklenerek tekrarlanmas tipiktir, Bokiu,
Kalu Bokiu gibi. Adamn adm yalnz ilk szck ifade edi
yor da kincisi ssleyici bir tekrar m, yoksa birinci sadece,
asl adn ksaltlm ikinci hecesi mi; bunlar bilgi vericile
rim iin ok ak deildi.
Az nce sz edilen kala balklk bysnde be ya
da yedi formlde adlar saylr, bu byk bir orandr.
Not edilen btn geri kalan by formllerini tek tek
vermek ok yer alr. Az ok bir fikir vermek iin sinoptik
bir tablo yeterli.se
85 ili< ad bir l<adn addr; iaegula ben demei<. Imanuana, Umnalibu
nun annesi olmal. Adlar burada da, libu bitkisine okunan tlsmla
bir balant gsteriyor. Sondan bir nceki Taigala adnn szck an
lam onun kula, ama burada herhalde bir baloma ad yerine
geiyor.

Bu formllerden bazlarnn evirisinin yetersiz olduunu belirtmek


gerekiyor. Tlsm okuyan adamn yardmn salamak ou kez ola
nakszd. Baz tlsmlar uzak kylere ksa ziyaretler srasnda top
land. Kimi durumda adam, yerlilerin grne gre son derece
zor ve kark olan devde yardmc olmak, arkaik ve ksa forml
leri evirip btn belirsizliklerini yorumlamak iin fazla yal ya da
fazla aptal oluyordu. ou zaman da, jlk sahip dnda birisinden
forml evirmesini ya da yorumlamasn istemenin hibir anlam
yoktur. Yine de, gndelik dili bilmem sayesinde, hemen hemen
btn formllerin genel anlamn karabildim.

203

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

BY, BLM VE DN

A ta
N o t edilen

H ib ir
ata ad

form llerin

anld

gemeye

toplam

form l

form l

says

says

says

Bynn Tarifi

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.

adlarnn

Hava byleme tlsmlan


Sava bys
Kaitubutabu (hindistancevizi)
Gkgrlts
Kt by ve tedavi
Kano
Muasila (ticaret, mal
deitokuu)
8. Ak
9. Kaigau (mulukuausi
bys)
10. Kabitam (kesicilik bys)
11. Balklk bys
12. Uyuturan bal av
13. VVageva (gzellik bys)
14. Areka cevizi
15. Saikelo (ocuk bys)

12
5
2
2
19
8

1
1
4

6
5
1
1
15
8

11
7

11
7

3
1
3
1
2
1
1

3
1
1
1
2
1
1

Yukarda deinildii gibi, iki tr by vardr, anasoyu


by ve babasoyu by; birincisi bir yere baldr, kin
cisi bir yerden baka yere aktarlabilir. Kiriwina bysn
de, bir sistem oluturan byyle, balantsz formllerden
oluan by arasnda da ayrm yapmak gerekir. Sistem
ifadesi, iin bir miktar formln organik ve balantl bir
btn oluturduu byy tanmlamak iin kullanlabilir.
Bu btn ounlukla, kendileri de byk, organik bir bt
nn paralar olan etkinliklerle balantldr. Hepsi ayn
amaca ynelik etkinliklerdir bunlar. Bylece bahe bys
nn bir sistem oluturduu ok aktr. Her forml bir faa
liyete baldr ve hepsi birlikte, birbirine bal, bir tek
amaca gtren bir dizi olutururlar. Ayn ey balk avnn
eitli aamalannda uygulanan by iin de geerlidir; ya

TROBRlAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

204

205

BY, BLM VE DN

da bir ticaret sergisinin eitli evrelerinde okunan b3rl


formller iin de. Byle bir sistemin bir forml tek bama
hibir ie yaramaz. Hepsinin ard arda okunmas gerekir,
hepsi ayn sisteme ait olmaldr ve her biri ilgili etkinliin
bir evresini nitelemelidir. te yandan ak bys, her biri
bamsz bir birim oluturan birok tlsmdan oluur, Kirivvinada saysz ak tlsm vardr.
Sava bys de bir sistem oluturur (no 2). Btn tl
smlarn, bir sonraki by etkinliiyle balantl olarak, ard
arda sylenmesi gerekir. Bu sistem belli bir yere baldr ve
bu yere (baka yerlere de) antrma yaplr, ama hibir ata
ad anlmaz.
Hava bys (no 1), balcas yamur bys ve daha
az nemli olan gzel hava bys yereldir ve bir mite ba
ldr. 12 tlsmn hepsi bir yere baldr, adadaki en gl
yamur bysn temsil ederler. Bunlar Kasanai ky re
isinin tekelindedirler (pratikte Omarakana kyyle bir bir
lik oluturan kk bir ky); kuraklk zamanlarnda by
cye kurbanlar yoluyla ykl bir gelir getiren bir tekeldir
bu.
Kaitubutabu bysnde de iki forml bir sistemin par
alandr (no 3), ikisi de hindistancevizinin tabu olduu bir
dnemin iki farkl evresinde sylenmek zorundadr, btn
tre ve ayinler dizisinin amac, hindistancevizinin byme
sidir.
Gkgrlts bys (no 4), mitsel bir atann ortaya
kt bir gelenee baldr ve tlsmda bu atann ad geer.
Kano bys (no 6) ve kula denen deerli eyalann il
gin deitoku sistemine bal olan muasila bys (no 7),
ayr ayr, son derece nemli by sistemleri olutururlar.
Geleneksel formlerde hibir ata ad gemez. Ne yazk ki
muasilanm. tam sistemini kaybedemedim, bir kano bys
sistemi aktarlsa bile tam evrilemez. Her iki tr byde de
belli yerlere antrma vardr, ancak atalara antrma yok
tur.
Balk av bysnn (no 11) tlsm bir sistem iin
dedir.

Dier tlsmlar (no 12-15) hibir sistem oluturmazlar.


Ak bysnde doaldr ki hibir ata ad anlmaz. Byle
adlann grld tek formller, bir insana hastalk getir
mek ya da hastal kovmak iin belirlenmi olanlardr. Bu
byl szlerin kimisi mitlerle balantldr.
Atalann bydeki rollerine ilikin olarak burada veri
len bilgiler, kendilerini kendileri kantlamak zorunda. Yer
lilerden bu konuda daha ok bilgi almak mmkn deildi.
Balomalara antrmalar, ortaya ktklan tlsmlarn te
mel ve ok nemli parasn oluturur. Yerlilere, Baloma'
lara seslenmeyi unutsanz ne olur? diye sormak yararsz
dr (ilkellerin dncesini belli bir trenin yaptrmndan
ve gdmnden zaman zaman kurtarabilen bir soru bii
mi); nk bir by sz, gelenein zedelenemeyecek, te
mel bir noktasdr. yi bilinmek zorundadr ve renilinceye kadar tekrarlanr. Herhangi bir ayrmts yanl olan bir
tlsm ya da bir by tresi btn etkisini yitirir. Bu yz
den, ata adlarnm saylmas da doaldr ki unutulamaz. Bu
adlar neden anyorsunuz? biiminde dorudan bir soru
basmakalp bir yant alr: Tokunabogu bubunemasi Eski detimiz. Bu konuyu en zeki yerlilerle tartmann
bile bana pek yaran olmad.
Ata adlarmn salt saymamn tesinde bir ey olduu,
iyice incelenen btn nemli sistemlerde ulaula sunulmas
olgusunun bulunmasyla dorulanyor, ayrca kurbanlarla
ve yukarda betimlenen sagaliyle de. Ama, bu armaanlar
ve hi kukusuz balomalarm. orada bulunduu anlamna
gelen sagali'ye katlma, yine de, ruhlarn bynn amacna
ulamasn kolaylatrdklar anlamna gelmiyor; ruhlarn,
onlar seslenen veya tlsm iinde onlara egemen olan, son
ra da nlerine konan grevi yerine getirmelerini salayan
byc iin etkileyici g olduklan dncesini de iermi
yor.
Yerliler bazen sz arasmda, ruhlarn ltfunun balklk
ve toprak ii iin ok yararl olduu grn dile getirir
ler, ruhlarn kzgn olmasmm da zarar getirdii grn.
Bu son gr hi kukusuz kesindir. Balomalar trenlerde

206

t r o b r ia n d

BY, BLiM VE DN

bir biimde yer alrlar, kendilerine sevgi gsterilir, onlarla


iyi geinmek en iyisidir; ama bu gr hibir biimde, balo
malarm bu eylemlerde ba aktrler olduu an1a.Tnnn. gel
mez, hatta figran olduklarm bile gstermez.57 By etkisi
tlsmn kendisindedir.
Yerlilerin balomalara kar zihinsel tutumlan, milama
la srasndaki davranlar incelendiinde herhalde daha
alacaktr. Balomalar milamalada katlmc ve seyircidir
ler, ltuflar kazanlmaldr, isteklerine doaldr ki sayg
gsterilir, dahas honutsuzluklarn aa vurmaktan e
kinmezler, fkeleri ilkel ya da uygar allm doast ya
ratklarn fkeleri kadar korkun olmasa da, doru davranlmazsa canskc olurlar. Balomalar milamala srasnda
olan biten her eyin gerek itici gc deildirler. Rolleri pa
siftir. Bu pasiflikten de yalnzca kzdrlarak karabilirler,
varhklarm bir bakma olumsuz biimde gsterdikleri za
man.
Burada, bydeki ata adlar listesinin bir baka yan
daha olduunu anmsatmak gerekiyor. Btn Kiriwina b
ysnde, belli bir by sistemine temel oluturan mitler ve
genelde gelenek byk bir rol oynar. Bu gelenein ne dere
ceye kadar yerel olduu ve dolaysyla belli bir alt klann
aile geleneine ne dereceye kadar bal olduu yukarda be
lirtildi. Bu yzden, kimi formllerde anlan ata adlar ge
nelde ok arpc bir geleneksel unsurdur. ou kez by
c ile mitsel bir nc ya da kurucu arasmda balant par
as olan bu adlarn tek bana kutsall bile, yerlilerin g
znde, onlan anmak iin prima-facie bir neden olarak ye
terlidir. undan gerekten eminim; her yerli bunu her ey
den nce byle gryor ve hibir zaman ruhlara bir seslen67 Bu tema baka bir yerde enine boyuna ilenmeli. Belli bir tr silam ide (kt by), gelip ktl yapmas iin tokuay diye bir
varla dorudan seslenilmesi ilgintir (aalarda yaayan bir odun
ruhu). Ve hepsi, Tokuayn silami'nin u'ulas olmasyla (temeli,
nedeni), bedenlere girip ierde korkun zararlar vermesiyle st s
te dyor.

ADA-ARINDA

l l e r in

RUHLARI

207

me, gelip i grmeleri iin boomo'lara bir an olarak an


lamyor; ulaula blm srasndaki tlsmlar istisna ola
rak belki. Ama bu istisna da yerlinin ncelikle ve her ey
den nce aklnda deildir, bu onm by karsndaki tav
m da etkilemez.58
VI. REENKARNASYON NANCI (Ruhun Yeniden Beden Bulmas)
Yaayanlarla baomalar arasndaki ilikiyle ilgili ola
rak btn bu sylenenler, balomalarm lmden sonra Tu
madaki yaamlarnn yksnden belli lde ayor, im
di buna geri dnmek istiyoruz.
Balomay yeralt dnyasndaki yeni yaammda brak
mtk; geride braktklar konusunda az ok avutulmutur,
belki de yeniden evlenmi, yeni balantlar, yeni ilikiler
kurmutur. nsan gen lmse balomas da gentir, ama
zamanla yalanr, sonunda Tumadaki yaam da sona erer.
nsan lmnde yalysa balomas da yaldr, bir sre son
ra da Tumadaki yaam son bulur.ss Her durumda, baloma
nm Tumadaki yaamnn sonu, onun yaam dolamnda
nemli bir dnm noktasdr. Baloma'mn sonunu anlatmak
iin lm ifadesini kullanmaktan kanmamn nedeni bu
dur.
Bu olayn ksa bir zetini verecek, ayrmtlan daha son
ra inceleyeceim. Baloma yalannca dileri dklr, cildi
prsyp buruur; sahile gidip tuzlu suda ykanr, bylece
tpk ylanlarn yapt gibi deri deitirip kk bir ocu
a dnr, daha dorusu bir embriyona, Mfaiyvaiaya - uterustaki ocuk iin ve yeni domu bebek iin kullanlan bir
terip. Bir baloma kadn bu woiwoio'y grr; yerden alr,
bir sepete ya da katlanm bir hindistancevizi yaprana
koyar (puatai). Kk varl Kiriwinaya gtrp vajina
es

Btn bu ifadeler geici ifadeler olarak grlmeli; uygun yerde ke


sin belgelere dayandrlacak.

208

BY, BLiM VE DN
TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

yoluyla bir kadnn kamna sokar. Bylece kadn gebe ka


lr (nasusuma).M
Yanmda bu konuya deinen ilk bilgi vericimin anlatt
yk bu. Bu, iki nemli psikolojik olguyu ieriyor: reenkam asyona inanma ve gebeliin fizyolojik nedenlerinin bi
linmemesi. imdi, daha ileri aratrmalardan elde ettiim
ayrntlar kullanarak, bu her iki temay inceleyeceim.
Her eyden nce, Kiriwinadaki herkes aadaki iddia
lar bilir ve bu konuda en zayf bir kuku tamaz. Bir ge
beliin gerek nedeni her zaman, bir kadnn iine sokulan
y a da giren bir balomadr, o olmadan bir kadn asla gebe
kalamaz; btn bebekler Tumaya getirilir ya da orada dn
yaya gelir (ibubulisi). Bu dnceler, popler ya da genel
inan denebilecek inancm asl katmann oluturur. Bu bil
giyi herhangi bir erkek veya kadn, hatta akll bir ocuk
bile verebilir. Fakat dier ayrntlar ok daha az bilinir;
uradan bir olgu, oradan bir ayrnt renilir, bunlarn bir
ksm birbiriyle eliir ve hibirinin yerlilerin kafasnda net
olmad grlr, oysa bu inanlardan bazlarnn davra
nlar etkiledii ve baz trelerle balantl olduu az ok
aktr.
nce u ruh-ocuk woiwaioya eilelim. Dogmatik
9

Bu bilgileri, yukarda anlatrlan doal lmn bilinmemesi ile kar


latrnz. unlarn ayrt edilmesi gerekiyor: 1) lmn, yaamn
sona erme zorunluluunun bilinmemesi; 2) Bizim dndmz
anlamda, hastalklarn doal nedenlerinin bilinmemesi. Bilmemenin
yalnz ikinci tr ok yaygn grnyor, nk bu hep kt by
lerin etkisine yoruluyor, ok yallarn ve nemsiz kiilerin yukar
da anlan durumlar dnda belki.
o Suma gebelik szcnn kkdr; nasusuma, gebe kadn; Isume, gebe kalacak. Gebe kalma ve gebelik Iin bir tek teri var.
Sumann genel anlam aldr. ondan mal al.
1 Burada ruh-ocuk ifadesini bir termlnus technicus olarak kullan
yorum. Bu ifade, Spencer ve Gillen tarafndan, reenkarnasyonun bu
trnn ilk kez kefedildii Avustralyadaki benzer variklar iin
kullanld. Kiriwina olgular Spencer ve Glllenin anlattklaryla et-

209

savlarda ou zaman olduu gibi, yerlilerin birok eyi


kendiliinden anlalr kabul ettiklerini, ak tanmlar ver
mek ya da somut ve canl ayrntlar dnmek iin kendi
lerini yormadklarn unutmamak gerekiyor. En doal ka
bule -ruh-ocukun kk, gelimemi bir ocuk, bir emb
riyon olmas- en sk rastlanr. Ana kamndaki ocuu ve
doumdan hemen sonraki meme ocuunu anlatan waiwaia
(embriyon) ifadesi, yer bulmam ruh-ocuk iin de kulla
nlr. Bu konu zerinde pek ok erkein katld bir tar
tmada, kimileri, insanm Tumadaki bakalamdan sonra
bir tr kan a, buia'iye dntn sylediler. Bu ak
kan durumdayken sonra nasl gnderildii bilinmiyordu.
Ama buiai deyiminin, grlyor ki, akkan bir eyin, kan
m tesinde daha geni bir anlam var. Bu durumda et gibi
bir eyi anlatyoir olabilir.
Reenkamasyona ilikin baka bir gr ve dnceler
dizisi, denizle ruh-ocuklar arasnda kesin bir ilinti ieriyor.
Kimi bilgi vericiler, ruhun waiwaiaYa dntkten sonra
denize indiini sylediler. Yukarda sz edilen ilk version,
ruhun deniz kysnda ykanp genletikten sonra hemen
bir dii baloma tarafndan alnp Kirivvanaya getirilmesini
ngryordu. Baka bilgilerde ise, ruhun dntkten son
ra denize indii ve orada bir sre kald anlatlyor. Bu
versionu tamamlayan birok yk var. Bu bilgiyi aldm
bat kylarndaki btn kylerde, yetikin kzlar, ykanr
ken belli gvenlik nlemleri alyor. Ruh-ocuklann pope*
woda, deniz kpnde sakland kabul ediliyor; veya dukupi denen baz talarn iinde. Byk aa gvdeleri s
tnde dolamyor (kaibilabala) ve belki de su stnde yzen
ince yapraklara tutunuyorlar (libulibu). Bu yzden gen
kzlar, rzgrn ve akntnn bu trden birok nesneyi sa
hile getirdii belli zamanlarda, zellikle de met zamannda
denize girmekten kanyorlar. Evli bir kadnsa, gebe kal
mak istedii zaman, sakl bir woiwoiamn bedenine girmenografik ya da psikolojik bakmdan balantl olduu srece burada
aklanmayacak.

210

BOy O, BiLiM VE DlN

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

sini salamak iin, bir dukupi tam krabiliyor. Ama bu t5^


rensel bir eylem deil.ea
Gebe kalmayla ykanma arasndaki balant lkenin i
ksmlarndaki kylerde de biliniyor. Waiwaiay .suda al
mak, gebe kalmann en yaygn biimi gibi grnyor. Y
kanan bir kadn ou kez bedenine bir eyin dediini, hat
ta yaralandn hisseder. Kadn yle der: Balk srd. Oy
sa aslnda, iine giren ya da sokulan waiwaiadr bu.
Denizdeki waiwaia ile gebe kalma arasndaki dier bir
bamt, gebelie bal tek nemli trende dile gelir. Gebe
liin ilk belirtilerinden drt be ay sonra kadn belli tabula^
ra uymaya balar ve ayn sralarda, adnn doumdan son
ra giyecei, saikuelo denen uzun bir dobe (ot etek) hazrla
nr. Bu, belli kadn akrabalar tarafmdan hazrlanr ve bu
srada, ocuun salkl olmas iin by eylemleri de ya
plr. Ayn gn kadn denize gtrlr ve saikueloyu hazr
layanlarla ayn rtbeden olan akrabalar onu tuzlu suda
ykarlar. Bu sreleri bir sagali izler (trensel yiyecek b
lm).
Bu trenin ulas (nedeni) olarak genellikle, kadnn
tenini beyazlatt ve ocuun doumunu kolaylatrd
aklamas yaplr. Ama kydaki Kavataria kynde, feokowa treninin ruh-ocuklann beden bulmasyla balantl

olduu biiminde kesin iddialar ileri srld. Bilgi vericile


rimden birinin grne gre, gebeliin ilk evresinde woiwaia kadmn bedenine gerekte girmemitir, yalnzca onun
kabul iin bir tr hazrlk gereklemitir. Ruh-ocuk ka
dnn bedenine sonradan, bu trensel ykanmada girer. Ken
diliinden verilen bu bilgi onun kiisel gr myd, yok
sa ky kylerindeki genel inanc m dile getiriyordu bilmi
yorum, ama bunun ky yerlilerinin inancn temsil ettiine
inanmak istiyorum. Ancak, bu aklamann lkenin i ky
lerindeki bilgi vericilerim tarafndan kmsenerek redde
dildiini aklkla belirtmeliyim; bunlar, bu trenin gebeli
in ilerlemi bir dneminde yaplmas ile, bu arada waiwaia
nn ana karnnda uzun zamandr oturuyor olmas arasnda^
ki elikiye de iaret ettiler. Bilgi vericinin, kendi kuramn
daki benzer elikileri ou zaman sessizce geitirirken,
kendi bak asna uymayan bir grteki her tutarszla
dikkat ekmesi tipiktir. Yeterince ak ki, yerliler bu konu
da uygar insandan daha tutarl deiller, dnceleri de da
ha namusluca deil.
Deniz etkisi yoluyla reenkamasyon inancnn yansra,
waiwaianm ieri bir baloma tarafndan sokulduu gr
de yayor. Bu iki dnce, waiwaiay ieri iten baloma
nn bunu su altnda yapt versionunda birleiyor. Baloma
ou kez mstakbel annenin ryasna girer ve kadn kocar
sna yle der: Ryamda annemi grdm (veya teyzemi,
ablam, anneannemi), iime bir ocuk soktu. Gslerim i
iyor. Ryaya girip waiwaiay getiren baloma, erkek de
olabilmesine ramen ounlukla dii bir baomodr, ama
bu mutlaka kadnn bir veiolas olmaldr (ana tarafndan
akrabas). ounluk kendisini annesine kimi getirdiini bi
lir. Omarakanann reisi Touluway annesine (Bomokata'
y a ), tabuialalarndan birisi olan Buguabuaga getirmi (bykbabalamdan biri - bu olayda, anneannesinin erkek kar
dei) .64 Bvioilagesi -S. 146da sz edilen kadn, Tumaya
giden- olu Tutulubakikiyi kadalas (days) Tomnavabu

62 Bu bilgileri bat kysnda bir kadndan aldm. Sanrm Kavataria kyndendi. Bay G. Auerbach, Sinaketada, adann gney yarsndaki
bir ky kynde oturan bir inci alcs, orada birtakm talarn bu
lunduunu anlatt, gebe kalmak isteyen kadnlar bunlara bavura
bilirmi. Bilgi vericim bu olayn trensel olup olmadn syleye
medi.
3 Doumdan sonra cildinin parlak kalmas iin kadn olmadk detle
re zorlayan dikkate deer bir kural var; evden dar kmyor, omuz
larnda srekli (saikueloyu tamas gerekiyor, scak suyla ykan
yor ve cildini hindistancevizi style sk sk ovuyor. Cildin byle
ulalan parlaklk derecesi dikkat ekicidir. Yukarda anlatlan t
ren, cildini parlak tutmak zorunda olduu zaman diliminin bir tr
bysel al.

64 Bir soyaac akrabal hemen gsteriyor:

211

212

BY. BLM VE DN

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

ya borlu. Tukulubakikinin kans kendisine annesinin ge


lip bebeini getirdiini biliyor, u anda aa yukan on iki
aylk olan kz ocuunu. Byle bir bilme ancak, baloma ka
dna ryada grnp iine bir waiwaia koyacam syle
dii zaman mmkndr. Doaldr ki byle bilgilendirme
ler her zaman olmaz; gerekte insanlarn ounluu yaamlarm kime borlu olduklarn bilmezler.
Reenkamasyon inancnda son derece nemli bir zellik
daha var; dier ayrntlara ilikin grler birbirinden aynld halde, bu btn bilgi vericiler tarafndan belirtiliyor
ve dorulanyor: sosyal katmenlamanm, bireyin Jdanmn
ve alt klannn, onun btn dnmlerinde ayn kalmas.
Baloma yeralt dnyasnda, lmden nceki insanla ajm
alt klandandr; reenkamasyon da kesinlikle alt klann s
nrlan iinde olur. Waiwaia, nceden anlatld gibi, ka
dnla ayn alt klandan olan bir baloma tarafndan getirilir;
ve bu getirici kural olarak yakn bir veioiodr. Bu kurala
herhangi bir istisna gsterilebilmesi, ya da bireyin reenkarnasyon dngs iinde alt klann deitirebilmesi ola
naksz saylr.65
Reenkamasyon inanc zerine bu kadar. Bu. genel ve
popler bir inan olmasna ve herkese bilinmesine ramen,
toplumsal yaamda nemli bir rol oynamyor. Akrabalk

Buguabuaga

llabuova

^ = O Bomakata
A

To'uluvva

Siyah yuvarlaklar erkekleri, bo daireler kadnlan gsteriyor.


8

Bilgi vericilerimden ou, ocuu bir veiola balomasnn getirme


si gerektii kuralna olumlu yaklayorlard. Ama. ocuu babann
annesinin de getirebilecei biiminde birka farkl gre de rast
ladm. Bir adam, eer anneye benziyorsa ocuu onun veiola'larndan birinin, babaya benziyorsa onun annesinin getirmi olacan
syledi. Ama bu gr bilgi vericinin zel speklasyonu olabilir.

213

balarnn devam zerine en son anlan ayrnt, hi kuku-^


suz, btn dizi iinde, sosyal katmanlamann gcn, belli
bir gruptan olmann kesinliini aklayan bir inan. Ve ter- ,
sine olarak, bu inan o balar glendiriyor olmal.
VII. REME FZYOLOJSNN BLNMEMES
Reenkamasyon inancmn ve anne kam na sokulan ya
da oraya kendisi giren ruh-ocuk grlerinin, fizyolojik
dllenme bilgisini dlad herhalde kesinlikle sylenebilir.
Ama, ister ilkel ister uygar olsun, inan alamnda sonular
karmak, ya da mantksal elime yasas iinde fikir yjntmek kesinlikle yararszdr. ok belli bir dncede ta
mamen akla yakn bir sonu gzden karlabilirken, man
tk temelinde birbiriyle elien iki gr yan yana varola
biliyor. Bu yzden bir etnolog iin tek emin yol, yerlilerin
in an cn d^ i her ayrmty incelemek ve yalnz mantksal so
nu karma yoluyla elde edilmi her vargya kukuyla bak*
maktr.
Yerlilerin fizyolojik dllenmeye ilikin hibir ey bilme
dikleri byk iddias herhalde doru temellenmitir. Yine
de, hi kukusuz zor bir tema olmasna ramen, ar hata
lardan kammak iin ayrntya girmek kesinlikle zonmiu.
Batan bir ayrm yapmak gerekiyor: bir yandaki dllen
me. yani babann ocuun bedensel oluumuna katld d
ncesi; te yandaki, saf fiziksel cinsel iliki edimi. Yerlile
rin kinciye ilikin grleri yle formle edilebilir: Kad*
nn ocuk dourabilmesi iin nce cinsel deneyim sahibi oIt
mas gerekir.
Yukardaki aynm yapmaya, aratrmalarn ak iinde
su yzne kan belli elikileri aklamak isterken, topla
dm bilgilerin basks altnda zorlandm. Bu nedenle, bu
nun, yerlilerin bak asna uyan ve bunu dile getiren do
al bir ayrm olarak ele alnmas gerekiyor. Yerlilerin bu
olaya nasl baktklarn ve olgulara ilikin kesin bilgilerine
ne taraftan yaklatklarn kestirmek gerekten olanakszd.
Bunula birlikte, bir kez yaplm ayrmn teorik anlam ak

214

BY, BLiM VE DN

tr. Ak ki, ilk olgu bilinse (dllenmede babann katlm),


bu her eyden nce yerlilerin arkabalkla ilgili dncele
rini etkilerdi. Bir halkn zihninde baba ocuun bedensel
oluumu 'iin hibir ey yapmad srece, baba tarafndan
hibir kan akrabal olamaz. ocuun bedene girmesi ve
kmas iin yol amaktan ibaret salt mekanik bir katknn
temel bir nemi yoktur. Kiriwinadaki bilgi durumu tam da,
cinsel ilikiyle gebelik arasndaki bir nexuss, (bant) ili
kin bulank bir dnceye eriildii noktadayd; te yandan,
annenin bedeninde yeni yaamn olumasnda erkein etki
sine ilikin hibir dnce yoktu.
Beni bu saptamaya gtren verileri zetlemek istiyo
rum. Babann paynn bilinmemesi ile balayarak, bir o
cuun meydana geli nedeni (u las, ya da bir kadnn
gebelii zerine dorudan sorulara hep ayn cevab aldm:
^Baloma boge isaika. - Onu baloma getirdi.
L/uioya ilikin btn sorular gibi bunun da elbette sa
brla ve dikkatle sorulmas gerekir, bazen cevapsz da kala
bilir. Ama bu soruyu ksaca ve dorudan ynelttiim pek
ok durumda, eer soru anlalmsa yukardaki cevab al
dm, ancak burada unu hemen eklemem gerekiyor, cevap
bazen, cinsel birlemeye ilikin antrmalarla ok art
c bir biimde karmaklayordu. Bu nokta zihnimi kurca
lad ve bunu akla kavuturmay istediim iin, baa
rabildiim her zaman tarttm bunu, hem soyut olarak,
hem de ou kez, gemiteki ya da bugnk zel bir gebe
lik durumunun sz konusu olduu her zaman somut rnek
ler zerinde.
Evlenmemi gebe kadnlarn durumu zellikle ilgin ve
nemliydi.67
8

Bu arada unu da unutmamal: Yerliler, ocuu veren baloma

deyince, ya ocua dnen ilk balomay, ya da waiwaiay getiren


balomay kastediyorlar.
7 Evlenmemi kzlarm cinsel yaam tam anlamyla zgrdr. ok k
kten, daia alt, sekiz yalarndayken cinsel iliki kurarlar. Canlar
stedii gibi sevgili deitirirler, ta ki evlenmeyi isteyinceye kadar.

TROBRAND ADALARINDA LLERIN RUHARI

215

Gayrimeru ocuun babasn sorduumda cevap tekti:


Kz evli olmad iin baba da yok. Sonra ok net ifade
lerle babann kimliini sorduumda soru anlalmyordu;
tartmay srdrp, Birok evlenmemi kz var, niye bu
kzn ocuu oldu da brlerinin olmad? sorusunu sordu
umda ise cevap yle oluyordu: Bir baloma ona ocuk ge
tirdi. Bu arada da ou kez, ok serbest yaayan bir kzn
baomalarn ona yaklamas tehlikesine zellikle ak ol
duu grn antran birtakm ifadelerle akna dn
yordum yine. Oysa kzlar korkuyla iffetlerini dnerek ih
tiyatl davranmay yeliyor, tehlikeden dolay biimde ka
mak yerine dorudan boiomayla karlamaktan kayor
ve denizin yksek zamanlarnda ykanmyorlard.
Gayrimeru ya da Kiriwinadaki dnceye gre baba
sz ocuklara ve annelerine pek iyi gzle baklmyordu. Evlilikd ocuk dourduklar iin kzlarn dlanp iyi deil
damgasn yedikleri pek ok rnek anmsyorum. Byle bir
eyin neden kt olduu sorusuna tek tip yant alnr: Or
tada ocuu kollarna alacak bir baba olmad iin (Gala
taitala cikopoi) . evirmenin Gomaiann da, evlilikten n
ce yaygn olduu zere, komu kyden Ilanvuena diye bir
kzla ilikisi vard. Balangta onunla evlenmek istiyordu.
Daha sonra kzn bir ocuu oldu ve Gomaia baka bir ka
dnla evlendi. Neden ilk sevgilisiyle evlenmedii sorusunayle cevap verdi: Bir ocuu oldu, bu ktdr. Oysa k
zn szl olduklar srece onu hi aldatmadndan emin
di (Kiriwinada genlik ou kez byle yanlsamalarn kur
bandr). Kendisinin ocuun babas olabilecei hi aklno zaman gen kz, ounlukla da bir sre sonra kocas olan belli
bir erkekle, uzatmal ve az ok kapal bir ak yaamna girer. Evlilikd ocuklar hi seyrek deildir,' Seligman, Blm XXXVIII, S.
499'a baknz, Massimlerdeki bu mkemmel betimlenmi cinsel ya
am ve evlilik, bu adan Kiriwina!larnkine benzer; ayrca Blm
Llli, S. 708de, ayn temann Kuzey Massimlere ilikin olarak ksa
ama tam aklamas var (Trobriand adalar sakinleri de dahil olmak
iizere].

216

BOYO, BiLiM v e DIN

dan gemiyordu. Bir kadnla evli olsayd ocuu kendi o


cuu olarak tanrd, nk anne zerinde cinsel tekeli qlacakt. Ama, ocuun yanl zamanda gelmesi onu etkileme
ye yetmiti. Bu hibir biimde, ocuk douran br kzn da^
ha sonra evlenme konusunda ciddi zorluklarla karlaaca
anlamna gelmez. Omarakanada bulunduum srada, bu
konuda hibir sz edilmeden, byle kzlardan iki tanesi ev
lendi. Evlenme ya (25-45 ya aras) diye nitelenebilecek
bir ada olup da evlenmemi hibir kadn yoktur. Bir k
zn ocuk dourdu diye bekr m kalacan sorduumda da
iddetle hayr deniyordu. ocuklar getiren baiomolara
ilikin olarak yukarda sylenenlerin hepsi ve rneklenen so*
mut durumlar bu balamda da deerlendirilmeli.
Gebeliin uuiasn sormak yerine dorudan iin embriyolojik yann gndeme getirdiimde, yerlilerin iaret
edilen sreten kesinlikle habersiz olduklarn saptyordum.
Topraa attklar tohumlarla ve tohumlardan byyen bit
kilerle karlatrmaya hi mi hi akl erdiremiyorlard.
Gerekten meraklanyorlar ve beyaz adamn tarznn by
le mi olduunu soruyorlard, ancak Kirivvina detinin bu
olmadndan kesinlikle emindiler. Meni aktmak (momona) yalnzca elenmeye ve zevklenmeye yarar, momonct
szcnn hem erkek hem dii orgazmn nitelemesi de ka
rakteristiktir. Bu srecin dier zelliklerine ilikin hibir
fikirleri yoktur. Ksacas, babayla ocuk arasndaki beden
sel iliki biiminde baba ta,rafndan kan akrabal dn-^
cesi yerlilere tamamen yabancdr.
Evlenmemi bir kadnn ocuunvm babasna ilikin so
ruyu anlamayan erkein yukarda anlatlan durumu, evli ka
dnlarla ilgili iki rnekle tamamlanabilir. Bilgi vericileri
me, bir kadn kocasnn yokluunda gebe kalmas duru
munda neler olacan sorduumda sakince, byle durum
larn olas olduunu ve hibir sorun kmayacan itirsf
ettiler. lerinden biri (adn yazmadm, sonra da unuttum)
rnek olarak kendi durumunu a.nlatt. Beya,z adamyla bir
likte Samaraiye68 gitmi ve sylediine gre bir yl orada
68 Beyazlarn Yeni Ginenin dousundaki bir yerleme yeri.

TROBRlAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

217

kalm; bu sre iersinde kars gebe kalp bir ocuk dour-,


mu. Adam Samaraiden dnnce karsnda bir ocuk bul
mu ve her ey yoluna girmi. Soruturmay genilettiim
de, adamn darda sekiz on ay kadar kald sonucuna yar
dm, bu durumda ille de karsnn namusundan kukulan^
mak gerekmiyordu, ama kocann ka ay evinde olmadmn
saymak iin en ufak bir eilim gstermemesi ve en ufak bir
huzursuzluk duymadan yaklak bir yllk uzun bir sreden
sz etmesi karakteristiktir. Sz konusu yerli akll bir in
sand; uzun zaman beyazlarn yannda almt ve asla
psrk ya da klbk birine benzemiyordu.
Bir defasnda, Trobriand adalarnda yaayan beyazla
rn nnde bu ykden sz ettiimde, Kitaval iftlik sahibi
Bay Cameron, yerlilerin dllenme konuundaki bilgisizlik-leri hakknda hibir fikri olmad halde vaktiyle dikkatini
eken bir olay anlatt. Kitaval bir yerli. Woodlark adasn
daki bir beyazn hizmetinde iki yllna darya gitmi.
Geri dndnde, dnnden bir ka ay nce domu b ir
ocukla karlam. Bebei sevinle kendi ocuu olarak
kabullenmi; kansm kovup kovmayacan, ya da en azn
dan ona bir gzel sopa ekip ekmeyeceini soran birtakm
beyazlarn alaylarm ve imalarn ise anlamain. Gitmesin
den yaklak bir yl sonra karsnn gebe kalmasnda ku
kulu ya da ahlakszca bir yan bulmuyormu. Bunlar, not
larmda bulduum iki uygun rnek; ama, kayna daha az.
ak durumlar ve mulak rnekler olan ve etki altnda kal
mam bilgi vericilerle tarttm, ok miktarda baka ka
ntm da vard.
Sonuta, yerlilerin babayla ocuk arasndaki akraba
la ilikin dnceleri bu temaya dayanyor. Akrabalk
iin bir tek terimleri var, o da veiola. Bu szck anne tara
fndan akrabal anlatyor, ne babayla ocuklar arasndaki
akrabal, ne de baba tarafndan akraba insanlar arasn
daki ilikiyi kapsyor. Trelerini ve bunun toplumsal teme
lini aratrrken sk sk u yant alyordum; Yo, baba bu
nu yapamaz,, nk ocuklarla veioio deil. Akrabaln
ana zincirine dayanmas dncesi maddi birliktir. yi

218

BY, BLM VE DN

lerde (yasal, ekonomik, trensel) erkek kardeler arasmdaki akrabalk en sk akrabalktr, nk onlar ayn be
denden gelmektedirler, nk onlan ayn anne dourmu
tur. Bylece, genel kavram ve terim olarak yerliler iin
varolmayan baba tarafmdan akrabalkla anne tarafndan
akrabalk veiola arasndaki aynm, ayn bedenden gelen in
sanlarla (hi kuku yok bizim kan akrabalmzn tam ben
zeri) ayn bedenden gelmeyenler arasndaki aynma uyuyor.
Bununla birlikte, gndelik yaamn btn kk ey
leri ve eitli haklarla ayrcalklar sz konusu olduunda,
baba ocukla ok sk bir iliki iindedir. ocuklar, asl ky
leri annelerinin ky olduu halde, babann ky topluluu
nun yeleridirler. Miras konusunda da babann balad
eitli ayrcalklan oluyor. En nemlisi de, btn servetle
rin en deerlisi olan bynn miras kalmasyla ilgili. By
lece baba ou kez, zellikle de yukarda anlanlar gibi du
rumlarda (Blm V ), bunu yasal olarak yapabildii zaman
byy erkek kardei ya da yeeni yerine oluna brakyor.
Dikkat ekici olan u ki, baba duygusal olarak hep, bunu
mmkn olduunca ocuklarna brakmaya eilim gsteri
yor, ve mmkn olduu her zaman yle yapyor.
Ancak babadan oula bu tr by veraseti bir zellik
gsteriyor: by armaan ediliyor, satlmyor. Gerek for
mln gerekse de yaplnn retilmesi gerektii iin b
ynn doal olarak erkein salnda aktarlmas gerekir.
Adam bunu bir veioiosna, erkek kardeine ya da anne ta
rafndan yeenine braktnda pokola denen bir cret alr
ve bunun ok ykl olmas gerekir. By oula brakld
nda hibir cret istenmez. Bu, yerlilerin pek ok gelene
inde olduu gibi son derece artcdr, nk ana tarafn
dan akrabalan byde zaten haklan vardr, olunsa asln
da hibir hakk yoktur ve byde hakk olanlar duruma g
re onun ayrcalna el koyabilirler; buna ramen oul b
yy karlksz alyor, dierleri bunun iin ykl- cretler
demek zorundalar.
Baka aklamalardan kanp bu artc soruna yerli
lerin verdii cevab yinelemekle yetiniyorum (bilgi verici

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

219

lerim elikiyi ok iyi biliyor ve neden ardm ok iyi


anlyorlard). yle diyorlard: Adam byy karsnn ocuklanna veriyor. Onunla yayor nk, kadnn sahibi;
kadn da onun iin, bir kadnn bir erkek iin yapmas ge
reken her eyi yapyor. Erkein ocuk iin yapt her ey,
Vnj^nHa.n aldklarnn karldr, mapulas. Bu cevap hi
de bir tek kiinin gr deildi. Bu konuyu tarttmda
her zaman aldm tek tip yantlar zetliyor. Yerlilerin g
znde babann ocuklar iin yapt her eyin temeli, bula
nk bir fiziksel babalk dncesi deil, erkekle kadn arasmdaki sk ilikidir. unun net olarak konmas gerekiyor:
sosyal ve psikolojik adan babalk (btn duygusal, yasal
ve ekonomik balar kapsamnda) erkein kansna kar y
kmllklerinin sonucudur, yerliler iin fizyolojik babalk
yoktur.
kinci noktay aklamak zere, daha nce yaptmz
ayrm ele alalm: cinsel iUkiyle gebeUk arasndaki ilintiye
iiigkir. bulank dnceyi. Gebeliin nedenine ilikin cevap
larda ocklann domas iin cinsel ilikimn de bir etken
olduu iddiasnn beni arttna yukarda deinmitim,
gerek nedenlerin balomalar ya da waiwaia'nm reenkarnasyonu olduu biimindeki temel gre deyim yerindeyse
kout bir iddia bu.
Bu iddia ok daha az belirgindi, asl gr tarafndan
yle glgede braklmt ki nceleri yalnzca sonuncuyu
dikkate aldm ve bana, bu bilgiyi ok zahmetsiz edinmiim
ve artk aklanacak hibir sorun kalmam gibi grnd.
Ve ii kesin olarak tamamladma, daha ileri aratrmalan
salt mklpesentlikten yaptma kesin kanaat getirdiim
srada, konstrksiyonumun en temelinde bir yanllk oldu
unu ve tam bir yklma tehlikesiyle kar karya bulun
duunu kefedip iddetli bir oka uradm, lakalusa diye
bilinen Kasanaili ok hoppa bir gen kadn hakknda an
latlanlar anmsadm: Sene nakakaita, coge ivalulu guadi
(ok fingirdek, bir ocuu oldu. Bu artc ifadeyi daha
yakndan inceleyince kefettim ki, yerlilerin grne g
re ok fingirdek olan bir kz hi kukusuz daha kolay ocuk

220

BY, BLM VE DN

sahibi oluyor, hi cinsel ilikide bulunmam bir kzsa ke


sinlikle ocuk sahibi olamyordu. Buradaki bilme daha
nceki bilmeme kadar kusursuz grnyordii, ve ayn er
kekler iki kart bak asn srayla temsil edebiliyor gi
biydiler. Konuyu iine girebildiimce tarttm ve bana, yer
liler bilme ya da bilmeme durumuna gre evet ya da ha
yr diyorlarm gibi geldi. natlmdan ve (utanla iti
raf ediyorum) sabrszlmdan akna' dnyorlard, vo
ben, kendimce elikiyi gsterdiim halde skntlarm on
lara aklayamyordum.
Onlan hayvanlarla insanlar karlatrmaya ynelttim
ve bu durumda da yavru domuzu annesine getiren bir bor
loma olup olmadn sordum. Domuzlarla ilgili olarak ba
na anlatlanlar unlard: 4haitasi ikaitasi makateki bivalulu
minana (Onlar iftleir iftleir, ksa sre sonra da anne
domuz yavruyu dar atar). Yani burada gebeliin u'ula
s iftleme oluyordu. Bir sre, bilgideki elikiler ve belir
sizlik bana umutsuz grnd, kmaz bir sokaa sapmtm,
yerlilerin gvenilmez olduklarndan, kastl olarak masal
uydurduklarmdan, ya da bir tanesi beyazlarn etkisi altmda tahrif edilmi iki tr bilgiyle kar karya olunduun
dan kukulanldmda etnografik alan aratrmasmda sk
sk dlen bir kmazdr bu. ou durumda olduu gibi
burada da zorluklarmn gerek nedeni bundan baka bir
ey deildi.
Yerlilerin cahillii zerine iyimserce kurulmu gr
lerimin kknden sarslmas kaosa da dzen getirdi. Kahra
man Tudava zerine tarafmdan derlenmi olan mitolojik
dizide yk onun doumuyla balar. Annesi Mitigis ya da
Bulutukua, Labai kynn sakinlerinden adada kalan tek
kiidir. Btn dierleri, insan yiyen ve neredeyse btn Kiriwina halkn yok etmi olan canavar Dokonikandan ka
mlardr. Erkek kardeleri tarafndan geride braklan Bu
lutukua, Labai raiboagndaki bir maarada tek bana ya
amaktadr. Bir gn maarada uyuyakahr ve sarktlardan
damlayan su vulvasna dp yolu aar. Bunun zerine ge
be kalr ve birbiri ardnca, bologu denen bir bal, bir do

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

221

muzu, kuebila denen bir al bitkisini (kokulu yapraklan


olan ve yerlilerce ss olarak byk deer verilen bir bitki),
bir baka bal (V. Blmde anlan kalala), kakatuvay
(katakela), papaan (karaga), sikuaikua kuunu, kpei
(kaukua) ve nihayet Tudavay dourur. Bu ykde en a
rtc olan ey, yapay dllenme motifiydi. Hl kusursuz
bir cahillik iinde olduklar grlen insanlarda bu cahilli
in kalnts gibi bir ey bulmak nasl mmkn oluyordu?
Ve mitteki kadnn damlayan sarktm altna yalnz bir kere
yatp birbiri ardnca birok ocuk edinmesi nasl mmkn
oluyordu? Btn bunlar benim iin artc sorulard ve
aklayabilme konusunda zayf bir umutla, dorusu baan
konusunda pek az mitle, sorular bir biimde yerlilere y
nelttim.
Ama, sorunlanmm ak ve kesin biimde zlmesiyle
dllendirildim, daha sonraki son derece titiz bir dizi de
nemeden baaryla kan bir zmle. En iyi bilgi vericileri
me birbiri ardnca sorular sordum; bu onlarn gr: Ba
kire bir kadn (nakapatu: na, diil nek; kapatu: kapal)
vajinasna hibir ey giremeyecei iin ocuk douramaz,
ne de ocuk alabilir. Kadnn almas ya da iine girilmesi
gerekir (ibasU bu szck Bulutukua olaynda su damlasnm
etkisini anlatmak iin kullanlyor). Bylece, sk cinsel ili
kide bulvman bir kadnn vajinas daha aktr ve ona bir
ruh-ocuk un girmesi daha kolaydr. Bir lde iffetli ka
lan kadnnsa gebe kalma ans daha dktr. Ama birle
me, mekanik etkisi dolaysyla kesinlikle zorunludur. Gei
in geniletilmesi iin onun yerine baka bir nesne de kul
lanlabilir, ve baloma waiwaiay yerletirmek istediinde ya
d a bir waiwaia ieri girmek istediinde kadn gebe kalr.
Bunun byle olduunu bilgi vericilerim Tilapoi olayyla
kantlyorlard, Omarakana yaknlarndaki bir kyde, Kubululoda yaayan bir kadnm durumuyla. Kadn hemen h^
men kr ve neredeyse yarm akllyd, yle de irkindi ki
ona cinsel amala yaklamay kimse aklndan geirmezdi.
Gerekte belli bir tr akanm sevilen konusudur, birisinin
onunla cinsel ilikisinin olup olmad konusu evresinde

222

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

BY. BLiM VE DN

dnen bu akalar her zaman ok elendiricidir ve ikide bir


tekrarlanr, yle ki, feuoi Tilapoi (Tilapoiyle cinsel iliki
de bulunmak) bir tr aka yollu kfr halini alntr. Ama,
onun hi cinsel ilikide bulunmad dnld halde,
kadnn bir ocuu oldu, ocuk ksa sre sonra ld. Ben
zer, hatta daha uygun bir rnek, Sinaketadaki bir baka
kadnn rneiydi, anlatldna gre kadn yle irkinmi
ki, onunla herhangi bir cinsel ba olduundan kukulan
lan her erkek intihar edermi. Buna ramen kadnn o
cuklarn says beten az deildi. Her ki olayda da, gebeli
in vulvann parmakla geniletilmesi yoluyla olanakl kl
nabilecei aklamas yaplyordu. Bilgi vericilerim ok e
lenerek bu konu zerinde uzun uzun duruyor ve iaretler
le canlandrarak bana olayn btn ayrntlarn anlatyor
lard. Anlattklar, kadnlarn cinsel ilikisiz de gebe kalma
lar olaslna duyulan kesin inanla ilgili en ufak bir ku
ku gizlemiyordu.
Bylece, yerlilerin gebeliin doal koullarna ilikin b
tn bildikleri olan cinsel ilikinin mekanik etkisi dnce
si ile, en ufak bir bilgiye sahip olmadklar olgu, yani dl
lenme, anne kamnda yeni yaamn yaratlmasnda erkein
katks arasnda temel bir aynm yapmay rendim. Bu ay
n m Bulutukua mitindeki kafa kartran eyi aklyordu;
buna gre kadnn almas gerekirdi, bu bir kez gerek
leince de yeni bir fizyolojik olaya gerek olmadan kadm bir
biri ardnca bir dizi ocuk dourabilirdi. Bu ayrm hajrvan-t
lann dllenmesi konusundaki bilgiyi de aklyordu. Hayvalara ilikin olarak yerlilerin lmden sonraki yaam ya
da ruhlarm varl konusunda hibir bilgileri yoktur. Bi
risine dorudan hayvan- aiomalarm varhn sorduum
da evet ya da hayr diye yant verir, ama bu onun o an
lk kiisel grdr, folklor deil. Yani hayvanlarda reen
kamasyon sorunu ve yeni yaamn oluumu dikkate aln
maz. te yandan fizyolojik yan iyi bilinmektedir. Bylece
hayvanlarla ilgili sorulara, fizyolojik koullann zorunlu ol
duu cevab alnr; ama dier yan, asl sorun, anne kamn
da yaamm nasl olutuu sorusu ksaca geitirilir. Bu ko

223

nuda heyecanlanmak bounad:^ nk yerliler inanlann


kendi grlerine gre ilgili olmayan alanlara mantkl b ir
biimde tamaya hi hevesli deildirler. Hayvanlarn lm
den sonraki yaamlanna ilikin sorulara kafa yormazlar
ve onlann dnyaya nasl geldikleri konusunda hibir gr
leri yoktur. Bu sorunlar insanlarla ilgili olarak zlmtr,
orada ise, tecavz edilmemesi gereken asl alanlan bulu
nur. Daha yksek gelime aamalarndaki teolojilerde de
byle som lar (hayvamn m hu ve lmszl gibi) prob
lemlidir ve cevaplar ounlukla Papualarmkinden daha tu
tarl deildir.
Buna gre, yerlilerin bu konulara Uikin bilgilerinin sos
yolojik bakmdan hibir anlam olmadmn tekrarlanmas
gerekiyor, bu bilgiler yerlilerin ne akrabalkla ilgili dn
celerini, ne de cinsel konulardaki davranlarn etkiler.
Kiriwina malzemesini inceledikten sonra, bu temay bi
raz daha genelde ele almak zorunlu grnyor. Fiziksel ba
baln bilinmedii nce Sir Baldwin Spencer ve Bay F.Gillen tarafndan merkezi Avustralyadaki Arunta soyunda or
taya karld. Daha sonra ayn durum, ilk kifler ve birka
baka aratrmac tarafndan ok sayda baka Avustralya
soyu arasnda da saptand; blge, etnolojik aratrma iin
pratik olarak girilebildii ld, Avustralya ktasnn b
tn merkezi ve kuzey blmn kapsamaktadr.
Bu keifler erevesinde en nemli tartma som lan
unlard: Birincisi, bu bilmeme Avustralya kltrnn, ya
da hatta yalnz Arunta kltrnn zgn bir bir zellii mi,
yoksa birok ya da btn ilkel rklarn genel bir gereklii
mi? kincisi, bu bilmeme dum m u ilkel mi; yani yalnzca ye
tersiz gzleme ve bundan karlm yanl sonulara daya
nan bir bilgi eksiklii anlamna m geliyor; yoksa, birbirine
girmi animist dnceler yznden ilkellerdeki bir kavram
kargaasna dayanan ikincil bir olgu mu?
M

Bu probleme ilikin birtakm verileri ekleyerek 6zel grleri ele


tirmek istemediim gibi, dnceleri bana rk grnen yazarlar
hakknda da bilgi vermek stemiyorum. lk zamanlarda baba le o-

225

BYO, BiLiM VE DN

TROBRlAND ADALARINDA LOLERIN RUHLARI

Ksmen Kiriwina dndaki bir aratrma almasndan;


kan, ksmen de alan aratrmasnda kendi yaptm ve
dorudan bu sorunla ilgili olan genel gzlemlerden oluan
baz ek olgular hakknda bilgi vermeyi arzu etlheseydim bu
tartmaya katlmazdm. Bu yzden, konudan bu sapmamn
balanacan umuyorum, tartmal noktalara pek girme
mesi, yalnz bu sorulara ilikin ek malzemeyi sz konusu
etmesi zryle.
ncelikle, Kiriwinayla balantl olmayan baz gzlem
leri bildirmek istiyorum, bunlar, Trobriandda Yeni Ginenin
Papua-Melanezyallan arasnda birok blgede egemen ola^
na benzeyen bilmeme durumunu netletiriyor. Prof. Selig
man Koitalar zerine mlar yazyor; Gebelie neden ol
mak iin bir tek cinsel edimin yeterli olmad ileri srlr;
gvenli gitmek iin cinsel iliki bir ay boyunca her gn sr
drlmelidir. 7 Benzer bir durumu Yeni Ginenin gney
kysndaki Mailularda ben buldum; ...cinsel ilikiyle ge
be kalma arasndaki bant Mailularda biliniyor gibi; an
cak gebeliin nedeni sorusuna net bir cevap alamadm. Yer
liler -bundan eminim- iki olgu arasndaki balanty anla
myorlar... Prof. Seligmanm Koitalarda rastlad gibi, ben
de, ancak bir ay boyunca ya da daha uzun sre srdrlen
cinsel ilikinin gebelie yol aabilecei, gebelik iin tek bir
cinsel edimin yeterli olmad biiminde kesin bir inanca
rastladm.7i
Bu saptamalardan hibiri ok net deil; gerekte fizik
sel babalkla ilgili tam bir bilisizlii ifade etmedikleri g

rlyor. Ancak, aratrmaclardan hibirinin aynntya gir


medii grldne gre, saptamalarn daha geni bir ara
trmay gerekli kld apriori sylenebilir. Gerekten de Ye
ni Gineye ikinci gidiimde sorulu durumlar daha yakmdan
inceleyebildim, ve Mailular hakkndaki saptamalarmn ek
sik oldumu biliyorum. Mailulann yanndaki konukluum
srasnda, Kiriwinada dtm zorluklarla karlatm.
Kiriwinada, Mailularn blgesine komu bir blgeden iki
gen insan eliki aldm, bunlar bana Kiriwinada toplad
m bilginin aynn verdiler; rnein gebelikten nce cinsel
ilikinin zorunluluunu onayladlar, ama dllenme konu
sunda kesinlikle bilgisizdiler. 1914 yaznda Mailular ve Sinaughololar arasnda (Koitalara akraba olan bir soy) ald
m notlan yeniden gzden geirdiimde, yerlilerin ifade
sinin, gerekten de yalnzca, bir kadnn gebelikten nce
cinsel deneyiminin olmas gerektii,olgusunun bilinmesine
dayandn saptyorum. Bir cinsel ilikide gebelie neden
olan bir ey olup olmad biimindeki dorudan sorulara
se olumsuz cevaplar almm. Ne yazk ki hibir yerde do
ruca, gebeliin doast nedenlerine ilikin bir inancn
var olup olmadn sormadm. Gadogadoadan gen insan
lar (Mailulara yakn blgeden) onlarda byle bir inan ol
madn sylediler. Ama ifadeleri gvenilir kabul edilemez,
nk uzun zamandr beyazlarn hizmetindeydiler ve soylannn geleneksel bilgilerine ilikin fazla bir ey bilmiyorlar
d. Yine de, gerek Prof. Seligmann ifadesinin gerekse de
benim Mailulardan aldm bilgilerin, bunlar yerli bilgi ve
ricilerin szlerine dayand srece, gebelik konusundaki
bilisizlie ilikin Kiriwina kkenli verilere benzer sonular
vereceine hibir kuku olamaz.
Btn bu yerliler, Kotialar, Gadogadoadan Gney
Massimler ve Kiriwinadan Kuzey Massimler, Papua-Melanezya soyunun temsilcileridirler,^ Kiriwinalilar bu soyun

224

k arasndaki fiziksel akrabaln bilinmemesi nce E.S. Hartland


tarafndan olas grld (The Legend of Perseus, 1894-1896), ve
Spencer'le Gillein aratrmalar onun grlerini tamamen doru
lad. Hartland daha sonra bu probleme ilikin tam bir aratrma
yapt (Primitive Paternity). Sir J.G.Frazer de ayn biimde, parla'K
fikirleriyle, ilk insanlkta fiziksel babaln bilinmemesinin genel bir
olgu olduu grn glendirdi. (Totemism and Exogamy, 1919)
7 Seligman, 1910, S. 84.

B. Malinowski, 1915, S. 562.

Prof. Seligmanm Papualar snflandrrken kulland terminolojiyi


kullamyorum. S. 1-8.

226

BOY, BIl IM

ve

DlN

ok ilerlemi bir daldr-, bugnk bilgilerimizin uzanabildii kadaryla aslnda en ilerlemi olanlardrjs
Spencer ve Gillenin en ileri Papua-Melanazyallarda
bulduu tam bilisizlik ve bunun belki de btn JPapua-Melar
nezyallarda varolmas, bugne dek kabul edilenden ok
daha uzun bir srece iaret ediyor gibi; ve daha yksek ge
lime aamalarndaki ok daha gl bir yaygnla. Ancak,
aratrma detaylandrlmadnda, zellikle de yukarda rast
lanan ayrm dikkate alnmadnda, her zaman hatalar ve
yanltc sapmalar olabileceini vurgulayarak tekrarlamak
gerekiyor.74
78 Sligman, giri blm, ayrca Blm XU X .
74 Mailular arasnda aldm baz notlar ve onlardan kardm so
nular bu tr hatalarn tipik rneidir. Baka bir rnek olarak da,
Spencerle Gillen'in bulgularnn Strehlow ve Leonhardi tarafmdan
tannmamas verilebilir: Leonhardi'nln argmanlar dikkatle incele
nir ve Stehlow'un verileri taranrsa, yetersiz ncllere dayanan ya
rarsz tartmalardan domu ve gerekte Spencer'le Gillenin ilk
bulgularn onaylayan bir tanmamadr bu. Bunun aklamas, gzlem
cinin yetersiz zihinsel eitimindedir (Strehlow). Zihinsel eitimi ye
tersiz bir gzlemciden iyi, genel bir etnografik alma beklenemez,

TROBRlAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

227

Yukarda sz edilen ikinci tartmal noktaya gelelim:


sorulu bilisizliin yalnzca devralnm animist dncele
rin ikincil bir sonucu olup olamayacana. Kiriwinallann
temel zihinsel tutumu dnlrse, bunun kesinlikle redde
dilmesi gerekir. Yukarda verilen bilgi bu adan deerlen
dirilince belki yeterince ikna edicidir, ama baka birtakm
dnceler ifadeye ek arlk kazandrabilir. Bu tema yer
liler iin aslnda yoktur, reenkarnasyon zerine, belirsiz
kavramlara kout hibir net dnce de yoktur. Reenkarnasyona ilikin dnce ve inanlar, varolduklarna kuku
olmasa da. zel bir toplumsal anlam tamaz ve yerlilerde
hibir biimde dogmatik dncenin n plannda bulun
maz. Kald ki. bilindii zere, fizyolojik srece ve baloma
nn rolne ilikin dnceler yan yana varolabiliyor, tpk,
vulvann mekanik biimde geniletilmesi zorunluluuna ili
kin dnceyle ruhun eylemine ilikin dncenin yan yana
bulunmas gibi; tpk, yerlinin saysz konuda, olaylarn do
al ve ussal sonucunun (bizim bildiimiz anlamda ussal)
bilincinde olmas ve bunlarn nedensel balantsm bilmesi

mak iin bundan daha iyi donanamazd) Yeni Gine yerlilerine (ku
zey kysndaki Goodenough Baya) ilikin kitabnda u betimleme
leri okuyoruz: Varsayld kadar (Spencer ve Gillende) bilisiz rk

nun yle olduuna hi kuku yok), kendi iinde tutarl bir dnya ta
sarlyor. Ve bu durumu reddetmek Iin kulland argman, evlilik
te kskanlkla, babaln tannmasnn birlikte varolmas olgusun
dan baka bir ey deil (babaln bu tannmas, ilgili soyda bunun
fiziksel temelinin bilinmedii bir tanma). Sanki kskanlkla (saf i
gdsel bir ey) gebe kalma tasarm arasnda en ufak bir mantkl
bant olabilirmi gibi; ya da bu sonuncusuyla ailenin sosyal ba
lar arasnda bir bantl Bu ifadeyi. Gney DenizInln yerlilerine
likin en yi etnografik kitaplardan birisinde bulunduu iin se
tim. Ama, eletirimin biraz uygunsuz olduunu da eklemek sterim,

lar olabilir (cinsel ilikiyle gebelik arasndaki nedensel bantnn


bilinmemesi); ama, evlilikte sadakatsizliin her yerde byle ar
cezaandrldn grnce ve babann ocua kar sorumluluklarn
bilince, ok kk lde de olsa buna hak verebilmek zor. (n
Far New Ginea, S. 194) Yani, yllarca yerlilerin arasnda yaam ve

nk Bay Newton bir misyoner olarak bu sorunun btn ayrntla


rn yerlilerle tartamazd, ayrca bu sorunu dorudan aratrmad
n ve kukular in gerekeler Ilerl srdn okuyucuya aka
belirtmitir. Buna ramen, bu konuda daha kesin bilgiler edinilmek
istendiinde su yzne kan teknik glkleri ve iradi yanlglarla

dillerine hkim olan sekin bir gzlemci (ki Carpentaria plskoposu-

dOtmOz birok boluu gstermek Iin, bunu yine de kullandm.

bir dacdan iyi bir corafi betimleme ya da bir dalgtan hidrodi


namik betimleme nasl beklenemezse. Olgularn gzler nnde ol
mas yeterli deildir, insanda onlarla baa kabilme yeteneinin
de olmas gerekir. Ama, eitim ve zihinsel yetenek eksiklii yan
llarn tek nedeni deildir. Deneti H. Newtonun (imdiki Carpentaria piskoposu; yerlilerin ruhunu anlamak ve detlerini kavra

228

BYO. BiLiM VE DN
TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

gibi; bu, bysel bir sonula ve bysel bir balantyla par


ralel olsa da.
Dllenmenin bilinmemesi orunu inan psikolojisini de
il. gzleme dayanan bilgi psikolojisini ilgilendirir. Bir inan
ancak baka bir inanla glgede braklabilir. Bir yerli fi
ziksel bir gzlem yaptnda, nedensel bir bant yakaladmda, bilgiyi, onunla paralel olabilse de hibir inan ya
da kr inan glgeleyemez. Bahe bys, yerlilerin a
lln iyice temizlenmesi ile topran klle gbrelenmesi,
sulama vs. arasndaki nedensel banty bilmelerini hibir
biimde glgelemez. Her iki olgular kompleksi yerlilerin d
ncesinde paralel yol alr ve biri brn hibir biimde
glgelemez.
Fizyolojik babaln bilinmemesinde pozitif bir zihinsel
durumla, uygulamalara, ayinlere ya da trelere yol aan bir
dogmayla deil, yalnzca negatif bir olguyla, bilgi eksikli
iyle kar karyayz. Bu eksiklik pozitif bir inan tarafm
dan dorulmu olamaz. Yerlilerde bilgide bulduumuz
her gedik, bilgilenmedeki her genel eksiklik, tamamlanma
m her gzlem, kar kant bulmuncaya dek ilkel olarak
^grlmelidir. Bununla, insanlarn bir zamanlar ilkel bir
kibrit tasanmlan olduu, ama bunun daha sonra ate u
buu ve dier srtnme mekanizmalarnn ok daha kar
mak ve ok daha somut kullanm ile glgede brakld
biiminde bir fikir de yrtebiliriz.
Bu bilisizlii, yerlilerin bunu bilmediklerine bizi inandrdklan kabulyle aklamak, eylerin temeline inecek
ciddi bir denemeden ok parlak bir jeu de mots (kelime
oyunu) olarak grnyor. Yine de, bir an iin duran her
kes iin eyler basittir, eer bu kii, embriyolojiye ilikin
bizim bilgilerimize yaklaabilmek iin yerli bir doa ara
trmacs nm stesinden gelmek zorunda olduu glkle
rin ne kadar iinden klmaz olduunu anlamak zere dur
musa. Bu bilgilerin ne kadar karmak olduu ve bizim
bunlan ne kadar ge kazandmz dnlrse, yerlilerde
bunun en ufak bir panltsm bile ummak sama grnr.
Hatta btn bunlar, konuya yalmz teorik adan yaklaan

229

ve yerlilerin gr asndan fikir yrten birine akla ya


kn bile grnebilirdi. Ve ite, yerlilerdeki bu bilin duru
munu gerekten saptadktan sonra, bunu yine de pheyle
karlayan ve yerlilerin bilin durumunu en yanl biim
lerde aklamaya alan yazarlar var. Mutlak bilisizlikten
kesin bilgiye giden yol uzundur ve ancak yava yava yr
nebilir. Hi kukusuz, cinsel ilikinin zorunluluunu gebe
lik iin koul olarak tanyarak Kirivvinallar bu yolda bir
adm atmlardr-, bunu, belki daha az net biimde ama,
merkezi Avustralyada Aruntalann da yapt gibi; Spencer ve Glen bunlarda, cinsel ilikinin kadn bir ruh-ocuku almaya hazrlad dncesini buldular.
Daha nce birka yazar tarafndan ne srlen bir di
er dnce bana ok isabetli grnyor, ve asl nemlisi,
bunlar yerli bilgi vericilerden pek ouna da yle grnd.
ou ilkel halklarda cinsel yaamm ok erken balamas ve
ok youn olmas olgusunu kastediyorum, yle ki cinsel ili
ki onlar iin, fevkaladelii nedeniyle gze arpacak ve dola
ysyla onlar sonular karmaya zorlayacak olaand ya
da ender bir ey deil; tam tersine, cinsel aktivite onlar iin
normal bir durum. Kirivrinada genel olarak, evlenmemi
kzlarn alt (sic) yandan itibaren hemen her gece cinsel
ilikide bulunduklan kabul edilir. Bunun byle olup olma
mas nemli deil; nemli olsu, cinsel ilikinin Kiriwina yer
lileri iin yemek yemek, su imek ya da uyumak kadar s
radan bir ey olmas. Yerliyi ne uyaracak ki, dikkati, bir
yandaki tamamen normal, sradan bir olayla, br yandaki
srad, zel olay arasmdaki balantya ekilsin? Bir kad
nn yemek yemek ve su imek kadar sk yapt bir iin,
hayatmda bir, iki, bilemedin kez gebelie neden olmss
yerliye nasl anlatlr?
Kukusuz, bir balant gze arpan iki tekil olay aracl
yla da aa kanlr. Tamamen sradan bir olayn sonu
cunun olaand bir ey olup olmadn bulmak, bilimsel
beyin ve bilimsel yntemin yansra, olgular inceleme ve
yaltlama, nemsizi ayklama ve verilerle deneme yapma
yeteneini de gerektirir. Byle koullarda herhalde yerliler

230

BY, BiLM VE DlN

de nedensel banty kefederlerdi, nk yerlinin ald da


ayn bizimkinin kurallaryla alr: ilgilendiinde gzlem
yetenei byktr, neden ve etki kavramlarmi da hi bil
mez deildir.75 Ama, neden ve etki bilimsel konseptler ola
rak dzenli, yasal ve sradan kategorisine girseler de, psiko
lojik kkenleriyle hi kukusuz iradi, dzensiz, srad ve
tek kategorisine girerler.
Birka kez, gebelie neden olan eyin baloma olmadm, bma topraa atlan tohum gibi bir eyin neden oldu
unu ileri srdm, yerli bilgi vericilerimi hemen fikir yrt
memdeki tutarszla iaret ettiler. Benden dorudan, her
gn ya da hemen hemen her gn tekrarlanan bir eyin,
etkisini bu kadar seyrek gstermesindeki tutarszl ak
lamam istendi.
Ksacas, belli ilkel zihinsel durumlarden sz etmeye
yetkiliysek eer, sorulu bilisizliin byle ilkel bir durum ol
duuna hi kuku yok; ve bunun Yeni Gine Melanezyallarmdaki geni yaygnl, bu bilisizliin, yalnz Avustralya
malzemesi temelinde ngrlenden ok daha yksek geli
me aamalarnda da henz varolduunu gsteriyor. Yerli
nin zihin mekanizmalarna ve bu konudaki gzlemlerini
yapmak zorunda olduu koullara ilikin biraz bilgi, olayn
baka trl olamayscama ve baka hibir aklama ya da
teorinin gerekli olmadna herkesi ikna edecektir.
VIII. BRKA GENEL SAPTAMA
Yerlilerin inanlarna ilikin yukarda verilen somut bil
giler dnda, bu konu bitirilmeden nce tartlmas gereken
ve nemi daha az olmayan bir dizi faktr daha var. Gzlem7* Alan aratrmasndaki deneyimim, yerlilere baka bir ruh ve baka
mantk yetenekleri ykleyen teorilerin sakatlna beni ikna etti.
Yeril, inancnda prelojik edlldir, alojiktir, nk nan ya da dog
matik dnce, mantn yasalarna boyun emez, bu onda da biz
de de ayndr.

TROBRlAND ADAUVRNDA LLERiN RUHLARI

231

cinin kark ve belirsiz gzlem malzemesinin anlalabilir


ve bilimsel olarak kullanlabilir bir biime getirilebilmesi
iin alan aratrmasnda bilinmesi ve yorumlanmas gere
ken genel sosyolojik yasalar kastediyonn. Yerlilerin kurumlanna ilikin ilk gzlem ve betimleme denemelerimde,
byk bir kusur olarak, etnolojik ve sosyolojik alan aratr
masyla balantl konularda felsefi berraklk eksiklii his
settim; ve almalarmda karlatm glklerle, bun
lar K^abilmek iin denediim biim ve yollar ortaya koy
may ok nemli gryorum.
Alan aratrmamda dikkat gsterdiim ana kurallardan
biri, saf olgular toplamak, olgularla yorumlan birbirinden
ayrmakt. Eer yorumdan, nedenlere ilikin btn fel
sefi speklasyonlar ve btn pein genellemeler anlalrsa
bu kural tamamen dorudur. Ama, olgu yorumlarnn, hi
bir bilimsel gzlem olmadan yaplabilen bir tr vardr, olgulann sonsuz eitlilii iinde genel bir yasallk gren
yorumlar kastediyorum; bmlar temel olan nemsizden
ayrr, fenomenleri smflayp dzenler ve karlkl ilikiye
oturtur. Byle yorumlar olmadan her bilimsel alan aratr
mas salt veri toplamaya indirgenmi olur; en iyi durum
da, eitli ama i balantdan yoksun bilgiler verir. Ama
hibir zaman bir halkn toplumsal yapsn ortaya kara
mayacak. inanlanna ilikin organik bir bilgi veremeyecek
ya da yerlilerin perspektifinden bir dnya resmi izemeyecektir. Bugnk etnolojik malzemenin ou kez paral, ba
lantsz, inorganik olan karakteri saf olgu kltnn so
nucudur. Sanki, belli sayda olgu, bulunduklar haliyle
bir rtye sarlp, bmlardan teorik bir konstrksiyon re
tip kurmas iin aratrmacnn evine getirilebilirmi gibi.
Byle bir yntem gerekte olanakszdr. nsan bir bl
genin btn maddi nesnelerini kullanm amalarnn aynntl bir betimlemesiyle uramadan kapp eve getirse bile
-Pastfikte ngiliz olmayan belli blgelerde sistematik biim
de bavurulan yntem- byle bir koleksiyonun bilimsel a
dan pek az deeri olur, nk yerlilerin sosyal yaamnn
organik btnne ilikin dzenleme, snflama ve yorumlar

232

b Oy

O,

b Il Im v e

DIN

yerinde yaplmak zorundadr. ou billurlam olan fe


nomenler -maddi nesneler- iin olanaksz olan ey, yerlilerin
davranlarmm st yzeyinde yzen, ruhlarnn derinlikle
rinde yatan, ya da kurumlarmda ve trenlerinde ancak ks
men ortaya kan fenomenler iin ok daha az mmkndr.
Bir olgular kaosuyla yerinde ba etmek gerekir, bunlardaA
bazlan ylesine ufaktr ki insana nemsiz grnrler; ki,
misi ise bir bakta kavranamayacak kadar nemli grnr
Ama bu ilenmemi biimdeyken hibir biimde bilimsel
olgular deildirler; gerekte zor kavranabilirler ve yalnzca^
sub specie aeternitatis olarak baklarak ve temel yanlar ila
bunu kurallatran ey kavranarak yorumla tespit edilebi
lirler. Yalnzca yasalar ve genellemeler bilimsel olgulardr
ve alan aratrmas, yalnzca ve yalnzca, kaos halindeki
sosyal gerekliin yorumlanmas ve genel kurallar iinde,
dzenlenmesidir.
Btn istatistikler, bir kye ya da bir blgeye ait her
plan, her jenealoji, bir trene ilikin her betimleme, gerek-^
te her etnolojik dokman, tek bana bir genellemedir, ba
zen de enikonu zor bir genelleme; nk her durumda, kurallarm ortaya karlmas ve neyin nasl sralanacann
formle edilmesi gerekir; her planm, belli ekonomik ya da
sosyal dzenleri anlatabilmesi iin tasarlanm as gerekir^
her jenealoji insanlar arasmdaki ilikileri dile getirmelidir,^
bunun da ancak, bu insanlara ilikin btn nemli veriler
de toplandmda bir anlam olur. Her trende, temel olma
yan temel olandan, nemsizler nemli zelliklerden, her uy
gulamada deienler her zaman ayn olanlardan ayrt edil
mek zorundadr. Btn bunlar neredeyse, yadsnamaz ger-j^
ek gibi grnebilir, ama ne yazk ki, yalmzca olgulara dan.
yanma ilkesi, alan aratrmas iin btn ynergjelerde te
mel ilke olarak hl k u llan lyo r.
Bu sapmadan sonra asl temaya dnmek ve? baz genel
sosyolojik kurallar eklemek istiyorum, bunlan, bilgilerdeki
belli glkleri ve elikileri amak iin, olgulaj-j karma
kln dzene sokmak ve ayn zamanda basitletirmek
iin, ak bir fikir verebilmek iin formlletiruek zorun4ai.

TROBRlAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

233

kaldm. Bu noktada sylenenler Kiriwina iin geerUdir,


baka her blge ya da daha byk blge iin mutlaka ge
erli deil. Ve yalnzca, dorudan doruya inanlara, daha
dorusu bu makalede betimlenen inan anlaylanna ili
kin olan sosyolojik genellemeler sz konusu edilecek.
Yaygn inanla ilgili ve alan aratrmamn ak iinde
deer vermeye ve dnmeye zorlandm en nemli genel
Uke u: Her inan ya da her folklorik durum, basite, ras
gele bir kaynaktan, rasgele bir bilgi vericiden alnan ve
sonradan aksiyom olarak vazedilip erevesi izilen bir bil
gi paras deildir. Tam tersine, her inan belli bir toplu
mun btn kafalarnda yansr ve birok sosyal fenomende
dile gelir. Bu yzden de karmaktr ve gerekte, sosyal ger
eklikte heybetli bir eitlilikle bulunur, ou kez artc
dr, kaotiktir ve zor kayranabilir. Baka szcklerle, inan
cn sosyal boyut u vardr ve bu zenle incelenmelidir; inan
tasanmlan sosyal ilikilerin paralel grnleri olark in
celenmelidir; zihinsel tutumlarn eitli temel tipleri asn
dan incelenmelidirler, iinde ispat edilebilecekleri eitli
kurumlar asndan da. Bu sosyal boyutu grmezlikten gel
mek ve bir toplumsal grup iinde belli bir folklorik ayrntnm eitliliini gzard etmek bilimddr. Bu zorluklar
bilip bmlar eitlilikleri nemsiz grerek zmek de ayn
derecede bilimddr, nk bilimde yahz, genel yasalar
iinde formle edilemeyen ey nemsizdir.
Etnolojik bilgi genellikle yle formlletirilir: Yerliler
yedi ruhun varlna inanrlar, ya da, Bu soyda kt ruh
lann insanlar allkta ldrdn saptadk, vs. Oysa
byle saptamalar hi kukusuz yanl, ya da en azndan ek
siktir, nk yerlilerin (oul) hibir zaman herhangi bir
inanc ya da herhangi bir dncesi yoktur; her birinin ken
di dnceleri ve kendi inanc vardr. Ayrca, inan ve d
nceler yalnz, bir topluluun yelerinin bilinU ve for*
mlletirilmi grlerinde bulunmaz. Bunlar sosyal kurumlarda cisimlenir ve yerlilerin davranlarnda dile gelir;
her kisinden de deta ekilip karlmalar gerekir. Her du
rumda aka grlyor ki. sorun, tek boyutlu bilgilerin

234

BYO, BLiM VE DlN

etnolojik kullanmnn umdurduu kadar basit deil. Et


nograf bir bilgi vericiyle konuup yerlinin grn formlletirilebilir, diyelim lmden sonraki yaama nigifir
grn. Bu gr yazyla saptanr, cmlenin znesi oul
konur ve biz, yerlilerin inanc yle yledir diye bir
eyler reniriz. Buna tek boyutlu bilgi diyorum, nk
inancn sosyal yapya paralel aratrlmas gerekirken bilgi
sosyal boyutlar darda brakyor, inancm nemli karma
kln ve eitliliini de gzard ediyor.^s
Doaldr ki bu eitlilik, belki her zaman deil ama ok
sk gzden kaabiUyor, bir inancm btn temel ve balca
zelliklerinin birliine gre bireydeki sapmalar nemsiz g
rlebiliyor. Oysa olayn zerine gidilmeli, olgularn eitli
liini basitletirecek yntemsel ltler konmal. Her rast
lantsal yntem kesin bilimd olarak terkedilmeli. Ama
bildiim kadaryla, bugne dein en nlleri de dahil hi
bir aratrmac byle yntemsel kurallar bulma ve koyma
denemesine girimedi. Bu yzden aadaki notlar, yalnzca
belli temel balantlar ortaya karmaya ynelik bir dene
me olarak hogryle ele alnmah. Ayn nedenle, eer yu
kardaki inan retileri betimlemelerinde birlik ve uyum
bakmndan belli bir eksiklik varsa o da balanmali; ay
n ca gzlemcinin kendi sorunlan fazla ne kmsa. nancn
sosyal boyut unu olabildiice basit biimde gstermeye,
yerlilerin dncelerinin eitliliinden doan glkleri
geitirmemeye altm, yerlilerin gerek kurumlarn, ge

Bu sosyolojik lkeyi kendi uygarlmzdan rneklerle deneyelim;


eer, Katoiikler Papa'nn yanlmazlna inanrlar, dersek, ancak,
bunun bu Kilisenin btn mensuplarna ykmllkler getiren or
todoks inan olduunu kastettiimiz srece doru sylemi oluruz.
Katolik PolonyalI kyl, sonsuzluk hesaplarn ne kadar biliyorsa bu
dogmay da o kadar bilir. Hristiyan dinini doktrin olarak deil, sos
yal gereklik olarak incelediimizde ise (bildiim kadaryla henz
hi yaplmam bir inceleme), bu blmdeki btn dnceler, Kiri
vvina vahileri, iin olduu kadar btn uygar topluluklar iin de
kna edici geerlilikte olacaktr.

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

235

rek yorumlarn, gerekse de davranlann gznnde tut


ma zorunluluundan kaynaklanan glkleri de; sosyal bir
olguyu psikolojik verilerle incelemek ve tersi.
imdi, inan grnmlerinin eitliliini basit verilere
indirgememize izin veren kurallar koyalm. Saf verilerin
eitlilik ve okluk bakmndan neredeyse bir kaos olutur
duklar biimindeki ok karlalan saptamayla balayalm.
Bu blmn malzemesinde, ak ve somut fikir yrtmeye
temel olabilecek rnekler kolayca bulunabilir. Bylece, u
soruya ilikin inan anlaylann inceleyelim; Yerliler ba~
Zomalarn dnn nasl dnrler? Bu soruyu, uygun
biimde formle ederek birok bilgi vericiye ynelttim. Ce
vaplar her zaman blk prkt. Bir yerU yalnz bir yan
syler, ounlukla da sorulan sorunun o anda bilincine a
rd dnceye uygun olarak nemsiz bir yan. Acemi
bir uygar insan da aynen byle yapacaktr. Blk prk
olmalar bir yana, cevaplar bazen umutsuz biimde yeter
siz ve elikiliydi de; boluklar, soru yinelenerek ve her bil
gi vericiden bilgi istenerek ksmen doldurulabiliyordu. Ce
vaplar yetersizdi, nk baz bilgi vericiler soruyu anla
maktan bile cizdiler, bunlar her durumda, kendi zihinsel
tutumlar gibi byle karmak bir olguyu aklamaktan
cizdiler, dierleri ise artc bir biimde akllydlar ve
etnologun ne karmak istediini hemen hemen anlayabili
yorlard.
Ne yapmalydm? Bir tr ortalama gr m uydur
malydm? Keyfiliin derecesi ok byk grnyordu. Ay
n ca grlerin mevcut bilginin ancak kk bir blmn
oluturduu da akt. Btn soru yneltilenler, hatta geri
dnen boiomolara ilikin olarak ne dndklerini ve ne
hissettiklerini anlatmaktan ciz olanlar bile, bu baloma
karsnda, heyecansal tepkinin belli bildik kurallanna ve
ilkelerine gre davranyorlard.
Bylece, yukardaki soruya cevap ararken -ya da inan
ve davrana ilikin dier sorulara-, cevab uygun treler
iinde aramaya ynlendirildim. Birinci olarak, zel gr
le, yani biligi vericilere soru yneltmek yoluyla elde edilen

TROBRlAND ADALARINDA LOLERIN RUHLARI


236

b Oy O, b Il Im v e

23T

DIN

bilgiyle, herkese ak trensel detler arasmdaki ayrmn iyi


yaplmas gerekiyordu. Okuyucunun anmsayaca gibi, yu
karda yresel, geleneksel eylemlerde dile gelen bir dizi dog
matik reti sayld. Yani, baloma'lann dnne ilikin ge
nel inan milamala olgusunun kendisinde cisimlenir. De
erli eyalarn sergilenmesi (ioiova), zel platformlar ku
rulmas (tahaikaya), yiyeceklerin laloguada sergilenmesi,
btn bunlar, baloma'larm kydeki varlm, takdirlerini
kazanmak amacyla onlar iin bir eyler yapma abasn
dile getirir. Yiyecek armaanlar da (silakutuva ve buhuor
l a ) balomalarm ky yaamma yakndan bir katlmm
daha kantlar.
ou kez byle kurbanlar ncesindeki ryalar da genel
zelliklerdir, nk rya tam da bu kurbanlara elik eder
ve gcn onlardan alr. Ryalar, yaayanlarla balomalar
arasndaki ilikiyi zel bir biimde, kiisel ve gvenli ola
rak netletirirler. Okuyucu bu rnekleri kolaylkla oaltan
bilir. (Topiletaya inanla, onun dllendirilmesi ve defne
dilmeden nce cenazenin yanna konsm deerli eyalar ara
smdaki bant; ioboda dile gelen inanlar vs.)
Geleneksel trenlerde dile gelen inanlarn yansra, b
y formlerinde cisimlenenler de vardr. Bu formller, t
reler gibi, aktarlarak belirlenmitir. Hibir deiiklie izin
vermedikleri iin belge olarak trelerden daha kesindirler.
Yukarda by formllerinden yalnzca kk paralar
verdim, ama bunlar bile, inan retilerinin, iinde tespit
edilmi olduklar tlsmlar araclyla ak bir biimde dile
getirilebildii olgusunu kantlamaya yeterli. Bir ayinin elik
ettii her forml, belli, somut, ayrntl, zel bir inanc dile
getirir. Yukarda anlatlan bahe ayinlerinden birinde b
yc meyvenin bymesini istemek iin bir yumruyu tan
stne koyduunda ve okuduu forml bu byme eylemi
ni aklayp betimlediinde, bu yolla belli inanlar apak
belgelenmi olur; zel korunun kutsallna inanlmas (bu
rada bilgimiz bu koruyu evreleyen tabularla dorulamyor);
kutsal tan stndeki yumruyla bahelerdeki yumrular
arasmdaki balanU vs. Yukarda anlan formllerin bazla-

nnda, daha genel baka inanlar da dile gelir. Ata baloma'


lannn yardmna ilikin genel inan, biomalara sesleniIfen tlsmlarda ve ulaulalam aldklar ayinlerde kurallamtr.
Yukarda deinildii gibi, baz tlsmlar belli mitlere da
yanr, formllerde bunlara ilikin ayrntlar grlr. Byle
mitler ve genelde mit, inancn aktarlm, balanm ifade
biimleri olarak by tlsmlarmn yanma konmaldr. Bir
mit ampirik olarak belirlenirse (yine yalnz Kiriwina mal
zemesi iin geerli olmak zere) aadald lt geerli olar
bilir: Mit. temel sosyal zellikleri aklayan bir gelenektir
(szgelimi klanlar ve alt klanlar biimindeki blnmeye ili
kin mitler), dikkate deer eylemler yapm ve gemite
varolduklarna kesin inanlan kiilere ilikindir. Byle varo
lularn izleri eitli antlarda hl grlr: talam bir
kpek, taa dnm yiyecek, insanyiyici Dokonikanm ya
am olduu iskeletli bir maara vs. Mitolojik kiiliklerin
ve mitsel olaylarn gereklii, yzlercesi anlatlan sradan
masallarn gerekdlyla taban tabana zttr.
Mitolojik gelenekte cisimlenmi inan retilerinin hep
si. by formllerinde cisimlenmi olanlar kadar deimez
kabul edilebilir. Gerekten de mitlerin aktarlmas son de
rece iyi yaplmtr, ve Kiriwinanm eitli yerlerinden olan
yerlilerin aktardklar -Lubadan ve Sinaketadan yerlilerbtn ayrntlarda st ste der. Ayrca, Trobriandn yak
lak altm mil dousunda bulunan, ama Prof Seligmanm
Kuzey Massimler dedii etnolojik gruba ait olan Woodlark
adasna yaptm ksa bir ziyaret srasnda, Tudava dizisi
nin belli mitleriyle ilgili bir bilgi edindim; bu bilgi, btn
nemli zelliklerde Kiriwina olgularyla akyor.
Btn bu dnceler toparlanrsa, yerlilerin trelerde
ve gelenekte ilemi btn inan retilerinin, deimez,
sabit durumlar olarak el alnmas gerektii sylenebilir.
Hepsi bunlara inanr v6 bunlara gre davranrlar, ve bun
lar klasik eylemler olarak hibir kiisel deiiklie izin ver
mezler; bu tr inanma sosyal ifade biimleriyle standart
lar. Bunlar, ilkel inancm dogmas olarak, ya .da bireysel

238

BY. BiLM VE DN

dncelerin tam tersine, bir topluluun sosyal dnceleri


olarak nitelenebilir^^ Ancak bu saptamay tamamlamak iin
nemli bir eyi eklemek gerekiyor: Bir inancm sosyal d
nce diye nitelenbilmesi iin, kurumlarda cisimlenmi ol
mas yetmez, ayn zamanda yerliler tarafndan da aka
byle formle ediliyor ve biliniyor olmaldr, ancak byle
inanlar sosyal dnceler olarak grlebilir. Szgelimi
balomalarm milamala srasnda kyde olduklarn ve ioba
da gnderildiklerini btn yerliler bilir. Ve by ayinlerini
btn ilgililer aym biimde yorumlar. te yandan gzlem
ci, yerlilerin trelerini kendiliinden gvenle yorumlayamaz. Szgelimi yukarda anlatlan, iobadan hemen sonra
yasn kesin olarak braklmas olgusunda, aka, yas b
rakmadan nce lenin balomasmm gitmesi gerektii inanc
dile gelir. Oysa bu yorumu yerliler bilmez, o yzden de bu,
sosyal dnce ya da sabit inan olarak grlemez. Bu inan
cm kkensel olarak trenin nedeni olup olmad sorusu
bambaka trden bir sorudur ve iki eyin birbirine kar

Prof. Durkheim ve ekolnce yerletirilmi olan ve onlarda, zellik


le de Hubert'le Maussun yazlarnda ok verimli grnen bir konsepti anlatan kollektif dnce* ifadesini bilerek kullanrriadm. Her
eyden nce, yukardkl zmlemenin, bu ekoln kollektif dn
ce ile tarifledii eyle rtp rtmediine karar veremiyorum.
Kollektif dnce ile kastedilen eye ilikin grnrde ak ve
net bir ifadenin, hatta yaklak bir tanmn bile olmamas dikkat e
kicidir. Bu tartmaya ve ok genel olarak bu yazarlara ok ey
borluyum. Ama korkarm Prof. Durkheim'n sosyolojisinin felsefi
temeliyle hi ortak noktam yok. Bana, bu felsefe metafizik bir kol
lektif ruh postlas ieriyormu gibi geliyor, bu ise benim kabul
lenemeyeceim bir ey. Ayrca, bu kollektif ruh konseptine ne
kadar teorik deer biilirse biilsin, bu insan btn pratik sosyo
lojik aratrmalarda umutsuz biimde yar yolda brakacaktr. Alan
aratrmasnda, ilkel ya da uygar bir topluluk ncelenirken btn
agregasyla bireysel ruh sz konusudur, ve yntemlerle teorik
konseptler yalnzca bu eitlilie gre biimlendirilmelidir. Bir kol
lektif bilin postlasnn etnolog gzlemciye hi yarar yoktur.

TROBRlAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

239

tnimamas gerktii aktr; birinde, kurumlarda cisimlen


mesi dnda inai toplum iinde de genel olarak formle
ediliyor; dierinde ise bir kurumda aka dile geldii halde
toplumda gzden karlyor.
Bu bizim bir sosyal dnce tanm formle etmemi
ze izin veriyor: Sosyal dnce, kurumlarda ya da aktarl
m metinlerde cisimlenmi ve btn iinin ehli bilgi verici
lerin ortak yorumunda dile getirilen bir inan retisidir.
inin ehli szc, yalnzca kk ocuklar ve umutsuz
biimde aklsz bireyleri darda brakyor. Byle toplum
sal dnceler yerlilerin inancndaki deimezler olarak
grlebilir.
nanc cisimlendiren kurumlar ve treler dnda, inan
la benzer bir ilikisi olan nemli bir faktr daha var; yerli
lerin inan nesnesi karsndaki genel davrann kastedi
yorum. Bu davran yukarda, yerlilerin balomalara, kosi
lere ve mulukuausilere duyduklar inancn nemli yanlan
aklanrken, bunlar karsndaki heyecansal tavrlannn
ifadesi olarak anlatld. Sorunun bu yan hi kukusuz b
yk nem tayor. Yerlilerin bir ruh ya da hayalet e ili
kin dncelerini anlatmak yeterli deildir. Byle inan
nesneleri mutlaka heyecansal tepki dourur, ve ncelikle, bu
heyecansal tepkilere uyan nesnel olgulan aratrmak gere
kir. Yukarda verilen bilgiler ilkel inancn bu yanlarna ili
kindir. bunlar bu eksik durumlarnda da aka gsteriyor
ki, yntemde daha ok deneyimle, inancn heyecansal ya
nna ilikin sistemli bir aratrma yrtlebilir, etnolojik
gzlemlerin izin verdiince kesin olan ynergelere gre.
Davran, yerliler, ruhlar karsndaki korkular ya da
ruhlar nndeki sayglar vs. ile ilgili belli testlere tabi tu
tulduklarnda betimlenebilir. tiraf etmeliyim ki, nemini
bilmeme ramen, bu glkle ve yeni temayla nasl ba et
mem gerektiini alan aratrmam srasnda gremedim.
Ama imdi net olarak gryorum ki. eer daha youn arasaydm daha ikna edici ve nesnel olarak daha deerli bil
giler sunabilirdim. Ksacas korku sorununa ilikin testle
rim yeterince ilenmi deildi ve notlarmda da yeterine

240

B YO , BLiM VE DlN

etrafl kaydedilmemiti. Bolomalardan sz edilerindeki to


nu anmsadm gibi -olduka saygsz bir ton-, o zamanlar
birka karakteristik ifadenin gzme arptn da anms
yorum, bunlan hemen kaydetmem gerekirdi ama etmedim.
Bir by treninde icracmm ve izleyicilerin davramlan
gzlendiinde, yerlerin tutumunm genel tonunu karakterize eden belli kk eyler saptanr. Byle eyleri rast
lant sonucu gzledim, ama sanrm yetersiz biimde. (Bun
lara bu blmde yalnz, komkokola treninden sz ettiim
yerde deindim, o da gerekten ruhlar ve lmden sonraki
yaam temasna ilikin olduklar iin.) Ama bu yan genelde
dikkate alnmadka ve ortada karlatrmah malzeme bu
lunmadka, gzlem ynteminin tam bir geliimi gerekten
ok zordur.
Davranta dile gelen Ve bir inanc karakterize eden
heyecansal tutum deimez bir unsur deildir: Bireylere
gre deiir ve nesnel bir oturma yeri yoktur (Kurumlarda cisimlenmi inan gib i). Ama nesnel olgularla dile ge
tirilirler, bu olgularsa, bir yerlinin korkutucu koullarda
kalkt bir hareketin gerekli drtsndeki ve devammdaki gsteriten vazgeilerek, ancak nicelik olarak verilebilir
Daha cesur ve daha korkak bireyler, duygulular ve duygu
suzlar her toplumda bulunur. Ama farkl toplumlar iin
farkl davran tipleri karakteristiktir, btn toplumlardaki varyasyonlar az ok birbirine benzedii iin de tipi saptamk yeterli grnr. Tabii ki, olanak varsa tekil varyas
yonlar saptamak daha iyidir.
Konuyu en basit rnekle, korku rneiyle somut olarak
aklamak iin, Papuadaki baka bir blgede -gney kyemdaki Mailuda- denemeler yaptm ve saptadm ki, gecele
yin tek bana kyn gr ve duyu mesafesinin dma k
mak iin bir yerliyi hibir normal tevik, hatta ykl mik
tarda ttn bile harekete geiremez. Ama bunda da var
yasyonlar vard; kimi erkek ve genler alacakaranla dal
ma riskine bile hazr deildiler, kimileriyse bir paket ttn
iin gece ksa bir yol gitmeye raz oluyorlard. Kirivvtna'da
davran biimi daha nce anlatld gibi tamamen farkl

TROBRlAND ADALARINDA LOLERIN RUHLARI

241

dr. Ama orada da kimi insanlar dierlerinden daha korkak


tr. Belki bu farkllklar daha iyi de mlatlabilir, ama ne
yazk k ben bunu yapacak durumda deilim. Her dunmda, davran biimi, szgelimi Mailu tipine kyasla, benzer
inanlar karakterize ediyor.
Bu yzden, sistemletirme iin ilk deneme olarak, dav
ranta dile gelen inan unsurlarm tip olarak ele almak,
yani bireysel varyasyonlar bir yana brakmak olanakl g
rnyor. Gerekten de tek tek toplumlardaki davran tip
lerinin nemli lde deitii grlyor, oysa bireysel e
itlilikler ihtimal ayn dzeylerde. Bu onlarn ihmal edile
cei anlamna gelmiyor; ama ilk denemede dikkat dnda
braklabilirler, eksiklik yznden bilgi yanl olmaz.
imdi, ortak belli bir yan olan inan retilerini kav
lamak iin aratrlmas gereken geri kalan malzemeye d
nelim - bireysel dnceler ya da olgularla ilgili yorumlar.
Bunlar deimez kabul edilemez; ne de tlplerinin karakteristliiyle yeterince betimlenebilirler. nancn heyecansal
yanna ilikin davran, tipinin gsterilmesiyle betimelnebi''
lir; nk varyasyonlar belli, iyi tariflenmi snrlar iinde
hareket eder, nk insann heyecansal ve igdsel doa
s. deerlendirilebildii kadaryla byk lde niformdur
ve her insan toplumunda bireysel varyasyonlar pratikte
ayn kalr. nancm salt entellektel yanna ilikin alanda,
inanc aklayan dnce ve grlerde ise, en gni var
yasyon olaslklarna yer vardr. nan elbette ki mantn
yasalarn izlemez, ve inantaki elikiler, tutarszlklar ve
genel kaos, temel olgular olarak grlmek zo-undadr.
Eer bireysel grlerin eitlilii sosyal yapyla iliMye oturtulabilirse, bu kaosta temel bir basitletirmeye ula
lm olur. Hemen hemen btn inan alanlarnda, sosyal
konumlan onlar ilgili inan retisinin zel bir bilgisinde
hak sahibi yapan insanlar vardr, Bmlar belli bir topluluk
ta genel olarak ve resmen ortodoks doktrinin temsilcileri
olarak grlrler, grleri doru gr saylr. A ynca g
mleri byk blmyle, atalanndan devraldklar gele
nekseli bir anlaya daysur,

243

BY, BLiM VE DN

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

Byle durumlar Kirlwinada bynn aktarlmasnda


ve buna bal mitlerde ok iyi gsterilebilir. Kendi deneyim
lerimden ya da literatrden bildiim btn ilkel topluluk
lardaki gibi, orada da pek az gizli reti ve gelenek, pek az
tabu ve gizlilik vardr; bununla birlikte insamn kendi alanmdaki haklarna byk bir sayg gsterilir. Bir kyde bah
elerdeki by eylemlerinin ayrntlarna ilikin bir soru
sorarsanz, konuma arkadanz size hemen tawosi'yi (bah
e bycsn) gsterir. Oysa daha yakndan inceledii
nizde, ou kez, ilk bilgi vericinizin btn olgular ok iyi
bildiini saptarsnz, hatta uzmanndan daha iyi bile ak
layabilir. Ama, yerli alkanl ve kusur ilememe duygu
su onu size doru kii yi gstermeye zorlar. Bu doru kii
orada deilse, uzman gr dinlemek istemediinizi syle
seniz bile, hi kimseyi konu zerinde konumaya ikna ede
mezsiniz. Ben de ou kez bir bilgiyi sradan bilgi vericiler
den alrdm, sonra uzman bunun doru olmadn sy
lerdi. Sonra bu dzeltmeyi ilk bilgi vericime bildirdiimde,
ou zaman kendi grn geri ekip yle derdi; Elbet
te, o byle sylyorsa dorudur. Eer uzman yalan syle
me eilimindeyse -ki sihirbazlarda durum ou kez budur
(insanlar byyle ldrme gc olanlarda) - insan zel ola
rak dikkatli davranmak zorundadr.
Ayn ketumluk ve ekingenlik, bynn ve ilgili gele
nein baka bir kye ait olmas durumunda da korunur. n
sana bilgi iin ilgili kye gitmesini nerirler. Eer yerli dostlannz zorlarsanz konuya ilikin bildiklerini herhalde sy
leyeceklerdir, ama szlerini her zaman unu syleyerek bi
tireceklerdir; Oraya gidip doru bilgiyi doru kaynaktan
almalsn. By formlleri sz konusu olduunda bu ke
sinlikle zorunludur. Bu yzden, kalala bal bysn el
de etmek iin Labaiye, kpekbah tlsmn almak iin de
Kuaibolaya gitmek zonm da kaldm. Kano bysn Luebilal erkeklerden aldm, toginivainun, sihirbazln bu en
etkili biiminin tlsm ve geleneini elde edebilmek iin de
Buaitaluya gittim, buna ramen silamiyi, yani kt tlsm
ele geirmem mmkn olmad, iyi tlsm renm.eyi ise ao-

cak ksmen baarabildim. nsan tlsmn kendisini deil, yal


nzca aktarlan retiyi renebilse bile, ou kez dknklna urar. Szgelimi Tudava mitinin asl yeri Labai by
ledir. Oraya gitmeden nce Omarakanada bilgi vericileri
min syleyebildii her eyi toplamtm ve ek bilgiden b
yk bir yarar bekliyordum; oysa gerekte, tanyp doru
olduunu onayladklar, ama belleklerinden umu ayrnt
lar gstererek, Labai yerlilerini etkileyen ben oldum. Ger
ekte orada hi kimsenin, Tudava dizisi zerine Omarakaial arkadam Bagidounun bildiklerinin yans kadar bile
bilgisi yoktur. lalaka ky tarihi bir yerdir, bir zamanlar
orada ge kadar kan bir aa bytlm. Ve bylece
gkgrlts domu. Eer gkgrltsnn nedenini so
rarsanz size hemen yle sylenecektir: lalakaya gidip
tolivaluya sor (reise), oysa gkgrltsnn nedenini ve
zn herkes anlatabilir size; lalakaya taban tepmenizse,
eer bunu gze alrsanz, byk bir dkrkl olacaktr.
Yine de bu olgular unu gsteriyor; Geleneksel reti
de uzmanlama dncesi ok gelikin; yerliler inancm bir
ok noktasnda ve inanla ilgili birok grte belli uzman
lamalar kabul ediyor. Bunlardan bazlar belli yerlere ba
l; byle durumlarda ortodoks doktrini her zaman kyn
reisi ya da onun veioiolannn (ana tarafndan akrabalan)
en aklls temsil ediyor. Dier durumlarda uzmanlama,
ky topluluu iinde oluyor. Burada uzmanlama, by for
mlleri stndeki haklar ya da belli mitlerin doru oku
nuunu belirledii srece, bizi ilgilendirmiyor, ancak by
le formllerle ya da mitlerle balantl olan btn inan
dncelerinin yorumuna ilikin uzmanlama bizi ilgilendi
riyor. Uzmanlar yalnz geleneksel metinlerin sahipliini
ellerinde bulundurmaz; ayn zamanda geleneksel yorum ya
da amlamalann da sahibidirler. Byle bir uzmanla konu
urken giderek daha ak cevap ve grler alnmas karak
teristiktir. Adamn speklasyon yapmadn ya da size ken
di kansn anlatmadn net biimde grrsnz, tersine,
ortodoks grn, geleneksel yorumlann sorulduunu ok
iyi bilir. Si buala balomann, yani bahe ayini srasnda

242

245

BY, BLM VE DN

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

ince dallarla kurulan kulbenin (Blm V e bakmz) anla<mn sorduumda, belli bilgi vericiler kendi zel grleri
olduunu hemen anladm aklamalar yaptl|;r. Bagidou
ya, iovosinin (bahe bycs) kendisine sorduumda ise,
herhangi bir aklama yapmay ksaca reddetti ve yl
dedi: Bu eski bir gelenek sadece, anlamm kimse bilmez.
u halde deiik grler arasna nemli bir smr iz
gisi ekilebilir: Ehliyetli uzmaJilarm grleri ile ounlu*un dnceleri arama. Uzman grlerinin geleneksel bir
temeli vardr: Ak ve net formle edilmilerdir ve yerliler
rin gznde inancn ortodoks doktrinini temsil ederler. Ve
her konu iin kk bir grup insan, sonuta da bir adan,
sz konusu olduu iin, inancn en nemli yorumlanmn b
yk glkler karmad kolayca grlebilir.
Am a bu en nemli yorumlar btn dnceleri temsil
etmezler, hatta tipik bile grlemezler. Bu yzden szgeli
mi sihirbazlkta (kt, ldrc by) ihtisas kazanm ola
nn grleriyle dardakilerin grleri arasnda aynm
yapmak kesinlikle zorunludur, nk ikisi ayn sorunun
eit nemde, ama elbette farkl yzlerini ortaya koyar. Bir
uzman aramann bouna olduu belli inan biimleri var
dr. Balomalann z ve feosiyle ikisi zerine baz sapta
malar byleydi, dierlerinden daha gvenilir ve daha ayrn
tlydlar ama bu alanda otorite diye bilinen hi kimse yoktu.
Bir uzmann bulunmad btn konularda ve uzman,
olmayanlarn grnn temel nemde olduu ilerde, top
luluun kararsz grlerini sabitletirecek belli kurallar^
ihtiya vardr. Burada ak ve nemli bir tek aynm g r ^
yorum: Genel gr denebilecek grle, daha dorusu -ge
nel gr zel bir anlam tad iin- belli bir toplulum
genel gryle, bireylerin dnceleri arasndaki ayrm.
Grebildiim kadaryla bu aynm yeterli.
Bir topluluun kadmlar ve ocuklar da iinde olmak
zere geni ounluunu sorguya ekerseniz (dile hkim
seniz ve bir kyde birka aydr yayorsanz olduka basit
bir yntemdir bu, aksi halde mmkn deildir), soruyu anladklan srece cevaplar farkl olmayacaktr. Soru soru

lanlar hibir zaman kiisel speklasyonlar ileri srmeye


ceklerdir. eitli noktalarda, yedi on iki yalan arasndaki
ocuklardan ok deerli bilgiler aldm. leden sonralan
yaptm uzun gezintilerde ou ktez kyn ocuklan bana
elik ederdi; zorlama olmakszn ilgiyle otururlar, gevezelik
ederler ve soy konular zerinde artc bir netlik ve bil
giyle aklamalar yaparlard. ou kez, yal kiilerin anla
yamad sosyolojik sorunlan ocuklann yardmyla z
dm. Zihinsel kvraklklar, her tr kukuculuk ve her tr
bilgilikten uzak olmalar ve ihtimal misyoner okulunda
edindikleri belli bir alkanlk, onlan birok konuda ei bu
lunmaz bilgi vericiler yapyordu. Dncelerinin misyoner
retisinden etkilenip etkilenmedii sorusu iin, yerlilerin
yabanc etkisinden mutlak etkilenmzelii karsnda ar
dm syleyebilirim sadece. Bizim inan ilkelerimizden ve
dncelerimizden aldklar pek az saydaki ey, kafalannda tamamen yaltlanm durumdadr. Bylelikle, pratikte
iinde hibir ayrm tamayan gelen soy gr, dk d
zeyli bilgi vericilerden de edinilebilir.
Akll ve yetikin bilgi vericilerle durum tamamen farkhdr. Etnograf almas srasnda onlarla sk sk ilikide ol
duu iin, eer aratrmac her temann bir tek versionuyla yetinmeyip sapmalann ardn brakmazsa, farkl gr
leri ok net biimde ortaya kar. Akll ve kvrak zekl
bilgi vericilerin byle grleri, grebildiim kadanyla, il
kelere indirgenemez ya da basitletirilemez. Bunlar bir top
luluun zihinsel yeteneini belgeler. Ayrca ok sk olarak
da. bir inanc kavramak ya da glkleri amak iin belli
tipik biimler aklarlar. Ama, byle dncelerin yukarda
sz edilen dogmalardan ya da sosyal dncelerden sosyo
lojik bakmdan biraz farkl olduu ak olmal. Genelden
bilinen ya da popler dncelerden de aynhrlar. Bunlar,
bizim zgr inan kavraymza bir hayli yaklaan bir tr
inan yorumu olutururlar. eitlilikleriyle karakterize olur
lar, tresel ya da geleneksel formllerle ifade edilemez ve
n uzmanlarm ortodoks grn ne de yaygn gr tem
sil ederler.

244

246

BYO, BiLM VE DlN

nancn sosyolojisi zerine teorik dnceler aadaM


tabloda toplanabilir, burada doal benzerlikleri ve hkm
leri ifade edilebilir gibi grnen farkl inan gruplan bir
biimde snflandnimtr, en azndan Kiriwina malzemesi
nin gerektirdii lde.
1. Sosyal dnceler ,ya da dogmalar: Kurumlarda, t
relerde, bysel-dinsel formllerde ve ayinlerle mitlerde ci
simlenmi inan ilkeleri. Balca, davranta dile gelen he
yecansal unsurlara baldrlar ve bunlarla karakterize olur
lar,
2. Teoloji, ya da dogmalarn yorumu:
a. Ortodoks aklamalar, uzman grleri.
b. Bir topluluk yelerinin ounluu tarafmdan dile ge
tirilen genel kanlar.
c. Bireysel dnceler.
Tek tek btn inan ilkelerinin sosyal anlamm, sos
yal boyut unun derece ve niteliini en azndan yaklak ola
rak verdiimiz bu blmde her grup iin koylaca rnek bu
lunabilir. unun hatrlatlmas gerekiyor, bu teorik ema,
balangta hemen hi bilinmeden ancak biraz uygulanm
tr, nk alan aratrmasnda uygulama tekniinin pratik
deneyimle yava yava kazanlmas gerekiyordu. Bu yz
den Kiriwina malzememe ilikin olarak, balangta benim
senen ve alma sresince sistemli bir biimde uygulanan
temel bir yntemden ok ex post facto (olgudan kanlm)
bir sonu var.
'
Dogmalar ya da sosyal dnceler iin rnekler, mila~
mala trelerinde ve by ayinleriyle formllerinde cisim
lenmi btn inan ilkelerinde bulunabilir. A ynca lmden
sonraki yaama ilikin mitolojik gelenekte ve akraba mit
lerde. Heyecansal yan, bilgilerimin elverdii kadaryla, mi~
lamala srasnda yerlilerin baloma, kosi ve mulukuausilere
davranlar betimlenirken ele alnd.
Birka ortodoks yorum (teorik adan), bir bycnn
kendi bys zerine verdii aklamalarda var. Popler
grlere rnek olarak da (ayn zamanda dogma olanlann
dndakiler) ispritizmaya iUkin inanc anmak isterim. o

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI

247

cuklar da dahil btn insanlar, belli kiilerin Tumaya git


tiini ve yaayanlara arklar ve mesajlar getirdiini ok
iyi biliyordu. Ama bu hibir biimde dogma deildi, nk
birka sofist bilgi vericinin kukuculuu buna izin vermi
yordu, aynca bu, bilinen hibir kuruma da bal deildi.
Baloma'nm zne ilikin dnceler, kiisel kanlardan
oluan saf bireysel teoloji trne en iyi rneklerdir.
Yerel farkllklarn, yani ilgili blgede inancn eitlen
mesinin bu teorik blmde hi dikkate alnmam olduu
nu anmsatmak istiyorum. Bunlar sosyolojiden ok antropocorafya alanna girer. Aynca, benim btn malzemem pra
tikte yerel farkllklarn pek bulunmad kk bir blge
iersinde topland, o yzden de bu yazdaki bilgilerle en
ufak bir ilgileri yok. Ancak reenkarnasyonla ilgili yerel
farkllklar, inantaki baz elikiler aklanabilir (Blm
V lya baknz).
Byle blgeye bal eitlenmeler, belli bir blgedeki
yerel uzmanlamadan zenle aynimaldr (lalakadaki gkgrlts, Kuaibuoladaki kpekbal vs.); nk bu, top
lumun yapsyla ilgili bir faktrdr, yeryznde dolat
mzda her eyin deimesi biimindeki genel antropolojik
olguya bir rnek deil sadece.
Btn bu teorik notlar doal olarak alan aratrmasnn
sonucudur, ve burada, bilinen verilerle balant iinde rlroeleri gzetilmitir; yalnz, ortada etnolojik olgular da bu
lunduu iin ok daha genel biimde. Ama bu onlan, tre
ve inancn aynntlarndan daha nemli gsteriyor. Gerek
ten eksiksiz bilgiyi ancak her iki yan, genel yasallk ve ayrmth belgeleme birlikte aktanr; bu mmkn olduu srece
elbette.

NDEKLER
BY, BLM VE DN

............................................................

I. lkel nsan ve Dini


.................................................. .
II. evrenin nsan Tarafndan Ussal Bilinmesi ............. ...............

7
15

III. lkellerin inan ve Kltnde Yaam. lm ve Yazg .................


1.
2.
3.
4.

26

Dinitl Yaratc Gc
.............................................................
ilkellerin Yaamnda Ksmet
................................................
insann Doaya Semeci ilgisi
............................ ..........
lm ve Grubun Yeniden Btnlemesi ..............................

27
31
33
36

IV. lkel kltn Kamusal ve Soy Karakteri .......................................

44

1. Tanrnn z Olarak Toplum


................................................
2. lkel Halklarn nancnn Ahlaki retkenlii
.....................
3. lkel Dinde Toplumsaln ve Bireyselin Pay ..........................

45
49
56

V. By Sanat ve nancn Gc ........................................... .


1. Ayin ve Tlsm
............................. ..................................

59
60

2.
3.
4.
5.

By
Mana
By
By

Gelenei
ve By Gc
ve Deneyim
ve Bilim

6. By ve Din

.............................................. .........
.................... . . . w ....... ..................... .
............................................................
...... ...........................................................

64
66
68
74

......................................................... .

73

LKELLERN PSKOLOJSNDE M T
i. Yaamda Mitin Rol
L Dou Mitleri

....................................................

01

...........................................-.................
..................................................................

83
98

li. lm Mitleri vs Yaamn Kendiliinden Yinelenen Dngs


IV. By Mitleri
...............................................................................

112
123

V. Sonu

128

..................................................................
BALOMA

TROBRAND ADALARINDA LLERN RUHLARI ..........................


I. Genel Notlar
..................................................................
II.
III.
IV.
V.
VI.
VII.

Ruhun Yolculuu
..................................................................
Baloma'yla Canllar Arasndaki iliki
.............................
Ruhlarn Dn
..................................................................
Byde Ruhlarn Rol
.............................................................
Reenkamasyon nanc (Ruhun Yeniden Beden Bulmas) ...
reme Fizyolojisinin Bilinmemesi
.......................................

VIII. Birka Genel Saptama

.............................................................

133
135
141
149
160
182
207
213
230

You might also like