Professional Documents
Culture Documents
B.Laustsen
Filmlerle
Sosyoloji
Filmler asla "sadece film" ya da
bizleri elendirmeyi ve dolay
syla dikkatimizi datarak bizi
toplumsal gerekliimizle ilgili
asl sorunlardan ve mcadeleler
den uzaklatrmay amalayan
hafif kurgular deildir. Filmler
yalan sylerken bile toplumsal
yapmzn can evindeki yalan
sylerler. Bu nedenle, elinizdeki
kitab yanlzca filmlerin toplum
sal gerei nasl yanstt ya da
merulatrdyla ilgilenenler
deil, toplumlarmzn nasl olup
da kendilerini ancak filmler ara
clyla yeniden rettii konu
sunda fikir sahibi olmak isteyen
ler de okumal. Uzun lafn ksas,
tam da bu sebepten dolay Film
lerle Sosyoloji'yi hemen hemen
herkes okumal.
Slavoj Zizek
Blent Diken ve
Carsten Bagge Laustsen
Filmlerle Sosyoloji
Blent Diken 1964 doumlu. niversite renimini Dani
marka'da kent planlamas dalnda tamamlad. Halen Lancas
ter niversitesi Sosyoloji Blmnde retim yesi. Aratr
ma alanlar sosyal teori, siyaset felsefesi, sinema, kentleme
ve gmenlik zerinde younlayor. Balca kitaplar Stran
gers, Ambivalence and Social Theory (Yabanclar, Mphem
lik ve Sosyal Teori, Ashgate, 1998), The Culture of Excep
tion (stisna Kltr, Routledge, 2005, Carsten B. Laustsen
ile birlikte) ve Nihilism'dir (Nihilizm, Routledge, 2009). u
sralar zerinde alt kitabn konusu Revolt, Revolution,
Critique - The Paradox of Society" (syan, Devrim, Eletiri Toplum Paradoksu, Routledge, 2011).
Carsten B. Laustsen 1968 doumlu. niversite renimini
Aarhus niversitesi'nde siyasetbilimde yapt. Halen ayn ni
versitenin Siyasetbilim Blmnde retim yesi olarak sos
yoloji dersleri veriyor. Aratrma alanlar siyaset teorisi, sos
yoloji teorisi, psikanaliz ve sinema zerinde younlayor.
Balca kitaplar Subjektologi (znebilim, Aarhus Universitetsforlag, 2007) ve The Culture of Exception (Routledge,
2005, B. Diken ile birlikte). u sralar B. Diken ile birlikte te
rrizm konulu bir kitap projesi zerinde almaktadr.
Metis Yaynlar
pek Sokak 5, 34433 Beyolu, stanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: info@metiskitap.com
www.metiskitap.com
Filmlerle Sosyoloji
Blent Diken, Carsten Bagge Laustsen
ngilizce Basm:
Sociology through the Projector
Routledge, 2007
Blent Diken ve Carsten Bagge Laustsen, 2007
Metis Yaynlar, 2008
Taylor & Francis Group yesi Routledge tarafndan
yaymlanm ngilizce basmn lisansl evirisidir.
lk Basm: Haziran 2010
kinci Basm: Mart 2011
Yayma Hazrlayan: zge elik
Kapak Fotoraf: Dv Kulb filminden bir sahne
(David Fincher, 1999).
Kapak Tasarm: Emine Bora
Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.
Bask ve Cilt: Yaylack Matbaaclk Ltd.
Fatih Sanayi Sitesi No. 12/197-203
Topkap, stanbul Tel: 212 5678003
ISBN-13: 978-975-342-762-3
Blent Diken
Carsten Bagge Laustsen
Filmlerle Sosyoloji
eviren:
Sona Ertekin
metis
NDEKLER
Teekkr 9
Sunu: Toplumsaln Kalbindeki Film
Slavoj Zizek 11
TEEKKR
SUNU
Toplumsaln Kalbindeki Film
12
FLMLERLE SOSYOLOJ
13
14
FLMLERLE SOSYOLOJ
15
1
GR
Sinema ve Toplumsal Teori
20
FLMLERLE SOSYOLOJ
etmeyi mmkn klar. Dier bir deyile sinema sanal olann, gele
cek bir toplumun gstergesi olabilir. Bu nedenle de toplumsal ger
eklik kimi zaman sinemann sanallnn bir rn gibi grnebi
lir, sinemann gereklii deil de gerekliin sinemay yansttna
dair tekinsiz bir izlenim yaratr.
Bu izlenim Eyll 2001 'de, tketim toplumunun sosyal "gerekdlna" kar iddetli bir tepkinin (bakahramanlarn, arkalarn
da binalarn havaya utuu feci bir ykm orjisi srasnda el ele y
rd) "romantik" bir final sahnesinde dorua ulat Dv Ku
lb / Fight Club filmi zerine bir makaleyi tamamladktan sonra
iyice hissedilir oldu. Makaleyi tamamlayp bir dergiye gnderdik;
bundan yalnzca birka hafta sonra, 11 Eyll'de film tabiri caizse
zihnimizde sinsice kol gezmeye balad. Sanki Dv Kulbnde
ki iddet fantazisi, yani gerek bir olaya dayanmayan iddet imgesi
ile tam kart olan gerek terr, yani hayal edilemeyen yce bir
olay, imgesi olmayan bir iddet kesime noktasna gelmiti. Kt
lk dosdoru perdeden gelmiti adeta. Filmin yalnzca bir gerekli
in imgesi, toplumsal bir olgunun glgesi ya da grnts olmad
, bunun tam tersinin gerekletii hissiyle ba baa kaldk: Ger
ekliin kendisi bir grntnn grnts, bir glgenin glgesi ha
line gelmiti.
nsan byle bir glge oyunundan nasl bir anlam karabilir?
Belki de bu anlamda ilk giriim, Platon'un insanl bir maarada
zincirlenmi, kendi cehaleti yznden kapana kslm ve bunun
tesinde bir leme ulama olanandan bihaber olarak tasvir ettii
maara alegorisiydi. Burada maara, gerekler lemi ve simulakra
nn ardndaki Biimler karsnda bir imgeler dnyasn, simulak
rum ya da gerekdlk dnyasn temsil eder. Platona gre zneler
bu Biimlerin bilgisine sahip olmadklar srece, bir atein glgele
rinin zerine dt maara duvarndan baka hibir ey greme
yen zincirli esirler gibidirler. Esir/zne, gerek nesneleri glgeler
den ayrt edemedii iin yalnzca yansmalar grmeye ve yankla
r duymaya mahkmdur. Brians'n (1998) Baudry'nin klasik maka
lesinin (1974) izinden giderek belirttii gibi, "Platon gnmzde
yaasayd, atein yerine projektr, glgesi duvara yansyan nesne
lerin yerine film eridini, maara duvarndaki glgelerin yerine per
dede gsterilen filmi, yansma ve yanknn yerine de perdenin ar
21
22
FLMLERLE SOSYOLOJ
23
24
FLMLERLE SOSYOLOJ
25
26
FLMLERLE SOSYOLOJ
Sosyo-Kurmaca
27
28
FLMLERLE SOSYOLOJ
29
30
FLMLERLE SOSYOLOJ
31
32
FLMLERLE SOSYOLOJ
sak olduumuzu bilsek bile film izlemekten zevk alrz. Dier bir
deyile, sinemada imgesel bir kuruntu ve onun "simgesel" gsteri
minden daha fazlas vardr. Bertoluccinin deyiiyle film, yanstc
bilinten syrlan hayvans bir edimdir (Davis 2005: 73-4). Doru
dan duygularmz, arzularmz etkiler. Tam da byle, yanstc bi
lincin tesine bakabilen bir anlam yaratma makinesi olarak sinema,
sosyoloji iin son derece ilgi ekicidir.
Bir film izlerken filmin aknda yer alan varlklarn, nesnelerin
ve eylemlerin btnselliine biz de katlrz (Morin 2005: 105-6).
Sinemaya "aygt" olarak yaklamann zayf noktas da ite buras
dr: Sinema yalnzca imgelerin almlanabilirlii meselesinden, izle
yicinin "zincirlenmi, yakalanm, tutsak" olmasndan ibaret deil
dir. Sinema, "maarann" panoptik duvarlarndan kurtulan imgeleri
de ierir. Bu bakmdan imgesel, yaratma ve olmayla da ilgilidir.
Celbetmenin ileyebilmesi iin znenin anlama, deerlendirme,
yorumlama, vb. beceri ve yetilere sahip olmas gerekir. Kukusuz
bu yetiler, ideolojik imgelerin zneye dayatlmasn mmkn klar,
ama ayn zamanda zneye bu imgelere direnmesini salayan kay
naklar da sunar (Lapsley ve Westlake 2006: 15). Ksacas celbetme
baarszla urayabilir (bkz. McGowan ve Kunkle 2004: xvi). Di
er bir deyile, retim ve almlama hem aktif hem de yaratc sre
lerdir; dolaysyla her zaman imgesel ve simgesel diyalektiinin d
nda kalan bir eyler vardr. Simgesel ve imgesel diyalektiine da
hil edilemeyen sinemasal "gerek", temsiliyet alann oulcu bir
okumaya aar; yaratc film analizlerini mmkn klan da ontolojik
yapdaki bu atlaktr.
ifte Okumalar
Film anlatlar ve imgeleri okuma pratikleri araclyla iyi kt
ideolojik bir alana aktarlabilir ve bu ekilde ilevi dntrlerek
eletirel bir amaca hizmet eder hale gelebilir (Lapsley ve Westlake
2006: 51). Benzer ekilde Sitasyonist Asger Jorn, kendi deyiiyle
"modifikasyonlar" araclyla sahip olduklar topik potansiyeli
ortaya karmak zere ki resimlerin zerlerine resim yapmtr
(Jay 1993: 424). Kitle kltr araclyla kontrol altna alnp yn
lendirilen protopolitik itkiler bu yolla canlandrlabilir (Jameson
33
34
FLMLERLE SOSYOLOJ
35
36
FLMLERLE SOSYOLOJ
Kitabn ierii
Bu kitap en azndan farkl ekilde okunabilir. Birincisi, toplum
sal teori yaparken filmleri analiz etme yolunda bir aba olarak: Tm
blmler aka gereklik ile kurmaca, sinema ile toplumsal teori
arasndaki ilikiyi ele alyor ve bunu gnmzn eletiri olanakla
rn farkl alardan tartarak yapyor. kincisi, toplumsal teori kap
samndaki bir dizi nemli alan ve kavramla bir yzleme olarak:
2. Blmde toplumsal cinsiyet, kimlik ve teki, 3. Blmde terr,
korku ve gvenlik, 4. Blmde kapitalizm ve direni, 5. Blmde
eitli kitle biimleri, 6. Blmde kamplar ve yoksulluk, ve son ola
rak 7. Blmde etik ve tank olma. ncs de bu kitap filmlerin
analiz aralar olarak kullanld bir sosyal tehis giriimi olarak
okunabilir.
2.
Blm Ferzan zpetek'in filmi Hamam'n analizi zerine ku
rulu. Yapsalc ve post-yapsalc etkiler btnyle zmsendiin
den dolay, eylerin "ilikiselliine" arlk vermek artk toplumsal
teori iinde alldk bir yaklam haline geldi. ou aratrmac
Dou'ya bakn Avrupa kimliinin inasnda belirgin bir rol oyna
dnda hemfikir olacaktr. Gelgelelim biz, Lacan psikanalizinden
aldmz tartmalar araclyla, ben ve tekinin biimlenmesinin
ncelikle simgesel bir uzamda farkllklarn inasna bal olmad
n ileri sryoruz. ark daha ok toplumsal ve dilsel farkllklarn
ncesine ait bir fantazi evreni olarak ilev gryor. Ve bu balamda
belirgin bir ekilsizlik sergiliyor: ark yalnzca teki deil, ayn za
37
38
FLMLERLE SOSYOLOJ
39
40
FLMLERLE SOSYOLOJ
2
HAMAM
ark'n Posta Ekonomileri
stanbul tam da arayp durduum eymi. Geleli sadece bir hafta oldu, ama
imdiden nefesimi kesiyor, uykularm karyor. Buraya gelene kadar ne
ok zaman kaybetmiim! Ben yorucu, beyhude bir hayatn peinde koar
ken, sanki o sessizce beni bekliyormu. Burada her ey ok daha yava ve
yumuak bir ekilde akyor, bu hafif esinti insann skntlarn datyor,
bedenini rpertiyor.
44
FLMLERLE SOSYOLOJ
45
Hamam
Hamam'da hangi imge ve anlatlara yer verilmi? Bunlarn arki
yatl temsil ettiini dnebilir miyiz? ncelikle bu imge ve an
latlar Bat ile Dou, erkek ile kadn ya da normal ile sapkn arasn
da, ounlukla da ilk terimi stn tutan bir ayrmn unsurlar olarak
yorumlayalm. Bylelikle arkiyatl Kltr Teorisi'nin oun
lukla yapt gibi okumu oluruz: ben ve tekinin inasna dayana
rak ve bunun beraberinde getirdii, ve tekiyi stereotipletirme, de
erini ve niteliklerini azaltma stratejilerine odaklanarak (Neumann
1999: 1-38).
Hamam'daki ilk mektup Francesco'ya Madam Anita'nn lm
n bildirir. Madamn ldn rendiimiz giri sahnesinin ardn
dan izlediimiz filmin bu en uzun sekans, mektubun yolculuu
zerine kuruludur. Mektubun stanbuldan postaya verildiini, Tr
kiye'deki eitli devlet dairelerinde damgalandn, sraya koyul
duunu ve nihayet Roma'da Francesco'ya ulatrldn grrz.
Bu yalnzca giri niteliinde bir sahne olarak grlebilir. Ne var ki
film ilerledike, Hamamn aslnda bu mektup alveriinin ta ken
disi etrafnda ekillendii ortaya kar, zaten giri sahnesini byle
sine nemli klan da budur. Filmdeki karakterler bu mektuplar o
46
FLMLERLE SOSYOLOJ
47
48
FLMLERLE SOSYOLOJ
49
50
FLMLERLE SOSYOLOJ
51
52
FLMLERLE SOSYOLOJ
53
54
FLMLERLE SOSYOLOJ
55
56
FLMLERLE SOSYOLOJ
57
58
FLMLERLE SOSYOLOJ
59
60
FLMLERLE SOSYOLOJ
Simgeselden mgesele
Sigara imek filmde nemli bir keyif gsterenidir. rnein final
sahnesinde Marta artk sahibi olduu hamamn atsnda sigara ier.
Bu, kendini iinde bulduu srecin dorua ulamasdr: toplumsal
ilikiler tarafndan dolaymlanan bir arzudan (Roma) keyfe (stan
bul), Marta'dan Madam'a doru ilerler. Sahnenin saduyulu bir oku
mas bu ynde olacaktr. Marta, tpk kendinden nce Francesco ve
Madam'n da yapt gibi, aradn bulmutur. Roma'da sahnelenen
sahte ve bo arzularn aksine ark'n yaam tarz arzulamaya, hatta
keyfini karmaya deer. stanbul'a tannca Marta da Francesco da
bu Batl yaam tarznn sahte ve konformist olduunu fark eder:
hakikat ve inanca dayal Doulu benlikle karlatrldnda, Avru
pal benlik yzeysel bir benlik, bir maskedir. Bu okumaya gre film,
maskenin ardnda gizlenen benlii bulmakla ilgilidir.
Gelgelelim burada Roma simgesel olanla bir bakmdan daha
ilikilidir. Lacan cinsel ilikinin imknsz olduunu ve partnerlerin
birbirlerinin arzular iin ksmi nesneler rol oynamaya zorlandk
larn yazar (Lacan 1975: 58). Btnlk olarak ak fikri bir gizem
61
62
FLMLERLE SOSYOLOJ
63
64
FLMLERLE SOSYOLOJ
65
66
FLMLERLE SOSYOLOJ
67
68
FLMLERLE SOSYOLOJ
69
3
SNEKLERN TANRISI
Kin Sosyolojisi
74
FLMLERLE SOSYOLOJ
75
76
FLMLERLE SOSYOLOJ
77
78
FLMLERLE SOSYOLOJ
79
Kitle
Le Bon (2002: 2), "rgtl bir kitlenin" "onu oluturan bireylerin
kinden son derece farkl zellikler" sergilediini yazar. Kitle iinde
tm duygu ve dnceler "tek ve ayn dorultuya ynelir", bilinli
kiilikler kaybolur. Kitledeki her zne srekli bir "beklenti iinde
dikkat kesilmitir", ki bu da onu iddialarn etkisi altnda kalmaya
ak hale getirir. Birey kitleye katlr katlmaz "operatrn", mesela
liderin, tm iddialarn kabul etmeye balar ve kendi karakterine
aykr biimde davranabilir (a.g.y. 14, 7). Bu bakmdan Sineklerin
Tanrs canavar korkusunun bata bir iddia olarak ortaya kp daha
sonra gitgide ocuklarn esas endiesi haline gelmesiyle, kitlenin
oluumunun mkemmel bir rneini ortaya koyar. Aslnda Sinekle
rin Tanrs korku iinde bir toplumun, gvenlii varlk nedeni ola
rak gren bir toplumun alegorisidir.
Filmin nispeten balarnda, Jack elence olsun diye korku hik
yeleri anlatrken baz ocuklar, zellikle de ufak olanlar korkarlar.
* Aalk, iren, zillet anlamna gelen abject kavram Julia Kristeva'nn ele
ald ekliyle simgesel dzenin dnda yer alr, ayn anda hem tiksinti verir hem
de cezbeder. -.n.
80
FLMLERLE SOSYOLOJ
81
man Ralph iin kargaa, Jack iinse canavardr. Ralph ve Jack ara
sndaki g dengesi kkl bir biimde deiince, Jack Ralph ve Do
muzcuk'u dlar ve uzaklatrr. ocuklarn ounluu, hatta -Ralph,
Domuzcuk ve Simon hari- hemen hemen hibiri kurallarla cann
skmak istemez. Canavar ahlak, dzen ve medeniyeti gitgide ker
tirken kuralszlk tek kural haline gelir. Ralph bile maniplasyona
maruz kalr ve simgesel konumunu korumak iin mantkszca hare
ket etmeye mecbur olur, av toplantlarna katlmaya balamasnn
nedeni de budur.
Byle bir canavar avlama gezisi srasnda ocuklar domuz pis
liklerine rastlarlar ve canavar aramaktansa domuz avlamaya karar
verirler. Domuz kaar, ama ocuklar lgna dnmtr. Ayn gn
leden sonra "avc srs" kendini "daha fazlas olma arzusu" ile
belli eden bir "art srsne" dntrr (Canetti 1962: 107), hay
vanlar dahil topluluun evresindeki her eye ynlendirilebilen bir
arzudur bu. Dolaysyla ocuklar tam bir ayin havas iinde, av
kendi aralarnda yeniden canlandrrlar; ilerinden biri de (Robert)
domuz rolne soyunur. Avc srsnn art srsne dnmn
de bir birlik ortaya kar (bkz. a.g.y. 114). ocuklar dans edip ark
sylerken bir yandan da domuz/olan mzraklaryla drterler. Ne
var ki bir noktada oyun gerek olur; Robert' dvmeye balarlar, ne
redeyse ldreceklerdir. Korkudan d kopan Robert bir dahaki se
fer gerek bir domuz kullanmalarn nerir: "Hl arkasn ovalar
ken 'Size gerek bir domuz lazm,' der Robert, 'nk onu ldrme
niz gerekiyor'." Tam da bu noktada, kitapta yer alan ancak filme da
hil edilmeyen nemli bir ayrnt sz konusudur; Jack onun yerine
kk ocuklardan birini kullanmay teklif eder. "Ve herkes buna
gld" diye anlatlr kitapta (Golding 1954: 126). Kitle bu birlik
duygusunu terk etme fikrini neeyle karlar.
Daha sonra, Jack'in kabilesini toplayp kendini ef ilan etmesi
nin ardndan, Jack'in avclar dii bir domuz ldrmeyi baarr. Ba
riz cinsel armlar ieren bir sahnede, ocuklardan biri (Roger)
mzran domuzun ansne saplar. ocuklar dii domuzun ban
canavara kurban olarak sunmak zere mzran zerinde brakr.
Bylelikle domuz ocuklarn totem hayvan olur, yani babann ye
rine geer (Freud 1960: 141). ok gemeden rmekte olan ban,
Tanrlarnn etrafna sinekler r, ki bu da yerle bir olan medeni
82
FLMLERLE SOSYOLOJ
83
84
FLMLERLE SOSYOLOJ
Kin
Jack
iin
iin
lar.
iin
*Elias Canetti, Kitle ve ktidar, ev. Glat Aygen, stanbul: Ayrnt, 1998,
s. 116.
85
86
FLMLERLE SOSYOLOJ
87
88
FLMLERLE SOSYOLOJ
Ktlk
Kt olan aslnda biziz. Ktle kar sava bakalarna kafa tut
mak deil, kendimizle ve kendi arzumuzla yzlemektir. Bu bakm
dan Sineklerin Tanrs hepimizin iinde rtk bir biimde bulunan
faizmin yksdr. Bir "etik kitabna" yazd nszde, Focault
unlar syler: "asl dman, stratejik dman faizmdir... Burada
sz konusu olan yalnzca tarihsel bir faizm, yani sadece Hitler'in
veya Mussolini'nin faizmi deildir... ayn zamanda iktidar sevme
mize, tam da bizi hkimiyet altna alan ve smren eyi arzulama
mza neden olan iimizdeki faizmdir" (Foucault 1983: xi-xiv, aln
t xiii'ten yaplmtr). Simon'n "Sineklerin Tanrs"ndan u szleri
iitmesinin sebebi de budur zaten:
Canavar avlayabileceinizi veya ldrebileceinizi dnmek mi!...
Bandan beri biliyordunuz, deil mi? Benim sizin bir paranz olduumu?
Evet, evet, yaklatn! Hibir eyin yrmemesinin sebebi ben miyim? Her
ey neden byle? (Golding 1954: 158)
89
90
FLMLERLE SOSYOLOJ
91
istisna
92
FLMLERLE SOSYOLOJ
Dilsizlik
Tm orman alevler iindedir. Avclar Ralph'in peindedir. Btn
midini yitiren Ralph bu iddetten kaacak bir yer bulamaz. Deli gi
bi koarken sahile varr ama yere kapaklanr. Bitkin ve nefes nefe
se, hemen ardndaki yrtc hayvanlara teslim olmak zeredir. Fakat
mucizevi bir ekilde, tam da o anda gzlerini dikmi ona bakan de
niz subayn fark eder. Belli ki ate bir geminin dikkatini ekmitir.
Canna kasteden yangn sayesinde kurtulmutur. Hemen ardndan
boyanm vcutlar, sivriltilmi mzraklaryla dier ocuklar gelir.
Subay grdklerinde irkilirler, subay ise arm grnr. Bu sah
ne ile film de sona erer. Ancak bunun balanamaz bir taraf oldu
93
unu dnyoruz, zira kitaptaki can alc bir diyalog filme dahil
edilmemitir. Kitapta deniz subay masklar takm plak ocuklar
ve silahlarn grnce onlarn oyun oynadklarn, kendilerini "oyu
na ve elenceye" verdiklerini zanneder ve olay son derece yanl
yorumlar: "ahane bir gsteri. Tpk Mercan Adas gibi" (Golding
1954: 223-4).
19. Yzylda R. M. Ballantyne tarafndan kaleme alnan ocuk
roman Mercan Adas'nda Britanyal ocuk tropik bir adada "me
deniyeti" korsanlara, yamyamlara ve vahi hayvanlara kar baa
ryla "mdafaa eder". Dier bir deyile bu eser Sineklerin Tanrs'
nn naif bir versiyonudur. lk canl "yetikin figr bu noktada orta
ya kt iin, bu diyalog zaten can alcdr. arpc bir biimde, bu
figr de sava bir oyun olarak gren, "Mercan Adas"na benzeten
ocuklam bir yetikin kar. stne stlk filmdeki ocuklar,
yalnzca baka bir savaa, daha genel bir istisnai duruma gtrl
mek zere "kurtarlrlar". Yani bir bakma filmde resmedilen dnya
dars olmayan bir dnyadr. "Dars" da ocuklarn adas kadar
vahi ve ocuklamtr.
Bu nemli noktay atlamak suretiyle, film aslnda adann dn
da her eyin "normal" olduu, darda bir medeniyet olduu yanl
samas yaratr. Halbuki burada ironik olan ocuklarn zaten bir sa
va yznden adada olmalardr. Tabiri caizse, daha byk bir sava
iinde baka bir sava aarlar. "Yetikinlerin" bu "resmi" sava -da
ha stn teknolojisi, daha geni kitleleri ve daha kudretli sadistle
riyle- adada olup biten her eyden ok daha vahidir. Bu iki dnya
sreklilik arz eder (Deleuze 2004: 13).
Filmin erkek ocuklarla ilgili olmasnn anlam da burada yat
maktadr. Neden olanlar? Belki de Golding'e gre yar-tamamlan
m varlklar olarak olanlar, medeniyet ile barbarlk arasndaki asl
atmaya son derece uygun bir sembol olduklar iin. Nitekim film
deki ocuklar toplum ile doa arasnda ayrm yapamadmz bir yer
igal ederler. Peki filmdeki tek yetikin neden ocuk gibi grnmek
tedir? Bu durum Sineklerin Tanrs'nn bir ocuklama alegorisi ol
masndan kaynaklanr.
Neticede doal durum toplumun "ocukluk" evresidir. "Top
lum"dan sonra gelen "doa" istisnai durum, her "yurttan" srnn
bir yesi haline geldii bir durumdur. Dolaysyla ilk bakta ocuk
94
FLMLERLE SOSYOLOJ
179)
Belki de bugn, kree zel olan disiplin de panoptik duvarlarn te
sine geiyor; bunun sonucu olarak da insan-ocuk bir kez daha her
yere, her alana yaylyor. ocukluun "asla sona ermemesi" krein
tm topluma yayld, bir bakma istisnann kaide olduu anlam
na gelir. Bu adan ocuklama "darnn sonu", ocuk ile yetikin
* Ing. Her eyin tek bir noktadan grlebildii, her eyi kapsayan, -.n.
95
96
FLMLERLE SOSYOLOJ
2005)
ada postpolitik toplumda "agora" beklendii gibi ilemiyor:
iddeti siyasi bir dile tercme etmek mmkn deildir, dolaysyla
97
4
TANRI KENT
Toplumsal liki (sizlik) olarak Kamplatrma
TANRI KENT filmi karnavalesk bir hava iinde alr, samba mzik
eliinde kamera grntden grntye geer; baklar bilenir, ta
vuklar boazlanp kzartlr, muazzam miktarlarda esrar ve kokain
tketilir... Sonra anszn tavuun biri bu "parti"den kamay baarr.
Bunun zerine btn millet lgnlar gibi zavall kaak tavuun pe
ine der, bylece kovalamacann kendisi sapkn bir elenceye d
nr. Acaba tavuk boazlanmaktan kurtulabilecek midir?
Dakikalar sayl bu bahtsz tavuk, Femando Meirellesin -Rio
de Janeiro'nun mutlak bir dlama meknn andran en nam salm
favelasn anlatt- Tanr Kent filminde resmedilen yaam sava/
kann bir alegorisidir. Tanr Kent'in "kartpostallardaki Rio'yla
alakas yoktur". Gitgide artan uyuturucu trafiiyle 80'lerde oktan
Rio'nun en tehlikeli yerlerinden biri haline gelmi, 60'lar tarz bir
toplu konut projesidir. Tanr'nn ve adaletin terk ettii, polisin hemen
hemen hi uramad ve ortalama yaam sresinin yirmileri zor
bulduu bir yerdir buras. Fiziki konumu asndan Rio de Janeiro'
ya yakn saylr, aralar sadece 24 kilometredir. Ne var ki toplumsal
adan ok uzaktr, neredeyse "bamsz bir lke" (Karten 2003) ya
da kmekte olan bir sivil toplum ve elimsiz bir "medenileme s
reciyle" kendini belli eden bir "vahi blge"dir (bkz. Lash ve Urry
1994: 324). Dolaysyla filmin kendisi de buradan firar etmi olan
anlatcs Tanr Kent'i bir plk olarak tantr: "Politikaclarn p
lerini dktkleri yerdir buras." Bu haliyle Tanr Kent, toplumun ay
n zamanda muazzam miktarlarda insan atk, yani homo sacer ret
102
FLMLERLE SOSYOLOJ
Sefalet lemi
"Tanr Kent'in yks lm ls'nn yksyle balar": Tanr
Kent'te "elektrik, yol ve otobs diye bir eyin olmad" 60'l yllar
da gaz kamyonlarn soyup mahalleliye gaz datan kiilik bir
etedir bu (ilerinden biri de Rocket'n aabeyidir). Onlarnki daha
ileri bir safhada Tanr Kent'in ayrt edici zellii haline gelen iddet
amal iddetten farkldr (polisler favelaya geldiinde hemen fut
bol oynayan bir grup ocuun arasna dalp nee iinde gzden kay
103
104
FLMLERLE SOSYOLOJ
105
106
FLMLERLE SOSYOLOJ
107
108
FLMLERLE SOSYOLOJ
109
110
FLMLERLE SOSYOLOJ
Baka bir deyile semptom, yani gnah keisi Venedik'i bir arada
tutmutu; Yahudiler ve Yahudi gettosu sayesinde, Venedikliler e
hirlerini husumetin olmad bir birlik olarak tahayyl edebilecek
lerdi. Ayn ekilde bir fantazi mekn olarak favela da planlamann
tesinde olan, ehir normalliinin tekisini simgeler. Nitekim fa
vela kaotik bir mekn imgesi, "bizim" zaman ve meknmzn te
sinde, dolaysyla sorumluluumuzun tesinde arkaik bir doal du
rum ilevi grr: Gizli bir keyif mekn (putlatrlm iletiim a
lar, cinsel sapknlklar, vb.) ya da kanunsuzluk (su, bask, vb.)
mekndr. Bu adan favelann stats, 2. Blmde ele aldmz
"sfr kurum"un statsne benzer.
Dolaysyla favela bir antitezdir, ehrin ne olmadna dair bir
fantazidir ve tam da bu nedenle ehir gerekliini hem sekteye u
111
Kapsayc Dlama
Luhmann'a gre (1994: 4) "bu toplumun asl sorunu" "kaytszlk
ya da ihmaldir": "Grne gre gelecek yzylda, insanlarn ilev
sel sistemler iinde herhangi bir ama dorultusunda kulland
paralar olarak bedenlerden ziyade, tek bana bir biimde hayatta
kalmaya alan bedenlerden oluan koca bir kitleyle karlaaca
z." Bu srecin en arpc sonularndan birinin kant da "yurtta
larn" zerk ilevsel sistemlerden dland ve homo sacer'e, "be
denlere" indirgendii favelada grlr. phesiz favela "kapsama"
(inclusion) ile "dlama" (exclusion) arasndaki farkn asla nihai
olarak belirlenemedii farkllam bir toplumda ortaya kar: Bu
rada insanlar ayn anda farkl sistemlere mensup olabilir ve toplum
sal melezler olarak kimi sistemlerden dlanrken kimilerine dahil
olabilirler. Gelgelelim "hastalk nlemi olarak ocuklar favelalarda
bile alansa" da (Luhmann 2002: 136), favelay "ekstrem" bir vaka
112
FLMLERLE SOSYOLOJ
113
114
FLMLERLE SOSYOLOJ
115
Gerein Dn
"Tm fotoraflar lmn simgesidir. Fotoraf ekmek baka biri
nin (ya da bir eyin) faniliine, incinebilirliine, deikenliine i
tirak etmektir" (Sontag 1977: 15). Tanr Kent'te fotoraf makinesi
bir lm envanteri gibidir. Rocket, lm ls yelerinden biri
olan Harry'nin polis tarafndan ldrld gn kalabaln iinde
bir fotoraf makinesi grdnde fotoraf olmaya karar verir. O
andan itibaren fotoraf makinesi bir lm simgesine dnr. r
nein Rocket fotoraf makinesine ancak Bene'nin lmyle kavu
ur (Ze, Bene'nin fotoraf makinesini ona verir). Daha sonra Ze'yi
vurulurken fotoraflaynca foto muhabiri olur. Fotoraf makinesi
kurban isteyen (Harry, Bene, Ze) geici bir feti nesnesi ilevi gs
terir. Dolaysyla Rocket bakalarnn lmyle beslenmesi bak
mndan bir parazittir. Fotoraf makinesinin silahla kar karya
geldii arpc bir sahnede, Ze'nin etesi tam Rocket fotoraflarm
ekmek zereyken dier ete tarafndan vurulur. Fotoraf makine
sinin eteyi sabitletirdii/zapt ettii bu anda fotoraf ekme ve in
sanlar vurma edimleri btnyle rtr. "Nasl fotoraf makinesi
silahn yceltimiyse, birinin fotorafn ekmek de yceltilmi bir
cinayettir" (a.g.y. 14-5).
Yceltmenin etkili olabilmesi (yani sradan bir nesnenin ey
statsne ykselebilmesi) iin, kk teki nesnesi ile ey arasnda
ki boluun korunmas gerekir. Eer bu boluk korunamazsa, sos
yo-simgesel dzen bozulur ve teki korkun ey ile kesiir (Zizek
2000c: 165). rnein iddet zorba lider (Ze) sfatnda artk yceltil
medii noktada, korkun bir ktle, ocuklarn etesi ve onlarn
116
FLMLERLE SOSYOLOJ
117
118
FLMLERLE SOSYOLOJ
119
Tanr Kent, kurmaca olan hakikat gibi sunarak deil de hakiki ola
n (kamp) kurmaca olarak sunarak aldatr bizi. Bylelikle kamp/
favela bir fantazi meknna yanstlan bir heyula olarak alglanma
ya balar. Bu noktada, Tanr Kent'in en byk aldatmacas da yal
nzca kendi simulakrumundan ibaret olmasdr. Yalnzca bir ger
eklii gstermek ya da maskelemek, veya bir yokluu gizlemekle
kalmaz, gerekliin (kamp) bir kurmaca iinde eridii bir ayrmsz
lk alan retir ve bunu yeniden retir (bkz. Baudrillard 1994: 31).
5
DV KULB
A Toplumunda iddet
124
FLMLERLE SOSYOLOJ
125
126
FLMLERLE SOSYOLOJ
127
128
FLMLERLE SOSYOLOJ
129
130
FLMLERLE SOSYOLOJ
Uykusuzluk/Hareketsizlik
Dv Kulb hareketlilik ve harekete geme zerine bir filmdir.
Ne var ki hareketlilii paradoksal bir mesele olarak ele alr. "Air
Harbour International'da uyanrsn ... O'Hare'de uyanrsn. LaGuar
dia'da uyanrsn, Logan'da uyanrsn ... uyannca birilerine nerede
olduunu sorman gerekir... Uyannca kendini hibiryerde bulur
sun" (Palahniuk 1997: 25, 33). Jack'in corafi adan ar hareket
lilii, Virilionun teorisindekine benzer bir "atalete" yol aar (2000).
Ancak Dv Kulbnn gerlii (yalnzca) corafi bir hareketli
lik deildir. Daha ziyade Deleuze'un kulland anlamda bir ger
liktir; sabitleme ve dorusal hareketten ok, ne kadar yava olursa
olsun, sapmayla ilgilidir (Deleuze ve Guattari 1987: 371). Gebe
fiziksel hareketle deil, esasen toplumsallamayarak ve sapma yo
luyla kendi uzamn yaratr. yleyse Dv Kulb'nn gerlii
ayn zamanda manevidir: "Devam et, sakn durma, hareketsiz seya
hat insan zne olmaktan karr" (a.g.y. 159). 01(u)acak yeni ola
naklar araynda, bu bir nevi metafizik hareketlilik, izofrenik bir
balantclktr. "nceldii yerden kopsun" der Dv Kulb.
Jack'in yaamna, kat bir biimde blnm ada topluma bir
gz atalm: Jack X jenerasyonunun beyaz, erkek, orta snftan bir
yesidir; "Bir IKEA evi kurma igdsnn klesi"dir. l ak
ve nettir: "Yaamm fazlasyla tamamlanm grnyor... sve mo
bilyalarndan kurtar beni. Gzel sanattan kurtar... Asla memnun ol
mayaym. Asla tamamlanm olmayaym. Asla mkemmel olmaya
ym. Kurtar beni" (Palahniuk 1997:46,52). Grne gre hareketli
liin paradoksal sonularndan biri de hareketsizliktir. Bu paradoks,
oturmann/ataletin hareketlilik-ncesinden ziyade hareketlilik-son
ras bir fenomen olduu a toplumuna damgasn vurur. "Mutlak hz
nndaki yerleiklik. Bu artk hareketsizlikle ilgili bir oturma hali
deil, bunun tam tersidir" (Lotringer ve Virilio 1997: 68).
Jack'in uykusuzluu, hareket etmeyle srekli oturmann bu tu
haf karmnn bir rneidir. Uyku kaybnda insann tam olarak
dinlenmesi mmkn deildir; ama gerekte bir ey de olmaz, insan
dnyayla "balant" kuramaz. Jack balangta terapi gruplarnn
buna are olacan dnr. Ancak, aada tartacamz zere,
131
132
FLMLERLE SOSYOLOJ
Aclarn Efendisi
133
134
FLMLERLE SOSYOLOJ
135
136
FLMLERLE SOSYOLOJ
137
Mikrofaizm
"Her bakmdan ve her ynden paralanyoruz... Evde, darda, do
larken, alrken, oyun oynarken: yaamn kendisi meknsal ve
toplumsal olarak paralara ayrlm durumda" (Deleuze ve Guattari
1987: 209). "Toplumsal" ayn anda iki farkl biimde paralanyor:
biri molar/sert, dieri ise molekler/esnek. Kitleler ya da aklar
(mutasyon, yersiz yurtsuzlama, balantlar ve ivmelere dayal) mo
lekler bir paralla sahip olmalar asndan, sert bir paralla
sahip (ikili kartla dayal dzenleme, rezonans, ar kodlama) s
nflardan ya da katilardan farkldrlar. Sert bir yapya kar rizoma
tik ak, noktalara/konumlara kar dorular, makropolitikaya kar
mikropolitika: Yani "toplum" (makro) ile birey ya da kitle fenomeni
(mikro) arasnda deil de molar ve molekler altkesitler arasnda ni
teliksel bir ayrm sz konusudur. Molar ve molekler hem "toplum
sal" hem de "bireyseli" kateder.
Bu iki ayr parallk "birbirinden ayrlamaz, birbiriyle rt
m ve karm haldedir... Dolaysyla her toplum, her birey ayn
anda iki parallk tarafndan da altkesitlere ayrlr ... her politika
ayn anda hem makropolitika hem de mikropolitikadr" (a.g.y. 213).
Gelgelelim her zaman ak halinde olan, toplumsal paralanmadan
syrlan bir eyler vardr. Toplumdaki her yaratc potansiyel ve her
derinlikli hareket, sert altkesitler arasndaki kartlklar ya da eli
kilerden deil, "ka"tan kaynaklanr (a.g.y. 220). "nemli olan
duvar ykp gemektir" (a.g.y. 277).
Bataille "Program"nda (1997: 121) "Hayvan dnyasndaki iro
ninin... farkna var" diye devam eder. Terapi gruplarndan birinde
katlmclardan kendilerini bir hayvan olarak dnmeleri istenir.
Jack kurduu hayalde bir maarann giriine doru yrr ve maa
radan bir penguen kverir. "Kay," der glmseyerek. "Hi zorlan
madan tnellerde kaydk" (Palahniuk 1997: 20). Jackin/penguenin
iinde "kayd" toplumsal meknn przsz bir mekn olmas te
sadf deildir. Toplumsal ba yitirmek zgrlk demektir; Dv
Kulb bu adan Deleuzevari bir "sava makinesi", baskc top
lumsal mekanizmalarn dna doru bir ka hattna ynelen z
gr bir toplamadr. izgilerle ayrlm, sert bir biimde altkesitle
138
FLMLERLE SOSYOLOJ
139
140
FLMLERLE SOSYOLOJ
141
142
FLMLERLE SOSYOLOJ
143
144
FLMLERLE SOSYOLOJ
145
146
FLMLERLE SOSYOLOJ
147
148
FLMLERLE SOSYOLOJ
asna dair bir dizi soru da uyandrr. Fallus yalnzca bir aka, a
da toplumda eletirinin imknszlna dair ironik bir yorum mu
dur? Fincher sadece elendirmenin dnda bir eyler daha yapma
y m ister? Yoksa "ironik" bir ekilde Dv Kulb'nn tketim
kartln bir meta haline getirdiini, tketicilere kendi yalarn
sabun ve kendi eletirilerini de kurumsallam bir norm olarak sat
tn m kabul etmektedir?
Sonra bir dergi editr, baka bir dergi editr beni aryor; tepesi at
m, car car konuuyor, nk bulunduu yerdeki yeralt dv kulbne
bir yazar gndermek istiyor. "Rahat ol dostum," diyor bana New York'tan,
"Bana nerede olduunu syleyebilirsin. Yerini ifa etmeyeceiz". yle bir
yer yok, diyorum. Milletin birbirini yumruklayp bo hayatndan, anlamsz
kariyerinden, namevcut babasndan yaknd kulplerden oluan gizli bir
topluluk yok. Dv kulpleri hayal rn. Oraya gidemezsin. Hepsini
ben uydurdum. (Palahniuk 1999)
BRAZIL
Hatadan Terre
152
FLMLERLE SOSYOLOJ
153
154
FLMLERLE SOSYOLOJ
ald daha byk bir terr komplosunun bir paras olarak sz edil
meye balar. Bunun zerine Sam tutuklanr ve bilgi vermesi iin ba
kanla getirilir. Bundan syrlmay bir lde baarr, ancak dedi
i bedel ardr: hayal dnyasna ekilir ve akln karr. Filme ad
n veren rahatlatc bir Latin paras olan Brazil burada topya mi
di zerine ironik bir yorum ii grr. Hayaller kurarak halihazrda
ki gereklerden kamak bir zm deildir. Sol ve Sa fantaziler
arasnda bir seim yapmak durumunda olan Gilliam Soldan yana
olmay tercih eder. D (ve topya) almasn kolektif eylemle bir
letirmek ister.
Gilliam Brazil'i bir phecilik ve iyimserlik paralaks olarak g
rr. Sistemin her zaman kazanmas bakmndan pheci bir filmdir
bu: Sisteme kar koymaya kalkan herkes acmaszca ezilir. Fakat
farkl direni biimleri denemesi asndan da iyimserdir. Polisin
avcundan kurtulmaya alan Sam, pheci bir tavr taknan ("Sam
sen hi terrist grdn m?") ve terrist saldrlarn kurbanlar iin
kayglanan Jill ve son olarak da Buttle'n yerine tutuklanm olma
s gereken Tuttle. Tuttle serbest bir tamirci olarak alr, (altyap,
snma, su, elektrik, vb.'den sorumlu) Merkezi Servis'in bozduu
eyleri onarr. Hkmet evraklarn ve brokratik prosedrleri atla
yarak yalnzca bozuk eyleri alr hale getirir.
Bu karakter, yani kahramanlar ayn anda iki uzamda konum
landrlmtr: Hem (ampirik) gereklik alannda hem de bir kurgu/
hayal alannda bulunurlar. Sam, iyinin ktye at muazzam bir
savata sisteme lmcl bir darbe indirme hayalleri kurar. Jill, hem
Buttles'n komusu olan gerek bir insandr (Bay Buttlen tutuklan
masna ahit olur ve onun serbest braklmas iin urar), hem de
Sam'in "ryalarnn kz"dr. Tuttle ise oturduu daireyi tamir ede
rek Sam'e yardm eden "ampirik" bir insandr - Sam'in dlerinde
ki kahraman, onu bakanln elinden kurtaracak kiidir.
Burada karmza kan soru udur: Fantazi mutlakiyeti bir
devletten kamann bir yolu mudur, yoksa insanlar fantaziler arac
lyla m bask altnda tutulur? Fantazi eylemin n koulu mudur
-daha iyi bir ey hayal edemiyorsak neden direnelim yoksa acla
rmza katlanmay mmkn klan bir gereklerden kama biimi
midir? Al sahnesinde ve Sam'in koca bir ku gibi utuu baz r
ya sekanslarnda incelikle sorulan bir sorudur bu. Gkyz elbet
155
(Anti)-terr
Brazil terrn gndelik gerekliin paras olduu bir toplumu tas
vir eder: al sekansnda TV satlan bir maaza bombalanr, ardn
dan ayn ey bir restoranda gerekleir, daha sonra bir alveri mer
kezi havaya uurulur, stihbarat Bakanl bakan yardmcs Bay
Helpmann bir terr saldrsnda bacaklarn kaybetmitir, Sam son
ryasnda Tuttlen bakanl havaya uurduunu grr, sokaktaki
ocuklar pheli terristleri tutuklama oyunu oynar, vb. Ne var ki
bu gereklik en plak biimiyle restoran sahnesinde ortaya kar.
Sam, annesi Ida, annesinin arkada Bayan Terrain ve Bayan Terra
in'in kz Shirley hep birlikte bir restoranda yemek yerken anszn
bir bomba patlar. Yaral mteriler ve garsonlar yerde inlerken sz
konusu drt konuk bu durumdan pek etkilenmemi gibidir. Gven
lik kuvvetlerinin tutuklanmad birka garson bu dehet verici
156
FLMLERLE SOSYOLOJ
Bu pheci tavr bir adm daha ileri gtrecek olursak, sregelen sal
drlarn, insanlara terrn glgesinde yaamay retmenin ve do
laysyla hkmeti ve onun acmasz politikalarn merulatrma
nn bir yolu olduu sylenebilir. Gilliam'n Brazil'i ekerken kar
lat en byk glk, birok zel efekt kullanlrken oyuncularn
hibir ey olmam gibi davranmalarn salamak olmu (1986).
Yalnzca hnerli oyuncular bu denli "profesyonelce" davranabilir.
Ayn ekilde, bu drt karakterin (Sam, Ida, Bayan Terrain ve Shir
ley) byle davranmas ancak ok fazla "pratik"ten sonra mmkn
dr - olay byle karlamalarnn sebebi, artk altklar terr sal
drlarn yalnzca sinir bozucu bir rahatszlk gibi alglamalardr.
Kamu Gvenlik Tekilat'nn ikaz ve teskin karm marazi tav
r da ayn ekilde, insanlar bir sonraki saldrya hazr olmalar ara
clyla celbetmenin bir yolu olarak yorumlanabilir mi? Nihai fela
ket kapda olsa bile gndelik ilerinize devam etmeli ve gerisini h
kmete brakmalsnz (Zizek 2003b: 98-9). Tehdit barometresiyle
celbedilenler, hibir tehdidin sz konusu olmad bir durum ile (ki
aslnda bu barometrede bulunmayan bir kategoridir) toptan ykm
157
arasnda bir yerde bulunur. Bu iki nokta arasnda ise bir dizi olas
kk saldr ve buna uygun genelletirilmi bir istisna hali vardr.
Bir yandan, bu kk iddet patlamalar bize nihai felaketin gerek
bir tehdit olduunu ve bunu nlemek iin ar nlemler alnmas
gerektiini hatrlatr (bylece bir hkmetin aklndan geen her ey
merulatrlm olur); dier yandan da barn ancak tehdit uzak
lat takdirde mmkn olacan ifade etme gereksinimi vardr
(bu da hkmet nlemlerinin neden snrl nlemler olarak sunul
duunu, neden bunlara sona erme hkm gibi yasal snrlamalar ge
tirildiini aklar).
Sam ve Jill bir fabrikada zerinde "Bugn g, yarn zevk" yazan
bir postere rastlarlar: Zorluk ("g") dnyalarn en gzeli ("zevk")
yolunda geici ve mecburi bir nlemdir. Kayt Dairesi'ndeki bir hey
kelin zerinde de "Hakikat zgrletirir" yazldr: "zgrlk"
ufukta bizi beklemektedir, ama nce "hakikati" kurtarmak iin ne
gerekiyorsa yapmamz, yani bakanln yntemlerine raz olmamz
gerekir. zgrlklere getirilen kstlamalar endie verici bir sorunla
mcadele etmek iin gerekli geici tedbirlerdir; Michael Ignatieff'in
(2005) szlerini baka trl ifade edecek olursak, bu tedbirler byk
bir iyilik yolunda kk bir ktlkten ibarettir.
Peki birok insan sorgulanp lmne ikence grrken nasl
olur da zgr bir toplumdan sz edilebilir? Belki de bu kk kt
lkler daha byk bir ktlk haline gelmitir. Belki de bakanln
yntemleri toplum iin terristlerden daha byk bir tehdit olutur
maktadr. Baka bir deyile, belki de zehirli olan bizatihi "devadr":
Bugn iinde yaadmz durum, "terre kar sava", sonsuza dek as
kya alnm bir terr tehdidinden ibaret: Felaketin (yeni bir terr saldrs
nn) meydana gelecei sorgusuz sualsiz kabul ediliyor, ancak felaket son
suza dek erteleniyor. Bundan byle bamza ne gelirse gelsin, 11 Eyll
saldrsndan ok daha dehet verici olsa bile, "o" beklenen saldr olmaya
cak. Bu noktada ''akn bir dn yapmay baarmamz byk nem ta
yor: Asl felaket, zaten srekli bir felaket tehdidinin glgesinde yaad
mz bu hayatn ta kendisi. (iek 2003b: 165)
158
FLMLERLE SOSYOLOJ
159
160
FLMLERLE SOSYOLOJ
161
162
FLMLERLE SOSYOLOJ
163
164
FLMLERLE SOSYOLOJ
165
beyin ykar ve maniple eder, kendi sahteliine duyarsz bir yanl bilinci
tevik eder. Ve bu kazanl rnler daha fazla toplumsal snftan daha faz
la birey iin elde edilebilir hale geldike, beyin ykarken kullandklar me
saj aleni olmaktan kar, bir yaam biimi haline gelir. Gzel bir yaam bi
imidir bu, eskisinden ok daha gzeldir ve gzel bir yaam biimi olarak
niteliksel deiimin aleyhine iler. (a.g.y. 12)
166
FLMLERLE SOSYOLOJ
Kinik
167
168
FLMLERLE SOSYOLOJ
1988:62)
Sam "etkisiz" olan kiinin aslnda ldnden haberdardr, ancak
sz konusu rtmeceli dil bu grevle baa kmasn kolaylatrr.
Kurtzmann'n karsndayken Buttle'n lm konusunda ak ak
konuur, ancak Bayan Buttle'n karsnda byle konuamaz. Birini
zel, dierini de kamusal alanda kulland iki farkl sz daarc
169
170
FLMLERLE SOSYOLOJ
zel benlik ile kamusal benlik arasndaki ince ayrm ksa devre ya
par. Fakat Jack maskesini takarak etiin sesine direnir. Jack maske
sini karp takma konusunda gayet beceriklidir.
Tam da bu noktada kanlmaz bir soru ortaya kar: Bu karna
val kimin iin sahnelenmektedir? Bunun Lacanc cevab Byk
teki'dir. Byk teki ilahi bir otorite, byk bir zihin, bir gerek
eler listesi, bir komplocu, vb.'dir. Tm straplarmzn suunu ze
rine attmz, itaat etmek istemediimiz tm buyruklardan sorum
lu olduuna inandmz eydir. Gerekte var olmayan Byk te
ki zihnin bir rndr. Gene de ie yarar ve yaadmz dnyay
dzenler. Brazil'de Byk teki roln oynayan kimdir? Ida rne
inde bu Sam'in biyolojik babas olan Jeremiah'dr ve Ida Sam'i ba
basn gururlandrmas iin tevik eder. Bay Helpmann'n eski bir
arkada olan Jeremiah onun da baba figrdr. Jeremiah her za
man onun evresindedir adeta, onunla konuur gibidir; hatta Bay
Helpmann onu "makinedeki hayalet" diye tarif eder.
Peki Sam'in Byk tekisi kimdir? Hi kimse. Sam'in hsran
belki de bir baba figrnn yokluundan kaynaklanr. Tepedeki
adam arar durur ama asla bulamaz. Gerek babas Jeremiah lm
tr, film boyunca onun yerine geecek bir baba arayp durur: Kurtz
mann, Helpmann, hatta belki de samuray. Bay Helpmann'n bro
171
172
FLMLERLE SOSYOLOJ
Direni
173
174
FLMLERLE SOSYOLOJ
175
176
FLMLERLE SOSYOLOJ
177
7
HAYAT GZELDR
Auschwitz'in Hayaleti
Natasha imdi avludan geldi, odama bol bol hava girsin diye pencereyi da
ha da at. Duvarn altndan parlak yeil imenlii grebiliyorum, duvarn
zerinden de aydnlk mavi gkyzn ve her yerdeki gn n. Hayat
gzel. Brakalm gelecek nesiller onu btn ktcl basklardan ve iddet
ten arndrsn ve doyasya yaasn. (Troki 1940, Stalin tarafndan ldrl
meden az nce; aktaran Viano 1999: 47)
"ASIL" TANIKLARI gaz odalarnda ldne gre kim Auschwitz'e
182
FLMLERLE SOSYOLOJ
183
etik sorunsal Hayat Gzeldir e dair enteresan bir yorum alan aar
ken, bu yorum da kendi etik kuvvetini snayan bir imtihana dn
yor. Aslna baklrsa Hayat Gzeldir hatrlama meselesini daha ra
dikal bir biimde ortaya koyuyor; "yalnzca" sa kalanlarn tank
lklarna deil, sava sonras jenerasyonun hatrlama sonras pratik
lerine de odaklanyor. imdi filmin ksa bir zetiyle balyor ve ar
dndan bir bellek olarak Yahudi soykrmnn nitelii zerine daha
soyut bir dnceye geiyoruz. Bunu yaparken de, sava sonras je
nerasyonlar olarak bizim, kamplarn ansyla etik adan nasl bir
iliki kuracamz sorusunu ele alyoruz. Uzun lafn ksas, hatrla
ma sonras nasl mmkn olabilir, diye soruyoruz.
Kaza
Film (bizzat Benigninin canlandrd) Guidonun giriiyle paldr
kldr balar. Guido, arkada Ferrucio ile beraber arabasndadr;
birlikte bir Toscana kyne doru gitmektedirler. Yoku aa gi
derken frenlerin tutmadn fark ederler. Kral gelecek diye reng
renk sslenmi kasabaya son hzla yaklarlar. Frenler tutmad
iin hzla yanndan geip Kral' geride brakrlar. enlikli toplulua
yaklatklarnda, Guido kalabal uyarmak iin elini kolunu sallar.
Bu hareketi yanl anlayan kalabalk Guido'yu aslnda Kral iin ha
zrlanan cokun bir Nazi selamyla karlar. Bylece filmin letifmo
tifi ortaya koyulmu olur: Yahudi Guido kanlmaz bir felakete
doru srklenir. Kukusuz Guido nndeki engelleri atlatabilir,
ancak (nihai zme doru) gidiat deitirmek mmkn deildir.
Naziler onun kaderi olacaktr.
Al sahnesi kasabann dnda, Dora adl dilberin sanki cen
netten gnderilmiesine Guido'nun kollarna dt bir iftlikte
olduka ho bir biimde kapanr. Guido bu andan itibaren onun kal
bini kazanmay taknt haline getirir. Komik numaralara bavurur.
Oyunlarnn mant Schopenhauer'in istemi zerine kuruludur.
Schopenhauer'den ilk olarak, Guido ve Ferucio kasabaya vardktan
ve amcalar onlara iki kiilik bir yatak verdikten sonra, tam sakin
lemeye balarlarken sz edilir. Bu kadar abuk uykuya dalmann
nasl bir ey olduu sorulduunda, Guido cevabn Schopenhauer
olduunu syler: "Ben, olmak istediim eyim." Hipnotize eder gi
184
FLMLERLE SOSYOLOJ
bi, Ferucio'yu uyutmaya alr: "uyu, uyu, uyu ..." diye fsldarken,
bir yandan da Ferucionun ba zerinde parmaklarn oynatr. Feru
cio iyi geceler deyip uykuya dalar, Guido tekniini son bir kez da
ha dener: "uyan, uyan, uyan ...", ve Ferrucio uyanr. Guido numara
snn etkisi karsnda aknlk iindedir.
Guido espri anlayna ve Schopenhauervari numaralarna muh
tatr; zira Dora'nn setii kii yle byle biri deildir, kasabann
Parti bakamdir. Guido ans eseri Dora'nn niannda hizmetkr olur.
Masada sren "neeli" sohbet ocuklarn hesap yapma yetenekle
riyle ilgilidir (Dora kasabann ilkokulunda retmendir). Baret
men bir eitim materyalinde karlat bir sorudan sz eder: Zi
hinsel engelli bir insann gnlk ortalama maliyeti drt marktr, sa
kat bir insann maliyeti drt buuk ve bir sara hastasnnki de bu
uk marktr. Ortalama gnlk maliyet drt buuk marksa ve 300 bin
hasta varsa, devlet bu insanlar yok ederek ne kadar tasarruf edebi
lir? Yedi yandaki ocuklara bu kadar zor bir soru sorulamaz, der
baretmen! Ne de olsa bunlar Alman ocuklar deildir. Dora'nn
mstakbel kocas hesabn zor olmad kansndadr ve hzla 300
bini drtle arpar. Dora ise hem mstakbel kocasnn hem de dier
konuklarn durumun vahameti karsndaki kaytszln grnce
sarslr. Bylece bir frsatn yakaladnda Guido ile temas kurma
ya alr ve ondan kendisini alp gtrmesini ister. Guido onu al
maya amcasnn beyaz at zerinde gelir ama o beyaz at artk yeile
boyaldr ve zeri kurukafalar, kfrler ve bir Yahudi'ye ait olduu
nu gsteren eitli iaretlerle kapldr. Ancak Guido ou zaman
yapt gibi faistlerin tacizini kendi lehine evirir ve iki k amca
nn at zerinde uzaklarlar. Guido ve Dora mutludur. Oullar Gi
osue dnyaya gelir.
Giosue'nin byme sreci, bir yanda ailesinin salad koruma
ve dier yanda da faizmle resmedilir. Guido onu faizmden koru
mak iin pek ok ey yapar. rnein Giosue bir dkknda zerinde
"kpekler ve Yahudiler" giremez yazan bir tabela grr ve babasna
sorar: "Baba neden kpekleri ve Yahudileri dkkna almyorlar?"
Guido yle cevap verir: "nk Yahudileri ve kpekleri sevmiyor
lar. Mesela hrdavat da spanyollar ve atlar dkknnda istemi
yor, eczac inlileri ve kangurular sevmiyor." "Ama baba, bizim
dkknda herkese giri serbest." Babas "Haklsn," diye cevap verir
185
186
FLMLERLE SOSYOLOJ
187
188
FLMLERLE SOSYOLOJ
189
190
FLMLERLE SOSYOLOJ
191
192
FLMLERLE SOSYOLOJ
Tarifsiz Olan
Hayat Gzeldir hakkndaki tartma, etik ve temsil konusundaki
felsefi tartmalardan elbette ciddi biimde etkilenmitir. Trezise
"tarifsiz olan"n anlamndan sz eder, ki bu da Yahudi soykrm
nn emsalsizliiyle ilgili tartmalar zetler. Birincisi, tarifsiz olan
azdan kmayan, anlalamayan ve dolaysyla da temsil edileme
yendir. Yahudi soykrm sahip olduumuz kategorileri aar ve bu
nedenle de hibir tarif onu tam olarak ortaya koyamaz. Tarifsiz ola
nn ikinci anlam, kt bir edimin, rnein Nazizmin "tarifsiz kt
lnn" boyutlar ve nitelikleri asndan ortaya kar. Son olarak
da dile getirme ya da anlatma yasa biimini alan nc bir anla
m vardr. Tarifsiz olan bu anlamyla kutsal olan bir eyi ya da bir
tabuyu ifade eder (Trezise 2001: 39).
Adorno'nun o mehur" Auschwitz'in ardndan iir dzmek barbar
cadr", "insan Auschwitz'den sonra iir yazamaz" ve hatta "Auschwitz'den sonra, kanlmaz eletirisi de dahil olmak zere kltrn
tamam samalktan ibarettir" (1973:367) szleri ou zaman Yahu
di soykrmnn temsiliyle ilgili tartmalarn etrafnda dnd bir
eksen olarak kullanlr (Trezise 2001:43). Adorno "Ballk" balk
l bir denemesinde asl slubuna sadk kalmak istediini vurgular ve
bunun balca iki anlam olduunu aklar: Birincisi, plak iddetin
her sanatsal temsili, bununla yzleme arzusunu kabul etme olana
n da iinde barndrr. kincisi, her temsil, anlam olmayana anlam
ykleyecektir. Dolaysyla korkunun hafifledii zgrletirici bir
mesafe vardr (a.g.y. 44). "Ac ilkesinden rol alan arzu ilkesi" (Ez
rahi 2001:297). Bu nedenle Lanzmann, kuvvetli duygulanmsal tep
kilerin (mesela glmenin ve alamann) katarsis gibi bir etkisi oldu
unu ne srer. Bunlardan kanmak ve Yahudi soykrmyla "kuru
gzlerle" yzlemek gerekir (Flanzbaum 2001: 227). Bizim bak
amza gre burada nemli olan mesafe meselesidir. deal, mevcu
diyettir. Felaket her daim varln srdren ve akldan kmayan bir
travma olarak hatrlanmaldr. Kii buna bir eyler eklediinde isten
meyen bir mesafe ortaya kar (Trezise 2001:48-9).
Gelgelelim Agamben Yahudi soykrmnn tarifsiz olduunu
ne srerken, bunu estetie deil de Arendt ve Levi'nin Yahudi soy
193
194
FLMLERLE SOSYOLOJ
157)
Burada Muselmann'n tanklna odaklanmadan nce Adorno'nun
dncesiyle bir paralellik kuralm. Adorno'nun szlerinin ve daha
genel anlamda da negatif diyalektiinin merkezindeki ey, estetik
ile etik arasndaki diyalektik gerilimdir. Bu gerilim kurtulua frsat
vermez. Edebiyat bir taraftan ie yaramazdr, palavradr, keyif ve
ahlaki esenlik getiren bir eydir ve ite bu nedenle de edebiyat Ya
hudi soykrm sonras bir evrenle birletirmek imknszdr. Dier
taraftan, kendisinin yasaklad sanatn srekli varlm gereksinen
ey tam da sa kalanlarn acsdr (Trezise 2001: 50). Yahudi soyk
rmnn kmaz, yasaklad sanat gerensinmesidir - ki bu da p
lak yaam ile tanklk hafzas arasndaki ilikiye yklenebilecek
bir sorunsaldr. Burada da benzer bir kmaz ekillenir.
Muselmann
195
mann her eyden te yryen bir cesedi aklmza getirir (a.g.y. 41).
Bu terim Auschwitz'de ortaya kmtr ve namaz srasnda rka
duran Mslmanlar antrr {a.g.y.). Majdanek'te kullanlan terim
"eekler", Dachau'da "geri zekllar", Stutthofta "sakatlar", Maut
hausen'de "yzcler", Neuengamme'de "develer" ve Buchenwald'
da "yorgun eyhler"dir (a.g.y. 44). Ayrca burada Primo Levi'nin ar
pc terimi boulanlar" da hatrlatmak yerinde olur.
Muselmann mutlak iktidarn bir rnyd. Hegel'in efendi-kle
diyalektiinden de bilindii zere, iktidarn snr lmdr. Kle l
dnde efendinin onun zerindeki iktidar da kaybolur. Ne var ki
Naziler kamplarda tutulan Yahudileri birer Muselmann'a indirgeye
rek yaam ve lm arasnda bir meknn snrlarn izdiler ve by
lelikle lmde bile Yahudiler zerinde iktidar kurmay srdrdler.
Muselmann' lmnden yoksun braktlar (a.g.y. 48). Dolaysyla
kamplar bir bakma insanlktan karmann ta kendisiydi. Naziler
mahkmlar isimleriyle armyorlard, vcutlarna bir say dv
mesi yapyorlard (Appelfeld 1988: 83). Bu ar insanlktan kar
ma Yahudilerin ldrlmelerinde zirveye ulayordu. Kamplarda
hi kimse kendi adyla lmedi (Agamben 1999: 104). Kimse bir bi
rey olarak lmedi, hepsi yalnzca endstriyel bir ceset retiminin
paralar olarak ld. Dier bir deyile, bir say olarak ld.
Auschwitz'e zel bir stat kazandran ve dehetinin niteliini ta
nmlayan da bu cephesidir (a.g.y. 72). lm her zaman bir snr ola
rak; sonlu olana, yaamn kendisine anlam veren bir hilik figr
olarak dnlmtr. Naziler sonsuzu sonu olana indirgeyerek, di
er bir deile istisnay kaideye evirerek bu snr i ettiler. lm
artk uzakta, d bir snr deil, Muselmann'n iinde yaad bir
durumdu. Btn bunlar gz nnde bulundurarak, toplama kamp
larnda tutulanlarn neden Muselmann'larla aralarna mesafe koy
duklarn da anlayabiliriz. Muselmann'lardan uzak durmalarnn ne
deni, onlarn baklarnda kendi lmlerinin yaklatn grmeleri
dir (a.g.y. 45, 52).
Nasl tarif edilirse edilirsin, Muselmann'n kendiyle arasna bir
mesafe koymas olanakszdr. Kendini ldrmek iin kesinlikle bir
benlik gereklidir, ki Muselmannn yoksun olduu ey de zaten bu
dur. zerklik, kendi kaderini tayin hakk ve zgrlk kiinin ken
diyle arasna dnmsel bir mesafe koymasn gerektirir. Ayn e
196
FLMLERLE SOSYOLOJ
197
198
FLMLERLE SOSYOLOJ
199
200
FLMLERLE SOSYOLOJ
201
202
FLMLERLE SOSYOLOJ
8
SONSZ
Post-Politikaya Kar Estetik
206
FLMLERLE SOSYOLOJ
yin bir uydurmaca, bombay atmamzn asl nedenini gizlemek iin kas
ten, zenle ina edilmi bir efsane olduunu itiraf etmesiydi. Asl ama (1)
Pearl Harbor'n cn almak, (2) bombann gelitirilmesi iin bu kadar pa
ra harcamay merulatrmak, (3) bilimsel, tbbi ve askeri personelimizin
bombann etkilerini aratrabilecekleri laboratuvarlar kurmak, ve (4) So
uk Sava'ta Ruslar ve dnyann geri kalann bu al salvosuyla etkile
mekti. (Davis 2002: 128)
SONSZ
207
208
FLMLERLE SOSYOLOJ
SONSZ
209
210
FLMLERLE SOSYOLOJ
KAYNAKA
212
FLMLERLE SOSYOLOJ
KAYNAKA
213
214
FLMLERLE SOSYOLOJ
KAYNAKA
215
Ezrahi, Sidra DeKoven, "After Such Knowledge, What Laughter?", The Yale
Journal of Criticism 14(1), 2001, s. 287-313.
Fincher, David, Fight Club, 21th Century Fox Home Entertainment, 1999.
Flanzbaum, Hilen, "But Wasn't it Terrific?: A Defense of Liking Life is Beauti
ful", The Yale Journal of Criticism 14(1), 2001, s. 273-86.
Foucault, Michel, "Preface", Gilles Deleuze ve Felix Guattari, Anti-Oedipus: Ca
pitalism and Schizophrenia, Minneapolis: University of Minnesota Press,
1983, s. xi-xiv.
Frankl, Victor E., Man's Search for Meaning, New York: Washington Square,
1984; Trkesi: nsann Anlam Aray, ev. Seluk Budak, stanbul: teki,
1992.
Freud, Sigmund, Totem and Taboo, Londra: Routledge & Kegan Paul, 1960;
Trkesi: Totem ve Tahu, ev. K. Sahir Sel, stanbul: Sosyal, 1984.
"Group Psychology and the Analysis of the Ego", Civilization, Society and Re
ligion, Group Psychology, Civilization and its Discontents and Other Works
iinde (The Pelican Freud Library, c. 12), Londra: Penguin, 1985, s. 91-178;
Trkesi: Uygarlk, Din ve Toplum, Grup Psikolojisi, Bir Yanlsamann Gele
cei, Uygarlk ve Honutsuzluklar ve Dier almalar, ev. Seluk Budak,
Ankara: teki, 1995.
Frichot, Helene, "Stealing into Deleuze's Baroque House", Deleuze and Space
iinde, Ian Buchanan ve Gregg Lambert (haz.), Edinburgh: Edinburgh Uni
versity Press, 2005, s. 61-79.
Gilliam, Terry, Brazil, 20th Century Fox Home Entertainment, 1985.
"The Saga of Brazil: Terry Gilliam discusses the making and near unmaking
of his dystopian fantasy", http://members.aol.com/morgandsl/closeup/text/
brazil.htm, 1986.
Interview on the South Bank Show, 1991.
"1984 1/2 becomes Brazil, with the aid of ducts and De Niro; and what happe
ned next, Gilliam on Gilliam iinde, Ian Christie (haz.), Londra: Faber, 1999,
s. 111-51.
Girard, Ren, Violence and the Sacred, Londra: Continium, 1977; Trkesi: id
det ve Kutsal, ev. Necmiye Alpay, stanbul: Kanat, 2003.
Giroux, Henry A., "Brutalised Bodies and Emasculated Politics: Fight Club, Con
sumerism, and Masculine Violence", Third Text, 4, 2000, s. 31-41.
Glass, Fred, "Brazil", Film Quarterly 34, 1986, s. 22-8.
Gleason, Abbott, "'Totalitarianism' in 1984", The Russian Review 43(2), 1984, s.
145-59.
Goffman, Erving, The Presentation of Self in Everyday Life, New York: Ancher
Books, 1959; Trkesi: Gnlk Yaamda Benliin Sunumu, ev. Bar Cezar,
stanbul: Metis, 2009.
Golding, William, Lord of the Flies, Londra: Faber and Faber, 1954; Trkesi: Si
neklerin Tanrs, ev. Mina Urgan, stanbul: Trkiye Bankas Kltr Yayn
lar, 2001.
Grosrichard, Alain, The Sultan's Court, Londra: Verso, 1998; Trkesi: Sultan'n
Saray: AvrupalIlarn Dou Fantazileri, ev. Ali akrolu, stanbul: Aykr,
2004.
216
FLMLERLE SOSYOLOJ
Guilhot, Nicolas, "Review of Luc Boltanski & Eve Chiapello's Le Nouvel Esprit
du Capitalisme", European Journal of Social Theory 3(3), 2000, s. 355-64.
Halsband, Robert (haz.), The Complete Letters of Lady Mary Wortley Montagu, c.
1, Londra: Oxford University Press, 1965.
Hardt, Michael, "The Withering Civil Society", Deleuze and Guattari: New Map
pings in Politics, Philosophy, and Culture iinde, Eleanor Kaufman ve Kevin
Jon Heller (haz.), Minneapolis: University of Minnesota Press, 1998, s. 23-39.
ve Antonio Negri, Empire, Londra: Cambridge, 2000; Trkesi: mparatorluk,
ev. Abdullah Ylmaz, Istanbul: Ayrnt, 2001.
Hartman, Geoffrey H., The Longest Shadow: In the Aftermath of Holocaust, Blo
omington: Indiana University Press, 1996.
Haskins, Casey, "Art, Morality, and the Holocaust: The Aesthetic Riddle of Benigni's Life is Beautiful", The Journal of Aesthetics and Art Criticism 59(4),
2001, s. 373-84.
Havel, Vaclav, Power of the Powerless: The Citizens Against the State in Central
Eastern Europe, New York: ME Sharpe, 1985.
Hook, Harry, Lord of The Flies, MGM Home Entertainment Ltd., 1990.
Ignatieff, Michael, The Lesser Evil: Political Ethics in an Age of Terror, Edin
burgh: University of Edinburgh Press, 2005.
Jaguaribe, Beatriz, "Favelas and the Aesthetics of Realism: Representations in
Film and Literature", yaymlanmam makale, 2003.
Jameson, Fredric, The Political Unconscious: Narrative as a Socially Symbolic
Act, Londra: Routledge, 1981.
The Ideologies of Theory: Essays 1971-1986, Syntax of History, c. 2, Minne
apolis, MN: University of Minnesota Press, 1988.
Jay, Martin, Downcast Eyes: The Denigration of Vision in Twentieth-Century
French Thought, Berkley: University of California Press, 1993.
Jenkins, Emily, "Extreme Sport: An Interview With Thrill-Seeking Novelist
Chuck Palahniuk", villagevoice.com/issues/9941/jenkins. php, 1999.
Johnson, Barbara, "The Frame of Reference: Poe, Lacan, and Derrida", The Pur
loined Poe: Lacan, Derrida & Psychoanalytic Reading iinde, John P. Muller
ve William J. Richardson (haz.), Baltimore, MA: The Johns Hopkins Univer
sity Press, 1988, s. 213-51.
Jonas, David ve Doris Klein, Man-Child: A Study of the Infantilization of Man,
New York: McGraw-Hill, 1970.
Joubin, Rebecca, "Islam and Arabs through the Eyes of the Encyclopdie: The
Other as a Case of French Cultural Self-Criticism", International Journal of
Middle East Studies 32(2), 2000, s. 197-217.
Kaiser, Thomas, "The Evil Empire? The Debate on Turkish Despotism in Eighteenth-Century French Political Culture", The Journal of Modern History 72,
2000, s. 6-34.
Karten, Harvey, "City of God", http://www.all-reviews.com/videos-5/city-ofgod.htm, 2003.
Kellner, Douglas, "September 11, Social Theory and Democratic Politics", The
ory, Culture & Society, 19 (4), 2002, s. 147-59.
"From 1984 to One-Dimentional Man: Critical reflections on Orwell and Mar
KAYNAKA
217
218
FLMLERLE SOSYOLOJ
KAYNAKA
219
220
FLMLERLE SOSYOLOJ
KAYNAKA
221
DZN
Cahiers, 33
Caldeira, Teresa P. R., 105
Callinicos, Alex, 133
Canetti, Elias, 81-5, 136
Castells, Manuel, 112, 128
celbetme (Althusser), 30, 32, 59, 156
Cenevre Szlemesi, 159, 160, 168
Cerami, Vincenzo, 182
Cheney, Dick, 159
Chiapello, Eve, 142
Comolli, Jean-Louis, 31
Connolly, William E., 91
Davis, Walter, 205-7
Dayan, Daniel, 31
Deleuze, Gilles, 21, 35, 74-5, 87, 130,
133, 137-8
Derrida, Jacques, 33, 49-50, 105
Des Pres, Terrence, 190
Deshowitz, Alan, 160
Distant Suffering, 206-7
Dowd, James J., 23, 33
224
FLMLERLE SOSYOLOJ
Genet, Jean, 49
DZN
225
Maffesoli, Michel, 84
Marcuse, Herbert, 151, 164
Marksizm, 162-3
Marx, Karl, 144, 165
Matrix, 15
Meirelles, Fernando, 38, 101
mikrofaizm, 39, 123, 126, 137-40
Miller, Jacques-Alain, 109, 134
Miloevi, Slobodan, 116
Montagu, Leydi Mary Wortley, 58, 68
Montesquieu, Baron de, 37,44-5,48,
50-3, 57, 64,67
Monty Python'n Uan Sirki, 152
Morin, Edgar, 19, 24,28-9, 35
Mourao, Koki, 117
Muselmann, 40, 194-7, 201
Mussolini, Benito, 88
Nagasaki, 205-6
Narboni, Jean, 31
Negri, Antonio, 113, 129, 143
Nietzsche, Friedrich, 141, 191
210
226
FLMLERLE SOSYOLOJ
Thatcher, Margaret, 63
Venedik, 110
Virilio, Paul, 130
Wacquant, Loc J. D., 113-4
Weber, Max, 207
Yahudi soykrm, 40, 181-3, 187-90,
192-4, 197-200; inkr 182, 187-8
yer deitirme, 29
Zafer Yollar, 14
Uu 93, 11-5
utan, 196
Vatanseverlik Yasas, 158
METS YAYINLARI
Stanley Cavell
MUTLULUUN PENDE
Hollywood'un Yeniden Evlilik Komedisi
METS YAYINLARI
Pascal Bonitzer
KR ALAN
VE DEKADRAJLAR
eviren: izzet Yasar
Pascal Bonitzer'in "Kr Alan" ve "Dekadrajlar" balklarn
tayan iki kitabn bu Metis edisyonunda bir araya getirdik.
Sinemann gereklik ile ilikisini sorgulayan "Kr Alan"da,
doruklar temsil eden kimi isimlerle karlayoruz: Lumire,
Griffith, Ayzentayn, Bazin, Rossellini, Hitchcock, Godard.
Bu doruklar, kimi zaman gerekliin montaj ve sinematogra
fik planlarn mdahalesiyle paralanmas, kimi zaman da
gereklie duyulan pheli bir sayg biiminde ortaya k
yor. Hitchcock'a zg suspense'in sinema tarihi iindeki be
lirleyici nemi, video yzeyinin sinemadan farklar, yakn
plan, alan derinlii ve alan-dnn zel ilevleri -gereklikle
ilikide bu ilevlerin anlam- ve modern sinemann giderek
mutlak anlamda bir gereki-olmama zellii kazan konu
ediliyor.
ereve ve erevelemenin hem sinemada hem resim sa
natndaki ilevlerini ve kullanmn inceleyen "Dekadrajlar"
ise, sinema ve resim arasndaki rtk, fazla irdelenmemi
ilikiyi sorguluyor. Kitapta snanan iki saptama var: lki, res
min, modernliin onu molekler elere, lekeye, izgiye,
renge, biime indirgemek yolunda yapt her ey bir yana,
dram sanat ile, sahneye koyma ile ban hl koparmam
olduu, yani resmin dramatik bir sanat olduu. kincisi, Go
dard ve Antonioni'de belirginletii gibi, sinemann, sanayi
nin onu mahkm etmeye alt anlatsal dramatik kaderi
ama ynnde, resmin en son molekler bileenlerine, soyut
lamalarna ulama ynnde gl bir arzu duyduu.
Kr Alan ve Dekadrajlar, arka plannda srekli temel ba
z felsefi problemlerin varln hissettirdii bir kitap. Sine
ma ve resme, sanatsal biim vermenin sorunlarna ve grme'ye ilgi duyan okurlarmzn kitab ilgiyle karlayacakla
rn umuyoruz.
METS YAYINLARI
Slavoj Zizek
DEOLOJNN
YCE NESNES
eviren: Tuncay Birkan
Kant' Sade'la, Hegel'i Lacan'la, Marx' Freud'la, Lacan
Hitchcock'la: Zizek, deolojinin Yce Nesnesi ile balayan
eserlerinin btnnde, "metinleraras" okumann devrim
ci, altst edici gcn sergiliyor. Hegel'in diyalektii icat
eden ama idealist bir filozof olmann tesine gidemeyen,
"modas gemi" bir dnr olmadn onu byle Lacan
ile birlikte okuduumuzda anlyoruz. Marx'n eserinin po
litik iktisattan ibaret olmadn, psikanalize k tutan,
hatta onu var klan "semptom" kavramn Marx'in icat et
mi olduunu da gene Lacan'dan reniyoruz. "Anlal
mazlyla", dil oyunlarna gmlmlyle nl Lacan'
"popler" Hollywood filmleriyle bir arada okuduumuz
da, esrar perdesi kalkyor birden. "Ahlak" Kant, sapkn
ln dnr Sade ile birlikte yeni bir anlam kazanyor.
Freud Marx'a k tutuyor, Amerikan karton filmleri de Sa
de'a. Ve hepsi birden iinde yaadmz a biraz da olsa
anlamlandrmamza yarayabilecek, neyi, nasl, niin de
itirebileceimize dair ipular veriyorlar elimize.
METS YAYINLARI
Slavoj Zizek
YAMUK BAKMAK
Popler Kltrden Jacques Lacan'a Giri