You are on page 1of 948

ESTETK KALKIMA

ROMA \
VH.U
NASl YAZI! MAL
\ \S!L OKUN M AL I

CENGZ GNDODU

insancl

nsancl Yaynlar: 112


Estetik Dizisi : 1
ISBN 978-605-5958-20-6
1. Basm, Eyll 2012
Sertifika No: 12447

ESTETK KALKIMA
Roman-yk Nasl Yazlmal, Nasl Okunmal

Cengiz G N D O D U

Yaymc: Berrin Ta
Ynetmen: Cengiz Gndodu
Ofset Hazrlk ve Kapak Tasarm : Deniz Sara
Dzelti: Deniz Demirden - zden ztemiz
Bask: Ezgi Matbaa
Sertifika No: 12142
Sanayi Cad. Altay Sk. No.10
Yenibosna-st. Tel: 0212 452 23 02

NSANCIL YAYINLARI
Kkparmakkap, pek Sok. Zafer Han, No.10
Beyolu-stanbul
Tel&Faks: 0212 249 80 19
e-mail: insancildergisi@hotmail.com
www.insancil.com

ESTETK KALKIMA
R om an- yk Nasl Yazlm al, Nasl O ku n m a l

Cengiz GNDODU

ESTETK KALKIMA STNE


Zamansz Kitap
Kimi kitaplar, tam zamannda yaymlanr. Okur, hazrdr bylesi zamanda kan
kitab okumaya.
Bu kitaba geldikte, Estetik Kalkma tam zamannda yaymlanmyor. Bu kitabn
zaman geti... En azndan 35 yl nce yaymlamayd iyi olurdu. Ama o zaman by
le bir kitap hazr deildi. O tarihlerde yaznn gizini zebilmek iin durmadan oku
yordum.
Bu kitap iin zamansz derken ne demek istiyorum, nce onu anlataym. Haluk
ahinin Can ekien Bir Meslek zerine Son Notlar (1) adl bir yapt var. Bu ya
ptnda Radikal,den kovuluunu da anlatr.
Eyp Can, Haluk ahin' in kovulma nedeni iin yle der, Ben ke yazarlna
inanmyorum. Haberin iinden sokaktan yazan yazarlarla alacam. Siz daha ok
fikir belirten yazarlardansnz.
Fikir, Arapa, Trkesi dnce.
Ne demek dnce... Ayrtrma, karlatrma, bireim, karm. Bu ilemleri
yaparken tmevarm, tmdengelim, diyalektik yntemleri kullanma.
Eyp C m bunlar istemiyor. Peki, nasl yaz yazacaz. Geliigzel.
Eyp Can, dnmeyin, diyor. Bu, Eyp an'a, zg bir durum deil. Trkiyede
tipik bir durum bu.
1980 faist vuruuyla, niceliksel adan dnmeden korkan Trkiye, niceliin
nitelie sramasyla dnmeme durumuna geldi.
1970lerde byle bir neri getirilemezdi. Tam kart Dn yazlar istenirdi.
imdi dnce yazlan istenmiyor.

Peki bunun yaznla, dolaysyla bu kitapla ilgisi ne.


Bir yazdaki dncenin, romanda, ykde karl izlektir... 80 ncesi roman
larda, yklerde, szgelimi izlei yanl bulurdum, ya da doru.
zleksiz roman, yk yok muydu, o dnemde de vard. Ancak etkili deildi on
lar.
1980den sonra durum kartna dnt... zleksiz romanlar, ykler yazn
egemenlii altna ald. Aslnda bu dou toplumlannn temel sorunudur. Douda,
doru sanlan bir dnce aktarlr durur. Dnce retilmez. Bunun yan sra
1980in zel bir durumu var. 1980 dncenin en ok suland bir tarihtir... D
nmemenin niceliksel olarak balad, daha sonra nitelie dnt tarih
1980dir.
Peki, bu kitabn zamansz yaymlanmas ne anlama geliyor.
imdi onu anlataym.
Bu kitap, benim eitli kurumlarda verdiim yazarlk seminerlerinde syledikle
rimin yazya dklnden olutu. Bu seminerlerde stnde durduum sorunlardan
biri de izlekti. Bir anlamda romandaki, ykdeki dncedir izlek.
Ayrca bir yazn yaptnn estetik deer olabilmesi iin, o yaptta unlann olma
s zorunludur. Gerei rtmeyen bir dil. Toplumsal zmleme, nedensellik, nesne
lerin birlii.
Btn bunlar ancak dnerek yaplabilir.
Bu eleri olmayan yaptn estetik deeri yoktur. Peki ama estetik deeri olma
yan, romanlar, ykler edebiyat pazannda yz bin, iki yz bin satyor. Nasl olu
yor bu.
Hibir dnce tamayan, izleksiz romanlar, ykler pazara srlyor.
Dnnce ba aryan, dnceyi dirsekleyen okurla pazarda buluuyor.
Durum bu. Bu duruma karn ben, bu yaptta dnceyi savunuyorum. Bir yazn
yaptnn geliigzel deil, dne dne yazlmas gerektiini sylyorum.
Dncenin yerlerde srnd bir ortamda dnceyi yceltiyorum.
Bu nedenlerle bu kitaba, zamanszdr, bu kitabn okuru yoktur diyorum.
Btn bunlara karn, bu lkede dnmeden sallan yuvarlan yaayanlarn yann
da dnen, estetik deeriyle gzel yaptlar okuyan insanlar olduunu biliyorum.
Onlarla birlikte bu kitabn zaman yaratacan, okur oaltaca dn kuruyo
rum.

Estetik Kalkma Nedir


nsan soyunun drt alanda byk kalkmas vardr. Ta yontmas, Pratik Kalk
m asdr. Att tan nasl olup da dtn bulmas Bilimsel Kalkmasdr.
Yonttuu tan sapma gl yapmas Estetik Kalkmasdr. Yaamn anlamn ara
mas Felsefi Kalkmasdr.
nsann kalkmas geliigzellikten kurtulmas, doal varlktan kltrel varla
dnmesidir. Bu dnmn gzellik yasalarna uygun olmasna estetik denir. Es
tetikten yoksun bir dnm, dnm deil bakalamdr.
Bakalam, insani kalkmalar, insann praksisini, bilimi, felsefeyi insana kar
kullanmaktr. Bu, gzel deildir. Bu adan estetik bilin, baat bilintir.
Estetik yalnzca sanatla ilgili deildir. Estetik, yaamn btn alanlarn kapsar.
Estetik bilin erken yata olumaya balar. Oturduumuz evler, yemek yiyiimiz,
karlkl konumamzn biimi, dinlediimiz mzik, okuduklarmz, yollar, sokak
lar hepsi estetik bilincimizi oluturur.
Bu adan bakldkta, insanmzn estetii gzele doru deil, gzel olmayana
doru geliir.
Trkiyenin mimari yaps, insanmzn estetiini bakalatrmtr. Gzel olma
yana altrmtr. Gzel olmayan romanlarla, yklerle bu bilinsizlik, bu bakala
ma pekitirilmitir.
Nedir bunun anlam. Ta yontan insann, tan sapna gl yapmay dnmemesidir.
Estetik Kalkma Neden Zorunludur
Lukcs, yle der, . .. zamanmzda gerek edebiyatm kitlelere ne denli ulaa
bildiini, ne denli onlarn yaamna bir ey kattn sormak nemsenmesi gereken
bir konudur. Fakat u son on yln, yirmi yln modernist yazarlar arasnda hangi
yazan Gorki ile Anatole France ile, Romain Rolland ya da Thomas Mann ile kar
latrabiliriz diye de sormamz gerekiyor. Buddenbrooks gibi sanat ynnden uzla
masz ve kusursuz denecek nitelikte bir eser milyonlarca adet baslabilir, hepimizin
dnce ve duygularmz bugnk yoksullamadan kurtarabilir. (2)
Gereki, gzel yazn yaptlarnn temel zellii budur. nsann duygularn, d
ncelerini yoksulluktan kurtarr.
Hem bugnn, hem yarnn nemli sorunudur bu.
Starlam, geliigzel yazlan, hibir estetik deeri olmayan romanlar, ykler
duygumuzu, dncemizi yoksullatryor.

Yoksullatryor da noluyor. Olan u. Aklarmz, dostluklarmz, kendimizi


estetik konuma getiremiyoruz. Pamuk ipliinde yayoruz. Can sknts, kafa kar
kl, duygu karkl.
Yorgun bir yzle, nmzde uzanan yaama izleksiz bakyoruz.

Bu Yapt Neden Yazld


1984 ylnda Varlk dergisi genel ynetmeni Kemal zer, beni, gen ykcle
rin yklerini deerlendirmekle grevlendirdi. Alt yl yaptm bu ii. Gelen ykle
ri deerlendiriyor, mektupla yantlyordum. Amacm gereki ykc yetitirmekti.
Korkmasnlar, hi kimsenin adn vermeyeceim. Benden sonra da gerekilii sr
dren bir iki ykc dnda, onlar da baka alanlara savruldular, tekileri star sis
temi iinde savama girdiler. Bu alanda baarl da oldular... dl stne dl al
dlar. Onlarla yaplan syleileri de okudum.
Onlara emek vermitim, yazklandm m. Kesinlikle hayr. Yazn adna yazklan
dm. dl tutkusuna, nl olma tutkusuna kaplmasalard yaznmz gerekilik a
sndan kklemi olurdu...
Daha sonra bu almay seminerlerle srdrdm... imdi sylediklerimi kitaba
dntryorum.
Bu kitap, yk, roman yazmay dnen herkese katk salar. Ama unu unutma
mal. Bu kitap yazma yntemi stnedir. Yalnzca yazma yntemiyle estetik bir ya
pt yaratlamaz.
Yazmada, d gc ok nemlidir. Yaznmzn bir eksiklii de budur.
Bu kitap yalnzca yazanlar iin deil, okurlar iin de yazld.
Bir roman, bir yk okunurken nelere dikkat etmeli, okur onlar bu kitaptan
renebilir.
Bu Yapt Nasl Hazrland
Gzel, soyut, kendi bana deildir. Her gzel, belli ilikilerin oluturduu bir
konumdur.
Szgelimi stanbuldaki Kz Kulesini alalm. Eskiden gzeldi, imdi gzel de
ilNasl oldu da gzelliini yitirdi Kz Kulesi... Doayla ilikisi bozuldu da ondan.
imdi Kz Kulesinin arkasndaki grnm irkin yaplama. Bu yaplama Kz Kulesinin gzelliini bozdu.

Bir roman, bir yky de belirli ilikiler gzelletirir. Bu ilikiler yoksa, ya da


doru kurulmamsa o yapt gzel olmaz.
Estetik Kalkmada bir yapt gzelletiren eleri, bu elerin birbiriyle iliki
sini gsterdim.
Anlattm demiyorum, gsterdim diyorum. Romann, yknn gzel olmasn be
lirleyen ilkeleri anlatan yaptlar olabilir.
Ben, anlatmn yannda gstermenin de gerekli olduunu dndm. Bir yaptn
nasl olup da gzel olmadnn grlmesi zorunlu.
Gstermenin anlam nedir.
unu hibir zaman unutmamal. Roman ya da yk insan aratrmasdr. Bu ne
denle bir yaptta geen her nesne, kesinlikle insanla ilikilendirilmelidir. Szgelimi
ykye Yamur yayor diye baladk...
Yamur, ykde geen bir nesnedir. Bu nesnenin ykdeki insanla nasl bir ili
kisi olabilir.
-Yamur yznden iine gecikir, ceza alr.
-Yamur yznden evi akar.
-Yamur yznden sevgilisi gelmez...
likiler oaltlabilir.
Yamur, ykdeki insanla ilikilendirilmemise o yk gzel deildir.
Sorun burdadr. Romanmzn, ykmzn byk ounluunda nesneyle insan
arasnda iliki kurulamamtr. Romanlar, ykler, geliigzel yazlmtr. Buna kar
n bu kitaplar yz bin, iki yz bin satmaktadr.
dllerle, syleilerle, vc yazlarla gzel olmayan bu kitaplarla egemenlik
kurulmutur yaznmzda.
Estetik Kalkmay bu egemenlii krmak iin yazdm.
Bitirmeden bir uyan. Gazetelerde okuyorum. Elence geceleri izlekli oluyormu.
nceden oturup, o gecenin izleini saptyorlarm.
Benim szn ettiim izlekle, elence gecelerinin izleinin hibir ilgisi yok.

Gelecein Kitab
yl uratm bu kitapla. Yan bamdayd. imdi ayrlyoruz. Gnderiyorum
onu. Kendine yaam alan amak iin savam verecek...
Yalanc bir yaam istemiyorum. Reklamlarla onun bunun iteklemesiyle olumu
bir yaam yalancdr. Ksadr bylesi kitaplann yaam... Yaad m, yaamad m,
belli bile olmaz.

Bu ortamda, belki yaam alan aamayabilir kendine. Ksteklerler... dirsek vu


rurlar.
Gelecek bu kitabndr ama. Yaayan, alan, direnen, smrsz bir dnyada
gzellikler yaratmak isteyen insan iin yazld bu kitap.
Bu kitap geleceindir... Gelecekteki gzel bir dnyann estetiidir.
Cengiz Gndodu
Austos 2012, Taksim
Dipnotlar
1. Haluk ahin, Can ekien B ir Meslek zerine Notlar, Say Yaynlan, stanbul, 2011.
2. Estetik ve Politika, ev. nsal Oskay, Alkm Yaynevi, stanbul, 2004.

10

YAZARLIK DOUTAN MI
Siz de duymu ya da okumusunuzdur. Birini verken, diyelim bir yazan ve
cekler, O doutan yazardr derler. Gazeteciyi de yle verler, Gazeteci olun
maz, gazeteci doulur derler. Doutan air olanlar da var.
Byle deniyor, ama o nasl oluyor da doutan air, yazar, gazeteci, doktor olu
yor, bunu temellendiremiyorlar.
imdi bu doutanla bakalm. Burda hepsinin ortak noktas, insan olmas. O
zaman unu soruyorum. Doutan gazeteci ya da air olan, neden besteci olmuyor.
Neden doutan gazeteci oluyor da, doutan maden iisi olmuyor.
imdi bunun stnde durulacak... Gerekten de bir dolu i v ar... Bu nerden kay
naklanyor. Bu sorun stnde dnen, zm reten dnrlerin, banda bence,
Schiller gelir.
Schillere gre sanat zgrln kzdr. Dneminde ise kar, zamann ar
putudur. Btn yetiler kara tutsak olmutur. Sanat, bu pazardan ekilmitir. Sanat,
yerde tozlann arasnda kirlenmitir.
Bunun nedeni iblmnden kaynaklanan yabanclamadr. nsan yabancla
mtr.
yle der, Schiller, Bir tarafta vahet, br tarafta geveklik, insan gerilemesi
nin iki kutbu, ikisi de ayn zaman iinde. (1)
Schiller yle srdrr, Aa snflarda, hem de ounda, balan zlmesiy
le serbest kalan ve idare edilmeyen bir hrsla hayvanca tatmin edilmeye koan kaba,
babo, itepiler kendini gsterir. (...) te taraftan, medenilemi snflar, gevek
halleri ve bozuk karakterleri ile daha dk bir manzara gsterirler.
Gryoruz, Schiller insann yabanclamasn lk la ta iinde duyumsuyor. Yabanclaan insann paralandm gryor.

11

Peki, bu sorun nasl zmlenir. Schillere gre, insanda iki itepi var. Biri duyu
itepisi, br akl itepisi... Bu iki itepi atrlarsa insan paralanr. Bu iki itepiyi eitmeli, bireime sokmal. O zaman insann paralanmas nlenir, bu btnle
meden gzellik doar. Bunun nedeni iki itepinin oyun itepisini oluturmasdr. Bu
noktadan sonra Schiller, o nl zdeyiini syler, nsan, kelimenin tam anlamyla
ancak insan olduu zaman oynar ve ancak oynad zaman tam insandr.
Peki, insan neyle oynayacak, gzellikle oynayacak.
Bu zm umarszdr.
Schiller'i umarsz zmne karn severim. O, insann btnln, estetik bir
devleti savundu.
nsan, nnde sonunda estetik bir devlet deil, estetik bir toplum kuracak, bu es
tetik toplum olacak. Ama konumuz bu deil, konumuz insann yabanclamas, par
alanmas.
Yabanclamann yolunda yryelim. Bakalm ne kacak karmza.
nsann kendine yabanclamas bir Hint masalnda yle anlatlr. Dii kaplan
yaldr, gebedir. Gnlerce av bulamaz. Atr. Sonunda bir kei srs grr. Hzla
srar. Srama srasnda yavrusunu drr. Anne kaplan lr. Yavru kaplan kei
ler bytr. Keilerin bytt kaplan, kei gibi meler, kei gibi ot yer.
Kendine yabanclar bylece... Bir sre sonra kei srsne bir kaplan saldrr.
O da ne, karsnda bir kaplan vardr, ama kei gibi meliyor. arr. Yavru kaplan
yakalar, dingin bir gle gtrr. Yzn gsterir. Kaplan kendine getirir.
Kolay olmaz bu... nk yavru kaplan et yemez. Gcnn ayrdnda deildir.
Nice uralardan sonra yavru kaplann yabanclamasn krar. Onu kendine dn
trr.
Gryorsunuz, bir masalda bile yabanclama sorunu var. Bu sorun, bir retici
nin yol gstermesiyle zlr.
Zimmer yle der, .. modem Bat filozoflarna karlk Hintlilerin amac bilgi
vermek deil, deitirmek. nsann doasnn temeli deitiriliidir ki, onun sayesin
de, insan gerek d dnyay, gerekse kiisel varlm tanmay baarr. (2)
Yntem dorudur. Gerekten de insan deitirmek gerekir. Ama burda insan
Dnyevi varlk alan zerine ykseltmektir. Akn bir dnyaya karmak. Bu dn
yadan uzaklaarak, ktlk dnyasndan kurtulmak.
Bu yanltr.
Bizler, deieceiz, yabanclamay kracaz. Btn bir insan olacaz, ama bu
dnya iin, bu dnyay yaanlr, estetik klmak iin.

12

Farabi'ye gre cahil ehir insan da, kendine yabanclamtr. ... zenginlik, e
hevi zevkler, insann kendi arzularnn peinde koma serbestlii sayg ve itibar gr
me gibi hayatta gaye olduklar dnlen eylerdir. (3)
Yabanclam insan gurbettedir, yalnzdr. Ancak bu zm deildir. Bu baka
bir yabanclamadr.
imdi geliyorum Jean Jacques Rousseauya ... Yabanclamann, mlkiyetle ba
ladn syler Rousseau. yle, Bir toprak parasnn etrafn itle evirip Buras
bana aittir diyebilen, buna inanacak kadar sa f insanlar bulabilen ilk insan uygar top
lumun ilk kurucusu oldu. (4)
Yine Rousseauya gre biri kp da, Bu snr kazklarn skp atacak ya da
hendei dolduracak sonra da hemcinslerine bu sahtekara kulak vermekten sakn
nz. .. Meyvelerin herkese ait olduunu, topran ise kimsenin olmadn unutursa
nz, mahvolursunuz diye haykrsayd, insan trn nice sulardan, nice savalar
dan, nice cinayetlerden, nice yoksulluklardan ve nice korkun olaylardan esirgemi
olurdu
Kazklan kimin skecei belli deildir.
Snr kazklann skp atacak snf, ii snfdr. Bunu ilk kez Marksla Engels
grmtr.
Marks yle der, cret, yabanclam emein dolaysz sonucu ve yabancla
m em ek de zel mlkiyetin dolaysz nedenidir. Bunun sonucu, terimlerden birinin
yok olmas, brnn de y o k olmas sonucunu verir. / Yabanclam emein zel
mlkiyet ile bu ilikisinden, ayrca toplumun zel mlkiyetten vb, klelikten kurtu
luunun, sadece iilerin kurtuluu sz konusu olduu iin deil, ama bu kurtulu,
insann evrensel kurtuluunu ierdii iin, kendini iilerin kurtuluu siyasal biimi
altnda dile getirdii sonucu kar. (5)
unu grdk. blm insann tek bir alanda younlamasm ister. Tek bir alan
da younlaan kii, o iin girdisini ktsn iyi bilir. Doutan olmann temeli, ib
lmne dayanr. Burda burjuva ideolojisi harekete geer. Doutanclkla iblm
nn ykntsn rter.
Doutanclk zc gre dayanr. zc gr yle aklar Betl otuksken,
.. siz kalkp da herhangi bir insann herhangi bir zelliini bir z olarak onu bel
li bir kategoriye yerletirirseniz, bu durumda onu ya ok kmseyeceksiniz ya da
ok nemseyecek bir dayanak noktas elde etmi olursunuz. (6)

13

Baarl olmak iin yllarca ura veriyor kii. br yanlarn kreltiyor. Tek bir
ite baarl oluyor. zc gr dolaysyla buna da doutan deniyor.
Geende gazetede okudum. Bir iletmeci, letmecilik doutandr diyor. Baa
rl iletmeciymi kendisi. Baarl olmak iin kimbilir yaratcln nasl kreltti.
Bunu bilmiyor. Buna da yabanclama diyorum.
Betl otuksken zc gr nsan Haklan ve Felsefe (7) adl yaptnda yle
aklar, ... Varolan kendisi yapan bir z mdr, yoksa varolan deiime, etkilei
me ak zelliklerin, niteliklerin topltn mdr? Bu soruya verilecek yant son dere
ce nemlidir; nk bu yant, dnen/in tm ynelimlerinin, tutumlarnn, davran
larnn deerlendirmelerinin belirleyicisi olacaktr. Dnen; her varolann belli, de
imez bir znn olduunu ileri sryorsa, bu durumda her varolann sahip olduu
dnlen, sanlan, ileri srlen bu z asndan deerlendirilecei aktr.
Betl otuksken zc grn insan haklan asndan aynmcla yol atn
gsterir yaptnda. Gerekten de burda bir aynmclk sz konusudur. Yazar olarak
dodum. Yazarlk doutandr dedikte aynmclk yaplmaktadr.
zclk yanl, sakat bir dncedir.
Doru olan yle aklar Betl otuksken, zcln kart durumdaki var
lk anlay ise varolan, deiebilir/deitirilebilir niteliklerin, zelliklerin toplam
olarak grr.
nsan bu zelliklerin bireimidir.
Yabanclamann stnde unun iin duruyorum. Yabanclamann ilk ykt
konum, insann kendine gvenidir.
nsann temel noktas yaratcldr. Burjuva uygarl bu yaratcl, kendi kanna dndrmtr. Yetkin ii, yetkin makinist, yetkin doktor, yetkin mhendis
olmanz ister bujuva. Hem doktor, hem yazar, hem ii olmanz istemez. Hele yet
kin bir okur olmanz hi istemez.

Sakatlanmlklarmm Kleleri
imdi geliyorum iblmne. Engels, iblmn ikiye aymr, biri doal, br
yntemli. nce doal iblmn grelim. Doal iblm, ortaadaki iblm.
Engels, yle der bu konuda, Ortaada gelimi bulunduu biimiyle meta reti
minde, emek rnnn kimin mal olaca sorunu ortaya bile kamazd. Genel ku
ral olarak bireysel retici, kendi z alma aralar ve kiisel almas ya da aile
sinin almas yardmyla, onu kendi mal olan ve ou kez kendi bana rettii

14

hammaddeler ile retmiti. rn onun sahiplenmesinin hibir gerei yoktu, kendi


liinden onun mal idi. Yani rnlerinin mlkiyeti, kiisel emee dayanyordu. (8)
Burda yabanclama, burjuva toplumunda olduu gibi, insan, btn paralam
yor. Kendi rnn gryorsun.
Bakn, ne diyeceim size. 1950lerde bir lde Trkiye byleydi. Terzi diktii
pantolonu, ayakkabc yapt ayakkaby bilirdi.
Szgelimi biz top oynarken, ayakkabc ordan geerse, birimiz de onun yapt
ayakkabyla top oynuyorsa, seslenir, Ey arkadalar, benim ayakkabmla top oynan
maz. derdi.
Bakn ne diyor, Benim ayakkabm diyor. Dururduk biz. Diyemezdik, Niye e
ninmi, benim o.
Hangimizde onun ayakkabs varsa, oyundan kar bir yerde otururdu. Gitmezdi
ayakkabc... Az sonra buradan geeceim, seni top oynarken grrsem fena yapa
rm ha. derdi.
Kapitalizm ykyor doal iblmn. O zaman yle oluyor, ... toplumsal ola
rak yaratlan rnler, retim aralarn gerekten kullanan ve o rnleri gerekten
reten kimselerce deil, kapitalistlerce sahiplenildiler.
Yntemli iblm bu.
Yntemli iblmnn sonucunu yle belirler Engels, ... iblm yalnzca i
ileri deil, ama iileri dolaysz ya da dolayl bir biimde smren snflan da ken
di etkinliklerinin aleti durumuna drr; kafas ilemeyen burjuva kendi z serma
yesi ve kendi z kr hrsnn; hukuku, kendisini bamsz bir g gibi egemenlik
altna alan kemiklemi hukuk dncelerinin; kltrl snflar genel olarak bir y
n yerel nyarg ve kklklerin, kendi z fizik ve entelektel miyopluklannm,
bir uzmanla uyarlanm bir eitimden ve -an bir tembellik de olsa bu uzmanln
kendisine yaam boyu zincirlemelerinden doan sakatlanmlklarmn klesidirler.
retken emein, tek ynl, klece kullanlmasnn sonucu bu. Burjuva toplu
munda bunu nasl aabiliriz. Ama nce durumu grelim... Bir tandk araclyla
gzlk iin bir gz doktoruna gitmitim. Doktor bana kendisinin gz tansiyonuna
baktn syledi... Aslnda belli bir konuda uzmanlamaya kar kamayz.
Peki, sorun nerde.
Doktor ne i yaptm sordukta, Yazanm dedim. Doktor ne yazdm sorma
d, ama yllardr tek bir roman okumadn, brakn roman tiyatroya bile gideme
diini syledi.

15

Sorun burda. Tek bir alanda ok bilgilisin. Onun dnda hibir etkinliin yok.
Engels yle der, Toplumun, her bireyi kurtarmakszm, kendini kurtaramayaca
aktr."
Bireyin kurtuluunu u ynde grr Engels, ... retken emein, kleletirme
arac olacak yerde, her bireye fizik ve entelektel yeteneklerinin tmn her ynde
yetkinletirme ve kullanma olanam sunarak, insanlarn kurtulu arac durumuna
geldii ve almann yk olmaktan kp, bir zevk olduu bir retim rgtnn ge
mesi gerekir.
Byle bir retim rgt bugn iin olas deil. altnz yerde patrona, Ben
kendimi gelitireceim, her gn birka saat izinli saylmalym derseniz, buna ola
nak yok.
O
zaman i baa dyor. Daha az gezerek, daha az elenerek, daha az uyuyarak
ie balayacaksnz. lk elde televizyon kapatlacak.
Neden.
Sizin, hepinizin binlerce ylda olumu insani kltr kavramanz zorunlu. Bu
drt alanda olacak. lk elde insann felsefi kalkmas kavranacak.
Daha sonra bilimsel kalkmas. Srayla estetik kalkma, pratik kalkma.
Konfys, Sokrates, Platon, Aristoteles, Farabi, bn Rd, Descartes, Kant, He
gel. .. Neydi bu filozoflarn sorunu.
El-Biruni, Galileo, Kepler, Newton... N apt bu bilim insanlar.
Aristoteles Poetikasmda ne anlatr, Lukacs, Brecht, Terry Eagleton nasl bakar
lar estetie.
Devlet, ilk kez nerde kuruldu, snflama ne zaman balad. Karmatiler, 1871 Pa
ris Komn, 1917 Sovyet Devrimi...
Yaman bir almaya balayacaksnz.
Gorki'den sz etmek zorunlu. Bakn ne diyor Gorki, Gemiin ve iinde yaa
nlan zamann etkin glerini tanmak, yazarn oaltma ve retme gcnn yard
myla, gelecei grmesini olas klacaktr. / ok yaknlarda, ie yeni balayan bir ya
zar, bana unlar syledi: her eyi bilmek zorunda deilim, hem her eyi bilen yok
ki, /B u yazardan bir ey kacam sanmyorum. (9)
Sorun, her eyi bilmek deildir. Hi kimse bilemez her eyi... Hi kimse her e
yi bilemez diye hibir eyi bilmemek, bilgisiz kalmak... bu olmaz.
Yazar, insanla uraacak... bundan tr insann yapp ettiklerini bilmek zorunda.

16

Trkiyeyi alalm. Cumhuriyet nasl kuruldu, Kadro Dergisi nedir, ok partili d


nem, 27 Mays, 12 Mart, 12 Eyll... bileceksin bunlar.
Yazn eylemine geldikte... Trkiyede ilk roman kim yazd... Ordan balaya
caksn, bugne kadar belli bal romanlar, ykleri, toplumsal koullan gz nne
alarak okuyacaksn.
Geen gn biri geldi, yk yazyormu. Sordum, Sait Faik, Oktay Akbal, Kemal
Bekir, Adnan zyalmer... Hibirini bilmiyor.
Ben, yarndan umutlu insanm. Bugne kadar hibir olay, hibir kii umudumu
kramad... Ama yk yazdm diyene baktkta, acaba dedim, bunu, bilileri umudu
mu krmak iin mi gnderdi buraya...
Orhan Pamuku biliyor bu kii... Ama ondan da tek satr okumam...
Peki, nerden geliyor bu kolayclk... Bu delikanlya unu sordum, Piyano kon
seri vermeyi dndn m.
Dnmemi.
Peki, ama yk yazmay nasl dnyor. Aslnda piyasadaki yklere baktkta
hakl... Yazn bu duruma getirdiler.
Biz bu ortamdan etkilenmeyeceiz. Bu ortamn bizi etkilemesine izin vermeye
ceiz. dl iin, n iin bir milim olsun aba harcamayacaz.
Gorki yazar Vsevolod Ivanovun bir szn aktanr. yle demi Ivanov, Sanat
nn ii son derece gtr; byk sorumluluk gerektirir. Ancak okurun ii daha da
g, sorumluluu daha da byktr. nk onun gereklii utkuya ulaanlarn ger
ekiliidir ve yle olacaktr. (10)
Yazarlk, sorumluluk, disiplin ister. Yaamnz buna gre dzenleyin.
Dipnotlar
1. Schiller, nsann Estetik Terbiyesi zerine Mektuplar, ev. Melahat zg, Milli Eitim Basmevi, Ankara, 1943.
2. Heinrich Zimmer, Hint Felsefesi, ev. Sedat mran, Ruh ve Madde Yaynlan, stanbul, 1992.
3. Farabi, deal Devlet, ev. Ahmet Arslan, Vadi Yaynlan, Ankara, 1997.
4. Jean Jacques Rousseau, nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kayna, ev. Rasih Nuri leri, Say Yaynlan, stanbul,
1995.
5. Karl Marx, 1844 El Yazmalar, ev. Kenan Somer, Sol Yaynlan, Ankara, 1976.
6. Betl otuksken, Ortaa Yazlan, Notos Kitap, stanbul, 2011.
7. Betl otuksken, nsan Haklan ve Felsefe, Papatya Yaynclk, stanbul, 2010.
8. F. Engels, Anti-Diihring, ev. Kenan Somer, Sol Yaynlan, Ankara, 1995.
9. M. Gorki, Edebiyat Yaamm, ev. emsa Yein, Payel Yaynlan, stanbul, 2007.
10. M. Gorki, a.g.e.

17

1 Eyll Cumartesi
Marksn bir sz var, pek severim. Marks Herkesin okuma-yazma renme
hakk olduu gibi herkesin yazma hakk olmaldr der.
nsancl dergisi, kt gnden beri bunu sylyor. Herkesin yazma hakk var
dr. Ancak bu hak ciddi bir sorumluluktur. Bu sorumluluk, bir dakika bile bir k
eye braklmayacak kadar nemlidir.
Szgelimi gen bir insan air olmak istiyor. Bu gencin ilk elde dnya iirini bil
mesi... kavramas gerekir. Bu kavray, hem biimsel, hem izleksel adan olmal
dr. Diyelim lm. airler lme izleksel olarak bakmlar. air, bunlar inceleme
li sonra kendi yorumunu, bak asn belirlemeli.
1980 sonras iirimizde izlee bo verildi. Bu yrekli bir k gibi gsterildi.
Aslnda bu fikirsizliktir. zleksizlik, hibir sorunu olmamaktr.
Bu modadr, gelip geici bir heves. Ciddiyetsizliktir. Gen air bu modaya, bu
kolaycla kaplmamal.
air, konuyla izlei ayrabilmelidir. Ayrca daha nce ilenmi bir izlein tek
rar, iiri ldrr.
Bu sylediklerim ykcler iin de geerli. Btn yk dnyas ciddi bir bi
imde incelenmeli. zlekler karlmal. ykc kendini belirlemeli.
zetle sylersem, ykc ya da air, kendi kendinin efendisi olmal, Marksn
deyiiyle.
imdi bunlar niye yazdm. Daha nce nsancl'da duyurduk, nsancl'& rn
gndermenin koullarn.
Bir iki kii dnda kimse aldrmad. Niye aldrmadklarn biliyorum. Trkiye,
yazdklarnn, sylediklerinin arkasnda duranlar lkesi deil. Burda park yapl
maz tabelasnn altnda park yaplr. p dkmek yasaktr denilen yerler p
lktr.
Bu, ister istemez, yazlann, sylenin pek nemli olmad dncesini douru
yor. Ama nsancl byle deil. nsancl, yazdklarnn, sylediklerinin arkasnda
durur. O duyuruyu, bu sayda, bir blmn deitirerek yaynlyorum.

18

nsancl, insanlarn yazma hakkn savunuyor. Tpk Marksin dneminde oldu


u gibi, imdi Trkiyede yazarlar yetkili-yetkisiz diye ikiye ayryorlar. zel
likle Anadolu, yetkisiz saylyor.
Marks bu konuda yle der, Eer Almanlar geriye, tarihe bakacak olurlarsa
unu greceklerdt, siyasal olarak yava gelimeleri kadar, Lessing ncesi edebi
yatn bulunduu perian durumunun balca nedenlerinden biri, bu yetkili yazarla
rn varldr.
Bunlar, bu yetkili yazarlar, Marksn deyiiyle, Halkla maneviyat arasnda,
yaamla bilim arasnda, zgrlk ile insanln arasn amlardr. (Marx-Engels-Lenin, Sanat ve Edebiyat, ev. Aziz allar, Evrensel Basm Yayn, stan
bul, 1996)
imdi de Trkiyede byle deil mi. Kendini yetkili gren, kendi kendine, ken
dini edebiyatn temsilcisi ilan eden bu yetkili yazarlar edebiyatmz kuruttular.
Trk edebiyatnda fikirsizlii, izleksizlii savunan, bylesi bir edebiyat taland
ran bylesi kiiler iin Hegel yle der, nceden kendisinde canl bir uyarc ola
rak bir tema tamakszn, bir iir yazmak, bir resim yapmak ya da bir ezgi beste
lemek iin sadece esinlenmeye ynelen ve yalnzca urada burada malzeme pein
de koan bir insan, o halde yetenei ne olursa olsun, salt bu niyete dayanarak g
zel bir kavray oluturamayacak ve salam bir sanat eseri retemeyecektir. (He
gel, Estetik, evirenler, T. Altu- H. Hnler, Payel Yaynevi, stanbul, 1994)
Trkiyede yetkili sanatnn durumu tpk tpksna bu.
Edebiyatla insann arasna giren, sahte bir bunalm edebiyatyla, insan edebi
yattan soutan bu yetkili yazarlar, nsancl geersiz ilan etti.
Bugn bile hangi konumda olurlarsa olsunlar geersizdir onlar.
Edebiyatmz, sokaktan gelen insanla ahlanacak. nsancl, ite o sokan der
gisidir.
Hapishanelerde ldrlenler, gen yata bedenini satmak zorunda kalan kzlar,
yerinden yurdundan edilenler... nerde bunlarn iiri, nerde bunlarn roman, nerde
bunlarn yks...
Kaloriferli odasnda, karn yandan sklp, bunalan kiinin i skntlar, in
sani edebiyatn esi olamaz.

Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Ekim 2001, Say: 132

19

DL
Dil dendi mi duracaksn... Neden duracaksn, nk bir dilin ok karmak ilev
leri vardr.
Akmz, dostluumuzu, kzgnlmz, zntmz, alveriimizi hep dille ya
parz. Bakn imdi ben yazyorum, sizler okuyorsunuz. Bu ilem de dille yaplyor.
imiz, dmz, tarihimiz, geleceimiz drt bir koldan dille evrili...
imdi burda sorun u. Dil, kaygan bir alan. Kaygan derken unu sylemek isti
yorum. Dil, gereklii deitiremez, ama baka trl gsterebilir.
Bir rnek veriyorum. Ama nce zet bilgi. 1954 Temmuzunda Cenevrede ya
plan antlamaya gre Gney Vietnamla Kuzey Vietnamn birlemesi kararlatrl
d. Ancak ABDnin destekledii Gney Vietnam bu antlamay imzalamad. Gney
Vietnamda milliyeti bir erk baa geti. Kuzey Vietnamda da komnist bir yap
oluturuldu.
ABDnin Domino adyla anlan bir kuram var. Bu kurama gre, komnist dev
let, komular da komnist yapar. Bu kurama gre emperyalist ABD, kuzeydeki Vi
etnam Demokratik Cumhuriyetine saldrd.
Emperyalist ABD, zgr bir lkeye saldryor, ama halkna, zgrlk iin Viet
namda savatn sylyordu. Gerekleri saklamak iin de yle bir dil buldu.
l ele geirildi.
Szgelimi yle, Bugn on Vietkong l ele geirildi.
Ne anlama geliyor bu. ABD, kimseyi ldrmyor. Dada ya da yolda ya da ev
de on insan lm, nasl ld belli deil, ama ABD ldrmyor, lm insanlar
topluyor.

20

Yllarca birok insan l ele geirdi ABD. Ama baarl olamad. Yardmcla
ryla birlikte kat Vietnamdan.
Size tarihten bir rnek vereyim. Benim Eletiri kitabmdan bir alntya bakalm. (1)
Zenc syan
Adil bir dzende insanca yaama zlemi yeni deil. Ezilen, hor
lanan, smrlen insan, byle bir dzeni hep istedi. Tarih, byle bir d
zen iin verilen kanl mcadelelerle dolu. Roma da Spartacus n n
derliinde balayan ayaklanma bunlarn en nls. Bu ayaklanma kan
l bir ekilde bastrld. Yz binlerce insan katledildi.
Byle bir ayaklanma 870lerde douda oldu. 870 ylnda Basra
civarnda, A li ve Fatma soyundan geldiini iddia eden ve aslen ranl
olan A li B. Muhammed adndaki bir ahs ortaya karak, bu blgede
tarlalarda ve tuzlalarda kt artlarda yaayan Zenci kleleri, onlara
zenginlik vaat ederek etrafnda toplamaya muvaffak oldu. A li kleleri
kkrtarak onlara efendilerini haps ve mallarn yamalatmak suretiyle
duruma hakim oldu. *
imdi burda duralm. Ne oluyor? Yl 870. Ordan burdan satn
alnm kleler, efendileri iin uslu uslu alyor. Efendiler vur patla
sn al oynasm yayor... Her ey gzel gidiyor. Bu srada A li adnda
biri kyor. Ali, kleleri kkrtyor.
Tkr tkr ileyen sistem, kkrtc A li yznden bozuluyor. K
leler, efendilerini hapsediyor. Mallarn yamalyor.
Tehlikenin bymesi zerine, yazar aynen byle diyor. Zenci
lerin ayaklanmas byk bir tehlike...
Yazar, tehlikenin nasl bir tehlike olduunu sylemiyor. Yazar,
tehlike szcnn armlarn harekete geiriyor. Tehlikenin b
ym esi zerine diyor...
Hepimiz korkarz tehlikeden. Dikkat tehlike dendi m i dururuz.
Biliriz, orda bizim iin korkun bir ey var. Yazar, burda tehlike sz
cn zenci ayaklanmasna yklyor.
Zenci ayaklanmas byk bir tehlike. Kimin iin. Efendiler iin.
Peki, yazara ne oluyor. Yazar iin ortada hibir tehlike yok. Var
m. Am a yazar, byle bir olaym iindeymi gibi, tehlike byd diyor.

21

Ayaklanmay bastrmak iin byk kuvvetler gnderiliyor.


Ayaklanma durmuyor. Tersine, byyor. Kleler, stlerine gnderilen
kuvvetleri yeniyor.
A li b. Muhammedden yardm isteyen ve 1500 svari ile takvi
ye edilen Sleyman, Muvaffak tarafndan Vazt valisi tayin edilen Muhammed b. Muvellid el Trki zerine yryp galebe ederek Vasta
girdi. Bu srada ehirde bulunan Kncr El-Buhari, akama kadar Zen
cilere dayand ise de savata telef olunca ehir halk artk mukavemet
etmekten vazgeti. Zenciler her yerde olduu gibi burda da yama, tah
rip ve katliam yaptlar. Vasitm dmesi ile tehlike bym, Badat
tehdit altna girmiti.
Tehlike rktc bir szck. Yazar bununla yetinmiyor. rkt
c szcklerle daha da bytyor tehlikeyi. Yama, tahrip, katliam...
nsan rkyor... Zenc ayaklanmasnn hemen bastrlmasn isti
yor. Hemen...
Beklenen oluyor. ki sene kadar yorucu ve ypratc savalardan
sonra 882-883 ylnda, Ali b. Muhammed esir, Muhtara tahrip edildi ve
yirmi seneden beri blgeyi kana bulayan korkun isyan bastrlm oldu.
O h... Korkun isyan bastrld. nsan rahatlyor.
Mahmud, Zenc ayaklanmasn bugne gre yorumluyor. yle,
Bunlar kendilerine Zenc ad veriyorlard, bugn komnist dediimiz
kimselerin fikirlerini tayorlard. Tam olarak eitlie inanyor ve yle
hareket ediyorlard. **
Mahmud, Tam olarak eitlie inanyor ve yle hareket ediyor
lard demiyor. Yalnz byle dese Zenc ayaklanmasn gzden dre
mez. Bunun iin, bugn komnist dediimiz kimselerin fikirlerini ta
yorlard diyor.
Ne oluyor imdi. Bugn komnist dediimiz kimseler var Nerde, nemli deil. Hangi tarihte. Bu da nemli deil. nemli olan u.
Bugn komnist dediimiz kimseler var Var m? Evet var. yleyse
yok edilsinler... yle oluyor... Yok ediliyorlar...
Btn bunlarn anlam u. Tarih, efendilere gre yazlyor. Neden
byle yaplyor. Tarih bo bir alan deil. Tarih, kendiliinden olumu
yor. Toplumsal snflarn mcadelesine tarih diyoruz biz. Bugnden
gemie baktmzda tarih, son derece nemli. Tarih, toplumsal snflar
iin nemli. nk her toplumsal snf, tarihte bir yer aryor kendine.

22

bni Haldun, Yanln eytan, tutarl grn silahyla vurulup


yo k edilebilir. der. imdi ben de yanln eytann vuruyorum.
Yanln eytan Nasl Vurulur
Tarih, yanln eytanlaryla dolu. imdi burda basit bir deneme
yapalm. Yeniden yazalm tarihi. Bakalm ne kacak karmza.
ZENC A Y A K LA N M A SI. Ayaklanmay anlatmadan nce, hem
Em evi dnemine, hem Abbasi dnemine bakmak gerekiyor. Emeviler
iin aristokrasinin iktidar denebilir. Halk, Emevi dneminde aristokra
sinin iktidarnda inim inim inliyordu. Hibir ekilde can gvenlii yo k
tu. Abbasiler iin, gelien ticaret burjuvazisinin iktidar denebilir. Abbasiler dneminde aristokrasi, Bermeki slalesiyle iktidara ortakt. A n
cak Harun el Reit dneminde Bermeki slalesi kanl bir biimde yok
edildi. Bermeki slalesi, beikteki bebee kadar ldrld.
Hem Emeviler, hem Abbasiler zulm makinesi gibi altlar.
Korkun vergilerle halk soyup soana evirdiler. Dahkan denilen top
rak asilzadeleriyle ran, ne kadar arazi vergisi demek olan haracn l
kesiyse, Fellahlanyla Msr da ek vergilerin lkesiydi. (...) solunan ha
vadan baka her eyden vergi alnmaktayd. Ayrca vergi mkellefi %8
faiz, %10 sarrafiye, %1 makbuz pulu iin olmak zere %19 ek vergi
demekteydi. (...) M srda ek vergiler zellikle Teuisde, D im yatta
ve N il kylarnda ok ard. X. yzyl boyunca tarm mkellefleri ok
kt muamelelere tabi tutulmulard. Bunlar hapsedilirler, kamlanr
lar, giderek ikenceye tabi tutulurlard. ***
Peki, halk ne yapyordu bu durumda. Hibir ey...
ktidarn kayna Tanr. Halife, bu iktidar temsilen ibanda.
Buyruu, Tanr buyruu. Her biri adaletsiz olan yasalar, adaleti sal
yor diye halka benimsetilmi. Bu arada ideologlar, eitli yntemlerle
halkn beynini uyuturmular.
Kleler ok daha kt durumda. 500 ile 15.000 kiilik blklere
ayrmlar kleleri. Blkler ldresiye altrlyor.
Bu durumu gren insanlar da vard elbet. Ebu Hanife bunlardan
biri. Ebu Hanife, Emevilerin kadlk nerisini geri eviriyor. Zulm
ynetiminde grev almam diyor. neriyi geri evirdi diye krbalan
yor. Hapse atlyor. Ebu Hanife, bir yolunu buluyor hapisten kayor.

23

M ekkey e gidiyor. Abbasiler ibana gelince geri dnyor. Zulm, i


kence, yolsuzluk bitecek diye dnyor. Bunu umut ediyor. Ne yazk,
bunlarn hibiri bitmiyor. Zulm, ikence, yolsuzluk devam ediyor.
Ebu Hanife, bu kez Abbasilerden gelen kadlk nerisini geri eviriyor.
Zulmle i yapmam diyor. Yine hapse atlyor.
Hibir ekilde zulmle ibirlii yapmayan Ebu Hanife, hapiste
lyor.
Zenci ayaklanmas, byle bir ortamda balad. Ayaklanmann
nderi A li b. Muhammed, profesyonel bir ihtilalci, 869 tarihine kadar
birok ihtilal giriimi var. Birok kez hapse girip kyor. Son kez yine
hapisten kayor. Ayaklanmay balatt yere geliyor.
yle dnyor Muhammed, Kle tarlada buday ekiyor. Son
ra bunu topluyor. Deirmene gtryor. tyor. Efendisine ekm ek
diye veriyor. Bu adil deil. Buday kle yetitiriyor. Ekmek yapyor.
Buday da ekm ek de klenin olmal. Mlkiyet kalkmal. Adil bir d
zen kurulmal. Kadnlar dnda her ey ortak olmal.
A li b. Muhammedi idealize etmek doru deil. Snfsz bir top
lum dlemiyor Muhammed. Muhammedin toplumunda efendiler k
le olacak.
Kle de bundan tesini dnmyor. Karn doyuracak bir sofra.
Uyumak iin bir yatak. Oturmak iin bir ev. Gzel bir kadn...
Muhammed burdan yola kyor. Beni Tanr gnderdi diyor.
Kleye bol ekmekli sofra, geni, rahat yatakl evler iin sz veriyor.
M uhammedin nderliinde kle ayaklanmas balyor.
870li yllarda Orta D ouda tarihin byk trajedilerinden biri
yaanyor.
Ayaklanma byyor. Baarl oluyor. Bir devlet kuruluyor. Yir
mi yl korkun bir boumayla geiyor. Klelerin kurduu devlet her
kesi rahatsz ediyor. teki devletler byk bir ittifak kuruyorlar.
Temel eliki, Zenc Devleti nde balyor. yle. Be bin kle
nin emeiyle yaratlan rn, be y z efendiye bol bol yetiyor. Be bin
klenin emeiyle yaratlan rn, eit olarak datld iin be bin k i
iye yetmiyor.
A lk balyor.
retim teknii eitliki dzene yol vermiyor.

24

Trajedinin sonu belli.


ttifak, Muhammede unu neriyor. Teslim ol. Hayatn ba
larz. lene dek bolluk iinde yaatrz. Muhammed neriyi geri evi
riyor. Klelerle birlikte lme gidiyor.
Binlerce insan katlediliyor. Zenc D evleti yerle bir ediliyor.
te grdnz. Basit bir deneme yaptm. Zenc ayaklanmasn bir
baka gzle anlattm. Birok ey deiti. Adil bir dzen iin mcadele
eden Muhammed, tehlikeli canavar olmaktan kurtuldu. Yalnz bu
m u ... Deil... En nemlisi tarih yalandan kurtuldu... unu unutmaya
lm. Bu ok nemli. Tarihin yalandan kurtulmas ok nemli.
Peki, bunun edebiyatla ne ilgisi var. Bakn ne diyor Jean Blot,
kar apak bir olguymu gibi gsterilemez. Buna kant ola
rak ok yakn bir gemite yaanm ve gnmzde nemini hl ko
ruyan olaylardan sz edeceim. Btn abalanma karn, Birinci Dn
ya Savama neden olan ve savata etkin rol oynayan Wilhelm II A l
manya snn ne tr bir kar salamak isteyebilecei sorusuna yant bu
lamadm. Bununla birlikte, Alman domuzuyla, Srp domuzu rekabeti
nin bu konuda rol oynadm syleyenler de var. / Bir domuz uruna
veya ok daha domuz satmak iin kimsenin lm gze alacan san
myorum. Haksz yere horlanan bu hayvann yerine altn, petrol, yol
veya bir rmak koyabiliriz, ama hi kukusuz sorunun utan verici ni
teliini deitirmi olmayz. Yani kan gizlemek, yaamsal bir gerek
sinim olarak gsterip, insanlann onu savunmak ve elde etmek amacy
la herhangi bir eyi gze alabilecekleri biimde sunmak iin szckle
ri baanl bir biimde maskeleyip, gereklii, heyecan, tutku ve hay
ranla dntrmek gerekir. Sonu olarak ozann ve yazann sanatn
dan yararlanmak gerekir. /Balayacak olan her savaa szck taburlan nclk eder. atmann temelinde yatan kar ilikilerini zmek
yazarlann stesinden gelebilecei bir i deildir. Ama savaa nclk
eden, onu maskeleyen, allayp, pullayan szck taburlar denetimimiz
altndadr, burada sorumluluumuz birincildir." (2)
Nedir sorumluluumuz, halklar arasnda, insanlar arasnda dmanlk tohumlan
ekmemek birincil sorumluluumuz.

25

Yazar, yazsnn bir yerinde bakn ne diyor, Balzac yaptlarnda Yahudi ve A l


man vurgusu taklitlerine sayfalarca yer verir. Kukusuz bu su deildir, ama belki
sava suu ya da rklk olabilir. Bozuk vurgudan yola karak kiiden, kiiden yo
la karak ait olduu topluluktan nefret edilir.
Burada aklma gelen bir rnei vermek istiyorum.
Dante, lahi Komedyada Antika filozoflaryla bni R d , bni Sinay ce
hennemin ilk katna atar. Eziyet grmezler, ama vaftiz edilmedikleri iin cehennem
dedirler.
Alphonse Daudet, Hayrsz Z uhaf adl yksnde Fransann Cezayiri smrge
letirmesini savunur.
Klaus Betzen, Alman romannda Birinci Paylam Sava nn nasl yorumland
m yle anlatr. Bu savan yazarlar da szgelimi X IX . yzylda Leo Tolstoyun
Sava ve Bar nda olduu gibi savan siyaset, askerlik ve insanlk ynnde gr
nlerinin btnn gstermeyi denemediler. Sava, genileyerek btnyle gz
atlmayacak hale gelmiti. Sava siyasal bir olay siyasetin baka yollarla srp git
mesi diye anlamyorlard. Fakat bu savan hemen hemen btn yazarlarnn ortak
bir yn vard: Sava ilke olarak, insan hayatnn gerekli, hatta anlaml bir belirtisi
sanyorlar. I. Dnya Sava na ulusal savunma ve ulusal cokunluk anlam veriyor
lar. Bu, tek insan iin ou zaman u demek oluyor: Sava bireysel temizlenme ve
olgunlama yoludur. (...) uras aktr: Birinci Dnya Sava nm nemli bulduu
m uz birka rnekle belirttiimiz edebiyat, savaa kar tutumlarn eitliliini gs
teriyor. Kimisi sava Tanrnn kendini gstermesi ve ulusun arnmas olarak g
ryor, kimi savan gzellii zerinde duruyor, kim i iin de sava salt bir sama
lktr. Bunun dnda yurt-ulus edebiyat eserlerin sava srasnda ve savatan son
ra sayca en ok olduunu eklemeyi lzumsuz buluyorum. (3)

Milliyetiliin Douu
Bugnn durumuna bakp da Nerden kt bu milliyetilik diyesim gelse de, ta
rihe byle baklmaz. Tarih, bir eyler yapan, insand bir olgu deildir. Engels bu
konuda yle der, Tarih hibir ey yapmaz engin zenginlie sahip deildir o, a
tmalara girimez / Tersine, btn bunlar yapan, btn bunlara sahip bulunan ve
btn bu atmalara girien, insandr, gerek ve yaayan insan; hi kukunuz olma
sn, insan, kendi ereklerini gerekletirmek iin kullanan -sanki kendi bana birki-

26

iymi gibi- tarih deildir; tarih, kendi z erekleri ardndan koan insann etkinliin
den baka bir ey deildir. (4)
Milliyetilik, burjuva snfnn kmesi iindeki burjuva insann yurdu iin gi
ritii savamdr. Kendi yurdunda, alm satm ilerini zgrce yapabilmek iin sa
vama girmitir. D lkelerden gelen mallara yksek gmrkler koydurmak bu sa
vamn bir parasdr.
Ali Engin Oba milliyetiliin douunu yle aklar, Modem Milliyetilik ilk
defa olarak ngiltere de 17. yzylda priten devrimle ortaya kmtr. Bu yzylda,
ilimde, siyasette, ticarette, dnce alannda ileri giden ngiltere de hmanizm ve
Kalvenist ahlaka dayal yeni bir devir alm, bu ekilde doan liberal milliyetilik
ayn anda ngiliz orta ticaret snfnn da ortaya kmasna etken olmutur. lk ba
larda dini muhtevaya yakn bir mahiyette olan bu milliyetilik, 18. ve 19. yzylda
laikleerek byk bir gelime gstermi, hrriyet ve kiisel haklar gibi kavramlar
dnyaya yaymtr. Locke un elinde siyasal felsefe eklinde ilenerek Amerikan ve
Fransz Devrimlerini etkilemitir. (...) Fransz Devriminin en byk sonucu Avru
pa da feodal ilikilerin ortadan kalkarak onun yerine millet hakimiyeti ile millet
kar kavramlarnn yerlemesidir. Napolyon yapt savalarla A vrupay alt st et
mi, gizli ajanlar gndermek suretiyle henz bamszla kavumam birok ulu
su ayaklanmaya tevik etmitir. (5)
u belli. Burjuva snfnn balatt milliyetilik, yozlam bir snfa kar devrimlerle ilerlemitir. zgrlk, insan haklar, laiklik, aydnlanma bu devrimlerle
salanm bir kazammdr. Ama daha sonra milliyetilik, millet kavram rtsyle
burjuva snfnn egemenliine dnmtr.
Trk milliyetilii, Slav milliyetiliine kar, Slav milliyetilii Alman milli
yetiliine kar gelimitir. Birbirine kart milliyeti lkler, 20. yzyln yansna
kadar kanla atele bir boumaya gtrmtr insanl.

Milli Edebiyat
Milli Edebiyat sorununa girmeden nce, bu Milli Edebiyat nasl bir ortamda
olutu. Kimileri mer Seyfettin, Ali Canip Yntemin bu akm balattklann sy
ler. Dorudur bu, ama eksiktir. Milli Edebiyat, bu kiilerin bir gecede aklna gelen
bir akm deildir.
Bunun nasl ortaya ktn anlayabilmek iin zetle de olsa geriye gitmek gerekir.
1789 Burjuva Devriminden sonra yaylan ulusalclk nedeniyle, Osmanl mpa
ratorluu dalma srecine girer.

27

imdi soru u. Osmanl mparatorluunu dalmaktan nasl kurtarabiliriz. Namk


Kemal bu soruyu yle yantlar. Bu vatann snrlan iinde ne kadar rk, mezhep ve
dil olursa olsun, bu farkllk o vatann dalmasn gerektirmez. Her snftan insan
genel hak ve zgrlklerden yararlanabilir. Eitim kurumlan herkese vatann dee
rini anlatrsa btn aynlklara karn, hepsi vatan sevecektir. Vatan snrlan iinde
birbirinden farkl rklann, dinlerin bulunuu hatta iyidir. Eer doru hareket edilir
se bu aynlklann yaratt gle ilerde belki en byk m evkii b iz alabiliriz." (6)
Ama halklar bu arya kulak vermez. Her halk, varlna dayanak yapaca bir
ulus, bu ulusun yurdu diyecei bir toprak aramaktadr.
Die di, acmasz byk kymlarn yaand acl bir dnemdir bu.
Bu kagunda Y usuf Akura, Tarz- Siyaset adl yaptmda Trklk savn or
taya atar. lk elde bu nemsenmez. Trkiyede 1908 Burjuva Devrimiyle halklarn
nnde yeni bir kanal alr.
Bu konuda bakn ne diyor Fikret Adanr, Jn Trklerin bir Trk milliyetilii
programn balatm, bylelikle de imparatorluun zlmesine yol am olmak
gibi kt bir nleri vardr. Bu historiografik imgenin 1912 Balkan Sava ndan son
raki dnem iin geni lde doru olduuna kuku yoktur. Fakat o tarihten ncesi,
zellikle de 1908 ve 1909un gelimeleri baka ltlerle deerlendirilmelidir. /Jn
Trkler ulusal sorun hakkndaki konumlann daha 1908 Austosunda aklamlar
d; anayasa halk egemenliine dayanmalyd; eyaletlere geni zerklik verilmeliydi,
okullarda temel retim, ocuklann anadillerinde yaplmalyd; askerlik hizmeti,
din farklanna baklmakszn herkes iin zorunlu olmalyd; hatta bir tanmsal rgt
bile ngrlmt. (7)
Ama Balkan Sava, btn halklarda milliyetilii alevlendirdi. Fikret Adanr
yle der, Balkan savalanna kar sosyalistlerin yaptklan gsteriyi, onlarn enternasyonalist bir siyaset izgisi izlemediklerinin kant olarak anmak adet olmutur.
Elbette, sosyalistler savaa karydlar. Fakat bu makalenin yapmaya alt akl
yrtmeler doruysa, milliyeti burjuvazinin politikalanyla Dar sosyal demokratlann izledikleri izginin temel felsefeleri arasnda yakn bir koutluk grlmektedir.
Jn Trk hareketine adil bir frsat vermemekle, her ikisi de, Makedonya nm para
lanmasna yol aacak olan bir Balkan Sava nm risklerini bilerek gze almlard.
Yirminci yzylm sonunda bile Balkanlarda ulusal sorun hl zlmeden duruyor
sa, bunda Balkan sosyalistlerinin hayli geni bir sorumluluk pay vardr.
O dnemde Balkanlarda, Anadoluda halklar bar iinde yaayacaklar bir dev
let kurabilirler miydi?

28

Rosa Luxemburg, hayr diyor, kuramazlar. Bakn ne diyor Luxemburg, Trk


ynetiminin hantall, kapitalizmi bile retmekte yetersiz olmutur, nerede kald ki,
sonunda sosyalizmi tretebilsin, onun iin, ne kadar abuk yklr ve ulusal kurucu
elerine ayrlrsa o kadar iyi olur- o zaman bu blge, tarihin diyalektiinin olaan
srecine katlabilecektir. (8)
Bu zetten sonra Milli Edebiyata dnersem, bu dnemin toplumsal yapsm B
lent Tan*den bir alntyla belirleyeceim.
zellikle T nderliinde sahneye konulan M illi ktisat siyaseti, 19. y y da ya
r smrgeleme srecine girmi olan Osmanl lkesinde m illi orta snflarn do
umuna yo l at (tccar, esnaf, bankac, iadam, irket orta, h a fif sanayi ve el za
naatlar sahipleri vb.). Tara burjuvazisi durumundaki eraf da bunlar arasnda yer
alr. Sz konusu tabakalar lkenin ekonomik bamszlna ve btnlne ilgi du
yan ulusal orta snf oluturuyorlard. Yerel ya da ulusal kurtulu mcadelesinin si
vil kadrolar bunlardan kacaktr. ncl ya da nderlii ise yine orta snflar
iinde saylmas gereken aydnlar, subaylar ve memurlar yapacaktr. zetle, yakn
tarih, ekonomik ve sosyal alandaki gelimeler, 1918den sonra lkeye dayatlmak
istenen yan smrge tipi kyl devleti modelini kabul edemeyecek sosyal ve s
nfsal gleri de yaratmt. Nfus yapsndaki trdeleme de (Ermeni tehciri, Rum
larn bir ksmnn 1914-1918 arasnda lkeyi terk etmesi) sosyal deimenin nem
li bir parasyd,
b. Dnsel Alan
Siyasal dnce ve kltr alanndaki durum da yukardaki tablonun styapsnda
ki yansmalardr. slam birlii ya da Osmanlclk siyasetlerinin baanszl, slam
c (panislamist) ve Osmanlc akm lan aptan drmt. zellikle Balkan Savala n ndan itibaren ykselie geen, ulusu dnce (milliyetilik) ve yurtseverlik
duygularyd. Millici ve yurtsever edebiyat btn yurda yayld. (Ziya Gkalp, Yu
suf Akura, Mehmet Emin vb.). Aydnlarda ve yerel nderlerde, teokratik dnya g
rnn yerini laik-pozitivist eilimler almaya balad. Kurtulu mcadelesine n
clk edecek olan kadrolar II. Merutiyet ocuklarydlar ve lke sorunlan ile
zmlerini yerel deil ulusal leklerde dnebilir kvama gelmilerdi. (9)
Milli Edebiyat, bu ortamda ortaya kt. imdi bunu grelim. Haan li Ycel
anlatyor, mer Seyfettin, A li Cnip, Ziya Gkalp. mer 1903den 1908e kadar
bulunduu zm irden R um eliye nakledildikten sonra 1910da subayl brakarak
Selanikte yerlemiti. A li Cnip 1902de srgn edilen babasiyle daha da nce Se
lanike gelmi bulunuyordu. Diyarbakrl Ziya Bey, 1909da Cemiyet kongresinde

29

ora ttihat ve Terakki tekilatn temsil etmek zere Selnikte idi; daha sonra da
Merkezi Umumiye ye seilmiti. Cnip, Hmid ve Hsn Beylerin kard iir
ve Hsn mecmuasna iirler ve makaleler yazyordu. Sonra bu dergi, adn dei
tirdi, Gen Kalemler oldu. Birinci cild, onlarn idaresindeki gen kalemlerdir. mer
Seyfettin, yazlarn ve fikirlerini beendii Ali Cnib e hudut boyundan ve asker
lik vazifesi bandan yazd bir mektupta Geliniz Canip Bey, edebiyatta, lisanda
bir ihtilal vcuda getirelim teklifinde bulunuyordu. Cnib in, kendisine gsterdii
bu mektubu okuyan Ziya Bey, merin fikirlerini doru bularak onlara katld. Mer
kezi Umumide ye olan Ziya B e y in teebbs ile olacak ki, bu bulumalardan bir
iki gn sonra Cemiyetten resmen yazlan bir tezkereyle Gen Kalemler dergisi tti
hat ve Terakki tarafndan patrone ediliyor ve Yeni Lisan hareketi, bu derginin ikin
ci cildiyle ve Cnibin bamuharrirlii altnda balam bulunuyordu.(10)
Grlyor, olay bireysel deil, Milli Edebiyat ttihat ve Terakki patrone edi
yor. Dilde, Trkenin yabanc dillerin etkisinden kurtarlmas amalanr. Yaptlarda
milli deerler ele alnarak...
O dnemi gz nne alrsak, mer Seyfettinin yklerinde rklk yoktur. O
ykler, savunma, yceltme ykleriydi.
Bizde romanda, ykde milliyetilik, Trk rkn yceltme genellikle 1940larda
balar. Szgelimi elimde bir roman var. Byk Trk Roman diyorlar. Byle bir ni
teleme bile yazma kar olmaktr. Belli bir kmeyi etkilemi olsa da, estetik deer
asndan szn etmeye demez bu kitaplarn. Yalnz burda Kemal Tahirin Dev
let Anasndan sz etmek zorunlu.
Bu roman okudukta ok ardm ben. Diyelim bir yazar, son derece znel kala
rak roman, yk yazabilir. Orda kalr bu. Kemal Tahirde byle olmad. Byk bir
kme hayran oldu.
Roman teknii asndan son derece zayf bir roman Devlet Ana. Peki, nasl olu
yor da birok insan hayran oluyor... Bizim insanmzn dnyay alglaynda, este
tik deerlerinde sorun var.
Bakn, Taner Timur ne diyor Devlet Ana'yla ilgili, Kanmca Devlet Ana, K e
mal Tahirin en baarsz eserlerinden biridir. Dahas, tutucu, yer yer rk tezlerle
dolu bir romandr. (11)
O kadar.
Ama biz byle yapmayacaz. Kesinlikle kiilerin eylemleri bir halka yklenme
yecek. Biz bu topraklarda yaayan insan anlatacaz. Baarsn, baarszln, z
verisini, karcln, acsn, sevincini...
Gzel rnekler var nmzde. Yakup Kadri, Sait Faik, Suat Dervi, Oktay A kbal, Kemal Bekir, Demirta Ceyhun, Adnan zyalner, Sevgi Soysal, Ltfiye A y
dn, ner Yac.

30

Dilimiz Trke, bylece ulusal olacak yazmz, ama evrensel de.


Kaan, Ulusallk ve Halka Ballk'la ilgili bakn neler diyor, ... ulusal ya da
rksal ayrcalklar adna genel-insansal-olan m yadsnmas kadar, soyut genel-insansal olan adna ulusal-olan dan vazgeilmesi, metafizik, gerici, estetiksel olarak za
rar verici bir eydir. Sanatsal yaratmda ulusal zgnlk, halka-ballktan ayrlma
yaca gibi, sanatta genel-insansal-olan'da ulusal zellikten ayrlmaz.'' (12)
Szgelimi bizde dello gelenei yoktur. Biz ya arkadan vururuz, ya da ev, dk
kan basarz. nsanmzda olmayan var gibi gstermemeliyiz.
Ancak ulusallk, ulusalda kalmamal. Kaan'm syledii gibi, Genel-insansalolan, ulusal olan 'm iinde" yer alr.
Ulusallkla evrensellik diyalektik bir btndr.
Sonu olarak dil konusunda unu syleyeceim. Gerei rtc, gerei bozucu
bir dilimiz olmayacak.
Dipnotlar
1 Cengiz Gndodu, Eletiri, Sre Yaynclk ve Tantm Ticaret Ltd.ti., stanbul, 1987.
* Hakk Dursun Yldz, slamiyet ve Trkler, st. nv. Ed. Fak. stanbul, 1976.
** S.F. Mahmud, slam Tarihi, ev. A. Kevenolu - A. Smer, Varlk Yaynlan, stanbul, 1973.
*** Ali Mazaheri, Ortaada Mslmanlarn Yaaylar, ev. Do. Dr. Bahriye ok, Varlk Yaynlan, stanbul,
1972.
2. Jean Blot, Dman Szckler, Unescodan Gr Dergisi, 7/1987.
3. Klaus Betzen, X X . Yzyl Alman Romannda Savan Yorumu ve Anlatlmas, ev. Vural lk, Trk Dili-Ro
man zel Says II, Say 159, Aralk 1964.
4. F. Engels, M utlak Eletirinin kinci Kampanyas, Kutsal Aile, Sol Yaynlan, ev. Kenan Somer, Ankara, 1976.
5. Ali Engin Oba, Trk Milliyetiliinin Douu, mge Kitabevi Yaynlan, Ankara, 1995.
6. Niyazi Berkes, Felsefe ve Toplumbilim Yazlan, Adam Yaynlan, stanbul, 1985.
7. Fikret Adanr, Osmanl mparatorluunda Ulusal Sorun ile Sosyalizmin Olumas ve Gelimesi, Makedonya r
nei, Osmanl mparatorluunda Sosyalizm ve Milliyetilik 1876-1923, Der. Mete Tunay - Eric Jan Zrcher, le
tiim Yaynlan, stanbul, 1995.
8. Aktaran Fikret Adanr, a.g.e.
9. Blent Tanr, Kurtulu-Kurulu, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2007.
10. Haan Ali Ycel, Edebiyat Tarihimizden, letiim Yaynlan, stanbul, 1989.
11. Taner Timur, Osmanl-Trk Romannda Tarih, Toplum ve K imlik, mge Kitabevi Yaynlan, Ankara, 2002.
12. M. Kaan, Gzellik Bilimi Olarak Estetik ve Sanat, Trkesi Aziz allar, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul,
1982.

31

YARATICILIK

zlek
Hi kimse, hibir alanda, konuyu yetkin bir biimde kavrayamazsa yaratc ola
maz. Drt elle sarlmak denir ya, ite yle. Yarm elle sarlrsak iz srcs olabili
riz, ama o izi geniletenleyiz.
imdi soru u. Yazar, nasl yaratc olabilir, napmaldr bu konuda. Gorkiden
balayalm. Gorki yle der, Yazmaya yeni balayanlar edebiyat tarihini iyi bilme
lidirlerr (i)
O zaman sizler, en azndan Tanzimat Edebiyatndan balayarak bugne gelen
sreci iyi renmek zorundasnz. Ama bunun iin sizlere bir yapt nermeyeceim.
nk okullarda okutulsun diye stn kr yazlmtr bizim yaznsal tarihimiz.
Bu kadar m ... deil. Yine Gorki sylyor, Yabanc edebiyat da tanmak gerek
lidir; nk yaznsal yaratclk, znde btn lkelerde ve halklarda a y n d r (2)
Bunun anlam u. Balzactm balayarak yaznsal yaptlar disiplinli bir biimde
okunacak.
Okumann yararn Gorki yle anlatr, imdi yazmay nasl rendim sorusu
nu yantlayacam. / zlenimleri, hem dorudan doruya yaamdan, hem de kitap
lardan topladm. Bu birincisi, hammaddeyle, kincisi yan ilenmi maddeyle kyas
lanabilir; ya da daha kaba, ama daha ak bir deyile; ilkinde hayvanla ve daha son
ra o hayvan kusursuz bir gzellikle saran postuyla iliki kurdum." (3)
mer Seyfettin, yaratclk iin ilk elde hissetmeyi nerir, yle der, N olursa
olsun hissedemeyen iyi bir yazar, iyi bir air olamaz." (4) Yine mer Seyfettine g
re d kurma, gzlem, gereklik yaratcln temel ilkeleri.

32

HegeFin yaratclk stne sylediklerini, HegeVin idealizminden ayklayarak


grrsek, u kar karmza, sanat der Hegel, soyut genellemelerin zenginli
inden deil, hayatn zenginliinden kp yaratmda bulunmaldr. (...) O ok eyi
grm, ok ey iitmi ve ok eyi belleinde depolam olmaldr. (5)
Burda duralm. Hayatn zenginlii dendi, d gc dendi... Nasl olacak btn
bunlar. Hayatm zenginlii ne demek...
Okullarda okuduk, orda reneceimizi rendik... stelik okullarda yaamn
zenginliini deil, yoksulluunu grdk...
Sabahlan erken saatte, belki uykulu uykulu ie gitmek iin yola koyulduk... Kal
dranlar tozuta tozuta temizleniyor, sabah sabah bfesini aan, bir kan sakall, ask
yzyle bize bakyor.
Nerde yaamn zenginlii...
Bakalm ne diyor Bertrand Russell, Gerekte felsefenin deeri, geni biimiyle,
onun kesinsizliinde aranmaldr. Felsefeden hi pay almayan insan mr boyunca,
saduyudan, kendi ann ve ulusunun allm dncelerinden ve kendi zgr
usunun katks ya da onay olmadan zihninde yer eden kararlardan treyen nyarg
larn tutsadr. (6)
Felsefeden pay almayan, allm dncelerin oluturduu nyarglarn tutsa
dr.
nk felsefe, allm eyleri, allmam yzleriyle gstererek merak duygu
muzu canl tutar.
Yaamn zenginliini grebilmek, allm eylerin allmam ynlerin! g
rebilmek iin felsefeden pay almak gerekiyor. Ama yanm hekim candan / yanm
lim dinden eder rnei gibi, yanm yamalak deil, drt elle sarlacaksnz felsefeBir yk, bir roman ksrsa bunun nedeni yazann felsefeden pay almam olma
sdr.
Peki, yaratcl eyleme sokan nedir. Hegelin yant izlektir.
Hegel, sanatda esinlemenin olabileceini irdelerken yle der, ... sanatnn
temel koulu olarak dnlen d gc ve teknik uygulama etkinlii, nc ola
rak genelde esinleme diye adlandrlan eydir. (...) esinlemenin esas olarak duyu
sal uyarm araclyla retilebileceine inanlr. Ama kann kzmas, hibir eyi
baarmaya yetmez; ampanya iir retmeye yetmez. (...) Bu yzden de en parlak
deha, ou kez, sabah akam tatl bir esintiden zevk alp gzlerini gkyzne dike

33

rek imenlerin zerinde uzanp yatabilir, ama kolayca incinir olan esinlenmeden bir
soluk bile a l a m a z (7)
Esinleme gelsin diye ampanya, arap, rak imeyeceiz. yle krlarda dola
makla gelmiyor esinleme.
Peki napacaz. H egelnaplmas gerektiini gsteriyor. te yandan esinlenme
tinsel bir retme niyetiyle de i bana anlamaz. nceden kendisinde canl bir
uyarc olarak bir tema tamakszn, bir iir yazmak, bir resim yapmak ya da bir ez
gi bestelemek iin sadece esinlenmeye ynelen ve yalmzca urada burada malzeme
peinde koan bir insan, o halde, yetenei ne olursa olsun, salt bu niyete dayanarak
gzel bir kavray oluturamayacak ve salam bir sanat eseri retemeyecektir. Ne
tamamen duyusal bir uyarc ne de salt isteme ve karar verme, halis esinlenmeyi sa
lar; bu trden aralar kullanmak, yalnzca, yrein ve d gcnn henz herhangi
bir hakiki ilgiye tutunmam olduunu kantlar. Ama sanatsal drt doru trden ise,
bu ilgi zaten nceden zgl bir nesnede ve temada younlam ve ona smsk ya
pmtr.
Canl uyarc bir izlek yoksa, urda burda dolamakla ne iir, ne de roman, y
k yazlabilir.
Peki izlek nedir.
zlein ne olduu ilerde anlatlacak. Ama imdi ksaca tanmlamak gerekiyor izlei. Kaan bakn ne diyor izlek iin, ... bir yaptta tema denince, burda anlatlmak
istenen ey o yaptta tartlacak etiksel, siyasal, dinsel, felsefi ve estetiksel trden
zgl bir yaamsal sorun; yaptta ortaya atlacak ve u ya da bu ekilde yantlanacak
yaamdan alnma bir sorudur. (8)
Yazan ateleyen ite bu izlektir.
1980den sonra Sanatta Star Sistemi yazarlan, izlei kmsediler. Bir yaptn,
etiksel, siyasal, dinsel, felsefi ve estetiksel trden, zgl bir sorunu olmas, bunu tar
tmas neden kmsenir.
O yazar izleksizse, gz kapal yayorsa, roman diye, yk diye olaylan arka ar
kaya diziyorsa, izlee kar kar.

34

9 ubat Sal
Gsteri dergisinde Berna Morann yazs. On Yl Sonra Sevgili Arsz lme
Bak. yle diyor Berna Moran, Sevgili Arsz lm yaymlandmda (1983)
tartmalara neden olmu, bir yandan vlrken, bir yandan da ok olumsuz ele
tiriler almt. Kar kanlar roman zellikle gereklik ynnden eletiriyor, ro
mandaki kiilerin Trkiye gereklerine ters dmese de bu gerekliin anlatl
nn gereki olmadm sylyorlard.
Tam burda bir dipnotu var. yle, rnein; Cengiz Gndodu, Mustafa Sercan, Attilla Birkiye, Latife Tekinin Romanlarnda Gerekilik, Varlk Dergisi,
Haziran 1985
Berna Moran okuduktan sonra sekiz yl ncesini... o tatsz gnleri dn
dm. Trkiye edebiyatnda yeni bir star yaratlmak isteniyordu. Herkesin elinde
Sevgili Arsz lm vard. Ciddi bir kampanyayla insann bilinci dumura uratl
mt. Latife Tekin, toplumcu gereki bir yazard... sylenen oydu...
Roman okuyunca glmtm. Latife Tekinin yazarlkla... toplumcu gerek
ilikle bir ilgisi yoktu. Bunun stne, Latife Tekini beenen Birkiyeye rica et
tik. Bir sylei dzenleyelim dedik. Latife Tekini de ardk. Gelmedi. Ben,
Mustafa Sercan, Atilla Birkiye oturduk konutuk.
Berna Moran, o sylei iin yle diyor, Roman denen anlatnn mutlaka ger
eki olmas gerektii inancna dayanan bu sulama gereki yntemlerden yal
nzca biri olduunu hesaba katmad iin yersiz ve haksz bir sulamayd.
nce u. O syleiyi yeniden okumadm. Ama Birkiye bizcileyin dnm
yordu. Belki ortak noktalar bulunabilir o syleide. Ama Birkiyeyi yersiz ve
haksz sulamann iine sokmamak gerekiyor.
imdi dncemi sylyorum. Bana gre sanat insan aratrmas. te bundan
tr sanatn gereki olmas gerekiyor. Berna Moran bunun inanca dayandn
sanyor. Hayr. Bu grm benim dnya grme... dnya grme dayanan
bak ama dayanyor.

35

Sekiz yl nce byle dnyordum. Deimedim. Bugn de byle dn


yorum.
imdi bir gerekilik tartmas amak istemiyorum. unu sylemeliyim.
Gereki bak as yersiz ve haksz bir sulama deil.
Burda dikkat edilmeyen bir noktay sylemeliyim. Ben, kendi tarihimi yazan
bir insanm. Bir mcadelenin tarihi bu. Nedir bu mcadele. Ben, Trkiyede k
t esere... yabanc deyile kitsch... kar mcadele eden biriyim. Pek anlam yok
bunun. nk kimse kp da Ben kt eseri destekliyorum demedi. Demez.
Kimse kt eseri desteklemez de ondan. Fethi Naci mi, Berna Moran m, Doan
Hzlan m bile bile kt eserleri vdler. Hayr. Peki, ama bunca kt eseri nasl
oldu da vdler... dahas ba yapt saydlar. Bak alan yznden. Onlann
bakt yerden bir eserin kurgusu... dili... hakikati btnyle grnmez. Onlann
bakt yerden kty grmezsin.
Yaln bir rnek vermek gerekiyor. Bakn ne diyor Berna Moran, Sevgili Ar
sz lm, zgnln ksmen geleneksel hikayemizin zellikleriyle, modem
romann zelliklerini kaynatrmasna borlu bence.
Bu cmlede borlu kelimesinin hibir anlam yok. Borlu kelimesi bir kalp.
Kt bir kalp. Kt kalp bu cmleyi ktlyor. burda bitmiyor. Bu kt ka
lp, birok kt kalplan peinden srklyor. Yazy batanbaa ktlyor.
Trkiyede edebiyat... dilin... anlatmn bu yanma dikkat edilmedii iin k
t oluyor. Okuru da ktlyor.
Bunu grebilmek iin bak asn deitirmek gerekiyor. Bak asn dei
tirebilmek iin felsefeyi... fizii... matematii iyi kavramak gerekiyor. Ancak on
dan sonra bir eserde, diyelim onbin kelime varsa, tek bir kelimenin ancak 9999
kelimeyle anlam kazandn... gzelletiini... ktletiini anlayabiliriz.
te bunu anlatmaya alyorum... bunun mcadelesini veriyorum. Nasl bir
lkede... nasl bir edebiyat ortamnda. Yazmaya balad bir eserde nc ke
limeden ncesini unutan yazarlarn lkesinde... byle bir edebiyat ortamnda.
Sylediklerim anlalacak m. Anlalacak. Anlald gn Trkiye edebiyat
kecek. kten sonra yeni... gzel... gereki bir edebiyat yaratlacak.
Latife Tekine gelince... Berna Moran yle diyor, Yazar, roman ncesi ve
roman sonras anlat tekniklerini kaynatrp uzlatrd bu baarl yeniliki ya
pt ile 1980lerde klasik gereki Trk roman geleneinin snrlarn aarak ye-

36

i bir roman tr arayan akm balatanlarn arasnda yerini alm ve edebiyat


mza taze bir hava getirmitir.
Berna Morann bu anlatm kt kalplarla iyiden iyiye kt. Bu bilinsin.
Kaynama-uzlama snrlar ama-yerini alma-taze hava...
Peki Latife Tekin... Berna Morann vd nokta, tam da ktlenmesi gere
ken nokta.
Neden.
Eco yle diyor, Clement Greenbergin ok baarl formlne gre, avant
garde, sanat srelerini izler. Kitsch ise onlarn etkilerini. (Umberto Eco, Ak
Yapt, ev. Yakup ahan, Kabalc Yaynevi, stanbul, 1992) Latife Tekin, sanat
srelerini izleyen yeniliki yaptlarn etkisini izleyen tam bir kitsch oluturucu
su. Nedir, kitsch oluturucusunun grevi. nl... pahal gmlekleri giyemeyenle
re taklit gmlek yapar. Estetik bilinci dumura uratr. Kty genelletirir. nsa
n edilgenletirir.
Trkiye byle kitsch oluturucularyla dolu. Bakmayn onlann ben solcu
yum... ben bireyciyim... ben anaristim demelerine. Onlar birer yol boyunca a
mur toplayclar... Kitschin br anlam bu... amur toplayclan... amuru bize
seramik diye yutturmaya alyorlar. amurdan seramike gei, bilgi ister... cid
diyet ister... samimiyet ister... emek ister.
amur toplayclarla mcadele devam ediyor. Edecek.

Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Yl 1993, Say: 30

37

Tolstoyda Yaratma Sreci


Anna Seghers, Lukacsa yazd mektupta yaratma srecini yle anlatr, .. be
lirtmek istediim, zgl sanatsal sre, belki de en gzel Tolstoyun anlatt, ama
byk bir olaslkla bu sreci doru gzlemleyebilmi olanlarn tmnce anlatlan
sre. Tolstoy, gncesinde bu yaratma srecinin iki aamal olduunu syler. lk
aamada sanat, gereklii, grnte bilin dzeyinde olmakszn, dorudan alg
lar; oktan bilincine varlm olan, yine bilind konuma dnr; ikinci aamada
ise bu bilind konumu yine bilinle alglama sz konusudur. (9)
Burda nemli nokta u. Yaratma iki aamal. lkinde sanat, bilin dzeyinin d
nda alglar. kinci aama, bilind konumu, bilinle alglama.
Btn bunlar gerekletirmek kolay deil, Seghers neler diyor, ona bakalm.
Senin de bildiin btn bu sylenenler, genelde senin sylediklerine de uygun d
yor, byle olmas da doal. imdi gerekilik tartmasnn ana blmleri bu yn
tem zerine b t tartma olduu iin, zellikle sanat yoluyla yaratmann ikinci aamasma ilikin; yani sz konusu olan soru u: Gerekliin bu bilind alglannn
toplumsal nitelikte ve gelecee ynelik bir sanat yaptna dnebilmesi iin yapl
mas gereken nedir? imdi ortaya, acaba yntem zerine eilme, sanat yoluyla ya
ratmann ilk aamasndan bu lde zlm konumda gerekleebilt m i sorusu
kyor. Beni sakn yanl anlama: Yntemin de, tpk o ilk aama gibi, zgl sanat
sal bir ey olduunu ne denli iyi bildiini biliyorum. Gelgelelim gereklik karsn
daki ilk tepki aamas olan bu birinci aamay geride brakmak ne denli nem li ise,
bu ilk tepkinin sanat yoluyla yaratmann n koulu, temel koulu olduunu; nasl
yntemsiz bir bireime varlamazsa bu koul olmakszn bir bireime varlamayaca
n asla unutmamak da o denli nemlidir. Belki bu sana, iinde bu noktaya zellik

38

le deinme isteini uyandrmayacak kadar kendiliinden anlalabilir grnd. Ama


ne yazk k i hibir ey, kendiliinden anlalamaz. Son be ylda bana sk sk gelen
yoldalar oldu;(...) Bu dostlar, dnyay sihrinden tmyle yoksun klmay becer
milerdi. Sz edilen ilk tepki (Tolstoy, ilikin olarak gerekliin bir k e z daha tap
taze ve bilind insan etkilemesi gerektiini, insann onu bir kat daha bilinli ola
rak yaratabilmesinin ancak byle mmkn olabileceini syler.) bu dostlarda t
myle yitip gitmiti, ya da hi yoktu. Okurun da okuma ediminin ardndan duyumsamasmm olanaksz olduu, yaanmam bir dnyay anlatyorlard. i snfnn
yaamndan alnma grkemli anlan, dahas kendilerinin de paylam olduklan an
lan yapay bir olay rgsnn iine tkmaya alyorlard -olgunluk dzeyleri, ger
ek bir olay rgs bulmalarna elverili deildi; bylece kendileri asmdan yarat
mak ya da tanmlamak ikilemini zm olduklanna inanyorlard
Sorunu bir kez daha grmek zorunlu. Sanatnn ilk dolaysz etkiyi amas gerek
li, ama zor. nk ilk aamada saplanp kalabilir sanat.
Peki, neden zor bu ilk aamay amak. Bunu yle anlatr Seghers, .. saplanp
kaltr. inde yaad zamanm ve toplumun gerei, o kuak zerinde ar tem
poyla gelien, kalc bir etki deil, bir tr ok etkisi yaratt. Bir sanatmm bu ilk do
laysz etkiyi amamasnn, aamayp boumasnn ya da amak istemeyip onu du
raan klmasnn pek ok nedenleri, znel nedenleri bulunabilir; ama znel olmas
na karn bunlar, doal olarak her zaman sanatnn toplumsal konumundan kaynak
lanr. Dn olduu gibi bugn de bir sanatnn gerein stne gitmekte duraksama
snn ok deiik nedenleri olabilir. Salt yetersizlik (rnein kendini bir izmle rt
meye alan yetersizlik) ya da, baka nedenler arasmda, yrngeden aynlma kor
kusu gibi. Bu, gereklii ok saptmc bir etki yaratr. O zaman sanat, serinkanll
n ve sorumluluun gerek kendisi, gerekse eylemde bulanan herkes iin gerekli ol
duunu unutmu olur.
Seghers aka sylyor. Yazarn dolaysz ilk etkiyi aamamasnn nedeni u.
Yazar, gerein stne gidemezse ilk ura aamaz. yle der Seghers, Bunalm
lara,, savalara vb. zg bu gerekliin nce stlenilmesi, onunla kar karya gel
mekten ekinilmemesi, sonra da biimlendirilmesi gerekir.
Seghersin dolaysz ilk etki dediini, burda amak gerekiyor. Dolaysz ilk etki
ye, dolaysz alglama da denir. Dolaysz alglama ncesinde bilinte, o konuyla ilgi
li birikim yoktur. Sradan bir rnek verirsem, yolda giderken, birinin dtn gr
dk. Kiinin dtn grmek, dolaysz alglama, bir anlamda dolaymsz bilgi t
rdr. Bu bilgi kiiye denin neden dt bilgisini vermez.

39

yle yolda yrrken neden dt. Aya bir yere mi takld, biri elme mi takt.
Belki de bunlarn hibiri dmenin nedeni deildir. Den, sayrdr, ba dnmtr.
Bu ura amak, Seghers in de dedii gibi zor.
Bir yazan gerekle kar karya gelmekten alkoyan ne olabilir. Seghersi izle
yerek bunun stnde duralm.
Seghers izinle rtmeye alan yetersizlik' diyor.
Dnelim. Yazanmz sosyalist. i snfndaki eksiklikleri, yetersizlikleri gr
mezse, ya da grmek istemezse, ilk ura aamaz. yle de olabilir. Sosyalisttir ya
zarmz, kimi sosyalistlere kzmaktadr. lk uraa bile ulaamaz. Ne yazk.
Vedat Trkali'nin Gven adl roman byledir.
Selim leri, Adalet Aaolu, Pnar Kr kk burjuva bilincini aamadklar iin
ilk urakta kalmlardr.
Bu nokta son derece nemli. Bir yazar kesinlikle ilk ura amaldr. Bu urak
ok savunup sevdii bir kme, bir eylem biimi olabilir.
lk ura aacak gc yoksa, kalemi braksn. te bir rnek.
Demirta Ceyhun ne diyor, .. 24 Eyll 2003 gnl Cumhuriyet gazetesinin
Kltr sayfasndan rendiimize gre Ahm et Akay adl gen Eyll yk dergi
sinin 2. saysnda kan yazsnda Gnmz Trk ykclnn postmodemist
ynelimler sonucu toplumsal gereklikle ilikisini koparmas gerekten sevindirici
olmutur diyor. (10)
Tolstoy, gereklikle yz yze geliini syle anlatr, Bylece iimde birok oku
yucuya tuhaf gelebilecek bir duyguyla ie nc kez baladm. Bu, kolay kolay an
latamayacam bir ekingenlik duygusuydu. Bonaparte nin Fransas na kar giri
tiimiz savata kazandmz yengiyi, ayn zamanda uradmz baarszlklar anlatmakszm yazmaktan utanyordum. 1812 yl zerine an bir vatanseverliin etki
siyle kaleme alnm yaptlar okuyup da, iinden bunlar inandrclktan ve iten
likten yoksun bulmam, bir tedirginlie kaplmam olan var m ? (11)
Tolstoy, birinci noktay ayor bylece an vatanseverlikten kurtulup, gerek
le yz yze geliyor.

Bilincin Konumlan
Yaratma, nerden bakarsak bakalm bilincin eylemi. Dolaysyla bilincin stnde
durmak zorunlu.

40

Bilincin ilk eylemine olgusal bilin diyorum. Duyusaln-tesine geemiyor bu bi


lin. Yaanan, grnen, anlatlan olgulara dayanyor. Olguyu irdelemiyor, olduu gi
bi alyor. Olgular oluturan etkenler, olgular aras ilikiler... lgilenmiyor bunlarla.
Sorunlar, sorunlarn zm olgular stnden yrtlr. Bu zm olguya uy
mazsa bile, olgunun oras buras bklerek zm retilir. Bir iki olgudan yola
karak tmele varlr.
Olgusal bilin, olguyu mutlaklatrr. Olguya, tarihsel-diyalektik adan bakmaz.
Yazarn, kalemi eline almadan nce olgusal bilinci amas zorunlu. nk yazar,
bize ilikileri iinde, bir toplumda, bir tarihte yaayan insan gsterecek.
Szgelimi, Yakup Kadrinin Panoroma s canldr da, Adalet Aaolunun Bir
Dn Gecesi canl deildir. Yakup Kadi olgusal bilinci am, Adalet Aaolu a
mamtr da, ondan.
Hemen bir soru. Olgusal bilinci krmak zor mu. Zor. Bakn neden zor. Bir alnt,
Bir alg, bir algnn fenomen objesi doru ya da yanl olabilir mi? lk nce bu so
ruya evet demek akla gelebilir. Suya bir denek sokunca, denek krlm gibi gr
nr, ben de onu krk bir denek olarak grrm. Am a bu algnn yanl olduu bes
bellidir; nk denek gerekte krlmamtr, yalnz krlm gibi grnmektedir.
Bundan dolay da bana denei krlm olarak gsteren alg yanl bir algdr. B u
nunla birlikte algnn ya da fenomenal objenin kendisi yanl deildir; sadece de
nein, real denein krlm olduunu syleyen benim yargm yanltr. (12)
Burda duralm. Denei suya sokuyoruz. Denek krk gzkyor. Bu alg yan
l alg. Buna karlk grnen, krk grnen denein algs yanl deil. Bu nokta
nemli. Olgusal bilin, suda denein krk olduunu gryor, ama denei sudan
karmay dnmyor.
Srdryoruz alnty, Real denek bana belli koullar altnda, rnein suya dal
drldnda krlm olarak grnr; bu alg herhangi baka bir alg gibi bir algdr,
ne yanltr ne de dorudur, sadece vardr. Bu, yanl bir alg olmayp, yanltan bir
algdr; yani beni yanl bir yargya gtrebilen bir algdr. yleyse, denein, real
denein kendisinin krlp krlmam olduunu nasl bilirim? Bu denee dokun
makla, ya da sudan karp bakmakla.
Denei, su, krk gsterir. Olgular da dil krk gsterir...
imdi dnelim Yakup Kadriyle, Adalet Aaoluna... Yakup Kadri, Mustafa
Kemalin aydnlanma hareketinin nasl delik deik edildiini gsterir Panoramada.
Nesnel bir bakla. Adalet Aaolu, Tezelin kiiliinde, solcu olduu gnlerde Bo
az Kprsne kar knn pimanln gsterir.

41

Tatla stnden geerken, kprye, bir zamanlar kar kt diye solcunun pi


man olmas yersiz. Sol, kprye, kpr tuzana yol aar diye kar kt. Hakl da
olduklar grld.
Kpr, alg yanlgsna yol ayor Adalet Aaolu'nda.
Olgusal bilin, bilin ieriine bakmaz. Olguda kalr.
Peki, olgusal bilincin hi mi ilevi yok. Gnlk yaamda gerekli. Elektrikleri
yakmak iin dmeye basanm. Evimin yolunu bilirim.
Olgusal bilinte kaldklar iin Selim leri, Pnar Kr, Adalet Aaolu, 12 Mart
yanl deerlendirdiler. Kar gereki roman yazdlar. Buna karlk olgusal bilinci
aan Kemal Bekir, Kanl Dnle 12 M artm snfsal yapsn gsterdi.

Dnyay Bu Stini m Ynetecek


Alphonse Daudet, Arthur (13) adl yksnde bir iiyi anlatr. Arthur, her cu
martesi, haftaln aldktan sonra meyhaneye gider.
Arthurun meyhaneye gitmesini, sonradan olanlar, korkun dram diye nite
ler. .. Dram neymi bunu grelim nce.
Dram, hep ayn biimde balyordu. Kadm, akam yemeini
hazrlyor; ocuklar da evresinde dnyordu. Bir yandan onlarla tatl
tatl konuuyor, bir yandan da i gryordu. Saat yedi oluyor, sekiz
oluyor. Gelen, giden yo k... Zaman getike kadncazn sesi deii
yor, hknkl ve sinirli oluyordu. Kam ackan, uykusu gelen ocuklar
mzmzlanmaya balyordu. Adam bir trl grnmyordu. Onsuz y e
mee oturuluyordu. Sonra ocuklar yatp da uykuya dalmca, kadn tah
ta balkona geliyordu. Onun alak sesle hkra hkra;
- Ah edepsiz! Ah edepsiz! diye sylendiini duyuyordum.
Arthurun yksekten dmesi iin izgiyi ykseltiyor. Bakn na
sl, ... kendi kendine yksek sesle dert yanyordu. Kira yine ge kal
mt, alacakllar, ekmeki veresiyeyi kesmiti... Yine parasz dnerse,
ne yapacakt? Sonunda ge kalanlarn ayak seslerine kulak kabartmak
tan, saatleri saymaktan bkp usanyor, ieriye giriyordu. Fakat aradan
epey zaman geip de, ben artk her eyin bittiini sandmda, yan ba
mdaki balkonda birisinin ksrdn duyuyordum. Zavall kadm,
merakndan yine eski yerine gelmi, o darack karanlk sokaa baka ba
ka gznn nurunu tketiyor, ama kendi yoksulluundan baka bir ey
gremiyordu.

42

Gryorsunuz, izgi ykseldi. Arthur, btn parasn meyhanede harcarsa durum


kt. Kira gecikmi, ekmeki veresiyeyi kesmi. Arthur, gecenin birinde ya da iki
sinde eve geliyor.
Grelim neler oluyor...
Hani para?
Arthurun sesi:
- Kalmad, diyordu.
- Yalan sylyorsun!....
Gerekten de yalan sylyordu. Dahas, meyhanede az kzt
zaman bile, pazartesi akntsn nceden dnerek, hep birka pa
ra saklard. te kadn, haftaln bu artn elinden koparmaya abal
yordu. Arthur rpmyordu.
Hepsini araba verdim, dedim ya; diye baryordu. Kadm, yant
vermeksizin, btn dargnl, btn sinirliliiyle adama kskvrak ya
pyor, onu tartaklyor, stn ban aryor, ceplerini kartryordu.
Bir sre sonra, parann yere dp yuvarlandn, kadnn da bir baa
r kahkahasyla, ufakln zerine atldn iitiyordum.
- Ah, ite grdn m?
Sonra bir svg, arkasnda da bir sr pat k t... Artk sarho,
cn alyordu. B t k e z dayak atmaya balad m, bir trl sonunu ge
tiremiyordu. O pis kenar mahalle arabnda ne kadar ktlk, krp dkclk varsa, hepsi beynine sryor ve ortaya kmak istiyordu. Ka
dm, l basyor, karanlk odann son eyas da parampara oluyor,
uykularndan srayarak uyanan ocuklar korkudan alyorlard. Pasaj
da pencereler alyor ve herkes birbirine:
- Yine Arthurun marifeti! diyordu.
Pazar sabah bu patrt grlt biter. Arthur, aslnda iyi insandr yazara gre, ordan buradan toplanm dnce krntlaryla, iilerin haklarndan, kapitalistlerin
basklarndan sz eder.
Gece yans dayak yiyen kans, kocasna hayran hayran bakar. Kadnlar ark
syletirler Arthura.
Btn bunlar Arthuru bir dahaki cumartesiye haftaln yiyip
karsn dvmekten alkoymuyordu. Hem sonra bu izbede, haftalklar
n yiyip kanlarn dvmek iin babalannm yama gelmeyi bekleyen bir
sr kk Arthur da vard... Dnyay bu sr ynetecek ha!... yle
olacaksa, pasajdaki komulanmm dedii gibi, nlet olsun!

43

Bu yknn sakatl nerde. Bunu grebilmek iin Dobrolyubova bakmak gere


kiyor. Dobrolyubov, Dostoyevskinin Ezilenler adl romanm eletirir.
Dostoyevski, Ezilenler'de hakszla urayanlar, ama buna kar hakkn alama
yanlar anlatr. Szgelimi Prens Valkovski, hmenevin elinden iftliini alr.
Bu durumda hmenev, n apabilir. Dava aar, hakkn arar.
.. ocuk olmayan birini, yal hmenevi alalm. Salam karak
terli bir insandr hmenev, ancak bu karakter salaml savamclmda deil, dargnlk ve hiddetinin kolay kolay gememesindedir. fke
sini bazen ok uysal bir insan olan karsndan, bazen da deli gibi sev
dii ama yine de birka kez lanetlemekten geri durmad kzndan
karr. Peki ama neden btn gcn asl yneltmesi gereken yere, ken
disini aalayan kiiye, prense yneltmez bu adam? Aslnda btn g
cyle prensin zerine yklenmeyi o da ok ister, ama bu uygulanmas
pek kolay bir i deildir. Bir kez, prensle ancak belirli nezaket kuralla
rna uyularak, belirli protokol gerekleri yerine getirilerek iliki kurula
bilir. Prense kar dava amtr, ama ha deyince bitecek gibi deildir
dava, her ey yasalara gredir ve yasalara gre dava yllarca srer; iin
bylesine uzamas hmenevin deil, prensin iine yarar. Aslnda her
ey prensten yanadr. Daha stn yarg yerlerine bavurmann da bir
yaran olmaz; her seferinde prens hakl grlr, kendisi haksz. Sonu
ta i gelip, ellerindeki biricik varln, hmenevka nm ak arttrmayla
satna dayanr. htiyar, iftliini sata karmann hakszlk, vicdan
szlk, onursuzluk olduunu bilir, ama elinden baka hibir ey gelmez.
Peki, onu bylesine aresiz brakan g kimden kaynaklanmaktadr?
Prensten mi? yi, ama hmenev prensi ldrm olsayd bile iftlii y i
ne de sata kanlmayacak myd?
Hem prensi ldrebilmek o kadar kolay deildir: ylesine iyi ko
runmaktadr ki!... hmenev prensin bir memura Baz ailesel nedenlerle
ihtiyann mahkeme karanyla kendisine ceza olarak dedii on bin ruble
yi geri vermek istediini sylediini renince, prensi ldrmek ister.
nk kznn namusunun kirlenmesine bedel olarak dnlm bir pa
radr bu. ileden kan hmenev prensi delloya armak ister. (14)
Bunu da baaramaz hmenev. Prens, durumu polise bildirmitir. Uyarlan polisin
herhalde dzenin ve huzurun bozulmamas iin gereken nlemleri alabilecek gc
vardr. Bu noktada bir saptama yapar Dobrolyubov.

44

Burada g prensin kendisinde deil, ... prenslerin, kendileri


nasl insanlar olurlarsa olsunlar, arabalaryla, kapclaryla, ilikide ol
duklar evreleriyle ve nihayet toplumsal huzurun korunmas iin ge
rekli olan polis dzeniyle hmenev ve benzerlerinin saldrlarna kar
korunmu olmalar olgusundadr. Peki, btn bunlar bu ezilmi, aa
lanm, mutsuz insanlar iin hibir k yolunun bulunmad, anlam
na m geliyor? Onlara den yalnzca susmak, sabretmek ve en dibin
de bir yerlerde az dil vermez duygular gizleyen iren bir paavraya
dnmek m i? (...) ... biz, insana insanlk onurunun gei verilmesi ve
her insann btn insanlk haklarna sahip olmas ynnde genel bir ar
zu bulunduunu gzlemi bulunuyoruz. Ezilmi ve aalanm insanlarm, iinde bulunduklar kahredici durumdan kurtulabilmelerinin ba
langc da belki burada bulunmaktadr; kukusuz onlarn kurtuluu yal
nzca kendi abalaryla olmayacaktr; insan ezen, boan bu ar koul
larn skntlarna onlardan daha az maruz kalm baka insanlarn yar
dmlaryla gerekleecektir bu i. Yeterli lde nclk, giriimcilik
nitelikleri olan bu insanlar olaylarn zn kavrayacaklar ve u gere
i grecekler: manen belki de lm saydklar bu ezilmi insanlarn
byk ounluu, kendi kendilerinden bile gizlercesine, yreklerinin
derinliklerinde canl bir z ve insan olularna, hayata, mutlulua da
ir (hibir acyla yklmayacak) sonsuz bir bilinci korumaktadrlar
hmenev umarszdr prense kar. fkesini karsndan kzndan alr. Gcn on
lar stnde kullanr.
Arthur da umarszdr. Haftasonu zil zuma olana dek ier. Sonra karsn dver.
Smry, hakszl, ne hmenev, ne de Arthur kaldrabilir. Dnyay ne hme
nev ne de Arthur ynetecek.
Smry, hakszl, bilinli ii smf kaldracak, dnyay da onlar ynetecek.
deolojik nedenlerle olgusal bilinci bile krlemi yazarmzn. Yanl bir tme
varm yntemi kullanyor. Tek bir olguyla tmele ulayor.
Daudet, yaama tek bir noktadan bakyor. Daha sonra btn iiler byleymi
gibi tmeli gsteriyor, olmayan tmeli.
Peki, bizde durum nasl, bir de ona bakalm.
Muhtarm bir sorusu zerine, bir zamanlar dergide nc
dnya zerine yazlar yazan kvrck sal, MalatyalI Tufan m delirdi
ini iittiini glmseyerek syledi. Onu en son Stuttgart merkez istas

45

yonunda elinde upuzun bir sopa, sopann ucunda slak bir bez slk a
lp koarak yerleri silerken grdn anlatt. Szn saknmad iin
srekli azarlanan Mahmutu sordu daha sonra Muhtar. Ka onun eriat
Hayrullah E fendinin cemaatine katldn, bir zamanlar sol iin gir
dii kavgalardaki hrsla, imdi Almanya da hangi camiye hangi cema
at hakim olacak kavgalarna kartn syledi. Bir bakas, Ka nm ge
ne glmseyerek hatrlad sevimli Sleyman ise Bavyera da nc
dnyal siyasal srgnlere kucak aan bir kilise vakfmm parasyla ya
ad kk Traunstein kentinde o kadar sklmt k i hapse tklacan bile bile Trkiyeye dnmt. Berlinde ofrlk yaparken esraren
giz bir ekilde ldrlen H ikm eti, bir Nazi subayndan dul kalm ya
l bir Alman kadnyla evlenip onunla beraber pansiyon ileten Fadl
ve Hamburgdaki Trk mafyasyla alp zengin olan Teorik Tark
hatrladlar. Bir zamanlar Muhtar, Ka, Taner ve pek ile birlikte mat
baadan yeni km dergileri katlayan Sadk, imdi Alplerden Alman
ya y a kaak ii sokan bir eteye elebalk ediyordu. (15)
Bu metin, bir dergide ya da gazetede yaymlanm deil. Bu, romandan bir b
lm. Daudet, hi olmazsa olay rgs iinde gsteriyor Arthuru. Orhan Pamuk bu
na da gerek grmyor, anlatveriyor. Erdemli bir solcu yok bu anlatda.
Gogol'n u szleri ilkemiz olacak, Bir yazar, genken ok abuk yazar. M u
hayyilesi onu, her an srkler. Gklerde harika atolar icat eder ve kurar. Am a ya
ptnda gereklik tek amac olursa onun yaam, tm asaletiyle ve onurlu bir ekilde
gstermesi gerekir. Hayal, artk onu harekete geirmez. O, hayatn her noktasn ele
geirmek iin savamaldr. (16)
Hayatn her noktasn ele geirmek iin savam... Temel ilkemiz bu. Bir nok
tada kalmayacaz. Olgusal bilinci kracaz. (17)

Yazarn i
Yazarn ii nasl bir itir. retken midir, retken deil midir. retken olma, ya
da retken olmama, politik ekonominin nemli bir sorunudur. Bu soruna deinen
Adam Smith yle der, Harcand nesnenin deerine deer katan bir tr em ek var
dr, bir de byle sonuca yol amayan em ek vardr. Birinci tr emek bir deer retti
i iin retken (product) emek, dieri ise retken olmayan em ek diye adlandrlabi
lir. Bir manfaktr iisinin emei, zerinde alt malzemenin deerine kendi

46

geimi ve patronunun kn deerinde bir deer katm aktaduO ysa bir hizmetkrn
emei hibir eyin deerine deer katmaz. (18)
Adam Smith, retken olmayan emei yle belirler, Toplum iinde en saygn
katmanlardan bazlannm emei, tpk hizmetkrlannki gibi hibir deer retmez; bu
emek, harcanp bittikten sonra, yaamm srdren ve ilende karlna eit miktard cnek elde edilebilecek kalc bir nesne ya da satlabilir metada maddeleip, ken
dini gerekletirmez. rnein, emrinde alan tm sivil ve askeri memurlanyla h
kmdar, ordu ve donanmann tm, retken olmayan emekilerdir. Bunlar toplu
mun hizmetkrlardr; geimleri, dier insanlarn yllk emek rnlerinin bir bl
myle salanmaktadr. Bu kiilerin hizmeti, ne kadar onurlu, yararl ya da gerekli
olursa olsun, ileride, karlnda eit miktarda hizm et elde edilebilecek hibir ey
retmez. Bu kiilerin bir ylda harcadklan emein sonulan, yani lkenin korunma
s, gvenlii ve savunmas, lkenin bir sonraki yldaki korunmas, gvenlii ve sa
vunmasn satmalamaz. Hem en ciddi ve en nemli hem de en hafif mesleklerden
bazlanm da, bu snflandrmaya sokmak gerekir: Kilise grevlileri, hukukular,
doktorlar ve her eit yazar; oyuncular, soytarlar, mzikiler, opera arkclan, ope
ra danslar, v.s. Bunlann en az saygn olanmm emei, tm dier em ek trlerini be
lirleyen ayn ilkelerin belkledii belli bir deere sahiptir; te yandan en soylu ve en
yararl meslekten kiinin emei, ileride eit miktarda emek satn alabilecek ya da el
de edebilecek hibir ey retmez. Aktrn tirad, konumacnn sylevi ya da m
zisyenin ezgisi gibi, tmnn yapt i, tam retildikleri anda yok olmaktadr (per'sh)."
Gryorsunuz biz yazarlar retken olmayan emekiyiz. Peki nasl geineceiz
biz, kim para verecek bize. Ulusal gelirden geineceiz... Adam Smith, hayranlk
diyor buna. Halk, beendii iin geindirecek bizi.
airler, felsefeciler, beenildikleri iin toplum onlar geindirecek.
retken emeki iin Marks ne diyor, bir de ona bakalm.
Marks yle der, Kapitalist retim, yalnzca meta retimi deil, esas olarak art-deer retimidir. Emeki, kendisi iin deil, sermaye iin retir. Bu nedenle, ar
tk yalnzca retmesi yetmez. Art-deer de retmek zorundadr. Bir tek, kapitalist
iin art-deer reten, bylece sermayenin kendisini geniletmesi iin alan emek
i retkendir. Maddi nesneler dnda kalan bir alandan rnek alrsak, bir retmen,
rencilerin kafalan zerinde em ek harcamasnn yan sra, eer okul sahibini zen
ginletirmek iin de eek gibi alyorsa, retken bir emeki saylr. Okul sahibinin

47

sermayesini, sosis fabrikas yerine retim fabrikasna yatrm olmas hibir eyi
deitirmez. Demek oluyor ki, retken emeki kavram, yalnzca i ile yararl etki
arasndaki, emeki ile emek rn arasndaki bir ilikiyi anlatmakla kalmyor, ayn
zamanda, tarihsel gelimeden doan ve iiye, dorudan art-deer yaratma arac
damgas vuran zgl bir toplumsal retim ilikisini anlatyor. Bu nedenle, retken
emeki olmak talih deil, ta lih s iz lik (19)
Biz yazarlar o zaman retken emeki deiliz, o zaman talihliyiz diyebilir miyiz.
imdi onu grelim. Bakalm, ne diyor Marks, Bir yazar, dnceler rettii s
rece deil, ancak yaptlarn yaynlayan yayncy zenginletirdii srece ya da bir
kapitalist iin cretli emeki ise, retken emekidir. (20)
yleyse, byle yazarlar talihsizdi?'.
Marks srdryor, Ayn eit emek retken olabilir ya da olmayabilir. rnein
Paradise L ostu (Y itik Cennet CG) be ngiliz lirasna yazm olan Milton retken
olmayan bir emekiydi. te yandan, yayncs iin fabrikasyon bo szler reten ya
zar retken em ekidif '. (21)
imdi gelelim yazarn iine. Marks' dinleyelim.
Belirli bir alann zgrln savunmak iin, hatta anlamak iin, o alann d
ilikilerinden deil, zsel karakterinden yola kmalym. Am a basn kendi karakte
rine bal m, doasnn soyluluuna uygun davranyor mu, basn kendisini bir tica
ret dzeyine indirecek denli zgr m? Yazar, kukusuz, yaayabilmek ve yazabil
m ek iin kazanmaldr, ama asla kazanmak iin yaamamal ve yazmamaldr.
Beranger,
Je ne vis, que pour faire des chansons,
Si vous m 'tez ma place Monseigneur,
Je ferai des chansons pour vivre
Yalnz arklar bestelemek iin yayorum.
Beni iimden ederseniz, Monseigneur,
Yaamak iin arklar besteleyeceim. -Ed.
derken, bu gzdamda u alayl kabul vardr: at, iir kendisi iin bir ara olun
ca kendi zel alanndan vazgeer.
Yazar iine asla bir ara gzyle bakmaz. Yazarn ii bir kendinde amatr; ya
zarn kendisi ve bakalar iin ylesine nemsiz bir aratr ki, gerekirse, yazar onun
varl uruna kendi varln kurban eder. Yazar, baka bir biimde, insann kendi
sini ve insani gereksinmelerini ve tutkularn da iermek zere insana boyun e-

48

metilense tanrya boyun e! ilkesini benimseyen vaiz gibidir. te yandan, Paris ii


bir rak smarladm bir terzi, ya bengi (edebi) gzellik yasasna daha uygundur gevkcsiyle bana bir Romal togas getirirse! / Basnn ana zgrl bir ticaret olma
maktadr. Basn maddi bir araca indirgeyen yazar, bu i zgrszlk iin sansrn
d /grlkszln ceza olarak hak eder, ya da daha dorusu kendi gerek var
l kendi cezasdr! ( . . . ) / Basn, bireylerin kendi zihinsel varlklarn iletiebildikIcri en genel yoldur. Basn kiilere saygy deil, yalnz zekaya saygy bilir. zel
d iaretlerle resmi olarak belirlenecek zihinsel iletiime yetenekli olmak ister m i
siniz? Bakalar iin ne olamazsam, o deilimdir ve kendim iin de o olamam. Ba
kalar iin tinsel (spiritual) bir g olmama izin verilmiyorsa, kendim iin de tinsel
bir g olmaya hakkm yoktur. Ve siz, belirli bireylere tinsel gler olma stnceliini vermek ister misiniz? Tpk herkesin okuma ve yazma renmesi gibi, herkesin
okuma ve yazma hakk olmaldr. (22)
Marksm bu doru, gzel szleri stne dnn. Karar verin. Kendi varlnz,
kendinizin cezas konumuna getirecek misiniz.
Bunun yaratclkla ne ilgisi olabilir.
Platonun bir kavram var, gerek yalan. Kii, bilmeden yalan sylyorsa, ya
da, Marksm deyiiyle yayncs iin fabrikasyon bo szler sylyorsa, byle bir
yazarn ne i zgrl vardr, ne d zgrl. Onun byle bir sorunu da yoktur.
Onu bir yana koyalm.
Bir de sorunu eni konu bilen yazar var. O, yaratclna ara diye bakar. Gnl
l retken emeki olur. Hem i zgrln, hem d zgrln yitirir. Byle bir
yazarn yaratclndan sz edilemez.
O, bir meta reticisidir.
Dipnotlar
1. Maksim Gorki, Edebiyat Yaamm, ev. emsa Yein, Payel Yaynlan, stanbul, 2007.
2. M. Gorki, a.g.e.
3. M. Gorki, a.g.e.
4. mer Seyfettin, Sanat ve Edebiyat Yazlan, Haz. Muzaffer Uyguner, Bilgi Yaynevi, Ankara, 1998.
5. G.W.F.Hegel, Estetik, Cilt 1, ev. Taylan Altu-Hakk Hnler, Payel Yaynevi, stanbul, 1994.
6. Bertrand Russell, Felsefe Sorunlar, ev. Vehbi Hackadirolu, Kabalc Yaynevi, stanbul, 1994.
7. Hegel, a.g.e.
8. M. Kaan, Gzellik B ilim i Olarak Estetik ve Sanat, Trkesi Aziz allar, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul,
1982.
9. Anna Seghers, Gerekiliin Evrensel Miras, ev. Ahmet Cemal, De Yaynevi, stanbul, 1984.
10. Demirta Ceyhun, Edebiyatm Geri stiyorum, Sis an Yaynlan, stanbul, 2005.

49

11.A . Seghers, a.g.e.


12. Emst von Aster, Bilgi Teorisi ve Mantk, ev. Macit Gkberk, stanbul niversitesi, Edebiyat Fakltesi Yayn
lan, stanbul, 1972.
13. Alphonse Daudet, Arthur, Pazartesi ykleri II, ev. Sabri Esat Siyavugil, Cumhuriyet Kitaplan, stanbul,
1998.
14. N. A. Dobrolyubov, Oblomovluk Nedir?, ev. Mazlum Beyhan, Yn Yaynclk, stanbul, 1992.
15. Orhan Pamuk, Kar, letiim Yaynlan, stanbul, 2002.
16.
17.
18.
19.

Henri Troyat, Gogol, ev. Bedia Ksemihal, Multilingual Yabanc Dil Yaynlan, stanbul, 2000.
Olgusal Bilin, bkz. C. Gndodu, Soru, nsancl Yaynlan, stanbul, 1998.
Adam Smith, Uluslarn Zenginlii, ev. Aye Yunus-Mehmet Bakrc, Alan Yaynclk, stanbul, 1997.
Karl Marx, Kapital, ev. Alaattin Bilgi, Sol Yaynlan, stanbul, 1997.

20. K. Marx, F. Engels, Yazn ve Sanat zerine I, ev. ner nalan, Sol Yaynlan, Ankara, 1995.
21. K. Marx - F. Engels, a.g.e.
22. K. Marx - F. Engels, a.g.e.

50

21 Temmuz Pazar
Gece yazyorum sevgideer yolarkadalanm. Bu sabah yryten sonra ga
zeteleri alp eve dnerken, tatildeymiim duygusuna kapldm.
Tatildeyim, leden sonra sevdiim kadn gelecek. abucak gelmek istedii
iin yz terli... imde koturup duran yldzlarla eve geldim.
Saat 14.00 sularnda kap alnd. Atm baktm. O.
Utanga, ama kararl bir glmsemeyle bana bakyordu.
Yz terliydi.
22 Temmuz Pazartesi
Kimi arkadalar, bata Kemal Bekir, Star Sistemi yazlarn zmlememi ge
reksiz buluyor. Bu deerlendirmelerin onlarn etkisini kramayaca grndeler.
Onlarn etkisini kramam. Bunu biliyorum. unun iin onlar zmlyorum.
En azndan edebi okur, onlarn etkisinde kalmasn, bu birinci neden. kinci neden
u. Gelecein insan, benim de yaadm bu dnemde, herkesin onursuz bir s
r insan, bir aptal olduunu sanmasn.
unu da belirtmem gerekiyor. Ciddi edebiyat okurlarnn bu zmlemeleri
topluca okuduklarn biliyorum.
Sevgideer yolarkadalanm imdi size Edebiyat ve Eletiri dergisinin 62.
(Temmuz-Austos) saysnda kan bir yazdan szedeceim. Yaznn ad a
lnt zerine Bir Yolculuk, yazarlan Evren Mehmet Diner - Bora Erda. Ya
znn bir yerinde yle deniyor, ... Ahm et Yldz alarak roman yazmak iin r
nek kitap Beyaz Kale adh yazsnda Pedronun Zorunlu Seyahati ile Pam ukun
metni arasnda m uhtelif sayfalardaki paragraflarda benzerliklerden daha ok
olan, baz cmleleri gsteriyor. Bu ne demektir? Bylesi bir durum ne ile akla

51

nabilir? Alntlamak, esinlenmek, almak, araklamak (...) Bu iddialar cevaplanmaldr. (...) Yine belirtmeden gemek doru olmayacak. Cengiz Gndodu da
Pam ukun son romann halla pamuuna evirmi, tebihte hata olmayacaksa
iini bitirmi. Ancak Pamukun ve yaymcsmm her eye ramen Sessiz E v e e
kilmemesini diliyoruz.
Yaz yle bitiyor, Yaln Kk ve Ahm et Yldz tespitlerinden dolay yar
glanmaldrlar ya da Orhan Pamuk ve yayncs bu idi edilmilikten kendileri
ni kurtarmaldrlar. Cengiz Gndodu ya da Kar incelemesi dolaysyla Kar v
cleri ve savunucular tarafndan dzeyli olarak cevap verilmelidir. Dedikodu ya
da fslt alan ile deil, gazete kelerinde kk znel yarglarla da deil, aksi
ne, ak ve seik olarak kavranacak bir tarzda yazn dnyasnn eitli ortak platformlannda karlk verilmeli, tartma balatlmaldr. Gelecek ve ilerleme iin,
edebiyatmzn iinde bulunduu kaotik ortamn ortadan kalkmas iin ve geli
m esi iin bu tarza ihtiya vardr.
Yazarlarn bu arsna katlyorum. Bata Orhan Pamuk, sonra Karn v
cleriyle ciddi bir tartmaya haznm. Bu tartma neyin ne olduunu ortaya
karacaktr.
Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Eyll 2002, Say: 143

52

GEREKLK
Nasl Dnmeli
Bir soruyla balyorum. Neden, yk ya da roman yazmak istiyorsunuz. Yoksa
sizler de yaamnzn bir roman olduuna m inanyorsunuz... Kimileri yle sanyor,
Benim yaamm romandr diyor. Bizler byle dnmeyeceiz.
lle de yaamnz yazmak istiyorsanz, gnlk tutarsnz, yaymlarsnz, bir ba
ka yazn tr...
Peki biz neden yk yazacaz, neden roman yazacaz. imdi bunu grelim.
Pospelov yle der, Sanat, toplumsal bilincin ve insanln tinsel kltrnn bir
biimidir. teki biimler gibi ve zellikle de bilim gibi, sanat da gerekliin bilin
mesine yardmc olur. (1)
Neymi, gerekliin bilinmesine yardmc olacaz.
Gereklik derken ne demek istiyor Pospelov. Nasl bir gereklik bu. Pospelov,
Sanat' diyor, kendisinin dnda var olan gereklii, kendine zg bir tarzda yan
str ve yorumlar.
Burda bir kavram var. Pospelov, yanstl diyor. yleyse saptyorum. Sanat
yanstmadr.
Nedir bunun anlam. Bakn Marks ne diyor. Benim diyalektik yntemim, hegelci yntemden yalnzca farkl deil, onun tam kartdr da. Hegel iin insanm beyni
nin yaam sreci, yani dnme sreci -Hegel bunu Fikir (idea) ad altnda bam
sz bir zneye dntrr- gerek dnyann yaratcs ve mimar olup, gerek dn
ya, yalnzca Fikirin dsal ve grngesel (phenomenal) biimidir. Benim iinse
tersine, fikir, maddi dnyann insan aklnda yansmasndan ve dnce biimlerine
girmesinden baka bir ey deildir. (2)

D dnya nesnel gerekliktir. Biz olsak da olmasak da o vardr. imdi bir rnek
le, nesnel gerekliin bilince nasl yansdn grelim.
Saate bakyorum. Saat 19.30
Neden 19.30
Dnya, gnein evresinde bir ylda dnyor. Biz bu bir yl 12 aya blyoruz.
Bir ay da gnlere blyoruz. Gn de 24 saate... 24 saati de saniyelere, dakikala
ra, saatlere blyoruz.
Bu nedenle ben saat 19.30 diyorum.
Her yansma byle olmuyor ama. Biz burjuva toplumunda yayoruz. Burjuva
toplumu dendikte bir dnn, saylmas olanaksz iyerleri, fabrikalar, bankalar,
petrol irketleri, silah reticileri, silah satclar, gazeteler, radyolar, televizyonlar...
Milyonlarca ileti...
Btn bunlar bilincimize para para yansr. Bundan dolay, biz burjuva toplumunu oluturan bu eleri tek tek, birbirinden bamszcasna grrz.
Burjuva toplumunun btnln gremeyiz. Bunun sonucu, her olguyu, her du
rumu tek tek alrz.
Bunu krmak herkes iin, ama yazar iin zellikle zorunlu...
Peki, nasl krlacak bu. Burda Selahattin Hilavdan bir alnt, dealist Alman
felsefesinde, diyalektik dncenin nem kazan ve etkileyici hale gelmesi Goet
he ile balar. Goethe, sanat duyarlnn salad kavrayla, gerein aklanma
s konusunda, diyalektik bir ilkenin, yani organik varlk kavram ya da btnsellik
dediimiz ilkenin nemini fark etmiti. ann analitik dncesine, yani nesnele
ri ve fikirleri iinde bulunduklar btnlerden ayr olarak ele alan ve inceleyen d
nceye kar, her nesneyi btnle olan ilikisinde ele alarak inceleyen sentetik d
ncenin zaferini ilan etmiti. Goethe kavramak istediimiz varlklar paralara ayr
madan, canl bir halde ve organik yaplar iinde ele almamz gerektiini sylyor
dur (3)
Bizler idealist yntemle deil, maddeci diyalektik yntemle bakacaz yaama.
Bu yntemle topluma bakldkta, Marks'm insan beyninin yaam sreci dedii d
nme eyleminin niteliksel sramalarn grebiliyoruz.
Bugn insan dediimiz varlk, on-on iki milyon yl nce aatan inip, ot toplay
clk dnemini balatyor.
Toplaycln, dncenin gelimesine pek elverili koullar sunmadn sy
lyor Aleddin enel.

54

Peki ne zaman balyor dnme.


AIfeddir enel yle der, A vc ve toplayc takmda erkeklerin av takmlar
oluturup ortak avlanmalar, ortak almada egdm gereinden dolay, iletiim
.sisteminin gelitirilmesine yol amtr. Bu alanda zellikle ava sessiz yaklama ge
rei yznden iaretleme iletiimi, bununla ilikili olarak benzetmeci dn
.sistemi gelimi olmal. Ama erkeklerin avladklarn, kadnlarn topladklarn
krp yerine getirip paylamalar da sesli iletiim sisteminin, bununla ilikili olarak
iitmeci dnn gelimesine yol am olmal. (4)
Binbir zorlukla yaayan insan, de kalka insan beyninin yaam srecini balat
yor. Hi kuku yok, yaam srecinin balamasnda doann etkisi son derece nem
li. nne kan engelleri amas, al giderecek hayvan yakalamas iin beynini
zorlamas gerekir. Yrtc hayvanlardan, kavurucu scaktan, dondurucu souktan ko
runmas zorunlu.
Kimbilir ka kii zehirli ottan, bozulmu etten kusa kusa ld... Deneyimle elde
edilen her birikim, her bilgi iin ar hesaplar deniyor.
Ne yazk ki, dil oluuna kadar da deneyimlerini pek aktaramyor... Atein bulu
nuu, yiyeceklerin piirilmesi, dilin olumas nitel bir sramaya yol ayor beyin
de...
Bugn burjuvazi eitli iletiim aralaryla beynimizin geriye doru nitel sra
ma yapmasn istiyor. Bu uurda byk paralar harcyor. Buna kar son derece dik
katli olmalyz. Burjuvazi, kendi hesabna altrd kmeler dnda bizim beyni
mizin nitel srama yapmasn engellemek istiyor.
Szgelimi, postmodemizm, bulunduu yeri deitirmek istemeyenler iin beynin
sramasn engelleyen bir akmdr. Oysa insan bugne kadar kolay gelmedi. Bakn
ne diyor Engels, .. el, yalnzca emein organ deildir, emein rndr de. A n
cak emein giderek yeni ilemlere uygulanmasyla, gelitirilmi kaslarn, eklemle
rin ve daha uzun aralklarla kemiklerin kaltsal yoldan gemesi, bu kaltsal inceliin,
yani, giderek daha karmak duruma gelmi ilemlere, giderek yenilenen biimde
uygulanmas, insan elini Raphaelin tablolarn, Thonvaldin heykellerini, Paganininin mziini yaratabilecek bu yetkinlik dzeyine kadar getirmitir. (5)
Hem doru, hem gzel, coturucu bir saptama.
Bu noktaya Leninden katk yapmak gerekiyor. yle der Lenin, Mantn ya
salar, nesnel olan m insann znel bilincindeki yansmasdr. (6)
Yine Leninin deyiiyle, insan pratii, milyarlarca ve milyarlarca kez kendini
tekrarlayarak mantk ekilleri halinde sabitleir insan bilincinde.

55

nsan beyni doal ilikisinde, eylemle diyalektik bir alverie giriyor. Bu alve
ri beynin yaam srecini niteliksel sratyor. Sofokles, Balzac, Tolstoy, ehov,
Yakup Kadri, Kemal Bekir, Demirta Ceyhun, Adnan zyalmer, Ltfiye Aydn bu
niteliksel sramann sonucu yaznsal yaptlar yarattlar.

Nasl Yanstmal
imdi bu noktadan sonra yanstmaya geliyorum. Yanstmann temel noktalarm
Lukacs'tan aktaracam.
lk olarak unu grelim, Estetik yanstmann en yksek evresi her zaman insan
trdr, fakat bu tr hibir zaman soyutlayc biimde belirginlemez. Estetik yan
stmann derin yaam gereinin dayand ana temellerden biri de, bu yanstmann
gerei her zaman insan trnn yazgsna ynelik olmas, ama bu tr hibir za
man onu oluturan bireylerden ayrmamas, bireylerden bamsz bir varla dntrmemesidir. (7)
Tip sorununda bu konuya yeniden dnlecek. Yanstma sorunu asndan unu
sylemem gerekiyor. Bizim yaznmzda birok yazar, insan trnn yazgsna y
n elik' yapt vermemitir.
Yaplan, yazarn kafasndaki, trden koparlm yabans bireylerdir. Oysa bir ya
ptta, birey-tr, karakter-tip sorunu yanstmada son derece nemlidir.
Peki, yanstma nasl olacak. Tpatp m yanstacaz. Lukacsm deyiiyle foto
raf gibi' mi yanstacaz.
Hayr.
Batan beri ne diyorum. Bilim de, sanat da nesnel gerekliin yanstlmasdr.
Peki, bilimle, bilgiyle nasl yanstyoruz gereklii....
Lenin buna grkemli bir yant verir. Bilgi insan araclyla (ya da insan tarafn
dan) yanssdr doann. Ama bu yans basit deildir, dolaymsz deildir, bir dizi
soyutlamadan, kavramlarn, yasalarn vs. olumasndan, formlandnlmasmdan m ey
dana gelen bir sretir bu ve bu kavramlar, yasalar vs. (dnce, bilim: mantksal
ide) srekli hareket ve geliim halindeki doann evrensel yasalarn, greceli ola
rak yaklak olarak kucaklamaktadrlar. Gerek olarak, nesnel olarak terim var
burada. 1) Doa; 2) nsan bilgisi; (bu ayn doann stn olarak) insann beyni ve 3)
doann insan bilgisindeki yanssnn formu; kavramlar, yasalar, kategoriler, vs. dir
bu form. nsan btn doay dolaymsz btnl iinde hi eksiksiz olarak kucaklayamaz=yanstamaz=tasanmlayamaz; soyutlamalar, kavramlar, yasalar evre-

56

i bilimsel bir tablosunu vs. vs. yaratp kuracak, srekli ekilde buna yaklaabilir
lsan sadece. (8)
Sanata geldikte... sanattaki yanstma nesnel gerekliin tpatp kopyas deildir.
Ancak bilimsel yanstmayla sanattaki yanstma arasnda nemli bir aynm vardr. Bi
limsel yanstmada bilim insan znelliini bir yana brakr. stese de, istemese de zo
runludur bu. Bilim insannn znellii, buluu insanlk iin dokuncalysa, bu buluu
saklamasdr. Bunun bilinen ilk rnei Tartagliadr. Sorun udur. Top atelendiin
de glleyi uzaa nasl atabiliriz.
Nicola Tartaglia, 1537 ylnda Nova Scientiz adl bir kitap yaymlyor. tesini
iiemaTden aktaryorum.
Tartaglia kitabnn balistikle ilgili blmnde yle der: En uzun menzilin sa
lanmas iin topun ka derece ykseklie getirilmesi gerektii konusunda topular
arasnda geen bir tartmaya tank oldum. Konuyu matematik ynnden ok dikO
.
katli bir biimde inceledikten sonra bunun iin en uygun amm 45 olmas gerekti
i sonucuna vardm. Tartaglianm hava direncini hesaba katmadn bir yana bra
krsak matematiksel adan gerekten en iyi zm bulmu olduunu syleyebili
riz. yle ki, topun tmyle yatay bir konumda atelenmesi prensipte sfr menzil
demektir. Buna karlk namlu dimdik yukar evrilmi konumdayken at yaplrsa
O
glle k noktasna geri dnecektir. O halde bu ikisinin ortas olan 45 ann en
iyi sonucu, yani en uzun menzili salayaca aktr. lgintir ki, Tartaglia balistik
le ilgili bunca aratrma yapm ve bu konuda bir de kitap yazm olmasna karn
henz kitab baslmamken birdenbire yanl bir i yaptn dnmeye balayarak
Hristiyanlarn birbirlerini ldrmelerine bu yoldan katkda bulunduu iin kendi
ni sulayacakt (Bu bilim tarihinde bir bilim adamnn vicdan ile hesaplamasnn
bilinen ilk rneidir). Sonuta byle bir sorumluluu stlenmek istemediine karar
veren Tartaglia kitabnn msveddelerini ve bu konuda tutmu olduu tm notlan
yrtp atarak vicdann rahatlatmak yolunu semiti. Dier yandan bir sre sonra
Trklerin talya zerine bir sefer dzenlemekte olduklan duyulunca Tartaglia tm
hesaplann yeni batan yapp kitabn tekrar yazm ve hi dnmeden bastrmt
(Anlalan bu k e z Hristiyanlarn birbirini ldrmesi szkonusu olmad iin Hris
tiyanlk ilkelerine bal kalnmas gerekmiyordu.) (9)
Bilim insannn znellii olsa olsa bu kadardr. Sanatda znellik son derece et
kindir. Bu etkiyle sanat, znelini, nesnel gerek sanabilir. Szgelimi ttihat ve Terakkiye ok kzar, sevmez onlar. Bu yzden Osmanl mparatorluunu ttihat ve
Terakkinin yktna inanr.

57

Bakn ne diyor Ahm et Altan, Yllarca tarihin en byk imparatorluklarndan bi


rinin kalbi olacak ve odalarnda alman kararlarla o imparatorluu adm adm ykma
srkleyecek olan bu kk ahap konak. (10)
Kk ahap konak, ttihat ve Terakkinin stanbuldaki merkezi...
mparatorlua geldikte, nesnel gereklik Ahm et Altan' dorulamyor. 20. yz
yln banda Osmanl ykma gidiyor, ttihat ve Terakki bu ykm durdurmak isti
yordu.
Bir baka rnek Selim leri'den. Medet Turan bakn ne diyor, Her Gece Bod
rum kk burjuva bilincini, onun insana duyduu nefreti anlatan, insandan umudu
nu kesmi bir romandr (11)
ykden rnek vermek gerekirse Murathan Mungan Boyackyde Kanl Bir
A k Cinayeti, Zeynep Avc Aslnda Ben Seni... adl yklerinde zneli aamam
lardr. Aslnda hakszlk etmemek gerekir. Yaznmzn byk ounluu znelini
aamamtr. Verdiim rnekler elimin altnda olanlardr.
Sanattaki yanstmada zneli amak, kendiliinden olabilecek bir konum deil.
lk elde kk burjuva bilincini krmak gerekiyor. Kk burjuva bilinci, sarsntl
bilintir, krlgandr. Yaam iyimserlikle karamsarlk arasnda gider gelir. Kk
burjuvann zaman boyutu ok dardr. Bu yzden kendi bana gelenleri, insanln
sorunlar diye grr.
Peki, bunun anlam ne. Yapt tikelde kalr, estetik bir nesne olamaz. Sanat, ke
sinlikle znel bilinci, znel konumu amaldr. Lukacs yle der, Sanatnn tikel
znesinin kendi -znelliinin deiime uramas iin- gzn kapatp yaratma sre
cine atmas zorunludur.
Peki, ounlukla niye kendini yaratma srecine atamyor yazar. ki nedeni var
bunun Lukacs'a gre.
Birincisi u.
Ancak bu durumu bir baka adan da incelemek, byk bir olaslkla yararl
dr. Bu inceleme nce -Schiller ile Goethenin yazmalarnn arlk noktasnn da
ortaya koyduu gibi- motiflerin, anakonunun seiminin yaptn tmnn yazgs ba
kmndan tad byk nemi gsterir. Gerek Goethe, gerekse Schiller, burada ba
arsz bir seimin en byk yetenei, en bilinli sanat bile uuruma srkleyecei
kansmdadrlar. Bu durum bize her eyden nce ok iyi bildiimiz bir olguyu, her
estetik znelliin yknmeci biimde nesneye balln gstermektedir. Ancak bu
olgu yalnzca bir balam (insicam) belirlemekle kaldndan, bunun dnda aynca

58

u sorunun da ortaya atlmas gerekmektedir: Yaratma srecini bir anakonunun ya


da motifin olumlu, bir bakasnn ise olumsuz etkilemesi neden ileri gelmektedir?
Bu soruya ancak yle yant verilebilir: destekleyici ilke, kaynan bir genelletir
mede bulur. Baka deyile anakonunun ya da motifin seimi bile yaratc zneyi tr
sel bilince yaklatrr ya da uzaklatrr, ona kendi tikelliini amasnda yardmc
olur ya da bu yoldaki abalarn engeller. te yandan -ancak imdi yaptmz ak
lamalarla yakndan ilintili olarak- nemli sanatlarn izlenimlerinde sk sk dile ge
tirdikleri bir gzlemin anmsatlmas gerekmektedir; bu gzleme gre bu sanatlarca tasarmlanan ya da balanan yapt, artk yaratcsnn isteklerinden bamsz ola
rak kendine zg bir yaam srdrmeye balar. Sanat olumakta olan yaptn ba
l bulunduu yasalara kar geldii takdirde, yazgs kanlmaz bir baarszlktr.
Kaynan bu konumda bulan elikiler ok ynldr, saylan da kabarktr. A ynca
bu tr elikilerin uzantlar, Engelsin Balzac iin kantlad gibi, dnya gr
nn odak noktasna dein yaylabilir. Bylece sorun, nmzde tm akl ile be
lirmi olmaktadr. Balzac m tikel znellii, normal ve aydn bir monari yanlsnn
znelliiydi; k noktas bu olunca da, insan trnn bir gei dneminin bunal
m m kapsaml ve kesin bir biimde canlandracak bir insanlk komedisinin yara
tlmas olanakszdr. Sanatn varoluundan bu yana sanatnn esinleniinin yce bir
kaynaktan geldiine ilikin olarak ortaya kan sylenceler ve kuramlar -daha son
raki evrelerde srekli yinelenen znelci-usd yorumlarn yan sra- ou kez arp
tlm biimde de olsa, bu durumun znden bir eyler ierir.' (12)
imdi burda duralm. Yazar, sorunu olan insandr. Yazmay tasarlad romann
ya da yknn konusunu, sorunu belirler. Bizde ise, yazarn sorunu yoktur, konusu
vardr. Bundan tr, yaptn izlei yoktur.
imdi Lukacsla Brechti karlatrmak, bu karlatrmada Brechti hakl kar
mak iin yzlerce sayfalk roman yazlr m. Selim leri bunu yapt. Her Gece Bod
rumda. stelik Cem, Selim lerinin kuklas... Cemi kendi bana braksa o, bun
larla ilgilenmez.
Vedat Trkalinin Gven adl romannda Turgutun TKPyle ilikisi ne.
ykde durum daha karanlk. yk, yazarn dknkln, acsn, zntsn,
yalnzlm anlatt an defteri deildir.
in yabans yan, estetik bilinci bozulmu okurun bu kitaplar alaya alaya oku
mas. Tencere yuvarlanm, kapam bulmu derler ya, yle. Kk burjuva yazar,
alaya szlaya yk yazyor, kk burjuva okuru da alaya szlaya okuyor.

59

zneli aamamann ikinci nedenini yle anlatr Lukacs, Bireysel bilin ile tr
sel bilin arasndaki bantnn kavranmasndaki ikinci glk, trsel bilincin zneldolaysz adan ya hi varolmamas ya da varolsa bile bunun topik bir nitelik ta
masdr. nsanlar aile, klan, kast, airet, snf, ulus vb. gibi dorudan nitelikte top
lumsal bantlar alglayarak yaarlar; buna karlk insan trsel bir btn olarak al
gladklarna, dorudan algladklarna ya hi rastlanmaz, ya da ok az -ve o zaman
da yanl bilin dorultusunda rastlanr. (13)
zneli aamamann ikinci nedeni daha tatsz. Kiminde hi yok trsel bilin. Ki
minde topik nitelikte.
Trsele kta Lukacsn uyarlan zetle yledir. nsann eitli ilikileri var
dr. Ailesi, snf, ulusu. Bugn bunlan yok sayacak ii bo bir insan, tr olamaz.
yle der Lukacs, nsanlk, insanlar arasndaki ilikilerin somut biimlerinin zel
likle snf ve ulus kavramlarnn bir kart olarakf ortaya konmamal.
Byle yaplrsa, insanlk kavram yoksullatrlr ve arptlr.
Sanatn topik olmamasn yle temellendirir Lukacs.
... Gelecekle bantl belli yasalarn ve eilimlerin dnsel adan kavranma
s, ilke olarak olanak d deildir, ama bu, sanatn yanstma biimi bakmndan an
cak ok ender durumlarda bir nem tayabilir. Burada zellikle estetik mimesis,
ierikleri, bantlar, balamlar vb. somutluklar asmdan bize kapal olan bir nes
neler dnyas karsnda almas olanaksz engellere rastlamaktadr. Demek k i sa
nat, bilim ya da felsefeye oranla ok daha kesin bir anti-topik zyapdadr. Bu sa
va kar Schillerin, Shelleyin ya da B lakein kehanet dolu iirleri, 9. Senfoninin
son blm vb. ileri srlecek olursa, o zaman da yle denebilir: Bu tr yaptlar bi
rincil olarak dorudan doruya gelecekteki, henz oluma srecindeki bir gerekli
i dile getirmezler; bu yaptlarn yanstt, znenin bu gereklie ilikin zlemidir,
onun nasl olmas gerektiine ilikin dnce ve grleridir, o zne ile insan tr
arasndaki -ne denli genelletirilmi dzeyde olursa olsun- znel bantdr, yoksa o
gerekliin nesnel varl deildir.(14)
unu sylemek gerekir. Biz insan, trsel diye tarih d, zaman d yanstmaya
caz. nsan toplumsal ilikiler iinde vardr. Bu ilikileri silmeden trsele kaca
z. rnek vermek gerekirse Oblomov, Murtaza, ilk akla gelenler... Somut insan
bunlar...
Sorunu yeniden ele alrsam, yazmak, okumak kendiliinden oluan bir yeti de
il. Okur, bilinli olmaldr. Roman, yk yazyorum diye rptran yazarlara yz
vermemelidir.
Yazma eylemine geldikte yazar, znel bilinci, kesinlikle amaldr.

60

Hclinski, 1847yl Rus edebiyatna bak balkl yazsnda unlar yazyordu:


"Toplumun en yce ve kutsal kan, btn yelerinin eit olarak pay alacaklan z
vhdr. Bu refaha gtren yol bilintir ve sanat da bilim kadar bu bilincin geli
mesine yardm edebilir. Bu hususta bilim de, sanat da ayn derecede gereklidir; ne
bilim sanatn, ne de sanat bilimin yerini tutabilir.mdi, sanat ancak, hayatn teza
hrleri hakknda hkmler vermek suretiyle insanlarn bilincini gelitirebilir. Bylecc, emievskinin disertasyonu, Belinskinin Rus edebiyat hakkmdaki son yar
gsna katlyor. (15)

Gerekilik
Btn bunlardan sonra sanatta gerekilik sorununa gelebiliriz. lk saptama Lufc.cstan, yle, ... her trl biimsel dnceyi bir yana brakp sorunu, soyut fel
sefi anlatmyla soracak olursak (gereki okur iin) -salt estetik olmayan dnce
lerle de vanlan- geleneksel Aristoteles yargsna vannz: nsan zoon politikondur,
yani toplumsal bir hayvandr. Aristoleles in bu yargs btn byk gereki edebi
yat iin geerlidir. (16)
Neden byledir bu. Lukacs yle aklar bunu, yapttaki kiiler, toplumsal ve ta
rihsel evrelerinden ayrt edilemez. Bu kiilerin insan olarak anlamlan, kendilerinin
zgl bireysellikleri, iinde yaratlm olduklan ortamdan aynlmaz.
Bu yazarlk iin genel ilkemiz olacak. nsanmz bu toplumun insan olacak. Biz
bu topluma baktkta eitli insanlar grmyor muyuz. Toplumun istekleri karsn
da edilgin yaayanlar, gelecein karanlk olduunu dnp aldrmaz yaayanlar,
buna kar gzel bir gelecek iin direnenler, savam verenler...
Yaln bir toplum zmlemesi bize kurguyu gsterir. Bir ykc ya da romanc
bu tiplerden birini mutlaklatnrsa, bu toplumda szgelii herkesin karamsar, ya da
herkesin karanla kar savam verdiini gsterirse, ister istemez gerekilikten
uzaklaacaktr.
Bakn ne diyor Tomris Uyar, Yaadm lkede ferahlatc yazlar yazlabilece
ine inanmyorum. Bayalklar, yolsuzluklar, knmlar her an gzmn nndeyken. Oyalayc bir eyler yazmaktansa kopkoyu bir karanl yelerim. (17)
Gerekilik, yazardan, oyalayc ya da kopkoyu karanlk ykler yazmasn iste
mez. Oyalayclk ya da kopkoyu karamsarlk estetik bir sorun deildir. Bu, gerek
i olmayan bir yazarn znel sorunudur.
znel bir sorunu, yaznsal sorun diye gndeme getirmek doru deildir. nk
insan toplumu, ne zaman karanla dmse, bu karanl aydnla eviren sava
mclarn var olduunu bize gstermektedir.
Sukov, Gerekiliin Tarihi (18) adl yaptnda yle der;

Gerekiliin z toplumsal zmleme ydi; toplum iinde insan yaamnn,


toplumsal balarn, birey ile toplum arasndaki ilikinin ve toplumun yapsnn ince
lenmesi ve betimlemesiydi.
Gerekilik, dnya ile insan dnce ve duygularnn betimlenmesini btn sa
natlarn ve edebiyatn ierii olarak grp bunu bir ilke haline getirmekle, yalnz
gerekliin dz bir kopyas olmann deil, amasz tutkularn bir oyun yeri olarak
insan doasnn znel bir biimde ortaya konmasnn da zerine km oldu. Ger
ekilik, insan iinde yaad ve hareket ettii toplumsal evrenin dna akla esti
i biimde karmaz, tam tersine, gerek elimeleri iinde toplumsal ilikiler diya
lektiini alglamaya ve izmeye alr. Renk demetini zmleme fizikiye madde
nin hareketindeki gizleri bulup karmas iin nasl bir olanak salarsa, gerekili
in z olan toplumsal zmleme de yazarn ya da sanatnn yaamn temel iz
gilerini ortaya karmas ve bunlarn yasalarn anlamaya doru yaklamas iin ken
disine ylesine bir olanak salar. Gereki bir yazar ya da sanat, gereklii ne den
li yakndan izip, yaptndaki olaylar arasnda geen ilikileri yakndan aratrrsa,
gereklii yeniden ortaya koyuu da o denli canl ve inandrc olur; nk, kendisi
gereklii yalnz cokusal bir biimde alglamakla kalmam, ayn zamanda, onu
yorumlam ve genelletirmitir de.
imdi nemli noktalan belirleyelim. Gerekilik toplumsal zmlemedir. G e r
ekilik, gerekliin dz kopyas deildir. Tutkularn oyun yeri deildir, insann z
nel bir biimde ortaya konmas deildir.
znellik, roman ya da yky batan baa bozan bir edir. Yazann kesinlikle
kanmas gerekir. O ysa

Tomris Uyar,

alabildiine znelliine uzanyor,

kopkoyu

bir karanl yelerim diyor. Kopkoyu karanlk, batakla benzer durgun bir sudur.
Akntsz. Oysa Schiller unu nerir: Akp giden grngleri yakalayabilmek iin
insann bu grngleri bir yasann boyunduruu altma almas, gzelim gvdesini
kavram paralarna ayrmas ve yaayan ruhunu ayr bir sz erevesi iinde sakla
yp korumas gerekir. (19)
imdi burda duralm. A k p giden grngleri nasl yakalayacaz. Akp gideni
yakalayamazsak duran grrz. Yaamn da duraanln anlatmz. B u duraanlk
ya kopkoyu karanlktr ya da elencedir.
Yaam n akp giden elerini yakalayabilmek iin diyalektii anlatmak zorunlu.

Engels e
Anti-Dhringde. (20) Doay, insan tarihini ya da kendi z
kafa etkinliimizi dncenin incelemesi altna koyduumuz zaman, bize ilk gr
nen ey, hibir eyin olduu gibi, olduu yerde, olduu biimde kalmad, ama her
A m a nce metafizik dnme nedir, bunlan grmek zorunlu. Bunun iin
bakalm, neler diyor

62

pyi hareket ettii, deitii, olduu ve yok olduu sonsuz ve karlkl ilikiler ve
etkiler yuma tablosudur. Demek ki iinde ayrntlarn henz azok silindii genel
tabloyu gryoruz; hareket eden, geen ve birbirine balanan eyin kendisinden ok
huvkcte, birinden tekine geilere, balantlara dikkat ediyoruz. Dnyay dn
menin bu ilk, doal, ama aslnda doru biimi, antik Yunan filozoflarnn dnme
biimidir ve onu aka ilk formle eden de Herakleitos olmutur: Her ey hem ken
disidir, hem de deildir, nk her ey akar, her ey srekli dnme, olu ve yokolu durumundadr.
Grdnz m

Herakleitos kt karmza.

Gerekten de oluu ilk gren filozoftur

Herakleitos.

Geri

Engels de

belirtir, ye

tersizdir bu gr. A m a tarih sahnesine kan snflarn dnrdr Herakleitos.


(,'nk deiimi sylemitir durmakszn.

Herakleitos'm kendi

dnr gren bur

juva snf, ne zaman insanln srtna binmeyi pekitirdi, bu dnr eletirmeye


halad.

Popper, Ak Toplum ve Dmanlar'n& Herakleitos'la

Biz konumuzu srdrelim. Metafiziin servenini

Engels

balar.

yle anlatr. Burda

metafizikle, metafizik yntemi ayrmak gerekir.


Metafizik, insann gelecek iin yapt tasarmlardr. B u tasarm yalnzca aklla
yaplr. 20 yandaki bir gencin 40 yandaki tasarm duyumla olmaz, aklla olur.
Bu adan herkesin bir metafizii olmaldr. Metafiziini gerekletirmek iin sava
m vermelidir. M etafizik dnme yntemi ayr...

Engels yle

der, "...

Eletirici

incelemeye, snflara, takmlara, trlere gre karlatrma ya da blmeye geebil


mek iin, nce doal ya da tarihsel verileri, belli bir noktaya dein toplam olmak
gerekir. Gerek doa biliminin ana izgileri, ancak skenderiye dnemi Yunanllar
ve daha sonra ortaada Araplar tarafndan gelitirilmitir; gerek bir doa bilimine
bir kez daha, ancak o tarihten sonra, bu bilimin durmadan artan bir hzla gelitii 15.
yzyln ikinci yarsnda raslanr. Doann tekil paralarna blnmesi, eitli doal
sre ve nesnelerin belirli snflara ayrlmas, organik cisimlerin i yapllarnn
anatomik ynlerinin eitlilii iinde irdelenmesi: doann bilinmesinde son drt
yzyln bize getirdii byk ilerlemelerin temel koullan, ite bunlard. Ama bu
yntem bize, doal nesne ve sreleri tek balarna, byk genel balant dnda,
bunun sonucu hareketleri iinde deil, hareketsizlikleri iinde; zsel bakmdan de
iken eler olarak deil, deimez eler olarak; yaamlan iinde deil, lmleri
iinde yle byle kavrama alkanln da geirdi. Ve Bacon ile Locke sayesinde
bu gr biimi, doa biliminden felsefeye getii zaman, son yzyllarn zgl dar-

63

kafalln, metafizik dnce biimini meydana getirdi. Metafiziki iin eyler ve


onlarn dncedeki yanslan olan kavramlar, biri tekinden sonra ve teki olmak
szn dikkate alnacak deimez, eilip bklmez, her zaman tpk kalan, yaltk ir
deleme konulandr. Metafiziki orta terimler olmakszn, yalnzca antitezler aracy
la dnr: evet evet, hayr hayr der; bunun tesine geen ey metelik etmez. Ona
gre, bir ey ya var ya da yoktur; bir ey ayn zamanda hem kendisi, hem de bir ba
kas olamaz. Olumlu ile olumsuz birbirlerini mutlak olarak dtalarlar; neden ve so
nu da ayn derecede sert bir biimde birbirlerine kar gelirler. Eer bu dnce bi
imi, bize ilk bakta son derece usa yatkn grnyorsa bunun nedeni, bu dnce
biiminin saduyu denilen eyin dnce biimi olmasdr.
imdi metafizik yntemle yazlm bir yk grelim. B ir an m, yk m iin
iinden kamadm. A m a

lunda.

Adam ykde yk

diye yaymlanm. A d

Her ey Yo

(21) Lise nc snfta balayan yk on yllk blmlere ayrlm. Liseden

sonra on yl geiyor. Beyazt Ktphanesinde eski dergileri kartran karakter Yurt


ve Dnya dergilerinde retmeni Feriha B erk in yazsna rastlyor.
Bylece ykye toplumsallk veriyor
kitiriliyor.

Roni Margulies. Toplumsallk

u olayla pe

Bizim Fero, Feriha Esenbol, bir zamanlar nl bir profesrle evliydi

diye duymam mydk? Boratavlarla, Boranlarla birlikte 1940lann sonlannda


aya kaydmlp stanbul niversitesinden uzaklatmlan ve yllardr Kanadanm
M cG ill niversitesinde bulunan profesrn ad Necati Berk deil mi? Bu Feriha
Berk bizim Fero olmasn.
Akam telefon ediyor. Feromu o. Konuuyorlar. Aradan bir on yl daha gei
yor. Necati Berkin anlan yaymlanyor. Feroun fotoraf var an kitabnda.

yle bitiyor yk, Gen bir kadn, dirseini bir Cankurtaran simidine yaslam,
o yllarn tm fotoraflanndaki kadnlar gibi bir Holywood yldzn andmyor. Par
lak bir doktora rencisi, gzlerini parlak bir gelecee dikmi. Her ey yolunda.
yky var eden, yky canlandran hibir e yok burda. Nedensel ilikiye
dayanmadan sralanm anlatm...

Selim lerinin bir

yksne de bakmak gerekiyor. yknn ad

Para (22)

Am a

nce unu sylemeliyim. yk ya da roman dzyaz deildir. Bunu niye syledim.


Bakn ne diyor

Para yksnde Selim leri, ... korunmu, saylm, boyunduruk al

tna alabilen treletirilmi bir ahlak biiminde.

64

r
H, kolay bir tmce. Treletirilmi, boyun ediren ahlaka kar olan herkes sy
let bunu. Sorun nedir, bunu, byle sylemeyeceksin ykde, ilikilerle gsterecekN. Yineliyorum. liki kuracaksn. likilerle gstereceksin.

Selim leri gstermiyor,

sylyor.

Mu ykde beni glmseten bir yer var. Okurun karsna birdenbire kan bir
hllim, yle,

ficnlc

B ir iktisat kitabnda, st kapal, st rtk anlatlarak / bir artk-de-

aln terinde, el emeinde, yrek yorgunluunda; seslerde, konumalarda,

vtkli kitaplarn N ASIL ZENGN OLDULAR sayfalarnda YERL M A L I K U LIA N haftalarnda, hesap defterlerinde, yl sonu vergilerinde.
Ne diyordu Engels, Metafiziki orta terimler olmakszn, yalnzca antitezler ara
clyla dnr.
Selim leri" nin yksnde

orta terim yok, antitezler var. A m a antitezlerle yk

yazlmyor.
imdi de diyalektik bakla yazlm iki ykden rnek alalm. lki

dakuFdm. Kurdakul, Kiralk Kasalar (2 3)

kran Kur-

adl yksyle art-deerden sz etmeden

smry anlatyor.
yk yle balar.

Ka eski bakan, nl iadam, milletvekili demir parmaklklar


ile hapishane armlar yaratan u kapdan getiler. Ka adam, tela
lan admlarna dolanarak kasasnn bana yrd gitti urdan. Dnya
y kendileri yaratm gibi gururlan burunlannda byyenler mi gelme
di buraya... Grltcler, sessizler, uysallar, bir szcnzle parla
maya hazr sinirliler mi? Kendi kasalannda sakladklan Reat, Hamid,
Cumhuriyet altmlarmdan birini ikisini yrteceklermi gibi, kendi elle
rine bile kukuyla bakanlar m?
Eee, diye elini masaya vurdu Hsamettin Bey. Buras da byle
bir yerdir ite Hilmi Bey olum. Buras da byle bir devran.
Kasa bekisi Hsamettin, yardmcs H ilm iye anlatyor. kran KurdakuFun
anlatmna dikkat edin. Canlandryor Hsamettini.

Yalnz anmsama durumlarnda rastlanan birtakm izgiler, ya


lanm yznn kmklarma yerleti. ok canl grntler karsnday
m gibi bir deiim iinde kasalara bakt, bakt...
Geldiler geldiler gtrdler, dedi sonra. Geldiler geldiler gtr
dler, bitiremediler. imdi de ocuklar, torunlan geliyor... Ama sy
lyorum, buras yle bir devran ki Hilmi Bey olum... Ne yukanya

65

benzer, ne baka bir yere... Yukarda her kat paras biraz para de
mektir. Ban kaldramazsn. Dikkatin uyarc inelerini yiyerek ar
kn iine girmisindir. Buras havas ile uzaklara, hayal alemlerine g
trr inam. Burada sanki paradan da gl eyler vardr.
ini ekti. Ksa srede arad szckleri bulduuna inanmca gzleri ldamt. Sevinle,
Burada bir stanbul yatar... deyiverdi.
Gryorsunuz deil mi, Hsamettin, bilincine uygun bir biimde smry an
latyor. Hsamettin konuurken 240n sahibi gelir. Sabahn bu saatinde hi gelm ez
di 240. arr Hsamettin. Kasalarn bulunduu yerden bom ba gibi bir ses gelir.
Hsamettinle Hilm i kasa blgesine kotururlar. yk yle biter.

Adam kasasna eilmi, kaim dosya zarflarn karmaya ura


rken poposu 60-70 derecelik kaba saba bir a izerek yukan kalkm
t. Hsamettin Bey, Beyefendi bir ey mi var? demeye kalmadan, da
rack yeri saran sarmsak ve bozulmu yourt karm kokunun etki
siyle geri ekildiler.
Kiralk kasalar dairesinin bunca yllk grevlisi sandalyesine
kt. Kendisi yapm gibi utanarak.
Ya ite byle Hilmi Bey olum, diyebildi.
Adnan zyalmer, Tutsaklar (2 4)

kinci ykye geldikte,

adl ykde hi kav

ram kullanmadan kadnn stndeki basky anlatr.


Yusuf, Trkiyedeki toprak-ticaret sermayesinin sanayi sermayesine dnm
nn simgesi. Y u su fun kz Emine, sevgilisi K em ale kaacaktr. Bunun stne Y u
suf, kz Emineyi Nato ssnde grevli avu T om a hizmeti verir.
H er kelimesi birbiriyle balantl diyalektik aka dikkat edin.

Nato Havaalanna yaklatklarnda denizin mavilii, prlts,


durgunluu yokolmutu. Orada, kyy epevre kuatan elik kulele
rin, antenlerin dibinde sarmtrak, rpntl, bulank bir deniz vard. Tel
rgyle evrili bu elik, ta ormannn evresindeki tarlalarda bile ot
bitmiyor, iek amyordu imdi. Balar, baheler, san harmanlar,
yemyeil bostanlar alann ok uzandayd. Bu elikten tarla, evreye
yerleip yayldka, yeillik, su, hava, tarla kulan, kk sereler, si
nekler, anlar, kelebekler alabildiince geriye ekiliyorlard. Denizi bu
lank, balksz ve martszd.

66

Nato ssyle doann ilikisini gryorsunuz deil mi. zgrln koruyucusu


diye ileti stne ileti gnderilen Nato, doann zgrln de kstlyor. Denizin
mavilii gidiyor. Tarlalarda ot bile bitmiyor. Canllar geri ekiliyor.

Giriin iki yannda iki nbeti dikiliyordu. Alan anayol boyun


ca kapatan telrgnn balad yerdeki direklerde bir Amerikan bay
ra sallanyordu. Yannda da Trk bayra vard. Nbetilerden biri
Amerikal, teki Trk askeriydi. Ellerinde otomatik silahlar vard ikisi
nin de. Cip girite durdu. Girii, bir nbeti kulbesinden tekine, st
krmz beyaz boyal kaim, ar ar bir engel kapatyordu. Nbetiler
iki yandan cipe yaklatlar. Kollarndaki krmz bantta nzibat ya da
polis anlamna gelen bir iaret vard. kisinin de yz ayn sertliktey
di. Arkada oturan Yusuf Beyle kanapede bzlp kalm Emine ye si
lahlarn dorultarak inmelerini iaret ettiler. Namlularm ucu yzlerine
deecekti nerdeyse. Tom, yarm dnerek Yusuf Beyi kolundan drtt.
nmesi gerekiyordu. Cipten atlad hemen. Emine cipte kald. Nbeti
ler cipin bandan ayrlmamt. Namlularn ikisi de Emine ye dnk
t. Tom, yol boyunca geveleyip durduu ikleti tkrd. Amerikal er
le homurdanr gibi bir eyler konutu. Amerikal er, Tom la konutuk
tan sonra Trke Okey dedi. Trk de ona Okey! diye karlk veip
Emine nin yznn ortasn nianlayan silahnn namlusunu ekerek
nbet yerine dnd. O srada Amerikal, gidip engelin koluna bast. En
gel havaya kalkt. Cip hzla geti engelin altndan. Araba, ieri girer
girmez engel aa inip girii yeniden kapatt. O ana kadar cipin arka
snda duran Yusuf Bey, eksozun sald pis kokulu dumanla tekerlerin
kaldrd toza topraa buland. Cip, elikten ormann ilerine dalan be
ton yolun dnemecini kvnlrken Elimi pmesine bile frsat vermedi
ler diye dnd. Gzden silinip giden cipin arkasndan yalnzca kz
nn adn mrldanabildi kendi kendine. O, Mina! derken kz sanki ci
pin arka penceresine yzn dayam ona bakyordu. Gzleri by
mt.
YusufBey, ordan ayrlp Altmova daki kahveye doru anayolun
kysndan ar ar yrrken Emine nin yz gzlerinin nnden bir
trl gitmiyordu. Bu yz, gzlerinin nnde durmaktan ok, kardan,

67

stne gelir gibiydi. Sanki cip, geri geri ona doru yaklayordu da k
znn cipin arka penceresine dayal yz de her an, daha ok yaknlap
byyerek stne geliyordu.
te byle gsterilir kadnn stndeki bask.
Peki, buradaki sorun ne.
kir.

Selim leri anlatyor.

kran Kurdakul gsteriyor.


Selim leri

anlatyor.

Oysa smry gstermesi gere

liki kurarak.

Adnan zyalmer,

kadnn stndeki basky gsteriyor.

liki kurarak.
Yazar gstermelidir dedim,

Gorki, kadnn

gzelliini nasl gsteriyor onu da ye

ri gelmiken grelim.

Makar udra (25)

adl ykde, Makar, ikinci kiiye R addamn gzelliini yle

anlatr, Benim Nonkay biliyorsun deil mi? arie gibi kzdr! Ama Raddanm
yannda o bir hitir, sz bile edilmez. / Radda nm gzelliini szcklerle anlata

mazsn. Bu gzellii belki bir keman dile getirebilirdi. Ama o keman almaya da
adam gerek.
Raddanm gzelliini burda yazar anlatmyor. M akara anlattryor. Sonra da ey
lem iinde gsteriyor. Kemanla iliki kuruyor.

ok yiidin yreini kuruttu bu Radda, o-hoo, pek ok yiidin.


Moravya da, salan perem perem yal bir derebeyi ta kesildi onu
grnce. Atnn zerinde, stma tutmu gibi titreye titreye baka kald.
ok yakkl bir adamd. eytan, bayramlklarn giyinse o kadar yak
kl olabilirdi ancak. Kaftan altn srmalarla kaplyd. Brndeki k
l; imek gibi parlyor, at einiyor, klcn batan baa kaplayan de
erli talar l l ldyordu. apkasma da gk paras gibi mavi bir
kadife taklyd... Bylesine grkemli bir derebeyiydi ite! Raddaya
bakt bakt da:
- Hey, kz! dedi. Bir pck ver, bir kese altn al!
Radda arkasn dnverdi.
- Eer incittiysem, bala beni, hi deilse tatl bakm esirge
me...
Yal derebeyi o saat yelkenleri suya indirmiti. Kuandan bir
kese altn karp Radda nm ayaklarnn dibine frlatt. Kocaman bir al
tn kesesiydi bu, karde! Fakat kz, sanki kazara arpyormu gibi, ke
seyi ayann ucuyla amura itivermesin mi! Haydi bakalm!...
Grdnz deil mi, nasl gsteriyor R addanm gzelliini

68

Gorki.

liki iinde.

r
Mu blm bitirirken maddeci diyalektik stne unu sylemem zorunlu. M ad dii'i diyalektii

Hegel ls diye

ficl lsyle hibir ilgisi


nuda yle der,

eletirenler olmutur. M addeci diyalektiin

olmadn, hem

Engels, hem Lenin gsterdi. Lenin bu

Heko

Marxm diyalektiine saldran Dhringi yantlarken Engels,

Marx in herhangi bir eyi hegelci ller araclyla tantlamay asla aklndan ge
tirmediini, Marx m yalmzca gerek sreci incelediini ve aratrdn, onun tan
tt tek teori ltnn, bu teorinin gereklie uygunluunu sylyor. (26)
Bunu da unutmayalm.
Peki, nedir maddeci diyalektik. Bunu

Lenin

yle betimler.

Birinci noktaya gelince, Bay Mihaylovski, Marksist yazn okurken, srekli ola
rak, toplumbilimde, diyalektik yntem den, gene toplumsal sorunlarda (ki szkomsu olan yalnzca budur) diyalektik dnceden vb. sz edildiini grmtr. Y
reinin btn saflyla (salt saflk olsayd, gene iyiydi), bu yntemin, tm toplum
bilimsel sorunlarn hegelci lnn yasalarna gre zmlenmesinden olutuunu
sanmtr. Elindeki soruna biraz daha dikkat etmi olsayd, bu sannn samalna
inanmaktan baka kar yol bulamazd. Marx ve Engels in -metafizik ynteme kar
- diyalektik yntem adn verdikleri ey, topluma, srekli bir gelime durumunda
ki canl bir organizma olarak (mekanik bir biimde birbirine balanm ve dolay
syla ayr toplumsal elerin her trden rasgele btlemelerine izin veren bir ey ola
rak deil) incelenmesi, o toplumsal biimlenmeyi oluturan retim ilikilerinin nes
nel bir tahlilini ve bunlarn ileyi ve gelime yasalarnn bir aratrmasn gerekti
ren bir organizma olarak bakan toplumbilimdeki bilimsel yntemden baka bir ey
deildir.
Dipnotlar
1. G. N. Pospelov, Edebiyat Bilimi I, ev. Ylmaz Onay, Bilim ve Sanat Yaynlan, Ankara, 1984.
2. K. Marx, Kapital I, ev. Alaattin Bilgi, Sol Yaynlan, stanbul, 1997.
3. Selahattin Hilav, Diyalektik Dncenin Tarihi, Sosyal Yaynlan, stanbul, 1993.
4. Aleddin enel, lkel Topluluktan Uygar Topluma, Ankara nv. Siyasi Bilgiler Fak. Y., Ankara, 1982.
5. F. Engels, Doann Diyalektii, ev. A rif Gelen, Sol Yaynlan, Ankara, 2002.
6. V.. Lenin, Felsefe Defterleri, Trkesi Attila Tokatl, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1976.
7. G. Lukacs, Estetik I, ev. Ahmet Cemal, Payel Yaynlan, stanbul, 1985.
8. V.. Lenin, a.g.e.
9. J. D. Bemal, Modem a ncesi Fizik, ev. Deniz Yurtren, Tbitak Yaynlar, Ankara, 1995.
10. Ahmet Altan, syan Gnlerinde Ak, Can Yaynlan, stanbul, 2001.
11. Medet Turan, Trk Romannda 12 Mart, Dnence Yaynlar, stanbul, 2009.
12. G. Lukacs, Estetik II, ev. Ahmet Cemal, Payel Yaynevi, stanbul, 1992.
13. G. Lukacs, a.g.e.

69

14. G. Lukacs, a.g.e.


15. Plehanov, Sanat ve Toplumsal Hayat, Trkesi Cenap Karakaya, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1997.
16. G. Lukacs, ada Gerekiliin Anlam, ev. Cevat apan, Payel Yaynlan, stanbul, 1986.
17. Adam yk, Kasm-Aralk 1996, Say 7, stanbul.
18. B. Sukov, Gerekiliin Tarihi, ev. A ziz allar, Adam Yaynclk, stanbul, 1982.
19. Schiller, Aktaran Sukov, a.g.e.
20. F. Engels, Anti-Dhring, ev. Kenan Somer, Sol Yaynlan, Ankara, 1995.
21. Adam yk, Mays-Haziran 1999, Say 22, stanbul.
22. Selim leri, Para, Dostluklarn Son Gn, Yazko, stanbul, 1981.
23. kran Kurdakul, Kiralk Kasalar, ykler, ada Yaynlan, stanbul, 1998.
24. Adnan zyalner, Tutsaklar, Gzleri Bal Adam-Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.
25. M. Gorki, Makar udra, Yol'Arkadam, ev. Ataol Behramolu, Cumhuriyet Kitaplan, stanbul, 2000.
26. V.. Lenin, Halkn Dostlan Kimlerdir?, ev. Vahap S. Erdodu, Sol Yaynlan, Ankara, 1996.

70

TOPLUMSAL ZMLEME
Gerekilikte toplumsal zmleme zorunludur. Peki, ama bir yaptta toplumsal
zmleme nasl yaplr.
Toplumbilimci iin bu kolay... K olay derken zmlemenin kolay olduunu
sylemiyorum. Gzlemlerini kavramlatrma asndan kolay diyorum.
imdi toplumbilimci

Mbeccel Kray'm

Adana blgesindeki toplumsal zm

lemesini grelim.
1930dan

1960t bana dein byk toprak sahipleri kuvveti kesinlikle elle

rinde tutan kiilerdi. Bu yllarda, yalnzca kyllerin geimlerini salama olanakla


rn denetlemekle yetinmeyip, yaantlarnn her ynne karyorlard. Kyllerden
biri, gazete okumalarndan holanmad iin gazeteyi aadan gizli okuduklarn be
lirtmitir. Bir teki ise, aann tarlasna izinsiz giren bir tavuun bile vurulmas ge
rektiinden sz etmitir. te yandan, bugn bu durum deimeye balamtr. H
kmet, zellikle taban cretlerini belirleyerek byk toprak sahibi-emeki ilikileri
stnde biraz denetim sahibi olabilmek iin aba gstermektedir.
Bununla beraber toprak sahiplerinin kuvvetlerini rgtlemeleriyle birlikte, bu
kylerde, sosyal tabakalama ve kuvvet mekanizmas yeni bir devreye girmitir.
Durumun kyllerdeki paralel gelimesi ise, ii sendikalar biiminde deil, byk
toprak sahiplerinin yaantlarna keyfi olarak karmalarna kar ortak direnme bi
iminde olmutur. Bu davrann nderleri bugn nfuslu kiiler olarak anlmakta
drlar. Bu kiiler arasnda sivrilmi biri, kyn tannm ailelerinden birinin yesi
olan retmendir. retmen olarak kendisi, kamyon ofr olarak kardei ve kk
toprak sahipleri olarak babas ve amcalar, orantl olarak byk toprak sahiplerin
den bamszdrlar.

71

Gndelikli emekinin neminin art, kyde yeni bir pozisyonun ortaya kma
sna sebep olmutur. Eli . Eli, byk toprak sahipleri ile emekiler arasnda ba
lant kurar. Kyllere, gerekte, i bulan elidir, kyller adna i koullan stnde
byk toprak sahibi ile szl antlamalar yapar; aynca ie nezaret eder. Gmen i
ilerin yarmasna (rekabetine) karlk kyllere i bulduu iin elinin yersel ne
mi byktr. (1)
Orhan Kemal'in Bereketli Topraklar zerinde (2 ) adl yaptndan bir rnek.
San boyas yer yer dklm, drtbuuk ayaklk kocaman harman ma
kinesi, rzgann esme durumuna gre Dou-Bat durmutu. Az ilerdeki bir
traktrn deli deli dndrd kaim ve uzun volan kayyla serte alrken
ok byk bir austos bceini hatrlatyordu. Tpk tpksna bir austos b
cei! Austos bcei de gnn kimbilir hangi saatinde, kimbilir nerde, hi durmamacasma, biteviye ter ter ya, harman makinesi de yle. akrtl ama hep
ayn ll akrtl sesiyle alp duruyordu. Gne ar ar ykseliyordu
dou dan. Gne ar ar yutuyordu sabahn serin nemini. Yirmi desteci har
man makinesinin doymak bilmiyen azna buday demetlerini koaradm, h
cumla tarlarken, daha imdiden kan tere batmlard. Gecenin birinden beri
durup oturmadan didinen toprak yzl bu insanlar, zml zm l terlemekten kup
kuru kalmlard sanki. ounun atlak dudaklan irin balamt beyaz beyaz.
Gzlerinin aklan damar damar kzarm, tkrkleri azlannda koyulamt.
Mal sahibine gre grdkleri i, harmandan buday demetlerini omuzla
yp omuzlayp, harman makinesine koturmaktan ibaretti. Koturuyor, patozun zerindeki koltuku lara veriyor, sonra yeni desteler getirmek zere har
mana dnyorlard. Koltukularsa desteci denilen bu demet tayclardan aldklan desteleri harman makinesinin azndan ieriye sokuyor, zmlt makine
nin doymak bilmeyen kamn doyurmaya alyorlard.
Koltukulann ii destecilerden de zordu. Yzleriyle boyunlarn bezlerle
sk sk sarmlard. Gzlerinde, onlan pilotlara benzeten, toz gzlkleri...
gene de savrulan incecik tozdan, samann san tozundan kurtulamyorlard.
Yaldz kadar inceydi bu toz. Bezlerin korumaya alt terli, slak boyunla
ra, gerdana, srtlara girip yapyor, ldrtan birkamt yaratyordu.
Koltukulann kanmayla vakit geirmeye haklan yoktu!
B ir an, hcumla deste tayan destecilerin getirdii desteleri almaktaki bir
anlk gecikme, hemen i dengesini bozuyor, her ey altst oluyordu. Byle

72

anlar korkun kazalara da yolat iin, koltukulann bir makine dzeniyle


almalar gerekiyordu. Ne kanmak, ne dnmek, ne de baka ey! Byle
olduu halde, destelerin saldrs karsnda ou zaman i dzeni gene de bo
zuluyor, balyordu karlkl kfrler. Koltukular destecilere syorlard,
desteciler koltukulara ama, harman makinesinin gne altndaki o kocaman
austos bcei sesi, iki tarafn kfrlerini yutuyor, yutuyordu.
Patozun azndan ieri verilen desteler, dakikada bin iki yz devir yapan
parmak demirlerinin arasnda paralanp ufalanyor, harman makinesinin tah
ta brlerine takl uvallara altn sars bir su gibi buday akyordu. Saman
sa, o da incecik, sapsar, yaldz hatrlatan tozuyla makinanm bir baka yann
dan yere prl prl, kaypak birikiyordu.
Irgatba gnee bakt. oktan paydos vermesi gerekiyordu. Biliyordu bu
nu ama, mahsustan ar alyor, ii uzattka uzatyordu.
Patoz ustasmm yanma gitti. Ksa boylu, kaln biri, su varillerinin glgesi
ne yanst uzanm, makine yayla kirli yapraklan ypranm bir motor ki
tabna uykulu uykulu bakyordu. Irgatba yaklanca, doruldu.
- Gel bakalm aa, dedi.
Irgatba sordu:
- Paydos verek mi?
Usta gld:
- nsafma kalm bi ey...
Irgatba yeniden gnee bakt, alamay hatrlatarak gld. Glnce de
gneten meine dnm yznde derin knklar belirdi. Olduundan ok
daha irkinlemiti. Patoza, insan gcnn stnde i grmekte olan insanla
ra bakyordu grmeden. Gryordu belki, ama kafasnda tarlalarla harmann
sahibi, ok i grp nce aferin, sonra da bahi almay dndnden, r
gatlar umrunda deildi. Birden dikkat etti: Desteleri tarken itiip kakyor,
belki de birbirlerine svp sayyorlard gene:
Ddn karp hrsla ttrd. Ddk sesi de harman makinesinin yut
tuu teki grltler gibi gnn an scayla birlikte makinenin akrts
arasnda eridi.
- Hele biraz daha ilesin dmbkler! dedi ustaya bakarak.
Usta kzmt bu insafszla:
- Allah size kel versin de trnak vermesin! dedi. Elinize frsat geti mi fi
ravundan farkszsnz!

73

Irgatba gene sinirli sinirli gld, sonra:


- Peki yleyse, dedi. Hatrn iin paydos edek!
- Benim hatrm iin ne kymeti var?
- Ne olacak ya?
- Heriflerin haklan olduu iin vereceksin paydosu. A r ii bunlar. n
safszca ok altrmakla daha fazla m randman alacam sanyorsun?
Kara cahil rgatbamm anlayaca szler deildi.
- Ne bileyim ben?
- Bilmediin iin bana ne geiyorsun?
Gene madara olmutu. yle ierliyordu ki u usta mdr, ne kann ansdr
herife. Yalnz rgatba deil, aa da kzyordu ok. Kzyordu ama, kaldmp
atamyordu. Atsa ne? Bu ie nasl olsa bir usta gerekliydi. Bu giderse bir ba
kas gelecekti ki, ustalar, usta milleti ne hikmetse hem aadan, hem de ba
kalarndan ok daha akll oluyorlard.
Kara alvanmn cebinden fmldakl ddn karp fledi. le olduu
halde, koar adm i gren terli insanlar bir sre hzlann alamadlar gene de.
Neden sonra i arlat. Bu srada usta muavini de harman makinesini al
tran traktr stop etmiti.
durdu.
Patozun stndeki koltuku Halo amdin 7e (Halo emsettin) Krt Zeynel,
boyunlann boazlarn saran paavralar ekip attlar, toz gzlklerini almlanna kaldrdlar. Yzleri kaynar suda halanma benziyordu. Dudaklan patla
mt. kisi de kaln kemikli, aksi eylerdi. Irgatba ikisinden de ekinirdi.
Genci, Zeynel, gnee bakt.
- una bak, dedi. Gne nerelere km. Paydosu yeni veriyor!
Byle eyleri pek de umursamaz grnen arkada, krkn akn bir Krt,
ok az Trke biliyordu. Arkada Zeynel ne derse hemen uyar, sznden k
mazd. Zeynele bakt. Zeynel, Irgatbadan tr: Get, temizle u deyyu
su! dese, bir iki demezdi.
Zeynel:
- Ahlahsz vicdansz! dedi.
Halo amdin hl Zeynele bakyordu.
ki arkada ekmek uvallannm yanna yrdler. Irgatlar olanca yorgunluklanna karlk gene de ekmek uvallarm evrelemilerdi. Zeynelle am-

74

din gelince aldlar. Zeynel uvallardan birine sokuldu. Kara, kupkuru, takr
takr bir ekmek ald:
- una bak, dedi. Ta, anam avradm olsun ta. Hem de kfl. Lan size
Mslman diyenin...
Ekmei uvala att.
Gerekten de ekmekler hem ta gibi sert, hem de kflydler. Byle oldu
u halde a rgatlar gene de birer tane alp ekildiler. ayc Karamaa Vey
selin oraya gidiyorlard. Irgatbamn yeeni olan Karamaa Veysel, alabildi
ine siyasi biri, tarlann kesimbamdaki bodur dutun glgesine yerletirdii
teneke semaverinin banda, rgatlara ay satyor, ilkokulun drdnc snfn
dan ayrlm olu Yasin de, karton kapanda ssl harflerle N ot yazl ufa
ck cep defterine veresiyeleri geiriyordu.
Karamaa Veysel, Zeynelle Halo amdini grnce frlad:
- Vay, Zeynel aa, amdin aam... buyurun!
Oluna:
- Yasin, ay demle aalara!
Zeynel yemedi:
- Aho, dedi. Aa... Aa kim lan?
Veysel:
- Sermen amdin aam!
amdin homurdand.
Zeynel, Karamaa Veysel in aasna svd. Sonra bodur dutun altna k
tler.
Karamaa Veysel semaverinin bana yeniden gemiti.
Bardaklar doldurulup koturuluyor, bolar abucak toplanp yeniden dol
duruluyordu. Veysel in oluysa veresiyeleri habire yazyordu kk defterine.
Arada kumar iin de gelenler oluyordu.
Nezir Dmenci arkadayla geldi.
- yle mi Veysel... u zarlar verecen mi?
Kumar oynatmak canna minnetti Veyselin ama, days, ksa paydoslarda
kumar istemiyordu.
- Vakit yok, dedi. le paydosuna saklayn itahmz... ay iecek misiniz?
Ksa, sert sakal kara kara parlayan Nezir:
- ayna sokim, dedi. Akam sekiz buuk tldk...

75

Veysel:
- Sekiz buuk tldn de kuman neyle oynayacan ?
-

Veysel aamzn can sa olsun bire herif...

Veysel yeniden sordu:


- ay ieceksiniz deil mi?
N ezirle arkadalan dutun altna, Zeynelle amdin in oraya gidip oturdu
lar. Nezir:
- Verirsen ierik, dedi.
Koynundan somununu kard, ortadan ikiye bld. Birbirine vurdu:
- Ta, dedi, anam avradm olsun ta!
Zeynel homurdand:
- Ta ya. Marifet bununla aann maanm kafasn gzn yarmak. Dey
yuslar kendileri yerler mi?
N ezirin bir arkada:
- Tbe demen mi? dedi.
Svari denilen uzun bacakl bardaklarla aylar geldi. Veysel getirmiti.
ay getirdiklerinin en azl, gzlerini budaktan en esirgemez insanlar olduklann bildii iin politika yapmadan edemedi:
- Buyurun bakalm efendiler!
Zeynel hnla bakt.
Nezir:
- Azn bozma, dedi.
- Niye?
- Efendi sensin, efendi senin ebu ceddin!
Zeynel e bakt:
- Nasl?
Zeynel iini ekti:
- Efendi onun dmbk days! dedi.
Karamaa Veysel her zamanki gibi akaya vurdu:
- Yaznn pezevengine dmbk deme Zeynel aa!
- Ben aa da deilim...
- Niye?
- Aa olsam dayn gibi, millete sver sayar, sopadan geirir, esrar satar,
ay kaynattrr, kumar oynatmm yeenime!

76

Birden fkesi tat:


-... aaya, yeenine meenine avrat bulurum, bulamazsam kendi z kz
m avradm...
Veysel:
- O kesik! dedi.
- Niye? Yalan m? Zoruna m gitti yoksa?
Halo amdin gzlerini yerdeki yeil bir kertenkeleye dikmi, sinirli sinir
li bakyordu.
Veysel ksa kesmek iin uzatmad. Zeynel de stelemedi.
N ezirle arkadalar aylarn iip, bo bardaklar uzattlar. Nezir saa bak
t, sola bakt... inde bir boluk, bir eksiklik...
- Veysel be! dedi.
ayc Karamaa Veysel dnd.
- Ne var?
- u eyleri verseydin...
- Neyleri?
- Zarlar.
- Verilmez.
- Niye?
- Bu paydoslarda kumar yasak!
- Kumar iin istemiyorum be Veysel...
- Ya?
- Hi. El altracaz bir iki...
Veysel iri bir ift zan cebinden kanp nlerine att.
Nezir zarlar itahla kapt. Sonra terli avulann topraa srp kuruttu. Arkadalan da evresini almlard. Nezir zarlan sallad sallad att. De!
- Gavur! dedi. Essahtan olsa gelmezsin...
Zeynel le amdin kalktlar.
Irgatba, patoz ustas, ustann muavini oturmu kahvalt yapyorlard.
Harman aalk olmad, yani patoz kirayla bakasnn harmannda alt
iin, ustalarla rgatbaya ikram etmek adetti. Onun iin st, peynir, has ek
mekli kahvaltlan.
Zeynel yanlanndan geerken ters ters bakt:
- Drzler, dedi, fakir fkaranm nefsi eker diye de dnmyorlar...

77

Halo amdin sakindi Zeynel ekledi:


- Allahszlar... Kr bakla enselerinden kesmeli!
Halo amdin Krte sordu:
- Ustay da m?
- Yok canm. Usta iyi adam, fkara babas. Irgatba olacak dmb...
Btn bunlardan habersiz rgatba, stn tepesine dikti:
- Oooh!
Deminden beri onlara imrenerek bakmakta olan Kemal Cesur:
- Afiyet eker olsun baefendi, dedi.
Usta nefretle bakt bu san bykl, solucan yapl gen adama. Yacln
dan dolay hi sevmezdi onu.
- Baefendi kim? dedi.
- Irgatbamz ustam...
- Onun itii stten sana ne?
Sinsi, yan hatrlatan glyle mrldand:
- Bana, hii...
- Daha ne?
- Sizin yediiniz de bizim iin!
- Sahi mi sylyorsun?
- Aboo... beni bilmez misin?
Irgatba ya dnd:
- yle mi aa, bilmez misin beni?
Irgatba nm usulne geliyordu, ban sallad:
- Kemal iyi olandr usta. Kemale l de, bir iki demez! Kemal gibi yok.
Irgatn iinde olan biteni, dnen fmldaklan ben hepsini ondan renirim.
Kemal gibi yok!
Usta, Kemal Cesurdan bunun iin nefret ederdi zaten.
Irgatba kalkt:
-

Haydi gidip birer demli ay ielim usta...

Usta da kalkt. Muavinine:


-

Sen u patozu yalayver, dedi.

Karamaa Veyselin oraya gittiler. A z nce Zeynelle Halo amdinin


oturduklan dutun glgesine devrildiler.
Irgatba:

78

Haydi Veysel, dedi. Gster adaletini de grek!

Veysel davrand:
- Derhal... Sen ar ierdin deil mi ustam?
Usta bam sallad. Tam bu srada bir rgat:
- Vay limini baveee... diye Krte bard. Kurtlara hele kurtlara!
kiye blnm somununun iinde beyaz beyaz kvrlan kurtlan gsteri
yordu.
B ir bakas:
- dare et, dedi. Kyma niyetine idare et.
Daha bir bakas:
- Allah aamzm yokluunu vermesin...
Sadan soldan baland:
- Vermesin ki vermesin. Bizi etsiz koduu yok!
- Gz gnl tok deyyusun hali bakadr...

Irgatba hrsla sordu:


- Kim o?
Kimse karlk vermedi.
Elinde kurtlu ekmei tutan da sylediine piman olmutu. ki yanma ba
knd. Byle eyleri mimleyen rgatba nm ilk frsatta c almaya kalkaca
n, hibir ey yapmasa, bir daha sefere i vermeyeceim biliyordu.
Ucunu brakmayan rgatba gene sordu:
- Kimdi olan?
- Hi aa, demek zorunda kald kurtlu ekmein sahibi, saln.
Irgatbamn fkesi yekinmiti bir sefer:
- Herifler, dedi, size lokantadan has ekmekle yemek mi getirecekler?
Burun delikleri kocaman kocaman almt hrstan, soluyordu. Daha ba
rp aracak, svp sayacakt ki, Halo amdin le Zeynel kageldiler.
Ksa kesti:
- Gtr deitir!
Irgat, elinde kurtlu ekmek, uvallardan yana gitti.
Zeynel, rgatba nm inadna, yere diz kp arl anl iedikten sonra,
amdin le birlikte ekildi gitti. Zaten pek anlamamt ne olduunu. Anlasa,
hele rgatba da oradayken, enesi mmkn deil durmazd.

79

Arkalarndan nefretle bakan rgatba:


- Bok! dedi. Suratn grmyor muyum, hemen cinlerim tepeme toplan
yor!
Bunun nedenini gayet iyi bilen Usta, byk altndan glerek:
- Neden? dedi.
- Muzr kerhaneci. Irgadm arasna fit sokuyor her zaman...
Veysel de yanlarndayd, sordu:
- Senden ne istiyor bu herif be day ?
Irgatba homurdand:
- Belasn!
- Kurtlu ekmek dalgas da onun bann altndan kt herhal!
- Tabii. Onu bilmeyecek ne var?
- Neden dersen, sen barmaya balaynca, zp, kverdi...
- Tabii canm. O olmasa benim rgadm kuzu gibidir!
Birden patoz ustasna dikkat etti. Gene byk altndan glyordu. Buna da
usta diye ses karmyordu, ok iiyordu hani. O muzr Zeynel in yapt,
syledii eylerden memnun oluyormua benziyordu. Hani byle olduunu
bir bilse, aaya, aadan candarmaya, ondan sonra da kurtarabilirse kurtarsn
kendini!
Ddn karp fkeyle kalkt.
Veysel:
- Ne o? dedi. Birden ate aldn?
- ba yapacam...
- Birer ay daha iseydiniz...
- Bover. Bu millete, bu itolu it millete iyilik yaramaz!
Ddn kuvvetle fledi.
Her gnden daha ksa sren paydos, yorgun rgatlar sinirlendirmiti. Ho
murtular oldu:
- Ne o be? Ne oluyor be?
- Vay kerhaneci vay... Ulan zaten doru drst bir soluk aldrmaz...
- Firavun deyyus firavun!

Srtst uzand yerden dorulup, ddk sesinin geldii yana bakan Veysel:

80

ba m ne? dedi.

- ba ya, dedi biri.


- Ne abuk yahu?
- Bunun yapt ok oluyor arkada...
Ddk daha kuvvetle yeniden tt.
Irgatlar Zeynel in evresini almlard:
- una bir meram anlat Zeynel aa, dedi ilerinden biri.
Zeynel kesti att:
- Meram mram yok. alsn alabildii kadar, boverin!
Irgatba ddn beinci, altnc sefer ttrp de be, alt kiiden baka
snn iba yapmadn grnce, mthi kfrlerle sokuldu.
Karsnda btden Zeyneli buldu. ki eski arkada serte baktlar. Irgatba:
- Gene mi sen? dedi.
Zeynel ellerini arkasna koymu, bir admn ne atmt. Dilerinin arasn
dan bitirimce tkrdkten sonra, karsndakini kmseyerek:
- Gene ben! karln verdi.
- Ne demek istiyorsun yani?
- Sen ne demek istiyorsun?
- Ben rgad ibana aryorum...
- Onlar da gelmiyorlar ite!
Halo amdin, kl iindeki ablak yzyle Zeynel in omuzu zerinden rgatbaya kinle bakyordu. Bu bak, bir an yakalayan rgatba beenmedi. Bu
bakta kin, kan, kurun, lm vard. rkt. Gene de:
- Geltler, dedi. Benim rgadm kuzu gibidir!
ar da gelsinler bakalm!
Gelmeyeceklerini, sktrrsa belki de ii brakacaklarn, hatta daha da

ileri gidip kendisini dveceklerini, ekip vuracaklarn biliyordu. En iyisi yu


muam gzkmekti:
- Size on dakika msaade, dedi saatini karp.
Zeynel i bir kyya ekti. Zeynel serte sordu:
-N e o?
Irgatba gld:
- Bu rgat milletine arka olma Zeyno. Bunlar almadan oynarlar. nlerine
dme. Sonunda sen kt kii olursun...

81

Bana ne yahu? dedi Zeynel. Heriflerin hakkn yeme bakaldrmasnlar!

- Senden arka almasalar bakaldramazlar!


Ksa kesilmesi iin araya giren Halo amdin, Zeynel i kolundan ekti g
trd. Irgatba donmu kalmt. Arkalarndan hrsl hrsl bakt. Sonra ilk fr
satta bir biimine getirip ikisini birden sepetlemeye karar vererek, Karamaa
Veysel in oraya dnd.
Usta hl yanst yatyor, bykaltmdan glyordu:
- Ne oldu? diye sordu, niye iba yaptramadm?
Irgatbamm tepesi att:
- Brak yahu... yaptramadm deil...
- Ya?
- Zeynel, o drz yok mu...
Ustann glmesi artt:
- Demek o mani oldu?
- Ne mani olacak?
Olmayacak da hani? Niye iba yaptramadm rgada?
Doru sylyordu, haklyd. Ustaya karlk vermeden, Veysele dnd.
-

- B ir ay yap bana Veysel!


ini ekti, hrsl hrsl ban sallad, homurdand:
- Grr o...
Usta:
-K im ?
- Kimse kim.
- Zeynel mi?
- Zeynel, amdin, Ali, Veli... Kim muzrlk ederse...
Veysel in getirip uzatt ay ald. Usta:
- Demek yol vereceksin? diye sordu.
Beriki hnla:
- B ir iki demeyeceim amma, yerlerine koyacak adam yok! Yerlerine ko
yacak adam olsa, ben bilirim!
ayn fkeyle yudumlad.
Usta iin alaynda gibi, ufack byyla hep glyordu. Irgatbaysa en
ok da buna tutuluyordu. Kendisiyle birlik olup onu destekleyeceine, ya ka
rmyor, ya da Zeynelden yana gibi glyordu.
Gene de ustayla aray amak iine gelmezdi tabii.

82

Veysel, dedi. Ustann ayn da tazele!

Usta yerinde doruldu:


-

stemem.

- Niye?
-

ayla bam ho deil...

Ar ar uzaklat.
Veysel daysmn yanma sokuldu. A r ar uzaklamakta olan ustann ar
dndan bir sre baktlar. Sonra Veysel:
- Ne biim usta bu be day? dedi. Senden yana olacama...
Irgatbamm yarasna parmak basmt:
- Gidiyor da rgatlardan yana oluyor!
- Pis pis glmesi var bir de...
- yle gcma dokunuyor ki...
- Demek rgad iba yaptrmayan Zeynelmi?
- Tabii, bilmem mi ben?
- Pasaportunu ver gitsin!
- Dur bakalm...
Uzaklara, taa uzaklara bakt. ri bir kpek, gnein altnda ayayla tar
lay bir batan bir baa geip gidiyordu. Irgatba onu grdyse de zerinde
durmad. Akimda Zeynel usta, Zeynel. Sonra Halo amdin. Zeynel olmasa
Halo amdin hava. Lkin o mikrop, o ylan Zeynel... Bir ey deil, olann
vur elli, sakar, gzn budaktan saknmaz olduunu gayet iyi biliyordu. Ata
cakt iten ama, bir almna getirip... Yoksa inam boazlard o be!
Saatini kard.
ehov'un Maske (3 )

adl yks. Yardmseverler kulpte bir maskeli balo d

zenlemitir. Saat 24.00de

dn

ehovun deyiiyle yzne maske takmam birka ay

okuma odasnda sessizce oturuyordun Kim i okuyor, kimi kestiriyordun

Okum a odasna yannda iki kadnla maskeli biri girer. Dahas, adam izleyen gar
son. .. Olacak i deildir bu. Adamdan dar kmas istenir. A d am kmaz. stelik
alay eder aydnlarla. G revli arlr. A dam tnmaz bile. Sonunda emniyet amiri
Yevstrat Spiridoni arlr.
Bundan sonrasn okuyalm.

Yevstrat Spiridoni hrsndan titreyerek var gcyle bard:

-Fazla konuma! k dar, bakaym! Yoksa seni yakandan tuttuum gi


bi atarm!
Okuma odasnda akl almayacak bir grlt koptu. Kpkrmz kesilen bir
suratla, yerinde tepinen Yevstrat Spiridoni baryor, Jestiakov baryor,
Belebuhin baryordu. Aydnlarn tm seslerini ykseltmilerdi, ama hepsininkini maskeli erkein bouk, pes perdeden, gr sesi bastryordu. Bu grlt-patrt sonucunda dans durdu, toplant salonundakiler okuma odasna s
kn ettiler. Yevstrat Spiridoni iin ciddiyetini gstermek iin oradaki btn
polisleri bana toplad, hemen tutanak tutmaya koyuldu.
Maskeli erkek onun tutanak yazd kada parmayla drterek;
-Yaz, bakalm, yaz! dedi. imdi benim gibi bir zavallnn durumu ne ola
cak? Meer ne bahtsz adammm ben? Bu kimsesiz yetimi niin mahvetme
ye alyorsunuz? Kah-kah-kah! E, nasl! Tutanak hazr m? Hepiniz imzala
dnz m? Hey, imdi bakn yleyse!... B ir... iki... !...
Adam yerinden doruldu, bedenini dikletirerek yzndeki maskeyi sy
rp att. Akta kalan sarho yznn oradakilerin zerinde brakt etkiyi bir
sre hayran hayran izledikten sonra kendini bir koltua brakt, iten gelen
bir neeyle kahkahay bast. Etki gerekten korkuntu. Aydnlar sararp sola
rak byk bir aknlk iinde baktlar, ikisi enselerini kad, Yevstrat Spi
ridoni bilmeden budalalk yapanlarn tavryla sulu sulu ksrd.
Btn bu amatay koparann soylu bir aileden gelme, fabrika sahibi mil
yoner Piatigorov olduunu oradakiler aknlktan donarak grmlerdi. Piatigorov, kard rezaletler yannda iyilikseverlii ile tannan, yerel gazete
lerin yazd gibi, eitim ilerine gsterdii ilgi herkese bilinen bir adamd.
Piatigorov ksa bir suskunluktan sonra;
-E, imdi bizi yalnz brakacak msnz? dedi.
Aydnlar ile oraya sonradan gelenler tek szck sylemeden, ayak ular
na basarak, sessizce okuma odasndan ktlar. Piatigorov arkalarndan kap
y srgledi.
Dar ktklarnda Yevstrat Spiridoni okuma odasna arap getiren gar
sonu omuzlarndan sarsarak, sesini fazla ykseltmeden;
-Adamn Piatigorov olduunu bildiin halde niin bize sylemedin? dedi.
-Kendisi byle istedi, efendim!
-Kendisi byle istemi! u hnzrn sylediine bak! Seni bir ay kodese t
karsam grrsn dnyann ka bucak olduunu! Ykl karmdan, drz!

84

Sonra aydnlara dnd.


-Size de ne diyeceimi bilmiyorum, baylar! Durup dururken bir sr palrl kardnz. On dakikalna onu yalnz braksanz dnya m yklrd?
imdi btn ileri berbat ettiniz! Of, baylar, baylar! Beni ne duruma soktuu
nuzu biliyor musunuz? Byle eylerden hi holanmam!
Aydnlar akn, zgn, st dkm kediler gibi ortalkta dolayorlar;
uursuz bir eyin tepelerinde dnd sezgisiyle seslerini ykseltmeye cesavt edemiyorlard. Adamlarn karlan, kzlan da Piatigorovu kzdrdklann
bildikleri iin her biri bir keye sinmiti. A z sonra sessizce evlerine dalma
ya baladlar.
Hu ykde egemen snfn tartmasz gcn gryoruz. Aydnlarn okuma odakovulmas, aydnlarn sessizce dalmalar toplumun nasl yozlatn gs-

N iu ia n

leriyor.

Gorkiden bir yk... elka. (4 )


Limandan ykselen toz bulutu gneyin mavi gn karartmt. Gne

imdi

in kzgn nlan yeilimtrak denize ince, boz renkli bir tl perde arkasndan
geliyor gibiydiler. Deniz de bulank bir renk almt. Krek vurulan, vapur
arklar, saa sola hareket eden Trk filikalanyla dier mavnalann keskin
omurgalar, su yzeyinde derin yarklar ayordu. Granit ynlarn andran
dalgalar, zerlerinde tadklan arln altnda ezilmiesine inliyor, kpre
kpre kabararak kyy ve mavnalann bordasn dvyorlard. Denizin s
tnde binbir trl pislik yzyordu.
Zincir akrtlan, birbirine arpan yk vagonlannm kard gmbrt,
kaldmmn zerine atlan demir tabakalarnn madeni haykm, yk arabalar
nn zangrts; kimi zaman tiz b t l, kimi zaman brty andran va
pur ddkleri; hamallann, tayfalarn, gmrklerin bamlan; btn bu ses
ler tek bir ezgi, bir i gn ezgisi olarak birleiyor, kabanp ykseliyor, liman
la gkyz arasnda bir yerde aslp kalyordu.
Kazan Tanrs Mercurius un erefineydi btn bu uultu.
Fakat gemilerden; granit ve demir ymlanndan ykselen sarlatmc g
rltnn arasnda insan sesleri glkle iitiliyor, clz ve gln kalyordu.
nsanlarn kendileri de gln ve zavallydlar. Limandaki grltnn asl yaratclan onlard. Ama evrelerindeki demir ymlanyla, st ste istif edilmi
yk sandklanyla, gmbr gmbr ten vagonlarla, yani kendi yarattklan

eylerle karlatrldklarnda; srtlarndaki ykn arl altnda iki bklm,


kan ter iinde saa sola koup duran bu varlklar pek gln kalyorlard.
Kendi rnlerinin tutsa olmular, kiiliklerini yitirmilerdi.
Yzleri gzleri kapkara, toz toprak iinde adamlar, iskeleye yanam ko
caman iki geminin ambarna yk tayorlard. Motorlar har har alan, d
dkleri ten, pervaneleriyle suyu kprten gemiler, hamallarn haline glyor
gibiydiler. Midelerine bir lokma ekmek sokabilmek iin mavnalarn demirden
karnlarm binlerce kilo tahlla dolduran hamal dizileri, insann iinde hem
glme, hem alama duygusu uyandryordu. Scaktan, grltden ve yorgun
luktan bunalm, srtlarndaki paavralar srkleyerek saa sola kouan in
sancklarla, kocaman gvdeleri gne altnda parl parl parlayan makineler
arasndaki fark korkuntu. Oysa bu makineleri insanlar yaratmt. stelik on
lar harekete geiren ey de motordan nce yine insan gcyd.
Grlt, insann kulaklarn sar ediyor; toz, burun deliklerini, gzleri
dolduruyor; scak, yakp kavuruyordu. Her yan yle bir gerginlik kaplamt
ki, sanki anszn bir patlama olacak, hava temizlenecek, rahat soluk alnabile
cek, grlt dinecek, insan umutsuz bir fkeyle dolduran bu sinir bozucu
kargaalk yok olup her yerde sessizlik, rahatlk, gzellik egemen

o/acakt.

Saat onikiyi vurdu. Son vuruun titreimleri de havada kaybolunca, grl


t biraz hafifledi; az sonra da bouk bir homurtuya dnt. nsan sesleriyle
denizin prts iitilmeye balamt artk. le paydosuydu.
iler kendi rnlerinin tutsa olmulard.
Yabanclamay pek gzel anlatyor

Gorki.

Fahri Erdin, Ac Lokmada ttnde smry anlatr. (5 )


Gz geldi. Ttnn arkasn alp elimizin zifirini ykar ykamaz okullar
alverdi. Ben ikinci snfa gidiyordum artk. Emine benden byk olsa da,
analmn geciktirmesi yznden yeni balyordu. Buna da babamn stele
mesi zerine yarm azla raz oldu. nk bize leylein getirdii yeni bebe
in bezlerini de Emine ye ykatacakt. Bu kk olan da tayacaktm.
Bylelikle bir boaz daha katld soframza. Ama alt iken yedi olmadk. l
kokulu daha yl nce bitirmi olan Ferit aabeyim anszn ekip gidiverdi.
O sabah erkenden evden karken, babamn i cebi azndaki engelli i
neyi zm, para antasndan iki lira alm, yerine de iki satrlk bir mektup
brakm.

86

Babam analma kahvaltda okuyuverdi bu mektubu.


Baba diyordu Ferit, sana sormadma kzma. Bu iki liray, ilk ttn pa
lasndan alverecein Singer makinesine tut. Ben terzi raklndan da vaz
getim, makineden de. Balkesire gidiyorum. Orada yatl retmen okulu s
navna gireceim. Kazanamasam da artk eve dnmem. Bir boaz eksik olur
sa daha iyi deil mi? Hem sofrada nme koyduun bir dilim ekmein her
lokmas ac gelmee balad bana. Dayaktan da bezdim. Kzacaksn biliyo
rum, ama ne olur, beni evlatlk defterinden silme!
Sildim diye grledi babam. Benim artk Ferit diye olum yok.
Analm bu mektuptan da, babamn tepkisinden de honuttu. Kan ekil
mi burun kanatlan bir kslyor, bir kabanyordu.
Dayaktan deil efendi, ttnden kayor o, ttnden!
O gzn yaprak dkm bizim evde bylece balad. Babam artk ekidik
e ekidi, ikiye dtke dt, evde drdr ve Feritten artann da eklenme
siyle bizim dayak pay arttka artt.
O retim yl banda da iki haber kt ki, babam artk yere ge samaz
oldu.
Birincisi, yardmc retmenler bir kurstan, bir eleme snavndan geirilip,
baanl grlenler alakonacak, baanszlar elenecekti. Babamn tepesi att.
retmenlikte artk bir aya ukurda demekti. nk antadan kma ret
mendi. Balkan Sava kverince, Medreseden sonra bir ylck gidebildii
idadi (Gimnaz, lise derecesinde okul) renimi yanda kalm. Savatan yara
l dnnce, memleketi olan Seferihisarda birka yl okul mubassrl (Mu
bassr o zamanlar okullarda renciler arasnda dzenlii salamakta grevli
kimse) yapm. Sizin anlayacanz, retmen yokluunda, okuma kitabna
balmumu yaptrarak, ocuklara bu akam urdan uraya kadar okuyun de
meyi renmi. te yalad mrekkep bu kadar. Birinci Dnya Sava nda
re km. Kurtulu Savanda da bedelli olarak cephe gerisinde kal
m. Eskiden hocas olan zmir Maarif Emini (Mdr) de babama azndan
bir diploma vermi. Haydi Halil Efendi, sen de git, filan kasabada yardmc
retmen ol, demi.
Demi ama, u kadar yl sonra imdi ne diyecekler? Bu kurs, bu snav da
nereden kt? imdi de Haydi bakalm, boynuz kula geer, yeni yetmeler
geliyor, sen artk kalabalk etme Halil Efendi mi diyecekler?

87

Yama yok diyordu

babam, vallahi isyan ederim. Yazarm, ta Gazi ye

kadar yazann!
kinci kara haber, Gaziye mektup yazmay filan unutturdu. lmcl ha
berdi bu: Ttn piyasas almayacakm!
Artk btn kasaba kalkp kopuyordu. Evde, ide, yolda, kahvede, her yer
de, gece gndz bu haber yorumlanyordu.
Neden almayacakm piyasa?
Parann deeri sfmn altna dyor!
Buhran!
Yabanc alclar nazlanyor.
Reji (Tekel) de alc olup fiyat koruyamyor...
E, ne olacak?
Bekleyecceiz.
Yahu, ttn bu kadar uzun piyasa beklemez, rr!
Tccara yalvaracaz.
Babam kime yalvaracan armt. Bu yorumlardan bir ey anlamyor,
durup durup svyordu:
Ulan, tam bizim ttn ektiimiz yl m almayaca tuttu bu piyasann?
Haydi bizi brak bir yana. Asl ttnden baka tutunacak dal olmayanlar
yanmt cayr cayr. Mart geldi, yeni ttn ekimi balad, eski mal hl elde.
Herkeste bor grtlakta. Bakkal, kasap, sattm deftere geiriyor. Amma ve
resiye kalem garson hesab yazyor: Alt yedi daha on , elde var iki! Kah
vecide etele. (etele: Eskiden okuma yazma bilmeyen esnafn, uzunlamas
na ikiye blp, zerine kertikler enterek hesap tuttuklan aa dal. okluk,
birkalem uzunluunda olur, parann biri alcda, tekisi satcda kalrd.) Fi
rmada etele. SarrafHac Osman efendinin ba kalabalk. H erif yzde kazk
faizle para datyor. arda al-veri kesat. Pazar yerleri ssz. Arabaclar,
demirciler arsnda rste eki tnlamaz oldu. eriler, bezirganlar, kavaf
lar sinek avlyor. Kftecilerin nnden geerken o burcu burcu mis koku du
yulmuyor. Kadnlar lavantal bohalarla, ayvalarla, zeytin tanesiyle hamama
da gidemez oldu. ocuklar horoz ekerine bile hasret. Bayram da yakn.
Ttn ekicilerin azn bak amyor. Gmen ttncler garip mi garip.
Hepsinde surat da, sakal da bir kar. Hazr sigara iebilen artk parmakla gs
teriliyor. ou tabakalarda ya kaak, ya da bir avu kuru yapra avkalyarak

88

yaptklar krk ttn. Defter kadyla sigaralar dolayp, gnn uzunu Bele
diye altndaki loncada pinekliyorlar. Haber karsa Belediye Bakan A li R
za beyden kacak. En byk ttnc o. Amma kl kprdamyor. Obal ekip
fiitmi zm ire. erifzade kendi fabrikasnda. Umurunda m heriflerin! Ttn
derse, zm kurtarr onlar; zm olmazsa, bellerini zeytin dorultur.
Tccarlar, eksperler, reji ve banka mdrleri her gn A li Rza beyin ya
nnda. Fiskos. Hesap kitap. zmire gidip gelmeler. Telgraflar. be teneke
'hediye zeytinya ile Ankara ya. Bakan kaps tklamaya eli gndermeler...
Hu sralarda hele Deli Bahrinin hi durduu yok. Ko babam ko. Byle p i
yasa geciktii zamanlar daha bir hzl kouyor sanki. Evi bark, oluu ocu
u yanal drt yl geiyor, o hl koar. Hep yle. Yaz k don gmlek. G
znn grd yana koa koa Yand! diye barr, Yand diye de koar.
Sesi hep ksk. Nerde ackrsa, nerde yorulur dinerse orda kalr. ocuklar bir
dilim zeytinyal ekmekle yolunu kestiler mi, biraz yavalar, alr ekmei, yi
ne hzlanr. Ne onun kimseye zarar var, ne de kimsenin ona. Yllardr kova
lar, bir trl yetiemez u kaanlara divane. Kotuunu st ste koan; nice
Maraton ampionlarn geer. Bana sorarsanz dnyada onun stne, ondan
daha dayankl koucu yoktur.
Bahri sabah akam yldrm gibi bir geiyor istasyon caddesinden: Yand! . Grp duyan ttnclerin de onun arkasna taklas geliyor. Herkesin y
reinden geen de hep bu: Divanenin hakk var. Bu piyasa biraz daha geci
kirse, tekmil ttncler yand.
Derken kasabada bir ses nlad. Tellal smail aa mutuluyor:
Ey ahali! Gymatl Belediye ireisimiz A li Rza bey, piyasa alncaya gadar birez ttn alcek! Tccar ramazan efendi de biraz almkar oluyo. Obal
aa da, erifzadeler de alyo. Ba darda olan loncaya gotursun. Bugn var
sa yarn yoktur ola ki... Duyduk duymadk demeyin haaa!...
Fiyat? Bu kimin ne kadar darda, ne kadar zorda olduuna bal. Bu aalar
asl piyasann kokusunu almadan, katan alp katan satarsa kiloda ka kuru
kazanacan mendil ucuna dmlemiesine bilmeden, babalarnn haynna
i piyasa ap da ttn alrlar m ekiciden? Krdka krdlar fiyat. Kehribar
gibi ttn indi spanak deerine. Ama l fiyat yine de hi yoktan iyi. Tt
n rtmektense... Alan satan hayr grsn!

89

Satanlar hayr grmedi elbet. Biz de grmedik. Hepi topu sekiz balya t
tnmz Obah ya satt babam. Iskartas, tarla kiras, bask tutan, borcu har
c derken, babam iki ayl kadar bir parayla eve dnd.
Kahvaltda bu ksa kazanc uzun bir hesaba vurdular. Doluya koydular al
mad, boa koydular smad. Sonra ne ettiler, yasta m doldurdular paray,
analmn o dediim kesesine mi koydular, bilmem. Bildiim bir ey var yal
nz: Emine nin tabebei dkkanda kald, benim altpatlar ve askl pantolon
da yine dlerimde.
Ttnc yenik pehlivan gibidir. Yenik pehlivan nasl gree doymazsa, bi
zim ttnc de piyasaya, aalara yenildike, bu zehirle uramaktan vazgee
mez. O yl btn ufak ve orta ekiciler yenik dt. Ama parsay yine baa g
reen aalar toplad. Hem de nasl! Bir ay gemeden alan piyasada ilk fiyat,
aalarn ekiciye dediklerinin kat kadard. Elden ne gelir? kat yenik
den ttncler de aalan, onlann da aalarn ana-avrat er kat kalaylad
lar. Yirmi bin ekici, erden u kadar svd. deildi. Biz baka trl de
tik. A li Rza bey, ttn satm bittikten sonra, Arasta camiisinde bir Mevlt
okuttu. Ayn gn Tellal smail aa bir mutu daha verdi:
Ey ahali! Byk Belediye ireisimiz piyasann hayrlsmnan alp gapanmas erefine grlmemi bir snnet dn yapyo... Herkim dilerse, gt
rp kendi ocuunun eysini de bu dnde bedava kestirebilir. Bu hayrl fr
satn gamlmamas ilan olunuuuuur!...
Babam bu frsat karmad. Zaten iki yldr niyetlendii halde beni bir tr
l snnet ettirememiti. Vakti geiyordu nerdeyse. Hemen beni de yanatrd
A li Rza beyin olunun yanma. Yz krk fukara ocuu birden ayn gnde ke
sildik. Maallah l birer takke, birer kz fistan giydirdiler bize. Omuzlanmza da smklbcek kabuundan birer nazarlk. Kesik yerimize demesin di
ye fistann nn bir elimizle tutup ne doru kabarta kabarta epeyce gezdik,
epeyce snnet alm sattk sokaklarda.
Bu gnler de uzun srmedi.
Ttnle yeni gre oktan balamt.
Babam bu sefer bir topal eek ald. Biz de yeniden katldk kervana. l
mek vard ttnclkte. Hem de her piyasada lmek. Yalnz dnmek yoktu.
B ir gn ttn dikmee giderken yine Macroluna rasladk. Kitaba yazla
cak bir laf daha etti:

90

r
Hoca, hoca, nankrdr bu zanaat! dedi. nan olsun, ttne ver
dii emei szgelii srgan otuna verse adam, o gidiik ottan Lokman
hekimin de bilmedii bir ila kar da eek uyuzuna bile deva olur. Yaz
bunu bir sinek pislemedik yere. Haydi uurola!
Macrolunun Kavala l byk dedesinin szym bu.
Sait Faikten bir

Birtakm nsanlar. (6)


Gece saat on ikiyi on geiyor. Taksimde saatin altnda

toplumsal zmleme.

yk, yle balar,

l um vay bekliyorum.
Hava ok souktur. yle dnr,

Yatak, imdi btn insanlar iin azizdir.

Tram vay grnmez. Pastanede ay imeyi dnr. nne bir adam dikilir. y
le konuur.

-Aabey dedi, buradan bana benzer birtakm adamlar geti mi?


Paltomun yakas iinde yar yarya kaybolmu kafam kardm.
Kafam bir iki defa salladm. Soua almam, mukavemete hazrlan
m gibiydim. Kulaklarm keskin bir rzgar srd. Adama baktm:
Bana benzer adamlar... Btn insanlar birbirine aa yukar
benzemez mi? Bana benzer adamlar ne demekti?
Evet, adamn hakk vard. Ona benzer adamlar, tekilerinden ko
laylkla ayrlabilirdi. K gn bir ehirde insanlar palto, apka giyer,
ayaklarnda fotinleri vardr. Belki paltolarnn renkleri, apkalarnn
kurdelalan ve alamerikan, yahut alaturka apkalaryla birbirlerinden
ayrlabilirler, icapederse.
Bu adamn ne paltosu, ne apkas, ne de ayakkaplan vard. Buna
mukabil srtnda mor pamuklu yer yer, para para dklen bir hrkas,
belinde ipi, ayanda yazlk ty gibi bir pantolonu ve ayaklarnda da yi
ne iplerle balanm uval...
Yz tatl esmer renkli idi. Sakal uzamt. Yirmi be, otuz ya
larnda gzkyordu. Yalnz gzlerinde byk, korkak, acele bir ey
ler vard. Acaba, dedim, bir esrarke midir?
O devam etti:
-Benim gibi aabey- dedi, stn ban gsterdi-. te bu biim
adamlar grmedin mi? Bazlar u yoldan geleceklerdi. Birtakmlar da,
-Taksim sinemasnn aasndaki yolu gstererek-: u yokutan ka
caklard.

91

i ksa kesmek istedim. Mehul, karanlk, dalgada bir kafada her


trl hayaller dolaabilir, neme lazm...
-Grmedim vallahi!- dedim.
-Allah Allah!- dedi-. mkan yok. Muhakkak gemilerdir. Ben
yolda biraz elendim. Onlar kaybettim. Yoksa gelmemelerine imkan
yok.
-Nedir bu adamlar canm?- diye sabrszlk ve merakla sordum.
Bunlar Tophanede alan hamallardr. Sabah kahvelerinde geceyi geirirler.
Polis, sabah kahvelerinde yatmay yasaklamtr. Valiye gideceklerdir.
Tramvay gelmitir. Adam , tramvaya biner. A z sonra seksene yetkin hamal grr.
Gerekten de giysileri birbirine benziyordur. Soukta yryen bu insanlar grdk
te yle dnr.

Yatam, tramvay beklediim dakikalardaki o munis halini kay

betmiti artk.
Oktay Akbal, nce Ekmekler Bozuldu (7 )

adl ykde savan getirdii sorunla

r zmler. Biliyorsunuz, bizler iin ekmek soframzn ba gdasdr. Ekmeksiz ye


mee oturmayz. Sava nce ekmekleri bozmutur... Bozulma hzla yaylr.

nce ekmekler bozuldu, sonra her ey... nk yeryznde sa


va vard. nsanlar sebebini bilmeden, dnmeden lyor, ldryor
lard. Sava kelimesi dnyann her yerinde en ok kullanlan sz ol
mutu. Radyolarda marlar, nutuklar akn insan srlerinin zerine
savruluyor, gazeteler korkuyla okunuyordu. Tramvaylar, vapurlar sa
bahlan, akamlan tklm tklm, daima aceleci, sinirli, telal bir kala
bal ehrin bir ucundan teki ucuna tayp duruyorlard.
nsanlar kitle halinde olduu gibi, kii olarak da bakalatlar.
Mesela savatan nce bir insan iine gitmek iin tramvay caddesine
kt zaman ilk olarak gkyzne bakar, mavi olduunu grnce se
bepsiz bir sevin duyar, vakti varsa aalar altndan yrmeyi dnr,
admlan kaldnmlarda gezerken birtakm hayaller kurard. imdiyse
insanlar gn mavi ya da siyah olmasna aldm bile etmiyorlard.
Hepsi yalnz kendini dnyordu. Hayal kurmak artk gemite kal
mt. Sava zaten ilk nce hayalleri yok etti.
imdiye kadar grdmz yazarlar, ne kadar gzel zmlyorlar yaam, g
ryorsunuz deil mi. Bu gzellii bundan sonra greceimiz yazarlarda da duyum-

92

uyacaksnz. Am a sizden istediim var. B u yazarlarn yaptlarn okuyun. inize


llllirc sindire, not ala a la ...
unu greceksiniz ilk elde. B u yazarlarda derin bir insan sevgisi var. nsan sev
ilir/ , eniz,

insana nefretle bakarsanz, iyi bir yazar olamazsnz.

kinci nokta u. Gryorsunuz, yetkin bir gzlem gc var hepsinde. B u dedikferimi unutmayn.

imdi

Kemal Bekir'e,

geliyoruz.

Kemal Bekirin siz (8 )

adl yks. Adam i-

nl/dir. Sigara alacak paras bile yoktur. zmarit toplamas iin olunu dar yollar.
Karsnn bulunduu odaya girer.

Oda avlunun sandayd. eri girince, karsn dizleri stne


km, bir tas suyu itahla yudumlarken grd. Hibir ey anlamadan,
anlamak da istemeden ahlaya puflaya duvar dibine otururken:
N apyorsun yle kz? dedi.
Kadnn nnde duran ak kinin kutusunu grnce irkildi:
Kz, n ayorsun ?
Kadn, soluk yzn, donuk baklarn adama evirdi. Dudakla
rnn kys slakt. Kamm yumruklad sanki:
Bir tane daha dedi. Bu biri bile ok geliyor. Kendi kammz
doyuramazken...
Murat emekleyerek karsnn yanma sokuldu:
Kz, ka tane yuttun? diye kutuyu ald. Zehirleyecen kendini
kz, benzin kl gibi.
Kadnn gzleri parlad:
Dediydim sana. dedi. Tutamadn kendini. Koskoca herifsin.
Bunu da m ben dneyim? Biri ok geliyor zati. Besle bakalm bunu
da. Kendimiz alktan lyoruz...
Adamn eve gelirkenki yorgunluu daha da artt. Srtndan, gzkapaklanna kadar bir arlk duyuyor; eziliyordu. Hibir ey syleyemeden ylece kald, karsn szd, ne dese hakk vard. Karsn tasa
dan kurtarmak, her gnk gibi, i aramalardan, be on kuruun peinde
komalardan sonra karsnn dediklerini anlayamyordu:
Yok dedi. dn de alamadm. Cebimde cgara da yok.
Kadn kamm pat pat yumruklad:
Bunu da musallat ettin bama.

N apalm? nne geememiiz ite!


Az m syledim sana? Dediim gibi yapaydn olmazd! Tasas
bana dyor gene. Sen gidip orda burda dolayorsun...
Konumas alamaya dnd zaman:
Neyse Fatma, neyse... dedi adam. Belki de daha eyi. Allah ve
rir de ksmetini de yollamaz m hi? Dur bakaym, yedi sekiz ay var
onun gelmesine. O zamana kadar bir i tutarz elbet. Yeni deil mi bu
daha?
Kadn dinlemiyor gibiydi.
Yeni deil m i diye bir daha sordu adam.
Adamm bu bnl, bu bilmezlikten gelmesi kadm fkelendirdi:
Ben de bilmiyorum. dedi. Bugn anladm eyice.
Murat ne yapacan bilemedi, aknlktan yere uzand. Dirsek
lerine dayand, enesini ellerine ald. aresizlik, her ald kapdan eli
bo dnmek onu byle etmiti. Boa koyuyor dolmuyor, doluya koyu
yor almyordu. Ucunu salvermek, her eyi oluruna brakmak daha
iyiydi. Elbet gnn birinde i tutacakt. Kars da aldrmyor, kocasna
destek olmaya alyor, sonu iyi kar, diye dnyordu. Ama bugn
kamnda bir ocuk olduunu anlaynca deliye dnmt. Kocasn, her
gnk gibi, iini tanrya brakm, rahat grdke zvanadan kyor,
akna dnyordu:
Len n apcaz? dedi. Bir aresini dn.
Ne bileyim ben?
Drcem ben bunu.
Dr.
Len, bu evin erkei sen deil misin?
Benim ama n apiyim?
Ne deye bama musallat ettin yleyse bunu? Senin deil mi bu
ocuk?
Adam kendini braksa alayacak, onun iin alaya vuruyordu ii,
omuzlarn kaldrd:
Bilmem.
Fatma nm yz gerildi, gzleri yaard:
Tuh sana! dedi. una bak, koskoca herif yatp duruyor da...
Sustu, kalkt. Eli aznda rerek dar kt.

94

sizlik saysaldr bizde. u kadar isiz var deriz. u kadar isize i bulabilmek
l^'i u kadar yatrm zorunlu deriz. sizin cigara bile bulamad, ocuuna izma
rit toplatt aklmza gelmez.
sizin kars gebedir. B ebei dourmak, ona bakmak sorundur. Kadn kendini
zehirleme pahasna kininle bebei drmek istemektedir. K oca umarszdr.

Adnan zyalmerin
Tutsaklar. (9)

imdi
yoruz.

gsterme blmnde ele aldmz yksne dn

Yusuf, kzn Nato ssndeki avu T om a ocuk bakcs olarak verecektir. ki


Amerikalyla kye gelir.

her biri kendi kovuuna soluk solua yerleti yeniden. Frt


na bir anda gelip gemiti.
Cip, ayn hzla girdi kye. Kyller, yeni yeni uyanmaya bala
. ..

mlard. Evlerde tek tk klar seiliyordu. itli avlularda kanatlarn


rparak ten horozlara tepien danalarn brtleri karyor, bazen
bir eek anryor, kpeklerse durmamacasma havlyorlard. Arada da
yeni uyanm kyllerden biri oluna ya da karma sesleniyordu.
Caminin nnde bir iki yal kyl toplamt. Karanlkta sabah
ezannn okunmasn bekliyorlard. Peykeye sessizce sralanmlard.
Biri, kaim borudan grl grl akan suyun nne melmi abdest al
yordu. Cip, caminin nnden rzgar gibi geerken peykedekiler, hep
birden, balarm ar ar yola evirip baktlar. Bu mavi boyal cipin
deniz kysnda bulunan Nato Hava Alan ndaki Amerikallara ait oldu
unu hepsi bilirdi. Ara sra buralardan geerlerdi. Tarla iinden, otla
n ortasndan da geerlerdi. Hayvanlar rker kadnlar kard. A l
ktlar. Ama bu saatte hem de bunca hzl, stelik klakson ala ala
getikleri pek grlmemiti. Ne olmutu, ne vard acaba? Onlar, bun
lar dnp tanrken cip, ok gemeden, kyn giriinde bulunan
Yusuf Beyin evinin nnde znk diye durdu. Bunun stne yallar,
hep birden balarn nlerine eip Fesphanallah diye sylenerek iki
yana salladlar.
Bundan sonra ne geliyor bakn. A B D emperyalizminin Trkiyeye giriini, bu gi

Adnan zyalmer.
Az sonra peykenin en ucunda oturan ar ar doruldu. Aya

riin nerelere kadar yayldn gsteriyor

n sryerek yrd. Akar emenin yala dibinde, asker taburu gibi,

95

sral duran teneke kutularndan birini ald. Bu USA damgal bo bir


ketap kutusuydu. Yalaktaki bulank suyla doldurup az ilerde, yan
itle evrili, n ak, iki blmeli yznumaralardan birine yneldi. Bl
meye girer girmez poturunu syrp meldi. Blmenin iti alak oldu
undan insan oturunca, kafas itin stnden grnyordu. Su dolu ku
tuyu yanma yerletirirken bounu devirdi. Bu da USA damgal bir ba
ka teneke kutuydu. Kk bir bira kutusu. Btn ky bunlarla doluy
du. Sardunyalar, kpe iekleri, kna iekleri bunlarda boy atyor:
kyller bunlarla sularn, ayranlarn iiyor, klarn ykyor, gelinler
le ocuklar bu kutulan kumbara olarak kullanyordu. Evlerde peynir bi
le Amerikan tenekelerine baslyordu imdi. Ama gavurun cicili bicili
tenekesinin stnde en alasmdan kpek mamas ya da domuz eti kon
servesi yazyormu kim bilecek. Zeytinya, gaz gibi svlar iin trl
trl iki ieleri vard. Gelinler ssl diyerek bu ielere kolonya dol
durtuyorlard. Her eyiz sandnda o ielerden bulunurdu. Berber
dkkanlannda da ayn ieler ba kedeydi. Genler, Amerikallann
pe attklann giymekte yanyordu. Hele blucinler kaplyordu. K
na, paalan tarazl soluk bir tane geiren kendini arktan kma Ame
rikan kovboyu sanyor.''
Grdnz deil m i...
imdi de Y u su fu toplumsal, snfsal konumuyla zmlyor yazar.

Btn bunlan kye getiren Yusuf Beydi. Onlan gavurlann bu


plerine, artklanna altran oydu. Bu ky, zamannda YusufBeyin
dedesi kurmutu. Saraybosna dan Trkiye ye g ettiklerinde buraya
yerletirmiti devlet onlan. Bu topraklan vermiti. Yusuf Beyin dede
si ta oradan beri hepsinin aasyd. Burda da yle kalmt. Ordan en
ok altn o getirmiti. Burda en ok topra o edindi. Onun iin imdi
de bu yrenin en byk su deirmeni Yusuf Beyindi. Yalnz onun evi
iki katlyd. Kyde, Yusuf Beyin Kona denirdi. Btn konuklan o
arlard. Kyn deimez muhtanyd. Deredeki eftali bahelerinin
ounluu ona aitti. Kyn arkasndaki ormann yansn o kullanrd.
imdi Nato Havalan nm olduu yer, eskiden onlann tarlalanyd. Ot
lakt. Amerikan gavuruyla ahbapl ordan balard.
Poturunu ekip kalkt. Yan beline kadar itin dna tat kalkn
ca. Gzlerini ksarak bakt oraya. Cipin iinden Yusuf Beyin alaca ka-

96

ranlkta bir glge olarak szldn grd. Demek onlar getiren Yu


suf Beydi. kar ii olan oydu yleyse. Ama neydi? Sakaln parmak
laryla tarayarak dnceli dnceli kt blmeden. Ayana taklan
bo teneke kutulardan ikisi de, nsra tekerlenip gitti.
mer Faruk Toprak, Skynetim

(10) adl yksnde skynetimi anlatyor,

l.vi aranan etin Ozan, ilk elde insan olmaya kararldr. Gtrlrken kafesteki kutyi acr.
Darda gece yaanyordur. Kar apartmandaki insanlar etin O z a n m gtrl
rn izlemektedir.

Bardaktan bir yudum daha ald. Biraz nce, gsnde duyduu


sknt gitmi, damarlarnda hzl bir ak balamt. Cigaras, kl tab
lasnda yarya dein yanm ve snmt. Gzleri, etajerin zerinde bi
raz eri duran yalboya tabloya gitti. Gen kzn yz, ayr mavi
nin karmndan olumutu. Bir adm geriye ekilerek, yle bakt. K
zn gzleri, salar, biraz da az, bitmemi bir hznn karanlk aynada
ilk grn gibi geldi ona.
Yanndaki sandalyeye kt. Pencereyi aralayp, dary dinle
meye koyuldu. Ba dnyordu. Dardan gelen serin hava, gecenin ko
kusu ile yklyd. Uzaktan, otomobillerin motor sesleri geliyordu ara
lksz. Bardaktaki son konya da yudumlad. Yorgundu, fazla ikiliy
di, uyku gzkapaklann bastryordu. Alm uyumutu. Hibir ey d
nmyordu. Resimdeki mavi yzl kz uzaklat. Korkun nseziler,
birden birbiri ard sra iinden geip gitti. Gzln karp, brakt
masaya. Sonra radyatre tutanarak ayaa kalkt. Biraz nceki ba dn
mesi, uyku ile birlikte alnna km, onu yataa ekiyordu. Glkle
soyundu. Pijamasn giydi, sndrp uzand. Karanlkta bolua
der gibi, sanki plak bir dan yamacna iniverdi.
Bir d karanlna indi ar ar. Ksk bir lamba ile aydnland
ortalk... Bir pencerenin nnde oturuyordu. Darya, l bir k ya
yan sokak fenerine, ara sra oradan geen insanlara bakmaya koyuldu.
Alnnda bir k vard. Ama lgn, rkek. Kck n aydnlatt
Chopine ilikin bir tabloydu karda... Sonra yitiverdi Chopin. Birden
sert bir cisimle vuruldu pencereye. Cam krld. Geriye ekileyim dedi.
ekilirken uyand.

Kapnn zili, rpertici bir biimde alyordu. Birtakm konu


malar vard kapnn nnde. Bir odunla ya da bir demirle vuruluyordu
kapya sanki. lk hamlede dorulup kalkamad. Son bir gayretle kalka
bildi yataktan. Elektriin dmesini el yordam ile buldu. Gzleri al
myordu. Duvara tutunarak yrd. Hole vard zaman, grlt daha
da artt. Kapya ykleniyorlard. Anca, ask yzl bir kalabalkla kar
lat. erin tomsonlan kendisine evrilmiti. Drt sivil adam, bir
yzba, er ieriye girdiler. Erlerin birisi kapda kald. Siviller oda
lara daldlar.
etin Ozan, parmaklaryla gzlerini bastrd. Gz kapaklan ya
nyordu hl. Ayana bir pantolan ekti, ceketini giydi. evresindeki
yabanc yzlere tekrar bakt bir ara. Sivillerin drd de, zor dizginle
nen bir hiddetin titreimi iinde idiler. Onlarla karlaan herkes su
luydu. nsanlara kar, o kadar belirgin bir kzgnlklar vard.
Solgun yzl Yzba sordu:
Evde sizden baka kimse var m ?
Hayr.
Evli deil misiniz?
Evliyim, eim iki gn nce zm ire gitti.
Eli cigara paketine gitti. Yzba ya uzatt. Teekkr etti, alma
d. etin Ozan yakt, bir soluk ektikten sonra, yanan gzlerini tekrar
outurdu. Radyonun stndeki saat iliti gzne: e on vard.
Siviller, br odalardan aldklar kitaplarla geldiler. Masann
zerine yayld hepsi. Bularn arasnda Malrauxun Umutunu, Steinbeckin Bitmeyen Kavga sim grd ilkin. Baz kitaplar, salt krmz ka
pakl olduu iin ayrlmt anlalan. Kenara kayan birinin adn oku
du: Sava Trkleri: mza Kerim Yund. Kitaplann arasnda nasl kantm bile anmsamyordu. Nerden gelmiti? Kim vermiti?
Erler de odaya dndler:
Saklanan biri ya da silah bulamadk komutanm.
Sivillerden biri sze kant:
Banyoya, karyolann altna baktnz m ?
Baktk, yok!
Yzba, iine kanlm gibi tedirgin, soru sorana bakt:

98

Sizne buldunuz?
Sol kitaplar topladk.
etin Ozan, iyiden iyiye uyanmt. Ama gzlerindeki ac ge
memiti. Evde arama yapanlar konuk sayyordu bir bakma. Sen in
san ol, karndakiler kaba davransalar da, insandlar onlar da... dn
cesi geti akimdan. Yzba ya dnd:
zr dilerim, bir ey ikram edemedim. Bu gecenin ans olarak,
sizlere birer kitap imzalayaym.
Yzba ya sordu:
Adnz, Yzbam?
Yzba adn syledi. Yazd kitabn ikinci yaprana. Teekkr
ederek ald. Sivillere baknca, ilerinden birisi biraz serte:
Admz yazmaya gerek yok. mzala yeter... dedi.
Onlara da ayr ayr imzalayarak kitap verdi.
Yzba ayaa kalkt.
Gidelim... dedi.
etin Ozan, bir an kararsz kald. Gtrlecek miydi? Yzba
anlad bunu. Biraz yorgun bir sesle:
Bizimle birlikte geleceksiniz. Hazrlann...
Bir kesiklik vard dizlerinde. Pencerenin pervazndaki kk
konyak iesi iliti gzne. ieyi alp bir hamlede iki yudum iti:
Yz numaraya gidebilir miyim? diye sordu.
Yzba dan nce, sivillerden biri yantlad onu:
Kapy ak brakn...
Tuvalette, balk kazan giydi. Mahzun bir yz grd aynada.
Sapsan bir yz. Gzlerinde kanlanma vard hl... Souk su ile yz
n ykad. Biraz ferahlad.
Odaya dndnde, hepsi ayakta idi. Kitaplar bir valize yerle
tirilmiti. Duvardaki resimlere, radyoya, cgara tablasna, geliigzel
atlm dergilere bakt. Divandaki eski rtye, yasta ve kafesteki ku
a bakt:
A kalacak zavall... dedi iinden.
Tekrar bu eve dnecek mi? Yoksa dnmeyecek mi? Dnerse na
sl? sorulan geti belleinden.

99

Koridora yneldi aresiz. Hepsi arkasndan geliyorlard. Tomsonlu erler kapdaydlar. Kap ald. Kapc ve kars merakla bakyorlard
yzne. Bu yzlerde ne kin, ne ac vard. Dmdz bakyorlard ite...
Oturduu daire bodrum katandayd. On basamakla zemin ka
ta klrd. kinci basamakta duraklad. Merdivenin solunda bir set var
d. Orada bir sardunya sakss dururdu hep. Merdiveni her knda,
her iniinde gzgze gelirdi iekle... Top top iek amt. Pembenin
iinde beyazlar nasl da gzeldi? Darda Mays ay, herhalde gen kz
scakl ile dolayordu. Bunu sevinle anmsad biraz. Ya k olsayd.
Daha zordu ii, o zaman...
Arkada at! diye kapnn hzla kapatldn duydu. Artk tutukluydu. Sardunya ieinin yanndan basamaklar kt. Apartmann
lo holn getiler. Dars daha geceyi yayordu. Karda sokak lam
bas lgn bir sanln umutsuzluu iinde duruyordu. Ban saa e
virince, kar apartmann pencerelerine gitti gz. Gecelikli, pijamal
insanlar, merakla bakyorlard gtrlne.
B ir er, cipin kapsn at. etin Ozan, ieriye girip oturdu. Bir
me geti srtndan. Yaklaan sabahn ayaz inmi olmalyd sokak
lara. Yzba ve iki sivil de bindi cipe. Hareket ettiler. br grevliler,
orada kalmlard. Gmsy Caddesi ne ktlar. Ar ar ilerliyor
lard. Park Otel i getikleri srada, birden pat! diye bir paket dt yu
kardan.
Yzba: Dur bakalm! dedi. Cip durdu.
B ir an, taze nar yapraklannm kokusu geldi burun kanatlarna.
ofr indi, yerden paketi ald. Yzba ya uzatt. Bir gazete kadna
ireti sanlm, Kari Marks a ilikin kitapt bunlar. Yandaki apart
man pencerelerine baktlar bir sre. Hibirinde hareket yoktu. Ikszd
camlar.
Cip, Taksim den sonra hzland. Harbiye ye geldiklerinde, baka
askeri aralann da kapdan girdiklerini grdler. Beklediler bir sre. n
deki cip erden, ok sayda gen indirildi ve arkadaki binalara gtrld.
Arabalar kenara ekilmi, nleri almt. Merdivenlerin nn
de durdular. nce Yzba indi. Arkasndan iki sivil, en son etin

100

Ozan indi gecenin ortasna. Bir yerlerde usul usul sabah aydnl, do
aya inmeye alyordu. Kydaki bulutlarn kenarnda bir yanp, bir
snyordu sabah yldz.
Yukar ktlar. Yzba ile birlikte koridorun solundaki geni
bir odaya girdiler. B ir masann gerisinde bir Yarbay telefonla konuu
yordu. Ayakta beklediler. Konuma bitince, Yzba selam verdi:
etin Ozan getirdik efendim.
Yarbay yle bir bakt. Sada duran en steki dosyadan bir kat
kard. Uzaktan baknca, kadn yandan fazlasnn yaz ile dolu oldu
u, en altta bir imza grlyordu. Ama okunamyordu.
Toplumsal zmleme asndan bir de

Kemal Ate'in Gece Kaan Mteri (11)

l l yksne bakalm.
Belki kyda kede kalmtr, eskiden mahalle bakkal veresiye peynir, zeytin,
ya verirdi. Deftere yazlrd veresiye. A ylk alnd gn, bor denirdi.

Kemal Ate Gece Kaan Mteri adl

ykde bu olay ele alm.

Bakkal, Reitin ailesine veresiyeyi kesmitir. B ir gece, Reitin kaacan


renir bakkal. Nbet tutmaya karar verirler. Evin byk olu

Ben beklerim der.

Ne

var ki Reitin kzn sevmektedir. Nbete gitmez, Genlik Parkna gider. Sonra eve
dner.

Evimizde klann yandn bahe kapsn anca fark ettim.


Bizimkilerin hepsi ayaktayd, giyiniktiler. Ortada bir yn eya duru
yordu: Radyo, soba, kilim vs.
Ohoooo! Bizim nbetiye bakn! dedi babam. Olum sen as
kerde de byle nbet tutarsan vatan elden gider.
Korkma baba! dedim. Vatan senin paraya benzemez.
ylesine cokun bir halleri vard ki, sarho olduumu anlamad
lar. lenden dnm gibiydiler. Olay birbirlerinin szn keserek an
latyorlard.
Sobay radyoyu yine ikiletirdik, dedi anam.
Byk bir film kardn abi, diyordu Mevlt. Babam bir g
recektin, frtnayd frtna! Ykl arabann urganna asld, ya param
verirsiniz, ya arabay uurumdan aa yuvarlarm, dedi. Seninkilerin
paa tututu mu?

101

Babam: Arabay frlattm gibi, ardmdan da Reiti frlatacak


tm, dedi.
Belli ki olay sonsuz bir gven vermiti babama. Utkusundan b
yk mutluluk duyan komutand imdi. Gcn kantlam, neler yapa
bileceini gstermiti. Gnlerce mahallede anlatlacakt bu olay.
Kardeim gittike artan bir cokuyla anlatyordu:
Biz kimimiz radyosuna, kimimiz sobaya, kimimiz kilime sarl
dk.
teden de baka komular uyand sana! diye szn kesti
anam. Seyreyle gayri enlii! Kasab geldi, manav geldi, ev sahibi
geldi. Ne kadar alacakls varsa, hepsi kp gelmesin mi? Kimi yataa
sarlr, kimi yorgana, kimi kaba kaaa. Kapann elinde kalyor...
Bunlar anlatrken bir ara duyguland anam. Sustu, alayacak g i
bi oldu. Amann gidin te! diye gzlerini yumdu. Yoksulluu batsn!
Sonra bir acdm ki herife, evi yamalannca, Reit gitti, bir duvar di
bine kp alad. Kars, ocuklar ieri katlar.
Anamn duygulanmas M evlt hi etkilememiti. Bir coku ki,
daha uzun sre onu bolayacaa benzemez. Glmeden anlatamyordu.
Sevinlerine katlmadmn farknda deildi:
Yahu a bi! Sen de olsaydn, kzn da senin iin alkorduk. Hah,
hah, hah! diye gld.
Deminden beri kapanmayan aznn ortasna bir yumruk indir
dim. Hrsm alamadm, bir daha!... im kan alyordu, bir daha!...
Sendeledi, yamaladklar eyalarn zerine ykld.
Vicdan yok mu sizde? diye var gcmle bardm. Grtlam
yrtlacakt nerdeyse. Donmu gibi bana bakyorlard. Babam, mutlu
komutan, kan anana dnm gzlerimi o zaman grd.
Odama ekilip soyunmadan yatama uzandm. Ts yoktu evde.
Ne az kan iindeki kardeimden, ne fkeli babamdan ses kyordu.
Ak olduumu anlamlard. Demek ki, gene de aka bir sayg vard
insanolunda. Yoksa, babam yanma komazd bunu.
Burjuva toplumu, insan, kendine yabanclatrr. nsan-birey ilikisini koparr.
Bireyin temel amac kazantr. Birinin yitimi, brnn kazancdr. Bakkal, kars,

102

olu, lenden dnm gibi sevinlidirler. Sobay, radyoyu ikilemilerdir. B y le bir


toplumda ak, yeniden insan-birey ilikisini kurabilir...

Aydn Doan 24 Saat Gece

(1 2) adl ykde, burjuva toplumunun insan nasl

yalnzlatrdn gsterir.
Gen adam bodrumda oturmaktadr. Sessizdir. ine kapanktr. Uyum ak isteme
sine karn kalkp ie gitmek zorundadr.
Geinmek iin almak zorunludur. Ancak burjuva toplumunda i, insani gelii
mi engeller.
nsan makineleir.

Pencereden ekildi. Ksa kollu kareli gmleini giyindi. Ayna


parasnda nemli salarn tarad. Sonra elektrik dmesini kapatarak
kp gitti. Oda her sabahki gibi dank kald.
Yolu stndeki ikembecide sabah orbasn iecek, oradan i
yerine, younluu hi eksilmeyen kadn giysileri satan maazaya gide
cekti. Kendi blmne geecek, gn boyu ayakta, alclarla ilgilene
cekti. Tekdzelii bozmayan bir devinimdi bu. (Yine dublas bykl
tombul yzl patron kasada duracak. Yine kadnlar kzlar gelecek s
rekli. Her sesten, her boydan eit eit tiplerden kadnlar. Para harca
maktan holanan, yeni eyler alarak gardroplarm doldurmakla nen
kadnlar. zerinde denemek isteyenlere kardaki kabin gsterilecek.
Kadn girecek bu darack, karp giyinme yerine. Perdesi tam kapan
mayacak, hep byle olurdu zaten. erdeki boy aynasndan da yansya
cak. Bakmak istemese de igdleri zorlayacak, bakacak. Kimileri
bundan holanmaktadr, rahata soyunur, isterik davranlarda bulunur.
eriyi kadn kokusu sarr, en gzel yerleri grnr. eitli davranlar,
sesler, deiik konuma biimlen, cilveler, pazarlklar, sorular, yant
lar, alanlar, almayanlar, dolu paketle kanlar, bo kanlar... Ah e
kerim, bu yl mor renk moda. Kendime bir mor tayyr aldm diyenler.)
Maaza, akam yedide kapanacak. Patron yine: Bugn de ayakta sal
lanyordun, bilmi ol. Kuzum sen geceleri uyumuyor musun Allah a
kna? Son kez uyaryorum. Ben mterime kar dinamik, konukan,
iyi izlenim brakan adam isterim. Senin bu ynlerin zayf, bilesin. Ye
rini alacak baka biri bulunur yoksa. Beni zor durumda brakma, deil
mi ama? Ayn ii yapan drt kiisiniz, onlara niye bir ey demiyorum?

103

Anla ite!... diyecek, ardndan sevimsiz yzn baka yne dnp su


sacak.
Ltfiye Aydn,

okuru yazn dnyasna gtrr,

Cennetlik Bir Kadn Yazar (13)

adl ykyle.
Kadn yazarla bir sylei yaplacaktr. Bir gazetenin pazar ekinde tam sayfalk
bir syleidir bu.

lk yazlarmda bunu kullandm elbet. Hakas az yardmn da


grmedim. Herkesin tand bir ad, aklda kalmas da kolay, baz ka
plar amas da.
Bizim paa dedenin ad Kemalmi. Bilmem hangi cephede ehit
dm. Soyad yasas ktnda, pederin yle uzun uzadya dnme
sine gerek kalmam, Kemal Paann olu olduunu bir de nfus kt
nde tescil ettirivermi. yi gzel de kardeim, soyunda hep erkek o
cuk mu doacak? diyen tek kii de kmam galiba. Nitekim biz drt
kardeiz, mz kz. Bir erkek kardeimiz var; o da evlere enlik bir
erkek. Despot mu despot bir yaplanma var olanda. Elinden gelse, ka
rsna gz atrmayacak. Bereket gelin dili. O da byk bir sanayici
nin kz nk. Babasnn gcne gveniyor. Tam tipik burjuva evlili
i canm. Pek alveriim yok onlarla. Biz kzkardeiz kurtulduk bu
soyadndan. Vah gelinimize, vah aileye gelin olacaklara...
A, elbette. Uzun yllar peimi brakmad tabii. niversiteyi biti
rene dek. Yalnzca duble eril soyadm deil, bizim olan da... Erkek
kardeimin uykular kat ailenin adna glge dreceim diye.
An baskya tepki miydi, yoksa yldrm ak m? Bunun anali
zini hl yapabilmi deilim, bir ayda tantm Peterle niversiteyi
bitirir bitirmez evlendim. Bizimkilerin san ban yolmasn da
umursamadm.
Cennetlik yazar, daha sonra yazn yntemini anlatr.

B ir erkek eletirmenimizin sinsi sinsi gldn grr gibiyim.


Peki bizim lkedeki gerek darbelerden ne haber? Gzlerini kendi i
dnyasndan, yani bireyciliin bencilliinden biraz alp da darya e
virme zahmetine katlansa neler neler grecek yazarmz ama... diye
yazacak. Hi derdim deil vallahi. Hem eletirmenler aleyhte yazdk

104

a, kitabmn sat artyor. imdi btn istediim u CEHENNEM ad


l kitabmn toplatlmas. Ah bir sevineceim ki kitap hakknda bir top
latlma ya da imha karan verilirse...
Yooo, ben ak szl bir insanm. Aynen yazabilirsiniz bunlar.
Pardon, foto muhabiriniz ortalarda grnmyor. Nereye gitti
ki?!! Gelsin de u ikilerimizden birer yudum alalm diyorum.
Ltfiye Aydn, yazn dnyasnn star sistemini ok gzel anlatm. Ben ne zaman
gazetelerin pazar eklerinde yazarla yaplm sylei okusam bu yk gelir aklma.
imdi soru u. Gereki yazarlarn toplumsal zmlemelerinin ne ilevi vardr
bizler iin.
Toplumu doru zmleyen yazarlarn yaptlaryla okur, insan, toplumu anlar.

Nedensellik

Sukov yle
Balzac, yaamda gzlemlenebilen toplumsal olgulan toplu halde zmleme

Gerekiliin bir baka esi, nedenselliktir. Nedensellik stne


der,

yi atlamakla eletirmitir romantikleri. La recherche de 1absolu adl felsefi yazsn


da u gl saldmda bulunur. Balzac, kimi cahil ve hrsl kiiler, istiyorlar ki, ilke
ler olmakszn duygular olsun, atlan tohum olmakszn iek, gebelik olmakszn
bebek olsun. Peki ama, sanat doadan daha gl olabilir m i? nsanlk Komedya
s nm yazan, gerek kiisel, gerek kamusal olsun, insan yaamndaki olaylann birbi
rine bal bir btn oluturduu grnde diretiyordu. Nereden balarsanz bala
yn, her ey baldr birbirine, i ie gemitir. Neden, etkiyi sezinlememizi; etki de,
nedeni izlememizi salar.
Nedensellik, gereki edebiyatta, hibir zaman, olaylann mekanik bir ekilde ar
d ardna gelii olarak, her halkas bir sonrakine smsk bal bir zincir olarak g
rlmez. Natralizmin yaklam biimidir bu; natralizm, birincil zelliklerle ikincil
zellikleri birbirine kartrarak, zel olann genel olan rtmesine yol aacak biim
de, dolaysyla, yzeydekinin temelinde yatan ve onun hareketini belirleyen derin
deki yaamsal sreleri aydnla karabilecek gten yoksun olarak, gerekliin
fotorafik bir kopyasn vermeye alr.
Gerekilikte, nedensellik, yalnz yapt ile yaptn blmleri arasnda birbirine
bal bir btnln oluu, aynntlann rastlantsal olmay, olaylar dizisi ile kiiler
arasndaki ilikinin srekli gelimesi ve yaptn iyi kurulu bir yapt oluuyla deil,
ayn zamanda ve tmnden nce, tarihselci bir yaklam iinde oluuyla gsterilir.
(14)

105

Gerekten de B a lza c n dedii gibi,

Nereden balarsanz balayn her ey bal

dr birbirine, i ie gemitir. Neden etkiyi sezinlememizi, etki de nedeni izlememi


zi salar.
Ben, buna doru diyorum ama, bu gre katlmayanlar da var. Onlara gre her
olayn nedeni yoktur. Belirsizlik ilkesi deniyor buna.
yazarlar, yle eletirirler belirsizlik ilkesini,

Akln syan (15)

adl yaptn

Bu tutum yalnzca bilimin deil, ay

n zamanda genel olarak aklc dncenin de tamamen yadsnmasdr. Eer neden


ve sonu yoksa, yalnzca herhangi bir eyi nceden kestirmek deil, herhangi bir e
yi aklamak da mmkn deildir. Kendimizi yalnzca olan eyi tanmlamakla snr
layabiliriz. Ama gerekte bu kadarn bile yapamayz, nk herhangi bir eyin ken
dimiz ve duyularmz dnda var olduundan bile emin olamayz. Bu ise bizi tam
da znel idealizm felsefesine geri gtrr.
Belirsizlik ilkesinin yaznla ilikisi var m, var.
manlarnda neden-sonu ilikisi yoktur. Szgelimi
nnda feylozof iin yle der,

Hseyin Rahmi Grpnar'n ro


nsanlar Maymun muydu? roma

Feylesofun serveti ve ne kadar olduunu kimse bil

mez. O uzun seyahatlerinde ehemmiyetli ticaretler yapma benzer.


Feylesof, satn ald maymunla vapura biner.

(16)

Hseyin Rahmi, maymunun vapu

ru kartrmasn ister. Peki, maymun nasl kartracak vapuru. Tasmas feylesofun


elinde. Yazar feylesofun dalgnl srasnda maymunu kartr.
Bu, nedensel iliki deildir. Yazar znel bir tutumla dalgn yapveriyor feylesofu.

Perihan Maden, ki Gen Kzn Roman'nda


Bakn ne diyor,
Yazarlk,

(17) dalgnl bile kullanmaz.

B ir ekilde kurtuldular idem den.

bir ekildeyi

yazmakla balamyor, bitiyor.

imdi nedensellii salkl bir biimde kuran yazarlardan rnekleri grelim. N e


densellik dolaysz kurulmaz. Nedensellii hazrlayan bir ya da birka etken olmaldr.

lki

Oktay Akbal. Berber Aynasnda (18)

ayna, nedensellii salayan etkendir.

Berber aynasnda birden kendimi grdm. Tanmadm biri


vard karmda. Btn btne yabanc da deildi. ok uzaklarda kalan
bir dostu, bir arkada hatrlatan bir yz. Yllarca geride braktm bir
bildik. Yars sabunluydu yzmn. Bir el burnumu baparmayla yu
kar itti. Ustura dudaklarmn stnde dolat. B ir kol karmdaki ayna
y rtt. Deminki hayali yeniden yaadm. K irli aynadaki yz bu defa
kendi iimde seyrettim. Sama soluma bakamyordum. ivilenmi gi

106

biydim sandalyemde. Gzucuyla aynaya baktm. Kar duvarda bir tak


vim aslyd. Sarn bir kz bacaklann altna alm, oturmutu. B ir raf
ta ufak bir radyo, yanda bir portmanto... Bir delikanl gazete okuyarak
srasn bekliyor.
Darack bir yerdi buras. Tramvaylar tam nnde duruyor, insan
lar binip binip bir yerlere gidiyor. Souk olmalyd hava. Camn nn
den geip dnen herkes paltolu, trenkotlu. Arkamdaki portmantoda
palto asl. Biri benimdi herhalde. Ama hangisi? Bir tanesi lacivert, bir
tanesi kahverengi, teki de devety renginde. ki de apka var. Bu ap
kalardan biri muhakkak benim olacak. Severdim nk apka giymesi
ni. Ta lisenin son snfndayken bir ftr apkam vard. yle gider gelir
dim okula. Kapdan girerken apkay paltomun iine saklardm. Snfta
ise sramn kitap gzne. Akam okuldan knca caddeye bir sokak ka
la geirirdim bama. apkal olunca kimbilir ne kadar nemli bir kii
sayyordum kendimi. Kzlar daha ok beeniyor, insanlar daha ok sa
yyordu. Sinemalardan, kahvelerden ieri daha baka bir ciddilikle giri
yor olmalydm. Selam vermek de ayr bir deer kazanrd bu apkayla.
Biri benimdi bu apkalarn muhakkak. Yanlarnda bir de kitap vard.
Gryorsunuz deil mi, ayna nelere yol ayor. Yalnzln gryor aynada.

Berber byklarm usturayla ald. nmden ekildi. Berber ay


nasnda kendimle ba baa kaldm. Bu defa yabanc, yar bildik bu y
ze iyice baktm. Salardan eneye kadar. Epeyce seyreklemi sala
rm. akaklarm aarm. Alnmda -drt krk. Orta yerde bir yara
izi. Nereden kalm, nasl olmu. Gzlerimde uykusuzluk var. B ir tane
si kanl. Yorgun gzler bunlar. Yalnzlk iindeki bir kiinin gzleri.
Anlalamam, tanmamam, kendini kimselere anlatamam. Bur
numda bir deiiklik yok. Yanaklarm i.
Kemal Bekirden Fatma Hamm Erik Aac.

(19)

Fatmann kr gezisine kmay dnmesi nedensellii salayan etkendir.


Fatmann bahe iinde iki evi var. Birini iki ocuklu Zehraya vermi. Fat
m ann bir de erik aac var. Erik aac nemli Fatma iin. Komular Zeh ray pa
zar gn kr gezisine armlar. Fatma da kr gezisine gidecek.
Bakn bu erik aac nasl nedensel iliki oluyor.

ocuklar da gitsinler, ama analar onlara evde kalacaklarn


gzleri nnde sylemedi m i? Fatma nmm iine kurt dt, yrei da
rald. Yan ban dnmese gidip ocuklar dvecek. Vay, edepsiz
ler vay! Bunlar nasl ocuklar byle? Ceplerindeki sapanlarla ku avla
yalm derken camlan kmyorlar.
Fatma mm i grd m, grmedi mi, bilemeden akam etti. Bir
ka lokma attrd. Kam doydu mu, doymad m, onu da bilemedi. Sa
bah erken kalkacan dnd, yatana girdi. B ir yandan te yana
dnd, durdu, uyuyamad. Birden kurnazlkla gzlerini at, doruldu.
Gezinti iin yapt kftelerden, Zehra mma iki tanecik gtrr, ora
ckta bu ii hale yola kordu. B ir atala iki kfte batrd, kotu.
Zehra mm da nerdeyse yatacakt. ocuklar dekte, gnn son
sevinciyle debeleniyorlar, gzleri uykuya hazr.
Fatma nm kapy ap girdi:
Ne o, yattn m? dedi.
Yok, yatyordum. Ne o? Kfte mi getirdin? Niye zersin kendi
ni byle?
Fatma mm gld:
Tadn bir kere, bakn gzel olmu mu?
Zehra mm atal ald. Bir tanesinin ucundan azck kopard, yedi:
Pek gzel olmu dedi. Eline salk.
Sonra ocuklara verdi. ocuklar yataklannda doruldular, kfte
leri yediler, yine yattlar.
Fatma mm b t tuhafa glerek onlara bakt:
Aslanlar, uyuyor musunuz, ha?
ocuklar, onu hi byle grmediklerini dndler. Fatma nmn kimseye bir yaran olmaz, ama zarar da olmaz. Ne ocuk sever, ne
gereksiz sz eder, ne de bsbtn susar. ocuklann gznde onun de
eri sokaktan geen bir kadrmki kadardr. Esmer yz, kemik gibi el
leri, atk kalar onu sevimsiz gsterir. Ama imdi ne var da, onlara
aslanlar, uyuyor musunuz ha? diyor? ocuklar, ite buna atlar.
Ama Fatma mm, birka kere daha onlar severek konuunca, ne iyi ka
dn der gibi utanarak gltler.
Fatma mm onlara fkeli. Ama imdi bir zarara uramaktan kor
kuyor ya, aadan alyor. Kt eyler dnmediini iyice belli etmek
iin gereinden ok sevgi gsteriyor.

108

Aslan gibiler, maallah dedi. Allah korusun... Ayol, duydun


mu? Sahi nerden duyacaksn? yle ya! Ben teyzeminkilere gittimdi.
Kahramanlara. Onlarda duydum. Bir kadn geldi, yand, yakld... Bir
olu varm, na, uncaz kadar, on yalarnda. Ben de grdm, eker
gibi bir ocuk... Bir herif rzna m gemek istemi, ne etmi! Syle
mesi ayp. Allah bizimkileri korusun. Aman Zehra mm, aman, dnya
deiti artk. ocuklar filan yalnz brakmaya gelmiyor... Ya, ite, o
kadn yanp yaklyordu. unlar grdm de aklma geldi.
ocuklar sylenenleri dinlemiyor gibiydiler. Zehra mm korku
verdi:
Duyuyor musunuz, ulen? diye onlar da korkuttu. Aman kardeciim, dediin gibi dnya deimi vallahi.
Hani, biliyor musun, sen akam st, ocuklara, siz burda kaim,
dedin de, ondan aklma geldi. Aman kardeim, iyi dn.
Ya, ya! Sahi, ayol.
Neyse, ben gideyim artk.
Zehra mm da ayaa kalkt:
Hadi... Hadi, gle gle! Vay vay vay! Allah korusun.
Fatma mm gitti. Beriki kapy kapatt, dnd:
Grdnz m ocuklar? dedi. Ayanz denk atn!
Sonra lambay sndrd. Yataa girerken kendi kendine m rl
danyordu:
Bu ne kar byle? Sizi erikleri yiyip bitirecekler sanyor.
Byk ocuk:
N e? dedi.
Kadn, Fatma mmm imdi buraya niin geldiini her nedense
ocuklara sezdirmek istemedi. Ama yine de kendini tutamad, dn
dklerini mnldana mnldana aa vurdu:
Aman, byle kadn mrmde grmedim! Sonra elini dizine vu
ra vura ekledi. Vay, vay, vay! Ne kadnm!... Gryor musunuz o
cuklar? Neler oluyor dnyada? Yarm hep birlik gidelim, emi? Krda
bayrda insann gz gnl alr.
ocuklar bunun da nedenini aramadlar, uykular gelmiti:
Eh... dediler.
Fatmann erikleri, nedensel iliki burda.

109

ncs

Adnan zyalmerden, Bir Gz Krgu.

(20)

Kent, insanlararas ilikisizlik, nedensellii salayan etkenlerdir.

yle bykt ki ikisi, Tanr yla ehir, adam grnmez olmutu


aralarnda.
Kim ne derse desin, bu konuda nasl dnlrse dnlsn,
btn olumsuzluuna karlk, yayordu Tanr. ehri tka basa doldu
ran kesme ta barnaklar, tapmaklarn epeevre, serin, ulu ta avlula
rn gnboyu soluyan, ayaklaryla gagalan kpkrmz, kanl gvercin
leri, kzgn gnein egemen olduu geni alanlarda, upuzun, kalabalk
caddelerde, emsiyeleri ya da apkalanyla korunduklanndan, bir de
utandklarndan -en ok bundan- ancak kimsesiz, dar sokaklardaki -en
uza: Kuytukuyu- tahta, bask evlerinin rmcekli, karanlk odalanyla g kapsayan sar betonlarn -en soylusu: Katpara- san, slak bod
rumlarnda, alk ve susuzluktan bir de yine utandklanndan, yaadklan srece, aklayamadklar mutsuzluklarndan son soluklann veren
lleri, evrelerine letirmediklerinden yreklerini ezen sevgiyi,
bahelerindeki eki erik aacnn dileri kamatran buruk yemiini,
ilkyazn patlayan tomurcuunu, kedilerin sokulganlndaki tad, lk l
en ok da mavi g, tan aartsn ve her trl mavilikle usuzluu
Tann sanan inanmlan, tapmaklarda resim stne resim eken, mez
zinlerin her minareye klannda, ge yakn bir yerlerden gelen sese
kulak kabartp, bulutsu bir aydnlkta, Tannnm resmini ektiklerini sa
nan aptal gezginleriyle vard Tann.
ehir de yle, Tann yla atba, onunla birlikte sryordu. teki
ne daha ok gklerin

tanrs

gibi bakldndan, bu bir yer tanrs zel

lii kazanyordu. Gn getike de pekiiyordu.


Bir park kalmt. Snlacak tek yerdi.
Tann oktan bir bana brakmt adam. Daha balangta.
ehirse, Tann gibi, birdenbire silkip atmamt. Yapacan sez
dirmeden, yava yava yapmt. ehir, her akam, biraz daha kalaba
lklayordu. Her akam, biraz daha sszlayordu adam da. Her akam,
baka bir kadn dnyordu adam, yeni bir sevgili dlyordu. Bir n
ceki akam yitirdiine kark. Ama kalabalk arttka, her akam, bir
kadn yitiyor demekti kalabalkta.

110

ehir, her gn, yeni bir kat ekliyordu soylu apartmanlarna. Her
gn, yeni yeni otobsler dolatryordu sokaklarnda. Her gn bir nce
kinden daha gsterili gemiler yzdryordu denizlerinde. Bir nceki
lerden daha taze, daha pul pul balklar, daha renkli, daha olgun yemi
lerle sebzeler, daha kzarm ekmekler... Her gn, bir ncekinden da
ha soylu, soyluluuna karlk satn alnmas daha da gleen gnler
hazrlyordu. ehir kalabalklap kocamanlatka adam yoksulla
yordu zaten. Buysa yalmzlma yeni yalnzlklar katyordu.
Parka gelince snlacak tek yerdi.
Her akam, iten ktnda, adam parktayd artk.
B ir yaz akam, artan kalabalkta yitirdii kadnlardan birinin ar
dna dmeyi, her akamki gibi d krklklar iinde evinin soka
Kuytukuyu ya snmaktan uygun bulmutu. Kalabalkta da, bir pundu
na getirip yakalayabilirim belki diye kurmutu. Ama kalabalk, her an
artyor, her an skyordu. ehir ardmdayd. Bitip tkenme bilmiyordu.
Srklendi. Kalabalk, parka dek srkledi adam. Kadn bir yitiriyor,
bir buluyordu kalabalkta. Her ikisi de, daha dorusu, herkes birden s
rklendiinden bulutuklarnda -ok ksa bir and bu- konuamyorlar
d. Anlaamamalar demekti bu da. Bir bakabiliyorlard. Hepsi o ite.
Bununla da yetinmeleri gerekiyordu. Bu ada, bu yerde. nk srk
leniyorlard. Herkes srkleniyordu. Parka dek srklendiler.
imdi de

Orhan K em alin

bir yksne bakalm.

Kt Kadn.

(21)

Alk, nedensellii salayan etken.


Scak bir gndr. Adam parkta oturmaktadr. A z ilerde bir kedi, aacn dibinde
uyumaktadr.
Adamn yanma bir kadn gelir...
yknn bir blmn okumadan nce unu syleyeyim. Orhan K em alin kedi
yi belirtmesi bouna deil.
imdi yknn bir blmn okuyoruz.

O da, ben de gzlerimizi kediye dikmitik. Pembe kam ar


ar inip kalkyordu.
Uzun bir susutan sonra:
u kedi bile bizim gibi insanlardan mesut! dedi.
N iin? demek istiyerek baktm.

111

Byle uyuz bir kedi olmay, insan olmaya tercih ederdim! de


di. Herhangi bir plkten kamm doyurabilir, istediim duvarn di
binde uykuya dalabilirdim.
Bir cevap bekliyerek yzme bakt.
... Gnlerden beri mideme hemen hemen bir ey girmedi diye
devam etti. Kt kadn... Evet, kt... u halime bak... Kimse been
miyor beni. Herkesin gzlerinin iine bakmaktan yoruluyorum, aldr
etmiyorlar. Her hangi bir i, o da yok. lmek istiyorum. eytan diyor
kaldr at kendini Beyazt kulesinden! Lkin can tatl, olmuyor... Pis bir
cesaretsizlik... Bir gece yatsam, bir daha da uyanmayversem... Bir
Ermeni kars var, bodrumunda barnyorum... Baz dnyorum da,
hani lverirsem diye, iim yanyor. Kadnn bana bela olur kalrm.
Niin?
Kadn zaten fakir... Evinde lrsem arr zavall. lm kimi
kaldracak? B ir lnn kalkmas iin de para ister. Kokar kalrm, ra
hatsz ederim mahalleyi. Halbuki insan lnce vcudu da, ruhu gibi du
man olup umal! Baka memleketlerde lleri yakarlarm... Ne fena!
Yanmak! Kl olmak, korkun ey.
O. Henry den

bir yk

Dnya Vatanda.

(22)

Gece yans tklm tklm dolu bir kafe, tek bana oturmaktadr yky anlatan.
B ir sre sonra

dnya vatanda

gelir masasna. Gelenin ad E. Rushmore C o g-

lan dr. Dnyay dolamtr bu adam.

Gece, buzlarn zld, kalkanlarn indirildii aamadayd


artk. imizden biri garsona Wrzburger syledi; esmer delikanl,
siparie dahil edilmesini bir glmseme ve bir ba sallamayla onayla
d. Hemen atlp ona bir soru sordum, nk bir teorimi snamak isti
yordum.
Rica etsem, bana nereli olduunuzu syler misiniz diye baladm.
Ayn anda E. Rushmore Coglan m yumruu masaya gm diye
indi, bense afallayp sustum.
Kusura bakmayn dedi adam, en haz etmediim sorudur bu.
Bir insann nereli olduunun ne nemi var? Bir insan posta adresine
gre deerlendirmek doru mu yani? Ben Kentuckyli olup da viskiden

112

nefret eden bir sr adam grdm; ya da, Virginial olup Pocahontas m


soyundan gelmeyenler, tek bir roman yazmam ndianallar, diki iz
gisine gm dolarlar dikili kadife pantolon giymeyen MeksikalIlar,
komik ngilizler, msrif Yankiler, soukkanl Gneyliler, dar kafal
Batklar, sokakta bir saatliine olsun ylece dikilip tek kollu bir mana
vn kesekatlanna kzlok doldurmasn seyredemeyecek kadar me
gul New Yorklular grdm. nsana sadece bir insan olarak bakn, srt
na herhangi bir blgenin yaftasn yaptrmayn.
(...)

Dnyay tam on iki kez dolatm dedi. Upemavikte, kravatla


rn Cincinnatiden getirten bir Eskimoyla tantm; Uruguayda bir
kei obanna rastladm, Michigan, Battle Creekteki bir kahvalt gev
reine ad bulma yarmasn kazandn anlatt. M srn Kahire ken
tinde yllk kirasn dediim bir odam var; bir tane de Yokohama da.
anghay daki bir ayevinde beni bekleyen bir ift terliim. Rio de Ja
neiro ya da Seattle de, yumurtam nasl istediimi bilen lokantalar var.
nanlmayacak kadar kk bir dnya bu. yleyse, Kuzeyli ya da G
neyli olmakla bbrlenmenin ne anlam var; ya da vadideki eski bir
malikaneden, Clevelanddan, Euclid Bulvarndan, Pikes Zirve
sinden, Fairfax lesinden, Hooligan Dzlklerinden geldiinle? Salt
orada doduk diye, kf tutmu bir kasabaya ya da be kanlk batakl
a deli olmay braktmzda, dnya ok daha iyi bir yer olacak.
Gerek bir dnya vatandana benziyorsunuz dedim hayranlk
la. Ama ayn zamanda da yurtseverlii yerin dibine batrr gibisiniz.
Ta devrinden kalma bir yadigar, dedi Coglan tatllkla. Hepi
miz kardeiz - inliler, ngilizler, Zulular, Patagonyallar ve Kaw Irma
nm menderesinde yaayan halk. Bir gn, insanolunun ehrine, eya
letine, mahallesi ya da lkesine duyduu bu kof, anlamsz gurur orta
dan kalkacak ve bizler hepimiz dnyann birer vatanda olacaz; ol
mamz gerektii gibi.
Peki, ama, yabanc diyarlarda gezerken, diye bastrdm, hi
aklnza belli bir nokta dmyor mu... sevgili, aziz bir yer...
Asla, diye szm kesti Coglan kabaca. Benim meskenim,
kutuplarda hafife yasslan ve Dnya diye bilinen bu yuvarlak, kresel,

113

gezegensel kara ktlesidir. Bu lkenin nesne-bamls vatandalarn


dan yurtdmda epeyce grdm. Chicagolu binlerinin Venedikte bir
gondolla, ay nda gezerken memleketindeki kanalizasyon sistemiy
le vndn duydum. Bir Gneyli nin, ngiltere Kral yla tantmlrken, gzn bile krpmadan, annesinin byk-teyzesinin evlilik yo
luyla, Charlestonlu Perkinslere akraba olduunu akladn grdm.
Afganistan da ekyalar tarafndan fidye iin kamlm bir New Yorklu tandm. Akrabalan paray yollad, o da arac adamla birlikte Kabil e
dnd. Yerli halk, tercman araclyla, Afganistan o kadar da geri
kalm saylmaz, ne dersiniz? dediler, Ah, bilemiyorum dedi bizim
ki, sonra da onlara Altnc Cadde ile Broadwayde alan bir taksi o
frn anlatmaya balad. Bu tr fikirler bana uymuyor. Ben, ap on
iki bin kilometreden kk bir eye kslp kalamam. Beni en iyisi, ka
ytlara E. Rushmore Coglan, yerkre vatanda diye geirin.
Dnya Vatanda kozmopolit bir sre sonra kalkar. Birden kafenin bir ucunda
kavga balar. Bardakiler knlyor, aray girenler bir yumrukta yere devriliyordun
K avga edenlerden biri az nceki dnya vatandadr.

sistemine, aldrmayan

Memleketindeki kanalizasyon

bir kozmopilittir o. Kavga etmektedir.

Neden acaba. D eilse biri kozmopolitiklii mi aalad,

Dnyann onurunu mu

korumaktadr.
Daha sonra reniriz kavgann nedenini.
Biri kozmopolitin doduu yeri eletirmi. O kentin serserilerini bir de

su ebe

kesini...
Nedensel iliki yabanclama stne kurulmu. Kendine yabanclam Coglan.
Kendini dnya vatanda sanyor. Bu san bir eletiriyle yklyor, kendi ortaya kyor.
C oglan n kendini baka trl gstermesi nedensellii hazrlayan etkendir.

Pukinin At

(2 3 ) adl yksne geldikte... yk, ad belirtilmeyen bir ilede

geer. Bir kta subay anlatr. O ilede kta subaylan birlikte yemek yerler, birlikte
ierler, birlikte iskambil oynarlar. lerinde bir kii sivildir. Otuz be yandadr.
Grm geirmitir. A sk yzldr, serttir. Konumasyla herkesi etkiler. H er gn
tabanca atlan yapar, keskin niancdr.
B ir gn, on subay bu adamn evindedir. Oyunda kasa olmasn isterler. Onun y
netiminde oyun balar.

evresine toplandk, oyun balad. Oyun sresince azndan


tek sz kmad Silvio nun. Hi tartmaya girmez, herhangi bir akla

114

r
ma yapmazd. Karsndaki oyuncu hesapta yanlmsa, hemen ya far
k der ya da fazlay yazard. Onun bu huyunu bildiimizden, oyunu di
ledii gibi ynetmesine ses karmyorduk. Fakat alaya ksa bir sre
nce atanm yeni bir subay vard aramzda. Bu arkada b t ara dalgn
lkla hesapta bir yanllk yapt. Silvio her zamanki gibi dzeltti hesa
b. Silvio nun yanldn sanan subay, bir aklamada bulunmak iste
di. Silvio tek sz sylemeden kart datmn srdryordu. Sabr tke
nen subay silgiyi ald, kendisine bou bouna yazlm gibi grnen ra
kamlar sildi. Silvio tebeiri ald, yeniden yazd. arapla, oyunla, arka
dalarn kahkahalaryla kzan subay, kendini ar bir hakarete ura
m sayarak azgn bir fkeye kapld, masann zerindeki bakr amda
n kapt gibi Silvionun bana frlatt. Silvio yana kalarak vurutan
ancak kurtulabildi. Hepimizin can skld. Silvio ayaa kalkt. Yz
fkeden bembeyaz, gzlerinden kvlcmlar saarak:
-Sayn bay, dedi. Ltfen kp gidin buradan ve bu olayn bu a
tnn altnda gemesinden tr Tanrya kredin.
in nereye varacandan hibirimizin kukusu yoktu. Yeni arka
damz imdiden lm sayyorduk. Subay, urad hakareti ba ka
sadarn diledii gibi yantlamaya hazr olduunu syleyerek kp gitti.
Oyun birka dakika daha srd. Fakat ev sahibinin oyun oynayacak du
rumda olmadn grp birbirimizin pei sra kalktk, yaknda alayda
alacak olan boluktan sz ederek evlerimize daldk.
Herkes subay lm bilir. A m a Silvio, nemsiz bir zrle banr. Bu, temel ne
densellie birinci etkendir... Silvio, dellodan kanr.
Bu davranyla genliin gznden der. Bir gn S ilvioya bir mektup gelir.
Mektubu okuduktan sonra, burdan ayrlma zaman geldiini syler. Herkesi akam
yemeine arr.
Akam S ilvionun evinde yenilir, iilir. Sonrasn okuyalm:
Yemekten

kalkacamzda akamn ge saatleriydi. Ayn ayn


herkesle vedalaan Silvio benim de elimi skt ve tam kmaya hazrla
nacam srada yavaa:
- Sizinle konumak istiyorum, kaim, dedi.
Konuklar gittiler, ben kaldm. Kar karya oturduk, ses kar
madan pipolarmz doldurup ateledik. Silvio derin bir dnceye dal
mt. Az nceki neesinden eser kalmamt imdi. Balmumu sanlm-

115

'
t

daki yz, parldayan gzleri, azndan kan koyu dumanlarla eytana


benziyordu.
Evinde terbiyesizlik yapan adam neden ldrmediini anlatr. Kendisini lm
tehlikesine atmaya hakk yoktur. Alt yl nce H afif Svari A la y ndadr. Tannm
bir aileden gen atanr birlie. Bu gen, yakkldr, zekidir, neelidir. Varsldr.
Nefret eder o genten Silvio.
B ir gn bir baloda btn kadnlar gencin evresini sararlar. Silvioyla ilikisi
olan ev sahibi kadn da ilgi gsterir gence. Silvio, kulana eilip ok terbiyesizce
bir sz syler. S ilvioyu tokatlar gen. Kllar ekilir. K im i kadnlar baylr.
Sonunda delloya karar verilir. Kinlenmitir Silvio gence. Amac onu ldrmektir.
Silvio, dello gnn anlatr.

Tan yeri aarmak zereydi. Ben yanmda tankla birlikte


kendi yerimi almtm. Dmanm beklerken sabrszlktan iim iime
smyordu. lkbahar gnei domu, hava snmaya balamt bile.
Uzaktan grnd. niformasn giymi, klcn kuanm, yannda bir
tek tank, yryerek geliyordu. Ona doru yaklatk. O da yaklat.
Elinde tuttuu apkasn kirazla doldurmu, arada bir attryordu. Ta
nklar on iki adm sayp ayrdlar bizi. lk at benim yapmam gereki
yordu. Fakat o kadar fkeliydim ki, ellerimin titremesinden korktum,
soukkanllm toplamak zere zaman kazanmak iin bu hakk ona
brakmak istedim. Dmanm kabul etmedi bunu. Kura ekmeye karar
verdik. Talih yine deimez sevgilisine glm, kuray o kazanmt.
Nian ald, ate etti ve apkam deldi. Sra bana gelmiti. Hayat elim
deydi artk. Olanca dikkatimle yzne bakyor, hi deilse kck bir
tedirginlik belirtisi yakalamaya alyordum orada. O, tabancamn kar
snda hi kprdamadan duruyor, apkasndan seip kard olgun ki
razlar attryor, tkrd ekirdekler uup bana kadar geliyordu. Bu
kaytszlk allak bullak etmiti beni. Hayatna kendisi deer vermeyen
bir adam ldrmenin ne yarar var? diye dndm. Aklmda imek
gibi sakince bir dnce akt. Tabancamn namlusunu indirerek:
-lm umursamadnz anlalyor, dedim. Buyurun, kahvalt
nz edin. Size engel olmak istemem.
Bana engel olduunuz filan yok, diye karlk verdi. Buyurun,
ate etmenizi bekliyorum. Fakat yine de siz ate etme hakkna her za
man sahipsiniz, dilediiniz an buyruunuzdaym.

116

Tanklara dndm, imdilik ate etme niyetim olmadm bildir


dim. Dello bylece sona erdi.
Adamn bu davran ikinci etkendir.

stifam verip bu ileye ekildim. O gnden sonra almaktan


baka hibir dncem olmad. alma saati gelip att ite.
Silvio sabahleyin gelen mektubu cebinden kard, okumam iin
uzatt. Birisi (herhalde bu iler iin grevlendirdii gvenilir adam)
Moskova dan, bilinen kiinin ksa bir sre sonra gen, gzel bir bayan
la nikahlanacan bildiriyordu.
Silvio:
-Bu bilinen kiinin kim olduunu kestirmisinizdir dedi. Mosko
vaya gidiyorum. Bakalm bir zamanlar kiraz yiyerek bekledii lm,
dn ncesinde de ayn kaytszlkla karlayabilecek mi?
Bunu syleyip ayaa kalkt, apkasn yere ald, kafeste bir kap
lan gibi odasn arnlamaya balad. Onu t karmadan dinliyor, bir
birini tutmaz, eliik duygularn etkisi altnda heyecanlanyordum.
Bu srada ieri giren uak, atlarn hazr olduunu bildirdi. Silvi
o elimi hararetle skt, ptk. Birisi tabancalarla, teki eyalarla dolu
iki bavulun daha nce yerletirildii arabaya bindi. Bir kez daha veda
latk, araba hareket etti.
yknn nedensellii, kin, alma stne kurulmutur. Yaam nemsemeyen
Hcce kurun skmamtr. Kurun skma hakkn, onun mutlu gnne, yaamay
nemsedii gn iin saklamtr. A lt yl hibir biimde dello etmemi. B u yzden
genlerin yannda saygnlm yitirmeyi gze almtr.

Gogolun Palto (24) adl

yks. yk yle balar:

Bir bakanlkta... Ama hangisinde olduunu sylemeyeyim daha


iyi. Dnyada, btn bakanlklarda, alaylarda, dairelerde alanlar gibi,
ksacas u memur tayfas gibi alngan insan yoktur. Bugn i o dere
ceye vard ki, birisi bir aalamaya uramaya grsn, btn toplulu
un aalandn sylyor. Anlattklarna gre, bir polis bakomiseri,
hangi kentten olduunu unuttum, geenlerde gnderdii bir dilekede,
hkmet buyruklarnn asla gz nnde tutulmadn, devletin kutsal
adnn kk grldn aka kantlyormu. Szlerine kant olarak

117

da bir romantik yaptn kocaman cildini dilekesine eklemi; bu kitap


ta, her on sayfada bir bakomiser grnyormu, hem de kimi yerlerin
de zil zuma sarho olarak. Bu yzden tatsz bir olay kmasn diye, s
z geen bakanla, bir bakanlk deyip geeceiz.
Evet, bir bakanlkta alan bir memur vard; pek gze arpma
yan bir memur; boyu ksa, yz hafif iek bozuu, kzlms, hafif ip il gzlyd; kafasnn kk bir ksm plak, iki yana da krklar
iinde, yz, kara-san denilen renkteydi. Ama ne are, kabahat, Petersburgun havasnda. Rtbesine gelince (nk bizde her eyden nce
rtbeye baklr); yaamda grp grecei rtbe, yazclkt; dili olma
yanlara yklenmeyi seven yazarlarn bol bol alaya aldklar yazclar
dan biri. Soyad skarpinolu ydu. Bu adm iskarpinden geldii besbel
li; ama ne zaman, nasl geldii bilinmiyor. Aslna baklrsa babas, b
yk babas, yeeni bile, yani btn skarpinoullar izme giyerler, yal
nzca ylda kez izmelerine pene vurdururlard. z ad Akakiy
Akakiyevi ti. Okuyucuya bu ad, biraz garip, biraz zentili grnebilir,
ama inanr msnz, bu ad yle uzun boylu aranm deildir. yle bir
kmaza girdi ki, ona baka bir ad vermeye olanak olmad. Bakn bu,
nasl oldu: Akakiy Akakiyevi, martn yirmi ikisini yirmi ne bala
yan gece domutu. Bir memur kars, ok iyi bir kadncaz olan rah
metli annesi, ocuuna yolu yordammca bir ad koymaya hazrlanyor
du. Anne, henz kapnn karsndaki yatanda yatyor, sanda ok iyi
bir adam senato dzelticilerinden, ocuun vaftiz babas van vanovi
Yerokin ile vaftiz annesi, mahalle polisinin eine az raslanr iyi bir ka
dn olan kars Arina Semiyonovna Belobrukova duruyordu. Lousa
ya addan birini beenip semesini, ocua ya Mokkiya, ya Sosiya,
ya ehit Hozdazata adn vermesini sylediler. Rahmetli, epey dn
dkten sonra, Hayr, bu adlar bir tuhaf! dedi. Ona bir ad beendirmek
iin takvimin baka bir yerini atlar; ad daha kt: Strifiliy, Dula,
Varahasiy. Bunlar iitince kadncaz, Nedir bu bizim ilemiz, dedi.
Ne biim ad bunlar, vallahi yaammda bylesini ne grdm, ne iit
tim. Varadat ya da Varuh olsa neyse, ama Trifiliy, Varahasiy de ne olu
yormu! Takvimden bir yaprak daha atlar, u adlar kt: Pavsikahiy,

118

Bahtisiy. Kadn, Eh, elden ne gelir, dedi, Talihimize kselim. yley


se varsn babasnn adn tasn. Babas Akakiydi, olu da Akakiy oluversin ? Bylece Akakiy Akakiyevi ortaya kt. ocuu vaftiz ettiler;
bu arada ocuk, sanki ileride yazc olacan sezmi gibi, yle bir
lk kopard, yzn yle buruturdu ki, sormayn. te btn bu iler
bylece olup bitti. Btn bunlan, bu iin ister istemez byle olduunu,
ocua baka bir ad koymann olanaksz olduunu okur grp ren
sin diye anlatyoruz. Ne zaman bakanla girdi, onu ie kim yerletirdi,
bugn bunlan kimse anmsamyor. Birok mdr, birok memur dei
ti, onu hep ayn yazclkta buldular. En sonra una inandlar ki, o ni
formasyla, dazlak kafasyla bu i iin tmyle hazr olarak dnyaya
gelmiti. Bakanlkta onu kimse saymazd. Odaclar, o geerken ayaa
kalkmak yle dursun, sanki koridordan bir sinek uuyormu gibi, y
zne bile bakmazlard.
yknn temel nedenselliine gtren iki etken var. Birincisi alann eline ay
da aa yukar drt yz ruble gemesi, ikinci etken Petersburgun souu.

Petersburgda ylda eline aa yukan 400 ruble geen insanlann amansz bir dman vardr. Vcuda ok yarad sylenmesine kar
n bu dman, bizim kuzey ayazmzdr. Bu ayaz, sabahleyin saat do
kuzda, sokaklarm bakanlklara gidenlerle dolu olduu bir srada, tam
bu srada, kimseyi gzetmeden, herkesin burnuna yle gl, yle ka
vurucu fiskeler vurur ki, zavall memurlar, burunlann nereye sokacaklann amrlar. Yksek konumdakilerin bile iddetli souktan almlan
szlar, gzleri yaanrsa, zavall kk memurlann acnas durumlann
artk siz dnn. Onlar tek kurtulu umuduyla incecik paltolan iine
bzlrler, be alt soka koar adm gemeye, bakanlk kapsndan
girdikten sonra da uzun uzun tepinerek, yolda tmyle donup uyumu
olan grev yapma glerini, yeteneklerini yeniden iletmeye alrlar.
Akakiy Akakiyevi de, her gnk yolunu elinden geldiince hzla ge
meye almasna karn, bir zamandan beri srtnn, omuzlannm iyi
den iyiye dn duyuyordu. En sonunda, memin nedeni sakn
palto olmasn? diye dnd. Evde paltosunu iyice gzden geirdi;
omuzlan, srt, iki yerinde, bir yanndan br yan grlecek denli
incelmiti: kuma yle eskimiti ki, souu, rzgan hi tutmuyordu,

119

astan da lime limeydi. Bu yzden Akakiy Akakiyeviin paltosu, memurlann elencesi olmutu; ona o gzel palto adn bile ok gryor
lar, ul deyip kyorlard iin iinden."
Akakiy Akakiyevi, paltoya yama yaptrmak iin terziye gider. Terziye gre bu
paltoya yama yaplamaz. 130 rubleye yeni palto dikilmesi gerekir. ok pahaldr,
olanak yoktur buna. A m a k nasl geirecektir. Uzun uzun zm yolu arar. Terzi
nin 130 deil, paltoyu 80 rubleye dikeceini dnr. 40 ruble paras vardr. br
40 rubleyi de gndelik harcamalarn ksarak salayacaktr. Akamlar ay imeye
cek, geceleri mum yakmayacak, ayakkab eskimesin diye yere yava basacaktr. O
yl beklenmedik bir olay olur, mdr 60 ruble ikramiye verir. Bylece Akakiy A k ayivein yepyeni bir paltosu olur.
Souklar balamtr. Paltosunu giyer iine gider. M em urlar paltoyu grrler.
Y en i polta iin len isterler. Mdr yardmcs onun yerine len verecektir. Btn
memurlar akam evine arr.
M dr yardmcsnn evinde Akakiy Akakiyevie iki bardak iki iirtirler. G e
ce yars evine gitmek iin yola koyulur. Issz bir sokakta paltoyu srtndan alrlar.
Arkasna vurduklar bir tekmeyle karn iine drrler.
Akakiy Akakiyevi yklr. Ertesi gn ie gitmez. Daha sonra yrtk paltosuyla ie
gider.
Arkadalarndan biri, byk adama gitmesini syler. Byk adam, sonradan b
yk adam olmutur. Akakiy Akakiyevi byk adama gider. Byk adam o sra bir
arkadayla konumaktadr. Arkadann, gcn grmesini ister. Akakiy Akakiyev i i bekletir kap nnde.
Sonra artr. Dinler. Daha sonra

Baym, siz yol yordam bilmez misiniz diye

aalar. Akakiy Akakiyevi, sarslr. Btn bedeni titrer. Y ere derken hademeler
tutar. Kendini bilmeden evine gider. Sayr olur. Atei kar. Gelen doktor,

uk gn ya yaar, ya yaamaz, sonra tahtal ky boylayacaktr.

Bir bu

der.

Akakiy Akakiyevi sayklamaya balar. Sayklamalar paltoya gelir dayanr. B ir


ka gn sonra lr.
Binbir zorlukla yaptrd paltonun alnmas, sonradan byk adam olann aa
lamas nedensel ilikiyi salar.
Akakiy Akakiyevi yabanc

bir sinei bile ineleyip mikroskopla incelemeyi

savsaklamayan bir doa bilgininin bile ilgilenmedii bir varlktr.


B u, toplumsal nedendir.

120

Balzactan bir

yk,

Dinsizin Ayini.

(25)

Desplein, byk bir cerrahtr. B u adam birok yksek

tvbe etmeden ve Tanndan balanmay dilemeden

deha gibi son soluunda

lmtr.

Bu adamn rencilerinden biri de Horace Bianchondur, imdi asistandr. Bir


sabah, cerrah, kilisiye girerken grr. ok arr. Cerrah, o gn asistan yemee a
rr. Bianchon, yemekten sonra dinsel ayinlerin gln, kaba olduunu syler. Cer
raha gre de dinsel ayinler maskaralktr. Bianchon, kendinden kukulanr.

Ertesi yl, ayn gn ve saatte, artk Desplein in asistan


lndan km olan Bianchon, cerrahn arabasnn, Toumon ve Petit
Ancak;

Lion sokaklarnn birletii kede durduunu ve dostunun arabadan


inip duvar diplerinden sinsi sinsi ilerleyerek Saint-Sulpice Kilisesine
gittiini ve Meryem Ana mihrab nnde diz kerek yine ayini dinle
diini grd. Bu adam, bu iinden pazarlkl dinsiz, bu raslantsal din
dar, bacerrah Desplein in ta kendisiydi. Bilmece gittike daha karma
k bir durum alyordu. Bu nl bilginin bu ii srdrmekte diretmesi
konuyu kartryordu. Displein gidince, Bianchon, kiliseyi yneten ra
hibe yaklaarak, bu msynn kiliseye her zaman gelenlerden biri olup
olmadn sordu.
Rahip:
-Ben yirmi yldr buradaym, dedi, yirmi yldr Msy Desplein
her yl drt kez gelip bu ayinde bulunur. Gerekte ayini de kendisi yap
trr.
Bianchon kiliseden ayrlrken, kendi kendine:
-Demek Desplein dinsel bir ayin yaplmas iin para veriyor, di
yordu. Bu i, Meryemin douruundaki gize bedel. yle bir giz ki, bir
hekimin inanmas olas deil.
Doktor Bianchon, Desplein in dostu olduu halde ona, yaam
nn bu zelliinden sz etmek iin, bir sre, uygun bir ortam bulama
d. Konsltasyonlarda veya salonlarda karlayorlarsa da, bu gr
melerde, iki erkein, ayaklan ocak kysnda, balar koltuklarnn ar
kalna yaslanm bir durumda oturup birbirlerine gizlerini aabile
cekleri o gvenli ve dingin an bulmalan olanakszd. Sonunda, yedi yl
sonra, 1830 ayaklanmasnn patlak vermesi zerine halk, piskoposluk
dairesine saldrr ve cumhuriyeti dncelerin etkisiyle, gz alabildi-

121

ine uzanp giden evlerin zerinde kiliselerin imek gibi parldayan


yaldzl putlarn krmak iin savarken, sokaklarda dinsizlikle ayaklanmanm yan yana, omuz omuza yrd bir gnde, Bianchon, Desp
lein i yine Saint-Sulpice Kilisesi ne girerken grd. Peinden gitti, ya
nna oturdu. Fakat Desplein ne yerinden kmldad, ne de ufak bir a
knlk belirtisi gsterdi. Desplein in yaptrd dini ayini birlikte dinle
diler.
Kiliseden ktklar zaman Bianchon:
-Azizim, dedi, bu sofuluunuzun nedenini bana sylemeyecek
misiniz? Sizi, evet sizi, kez bu ayine gelirken grdm. Bu gizi bana
aklayacak, dncelerinizle davran biiminiz arasndaki bu apak
elikiyi bana da anlatacaksnz. Hem Tanr ya inanmyorsunuz, hem
de ayin dinlemeye gidiyorsunuz. Bana yant vermek zorundasnz, aziz
stadm.
-Nice sofu kiiler vardr ki gayet dindar grndkleri halde, si
zin benim kadar dinsizdirler. Ben de onlara benziyorum.
Ve bunun zerine Desplein, baz siyasi kiiler hakknda bir sr
gln fkra anlatmaya balad, ki bu kiilerin en tannm olan bize bu
yzylda, Molire in Tartuffe nn yeni bir basksn vermitir.
Bianchon:
-Ben size bunlar sormuyorum, dedi ben burada yaptnz eyin,
bu dinsel ayin iin kiliseye para vermi olmanzn nedenini renmek
istiyorum.
Desplein:
Sevgili dostum, dedi, ne yapalm, madem ki artk bir ayam
ukurda, bari yaammn balangcn size anlataym da dinleyin...
Bu srada, Bianchon ile byk bilgin, Paris in en berbat sokak
larndan biri olan Quatre-Vents Sokandaydlar. Desplein, aadan
yukar doru sivrileen ehram biimindeki yksek yapardan birinin
altnc katn gsterdi. Bu yaplarn ift kanatl kaplar bir yola alr
d; yolun sonunda mazgallarla aydnlanan dolambal bir merdiven
vard. Desplein in gsterdii yeilimsi evin alt katnda bir koltuku
oturuyordu. Btn katlarna yoksulluk iinde yzen aileler snm gi
biydi. Desplein, canl bir devinimle kolunu kaldrarak:

122

- unun tepesinde iki yl oturdum ben, dedi.

- Biliyorum, dArthez de vaktiyle orada oturmutu. Delikanly


ken hemen hemen her gn buraya gelirdim. O zamanlar bu eve byk
adamlarn yuvas derdik. Peki, sonra?
Desplein szlerini yle srdrd:
- Biraz nce dinlediimiz dinsel ayin, dArthez in de oturmu ol
duunu sylediiniz u tavan arasnda yaadm dnemde olup biten
lerle ilgilidir. Hani u bir iek saksnn zerine gerilmi ipten amar
lar sarkan pencerenin yan, ite oras! Yaammn o kadar etin bir ba
langc oldu ki, sevgili Bianchon, Paris te ac ekenlere zg bir dl
olsa, bunun benden bakasna verilmesine raz olmazdm. ekmediim
kalmad: alk, susuzluk, kararszlk, giysisizlik, ayakkab ve amar
sknts, yoksulluun ne kadar ac ve g yan varsa hepsini ektim.
Cerrahn kiliseye gidiinin birinci etkeni Paristeki insanlardr. O insanlar aya
nz zengiye atmaya hazr olduunuzu grdler mi, kimisi eteinizden eker, ki
misi dp kafanz patlatasnz diye kolonu gevetir, biri gelir atn nallarn sker,
teki alp kamy gtr.
Byle bir ortamda, cerraha Bourgeat bakar. Onu okutur. Bourgeat koyu katoliklir. Ona gre kpei de dini btn bir Hristiyandr. On iki yl sahibiyle kiliseye git
mi bir kez havlamamtr.
Bourgeat, cerrah iin bir koruyucu, yksek erdemin ideali olur. Cerrahn kilise
ye gidiinin ikinci etkeni budur.
Cerrah kiliseye gidiini yle aklar, Bir vakfkurmay baarr baarmaz, ylda
drt kez ayin yaplmas iin Saint-Sulpice kilisesine gerekli paray verdim. Bourgel iin yapabileceim tek ey onun dini isteklerini yerine getirmek olduuna gre,
lcr mevsimin balangcnda bu ayin yapld gn onun adna gider, onun ruhu iin
istedii dualar okurum.
imdi unu sylemek zorunlu. yk ya da romanda dolayml nedensellii sa
lamak kolay deildir. Yaznmzn estetik deerini dren de bu iin kolay olmay
. Kaba, dolaymsz nedensellikler yaptn estetik deerim drr.
Peki, neden byle oluyor bu. Bunun neden olmadn, Modem Klasik denen
bir romanda grelim. Romann ad A.B.D. 42. Enlem. Yazan John Dos Passos.
evirmen Oya Dalg, roman tantan blmde unlan sylyor, Hem Sine-

gz hem de Haber-film blmleri roman kurgusu iindeki eleri yanstmak, ge

123

niletmek, ya da yorumlamak iin zenle seilmitir, aralarnda iliki vardr. rne


in Mac m, peinden tfekle kovalayan ve onu vurmak isteyen iftiden kamasy
la biten blm, BU DNYADA YAAMAK YREK STER diye balayan
Haber-filmin izlemesi ya da Sacco ve Vanzettinin idamlarn anlatan Sine-gzden sonraki blmn Enternasyonal m dizeleriyle balamas gibi. Dikkatli okur bu
ince ayrntlar kolayca yakalayp romann tadna daha ok varsa bile yine de bunla
r karmak romana ok fazla ey kaybettirmiyor. (26)
Bunu okudukta canm skld. Sine-gz, Haber-film blmleri roman kur
gusu iindeki eleri yanstmak, geniletmek, yorumlamak iin konmu.
Yanstma, geniletme, yorumlama ayr konum. Tek tek blmlerde bunlar
tek tek mi yapm, yoksa, her blmde hepsini birden mi yapm...
Bunun ne olduunu ben anlamadm. Editr anlam ki, Bunlar a dememi.
Sonra, rnein Macm, peinden kovalyof diye balayan tmce, sorunlu. Ne
dediini anladm ya, Trkede byle sylenmez bu.
Tmel sorun imdi... Oya Dalg, ince ayrntlar okur karrsa, roman ok

fazla ey kaybetmiyormu.
ok fazla ey kaybettirilmeyen ey ne acaba. Bu ey olsa olsa romann tad
olur.
Bu, nasl bir roman. nce ayrntlarn ayrdna varmasan bile tadndan fazla bir
ey gitmiyor.
Bir roman, kurgusu nasl olursa olsun bir btn deil midir. Bir romann uras
buras anlalmadan okunursa nasl estetik haz alnr.

Oya Dalgn okuru uyarmas gerekirdi. Dikkatle okuyun bu roman. Anlama


dnz yerler olursa geri dnn, deilse tad alamazsnz bu romandan. Bu uyary
la okur da dikkatle okurdu roman.
Bu roman dikkatle okudum. Sonucu sylyorum. Bu roman atlaya atlaya oku
sanz bile deerinden yitirmez. Estetik deeri yok da ondan.

Sukov, bu roman iin yle diyor, ... Dos Passos, tarih ile insan arasndaki ili
kiler diyalektiini yani, tarihin canl ak ile kahraman arasndaki karlkl bant
y izebilme iini kurguya bavurarak zmeye (27) almtr.
Burda durmak zorunlu. nemli.
Bu bant kurguyla zlmez. Szgelimi, bilin akyla yazlm yaptlarn k
mesinin temel nedeni budur. Tarihin canl ak ile kahraman arasndaki banty
kuramadlar.

Peki neden kuramyorlar.

Sukov sylyor, Dos Passos, toplumdaki olaylara ilikin her trl bilgi veren
eitli gazete haberlerini, anlatnn iine sokuturmutur. Kendisinin Kamera-Gz
dedii bu yntem, szde zamann ak duyumunu verecek; an ayrk, benzersiz
havasn yaratacakt. Ne var ki, gerek tarihsel olaylarn, kahramanlarn insani almyt/,darndan mekanik bir biimde birbirinden ayrlmas, gerekliin daha derinden
flriinm iinde veriliini getirmedii gibi salt bir edebi ara olarak da soysuzla
maya yol amt." (28)
Neden byle oluyor bu. Sukov yazarn insann alnyazsm koullandran tarihNt*l nedenler ile tarihsel nedenlerin etkilerini kavramas gerektiini belirtiyor. Kavyamazsa yapt kyor.
imdi geliyorum Marksn Parisin Gizemlerini eletirisine. Yazan Eugne Sue.

Eugne Sue, varsl bir yazar, onu grelim nce. nsal Oskay anlatyor, Eugne
Sue ve Victor Hugo nun yazdklar onlar ok satan ve ok kazanan yazarlar duru
muna getirdi. Yazdklarnda duygusal olarak iilerden ve yoksullardan yanaydlar.
Ama bu yandalklar sentiment dzeyindeydi. Siyasal boyutuna bakldnda z
neI olarak da nesnel olarak da kalabalklara gerei alglamakta yardmc olmuyor
lard. Doru eyler syleyebilmeleri iin, duygululuk yerine Balzac m izgisi ile
Mrx-Engels in at yeni dncenin yolunu birletirmeye ynelik bir edebiyat
nm olmalar gerekirdi. Bunu yapacak yazarlar deildi ikisi de. /Kitleleri hissiya
dil/,eyinde yakalayarak kendileri iin okuyucu ve burjuva cumhuriyetilii iin edil
genletirilmi siyasal taraftara dntren bu iki yazar nlenip byk paralar kaza
nrken Baudelairenin Ktlk iekleri yalnzca 340 adet satlmtr. (29)
Ben de unu ekleyeyim. Stendhalm Kzl ve Karas o dnemde 50 tane satm.
Marksa gemeden bir anmsatma. Trkiyede benim star sistemi iinde deerIcndiridiim ok satan yazarlar, okuyorsanz bu gzle okuyun. Ama onlardan kur
larn kendinizi. Onlann tek bir ilevi vardr. Bilinci dondurmak, okuru edilginletirmek. Yaptlanyla gerei rterler.

Marks, Paris in Gizemlerim birok adan eletirir.


Parisin Gizemleri eletirisi Kutsal Ailenin (30) blmlerinden biri.
Bu blm incelemeden nce bu romann Trkeye evrilip evrilmediini ara
trdk. Halide Edip yllar nce bu roman evirmi, onu bulamadk. ngilizce eviri
N bulundu... Marksm eletirdii yerlere bakldkta, u grld. Bu romanda nedenNellik yok. Marks, bunlar yakalam, eletirmi.

Ayrca yazar, karakterleri canlandramam. Karakterler yazarn kuklas.

Marks, yaznsal eletiride yol gsteriyor eletirmenlere...


Dipnotlar
1. Mbeecel B. Kray, Deien Toplum Yaps, Balam Yaynlar, stanbul, 1998.
2. Orhan Kemal, Bereketli Topraklar zerinde, Tekin Yaynevi, stanbul, 2000.
3. Anton ehov, Maske, Btn ykleri 2, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul, 2005.

4. Maksim Gorki, elka, Yol Arkadam, ev. Ataol Behramolu, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2000.
5. Fahri Erdin, Ac Lokma, Yordam Kitap, stanbul, 2006.
6. Sait Faik Abasyank, Birtakm nsanlar, Semaver-Sam, B ilgi Yaynevi, Ankara, 1970.
7. Oktay Akbal, nce Ekmekler Bozuldu, Can Yaynlan, stanbul, 2000.
8. Kemal Bekir, Btn ykler, Pencere Yaynlan, stanbul, 2006.
9. Adnan zyalner, Tutsaklar, Gzlen Bal Adam-Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.

10. mer Faruk Toprak, Skynetim, Kar Pencere, T.C. Kltr Bakanl, Ankara, 2001.
11. Kemal Ate, Gece Kaan Mteri, rk Kap, Okar Yaynlan, stanbul, 1979.
12. Aydn Doan, 24 Saat Gece, K r Pencere, Yaba Yaynlar, stanbul, 2007.
13. Ltfye Aydn, Cennetlik B ir Kadn Yazar, lm Erken B ir Akamdr, Simavi Yaynlan,1994.
14. Boris Sukov, Gerekiliin Tarihi, ev. A ziz allar, Adam Yaynlar, stanbul, 1982.
15. A . Woods-T. Grant, Akln syan, ev. . Gemici-U. Demirsoy, Tarih Bilinci Yaynlar, stanbul, 2001.
16. Hseyin Rahmi Grpnar, nsanlar Maymun muydu?, Atlas Kitabevi, stanbul, 1968.
17. Perihan Maden, ki Gen Kzn Roman, Everest Yaynlan, stanbul, 2002.
18. Oktay Akbal, Berber Aynas, Can Yaynlan, stanbul, 1999.
19. Kemal Bekir, Fatma Hanmn Erik Aac, a.g.e.
20. Adnan zyalner, Bir Gz Krgn, a.g.e.
21. Orhan Kemal, Kt Kadn, amarcnn Kz, Tekin Yaynlan, 1998.
22. O. Henry, Dnya Vatanda, ev. Pren zgren, Can Yaynlan, stanbul, 2009.
23. Aleksandr Pukin, At, Btn ykler, Btn Romanlar, ev. Ataol Behramolu, Trkiye Bankas Kltr
Yaynlan, stanbul, 2011.
24. Gogol, Palto, yk, ev. Erol Gney-Ouz Peltek, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 1999.
25. Honore De Balzac, Dinsizin Ayini, Tefeci Gobsek- yk, ev. Vedat Gnyol-Mcahit Topalak, Cumhuri
yet Kitaplar, stanbul, 1999.
26. Oya Dalg, John Passos ve A.B.D. lemesi, John Dos Passos, A.B.D. 42. Enlem, ev. Oya Dalg, Trkiye
Bankas Kltr Yaynlan, stanbul, 2011.
27. Boris Sukov, a.g.e.
28. Boris Sukov, a.g.e.
29. Estetik ve Politika, ev. nsal Oskay, Alkm Yaynevi, stanbul, 2006.
30. K. Marx, F. Engels, Kutsal Aile, Sol Yaynlan, Ankara, 1976.

126

28 Ocak Pazartesi
Doan Hzlan, Hrriyetde yle diyor, Kitap bugn buzdolab gibi satlma

ldr. Amacmz kimilerine gre kitab tozlu raflarda saygn yalnzlna terketnck deildir.
Doan Hzlan, kitab, buzdolabna benzetiyor, ama benzetmesini sat nokta
snda durduruyor. Bu yzden benzetme eksik kalyor. imdi ben bu benzetmeyi
Imarnlayacam.
Diyelim, bir buzdolab alacaz. Buzdolab reklamlarna baktk (A ) markal
buzdolabnn en iyi olduuna karar verdik. Gittik (A ) buzdolabn aldk. Ama
buzdolab reklamlarda sylendii gibi kmad. Szgelimi iyi soutmuyor. Bir
baka deyile buzdolabn buzdolab yapan niteliklerden biri eksik.
Bu durumda naplr. (A ) buzdolabn reten firmaya bavurulur. Buzdolab
onarlr ya da deitirilir.
Doan Hzlan, yazsnda unu da sylyor, Ahmet Altanm, Orhan Pa

muk un kitabm bilbordlarda grdm zaman edebiyat adna, kitap adna ok


sevindim.
imdi burdan devam edersek, Orhan Pamukun yeni romann okumadm
iin bir ey syleyemem. Ama Ahmet Altanm syan Gnlerinde Ak adl kitab
roman deil. Roman roman yapan niteliklerden biri dildir. Ahmet Altanm dili
bozuk. Buzdolab benzetmesine dnersek, Ahmet Altanm rettii buzdolab so
utmuyor.
Bu durumda Can Yaynlarnn syan Gnlerinde Ak adl buzdolabn topla
yp, nce dilini dzeltmesi gerekiyor. Bu mmkn deilse, syan Gnlerinde

Ak, bir romanla deitirmeli.


Ben, kitaplarn tozlu raflarda bekletilmesini savunan biri deilim. Kitabn ta
ntm yaplmaldr. Ama mteri kazklanmamal.
Sorun burda. Sorun kitabn tantlmasnda deil, mterinin kazklanmasnda.
Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Mart 2002, Say: 137
Not: Ahmet Altan eskiden yazard. imdi yazarst konumda. Kzd m, bir
kalem vuruuyla neler etmez insana. Umarm, bencileyin bir yazara kzmaz.

TRKE
Trkenin Serveni
yky, roman Trke yazacaz. Bundan tr Trkeyi anlatmak gerekli.
Burda Trke, br dillerden stndr demeyeceim. Byle dnmyorum. Trk
enin yapsn anlatacam. Ben hibir dili, br dilden stn tutmuyorum.
unu sylemem zorunlu. Trke uzun yzyllar itildi. Bu itilmilii Orhan Hanerliolu yle anlatr, slamlk, Trklere bilim dili olarak Arapay getirdi. O a
n bilginleri, sanatlar sanat, Fars edebiyatn taklitte aryorlard. Sanat anlay
lar zde ve biimde hner gsterme iine dayanyordu. Fars kavramlar, bylelikle
edebiyatmza akmaya balamt. Sanatta hner gsterme anlay bilim alanna da
el atmak zorundayd. Bilim dili olarak benimsenen Arapaysa her trl hazrl
yapm, nlerinde duruyordu. /Bugn klasik Trk edebiyat dediimiz edebiyat bu
melez dilden dodu. Artk krkler ars yerine rsuyu fervefr sz kes
ti yerine ritei kelm ggzn suzeni ihtimam eyledi, demeye balamtk.
Trkemiz, sadece halkn konuma dilinde halkn edebiyatnda yayordu. (1)
Bir rnek de ben vereyim. Halkmz muddei umumi diyemezdi, mddmm
derdi. Ne anlam geliyordu mudde-i umumi, savc...
nsezi denmezdi, hissikablelvuku, denirdi.

Doan Aksan, bu konuda yle der, Eski bileik szck ve tamlamalar karla
mak zere bulunan yeni eler de zletirmede kazanlan baarnn rneklerini olu
turmaktadr. Bugn hi kimse efkar- umumiyeyi beynelmileli, derpi etmeki (ve
edilmek) kullanmamakta, bunlarn yerini kamuoyu, uluslararas ve ngrmek (ve
ngrlmek) alm bulunmaktadr. Bugn hibir derginin heyet-i tahririye si yoktur;
yaz ileri kurulu ya da yayn kurulu vardr. (2)

128

Osmanlca denilen anlalmaz dilden kurtulma dncesi ne zaman balad. Bu


nu Orhan Hanerliolu, szn ettiim yazsnda yle anlatr. 1830 ylnda Tan-

/lt ad verilen batllama, yenileme kavgasna giriilmiti. Bir eit akademi gix'vi grmek zere Encmeni Dani kuruluyordu. Encmeni Dani in al trenin
de aydnlar, bilginler, sanatlar toplanmlard. Al nutku, Arap-Fars karl
llcivt diliyle yazlmt. Nutuk tam bir sayg havas iinde biterken, ak sakall, ak
mnkl bir hoca ellerini kaldrd, nutku Arapa bir dua sand iin yksek sesle bir
tinin ekti. te ilk kahkaha o zaman koptu. Aydnlar, bilginler, sanatlar kendile
rini tutamayp gldler. (3)
l ukiyettin Mengolundm da bir alnt yapmam gerekiyor. Mengolunun,
"ydn, yan aydm dedii kiiler dilimizi ne duruma getirdi, bakn. ... halk, sezmek,
Hulirmek, gs, kann boluu, kprck kemii, ilik, burun, burun delikleri, du
lluk, z, gz, eki derken, aydn ve yan aydn kendisiyle dnd dilden kelime
ler ulyor. rnein sezmeyi, hads; sindirmeye, hazm; gs boluuna, cevfi adr;
kr boluuna cevfi batn; kprck kemiine, azmi terkove, burna enf; burun de
liklerine ecval en; dudaa, leb, aza fem; gze, ayn; ekiye, hamz diyor. (4)
Dildeki bu karmaa, Mustafa Kemal Atatrkn dil devrimiyle zmlendi. Dil
devrimini, Latin harfleri biiminde grmek, soruna yzeysel bakmaktr. Dil devri
mi, Trkenin laikletirilmesidir. Bunun nemi urdadr. Laik bir dille insan, ancak
0/niir dnebilir. Sabah erifler hayrl olsunla, Gnaydrim anlam budur.
Trkenin Yaps
lk elde, Trke yazld gibi okunan, okunduu gibi yazlan bir dildir. Sevgide
k i arkadam Kemal Bekimle bu konuda anlaamayz.
Konuurken kimi harfler der. Bir demeyiz, bi deriz. Geliyor demeyiz,
"jioliyo deriz. Hastahane demeyiz, hastane deriz... Kemal Bekir buradan yola
Vikr. Konuma diliyle yaz dilini ayrr. Benim grm u. Ancak Bacon yazp
Hey kn demeyiz. Jean Jacques Rousseau yazp Jan Jak Russo demeyiz.
Hu adan bakldkta Trke iin yazld gibi okunan, okunduu gibi yazlan
lidir, denir. Katlyorum.
I)nya dilleri ulama ayrlyor.
-Tek Heceli Diller
Hu dillerde btn kelimeler tek hecelidir. Heceler tmce iinde deiime urar.
(,'lnce tek heceli dildir.
-Bknl Diller

129

Bu dillerde kelimenin kkleri ekim srecinde deiir. ngilizce, Almanca, Arap


a bknl dildir.
-Bitiken Diller
Bu dillerde kelimelerin kkleri deimez, Trke, Macarca byle dildir.
Trkede Ekler
Trkede ekler ikiye ayrlr.
-ekim ekleri
-Yapm ekleri
ekim Ekleri
Belirli konumlar belirtir.
Deniz-e gidiyorum.
Deniz-den geliyorum.
Deniz-de yzmeyi seviyorum.
Deniz-i ocuklar ok sever.
ekim eklerinin kapsam burda gsterdiimden daha genitir. Szgelimi ben-im
kitabm dedikte de iyelik eki kullanyorum. Trkeyi anlatan bir kitaptan daha ay
rntl renilir eklerin konumu.
Yapm Ekleri
Yapm ekleriyle kelime tretilir. Kk deimez.
rnek
Ev
Ev-cek
Ev-cil
Ev-li
Ev-li-lik
Bir rnek daha.
Gz
Gz-lk
Gz-lk-
Gzlk--lk
Trkenin yapsyla ilgili Hikmet Kvlcml'dan bir rnek vereyim.

130

" Trkenin eylem yaratc aygt, rnek olarak gsterdiimiz Arapanm reme

Mytllmda bulunan btn kap lan karlar. Aynca Arapada ve bilinen hibt byk
dilde ei bulunmayan reme aygt kaplan da aar.
Trkedeki reme aygt kaplarndan en nemli 6 tanesi bata gelir. Bunlan ay
rntlarna girmeden zetleyelim:
I R Kaps
BRNC KAPI: Kk eylemin (fiilin) sonuna Z olarak bir R harfini, fonetie
uyduracak baka sesli ve sessiz harflerin yardm ile yerletirmekten domu yepye
ni eylemlere alan kapdr. Bu kap hemen hemen tam Arapadaki F L kaps
Ih lan grevi yaratr. Kapmaktan kapTlRmak gibi. Kap kknn sonuna, R z
eki T l hecesi yardmyla katlmtr. Her eylemin (fiilin) fonetik yapsna, ses bn
yesine gre R z ekini uygulamaya yarayan Yardmc Hece harfleri az-ok deiir.
Olaanst zenginliklere alan bu reme aygt kapsnda kk eylemin urad
deiiklik, eylemi syleyen kiinin bakasna etki yapmas biiminde olur. Almak,
kiinin bir eyi kendisinin almasdr: aldrmak, kiinin o eyi baka bir kiiye aldr
mdr.
Eer eylem, kiinin bsbtn kendi iine ileyen anlamda ise, bu kapya sokul
duunda, o eylemin kk harflerinde bile deiiklik meydana gelmekte, bsbtn dl/Hvuran zt ve yepyeni anlamlar domaktadr. lmek, kiinin srf kendi iinde ge
er. Oysa LDRmek, lmn kii dnda baka, ikinci bir kiiyi etkilemesidir,
liurda KK harfleri deimemi, l olduu gibi kalmtr. te yandan Gel
mek , kiinin srfkendisi iin etkidir. GeTRmek kii dnda, kiinin kendisinden
hnka, kinci bir varl etkiler. Burada kk eylemin (gel) son harfi olan L deierek
T'yc dnmtr. Yine Gitmek, kiinin yalnz kendi varln ilgilendirir. GTRmek, ise, kiinin kendisi dnda baka, kinci bir varl etkiler.
Bu kapmm Trkede ne yaman eylem anlamlan yaratabildiim birka rnekle
akllandralm:
Yemek: Kiinin kendisini beslemesi. YeDRmek: kiinin bakasn beslemesi
Kamak: Kendi varln yabanlara gtrmek KaIRmak: baka varl, ya da
akln yabanlatmak.
Duymak: kendisi. DuyURmak: bakasna.
Dmek: Kendisi. DRmek: bakasn.
Umak: kendisi. UURmak: bakasn.
Gmek: kendisi. GRmek: bakasn.

Doymak: kendisi. DoyURmak: bakasn


Bir de u anlam kvraklklarna bakalm:
Savmak: -kendi bandan- SavURMAK: baka ynlere
Buymak: souktan donmak. BuyURmak: bakasna emretmeyi eit yaayan ata
larmz dondurucu bulmulardr." (5)
Trkenin bu yaps, yazara, aire zengin anlatm olanaklar salar.
Bir nemli nokta da u. Trkede sz dizimiyle anlam ilikisi ok deiiktir.

mer Naci Soykandan bir rnekle grelim bunu.


-Evin kaps, btn gece akt.
- Evin kaps akt btn gece.
- Btn gece evin kaps akt. (6)
Gryorsunuz, sz dizimi deiiyor. Anlam deimiyor.
Trkenin uzamla ilikisini, mer Naciden bir alntyla grelim.
Trkenin anlam durumuna dil yaps asndan imdi bakacamz bir baka

nemli felsefe kavram mekn kavramdr. Bu szck iin de yine bat dilleri r
nek alnarak uzam ya da uzay denmektedir. yle ya gerek Latince extendere
gerek ayn kkten gelen ngilizce extend gerekse halis Almanca ausdehnen sz
cklerinde, mekann z-nitelii demek olan hep bir uzatma anlam vardr. Descar
tes m cisim tanm da bilindii gibi, bu Latince szckle yaplmtr; res extensa;
uzaml olan ey, yer kaplayan ey demektir. Burada uzam ya da yer, cismin znitelii olarak verilmitir; cisim ondan ayrlamaz, cisim nereye gitse o da oradadr.
Trkedeki durumu grebilmek iin, burada bir anm anlatmama izin verilsin. Bir
gn otobs duranda kuyrukta beklerken, bir hanm nmdeki bir yere dardan
girdi. Kuyruun arkasn gstererek kendisini uyardm. O ise bana Benim yerim bu
rasdr, bir ey almak iin uraya gitmitim dedi ve yanndakini gstererek isterse
niz bu beye sorun diye ekledi. Ben de Kartezyen, batl zihin yapmla ona yle kar
lk verdim: Sizin yeriniz vcudunuzun kaplad yerdir. Siz nereye giderseniz, o
da oraya gider, onu burada brakp baka yere gidemezsiniz. Tabii, ne hanm ne de
evredekiler ne dediimi anlamadlar ve bana tuhaf tuhaf baktlar. Bu tuhaf bakla
rn nedeni, yalnzca, benim szlerimin felsefi ierikli olmas deildi. Ben, ayn za
manda, o ifademle Trkenin anlam kavrayna ters szler etmitim. Trke sz
ckler kullandm halde, Trke dnmemitim.
Buras nemli, duruyorum. mer Naci ne diyor, Trke szckler kullandm
halde, Trke dnmemitim. Trke kelimelerle konumak, Trke dnmek
olmuyor. mer Naci bunun nedenini yle aklyor.

132

Trkede mekan, uzam veya yer -hepsini yaklak ayn anlamda kullanyorumDescartes m tanmndaki gibi cisimden ayrlmaz biimde onunla beraber olarak d
nlmez. Trkede cisim mekana girer kar, o hanmn kuyrua giip kmas gi
bi; yeter ki bu girip kmalar srasnda onun bir bekisi, bir tan olsun. O yerin
kendisine ait olduunu gstermek iin byle bir tank gerekli ve yeterlidir. Bazen de
hu tank cansz bir eya olabilir. Bu nedenle kantin, ay bahesi, yazlk sinema ve
benzeri yerlerde bakas iin yer tutulabilir. Trkede bu durumlarda yandaki bek
ilere, rnein Bu sandalye bo mudur diye sorarz. Bylece, bu sandalyenin otur
ma yerinin bo ya da birisi iin tutulmu olabileceini biz de kabul etmi oluruz. De
mek ki bu bo mekan, igal edilebilecei gibi, yaklak onunla e anlamda tutulabi
liyor da. Ama ayn durumda almanca ve ngilizcede ou kez sandalye serbest mi
dir denir.
Yanllkla serbest yerine bo szcn kullandmzda Alman ya da ngi
liz beki dediimizden hibir ey anlamaz. nk o, eer bir arkada iin sandal
yeyi tutuyorsa, sandalyeyi tutuyordur, arkadann yerini deil. Oysa Trkede ar
kadaa yer tutulur. Sandalye hem igal edilmedii hem de birisinin yeri olarak tutul
mad zaman bo tur. Bilindii gibi Descartes bo mekn kabul etmez. O, cismi
meknla (uzam), mekn cisimle tanmlar. Ona gre, biz grmezsek de uzam mut
lak doludur. Ama bu anlay, te yandan hareketi aklamakta fizike Descartes in
nne set ekiyordu. yle ya uzam , cisimle tka basa dolu ise, cisim nasl hareket
ediyordu? Bu nedenle olmu olacak ki, o, yer (lieu) ile mekn (espace) aynmm
yapt. Durum (situation) gsterene yer, byklk ve ekli gsterene de mekn
dedi. (Felsefenin lkeleri, II, 14). Bylece hareketi cismin bir yerden baka yere
gemesi (a.g.y., II, 25) ya da tanmas (transport) olarak aklad. Ama bu hare
ket aklamasnn cisim-uzam tanmyla telifi olanakl grlmyor. Bu olsayd
yle demek gerekecekti. Uzam, z-nitelii uzaml olmak olan cisimlerle mutlak
dolu olduu halde byle bir cisim, yanndaki bir cismi terk edip, baka bir cismin
yanma tanabilir. (a.g.y, II, 28) Oysa bugn biz, ne uzam mutlak doldurmak ne de
Descartesc bir mekn-yer ayrm yapmak gereini duyuyoruz. Trkenin bo
mekn veya bo yer deyiminde, mekan , uzam veya yerin cismin z nitelii ola
bilecei kavrayn, kendimizi ne kadar zorlasak da bulamayz. Yukarda anlattm
olaydaki bayann kendisine sylediklerimi neden anlamadn bu noktada grmeli
yiz. Yeriniz vcudunuzla tadnz yerdir sz, Trkede nesneler arasnda ku
rulan olanakl iliki tarzlarnn hibirine girmedii iin o bayann akn baklarna
neden olmutu. Baka bir deyile, rnein Trkede benim yerim veya meknm

133

derken, bununla, vcuduma ait grlmeyen ama kavranan bir ey ( uzam ) deil,
tersine, vcudunun igal ettii veya igal etmesi iin sakl tutulan, vcudumdan
ayr olan -hatta bu sonuncuyu sylemek bile fazla- bir yer kastedilir. Trkede bo
sandalye , bo yer gibi deyimlerin olmas, mekann cisimle her zaman kapl olarak
dnlmemi olmasndandr. Somut bir nesne olan sandalye, Trkede bo ola
bilecei gibi, soyut bir kavram olan zaman da bo olabilir. Hatta Trkiyede bo
zaman m resmi genel mdrl de vardr. Oysa rnein Almancada Bo zaman
dahi denemez bile. Bo zaman, i yapld, okula gidildii ve yararl saylan benze
ri yaama durumlarnn dnda kalan yaama zamandr. Oyun da bo zamanda oy
nanr. Oyun, bat kltrnde nemli bir kltr kategorisi, hem de homo ludens
(oynayan insan) deyiminde grld gibi bir insan tanm olmu olmasna karn,
bizde yararsz, hatta bazen zararl bir edim olarak nitelenir; hile ve desise ile bir tu
tulduu da olur.
Burda gsterilenlerin amac, bir dilin... Trkenin br dillerden stn olduu
biiminde alglanmamal.
Burda Trkenin yapsn gsterdim.
unu da sylemem gerekiyor. oktandr Trkenin yapsn bozan yaygnlam
tutumlar da var. Bunlar da gstermem gerekiyor.
lk elde sahiplik kelimesi. Trkede sahiplik alnan satlan mallar iin kullanlr.
Kavramlar iin kullanlmaz. Ne yazk, sahiplik yerinde olmayan bir biimde kulla
nlr.
rnek:
-Zevk sahibi.
-Bilgi sahibi.
-Yanl dnce sahibi.
-Elin sahibi.
-Gzellik sahibi.
Oysa bunlar yerine;
-Zevkli.
-Bilgili.
-Yanl dnyorsunuz.
-Eli.
-Gzel.
denmesi gerekir.
Bir de Bekleme yapt, Giri yapt kt.

134

imdi bunlar bizi gldryor, ancak Konuma yapt yerleti. Kimse Konu
tum ya da x konuacak demiyor, x konuma yapacak diyor.
Bekleme yaptya dnersek, ilerde yle mi konuacaz.
-Beni saat 17.00de A K M nin nnde bekleme yap.
-O saatte bekleme yapamam, 18.00de bekleme yaparm.
Bu yapmay kullanmayalm.
Tarafa geldikte... Siz de grmsnzdr yeni yaplan yaplarda yle duyu
rular var, Bu binann elektrik ileri x firmas tarafndan yaplmtr. Bylece ge
reksiz yere tarafndan zne oluyor.
x tarafndan alacaktr da deniyor.
Dnrken, yazarken sahip, bekleme yapmak, tarafndan, ifadelerden
uzak duracaz.
Yaln, anlalr, gzel bir dille yazacaz.

135

4 ubat Pazartesi
Metin Toker, anlarn yazyormu. Anlarn yazarken bir de ne grsn, Trk
e yoksullamm. Neden yoksullam Trke. Osmanlca kelimeler atlm da
ondan.
imdi ordan burdan saldrlar balad Trkeye. Osmanlcann tad yokmu
Trke soyut akl yrtme yerine bunu somutlasak daha iyi olmaz m. Szgeli
mi, savc yerine mddeiumumi, dantay yerine, uray devlet, akyuvar yerine
kre-i beyza, ruh zmlemesi yerine tahlil-i ruhi, sav yerine mddea, retim
bilgisi yerine fenn-i talim tedris mi, nsezi yerine hissikablelvuku mu diyelim.
Btn bunlar bir yana, bir yazarn Trke yoksullat demesi son derece an
lamszdr. nk yazarn bir ilevi de dili zenginletirmektir. stelik Trke bu
adan son derece ilevli bir dildir. Yapm ekleriyle yeni olgulara hemen karlk
bulunabilir. Szgelimi bilgisayar. Osmanlcayla bilgisayar demen iin drt-be
kelimeyi bir araya getirmen gerekir.
Trk dilinin bir zellii daha vardr. Kk bozulmad iin kolay anlalr.
Szgelimi bil kknden, kk bozulmadan, bilgi, bilim, bildik diye yzlerce keli
me tretebilirsin.
Bilmiyorum, baka lkelerin yazarlar napyor. Hi kuku yok, diline yaban
clam, dilini beenmeyen bir yazar, ancak Trkiyede olabilir.
Bir yazar dnn, kendi dilini beenmiyor.
Rus romanlarnda aristokrasi Franszca konuur. Bylece kltrl olduklarn
sanrlar. Bizde de byleleri var. Kimileri ngilizce konuuyor, kimileri OsmanlI
ca. Trke yoksul dilmi. Bu kiilerin ince duygularn, yksek dncelerini
yanstacak kavramlar yokmu Trkede. Ama o ince duygularn yksek dn
celerini sylemiyorlar.
Syleyin. Osmanlca syleyin. Ben size Trkesini bulaym.
Yazarlk yeniden tanmlanmal. Yazarln yalnzca yazarlk olmad bunla
ra anlatlmal. Yazar, yeni kavramlarla dilini zenginletirir. Krk yldr yaz yaz
dn syleyen Metin Toker, acaba, para kazand, nlendii bu dile kck
bir katk yapt m. Tek bir kavram buldu mu.
Bizim insanmzn genel karakteri bu. Durmadan yaknr, sylenir durur. Ey
leme gemez. Metin Toker de dili sorun yapmyor. Birileri dili sorun yapsn, ge
litirsin, o yararlansn.
zgn dnce retemeyiimizin bir nedeni de bu.
Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Nisan 2002, Say: 138

136

Trke Dnme

Nermi Uygur'un Kltr Kuram (7) adl yaptnda Trke dnmeyle Almanca
dnme karlatrlr. Nermi Uygur, kendi deyiiyle bu karlatrmay 16 noktada
yapar. Ben, iki nokta stnde duracam. Siz, br noktalar yapttan renin.
Birinci nokta Trkenin somut bir dil oluu.
yle der Nermi Uygur, ... Trke konuanlar, soyut ey-durumlann somut

szcklere bavurmak zorundadrlar.


Nermi Uygurun rnekleri yledir, lm yerine kara haber, dzen, tu
tum, yntem, dizge yerine yol, yas tutma yerine karalar giymek.
ki rnek de ben vereyim. Szgelimi sevin. Sevin soyut bir kavram. Trkede
bu yle somutlanr. Sevinten deliye dndm ya da sevinten havaya sradm.
Diyelim kii nce seviniyor. Ama yanl bir haber yznden seviniyor. Buna da
sevinci kursanda kald denir.
Peki bu Trkenin bir eksiklii midir, hayr. Trk dili, anlalmas zor soyut kav
ramlar bile somutlayarak anlalr klar.
Szgelimi, gnlk dilde kaptkat. Son derece somut, ilk duraktaki yolcuyu ka
par, ikinci duraa yolcu iin kaar.
Hi unutmam. Troleybse, boynuzlu denirdi.
Hrriyet, yine somut bir biimdedir Trkede, z-grlk... zn grl.
Felsefede ilinek, ilitirilen, ortaya konan.
kinci nokta iin yle der Nermi Uygur, Kurulu kaynan bedene ilikin e

itli paralardan alan kavramlarla syleiler Trkede yaygn bir yer tutar.
lk rnek ba... Ba artmak, baa kmak, ba kaldrmak, ba sallamak.
kinci rnek el. El amak, eli ar, ele avuca smaz.
Ayakla, bir de gzle ilgili somutlamaya ben de rnek vereyim. Szgelimi gz
koydu, ya da onun onda gz yok.

137

Ayakla ilgili. Tez ayakl, ayan srd, ayan oktandr oraya atmad.
Trkenin bu konumu yazarlar, airler, filozoflar iin geni yaratclk salar.
Bir kez daha sylyorum. Bir dilin stnln sylemiyorum. Ayrmlarn an
latyorum. Nermi Uygur'dan rendim. Alman horozlan ki-ki-ri-ki diye termi.
Bizim horozlar, biliyorsunuz --r diye ter.
Trkenin bir baka zelliini mer Naciden grelim.

Sorunumuz asndan, Trkenin nemli bir ikinci zellii de varlklara ad ver


mede, saylabilir ve saylabilir-olmayan ayrm yapmamasdr. Bu sayede Trkede
denizler, sular, havalar, sevgiler vb. denebilmektedir. Bylece Trkede her
varlk, her durum saylabilir olarak adlandrlabilir. Anadili Trke olan biri, sz ko
nusu ayrmn yapld dillerden birini renirken, nceleri belki zorlukla karlaa
bilir, ama bu dilde ilerledike, bu ayrm gerekten doru bulur. yle ya, su nasl sa
ylacak ki, ona okluk atfedilebilecek! Ayn ekilde, bu dillerden biri anadili olan bir
kimse, Trkeyi rendiinden, Trkenin bu durumu ona sama gelecektir. Varlk
adlarnda saylabilir, saylabilir-olmayan ayrmm gzeten bu anlayta yle bir
varsaym gizlidir. zelde; ad szckleriyle, onlarn ad olduu eyler arasnda; ge
nelde: dil ile dnya arasnda bir upuygunluk vardr. Bat dncesi, bu varsaym
Platondan beri kimi rtk, kimi ak olarak kendisinde bulundurmutur. Oysa
Trke byle bir varsayma izin vermez. (Kukusuz, Bat dillerinin byle bir varsa
ym tamasmn zorunlu olduunu sylyor deiliz.) Saylabilir olmayan diye ni
telenen eyleri, Trkenin saylabilir olarak ifade edebilmesinin temelinde byle bir
uygunluun zorunlu bir uygunluk, yani upuygunluk olmad kabul yatar. Bat d
ncesinin bu dil-gereklik-dil-dnya uygunluunun zorunlu olmadm grebilme
si yzyllar almtr ve ancak zamanmzda, zellikle dilbilim, gstergebilim ve ya
psalc antropoloji tarafndan ak bir biimde ortaya konmutur. (Bunun nasl orta
ya konulduuna ilikin aklayc bilgiler ve bunlara dayal kendi yorumumuz, aa
da sunulacaktr.) (...)
Dil-dnya zorunlu uygunluu varsaym, Bat felsefesinin bana iinden kl
maz bela lar am, filozoflar yzyllar boyu bu varsaymn dourduu sorunlarla
didiip durmutur. (Ne ki, bu didiip durma y olumsuz deerlendirmiyoruz. Bunun
tartlmas ayn bir konudur.)
Yine yukardaki saptamamza dnelim ve onu kaldmz yerden srdrelim.
Trkede nasl varlklar, eyler iin saylabilir-saylamaz ayrm yoksa, hepsi de sa
ylabilirse, yokluklar iin de bir saylabilir-saylamaz ayrm yoktur. Yokluklar da

138

bu yokluklar szcnde olduu gibi oul yaplabilir. Bir baka rnek: air Na
bi, kendi adndan sz ederken, iki yoktan ne kar/fikir edelim bir kere diyebil
mitir. rnekleri daha da eitleyebiliriz: Ahmet evde yoktu. Cmlesinde zne te
kil iken, zneyi oklatrdmzda cmleyi yle syleyebiliyoruz: Ahmetler ev
de yoktular. Ksacas, Trkede varlardan sz edildii gibi yoklardan da sz edi
lebilir. Ya da: Trkede ifadeyi onama ve onamama anlamndaki varlk ykleme ve
yokluk ykleme, znenin tekil veya oul olmasna gre, tekil ya da oul olabilir.
znedeki saylabilirlik yklemde de ifade edilebilir. Yokluk yklenmesinde
yklemdeki okluk, herhangi bir eyi gstermez. Bu bakmdan, yoklara varlarm
matematiksel anlamda olumsuzlanmas denebilir. Trke, her sylenenin bir varo
lan dile getirmesinin zorunlu olmadm bize aka gsterebiliyor. Yoklardan sz
edilmesi, yoklarn birer ey olmasm gerektirmez. Bunun tersine inanlmas duru
munda ortaya kan u fkray (samay; komiki) anmsayalm. Her eyi bildii
ne srlen bir bilgisayara bir Trk Ne var ne yok demi, bilgisayar varlarla
yoklan saymaya kalkm, infilak etmi. Yoklar dile getirildi diye, bunun tasarm
lanmas gerekmez. nk yukanda belirttiimiz gibi Trke, dil ile dilin gsterdii
ey arasnda zorunlu bir uygunluk olduunu varsaymadn ak ak ortaya koyar.
Kukusuz, arada hibir uygunluk olmad gibi anlamsz bir sav ne sryor dei
liz. Ancak bu uygunluun zorunlu olmadm, her zaman aranmayacan belirtmek
istiyoruz. Bu durumda, yleyse algsal, tasarlanabilir bir ierii olmayan bir szn
anlam nerede aranacaktr sorusuyla karlatmzda, bunun yantn Wittgenste
in m szn anlam, onun kullanmdr biimindeki ifadesinde bulacaz. Bir sz
cn algsal bir ierik tamas, onun kullanld yerin alglanabilir bir yer olma
sna baldr. Ama dildeki her szcn alglanabilir bir yeri olmas gerekmez. Bu
gerekmezlii, Trke sahip olduu ve bir blmnden biraz nce sz ettiimiz bol
rneklerle bize sk sk anmsatyor. (8)
Trkenin Gc
Trke dendi mi Kemal Ate'e, de bakmak gerekli. Kemal Ate, retemedii-

miz Trke (9) adl yaptnda Trkenin sorunlarn inceliyor.


Kemal Ateten reniyorum. ... geleneksel dilbilgisindeki kk ve gvde kavra
mn ncl, ek kavramm da ardl karlyor.
Szgelimi ev-lide. Eve ncl, liye ardl deniyor.

Kemal Ate'ten imdi aktaracam alntnn anlalmas iin nclle, ardln ak


lanmas zorunluydu.

139

Kemal Ate dilin varsll iin unlar sylyor: teden beri d il deyince sz
ck anlalmtr; anlam olan en kk birim biimindeki artk kabul edilmeyen
tanmlardan dolay bu yanlg ok uzun srd. Oysa gnmzde szck nemini yi
tirmi, yerini biimbirim e brakmtr. Szcklerin iindeki paralan ilevleri ve
anlamlan bakmndan hi dikkate almadan yalm bir btnlk olarak gren yaklam
artk terkedilmelidir. Ardllar da ncller gibi biimbirim olup, en az onlar kadar
nemlidir. Ardllan szck iinde szck ya da iszck gibi grmek de olasdr.
Bu nedenle dillerin gcn anlamak iin szck saysn karlatrmak kadar ardl
saysn karlatrmak da nemlidir. Bir baka deyile, bir dilin zenginliinde ncl
biimbirimler kadar ardl biimbirimler de nemlidir.
Yapm ekleriyle, ekim eklerine iszck diyor Kemal Ate. Dilin varslln da
iszcklere balyor.
Dorudur bu, nemlidir.
Yine Kemal Ateten reniyorum. Trkede 75 iletim (ekim eki -C.G.) tre
tim ardl (yapm eki -C.G.) varm.
Peki btn bunlarn yazar asndan nemi ne. Onu da sylyor Kemal Ate, y
le, Yazar dilini szck saysyla lp bimez, o, szcklerle nasl bir anlatm a

kuracan dnr. Dilin szckler listesi olmadn iyi bilir. Dillerin asl gc,
szck saysnda deil, szcklerle yaratlan anlatm andadr. Yazar bu a en iyi
gren, bu zelliiyle toplumca rnek alman insandr.
Devrik Tmce

Kemal Ate, yaptnda devrik tmceden szederken Ata' anmsatt bana. Do


rudur, Ata, devrik tmceyi savundu. Kemal Ate, Atam sylediklerini de yazs
na alm. Bakn ne diyor Ata Gncede (10), Benim gibi konuma diliyle yazma

a zenenler gnden gne oalyor. Benim gibi derken Benden rendiler, bana
uyuyorlar demek istemiyorum. Hayr, ne onlar benden rendi ne de ben onlardan.
lerinde benim yazm hi okumam, adm duymam olanlar da bulunur. Konu
ma diliyle yazmaa zenmek havadayd sanki, bu toplumun geirmekte olduu dev
rimin buyruklarmdand, hepimiz ona uyduk. / zenmesine zeniyoruz ya, baarabi
liyor muyuz? Bizim yazlanmzm dili bir mi konuma diliyle? arda pazarda ko
nuulan dille? Dorusunu syleyeyim: Baaramyoruz. Biz okur yazarlar konuma
Trkesini unutmuuz, yitirmiiz de onun iin baaramyoruz. Biz de okula gittik
ocukluumuzda, bize de rettiler yaz dilini, kesin kurallan bellettiler, fiil hep so-

140

m gelmelidir dediler, biz de inandk, belledik o dersi, kafamz yle yoruldu, o kunllun gre konumaya baladk. Kitaplar okuduk: Onlar da bize retilen kuralla
ra gre yazlmt, dilimiz gerekten yledir sandk. / Sonra da dinledik ar pazar
konumasn. Baktk ki, kitaplardaki dilden daha ak o, daha canl, daha scak. Fii
lin baa, ortaya gelmesi Rumeli az derlerdi, grdk ki Anadolulular da yle konu
uyor. Biz de onlarn konutuu dilde yazalm dedik. Kolay m ? Kitaplardan ren
diimiz dil deil ki o, bizim konutuumuz dil de deil, bizim unuttuumuz bir dil.
Onu bulmaa alyoruz. Yzyllardr o dili unutmaa, unutturmaa almlar, biz
yeniden ortaya karmak istiyoruz.
Kemal Ate, konuma dilinin dlanmasn, zararl buluyor. Trkenin sz dizi
mine zarar verdi diyor.
Dorudur Kemal Atein syledikleri. Yaz dili duruktur. Yazy, yky, roma
n durukluktan kurtarmak, canl tutmak iin konuma diliyle de yazmaldr.
Ve

Ata ve kelimesine karyd. Gnceden (11) okuyalm. Konuurken, yle e


dost ile konuurken kimsenin talim ve terbiye dediini, Yap ve Kredi Bankas
dediini, duydunuz mu hi? Kimse sylemiyor VEyi. talim-terbiye diyoruz, Yap-Kredi Bankas diyoruz. Dilimizde VE yok da onun iin, istedikleri kadar ura
snlar, sokamyorlar. Trkede, konuma Trkesinde VEden bir kanma, bir tik
sinme var. Oysa ki yazlara dolduruyorlar VEyi, onsuz olamazm, anlalamazm,
ne dediimiz, daha birtakm lakrdlar. VEyi konuurken gerekli bulmadmza
gre, atabildiimize gre, yaz dilinden de atabiliriz.
Ben oktandr V E yi kullanmyorum. Bu yaptta da alntlar dnda VE yok.
Bunu yazdktan sonra, Yap Kredi Yaynlarna baktm. V E yi kaldrmlar.
Ksa Timce-Uzun Tmce
Soru u. Trke ksa tmceye uygun bir dil mi. Uzun tmce Trkeye uymaz m.

Kemal Ate bu konuda yle der, Trkede tmcelerin hep ksa olduu sylenir,
epeyce yaygn bir dncedir bu. Ksa tmceyi kesin bir kural gibi benimseyen ve
reten retmenler biliyorum. (...) Giderek yaygnlaan bu yanl, sonunda kesin
bir kural gibi kabilir karmza.
Gerekten de yanl bir dncedir Trkenin ksa tmceye uygun olduu. Trk
e ksa tmceye de uygundur, uzun tmceye de. Ancak Atam sahte uzun tmce
dediklerinden saknmak zorunlu.

141

Ata bu konuda yle der, Bilirim uzun tmcelerin tadm, gzelliini. Ama bir
takm uzun tmcelerin sahte olduunu da bilirim. Yazar, para para dndklerini,
birbiriyle pek de ilintisi olmayan szleri bir araya getirir, salt uzun bir tmce kurma
a zendii iin. BayAbdlhak kasi Hisarm yazlarnda byleleri ok grlyor.
Atam sahte tmce dedii blm grelim. Ne douunun sebebini, ne de le
cei zaman bilmeyen insann hususi talihi ne olursa olsun, Islamiyetin mukadde
rat dedii eyler, huyu, shhati, muhitine uyuu, tesaderin kafilesi kendisini ha
saadet ha felaket denecek bir hale srklemi olsun (zaten yle gafil yaarz ki biz
ok kere saadetimizi kaybettikten ve felaketimizi getiinden sonra duyup anlarz)
sallanan sulariyle dnyann pek salam olmad hissini veren bu mavimtrak geit
bir mr iin muhteem emsalsiz bir mekndr. (12)
Ben de sahte tmce rnekleri vereyim.

Ahmet Karcllarm Glden Kale Dt (13) adl bir romam var. Kitapta yle
deniyor. Ahmet Karcllar, nce son roman ile ilgili anlamsz bir tartmann iine
dt, sonra da ilk roman ile. Karcllar her iki roman ile ilgili tartmalara bir ak
lama getiriyor aadaki aklamasyla.
nce bu tmcenin dzeltilmesi gerekiyor. yle. Ahmet Karcllarm son roma
nyla ilgili anlamsz bir tartma balatld. Daha sonra ilk roman da tartld.
Karcllar iki romanyla ilgili tartmalara aadaki yazsyla aklama getiriyor.
imdi Ahmet Karcllarm aklamasn okuyalm.
Glden Kale Dt stne tartmalarn zemin deitirip sanatsal yaratmanm
esinleme, alntlama, alma boyutuna ulamas zerine; imdiye dek yazdklarm
hakknda sylediklerimin, zannmca tpk yazdklarm gibi buulu bir aynadan g
rnenlerden te bir ey olmamas, hatta bu kitapla ilgili bakasndan alnt iddias
n ieren nceki tartma nedeniyle, reddetmek dnda neredeyse hi konumamam
ve kitabn verdikleri dnda ipucu vermemem yznden (pek tercih edilen bir yn
tem deil; genelin tavr arka kapakta btn becerileri sralamak, TYAPta tantm
yapp eer varsa kitabn btn srlarn vermek, sylei ve rportajlarda okurun re
tebilecei btn yorumlan gzard edip amlanabiliyorsa kitab amlamaktr ve
eletiri kitaptan kanlanlardan ok yazann kitab hakkmda syledikleri stne ya
plr) yazlanlann ve yorumlarn kitabn neresine denk dt hakkmda yorumla
ma hakkmn olduuna inandmdan, srgit bitmeyecek gibi grnen bir slkla bi
raz derinlik iin, hi istemediim halde genelin tavnna uyup kitabm hakkmda yaz
mak istedim.
Okuyan bizlere gemi olsun.

142

imdi de dev bir romancdan kck bir rnek. Kim bu dev romanc... Kim olacuk, Mehmet Erolu. Yz: 1981 (14) adl romann arka kapanda yazyor.

dev

hir romanc: Mehmet Erolu


Romanda yle bir tmce var. imdi koruluun iindeki aralarnda Nazan m

oturduu villann da bulunduu bir grup evi caddeye balayan tek ynl sokakta
ym.
Bu tmceden alt kelimeyi karyorum. yle kuruyorum tmceyi, imdi ko
ruluun iindeki, birinde Nazan m da oturduu villalar caddeye balayan tek yn
l sokaktaym."
Toparlyorum. Trke varsl bir dildir. Trke syleyie aykr kelimeler kullan
mayn. Sahte tmce kurmayn. Yaptnzla Trkeyi gelitirin.
Dipnotlar
1. Orhan Hanerliolu, Trk Dili, Varlk Dergisi, Say: 475, 1 Nisan 1958.
2. Doan Aksan, Trketit Bamszlk Sava, Bilgi Yaynevi, Ankara, 2007.
V Orhan Hanerliolu, a.g.e.
4. Takiyettin Mengolu, Felsefeye Giri, Remzi Kitapevi, stanbul, 1988.
5. Hikmet Kvlcml, Trkenin reme Yollan ve D il Devrimcilii, Sosyal nsan Yaynlan, stanbul, 2011.
6. mer Naci Soykan, Trkenin Felsefe Yollan

I, Araylar, nsancl Yaynlan, stanbul, 2003.

7. Nermi Uygur, Trk Dilinin Felsefesi, Kltr Kuram, Yap Kredi Yaynlan, stanbul, 1996.
8. mer Naci Soykan, a.g.e.
9. Kemal Ate, retemediitniz Trke, mge Kitabevi Yaynlan, Ankara, 2010.
10. Nurullah Ata, Gnce 1953-1955, Trk Dil Kurumu Yaynlan, Ankara, 1972.
11. Nurullah Ata, a.g.e.
12. Abdlhak inasi Hisar, Boaziinde Mevsimler, Boazii Yallan-Gemi Zaman Kkleri, tken Neriyat,
stanbul, 1978.
13. Ahmet Karcllar, Glden Kale Dt, Doan Yaynclk A.., stanbul, 2000.
14. Mehmet Erolu, Yz:1981, Everest Yaynlan, stanbul, 2000.

143

21 Ocak Sal
Yeniden dil sorunu... D ili zorlamayan, dili allagelen yaamnn dna

karamaz diyor Nermi Uygur Yaama Felsefesi adl eserinde. Ak... net... Peki,
dili zorlamak ne anlama geliyor. Zorlamak iin zorlama olmaz ama, yaama is
terlerinden tr zorlamak, yeni yeni varlk boyutlar arayp bulmak iin dili zor
lamak gerekir. (...) Dili zorlamay arada bir yeni szckler uydurmak ya da anla
tm balamlar iinde szcklerin arada bir yerini deitirmek diye grmemeli.
Dili zorlamak kendine, bakalarna, evrene, topluma, allm kalplar dnda
bakmak demektir.
Trkiyede yazarn... airin gndemindeki tek sorun olmal bu. Kendine, ba
kalarna, evrene, topluma allm dilin kalplan dnda bakmasn bilmeli. Bakamyorsa... kendi... bakas... evren... toplum, hep o bildii eski kendi, eski ba
kas, eski evren, eski toplumsa... o yazar, o air eski dilin kalplaryla sistemin
ideolojisi iinde, bilmeden, ayrdna varmadan, sistemin hakikatim gzelletirir.
Gzel midir bu. Hayr. Bana gre gzel deildir. Yazar... air, sistemin diliy
le ne kadar ok biimle oynarsa oynasn, sistemin yabanclamasn aa ka
ran hakikatleri bulamaz. nsan deitirici... vurucu gzeli bulamaz.
19 Nisan Cuma
Tomris Uyarn Sekizinci Gnah adl yk kitab... Tarafndan, ve gibi
alkanlklarndan kurtulmu Tomris Uyar. Bu iyi... Ama ykleri, kurduu dil,
insan... hayat kavrayamyor.
Neden byle bu... Yazar, dille ilikiyi salkl kuramyor da ondan. Neruda di
lin her ynyle ili dl olunmasn syler. Dorudur bu. Ancak byle olursa bu
durumu gzel anlatabiliriz... Uyardan bir rnek. Ben, elimdeki dergiye, dalma

trnden kaak bir ilgisizlik oyununu setim. Bazen hepimiz byle eyler yapa
rz. Nasl yapanz bunu... yle ya da byle... Bir yazar, bu durumu bizim hi d
nemeyeceimiz bir biimde gzel anlatmal. O anlatm dili gelitirilmeli.
Bu son derece nemli. nsan dil iinde dnr. Dil iinde hayal kurar. Yazar,
dili gelitirirse... dille bizi yeni ufuklara gtrse biz de geliiriz, gelikin dilde d
ncelerimiz geliir, hayallerimiz geliir.
Ama Tomris Uyarn dili bizi bir milim teye gtrmez. nk yazarn dille
ilikisi son derece ireti. Bunun iin Ben bu durumu daha gzel nasl anlatrm,
dili bir nokta daha nasl gelitiririm diye dnmyor.

144

Tomris Uyar, doa-durum-insan-dil ilikisini de yanl kuruyor. Esrann ge


ceyi kurtaracan syledikten sonra, Oysa pancurlar smsk kapalyd, darda

svrulan kar-kokulu, kudurgan rzgardan, kpek ulumalarndan baka ses duyul


muyordu. Hava, birden bozmutu diyor.
Bu anlatm hayalet romanlarna yakr. kincisi yazar, yerleik ideolojinin
"hava bozuk gdmlemesinden kurtulamam. Ka kez syledim. Ykm dn
da hava hibir zaman bozuk olmaz. Havann eitli grnmlerinden birinin
"iyi brnn bozuk olmas yerleik ideolojinin bir uydurmasdr. Yazar, ba
k asyla, bak asna uygun diliyle yerleik ideolojiyi sarsmaldr.
Tomris Uyar bunu yapmyor.
Burda bir nokta daha var. Tomris Uyar, Esrann o geceyi kurtarma inancyla
konutuunu nerden biliyor. Ben yazdm o yky, ben yarattm o kiileri, na
sl bilmem diyemez. Dnyay bu duruma getireceimizi bilseydi, Tanr bizleri
yaratmazd. Bir edebi eserde de bazen kiiler, Beni yanl konuturuyorsun, ba
na yanl kimlik yklyorsun der, yaratcsna isyan eder, eseri bozar. Esra, o
sayfalarn iinden canlanp konuabilseydi, yazara, Ben o geceyi kurtarmak is
temedim, o geceyle alay ediyordum derdi.
O gece mutlu bir gece deil tabii... Ama mutlu geceleri, kudurgan rz
garl, bozuk havann bozamayacam yazarlarmzn bilmesi arttr. Bu hata
lar olmasayd kitabn Yapayalnz Bir Gk adl yks gerekten ok gzel
olurdu. nk yknn kurgusu gzel. Beendim.
Kitaptaki br ykleri beenmedim. Yine de bu kitabn okunmasn istiyo
rum. nk, Tomris Uyar, Selim leri, Adalet Aaolu, Pnar Kr, Orhan Pa
muk, Frzan cmle ba veli, tarafndanl, sahipli bir anlatmla dilimizi
gerilettiler, bozdular. Bu izginin yazan Tomris Uyar, ilk kez koullanmlktan
kurtuluyor. Vesiz, tarafmdansz, sahipsiz bir dille yk yazyor. En azn
dan dzgn... yaln Trkeyle yazlm, dilimizi bozmayan yklerin okunmas
genler iin yararldr. Benim iim kiiyle deil, eserle olduu iin bunu syle
mek yazarlk borcumdur.

145

10 Ocak Cuma
Bir kitap. mer Naci Soykann. Mziksel Dnya topyasmda Adomo ile Bir

Yolculuk (Ara Yaynlar, stanbul, 1991) nemli saptamalar var Soykann. nsozde yle diyor. Adomoda benim de anlayamadm birok pasaj var. Fakat

onun bu durumun haklln neye dayandrd konusunda birka sz sylemek


istiyorum. Bunun nedeni, olaan dilin, olaan dzyazmm, hatta incelmi olann
bile yerleik Toplum Yaps tarafndan, bireyin toplumdaki iktidar yaps tarafn
dan denetlenmesini ve gdmlenmesini ifade etme durumunda braklacak dere
cede istila edilmi olmas, bu srece kar kabilmek iin de kullandmz dil
de bu uymaclktan kopabilmi olduumuzu kantlamak, bu konuda okuyucunun
dikkatini ekmek zorundasnz. Bu ise, sentaksta, gramerde, kelimelerinizi hatta
cmlelerinizdeki noktalama iaretlerini kullanmanzda da allmtan bir kopma
abas ister. Adomonun kulland bozuk dil, skp, yeniden kurduu Alman
ca, okuyan herkes iin zor, artc olmakla birlikte, tam da bu sayede yeni im
geler, yeni dnce kvlcmlar yakalamaya yanl anlamalardan yeni zengin
likler karmaya elverili bir dildir.
Bu sorun iin daha nce birka kez yazmtm. Ky Gncelerinin birinde, es
ki dille, meta sisteminin diliyle hibir eyin anlatlamayacan sylemitim...
Yeni dil deyince Trkiyede kar gerekilerin ynteminden saknmalyz. y
le diyor Bachmann Gerekliin karsna yeni bir dille klmas, sanki doru

dan doruya dil bilgi toplayabilirmi ve insann hi edinmedii deneyimi yarata


bilirmi gibi yalnzca dili yeni batan oluturma giriiminde bulunulduu yerde
deil, ahlaka ve bilgiye ynelik bir atlm yapld yerde sz konusu olabilir.
Dil, yalnzca yeniymi gibi grnsn diye onunla oynandnda, cn zaman yi
tirmeksizin alr ve bu davrann gerek yzn ortaya vurur. (ngeborg Bach
mann, Frankfurt Dersleri, Trkesi Zeynep Sayn, Balam Yaynlar, stanbul,
1989)
Ayn yere dikilmi gzlerle ruhsuz bir tavrla dille oynarsak yle olur.

Salt birka g anlalr yapttan sanatsal tad al olanakl klmak, sanat anlay
m uyandrmak, baka bir deyile sanat zararsz klmak iin, ona kar bu ara
ca bavurmak -hayr, ama ve grev bu olamaz. Olsayd ne sanatn insanlarla, ne
de insanlarn sanatla ilintisinden sz edilebilirdi. (Bachmann)
Star sistemi yazarlar... airleri bunu yapt. Ruhsuz bir tavrla oynadlar. An
lalmaz eserleriyle, sanatn insanla ilikisini kestiler.
in te yan var bir de. Toplumcu gereki yntemle yk... roman... iir ya
zyorum diyenler... aslnda Platoncuydu birou... bol sfatl benzetmelerle ger-

146

erkiliin ok uzana dtler. nk bol sfatl benzetmelerle gereklii este


tik dzeyde yaratamazlard. Yaratamadlar. Yaratclktaki bu eksiklik yznden
o kanalda da sanatn insanla ilikisi kesildi.
iir... yk... roman iki kanalda da kk topluluklar doyuran Ne gzel yaz
m dedirten insandan uzak dar bir noktaya sokuldu.
Sanat, anlalmazcnn kendi okurunu... toplumcu gerekinin de kendi oku
lunu doyurduu bir etkinlik deildir. Sanat, Soykann dedii gibi yeni imgeler,
yeni dnce kvlcmlar, yeni zenginlikler karmaldr. Dil sorunu da tam bu
noktada nemlidir. Bu sorunu kavrayabilmek iin dnyaya ok ciddi bir btn
lkle bakmasn bilmeliyiz. Biz, d dnyay dille kavrarz. Dil, yaps gerei bi
zim kullanmza gre baz ilikileri saklar. Bu saklay yerleik dilin yapsyla
olur. Yerleik dil, Soykann dedii gibi bireyin iktidar eliyle... sistem eliyle de
netlenmesini... gdmlenmesini salar... Yaln bir rnek. Parayla kendini satan
kadnla, para verip kadn kiralayan erkek yakalandnda Ak yaparken yaka
landlar diye haber yaplr. Bylece sistem tatsz bir gereklii, dille ak, para
karl yaplan bir i derkesi gibi gsterir. Oysa bu gerekliin dille bir baka
anlatm da vardr.
Dilin kullanmn yazarlarmzn... airlerimizin ok ciddi bir ekilde kavra
mas gerekir. Kelimelerin balants... cmle yaps, iirde... romanda... ykde
bir anlam oluturur. Bu anlam var olan sistemin diliyle oluturulursa khne an
laml gzel eserler yazabiliriz. Oysa biz, gereklii deitirebilmemiz... bunun
iin gereklii iyice hissedebilmemiz iin yeni imgeler, yeni dnce kvlcmla
r... yeni zenginlikler istiyoruz.
Tam burda aklma ne geldi bakn. Geen yln ilkbaharnda Krklarelindeyiz.
mer Bilgeyle. Yolda birine sorduk. Burann en gzel oteli nerde. Adam yo
lu gsterdi. Gittik. Berbat bir oteldi... Kzmadk adama. nk yanl birine sor
mutuk. Ona gre bu otel gzeldi... en gzel otel buydu.
airimiz... yazarmz yanl yol gsterici olmamal. Eski dille... sistemin bire
yi gdmledii dille oluturulmu khne gzeli, ite bu gzel diye nmze
srmemeli.
u bilinsin. O khnemi gzel iini karartyor insann. Yeni gzel iin
Trkeyi skp yeniden kurmak zorunda bu lkenin airi... yazan...
Cengiz Gndodu, Yldz Gncesi 1991-1992,
nsancl Yaynlan, stanbul, 1996

147

BRNC TEKL Y A Z M A Y O LLA R I

Aziz allar, Kltr Szl (1) adl yaptnda yazma yollarna, Biimlendirme
Aralar der. Daha sonra u saptamay yapar. Edebiyattaki Biimlendirme Arala
r arasnda unlar da yer alr: eitli anlat durumlar (birinci kii anlats, anlat or
tam) i monolog, anlat dzlemlerinde kaydrma (Geriye dn vb.)
Peki, Biimlendirme Aralarnn ideolojik yan var mdr. Biimlendirme Ara
larnn ideolojik yan yoktur. Szgelimi, eitli Biimlendirme Aralarm, kar ger
ekiler de kullanabilir. Ancak Aziz allar u nemli saptamay yapar. Bir sanat
yaptnn modemliini o sanat yaptnda kullanlan Biimlendirme Aralaryla
bal tutarak soyut nitelik ltleri yaratmaya alan anlaylar da maddeci estetie
tmyle yabancdr.
Benim Klm Kprdatmayan Adam (2) adl ykmden bir alntya bakalm.

Evden ktmda yamur iseliyordu. ok severim yamurlu


havay. Byle havalarda insanlar, hele sabahn krnde dar kmaya
korkar. Sokak bana kalr. Yava yava, sonsuz bir sevinle, dolmula
rn geip gittii anayola yrrm. Benim sokamdan otobs geer,
ama ben otobse binmem, nk ben, hayvan deilim. te aka sy
lyorum. Hayvanlar biner otobse. Hele ikide bir lerleyin beyler, iler
leyin diyen otobs ofrleri. Hepsine sinir oluyorum. En ok bu yz
den binmiyorum otobse... Kimse buyruk veremez bana... imden
geirmiyor deilim. Bin bir otobse. lerleyin beyler derken, git grt
lam skver ofrn. Sonra... Sonra iin yoksa srn...
Yamur iseliyor... Ellerim cebimde. Pardsmn yakalan kal
kk. Yava yava yryorum... Ben, bakalarna benzemem. Ben, ie

gitmesem de olur. Ben kimseden korkmam. yle iten filan kovacak


larm, dinlemem. Ben, istediim dakika, istediim ii bulurum.
te kardan 7.15 otobs geliyor. Tklm tklm dolu... Ulan
binmeyin u otobse... Hayvanlar gibi binmeyin... duraa otobsten
nce geldim. Kapnn nnde itienlere bakyorum... Dudaklarmda
hafif bir glck...
Pardsmn yakalan kalkk. Ellerim cebimde... Hafif bir gl
ck. .. Bu durumun bana ok yaktn biliyorum.
Bir kapnn nnde hayvan gibi itienlere bakyorum, bir otob
sn iinde homurdananlara. Onlar beni gryor. Aka bakamyorlar.
Ama herkesin gz bende... te orada, durakta, elleri cebinde bekle
yen bir adam. Belli yksek bir dairede mdr bu... Belki de genel m
dr. Genel mdr m... Yok o kadar deil. Ya uygun dmez... Ne
den yle sylyorsun. Adamn grnne baksana. Zeki, akll, ahsi
yetli. .. Byle biri gen yata genel mdr olabilir.
Ne sandnz... Zeki, akll, ahsiyetli bir adamm elbette. Topu
nuzu krk paraya almam.
Biliyorum. Adm gibi biliyorum. Otobstekiler beni dnyor.
te orda, camn yanndaki kz. Krmz bir kep giymi... Bir kasket al
sam bana yakr m acaba... Kasketler de ok pahal. Sigaray azalt
sam. .. Biray haftada bir isem kasket alabilirim. Ama yakmaz bana.
Yakacan bilsem, hemen alnm...
Kz bana bakyor. Evet, ite gen bir adam. Yakkl, zeki, akl
l, ahsiyetli... Ben, ancak byle bir erkekle evlenebilirim. Uzak lke
lerdeki randevusuna karken. Ev... Ne evi? Villa... villa. ki katl, ge
ni bir bahenin ortasnda. Garajl, yzme havuzlu, tenis kortlu... Bahevanl, ofrl, hizmetili, al... Uzak lkelerdeki randevusuna ye
timek iin sabahn krnde evden kan kocam uurlanm... te urda, duraktaki adam gibi... Yakkl, zeki, akll, ahsiyetli...
Biliyorum. Krmz kepli kz byle dnyor. Ben, dudaklanmda hafif bir glckle kza bakyorum. Otobs, dlerin en gzel yerin
de yava yava hareket ediyor. Uzaklayor. Yazk... ok yazk. Be
nim gibi birinin otobsteki bir kzla evlenemeyeceini bilmiyor...
Yoksa imdiye kadar yz kiiyle evlenmitim.

149

Kendi znelinde yaayan... zlemlerini gereklik sanan bir kk burjuva. Kz


la gz gze geldikte uuan dler kuran biri.
Bu ykde zaman ok ksadr. ine gitmek iin bir tata biner, tattan inerken
yk biter.

Oktay Akbalm Bizans Definesi (3) adl yks, karakterin ocukluunu anlatr.
Aile Bizans definesi ararm.
Okuyalm.

Ama nasl heyecan ve umut iinde gnlerce didinir dururduk!


Ara sra hatrlyorum; byk aabeyimin elinde kazma, ortancada k
rek, knde snk bir gaz lambas, onlar nden ben birka adm ge
riden o korkun maaradan ieri giriverirdik. Aabeylerim nce biraz
aralarnda konuurlar, lambann n karanlk iinde bir sre gezdi
rirlerdi. Bcekler, akrepler, rmcekler, daha bir sr garip biimli ya
ratk aydnlktan korkup kaard. Maarann ii uzun bir dehlize ben
zer, birtakm acayip eyler var gibi grnr, durmadan tepeden damla
damla su szar, yer her zaman slak olurdu. Aabeylerim bir sre drt
yan seyreder, lambay koyacak uygun bir yer ararlar, sonra nereyi ka
zacaklarn kararlatrrlard. Kk aabeyim: Bir de uray kazsak
ha! derdi. Gsterdii yer ok karanlk olur, ortanca aabeyim korkar
d; lambann ndan ayrlmazd. Aralarnda konuur, hafif sesle bir
eyler anlatrlard. Sonra yava yava o karanlk keye doru yryp
lambann kasvetli nda kazmaya, kree sarlrlard.
Ben maarann nnde, bir ayam ierde bir ayam darda
beklerdim. Bir kapkaranlk maaray, bir k iinde yzen baheyi sey
rederdim. Gne aalardaki eriklerin zerinde ldard. Komu bah
eden kk aabeyimin sevgilisi Ayva iek am arksn bize du
yurmaya alr, arada bir annem evin penceresinde belirir, bana Sakn
sen ieri girme... diye seslenip ekilirdi. Yaz akamnn tatll geni
baheye, yeni am ieklere, meyve dolu aalara sinerdi. Komular
dan birinin su ektii krn gcrts derinden gelir, bir yandan da
aabeylerimin sesleri, kazmayla krein topraa arpmasnn grlt
s iitilirdi. (...)
Ailemiz kuaklar boyunca bu defineyi aram! En korkak olanlar
bile kazma krei srtlayp, insana rperti veren maaray altst etmi-

150

ler. Arasra bir eyler bulmu, ev halkn heyecandan heyecana dr


mler ama, sonu hep sfr olmu. Babam bu ele gemeyen defineden
sz aarken: Bu define, Nihat Bey amcann hayatma mal oldu derdi.
Oktay Akbalm Bizans Definesi adl yks yle biter.
Bilmeyerek aldatyorduk. Bilerek aldanabilmek mutluluu yok
imdi! Bu artk uzun, ok uzun yllarn, o ocukluun uzak, ok uzak,
bir dte grlme benzeyen gnlerinde, gecelerinde unutuldu kald.
Umudunu, hayalini, avuntusunu bana verecek ne bir Bizans definesi,
ne de onun heyecanyla titreyen o gnlerin insanlar var... Kimi geri
dnlmeyen lkelere gitti, kimi de bambaka bir insan halinde iimiz
de, ama onlarda o eski zamandan bir iz aramak gereksiz!... te biri de
benim! u satrlar karalayan adam. Yaamak iin, gnlerini geirmek
iin yeryznde var olmayan bir Bizans definesi hayali arayan, bir tr
l bulamayan...
ehovun Eski Ev (4) adl yksnde ev sahibi kendini deil kiraclarm anlatr.
Hu ykde de zaman gemi zamandr.

Bir ev sahibinin anlattklar


Eski evimi yktrp yerine yenisini yaptrmam gerekiyordu. M i
mara bo odalar gezdirirken her birinde yaanm eitli olaylar anla
tyordum. Yer yer kopup sarkm duvar katlar, donuk pencere camla
r, kararm tula ocaklar, daha birok ey eski evde pek yaknda insan
larn yaadna tanklk ediyor; onlarla ilgili anlarm canlandryordu.
rnein bir gn sarho adamlar u merdivenden cenaze indirir
lerken ayaklan kaym, tabutla birlikte aaya yuvarlanmlard. Canl
adamlar yara bere iinde kaldlar, l ise bir ey olmam gibi istifini
bozmad, yerden kaldmp tabuta koyduklannda ciddi ciddi ban salla
d. te yan yana grdnz u kap... Bu odalarda, erkek konukla
n eksik olmayan, bu yzden herkesten iyi giyinip ev kirasm da zama
nnda deyen gen kz otururdu. Koridorun sonundaki u kap ama
rhaneye alr. Orada gndz amarykarlar, geceleri ise grlt-patrt ederek bira ierlerdi. u odal kk dairede ise her yer basiller
le, bakterilerle doludur. Berbat bir yerdir buras, nice kiracnn kanma
girmitir. Kesin kanma gre birisinin lanetine uram bir dairedir bu
ras, burada kiraclarla birlikte grnmeyen birinin yaadndan emi
nim. Bu dairede oturan kirac bir ailenin sonunu ok iyi anmsyorum.

151

Anas, kans, drt ocuu olan, baka bir zelliiyle gze arpmayan bir adam dnn. Ad Potuhindi. Zrdn tekiydi; bir note
rin yannda alr, ayda 35 ruble kazanrd. Azna iki koymaz, dini
ne dkn, arbal bir insand sizin anlayacanz. (...) Kapnn arka
snda, koridorda salar taranm, neeli ocuklar kouturup dururlar.
Onlar bu dnyada her eyin iyi gittiinden, sabahleyin, bir de yatarlar
ken Tanr ya dua ettikten sonra sonsuza dein byle srp gidecein
den emin gibidirler...
imdi de bu odann ortasnda, sobadan bir-iki adm tede bir ta
but, tabutun iinde ise Potuhin in karm gzlerinizin nne getirin.
Kars sonsuza dek yaayabilen bir koca yoktur, ama lmn bu eve
girmesi bambaka bir eydir.
Ayin yapld srada Potuhinin ciddi yzne, sertlik okunan
gzlerine bakarak;
-Ah be kardeim! diye dndm.
Bu dairede yaayan grnmez kiinin Potuhin i, ocuklarn, ni
neyi, Yegon zellikle semi olduunu sanyorum. Ben bo inanla
r olan bir insanm; bu, belki ev sahibi olduum, krk yldr kiraclarla
ilgilendiim iin byledir. rnein iskambil oyununda en bata ans
nz yoksa sonuna dein tleceinize inanrm. Kr yazg sizi ve aile
nizi yeryznden silip atmak istiyorsa insafszca peinize der, ilk
bahtszlk uzun bir ktlk zincirinin yalnzca balangcdr. Bahtszlk
st ste ylm talara benzer, yksek rmak kysndaki talardan bi
ri dmeye grsn, hemen arkasmdakiler de yuvarlanacaktr. Szn k
sas, ayinden sonra Potuhin in dairesinden ayrlrken onun da, ailesinin
de kendilerini bekleyen sonutan kurtulamayacaklarna inanyordum.
Kemal Bekir, Ben, Sen, O, teki (5) adl ykde birinci tekilin boyutlarm geni
letmi.

Garson koyunca nme biray, ak kpklerine dikildi gzlerim.


nce bardan kylarndan taacak gibi oldu, sonra snd, derlenip to
parland. lk yudumu fkeyle aldm.

152

Gerekten de fkeliyim. Sigara yaktm. evremdeki kalabalk


da, grlts de benden uzakt. Daha ok ben uzaktm onlardan. G
lmeler, konumalar, banmalar beni hi mi hi ilgilendirmiyordu.
Salt, benim byk, pf etsem acunu yerinden oynatacak duygularla sa
rl olduumu bilsinler istiyordum.
fkeliydim. Byk bir fke, yaman bir fke sarmt benliimi.
Bana demiti ki, o oynak kar klkl herif:
Yahu, sende bir ey var... Bir lf etmekten ekiniyorum, hemen
ters anlayacaksn diye...
Sen bana bakma! demitim ben de. Sen byk bir i adam
sn... Byk bir mali dehsn... Hem vallah, hem de billah btn y
reimle inanyorum buna... Sen ayda iki bin deil, be bin edersin...
Ama gel, bir defack kk bir adam ol benim gibi, sen olmasan dapat
ronlarn bu paray kazanacaklarm gibi konu... Sonra da iimizi ra
hata yapp gidelim buradan... Tamam m?
Tamamd dediim, ama o byle demedi. Sapsan kesildi, ap
yzme bakt... Anlamad belki de...
Neyse... dedi.
Neysesi meysesi yok... Anlatk m?
Altta kalmaktan korkuyor, can sklyordu:
Senin mi, demiti oysa benim mi szm geecek?
te, o zaman fkelendim:
Benim ulm!... dedim. Benim szm geecek... Sen bu konu
yu benden iyi bilirsin... Diyorum ite sana... Ama byle numara yap
tka, byle st perdeden aldka, byle insana yaramayan tavrlar ta
kndka ben senden iyi bilirim...
Gzleri byd. Kendince gzel bulduu bir bakla, omuzlanna akl sra verdii bir ho biimle:
Ne demek? dedi.
Ne demei var m ulan bunun? dedim. Sana dpedz poz at
ma diyorum ite...
TM!... dlek herif!... Bana biri byle sylese, kartal gibi atlar
dm stne vallahi. stelik benden de iriydi. Hani, boks yaptn, ka
rakucak gretiini sylyordu. Hani? Nerde? dlek herif, pisti kal

153

d... Kendinden gl bildii her varlk karsnda, duyamad duygu,


syleyemedii sz karsnda uyuz bir kpekti. Bu adam mutlaka o
cukluunda karncalar ezerdi. Kedileri dverdi. cn yalanla, dzen
le alrd. O srada, elinden bir ey gelmeyeceini anlaynca, ald pa
raya uygun konumay doru buldu:
Bu byle olacak... demiti.
Olmayacak ite... diye ktlar itip kalktm ayaa.
Kap dibinde oturan odac nasl da imrenerek bakt yzme. Bu
davranmla onun da yrei ya balamt.
Bir yudum daha aldm biradan. Bam ellerimin arasnda... K
p incelmiti birann. Bir saat ncesine dein baramadm eyler
vard iimde, syleyemediim eyler. Yreimi buruyordu. Yaamay
beenmiyordum. Byle mi olur, diyordum. nsanlarn ortasna kamyordum. Sevdiimi pemiyordum. Para kazanmak zorunluluunu duy
mak istemiyordum. Saaddettin Beye beyefendi demek istemiyordum.
u oynak kan klkl herif gibi olmak istemiyordum. Bu kadar da deil,
o herifin yannda bulunmak istemiyordum.
Buraya kadar bilinen biimle gidiyor yk. Bundan sonra dei
iyor. Karakter Saadettini evine gnderiyor, evde geebilecek konu
malar da aktaryor.

Sen ne dersen de, Saadettin Bey!... te ben byle bir adamm.


Bir bira daha verin...
Ak kpkleri tayor birann. Kylarndan szlecek gibi. iyorum.
te byle Saadettin Bey... Vakit oldu, evine gideceksin imdi.
Her gn nasl girersin kapdan ? Bugn yle giremeyeceksin ite... So
murtacaksn. Kann soracak. Azm bak amayacak senin, azn b
ak amayacak. Bir ara dilerinin arasndan bir iki sz kacak.
t. Kopuk!...
Kann anlayamad, suratna bakyor.
Nen var senin bugn?...
Hi! diyorsun.
Gmldn koltuuna. Kk kzm okul devlerini yapm. im
di okanmak iin, her gnk devini yapmak istiyor. Gazeteyi alp ko
uyor, dizlerine sanlyor.
Babacm, okuyacak msn?

154

Alp atyorsun gazeteyi yere. Karn sorarak bakyor yzne.


lerinin ters gittii zamanlan bilir. Ama bu kez hibir eye yoramyor
duruunu.
t!... t!...
Ah Saadettin Bey, ah!... Hem de ne it bilsen. t olu it... Kopuk
mu kopuk! Eli baksz bir kopuk. te soruyor kann, karma gzleri
ni. Sylemek zorundasm. Syle!...
Kimse, kimse byle sylemedi bana bugne kadar...
Kann dinlemiyor:
Ayol diyor, bir kopuun lfiyle...
Ah, hamfendi, ah!... Bu kopuk bildiiniz kopuk deil. Kravatl
bir kopuk. okluk kirlidir yakas. Alt ay ayn elbiseyi giyer, ama ko
lay kolay eskitmez.
Ne oldu? Kime kzdn?...
Sen, dedi bana, egoistsin, menfaatini dnyorsun...
Doru syle Saadettin Bey, doru syle. Bu dediklerim vard
szlerimin iinde. Ama benim duyduum, benim dndm gibi
syle. Korkma, gene sever kann seni. Almtr o da... Hem kadnlar
doru sz severler. Mertlie baylrlar. Erkek grmek isterler karlannda. Kskanma kann benden.
Ay, canm artk sylesene...
ey, dedi, bana... Hale, hadi sen odana bakaym...
Brak, ocuk da rensin. Niye korkuyorsun duymasndan. Ba
bas deil misin? Elbet sana inanr. Ya bana inanrsa?... Deil mi Saa
dettin Bey, ya bana inanrsa?... nan olsun kopuklara kaar byyn
ce... Bildim mi neden korktuunu?...
Gitti ocuun ite, anlat. Yirmi yldr evlisiniz, kann sever seni.
Bir kopuun szyle mi deiecek dncesi?
t!... diyorsun ite. Evim varm, param varm, apartmanlanm
varm... Neymi bu gnde on alt saat para hrs... yle diyor it...
Kann artk eli bakl bir kopuk dnmyor. Sana uradka
gz gze gelirdi benimle. Arbal selmlardm onu. Anlyor kimin
sylediini de.
Kim ? diyor gene.

155

Memurum.
Niin?
Hi?
Hiten sylenir mi bu lf?
Kzdrmlar.
Kim kzdrm?
teki serseri.
teki serseri de, ben de konumadk karnla. Gzleri nndeyiz
ikimiz de imdi.
Hakl diyor.
Baklarn yokluyorsun karnn.
Kim?
O ocuk.
Bilmeden konuma imdi.
Sana den hakly haksz ayrmakt...
Hh!... Dnlr m o sra hanm? var yaplacak...
Bkt karn da senden Saadettin Bey. te, amaaan diye ekildi
yanndan. Dedim ya, vazgemez senden, altnz birbirinize... Bu by
le gider hep. Hadi artk, al gazeteni eline. Alamyorsun. Git karnn ya
nma, ne dndn iyice anla. Gidemiyorsun. Bak hele, sigaray da
ok iiyorsun. te byle, Saadettin Bey, bugnn byle geecek. Da
ha dur, uyuyamayacaksm gece. Karn uyuyacak yannda. Sen gzn
krpmayacaksn. Dne girip uykunu yrtarm sanacaksn. Hop otu
rup, hop kalkacaksn.
te bu, Saadettin Bey. Ben byleyim ite!...
Birinci tekilde karakter grmediini anlatamaz. Ama neler olabileceini dne
bilir.

Maksim Gorkinin Makar udra (6) adl yks iki karakterli birinci tekil ykyk, imdiki zamanla balar, gemi zamana gider.
Birinci karakter anlatyor:

Kyya arpan dalgalarn prtsndan ve ky allarnn hrt


sndan doan dndrc ezgiyi bozkra yayarak, nemli souk bir
rzgar esiyordu denizden. Kimi zaman hzlanarak, tayp getirdii bu-

156

r
ruuk, san yapraklan atee frlatyor, evremizi kuatan gz gecesinin
sisi titriyor ve rkerek geriye ekilip, bir an iin, solda snrsz bozkn,
sada sonsuz denizi, tam karmda da elli adm temize konmu olan
obasnn atlarm bekleyen yal ingene Makar udra nm grntsn
aa kanyordu.
Yal ingene, yakas ak gocuunun plak brakt kll g
sne acmaszca arpan souk rzgar dalgalanna aldm etmeden; yz
bana dnk, gzel, gl bir tavrla yan uzanm, kocaman ubuunu
dzenle ekiyor, azndan ve burnundan koyu duman ymlan salyor;
bamn zerinden bozkmn lm sessizlii iindeki karanlnda bir
yerlere gzlerini dikmi, ara vermeden ve rzgann keskin vurulanndan korunmak iin herhangi bir harekette bulunmadan, benimle sohbet
ediyordu.
imdi ikinci karakterin szlerinden birinci karakterin gezdiini anlyoruz. una
dikkat edelim. Birinci karakter hi konumuyor. kinci karakterin sylediklerinden
birinci karakterin ne sylediini anlyoruz.

-Demek geziyorsun byle? ok gzel! Kendine anl bir kader


semisin ahinim! Zaten gerekli olan da budur. Gezip grecek, haya
tn tadn karacak, sonra da yatp leceksin... Gerisine kulak asma!
Onun bu grne kar ileri srdm dnceleri kukuyla
dinleyerek:
-Hayat ha? Baka insanlar ha? diye srdrd szlerini. Hele he
le! Sana ne bunlardan? Senin kendi hayatn yok mu? Baka insanlar
sensiz yayorlar ve sensiz yaayacaklar. Yoksa birbirlerine gerekli ol
duunu mu sanyorsun? Sen ne ekmeksin, ne de denek, kimsenin sa
na ihtiyac yoktur.
Birinci karakter renmek, retmek demi olmal. kinci karakter konuuyor.

-renmek ve retmek ha? nsanlara nasl mutlu olacaklanm


retebilir misin bakalm? Hayr ahinim, retemezsin. San sakal
n aart da, retmek szn sonra al azna. Ne retebileceim san
yorsun? Herkes kendisine gerekli olan eyi biliyor. Akll olanlar her
eyi elde eder, aptallann eline zrnk bile gemez, herkes renmesi ge
rekli olan eyi kendi kendine renir...
-ok gln varlklar u senin insanlann. ie girmiler, birbir
lerini eziyorlar. Oysa, bak, dnya ne kadar geni. (Eliyle bozkn gs-

157

terdi.) Herkes alyor. Niin? Kimin yararna? Kimse bilmiyor. ift


sren bir insan grdm zaman, gcn ter damlalar halinde topraa
akttn, sonra da ayn topran iinde ryeceini dnrm. Za
vall adam! Ondan hibir iz kalmayacak geriye. Dnyay tarlasndan
ibaret sanarak, doduu gibi, bo bir kafayla lp gidecek.
kinci kii Makar udradr. Bir olay anlatacaktr. nce olayn kiilerini tantr.
lki Zobardr.

Zobar adnda gen bir ingene delikanls yaard bir zamanlar,


Loyko Zobar. Btn Macaristan, ek lkeleri, Slavya, uzun szn k
sas, u denizin evresinde yaayan kim varsa tanrd onu; yle yiit bir
delikanlyd ite! O lkelerde hangi kye gidersen git, Loyko yu ldr
meye yeminli birka adama raslardm. Fakat o yine de yaayp giderdi.
Eer houna giden bir at grmse, sen o atm bekilii iin bir alay as
ker gnder istersen, fark etmez. Zobar mutlaka boy gsterirdi o atm s
tnde! He-hey! Sanki kimseden korkusu mu vard onun? eytan btn
takm taklavatyla birlikte karsna ksa, diyelim ki ban ekmeye
frsat bulamad, herhalde kfr basar, eytanlarn suratlarnn ortasna
yaptrrd tekmeyi. Evet, tam tamna byle olurdu ite!
Bizim oba o sralarda, bundan on yl kadar nce Bukovina taraf
larnda gteydi. Bir gn, -bir ilkbahargecesi-, ben, Koutaya kar sa
vaan asker Danilo, yal Nur, Danilo nn kz Radda ve tm oba halk
bir arada oturuyorduk.
Benim Nonkay biliyorsun deil mi? arie gibi kzdr! Ama
Radda nm yannda o bir hitir, sz bile edilmez!
Radda nm gzelliini szcklerle anlatamazsn. Bu gzellii bel
ki bir keman dile getirebilirdi. Ama o keman almaya da adam gerek...
ok yiidin yreini kuruttu bu Radda, o-hoo, pek ok yiidin.
Moravyada, salar perem perem yal bir derebeyi ta kesildi onu
grnce. Atnn zerinde, stma tutmu gibi titreye titreye bakakald.
ok yakkl bir adamd. eytan, bayramlklarm giyinse o kadar yak
kl olabilirdi ancak. Kaftan altn srmalarla kaplyd. Brndeki k
l; imek gibi parlyor, at einiyor, klcn batan baa kaplayan de
erli talar l l ldyordu. apkasna da gk paras gibi mavi bir
kadife taklyd... Bylesine grkemli bir derebeyiydi ite! Raddaya
bakt bakt da:

158

-Hey, kz! dedi. Bir pck ver, bir kese altn al!
Radda arkasn dnverdi.
-Eer incittiysem, bala beni, hi deilse tatl bakn esirge
me...
Yal derebeyi o saat yelkenleri suya indirmiti. Kuandan bir
kese altn karp Radda mn ayaklarnn dibine frlatt. Kocaman bir al
tn kesesiydi bu, karde! Fakat kz, sanki kazara arpyormu gibi, ke
seyi ayann ucuyla amura itivermesin mi! Haydi bakalm!...
Derebeyi:
-Alacan olsun kz! diye ah, etti, atn kamlad.
Hurda Raddamn altn keseyi amura itivermesine dikkat edin. Anlatmyor, gs
teriyor, canlandryor.
yky srdrelim.
Zobar, bir gn obaya gelir. Raddaya tutulur.
Radda da tutkundur Zobara. Ancak Raddann bir koulu vardr. Zobar, btn
obann nnde Raddann ayaklarna kapanp, sa elini pecek.
Bu ok ar bir kouldur. Yine de Evet' der Zobar. Ancak eri ban Radlann yreine saplar.
Raddann babas da o bakla Zobar ldrr. yk birinci kiinin u anlatmy
la biter.

Makar sustu. ubuunu ttn kesesine yerletirerek gocuunun


nn rtt. Damla damla bir yamur serpitirmeye, rzgar iddetlen
meye balamt. Deniz bouk, kzgn bir sesle grlyordu. Atlar, bir
biri arkasna, snmekte olan atee yaklayor; iri, akll gzleriyle bizi
inceleyerek sessiz bir halka halinde evremizde toplanyorlard.
Makar onlara okayc bir sesle:
Hop, hop, hey! diye nledi. Sonra kuzgun renkli sevgili atnn
boynuna eliyle vurdu, bana dnerek Uyuyalm artk dedi ve gocuu
nu bana ekip topraa uzanarak sessizlie gmld.
Ben uyuyamyordum. Gzlerimi bozkrn karanlna dikmitim.
Orada, havada, Radda nm bir arie kadar gzel ve marur grnts
yzyordu. Elindeki bir tutam sa gsndeki yaraya bastrmt. Es
mer, ince parmaklarnn arasndan damla damla akan kan, ate kzll
nda yaldzcklar gibi topraa dklyordu.

159

Yiit Loyko Zobarm grnts de onun pei sra akp gidiyor


du. Gr, kara peremleri yzne dklmt. Onlarn altndan da so
uk, iri gzya damlalar birbiri arkasna yuvarlanyordu...
Yamur iddetleniyor; deniz, eski asker Danilonm kz Rad
dayla yiit Loyko Zobara, bu gzel ve marur ingene iftine karan
lk, grkemli bir at yakyordu.
Onlar gecenin karanlnda, sessizce, yava yava kouyorlar,
yakkl Loyko marur Radda ya bir trl yetiemiyordu.
Kimi yaptlarda birinci tekil iki kiidir. Bunu Heinrich Blln Ve O Hibir ey
Demedi (7) adl yaptnda grelim.
Paydosta aylm almaya bankaya gittim. Gienin n kalaba
lkt; yanm saat bekledim, ekimi gieye uzattm, veznedarn onu san
bluzlu bir kza verdiini grdm. Kz, fi ymlan bana gitti, benim
fii kard, eki veznedara geri verdi. Tamam! dedi; veznedann te
miz elleri mermerin zerine banknotlar sayd. Bir de ben saydm, ken
dime yol ap kalabalktan synldm, paray bir zarfa koyup kanma bir
pusula yazmak iin kap yanndaki ufak masaya yrdm. Masada
pembe renkli para yatrma fileri dank duruyordu; birini aldm, arka
sna kurun kalemle unlan yazdm: Yann seni grmeliyim, saat ikiye
kadar telefon ederim. Kad zarfa koydum, paralan da koydum iine;
zarf kapandaki zamk dilimle slattm, birden duraladm, paralan kanp ilerinden bir on mark aldm, paltomun cebine koydum. Pusula
y da kardm zarftan, unlan ekledim: On markn alyorum. Yann
yollanm, ocuklann gzlerinden perim. Fred. Ama imdi zarf yap
myordu. stnde Para Yatmlr yazl, bo gieye gittim. Cam kapak
gerisindeki kz ayaa kalkt, kapa kaldrd. Esmer, zayf bir kzd;
pembe bir kazak giymi, kazan boyun ksmn yapma bir glle tuttur
mutu. Bir para zamkl bant verir misiniz? dedim. Biran duraklaya
rak yzme bakt, sonra kahverengi bir bobinden az bir ey kopard; gi
eden dan, hibir ey sylemeden bana uzatt, yine indirdi kapa.
Cam kapaa doru: Teekkr ederim! dedim, yine masama geldim,
zarf yaptrdm, beremi bama geirip bankadan aynldm.
Fredin gnderdii paralan sayyorum boyuna: Koyu yeil, ak
yeil ve mavi banknotlar. Baak tayan kyl kadn balan var zerle-

160

rinde; dolgun gsl, ticareti ya da bacl sembolize eden kadnlar.


Bir tarih kahramannn pelerini altnda bir adam, bir elinde bir ark,
tekinde eki, zanaati ifade ediyor anlalan. Onun yannda bir banka
modelini barna basm, can skc bir gen kadn. Kadnn ayaklan di
binde bir yaz tornan ve mimar avadanlklar. Yeil banknotlann orta
snda silik snk, aresiz kadn, sa elinde bir terazi tutuyor, l gz
leriyle beni szp geiyor. Bu deerli banknotlann kenarlannda ssler,
kelerinde deerlerini gsteren rakamlar var. Maden paralann zerine
mee, asma yapraklan, buday baaklan ve apraz ekiler basmlar;
arkalannda korkun bir kartal sembol; kanatlann am, birisini kap
mak iin umaya hazr bir kartal.
Banknotlan teker teker elimden geirirken, ocuklar beni seyre
diyorlar. Kat paralar eitlerine gre aymyor, madeni paralan istif
ediyorum: te Kiliseler daresinde telefon memurluu yapan kocamn
aylk kazanc: yz yirmi mark, seksen fenik. Banknotlardan bi
rini kiraya aymyorum, birini elektrikle havagazma, birini hastalk si
gortasna. Ekmekinin parasn karyor, kalan paraya bir daha bak
yorum: ki yz krk mark, Fred zarfa bir de pusula koymu, on mark al
dm yazyor, yann yollayacakm, gidip ier bu parayla.
kinci Tekil
kinci tekil yazma yolu, az kullanlan bir yoldur. kinci tekilde yazar, karakteri
izler. lk Adm adl ykmden bir rnek.

Biliyorum, kzgnsnz, dahas dargnsnz bana. Sizi, o kadnla


evlendirmediimi sanyorsunuz. Aslnda ben de sizin evlenmenizi iste
dim. Ama siz o kadnla evlenecek konumda deildiniz.
Bu yky, daha sonra oyuna evirdim. Oyunda yazarla karakteri kar karya
getirdim.
Burda bir noktay saptamak zorunlu. Yazma yollar birbirinden stn deildir.
Ancak 1950lerde Fransada balayan Yeni Roman akm, birinci tekille, nc te
kili tanr yazar diye sulad.

Yeni Roman nedir, bunun tanmn ben yapmyorum. Yeni Roman akmnn ku
rucularndan A. Robbe-Grillet de yapamyor, syledikleri buz stnde kayyor. y
le diyor Grillet, ... Balzacm romanlannda dnyay anlatan kimdir? Her eyi bilen,

161

her yerde bulunan, ayn anda her yana yerleen; ayn anda hem yzn, hem bilincin
hareketlerim izleyen; ayn anda her servenin hem imdisini, hem gemiini, hem
geleceini tanyan bu anlatc kimdir? Olsa olsa Tanr olabilir (8)
Birinci tekilde ya da nc tekilde yazar karakterin her konumunu bilir. Bylece ikinci tekil, bu yazarlarn elinde tamayaca bir ierikle dolduruldu.
kinci tekil, yazarn tanr yazar olmad, karakteriyle ilgili her konumu bilmedi
i bir yazma biimi diye benimsetilmek istendi.
kinci tekilde gerekten de yazar yok mu. Michel Butor' un Deime (9) adl ro
manna bakalm. Roman yle balar, Sol ayanz bakr srgye basmsnz, sa

omzunuzla srme kapy az daha itebilmek iin bou bouna urap duruyorsunuz.
imdi bunu nc tekile dndrelim. Sa ayan bakr srgye basmt. Sa
omzuyla da srme kapy itebilmek iin bou bouna urap duruyordu.
Aradaki ayrm ne. Sava gre nc tekilde eylemi hazrlayan yazar, ikinci te
kilde eylemi hazrlamyor. Eylemi anlatyor. Bu sav, gereklie uygun deil. n
k hem nc tekil, hem ikinci tekili yazan yazar. Bu durumda ikinci tekilde yazar
eylem yaratmyor, karakterin eylemlerini okura bildiriyor sav, gereklikle uyuan
bir sav deil.
Hangi biimde olursa olsun eylemi yaratan yazar.
imdi bir blm daha grelim Deimeden.

Ve bir akamzeri - Appia Bulvanndaydmz, rzgrn souu


iliklerinize ilemiti, Ccile Mtella nm mezarn incelediiniz srada
gne birden batvermiti; kent ve surlar toz gibi ve kan rengi bir sis
iinde kalmt, aylardr beklemekte olduunuz eyi yapt Ccile, evin
de ay imenizi nerdi ve Monte dlia Farina Caddesi, elli alt numa
rann eiini ite byle am oldunuz, drt kat merdiven ktktan son
ra, Ponte ailesinin, siyah bfeler, zerinde buklet ynl kumatan k lf
geirilmi koltuklar, eitli reklam firmalarnn duvar takvimleri (Scabellininki de vard) ve dinsel resimlerle dolu olan dairesini geerek,
Ccile in ylesine i ac, Franszca ve talyanca kitaplarla dolu kitap
lyla, Paris fotoraflaryla, renk renk izgili kumatan divan rtsy
le ylesine bambaka ve ipirin denmi odasna girdiniz.
minenin yannda bir kucak odun duruyordu, atei yakmay ze
rinize aldmz bildirdiniz, ama sava yllarmdan bu yana bu ii yapma
ya yapmaya unutmutunuz; iin iinden kmanz epey uzun srd.

162

Oda scakt artk; koltua gmlm, Ccilenin hazrlad ay


yudumlarken, bir ho hissediyordunuz kendinizi; tatl bir rahatlama
sarmt varlnz; parlayan alevlere, bunlarn cam ve porselen kaplar
daki yansmalarna, ayakkablarn karp divana yaslanm, dirsei
zerinde dorularak kzarm ekmee ya srmekte olan Ccilein,
gzlerinize pek yakn duran gzlerindeki ltlara bakyordunuz hep.
Ktr ktr ekmee srten ban kard sesle birlikte mine
nin uultusu geliyordu kulanza; belli belirsiz buhar kokusuyla; hafif
bir duman kokusu birbirine karyordu; delikanllnzdaki ekingen
lik gelmiti zerinize; Ccilei pmek kanlmaz bir yazg gibi gr
nyordu; birden ayaa kalktnz, ne oldu? diye sordu.
Hibir ey demeden bakyordunuz ona, gzlerini gzlerinden ayramyordunuz, ar ar, sanki arkanzdan kyasya ar bir yk srklyormusunuz gibi yaklatnz, divanda yanbama oturduunuzda, du
daklarnzn henz aamad birka santimlik bir yol, korkun bir yol
vard, ipe serilmek zere sklm slak amara dnmt yreiniz.
Bir elinde tuttuu bakla br elindeki dilimi yere brakverdi
ve aklarn yalnz kaldklarnda yaptn yaptnz.
Gryorsunuz, tann yazar gibi burda da yazar her eyi biliyor, aklarn yalnz
kaldklarnda yaptm yaptnz da diyor. Bunu nerden biliyor yazar, belki de aklurn yalnz kaldkta yaptklarn yapmadlar.
Tann yazar, tann olmayan yazar savlarn bir yana brakalm. kinci tekil de bir
anlatm yoludur. Yksel Pazarkaya da Gn yklerinde (10) ikinci tekili de dene
mi. Bakn, nasl.

Bir yerdesin, yenisin, yabancsn, ama daha ilk bakta seviyor


sun, her eye karn, yani diyorsun, bu bir gl ve gln dikeni olur. Ge
icisin, koklamak istiyorsun, yine de yaklap koklamyorsun. Bozul
masn grnm, gzellii, diyorsun. Bozulmasn, hep asn, iine
erin katsn ve biraz da hzn, nk geicisin ve o amaya devam
edecek, sen gidince de, bakalar iin. Olsun, o devam etsin, karlk
beklemeyen bir ak olsun bu.
Bir yerdesin, yabancsn, geicisin, ama her eyi anlyorsun, hi
bir eyi anlamyorsun. Olsun, kaldn srece oral olmak istiyorsun.
Orada olduun srece ayrlmay usuna getirmiyorsun, yeni geldiini

163

biliyorsun, ama bu bilincini kllyorsun. gnde mr geiriyor


sun. Sevgi gibi bir ey, nasl geer mr bir sevgiliyle? Sevgi gibi
bir ey.
Geiyor gn, mr. Ve evlerin nnde duruyorsun, alc
gzyle. Bu evde yaayabilirim, diye dnyorsun. Dlem yaylan
kuruluyor, boalyor. Bir anda yaamlar kurguluyorsun, bu yerde, bu
evde. Birden yabancln, geiciliin bilincinden uup gidiyor.
Byk bir sevgi gibi. Bir insan sever gibi. Sevince, ayrlk d
ncesinin bile sanclar dourmas gibi. Sahip olmak biiminde deil,
Onun olmak dncesiyle-duygusuyla demek daha doru.
Sylemek istediim u. Abartl, gerekd savlara sapmadan her yazar deiik
yazma yollarn deneyebilir.
Abartl, gerek d derken ne demek istiyorum. Bakn Nathalie Sarraute ne di
yor, Tolstoy ve Stendhal ok rahatlkla ve herkesin houna gitmesi bakmndan tek

rar edilebilirken bir Joyceun ya da bir Proustun tekrar edilmesi mmkn deil.l 11)
Tolstoyu ya da Stendhal't eletirebilirsiniz. Ama onlar yineleyemezsiniz. Tols
toyun ya da Stendhalm yinelendiini sylemek abartl bir yanltr.
Szgelimi yle bir roman yazabilirsiniz.

-Demek sahiden istiyorsun? ocukluk anlarn canlandr


mak. .. Bu szckler seni rahatsz ediyor, hi holanmyorsun, ama ka
bul et ki en uygun szckler bunlar... Sen ocukluk anlarn canlan
drmak istiyorsun... bouna kendini zorlama, gerek bu!
-Haklsn, elimde deil, ok istiyorum, neden bilmem...
-Belki de... bu, biraz... insan bazen, farknda olmadan... belki
de eskisi kadar gl deilsin.
-Hayr, sanmyorum... daha dorusu kendimi yle hissetmiyo
rum.
-Ama yapmak istediin, anlarn canlandrmak... bu demek
olmuyor mu ki...
-Yo, ltfen...
-Evet evet, bir dn bakalm: bu, bir keye ekilmek olmuyor
mu? Elini eteini ekmek, evrenden kopmak... o evre, senin bugne
kadar, zor da olsa...

164

-Evet, dediin gibi, zor da olsa...


-Olabilir, ama iinde yaayabildiin tek evre o oldu. O evre
de...
-Brak, ne gerei var? Hepsini biliyorum.
-yle mi? Gerekten, nasl olduunu unutmadn m? Orada na
sl her ey hep dalgalanr, deiir, yenilenir, kaybolur... Sen el yorda
myla, krlemesine yol alrsn, hep arayarak, hep bir eylere doru...
neye doru? Aradn ne? Bir eye benzetemezsin... hi kimse bilmez,
anlatamaz... o ellerinden syrlr, kaar, sen tm gcnle yakalamaya
abalarsn, tutarsn, itersin, onu... nereye? Nereye olursa, yeter ki ge
limesine, ya da belki yaayabilmesine elverili bir ortam olsun. Bak,
yalnzca dncesi bile...
-Evet, sana byle byk byk laar ettiriyor. Hatta tler ver
diriyor, deil mi? Dnyorum da, bu, o her zamanki korku olmasn
gene? Hatrla bak, ne zaman daha henz biimlenmemi bir fikir sz
konusu olsa, ayn korku geri gelir. Gemi deneyimlerimizin izlenim
leri bize hep, bir yerlerde, belirsizlikler iinde ekillenmeye balayan
yenisinden daha aklc grnr.
-te, beni asl korkutan da bu. Bu kez, henz biimlenmeye
balam gibi grnmyor, yeterince belirsiz deil... bir kez kesin
leirse. .. olup bitmi... oktan karar alnm gibi...
-Hayr, kayglanma, olup bitmi bir ey yok. Daha her ey belir
siz, tek yazl szck yok... hibiri sze dklmedi... sannm usul usul
canlanyor... szcklerin tesinde... her zaman olduu gibi... iimde
hl yaayan, yaamakta olan bir eylerin kk kk paracklar...
istiyorum ki, tmyle yok olmadan... Sen beni rahat brak imdi.
-Tamam, susuyorum. Zaten, ikimiz de biliyoruz, akima bir ey
koydun mu... (12)
Byle yazmay olaanst bir devrim romanym gibi gsterip yle demenize
gerek yok. Bakn neler diyor Nathalie Sarraute.

Ama paragraf balarndan, uzun izgilerden, st ste iki noktalardan ve trnak


iaretlerinden daha rahatsz edici ve savunulmas daha zor tek dze der Jeanne, ya
ntlar Paul gibi diyalog rld beceriden yoksun ilaveler var. Bugnn roman
yazan iin bunlar gittike kbizm ncesi ressamlar iin perspektif kural ne anlama

165

geliyor idiyse yle bir anlam kazanyor: zorunlu bir yannn olduu artk sylene
mez, skc bir gelenek.
Ne tuhafki, roman yazarlar arasnda bu nedenle gereksiz yere kafa patlatmak is
temeyip -byle diyorlar- geleneksel romann yntemlerine gvenip onlarla alma
ya devam edenler de var, ama anlaldna gre bu noktada yine de kendilerini bel
li bir beenilmezlik kukusundan kurtarabilmi deiller.
Haklarndan artk ok emin olduklarm syleyemeyiz. Madame de La Fayette m,
ya da Balzacm diyaloglarm rdkleri ve dorudan olay yerinde bulunma ve gerek
lilik grnts verdikleri dedi, itiraz etti, karlk verdi, geri verdi, ard vs. gibi
masum doall kaybettiklerini, bugn bu yazarlar tekrar okuyunca, fkelenme
den, hatta bu konuda hesap vermemize gerek olmadan kabul ediyoruz. Buna karn
bugnn roman yazarlar ayn forml kullannca ok self-conscious huzursuz ol
duklar ve zgvenlerinin de ok az olduu izlenimim veriyorlar.
Bir kez -eletiri tehlikesinden syrlp eletirmenin silahn elinden almak iin
kendi hatalarm bulmay yeleyen ya da vurgulayan insanlar gibi- bu zmden
kendilerine ok kaba ya da ok rahat geldii iin srarla kayorlar (onu eski yazar
lar fenaya ekmeden kullanrlard ve bu, formln hep deitirilmesinden ibaretti).
Onun yerine bkmadan, alayc bir kaytszlk ya da saflkla sanki bu yntemin tek
dzeliini ve ie yaramazln daha belirgin hale getirmek istercesine der Jeanne,
der Paul, der Jacwues sylemlerini kullanarak okuru daha da yoruyor, ya da ayaa
kaldryorlar.
Sonra yine her yerde son szckleri yinelemek suretiyle o berbat: der Jeanne,
karlk verdi Paulu saklamaya alp: Hayr, der Jeanne, hayr ya da Bitti, dedi
Paul, bitti gibi sylemleri kullanyorlar. Roman kiilerinin szlerine nee ve duygu
arl vurgusu veren ey, anlalan yazarn amacna uymuyor. (13)
Bakt, gld, dedi, yant verdi, gzlerini kst benzeri eylemleri belirt
meden de roman ya da yk yazlabilir. Byle yazmak iin Balzac, Tolstoyu har
camak gerekmez. Byle yazmann kuramsal yaps da olmaz. Oturur yazarsnz.
Ama znellie dayal kuramlarla klasik yazarlar ykamazsnz. Ykamadlar da.
nk yaptklar biimden teye gidemedi. Yeni, nc, insani izlekler bulamadlar.
nc dediler, devrim dediler, biimde kaldlar.
imdi Yeni Roman gerekilik asndan ele alyorum.

Grillet Yeni Roman iin yle der, ... roman bir ara deildir. nceden belirlen
mi bir ie yarasn diye dnlmemitir. (14)

166

Bir yazann hibir zaman yapmamas gereken tam da bu... Romann ara olduu
nu kim sylemi, roman iin u ie yarasn diyen kim. urda burda syleyen ol
mu olsa bile dayanakszdr bu savlar. Dayanaksz savlara dayanarak gr pekiIirmeyi yakk bulmadm hibir zaman.
Yazarmz roman iin Arad ise kendisidir diyor. Roman kendisini aryor...
(Illz.el bir sz belki. Kendini arayan roman, kendini arayan yk... Gereklii yok
hu szlerin... nsan arar ne ararsa...

Grillet gerekilik konusunda yle der, Btn yazarlargereki olduklarn d


nr. (...) gnmz romanclarnn -hepsinin deilse bile- byk ounluunun al
tnda topland bir bayraktr. (...) Ama bu bayrak altnda toplanmalar, ortaklaa bir
kuvgay yrtmek iin deil, birbirlerini yemek iindir. Gerekilik her birinin kom
usuna kar kulland bir ideoloji, herbirinin yalnzca kendinin sand bir nitelik
tir. stelik, teden bei de bu byledir. Gerekilik kaygs, her yeni okulu kendi
sinden ncekini ykmaya gtrmtr. Gerekilik, nce romantiklerin klasiklere,
sonra doalclarn (naturalistlerin) romantiklere kar bavurduu bir paroladr. O
kadar ki, gerekstcler (srrealistler) bile gerek dnyayla ilgilenmekten baka
bir ey yapmadklarn ileri srmlerdir. (15)
Yazara gre her okulun gereklii ayrdr. Klasikler, gerekliin klasik, roman
tikler romantik, gerekstcler gerekst olduuna inanyorlard.
Peki Yeni Romanclann gereklii ne, bu konuda yle diyor Grillet, ... bu ye
ni gerekilikte aranan artk doruluk deil. Artk dnyann grnmnde ve edebi
yatta romancnn ilgisini doru olan ayrntlar ekmiyor. imdi onu eken, ancak
yazd (anlatt) servenden sonra bulunan ve okluk yanl meydana getiren k
k ayrntlardr. (16)
Gryorsunuz deil mi. Grillet, her okulun bir gerekilik anlay vardr, bu
yzden birbirlerini yerlef' diyor.
Grillet gerekten buna inanyor. nand iin de gerek yalan sylyor. Daha n
ce sylemitim, anmsatyorum. Kii, yanl, gerekten doru sanyorsa bu gerek
yalandr.

Lukacs, gerek yalan vuruyor, yerle bir ediyor. yle. Emperyalist dnemin,
naturalizmden gerekstcle dek hzl bir ardllarma iinde birbirlerini izleyen
modem edebiyat ekollerinin, hepsinin ortak bir zellii vardr. Bu zellik, realiteyi
yazara ve onun yaratt karakterlere nasl grnyorsa (tezahr ediyorsa) aynen y
le alglamaktr. Bu dolaymsz grnmlerin formu ise toplum deitike deimek-

167

tcdlr. stelik bu deimeler, kapitalizmin realitesindeki biim deimeleri ve snf


mcadelesi ile toplumun snfyapsndaki deimelerin bu realitenin farkl yansma
lar oluturma yol ve tarzlarna bal bulunmaktadr. Edebiyat ekollerinin birinin so
nunu getirip bir yenisini onun yerine geiren de bu ekoller arasndaki krc ve kah
redici tartmalar ve kavgann yansra asl ite bu tr deiimler olmaktadr. (17)
Okullar aras kavgalarn nedeni gereklik kavgas deil. O okullar, kapitalizmin
deien grnmlerini gereklik sandklan iin kavga ediyorlar, stelik kendilerini
gereki sanyorlar.

Lukacs, bu okullardaki kimi yazarlann baansn yadsmyor. Ama bunlar bile


dolaymszl aamyorlar.

Yeni Roman yazarlan toplumun yapsna bakmyorlar. Baktklan, grdkleri ya


pnn grnmleri. Toplum zmlemesi yapmyorlar.

Boris Sukov, Gerekiliin Tarihi (18) adl yaptnda bu sorunu irdeliyor. y


le. Bir Cezayir kentinde salgn hale gelen veba, her eyden nce, bireysel zgrl
ezen faizmin ve totaliterliin bir simgeselletirilmesidir burda. Doktor Rieux,
yazman Grand, ii Tarrou, yardmclar, vebaya kar savamaya pek istekli grn
meyen birtakm kararsz kiiler, bunlarn tm, o gnk faizme kar savamda e
itli siyasal gleri ve duygulan temsil ederler. Burada, vebaya kar somut sava
mn ilerleyii ile o yllardaki gerek olaylar arasnda bir koutluk kurulmutur. Ama
ayn zamanda bundan daha geni anlama gelecek biimde kullanlmtr bu simge
sellik, insann kendisini savunmak iin hareket etmeye zorlad, dolaysyla, ister is
temez bakalaryla biraraya geldii bu sre iinde, kar karya kald, anlalmaz,
insanlk d bir ktlktr veba. Camus, ktl salt bir soyutlama olarak ele al
yla, insanlan ktlkle savamaya iten somut tarihsel gleri tmyle grmezlik
ten gelmektedir. Bundan dolay da, faizme kar savamn somut gdlen, metafi
zik bir hale gelmektedir romannda. Ktlk gelir, geip gider. Gelgit gibi, ilerler e
kilir, ama yokedilmez, nk bunun basili insanlann kendi iinde yaamaktadr. Ve
ba gider ama, ne Camus, ne de kahramanlan, onun temelli gittiine inanr; yani, g
lerin, toplumsal bir ktlk tayan glerin kk bir defada kazmamayacaktr.
br varoluularn yaptlannda olduu gibi, Camusnn yaptlannda da gr
len ey, ada burjuva gerekiliin, yaamn gerek karmakl karsmdaki
gszl ve toplumsal gelimenin gerek olgulan ile tasanlann anlama gcn
den yoksunluudur. Gereki yntemin balca, belirleyici yn olan toplum
zmlemesinden bu kopu ve onun yerine simgeci metafiziin konuluu, ada bur
juva gerekiliinin kendine zg bir yandr.

168

Hirok burjuva yazar, bu yntemin yaratc olanaklarnda bir d olduunun


farkna vard halde, toplum zmlemesi yoluyla, bu ynteme eski gcn kazan
drmaya almamakta, birtakm biimci denemelerle uramaktadr, bu da, burjuva
ieki yntemdeki d ve bir zntye uray hzlandrmaktan baka b t e
ye yaramamaktadr.
liyle bir giriim aslnda varoluuluun bir dal olan ve yeni roman ad veri
len okul tarafndan yaplmtr. Yeni romanm yeleri, varoluulukla byle bir
Imjlunty sert bir biimde reddederler, nk, kendilerince, varoluulara benze
me/ olarak, akla ve inanca baldrlar. Ne var ki, tarihsel akl, yani, tarihsel srecin
nesnel eilimlerim anlamann ok uzanda olduklarndan, yeni roman temsilcile
rinin akl bir soyutlama olarak kalr. Bunun iin yeni roman , varoluu akm
iinde bir eilim olarak grmek daha doru olacaktr. Yeni romanclar, zellikle
'flr ve sen gibi varoluu kavramlardan yaygn bir biimde yararlanrlar. G
r 'n varl zel bir nem tar Robbe-Grilletin Le voyeur ve La Jalousie roman
larnda; yle ki, ilkinde bir su, kincisindeyse bir aldatma olan olay, okuyucuya ey
lem yoluyla deil, bir yan grle, olanlarn znel bir deerlendirilmesiyle verilir.
'Ilazr bulunu kavram da ayn lde nemlidir yeni romanclar iin. Sartren
lilantsnda olduu gibi, nesneler ile (nesnelere benzeyen) insanlar, yeni rommclarm romanlarnda, kiilerin kiilikleri ile bak tarzlarn baskda tutarak,
hazr bulunulann aa karrlar. Sonu olarak da, sz gelii, Robbe-Grilletnin
romanlar, yan polisiye olaylar dizisi iinde saptanm polis kaytlanna benzer.
Yeni roman clar, modem an, (Nathalie Sarraute un bir romannn da ad
olan) kuku ana girdiini sylerler; insan ilikilerinin biimi ile z arasnda,
toplumsal kurumlar ile ahlak anlaynn biimi ile z arasnda, sz ile yaplan i
masnda gittike bir kopma vardr kendilerine gre. Toplum, istenildii gibi kma
mtr; dzmece, yapay bir eydir. Yeni roman clann yaptlanna eletirel bir eni
veren bu karsama, burjuva toplum dzeninin kullanlmazln kabul ediyorlar an
lamna gelse de, onlan eletirel gereki yapmaya yetmez; nk, gereki yntemin
temel ilkesi olan tip izimini reddederler. Yeni romanclann kiileri, tipik olan
vermenin temeli olan bireysellikten ve kiilikten yoksundurlar; soyut ifredirler.
Toplumsal tiplerin izimi, gerekiliin sine qua non udur. Oysa, tarihselci ol
mayan bir dnceye balanan bu okulun yeleri, romanda, bir estetiksel bilme ka
tegorisi olarak kiilere gereksinim olduunu reddederek, birey ile toplum arasn
daki gerek ilikilerin zmsel bir izimini bir yana brakrlar. Gerek insani ba

169

'

lan grmezlikten gelerek, gerek toplumsal ilikileri deil, tpk varoluularn yap
t gibi, onun yerine koyduklar bir eyi incelerler. Toplum zmlemesi nin yeri
ne, eylerin (Robbe-Grillet), nemsiz cokularn (Nathalie Sarraute), kendinin alg
s ve kendinin bulgusu sreci iinde bir kiinin zihinsel durumunda yeralan dei
melerin (Butor) betimleniini koyarlar. Natralistler gibi, yeni roman clar da, ya
am srecini dural elere blmekte, hareketin taklidi yoluyla; yani, eylemi, gr
asn srekli biimde deitirerek, olaylar zamana serpitirerek; kiilerin bilin
akmn yaratacak, birbirine gemi i monologlar kullanarak ve sk sk simgecilie
kaarak, dnyann kendi grlerince duralln amaya alrlar. Yeni roman clar, tekniklerini, Joyce, Proust ve Kafkadan aldklar gibi; Faulknerun da birtakm
teknik yntemlerinden yararlanrlar. Yeni roman clann yaptlar, ada yaamn
gerek elimelerini aa karmay baaramaz; insan ilikilerinin zne ilikin s
nrl anlaylar olmas, tarihin hareketini alglamalarna engel olur. (Vurgular
Sukovun. C.G.)
Yazar, Sukovun dediini yapmaldr, yaptna gerek yaamsal ierimikazan
drmaldr.

Yeni Roman yazarlar, gerek yaamsal ierii kovdular. Sukov, bir yapta ya
amsal ieriin nasl verileceini yle anlatr. Tarihsel olaylarn temelinde yatan
gerek nedenleri kavrayabilmek iin, tasanmsal iliki biimlerini deil, insani ve
toplumsal ilikilerin gerek biimlerini gnlk geici gleri deil, toplumda ile
yen gerek gleri alglamak ve aa koymak gerekir. Baka bir deyile, toplumun
gereki yolla incelenmesi, toplumdaki olaylar ile ilikilerin doru drst bir top
lumsal zmlemeden geirilmesi, byle bir zmlemeden edinilen olgu ve gz
lemler ile tarihin nesnel hareketinin karlatrlmas zorunluluu vardr; eer bir
edebiyat yaptna gerek yaamsal ierii kazandrlmak isteniyorsa. (19)
imdi bizden iki yazarla srdryorum. Biri Adalet Aaolu, br Ouz Atay.
kisinin de yaptlarnda yaamsal ierik yoktur. znel tasarmlarla oluturmulardr
yaptlarn.
Aslnda bizim yazarlarn ounun yaptlarnda yaamsal ierik yoktur. ki yaza
r imdi ele almn nedeni Yaln Kk' tr.
Sz Yaln Kke brakyorum.

Yaln Kk Cumhuriyete Kar Kfr Romanlarnda (20) Yeni Roman iin


yle diyor, Yeni Roman, uzun yolda ta yemi otomobil cam ile anlatlabilir; birbiriyle balants olmayan eitli byklkte cam paracklarndan oluuyor. Yanyana duruyorlar; dengeyi sarsacak en kk bir etki sonunda dalyor.

170

Klcal damarlar grebilecek kadar keskin gr zorunlu bunu grebilmek iin.


unu sylemeliyim. Gr dolaysz bilgi olarak nitelemiyorum. Birikime daya

nr gr... O birikimle grr.

Yaln Kk'te keskin grye bir rnek daha. Adalet Aaolu, Bir Dn Ge
vesi'nde kahraman meri net biimde ldremedi; yazarken tartyorduk, bu top
lumu sten bakan ve giderek sommsuzlaan aydn sevmedim, yaamamasn ner
dim. Adaletin elinden gelmedi. Benim trmden planlamac ve benim trmden
eylcnci idi, ama kararszd, kurguya gre yaayabilir olmas iin lmesi gerekiyor
du, demek ki, kararszlara eilimi eskiye gidiyor. Kyamad; sonunda ld m lme
di mi, anlayamadm. lmedii iin yaayabilir diyemiyorum. olohovun, birkolho/diiki snf arkadana anlatt Don Kysnda Hasadm lmsz karakteri lncc birka gn yemek yemediini hatrlyomm. nk yayordu. Davidovun yafiyp yaamamasnla Sovyetler Birlii nde de tartldn sanyorum, ama bana
Htfre, olohovun buradaki kurgusunda, yaratt tipin eserin sonunda lmesi, karak
terin yaanabilirliinin kant olmaktadr.
Karakterin yaanabilirlii nemli bir saptama... Gereki yazarlarn nemli zel
liidir bu. Balzac, lm deindeyken doktor Bianchonu armalarn ister. Bi
unchon, Balzacm yaratt bir karakterdir.
Tolstoyun yaratt Anna Kareninaya ak olduu sylenir.

Yaln Kk'n birikime dayanan gr Adalet Aaolu oldu mu kapanyor.


yle. Adalet Aaolu, Kunderay vm. Yaln Kk, Adalet Aaoluna katl
myor, ama yle diyor, Adalet e karn, ben Adalet Aaolu nun Kundera dan ok

duha yazar olduunu dnyorum. En azndan eskiden demem mmkndr. (21)


Adalet Aaolu, eskiden de ok daha yazar deildi. Peki, sorun nerde... Yaz
nmz kerten neden var.
Birincisi u. Estetik bilinten yoksun kimi kiilerin bo vglere kanp o yazan
usta saymalar. Hibir irdelemeye girimeden, bir solukta okudum, bir bayapt
diye yazmalan. zellikle kekadlannn yazlan.
kincisi dller.
Burda duruyorum, unu anlatmak iin. Balzac, Pons iin unlan syler, Fransa da

hl srp giden uursuz ve kt dl sisteminin saysz kurbanlarndan biri. (22)


Trkiyede de birok yazar dllerin kurban oldu.
Yap Kredi Yaynlanndan kan Bir Dn Gecesinin yazan Adalet Aaolu
iin yle deniyor, ... yaymland yl Trkiyede verilen btn edebiyat dlleri

ni toplamt.

Bir Dn Gecesine kadar umudum vard Adalet Aaolundan. Romanda ger


eki izgiyi ileri gtrebilirdi. Yazn dlleriyle Adalet Aaolunun yazarl bi
tirildi.

Adalet Aaolu, yetkinlie ulamt. Byle grd kendini. Yazn iin ura ver
medi. Niye versin, ne yazarsa beeniliyordu. dller, vgler silindir gibi ezip ge
miti okurun estetik bilincini.
dller, Yaln Kk etkilemedi.
imdi yaznmz kerten son nedene, ncsne geliyorum. Bu nc neden
arkadalk...
Arkadalk birikimli gr bile glgeliyor. Arkada, arkadan eksiini gremi
yor. Grrse, arkadalk uruna sesini karmyor. Bu yzden ben, yazn dnyasn
da kimseyle sk fk arkada olmadm.

Yaln Kk, anladm kadaryla Adalet diyebilecek kadar yakn arkada


Aaolunun... unlar yazabiliyor Yaln Kk Adalet Aaolunun roman iin,
lmeye Yatmak alaturka bulunabilir, ben seviyorum. (23)
Ben okuyorum, aryorum. Yine de avutuyorum kendimi bir roman sevmek,
estetik bir yarg deil. znel bir yarg...

Adalet Aaolu, daha sonra Bir Dn Gecesini yazyor. Bu roman Yaln K


kn grndeki glgeyi kaldryor.
Yeniden Yeni Romana dnyorum. Tutunamayanlar Ouz Ataym. Kitabn ar
ka kapanda yle deniyor. Trk edebiyatnn en nemli eserlerinden biri.
Yine kitabn arka kapanda Berna Moran yle demi, Ouz Ataym mizah g
c ve duyarl ve kulland teknik incelikler Tutunamayanlar byk bir yetene
in rn yapm, eserdeki bu yetkinlik Trk romann ada roman anlayyla ay
n hizaya getirmi ve ona ok ey kazandrmtr.
Berna Morana gre bakaldrym Tutunamayanlar.
nce bir iki sz. Burda eitli biim aralarndan rnekler var. Hibir biimi d
lamyorum. Hibir biime de ada demiyorum. Her yeni ada ya da modem
olmuyor.
Biimin arac, yazarn anlatmak istediini biimle dlatrr. Marksm deyiiyle
sanat, gizlenmi olann rtsn kaldrmaktr. (24)

Tutunamayanlar biimiyle, anlatmyla gizlenmi olana bir rt atar, rter gizlen


mi olan.

Yaln Kk yle diyor, ... Yeni Roman anlaynn Trkiyede ilk ve en ok


okunmu rnei Tutunamayanlardr. Ouz Atay burada tam bir Yeni Roman y-

172

kilmcsi sergiliyor. Tutunamayanlar, bask dnemlerinde n plana ve piyasaya s


rlyor. Bask dnemlerinde, gerekten korkan/sorumluluk kakn okuyucular iin
iyi /uman geirmeye yanyor. (25)
Kallyorum .

Tutunamayanlar dm (26) bir blm rnekliyorum.


Seni tanmadan nce aalarn iek at ve yaprak dkt
mevsimleri hep karrdm derdi resim yapmay sevdiim halde denizin
mavisini bilmezdim yapran yeilinin her mevsimde deitiine dikkat
etmemitim seni tandktan sonra o gne kadar tabiat resmi yapmay
sevmediim halde bir aa bir yaprak kk bir ot bile izmi olmad
m halde ve daha ok kitaplardan kopyalar yapmakla yetindiim hal
de ve insan resimlerini fotoraflardan kareyle bytmeyi kolayma gel
dii iin tercih ettiim halde seni tandktan sonra gzleri yeni alm
bir kk hayvan gibi evreyi akn ve hayran baklarla inam ve in
san olmayan ayrmadan incelemeye baladm ve kalemi ine ulu m
rekkepli kalemi ve resim kadn alarak krlara aldm ve eskiden kur
unkalemle altm zamanlardan yani tarihten nce izgilerimdeki
kararszlk yznden kad sonsuz izgilerle silip tekrar izdiim iz
gilerle silgi izleriyle kararttm halde dorudan doruya ini mrek
keple almaya baladm hi silmeden setiim aalan evleri gky
zn yollan otlan hele bu kadar ilgi ekici olduklann ve byk bir sev
giyle izilebileceini dnmediim otlan ve topra yeni bir gzle da
ha dorusu ilk defa izebileceimi hissettiim bir gzle grmeye bala
dm ve ilk anda k ve glge meselelerini hallettiim sylenemezse de
duyu bakmndan ve her eyi sanki onlann arasndaki gizli ilikiyi sezmiesine srekli balantlarla yerletirme bakmndan kada geirme
yi becerdiim sylenebilirdi ve bunu sevginin bana kazandrd n
c gz olarak adlandrdm ifade ettiim zaman bana kzm ve alay
ettiimi senin duygularn hafife aldm iin uydurduumu sylemitin
oysa bendeki tutukluun senin yannda nasl azaldn bilsen evet se
nin yannda korkularm benim dmda var olan ve her zaman benden
gizlenen eylere kar duyduum korkulan onlann yabanc ve dman
ca bir inatla bana srlarm vermemelerinden duyduum belirsiz skmtlan unuttuum dorudur derdi ben de ona sevincimi belli etmek isteme-

mekle birlikte dudaklarmn ellerimin kprdanmasndan gizleyemediim sevincimi anladn gzlerinden okurdum ve yapt resimleri
verek daha ok daha ok izmesini isterdim Selim abuk yorulurdu ne
yazk ok ey birden gryorum hepsini birden izmeye gcm yetmi
yor gzlerim aryor grmemesini bilmek de iyi bir ressamn vazgeil
mez bir zellii olsa gerek ve yalnz gzeli grmek gibi bir zellik ben
de yok derdi ona Dreri hatrlatrdm her eyi gren gzlerinin aym za
manda gzeli de bulduunu her eyi birden izmeyi baarrsa hibir iz
giyi glgeyi izgiyle glge arasnda sezilmez ayrmtlan hepsini hepsini
Flamanlarn yapt gibi en kk bir bir kvrm bile sabrla gz
leyerek izebilirse mesele kalmayacan sylerdim glerdi beni kim
lerle kartryorsun farkmda msn sen Flamanlara deil bana ak ol
duun iin onlardaki byk bir tabiat ve Allah sevgisini aynntlann
iinde gizlenen ve ilk bakta sabrl bir kopya gibi grnen byk du
yarl tabiat kopya etmenin ok tesindeki yaratcl zavall Selim in
ine ulu kalemi kat zerinde geliigzel dolatrmasyla nasl bir tu
tarsn benim bir resmi eskiden bir iki saatlik bir karalamayla sabrszca
bitirdiimi imdiyse saatlerce ve ayr gnlerde alabildiimi anlad
m halde bunu yalnz bana balamanda bir ktlk seziyorum derdi
tartrdk sonunda dncelerime katlr onu martmama izin verirdi
ikimiz arasnda kalrsa bana her eyi syleyebileceini onu martma
ma bile izin verebileceini belirterek neden bilmem beni sevindirirdi
onu martmann zararlar hakknda durmadan konuurdu bir yandan da
gzlerini ksarak boynunu ileriye uzatr tabiat incelerdi resmi bitirdii
zaman altna sa alt kesine zenerek adm ve tarihi yazar...
Bu blm yaamsal ierikli, gzel bir rnekle bitiriyorum. Yeni Roman yazar
larnn yapamadm yapyor Tank Dursun K. Yazarn Denklem (27) adl yksn
den bir blm.

Kim mi? Sen kimsin be asl? aban m? Kim aban? Ulan, bu


la bula seni mi buldular telefona oturtacak? O katip olacak Fikret dan
galan bul bana... abuk... Syle, telefona gelsin. La havle vela...
Hangi cehenneme savuurmu katip? Aynn birini oturtmu oraya,
kendi de bilmem nesinin havasnda... Bunlara zaten yz verdin mi...

174

Alo!... Evet... Elinin krym. Hangi cehennemdesin sen? tr


telefon ayorum, kimse yok. Kim olur baka? ald ald durdu tele
fon, kimse kmad.
O aban ays kim? Kim? Alinza Beyin geende syledii mi?
Geri Kumpanyasndaki Alinza Bey mi? Evet. Olur. Kalsn. Yontun
onu biraz... ki satr konumasn bilmiyor. Benden baka kim edermi
telefon? Olmaz. Geldi mi sabunlar? Gzel-inkiler de bugn leden
sonra kacak. Sen gidip grtn m kendin? Ne dedi Nurettin Bey?
Gzel. Tabii, o iini bilir. Hepsini paal etmi mi? Sen bakma yle de
diine onun... Her ihtimale kar sandklan bir bir yoklayaydm. Birin
ci stte hep ekstra ekstra olacakt: yle konutuk Nurettin Beyle. Ta
mam. Mesele yok. Ka sandkm? ki yz elli de torba... Onlar da ta
mam ha? Aman, gzelce yklensin motora... Banda bulun sen ykle
nirken. Ben gelip kendim de kontrol edeceim: haberin olsun. Baka
bir ey yok imdilik. Peki. Olur. smail Kaptan geldi mi? Kata? yi,
ar bana onu biraz. Evet. Verdin mi? Ne kadar verdin? Allah Allah,
amma salamc herifmi. Daha ii grmeden... ar ar...
Alo! Sen misin smail Kaptan? Ha? Benim ben... Ne var ne yok?
Yamur mu? Eh, tabii canm, demi ama? Deniz?.. Oh, oh! Yk sanyor musunuz? Tabii emim, sen merak etme hi... tesi benim bilece
im ey.
Canm, ben sana ne diyorum smail Kaptan? Sen bo ver, kanma... stne mi senin? Kulak asma. Evet. Dediimiz gibi olacak. Ka
sandk? Alt bin kk... Krk sekizlik. Torbalan saymayacaksn. Onlan zaten brakacaz. Evet, hepsi. Yalnz sandklar... Paallar da kala
cak. Evet...
Ho geldin Nurettin Beyciim... Buyur, yle otur bakalm. Bi
zim smail Kaptanla konuuyordum. Evet... Yok yok Kaptan... yaban
c deil. Bizim Nurettin Bey canm. Ha ya... Selam var. Selam var di
yorum sana. Olur. Aleykm selam... Tabii, syledim.
Bir cigara alsana... onlardan deil. Bak urda: o kat keseceini
kaldr, dosyann altnda bir paket Amerikan cigaras olacak. Sen sever
sin. Yok mu? Allah Allah! Katip!.. Hseyin!..
Ha, Hseyin olum u anahtan al... yok yok smail Kaptan! Bir
dakika... aynlma sen. Syleyeceklerim var sana.

175

A l anahtar, kk dolab a: Haki Beyin getirdii gavur cigaralan var hani, onlardan bir paket getir.
nc Tekil
ykde romanda en ok kullanlan anlatm yoludur. nc tekilde yazarn ne
lere dikkat etmesi gerektiini Engels yle anlatr.

(...) bir yazarn kendi kahramanna tapmas her zaman ktdr ve bana yle ge
liyor ki burada biraz da olsa dtnz yanlg budur. Elsa da daha belirgin bir bi
reyselleme var, ama o da idealletirilmi, oysa Amoldda kiilik, dorulukla daha
ok kaynayor.
Bu kusurun kkenini romann kendisi aa vuruyor. Belli ki kitabnzda bir halk
krssne kp inanlarnza btn dnyann nnde tanklk etme tutkusuna kapl
msnz. Bu artk yapld; bu, getiiniz bir aamadr ve bu biimiyle yinelenmemelidir. Ben bu trl partizan iire hi kar deilim. Tragedyann babas Aiskhylos ve
komedyann babas Aristophanes, ikisi de, ok partizan airlerdi. Dante ve Cervan
tes de partizanlkta onlardan geri kalmamlardr. Ve Schillerin Kabale und Lie
be si zerine sylenebilecek en iyi ey, politik sorunlar ileyen Alman dramasnm
ilk rnei olduudur. Yetkin romanlar reten btn modem Ruslar ve Norveliler,
bir amala yazyorlar. Ancak, sanyomm ki ama aka gsterilmeden, dummun ve
eylemin kendilerinden belli olmaldr ve yazar, betimledii toplumsal ekimelerin
gelecek tarihsel zmn okura bir tepside sunmamaldr. Buna u da eklenmeli:
bizim koullarmzda romanlar, ounlukla, burjuva evrelerden olan, yani doru
dan doruya bizim olmayan evrelerden gelmi okurlara sesleniyor. Onun iin, ben
ce, sosyalist sorun roman, gerek koullarn doru bir betimiyle, o koullarla ilgili
baat geleneksel yanlsamalar giderir, burjuva dnyann iyimserliini sarsar, kendi
si szkonusu soruna dorudan zm sunmakszn, hatta zaman zaman grnte
yan tutmadan, varolann bengi (ebedi) geerlii hakknda kukular alar ise, gre
vini tmyle baarm olur. (28)
Engelsin dediklerini toparlarsam, yazar, kahramanlarna tapmayacak. Yazar
sylev ekmeyecek. Yazar yan tutmayacak.
Bizim yaznmzn sayrl. Bu sayrlk Tanzimat romanlaryla balad. Gn
mze kadar geldi.

Selim leri, Adalet Aaolu, Pnar Kr kahramanlarna tapnrlar. Yine Adalet


Aaolu, Kemal Tahir, Vedat Trkali sylev ekerler romanlarnda...
Siz, siz olun byle yapmayn.

5 Ocak aramba
Feridun Anda severek okuduum bir yazar deil. Dili... anlatm edebiyata
/aktr. Feridun Anda dili, edebiyat gelitiren bir yazar deildir. Pek okumam
Feridun Anda... yle bir gz gezdiririm.
Dn Cumhuriyette Romann Yzyllk Serveni adl bir yazs kt. Feridun
Anda dur bakalm neler sylyor diye okudum. Evlere enlik derler ya, Feridun
Andan yazs da yle.

Romanclmzda diyor Anda, bu yzylda basit diyebileceimiz u iki


a eilimin olutuunu gzleriz.
Gzledim... saptadm demiyor, gzleriz diyor. Bylece znel dncesi
ni nesnelletiriyor. Bu gre herkesin katldn sylemek istiyor.
Peki, neymi bu iki ana eilim. Birincisi Dnemsel gereklikleri, dorulan,

tarihsel/toplumsal deiimi yanstanlar, kincisi, Tarihsel dnemler, sreler


arka planda tutularak, topluma, insana zihniyete, bakta sorgulayc, yorum ge
tirici aba iinde olanlar.
imdi roman toplumsal bir gereklik. Kimi insanlar roman yazyor... bunlar
baslyor... kimileri de bu romanlar alp okuyor. Bir toplumsal gereklii, bu ger
eklie uygun kategorilerle ele almak gerekir. Feridun Andam romanla ilgili
kategorisi romann gerekliine uymuyor. Romann gereklii bir yerde, Feridun
Andam kategorileri baka yerde.
Yazar bilincinde olmasa bile, roman, insan aratrmasdr. Bu ister istemez
topluma gtrr yazan. Dolaysyla u romanclar toplumu... tarihi anlatt, u ro
manclar insan anlatt denemez.
Ama bu kategori, Trkiye edebiyatnn yanldr. Bir zamanlar da ky roma
n, kent roman kategorisi uydurmulard.
Bu tr kategorilerin bilgi ierii, somutu anlatmaz. Somutun... romann eleavuca smazl, byle soyut kategorilerle yakalanamaz.
Feridun Anda Platon gibi... somutla hi ilgisi yok. Somutu anlatmyor... so
yut kategorisini anlatyor.
Feridun Andan soyut kategorilerine gre, Toplumsalyaam sahih biim

de konu edildi. Toplum ve insan gereklikleri durum ve atma boyutlaryla


yanstld.
Bunlarn hibiri doru deil.

177

Yiie Feridun Andaa gre eitim, srekli edebiyatn nn am. Ger


eklik bunun tam tersi. Eitim, edebiyatn nn tkad Trkiyede.
Niye byle yapyor Feridun Anda. Dnce ura iinde deil. Dileke ya
zar gibi yazyor.
Bildiim kadaryla Feridun Andan ok arkada var. Bir iki yerde karla
tm. Herkesi tanyor... Geenlerde Andala yaplm bir sylei okudum. nan
olsun ne dediini anlamadm. ykclerle oturup yknn tarihini yazm gali
ba.
Byle biri iyi eletirmen olamaz. Edebiyata eletiri asndan bakan kiinin
edebiyat dnyasndan ok arkada olmamal.
Feridun Anda ok arkadal olduu iin deerlendirme yapmyor, sonu arzederimle biten dilekeler yazyor.
ok arkadalk iyi deildir edebiyat dnyasnda. Birbirinizi ver durursunuz,
sonra sel gider, kum bile kalmaz.
Tabii burda bir sorun daha var. Trkiye roman stne, salkl, doru bir de
erlendirme Cumhuriyet'de yaynlanr m. Yaynlanmaz.

Cumhuriyet garip bir gazete oldu. kinci sayfas bir ey, nc sayfas baka
ey, kltr sayfas bambaka ey sylyor. Kimileyin kendimi tutamayp glyo
rum. Hele Hikmet etinkaya... pazar gnleri romantik oluyor. O romantik
yazlan cuma gn m, cumartesi gn m yazyor, bilmiyorum. Ama, bir insan,
haftann belli bir gnnde nasl birdenbire romantik oluyor anlamyorum.
O romantik yazlan oktanberi okumadm da syleyeyim.
Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Mart 2000, Say: 113

178

imdi doru rneklerde nc tekile geliyorum.


lk olarak Ara Gler'in Pazarlk (29) yksnden.

Adam keyi dndkten sonra birden durup karya bakt. Kar


da ift pencereli, eski, ta bir bina vard. Duvarn boyalan, yer yer de
svalan dklmt. Bu souk grntsyle evin camlan, kayalara t
nemi bir dizi baykuun hareketsiz gzlerini andmyordu. Binann ka
ps yandayd. Semtin yollan iri, yass deme talarndan yaplmt.
Bayku gzlerini andran camlardan gnn her saatinde rengrenk i
amarlan, yeni ykanm rtler, araflar asl olurdu. plak ayakl
sokak ocuklar gelip geen yabanclarn zerine atlar, onlardan para,
kibrit, Amerikan sigaras veya baka bir ey isterdi. stemek artk al
kanlk olmutu. Karlarmdaki kim olursa olsun, bu ocuklar tarafndan
dalga geilmeye adayd.
Adam bir kez daha binaya bakt, gidip kapy ald. Z il bir ipin
ucuna balanm kk bir ngrakt. Adam ipi bir kez daha ekti, zil
birka kez daha nlad. O srada kede oynamakta olan pi kurularn
dan birka adamn arkasna gelip durdu. Adam yine ipi ekti, zil bir
ka kez daha nlad. Pi kurulan byk altndan glmseyerek ona bak
tlar. Derken ilerinden biri yksek sesle glmeye balad. Onu brle
ri izledi. Adam elinde olmadan dnp onlara bakt. Kkrdayp duru
yorlard. Adam kfretti, bir tekmeyle onlan evresinden kovmak iste
diyse de sonra vazgeti. Sonuta kendisi bir yabancyd. ocuklardan
biri glmekten kamn tutmu, yere oturmutu. Adam bunu grnce
bsbtn fkelendi. ocuk utanmazca ona bakarak:
Hey baym, bana bir sigara versene! dedi.
Adam yant vermedi. Bunun zerine ocuk dil deitirdi. Adam
yine yant vermedi. Pi kurusu birka deiik dilde ayn cmleyi yine
ledi. tekiler olanlara bakp glyorlard.
Bu kez drd birden sigara istemeye koyuldular.
Mister, mister, smoke... smoke...
Adam bir daha, ama bu kez olduka kuvvetle ipi ekti. Z il daha
da kuvvetli vurularla nlad ve durdu. Adam bam kaldrarak tekd
ze pencerelere bir daha bakt. ocuklar sustu, sessizce pencerelere bak
tlar. Zilin sesi tekrar tekrar duyuldu. Sonunda st pencerelerden birin

179

den bir grlt geldi. iman bir kadmr san boyal ba gzkt. Ya
r beline kadar pencereden sarkarak:
Anladk artk, yeter! Grmyor musun, burda deil. Gece yan
sna kadar senin zilini mi dinleyeceiz! dedi.
Adam tam yant vermeye hazrlanyordu ki, binann baka bir
penceresinden iman, pazl, yan plak, kel kafal bir adam grnd;
kaba bir sesle:
Git buradan Allah akna be adam, uyuyacaz, len oldu! di
ye bard. Daha yeni geldik uyumaya!
Ben, bayan...
Denizciye benzeyen iman adam lafm azna tkad:
imdi sana da, bayamna da... Bama bela ama, defol bakalm!
Bu kadar kzdracak bir ey yapmadm.
Kede bakalan var, oraya git. Hepsi bir. Bas git!
Bunu syledikten sonra fkelenerek ieri girdi, pencereyi kapatt.
Kadn da ieri girmiti. Pi kurulan olan biteni seyrediyordu. Adam bir
kez daha binaya, bu acayip insanlarla dolu binaya bakt. Bir kez daha
ngran ipine gz att. Sonra avucunda tuttuu kat parasn okudu.
Orada bir adres yazlyd. Birisi vermiti. Bir sokak ad, bir nu
mara ve bir kadn ad. Fena deilmi. yle demilerdi ona.
kinci mek Metin lkinden, oban Atei (30).

Fabrikadan karlarken, Hseyine, Acelen mi var? dedi


Asm. Sesi yoklaycyd.
Hseyin, srann banda durmu, kollann kaldrmt aranmas
iin. Kapcnn koltuk altlarma deen ellerinin aalara inmesini, yani
aranma ileminin bitmesini beklerken, ban evirdi Asma Var ya
dedi tok sesle. Aranma srasn savnca eyvallah edip yrd nden.
Asm, ardndan yetiip can skar szler edince, giderayak, yle
ya, dedi. Elbet. Birbirimizden ok ey reniyoruz. Cevap bekleme
den, ayak paltosunun yakasn kaldrp gsn sktrmaya uraan
Asm a bir an bakt ve ne geti. Asm gibi yakasn kaldrd giderken,
gsn sktrd. Sulu kar durmu, hava kmltszd ama souk gene
o insann iine ileyen souktu.
Asm, u birbirimizden ok ey reniyoruz szne mim koy
mutu. Hseyinin ardndan bakp bakp dnd ne demek istediini,

180

bir anlam karamad. Ama renmek kelimesi dndke drten, bir


eyi bir yere doru harekete geirmeye zorlayan bir kelimeydi. Birden
hzland. Hseyin i gzden karmamak, nereye gittiini renmek is
tiyordu imdi. Hem, kede, doru yola deil de fabrikann arka soka
na sapmt. Nereye gidiyordu? Ne yapacakt?
Hseyin, bir yan fabrikann arka bahe duvar, te yan da ete
i olan yolun ortasndan yryordu. Arabalarn bile seyrek getii yol,
sulu karla bataa dnmt. Vr vr ediyordu bastka. Hseyin in,
ne kadar saknarak yrse brak ayaklarn paalar bile slanmt. Fil
kprsne varmadan yolu brakt, bayra trmanmaya balad alkn
alkn. Eski kyl elbet barkt da bayrla, bast yere salam bas
yordu. Hi kayp dmeden gneye yn alp tepeyi yanlamasna at.
te tepeyle arasnda dereye doru genileyen bir yamaca kmt.
Kuytu, aalkl bir yerdi bura. Havas deiikti. Seyrek seyrek ama
hep bir yana yatk dikenli amlar, gurbetteki boynu bkk insanlar gi
biydi. Bulunmalar gereken yerden uzakta, yalnzlklarnn sessizlii
iindeydiler. Hseyin, ksa boyuyla, uzand her dal trdatarak boz
du bu sessizlii, aalan dile getirdi. Hi amadan en gevreine el at
yor, az bir zorlamayla, atrdatp alyordu dal. Krdn kopardn
bir yerde biriktirdi. Gz karanyla bir srt odun toplad abucak. Sonra
da bunlar denk olabilecek biimde krmaya giriti. Kaln ve uzun olanlannm bir ucunu yere dayayp teki ucunu elinde tutarak ortasna bas
yor, zorlaya zorlaya kmyordu. Dal birden knlmca o da birden sarsl
dndan kayan gzlklerini dzeltiyordu hemen. Gzln dzelt
mekten gayn bir aksaklk yoktu almasnda. Ellerinin souktan mo
rarm olmas bile iine engel deildi. Elleri, yaptn bilen ellerdi; o
kaln odunlar bir pene gibi kavrayp kran eller, dzenli bir denk yap
maya da yatknd. Ortadan dolayp balad ipin ucunu kantarlaymca
srta vurulur bir denk olmutu.
Dnte geldii yerden deil de iki tepe arasndan nce douya
doru ilerledi, sonra bayr yukan kp ana yola fabrikann ok ilersinde ulaabilecei bir yn tutturdu. Srtnda ykn duymuyormu gibi
zorlanmaszd. Gittii kadar ne hlayp oflad, ne de mola verdi. Ancak
ana yolda indirdi ykn, bu da kesildiinden deil bir dncesi oldu-

181

undand. Dengin zerine oturup gzlerini uzaktaki D em t Dkm


Fabrikasma dikti.
iler grevdeydi orda. iler fabrikann kapsn brakmyorlar
d. verenin trl oyunlarna uranlm, ilgililerin can yakar amazla
rna dlmt de, imdi iiler neyle karlaacaklarsa hep birlikte
gsleyebilmek iin fabrikann bahesinde toplanmlard. Gece gn
dz oradaydlar. Isnmak iin yaktklar oban atei gece gndz yan
yordu. Kanlan ocuklan ellerine geen al rp, odun ne varsa ta
yorlard onlara. kisi gidip ikisi gelen otobslerdeki polisler, bir ara en
gel olmaya kalktlar ama baaramadlar. Yakacak adna eski iskemle,
sofra tahtalan bile tand iilere. Kadnlar, ocuklar, anlannki gibi t
kenmez bir abayla evden fabrikaya, fabrikadan eve durmadan gidip
geliyorlard.
Hseyin, nnden geen bir kadna, Bac! diye seslendi, otur
duu yerden kalkmadan.
Kadn, souktan bzlm, iki bklm giderken durdu doruldu.
Hseyin, u altmdaki odunlan, dedi.
Kadnn yz d. Hseyin e szn bitirmeden, Sendika bu
gn bir kamyon odun yollad fabrikaya, dedi. imdi bol bol yakacak
tan var.
Hseyin buna sevindi, yz gld. Bac! dedi, Bu odunlar da
yansn orada, haa? Ben fabrikann arkasndaki cruf yatana braknm, bunu syle sen. Syle de ordan alsnlar.
Kadn, Yoo, orda da polis var imdi, dedi.
Orda dam? dedi Hseyin.
Her tarafa devriye karttlar bugn.
Hseyin, ne diyeceini bilemeden, kadnn gzlerine bakp kald.
Kadn, bir Hseyin e, bir odunlara bakt ve beklenmedik bir ke
sinlikle, Sen onu benim srtma kaldr, hadi abuk, dedi. Benim ko
cam orda, bana engel olamazlar.
Hseyin, bir tutula kaldrd dengi, szn bitirir bitirmez sr
tm dnp eilen kadna ykledi. Kadn, bir tartmp dengeledi ykn,
yrmeye balad ardan. Hseyin, ardndan bir an bakt. Ba soluk
bir Karadeniz atksyla iyice sanl olduundan yzn seememiti.

182

Ama srtndaki mantonun, biimi deitirilip boyanm bir asker kapu


tu olduunu fark etmiti hemen. Yerler vck kar, ayaklarndaki mes
lstiiydi. lemesiz yn opralar besbelli ki su iindeydi. Bir de, den
gi yklerken eli eline dediinden, zayf ama iri kemikli bir kadn ol
duunu anlamt.
nc rnek Ltfiye Aydn'dan, Kum Kadnlar (31).

Ky suskun. Gittike artan scaklk her eyin soluunu kesmi


sanki. Denizin de...
Sezon yarland halde yazlklarn ou bo. Kumsaldan bala
yp, marka arkadaki en uzak tepelere dek yaylan, stelik henz b
tnyle tamamlanmam drt-be yllk devre mlkler eskimeye yz tut
mu bile. Dklen beyaz badanalarn altndan kumlu svalar, koskoca
iviler imdiden srtyor. Sanki bymemek iin zellikle direniyor fi
danlar. Kim i bahelerdeki clz yeilliklerin terk edilmilik duygusunu
hepten pekitirdii sitede birbirinin ayns bu yaplardan -szm ona- en
bakmlsnda ufak bir canllk var yalnzca. Soldan nc evde.
Yaar Hanm, parmakl olmayan balkonda evreyi izlemekten
yorulmu, yine oturduu yerde uyukluyor. Bahe duvarnn hemen di
binden balayan geni kumsaln az tesinde uzanan kprtsz deniz de
uykusundan az nce uyanm olmal ki akima estike usulca kprdan
yor. Derin mavilik arada azn aprdatan, bir duda kumsalda bir du
da kardaki dumanl da zincirinin eteklerinde bir dev...
Her gn sakarinli ayn bitirdikten hemen sonra, neredeyse be
deninin bir uzantsna dnen koltuunda pineklemeye balayan Ya
ar Hanm, iki yldan beri zorla getiriliyor buraya. Sezon bitimine dek
mahsur kald kla dzeninde sralanan bu devre mlklerin, un in
celiinde kumlar zerine yapldn, arkadaki yamaca trmanan kom
u evlerin yerinde ise bir zamanlar fundalklarla badem aalan oldu
unu anlatmadlar.
Zaten deseler bile kavrayabilecek durumda deil. Bildii bin bir
dil dklerek, elinde avcunda kalan son birka kuruun da alnp bura
ya yatrld. stelik kendi mlk m, tapusu kz Fevziyenin mi ze
rine, yoksa artk stanbul da olduu gibi burada da kirayla m oturuyor
lar, netlikle bilmiyor. Sormad, sylemediler. Byle olunca da dile dk

183

mekten titizlikle kand (azarlanmak istemiyor) tatsz duygularn en


actc olan be parasz kalmln duyumsamak elbet. zellikle by
le anlarda, zamann sularyla aman, nemiyle ryen mrnn gere
inden fazla uzadn dnyor. Bir de yapkan, inat yalnzlklara
daha sk terk edildiini. Acmaszca, aldrszca... Nicedir glp sy
lemeyi unutan kznn artk, Biz kyoruz anne, eve gz kulak ol, bi
le demeden kocas ve ocuklaryla selamsz sabahsz ekip denize git
mesi nasl da incitiyor yreini, bilmiyorlar... Parlak boyal takunyala
r, terlikleri, siperlikli ucuz apkalar, ortlar; hasr antalarda yedekli
mayolar, havlular, gne kremleri, ampuanlaryla evi -kendisini- terk
etmeleri...
Son mek Ahmet Say dan, Culp Etti Bir Balk (32).

irvan kynde k aylar korkulu geerdi. Km davarlar st


ten kesilir, katk tkenir, sonra ambarlardaki zahirenin dibi grnr,
derken ktlk, derken alk, derken salgn hastalk ba gsterirdi.
Yirmi sekiz hanelik yoksul bir da kyyd irvan. Yolu beli
yoktu. K bastrnca kabuuna ekilir, Tanr nm verecei buyruklar
beklerdi.
Tanr her k ayn buyruklar verirdi; ktan tabii korkulurdu.
Tee gz gnlerinden balard k korkusu. Kyller biraz da bu
yzden gz gnlerini, dnek, yamur fsltl ve amur yorgunluunun
bitik drd gz gnlerini sevmezdi. Kyn kpekleri de sevmezdi
gz gnlerini: Srsklam olmu ve tyleri derisine yapm oban k
pekleri, burunlarn kaldrp kaldrp yamurlu havay koklar, sonra
kuyruklarn ksarak duvar diplerine snrlard.
Akam basarken kyn iine hzn dolard. Akam alacasnda
buzalar yakararak, uzata uzata brmeye balar, gz gnlerinin g
nl zgnln seslendirirdi. Bu seslerle birlikte kimi kyller rpe
rir, kimileri de gzlerini slak gbre ynlarna dikerek dnceye da
lard. Dumanlar tterdi slanm gbre ynlarndan. Dumanlar ha bi
re tter, savrulur, kyn iine buruk bir koku yayard.
K!
K ha? K?

184

Zalim k!
Kn ala afak skmezdi. Kn gnein nereden doduu ve ne
reden yitip batt belli olmazd.
-Gn Kurudagm orda batiy, denemezdi.
Gkyzn kl rengi dev bir kubbe rter, bu kubbeden pul pul
karlar inerdi. Kasm ayndan martn ortalarna dein, boyna ak pullar
yaar, gece ve gndz, seherde, kulukta, zifir karanlkta, knkta hep
yaar, ekmek vakti, namaz vakti, uyku vakti demeden, haftalarca, ay
larca yaard.
Kendinden emindi kar. Keyfi isterse lapa lapa, okkal yaar, di
lerse savurup uurarak tipiye evirirdi. Bazen de hafiflerdi. Hafifleme
sine inan olmazd: Sivrisinekler gibi kararszca uuan kar tanecikleri,
nce soluk aldracak gibi grnr, ama aldatr, kyller dar knca,
bakarsn btn ykyle domuzuna yaar, bastrrd.
Gndzleri kimse kafasn karp dar bakmak istemezdi. Ne
bakacak? Yayor mbarek! Ve o mbarek, ocak ay gelince artk bk
tm, lnetlenirdi.
-Lanet! derdi kyller.
-Kn kar beyle beyle yaar ise ekinlere eyidir. Lkin kulak as
ma babam! Biz ekin deiliz, bize lnet!
K kyamet, kyllerin stne abandka, kyller sinerdi. Ama
bir M elo vard, kar falan dinlemez, tipide keyif iin dar kard! Melo tahsildarlara, ormanclara bile kafa tutard!
Dipnotlar
1. A ziz allar, Kltr Szl, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul, 1983.
2 . Cengiz Gndodu, Kln Kprdatmayan Adam, Akanyldz, nsancl Yaynlar, stanbul, 1996.
3. Oktay Akbal, Bizans Definesi, Can Yaynlar, stanbul, 1990.
4. Anton ehov, Eski Ev, Btn ykleri 4, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul, 2006.
5. Kemal Bekir, Ben, Sen, O, teki, Btn ykleri, Pencere Yaynlar, stanbul, 2009.
6. Maksim Gorki, Makar udra, Yol Arkadam, ev. Ataol Behramolu, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2000.
7. Heinrich Bll, Ve O Hibir ey Demedi, ev. Behet Necatigil, Can Yaynlan, stanbul, 1999.
8. A. Robbe - Grillet, Yeni Roman, ev. Asm Bezirci, Yazko Yaynlar, stanbul, 1981.
9. Michel Butor, Deime, ev. Mkerrem Akdeniz, Can Yaynlar, stanbul, 1991.
10. Yksel Pazarkaya, Basz, Gz ykleri, Cem Yaynevi, stanbul, 2007.
11. Nathalie Sarraute, Konuma ve A lt Konuma, 20. Yzyl Edebiyat Sanat, Haz. Prof. Dr. Hseyin Saliholu,
mge Kitabevi Yaynlar, Ankara, 1995.
12. Nathalie Sarraute, ocukluk, ev. Glseren Devrim, Can Yaynlar, stanbul, 1990.

185

13. Nathalie Sarraute, Konuma ve A t Konuma,a.g.e


14. A. Robbe-Grillet, a.g.e.
15. A. Robbe-Grillet, a.g.e.
16. A. Robbe-Grillet, a.g.e.
17. G. Lukacs, Gerekilik Deerlendiriliyor, Estetik ve Politika, ev. nsal Oskay, Alkm Yaynevi, stanbul,
2004.
18. Boris Sukov, Gerekiliin Tarihi, ev. A ziz allar, Adam Yaynclk, stanbul, 1982.
19. Boris Sukov, a.g.e.
20. Yaln Kk, Cumhuriyete Kar Kfr Romanlar, Mzrak Yaynlar, stanbul, 2011.
21. Yaln Kk, a.g.e.
22. Balzac, Cousin Pons I, ev. Vahdi Atay, MEB Yaynlan, stanbul, 1990.
23. Yaln Kk, a.g.e.
24. K. Marx - F. Engels, Kutsal Aile, ev. Kenan Somer, Sol Yaynlar, Ankara, 1976.
25. Yaln Kk, a.g.e.
26. Ouz Atay, Tutunamayanlar, iletiim Yaynlan, stanbul, 2002.
27. Tank Dursun K., Denklem, Gzel Avrat Otu-Sevmek Diye Bir ey, B ilgi Yaynevi, Ankara, 1991.
28. K. Marx-F. Engels, Yazn ve Sanat zerine I, ev. ner nalan, Sol Yaynlan, Ankara, 1995.
29. Ara Gler, Pazarlk, Babilden Sonra Yaayacaz, ev. Sirvart Malhasyan, Aras Yaynlan, stanbul, 2000.
30. Metin lkin, oban Atei, Nbet, Berfm Yaynlan, stanbul, 1994.
31. Ltfiye Aydn, Kum Kadnlar, Gri Gl, Can Yaynlan, stanbul, 2005.
32. Ahmet Say, Culp Etti Bir Balk, Gnein Savrulduu Yerden-Bingl Hikayeleri, Evrensel Basm Yayn, stan
bul, 2007.

186

M EKTUP
Mektup biimde yaptlar birinci tekili andrr.
Mektup ya bir kiinindir, ya da karlkldr. Mektup biiminde yaptlarda yazar,
araya girebilir.
imdi mektup rneklerini grelim.
lk rnek benim bir ykmden. Ben Dourdum Seni. (1)

Merhaba... Hayr, size dargn filan deilim, rica ederim. B ir ra


hatszlk nedeniyle mektuplarnza cevap veremedim. Bugn kartnz
aldm. ok gzel, pek beendim. Bakmasn bilmek bu mu? Ben bu ko
nularda pek beceriksiz ve kararszm. Peki, Beethoven i dinlediinize
ve sevdiinize inandm. Dileinize katlyorum.
Merhaba... Dn tuhaf bir ey oldu. Kapm alnd, atm, bir
bey, doktormu. Beni muayeneye gelmi. ardm tabii, doktor filan
armadm, bu ite bir yanllk olduunu syledim. Doktor, meer
se sizin arkadanzm, siz istemisiniz beni grmesini.
(Bu olaydan sonra yeni bir dneme giriliyor. Bunu, yle anlatt
kadn. Deniz kysnda gnei seyrediyordum. Sakin, sessiz bir hava
da batyordu gne. im szlyordu. Sanki gnei, hem ilk kez, hem
son kez gryordum. Birden hava patlad. Frtna koptu. Gnele bir
likte kocaman bir dalga stme geldi. Bir yanm yanyordu scaktan,
bir yanm buz kesmiti souktan. akndm. Korkuyordum. Ne yapa
cam bilemiyordum. Onun mektuplarn bekliyordum. O, her mektu
bunda kapal yreimi ayordu. )

187

Bu Sz Hi Kimseden Duymadm Ben

Merhaba... Elimde kalem, ylece oturuyorum dakikalardr. On


drt sularnda aldm mektubunuzu. Sonra bir coku balad, bir sevin.
Sanki bahar gelmi. Mektubunuzu antama koydum ktm dar. Gz
lerim dolup boalyor. Peki nedir bu coku, nedendir? Sizi kim rkt
meye kalkarsa canna okurum. diyorsunuz. Neden seviniyorum bu
szlere. Hani hi kimseye ihtiyacm olmadan yaardm ben. Kimseye
gvenmem gerekmezdi. Kimsenin cannn okunmasna -benim yzm
den- kyamam. Bunu hi istemem sizden. Neden bu kadar sevin o hal
de? Yorgun srtm yumuak, scak bir yere dayamm daha cesur ba
kyormuum gibi insanlara. nk bu sz hi kimseden duymadm
ben. stedim mi hi? Bilmiyorum. yle alknm ki en doal haklar
m bile savaarak almaya, yanmda kimse olmadan stelik. Hayr... ha
yr, ltfen bugn veya yarn benim iin kimseyi gcendirmeyin. Ama
Bunu yapabilirim sizin iin szn duymak artc bir biimde etki
ledi beni.
Sznzde Durun

Nazik olmaya, ekingen olmaya zorunlu deilim. Size Bana ya


zn, ltfen bekletmeden yazn diyecek kadar neden ak yrekli olma
yaym. Gerek insan scakln nasl zlemiim yllardr. Nasl alm
m ellerimin mesine. Mektubunuz nmde. Bu gzel dostlua,
mektuplarla balayan bu ilikiye, sizin gzel duygularnza bir milim
toz dmeyecek. Benden dolay asla zlmeyeceksiniz, piman olma
yacaksnz, yznz hi bulutlanmayacak diyorsunuz. Bu sznz
tutun ltfen, bu sznzde durun... Yanllarm ve irkinliklerimle,
beynimde dolaan szcklere yetimeyen ellerimle, i dkmelerimle
bileyim ki siz, benim merhaba diyebileceim bir insansnz. Gzel bir
dnya istiyorum. Kimsenin kimseyi zel yaam iin knamayaca bir
dnya... nsanlarda toplum bilincinin gelitii bir dnya, insanlarn
retmek iin yart, yaamak iin (smrmek ve savamak iin de
il) bir dnya...Mutlu olmay seviyorum. Mutluluklar yaratyorum
kendime. Gnler uzad diye seviniyorum... Sizi dinliyorum. Birbirimi
ze anlatacak eyimiz kalmad gne kadar dinleyeceim, anlatmaktan
bktnz gne kadar.

188

Mutluluk

Pazartesi gn bakn ne yaptm. Bir ay demledim, sigaram alp


alp pencere nne oturdum. Gzm yolda. Kesinlikle biliyorum, mek
tubunuz gelecek. Sonra gldm kendime. ardm da. Hani gelmezse
mektup, korkun bir d krkl yaayacam. Binbir zr bulacak
mantm. Aklm azarlayacak yreimi. Daha bymedin mi diyecek.
nsanlarn pek ok ura var, ii gc var. Hepsini biliyorum. Yine de
d krkl, o hzn btn gn kemirecek yreimi. Bu duygu ok
houma gitti. Yllardr byle beklememitim... Ne tuhaf cesaret deil
mi, sizin mektubunuzu beklerken yaadm duygulan olduu gibi ya
zyorum. Biliyor musunuz ben, birok eyi erteledim. Artk ertelemek
istemiyorum. Dnmeyi, gzel dostluklar kurmay, alamay ertele
mek istemiyorum. Bastmlm, biriktirilmi duygulann, isteklerin ar
ln istemiyorum. Varlm ezen bedeller demek istemiyorum. Na
sl anlatsam, yaamak istiyorum. Krgmlklanmla, zntlerimle, o
korkun umudumla, iyimserliimle sorumluluklanm unutmadan yaa
mak istiyorum. Mutluluk nedir? Bunu soruyorsunuz. Dnmek iste
miyorum. Hep birini mutlu etmektir dedim mutlulua. imdi iime do
lan sevin mutluluktur diyorum. Ne kadar srerse srsn. Yalanrsam,
yalanacak kadar yaarsam gzel eyler dneceim. Mutluluk zamanlanm... Nasl da cokuyla beklemitim o mektuplan diyeceim.
Yaamma renk katmlard. Mektuplarm beklediinizi ve bana yaz
maktan mutluluk duyduunuzu sylyorsunuz. Mektuplanm bekledi
iniz ve yazmaktan sevin duyduum srece yazacam. Yazmak sra
dan bir i gibi gelirse bir gn, yazmam. Yazmanzn bir klfete dn
tn sezersem de yazmam. Siz de benim gibi yapn. inizdeki kpr
t biterse syleyin bana. B ir eyin tam zamannda bitmesi ykmaz beni.
Beni ykan bitmi eyleri yk gibi tamak...
Balzac'm ki Yeni Gelinin Anlan (2) adl yaptndan. Roman batan sona kar
lkl mektuplardan oluur.

M A D A M DE M ACUM ERDEN VKONTES DE L ESTORAD EA


Marsilya, Temmuz
Benim byle birdenbire kam seni pek artacak; ok utan
yorum, ama bilirsin yalandan holanmam; seni de hi eksilmeyen bir

189

cokuyla severim; bunun iin iin asln ksaca syleyeyim: ok kska


nyorum. Felipe sana ok bakyordu. O senin kayann altnda sessiz se
dasz konumalarnz yok mu, beni bitiriyor, kt kii ediyor, huyumu
deitiriyordu. Senin gerekten spanyol kadnlarm andran gzelliin
ona herhalde Maria Herediyay hatrlatyordu; benim kskanlm
yalnz bugne deil, dne de kar. Senin o canm kara salarn; o g
zel kara gzlerin; zerinde hem bir nur gibi annelik sevinlerinin par
lad, hem de o nurun glgesi gibi eski aclarnn anlaml anlan oku
nan alnn, benim sarn kadn beyazlmdan da daha beyaz o gney
kadn tazeliin; izgilerindeki przszlk; cici vaftiz olum bir mey
ve gibi sarkt zaman tenteneler iinde parlayan memen, btn bunlar
benim gzlerim iin de, gnlm iin de, bir azap oluyordu. Salkm sal
km salarma peygamber iekleri taktm, sar rglerimin iliini
kiraz rengi kurdelelerle gidermeye altm, hibiri kr etmedi; btn
bunlar, o La Crampade dediin lde bulacam hi ummadm
Rene nin gzellii yannda pek snk kalyordu.
Felipe ocua da pek imreniyordu; sanki dman kesildim ocu
a. Evet, senin evini dolduran, canlandran, orada alayp glen o ks
tah, benim olsun istiyordum. Macumerin gzlerinde zntler grr
gibi oldum; ac iindeydim. Sen ok gzel bir kadn, stelik de mutlu
bir annesin, ben senin yannda oturamam. kiyzl! B ir de yakmyor
dun! Bir kez senin l Estorade, ho bir adam; konumas ok tatl, kr
salar, gzleri gzel; gney erkeklerine vergi tavrlarnda insanm ho
una giden bir hal var. Benim grp anladma gre o, er ge, Bouches-du-Rhone milletvekili olacak; mecliste kendini tantp ilerler; ben
de sizin isteklerinizi yerine getirmek iin gene elimden geleni yaparm.
Gurbette ektii eziyetler ona bir dinginlik, lm llk vermi. Politika
nn yarsn renmi demektir. Bence, kardeiim, politikac olmak
demek, arbal gzkebilmek demektir. Macumere de syledim ya,
senin kocan byk bir devlet adam olacaa benziyor.
Her neyse, senin mutlu olduuna inandktan sonra pr diye uup
gittim; imdi honutlukla Chantepleurs e dnyorum; Felipe, aresini
bulup beni anne etsin, gsmde seninkine benzer gzel bir ocuk ol
madan seni Chantepleurs e istemem. Sen imdi bana ne desen haklsn;
deli de, hain de, budala de. Ne yapalm? nsan kskanlk ekti mi, de

190

li de olur, hain de olur, budala da. Sana gcenmedim, ama ac ekiyo


rum, o acdan kurtulmak...
VKONTES DE L ESTORADE D A N M A D A M DE M ACUM ERE
Ben seni bilirim: Beni brakp gittiine imdi utanyorsundur.
Ama sen istediin kadar kam ol, bugn sana kayann dibinde syle
meye karar vermi olduum szlerin birinden bile vazgemeyeceim,
hepsini yazacam. ok rica ederim, mektubumu dikkatle oku; nk
Macumerin sz ok geecek, ama ben asl ondan deil, senden sz
edeceim. Bir kez, benim cici kardeiim, sen onu sevmiyorsun. ki
yl gemez, sen bu taparcasna sevgiden bkarsn. Sen hibir zaman Fe
lipe ye bir koca diye bakmayacaksn; onu hep bir ak sayp btn ka
dnlarn aklarna oyun ettii gibi sen de ona tasaszca oyunlar edecek
sin. Hayr, sen onu saymyorsun; sende, gerek bir sevgilinin Tanr di
ye bakt erkee besledii korku dolu efkati, derin saygy grmedim.
ama, meleim, ben de ak inceledim, ben de gnlmn uurumlar
na sondam attm. Seni iyice incelediim iin gvenle syleyebilirim:
Sen sevmiyorsun. Evet, Paris kraliesi sevgili Louiseim, btn kralie
ler gibi sen de iveli bir ii kz saylmak, ona gre davran grmek
sevdasmdasm; sen gl bir erkein egemenliine, sana tapacana bir
kskanlk annda kolunu tutup incitecek bir erkein egemenliine gir
mek istiyorsun. Macumer seni o kadar seviyor ki, sana kmas da,
kar koymas da sz konusu olamaz. Senin bir tek bakn, o gnl avlayc szlerinden bir tanesi, onun o gl iradesini eritivermeye yeter.
Seni pek sevdii iin, sen er ge, onu hor greceksin. Yazk ki, o sana
ok yz veriyor; vaktiyle manastrda ben de sana yle yz vermez miy
dim? Sen dnyann en ekici kadnlarndan, dnlebilecek en by
leyici bir zekaya erimi insanlarndan birisin. Hele doruluuna hi
diyecek yoktur; ama kibar evresi, bizim kendi mutluluumuz iin biz
den birtakm yalanlar, senin hibir zaman tenezzl etmeyecein yalan
lar ister. rnein, herkes bir kadnn kocas zerindeki etkinliini belli
etmemesini diler. Toplum hayatnda bir erkek, kansm aka sevse bi
le, onun k olarak gzkmemek zorunda olduu gibi, bir kadn da bir
sevgili diye ortaya kmamaldr. Oysa siz ikiniz de bu yasay hie sa
yyorsunuz.

191

ehovdm bir rnek. ki Mektup. (3)


Ciddi bir soru
Sevgili, deerli amcacm Anisim Petrovi,
Sizin de yakndan tandnz olan Bay Kuroeyev az nce ben
deydi; konumamz srasnda ondan komunuz Bay Murdaevi in ai
lesiyle birlikte yurtdmdan dndn rendim. Bu habere ne denli
ardm bilemezsiniz, nk Murdaevi in yurtdma yerleecei
syleniyordu. Deerli, sevgili amcacm! Eer ben yeeninizi birazck
seviyorsanz, ltfen hemen Murdaevilere gidiniz ve evlatlklar Ma
a nm salk durumunu benim iin reniniz.
imdi size bir gnl gizimi (srrm) aacam. Bu konuda size,
yalnz size gveniyorum. Ben Maay, Maenkay btn yreimle
sevmitim, imdi de seviyorum, hem yaammdan daha ok... aradan
geen alt yl ona kar duyduum ak daha da krkledi. Nasldr im
di, iyi midir, merak iindeyim. Bana durumunu, beni unutup unutma
dn, eskisi gibi sevip sevmediini renip bana bildirin ltfen. Ken
disine mektup yazmam ister mi? Btn bunlar bana ayrntlaryla ya
zn, amcacm.
Maa ya benim eski ekingen, yoksul renci olmadm anla
tn... Artk bir sorgu yargcym ben, mesleim, param var. Ksacas,
mutluluum iin tek eksiim Maenka dr.
Hemen yant vermeniz dileiyle sizi kucaklar, perim.
Yeeniniz Vladimir Grenev

Yakup Kadri Karaosmanolunun Panorama (4) adl yaptndan. Burada iki kii
birbirlerine mektup yazyorlar.
zmirde D Ticaret Ofisi Mdr Cahit Halit, Diyarbakr Lise
si edebiyat ve felsefe hocas Ahmet Nazmiye yazyor:

Birader, ne dersin! u bizim mecmua gnn en mhim siyasi


meselelerinden biri oldu. lk nshalar, biliyorsun, hemen hi kimsenin
rabet ve alakasn ekmek ansna erememiti. imdi ise, her kn
da kimini hayranla, kimini hayrete, kimini heyecana, kimini merak
ve tecessse dryor. Baz kimseleri ise ya kzdryor, ya ikillendi
riyor ya da sadece sinirlendiriyor. lk zamanlar, bu eit eit reaksi
yonlar, bizi ok sevindirdi; bizim ok houmuza gitti; bize adeta bir

192

muvaffakiyet sarholuu verdiydi. Zira, senin de pek iyi bildiin gibi,


birka arkadala beraber bu mecmuay karrken gttmz balca
hedef, muhitte -velev pek dar bir muhitte- bir fikir hareketliliine na
yak olmak, inandmz baz prensipler zerine bir tihat Kaps n/n
almasna yardm etmekti. Balca hedef, dedim. Tabii bunun yan s
ra baz msbet maksatlarmz, millet ve memleket lsnde baz iddi
alarmz da yok deildi. stiyorduk ki ve hala istemekteyiz ki, u yur
dun henz halledilmemi, hatta henz adlan konuulmam hayati da
valan, gndelik politika cereyanlan dmda, brokratik gr ve anlaylann stnde bir yksek seviyeye kanlsm ve orada yalnz ilmin
aydmlyle tahlil ve tefsir edilsin.
Nitekim, imdiye kadar, kan yazlanmzm da yeter bir vuzuh
la gstermi olaca gibi, biz, bu seviyenin bir parmak aasna kay
mamak iin urap durmaktayz. Fakat, nedendir bilmiyoruz, birtakm
gzle grlmez eller bizi, eteklerimizden yakalam -demin politik ve
brokratik diye vasflandrdm- tabakalara doru ekip srklemeye
abalyor. Eer, sana yolladm son nshalan okumaya vakit buldunsa, mutlaka sezmi olacaksn ki, imdiden, hi sevmediim bir polemik
tonuyle bunlara kar kendimizi istemeyerek mdafaa etmek zorunda
kalmaya balamzdr. Zorunda diyorum. nk, bilmezsin, son za
manlarda sadan soldan ne sinsi sinsi hcumlara urayp durmaktayz.
Garibi u ki, bu hcumlara dorudan doruya hedef olan fikirlerimiz
deil, ahslanmzdr. nce bunlan iitmemezlikten, bilmemezlikten
gelmeye, bunlan hie saymaya karar vermiken bir de baktk ki, fikir
lerimizin mdafaas keyfiyeti ancak ahslanmzm mdafaas artna
balanp kalmtr. Sana, cann skmazsam bu incamation hadiseleri
ne dair birka misal vereyim: Mesela arkadalardan biri, geenki nshalanmzda, memleketin batanbaa elektrik enerjisine kavuturulmas
iin bir fenni proje tasla mahiyetinde makale neretmiti. Bu ma
kaleler o kadar teknik, o kadar rakam, grafik ve hatta cebir muadelele
rini andrr eylerle yklyd ki, ben bile okumakta mklat ekip ya
nda brakmtm. Bu arkada, Almanya dapoli-teknik tahsilini yapm,
Almanyann en tannm sanayi messeselerinden birinde staj grm
gen bir elektrik mhendisidir ve memlekete dneli iki yl getii hal
de, kendi ihtisas sahasnda bir vazife bana geebilmek yle dursun,

193

nafakasn tedarike yarar herhangi bir i dahi bulamamtr. Buna ra


men ii, yurdun kalknma hareketine bir hizmette bulunmak ateiyle
yanp tutumaktadr ve eminim ki, bahsettiim o makaleyi bu heye
cann tesirinden baka hibir itkiye kaplmakszm yazmtr. Halbuki,
muarzlarmzdan birinin ortaya att bir iddiaya -daha dorusu bir if
tiraya- gre bu neriyatyle bir byk Alman firmasnn reklamn yap
makta ve Trkiyede ona geni bir teebbs sahas amak dilemektey
mi. Delil mi istersiniz? nk gen mhendisimiz tahsilini bitirir bi
tirmez, memlekete dnecei yerde, yllarca bu messesede almm
ve imdi de -kimbilir belki- burada, yine bu messesenin menfaatlerini
temsil vazifesini almm!

Diyarbakr Lisesinde edebiyat hocas Ahmet Nazmi, zmirde D Ticaret Ofisi


Mdr Cahit Halite yazyor:

nanr msn ki, bir haftadan beri hep mektubunun tesiri altnda
ym? Anlattn hadiselerin, benim gzmde, birer kabustan fark yok
tur. Sen ise bunun karanlk alkantlar arasnda bana, aksak admlarla
yryen bir somnanbl gibi grnyorsun. lk defa olarak ifade tarzn
da da bir stma nbeti iinde sayklayan insann birbirini tutmaz, kar
k, bulank sylenilerini sezer gibi oldum. nce halinden memnun bir
adam edasyle konumaya balyorsun; mecmuann kazand rabet
ve muvaffakiyetten sevine sevine bahsediyorsun. Sonra birden, tonun
deiiveriyor. Sende, imdiye kadar hi grmediim bir sinirlilikle -hat
ta bir hnla-mahut hadiselerin hikayesine giriiyorsun. Hikayesine, de
dim, tefsir ve te viline diyecektim. Zira, mektubunun son satrlarna ka
dar adeta kime hitap ettiini unutup ve beni de mecmuanzn yzlerce
okuyucusu arasndan biri yerine koyup, size hcum edenlerin yargsn
ve arkadalarnn savunmasn yapmaya kalkyorsun. Btn bu izah
lara, bu teminata, ne lzum vard? Senin ve arkadalarnn bu fikir ha
reketine ne yksek, ne asil, ne masum bir heyecanla atlm olduunu
za btn mevcudiyetimle kani bulunduumdan, acaba kafi derecede
emin mi deilsin? Geri, sizin aleyhinizde sylenen szlerden ve yaz
lan yazlardan bir tanesini iitmedim ve grmedim. Fakat, iitip grseydim dahi, kendimi -velev bir an iin olsun- bunlara hedef olanlar hak
knda pheye benzer herhangi bir hisse kaptrmann imkan olamazd.

194

te, -bunun byle olduunu sen de pek iyi bildiin halde- arka
dalarn benim gzmde temize karmaya ve dmanlarn yere batr
maya urar gibi azlar kullann, tavrlar alm, bundan dolaydr
ki, bir ruh krizi geirmekte olduunun belli alametleri telakki ettim.
zntm de yine bundan dolaydr. Sen ki, muvazene ve huzur deni
len eylerin ta kendisiydin. Ka yllk dostluk mnasebetimiz esnasn
da bir kerecik, ne bir elimeye dtn, ne de herhangi bir mna
kaada -fkelenmek yle dursun- kafann kztn hatrlyorum.
Dnyay yle ilm i bir tarafszlkla grlerin, en kark hadiseleri y
le bir basite evirilerin vard ki, beni bazen hayrete, birok defa da
hayranla drrd. Sakn, birka aylk bir basn polemii, kuru g
rltleriyle senden, btn bu zeka ve ruh dzenliini alp gtrm ol
masn ? Hem de ne polemik, iki gzm! Byle bir aalk kavgadan se
nin gibi bir fikir ve iman adam yz defa yenerek ksa da yine yenil
mi saylr.
Seni bu maceraya srkleyen o gzel iyimserliin yannda be
nim hazin ktmserliim, itiraf edeyim ki, bana imdi hakimliin ve
doru grrln tam bir eiti gibi geliyor. Bir de bkmadan, usanma
dan beni, hl aksiyona ve harekete aryorsun. Maksadn beni de el
lerim kollarm svanm olarak yanbamda, byle bir krdvne atl
maya hazr grmek m idt? Eer bu sahada herhangi bir ie yarayaca
m bilsem hemen size katlmakta bir dakika tereddt gstermezdim. Z i
ra, dostlukta fedakarl kendim iin bir zevk bilirim. Fakat, ben -mek
tubunda anlattn artlar altnda- sizin safnzda yer aldm gn, kor
karm ki, fedakarh gze almak zorunda kalacak sizler olmayasmz.
Mesela, dil meselesi hakknda yazdm etd, imdiye kadar
gndermi bulunsaydm, sen de bunu nere balam olsaydn, size at
fedilen crmlere bir tanesi daha ilave edilecek ve bunun adna da
mltecilik denilecekti. Yani bir yandan sanayileme aleyhtarl, bir
yandan komnistlik, br yandan da mrtecilik! Birbirlerinin tam ztt
olan bu vasf, ayn fikir etrafnda toplandklarn syleyen bir grup
insan ya da belli bir maksatla kmak iddiasnda bulunan bir mecmua
zerinde nasl toplanr? Ben, yalnz bu bilmece karsnda hayretlere
dmekle kalacaktm; sizlere de benim mrteci olmadm ispat va
zifesi decekti.

195

Yok, yok; brak beni azizim, Dicle kylarndaki avareliklerime,


brak beni, Amed surlar etrafndaki hlyalarma... Belki bunlar, gnn
birinde sizin fikir hareketlerinizden daha zl meyveler verecektir; bel
ki de tek meyve vermeyecektir. Fakat, her iki ihtimal sonunda da u
nunla teselli bulacam ki, byk Yunusun, Bir ben vardr bende ben
den ieru dedii eye birtakm kirli ve sakar eller dokunmak frsat
n bulamayacaktr.
Bu satrlar okurken dudaklarnda yine o acayip glmseyiin
belirdiini grr gibi oluyorum. Bilirim, sen bende daima kk bir
egoist hviyeti bulmu ve beni daima fildii kuleleri iine ekilen en
telektellerle kantrmsmdr. Fakat, emin ol ki, beni bu hale sokan,
beni bu halde karar klmaya sevk eden hisle, o kendini beenmilerin
kompleksleri arasnda hibir mnasebet yoktur. Benim, bir kenarda,
herkesten uzak kalmay tercih ediim -onlarda olduu gibi- herkesi
kendimden aa grmek illetinden ileri gelmiyor.
Dostoyevskiden bir rnek. nsancklar. (5)
Biricik Varvara Alekseyevnam!
Dn mutluydum, ok ok mutluydum! nadnzdan vazgetiniz
sonunda, dinlediniz szm. Akam saat sekizde uyandm (bildiiniz
gibi, i dn bir iki saat kestiririm, canm), kandili yaktm, katlar
m hazrladm, kalemimin ucunu ayordum ki, yle bir bam kald
rnca yreim hop etti! Ne istediimi, yreimin neyi zlediini anla
mtnz! Baktm, perdenizi aralam, tpk o zaman size tlattm g i
bi kna iei sakssnn kenarna kstrmtmz. O anda camn arkasn
da yznz grdm sanki, siz de bana bakyorsunuz, beni dnyor
sunuz sandm. O tatl yznz iyice seemiyorum diye canm ne s
kld bilemezsiniz, birtanem! B ir zamanlar bizim gzlerimiz de grr
d uza, anacm! htiyarlk hi iyi bir ey deil, canmn ii! Ara s
ra gzlerim bulanr gibi olmaya balad bile. Akam biraz alacak, bir
eyler yazacak olsam sabah gzlerim kpkrmz kalkyorum yataktan.
Durmadan yaaryorlar. yle ki el yzne kmaya utanyorum. O an
da glnz geldi gzmn nne, meleim. Tatl, iten glnz...
yreime, sizi ptm zamanki duygu doldu gene. Anmsyor musu-

196

uz Varvarack, nasl pmtm sizi? Hatta iaret parmanz sallaya


rak bana sitem ediyorsunuz gibime geldi. yle mi, yaramaz? Mektubu
nuzda her eyi ayrmtlanyla yazn bana.
Varvarack, pencerenizin perdesi zerine ne dnyorsunuz?
ok ho deil mi? alrken de, gece yataa girince de, sabah uyann
ca da orada beni dndnz, beni andnz, salmzla neenizin
yerinde olduunu biliyorum. Perdenizi indirdiinizde Hadi, Makar
Alekseyevi, yatma zaman geldi artk! demek istediinizi anlyorum.
Kaldrnca da Gnaydn Makar Alekseyevi, nasl uyudunuz bakalm?
ya da Naslsmz Makar Alekseyevi, iyi misiniz? Bana gelince, Tan
r ya krler olsun, ok iyiyim! demek istediinizi... Gryorsunuz
ya ne gzel dnmm bunu, canm. Mektuba bile gerek kalmad!
ok gzel, deil mi? Byle ilerde ustaymdr Varvara Alekseyevna!
nce unu bildireyim canmn ii, bu gece beklediimin tersine,
ok iyi uyudum. Oysa insan yeni tand evde ilk gnler pek uyuya
maz. Yabanclk eker, uyku tutmaz gzn. Bu sabah yataktan dipdi
ri kalktm. Gzlerimin ii parlyordu! Ne gzel bir sabaht, deil mi
sevgilim!... Pencereyi atm. Gne prl prld, kular cvldayordu
darda. Tatl ilkbahar kokulan doldu ieri, doa cvl cvld... lkba
har kendini belli ediyor artk. Bugn gzel gzel hayaller bile kurdum.
Hayallerimde hep siz vardnz kukusuz Varvarack. nsanlara byk
mutluluklar veren; doay sslemek iin yaratlm cici bir kula kar
latrdm sizi. Binbir derdi olan biz insanlann, kulara zg o masum,
uan mutlulua imrenmemizin gerektiini dndm kendi kendime...
byle bir sr ey geldi aklma. Anlayacan, soyut konulara daldm.
Kk bir kitap var bende Varvaracm, hep byle eylerden sz edi
yor. Bununla unu sylemek istiyorum, anacm, insann aklna bazen
ok tuhaf dnceler geliyor. lkbahara girdiimiz iin insan hep ho,
yce eyler dnyor, tatl hayallere dalyor. Dnyay toz pembe g
ryor. Ben de bu yzden yazdm bunlan size zaten, ne var ki hepsini o
kk kitaptan aldm. Yazar duygulann, zlemini msralara dkm:
Niin bir ku, yabani bir ku deilim!
Arkas var elbette... Daha bir sr dncelerden sz ediliyor,
ama brakalm imdi! Sylesenize Varvara Alekseyevna, bu sabah ne
reye gittiniz yle? Daireye gitmek iin hazrlanmaya bile balamam-

19 7

tim daha, bir ilkbahar kuu gibi dar attnz kendinizi. Avluyu geer
ken yle neeli bir haliniz vard ki, sizi seyrederken mutluluktan yre
im hzl hzl arpmaya balad! Ah Varvarack, Varvaracm!...
zlmeyin; gzyalar hafifletmez insann kederini; bunu biliyorum,
biricik dostum benim, tecrbelerimden biliyorum. Son gnlerde biraz
daha sakinsiniz, salnz da dzelir gibi oldu. Fedora nzdan ne ha
ber? Ah, ne iyi bir kadndr o! Neler yaptnz, keyfnizin yerinde
olup olmadn yazn bana Varvaracm. Geri biraz huysuzdur Fedo
ra, ama siz bakmazsnz yle eylere... Ne olursa olsun, gene de iyidir!(...)
8 Nisan
Sevgili Makar Alekseyevi!
unu bilesiniz ki, artk ok oluyorsunuz! Size yemin ederim, iyi
yrekli Makar Alekseyeviim benim, yolladnz eyleri alrken uta
nyorum. Onlar bana yollamak iin kendinizi ne skntlara soktuunu
zu, en byk ihtiyalarnzdan nasl ksnt yaptnz biliyorum. Ka
kez syledim size, hibir eye ihtiyacm yok benim, hibir eye! im
diye dek bana yaptnz bunca iyilie karlk verecek gcm yok. Ne
yapacam bu sakslar? Kna iei hadi neyse ama tr ieini ne di
ye aldnz? Dalgnlkla azmdan bir sz kardm m (u tr iei ko
nusunda olduu gibi) hemen gidip alyorsunuz. Korkarm ok pahaly
d. Ne ho iek am ama! Krmz krmz. Byleine gzel tr ie
ini nerede buldunuz? Pencerenin tam ortasna, en grnr yere koy
dum onu. Duvarn dibine bir tahta uzatp zerine sakslar dizeceim,
hele bir param olsun! Fedora sevinten ne yapacan bilemiyor. Oda
mzn cennetten fark yok imdi... her yer prl prl, ho! Ah, u eker
leri de niin yolladnz? Ne yalan syleyeyim, mektubunuzu okuyunca
benden sakladnz bir eylerin olduunu hemen anladm... ilkbahar,
ieri dalan tatl ilkbahar kokulan, kulann cvldamas... Bir de iir ol
sa tam olurdu, diye geirdim iimden. Evet, Makar Alekseyevi, bir i
ir eksik mektubunuzda! Duygulu szler, toz pembe hayaller... hepsi
hepsi var! Perdeyi saksnn kenanna sktrmak aklmn ucundan bile
gememiti. Sakslann yerini deitirirken araya skm, yle kalm.

198

Ah Makar Alekseyevi! Ne kadar dil dkerseniz dkn, beni


kandrmak iin gelirinizi ne kadar iirseniz iirin, size yettiine inan
drmaya alm beni, gene de gerei gizleyemezsiniz. .. Benim y
zmden, sizin iin gerekli birok eyden fedakarlk ettiinizi saklayamazsmz benden. Szgelii, bu oday tutmak aklnza nereden esti? B i
liyorum, huzursuz olacaksmz orada, rahat edemeyeceksiniz, sklacak
snz. Sessizlii, yalnzl seversiniz siz, oysa oras bir alemdir! A yl
nza baklrsa ok daha iyi bir yerde oturabilirsiniz. Fedora eskiden
de imdikinden daha iyi yaamadnz sylyor. Gerekten hep by
le yapayalnz, yoksulluk iinde, urada burada kiraladmz odalarda
m geti mrnz? Ah iyi yrekli dostum benim, yle acyorum ki si
ze! Bari salnz dnn biraz Makar Alekseyevi. Gzlerim zayf
lamaya balad diyorsunuz, kandil nda yazmayn yleyse, mecbur
musunuz? Grevinize ne denli dkn olduunuzu artk anlamtr st
leriniz. ..
Kout Anlatm
Aada greceksiniz. Kout anlatmda konumalar ikilidir.
lk rnek ehovdan. Polenka. (6)

leden sonra saat 2 sularnda pasajdaki Paris eitleri maazasmda al-veri tm hzyla sryor. Biteviye bir uultu ykseliyor
tezgahtarlarn konumalarndan, tpk okulda retmenin rencilerine
bir konuyu topluca ezberletirken kan uultu gibi. Ne kadnlarn g
lmeleri, ne caml maaza kapsmm ikide birde arpmas, ne de o
cuklarn kouturmalar bastrabiliyor bu uultuyu.
Kadn terzisi Mariya Andreyevnanm kz Polenka maazann
ortasnda dikilmi, evresine bakmyor. Polenka ufak yapl, zayf, sanm bir kz; gzleriyle birini arad belli. Kara kal bir tezgahtar o
cuk ona doru kouyor, ciddi bir yzle;
-Ne istiyorsunuz, hanmefendi? diye sorar.
-Bana her zaman Nikolay Timofeyi bakar, onu greceim.
Tezgahtar Nikolay Timofeyi boylu poslu, kvrck sal bir
adamdr, en son modaya gre giyinmitir, kravatnda byk bir ine ta
kldr. Tezgahmm n yeni mteriye hizmet etmeye hazr, boynunu
uzatp glmseyerek Polenka ya bakar.

199

-O, Pelageya Sergeyevna! Ho geldiniz, naslsnz? der ho, ka


im, gr sesiyle.
Polenka hemen onun yanma yaklar.
-Merhaba! Bakn, gene geldim. Bana ipek erit verir misiniz?
-Nerede kullanlacak ipek erit?
-Styenin arka ba iin. Ksacas boydan boya zh yaplacak.
-Peki, hemen imdi...
Tezgahtar gen kzn nne birka eit ipek erit kor, beriki
ardan alarak seme iine koyulur. Bir yandan da pazarlk eder.
Tezgahtar, yzndeki glmseme eksilmeksizin;
-Bir rubleye hi de pahal deil, hanmefendiciim, der. Sekiz
kratlk Fransz erididir elinizdeki. Arn krk be kapie olan da var
ama nitelii buna uymaz. nann bana!
Polenka erit ynnn zerine eilt, nedense iini eker.
-Ayrca kuma dmelerle birlikte styenin yanlarna boncuk da
gerekiyor. Sizde bu renge uygun boncuk var m?
-Bulunur.
Polenka tezgahn stne daha ok abanr, hafif bir sesle;
-Nikolay Timofeyi, perembe gn neden yanmzdan o kadar
erken ayrldnz? diye sorar.
Tezgahtar glmser.
-alacak ey, nasl da farkna vardnz? Oysa niversiteli gen
le fazlaca megul grnyordunuz. Erken gittiimi fark etmisiniz de
mek k i...
Polenka kpkrmz kesilir, susar; tezgahtar ise titreyen parmak
laryla sinirli sinirli kutulan kapatr, hi gerei yokken bunlan birbiri
stne koyar. Bir dakika kadar sessizlik iinde geer. Polenka sulu bir
glmsemeyle bakar tezgahtara.
-Aynca boncuk dizili dantel de alacam.
-Hangilerinden istersiniz? Siyah tl zerine ilenmilerden de
var, renkli olanlardan da. Modaya en uygun eitler...
-Fiyatlar nasl?
-Dz siyah seksen kapik, renklisi iki ruble. Ha, ey... bir daha
gelmeyeceim.

200

-Niin?
-Niin mi? Bunu bilmeyecek ne var? Neye kendimi zp dura
ym? Olur ey deil, bu niversiteli rencinin yannza eteinizin di
binde dolanp durmasndan holanyor muyum sanyorsunuz? Gzm
den kamaz benim. Sonbahardan beri kur yapyor size, hemen hemen
her gn onunla gezmeye kyorsunuz. Hele evinizde otururken gzle
rinizi ayrmyorsunuz ocuktan, sanki karnzdaki bir melek! Tutul
musunuz besbelli, gznzn ondan bakasn grd yok. Bu du
rumda ii uzatmamn gerei var m?
Polenka sesini karmaz, aknlk iinde parman tezgahn
zerinde gezdirir. Beriki konumasn srdrr:
-Artk size ne diye geleyim? Her eyi aka gryorum. Benim
de onurum var. D kapnn mandal olmak kimin houna gider ki? Da
ha ne istemitiniz, efendim?
-Annem bir sr ey smarlad ama aklmdan kt. Telek almam
da gerekiyor.
-Hangisinden istiyorsunuz?
-Modaya en uygun olan.
-Ku teleklerimizin hepsi son modadr. sterseniz pek moda olan
kanarya sars renginden vereyim! arap rengine alan da var. eitle
rimiz bol... in sonunun nereye varacan kestiremiyorum, dorusu.
Onu sevdiiniz belli. Gzel, ama sonu ne olacak?
Nikolay Timofeyi in yznde, gzlerine yakn yerlerde krmz
lekeler belirir. Elindeki havl kuma buruturarak mrldanmasn sr
drr:
-Onunla evleneceinizi mi sanyorsunuz? Hi hayale kaplma
yn! niversite rencilerinin evlenmeleri yasaktr. Sonra onun bu ii
namusuyla bitirmek iin evinize geldiini aklnzdan karn! Sakn ha!
Onlar bizi insan yerine koymazlar. Esnaflarn, terzilerin evine cahillik
leriyle alay etmek, iki imek iin gelirler niversite rencileri. Analannm-babalarmn yannda, kibar insanlarn evinde yapamadklarn
bizim gibi sade, okumam insanlarn evinde yaparlar. Sklmasalar ya
nmzda ellerinin stne kalkp yryecekler. Evet, yledir... Kararn
z verdiniz mi, hangi telekten alacaksnz? Size kur yapyor, ak oyu
nu oynuyorsa nedeni besbelli. Doktor ya da avukat kt zaman bu

201

gnleri dnnce, Ah, niversitedeyken sarn bir kzla geziyordum.


imdi nerededir acaba? der. Bugn bile arkadalar arasmda caka sa
tyor, terzi bir kzla gnl eleniyorum diye nyordur.
Yine ehovdan bir baka biimde oluturulmu koutlu anlatm. Uyku Sersem

lii. (7)
Blge mahkemesinde duruma balam. Sank sandalyesinde
zimmet ve sahtekarlkla sulanan, orta yalarda, ayya grnl bir
adam oturmaktadr. Dar gsl, sska katip ince sesiyle iddianameyi
okuyor ama okumasnda ne nokta var, ne virgl... Onun biteviye oku
yuu an vzltsn ya da derelerin rltsn andrmaktadr. Byle du
rumlarda hayal kurmak, eski anlar canlandrmak, daha da iyisi eker
leme yapmak ne tatldr!... Yarglar, jri yeleri, dinleyiciler sknt
dan uyuup kalmlar. Salonun iinde bir lm sessizlii var. Arada s
rada koridorlardan tekdze ayak sesleri geliyor. yelerden biri esne
mesini engelleyemedii iin yumruunu azna dayayarak usulca k
sryor.
Kvrck sal ban ellerine dayayan avukat sessizce kestirmek
tedir. Katibin vzldayan sesinin etkisiyle karan dnceleri oradan
oraya dolap duruyor.
Arlaan gz kapaklarm zorlukla aralayan avukat:
Katibin burnu da ne kadar uzun! Zeki bir yz berbat etmek iin
bundan daha iyisi dnlemezdi. nsanlarn burnu ikier arn olsayd
herhalde yeryzne smazlard, evlerini de ona gre daha geni yapt
rrlard. diye dnyordu.
Sineklerin srd bir at gibi ban silkeledikten sonra yeniden
dncelere dalyor:
Bizim evdekiler imdi ne yapyorlar acaba? Bu saatte karm da,
kaynanam da ocuklar da evdedirler. Olanla kz alma odama dal
mlardr. Olum Kolka koltua kurulur, gsyle masann kenarna
dayanarak benim katlarn zerine resimler yapar. Gz yerine nokta
lar konmu, sivri kafal bir at, kollan yana ak bir adam, eri br bir
ev; ite sana resim. Kzm Zinka ise hemen olunun yannda, ban ka
da doru uzatarak kardeinin izdiklerine bakmaya alr.
Avukat evde olacaklar dnr.

202

r
Katibin vzldamas srmektedir:
Kopalovun, Akasovun, Zimakovskinin, ikinanm hesapla
rnda yaplan incelemede bu kiilerin almalar gereken 1425 ruble 41
kapik faizin kendilerine denmedii grlerek 1883 yl zimmet tutar
na eklenmitir...
Avukat yeniden dncelere dalar. Uykusu gelir.

Avukat uykuya dalarken:


Gzel, ok gzel! diye mrldanyor. Kanepeye uzanrsn, ev
reni saran her eyde bir scaklk, rahatlk vardr. B ir yandan Glaa ar
k syler...
Sert bir ses;
-Bay avukat! diye sesleniyor.
Ho, scak... Ne kaynana kalr, ne stnine. ..N ed e pudra kokan
orba... Glaa, iyi yrekli, gzel Glaa...
Ayn sert ses yeniden baryor:
-Bay avukat!
Avukat irkilerek gzlerini ayor. Karsnda Glaann iri, kara
gzleri onun gzlerinin iine bakyor, nemli kaln dudaklar glms
yor, esmer, gzel yz k sayor. Henz akln bana toplayamayan,
aknlktan aval aval bakan avukat bunu bir d ya da hayal sanarak
usulca yerinden doruluyor, az ak, ingene kzma bakyor.
Benim bir ykmden... Kout anlatm isel konuma biiminde. Kapaklanma

yan Adam. (8)


Sonbaharn ka dnd, esintili, serin, az gneli bir gnd.
Adam, istasyonda oturmu bekliyordu. Dudaklarnda sigara, gelip gi
den bo trenlere bakyordu.
Gelecek mi acaba. Gelir, niye gelmesin... Trenler bombo...
Koskoca bir yaz geti gitti ite. Yazlklar boalm... Daha on dakika
var. Yarm saat beklerim... Bana kalsa elektrikli trenleri sokmazdm bu
lkeye. Vay, uygarlk dman. Bunlar makine yn yahu... Geldi.
Yooo. Benzetmiim... Nerde kara trenin cufcufu. Kimseye anlatamaz
sn. Duygu kalmad insanlarda... Biri grse gler. Kadn bekliyorsun.
Fazla beklemem. Gelmez...

203

Bir hafta nce... Yamurlu bir akamst. Pastanede grd ka


dn. nce ellerini. Uzun beyaz, izgili... Kasaya para veriyordu.
O... O deil mi yoksa... O... Geri dn... k pastaneden. Ha
yr. Konumalym... Konumalsn... Kadnca bir gzellik gelmi y
zne. .. Dur bakalm, yalnz m.
Yllar sonra bir pastanede... Adam, tam dnyordu. Hzla ka
cakt pastaneden. Kadna grnmeden. Ayan eviremedi. Kadn, bir
denbire dnd.
Aman Tanrm... Olamaz... O... Ne yapsam acaba. Tut kendi
ni. .. Ne kadar yorgun... Kravat, yine saa kaym. Geliyor, aksyor,
glyor... Tanrm, yardm et. Ate bast stme... Ne yapacam ben
imdi... Tut kendini...
Sonra yollar... amurlu, eri br... Tek yan aal, dz
gn... Yollar.
-Naslsn?
Hi deimemi. Konuurken yine hafife glyor... Kendini
kaptrma. ocuklarn dn. Sen evlisin... Ayana ne oldu acaba?
Sormasam daha iyi. Ayp olmaz m ... Nerden girdim o pastaneye.
-Ayanza ne oldu?
-Damdan dtm.
Yine kinayeli... Neler ekti kimbilir.
-Gemi olsun.
Kadn ne var sende. Sesin, ellerin... Dinlendiriyorsun beni...
Tedirgin... Yabanc gibi duruyor. Hakl. Ka yl geti... Evlenmi.
-Ka ocuun var?
Nerden anlad evli olduumu... ktm m... Yzk. Yzk
ten anlad. Kafam durdu. Topla kendini. Kendine gel...
-ki.
-Kz, erkek.
-kisi de erkek. Biri , biri iki yanda.
-Mutlu musun?
Sana ne... Cevap verme... Dn git... Hayr. Pastaneye girme
yecektim. Nerden bilebilirdim...
-Bunu sormaya hakknz var m?

204

Yok mu. Belki de yok... Sizli konuuyor... Yllar duygularn


alm gtrm... Kendine gel. Bu kadn sevmedi seni...
-Yok mu?
Var m ... Bir kadn sevmek... Sevmedin beni. Senin iin oyun
caktm ben. Ev bark kurmak kk eyler senin iin... Evli deil. Y
z yok. Ben de soracam. nadna.
-Siz mutlu musunuz?
Mutluluk. Sevgili kadn, nasl anlatsam sana... Mutluluk.
-Yok, biz mutlu olamadk.
B iz... Evli mi yoksa... Beni grnce yz kard belki de.
Yok. Yapmaz. Hi yalan sylemedi... Nereye gidiyoruz? Saat ka...
Evliyim ben.
- . . . ben ve onlar.

Onlar. Ha, anladm, halk... Evlenemez bu adam... Halk mutlu


deilmi. Ben mutluyum.
-Ben mutluyum.
Gerekten mutlu mu acaba? Neden olmasn. yi bir koca. Scak
bir ev. Ordan oraya koan ocuklar... Hi konumasam m... Yo, ko
numalym. Bildiimi, o da bilmeli.
-Mutlu olmana sevindim... urda bir kahve ielim mi?
Az ekerli... Sabah kahvesini ben piirecektim...
- ... yamuru geitiririz...
Yamur. Hep yasn. Eritsin beni... Tanrm... Ayaklarm krl
sayd da pastaneye girmeseydim... Aya... Baya aksyor... ok mu
eziyet ekti.
- ... slandk.
Sekizden nce gelmez benimki... Ya biri grrse. Bir kahve, ne
var bunda. Eski bir arkadam derim... Kimseyi aldatmyorum... K
ede oturan Aysel mi acaba? Deli misin, Ayselin ne ii var burda. Se
nin ne iin var peki.
-Fazla oturamam.
Giysileri de eski. Ne i yapyor acaba? Neyle geiniyor?
Zengin biriyle evli... Giysileri pahal... Salarn boyatm...
Gzel kadn... Elleri... Tutsam m acaba... Hayr, tutma. Tedirgin et
me kadn.

205

Yorgun grnyor. Kolay deil... Ellerim... Hayr... eke


rim. .. Ne demiti... Sen git istersen, ellerini brak. Ne glmtk...
-Bir orta, bir az ekerli... Sigara imiyorsun deil m i... Unut
mam. .. Yine ok sigara iiyor...
-Bana be dakikan ayrdn iin teekkr ederim.
Ellerinin titremesi geti. Rahatlad. imdi konuabilirim.
Beni incitmemek iin dikkatli. Beni hi incitmedi ki.
-Bana kzdn biliyorum.
Hayr. Kzmyorum. zlyorum, hep zldm. Beni dinleseydin...
... seninle evlenemezdim. B ir mcadelenin iindeydim. Sana
hakszlk yapamazdm.
Bana deil, kendine yaptn.
-imdi bunlarn ne gerei var.
Bu toplumda duyduum en sama sz, herkesin dilinde.
-Gerei var. Kskn gibi ayrldk. Alt yl geti kskn gibi du
ruyorsun. ..
-Kimseye ks deilim.
-Sizli bizli konuuyorsun.
Tanrm ne olursun yardm et, iimi eritiyor bu adam.
-... bu durumdan sen de sorumlusun...
Piman olamam. Evliyim. ocuklarm var...
-... biraz kaybolur gibi oldun.
Anlam. Anlamaz m ... Ac ektiimi anlamyor ama...
yk bylece i-d konumalarn diyalektiinde srer.
i

Bilincin konumu
Yazar, kimi durumlar karakterin bilincinden yanstr. lk rnek Oktay Ak-

baldan. Sonra Tren Kalkt. (9)


Sonra tren kalkt. Trenkotlu adam nce kampanann nlay
n, sonra silindirlerin sesini iitti. Elini, uzaklaan bir kompartmann
penceresinde ona bakan bir hayale doru uzatt. Mahzun bir yz istas
yonun donuk klan altnda yava yava silindi, kaybolduu ana kadar
bir el trenin penceresinden rzgara kar bir ku kanad gibi rpnd.
Ekspresin rzgar son defa trenkotlu adamn yzne arpt. Banliy

206

istasyonunun heyecan bir an iinde silindi. Trenin kaybolmasyla be


raber orada duran insanlar kendi alemlerine dalverdiler. Birka asker
bir yana melivermi, iki kyl torbalarm nlerine koymu, kararan
istasyonu seyrediyordu. Simit, su, ayran satan plak ayakl ocuklar
birden ortadan kayboluverdi. Uzaktan ekspresin, o anda gen adama
ac bir insan lndan farksz gelen sesi titredi, rzgarl havada yok
oluverdi.
u anda o ac lk senin iine de byle bir zlemle mi dolu
yor?.. Hl pencerede misin? Ban arkaya dayam, getiin yerlere
mi bakyorsun? Yoksa elindeki kk dergiye mi? Karnda anlala
mayan insanlar... Koridorlarda yolculuun her zamanki grltleri...
Aam Tuzlaya tiren var m ?
Tuzla? Neresiydi Tuzla? Masmavi bir ift bak, loluk iinde ta
gzlerinin iine dikilmi... Srtnda kocaman bir torba. Yal m, gen
mi, belli deil.
Bilmiyorum, memura soruver...
Trenkotun yakalarn kaldrd. Rzgar artt m nedir? Acaba
ona, son grnnde nasld? Deminden beri hep yle mi durmutu;
byle bir aya nde, biri geride, akn, bitkin. Salar dank, krava
t darda. Ne yapacan bilmez bir hal iinde... Ya gzleri, neyse ki
karanlkta fark ediliyor. Ya bu tuhaf scaklk, bu nem, boazna tkanan
u yumruk, iinde birdenbire alveren ba dndrc derinlik, bo
luk? Hl u karanln tesinden, bozkr ortasnda koan ekspresten
ddk sesi duyuluyordu sanki... Bir canavar gibi mesafeleri yutan o
krk ayakl devden.
Gene buluacaz, dedin. Dedin ve kentin bu son banliysnde
ki durakta birbirimizden koparcasma ayrldk. O byk gardan buraya
kadar, rzgarl pencere nnde sana ne ok eyler sylemek, neler an
latmak istemitim! O kalabalk, kstah gller, o anlamsz tela orta
snda, ikimiz el ele, ba baa ne kadar gariptik. Ortaa sevdallar g i
bi. Uzaktan nasl grnyorduk bakalarna... Benim yzm pek fazla
m solgundu, sigara iiim mi sinirliydi, kim bilir! Ya sen, dudaklar
nn ucunda gizleyemediin itiraflar, gzlerinin parlaynda yalnz be
nim bildiim anlamlar... Ban pencereden karyordun, salarn gz-

20 7

lerinin stne yapyor, tel tel dalveriyordu. Onlan, birer birer d


zeltmek istiyor, yapamyordum. Benden ayrlacan, beni o uzak, ufa
ck istasyonda brakp gidebilecein dncesine kzyordum; dnya
ya, insanlara dman oluyordum. Talihsizliime, ac kadere hzl koan
trene, ard ardna geride braktmz istasyonlara, kompartmandaki
insanlara... Bu yolculuk yarm saat bile srmeyecekti, biliyordum. Bu
ekspresle ehrin snrm gemek bana yasakt. Seni ancak son banliy
istasyonuna kadar gtrebilirdim. O, dlerdeki gibi geen ksa zaman
paras iinde, sana, uuan salarnn tellerine, yazlk kklerine bak
tka alamakl oluyordum. Sen yambamda, sisli bir d iinde gr
len solgun ve mahzun bir insan gibiydin. Son istasyonda, bir pencere
den elini sallayarak, uzaklara, dalara, tepeler tesine, o bozkr ehrine
doru kaverecektin.
Gen adam dn biletini alr. Tirenin kalkmasna bir saat vardr. Bfedeki ma
salardan birine oturur. arap ier.. Yazar araya girer, gen adamn durumunu anla-

Trenkotu birden sandalyeden yere dt. Garson hemen koup


kaldrd. Gen adam oral olmad. Kk ocuk, zgn delikanlnn
masann zerindeki ekmek dilimini seyrettiini, katlara anlalmaz
bir eyler karaladn grerek ard. Gen adam ekmek dilimini tut
mu, dakikalardr seyrediyordu. Dudaklarnda oktandr snm bir si
gara paras.
Daha sonra yazar, bilinci yanstr okura.

imdi sen elindeki dergiyi kartryorsun. Ardnda braktn,


talihten, mutluluktan nasibi olmayan gen adam, o banliy istasyonun
da braktn andaki haliyle, hayalinde dondurdun. Onu, sana glmse
meye alan, kimsesiz, rkek haliyle iinde gtryorsun. Gece vakti,
uzandn kanepede, komularnn rahat ve huzurlu horultularn dinle
ye dinleye o bozkr ehrine doru giderken o mahzun delikanl iin sak
ladn bir damla ya var m? u, elimdeki ekmek diliminin zerine a
taln ucuyla bir demiryolu iziyorum. Burada bir kpr var. Geenler
de yklmt, ama yaptrdlar. Oradan geiyorsunuz imdi. Yol arka
dalarndan bir tanesi esnedi, derhal tekiler de. Adamcaz biraz sk
lyor, erkenden yataca iin, ama ne yapsn. Ceketini de kard, hi s-

208

klmad. u kuetleri asak, saat onu geti diyor. Sen dar ktn,
pencereden, camn zerinde kendi hayalini ve o hayalin ardnda geti
in yerleri seyrediyorsun. Kendi gzlerin sana bir eyler sylyor de
il mi? O gzlerden derinlere doru bir eyler iniyor mu? Bu anm lemeyeceini duy, yeter. imdi, u yan tara yan kent havasn tayan
kyde, klstr bir istasyon bfesinde drt arap bardan devirmi,
bir dilim ekmek zerinde koca bir yolculuun plann izebilmi, eski
bir avare olan gen adam gryor musun? Bu haliyle... Bu haliyle...
Hesap iki yz krk kuru dediler. Nasl oldu bu kadar, anlaya
mad. Drt bardak arap, vesaire vesaire... Al, dedi garsona, otuz ku
ru verdi. Garson trenkotu tuttu, giydirdi. Ayaklan biraz halsizdi, ga
liba ba dnyordu. Sigarasn garson tututurdu.
Haydarpaa treni ne zaman?
On dakika sonra, fakat istasyonda duruyor, gidip oturabilirsiniz.
Bu ykde bilincin yansmas dillendirilir.

Yervant Gobelyandan, Tokgz Bakkal K ir Bodos Yuvanopulos. (10)


Gece saat dokuzdan sonra geni caddeden aa yryen ve K ir
Yuvanopulosun dkkannn bulunduu sokaa girenler nce tuhaf bir
duyguya kaplrlar. Bu karanlk ve dar sokakta kendilerini yabanc his
sederler. Hem yabanc, hem de fazlalk... Burada hayat eksilmi gibi
gelir onlara. O saatte bu dar ve karanlk sokan delik deik asfaltnda
ayak sesleri yoktur. Ne ayak sesleri, ne de alan veya kapanan kaplann gcrtlan duyulur.
Gecenin dokuzundan sonra hayat bu soka terk etmitir nere
deyse. Kaldmmlardan aynlp ierilere, nemli ve karanlk odalara ekil
mi ve orada, mutsuz bir insann mmltlann andran bir uultuya d
nmtr hayat.
Hayat artk arksyla, kavgasyla, kahkahasyla, grltsyle,
glmsemesiyle, hkmyla ve sessizliiyle orada devam etmektedir.
Ve tm bunlarn arasnda, o sokaktan gemekte olan yolcu bunlardan
hibirine katlamadndan yabanc ve yalnzdr. Kavga edecei, gl
ecei, tartaca biri yoktur. Hatta dvebilecei ya da tekme yiyece
i biri bile; kendisiyle ilgilenecek kimse yoktur... B ir an nce oradan

209

geip gitmek ister. Geip gitmek, uzaklamak, gidip caddelerdeki insan


seline karmak veya kendisine ait olan yere, bekleyenlerinin olduu
yere gitmek...
Bu durum, sonbahar ve k yaanrken daha belirgindir. Iklar
pencere camlarnn ardmdan parlar. Bazs bu saatlerde zaten snm
tr. Bazs hi yanmamtr ve belki de hi yanmayacaktr.
Hayat byledir burada.
Sadece, bazen uzaktan Stavro nun sesi duyulur. Limon satar,
ra satar, yumurta ve san sabun satar. Uzak sokaklardan ocuklar taklr
Stavronun peine, kuyruk takarlar ona, kafasna portakal kabuklar
atarlar ve yuhaaa diye bamlar ardndan. Deliii, deliii! Bu da Stav
ro nun tekdze hayatnn bir perdesidir. Neredeyse her gn ayn kiiler
tarafndan tekrarlanan bir sahnesi...
O saatlerde Tokgz Bakkal K ir Bodos Yuvanopulosun nn
den geerseniz kepenklerin arasndan szan zayf bir k grrsnz.
eriden mmldanr gibi sylenen bir ilahinin nameleri gelir kulan
za. Bu ilahiler Rumca ayinlerin besteleri zerine Trke sylenir. K ir
Bodos Yuvanopulos bu saatlerde Allaha memnuniyetlerini sunar.
Gklerdeki Babamz syler, bazen de bir ayinin tamamm syler mnldanarak.
Dkkann stndeki odada, gen bir kadn ocuuna ninni sy
ler. ocuk uyumaz, annesi batan balar, ocuk alar, annesi dver, ba
bas bam ve kfreder. Bu, Pazarc Ahmetin ailesinin gndelik haya
tnn son perdesidir. ocuk uyuduunda onlar da sndrp yata
caklardr. Ahmetin srt sebze dolu kfeleri tamaktan szlar. Kadn
memelerini kn azna uzatr. Ama... ekmek ve fasulye ne kadar
st yapar k i...
Dkkann karsndaki evin nnden geenler bir aile dramna
tank olacaklann dnrler. Merakllar kapdan biraz tede durup
beklerler, daha muhafazakarlar ise admlanm hzlandrarak uzaklar
lar. Baba eve sarho gelmitir. Evdekileri dvmektedir srayla. Kans
ve kzlan barmakta, kkler alamaktadr. Baba barmakta, kfret
mekte ve camlann krmaktadr. Kilosu yz para daha pahalya alnm

210

r
bir lahana, delik bir ayakkab, kk olunun burnunu kartrmas ve
byk olunun defterlerinden birinin bitmi olmas bu sahnelerin ya
anmas iin yeter de artar. Ve tm bunlar, kar evin grlts, Pazar
c Ahmetin karsnn ninnisi ve olunun mzmzlanmas, K ir Bodosun
mrldand ilahilerle btletiinde garip bir tr senfoni olutururlar.
Bunlarn hepsi de bu sokaktaki hayat betimlemek iin gerekli malze
melerdir sanki...
K ir Bodos Yuvanopulos, bu saatte, dkkannn kepenkleri ardn
da yalnzdr. Kepenkler onu d dnyadan soyutlamaktadr ve o, Tokgz Bakkal K ir Bodos Yuvanopulos imdi yeni bir dnyaya varm ve
o dnyadaki insanlarla birlikte yaamaktadr artk. Konumakta, soru
lar sormaktadr onlara ve kendi kendine cevaplamaktadr.
Veresiye defteri nnde, masann stndedir ve K ir Bodos un
tm hayat da onun iinde... K ir Bodos, gzln burnunun ucuna
drm, baparman tkrkleyerek, sayfalan teker teker evir
mektedir.
lahi sylemeyi brakmtr artk. Bazen kzgn, bazen glmse
yerek, bazen de gcenerek btn mterilerle teker teker konumakta
dr. Sayfalara, tarihlere, rakamlara, isimlere gre yznn ifadesi ve se
sinin tonu deimektedir.
Baparman tkrkleyerek sayfalan teker teker evirmekte ve
okumaktadr.
Buraya kadar yk, nc tekille yazlmtr. Bu noktadan sonra yazar, aradan
ekilir Kir Bodos konuur.

Ms Garbis...
Gel bakalm der. Gel bakalm, Ms Garbis. Hesabn ne oldu
bakalm? Otuz lira krk yedi kuru. Ooo, snn am. Bugn daha aym
yirmisi, Ms Garbis. Aybama kadar elliyi bulur. Senin kazancnsa,
ta atlasa, ayda yzelliyi bulmaz. Bunun iinde ev kiras var, hasta k
znn ila paras var. Eh, biz lord deiliz ya, Ms Garbis. Geen ay bu
zamanlar hesabn yirmi lira yoktu. Geri kt mteri deilsin; ama ne
yapalm? Yoktan var kmaz. Biraz harcamalann ksmalsn. Yoksa,
kamburun zerine bir kambur daha... altndan kalkmak zor olur. Sana
da yazk, bana da, Ms Garbis.

211

Ve K ir Bodos memur Ms Garbis in alveriini ksmaya ka

rar verir.
Sayfay evirir.
Pazarc Ahmet...
Eh fena deilsin der Pazarc Ahmet in hesabna gz atarak, Bu
hafta iyisin. Zaten haftadan haftaya hesab grmemiz iyi oluyor. Eer
aydan aya olursa avucumu yalayacamdan eminim. Bir, bir daha ik i...
Bunu anlayamayan eektir. Ama ben ya tahtaya basmam. Ha! Ha!
Ha... imdi karn bir tane daha dourdu, fasulyenin yanma bir de p i
rin kt. Eh, gensin, altndan kalkarsn elbet, Pazarc Ahmet. Senin
le iyi alveriler yapabiliriz.
Baparman tkrkleyip sayfay evirir.
Hampar Aa...
Gel bakalm, Hampar Aa der. u aralar stten kesilmi inee
benziyorsun. Bu hesabn hali ne bu gnlerde? Rak, rak, rak... Yirmi
lira, otuz lira, srf rak... Hesabna bakan da seninle byk alveriler
yaptmz sanr. Senden kazandmn bir ey olduunu zannederler.
Neredeee? Ara sra pastrmadan ve sucuktan geirmesen vay benim ba
ma gelenler!... Eh, karn evden kamadan iyiydin. Hem alverii
benden yapardn, hem de raky az ierdin. Bildiin gibi, eer raknn
krna kalrsak halimiz harap, Hampar Aa. imdiyse, darda yiyip
darda iiyorsun artk. Bana da gelip rak ver, diyorsun, pastrma, su
cuk ver, diyorsun, o kadar. Bu byle devam edemez, Hampar Aa. Bu
byle devam edemez. Ben meyve vermeyen aaca su vermem, otsuz
ayra eeimi salmam.
Sayfay evirir.
Ms Vasil.
Allah belan versin senin, itolu der, kalarn atp sesini yk
selterek. Yiyip itiin azndan burnundan gelsin inallah! Ne yazk ki
soydaz. Senin gibi soydan Allah belasn versin. Ekmei aldn, yu
murtay aldn, ya aldn, sabunu aldn, gelen gidene yedirdin, iirdin,
her gn ilingir sofras kurdun ve bir gn de ortadan kaybolup cehen
nemin kim bilir hangi dibine gittin. Bir daha ne sesini duyan oldu, ne
de yzn gren.

212

Sonra, Ms Vaslin hesabnn stnden daha nce ekilmi


izginin stnden iki izgi daha eker ve bir kez daha ne kadar kfr
varsa hepsini sayp sayfay evirir.
Stavro...
Stavronun ne msl vard, ne aal, ne de efendilii,
o sadece Stavro idi.
Hesabn iki buuk liray geti, Stavro der sesini biraz hafiflete
rek. Senin neyine gerek pastrma ve konserve balk, olum. Noel Yor
tusu, Ylba, Paskalya senin neyine? Zeytin ve beyaz peynir neyine
yetmiyor? Hem ben sana helvann kadm da veriyorum, bakla kaz
yp yiyorsun. Pastrma, sucuk, konserve balk senin neyine?... Bunlar
da olmayverse ne olur sanki?
Parman tekrar slatp sayfay evirir.
ykde toplumsal zmlemeyi de gryorsunuz deil mi.

ner Yacmn K ir (11) adl romanndan bir blm.


Birinci Paylam Savanda bir kme asker Ruslara tutsak der. Tifliste sayr
evinde iyileen Mmtazla Halil, tandklar bir aileye konuk olurlar.

Yemekte subreinin yannda yourtlu orba, frnda kzartl


m at eti, etli pirin pilav, lahana salatas, meyve ve zm karm ho
afla petek bal da vard. Byle bir ziyafeti aylardr grmemilerdi. Ka
rnlan mkemmel doymutu. Mmtaz Bey, Hanmlann eline salk,
hepsi de, brek de gerekten mkemmel olmu... dedikten sonra Ha
lil, Petek bal ok gzelmi, nereden temin ediyorsunuz Serdar Bey?
diye sordu.
Bahede an kovanlarmz var. Yiyeceklerimizi mmkn oldu
unca kendimiz retmeye alm. Anlarla babam ilgileniyor. Bal, ba
bamn emei.
Emekliye aynlmca m baladnz an iine A rif Bey?
Kovanlan babam kurdu, ocukluumdan beri bahede vard,
evimizin ihtiyacn karlyorlar.
Firdevs Hanm m yapt kahveyi de ien Mmtaz Bey tedirgin
di: Biz izninizi isteyelim. Ge kalmadan gidersek bir dahakine yz
mz olur. Doktor yeeninizi ve Binba Kasm bu iler iin yormaya
lm.

213

eref verdiniz. Kapmz size her zaman aktr. Frsat bulduka


gelmeye aln.
Yemek srasnda sohbet uzam, vaktin nasl getiinin farknda
olamamlard. Evden ayrlrken verilen sreyi bir saat geciktirmiler
di. Mmtaz Bey endieliydi. Serdarm olunun yoldan evirdii yayl
arabaya binip muhafzlar braktklar meyhaneye gittiler. Onlarn ne
eleri yerindeydi. Geciktikleri muhafzlarn akllarna bile gelmemiti
ve yeni bir ie votka syleyip onlara da ikram etmek istediler. Teek
kr edip iedeki votkay bitirmelerini beklerken hesab istediler. Ye
dikleri, itikleri 2 ruble 40 kapik tutmutu. Hesab deyip dar kt
lar. stedikleri zaman camiye gidebileceklerini de sylediler. Hastane
ye geldiklerinde kapda bekleyen biri yanlarna yaklaarak Doktor Ah
met olduunu syledi. Tokalatlar. B ir sorun yok anlamnda bakp
ieri getiler. Koua girdiklerinde, arkadalar merak iinde onlan
bekliyordu. Serdarm hanm arkadalar iin bir tepsi subreini bohalayp vermiti. Yiyecekleri karp olanlar anlattktan sonra Halil,
Kendimi bir ara evde sandm dedi. Anam da byle peynir, maydanoz
katard subreinin iine. Ne yapyordur acaba imdi?
Mmtaz Bey, Halil in sorusunu duymazla gelip yatana uzan
d. Aydn Yarbay konuyu deitirmek istedi: Liderlerin yanl bir ka
ran kendileriyle birlikte banda bulunduklar toplumu da felakete s
rklyor. Enver Paa acele etmeseydi ordumuz perian olmayacak, bizler de burada farkl konumlarda bulunacaktk.
Halil ne zaman evinden, ailesinden sz etse, Mmtaz Bey kah
roluyordu. Ailenin bana gelen felakete ve brahim Emmi yi bir daha
gremeyeceine zlyor, yaanan felaketi Halile syleyememenin
sknts da iini kemiriyordu. Memleketten Erzurum a gelmeden nce
rendiklerini dnyordu.
Hatice tm yaknlarm kaybetmiti. Mal, mlk, evdeki eyalar,
yiyecek ne varsa talan edilmiti. ki ocukla, bir dilim ekmee muhta
kalmt. syan etmemesi olanakszd. Boazlarndan bir lokma haram
girmemiti. Ellerindeki bir dilim ekmei herkesle paylaabilen bu in-

214

sanlar bu felaketi hak edecek ne yapmlard? Doruluktan, haktan bir


milim amam, kimseye bir ktl olmayan, karncay bile incit
meyen bu insanlarn suu neydi ki bu ceza reva grlmt onlara? O
kadar canlan gitmiti, tapular komuluk hatrna ellerinden alnm, i
likleri, depolan kundaklanm, bunlar yetmiyormu gibi Haticenin
kimsesiz kalp yataa dtn gren nceden selam vermeyenler fr
sat bilip evde ne varsa yamalayp gtrmlerdi. Hatice konu komu
nun arada bir getirebildii yemek artklanyla yaamaya alyordu.
Eve girip kanlan takip edemiyor, hayra m, ene mi geldiklerini bile
miyordu. D kap her zaman ak kalrd. Kimileri bahedeki kuyudan
su alyor, kimileri hal hatr sormaya geliyor, kimileri de yemek getiri
yordu. Kimileri de bo kaplarla geliyor su gtryormu gibi kaplann,
kazanlann kendilerininmi gibi gtryordu. uvallar, pekmez, arap
kpleri birka hafta iinde buharlap yok olmutu. Yataklar, yorgan
lar, kilimler, giyecekleri, Halilin kitaplan bile gtrlmt. Hatice ve
ocuklann zerindekilerle yatt yatak, gz nndeki bir iki kilim,
minder ve ocaktaki orba kazanyla birka kap kacak kalmt evde...
Belediye Reisi Mehmet Efendi saken evde pienden Hatice ye
de gndermilerdi. O hastane inaatmm skntsna fazla dayanamam
t. Onun lmnden sonra denmeyen banka kredilerine kar kefille
rin ipotek edilen mallanna el konulmutu. Seferberlik eli i tutan, tarla
srp ekin bien ie yarayanlan silahaltna alm, geride yal, sakat
hasta, kadn ve ocuklarla bir yolunu bulup sefer emrine katlmayan
dzenbazlar kalmt. Elde tarla srp harman dvecek hayvan kalma
mt. Hayvanlar ya devlete verilmi ya hastalanp kesilmi ya da ete
ler el koymutu. Yokluk ve alk btn evleri sarm, herkes cannn
derdine dmt ve bir lokma a ekmek peindeydi. Hamdi Usta,
Hamza yi ilie rak almt. Hamza gelirken bir eyler getirirse boazlanna bir lokma giriyor, ou gece ocakta sttklan suyu kaklayp
yatyorlard.
Su breini grnce Halil, Kendimi bir ara evde sandm der. Bunun stne biz,
Mmtazn bilincinden Halilin evindeki durumu reniriz.

215

Bu blmde deiik yollarla yazlm yaptlardan rnekler verilecek. lk rnek


benim bir ykmden. yk yazarn notuyla balyor. Daha sonra rge ara balklar
la rlyor. Derisini Tayan Adam. (12)

Yazarn Notu / Garip bir serveni var bu yknn. Yaz mevsi


minin son gnleri... Yalova da ay bahesinde oturuyorum. Krk ya
larndan bir adam, yanma geldi. Kibrit istedi. Sigarasn yaktktan son
ra masada duran kitaba bakt. Hl roman okuyanlar var m ? dedi.
Var dedim. zin istedi, karma oturdu. Adam gzm sryordu ama,
kim olduunu karamadm. Adm sordum, sylemedi. nemli deil
mi. .. Ben de bir zamanlar bir eyler yazdm dedi. Peki imdi niye
yazmyorsunuz? deyince birok ey anlatt. rme... ihanet... insan
malzemesi... Ben dedi, btn bunlar hayatn seyri iinde normal sa
yardm. Sonra o kadm grdm. Ben, cehennemden geliyordum. Hain
dolu bir dnyadan. Durdu. Dn dostum diye devam etti, gvendi
imiz birok insan, gitti ibirliki oldu... Elma bahesinde ylan, or
manda baltac, denizde avc... Hepsi dostumdu bir zamanlar...
Sonra o kadm tandm... Tertemizdi... Prlpnld... Bir ocuk
gibi... te o zaman anladm, rk insanlarla bir adm bile atlmaz.
Baka eyler yaplmal... Gzlerine baktm. zgnd. Yine de sor
dum. O kadn ne oldu?, Sevdim. B ir sigara daha yakt. Olmad i
te belki olmas mmkn deildi dedi. Bir frsat size, oturun kadn ya
zn. Dndm bir ara yazmay... Ama hayr... sterseniz size anla
taym. Anlatt. Kadn ok sevdii belliydi. Belki bir gn kavuursu
nuz dedim. Mutlaka., mutlaka... Ama ondan nce yapmam gereken
eyler var. Mcadele devam edecek... Sonra... mutlaka... Sustuk...
Belki on dakika ylece oturduk. Konumuyorduk ama, dakikada belki
be yz kelime gidip geliyordu aramzda. ey... isterseniz siz yazabi
lirsiniz. ardm. Yzne baktm.
sterseniz yazn... nasl, iyi olmaz m ... Sustuk... Bir sre son
ra kalkt. Vapur geldi, ben gideyim. adm sonra dnd.
Kadnn ad yok, benimki de... tamam m. Yrd gitti. Arkasmdan baktm. Kimdi bu adam? zgn bakl, krgn sesli, derisini ta
r gibi yryen bu adam kimdi?Birden... evet, sesinden tanyverdim
adam. Hzla iskeleye indim. Vapur kalkmt. ay bahesine dnerken

216

tuhaf bir duygunun iindeydim. Vapurda giden adam ben miydim yok
sa. .. Yoksa imdi ay bahesine doru yryen adam o muydu...
te imdi okuyacanz yknn garip serveni. yky biraz
deitirdim. Yoksa kadn da erkei de hemen tanrdnz. Dostum by
le bir eyi kesinlikle istemedi.
Krgn sesli arkada, bu yk szindir. Siz yarattnz bu yky.
Ben yazdm. Adresini bilseydim, sevdiiniz kadna gnderirdim. Yal
nz o okusun isterdim. Ama siz, kadnn ad dnda gizlediniz benden.
O benim en gizlim dediniz... En gizlim anmsyorsunuz deil mi,
byle dediniz. imdi hem siz, hem sevdiiniz kadn, birbirinizden
uzaklarda bu yky okuyacaksnz. Umarm beenirsiniz.
*

Temmuz aynn son gnleri. Sabah. Saat dokuz sulan. Bir adam
vapur gielerine doru yryor. Krk yalannda. Orta boylu. Teni yan
m. Tatilden dnyor. Sa solu umursamaz bir tavr var. Biletini ald.
Vapur birka saat sonra kalkacak. Deniz kysnda ay bahelerinden
birine girdi. A z ekerli kahve syledi. Kprtsz, uzanp giden denize
bakt. Dald... B ir ses,
-Beyim, falnza bakaym.
Dnd. B ir kadn. ingene. Otuz yalannda. Yemenisinin ucun
dan grnen salan siyah.
nce bir yz... Krmz bluz. ok renkli bol bir eteklik.
-Ne fal?
-Kahve fal beyim.
-Fala filan inanmam ben.
-Beyim, ben de inanmam.
-Sen de mi inanmyorsun... E, ne gerek var yleyse fala...
-Her eyi inanarak m yapyoruz.
Kadn, gzlerini dikmi bakyordu. Adam rahatsz oldu. Hakaret
eder gibi konutu.
-Sen ingenesin deil mi.
-Evet beyim, has ingene.
-Has ingene yle m i... Nasl oluyormu has ingene.
Kadn sustu.

217

-Syle bakalm, dedi adam, nasl oluyormu has ingene... in


gene ingenedir yahu...
Kahve geldi. Adam balad kahvesini imeye. Yava yava.
Kahve bitene kadar hi konumadlar. Adam, unu kovaym diye d
nd. Kov gitsin... Has ingeneymi ha ... Kadna bakt. Derinleen
bir kuyunun bandaym gibi bir duyguya kapld. Her baknda biraz
daha geriledi.
-yleyse palavra atacaksn.
-Hem de nasl.
Adam, fincan bir iki kez evirdi. Ters evirip tabaa koydu.
-Uzatma ama...
-Bir dilek tut beyim.
-Ne dilei.
-Gnlnzn istedii bir ey.
-Hadi bakalm, o da olsun... Tamam tuttum.
Kadn, fincan ald. Telvenin biimlerine dikkatle bakmaya ba
lad. Ban fincandan kaldrmadan,
-Dileiniz olacak beyim, byk bir ak yaayacaksnz.
Byk bir ak... On yl nce oldu byle bir ey. Evlendi. Alt ay
sonra ak bitti. Hr gr balad. nce yataklar ayrdlar. Sonra birbir
lerine dayanmay denediler. Olmad. Evde iki dnya yayordu. Birbi
rinden ayr. Kopuk. Sk sk arpyorlar, her arpmada byk bir
deprem oluyordu. B ir yl sonra ayrldlar. Adam ondan sonra kendi
dnyasnda yaad. Kendi yalnzlnda... Gzel bir dnya iin mca
dele etti. Byk ihanetler grd. Cehennemde savar gibi yaad. A
kald. Susuz kald. Ama kimseye bir ey belli etmedi. Sonra kendine bir
i kurdu. Ele gne muhta olmadan bu yaa geldi. Arada srada koluna
takp gezecei bir kadn istemedi deil. Ama bu dncesini bastrd.
nk una inanyordu. Dnyada milyarlarca insan yayor. Herkesin
kendine gre bir izgisi var. Ortak izginin insann bulmak bilmem
ka milyarlk bir ihtimal. Bunun iin evlenmedi. Gelip geici ilikiler
le yetindi.
Kadn, bir kez daha konutu,
-Evet, byk bir ak yaayacaksnz.

218

-yi ama benim dileim bu deil.


-Bo verin beyim, palavra atacaz dedik ya.
Gldler... Adam, kadnn dilerindepembe bir gl grr gibi oldu.
-Demek byk bir ak yaayacam... Ak. Hem de byk...
-Evet.
Adam, kadnn gzlerinde bir frtnann estiini duyumsar gibi
oldu. Aalar yerlere kadar eiliyor, deniz kabaryordu... Dnd deni
ze bakt. Kprtsz. Uzaklara doru uzanyordu deniz. Aacm tepesin
de bir ku tt.
Kadn fsldad.
-ok ac ekeceksiniz.
Adam, sigarasndan derin bir nefes ekti. Can skld. Ne o, ak
olacakm. A c ekecekmi. Rezalet.
-Fal mal brak, hadi ek git.
Kadnn gs hzla inip kalkyordu. Fincan tutan eli titriyordu.
-ok byk aclar bekliyor sizi, dedi, fincan brakt.
Sustular... Kadnn boyun daman atyordu. Adam, damarda do
laan kan dnd... kan... Kadn, kanla birlikte adamn iine akyor
du. Bunu duyumsuyordu adam. Bunu durdurmak istiyordu. Kan, btn
engelleri ayor, milim milim, adamn direncini paralyordu. Kanla
birlikte kadn, adamn beynine, yreine, cierlerine, ayak parmaklar
na doru usul usul ilerliyordu.
-Ltfen devam...
Kadn fincan ald. Telvenin biimlerine uzun uzun bakt.
-te ak olduunuz kadn.
-Hani?
Fincanda ince bir izgi. Adam bakt. Bir ey karamad.
-ok tuhaf, dedi kadn.
-Tuhaf olan ne?
-Kadnn gzleri...
-Gzleri m i... Nesi tuhaf...
-ok tuhaf... Bir yandan bakarsan yeil... urdan bakarsan
ela... Kahverengisi bile var... Kocaman... Ama hi bymemi, ocuk
kalm bu kadnn gzleri.

219

-Nasl yani?
-ocuklarn ne dnd, ne istedii gzlerinden okunur ya, i
te kadnn gzleri de yle. Kadnn gzleri hep byle ocuk gibi kala
cak. .. Yzyl yaasa bile... Bu kadn hi yalanmayacak.
Adam, birden elini masaya vurdu.
-Samalama.
-Hayr beyim, ben, grdm sylyorum... Bakn, siz bakn
isterseniz.
-Her neyse ite... Samalamadan devam et...
-Kadn bir kalabaln iinde... Durun bakaym... Evet, buras
byk bir istasyon. Siz de oradasnz.
-Ben de mi oradaym? Hani nerede?
-te urda... te u, szsiniz... u da kadm... Grdnz kadn...
stasyon

Adam, kadn grd. On adm ilerde. Hava souktu. Kadn laci


vert bir pards giymiti. Elinde lacivert bir valiz vard. Adam hzlan
d. Kalabal yara yara kadna yetiti. Elini uzatsa tutabilirdi. Bir
adm... Bir adm sonra, nerdesiniz, gnlerdir sizi bekliyorum diye
cekti. Diyemedi. Kadna bir adm kala aya takld. Dt. Belki bir
saniye sonra kalkt. Bir saniye... Ama kadn kayboldu. B ir saniyede.
Adam, btn istasyonu arad. Kan ter iinde kald. Kadnlar tuvaletinin
nnde dakikalarca bekledi. Sonra kn oraya gitti. O daha gelme
di. Ben, birini, ona benzettim. Byle dnyordu. Buna inanmak is
tiyordu. O daha gelmedi. afak skene kadar bekledi. Btn trenler
geldi. ok uzaktakiler bile... Kadn hibirinden kmad. zgn, acl,
eve giderken, bulutlar bir imekle paraland. Adam imein parala
d bulut olmak istedi.
ay Bahesi

ingene, ban, fincandan kaldrd. Adamn gzlerinde bir dolu


hzn vard. Lacivert pardsl kadn dnyordu.
-Hi yalanmayacak deil mi?
-Evet beyim.

220

r
-Gzleri, hep ocuk kalacak.
-Hep...
-yle sanrm, kalbi bir kucak kutyne benziyor.
-Nerden bildiniz?
- Yrynden...
-Kardnz ama...
-Hayr, ben karmadm... O kat... Ama niin?
Kadn fincana eilirken.
-Siz kardnz, dedi. ok tuhaf... Kadn, bir elma bahesinde...
-Elma bahesinde mi?
-Evet, bakn, elmalara bakyor... Eliyle yokluyor... Durdu...
Kocaman, krmz bir elma var... onu koparacak... Aman Allahm...
-Ne oldu?
-Bir ylan...
Adam eildi. Fincana bakt. Ylanla gz gze geldiler. Adam,
ihaneti tand... Yksek idealleri yerle bir eden ihanet, elma bahesin
de ilerliyordu imdi. hanet yerde srnyordu ama yayordu. Elma
bahesinde ite... Kadna doru.
Elma Bahesi

Adam, elinde mavzerle, usulca iti geti. Kadn, az ilerde. Elma


y koparacak. Ylan tam arkasnda. Dikilmi. Belinin hizasnda. Bir sokuta ldrecek. Adam, nian ald. Hayr, buradan olmazd. Sola kay
d. Yine de iyi deildi yeri. M ilim sapsa kadn lrd... Kadn... y
lan... adam... le scanda be saniye beklediler. Crcr bcekleri
sustu. lm, pimanlk, ac, ihanet... Dnya be saniye sonra ters d
necekti. Hayat, birileri iin be saniye sonra bitecekti. de biliyor
du bunu. lmle hayat ayran izgi grnmyordu bile... Adam teti
e bast. Ylann kafas paraland. B ir saniye sonra crcr bceklerinin
sesi duyuldu. Kadn, arkasna bakmad. Uzand, elmay kopard. Sk
aalarn iinde kayboldu. Adam srtst yere yatt. Btn gn yle
durdu. Gnee bakt. Kr olmak istedi.

221

ay Bahesi

Adam knk dkk bir sesle konutu,


-Bu kadar ac fazla deil mi?
-Siz istediniz bunu.
-Hayr, hibir ey istemedim ben... Siz ktnz karma... Siz...
Birden durdu... Siz... Siz diyordu ingeneye... Siz... sen... ne
diyeceini ard.
-Siz istediniz siz yaayacaksnz... Bakn, kocaman bir balk
teknesinde gryorum sizi. Byk bir denizde... Kara suratl, eli krbal kaptan, o balinay bekliyor.
-Ne balinas?
-Turkuaz renkli, pembe gzl balinay.
-Hayr olamaz... Biz oraya kpek balklar iin gittik...
-Siz yle sann... Kaptan balinay bekliyor...
-Kpek balklan iin gittik diyorum size.
-Susun... te geldi... Turkuaz renkli, pembe gzl balina... Ya
ral. .. Ufukta bir sr tekne grnd. Herkes balinay yakalamak isti
yor. .. Kara suratl kaptann gzleri parlad. Balinay vurursa ok para
kazanacak... ilerden birka itiraz ediyor... Kaptan, iilerin kafas
n, elik krbala parampara ediyor.
-Susun diyorum, susun... Tekrar ediyorum, biz oraya kpek ba
lklan iin gittik...
-Bana inanmyorsanz, siz bakn... Grn, gzlerinizle grn.
Turkuaz renkli, pembe gzl balina gemiye doru geliyor. Yaral. Yar
dm istiyor... Bakn, siz de ordasmz. Kaptana laf anlatmaya alyor
sunuz.
-Canna okuyacam bu heriflerin... Piman olacaklar...
Byk Deniz

Adam denize atlad. Dev dalgalar aarak balinann yanma gitti.


Turkuaz renkli, pembe gzl balina hkryordu. nsanlk bir saniye
dursa hkmklan duyabilirdi. Ama herkes savaa hazrlanyordu. De
nizde byk bir para yatyordu. Kaptanlann gzleri kslmt hrstan...
Sava balyordu. Kpek balklan geni bir ember yaptlar, ganimet

222

ten pay koparmak iin. Avc botlar denize indirildi. elik zpknlarn
biri gidip biri gelmeye balad. Fakat o da ne... imdiye dek grmedik
leri bir yaratk... elik zpknlan eliyle tutuyor, bir vuruta ikiye bl
yordu. Bir tekmede gemileri alabora ediyor, bir yumrukta kpek balk
larnn kafasn paralyordu.
Sava ksa srd. Adam turkuaz renkli, pembe gzl balinay ya
nma ald. emberi yard. Dev kulalarla souk denizlere doru gitti.
Kuzey kutbuna vardklarmda adam lmek zereydi. Btn vcudu par
alanmt. Son bir kulala buzlann stne kt. Sendeledi. Sonra boy
lu boyunca yere yld. Balina, denizin dibine indi.
ay Bahesi

Kadn sustu.
-Niye sustunuz... Devam et... Sonra... Ne oldu sonra?
-Kadn kurtard adam.
-Nasl?
Kutup

Az sonra kadn geldi. Beyaz bir krk giymiti. Kpeklerin ekti


i bir kzaa adam ald. Evine gtrd. Adam, yirmi bir gn gzn
amad. Ateler iinde yand. Kadn, yirmi bir gn adama bakt. te o
adamd bu. urda yatan... Biliyordu adam. Mcadelesini... nadn...
Alamazln... Direncini... Gerekliydi bu adam... Gzel bir dnya
iin gerekliydi... Salna kavumas iin dua etti. Yirmi bir gn son
ra adam, bir sabah gzlerini at. Kendini dinledi. yi olduunu duyum
sad. Kalkt. Evden kt. Kadn, az ilerde arkas dnk oturuyordu.
Adam sessizce yrd. Her adm atta kadn eriyordu. Hzland...
Kotu... Ama ge kald. Kadn, buzlann iinde eridi gitti. Eliyle buzu
okad. Kadnn oturduu yer lkt. Adamn gzlerinden bir damla ya,
lk buzun stne dt. Sonsuz bir kederle evresine baknd. Kadm,
uzaklarda buzulda grr gibi oldu.
-Durun, durun diye bard.
Ses, kadna ulamad. Buzula arpt. Orda dondu kald.

223

Ahmet Saym epik yolla yazlm yaptnda kimi blmleri grelim. pek Halya
Ters Binen Kedi. (13)
Aziz cemaat! imdi anlatacam masala siz ister gln, ister k
zp dama kn.
Evvel zaman iinde ben uzunca bir sre isiz kalmtm. haf
ta m desem, ay m desem, yl m desem, bu isizlik bana yedi bin
yl kadar uzun geldi. Koyundan kayyum, keiden mezzin kabilir
ama, isiz adamdan ne kacak? Bekar odamda duvardan duvara dola
np duruyordum. Bacaklara kuvvet, drt adm o yana, drt adm da bu
yana gidip gelirken iimden sylenip soruyordum: Ben imdi nerden
i bulaym? Nasl bulaym? Kimden bir i bulaym? Ha? Nasl ede
yim ? Sonra odann ortasnda dikilip yeniden dnyordum: Nasl
edeyim? Nerden i bulaym? Kime gideyim? Dikildiim yerde boyna
duvarlara bakyor, duvarlarla konuuyordum. (Sakn bu usul yabana
atmayn: siz kalnca veya bir derdiniz olunca duvarlara bakn ve ay
rntya girin! Duvardaki przlere, o kck beneklere, duvar sivilce
lerine durmadan bakn!) Hey canm! O przlerden oluan ne iaretler,
ne suretler vard! Kurt resmi mi istersiniz, ay resmi mi? A lc gzle ba
karsan, bitten binek, pireden yedek de grlebilirdi. Daha neler de ne
ler. .. Tepe gibi pilavlar, kolum gibi dolmalar, budum gibi sarmalar, de
re gibi hoaflar, ye yemez misin, hani de grmez misin?
Armudu talayalm, dibinde klayalm, uzun szden birisi, tekir
kedi derisi, msaade ederseniz masala balayalm:
Vay canna, demek hl orada, odandasm! Hem de duvarlara ba
kmyorsun! Dikilmisin orada, cebinde otu yedi buuk para, eyrek pa
ket sigara, isiz olu isizsin, dikilmisin orada, kz gibi duvara bak
yorsun...
Dorusu, nceleri isizlii pek umursamadm. Nasl olsa bulu
nur bir i, dnyada kim a kalm? dedim. Ama haftalar aylan kovala
dka isizlik azmanlat. skdarn vapuru Beikta a yanat. kinci
si, yalnzlatm, dost ahbap muhitinden uzaklatm. Sanki onlar beni
grnce, Bu herifgene mi bor istemeye geliyor? diyeceklerdi. n
cs, kursama ok az ey gittii iin, gnde bir dar kyordum,
bak bundan da ikayetiydim (demek ki isizlik biraz da kabzlk de
mekmi: Hem ferden hem itimai zaviyeden).

224

Birka zaman daha geti, ben hl isizdim. Saflma bakn ki,


bir i bulmam gerektiine inandm kadar, bir iin de nasl olsa beni
bulacana inanyordum.
Hi de yle olmad. Gn geldi, a kamm doyuramadm. Kira
paras hadi neyse, bor har eder denkletirirsin, birka ay da vermeye
bilirsin. .. Ama aylarca a kamna bekle bakalm, hele bir dene, gn
olsun dene bakalm, oluyor mu? (Acaba Hazret-i Allah bu karn al
n neden icat etmi? Krk eit mahluk birbirini yesin diye mi?)
Bana el uzatan yaranlarm da vard dorusu... Teselli edeninden
tutun, bor verenine kadar. Lkin ben bor almaktan korkuyordum:
karl olmayan bir borcun altna nasl girersin kardeim? Bu iin so
nu alimallah dolandrcla uzanr! te bundan dolay, ksmet olursa
ilerde deyebileceim miktarda, kk miktarda borlar alyordum on
lardan (zaten bor veren, parasn kurtarp kurtaramayacan dnr.)
Ben de ona gre istiyordum. Kararnca bir para istediim iin, dost
dediin artk bu kadarn gzden karabilirdi (ama pek az miktarda is
tersen, bu sefer de kurua muhta dumma dersin. Bu hi iyi deil
dir. nce arkadam, sonra kendini kaybedersin. Bor alrken en iyisi,
ilacn dozunu tam kestiren bir hekim gibi olacaksn.)
Gnler aylar gemi, ben bir i bulamamtm. Halbuki zorlama
dm kap, andrmadm eik, gitmediim kk ve konak kalmam
t. Ne umutlar beslemitim: oras olmazsa buras, bu da olmazsa Dervi
aabeyin bahsettii i; onunki de tutmazsa Zbeyir ile Bahtiyar ne gne
duruyor? Artk birinden biri olur inallah! Ama nerdeee? Seksen umu
dun sekseni de tutmad. Eh ben de seksen sene bekleyecek deilim ya!
Valla beni hafakanlar boacak! sizlik canma tak etti. Gezin
gezin, duvarlara bak! Karyolaya otur, kafan ellerinin arasna al ve d
n. Helaya git, bo dn gel... unu kurcala, bunu hesapla, hepsinden
umudunu kes, n olacak bunun sonu? (Haaaayt, delireceksen delir de,
isizliin bahanesi bulunsun.)
Uykuda olduum ve helada bulunduum saatlerin dnda kendi
me hi hak vermiyordum. imden gelen bir ses boyna drtyordu be
ni. Hep de ayn ses, ayn nakarat:
- bulmalsn! Bulmak iin aramalsn! Odanda ne dnenip du
ruyorsan avanak?

225

Yani bu szler ne demek? Yr git, i ara! demek. Ben de bu


sese uyup sokaklarda akama kadar dolayordum. (Sanki sokaklarda
yerden i mi toplanyor? Peki yleyse, dnyann her yerinde isizler ne
den sokakta gezerler?)
Bakn ben hem sokaklarda yryor, hem de nasl edip, nereden
bir i bulacam dnyordum. (Dnmek iinse, odanda oturup d
nemez misin? Hangi arkada sayesinde, ne gibi yerlerde bir i bula
can planlayamaz msn? Sonra da bu plana gre, doruca hedefe git
mek zere sokaa kmak daha akllca olmaz myd, eekkafa?)
Olmazd. nk btn gn sokaklarda dolanca, akamlan yor
gun argn eve gelende, iimdeki sese cevabm hazrd:
-Grdn m? te btn gn i aradm! Dolatm durdum, dnya
kadar da yoruldum. Baka ne yapabilirdim ? Syle, ne yapabilirdim ha?
ncir yapra arayan kedi

Az gittim, uz gittim, dere tepe dz gittim, alt ay bir gz gittim,


bir de dnp baktm ki ben hl isizim!
Hapiste olmak bin kere evl! nk onun bir ad var. Ad hapis.
Dan kamazsn, dilediin yere gidemezsin, herhangi bir i yapamaz
sn... Ama bunun bir gerekesi var, ad var: Hapis...
Ya isizlik? sizlie ne demeli?
BR R:
sizlik, o en byk hapisane!
(Metin Demirta)
Tamam, air gzel sylemi, doru demi, brakalm bunu da, o
gnlerde kapmn nnden gnde bir geen eskiciye ne demeli? Bu
herif beni yiyip bitirecekti. Bu herif, evdeki eyalara fena halde takm
t (meslei icab, tabii takacak). yi ho ama, parasyla aldktan sonra,
evdeki eyalan birer ikier gtrmesine bir ey denemez de, eskicinin
o hallerine ne demeli? Kapmn nnden geerken mart kedisi sesiyle
Ee-eeeskiler alayyym diye durup durup barmas beni pek mkl
duruma dryordu: arsam m, armasam m? Son kalan te be
riyi de satsam m, satmasam m? Herif, penceremin nnde dinlenip
birka kez daha sesleniyordu. Yani belli ki, sadece benim iin buralar

226

r
da miyavlayp duruyor bu herif! Peki, kendisi mart kedisi de, biz men
debur, yelloz, rfnt kedilerden miyiz?
Gmlekler gitti, iki ceket, masa rts, birka ayakkab, kol saa
tim, yerdeki kilim, iki abajur, bakr tencere, alimnyum tavalar falan
gitti. Tamam da, eskici bu alveri srasmda pek souk, pek kibirli
davranyordu. (Benim gibi kibar, tertemiz bir kediye yazk deil mi?
ki ift kelam edip gnl alnmaz m yani?) Yok azizim, bu herif buz
gibiydi. Sadece iiyle ilgileniyordu: Satacam eyay eline alyor, evi
rip eviriyor, incelemesini bitirdikten sonra, olmayacak bir fiyat bii
yordu. (Devenin ba! Elli ake olur mu o koskoca bakr? nsafsz he
rif, lm eek aryorsun di mi?)
Gel de satma! E lli ake melli ake... Birka paket sigara, bir pa
ket de margarin eder!
Vermiyorum elli akeyi! deyivereceim, nce bir yutkunuyo
rum. nk ka kez denedim: Vermem bu fiyata! dediimde, almak
tan cayyor. Pekikaa verirsin? diye sormuyor, bu konu kapanm gi
bi, baka bir eyaya atyor elini vicdansz!
Bu eskicinin nasl cieri be para etmez bir herif olduunu artk
anlamtm. Kapmn nnden geecei saatlerde inadna perdeleri ka
pyordum. Evde yokum bellesin! Bouna itahlanmasn! Onun oca
na dtm gnlerde ise, perdeleri ak tutuyordum ve satacam e
yalar odann ortasna koyup pencereden el ediyordum. eri girdiin
de hemen hi konumuyorduk. Ortadaki eyalar iin birka ake bra
karak cehennem olup gidiyordu.
Bu heriflerin, bu eskicilerin Allah belasn versin demek kolay,
Allah benim bama bir bela sarmt: Canma tak demiti bu isizlik...
Sabahlan uyanmaktan nefret ediyordum. Uyandm da n olacak? Yatak
tan kalknca ne yapacaktm? Yine ayn isizlik, paraszlk, alk, gam,
kasavet, aresizlik... stelik bombo bir hayat, bombo bir kafa...
Uyandma bin piman oluyordum. are deildi, ama ben y
le bir yol da deniyordum: Uyannca yorgan bama ekip yorgann al
tnda kendime kk bir gece yaratyor, bu gecenin iinde uzunca bir
sre bekliyordum. Srf sabahla karlamamak iin. Saatler geince bu
sefer de sklyordum. Kendi nefesimden, kendi kokumdan, kendi ka-

227

ranlmdan... Yorgann altndaki bedenimi sevmiyordum, evet, sev


miyordum bu isiz bedeni.
Bana bakn hey! Yani ben isizsem, isiz kaldysam, bu isizlik
uzadysa, hibir ie yaramayan bir yaratk mym ben? Mebbeden i
sizlie mahkum mu oldum? Yoksa ben be para etmez, k st otur
mu bir kedi miyim? Hem topal hem uyuz, bir gz kr, eri suratl,
tipsiz taharetsiz, istavroz fdesikedilerden miyim?Kedi bile deil, yok
sa ben bir aynkotu veya bir osurukotu muyum?
Peki ama neden i bulamyordum?
O gn alayp zrladm, saatlerce bunu dndm: Ben neden i
bulamyordum?
Kapy hzla arpp dar ktm. Az gittim uz gittim, dalar de
reler atm, akama kalmadan karma ak sakall, bilge bir adam kt.
Ona sordum.
-Olum, dedi, sen illaki kendine gre bir i aryorsun, kendine
uygun bir i aryorsun da ondan!
Bak sen! Gryor musun bendeki aymazl ?Aylarca yllarca i
siz kalyorsun, alktan nefesin kokuyor, onca ile, onca cefa ekiyor
sun, ondan sonra hl kendine uygun bir i aryorsun, onu bekliyor
sun, yle mi?
Bu bele nerde grlm? te biri kar, gerei suratna byle
dobra dobra syler!
dediin kimin ayana gitmi arkada? Sevdii ii kim bula
bilmi? Dnyada iini kim sevmi?
Hemen uraca kaydetmeli:
Tek maddelik bildiri
No. 1
EER NSANLAR N SEVSEYD
ONUN A D I O LM AZDI
Romann bir baka blmnden.

B ELGE
Martin Luther
Von Kaufshandeln und Wucher
(1524)

228

Sayfa: 296, 297


imdi tccarlar arasnda, soylular veya ekiyalar konusunda ok
yaknmalar var. nk bunlar, byk tehlikeler altnda ticaret yapmak
zorundalar ve karlmak, dvlmek, antaja uramak ve soyulmak
tehlikesiyle yz yzedirler. Eer onlar bu straplara adalet adna kat
lanm olsalard, tccarlar kutsal kiiler olurlard.
Ne var ki, bylesine byk hakszlklar ve Hristiyanla yak
mayan hrszlklar ve soygunlar, btn dnyada ve hatta kendi aralarn
da tccarlar tarafndan yapldna gre, Tannmn haksz kazanlan
byle byk bir serveti tekrar kaybettirmesi ya da aldrmas ve kendi
lerinin de kellelerinden olmalar ya da esir edilmelerinde alacak ne
var?... Ve prensler, bylesine haksz alverileri gereken iddetle cezalandrmal ve uyruklarnn tccarlar tarafndan bylesine feci biimde
kandrlmasn nlemek iin dikkatli olmaldrlar. Onlar bunu yapma
dklar iin Tanr, valyeleri ve ekiyalan kullanyor ve tccarlar,
yaptklar hakszlklar dolaysyla bunlar araclyla cezalandryor ve
yine onlar kendi eytanlar gibi kullanyor. Tpk Msr ile btn dn
yann bana eytanlar bela etmesi ya da dmanlar aracl ile onlar
yok etmesi gibi... Bylece o, tccarlar dnyay her gn soyarlarken,
valyelerin ylda bir iki kere soymalarna karn, valyelerin tccar
lardan daha kk ekya olduklarn kabul etmeyerek bunlar birbirine
krdryor.
ayann dedii gibi hareket ediniz: Prensleriniz, ekiyalann
yoldalar oldular. nk onlar, bir ya da yarm gulden alan hrszlan
astmrlar, ama btn dnyay soyan ve byk bir rahatlkla hrszlk ya
panlar ile dost olurlar, bylece zdeyi dorulanmtr: Byk hrszlar,
kk hrszlan asarlar. Romal senatr Catonun dedii gibi: Kk
hrszlar zindanda, posugalan iinde; te yandan resmi hrszlar altn ve
ipeklilere brnmler. Ama Tann nm son sz ne olacak? Tam, Ezek iele dedii gibi yapacak: Prenslerle tccarlan, bir hrszla dier hrs
z, kurun ve demir gibi kaynatracak ve kent yanp kl olduunda ne
prensler kalacak ne de tccarlar...

229

Bir tccar hrsz


sanlp hapse atld
Memleketimizin gen mteebbis tccarlarndan biri, kuyumcu
dan mcevher ve altn satn alrken soygun yapyor iddiasyla yakalan
m ve hapse atlmtr. Dnk durumada gerei anlatan ve kendini
savunan bu tccarn hr teebbs namna mesleini srdrebilmesi iin
adaletin yerini bulaca bildirilmektedir.

Gazetelerde ayrca boy boy fotoraflarm ile Atpazan tccaryla


benim hakkmda yaplan rportajlar yaymlanmt.
Gazeteler bu minval zere haber yaymlarken, birka gazete ise
meseleyi ters yz ederek yazmakta ve olay tamamen tepetaklak duru
ma getirmekteydi:
Bir hrsz ticaret yapyor sanld
Atpazan nda katip olarak alan ve geceleri kuyumcu soymay
det haline getiren bir hrsz, mahkemede kendisinin tccar olduunu
savunmu, kuyumculara ticaret yapmak iin gittiini sylemitir.
(Vurgular Ahmet Sayn. C.G.)

ehov'dan deiik yolla yazlm iki yk. ikayet Defteri. (14)


Bu defter demiryolu istasyonunun bekleme odasnda, ykseke
bir masann ekmecesinde durur. Odada, ekmecenin anahtar istas
yon bekisindedir diye bir yaz aslysa da amak iin anahtara gerek
yoktur, nk hep aktr ekmece. imdi defterin yapraklarn evire
rek okuyalm:
Sayn bay, divitimi snamak iin yazyorum.
Yaznn altnda uzun burunlu, boynuzlu bir surat izilmitir. A l
tnda da u satrlar:
Sen resimsin, ben portreyim; sen hayvansn, ben deilim. Ben
senin suratnm.
Trenle istasyona gelirken pencereden grnty seyrediyor
dum, apkam bamdan uuverdi. 1. Yarmokin.
Bunu kimin yazdn bilmiyorum, ama okuyan benim gibi bir
budaladr.
Bavuru blm efi Kolovroyev bir an olarak kalsn diye bun
lar buraya yazd.

230

Kanma kaba davrand iin kondktr Kukin den ikayeti


yim. Kanm grlt yapmyor, tam tersine grlty nlemeye al
yordu. Kalabalkta omzumdan ekitiren istasyon bekisi Kliatvinden
de ikayetiyim. Nasl bir kii olduumu bilen Andrey vanovi eyevin iftliini adres olarak verebilirim. Maliyeci Samoluev.
Nikondrov sosyalisttir.
ehovun Bir Sayman Yardmcsmm Gnlnden adl yks.(15)
11 Mays 1863. Bizim altmlk sayman Glotkin iddetli bir k
sre tutulduu iin son gnlerde stl kanyaa dadanm, bu yzden
adamcazda alkol sayklamas balam. Doktorlar yalnz bu meslektekilere zg kendine gvenle, saymann bir gn sonra leceini bildir
miler. Eh, bu duruma gre onun yerine ben sayman olacam demek
tir. Onun makamna beni geirecekleri sz oktandr ortalkta dola
yordu zaten.
Yazman Keleev, i iin gelen bir yurtta kendini krtasiyeci
likle sulad diye pataklamaya kalkm, mahkemelik olmular. Zaten
baka trl sonulanmaz byle iler.
Midemdeki gastride kar urup alyorum.
3

Austos 1865. Sayman Glotkin gene cierlerinden rahatsz.

ksrkten kurtulamad bir trl, stl kanyak imeyi srdryor. Eer


lrse yerinin bana kalaca kesin. Ancak alkol sayklamasmdan tr
kolay kolay lnmediinden, onun yerini alma umudum biraz zayf.
Kleev, bir Ermeni yurttan elinden zorla ald bonoyu yrtvermi. Adam gene mahkemeye decek. Yal bir kadn (Bayan Gur
yeva) bende gastrit deil, gizli basur olduunu syledi. Ne diyebilirim
ki?
30 Haziran 1867. Gazeteler Arabistanda kolera salgm balad
n yazyorlar. Bakarsn, hastalk Rusya ya da srar. te o zaman g
rn boalan makamlan! Sayman Glotkin lnce yeri benden baka
kime kalacak ki? Ama adam yedi canl, bir trl lmek bilmiyor. Bana
kalrsa bylesine uzun yaamak biraz ayp kayor.
Gastridim iin ne kullansam acaba? Pelin otu tohumu mu yutsam, ne yapsam? Ne dersiniz?

231

2 Ocak 1870. Glotkin in kpei sabaha dein avluda uludu dur


du. Ah kadn Pelageya bunun bir eyin gstergesi olduunu ileri s
ryor. Sayman olduum zaman kendime alacam rakun krkten, sa
bahlktan uzun uzun konutuk. Bununla da kalmaz, tutar evleniveririm
belki. Kz alacak deilim elbette, yama uygun bir dul bulurum.
Dn Kleev, ak-sak fkralar anlatt, Ticaret Odas yelerin
den Ponyukovun yurtseverlik duygularyla alay ettii iin kulpten ko
vuldu. Duyduuma gre Ponyukov bizimkini mahkemeye verecekmi.
Gastridim iin Dr. Botkin e gideceim. Hastalarn kesin tedavi
ediyormu...
4 Haziran 1878. Gazeteler Vertlianka da veba salgn ktn
yazyor. Sinek gibi insan lyormu. Glotkin korkusundan biberli vot
ka iiyor. Eh, bylesine yalanm bir adama biberli votkann bir yarar
salayacan sanmyorum. Veba bizim kente kadar gelse de sayman
olacam yzde yz.
4

Haziran 1887. Glotkin lm deinde. Kendisini ziyaret et

tim, drt gzle lmn beklediimi syledim alayarak, beni bala


masn istedim. Adam ycegnlllk gsterdi, beni balad gibi,
stelik gastridim iin pelit kahvesi imemi salk verdi.
Son mek benim bir ykmden. yk iinde yk... Dle gereklik... ara ba
lkla ilerleyen rge. Eski Bir Daa Benzeyen Adam. (16)

Pencereden bakyorum. Akam saatleri... le zeri balayan


kar frtnas devam ediyor. Bakkala gidip ekmek almalym. Ama Bu
havada dar klmaz. diyorum. eniyorum. Dnden kalan ekmek
le idare ederim. ay var. Peynir, zeytin var. Gaz sobas sessizce yan
yor. Evde durum fena deil... Kar frtmas devam ediyor. im yor.
Tam bu srada kap alnd. Bu saatte... bu havada... Kar komunun
liseye giden olu olabilir. inden kamad bir ders olursa gelip ba
na soruyor... Hayr. Komunun olu deilmi. Gelen on yllk dostum.
st ba kar iinde. Soukla girdi ieri. Gelmesine sevindim. Ama bu
havada bir anlam veremedim. Dn beraberdik. Sesini karmadan so
yundu. Sobann banda karlkl oturduk.
-Eee, n apyorsun bakalm, dedi.

232

-Hi, dedim.
Hissediyorum. Dilinin altnda bir ey var. Tatsz bir ey mi aca
ba. .. Yzne bakyorum. Karlkl oturmu, aylarmz iiyoruz. Kar
frtnasnn sesi duyuluyor.
-Kolay gelebildin mi? dedim.
-nemli deil, dedi.
kinci bardan yansna gelmitik. Kalkt. Pencereden kar frt
nasn seyretti. Sonra geldi, karma oturdu.
-Bak dostum, dedi, ben hayatmn her devresinde yazarlarn z
grln savundum.
Bu havada... yazann zgrl.
-Bunu baka bir gn syleyebilirdin. Ne bileyim, yann... br
gn.
Glmsedi.
-Yok, dedi bunu, byle havalarda sylemek daha gzel.
Sustu bir cigara yakt. Belli konumaya hazrlanyordu. Ne sy
leyeceini bilmiyordum. Birden kalkp yanaklanndan pmek istedim.
imden geldi. Biliyorum dostum, senin hayatn trl aclarla geti. B
yk bir mcadele verdin. Bu yzden abuk yprand yzn. Dostum be
nim, evrene hep gven verdin. Hi emedin ban. Hep dnrm.
Seni btnyle tanyabildik mi acaba... Belki de sen hep sisler iinde
yaadn o pek konukan olmayan karakterinle.
-Dn, dedi, yazacan bir yky anlattn.
-Evet.
-te o yky yaymlama.
Kendimi birok eye hazrlamtm. Ama bunu beklemiyordum.
Baladm glmeye.
-Gldm iin kusura bakma, dedim. Peki ama niin?
-nk ykde beni anlatyorsun... Daha nemlisi dostum, o
kadn... Bu yk dolaysyla zlmesini istemem. nk o.
O kadn ok dolayl yoldan birazck anlatmt bana. Sanki olup
bitenler bir arkadann bandan gemi gibi.
-Hani senin bir arkadan vard, anlatmtn birazck. Belki on
dan etkilenmi olabilirim.

233

-Ah siz yazarlar, diye glmsedi. Yine de sen yaymlama o y


ky. .. Baka bir yk yaz.
Yerimden kalktm. yk masann stnde duruyordu.
-Al, dedim, oku... Sen ver karan.
Sert grnmnn altnda yumuack bir yrek tayan dostum,
-Kmlacaksan, gz ucuyla bile bakmam, dedi.
-Hayr knlmam.
Katlar ald. Buulu bir gzle bakt.
-Hay Allah gzlm unutmuum.
-O zaman ben okuyaym, sen dinle.
Kar frtnas hzm artrmt. yky okumaya baladm.
Bir ocuk

Yamurlu bir akamst... lkokulun beinci snfnda okuyan


bir ocuk, hzla eve doru kouyordu. Kapdan girerken antas ald.
ocuk, byk bir telala, slak kaldrma salan defterlerini, kitaplann toplad. Hzla kapdan girdi. Yola den silgisini gremedi.
-Babam, dedi eve girer girmez.
Babas hastayd. Gnden gne eriyordu... Anne sinirli bir sesle
konutu.
-Hasta olacaksn. stn ban deitir. Bir de enle urama
yaym. Sonra otur dersine al.
Evde bir sessizlik vard. yandaki kardei bile sessizce oy
nuyordu yerde. ocuk biraz sonra evin tek masasna oturdu. Ders a
lt. B ir ara yanl yazd silgisini arad. Bulamad. Annesine sordu.
Terslendi. Annesine dilini kard. Dilini karmca tokad yedi. B ir da
ha... bir daha... Bakt tokadm arkas gelmiyor.
-Baba, kurtar beni, diye bard. Anne birden durdu. Titreyen el
leriyle ocuun ban, gsne bastrd. Babam diye dnd ocuk.
Sessizce alyordu. Babam kurtanr beni.
Akam oldu. ocuk, nne konan bir kap yemei yedi. Kardei
oktan uyumutu. Anne mutfaktan kmyordu. Yan odada yatan baba
sn zledi. Babasnn rak kokan sofrasn. Babann Koum benim di
ye srtna vurularm.
ocuk, gece, yatakta Lokman Hekimi dnd.

234

Lokman Hekim

Lokman Hekim okuduu kitabm son sayfasna gelmiti. Birden


durdu. Yz, heyecanla kasld. Btn vcudu titriyordu. Aradm bul
mutu. te bu kitapta zmleniyordu. Bundan byle hi kimse lme
yecekti. lme are bulmutu. Tann, yukardan grd bunu. Kkredi.
-Lokman yok edin.
Can alc, saniye sektirmeden yola kt. Birka saniye sonra ses
sizce ldrecekti Lokman Hekim i. ocuk bunu hissetti. Uan atma
bindi. Cn alcy, gkyznn birinci katnda karlad. Klcm ekti.
B ir vuruta ikiye bld can alcy. Aada Lokman Hekim, acele et
meden kitabn formllerini kopya ediyordu. Tann, byk bir fkeyle.
-ldrn... Lokman ldrn, diye bard.
Gkyz, iddetli bir grltyle ikiye ayrld. Gne bin para
ya blnd. Yldzlar parampara oldu. Zifiri karanlkta korkun g
rntlerle btn yldmmlar yeryzne saldrd. Lokman a... Ama uan
at... aha kalkt... Byk biryan balad. Ordan burdan binlerce yldmm geliyordu. Byk imekler, gkyzn halla pamuu gibi at
yordu. Uan at ndeydi. Bir kuyruk vuruuyla yldmmlan sndryor
du. Uzun ayaklanyla imekleri dvyordu. En sonunda Lokman a ye
titi. ocuk, Lokman kucaklad. Atma ald. Eve getirdi. Lokman tit
rek elleriyle, lm deindeki babaya forml uygulad. Baba iyile
ti. Bir dakika sonra sofra kuruldu. Kardei bara ara oynamaya ba
lad. Anne sslendi. Baba, sofrann banda.
-abuk olun, a kurtlar gibiyim, diye bamyordu.
Sofra, rak kokuyordu. Baba, ilk kadehten sonra ocuun srtna
vurdu.
-Koum benim, dedi.
Dostumun yzne baktm. Cigarasmdan derin bir soluk ekti.
Bayla Seni dinliyorum dedi.
Kadnm Salar

Adam, sabahn erken saatinde evden kt. alt fabrika


uzaktayd. Kaptkatda giderken gazetede bir haber okudu. Uluslarara
s bisiklet yanlan balyordu. Uzun uzun bisikletilere bakt. Fotoraflanna...

235

Adam bisikletine bindi. nce kentin sokaklarnda dolat. Bir


evin nnden birka kez geti. Sevdii kadn o evde oturuyordu. Evin
nnde biraz dolat. Kendini gsterdi. Sonra yollara dt. Biraz ge
kalmt. Olsun. Btn lke... btn dnya adam izliyordu. Adam rz
gar gibi geti yollan. te hepsi ordayd. lerde. Yzlerce yan. Dn
ya bisiklet yanmas. Adam son tepede durdu. Sevdii kadna bakt.
Glmsedi. Sonra pedallara bast. Dnyann en hzl bisikletisi... Hi
kimse nnde duramazd. Adam hepsini... tek tek geti. Dnya birin
cisi oldu. Sonra dnd. Byk bir kalabal yara yara kadna gitti. Ka
dnn tam nnde durdu. Kadn, beyaz mendiliyle, adamn terini sildi.
Sonra bisikletin nne bindi. Adam, ince, tozlu bir yola srd bisikle
ti. Yol, kvnla kvnla yksek bir daa gidiyordu. Kadn, her pedalda
adamn soluk alp veriini hissediyordu... Yreinde..: Kadnn yre
i, hzl hzl arpyordu, adamn soluklaryla.
Dan en yksek yerinde durdular. Kadn, am dallarndan iki
ta yapt. Birini kendi bana takt. brn adamn bana... Sonra
aa indiler, yeil ovaya. Hzla. Kadnn salan rzgarda uuuyordu.
Kadnn salan pnar suyu gibi ltlar sayordu. Balannm tam stn
de bir kartal, kocaman kanatlanyla gnein tmlann kesiyordu. Adam
glmsyordu.
Durdum... Dostum, bir sre sonra,
-Satran oynamay dnmyor mu? dedi.
-Yok... satran yok.
-Peki, devam et.
(... )

Sizi kaytsz artsz seviyorum diyordu. Belki milyonlarca ka


dn byle bir sz bekliyordu. Adam, szyle zyle, bilgisayarl oto
mat dnyay paralyordu. Kadn gl yapraklanyla deli bir dnyaya
gtryordu. Kadnn yrei ince ince alyordu. Gizli kelerde sak
lanan insani deerler adama doru akyordu... Talardan seke seke at
layan bir su gibi.
-Sizi, dedi adam, sanki yrllar nce bisikletime bindirdim.
Sonra dn anlatt. Dnya bisiklet yanmasm...
-Ama, dedi, hibir zaman bisikletim olmad.

236

Gldler.
Sonra yle konutu adam.
-Bu sevgi ara deil. Siz benim iin hayatn anlamsnz. Bu sev
giyi seviyorum. B ir insan seviyorum. Bunu bilin ltfen... Sizi hibir
zaman zorda brakmayacam. Sizden hibir ey istemiyorum. Ltfen,
sizi sevmeme izin verin.
Kadn, birdenbire yangn yerine dnen yreini dinledi. Korktu.
Yrei azna geldi. Adam sevmekten korktu. Ban edi, ay barda
na baka baka konutu.
-Rica ederim... Ltfen... Ama zel eyler yapamam sizin iin.
Evliyim. ocuklarm var.
Sustu. Bir yanarda patlayp duruyordu i dnyasnda. Konu
mak isterdi aslnda. Bu dnyay kabul ettirdiler bize. Bamza vura
vura. Boynumuzu krdlar. Yreimizi ezdiler. Unutturdular birok e
yi. Elinizi ekin nabzmdan. Damarlarm patlayacak nerdeyse. Bir l
gnlk yapmaktan korkuyorum. Biliniz, beni kaytsz artsz sevmek
iin benden izin isteyen adam... biliniz, bundan byle sizin sevginizle
yaayacam.
Zaman abucak bitti. Kalktlar. Yamurun altnda yrdler.
Adam bir ara durdu. Kadna bakt.
-Ne gzel yryorsunuz, dedi.
Yrdler. Kadn eve gitti. Adam trene bindi. Trende alad.
Dipnotlar
I . Cengi/. Gndodu, Ben Dourdum Seni, Akanyldz, nsancl Yaynlar, stanbul, 1996.

I. Balzac, ki Yeni Gelinin Anlan, ev. Nurullah Ata, Can Yaynlan, stanbul, 1999.
Anton ehov, ki Mektup, Btn ykleri 1, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul, 2005.
t. Yakup Kadri Karaosmanolu, Panorama, Remzi Kitabevi, stanbul, 1971.
V Dostoyevski, nsancklar, ev. Ergin Altay, letiim Yaynlan, stanbul, 2008.
i. Anton ehov, Polenka, Btn ykler 3, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynlan, stanbul, 2006.
7. Anton ehov, Uyku Sersemlii, Btn ykler 2, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynlan, stanbul, 2005.
X. Cengiz Gndodu, Kapaklanmayan Adam, Akanyldz, nsancl Yaynlan, stanbul, 1996.
9. Oktay Akbal, Sonra Tren Kalkt, Bizans Definesi, Can Yaynlar, stanbul, 1989.
10. Yervant Gobelyan, Tokgz Bakkal K ir Bodos Yuvanopulos, Memleketini zleyen Yenge, ev. Hagop Gobelyan, Aras Yaynclk, stanbul, 1998.
I I. ner Yac, Kir, Cumhuriyet Kitaplan, stanbul, 2009.
12. Cengiz Gndodu, Derisini Tayan Adam, Akanyldz, nsancl Yaynlan, stanbul, 1996.
13. Ahmet Say, pek Halya Ters Binen Kedi, Evrensel Basm Yayn, stanbul, 2009.

237

14. Anton ehov, ikayet Defteri, Btn ykler 1, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul, 2005.
15. Anton ehov, B ir Sayman Yarduncsmm Gnlnden, Btn ykler 1, Trkesi Mehmet zgl, Cem Ya
ynevi, stanbul, 2005.
16. Cengiz Gndodu, Eski Bir Daa Benzeyen Adam, Akanyldz, nsancl Yaynlan, stanbul, 1996.

238

Bizde kimi yazarlar, olmadk ileri kendilerine i edinirler. Arkadalarnn de


yimiyle hnzrlk yapar. O hnzrlklardan biri.

ELETR G N L
Fethi Naci
Yazar Boris Harloff Sahiden Yaad m Adalet Aaolu?
Bodrum, 27 Haziran 1991
Adalet Aaolunun Hayr... adl romann stanbulda okumaya balamtm;
.19. sayfada Bu dnyadaki yaam, zlemi ekilen bir yaam deildir. Lin-Po de
mi bunu, diyor HollandalI bir protestan papazm olu olup da, Pariste bir otel
odasnda kendini ldrm bulunan Boris Harlof. cmlelerini okuduktan sonra
50. sayfadaki lm bir rpda seen HollandalI yazar Boris Harlof, Tarihsiz
CUnlknde, Gidebileceim hibir yer yok, derken... szckleri durdurmutu
beni: ki kez geen Boris H arlof adn bir yerden anmsyordum, ama nerden?
Yazdklarn deil, adn, tek harf deiiklii dnda korku filmlerinin o unutul
maz oyuncusunun ad olan adn... Buldum sonunda: Yeni Derginin intihar
zel saysndan anmsyordum! Memet Fuat Yeni Dergileri ciltletince -eksik
olmasn- bana da bir takm vermiti; 1968 ubatnda yaymlanan 41. sayy bul
mak, Boris Harloffun (iki f ile) yazsn okumak zor olmad. Yaz, nk gi
deceim bir yer yok. diye bitiyordu. Yaznn fotokopisini romann iine, roma
n da Bodruma getireceim kitaplar koyduum mukavva kutuya koydum. Bu
yl stanbuldan epey ayrldm iin Hayr... bitirememitim. Bodrumda oku
rum, diye dnyordum.
Dn, Akyarlara, Ferit Edgye gitmeseydim, Ferit Edg Remzi Kitabevince
yaymlanan yeni iki kitabn, Binbir Hece ile Yeni Ders Notlann vermeseydi,
ben o iki kitab dn gece okuyup bitirmeseydim, bugn, Adalet Aaolunun Ha
yr... adl roman aklma bile gelmezdi. nk iki gn nce Tahsin Ycelin A y
kr yklerine balamtm, okuduum ilk iki hikaye ok sarmt beni, btn
gn Tahsin Ycelin bu iki hikayesinden sz etmitim Ferit Edgye: Meer
Tahsin gizli bir mizah ustasym, belki de Trkenin en has mizah yazan! Ama
geceleyin Tahsin Yceli deil de Ferit Edgy okudum; nedeni de ok basit:
Feritin iki kitabnn da yazl biimi, sayfalarda braklan bol boluklar okuma
y alabildiine kolaylatran eler: ki kitab iki buuk saatte okudum.

239

Boris Harloff ad, Yeni Dergide yaymlanan o yaz nda bir daha rast
lamadm bir ad, bir sinema oyuncusunun adnn tek harfi deitirilerek yapl
m bir uydurma ad izlenimi brakmt bende. Yaznn altnda eviren: Ferit
Edg yazyordu; Feriti tanyal krk yla yaklayor: Zaman zaman hnzrlklar
ettiini biliyordum. Nitekim Yeni Ders Notlar, Boris Harloff sorununu z
verdi.
lkin, 69. sayfadaki 209 no.lu ders notunu birlikte okuyalm:
yle sanyorum ki
bu lkede
ciddiye alnmak iin
ya nemsiz, sradan eyler
yazacaksnz
ya da ciddi nemli konularn
zerinde kafa yoruyorsanz
bunlar Franszcadan, ngilizceden, Almancadan
yaplm eviriler olarak yaymlayacaksnz.
Bunlarn yazan olarak
ister gerek isimler verin
(Goldmann, Korch, Lukacs, Heidegger...)
ya da birer isim uydurun.
kinci yol daha mantkl:
Hem hi kimsenin bilmedii
bir yazan tantyorsunuz diye alklanrsnz,
hem de bunlar sizin takma adnz olur.
70. sayfadaki 210 no.lu ders notunun ilk cmlesi ise yleydi: Bugne de
in, varolmayan yazarlardan birok eviri yaptm.
Tarihsiz Gnlkn yazarmn adnn bir korku filmi oyuncusunun adndan
retilmesi, Ferit Edgnn verdii bir ip ucuydu. Ferit Edg, bir ip ucu daha ver
mi, Boris H a rlo ffun doum tarihinin 1936 olduunu yazmt: 1936, Ferit Ed
gnn de doduu yldr. Yazarn gerek soyadnn Edgards olduunu yazan
Edg, sanyorum, kendi soyadn antrmak istemitir...
lm bir rpda seen Holladal yazar Boris Harlof, Tarihsiz Gnlknde... diyor Adalet Aaolu, Tarihsiz Gnlk adl bir kitap varm da o kitab
okumu gibi... Bugne kadar Ferit Edgy hakh karyor. ... bu lkede / cid-

___ _____________________________________________________________________
llye alnmak iin (...) ciddi nemli konularn / zerinde kafa yoruyorsanz /
Ilmlar Franszcadan, ngilizceden, Almancadan / yaplm eviriler olarak ya
ymlayacaksnz...

7 Eyll Cumartesi
Bir sevin var iimde dnden beri. Sevin, Fethi Nacinin Eletiri Gnln
okurken balad. (Adam Sanat, Eyll 1991, Say 70) Sevin devam ediyor. im
di bunu anlatacam. nce unu syleyeyim. Herkes iini iyi bilseydi, iini iyi
yapsayd dnya gzel olurdu. Aksaklklarn... tatszlklarn birok nedeni var. Bu
nedenlerin birincisi, en nemlisi, beceriksizliklerin, ibilmezlerin o iin yrt
cs olmas.
Dnelim. yle olsa. Beceriksizler, ibilmezler, Biz bu ii brakyoruz. hilenler gelsin bu ii yrtsn deseler, dnyamzn btn sorunlar ksa srede
zlr. Am a byle olmuyor. bilmezler, beceriksizler ciddi bir propagandayla,
"Biz bu ii ok iyi biliyoruz diye insan yamlsamal bir ortamda yaatyor. Onlur... ibilmezler, Biz bu ii iyi biliyoruz deseler bile, iler iyi gitmiyor. Bu du
rumda hibir eyin dzelmediini gren insan, derin bir umutsuzlukla kadere bo
yun eiyor, mutsuz, heder edilmi bir hayat srkleye srkleye yayor.
imdi bu dediklerimi edebiyata uyguluyorum. Trkiyede edebiyat, edebi
yat iini iyi bilse edebiyatmz bu durumda olmazd. Bizde yle oluyor. Edebiyut iyi bilmeyen biri, tutuyor bir roman yazyor. Edebiyat iyi bilmeyen bir ele
tirmen bu kitab vyor. Edebiyat iyi bilmeyen okur da bu kitab alp okuyor, be
eniyor.
Trkiye edebiyat, ite bu yzden, yazar, eletirmen, okur lsnn olutur
duu berbat, ksr bir gende duruyor.
Bir rnekle bu geni anlatacam. imdi, Adalet Aaolu edebiyat... yazar
l iyi bilmiyordu. Olabilir. lk eserinden sonra Aaoluna edebiyat... yazarlk
retilebilirdi. retilmedi. Yine edebiyat, yazarl bilmeyen eletirmenlerce...
zellikle Fethi Naci yapt bu ii... yceltildi.
Adalet Aaolu, edebiyat bilmeyen eletirmenlerin vglerine kand. Geli
mesini bylece durdurdu. Oysa benim gibi konuan yazarlara biraz kulak versey
di bugn Aaolu yetkin bir romanc olurdu. Dinlemedi. Olmad.
bilmezlerin okluu yznden kt, iyiden her zaman iin etkindir. Bu yz
den okur, ktnn etkisinde kald. Bu durumu aklayan benim gibi yazarlara

241

da... zellikle bana... kt niyetli dedi. Oysa bizler... bunu aka sylemeliyim...
Edebiyat iyi biliyorduk. Oynanan kt oyunun farkndaydk. Romanlar ktyd.
Kt romanlar ibilmez eletirmenler lgnca vyordu. bilmez Fethi Naci,
iini bilmeyenlerin rahatlyla On Trk Roman diye acnacak listeler yap
yordu. Orhan Pamukun kt romann okuduktan sonra Ah keke daha nce.
yaynlansayd, onu da listeye alrdm diyordu. Tini yazar Pamuk, kurum kurum
kuruluyordu.
bilmezlerin oyunu bugn de devam ediyor. imdi buna rnek veriyorum.
Edebiyat... yazarl bilmeyenlerden biri de Ferit Edgdr. Ferit Edg, ak
a yazd gibi varolmayan yazarlardan birok eviri yapmtr.
N e demektir bu. Ferit Edg, oturuyor bir yaz yazyor. Ama bu yazy, yaban
c dilden evirmi gibi gsteriyor. Tabii bu eviri iin bir yazar uyduruyor. Ferit
Edg, bunu niin yaptn yle aklyor. yle sanyorum ki / bu lkede cid

diye alnmak iin/ya nemsiz sradan eyler/yazacaksnz/ya da ciddi nem


li konularn / zerinde kafa yoruyorsanz / bunlan Franszca dan, ngilizce den,
Almanca dan /yaplm eviriler olarak yaynlayacaksnz.
Ferit Edgnn dedii byle doru deil. yle doru. Bu lkede ciddiye aln
mak iin, sradan, nemsiz konularnz, Franszcadan, Almancadan, ngiliz
ceden yaplm eviriler gibi yaynlatacaksnz. Tpk Ferit Edgnn yapt gi
bi... Tabii burda ciddiye alnmak istenen kiiler de nemli. Dnce tembeli i
bilmezlerin seni ciddiye almasn istiyorsan tpk Ferit Edg gibi yapacaksn.
Byle yapmazsan dnce tembeli ibilmezler seni ciddiye almaz. Ferit Edg,
kt... ksr genine herkesi sokmasn. Ferit Edg, o genin oluturucusu oldu
u iin, onlarn katnda ciddiye alnmak istemi, yalan yazarlardan, yalan eviri
ler yapmtr.
Szgelimi ben, bu geni oluturanlarn katnda ciddiye alnmak istemediim
iin, kendi dncelerimi yalan yazarlarn arkasnda sylemedim. nk ibil
mez dnce tembellerini hibir gn ciddiye almadm.
imdi btn bunlan niye yazdm. Ferit Edg, nemsiz, sradan bir yazsn
Boris Harloff adl bir yazar varm, bu yazardan evirmi gibi Yeni Dergide ya
ynlam.
Neden byle yapyor. Neden olacak, ibilmezlerin, beceriksizlerin katnda
ciddi saylmak iin... Ferit Edg bunu yapmak zorunda. nk iini bilse, edebi
yat bilse unca yl sonra... unca yazdan sonra, evirilecek olarak... yazan ola
rak diye olarakl yazmazd.

242

r
Olarakllar ancak ibilmezlerin katnda ciddiye alnr. Nitekim, Adalet Aanftlu da Ferit Edgy ciddiye alm. Hayr adl romannda, Boris Harloff adl ol
mayan... Ferit Edgnn uydurduu yazardan sz etmi. imdi yllar sonra Fethi
Nci, Adam Sami ta soruyor. Yazar Boris Harloff Sahiden Yaad m Adalet
Aftaolu?
te bu soru, Fethi N acinin edebiyat bilmediinin net gstergesi. nk ede
biyat, eletiriyi bilen bir kimse, edebi bir eserdeki kiiler iin Bunlar yaad m
diye sormaz.
Ama ibilmez Fethi Naci byle. Necati Gngre de, Kar yaarken havann
cngi byle olmaz demiti. Tpk bir meteoroloji uzman gibi. imdi Boris Harloff yaad m diye soruyor. Tpk bir dedektif gibi.
Boris Harloff yaam ya da yaamam, ne nemi var bunun. Harloff yaa
m olsayd Hayr daha m gzel olacakt. Yaamad iin Hayr kt m olu
yor. Yaanmlk ya da yaanmamlk romana edebi adan ne katyor, roman
dan ne eksiltiyor. Fethi N acinin bunu sylemesi gerekir.
N olmu... Ferit Edg, Boris Harloff adnda birini uydurmu, Trkiye okuru
nu bu arada Adalet Aaolunu kandrm. imdi Fethi Naci, bu kandrn zev
kini karmak iin... insanlar kandrmak nasl bir zevkse... soruyor. Boris Harlol'f yaad m?
Yaamad. Zaman zaman hnzrlklar ettiini bildiin, krk yllk dostun Fe
rit Edg, size inanan bir insan, Adalet Aaolunu kandrd. Am a bu edebi de
il, insani bir sorundur.
Bir sevin var iimde demitim. Neden sevindiimi syleyeyim imdi. Katili
kan tutar derler. ldrd adamn bana gider katil. Bunlar da byle... edebi
yat ldrdler. imdi cesedin bana mler itiraf ediyorlar. Bu itiraflar
sk sk gndeme gelecek. Szgelimi, bir gn, bir jri yesi, Bizler, yarmaya
katlan eserleri okumazdk. Birinciyi yle seerdik diye anlarn anlatacak.
Belki bu anlar yazlyor imdi. Belki yle bir blm olacak o anlarda Hepi
miz Gndoduya kzyorduk. nk Gndodu bizim hnzrlklarmz bozu
yordu.
Bugn itiraf edilen, yarn itiraf edilecek hnzrlklar hi kimseyi umutsuz
lua drmesin. Yazarlk bu mudur, edebiyat bu mudur demesin. Yazarlk...
edebiyat bu deil tabii... Yllardr syledim bunu. imdi itiraflarla syledikle
rim belgeleniyor. Buna seviniyorum ite.

243

Tabii bir baka kanalda, insan kandrmayan... hibir zaman kandrmay dnmeyen, insani... gzel... samimi bir edebiyat geliiyor. Edebiyat, bu kanalda...

edebiyat bilen... sorumluluk duygusu yksek... insansever kiilerin elinde, hak

I;

ettii, saygn yere kacak.

Cengiz Gndodu, Yldz Gncesi 1991-1992,


nsancl Yaynlan, stanbul, 1996
Not: Olmayan kiilerden eviri yapan Ferit Edg, 2011 Kitap Fuar onur
konuu seildi.

244

R GE

Bir olayn, ya da birok olayn, nedensel ilikiler gzetilerek rlmesine rge de


nir. Yapttaki konumalar, eylemler rgeden kmaldr.
Roman ya da yk, yaamn, dzene sokulmas, disipline edilmesidir. Yaam
byle deildir. Rastlantlar vardr. Yaamda bizi ilgilendirenler vardr, ilgilendirme
yenler vardr. Birok olay vardr, ama o olaylar yine birok kii iin konu ddr.
Yazar, rgeyle konu d olan, konusunun dnda tutar. Bir romanda, bir yk
de konu d yoktur. Szgelimi, karakterin her eylemi konu ii olmaldr. Hibir ey
lem, hibir sz, konu d olamaz.
Bu, rgeyle salanr. Yazar, yaptn rerken konu d olanlar rgenin dnda
lutar. Bunun byle olmas gerekir ama, her yaptta rge byle dzenli, disiplinli de
ildir.
Tam burda Ockham' anmak zorunlu. O pek sevdiim Usturas'ndan dolay
(Ockhams Razor). yle diyor Ockham'm Usturas iin Ahmet Cevizci, Daha az

ilkeyle aklanabilenden daha fazlasna ihtiya duymadan aklanabilendir. (1) der.


Trkesi sz uzatma, gereksiz ayrntlarla rgeyi bozma. Ockhamm Usturas ro
manla yk yazmnda temel ilke.
rge, kesinlikle ilevli olacak, rgede geen hibir nesne yaptn estetik kurgu
sunu bozmayacak.
O zaman unu soraym. Bu adan bakldkta yklerimizin, romanlarmzn du
rumu nasldr. Durum pek iyi deildir. Yazarlarmz Ockhamm Usturasm pek az
kullanr. Betimlemeler, konumalar uzar da uzar.
Neden byledir bu diye ok dnmmdr. Sanrm eskilerin deyiiyle ifa
hi szl toplum oluumuz bunun nemli nedeni.

Metin Tokerin bir yazsn, yllar geti, unutmadm. Anmsarm, 1961 Anayasa
s geciktike gecikmiti. Prof. Dr. Nail Kubal da anayasa taslan hazrlayan kurul
da. Metin Toker, Kubalya soruyor, Neden gecikiyor diye. Kubal, ok uzun ko
nuuyor. Metin Toker, Anladm, neden geciktiini diye yazmt.
imdi bu uzatmalar yaznmzda grelim. Ockham m Usturasm kullanmayan
kimi yazarlardan rneklerle durumu saptayaym.

Namk Kemal, ntibah (2) adl romanna bahar mevsimini anlatmakla balar.
sayfa srer bu. Bahar betimlemesinin, romanla hibir ilgisi yoktur. Bu arada okur,
yeil rengin en tatl renk olduunu renir. Ayra iinde kendini insan sanan kim
selerin, hanmlara yeillendikleri de belirtilir.
Btn bunlara karn Namk Kemal yle der, Biz galiba asl konudan uzakla

tk. Namk Kemal konudan uzaklatn bile bile bunu yapyor.


Peki, bunu bilmeden yapan yazarlara ne demeli.

rge d anlatmlarla yaptn bozuluuna bir rnek daha. Sami Paazade Se

zai' nin Sergzet (3) adl romanndan.


Uzun ve ateli bir yaz gnn takip eden Arabi ayn on ne

rastlayan bir akamzeri byk aalarn yapraklarndan oluan yeil


bir gkyznn altnda AsafPaa nm yeenleri olan iki gen hanm da
davetli olarak ailece akam yemei yiyorlard; yalnz kz hafif nezle
olduu iin, annesi, huzur ve rahatn karan bir annelik acsyla ettii
srar ve zorlama zerine baheye inmemiti. Yemek srasnda ayn yap
raklar arasndan yansyan sofrann beyaz rts zerinde snp
parlarken kznn yksek rtbeli, gayet zengin bir paa ile evlenmesin
den sz ediliyordu. Davetli olan yeenlerinden biri bu yl Paris in son
modasn taklit ederek giydii uzun etekli, ak mavi elbisesi ve boynu
na takt iki sra incilerle, tamamyla Dou ya zg hayallerden de
ilse bile, sabaha kar snmek zere olan yldzlaryla gkyzne benzemiti.
Bu gen hanmlar, ilk geldikleri zaman bir taraftan yamaklar
nn inelerini karyorlar, bir taraftan da vapurda kamara bulamadk
lar iin ortalarna oturduklar baz kadnlarn davranlarndan yakm
yorlard.

246

Yoksulluk ve sefaletin sebep olduu kskan bir bak, terbiye


sizliin getirdii dil uzatan bir tavrla yamaklarna, feracelerine, giyin
melerine ve hatta yrylerine:
unlann hallerine bakn. Ne gnlere kaldk dostlar... eklinde
itirazlar ederek kendilerini rahatsz etmilerdi. Kk kz kardei daha
ok zntlyd. Yz utangalkla kzararak namuslarna terbiyesiz
ce saldnld zaman kadnlara en fazla gzellik veren ahane bir nef
retle, Sokaa kmak doru deil k i... diyordu.
Gerekten de o gn vapurdan karken birka kii ona la f atarak,
sevgi gsterisinde bulunarak kendisine pederinin terbiyesi altnda hi
iitmedii birtakm szler sylemiti. Adap ve ahlak adna rtnmeleri
gereken Mslman kadnlara milli namusu aalayacak ekilde syle
menin, sonra da rtnme nedenini soran AvrupalIlara kadnlarn na
musuna olan hrmetimiz yantn vermenin byk eliki olduunu
itiraf etmeliyiz. Varlklar memleketimize eref getirmeyen bir genlik
grubu vardr ki; bunlar kanarya sars renginde boyun balan, kenarla
n gayet kaim siyah eritli ak renk ceketleri, mavi pantolonlanyla n
lerine gelen kadnlara dier bir deyile genel namusa ekinmeden saldmrlar. Bunlar, hi tanmadktan terbiyeli kimselere nasl iliirlerse,
hi bilmedikleri edebiyata da yle saldmlarda bulunurlard. Edebiyatta
en ok alkladklar topluluk terbiye ve eitim ndan yoksun bulun
duu iin srekli bir sefalet ve cehalet karanl iinde bulunan aa
tabakalardaki insanlara gpta edercesine svp sayan ekitiriciler ve
eletiricilerdir. Onlarca an, hret, stnlk ve zafer sahibi bu insan
lar azlanndan kine bulanm zehir saan ylanlar gibi kalemlerinden
dahilerin yzne mrekkep tkren veya kelimenin tam anlamyla asl
sanatkarlara en ok ovenlerdir. Sabahtan akama kadar itikleri sigara
dumanndan parmaklan sararmtr. Oturduklar mahallelerin pek d
zenli olmayan yollarnda dmemek iin eilerek yrdklerinden, ve
altklan devlet dairelerinde temize ektikleri evrak msveddelerini
eilerek yazdklarndan ve terbiye gerei eilerek selam verdiklerinden
kamburlamtr. Bedenleri ikiye olan dknlklerinden kt beslen
meden toprak rengine dnm yzleri; terbiye ve bilginin yerini alan
kt ahlak ve hilekarl gsteren kk siyah gzleriyle btn kadm-

247

lann kendi giyinilerine, grnlerinin gzelliine; dzenine, terbiye


ve edeplerine tutkun ve hayran olduunu sanrlar. Hele bunlar iinde
kendi dillerinde mektup yazacak veya o yazd mektuptan daha gzel
olmamak zere bir iki ey yaymlayacak kadar bir ifade mkemmelli
ine sahip olanlarla konumak isteyenlerin vay haline! smini iittikle
ri Lamartin den glerek bahsederler. Resmini grdkleri Victor Hu
go yu vlmeye layk bulurlar. Edepli ve alak gnll olanlardan bi
ri kendilerini m illi namusun koruyucusu olan edep ve terbiye dairesin
de eletirecek olsa hemen ate kesilerek skenderin idaresi altna gir
mesi iin bir imparatora hitab kadar gurur ve zafer kazanm bir tavr
la: Ben ona kalemimi gsteriyorum. der. Acaba ne yapacak? Gayet
adi bir iki sz oyunu ile mkemmel bir ekilde svecek. Kalem ustal
, edep ve bilgileri, galibiyet silahlan svmek olan rezil insanlarn iki
gzellik ve namus sahibi kadna saldnlannm zntsyle tamamen d
na ktmz konuya dnyoruz.
Grdnz deil mi. Ancak Sami Paazade Sezai de rgenin dna ktn bili
yor. Romanda dncelerini sylyor. Eletirmenlere atyor.

Bu gsterdiklerim roman bozan kusurlardr. lk romanlar olduklar iin glm


seyerek baklabilir bu romanlara. Peki, ama uzun yllar sonra 1979da yazlan Bir

Dn Gecesine (4) ne diyeceiz.


Adalet Aaolunun bu romannda rge bile yok.
Doalc bakla romanla ilgisiz ayrntlarla uzayp giden bir anlat. te bir b
lm. Tezel, Ankaraya dne gidecek.
Yine de saate yakn kaldm Park Otel in barnda. Kk yol

antam ayaklarmn dibinde duruyordu. Dokuza eyrek kala da ikimi


bitirdim, antam alp ktm. Geerken Taksim deki bfeden bir cep
kanya edindim. Geceyi bylece srdrmek... Haan da barn te
ucunda durmu imanlyorsun dikkat! diyordu. Otuz saniye nce
Adana Cezaevindekilerin salk durumlanyla yakndan ilgilenen bu
deil mi? imanlyorsam yatana almazsn, ne yapalm. ay nce
ki pantolonuma smyorsam, iki ay nceki etein beli zor kavuuyor
sa, bu benim bileceim ey. Yenisini edinmek. Onu da sen alacak de
ilsin zaten. Hem canm, ite nicedir olup gidiyorum. Fermuarlar ak

248

brakyorum. stme de kocaman, uzun bir kazak geiriyorum, tamam.


Ty gibi duyuyorum kendimi. nnde sonunda etek de, pantolon da
bacaklarmda, kalalarmda dursun yeter. Aman, durmazsa da durma
sn. Bunu bile dnmek zorunda kalnca, kendimden kukuya dyo
rum. Allah kahretsin, yine de, artk turistlere resim yapmadan edeme
mek gibi bir ey bu.
Kanya antamn gzne soktum. Otobs kalkmak zere.
Valiziniz? diyor uzun, mavi otobsn yannda duran ocuk,
M. Benz in kanunda bir kapak ap kaldrm olarak. Yavrum ne de g
zel renmi valiziniz demeyi...
Valizim yok, diyorum ben de.
B ir gece iin el antama tktrdm kara etekle artk bizimkile
rin hatrna -canm anneciim Fitnat hanmn yzn kara karmaya
da gnlm pek elvermediinden-, akamst Park Otele giderken es
ki biim giysiler satan ok zppe bir butikten aldm -uak biletinin
btn gelirini ekti elimden pis kan!- bu Rus biimi ipek bluz neye yet
mez? Ulan, bunu bile yaptn Tezel! zel bluz aldn o Allahn bels d
n iin. Bir ana hatmna olsa hadi neyse... i gc kazan zamann
kollayp stne atlamak olan lhan la btn utanma duygulann senin
iin harcayan korkun yenge Mjgan iin deer miydi be? Ay en leri
de ne biim bir kz, doru drst tanyamadk ya... Aldrma. Dn
mek yasak. Sen yle aile vrvrlanna kafan yoracak biri misin be? Ha
di, atla bakalm. u lahmacun kokularndan bir an nce uzaklaalm.
Zor uzaklarsn. Aile gibidir bu lke, aile!... Baksana, en ne
yerlemi hanmteyze, bir lahmacunu drde katlam, otobsn iini
kokuta kokuta yiyor. Ardndan iki elma soyar. Bu da onu ilk i mola
sna dek idare eder. Sk sk da su ister ofr kardeimizin yardmcsn
dan. stesin. Can saolsun. Vard yerde midesine indirdii lahmacu
nu saklayp gelinine, kzma, ah midem hi iyi deil, diye szlanp dur
masn da. Szlanr, szlanr. Rahatszln ba sorumlusu da ya o gelin,
ya o kz olmu olur.
En arka sradaym. Otobslerde yerimi en arka sradan almak be
nim alkanlm. Azala azala tek tk kalan alkanlklanmdan biri.
Kimse seni grmez. Sen herkesi grrsn. Herkesi grmek istemezsen,
kimseyi grmemi olursun. Yol boyu bir motor horultusu duyarsn,

249

hepsi bu. Kardan gelenler farlarn ksmlardr, ksmamlardr; ha


arptk, ha arpamadkm; btn bunlar, o gerilip dorulmalar, de
rin solumalar, kk bir cana bunca nem vermeler falan senin dn
yandan ieri szamaz. Nereye szamaz dedin, nereye? Senin dnyan da
neymi?
O boktan kente gitsem gitsem belki artk ancak annemin cenaze
sinde bulunmak iin giderim, diyordum. una bak. Bir dne gidiyo
ruz. Arka srada kimse yok. A z sonra kolonya dolatrmas biten yar
dmc gelir, gelir benim halkmn ocuu, oturur u uca. Hanmteyze
su diye inleyip uyandrmazsa, kvrlp yatar. Adapazarnm ya da
Dzce nin oralarda bir yerlerde bir iki kez de, ad ay molas olan iki
i molas verirler.
Park otelde iki... imanlk... lahmacun... i... Daha sonra Boaz Kprs.
Tat, Boaz Kprsnn stnden geerken, Tanzimat romanclar gibi kpryle
ilgili dncelerini sylese ya, hayr, onu Tezele syletir. yle.

Otobsn k havaya kalka ede, kvrla bkle, bir sre de Mecidiyekyn oralarda vnladktan sonra nl kprmze vardk bile.
te bunu karamam. te burda gzm de, burnumu da kapayamam.
Burda Boaza, Kzkulesi nlerine salkmsaak den klar bir yu
dumluk ikiye ne gzel meze olur! Gl glebildiin kadar. Bak, Kuz
guncuk srtlarndan Oktayn bile, Oktayn masamzdaki varl
n bildiriyor. ocuk Oktayn anasnda. Kendisi Kuzguncuk srtlarnda.
Ben de buradaym. Kprnn stnde. Tam konforlu bir otobsn
iinde. Hadi, hepimiz iin! O ocuu dourmak da benim byk yan
llarmdan biri ya. Daha dorusu, yanl diye bir eye inanabilsem,
adamakll yanltm diyeceim. Yanl, ha deyince elle tutulur bir ey
olabilse, nnde apkam karrdm. Bunun iin de ciddi bir apka bu
lunmal insann banda. O da bende hi olmad, hi resmi apkam ol
mad ki.
u kpry kurdular. yi mi ettiler efendim, kt m ettiler efen
dim? Ne ettiler? Bir zaman ben de dndm bunu. yl zp zp zp
ladm ortalkta. Bir kez daha inanlydm. Hem de yarm yrtk inan
larn cn almak istercesine. Deli gibi, mecnun gibi taklp merin,
Ayselin ve burda karnca srs gibi ok olan onlarn kopyeleri pei

250

ne, sanki ben de gittiim, oturup kalktm her yerde Efendim, bu ik


tidar ok kt bir iktidar. Bu adamlar ok rezil adamlar. ok yanl i
ler yapyorlar ve bile bile yapyorlar kpekler! Memleketi hi dn
myor, hep kendi karlarn dnyorlar. ounlua yaran olmaya
cak bir kpry, bilmem ka paralar yedirip elin adamlarma, getirip s
tanbulun tuzu kurulan iin, kendi adamlar iin kuruyorlar!... deme
sem olmazd. stelik ben iyi ressamm ya, o gnler el stnde tutulu
yorum ya, gz zevkime gven pek yaygn ya, stanbul un estetik so
rumluluunu yklenmek de bana der. Sanat ve kltr kolonimiz y
le istedii iin estetik konusunda uzmannh ya, konu artk: Efendim
deli bunlar! Kyl bunlar, deli olsalar hadi peyse. Kyl aklyla getirip
gzel stanbulumuzu elie, halata, betona'bulayacaklar kardan kar
ya. .. u tablomun stne bir utan b t uca kara kalemle sert iki izgi
i

izsenz, ayn kalemle bu izgilerin ansn da cart cart tarasanz neye


dnerse bu resim, ite stanbul da ona dnecek...
imdi unu sylemek gerekiyor. Bu romanda rge yok, sergileme var. Bundan
lr, yazarn aklna nedensellik gelmiyor bile.
Sergilemede ayklama da yaplmyor. Yazar kendince nemsedikleri grlerini
yu kiilere syletiyor, ya da kendi sylyor.
Kendi grlerini kiilere syletirken unu da hesaplamyor. Romanndaki kii,
o sz syleyebilir mi, o bilinci var m. Romandaki kiinin bilincini aan nerme
ler, roman estetik deerden dryor.
Yaznmzn zayf yandr bu. Yazar, hesabn kitabm yapmadan aklna geleni
yazar. Sonra dl alr, nlenir. ok okunur.
Bu yanyla estetik deerden yoksun yaptlar, yazar adaylarna rnek olur. Sorun,
srer gider. Youn bir tantm araclyla, dllerle estetik bilin dumura uratlr.
Okur, bir roman, bir yky deerlendirebilecek estetik deerden yoksun braklr...
Yapt, estetik bilinci eze eze elden ele dolar.
Estetik deerden yoksun bu yaptlar da yazar aday rnek diye alyor. Oysa r
nek alnmas gereken yaptlar bundan sonra greceiz.

Orhan Pamukun Kar iin yazdklarm kulana kpe olsun yazar adaylarnn.
nce u bilinsin. Bir hekim, hastasna keyfi bir biimde hastalk tans koyabilir
mi. Bir ayakkabc, 42 numara giyen birine, 38 numara ayakkab yapabilir mi.
Sylemek istediim u. Hayatn hibir alannda keyfilik yoktur.

251

imdi geliyorum yazarlk iine. Bir ykde, bir romanda btn ilikiler, neden
sellik ilkesine dayanr. yk yazmanm, roman yazmann zorluu da buradadr. Y a
zar, nedensel ilikileri doru kullanmaldr. Kullanamyorsa, o kii, yazar deildir.
Bakn, Orhan Pamuk, nedensel ilikiyi nasl kuruyor. Cam kenarnda oturan

yolcu yol yorgunu olmayp gkten ku tyleri gibi inen iri tanelere biraz daha dik
kat etseydi, yaklamakta olan gl kar frtnasn seebilir, belki de btn hayatm
deitirecek bir yolculua km olduunu ta batan anlayp geri dnebilirdi. (5)
Bu yolcunun ad Ka. Karsa gidiyor. Kar yznden Karsn evreyle ilikisi ke
silecek. Bunu frsat bilen Sunay Zaim, Karsta darbe yapacak.
Ka, karn yana biraz daha dikkatle baksayd, kar yznden Karsn evreyle
ilikisinin kesileceini anlayacak. Bu yzden Sunay Zaim in darbesini bilecek,
Karsa gitmeyecek. Orhan Pamuk, Ka yorgun olmasayd, yle dnrd demeye
getiriyor. Kar frtnas, Kars m evreyle ilikisini kesecek. Kars m evreyle iliki

si kesildii iin Sunay Zaim darbe yapacak. Btn bunlardan dolay Kars a gitme
yeyim."
Byle bir nedensel iliki kurulabilir mi. Trkiyede, kar yznden evreyle ili
kisi kesilen illerde bilileri kp darbe yapsayd, kar frtnasyla darbe arasnda ne
densel iliki kurulabilirdi. Byle bir durum olmad iin, karla darbe arasnda akla
dayal bir iliki kurulamaz. Ama akl bir yana koyarsan, dnyaya gizemciliin bula
nk penceresinden bakarsan, akn glerin mucizelerine inanrsan byle bir ilikiyi
kurabilirsin.

252

9 Haziran Pazar
1984 ylnda Sanatta Star Sistemi iin yle dedim: Bu sistem, sanatta kali

teyi ldrd. Sanaty ldrd. Okuru, izleyiciyi ldrd. Bunlar nemli deil
sistem iin. Sistemin amac belli. ok mteri... daha ok mteri.
Murat Bardak, bugnk Hrriyet gazetesinde bu yaplanmann, edebiyat
misil yozlatrdn anlatyor. yle diyor Murat Bardak, diyelim ki bir roman
y/,maya karar verdiniz! Yapmanz gereken i, eer konunuz belli ve kurgunuz
tl luzr ise oturup yazmaya balamanzdr deil mi?
Hayr! Bugnn Trkiyesinde bir romann bu ekilde kaleme alnmas adlktr; asla satmaz ve kaynar gider...
Her eyin banda, bir yaynevinden nce bir halkla ilikiler yahut tantm ir
ketiyle anlamanz gerekir. Bu irket sizin reklamnz yapacaktr, zira bugnn
romanlar artk kalemin deil, reklamn baars zerine ina edilmektedir.
Edebiyat en sonunda bu duruma getirdiler. Tehlikeyi, yllar nce grm, ge
rekli uyary yapmtm. Dahas bir kooperatifleme hareketiyle bu yaplanmann
nn kesmeyi dnmtm. nsancl Temsilciliklerinin bir amac da buydu.
I lem yazar, hem okuru bir yapda rgtleyecektik.
Mcadeleyi balattmz o gnk kiiler, iin nemini, ciddiyetini kavraya
mad.
Buyrun edebiyat, edebiyata son derece saygsz, edebiyat sevmeyen bir k
menin acmasz vurularyla yerlerde srnyor.
Edebiyat yerlerde srndren bu kiiler kimdir. Kim olacak. Orhan Pamuk,
Murathan Mungan, Ahmet Karcllar, Latife Tekin...
Ama bu tatsz yk bugn balamad. Bunu balatanlar Selim leri, Adalet
Aaolu, Pnar Kr, Tomris U yardr.
Star Sisteminin eletirmeni de Fethi Nacidir. Gsteri dergisinin 67. saysn
da yle der Fethi Naci, Yeni kuaktan bir zamanlar pek umutlandm Adalet

Aaolu ve Selim leri bir erken inhitat dnemine girdiler. imdilerde Yaar Ke
mal dnda Trk romannn geleceini Orhan Pamuk temsil ediyor.
Neymi, romanmzn geleceini Orhan Pamuk temsil ediyormu.
Fethi N acinin o tarihteki amac neydi. Niye Selim leriyle Adalet Aaolu
iin de getiler diyor. 1986 ylnda yaynlanan Star Sistemi Eletirmeni adl
yazmda unu sylemitim; ... imdi dmeleri gerekiyor. Pazara yeni mal ge

rekiyor. Bunun iin Orhan Pamuk iyi ve ihtiaml bir durumda . Peki Yaar Ke
mal? Yaar Kemale dokunmaz. O uluslararas nk.

253

Neymi, Trk romannn geleceini Orhan Pamuk temsil ediyormu. imdi


bu konuda Fethi Naci ne dnyor acaba.
Murat Bardak bugnk Hrriyet'de unlar da sylyor: Bundan iki hafta

nce Orhan Pamukun intihallerinden sz ettim. Fuat Canmn Kanuni Devrin


de stanbul isimli kitabnn nasl Beyaz Kale olduunu yazdm. (...) ntihalci
olduunu sylediim yazara kar senelerden beri medhiye zerine medhiye d
zen, ileri-gleri kendi kliklerine mensup medyatik yazarlar hakknda kaside
ler denmek ve jrilerde birbirine paye vermekten ibaret olan eletirmen lerimiz zlf-i yare dokunduundan olacak yaynladm intihal belgeleri hakknda
tek kelime etmediler, tlar kmad. (...) imdi bu zevata soruyorum. Kalemle
rinizi ne yaptnz, nereye sakladnz efendiler?
te byle yazyor Murat Bardak. Edebiyatmz yozlatranlan gsteriyor.
Ama ne sylersen syle, edebiyatmz bu duruma getirenler konumazlar.
nk aymaz bir toplumda yaadmz bilirler. Dnn benden sonra Diyar
bakrda Orhan Pamukla Murathan Mungan vard.
Edebiyatmz yozlatran bu kiiler batac edilmilerdir.
Toplum dengesini yitirdi. Deerler altst oldu. Bu, unu getirdi. Bozan insan
la, kuran insan arasndaki ayrm kalkt. Szgelimi Orhan Pamukun hibir edebi
deeri yok. Am a edebi deeri olanla brakn bir tutulmay, daha stn tutuluyor.
Deerli deersiz, deersiz deerli oluyor.
Bu altst olu, kiisel ilikilere de yansyor. Szgelimi azyla ku tutan biri
deersiz, yangeldimcinin biri deerli saylabiliyor.
Bozanlar, bozanlara deer verenler, bu eylemin insanl uuruma gtrece
ini dnmyor.
te byle gnler geip gidiyor.
Epiktetos yle diyor, Bana gelen belalar yznden bakasn sulamak bil

gisizin yapaca itir. Yalnz kendini sorumlu bilmek, bu, gz almak zere
olan bir adamn iidir. Ne kendini ne de bakalarn sulandrmamaksa uyank bir
kimseye yakan davrantr.
Bama tatsz bir i geldi mi ben, bundan kendimi sorumlu tutarm. Epikte
tosa gre gz almak zere olan biriyim ben.

Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Austos 2002, Say: 142

254

fimdi nedensel ilikili rgelere bakalm.


lk rnek HalidZiya UaklgiVm Mai ve Siyah'tan. (6)

Sofrann etrafnda yedi kiiydiler.


B ir gn, M irat-i un (Olaylarn Aynas gazetesi) sahib-i imti
yaz (imtiyaz sahibi) Hseyin Baha Efendi, matbaaya ehresinde (y
znde) bir baka sevin parldayarak girdii zaman drt nshadan (sa
ydan) beri devam eden Dahili Sanatlar (Ulusal Sanatlar) balkl ma
kalesinin altna son kelimesini iri bir yaz eklinde karalamakla megul
olan (uraan) bamuharrir (bayazar) A li ekipe demiti ki:
-Yarn deil br gn Mirat- un onuncu senesinin yz alt
m beinci gnn ikmal ediyor (tamamlyor). aramba gn iin...
A li ekip hemen cevap vermiti:
-Hibir ey yazamam. Ziyafet verilmeyince bir satr yaz yok.
Bu gece ite, Tepeba Bahesinde yaz heyetine (yaz kurulu
na) o ziyafet veriliyordu.
Davetliler M irat-i un ceridesi muharrirlerinden ibaretti (gaze
tesi yazarlarndan oluuyordu). Btn bu genler drt saat hep imi
ler, bir saat hep yemilerdi. imdi parmaklarnn arasnda kam doy
duktan sonra yalnz megul olmak iin oyalananlara mahsus (zg)
gevek bir eda ile (hareketle) yava yava yuvarlad bir elmann ka
buunu bir parada karmaya alan A li ekip ten baka, hepsi, san
dalyelerinin vaziyetini tebdil etmiler (duruunu deitirmiler); sofra
dan az ok ekilmilerdi. Sofrada artk yemek sonuna mahsus bir da
nklk hkm sryordu (grlyordu); kahvenin gelmesine kadar unu
tularak braklvermi elma, portakal kabuklaryla dolu son tabaklar,
diplerinde krmz cralar (damlacklar) grnen arap kadehlerinin
yannda duruyor; sofrann kenarndan yer yer kan ttn duman bir
mddet dalgalanarak lambann etrafndaki bir bulut tekil ettikten
(oluturduktan) sonra dalyor; beyaz rtnn zerinde yksek yemi
tabaklarnn, srahilerin, kadehlerin, oraya braklm bir fesin (bal
n) arap lekelerine karan glgeleri lambann oynak ziyas () al
tnda gh (bazen) klp gh byyor... urada devrilmi bir tuz
luk. .. tede birisinin can skntsyla ataldan tekiline (yapmaya)
alt bir ehram (piramit)... Yer yer tabaklarn zerine yahut iele-

255

rin yanna braklm pekirler (havlular)... Dm de kaldrlmasna


enilmi bir bardak... Sofray batan baa rten bir kargaalk, sanki
yedi kuvvetli enenin hcumundan yorgun dm, mell bir enkaz
(bezgin bir yknt) kmesi eklinde serilmi bir sofra.
Hepsi baka bir vaziyette idi; bir tarafta Ahmet Cemil -latif (ho)
kvrntlarla bklerek kulaklarndan dolaan uzun san salan ensesine
dklm bir gen- ellerini ceplerine sokmu, bacaklann uzatm, a
znda sallanan sigarasnn mini mini bulutlanna szgn gzlerle dalm
dnyor; ta br ucunda Sait, Raci -arkadalarnn aireyn (iki air)
diyerek alay ettikleri iki gen air- dier bir airin ayana ip takm s
rklyorlar; biri-ksa, zayf, kuru, yle ki susuz bir yerde yetimi zannolunur (sanlr)- yanndaki bo kalm bir sandalyeye eilerek iki san
dalye tede sahib-i imtiyaz Hseyin Baha nm idare memuru (yaz ile
ri memuru) Ahmet evkiye tevdi ettii (anlatt) dertlerini dinlemek
iin kulak kabartyor; kafalan buhar ile imi olan btn bu adamlar
geciken kahveyi bekleyerek orada, u perian sofrann kenarnda yarm
kalm szleri ikmal ediyorlard (tamamlyorlard). Herkes sylyor,
hi kimse dinlemiyordu. Ahenksiz, vezinsiz aletlerden mrekkep bir
musiki heyeti (uyumsuz, lsz alglardan olumu mzik korosu)
gibi mukaddimesiz, mntehasz, krk dkk muhavereler (ba sonu
belli olmayan konumalar), ok iilmi, ok yenmi zamanlara mahsus
bir serseri fikir ve lisan (dnce ve dil) ak...
A li ekip elmasn soymutu, bozmayarak, sakatlamayarak
karmaya muvaffak olduu (karmay baard) kabuu karda aireynin arasna frlatt:
-Raci! Seni atlattm!... dedi.
Onlar lakrdlann (szlerini) kesmediler, Raci diyordu ki:
-Bak fikirlerimin neticesini (dncelerimin sonucunu) syleye
yim. Onda tek bir ey var. Yalnz ben yazaym, benden baka kimse
yazmasn, diyor!
-Demek, edebiyat inhisan (tekeli)! Sahib-i imtiyaz (imtiyaz sa
hibi): Hseyin Nazmi.
Raci glerek sustuu zaman bir aralk arkada -parlak siyah
gzl, derin krklm gr sakall bir gen- bayla A li ekip i iaret
ederek sordu.

256

kisi de onun akasn anlamamt. Uzaktan, vakay takip eden


(olay izleyen) ksa, kuru ocuk -Saip yanlarna yaklat, yere den el
ma kabuunu bir ucundan tutarak gsterdi, nkteyi izah etti (espriyi
aklad): Onun rivayetine gre (dediine gre) meyvelerin kabuklan
yle tamam soyulursa eytan atlarm! O, A li ekipin latifesini (es
prisini) pek parlak buluyor, kmk kmk irkin bir sinirli kahkaha ile g
lyordu. aireyn bundan zevk alamadlar, Raci:
-Puf!... dedi. Souk!... Tahtes-sfr (Sfmn altnda) 30!... unu
M irat-i un un bir sahifesinde (sayfasnda) imza koymadan neretseler (yaymlasalar) herkes A li ekip in olduuna yemin ederdi.
Bamuharrir (Bayazar) iitmedi. Kendi kendisine:
-imdi de tekini atlatmal; diyordu.
tede idare memuru -ksa, iman; byklan seyrek, o kadar ki
yolunmu zannolunur, yanaklan kpkrmz, yle ki berber, sakalndan
niane (iz) brakmamak iin derisini soymu kyas edilir (sanlr); hi
bir sinne (yaa) smaz bir yata; bir adam ki yrrken yuvarlanyor,
otururken gmlyor denebilir- airlerin frkasna (topluluuna) dn
d, kendisiyle elenmiler zannyla (sanarak):
-Ahmet evki Efendinin burada olduu unutulmamal... dedi.
itenler gldler, idare memurunun kendisinden bahsederken
(sz ederken) Ahmet evki Efendi demesinden herkes holanrd.
Elleri ceplerinde dnen Ahmet Cemil hafife dnerek dudaklannm arasndan bir ey syledi, fakat iitilemedi.
Bu aralk, ksa, zayf, kuru ocuk airlerin yanndan aynlm,
tekrar sahib-i imtiyazn srlanna rabet gstermiti (kulak kabartmt).
Bu srada Hseyin Baha Efendi matbaa idare ileri memurundan bah
sederek ve muhatabnn (konutuu kiinin) bir szne cevap vererek
diyordu ki:
-Ne?... stikamet (Doruluk) ha?... Hay saf-derun (saf) hay! E li
ni versen parmaklann eksik bulursun.
Bu aralk A li ekip:
-Kahve!... diye bard. Kahve imeyecek miyiz?... Kahve!...
O zaman, birden herkes bir ey eksik olduunu, onu bekleyerek
burada kaldklarm hatrladlar, yedi ses bir nakarat (ark sz yinelii) gibi tekrar etti:

257

i
-Kahve!.. Kahve!..
Sahib-i imtiyaz -Hseyin Baha Efendi kendi isminden ziyade
(fazla), sfatum nvamyla (sanyla) anlr- parmayla uzaktan kahve
getiren ua gsterdi. Btn bu lgm ocuklar ayaklarm vurarak, r
pnarak, bararak nakarat tekrar ediyorlard:
Kahve!.. Kahve!..
Elenmeye, glmeye, barmaya vesile (bahane) arayan bu
genler hep alkladlar, gya (sanki) bu gece neelerine u bir fincan
kahve ile gzel bir hatime (son) vereceklerdi.
Fincanlar kaptlar, kimisi ayakta durarak, kimisi bir sandalye
nin kenarnda ilierek kahvesini imeye balad. Tepsinin stnde yal
nz bir fincan fazla kalmt. Uak mtereddit bir nazarla (kararsz bir
bakla) etrafna bakt, ta tede hl o vaziyette dnen Ahmet Ce
m ili grd, yaklaarak dedi ki:
-Kahve sizin mi?
Ahmet Cemil, dalgn, cevap verdi:
-Zannederim.
Sonra birdenbire doruldu, elini fincanma uzatarak biraz tede
hl Hseyin Nazmiyi, refiki (arkada) Saitle ekitirmekte devam
eden Raci ye dnd, kuru bir sesle:
-Demin Hseyin Nazmi iin bir eyler sylyordunuz, dedi. O
burada bulunsayd ne cevap verirdi, bilmem, fakat yle zannediyorum
ki sadece bir glmseme ile susard.
Ahmet Cemilin azndan bu sz bir rpda, tereddtsz (ekin
meden) kmt. Raci ilk nce bu tarzda muhatap oluuna (kendisine
sz sylenmesine) arm gibi grnd, sonra cevap vermek istedi:
-Gencine-i Edep bamuharririni (Edebiyat Hzinesi gazetesi ba
yazarn)- bu sfat, istihfaf eden bir eda ile (kmseyici bir tavrda)
syledi- herkesin sizin kadar takdir etmesi lazm gelmez (beenmesi
gerekmez). Siz birbirinizin yazdn anlarsanz herkesin de sizin gibi
anlamasna bir lzum (zorunluluk) gremiyorum.
imdi herkes skt etmiti (susmutu). Havann iinde sanki bir
imek akm, bir frtnann tutumak zere olduunu ihtar etmiti
(uyarmt).

258

imdi bu parann stnde duralm.


Yedi kii Tepeba Bahesinde yemektedir. Yemein nedeni M irat unun
Oliuncu yla basmasdr.
rge nedensel ilikilerle kuruludur. A li ekip elmann kabuunu sakatlanmadan
Koymutur. Bunun bile bir nedeni vardr.
Kuhveler iilirken balayan tartma, anlatlmaz, gsterilir.

11ir baka romandan, Yakup Kadrinin Panoramadan (7) bir rnek.

Bu mevsimlerde akamstleri gne batarken Ankara, ne kadar


gzelleir!
Kankrmz yuvarlak bir kle kar dalarn stne doru yava
yava inmeye balar, yekpare, geni bir billur paras haline giren ufuk
tan misli grlmemi bir renk ve k yamuru boanr ve btn gn,
dermeatma binalar, ssz caddeleri, yetim antlar, bodur akasya aalanyle i bir aydnlk iinde uyumu kalm plak ehrin elimsiz
gvdesi, birdenbire en halis erguvanlara brnm olarak silkinip do
rulur. Biraz nce her biri bir Gureba Hastanesini andran binalar so
maki mermerden birer saray ekline girer. O ssz caddeler, bir donan
ma gecesinin panltlanyle dolup taar. O yetim antlarn balan yanar
dner hlelerle sslenip anlanr. Bodur akasyalar serilip serpilen gl
geleriyle insana yllanm narlar gibi heybetli grnr ve epeevre
boz tepeler, bek bek mor salkmlarla rtlr.
Ama ne yazk ki, Ankara nm bu mucizeli saatinin hi kimsenin
tadna vard yoktur. Yerli halkn zengini fukaras, gne batmadan
nce eve dnmek adetinden vazgememitir. Bunlar, Hacbayram Ve
li Camiinin minaresinden ikindi ezannn ilk yanklan kulaklanna ar
par arpmaz gnlerini sona ermi farzederler ve Ankara sokaklannm
ksz, emniyetsiz zamanlanndan kalma bir eit yerleik panik hissi
iinde dkkanlarmm, maazalarnn ve yazhanelerinin kapan hazrlklanna balarlar. Bu arada bir mteri kp da gelmeyedursun! He
men suratlar bir kan aslr, ona bir svp saymadklar kalr.
ok defa, mesela, o mteriyi bir kk ran eline brakp se
lamsz sabahsz svtklan da olur. Her biri, sessiz admlarla bir glge
gibi duvar kenarlanndan yryerek tenha ve dar sokaklan, daima yeni

259

alan geni ve kalabalk caddelere tercih ederek, balan nlerine eik,


ks ks evlerinin yolunu tutarlar. Bu saatte, kan tezek yanan bir ocak
banda, melmi, ate liflemektedir. Kzan ahrdaki mandaya su ve
eee yem vermektedir. Gelin veya kz, yuvarlak bir sininin etrafna
kaln ve byk birtakm ekmek dilimlerini dizmektedir.
Yine bu saatte hkmet dairelerinden veya boalan baka devlet
messeselerinden ileri snf memurlar kme kme, Tahan m otobs
duraklarma doru seirtirler. Bunlann kimi Gazi bulvanyle Yenie
hirdeki apartmanlarda, kimi Bahelievlerde oturur; bazsnn Kavakl
derede, Gvende Kk ve Bykesatta kkleri vardr. Bunlann
hepsi de pm l pm l asri mobilyalarla deli yepyeni evlerdir. Kilerler,
balk yumurtasndan taze havyara kadar en nadide mezelik erzaklarla
tklm tklmdr. Bir Altnba rak iesi buzdolabnda buulanmaktadr.
Salonda bayanlar, imdiden Vidolu bezik oyununa balamlardr.
Tahan otobs duraklanna doru seirten ileri snf devlet memurlan kendilerini bekleyen bu cazibeli aile yuvalanna biran nce ka
vumak iin otobs duraa yananca, ona icabederse itie kaka, de, se, bir kale fetheder gibi atlp trmanmaktan ekinmezler.
Ve yine bu saatte stasyon caddesinin Byk Millet Meclisiyle
Parti binas arasndaki tatl meylini, birtakm arbal, ar yryl
kimselerin iki yana sallana sallana ve her iki admda bir durup konua
rak kmakta olduklan grlr. Bunlar, balanm evirip saa sola bak
mazlar bile. Rahat ve kalantor gsterilerine ramen iin iin kaygl
bir halleri vardr. Umumiyetle fazla kalnlam gvdelerini glkle
tayor gibidirler; hepsi tavr ve edada, klk kyafette o kadar birbirleriyle eittir ki, yabanc bir gz bunlar bir tatil gn sivil elbiseler giyi
nip gezintiye km, ayn kladan, ayn rtbeden, hatta ayn blkten
bir alay yedeksubaya benzetebilir. Halbuki, hepsi de baka baka ya
larda, baka baka mesleklerde, baka baka seim blgelerinden gel
me mebuslardr. Mesela kimi emekli vali veya general, kimi medrese
li hoca, kimi ky aas veya kasaba erafdr ve aralanndaki ya fark
larn en az on beten balayarak otuz be yllarla saymak lzm gelir.
Btn mrlerini bir at altnda geiren ve -ayn fikirler deilse bileayn kayglarla, ayn emeller, ayn szler iinde har neir olan bu mebuslan bir ailenin fertleri gibi grnlerine ramen, birbirinden ayran

260

farklar u saydklarmzdan ibaret deildir. Birtakm siyasi ve mali hi


yerariler bunlar muhtelif snf ve derecelere taksim etmitir. lerinde
itibarllar, gzdeleri, zenginleri olduu gibi, sralarda el kaldrp indi
renleri ve balarn sokacak iki odal ev bulmakta, k gelince kmr te
darik etmekte zorluk ekenleri de vardr. Nitekim, o ar admlarla Par
ti binasnn kesine varnca birinci snf mebuslarn birdenbire deiip
evikleen bir yryle Bankalar Caddesine saptklar, brlerinin ise
daha ziyade arlaan admlarla Samanpazanna, oradan Hale doru
yol aldklar grlr. Bunlar, biraz sonra, evlerinin gndelik yiyecek
ihtiyalarn tedarik iin o kasap benim, u manav senin diye dolap
dururken, brleri ya Karpi in iki sofralar, ya Anadolu kulbnn
oyun masalar etrafnda toplanp eleneceklerdir.
Elenecekler mi? Hi denilemez. Zira, umumiyetle yzlerinde
yle bir znt, hal ve tavrlarnda yle bir tedirginlik gze arpmak
tadr ki, bunlarn ferah bir gnlle yiyip ieceklerine, glp oynayacak
larna ihtimal vermek mmkn deildir. Hepsinin kula kirite, bir
yerden pek ehemmiyetli bir haber bekliyor gibidirler. kide bir srayla
kalkp, telefon bana gidenler: A lo, alo; Hanm! Beni arayan oldu
mu? Olmad demek! Eer olursa ben arkadalarla Karpiteyim, orada
dr, dersin... Sekiz buuk, dokuza kadar. Yok, yok -fazla gecikmem. ,
A lo, alo; kimsin? Ha, Aye, kzm Aye, beni arayp soran oldu mu?Sen belki iteydin. Bir de Hanma sor. Evde yok mu? Pekala; iyi dinle:
Arayan olursa, Kulptedir, dersin. Anadolu Kulb. Unutma sakn:
Anadolu Kulb!
Vakit vakit garsonlardan biri, onlara doru yaklar veya gzle
riyle aralarndan birini aratrr gibi oldu mu, hepsinin ba telala on
dan yana evrilir. Kimi gzleriyle, kimi kendini tutamayp yksek ses
le sorar: Telefon mu? Beni mi aryorlar?
Garson, bazen cevap bile vermez; bazen de, masann banda
oturanlardan bir tanesine sokulup kulana bir ey fsldar. Bu zat, elin
deki kadehi ya da iskambil katlarn hafif bir titreyile nne braka
rak ve ayaklan birbirine dolanarak hemen telefona koar. Bir dakika
sonra gzlerinde bo yere gizlemeye alt bir sevin panltsyle ar
kadalarnn yanma dner; tpk garsonun biraz nce kendisine yapt
gibi, onlara doru eilip yavaack: Beni Kkten amyorlar! M-

261

saadenizle! der. Bunun zerine, brleri mell mell birbirlerinin y


zne bakakalrlar.
Bunlar iin artk btn akam, iilen rak bir zehir, oynanan
oyun bir ikence olacaktr. Hepsinin iini bir kurt kemirmeye balaya
caktr: Acaba neden arlmadk? -Acaba bir yanllk m oldu? -Aca
ba hizmeti kz, Anadolu Kulb yerine Anadolu Oteli mi dedi?- Aca
ba, acaba, acaba.. .
Hele bunlardan bazs, birka gnden ya da bir haftadan beri hi
arlmamakta ise, eza daha byk, daha derin, daha devaml bir st
rap halini alr. Geceleri gze uyku girmez. Gndzleri ne yaplp ne
edilecei bilinmez. Allah esirgesin, bir de bu arlmamak felaketi, iki
aya, aya dayand m, o felaketzededen artk hi hayr kalmaz. O fe
laketzede, bir karasevdaya tutulmu gibi sararp solmaya, eriyip bitme
ye balar ve akbet, ii boalm bir torbadan ya da bir hayaletten fark
edilmez olur. Ankarann, stanbulun btn zevk ve safa kaynaklan
onun ateini sndrmeye kafi gelmez. Ne eref, ne ikbal, ne itibar iin
deki boluu dolduramaz. Ev bark istei, oluk ocuk mrvveti, hi
bir ey, hibir kimse onu avutamaz.

Bu blme yazar, yle balar, Bu mevsimlerde akamstleri gne batarken


Ankara, ne kadar gzelleir. Yakup Kadri, akamst gne batarken Ankaray r
ge dnda anlatp, Namk Kemal gibi konudan uzaklatk deseydi Panorama - .!
kerdi. Akamstnn Ankarada bir ilevi vardr. Akamstnn gzelliinin ayr- ;
tna hi kimse varamaz. Yerli halk koa koa eve gider. Kadnlar ev ileriyle ura
rlar. leri memurlar kklerine giderler. Daha nemlisi yine bu saatte stasyon |
caddesinin Byk Millet Meclisiyle Parti binas arasndaki tatl meylini, birtakm I
arbal, ar yryl kimselerin iki yana sallana sallana ve her iki admda bir du- I
rup konuarak kmakta olduklar grlr."
|
rge, Ankarada gne batarkenle balar. Ancak bu mucizeli saatin hi kimse ]
tadna varamaz.
j
Yerli halkn varsl, yoksulu evine gitmek iin ivedi davranr.
i
Evlerde kadnlar akam yemei iin hazrlk yaparlar.
Yine bu saatte milletvekilleri M eclisten kmtr. Hepsi tedirgindir. Kkten
gelecek telefonu beklemektedirler.
rgenin salam kuruluu roman boyunca srer.

262

Cevdet Kudretin Snf Arkadalar (8) adl romanndan bir blm.


E K M E K

Budayn fat gklere kt bizde, tpk tanrlar gibi.


ARSTOPHANES, Kmrcler
Otluku Yokuu ok dik bir yokutur. Fatihten Cibaliye doru
inen bu yokuun en dik yeri, Darafaka ya giden caddeden ayrld
nokta ile Celal Paann kona arasndaki ksmdr. Caddeden bakld
zaman, Celal Paanm konana doru uar gibi inen bu dik yolun ka
ra kaldrmlar imdiye kadar hibir araba tekerlii altnda inenmemitir. Arabalar yuvarlayaca ve hayvanlara sknt verecei bir ba
kta belli olan bu yol, yalnz insanlar iin yaplm gibidir. Sada, yo
kuun yumuamaya balad yerde, ufak bir mahalle camisi vardr. st
bataki insanlar bulunduklar yerden Allaha doru kmazlar, belki
inerler. brahimin evi, Otluku Yokuunun birdenbire yumuad,
dz bir yere yaylan bir su gibi birka kola ayrld yerde ve tam Ce
lal Paa kona karsmdadr.
Yol, buradan sonra, konan bahe duvar dibindeKademesine
oradan da Kk Mustpaa ve Cibali ye kadar tatl bir eimde iner.
Cami, olduka geni bir bahe iindedir. Bahenin iki kaps var
dr; nde, Otluku Yokuu na alan byk demir kap ile, arkada, Peh
livanlar sokana alan kk kap birbirine parke bir yol ile balan
mtr. Kesme kaldrm talan arasnda ksa otlar bitmitir ki, bu, ora
dan tat gemediini anlatr. nsanlar orada kendi ayaklan ile yrrler.
Cami, ite bu parke yolunda kalr. nnde ufak bir mezarlk; ar
kasnda, mezzinin sebze yetitirdii kk bir bostan vardr.
Yolun sanda, srasyla, on iki musluklu bir adrvan, iini sr
gan otu brm geni bir bahe, Pehlivanlar sokana alan kapnn
bitiiinde de kk bir mezzin kulbesi...
Bahenin yabani otlan arasndan ykselen iki itlembik aac ile
mezzin kulbesinin duvan dibinden kan bir aylandoz aac bu de
koru tamamlar.
Eskiden hem mezzinin yatt, hem de Mahalle Ynetim Kuru
lu nun toplad mezzin kulbesi; imdi hem mezzinin yatt, hem

263

Mahalle ynetim Kurulunun topland, hem de mahalleliye vesika


ekmeinin datld bir yer olmutur.
Frnlarda serbest ekmek sat yasak edilmiti. Gnde adam ba
na 100 dirhem (31 desigram arlnda eski bir arlk ls, okka
nn drt yzde biridir.) ekmek veriliyordu.
Ekmekler, mahallelere, arabalarla gtrlr, muhtarlarla imam
lar da bunun mahalleliye datlmas iine bakarlard.
Her aileye, iinde o ailenin insan saysn gsteren bir vesika ve
rilmiti. Gnlk ekmeini almak iin vesikay gstermek; fakat bir de,
bir okkann ( 1283gr/400 dirheme denk eski bir arlk ls) tutan olan
drt kuruu vermek gerekti. Herkesin elinde ancak bir vesika vard.
Ekmek arabas, akam namazndan sonra gelirdi. mam efendi
nce namaz kldm, ondan sonra muhtarla birlikte arabay karlamak
zere ekmek datlan kulbeye giderdi. Camide mihrap, ekmek kul
besi dorultusundadr. Artk btn namazlarda mahalleli mihraba de
il, sanki ekmek kulbesine secde etmektedirler. Kim i zaman, arabann
ge kald gnlerde, halk yatsya kadar bekler; sonra, imam efendiyle
birlikte yats namazn da klar, bo kulbeye doru on defa yatar
kalkar; sonra yine kulbenin nne toplanr, gece yansna kadar, saba
ha kadar, yani araba gelene kadar beklerdi.
O akam araba, vaktinde gelmiti. O gelecei zaman, Otluku
Yokuu camisinin Pehlivanlar sokana bakan arka kaps ardna kadar
alr ve araba, iki polisin korumas altnda, ar ar ilerler, dner, ak
kapnn ta azna arkasn dayar, dururdu. Halk, mezzin kulbesinin
nne daha bir saat nceden toplanmt. imdi, ekmein arabadan boatlmasm seyrediyordular. Ekmein bandan geen her ey onlan il
gilendiriyordu. Eer braksalar budayn nasl tldn, nasl
yorulduunu, nasl piirildiini hep bir bir grmek isterdiler...
Hamur yourmak herhalde keyifli bir iti. Ellerini teknenin iine
daldrarak ekmee yle her gn yz dirhem yz dirhem dokunmak de
il, avu avu dokunmak; un uvallanyla alt alta, st ste olmak... Fnnclk iyi bir meslek olsa gerekti.
Mahalleli, ekmein arabadan boaltlmasn en basit hareketlere
kadar dikkatle izliyordu. te; banda bn (sarmtrak beyaz stne

264

turuncu ipek ilemeli bir bez. Kundak ve bohada da kullanlrd. Sark


olarak kullananlar esnaf ve tccard.) sark, srtnda sof bir ceket, elin
de doksan dokuzluk bir tespih tayan bir ihtiyar; onun yannda, daire
den dner dnmez ilk i olarak kravatn ve gmleinin yakasn kirlen
mesin diye hemen karan -nk sabun pahalyd- bir kalem efendisi:
daha sonra, srayla, yan yana ya da arka arkaya, bir ihtiyar kadn; on iki
yanda bir okullu ocuk; aya orapsz, takunyal bir kel ahretlik; za
mann modasna gre, etei bir admn alndan daha dar, pelerini
dirseklerden parmak yukarda, gs iki memesinin ortasna kadar
ak indikten sonra inelenen ipek arafl, yksek keli bir gen kz;
bir kede, durmadan baran alt aylk ocuunun azn bo meme
siyle tkayan bir anne; ve byle daha bir altm, yz kii... Fakat bak
masn bilen bir insan, deminden beri anlatlan bu trl trl giyim ku
amlarn stnde birbirine tpks tpksna benzeyen iki ey grr: Par
layan gzler ve kanatlan alp kapanan burun delikleri...
Arabadan mezzin kulbesine doru elden ele atlarak ikier iki
er giden ekmekler ite bu kanatlar titreyen burun deliklen nnden
geiyordu:
-On sekiz, yirmi, yirmi iki, yirmi drt, yirmi alt, yirmi sekiz,
otuz...
Arabann iki yannda iki polis, dikkatle ve saygyla, ekmein bu
sayln gzlyordu. Dimdik ve sessizlik iindeydiler. Ekmein bir
nimet olduunu, ona sayg gstermek gerektiini anlam gibiydiler.
Dnyann hibir devrinde ekmee bu kadar sayg gsterilmemitir.
Her gnn tayn, gnnde ve saatinde alnmalyd. Gnn ya
da saatini geirenlere ekmek kalmazd. Onlarn pay ne olurdu? Ne
muhtar ne de imam, artk herkese hesap vermek zorunda deildiler.
te onun iindir ki, sayma ii biter bitmez herkes yzn mez
zin kulbesinin tek penceresine evirdi. Bir an nce davranmak gerek
ti. Ne olur ne olmazd. B ir saat sonra bamza ne geleceini kim bilir
di? Bu devirde kimseden kimseye fayda yoktu. Balann zerinden pen
cereye doru kurular, eyrekler, portakal rengi vesikalar hep birden
uzanmt. Mezzin kulbesinin nnde sanki iek am bir insan or
man vard.

265

Say ii bitince herkes yzn pencereye dnmt. Yalnz bir


kii, krk be yalarmda bir adam -paras m, yoksa vesikas m yoktu?
Bilinmez niin- o yana bakmad bile. O, dosdoru gitti ve bir atlta
arabann iine yzkoyun uzand. Az nce boaltlan ekmein kapal
arabadan henz uamayan kokusu burnuna doldu. lecek gibiydi. G
zelliin bu kadar ansma dayanlamazd. Arabann tahta demesi kat
ranl gibi kara ve prl prld. Gzlerini kapad, ekmek krnts ve un
dkntlerinin en ok topland bir kee azn dayad. Diline dn
yann en byk tatlarmdan biri dedi. Nefes aldka burnuna unlar ka
yordu. ocukluunda boula boula yedii leblebi unlarm hatrlad.
Ba, yepyeni duyumlar, tatlar ve anlar iine gmlmt. Yalamaya
doyamad tahtalardan mikrop alabilir, ya da diline kymk batabilirdi.
Btn bunlar nemsiz eylerdi. ..
Cevdet Kudret' in, Snf Arkadalar adl yaptnda Otluku Yokuunu anlatma
s nedensiz deildir. Camisiyle, mezzinin kulbeleriyle, halkyla... hepsi ilevlidir.
Mezzinin kulbesi imdi vesikalk ekmein datld yerdir. Ekmek datan tat
lar, kimileyin ge kalr. Ekmek datlrken mahallede oturanlar anlatlr.
Ekmek datm bittikten sonra biri un dkntlerini yalamak iin tatn iine at
lar. Cevdet Kudret un dkntlerini bile ilevli klmtr.

Orhan Kemal, Kanl Topraklar (9) adl romanna daha sonra para para alacak
bir kurguyla girer. rge salam kurulmutur.

1934 yl austos aynn sonlaryd.


Sabahm saat 10u.
rr katibi Topal Nuri, rr Dairesi nin basldka gcrda
yan, tahtalar rk merdivenini ar ar indi, merdivenin sandaki
odasna girecekken durdu, avluyu gzden geirdi. ukurova gneinin
korkun son sca her yan kavram, ortalk alabildiine yanyor, kar
koza maazasnn duvar kovuklarna ince belli, sarl siyahl it anla
r girip kyorlard. O kadar oktular ki, gnein sar scana sanki
avu avu serpilmilerdi. Tl kanatlan, ince belleri, iri kapkara klanyle birer vmlt, gneten birer paraydlar sanki. Oul verircesine,
hazla uuuyorlard.

266

Mavi tulumlanyle iki ii, madenkmr ykl bir dekovili ite


rek ar ar getiler.
Topal Nuri beyaz mendiliyle yznn terini sildi.
Ksa boylu, kocaman ayakl, tuttuunu koparan, smsk bir
adamd. Denebilirdi ki, otuz iki yan olanca gc, yuvalarnda fldr fl
dr dnen kara gzlerinde toplanmtr. Bu gzler, bu gzlerin karas, bu
kara gzlerin karasndaki ihtiras alevleri bugn, austos sonlan sabah
nn kzgn saat onunda prsmt sanki. Naslprsmesin ki, daha dn
deil, nceki gn Brcek yaylasndaki kiralk evinin koyu glgeli sun
durmas altnda sadakor geceliiyle pfr pfr yatyordu. Hava serin
di, sular souk, kafas din, sinirleri yatkn. Akamlan kuvvetli ay, yl
dzlar, yambamda amlann uultusu, piresiz, tahtakurusuz geceler...
Kar arala hafife topallayarak yrd.
Bu aralktan ok geni bir meydanla klyordu.
Glgeleri bile eriten austos gneinin i altnda uyukla
makta olan meydanda hurda demir ymlan, tahta sandklar, pasl tene
keler yatyor, ilerinde skarta pamuk, stp balyalan, vakur, gres ya
bidonlan, alm almam gaz ve benzin tenekeleri istifli bulunan
maazalar meydan evreliyordu.
B ir an btn bunlan gzden geiren Nuri Efendi, terini yeniden,
skntyla sildi. Brcek yaylas, Brcek yaylasnn san scaksz, ter
siz, pire, tahtakurusuz, pfr pfr geceleri iinden hasretle geti. Ge
ti ya, ne oluyordu? Her yl yaylaya gider, bir ay, iki ay, sonra gene by
le usuz bucaksz ukurova tarlalanndan devirilip harar denilen koca
man uvallarla fabrikaya ekilmeye balanan tohumlu pamuklann ta
nd austos sonlan yayladan iner, iinde sk sk kprdaan yayla
zlemiyle ezilir, zlr, sonunda alrd. Madem byleydi, madem her
ylki gibi bu yl da alacakt, almalyd abucak.
Elinin bo ver demek isteyen bir hareketiyle meydanla tam y
ryecekti ki, ta kar maazalardan birinden kan belden yukans p
lak bir hamal grd, durdu. Elinde bo bir gaz tenekesiyle hamal nasl
olsa suya geliyordu. Sorar, renir, arad oradaysa sonra giderdi.
Parlak tenekesinde gnein san san, l l kmld hamal ya
nma gelince, sordu:

267

-Nereye lan?
Hamal:
-Suya, dedi.
-Kantarc Mustafa orda m?
-Orda.
-Ne yapyor?
-Iskarta pamuk balyalarm tartyor!
Kantarc Mustafa nn on sekiz hamalla skarta pamuk balyalar
n tartt 15 numaral maaza hamam gibiydi. Altst olduka boyuna
tozuyan kaba balyalarn arasnda belden yukarlar plak, terden vck
vck hamallar, Haydi, yallah hooop! diye srtladklar balyalan evik
hareketlerle kantara brakyor, tartldktan sonra gene ayn eviklikle
kantardan alp ambann br kesindeki istife gtrerek, bylece bo
yuna yer deitirip, arada kfrederek inceli kalnl sesler kanyorlar,
austos gneinin kzdrd inko rtmeli maazann tozlu havasnda
dinmeyen bir uultu, ter, homurtu halinde i gryorlard.
Kantarc Mustafa, maaza kaps yanndaki san toplu kantann
banda, birbirine gemi avurtlan, atk kalanyle fkeliydi. Kantara
braklan her balyay abucak tartarak nndeki kara kapl deftere geiriverdikten sonra, Tamam. Kaldr! diye emrediyordu.
yle ba dndrc bir hal almt ki, Nuri Efendinin kapda
dikildiini kimse fark etmedi. Oysa bu bunaltc ii insafla seyrederken:
Allah sabrlar versin! diye dnyordu. B ir buuk lira gndelie
yenecek nane deil!
Glgeye, Kantarc Mustafa nm yanna yrd. ini abucak g
rp savumak istiyordu. Ona boyuna yaylay, yaylann pfr pfr ge
celerini hatrlatan bu zor i, elbette ki insanst bir eydi ama, nesine
gerekti. Demek Cenaballah kullann eit eit yaratyordu. Demek ne
kelime? Elbette. yle olmasa da Topal Nurinin payna hamallk d
se, ne yapard u toz, duman maazada imdi?
Tozlu hava genzini gcklad. Haprd. Ancak bu haprktan
sonra Topalm farkna varan Kantarc Mustafa dnd, bakt, grd. Za

268

ten ask yz bsbtn asld. Geldi gene, drz! Hamal isteyecek her
halde. rrlar temizlenecek diye drlanyordu...
Maazann ta gerisindeki iki hamaln byk bir balyay siper
alarak ene aldklar dikkatine arpnca, rr katibini, isteyecei ha
mallar filan unutarak, barmaya balad.
Sonra, kzm sana sylyorum, gelinim sen duy gibilerden, Nuri
Efendiye de laf akt:
-Bu balyalar akama kadar tartlp teslim edilecek. Durmak, dal
ga gemek yok. Sizin yznzden laf iitip ceza yiyemem. Bu i bit
meden helaya bile izin yok!
O sra kantara braklan balyay abucak tartt:
-Yz be, tamam, kaldr!
Lafn kendisine akldn anlayan Nuri Efendi ise aldr etme
di, az daha sokuldu. Kantarcya, amirane gelir biimde:
-Mustafa! dedi.
Kantarc Mustafa duydu, aldrmad.
-Yz on, tamam, kaldr!
Kantarcnn bu tutumuna birden ierleyen Nuri Efendi, yayla d
n fabrikaya urad gn, fabrika sahibinin kaps nnde karla
tklar halde bir ho geldin bile demeyiini hatrlad, tepesi att. Ter s
zan is karas kalarn avcunun iiyle silerek, bu kez gerekten amirce,
Kantarcnn omzunu drtt:
-Sana sylyorum!
Kantarc da bunu beklermi gibi, hrsla dnd. Birbirine ok ya
kn, sar ltl ela iki gz, karanlk ukurlarndan Topal N uriye nef
retle bakt:
-Kr msn?imiz var!
Topal Nurinin tepesi att:
-Ne biim konumak bu?
-Basbaya konumak!
-G it de bu fiyakay evdeki karma yap!
Kantarc Mustafa nm iinden ufack topuklu, iri yeil gzl stbeyaz kars geti. Deliye dnd:
-Karm kartrma, karm azna alacak insan deilsin sen!
-Uyuz.

269

-Uyuz babandr.
-Drlanp durma ulan ha, bak!
Yumruunu kaldrd.
Kantarc ayaa frlayverdi:
- Yumruk kaldryorsun demek? Demek yumruk kaldryorsun ?
-Kaldryorum ulan!
-Ulan senin, ulan senin ebu ceddin!
Kantarcmm ufack gzleri hrsl hrsl parlyor, alabildiince ba
ryordu:
-... geldin gene, geldin beni buldun gene. Sabahtan beri anam
alyor benim. Bu yz balya akama kadar hem tartlacak, hem de
teslim edilecek. Anamzdan emdiimiz burnumuzdan geliyor. Biz se
nin gibi yayla yaylayp keyif atmadk btn yaz!
Katiplerin ekimesinden faydalanan hamallar ii brakp terli
yzleriyle evrelerini alvermilerdi.
-Benim yayla yaylamam stne vazife deil senin, dedi Topal
Nuri. Adam ol, aa seni de adam yerine koyup izin versin, sen de git
yayla. Ben senden hamal istiyorum, rrlar temizlenecek!
Boulacak kadar hrslanan Kantarc, kesti att:
-Hamal mamal yok!
-Yok ne demek?
-Yok, yok demek. Vermeyeceim!
-Nasl vermezsin!
-Vermem. Alabilirsen al!
-Alrm tabii.
-A l bakalm.
Topal Nuri hamallara dnd:
-ahit olun. Birazdan bunlar aann yannda da isterim...
-te Aa deil, feritaha git. Aa benim iimi bilmez. Bu i ya
rn benden sorulacak, aadan deil!
Topal Nuri maazadan karken duraklad.
-Vereceksin, hem de eekler gibi!
-Oooot!
rr katibi Nuri, maazadan topallaya topallaya kt, gitti.

270

Her kafadan bir ses kyordu. Kapkara, ko bykl hamal Mirza:


-Ak olsun Mustfendi, dedi. Herifin fiyakasn tam bozdun yani...
Kantarc Mustafa evde yeil gzl, gzel karsndan, fabrikaday
sa nne gelenden kmsenir, burunlanrd. Koltuklan kabararak:
-Bozarm tabii, dedi. Sesimizi karmyoruz diye bizi enayi bel
liyorlar!
-Ha. Lkin herifi, eekten dme dndrdn...
-Dndrrm tabii. Babamn olu deil ya! Boynuna on paralk
bir medeniyet yulan geirdi diye adam m oldu? i gc efendilik sat
mak. Ay yirmi dokuz, para otuz, tmng, cepte. Kan benimkinden kr
mz deil ya. O da dokuz aylk, ben de...
-Doru Mustfendi. Hani yzn diye deil, her zaman konuu
ruz bizim uaklarla. Derim ki: Siz bakmayn Mustfendinin yle hm
bl hmbl dolatma. Kafas kzd m ok fenadr, derim. yle deil
mi lan?
Hamallar:
-yle, dediler.
Mirza, ciddi ciddi sordu:
-Mustfendi?
-H?
-Sen de Topal Nuri gibi bir memursun mesela: stesen kravat takamaz msn?
B ir baka hamal cevaplad:
-Takamaz olur mu? stese takar ama, takmyor!
Daha bir bakas:
-Mustfendi fiyaka satmay sevmez!
-Onda onur, kibir yok.
-Yok ki yok!

Kantarc ciddi ciddi:


-stesem takarm, dedi. Nedir ki? Nerden baksan bir, bir buuk
lirann banda bir kravat. Ama takmam. nk bende sahiden de onur,
kibir yok. Allah, bykl sevmez. O takar. Fmlda var nk. Be
nim ne fmldam var, ne de dolabm. Allah bana yle ey sormaz. Sor-

271

maz a, bal neresinde sahtekarn bilmem. i biz grrz, yaylay o yay


lar, maan bolunu o alr, ikramiye yldan yla ona kar!
Hamal Mirza yere tkrd:
-Belki de aaya kan gtryordur!
Kantarc evresine bakndktan sonra:
-Olmayacak ne var? dedi. Herifin mezhebi geni...
Birden hamallarn bo durduklan dikkatine arpnca, kalan a
tld, yz kara san bir hal ald, gzleri ufald.
-Haydin ibana!
Kantardaki balyay abucak tartt:
- Yz sekiz, tamam, kaldr!
olanca skntsyla yeniden balad. Hamallarn Haydi yallaaaaaah hooooop! lan arasnda alt st olan koca koca balyalar terli srt
larda kantara uuyor, tartlyor, boyuna yer deitiren hamallar ise bo
ucu havada su gibi terliyorlard.

Balzac, Eugnie Grandet (10) adl yaptnda rgeye sokakla balar. Sokaktaki ev
lere gre Fransann tarihi anlatlr. Sokan yukarsnda bir zamanlar soylular otur
maktadr... Sonunda Grandetnin evine gelir.
Bundan sonra Grandetin yaam sergilenir. imdi bu blm okuyalm.

Baz tara kentlerinde yle evler vardr ki, bunlann grnmle


ri en i karartc manastr, en bunaltc harabe ya da plak topraklann
alabildiine oraka uzanp gitmeleri gibi, insann ruhuna btn arl
yla ker. Bu evler, manastmn sessizliini; boluun kra sszl
ve harabeleri mezara yakr hzn ile birletirebilirler. Yaam, bu ev
lerde kendini yle az hissettirir ki, yabanc biri, kendisinin ayak sesini
duyup da, pencerenin ardndan gzetlemeye balayan, bir kei gibi
sert yzl bir insann souk, bo baklaryla birdenbire karlancaya
kadar, buralarda bililerinin oturduuna zor inanr.
zellikle Saumurdaki bir ev btn bu karanlk nitelikleri ta
maktadr. Bu ev kentin yukarsnda atoya kan yokuun sonundadr.
Bu gnlerde az kullanlan bu sokak, yazn scak kn souk olup, baz
yerleri de karanlk ve glgelidir. Birisinin admlan sokan sert ve her

272

zaman temiz, kuru akl talannm zerinde, merakla, tok sesler kara
rak dolar. Sokan darl, eri brl, evlerinin sessizlii, eski
ehrin bir blm oluu ve yukarsndaki atonun yksek duvarlar ya
bancnn zihninde allmadk bir izlenim brakr. Orada yz yl n
ce yaplm, ahap ve hl salam evler vardr. Evlerin her biri kendine
zg bir karaktere sahiptir ve onlarn bakal, Saumurun antikac ve
sanatlar eken bu blmnn temeldeki garipliine katkda bulunur.
Ularnda grotesk ekiller oyulmu devasa kirilerine, ounun
siyah kabartmal birinci katlarna aakalarak, duraklamadan bu evlerin
nnden gemek zordur. Baz yerlerde apraz kiriler gri mavi talarla
korunmulardr ve bu talar, yksek atl, yllarn arlyla eilmi,
bozuk at kaplamalar bir gnein bir yamurun srekli yklenmele
riyle solmu bir evin harap duvarlarnda mavi bir izgi olutururlar.
Ypranm, kararm pencere kntlar gze arpar, gzel oymalar
gbela farkedilen bu kntlar, yoksul bir kyl kadnn oraya yerle
tirdii kahverengi karanfil, gl sakslarn ekmek iin de ok zayftr
lar. Sokakta ilerledike insann dikkatini koca koca iviler aklm ka
plar eker, atalarmz buralarda an tutkularn hiyerogliflerle kay
detmilerdir, bir zamanlar her evde anlalan bu iaretlerin anlamm
imdi hi kimse zemez. Bu simgelerle, bir Protestan inancn bildir
mitir, ya da bir Birliki IV. Hanryyi lanetlemitir veya nemli biri
Belediye Meclisi yesi, yasalar uygulayan yksek memur trnden
grevindeki unutulmu grkemini kutlayarak nianlarn sergiler. Fran
sa nm tarihi bu evlerde yazldr.
Viran, kaba saba duvarl, ustasnn; hnerinin simgesi olan by
tlm bir marangoz rendesinin iledii bir kulbenin tesinde, bir soy
lunun kocaman kona yer alr. Kapnn zerindeki kemer biimindeki
tan zerinde, 1789dan beri lkeyi sarsp duran birok devrimlerde
krlp dklm armalardan kalntlar hl grlebilir.
Bu sokaktaki evlerin zemin katlarnda i yaparlar, ama dorusu
bu alak tavanl, penceresiz, tezgahsz, ii d plak, maara gibi ka
ranlk odalara pek dkkan denemez. Ortaa hayranlan onlarda atalanmzm iliklerini btn ilkel basitliiyle tanyacaklardr. Kaln, salam
kaplan ar, demir parmaklkl olup iki blme ayrlr, st blm gn

273

boyu arkaya katlanr, ngrakl olan alt blm ise, srekli ne arkaya
sallanr. Hava ve gn , nemli maaraya kapmm st blmnden ya
da dkkann cephesini oluturan alak duvarla tavan arasnda braklan
boluktan, her sabah kaldrlan kepenkler dirsek hizasna getirilip ar
demir mandallara tutturulduu zaman gider. Bu duvar, yaplan iin t
rn belirtmek iin mallarn sergilendii bir yer olarak kullanlr.
Buralarda ucuzculuk numaralan yoktur. ki f tuz ve tuzlu
balk, bir iki balya yelken bezi, halatlar, kirilere asl bakr teller, du
var boyunca sralanm variller ve raflarda duran bezlerden oluan mal
lar sergilenir. eri girerseniz, genliin tazeliiyle dolu, sevimli, derli
toplu, beyaz yakal, kollan krmz bir kz, rgsn brakp annesini
ya da babasn armaya gider. Size yardm etmeye, istediinizi kar
lamaya gelen de heyecanszca, nazike ya da bamsz bir havayla, ar
tk yapsna gre, iki franklk veya yirmi bir franklk bir ticaretle -bu
farketmez- satn yapar.
F tahtalarmm arasnda, dkkannn kapsnda oturmu ba par
maklama outurarak komusuyla dedikodu eden bir satc grrs
nz. Grnrde birka berbat ie yerletirme tahtasyla, iki deste la
ta tahtasndan baka bir eyi yoktur, gene de limandaki azna kadar
dolu kereste maazas Anjou daki btn fclann gereksinimini kar
lar. Ba bozumu iyiyse size ka tane f yapabileceini, tek tahtas
na kadar bilir. Bir iki gneli gn onun iin bir servettir. Bir yamurlu
hava da mahveder onu. Bir sabah arap fsnn fiyat on bir franka da
kabilir, altya da debilir.
Burada da Touraine deki gibi blgede yaplan i, havaya bal
dr. Baclar, toprak sahipleri, kereste tccarlan, fclar, hanclar, mavunaclar hep gne mlann izlerler. Ertesi sabah gece don olduunu
duyacaklan korkusuyla yataa yatarlar. Yamurdan, rzgardan korktuklan kadar, kuraklktan da korkarlar: Havann onlara uyacak biim
de dzenlenmesidir istedikleri, yani nem, lklk ya da bulut, ilerine
geldii gibi.
Gksel glerle yersel karlar arasnda srekli bir atma var
dr. Barometrenin dmesine ya da ykselmesine gre yzler aslr ya
da glmsemelerle gever, Bu hava altn hava! szcklerinin azdan
aza dolatn duyabilirsiniz, ya da Saumurun eski Byk Soka

274

nda, sokan bir bandan br bana komular arasnda Yamur


deil altn yayor! denir ve herkes de gnein ya da zamannda yaan
bir yamurun ona ne kr getireceini kuruu kuruuna bilir; ayrca he
sap defterinin kredi hanesine gre rakamlar kafadan hesaplar. Yazn,
bir cumartesi gn saat on ikiden sonra bu mkemmel iadamlanyla bir
kuruluk i bile yapamazsnz. Hepsinin ba bahesi vardr, hafta son
lan oralara giderler.
Hepsi de ileri gerei ayn koullara bal olduklarmdan, birbir
lerinden sakllan gizlilen yoktur. Her ey, -harcamalan, satlar, almlar, her birinin ettikleri kr- erge bilinir. Bylece bu insanlar, on iki
saatin sonunda hoa vakit geirmekte zgrdrler yani komularm
gzetlerler. Onlann zel yaamlan hakknda yorum yaparlar ve komulannm geli gidileriyle ilg ili srekli casusluk ederler. Bir ev kadn
bir keklik almsa, komular ku iyi piti mi diye sormadan edemezler.
Bir kz aylaklara grmeden pencereden ban karamaz. Burada bi
linler aktr, hi deilse gzetleme konusunda bu byledt ve gr
nrde iine szlmaz, karanlk, sessiz evlerin bilinmeyen hibir gizleri
yoktur.
Yaam hemen hemen btnyle ak havada geer. Her ailenin
btn bireyleri gn kapda oturarak geimler, herkesin iinde yer ier
tartrlar. Yoldan geen hi kimse keskin baklardan kurtulamaz ve
bu inceleme eski gnlerde bir tara kentine gelen yabancyla elenip
ona taklmalann zamanmzdaki karldr. Bu eski gelenei bize
anmsatan bir sr yk vardr ve bu yabanclara taklma adeti denen
tara elencesinde ok ileri gitmi olan Angers in yerlilerine de dilli
dkk lakab taklmtr.
B ir zamanlar yrenin soylularnn oturduu eski ehrin konaklarmm tm de sokan yukansmdadr ve bu yknn olaylanna sahne
olan kasvetli konak da onlann arasmdadr. Bu evler, ada Fransada
bulunmas gittike gleir bir karakter yalmlma sahip insanlara ve
davranlara ait bir an saygn kalmtlandr. Her kesi gemiin anlarm canlandran, havas sizi bir d alemine sokan bu etkili sokan
kesini bucan izlediiniz zaman, yolun ortasnda skntl bir kaln
t greceksiniz ki, ite glkle ayrdedebildiiniz bu kap, Monsieur

275

Grandetin evinin kapsdr! Monsieur Grandet'nin yaamnn yks


n dinleyene kadar bu szcklerin bir taral zihin iin ne demek oldu
unu anlamanzn olana yoktur.
Monsieur Grandetin Saumurda kazand nn ne menem bir
ey olduunu, nedenlerini, sonularn iyicene kavrayabilmek iin, k
sa da olsa bir sre bir tara kentinde yaam olmak gerekir. Saylan
dikkati ekecek kadar azalm olan birtakm yallar tarafndan
1819da hl drst Grandet diye arlan Monsieur Grandet,
1789da iini ok iyi bilen usta bir fcyd, okuyup yazabilir, hesaplanm da kendisi tutabilirdi. Fransz Cumhuriyeti, K ilisenin Saumur y
resindeki zaptedilmi topraklanm sata kard zaman, o zamanlar
krknda olan fc da zengin bir kereste tccanmn kzyla henz ev
lenmiti. Grandet, kendi hazrdaki btn parasn ve kansmn drahoma
sn yani toplam iki bin altn alp, yre yetkilisinin brosuna gitti ve
orada kamu mlkn satmakla grevli kaba saba Cumhuriyetiyi iki
yz altnla yumuatan kaynpederinin de yardmyla, (ahlaki ynden ol
masa da yasal olarak klfna uydurulmu, dil uzatlamaz bir biimde,
lm eek parasna) oralann en gzel balann, bir manastn ve baz
kk iftlikleri satn ald.
Saumurlular pek yle devrimci kafal olmadklanndan, drst
Grandet yrekli bir adam, bir Cumhuriyeti, bir yurtsever, ilerici d
ncelerle ilgilenen bir adam olarak kabul edildi. Oysaki fcnn ilg i
si de dnceleri de yalnzca balara taklmt. Saumur blge yneti
minin yesi yapld ve politikada olsun ticarette olsun ban bir rol oy
nad. Politik ynden den aristokrasiye yardm etti ve giden Kralclarm mlklerinin satn nlemek iin elinden geleni yapt; ticari yn
den ise bir iki bin byk f beyaz arapla Cumhuriyeti ordulan des
tekledi, karlnda onlardan, ilk satlarda satlmam, rahibe mlkle
rinden olan birinci snf ayrlar ald.
Konsller dneminde deerli Grandet, Belediye Bakan oldu,
kamu grevlerini arballkla ve nlemleri elden brakmayarak yeri
ne getirdi. Bu arada czdann da gene nemlice kabartt. Napoleon im
parator olduu zaman yeri iyice belirlendi, o zamandan nce Monsieur
Grandet olarak bilinirdi. Ama Napoleon Cumhuriyetileri sevmediin

276

den, kzl bir Cumhuriyeti kabul edilen Monsieur Grandetyi, mpara


torluun bir baronu olma umutlaryla, byk bir toprak sahibiyle, adnm nnde aristokratik de bulunan bir adamla deitirdi. Monsieur
Grandet, hibir pimanlk duymadan onurlu sivil grevine veda etti.
Kentin karlar iin -ama kendi topraklarmda geen- ok gzel yollar
yaptrmt. dedii vergiler, evinin ve mlknn gerekten gerektirdi
i vergiye gre, ar deildi. zmlerine gsterdii zen ve dikkatin
souncu balar, en iyi kalite arap reten balarn snfna girmiti. Bu
durumda Legion d Honouru alabilirdi, nitekim 1806da dllendirildi.
O
y l Monsieur Grandet elli yedi yanda, kars da otuz altsmdayd. B ir ocuklar vard, on yanda bir kz. Kukusuz, Tanr, koltu
unu yitiren Monsieur Grandetyi avutmak istedi, nk o yl mira
sa kondu, ikisi kans tarafndan karsnn annesi Madame de la Gaudi
niere ve byk babas Monsieur de la Bertellire den, ncs de
kendi anne annesi Madame Gentilletden. Bu miraslarn ne kadar oldu
unu hi kimse bilmiyordu. nk yal insan da yle iflah olmaz
cimrilerdi ki, paralarn gizlice seyredebilmek iin yllardr onlar yp
durmulard. Yal Monsieur de la Bertelliere yatrm yapmay paray
atmak diye niteler, altnlarna dalp gitmeyi, paray faize vermenin
karndan daha krl bulurdu. Bu yzden, Saumur kenti mirasn deeri
ni yllk gelirden artnlabilen miktara gre hesaplad ve Monsieur
Grandet kendini yeni bir soyluluk nvannn sahibi olarak buldu, -eit
lie olan tutkumuz hibir zaman silinmeyecek de olsa- btn yredeki
herkesten daha ok vergi dedi.
Monsieur Grandet yz dnm ba yapt, bu, iyi yllarda ona ye
di sekiz yz f arap verebilirdi. On kk iftlie, zerlerindeki
kesme talan, renkli camlan korumak iin pencerelerine sofuca duvar
ektii eski bir manastra, 1793 de imdi byyp boy atm bin ka
vak diktii yz yirmi yedi dnm bereketli topraa sahipti. Ve en so
nunda oturduu ev kendinindi. Bu servetinin gzle grnen blmy
d. Sermayesine gelince, yalnzca iki kii bunun bykln kabaca
kestirebilecek durumdayd. Bunlann biri Monsieur Cruchotuydu, no
ter, Monsieur Grandetnin yatmmlanyla ilgili btn ileri yapard; te
ki de Monsieur des Grassin di. Saumurun en zengin bankeri, kendi hu
zuru iin arapya hizmetlerini gizlice grrd, hibir ey evre tara-

2 77

fmdan bilinmezdi. Her ne kadar yal Cruchot da, Monsieur des Grassins de, tara kentlerinde para yapmak iin gerekli olan tedbirlilik ve
az skla sahipseler de, Monsieur Grandetye herkesin iinde yle
zenli bir saygyla davranrlard ki, grenler kararlarn kendileri verip
ona gsterilen dalkavuka dikkatten eski bakanlarmm serveti hakkn
da bir rakam tahmin edebilirlerdi.
Saumurda Monsieur Grandetnin bir hzinesi olduuna inanma
yan tek kii yoktu. Onun altnlarla dolu gizli bir yeri vard ve geceleri
ni byk bir altn ynn seyretmenin verebilecei tanmlanamaz
zevklerle elenerek geiriyordu. Cimriler ise bu sanya, yal adamn
gzlerine bakarak bir tr kesinlik katmlard, bunlara gre, san maden,
onun gzlerine san, madeni bir pm lt vermiti. Sermayesinden byk
karlar etmeye alk bir adamn bak, tensel zevklere dkn birinin
bak, bir kumarbazn bak ya da bir dalkavuun bak, belli, tanm
lanmaz, farkl karakteristik zellikler yanstrlar, bu kaamak, obur giz
li pmltlar ayn zaafa kaplm kiilerce hemen anlalr. Yalnzca bir
takm grnmleri yorumlayabilen bu gizli iaretler dili, tutkulardan
holanan kiiler arasmdaki bir farmasonluktur.
Monsieur Grandet, hi kimseye bir kuru borcu olmayan, eski f
clk ve araplnn deneyimiyle falc gibi rnne ne zaman bin
kavan gerekip ne zaman be yz kavan yeteceini tahmin edebilen,
yapt hibir ticari varsaymda kaybetmeyen, flar iindekinden ok
ettiinde daima satacak fs bulunan, kk esnaf arab yan fiyata
satmaya zorlanrken, o kendi arabn mahzenlerinde tutup bir kavak on
lui edene kadar zamann ayarlayabilen bir tccar sfatyla evresinde
derin bir sayg telkin ediyordu. 1811deki nl rn kurnazca ekilip
frsat dtke azar azar satldndan, kendisine iki yz krk bin livreden fazla para brakmt.
Para ilerinde Monsieur Grandet bir kaplanla bir boann karak
teristik zelliklerini birletirmiti. B ir kaplan gibi av onun ocana d
nceye kadar saldmy erteler, sonra birden saldmverirdi. Sonra da pa
ralan doldurmak iin czdannn azn ard, doyunca tpk bir boa
gibi kvnlr, sessizce kprdamadan, belli bir yntemle yediklerini sin
dirirdi. Hi kimse, ona sayg ve dehetle kank bir hayranlk duyma
dan bakamazd. Monsieur Grandet terbiyeli terbiyeli glmserken eti

278

r
nin zerinde onun elik penelerini hissetmeyen biri var myd Saumurda? B ir adama, Noter Cruchotya biraz toprak alabilmesi iin ge
reksindii paray salamt, -yzde on bir faizle-. Monsieur des Grassins de senetlerini krdrmt -ama mthi dk bir paraya-.
Konumalarda, arda i yapan adamlar arasnda ya da en ak
am gruplarnda, kent dedikodularnda Monsieur Grandetnin adnn
gemedii pek az gn vard. Bazlar da yal arapnn varsllyla
ulusal bir gurur duyuyorlard. Birden ok tccar ve hanc belMi bir ka
slmayla yabanclara Burada, iki milyoner irketimiz var efendim,
ama Monsieur Grandet ne kadarparas olduunu kendisi de bilmez de
mek alkanlmdaydlar.
1816da Saumurun en usta matematikileri fcnm toprak ola
rak mal varln drt milyon kadar hesaplamlard, ama 1793 ile 1817
arasnda mlknden ylda yz bin frank gibi bir ey kazanm olmas
gerektiine gre sahip olduu para hemen hemen topran deerine
eitti. Bu yzden ne zaman Monsieur Grandetnin ad bir kat oyunu
srasnda, ya da balar hakknda konuulurken gese, bilenler hep
Yal Grandet mi? Be alt milyonluktur o, derlerdi.
Monsieur Cruchot ya da Monsieur des Grassins, ikisinden biri
tesadfen konumay duymularsa: Siz benden daha akllsnz. Tam
rakam bulmay ben hibir zaman baaramadm diye sze karrlard.
Paristen biri Rothschildsten ya da Monsieur Lafitteten sz
edecek olsa, Saumurlu bunlarn Monsieur Grandet kadar zengin olup
olmadklarn sorard. Parisli soruyu acyan bir glmsemeyle km
ser bir havayla yantlaynca bizimkiler kukuyla birbirlerine bakarak
balarn sallarlard.
Bu kadar byk bir servet, sahibinin her davrann altn bir r
tyle sarar. B ir zamanlar yaam biimindeki baz tuhaflklar gln bu
lunur, alayla karlanrd ama artk samalklarna kimse gln demi
yor, alay etmiyordu. imdi en anlamsz davranlar bile adli kararlarn
arln kazanmt. Uyanlar, giydii giysiler, mimikleri, gzlerini
krp bir kahinin iaretleri gibi kabul ediliyor, bir doabilimcinin hay
vanlarn igdlerini incelemekte gsterdii dikkatle btn konu kom
u tarafndan etd ediliyor ve herkese de derin, sessiz bir bilgeliin d
a vuran belirtileri olarak deerlendiriliyordu.

279

Bir adam tekine, Bu yl k yaman olacak diyordu, yal


Grandet krk eldivenlerini giymi. zmleri toplamalyz. Ya da
Grandet bir sr f tahtas yyor, bu yl arap ok olacak.
Monsieur Grandet hibir zaman et ve ekmek almazd. Ortak
iftileri kiralarnn bir blmn de gdayla deyerek her hafta ona
gereksindii tavuu, yumurtay, msn getirirlerdi. B ir de deirmeni
vard, deirmenci kirasn verdikten baka belli miktarda tahl tp
ona kepek ve un olarak vermek zorundayd. Ana Nanon, evinin tek
hizmetisi, artk gen olmamasna karn her cumartesi evin ekmeini
kendi kendine piirirdi. Ortaklannm bazlan pazar bahevanlaryd
ve Monsieur Grandet onlan da sebze gereksinimini karlamalan konu
sunda ayarlamt. Meyveye gelince, kendi toprandan yle ok rn
alyordu ki, zaten yediinden ounu pazara gnderiyordu. Yakacak
odunu itlerden ya da tarlalarn evresindeki zaten kesilmesi gereken
yal rm aalardan salanr, ortaklan bunlar keser, arabaya
ykleyip kente getirir, gzelce odunluuna yerletirir ve karlnda da
Grandetnin teekkrlerini alrlard. Para harcad bilinen eyler yal
nzca kutsanm ekmek, kansmm, kznn kilisedeki yerleri, mumlar,
ana Nanon un aylklar ve kapkacanm kalaylanmas, vergi demele
ri, yaplarnn onanm ve toprann ilenmesiydi. Son zamanlarda bir
koru satn alm, komunun bekisini de zahmetini karlksz brakma
yacana sz vererek koruya bakmaya ikna etmiti. Bu mlk alndktan
sonradr ki, Grandetnin sofrasnda ilk kez av eti grnd.
Grandetnin davranlan ak ve yalnd. Syleyecek az eyi var
d. Genellikle dncelerini ksa cmlelerle aklar, alak sesle syler
di. Devrim zamanndan yani her yerde halkn adam olarak grlmeye
balandktan beri, hazret uzunca bir konuma yapmak ya da bir tart
maya katlmak zorunda kald m yorgun bir havayla kekeliyordu. Bu ke
keleme, ne dediinin belirsizlii, dncesini boduu szcklerin ak
, mantki bir kant retmedeki arpc beceriksizlii hep eitimin ye
tersizliine veriliyordu, ama bu yk ilerledike iyice anlalacak ne
denlerden tr bu kusurlann hepsi de ok etkiliydi. Monsieur Gran
detnin topu topu drt cmlecii vard stelik bunlar cebir formlleri gi
bi her durumda kullanlr, gnlk hayatta ve i hayatnda karlalan her
sorunu zerlerdi - Bilmiyorum , Yapamam , Bununla ilgili bir ey

280

yapmay dnmyorum., Bakalm. H ibt zaman aka Evet, Ha


y r szcklerini sylemez ve yazl hibir ey vermezdi. Eli enesinde
sesini karmadan dinler, kendisiyle konuulduu zaman br eli dirse
inin altnda, tartlan i her ne ise bir kere bu konuda gr belirlen
di mi, asla onu aklamazd. Hasm konumay st perdeden bir tavrla
yrttkten sonra artk onu avcuna aldn dnerek bu kez kendisi
Grandetye kararnn ne olduunu sorunca beriki olduka sakin Karm
la konumadan hibir eye karar veremem derdi. Btnyle emir kulu
durumuna indirgedii kars ilerinde de en elverili perdeydi.
Hibir ziyarette bulunmaz, evinden baka yerde yemek yemez,
ne konuk ne de ev sahibi olmak isterdi. Gelilerinde gidilerinde yle
belli belirsiz ve sessizdi ki sanki kas enerjisini de tutumluca kullanma
ya alyordu. Sahiplie olan saygsnn derinliinden tr bakasna
ait bir eye dokunmamaya, yerinden oynatmamaya zen gsterirdi. Ge
ne de alak sesine, dikkatli ve iinden pazarlkl davranlarna karn,
konumas ve alkanlklar, zellikle evindeyken yani baka yerlerdekinden daha az denetim altndayken, tam bir fc gibiydi.
Fizik olarak, Grandet, ksaca boylu, tknaz, drt ke biriydi, ba
caklar kaln, dizleri aa gvdeleri gibi gl, omuzlarysa geniti.
Yuvarlak, gne yan, iek bozuu bir yz vard. enesi dz, du
daklar kvnntsz, dileri de beyazd. Gzlerinin durgun, l gibi bak
, kabaca kertenkele bak denilen trdendi. Derin izgili alm, yzden
insan doasn kefeden bir uzman iin hi de anlamsz saylmayacak
biimde kntlyd. Sarms salar artk krlamaktayd. Monsieur
Grandet hakknda aka yapmann ne ciddi bir sorun olduunun farkna
varmam birtakm genlere gre de bu salar altn ve gm gibiydi.
Burununun ucu kalnd ve zerinde damarl bir yumru vard, her neden
se halk arasnda bu yumrunun ktlk dolu olduu sylenirdi. Yzn
den, tehlikeli bir kurnazlk, hesapl bir doruluk, gn be gn, duygula
rn para biriktirmek ve dnyada kendisine bir ey ifade eden tek varlk
olan kz, tek varisi Eugnie zerinde younlatran bir adamn bencil
lii okunuyordu. Halinde, davrannda, duruunda, tavrnda, kendisiy
le ilgili her eyde; giritii hibir iten baarsz kmayan birinin ken
dine gveni vard. Grnrde uysal ve yumuak konuan biriydi ama
Monsieur Grandethin demir gibi bir ruh yaps vard.

281

Her zaman ayn modaya gre giyinirdi: Onu bugn grmek


1791 de grmek gibiydi. Hantal papulannm deri balan vard. Yaz
k kaln yn oraplar, gm tokal kaba, kestane rengi uha pantolon,
kadife izgili ve boazna kadar dmeli, uzun, bol kestane rengi bir
ceket, siyah bir boyunba ve bir Quaker apkas giyerdi. Eldivenleri
bir jandarmann kullanaca kadar salamd, hemen hemen iki yldr
bunlan giymekteydi ve temiz tutmak iin kard zaman dikkatle hep
ayn noktaya, apkasnn yambama koymak adetindeydi. Hepsi bu ka
dar. Monsieur Grandet hakknda Saumurda bundan fazla bir ey bilin
mezdi.
imdi Veresiye Defteri (11) adl roman ele alacam. Kemal Ate salam bir r
geyle gelitiriyor. yle balyor romann rgesi.

Evde hemen her tehlikenin kokusunu nce ana alrd. evket


gelmeyince, bir ate dt Fadime nin yreine. Akam yemekleri ge
yeniyordu. Esnaf evi olmann getirdii dzensizliklerden biriydi bu da.
evket de gelsin diye epey ge kurulmutu sofra. B ir bekle, iki bekle,
yok! Gn boyu tkr tkr ileyen bitiikteki dkkan oktan kapanmt.
Nereye gider bu adam? Komulara ana kendisi bakt, torunlann ya da
bir bakasn gnderip ortal telaa vermek istemedi.
Anann uramad, aramad yer kalmad, yoktu olu.
ini kemiren kurt bir baka yree de dsn istemiyordu. Hele
gelini hi anlamamak. Elinden geldiince ona sezdirmiyor kaygsn,
kocas Cevata da... evketin imdi bir baka kadnla olabilecei kim
senin akimn ucundan bile gemiyordu. Fadime, iindeki sknty ko
casyla, geliniyle paylamak, paylap hafiflemek yerine, bir de onlar
dan gizlemenin suluunu duyuyordu. Gidip byk olu Nihat gr
meyi dnd bir ara, ama hem aralan limoni, hem uzaka olunun
evi. stelik gecenin bir yans da...
Akl alp dayanaca tek bir insan yoktu yannda. Gelini Sdka:
Nerde kald bu? diye homurdanmaya balad bile.
Byklerin yannda gelin kocasnn adn anmaz, o , bu diye
sz ederdi.
Canm arkadalanna taklmtr. dedi Fadime, hemen susturdu
gelinini.

282

Sdkamn merak yatmad; Nerde kald bu? diye bir iki kez
daha yineleyince, yznn tersini eviriverdi Fadime:
Arkadalarna taklmtr dedik, anlalmad m szmz? ine
bak, tasas sana dmedi.
Bir daha da sk m, azn ap kocasn ansn gelin. Kaynana st
ste bindirdi buyruklarn, kocasn dnmesine frsat bile vermedi.
Sdka sessiz sessiz dnp duruyordu evin iinde. fkesi i i yzn
de. Kulaklar kaynanasndan gelecek buyruklarda. Dnemiyor bile
kocasn.
Baba byle konularda gelininden de saft. Yer yataklar hazrla
nnca, torunlaryla birlikte vurup kafay yatt. Anann dnda herkes
olaan gnlerden birini yayordu, kimsede en kk bir kuku, bir sezinti yok.
Gelin sofadaki sedire kaynanasnn yatan da hazrlad.
Hadi sen yat gzel gelinim. dedi Fadime. Deminki sert k
n, yumuak, sevecen szlerle unutturmaya alt. Kendi deyiiyle it
yzn brakp, insan yzn evirdi:
Allah senin eksikliini vermesin gzel gelinim ! diye, demin
tersledii Sdkaya alklar yadrmaya balad. Evimin direisin sen.
Bi tanesin...
Sdka, kaynanasnn biraz tavc olduunu bildii halde, gene
de holand, mutland bu szlerden. Son ilerini de bitirince odasna
geti, koca bir gnn yorgunluu iinde, hemen dalverdi uykusuna.
Gelin de yatnca bsbtn yalnz kald Fadime.
Daha yalln eiine bile gelmeden kocasyla yataklarn ayr
mlard. Evin, dkkann bekisi gibiydi Fadime. Dardan kk bir ses
duysa, tatl uykularn bler, enmeden sa solu kolaan edip gelirdi.
Onun bu hallerine herkes alkt evde. Girip kmas kimsenin ilgisini
ekmez, ayrmna bile varmazlard. Hele hrszlk gibi bir tehlike koku
su almsa, sabaha dek uyumaz, ou geceler gndze kalrd uykusu.
Srekli bir ierde, bir dardayd Fadime. Ne yaptnn ayr
mnda bile deildi. Tersledii, azarlad gelinine de acyordu bir yan
dan. ocuk gibi, dnyadan habersiz, ml ml uyuyordu Sdka. Eve
gelmeyen adam, bakasnn kocas sanki... i ktlklerden ylesine
uzak k i... Kalbi hi toz tutmuyor bu gelinin, ii d tertemiz. yle de

283

iimen k i... Koca evin dtei. Kentli kzlar gibi ne hoppal var, ne
zppelii. Kocasnn yedii halt anlayp giderse, gm diye ker bu
ev. Hibir gelin dolduramaz onun yerini. Baka bii olsa, kocas gelme
yince, huzur kor muydu evde? Szgelii, byk olunun, Nihatn ka
rs? Asuman yatar myd yatana? Tasas sana dmedi! diyebilir
miydi ona?
Ah, benim gzel gelinim! diye iini ekti. Onun yreine eyta
nn girmemesi iin, eytandan daha eytan olmak zorunda Fadime. Her
frtmamn bozup datamayaca bir kyl dinginlii vard bu gelininde.
Kimbilir kanc kezdi yeniden dar k. Her seferinde ma
hallenin klan biraz daha azalm oluyordu. Kapkara bir gece, yerde
k lt adna ne varsa, sindirip yuta yuta byyor, koyulayordu.
l bir sessizliin iindeydi gecekondular. Yalnzca dkkann bir k
esinde yank braktklar lamba aydnlatyordu ortal. Uzaktaki so
kak lambalannm ou bozulmu grnmyor bile.
Boyuna Kahveci Hulusi yle kiracs Resmiye nin evine bakyor
Fadime. Ne yapacan, ne yapmas gerektiini bilemiyor. Baskn ve
rip elin orospusunun koynundan alamazd ya olunu. evreden duyul
mayacan, mahalleye rezil olmayacan bilse, yapacak bunu. nn
de, kara kaim bir duvar gibi duran karanla doru bir iki adm daha at
t. O yrdke, nndeki kaim, kara duvar da yryordu.
Bahe itini geti, Resmiye lerin evine iyice yaklat. Niye bura
ya dek sokulduunu kendisi de bilmiyor. Bir baskn verse miydi u
eve? Birbirine yakn, az aza duran, iki kapdan biri Resmiyenin,
br can dmanlan Hulusi nin. Birinde t olsa, tekinde duyulur
du. Oluna en ok da bu yzden kzyor ya Fadime, bu yzden kayor
ya uykulan. nsan hi deilse Hulusi gibi birinin kiracsyla yemezdi bu
halt. Buraya dek uykusunda gelmi gibiydi Fadime, dnmeden gel
miti sanki. Kafasndaki korkular, kuruntular getirmiti onu buraya.
Resmiye nin penceresine iyice sokuldu, ieri kulak verdi. Gecenin bu
saatinde kaplardan biri alsa, ne istediini, ne aradn sorsalar, akla
uygun tek bir sz dnemiyordu. B ir analk igdsyle tehlikede
grd oluna yakn olmak istiyordu, o kadar. Elin kapsnda bekle
yip durmak hibir zm getirmeyecekti. Durup dururken baka iler

284

aabilirdi bana. Ayrlmadan bir kez daha kulak verdi ieri. Kk bir
ses bile yoktu. Yalnzca kendi yrek vurular, kendi korkusuydu duya
bildii. Burada dolap durmak, oluna yarar deil, zarar verirdi ancak.
ki adm tedeki dkkanlarnn glgesine geince, iinde tutup dur
duu soluunu rahata boaltt. Dkkann kilitleriyle, kepenklerle oy
nayp oyaland bir sre.
aresiz evine dnd. stne geirdii kocasnn paltosunu ka
rp yerine ast. Uyuyamayacak, biliyor bunu. Uyku g yetiremiyor
iindeki kmltlara. Yataa kvrlp girerken, ne opralarn, ne de hrkasm kard. Olu gelmedike, evketin yzn grmedike, beyni
uykuyla uzlaacak gibi deildi.
Ah olum, ah! diye iini ekti. Akl olan Hulusi gibi birinin
kiracsyla yer mi bu halt? Nasl bir kudurganlk bu byle? Nasl bir
delilik?
Kendini de suluyor, kendine de kzyor Fadime. Resmiye denen
kalta teden beri hi gz tutmamt. Dkkana sk gelip gitmesinden
bir eyler sezinler gibiydi. ini abucak bitirip gitmez, ardan alr,
oyalanrd. Dkkann hep tenha zamanlarn kollard bir de. stelik sk
da gelirdi. Onun sk gelip gitmesini gerektirecek nesi vard ki? Kk
bir bebei vard yalnzca, kocas Almanya dayd. Kocalarnn Alman
ya dan gnderdii marklar yiyip yiyip kuduranlardand o da.
Resmiye nin dkkana kn sallaya sallaya geliini, alveri s -.
rasmda hep ardan aln, o sulu halini imdi dnyor da... yle
sine akt ki evketle arasnda bir eyler dnd. Kimi zaman az
n amaya ekinecek kadar sklgan olurdu evketin yannda. Kzarr
dururdu hep. imdi btn bunlar umursamam olmasna kzyor Fadi
me. Oysa pek ok kadn; Senin aradn yok burada! diye terslemi,
soutmutu dkkandan. Byle bir iki laf da Resmiyeye vurup ayan
kesebilirdi. Senin aradn yok burada, demesi yeterdi.
Pencereye baktka sabahn yaklatm gryor. Keke uyuyabilse de kurtulsa u ikenceden. lseri iyice azm, midesine kazanlar ku
rulmu gibiydi. Az, dili dama yapm, kuru az sak sak olmutu.
Mutfaa geip su iti. Su midesindeki kaznmay biraz olsun
durdurdu.

285

ok istedii halde, kocasn uyandrmay gze alamamt. Sinir


liydi Cevat, abuk barutlanrd. ocuklarnn sularn hep gizlerdi on
dan. Onsun diye deil, lsn diye vururdu. Uyandrp konusa, fkesi
ni dizginleyebilir miydi acaba? Fadime epey dnd bunu, sonunda
istemeden kocasnn banda buldu kendini. Usulca fsldad:
Cevat, Cevat!
Horultusu kesildi, annda srayp kalkt Cevat.
Ne var? dedi uyku sersemliiyle. Aznn bir yanndan salya
lar akyordu. Kk ipil gzleri i i, grnmyor. Uykusu aldk
a gz yerine iki kzark yara kyor ortaya. Krmznn, sarnn, beya
zn birbirine kart, almas uzun srecek iki gz... Kars, yara gibi
duran bu kzark iki noktaya baka baka anlatt. Hem anlatyor, hem de
barmamas, sesini ksmas iin el devinimleriyle uyaryordu kocas
n. evketin imdi nerede olabileceini syledikten sonra da, umdu
undan daha sessiz, yatkm grnd kocas. Tkal burnunu zorlaya
zorlaya bir iki sz ancak kt azndan. Kararszd, o da ne yapacam
bilemiyordu. Kafasnn en az iledii konulard bylesi sorunlar. in
iinde sinsi dmanlan Kahveci Hulusi olmasa, vurup kafay yatacak
t. Hulusi duyarsa, iin hangi boyutlara varabileceini dndke, iyi
ce suskunlayor. Byle zamanlarda bol bol savurduu svgler de k
myor azndan. D ili tutulmu, az kitlenmi gibiydi. Ar sorunlar,
amazlar karsnda hep byleydi o: Ya iyice suskunlar, aresizleir
ya da fkeden kprr taard. Fadimenin tam istedii kvamdayd
imdi, esip grlemeden kansnn dediklerini dinliyordu. Fadime dan
derse dan, ieri derse ieri... Sus derse susuyor, konu derse konuu
yor. Birka kez de birlikte girip ktlar. Sonunda yapabilecekleri hi
bir ey olmadn anlaynca, aresiz gene yataklarna dndler.
ok gemeden grltler duyuldu dardan. Kan koca srayp
kalktlar. Ayakkablann bile kap nnde giydiler. Yava yava, kor
kudan tkana tkana Hulusinin bahe duvarna sokuldular. Kan koca
akn akn beklerken, stlerindeki karanl geerek biraz teye sert
bir cisim dt. Fadime kocasndan nce koup ald yerden. Ayakka
byd, evketin ayakkabs... Ne oluyor demeye kalmadan, br teki
de geldi, ayn yere dt. Onu da kapverdiler.

286

Eyvaah, ldrdler mi yoksa olumu? dedi kadm alamakl bir


sesle. lklarm glkle tuttu. Ayakkablarnn ardndan evketin
koparlan organlar da tek tek nlerine atlacakm gibi donakalmalar
d. Karanln iinden daha baka neler atlacak diye beklediler. Der
ken bir ses duyuldu teden:
Korkmayn Fadime bac, kurtardk evketi ! ."
Buraya aldm rnekler, unu gsteriyor. Sanatta Star Sistemi yazarlarn bir ya
ln brakrsam, Trkiyede yazarlar roman-yk estetii asndan Batl yazarlar
geride brakmtr.
imdi vereceim rnee bakn, deiik bir rgeyle gzel bir rnek. Nihat Beh-

l n Miras (12) adl romanndan.


Her lm erkendir!... B ir yaknm yitiren kiinin iini btn
arlyla bu duygu doldurur. iek amayan bir duygudur. lm, de
itirilmesi mmkn olmayan bir gerekliktir. Kesindir ve herkes -ken
disi dahil- herkes iin, bu gereklii bir kez yaar. Yitmenin de yitir
menin de dn yoktur. lm, karsnda kendinizi avutmak, daha
dorusu kandrmak iin nedenler ararsnz, fakat bu aranlar inandr
clktan yoksundur. Kabullenmek zorundasnz...
lmle buluma vaktinin belirsizlii, insan yaama tutkusuna
doru kamlar. lml olduunun bilinciyle yaayan tek canl insan
dr. (lm kabullenemeyip, dmn zmeye, gizini bulup doa
dan almaya alan -yani bilinciyle elien- tek canl da insan deil
midir?) Fakat bu bilin biraz daha ge gelebilirdi duygusuyla elime
yen bir bilintir. Yitirdiiniz insana olan ballnz, yitirme acsm
daha arlatrr. Yitirme acsnn tek aklamas, her lm erkendir s
znde gizlidir.
Benim iin yitirme duygusunun en yakc olan Haydar Dede nin
lmn dnmekti. lverecek oluunun artk normal karlanaca
yalarmda ve kalbinin duruverecekmi gibi tekleyerek arpyor olmas,
lmn ona erken geldii duygusunu solumama engel deildi. Benim
amdan da erkendi, onun asndan da...
lm, yaammdaki bir kvlcmn snyd...
Sahibi olduunuz bir eyin yerinin doldurulamayacan, onu yi
tirdiinizde anlyorsunuz. lenler, ldkleri anda yalarn donduru-

287

yorlar. Artk yalanmyorlar. Siz yalanyorsunuz. nk sadece yaa


yanlar yalanyor. llerin anlarn iinizde saklayarak yalanyorsu
nuz. Onlar, artk yalanmadan, dlerinizde srdryorlar yaamlarn.
Kimi zaman bu dlerle gece yanlan uyanyor, Keke uyanmasaydm! diyorsunuz. Ryalannz ylesine inanlmaz derecede sahicidir
ki, onlar yaarken, bylesine inandmc biimde ryanza hi girmemi
tir. Onlarn olmad bir dnyada da olsa, artk onlann zlebilecei
eyleri yapmaktan kamyor, onlan sevindirecek eyleri yapmaktan in
sani bir haz duyuyorsunuz. Yitirdiiniz birini anmann en insani olan
da budur...
Her lm erkendir. Bunu ocuklar kadar kimse anlayamaz. Bir
ocua, bir daha bulamayaca bir ekilde bir eyini yitirebileceim an
latamazsnz. rense de kabullenmeden renecektir. lmn kar
snda herkesin biraz ocuklamas, daha dorusu ocukluuna snma
s belki de bundandr...
Haydar Dede nin lm haberini, lm szc yerine, ocuka
bir taktikle ok hasta tanmn koyarak verdiimde, kzm on yanday
d. stanbula, Haydar Dedeyi uurlamaya giderken benimleydi. Ua
mzn kalkndan uzunca bir sre sonra, Yoksa ld m? diyerek o
bozmutu sessizliini. Ben yine sessiz kalmtm. Bu kez kmk bir ses
le, Yani... imdi... Haydar Dede yok mu artk? diye sormutu. Ben
yine sessiz kalmtm. Krpecik beyni, krpecik yrei iinde, belli ki,
duygulanna bir aklama anyor fakat bulamyordu. Onu bir daha g
remeyeceimi dnemiyorum, nasl bir ey anlayamyorum! gibi
szlerle bana snarak, kendi kendine syleniyor, szlerinin bir yant
la bende yanklanmasn istiyordu. Ben yine sessiz kalmtm. Hangi
yant verirsem vereyim, ona o gerei kavratabilmem de kabullendirebilmem de mmkn deildi zaten. Vakti geldi de ld; insanlar doar,
byr, yalanr, lr; hasta ve ok yalysa kurtulmu olur! gibi akla
malar kuru ve sahtekarca olacakt. Aslnda ise, ben kzmn bu saf ac
sna, lm vakitsiz ve erken bulan, yitirme duygusunu kabullenmeyen
aknlna snmak istiyordum. En karsz, en kirlenmemi insani
ac o duyguda ekilleniyordu nk. lm -dncesinden kayor da
olsam- benim beklediim bir eydi. Kzmsa beklemedii bir eyle kar

im

karya kalmt. lmn erken geldiini kimse ocuklar kadar iten


aklayamaz. Susarken bunu reniyordum kzmdan.
Yine Haydar Dede iin ve yine iimiz zlem dolu olarak gidiyor
duk stanbula. Ama bu kez akalamaya, birbirimizi kzdrmaya, ku
caklamaya deil, onu uurlamaya gidiyorduk. Bu kez kavuma yolun
da zlem in tanm sevin deil ac yd. stanbul a iner inmez telefon
edip Vardk! diyemeyecektik. O, saatler ncesinden kp, yolu gzle
meye balad balkonunda olmayacakt. Sevinli barlarla deil,
alama sesleriyle randevumuz vard. Yllar ve yllarca gurbetten yuva
ya dnmz bekleyen o insan yoktu artk. ocukluu, genlii sa
va aclan iinde yorulmu, umudunu gelecekte arayan o insann ha
yat dolu aydnlk yrei durmu, sessizce aynlmt aramzdan. Uur
lanma ncesindeki son bulumamz iin, bir hastanenin zemin katnda
ki souk morg odasnda bekliyordu beni. Kzm amcalanna brakp,
beinci kardeimiz saydm arkadam Zekai Bostanc ile gitmitim o
bulumaya. Son kez grebilmem iin byle uygun grmt kardele
rim. Ben, gurbete kma ncesinde onunla vedalarken Dneceim!
diye sz vermitim, o da Bekleyeceim! diye sz vermiti. Telefon
edip Erken gel! demesiyse, onun artk geri dnmeyecei bir yolculuk
ncesindeki vedasym demek ki. Yaamnda sesinden duyduum son
szleriydi.
Gidip son bulumamz iin Haydarpaa Numune Hastahanesi nin morg odas nnde beklemeye balamtk. Bekliyorduk, nk
morgun kapsn aacak kii yoktu. Kapsn aacak kii yoktu fakat o
kiiyi bulabileceini hissettiren kiiler dolayordu evremizde. Zekai
srekli para veriyordu onlara. Bulup getirdikleri ilk kii, sadece kapy
amt. ller beyaz rtlerin altndayd. Kapy aan adam lmzn
hangisi olduunu sormutu. Zekai srekli para veriyordu adamlara. Ka
py aan adam rtleri amaya yetkisi olmadn sylemiti. Zekai s
rekli para veriyordu adamlara. Bulup getirdii yetkili lmzn gen
mi yal m olduunu sormutu. Zekai srekli para veriyordu. ller
den birini, ayak ucundan amt adam. Sonra, lmzn adn sormu
tu. Zekai srekli para veriyordu. llerin listesini aramaya balamt
adam. Zekai listeyi beklemeden, hisleriyle bir rty symp, Haydar

289

Amca! demiti. Zekai hisleriyle bulmutu Haydar Amcasm. Onun aya


yd grlen. lmz, ykanp kefenlenmesi iin gtrmemiz gere
kiyordu. Bu i, Karacaahmet Mezarl nda yaplyordu. lmz alamyorduk. Ne hoca oradayd, ne cenaze arabasmm ofr. Zekai srek-

'

li para veriyordu adamlara. Sonunda kenefte bulunmutu ofr. Bu kez,


cehennemin dibinde yok olan hocay aramaya balamlard. Zekai srekli para veriyordu. lmz alp Karacaahmete gitmitik. Camiye

yetimemize az bir sre kalmt. Kardeim sk sk telefon edip Nerede


kaldnz? diye soruyordu. Zekai srekli para vererek, ykayclar ar
yordu evrede. Biri kmt sonunda ortaya. lmz ykanrken bakp
bakmayacamz sormutu adam. Sadece vedalamak iin bakacam
sylemitim. B ir uzun o zamaaan! ekmiti adam, ekmi ve kimisi bi-

'

ze inanmayp, sen kullanlm kefene sardn, sen souk suyla ykadn


gibi sz ediyor sonra kardeim! diye uzattka uzatmt. Zekai srekli

>

para veriyordu adamlara. Paray alan iin yansn yapyor, br yansn yapacak adam amyordu. Sonunda veda bulumamza ulaabil
mitim. Ykanaca tan stnde, rtsz, upuzun yatyordu babam.

mrmde onu ilk kez mlplak gryordum. Ve son kez. Gzleri kapalyd, alnyla bakyordu bize. Gryor diye fsldad Zekai. Biz de

onu, bizi grd alnndan ptk srayla. Kardelen serinliinde, kardelen gzelliinde, das, beyaz bir bak vard. Zekai, Ben Haydar Am-

canm hibir zaman lmeyeceini biliyordum! diye fsldamt bu


kez. yleydi. lmn souk ta stnde am iek gibiydi. Koparmaya kylamayacak denli gzeldi. Ona bakarken, Heine nin, o rper

'

tici, Bir lym ben, fakat dnen, duyan ve ac eken bir l! sz


dolanmt aklma. Duyan, gren, alnyla, n yitirmeyen alnyla,

kardelen am bir lyd. Bir sre ltsnda kalp kmtk dan.

Romanda bir baka rnek, ner Yac'mn K ir (13) adl romanndan. ner YaJj

c, geriye dnlerle kurmu rgeyi. Bakn nasl.

Takmlar olumaya balad. avular, dzgn sraya geme,

tekmil verme, yerinde sayma gibi talimlerin yan sra jimnastik hare-

ketleri de yaptrd. Akamzeri kalabalk dald teslim olanlann ard


kesildi. ounu bir yakn, akrabas gelip teslim ald, bir ksmn da a-

vulan yanlannda gtrd. Kalanlan da esnaftan, ahaliden gelenler bi-

j
290

rer ikier alnca karakola, ubeye ihtiya kalmad. Halil, masadan k


tkleri toplarken babasmm kendisini izlediini fark etti. brahim Efen
di, Gecikince anan merak etti de. Ben de nce tanmadan getim. H il
mi Binba ya sordum da o gsterdi. dedi.
Greve baladk. Teslim olanlarn kaydn yeni bitirdim. Haydi,
biz de gidelim baba.
Halil elbise torbasn, verilen kumanyasn alarak evin yoluna
ktklarnda hava iyice kararmt. Eve geldiklerinde d kap her za
man olduu gibi akt, aralayp girdiler. Hatice, babasmm yanndaki
asker kyafetli H alili, Mmtaz Beye benzetti: Ho geldin Mmtaz
Bey. Halil yannza uramad m ?
Annesiyle birlikte avluya gelen Hamza, kaarak kocaanasmn
arkasna gizlendi. Halil, Benim Hatice, teslim olup greve balaynca
giysilerimizi de verdiler. dedi.
Sen misin Halil? Asker urbasyla grnce Mmtaz Bey sandm
da...
Ocan yanma geldiklerinde annesi de Halil i grd: Pek de ya
km oluma asker urbas.
Rtbe de alm olumuz. lk gnde avu olmu. Mmtaz Bey
alayn yazcs yapm. Gzlerimle grdm. Yanndan getiim halde
nce ben de tanyamadm. Hilmi Bey gsterip yanma varmca anlayabil
dim. Koca ktkleri am, herkesin kaydm kte geiyordu. Olu
mun yazsn nfus memuru bile grnce parmak srm. u koskoca
konakta bylesini grmedim. Halil dnnce yanma alaym. demi.
Hatice de, Zeynep Ana da sevindiler. Hamza da babasn tan
mt. Gelip dizlerine oturdu, ceplerini yoklad. Hatice, Hamza ya bir
ey alamadm, kumanya vermilerdi, torbadan karp sofraya koy, yi
yelim.
Hamza tadp brakt. Bulgur pilavmdan sonra kumanyadan ka
lanlar da onlar yediler. brahim, Byle kyafet, byle tayn verildikten
sonra, arsalar yeniden giderdim Erzuruma. Bizde byle miydi?
Haftada bir verdikleri peksimeti kemirir dururduk.
Halil, Beendiysen sana vereyim. diyerek kepini karp baba
snn bana geirdi: imdi yirmi yanda oldun baba!

291

brahim 20 yama geri dnd. 93 Sava m, Erzurum u yeniden


yaamaya balad. Uykuda m uyank m olduu belli deildi. Anlattk
a anlatt. O susunca artk uyumaya baladn anlarlard. Halil baba
snn ban dizlerinin zerine alp salarn okad. ocukken de Halil
ban babasnn dizleri arasna koyar, babas salarn okayp trk
mrldanrken uyuyakalrd. Uyudu babam, Hatice baaltna yastk ge
tir, stn de rtver.
Zeynep ana, Yine d gryor olum. Bunaltl olduunda gr
d dleri, ocukluunu, askerliini bir bir anlatr. Ben de babanzn
yanma kvrlaym. Siz gidin odanza, sabaha ne kald ki? dedi.
Sava cepheden ynetir, karavanay askerle birlikte yer, insan
deeri bilirdi paam. Hastane teftii srasnda elimizdeki kitab grm,
hastaneden knca beni yanma posta eri olarak almt. Btn paalar
Ahmet Muhtar Paa gibi olsayd Osmanlnn srt yere mi gelirdi? Or
dunun durumunu, eldeki malzemenin hesabn bilirdi... Onun gibi ger
ek bir asker olan Serdar Ekrem Paa da malzemesiz, tehizatsz bir
ordunun savaa girmesinin, hele de saldrya gemesinin intihar demek
olduunu sylemi. Sava nedir bilmeyen, cephe yz grmemi saray
paalaryla zafer sarholuu iinde olan Meclisi Mebusan ve Abdlhamit, Hindistandan geleceine inandklar hayali ordulara gvenerek
savaa karar vermiler... Ekrem Paa y sarayda gzetim altna alan,
meclisi datan, Mithat Paa gibi deerli bir insan Taif zindannda
boduran bir istibdat ynetimi kuran Abdlhamit, sava balaynca
cepheyi saraydan gnderdii telgraflarla ynetiyordu. Telgraflar zama
nnda gelmeyince ise i iten geiyordu. Askeri eitim grmemi, Ab
dlhamite soytarlk yaparak paa olmu mer Paa, Muhtar Paanm
sa kanadn korumas gerekirken binlerce askeri silah ve tehizatyla
Ruslara teslim etmiti. Muhtar Paam, payitahttan gelen telgraf emirle
rini dinlemeyerek ordusunu toplad ve Erzurum halknn, kadn ocuk
askerin yannda savaa katlmasyla Aziziye Tabyas m Ruslardan geri
ald. Adam brahim bu srada gsnden ald mermiyle yan ba
ma dt. Ben kaldrp ate menzilinin dna karmak istediimde en
gel oldu. Adam, ecel buraya kadarm. A rif ve Kerem kendilerini
kurtarr, Ahmet Mmtaz m sana emanet... diyebildi. Ruslar kovala-

292

diktan sonra onun defnini yapp kabrine iaretler koydum, dz bir ta


bulup kasaturayla adn kazdm: Kabaouzlu brahim. Topra bol,
mekan cennet olsun...
ehitlerimizi toplayp definlerini yaptmz srada yz gz
kan iinde olan birisinin yznde seirme olduunu hissedince, shhiyelere haber verdim. Shhiyeler geldiler ve muayene edip kalbini din
lediler. Hafif arpnt olduunu sylediler ve kmayan canda umut
vardr diyerek sedyeyle hastaneye gtrdler. Hekimler tekrar muaye
ne ederek ameliyat etmeye karar verdiler. Ameliyattan sonra yz te
mizlenmi olarak grdmde orumlu Haydar tandm. Hekimlerin
pek umudu yoktu. Daha yiyecek ekmei, grecek gnleri varm. ld
sandmz zamanlar oldu. Paamdan izin alp Haydar beklemeye
baladm. Ameliyattan on, on be gn sonra gzlerini aralad. Tertiple
rimi kaybetmitim, hi olmazsa Haydar yaasn diye ay boyunca ba
n bekledim. Havalar sndnda elinden tutarak yrttm. Hastane
yiyecekleri yeterli deildi, uyurken dardan yiyecek bulup getirdim.
Ruslarla anlamann imzalanmasndan sonra hasta ve yarallarn terhis
edildiini duydum. kimizin de sresi dolmutu, ama sava nedeniyle
terhis edilememitik. Bir ay kadar bekleyip kendi bana yrmeye
balaynca gitmek iin ara aramaya baladk. Sivil nakliye olana
yoktu. Kendi bamza da gidemezdik. Bozulan top ve makinelilerin
payitahta nakledileceini sylediler. Muhtar Paam a kp halimizi arz
ettim. Cann deerini bilen insan evladyd. Sevkiyatm banda gidecek
olan subaya emir verdi. O da insan evladym, arabalarn birinde Hay
dara yer hazrladk. Geldiimiz yolu araba kataryla geip Trabzon L i
man nda gemiye bindik. Samsun dan sonra kyden kye geerek iki
haftada Elvan elebiye geldik. Haydarm kardeleri, ocuklar kalaba
lkt. Biraz dinlenip hal hatr sorduktan sonra izin istedim. Yorgunsun,
akam konuumuz ol, sabah bir yoluna bakarz. dediler. Sabah orba
sndan sonra ben kalkp giderken Haydar, brahim kardam, imdilik
git, seni de oluun ocuun bekliyor. Bundan sonra lene kadar kardaz. dedi. Ben kapdan kp gidecekken babas, brahim olum,
arabay senin iin hazrladk. dedi. Arabaya, un, erzak, tohumluk yk
lemilerdi. Ben kabul etmek istemedim. kar umarak m baktm Hay-

293

dar kardama? dedim. Babas, Hele git, ocuklarm gr. Haydarla


kardalmz lene kadar srecek dedi. Eve geldiimde Zeynep bir de
ri bir kemik kalmt, akl banda deildi. Hnkar Zeynelin nerede ol
duunu bilmiyordu, komulardan rendim olumuzun bahara eremediini... Haydar Kardampeimizi bolamad. El ele verince durumu
muzu dzettik. Sonradan Allah H alili verdi. Babamn adn koydum
oluma...
Romanda son rnek Ahmet Saym Koca Kurt (14) adl romanndan.

ORBA
Kana kuvvet, gze fer, batna ciladr orba
lleti ca deva, mahz- gdadr orba
Salara, hastalara ayn- ifadr orba
Aniya dostu, muhib-i fukaradr orba
Hasl hahi ile ekle sezadr orba
Ahmet Rasim (1864-1932)
Bir karafatma bcei, postaln topuu altnda nasl ezilir abi,
nasl ezilir? te o biim prtlayp kalmm! Lkin ben karafatma dei
lim, benidemim! Elimin ayamn da benidemin el ve ayaklarna
benzemesini istiyorum. Belim tutsun istiyorum. Boynumu az buuk
dnderebileyim istiyorum. Lkin nerdeeee? Bedenimin hibi taraf
halk edildii gibi deil! Yattm yerde deprenemiyorum. Azck kmldasam kemiklerim dklecek, toplayamayacam. Azck kmldasam, et
lerim yalboya gibi aa akverecek!
Ben mafolmuum! Bana inildemek bile haram! Derinden soluk
alnca, iimdeki sakatat malzemesi hadi bakalm sancyor! Azrail Haz
retleri gsme kyor!
Ya tabanlarm? Taban maban kalmad bende! Oralarda et ve ke
mik veya akacak kan kalmad.
Mti efkarlanyorum. Yavu n olacak bu halim? Tedavisi mmknsz bi vaziyette bu azaba nasl katlanacam?
Baz baz moral veriyorum kendime:

294

-Hayatta bunu adatrsan Kocakurt, sana lm yok demektir!


Nallan dikmeycen demektir! nk dokuz canlsm demektir! Kardiyan falakas sebebiyle ruhunu teslim etmeycen demektir!
te byle diyorum ve kuru ranzann stnde kvranp duruyo
rum. Derdime derman olacak hi kimse yok, iyi mi? Sadece kardiyan
geliyor hcreme. Gnde n gelip katksz ekmek getiriyor. O ie
ri dalmca iniltiyi kesiyorum. Mevta gibi uzanyorum o zaman.
Kardiyan meraklanyor: Olura lmmdr!
-it Kocakurt! Nomra yapma len!
Soluumu tutup iyice bi ceset nomras geiyorum.
-Alsana len Kocakurt! Aha ekmek getirdim! Yi!
Ben oktan Niyazi olmuum hemerim! Haberin yok: Dn gece
kakrdayp rahmetlik olmuum da, tekmil kardiyanlann bana bela
kalmm!
te ona gre susuyorum.
-it! Bak hele! Ekmek, ekmek...
t bilem karmyorum.
Kardiyan iyice meraklanyor, dnyor, baucumda dinelip du
ruyor. Baka baka aa oluyor. Sonunda dayanamayp drtklyor.
Drt yeyince arlyorum. Hayvanat bahesindeki vahi uran
kutanlar gibi hiyaeee hiyaeee bamyorum. nk neden ? Annasm kar
diyan! Annasm ki nasl canm yanyor!
-Bilmez miyim nomra yaptn? Seni gidi Kocakurt seniii! Kor
kuttun len! ld sandm da meraklandm.
Nomraya devam ediyorum: N olmu? Baucuma kardiyan m
gelmi? Kafam kaldmp onu aramaya balyorum. Kardiyan kr k
ta seemeyip masuscuktan ters taraflara bakyorum.
Acep ola, herif merhamete gelir mi? Beni bu perperian durum
larda grnce azck efaat eder mi?
Zebani milleti bu, nerdeeee?
Merhamete gelsin diye, ayn Kerbala vakasndaki gibi yakanyorum:
-Suuuu, suuuuuuuuuuu!
Destiyi getiriyor:

295

-A l len! Hadi gene hzmatn dahi grdk, tamam m?


Kana kana su iiyorum. Destiyi kaldrmakla azmdan burnum
dan sular tayor, sular enemden aa, gbeime doru akyor.
Sonra itiyorum destiyi. O biim itiyorum ki, sattr ol g it demek
istediimi anasn kardiyan.
kinci n bi daha geliyor. Getirdii gene kuru ekmek. Lkin
l olmadm gari biliyor. nk cvk:
-Len Kocakurt, nassm len ? D i kalk gari! Yeter len, kes nomray!
Devam ediyor:
-Azck ezildinse n olmu yani? Gebermedin ya?
Deve! Lan, Allah tarafndan gebereydim de, u heriflerin bana
kalaydm, iyi mi?
Kardiyanlarm bu sulant vaziyetleri haybeye deil. Sebebi u: s
tiyorlar ki, yediim marizler gemie mazi ossun! Her bi ey o saat
unutulsun... Yani ben kendilerine kin tutmaym...
Demek yle? Lan o marizleri unutur muyum?
Mevta gibi yatyorum...
Her nbeti kardiyana rol kesiyorum. Bidayette hcrenin anah
tar akrtsn duyunca, ller gibi kolumu ve bacam ranzadan aa
sarktyorum.
Kukuyla bakyor bu yenisi. Ciddi ciddi bakyor. El fenerini y
zmde dolatryor. Yzmde l yz aryor. akmyor nomray. Pa
trt vesayire yapp ayaklarn yere srtyor.
-Bana bak Kocakurt! Uzatma len...
Ben lym, cesedim, konuur muyum?
-Namsza bak! Nasl rol kesiyor, hele bak...
Herifi merakta braktka zevkleniyorum. Neticede, ben bu nomradan sklp tek gzm aralaynca, kardiyan ferahlyor:
-Hah! Ben de seni baygn sanmtm! Nomrac seniiii!
Deral yeni mevzulara geiyor:
-Bak ne diycem Kocakurt, iyi dine! Sen olmayp da bakas olay
d, yirdik onu be! Bitirirdik, tamam m? Senin yaptn bakas yapm
olsa, valla yirdik! Getirip u mnferidin tavanna asardk!
Dalma basp da cevap almak istiyor. Yer miyim? Asacak adam
asard hemerim! Sonra biz aslacak n apmz bakiym?

296

Lkin herif boyna konuuyor:


-Astktan sonra zabt tutardk... Kendini u engele ast derdik,
ibu zapt tutardk, tamam m? Sen ucuz kurtardn, tamam m?
Yok deve! Sahipli birini asmak kolayd, di mi? Sanki hayatta
kimsem yok, di mi? Kimse kp da hesap soramaz, Kocakurtu neden
astnz lan? diye yakana yapmaz, di mi?
Ah lan ah! Kardiyan milletinin eylencesi olduk!
Dnp kuruyorum. Boyna dnyorum:
-Bu vaziyetlere neden dtn Kocakurt?
Ben mi?Neden mi dtm?
Hep Arabm yznden!
Arap aklma geldike illet oluyorum! Hrsmdan duvarlar yiycem, fttracam valla!
Hrsm getikten sonra, hakki sebepleri aryorum. Bu vaziyetle
re neden dtm ?
Neden mi? ekememezlik yznden! Zati bizim milletin bana
ne gelirse, hep bu sebepten gelir, tamam m? Biz neden kalkmamayz?
Boyna dnyorum. Santral boyna alyor. Lan ben bu du
rumlara decek bi adam mydm ?
Tavandaki lekelere, kf lekelerine bakyorum. Lekeler terliyor.
Boyna terleyen lekelere bakyorum. Skntdan patlycam! Bitlerim
eek olacak...
imdik birka kat yorgan olmalyd ki, hakkyla bi terleseydim!
Lkin nerde o yorganlar? O dekler, o ifter kat battaniyeler?
Lekelere bakyorum, bakp daldka, kafamn iinde vakalar
boyna dnyor dolayor. kide bi ceton dyor. Her seferinde baka
filim, baka mevzu!
Tavan lekeleriyle konuuyorum. Lekeler bana soruyor:
-Yok muydu aresi Kocakurt? Kardiyan ksesine dmeden,
yle tereyadan kl eker gibisine durumlar idare etmenin yolu yok
muydu?
Cevap:
-Yoktu! Arap marap bahanesi! Kendim ettim, kendim buldum!
Ha bire dnp santral altryorum. Durumlar bi daha hatr
lamaya alyorum. Tekmil hadisat, kafamda canlanyor. Sanki bi film

297

seyrediyorum. Sanki burada, bu mnferid hcresinde deilim de, sanki


bizim malenin bahe sinemasmdaym! Lkin bu filimde ben barolde
yim. Kendimi seyrediyorum. kinci rolde ise Arap! Yani maavinim...
Lekeler kprdayor, canlanyor, ahs suretine dnyor ve m
zikle kark, film balyor.
nce mzik...
Sonra, beyaz perdemizin meur artizlerinden kulunuz Kocakurt
gzkyor...
rgenin akn, salamln gryorsunuz deil mi.

imdi de ykde salam kurulmam, ayklanmam sergilemeleri grelim, t]


elde Selim lerinin Btn stanbul Bilsin (15) yks.

Ltf beyin kz Neecan yenge skdarda oturuyor ve biz,


hep ilkyaz aylarnda geliyoruz buraya. Mevsimin sert rzgarn uzakta
ki selvi salmlarndan duyuyoruz en nce... Byk yalnn nndeki
yol, sonralar geniletilmiti. Selaml yklm; bahedeki kk koru
aalan budanmadmdan kaba dall. Gvercinlikler kullanlmaz hale
gelmi. Evet, bir de Ltf beyin gvercinlikleri varm. Ama ben oray,
Karacaahmete yakn o evi hatrlayabildiimde paal gvercinleri, ma
sals beyaz gvercinleri, onlarla kaynam binbir trl evcil kuu bes
leyemez olmutu Ltfi bey. Bu yzyllk evin el bebek gl bebek bak
mna alm birok ku, terk edemedikleri bahede, artk ke minder
lerinden kovulmu kedilere yemdi. ok grdm: Sinsi gizleniler, pen
enin ileri atlp yakalay, yksee uamaz gvdeler kana bulanyor.
Neecan yenge, ku kanatlarm, ufack gs kafeslerini Ltf beye
gstermeden gmerdi topraa. Unutmaktan yaratlm bir Ltfi bey.
Yalnn kapsmda, yani denize bakmayan br yznde bir glibriim aac sokaa alrd. Dar sokaa.
Dar sokakta insan, lmeyi kanksyordu. Karacaahmete uzanan
dik yokulardan tabutlar geiyor her gn. Hele o zamanlar... lhi ses
leri deniz kenanna kadar alalrd. Bu mahallenin ihtiyar kadnlan, yer
li yerinde duran kafeslere vanp dualar okurlard.
Gbriim aac lmle yaamanm arasnda. Glibriim aac
nn pembe tyden harikulade gzel, pudra ponponlann andran iek-

298

r
leri. iekler btn bahe duvarn rtmt. Glibriim aacm dar
sokan bandan fark eden herkes heyecanlanrd. Daha dorusu ben
kt etkileniyordum. nk karanlk, gn meyen sokakta g
libriim aacmn hl iek vermeye devam edii gz kamatrcyd.
Biz resim defterlerimize dalar, gne ve bahar aalan izer
dik. Evler izerdik. Elyazmz dzgnletirmek iin tuttuumuz saman
yaprakl san defterlere, kuru boyayla kenarss yapyorduk. Gene de
haftada bir gn, samnm perembeleri leden sonra, son saat resim
defterlerimizi karr alrdk. Resim defterlerimiz vard ayrca. Bun
lar kaln katl. Kurun kalemle izdiim adamlar hep eri bryd.
Bir tek sra dalarm ortasndan batan ok ok gnei ve bahar aalarn
boyamakta ustalamtm. Gneleri, akam gnei olduklarndan, tu
runcuyla eflatunu kantmp boyuyorum. Aalar koyu kna rengi gv
deden ve yeil dallardan oluuyor; her renk iekler aard aalarm
da. Maystaki resimlerimize bahar beyazmn, bahar pembesinin bastm bir trl kavrayamazdm. Oysa glibriim aacm bilerek, isteye
rek yerletiriyorum kaln kada. Hatta zleyerek. br ekilleri ayor
glibriim aac, ponponlan frann ucuyla vuruyorum. Ne aac bu
byle? diye kutsayarak retmen... Kemalin aac ok deiik, di
yor. Glibriim aalann oaltyorum.
Baz arkadalanmzm resim defteri yoktu. Sene banda kara
tahtaya tebeirle resim defterinin boyu bosu gsteriliyor; bir kutu sulu
boya, bir su fincan, biri ince ve br kaln iki fra satn alnacak. Re
sim defteri olmayan arka sra arkadalarmz. Bunlarm ders yl biti
minde bir st snfa takntsz geemeyecekleri ak seik belirirdi.
Ben eve alkan, iyi aile ocuu bir renci olmann boyceliiyle dnerdim. Hadi stn ban deitir, derdi annem. Anaannem, trbannn ncili inesini dzeltir; Neecan yengelere gitmek iin
beni beklerdi.
rge yok, sergiliyor yazar. lkyaz, mevsimin sert rzgarlar, kedilerin avlad

gvercinler, resim defterlerine yaplan resimler... hibirinin ilevi yok. Yazar du


yarl deniyor buna.
Tutarl, salam rge bir yana, tmceler arasnda bile iliki yok.

299

Dar sokakta insan, lmeyi kanksyordu diyor. Kanksama ne demek alma


demek. Kimsenin kanksad yok, lhi sesleri deniz kenarna kadar alalrd. Bu

mahallenin ihtiyar kadnlan, yerli yerinde duran kafeslere varp dualar okurlard.
lm kanksansa byle olur mu.
Bir tmce daha, Anneannem, trbannn ncili inesini dzeltir; Neecan yenge

lere gitmek iin beni beklerdi.


Ne ilgisi var bu tmcenin.
Bu yknn izlei ne, niye yazlm bu yk, belli deil.

Cemil Kavukunun Amca hsanm Tarlalar (16) adl yksne bakalm.


Ad ve ileticisi birok kez deimi birahanedeyim. Karmda,
gzlerini muhabbetle yummu Amca hsan oturuyor. Darda akla zi
yan bir yamur var. Biz rak iiyoruz. Mezemiz yok, nk Amca h
san mezeden nefret eder. Kadehlerimizdeki rak deil de aym gibi,
kk yudumlar alyoruz. Sigaralarmzsa srekli ttyor. Masamz
pencerenin nnde. Pencere camndan, baz filmlerde grdmz gi
bi, inandmc olmayan bir biimde, dardan hortumla sklyormuasma sular akyor.
Tarlalann yerini unutmu olamaz msn? diyorum. Akla yatkn
bir olaslk deil, biliyorum, ancak bir eyler sylemem de gerekiyor.
Amca hsan omuzlarn belli belirsiz silkerek ve burnundan hafif bir
hh sesi kararak glmsyor. Hi olur mu aga, diyor, tarla bir de
il, be deil. Doru, diyorum kendi grm rterek, birini iki
sini unutsan brn mutlaka hatrlarsn. Bu gibi kank durumlarda
izlenecek en aklca yol, gr ileri srmeden dinlemek, diye dnyo
rum. Hepsini elimle koymu gibi bulurum, diye srdryor Amca h
san. Neden? nk elimle koydum. Ama bulamadm. Neden? Biri
benden uyank kp zulam patlatm. Tesadfen buldu desem, birini,
bilemedin ikisini buldu. Tarlalann hepsi talan; demek ki ii uyanan ve
beni kollayan biri var.
Raksndan kk bir yudum alp gzlerini yumdu. Bu, ksa bir
ara demekti. Yeni bir sigara yakmak iin pakete doru ya da rak bar
dana doru uzanana dek, yani gzlerini yeniden aralayana dek yapa
cak bir ey yoktu. Ne tr ltlerle belirlendiini hibir zaman rene-

300

eyeceim bu sre iinde ne konuur ne de anlatlanlar dinlerdi. Kar-

mda bir beden vard ama, Amca hsan kim bilir nerelerdeydi.
Yamurun ykad bo sokaa baktm. imek akt, ardndan
byk bir patrtyla gk grledi. Amca hsan hl masada deildi. Son
ra sigara yakt. Uzun bir uykudan uyanm gibi bakyordu.
Daha nce de tufa yedim, dedi, ama onun nedeni belliydi.
Ekim alan yanlt. Elalemin kavaklklarna mal dikilir mi? Uyankz
ya, hani sulama derdi olmasn diye... Ya davarlar, srlar yedi, ya o
banlar kaldrd, ya da mal sahibi. Baktm bu i kelek, tarlalar yukar ta
dm. Yanma kk bir apa aldm, bisikletin arkalna su bidonunu
yerletirdim ve ie nce kuzeyden baladm. Neden kuzeyden, diyecek
sin. Aga, kuzey benim iin nemli. Neden nemli olduuna gelince;
onu daha bulamadm, bir gn bulunca anlatrm...
(ryorsunuz deil mi, Yamurun ykad bo sokaa baktm diyor. Yazar

ytljmur yadryor ama, yamurun hibir ilevi yok. Yamur yad iin biri ge
kulsa, biri ok slansa, tamam. Ama durup dururken yamur yadrmak rge d...
pruileme. Bir de meyhanenin adyla ileticisinin sk sk deimesi. Bunun hibir i
levi yok.

Tomris Uyarm Kristin (17) adl yks.


Kpein havladn duydu yine. Gece yans. Karanlk, dar
dayd. Pencerenin altndaki bahe paras usulca aydnlkt oysa: Gizli,
alk bir aydnlk. Kpek yine havlad. Yz krk birinci, dedi yavaa;
karanlk rkmedi. Gzel. Yorgann altnda. Yastkta gezdirdi ellerini
-yzkoyun-. Serinlik. Buldu. Gvdesinin atn, tylerinin ksa rpe
rilerle ayaklanm dinledi. Kpein yz krk ikinci havlayn. Uyku
nun sonu gelmeyen koyunlan bounayd, serinlii. nk iyice kelmiti karanlk, yatan stne oturmutu. Ard yorgan. Terliydi. Pis
ti. arafszd. Kalkmalyd belki. Gecenin dipsiz aznda atyordu sa
atler, bacaklarnda, damarlarnda, sinirlerinin krk ularnda. Doyasya
bir kansayd yle. Kalksayd. Gecenin kprs kaygand oysa -r
kek balklar kadar ince kprs... Ban yastn uurumuna indirdi.
Bilmem kanc kere havlad kpek. Soluk bir kadn sesi. Gel
dedi. Kristin... Mahzun yalnn kz, uykusuz gecelerin. Gcrtl kap-

301

lan vard yalnn. Kilitlerinde binlerce kedi boazlanrd. Uzaktan uza


a yakanlar... ihtiyar bir devdi o yal. Kristin i, biir iki kzkardeiyle kendine tutsak eden bir dev. Hibiri evli deildi kzlann. zellikle
Kristin. Doldurulmu kedilerle geirirdi gnlerini; beslerlerdi. Rzgar
esince her yan sallanrd yalnn; o ar, almaz kap tokmaklan belir
siz tutkularla sarslrd. Bacaklan gerilirdi ihtiyar Kristin in. Yznn
dikileri birer birer skldke gl dudaklann brakr, uzun izgi
ler boyunca yeni alnna, boynuna, ellerine yaylrd. O zaman gece s
rerdi ite.
Kalkmalyd. Uyandrmalyd onu. Gece bitmeyecekti yoksa.
Srecekti. Srecekti. Kristin daha yalanacakt. Daha, daha, daha da...
Yeni kpekler bitecekti bahede. Uykuyu tedirgin eden mezarlar bite
cekti. Kristin in gz altlan lyd, benekliydi, beyazl-sanlyd. Dei
ecekmi gibi ptrlyd derisi. Baka birinin sesini taknmt: Islk
aldm duyarsanz yardma koun. Kardelerim ldrecekler beni.
Paramda gzleri var m demiti. B ir keresinde... Boluun kesitinde
madeni yanklar kard sesi. Parmaklan gcrtyla boumlannda ald.
Binlerce kilitli kap. Binlerce kilitli el dolat salannda.

Kpek durmadan havlyor. Yalnn kap kilitlerinde binlerce kedi boazlanrm:

Doldurulmu kediler. Tmceler sergileniyor burda... likisiz tmcelerle yk kv


ruluyor.
Neler neler var. Doyasya kanma istei. Gecenin dipsiz kuyular...
yk oluyor bu.
likisiz tmcelerle yk yazmak ok kolay.
Bir de Sanem Karagzn D Kolleksiyoncusu (18) adl yksne bakalm

Sesi duydu. Ses giderek ykseliyor, btn oday dolduruyordu.


K bitiinin en banda,
Martta, dandan gelen clz lk
Kendi zihnindeki bir ses gibiydi.
Ba nnde alyordu. Salarnn bir ksm yzne yapmt.
Yavaa gitanna dokundu.
Darda rzgar vard. Odann sa kesini tamamen kaplayan
geni pencereden k gnnn youn aydnlnn btn aynntlar seilebiliyordu.

302

Biliyordu iittiini onu,


Ku sesini, gn rken ya da nceden,
Mart balarnn rzgarnda.
Bouk bir hkrk dmlendi boaznda.
Odada, yerlere atlm kirli oraplar, kat mendiller, tersine
dnm bir pantolon, bir etek, bir iki kazak gze arpyordu. Yatak
darmadankt.
Gne dardan geliyordu.
Gene gelmiti... Yasemin in yabans gzlerinde bir lt vard.
Yasemin, onun gelmesini istememiti. Ama o gelmiti. Gzlerine ba
kp sormutu ona: Sen kimsin?
Yannda iki tane bo bira iesi duruyordu. Sabahm krnde bi
ra imiti.
Benimle urama! Bedenim... (Hkrklar artt.) Bana ait de
il sanki. G it... Yalvarrm git...
Gslerinin ularn hissetti. Sanki birisi onlan jiletle kesmeye
hazrlanyormu gibi bir duygu vard iinde. O duygu bir an belirdi,
sonra kayboldu.
Odann kesinde, dizlerim kamna doru ekmi, duruyordu.
zerinde beyaz gecelii vard. ok souktu, yordu.
imdi bahedeydi. Olaanst geni, yeil kr manzaras uzam
dolduruyordu. Bahe yaklak iki dnmlkt. Tam ortasnda bir mee
aac vard. Srtn aaca dayad. Sesi hl duyuyordu. Uzakta bir luna
park vard. Gecenin iinde klan parlyordu renkli lambalarm. Bir pi
yano paras almyordu. Yznde siyah maske olan adam gzlerini
ona dikmi bakyordu. Yeil peruuna bigudi takm olan yal kadn
gld. Gldnde, sadaki dilerinden birinin eksik olduunu grd
Yasemin. Kadm, beyaz stne portakal rengi kareler, mavi genler ve
krmz beneklerle mor emberler desenli bir elbise giymiti. lerde bir
gen kz dans ediyordu. Etekleri uuuyordu. Yasemin, aacn srtna
battn hissetti. Salan btn yzn kaplamt.
likisiz tmcelerle kurulmu bir yk. Uzak durun bu tr yklerden.

303

imdi de yaznmzn yz ak yklere bakalm. lki, Refik Halit Karay'dan,

tali Baheleri. (19)


Irmaa giden yol, kasabadan kurtulunca, gz alabildiine uza
nan saysz eftali baheleri arasndan geerdi. Haziran iinde bile ta
kn dere ayaklarnn amurlu, slak tuttuu bu glgeli yerlerde otlar b
tn bir yaz mevsimi yeniden yeniye srer, kzgn gne, aalarn tepe
lerinde meyvalan piirirken, rutubetli toprakta birbiri arkasna yonca
lar fkrr, ayrlar kabamd. Sulann serinlii, taze ot kokusu, glgelik
ve bereket iinde bahar bu bahelerde ta ka kadar uzanp giderdi.
Her tarafa takn bir eftali rayihasnn (koku) dolup sindii dur
gun scak gnlerde isizler takm takm kasabadan inerler, rmakta y
kandktan sonra gelip glgeli imenlerde yatarlard. Yksek dallardaki
fazla olgun, ball eftaliler saplarndan kurtularak dolgun, yumuak bir
sesle yerlere, imenler iine, yatanlar zerine durmamacasma yava
yava dklrd. Toplamakla biter tkenir ey deildi; mahsuln yar
s aalarda kalr, byle, piip kaldka, aheste, aheste ( yava, yava,
ar, ar) topraa der, karr, kaybolurdu.
Kasabann ocuk iliiyle dolu, gbre kokulu kzgn sokakla
rndan kurtulanlara; bu kuytu, lo, rayihal yerler ne tatl gelirdi. Akam
zerleri hkmet memurlar heybelerine raklarn koyar, merkeplere
binip bu bahelere gelirlerdi... Yer yer iki sofralar kurulur, sohbetler
edilir, gazeller okunurdu. eftali bahelerinin zevki ta uzak diyarlara
bile hretini salm, dillere destan olmutu. Onun iin ne kadar zevki
ne dkn, keyfine merakl memurlar varsa hep burasn ister buraya
yerleirdi. apkn mutasarrflarla rind merep kadnlarn ura olmak
tan kasaba yle serbeslemi, ahalisi yle alp zevke, safaya dalmt
ki artk mubah grlmeyen gnah kalmamt.
Buras Anadolu nun Saadabad idi. Tpk Saadabad gibi burada
da mtemadiyen sazlar almp engiler oynar; gazeller okunup iirler
yazlrd. ki dkn mutasarrflar, mdrler iinde ou airdi. Ne
dimine gazeller yazarlar; aruzdan, tasavvuftan bahisler ederler; mevle
vilikten melamilikten dem vururlard. mrleri sazla, szle tatl geer
di. Bu keyif dkn memurlar suya sabuna dokunan ilere karma
dklarndan senelerce yerlerinde kalrlar, adeta kasabay benimseyip

304

evler yaptrrlar, havuzlar atrp kameriyeler kurdururlard. Zaten ek


serisi devrin ho grmedii, bandan savd kimselerdi. Terli midin
de olmadklarndan resmi ilere ehemmiyet vermezler, zevklerine ba
karlard.
Memurlarn enlikli yaamn anlatan bir yk. Memurlar i yapmazlar, yazn
jH'tali bahelerinde kn evlerinde elenirler.
eftali baheleri de i olsun diye betimlenmez. Elence yeridir oras.
Hibir memurun i yapmad bu yere bir mdr atanr. Mdr disiplinlidir, her
ijoyi dzeltecektir. Am a gelien ilikiler sonunda mdr de brlerine uyar. yk
nn sonuna doru, gemi gnleri anmsar, nargilesini grleterek, glmser, arka
dalarna Toyluk, ne yaparsn. der.

Nezihe Meriin B ir Yunus (20) adl yks.


Srekli bir hzn yayor
skelenin altndaki deniz.
Yaamyorum abla, bunalyorum , dedii bir geceyans var.
Ben bu stanbulda yaamay beceremedim. Skntm var. Yre
im ok daralyor abla. Konuacak bir kimsem yok. Sefere kmak da
yok, artk eski avkm kalmad. O zamanlar bir gentim. Olmaz. Dei
tim ben abla. yle syleyeyim: Yani, hani, bizim orada da kimse yok,
yle oturup konuacak, hani u seninle tutturduumuz u konumay,
nebileyim, orada da yapamyorum. Atlayp tekneye kyorum. Tek ba
ma. Bir o zaman, eh, biraz ite... Tek bama, bir o zaman, bir de u
rakm ierken ite, akam olmu, deniz kenar, kalabalk, insanlar fa
lan, ok enlenmi bizim oralar. Da, grlt ok, benim yreim ar
tk. .. o f be abla off! Hadi ielim...
Bu bir.
kincisi, abla denilen yeil gzleri koyu srmeli kadnn gzle
rindeki rperti veren o koyuntu.
Bunlar, imdilik burada dursun.
Bu yaknmann, bu perianln ncesi vard; her iin bir ncesi
olduu gibi.
Yazlmak isteyen bu nce ler.
Belki, gnn birinde sonra lar da yazlabilir.

305

Szmz ad Yunus olan bir gen adam zerine.


Bu ad ona bir sngercinin koyduu sylenirmi.
Bilge bir adamm sngerci. Dervi derlermi ona o ky ken
tinde bir zamanlar. ok nceleri. Yunus un, denizin dibine dibine dal
d gibi, byk kente dalndan nce; cesur, pervasz. Be cahil ocuk
desen, hi mi trk dinlemedin, hi mi masal anlatann yoktu. unu
duymadn m, ne demi kadn: Benim yarim gurbet ilde kld.
Zaman geiyor, pek ok ey unutuluyor. Kkler byyor; ge
mite kalan anlar, masala dnyor.
Yunus a bu ad koyarken sngerci istemi ki, o da deniz gibi gi
zemli olsun; anlatlmas da anlalmas da byk ustalk istesin.
Bu gen adam,
Bu yknn zamannda bir akam
Bir stanbul meyhanesinde ok imiti.
Rak.
Hibir ey yememiti.
Hep byle mi iersin evlat? demiti, o adn bilmedii ama y
zn sevdii adam. Koyu mavi gzl, beyaz bykl meyhaneci. Yan
na gelip, masasna iliip, kadehini tokuturarak. Meyhane dediin mey
hane ite. Izgara balk, kzarm et kokusu, piyaz kokusu, sigara duma
n, dumanl klar. Ama meyhanecinin boncuk mavisi gzlerinde, o
vard; ocukluunun cenneti. Onu kimse bilemez. Yreinin ok derin
lerinde. Bir giz; kaybedilmiin acsyla rtl, basl.
me, demiti gene o meyhaneci bir ara. , ama adabyla. Bu
ii senden nce ok kii yapt. Bunun bir usul kaidesi var. Bunu onlar
deneye deneye buldular. Rak mezeyle iilir. Yemekle demiyorum.
Dikkat isterim. Mezeyle. Yok yle ikembeyi doldurmak. atalnn
ucuyla alacaksn. Aznn iinde bir lezzet, b t rayiha. Sirkeyle dereo
tu; iroz yani. Biraz, yle belli belirsiz, sarmsak kokusu duyacaksn,
ekili patlcandan m, cacktan m gelir belli deil. Dilere svam be
yaz peynirin dille, di arasnda halledilen o esiz tad, bir gdm ekili
patlcan ve rak! Rak kendisini anlamayan, kendisine itibar etmesini
bilmeyeni hi dinlemez vurur yere. Kaldrr vurur. Ama, ondaki sohbet,
ondaki sevgi pman, ondaki esiz dostluk duygusu! Yeter ki anlayasm

306

r
onu. Anladn m benim dnk ocuum. Toyluk etmeyeceksin? Ziyan
olursun. yi ocuksun sen. Ben adam baktm m anlarm. yi ocuk
sun.
Genlikten, delikanllktan nce, o ocuk yanda da anac, na
renciye bahelerinin, portakal, mandalina kokulan arasmda eile do
rula koard peinden. Bamd,
Yunuifuus, Yunuuuuuuuusuuuuum, yavrusuuu, beni bekle, bak
gitme dedim denize, bak yreim anyor, anyor, koturma beni Yunuuuus!
Ama Yunus kkt. Dalarn ceylanyd. O kck yanda
bile, bir yakklyd, bir gze grkem ocuk, bir erkek adamd ki!
Hi kk olan ocuu olmad.
On beine geldiinde de, tam bir gen erkek.
Bu anlatlmas, tanmlanmas zor, gizemli bir oluumun yks
dr.
Tam bu ocua gzel ol demi.
Kafasnn biimi, kestirmese bukle bukle omuzlanna inecek olan
gr ipek salan, gld zaman gneli dilerinin panlts, san ela gz
lerinin bakt yeri aydnlatan , boyu bosu, pazulan, biimli bacaklan...
yle bir ey olmu olabilir mi: Daha yedi sekiz yalanndayken
denizin dibinde yzmyor muydu bu ocuk?
Dul anacann, kimsesiz anacnn dn patladrd. -hanikorkudan.
Yzerken yzerken, hani anac da sivri kayalarm eteine otu
rur, ayaklann diz kapana dek suya sokar, sessiz sessiz tentenesini
rerdi ya, ite o zamanlarda, nasl birden dal verir, dalvenr de yok
olurdu ortadan.
Anac bir sre sonra, ayaa frlayp, Yunuuuus! diye bar
maya balaynca, ok uzaktaki kk adann zerinden gll ocuk
sesi ngrdamaz myd:
Anaaa, buradaym kz anaaa, korkma.
rgesi salam bir yk. ykde gemi zamana dnn nedeni meyhanecinin

yi ocuksun demesi.

307

Oktay Akbalm Bir Otobs Yolcusu (21) adl yksne bakalm bir de.
'y i yapmsnz. ki araba gerekten fazla diyor biri. Efendim
nereye braksam stn iziyorlar. stn iziyorlar. yerim var,
Tophanede, Aksarayda, ilide. Orda yapmazlar diyorum, yapyor
lar. Boydan boya iziyorlar. Kimlerse!... te bizim insanlarmz by
le. Efendim ekememek var, dmanlk var. En iyisi otobsle gidip
gelmek, diye bir sredir iyerime byle gidiyorum.
Ben oturmuum. Gne yandan bastryor. Siyah gzlm tak
tm. Darsn seyrediyorum. Ama ister istemez konumalar geliyor.
Kimler acaba? Yzlerini grmek gerekli mi? ki yurtta konuuyor i
te. Sabah yolcular. Tklm tklm bir tat.
Ka otobs var belediyenin?'
Bin be yz galiba diyor arkada. Be bin olsa kimse ayakta
kalmazm, herkes oturacak yer bulurmu. Yapmal efendim, almal,
medeniyet budur.
Yok, iki bine de olsa epey hafifletir durumu.
Birden sarsldk, herkes birbirinin stne itildi. Otobste bir yer
leme oldu. Geriye beyler, biraz teye gidin! diye baran ember sa
kall, szckleri uzatarak, ltfen deyip duruyor. nden bastryor, ar
kas dayanyor. Soluk alacak, ayak basacak bir yer ayryor herkes ken
dine. ..
Benzin korkun harcanyor. B ir Boaza uzanp dnmek bin
be yz lira. Bu yzden haftada bir kullanyorum bizim Mercedes i.
Garajdan kartmyorum. Zaten o izikler yznden deerinden ok
ey kaybetti. Boyatmadnz m? O izikler kapanmyor mu? Kapa
nyor, ama yine deer kaybediyor. Eskiden bir izik alm arabann de
eri otuz bin derdi, imdi kimbilir ka yz bindir bu kayp.
Mercedesler geiyor yoldan. Ne ok Mercedes var! Kimi sabah
lar vakit gesin diye yoldan geen tatlar sayarm. ocuka bir
oyun... ki araba markas arasnda bir yarma. Bakalm Renault mu
ok, Murat m, yoksa Mercedes mi, Volkswagen mi? Geenlerde a
tm kaldm, Mercedesler Volkswagenlerden daha ok stanbul da. Ev
den Adliye Dura na dek seksen Mercedes, altm sekiz Volksv/agen

308

saydm. Baka bir gn bu deneyi bir daha yaptm, yine Mercedes stn
kt. O bir izik yznden yz binlerce lira deer yitiren Mercedes!...
Kim acaba bu konuanlar? Doru mu adamn syledikleri?
iyeri, garajda bekletilen bir Mercedes... Yanndaki kim? Belki uzak
bir tandk, bir eski arkada. Ona caka m satmakta? Var m gerekten
o Mercedes, o garaj, o iyeri? Yoksa havasn m basyor? Nerden
bilecek diye... Derken bir patrt koptu otobsn ortasndan. Bir kadn,
Biraz teye git be adam! diye barverdi.
Daha beter bir bar yantlad: Beenmiyorsan otomobil al.
Kalabalktan ses geldi, ama kimse grnmedi. Kimse de aldrmad.
Gndelik bir olayck! Herkesin kendi dnyasnda ne sorunlar var!
Yok, biri baka birinin ayana basm ya da bir kadn azck sktr
maya niyetlenmi, nemli mi? Suskun, durgun iinden ne getii anla
lmayan bir insan ynna vz geliyor byle eyler!...
Orhan Kemalden bir yk. Eski Gardiyan. (22)
Gece ilerlemiti. Elektrik lambalarnn parlatt kaldrmda
ar ar yryordu, birden durdu. Arkasndaki souk kepenge srtn
dayad. Altlan morarm, i gzlerini yumruklanyle ovalayp, meldi... Karda bir a dkkan vard. Dkkandan bir garson kt. Gar
sonun omzunda bir tepsi. Tepsiyi dkkann kaps yatmda duran p
tenekesine boaltp dkkana girdi... Bu yandaki hasta adam hzla do
ruldu, kamburunu kararaktan karya geti, p tenekesine sokuldu.
evreyi yle bir kolladktan sonra, elini p tenekesine daldrd. Artk
yemeklerin lk kokusu onu bir anda pervaszlatrmt. Grleceini
dnmyordu bile... st scak, alt souk bir bulamaa benziyen ye
mek artklarn avu avu yemiye balad. Gzleri hazla yumuluyor,
gittike artan bir itahla yiyordu. Bir ara, tenekeyi bacaklarnn arasna
sktrd, bir eliyle tenekenin kenann smsk tuttu. Teneke kaacak ya
da bir bakas onu elinden alacakm gibi geliyordu.
Bu adam bir cezaevi gardiyanyd. ki yz elli kuru karl bir
tutukluya yz gram afyon getirirken hapishane kapsmda yakaland.
Mahkemeye verilecekti... Lkin Hapishane Mdr, ok yufka yrek-

309

li biri, onun yalvarmalarna dayanamad, istifa edip hapishaneden ay


rlmas artiyle, ii rtbas etti.
ki gn nce cezaevinden ayrlrken, cebinde tam on buuk
kuruu vard. Yandan ou msr, esmer bir cezaevi taynnn, seksen
kurua satld bir dnyaya o, omzunda partal dei, kirden simsiyah
olmu yast, yorganiyle kanmca, ilk akima gelen, ar iindeki
Pekmez han oldu.
Gardiyanken, haftadan haftaya, yirmi drt saatlik izinlerini kul
lanmaz, cezaevinde kalrd: Ne harcyacak paras vard, ne de yatacak
yeri. Zengin tutuklulann koulannda geen bu yirmi drt saatin hi
olmazsa on be, on alt saatim sofradan sofraya yer deitirmekle gei
rirdi. Sahibi kim olursa olsun, anlsm, anlmasm, gider, Selamnaleykm le sofraya bada kurar, obur bir itahla yer, nne ne karsa
yer, habire yerdi. Gece yanlan saat onda, tutuklulan koulanna kilit
lemek iin Meydan yeri nde alman kampana, onu, sigara dumanlannm sard kouun lk kesinden istemiyerek kaldrrd. Altlan mo
rarm gzlerini ova ova doruluu, yamal pantalonu iinde incecik
bacaklan, iirilmie benziyen kocaman karniyle tembel tembel yollan zerine, kouta fsltlar olurdu: ... herifin rahatn bozdular, am
ma da saygszlk ha!...
O, ne edilen alaylarla, ne getii karanlk dehlizlerle, ne de eki
eki kokan dehlizlerdeki amatal gidip gelile ilintiliydi:
Evliydi, biri olan, biri kz iki ocuu vard. Asker olmadan n
ce ttn fabrikasnda, yz elli kuru gndelikle alyordu. Asker ol
du, askerde eker hastalna tutuldu, ama bu onun ans! Yoksa bu
hastalk onda nceleri de vard. Askerde meydana kt. Tabi muayene
ettiler. Heyeti shhiyece rapor verilip ihracedilince, dnyaya kst.
Artk ne yana gamzeli kansm, ne iki ocuunu, ne de memleketini
dnyordu.
urda burda:
... Askere aldlar, hasta ettiler, iki imzal bir rapor haydi baka
lm yallah... Kaptlar, koyuverdiler... yollu dertlendiyse de, herkesin
omuz silkip, dudak bkmesi zerine bundan da vazgeti. Gurbete d
t, gurbette sefil oldu, perianlk ekti. Yeyip itiine dikkat etmedi,

310

hastal artt. Biroklan ... sana yiyecein damlas zehirdir, perhiz et


men lazm! dediler. O, uysal bakiyle onlara hak verir grnd, ama
hibir zaman, hibir doktor ona szn, bir dilim ekmek kadar dinlete
medi. Cezaevinden kt gn, cezaevi bakkalnn san defterinde on
be lira doksan alt kuruluk bir bor brakt... ki gnden beri kah f
rn nlerinde, itie kaka dirseklee, karneyle ekmek almya abalyan
insanlan seyrediyor, kah danya k ve yiyecek kokusu taan lokantalann nnde yutkunuyor, kah hibir ey yapmay dnmeden, elleri
ceplerinde, dolap duruyor.
Eski gardiyan p tenekesinin banda yle dalmt ki, o sra ya
nndan hzla geen bir otomobilden stne amur sradnn olsun
t'arkma varmad. B ir ara, deminki garson dkkandan gene kt, gene
omzunda tepsi. p tenekesinden artk yiyen birini grnce duraklad,
yz nefretle burutu, sonra rd, tenekeye bir tekme atarak;
Kalk diye bard pis cenabet!
Eski gardiyan istemiye istemiye kalkt. Ceketinin koliyle azm
sildi, bekledi. Tepsisindeki yemek artklann p tenekesine boaltan
garsonsa, tiksintiyle tkrd, elinin uciyle eski gardiyan itti:
Yallah, yallah, yallah, ek araban!
Eski gardiyan yal parmaklann yalad, glmsedi, ban salla
d, sonra gzlerini yumruklariyle ovalad. Oradan bir trl aynlamyor,
Garson belki gider... diye dnyordu.
Garsonsa, bakt ki herifin gidecei yok, ieri girerken, p tene
kesini de birlikte gtrd.
Saat on bire geliyordu. Sk sk imek akyor, gk grlyordu.
Birden yamur serpelemiye balad. Kirden muambaya dnm ceke
tinin omuzlan slanan eski gardiyan, istemiye istemiye yrd. Hana
girecekti. Soldaki kahvenin nnden geerken durdu. Buulu camlann
arkasmdakilere imrenerek bakt. Az sonra gidecei hann souk odas
n, paavra ynna benziyen yatan dnd. ini ekti... Kahve
kapsna sokuldu, sonra kapal kanad itip girdi. Sanki birisini anyordu.
Birden bir tandk, kar kede kat oynyan Hakk Efendi, gardiyan
arkadalanndan Hakk Efendi yi seti. Hakk Efendi ona birdenbire ce
zaevini hatrlatt: Dinmek bilmiyen insan sesleri, uultu... Meydan ye-

311

rinin kampanas... Jandarma ddkleri... K ilit gcrtlar... en ok da,

zengin sofralarnn bol yal tarhana orbas, erite, makama, bulgur

pilav sahanlar, dilim dilim ekmek, kartnrken ngr mgr ses ve


ren, sar kakl ay bardaklar, bol bol sigara...
Bir garson:
Buyurun beyiiim! diye seslendi.
... Hakk Efendi nasl olsa bir ay smarlar... d.
Oyana yrd... Selam verip oracktaki bir iskemleye ken es
ki arkadann selamn isteksizce alan Hakk Efendi, kat oynamakta
olduu adama, bo ver! demek istiyen bir iaret yapt. Eski gardiyan
bunu grmedi, yen vcudu kahvenin lk havasmda st ste titredi.
Sonra, yal parmaklarn ceketinin eteiyle tekrardan sildi, gzlerini
ovalad.
Garson, ne ieceini somnca eski gardiyan rkt, Hakk Efendiye bakt. Hakk Efendi kada dalmt. Neden sonra:
, hadi i dedi i bakalm...
Ar bir ay istedi. ay geldi. Barda yen kuru avular ii
ne ald, sonra tabaa koydu, kantrmya balad. Bu ses ona gene ce
zaevini hatrlatt: Oras cennetti... diye geirdi. Yiyecek bol, iecek
bol... O, ay ikram eder, teki sigara. Darda p tenekesini bile ok
gryorlar adama!

Olayn nasl rldn, nedensel ilikilerin nasl kurulduunu gryorsunu;


deil mi. Yamurun yamas, adamn kahveye girmesi nedensiz deil.

Kemal Aiein Aklm Hep Onlarda (23) yks. Davul zuma sesleri, rgede
ki zaman gsteriyor...

Davulun sesi uzaktan ho gelir derler ya, Kamile ye ho gelmi


yordu. Birka kondu tedeki dn evinden, davulla birlikte, arada bir
zurnann sesi de duyuluyordu. ay nce kzndan ayrlan damad
imdi evleniyordu. Genlerin, yallarn halaya durduu, nara savur
duklar davul zuma sesi, onun mutluluunu, evini barkn altst edip gi
diyordu; nne geilmez azgn bir sel gibiydi. Davulun oma balyoz
oluyor, gelip bann ortasna iniyordu. Ses cisimleiyor, azgn bir ya
ratn gagas gibi, Kamile yi yiyip bitiriyordu.

312

imdi daha iyi anlyordu Kamile. Kz kocasyla barma umu

dunu kesince, alp ban bunun iin gitmiti. Evlerine konuk gelen bir

erkekle kap gitmesi bundand. Burada olsayd, atlayp lrd yav


rum, diye dnyordu. Kznn bu sesi duymamak iin katn anl

yordu.
Birka komu gelip gitmiti. Skntl olduunu biliyorlard.

Oyalamak konumak iin arada bir gelip gidiyorlard byle. Ona bir

serinlik vermeye alyorlard. Byk kz Yozgatta evliydi, haber


salmlar, gelecekti. Kocasnn iten dnmesine az kalmt. Byk o-

lu, kaan bacsn bulmak iin gitmiti: Kimbilir? Belki de ldrmek


iin! Akam herif bir haber getirir, diye dnyordu Kamile.
Gelen komulara epey ald:
Allah ocuk veriyor mu aklyla versin. Benim ektiklerim hep
bunlardan. Kurban olaym size ben! Kocayacak kadn deildim. Bun
lar bydke ben hi gn grmedim. Yemedik bunlara yedirdik, giy
medik bunlara giydirdik, hepsi de deli kt. Boklarn temizleyeceim
diye, ekmediim kalmad. Babalan ayn bir dert! Bunlar bir halt edin
ce, o da zorunu benden alyor: Senin dourduun, diyor; senin span,
diyor. Sanki benim spam da onun spas deil. Ya bizim teki serseri;
deliolan! Evlendirdik akllansn diye. Aklnda ksn, bsbtn azt
t. O kans her gn evde alar da alar. Kurban olasca, gl gibi kadn
onun yznden ineden iplie dnd. Bilmez deilsiniz ya, nasl bir
kzd geldiinde? Yeil rdek gibi. Nasl da saygl, nasl da hizmetli.
Biliyordum, benim kzm yerini bulmad. Anlad amma, ge an
ladk. iten getikten sonra anladk. Ok yaydan ktktan sonra anla
dk. Omuzum souk benim: Kabahati bizimkiler hep bana yklediler
gene. Ben vermiim, ben sebep olmuum...
Kamilenin hep keke diye and gnler geliyor gznn n
ne; keke diye and, keke diye anlatt, keke diye yaknd
gnler. Bugn gibi gznn nnde. Dnrler arasnda imdi ikinci ev
liliini yapan damad Osman m babas, anas, bir akrabas ve kznn
amcas vard. En ok da onlarla gelen kaynn yznden olmutu bu i.
Gelenler her zamanki komulard, kap komusuydular. Yerine gre
ekmeinden, suyundan, yerine gre, odundan ocandan, klnden ya-

313

rarlandklan komulard. Teklifsizce birbirlerine girip ktklar kom


ular, ogn ayn bir havayla gelmilerdi. Erkekler hep tralydlar. Ko
ku da srmlerdi. Ev, her gn girip ktklar ev deil de, ilk kez geli
yorlard sanki; ilk kez konuk oluyorlard. Girerken ortala rahatlk
vermek isteseler de, akac olmaya alsalar da; hemen herkesi sanveren bir ciddilik, bir arballk vard. Bu arada btn gzler, Ho gel
diniz! diye ellerine varan; yan kentli, yan kyl geleneklere uygun
davranlarla odaya girip kan Aye ye dnyordu. Heyecanlyd kz,
sessiz, hareketli, al ald yanaklan. Da vurmak istemese de sevin iin
deydi. Gzleri pm l pmld. Hi de eksilmedi o prlt. Gen yanda ev
lendi, ocuk sahibi oldu, aynld, eksilmedi, gzlerindeki pmlt. Dudaklan konuklann en kk bir taklmasyla, gevemeye, glmeye hazrd
o gn. Kimbilir annesi, babas olmasa; daha nasl cokunluklar gste
rirdi. Dnrler kar yana sezdirmeden: Kale iten alnm dediler.
Kznn davranlan bir de Kamilenin gznden kamyordu.
Osman la mektuplatklanyla ilgili dedikodular kulana kadar gelmi
ti. Kocasnn duymamas, iin tatlya balanmas iin o da bugn bek
liyordu. Ayenin, bakkaln olu Muratla adn karmlard. in k
ts, bu dedikodulara inanmasa da sonunda hep gerek kyordu. Bir
slk alnrd gece. Aye nin aceleyle ayakkablann giydiini duyard.
Kap sessizce alr, kapanrd. Islm kzma verilen iaret olduunu ok
sonra anlad. Bir sabah bahelerindeki yznumarada saat buldu. Kendi
lerinden birinin saatine benzemiyordu. ard, kzma sormak geldi ak
lna. Sonra vazgeti. Saklad saati. Bakkala gitti. Bakkaln olu Murat
vard tezgahn banda. nce mterileri szd Kamile. Kendisinin gi
riiyle Muratn davranlanmn deitii gznden kamyordu. Kollanna bakt; Muratm saati yoktu. Eve dnnce kzn bir keye ekti:
Kimin bu saat? dedi.
Aye rkntyle bakt saate. Anasnn yz sapsanyd.
Bilmiyorum!
Bana yalan syleme! Yznumarada buldum.
Aye, yznumara szn duyunca ard. Saat, yalnz Muratla
bulumalannn deil, nasl delice seviip kendilerinden getiklerinin de
bir belgesiydi. Pis bir tank gibi smtyordu anasnn elinde.

314

Ana, onun sularn hem aratrr, yakalar, hem de rterdi. Kad


nn birinci grevi bitmiti imdi, gerek ortadayd. kinci grevi bala
yacakt: Kokusunu dar duyurmamak, bu namus lekesini rtmek, ka
pamak... Cezasz da brakmad kzn; dvd, kt syledi, gnlerce
yz vermedi, konumad. Bir yandan da kocasnn, olunun duymama
s iin almt. Muratla ad ktktan sonra, bir de Osmanla duyul
sun istemiyordu. Kznn arkasn gtmekten bkmt. Evlendirip kur
tulmak istiyordu.
Yine byle davul zuma sesleri arasnda gitti kz. Fazla uzaa
gitmiyordu. Birka ev tede olacakt. Yan kentli, yan kyl gelenek
lerle gelin oldu. Salon da tuttular. Yalnz ev dn deil, salon d
n de yaptlar. Saz da caz da vard. Yalnz halay deil, kyden gelen
lerin akn baklan arasnda, kadnlar erkekler birbirlerine sanlp
dans da ettiler.'
Tank Dursun'dan Ara Name. (24)
Ak pencereden birka atebcei ieri girdi, odann karanlk
ksmnda par par utular.
Bir ey sylemi olmak iin:
-Ne gzel atebcekleri, deil m i? dedi.
-Evet, yle... dedim.
-Laf olsun diye sylyorsun.
-Yok, deil, dedim. Gerekten gzel...
-Yani?
-Yani, laf olsun diye sylemiyomm.
Cigarasnm kln frerek drd.
-Bir de bunlara benzer gelincik bcekleri vardr, bilir misin?
Hani, st kara benekli, srt nar krmzs...
-U u bcecik m i?
-ocukken elimizin stne koyar, u u bcecik, annen sana
terlik pabu alacak diye bir ark da sylerdik.
-Uar myd?
-Kanatlan yok sanrdk, ama arkya baladk m, bcek, bcek
likten kurtulur, kanatlanverirdi birden. Uup giderdi.

315

B ir soluk ekti, cigaranm ateini elinde dndrd. Susutuk.


-Mahsustan sylemedin, deil m i?
-Neyi?
-Atebceklerinin gzel olduunu...
-Hayr. Nerden kardn yle sylediimi?
-Bir yerden karmadm. Halinden belliydi.
-Amma i, dedim. Atebcei, atebceidir. Sen, ne gzel
atebcekleri dedin, ben de evet, gzel dedim.
Gzlerini kard. Yavaa:
-Anladm. Peki, peki... dedi.
-Anladn m ? dedim ararak. Neyi anladn?
-Senin akim fikrin Neclada... onu dnyorsun. Yznumaraya diye gittiler. Hl... deil mi?
Kzgnlkla:
-Benim kimseyi aklma taktm yok, dedim.
Yine sustuk ikimiz de. Gece karanlnda uzaklardan bir moto
siklet sesi grldeyerek yaklamaya balad.
-O ne?
-Motosiklet galiba... dedim.
-Gecenin bu vaktinde m i?
Pencereye gittim, baktm. st sokaktan gelen grlt emenin
bandan geri dnd, uzaklat.
-Delinin biri herhalde. Baka zaman m bulamam?
-Kim bilir, belki...
rge, konumalarla kurulmu. Karlkl konumalarla da salam rge kurulabi
leceini gstermek iin bu rnei setim.

Adnan zyalmerin kinci Arka (25) yksne bakalm.


Yokuun tam ortasnda durdu. Srt, da gibi, baskdan yeni k
m formalarla yklyd. ki bklm, olduu yerde aklp kald. Da
rdan bakldnda hafif gibi gelebilirdi insana. Oysaki kum kadar, i
mento kadar ar ekerdi meret. Kat bu, ne arl olacak diye d
nldnden ykledike yklerlerdi. Onun iin u anda, ne bir adm
ileri, ne de bir adm geri gitmeye gveni vard. Geceden yaan kar, or-

316

tal beyaza kesmiti. imdi yamyordu, ama keskin bir ayaz her ya
n kavuruyordu. Yoku cam gibiydi.
Gnlerdir gneli giden havalarn arkasndan bir gece iinde or
tal dolduran, sonra da ayazla sertleip buzlaan kar, herkesi ga av
lamt. Ankara Caddesi ni dolduran tatlar, ar ar inip kyorlard
kaygan yolu. Gelip geen yayalar da byk yaplarn kaim ta duvarla
rna tutuna tutuna, bastklar yeri kollaya kollaya yryerek dmeme
ye bakyorlard.
Hamal Habip, srtndaki arlkla ayaklarnn kayacan umma
mt. Srtndaki yk, stten bastrdndan kara lastiklerinin yeri sk
skya kavramas gerekirdi, onun iin kayabileceini dnmemiti hi.
Byle bir aksilik kaca aklndan bile gememiti. Formalarn ykle
dii basmevinden bir tahta istemiti yalnz. Baston gibi dayanacakt
ona, destek almak, kendini dengelemek iin. yle de yola kt. Ama
genellikle yapard bunu. Elinde bir tahta ya da kaim bir sopayla yoku
u inip kmak alkanlk olmutu onda.
Ayaklarn yaylandra yaylandra atyor, bylece hem biraz daha
hzl ilerliyor, hem de kaymay nlyordu.
ran Konsolosluu nun kesine gelinceye kadar bir ey olmad.
Konsolosluun bahe parmaklklarnn yan sra aa doru yrrken
ayaklarnn yere bas gcnn hafiflediini duydu. Bir an durup for
malar tutan kaim yal ipi bir kere daha dolad bileine, ykn arl
n bir para daha ayaklarna aktard, daha gl basabilmek iin. Son
ra yrd. Bir adm att. Bir daha. nc admda ayn hafiflii duy
du. Durdu. Karn iine batrd tahtaya aband. Ortal kavuran ayaza
kar yzn ate basmt. Srtndaki arlktan nerdeyse tere batacak
t. Soluklan, burun deliklerinden, yan ak azndan lokom otif buhar
gibi kyordu. Gs krk gibi almaktayd. Formalann srtndan
kaydn dnmek bile rpertiyor, terini ince ince soutuyordu. Aya
nn srerek yere yuvarlanp formalann karlarda slanacan, gelen
geenin ayaklar altnda amurlanacam, rzgarda oraya buraya uu
up duracam, yrtlacam, yitip gideceini akimdan geirmesi ise
lmden beterdi. Kafas, baca, kolu kmlabilir, tatlardan birinin al
tnda kalabilirdi. Ama srtmdakilere zarar gelmemeliydi. Ne kara kara
yazlan silinmeli, ne de apak yufka inceliindeki katlar zedelenme-

317

liydi. Ykn altndan onu kardklarnda bir bakasnn srtna ykle


nip yerine sapasalam ulatmlabilsindi. Aksi halde byle bir zarar zi
yan kimbilir ka yz arkayla detirlerdi. Yokuu kimbilir ka yz ke
re a ana, bedavadan inip kmak zorunda kalrd. Belki de ii tm
den keserler, i yklemek iin urad basmevleriyle ciltilerden, ki
taplardan kna tekmeyi yerdi.
Onun iin konsolosluun kaim duvarn dirseine destek yapt.
B ir de souktu ki bu iri iri kesme talar. imdi bir eliyle tahtaya aban
yor, tekinin dirseiyle de konsolosluun duvarna srtnyordu. Ta
larn soukluu gitmiti, srtnmeden dirsei yanyordu bile. Byle
byle yokuun ban buldu. Asl i de yokuu inmekteydi. Hem soluk
lanmak, hem de yokuu nasl ineceini hesaplamak iin bir daha dur
du. Yreine korku girmiti bir kere. Burgu gibi oyuyordu. Dme kor
kusu, yreini oyduka bacaklarna sz geiremiyordu; onlara aban
dka sanki bsbtn gten dyor, ku gibi hafifliyorlard. Oysaki
ksk gibi topraa basp bastklar yeri ezmeleri gerekirdi. Sol bacan
daki onu zaman zaman topallatan kurun bile, bugne kadar, engel ol
mamt bacaklarnn gllne, tabanlarnn topra sk skya kav
ramasna.
Yoku bombotu. teki gnler gibi inen kan da yoktu. Herkes
dkkanlarn buulu camlar ardna snmt. Konsolosluun arka bah
esini yoku boyunca yksek bir duvar korurdu. Dibi tam bir ak hava
arsyd. yi havalarda cvl cvl olurdu. Bugn kimsecikler yoktu.
Gezgin satclar dn akamdan tas tara toplayp gitmi, sabahleyin de
grnmemilerdi anlalan. imdi her ne derde deva katran karas u
buklar satan Blbl Hafz, ne AlmanyalI iilerin gethdii ufak tefek
ss eyalarn sergileyen ksa boylu, ipil gzl satc, ne kitap sergici
si delikanllar, ne de eskimi, ucuz kitaplar satan fotrl laz vard.
Habip, srtna vurulan ykn altnda hep ne eik duran kafas
n az dorultup ayaklarnn ucundan baka yeri grmeyen gzlerini ola
bildiince yukar kaldrarak kapkara uzanan duvar boyunca bakt. Kon
solosluu kale gibi eviren bu dev duvardaki drt ke deliklerin a
znda, her gnk gibi, kular da grnmyordu bugn. Oysaki gne
li havalarda kitap laz uuup duran ya da duvardaki deliklerin nn
de koklap sevien kumrular, gvercinlerini dkmemeleri iin kova

318

lamaktan yorulurdu btn bir gn. Ya bararak rktrd onlar, ya


bir iki ufak ta frlatrd ya da uzun bir sopayla dpedz saldrrd hay
vancklara. Kafasnda canlanan bu her gnk grntye glmseme
den edemedi.
Duvar dibinin boalmas iyi olmutu bugn. Botaki dirseini
duvara verdi yukardaki gibi. teki eliyle tahtaya dayanmakta devam
ediyordu. Byle byle, ky ky, yokuun ortasn buldu kazasz bela
sz. Ama orda durdu. Ayaklan titriyordu. Yreindeki korku bunca
gszletirmiti onu. Ne bir adm ileri, ne bir adm geri, orda kalakal
d. Kn da hafife duvara yaslayarak durdu yle. Soluklanmak iin.
Dayand duvar bir buz kalb gibiydi. Souk, kurunland gnk gi
bi sanctt bacam. Baldrnn eti ekilir gibi oldu. Kramp girmiesi
ne kasld. Acyla gerildi yz. Gzleri, kar dkkanlarm buulu camlanna takld. O gn, btn canllyla, yeniden yayordu imdi...
Ta, kolunu havada iki kere dndrdkten sonra yle bir frlat
t ki kk kitap kulbesinin cam bir anda tuzla buz oldu. Onun gi
bi be alt kii daha vard. Onlar da ayn biimde talan yadmyorlard kk kulbeye. stasyon caddesi insanlarla dolmutu. B ir bam,
amtr gidiyordu. Kalabaln arasnda bileklerine doladklan kaln
zincirlerle yontulmu sopalarla kouan genler vard. Talanan dk
kanlara, kap ilerinde, sokak aralannda kstrdklan adamlara saldmyor, zincirler havada daireler izerek dnp duruyor, sopalar inip inip
kalkyordu.
Habip, hemen yan banda kstmlan bir adamn kafasna zinci
rin nasl st ste aklayarak indiini grmt. Adamn kafas bir anda
karpuz gibi atlad, fkran kan, kaldmm kzla boyad. Zincir darbe
lerinden biri, adamn can havliyle frlamasmdan taa denk gelmiti.
Drt bir yana kvlcmlar sat ta o zaman. Tan sratt kvlcmlar,
Habip in akln bana neden sonra getirdi. Kafas yanlm olarak ka
p kurtulan adam kulbesini taladklan kitapyd. Zincirliler, onlann
sersemletmek iin taladklan dkkanndan sryerek karmlard
adam.
Adam, elinden karan zincirliler, imdi kulbeyi ykyor, le
rini kulbedeki kitaplar paralayarak alyorlard. Ykntnn nne y
lan gazeteler, dergiler atee veriliyordu.

319

Birden cvv cvv diye kurunlar sekmeye balad kalabaln or


tasnda. Polis kalabal datmak, kargaal nlemek iin ate am
t. Kama artt. Zincirli, sopal kalabaln kovaladklar imdi de kur
unlanyordu. Ate, kargaal bsbtn artrm, zincirlilerin iini da
ha da kolaylatrmt.
Habip, bir an duraklad, ne yapmas gerektiini ksack dnd.
Kurun da baldrna o an sapland ite. Ac duymad. Tkezledi yalnz.
Hemen de doruldu. Dorulur dorulmaz kararn vermiti. Bu kendi
karan olmaktan ok, yaplan anlamaya gre parasn hak edebilmek
iin yapmak zorunda olduu eydi. Karar onlannd. Talan, kolunu ha
vada dndrp kaanlann stne geliigzel savurmaya balad. Ta
lar, sapanla frlatlyormuasma imek gibi hedefe ulayor, oraya bu
raya kouanlan dryor, zincirlilerin, sopallann elinden kamaya
alanlar yaralyordu.
Bir gn nceden kamyonla kyden toplamlard onlan. Gece
hep birlikte bir handa yatmlard. Akam yemeklerini gsterilen bir lo
kantada, diledikleri yemekleri diledikleri kadar yemek artyla, yemi
lerdi. Sabahleyin her birine ikier poaa datlm, birer bardak da
ay sylenmiti. Habip de bu kyl kalabaln arasndayd. Yeme i
me yatmann dnda her birine tam yz kayme verilecekti bir gn iin.
Belki de bir iki saat srerdi i. Ama yz kaymeleri yz kaymeydi gene.
Kylerine de onlar dndrecekti. ehirde pazar gn dinsiz komnist
ler bir toplant yapacakm. Btn ileri o toplanty yaptrmamak,
dinsiz komnistlere saldrarak onlan dvmek, sindirmek... Dinsiz ko
mnistlerin iini ne kadar abuk bitirirlerse o kadar abuk alacaklard
yz kaymelerini. ehirde onlara yardm edecek baka imanl genler de
olacakt. Onun iin dinsiz komnistleri yok etmek o kadar uzun srme
yecekti. Bu i, Allahn, peygamberini bilen, Mslmanla inanlar
iin kutsal bir grevdi de...
Habip btn bunlan ks dinlemiti. O, alaca yz kaymeye ba
kyordu. Toprakszd. Kylk yerde oluunun ocuunun boazna
bakamaz olmutu.

yknn rgesini irdelersek, unlar grrz. Habip, hamaldr. Srt, da gibi

baskdan yeni km formalarla ykldr.

320

rgenin ilk ba, ar yk...


kinci ba, yolda, ayazlayp sertleip buzlaan kar.
I Jnc ba, ayann kayabilecei olasl. Drdnc ba, ayandaki kurun.
Salam bir rgeyle geriye dnlr. yle :

Dayand duvar bir buz kalb gibiydi. Souk, kurunland


gnk gibi sanctt bacan. Baldrnn eti ekilir gibi oldu. Kramp gir
miesine kasld. Acyla gerildi yz. Gzleri, kar dkkanlarn buu
lu camlarna takld. O gn, btn canllyla, yemden yayordu im
d i...
Son olarak Yervant GobelyanAzn bir yk, Ah u Anayasa. (26)

Otobse girdiklerinde hararetli ve heyecanl bir sohbete dalm


lard. Birka kiiydiler ve ortak bir sorunlar olduu belliydi; nk i
lerinden her biri sz aldnda dierleri dikkat kesiliyor ve konuyu ba
ka bir ynden ele almak iin ortaya yeni fikirler atyorlard.
Basamaklar karken konuyu kesmeden konumaya devam etti
ler. Bo bulduklar yerlere oturdular. lerinden en ateli grneni ve
otobse binerken zaten konumakta olan, yerine yerletikten sonra s
zne brakt yerden devam etti.
ehre yeni gelenlerin yaad bir semtteki duraktan binmilerdi
ve yevmiyeyle alan inaat iileri olduklar belliydi. Neredeyse hi
konumayan, sessizce ve itaatle dierlerini izleyen, yorgun ve hayat
mcadelesinden elini eteini ekmi grnen, dierleri kadar heyecan
l olmadklar belli olmakla birlikte, en az onlar kadar, tartlan konu
nun anahatlar ile zmleriyle ilgili olduklar anlalan iki ihtiyar d
nda hepsi eskice ama temiz giyinmi, zenle tra olmu salkl ta
rallard ve hemen hepsi orta yalyd.
Bakn, ben diyorum k i... diye devam etti ilerinden tartmaya
arln koyan ve ii bir ekilde sonulandrmaya nayak olmak iste
dii anlalan birisi, ... diyorum ki hepimiz kalkp gidelim, diyelim ki,
Aa, biz senin u iini yaptk, memnun da kaldn, bir eksik de bulama
dn, u olmam, bu olmam da demedin; ama u duruma bir bak, bu
kadar adamz; hepimizin ailesi, oluu, ocuu var; hakkmz vermi
yorsun, ipe un sermeye kalkyorsun, her gn bir ey uydurup bizi bo

321

eviriyorsun. Aa, biz gndelikle alp, gn gnne yaayan adam


larz, etimiz ne budumuz ne? Bu kadar adamn yevmiyesini vermezsen
biz nasl dayanrz? Gle gle otur, ev saray gibi oldu, bahen de iyi,
cennet gibi oldu. En iyisini yapmak iin elimizden geleni esirgemedik.
Ama sen bizim boynumuzu bkk braktn, gle gle oturu gnlden
syletmedin; nk hakkmz vermek istemiyorsun. Aa! Aaysan,
aaln bil, gel ver u bizim paray, bayr duamz al, gnl rahatly
la otur evinde. Allah hem sana hem sevdiklerine kt gn gstermesin,
Aa! Aynen byle diyelim!
Adam senin bildiklerinden deil diye lafa girdi ilerinden biri.
Grmyor musun? Her gidiimizde bizden saklanyor. Halbuki ka
paralk adamlarz ki? Bizden kamak delikanlla syor mu? yle
adama Aa m diyorsun, yle adamdan delikanllk m bekliyorsun!
O, lafn gelii diye devam etti teki, esrarengiz ve kurnazca bir
ifadeyle. Balarken byle balamal, nk herkesin iinde bir aalk
daman bulunur. Tutarsa fena m olur? Hepimiz, kalp krlmadan, hr
gr kmadan hakkmz almz. Doal olarak adam da bize -biz nasl
gle gle otur diyorsak- gle gle harcayn diyecek. Hepimiz insanz...
Ktlkle nereye vanlm ki? Kim bo yere bakasma ktlk yapmak
ister, deil mi?
Bo yere mi dedin? diye szn kesti bir bakas. Neden bo
yere diyorsun? Adam bu kadar insann hakkn, bu kadar insann gn
lerce almasnn, almterinin karln yiyor... Bunun bo yeresi var
m? Ben zaten bu adam ilk gnden sevmedim arkadalar. Siz ne der
seniz deyin; ama ben diyorum ki bu adam bizim paramz yiyecek, y
le grnyor. Gerisi... bo laf! Ha, tamam, onun ktlne karlk
sen de ktlk, hatta iki kat ktlk yapabiliyor musun? O zaman pa
ran alrsn belki; o durumda syleyecek szm yok...
Yoksa... diye devam etti, bana sorarsanz, o ekilde konua
caksak ve onda olmayan delikanllk hislerine umut balayacaksak bo
yere gideriz...
Sabret, olum... diye mdahale etti dieri soukkanl bir ekil
de, arkadalarn yattrmaya alarak. ... Sabretmeyi bil ve lafmn
sonunu bekle. Da banda deiliz biz de... Memlekette, o adamdan
da, benden de, hepimizden de stn olan, kanun denen bir ey var.

322

f
Anayasa var. Bakalm anayasa o adama bize bunu yapma hakkn veri
yor mu? Tabii ki vermiyordur! Gnlerce almz, abalamz, kan
ter iinde kalmz, doal olarak emeimizin karln almalyz. Bi
zim hakkmz gn gibi meydana ve bu konuda tartmak bile yersiz.
Konuuruz kendisiyle... Geri Anayasa okumu deiliz ama bunun da
yeri vardr, bir yerde yazldr herhalde... Deriz ki: Aa, Allah tan
korkmuyorsan, Allaha inanmyorsan memleketin kanunundan kork
bari, anayasadan kork! anayasa der ki, bu byledir, bizim hakkmz bi
ze, sizin hakknz da size... o zaman adam mecburen verecek; nk
baka bir ey yapamaz. Farz edelim ki Allah tan korkmuyor, kanun
var, Anayasa var. Adamn imann gevretir vallahi, kanun da, Anayasa
da. Bu iin biri ikisi yok bunu da bilmi olsun. Onlardan korkmuyorum
desin de o zaman boyunu greyim...
Der diye atld ilerinden biri. Der, bu adam onu da der! Ve i
oraya kadar giderse bize verecei bir ise iki harcar, avukat tutar, mah
kemelerde srndrp bizi haksz kartr, gene bizim paramz ver
mez, yapacan yapar.
Dur dedi dieri diklenerek, orada dur sevgili dostum. Ne de
din? Bizim hakkmz vermez mi dedin? nk biz Anayasa y okuma
mz ve bilmiyoruz, kendisiyse yaptklarm Anayasaya uydurmu,
avukatlarla, mahkemelerle karmza kyor. O biraz zor ite. Dostum,
Anayasa yle bir eydir ki iinde her ey yazldr, ka yok. Hazrla
yanlar sen ben deiliz, memleketin en akll adamlar! yle ki, bir ye
rinden tutarsan ondan sonra artk korkma. yice ve skca tutar, brak
mazsan mutlaka hakkn alrsn.
Gobelyan, konumalarla salam bir rge kurmu.
Daha nce sylemitim. Yaznda okur son derece nemlidir. Okur, gdmlemeyc kaptrmamal kendini. Okuduu yaptn rgesi nasl kurulmu, buna bakmaldr.
Yazar aday da alakalem yazmamal. Salam nedensel ilikileri doru kurulmu
yaptlar yazmaldr.
Burda verdiim rnekler, yasa gerei, yapttan bir blm aamyor. Bundan
tr, zellikle yazar adaylar rgesi salam yaptlar incelemeli, bu yaptlarda ku
rulan rgeyi iyice kavramaldr.

323

Btn bu salam rneklerden sonra unu soruyorum. rgenin bir yapttaki ile-1
vi nedir.

imdi bir yazan dnelim. Zihninde bir konu var. Bu konuyu yk ya da roman \
biimine dntrecek.
Bu nasl olacak.
j

Szgelimi Onegin, Pkinin zihninde ilk olarak bulank bir biimde belirmi. (27) "

Kaan sylyor. zlek, etsiz k

i k

i z

i r

Yazarn kafasnda etsiz kemiksiz, bulank bir biimde grnen tasanm rge can-
landnr. rge bulankl giderir, tasanm ete kemie brndrr.
Temel bir sorun var burda. Kimi yazarlar niye salam rge kuramyor.
Bu sorunu zmlemek iin Aristoteles'e gitmek zorunlu. Poetikada (28) Aris

toteles yle der, Sophokles, kendisinin insanlar olmalar gerektikleri gibi, Euripi
des in ise olduklar gibi betimlediini sylemitir.
Aristotelesin sylediklerine ilgin diyen Kaan unlar syler, Bu demektir
ki Euripidesin sanatsal ynteminde, bilgi-ynlendirmesi ar basarken; Sophok
les de insanlar idealletirilmi bir ekilde canlandrmaya gtren, deer-ynlendirmesi ar basmaktadr. lgin olan da udur ki daha sonra, tm bir sanat tarihi bo
yunca, bu gibi kart durumlara her zaman rastlanmtr. rnein Rousseaunun
Yeni Heloise ile Goethenin Gen Wertherin Aclarm karlatran gen Ler
montov, ok ince bir grle, Rousseau nunkinden ok Goethe nin romannda in
sann daha ok insan olduunu, nk Rousseau nun gerek insanlarnn deil, ya
zarn ideal lerinin cisimletirilmi olduunu belirtir. (29)
Yazar, gerek, yaayan insan deil de, zihnindeki lkleri cisimletirmek ister
se, olaylan ona gre dzenler. Bu dzenleme de rgeyi zorlar, salam rge kuramaz.
Bu bilginin nda Sofoklese nasl bakmal. Aristoteles diyor, Sophokles, in

sanlar olduklar gibi deil, olmalar gerektii gibi betimlemi.


Bu durumda Sofokles baarsz bir yazar myd.

Joachim Latacz, Antik Yunan Tragedyalar (30) adl yaptnda Sofoklesi yle
betimler, Sofokles ann yaamyla tmden iieydi, stelik yalnz manen deil,

politik-pratik yaamla da i ieydi; en st devlet adamlarna elik etmi ve bylece


sorumluluk almt. Siteye dtan bakamazd, iinden onun inasna katlrd.
Peki, Sofokleste lksel olan neydi. Yazar, bunu yle aklar, zellikle So

foklesin oyunlar, doru dnya bak yolundaki Yunan mcadelesine tarihilik ve


felsefe yannda baka seenekler olarak grnmektedir. Bu nedenle Sofoklesin de

324

oyunlar ylesine yaam gcndedir. Antigone nin Kreon a mitosta sylediklerinin


ok ilgin olmasndan deil, onlar bin defa iitilmi, eski hikayelerdi, ilkelerin ide
allere ykseltilmesinin ekici heyecanndan ileri geliyordu bu, o ilkeler ki tiyatro
nun oynand zamanda her yurttan her gn yaad gerekliin iinde hrsla ar
pp duruyordu.
lkeler lkselletirilip yurttalarn yzne krba gibi iniyordu.

Latacz sylyor, Sofokles, Antigone ile dnya edebiyatnn ilk direni oyununu
yaratmtr.
Oidipusa. geldikte Andr Bonard, Antik Yunan Uygarl (31) adl yaptnda
yle der, ... Eer insan eyleminin btn sonularn ta bandan bilseydi, adalet

asndan, bu sorumluluk onunla ilikilendirilebilirdi. Oidipus bunlar bilmez. nsan


her eyi batan bilemez -hem de harekete gemek zorundadr. Onun trajedisi bura
dadr. nsann her edimi onun aynasdr. En yksek dzeyde bir insan olarak yansr
Oidipus kendi aynasnda. Bir insan yalnzca istedii eyden deil, bu sonucu nce
den hesap etmek, hele hele engellemek konusunda hibir olanaa sahip olmasa da
eylemlerinden doan olayn nda yapm olduu eylerden sorumludur.
Hegel de sorumluluk stnde durur, yle der Estetikte (32), ... Kahramanlk
anda, zne tam da btn istemesiyle, eylemesiyle, yapp etmesiyle dorudan ba
lantl kalyorsa, ayn ekilde eylemlerinden hangi sonular karsa ksn, bunlarn
tm sorumluluunu stlenir.
Sofokles, aslnda insan lkselletirmiyor. nsana lksel gibi grnen u. Kah
ramanlk dneminde insan byleydi. Sofoklesin anlatt bu.
Bizim yazarlar yaadklar dnemin insann lkselletiriyor.
imdi unu soralm. Neden salam olamyor rge. Bunu Lukacs yle zml
yor Avrupa Gerekilii (33) adl yaptnda.
Btnlkl, salam bir yapt nasl kurulur, bunu anlatyor nce.

Bir edebiyat yaptnn gerek sanatsal btnl, anlatlan dnyay belirleyen


temel toplumsal etmenlere degin sunduu tablonun btn olup olmayna baldr.
Dolaysyla, yalnzca yazarn toplumsal sreci youn bir biimde yaantsna katma
sna balanabilir. Ancak byle bir yaant, temel toplumsal etmenleri ortaya kara
bilir ve sanatsal sunuun bunlar yresinde zgrce ve doal olarak toplanmasn sa
layabilir. Byk gereki bayaptn lt, kesinlikle onun temel toplumsal etmen
lerinin youn btnlnn, toplumsal karmaay meydana getiren btn iplikleri
ni titizce doru ya da bilgie ansiklopedik bir biimde iermeye gerek gstermeyi

325

i hatta buna izin vermeyiidir; byle bir bayaptta en temel toplumsal etmenler,
tm anlatmn, birka insann yazgsnn grnte rastlantsal bir ekilde birleme
sinde bulabilir.
Daha sonra neden salam bir kurgu yapamaz yazar, buna geliyor.

Bunun tersine, gerekliin basit bir seyirci tarafmdan tam olarak kopya edilme
si, konunun kendisinde var olan gruplama ilkesini aa vurmaz. Sanatsal sunu,
gnlk yaamn byle yzeyden grlen zelliklerini gze arpt gibi yeniden ya
ratmaktan teye giderse, sonu (Hegelci ifadeyi kullanrsak) kt sonsuzluktur;
yani, balangc, sras ve sonu tamamen yazarn keyfi seimine braklm kaotik
(karmakark) bir gzlemler yn olur. te yandan, gzlenen olayn dnyasma
baka yerden deil kendi kafasndan kan bir dizge sokarsa, kaosa bir dzen geti
rebilir, fakat bu dzen soyut dncelerin belirledii bir dzen, peinden srkledi
i gerecin dmda bir dzen, gerek yaama yabanc bir dzen olur. Bunun sonucu
olarak ortaya kan sanat yapt, kanlmaz ekilde, kuru ve iirsellikten uzak ola
cak; ve yazar, betimlemeler, lirik blmler, simgecilik ve benzeri eyler yoluyla, ya
ptta verilen insani kaderlerle onlar yneten toplumsal gler arasnda yapay olarak
gizemli b t ba kurmak iin ne kadar byk aba harcarsa, bu kuruluk ve iirsizlik
o kadar belirginleecektir. Yazarn gzlemi ne kadar yzeyselse, byle bir yapta
aposteriori (sonsal) herhangi bir dzen ve kompozisyon sokmay amalayan balar
o derece soyut olacaktr.
Dipnotlar
1. Ahmet Cevizci, Felsefe Szl, Paradigma Yaynlan, stanbul, 2002.
2. Namk Kemal, ntibah, Hazrlayan: Cengiz Kurt, Klas Yaynlan, stanbul, 2004.
3. Sami Paazade Sezai, Sergzet, Klas Yaynlan, stanbul, 2004.
4. Adalet Aaolu, Bir Dn Gecesi, Yap Kredi Yaynlan, stanbul, 2005.
5. Orhan Pamuk, Kar, letiim Yaynlan, stanbul, 2002.
6. Halid Ziya Uaklgil, Mai ve Siyah, Yayma Hazrlayan Enfel Doan, zgr Yaynlan, stanbul, 2002.
7. Yakup Kadri Karaosmanolu, Panorama, Remzi Kitapevi, stanbul, 1971.
8. Cevdet Kudret, Snf Arkadatan, Evrensel Basm Yayn, stanbul, 2006.
9. Orhan Kemal, Kanl Topraklar, Tekin Yaynevi, stanbul, 1996.
10. Balzac, Eugenie Grandet, ev. Gler Dikmen Nalbantolu, Cem Yaynevi, stanbul, 1995.
11. Kemal Ate, Veresiye Defteri, mge Kitabevi Yaynlan, Ankara, 2011.
12. Nihat Behram, Miras, Everest Yaynlan, stanbul, 2004.
13. ner Yac, Kir, Cumhuriyet Kitaplan, stanbul, 2009.
14. Ahmet Say, Kocakurt, Evrensel Basm Yayn, stanbul, 2007.
15. Selim leri, Btn stanbul Bilsin, Dostluklann Son Gn, Yazko, stanbul, 1981.
16. Cemil Kavuku, Amca thsanm Tarlalan, Adam ykii, Say: 7, stanbul, 1996.
17. Tomris Uyar, Kristin, Adam yk, Say: 7, stanbul, 1996.

326

18. Sanem Karagz, D Koleksiyoncusu, Adam yk, Say: 22, stanbul, 1999.
19. Refik Halit Karay, eftali Baheleri, Memleket Hikayeleri, inklap ve Aka Kitabevleri, stanbul, 1976.
20. Nezihe Meri, Bir Yunus, Adam yk, Say: 10, stanbul, 1997.
21. Oktay Akbal, B ir Otobs Yolculuu, Luna Park, Can Yaynlan, stanbul, 2003.
22. Orhan Kemal, Eski Gardiyan, amarcnn Kz, Tekin Yaynevi, stanbul, 1998.
23. Kemal Ate, A klm Hep Onlarda, rk Kap, Okar Yaynlan, stanbul, 1979.
24. Tank Dursun K Ara Name, Aka Uan Atebcekleri, Yaz pleri, B ilgi Yaynevi, Ankara, 1991.
25. Adnan zyalner, kinci Arka, Gzleri Bal Adam-Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.
26. Yervant Gobelyan, Anayasa, Memleketini zleyen Yenge, Aras Yaynclk, stanbul, 1998.
27. Moissej Kaan, Gzellik Bilim i Olarak Estetik ve Sanat, Trkesi A ziz allar, Altn Kitaplar Yaynevi, stan
bul, 1982.
28. Aristoteles, Poetika, ev. Nazile Kalayc, Bilim ve Sanat Yaynlan, Ankara, 2005.
29. Moissej Kaan, a.g.e.
30. Joachim Latacz, Antik Yunan Tragedyalar, Trkesi Ylm az Onay, Mitos-Boyut Yaynlan, stanbul, 2006.
31. Andr Bonnard, Antik Yunan Uygarl (2), ev. Kerem Kurtgz, Evrensel Basm Yayn, stanbul, 2005.
32. Hegel, Estetik, Cilt I, ev. Taylan Altu-Hakk Hnler, Payel Yaynevi, stanbul, 1994.
33. G. Lukacs, Avrupa Gerekilii, ev. Mehmet H. Doan, Payel Yaynevi, stanbul, 1977.

327

7 Temmuz Pazar
Dn akamst gen geldi. Beni duymular. Konumak istemiler. Konu
mann sonunda ykler... iirler kacak diye rktm. Neyse... olmad. Kimsenin
sanatla uramasna... iir... yk... roman yazmasna bir diyeceim yok. Bu iin
zorluunu sylyorum. yk... iir... roman... deneme, katla kalemle bitmiyor.
Epey oldu. Biri roman yazm. Getirdi. Okudum. Sen dedim senfoni yaz
may dndn m. Dnmemi. Nota bilmiyormu. Trke bilmeden roman
yazyorsun ama dedim.
Trke bilmeden de yazar olunabileceini syleyenler var. Onlar anlatt. Ben
de Onlara git dedim. Gitti mi bilmiyorum.
unu sylemeliyim. Trke bilmeden yazar olunur diyenlere inanmayn.
Bugn Felsefe ve Sanat adl bir kitap okudum. (Ara Yaynclk, stanbul,
1990) 18-20 Aralk 1983de Felsefe ve Sanat Sempozyumu yaplm, Marmara
niversitesinde. O sempozyumda okunan bildiriler var kitapta.
Prof. Dr. F. Pnar Canevi. Sanatda Sekinlik adl bildirisi son derece nemli.
yle diyor Canevi. Moda olgusu amzn belirleyici zellii haline gelmitir.

Sanat da bu eilimden nasibini almtr. Grebildiim kadaryla gnmzde sa


nata hakim olan temel deer deiikliktir. Bir sanat eseri ne denli deiikse o
denli ilgi ekmekte, nem kazanmaktadr. Sanatsal deerlendirmelerimizde z
grlkten, yaratclktan, deiiklikten yana tutuculua kar olmamz gerei sa
vunulmaktadr. Bu tavr, Bat kltrnde bir tutku halini almtr. Varlan sonu,
sanatta liberalizmin mutlaklatrlmasdr.
Liberalizmin mutlaklatrlmas... te bu son derece nemli.
yklerini okuduum bir delikanlya, Balzac, Hugoyu, ehovu, mer
Seyfettini, Sait Faiki okumasn syledim. Onlar okumak. Modas geti onla
rn dedi. Paz, Faulkneri, W olfu okurmu.
Liberalizmin mutlaklatrlmas bu noktaya getirdi bizi. Adn unuttum imdi.
Biri, bol svgl, bol argolu bir roman yazmt da deiik diye vlmt.
Pnar Canevi yle diyor bildirisinde, Michangelo yllarca urap Pieta y
yapmsa derdine yansn. Ben, bu srat anda eski pabularm bir kaidenin
zerine mhlarm olur bir sanat eseri. Koyarm her kebamda alan galeriler
den birine, bulunur elbet bir beeneni. Kimse beenmezse ben anlalmam da
hi olarak arnlarm sokaklar, ama birde bakarsnz olmuum bir ekoln isim ba
bas.
Pnar Canevinin bildirisini pek beendim. Hi ekinmeden sylemi syle
yeceini. Anlalamam dahi mutlaklatrd liberal ortamda alikran bake-

328

sen gibi dolayor. Balzac, Hugo, Stendhal, ehov, mer Seyfettin, Sait Faik...
Bethoveen, Vivaldi, Bach... kimmi bunlar... Bilgilenin dedim mi, kimilerinin
tyleri diken diken oluyor.
Kendi payma sylyorum. Byle alikran bakesenlere pabu brakmam ben.
Genlere dergide sylediimi, yazvereyim uraya. Herkes bellesin. Yalnz ede
biyatla uraan iyi bir edebiyat olamaz... Mzik dinlemesini bileceksin... resme
bakmasn bileceksin. Felsefe, fizik, matematik, geometri, tarih alacaksn.
Neden byle... Btn bu dediklerimi yapan, her bir eyi daha iyi kuatr.
Szgelimi, Vivaldiyi hisseden, Goya gren, genin ialarnn 180 dere
ce olmadn bilen biri, daha gereki, daha gzel eser yaratr.
Btn bunlar bilmesen olmaz m... Olur. Trke bilme... yntem bilme... Balzac, ehovu, mer Seyfettini, Sait Faiki okuma... eski pabularn bir kaide
nin stne mhla... nasl olsa birileri, Bayapt diye yutturur herkese senin o es
ki pabularn.
Daha yazacaktm, ama akam oluyor. Prof. Dr. Kenan Grsoyun, a konu
masnda sylediklerini buraya almak istiyorum. yle diyor Grsoy, Felsefe

herhangi bir konuda herhangi bir ekilde konumak, fikir retmek demek deil
dir. Onun ciddi ve vazgeilmez bir eletiri vazifesi vardr. (...) Felsefe, yapayal
nz bir dnrn, fildii kulede ya da kaim kale duvarlar arkasnda srd
muzdarip bir zihni speklasyon da deildir.
Byle ak... net szleri pek seviyorum. Yan izmeden ak... net konumak
pek gzel.
Bizim edebiyatlarmzn ou bir trl bu noktaya gelemedi. Mutlaklatrdklar liberal kanalda edebiyatn bir sorumluluu, bir grevi vardr diyemiyor
lar. Diyemezler tabii... O zaman, kaldrn u eski pabular denecek. Eski pabu
larn sanat zgrlyle ilgisi olmad grlecek...
Akam oldu. ay bahesi boalyor. Yemee gidiyor herkes...
Bugn yamur yamad. Gne bir grnd, bir kayboldu bulutlarn arasn
da...
Ben de kalkyorum. Balkonda yemek. Rakl... Bir yldz yakalarsam yine bir
dn ardnda geceyi bitiririm.

Cengiz Gndodu, Yldz Gncesi 1991-1992,


nsancl Yaynlan, stanbul, 1996.

329

Y A P IT A B A L A R K E N

Yazar, yaptna balarken, tekil ya da genel rgeyle balayabilir. Bu yazarn sei

imine kalmtr. Kimi yazar tekilde kalr, kimi yazar genelden tekile ya da tekilde^
genele gider.

nce tekil rgeleri grelim. lk rnek Yusuf Ziya Bahadmh'dm. Bu ykde ya


zar gemi zamanda, Evcili Ana. (1)

Daha evin avlusuna kmadan barrdm:


Evcili Anaaa!
Karanlk, nemli olma alkanl kazandrmtr bana. Admla
rm ksa ksa atardm. Siz hi ceviz iriliinde her bir yan cam keskin
liinde bir taa bastnz m yalnayak? Yasspmarm akrdayan suyu,
Glveli den Bargan a doru esen yelin sarsmyla ksnl sesler ka
ran kavaklarn hrts tm duyu organlarm buyruuna alrd. Ben yi
nelerdim:
Evcili Anaaa!
Hemen duymayacan bilirdim. Ama unu da bilirdim, sesim
ses olmaktan kar, grnmeyen bir ip olur, varr Evcili Ana 'nm beli
ne dolanrd. Ben o ipten tutuna tutuna hibir eyden korkmadan, her
bir yan cam gibi ceviz iriliinde taa basmaya korkmadan, cinden pe
riden korkmadan, yrrdm.
Duyard sonra, yakmndaymdr imdi.
Evcili Anaaa!
Eyyy!
Boyumun uzadn duyardm, sesimin kalnlatn, makam
deitirirdim:

330

Evcili Anaaa!
Ee eyy!
Akamlan Evcili Ana mn azn gtrrdm bostana. nce bir
fasl kavga ederdik aabeyimle az gtrmek stne, kklmle
yenerdim onu. Bir de inad tuttu mu aabeyimin, o gn erkenden yatar,
fkeden zntden olumu ineler stnde debelenir dururdum.
Ona mercimekli bulgur pilav gtrrdm ok kez byk bir tas
la. B ir de bez torba iinde szme koyun yourdu. nceden soan ha
zrlanmtr, skle soan. Yufka ekmei sererdik, stne tas boaltr
dk birden. Sonra yourdu ayran ederdik bir solukta. Tas bir o dikerdi
bana bir ben.
Biltdim yemekten sonra iei burnunda prtkl taze hyarlar
beni beklerdi. Kayslar, bir de yerken susuyla kokusunun sese dnt
bir etek dolusu erik!
Konuur muyduk Evcili Ana yla anmsamyorum. M sr koanlannm, bceklerin trts, kurbaa, yerbeyi ve kpek sesleri o anda
oluturduum szsz iirimi bozamazd. Yukarlardan dklen duman
ya da sis, hava ya da hare o stbeyaz cierlerime eker, duyan her ya
nm ttslerdim.
Evcili Ana yla birlikte yatardk. Ona srtm dner, kucanda
tortop uyur kalrdm. Anamsa hep aldatrd, ben uyuyunca kalkar baba
mn yanma giderdi. Ona sezdirmeden kuann ucunu bir yerime ba
lardm. Biltdim , ben uyuyunca kuak zlecektir, bkmadan balar
dm yine de!
Beni Evcili Ana ya eken prtkl taze hyar, kays, bir de yer
ken kokusunun sese dnt erik miydi yalnz?
Gobelyandan bir mek. Bu ykde zaman imdiki zamandr. 28/3n Vukuat. (2)
Kadmlar ksmnn yardmc hemiresi kapy almadan nefes
nefese ieri girdi:
ef dedi, efim. nc snf hastalardan biri birinci snf ya
taklardan birine girmi ve kmyor. Ne yapacaz efim? imdi nasl
karacaz?

331

zel odasnda oturmu, resimli bir dergi kartran blm efi


ayaa frlad.
Ne? dedi. nc snftan hastalardan biri birinci snf yatak
lardan birine girmi de ne demek? Deli midir, nedir bu kadn? Orasnn
birinci snf yatak olduunu sylemedin mi? Bir ey demedin m i?
Demez olur muyum, efim dedi yardmc hemire soluklana
rak, Demez olur muyum. Sylenmedik laf brakmadm ki! Fakat laf
anlayan kim! yle bir yerlemi k i...
Pekl tamam da, niye kmyormu dedi blm efi, bir taraf
tan odadan kmaya hazrlanyordu. Ben imdi onunla konuurum. Bu
ne pervaszlk. Bu ne kural tanmazlk!
Bir yn neden sayyor efim dedi yardmc hemire geri geri
giderek. br yatak yumuak deil, diyor, temiz deil, diyor, sinek
kaynyor, diyor, hemirenin urad yok, diyor, ben orada iyileecei
me daha ok hastalanacaktm, diyor.
Ben imdi konuurum onunla dedi blm efi kafasn hmla
sallayarak. Ben imdi ona nc snf bir hastann birinci snf yata
a girmesi neymi, gstereceim!
ok kt bir kadn, efim diye ekledi yardmc hemire. Zaten
hep ikayetiydi. Ya yemekleri beenmezdi, ya da ilalarn dzensiz
verildiini iddia ederdi. Hatta, oradaki doktorlarn kendisini doru d
rst muayene etmediini bile sylerdi.
Kim o kadn? diye sordu blm efi. Kim? Hangi hasta?
28/3 diye cevap verdi yardmc hemire. Kapdan girince sa
tarafta yatan kadn... Kolu krk olan...
Ben imdi ona disiplinsizlik neymi gsteririm dedi blm e
fi ve fkeyle dar kt. Yardmc hemire de onu izledi.
Zaten o kadndan byle bir ey bekliyordum diyordu, bir taraf
tan blm efinin pei sra koarak, O kadn, er veya ge bir karklk
karacakt. Hep ikayetiydi, hep ikayeti...
ef nden, yardmc hemire de peinden, koridordan koturarak
getiler. Birinci snf zel odalarn nne geldiklerinde blm efi ar
kasna dnp yardmc hemireye sordu:
Nerede? Hangi oda? Gster, neresi?

332

Buras diye cevaplad yardmc hemire, sa taraftaki odalar


dan birini iaret ederek.
Blm efi hmla kapdan ieri dald. Yardmc hemire onu ta
kip etti.
te! dedi. Bakn, yorgan stne ekmi, kurulmu, yatyor.
Blm efi, elleri belinde, hastann bana dikildi:
Siz dedi, Hanm! Size ait olmayan bir yataa gemisiniz ve
yardmc hemirenin uyanlarna ramen yerinize dnmek istememisi
niz. ylem i?
Kadn, aldaki sol kolunu yorgann stne karm, sakin ve ra
hat bir ifadeyle onlara bakyordu.
Hagop Mmtzuri bu ykde gemi zamanda duyduklarn anlatr. Minas Daynn
lic Kans. (3)
Der Boos un kardei Derdirlerin Minas drt defa evlendi. K i
mi aldysa ld. Kadnlar kocalarndan ok yaarlar ama, nedendir bi
linmez, Derdirlerin evine kadm dayanmyordu.
lk ald kydendi, Begilerden. Cuhard ad. Kk yzl bir
kadnd. Boynu hep sola eik dururdu, ama o kadar hafif ki, ancak dik
katli baklnca farkedilirdi. ki ocuk getirdi, ikisi de kz. Cuharm sesi
soluu kmazd, uysal kadnd. Nereye yollasalar gider, ne deseler ya
pard. Cuhara i ver! Ev ii, ahr ii olsun, danda, tarlada, dada ol
sun, bam nne eer alrd. Binleri acyp da gelin, yeter artk, b
rak, kalan da yarn yaparsn diyene kadar alrd. Bir akam ateler
iinde eve geldi. Yatrdlar. Ondan sonra gnden gne durumu arla
t. Stma deildi. yle stma olmazd. yilemeyince, sarmsakl your
da batmlm taze st yapraklarna yatrdlar, anadan ryan. Yaprak
larla da rttler vcudunu. e yaramad. Ceviz yapraklan daha etkili
dir dediler ve sarmsakl yourtlu ceviz yapraklanna yatrdlar. Gene
her tarafn rttler. Sonuta kurtulmad.
Ardndan Ilhy ald. Kar geeden, yani Fratn kar kysn
dan, li tan. IIl derlerdi, adn sylemezlerdi. Duldu. len bir kad
nn yerine gelen tabii ki kz olmayacak, dul biri olacakt. Kim kzn,
kans lm bir adama verirdi? ri vcutlu bir kadnd. Yukar kyn

333

kadnlan iinde onun gibi irisi yoktu. O bir istisnayd. Kyn kadnlannn almaktan canlan azlarma gelirdi. Kara kuru, rp gibi eve gi
rerlerdi sonbaharda; kemikleri saylrd. Et mi kalrd, ya m kalrd
stlerinde? Ill hi almazd ki erisin. B ir gsleri vard, kamna
kadar inerdi. O ancak ayaklarn serip bir gzel oturmay, gelen giden
le konumay bilirdi. Yerinden kalkmak gelmezdi iinden. Testiyi srt
layp da Leaprden veya Hasaprden kim su getirecek! Su kple
rinin ikisi de hep bo olurdu. Kyde insan birbirinden su ister mi? D i
lenir mi? Grlm i midir? lm kumasnn parmak kadar ocuklann su getirsinler diye Hnklara, Semerlere, Ablalara yollard. o
cuk dourdu. ocuk anas oldu. lki kz, kincisi kz, ncs kz.
Kycek kabahati Minas ta bulurlard. Kadnn kabahati yoktu. Tarlaya
ne ekersen onu biersin. Kadn li ta iki ocuk getirmiti, ikisi de o
lan. hlann, Manuklann kaplannda oturan veya dinelen kyller M i
nas abi, ilk kanndan iki kz, Illy aldn ondan da kz... B ir erkek
ocuk yapsan ya derlerdi. Kendisine taklanlara dner, dediiniz de
laf m? yle bir marifeti biliyorsanz bana da syleyin derdi tok bir
sesle. Ill yaz k st veren, stten kesilmeyen inekler gibiydi. o
cuunda da st o kadar boldu ki ikier yl, hatta daha fazla emzirdi
kzlarn. Su ise st olurdu. Kendi ocuklar bitiremezdi stn. a
r zerine gider, analar Karmpostaki tarladan veya Kountzordaki

badan henz dnmemi olan komu bebelerini de emzirirdi. Emziremedii zaman da gslerini boaltp rahatlamak iin meme ulann s
kar, stn dan aktrd. nc kz dourduktan yl sonra kam
gittike iti. Gze gelmitir dedi btn akl erenler. Gl, shhatli
kadnd nk. Bir yeri anmazd, neden hastalanayd? Bir sebep yok
tu. nsann gz ta bile atlatr, nerde kald insan! Kyde ad k
m btn kem gzllerin kaplannn eiinden gece vakti yontup ge
tirdikleri tala yatann yannda yaktlar, dumanm stnde gezdirip
dua ettiler. Fayda etmedi. yilemedi.
Bu anlattklanm benim zamanmda olmamt. Ben henz do
mamtm. Evde konuulanlardan bilirim. Bykanam da Derdirlerin
evindendi. Der Boos ve Minasla karde ocuklanydlar. Bundan do
lay onlara day, evlerinin kadmlanna da yenge derdim.

334

r
Der Boos daymn irisginini (Papaz kars anlamnda yeretzgin in halk azmdaki ad) de bilmem. Nasl bileyim! O da ben doma
dan lmt. Ama Minas daymm ald nc kadn, Dantzl yenge
yi iyi hatrlarm. Pembe tenli, alev rengi kzl sal, alnnda, yzlerinde
iri iri illeri olan bir kadnd. Eekleri, adrlaryla Ha Tepesindeki de
re kenarna konan, elek, kalbur, ta elei, un elei yapan Poa kadnla
ra ok benziyordu. Ill gibi duldu. Minas day, Dantzi kynden al
mt. Kycek verlerdi kadm. Onun gibi alan, i gren kadn ara
makla bulunmaz derlerdi. Sabah gn aarmadan ayaktayd. Ahrda
kzlerin, ineklerin, rzam altn sprr, gbreyi sepetine doldurur,
srtlayp srtlayp gtrr, gbrelie dkerdi. Yemliklerin yemini taze
ler, yukar kp evi, ieriyi, dary slatp sprr, ime suyu ve kul
lanma suyunun kplerini azna kadar doldurur, oca yakard. Btn
bunlan bitirdiinde kilisenin an henz almam ya da yeni alyor
olurdu. Deil Minas dayy, erkeim diye vnenlerin kan cebin
den karrd. yle bir orak sallar, ekini, otu yle bir bierdi ki veya
ayan yk kafesine dayayp yle bir yk ykleyii, ipi yle bir gerii
vard ki, grlmeye deerdi.
O tez yreklilii de sonunda kendi ban yedi. Gaban daki ba
dan eve erken dnmek iin doru yoldan gideceine, kayalklardan yu
kar kmak isteyince arklar kaym, tepeden yuvarlanarak kayalk
lara arpm, kafatas paralanmt.
Gngr Genay, Aykr Numan Hoca (4) adl yksne tekil rgeyle balar.
Numan Hoca, atand yeri grmek ve barnaca bir yer kira
lamak iin, Erimli Kyne doru yola kt. Buras, orta Anadoluda
otuz krk hanelik bir kyd. Kendisi de Erim liye snn olan kentin bir
kynde domutu. Adetleri, gelenek ve grenekleri iyi bildii iin,
greve ilk kez balayacak olmasna karn kendisine gveniyordu.
Ara, kyn meydannda yolculan indirdi. Numan Hoca, kar
dan grnen kahveye doru yrmeye balad. Yaklanca, geleceini
bildiklerinden, oturanlar ayaa kalkt. Onu karlayp masalarna buyur
ettiler. Tanmalar ve hal hatr sormalar srasnda masann evresi gi
derek geniliyor; temiz giyimli, kravatl, gen ve yakkl olan Numan
Hoca mn zerinde baklar oalyordu.

335

ayndan bir yudum ien Numan Hoca, muhtan sordu. Altm


yalarnda gsteren, orta boylu, sakall, gbekli bir adam, yan dorula
rak yantlad:
Ben, Muhtar Murtaza.
Merhabalann yineledikten sonra Numan Hoca:
nce, banz saolsun Muhtar Bey.
Saolasm. Yaklak ay kadar nce hocamz yitirdik. Bu za
mana kadar grevi onun yerine ben srdrdm. Ama ya ilerleyince,
dizlerde derman kalmyor. Maallah siz gensiniz. Dorusunu isterse
niz, kymze bu kadar gen bir hocann verileceini tahmin etmiyor
duk.
Okulu yeni bitirdim ve buras ilk grev yerim.
Hayrl olsun.
Kalacak bir yer bulalm diyordum Murtaza Bey.
Biz, bir iki yer peyledik. imdi oralara bakanz, hangisini bee
nirseniz, orada kalrsnz.
Muhtar ve birka kylyle birlikte, daha nce belirlenen yerlere
gittiler. Zaten evler birbirine yakn ve byk olmayan bir alan iindey
di. Numan Hoca, ilk baktklan yeri beendi. Eyalan getirecei gn
ve yardm edecek kiileri kararlatrdktan sonra, kyden aynld.
***
Eyalan getiren kamyonun yaklatn haber alnca, muhtar ve
eyalan indirecek kiiler, evin nne gidip, beklemeye baladlar. Bir
sre sonra kamyon da evin nne yanat. ofr inip kapaklan anca,
eya olarak gze arpan; bir somya, bir yatak, bir masa, bir sandalye ve
raflar oldu. Geri kalanlann hepsi karton kutuydu.
Muhtara iyiden iyiye bir merak sard. Bu kutularda ne olabilirdi
ki. Dayanamayp, yalanc bir glmsemeyle Numan Hoca nm yanma
gelerek sordu:
Ky zengin etmeye karar verdin galiba Numan Hoca.
phesini anlamazlktan gelen Numan Hoca:
yle de saylabilir Murtaza Bey.
Kutularda altn m var?

336

Altn deil ama, altn deerinde olan eyler var.


Anlayamadm.
Kitaplar var, Murtaza Bey.
Ne yapacaksn onlar, burada satacak msn?
Benim kiisel kitaplarm. Okuduklarm ve okuyacaklarm.
Bundan sonra Muhtarla aralarndaki konuma kesildi. Gle g
le otur dileinde bulunduktan sonra, oradan ayrld. Yolda ilk rastlad
Ciritolu Elvan a iini dkt:
nan ki, bu Numan Hoca tekin deil.
Adam yeni geldi Muhtar, bu kadar abuk nasl anladn.
Adam dediin ocuk, bir kamyon kitap getirdi. Deli midir nedir,
anlayamadm.
Ne yapacakm onlar.
Okuyacakm. Hocala m geldin be ocuk, kitap okumaya m ?
Her ey zamanla anlalr be muhtar. zme tatl cann.
Doru sylyorsun Elvan, bekleyip greceiz.
Kemal Bekir, Piyango (5) adl yksne gemi zamanla balyor.
smail sk sk okuldan kaar, akama da okuldan gelir gibi eve
gelirdi. Btn gn nasl geirdiini hi sormayn. Sinemalar, kahve
ler, bilardo, tavla, kat oyunlar ne gne duruyor? Cebinde metelik ol
maz, ya da kafa dengi bir arkada bulamazsa byle yerlere giremez, o
sokak, bu sokak ehri dolar, hava da gzelse, krlara, bayrlara alr
d. siz gsz saatler geer mi? Gemez. O da hem yrr, hem de ha
yallere dalard. Bylece kurtulurdu avarelikten. Szgelii, yolda gider
ken birdenbire bir kutu grse, ya da bir czdan, bir kn. nemli olan
ne grd deil de, ap bakt zaman iindeki on tane bin liralk.
yle ya, ap bakm, kutudan, czdandan ya da kndan on tane bin
lik kvermi. Bak, ite sen, o zaman neler olur? nce kendine ta
km elbise... Sonra babasna, anasna, kardelerine. Hayr, bunlarn
hibirini yapmamal. Kendine de elbise falan almamal. Daha nce,
kendilerini, mr boyu iyi yaatacak bir i tutmallar. Ee, ona da bu pa
ra yetmez k i... yleyse yirmi bin... Olmad, bir hesap daha; elli bin...
Yr babam, yr! Hani ya, meydana kt yok! Her halde parack-

337

lar, u tar altnda, u aralkta deil. Yok canm, o bin lirann tekine
oktan fit.
Bu hayaller bir hafta srebilirdi. Daha sonra araya dersler girer,
bir gn gelir, yine okuldan kamalar balar. Bu defa yle bir hayalle
kafasn yorar da yorar. Bir bilet alsa... ki buuk liraya kyp bir yarm
bilet alsa... p, elli bin lira kverse... eline yirmi be bin mi geer?
Yok, olmad. Neden btnn almad? Ama ne bilsin kacam ca
nm! Bu kadarna da kr!... Ya bir de yle olsa... anlalan gl bir
inan, onu, sk skya sarm da hayli bu yollara dyor. Evet, sma
il, szgelii, bir bilet alm. Hem de btn bilet. Numaras da filan fi
ln... ekileceinden bir gn nce, nasl olsa bana para kmaz de
mi, akl sra bir enayi bulup satm... Sonra da bir bakyorsun, elli bin
lira o bilete vuruvermi. Eyvah! Birka gn de byle ackl hayallerle
geerdi.
te, byle okuldan kat bir gn, miskin miskin dncelerle
geirip eve gelmiti.
Akam, her zamanki gibi anas, babas, kardeleriyle Tanr ne
verdiyse yedi. Herkes bir keye ekildi. smail de sersem, saman do
lu bir kafayla gerindi, kydaki mindere srtst uzand, bir dizini dikti,
brn stne koydu. liklerine kadar bir rahatlk, bir dinlenme duy
du. Gzlerini tavana dikti, dalp gitti. Hep ayn eyleri dndnden
neyi dndn bilemiyordu. Hayatn ylesine bir piyango biletine
balamt ki... Bir masal andran tatl rastlanty, belki yznc defa
dnyordu. te, bileti bir enayi arkadana satyordu yine. Kiremit
lerden szm yamur sularnn tavandaki izlerini bir eye benzetiyor,
ancak o zaman dleri deiiyordu. una, una, daha baka eylere
benzetiyor, o bir ey, bir eyi, daha baka eyi artryor; Afrika,
Amerika, Kristof Kolomp, tarih dersi, tarih retmeninin gbei, mini
cik kulaklar, nl sfrlar, derken snfta kalmak... te, tam bu srada
yardmna masal yetiiyor; biletine elli bin lira kveriyor. Ama ah,
yazk, kendinde deil. nk bileti satm.
Anas kk kardelerinin yardmyla sofray kaldrmt. Gn
lk kazanp, gnlk yaayan bir ailenin gecesi balad. Ana kendini
evin ilerine verdi. ocuklarn akln yine oyunlar ald. Baba kendince

338

i g sahibi. O, yle olmayacak hayaller kuran bir insana benzemiyor.


Gnde buuk kuru getiren, ke bandaki nalnc dkkann biraz
geniletip bytse yeter, baka bir ey istemez. Sigarasm kard:
smail, dedi, getir u lmbay!
Sigarasm parmaklan arasnda yuvarlad, yumuatmaya alt:
Hadi, ver unu!
smail, bileti satt ocuun elinde paralan gryordu o sra:
Eee, artk bana ne alacaksn? diyordu. Hibir ey!
Genel rge

Oktay Akbal, Garipler Soka (6) yaptna genel rgeyle balyor.


Genel rgede yazar, gereksiz betimlemelerden kanmaldr. Burda verilen r
neklerde gereksiz betimlemeler yoktur.

Garipler, iki mezarl birbirine balayan bir kpr gibidir. Me


zar talan ile balar, yle biter. Bu sokak, dertlerini bir kak suda bo
masn bilen insanlanndr. Yirmi drt saat saniyesi saniyesine yaanr.
Sokan insanlan her akamst amavutkaldnmlanm terk edip ilk me
zar ta ile karlamca kendilerini bambaka bir dnyann insanym
gibi deiik bulurlar.
Sabah nce buraya gelir. lk fabrika ddkleri nlarken pence
relerde ireti duran beyaz araftan perdeler, tutturulduklan topluineden kurtulup yana dnce, odalar bir tiyatro sahnesini andmr. Yer
minderlerinde telala kahvaltlann attraniar, bir fincan suda ve cep
aynas karsnda haftalk sakallarm tra edenler, dar leenlerde suratlann ykayanlar, uzun donlannm zerine pantolonlann ekip sokak
kapsnn yolunu tutanlar... ehir en tatl uykusundadr. Gariplerse
oktan dirilmitir, her evde, her odada bir canllk balamtr. Merdi
venlerden grltler, odalardan banmalar gelir. Evlerin kaplan insanlann ardndan kapanr. iler, okula ya da usta yanma giden ocuk
lar, tek tk memurlar, ilerinin bana koan insanlar, telalannm izle
rini sokan kaybolmayan amuru zerinde brakp geerler. Birka at
l araba arkalanndan evleri yerinden sarsarak atlr.
g sahipleri gittikten sonra gne belirir. Evlerin ak pence
relerinden dolar, en gizli yerlere, vcut scakln tayan yataklara,
uyuklayan yumurcaklara kadar uzanr.

339

Sokak bir koridor gibidir. ki yanma dizilmi, says belli fakat


iindeki insanlarn saysn ancak Tanr nm bildii ahap kagir evleri
birbirine balayan ortak bir erit. Gariplerin insanlar bu sokan Tan
r tarafndan yalnz kendileri iin yaratldna inanmlardr. Sokaktan
her geen yabanc ilgiyle gzden geirilir, ocuklar teki ocuklara pu
su kurar; kadnlarsa baka kadnlan arkalanndan ekitirir, bin bir ku
sur bulurlar. Yolunu amp da bu sokaktan geenler ilk bakta nereye
dtklerini anlayamazlar. Her kap nnde, all, yeilli, morlu basma
lar giyinmi kadn ve kzlar, kahve iinde sandalyelere km kasket
li, apkal, ba ak, perian erkekler, yalnayak yaygarac ocuklar;
pencerelerden yan bellerine kadar sarkan kadnlar insan artr, bu so
kan bu ehre ait olup olmadndan kukuya drr.
Gariplerde her eit insan vardr: Manav, kundurac, kasap, ara
bac, gazete satcs, memur, emekli, ustaba, amele, ii kz, dul, ihti
yar ocuk... Btn ehri gece yanlarna kadar ince sesleriyle inim inim
inleten; en ge kan gazeteleri, tramvay duraklannda, meydanlarda,
gazino ilerinde avaz avaz bararak satan kk mvezziler ve ufack
kutulanyla her yerde karlaan, yrtk pantolonlu, ayakkabsz, kabak
kafal, zedelenmi sesli karamela satclan hep bu sokaa aittir. Onlar
en umulmadk yerde grlrler. ehrin en kalabalk yerlerinde, sokak
sakinlerinden birini grnce ona glerek bakar, Merhaba abi , diye
selam verirler. O zaman, o adam bir gazete alr, paray der. Uzaklar
ken, ocuk onu gzleri ile izler, iinden, te bizden biri, der. Yann
da baka bir ocuk varsa ona abiyi gsterir. Kocaman ehrin gbein
de sr sr yabanc arasnda bir dosta, bir bildie rastladndan se
vinlidir. Yazyor, son havadisler, cinayeti yazyor, rilin son nut
kunu yazyor, diye kalabal en koyu yerinden deler.
Her ev, elleriyle alan insanlarla doludur. Kadn, erkek, ocuk,
her insan elleri ile bir ey becermesini bilir. Elleri vcutlannm en gz
de yeridir. Onlarla birok vcutlar doar, yaar, yer, ier, byr. Her
insan bir baltaya sapasalam bir sap olmasn bilmi, iine silaha sanlr gibi sanlmtr. siz insanlara iyi bir gzle baklmaz, sanki onlar
adam saylmaz. Onlarca by terlemi her delikanl sabahla iine ko
mal, akamn ilk karanlnda evine dnmelidir. Koltuunda bir so

340

mun ekmek, bir torba yiyecekle dnen her insan alnnn ten ile yaad
ndan, topra sarsan admlarla yrr. Memurlar, renciler, en erken
dnenlerdir. Fabrikalarda alanlar daha sonra gelirler. Manav gece
vakti, vatman, gazete bayii, mvezzi ocuklar gece yars evlerine ka
vuurlar. ten dnn tad bakadr. Sokaa gvenli admlarla her gi
renin yznde bir eyler yapmann, evresine, dnyaya yararl olmann
verdii sevin vardr. Kahve bu saatlerde oynak havalarn plan alar.
Yorgun argn dnenler neelenirler.
Her sabah mezarln ardndaki dnyaya geen insanlar akama
kadar byk ehrin mal olurlar. Onlar ehrin arklar arasnda dner
dururken, kadnlar sokan orta yerinde grltl toplantlar yaparlar.
Kundaklarnda unutulan ocuklar, salncaklarnda uykudan uyanan yu
murcaklar, seslerinin tizliini, pesliini deneye deneye, ileride gr ses
li bir manav, arabac ya da gazete mvezzii olacaklarn belli ederler.
Odalarda tencereler kaynarken ocuklar sabrszlkla annelerinin etek
lerini ekerler. Bazlar ellerindeki kuru kenar ekmei dileyip bir yan
dan da rk bir elma ya da armudun ho tadn mmkn olduu kadar
uzun sre duyabilmek iin meyveyi kuyruk pne kadar kemirirler,
ou defa meyve, kabuklan, p, ekirdekleri ile yok olur. Sk sk, tek
zpzp ya da bir kfr yznden kopan kavga, ocuklar arasnda bitme
yince anneler Hzr gibi imdada yetiir, suu birbirine yklerken iki ka
dnn sa saa geldii grlr. Btn sokak elektrik arpmasma bir
anda ayaklanr. Kimi ondan, kimi tekinden yana kar. Grlt artn
ca beki, ksa boyu, geni omuzlu kaputu, dnyay ben yarattm yr
y, byk adam tavr ile kavgaya karr. nce tatllkla kavgaclar
yattrmaya alr, sonra korkutur, topunu birden semt karakoluna s
rkleyeceini syler. Ufack boyu ile kavgaclann arasnda kaybolmu
tur, yalnz sesi gelir, ba teden beriden kar. Ama urar, didinir,
kavgaclar ayrr, kalabal paralar. Herkes dalr, sokak boalr.
Sokan ortasnda mahalle kahvesi vardr, iyi havalarda sandal
yeler soka boydan boya kaplar. Tavla, iskambil, domino oynanr, bol
bol kfredilir. Kn kk kahve tklm tklmdr, ufack soba grldeyerek durmadan yanar. Mahallenin belli bal tipleri, gen babayiitler,
byklan yeni terlemi delikanllar gndelik kazanlann eritmek iin

341

kahveye koarlar, bir masann bana halkalanp kat oyunlarnn hep


sini ard ardna oynarlar. Kumar oynamayan, dudaklarnda bir sigara
bulundursa bile adam yerine konulmaz.
Kahveyi bir kadn iletir, ismi Zlf Hanm dr. Kendisi kahve
nin ardndaki odada oturur, stelik odalar kiraya vermitir. Sabahtan
akama kadar kahvesinin iindedir. Her gelenle sohbet eder, kahveler
piirir, aylan demler. Ba daima rtldr. Kahvesinden g alr, ma
hallenin komandolarndan biridir.
Btn kararlar burada, Zlfnn fikri sorularak alnr. Burada,
bekara kz bulunur; evli karsndan boatlr mektuplar yazdrlr, baba
lar oullarndan, oullar babalarndan ikayet eder; aklara tler ve
rilir.
ok zaman Telefunken 1935 radyoda alaturka havalar dinlenir.
Alafranga balar balamaz hiddetli bir el dmeyi kapatr, hemen gra
mofona halk havalar konur. Ahlarla, oflarla ahenge katlmr, yerine
gre bir azdan tekrarlanr, arada bir i ekilir. Bazen ayaa kalklp
hora tepilir, eller tempo tutar. Bahriye iftetellisini ustalar kalkp dk
trr. Yerden bitme beki, heyecann gklere ykseldii bir anda kah
veye yldrm gibi girer, top gibi grler: Gecenin bu ge vaktinde bu
ne grlt, ne rezalet haydi herkes evine!... diye barr. Ama Zlf ve
comu olanlardan iki kii onu kolundan tuttuklar gibi bir sandalyeye
oturtur, nne de bol ekerli bir kahve dayarlar. ok gemeden bcr
beki de arklara karmaya, el aklatmaya -gbek de atmak ister ama,
bunu niformasna yaktramaz- olduu yerde sallanmaya koyulur.
Derken, uzun bir seferden dnen ift beygirli, mavi manzaralarla ssl
bir araba kahvenin nnde durur, arabac akrkeyif atlar, grltlerle
karlanr, kahveden ieri bir fatih gibi girer. Cokunluun arttn du
yan konu komu pencerelere birikmitir. Beki artk elenceye son ver
menin zaman geldiini dnr. lk nce gramofon, sonra ehlikeyifler
susturulur, herkes birer ikier, bara ara evlerine gider.
Zlf nn kahvesi btn semtte tannmtr. Polis karakollarnda
sk sk ismi geer. Zlf dudaklarnda sigaras, banda dall rts ile
akama kadar devinin bandadr. Bazen gecenin ge bir annda iki
polis Zlf nn kahvesine baskn yapar, kumar oynayanlar sust ya-

342

kalar. Ertesi gn kahve belli olmayan bir sre iin kapatlr. Her kapa
tltan sonra Zlf en yeni arafm srtna geirir, kap kap dolar,
kahvesini yeniden atrmak iin didinir.
Kahvesiz mahalle kasvetli olr. Geceleri insanlarn can sklr.
yi havalarda sra sra evlerin karlkl pencerelerinde ifter ifter ba
lar belirir. Hafifk altnda kardan karya alak sesle konuulur. De
likanllar sokak boyunca kol kola bir aa bir yukar gidip gelirler. Her
birinin dudaklarnda sigaralar parldar. Aka ait arklarn gzya dolu
szleri havada paralanr. Gecenin bu ge saatlerinde gen kzlar derin
derin gs geirir, kocaya yeni varm olanlar kz arkadalarna ksk
sesle baz gizli anlarm anlatrlar. Gen gelinler yepyeni yataklar d
eme zerine itina ile serer; yastklar, yorgan zenle yerletirirler. Er
kekleri kapy rter, yalnz pencere aralk braklr.
Adnan zyalmer, Gzleri Bal Adam,{l) yksne genel rgeyle balar.
Bitek ovann ortasndan ky boyunca uzanan Yalova-Karamrsel karayolu gecenin bu ge saatinde olduka sessiz ve karanlk olurdu.
Ara sra son hzla geen ar yk kamyonlarnn uzun nl farlar yo
lu aydnlatr ya da ehirleraras otobslerinden birinin pm l prl klanyle bir yldz gibi kayp gittii grlrd. Onlar da olmasa yolun
deniz tarafnda sralanan yazlk evler, beri yanda da kimi yerde ovaya
sarkan yamalarla ta dipteki vadilere saklanm kyler ayn karanlm
iinde eriyip giderdi yaz k. Onlar da olmasa ne geni, dmdz, ya
gibi kayganlam kara asfalt, ne uuldayan deniz, ne de uzun boyunlu
gndndlerle ar baaklarn hrtyla sallandklar ova, kayalk ya
malar kaplayan zeytinlikler ayrt edilebilirdi. Yalnzca uzayp giden
bir karanlkla denizden yan az aydnlk, dalara doru gittike koyu
lan bir gkyz... Ve dalan, ovay, denizi kapkara bir dumanla saran
gece sisi.
Yalova dan Altmova ya kadar byleydi yol. Altmova ya yakla
rken gzleriniz youn bir kla kamard. Burada uzun nl farlan
sndrseniz de olurdu. ofrler de yle yapyordu. Asfalt, Amerikan
hava ssnn telrglerini aydnlatan projektrlerle l l parlard.
Artk geride braklan Yalovann, yaklalmakta olan Karamrselin

343

pr prl klarn bsbtn donuklatran bir donanma yd bu.


nemli bir bayramn kutland bir ehrin ortasndan, lgn b t enli
in iinden, bir k denizinden geilir gibiydi. Alan eviren telrglerin her delii, dibinde biten otlara kadar, i kta parldard. Sisi de,
duman da datan dev jeneratrlerin fkrtt demet demet nlarla
dupduru aydnlatlan gkyz saysz elik antenlerin stnde gerili
dururdu.
Burada gkyz vnltl bir titreimle denize kadar uzanyor, ay
dnlnn bir blm zmit Krfezi nin duru sularnda yansmalar ya
pyordu. Bylece, epevre aydnlanan denizle birlikte krfezi upuzun
bir kntyla kapatan D il Yarmadas btn dehetiyle ortaya kyor
du. Kar kyya varmasna, krfeze giri k kapatmasna nerdeyse
bir parmak vard, denizin yalnz o kadar bize kalmt. Oras da karan
lkt. Sisli, dumanl. Grnmyordu. Yok gibiydi.
s te vardiya allrd. Son vardiya sabahn olmasn bekli
yordu. i gecenin on birinde almlard. imdi bee yaklayordu. ki
saat sonra ii brakacaklard. Onarm blmnde kiiydiler. altk
lar yer, byke bir barakayd. Satan yaplma askeri bir baraka. Gn
dzleri gne sac kzdrdndan scakt ieri hl. Kapy amlard.
Sabah serinlii vursun diye.
alanlarn de Karamrselliydi. kisi, kasabann yerlisi,
Trkt. ncs, kyden inip sonradan kasabaya yerlemi Bonaklardand. Ad Hayri ydi. Ama Hayro derdi herkes ona. ri yaplyd. Ge
ni omuzlan vard. teki Bonaklann tersine esmerdi. Karayaz de
diklerinden. Et, iri kemikli gvdeyi sk sk sarmt. Ta gibi sert du
ruyordu. Arkadalan clz iki ocuk gibi kalyordu yannda. Tombalak,
patlak gzl olan, Vedat, eski bir ofrd. Palabyktan olan Hs
nnn ise masmavi gzleri vard. de dalgnd. Sabah mahmurlu
u iindeydiler. Vedat usta, stpyle bir anzman silip temizliyor,
Hsn kalnca bir saca raspa yapyor, pas duman gibi tozuyordu hava
da. Hayro, barakann ayn bir kesinde bir pistonu yuvasna altrma
ya urayordu. Cgaray aznda unuttuundan kl parmak gibi uza
m, dalp gitmiti.

344

ocukluuyla delikanll kyde geti Hayronun. Kasabaya


uzak bir da kynde. Btn kyller gibi o da hayvanlan gtt, tarla
da alt. Patatesle ttn ekerdi onun ky. Patatesi bayrlardaki tarla
larda, ttn aada ovada yetitiriyorlard. Oturduklan evler ta tepe
deydi. Da inip kmakla geerdi hayatlar. evre ormanlkt. Asker
de jandarmaya ayrdlar Hayro yu. Snra gnderdiler. Biraz para edin
di oralarda. Dndnde yeniden da inip kmay, mr boyu kasa
badan, ehirden uzak kalmay gz yemedi. Kasabada bir ev yaptrd.
Askerden dnn sabrla bekleyen kydeki yavuklusunu alp kasa
baya, yeni eve gelin getirdi. Her ey iyi, hotu. Ama kasabada i yok
tu. Ylmad Hayro. Balara kirizma yapmaya gidiyordu. Kars da mev
simine gre kiraz, erik, zeytin topluyordu. Kasabann meyvaclktan
baka geimi yoktu zaten. nsanlannm bir bl de balkyd. Hayro
rgatlk dnda iskelede hammalk da yapt. Meyve-sebze motorlanna
sandk tayordu. Bir ara bu motorlardan birine tayfa oldu. Kaptan,
Hayronun babasn tanrd. Delikanly da sevmiti. Motorculuu
retti ona. Makinist oldu. B ir ara sert rzgarlarda cierlerini tt. M o
torculuu brakt o zaman. Bir sre kalafatta ufak tefek onanm ilerin
de alt. yice de piti bu ilerde. Ama kazanc azd. Para yetmiyordu.
ocuklar da vard imdi. ki kzyla bir olu. te bu srada bacana
Muyo (Mustafa) imdadna yetiti. Onu Amerikallann yanma aldrd.
Hayro, Karamrsel Amerikan Hava ss Ana Tamir Blmne kali
fiye ii olarak alnd. Muyo, ste garsonluk yapyordu. Amerikanllann garsonuydu. Snack Barda alyordu. Karton karton Amerikan cgaralan, gazl akmaklar, eit eit kalemler, keskin cilet baklan,
tra makineleri getirir satard kasabada. Cebi ikletle dolu olurdu. Hay
ro nun ocuklanna gnderirdi her zaman.
Ya anlattklar? Neler anlatmazd k i... Her zaman aralarmda ol
duundan, evlerine serbeste girip kard. Her eyi gzleriyle grm
t. B ir dmeye basmakla duvara gmlp kan yataklar m istersin;
hibir pencere almadan kendi kendine rzgarlanan, soba moba olma
dan kendi kendine snveren odalar m istersin; yoksa en koyu kta bi
le plk stlabilen, sakslannda yaz iekleri biten ak balkonlar m
istersin... Karlarn, nnde, sere serpe dolanlan, imarlar da caba
s ..."

345

Fahri Erdinin Ayiei (8) adl yksnden genel rgeye bir rnek.
Akvaryumda kuyruk alm ile szlen balklar, nasl her rpmtan sonra camn bir yzne bakar kalplarsa, hapishanede de yle. Ne
tarafa baksan drt duvar. Avlular da tavan ak birer hcreden farksz.
Hele scak gnlerde yzlerce adamn gezindii bu avlular, sevkiyat va
gonlarn, allan veya gemi ambarlann hatrlatr. Eer Anadolu nun
nfus kesafeti (younluu), burann yzlmne gre hesaplanrsa,
santimetre kareye bile birka adam der.
Dizlerinde bir yatalak tutukluu hissedenler, gnn uzunu gezi
nirler. Kiminin yrynde parasn kaybetmi bir ocuk tereddd,
kiminde sanki ihaleye kouan bir acele, kiminde deli savsakh... Si
gara dudaklannda, fke de burunlann ucunda.
Gne, yalnz le saatinde kubak grr bu avluyu. te o za
man duvar diplerine ylverirler. Onlar iin toprak, ranzalardaki b
cekli iltelerden daha yumuaktr. Bir mddet bezgin trkler duyulur.
Bu trklerde hep Nerde akam orada sabah avarelii! Gel gr ki ay
lardr burada akam olur, sabah yllardr burada karlanr. Trkler on
lun efkarlandmrsa da, gelip ken tavl bir uyku ile dnyay unutuve
rirler.
yle bir sessizlik olur ki avluda, oradan bir kr gese hepsini
ineyebilir. Artk bu manzara, iine flit sklm ok sinekli bir oday
andmr. Ne tarafa baksan, dt yerde debelenen sinekler gibi cm
lesinin kam havaya gelmitir.
te o gn, tam bu lgn dakikalarda anszn yer yerinden oyna
d. Hatr saylr bir zelzele!... aka deil, bu akima estike tutan yer st
mas yrekli adamn bile dne kundak sokuyor. Hemen can havliyle
silkinip davrandlar. Artk kimsenin azndan Allah Allahtan baka
kelm alabilirsen ak olsun. Birka saniyenin iinde ana baba gnne
dnd avlunun ii... Ykld yklyor derken durdu.
Henz kimse korkusunu yutkunamadan, bir de baktlar ki, Deli
Bekir hl paazade uykusunda.
-Ulan, dediler, kalk, hareket oluyor!...
Bekir, yazma mendili yznden ekmeden mrldand:
-Ne hareketi be?

346

-Zelzele ulan, kalk, her yer atrdad!...


Bekir, bann altndaki ta dzelterek bir yan deitirdi:
-Yklsn isterse cehennemin ahr, dedi, babamn mlk deil a?
-Yahukalk, dediler, zelzele dediin ler...
-Keyf bilir.. Ykmazsa hatrm kalr temeline.......... yerini!
Dnya yansa bir kar hasn yoktu Bekirin. Uyandramadlar.
Altnda zelzeleye tutulduu atnn yklmasna yalnz o duacyd. Ama
ykntda ezilecekmi, umurunda m? Hapishane bunun buras...
Allah biliyor ya, u zelzele lee, her yer kap olsa da frlayp
ksak diye tetikte beklediler. Ne are ki lemedi. Zaten Gardiyan Os
man, her zaman sylerdi onlara: Kpein duas kabul olunsa, gkten
kemik yaar!
Ertesi sabah gazeteler de yazd zelzeleyi... Hasar yoktur diyor
lard. Vard halbuki... Hapishanede, mnferit hcrelerin avlusu ile koulan ayran duvann bel verdii neden sonra grlmt. Gerekten
en safal yeriydi avlunun buras. Tam hcrelerin kapsyle, avluyu g
ren nbet kulesinin aras. Sulanr, sprlr, akamstleri burada soh
bet edilirdi. Sohbet dediim, hatralardan sz alr, kimi boncuk iler,
kimi mektup yazar, gazete okunur, sonra gazete yazsn yazmasn, bir
fasl da af kanunu mzakere edilir. Hele bu akam oturumlannda bal
damlar Deli Bekirin azndan. Yankesici hikayeleri anlatr. Zaten ken
disi de bu sutan giymi cezay. Fakat ona sorarsan, yalnz vurgunculan vurduu iin aln akm. Fukarann cebini yoklanm, paras azsa
gene koyanm yerine! diyor.
imdi bu duvann bel vermesi meselesine en ok Bekirin can s
kld. nk zene bezene kck bir bahe meydana getirmiti kecikte. Zaten ona, bir bu merak yznden, bir de zerdali ekirdei ile
kafay ttslemesinden tr D eli dediler. Evet vakti kerahette (ak
amclarn ikiye balama zaman) o kinin acs zerdali ekirdeinden
krk tane yutar Bekir... Kabuu ile deil, tabii, ayklar onlan... Turfan
dal getiinden beri olanca parasn, zerdali iin kantine yatmyor.
Bakalan da, biriktirdikleri ekirdekleri ona veriyorlar. Ne, hapishane
ye komposto niyetine sefertasmda giren votkada, ne de biber dolmasn
da saklanan esrarda gz vard Bekirin... Her akam krk zerdali e
kirdei yetiyor ona. Hem de yutar yutmaz akr keyif oluyor.

347

-Ne rakya, ne araba benzer, diyor Bekir, ceryan yutmuum gi


bi birden kellem avklanyor!
Bylece kellesi avkland m, artk bahesine baka baka sigara
tellendirir. Bahesinde elbette yediveren gl yetitiremedi Bekir. An
cak birka duvar sarma ile bir kk ayiei tutturabildi. Sarmak
lar, doar domaz leenin kenarna tutunan zamane ocuklar gibi, tez
gnde duvara trmandlar. Fakat ayiei, gnde bir n gne gren
bu kede nazl byd.
Anadolunun Gnebakan veya Gndnd dedii bu iek,
adam boyunu at tarlalarda, sabahlan douya, akamlar batya ba
kar. Bkk boynu zerindeki iek yz ile, sanki akl varm gibi g
nei kovalar.
Ruen Hakknm Uzlama (9) adl yksnden genel rgeye bir rnek.
Akama doru yle bir yap geti, yollar arazzle sulanm
gibi oldu. Caddelerde, sokaklarda biriken ve kokumaya yztutan p
lerin stnden havalanan karasinekler kuytulara doru uutular, dk
kanlara, evlere dolutular. Karasineklerin bu beklenmedik g kar
snda aranlar, daha sonra, ellerine geirdikleri gazetelerle, bezlerle,
havlularla sineklere saldrdlar, nlenmemi konuklar kovup dkkanlannm kaplarn, evlerinin pencerelerini kapadlar.
Uzayp giden grevden sz ettiler...
Yamur geince, saakaltlarma snanlar canlanverdiler. alk
admlarla duraklara vanp kuyruklan uzattlar. Dokuz kiilik minibsle
re on beer on beer dolumaya baladlar. Minibs ofrlerinin keyfi
yerindeydi, muavinlerin cakasna can dayanmyordu. Ahmet Usta, iyi
ce dolan minibsn nnde kaklp kalmt. Muavin, Ahmet Ustamn
kolundan tutmu ekitirip duruyordu:
-Hadi beyamca, sallanp durma, atla da tyelim!
Ahmet Usta, muavinin bileinden skca kavrayp kolunu kurtar
d; yan dver, yan sver gibi bakt; kalnca sylendi:
-Tatta yer mi kald delikanl? Hadi, benim yerime sen atla da
ty bakalm!
Muavin diklenecek oldu, Ahmet Ustanm eli havaya kalkt, ara
ya girdiler; muavin glkle bindii minibsn kapsn glkle kapa-

348

di. Minibs kalkarken, muavin, keye kstrlm bir kedi gibi bakyor
du Ahmet Usta ya...
ukurlardan korunmak iin bir dansz gibi kvran krmz bir
minibs yanat duraa. nnde, san renkle ve zenle Miras Deil
Alm Teri yazlyd. nenler olunca, minibs yan yanya boald. Ahmet
Usta, orta yal bir kadnn yanma oturdu. Muavin, skalm abiler, s
kalm ablalar diye yrtnp duruyordu. Sktka skmlard. Ama
muavin hl yrtnp duruyordu. Bu kez dorudan Ahmet Usta ya ses
lendi:
-Koltuu leyelim abicim!
Koltuk iki kiilikti ve Ahmet Usta yanndaki imanca kadm s
ktrmamak iin koltuun ucunda oturuyordu. fkeliydi. fkesini bas
trarak ofre seslendi:
-Arkada, bu kadar paracanls olmayn, tatta kmldayacak yer
kalmad. Hem vatandaa, hem tata yazk!
ofr, yle bir yan dnp Ahmet Usta ya bakt. Ahmet Us
ta nn yutulur lokma olmadn anlaynca, gzlerini gleledi, syle
necek szne dirhem vurdu:
-Ne yaparsn be abiciim, ekmek paras!
Sonra muavine bard:
-Hadi sarsaklanma, atla, gidiyoruz...
Minibs sarsla sarsla ve gene bir dansz gibi kvra kvra gidi
yordu. Duraklardaki kuyruklar bitecek gibi deildi. Baz yerlerde ya
klmaya allan p ynlarndan pis ve dayanlmas g bir koku ya
ylyordu evreye. ofrn yanndaki yal adam yksek sesle dertleni
yordu:
-Bu grev biraz daha srerse, ya duraklarda minibs beklemekten
ya da bu pis kokudan lp gideceiz.
-Haklsn beybaba, dedi ofr, ama korkmayn, biz sizleri sokak
ta brakmayz, canmz diimize takar alm. nemli olan tat deil,
p... Bir grevdir kardlar bamza, aydr anamzdan emdiimiz
st burnumuzdan geliyor fitil fitil! Neymi grev? stemeyen almaz,
ald paray az bulan eker gider. Ben yetkili olsam, askerlerle bir gn
de temizlerim ortal...

349

-Bu o kadar kolay deil, dedi arkalardan biri.


-Sen grevi ocuk oyunu sanyorsun herhalde, dedi bir bakas da.
Ahmet Usta da girdi sze:
-Hani ekmek paras diyordun demin? Sen ekmek paran dne
ceksin, dokuz kiilik tatma on be kii dolduracaksn, iyi; ama i
grevdeki arkadalara dayannca, kt; byle mi dnyorsun yani?
-Benim demem o deil, diye bocalad ofr. Ekmek parasna
saygm vardr abicim! Bunlarn derdi ekmek paras deil, bunlar ide
oloji yapyorlar bal gibi...
Dikiz aynasnda gz gze geldiler.
Ahmet Usta dudann kysyla glmsedi.
-deoloji nedir?
ofr, gzlerini aynadan kard. Yaklamakta olduu duraktaki
kalabala bakt; muavin, ergenliin atlak sesiyle sordu:
-Varm inecek?
Kimseden ses kmad. Muavin bezgince sylendi:
-Bir kii daha sktrrz Haydar abi!
Haydar gazlayp geti dura; gzlerini yeniden dikiz aynasna
verdi; Ahmet Ustamn aynaya aklp kalan gzlerini grnce, iine
kurt dt. Glmsemeye alt.
-Akamn tadn karmayalm be abi!
-Doru dedin, dedi Ahmet Usta, ne akamn tad kasn, ne a
zmzn tad, ama u var: Akamn da, azmzn da tad kamasn isti
yorsak, baz gerekleri bilmemiz gerekiyor. Sendikann aydr sren
grevi iin ideolojik dedin, bu sylediin doru olabilir, ama senin ide
olojiden anladn nedir? Hele bunu bir renelim arkada...
Aydn Doann Gm (10) adl yksnden genel rgeye bir
rnek.

Hacbayram a uzanan sokan banda kk bir kalabalk bi


rikmiti. Eskiden polis karakolu, imdi st otel, alt ayakkab maaza
s olan tarihi ta binann duvan dibinde oluyordu bunlar.
Orta yere konan, eskimi, orta byklkte bir alminyum gm
vard. apkas kopmu olduundan, bir elin rahata girdii azndan
iine bakanlar, suyun parlak titreimlerinden baka ey gremiyorlard.

350

Tam dolu deildi, yleyse bunu gmcnn dedii biimde tutup ha


vada iki dakika bekletmek zor olmasa gerek. Biraz yoklayanlar, dene
me kaldr yapp arlna bakanlar bu kanya varyorlard. inde
dokuz, bilemediniz on litre su ancak bulunabilirdi, bu arl tek elle
kaldrp iki dakika bekletmek bazlar iin kolay grnyordu. Bu il
gin gsterinin bana toplanm olanlara, sokaktan gelip geenler de
katlmt.
Gmc, elinde tuttuu kordonsuz saatine bakarak zaman be
lirliyor, onu kronometre gibi kullanyordu. Bu arada 57. saniyede gc
tkenen adam, kendisine ilgiyle bakanlardan utanm gibi gm ye
re brakrken, zoraki, masum bir glmsemeyle oradan uzaklamt. O
gitmiti ama, srada bakalar vard. Bir dmesi kopuk, kirli, koyun
postundan gocuklu gmc, bararak anlatyordu: Kulpundan tut
mak yok, az kysndan tutacaksn, baparmakla iaret parman kul
lanacaksn, tek elle, ite byle diyor, kendisi rnek tutuu yaparak gs
teriyordu. ster ayakta dur beklet, ister gezin, ite byle diyor, g
m gezdiriyor. Bir yandan srdryor. ster yle, ister byle iki daki
ka tut iki bin lira kazan. Kuvvet gsterisi burada! Gcn gster kazan.
ki dakika tutana iki bin, drt dakika tutana be bin lira veriyorum. Be
yz lira ver katl, be bin lira kazan. Herkes katlabilir, herkes kazana
bilir, ite byle, aha yle, hilesi yok hurdas yok, katlrken pein ka
zanrken pein, paras pein krmz mein.
Bu oyunda bir i var ama ne? diye dnyordu apkal adam.
Gmn elle tutulacak az kysna bakt, kaygan bir ey srlm
m diye yoklad, yok, basbaya bir gm ite. u var ki tutulacak ye
rinde hibir gedik, knt olmadndan ister istemez kaygand. Ama
olsun, iki dakika ksa srer, iyi kavrayp adamakll tuttun mu en azn
dan iki dakikay doldurursun, aarsa daha iyi, iki katn kazanrsn, di
ye geiriyordu iinden apkal karayaz adam. Cebinden mavi beyzl karp gmcye uzatt, Tutuyorum dedi. Gmc, elindeki
beyzlk demetine bir yenisini eklerken bir yandan deiik sz kat
trmalaryla oyunu ekici duruma getiriyordu. Saatini adama gsterdi,
saniye tam 12 rakamnn zerine gelince, Kaldr! dedi. apkal adam,
bir hamlede yerden kopard, gm gbek hizasna getirerek ylece

351

tutup beklemeye koyuldu. Btn gzler onun zerindeydi, bir adama,


bir gme bakyorlard. Yamulmu, yer yer girinti kntlarla dolu es
ki gm, yapldndan beri belki ilk kez bylesine ilgiyle izleniyor
du. Saniyeler ilerledike gm tutan adamn yz kzllayordu.
Gmc, be on saniyede bir, ka saniye ettiini sesliyor; bir saate,
bir gm tutan ele bakyordu. Btn kaslaryla katlap kalan ada
mn kulaklarna, evresindeki konumalar anlalmaz uultular gibi ge
liyordu.
Refik Halit Karay'n Koca kz (11) adl yksnden.
Yatsdan kan ihtiyarlar, uzaktan sessizce birka karaltnn k
ye yaklatn grdler. Haziran iinde mehtapl gibi parlak bir gecey
di. Gkte aydan veya gneten deil, kendi iinden, bir kaynak gibi
aheste aheste (yava yava) taan, szlm, tatllarm bir aydnlk
vard; yldzlar bunun iinde snk, evksiz kalyordu. Sanki sabah
oluyordu; uykulu bir alacakaranlk iinde gz telere uzanyor, eme
nin stleriyle it boyundaki yabani ideleri birbirinden seebiliyor
du. Anadolu nun yksek yaylalarna has sessiz, pussuz, boz renkli ge
celerinden biriydi.
Kyller lkrdy kesip gzlerini yola diktiklerinden imdi ge
lenlerin ayak sesleri duyuluyordu. Ortada yayvan, geni, kocaman bir
glge vard. Bu, galiba, bir kzd; iki tarafnda birer adam yryordu.
Birden anladlar: Hac Mustafa aa pazardan, her seneki gibi yedek
hayvan alm, olu ile beraber nlerine katm, getiriyorlard. Onun
detiydi; harman banda gider, kart, hurda bir kz alrd; ekini kaldr
mak, dveni dndrmek, mal ambara tamak gibi ilerde bunu iyice
kullandktan sonra gze doru gtrp satard. ok defa ald fiyatla
mteri bulduundan boaz tokluuna hayvana ii grdrm olur, k
n, isiz aylarda, boubouna beslemekten kurtulurdu.
Mustafa vaktiyle stanbulda jandarmalk etmi, bir srre emini
(Hac mevsiminde Hicaza gnderilen para ve hediyelerin bandaki me
mur) yannda Hicaza gitmi, hac olmu, gz ak, hilekar bir adamd.
Malmdr, vergi katibi, evkaf memuru gibi her zaman iinin dece
i nfuzlu adamlarla senliben konuan odalarna uradka ba ke-

352

ele ikram grrd. Zira haftada bir kasabann pazarnda bunlardan her
birisinin kapsn alar, ieriye Frn iyi olur, ariyetle yeyiniz! diye
bir yal olak, yahut Kk paamz elendirsin, maskara eydir!
diyerek kuyruu kara, vcudu ak bir kuzu brakr, giderdi.
K ortasnda karlar yaarken rengi kamadan, derisi buruma
dan kuruttuu kaysdan, yahut da rtmeden, suyunu ektirmeden
saklayabildii armutlardan bir sepet dolusu brakt da olurdu. Her iin
ehli, meraklsyd. Gider Kayserili muhacirlerden sucuk, pastrma yap
may beller, erkez kylerinde peynircilik renirdi; btn bunlara
kendinden ziyade hediye vermek iin merak salard.
Bakracn doldurup kasabaya indiini gren kyller: Hac
Mustafa bir tas gtrr, bir tulum getirir! derlerdi. Hakikaten de y
leydi. .. Urayp ieriye canl cansz her hafta bir hediye brakt kap
larn himayesiyle tarlalarm bakalarnn zararna geniletmi, su vak
fna mtevelli olmu, eski vergi borlarn kapatmt. Mustafa mn evi
ne tahsildar urayamaz, jandarma sokulamazd. Herkes, sevmiyenler,
ekemiyenler bile ondan saygyla bahsederler, Hac aa derlerdi.
Gorkiden ahin Trks (12) adl yk.
Kyda enge enge soluk alan usuz bucaksz deniz, ayn
mavi parltlarna bulanan aklklarda uykuya dalm, hi kmldam
yor. Yumuack bir gm parlakl iinde gneyin mavi gyle bir
lemi, yldzlarn altn desenlerinin nn kapatmayan, hareketsiz,
saydam saakl bulutlar yanstarak derin bir uykuya dalm uyuyor.
Gkyz, durup dinlenmeyen dalgalarn kyya doru uykulu uykulu
yaylrken neler fsldatklann anlamak istercesine denizin zerine
gitgide daha ok eiliyormu gibi grnyor.
Kuzeydoudan esen yelle yana yatm eri br aalarn kap
lad dalar, doruklarn sert bir yumruk atacakm gibi, zerlerindeki
mavi bolua doru ykseltmiler, dalarn sert izgileri, gney gece
sinin lk ve tatl karanlna brnerek daha da belirginlemi.
Dalar derin dncelere dalm. Yeile alan yumuak dalgala
rn zerine dalardan kara glgeler dm. Bu glgeler sanki burada
ki biricik hareketi durdurmak, suyun dinmek bilmeyen prtsyla k-

353

pklerin i ekiini ve henz dalarn ardnda saklanan ayn gm ma


visi yla evreye dklmekte olan gizemli sessizlii bozacak tm
sesleri susturmak iin dalgalarm zerini rtyor.
Allah ekber!... diyerek sessizce i ekiyor yal Krm oban
Nadir Rahimolu. Uzun boylu, ak sal, gney gneiyle kapkara ol
mu, zayf, bilge bir ihtiyar.
Gorki, cansz nesneleri canlandryor. Buna estetikte zdeleyim denir. smail
Tunal, Estetik (13) adl yaptnda zdeleyimi yle aklar; zdeleyim, hi ku
kusuz yalnz estetik tavrmza karan bir zel duygu olmayp yaammzda da sk
sk karlatmz ve yaadmz bir duygu trdr. Gndelik yaam iinde biz, bi
zi evreleyen nesnelerle ilgi iine gireriz. Bu ilgi, kimi zaman zel trden bir duy
gu ilgisi nitelii elde eder. Byle bir duygu ilgisi iinde nesneler ile aramzda duy
gusalla dayal, nesnelerle bir zde olma sreci doar. Bu sre, nesnelerle ara
mzda bir duygu birlii, daha dorusu bizim nesnelere duygusal yaklamamzla olu
ur. Bunun sonunda, nesneler tpk bizim gibi duygusal bir canllk kazanrlar. Sz
gelii dalgal bir denize bakp azgn, cokun deniz yaln kayal da doruklarna
bakp marur da balan deriz.
imdi unu sylemek zorunlu. Yazar, zdeleyimi zenli kullanmal. zdele
yim, okura yanstlacak kadar canl olmazsa yapt ker.

ahin Trks, batan sona zdeleyime dayanr. Rahimolu, ykde bir masal
anlatr. Masal, ahinle kara ylan arasnda geer.

ahin Trks, zgrlk yksdr.


Ltfiye Aydn, izgide Bir Nokta (14) adl yksnn biim arac ikinci tekil...
Mazlum un yaamnda dolayor.

Uzak lkeleri zlemek gibi bir ey miydi o? Yada bir gece tre
nine atlayp, zlediin kentlerdeki insanlara gitmek d m?
Her gn getiin yolun tekdzeliini bozan o noktann kl bir
belayla talanm kaps bile binbir anm uyandmyordu sende. n
ce san, sonra krmz, sonra yeil. Derken yeniden san... Gz krpan
renklerin ak geceler boyu srp gidecekti. Bindiin hurda otobsn
hep ayn hatta ak gibi.
Belli duraklardan binip hep ayn duraklarda inenlerden biriydin.
Ancak bu iki nokta arasnda, yalnzca otobsn camndan seebildiin

354

nc bir duran vard senin. Orada incecik bir esinti geerdi iinden.
Kapsndaki neonlar apknca gz krpan, afileri sk sk deien Alize
Pavyon. Afiler deildi seni eken, klard. Renkler zerine kurduun
dler. Yeil k yannca stanbul lu genliinin amlca srtlarn kr
mzda kimbilir ne zaman okuduun bir Fransz romanndan gnah
ykl bulank resimleri, sanda bu bozkr ehrindeki kuruyup dklmln, kmlmln yayordun. Hep ayn yoldan hep ayn yerle
re gidip gelmenin bezginliini.
Emeklilikten emekli olmak diye bir ey yoktu Mazlum bey.
Onun sonu belliydi. e yaramazlk duygusunun, itilip kaklmamn te
ki adyd emeklilik. drt takm elbise, birka ift ayakkabyla tke
tilmi bir yaamn noktal virglyd. Tam otuz iki yl... Bouna yaa
nlm onca zamann hznn duymayacak denli youn yaadn. Tek
dzeliin younluunu. Genliin tknefes otobslerde, hergele dol
mularda kirli bir soluk olup geti. Kn buzlu yollannda amur yazn
toz, gzlerde kurumu yaprak... te bu yzden evine hep sannm umut
suzluu ile dndn. amlca yeili de roman krmzs da yreinin
gizli blmesinde kald. O blmenin ummadn bir anda alacan hi
dnmedin. Belki bunu dnmekten bile korktun. Yorgun yzne di
kilecek sivri baklardan korktun. Kanndan, kzndan, olundan... Da
has semt bakkalndan, ezile bzle iki yz elli gram kyma istediin
kasaptan; kehribar tesbihli, krl bykl ev sahibinden. Hepsinin gz
lerindeki sivrilik birleip tek szck olacakt:
Ayp! Bundan korktun Akta Halim Efendi Mahdumu nhisar
Emeklisi Mazlum bey...
Osman Bozkurt, krlm bir grevin ertesi gnn anlatyor Grev (15) adl yk
de.

Bozkr ayaznn yaz sabahlanndan biriydi. Bakent youn bir i


gnnn sabah telan yayordu. cretlerinden baka dnyal olma
yanlar, ilerine gecikmeme abasyla duraa yanaan troleybs ya da
otobsn alan kaplarndan mermi gibi giriyorlard...
Her gn bu tatlarda yolculuk yapmann gerginlii iinde olan
alt kesimlerle st kesimlerin iddetle att yllard, 1970li yllar...

355

Hkmet her grevde, Bu iin altnda anari yanls komnistlerin oldu


unu aklayarak, iileri saduyuya arrd. Saduyunun nasl bir
ey olduunu, aklayana bakarak dileyen diledii gibi anlayabilirdi.
Bakentliler, birbirlerini neredeyse her gn selamlayacak lde
tanr hale gelmiti. te o haftann ilk gn, grevin sona erdii haberi
nin ferahl iinde hi acele etmeden duraklara gelenler, giderek o
almlard. Krlm bir grev ertesinde bir tek hak kazanamadan iba
yapmak zorunda kalm belediye otobs srclerinin gnlsz iler
leyen aralarn bekliyorlard... Grev krlmt, ama direni, i yava
latma eklinde sryordu. Basn, bunu toplumdan gizlemiti. Gnlsz
srclerin, gnlsz ilerleyen otobslerine gnlsz binen, bir ehir
dolusu insan birikmiti duraklarda... Ankara bulvarlar, caddeleri, so
kaklar telala kouturanlarla dolup tayordu.
Dipnotlar
1. Yusuf Ziya Bahadnl, Evcili Ana, Tavandaki Krmz, Morbenek Yaynlan, stanbul, 1993.
2. Yervant Gobelyan, 28/3n Vukuat, Memleketini zleyen Yenge, Aras Yaynclk, stanbul, 1998.
3. Hagop Mntzuri, Minas Daynn Be Kans, Armadan Fratn te Yan, Aras Yaynclk, stanbul, 1996.
4. Gngr Genay, Aykr Numan Hoca, Deiken Yzler, Gerek Sanat Yaynlar, stanbu,l 2003.
5. Kemal Bekir, Piyango, Btn ykleri, Pencere Yaynlar, stanbul, 2009.
6. Oktay Akbal, Garipler Soka, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2009.
7. Adnan zyalner, Gzleri Bal Adam, Gzleri Bal Adam-Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.
8. Fahri Erdin, Ayiei, Destur Ya Sefalet, Yordam Kitap, stanbul, 2008.
9. Ruen Hakk, Uzlama, Sereler ve Kediler, Gerek Sanat Yaynlan, stanbul, 2003.
10. Aydn Doan, Gm, K r Pencere, Yaba Yaynlar, stanbul, 2007.
11. Refik Halit Karay, Koca kz, Memleket Hikayeleri, nklap Kitabevi, stanbul, 1995.
12. Maksim Gorki, ahin Trks, Seyirciler, ev. Aye Hachasanolu, Yordam Kitap, stanbul, 2008.
13. smail Tunal, Estetik, Cem Yaynevi, stanbul, 1979.
14. Ltfiye Aydn, izgide Krk Bir Nokta, Senginsemai, Bence Kitap, Ankara, 2011.
15. Osman Bozkurt, Grev, Buluma, Telos Yaynclk, stanbul, 2010.

356

TK

Olay rgs, nedensellikle nesnel bir biimde kuruldukta, karakter rge gerei
eyleyecektir. Buna rgenin salad itki denir. Gereki yaptn temel ilkelerinden
biri de budur, karakterin eylemleri yapmack deildir. rgesi salam kurulmam
yaptlarda karakterin eylemleri yapmacktr.
imdi olay rgs, nedensellik nesnel bir biimde kurulmu gereki yaptlarda
karakterin itkisine bakalm.

Tolstoy'un Dirili (1) adl yaptnda Nehldofun rge iinde itkisini grelim.
Nchldof savrula savrula yaayan bir karakterdir. Nehldof, halalarnn yannda ya
r hizmeti, yar besleme olarak alan Katyuayla cinsel ilikiye girer. Kyden ay
rlrken de yz ruble verir Katyuaya. Yapt ie pek aldrmaz da, nk amcas,
babas, arkada hep byle yapmtr ama Ruhunun derinliklerinde alaka, aa

lk bir insan gibi davrand inanc vard.


Katyua, Nehldoftan gebe kalm, bu yzden evden atlmtr. Daha sonra
orospu olmutur.
Nehldof, halalarndan bunu rendikte, nce ac eker, ama daha sonra her e
yi unutur. On yl sonra mahkemeye jri yesi olarak arlr. Yarglanan Katyuadr. Bir genelevde alan Katyuann suu udur. Bir tccar para iin ldrm
tr.
Nehldof, Katyuay grdkte derinlerde sakl duran ac, su yzne kar, y
le dnr, Bunun bir zamanlar ak olduu, evet basbaya ak olduu, sonra ne

yaptn bilmedii bir lgnlk annda ifal edip yzst brakp kat oda hiz
metisi olduundan kukusu yoktur.

357

Yllarca yalan yaamtr, imdi kurtulacaktr bundan. stelik susuz yere krek
cezasna arptrlmtr Katyua. Jri, suludur, ama cinayetle ilgisi yoktur desey
di Katyua kurtulacakt.
Nehldof, bunun stne Katyuay kurtarmak iin eyleme geer. stelik onun
la evlenmek isteyecektir. Buna kar kar Katyua, yle der, Benden yararlanarak

kendini kurtarmaya alyorsun. Bu dnyada bedensel hazzm iin kullandn beni,


teki dnyada da kurtulman iin kullanmak istiyorsun! Senden de gzlnden de
o iren yal yznden de nefret ediyorum.
Nehldofu eyleme sokan itki Katyuay kurtarmaktr. Zincirleme rgelerle itki
geliir. Nehldof arlk Rusyasnm iyzn grr.
Bir baka rnei Stendhal'm Kzl ve Kara (2) adl yaptnda grelim. Stendhal
rgeyi, Julien Sorelin Latince bilmesiyle kurar. Cerrah, Julien Sorele Latince
retmitir. Belediye Bakan, ocuklarna Latince retmesi iin Julien Soreli evine
alr. Julienin ykselii balamtr. Julien, daha sonra bir rahibin salk vermesiyle
papaz okuluna girer. Ksa bir sre sonra retmen olur.
Julien hzla ykselmektedir. Rahip Pirardm nerisiyle Marki de La Molee yaz
man olur. Rahip Pirard yle dnr, Julien zayf bir kam ise varsn krlsn; y

rekli bir adamsa, bann aresine baksn.


Julien, markinin kz Mathildeyi ayaklarna kapatacak kadar kendini sevdirir.
Evlenmeden nce svari temeni olur. inden yle der, Neyse romanm bitti ve

bunlar tek bama hak ettim. u gurur antna kendimi sevdirmeyi baardm.
Bu hzla ykselme, hzla Julienin sonunu getirir. Stendhal, nedensellie daya
nan nesnel bir rgeyle oluturmutur itkiyi.

Yakup Kadri, Panoramada. (3) rgeyi, Neet Sabitin u dncesiyle kurar, n


klap olmu bitmi, inklap prensipleri kanunlam, salam temeller stnde yeni
bir ileri binas kurulmutu.
yle mi acaba.
Epik bir romandr Panorama. Yakup Kadri, her blmde rgeyi ilmik ilmik iler.
Neet Sabit, Servet, Halil Ramiz, Tahincizade, Fuat, Cahit Halit, Ahmet Nazmi,
Emeti nine, nedensellie dayal rgede yaarlar. tkiler rgeden kar.

Kemal Bekir, Kanl Dnde (4) rgeye yle balar. ki gn ncesine kadar
kavgann iindeydi Hsn. Telefon etmiti Ycele. Karanlk basarken buluacak-

358

hrd Beyolu nda. Son birka ay iinde toz duman olmulard birden. rgt para
lmm, dalm, birbirleri ile balant glemiti. Kim i bir yolunu bulup uzak ol
may yelemi, kimileri de Ycel gibi kavgay sonuna dek srdrmeye bakoymulard.
Beyolunda bulumalarnn nedeni iki katl bir evde saklanan be arkadalarna
yiyecek gtrmektir. Yiyecekleri Hakk gtrr, ama veremez, ev sarlmtr nk.
Akam Ycelin evinde radyodan renirler. Be arkadalarndan biri ldrlm,
brleri sa olarak yakalanmtr, biri yaraldr.
Bunlar rendikten sonra Hsnyle Ycel tartrlar. Ycel, Anadoluya gide
cek, devrimi balatacaktr. Hsn buna kardr. Deiik iki itki, karakterleri ayra
caktr.
Hsnyle Ycel bir ilin tiren istasyonundadrlar. Hsn, eski arkada Hakkyla
karlar. Hakk evlenmek iin evine gitmektedir. Hsn, evine gideceine Hakkyla gider. Ycel devrim iin yollara der.
ki ykyle itkiyi tamamlayalm.
lk rnek Refik Halit Karayn Sar Bal (5) adl yks. San Bal yle balar,

Kapnn tun tokma bu karl gecenin sesleri sar eden durgunluu, dolgunluu
iinde k of bir uultu kard.
Gecenin bir saatinde kaps alman ev, kasabann dndadr. Hovardalk etmek
isteyen erkekler, gece yansna doru bu eve gelirler. Hilmi aa da iki arkadayla
birlikte gecenin yansnda bu eve gelir. Kap, ge de olsa alr. kiler iilir, elen
ce balar. Ancak kasabaya yeni gelen komiser evi basar. Hilmi aa kimseden kork
maz. Kapy atnr. Her yer aranr. Sra yataklara gelir. Yorgan ekilir. San Baln
iki ocuu yatmaktadr. Ama yatakta yine de bir ikinlik vardr. Halil aa bunu an
lar. Kasabann tysz olannn yatakta saklandn dnr. Tysz olan, ertesi
gn Halil aayla alay edebilir. Sar Baln eliyle sus demesine karn yorgan atnr.
Yataktaki kaymakamdr.

Sar Balda rge, nedensellik zinciri iinde ilerler. znel bir tavr yoktur. tki,
Halil aann alaya alnma korkusudur.

Adnan zyalmer'in Yama (6) adl yksne bakalm. Ayaklanndan biri sakat
olan karakter, bir iki yere bavurmu, ie alnmamtr. Buna karn her gn, evden
i arama gerekesiyle kar, ama hibir yere bavurmaz.

359

Umarszdr, napacam bilememektedir.


Yine bir gn btn gn dolamtr. Akam olmutur. Yamur iselemektedir.
Yorulmutur. Kepenkleri inik bir dkkana srtn verir. Karda ar vardr. Balk
lar, yeil salata, krmz turp, turular... Ordan alveri yapan, dolmua atlar, evi
ne gider. Bunun bir yama olduunu dnr. N app yapp o da yamaya katlma
ldr.
Ama nasl.
Eve gitmek iin dolmu durana gider. Ama ayandan tr, bir trl binemez
dolmua, o da hzla srcnn yanma gider. Srcy alaa edecektir. Ama elini
kapya uzatmasyla src, bakr onluu adamn avucuna brakr. Daha sonra gelen
dolmularn srcleri de adama para verirler. Birden yamaya katlmtr.
arya bakar... cebinde biriken paralarla kendi leinde katlacaktr yamaya.
Kepenkli dkkann karanlnda yamaya katlmaya hazrlanan biri daha vardr.

Yamada rge nedensellikle ilerler. ykde znel bir tavr yoktur. tki i arayan
adamn umarszldr.
tki, nedensellikle, nesnel bir biimde kuruldukta, itkinin nasl karakteri eyleme
geirdiini grdk.
tkinin salkl olmas iin karakterlerin, etkilenecek konumda olmalar zorunlu
dur. Katyua olay, Nehldofun hi unutamad bir olaydr. Bunun yan sra Kat
yua yanllkla cezaya arptrlmtr. Mahkeme Bakan, bu yanll umursamaz.
Nehldofu eyleme geiren itkinin yan nedenleri de vardr.
Katyua, Nehldofun evlenme nerisini geri evirir. Kesinlikle evlenmeye ya
namaz. tkiyi salayan Nehldof yznden urad hakszlktr.

K zl ve Karamn Julienine geldikte, zengin bir kadn bulup, onunla evlenip


ykselme o dnem Fransada nemli bir itki. Bu itkiyi zel olarak Juliende gr
rz:. Juliende ykselme tutkusu, varlnn temelidir.

Panoramada itkiler eitlidir. Szgelimi Tahincizade apka giymemek iin evin


den kmaz.
Buna karn Tahincizadeyi iten olgular, zenginlemek CH Pyi ele geirmektir.
Fuat, kardevrimin baladn dnr. lmne neden olan itki, bu dnce
dir.

Kanl Dnde Yceli Anadoluya gtren itki devrim dncesidir. Hsn bu


halkla devrim olmaz, der.

Sar Balda eyleme geirten itki alay edilme korkusudur. Gerekten de alay edil
me korkusu birok insan eyleme geirir.

360

Yamada i iin umarsz umarsz dolaan adam i bile aramamaktadr. Bir de


dolmua binemeyince sinirlenir, srcy dvmek iin eyleme geer.
Daha nce grdk Engels, Minna Kautsky yle eletirmiti, Belli ki kitab

nzda bir halk krssne kp inanlarnza btn dnyann nnde tanklk etme
tutkusuna kaplmsnz. Bu artk yapld; bu, getiiniz bir aamadr. Ve bu bii
miyle yinelenmemelidir. (7)
Engels, halk krssne kmay kusur olarak gsterir. Bu almtr, yinelenme
melidir.
Ne yazk, biz bunu yazn dnyasnda aamadk. Yazarlarmz, kesinlikle doru
olduklarna inandklar sanlarm, yaptta bir karaktere syletir. Hem de uzun uzun,
sayfalarca.
Bu kusur, yaptn estetik deerini zedeler. Ama yazarmz aldrmaz buna. Alan,
yinelenmemesi gereken bu rnekleri grelim.
lk rnek Ahmet Mithatn Vah (8) adl yaptndan.

B ir Hecenin Hkm
Vah! B ir hece! Yalnz bir hece! Ama ne kadar anlamlan, ne ka
dar hkmleri kapsayan bir hece!
Bir heceden ibaret olan bu kelime, dier binlerce kelimenin dillendirildii gibi yle sadece sylenemez. Sadece syleniliverdii za
man bu kelimeden adeta kavranlabilir bir anlam da kmaz.
Bu kelimenin dillendirili eklini ayrmsamak iin unu da d
nmelidir ki dier kelimelerin birtakm, yalnz insann dudaklanndan
kt ve birtakm ise diler arasndan veya dil ucundan ve nihayet bazlan grtlaktan geldii halde bir heceden ibaret bulunan bu kelimenin
ilk harfi, st n diler ile alt duda sanki bir kilit aarcasna atktan
sonra son harfi, adeta cier evinden kopuup geliyormuasma bir bi
imde azdan kar. Ah cn-gh! derler. Lzumu kadar derinden ge
len vah cn-gh a oranla ah m adna rahmet okunur.
Bu kelime ne kadar derinden gelerek, ne kadar iddetle azdan
karsa hkm o kadar artar. Sradan dile getirilii iin ilm-i tecvide
(Tecvid ilmi. Kuran m dzgn ve yanlsz okunmas iin uygulanan
dil bilgisi ilm i.) rendiimiz gibi harf-i meddi (kendinden nce gelen
harflerin uzun sesli okunmasna neden olan elif, vav, y harfleri.) drt

361

e lif miktar ekmek belki yeterli gelirse de baz zel durumlara bal
olarak bu kelimecik yle olaanst bir ekilde sylenir ki drt elif
miktar deil, krk elif, drt yz elif, drt bin elif miktar ekilse yine
kalbe yeter gelemez.
Vah!... Hele yle bir iddetlice syleni eklindeki hkmne
dikkat olunsun. Evvel-be-evvel, pek byk bir mitsizlie ahitlik etti
i grlmez mi?
Yalnzca A h ! eden adamn bu kadar byk mitsizlik iinde
olduunu anlamazsnz. h- cn-gn (yrekten kopup gelen bir iten
likle ah eki) henz mitsizlie dmemi ve belki de birok ynlerin
ce mit ve beklenti halinde bulunan duygulu ve zlem eken kiilerde
grlr. Fakat Vah!... byle midir?
Halbuki bu tek hecenin ahitlik eyledii mitsizlik, yle sradan
bir umudun yitirmilik de deildir. Bu lafn zel bir ekilde sylenme
si durumunda bir de byk pimanlk manas anlalr. Hem yle bir
pimanlk ki, artk elden k, o pimanla neden olan eyin bir daha
ele girebilmesine de olaslk brakmamtr.
Vah!... denildii zaman kavranlacak olan pimanlkla kark
midini yitirmilik, birok durumlara gre bakalarnn mitsizlii,
bakalarnn pimanl olmakla beraber, bu tek heceyi dile getirenin de
o midini yitirmilie, o pimanla katlmln gsterir. Ancak baz
kere bu hececik ta insann cierlerinden doru kabarp gelen dokunak
l ve mitsiz bir nefesle beraber, o kadar ac ac kar gelir ki, o halde,
pimanlkla karm umutsuzluun bakalarnda meydana gelmi bir
ey olmas olasl kalkarak, her kusurun, her kabahatin bu ac kelime
yi syleyenden kaynaklanm olduunu ifade eder. Vah!... m bu ekil
de anlam ise insann kendisine kzp, kendisini azarladndan ibaret
olur.
-Aman ya Rab! Yalnz bir hecedeki hkm ne byk hkm,
bundaki kuvvet ne byk kuvvetmi.
Halbuki bunun, yani bu hecenin hkm ve kuvvetini dikkate al
mak ve nemini gzelce anlamak iin yalnz bu kadarck aklama da
hi yeterli gelemez.
Bu kelimecik zel bir ekilde dile getirildiinde son olarak bir
hkm daha grlr ki, asl dikkat olunacak hkm de ite bu hkm

362

dr. Baz kimseler bir eyi, mesela gl renginde grerek, gerekte o e


yin yas rengi gibi simsiyah olmasnn kendi ak gnn de kara gn ede
ceine hi phe olmad halde, bunun aksine inanmakta dahi bir ada
mn hi phesi olmaz. Bu konuda kendisine edilen iratlarn (kantlar
la doru yolu gsterme) hepsini reddeder. Btn dnyay haksz, yal
nz kendisini hakl grr. B ir de hi beklemedii mthi gerek birden
bire karanlk yzn dehete dm baklar nnde meydana koyu
verince, ite o zaman o biare (zavall, aresiz, mitsiz) adamcaz bir
heceden ibaret olmak zere bir Vah!!!... der ki, bunda harf-i meddi
lmek iin elifler deil, metreler lazm gelir.
mdi, bu halde o bir hececik, o zamana kadar kendisini doru yo
la getirmeye alanlarn hepsinin hakl ve yalnz kendisinin haksz ol
duunu ve bundan dolay elden giden eye midini yitirmiesine bir
hznl bak ile bakakaldktan baka, kendi gaflet (nemsemeyerek
dikkat etmemek ve endie duymamak hali) ve ahmaklklarnn da, za
mann son bulaca noktaya dek bana kaklmas ve bu yanll ne
deniyle eletirilmesi lazm geleceini aklam olur ki, gelecekteki ev
latlarmz iin u aknca kelimenin bu ekilde dile getirilmesine l
zum grlmemesi duasn syler isek, Am in! demek dahi okurlarm
zn sorumluluk ve hamiyetlerinden kaynaklanan bir bor hkmn alr.
Vah!... sznn garip artlarndan olmak zere bir hkm da
ha vardr:
Bu la f her zaman facialarn sonucunda sylenmez. Baz kere pek
gln maskaralklarn sonucunda dahi dile getirilir. Mesela ta cieri
nin ortasndan koparp azndan burnundan alevler saarak Vah!!! di
yen bir adamn haline alanmas lazm geldii halde baz kere dahi o
kadar ok glnmesi gerekir ki insann kaklan anr.
Bylelerinden bir tanesine kendimiz tesadf ettik. Kpr yann
da baz Ermeni ve Yahudi balklan olta ile balk tutuyorlard. siz
gsz adam m ararsnz? Bunlardan yzlerce adam dahi kprnn
parmaklna abanarak seyrediyorlard. Uzun apkal bir msy, bir de
fesli arkadayla beraber geldi. apkal adam balklan seyretmek is
tedii halde arkada engel olmaya alyordu. Onun arzusu, berikinin
kar koymas epeyce bir tartma ve mcadele eklini alarak, hatta ba-

363

hklan seyreden yzlerce adam, o seyri brakarak bunlar seyretmeye


baladlar.
Nihayet apkal efendi balkya bakaym derken apkay denize
drmez mi?
Arkas sra da bir vah!... demez mi?
Halbuki vah diyenlere herkesin acmas lazm gelirken yzlerce
adam bu msyye kar kahkahalarla glmeye baladlar.
Aslnda u tanklk, u rnek ilk bakta pek nemsiz grlr.
Ancak vah hecesinde hkm ve kuvvetin facia biiminden komedi bi
imine deiimini gstermek iin bu kadar sradan, bu kadar ehemmi
yetsiz bir rnein yeterli gelebilmesi de her yn acayip olan bu keli
menin garipliindendir.
Yoksa bu kelimenin zel birer tarz ve biimde dile getirilmesi,
baa gelen belay derece derece nasl arttrr ise yine yle zel birer tarz
ve biimde dile getirilmesi, komedyann dahi derecesini bylece artt
rr gider.
Yine vah hecesinin garipliklerinden olmak zere dier birok
szlerin tekrarlanarak sylenmesi anlam ve hkmn dahi kuvvetlen
dirirken, bu lafn tekrarlanarak sylenmesi tam tersine hkmn azal
tr. Vah! Vah! Vah! Vah! denildii zaman asl hkm ve iddeti ilk
vahda olup, dierlerinde ise kuvvet gittike azalarak nihayet szck de
hkm de sner gider. u drt vahi dile getirmek iin sarf olunacak ne
fes, bir kerede, yalnz bir vahi sylemek iin sarf edilecek olsa yalnz o
bir tek hecenin hkm ve kuvveti dier drdnn dahi hkm ve kuv
vetinden fazla olurdu.
Bir heceden ibaret olan u szcn hkmn belirtmekte sz
bu kadar uzatm olmaklmza almasn. Bu szc yle bir hika
yeye balk seiyoruz ki sonu en parlak bir vaha srklenecek ve u bir
tek hecedeki asl hkm, asl kuvvet de o zaman grlecektir. Yzler
ce sayfalk olaylara balk ve son sz olacak olan bir hece iin yle
balang vadisinde birka satr yazmay ok grmek reva mdr?
Ahmet Mithat, vah kelimesinin dudaktan nasl ktyla balyor romanna. Ke
limeler dudaktan nasl kt. Gzel Konuma Seminerlerinde ilk retilen edir.

Ahmet Mithat hi ekinmeden Gzel Konuma Seminerlerinde dillendirilen blm

364

yaptna alyor. Daha sonra bu kelimenin syleyi biimlerine gre anlamnn nasl
deitiini anlatyor.
imdi de Hseyin Rahmi Grpnara bakalm. nsanlar Maymun muydu? (9) ad
l yaptnda bakn neler anlattryor feylesofa.

Feylesof, bu din umaclarndan almak frsatm karmayarak


szn kesmedi:
-nsanlarn dini masallarla oyalandnld artk yetiir. Bu dnya
ne bir haftada yaradlmtr, ne alt ayda, ne on senede... hocam, kula
n bana ver. A gzn, ilk neblzn gneten ayrld zaman, aa
yukar bir trilyon yldan fazla tahmin olunuyor. Bu rakamlarn anlat
tklar kadar eyi kavrayabilecek kadar say bilgisinde kuvvetli misi
niz? bilmiyorum. Dnnce bu say insana ba dnmesi getirir. Ve
sonra, gneten kopan bu ate parasnn evresinin souyup, kabuk
balamaya balamas iin de iki milyar sene hesap olunuyor. Bu hesap
lar ne gkten inmi, ne de Cebrail aleyhisellam vasitasiyle bildirilmi
tir. Bu ie ait ilimler, fenler zerinde allarak bulunmu eylerdir. Je
oloji bilginleri bu topran tarihini birbirine e olmayan be ble ay
rrlar. Ben, size jeoloji dersi verecek deilim. Ksaca syleyeyim ki, bu
devirlerin de aralan milyonlar ve yz binlerce yllar srmtr. Her
devrin tabakalarnda rastlanan eserler ve fosillerin, gsterdikleriyle h
kmler veriliyor. Birinci devirde balklar, kincide kurbaalar, yerde
srnen hayvanlar, ncde kular ve memeliler, drdncde insan
grlyor. Yeryznde hayatn ne zaman baladn aa yukar bile
kestirmek imkan yoktur. Bu hususta kabul edilecek bir ey varsa, o da
soumaya balam olan sulann, 70 derece scakla yaklam olduu
zamandan nce arz zerinde hayat olamayacadr. Yeryznde hayat
en basitten, en kkten balyor. Organizmada gittike tamlaarak nevilere, cinslere aynlyor. Byle byle insan vcuda geliyor. Biz, bu ilk
adamlan yaadklan maaralarda braktklan eserlerden, kullandktan
eylerden ve bulduumuz iskeletlerinden tanyoruz. Bunlar zerine ko
numak iin, insanla maymun organizasyon ve iskeletlerinin anatomi
ce olan farklann, ana kamndaki dllerin teekkl ve birbirine benzer
liklerini, kanlann tabiatlann iyice bilmeliyiz. Tabiat lsnde may-

365

mun, insana en ok benzeyen bir mahluktur. Neviler arasnda insana en


ok yaklaan maymun tipine de antropoit denilir ki, manas adeta ya
rm adam demektir. Biz bu antropoitlerden gelierek ayrlp da m in
san olduk? Mesele bu halde iken, 1891 de Eugene Dubois adnda Hol
landalI bir asker doktoru, Java adasnda ve nc ile drdnc devir
arasndaki toprakta bir kafa tasyle bir uyluk kemii ve di bulur.
Yaplan aratrmalar sonunda bunlarn antropoit maymunuyle insan
arasndaki ortalama nc bir mahluka ait olduu anlalr. Ve buna
da Pithecanthropus erectus, yani, iki ayak zerinde dik yryen may
mun adam, ad verilir. Anthropoide lerden daha ok insanlara yaklaan
bu tipe ne diyeceiz? Bu maymun-adamm nesli yeryznden bsbtn
kalkm mdr? Yoksa, hl yaayanlar var mdr? Byk ormanlardan
geenlerin sra sra byle insana benzer tyl bir mahluka rastladklar
iitilmiyor deil... te ben bunu aryorum. nsan, kemal bula bula do
ruca kendine mahsus bir soydan m geliyor, yoksa kendine ok yakla
an bu hayvanlardan m ayrlyor? Adna primatlar denilen memeli
hayvanlardan, maymunlara dair olan gruba bugnk snflamada insan
lar da sokuyorlar. Meseleyi ne taraftan alrsak alalm, yeryzndeki
bitkinin olsun, hayvann olsun ilk hayat, tek hcreden balayp, sonra
dan evrelere gre gelierek hesapsz nevilere ayrlm olduu iin so
lucan, salyangoz, kertenkele, kpek bal, ay, maymun, domuzla hep
bir asldan gelme kardeleriz.
Mzeleri gezmezden, anatomi ve fizyoloji kitaplar kartrmazdan, toprak altlarm kazarak fosillerle uramazdan nce, kendi vcu
dumuzu yoklayalm. Hi phe yok ki, soyumuzun ilk kt zamanda
biz tamamyle bugnk ekilde deil idik. Birok bakalamalardan
sonra bu hali bulduk. Parmaklarmzn ularndaki trnaklara bakalm.
Bunlar nedir? Tabiat bunlar bize vahilik zamanmzda canavarlar gi
bi silah olarak kullanmak iin vermitir. Bugn de birbirimizi trmala
dmz olmuyor deil. Zekamzla, saldrma ve koruma aletleri icat et
tikten sonra, eski surette kullanlmalarna ihtiya kalmayan trnakl
pene bugnk el eklini almtr. Bununla beraber, baz hanmlar, u
larn sivriltip kan rengiyle cilaladklar bu aletleriyle ilk vahetlerden
ok ayrlmam olduklarn ltfen hatrlatyorlar. Medeni bir kadn, yr-

366

tc bir kedi semboln ite kzl sivri trnaklarnda tayor. Kpekteki


az dileri bizde de vardr. Eski kitaplarda bunlara esnan-i kelbiye de
mekten ekinmemiler. Franszlar da canine szyle bu benzerlie
ak ak iaret etmilerdir.
Bir de kuyruk sokumumuza el atalm. sim k deildi. imdi,
derek, koptuu yeri brakan bu eski kuyrukluluumuzun sylenii
acaba hangi geleneklerden dne dolaa zamanmza geliyor? imizi,
dmz yle bir yoklarsak, bugnk cinsHliinden gurur duyan insanm dnk hayvan olduuna dair hibir su gtrmez ok delillere rast
larz. Bykler kadar tam terbiye almam olan ocuklar, hayvan cinsi
ne daha yakndrlar. Kavga ederken birbirini srrlar. Kuyruktan kur
tulduumuz iin kendimizi onlardan ok uzaklam sanmayalm.
Maymunlarn byk cinslerinden kuyruksuzlar da vardr. nsana ben
zeyenlerin dileri de bizim gibi otuz ikidir. Hayat sicilinde maymunla
rn, bizim z amca oullarmz olduklarn yine tekrarlyorum. Malais
dilinde orangutan , orman adam demektir.
Yorgun Savada Tarih Tezleri
Yorgun Sava (10), romandan tarih yaptna dnverir. Bu blmde eitli
kiilerin dilinden, Osmanlnn, ttihat Terakkinin zmlemelerini okuruz. Bu ara
da kurtulu sava ncesine geliriz.

Kemal Tahir, inanlmaz bir rahatlkla, Mustafa Kemalin ngilizleri inandrd


n syler.
Neye inandrmtr ngilizleri, Mustafa Kemal. Enverin nn keseceine inan
drmtr.
Bu arada Osmanlda neden feodalite olamayacan, talan dzenin zmlemeNni

Doktor Karlesten reniriz.


... Ben tas tara toplayp savutum, Cemiyetten! Siz paalar

svayp kadro aramaya giritiniz, istim arkadan gelsin hesab...


Halil paa biraz dnp ban sallad:
-Aslnda bakarsn, iktidara geinceye kadar Kadro diye bir e
yin gerekliliinden deil, dnyada var olduundan bile haberimiz yok
tu bizim... Anayasa geri getirilirse, btn Osmanllar memleketin kal-

36 7

kmmas iin el ele verecekler, her ey birden dzelecek sanmtk. Otuz


iki yl sren despotlua, bu sre iinde, kimler ba kaldrdysa hepsini
kendimizden sayyorduk. Bunlar bizce, memleketin en namuslu, en
vicdanl, en ie yarar insanlarydlar. Var gleriyle ie sarlacaklar va
tan bir yla varmadan cennete evireceklerdi. Hele Avrupada bunca
yl, Abdlhamit despotluuyla bouanlarn hepsi her zorluun altn
dan aklla kalkacak derin bilgili adamlard. Meer, kiminin bilgisi hi
yokmu, kiminin tecrbesi... Kimi iyi niyetle sama yollar gsterdi, i
leri bsbtn kartrd, kimi kendi kan iin, dzden yokua srmeye
kalkt bizi... A lt aya varmadan anladk, iine dtmz kmaz...
Bu, anlay avanak olmadmz gsterir. yi niyetimizin ispat da,
Anayasay kurtanr kurtarmaz, hemen hkmeti kurup birer koltua
yerlemeyiimiz... Eski gidiin soygunundan pay almay dnmedii
mizi de sen herkesten iyi bilirsin.
Halil Paa karlk bekler gibi biraz sustu, sonra iini ekerek ko
nutu:
-Kadronun gerekli olduuna ksa zamanda inandk ama yetitirmiye vakit bulamadk. Ben bu kadro meselesini de ok dndm Dok
tor! nklaplann ilk kadrolar, inklaptan ok nce hazrlanyor. Biz bu
nu yapamadk. Belki nklaptan sonra da hazrlanr, ama biz buna da
zaman bulamadk. Dnyann en amansz frtnas iinde gemi her an
kaynamak zereydi. Direinin ucundan sintinesine kadar dalma atrdlan veriyordu. Vehip Paann Diyarbakrdan nasl umutla, heyecanla
dndn gzlerinle grdn! Kurtulduk arkadalar... Bize yol gste
recek bulduk diye rpmyordu. Bulduu k Ziya Gkalp adn
da o zamana kadar hi tannmam bir adamd. Kalp herif dediin Z i
ya beyi nasl kaptmz, nne ne imkanlar atmz akima getir.
Aznn iine bakyorduk. Her szne Kuran emri gibi inanyorduk.
Memleketin biricik umudu olan genlii, gz kapal braktk eline...
nsanlan semekte, yetitirmekte devlet kadar glyd. Bunu ktye
kulland dersen hakszlk edersin! Gc o kadard. Byle bir i iin ha
zrlanmamt. Az konuup ok dinlemesi, arada bir, dalp dalp gitme
si, senin demenle uyuya kalmas bilgisinin yalmkatlmdand. Delikanllan yetitirirken, kendisini de yetitirmiye abalyordu. Onu da,

368

bizim gibi, ken imparatorluk, uuruma srkledi. slamclktan, bat


clktan, Trklkten, uyumasna imkan olmyan bu ayr eyden
balayc bir dnce sistemi karmya urat. Bu yola sapmak, ilk
admda yenilgiyi kabullenmekti. Yenildik. Bizi kadrodan kamakla
sulamak doru deil...
Halil Paa bir ey siler gibi, elini yznden sert sert geirdi:
-Topu topu 9 yl 8 ay, 23 gn iktidarda kalabildik! Bu kadarck
bir zaman iinde, bu kadar bahtsz savalar arasnda, ittihatlk, mem
leketin en ie yarar insanlarn birbirine balad. Bugn, bu, dalm
imparatorlukta, her kim bir i yapmya kalkarsa, ilk azda ancak, itti
hatlara rastlayacaktr. Bunlardan faydalanamam dedi mi hibir halt
edemez!
-Burada haklsn Paa Emmi!
-Burda haklym da, orda hakl deil miyim? Savaa girmiyebilirdiniz diyorlar! Brak byle bir ii, bir ilkokul amak iin zaman kol
lamak hrriyeti elimize geti mi bizim? nc Ordu subaylarnn ne
den Cemiyete sr sr girdiini sen benden iyi bilirsin. Birka ylda,
neden Anayasa hrriyetisi kesildik hepimiz?... Rumeli gz gre gre
gidiyordu. Balkan yenilgisine bakarsak oktan gitmi de haberimiz
yokmu... Yalnz Rumeli mi? Reval anlamasndan sonra mparator
luktan ne kalyordu?... Dize gelip lm beklemek vard. Bir de, sonu
nu dnmeden atlmak... Biz, umut olmasa da, vurumay setik. A lmanyanm Anadoluya yerlemesini istemeyen ngiliz biraz arkalad bi
zi. .. Hrriyeti bu yzden o kadar kolay ele geirdiimizi anlayamadk.
Kendi gcmzle kurtardmz sandk Anayasay... Sonra Alman po
litikasna dnnce gk tepemize ykld. Gerisi bir kaygan yokuta,
uuruma doru yuvarlanmaktan baka bir ey deil... En gvendiimiz
dayanak slamlk, karmza kt. Getirdiimiz hrriyetten biz srekli
olarak zarar grrken, ayrlk isteyenler faydalanyorlard. Gittike da
ha aklsz, daha kyc olmamz bundandr. Bir Anadolu trk kalmt
yanmzda... onun da ne halde olduunu gryorduk. mparatorlua
yeni bir dayanak lazmd. Almanlar tam bu srada Turanclk masaln
dayadlar diyeceksin. Evet, biz de bu masala, denize denin usturaya
sarld gibi sarldk. Trke doru atlmaktan baka kar yol kalma

369

mt nmzde... Oradaki Trklerin Anadolu Trkne hi benzeme


diini anladmz zaman da i iten gemiti. -Alt dudan srarak
glmsedi:- Sarkam yolunu skebilseydik... Umduumuz gibi, Kaf
kasya dalarnda iekler asayd, dman nmzden kasayd bile
biz, 95 bin kii ile Turana ulaamazdk... Ulaabilseydik, elimizde tu
tamazdk... Tutabilseydik Almanlardan kurtaramazdk. Bak nnde
vuruuyorduk heriflerle az kalsn! Senin benim diye... Sava oktan
kaybetmiken... Geenlerde Kanal seferiyle alay ettin! Cemal Paa bil
mez miydi, 25 bin kiiyle Msn alamyacam, alsa bile tutamyacan?... Msn, turam brak, Almanlar Anadoludan karabileceimiz
pheye dmt. Bugn bebeklere sama gelen hesaplann arkasnda
ne vardr bilir misin? Ayakta duruyor grnen koca bir mparatorluun
daldn kabullenmenin imkanszl... Her ey zamamna gre do
rudur. Dahas: senin baktn aya gre... Kendini kendi hesaplannla
balyorsun!... ylesine balyorsun ki, dnyada hi baka bir hesap
kalmyor. Getirip nne ydn dayanaklar, tutamaklar, seni sana
yzde bin hakl gsteriyor. Hele bizim gibi, gereklere ou zaman,
bo veren, iin bir ucunu Allaha brakmaya yatkn, gndelik yaayn
da bile mucizeler beklemeye alk insanlan bir dn! Ne kadar kolay
aidatm kendimizi! Dnyann en gl devleti Almanya, sana en yeni
sava gemileri balyor, milyonlarca altn veriyor. Yemen imam se
ni devletten saymazken, dnyay paylamak iin seni yanma ortak al
yor. Eh, artk bundan karls can sal diyorsun, Byle bir frsat, bu
memleketin eline gememitir, geemez de... diyorsun! Hele btn bu
akl almaz kazanlann birazn da kendi deerine balarsan, artk kim
sz anlatabilir sana? Farkna varmadan laf dinlemez olursun! Biraz
dnelim diyen dehan kmsemi kendini bilmez! Kts gelir
se... diyen dmana satlm bozguncu... Vatan haini...
-Peki Paa Amca, sonu belli olunca savatan synlamaz mydk?
Hi mi frsat dmedi kk byk?... Sarkam niin gzmz a
mad? Fransz cephesindeki ilk Alman saldnsnm baanszl savan
uzayacan meydana koymad m? anakkalede kazandmz baar,
apansz patlayan Bolevik ihtilali, sava brakma imkan salayamaz
myd bize?

370

Halil Paa doruldu. Her zamanki umursamazlm stnden at


mak istedii, kendisini savunma zorunluluunu ilk defa gerekten duy
duu anlalyordu. Uzaklardan bir ey semek istiyor gibi gzlerini
kst:
-Tek bamza savatan syrlp bar yapmak meselesi birka de
fa ortaya atlmtr. Aslnda bunun ban aramak deil, Enver -Talat e
kimesi olduunu bilirsin. Arada srada Acaba bu kyametten syrlp
kabilir m iyiz diye ben de dnmmdr. Dndm, dedimse bir
yol bulurum da bizimkilere dert anlatabilirim umuduyla deil... nndeki oyun tahtasn gsterdi: -byle satranta dnr gibi... Sa
van banda, Kafkasyay alaym derken kaybettiin doksan bin kii
yi bir trl yerine getirememiken, Gahyaya, Romanyaya, Makedonyaya yz yirmi bin seme insan yollamsn!... Dman Irakta, karna
taze tmenler yarken, rana, serseri serseri dolasnlar diye birlikler
salmsn!... Filistinde kuvvet dengesi, senin zararna bire on artarken,
eline geeni Batum stnden Bakya gndermisin!... Bunlar yapar
ken, zarar yalnz navlun paras deil... Milyonlarca insan lm...
Milyonlarcas sakat kalm... ehirler, kasabalar haritadan silinmi...
Ktalar kaybetmisin!... Apansz kendini ykntlarn ortasnda, sulu
buluyorsun! Sorumluluk yk altnda iki bklm... Hadi, dn bakalm
dnebilirsen... Balarken, iyi kt akla dayanr grnen tutamaklarn,
dayanaklarn, bakyorsun ki, durduklar yerde, hi sana acmadan dei
iyor. Hepsi, ldrttn insan ynlar haline gelip karna dikliyor,
parmaklarn uzatp yumruklarm sallayarak seni sulamaya balyor.
Sylediin her sz, saydn her hakl zr, her hakl savunma, yalnz
acmazlktan gelen aptallm, bilgisizliinin sfr alt kkln
meydana koymaktan baka hibir ie yaramyor. Yoluna bunca kk
l bykl cinayetler ilediimiz ttihat Terakki partisini, daha doru
su, ksaca, Cemiyet dediimiz, kutsal varl, kendi oylarmzla tari
hin, nnde tek bana brakvermek iin yaptmz son toplanty gr
meliydin! Talat, Enver, Cemal, Bahattin akir, Doktor Nazm, biz he
pimiz... on iki kii... on iki zavall insan yknts oluvermitik. Bun
dan sonra bamza neler gelecek bilmem! ama, o gn ekmeye bala
dmz cezadan daha arm hi kimse bize artk ne verebilir, ne de
ektirebilir.

371

Enver Paann amcas Halil Paa elini, dnya yznde biricik sa


hici dostun Patriyot merin iri yumruu stne koyarak bir an sustu.
-Evet, Doktor, apmzdan ok byk bir belann altna girmi
tik. yle bir yere gelmitik ki, durmak da, ilerlemek de hatta pes etmek
de elimizde deildi. Sava kazansak bile kazancn tamaa gcmz
yetmeyecekti. Ben buna Tam kmaz diyorum!
Patriyot, ttihatlarn memleketi yeniden ele geireceini syler.

Memleketi ele geirmekle ilintisi ne bunun ?


-Var!... Her yanda savunma demekleri kuruluyor. M.M. ok
nemli arkada... Karakol da geliyor, Allahn izniyle, arkadan... Biz
toparlandk Doktor bey... Bundan sonras kolay ki ocuk oyunca... ciddileti:- Kazm Karabekirin X V inci Kolordu komutanlyile Erzu
ruma gitmesi ne demek?... Mustafa Kemal de ordu mfettii olup at
lad m Anadoluya... Enver Paayla bulutu mu...
-Hem de Enver Paayla...
-Ne sandn ? Bu sra, ekime sras deil... Birleecekler ister is
temez. ..
-ngilizler Mustafa Kemali Enverle birlesin diye mi yolluyorlar,
sakn?...
-Allah heriflerin gzlerine kara perdeyi ekti. Ne demiler? De
me olmaz olmaz-olmaz olmaz bu dnyada demiler... ngiliz de olsa,
gavur ksmnn tutar bir yerde avanakl... nk Allah bizimle bera
berdir. yle deil mi Paam?
Halil Paa cgarasm kiraz ubuuna takyordu. Glmsedi:
-Mustafa Kemalin bizimkiyle anlaabileceini sanmyorum
Patriyot...
-Anlamayp da ne yapacak? Nuri paa Kafkasyada yeni birlik
ler meydana getirmi demedi mi geen gece bizim Maksut... erkezinden, lazkisinden, grcsnden, azerisinden alaylar kurmu... Bolevikler silah yadnyormu demedi mi?
-Bu szleri Maksut duymu da ngilizler duymam m? Rahip
Frau eytana pabucu ters giydirir. Bana kalrsa, Mustafa Kemal ngilizleri inandrd, Enverin yolunu keseceine... Yunan zm ire kt ka
cak deniyor: Durum byleyken, Mustafa Kemalin Samsunda ii ne? n-

372

gilizler iyice gvenmeseler Karabekiri Erzuruma yollatmazlard. Bir


eyler dnyor! Rauf durduu yerde Bahriye Nazrlndan ekilmez.
Bugnlerde neden Anadoluya gidecekmi... Eskiden beri ngilizler g
venir bizim Raufa... Ne dersin Doktor?
Doktor Mnr, soruyu anlamam gibi gzlklerinin stnden,
dalgn, bakt.
-Raufun Anadoluya gemesi, diyorum. Batyla Boleviklik
arasnda, tampon blge Anadolu ya kayarsa dedindi geende... Kayd
gibime...
-nallah... Eer byle bir anlamya vardlarsa Boleviklerle ngilizler, kurtulma umudumuz artar. ok artar, Paam, adamakll artar.
mparatorluun dalmas korkusu aklmz bamzdan alyordu dal
d. Bu yk attk. Bugnk durumda Turanclk hastalndan da kurtulmuuzdur inallah! Kutsal sava ar skmedii iin, belki, hali
feliin kuyruuna yapmaktan da vaz geeriz...
-Halt ettin imdi...
-Geeriz de, bsbtn ferahlarz Paa Emmi, o zaman Anadolu
Trk devletini kurarz yzde yz... Belki de yaatrz.
-Nerden karyorsun bunlar?
-Ben karmyorum, gavur karyor.
-Hangi gavur?
-Bir Alman gavuru... Irakta tandm. Abdlhamit zamannda ge
lip Badada yerlemi... Bileceksiniz, kazlar yapyordu Mezopotamyann gemi uygarlklar stne...
-Deli gavur olmasn? ubuklu gavur?...
-Tamam... Doktor Karlos... Benim hastanede yatt bir ara... Ta
klrdm gelip geerken... Karlos orbac bouna kurcalamaktasn ye
rin altn sen, gnlk mrnde... Sk diini, cavla ekince toplar
sn bu testi krklarn, bakr paralarn... derdim! Karlos orbac da
bana, Siz benim gemii aradm sanyorsunuz ama yanlyorsunuz,
ben sizin geleceinizi aramaktaym, yerin altnda derdi. lk gnler dur
madm bu szn stnde... Arkeolojiyi bilimden saymyordum o s
ra. .. Casus bu kratalar!... Adam ne kadar avanak olmal ki, yutmal
diyordum. Geende siz Reit Bey iin bir ey dedinizdi. Vatan kurtar

373

mak iin yapmayaca yoktur dediniz. Ben bunun stnde dnrken


apansz, meseleyi anlayverdim. Vatan kelimesini, Devlet kelime
siyle deitirir deitirmez Karlos orbacnn ne demek istediini an
ladm! Hemen arayp buldum notlarm...
-Ne dediydi Deli Gavur?
-Bir gn, okuyorum, dalmtm. Meer Karlos orbac epeydir
beni seyredermi... Okuduum kitab sordu, Naima Tarihi dedim.
Niin gldm sordu. Yok bir ey dedim. steledi. Anlattm.
Canpolat Deli Haan Aa ki, Benli Haan Paa derlerdi, Bolu sanca
Voyvodaln, u kadar rvetle zor g ele geirip yol hazrln ta
mamlad kertede, adamlarndan birtakm fukara Benli Paann paa
lk tularn da arp Celali Trkmen Aas yanma kaarlar. Bahtsz
Deli Haan paa, sancan ele geirecek adam kalmayp skdar kr
larna kurduu adrda serseri oturur, yeniden adam biriktireyim, der
ken, Katrcoluna serdarlk emri gtren Sadrazam Melek Ahmet Pa
a aalarndan ahin Aa, Benli Haan Paann ordusuna bilmezden
urayp, ayrda yaylan arap atlarn grp, kendi altnda, ie yaramaz
kt posta beygirleri olmakla, en iyilerinden birkan ekip bineyim,
demekle... Benli Paann at olanlar Bre nedir? diye seirtip, Biz
Benli Haan Paalyz. Atlarmz ne yzden alrsnz? Olmaz diyerek
vermezlendiklerinde, ahin Aa, aklsz bir klemen olmakla, Ben
Vezir Aasym! Elbette alrm diye elini klca atp, at olanlar da k
llarna yapp bylece iki tarafdal kl olup vuruurlar. Aralkta a
hin aann kafas ikiye blnp yanndaki tatar aasnn da kolu der.
Bunlar dnp stanbula gelirler. ahin Aa kurtulamayp lr, tatarla
hizmetiler Vezire koup Aamz, Benli Haan Paann Emrahoru
Hac Osman tepeledi diye davac olurlar. Emrahor Hac Osmanaa,
vuruulduu saat, ayrdan be-alt fersahlk yerde Benli Paann ad
rnda bulunmakla, Vezirden haberci gelince hi rkmeyip yanma yer
tanklarn alp Melek Ahmet Paa konana varr. Tatar Aas ile hiz
metiler, Buydu Yok bu deildi, B ir alm benzemekte ama...,
A t stnde olmakla Emrahor olsa gerektir, Emrahor vurmaynca,
Vezir aasn kim vurabilir diye akla, eriata uymaz, birbirini tutmaz
la f etmekle, kere hacca gitmi, akll, edepli, krk yalarnda bir yi

374

it olan Hac Osman Aa, Vezirin fkeye bindiini sezip, yakasn yr


tp, sesi kt kadar barp Allah gstermesin Sultanm! Benim bun
dan haberim yoktur! Vuruma olduu yerden iki saat rakta, Haan pa
a kulunun admndaydm. te tanklarm... Emir eriatindir dediyse
de, Vezir fkeyle hoplayp kudurup Bre Cellat! diye haykrp tankla
ra bir sz bile ettirmeyip dar urar. nk Vezirlere kendi sarayla
rnda adam boazlatmak kanun olmadndan, askere Getirin unu arkamcek deyip, srtnda krk, banda kallavisi olmamakla, Padiah
saray kapsna kadar i donu, i enterisiyle allak mallak seirtip Tez
boun diye tepinmiye balaynca, fukara Hac Osman Aa, oraya ge
lene kadar hi aralksz, Bak Efendim! Bo yere kanma girmektesin!
Acele etme! Beni hapse koy!... B ir gzelce sor sorutur. Bu suun sa
hibi isem aman vermeden ldr. Kzgnlkla gnaha gireceksin! Kya
met gn, iki elim yakandadr dediyse de, vezirin durmadan Cellat
dediini grp i iden getiini anlayp yalvarmay bolayp okuyup
flemeye giriir. Bu haldeyken cellat yetiip hemen boynunu vurur di
ye bitirdim hikayeyi... Biraz dnd, Siz bu olaydan nasl bir sonu
karyorsunuz diye sordu.
-Bu tarihsel olay, Osmanl toplumundaki TA LA N sistemini, hi
bir pheye yer brakmayacak aklkla meydana koyuyor, dedim. Os
manlln temel dzeninde varln tek ellerde birikimi yasaktr. Os
manlln, tarih iinde, stne ald dev bence, topra sahipsiz kla
rak ann derebeylik dzenini kk iletmelere blmek, bu kk i
letmelerin zamanla belli ellerde toplanmasn iddetle nlemektir. Os
manllkta hemen btn topraklar Allahndr. Padiah Allahn vekili
olarak bu topraklan reayasna kirac gibi vermitir. Buna karlk yeti
tirdiklerinin vergisini ounlukla mal olarak alr. Bu dzeni sipahiler
gzetir. Sipahi tmarlan gibi, Vezir haslannm da temelinde kk ilet
meler vardr. Osmanl toprak yasalar, bu kk iletmelerin byme
mesi gibi miras yoluyla klememesini de kollar. Szgelimi, 20 evlik
bir kyde eitli sebeplerle be ev boalsa, sipahi bunlardan kalan top
raklan kendi toprana bile katamyaca gibi, geri kalan on be eve de
bltremez! Boalan be kk iletmeyi be yeni aileyle yeniden
enlendirmek zorundadr. Bizde senyrn yerini, bir eit memur say

375

labilecek olan AA mn almas bundandr. Aalk vermekle atasz


Osmanlmm smrme anlaynn Batyla nasl elime iinde olduu
nu da gsterir.
Bitirip bekledim. Ya aacak, ya Doru evet diyecek sanm
tm. Neden sonra, Eee... Peki? dedi. Ben atm:
-Peki si bu...
-Nasl olur. Anlattnz hikaye de, ardndan syledikleriniz de,
olaylar belirliyor, nedenleri deil... En kk topluluklar bile, sr-git
talanla yaayamazlar! Osmanl mparatorluu gibi kocaman bir kuru
lu, yedi yzyl, nasl yaam?... Talan iin bir araya gelen btn top
luluklar, talan az olsa da dalr, ok olsa da... Bu bir... kincisi: Talan
temeline dayanan bir otorite, zel mlkiyetin tek ellerde toplanmasn
nlemeye sr-git nasl g yetirebilmi?
Biraz dndm: Peki, Karlos orbac, dedim. Bolu Paasnn
bana gelen TALAN deil de nedir?
-Talan ama, Osmanl lleriyle deil, Bat lsyle...
-Bu szle, Paa Emmi... Aklm dald ki, toplyasm geti. Ben
debelenirken, Karlos orbac piposunu temizleyip doldurdu, Bak napacaz her doktor, dedi, eski bildiklerini bir yana brakacaz, Dekart
hesab, dedi, yeniden aramaya balyacaz n yarglar atp... Bakalm
bu davran bizi nerelere gtrecek? Balyoruz! Anadolu topraklan
nasl topraklardr sence?
-Nasl m ? Yamandr Anadolumuzun topra, dedim. Dnyann
ekin ambar olacak topraklardr. Biz tembellie vurduumuzdan bu
cennet vatann stnde srnmekteyiz... bilir ellere gese bak neler
olur...
-Bunlar nerden kanyorsun? Kendin iftilik edip denemedin.
Babann ifti olduunu da sanmam. Sizde byle kitaplann daha yazl
madn da biliyorum! Bunlar gerei aranmam palavralar... Salt
Anadolu topra deil, Akdenizi, Ege denizini evreleyen btn top
raklar, cenabet topraklardr. nk bu blge topraklar dnyann y
znde, gayet ince, pek yalnkat bir kabuk gibidir. Tanmda derin derin
aktanlmaz, kara sapann ucuyla az biraz kantmlr. Bu blgenin hava
durumu da tanma uygun deildir doktor, ya kurak gelir, ya takn...

376

Kurakta sizin toprak, hi sapan grmemi gibi ta kesilir. Taknlar,


tarlalarn yansn alr denize gtrr, yansn dar vadilere indirip batak
lk yapar. Bataklklarda insan barnamaz. Bu yzden, Adana, Kk,
Byk Menderes ovalan gibi verimli ovalannz ancak on dokuzuncu
yz yl ortalannda tarma alabilmitir. Daha nceleri buralarda ge
beler hayvan otlatyorlard. Bu zellikteki topraklarda, Batda olduu
gibi, zel mlkiyet yerleip geliemez, zenginlikler sayl ellerde topla
namaz. Sizde bat anlamnda FEODALTEnin bulunamas bundandr.
nk ne kadar gl olursa olsun, hibir FEODAL byle topraklarda
serilerini doyurup kendisini zengin edecek tanm, yalnz kendi gcy
le srdremez! Trkesi, topraklan tanmda tutmak iin gerekli bayn
drlk ilerini sizde ancak devlet yapabilir. te bu sebepten, sizin top
raklar hakl olarak devletin mlkiyetindedir. Gene bu sebepten batda
devlet, srasnda bir snfn teki snf ezmek iin kulland ara hali
ne geldii halde, sizin devlet, ana deviyle toplumu H YA E D C dir.
Yani, batda devletin olmad zamanlar, toplumlar var olmulardr
ama, Dou da devletsiz toplum grlmemitir. Sizde devlet toplumun
var olma-yok olma artdr. Siz, farkna varn varmayn her eyi devlet
ten beklersiniz. Bizde aalk almakla olduu halde, sizde elbette ver
mekle olacaktr. Siz devletinizi TA LA N C ILIK la sularken, bat klt
rnzle, batl devletmi gibi yarglyorsunuz. Batda, ilk alarn kle
lik sisteminden bu yana zel mlkiyet kutsal olduu halde, sizin be
bin yllk toplum tarihinizde devletten baka kutsal hibir ey yoktur.
Bu adan baknca, Melek Ahmet Paann aas devlet iine giderken
Bolu Paasnn atn ekip alrsa bu talan saylmaz. nk sizde her i
devlete yararllyla deerlendirilir. Sizde devlet tehlikeye dt za
man devletten sorumlu olanlar, bir dakika nce, en korkun sulama
larla geri ittikleri en akl almaz sistemi kabullenmekte bir an durakla
mazlar. Batda btn monarklar gerilii tuttuklan halde, sizin padiah
larn apansz ilerici kesilmeleri bundandr. Burdaki ilericilik, bilinle,
imanla kazanlm bir ey deildir, beyin ameliyat, kalp ameliyat gibi
ister istemez, katlanlan bir aresiz durumdur. Sizde padiahlar, baba,
karde, evlat demeyip ldrmlerdir. Bir gecede, on dokuz kardeini,
sonra da z olunu ldren nc Memetin, para denilen bakr, g

377

m, ahun paralarm bulduu yerde almasna yalnzca talan deyip geemeyiz. Kald ki, ikinci padiah Sultan Orhandan bu yana, modem an
lamyla devletidir de sizin devlet... Tersanelerini, baruthanelerini, d
kmhanelerini, madenlerini ileten, tarm topraklarnn mlkiyetini
elinde tutan, bayndrlk ilerini, yol ebekesini, postay, kervansaray
lar sistemini, okullar, niversiteleri, merkezden idare edilen btn im
paratorlua yaygn yarglama rgtlerini, loncalar, hatta dini bile dev
letletirip devletilikle yrten, ana tketim maddeleriyle besin madde
lerini tekele alan, i ticareti, d ticareti aralksz denetliyen, pazarda fi
yatlar belli bir izgide tutan bir ekonomik sosyal rgtn ana zellii
talanclkla belirlenmez. Btn bu ileri baarabilmek, ksacas toplu
mun var olabilmesini savunmak iin sizin devletiniz srasnda despot
da olmak zorundadr. Sizin devlet merkezcilikten, brokratlktan, hatta
despotluktan vazgetim dese, siz bunalnca ayaklanr, bunlan geri ge
tirmesini ister, hatta bunun iin onu zorlarsnz... dedi, Karlos orbac
o gn bana, Paa Emmi, aa-yukan...
Doktor Mnr, iini ekerek sustu...
Cemil dinlediklerini toparlamya alyor, Patriyot pek bir ey
anlamad halde, anlatlanlarn nemini sezmi, aklama bekler gibi
Halil Paaya bakyordu.
Halil Paa, el yordamyla paketi bulup bir cgara kard:
-ok nemli! Hrriyet naralaryla gelip hemen despotlua bala
mamzn nedenini aklam olmuyor mu gavur?
-Ben de stnde ok durdum bu despotluk iinin. Orta Asyada,
byk lenlerden sonra, adr sahibinin karsn bileinden tutarak
uzaklap her eyini misafirlerine yamalatt bir gerek... Orhan Ya
ztlarnda, Hakann, Seni a buldum doyurmadm m, plak buldum
giydirmedim m i? dediini de biliyoruz. Demek ki, bizde devlet, by
le sorumluluklar ykleniyor. Bunlan baard srece de, halklan, ha
di, despotlua katlansnlar diyelim. Ya halklan yedirip giydirmekte, i
kanklklara, d tehlikelere kar korumada devlet devini yapamaz
olunca, despotlua insanlar niin boyun esin? Bak Paa Emmi, ben
bizdeki bu Anayasa, Hrriyet, abalamalarn, zengin yetitirme debe
lenmelerini nereye balyorum?... Osmanllar, grmler ki, Devlet, fa-

378

kirleip gsz dtnden eski devlerini, halklara kar, artk baaramyacak... Sorumluluu Devletin stnden atp batda olduu gibi,
snflarn omzuna yklemek istemiler. Oysa doulu zengin baka, ba
tnn burjuvas baka... Bizim zengin burjuvalaamaz m? Hayr! dev
letin zenginletirdii, ister istemez devletin emireri kalr. Batlamak
bunun iin kurtaramad bizi... Devleti gletirmeye kullanacak yerde
zengin yetitirmede kullandk batlamay... Devleti eskisi gibi her
eyden sorumlu hale getirmeye abalasak, bunu baarabilmek iin, s
rasnda despotlua kalkacak... Oysa, her ey kolayca tabu olur dou
da... Bir eyin tabu olmas iin anlalmas deil anlalmamas arttr.
Biz yz elli yldr hrriyet trks aryoruz. Yerleti bu trk mem
lekete. .. Kald ki verdii sz tutamayan, sorumluluklarn yerine getiremiyen despotluklar halka zulmetme hakkn da gcn de nerden
alacak? Bu sebeple Paa Emmi, Anadolu da kuracamz yeni Trk
devletinin yaamasn Belkiye baladm. Hem insanlar altrmak
iin zorlyacaz, hem de bunu ar despotlua kendimizi kaptrmadan
yapacaz. Anladn m, i ne kadar etin!
-Gevezelie daldk, lafa tuttuk seni damat bey... Daha tra da
olmamsn! Hopla ko! yice sslen... Day maksut denilen imansz
arabm gerdek yumruundan kolla kendini... Sevin tutuu olmamaya
bak!... Bir de, gzn a, gelirken pek nemi yok ama, giderken ense
lenme!...
A li Usta - Rak - Leblebi
Adalet Aaolumm Bir Dn Gecesinden. (11)
Tuncer, kendini devrime adam bir gentir. Dzenin niversitesinde okumak is
lemez. Boykot karan alnacaktr. Bu sralarda iktidar milletvekillerinden Remzi Taruknn kz Yldzdan bir mektup alr. Yldzn gznde Tuncer yce bir yerde
dir.
Mektubunda Bana elinizi uzatr msnz? der Yldz. lk bulumalannda Tn
cer, kzn elini tutar. Tuncer, kendini devrime adamtr ama Yldz allak bullak eder
Tunceri... Sonunda Ali Ustaya gider.

Mektuptan bu yana bende olup biteni anlattm. Kendimden bi


le saklayabileceim pek ok eyi A li Usta dan hi saklamayarak... Yl-

379

diz m ak szllnden de hi geri kalmak istemeyerek. Kendimde,


taa dipte sezdiim bir eyi, hatta belki biraz da abartarak. O eyin be
nim iin yeni bir gerek, belki en byk gerek olduunu belirterek.
Ben de bu kza sevdalandm sanyorum Usta. Deilse de sevda
lanyorum.
A li Usta sevdadan yana ne bilirdi, ne bilmezdi? Hi dnme
mitim bunu. Babam bazen taklrd ona. Hi evlenmemi olmasn y
zne vurarak: Keiler gibi geldin, keiler gibi gideceksin bu dnya
dan Ali, derdi. A li Usta nm tknaz gvdesi sarslr, iin iin gld
n belli ederdi. Yksek kahkahalar olmazd onun. ine dnk gler
di. A li Usta hem kydeki anasn, hem kendi analar gencecik lverince, daha alt aylk, daha bir buuk yandayken bunlar, Ahmetle Mu
rat yani; onlar yanma alm. Demitim ya hocam? O zamanlar Us
ta nm kendisi de henz yirmi beinde falanm. Babam evlenme konu
sunda ona taklnca, ks ks gler: Benim anam, bu ocuklar ele avuca
sana dek yaad ya, sen ona bak, derdi. ocuklarla temelli ba baa
kaldm zaman, artk balarn yirmi drt saat beklemem gerekmiyor
du. Ayaklarnn stnde dikilebiliyorlard. yle olmasa, bunlar okul
larna brakp iime koabilmeseydim, sana bir ey diyeyim mi reis, ben
o ucuz araplar iinde boulur giderdim! Sanma ki ben yeenlerimi
kurtardm, kurtardmsa... Yok, yok. Bir bakma onlar beni kurtardlar,
kurtuldumsa... imi en ok onlar yznden sevdim, en ok onlar iin
yaptm inan olsun...
En uzun konumasn ya Ahmet, ya evlilik konusu ald m ya
pard A li Usta.
Ben de o kza sevdalandm galiba deyindehemen toparland.
u dkkan kapatalm Tuncer. Mesaimiz bugnlk bitmi olsun.
Arkaya geelim, dedi.
yle yaptk. Murat soracaktm. Soramadm. Ahmeti nicedir
soramyorum. Orda burda, omuzbamda bitiverilerini de anlatmyor
dum nicedir. Yarasn kanatmaktan ekiniyordum.
Hele otur, urdan iki kadeh ver bakalm.
Ortaya biraz leblebi koydu. kimize de rak boaltt. Kar dur
madm. A li Usta raksn byk bir tren gibi ier. imdi burda ikile

380

rimizi yudumluyoruz ya hocam, szmona yudumluyoruz ya, ister is


temez A li Usta nm iii geliyor gzlerimin nne. kiyle bir tren
kurmak dedin mi, onun imesini dnrm hep. Burda diken stnde,
burda trene kar imekteyiz sanki. A li Usta, kadehini aznda tutar,
gzlerini yumar, btn yorgunluunu ilk yudumda bohalayp bir ky
ya koyarcasna raky uzun uzun koklard. Hi grltsz, anasonu
kokladn hi ele vermeden. O ilk yudumu ne zaman almtr, bile
mezsiniz.
Remzi Tarak, alakln ta genliinde ortaya koymutu ya,
onu ge. Dar dnyann bir delikanlsyd o da. Bunu anlayabiliriz, de
di anszn. Ben, ierde dkkanda anlattklarmn ounu kafasna yaz
mad sanyordum. Remzi Tarak y biliyormu da, bildiini bile sezdirmemiti.
Fakat Remzi bugn artk her eyin domuz gibi farknda. Artk o
dnyay iine gre ister geni tutar, ister dar. stelik lhan m kitapsz,
mektepsizidir bu Remzi. Onlardan sana da, bize de ne hayr gelecek,
gelmez. Gelmemeli de. Ama kzn suu ne?
Srttm. Srttm iyi anmsyorum:
Ben de kzn suu vardr, demiyorum ki Usta. im i rahatlatan
u k i... Demek bir ajanlk ii deil bu?
Ah be olum, ah be olum Tuncer! Sizler de tmden ajan-polis
meseleleriyle yaar oldunuz. En kts bu. En kts, insan kendin
den soutan en berbat ey bu. Her tan altnda bir tuzak var, sanmanz.
Doru, temelde var bu tuzak. Ama o tuzaklar tek tek ilerlik kazanyor
sa, onlara ilerlik kazandracak bir ortamn da var edilebilmesinden ba
na kalrsa...
Anlamadan bakakaldm yzne hocam.
Ha, dur. Dur sana yle syleyeyim en iyisi. imdi, senin bu
gen yreciinde bir sevda noksan bulunmasa, hangi kz sana sevda
mektuplar dktrrse dktrsn, hangisi kuyruunda kedi gibi dola
nrsa dolansn, uranda yer alp, orada bir dalgalanma yapabilir miydi?
Kendini yarnn gzel insanna adadn, l. O insanm emekilerle yee
receine inanyorsun, tamam. Buna inanmazsan knarm seni. Lkin
genliin de var, bugn sen de varsn, senin insanln da var. Bu gen

381

lik sevda da ister. nsan sevdasz olur mu Tuncer? O ke bomu ve o


ke yle bombo kalamaz...
Sevin iindeyim. Yine de:
Yldzdan baka biri de olabilirdi diyorum. tenliksizim.
Herkes iin undan da, bundan da baka biri olabilirdi. Bugn
Yldz denk dt. Bakarsm be yl sonra, hatta be gn sonra baka bi
ri denk der. Ne bilirsin?
Ben, birine sevdalanmay geici bir ey olarak dnmek iste
mem!
Bunun altnda, ya Yldz da baka birini severse ilerde, sorusu
olmalyd. Bu korku.
Sen, her eyin nnde de, temelinde de tek bana kendin var
msn gibi dnyorsun.
Yok, deil! idir her eyin temelinde, banda, nnde
olan...
ounuzun dili bunu sylyor ama, bakma. renciliin bitin
ce, yaama iyice bulannca sen, dilinin sylediine gerekten inanp
inanmadn anlalr. Her ey ancak o zaman ayan beyan olur. in bu
ynn hi konumadk seninle. yi oldu, geldin. Bana bir Yldz me
selesi kmasa, bu konularda alabileceimiz yoktu.
Bizim hareketimizi, eylemlerimizi kmsediini bilmiyordum
A li Usta.
Krl salarnn usul usul dikenlendiini seziyorum.
Kim diyor kmsyorum diye be! unu. de akln alsn.
Kmsediim falan yok. Olduu kadar bymsyorum. Sizlersiz ol
maz, ama yalnz sizinle de hibir bok olmaz.
O

yllar, y l nce yani, bu konulan uzun boylu tartabilirdim

onunla. Konukanl bir kez ayaklanmken, onu tedirgin eden eyin


ne olduunu daha iyi anlayabilirdim. Bense, o akamst sz biran n
ce yeniden Yldz a gelsin diye can atyordum. Dahas, u an da Yldz
da yanmda bulunsun istiyorum. Yine eli elimde olsun. A li Usta y, o
elin scakln kanmda duya duya dinleyeyim. Artk politik tartma
lar nerdeyse ikincil konular benim iin. Bu kez de tersten birini tekin
den koparma eilimim...

382

Ne olacak bu Yldz meselesi peki? deyivermitim sonunda.


Kadehinden nc yudumu alrken gzlerini kapama sresini
daha ksa kesti sanyorum.
Bu sevdann geilmez, almaz bir sevda olduunu hemen im
diden nasl bilebilirsin be Tuncer? Seni byle skkta koyan, bir ili
kiyi insanca yaaman engelleyen Yldzm Yldz oluu, onun Remzi
Tarak nn kz oluu deil, bana kalrsa. Bu gndeme gelirse, sonra
dan gelecek. Bana kalrsa, sen imdi daha ok iine sevda kurdu dt
diye kvranmadasn. Bak sana bir ey syleyeyim mi? Sen ne bu fakl
teyi bitirmeyi bir yana koy, ne haklarnz istemeyi, ne bakalarmm da
haklarn istemeleri iin kendin kadar bir ses olmay, ne de sevdalan
may. Adamsan hepsini, adna haysiyet denilen kanaldan prl prl aktrsm. Dzen bizim dzenimiz deildir diye ben, Remzi gibilerin tele
vizyonlarn onarmyor muyum ha? Bak, Murat seviyorsun. Muratn,
u hayhuy iinde kazanlm biri olduuna inanyorsun deil mi? Mu
rat yanma almasaydm, onu elimden geldiince kendi okulumda yetitirmeseydim, sen Murat sevebilir miydin? Murat seni sevebilir
miydi? Ahmet, diyeceksin. Ya Ahmet? arur edilmenin grla gittii
bir yolda, fireler de verilir. Ayrca ben, bir gn, pek ok gn, pek ok
yl sonra belki Ahmet in de ayacana inanyorum. B ir lhan Dereli var.
te, Ay enin babas... imdi Bakentin byk iadamlarndan, duymusundur. Arsa alp arsa satar, bina ykp bina yapar; her yanda bir
aya bulunsun diye, avukatlm da elde tutar. D firmalarla ortakl
, bunlardan birinin motor, para temsilcilii. Adamlksa, insanlksa,
baarysa; ite bu lhan Derelinin kafasndaki adamlk, insanlk ve ba
ar. Remzi Tarak politikada neyse, bu da ekonomide o. Bu lhan De
reli kimin abisi biliyor musun?
Karnzn, Aysel hanmn adn and hocam. Ama nasl bir sayg,
nasl bir sevgiyle an! Bir gururla hatta. Evet, aacaksnz, ben de a
mtm; dmanlarla dolu bir yolda tek dost yz, yoksunluklarla dolu
bir yaamda tek zenginlik anmsannca byle olunur ancak. Kendinden
bylesi bir honutluu hi grmemitim A li Usta da. Yznde bir se
rinlik:
imdi, diye srdrd konumasm. imdi bu kimse, lhan m
kzkardeidir diye, srt m dneceiz ona? Bunca yl ineyle kuyu kaza

383

kaza edinilmi bir kiilii yok mu sayacaz? Bu tr abalan km


sersen, kendi abalann da kmsemen gerekir, nk seni de km
seyecekler kar gelir gnn birinde. Kopa kopa, araya uzun boluklar
koya koya, gelinen her noktayla bir nceki arasna kprler kurmadan
da hibir yere ulalmaz. Bak sen benim, bu lhan m art arda dizip dur
duu konutlarnn, apartmanlarnn i elektrik tesisatn yaptm da
bilmezsin belki. imdi biliverince ise, bozulursun. Hi bozulma. Be
nim iim bu. Dzen deiti, devlet beni kamu hizmetine kotu da, git
miyor deilim ya. Bu lhan, memleketlim olarak, hem de yzme gle
gle yaplannda altm beni. Onun bu yzn bilmesem, dzenin
mutlak deimesi gerektiini de bu denli iyi bilemezdim belki. Bu den
li yrekten inanamazdm buna. Yam elliye geliyor Tuncer. Gemiim
ise senin bugn, bu yata, anlamak, renmek olanan bulduun pek
ok eyi anlamaya, renmeye elverili deildi. Ama bak, beni imdi
adam yerine koyuyorsun. Benimle her eyi konuuyorsun. B ir sevda
iinin zm iin bile -bak samalatma imdi- bana gelmeden edemi
yorsun. Belki benim kitaplardan deil, yaamadan kardm bir ey
lere gveniyorsun. Yoksa ben ne bilirim bu konuda Lenin ne demi,
Marks ne demi? Onlan sen bilirsin. Yo, yo, bouna kprdanma. Ben
ocukluumdan buyana gnde on saat alacam, iki delikanlya hem
analk, hem babalk edeceim, -yakndm sanma- sokak iindeki ca
n sklan kadmlann dertlerini de dinleyeceim. Bu arada kafama bir de
kendi okulumu kuracam, orda eiteceim kendimi. Byle bir eitim
de, Marksist kitaplar sevda stne ne diyorlarm, bilmezsem bilmeye
bilirim. Zaten bilebildiim baka eyleri de hepten kitaplardan kard
m sanmyorsun umanm. Diyeceim, benim lhanm yaplarna iki
ylda bir priz, duy demem, dzenin frnlarda satt ekmei alp ye
memiz gibi bir ey. ok uzun konuturdun beni. Sevda deyince, erden
balayacam arttn bana. Ksacas unu sylemek istiyorum: Ba
karsn Yldz sana gerekten sevdalanmtr. Neden sevdalanmtr?
Kendi evrenden biri olsa, bunu sormak aklndan bile gemez, deil
mi? Byle bir soru sorulmaz. Ben de soramam. Ama sana sevdalanan
Remzi nin kz olunca, bugnk gnde unu dnmeden de edemem:
Her eyi elde etmeye alm insanlar, her eyi olan insanlar, bakarsn
devrim de bizim olsun, devrimciler de bizim olsun, derler. Kz bunu

384

ak seik bilmez. Bilmeyebilir. Lkin, yaama okulum beni yanltm


yorsa, Yldz m sana tutulmas da btn btn u sevimli, atak yzn,
bu uzun boyun, gzel salarn iin deildir. Kavgan iin mi? Ordakiye
rin iin mi? Arkadalarnn arasndaki parlak ken iin mi? Olabilir.
Bu kzn paraya pula ihtiyac olsa ve o kz paral pullu bir delikanlnn
parlakln grse, belki ona tutulurdu. Ama Yldz paraya pula doymu
bir kz. Bunda eksik olan tek ey var. evresinde bulunmayan, elini
uzatnca onun olamayacak bir ey: Gnmzn parlak delikanls artk
iki tr, Tuncer. Zabit niformalarnn modasn yeniden yaratmak isti
yorlar, lkin o moda da gne gre biim deitirdi. imdi yoksul kzlar
iin alt arabal, altn akmakl delikanllar gzde ve genellikle alt ara
bal, altn akmakl kzlar iin yoksul, devrimci genler.
Bu son szleri beni iyice sarst. Yldzm mektubunu okurken
bende uveren bu dnceyi ben, ikide bir geri itiyor, bastryordum.
A li Ustanm sz hi uzatmadan, sevda sevdadr olum, yaamana
bak, demesini istiyordum; nme, en fazla katm soruyu karmas
n istemiyordum.
De ki yle. Bunu bile bile ya kzdan cayamazsam Usta?
Beni azarlayacak sandm hocam. Beni kltecek sandm. Do
rusu kendi gzmde yeterince klmtm zaten.
Ooo dedi, Sen ata binmi, mavzerini kuanm, ava gitmek
iin benden izin istiyorsun Tuncer. Benim anladm, Yldzm sana tu
tulmas da senin pek iine gelmi.
Kendimi tutamadm. Yumruumu nmzdeki kk masaya
indirmekten alkoyamadm kendimi.
Beni ok yanl tanmsn Usta! Keke gelmeseydim. Keke
almasaydm sana!...
Hi karlk vermemiti. Bir sre susulmutu. yice bocalyor
dum. Sonunda ben konumak zorunda kaldm. Sesim pek clzd:
Ee ama sen de, hem sevdaya srt evrilmez, genlik, sevdasyla
da, devingenliiyle de kendini yaamaldr, diyorsun, hem, Yldz ko
nusunda bana kinayeli szler sylyorsun. Ne yapaym peki? Sanki
pek teneydim satlm Remzinin kzm koluma takmaya!...
O iine dnk glyle glmt o zaman:

385

Hazr deilsen, ne diye dnp duruyorsun bu lafn evresinde


ha! Hazr olmasan kz elinden tuttuun gibi sokaklara dklr mydn?Nedeni ne olursa olsun, grnrde ikiniz de birbirinize abay yak
msnz. Benim demek istediim bu. Ama bir demek istediim de uy
du. Kinaye falan deil, apak uydu Tuncer: Bu konularda kimseler
den akl alnmaz. Kimseler de sana en uygun akl veremez anladn m?
Allah bilir sen, akn insan yreine kendiliinden girerek kendiliin
den kp gidecek bir ey olduunu dnrsn en ok. B ir de sevda
lanmaktan utanrsn, bunu kim rettiyse!... Utanlacak olan sevdalan
mak deil be olum. Utanlacak olan, her ey iin savaan birinin, sz
sevdaya geldi mi, orda savamaya yan izmesi. imdi beni burda kar
na oturtmu, beceriksiz ak hocalar gibi dersler verdirtmesene! Beni
asl hayal krklna uratan, bu konuda skkta kalman oldu. Kz
senden salam bu konuda be. Ne istediini biliyor. Sen bilmiyorsun.
Darlma ama, sen bunu bana anlatmakla biraz vnmek bile istedin.
Hadi bunu da benim alnganlma, bunu da benim hasta yanma ver.
Herkesin almganlat bir noktas vardr urasnda. Ben senin yan
dayken, bir kz sevince o kzn gznde hi, yo, hi diyemem ama,
Yldz m gznde senin olduun lde nemli olamadm. Niye ola
madm? O kz yoksul olsa, ben paral deildim. Paral olsa, bende ay
dn prlts, devrimci parlakl yoktu. Bende prltnn, kendini aa
vurmu prltnn nebzesi yoktu. in iin yanan, dile gelmemi, duma
nn bile kendinden saklayan bir sevda.
Son yudumunu iti. stn ban silkeledi sanki.
Hadi kalk. Sendikallarla toplantmz var, dedi sonra. O sendi
ka da yeni kavgalar gerektiriyor ya... Hem byk kavgalar!
B ir Baka Tarih Tezi - Vedat Trka den Yalanc Tanklar Kahvesi. (12)

Nedim, Saint Jozefte okumutur. Daha sonra Beyrut Amerikan niversitesinc

okur. Bir sre svete kalr. Kanadaya gider. Ekonomi okur. niversitenin kaine
nerisini geri evirir. Trkiyeye gelir. Filistin gerillalaryla ilikisi var diye nive

siteye almazlar. Antalyada kent lisesinde felsefe, psikoloji retmeni olur. Komi
nistlikle sulanr. Nedim sonunda Ankaraya gider........adl bir kitapevi aar. K
tapevi kundaklanr. Muhsin kalp krizi geirir. Evinde dinlenir.

386

Arkada Rtnn adn yazd katla, Muhsin, Nedimin evine gider. Sorun
lur, Marksizmle din ilikisi nasl olmaldr. Muhsinin kafas karmtr. Nedime
racaktr.

O suskun sessizlik gene kmt. Tedhginlikten kurtulmak


iin arand Muhsin; yavaa toparland. Rtnn yazd kad ka
rp uzatt Hoca ya.
-u kitaplara bir bakar msnz?
Gzln takp eildi elindeki kada Nedim Hoca. Ksaca gz
atarken ardan mrldanyordu.
-Mustafa Sibai... Mevdudi... A li eriati... Muhammed Abduh...
Ban kaldrp arm gibi bakt.
-Nereden bunlar?
-Eski bir arkadam var, devrimci; o verdi.
Sessiz bakyorlard.
-Dine kar tavrmz halkla aramzda derin ukurlar at, diyor.
Halk bizi yalnz brakyormu. yle diyor. slam dnrleriymi bun
lar. Bu dzeni deitirmek iin kavga yrtmler. Byle bir akm var
m Mslmanlkta. Antiemperyalist kavgada yani...
Gzln karp yorgun gzleriyle gene bakt bir sre,
-lgin, dedi. Evet. slam da var byle akm. Aslmda slam m ta
ilk gnlerinden beri var. Gleniyor bugn. eriati, Sibai nemli kii
ler. A li eriatiyi ngilizlerin yardmyla Savak ldrd. Gmt
am da. ran da yllarca polisten kaarak alt. Arapa, Farsa bu ki
taplar. eriati Bat da da tannr. evirileri var. Antakya daki evde Ha
keza kane ya Ahi diye bir kitab var bende. Evet kardeim, durum bu!
gibi bir ey. Hseyniyet-Irad yayn. Tahranda baslm. Sibainin
Elitiraki-iyl slmsi olacak bizde, Antakyada sanyorum. slam
sosyalizmi. Arapa biliyor mu bu arkadan?
-reniyormu. Kars Arapa retmeniymi eskiden.
-Syle ona: K vlcm ly okusun. Bizde bu konuda kafa yoran
tek Marksist o adam.
-Okuyor.
-Muhammed Abduh. Msrl. Bizim slamc sosyalist benzeri d
nceler tayan Mehmet A k ifi de etkilemi. Cemalettin Efgani vardr;

38 7

Abduh onun yetitirmesi. Biraz tartmaldr bu Efgani. Ingilizlerin


adam derler. Abdlhamide ilk Darlfnunu ama aklm o vermi.
Altaki konumada Hazreti Muhammedden, sradan insanm anla
mna sz etmesiyle o gnk ulema homurdanmaya balaynca adam
Avrupaya postalam. Sultanmz Darlfnunu da kapatm hemen.
Mustafa Sbai yi am da dinledim bir kez; dersine gittim. eriat ni
versitesi nde profesrd. Sosyalist yorumunu yapyordu kendince, s
lam m. eriati nin yapmaya alt da buydu. Dine kar din! slam m
znde var. Kurey in azgn, soyguncu varsl egemenlerine kar kle
lerle, yoksullarla kurulmu slamiyet. Sanrm Hudeydiye (Dorusu
Havazin Huneyndir.V.T) Savandaki ganimetlerle Kureyin Ebu
Sfyanlann resmen satn ald Muhammed. Mellifetil Kulup derler
bunlara. Kalpleri kazanlmlar! Neyle? Malla mlkle! Mekke ye Hac
yolu ald Mslmanlara. Sahabeyi, evresindeki ilk Mslmanlar
g kandrd Peygamber; ba kaldryorlard neredeyse. Gazadaki ken
di paym veriyorum, diye savundu Muhammed. Taktisyen, stratejisi
olarak, tarihin tand en st dzeyde siyaset adamdr Hazreti Mu
hammed. ine kapanp kalm Arabistan dini deil Mslmanlk, Ha
tice nin ticaret kervanlaryla dolarken kk bir yann grd dnya
nn. Bezirganlarn, d ticaret varsllarnn gnah iinde, halklara kar
su ileyerek neler ektirdiklerini grd. Dnya diniydi yaymak is
tedii. Romann ruh-u habisi! dedikleri, egemenliini yzyllarn
ypranmasyla yrten Hristiyanln Papal, papazl, tekfurlu kilise
sultasnn karsna kyordu. O Papalk, kilise sultasna Hristiyanla
rn iinde de oldu ba kaldranlar; trl mezhepler, tarikatlar kt ora
da da, biliyorsunuz. Altnda da talan, soygun kavgas. Tanrsal snr
koydu mlkiyete slam. Beytlmal-i mslimin , slamm devlet mli
yesi dindalara kar sorumluydu; onlar kollamakla ykmlyd. Os
m anlInn

kuruluunda uygulad Dirlik Dzeni buna dayanr.

gibi byyp Bizans altst eden dzen bu! Aslna baklrsa, slama
bu ilerici grnm kazandran ilkeler, ok yzyllar nce, ran daki
Zerdt dinine, onun egemen snflarca soysuzlatnlmasma kar bakaldran mazdekilike, daha sonralar egemenlik kurup ilkel komnal
paylamc ilkeleri savunan Manieizm e kadar gider. Hristiyanl da

388

etkilemitir o din. Yakn Dou Asya daki barbar Trk topluluklar ara
snda yaylm slam dan nceki en yaygn dindir bu Manieizm. Say
sz tarikatlar dourmutur. Bizim eyh Bedrettin de o kaynaktan gel
mi grnr. Osmanl y ykselten toprak dzeni ta buralardan. Tepe
den ini Kanuni dneminde balad. Fetihlerin yama alan snra da
yanmt. Hazine, Sarayn saltanat savrukluunu karlayamyordu ar
tk. Beylik topraklan malikane olarak sata ald. Dzen bozulmu
tu. III. Murat resmen rvet almaya balad. slam, gaza ganimetini bi
le, Halife de iinde, eit paylatmyordu bata. Zekat, fitreyi koydu.
Dnemine gre, kimi haklar verdi ezilen yoksullara, klelere, kadnla
ra. Evet kadnlara! Cahiliyede, kz ocuu dodu mu, hemen orackta
kuma gmyorlar, toplayp gidiyorlard adrlan. Vet derler buna.
ldrlen kz bebee de mevude derler.
Yerleik, tanmsal retimin arlkl olduu topraklarda altr
lan i gcdr kz ocuu; srnr gider. ldeki Arap m bana bela!
Srekli sava. Erkekler lyor. Kadn kalabal var. slam, yaama
hakkn salad nce bu kadnlara. Drt kadn yks oradan. Kz be
bek yaarsa bakmsz, kocasz kalyor. Yuvasz, a yani. Bezirgan var
sllara yarad yaatlan kadn kalabal. Paras olann bugn de bir s
r metresi var! Randevu evlerinin, genel evlerin temel sermayesi yok
sul kzlan. Alt bin yllk, uygarlkla balayan snfl toplum erkek top
lumu; sorun o. Mezopotamya da oluan tm tek tannl dine dayal toplumlarda kadn erkekten sonra gelir. Daha Tevrata gre, ilk yaratlan
kadn Lilith , Adem in egemenliine kar km, kimiz de toprak
tan yaratldk, emrine girmem , demi. Lanetlenmi. Tatn, Havva y
sonradan, Adem in kaburga kemiinden yaratt! Dev Anas , Sprgeli Cad , lohusalar boan A l Kars , hepsi lanetli kadnlar! Erkek
egemenliine yz yllar boyu ba kaldrm kadnlar. Amazonlar sy
lencesi var, biliyorsunuz; bizim Ordu yresinde egemenlik kurmular.
Erkeklerden dl alp ldryorlar; yaatmyorlar aralannda. Erkek ege
menliine kar kadnlar, bugn de savayorlar. Emansipe kadn,
Feminist kadn ... Bakaldrm kadn tipleri. Bir sr kadn devinim
leri, rgtleri olumu.
Glmseyerek durdu.

389

-Bir Trkolog Fransz, emansipe y i sordu bana bir gn; kadn


larla ilg ili bir eviri uranda. pini koparm dedim, taklmak iin.
Tek szc yok mu, dedi. Hergele! dedim ben de. akay anlamad;
ciddiye ald; kullanacak! nledik neyse.
Glyorlard.
-Hergele, yk ekmeyen, stne insan bindirmeyen babo atla
ra denir daha ok. Pek de yanl saylmaz hani!
Gltler.
-Bizim orada yrtk derler byle kzlara.
-Sen nereliydin Rza?
-Samsun...
-Gzel sz. Akas hele biz Doulu erkekler pek alk deilizdir bu tiplere. Evet, biz de eitiz de, ben biraz daha m eitim, ne! Naimeciimin de bir yaknmas yok!
-Sen yle, bil! dedi, bir taklmayla.
Hoca da glyordu.
-yle bilmem de yetiyor bana. Tandklarm oldu o kadnlardan.
Bilgili, tutarl olanlar var da, kimilerinin kafas da kark turu kava
nozu!
Glmeli, scak bir sylei ortamnda aylar yenilendi. Muh
sin in kafas, Reyhan a kaymt hemen. Evet, almak kolay deil! R
za nm bir sorusuyla Hoca gene ald.
-Kadmlarm kavgas doru da, treleri, geleneksel alkanlklar
deitirmek de hemen olmuyor. Lenin in bir taklmas var; pek ho.
Bolevik Partisi Merkez Komitesinde Madam Kollontay var; hzl fe
minist. Toplantya armlar; yakkl bir temeni alp ekmi, git
mi Krm a. Yoldalar kyameti koparyorlar; ceza verelim diyorlar.
En ar cezay verelim! diyor Lenin. Yaamnn sonuna kadar bu
temenle yaamaya mahkum edelim Kollontay Yolda !
Glmeler balamt gene.
-Clara Zetkin i ok severim ben. 8 Mart Dnya Kadnlar G
n n balatan odur. Alman komnisti. Yanan fabrikada yaamlarn
yitirmi kadn iiler iin o balatt bu gn. Kendini devrime adam
kadn. En ar yk bugn de kadnlarda. Srp giden kadnn bask a1-

390

tnda oluunu, deve kervanl, kleli yapda m deitirecekti Muham


medi Kknden neyi deitirebilirdi ki! Bizim kimi ilericiler, drt ka
r diye hemen saldrrlar Mslmanlk a! Olacak ey m i! Paris kom
nne bin be yz yl var daha! Tarihsel olaylara, Marxi anmsatan,
doruya en yakn biimde bakan Mslman Arap dnr tarihi bni Haldun bin yl sonra gelecek! Bakn, kinci Dnya Sava ndan sonra
Almanya da kt, kadn erkek ilikileri konusunda benzer eyler. Er
kekler cephelerde lm. Kocalarn dul arkadalarma dn verenler,
paylaanlar, pazarlkla kiralayanlar... Tibette de poliandri var. Kadm
az. -drt karde bir kadnla evlenebiliyor. Pragmatik zm. Kz alp
vermelerle kabileler arasnda dostluk balan kurmak istiyordu Muhammed. Azgnlndan deil yani. Hristiyanlann kutsal sylenceli
kral arlmann be yz kans varm! Yahudilerin Sleyman Pey
gamberinin yedii nanenin hesab yok.
Alayl glmsedi.
-Gene en uslusu bizim efendimiz ocuklar!
-sa var Hocam.
-Onun varl, yokluu tartmal ya, yaamndaki kadn kthmdan o garibe de homoseksel diye kulp takmaya kalkyorlar imdi!
Bizimkinin byle bir yzkaras yok ok kr!
Glmeye baladlar.
-Bunlar uzun yk Muhsinciim. slam m ilkel komnal toplum
kalnts bir yan da var yani. Gerek bir Marksist devrimci, lkesinde
ki bu geree yz eviremez. Yoksul, Mslman halktan yana olanlar,
bunlann stnde duruyorlar imdi. Emperyalistlerin kan dkp soydu
u alan bugn, slam lkeleri. zellikle emperyalist lkelerle i tutarak
Mslmanlan soydurup soyanlar, ibirliki slam varsllan. Amerikan
petrol tekellerinin kuklas eriat Suudiler slam dan m saylacak?
Bunlar Ebu Sfyan tayfas. Halkn gnlnde yer tutmu Muhammedi,
bu soygun etelerine mi brakmak gerek! Bedir gazasndaki Mslmanlar Filistinde savayor. Bu Mevdudi PakistanlI. ncelerinde dn
yaca tannm Mslman ozan kbal var. Mevdudinin de ok evirile
ri var Bat da. slam inanlanyla Hristiyan Bat ya kar dikelme atlmlan bunlar.

391

Naime Hanm m armasyla kt Rza; elinde ay tepsisi, ar


dnda Naime Hanm, geldiler.
-Sevindim ilgi duymana. nemli konu bu. O arkadana da se
lam syle benden!
Salk konularna gemilerdi aylarn ierlerken. imdilik
iyiymi Hoca. Yiyip itiklerine zen gsterir, gerilimsiz yaar, ilalar
n gereinde alrsa sorun olmazm. Naime Hanm a her gn, Nedim
Hoca yla birlikte yrmelerini salk vermi doktorlar. Muhsin in, kar
snda soluka, ince yzyle ok ak ayn yudumlayan Nedim Ho
cadayd kafas. ok ey biliyordu bu adam. ardn m? Evet ar
dm! Daha nce hi byle... Hi byle sordun mu daha nce? Gnn
devrimci politik olaylar varken... Bu, gnn devrimci, politik olay
deil mi? Salih syleyince de anlamadn! imdi anladm m sanki! An
lamadn anladmsa, o da bir ey!
-Peki, efendim: bu eriat sorunu var. Laiklik filan...
yle pek konumayan Rza ya, biraz da ararak baktlar.
-Bizim koyu CHPli patron Necati Beyin, sabah akam dilinde!
Ekledi yavaa.
-FDEye gelenler de onlard, biliyorsunuz.
-Evet, onlard, dedi Hoca, isteksiz bir glmsemeyle.
-Gnderenler kimlerdi, biliyor musun? FDEyi kim yakt? O
gelenler mi? nsanlar ldryorlar. Tetii ektiren kimler? Tetii e
ken ahmak da bilmiyor bunu! Asl sorun bu Rzacam. Bombal, bombasz bilileri her gn bir yanndan didikliyor Trkiyeyi. li-dl soy
guncu finans takm da mal gtryor! eriatsn-laikisin! kavgas,
devlet felsefesine dayal, bir yanyla en enayi, temelinde kurnaz bir par
as bu oyunun! Dinlisinin, dinsizinin soygunu iin, knm-kymlarla
dnp duruyor bugn dnme dolap!
-Ne yapacaz peki?
Ac bir glmsemeyle azndan dklvermiti szler Muh
sin in.
-Bana sorarsanz, dinsel felsefe tartmalarna kalkmayn halk
la. Allah m varl, yokluu dalamalarna bulamayn sakn! Halk yi
tirirsiniz. Allah ma dokunmayn yoksulun! Allahl Allahsz, soygunun

392

deimediini gsterin! Asl bilin budur. Bunu yapamyorsanz, zev


zeklikten teye gidemiyorsunuz demektir! Silahl, silahsz; baka yolu
yok bu iin! Biliyor musunuz, kiliseye gidenleri Bolevik Partisine al
myordu Lenin. Ama slam kesimindeki Mslman Partililerin camiye
gitmeleri yasaklanmad. Zeki Velidi vardr. Tarihi. arla kar sa
vam Mslman kesimin saygnlarndan, lkesinde. Anlarnda anla
tyor. Lenin in birlikte alma nerisine, Ben Tanrya inanm Ms
lman m, siz dinsizsiniz, nasl alrz bMikte? diyor. Bizim iin sa
knca yok, diyor Lenin. Bizim arkadalarda da var byle. Mslman
yoksullar camideydi nk. Sultan Galiyef var biliyorsunuz, Msl
man komnist. Lenin in gereki, anlayl yaklamyla kt bunlar.
Stalin in atmal, karmak dneminde ezildiler. Ezenler kazandk,
dedi ama tartlr. Yannda halkm yoksa kimsin sen?
ini hem actan, hem tan kvlcmlar sramaya balamt y
reinde Muhsin in.
Salih bakyordu karsnda, alayl glmsemesiyle. Ben de sana
bunlar diyordum ite olum!
-Bilirsin, fkralar ok severim. Antakyada anlattlar bunu; ba
yldm.
Hoca glmsyordu.
-Anadoluda bir kentte, Adliye Saraynm karsnda Yalanc
Tanklar Kahvesi varm!
Hocayla birlikte Naime Hanm da glmsyordu dinlerken.
Fkray biliyor olmalyd.
-Yalanc tank arayan i sahibi gidip biriyle anlar, durumaya
karrm. Adam girmi kahveye, baknrken biri sokulmu hemen;
Yardmc olabilir miyim? Nedir sorun? Bir alacak davas, demi
adam. Hl vermedi deil mi, o namussuz herifparanz! Adam biraz
ekinerek Para benden isteniyor, demi. Hemen yetitirmi herif:
Ka kez vereceksiniz beyefendiciim, ka kez vereceksiniz
Glmeye baladlar.
-Kim bu yalanc tank?
Nedim Hoca sorunun yantn bekler gibi bir sre bakp ald ya
vatan.

393

-Herkesi srekli koulluyor bu dnya! Uyarma gelmise yalanc


tankla alyor! Bir dilim ekmei g bulan, kendini zgr sanyor!
Kabahatin ou senin, kardeim! diyor Nazm. Yalan m? zgrce
dnd kurmacasmda bir sr aydn! Allayp pulluyorlar gerek
sorumluyu! ou yreksizliinden gremiyor aslnda. Karlarna diki
len olmuyor mu? Ne yiitler kt, ykldlar! ler iyice zora vard im
di. B ir sr akn kald ortada. Pazarlk uyacak bir gn! Ellerinden d
rmedikleri sol kitaplarn hepsi rafa kalkacak! Bu irkef dnyaya ne
cici yalanlarla tankla kalkacaklar, bakn, grn!
-Ylan deri deitiriyor yani!
-Evet Muhsinciim, ylan deri deitiriyor! Sky ya da parlak
yaam grd m boynunu emi ortadaki akm zavalllar deil; asl
deri deitiren ylan, da baml yama-soygunla beslenen ejderhalar!
Yola namusluca koyulanlar bu gerei grmemiler, halk da karlar
na almlarsa ne yapar o lke! Acl yiitlik.
-eriat gelecek korkusu, bu laiklik filan: onu sordumdu ben. Pek
anlayamadm; imdi yani...
Rza nn ekingen kekeleyiini kesti Nedim Hoca.
-imdi tarih mi anlatalm olum?
-Sizi yoruyoruz, balayn Hocam! dedi Muhsin.
-Yok, o deil de, uzattk, masala dnd.
Nedim Hoca tam alyordu ki, ierden telefon sesi gelmeye ba
lad. Naime Hanm kalkt hemen. Telefonu duymam gibi srdrd.
Nedim Hoca,
-Laiklii Fransa dan aldk biz. ou eyi oradan aldk. 1789 da
burjuvazi, emeki halk peine takt, baa geti. Kilisenin mlklerine,
arpalklarna, topraklarna, krallm varma youna, soylularn malika
nelerine el koyup karlnda assignat dedikleri hazine tahvilleri
kard. Biraz karaya vurdu o i! Mali durum dzelmedi. Ardndan m illi
tahvil, mlkleri sata kardlar. Bu i varsl kyllkle, byk burju
vazinin mlklerini geniletmelerine, glenmelerine yarad. Kapitalist
toplumdaki sanayiye egemen dev burjuvalarla byk toprak, arsa sa
hipleri ortak egemenliinin ekirdei bu. Mlkiyet temelden el dei
tirmiti. Feodal toprak dzeninin artklarna, dne dayansa da gerek
bir burjuva devrimiydi.

394

erden Naime Hanm m seslenmesiyle durup bakt Hoca. Naime Hanm salona girdi biraz sonra.
99

Telefon konumas bittikten sonra Nedim ieri girer.


... Yerine oturunca dorulup bakt Nedim Hoca.

-Evet, dedi. Fransz Devrimi diyorduk deil mi? Sklmadnz m


daha?
Hemen yetitirdi Rza.
-Sayenizde ok ey rendim ben efendim, dedi.
Muhsin de duramamt.
-Sizden sklmak kolay deil Hocam! dedi, glmseyerek. Hi
skldn olmad demek. Ne bileyim, syledik ite!
Nedim Hoca da ayn glmserlikle bakt Muhsin e.
-yi tra ediyorum yani!
-Ltfen Hocam. Der miyim yle ey?
Bir ey demeden ald gene Hoca,
-Burjuvazi, byk arazi, toprak sahiplerini de bir lde ortak
edip baa gemiti. Onu sylyorduk. Aslnda ok nemli konular bun
lar. Kilisenin, krallm mlkleri elinde ok az ey braklarak alnm,
haklan smrlanmt. Tm sosyal hizmetler devletin ykmllne
geti. Rahipler yllk demelerle bal din grevlileriydi artk. Laiklik
bu tarihsel olgulann rn. Bizim dnyamzdan ek elini! Git, kilisene
kapan! Bizden bunalp sana smanlan uyut-uyutur, yattr bize gn
der! Din ile dnyay byle ayrdlar! Yeni smr, soygun dzeni bu
nu istiyor! in z bu ya, byle takur tukur olumad tarih. Kilise ka
ranlna ba kaldran insan kafas, kran krana ne kavgalan gze ald.
Bacon, Descartes, Kant, Hegeli, Feuerbach, Voltairei, Ansiklopedistleri: Diderotsu, Rousseau su, Montesqiueu s... aydnlanma a
... ateistler, agnostikler, mekanik materyalistler, diyalektikiler...
Dinsiz, priten kavgalan. aba, insan dncesinin, kilisenin dogmatik
saplantlardan kurtulup dnyaya, doaya egemenlik salayacak doru
lan bulmas. Bunun da tek yolu, ondaki zorunluluklar grp ona say
gl olmak, diyor Bacon. Yeni bir a balyor kran krana. Temelde
Soy, smr, kazan! dzeninin tarihe k yolu bu. Yeni dzen, yeni

395

kafalara yol aacak. Tarihi byk adamlar yapar yanlgs, dnyay


byk aydnlar yaratt kuruntusuna dnmt. Bu savlarn aslszl
m, tarihin akndaki temel etkenleri Marx gsterdi dnyaya. Kiisel
smrye kar olan yeni bir snfn gzyle dnyaya bilimsel bakma
yolunu aan o. Din gereini tarihsel snf boyutuyla saptayan da o.
Emeki snflar glendike, ileri bilimsel gr geliti. Dedik, tarih
boyu zverili dnce savalar, nc dnrler kmt. Ayn ey
ler oldu bizde de... Fatihler, Kanunilerle dnyada baa getik! Kt
padiahlarla dmeye baladk! Abdlhamit zulm yapt. Atatrk gelip
kurtard! Okullarda anlatlanlar bunlar. Namk Kemaller, Fikretler, Z i
ya Gkalpler, daha bir srs de aydnlarmz. Asl tarihi onlar yaratt
diyenler de var! lke gene kt yneticilerin eline gemiti ki, Ata
trk, anl ordumuz 27Maysta kurtard bizi! Biimine getirip sos
yalizme geirecek kafada, yiit bilileri karsa tam kurtuluruz! Grl
t, patrd; bakmayn! Solcu kafalarmz da Tarihi, stn yetenekte bi
nleri -devlet yneticisidir ya da aydndr- deitirir inancna baml.
stn yeteneklerin nemi, etki gc yadsnamaz ama etki gcnn ge
erli olaca koullan tarihsel geliim belirliyor. Marx retti bunu
ak seik. Kapitalist gelimenin ideolojisi, Pozitivizm de, gerek te
meline oturmad; kksz kald bizde. Yobazla kar diye onu savun
mak da bize dt! Emekilerin dnya gr Marksist felsefe, Kemalistlerin ba dmanyd. lericilik oyunuyla kysndan kesinden
ilericilii kemirdiler. Pragmatik uyanklk! yice bakn, yllar sren Ke
malist uygulama, bu iki yandan alma rpmadr. Demin konutuktu:
Sultan Galiyef olaym... 20lerde herkes komnist Trkiyede! Nu
tukta eski tand Yzba Nazm Nazmiden duydum diyor ya, ko
mnist ilkelere bal, szde gizli Yeil Ordu rgtn kuranlar yakn
evresi. Yunus Nadi, Doktor Adnan, Hakk Behi... daha bir sr.
eyh Server de var! Din adam komnist. Abisi Reit Bey kurucu,
erkez Ethem de katlyor. Yozgat syan m bastrm nemli gcn
banda adam... Eskiehirde. Yeil ordu oraya kayyor. Ethem in em
rindeki A rif Oru un Seyyare-i Yeni Dnya s slami Bolevik Gaze
tesi diyor kendine. Sonunu biliyorsunuz. Kapatld Yeil Ordu. Mus
tafa Kemal gvendiklerine Komnist Partisi kurdurdu. Yaknlan oraya

396

geti. Asl Komnist Partisi, Halk tirakiyyun Partisi gizli, yasad.


B ir tek Nazm Beygirdi oraya. Meclis te onlara yaknlk iindeki Halk
Zmre nin desteiyle Nazm Bey ileri Bakan seilince, Mustafa
Kemal veto etti. Kurdurduu Komnist Partisi de kapatld. Sonras
uzun tarih. Btn o olaylarn altnda bata Enver Paa ve ttihatlarla
Mustafa Kemalin kavgas var. Biliyor musunuz, Enver Paa da keskin
komnist o gnler! O da devrimci azlarda! Suphilerin darda kurdu
u Komnist Partisi nin Birinci Kongresi ne gnderdii kzl bildiriyi
Kari Radeke yazdrm derler. Yani, baa geme kavgasnda kzl gs
teri yanma kalklan Saray syan bir tr!
Glmeye balamlard. Muhsin, ounu yeni duyduu eyle
ri kzarak dinliyordu nedenini bilmeden. Bugnn sorunu muydu bun
lar! Sz kesemiyordu da bir trl.
-Niye mi byle? O tarihsel dnemde Bat mn kapitalist emper
yalist dnyasna en ar darbeyi vuran g yeni kurulan Sosyalist Dn
ya. lkenin kurtulmas iin tek destek umudu. Herkes oray kazanma
ya alyor. Aslnda ne Marksist kafalar var, ne de dayandklar emek
i snf rgtleri. yle bir dertleri de yok! Btn o dnemdeki kavga
larda en yetenekli, en gl Mustafa Kemal. Ordusu var. lkenin kur
tuluu Bolevikliktedir! diyen erkez Ethem e komnist kahraman,
Mustafa Kemale de hain mi diyeceiz imdi! Kimse glmese Tarih
gler! nn, Atatrk ince komitacyd diyor! evresindeki o kaba
komitaclar baka nasl aabilirdi? ok da gereki. Bizim iin Eko
nomi bilmiyordu , diyecekler, demi! Ekonomi bilse, kurduu Cum
huriyeti genlere emanet ederken, lkenin varn younu hrszlara,
soygunculara m brakrd! Genler isizlikten kvranyor, sokaklarda
birbirleriyle bouuyorlar, hrszlar, soyguncular lkeyi, yabanclarla
yamalama yarnda. Kemalist devrimcilik, bulank halklk; uygula
mada halksz halklk! aly tepesinden sryorlar! Onlar da o allar
arasndan ktlar! Che Guevaralar, Castrolar, halksz m yapyorlar
kavgalarn! Kahraman olmak iin rpman aydn, aya topraa bas
mam, tarihi deitirme gcndeki emeki halka yabanclam, yalnz
kalmsa zavallnn biri! O halk da zavall! Leninin vagonlarn brak
m giden lokomotif, dedii! Dolan dur bo istasyonlarda! Peki, halk

397

niye bizimle deil? Niye olsun? sizlik, salk, eitim; hibir sorunu
doru drst zememisin. Bir toprak reformu yapmamsn. Ky
l topraksz. Fesi atp apka giyeceksin diyorsun, kadnlar umac gibi
kapanmayacak! Hac, hoca tayfasnn peine taklmayacaksn! Sanki
keyfinden taklyor! Halifelik, eyhlislamlk, fetva, fkh, mecelle,
tekke, zaviye, medrese, mahalle mektebi, Kbe yolunda haclk-hocalk, rmeye yz tutmu ne varsa yktn, attn tmn. Bunlar yasak;
bu lke laik olacak! Kt m ettik? yi ettin de, kime dayandrdn bu
nu? erden pten, brokrat aydn srsne. M illeti trtklamakta usta
kesilmi, gn gnden byttn yan a brokratlara. Tmnn tepe
sinde de jandarma, polis. Klayla karakol! Camiyi de denetime aldn.
Umarszlkla sinmi yar a halkn rgtlenmesinden dn kopuyor.
leri dnceye en ar yasaklan koymusun. Aman o ynde almasn
gz! Sosyalist dnya tepemizde; ne olur ne olmaz! En iyisini tek sen
dnyorsun, lke iin! Yoksulluk yazgya dnm! siz, a, yan a
halk azsz dilsiz. Kemalist laik afur tafurlann altnda, sinsice yay
lp btn lkeyi parsellemi gizli tarikatlar, cemaatler. teki dnya tellallann, aymazlnla dolayl biimde greve buyur etmisin! Zincire
vurdum sandn asl ejderhalar sinsice yiyip bitirmiler seni! lke gn
gnden soyguna baml klnm. Yolsuzlukla yoksulluk diz boyu. Ya
am aclaryla dnyadan umudunu kesmi bir sr zavally uyutmu
lar, uyuturmular. yi kt kazanlm gzel eylere kar da, kkrtp
rgtlemiler gizliden. Bakn, bu ad karanlk; esnafn, kk vur
guncu tccarlann, tefecilerin topland yerel blgelerde, kk kasa
balarda, kapal kentlerde younlamtr. Kydeki ankly da onlar so
yar, akl da onlar verir! ark kydedir, sank onlardadr! Byk finans
soygununun lkeye yaylm karakollar! Sen halknn desteini yitir
mi, ortada kalmsn! Laiklik elden gitti! eriat geliyor! yaygaras
imdi. Sen bu trene binmisin, baka nereye gidecektin! O yaygara da
lkeyi soyanlara yanyor. Demokrasi oyunu balam. Laiktin, eriat
ydn toz dumanmda yz glenler krk yln vampirleri! Dsatm,
dalm, bankas, bankeri, tefecisi, rant lobileri, sigortacs, byk top
rak aalan, kentlerde mafyal arsa, toprak varsllan... Bileinin hakk

398

giriimcilikle kazanm sanayici kapitalist var m? Yok. Bugn sanayi


cilie kalkanlar da kan kusturuyorlar. Gbekten darya baml en
asalak snflarn tekeli. Tam oligari. Hepsi de Atatrk! Bunu mu is
tedi Atatrk! Topraa eliyle att Bankas tohumunun rn bunlar!
Halkn ensesine tahterevalli kurmular; inen de onlar, binen de! Daha
batan kim besleyip bytt bu dinli, dinsiz ulusal! kargalar?Kema
list devlet! Halkn srtndan kurulmu devleti sanayinin ensesinde bit
gibi treyip remiler; giriimci atlmlarm doasnda deil serada kan
lanmlar. Rastlant deil bu. Avrupada, emperyalist aamaya geilir
ken, on dokuzuncu yzyl sonlarnda, mali sermaye dsatma getii
dnemde ilk yatrm yeri Osmanl Trkiyesi. Yani bizdeki kapitalist
oluumun tohumunu pi, mayas bozuk. Aydn da tek bana kalm:
Ne yapacak? Yalanc tanklar kahvesi nde am avucunu, bir eyler
koyacaklar bekliyor! Bak zgr basma! Aslnda cancier olanlarn
her biri, bir gazete patronuna kaplanm yalanc tank! lkesine bal
yazar yok mu? Var, olmaz olur mu? Sz sreleri snrldr onlarn.
Uyumsuzlua kalkt m kapnn nnde bulur kendini. Ne olacak
benim halim! diye dnmeye balar. Uyanklar gazeteyi deitirdi mi
azn da deitirir. Kim i incelikle yapar bunu, kimi aptalca! Her biri
sinin vird-i zeban il penah! Badatl Ruhinin dedii. Byle gel
mi, byle gider dedikleri bu! Diyelim drst, bilinli aydn bilileri da
yatp dayand! Kime dayanacak bu adamlar? Emekilere m i! Dayan ba
kalm, nasl dayanacaksn! Batan kopmusun! yle yabanclamsn
ki, herif alktan lyor, gelmiyor peinden! Yalnzsn. Batklama -ger
ek adyla kapitalizme gei- servenimiz bu! 24 Ocak kararlan kt
be alt ay nce. IM F nin kucana oturduk. Dolar yetmi oldu. L i
ra nm aya iyice kayd. Orda da durmayacak. Zam stne zamlar gel
di; fiyatlar tavan yapt. Tam birfinans kapital darbesi! Soygun temelin
de var da, slam in Ebu Sfyanclan Necmettin bezirganla yllann sin
si birikimine konup yeil sanklarm dolanarak ktlar ortaya. B ir gn,
slam la kandmlmlann ynsal desteini alacak asl sinsi hrsz tay
fas baa geerse amayn! Byle demokrasiye byle Mslmanlk!
Bamszlk oktan szde kalm. Emeki ynlan sandkta dolandran

399

yalanc demokrasi oyunu bamza daha ne getirecek bakalm! ncirlik


ssnde Amerikan atom silahlar dolu diyorlar. Tanr acsn bize! Ba
ka ne diyeceksin!
Nedim Hoca alayl aclkla duralayp baknca, masal dinleme
suskunluu bast. Uzattk, dedim ya! diye ald hemen.
Ksa bir suskunluktan sonra dnp Mahmutu sordu Rzaya,
Nedim Hoca. Yeni bir duyum var myd? Rzanm bildii, yoktu.
-Bu Krt sorunundan neler patlayacak, greceksiniz! zmsz
lk retmeye yazgl bu lke. Dzenin besin kayna zmszlk.
Krd, Trk, Ermenisi zmszlmzn aclarna batm! leri
zm savyla kanlara souk halk! nanmyor ki. dris Kkmer
Sol sadr, Trkiyede sa da soldur, demiti. Keskin yargnn kp
ne zarar var da; solda faizme varan bir arpkln yannda. slam da,
yapsndan gelen byle bir sol yan da var yani. Kimilerinin Alevilii
sola yakn grmeleri buna dayanyor biraz. Aptalca uzaktan bakyoruz
bugn; soyguncu egemenler, halk o yanndan vurup sandkta doland
rr da devletin bana sarkla otururlarsa bir gn, amayn!
-Peki Hocam, ii ran solcu mu oluyor? Alevilie yakn sayl
yor.
-Kim diyor solcu diye, Muhsinciim, dedi Nedim Hoca. ia be
inci mezhep slam da dlanm, muhalefete itilmi. Var olduu lke
deki ekonomik snfsal yap onu da biimlendirmi. Yavuz Selim in,
halifelii kazannca, ii ran a kar, blgede egemenliini glendir
mek iin Katli vaciptir, diye alevi kymlarna girimesi, Osmanl da
yzyllar boyu, egemenlerin Snni yobazlna kar direnen A levi halk
muhalefeti yerletirdi. Daha uyanklar belki. Tamam da, biz solcu din
iktidar m istiyoruz! Halk dinle kandryorlar: oyuna gelip alan soy
gunculara brakmayalm diyoruz. Dine dayal gerek ilerici iktidar ol
maz. yle balasa da tutucu olur sonunda. ran diyorsun; Trkiyede
olanak yok ona. Her ey bir yana, Mustafa Kemalin ordusu var. Ata
trk ilkeleri, devrimleri deyip ayaa kalkyor. Ona kar kmak da s
kar! Kutsuz kuun yuvas doan yanma olur, derler. Yobazlarn kara
yazgs bu bir anlamda! stersen gvence, de; denge, de! Ama yalnz

400

onunla kalmyor ki ordu! Dediim gibi, bir anlamda kendi eliyle ba


mza bela ettii egemen snflara baml bugn. Biz reformlara d
man deiliz. Temelsiz oldu diyoruz. Halkn kam a, siz klahn de
itirdiniz, kafas karard diyoruz! Aslnda iin temel yan; ran iilii
bakadr. Mollalara dayal Ayetullahlk, Kum kentine yerlemi doku
nulmaz, kkl bir kurumdur randa. Tahranm yrei bilinen ar
onlarn elindedir derler. ran saraylar da korkar. Trk slam benze
mez onlara. Yahya Kemalin Sebil-l Readm yazan slamc Krt Ah
met Naim le kapmalan var bu konuda Mtareke yllan, Edebiyat Fa
kltesi nde. Her lkede yerel bir rengi var slam m. Asyal barbar k
kenden bizde de bir eyler kalmtr kukusuz. Daha ok da Alevi y
nlarda kalmtr. Demin, slam da Mazdekilike, Manieizm e varan
ilerici artklara deinmitik. OsmanlIdaki Ebu Sfyan Mslmanl
dr. Halk yldmp sindirerek dizgine balayan geleneksel uyarlama
l muaeret bir tr Zhd, takvay halka yuttururlar! Gnah dedikleri
ikiyi padiah da ier, sadrazam da. Her yerde byledir aslnda. Ye
dinci yzylda mer bni Abdlaziz var. Emevi Halifesi. Kimsenin
Allah a, Muhammede ballndan kukumuz yok! Kavga dirhem-
dinar kavgas, diyor. Her dinde olduu gibi. Bir say, havarilerini
dn, bir de papalann, kardinallerin saltanatn! Biliyorsunuz, halkla
yakn yaayan Katolik papazlan, Gney Amerika da gerilla savalar
na katlmaya baladlar. Yaam koullan, dinsel dogmalar bile ap be
lirleyici oluyor sonunda.
Glerek ekledi.
-Kimsenin Atatrke ballndan kukumuz yok! Kavga altmgm kavgas bugn de! Felsefeci Halil Vehbi Eralp sylemiti bir
gn: Trkler yle iten slamc saylmazlarpek. Bakn tm Divan Ede
biyathda, stn deerde bir mnacaatya da naatyoktur! Ak, a
rab, elenceyi ileyen gazellerin, arklann en gzelleri yazlmtr,
dermi Yahya Kemal. Ben eyh Galip in naatm severim. Rahmeyle
aman ate-i hicranna yakma / Ezcmle kulun Galip i pr-crm brak
ma / Sen ahmed- Mahmut-u Muhammedsin efendim / Hakdan bize
sultan- meyyedsin efendim. iiri bilmem ama cokulu sylyor.
Nasl da akimda tutuyordu Hoca bunlan!
Alayl glmsedi.

401

- Pr crm m diye alayarak 28 yanda kara sakalyla ld

gitti zavall Galip Dede! Asl sulular, pr crm ler dnyay yiyip gbek atyor. Bu i srer; ta ki halk uyansn! zaa caae nasrullah-i velfet-

h / ve reeltey naa yedhulune fi dinullaahi efvaca.

akn bakyorlard.
-Kuran diyor bunu! Allah m yardmyla zafer grnd m, halk
akn akn gelecek, diyor. En byk zafer halkn yrekten destei. D i
yalektiin yaamsal halkas bu bugn. Dnya pr crm yuvarlanp

durur yoksa. Halkn yitirdin mi, kavgay da yitirirsin!


Grdnz. Ne rge var, ne itki var. Yazar, kendi grlerini, oluturduu kukla
lara syletiyor.
Bu yazarlarn roman yerine toplumsal zmlemeler yapan yaptlar yazmalar i
gerekirdi.
Yazarlarn krsde sylev ekmeleri bir sorun. Ama bu romanlar, baslmadan
nce okuyan ynetmenler de bir baka sorun.

Bu, unu gsteriyor. Yayn ynetmenlerinde estetik deer olumam. Yazar ya-,

zyor, yaync basyor.


Btn bunlardan sonra okur, bu yaptlar okuyor. Daha sonra bu romanlar dl
stne dl alyor.
Tencereler yuvarlanyor, kapaklarn buluyor.

Cervantes, Don Quijoteyi (13) 1605te bundan 407 yl nce yazd. Bu romanda,
roman-yk yazarlar iin bir uyan vardr. O uyany buraya alyorum.
Burada yazar, Don Diego nun evini ayrntlaryla iziyor, bolluk iindeki soy

lu bir iftinin evinde bulunan her eyi anlatyormu; ama bu ayrntlarn, deerinjf,
okuyucuya aykr gelen konudma tamalardan deil, doruluktan alan hikyeyle
pek ilgisi bulunmadn gren evirmen, hepsinLkaldmp atm.
Okudunuz. Ne diyor Cervantes, konu d tamalar yapt doruluktan uzaklat*
nr. Ne yazk konu d tamalar, yaznmzn temel eksikliidir. Gereksiz yere konu
uyoruz, gereksiz yere ok yazyoruz.

Dipnotlar

1. Tolstoy, Dirili , ev. Ergin Altay, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul, 1975.

2. Stendhal, K zl ve Kara, ev. Bertan Onaran, Payel Yaynevi, stanbul, 2005.

3. Yakup Kadri Karaosmanolu, Panorama, Remzi Kitabevi, stanbul, 1971.


4. Kemal Bekir, Karl Dn, Pencere Yaynlan, stanbul, 2006.

5. Refik Halit Karay, San Bal, Memleket Hikayeleri, nklap ve Aka Kitabevleri, stanbul, 1976.

402

t. Adnan zyalner, Yama, Gzleri Bal Adam-Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.
7. K. Marx - F. Engels, Yazt ve Sanat zerine I, ev. ner nalan, Sol Yaynlan, Ankara, 1995.
H Ahmet Mithat, Vah, Yayma Hazrlayan S. Emrah Arlhan, Sel Yaynclk, stanbul, 2007.
J Hseyin Rahmi Grpnar, nsanlar Maymun muydu?, Atlas Kitabevi, stanbul, 1968.
d. Kemal Tahir, Yorgun Sava, Remzi Kitabevi, stanbul, 1965.
11 Adalet Aaolu, Bir Dn Gecesi, Yap Kredi Yaynlan, stanbul, 2005.
) 2, Vedat Trkali, Yalanc Tanklar Kahvesi, Turkuaz Kitaplk Yaynclk San. ve Tic. A.., stanbul, 2009.
I I. Miquel de Cervantes, Don Quijote II, ev. Bertan Onaran, Payel Yaynlan, stanbul, 2012.

403

13 Haziran Cumartesi
Konferanslarmdan birinde sordular. Eletirici yapc m, ykc m olmal...
Ykc olmal dedim. Neden ykc olmal eletiri. Syleyeyim. Sistem bize nasl
dnmemiz... nasl davranmamz gerektiini retir. Bu renmeyle deer yar
glarmz... estetik yarglarmz oluur... Hayat, sisteme gre yorumlar... Sisteme
gre yrtrz. Sistemin idiledii beynimizle bakarz hayata. te bu noktada
unu sylyorum. Sistemi kkten... ykc eletirmeden kafa ac... salkl
renme mmkn deil. Biz hasarl bilinle bakyoruz hayata. Bu yzden deer
yarglarmz... estetik yarglarmz... davranlarmz salksz. Tam bir yabanc
lamann iinde hasarl bilinle hayat ciddi bir biimde zmleyemiyoruz. Bu
yzden sk sk sakata dyoruz... Sakata dmemek... insani bir toplum iin s
reci balatmak istiyorsak, olup-biteni... bugn... gemii... kkten... ykc ele
tirmek gerekiyor. Bu olmad iin, sisteme teslim olmayan... olmak istemeyen
gvenilir insanmz bile... elyordamyla hareket ettii iin... gnn birinde saka
ta dyor. Szgelimi, yazarmz... airimiz, gnn birinde adlanmak istiyor...
nk adlanmak bu sistemin deer yarglarndan biri. Sisteme gre adlanan de
erli... adlanmayan deersiz... Yazarmz... airimiz yle dnyor. Bunca yl
yazdm. imdi adlanaym. Gidip bir dl alaym. Ben de deerli olaym. dlle
ri de bizim dller, onlarn dlleri diye ikiye blyor. Bizim dller iyi
diyor. Bylece sakata dyor. unu dnmyor. dl veren jri yeleri de sa
katta.
Glyorum. Gz grmeyenler, gz grmeyen bir bakasn en gzel gzl
seiyor... te dllerin zeti bu bizde.
Sylyorum. yi bilinsin. Kim olursa olsun sakata dmtr dl alan. Bir
gn demeyecekler niye dl verdiniz. Ama bir gn diyecekler, niye dl aldnz.
Sanat sisteme sizin yarattnz allahlar benim ayamn altnda demeli.
dl, edebiyatmzn allah. Sanat bu durumda, bizim allahmz iyi demez.
nk sanat yabanclamann rn allahlara teslim olmaz. Yabanclamann
rn allatlan amlar... gsterir sanat... Gidip de Bizim allahmz iyi diye
kandrmaz insan.
Hasarl bilin, Bizim allahmz iyi diyor, sakata dyor. Sistem allahlarla
yrtyor iini... iyisi kts yok allahlarn.
A l imdi iyi allahndan dlleri... istifle. Yabanclama kmldnda piman
olacaksn. Yerlebir olacaksn. Kldan ince kltan keskin srat kprsnden ge
emeyeceksin.

404

Btn bunlar Taner Timurun (Osmanl Trk Romannda Tarih, Toplum ve

Kimlik) adl eserini okurken dndm. Batan unu syleyeyim. Taner Timur
bazen sistemin iine giriyor. Yazar batan baa sistemin dmda olabilseydi... d
rnce hayatmzda bir kopu... bir balang olabilirdi. Peki, Taner Timur, ucuna
gelmiken neden sistemin dna kamad da o gelgitleri yaad. Buras... biro
umuzun ayan tuttuu iin... son derece nemli. Bakn ne diyor Taner Timur:

"Bir edebiyat eletirmeni olmadm iin dier blmlerdeki gibi, Yaar Ke


malin eserine daha ziyade toplumsal ve ideolojik ierii asndan eildim. Bu
nunla beraber u gzlemi yapmaktan da kendimi alamyorum. Yaar Kemal eser
lerinin bir ksmnn kurgusunda gereken ihtimam gstermemi izlenimi veriyor.
Yer yer gereksiz uzatmalar, tekrarlar. Akasazm Aalan ndaki lkc nutuklar
ve Amerikallann verdii ikence aletlerinde olduu gibi, dnemin siyasal kon
jonktrn fazlaca yanstan pasajlarpek inandrc olmuyor ve esere de bir ey ka
zandrmyor.
imdi burda duralm. ok syledim. Azmda ya kalmad. Bir eser... ro
man... yk... iir... fotoraf... resim... btndr. Toplumsal-ideolojik ierii
doru olursa... kurgusu salam olursa o eser gzeldir. Toplumsal-ideolojik ieri
i... benim deyiimle hakikati doru, kurgusu bozuk eser gzel olamaz. Tersi.
Hakikati bozuk, kurgusu salkl eser de gzel olamaz. Ama Trkiyede bu sy
lediim kesinlikle dikkate alnmaz. Hakikati doru diye kurgusu bozuk esere g
zel denir. Tersi. Kurgusu salam, hakikati bozuk esere de gzel denir. te tam bu
noktann kkten... ykc eletiri gerekir. Herkesin bu yargy hzla ykmas art.
Szgelimi herhangi bir rk ycelten... insani deerleri o rka maleden eserin ha
kikati yanltr. Kurgusu salam diye bu esere gzel denmez. Trkiyede bu dik
kate alnmad. Alnabilseydi... hasarl bilincimizi onarabilseydik berbat romanlar
yaynlanmaz... berbat romanlar dl stne dl almazd.
Taner Timura dnyorum. Yaar Kemal baskn dncenin etkisiyle deha
dzeyine karlan bir romanc. Taner Timur, Yaar Kemalde deha dzeyine
kanlan bu yazann eserlerinde eksiklik gryor... Ama nasl olabilir diye d
nyor. Taner Timur, uruna bir szlk yaplan... herkesin kaytsz artsz ben mi
yanlyorum diye... ciddi bir ekingenlikle Yaar Kemalde kurguya gereken ih
timam gstermemi izlenimini edindiini sylyor.
Aslnda Taner Timur, Trkiyede sanat eserlerinin temel bozukluunu yaka
lyor. Tam bu noktay didik didik edecekken edebiyat eletirmeni olmad ge

405

rekesiyle sistemin ucuna gelmiken, yeniden sistemin iine giriyor. Aslnda sis
temin dna kp, Yaar Kemalin eserlerinin kurgusuna hi dikkat etmediini,
uzatmalarla... tekrarlarla eserlerini iirip bozduunu sylememiz gerekiyor.
Ama o zaman Yaar Kemali nasl aklayacaz. nk Yaar Kemal, Taner Ti
murun deyiiyle estetik gcyle ulusal snrlarmz am ve evrensel yaznn
deerleri arasna girmeyi baarm.
Estetik g... Yaar Kemalde estetik g varsa, eserlerinin kurgusu neden bo
zuk. Kurgusu bozuk eserler yazan bir yazarn estetik gc neye dayanyor... br
deyile hakikati doru, kurgusu bozuk eserlere kim gzel diyor. Nasl oluyor da
kurgusu bozuk eserler yazan Yaar Kemal estetik gcyle uluslararas oluyor.
u bilinsin. Yaar Kemal, yaayan romanclarmzn hibirinden estetik g
asndan bir milim ilerde deil. Bu konumuyla Yaar Kemal uluslararas olmu
sa Selim lerinin de, Adalet Aaolunun da, Pnar Krn de... Talip Apaydnn da, Demirta Ceyhunun da uluslararas olmas gerekir. Olamamlarsa...
en azndan yirmi romancmzn Nobel almas gndemde deilse bu ite sakatlk
vardr. Bu sakatlk edebiyat ddr.
Yaar Kemal, edebi kanallarda deil, meta kanallarnda yryor. Terslik bur
da. br yazarlarn estetik gcnn Yaar Kemalden az olmasndan deil.
Szgelimi, mzik dnyasnda Zlf Livaneli uluslararas. ki kaset sonra ben
uluslararas olamazsam bu Zlf Livanelinin estetik gcnden deildir. Benim
iyi reklam olamaymdandr.
Trkiyede sanatn gereklii byle. Bunu kabul etmeliyiz. Estetik gce daya
l gzel eserler yaratlmasn istiyorsak bu gereklii, deitirmek iin ak seik
grmeliyiz. Gremezsek reklama dayal adlandrlm sanatlarn, adlanmln metafizik temellere... deha... ans... allah yardm etti... dayandrrz. Bu, siste
min iine yarar. Sistemin iine yarayan dnce, sistem iidir. Sistemin devam
n salar.
Soru. Taner Timur, ucuna gelmiken neden sistemin dna kamyor. nce
bak as. Sistem d bak asyla her tan altna bakmadan... kybuca...
milimetrik tutamaklar... kkten, ykc eletirmeden sistemin allayp pullad
dorularla ba etmek mmkn deil. Bitti mi. Bitmez. En kk bir eletiride sis
temin svgs... irkinsi davranlar... dirsek vurular... zehirli alaylar... yanbakc kmsemeleri... jilet atc baklar... avu iinde biz, urun urun sokulu
lar... Sen ylesin... sen bylesin diye koltuklaya koltuklaya tuzaa gtrle

406

ri... tatlyla bulanm mcr yedirileri... yrekstne ar baltal hain saldrla


r... kaynam katran tayclar olanca gcyle boalr insann stne. Yaad
m iin biliyorum. Btn bunlara dayanmak... i dnyay dik tutmak... dost bil
dik hain saldrlarn yarasn beresini sarp sarmalamak... dileri krmadan mcrlur inemek... bel vermeden tuzaklardan syrlmak... onca elmeye karn bafjcmeden yrmek... knlan incinen... gnl dnyasn hzla onarmak... bilirim
zordur. Peki arkada, naptn... nettin de derisi yzlmten beter oldun. Dei
ik bak asyla, Ben, bu eseri u-u-u nedenlerle beenmiyorum dedin. A l
l st bu. te bizim yazannzn demokratl. Eserini beenirsen... sistem ii bir
iki eletiri yaparsn ballbrekli demokrat olur. Sistem d eletirdin mi derisi y/.lmten bin beter eder seni. Bilirim zordur dayanmak sistem dma knca.
Ama doru renmek... doru deer yarglanna... doru estetik yarglara varmak
buka trl mmkn deil.
Taner Timuru, sistem dna btnyle kmasa da itmiyorum. Taner Ti
murun eserini nemsiyorum. Bu koullarda bile sistemin dna ktnda do
rulan gsterdii iin okunmal diyorum. Ama sistemin iine girdiinde... Yaar
Kemalin estetik gc... yanlyor. Bunu bilelim.
Taner Timur, Kemal Tahirin Devlet Anasna sistemin dndan bakyor. Ke
mal Tahir iin bir bardak suda frtna yaratlmt bir zamanlar. Hasarl bilinciy
le dnce retiyorum sananlar, rkl gzelletirmek isteyen Kemal Tahirin

Devlet Anasim devrimci roman diye piyasaya srmt. Bunun tesi var... Ta
ner Timur yle diyor, ...dnya literatrnde Marxm Asya despotizmi dedi

i bir devlet tipinin Marx adna, bir adalet dzeni olarak savunulmasnn bir ba
ka rnei olabileceini sanmyorum.
Ne kadar artc deil mi... Cellatlann gece gndz demeden kafa uurdu
u... yzbinlerce insann kesilip kuyulara tkld Osmanl dzeni, kimi szde
Nolcularca adil dzen diye yceltilmi... Kemal Tahir de gya bunun romann

yazmt. Ama cehalet bulacdr. Bir zamanlar baz insanlar Freudla Marxi
Nentezlemek istediler. Freuda Kim Gider adl yazma da az dolusu svdler..
Hu noktada marksist Attila lhan, faizmi analiz eden romanlar yazd. Taner
Timur, Attila lhann romanlannda marksist analiz bulamadn sylyor. y
le diyor Taner Timur, Reichtan beri Freudu Marxla uzlatrmaya alan bir

ukm mevcuttur. Fakat rnein faizmin analizinde snf faktrn tamamen bir
kenara itip sadizm le yetinmek inandrc olmaktan uzaktr. Bitmedi. Attila l

407

han Toplumsal yntem konumunda ise, ulusal eliki diyalektiini, snfsal e

likinin yerine koyuyor. N oluyor. Olan u. Cehaletin salncanda uyumu in


sanlarn mymnt beyinleriyle okuduklar bu romanlara Trkiyede gzel deniTaner Timur, sistemin dna kar kmaz o kibar diliyle bu cehaleti gsteriunu bilmeliyiz. Edebiyatmz mymntlarn elinde can ekiiyor. Taner Ti

mur yle diyor, Herzen in yazd gibi X V III. yzyl edebiyat birka uyank

insann toplum zerinde hibir etkisi olmayan asil bir urasndan ibaretti. Tp
k, imdi bizde olduu gibi... edebiyatlarmzn toplum stnde hibir etkisi
yok. Altm milyonluk bir lkede yazaryla okuruyla iki bin kiiyiz. Bu sefaleti
krmak iin 1988de yeni bir edebi rgtlenme nerdim. Yz bin okur hedefle
dim... Bazlar yz bin okur mu diye alaya ald... bazlar gz kapaklar dk...
kln bile kprdatmadan... yorgunluktan esneye esneye dinledi beni... Oysa cid

di bir rgtlenmeyle ilk alt ayda yzbine... drt yln sonunda bir milyon okura
ulamak mmknd... Bir milyon okurlu bir edebiyatn Trkiyede yapaca et
kiyi dnn...

Bu, Rusyada yle oluyor, Yaznsal amatrle deiik bir karakter veren

ilk ciddi etki Masonlardan geldi. (...) Hareketin ncleri Fransz Aydnlanma

s nm klasiklerini ve Ansiklopedi nin en nemli maddelerinin Rusaya kazand

rlmasnda barol oynadlar. Byle bir toplumda edebiyatn etkisi, baka lke

lerde oktandr kaybolmu boyutlar kazand. Pukin in ve Rileyev in devrimci


iirleri, genlerin ellerinde imparatorluun en uzak eyaletlerine kadar yayld.
1988de okur-yazar btnlemesi diye yola ktmda bunu dnmtm.
lkenin en uzak blgesinde edebiyat... Bilinmeli. Bilinsin. zmirde, Adanada,
Ankarada, Trabzonda, Kayseride, Samsunda, Karsta, Diyarbakrda, Antal
yada bu ii gtrecek... edebiyata hayatn koyacak deil be kii, iki kii bile
bulamadm. imdi o kiiler, kitap okunmuyor diye hayflanyor... belediye en
liklerine gidip, be on kitap imzaladktan sonra geceleri zil zuma sarho oluyor...
Olun... size bu yarar.
Taner Timurun nazik dille, arada bir sistemin iine girerek eletirdii Trki
ye romannn temel eksiklikleri yle kyor ortaya.

1. Romanmzn ya kurgusu... ya hakikati sakat. 2. Ulusal Kurtulu Savan


anlatan gereki bir roman yok. 3. Romanclarmzn bir blm dinci... bir b-

408

r
llln rk... bir blm Freudcu... Byle olmayanlar da sz gelimi, Trk ky
roman, yaygn smr mekanizmalarna Pir Sultan Abdal, Krolu, Dadalolu
vh. efsaneleriyle dolu Ortaa ideolojisiyle saldryor. iirlerimiz., trklerimiz
de byle deil mi... Haydi Krolu... haydi Dadalolu... haydi Kizirolu... Hay
di urun ha... Ur bakalm. Bo kafayla nereye vuruyorsun.
Romanmzn... dahas sanatmzn temel eksii bak asnda. Bizim sanat
m/, tarihi materyalist bak asn edinemedi. Bu yzden insani gereki olama
d. Taner Timur kibar diliyle konuuyor, stanbullu bir romancnn bir (rnein)

Ncwyorklu gibi roman yazmasna ne gerek vard, ne de olanak.


Cahil takliki olur. Takliti iin Parisli, Londral, Berlinli gibi romanlar yaz
mak gerekliydi.
Taner Timur yle diyor, Btn bireyleri, adil ve smrsz bir dzende bi

rer deer haline getirecek Aydnlanma Kavga smda zafer kaplarna kilit vurul
mamtr. Gzlem ve muhayyile gcyle yaratma zgrln her eyin stnde
Iltmas gereken romanc, bu kavgann zorunlu bir esi deildir. Fakat, tm ro
man tarihi gsteriyor ki, bu kavgann dnda da kalamaz.
Taner Timura bu gzel yargs iin teekkr. Ama bu yargda kk bir d/vltme gerekli. yle. nsan, adil ve smrsz bir dzende birer deer durumu
nu getirecek Aydnlanma Kavgasnda zafer kaplarna kilit vurulmamtr. Gz
lem ve d gcyle yaratma zgrln her eyin stnde tutmas gereken a
ir, ykc, romanc... besteci... trkc... tiyatrocu... filmci... fotoraf... res
sam... ksaca sanat, bu kavgann zorunlu esidir. Btn sanat tarihi gsteriyor
ki, sanat bu kavgann dnda kalamaz.
te bizim kavgamz... btn ayrntlarn tesinde zafer kaplarna kilit vurul
duuna inanp bugn mutlaklatran sanatya kar... hayr diyoruz. Zafer kaplunna kilit vurulmamtr. Aydnlanma Kavgasm irkinseme... meyhanelerde
kendini tketme...
Dn akam yemeinde Esenky kprtszl deitirdi. Btn gn kprtsz
yaand. Akam yemeinin ta banda bir rzgar geldi... Sert... kaldrp atc... Ra
k kadehini zor kurtardm. Sofra kart. Deniz ald ban gitti... uzaklara... Son
ra bir yamur... kocaman.
Bundan tr severim Esenky. Gereklie boyun emez. Bir rzgar... bir
yamur... gne bile burnunu karamaz... Sa sol, Ne bu rzgar, ne bu yamur
diyecekmi... sevmeyecekmi... dnmez bunlar Esenky.

409

Rak ierken... bulutlar koturup duruyor... da doruklan, yldnmlarla im


eklerle kavga ediyor... Ceviz Aacna baktm, sistemin kuatmasn krmak iin
yekiniyordu. Belki olmaz, belki krar.
Yann gidiyorum. Cangla.
Cengiz Gndodu, Yldz Gncesi 1991-1992,
nsancl Yaynlan, stanbul, 1996.

Yaar Kemal'le ilgili unu sylemem zorunlu. Bir ara Nobel edebiyat dl
iin ad geiyordu. Vermediler. Bu dl Orhan Pamk ald.
dl Yaar Kemal'e verilmeliydi. Kurgudaki aksaklklara karn Yaar Ke

mal bu topraklann insann anlatr. Orhan Pamuk'ta insan yoktur. Kukladr onun
karakterleri.

410

TPK OLAN - KARAKTER


Bu blme Engelsten bir alntyla balyorum. Engels yle der, Gerekilik,

benim anlayma gre ayrnt doruluundan baka, tipik koullardaki tipik karak
terlerin doru olarak yeniden yaratlmasn da gerektirir. imdi, karakterleriniz ye
terince tipik ama onlar kuatan ve eyleten koullar belki o denli tipik deil. (1)
Tipletirmede nemli olan, tikelle genelin diyalektik birliini kurabilmektir. Her
insan, bilse de bilmese de tekildir, bireydir, bir de onun genellii vardr. lkin o, ge
nelde insandr. stelik toplumsal bir konumu vardr.
Bunun nemini Kaan yle anlatr.
.. niin sanatta, genel-olan, tikel-olan yoluyla kavranabilmektedir?

Bilim, soyut-mantksal aralar kullanr, nedenine gelince, bunlar, kendi nesnesi


nin, yani, doann, toplumun, insann varlnn en nesnel yasalarnn bilgisidir,
lier, sanatn da bilim gibi, ayn bir bilgi nesnesi olsayd, o zaman, sanattaki imge
sel biimler gider, yerine bilimsel bulularn bombo resimleri gelmi olurdu; n
k, sanatsal imge, genel-olan ancak tikel olana brnerek verebilir. Oysa sanat,
sanatsal bilginin nesnesi ni yanstmann upuygun, en iyi ekli ve tarz olarak imge
sel bilgi biimini getirir. Sanatta, zne ile nesne arasndaki karlkl iliki, soyutnantksal biimde deil, imgesel biimde kavranp verilebilir ancak; nk, evre
ile insan arasndaki iliki her zaman iin somuttur. Bu iliki, dmdz gereklik ile
dmdz insan arasnda deil, belli bir fenomen ile belli bir kii arasndaki kar
lkl iliki iinde kurulur. Genel-soyut tarzda alnrsa, o zaman, nesne-zne ilinti
si, felsefi-kuramsal, bilimsel bilgiye girer. Buna karlk, byle bir ilintiyi tm so
mutluu iinde ele almak gerektii zaman, genel-olan /olduu kadar tikel-olan da
somut bir ekilde canlandrp yorumlayabilecek olan sanat iin iine girer. Demek,

411

uras ok ak ki, sanattaki imgesel biimi anlalr klan ey, sanatn ieriini karakterize edecek ekilde, sanatn kendi bilgi yeteneidir. (2)
Burda nemli bir noktay da belirtmeliyim. Yaptta, tip-karakter ilikisi kurmak
zorunlu. Yalnz tipte kalnrsa gerekilik soyutta kalr.

Yakup Kadrinin Panorama (3) adl yaptndaki tiple karakterlere bakalm.


Milletvekili Halil Ramiz kksz bir ilericidir. yle der kendisi iin, biz tepe

den inme bir inklabn kksz ncleriyiz.


Halil Ramiz, lke sorunlarna geni bir adan bakmaktadr. Halil Ramize gre

ekonomik kalknma davas M illi Kurtulu Savamzn ikinci safhas demektir.


Bunun baarlmas iin her trl kar hesaplar bir yana braklmaldr.
l merkezinde kendisini dinleyenler iin bu szlerin hibir anlam yoktur. Onla
rn sorunu ille snrldr, ildeki balan kum basm, iki yldan bu yana rn alnama
maktadr.
Halil Ramiz bu sorunu, millete bir ekonomik kalknmaya ilikilendirmekte,
halk ise badan sz etmektedir.
Halil Ramiz gerei anlatamamann verdii skntyla btn ilkelerin snp git
tiini dnr. te yandan Yanyal Fazl, Atikler kynn merasna el koymutur.
Halil Ramiz bu olayn da stne gitmek ister. Ayrca ildeki belediye bakannn se
imine dolayl yoldan karm, belediye bakan seilen Dr. Namk Ahmeti telya
zyla kutlamtr.
Btn bunlardan tr parti genel sekreterince sorgulanr. Halil Ramiz Parti
Merkez Kurulundan ekilir.
Halil Ramiz kk burjuvadr. Ateli sylevlerle devrimi desteklemektedir. Bek
lentileri yksektir. Beklentileriyle gereklik uyumaynca kmlr. Bu krgnlkla sa
vam brakr.
Herkesin neden kendi gibi davranmadna bakar, zlr.
Zengin Fazl, kaymakam, Halk Partililer de devrimi kuatmtr. Fazl ksa sre
de zengin olmu, halkevini dayayp demi, arnn emesini yaptrm, yoksul
rencilere para yardm yapmaktadr.
Gen yargtan bunu duyan Halil Ramiz ac ac glmseyerek kendi kendine

Bana bu mbarek zatn elini pmekten baka yapacak bir ey kalmyor der.
Halil Ramiz tipinde gsterilen aslnda aydnlanma hareketinin kesintiye uratlmasdr.

412

liir baka karakter Tahincizade Emindir. Tahincizade, apka yasasndan bu ya


ln, evinden kmaz. Ama oullaryla Cumhuriyet Halk Partisinin il merkezini ele
getirir. Oullar eliyle ileri tavsatr.
Fuat, ekonomi-politikten yoksun gzel bir gentir, f ik t ve ruh bunalm iinde

dir. "O da Halil Ramiz gibi yalnz duyumsar kendini.


Yakup Kadri, Trkiyede okumuun nasl aydn olamadm Ahmet Nazminin
kiiliinde gsterir.
Panorama'da Selim Sabri Aktu, Trkiyenin dnsel ekonomik ilerlemesini
durduranlarn tipiidir. Selim Sabri, stanbulda kan bir gazetenin bayazardr.
I lalil Ramizi komnistlikle sular. Selim Sabriler dzenin arkn gsteren herkesi
yllarca komnist diye suladlar.
Emeti nine, Atikler kyndendir. ki olu, babalan gibi ehit olmutur. Gelin, iki
ocuunu brakp kyne dnmtr. ocuklardan biri 16 yandadr, srtmatr.
Kozak iftliinden Fazl meraya el koymutur. Bir gn mera yznden Fazlnn
adamlar A liyi dver.
Emeti nine, sevincini tasasn topran sulan iine eken Anadolu kadndr.
Emeti nine kiiliinde devrim yenilgiye uramtr.
Aliler, Hasanlar, Memetler tam bamsz, demokratik Trkiye iin 1960larda
yollara dtler. Daha sonra zifiri karanlkta katledildiler.
Yakup Kadri Kemalisttir. Buna karn gereki davranm, Kemalizmin baar
szln Halil Ramiz, Fuat, Emeti Nine kiiliinde gstermitir.
Meralara, topraklara el koyanlarn ocuklar daha sonra sanayileme hareketini
balatmlar ama aydnlanma, laiklik, demokrasi lklerine srt evirmilerdir.
Karakterlere geldikte Halil Ramiz edilgendir. Buna karlk Fuat atlgandr. Bu
yzden ldrlr.
Tahincizade evinden kmaz. Ama ocuklar eliyle blgedeki CHPyi ele geirir.
Fazl karakter olarak deiiktir. Halkevini demitir. Eitime yardm eder.
Tipik-karakter ilikisi kurarak, kiilere derinlik kazandrmtr Yakup Kadri.

ten Pazarlkl Mehmet


Kemal Bekir, Mehmet Aabey (4) adl ykde byle bir tip-karakter anlatr.
Mehmet, ailenin uzaktan akrabasdr. Gz kula ailededir, onlar kul kle ola
rak grr.

413

Baba, Mehmetten be lira bor istemitir. Bir saat sonra gelmesini ister. Baba da
olunu gnderir.
i;
Aile, Mehmetin eline dmtr. Be lira verecektir Mehmet. Delikanlya soru*
nu bilmiyormu gibi souk davranr. Trl ileri yaptrr. Arada da aalar.
Mankafadr olan. Kan kz peinde komaktadr. Utanmazdr.
Sonunda paray verir, ama yapmadn komaz.

)
Kemal Bekir, evrensel bir soruna deinir. Dnyann neresinde olursa olsun, kimi
insanlar ykseldike byle acmasz olurlar. nsan uratrmak, insana eziyet etmek
haz verir onlara.
i
Kemal Bekir, Mehmet karakterinde, burjuva dnyasnn yabanclam, kiilii?
paralanm tipini gsterir. Mehmetin karakteri iten pazarlkl olmasdr.
j

Adnan zyalmerin Dkkan (5) adl yksnde tipik olgular anlatr.


Bir tavuku dkkan dnn. Canl tavuklar satlyor. Tavuu beeniyorsunuz, j
tavuk kesiliyor, temizleniyor. Paketlenip elinize veriliyor.
Bir sre sonra tavuku dkkan kapanyor, yerine bir banka alyor. Dkkanda }
fazla deiiklik yok. blmleme olduu gibi korunmutu. Tavukunun tezgah- ;
nn yerine bankanmki aynyd, yalnzca fayans yerine formika kaplyd st. Arka- i
snda daktilolar, elektronik hesap makineleri alyordu. (...) Kafesin bulunduu J
yerde mterilerin beklemesi iin deri kanepelerle koltuklar vard.
J
Tavukudan bankaya dnen bu uzamda tavuklarn, horozlarn kesim iin bek- ;
ledikleri bu yerde imdi kadnl erkekli banka mterileri bekliyor.
Ayrca lm hcresiyle vezne, infaz odasyla mdr odas zdeletirilmi.
Bugn burjuva uygarl, bankasyla alveri merkezleriyle, borsasyla, tahville- ;
riyle insanlar kansz baksz doruyor.
Evrensel bir yk Dkkan... Tipik olgularla burjuvazinin iyzn gsteriyor
Adnan zyalmer.
Orhan Kemal amarcnn Kz (6) adl yksnde artist olmak isteyen Neri
man anlatr. Bomba Muzaffer diye anlan delikanl yoksuldur. Neriman artist ya
pacam diye kandrr.
imdilik sinemada napabilirse onu yapmaktadr Nerimana. Balara gtrmeyi
uygun bulmaz.
Neriman stanbula gidip artist olacan syledii iin komunun kskandn
syler.

414

Muzaffer, stanbula gidip ilk filmi evirdikten sonra, herkes senin peinde koa
tk tliye kandrr Neriman...

amarcnn Kz, Orhan Kemalin yks. Basnda Zumacmm olu, zurnac


knl oldu, Hizmetinin kzyd ba artist oldu haberleri eksik olmaz.
Yoksul aile kzlarnn dlerini ssler bu haberler. Her kzn da Muzafferi var
dr.
Muzaffer artist olmak isteyen kzlan fuhu sektrne sermaye diye devreder.
Hurda iin trajik yan artist olmak isteyen kzm Muzafferin paraszln bilmeNe karn yalanlara inanmasdr.
Muzaffer, sinemaya girmek iin Nerimann parasn alr. Bunun stne Neriman
Korur, ... peki, stanbula neyle gideceiz? Muzaffer yle kandrr kz, Koca

kardan bir yzlk keserim... Bizi stanbula atar. Ondan sonrasn bo ver...!
Orhan Kemal, tipik-karakterle, aldatanla, aldatlan ak-seik gsteriyor.
Kk Burjuvann Ak
Aldatlmaktan Korkan Liberal (7) adl ykmde, kk burjuvann aktan ka
ym gsterdim.
Mert, tipik kk burjuvadr. Baanl bir inaat mhendisidir. Ama kk burju
va bilincini aamamtr. Birok kadnla iliki kurmutur, korkudan kam, arad
yk bulamamtr. Ak dnde yaar en sonunda. Ak dnde yaamas Mertin
karakteridir.

Ancak nnde sonunda Mert de bir insand. Onun deyiiyle,


koyu, smsk bir ak yaamak istiyordu.
Mert, koyu, smsk bir ak dnde yaad. Bu d, zene
bezene, titizlikle kurdu.
nce kadna bir i buldu. retmen, edebiyat doenti, kimya
mhendisi... Akima kimya mhendisi gelince yzn buruturuyordu.
Sonunda kadm eczac yapt. Bir eczanesi vard kadmm. Ama i olsun
diye amt kadn. Aileden zengindi nk.
Peki, ad ne olmalyd bu kadnn. nce Tlin dedi, olmad. l
ker, Sevin, Tlay, Tmay... burda durdu. Tmay... Bu ad ok been
di. Kadmn ad Tmay olacakt.
Fiziini de yle izdi. Tmay, 1.72 boyunda... M ertin boyu
1.75ti... esmer, uzun, siyah sal olmalyd. Geni alnl, parlak kap
kara, delici gzleri, yay burnu, etli dudaklar...

415

Tmay, keklik gibi yryen bir kadnd. Derinden gelen, insann


iini allak bullak eden bir sesi vard Tmaym.
Eczaneye gittii zaman, erkekler aspirin, vitamin almak iin nerdeyse sraya girerlerdi. Tmay o gizil sesiyle,
-Ne istiyorsun, desin, ya da yle bir gz gze gelsinler...
Tmay otuz yandayd, ama imdiye kadar ok hafif bir flrt d
nda bir iliki yaamamt. Tmay, kendisini etkileyen bir erkekle
karlamamt. te bu erkek Mert olacakt.
Tanma yerini bir trl belirleyemedi. yle deiik bir tan bi
imi bulamad. Sonunda bir kokteylde karar kld. Bir kokteylde kar
latlar.
Mert in,
-En bata gelen ilke erdemdir. Hayat, tktnlmamaldr, szleri
Tmay etkilemiti.
-Mert Bey, demiti, ne gzel bir sz... hayat tktrlmamak...
Mert, dn balang blmn pek seviyordu. Kadnl, erkek
li bir emberin iindeydiler. Tmay,
-Mert Bey, ne gzel bir sz bu. Hayat tktrlmamak.
Mert, Tmaya doru bir adm atyor.
-Evet, hanmefendi, diyor, sonra ban yukar kaldryor, gzle
ri yan kapal,
-Turgenyevin Babalar ve Oullar adl romanndan Bazorovun
sz.
Bazorov sz dilden dile atlyor, kadnlar hayranlk, erkekler
kskanlkla bu kltrl adama, M erte bakyorlard.
Dn burasnda mayyordu Mert. Tmaym ailesi de M erti el
stnde tutuyordu. nne gelen her erkee burun kvran bu kadn, so
nunda M erte teslim olmutu.
Bir yldr sk bir ak yayorlard. Nerdeyse evleneceklerdi...
Mert, bu noktaya gelemiyordu bir trl. Sonunda d yle bir kur
guyla ilerletti.
Gnn birinde bir telefon geldi Tmaydan.
-Bu gece bulumamz gerekiyor.
-Senin iin vard.

416

-Bu daha nemli.


-Ne oldu, sesin de bozuk.
-Akama konuuruz, gecikmeden gel.
Akam Tmaym evindeydi. ok gergindi Tmay, sinirliydi. Sa
lon sigara duman iindeydi. Kocaman kl tablas izmaritle doluydu.
Tmay, salonda dolayor, M ertin yzne bakmyordu.
-Sen geen Pazar Ankara daydm deil mi, dedi sonunda.
Mert, oturduu koltukta, rahat rahat ayak ayak stne attktan
sonra,
-Evet.
-Neden gitmitin Ankara ya.
Tmay, arkas M erte dnk, pencereden bakyordu.
-Oda toplants vard, n oldu.
Tmay dnd, M ertin nne geldi.
-Seni bir kadnla kol kola grmler Ankara da.
-Olamaz, diye koltuktan frlad Mert.
-Olmu...
-Kim grm.
-Sana ne, cevap ver. Kimdi o kadn.
Dn burasnda urad hakszlktan tr, gerekten byle bir
olay yaanm gibi gzleri yaaryordu.
-Hakszlk bu bana, dedi Mert.
-Hakszla urayan benim. Bir kadn... olacak ey deil. Haya
tm adadm erkek...
Tmay, hkrklarla alarken, Mert, en st perdeden yle di
yordu.
-Sen hayatma tktrdm kadn deilsin.
Mert, bu tartmann nasl bittiini, evden nasl ktm kurgulayamad. Bundan sonrasn yle kurgulad nce.
Gecenin ileri bir saatinde M ertin telefonu ald. Bir kadn,
-Mert Beyle mi gryorum.
-Evet.
-Mert Bey, siz beni tanmazsnz, ben Tmaym halasym.
-Buyurun efendim.

417

-Tmay, hasta Mert Bey.


-Gemi olsun efendim.
-Bildiiniz gibi deil, zntden kanser oldu, lmek zere.
Mert zntden krlam salaryla Tmaym evine kouyor.
Tmay tam lrken, birbirlerini sevdiklerini sylyorlar.
Mert, bir sre sonra dn burasn beenmedi. Haz alamyordu.
Onu coturacak, tir tir titretecek bir d gerekliydi.
Dnd, tand, dn kanser blmn att. yle bir kurgu
gelitirdi.
Evdeki tartmadan sonra, ertesi gn Mert, Tmay telefonla
arad.
-Bu konuyu derinlemesine konumamz gerekir. Ciddi bir hak
szlk yapyorsunuz. Sonra piman olacaksnz. Unutmayn, gerek
gldr, kendini kabul ettirir.
Gerek gldr, kendini kabul ettirir, sz Napoleon Bonapar
te 'md. Yeni ald Gzel Szler kitabnda okumutu.
-Hayr, dedi Tmay. Sizinle konuacak herhangi bir konu yok
benim iin. Ltfen telefonu kapatn. Ltfen, beni bir daha rahatsz et
meyin.
Kurduu dn bu blmn, evde yatmadan nce, arabasyla
iine gtrlrken yeniden yeniden derin bir krgnlkla kuruyordu.
Arada derin derin iini ekiyordu. Soluksuz kalyordu neredeyse.
B ir gn yle derin i ekti ki, arabadayd, ofr,
-Cannz skan bir ey mi var beyefendi, dedi. Yant vermedi.
Dalgn dalgn darya bakt.
Dn kurgusu daha sonra yle geliiyordu. Tmaym halas,
yle devreye girdi.
Hala, emekli bir bykelinin karsyd. Halann ad Sabahatt.
Kurguda, Sabahat, nemli bir konuda M ertle grmek istiyor,
ama yzyze.
Ertesi akam, bir otelin ay salonunda bulutular.
Bu arada Mert, bir baka d daha kurguluyordu. yesi olduu
partinin genel bakan oluyor. Btn yurtta, liberal sosyal demokrasiyi
anlatyor, sonunda babakan oluyor. Bu noktadan sonra ileri gidemi

418

yordu Mert. Yalnz bir kez kurguyu yle gelitirdi. Avrupa Birlii nin
dayatmalarna kar, btn bykelileri yurda aryor, btn televiz
yonlarda yaynlanan konumasyla Avrupa B k li ine sert kyordu.
Bunun stne Avrupa B irliinin yetkilileri Ankaraya kouyor. Sorun
zlyordu.
Halk sevinten alyordu. Fener alaylar dzenleniyor. Baba
kanlk konutunun nnden geen fener alaym gzyalanyla izliyordu
Mert.
Bu arada gerekten gzleri yaaryordu.
Tmaym halas Sabahat, bir yanllk olduunu anlatt. Bunun
stne Mert,
-Bu durumda benden ne isteniyor, dedi.
-dn vermez, kesin sonuca giden kiiliinizi nasl da belli edi
yorsunuz, dedi hala.
Kurgunun burasnda Mert, gsn iiriyor, boazn temizli
yordu.
Yine byle yapt bir gn ofr,
-Nezle mi oluyorsunuz beyefendi, dedi de M erti pek sinirlendir
di.
Hala M ertten isteneni yle anlatmt.
-Bu durumda sizden istenen u Mert Bey, telefon edip Tmay
baladnz syleseniz.
-Olayn ertesi gn Tmay Hanm aradm. Kendisi hibir za
man aramamam syledi.
Hala atld.
-Ama durum deiti.
-lkeler deimez hanmefendi, dedi Mert.
-Ne yapsak acaba, Tmay, ok zlyor.
-Bu durumda hanmefendi yle bir zm neriyorum. Bu ge
ce Tmay Hanm, beni arasn. Ben, kendisine bir dakikalk iim oldu
unu, telefonu kapatmamz gerektiini, bir dakika sonra kendisini ara
yacam syler...
Burda durdu. ayndan bir yudum ald.
Kurgunun burasnda hazdan kendinden geiyordu. Sonra kurgu
yle ilerliyordu.

419

Halann gzlerine bakt.


-Bir dakika sonra ararm.
Hala, cokuyla ellerini tuttu M ertin.
-Keke diplomat olsaydnz, Kbrs iini bir dakikada zerdiniz.
Bu blm drt kez st ste dnyordu.
O gece telefon ediyor Tmay. Mert, ii olduunu, bir dakika son
ra arayacam sylyor. B ir dakika sonra aryor Tmay.
-Telefon ettiiniz iin teekkr ederim, diyor Tmay.
-Rica ederim Tmay Hanm.
-Halamdan rendim beni balamsnz.
-Evet, Tmay Hanm.
-Bana, gerek gldr, kendini kabul ettirir, demitiniz. Kabul
ettim, byk bir hata yaptm. Ama sizden ricam u. Bir yl birlikte ol
duk, size gzel gnler yaatmadm m.
-Yaattnz Tmay Hanm. nk erdem, doru sylemeyi zo
runlu klar.
-yleyse, gzel gnlerin ansna, beni baladnz, o kiilikli
gzlerinizle, gzlerime bakarak syleyin.
-Olabilir Tmay Hanm, bir yerde bulualm.
-Hayr, bu konuyu darda konuamam. Bu olay beni ok sarst.
-Bu durumda ne neriyorsunuz.
-Sizin iin uygunsa, yarn gece bana gelin.
-O zaman yarn gece saat dokuzda sizde olacam.
Bu, dte hazzm st noktasyd. Ama en st noktas deildi. En
st noktaya Tmaym evinde kyordu.
Tmay Cihangire, kendini Ayazpaaya yerletirdi. Tmay,
deniz grr bir apartmann nc katnda oturuyordu.
stanbul kar iindeydi. Yanak kesen bir souk vard. Kaim siyah
paltosu, ftr apkas, deri eldivenli eliyle tuttuu ince uzun emsiyesiy
le Tmaym evine vard.
Siyah bir pantolon, boyunlu krmz bir kazak giymiti Tmay.
Yz solgundu. Salar ylesine taranmt.
Deniz grr salonda karlkl oturuyorlard.
Bu ara, evden kmadan, hala, M erti aramt.

420

r
-Tmay syledi, demiti, bu gece ona gidecekmisiniz. Sizin s
tn, elik gibi bir kiiliiniz var. Tmay ezmeyin, ltfen.
-Merak etmeyin, demiti Mert.
Tmay, sze nerden balayacam bilemiyorum, dedi.
-Gerein kendisini kabul ettirdii an anlatn.
-Evet, o an anlataym. On be gn nce cumartesi gn, leden
sonra, annem, ben, teyzemin olu, bu salonda oturuyoruz.
-Eczanede deil misiniz cumartesi gn.
-O olaydan sonra ara sra gidiyorum.
Birden alamaya balad.
-ok sarsldm ben. Yemek yok, uyku yok. lala ayakta duruyo
rum.
B ir sre hkrdktan sonra.
-Telefon ald. Ben kalktm. Arayan arkadam hekim Mert. Pa
zar gn nianlsnn ya gn varm, onu anmsatyor. Telefonu ka
padm. Annem ne oldu diye sordu. Ben de anlattm. Bunun stne Ze
ki, Ankara da sizi bir kadnla kol kola grdn syleyen,
-Gidecek misin, dedi.
-Tabii, dedim.
-Amma toleransksm, dedi Zeki.
-Ne ilgisi var toleransn burda.
-Adam seni bir yl oyalad, imdi nianlsnn doum gnne a
ryor.
-Kim oyalad.
-Mert.
-Ayol, o hekim.
-Hekim olsa ne yazar, dedi Zeki.
Annem araya girdi.
-Zeki, hekim M ertle mhendis Mert ayr kiiler.
Ben yldrm arpma dndm. Mert, hekim, mhendis Mert.
Ankara szleri gidip geliyor. Sonra anlald ki, Zeki, hekim M erti siz
sanm. Bunu renince ben, hafif bir baygnlk geirdim. imdi ba
lamanz istiyorum.
Burdan sonra dn haz almann en st noktas geliyordu.

421

-Beni balyor musun. Baladktan sonra hi grmeyebiliriz.


Mert,
-Sizi seviyorum, dedi.
Tmay gzyalarn siliyordu.
-Anlamadm, dedi. akn akn M ertin yzne bakyordu.
-Sizi seviyorum.
-Btn bunlardan sonra da m.
-Evet, siz benim tktrdm kadn deilsiniz. Hayatmn bt
nsnz.
-Alay etmiyorsunuz deil mi.
Mert kalkt. Pencereye gitti. Lapa lapa yaan kardan deniz g
rnmyordu. Dnd. Tmaym, tam karsna geldi. Tmay idam fer
mann bekleyen biri gibiydi. Sapsan bir yzle bakyordu M erte.
-Sana duyduum ak, dnyann btn denizleri gelse sndremez.
Tmaym gzleri d.
Mert, kurgunun burasnda hazzm en st noktasna kyordu.
Ama bundan tesini getiremiyordu.
Birka kurgu denedi, olmad. Arada bir babakanlk kurgusuna
dnyordu. Kurgu, babakan oluuna gre iyi gidiyordu. Dahas Aysel
bile zr dilemiti kendisinden. Ama ileri gidemiyordu kurgu.
M erti braktmz yere dnersek unu grrz. M erte gre li
beralizm sosyal demokrasinin baans, lkenin kurtuluu demekti. Bu
mcadelede hapse girmek de vard, isiz kalmak da.
Kadnn korkudan gz kapaklan almt. Hapis, isizlik. Neler
sylyordu bu adam. En iyisi ksa yoldan aynlmakt. Yine de kazanl
saylrd. O pek sevdii krk mantoyu aldrmt M erte.
-Sen bilirsin ekerim, dedi, ben Paris e gitmeyi dnyordum
zaten.
Mert, derin bir i ekerek,
-Ah, Paris, ah Paris, dedi, biz burda dabalannda, ky yollannda toz... Anadolu nun tozunu yutacaz.
Mert iin yeni bir gece balyordu. Gece vicdann temizliyordu.
Elden ne gelir, aldatlmamak iin aldatyordu... Yoksa sk bir ak o
da zlemiti. Yeniden dne dnyordu...

422

r
Tmay onu bekliyordu Cihangirde deniz grr evinde. Bu ara
liberal sosyal demokrasiye post kelimesini eklemeyi dnyordu, post
liberal sosyal demokrasi.
Bylesi, post liberal sosyal demokrasi demesi daha gzeldi...
Ahmet Say'm Kocakurt (8) adl romannda Kocakurt zel bir tiptir, zel bir karak
terdir. imdi bu zel tipi grelim. Bakn ne diyor Kocakurt, Yl bin dokuz yz elli

(iil Arap/Sen daha pek toysun, bilmezsin, o yllardaki durumlara ben pek gvenir
dim. nk dokuz yz elli yl memleketimiz iin bir dnm noktasdr. (...) As
len ve hakikaten fiilen dnm noktas, dokuz yz elli tr. /nk neden? Bu tarih
ten itibaren, kpeksiz kyde gayri omaksz gezilebilirdi. bilenin, para kazannd.
Ticaret, piyasalar mthi almt. ktidarmz yr ya kulum dedike, tccar milIcli Allah Allah! diye taarruza geiyor, tccarlar zevkten ellerini ovuturuyordu.
Dneme uygun bu zel tip, para kazanmak iin her yolu dener. stanbulda yeni
yollar almas iin ykm balaynca arsa iine giriir. Ocak bakan olur gecekon
du lan ynetir. Susuzluk hap satar. Destanclk yapar. Rus politikas yapt diye g
zaltna alnr. Dzmece define avclna balar.
Kocakurt, para kazanma savamda baka tiplerle de karlar. Bunlardan biri
Hacbiciktir. Hacbicik Cebellizadenin radr. kisi de ayn tarikattandr. Hacbicik, eyhten destek ister. Cebellizade, eyhin isteine uyar, ra Hacbiciki des
tekler. Hacbicik hzla ykselir. eyhle Cebellizade lmtr. Kimse nnde du
ramaz Hacbicikin. Byk topraklar edinir. Acente aar, motor satar, bierdver salur. Tanm ilalan acentesi da Hacbibikindir. Aynca hacdr. Her yl otobslerle
hacca insan gnderir.
O ilde Hacbibiksiz kimse i yapamaz. Hacbibikler acentecilikten sanayicilere
atladlar Trkiyede.
Kocakurta geldikte, diki tutturamaz Kocakurt. Hapishanelerde srnr, itilir
kaklr.
1970lerde Trkiyede devrimci savam srmektedir. Kocakurt o gnleri yle
unlatr, Lkin o gnlerde bir eyler oldu. Bu meyanda kouumuzda deiikliklere

gidildi. Yeni tutuklu ve mahkumlar verildi koua. /Birtakm karayaz delikanllar


gelmiti.
Devrimcilerdir yeni gelenler.

423

Kocakurt yle srdrr, Aralarnda enlikli bir grup kurdular. Alamanc ii

var ya, siyasi? Onu da aralarna aldlar. /Gruplan gn getike byd. /Gelen bun
lara katld, gelen bunlann grubuna girdi... / Yavu nedir? Mapushane dnyasnda
bizim devrimiz geti mi nedir? Hapishaneler bu karayaz delikanllann mekanyd
demek. / Bilakis 1970li senelerde tarih byle yazmt demek.
Ahmet Say, gzel bir anlatmla Trkiyenin bir dnemini gsterir okura.
e/ovun Maske (9) adl yksndeki tipi grelim. Bu tipin karakteri akac ol*
masdr. Yardmseverler demei bir kulpte maskeli balo dzenlemitir. Bu kulp
te okuma odas da vardr.

Saat gecenin 12siydi. Dans etmeyen, yzlerine maske takma


m birka aydn (be kiiydiler) okuma odasndaki byk masann
evresine oturmular, burunlann, sakallann gazetelerin arkasnda
saklayarak okuyorlar, kimisi de hafiften kestiriyorlard. Bakent gaze
telerinden birinin muhabiri olan bir bayann deyiine gre aydnlar bu
rada dnce retiyorlard.
Aydnlar dnce rete dursunlar, kap alr, arabac giysili maskeli biri, iki ba
yan, tepside iki tayan garson ieri girerler. Dnce reten aydnlar buna ok k
zarlar. Adam aldrmaz, masadaki dergileri yere atar, tepsiyi masaya koydurur. Ay
dnlarn da dar kmasn ister. stelik birinin elinden gazeteyi alr, yrtar. Defo
lup gitmelerini ister. Bunun stne disiplin grevlisi arlr. Maskeli kmaz oda
dan.
Sonunda emniyet amiri gelir. Adam yine kmaz. Ortalk birbirine girmitir. A y
dnlar barmaktadr. Btn polisler, dans edenler kapda birikmitir.
Tutanak tutulmaktadr. Maskeli herkesle alay eder. Soma birdenbire maskesini
kanr.

Bu ok zengin biridir. ... kard rezaletler yannda, iyilikseverlii ile de tam-

nan, yerel gazetelerin yazd gibi eitim ilerine de gsterdii ilgi herkese biline
bir adamd.

Bunun stne, Aydnlar ile oraya gelenler tek szck sylemeden, ayak ulan*

na basarak sessizce okuma odasndan ktlar.

ehovun izdii aydn tiplemesiyle, aydnlarn velinimeti maskeli iin uzun


uzun konumaya gerek yok, durum son derece belirgin.

424

Tolstoy'da Tip - Karakter

Lukacs, Avrupa Gerekilii (10) adl yaptnda Tolstoyun yaptlarndaki tiple


ri anlatr. imdi bunlar grelim. Atma Karetinadaki Oblonskiyi dnelim.

Tolstoy onu kapitalist geliimin belli bir dzeyine erimi doalc bir anlayla kav
ranan toprak sahibi bir brokrat olarak gstermez; onun gsterdii, Oblonski nin ki
isel yaama zerindeki etkisiyle gittike hzlanan kapitalist deiimdir. Oblonski,
isani bir tip olarak, kolay ve zevkli bir yaamn rahatln, sakinliini ve serbest
liini ne kadar parlak olursa olsun sarayda, ynetimde ya da ordudaki bir meslee
yeleyen bir eski dzen toprak aasdr daha ok. Yan kapitalist bir tip haline, ka
pitaliste rm bir tip haline dnm bunun iin o kadar ilgintir.
Vronski iin yle der Lukacs, Vronskinin kiiliinde de modem aristokrat ti
pini buluruz. Vronski, Anna ya kar tutkusu yznden yaam tarzn deitirir, as
kerlik mesleini brakr ve topraklannn geleneksel iletmesini bir kapitalist girii
me eviren kapitalist bir toprak sahibi olur. Soylularn politik konseylerinde libera
lizmi ve gelimeyi savunur; kapitalist bir temel zerinde soylu yaam biiminin ba
mszln canlandrmaya alr. Bylece, rastlantsal bir tutkunun toplumsal g
r asndan etkisi, Vronskide snfna zg tipik bir evrime neden olmaktadr.
Tabloyu btnlemek iin nc bir karakter daha: Karenin in kiiliinde, daha
imdiden tamamen brokratlam, gerici, cehalet yanls, ikiyzl ve bombo res
mi ynetici tipi.
Bu tipleri karakter olarak alrsak Oblonski olup bitene aldrmayan bir karakter
dir, psevdidir. Karsn aldatmtr. Oblonski, romanda yle dnr, Bu duru

mun kansn bylesine sarsacan bilseydi belki daha dikkatli de olurdu. Bu konu
yu hi dnmemiti. Ama karsnn oktandr bu ilikisinin farknda olduunu, onu
ho grdn sanyordu. Hatta artk ii bitmi, ya gemi, gzelliini yitirmi,
gz alc hibir yan kalmam, saf, yalnzca temiz bir ev kadn olan kansmm, in
safl davranarak onu ho grmek zorunda olduunu dnyordu. Oysa hi de yle
olmamt.
Vronskiye geldikte. Vronski, belli bir karar izgisinde yryemeyen dalgal bir
kiiliktir. Bir gece nereye gidecei konusunda kararszdr. Hi aklna gelmeyen ye
re, oteline gider uyur. Dahas, sevdii kadnla, Annayla tiyatroya gidemez. Kiili
iyle koruyamaz onu, yle dnr Anna gittikten sonra, Bana ne oluyor? Korku

yor muyum yoksa onu koruma grevini Tukevi e mi devrettim.


Vronskinin zayf kiiliiyle bu ak, Annann kendini ldrmesiyle biter.

425

Mario ve Sihirbaz Trajik Bir Gezi Yaants. (11)

Thomas Mant bu yksnde tipik durumla, tipik kiilerle faizmi gsterir. Bu a i - 1


le talyada bir yazla gider. Ailenin ocuklar bir sre nce bomaca geirmiler-
dir. ocuklarn en k, gece uykusunda ara sra ksrmektedir. Ayn yerde ka-

lan Roma aristokrasisinden bir prenses, ocuklarn bomaca bulaacak diye ailenin 3
ordan kartlmasn ister. Aile, ocuklarn otelin doktoruna gsterir. Doktor bomaann atlatldn, kimse iin bir sorun kmayacan syler. Buna karn otel
ynetimi aileden oday boaltmasn ister. Aile otelden ayrlr.
Aile deniz kysndayken yle bir durumla karlar, Sekiz yanda, ama vcut

geliimi bakmndan rahatlkla bir y l daha kk saylabilecek, stelik p kadar


sska bizim kz, scakta yzebildii kadar yzdkten sonra denizden km, zerin
de slak mayoyla sahilde yeniden oynamaya balamt. Derken orasna burasna
kumlar yapan mayosunu, denizde alkalayp temizlemek zere bizden izin iste- !

miti, daha sonra mayosunu giyecek ve bir daha kirlenmemesine alacakt. Biz pe
ki deyince mayosunu soyunup denizle birka admlk yeri plak vcutla koar adm 1
geride brakm, mayosunu birka kez suya batrp kararak dnp gelmiti.
i
Bunun stne ortalk karr. Durum polise bildirilir. Bir grevli aileyi karakola
gtrr. Elli liret ceza kesilir.

Bir gece sihirbazn gsterisine giderler. Sihirbaz Cipella, gsteri sresince izleyicinin iradesine el koyar. Cipella faizmin tipiidir.

Mann bu yksnde, tipik durumlarla, tipik karakterlerle, salk adna, ahlak ad


na, elence adna, bir halkn nasl faistletiini gsterir.

Ayal ile Kiraclar (12)


Memduh evket Esendalm Ayal ile Kiraclar adl yapttan iki tipi grelim. Bu
iki tipten biri Ayal brahimdir.
Ayal, Kastamonu yaknlarndaki bir kyden. Babas saken bir sre okumu,
babas ldkte anasyla kyne dnm. Bir dnde bir kadn ldrm. Be yl
hapis cezas alm, drt ay sonra hapisten kam. Daa km, ky basm. Valinin
duyurusuyla dadan inmi. Zaptiye avuu olmu. Balkan Savanda, Birinci Pay
lam Savanda asker olmu. Cumhuriyetten sonra Ankarada otel iletmi, tutu
namaynca bir yapnn dokuz odal blmn kiralam odalar tek tek kiraya vermi.

Ayalmm yaradlnn en gze arpan yeri, paray kazanrken baka, yerken


baka adam olmasdr. Paray kazanrken Ayal, sert, haydut, aldatc, acmasz bir
adamdr. Bu, Ayalnm karakteridir.

426

Birok tarakta bezi vardr. kinci kars Makbulenin ilettii randevuevinden de


pur alr.
Husana geldikte, Haan da byk iftlikleri olan bir beyin olu. Dededen toruna
dnmde kimsede para kalmyor. Haan, Selanik dolaylarna gidiyor. Zengin bir
knlnla evleniyor. Yunanistanla deiim balaynca, karsyla kzyla Trkiyeye
geliyor. Deiim srecinde Trkiyeye gelenlere toprak veriliyor. Haan bu ile uMjnak iin Ankarada Ayalnn kiralad odalardan birinde kalyor.
Bu, ikisinin benzerlii yle betimlenir romanda. Haan Beyle Ayalmn boy

larnda, soylarnda, birbirine benzeyen yerleri olduu gibi, yetiip bymelerinden,


huylarnda da benzerlikleri vardr. Bunlam ikisi de ky beylerinin ocuklarydlar.
Kyde domu, bey olarak bymlerdi. Eer zaman yaatmak isteseydi, bunlarn
kisi de birer derebeyi olacaklard. Hayat bu yollan kapadndan Haan Bey kahve
dedikoducusu, kabaday, iadam, Ayal da hilekar, alverii oldular. (...) Kahra
manlktan, batrlktan, yiitlik hikayelerinden ikisi de coarlar. Bir gece Ayalya
bir misafir gelmiti, zmir muharebelerini anlatt, ikisinin de dudaklan titredi: az
kuld alayacaklard.
Ayalyla, Hasanri karakteri deiiktir. Ayal memurun rvet almasn doru
bulur. Haan rvete kardr.
Bu iki tipin karakterleri asndan gelecei yoktur. Ayal oteller zinciri kurabi
lirdi. Ama o, sazl szl iki sofralarnn insandr. ocuunu bile okutmaz. stelik
kinci kans randevu evi iletir.
Haana geldikte, ilerini yoluna koymak iin Ankaradadr, ama ii yavatan
lr. Ayalyla elenceler yznden ilerini doru drst kovalamaz.
Cumhuriyetin getirdii yeni dzeni anlamazlar. kisi de gn gn eder. Konuklurna para harcatmazlar.
Ayalnm randevuevine ortak olduu anlalnca Hasanla banka memuru ordan
yrlmak ister. Am a ayrlamazlar. stelik Ayalnn Hasana yardm dokunmakta
dr. Haan sayr olunca onu yitirmekten korkar.
Elli-altm ya arasnda olan bu iki kii geleceksiz yaarlar. Haan lr. Bir sre
sonra Ayal da lr. stei stne Ayaly Hasann yanma gmerler.
kisinin de politikayla ilikisi yoktur. Oysa 1927-1935 yllarnda yaamaktadr
lar. O yllar devrim yllandr. Aynca kalknma sorunu vardr. Birok insan para ka
zanma yolunu bulmutur. Dedelerinin kk bir sermayeyle balattklan iyerleri
babadan, toruna geerek holdinglere kadar bymtr.
Bylesi olmayan Ayalyla Hasann geleceksiz olduunu grmtr Esendal.

'

CANLANDIRMA
-

Canlandrma rge iinde eyleyen karakterin kendiliinden oluturduu eylemler j


ya da durumlardr. Canlandrmada yapmacklktan saknmaldr.
imdi bunu rneklerle grelim.

lk rnek Stendhalm Kzl ve Kara (13) adl yaptndan. Belediye Bakan, o-


cuklanna Latince retmesi iin Julien Soreli babasndan ister. Buna karlk baba
ya ylda yz frank verecektir. Olunu ie yaramaz biri gren baba Soreli bu ne
ri artr. Baba Sorel hemen evet demez buna. Szde gidip oluna danacaktr.

Sorel yantn bildii btn sayg szlerini art arda sralayarak


balad. Bu yapay szleri, dzmece, hatta hafif alayc bir glle sra
layan kylnn vzr vzr ileyen kafas, byle saygn bir adam be
para etmez olunu ie almaya neyin zorlam olacan bulmaya al
yordu. Hi honut olmad Julien iin M. de Rnal, beslenmeyle giyim
de iinde, ylda yz frank neriyordu. Baba Sorel in, byk bir kur
nazlkla son anda akl ettii giyim sorununu bile abucak kabul edivermiti M. de Rnal.
Bu istek Belediye Bakan m artmt. Aslnda, Sorel, nerimi
duyunca havalara umadna gre, diyordu kendi kendine, baka bi
rinden de neri gelmi olmal: peki, Valenodnun dnda, kimden ge
lebilir byle bir neri? Bunun zerine, M. de Rnal, Soreli bou bou
na ii orackta bitirmeye zorlad: yal kylnn kurnaz akl buna ya
namad; dediine gre, aslnda alnm karara uymaktan baka seene
i bulunmayan zengin birinin ocuuna danmas gibi, salt grn
kurtarmak zere, gidip oluna danacakt.
Suyla alan bkevi, derenin kysna oturtulmu bir hangardr.
aty, drt kaln direin tad bir atma tutar. Hangarn tam ortasm-

428

da, sekiz on ayak yukarda, bir bk inip kalkar, yaln bir dzenek de
aa ktn ona doru iter. Bunlarn ikisini de suyun evirdii bir
tekerlek altrr; bknn bal bulunduu kol onu indirip kaldrrken,
kt iten de onu aac keresteye eviren bkya gnderir usul usul.
Baba Sorel, bkevine yaklarken, gr sesiyle Julien e bard;
yant gelmedi. Yalnz birer devi andran byk oullarm grebildi, el
lerinde ar baltalar, am gvdelerini yontup temizliyorlard. Aa
gvdesine ekilmi kara izgiye dikkat ederek, indtdikleri her balta
koca yongalar koparyordu. Babalarnn sesini iitmediler. Beriki, han
gara yneldi; ieri girince, Julien i olmas gereken yerde, bknn ba
nda bouna arad. Bir de bakt, be alt ayak yukarda, aty tayan
direklerden birine ata biner yerleip oturmu. Julien, makinalarm al
masn denetleyecek yerde, kitap okuyordu. Yal Sorel e gre bundan
daha tatsz bir ey olmazd; Julien in bedensel gce dayanan ilere hi
uygun olmayan, aabeylerinkilere benzemeyen incecik bedenini de
hogrebilirdi, ama u okuma merakna hi dayanamyordu, nk
kendisi okuma bilmezdi.
Julien e iki kez bouna seslendi. Bknn korkun grlt
snden ok, delikanlnn okumaya verdii dikkat babasnn rkn se
sini iitmesini engelledi. Adam, sonunda, yama karn, bknn gidip
gelen ana miline ustaca srad, oradan aty tutan apraz direi geti.
iddetli bir tokat Julien in kitabn dereye uurdu; ayn iddetteki ikin
ci tokat, klah gibi tepesine inip dengesini bozdu. Az kalsn, on iki on
be ayak yukardan, alan makinalarm arasna dp paralanacakt,
tam derken, babann sol eli ensesine yapt:
-Seni tembel seni! Bk banda nbet tutarken bile u Tanr mn
cezas kitaplar m okuyacaksn sen? Akamlan, vakit ldrmeye gitti
in rahibin yannda oku onlar!
Yedii tokatla sersemleyen, yz gz kan iinde kalan Julien,
bknn bandaki nbet yerine gitti. Duyduu bedensel acdan ok,
bayld kitabn yitirdii iin gznden ya gelmiti.
-n aa hayvan, seninle konuacam.
Makinanm grlts, Julien in, babasnn buyruunu iitmesini
nledi. Aa inmi olan babas, bir daha yukar kmamak iin, ceviz

429

silkelemekte kullanlan bir denekle omzuna vurdu. Julien aa inin


ce, yal Sorel onu kabaca nne katp eve srd. Tanr bilir ne yapa
cak? diyordu delikanl iinden. Geerken kederli kederli kitabnn d
t yere bakt; bu, o gnlerde herkesin bayld Sainte-Helene Gn
cesiydi. (Bu kitapta Las Cases (1766-1842), Napoleonun Sainte-He
lene deki szlerini aktarr. 1823 te yaymlanan yapt, imparatorluk z
lemi ekenlerin baucu kitab olmutur.)
Yanaklar al al olmu, gzn yere dikmiti. Dardan zayf g
zken, yz izgileri dzensiz ama ince, kartal burunlu, on sekiz on do
kuz yalarnda bir delikanlyd. Sakin anlarnda derin dnceler ve tut
ku okunan iri kara gzlerinde imdi yrtc bir nefret vard. Dz taranp
epey aa drlm koyu kestane salar alnm daraltmt, bu da,
fkelendii zaman, onu daha rktc yapyordu. nsan yznn ala
bilecei anlatmlar arasnda bundan arpcs yoktu belki.
Uzun ince boyu insanda sertlik deil, incelik izlenimi uyandr
yordu. Kk yata edindii dnceli duru, yznn an solgunlu
u, babasna bu ocuk ya yaamaz ya da aileye yk olur dedirtmiti. Ev
halk onu kk gryor, o da erkek kardeleriyle babasndan nefret
ediyordu.
Bir yldr, gzel yz ona kzlar arasnda birtakm dost sesler ka
zandrmaya balamt. Julien de, herkesin hor grd yal cerrah
binbaya, Belediye Bakan na narlardan sz etmeyi gze ald gn
hayran olmutu.
Cerrah, kimi zaman Baba Sorele olunun gndeliini dyor,
ona Latince ve tarih, daha dorusu, tarih konusunda bildii tek eyi,
1796 talya seferini retiyordu. lrken Onur madalyas ile emekli
aylndan kalanlar ve otuz krk cilt kitap brakmt; bu kitaplarn en
deerlisi, Belediye Bakan nm ynetimden koparabildii parayla ya
tam deitirttii halk deresine dmt az nce.
Julien, eve girer girmez, babasnn gl elinin omzuna yapt
n duyumsad; inecek tokatlan bekleyerek titredi.
-Yalan atmadan karlk ver bana, diye bard yal kylnn
kaba sesi kulann dibinde; o arada omzundaki el, bir kurun askeri e
viren ocuun eli gibi, onu olduu yerde fini fm l dndrmt.

430

r
Julien in yal iri kara gzleri, ruhunun derinliklerini okumak is
teyen yal dlgerin kk klrengi gzlerine bakyordu.
Canlandrc eleri grelim. Baba Sorelin alayc gl, vzr vzr ileyen ka
fas, havalara umayp, kendini tutmas.
Bkevine yaklarken gr sesiyle Juliene barmas... Bknn gidip gelen ana
miline ustaca sramas, iddetli bir tokat... Kitabn dereye umas.
Decekken babann sol eliyle enseye yapmas.
Julienin yanaklarnn al al olmas, gzlerini yere dikmesi. Babann gl kolla
rnn omzuna yapmas, Julienin titremesi, Julieni olduu yerde frl frl dndr
mesi...
Burda canlandrma eleri sert babaya uygun.

Anna Kareninada (14) canlandrma:


Saat yedi buukta toplant salonuna henz inmiti ki, uak,
Konstantin Dmitri Levin, diye seslenerek Levin in geldiini bildir
di. Prenses odasndayd henz, prens de kmamt. Kiti, Tamam i
te , diye geirdi iinden. Kalbi kt kt vuruyordu. Aynaya baknca y
znn beyazl dehete drd onu.
Levin in onu yalnz yakalayp evlenme nerisi yapmak iin zel
likle erken geldiinden kukusu yoktu. Durumu bambaka bir adan
gryordu imdi. Kiminle mutlu olaca, kimi sevdii sorununun yal
nz onu ilgilendirmediini de ilk kez imdi anlyordu. Sevdii bir insa
n incitmek zorundayd u anda. Hem de acmasz. Peki niin yapacak
t bunu? yi bir insan olduu, onu sevdii, ona ak olduu iin. Ama
yapacak baka ey yoktu. Byle olmas gerekliydi. Zorunluydu.
Kiti, Tanrm diye geirdi iinden. Benim mi sylemem gere
kiyor bunu ona? Ona sevmediimi ben mi syleyeceim? Yalan olacak
bu. Ne diyeceim? Hayr, olacak ey deil. Kaacam, kaacam.
Kiti, Levin in ayak sesini duyduunda kapya yaklamt bile.
Hayr, drstlk deil bu. Neden korkacam? Kt bir ey yapmadm
ki. Ne olacaksa olsun! Gerei syleyeceim. Yannda sklmyorum
zaten, ite geldi.... Gl, rkek Levin, ona diktii parlak gzleriyle
karsndayd. Kiti, yalvaran baklarn yzne dikti, elini uzatt. Le
vin, bo salonu gzden geirirken:

431

-ok erken geldim galiba, dedi.


stediinin olduunu, almasna bir engel kalmadn grnce
yz bulutland. Kiti:
-Ah, hayr, dedi.
Masann yanndaki sandalyeye oturdu.
Levin oturmadan, cesaretim yitirmemek iin K iti ye de bakma
dan:
-Benim tek istediim de sizi yalnz grmekti, dedi.
-Annem imdi gelecek. Dn yorulmutu. Dn...
Kiti, ne syleyeceini bilmeden, yalvaran, yumuak baklarm
Levin den ayrmadan konuuyordu.
Levin, K iti nin yzne bakt. K iti kzard, sustu.
-Burada ne kadar kalacam bilmediimi... bunun size bal ol
duunu sylemitim.
Kiti, yaklamakta olan soruya ne yant vereceini bilemeden, gi
derek daha ok eiyordu bam nne. Levin:
-Bunun size bal olduunu sylemitim, diye srdrd konu
masn. unu sylemek istiyorum k i... unu sylemek istiyordum ki.
Moskova ya geliimin nedeni, sizden karm olmanz istemektir.
Levin, ne sylediini bilmeden sylemiti bunu. En korkun
olan eyin artk sylenmi olduunu hissederek durdu. K iti ye bakt.
Gen kz, ba nnde, sk sk soluyordu. inde byk bir heye
can vard. Ruhu mutlulukla doluydu. Ona duyulan bu sevginin aa
vurulmasnn onda byle bir etki yapacan hi beklemiyordu. Ama
ancak bir an srd bu. Vronski yi ammsamt. tenlik dolu, aydnlk
gzlerini, Levin e kaldrd, onun umutsuzlukla kapl yzn grnce
hemen karlk verdi:
-Olmayacak bir ey bu... balayn beni.
Bir dakika nce ne yaknd ona K iti... onun hayat iin ne gerek
liydi! imdiyse ne yabancyd, ne uzakt!
Kiti nin yzne bakmadan:
-Baka trl olamazd zaten, dedi.
Bayla selam verdi. Gitmeye hazrlanyordu.
Ama tam o anda prenses geldi. K iti ile Levin i yalnz, yzleri al
lak bullak grnce korkuya kapld. Levin ne eilerek selamlad pren-

432

r
sesi. Kiti, baklarn yerden kaldrmadan susuyordu. Prenses, Tan
r ya kr, reddetmi, diye geirdi iinden. Yzn, perembe gnle
ri konuklarn karlad her zamanki glmsemesi kaplad. Oturdu.
Levin e kydeki yaay zerine sorular sormaya balad. Levin de
oturdu. Dikkati ekmeden gidebilmek iin konuklarn gelmelerini bek
liyordu.
Hurda canlandrmay salayan eler karakterlerin konumuna uygun. Kitinin
yllvgi, kt kt atar, yz beyazlar. Ayrca soruya ne yant vereceini bilmedii
VM ban eer. Levin ne sylediini bilmeden evlenme nerir. Hayr yantn aldk1li bayla selam verir. Kitinin annesi ieri girer, ikisinin yznden anlar, Kiti hayr
llnitir, sevinir.

Dostoyevski'in Su ve Ceza'snda (15) canlandrma:


-Hayr, rahatsz olmayn ltfen! diye bard Raskolnikov. (Bir
den kahkahalarla glmeye balamt.) Rica ederim rahatsz olmayn.
Porfiriy gelip onun tam karsnda durdu, bir an bekledi. Raskol
nikovun arkasndan birden o da kahkahalarla glmeye balad. Ras
kolnikov ayaa kalkt, sinirli glmesini birden kesip, titreyen bacakla
rnn zerinde glkle durmasna karn, szckleri tane tane syleye
rek, yksek sesle,
-Porfiriy Petrovi! diye balad. Farkndaym, u yal kadnla
kz kardei Lizaveta mn ldrlmeleri olaynda benden aka kuku
lanyorsunuz. Size unu syleyeyim ki, canm skmaya balad bu i...
Beni yasal olarak sorgulamak hakknz olduuna inanyorsanz, sorgu
layn, tutuklamak hakknz olduuna inanyorsanz, tutuklayn. Ama
gzlerimin iine bakarak benimle alay etmenize, bana ac ektirmenize
izin vermem.
Birden dudaklar titremeye balamt. Baklarnda korkun bir
fke vard. O ana kadar tutmay baard sesi nlyordu. Yumruunu
var gcyle masaya indirip,
-zin vermem buna! diye haykrd. Duyuyor musunuz beni, Por
firiy Petrovi! zin vermem!
-Aman Tanrm!... (Grnte pek korkmu gibiydi Porfiriy Pet
rovi.) Gene neler sylyorsunuz yle? Sevgili dostum Rodion Romanovi! Dostum benim! Canm kardeim! Neyiniz var?

433

Bir kez daha bard Raskolnikov:


-zin vermem!
Porfiriy Petrovi yzn Raskolnikovun yzne iyice yaklat
rp dehet iinde,
-Barma dostum! diye fsldad. Duyarlarsa koup gelirler! D
nsenize, sonra ne deriz insanlara!
Raskolnikov bu kez sesini iyice alaltp,
-zin vermem, izin vermem! diye yineledi.
Porfiriy Petrovi pencereyi amaya kotu.
-Biraz temiz hava iyi gelir size! Birka yudum da su iin dos
tum! Gene nbet geiriyorsunuz sanrm!
Su getirmelerini sylemek iin kapya komutu ki, tam o anda
kede su dolu bir srahi iliti gzne. Srahiyi alp Raskolnikovun
yanma kotu.
-u sudan biraz iin dostum! diye fsldad. Belki iyi gelir size...
Porfiriy Petrovi in kapld korku, iten ilgisi ylesine doald
ki, susmutu Raskolnikov, yabani bir bakla ona bakmaya balamt.
Ama su imedi.
-Rodion Romanovi! Sevgili dostum! Byle yaparsanz, inann

sonunda aklnz yitirirsiniz. Ah! Ah!... Hi olmazsa biryudumcuk aln


u sudan!
Su doldurduu barda Raskolnikovun eline tututurdu. Raskol-

nikov bir ey dnmeden dudaklarna gtrd barda, ama birden ken


dine geldi, tiksintiyle masann zerine brakt barda. Porfiriy Petrovi
gene o tavuk gdaklamasn andran sesiyle dosta, ama hl akn...

Canlandrc sert eler ortama uygun. Barmalar, masa yumruklamalar... Pet- j

roviin, tavuk gdaklamasn andran sinir bozan sesi... Raskolnikovun sinirli gl- j

meleri, tane tane konumas, dudaklarnn titremesi... Petroviin fsltl konuma- j


s. Raskolnikovun eline su bardan tututurmas.
Btn bu eler karakterleri canlandryor.

Esendalm Demokratik Seimler (16) adl yksnde canlandrma.


Kigillerin hsan, otuz bele krk yalar arasnda, kaln gvde
li, kaln enseli, geni gsl, karnl kalal bir adam. Bu son yllarda

434

I
i

Zmre ormanlarndan iletme hesabna tomruk ekip epeyce para ka


zanm.
Sabah erken, Mftolu brahim Efendi nin kapsn ald. A t
lar.
Efendiyi greceim, haber verin dedi.
Gittiler, geldiler:
Buyrun! dediler.
hsan kunduralarn kard, sofay geti, efendinin odasma girdi.
Efendi keye oturmu, bir kitap kantryormu. Gzlklerinin
stnden bakt:
Buyur, buyur bakalm dedi.
hsan selam verip orada bir sedire iliti. Efendi kitab yastn s
tne koydu, gzlklerini alnna kaldrd. hsan a cgara uzatt. hsan
kibrit akp ilkin efendinin cgarasm sonra da kendininkini yakt. S
ze de balad:
Efendi, ben sana kadar geldim dedi.
Mftolu:
Hayrl olsun dedi, syle bakalm!
Syleyeceim u efendi, benim yreime bir od dt. ki gn
dr yerimde duramyorum. Ben mebus olmak istiyorum.
Efendi, yavaa:
Nereden akima geldi? diye sordu.
Canlandrc elere baktkta, hsann kunduralarn karmas, Efendinin, kita
b yastn stne koyup, gzlklerini alnna kaldrmas, hsana cigara uzatmas,
hsann ilkin efendinin cigarasn yakmas, efendinin yavaa Nereden aklna gel

di? diye sormas.


Canlandrc eler kitap okuyan Efendinin sessiz odasna uygun.

Kemal Atein Atike Teyzenin Kuyusunda (17) canlandrma.


Atike teyzenin evinin nnden geerken heyecanlanr, elim
ayam dolard. Yzmzn kpkrmz olduunu fark ederdim. Yine
de o skntl mutluluu, o skntl heyecan duymak iin hep oradan
geerdim.
Kapsnn nnde su kuyusu vard Atike teyzenin. Sk sk
kondular arasndaki dar sokaklar, kuyunun evresinde kk bir mey-

435

dan bulur. Evlerin daha seyrek olduu gnlerde yaptrd Atike teyze
buray. O zamanlar belediye, seime uzak gnlerde evlerimizi ykar;
seimler yaklatka da su borular denir, elektrik direkleri dikilirdi.
Bu borularn ii su grmedi hibir zaman. Biroklarnn sand gibi,
Atike teyze kuyuyu boa yaptrm olmad.
Sevabma! diye onca para harcayp yaptrmt. Ellerinde tene
keler, testilerle kadnlar, kzlar eksik olmazd krn banda. ou
ba rtl ve alvar iindeydi. Modalar kendilerine gre, gzellikleri
kendilerine gre, beendikleri erkekler kendilerine greydi. Elimde ki
taplarla okula giderken balan ak, ksa kol tirtl, binbir korku iin
de eteklerini ksaltabilmi, yeni yeni kentli olmaya zenen kzlara greydim ben de. Onlardan birini knn banda grnce, yzlerce u
kur alrd yolumun zerinde; bunlardan birine decekmiim gibi y
ryemezdim.
Nurten i en ok orada grdm ben.
Midemdeki su ve yreimdeki sevda hakk iin Atike teyzeyi
ok severdim.
Buraya ilk geldiimiz, yani bu kondulann yeni yeni yaplmaya
balad yllar, olak Haydar su satard. Tenekesi yirmi be kurua
apartmanlardaki emelerden suyumuzu getirirdi. Gecekondu inaatla
rna bidonlarla su satan arabaclar vard o zamanlar. Bir de ara sra be
lediyenin arazzleri geliyordu.
tfaiye gelecekmi!' denince, teneke kova sesleri doldururdu or
tal. Kadnlar, bizim evin nndeki yolda iti kak sra olurlard. Yol
boyu uzayp giden tenekeler, kovalar kzgn gnein altnda ate gibi
olurdu. Kim i tenekeler boyalyd, renk renk. zerine de: Sraya ge
anam! diye yazarlard. ok zaman arazz gelmezdi. le scanda bir
damla glge bile kalmazd; evler hasetlenirler mi nedir, kannlarma e
kerlerdi glgelerini. Kadnlar, tlbentlerini siperlik gibi gzlerinin ze
rine indirirler, scaa inat, yine de kmldamazlard yerlerinden. Kim i
ni sknt basar, Kalkn gidelim derlerdi. yle derler ya, gidemezler
di de. Ya gelirse? Gzlerini bir saat, be saat, on saat alamazlard arazzn kp gelecei kvnml yoldan. Sylenip dururlard kadnlar:
-Nerden geldik bu dan bana? Allah kahretsin!
-Kerbela sanki!

436

r
-Evde bir damla su yok; oluk ocuk, ev bark hep koktuk.
-Sabaha kadar aydanlk ay suyu bulabilsem yeter; ona da raz
ym. Allah dmanm da suyla terbiye etmesin.
Arazz grnnce lgnca bir kou balard tenekelere doru.
ocuklar yklr, ayak altnda kalrlar, burunlarndaki sme bir de
kan karrd. Arazzn yanamas kolay olmazd bu bilincini yitirmi
kalabala. ofr barr, yardmcs barr, kadnlan bir dzene koyup
suyu vermek iin ok zaman hibir ey kr etmezdi.
Arazzdeki suyun bir damlas bile boa gitmesin diye musluun
altna byke bir leen konurdu. ofrle yardmcs musluun bana
geer, srayla kaplan doldurmaya alrlard. Sra sk sk karr, tangur tungur tenekeler birbirine arpar, kadnlar kyasya dvrlerdi.
Dv kimileri iin iyi bir frsat olur, tenekelerini ne sokuverirlerdi.
Baka biri gelir, dolmak zere olan tenekeyi kaldrr, kendi tenekesini
sokard. Bu kez bir baka kavga balard.
Musluun bandaki teneke daha dolmadan, birka el birden sanlyordu sapn tutan kadnn eline. Her tenekenin doluu yeni bir ka
pmay balatyordu. Atike teyze gibi en uysal kadnlar bile bu kavgalarm iine dmekten kendilerini kurtaramadlar.
Ben, anamn da byle dvlere girmesinden ok korkardm.
Az pis kadnlardan birinin ona kt sz sylemesini, hakarete ura
m anamn yzndeki utanc grmek istemezdim.
Erkeklerin, kadnlan ayrmakta ne denli yetersiz olduklann su
yznden kan bu kavgalarda grdm. ofrle yardmcsnn bu kav
galar yznden zordu ileri. stleri balan yrtlm, memeleri aa
km, alvarlar synlm, kadnlan nerelerinden tutacaklann arr
lard. Kadnlar, birbirlerinin salann avulanna dolarlar, kulaklann,
kafalann srrlar; glkle, eke eke aynldklannda, tutam tutam
salar, bez paralan olurdu ellerinde.
Bu kavgalar sonucu dk yapan kadnlardan bile sz ediliyor
du.
Canlandrc eleri yle sralyorum. Atike teyzenin evinin nnden geite
elin ayan dolanmas. Yzn kzarmas.

437

Yolun stnde binlerce ukurun almas.


Su iin kadnlarn iti kak sraya girmeleri. Su banda kavgalar.

Salim engilin Gk ( 18) adl yks.


Silahl drt kiinin uzaktan geldiklerini grnce, Bu i bu
rada biter diye hzla kafamdan geti. Onlardan kurtulmak iin yapacak
bir ey yoktu. Bindiim atm ayaklan bileklerine kadar kuma gml
yordu yrrken... Geriye dnp drtnal srmek yle dursun, hayvan
tnsa bile kaldramazdm. Sa yanm deniz, sol yanmsa Karg a
y mn sazlk bataklklanyla kaplyd. aresiz nmdeki yarmadan ge
ecektim. Karagedike varmak iin... Baka yol yoktu. Silahl adamlan da zaten o yarmadan karlarken grmtm!... Belki henz kurun
menziline girmemitim, bu yzden ate etmemilerdir. Yaklamam
beklemi olabilirler!
Bir anda birok yanta karlk bulmak zoruyla almadm kur
tulu kaps kalmamt. Adm adm yaklayorduk birbirimize. Byle
olmasna karlk onlarda bir deiiklik gze arpmyordu. Korkunun
lme bir yaran yok, diye dndm.
Biraz daha yaklatklannda giysilerinden tandm. Karagedikte
iilerin kahvesine ks ks dndmde, Yrek maden ocaklanna gi
debilmem iin bana at bulan iiler olduklanm setim. Biraz daha yak
lanca bana doru komaya baladlar. At tanynca, stnde benim
olduumu anlam olmalydlar, yanma geldiklerinde her kafadan bir
ses kyordu:
-Yaral msn abi?...
-Bir yerine bir ey oldu mu?...
-Satlm namussuzlar...
-Kahpe encikleri...
-Hele durun... dedim. Ne yaras? Gryorsunuz hibir eyim
yok!... Kim o namussuzlar dediiniz, anlayamadm!...
lerinden biri sordu:
-Sizin yolunuzu kesmediler mi? Ate eden olmad m?...
-Olmad! Ne atei?
Bir bakas aklad:

438

-Pusu kurmaya gittilerdi...


-Kime?...
-Kime olacak, size... Karg ay mn bu yakasnda...
Silahn apraz kuanan merakla sordu:
-yleyse nereden kp geldiniz?
Arkada karlk verdi:
-Baka yol var m ki!
-Varm meer..., dedim. Yrek ocaklarnda iimi bitirince, va
kit yitirmeden atladm gibi at drtnala srmeye baladm. Darbo
aza gelince birdenbire atalkprden Karg aynn br yakasna
geiverdi hayvan. yle gzel kouyordu ki, dizginleri ekip durdur
mak, geriye evirmek istemedim, kendi kendime, Ne fark eder bura
dan dolarsak! Yolun uzamas on dakikay amaz bile... Madem ki at
bu yolu seti, varsn onun istedii olsun, dedim.
Canlandrc elere baktkta, uzaktan drt kiiyi grmesi, atn bileklerinin kuma
llmlmesi, aresizlii, iilerin tandk kmas...

Fahri Erdinin Yeil Banknot (19) adl yks.


O yln Hdrellez gn, kasaba halk alak mesiresine yle
sine g etmiti ki, iki saat tedeki evlerimiz bombo ve yapayalnz
kalmt. ocukluk masallarmzn devleri gerek olsalard, orada kalan
istasyon memuruyle birka resmi daire bekisinin mutlaka uyukladk
lar bu le saatinde, btn evleri torbalarna doldurup kaarak kasaba
mz yeryznden silebilirlerdi.
O gn, elindeki marulun i yapraklan kadar taze kahkahalar atan
biri, btn alakam komu aacn altndaki sofraya ekiyordu. oktan
dr tandm bu kzn marul yiyiine imrenerek bakyordum; onun ma
rul ineyiini ifade edecek kelimeyi nereden bulmal? Bu adeta akam
serininde otlyan bir kuzunun taze otlan kopanp yemesinden doan bir
oban musikisinden farksz... Salann yumuack yumaklar halinde
kulaklannn gerisine tutturmu, bacaklann sol tarafna alarak yan otur
mu, bu yzden sa elini imenlere koyarak kendini destekliyor. Vcu
dundaki kvnmlann en cazibi, bu sa kolunun dirsek ksmmdaki daha
ok danya doru bkl ve bu bkln etkisiyle pembe cildinin

439

altndan Ben buradaym diyen masmavi iki damar... Etrafndakiler


den hibirinin duruu, oturuu beni onun kadar sarmyordu; ne falaka
mektebinde diz ker gibi oturan u evlatlk, ne bada kurarak habire
attran u ihtiyar, ne de u daha yksekteki aa altnda btn cmert-

iini eteklerine takarak oturan gekin taze, grmee tahamml edile


cek eyler deildi.
Kzn marul yiyii canlandrlm. Akam serinliinde bir kuzunun taze otlan,
yerken oban musikisini andnyor. Salarm, kulaklann arkasnda tutturmas, ayak
larn sola almas, sa elini imenlere dayamas... Pembe cildinde grlen iki mas-;
mavi damar.
Kzn oturuu gzel canlandmlm.

Hagop Mntzuri'nin Beyaz Sprge allar (20) adl yksnden.

Bir gece Hoylu ocuklarn bana gelenleri anlatmak istiyorum.


O

gece Ballarn Kalos, daa, oduna gitmek iin ahrdan katn

kard. Beraberinde gtreceklerini, baltasn, bksn, iplerini semeri-

ne balad, kendisi de zerine atlayp yola kt. Keyfi yerindeydi, ile-

ri yolunda giden insanlannki gibi. Dada odunculardan aynlaca yeri

belirlemi, kesecei fndk aalann nceden gzne kestirmiti. En


azndan gn eve tayaca kadar odun karacakt o aalardan. B-

tn bunlar kendisine saklayacak, kimseye sylemeyecekti. O gece ilk


oduna giden gene kendisiydi.
Can tttrmek istedi. Hani mutlu bir annda, iyi bir i yaptn
da veya yapacanda insann iinden gelir ya... Katn durdurdu, bir si-

gara sard, yakt ve Lerpentere geldi. yle de aydnlk bir geceydi ki,

yerde, topran stnde bir ine olsa parlard. Yolun iki kenannda koyunlarm kemirmi olduu cce pemgiler, kini aalan ve dan yamalarmda yuvarlak yuvarlak tilki, kstebek veya ylan delikleri, hatta

daha da uzakta Kadan Talan, Averag Kale bile tek tek seiliyordu.
Maat Geidine girdi. En dar yerine geldiinde, birden silkindi
korkusundan. Katmn yulann ekip durdurdu. Yolun ortasnda iki ay,

eneleri biribirine dayal, karlkl uyuyorlard. Aynn da bu denli irisini Kalos hayatnda hi grmemiti. Kendi dalannda rastladklan,
bunlann yavrusu bile saylmazd. O ne tyl kafalar, o ne byk kulak-

440

lard yle! Acaba nereden gelmilerdi? in kts, yolu da kapam


lard. Nasl geip gidecekti? stlerine basmas gerekirdi.
Katrn srtnda hareketsiz kalakald. Ne yapmalyd? ok yal
nzd. Tek bama deil de, iki kii olsalar ne fark ederdi? ki deil, drt
olsalar, sekiz olsalard, ne yapabilirlerdi? stmze gelecek olsalar,
drdmz, beimizi bir penede yere serer, altlarna alrlar diye d
nd. ocuklarn gelmesini bekledi. Birlikte bir eyler dnebilirler
di belki.
En nce eeinin stnde adlarn Toros geldi. Ksa boylu, ge
ni yzlyd.
Niye durmusun, niye gitmiyorsun? dedi.
Kalosparman azna gtrd. Toros, konuma! demek iste
diini anlad. Eeinden inip yanma kotu.
Ne var, niye konuma dedin?
Kalos parmayla, uyumakta olan aylar gsterdi. Canavarlar
kendilerinden epeyce uzaktayd. Buna ramen, Toros un kulana ei
lip fsldad:
Gryor musun? Uyuyorlar. Uyanmasnlar...
Toros da durumu grp onaylad. Evet, doruydu. ki ay uyu
yordu.
Eee... imdi ne yapacaz Kalos abi? Sen ne dersin?
Kalos cevap vermedi. Torosa bakp dudaklarm skt. Kendisi
de bilmiyordu ne yapacam.
Kalos, oduna gidecektir. Canlandrc elere bakalm. Katr, ahrdan karmani,

baltasn, bksn, iplerini semere takmas. Sevinle yola koyulmas, yolda ciga-

ra sarmas, cigarasn yakmas... Geidin en dar yerinde iki ay grr. kisi de uyu
maktadr. Hareketsiz kalr. Arkadan gelenin niye gitmiyorsun sorusuna, konuma
lamnda, parman azna gtrmesi, konuma uygun canlandrc elerdir.

Kemal Bekirin Prens Ahmet (21) adl yksnden.


Artistler kahvesine girdi, sokaa bakan camlarn nndeki bl
mede, bo bulduu iskemleye oturdu. evresindeki sekiz on kiiyi gr
myor... Darda yamur... Yreine reklenen skntya alk, ama
bugnk bir baka sknt. Kz, bu olan da tutkun sana. Merhabalaanlan gryor, grmyor, merhaba diyor bo bo.

441

Ne o Ahmet? Bugn i yok mu?


nce dilini oynatyor aznn iinde. Bu ara yz de buruuyor,
enesini yana kaydryor sonra, szn tkryor sanki:
Ge!
ekime arlmay bekledikleri giyimlerinden belli iki figran
da tanr Ahmeti. Ama onlar kendi aralarnda konumay yeliyorlar.
Yamurun bir oyun edeceinden, iin yarma kalmasndan kukulu iki
si de. evresindeki yzleri alkanlkla seiyor. Kimini kahvelerden,
kimini film setlerinden, kimini az, kimini ok tanr, ama tanr. ki tav
la zerinde eller dolayor, zarlar, pullar akrdyor. B ir ikisi sigara du
manlarna boulmu, akalayor, kahkahalar atyor, kii de pinekli
yor, ara sra fsltyla konuuyor. Yeilam m her tr iine girip kan,
yine de diki tutturamayan sakal byna karm biri sesleniyor Ah
mete:
Varmn? Bir tavla atalm m biz de?
Bover.
Garson, elinde bir tepsi ay, aralarnda dolayor. Okey, iskam
bil, tavla oynayan masalara, oynanmayan masalara istensin, istenmesin
ay brakyor.
ekerini atp ka kez bardakta dndrd Ahmet. Bir de si
gara... akman arand. O cep, bu cep... Ceketinin cebinde buldu,
ama yannda bir kat paras. Sigarasn yakp akman cebine kor
ken yine eline geldi kat paras. Bu ne ki? Bin lira... Vay kahpe!...
imdi yrei daha ok szlad ite, sknts byd. Altetmek istedi bu
nu. Ben senin yanma brakmam bunu, iimden oldum senin yznden
be!... Kahpe. Sa elinin parmakulan sol yanana gitti. Ilk, yumuak
bir eydi yanandan parmak ularna kayan; elektrie tutulmu gibi
titretti onu... te burdan, burdan pmt onu. O dudaklar, o yumu
ak, krmz, kaim, lk dudaklar yle bir deince... O ince, o kokulu
bedeniyle de sokulmutu iyice... stanbulun nemli souu iini titretir
insann kimi zaman, ite Ahmet byle bir gnnde, o ince, o kokulu be
denin scaklyla sarlmt, o scaklkla titremiti. B ir ara kolunu da
kaldrmt hafife, kucaklayacak myd ne?..
enesini kaydrd, szmona tkrd. Demek o sra koyuvermi

442

cebine? Kimin paras bu? Prens Feyzullah m... Kahpe!.. Elini yanan
da gezdirdi bastrarak, lk pc syrp att sanki. Cebindeki binli
i parmaklan arama ald, kvrd, buruturdu. Gidip suratna atmal.
ayn bir yudumda bitirdi, kalkp arkalara geti. Kahve ocana
yakn geni girintinin karanln, duvardaki Horasanlar, gl ampul
ler aydnlatyor, yeil uhal masalann evresinde okeyciler fileri top
luyor, datyor, elli birciler, konkenciler, iskambilleri topluyor, kanyor, datyor, diziyor, sigara dumanlan arasnda, kk, ama sinirli
devinimlerle ortaya atyor, paralar yer deitiriyor.
Sokuldu. Ik yamayla emektar kameramann arasna doru
bo bulduu bir iskemleyi ekitirdi, oturdu.
Ahmet, hayrola, bugn ekim yok muydu.
Aynldm.
Sakal uzamn sigaras dudaklannda; fsldyor:
Kim bu?
Bizim arkada. diyor k yama kad atarken.
Kim yazacak? diyor biri.
Gene sen yaz.
Yeni balyorsanz?.. diye soruyor Ahmet.
Evet.
Ben de oynayacam.
Be kiinin birden ba kalkyor. bulup gndelikleri dorultan
lar, akamst urarlar, ya verirler, ya alrlar. sizlerse gndeliklerini
masadan karma umuduyla hrnlarlar. Bu ocuk da kim? Grnd
olur pencere dibinde pinekleyenler arasnda. Ama oyuna girmez,
tavlaya vakit ldrr onun gibiler. Otursun mu? Oturmasn m? A lr
m? Verir mi? Herbirinin gzne gzne bakyor Ahmet.
Paran var m aslanm?
Buruuk binlii kard cebinden, dzeltip kvrd, masann st
ne korken iskemlesini de ekti:
Prens paras.
Ik yama kkr kkr gld. Ahmeti yakndan tanmayanlann gzleri kukuyla dnd. Katlan karan akacktan sordu:
Prensparas, ha? Sakn Prens Feyzullahm olmasn...

443

Bildin abi, valla onun.


Drde katlanm bir gazete masann uundayd. stndeki fo
toraf gzne iliverdi Ahmetin. Vurdu eliyle fotorafn stne:
unun.
Bir ortadou lkesinin biraz iadam, biraz politikac, daha ok
da sarayl olduka gen konuu, lkenin yan iadam, yan politikac
nlleri arasnda mark mark glyordu fotorafta.
teki, aznda sigara, yle bir uzanyor gazeteye doru, katlan datmaya balarken bir hoa glyor:
Eh, diyor, biraz da Arap parasyla oynayalm bakalm.
Prens Feyzullah m diye kkrdyor k yama. Bakaym u
herife.
Gazeteye uzand, at. Bak u ie, arka safyada da Ayten Glben in renkli fotoraf. Glyor. Dileri sra sra. Elini uzatt. Ahmet,
parmakucuyla gsterdi:
te ben bu filmin ekiminden aynldm, bugn...
yi ettin Ahmet.
Brak olum gazeteyi... Topla sen de katlann... Neydi adn?
Ahmet...
Ahmet olur mu tek bana... Baksana nndeki para prens para
s...
Oyna bakalm Prens Ahmet, sra sende.
Katlar ellerde diziliyor, atlyor. Yerde birikiyor, toplanyor.
Saylar yazlyor. Sigaralar yaklyor, aylar geliyor, bo bardaklar kal
kyor, paralar yer deitiriyor.
Bozacak var m u prens binliini?
Yeniden balyor oyun.
Prens dediin ikramc olur.
Aferin Prens Ahmet, iyi oynadn bu el.
Prens Feyzullah m nesi olursun?
Brak imdi u pis Arabi.
Ayp ettin. Ben de petrol kral olaym da ziyan yok, pis desin
ler.
Ne kald bakaym geriye senin binlikten?

444

r
Bo ver, ne kaldysa kald. Ben bu parayla ikembe orbas bile
imem.
Hele bak sen. Yeilam m prensine.
Binlikten nnde elli lira kald. Ona da el srmeden ayaa kalk
t. Bu elli de bahiim. Yuvarlak masann evresindekiler, bir elli li
raya, bir de salma salma kapya yryen Ahmete baktlar:
Sahiden de prens gibi davrand.
iseleyen yamur altnda yrrken Yeilamm Topal Reiti,
a Recepi, akal Nurisi, Duman A lisi, Ate R zas arasna b t de
Prens Ahmetin katldn biliyordu. Yry bile deimiti.
Canlandrc eler yrekte sknt, yamur. Aznn iinde dilini oynatmas, y
zn buruturmas. Tkrr gibi konumas.
Tam burda unu da sylemek gerekiyor. Kemal Bekir, ykde doldurma yapm
yor, yamuru bouna yadrmyor. Yamur yznden i yarma kalabilir.
Canlandrma elerini srdryorum. akma aramas, cebinde bulduu bin li
ra.
Gngr Genaym Gammaz (22) adl yksnden.
Mzeyyen, tutsak bir bedeni, iinde bulunduu emberden kur
tarmak istercesine yatanda birka kez gerindi. Sabah mahmurluu
nun tadn da bir sre gzlerini tavana dikip srtst dinlenerek kard.
Yeni gne balamann mutluluu yklenmi bir glmsemeyle, kalkp
ykand, tarand ve gndelik ssn yapt. Bir trl dostluk kuramad
aynayla olan hesaplamasn bitirince, oturma odasnn drt yol a
zna bakan penceresini at. Evin eskimi havas hzla yenilenirken,
gzleri, sokan dnyasn sevecenlikle tarad. Gne domann sanc
sn ekerken ya da sevincine doru admlarn sklatrrken, kahvesi
ni atee koydu. Pencerenin nne oturup gnn ilk kahvesini, astml
cierlerine aldrmadan tttrd sigarasyla, dnyaya meydan okurca
sna imeye balad.
Mzeyyen in, gndelik yaama kaplar byle alrd. Onu ya
kndan tanmayanlar, zevkine dkn, kumru baklaryla sokaklar g
zetlemenin tesinde hibir i yapmayan, tembel, vurdumduymaz bir
kadn sanrlard. Oysaki gerek bunun tam tersiydi.

445

Mzeyyenin yataktan kalk canlandrlyor. Yatakta birka kez gerinmesi,


mahmurluun tadn karmak iin gzlerini tavana dikerek dinlenmesi. Mutlu bir i
glmseyile kalkmas ykanmas, taranmas, pencereyi amas, pencerenin nnde
gnn ilk kahvesini imesi, Mnevveri canlandryor.

Adnan zyalnerin Tutsaklar (23) adl yksnden.


Cipin farlar da karanln upuzun aydnlatyordu. allklar
clz aaklar bir anda prltyla ldyor, sonra koyu karanln iin
de ayn anda geride kalyordu her ey. Ama farlarn uzayan klan ye
ni bir al kmesini aydnlatmakta gecikmiyordu. nk znikten be
ri deiik baka bir grntyle karlamlard bu dalk yolda. Yal
nz arada bir aasz, tozlu toprakl bir alandan getikleri oluyordu. O
zaman genizlerine dolan tozla ksryor, grltlerine kpekler r
yordu. Kylerden birinden getiklerini byle ayrt ediyorlard. Yoksa
karanlkta ne eve benzer bir karalt, ne de bir damla k grlebiliyor
du. Arkalarndan ryen kpekleri bsbtn kzdrmak iin de boyuna
klaksona basyorlard.
Cipte kiiydiler. de sarhotu. Direksiyonda bir Amerikan
avuu vard. niformas tam tekmildi. Yalnz bandaki kepi kar
mt. avuun tral kafas tortop olmu bir kirpinin srt gibiydi. Ya
nndaki iyice yaylmt koltua. Kepinden baka ceketini de karm
t. Elinden brakmad viski iesinden uzun yudumlar alyor, ara sra
direksiyondaki avua bir yudumcuk imesi iin ieyi uzatyordu.
Arkada oturan sivildi. Cip, bozuk da yolunda yalpaladka ada
m, bo koltuun bir kesinden tekine atyordu. Ama o, bir eliyle kol
tuu tutarak olduu yerde tutunmaya alyordu. teki eliniyse ne
uzatm olarak tutuyor, avucu leblebiyle dolu yle duruyordu. Amerika
llar, viskilerini yudumladka, bu canl erezlikten bir iki leblebi alp
azlanna atyorlard. Adam, avucundaki leblebiler bittike cebinden bir
avu daha ekliyordu. ieyi ara sra ona da uzatyorlard. Ama o, bir
eliyle koltua tutunduundan bir elinde de leblebileri tuttuundan, ba
l gibi, yalnz dudaklanyla uzanabiliyordu ieye. Onlar da, o uzandk
a, ieyi biraz geriye ekiyorlar, ardndan da kahkahay basyorlard.

446

Cip, imdi bir dere yatanda ilerliyordu. ki yan meyve bahe


leriyle evrili bu dar vadi, denizden gelen esintiyle dolard bu saatler
de. Denizin uultusu, eftali, ceviz, elma aalarnn sabah iiyle y
kanm yapraklan stnden atlaya atlaya btn vadiyi kaplard. Sisli
bir beyazlk dere yatan yan yanya aydnlk tutard. te bu srada
kar tepelerin balan da maya yz tutmu olurdu.
Arkadaki, nde uyuklayan Amerikaly drtkledi.
-Geldik, dedi.
Amerikal, sersem sepet bakt. Beriki,
-Benim ky, benim ky! diyerek gsn dvd. Kendi de uy
kudan yeni aymt. Bandaki fotrkaykk duruyordu. Konuurken a
z yrtlrcasma esniyordu. Eliyle direksiyonu dndrme iareti yapt
Amerikalya.
-Dn, dn! dedi.
Karanl stnden hafife syrm gkyzyle balan kzarm
bulutuklan gstererek bara bara:
-Yukan, yukan, dedi. Ky, ky! Benim ev... Doru...
Amerikal, uyku sersemliini yan yanya atmt stnden.
-Oh, yes! dedi.
avu, cipi dere yatann kumluundan kanp molozlu ky
yoluna soktu. Bu srada kepini kafasna geirdi. teki de ceketini giy
di, sabah serinlii hafife rpertmiti n de.
Cipin farlarnn anlatld yolun anlatm. Cipin nnde Amerikal iki asker var

dr. Srcnn yanndaki viski yudumlar, arada srcye verir. Arkada oturan sivillllr. Avucunda leblebi vardr. Amerikallar canl erezlikten leblebi yerler.
Cipin dere yatanda ilerlemesi, arkada oturan yolu gstererek kyne gtr
mektedir Amerikal iki askeri... Sabah serinliinde mtr ikisi de. Biri kepini
giyiyor, br ceketini...
Bir sivil, iki Amerikal er, konuma uygun elerle canlandrlr.

Demirta Ceyhunun Cad Frtnas (24) adl romanndan.


Bir haziran sabahyd. Nasl unutur? Dedesinin ldn ilk kim
sylemiti kendisine? Kimse sylememiti de, kendi mi evdeki telatan,

447

koumalardan, psr psr konumalardan sezmiti kt bir eylerin ol-

duunu? Gemiin skntlarn, irkinliklerini, yoksunluklarn bile b-

yleyip gzelliyiveren amlann o sihirbaz, ama insancl yanlgs, gene

egemen oluvermiti btn belleine. Gnl kendiliinden akm gitmi


ti dedesine. ocukluk anlan daha m bir masals olurmu ne?
Merdivenlerden patr patr inmi, sokaklarda lgncasna koa

'

rak, bir solukta varmt Aliye halalann kkne. Ama nedense kapnn
nnde kalakalm. Dedesinin yatt odann kapsnn nnde kalakal
m. imdi gibi aklnda. Demek, o gzelim ocuk dnyasnda, lm,

henz daha ylesine anlamszm k i... Dedesi lsn ha?... Koca Hs-

l Khya dedesi lsn ha?... Hayr hayr, olamaz!... Olanaksz!... Olamaz!... Olamaz!... Olamaz!...
Dedesi srtst, upuzun yatyordu bir yatakta. Gzlerini tavana
.
dikmiti. yice kmt avurtlar. Kmldamyordu. O can dedesini

byle grnce, birden nasl oldu? ocuklann hastalardan ve llerden

uzak durmay yeleyen o igdsel temkinliliiyle yle bir an durak-

lam duraklamam, atlvermiti stne. Sarlp, yzne kapaklana-

rak, bara bara alamt, alamt, alamt... N apsalar ayram-

yorlard. Hngr hngr alarken de, rasgele pyordu, pyordu. Hayr!... Olamaz!... Hayr hayr, olamaz!... Olamaaaaz!...

Cep azlan ilemeli, ngiliz kumandan alvar giyerdi hep Hsl Khya. Som ipekten gmlei, yaz gn temmuzda bile tiril tiril r
perirdi. Her afak ezanla birlikle kalkar, altnda sln Arap atlanndan
biri, da bayr enmez, ky tarlalar drt dnerdi. Irgatlarla, dutmalarla bile bir bir ilgilenirdi. Hem buyurgan, hem sevecen, onlarla senlibenli olmaktan da ekinmezdi. Biraz da delidolu... Hani stne fazlaca varlsa, iftlikteki btn rgatlar, dutmalan akayla kank kovala
>

yp, her ii tek bana yapabilecekmiesine bir sevecenlikte... Her za


man neeli, yaam dolu. Can. iten. Baba.
Byle kendinden gemi, hngr hngr alayaraktan rasgele

S
i
]

*I

;i

pp dururken, o can dedesinin buza kesmi soukluunu birden alg-

laymca ylesine armt k i...

Dedenin ld gn... Merdivenlerden patr patr ini. Sokaklarda lgncasna]

bir kou... Dede upuzun yatyor. l dedenin stne atl, bara bara alay. ]

448

Daha sonra salam dedenin anlatl. Sevecen, neeli, yaam dolu... sonra dede
nin buz kesmi soukluu.
Son rnek, benim Kapaklanmayan Adam (25) adl ykmden.

Dudaklarnda sigara... Sonbahar ka dnyordu. Uzakta ken


tin klan, biraz zgn. Telal bulutlar, yamur ykl... Bir ddk se
si. Tren... Adam kalkt... kinci admda dengesi bozuldu. Koar adm
gidiyormu gibi... Yzkoyun. Raylara doru... Tren hzla istasyona
girdi. Fren... Raylardan fkran kvlcmlar.
Dursa bile... Dersem... Kimse inanmaz, kendini ldrd der
ler.
Sesler.
-Eyvah.
-Adam gitti.
-Allah kahretsin.
Beyni gerildi, lme kar. Olanca gcyle boluu kucaklad.
Nasrl avulanyla havay yakalad. yle bir salland. Sonunda denge
sini buldu. Kapaklanmad.
Trene doru yrd.
Adam tiren beklemektedir. Tiren gelirken adam kalkar, dengesi bozulur. Koar
adm gitmesi, neredeyse yz koyun duruma gelmesi. Tirenin istasyona hzla girme
si... fren... raylardan fkran kvlcmlar. Adamn nasrl avularyla dengesini sa
lamas canlandrc eler.
Canlandrma geliigzel, genel yaplmamal. Canlandrc eler, olaya zg, ki
miye zg olmaldr. Geliigzel, kiiye, olaya zg olmayan eler canlandrma et
kisi yapmaz.
Bir rnek. Adam, kadna sevgiyle bakt. Bu tmce genel, geliigzel canlandr
ma esidir.
Adam, kadna, derinlerden gelen bir sevgiyle bakt. Kadna bakarken a bakarcasma gzlerini krptryordu. Elinde deildi bu. Parmaklarm kavuturmu, kopa
rrcasna skyordu. Sizi dedi, durdu, yutkundu, Sizi seviyorum.
Bir baka rnek. Kadna derinlerden gelen bir sevgiyle bakyordu. Gzleri ak
mak akmakt. Son kurunu skar gibi, sa yumruunu sol avcuna vurdu. Uuruma
yuvarlanrcasna tiz bir sesle Sizi seviyorum diye bard.

449

Gdc rge
Gdc rge, rge iinde karakteri beklenmedik bir yola iter. Bunun nedeni g
dc rgenin karakteri drt bir koldan sarmasdr. rgenin itkisinden daha gldr
gdc rgenin etkisi.
lk rnek Tolstoy'un Arma Karenina (26) adl yaptndan. Anna, Vronskiden ge
be kalm, bir kz dourmutur. Kocas eve gelir. Vronski de evdedir. Daha sonra
Vronski evden kar.
Vronski, Aleksey Aleksandrovi ile konutuktan sonra kt.

Karenin lerin evinin nndeki ta merdivenin banda durdu. Nerede


olduunu, nereye gideceini glkle anmsad. Kendini utan verici
bir duruma dm, sulu, bu kklkten kurtulma olanandan yok
sun hissediyordu. Yaamnn, ylesine salam gzken alkanlklar
nn, yasalarnn uydurma, uygulanamaz olduklar anlalmt anszn.
imdiye dek zavall olan bir yarat, mutluluunun rastgele, biraz da
gln engeli olan bu aldatlm kocay Arma armt birden. Onu
karsmdakilerde sayg uyandracak bir ykseklie oturmutu. stelik
bu koca kt o ykseklikte kt yrekli, sahte, gln bir insan de
il, iyi yrekli, sade, yce bir insan olarak grnmt. Vronskinin
elinde deildi bunu hissetmemek. Roller anszn deimiti. Vronski
Aleksey Aleksandroviin yceliini, kendisinin kkln, onun
haklln, kendininse hakszln hissediyordu. Aldatlan kocann,
urad felaketin iinde yce ruhlu olduunu, kendisinin de o m alda
trken kldn, deersizletiini anlamt. Ama ylesine haksz
ca kk grd Aleksey Aleksandroviin karsnda klmesi
iindeki acnn kk bir parasyd ancak. imdi kendini szle anlat
lamayacak lde mutsuz hissetmesinin nedeni Atinaya olan, son za
manlarda azaldn sand tutkusunun imdi, onu temelli yitirdiini
bildii u anda her zamankinden daha bir glendiini hissetmesiydi.
Hastal srasnda tam anlamyla tanmt Annay. Ruhunu renmi
ti. imdiye dek onu sevmediini sanyordu. imdiyse, onu gerek kii
liiyle tanyp gerektii gibi sevdii u andaysa klmt onun kar
snda. Onda, kendi zerinde yz kzartc bir an brakarak temelli
kaybetmiti onu. En korkun olan da, Aleksey Aleksandrovi, utan-

450

tan kpkrmz olmu yznden ellerini ekerken dt gln, i


ren durumdu. Kareninlerin merdivenin banda akn duruyor, ne
yapacan bilemiyordu. Kapc:
-Araba emreder misiniz? diye sordu.
-Evet, isterim.
Uykusuz geirdii geceden sonra evine dnnce soyunmadan
yzst kanepenin zerine uzand Vronski, kollarn kavuturup ba
nn altna koydu. Ba ok arlamt. Hayaller, anlar, en tuhaf d
nceler olaanst bir hzla, aklkla birbiri peinden geiyorlard.
Kah hastaya verirken kaa fazla dkp tard ilac, kah ebenin be
yaz ellerini, kah Aleksey Aleksandroviin karyolann nnde diz k
mken tuhaf duruunu gryordu.
Salkl bir insann, yorulduysa, uyumak da istiyorsa hemen
uyuyacana olan sakin gveniyle, Uyumahym! Uyumalym! dedi
kendi kendine. Gerekten de o anda kafasnn iinde her ey birbirine
kart, uykusunun uurumuna yuvarlanmaya balad. Bilincin bulun
mad o dnyann denizinin dalgalan tam bann zerinden ayorlar
d ki, bedeninden gl bir elektrik akm geer gibi oldu. yle bir ir
kildi ki, btn bedeniyle srad kanepenin yaylan zerinde. Ellerine
dayanarak korkuyla dizlerinin zerine srad. Hi uyumam gibi ko
caman kocaman akt gzleri. Bir dakika nce duyduu bandaki
arlk, bedenindeki geveklik birden kaybolmutu.
amura bulayabilirsiniz beni. Aleksey Aleksandroviin sesini
duyuyor, onu karsnda gryor, Arma nm alev alev yanan yanaklary
la, l l gzleriyle yzn gryordu. Arna efkatle, sevgiyle bak
yordu -ona deil- Aleksey Aleksandrovie. Aleksey Aleksandrovi
onun yznden ellerini indirirken gln, aptalca -yle olduundan
kukusu yoktu- duruunu gryordu. Gene uzatt bacaklann, deminki
gibi att kendini kanepeye, gzlerini kapad.
Uyumalym, uyumalym! diye yineledi kendi kendine. Ama
gzleri kapalyken Arma nm yzn daha bir ak seik, nl yanlarn olduu akam grd gibi gryordu.
-Yoktur bu, olmayacak da... Arma belleinden silip atmak isti
yor onu. Ama ben yaayamam bunsuz. Nasl banabiliriz, nasl?

451

Kendi kendine yksek sesle konuuyor, bir ey dnmeden ay


n eyleri yineleyip duruyordu. Szckleri byle yinelemesi, kafasmm
iinde yldm hissettii yeni anlarn, dncelerin ortaya kmalar
n nlyordu. Ama bu yinelenme uzun sre engelleyemedi hayalini. En
iyi anlan, onlarla birlikte, daha pek yaknda ylesine klmesi olaa
nst bir abuklukla gemeye balamt hayalinden gene. Arma nm se
si duyuluyordu. ek ellerini yznden. ndiriyordu ellerini, utantan
kpkrmz olduunu, yznden aptallk okunduunu hissediyordu.
En kk bir umut olmadn bile bile yatyor, uyumaya al
yordu. Akima yeni yeni eylerin gelmemesi iin rastgele dncelerin
szcklerini durmadan fsldyordu. Kulak kabartt. Delice, tuhaf bir f
sltyla yle yinelediini duydu: Deerini bilmedin, ayana gelen ni
meti teptin. Deerini bilmedin, ayana gelen nimeti teptin.
Kendi kendine: Ne oluyorsun? diye sordu. Aklm m kamyorum yoksa? Belki de... Niin ldmyorlar insanlar, niin canlanna
kyyorlar? diye yant verdi kendi sorusuna. Gzlerini anca aabeyi
nin kans Varya nm yastn grd bann yannda, ard. Yastn
psklne dokundu eliyle. Varya y, onu son kez ne zaman grdn
anmsamaya alt. Ama ruhunu dolduran eylerden baka bir ey d
nmek ac veriyordu ona. Hayr, uyumalym! Yast ekti. Ban
iyice koydu zerine. Ama gzlerini kapal tutmas iin aba harcamas
gerekiyordu. Frlad gene yatt yerden, oturdu. Kendi kendine, Be
nim iin bitmitir bu, dedi. Nasl davranmam gerektiini enine boyu
na dnmeliyim. Yaplacak ne kald ? Anna ya olan ak dndaki ya
amn yle bir geirdi akimdan.
Ykselme hrs m? Serpuhovski mi? Sosyete mi? Saray m ?
Hibirisi zerinde duramyordu. Eskiden hepsinin birer anlam vard
bunlarn, ama imdi artk byle bir ey yoktu. Kalkt kanepeden, ceke
tini kard, kemerini gevetti, daha rahat bir soluk alabilmek iin kll
gsn at, odann iinde dolamaya balad. Byle deliriyorlar i
te, diyordu kendi kendisine. Byle de kyyorlar kendi canlanna in
sanlar. .. Sonra tane tane ekledi: Kk dmemek iin...
Gidip kapy kapad. Sonra, baklan durgun, dileri birbirine ke
netlenmi durumda, masaya gitti. Tabancasn ald, sama soluna yle

452

bir bakt, topun dolu gzn getirdi tetiin nne. Dnceye dald. Ba
nnde, tabanca elinde, derin dncelere dalm, iki dakika kprda
madan durdu yle. Dncelerinin akla yatkn, srekli, ak seik gidi
i onu kuku edilemeyecek bir sonuca vardrm gibi, elbette, dedi
kendi kendine. Aslnda bu kesin elbette szc iin, bir saattir evre
sinde dolanp durduu dnceler, hayaller emberini bir kez daha do
lanmaktan baka bir ey deildi. Temelli kaybedilmi mutluluun anla
r vard gene, yaamn artk anlamsz olduunun da, kk dmenin de
bilinci vard... Bu dncelerin, duygularn sreklilii de aynyd hep.
Dncesi, anlarla dncelerin o byl emberinin evresin
de nc kez dnmeye balaynca, Elbette, diye yineledi kendi ken
dine. Tabancay gsnn sol yanma dayad kabzay avucunun iinde
btnyle kavramak istiyormu gibi sert bir hareket yapt, tetii ekti.
Patlama sesi duymad, ama gsnn iinde gl bir arpma ayakla
rn yerden kesti. Masann kenarna tutunmak istedi, tabancay drd
elinden, sendeledi, evresine akn akn baknarak yere oturdu. Aa
dan yukarya masann eri bacaklarna, kat sepetine, kaplan postu
na bakyor, kendi odasn tanyamyordu. Konuk salonundan gelen ua
nn gcrtl, acele ayak sesi kendini toparlamaya zorlad onu. Dn
cesini zorlad, yerde olduunu anlad. Kaplan postunda ve elinde kan
grnce kendini vurduunu anlad.
Eliyle yerde tabancay aratrarak Ne sersemlik! Rastlamad
dedi.
Tabanca hemen yanndayd, o uzaklarda aryordu onu. Ters y
ne uzanmt. Dengesini salayacak gc olmad iin dt. Gsn
den kan akyordu.
Tandklarna efendisinin sinirlerinin bozuk olduundan birok
kez dert yanm uzun favorili, kibar grnl uak, onu yerde grn
ce yle korktu ki, kanlar iinde yle brakt onu, yardm istemeye ko
tu. Bir saat sonra aabeyinin kars Varya geldi. Drt bir yana haber sa
lp artt, onunla ayn zamanda gelen doktorlarn yardmyla yata
na yatrd yaraly. Ona bakmak iin kald.
(iidc rge, kendini ldrme dncesini berkitir.

453

Dostoyevskinm Su ve Ceza (27) adl yaptndan. Raskolnikov, tefeci kadn v


novayla kzkardeini ldrmtr. Bunu Sonyaya sylemek istemektedir, anca
zorlanr.

Korkun bir dakika daha geti aradan. kisi de birbirinin yz


ne bakyordu. Raskolnikov, kendini an kulesinden aa atan bir insa
nn o andaki duygusuyla birden sordu:
-Hl anlayamadn m?
G duyulur bir sesle fsldad Sonya:
-Hayr...
-yice bak bakalm yzme...
Raskolnikov bunu syler sylemez gene o eski, bildik, buz gibi
duygu doldurmutu yreini. Sonya nn yzne bakt, birden onun y
znde Lizaveta nn, kollarn ne uzatp, geri geri duvara doru ekilir-

ken yzndeki anlatm ok iyi anmsyordu. Kk ocuklarn anszn


bir eyden korktuklarnda, korktuklar eye gzlerini dikip dehet iin
de baktklar, kck kollarm ne uzatp geri geri ekilerek alama
ya hazrlandklar anda yzlerindeki anlatmn aynsyd o anda Lizave
ta nm yzndeki anlatm. imdi ayn eyi Sonya yapmt. O da yle
bitik, gzlerinde yle bir korkuyla bakmt Raskolnikovun yzne,
sonra birden sol kolunu ne uzatp parmaklarnn ucuyla hafiften do
kunmutu Raskolnikovun gsne, kprtsz bakn onun yznden
ayrmadan yava yava ayaa kalkm, geri geri ekilmiti. Sonya nm
korkusu bir an Raskolnikova da gemiti. Ayn korku onun yznde
de belirmiti. O da hemen ayn ocuksu glmsemeyle bakmaya bala
mt Sonya nn yzne. Sonra,
-Anlayamadn m? diye fsldamt.
Korkun bir lk koptu Sonya nm gsnden:
-Aman Tannm!

Gerekten de Raskolnikov, Lizavetaya baltayla saldrdnda, kadn, ok k

k ocuklarn bir eyden korkmaya baladklarnda korktuklar eye dik dik baka
rak alamaya hazrlandklarnda dudaklarn bktkleri gibi ackl bir biimde bk
mt dudaklarn.

Raskolnikov, Lizavetann yzn, Sonyann yznde grr. Daha sonra Son-

yanm korkusu, Raskolnikova geer. Raskolnikovda ocuksu glmsemeyle baka


Sonyaya. Sonya anlar.

454

ehov'un Kk Kpekli Kadn (28) yksne geldikte. Gurov, Yaltada yaz


(llnlcncesindedir. Anna Sergeyevna adl kadnla tanr Yaltada.
Bir sre sonra seviirler. Kadn sevimeden sonra, buna ok zlr. Kadnn be

li benzi atar. Bundan byle Gurovun, kendisine sayg duymayacan syler. Kad
nn bu davran, Gurovun br yatt kadnlara benzemez. Birgn kadnn kocaRtmlun mektup gelir. Kocann gzleri armaktadr, kadnn eve dnmesini ister.

"lici iyi biri olarak anmsayn der kadn ayrlrken. Gurov da Moskovaya dner.
Doma byme Moskoval olan Gurov, ayazl, gzel bir gnde
evine dnd; krkn giyip klk eldivenlerini takarak Petrovka Cad
desi nde yle bir gezintiye kt. Cumartesi gelip de kzak ngrakla
rnn t sokaklar doldurduunda bir sre nce sona eren yaz din
lencesi ve gezip grd yerler tm ekiciliini yitirmi bulunuyordu.
Zamanla Moskova yaamnn iine daha bir gmld; gnde gaze
teyi yutarcasma okumaya, bununla birlikte, her zaman yapt gibi
Moskovada yaymlanan gazeteleri okumaktan bktn sylemeye
balad. Lokantalarda yemek yemeler, kulpte vakit geirmeler, arka
da evlerine yemee arlmalar, jbilelere katlmalar eski dzenine
girdi. Tannm avukatlarn, tiyatro sanatlarnn Gurovun evine ye
mee gelmeleri, bir profesrle Doktorlar Kulb nde kat oynamas
az hoa gidecek eylerden deildi. tah da yle almt ki, koca bir
tas acl orbaya bana msn demiyordu.
Bu durumda aradan bir ay daha gese Anna Sergeyevna belle
inde bir sis bulutuna karaca, br kadnlar gibi, ie dokunan g
lmseyiiyle yalnz arada bir dlerinde kalacaa benziyordu. Ama b t
aydan daha ok zaman getii, kara k tm arlyla kentin stne
kt halde Anna Sergeyevnanm ans sanki birgn nce ayrlm
lar gibi belleinde taptazeydi. Onu unutmak yle dursun, belleinde
ki izleri daha ok canllk kazanmt. Akam sessizliinde alma
odasnda ders hazrlayan ocuklarnn birdenbire barlar m ykse
liverdi, birinin syledii bir romans m, yoksa lokantada org mu din
ledi, minede kar frtnas m uuldad, hemen zihninde, yaz Anna
Sergeyevna ile geirdii gnler belirginleiveriyordu. Dalgakran bo
yunca yrye kmalar, daa trmandklarnda aada seyrettikleri
sabah sisi. Feodosya dan gelip rhtma yanaan vapur, pmeleri daha

455

dnm gibi capcanlyd. Kalkp odasnda dolamaya balyor, Anna


Sergeyevna yla birlikte yaadklar sahneleri anmsadka yzne bir
glmseme yaylyor, sonra anlar hayallere dnyor, gemite olan

lar gelecekte yaamay tasarlad olaylarla karyordu. Anna Sergeyevna nm, dlerine girmesine gerek kalmamt sanki; onunla birlikte

her yerdeydi, onu glgesi gibi adm adm izliyordu her gn, her saat...
Gzlerini kapaynca hayali karsnda dikiliveriyordu. Sevgilisi ger-

>'

ekte olduundan daha gzel, gen, sevimli gzkyordu; kendisi de


Yalta dakinden daha yakklyd sanki. Akam oldu mu, kitap dolabn
dan, mineden, odann her bir kesinden ona bakyor, onun soluk
allar m, giysisinin kulak okayc hrtsn duyuyordu. Sokakta y
rrken kadnlar szyor, Anna Sergeyevna ya benzeyen birini aryor
du...

Gurov, Annay unutacan sanr. Anna, onunla birlikte her yerdedir. Kitap do
labnda, minede, odann her kesinde Anna vardr. Gurov, sonunda kadnn otur
duu kente gider.

Kemal Bekirin Kanl Dn (29 ) adl yaptndan.


Hakk, Mnevverle evlenmektedir. Cmb Kamille kars, kasabadaki sn
net, evlenme trenlerine arlr. Cmb Kamil, arksyla cmbyle sus puS
eder herkesi... Hakkyla Mnevverin dnde de cmb Kam ille kars vardr.
Anarist diye aranan Hakknn arkada Hsn de dndedir. Hakk, gerdeei
girecei srada Cahit, Senin arkadan anaristmi. Kaakm. Grevliler gelmi

yakalamaya der.
Hakk, bu bilgiden sonra gelinin odasna girer.

Allah bir yastkta kocatsn, olum.

Saol yenge.
Ardndan bakt. Merdiveni iniyor kadn. Ha, yle ya, Mnevvere de retirler, gelinin yanma yenge katarlar, o kadn bu... Dnd.
izgi gibi bir k vuruyor kap aralndan. At, girdi. Ardna bakma-

dan kapad.
Dnde bol bol seyrettii Mnevvere gld nce, ama yataktan alamad gzn. Pembe saten yorgan yeni, beyaz araf, yastk y-

456

z ilemeliydi. Eve bir zamanlar, belki de aabeyi evlenirken alman so


luk abajuru baucuna yerletirmiler. Neden hep yataa bakyor? Bu
yata, bu yorgan, araflan gtrecek gidecei yere. Ama boyas d
kk demir karyola aabeyinin. Onu da gtrecek deil k i...
Ban evirdi. Mnevveri saran beyaz gelinlik kprtsz duru
yordu ylece. Gelin telleriyle ssl duvan arasnda gzlerini grd,
kalann, dudaklanm, yznn rengini grd, o Mnevver deil, kolu
na alp otomobile bindirdii deil. Dnde glckler yadran gelin
deil. Dupduruydu yz. Baklan rkek, kakn.
Yaklat. Ellerini tuttu. Buz gibiydi bu eller. Yoksa kendi elleri
ok mu scak? Sa elini kaldrd kzn, avulad. Uzun uzun bakt, tr
naklar krmz cilal beyaz parmaklara. Yznde boya yoktu kzn.
Belli belirsiz bir krmz srm dudaklanna. Gzleri, kalan boyal de
il, dnde iyi grememi. Kendi rengi Mnevverin. Tamam, ne iyi
etmiim de buradan evlenmiim ben. Nasl da buldular bu kz bana?
Benim kanm bu, gelinim bu. Bir yasta ba koyacam bu. ocuklanmm anas bu olacak...
Ama neden sevinemiyor? Sevinemiyor, hi ummazd nk,
beklemezdi bir odada yalnz kalaca kzn bylesine arpc olduunu.
Yreim tp tp vuruyor. Neden vuruyor? Elbet vuracak. Bu kz onlar
gibi deil. Birini niversitede tandm, birini sokakta. Biri tepesinden
baslm gibi ksack boylu, kaim bacakl. teki smk gibi, salar sal
km saak, glerken dilek... Aman neler de gelir aklma... Ben M
nevveri biliyorum. Lise sondayken ortaokuldayd o. Demek o zaman
dan biliyormuum Mnevveri. Biliyormuum da onun iin ses kar
mamm szn ettiklerinde. Uzaktan gsterdiklerinde de byle miy
di ? Deil. Kaamak hibir ey iyi grlmyor...
Baklan, iki avucundaki elin zerindeydi. evirdi eli:
Bu ne?
Mnevverin sere parma boumun stndeki al noktac
gsterdi.
Kna.
Bu kadarck m ?
Mnevverin baklan titredi:

457

Siz sevmezsiniz diye...


Doru. Sevmem. Sen sever misin?
Neyi?
Knay?
Ben de sevmem. Sizin gibi.
Sen de bana.
Olur.
Hakk elini kaldrd, enesini tuttu Mnevverin. Sol eliyle de k
zn elini tutmay srdrd. Cahitin yz geldi gzleri nne. Baklannm anlam deiti Mnevverin.
Olur mu? dedi yine.
kinci kez sormasmm nedenini, gen kzlk gdsyle alglad
Mnevver. Glmsedi:
Olur dedi yine.
Avucunu yznde gezdirdi kzn. Kayyor eli. Biraz daha yakla
t. Duvam tuttu:
karaym m ?
Mnevver, ban edi utanla. Bunu boyun ei olarak ald
Hakk. Gzleri nnde beyaz duvak. ey... Cahit ne dedi? Hsn anar
istmi. ocukluundan beri kskantr Cahit. Karanlkta bile grdm,
kap nnde. i gtrmyor. Nasl pis pis ldad gzleri? Kskan.
Gelini grd. Oysa ben ne yaptm ona? Cmb Kamil alp syler
ken oynamaya kalkt. O zaman da yle bakmad m? Kek... Kek
gibi oynad. Cmb Kamil sanki maske takm. Yrekten sylyor
belki, ama yalandan sylyor gibi...
kardm m ?
kt.
Dur, yle koyaym. Oturalm m? Gel...
Elinden tuttu, yatan stne ekti. Yanma oturdu... Cmb
Kamilin elleri kvrak, sesi kart. Nasl yrekten sylyor? Yrekten de
il. .. Yrektenmi gibi... Maske var sanki yznde. Szgn gzleri,
buruuk yz, azn atka grnen uzun dili, iri dileri...
Adamn sesi byd kulaklarnda. Ba uulduyor. Omuzlarn
dan tuttu Mnevveri:

458

Heyecanl msn?
Evet.
Sesi przsz kzn. Kylym Mnevverin babas. yle di
yorlar. ylesi var m? Ben bilmiyor muyum? Oh, neden uulduyor ba
m?
Ben de heyecanlym. Biliyor musun? Buralarn bir gelenei
var, Mnevver. yi bence. Damat eve girerken srtn yumruklarlar. Ne
den, bilir misin?
Mnevver suskun. rkek, korkak bakyor. Hakk okumu ocuk,
okumulukla kark bir ey syleyecek belki. Yoksa bu odada gvey
yumruklamann nedeni mi aratrlr? Okumu da ondan. Ne desin? Ba
n hem bilir, hem bilmez anlamna sallad.
Heyecan nlermi dedi Hakk. nsana heyecanm unutturur
mu.
Sa eli Mnevverin srtnda. K z da sanacak ki szlerimi, ken
disine gerilimini unutturmak iin... Yok, yok, birden kalkmam. Sra
s deil daha... Git be adam!...
Kovamyordu gznn nnde beliren surat, Cmb Ka
mil in hayalini. Hep syleyecek m i ? Hep baracak m kafamm iinde ?
Cahitin surat sanki. Ne dedi o bana? Hayr, Cmb Kamil. Ama o
da kara yzl, Cahit gibi kk avurtlu. Azm anca grnyor; be
yaz dili, iri iri...
Sol eliyle de enesinden tuttu Mnevveri. Bam kendine evir
di. Onu kendine veren, bir odaya brakveren Tanr m? Raslant m?
Aklll m? Delilii mi? Beni deli etti Cmb K am ilin kara su
rat. Git be adam!...
Yaklat. Ten kokusu, soluk kokusu geldi burnuna. Dudaklar k
zn dudaklarna dedi, yanana kayd. Yine dudaklarna dedi. Souk.
Oh, bir trl snamyorum. Oysa terler birikti alnmda...
Oh... dedi glerek, kza bakt.
Cahit ne dedi? Cmb Kam ilin arklar bu kadar srmese
kafamda. Ne grltl dn?...
Ben ceketimi karacam.
Ceketini karrken ayaa kalkt kz, elinden almak istedi.
Yok, yooook... Ben asarm.

459

Ykln tutamana ast ceketi. Ben Cahit miyim, diye geirdi


iinden. Cmb Kamil deilim ben...
Mnevver ayakta duruyor uslu uslu. Daha da soyunmasn m
bekliyor? Yoksa yatalm anlamna m geldi ceketimi karmam? Mus
tafa Hoca sylemedi, ama herhalde byle bir anlam olmal k i... Kz ne
zaman soyunur? Nasl soyunur? Yok, yok, yapamayacam... Cahit
dedi k i... Hayr, nce bir gveylii srmeli... Aabeyim odaya girdi,
ama darda anam bekliyor... Kapdan kveren bilmi kadn gitti mi?
Th be! Hibir eyi renmemiim. Ama o kadn retmitir Mnevvere. Soyunursa soyunur, soyunmazsa... Can atar gibi giremez ya ya
taa... yleyse bir yolu yordam olmal... neri erkekten gelir. Ku
kusuz yle...
Yatalm m ?
Mnevver duruyor yine. Soyunamaz, yardm etmeli. Eee, gelin
liinin iki ttn ektim ite. O duruyor. Batan aa ben mi soyaca
m? Bakalm, ne kacak iinden? B ir yolu, bir yntemi olmal bunun.
Haa, evet, ok duydum, imdi anmsyorum... Gvey gelin odasnda
namaz klarm. yle mi yapsam? Ardm dnnce, kimbilir, belki o
da... Yok, yok namaz klamayacam. Ama yle ekilip arkam dne
yim, namaza duracakm gibi... Kble neresi? f! Mnevvere sorsam,
bilir mi ki? Cmb msn, nesin? ekil be! Yeter!
Uzaklat pencereye doru. Perde aralndan geceyi grd. Kar
evlerden grnr m ierisi? Perdenin iki ucunu kavuturdu. Perde
ler de yeni. Elbet gelenekti. Gelin odasn dzecekler elbette.
Perdelerin arkas karanlk. Cahit orda mdr imdi de? Dedi k i...
Yok, yok, Cahit akacdr, aklabandr. Olur mu hi? Terslikler bunca
mutlu bir gn bulur mu? Mutlu muyum? Mutluyum ya!... Byle bir
karm olacan, dmde grsem inanmazdm.
Ardnda bir hrt. Soyunuyor ite. Oh, beni bir dertten kurtar
dn, Mnevver!... Ama derdin by, Mnevver, Cahit iti... Byle a
ka m olur? Bak, Cmb Kamil kafamn iinde, boyuna tp duru
yor kart sesiyle. Oysa ben... Gerdek gecesi... Evet, evet. Kna gecesi,
ssl otomobil, arklar, trkler, oyunlar, evet sonra gerdek gecesi...
Knay da yaktrmam eline, ben sevmem diye... o da sevmezmi!...

460

Ama evdekilerin gnlleri ho olsun diye sere parmann iine, bo


umuna, minicik kondurmu. Ben de namaza gittim, gnlleri ho ol
sun diye. Hsn bile geldi. Ne ?Hsn anarist m i? Buraya kamak iin
mi gelmi?...
Dnd. Mnevver yataa yeni girmi. Yorgann ucunu ekiyor.
Beyaz gelinlik, kedeki sandn stne serpilmi. abucak serpilmi,
belli. Neler de geliyor aklma? Ya korktum gerdek gecesinden, yada...
Cmb Kam ilin ireti surat belirdi yine. Olanca gcyle
baryor kart sesi... Evet, korktum da ondan. Tabii korkarm. Bir s
navdr her gen iin. Hele buralarda...
Soyundu. Soyunmasn izliyor mu Mnevver? Birden ban kal
drd, baklarn yakalad. Bir gl donup kald kzn dudaklarnda.
Utanm... ama ben? Ben gldm m?... Gldm tabii... Ama iim
glmyor, neden? Tabii, gerginim de ondan...
Atlet, don kald Hakk. Hayr, giymeyeceim pijamay. Orda
katl duruyor. Her eyi ne de dzeninde dnmler! Hele Mnev
veri, hele bu kz!... O nasl tasarlard bu geceyi? Byle tasarlard el
bette. ..
Elbet byle, diye geirdi iinden, yorgan aralad, girdi altna.
Yatak souk. Ama Mnevver str imdi. te, bir scaklk geliyor on
dan, lk lk... Isnmak, kz da stmak... El yordamyla dokundu...
te, ite, dokundum, memeleri... Sanlaym... Kat, sert, yok yumuak...
yi kavrayamadm, acemiyim ben... Daha pmesini bilmiyorum. Du
dam yaptmyorum, oysa... ama gzmn nnde! Git be adam!
Hayr, kuruntu benimki... nce soyunmal kz...
El yordamyla dokundu. Mnevver belini gerdi, kaldrd. Yaka
lad kz... Yok, nce bir grmesi gerek. Yorgan kaldrd. Birden eri
di Hakk. Tannm, dedi iinden, bana verdiini biliyor musun sen? Sr
tst yatt. Tahtalan kararm tavana bakt bir sre. Ba kocaman be
lirdi orda Cmb Kamilin. alyor, sylyor, gmbr gmbr bamyor, ayaklar yerlere vuruyor. Alklar koptu orda, ayaklar oynad,
zplad uyum iinde. Canl, kvrak. Kimin ayaklan bu? Hsnnn. Ca
h iti grd birden. Ne demiti o? Hsn anarist ha! Kayor ha! G
revliler gelmi ha!

461

Yataktan kt, giyinmeye balad aceleyle. Kopan zaman birle


miti iinde. Grmyordu Mnevveri. Ne gelinlii, ne yata, ne yas
t. Ne oldu kza ? B ir kprt...
Mnevver... dedi soluk solua. imdi aklma geldi. Ben cz

danm drdm camide. ok para vard iinde.


Acyla gzlerini yumdu Mnevver. Bir eksii vard ki, paray

unutturamamt ona.

i'

Hakk abuk giyinmiti:


Geleceim. imdi geleceim.
Kapy usulca at, usulca kapad. Giderken gzlerini aralamt

;
i

Mnevver, kapy kaparken bir kez daha olsun bakmadm grmt

onun.

Hakk nn karsna, aa sofann karanlnda, sanki gizli bir


keden kverdi anas Raziye:
Ne o, olum?
Hakk, mavi mavi yanan tpgazm stndeki kk kazam, ana

'

syla birlikte grd:


Bir ey yok ana, merak etme. Camide czdanm drmm.
Bulurum. ok para vard iinde. Sen st suyu, bekle. Yat istersen,

anahtar ver bana. imdi gelirim.. .


Kapnn srgsn ekti, anahtar almadan kt gitti. ylece ka-

!
I

lakalmt Raziye. Arada cebini kartrr olunun. Czdan yok biliyor.


Anahtar da almad. Niye gitti? Niye gitti yarabbim? Yoksa gelin ola
cak, kz deil mi? Dizleri stne kt. Yld. Omuzlan dt. Gz-

lerini bir noktaya dikti.

Hakk gerdee giremez. Bir Cmb Kamil, bir Cahit, bir Hsn gzlerinin 1
nne gelir. Sonunda, Camide czdanm drmm diye evden kar. Hs-|
nnn kald eve gider.

Yakup Kadri'nin Ankara (30) roman.


Selmayla Neet Sabit Ankarada kurtulutan sonra karlarlar. Selma, Hakkyla evlidir. Birok kii adalamay yanl anlamtr. Hakk da bunlardan biri
dir. Selmayla Hakk, balodan baloya kotururlar.
Neet Sabit bu anlay eletirir. Selmayla Neet Sabit arkadalk dzeyinde sk
sk karlarlar, tartrlar. Selmada deiim balar.

462

Selmayla Hakk evlerinde ikili-dansl bir toplant dzenlemitir. Selma, Neet


Subiti de arr. Neet Sabit byle arlara alkn deildir. Sklr. Evden ayrlr
ken Selma derin, uzun bakla bakar Neet Sabite.
Neet Sabit eve giderken bir kme insan grr. Bunlar mevlide gitmektedir.
Mevlitten sonra erbet datlacaktr.

Bir ehir iindeki, hatta bir ehrin iki yakn mahallesi arasnda
ki bu kesin hayat tarzm kendi nefsinde iyice hissetmek iin, Neet Sa
bit, bu meclise girip mevlt ayinine itirak etmek istedi. Selma Ha
nm m evindeki wiskili, dansl ay ziyafetini bu erbetli mevluttan, an
cak, iki kilometrelik bir mesafe ayryordu. Gen adam, yarm saat
evvel aksa-y garpta (uzakbat) idi. imdi, tam Asyann, bir Ortaa
Asyasnn gbeindedir. Bu kadar ivical (eri br, engebeli) bir
cemiyet iinde doru yolu nasl bulmal ? Bu mevlde gidenler mi hak
ldr, o salonda dans edenler mi? Dorusu, Neet Sabit, kendisini ne on
lardan, ne bunlardan addedebiliyordu. Onun m illi idealine gre vcut
bulmas lazm gelen yeni Trk cemiyetinin slubu ne bu kerpi duvar
lar arasnda bir rmcek gibi yaayanlardan, ne de ireti bir dekor iin
de kurulmu kuklalar gibi zplayanlardan rnek alabilirdi. Trk inkla
bnn vakarl ve ahenkli ruhu, kendine layk ifadeyi ok daha canl, ok
daha ahsiyetli bir mimaride aramaktadr.
Gen adam, bunun ilk izgilerini kendi iinde sezer gibi oluyor,
fakat, muhayyelesi, btn bir plana vcut verecek vuzuha bir trl eremiyordu. O akam, bir nevi bulua eri buhranm andran bir tedirgin
lik iinde yatt. Dei stnde, sadan sola, soldan saa dnyor, bir
trl uyuyamyordu. Karanlk birkahos onu aman vermez kasrgas ii
ne almt ve bunun ortasnda, Selma Hanm m baklar, Selma Ha
nm m glleri birer imek gibi akp snyor, snyor, snyordu.
Bundan sonra yle geliir roman. Devrimi herkesin kendine gre anlamas N ejcl Sabitin strabdr. Bir baka gn Bu strab herkes adna ekmekteyim. der
Neet Sabit. Ben de herkesin arasnda mym? der Selma. Neet Sabitin yant

"Herkesten evvel.
Selma rperir.

rneklerde grdnz. Kiiyi ynlendiren gdc rgeler nesnel durumdan, r


geden kyor.

463

Gdc rgede temel ilke budur. Bunu salamak iin gdc rgeden nceki ko
num, gdc rgeyi salayacak bir biimde oluturulmaldr. Gdc rge bir ya
anmln isten d, bilinci kuatmasdr.
Dipnotlar
1. K. Marx-F. Engels, Yazn ve Sanat zerine I, ev. ner nalan, Sol Yaynlar, Ankara, 1995.
2. Moissej Kaan, Gzellik Bilim i Olarak Estetik ve Sanat, Trkesi A ziz allar, Altn Kitaplar Yaynevi, stan
bul, 1992.
3. Yakup Kadri Karaosmanolu, Panorama, Remzi Kitabevi, stanbul, 1971.
4. Kemal Bekir, Mehmet Aabey, Btn ykleri, Pencere Yaynlan, stanbul, 2006.
5. Adnan zyalner, Dkkan, Gzleri Bal Adam - Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.
6. Orhan Kemal, amarcnn Kz, Tekin Yaynevi, stanbul, 1998.
7. Cengiz Gndodu, Aldatlmaktan Korkan Liberal, nsancl Dergisi, s.176, 2005, stanbul.
8. Ahmet Say, Kocakrt, Evrensel Basm Yayn, stanbul, 2007.
9. Anton ehov, Maske, Btn ykleri 2, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul, 2006.
10. G. Lukacs, Avrupa Gerekilii, ev. Mehmet H. Doan, Payel Yaynevi, stanbul, 1987.
11. Thomas Mann, Mario ve Sihirbaz, Trajik Bir Gezi Yaants, Trkesi Kamuran ipal, Cem Yaynevi, stanbul,
2004.
12. Memduh evket Esendal, Ayal ile Kiraclar, Bilgi Yaynevi, Ankara, 2008.
13. Stendhal, Kzl ve Kara, ev. Bertan Onaran, Payel Yaynevi, stanbul, 2005
14. Tolstoy, Anna Karenina, ev. Ergin Altay, letiim Yaynlan, stanbul, 2002.
15. Dostoyevski, Su ve Ceza, ev. Ergin Altay, letiim Yaynlar, stanbul, 2009.
16. M. . Esendal, Demokratik Seimler, Gdeli Mehmet, B ilgi Yaynevi, Ankara, 2007.
17. Kemal Ate, Atike Teyzenin Kuyusu, rk Kap, mge Kitabevi Yaynlar, Ankara, 2007.
18. Salim engil, Gk, Es Be Sleyman Es, Dost Yaynlan, Ankara, 1991.
19. Fahri Erdin, Yeil Banknot, Destur Ya Sefalet, Yordam Kitap, stanbul, 2009.
20. Hagop Mntzuri, Beyaz Sprge allan, Amdan Fratn te Yan, ev. Silva Kuyumcuyan, Aras Yaync
lk, stanbul, 1996.
21. Kemal Bekir, Prens Ahmet, a.g.e.
22. Gngr Genay, Gammaz, Deiken Yzler, Gerek Sanat Yaynlan, stanbul, 2009.
23. Adnan zyalner, a.g.e.
24. Demirta Ceyhun, Cad Frtnas, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2009.
25. Cengiz Gndodu, Kapaklanmayan Adam, Akanyldz, nsancl Yaynlan, stanbul, 1996.
26. Tolstoy, a.g.e.
27. Dostoyevski, a.g.e.
28. Anton ehov, Kk Kpekli Kadn, Btn ykleri 8, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul,
2006.

29. Kemal Bekir, Kanl Dn, Pencere Yaynlan, stanbul, 2006.


30. Yakup Kadri Karaosmanolu, Ankara, letiim Yaynlar, stanbul, 2011.

Cumhuriyet Kitap Eki ynetmeni Turan Gnay bir i vermi, Kendi dos
yanz hazrlayn demi. Ben bunu nerden biliyorum, kendi dosyasn hazrlayan
yazar, gelip bana anlatyor. Turan Gnay, bunun byle olmadn syledi. Ekte
ki yaz bunun stne yazld.

9 Mart 2000

Cumhuriyet Kitap Eki'nin danman Turhan Gnay arad. Telefonla. adiye


hanm dardayd, telefonu ben atm.
Turhan Gnay, sz, hi sektirmeden, Kitap Ekini siz mi hazrlyorsunuz
dedi. Nerden kt bu dedim, her eyi biliyorsunuz da dedi.
Her hafta Cumhuriyet Kitap Eki'inde dosya var ya, bu dosyalan, sanatlar
hazrlamyormu. Ben yanl bilgilendiriliyormuum. Sonra sz, nsancl'a geldi.
Hem Cumhuriyet'te, hem Cumhuriyet Kitap Eki'nde nsancl'a kar zel bir
tavr var. Turhan Gnaya syledim bunu, tnsancla zel tavr almayn dedim.
Aynca yazarlara, airlere hakszlk yapmayn dedim.
Turhan Gnay bunlarn hibirini kabul etmedi.

Cumhuriyet Kitap Ekinin kapaklanndan yaknan biri, sras geldikte kapak


olmu. Byle syledi Turhan Gnay. Ben de Benim byle bir amacm yok de
dim.
Turhan Gnaya teekkr ettim.
imdi burda bir dncemi sylemek istiyorum. Sokratesin niye baldran zehiriyle lme gnderildiini iyi kavramak gerekir. Sokratesi yarglayanlar, Sok
ratesin de alagelmi biimde davranacan dndler. Y a kaar, ya da hafif
bir cezay kabul eder.
Allagelmilik buydu o dnemde. Sokrates, bu alagelmilii krd. Kama
d, srgn ya da kk bir cezay kabul etmedi.
Trkiyede de eletiriyi kimileri, kendine yol amak iin kullanr. O kiinin
eletirisini susturmak iin yol aldkta, o kii yola girer, susar.
Bu, alagelmi bir durum. Ama ben kendime yol amak iin eletirmiyorum.
Beni, alagelmilik iinde grenler ciddi bir yanlg iindedirler.
Bakn, ben sanat eserinin dllendirilmesine karym. Hayatm boyunca hi
bir kuruma dl iin bavurmadm. Bana da dl verin diye eletirmedim dl-

Turhan Gnay, Beni de kapak yapn, benim iin de dosya hazrlansn diye
onu eletirdiimi sanyor.

465

Allagelmiin iinde dnd iin avutabilirdim kendimi. Am a byle d- I

nd... o rnei bana verdii iin zldm. Bak o da eletirdi ama sras ge- ;
nce kapak oldu denmemeliydi bana.
Turhan Gnay, allagelmilii kramad iin yanln gremiyor... haksz
lk yaptm gremiyor. Dncemi bir kez daha sylyorum. Ben yazarlarn, a
irlerin tantlmasna kar deilim. Ynteme karym. Yazarn, airin kendisi iin

dosya hazrlamas yanltr. Bu bir. Daha nemlisi diline karym dosyalarn. !

Dosyalarn dili, edebi deil, reklam dili. te bugnk Cumhuriyet Kitapm dili, j

Mezopotamya daki kanl gelenek ve... Ahmet mit.


Daha kts, syleisinden nce giri yazsnda yle deniyor. Ahmet mit,

Trkiye edebiyatnda polisiye romanm en nemli ad saylyor artk.

Bir yazar tantlmyor... pazara kan yeni bir rn tantlyor. Reklamcnn j

meta tantmnda kulland koullandnc dil bu. Nerden biliyorsunuz Ahmet j

mitin Trkiye edebiyatnda polisiye romann en nemli ad sayldn... ste- i


lik artk bastrmasyla.

O artk nerden kt. En nemli ile artk nasl bir dil biimi... bu dille
naplmak isteniyor.

Dnelim. Bir yazar, nasl oluyor da, edebiyatn bir dalnda artk en nem- j
li oluyor. Bunu kim saptyor... bu saptamann lt ne. Ahmet mit, artk enj
nemliyse nemliler kim, nemsizler kim.

Bir ara Edebiyatmz nde geleni demiti de, sormutum, arkadan geleni j
kim diye.

Turhan Gnay, edebi eserlerin tantmn meta diliyle yapyor.

Ciddi bir zarardr bu edebiyata.

Cumhuriyet Kitapta bir sorun da u. Yazarn btn grleri doruymucas- ]


na sunuluyor. Artk en nemli yazarmz Ahmet mit, bakn ne diyor, Ben j
iddeti yazyorum. imizdeki iddeti; tarih boyunca insann insana, toplumum
topluma, toplumun insana uygulad iddeti.
j
Devam ediyor Ahmet mit, Yani bize dardan gelmediini, iimizde, gen-1
lerimizde, gdlerimizde yer aldn... Ahmet mite gre, iimizdeymi id-j
det. Kukusuz diyor, Ahmet mit, bu iimizdeki iddeti, smrc, rk, fa-1
ist, totaliter sistemler kendileri iin en iyi biimde kullandlar.
Faizm, iimizdeki iddetle aklanyor. imdi bu kitap tantm m oluyor.
Ka okurun bana telefon ettiini... Hocam, noluyor bu Cumhuriyete dediini
biliyor mu Turhan Gnay.

466

Bakn, ne diyor bir bilim emekisi, Savamak, bakalarn ldrmeyi ama

lamak, hayvanlarn ya da ilkel denen insanlarn znde yoktur. retim ve tke


timin ortak, yelerin eit ve zgr olduu rgtlenmelerde ne jandarma vard ne
polis, ne asker ne de soylular snf.
Toplumsal servetlerin birka kiinin elinde toplanmaya balamas, yani dev
let 'in ortaya kmasyladr ki, savamak ve saldrmak zorla resmi insan davran
dntrelerek kitlelere benimsetilmeye allmtr. (Serol Teber, Davran
larmzn Kkeni, Sorun Yaynlan, stanbul, 1978)
Daha bitmedi. Bakn ne diyor, artk en nemli yazanmz Ahmet mit, ...
cinayetin bir suikast olarak yaygmlk kazanmas Haan El Sabah la balar. Ha
sm El Sabah ve Hahain etesi korkun cinayetler ilemi, suikastlar dzenle
milerdir.
Ahmet mitin bu yorumu banaz ortodoks (sunni) slam m tarihi yorumla
ma tarzdr. (Faik Bulut, slam Bahesindeki Hizbullah, Berfin Bahar, S.25)
Faik Bulut, Haan Sabbah iin yle diyor, Haan Sabbah, (...) eli kanl,
komplocu bir eteba deildir, aksine okul arkada mer Hayyam kadar hem
metafizik, hem de aklcdr, tarihte ilerlemeye hizmet etmitir.
Dorudur. Haan Sabbah, bir fedailer kmesi oluturup siyasi suikastler ger
ekletirmitir. Dikkat edilirse bata Seluklu veziri banaz afii Nizamlmlk
olmak zere daha ok egemen snf mensuplaryla aristokratlan veya saraya hiz
met etmi komutanlar hedef alm suikastlerdir bunlar. (...) Haan Sabbah yanlarmm ayfonke olduklar yolundaki iddia da tarihsel gereklerin arptl
masdr.
Ahmet mit, faizmi insan genine sokuyor. nsann iddetten kurtulamayaca
n sylyor. Genlerimize iddeti, faizmi sokarsan tabii sonu bu olur. Ama b,
son milimetresine kadar yanl, btnyle insan aalayan, insana hakaret eden
hir gr.
Bu gr, roman biimine getirilebilir. Ahmet mitin yapt bu. yi ama
Cumhuriyet Kitap, insana hakaret eden bu roman yceltiyor.
Cumhuriyetin kuruluundan beri, Trkiyede slamn ortodoks, banaz snni yorumuna kar mcadele veriliyor. lhan Seluk Cumhuriyette bu mcadele
yi veriyor. Buna kar Cumhuriyet Kitap, ortodoks, banaz, snni yorumlara ka
nal ayor.
Afar Timuin, Yaratc etkinlik, insan, insana gstermeye ynelik bir etkin
liktir diyor. Dorudur bu. Ahmet mit, insan, insana gstermiyor. nsan ar
ptyor. arpuk urpuk bir insan, insana gsteriyor. Senin genlerinde iddet var,

467

sen busun diyor. Bilime, insanln servenine aykr bir gr romanlatryor.


Sonra bu roman Cumhuriyet Kitapta satmas iin yceltiliyor.
nsann her dakika aaland, itildii, kakld bir dnemde yayoruz. Ta
rihin bireyselletirildii... insana plk diye bakld bir dnemdeyiz.
Byle bir dnemde sanatn ilevi nolmaldr. nsan aalayan, faizmi gen
lerde gsteren bir roman yceltiliyorsa Cumhuriyet Kitap"ta, bu, unu gsterir.
Sanatn ilevi doru kavranmam.
Sanat tini bir i deildir. Sanat, insandan intikam alnan yer deildir. Sanat
nemli bir itir. Sanat, insanla yzyze gelmektir.

Cumhuriyet Kitap, doru bir kavrayla salkl bir yntemle yayn izgisini
dzeltmelidir.
Afar Timuin, Sanat, insanlar arasnda balar glendirecek, insanlar bir

birine balayacak, onlara ortak bir gemiin ve ortak bir gelecein sorumlular
olduklarn duyuracak tek ortamdr der.
Adam, insan kavramaktan aciz. nsanla yzlemeyi gze alamyor. Ordan
burdan derledii sakat grlerle bir roman yazyor. Sanat ortamn sat merke
zine eviriyor. te burda Cumhuriyet Kitap, sat merkezindeki metay, paraya
evirecek ilev yklenmemeli.
Turhan Gnay, Berfin Baharda kan yazm okudu. Kzd bana. Sinirlendi.
Telefonla arad beni. Turhan Gnayn kzmasna, sinirlenmesine sevindim. n
k ok kii nasl sylenirse sylensin, syleneni snger gibi sindiriyor. Turhan
Gnay sindiricilerden deil. Bu, umudumu kamlad. Bu umutla yazyorum.
Turhan Gnay yazdklarm stne dnecek diyorum.

Cumhuriyet Kitap, meta pazarna dntrlen edebiyat ortamndan ekilme


li. Cumhuriyet Kitap, metann paraya dntrlmesini hzlandran bir organ ol
mamal.

Not: Bu yazdan sonra yle bir olay oldu. Bir yazar dosya hazrlam, gn
dermi, yaymland Cumhuriyet Kitap Ekinde. Meerse btn yazlar kendi
yazm, tand yazarlarn adn da koyuvermi. O yazarlar, biz bu yazlan yaz
madk, demesiyle olay ortaya kt. Turhan Gnay ok kzd buna. Kzmasn se
viyorum Turhan Gnayn... Bu yzden arayp N aber demedim.
Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, M ays 2000, Say: 115

468

A T I M A

nce Pospelovun Edebiyat Bilim i'nden (1) bir alnt. Epik ve dramatik eserler

de, kiilerin zaman ve mekan iinde uzanan eylemleri gsterilir; onlarn yaamlarn
da geen olaylar sergilenir (...) ite sanatsal yaratn bu yann (yani, genellikle
kahramanlarn edimlerinin sonucu olan olay ak ya da daha doru bir deyile: Gs
terilenlerin zaman ve mekan iindeki dinamiini/suje terimiyle dile getiriyoruz.
Pospelov Suje ve atma bal altnda unlar syler, Suje nin en nemli i
levi, gerekliin iindeki elikileri aa karmak, yani atmalar (Hegelin de
yiiyle; arpmalar) ortaya koymaktr. atma, epik ve dramatik eserlerin nemli
hir yann oluturur. atmalarn nitelii, eserin sorunsal kapsamnn bir trevidir.
Hegelin atmaya arpma dediim sylyor Pospelov. O zaman Hegel'e ba
kili m, nedir arpma.

Ilegel, Estetik'te (2) arpma iin yle der, ... arpma, temelini, olduu g i
bi kalamayacak, ama almak zorunda olan bir ihlalde bulur.
atma, Hegel'in dedii gibidir. Bir durum vardr. Bu durumun almas gere
kil', barda atma balar.

Pospelov, atmalar yle sralar, ... deiik toplumsal gruplar, katmanlar, s


nflar, boylar, uluslar ve devletler arasndaki elikiler, atmalar dourur. Buna
karlk der Pospelov, toplumsal elikilerin suje iinde yer al, bir n krla

rak yansmas gibi dolayl yoldan, kiisel ilikiler zerinden bireysel atmalarpriz
masndan geerek de olabilir. (3)
atmay drt kmede ele alacam. yle:
-Kendiyle atmalar
-kili atmalar

469

-Snf atmalar
-Doa atmalar
atmalar eitli nedenlerden kaynaklanabilir. Snf atmalar, doa atma
lar nesnel bir nedene dayanr. Kiinin kendiyle atmas nesnel bir nedene dayan
maldr.

Kiinin Kendiyle atmas


lk rnek Tolstoy'un van lyi in lm (4) adl yapttan. van lyi yargtr.
Sayr olmutur. Arlar git gide artmaktadr. Bu arada kendiyle hesaplar.

Fsltyla;
-Git de yat, Gerasim... dedi.
-Zarar yok... Otururum.
-Hayr, git.
Bacaklarn indirdi, kolunun stne yan yatt. Kendine ok ac
yordu... Gerasimin bitiik odaya gitmesine kadar zor bekleyerek o
cuk gibi hngr hngr alamaya balad. Zavalllna, korkun yal
nzlna, insanlarn, Tanr nm acmaszlna, Tanr nn belki de yok
luuna alyordu... Btn bunlar niin yaptn? Niin beni bu duruma
getirdin? Ben ne yaptm da bana bu aclan ektiriyorsun?,..
Sorulanna yant beklemiyordu. Yant alamayaca iin de al
yordu. Anlar gene depreti, ama o kprdamyor, kimseyi yardma a
rmyordu. Kendi kendine Haydi daha vur!... Ne duruyorsun? Vursana!... Ama neden? Ben sana ne yaptm?... diyordu.
Sonra sustu, yatt. Yalnzca alamas deil, soluk almas bile
durdu; dikkat kesilip dinlemeye koyuldu. Dinledii ey bir ses, bir ko
numa deildi; ta derinden gelen, dncelerin kprdann dinliyordu
sanki.
-Ne istiyorsun?
Ruhu ona aka byle sesleniyordu.
-Ne istiyorsun? Ne istiyorsun? diye steledi birka kez daha.
O zaman van lyi:
-Ne mi istiyorum? Ac ekmemek. Yaamak, dedi.
Sonra yeniden dinlemeye balad. yle dikkatli dinliyordu ki,
any bile hissetmez olmutu.

470

Ruhunun sesi:
-Yaamak m? Nasl yaamak? diye sordu.
-Eskiden nasl yayorsam yle. Rahat, tatl...
-Eskiden rahat, tatl m yayordun?
van lyi hayalinde tatl yaamnn en iyi zamanlarn gzden
geirmeye balad. in tuhaf, tatl yaamnn en beendii dnemleri
imdi ona eskisinden ok farkl gzkyordu. ocukluu dnda yaa
mnn en zevkli anlan bile deerini yitirmiti. Yalnzca orada, ocuk
luunda, gerekten tatl olan, o a yeniden dndrebilse, yaamaktan
zevk alaca ok eyler vard. Ama bu zevkleri tadan adam o deildi ar
tk. .. Sanki baka birine ait anlard bunlar.
Bugnk van lyi in ortaya kt dnem balar balamaz, o
zaman sevin dolu grnen her ey imdi gznde eriyor, eriyor; ou
kez iren duruma geliyordu.
ocukluundan uzaklap bugne yaklatka sevin diye bir ey
kalmyor ya da sevin olma niteliini yitiriyordu: Bu dnem Hukuk
Okulu yla balyordu. O zaman gerekten tatl olan bir eyler vard ge
ne de. Nee vard, arkadalk vard, umut vard... Ama st snflarda bu
tatil anlar iyice seyrekleiyordu. Sonra, valinin yanndaki ilk grevi s
rasnda yeniden gzel bir dnem balyordu. Ancak van ly ii bu d
nemde en ok heyecanlandran, kadn sevgisiyle ilgili anlard. Sonra
her ey kanyor, iyi zamanlar yeniden seyrekleiyordu. Daha sonra
bsbtn azalyor, bylece gitgide azalmasn srdryordu.
Hi beklemedii anda karsma kan evlilik, kansmn yapmack
davrantan... Ve o ldrc alma istei, o para hrs; bylece ge
en bir, iki, on, yirmi y l... Yllar ilerledike arlk omuzlanna daha
ok biniyordu. Meer baanl bir yolda yrdn sand halde baanszla doru drtnala kouyormu da haberi yokmu. Gerekten de
yleydi. Bakalannm gznde iyi yayor grnrken hayat ayaklanmn altndan kayp gidiyormu... imdi de lmeye hazrlan bakalm.
Ama bunun anlam ne? Neden byle oluyor? Olamaz, yaam
bylesine anlamsz, bylesine irkin olamaz! Yaam gerekten bylesine irkin ve anlamszsa, bu, lmek iin bir neden mi? Hem de byle
acdan kvranarak?... Baka bir i var bunun iinde...

Belki de gerektii gibi yaamadm? diye geldi aklna. Kendi


kendine, Ama nasl olur, her eyi gerektii gibi yaptm, dedi.
Sonra yaam ve lm bilmecesinin bu biricik zmn, olma-

yacak bir eymi gibi hemen kafasndan kovmaya alt.

Peki, imdi istediin nedir? Yaamak m? Nasl yaamak?...

Mahkemedeki mbairin: Mahkeme balyor! diye bard zaman-

ki gibi mi?
Mahkeme balyor, mahkeme balyor, diye steledi kendi

kendine. A l ite sana mahkeme!


-Ama ben sulu deilim! diye bard fkeyle. Niin yapyorsu
nuz bunlar bana?

Alamay kesti, yzn duvara dndrerek hep ayn eyi dn


meye balad: Nedendir bu korkun aclar? Nedendir? Ha?...
Ne kadar dnrse dnsn, sorular yantsz kalyordu. Her

zaman olduu gibi, gerektii biimde yaamad aklna gelince hemen

doru yaadn syleyerek bu garip dnceyi zihninden atyordu.

Lukacs, van lyi iin yle der,

.. Tolstoyun yaratma yetenei, lmekte olan

van ly iin kanlmaz yalnzln nerdeyse Robinson Cruose benzeri bir ssz ;

adaya dndrr -bir korku adasdr bu, anlamsz bir yaamdan sonra korkun bir
lm adasdr- ve insani ilikileri ileten btn o kiilere, nesnelere korkun karan
lk bir iirsellik verir. (...) burada her nesne, kapitalist toplumda insan yaamnn j

ruhsuzlatnc boluunu ve faydaszln ak ve iirsel bir biimde dile getirir. I


(5)
Dostyoyevski'nin Su ve Ceza (6) adl yaptna geldikte... Raskolnikov, insan- j

lan, insanlar, olaan olmayan insanlar diye ikiye ayrr. Olaan olmayan insanlar, <
sz gelimi Kepler, Newton, zellikle Napolyon. lkleri uruna su ilemeye hak- j

lar vardr. Tefeci kadnla kardeini ldrmeden nce yle dnr. Tefeci, Napol- |
yonun nn kesseydi, Napolyon, bir saniye dnmeden ldrrd tefeciyi.

Raskolnikovda kzkardeini, annesini yoksulluktan kurtarmak, niversiteyi bi- |


tirmek, mutlu olmak iin ldrr tefeci kadnla kardeini. Onlarn parasn alarak,
lksn gerekletirecektir.
Raskolnikov, tefeci kadnla kardeini ldrmtr. Tefecide rehin brakt eya
lar vardr. Bu sorunu konumak iin Razumihinle sorgu yargc Porfiriyin evine

giderler. Ancak, tefeciye rehin brakanlarn hepsi durumu bildirmitir, bir tek Ras
kolnikov bavurmamtr. Biraz rahatszdm da der bavurmamann gerekesi ola-

Raskolnikovun sinirleri bozuktur. Sorgu yargcnn evindeki konumalardan


kukulanr.

Dnceler burga gibi dnp duruyorlard Raskolnikovun ka


fasnn iinde. Sinirleri ok bozuktu.
in asl nemli olan yan da niyetlerini gizlememeleri, dn
dklerini ak ak dkmeleri ortaya! Beni hi tanmyorsanz Nikodim
Fomi le ne diye sz ediyorsunuz benden? Beni av kpekleri gibi izle
diklerini gizlemeyi dnmyorlar bile! (fkeden titremeye balam
t Raskolnikov.) Aktan aa tkryorlar yzme! Hadi indirin vu
ruunuzu, kedinin fareyle oynad gibi oynayn benimle. Bu yapt
nz doru deil Porfiriy Petrovi. Belki izin de vermem buna efen
dim!... Kalkarm ayaa, gerei haykrrm yznze, o zaman anlars
nz sizi nasl kmsediimi!... (Glkle soluk alyordu.) Ya bu bir
kuruntumsa benim, bana yle geliyorsa? Ya bir hayalse bunlar, ya ya
nlyorsam, ya bu ilerde acemiliimden fkeye kaplyorsam, bu alak
rolm kaldramyorsam ? Belki de bir art niyetleri yoktur? Syledikle
ri hep olaan eyler. Ama gene de bir eyler var... B ir insann her za
man doal olarak syleyecei eyler, ama gene de bir eyler var san
ki... Niin stne basa basa onun evindeydi dedi yleyse? Niin
Zamyetov kurnazca bile konutuumu eklemek gereini duydu? Niin
byle konuuyorlar benimle? Evet, konuma tavrlar deiik... Peki
ama Razumihin de burada, o niin farknda deil bir eyin? Bu grl
memi geveze hibir zaman bir eyin farknda olmaz zaten! Gene titre
meye baladm ite!... Demin gz m krpmt bana Porfiriy? Krpma
m myd yoksa? Samalyorum galiba gene? Niin gz krpsn ki ba
na? Sinirlerimi bozmak, ya da beni sinirlendirmek mi istiyorlar yoksa?
Ya hepsi benim kuruntum, ya da biliyorlar... Zamyetov da ok anas
nn gz... Gerekten yle mi Zamyetov! Bir gecede deimi dn
celeri! Deiecei iime domutu zaten! O kendi evinde gibi rahat bu
rada, bense ilk kez geliyorum. Yabancdan saymyor onu Porfiriy. Ar
kasn ona dnp oturabiliyor. yi anlamlar! Kesin, byle iyi anla

473

m olmalar benimle ilgili! Biz gelmeden nce benden sz ettiklerine


kalbm basarm!... Oraya gittiimden haberleri var mdr acaba? E li
mi abuk tutmalym!... Kendime yeni bir kalacak yer aramaya kt
m sylediimde farkna varmad, anlamad... Oysa bilerek yle syle
mitim. leride iime yarayacak!... Yani kendimde deilken!... Ha, ha,
ha... Dn akam olanlarn hepsini biliyor! Annemin geldiinden habe
ri yokmu!... Kocakar kurun kalemle tarihini bile yazm!... Boversenize! Faka bastramazsnz beni! Durun bakalm, bunlarn hibiri ka
mt saylamaz henz. Hayallerden sz ediyorsunuz! Gerek bir delil
gsterin bana! Kocakarnn evine gitmi olmam da bir delil olamaz!
Bo laf! Bunlarn yantlan hazr bende... Oraya gittiimden haberleri
var m dersin? Bunu renmeden gitmeyeceim buradan! Niin geldim
ben buraya? Ama imdi fkelenmem bir delil saylabilir... f, ne bo
zuldu sinirlerim! Ama belki de iyi oldu. Hasta rol yapanm... Beni
yokluyor... artacak beni. Niin gelmitim ben buraya?
Btn bunlar bir anda gemiti aklndan.

Yakup Kadrinin Panorama (7) adl yaptnda Halil Ramize bakalm. Halil Ra

miz milletvekilidir. lk dnem M eclisteki konumalaryla Mustafa Kemalin gz

ne girer. Nerdeyse her gn sofraya arlr. Ancak Halil Ramiz, yaplanlar yeterli

grmemektedir. Anadolu, tyler rpertici bir facia sahnesidir, ikin karnl, in

cecik bacakl ocuklar, stmadan dudaklar bembeyaz gen kzlar, trahomlu delikan

llarda lke iyi durumda deildir. Kemalizm inklab tepesi yerde, temelleri hava
da ve her an devrilecek gibidir.

Halil Ramiz nklap davasnda dik kafaldr, doktrincidir. Buna karlk dev

rimler bitti, iimize bakalm, diyen geni bir kme vardr. Bu kme Halil Ramizden
rahatszdr. Halil Ramiz susturulmaldr. Kkten uzak tutulmaldr.

Yakup Kadri, Halil Ramizle devrimlerin yalpalaym verir. Halil Ramizin e


likileri devrimin elikileridir.

Halil Ramiz, iini kemiren zehri ne kadar gizlemeye alsa bu


nun acs bir tarafndan mutlaka danya szveriyordu. Merkez dare
Heyeti nden aynld gnden beri sudan km bala dnmt ve bu
hali en vurdumduymaz kimselerin bile gzne arpacak kadar belliydi.
Kendisi de bunun byle olduunu hissediyor; bu yzden yreindeki

474

tedirginlik artka artyordu. br yandan iinde yaad muhitin ken


disine kar gittike bulanp sertleen havas da onun bu etin durum
dan kurtulmak ve eski ruh muvazenesine kavumak yolundaki azim ve
iradesini her gn biraz daha eip bkmekte, gevetip yumuatmaktay
d. Halil Ramiz ite asl bundan korkuyordu. Nasl? Kendi hakknda
sylenen yalanlan, edilen iftiralar, hibir mukavemet, hibir reaksiyon
gstermeden yalayp yutacak ve kabahat ilemi bir mektep ocuu gi
bi Meclis sralarndaki yerinde sus-pus olup oturacak myd? Fikri e
refini ve siyasi haysiyetini yalnz, Merkez dare Heyeti nden ekilmek
jestiyle kurtarm olduuna m kaniydi? Hayr, bin kere hayr! Merkez
dare Heyetinden kendisi mi ekilmi, yoksa kolundan tutulup dar
ya m atlmt? Bunun bile ok kii farknda deildi. Genel Sekretere
yazd o iddetli istifa mektubu ikisinin arasnda gmlp kalmt.
Hl birok yksek makamlara bavurarak srar ve inatla istemekte de
vam ettii Parti divan toplantsna dair ne bir vait, hatta, ne de bir ce
vap almt. Son olarak bu talebini ilk gurup itimamda aktan aa
tekrar etmeyi kuruyordu ve bundan ne kacan pek bilmemekle be
raber, hi deilse, krsden biraz iini dkmek frsatn bulurum, san
yordu. Lkin, iini kimlere dkecekti? Kime dert anlatabilecekti? Ne
et Sabit gibi en yakm birka fikir arkada, birka dert orta bile on
dan bucak bucak kat, onu grp dinlemekten ekindii u srada o
kabataslak ktlenin iinden hangi insaf sahipleri, hangi beklenmedik
dostlar onun szlerine kulak asmak ltfunda bulunacakt? Halil Ramiz,
imdiden ok iyi tahmin ediyordu ki, krsye kt zaman trl trl
renkleri ve biimleriyle bir sr hareketsiz insan yz mozayikinden
rl bir duvarla karlaacaktr. Ne kadar nefes tketse, ne kadar ba
rp arsa nafile... Bu duvar ona hibir yank vermeyecekti. Fakat
Halil Ramiz buna da razyd. Herhalde syleyeceim szlerden kulak
larda yine bir ey kalr. diyordu.
Ya hi sz syletmezlerse? Ya ka kere, bakalarna yapld gi
bi, ona da krsye kmak ve azn amak imkan verilmezse? nk
bu hakkn, bu sz hrriyeti hakk nm kullanlmas da birtakm brok
ratik kaytlara, artlara tabidir. Bakan sorabilir: Hangi mevzuya dair
sz istiyorsunuz? ve Halil Ramiz: ahsma ait bir meseleye ya da

475

Partinin i tzne dair tarznda bir cevap verince, Bugnk gn


demde byle bir madde yoktur! diyebilir ve ayn zamanda itima sa
lonunun her yanndan, Evet, gndemde yoktur, gndemde yoktur, ola
maz! sesleri ykselebilir. Haydi, farzedelim ki Bakan, bo bulunup
Halil Ramize krsye gelmek msaadesini verdi. Bununla da i bit
mezdi. Zira, her vakit disiplin namna hareket etmesini seven Genel
Sekreter, kendi izni ya da tasvibi olmakszn atlacak herhangi bir ad
m bir isyan teebbs telakki eder ve bunu daha balangta -sadan
soldan barmalar, armalar ya da sra kapaklarn vurmalar eklindedisiplin anlayyla hi de alakas olmayan birtakm birleik feveranlar
kararak nlemenin yolunu bilirdi.
Halil Ramiz, bir yandan yemeini yer, br yandan sofra arkadalanyle konuurken zihni hep bu meselelerle meguld. Onun iindir
ki, ara sra, iki kardeten birinin sorduu bir suale cevap vermeyi unu
tuyor ya da brnn bir szne, Evet! demek lazm gelirken, azn
dan yersiz bir Hayr! kveriyordu.
Kimbilir, ii ne kadar ferahlanrd, kendini ne kadar bahtiyar his
sederdi, u yannda oturan gen adam, fikirlerini ya da hrslarm istedi
i gibi yazp yayabildii zamanlar!... Halil Ramiz birdenbire, byle bir
dnceye dt ve yrei benliinin ta derinliklerinden gelen bir hr
riyet sevdas ile gizliden gizliye tutumaya balad. Geri, o, teden be
ri Parti iinde serbest mnakaann, serbest tenkidin daimi taraftarl
n etmi ve bu fikrini frsat dtke eflerin nnde bile sylemekten
ekinmemiti. efler? Lkin, niin bunlarn ikisinden birine bavurma
y dnmemiti? imdiye kadar en geni, en msamahal anlay dai
ma onlarda bulduu halde nasl olmutu da bu davasn ta ilk gnnden
onlarn nnde mdafaa etmek aklndan gememiti? Halil Ramiz, pek
yanl bir yola sapm olduunu ancak imdi anlyor ve artk geriye
dnmenin imkan kalmadn da gryordu. Geri, bu yolun ortasnda
hatasn anlayp hem Genel Bakana, hem de Babakana mektupla b
tn meseleyi -batan sonuna kadar- aklam ve onlardan kendini m
dafaa edebilmek iin bir Parti divan toplantsna delaletlerini rica et
miti. Fakat bunu yapt zaman, i iten gemi bulunuyordu. Genel
Sekreter, kendisine verilen o zehir zemberek istifanameyi, hemen ya

476

zld gnn akam, lazm gelen tefsirlerle efe arzetmi ve ileri


Bakan da ayn akam Halil Ramz meselesi ne dair elinin altnda bu
lunan resmi malumat kendi mtalaalanyle tuzlayp biberleyerek sofra
nn stne sermekte kusur etmemiti: Halil Ramiz, bu sahnenin nasl
getiini, -o mecliste hazr bulunan ahbaplarndan birinin azndan
dinledii iin- pek iyi biliyordu. Geri Parti ve Meclis muhitinden ol
mayan, meselenin esasna da tam bir vukufu bulunmayan bu ahbab g
rp iittiklerini kendisine epeyce kark ve eksik bir tarzda anlatmt.
Fakat, ayn yerde, ayn sofra banda, yllardan beri buna benzer nice
olay yakndan grm olan Halil Ramiz, kendi kuyusunun ne kadar
maharetle kazldn, aleyhinde neler sylenip neler yapldn ahsi
tecrbelerine dayanarak kolayca gznn nne getirebiliyordu. Zaten
bu i iin zemin oktan hazrlanm deil miydi? Aylardan beri anka
yaya anlmamasmm sebebi de bundan baka neye atfedilebilirdi?
Evet, Halil Ramiz, iinde bocalayp durduu u acayip kmaza birden
bire dmemiti. O oktandr, etrafn gizliden gizliye, sinsi sinsi evir
mekte olan bir demir emberin ortasmda gz bal dolap durmaktay
d. Bu ember darala darala, ska ska nihayet onu kskvrak kavrayverince, neye uradn bilememi, rpnp tepinmeye balamt.
B ir demir ember!... Lkin, bu demir ember ne gibi bir politika ihti
rasnn ateinde dvlmt? Halil Ramiz in, kimseye bir ktlk etti
i, kimseyle bir ikbal ve mevki rekabetine giritii yoktu. efe ve
onun koyduu yksek inklap prensiplerine sadakatten bir saniye ayrl
m deildi ve imdiye kadar bu sadakatine karlk hi kimseden her
hangi bir mkafat da beklememiti. nk, bu prensipler onun kan ve
canyd; nk Halil Ramiz, bu prensiplere, en tatl ryalarn geree
karacak ve m illi kudrete yzyllardan beri mahrum kald yaratma
hamlesini verecek tlsmlar gzyle bakyordu.
Gen mebus, kendi kendini bylece tahlil etmekteyken birdenbi
re durdu, iinden: Sanrm ki, en byk kusurum da bu olmutur! de
di ve bundan birka ay evvel, (.. .)de, M illet Bahesi nde Neet Sabit in
kendisine syledii u szleri hatrlad: Bir inklap yalnz mcerret
prensiplerden teekkl etmi ideolojik bir mefhum deildir. Bunun bir
de politika ve taktik taraf vardr ve hibir inklap hareketinin bunlara

477

dayanmadan yrtld grlmemitir. Politikada ise esneklik esas


tr. O zaman, oportnizm in baya bir tarifi olarak dinledii bu lakr
dlarda, imdi, ahsiyetindeki eksiklikleri merhametsizce meydana vu
ran bir aydnlk buluyordu. Evet, hep inklabn mistii iinde bir somnambl gibi gz kapal yrm, yrm ve bu son olayn sarsmtsyle uyanr uyanmaz kendini gden ryayla hi mnasebeti olmayan
bir dnyann alacal kalabal ortasnda ne yapacan arp kalm
t.
Sait Faik, Havuz Ba (8) adl yksnde ya ban alm bir adamn akn
anlatr. Bu ak belki de karlkszdr, dahas, kz bundan habersizdir.

Sait Faik, insani bir duyguyu, bu duygunun belirsizliim, atklarla gsterir. Bu


ykde dikkat edilmesi gereken bir baka nokta udur. yk kout kurguyla yazl
mtr.
Beyazt havuzunun kenarndaki kanepelerden birine oturmu,
sizi bekliyorum. Yan alm bir adamn yirmi yandaki ocuk keder
lerini, sevinlerini yaamas ne demektir, diye dnyorum: Belki bir,
ge olma hadisesi. Belki de bir eit hazlan, kederleri, ocukluklar
uzatma temayl. Ama bu uzayan yaz, kn gelmeyeceine alamet de
il. K mthi olacak, kar yollan kapayacak, bembeyaz ovada llk
uzayp gidecek...
Sizi bekliyorum. Sizi greceim; iimde bir ey koacak. Siz
grmeden geeceksiniz. Ben kederle sevinci duyup dalacam istedi- ,
im aleme. Dnyay yeniden kederlerle kuracam. Sonra arlardan
arlara, insan sesleri arasnda, her eyi sizinle kurulmu bir ehirde
dolaacam.
Herkesler geti, siz gemediniz. Yznz gremedim. Bayra
mm, ocukluk bayramm salncaksz gemi gibi gzme ya doldu.
Souktan m titriyordum, yoksa heyecandan, zntden mi, bil
mem. Havuzun suyu bulank. Kapnn saatleri 12yi gemi. Kanepe
lerde kimseler yok. Tramvay ne fena gcrdad! Tramvaydaki adam bir
tandk myd, acaba? Ne diye yle dnp dnp bakt?... Yoksa kim
seciklerin oturmad kanepelerde bu saatte yalnz bir babolar m
oturur? Kimseler ak deil mi bu ehirde? Kimseler, bir meydann ka-

478

r
nepesinde kimseyi beklemeyecek mi, yzn bir dakika grmek iin
kimsenin?
nce yanmdaki kanepeye oturdular. Biri kadm, teki erkekti.
Erkek bana glmsedi. Halim yok glmee; yoksa tatl tatl glmse
mesine karlk verilmeyecek adam deildi. Bu selam yerine geen g
lmsemeye neden cevap vermedim? Sizi bekliyordum. Hl sizi bekli
yordum. Belki de, bugn, bu saatte buradan kmayacaktnz... Yoksa
hasta mydnz?
B ir ara bir bakasnda salarnz, yrynz seyreder gibi
olmu, siz olmadnz grnce yeniden merak etmi, zlm; sonra,
belki de benim burada oturduumu tahmin etmitir de teki kapdan
kmtr, phesine dmtm. Bu pheden abucak caydm. O ka
dar ehemmiyet verilmee deer miydim ?
Ya hasta iseniz!...
Sanki hasta idiniz. Koup yatanzn baucuna gelmitim. Gz
lerinizi atnz. Alnnz terli idi. ki aksan tel terli akmzn stne ya
pmt. Ateim dmyor demitiniz. ehre komutum. Karaborsa
lardan ilalar getirmitim. yilemitiniz. Rhtm boyunca yrmtk.
Taze, krmz idiniz. Alnnz terli idi. Glyordunuz. Alay ediyordu
nuz. Kouyordunuz, yakalayamyordum. Allah esirgesin! Hasta olma
yn!
Drt be saniye iinde bunlan dndmden adamn selamna
karlk vermemitim. Drt be saniye bir gecikmeden sonra ben de
gldm. Bunun zerine adam yerinden kalkt, yanma geldi.
-Bu caminin ismi ne?
Bir trl bulamadm caminin ismini, dersem, inanr msnz? H
l sizinle beraberdim. Hayr, hasta filan deildiniz, ok kr! Beni
grmemek iin arka yollardan gidiinizi grr gibi oldum. im i mte
vekkil bir sknt sard. Kzamyorum size... Dnyaya kzyorum. En
iyi arkadama kzyorum. -Yok a...- Bu maystan baka her eye ben
zeyen souk bin dokuz yz krk alt maysna kzyorum. Budalaca g
len kzlara kzyorum. Size kzamyorum. Arka sokaklardan beni gr
memek iin kat ise, beni dnerekten gitmitir, diyorum. Hatrladm
caminin ismini:

479

-Beyazt camisi, canm!

Kadn da yerinden kalkt. Adamn mhim bir sual sorduunu,


cevabmn btn kark meseleleri halledeceini baran pek mtecessis bir yzle yanmza geldi. Yanma oturdu adamn. Bu sefer o sordu:
-A li Sofya, hangisi?
-u tarafta...
Oktay Akbal'm Sonra Tren Kalkt (9) yks, ayrlk yksdr. Adam, sevdi
i kadn, varotaki son duraa kadar gtrm, imdi tirenle geri dnmektedir. y
k kout kurguyla yazlmtr.

-Haydarpaa treni ne zaman?


-On dakika sonra, fakat istasyonda duruyor, gidip oturabilirsiniz.

Rzgar da rzgard hani. Sarho deildi, ama banda bir ar, bir

arlk... inde garip bir sam frtnas esiyordu sanki. Trene koan tek
tk insanlar yanndan geiyorlard, bir tanesi koluna arpt, zr dile
meden yrd. Trenkotun kua yerde srkleniyordu, salar da
rzgarn elinde...
Gene o telgraf direkleri birbiri ardnca geip gidiyor. Ama bu
imdi ters ynde, geri geri. Yarm saat iinde, bir masal iindeymi gi
bi geip gittiimiz yol, bu kez sona ermiyor bir trl. Pencereden esen
nemli bir deniz rzgar kafamn iindeki arl skp uurdu sanki.

imdiyse ierimde kocaman bir yelken kabaryor, kabaryor, garip bir

rzgar onu iiriyor, iiriyor... Yar yarya uzandm kanepede, kim-

se grmesin diye yzm ellerimle rtyorum... Bir eyler birikiyor

iimde, bir sel ykseliyor, taacak, boanverecek. Utanmayacak msn

sen, sen trenkotlu adam? u telgraf direklerinden, tenha banliy tre-

ninden, kimsesiz ky gazinolarndan, ok uzaklarda parldayan adalar-

dan, bu gzel kentteki ei, benzeri olmayan anlarndan; iinde boyuna


seninle konuan, seninle yaayan o esmer hayalden... Kaldr trenko-

tunun yakalarn, evir karanlklara doru gzlerini... evir...

:]

Geri sralarda oturan delikanl, dakikalardr hafif sesle syledii

i titreten arky kesti. Trenkotlu adamn oturduu yerde uyuklad-

m grnce yanndaki kza yaklat, kompartmann loluunda birbirle-

rine iyice sokuldular. Oysa o anda gen adam hayalindeki ekspresi, Iz-

480

mit yaknlarnda bir kk istasyonda durdurmu, kendini o istasyon


da, bir kenarda durmu akn akn treni seyreden kk bir kyl o
cuun yerine koyarak, o aydmlkpencerelerde omuzlarna dklen sa
lar ve iri parlak gzleriyle, ehrin son banliy duranda elinden kar
d insan grmek, bulmak istiyor, ama bir trl bulamyordu.
Rfat lgazm Karartma Geceleri (10) adl yaptnda Mustafa Ural, iir kitab y
knden polislerce aranmaktadr. Mustafa Ural sayrdr. Aynca polisin eline derse
hna ne geleceini bilmemektedir. Yakalanmamak iin yollar arar stanbulda.

Gne oktan bulutlarn arasna girmi, neredeyse yamur ba


layacakt. Kuzeyden esen rzgar gslememek iin sapt ara sokak
lara. Kebamdaki evine yan sokaktan iniyordu ki, st katn pencere
si ald, dank bir kadn ba uzand. Ev sahibinin kz Ayten di.
Eliyle, koluyla bir eyler anlatmak istiyordu kendisine, geriye dnp
gitmesi iin. Anladna gre, kapda... Kapnn nnde... onu bekle
yen. .. ki kii... ki polis vard... Alp gtreceklerdi, eer kapya yak
larsa.
Ne olur alp gtrrlerse diye dnd Mustafa Ural. Nasl olsa
basn savcsna gtrp sorguya ekilecek deil miydi? lm yoktu ya
bunda! Ayaklan aklp kalmt bast yere. yi ama, onu hemen sav
cya gtrmezlerdi ki bu adamlar. Geleneklere uyarak Birinci ube de
bir hcreye kapatrlard. Ondan, bilmedii ok nemli eyleri ren
mek iin a susuz bekletirlerdi gnlerce. Oysa onlara verebilecei hi
bir bilgi yoktu. Her ey kitabnda yazlmt ak ak. Ancak ona kon
durulacak bir su vard, giydirilmek zere kendisini bekliyordu. yi
ama, gnlerce bu hasta cierle sorgulara dayanabilecek miydi?
Bu dnceler iinde birden geriye dnp yolunu deitirmi,
Yeiltulumba Sokana sapmt. Kayordu, neden kayordu? Kor
kudan myd bu ka? Hcreye atlmaktan, gnlerce srecek sorgular
dan korkuyor olmalyd. Azardan, kfrden, havaszlktan, besinsizlik
ten kayordu. Cebindeki birka kurula nasl salayacakt btn bun
lar? Ne yiyip ne iecekti gnlerce? Nereye, kime snacakt?
Neye karar verdiini de bilmiyordu. u anda kesin olarak sonu
ca balad tek dnce, eve gitmemekti. Peki ama nereye gidiyordu
imdi?

481

Yeiltulumba Sokandan ehzadebana kt, oradan Sleymaniye ye geti. Bakrclar, adrclar derken Kapalar. Nuruosmaniye kapsndan kt Caalolu na. Anlamt, ayaklan onu Derleme
Mdrl ne gtryordu. Demek ilk nce kran grmek istiyor
du. Belki olu Ali i... Belki de son kez.
Hi dnmyordu ki Caalolu, onu tanyanlann bulunduu bir
kesimdi. Basmevlerinde, kitabevlerinde alanlar bu saatlerde sokak
lara dklrlerdi, kfteciler, ikembeciler, muhallebiciler dolar taard.
Kitabn basan Devrim Kitabevi de az ilerde yokuun dibindeydi. Bir
ka polisin kitabevi sahibine de gelmi olmalan gerekirdi. O da bir ba
kma sulu saylrd, kitabn bast iin. Onun iin de tutuklama buy
rultusunun karlmas iten bile saylmamalyd.
Kemal Bekirin Hcre (11) adl yaptndan. Mustafa gizli komnist parti
sulamasyla hcreye atlmtr.

Bir aynada gryordu kendini sanki. kiye blnmt darack


hcrede. Kprdad kesinde, iki adm att. Bolukta duran ikinci kii
liinin iine girdi. Gerildi, durdu. Dnd. Demin alnn dayad o ka
ranlk keye bakt, tkrd.
Kollann at. Duvara deecek yumruu. Yan dnd, at. Ge
rindi. Oh, dedi iinden, uykum var.
Soba deliinden giren gn, hcrenin karanlnn rengini de
itiriyordu tavana doru. Dan baksam m? Hayr. Gnlerim ok.
Yann bakanm, daha sonra bakanm.
Eilip battaniyeyi at, geliigzel yayd somyaya. Srtst uzan
d. Tavana bakt. Bombotu kafas imdi: ilii kemii boalmt. Bak
t, bakt, bakt... Bulamazlard rgt, bilemezlerdi. Btn bunlar kuru
sk, bo atp dolu vurmak. Hey, hey, hey! Kimler gemiti bu hcre
den, kimler! Belki Nazm Hikmet de...
Anlamn zmeye alyordu tavandaki iziklerin, duvardaki
karalamalann. Hele bak! Biri resim yapm duvara. Bir yumruk. Hava
ya kalkm bu kolun bilekten yukans. Ya tavandaki izgiler?... Bir, iki,
, drt, be, alt, yedi...
Kantrd, batan sayd. Sekize, dokuza gelince kantmyordu
hep. Neyse, sonra sayanm. Hah, u kaln izgiler, ay bitimi olmal. Ka-

482

ln kaln izdiine baklrsa, yle ya... B ir ay, iki ay, ay, drt ay, be
ay... Be ay be! Be ay! Sonra gnler... Be ay unca gn. Peki, nere
ye gtrdler sonra? Be ay m kald bu hcrede? Ben ne kadar kalaca
m? Sus be! Dnme be! Ne kadar kalacaksan kalacaksn. Kalanlar
nasl kalm? Adam ol, adam!
Adamz, adam dedi iindeki ses.
H h! diye glmsedi. Adamz, adam diye dilini oynatt az
nn iinde.
Ceketinin srtnda kat kat olduunu dnd birden. Kalkt,
kard. Yine yatt srtst. Gs stne ald ceketini. Uyursam me
yeyim. nr bu duvarlar arasnda. Ama imdi nmez. Pabularm
da karsam m? Hayr, gelip gtrecek olurlarsa?
Ayak parmaklarm oynatt pabulannm iinde. Of! Vck vck
olmutur imdi ayaklarm, oraplarm. karsam le gibi kokar. Dn
sabahtan beri iinde ayaklarm. stelik terler. Falakaya yatrlrken y
katrlar m? Belki de derki adam: bu ayak vck vck terlemi, pis. Ko
kuyor. Ben vurmam bu ayaa... Hangi ayaa vurursun Nevzat Bey?
Polis Nevzat m dvecek? Hayr, polis ne denli kyc olsa, eninde so
nunda o da insanm. Dayak atmak hepsine vergi deilmi. Dayaklar
bakaym. Onlar ayr bir doyum alrlarm dayak atmaktan, ikence et
mekten. Ergun yle derdi. Ergun bilir. Bok bilir. B iltd i de yakalandk,
yle mi?
Darack hcrenin karanlnda en kk dnceleri byyor,
kmazlara, karabasanlara srkleniyordu. En iyi tavana bakmak, iz
gileri saymak. Bir, iki, , drt... Hem saynca unutuyorsun. Uyku tut
maynca say saymaz m insan? Kata kalmtm? Bete. Yok drtte.
Batan say. Bir, iki, , drt, be, alt, yedi... Ne iyi etmi de takvim
tutmu. Kalemi nerden bulmu? Kalemle yazmam bunlar. B ir iviy
le izmi tavann tahtasn. Boyu da uzunmu, belli. Benim boyum ye
timez.
Birden kalkt, doruldu. Somyann kmez yerine, kysna bas
t. Kaldrd kolunu. Yetimemiti parmaklan. Elinde on santimlik bir
kalem de olsa yetimez. Belli o adam kimse, uzun boyluymu.
Duvara tutundu. Somyann duvardan yana demirine bast. Delik
ten bakt. Parmak ularmda ykselmesi gerekiyordu. G grebildi,

483

ama stanbul u grebildi sonunda. stanbul un Karaky dedikleri yaka


s. Kadkye kalkan vapurlarn iskelesi. Biraz daha ykseldi. Galata
Kprsnn Karakye alan blmn grd. Uf, uf, uf! nsanlar,
insanlar, insanlar... Yaam boyunca hi byle grmemi, hi byle
duyumsamamt insanlar. nsanlar, insanlar, insanlar... Kadnl, er
kekli kouturuyorlar. Vapurlara, tramvaylara, evlerine. Tramvaylarn
n n geliyor sesi, raylarda vnlayan tekerlekleri, kulak ver. nsanlar,
insanlar, insanlar. Biliyor musunuz, burda kim var? Bir toplumcu, bir
devrimci. Sizi kurtaracak, ekmek verecek, a verecek, i verecek... Ah
maklar!
Yoruldu. Bunlar ahmak, akll olan benim, yle mi? Dnyor,
dilini oynatyordu aznn iinde. Akll benim, akll benim, akll be
nim, bilen benim, bilen benim, bilen benim...
Kapnn dibinde bir omzu dk, ba yana devrik duruyordu
byle dnrken. t oldu, kprdad, dnd kapdan yana. B ir gz de
li i varm kapda, o ald. ki gz bakyordu ieri imdi. Ne yapaca
n bilemedi. Geri mi ekilsin? Dikine dikine baksn m? Yoksa bak
maz gibi beklesin mi? Gezinir gibi mi yapsn yoksa? Ama gzleri, de
likten bakan iki gzdeydi bunlar dnrken. Karar verememiti ki,
kapand gz delii.
Hah, hah, hah!... inden katlasya glyordu, ama sesi km
yordu. p stnde bir cambaz gibi kollarm kaldrd sk sk. Yz ka
pya dnkt. Mustafa... diye dilini oynatt aznda. Yreinden ge
len sesi, kafasna doru ulatrmak istedi. Kafasna, kafasnn iindeki
deli beynine, akima, dnen yanma. Mustafa... nsan byle delirir.
Akim topla! Hah, hah, hah!... Hah hah da neymi? Konuma kendinle
be! Dnme be! B ir aslansn sen! Bir aslanm ben. Hayvan gibi tkt
lar seni buraya. Hayvanm, ama trl trl hayvan var. Aslansn sen,
aslan. Bak, aslan terbiyecisi geldi, delikten gzledi seni. Aslanm ne
yapyor diye merak ediyor. Hah, hah, hah! Glme be! Kime glyor
sun? Kendine mi? Aslana m? Terbiyecine mi?Hah, hah, hah!
Kafasna bir yumruk att. nsann kendi canna kymas ok zor
mu. rnein, yzme bilen denize atlayp ldremezmi kendini. Onun
iin yumruumla canm actmam zor. Tak! Tak! Tak!

484

Sk vurdu yumruunu bu kez. ncsnde acd kafas. Azck


acd. Okad kafann acyan yerini. Hah yle, dnebiliyorum...
Uzand somyaya yine. Karmak dncelerden, duygulardan
yorgun dmt sanki. Yorgunluunu tepeden trnaa duyumsad. Ne
soba deliinden stanbul un Galata Kprs ucuna, vapur iskelesine,
yaklap uzaklaan beyaz vapurlara, kpkl mavi sulara, kouan in
sanlara bakmak, ne duvardaki skl yumruun gizini zmek, ne de ta
vandaki izikleri saymak... Bunlar birer can sknts datma aracyd
ki, ilevini yerine getirmiti hepsi de. Tkenmiti sonunda. Yeni bir ey
gerekti, yeni bir ey...
Tam uzand somyaya. Ayann birini yan yatrd. Birinin taban
yere basyordu. Kap stndeki tel kafesin ardndan gelen sar klar
m aydnlatyordu ieriyi? Yoksa kaln duvardaki soba deliinden giren
gn m? Hem kapya, hem duvarn kap kys dzeyine vuran be
yaz nlarn stnde glgeler oynayordu. Kim i glgeler belirli. Ka
nat rparak szlp geen kulara benziyordu bu glgeler. stanbul un
ykseklerde uan gvercinleri olmal. Yoksa baka bir ey mi? Okul
daki fizik dersi deneylerini anmsad. B ir kutuyu, rnein bir kibrit ku
tusunu bir yzeyinden delince... br yzeyinden de delinir miydi?
Delinirdi, delinecekti, yle ya... Inlarn yansmas, ilkel fotoraf ma
kinesi. .. Evet, evet, gvercinlerin glgesi geiyordu duvardan. Gnmn patlatt mavi mavi bolukta uuan kular, havaya dolan, yay
lan, sonra da soba deliinden szan gl nlarn arasnda glge olup
tersine vuruyordu duvarlara. Fizik kitaplarnda izgilerle gsterilir. Ku
tunun bir deliinden... Evet, kutu tek delikliydi. kinci bir delik yoktu.
Deliin kar dzeyine, ierden tersine yansyordu grnt...
Unutmuum diye geirdi iinden Mustafa. Neleri unutmuyor
ki insan? imdi bamdan geen u olay da unutacam. Unutacam.
Unutacam. Unutmuum. Tavana izgileri izen, be ay m, alt ay m,
burda kalan o uzun boylu adam da unutmad m? Unutmutur, unut
mutur. Unutacam.
i gemiti birden. Hcreyi unutturan derin bir uykuya gml
d. B ir d... Evet, evindeydi yine. Gen karsyla kucaklat kap di
binde. Uzun uzun pt onu. Hibir zaman pmedii gibi pt. Sonu

485

gelmiyordu plerin. Skyordu kollan arasnda. Eksik tadlm bir


sevgiyle dolduruyordu yreini. Cinsel drtyle ruhsal sevgi kayna
yordu birbiriyle. Et yumuakt. Kimi zaman mermer sertliinde. Kap
dibinden sarma dola yryorlard divana doru. Divana dyorlar
d. Sevgiler birbirini kovalyordu. Anas bakyordu uzaktan, yllann ge
risinden. Bilgisiz baklan sevecendi, acmalyd. Mustafa sim, en kk olunu amyordu. Yavrum diyordu, yavrum, nerdesin sen?
Burdaym anne, diyor muydu Mustafa ? Bilinalt oyunlan kar
maklayor, d iinde de dnyordu. Dlere dlere, dlere,
karalara, karalara, karalara dyordu. Ufalyor, ufalyor, ufalyordu.
Ana kucanda bir ocuktu. Meme emen, meme emdiini bilmeyen,
az st dolu bir ocuk. ocuklar, doyma gdsyle dilerler, damakla

'

j!

dil arasnda kstrrlar analannm meme ulann, Mustafa kckt


imdi, ufackt, ama bilincindeydi bunun. Diliyor, skyor, actyordu.
Ama stle doyurmuyordu kamn. Diledii, emdii ana memesi miydi ? Yoksa kansmn memesi mi ? te, divandayd imdi de. Ben ne grdm bu yaamda? diyordu. Fsldyordu. Kulana fsldyordu. Yok
luk grdm. Ac grdm. Alk grdm. Didindim, para kazandm.
ocukluumda, daha okul sralanndayken serseri oluyordum ben...
Kpralt ocuu oluyordum. Esrara derdim belki. Eli bakl olur-

'

dum. Ama u aklm benim, kancm. Yoksa rastlantlar m? Ah, o


rastlantlar, gzel rastlantlar, mutlu rastlantlar... Sonra aklm, sonra
seni grdm. Sana sanlarak, seni kucaklayarak vardm yaamn tadna.

Rastlantlar m? Nerden rastladm Mustafa ya m diyorsun? imdi anneme, babama ne sylerim mi diyorsun? Deme, syleme byle, gzel
karm. En ok okanacak zamanm benim. plecek zamanm. Dle-

..

|
"

rimde, dlerimde p beni. p beni... p beni... p beni...


Olum, peyim seni, diyordu anas bilisiz, sevecen, acrken

glen gzleriyle.
Dyorum, diyordu Mustafa karanlk bir bolua yuvarlana-

rak. Tutun beni. Dyorum. pn beni, pn beni, pn beni...

imdi Adnan zyalmerin Buluma (12) adl yksne bakalm. Kadn kaygl

ldr. Diki makinesi motorunun borcunu deme sorunu vardr. Ayrca kocas Hal

san, fabrikada iileri kkrtyor diye tutuklanmtr, ondan haber beklemektedir. 1

Emektar diki makinesinin motoru dzenli bir biimde yuvar


lak kolu hzla eviriyor, ine gzle grlmesi g bir abuklukla beyaz
patiskaya girip kyordu.
Makinenin bandaki gen kadn, kuman durumuna gre moto
run pedalna ya iyice abanyor, o zaman makine aralksz tkrdyor ya
da ayan pedala bir dokundurup bir ekiyordu, o zaman da makine
kesik kesik alyordu. Kadn, kuman inceliine, kalnlna gre
ayan pedala dokundurup kaldryla direksiyonu bamdaki usta bir
ofr andryordu. B ir yandan ayayla pedal idare ederken te yan
dan iki eliyle kuma saa sola dndrerek inenin altna sryordu.
Gecenin ilerlemi saati olmasna karlk bir sre daha alt.
Emektar makineye yeni taktrd motorun taksidini vaktinde demesi
iin daha ok almas gerekiyordu. Daha ok, daha abuk i kara
bilmesi de makinesinin motorlu olmasma balyd. Kuman beyazl
gzn alm, ban antmt. Ayan pedaldan ekti. Makine durdu.
Kk oday dolduran uultu bir anda yok oldu. Gen kadn elini al
nndan geirdi. Gzln kard. Bir sre gzlerini ap kapad, ap
kapad. Cam at. Gecenin serinlii, sessizleen odada gelip geii bir
ferahlk yaratt. Makinenin arkasnda yl dikilere gz taklnca, bu
da gibi beyazlk rktt onu. Darda kar yam da ondan yormu
gibi oldu. Pencereyi kapatt. Titremesi gemedi ama. Mutfaa bakt.
Bulaklar ylmt. Yreine bir sknt reklendi. Bu akam da ykayamayacakt bulaklar. Mutfakta biraz daha durursa kaplar stne
yklacakm gibi geldi. Derken karacaklar grltden korkup oda
ya kat. Kaarken kulaklarn tkamt. Hemen elektrii sndrd.
Makineyle arkasnda yl da gibi beyazla srtm vererek duvardan
yana dnp yatt divana. Bzld. Neden sonra uyuyabildi.
Uykuda hep makinenin arkasna yl o da gibi beyazlkla u
rat. Birbirine ekli olarak dikilen donlar makasla kesti ayrd, kesti
ayrd. Drd, paketledi. Drd, paketledi. Uykusu arasnda zil almr
gibi olmutu. amarlar drp paketlemekten ylesine yorgun d
mt ki kalkamad. Kalkacakken yeniden dald. Zilin sesi haciz me
murlarn antrmt. Motorun borcuna karlk makinesinin elinden
almmasyle, diktii amarlarn yzst kalmasyla ilgili kark bir

487

d grd. Makinesine el konulduundan dikemedii amarlarn ku


man hemen geri gtremedii iin hrsz diye tutukluyorlar, ayrca
gnlerce bo oturarak lke ekonomisine zararl olduundan, retimi
aksattndan yarglyorlard. Aile yadigar ayakl makinesine el koya
caklarna yalnz bana hibir eye yaramayacak olan motoru neden
elinden almadklarn sorduunda ikayeti firmann avukat: atlan
mal geri alnmaz diye karlk veriyordu.
Ter iinde uyand. Uyanr uyanmaz da, uykusu arasnda zilin a
lnm olduunu hatrlad. Belki de ona yle gelmiti. Btn gn al
an makinenin dzenli vnlts ya da mutfaktaki kaplardan birinin ye
re yuvarlanmas, uykudayken, kulanda bu trl bir nlama yaratm
olamaz myd? Bu dnce bir an iin duraklatt onu. Yerinden hzla
dorulup kapy amasn engelleyemedi. Grnrde kimseler yoktu.
Ama sahanln otomatii yanyordu. Oturduu yer, giri kat olduun
dan ban uzatp d kapya bakt. Kapalyd. Gene de inanmad. Ter
liklerini sryerek gitti. Eliyle yoklad kilidi. Kap ak deildi. Cama
ellerini dayayp bakt. Gecenin karanlndan baka bir ey gremedi.
Otomatik bir iki tkrdadktan sonra pt diye snd. Sahanlk karard.
eri girmeden kulak kesilip uykularn en derinine dalm olan apart
man dinledi. En kk bir kprt yoktu. Soluunu keserek dinledii
halde dairelerden hibirinin kaps alp kapanmad gibi merdiven
lerden de ayak sesini andran bir grlt yansmyordu.
-Otomatii de ben amadm ya, dedi kendi kendine. Biri zili al
d.
Kapsm sessizce rterken terliine bir kat paras srtnd.
Bakt. kiye katlanm bir kat paras. Hemen at. Dzensiz bir ya
zyla: Yann saat on birde Haremde olacaz. skelede beni bekle! di
ye yazyordu. Haan diye de imzalamt. Yanlmyordu. Yaz da im
za da onundu. Kad dudaklarna gtrp pt. Kat ttn kokuyor
du. Gzlerinde iki ya tomurland. Bir aydr bunu bekliyordu. Bu an.
Buluacaklar gnn, saatin iletilmesini. Ama kad brakan neden bi
raz daha durmamt. Yz yze konusalard. Haan sorsayd. Ha
an dan konusalard. Haberi vermeye gelenin gecenin bu saatini se
mi olmas rktt onu. B ir kaak olabilirdi gelen. Ya da bir oyundu

488

bu. B ir tuzak. Hemen ieri kotu. Makinenin ekmesini at. Kuma


paralarnn, ipliklerin arasndan bir tomar mektup kard. Elindekiyle
karlatrd. Yaz onundu. Yalnz biraz acele yazlmt. Titreklii on
dan olmalyd. Bir an iin kukulanmakta haklyd. imdi ii iine s
myordu. Sevinten, heyecandan ne yapacan bilemedi bir sre. Ma
kinenin nikelajl kolunu evirdi. Alttaki ayak gcrtyla inip kalkt. ek
meleri ap kapad. Elindeki kat parasyla mektuplardakini grme
den karlatrd. Okumadan elinde evirip eviriyordu kat tomarm.
Neden sonra makinenin ardndaki beyaz yma gz taklnca durgun
lat. Dteki korkusu, kadn getirdii sevinli mutu birbirine kar
arak nce gldrd onu. Kendi kendine kahkahalarla dteki korkusu
na glyordu. amarlar, yarn sabah, gerekten de acele gtrmesi
gerektii halde, ipliklerinden temizleyerek drp yerine ulatrmaya
vakti olmayacakt. Haan la buluacakt. Hem de her gn bulutuklar
yerde. Haan grecekti orda. Belki elele tutuamayacaklard ama bir
birlerini greceklerdi. Buluma sevincinin yan sra bir aydr ondan
uzak olduunu dnnce kahkahalarn hemen ardndan karkonmaz
bir alamayla sarslmaya balad gvdesi. yle de uyuyakald. Daha
dorusu bir szmayd bu. Kendinden gei.
Liitfiye Aydn, sktrlm bir kadnn i dnyasn yanstr Bolua Yazlanda
Seni herkes gibi ben de tanyorum, fakat herkes gibi beni sen de
tanmyorsun. nk sen sadece Trkiyemizin deil, btn dnyann
sevip sayd bir sanatmzsm. Keke tbo yu olduu gibi sencileyin
byk bir yldz da btn slam alemi kabullense ama galiba mmkn
deil. Neden dersen? nk slami kurallara uymuyorsun. Aslna ba
karsan ikisiyle danszyle filan bo da uymuyor ama o erkek; b oyu
bu yzden seviyor, benimsiyorlar.
Ablacm bugnlerde kafam ok kark. Diyelim tesettre girsen benim bu dndm olur mu ki? Sonra, acaba kitapta yeri var
m, yani bir kadn ark syleyebilir mi, yoksa bile bu sorun bir fetva
ile zlebilir m i?!...
Yce Allah a ar gelmesin ama ben zlmesinden yanaym.
Neden?!... nk sen Allahn bir ltfusun. (Geri bu da Ebrunun bir

arks ama olsun varsn; kusuruma bakmazsn artk, yeri geldi, kullan
dm.) Ayrca ne kadar iyi yreklisin, bunu biliyorum. yle olmasa b
tn vokalistlerinin elinden tutar, hepsine kaset yapar miydin?... Tesettrl olmasam -bizimkiler de izin verse tabii- belki bana bile kaset ya
pardn. Hani sesimin ok gzel olduunu sylerler de...
Durumu anlamsmdr mutlaka. Tahmin edecein gibi ben sade
ce mzik yaym yapan Kanal X in ok ciddi bir takipisiyim. Annem,
en kmz beydullah bana brakp komu Fethiye Teyzelere ge
ince televizyonu aanm, kardeim kendi kendine oynarken ben Kanal
X izlerim. Kimi sanatlar fazlasyla ak sak; tabii ki bu hi houma
gitmiyor ama aresiz dinliyor, izliyorum. ok yalnzm nk, tek e
lencem televizyon. Maalesef sen de u aralar ekrana az kyorsun ama
benim aklmdan hi kmyorsun. Yksek sesle syleyemesem de b
tn arklarn ezberimde. Hele Sen Alama yok mu, iimden mnldanrm hep. Bizimkiler bunlar bilmiyor elbette. Bilseler bir-iki demez
gebertirlerdi beni. Olsun. Her eye ramen seni ok seviyorum. B ir de
Murat Beyi. Gizli gizli...
Bana gre sevmek, gerektiinde lm gze almaktr.
imdi u anlattklarm ayet katlara yazacak olsaydm yukar
daki ismi azma bile alamazdm ablacm. Fakat bolua yazdm
iin bir sakncas yok diye dnyorum.
Aslnda var. B ir erkei dnmenin gnah olduunu biliyorum
nk. Ancak benim bahsettiim saknca baka. Annem Fethiye Tey
ze ye sylerken kendi kulaklarmla iittim. Daha ncekiler derdime a
re bulamad iin bir de Suyabakan Servet Hoca ya gidecekmiiz. Bu
mbarek zat, insann akimdan geenleri tpk televizyondaki altyazla
r okur gibi annda okuyormu. Eer bakt suda u sana anlattklar
m grrse yandm demektir.
Bak, nasl syleyeceimi de bilmiyorum ama yine de zr dile
yerek sylyorum. Bizimkiler... hani... sana iyi gzle bakmyorlar ya
ni. Neden dersen?!... nk ayp arklar syleyerek bizcileyin inanm
genlerin bile yzn gzn ayormusun, kt rnek oluyormusun, hepimizin haya perdesini yrtyormusun. Annem diyor ki, yakn
da televizyonu evden atacakm babam. Neden?!... nk ekrana kan
btn pop yldzlan farmason olabilirmi. ftira tabii...

490

Biliyor musun, byle konutuklar zaman iyice souyorum bi


zimkilerden.
Glme
Dnme
Elenme
Konuma
Yaama
Vazge
Utan
nsan hep byle yaayamyor ablacm, olmuyor tabii ki. Sonra
da gelsin hayaller... Dn, imdi senin davetlin olsam, salonunda iki
miz karlkl ay kahve ierek sohbet edebilsek, her eyimi anlatabilsem sana, bencileyin basit bir kzn zntlerini dinlesen mesela, fena
m olur? Olmaz elbette. nk senden, senin arklarndan baka dos
tum yok. Bereket hayal diye bir ey var, yoksa iyice delirmek iten de
ilBunu durup dururken sylemiyorum. Fethiye Teyze nin doktor
kardei Murat Bey birka gnlne buraya gelmi. Durumumu ren
mi naslsa, ok kzm. Ailenin niyeti bu kadar bask altnda tutarak
kzcaz ldrtmak herhalde, demi de o yzden.
Bak, ite Murat Beyin kim olduunu da kardm azmdan.
Onu... bir-iki kez uzaktan grdm de... bayldm akas. ok ho bir
insan, Ferdi den bile yakkl.
Benim, Ben Dourdum Seni (14) adl ykmde bir kadnn i dnyas yanstlr.

Kudn evlidir. Bir erkekle sevimektedir. kszdr evlilii. Buna karn, sevgilisi
olan erkek onu derin bir akla sevmektedir. Bu kadn tedirgin eder.

lm ek stiyorum

Koca bir gn yine doktor, tahliller, yine tahliller. imdi bekleyi


balad. Her ey iin... Canm ok skkn. Mutsuzum, nedenini bilmi
yorum. Yreimde alk olmadm bir umutsuzluk. Nedenini bilmi
yorum. Beni seviyor musun, yoksa beni sevmek mi istiyorsun? B ir d
m gryorum? Sylediin kadar gzel miyim, gzlerim ok mu gzel
sahiden? Belki btn bunlar d. Ta oralardan kalkp birka saat iin

491

beni grmeye gelen sen gerek misin ?Bir erkek, bir kadm bu kadar se
vebilir mi? Hayr, sorun karmyorum. Salm bozuk. Hemen lmek
istiyorum.
Karanfil

Geldin, grdn ite, hibir eyim yok. Geici bir rahatszlkm.


Belki lm korkusuydu. Gece nerde kaldn? Geldiin zaman sanki sen
den ben sorumluyum. Gelip dndn zaman daha rahatm. Yoksa te
dirgin oluyorum. Tuhaf bir duygu. Nerde kaldn? Gittin ya, iimde hr
n, huzursuz bir eyler kprdamaya balad. Bu sabah ay ierken bir
hesap yaptm. Be aydan bu yana birlikte olduumuz saatleri topladm.
64.5 saat. 2.5 gn... nsan mrnde 2.5 gn nedir? Her ey olaans
t. Bam dnyor dndke. Bu sevgi bitecek. Hibir ey bu kadar
olaanst olamaz. Sen benimsin. diyorsun. B ir trl alamadm bu
sevgiye. akn akn dnyorum geriye bakp. Hl korkuyorum.
Beni, her eyden bamsz, hesapsz kitapsz, btn koullarmla sevi
yor musun, byle sevebilecek misin? Benden ayrlrken nasl alayabi
liyorsun? Karanfili yerine koydum. Senden bir ricam var. Bir rmak g i
bi bakyorsun ya o bak paylamak istemiyorum. Ltfen kimseye bak
ma yle. Sonbahara kadar sabret, sonbaharda biter bu sevgi.
Bu blm bitirirken, unu sylemek zorunlu. Btn rneklerde karakterlerin i
dnyasnn atklar, yazarn znel uydurmalar deil. atklarn somut nedenle
ri var. Bir yapt yazarken i atklarn uydurma olmamas gerekir.
van Ilyi btn bir yaam boa geirmitir. Raskolnikov, iki kiiyi ldrmtr.
Halil Ramiz dlanmtr. Mustafa Ural aranmaktadr. Mustafa hcreye atlmtr.
Kadn diki makinesinin borcunu demelidir, kocas tutukludur. Kadn bastrlm
tr. Benim ykmde kadn tedirgindir, sevgilisine inanmamaktadr.
Dipnotlar
1. G. N. Pospelov, Edebiyat Bilimi II, ev. Ym az Oay, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara, 1985.
2. G. W. Hegel, Estetik Cilt I, ev. T. Altu - H. Hiinler, Payel Yaynevi, stanbul, 1994.
3. G. N. Pospelov, a.g.e.
4. Tolstoy, van iy iin Im-Komey Vasilyev, ev. Mehmet zgl, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2000.
5. G. Lukacs, Avrupa Gerekilii, ev. Mehmet Doan, Payel Yaynevi, stanbul, 1982.
6. Dostoyevski, Su ve Ceza, ev. Ergin Altay, letiim Yaynlar, stanbul, 2009.

492

r
7. Ykup Kadri Karaosmanolu, Panorama, Remzi Kitabevi, stanbul, 1971.
II, Sil Faik Abasyamk, Havuz Ba, Btn Eserleri, Havuz Ba-Son Kular, Bilgi Yaynevi, Ankara, 1970.
0 ( Iklay Akbal, Son Tren, Bizans Definesi, Can Yaynlan, stanbul, 1990.
III Rfat lgaz, Karartma Geceleri, nar Yaynlan, stanbul, 1998.
11 Kemal Bekir, Hcre, Pencere Yaynlar, stanbul, 1997.
11 Adnan zyalner, Buluma, Gzleri Bal Adam- Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.
11 I litfiye Aydn, Bolua Yazlan, Gri Gl, Can Yaynlan, stanbul, 2005.
M Cengiz Gndodu, Ben Dourdum Seni, Akanyldz, nsancl Yaynlan, stanbul, 1996.

493

14 Mays aramba
1
Geen gn Radikal-Kitapta bir yaz okudum. Ferit Edg, Selam Sana Byk I
Usta balkl yazda Sait Faiki vyordu. nce stnde durmadm bu yaznn.
Ama daha sonra bu yaznn beni rahatsz ettiini anladm.
Acaba Ferit Edgden dolay m rahatsz oldum diye dndm nce. nk
Ferit Edg, okuru kandran biridir.
Nasl m kandrr. 1991 ylnda, 8 Eyll tarihli Yldz Gncesinde yazmtm
bunu. Unutulmutur. Yeniden zetle anlataym. Ferit Edg oturmu bir yaz yaz
m. Boris Harloff adl bir yazar varm gibi, Boris Harlofftan eviren Ferit Ed- j
g diye. Yeni D ergiye gtrm. Bu yaz Yeni Dergide yaynlanm. Memet '
Fuada yle demi mi bilmiyorum, Bu yazy ben yazdm. Ama Boris Har- |
lofftan eviri diye yaynlamak istiyorum. Tabii Boris Harloff adl bir yazar yok. ]
Bunu sylemise, kandrmacaya Memet Fuad da katlm olur. Sylememise ;
Memet Fuad da kandrmlar.

Bundan sonra olay yle geliiyor. Adalet Aaolu, bir yazarn okuru kandr- i

mayacam dnyor. Hayr adl romannda Boris Harlofftan sz ediyor. Bu- ;;

nun stne Fethi Naci, Adam Sanatta soruyor, Yazar Boris Harloff Sahiden I
Yaad m Adalet Aaolu.
Ben olay iin yle demiim, ... bu edebi deil, insani bir sorundur.
Ferit Edgnn yazsn okudukta, ilk elde beni rahatsz eden, acaba yine kan
drlyor muyuz duygusu oldu. Belki de bu yazy Ferit Edg yazmad. Birine
yazdrd. Okurlar kandrmak iin kendi adn koydu. Yllar sonra belki de O ya
z benim deildi diyecek.
Bu sabah yazy dikkatle okudum. Kukum kalmad. Bu yaz Ferit Edgnnd. Birileri, Sait Faikin yklerine gerekstc demi. Sait Faikin yklerine
gerekstc diyenleri yle eletiriyor Edg, Elli yllk yaamm boyunca bu
hdklerle az karlamadm. Grdnz m. Sait Faiki eletirdiniz mi hdk
oluyorsunuz.
Ferit Edg, Sait Faik iin yle diyor, Smrnn yalnz snfsal olmadn,

insanolunun tohumundaki (handiyse bokluun, diyecektim ve bu, sanrm daha


doru olurdu) sonucu olduunu...
Bu dil Ferit Edgnn dilidir. Bu kez okuru kandrmam, ama kendini kan
drm. Bakn ne diyor Ferid Edg, Gerekstcln, bir okul, bir akm olma
nn tesinde, bir dnya gr olduunu bilmedikleri, gerekstcl szck

nlamnda algladklar iin Sait Faikin d dnyasnn kaplarn aan bu yk


lerine gerekstc dediler.
Gerekstclk bir dnya gr deildir. Am a kapitalizmden, burjuva dn
yasndan nefret eden kk burjuvazinin dnyay alglamasndan domu edel>i bir akmdr. Gerekstcler genellikle Freudun etkisinde kalmlardr. Ger
ekstclk bilinaltna, ryalar dnyasna katr.
Kar gereki bir akmdr.
Tabii burda bir ayrm yapmak gerekir. Bir sanat eserinde simge, eretileme
benzeri elerin kullanmyla, gerekstcl kartrmamak gerekiyor.
Sait Faike geldikte. Sait Faik gerekidir. nsan anlatr. nsan sever. Ferit
lilg gibi insan aalamaz.
Sait Faik, gereki ykclmzn mirasdr. Ferit Edgnn ustas deil
dir Sait Faik. Ferit Edg burda da kendini kandryor.
Ferit Edg, Sait Faiki eletirenlere hdk diyor. Peki Yahya Kemal iin ne
diyecek. Yahya Kemal, Sait Faik iin yle diyor, Sait Faik ok iirildi, kendi
ni tanrdm, cahilin biri idi.

Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Temmuz 2003, Say: 153

495

KL ATIMA
lk rnek GogoVden van tvanovi ile van Nikiforoviin yks (1).
vanoviIe Nikiforovi, iki aristokrattr. Komudurlar. vanovi, bir gn bahe
de sundurmann altnda yatarken, Nikiforoviin yal hizmetisi kadnn, eski eya
lar gnee kardn grr. Yal kadn gne alsn diye bir tfek kartr. vano
vi, tfei almak iin Nikiforoviin evine gider.

Belinski bu yk iin yle der. Bu yaptta anlamszlklar, alkanlklar ve ba


boluklaryla birbirine kar zlmez balarla balanm olan iki dost vardr. (...)
Yaptta grld gibi, bu iki yakn dost, birdenbire birbirlerinin amansz dman
oluyorlar. (2)
Bu yoruma unu da eklemek gerekir. Rusyada aristokrasinin k balam
tr. ki dost, akaralmaz bir tfek iin birbirlerine girerler. Birbirlerinden davac
olurlar. Durumalar yllarca srer.
van vanovi bahe kapsna yaklat ve kapnn tokman
vurdu. erden kpeklerin havlamalar duyuldu. Fakat deiik renkler
de bir sr kpek, gelenin yabanc olmadn grnce kuyruklarn
sallaya sallaya ekildiler. van vanovi, iinde van Nikiforoviin
kendi eliyle besledii renk renk hint gvercinlerinin gezindii, karpuz
ve kavun kabuklarnn, baz yerlerde atlm sebzelerin veya krk bir
tekerliin, bir f emberinin bulunduu veya pis gmlekli bir ocuun
yere yatm olduu -ite ressamlarn sevdikleri bir tablo- avludan ge
ti. Asl duran giysilerin glgesi, hemen hemen btn avluyu kaplyor
ve biraz serinlik veriyordu. Kadn, onu selamla karlad ve ararak
yerinde kald. Evin nndeki sahanlkta iki mee sn zerinde duran

496

bir at vard. Bu at da, o zamanlarda Ukrayna da akaya gelmeyen


ve gelip geeni tepeden trnaa scak bir ter iinde brakan gnee kar
iyi bir korunma yntemi deildi. Her zamanki akamlan gezinme
alkanln bozarak bu zamanda sokaa kmas, van vanovi te bu
gerekli eyi elde etme isteinin ne kadar gl olduunu gsteriyordu.
van vanovi in girdii oda ok karanlkt, nk pancurlar ka
palyd ve pancurlarda alm olan bir delikten geen gne klan
renkli bir durum alyor ve kar duvara vurarak, kiremitli damlann
aalann ve danda serili bulunan giysilerin oluturduu, yalnzca ter
sine olarak, alacal bir grnm iziyordu. Bundan dolay, btn oda
da az fakat ok gzel bir k vard. van vanovi:
-Tann yardmcn olsun, dedi.
Odann kesinden gelen bir ses:
-O, merhaba van vanovi, diye yantlad.
van vanovi, ancak o zaman, yere serilmi bir hal zerinde ya
tan van Nikiforovi i grd.
-Balayn, karnzda plak bulunuyorum.
van Nikiforovi in stnde hibir ey, hatta gmlek bile yoktu.
-Bir ey deil, bugn yattmz m van Nikiforovi?
- Yattm. Siz yattnz m ?
-Yattm.
-Demek, siz imdi kalktnz?
-imdi mi kalktm ? Tann iyiliinizi versin van Nikiforovi! Bu
zamana kadar uyumak olur mu? iftlikten yeni geldim. Yolda ok g
zel ekinler vard. Olaanst! Otlar da o kadar gzel yetimi, o kadar
yumuak, o kadar baakl ki!
van Nikiforovi:
-Gorpina! van vanovie votka ve kaymakla brek getir, diye
bard.
-Bugn hava ok gzel!
-Hi vmeyin van vanovi. Tann belasm versin, scaktan bir
yere klmyor.
-Hi de bela okumadan duramazsnz, bu irkin szlerinizin ce
zasn br dnyada ekeceksiniz. Ey van Nikiforovi, bu szlerimi
bir gn anmsayacaksnz; fakat i iten gemi olacak.

497

-Peki, sizi kracak ne syledim; ne annenize, ne babanza dokun


dum, anlamyorum, sizi kracak ne syledim?
-Yeter, yeter artk v an Nikiforovi.
-Vallahi sizi kracak bir ey sylemedim, van vanovi.
-alacak ey, artk bldrcnlar ddk sesine gelmiyorlar.
-Nasl isterseniz, ne isterseniz yle varsayn, fakat ben sizi g
cendirecek hibir ey sylemedim.
van vanovi, van Nikiforovi i duymuyormu gibi:
-Anlamyorum, bldrcnlar niin gelmiyorlar? Acaba zaman
gelmedi mi? Oysa tam zamandr sanyorum.
-Ekinlerin iyi olduunu mu sylediniz?
-Ekinler son derece gzel, son derece gzel!
Bundan sonra bir sessizlik oldu.
Sonunda van vanovi:
-van Nikiforovi; ne o, giysileri mi havalandryorsunuz?
-Evet, ok gzel, kahrolasca kadn, hemen yeni denecek giysi
leri rtt. imdi havalandryorum. uha ince, olaanst, tersyz
yaplrsa yeniden giyilebilir.
-Onlarn arasmda houma giden bir ey var.
-Hangisi?
-Syleyin rica ederim, giysilerle birlikte havalandrlmaya ka
rlan u tfek ne iinize yaryor, dedi ve sonra, buyurmanz rica edebi
lir miyim diyerek burunotu ikram etti.
-Zahmet etmeyin, kendi tabakamdan alyorum.
Bu aralk van Nikiforovi evresini yoklayarak tabakay buldu
-Vay sersem kadn, demek tfei de onlarla birlikte dar kar
m. Sorointsiydeki Yahudi iyi burunotu yapyor. Bilmem iine ne
koyuyor, yle gzel koyuyor ki! Biraz tarhun otuna benziyor. Buyurun,
biraz alp ineyin. Tarhuna benziyor deil mi? Buyurun aln.
-Ben hep tfei dnyorum van Nikiforovi. Syleyin rica
ederim, o sizin ne iinize yaryor? Onu ne yapacaksnz?
-Nasl ne yapacam? Bazen kullanlr.
-Tanr iyiliinizi versin van Nikiforovi, ne zaman kullanacak
snz? Herhalde dnyaya ikinci geliinizde. yice bildiime ve bakala-

498

rnm da anmsadklarna gre siz daha bir rdek bile vurmadnz. Zaten
sizin bedeniniz Cenab Hak tarafndan tfek kullanmaya uygun bir bi
imde yaratlmam. Kocaman ve grkemli bir bedeniniz var. Bataklk
larda nasl dolaacaksnz ve imdi hl havalanmakta olan bu, her ko
numada adlaryla sylenmesi uygun olmayan giysileriniz o zaman ne
olacak? Hayr, size erin ve rahat gerekli.
Yukarda sylenmi olduu gibi van vanovi, birini inandr
mak gerektii zamanlar ak ve dzgn konuurdu. Nasl konuurdu!
Tanrm nasl konuurdu! Evet, size daha uygun hareketler gereklidir.
Dinleyin, unu bana verin!
-Nasl olur, bu tfek ok deerlidir. Byle bir tfei imdi hibir
yerde bulamazsnz. Ben bunu, daha milis glerine katlmak zerey
ken bir Trkten satn almtm. Ve imdi onu birdenbire vermek! Na
sl olur? Hem bu ok gerekli bir ey.
-Neresi gerekli?
-Nasl neresi? Ya eve haydutlar saldrrsa... amma da gereksiz!
ok kr Tanrm! imdi rahatm, kimseden korkum yok. Nedeni?
nk biliyorum ki tfeim sandk odasmdadr.
-Evet, iyi tfek. Fakat van Nikiforovi, mekanizmas bozuktur.
-Bozuk olsun ne kar? Onarlabilir, yalnzca paslanmamas iin
beziryayla yalanmas gerekir.
-van Nikiforovi, szlerinizde bana kar hibir dosta eilim
gremiyorum. Dostluumuz adna, hatrm iin bir ey yapmak istemi
yorsunuz.
-Ben size hibir dostluk gstermiyor muyum ? Bunu nasl syl
yorsunuz van vanovi, hi sklmyor musunuz? kzleriniz krlarm
da otlarlar; ben onlara bir kez olsun dokunmadm. Poltavaya gidecei
niz zamanlar her zaman benim arabam istersiniz, e bu ne? Hi olmaz
dedim mi? ocuklarnz, itten baheme atlar ve kpeklerle oynarlar,
hibir ey sylemem, varsn kendi kendilerine oynasnlar, yalnzca bir
eye el srmesinler! Varsn oynasnlar!
-Armaan etmek istemiyorsunuz, yleyse deielim.
van Nikiforovi eline dayanarak doruldu ve van vanovie
bakarak:

499

-Ona ne verirsiniz? diye sordu.


-Size, zel olarak beslediim boz renkli domuzu veririm. yi do
muzdur! Greceksiniz, bir yl sonra size ne kadar yavrulayacak.
-Anlamyorum van vanovi nasl oluyor da bunu syleyebili
yorsunuz? Sizin domuzunuzu ne yapaym? eytana kurban m kese
yim?
-te gene! Gnaha girmeden konuulmaz m? van Nikiforovi
gnaha giriyorsunuz, vallahi gnaha!
-van vanovi, tfek iin bana nasl oluyor da domuz gibi bir
ey neriyorsunuz?
-Domuz olsa ne olur?
-Kendiniz de iyice bir dnseydiniz anlardnz! Bu tfek, tfek
tir; bunu herkes bilir. Ya domuz ne oluyor? Eer bunu syleyen siz ol
masaydnz, kendimi aalanm sayabilirdim.
-Domuzun nesini beenmediniz?
-Gerekte beni ne yerine koyuyorsunuz? Sanki ben domuzla.
-Oturun, oturun! Artk kestim... tfeiniz sizin olsun, varsn
sandk odasnn kesinde rsn, paslansn! Artk ondan daha fazla
sz etmeyeceim.
Bu konumadan sonra bir sessizlik oldu. Sonra van vanovi:
- kraln armza sava ilan ettiini sylyorlar.
-Evet Pyotr Fedorovi bana sylemiti; ne biim sava, ne iin
acaba?
-van Nikiforovi, ne iin olduu kesinlikle sylenemez, fakat,
bu krallarn bize Trk dinini kabul ettirmek istediklerini sanrm.
van Nikiforovi ban kaldrarak:
-Aptallara bak ne istemiler! dedi.
-te bylece, armz da buna karlk onlara sava ilan etmi ve
hayr, siz Hristiyanl kabul edeceksiniz, demi.
-Ne dersin van vanovi? Bizimkiler olaslkla onlan tepeleye
cekler.
-Yenerler van Nikiforovi, demek ki tfei deitirmek istemi
yorsunuz?

500

-van vanovi, ok garipsiniz, siz kltrnzle tannm bir


adam olduunuz halde bilgisiz gibi konuuyorsunuz. Sanki ben aptal
mm...
-Oturun, oturun, kalsn! Varsn gebersin, daha fazla bir ey sy
lemeyeceim.
Bu arada meze geldi.
van vanovi, bir kadeh votka iti ve zerine bir para brekle
kaymak yedi.
-Dinle beni van Nikiforovi, size domuzdan baka iki uval yu
laf vereceim. Siz yulaf ekmediniz. Bu yl nasl olsa yulaf satn alacak
snz.
-van vanovi, vallahi sizinle konumak iin insann nceden
iyice nohut yemi olmas gerek. (Bu da bir ey deil, van Nikiforovi
daha ne szler syler!) Tfein iki uval yulafla deitirildii nerede
grlm? Krknze hi yanamyorsunuz.
-van Nikiforovi, unuttunuz galiba, domuzu da vereceim.
-Nasl! Tfee karlk iki uval yulafla bir domuz mu?
-Evet, azmi?
-Tfek iin mi?
-Tfek iin iki uval m?
-ki bo uval deil, iki uval yulaf, bir de domuz, unuttunuz
mu?
-Domuzunuzla pn, eer onu istemezseniz defolup gidin!
-abuk fkeleniyorsunuz! Grrsnz! Gnaha girdiiniz bu
szler iin br dnyada dilinize kzgn ineler batracaklar. Sizinle
konutuktan sonra, insann yzn, ellerini ykamas ve iyice ttslen
mesi gerek.
-zin verin van vanovi, tfek ok soylu bir ey, merakl bir e
lence ve ayn zamanda odann ho bir ssdr.
van vanovi, artk, gerekten kzmaya balamt. Can sknt
syla:
-van Nikiforovi, siz tfeinizle bir budalann ssl bir torbay
la vnd gibi vnyorsunuz, dedi.
-van vanovi, siz de tam bir kazsnz.

501

Eer, van Nikiforovi bu sz sylememi olsayd, onlar arala


rndaki tartma bittikten sonra her zamanki gibi dosta ayrlrlard; fa
kat bu defaki olay bambaka oldu. van vanovi kpkrmz kesildi ve
sesini ykselterek:
-Ne dediniz van Nikiforovi? diye sordu.
-van vanovi, sizin kaza benzediinizi syledim.
-Efendi, grg kurallann unutarak bir insann rtbesine ve so
yuna kar sayg gstermeksizin byle baya bir szle nasl onur kr
ma davrannda bulunuyorsunuz?...
-Bu szn neresinde onur kinci bir nitelik var? van vanovi, fa
kat niin ellerinizi bu kadar ok sallyorsunuz?
-Yineliyorum, btn grg kurallarna aykn olarak bana nasl
kaz demek dncesizliinde bulundunuz?
-Banza hapraym van vanovi! Yumurtlam tavuk gibi ne
bamp duruyorsunuz.
van vanovi, artk daha fazla kendine egemen olamyordu. Dudaklan titriyordu; az her zamanki V harfi biimini bozmu ve O
harfine benzemiti. Gzleri korkun bir durum alarak kprdyordu. Bu
durum, van vanovi te ok az grnrd. Bunun iin onu iyice kz
drmak gerekirdi. Sonunda van vanovi:
-unu bilin ki, sizi artk grmek bile istemiyorum, dedi.
van Nikiforovi:
-Byk ykm! Vallahi buna hi zlmeyeceim! dedi.
Yalan sylyordu, yalan, billahi yalan sylyordu! Bu ona ok
ar gelmiti.
-B ir daha evinize ayak basmayacam.
van Nikiforovi, can skntsndan kendini unutmu, ne yapaca
n bilmiyordu. Bununla birlikte, alkanlna aykn olarak ayaa
kalkt ve:
-Ehe, ehe, hey kadn abuk ol!
Bundan sonra, kapda, o zayf kadnla orta boylu, uzun ve geni
ceketine brnm bir ocuk grnd.
-van vanovi i ellerinden tutup kap dan edin! dedi.
van vanovi onur ve fkeyle;

502

-Nasl! Bir soyluyu mu? Yanam! Sizi, aptal beyinizle birlikte


yok ederim! Kargalar bile yerinizi bulamazlar, diye bard. (van vanovi ruha sarsld zamanlar ok etkili konuurdu.)
Bu grup, heyecanl bir grnm oluturmutu. van Nikiforovi,
hibir eyle sslenmemi olarak, olduu gibi odann ortasnda duruyor
du. Kadn azn aakalmt; yznde byk bir aknlk ve byk bir
korku vard. van vanovi, yukar kaldrm olduu eliyle bir Roma
aytacn (Hatip, sylev veren kii) andryordu, bu grlmemi bir an
d. Gsterili bir yapt! Fakat buna karn bir tek izleyici vard; o da,
kocaman ceketiyle, sakin sakin duran ve parmayla burnunu temizle
yen ocuktu.
Sonunda, van vanovi apkasn ald ve:
-van Nikiforovi, ok gzel davranyorsunuz, diyecek yok! Bu
nu size anmsatacam.
-Gidin van vanovi, gidin, karma kmamaya dikkat edin,
yoksa suratnz datrm.
-A l sana yleyse van Nikiforovi, diye ona yumruuyla ayp bir
ey yapt ve kapy hzla ekerek kt. Kap, ac ac gcrdayarak ka
pand ve yeniden ald.
van Nikiforovi kapya kt ve bir ey daha sylemek istedi; fa
kat van vanovi bir daha arkasna bakmayarak abucak baheden k
t.
kinci mek Tolstoydan, Dirili (3) adl yaptndan.
Katyua, jrinin yanll yznden krek cezasna arptrlmtr. Mahkeme
hukan kararn bozulabileceini syler. Bunun zerine Nehldof, Katyuayla g
rmek iin cezaevine gider.
Prenstir Nehldof. Bu yzden her kap, nnde kolayca alr. Cezaevindeki Katya Maslovay grmek iin savcdan izin kad alr. Kolayca cezaevine girer. M
drn odasna getirilir Katyua Maslova. Mdr, dar kar.

Maslova y getiren gardiyan onlardan uzaa, pencerenin iine


oturdu. Nehldof iin karar an gelip atmt. lk grmelerinde en
nemli olan -yani onunla evlenmek niyetinde olduunu- Maslova ya
sylemedi diye kendi kendine kzmt hep. imdi sylemeye kararly
d. Masann biri bir yannda, biri br yannda, karlkl oturuyorlard.

503

Odann ii aydnlkt. Maslova nm yzn ilk kez aydnlkta yakndan


gryordu Nehldof. -gzlerinin, dudaklarnn evresindeki krklk
lar, gzlerinin iliini. Eskisinden de ok acyordu imdi ona.
Nehldof, pencerenin iinde oturan Yahudi suratl, akaklarna
ak dm gardiyan, sesini duymasn diye, dirseklerini masaya dayaya
rak Maslova ya doru eildi.
-Bu dilekeden olumlu bir sonu alamazsak ara bavuracaz.
Yaplabilecek her ey yaplacaktr...
Maslova szn kesti:
-Durumadaki avukatm doru drst bir avukat olsayd... apta
ln biriydi. Hep cilve yapt durdu bana. -Glmsedi Maslova- Beni o
zaman bulmu olsaydnz, byle olmazd durum. Elden ne gelir? Her
kes hrsz sanyor beni.
Nehldof, Ne tuhaf bir hali var bugn diye geirdi iinden.
Tam sylemek istediini sylemeye hazrlanyordu ki, gene konuma
ya balad Maslova.
-Bakn ne diyeceim. Bizim hcrede yal bir kadn var. ok iyi
bir kadncaz, inann herkes ayor onun buraya nasl dtne. O
lu da kendi de hi sular yokken yatyorlar burada, herkes biliyor bu
nu. Bilerek yangn kardklar iftirasna uramlar. -Maslova ban
evirip Nehldofun yzne bakt- Size sylemem iin yalvard: O
lumla grsn bir, o her eyi anlatr ona diyor. Soyad Menof. Ne di
yorsunuz, yapar msnz bunu? Melek gibi bir yz var kadncazn,
bir bakta anlalyor zaten susuz olduu. Bir eyler yaparsmz artk.
Gene bakt Nehldofun yzne, glmseyerek ban nne e
di. Onun bu serbestliine, aklna giderek daha ok aan Nehldof:
-Pekala, dedi, elimden geleni yaparm, renirim durumu. Ama
ben sizinle kendi iimizi konumak isterdim. O gn ne dedim size, ha
trlyor musunuz?
Maslova hl glmsyordu, ban bir o yana, bir bu yana evi
rerek:
-ok ey sylediniz o gn, dedi. Hangisini soruyorsunuz?
-Beni affetmeniz iin yalvarmaya geldiimi sylemitim.
-nemi yok ki bunun, ha affetmitim, ha affetmemiim, neyi de
itirir, siz iyisi m i...

504

Nehldof devam ediyordu:


-Size kar ilediim gnah balatmak istediimi... bunu sz
de brakmayacam. Sizinle evlenmeye karar verdim.
Maslovanm yzn bir korku kaplad birden. ehla gzleri
Nehldofun zerinde durmutu, ama grmyorlard onu.
Yzn duygusuzca buruturdu.
-Bu da nereden kt ? diye mrldand.
-Tanrya kar bunu yapmak zorunda olduumu hissediyorum.
-Tanr m dediniz? Neden sz ettiinizi anlamyorum. Tanr ha?
Hangi tanr? O zaman dnseydiniz Tanry.
B ir ey daha sylemek istiyormu gibi at azn, ama syleme
di, sustu.
Aznn iki koktuunu ancak imdi fark edip, bu halinin nede
nini anlayan Nehldof:
-Sakin olun, dedi.
-Ne demek sakin ol? Sarho mu sandn beni yoksa? Evet, geri
sarhoum ama azmdan kan kulam duyuyor, aklm bamda. K
rek mahkumuyum ben, b..., ah baym diyordum az kalsn, Prens, fiya
tm bir yzlktr.
Birden abuk abuk konumaya balamt, yz mosmordu.
Nehldof, zangr zangr titreyerek, alak sesle:
-Ne denli ar konuursan konu, hissettiklerim kadar ac syle
yemezsin bana gene de, dedi. Sana yaptm ktln iimi nasl yak
tn bilemezsin!...
Maslova ac ac glmsedi.
-yle mi?... O zaman yoktu byle bir ey ama, yz ruble vermi
tin bana. Al, bu kadar edersin sen, der gibilerden.
-Biliyorum, hepsini biliyorum, dedi Nehldof, ama elden ne ge
lir imdi? Artk brakmamaya kararlym seni, dnmeyeceim bu kara
rmdan.
Maslova:
-Ben de dneceksin diyorum! diye mrldand.
Yksek sesle glmeye balad. Nehldof, Maslova nm eline do
kunarak:

505

-Katyua! dedi.
Maslova elini fkeyle ekerek:
-Uzakla benden! diye haykrd. Bir krek mahkumuyum ben,
sen de bir prens, iin yok burada.
inde biriken btn hncn boaltmak istiyormu gibi abuk a
buk konuarak devam etti:
-Benden yararlanarak kendini kurtarmaya alyorsun. Bu dn
yada bedensel hazzm iin kullandn beni, teki dnyada da kurtulman
iin kullanmak istiyorsun! Senden de, gzlnden de, o iren, yal
yznden de nefret ediyorum.
Birden ayaa kalkarak:
-Defol, defol git buradan! diye bard.
Gardiyan geldi yanlarna.
-Ne baryorsun be? Nerede olduunun farknda deilsin gali
ba...
-Brakn ltfen, dedi Nehldof.
-yleyse barmasn.
-Pekala, olur, yerinize gidin siz ltfen.
Gardiyan pencereye gitti gene.
Maslova oturdu, bam nne edi; kk ellerini yumruk yap
m, olanca gcyle skyordu.
Nehldof yannda ayakta duruyor, ne syleyeceini bilemiyor
du.
-nanmyorsun bana, dedi.
-Hibir zaman evlenemeyeceksiniz benimle. Asarm kendimi de
raz olmam byle bir eye! Bunu bilesiniz.
-Gene de elimden gelen yardm yapacam sana.
-Sizin bileceiniz i bu. Ama unu syleyeyim ki, hibir ey is
temiyorum sizden. Doru sylyorum. Niin lmedim o zaman?
Birden hkra hkra alamaya balad Maslova. Nehldof bir
ey syleyemiyordu, o da ha alad ha alayacakt.
Maslova ban kaldrp gen adamn yzne bakt, grd e
ye at sanki, yanaklarndan akan gzyalarn bartsnn ucuyla
silmeye koyuldu.

506

srada gardiyan geldi yanlarna gene, zamann bitmek zere

olduunu hatrlatt. Maslova kalkt. Nehldof,


-Kendinizde deilsiniz imdi, dedi. Gelebilirsem, yarn gene ge
leceim. Siz de dnn biraz.
Maslova cevap vermedi, dnp Nehldofa bakmadan gardiya
nn arkasndan kt.
Cezaevi, Nehldofu dirilie gtren bir nesnedir. Nehldof, cezaevine her ge

Uinde duyduu mide bulantsn andran duyguyu duyar gene, Nedir bunun sebe
bi? diye dnr.
Yanl anlama yznden, cezaevinde yz otuz kii yatmaktadr. Bunun sorumlu
nu,

sulusu kimdir. Avukata gre hi kimsedir.

Turgenyevin Rudin (4) adl romanndan bir blm.


eri, otuz be yalarnda, uzun boylu, kvrck sal, kamburca,
esmer, dzgn olmayan yznde anlaml ve akll bir anlatm bulunan,
canl ve koyu mavi gzlerinde ince bir parlt sezilen, geni dzgn bu
runlu ve krmz dudakl bir adam girdi. Giysisi eskice ve dard.
evik bir devinimle Darya Mihaylovna ya yaklat, hafife ei
lerek selam verdi ve oktan beri tantrlmak onuruna ulamak istein
de olduunu, arkada baronun da gelip esenleemediinden ok zgn
bulunduunu syledi.
Rudinin ince sesi, boyuna ve geni omuzlarna hi de uymuyor
du.
Darya Mihaylovna:
-Oturun; ok sevindim, diyerek onu odada bulunanlara tantr
dktan sonra, bural m, yoksa yabanc m olduunu sordu.
apkasn dizlerinde tutan Rudin:
-Benim yurtluum T... Hindedir diye yantlad, buraya geleli ok
olmad. B ir i iin geldim ve imdilik kentinizde oturuyorum.
-Kimde kalyorsunuz?
-Doktordaym. niversiteden eski arkadamdr.
-Ha! Doktorda m?... Onu pek vyorlar. Mesleinden iyi anla
dn sylyorlar.
-Baronla oktan beridir mi tanyorsunuz?

-Onunla bu k Moskova da karlatk, imdi de bir hafta kadar


evinde kaldm.
-Baron ok akll bir adamdr.
-Evet efendim.
Darya Mihaylovna mendilinin ucundaki kolonyaya batrlm
dm koklad.
-Memur musunuz? diye sordu.
-Kim?Ben mi efendim?
-Evet.
-Hayr... stifa ettim.
Ksa sren bir sessizlikten sonra, herkes yeniden kendi havasn
da konumaya balad.
Pigasov, Rudin e:
-Merakm balayn, ama baronun gndermi olduu makale
nin iindekileri biliyor musunuz?
-Biliyorum.
-Bu makale ticaret ilikilerini incelemekte... Hayr, demek isti
yorum ki, lkemizde sanayinin ticaretle olan ilikilerini... Darya M i
haylovna, sanrm siz byle sylemitiniz.
Darya Mihaylovna:
-Evet, bundan sz ediyor, dedi ve elini alnna gtrd.
Pigasov:
-Kukusuz, diyerek szn srdrd, ben bu ilerden pek anla
mam; ama, ak sylemeliyim ki, makalenin bal bana pek... daha
nazik bir dille nasl sylemeli?., pek belirsiz ve kark grnyor.
-Acaba neden yle grnyor?
Pigasov gld ve bu arada Darya Mihaylovna ya bir gz att.
Tilkiyi andran yzn yeniden Rudin e evirerek:
-Sizin iin anlam ak m? diye sordu.
-Benim iin mi? Ak.
-Hm... Kukusuz, bunu kendiniz daha iyi bileceksiniz.
-Banz m aryor? diye Aleksandra Pavlovna, Darya Mihay
lovna ya sordu.
- Hayr. Ara sra byle oluyorum... C est nerveux.

508

-Sormama izin verirseniz, diye Pigasov burnundan gelen ince bir


sesle gene konumaya balad, tandnz Baron Muffel... adlan sannm byleydi?
-Doru.
-Baron Muffel, iktisat bilimiyle enikonu urayor mu, yoksa, bu
ilgi ekici bilimle ancak yle, dnya zevklerinden ve memurluundan
artakalan saatlerinde mi ilgileniyor?
Rudin, Pigasov u dikkatli dikkatli szd.
-Baron bu bilimin heveslisi, diye hafife kzararak yant verdi,
ama makalesinde birok doru Ve ilgin nokta var.
-Makaleyi bilmeden sizinle tartamam... Ama, dostunuz Baron
Muffel in makalesi, olaylardan ok, belki de genel grlere dayan
yor, yle deil mi?
-Yaptta olaylar da var; olaylara dayanan grler de.
-Evet efendim, evet. Size kendi kanm sunaym... bu arada ben
de dncemi syleyebilirim: Derptte yl kaldm., u genel kanlar,
kuramlar, dizgeler denen eyler... beni balayn, taralym, dobra
dobra konuurum... hibir eye yaramyorlar. Bunlar; insanlann gzle
rini boyayan bilgilikten baka bir ey deil. Efendim, bana olaylardan
sz edin, gerisi fasa fiso.
Rudin:
-Gerekten yle! diye yant verdi.
-Peki, ya olaylann niteliini de bildirmek gerekir mi?
-Genel grler, diye Pigasov szn srdrd, beni ileden
karan bu genel grler, incelemeler, sonulardr. Btn bunlar, kan
denen eylere dayanmaktadr; herkes kendi kanlanndan dem vurur,
bunlara sayg gsterilmesini ister, bunlarla bbrlenir... Ufff!
Pigasov yumruunu havada sallad. Pandalevski gld.
-ok iyi, dedi, demek size gre kan diye bir ey yok?
-Hayr, yoktur.
-Bu kendi kannz m?
-Evet.
-Peki, olmadndan nasl sz ediyorsunuz? te size imdilik bir
kan.

509

Odadakilerin hepsi gld ve birbirleriyle baktlar.


-Ama izin verin, izin verin, diye Pigasov sze balamak istedi...
Darya Mihaylovna el rparak:
-Braov, bravo, Pigasov mat oldu, mat oldu! diye haykrd ve Ru
din apkasn yavaack elinden ekiverdi.
Pigasov can skntsyla:
-Hanmefendi, sevinmekte acele etmeyin, daha zaman var. s
tn bir tavr taknarak hazrcevaplk etmekle i bitmez; bunu kantla
mak ya da yalanlamak gerek... Biz tartmamzn konusundan uzakla
tk.
Rudin serinkanllkla:
-zin verin, dedi, konu pek kolay. Siz genel kanlarn yararma
inanmyorsunuz; kanlara inanmyorsunuz...
-nanmyorum, inanmyorum, hibir eye inanmyorum!
-ok iyi. yleyse kukucusunuz?
-Bu tr bilimsel bir szck kullanmak gereini duymuyorum.
Ama gene de...
Darya Mihaylovna sze kararak:
-Kesmeyin! dedi.
Pandalevski bu anda kendi kendine:
- Ha gayret, ha gayret! dedi ve srtt.
Rudin szn srdrerek:
-Bu szck benim dncemi de anlatyor, dedi. Siz de anlyor
sunuz; yleyse neden kullanmayalm? Peki, hibir eye inanmyorsu
nuz... yleyse olaylara neden inanyorsunuz?
-Neden mi, gzel bir soru! Olaylar, bilinen eylerdir; bir olayn
ne demek olduunu herkes bilir... Bunlar hakknda ben kendi deneyi
mime ve duygulanma gre akl yrtyorum.
-Acaba duygulannz sizi aldatamaz m? Duygunuz size gnein
dnya evresinde dndn syler... yoksa siz Kopemikle ayn d
ncede deil misiniz? Ona da m inanmyorsunuz?
Btn yzlerde yeniden bir glmseme belirdi; gzler Rudine
dnd. Her biri Pek de ho bir adam olmasa gerek, diye dnd.
Pigasov:

510

-Siz hep alay etmek isteindesiniz, dedi. Kukusuz, bu ok z


gn bir eydir, ama bir ie yaramyor ki.
Rudin kar karak:
-Ne yazk ki, imdiye dek sylediklerimde zgn denebilecek
pek az ey var. Bunlar oktan bilinen ve zerinde binlerce kez konuu
lan eylerdir. Asl konu bu deil...
Pigasov, biraz da kstaha:
-Ya, nedir? diye sordu.
Tartmalarda, o, ilkin karsmdakiyle alay eder, sonra kabalar,
en sonunda da somurtur, susard.
Rudin szn srdrd:
-Ak syleyeyim ki, akl banda insanlarn yanmda bu gibi
eylere saldrdklarn grnce, iten bir znt duymaktan kendimi
alamyorum.
Pigasov szn keserek:
-Dizgelere mi? diye sordu.
-Evet, isterseniz dizgelere olsun. Bu szck sizi neden byle
korkutuyor? Dizgelerin her biri yaamn ilk kkyle ilgili temel yasa
larn bilinmesine dayanr...
-zin verin... Bunlar renmek ve kefetmek olanakszdr!
-zin buyurun. Ancak, herkes bunlar kavrayamaz, yanla d
mek de insanlar iin pek doaldr. Bununla bklikte, Newton un bu te
mel yasalardan hi olmazsa birkam kefettii noktasnda benimle dnde olacanz sanyorum. Diyelim ki, o bir dahiydi; dahilerin bu
lularndaki byklk de, bu bulularn btn insanlarn mal oluundadr. Ayr ayn olaylardan genel sonular karmak abas, insan zeka
snn byk bir zelliidir. Ve btn kltrmz...
Pigasov:
-ok derinlere daldnz! diye uzata uzata konuarak onun sz
n kesti. Ben pratik bir adamm ve btn bu fiziktesi inceliklere gire
mem, girmek de istemem.
-ok iyi! Bu sizin bileceiniz bir i. Ama dikkat ederseniz, salt
pratik bir adam olmak yolundaki isteiniz, artk zel bir dizgedir. Ku
ramdr.

511

Pigasov atlarak:
-Kltr, diyorsunuz! Bakn bizi nelerle artmak istiyorsunuz!
u vdnz kltrnz, bize sanki pek gerekliymi gibi! Sizin kl
tr dediinize ben metelik bile vermem!
Darya Mihaylovna, yeni tand gencin dinginliinden, zarif,
saygl halinden pek honut olmutu:
-Ama, Afrikan Semeni, tartma ynteminiz ok kt, dedi ve
Rudinin yzne itenlikle bakt. C est un homme comme il faut di
ye dnd. Onu biraz okamal... Bu son tmceyi aklndan, Rusa
olarak geirmiti.
Biraz sustuktan sonra, Rudin szlerini srdrerek:
-Ben kltrn savunmasn yapacak deilim. Benim savunmama
gereksinmesi de yoktur. Siz onu sevmiyorsunuz. Herkesin kendisine
gre bir zevki var. Aslnda bu konu bizi epey uzaklara gtrebilir. Yal
nzca eski bir ataszn size anmsatmama izin verin: Jpiter, fkele
niyorsan sulusun. Demek istiyorum ki, dizgelere, genel kanlara
vb. ye kar yaplan btn bu saldrlar, zellikle u bakmdan zc
dr; nk, dizgelerle birlikte, insanlar genel olarak bilgiyi, bilimi ve
bunlara olan inanlarn yadsyorlar. Oysa bu inan insanlara gerekli
dir; yalnzca izlenimlerle yaayamazlar; dnceden korkup ona inan
mamak yanlgdr. Kukuculuk her zaman kendisini verimsiz ve gsz
olarak gstermitir.
Pigasov:
-Bunlarn hepsi laf, laf, diye mrldand.
-Belki. Ama izninizle dikkatinizi una ekmek isterim ki, ok za
man bunlar hep laf derken, daha akllca bir ey sylemek zorunda
kalmaktan kurtulma isteiyle byle sylyoruz.
Pigasov gzlerini ona dikerek:
-Ne buyurdunuz? diye sordu.
Rudin, elinde olmadan, ama kendini tutan bir sabrszlkla:
-Size ne sylemek istediimi pek iyi anladnz. Yineliyorum; in
sann kendi inand salam bir bilgisi ve stnde sarslmadan durabi
lecei bir zemini yoksa, kendi ulusunun geleceiyle, rolyle ve her tr
l ayrntyla ilg ili olarak kendi kendisine nasl hesap verebilir? Kendi
sinin ne yapmas gerektiini nasl bilebilir?...

512

Pigasov ksaca:
-Bu yata bu zeka! dedi, eilerek selam verdi, kimseye bakma
dan bir yana ekildi.
Rudin ona bakt ve hafife glmseyerek sustu.
Darya Mihaylovna:
-Ha! Demek geri ekiliyorsunuz! dedi. zlmeyin. Dimitriy...
Sonra iltifat edici bir glmsemeyle:
-Balayn ama, babanzn ad neydi? diye sordu.
-Nikolayi.
-zlmeyin sevgili Dimitriy Nikolayi. O, iimizden hibirini
aldatmad. Daha ok tartmak niyetinde olmadn gstermek isti
yor... Sizinle tartamayacan anlyor. yisi mi, siz yle yanmza ge
lin de biraz ene alalm.
Rudin oturduu koltuu onlara doru yaklatrd.
Darya Mihaylovna szn srdrerek:
-Nasl oldu da imdiye dek tanmadk, ayorum... Bu kitab
okudunuz mu? C est de Tocqueville, vous-savez? dedi ve Rudine
Franszca bir bror uzatt.
Rudin kitap eline ald, birka sayfasn evtdi ve masann
stne koyarak, Tocqueville in bu yaptn okumadn, ama ortaya at
t konuda sk sk dndn syledi. Konuma hararetlendi. Ba
langta, Rudin duraksar gibi, konumay gze alamyor, syleyecek
sz bulamyordu; ancak sonunda atelendi ve konuma balad. eyrek
saat sonra odada yalnzca onun sesi iitiliyordu. Herkes evresinde top
lanmt.
Yalnzca Pigasov uzakta, mine yanndaki kede kalmt. Ru
din, akllca ve ateli konuuyordu. ok bilgili, ok eyler okumu ol
duunu gstermiti. Onun kiiliinde bu derece bilgili bir insann bulu
nabileceini kimse tahmin etmemiti. Giyimi sradand. Hakknda do
laan sylentiler de pek azd. Byle akll bir kimsenin, bir kyde bir
denbire nasl ortaya ktn kimsenin akl almyor ve herkesin tuhaf
na gidiyordu. Bu yzden Rudin, Darya Mihaylovnadan balayarak
herkesi aknlk iinde brakm ve kendine hayran etmiti. Darya M i
haylovna bu kefiyle gururlanyor ve daha imdiden Rudin i sosyeteye
nasl tantracan dnyordu.

513

Yama bana karn, ilk izlenimlerinde ocuka denilecek pek


ok ey vard. Dorusunu sylemek gerekirse, Aleksandra Pavlovna,
Rudin in konumalarndan pek az ey anlyordu, ama byk bir hay
ranlk ve honutluk iindeydi; kardei de yleydi; Pandalevski, Darya
Mihaylovna ya bakyor ve onu kskanyordu; Pigasov ise; Sen para
dan haber ver, ne aklllar bulunmaz! diye dnyordu. Ama herkes
ten ok akmla den Basistovla Natalayd. Neredeyse Basis
tov un soluu kesilecekti; btn bu sre iinde azm yaym, gzleri
ni drt am, dinliyor, hem de mrnde kimseyi dinlememi gibi din
liyordu; Natalya mn ise, yzn bir pembelik kaplad, Rudin e dikilen
gzleri koyulat ve parlad.

ehov'un Berber Dkkannda (5) yksne bakalm. Makar Kuzmi berberdir^

Makar, k giyimli, ama st ba kir iinde gen bir erkektir. Darack dkkan
pistir. Aynada yznz arplr. Berber gerelerinin hepsi pistir...
Dkkana yalca bir adam girer. Adamn ba kadn alyla rtldr. Bu kii ber
berin vaftiz babas Erast vanovi Yagodovdur.

Yagodov, insani duygulara nem vermeyen kaba bir kiidir. Berber Makar Kuz
mi se umarsz, zavall biridir.
imdi atmay grelim.

-Merhaba Makarcm! Ne haber, gzmn nuru? diye sesle


niyor ieri girer girmez.
pyorlar. Yagodov al bandan ekip alyor, istavroz kar
dktan sonra bir iskemleye kyor.
-Y ol ne kadar uzunmu! diyor oflayp puflayarak. aka deil, ta
Krasny Pruddan Kaluga kapsna dein yaya geldim.
-E, naslsnz bakalm? yi misiniz?
-Hi sorma, iyi deilim. Yaknlarda bir hastalk atlattm.
-Ne hastal?
-Evet, bir ay kadar ateler iinde kvrandm. leceimi sanyordum, ama sonunda kefeni yrttk. imdi de salarm dklyor. Doktor
salarm kestirmemi syledi. Yerine daha gr karm. Ben de tuttum,
sana geldim. Yabancya gitmektense bir yaknm kessin salarm.
Hem daha iyi tra eder, hem de para almaz dedim. Dorusunu syle-

514

mek gerekirse yol biraz uzun, ama ne zarar var? Benim iin bir gezin
ti oldu.
-Ne olacakm, canm. Seve seve tra ederim. Buyurun, oturun!
Makar Kuzmi saygyla eilerek tra masasnn nndeki koltu
u gsteriyor. Yagodov gsterilen yere oturarak aynada kendine bak
yor. Oradaki grntden pek memnun kalm olmal. Neden derseniz,
M ool dudakl, kt, yayvan burunlu, gzleri almna kaym bir surat be
liriyor orada. Makar Kuzmi vaftiz babasnn omuzlarma san san leke
li, beyaz bir araf rttkten sonra makas krdatmaya balyor.
-Salannz cascavlak keseceim, ne dersiniz?
-En gzelini yapm olursun. Tatarlara benzet beni, bomba gibi
bir ey olaym. Sonunda daha gr kacak nasl olsa.
-E, hanm teyzemiz nasllar?
-Nasl olsun, yuvarlanp gidiyor ite. Geenlerde binbann kansma douma armlard, tam bir ruble vermiler.
-Ya, bir ruble vermiler ha? Kulamz tutar msnz biraz?
-Tuttum... Sakn keseyim deme, em i? Of, acttn be! Neden e
kiyorsun sam?
-Zaran yok, zaran yok. Bizim meslekte byle eyler olmadan ol
maz. Arma Erastovna iyiler mi?
-Kzm m? Yerinde rahat durduu yok ki! Geen aramba eykin 'le niann yaptk. Sen niin gelmedin?
Makas krtlan p diye kesiliyor. Makar Kuzmiin elleri aa
dyor, korku okunan bir sesle;
-Kim? Kimi nianladmz? diye soruyor.
-Bizim Annay, canm!
-Nasl olur? Kiminle?
-eykinle. Prokof Petrovi eykinle. Teyzesi Zlatoustenski
sokanda zengin bir ailenin vekilharln yapyor, iyi bir kadndr.
krler olsun, hepimizi sevindiren bir i kvrdk. Bir hafta sonra da
nikah var. Sen de gel, eleniriz.
aknlktan yz sararan Makar Kuzmi omuzlann silkiyor.
-Nasl olur, Erast vanovi? Bunu nasl yaparsnz? Olamaz!...
Arma Erastovna ile ben... ben ona kar iyi duygular besliyordum...
Niyetim onunla... Bu nasl ey, bilmem ki!

515

Makar Kuzmiin yznde ter damlalar tomurcuklanyor. Ma


kas masann stne braktktan sonra yumruuyla burnunu ovuturma
ya balyor.
-Benim ona kar temiz niyetlerim vard. Olacak ey deil, Erast
vanovi! Ben onu sevdim, en saf duygularm sundum. Karnz, hanm
teyze de sz vermiti. Size kar hep z babam gibi sayg gsterdim...
her zaman bedava tra ediyorum. Benden iyilikten baka ne grdnz?
Babam ld zaman evdeki kanepe ile on rublemi aldnz, sonra geri
vermediniz. Anmsyorsunuz, deil mi?
-Anmsamaz olur muyum? Hatnmdadr hep. Ama, gzmn
nuru, sen iyi bir gvey olabilir misin, Makarcm? Syle, iyi bir gvey
olabilir misin? Ne paran var, ne mevkiin, ne de ie yarar bir meslein!
-Peki, eykin zengin mi?
-Taeronluk yapyor. Tam bin be yz ruble pey akesi yatrm
bu ie. Yetmez mi, iki gzm? Her neyse, olan oldu bir kere, geri d
nemeyiz. Makarm, sen kendine baka bir kz ara. Elini sallasan el
lisi gelir sana. E, ne duruyorsun? Hadi, tra etsene!
Makar Kuzmi konumadan dikiliyor, sonra cebinden mendilini
kararak alamaya balyor. Erast vanovi onu yattrmaya alyor:
-Aman canm, byle eylere de alanr m ? Hadi, sus bakalm.
Kadnlar gibisin vallahi!... nce sam kes, sonra ne yaparsan yap. Ha
di, makas al eline!
Makar Kuzmi makas alyor, ona bir dakika akn akn bak
tktan sonra tekrar masaya brakyor. Eli titremektedir.
-Yapamayacam. Kalsn imdi, elimin gc kesildi. Ah, ne ta
lihsiz bir insanmm ben? Anna da ok mutsuzdur imdi... Birbirimi
zi seviyorduk, sz vermitik. Kt insanlar acmadan ayrdlar bizi.
Dkkanmdan gidin, Erast vanovi! Sizi grdke iim bir tuhaf olu
yor.
-yleyse yarn gelirim, Makarm. Tra yarn bitirirsin.
-Peki, nasl isterseniz.
-Sen yarn kendini toparlarsn, ben erkenden uranm.
Erast vanovi salarnn yans kknden kesilmi bayla tpk
bir krek mahkumuna benziyor. Byle bir bala ortalkta dolamak pek

516

ho deil, ama baka ne yapabilir? Bana al yeniden saryor, berber


dkkanndan kyor. Makar Kuzmi yalnz kalnca bir sandalyeye otu
ruyor, sessiz sessiz alamasn srdryor.
Ertesi sabah Erast vanovi erkenden dkkandadr. Makar Kuz
mi souk bir sesle;
-Bir ey mi var? Ne istiyorsunuz? diye soruyor.
-Tra bitir, Makarm. Bak, daha yans duruyor.
-Paras pein, ltfen. Bedava tra etmem!
Erast vanovi tek sz sylemeden kalkt gibi dkkandan da
r frlyor. nden beri bann yansnda salar uzun, br yansnda
ise ksack. Para ile tra olmay lks saydndan bann yarsndaki
salarn kendiliinden bymesini bekliyor. Kznn dnnde bile
ortalkta byle dolat.
Yakup Kadrinin Panorama (6) adl romannda atma Trkiyenin geleceiyle
ilgilidir.
Ahmet Nazmi edebiyat-felsefe retmenidir. Diyarbakrdan, zmirde D Tica
ret Ofisi Mdr arkada Cahit Halide umutsuz mektuplar yazar.
Diyarbakir Halkevinde kitap bir yana kat bile yoktur. Ankaradan gnderilen
eski gazeteler, dergiler, masada ylece durur, kimse tek satr okumaz.
Ahmet Nazmi daha sonra stanbula gelmitir. Panorama'da Ahmet Nazminin
konumu yle anlatlr. Ahmet Nazmi profesrlk payesine eritii gnden beri bir

hayli deimi, Fuata biraz yksekten bakar olmutu. Hele evlenip barklandktan,
daha dorusu, ehzadeba nda, eski bir ailenin dayal deli konana igveysi
girdikten sonra, yaay tarzna verdii istikamet, taknd aile babas tavr ve niha
yet, kariyerini yapm kimselere mahsus bir nefsi emniyet gsteriiyle eski dostunun
zddna gitmeye balamt.
Ahmet Nazmi, Fuat evine armtr.
Fuat, eve gider. Zile iddetle basar.
-Buyurun Fuat Bey; sznz unuttunuz diye korkuyordum.
Size telefonda, yarn Suadiye ye tanacamz sylemi miydim, bil
mem? Bu akam gelmeseydiniz, bulumamz iki ay sonraya kala
cakt ve ok zlecektim dorusu...
Fuat iinden: Bu ne mrailik! diye sylendi ve bu gece misa
firliinin onlara verdii tedirginlii sezmicesine, biraz sonra hemen

517

kalkp gidecekmi gibi, bir koltuun kenarna iliti. Susuyor, nne ba


kyordu. Ahmet Nazminin kars:
-Bu ne scak! Bu ne ar hava, Fuat Bey? dedi.
Ama Fuat, buna da cevap vermek lzumunu hissetmedi ve ba
n hafife gen kadndan yana evirerek glmsemekle yetindi. nsana
yalnz huzur ve skun veren bu odann iinde, vakti gelince patlayverecek bir saatli bomba etkisi yapyordu.
Gen kadn, gayreti elden brakmad:
-Sizin iin buzlu portakal suyu hazrlatmtm, dedi. Fakat, belki
nce bir kahve imek istersiniz?
Fuatn azmdan nihayet, bir Teekkr ederim sz kar gibi
oldu. Bunu, konumaya frsat bilen Ahmet Nazmi:
-Dnk makalenizi byk bir dikkatle okudum. Gerekten, me
seleyi en can alacak noktasndan kavramsnz! dedi.
Fuat, iinden gene, Ne mrailik! diye sylendi ve omuzlarn
silkip, dalgn dalgn etrafna bakt. Ah, buraya geldiine ne pimand!
Bu tl perdeli pencereler; bu kulu duvar katlar; masalar stndeki
bu dost ya da akraba fotoraflar; bu vazolar, bu iekler, bu cicibiciler, onu ne kadar sathi, ne kadar yapmack, ciddi eylere ne kadar elve
risiz bir ortamn iine atmt! Burada sze nereden balayacan ve
sesine hangi tempoyu vermek gerektiini bilemiyordu. yle sanyordu
ki, azn aar amaz bu oda, mukavvadan bir dekor gibi, zlp kverecek ve dayanksz birtakm ipek krpntlarndan yaplm bir be
bei andran bu kadnla, bu derme atma erkek kuklas havaya uup gi
decektir. Fuat, byle bir katastrofa sebebiyet vermekten korkuyormuasma kendini tutuyor; bir mnakaa kaps amaktan ekiniyordu. Y
zn zoraki bir glmsemeyle Ahmet Nazminin karsna evirerek:
-Bu yl; dedi, plajlar, hele Suadiye plaj hanmlarmz iin pek te
kin olmasa gerektir...
Gen kadn, samimi bir hayretle:
-O neden? diye sordu.
-ok muhtemeldir ki, Gulyabaniler sizi rahat brakmazlar artk,
kumsalda rlplak gnelenirken...

518

Hayreti, Fuatn akl muvazenesi hakknda korkulu bir endieye


dnen gen kadn, yuvarlak yuvarlak alan gzlerini, birka kere ko
casndan misafire, misafirden kocasna evirerek:
-Ne Gulyabanisi Allahakma? dedi ve ii akaya dkp glmeye
alt. Fuat da glmsyordu ama, gittike aclaan bir tebessmle:
-Kkken dinlediiniz masallardaki Gulyabaniler yok mu?
te, onlardan bahsediyorum. Kim bilir ka kere ryanza girmitir; kimbilir ka kere sizi uykunuzun iinden sratp yatak odanzn yan karan
lnda stnze yrr gibi olmutur, bu korkun yaratklar!... Sekiz
dokuz yalarnda koskoca ocuktum; bir gece, bir k gecesi, byle bir
kabus yznden ylesine bir lk koparmtm ki, btn ev halk bir
birine girmiti. Bir byk sofann ta br ucundaki dairelerinde kimbi
lir kanc uykularna dalm babamla annem, feryadmla uyanp bir so
lukta yanma gelmilerdi. Hele, neye uradn bilmeyen zavall anne
ciim, ayaklarna terliklerini geirmeye bile vakit bulamamt. Sa ba
perian bir halde parman damama bastryor ve durmadan bir ey
ler okuyup flyordu. Babam ise, dadm bir keye ekmi azarlyor
du: Bu ocuu diyordu, hep sen bu hale soktun, o cin ve dev masalla
rnla. .. Ben, bu cin ve dev szlerini iitir iitmez bir feryat daha ko
pardm ve alamaya baladmd. Btn bu grlt patrd arasnda, a
yan hayret olan ey, kzkardeimin kk karyolusunda, tpk sizin gi
bi ml ml uyumakta devam etmesiydi.
-Ne dediniz, ne dediniz? Tpk benim gibi mi?
-Evet, tpk sizin gibi, tpk Ahmet Nazmi Bey gibi ve btn ba
ka Ahmet Nazmilerle baka hanmlarmz gibi, dald derin uykudan
bir trl uyanmak bilmiyordu. Ancak, u fark belirtmek isterim ki, kzkardeim o zamanlar drt be yanda ya var, ya yoktu. Uyuduu uyku
da normal bir sabi uykusuydu. Sizi bastran gaflet uykusuysa, hemen
bir hekim mdahalesine lzum gsterecek derecede anormal ve hatta
patolojik grnyor bana.
Ahmet Nazmi, burada bir uzun kahkaha koyvermekten kendini
alamad. Ama Fuat, iitmezlikten gelerek, szne devam ediyordu:
-Hem u da var ki, dadmn korkulu masallar imdi aktel birer
Gulyabanidirler, ara sra masum ocuklara grnp kaybolan hayalet

519

ler halinden kp, etten, kemikten yaratklar ekline girdiler. Her gn,
her yerde aramzda dolamaya baladlar. Biraz nce, bir cami duvar
nn dibinde bunlardan bir sryle kar karya oturdum. Bana dikilen
gzlerinde, tpk o hayaletlerin korkun bak vard. Ve...
-Yaknlarda insan eti kokuyor! diye de homurdanyorlar myd?
-Plajlar istila edecek kadar oaldklar zaman, yalnz byle ho
murdanmakla kalmayacaklar, dorudan doruya stnze saldrmak
tan da ekinmeyeceklerdir sanrm. Malum ya, plak vcut yrtc ya
ratn itahn daha ziyade kabartr; gzn daha ziyade dndrr.
Byle bir vaziyette ise, onun penesinden sizi kimseler kurtaramaz. Za
ten kurtarmak niyetinde olan da yoktur, bunu iyi biliniz. Olsayd, im
diye kadar bu tehlikeyi nlemek iin baz tedbirlerin alnmas gerekir
di. Oysa, tedbir almak yle dursun, en ufak bir reaksiyondan bile eser
grnmyor, hl hibirimizde, hibir yerde... Ve Gulyabaniler ard
aras kesilmeden reyip duruyor. Gn gemiyor ki, bunlardan en az be
on tanesine rasgelmeyeyim. Zaten, iyi saatte olsunlar, baz Jngl mahlukat gibi, hep kme kme dolarlar. Yarn... Evet Hanmefendi, ya
rn bu kmeler, birer sr olacaktr ve sizin iin artk banyo kostmy
le plajlarda gezinmek yle dursun, hatta ehrin en ilek caddelerinde
smsk ilikli bir tayyrle dolamak bile cannz pahasna gze alaca
nz bir kahramanlk haline girecektir.
-Ben, hi de byle bir kahramanlk taslamak niyetinde deilim.
Bu kt falnz doruya kt gn, evden darya ayak bile atmam.
-Lkin, sizi evinizde rahat brakr m sanrsnz, o gruh? Dar
da, btn heykeller antlar, stun ya da kitaplar tuzbuz edildikten; cad
de meydan, park, gezi diye rbanizm namna ne yaplmsa hepsi yk
lp yakldktan, krlp geirildikten; kaldrmlar birer ayakyolu haline
sokulduktan sonra, i, pek tabii olarak, evlerimizin iine dayanacaktr.
ki gnde bir, at at kap. Ne o? Burada oturanlar slam deil mi? Ha
ni pencerelerin kafesi? -Ne o?- Komulardan iitiyoruz. Evinizin her
odasnda trl trl insan resimleri varm. Kaldrn onlar. Namaz k
lnmaz byle yerde. Melaike inmez byle yere. -Ne o?- Bu eve giren
kan belli deilmi. Bu evde ka g nedir bilen yokmu. Hatta, baz
geceler kadn erkek bir arada alg alp dans da edermi. Neuzibillah,

520

katliniz vacibolur, eer bunlar doru ise. Bunlarn doru olup olmad
n bilmek iinse eraite tahkikat yolu gayet kestirmedir: Bir akam,
yats namazndan sonra mahalleli hep bir olup paldr kldr bir baskn
yapverir ve her ey meydana kar. Duvarlardaki resimler. Goblen de
senli koltuklar, kanapeler, u kuyruklu piyanoyla masalar stndeki
bstler, biblolar, hatta u iek vazolar, hatta...
Ahmet Nazmi, ii alaya dkmek iin, karsna:
-Dikkat et; sra imdi yine sana gelecek!... dedi.
Ama Fuat, bunu da duymamazla vurarak, szne devam edi
yordu:
-Hem byle bir baskn neticesinde (katlinizin vacib olmas) iin
alg alp dans ederken yakalanmanza de hacet yoktur. Sizi, u yan
dekolte ksa etekli, kolsuz robunuzla, orapsz olarak benim gibi bir ya
banc erkein karsnda ayak ayak stne atp oturur grmeleri hemen
taa tutulmanz iin yeter artar bir su tekil edebilir...
Gen kadn, sinirli sinirli glerek:
-Ya o zaman Ahmetle siz benim imdadma gelmez misiniz? de
di.
-te, btn davann dm bu noktada. Sizin imdadnza gele
bilir miyiz, gelemez miyiz? Sanmm ki, gelemeyiz, hanmefendi! Gr
yorsunuz: Ben, kocakanlar gibi ii masala dkmm. Ahmet Nazmi
ise filozofa bir kalenderlik iinde glmseyip durmaktadr. Yani, her
ikimiz de hadiseleri yle uzaktan, yle yksekten seyredip alaya al
mak yolunu tutmuuz. Neden bu yolu tutmuuz? Bahsettiim felaketin
gelip atmak zere olduuna pek inanmadmzdan m? Gelip att
takdirde, onu derhal nleyecek bir kudretin mevcudiyetine gvendii
mizden mi? Hayr; pekala biliyoruz, pekala gryoruz ki, bu felaket
durmadan stmze doru yrmektedir. nsanlk, hrriyet ve medeni
yet dmanlanmn ayak sesleri her gn biraz daha yakndan kulaklanmza arpmaktadr. Cehennemin kaps gcrdyor ve ilk zebani ncle
ri ehirlerimizin, kasabalarmzn, kylerimizin duvarlan iinde gzk
meye balad. Muntazam bir ordunun erleri gibi hep bir klkta, bir k
yafettedir bunlar. Hepsinin enesinden aa tam bir kar boyunda
kuzguni bir sakal sarkar. Her biri, bana kara bere geirmitir. Srtla-

521

nnda ayn renkte, latayla cbbe ortas, setreleri vardr ve etekleri altn
da ya bir kazma, ya bir satr gizleyip tarlar. Bu vahi aletlerle imdi
lik, sinsi sinsi, Atatrkn heykellerine saldryorlar; yarm, aktan a
a, O nun yolunda yryenlerin kellelerini uurmaya kalkacaklardr.
Bunu da hissediyoruz; evet, Hanmefendi, kocanz Ahmet Nazmi Bey
de bunu, benimle birlikte, benim kadar hissetmekte, bundan benim ka
dar korkmaktadr. Fakat ne de olsa serde bir entelektellik gururu var.
Korkumuzu belli etmek istemiyoruz ve bunu, en elegant bir tarzda, -ya
ni o filozofa tebessmleriyle, ben kocakar gevezeliklerimle- rtmeye
alyoruz. Bizden tede ise, ne tehlikeye kar tedbir alma iradesi, ne
tehlikeyi olduu gibi grme istidad... Bizden tede ise yalnz politika
var.
Ahmet Nazmi, birdenbire, bir yay gibi gerilmi ve yzne, ken
disini tanyanlarn hi grmedikleri bir sertlik gelmiti. Oturduu kol
tuktan Fuata doru uzanarak:
-Ama, sizin yaptnz ey de yalnz politika, dedi. Yalnz PO L
TKA. .. Hem de, msaadenizle syleyeyim, politikann en harcalemi.
Yani, bir nevi militan partizanlk. Bana ister korkak, ister oportnist
deyin; fakat, bu gibi ithamlardan utanarak, bir gn, yanbamzda yer
alacam zannetmeyin. Ben her eyden nce bir kitap ve ilim adam
ym. Hayatla alakam objektif mahedeler hududunu geemez ve fel
sefi bir formlde sentezini bulmam hadiselere de pheyle bakmay
bir fikir iffeti telakki ederim. Hele, deminden beri yaptnz gibi, he
nz vukubulmam olaylar zerine hkmler yrtmenin adna, bence,
dense dense, nihayet bir safsatal paradoks denilebilir ki, insan art
maktan ya da gldrmekten baka bir eye yaramaz. Oysa, sizin, bir sa
attir dinlemek tahammln gsterdiimiz paradokslarnz -dorusunu
sylemek gerekirse- bu gldrc vasfn bile tamyor. Sadece melodramatik ve apokaliptiktir. Hatta biraz da Guignol tiyatrosunun sa
yklamas konumalarn andrr. Ne Gulyabani, ne zebani, ne ecinni
kald gzlerimiz nne getirip dolatrmadnz. Eer bu kt tedhi
edebiyatn, kanm akaya alarak, ben glmseyerek dinledikse bu, srf
size kar olan dostluumuzdan, sevgimizdendir. Zira, o da, ben de bi
liyoruz ki, bir sr siyasi polemiklerle gerilen, hrpalanan sinirleriniz,

522

size artk objektif bir tarzda konumak imkanm vermez olmutur.


oktan beri, adeta bir barikatn arkasmdan yumruk skan, ta savuran,
kfr eden bir kimse halinde gryorum sizi. Herkesi kendinize d
man sanyorsunuz ve iin asl en kts, birtakm serseri, sfli sokak
yobazlarnda memleketi ya da inklap nizamn krp geirebilecek bir
kudret tevehhm ediyorsunuz. B ir adm daha: Yeldeirmenlerine dev
srleri diye hcuma kalkacaksnz...
Ahmet Nazmi, szlerinin bu noktasna gelince biraz duraklad.
ok ileri gittiini hissetmiti. Sesini alaltp yumuatmaya abalaya
rak:
-Bununla beraber; dedi, endienizde sizi bir dereceye kadar hak
l bulduumu da itiraf etmek isterim. Evet, bugn memleketin havasn
da sinsi bir irtica basks vardr. Evet, dne kadar artk tamamyle ye
rin dibine batp gittiklerini sandmz birtakm tekke ve medrese d
kntlerinin hortlayp sokaklarda el kol sallayarak dolatklarn gr
yoruz. Bunlarn, frsat bulduka, baz Vandalizm hareketlerinde bulun
mak cretini gsterdikleri de olmutur. Fakat, btn bunlar, nihayet bir
kanun ve zabta mevzuudur.
Fuat, birden ayaa kalkt. Btn vcudu hiddetten tirtir titriyor
du. Benzi sapsan kesilmiti. Ahmet Nazmihin kansma doru tereddt
le bir iki adm att:
-Msaadenizle Hanmefendi, dedi ve arkadana selam bile ver
meksizin odadan dan kt. Merdivenlerden yle bir hzla iniyordu ki,
Ahmet Nazmi, arkasmdan g yetiebildi:
-Msaade edin, msaade edin; ben de sizinle birlikte kyorum.
Biraz, hava almaya ihtiyacm var.
Her eye ramen, Fuatn byle bir ksknlk ve krgnlk iin
de aynhp gitmesine gnl raz deildi. Ona kar iledii kusuru, nef
sine ar gelecek bir arziye pahasna bile olsa, mutlaka tamire karar
vermiti. Fuat odadan kt srada kansmn yznde beliren bir zn
t ifadesi de onu byle bir harekete evketmi bulunuyordu.
Orhan Kemal, Dilenci (7) adl ykde dilenciyle posta mdrnn atksn anlutr. Kr Nasrullah, eyh madettinle dilenmektedir. kisi de palavracdr. Birinci

523

Paylam Savanda eitli yerlerde savatklarn sylerler. Biri gzn, br baJ


can savata yitirmi gibi konuurlar.

Kr Nasrullah, oluna, PTT ile gnderdii 2.5 lira iin mdrle grecektir!

Olu, mektubunda 2.5 liray aldn yazmamtr. br dilenci mdrn karsna


kmak yrek ister deyince Nasrullah bende mangal gibi yrek var der.

Patlak yenlerinden etli yakalan grnen postallariyle postahanenin yolunu tuttu.


PTT Mdr kupkuru, barut gibi bir adamd. Olur olmaz kimse
lere aldr etmezlii, an namusluluiyle tannm biri. Demindenbe-

ri penceresinin buzlu cam gerisinde dikilen bir insan glgesi dikkatini


ekmekteydi. Zile bast. eri giren odacsna sordu:
-Darda birisi dikiliyor... Kimdir o?
-Kr bir dilenci beyim...
-Ne istiyor?

'

-Size bir ikayeti varm...


-ar, gelsin!
Upuzun boyu, geni omuzlariyle Kr Nasrullah ieriye rkerek

girdi, eski usul yerden bir temennadan sonra, elindeki buru buru ka
t parasiyle, bekledi.
-Ne istiyorsun?
Kr Nasrullah, titreyen sesiyle balad:
-Olum, kleniz beyim... ay evvel iki buuk lira salmtm,
nah bu mektubu da kendisinden aldm... ki ay evvel... Para eline ge
memi olmal k i...
-Ne biliyorsun eline gememi olduunu?
-Gese, teekkr makamnda iki satr bir eycik yazmaz myd,
beyim?
-Peki. Ne demek istiyorsun? Paray almamsa ne olabilir?
Kr Nasrullah nce glmsedi, sonra PTT Mdrnn atk ka
larndan rkerek ciddileti.
-Hani kr eytan beyim, dedi, kt kt eyler getirmiyor deil
insann aklna!

-Ne gibi?
Yani beyim... Ben dnmek istemiyorum esasta amma... ey
tan lain ite.

524

-Anladk canm, kr eytan, eytan lain... Akima ne getiriyor?


-Ordaki memur...
-Eee?
-Az da var madem...
-Tabii...
-Cumburlop!
P T T Mdr mosmor kesildi:
-Bana bak ihtiyar, dedi, elinde mspet herhangi bir delil olmadan
hibir memur hakknda bu tarzda dnme. Dnsen bile aa vurma
hi olmazsa... nki bak... imdi hemen bir tutanak dzenler...
Kr Nasrullah knla dkle:
-Kzma beyefendi, dedi, cahilliime bala. A klm ermez, ey
tan lain de aklma sokar hep kt eyleri. Yoksa ben bilmem mi ki za
tnzn maiyetinde vazife gren bir memur....
-Benim maiyetimde deil, herifi tanmam bile...
-Olsun beyim. Ne de olsa... Deil mi ki zatnzn maiyetinde...
-Ulan benim maiyetimde deil diyorum sana!
-Huylanmayn beyefendi... Ne de olsa tabii...
-Baksana bana sen. Benimle ifahen konuulmaz. Varsa herhan
gi bir ikayetin, mdrlme hitaben bu istida tanzim et, yle gel.
Haydi, mar!
P T T Mdrn gzleriyle tartan Nasrullah:
-Bir faydas olur mu dersiniz? diye sordu.
-stida ile gelirsen olur...
-Olur demek?
-Olur...
-Ya yemise?
P T T Mdr yle bir bakt ki, Nasrullah odadan apar topar k
t, merdivenleri bir solukta indi, gitti.
eyh madettin in yanma gelince cebinden beyaz bezini fkeyle
kard, kaldmma sererken, beriki:
-Noldu? diye sordu.
-Ne noldu?
-ktn m Posta mdrne?

525

-ktm tabii...
-Ne dedin?
-Bardm, ardm... Biz de bu vatann evladyz, biz de kur
un salladk bu topraklar iin, dedim...
-Onlar ne dedi?
-Ne diyebilirler? Hakl sze kim ne der?
Uyuz bir kpek nlerinden topallya topallya geiyordu.
iki dilenci de zavalldr. nlerinden uyuz, topal bir kpein gemesi, bu zavall
l pekitirir. Zavalll pekitiren, uyuz, topal, kpek, yky btnler.
Ahmet Say, Cumo ile Kutey (8) adl ykde bir baka atmay gsterir. Cumonun babas obandr. Yoksuldur. Cumo, bey kz Kuteyle evlenmek ister. Kom
ular gler buna. Bey, kzn, oban oluna verir mi. Beklenmeyen olur, bey, kzn
Cumoya verir. lk zamanlar evlilik iyi gider. Zamanla Cumo, almaktan soluk
alamaz. Yorulur. Derman kesilir. Bunun stne Kutey, erkek gibi erkek aramaya
koyulur. Ehmoya gnl drr.

Kutey gene bir gn Ehmoyu gndzn eve almt, bir tesadf,


Cumo o gn eve tez dnd. Cumo kapya varnca, ierden bir tkrtlar,
acep naho bir mrltlar duydu. Kulak verdi, meseleyi anlad.
K uteyin iniltisini tand!
Bana kaynar sular dklse de, stne lar devrilse de, tas tas
aular ise de, bu bokluu temizlemek gerekti.
Kimse duymadan ve hele kimse bilmeden, tez elden namusu kur
tarmak gerekti.
Dardan fslad Cumo:
-A kapy! Lo orospu! A ki hovardan kimmi grem! Onun da,
senin de mstahak oldugini verem!
erden takrt toparlanmas duyuldu.
Cumo barmadan bir daha konutu:
-A lo! Nasl ki Allah bir ve tek ise, senin de, hovardann da bu
radan anca lei kar! Di a...
Demeye kalmadan Ehmo kapy at gibi Cumoya toslayp
Cumoyu drd, srad Ehmo, kat.
Cumo ieri dald. Tahrann sapma yapana dek Kutey de dar
urad.

526

r
Kyn iinde Cumo Kuteyi kovalad. Kutey can iin kat, Cumo ise namus hrsyla kovalad. Cumo epey yaklat, tahray savurdu,
tutturamad. Aha salam savurdu, tahra K uteyin alna takld. al yr
tlp Kutey clcbk kotu. Heman Beko nun duvarn dnd.
Cumo da dnd, bakt: Kutey yok!
Lo bu nasl olur?
Lo bu orospu nere siner? Nere gizlenir? Kim ki orospuyu gizler?
Oralarda kedi gibi gezindi Cumo. z arad, bulamad.
Sr olmutu Kutey! Bir anda srra kadem basmt.
O zaman Cumo figan etti:
-Kim ki orospuyu, zina eden K u teyi gizler ise, onun da anasm,
onun da avradn!
Komular meseleyi ite bu figan zre anlad. Komular bildi ki,
Kutey zina edip kam, Cumo da zinaclan tepeleyememi!
Cumo K uteyi geri istedi durdu:
-Verin orospuyu bana! Verin de namusumu kurtaram!
Verilir mi?
Kutey kurbanla teslim edilir mi?
Ve aysz zulmet bir gecede, komular Kuteyi anasnn kyne
savuturdu.
Yervant Gobelyan, Ah u Anayasa (9)da bir baka atky yanstr. Kent ii
otobsle bir yere giden inaat iileri, kendi aralarnda konuurlar.

Bakn, ben diyorum k i... diye devam etti ilerinden tartmaya


arln koyan ve ii bir ekilde sonulandrmaya nayak olmak iste
dii anlalan birisi, . .. diyorum ki hepimiz kalkp gidelim, diyelim ki,
Aa, biz senin u iini yaptk, memnun da kaldn, bir eksik de bulama
dn, u olmam, bu olmam da demedin; ama u duruma bir bak, bu
kadar adamz; hepimizin ailesi, oluu, ocuu var: hakkmz vermi
yorsun, ipe un sermeye kalkyorsun, her gn bir ey uydurup bizi bo
eviriyorsun. Aa, biz gndelikle alp, gn gnne yaayan adam
larz, etimiz ne budumuz ne? Bu kadar adamn yevmiyesini vermezsen
biz nasl dayanrz? Gle gle otur, ev saray gibi oldu, bahen de iyi,
cennet gibi oldu. En iyisini yapmak iin elimizden geleni esirgemedik.

527

Ama sen bizim boynumuzu bkk braktn, gle gle oturu gnlden
syletmedin; nk hakkmz vermek istemiyorsun. Aa! Aaysan,
aaln bil, gel ver u bizim paray, hayrduamz al, gnl rahatly
la otur evinde. Allah hem sana hem sevdiklerine kt gn gstermesin,
Aa! aynen byle diyelim!
Adam senin bildiklerinden deil diye lafa girdi ilerinden biri.
Grmyor musun? Her gidiimizde bizden saklanyor. Halbuki ka
paralk adamlarz ki? Bizden kamak delikanlla syor mu? yle
adama Aa m diyorsun, yle adamdan delikanllk m bekliyorsun?
O, lafn gelii diye devam etti teki, esrarengiz ve kurnazca bir
ifadeyle. Balarken byle balamal, nk herkesin iinde bir aalk
daman bulunur. Tutarsa fena m olur? Hepimiz, kalp knlmadan, hr
gr kmadan hakkmz alrz. Doal olarak adam da bize -biz nasl
gle gle otur diyorsak- gle gle harcayn diyecek. Hepimiz insanz...
Ktlkle nereye varlm ki? Kim bo yere bakasna ktlk yapmak
ister, deil m i?
Bo yere mi dedin? diye szn kesti bir bakas. Neden bo
yere diyorsun ? Adam bu kadar insann hakkn, bu kadar insann gn
lerce almasnn, almterinin karlm yiyor... Bunun bo yeresi var
m? Ben zaten bu adam ilk gnden sevmedim arkadalar. Siz ne der
seniz deyin; ama ben diyorum ki bu adam bizim paramz yiyecek, y
le grnyor. Gerisi... bo laf! Ha, tamam, onun ktlne karlk
sen de ktlk, hatta iki kat ktlk yapabiliyor musun? O zaman pa
ran alrsn belki; o durumda syleyecek szm yok...
Yoksa... diye devam etti, bana sorarsanz, o ekilde konua
caksak ve onda olmayan delikanllk hislerine umut balayacaksak bo
yere gideriz...
Sabret olum... diye mdahale etti dieri soukkanl bir ekil
de, arkadalann yattrmaya alarak. ... Sabretmeyi bil ve lafmn
sonunu bekle. Da banda deiliz biz de... Memlekette, o adamdan
da, benden de, hepimizden de stn olan, kanun denen bir ey var.
Anayasa var. Bakalm Anayasa o adama bize bunu yapma hakkn ve
riyor mu? Tabii ki vermiyordur! Gnlerce almz, abalamz, kan
ter iinde kalmz, doal olarak emeimizin karln almalyz. Bi

528

zim hakkmz gn gibi meydanda ve bu konuda tartmak bile yersiz.


Konuuruz kendisiyle... Geri anayasa okumu deiliz ama bunun da
yeri vardr, bir yerde yazldr herhalde... Deriz ki: Aa, Allah tan
korkmuyorsan, Allaha inanmyorsan memleketin kanunundan kork
bari, Anayasadan kork! Anayasa der ki, bu byledir, bizim hakkmz
bize, sizin hakknz da size. . . o zaman adam mecburen verecek; n
k baka bir ey yapamaz. Farz edelim ki Allah tan korkmuyor, kanun
var, Anayasa var. Adamn imann gevretir vallahi, kanun da, Anayasa
da. Bu iin biri ikisi yok, bunu da bilmi olsun. Onlardan da korkmu
yorum desin de o zaman boyunu greyim...
Der diye atld ilerinden biri. Der, bu adam onu da der! Ve i
oraya kadar giderse bize verecei bir ise iki harcar, avukat tutar, mah
kemelerde srndrp bizi haksz kartr, gene bizim paramz ver
mez, yapacam yapar.
Dur dedi dieri diklenerek, orada dur sevgili dostum. Ne de
din ? Bizim hakkmz vermez mi dedin ? nk biz Anayasa y okuma
mz ve bilmiyoruz, kendisiyse yaptklarn Anayasaya uydurmu,
avukatlarla, mahkemelerle karmza kyor. O biraz zor ite. Dostum,
Anayasa yle bir eydir ki iinde her ey yazldr, ka yok. Hazrla
yanlar sen ben deiliz, memleketin en akll adamlar! yle ki, bir ye
rinden tutarsan ondan sonra artk korkma. yice ve skca tutar, brak
mazsan mutlaka hakkn alrsn.
O anda, yanlmyorsam Bacon m bir szn hatrladm: Kanun
lar rmcek alarna benzerler. Kk sinekler yakalanp kaderlerine
boyun eer, hayatlarndan olurlar, byk bcekler ise paralar, geip
giderler.
Acaba byk filozof Bacon m yoksa bu, arkadalaryla birlikte
hakszla uram basit ve cahil ii mi haklyd? Evet... Anayasa ne
der? Tabii ki bir eyler der ve her ne diyorsa kesin ve aikardr...
Arkadalar arasndaki tartma devam ediyordu. Anayasa birka
defa kaldrld, konuldu; ama bir trl Anayasa nm bu konuda ne dedi
ini kesin olarak bilmek mmkn olmad. Dier taraftan, phe yok ki
binann sahibi de Anayasa hakknda dnyor ve umudunu ona ba
lyordu. O, belki de, belki deil kesinlikle Anayasaya gvenip bu

529

adamlarn hak ettiklerini inkar etmeye ve haklarn vermemek iin elin


den geleni yapmaya devam ediyordu?
Tartma bir sre daha deiik grlerle devam etti lk konu
an, en sonunda, bu ekilde bir yere varmann mmkn olmayacan
ve her kafadan bir ses ktm grnce noktay kendisi koymaya karar
verdi.
Karde, ok ok, bakarz olacak gibi deilse, zaten kyde hasat
mevsimi imdi, hepimiz toplanp gideriz adamn yanma, son bir kez da
ha gzellikle paramz isteriz. Baktk olmad, yerle bir ederiz yaptkla
rmz. B ir ey de diyemez; nk paramz vermi deil. Sonra da kal
kp kye gideriz olur biter. Galiba bu artlarda bundan daha iyi bir
zm de yok. Madem... Nasl olsa paray alamayacaz emeimizin
meyvesi de o insafszn, vicdanszn elinde kalmasn!
yle ey mi olur diye lafa kart ilerinden biri. Olmaz! Ka
nun, Anayasa buna izin vermez. Adamlar gelir, kyde deil, eytann
bilmedii delie saklansan gene yakalar, gtrp hesap sorarlar, ima
nn gevretirler. Sen kanunu, Anayasa y aka m sanyorsun, oyun mu
oynuyorsun onlarla... Ha?
teki bir ey demedi bu sefer, syleyecek bir ey bulamad. Bir
sre sessiz kald, sonra dar, etrafa bakt, mahkumiyet fikrinden etki
lenmi gibi sonsuz gkyzn ve ufku seyretti uzun uzun.
Geldik dedi arkadalarna dalgn dalgn. Geldik ocuklar, bu
rada iniyoruz.
Kalktlar, inmeye hazrlandlar. Duraa varmtk zaten. Otobs
durdu."
ykde anayasaya gvenen inaat iisi lkemizin durumunu simgeliyor. So
runlarmzn anayasayla zleceine inandk. eitli anayasalar yaptk, orasn bu
rasn dzelttik.
Ben bunlar yazarken yine anayasa tartmalar balad. Yaptk, dzelttik, kaldr
dk, yenisini yaptk, bir trl zemedik sorunlar.
Anayasay savunan ii, otobsten inerken, Ah, ah, u anayasay bir bilseydim
der... Bu belki de ah ah, u anayasay doru drst yapmay bir bilseydik anlamna
gelir.

530

kili atmaya Balzacm Eugenie Grandet (10) adl yaptndan bir rnek...
nce baba Grandetin varsllnn temelini grelim. Grandetnin servetinin te

meli, devrimden sonra soylularn mlklerinin blnmesinde ve toprak kamulatr


masnda yatar. Grandet, servetini Cumhuriyeti ordularna arap satarak bytr.
Btn varsllna karn cimridir Grandet, altna tapmaktadr.
Grandet, kars, kz Eugenie, bir de hizmetileri Nanonla drt kiilik ailedir. Bir
gn bu aileye Charles kuzen gelir. Kuzenin babas Pariste borsada btn varln
yitirmi, keidini ldrmtr.
Kuzen, bunu, amcasndan duyar. Be parasz kalmtr. Gemilerde alarak Hin
distana gitmeyi tasarlar.
Ancak paras yoktur.
Eugenie, alt bin frank deerindeki altnlarn kuzenine verir. Kuzen gider. A n
cak bir sorun vardr. Baba, her yl, kznn doum gnnde bir altn verir. Altn ve
rirken de daha nce verdii altnlara hazla bakar.
O sabah kzna altnlar getirmesini syler. Am a kz altnlar ak olduu kuzeni
ne vermitir.
imdi o sabaha dnelim.

Saat ondu, aile daha kahvalt etmemiti.


Madame Grandet, Eugenie yle ayinden dndnde, Baban bu
rada altnn grmek istemeyecek, dedi. Eer isterse yormu gibi
yaparsn, gidip altn getirmek iin ok souk olduunu sylersin. Do
um gnnden nce paray salayacak zamanmz olacak.
Grandet, aaya inerken Paris ten gnderilen kuronlar mala ve
som altna evirmeyi planlyor ve byk doygunlukla tahvil speklas
yonunun ne kadar iyi sonulandm dnyordu. Tahviller yz fran
ka frlaymcaya kadar onlara para yatrmaya karar vermiti. Bu tr plan
lar u anda Eugenie iin hi de iyi deildi.
Grandet, ieriye girer girmez iki kadn da ona y i yllar diledi
ler, kz sevecen bir havayla boynuna sarlarak, kars da ardan ala
rak...
Ah! ocuum, dedi Grandet, onu yanaklarndan perek, Senin
iin alyorum, bir bilseydin!... Senin mutlu olman istiyorum ve pa
ran yoksa mutlu olamazsn. Parasz yrmez! Bak, Paris ten senin iin
getirttiim yeni bir Napoleon. te yemin sana, evde seninkilerden ba-

531

ka bir dirhem altn yok. Burada, altm olan tek kii sensin. Gster bana
altnn kk kz.
Ooh! ok souk, kahvalt edelim diye yantlad Eugenie.
Sonra greceiz, ha? Sindirim yapmamza yardmc olur. B
yk des Grassins gnderdi bize bunu. ster inan ister inanma, diye sr
drd konumasn, yiyin, ocuklar, para vermedik buna. yi yapyor
bu des Grassins. Ondan honutum. Zavall, sevgili Grandetnin ilerini
ok akllca ynetiyor. Charles a byk bir hizmette bulunuyor stelik
bedavaya.
Oooh! Oooh! diye az dolu dolu geveledi, bir sessizlikten son
ra, yiymi bu. Ye, ye hanm, iki gn idare eder bizi bu en azndan.
A deilim. Bildiin gibi salm da iyi deil.
Ah! Ah, ama fy atlatma korkusuna kaplmadan iyice doldu
rabilirsin. Hepsi bir yana, sen bir Bertelliere sin, iyi, salam bir kadn.
Sararm bir eysin ama ben sarya meraklymdr!
Herkesin karsndaki alaka lmn bekleyen bir idam mah
kumunun hissettii dehet bile, madame Grandetyle Eugenienin bu
aile yemeinden sonra olacaklar dnrken duyduklar korkudan bel
ki de daha azdr. Yal arap gittike artan bir sululuk ve grlt pa
trtyla yiyip ierken onlarn yrekleri de bir o kadar daralyordu. Gene
de kzn bu buhranda bir dayana vard: Akndan g alyordu.
Onun uruna, diyordu kz kendi kendine, onun uruna bin kez
lrm.
Bunu dnrken annesine bakt, gzleri cesaretle parlyordu.
Temizle her eyi, dedi Grandet Nanon a, saat on bir sularnda
yemek bitince, ama masay bize brak. Senin kk hzineni daha ra
hat yayarz zerine dedi Eugenie ye bakarak. Kk hazine, yle mi
dedim? Gerekten de yle deil mi? Senin altnnn bugnk deeri
bebin dokuzyz elli dokuz franktr ve bu sabah gelenle alt bin frank
yapar. Alt bin frank olmas iin gereken ksuru da benim kendim ve
receim. nk, gryorsun ya, kk kz... Sen niin bizi dinliyor
sun? Yaylan bakalm Nanon, hadi iinin bana!
Nanon kayboldu.
Dinle, Eugenie, bana altnn gstermen gerekiyor. Babacna
hayr demiyeceksin kk kz, deil mi, ha?

532

ki kadn da tek sz etmediler.


Benim kendi altnm yok. Vard, ama hepsi gitti. Sana altnn
iin alt bin frank vereceim, sen de yatrm yapacaksn, nasl olaca
n gstereceim. Dzine iin endielenmene gerek yok. Evlendiin za
man, ki bu da ok gemeden olacak, sana buralarda verilen en parlak
dzineyi verecek bir koca bulacam. Dinle imdi, cancazm. u an
da fevkalade bir frsat var: Hkmete alt bin frank yatrabilirsin ve her
ay alt ayda bir iki yz frank faiz alacaksn, vergisiz, gidersiz. Paran
topraa yatrsan doluydu, dona ekmeydi, seldi derken bir sr zarar
edersin krndan. Belki de altnndan ayrlmaktan nefret ediyorsun, ha,
bu da dert deil mi kk kz? Aldrma, sen hepsini ver bana. Ben sa
na daha ne altnlar bulacam. Hollanda dukalar, Portekiz altnlar, Cenevizler, rupyalar, Mool rupyalan; sonra sana doum gnlerinde ve
yortularda vereceklerim de caba, ylda o tatl, kr kr altmcklarm geri gelecek. Ne dersin kk kz? Hadi, akln bana topla artk.
Ko, getir afacan san olancklar. Sana, be franka yaamn ve lmn
bu gizlerini anlattm iin sanrm iyi bir pc hak ettim. Gerek
te kuronlar da insanlar gibi yaar ve rerler. Giderler, gelirler, terlerler,
para getirirler.
Eugenie kalkt, kapya doru birka adm att, sonra birdenbire
dnd, babasnn yzne bakt ve konutu:
Benim altnm gitti!
Ne? Altnn gitti mi? diye on adm tesinde top atelenen bir at
gibi ahlanarak bard Grandet.
Evet, altnm yok.
D gryorsun Eugenie!
Hayr.
Hay babasna...
Fc byle svd m kiriler sallanrd.
Acyn bize! diye barda Nanon. Bakn hanm nasl bembe
yaz oldu!
Grandet, sizin fkeniz benim lmm olacak. dedi zavall ka
dn.
Ha, ha, ha, ha! Ailenizin arasnda hibir zaman lmezsiniz! Eu
genie altnna ne yaptn? diye patlad ona dnerek.

533

Kz, madame Grandetnin nne diz kmt.


Annem hasta, dedi. Bakn... Onu ldrmeyin.
Grandet, karsnn genellikle kara san yznn solgunluundan
rkt.
Yataa gitmeme yardm et, Nanon dedi kadncaz duyulur du
yulmaz bir sesle, Bu beni ldryor..
Nanon, hemen hanmna kolunu uzatmak iin geldi. Eugenie de
ona br kolundan tutarak yardm etti, zorlukla yukanya kardlar,
nk yan baygnd ve her basamakta durup destek almak ihtiyacmdayd. Grandet yalnz braklmt. Bununla birlikte, bir iki dakika son
ra merdivenlerin yansna kadar kp seslendi:
Eugenie, annen yataa girince, aaya in.
Evet, baba.
Eugenie annesini yattrdktan sonra yukanda oyalanmad.
imdi, kzm bana parann nerede olduunu syleyeceksin, de
di Grandet.
Bana verdiiniz armaanlarla istediimi yapmakta zgr deil
sem baba, ltfen onlan geri aln, dedi Eugenie souk bir tavrla ve
minenin zerindeki Napoleon u alp ona uzatt. Grandet, altnn zeri
ne atld ve yelek cebine kaydrd.
Kesinlikle artk sana hibir ey vermeyeceim -be para bile!
dedi ba parman srarak. Demek baban kmsyorsun, ha? Ona
gvenin yok ha? Baba szcnn anlamn da bilmiyorsun? Baban
senin iin her ey deilse, hibir eydir. Nerede paran?
Baba sizi seviyor ve sayg duyuyorum, fkenize karn, ama
acizane olarak syleyeyim ki, yirmi iki yamdaym. Bunu bilmeme
yetecek kadar sk sylediniz bana yam doldurduumu. Paramla neyi
setimse onu yaptm ve siz paranm emin ellerde olduuna inanabilirsi
niz. ..
Kimin?
Bu dokunulmaz bir gizdir, dedi Eugenie. Sizin de kendi gizle
riniz yok mu?
Ben aile reisi deil miyim? lerim olamaz m ?
Bu da benim iim.

534

ok kt bir yatrm olmal yaptn, babana syleyemediine


gre Mademoiselle Grandet!
Fevkalade bir yatrm ve ne olduunu babama syleyemem.
Hi deilse altnndan ne zaman ayrldn syle bana.
Eugenie ban sallad.
Doum gnnde altnn vard, deil mi?
Ama nasl hrs Grandetyi kurnaz yapmsa, ak da kzma ak
gz olmay retmiti; gene bam sallad Eugenie.
Hi byle bir inatlk ya da haydutluk gren olmu mudur?
dedi Grandet, gittike ykselen ve evin iinde halka halka yaylarak
yanklanan bir sesle. Neymi! Burada, kendi evimde, kendi evimde bi
risi senin altnn ald! Evdeki biricik altn! Ve ben kim olduunu bil
miyorum! Altn deerli bir eydir. Kzlarn en iyileri de hatalar yapar
lar ve kendilerini tehlikeye atarlar, byk hatta kimi zaman soylular
arasnda da olur byle eyler: Ama altn atmak! Olmaz byle ey! Sen
onu birisine verdin deil mi?
Eugenie hi renk vermedi.
Hi byle evlat grlm mdr? Sen benim ocuum olabilir
misin? Paranla yatrm yaptysan, makbuzun olmas...
zgr mym, ne istersem yapabilir miyim, evet mi, hayr m ?
Ama sen ocuksun.
Yam doldurdum. Yirmi bir yam bitirdim.
Kznn tartma cesareti ve kulland kantlarla iyice sersemle
yen Grandet sararmt, ayam yere vurdu, svd. Sonunda arad
szckleri bularak konutu:
Seni lanet olas ylan evlat! Ah! Kt kz, seni sevdiimi bildi
in iin bunu kullandn! Kendi babasnn grtlan kesiyor! Aman
Tanrm! Varmz youmuzu, o maroken izmeli hibir ie yaramaz di
lencinin ayaklarnn dibine attn. Hay babasna!... Seni mirasmdan
yoksun brakmak istemiyorum! Ama seni lanetliyorum, seni, kuzinini
ve senin ocuklarm! Bundan hibir iyilik geldiini grmeyeceksin,
duyuyor musun? Eer Charles olsayd, sen... Ama, hayr, bu olanaksz.
Ne! O kpek enii beni soyar ha!
Grandet, sessiz ve souk durmakta olan kzma bakt.

535

Kmldamaz! Gzn bile krpmaz! Benim kendimden bile da


ha fazla Grandet bu! Hi deilse altnn karlksz vermedin, deil mi?
Syle, verdin m i?
Eugenie, babasnn, allak bullak edici bulduu alayc bir bakla
ona bakt.
Eugenie, benim evimdesin, babann atsnn altnda. Eer bu
rada kalmak istiyorsan sana syleneni yapmalsn. Papazlar sana, bana
boyun emeni sylyorlar.
Eugenie boynunu bkt.
Beni en duyarl noktamdan vurdun, diye konumasn srdr
d Grandet. Bana boyun emeye hazr olana kadar seni gzmn
nnde istemiyorum. Odana git, sana kma izni verinceye kadar ora
da kalacaksn. Nanon sana ekmek ve su getirecek. Ne dediimi duy
dun. Defol imdi!
atmann temeli altndr.
imdi Jack Londonun Yol (11) adl yaptndan bir rnek vereceim. Bundan n
ce yaptn editr Kadir Kvlcmlmn bir Sunumu var. imdi Jack Londonun ya
zarlyla ilgili Sunumdan bir alnt.

Jack London un tm yaam boyunca sregiden tek bir durum varsa, o da, para
skntsdr. London ok gen bir iiyken, henz yazar olmay hayal etmedii d
nemlerde bile, srekli geim darl yayordu. On dokuz yandayd ve tm ailesi
ni geindirmek zorunluluu omuzlarmdayd.
Yaad zorlu alma temposu onu bedenen olduu denli ruhen de ypratyor
du. London zerine yazlm en gzel yaamyklerinden birini kaleme alan Irving
Stone un deyimiyle, London i yaamnn kleliiyle sokakta serserilik etmek ara
snda pek fark olmad inancna kapld. Eer gnn yansn almakla geirip yi
ne de geimini salamakta zorlanyorsa, insann paray tamamen gzard edip ken
dini serserilie vurmasn engelleyecek ne vard?
London bu dnce ile Coxeynin Washington yryne katlan kitlelerin bir
yesi oldu. Coxeyle birlemek zere Oaklanddan yola kan General K ellynin i
sizler ordusundaki yerini ald ve serserilik dnyasna dald.
Yol kitab, arlkl olarak bu gnlerin anlanndan olumaktadr. London, o gn
lerden anmsadklarm zamandizinsel olmak kaygs gtmeden, nerdeyse roman de
nebilecek bir anlatm tarzyla aktarmaktadr.

536

London un bu kitab, onun yazarlk dnyasna dair nemli bilgi vermektedir.


London un yollarda dilencilik ederken yazarlk yeteneini gelitirmesini de izleriz
metin boyunca. Dilenciliin baarl olmas iin ilk koul, anlatacak gzel bir hika
ye ye sahip olmaktr. London, insanlarn acma duygusunu uyandrmak iin gzel
hikayeler anlatmann ustas olmutu. Bu ustal sanat dzeyine ykselten London,
aslnda ileride ustas olaca ksa ykclne yatrm yapmaktayd.
Dilenci hikayeciliinin iki ana unsuru vardr: lki, ba sonu belli ve inandrc bir
yk kurmaktr. kincisi de, belli klieleri bir biim bilgisi iinde sralayarak yk
y ilgi ekici klabilmektir. Bu iki unsur, ileride London un ykclnn ana hat
larn da izecektir.
Doutan yazar olunmazn gzel bir rnei London. Dilenirken yk uydura uydura yazarla adm atyor.
imdi atky grelim.

Neyse, biz yine u yzm kzarmadan yalan sylediim kadna


gelelim. Reno da geirdiim son akamd. Gnm hipodromda yar
lar seyretmekle geirdiimden yemek (yani le yemei) yememitim.
Kamm ackmt. te yandan ehir halk ehri benim gibi a lml
lerden temizlemek iin bir kamu gvenlii komitesi rgtlemilerdi.
Benim gibi ipsiz arkadalarn ou adaletin penesine dmt. te
yandan, Califomia nn gneli vadilerinin beni Sierralarm souk tepe
lerinin tesinden ardn duyuyordum. Renonun tozunu ayakla
rmdan silkmeden nce yaplacak iki i kalyordu benim iin. Birincisi
o geceki bat postasnda bir yk vagonu ayarlamak. kincisi, yiyecek
bir ey bulmakt. Gerei itiraf etmek gerekirse, tnellerden geen, kar
itlerinin arkasndan, gklere ykselen da tepelerinden hi eksilme
yen karlarn arasndan giden bir trenin tepesinde a kamna btn ge
ceyi geirmek, genlerin bile kolay kolay cesaret edemeyecei bir itir.
Ne var ki, yiyecek bir ey bulmak hi de kolay deildi. Yarm
dzine kapdan geri evrilmitim. Baz kaplarda hakarete uram, ba
z kaplarda hak ettiim cezay bulduum takdirde soluu demir par
maklklar arkasnda alacam renmitim. in kt yan, bu iddiala
rn sylendiinden de doru olmasyd. te ben de o gece, batya bu
yzden gidiyorum. Adaletin penesi ehirde kol geziyor, itahla a ve
evsizleri aryordu; nk onun demir parmaklkl meskeninin kiracla
r bunlard.

537

aldm kaplar hzla yzme kapanm, bir dilim ekmek iin


alakgnll ve terbiyeli bir hava verdiim yalvarlarm ksa kesmi
ti. B ir evde kapy bile amadlar. Merdiven banda durup kapy al
dmda, evdekiler bana pencereden baktlar. Hatta, kaplarndan yiye
cek bir ey elde edemeyecek serseriyi grsn diye, grbz bir olan o
cuunu tutup balarnn zerine kaldrdlar.
Yiyecek bulmak iin en yoksul evlere bavurmaktan baka are
kalmam gibiydi. A serserilerin en sona braktklar ama en garantili
bavurma yeri bu tr yoksulluklardr. Yoksullara her zaman gvenile
bilir. Onlar alan asla eli bo evirmezler. Amerika Birleik Devletle
ri nin her yerinde, tepedeki zengin evlerinden hemen her seferinde eli
bo evrilmiimdir; oysa, dere boyunda ya da sazln dibindeki, kmk
penceresine paavralar tklm eski kk ahap evin, ar iten beli
kmlm yorgun yzl anasndan her zaman yiyecek almmdr. Ey,
aalk efkat ve sevgi bezirganlan! Yoksullara gidin de onlardan
renin sevgiyi, nk iyiliksever olan yalnzca yoksullardr. Onlar ne ellerindekinden fazlasn saklarlar, ne de ellerindeki fazla olduu iin ve
rirler. Onlann elinde hibir zaman fazlas yoktur. Onlar kendilerine ge
rekli olan asla esirgemez, ou zaman kendileri iin can alc derece
de gerekli olan verirler. Kpein nne atlan bir kemik iyilikseverlik
ten saylmaz. Sen de kpek kadar a olduunda kemiin kpekle pay
lalmasdr iyilikseverlik.
O

akam beni eli bo eviren evlerden biri zerinde zellikl

durmak isterim. Bu evin yemek salonundan terasa bakan pencereleri


ak duruyor, bu ak pencereden iri yan bir adamn kocaman bir ky
mal brek yediini gryordum. Ak kapnn nnde dikildim, adam
benimle konuurken bir yandan brei yemeye devam etti. Adam varlklyd; varlkl olmas onda kendisinden daha az ansl hemcinsine
kar ak bir hogrszlk yaratmt. Yiyecek bir lokma istediim
zaman almak istemediine eminim, diye szm kesti.
Oysa bunun benim isteimle ilgisi yoktu. Ben alma konusun
da bir tek sz etmemitim ki. Benim konutuum konu yiyecek idi.
Aslnda almaya niyetim yoktu. Ama o gece bat postasna kapa at
mak ve bu ehirden gitmek istiyordum.

538

Eline frsat gese yine de almazsn sen, diye steledi adam.


Tam o srada uysal ve yumuak yzl karsna baktm, bu cehen
nem zebanisi orada olmasa, kymal brekten mutlaka trtklardm diye
dndm. Ne var ki, kymal bree cehennem zebanisi yumulmutu;
o yzden, eer biraz olsun tatmak istiyorsam, nce adam yumuatmam
gerektiini anladm. Bunun zerine i ekip, adamn i ahlak anlay
n kabul ettim.
Elbette almak isterim, diye palavra sktm.
nanmam, diye homurdand zebani.
Bense palavray daha da arttrarak, sterseniz beni bir deneyin,
dedim.
Pekl, dedi adam. Yarn sabah falanca sokan (adresi unut
tum) kesine gel. u yanm yapnn olduu yeri biliyorsun ya, ite
orada seni tula aktarma iine koyacam.
Bastne efendim, yarn orada olurum.
Adam homurdanp tknmaya devam etti. Ben bekledim. Bir iki
dakika sonra yznde, Ben senin gittiini sanyordum gibilerden bir
ifadeyle ban kaldrp sordu:
Ee?
ey, ben yiyecek bir ey bekliyorum da, dedim nazik bir dille.
almayacam biliyordum zaten! diye kkredi.
Adam haklyd phesiz; kard sonuca herhalde falclk gibi
gizemli bir yoldan ulamt, nk mant byle bir sonu dourmaz
d. Ne var ki, dilencinin alakgnll olmas gerekir, o yzden, onun
ahlak anlaym kabullendiim gibi, mantn da kabullendim.
Yine nazik, Bakn , dedim. u anda am. Yarn sabah daha da
akm olacam. Btn gn bir lokma yemeden tula aktardktan son
ra nasl ackacam artk varn siz hesap edin. Oysa imdi bana biraz
yiyecek verirseniz, yarn tula aktarmakta canavar gibi olurum.
Adam bir yandan yemeye devam ederken bir yandan savunmam
zerinde ciddi ciddi dnd. Kars bir aralk yattrc bir konuma
ya balayacak gibi olduysa da vazgeti.
Adam lokmasn yutup, dier lokmay azna tkmaya hazrlanr
ken, Bak ne yapacam syleyeyim sana, dedi. Sen yarn ie gelir

539

sin, ben de leyin sana avans olarak kamn doyuracak kadar yiyecek
veririm. Bylelikle niyetinin ciddi olup olmad anlalm olur.
Bu arada... diye sze balayacak olduysam da, lafm kesti.
imdi sana yiyecek versem, bir daha suratn gremem. Ah, se
nin gibileri iyi bilirim. Bana baksana. Benim kimseye borcum yok.
Kimseden yiyecek dilenecek kadar alalmadm. Her zaman alarak
elde ettim rzkm. Senin sorunun, aylak ve kt ahlakl oluundur. Su
ratndan belli bu. Ben hep altm ve hep namuslu kaldm. Kendi ken
dimi bu hale getirdim. alr ve drst olursan, ayn eyi sen de yapa
bilirsin.
Sizin gibi m i? diye sordum.
Ne yazk ki, o adamn grtlana kadar almaya batm ruhuna
espri denen ey hi uramamt.
Evet, benim gibi, diye cevap verdi.
Hepimiz m i? diye sordum.
nancnn gcyle sesi titreyerek, Evet, hepiniz, dedi.
Ama hepimiz sizin gibi olursak, dedim, unu sylememe izin
veriniz ki, o zaman sizin iin tula aktaracak kimse kalmaz.
Yemin ederim, karsnn yznde belli belirsiz bir glmseme
grnp kayboldu. Adama gelince, onun az bir kar ak kald; ama
insanln, kendisi iin tula aktaracak birini bulmasna izin vermeye
cek kadar dzelmesi gibi korkun bir olaslk karsnda m, yoksa be
nim arpc kstahlm karsnda m ak kald az, bunu asla re
nemeyeceim.
Senin iin nefes tketmeye demez. Defol buradan, nankr k
pek! diye kkredi.
Gitmeye hazrlandm anlatr gibi ayaklarm oynatrken sor
dum:
Peki, yiyecek bir ey vermeyecek misiniz?
Birden ayaa frlad. ri yan bir adamd. Bense orada bir yaban
cydm ve adaletin penesi peimi brakmyordu. Hzla ayrldm ora
dan. Bahe kapsn arparak kapatrken kendi kendime, Peki ama ne
den nankr oluyormuum? Bana ne verdi de, verdiine karlk nankr
lk ettim? diye sordum. Dnp baktm. Pencereden hl gryordum
onu. Yine breine yumulmutu.

540

olohovun Uyandrlm Toprak (12) adl yaptndan bir blm. Sovyetlerde


kolektifletirme srecinde kulaklara nasl davranlacak. Bu atmann temelidir.

kinci Blm
Blge uras Parti Sekreteri, gzleri iyi grmeyen ve hareketleri
yava bir adamd. Masasnn banda oturuyor ve yan bir bakla Davidov u szyordu. Sonra gzlerinin altnda torbacklar belirinceye kadar
suratn atarak Davidovun nne koyduu katlar okumaya koyul
du.
Pencerenin dnda rzgar telgraf tellerinde slk almaktayd.
Parmakla geliigzel balanm bir atn srtna tneyen bir saksaan
kurum sata sata gezinerek beceriksizce bir eyler gagalyordu. Rzgar
kuyruunun altndan iterek havalandrd kuu ama, o yine kemikleri
frlam, alabildiine kaytsz hayvann srtna konup yrtc keskin ba
klarn zaferle evrede gezdirdi. Kme kme bulutlar Stanitsanm
(byk Kazak ky) zerinden alalarak hzla geip gidiyordu. Arada
bir de bulutlarn arasndan syrlan gnein, aprazlama vuran yla
gkyznn bir blm yaz gnlerinde olduu gibi masmavi prld
yordu. Ve o arada pencereden kvrla kvrla akt grlen Don nehri
ve daha telerde orman ve uzak tepeler, ufukta belirgin duran kck
bir yeldeirmeni doaya duygulandrc bir yumuaklk kazandrmak
tayd.
Demek hastalk nedeniyle Rostovda kaldnz? Pekala, ya teki
yirmi be bin kiilik gruptan (Yirmibebin endstri iisi Mosko
vadan, Leningrad, Kiew ve baka kentlere, 1929-1930 yllarnda Kolhozlar oluturulmasna yardmc olmalar iin gnderildi.) sekiz kii
buraya gn ne geldiler. Bir toplant yaptk. Kolhoz temsilcileri on
lar karlad. Sekreter dnceli dnceli dudan emiyordu. u an
da ok skk bir durumdayz. Yalnz yzde 14,8 orannda bir kolektif
letirme yaplabildi tm yrede. diye sz yrtt. Bu kadarn da
topra birlikte iletmekten yana olanlar salayabildi. Zengin toprak
aalan kulaklar, hkmete vermeleri gereken buday henz vermedi.
Bize mutlaka adam gerekiyor! Kolhozlardan 43 ii istedik; szlerden
ancak dokuz kii alabildik.

541

ikin gzkapaklannm altndan Davidova evirdii arayc gz


lerinde bu kez yeni bir ey vard; sanki Davidovun nemene bir insan
olduunu kefetmeye karar vermiti.
Demek siz sanayi iisisiniz, yolda?l... Pulitov fabrikalarn
da ne kadar zaman altn?... Buyur, bir sigara i.
Davidov sigara almak iin elini uzatnca, Sekreterin baklar
Davidovin bileindeki mavi dmeye takld. Sarkk dudaklarnn k
ysyla glmsedi:
an ve eref... Demek deniz kuvvetlerindeydin?
Evet.
Dmeyi grnce anladm. apa biiminde yaplm.
Evet. Gentim o sralar. Gen ve toy... Artk dmeden kurtul
mann yolu yok.
Davidovun can sklarak gmleinin kolunu ekti. Dnyor
du: stne vazife olmayan eyleri hemen farkediyorsun ama, buday
stoku yapmak konusunda akgz olamamsn.
Sekreter bir an duralad sonra birden salksz, i yzndeki an
lamsz glmsemeyi yok etti.
Sen bugn Blge urasnn yetkili bir kiisi olarak yrede kap
saml bir kolektifletirme kampanyas aacaksn. Blge urasnn son
buyruklarn okudun mu? Biliyor musun? Tamam yleyse. lk i Gremyach Log ky urasna gideceksin. imdi zaman yok. Sonra dinlene
bilirsin. Hedef yzde yz orannda kolektiflemedik Orada kk m
kk bir iletme var ama, biz dev gibi Kolhozlar meydana getirmek
zorundayz. Propaganda iin bir birlik oluturunca sana hemen yardm
c gndereceiz. Ama o zamana dek kendin gitmi olmalsn. Kulakla
rn engelleme abalarna kar uyank ol. Kur kolhozu. Tm fakir ve or
ta halli ifti ailelerinin bu kolhozda toplanmalarn sala. Sonra baha
ra ekilmek zere ortak bir tohum deposu yaratrsn. Btn bunlar b
yk bir dikkatle yapmalsn. Orta snf iftileri sakn gcendirme.
Gremyachydeki Parti uras komnistten oluur. Grup Sekreteri ve
Ky uras Bakan, iyi insanlar, eski kzl partizanlardr. Yine dudak
larn ineyerek ekledi, Koullan inceleyip sen kendine gre bir so
nu karabilirsin. Onlar politikac deildir, yanllar yapabilirler. Eer

542

bir zorlukla karlarsan gel bizi gr. Yazk ki henz orada telefon yok.
Bu ok zorlatryor ii. Ha, bir ey daha diyeceim, kydeki hcrenin
sekreteri Kzl Bayrak nian almtr. Olduka sert bir kiidir. Geri sk
sk ziyaretine gelip gidenler de etin ceviz gibidir.
Konuurken antasnn kilit yerine vuruyordu. Davidovun kalk
maya davrand grnce hemen:
Bir dakika dur, dedi. Bir ey daha syleyeceim. Bize her gn
atl bir haberci ile rapor gndereceksin. Genleri yola getirmek iin bi
raz sktr. Haydi imdi git ve bizim Blge Mdrn grdkten son
ra hemen harekete ge. Sana Blge urasnn atlarndan vermelerini
syleyeceim. lk hedefin yzde yz kolektifletirmek olmaldr. Bu
yzde ile almalarn deerlendireceiz. On sekiz Sovyet kyn ku
caklayacak dev gibi bir kolhoz kuracaz. Bundan baka K zl Putilov
iletmelerini de...
Davidov sordu:
Az nce Kulaklara kar dikkatli davranmam syledin. Bunu
nasl yorumlayaym.
Sekreter, tepeden glmseyerek cevap verdi:
Anlataym yleyse. Kulaklardan bazlar kendilerinden istenen
buday hemen gnderiyor. Kimi de gndermeyi inatla reddediyor.
te bu iki numarallarla uzlamak kolay. Ceza yasasnn 107. maddesini
uygularsn, olur biter. Ama birinci gruptakilerle durum biraz aprak.
rnein sen, nasl bir pazarla oturacaksn bunlarla?
Davidov bir an dnd:
Bir kat fazlasn isterim.
Olacak i deil, arkada bu yol skmez. Eer dediin gibi dav
ranrsa bize olan inanlarn yitirirler. O zaman orta halli ifti ne der?
D erki: A l ite Sovyet Hkmetini de, yaptklar ie bak! Kylleri di
ledikleri gibi oynatmak istiyorlar. Lenin, bize kyllerin duygularn
ciddiye almamz retti. Sen de kalkm bir kat fazlasn isterim di
yorsun. Yolda, ii pek hafiften almak olur bu.
Davidov, kpkrmz kesildi:
Hafiften almak m? Yani Stalin yanl yapt m demek istiyor
sunuz?

543

Stalin in bu konuyla ne ilgisi var k i?


Marksistler toplantsndaki konumasn okudum. Hani u... Ne
diyorsunuz ona?... Hani u toprak sorunlar ile ilgili almalar yapan...
Uz... uz...
Tarm uzman.
Evet, doru.
Eee, ne buyurmu Stalin?
Konumann yaynland Pravday okusana.
dareden bir memur Pravday getirdi. Davidov aceleyle yazy
gzden geiriyordu. Sekreter onun yzn inceleyerek glmsedi.
Hah, ite burada. Ne dersin buna? (biz kendi snrladmz ku
rallarmza bal kalrken, kulaklarn varlklarna el koymamz olanak
szdr.) Ve devam ediyor... te burada: Ama imdi? imdi durum de
iti. imdi kulaklara kar kararl bir ekilde harekete geebiliriz. D i
renlerini krp snf olarak onlar ortadan kaldrabiliriz... smf olarak
anladn m? Neden vermediler diye ikinci kez onlardan buday isteme
yecekmiiz? Onlar neden ezmeyecekmiiz?
Sekreter glmsemekten vazgeip ciddileti:
Demecin arkas yle geliyor, deil mi? Stalin, kulaklarla cebel
lemeyi kolhoza girecek fakir ve orta halli kyllere brakyor... Oku
hele sonrasn da...
Vayyy...
Vay may yok! diye Sekreter terslendi. fkeden sesi titremiNe neriyorsun sen? Hi ayrm filan yapmadan tm kulaklara
kar idari tedbir alnmasn, yle deil mi? Hem bunun yle bir blge
de yaplmasn istiyorsun ki, halkn ancak yzde on drd kolhozdan
yana. Orta halli iftiler, kolhoza girmek konusuna ancak dnmeye
balam. Bu gidile sen okka altnda kalrsn. te bize bylelerini gn
derirler. Yani yrenin durumundan habersiz kiileri.
Kendini toparlayp daha sakin bir sesle ekledi:
Senin bu tr fikirlerin byk iler aar bamza.
Bunu bilmiyordum.
zme cann. Eer byle bir tedbir alnmas gerekseydi, Blge

544

uras bize, dorudan doruya Kulaklar temizleyin diye emir verir


di. Gerisi kolayd. Hazr milis kuvvetleri var, hkmetin tm olanakla
r emrinde... Ama biz imdiye kadar buday saklayan kulaklar ancak
yasann 107. maddesini temel alarak halk mahkemelerinde yargladk.
Yani imdi siz, rgatlar, fakirler, orta halli kyller kulaklarn
mal ve mlkne elkonmasma karlar, diyorsunuz. Yani, kulaklardan
yanalar yle mi? Biz onlar kulaklara kar karmadk m ?
Sekreter, antasnn kilidini fkeyle kapatp kuru bir sesle:
Liderlerimizin szlerini siz kendiniz istediiniz gibi yorumlaya
bilirsiniz, ama blgenin sorumluluu Blge urasmdadr. Kii olarak
benim sizi gnderdiim yrede bizim yolumuzdan yrmeniz gerekli.
Kendi icad ettiiniz yoldan yrmeyin. imdi eer bana izin verirsiniz.
Sorunlar sizinle tartacak zamanm kalmad. Yapacak baka ilerim
var.
Ayaa kalkt.
Davidov un yzne yine kan kt ama, kendine hakim olup de
di ki:
Ben Partinin izgisinden ayrlmayacam, yolda. Size gelince,
bir ii olarak dobra dobra sylyorum, tuttuunuz yol yanltr, poli
tik adan yanltr, dorusu bu.!
Ben kendi sorumluluumu biliyorum. Yalnz, bir ii olarak
dobra dobra sylyorum falan filan, bunlar modas gemi laflar...
Telefon alnca hemen alcya uzand. Odada bir takm insanlar
toplanmaya balamt. Davidov urann Bakan ile grmeye gitti.
Toplant yaplan binadan karken: Adam sa bacana fazla abanyor,
dorusu bu! diye dnyordu. Stalin in tarmclarla ilg ili syledik
lerini bir kez daha okumal. Herhalde ben yanlmyorum. Hayr olum,
sen bunu bana yutturamazsm. Sizin bu hogrl tutumunuz sonucu
kulaklar maryor. Bana Blge urasnda senin zeki bir adam olduu
nu sylemilerdi. Gelgelelim, kulaklar budayn gerektii kadarn tes
lim etmemiler. Onlar sktrmak baka ey, salgn hastalkm gibi
kklerini kazmak baka ey... Sen kitleleri neden ynetemiyorsun?
Kafasnn iinde hep Sekreterle tartyordu. Her zaman olduu gibi en
inandrc kant en son akima geldi. Blge urasnda, tartma heyeca-

545

m iindeyken ilk akima gelen itiraz ortaya atvermiti. Bundan byle


daha serinkanl olmal. Yrrken yan donmu su birikintilerine basp
kalkyor, pazar yerinde de ayaklan tezeklere taklyordu.
Yazk ki, tartma pek abuk bitti, yoksa ben seni keye bir sktnrdm ki... Bu szleri yksek sesle syleyivermiti. Yanndan ge
en bir kadnn yzndeki alayc glmsemeyi farkedince can skld.
Btn bu rneklerde atmann nesnel bir yan vardr. Gogoln yksnde a
tma yzeyde temelsiz gibi grnr. Aslnda k srecine giren aristokrasinin ya
am dna dmesidir bu atma. Rudinle de ilgili bir noktay belirtmek zorunlu.
Rudinle Pigasov, genel kanlara, kuramlara inanp inanmama sorununu tartrlar.
Aslnda eviren Memduh Tezel belirtir, Rudin, gereksiz bir insandr.
Bu blme, Talip Apaydnm San Traktr adl yaptndan almak istemitim. Bu
roman basan Literatr Yaynclk yle bir not koymu kitaba, Kitabn tamam ve

ya bir blm hibir biimde oaltlamaz, datlamaz, yeniden elde edilmek ze


re saklanamaz.
Bunu okudukta bir rperti geliyor iime. Kitaptan bir tmce alsam bile su ile
mi sayyorum kendimi.
Bu tr notlarla bu romann deerlendirilmesini engellediklerini bilmiyor kimi ya
ynclar.

Talip Apaydnm San Traktr adl romann kitapln en zor ular yerine koyu
yorum. Bu romanla ilgili btn bilgileri siliyorum belleimden.

imdi bir baka atma Dostoyevskinin Budala (13) adl roman.


Prens Mikin akam dokuzda Yepanilere gider. Konuklar daha nce gelmitir.
Bir gn nce Alaya, uyarr Mikini. Konumamasn ister.
Deerli bir in vazosu vardr. Mikin, "... belki vazoyu krmaktan korkuyorum,
der. Alaya Siz de hi aznz amayn der.
Prens Mikin salona girer, vazodan uzaa oturur.
Konuulan konu deerli insanlarn katolik olmasdr.
Pavlievde Katolik olmutur. Prens Mikin buna ok arr. Biri Btn bun
lar bizim yorgun olmamzdan der.
Tartma balar. Prens Mikine gre, katoliklik Hristiyanlk d bir inantr.
Tartma alevlenir. imdi Prens Mikinin grlerini grelim.

546

Daha en bata, salona girdii anda, Aglayanm kendisini onca


korkuttuu in vazosundan olabildiince uzaa oturmutu Prens. Tu
haf ama, Alaya nm dnk szlerinden sonra, vazonun ne kadar uza
nda durursa dursun, nice abalarsa abalasn yine de o vazoyu kra
cana ilikin garip bir nsezi reklenmiti iine. yle de oldu. Akam
ilerledike baka baz gl, pm ltl izlenimler -ki bunlardan daha n
ce sz etmitik- ona bu nsezisini unutturur gibi oldu. Pavlievden
sz edildiini duymas zerine Ivan Fyodoroviin bunu frsat bilip
amirine bir kez daha takdim etmek iin kendisini van Petrovi in ya
nma gtrnce Prens masaya yakn duran koltua oturdu. Oturduu
koltuun hemen arkasnda, zel bir ayak zerinde... o duruyordu: o...
kocaman ve gerekten ok gzel in vazosu Prensin dirseinin hemen
birka santim gerisindeydi!
Son szn sylerken birden yerinden kalkan Prens kolunu biraz
ihtiyatszca... ta omuzdan savurdu... ve salonda toplu bir lk koptu!
Vazo nce, ihtiyarlardan birisinin bann zerine deyim diye karar
szlk geiriyormu gibi olduu yerde ileri geri salland, sonra ters tara
fa, korku iinde kendini geriye atan Alman m bulunduu yana doru
devrildi. angrt, lklar, deerli nesnenin yere salan krk parala
r, korku, aknlk... Prensin halini anlatabilmekse ok zor, belki gerek
de yok buna! Yalnz, tam vazoyu krd anda kapld, kendisini ok
artan ve btn teki karmak duygular kalabal arasndan syrlp
kan garip bir duygudan sz etmemiz gerekiyor sanrz burada. Utan
tan, skandaldan, korkudan ve olayn beklenmedikliinden ok kehane
tin gereklemesi artmt onu! Bu kadar etkilenecek ne vard bunda,
kendine de aklayamyordu; yalnz derinden etkilendiini, yreinin
cn derinlerine dek sarsldn hissediyor, mistik denebilecek bir korku
iinde, donakalm gibi duruyordu. Bir an daha geince nnde her ey
ald, geniledi, ferahlad, korkunun yerini k ve sevin ald; soluu
kesilir gibi oldu... ama bir an srd bu, sonra geti. Tanrya kr bu o
deildi! Derin bir soluk alp evresine baknd.
evresindeki telaa hibir ey anlamyormu gibi bakyordu; da
ha dorusu her eyi anlyor, her eyi gryordu ama masallarn grn
meyen adamym gibi, btn bu telal insanlarla hi ilgisi olmayan,

547

zel biriymi gibi izliyordu evresini. Krklarn toplandn gryor,


kulana hzla birtakm konumalar arpyordu; Aglayanm yznde
renk diye bir ey kalmamt ve kendisine ok tuhaf bir ekilde bak
yordu; baklarnda nefretten de, fkeden de iz yoktu; korkmu gzler
le bakyordu ona, ama ayn zamanda son derece sevecendi baklar;
bakalarna bakarken ise ate sayordu gzleri. Birden yreinde tatl
bir sz duydu Prens. Sonra, byk bir aknlkla, herkesin oturmu ol
duunu grd; hibir ey olmam gibi glenler bile vard! Bir daki
ka sonra glmeler bsbtn artt; ona bakarak glyorlard; onun ta
kesilmi gibi akn duruuna... Ama dostayd glleri, nee doluy
du. Bata Lizaveta Prokovyevna, hepsi ona bir eyler sylyor, glm
syorlard; ok ho, ok tatl eylerdi syledikleri. Birden Ivan Fyodoroviin dosta omuzuna vurduunu fark etti; Ivan Petrovi de oturdu
u yerden glmsyordu; ama en holan, en cana yaknlan yal-byk
adamd: tpk korkmu kk bir ocuu yattm gibi, bir yandan usul
usul bir eyler sylyor, bir yandan da Prensin bir elini tutmu, hem ha
fife skyor, hem de br elinin parmak ulanyla hafif hafif vuruyor
du. Prensin mthi houna gitti bu; sonunda ihtiyar onu yanma, hemen
dibine oturtunca Prens sevgiyle onun yzne bakt. Bakyor... ama ne
dense konuamyordu, soluu kesiliyordu sanki. yle houna gidiyor
du ihtiyann yzne bakmak!
nanamyorum! diye mmldand sonunda. Gerekten bal
yor musunuz beni? Siz de... siz de mi Lizaveta Prokovyevna?
Glmeler iyice artt. Prensin gzne yalar hcum etti. nanamyordu olanlara. Bylenmi gibiydi.
Dorusunu sylemek gerekirse, gzel bir vazoydu dedi van
Petrovi. Neredeyse... on be yldr... evet, on be yldr grrm onu
burda!
Amaaan, baka derdiniz mi yok! dedi Lizaveta Prokovyevna,
nerdeyse bam gibi. nsann bile sonu gelirken, kilden anak m ka
zk akacakt dnyaya! Bir an durdu, sonra iten bir korkuyla ekledi:
Ama sen de ok kt oldun, Lev Nikolayevi! Cidden korkuttun beni!
Hadi, tamam artk, cancazm; yeter, bitti...
Her eyi balyor musunuz? Vazo dnda her eyi? Yerinden

548

kalkmaya davrand Prens, ama ihtiyarck kolundan ekip onu yerine


oturttu. Sonra da eilerek masann kar yannda oturan van Petrovi e:
Cest trs curieux et c est trs srieux! (ok ilgin, ok ilgin)
diye fsldad, ama olduka yksek sesli bir fsltyd bu ve Prens sy
leneni herhalde duymutu.
Kimseye krc bir ey yapmadm m yani? Ah bunu dnme
nin bile beni nasl mutlu ettiini anlatamam size! Ama zaten byle ol
mas gerekmez miydi! Nasl krc bir ey yapabilirim ben burdaki in
sanlara? Byle dnmekle bile sizi kryorum, yle deil m i?
Sakin olun dostum, bytlecek bir ey yok. Teekkr etmeni
ze de gerek yok; duygunuz ho, ama abartmaya gerek yok.
Teekkr deil, szlerden duyduum hayranlk benimkisi. Sz
lere baknca mutlulukla doluyor yreim. Aptalca eyler belki syle
diklerim... ama konumak, aklamalarda bulunmak ihtiyac duyuyo
rum. En azndan kendime duyduum sayg adna...
Kesik, kopuk, kark, bulank, telal, stmal... Prensin ii ancak
bu szcklerle anlatlabilirdi. Byk olaslkla sylediklerinin ou,
sylemek istedikleri deildi. Biraz daha konumaya izin ister gibi ba
klarm konuklar zerinde dolatrrken Belokonskaya yla gz gze
geldi.
Devam et, cancazm, dedi Belokonskaya. ekinme, konu...
yalnz dikkat et, soluun tkanmasn. Demin bir tkandn, bak neler ol
du! Hi ekinme, konu! Bu beyler senden ok daha acaiplerini gr
mlerdir, onun iin onlar artabilmen zor. Aferin sana, ok bilgili
sin! Ama ite u vazoyu krp bizi korkuttun.
Prens glmseyerek dinliyordu Belokonskayay. Birden yal
byk adama dnd:
niversite rencisi Podkumov la memur vabrin i ay kadar
nce srgne gnderilmekten siz kurtarmtnz, deil m i?
Hafiften kzaran ihtiyar, Prensi sakin olmaya aran bir eyler
mrldand.
Sizin de, dedi Prens, bu kez de Ivan Petrovie dnerek, (...)
eyaletinde, kendilerine zgrlklerini vermenize karn bamza tatsz

549

iler aan serilerinize, evleri yand iin bedava kereste dattnz


duydum.
A-bar-t-yor-lar, efendim! diye mrldand van Petrovi, ama
kurumlanmay da ihmal etmedi. Ancak bu kez ok haklyd, van Pet
rovi, 'abartyorlar derken; gerekten abartyolard; Prense kadar
ulaan bu sylentinin asl yoktu.
Prens birden aydnlk bir glmsemeyle Belokonskaya ya dn
d:
Hele siz, Prenses! Lizaveta Prokovyevna nn bir mektubu ze
rine alt ay nce Moskova da beni nasl da z olunuz gibi kabul etmi
ve bana hi unutamayacam bir t vermitiniz! Hatrlyor musu
nuz?
Nedir senin derdin, cancazm! dedi Belokonskaya; kzgn gi
biydi. yi bir insansn, ama gln oluyorsun. Eline iki kuru tututur
mular, sanki hayat balamlar gibi teekkrler edip duruyorsun. Bu
nun vgye deer bir davran olduunu sanyorsan, yanlyorsun; i
ren bir ey.
Bsbtn fkelencek gibiydi ama birden glmeye balad; iten
likli, tertemiz bir glt bu. Onun gldn grnce Lizaveta Pro
kovyevna nm yz aydnland. van Fyodorovi de rahatlad. Hatta se
vincinden, Belokonskayann pek houna giden szlerini yinelemeye
balad.
Dediim gibi, bu Lev Nikolayevi cinsadam... yani yle bir
adam ki... demek istediim... yani, Prensesin de dedii gibi bir de t
kanmas olmasa...
B t tek Aglaya zntl gibiydi; yz hl -herhalde fkesin
den- alev alev yanyordu.
Yal-byk, van Petrovi e dnerek:
Gerekten pek sevimli bir ocuk. dedi.
Buraya gelirken uramda bir sz vard, diye yeniden sze ba
lad Prens; gitgide artan bir canllk, coku ve heyecanla konuuyor, ko
numas gitgide hzlanyordu. Ben... ben... sizde korkuyordum... ve
kendimden. Daha ok da kendimden. Buraya, yani Petersburga dner
ken kendi kendime sz vermitim: benim de yesi olduum, doutan

550

n saflarnda bulunduum o kkl, nc, byk insanlar ne yapp edip


grecektim. u anda burada kendim gibi Prenslerle oturuyorum, yle
deil mi? Sizleri tanmak istiyordum ve bu gerekliydi benim iin; ok,
ok gerekliydi!... Sizler hakknda yle eyler duydum ki... ama iyi ol
maktan ok kt eylerdi bunlar. Kk, ayrks ilgileriniz, geri kal
mlnz, kltrszlnz, gln alkanlklarnz... sizler hakknda
yle ok ey yazlyor, konuuluyor ki! Bugn buraya byk bir merak
ve heyecanla geldim; sonunda kendi gzlerimle grp kesin bir kanya
varacaktm: Rus toplumunun en st tabakas gerekten de, elinden yal
nzca lmek gelen, yava yava lmekte olduunu fark etmeyerek, ge
lecein... insanlaryla kk, kskan didimeler iinde olan bir ie ya
ramaz, zamann tamamlam, sonsuz yaam zn yitirmi insanlar
topluluu mudur? Ben eskiden de pek inanmazdm bu dncelere,
nk bizde hibir zaman yksek tabaka diye bir ey olmamtr; tabi
i saray evrelerini saymazsak, yani saray niformas giyenler ya da...
rastlantyla onlarn arasna katlanlar... imdi tmyle yok oldu bunlar
herhalde?
Ivan Petrovi zehirli bir glmsemeyle:
Pek saylmaz, dedi.
Belokonskaya da kendini tutamad:
Balad yine!
Yal-byk adam bir kez daha uyarmak gereini duyarak, usulLaissez le dire, (Brakn konusun), baksanza, tir tir titriyor
dedi.
Prens tmyle kendinden gemiti:
Oysa ben ne grdm? Harika insanlar! Akll, iyi yrekli insan
lar! Benim gibi bir ocuu okayan, dinleyen bir ihtiyar... anlayl, ba
lamay bilen insanlar... yi yrekli Rus insanlar... benim... orda ta
ndklarmdan daha kt olmayan, yani belki onlar kadar iyi ve iten
insanlar... Nasl sevinli bir aknlk iinde olduumu dnebiliyor
musunuz! Ah, izin verin de bunlar anlataym size! Dnyada her alan
da zn kurduuna, kalann yalnzca dsal eyler, khnemi ekiller
olduuna ilikin yle ok ey duydum ki, zamanla buna inanmaya da

551

baladm; ama u anda bizde byle bir eyin olamayacan gryo


rum. Bunlar baka bir yerlerde byle oluyor olabilir, ama bizde olmaz.
Yani imdi sizin hepinizin Cizvit ve yalanc olduunuz sylenebilir
mi? Demin Prens N. nin anlattklarn dinledim: saflk, tertemizlik, esin
dolu bir mizah ve gerek iyi yreklilik antyd szleri. Yrei ve de
has oraklam biri byle konuabilir miydi? Siz nasl l olabilirmi
siniz: hi cesetler sizin bana gsterdiiniz davran gsterir mi? Gele
cek iin, umut etmek iin birer veri deil mi btn bunlar? Hi byle
insanlar anlaysz ve geri kalm olabilirler mi?
Yal adam glmseyerek:
Bir kez daha sakin olmanz rica ediyorum sizden, dedi. Bir
baka grmemizde doya doya konuuruz bu konulan, hatta ben de
seve seve...
van Petrovi oturduu koltukta skntl sesler kararak yan
dnd; van Fyodorovi de rahat deildi, kmldanp duruyordu yerin
de; amiri olan general, yal-byn karsyla konumaya balamt,
Prense hi aldr ettii yoktu; ama yal-byn kars sk sk Prense
bakyor, szlerine kulak veriyordu.
Prens yeniden hummal bir atlla, yal-bye:
Hayr, bildiiniz gibi deil, konuursam daha iyi olacak! dedi;
sanki zel bir gven duyuyordu ona, hatta ortak bir gizi paylayorlar
d sanki. Alaya Evanovna dn bana konumay yasaklad; hatta hi
grmemem gereken konulan bile sralad; o konularda gln olduu
mu biliyor nk. Yirmi yedi yamdaym, ama biliyorum ki, ocuk gi
biyim. Dncelerimi dile getirme hakkna sahip deilim; bunu ne za
mandr sylerim. Yalnz Moskova dayken Rogojin le ak ak konu
urduk... Pukin okurduk onunla, her ey okurduk; Rogojin bir ey bil
mezdi, hatta Pukin adn bile duymamt. Gln grnm nede
niyle dncelerimin, ana dncemin deerini yitireceinden korkanm hep. Hareketlerim gerektii gibi deil; hep gerekenin tersi hareke
ti yapyorum, bu ise bana glnmesine, dolaysyla dile getirdiim d
ncenin deerinin yitmesine neden oluyor. l duygusu da yok; oy
sa bu ok nemli bir ey, hatta en nemli ey... Biliyorum, yapmam ge
reken en iyi ey bir kede sessizce oturmak. Konumadan durduum

552

zaman hem daha akll grnyor, hem de daha etraflca dnebiliyo


rum. Ama imdi konuursam daha iyi olacak. Bana yle gzel bakyor
sunuz... ve yznz yle gzel ki... kendimi tutamyor, konumak isti
yorum! Oysa dn Alaya Ivanovnaya bugn btn akam azm a
mayacama sz vermitim!
Vraiment? (Gerekten mi?) dedi yal adam glmseyerek.
Ama zaman zaman byle dnmemin doru olmadn d
nyorum. Yani hareketlerim gerektii gibi deil, derken. tenlik, ha
reketin yerini tutmaz m ?
Bazen.
Her eyi aklamak istiyorum sizlere, her eyi, her eyi, her e
yi! Ah, evet! Benim herhalde bir topyac olduumu dnyorsunuz?
Ya da bir ideolog? Ah, hayr, inann, o kadar basittir ki dncelerim...
nanmyor musunuz? Glyorsunuz? Biliyor musunuz, bazen ok, ama
ok alalrm, nk inancm yitiririm. Demin de buraya gelirken,
Onlarla nasl konumal? Nerden balamal ki beni birazck olsun an
layabilsinler? diye dnp duruyordum. Nasl korktum! Ama sizin
adnza daha ok korktum! yi ama niin korkuyordum, ayp deil miy
di korkmak? Varsayn ki, bir akl bamda insan kyamet kadar geri, k
t yrekli insan dt, ne kar bundan? Ama ben burada canl malze
meler bulduum iin ok sevinliyim. Glnsek glncz, bundan ne
diye utanalm ki, yle deil mi? Gln olduumuz kesin; yalnz g
ln de deil: havaiyiz, kt alkanlklarmz var, sklyoruz, bakma
y bilmiyoruz, anlamay bilmiyoruz, hepimiz byleyiz, hepimiz, siz de,
ben de, onlar da! Gznzn iine baka baka sizlere gln olduunu
zu sylyorum, ama siz bana krlmyorsunuz? Yoksa siz malzeme de
il misiniz? Biliyor musunuz, gln olmak bence bazen gzeldir, hat
ta ok gzeldir: insan o zaman birbirini daha abuk balar, daha a
buk barr. nsan bir anda her eyi anlayamaz, yani ie mkemmelden
balanamaz. Mkemmele ulaabilmek iin nce pek ok eyi anlaya
mam olmak gerekir! Bir eyi hemencecik anlayaym dediniz mi, iyi
anlayamazsnz. Bunu ben sizlere, bunca eyi anlam ve anlamam
olan sizlere sylyorum. Artk sizler adna korkuyorum... B ir ocuun
kp szlerle bu ekilde konumasna kzmyorsunuz, deil mi? Elbet-

te kzmyorsunuz! Ah, tabii ya, siz sizi kranlar unuttuunuz, bala


dnz gibi, sizi hi krmam olanlar da unutur, balarsnz! En zo
ru budur; bizi hi krmam olanlar balamak; nk onlar bizi kr
madklarna gre yakmmamz temelsiz kalm olacaktr. te buraya
gelirken, siz yksek kiilerden beklediim, hep sylemeye telaland
m, ama bir trl nasl dile getireceimi bilemediim ey buydu. G
lyorsunuz, Ivan Petrovi? Benim aslnda tekiler adna korktuumu,
onlarn avukatlm yaptm, demokrasi ve eitlik sylevi verdiimi
dnyorsunuz?
Sinirli sinirli gld; ksa, kesik, tutkulu gller grlyordu y
znde sk sk. Sizler adna korkuyorum, hepiniz, hepimiz adma! ok
eski bir soydan gelen bir prensim ve burada prenslerle birlikteyim. He
pimizin kurtuluu iin, btn tabakamzn, katmanzmm hibir ey an
lamadan, her eye svp sayarak ve hep kaybederek yok yere karanlk
ta yitip gitmemesi iin sylyorum. nc olmak, ynetmek dururken
neden kaybolalm ve yerlerimizi bakalarna brakalm. nc olalm,
ynetici olalm. Ynetici olmak iin, hizmetli olalm.
yle atelenmiti ki, sk sk frlayp koltuundan kalkmak isti
yordu, ama ona bakarken baklar gitgide daha ok kayglanmaya ba
layan yal adam engel oluyordu kendisine.
Carr, Budala iin yle der, Dostoyevski Budala da, Su ve Ceza da olduu gi
bi temel olarak ahlakla ilgilenmektedir. (14)
Troyat, Dostoyevski (15) adl yaptnda Bu tutku kitab, der, Fedor Mihaliovi Dostoyevskinin yazd ilk byk ak romandr. Ve bununla birlikte Buda
la nn entrikasm oluturan aklar, gerek ak deerinde deildirler. Onlar umut ba
lanacak duraklar deil, alacak engellerdir.
Bunlar, yanl deildir, eksiktir. Rasim Tnaz, Budala iin yle der, Dostoyevs

ki, bu romanda Rus aristokrasisine etkin bir saldr dile getirmektedir. Romanda
Prens in kendisi gibi Rus prenslerine olan yakars, bir uyandan ok, bir felaket ha
beri gibidir. Onlann efendi olmak iin hizmetkar olmalan gerektiini sylerken
Prens Mikin yok olmaya mahkum bir snfn gerek yzn, tutkulann da belirt
mitir. (16)
Gerekten de Mikin, bir eli yada, bir eli balda tembel Rus aristokrasinini uyar
maktadr.

554

r
Mikin Slavseverdir, Slavlarn btn dnyay kurtaracana inanr. yle der,

"nsanln yenileini ve yeniden douunun belki de yalnzca Rus dncesi, Rus


Allh ve Rus sasyla gerekleeceinden sz edin onlara.
Bunun stne orda bulunan Pavlovi, Gen adam herhalde slavseverya da onun

HIn bir ey... yani tehlikeli bir dncesi yok. der.


Bir de knlan vazo var. Henri Troyatknlan vazonun maddi dnyann simgesi ol
duunu syler.
Bana gre vazo, aristokrasinin knn simgesidir.

imdiye kadar nesnel nedenlere dayanan atklan gsterdim. Peki, nesnel te


mellere dayanmayan atklar var mdr, vardr. Baarsz atkya Aye Kulinin

(Ici Zamanlar (17) adl yaptndan rnek.


St var m acaba evde?
Yok.
Belki buzdolabnda biraz kalmtr. Gidip bakaym.
Bouna gitme. St yok.
Hi st bulundurmaz msm evinde sen?
Hayr.
Aaa, neden?
St ocuklar ier. Ben ocuk deilim.
aya koymak iin...
ay stsz iilir.
Stle de iilir. Biz aymza st koyarz.
Biz koymayz. aya st, damak zevki olmayanlar koyar.
***
Hayretle bakyor yzme. Biraz incinmi, biraz akaya vurmu,
ama kesinlikle akn bir ifadeyle ve yaral hayvan gzleriyle suratma
bakyor. Niye byle hrn ve edepsiz olduumu anlamaya alyor,
byk bir sabrla. St beyaz uzun gvdesiyle etrafmdan dolanp dur
duka, insann ayaklarna srnen bir yavru kedi gibi yaltaklandka,
bsbtn sinir olduumun farknda deil. Avazm kt kadar bara
rak, Defol, git, demek geiyor iimden. Ama, bunu yapmadan nce,
bilmem gereken b t ayrnt var. Onun nasl olup da evimde ve yatam
da uyandn renmem gerekiyor. Aka soramyorum. Aka so-

555

rarsam, dn gece benim iin iplerin koptuunu itiraf ediyor olacam.

Hibir ey hatrlamadm, bu odann iinde dolanp duran kiiyle neler yaptm ya da neler yapmadm bilmediimi... Ksacas bilinsizliimi, kontrolszlm, aresizliimi kabul etmi olacam. Bunu

M
m

istemiyorum.
Birka damla st iin, ok ar bir yant deil mi bu? diye soruyor, yznde yine o yan incinmi, yan aka yapyorsun ama fazla

oldun ifadesi.
Siz ay imeyi bilmeyen bir milletsiniz.
Siz ok mu iyi biliyorsunuz bu ii?
Kesinlikle evet. Biz, bir de Ruslar.
Baka ne bilirsiniz bizden iyi, bakalm? Sesinde alay var.
ok ey biliriz.
Mesela?
Sevimesini.
Bu sefer yznde sadece incinme var. Tuzama dt. Bu sz
zellikle syledim ve... Aman Allahm, ben ne yaptm dn gece?...
yk birinci tekille yazlm. rge yok, olaylar sergilenmi.
St var m, yok mu atksna geliyorum.
Kadn, sabah, evinde uyanyor. ok itiinden belleini yitirmi. O geceyi anm
samyor. Geceyi niye anmsamyor.
Olabilir diyorum. St var m acaba evde? diyen erkei anmsamyor, evde st
olmadn anmsyor. Bu, nasl olabilir.
Yazar, atma karmak istiyor. Bilmiyorum derse atma kmayacak. Ev
deki erkei anmsamayan kadnn, st de anmsamamas gerektiini unutmu ya-

Evdeki erkein ad Gerry. Konumalardan anlalyor. Kadnn bellek yitimi iki


hafta ncesine kadar gidiyor. Daha sonra birden Boa geen, kadirbilmez bir erke
e aktt genlik yllarn anmsyor.
Zehra, Fatik ykde dolayorlar. Fatik eve temizlie gelen kadn. Zehra da onun
kz. Zehra kk, on yanda. Evine alyor kz. Okutacak. Sayemde, Zehrann
lise diplomas vard.
Okurun kadn sevmesini istiyor. Zehray okutuyor. Sevecen bir kadn. Daha
sonra Amerikan Hastanesinin, Hemirelik Okuludan diploma alyor Zehra.

556

Kocas, kadn, kadnn arkada Sunayla aldatyor.


Kadn, nasl anlyor bunu.
Bir gn yatan altna terlii kayyor. Terliini karrken terliin yannda pr
lanta bir safir buluyor. Sunanm bilezii bu.
Nerden biliyor Sunann bilezii olduunu.
M oda Kulbnde dndeler. On kiilik masa. Suna bileziinin kancasn ka
patmas iin kadnn kocasna veriyor. Koca bu ii beceremiyor, kadn kapatyor
kancay. Burdan biliyor Sunann bileziini.
Kadnn ad Ayla.
Ayla bu bileziin yatan altna nasl dtn bilmiyor. Okur da bilmiyor.
Soruyorum. Bilezik dm. Suna ya da koca bunun ayrdma varmyor mu. M o
da Kulbnde dne giden bir erkek varsldr. Sunayla sevimesi iin eve mi ge
tirmesi gerekir. Seviecek erkek iin yer mi yok.
Aye Kulin iin bunlara gerek yok. O zaman karakterler yaamyor.

Dipnotlar
1. Gogol, Ivan vanoi ile van Nikiforovi 'in yks, ev. Haan Bak, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 1999.
2. Gogol, a.g.e.
3. Tolstoy, Dirili, ev. Ergin Altay, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul, 1975.
4. Turgenyev, Rudin I, ev. Memduh Tezel, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2000.
5. ehov, Berber Dkkannda, Btn ykleri 1, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul, 2005.

(t. Yakup Kadri Karaosmanolu, Panorama, Remzi Kitapevi, stanbul, 1971.


7. Orhan Kemal, Dilenci, amarcnn Kz, Tekin Yaynevi, stanbul, 1998.
8. Ahmet Say, Cumo ile Kutey, Gnein Savrulduu Yerden, Evrensel Basm Yayn, stanbul, 2007.
9. Yervant Gobelyan, Ah u Anayasa, Memleketini zleyen Yenge, Aras Yaynlan, stanbul, 1998.
10. Balzac, Eugenie Grandet, Trkesi Gler Dikmel Nalbantolu, Cem Yaynevi, stanbul, 1995.
11. Jack London, Yol, ev. A li an, Cem Yaynevi, stanbul, 2010.
12. olohov, Uyandrlm Toprak, ev. Mzehher V-nu, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1987.
13. Dostoyevski, Budala, ev. Mazlum Beyhan, letiim Yaynlar, stanbul, 2009.
14. Edward Hallett Carr, Dostoyevski, ev. Ayhan Gereker, letiim Yaynlan, stanbul, 1990.
15. Henri Troyat, Dostoyevski, ev. Leyl Grsel, letiim Yaynlan, stanbul, 2010.
16. Dostoyevski, Budala, ev. Rasim Tnaz, Nak El Sanatlan ve Neriyat A.., stanbul, 1970.
17. Aye Kulin, Geni Zamanlar, Everest Yaynlan, stanbul, 2008.

557

Mehmet H. Doan, Yap Kredi Yaynlannda Yzyln Trk iiri adl bir ki
tap kard. iir yllklarna ald nci Asenay bu antolijiye almad. Yazy bu
nun stne yazdm.

9 Temmuz Pazartesi
Bir insan dnyay yanlsamal alglarsa salkl dnemez. Szgelimi, yanlsamal alglama bir Krte trknn Trkiyeyi blecei dncesine vardrr in
san. Bylesi bir kiiye, Krte trknn Trkiyeyi blmeyeceini anlatamazs-

Dnyay yanlsamal alglayan kii iktidardaysa, Trkiyeyi blmesin diye


Krte trkleri yasaklar. Bunu yaptkta, ok iyi, lke yararna ok nemli bir i
yaptma inanr. lkeyi blnmekten kurtard iin ok mutludur.
Dnyay yanlsamal alglayanlardan biri de Mehmet H. Doan. Hazrlad
antoloji eletirildikte Fincanc katrlarn rkttm diyor, bugn Hrriyet'te.
Mehmet H. Doan, dnyay yanlsamal alglad iin, iktidarda da olsa, an
tolojiyi eletirenleri vatan haini ilan eder.
Mehmet H. Doan, hi kimseyi rktmedi. Sorun udur. Evrensel ltlere
vurdukta, Trkiye, bilgisiz, kltrsz kiilerin elindedir. Bunlar son derece r
gtldr. Su balarn tutmulardr. Bu rgtlenmenin sanatta karl, benim
Sanatta Star Sistemi dediim yapdr. Bu yapnn harc, burjuva ideolojisidir.
Mehmet H. Doan ite bu yapnn eletirmenidir.
Evrensel ltlere vuruldukta, Mehmet H. Doana iir setirmek deil iir
bile okutmazlar. nk Mehmet H. Doan, estetik nedir, iir zmlemesi nedir,
iir nasl zmlenir, bunlarn hibirini bilmez. Ama burjuva dnyas, iir kana
ln Mehmet H. Doana vermitir. Burda hemen unu sylemeliyim. Mehmet H.
Doan burjuva ideolou olduu iin eletirmiyorum. stlendii konuda bilgi
siz olduu iin eletiriyorum. Bu iin beni en ok gldren yan u. Burjuvazi, i
ir dnyasn denetlemek iin bula bula Mehmet H. Doan buluyor. Bu kii, es
tetii bilmiyor, burjuva ideolojisini de bilmiyor.
Peki, bylesi biri nasl olacak da iir yllklar, antolojiler hazrlayacak. Tpk
partilerin yapt gibi. Parti, iktidara geldikte yandalarn ynetim kurulu yesi
yapar ya. Ama o adam o iten anlarm, anlamazm nemli deil. Mehmet H.
Doan da byle hazrlad iir yllklarn. Mehmet H. Doann bilgisizlikten, il
kesizlikten kaynaklanan bu keyfiliini ben gsterdim. Bunu Turgay Fieki gr-

558

r
nedi. nci Asena grmedi. Ahmet Necdet grmedi. Akgn Okava grmedi. Ms
lim elik grmedi.
imdi bu ii nce Asenamn stnden gtrelim.
Mehmet H. Doan, nci Asenay iir Yllklanna ald. Bu, unu gsterir. n
ci Asena, Mehmet H. D oann ltlerine gre gzel iir yazyor. Buna gre
Mehmet H. Doann, hazrlad antolojiye nci Asenay almas gerekmez mi.
(erekir. Am a antolojide yok nci Asena. Neden yok. Mehmet H. Doan bunu
yle aklyor Hrriyet'te. Her birinin alnmama gerekesi ayr. Ve bunlar iir

le ilgili gerekeler. (...) nci Asena o lde olmad iin (...) iirle ilgili kstas
larma uyanlar aldm, uymayanlar almadm.
imdi durum yle. Adam iir Yll'm hazrlarken, nci Asenann iirleri,
Mehmet H. Doanm kstaslarna uygun. Yap Krediye antoloji hazrlarken, n
ci Asenann iirleri, birdenbire Mehmet H. Doanm kstaslarna uygun dm
yor. Uygun dmedii iin nci Asena yok antolojide.
Mehmet H. Doanm yaratt bu durumun ciddi bir yan var m.
Peki, ama nci Asenann iir yllklarna alnmasn nasl aklayacaz. Bu
nun aklamas ok yaln. nci Asena, Adam iir Yllklanm yaymlayan yay
nevinin sahibesi. Yap Kredinin kard ylla alnamaz. nk Yap Kre
dinin sahibesi deil.

Adam iir Yllklan'mn geersiz olduunu daha nce syledim. Ben syle
dim. u ie bakn, bugn bunu, iir Yllklar'nn geersiz olduunu, bu yllkla
r hazrlayan Mehmet H. Doan sylyor. Mehmet H. Doan, nci Asenann i
irleri iin Benim kstaslarma uymaz diyor. Peki, niye iir yllklarna aldn. Su
suyor.
Susmasnn anlam u. Anlayn ite, yllklar karan yaynevinin sahibesiydi. iirleri ktyd, ama almak zorundaydm. demeye getiriyor.
Mehmet H. Doan keyfilikte durmuyor. nci Asenaya kar son derece kaba
davranyor. nci Asenann iirlerini, yllarca yllklara al, sra antolojiye geldik
le kstasma uymuyor de kaba bir dille.
Peki, Mehmet H. Doan, u kstasn syle bakalm. Dut yemi blbl gibi
susma.
zdemir nceye geldikte. Mehmet H. D oanm antolojiyi yntemsiz hazrla
dn sylyor.

559

Mehmet H. Doan yllklar yntemli mi hazrlad. 1998 Adam iir Yllk

nda nci Asena iin yle diyor. Ksa Paris gezisinden bir kitapla dnd.
Gn Paris.
zdemir nceye bakyorum. Son iir kitab Mani Hayy yaymland diyor.
O kadar. Yllk yntemli hazrlansayd. Btn airlerin nerden dndkleri ya da
dnmediklerini de yazmas gerekirdi.
Bu yntemsizlie o zaman sustu zdemir nce.
Mehmet H. Doana geldikte... Mehmet H. Doan, fincanc katrlarn rkt
medi. Nasl, yllardr sregelen banka soygunlar dayanlmaz duruma geldiyse,
Mehmet H. Doann edebiyat dnyasndaki yolsuzluklar dayanlmaz noktaya
geldi.
Trkiyedeki sistemi kurtarmak iin nasl ABDden adam getirildiyse, onlarn
iir dnyasn kurtarmak iin ABDden bir iir eletirmeni getirmeleri iyi olur.
unun da bilinmesini istiyorum. Sistemle bitiik bu edebiyat dnyasnda n
sancl, kesinlikle yok. dlleri de, yllklar da, antolojileri de, szlkleri de n
sancl iin geersizdir.

Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Austos 2001, Say: 130

NSAN DOA ATIMASI


nsan-Doa atmasna ilk rnek Tolstoydan, Efendi ile Ua (1) adl yapttan.
Vasili Andreyi komu kyden bir toprak aasndan koru satn alacaktr, ua
Nikatayla yola kar. Tat, bir atn ektii kzaktr. Hava souktur, tipi yamakta
dr, buna karn koruyu elden karmamak iin yola karlar. Yolu arrlar, Grikoo adl bir kye gelirler. Geceyi burda geirin nerisine aldrmaz Andreyi, yo
lu koyulurlar. Yine yollarn anrlar. Frtna, tipi, sis yol almalarn engeller. Nikit, frtnann etkisinin az olduu bir dere yatanda geceyi geirmelerini syler. At
bir adm bile atamaz durumdadr. Nikita, kzaa uzanr.
Vasili Andreyi, Burada yatp lm bekleyeceime ata atladm gibi basar gi-

tlcrirn diye dnr. Nikita nemli deildir, lse n olur, lmese n olur. Acnacak
(lorumda deildir uak.
( erekten de atna atlar Vasili Andreyi. Tolstoy, doa-insan atmasnda insa; Iln i dnyasn da canl bir biimde gsterir.
Bu arada Vasili Andreyi at topuklayp dizginlerin ucuyla vu
rarak ileri srd. Ayn ynde giderse ormana, sonra da beki kulbesi
ne ulaaca inanc vard iinde. lerlemeye altka karlar gzlerine
yapyor, frtna onu durdurmak istercesine gsnden iterek kar ko
yuyordu. Ama o hi durmadan ne doru eilip, ikide birde alan kr
knn eteklerini, zerine oturulmayacak kadar souk eyer ile bacakla
r arasna sokarak hayvan habire srd. A t ne yapsn; binicisinin onu
evirdii yne doru glkle ama duraklamadan yryordu.
Be dakika kadar sanki hep ayn dorultuda yrdler. Tccar
atn bandan, evresindeki beyaz dzlkten baka bir ey grmyor,

561

atn kulaklarnda, krknn yakasnda slk alan frtnadan baka bir


ey iitmiyordu.
Derken, anszn bir karalt belirdi tccarn nnde. Yrei se
vinle arpt, karaltda bir evin duvarlarn seerek ileri yekindi. Oysa
grd karalt ev falan deil, durmadan kmldanan, rzgar estike s
lkl sesler kararak dallaryla yeri dven, tarla kelisinde (snrnda)
bitmi kocaman bir kara alyd. Amansz frtnann tartaklad bu ka
ra aly grnce Vasili Andreyiin yrei rpertiden hop etti, hzla
oradan uzaklat. Kara alya yaklarken de, oradan uzaklarken de,
ilk k ynn deitirmi; gene de hep beki kulbesine doru gitti
ini sanmt. A t durmadan saa dnmek istiyor, buna karlk o hay
van sola eviriyordu.
Az sonra nlerinde gene kara bir ey belirdi. Vasili Andreyi ar
tk kye geldii kansyla byk bir sevince kapld. Gelgelelim karal
t, iki tarla arasnda biten ayn kara aldan bakas deildi. Kuru dallar
Vasili Andreyi i rkten bir rpnla yerlere yatp yatp kalkyordu.
Tccar alnn yannda karlarn yeni rtt at izlerini grnce ard.
Hemen durdu, eildi; bakt; bu taze izler kendi atnn izlerinden baka
s deildi. Kk bir alanda dnp dolap gene ayn yere gelmilerdi.
Bu gidile br dnyay boylayacam galiba dedi. Kendini korkuya
kaptrmamak iin at olanca hzyla srd. Onu kuatan beyaz sisin
iinden gzlerine kl benekler grnyor, ama dikkatli baknca bu
benekler hemen siliniyordu. Bu ara kpek havlamas ya da kurt uluma
sn andran sesler arpt kulana. Ama sesler ylesine belirsizdi ki,
Vasili Andreyi gerekten yle bir ey duyup duymadn anlamak
iin durup dikkatle dinledi.
Anszn kulaklar nlatan, korkun bir haykrla irkildi. Kor
kuyla ne eilip atn boynuna sarld, ama hayvann boynu, gvdesi
zangr zangr titriyordu. Gittike yaklaan bu haykrlar karsnda Va
sili Andreyi neye uradn ard. Neden sonra anlad ki, doru tay
belki kendi kendini yreklendirmek, belki de bililerini yardma ar
mak iin var gcyle kiniyordu. Th, Allah kahretsin! Korkuttun be
ni diye kt ata. Ama asl korkunun nereden geldiini biliyordu, bu
yzden onu iinden atmas kolay deildi.

562

Kendine gel, akln bana topla diye tedirginliini yattrma


ya altysa da olmad; nceleri rzgar arkadan eserken, farkna var
madan at rzgara kar srmeye balad. Krkn koruyamad, buz
gibi eyere dee dee yen bacaklar souktan szlyordu. Elleri,
ayaklar tutmaz olmu, soluk allar kesiklemiti. Hibir kurtulu yo
lu grmedii bu korkun kar lnde yitip gideceini anlyordu.
Derken, at derinden bir hoh sesi kararak boylu boyunca kara
sapland. Hayvancaz kurtulmak iin debeleniyor, debelendike de
yana yatyordu. Vasili Andreyi hemen srad atn stnde. Terslik bu
ya, srarken bir aya kaya taklm, hayvann eyerini yana devirmi
ti. Binicisi stnden inince doru tay yerinden doruldu, kinedi, bir iki
kez yekindikten sonra kar ynndan kt. Ama durur mu artk oralar
da? Binicisini karlarn zerinde brakarak, srtndaki kzak yaygsn,
eyerini, yan kaylarn srkleye srkleye yrd gitti.
Vasili Andreyi atm arkasndan yetimek iin ne kadar urar
sa urasn, bouna... A r krkler iinde diz boyu karda yrmek ko
lay deildi; o nedenle on be yirmi adm attktan sonra tkand kald.
inden bir ses; Meyhaneler, deirmen, orman, tarla, dkkan, sac dam
l ev, ambar, biricik olun nasl sipsivri kalr ortada? Bu ne biim i
tir? diyordu. ki kere nnden getii kara al geldi akima anszn,
korkudan rperdi, iine dt durumun gerekliine inanmak iste
medi. Yoksa d m gryorum? dedi. Dten uyanmaya alt ama
yle bir ey yoktu ki! Yzn kamlayan, omuzlarna durmadan ya
an, eldivensiz kald iin sa elini dolduran kar gerek kar; iki tarla
arasnda grd kara al gibi, anlamsz, kanlmaz bir lmle onu
kar karya brakan l gerek bir ld.
Ey gklerin , byk kurtarc Nikolay! diye mrldanmaya
balad. Kilisede bir gn nce okunan dualar, altn ereve iindeki ya
z yzl (Hristiyan azizleri Ortadoulu olduklar iin yzleri esmer
di) aziz tasvirini, bu tasvirin nne dikmeleri iin dkkannda satt
mumlan anmsad. Kendisine hemen geriye getirdiklerinde ulan biraz
yanm mumlan satn alp sanda kilitlemiti. te ayn Aziz Nikolay a
yalvaryordu imdi; onu bu g durumdan kurtanrsa dua okutacana,
mum dikeceine sz veriyordu. te yandan ne azizin yznn, ne er

563

evesinin, ne mumlarn, ne papazn, ne de dualarn o anda kendisine bir


yardm dokunmayacan; bunlarn ancak kilisede gerekli ve nemli
olabileceklerini; mumlar ve dualarla kendi korkun durumu arasnda
bir balantnn bulunamayacan ad gibi biliyordu. Brak imdi ka
ramsarla kaplmay! Karlar izini rtmeden atn peinden gitmeliyim.
Bylece yolu bulabilirim, belki yakalarm hayvan. Ama elin ayan
birbirine dolamasn sakn, kzp heyecanlanma. Yoksa ap gibi yanar
sn!... diye yreklendirdi kendini.
Heyecanlanmadan yrmeye niyet ettii halde gene de hzla ile
ri atld, de kalka komaya balad. Karn fazla derin olmad yerler
de at izleri ancak glkle seilebiliyordu. Yandm anam; ne izlerini
bulabileceim, ne at! diye dnd. Ayn anda da nnde bir karalt
grd. Bu, doru tayn ta kendisiydi. stelik yalnzca doru tay deil, ok
larnn ucuna atksn balad kzak da oradayd. rts, eyeri, kay
lar iyice yana kayan at kzan arkasndaki eski yerine gememi; ge
lip oklarn yannda durmutu. Ayaklaryla dizginlerinin stne bast
iin ban kaldrp kaldrp indiriyordu.
Durum uydu: Vasili Andreyi daha nce Nikita ile birlikte d
tkleri ayn derin yara dmt. Kzak topu topu elli adm tede bulu
nuyordu. O nedenle attan indikten sonra izleri sre sre kzan yanma
varmas zor olmamt.
Kzaa ular ulamaz kenarna tutundu, bir sre kmldamadan
durarak soluunun almasn bekledi. Eski yerinden kalkmt Nikita,
kzan iinde karla rtl bir kabarklk ykseldiine gre uak orada
olmalyd. Vasili Andreyi in btn korkusu gemiti; imdi korktuu
tek ey, atla giderken, en ok da kara saplandklar zaman duyduu r
kntnn yeniden gelmesiydi. Bu rkntden kurtulmann tek yoluysa,
bo durmamak, bir eyler yapmakt. O nedenle ilk giritii i srtn rz
gara dnmek, sonra da krknn nn amak oldu. Biraz daha dinle
nip izmelerinin, sol eldiveninin iinden karlan temizledikten sonra
(eldivenin sa teki dmt, imdi kimbilir nerelerde, kann iinde ne
kadar derindeydi) krkne smsk sannd, kuan balad. Kyller
dkkana arabayla buday getirdikleri zaman da kuan byle beline
yeniden sarar, ie yle giriirdi. imdi sra atm ayan dizginlerden

564

kurtarmaya gelmiti. Vasili Andreyi dizginleri topladktan sonra hay


van kzan nndeki eski yerine getirip balad; rtsn, eyerini, ka
ylarn dzeltmek iin arkasna doland. O srada kzakta kprdanma
lar oldu, kar rtsnn altnda Nikitanm ba grnd. Zavall adam
ne kadar m olacak ki, yerinden glkle doruldu, yzne konan
sinekleri kovmak istercesine elini garip bir biimde sallamaya balad.
Vasili Andreyevi onun kendisine bir eyler sylemeye altm san
d. Atn rtsn dzeltmeyi brakt, kzaa, uan yanma sokuldu.
-Syle, ne mrldanp duruyorsun?
Nikitann sesi glkle, kesik kesik kyordu.
---l-yorum. Hak ettiim rgatlk cretimi oluma ya da be
nim karya ver. Diyeceim bu kadar.
-ok mu dn? diye sordu Vasili Andreyi yeniden.
-Biliyorum, lmem yakn... sa akna bala beni...
Yznden sinek kovar gibi durmadan elini sallayan Nikitamn
sesi alamaklyd.
Vasili Andreyi bir sre kprdamadan, sessizce durdu. Sonra,
kazanl bir alveri srasnda yapt gibi, ellerini birbirine vurup ge
riye doru kararl bir adm att, krknn kollarm svayp Nikita mn
zerinde yatt, kzaktaki karlan temizlemeye balad. Bu i bitince
ivedilikle krknn nn zd, eteklerini iki yana at. Nikitay
yle bir drttkten sonra boylu boyunca stne yatt. imdi onu yal
nzca krkyle deil, smscak gvdesiyle de rtmt. Krknn etek
lerini Nikita ile kzan arasna sk skya soktu, kurtulmasn diye diz
leriyle de stnden bastrd. Bu biimde ban kzan n sekisine ko
yup Nikita nn stnde yzkoyun yatarken ne frtnann ulumasn ii
tiyordu, ne de atm kpr kpr kprdanm... Kulak verdii tek ey,
uann soluk allanyd. Zavallck hi kmldanmadan bir hayli yat
tktan sonra, derin derin iini ekti, altnda oynad.
-Ha yle!... lyorum, deme hemen. Yat, yat da sm biraz...
stedii halde daha fazla konuamad Andreyi. Ne gariptir, gz
lerine ya doldu, enesi titremeye balad. Yutkunmaya alyor, ama
gelip gelip boazna bir yumruk tkanyordu. Korkudan sinirlerim iyi
ce zayflam diye dnd. Bu zayflktan nefret etmek yle dursun,
bundan imdiye dein tatmad bir mutluluk duyuyordu.

565

Yreini dolduran sevinten dolay neredeyse gururlanarak;


imdi strm ben seni! diyordu durmadan. Byle sessizce uzun bir
zaman yatt. Gzlerinden gelen yalan krknn yakasna siliyor, rz
gar sa eteini atka yeniden yakalayp dizinin altna sokuyordu.
inde biriken sevinci binlerine sylemeden duramayacakt Va
sili Andreyi.
-Nikita, diye seslendi.
-yice sndm, dedi alttaki ses.
-Isn, sm, ben de az kalsn yolumu yitiriyordum. Sen donacak
tn, ben de...
enesi yine titremeye balad, gzlerine yalar doldu, bir yum
ruk gelip boaznda dmlendi. Konuamyordu...
Olsun dedi iinden. Ne diyeceimi biliyorum ya. Bylece,
sesini karmadan epeyce yatt.
Altta Nikita, stte krk onu scak tutuyordu; gelgelelim elleri
krknn eteklerini Nikita nm altna sokmaktan, bacaklanysa rzgann
ikide bir de krkn syrmasndan dolay meye balamt. Hele eldivensiz sa eli neredeyse donacak gibiydi. Ama onun o andaki tek d
ncesi ne elleri, ne bacaklanyd; altnda stmaya alt uayd
yalnzca.
Birka kez dnp ata bakt. Doru tayn srt alm; stndeki
rt, eyer, kaylar yere dmt. Kalkp hayvann stn yeniden
rtmeyi dndyse de, Nikita yi o durumda brakmak istemediinden,
bir de iindeki mutluluk duygusunu yitirmekten korktuu iin vazge
ti bundan. Artk lm korkusundan eser kalmamt. Alveri ilerinde
olduu gibi, kendine kar duyduu gvenle; Elimden kurtulmaz, smscak stmm ben seni, dedi.
Vasili Andreyi byle bir saat, iki saat, saat yatt; vaktin nasl
getiinin farknda bile deildi... nceleri zihnindeki frtnann savur
duu karlar, kzak, oklar, boyunduruk altndaki doru tay ve ua can
lanrken; sonra gndz kutladklar yortu, kars, zabta amiri, mum
sandyla ilgili anlar dirilmeye balad. Derken, altnda yatan uan
dnd yeniden. Bunun ardndan, onunla her zaman alveri yapan
kyller, Nikita nm yaad, dam sapla rtl, kk kulbe geldi

566

gzlerinin nne. Sonunda hepsi birbirine kart, i ie girdi. Kanii*


ca beyaz bir a dnen gkkua renkleri gibi, btn anlar da bir hi
e dnt. Vasili Andreyi derin bir uykuya dalmt. Dsz, uzun
bir uykuydu bu; afak skerken yeniden canland.
Kendini imdi kilisedeki mum sandnn banda gryor. Tiho
nov 'un kars ondan yortu iin be kapiklik bir mum istiyor, o da mu
mu kadna vermek niyetiyle kolunu uzatmaya alyor. Ama kalkm
yor kolu, cebinin iinde skp kalm. Sandn br yanma dolanmak
istiyor, bu sefer de ayaklarn kaldramyor yerden. Ayaklarndaki yeni
boyanm, gcr gcr lastik izmeler odann ta demesine yapm
kalkmak bilmiyor. Ayaklan da izmenin iinden kmyor. Derken,
mum sand yatak oluveriyor birden. Vasili Andreyi kendini mum
sandnn, yani evindeki yatan stnde yzkoyun yatar gryor.
ok istedii halde kalkamyor yataktan. Oysa az sonra zabta amiri
van Metyevi in geleceini biliyor. Onunla bklikte koruyu satn alma
ya m gideceklerdi, doru tayn kaylanm dzeltmeye mi, orasn bilmi
yordu. Kansna, Mihalovna, zabta amiri gelmedi mi daha? diye so
ruyor. Kans, Hayr, gelmedi diyor. Vasili Andreyi kaplannn n
ne bir arabann yanatn iitince, bekledii adamn geldiini dn
yor. Ama geip gidiyor araba. O zaman yeniden sesleniyor, Mihalov
na, Mihalovna! Daha gelmedi mi? Yok, gelmedi. Yatanda yatyor,
kalkmak istiyor, hep bekliyor. Hem rktc, hem de sevin verici bir
bekleyi bu. Derken, sevindirici sonu gerekleiyor birden: Bekledii
kii geliyor en sonunda. Ama gelen, zabta amiri van Metyevi deil;
onu aran, ona Nikita m stne yatmasn syleyen sesin sahibidir.
Onun gelmesinden dolay, byk kvan duyuyor. Geliyorum! diye
bamyor, bu barmasyla birlikte uyanyor uykudan.
Uyanyor uyanmasna ama, bu, hi de her zamanki uyand za
manki kendisi deildir. Kalkmak istiyor, kalkamyor, ellerini kmldat
mak istiyor, kmldatamyor. Bacan, onu da kmldatamyor. Ban
dndrmeye alyor, yapamyor. Bu ie ok at halde hi zlm
yor. lmekte olduunu biliyor ama acmyor ldne. Gene de Niki
ta mn kendi altnda yattn, snp sa kaldn anmsyor. Kendisinin
Nikita, Nikita mn da kendisi olduu dncesi douyor zihninde. Can

567

kendi gvdesinde deil, Nikita dadr artk. Dikkatle dinliyor, onun so


luk allarn, hatta hafif horultusunu iitiyor. Nikita sa, yleyse ben
de sam! diyor cokuyla.
Derken, hatrna paracklan, dkkan, evi, alp satt mallar, M i
ronov un milyonlar geliyor. Vasili Andreyi Brehunov denen adamn
mrn bu ilerle nasl tkettiine bir trl akl erdiremiyor. Vasili
Brehunov iin, Ne yapsn, yaamn zn anlamam adamcaz.
Evet, zavall ben imdiki gibi anlamyordum o zaman. imdi eksiksiz
anlyorum, diye dnyor. Ona seslenenin arsn bir daha iitiyor.
Btn benlii sevinten, hazdan kvranarak; Geliyorum, geliyorum!
diye karlk veriyor. Artk serbest olduunu, onu kimsenin alkoyma
yacan anlyor.
Vasili Andreyi in bu dnyada grecei, iitecei, duyaca hi
bir ey kalmamtr artk...
Oysa, eskisi gibi gene tipi vard. Vasili Andreyiin l gvdesi
ni, ayazda zangr zangr titreyen doru tay, karn iinde belli belirsiz g
rnen kza ve kzan iinde, altta, efendisinin l gvdesiyle souk
tan korunan Nikita y durmadan rten kar frtnas btn hzyla esiyor
du...
Piere Loti, zlanda Balks (2) adl yaptnda balklarn, de
nizle savamn yle anlatr. Bu blm okurken, denizin, gkyzndeki bulutlarn, bir de geminin anlatmna dikkat edelim.

zlanda gnei, grnyle birlikte, rengini de deitirmiti:


Korkun bir sabahla ayordu bu yeni gn. rtsnden iyice syrl
m, gn klara brnmt. Gkyzn fskiyeler gibi aarak frtna
nn aklatn haber veriyorlard bunlar.
Birka gndr hava pek gzel gidiyordu; bitmeliydi bu artk.
Rzgar bu gemi topluluunu datp denizi temizlemek istercesine,
onun zerine doru esiyordu. Gemiler de dalmaya, bozguna uram
bir ordu gibi kamaya balyorlard. Havada beliren korku yeterdi bu
na, yanlacak bir yan yoktu bunun artk.
Rzgar insanlar da, gemileri de titreterek, gittike daha sert esi
yordu.
Dalgalar ufaktan ufaktan birbirlerinin ard sra koumaya, top
lamaya koyulmulard. nce zerlerinde ptrlenerek yaylan ak bir

568

kpkle mermer gibi damarlanyorlard. Sonra bir czrtyla birlikte


bunlardan dumanlar kyordu. Piiyorlar, yanyorlar diyesi gelirdi in
sann. Btn bunlarn kard keskin grlt ise dakikadan dakikaya
artmaktayd.
Kimsenin balk avn dnd yoktu artk; herkesin akl fikri
gemisini ynetebilmekteydi.
Oltalar ieriye alnmt oktan. Acele kamaya alyordu b
tn gemiler. Kimisi fiyordlarda bir smak bulmak, oraya vaktiyle ula
abilmek istiyordu. Kimisi de zlanda nm gney ucunu amay daha
uygun gryor, enginlere almay, rzgar arkasna alp karlarndaki
bo alana doru yollamay daha gvenli buluyorlard.
Birbirlerini biraz grebiliyorlard henz. urada burada, dalga
ukurluklarnda yelkenler beliriyordu. Islak, yorgun, zavall kk ey
lerdi bunlar ama, dimdiktiler yine de. Hacyatmaz gibi yeniden doruluveriyorlard.
Bat ufkunda bir aday andrrcasna toplanm olan bir kme bu
lut yukarsndan dalmaya balamt imdi: Paralan gkyznde ko
uuyordu. Bitmek tkenmek bilmez gibiydi bu kme. Rzgar onu ya
yyor, uzatyor, geliyor, ondan bir sr kara perdeler karyor, sonra da
bunlan souk, derin bir morlua brnen ak, sapsan ge seriyordu.
Gittike gleniyordu bu her eyi altst eden byk soluk.
Kruvazr, zlanda nm smaklarna doru yollanmt.
Balklar gittike daha ktleen, daha korkun bir renge br
nen bu dalgal deniz stnde yalnz kalmlard. Frtnaya kar nlem
almak iin acele ediyorlard. Aralanndaki uzaklk gittike artyordu.
Birbirlerini gzden kaybetmek zereydiler neredeyse.
Sarmal gibi kvnlan dalgalar birbirlerini kovalayp birlee birle
e, birbirlerine tutuna tutuna boyuna ykseliyorlar, aralannda boluk
lar, ukurluklar oluturuyorlard.
Daha dn o denli durgun olan bu blgede ift srlm gibi bir
ka saat iinde her ey altst olmu, nceki sessizliin yerini sar edi
ci bir grlt almt. Gzle grlr, bilinsiz, yararsz bir halde, abu
cak oluuvermiti imdiki bu cokunluk. Neydi btn bunlardan ama?
Ne kr krne yok edici bir srd bu!

569

Hep batdan gelen bulutlar havada kvrmlarn ayorlar, abuk


abuk birbirlerinin zerine sralanp her eyi karanla bouyorlard.
Birka san yrtk kalmt yalnz; gne son klarn bunlarn arasn
dan demet demet, aadan yukanya doru yolluyordu. imdi yeile
alan su, ak kpklerle, gittike daha belirgin bir biimde yol yol olu
yordu.
leyin, Marie frtnaya kar btn nlemlerini almt. Kapak
lan kapatlm, gereksiz yelkenleri indirilmiti. evik, hafif, sekip snyordu. Balayan hercmercin iinde, frtnayla elenen iri yunus ba
lklan gibi oynak bir hali vard. Yalnz mizena yelkenini am, deniz
cilerin bu gidi iin kullandklar deyimle havadan kayordu.
Yukans iyice kararm, kapal, ezici bir kubbe haline gelmiti.
Bunun st yannda ekilsiz lekeler halinde yaylm daha kara birka
izgi vard. Kmltsz bir kubbe gibi duruyordu bu ama, tersine, ba
dndrc bir kmlt halinde olduunu anlayabilmek iin iyi bakmak
gerekmekteydi. abucak gemek isteyen kocaman kuruni bulutlann
yerini ufkun gerisinden gelen baka bulutlar alyordu boyuna. Bitmez
bir makaradan boanan kara perdeler gibiydi bunlar.
Marie havadan kayor, daha abuk kayordu hep; ama, hava da
kimbilir hangi gizemli, korkun eyin nnden kayordu.
Rzgar, deniz, Marie, bulutlar... Hepsi ayn ynde bir ka, bir
hzlan lgnlna tutulmulard sanki. Yine de rzgard en hzl ko
an. Daha ar, daha yava koan dalga kmeleri geliyordu onun ardn
dan.
Sonra da Marie bu hep kmldar haldeki nesneler iinde srkle
niyordu. Dalgalar aralksz bir d iinde yuvarlanan sanmtrak sorgulanyla gemiyi kovalyorlard, o ise, hep yakalanp hep geilmekle
birlikte ard sra ustalkla brakt iz, oluturduu burga sayesinde yi
ne de ellerinden kurtuluyor, dalgalann fkesi eriyip gidiyordu bunlann
iinde.
Bu ka gidi srasnda bir hafiflik kuruntusuydu en ok duyu
lan. Zahmetsiz, abasz sradn seziyordu insan. Marie de, hi sar
sntsz, sanki rzgar onu kaldrm gibi kveriyordu bu dalgalann
zerine. Sonraki inii ise kayar gibiydi. Lunaparklardaki inili kl,

570

keskin dnemeli yollarda hzla ilerleyen kk arabalarn uydurma


dlerinde, ya da dlerdeki yalanc dmelerde duyulan o karn r
pertisini veriyordu insana. Da gibi dalga koup kamaya devam iin
teknenin altndan synlverdiinden, gemi gerisin geriye kayyor, yine
komakta olan o iri ukurlardan birine dalyordu. Yalnz, hibir yerini
incitmeden, kendisini slatmayan bir su fkrmas iinde ukurun dibi
ni buluyordu. Her ey gibi kamakta olan bu savruntular da duman gi
bi eriyip yok oluyordu biraz ileride.
Bu ukurlarn dibi daha karanlkt. Her dalga geip gittike arka
dan gelen brne, sonra daha iri olan brne bakyordu insan. Cam
gbei gibi bir renkle dikilip fkeli kvrntlarla: Dur hele, bir yakala
yaym da yutuvereyim seni! dercesine kapanmaya hazr sarmallarla
acele acele yaklayordu her dalga.
Yo, hayr! Dalga sanki bir ty bir omuz ykselmesiyle kaldrr
gibi kaldryordu sizi, o kadar. Sonra da insan onun frdayan kp,
alayanlar andran arltsyla, altndan yavaa geip gittiini duyu
yordu sanki.
Byleydi bu hep; ard arkas kesilmiyordu. Yine de deniz gittik
e kabaryordu. Vadileri insan korkutmaya balayan uzun da sralan
halinde, daha iri dalgalar birbirini kovalyordu. Gittike daha ok kara
ran bir gkyznn altnda, daha ok artan bir grltnn ortasnda
hzlandka hzlanyordu bu hareket lgnl.
ok byk bir frtnayd bu gerekten; dikkatli olmak gerekiyor
du. Ne var ki insann nnde bo bir alan, komaya elverili bir saha
bulunduka sorun yoktu! Marie de tam o mevsimi zlanda daki balk
av yerlerinin en batdaki blgesinde geirmiti hem! Dou ynne ka
sayesinde dn yolundan da kazanm oluyordu onun iin.
Yann ile Sylvestre kendilerini bellerinden balamlar, dmen
tutuyorlard. Nantes li Jean-Franois trksn sylemekteydiler hl.
Hareketten, hzdan sarho gibi olmular, avaz avaz bararak trk sy
lyorlard. Bu grlt patrtnn ortasnda birbirlerini duyamadklan
iin de glyorlard. Arada bir balann evirip rzgara kar trk sy
ledikleri zaman tkanr gibi oluyorlar, bununla da eleniyorlard.
Guermeur Kaptan, kutusundan frlamaya hazr bir eytan gibi,
sakall suratn aralk duran ambar kapandan kanyor:

571

-Heyy ocuklar! diyordu. Havaszlktan ikayeti deilsiniz ya


orada?
Yok, yok, belli ki ikayeti deillerdi havaszlktan.
Korkmuyorlard: Kullanlan, ynetilen bir ey zerinde tam bil
gi sahibi olduklarndan, gemilerinin salamlna, kollarnn gcne de
gvendiklerinden, korkmuyorlard. zlanda ya krk yldr yaplan sefer
lerde hep byle sallanp durmu olan, yapma iek demetleri arasnda
hep byle glmseyem Meryem Ana nm kendilerini koruyacana da
inanyorlard.
Nantesli bir Jean-Franois vard,
Jean-Franois
Jean-Franois
Genellikle insan, evresinde pek uzaklar grmyordu. Birka
yz metre ileride her ey belirsiz korkular, bek bek dikilip gr ka
payan solgun tepecikler halinde eriyordu. Boyuna deitii halde snr
l gibi duran bir sahnenin ortasmdaydlar sanki. Btn denizin yzn
de bulut haline girip byk bir hzla kaan o bir eit su duman iin
de her ey eriyip gitmi gibiydi.
Kuzey batya doru havann syrld grlyordu arada bir.
Rzgar deiebilirdi o yne doru. O srada, ufuktan verevine bir k
gelmekteydi; srklenen bir parltyd bu. Gkkubbeyi daha lo gste
rerek yaylyordu rpman tepeciklerin zerine. zgnlk veriyordu in
sana bu aydnlk gk parasna bakmak.
Hayal meyal sezilen bu uzaklklar, bu ak hava paralan her
yerde ayn hercmercin, ayn fkenin ortal kasp kavurduunu anlat
t iin daha da burkuyordu insann yreini. Bu bo, geni ufuklann
ardna, oradan ok daha telere kadar bile korkunun snn yoktu. Onlar
da orta yerde, yapayalnzdlar.
Her yerden, her eyden kan muazzam grlt kyamet gn
nn korkusunu her yana saan bir uursuzluk iaretinin balangcna
benziyordu.
Binlerce ses iitiliyordu bu arada. Yukardan slkl, ya da derin,
ok grltl olduklan iin uzaktaym sanlan sesler geliyordu. Btn
kargaaln ruhu olan grnmez gt bu: Her eyi nne katm, s

572

rp gtren rzgar. Korkutuyordu insan. Yalnz, daha yakn, daha y


kc korkular tayan baka grltler vard ki, kzgn korlar zerindey
mi gibi czrdayan deniz karyordu bunlar. Byyp gidiyordu bu
durup dinlenmeden.
B ir ka hzyla gidiyorlard ama, deniz kaplamaya, -kendi de
yimleriyle- yemeye balyordu onlar. nce arkadan kamlayc ser
pintiler geliyor, her eyi ykacak bir gle frlayan su kmeleri koval
yordu onlar. Dalgalar gittike daha ykseliyor, delice ykseliyordu.
Bununla birlikte, paralanveriyordu bunlar; dmekte olan iri parala
rn da rzgar her yana sayordu.
A r su kmeleri aklayan bir grltyle gverteye boanyor,
Marie ac ekiyormu gibi boydan boya titreyip sarslyordu. Hibir ey
seilmez olmutu btn bu ak, dank kpk yznden. Saanaklar
daha gl inledikleri zaman -yazn yollardaki tozlar gibi- kpn da
ha da koyulaarak bir kasrga halinde kotuu grlyordu. Bardaktan
boanrcasna yamaya balayan yamur da verevine, neredeyse yatay
olarak, geip gidiyor, bu nesnelerin hepsi birden slklar alyor, insan
arpp yaralyordu, kamlar gibi.
Her iki delikanl da balanmlard. Smsk durarak dmen tutu
yorlard. Srtlarna giydikleri muamba elbiseler kpekbal derisi gi
bi sertti, parldyordu. Yakalarn, kollarn, paalarn katranl sicim
lerle iyice bzmlerdi, su gemesin diye.
Batan aa srlsklamdlar. Sular daha azl saldrnca srtlar
n iiriyorlar, devrilmemek iin ayaklarn ap sk duruyorlard. Ya
naklarnn derisi cayr cayr yanyor, soluklan her dakika kesiliyordu.
Her iki su savruntusu dtkten sonra, sakallannda biriken tuzlardan
tr glmseyerek bakyorlard.
Dinmek bilmeyen, hep en son kertesinde kalan bu ileden km
azgnlk srp gittike, ok yorucu bir hal alyordu. nsanlarn, hayvan
larn fkeleri sona erer, abuk biter. Canszlann nedensiz, amasz
olan, lm gibi, dirim gibi gizemli olan fkelerine ise uzun zaman kat
lanmak gerektir.
Nantes li bir Jean-Franois vard,
Jean-Franois,

573

Jean-Franois.
kisinin de aklam dudaklar arasndan hl kyordu bu eski
trknn nakarat ama, ara sra bilinsizce yinelenen, nedensiz bir ey
gibiydi. Ar didinmeyle an grlt sarho etmiti onlar.
Gentiler ama, ne de olsa, souktan titreyip birbirlerine arpan
dileri zerindeki glmseyileri, bir yz ekitme gibiydi. Krpp ya
nan gzkapaklan altnda yan ak gzlerini sert bir durgunlukla sabit
letirmi duruyorlard. ki mermer heykel gibi dmene yapmlar, b
zlp morarm elleriyle gerekli manevralar dnmeden, sadece kas
alkanlyla yapyorlard sanki. Salan srlsklamd, azlan geril
miti. Acayip bir hal almlard. lk insanlann btn yabaniliini aa
vurur gibiydiler.
Birbirlerini grmyorlard artk! Yalnz orada olduklarnn, yan
yana bulunduklannn farkndaydlar. Daha korkun durumlarda, da
gibi bir dalga tepelerine dikilince, homurdanarak, korku saarak gelip
byk, bouk bir atrtyla teknelerine arpnca, ellerinin birini ha ia
reti yapmak iin oynatyorlard, bilmeden.
Hibir ey dnmez olmulard artk. Ne Gaudyu, ne baka bir
kadn, ne de evlenmeyi dnyorlard. ok uzun zamandr srp gi
diyordu bu. Dnce diye bir ey kalmamt onlarda. Grltden, yor
gunluktan, souktan ileri gelen sarholuklan karartyordu kafalannda
ne varsa. Bu dmeni tutan katlam etten iki stun, lmemek iin i
gdleriyle oraya yapm gl iki hayvan gibiydi artk.
Gorki, Yol Arkadam (3) adl yksnde iki yoksulu anlatr.
Adamn arkadama ad akrodur. akro parasm alan arkadann
peinden Odessaya gelmi, polise haber vermi, iki haftadr arkada
nn yakalanmasn bekliyormu. Adam akroya acr. Memleketine g
trmeye karar verir.

Gmrk binasnn yannda sandal duruyordu. akro yla bir


likte oraya yaklatk. Sandallar, zincirlerle kynn ta duvarndaki hal
kalara balanmt. Karanlk bir geceydi. Rzgar estike sandallar bir
birine arpyor, zincirler angrdyordu. Halkalardan birini zorlayarak
karabildim.
Drt be metre yukarmzda, dilerinin arasndan slk alarak
nbeti bir gmrk eri dolayordu. Bize yakn bir yerde durunca bra

574

kyordum ii. Aslnda bunun da gerei yoktu pek. Aada, grtlana


kadar su iinde bir adamn bulunabilecei akima bile gelmezdi. Zaten
ben dokunmadan da zincirler kendi kendine angrdyordu. akro ok
tan sandala yerlemi, bana bir eyler fsldayp duruyordu ya, dalgala
rn sesinden ne dediini duyamyordum. Neden sonra halkay kar
dm. .. Dalgalar sandal aa srkledi. Ben zincire yaparak bir sre
onun yan sra yzdm, sonra yukar trmandm. Kopardmz iki ke
nar tahtasn skarmozlara baladk, krek gibi kullanarak ilerlemeye
baladk...
Dalgalar sandal salladka kta oturan akro kh alalarak g
rnmez oluyor, kh ykselerek neredeyse tepeme kyor, bir yandan
da bar bar baryordu. Nbetinin duymasn istemiyorsa susmasn
tledim. Hemen sesini kesti. Yz karanlkta beyaz bir leke gibi g
rnyordu. Dmeni elinden brakmyordu. Yer deimeye frsat yoktu.
Hareket etmekten korkuyorduk. akroya ne yapmas gerektiini ba
rarak sylyordum. Hemen anlyor, doutan denizciymi gibi bir an
da uyguluyordu sylediklerimi. Krek yerine kullandm tahtalar pek
az i gryordu. Rzgar pupadan esiyor, ben gideceimiz yeri pek
umursamadan boaz enlemesine tutturmaya abalamakla yetiniyor
dum. Bunu baarmak da g deildi. Ker in klan hl grnyordu
nk. Dalgalar iki yanmzdan ykselerek bize bakyor, kzgn kzgn
homurdanyorlard. Boaza aldka ykseklikleri artyor, vahi, rk
tc bir brt iitiliyordu uzaktan... Sandal gitgide hzlanyor, rota
y korumak gleiyordu. Kh derin ukurlara yuvarlanyor, kh tepe
lere trmanyorduk. Gece karardka karanyor, bulutlar stmze abanrcasma alalyordu. Sonunda arkadaki klar karanlklara gmld.
te o zaman korkun bir durumda kaldk. Kudurmuasma, stmze
stmze saldran su ynnn ucu buca yok gibiydi. Karanlkta uu
an dalgalardan baka bir ey grnmyordu. Tahtalardan biri elimden
frlayp gitti. Ben de tekini sandaln dibine frlatarak ellerimle skca
bordaya yaptm. Sandaln her ykseliinde akro vahi bir sesle ulu
yordu. Karanlklara gmlm; doann azgn glerince kuatlm;
zavall, gsz bir bcek gibi kalakalmtm. Kt bir umutsuzluk kap
lamt yreimi. evremde, dalar gibi kabararak tuzlu sular fkrtan

575

beyaz yeleli dalgalardan baka bir ey grnmyordu. Para para kap


kara bulutlaryla gkyz de dalgalan andmyordu... Doa, benimle
oynuyordu sanki. Onurkmc bir eydi bu. lmden kalmaz. Fakat bu
souk yasay yine de bir eylerle sslemek gerekir. Yoksa ok ar ve
kabadr o. Atete yanmakla bataklkta boulmak arasnda bir seim
yapmak zorunda kalsam, kukusuz birinciyi seerdim. Ne de olsa insa
na daha yarar bir lmdr.
akro:
-Yelken aalm! diye haykrd.
-Hani, yelken nerede?
-Benim gocuum...
-Frlat buraya! Dmeni brakma!...
Oturduu yerde sessizce abalad.
-Tut!...
Gocuu frlatt. Dibe doru glkle kayarak bir kenar tahtas
daha kopardm. Onu gocuun bir kolundan geirip oturma srasna bas
trdm. Ayamla sktmp elimle teki kolu ve etei tutmutum ki bek
lenmedik bir ey oldu... Sandal yukarlara frlad, sonra aa doru
uarcasna kayd ve ben kendimi suyun iinde buldum. Bir elimde go
cuu tutuyordum, br elimle de bordadan sarkan bir ipe tutunmutum.
Dalgalar grltyle bamn stnden geiyor; boazma, kulaklarma,
burnuma tuzlu, ac sular doluyordu... pe var gcmle aslarak kendi
mi yukar ektim; suyun stne ktm. Bam bordaya arparken,
elimdeki gocuu ters dnm sandaln omurgasna frlattm, kendim de
oraya sramaya altm. Tam gcm tkenecei srada baardm bu
nu ve ayn anda akro yu grdm. Az nce braktm ipe tutunmu,
suyun iinde taklalar atyordu. p, bordadaki demir halkalardan geerek
btn sandal dolanyordu anlalan.
akroya:
-Sa msn? diye haykrdm.
Suyun stne frlad, tpk benim gibi kendini sandaln omurga
sna ekti. Onu yakaladm; yz yze geldik. Ben ayaklarm zengiden
geirir gibi ipten geirmi, ata biner gibi oturmutum. Fakat sallantl

576

bir durumdu bu. Bir alga eyerden alaa edebilirdi beni. akro elle
riyle dizlerime yapm, ban gsme vurup duruyordu. Her yan tir
tir titriyordu. enesinin arpn duyuyordum. Bir eyler yapmak ge
rekiyordu. Omurgalar ya gibi kaygand. akroya suya girip bordalar
dan birinin yannda ipe tutunmasn syledim. Ben de te yanda ayn
eyi yapacaktm. Sylediimi yapacana, bam gsme daha beter
vurmaya balad. Dalgalar vahi bir dans yaparcasna yanmzdan gei
yor, yuvarlanmamak iin son gcmz harcyorduk. p, ayaklarmdan
birini kesiyor, ok canm yanyordu. Drt bir yanmzda dalar gibi
ykselen dalgalar grltyle atlayp yanlyorlard.
Ayn eyi bu kez daha sert syledim. Ama akro ban var g
cyle gsme arpmaya devam ediyordu. Beklenecek zaman deildi.
Ellerini birbiri arkasna dizlerimden ayrdm, onlan ipten geirmeye
abalayarak akroyu suya itmeye baladm.
te o zaman o korkun gecenin en korkun olay oldu. akro y
zme bakarak:
-Beni boacak msn ? diye fsldad.
Korkun bir soruydu bu. Ama sorulu daha da korkuntu. akro nun sesinde hem rkek bir boyun ei, hem bir yakan, hem de uur
suz sonutan kurtulma konusunda btn umudunu yitirmi bir insann
son i ekii vard. Fakat slak yznde bir l beyazlyla parlayan
gzleri belki her eyden daha korkuntu.
Ona:
-Sk tutun! diye bararak ipi yakaladm, kendimi suya koyuver
dim. Ayam bir eye arpt ve ilk anda acdan hibir ey anlayamadm.
Fakat az sonra bir ey alevlendi iimde, sarholadm, kendimi hibir
zaman olmadm kadar gl hissederek:
-Toprak! diye bardm.
Yeni lkeler bulan denizciler o srada benden daha cokuyla ba
rmlardr belki; ama seslerinin daha yksek ktn pek sanmyo
rum. akro uluyarak kendini suya att. Ne var ki, yeniden kayglandk
bir sre sonra. Su henz gsmze kadar kyor, evrede de kyya
geldiimizi gsteren herhangi bir belirti grnmyordu. Deniz daha
durgundu burada. Dalgalar artk sramyor, tembelce yuvarlanp gei-

577

yorlard evremizden. Bereket versin sandaln ipini brakmamtm.


Bylece ben bir yana, akro bir yana geerek kurtarc ipe tutunduk;
sandal da ardmz sra srkleyerek korka korka bir yere doru yr
meye baladk.
akro bir eyler mrldanarak glyordu. Ben kaygyla evreye
bakmyordum. Arkamzda ve samzda dalgalarn sesi daha iddetliy
di. nmzde ve solumuzdaysa hafifti. Sola doru yrdk. Altmz
sk bir kumsald, fakat yer yer ukurlara Taslyorduk. Arada bir aya
mz yerden kesiliyor, o zaman teki elimizi ve ayaklarmz kullanarak
yzyorduk, su kimi zaman da dizlerimize kadar iniyordu. Derin yer
lerde akro uluyor, bense korkudan titriyordum. Anszn, oh! Karm
za bir ate kverdi.
akro avaz kt kadar bard. Ben sandaln alnm olduu
nu unutmamtm. Bunu hemen ona da hatrlattm. Sustu, az sonra da
hngr hngr alamaya balad. Ne yaptysam yattramadm.
Derinlik gitgide azald... dizlerimize... topuklarmza kadar in
di. .. alnm sandal hl yedeimizdeydi. Fakat gcmz de tken
miti artk. Onu orada braktk. Kara bir ktk duruyordu yolumuzda.
stnden atlayp geince birtakm dikenli otlarn zerine dtk. ok
canmz yand. Toprak ite byle ho geldin diyordu bize. Fakat buna
aldr etmeyip atee doru komaya baladk. Bir verst kadar temizdeydi. Sevinle parlyor, kurtuluumuzu kutluyordu sanki.
Karanln iinde bir yerden, tyleri karmakark kocaman
kpek stmze atld. O zamana kadar sarsla sarsla alayan akro,
bir lk kopararak yere yld. Ben slak gocuu hayvanlarn stne
frlattm; dnp el yordamyla ta, sopa gibi bir eyler arandm. Elimi
dalayan otlardan baka bir ey yoktu. Kpeklerin birden saldryor
du. ki parmam azma gtrp var gcmle slk aldm. Hayvan
lar geriye srad, ayn anda da koumalar duyuldu.
Birka dakika sonra atein karsnda, koyun postundan abalar
na brnm drt obann arasndaydk. kisi yere oturmu, ttn ii
yordu. Uzun boylu, gr kara sakall, bana bir Kazak papa geirmi
olan ncs, sopasnn kocaman sapma dayanm, arkamzda duru
yordu. Drdnc oban, sarn bir delikanl, hl alayan akro nun

578

soyunmasna yardm ediyordu. Toprak on onbe metre temizden ba


layarak gz alabildiince geni b t alana yaydan boz renkli, youn bir
rtyle kaplanmt. Henz erimeye balam ilkbahar karn andryor
du.
Sait Faik, Karanfiller ve Domates Suyu (4) adl yksnde Kr Mustafay anlaKyde ona, Kr Mustafa derlerdi. B ir gz sola doru biraz
kaymt. Sa tarafnn beyaz ile gzkapa arasna cier krmzs bir
et paras oturmutu. Byle mi domutu? Yoksa ocukken bir ey mi
batmtr?... Bu arzal gz, teki gzden daha parlaktr, daha siyah, da
ha canl, daha zekidir. Bana bir kamburu hatrlatyor bu gz; tuhaf de
il mi? B ir kambur insan irkindir ama, btn kamburlar iyi yrekli,
sevimli insanlardr. Arkada canlsdrlar, endirler. Ne severim kam
burlan!
te Kr Mustafa nn bu gz de bir kambur insann ruh haletini
iine sindirmi, kr kr, prl pml, sevimli, apkn, canl bir gzdr.
teki doru drst gz, onun yannda, mahcup, snk, tatsz tuzsuz,
pek de kibirlidir.
Kr Mustafa bahelerde alr, gndelie gider, sarn svar,
dam aktarr, kuyu kazar...
Bizim kyn lodos taraf gayri meskundur. Orada fundalar, ya
bani mee palamutlan, kocayemiler, al sprgeleri bir trl aa ha
line gelemeden, ama aac taklit edercesine geliir, birbirinin iine gir
mi yaarlar. Btn bu fundalklar Fino Kilisesinin maldr. Kocaman,
kirli sakall, cin gibi bir papaz, fundalklan bizimdir diye arada bir
dolar. steyen olursa ucuza kiraya verir. Ama kimse kiralamaz. n
k, orman memuru buralar, Orman Kanunu mucibince orman addeder.
Aralannda be ufack am aacnn boulduu yabani, cce, oduna
bile gelmez al rp orman memurunun, Orman Kanununun sayesin
de mesut yaarlar.
Kr Mustafa nasl becerdi bilmem... Denize diklemesine inen
bu alln bir ksmm ne pahasna ayklad, biliyor musunuz; trnak
lan pahasna. O al rpnn sere serpe gelitii, bu denizlere dikleme-

579

sine inen toprak yle talk, yle talkt k i... Sonra Mustafa gndzle
ri baka yerde almak mecburiyetindeydi.
Akam olunca allarn arasna saklad kazmasn alyor, gn
aanncaya kadar skyor, koparyor, kazyordu. Kazdka kaya, kaz
dka ta. Btn bir yaz, btn bir k, orman memurunun tazyiki, a
l, palamut, defne, kocayemi, diken, ot, kk ona kar koydular. Bu
korkun mcadeleye evlek toprak iin Mustafadan baka bizim
kyde kimse giriemezdi.
Kaya bitip de yumuak, esmer, pembe bir funda topra bir kar
meydana knca, bir mee palamudunun korkun ylan gibi kk n
ne kard. Onu sknce, orman memurunu karsnda bulurdu. O gi
dince, zehirli bir diken ba parman iirirdi. Kazma krlenir, krek
bulamaz, ta da gibi ylrd. nsan byklnde bir kaya, yumuak
topran stnde, altndaki bir insan byklnde cssesini hi belli
etmeden yosunlu yzyle dikilir; omuzlan, trnaklan, ayaklar, gs,
srt, btn kuvvetiyle dayanr, onu yener, ykard. Kazma i grmedi
i zaman yumruu, yumruu yetmedii zaman parmaklan, parmaklan
kaim geldii zaman trnaklan ile topra trmalard...
Bir sonbahar gn bakt ki, kk am aalan filizi, krpe di
ken yapraklanyle, be kocayemi, ngl ngl yemileriyle yer yer
esmer, pembe, kl rengi topraa saye salar... Biz grenler:
-Bakarsan ba, bakmazsan da olur - dedik.
Bilmedik ki dile, trnakla, kanla, canla tabiat denilen canavan
yenmek lazm gelir. Bendeniz bu mcadeleye ahidim. Mustafa'nn
kr gz, hiddetten ala buland gnleri hatrlyorum. Hey arslan
Mustafa! der; uzakta bir am glgesinde korkun kavgay seyreder
dim. Bu kavga, Romal esirlerin arslanla dvmesinden u itibarla
farklyd ki, Romal esir, arslana bir eyrek saat iinde yeniliyordu.
Mustafa, ejderhay bir sene iinde bazen mitsizlikten, bazen mitten
yeniyordu.
Bir sabah her zamanki amn altna vardm ki, bir kyl kadn,
yar plak ocuk garip birtakm talar, tahtalar, saclarla bir eyler
yaparlar. Bu, her tarafndan poyraz, lodos, gndousu, keileme, yl
dz, karayel rzgar giren bir evdi. Mustafa, arkasna, yeiller giymi,
gl kuvvetli bir kadn takm, evleine izgiler, ocaklar ayordu.

580

-Arslan Mustafa! -dedim-. Su buldun mu, su?


-Deniz kysnda eski bir kuyu vard. Tuzlu bir para ama, idare
edeceiz. uraya bir sarn kazabilsem...
Onu grdm m toparlanyor; hayret, sevgi ve sayg ile bakyo
rum. Koca yaylamzn zerinde byle milyonlarca insan bulunduunu
dnyorum. Yine dnya yuvarla zerinde byle milyonlarca insa
nn trnaklan, nasrlan, irkinlikleri, tek gzleri, tekkollanyle bir ejder
ha ile kavga etmek iin bekletiklerini dnyorum.
Kk hanmlar! Bugnlerde bir gn nianlnz size koyu al
renkli karanfiller gnderecektir. Dikkat edin, belki Mustafa makiler
dir.
Rfat lgaz, Yldz Karayelde (5) deniz adamlarnn denizle savamn anlatr.
Makinist Hayrinin tam dedii dakikada kprde bulunmular
d. Direkli yksek tekneler kuyruk olmu bekliyorlard. Ne apaya, ne
halata i dmeden alan kprden gemiler, limann rhtmna ya
nam olan vapurlan geride brakarak Karadenizin rpntl sulanna
kmlard. Sert bir poyraz motorun hzn birden krmt. Kardan
esen rzgar birden mile drvermiti Selametin yolunu:
Bu poyraz ok uratracak bizi. dedi Makinist Hayri, bam
makine kamarasndan karp da. Poyraz serin de esiyordu, ne alkol
kalmt damarlannda, ne de banda o tatl umursamazlk... Gzleri
mil ilerdeki Pavyos Burnu ndayd... Eer burunu ap Tarlaaz na bir
saatte ulaabilecekse bu Selamet, iki saat sonra da Amasra nlerine d
ecek demekti. Eer sktremezse limanda akam beklerlerdi, poyra
zn kmlmasm... Gn batt m bakla kesilir gibi mayna olurdu esin
ti. .. M io Yaar imento tozlanm silmi, pm l pm l temizlemiti, kstn. Kovasn da tam rman aznda dkp deniz suyuyla alkalamt. Baaltna yerletirdikten sonra:
Eee Harun A b i! dedi, Ben sana uur ola diyeyim de sen de
kaptana syle! Babam biliyorsun, eski gemicilerden... Gemicinin iyi
sini deniz alr kendine derdi salnda!
Dedii gibi de oldu! dedi Harun, Sac gemilere pek gven ol
muyor, durup dururken alabora oluveriyor. Var m aa gemi gibisi!

581

Bana derdi ki babam, Karadenize ktn m, ister dereden k,


ister Boazdan, kaptana uurlar ola diyeceksin! diye t verirdi.
Ka sefer syledim bu mer Kaptan a eyvallah, bile demedi. Haydi
syle u adama da babamn dedii yerine gelsin!
Peki Yaar!... Babann dedii olsun! mer Kaptan, uurlar ola!
Eyvallah Ak Harun! A gzn de uursuzluk olmasn bu
motorda!
Makinist Hayri, Pavyos Burnu nda kerteriz iin tuttuu bir ama
gzlerini dikmi, bileindeki saate bakp motorun yolunu hesaplyordu.
Kaptan! dedi, Gene sen bilirsin ya!... Amasray geersek bu
poyraz daha aztacak! Tutturamayz Kerempe yi!... stersen Amasra da
geirelim geceyi!...
K rlr bu rzgar!... Bekleyemeyiz, Karayollarmn ambarnda
bugn bir gram imento yok!...Hesapla bir kere... drt gnmz bi
zim mal sahibinin imentosu iin yollarda geti. ki gece de buralar
da!... Ambar memurundan nce ba mhendis saldrr zerime!
be kuru kan vard onlardan. Eer iine bal grnyor
sa apar Yusufu taktndan deildi... B ir gemide kaaklk olmazsa
gemidekiler nerden yolunu bulacaklard? Hele kaptanlar?...
Gtrmez bu Bolender bizi... Sen de greceksin biraz sonra...
B ir saat gemi daha Tarlaaz n tutturamamlard.
Saat bei geiyor! dedi Hayri, motorla biraz oynadktan sonra,
Saat gibi alyor, ama faydasz! Tam krk ton imento bu!
Saat sekize doru Amasra mendireinin burnunu tutturabilmilerdi. Drt saatte yedi m il... Saatte ancak iki m il alabiliyordu Selamet
sert poyrazda. Dmenden bir alabanda bekleyen Hayri:
Kaptan! dedi, Gn batt! Poyraz hep bi karar esiyor. Yatalm
burda!
Dan rzgan balar birazdan krar poyraz!
Krsa da milden fazla gidemeyiz. Cide bile yirmi sekiz, otuz
millik yol!...
Kpek Bumu nu dnyordu, poyraza kar bannmak iin. Gel
gelelim otuz m ili bu durumda ka saatte alabileceklerdi?

582

Gemicilik bu! dedi kaptan, y i hava durup dururken bozarsa...


Kt hava da iyiye dnemez mi? Karabahtma krk be diyeceksin ara
sra... Gen adamsn, bu kadar korkma bu denizden!
Korkmak haaa! Demek daha tanyamamz birbirimizi! Ver
elini Boyranalt, yle mi? Tamam!
Poyrazdan kamak iin, biraz da motorun burnunu yldza al
yorum!
Amasra da yatmadktan sonra gerisi senin bilecein i! Bildiin
gibi yap kaptan!
Haydi uurlar olsun!
akraz, Tekken ve Kurucalie yi fenerlerinden bile zor kar
dlar, Gideros feneri de geride kalmt. Cide feneri gndze rastlad
iin akp snmesine aldran bile olmad. Kaptan, Kpek Bumu ndan
sonra motorun ban gndorusuna evirmeyi dndyse depoyrazn
sakarcklan kaynadan ieri vurunca vazgemiti. leye doru bu rz
garn byle kalmayaca daha da sertleecei anlalyordu. Tm Kara
denizde sabahtan gsteren poyraz leye doru iddetini daha da art
trrd. Dnden ykl olan havann leyi bile beklemeyecei bulutla
rn tarazlanmasndan anlalyordu. Makinist Hayri bir ara kerteriz etti
i kayann karsnda yerinde saydklarn anlar gibi olmutu. Poyraz
serteldike sertelmi, Kerempeden sonra krlma umudu da suya d
mt. Bu umut, yerinde sayan bir motor iin geerli olamazd. Hayri,
biraz da aadan alarak:
Kaptan! dedi, Bu durumda yaplacak bir i var m ?
Yaplacak ey, bocalamak! Kpek Bumunun arkasna sn

mak!
En doru karar buydu Hayri ye gre de... Cide de tuz maaras
nn tam karsnda demirlemek. Tam alabanda bile edemezdi dmeni
kaptan. Motorun burnunu yldza evire evire dnmek, arkasn poy
raza almakt, en doru davran. Poyraz dalgalarnn ieri girmesini n
lemek iin geni bir yay izen Selamet, arkasn poyraza verince be
millik hzna yeniden kavumutu. Poyraz eyrek saat nce motorun h
zm krarken bu kez hzna hz eklemee balamt. Tomruk mer, f
kesini yattrmak iin yelkeni fora etmeyi bile dnd. Ama hangi

583

yelkeni fora edecekti! Yamal yelkenler bu poyraza dayanr myd? Ye


di milden aa deildi Selametin yolu. Motorun k tam poyraza d
nnce bu hz daha da artmt. Selamet, kt ba iki yann kpkler
iinde brakarak Balkkayas dorultusunda yol alyordu. Bocalama ne
kadar raconuna uygun da gese ba stnden akan sular, muambalarn
stnden ambarn iki yanma tam sal sollu leva deliklerinden da
r akyordu. Poyraz sakarcklan, sakarck olmaktan oktan km iri
dalgalara dnmt. Akama doru poyrazn krlr gibi oluuna akl
erdiremeyen mer Kaptan:
Ne oluyor! demekten kendini alamad, dalgalar irileip l dal
ga oldu!
Makinist Hayri, iinden poyrazn drise edeceini dnd; ama
bilgilik olur diye sylemedi. Ama uyarmas da gerekirdi bu Tomruu.
Kaptan! dedi, Sakn yldza evirmesin bu rzgar!...
Neden yldza evirsin? Keileme de var, lodos da!...
Ban kaldrp baksa gnein kaln bulutlarn arkasna doru al
aldn da grecekti. Savrulmu, turalanm kirli bulutlarn... B ir ka
rayele gei hazrl da olabilirdi bu. Gn batmadan kararmt orta
lk. .. B ir yamur boansa buna raz gelmeyecek kimse yoktu motor
da... Havann belki bylece afat krlrd. Cide fenerinin akp snd
seiliyordu, bu zamansz akam karanlnda. Balkkayas m yz,
yz elli metre iskelesine alan Selamet, bir sre Gideros feneri dorul
tusunda mil zerinden yol aldktan sonra alabanda edip birden tuz
maaras dorultusunda yol almaya balad. Oysa yanl bir giriti bu,
hemen Kpek Burnu ndan dmeni alabanda etmesi gerekirdi nceden.
Kaptan bu yanln, poyraza kar yol almak zorunda kalnca anlamak
ta gecikmemiti.
Kpek Burnu, poyraza kapal bir bannak oluturduu iin bu
zorlanma uzun srmemiti. Motorun kn poyraz denizlerine veren
mer Kaptan, sokulabildii kadar kyya sokuldu. Bastnde vardiya
daki Harun a seslendi:
Funda!
Zincir sarld dolaptan grltyle boanmt. apa dibi bulun
ca, tekne inden ekilen bir boa gibi savrulmu, ba birden ak deni

584

ze evrilip kalmt. Burada hz krlnca poyraz, artk motorun ban


dan doru uslu uslu esmee balamt. Kaptana bu durumda gemi
olsun, denebilirdi; ama kimsenin dili varmyordu. Motorun ba tam
poyraza deil, yldza dnkt. Demek biraz kaym oluyordu rzgar.
Bir kararda kalmayaca anlalyordu. Ya yldz karayele doru kayarsaaa?
ekin tenteyi! dedi, Yamurgelecek!
Serenin stnden ektikleri tenteyi ka doru kaydrmlard.
n de kapatlnca temiz bir uyku ekilirdi srayla... Kaptan:
nce tulumba... dedi, Tulumbay bir elleyelim. Islatmayalm,
alttan imento torbalarn.
Harun tulumbann koluna yapnca, M io Yaar tentenin bala
rna dm atyordu.
Oyalanma! dedi kaptan, Sen torbada ne varsa ser, u kamara
nn stne de yiyelim!
Alktan, hele susuzluktan dili dama yapmt. Hibiri boctun
emziini azna alp bir yudum su iememiti. Poyrazn bylesi az g
rlrd bu denizde. Kaptann kavanozunda zeytin eksik olmazd. Ka
pan ap koydu ortaya... Glgenpman nda alman soanlar hl dip
diriydi. Makinist Hayri, akyla ayklayp denizde ykad. Koydu maki
ne kamarasna serilen rtnn zerine. Bir dolap bylndeki kama
ray drt yanndan evirmiler, nlerinde ne varsa sra gzetmeden at
tryorlard. Katk eksik olsa da ekmek boldu. M io Yaar iri paralara
blp kata pek el uzatmadan kamm doyuruyordu. Kimsenin azn
bak amyordu. Deniz krlm, rzgar mayna etmiti ite. Neydi bu
havadaki arlk, bu durgunluk!
Hayri be! dedi mer Kaptan, stop etmedin demek?...
Sen istop! demedin ki kaptan!
Limana girdi mi kaptan beklemeden kapatrd mazotu. B ir so
rumluluk ekingenlii iindeydi demek...
yi ettin kesmedin d e...
Dnerse rzgar...
karz... Barmamayz burda... Byle zamanlarda hep terslik
yapar bu namussuz Bolender... almaz hemen.

585

Sen kes gaz! stop!


Bu motor alrken rahat edecekleri yoktu. u ekmei bile rahat
yiyemiyeceklerdi.
Makine durunca, kaptan:
Oh be! dedi, Hayle! u lokmam rahat yutaym. Yaar be!
Kutuda ay kalm m ?
Bartn da yeni aidiydik ya!
Hadi Hayri, koy senin mazot ocana u aydanl!
Makinist Hayrinin tm keyfi kamt. Byle kukulu havalarda
istop etti mi, bu makine bi daha almayacakm gibi gelirdi ona. Bor
day siper alarak akt kibritle kavanozdan yapt ocan fitilini ya
karken snvermiti. Sulu mazot diye geirdi iinden. Kibritin yenisi
ni akt. Daha fitile uzatmadan snmt bu kez. Nerden esiyordu bu
rzgar? Bu burun poyraza, biraz da yldza kapal deil miydi?
Esiyor! diye mrldand, Karayelden doru esiyor.
Oysa Tomruk mer bile anlamt. Yldz karayelin balad
n... lmd bu rzgar. Karadeniz iin. Hele byle kapanda kslm
ken.
Fayrap! diye bard, can yanm gibi, Brak u oca sen!
Fayrap!
Sanak birden boanmt. Balamasyla motorun kn karaya
savurmas bir olmutu. Ky hzla yaklayordu. Harun ba stnden
baryordu:
Demir taryor. M otor demir taryor.
Makinist Hayri motorun kolunu evirdi. Biliyordu birincide ate
alamayacam bir kez daha evirdi. Bir iki patrtdan sonra durdu. Kap
tan ikinci demiri atmas iin emir vermeyi unutmutu Harun a.
Funda! diye barnca, Hayri ac ac gld bu durumda bile.
Artk demir bile tarayamaz bu motor. dedi, Sa oturdu.
Motor alyordu imdi. Hem de saat gibiydi. Yol verdii halde
motor silkinmiyordu bile.
Vay namussuz! dedi, Oturdu!
Kaptan ikinci kara haberi de ekledi peinden:
Dmen frlad!

586

Sonuna kadar at. Kmldamyordu yerinden. Allah vere de ka


yalara oturmasa!... diye dnd.
Tekne kumda, kaptan! dedi, krkuma oturdu!
Kayaya dese, kt kt duyulurdu. Sanak batan bindiriyordu
durmadan:
Harun! diye seslendi. Duyuramad. Grl grl esiyordu kara
yel. .. Tam karayel de deildi... Yldzdan kaymt ama... Tam kara
yel deil, yldz karayeldi. Su kalkm da geliyordu Selametin zerine
sanki... Hayri, armklara sk sk tutunarak brandasnn stndeydi.
Rzgar tuttuu gibi atmt. Brandann iplerine yaparak kalabilmiti.
G it!' dedi, Makinenin yanma git! Kes mazotu!...
Yldz karayel denizleri de balamt, sanam ardmdan. Birden
bymt dalgalar... Motorda ilk dalga Hayri nin ayaklarnn dibinde
patlamt.
Can yelekleri! dedi kaptan, Harun kar, abuk!
K altndayd. Kapann halkasma soktu parmaklarm ekti.
Zorland, aamyordu.
Brak sen! dedi. B ir iki ekiten sonra aabilmiti kaptan. Eil
di. Aldn nce M ioya verdi. kinciyi kendi giyip balad. kisini
birden ald ierden Harun a uzatt. Sonra kapa yerine oturtup tepindi
zerinde. Makinist Hayri, Harun dan ald can yeleini giyip sk sk
baladktan sonra:
Gir kamaraya, sen! dedi, Yanma Yaar da al! Ben direk dibindeyim!'
K stnde yaplacak hibir ii kalmamt kaptann. Dmen fr
lad iin yekeyi dmenden karmt. Hi olmazsa ayaklarna taklmasnd. Sanaklar dalgaya dnmt. Selamet oturduu iin bu dal

galarn kvraklna uyamyordu. inde ki krk ton imentoyla tahta


dan bir rhtma dnmt. yle bir nhtm ki dalgalan bile kramyor
zerinden artyordu. Her dalga alp gtrecek bir eyler bulmutu Selametle. Patelye, kamarayla sancak bordas arasna skp kalmt. S
rann gemicilere geldii anlalyordu. Kendilerinin alp gtrlmesini
bekleyemezdi onlar da. Tam zamamnda suya atlamalan gerekirdi. Bu
dalgalarda patelyeyle kyya klabilir miydi? Can yelekleri onlan bir

587

sre boulmaktan kurtarsa bile karaya nasl kacaklard? Dalgann ka


raya atma gc kadar, ekme gc de vard. Belki bu g daha da teh
likeliydi, yerden yere vurula vurula sersemleyen yorgun bir gemici
iin. Ka gndr esen poyraz, sulan soutsa bile bir bakma nemli de
ildi. Haziran bamdaydlar. nemli olan dalgalarla sert rzgann, ki
iye kendini ynetme olana tanmamasyd. Tek yldz yoktu gky
znde. Fenerin akp snmesiyle sulara vurmas gereken nlar bile se
zilmiyordu. Kydaki karakolun klan grnmyordu bu srekli saa
nan getirdii youn karanlkta. Oysa jandarmalann kendilerini gr
meleri, motoru kydan izlemeleri gerekirdi? Neden onlardan bir ses
duyulmuyordu. Motordakiler sanam etkisini dandakiler kadar an
layamyorlard. Patlayan dalgalann gmbrts, kulaklann, youn ka
ranlk, gzlerini perdelemiti. Bir mezar yalnzlnda kalmlard ge
cenin bu saatinde. Dardan gelip de kurtulmalar umudu da yoktu. Ne
yaplacaksa kendilerinin dnp baarmas gerekiyordu. Bu ara Maki
nist Hayri kendisini tam direin tepesine bal ip merdivene tutunmu
buldu. Bilerek mi yapmt bu merdivenin ilk basamana, yoksa dal
galar atnca korunmak iin mi yapmt? Ambar kesiminin sulara g
mlmesinden anlalyordu ki, ktaki makinist kamarasna dnmek
olanakszd artk. Ayn motorun iinde tek banayd. Arkadalan dal
galann bastrmas yznden kamaradan kp da k stnde tutuna
mazlard. Ancak sulara atlamak iin kabilirlerdi. Yanlanna dnse de
hep birden darack blmede bannmalan da ok zor olacakt. Tm g
cn bileklerinde toplayp ip merdivenin basamana yapp sulara ka
plmaktan kurtulmas bile bir baanyd; ama daha ne kadar kalabilirdi
byle? B ir soluk alabilmesi iin erlemelerin gelip gemesini bekle
yecek duruma gelmiti. Son erlemelerin kazandrd ksa durgun
luktan yararlanp kendini, tutunduu basamaa almasn baard. lk
erlemeleri bu basamakta atlatmak zorunda kalmt. Dalgalar krlr
gibi olunca o hzla birka basamak birden km, ayaklann sudan kur
tarmt. Demek daha da yukansma ksa biraz olsun rahat edebilirdi.
erlemeleri geride braknca onu da denedi. Rzgar estii srece ba
samaklarda rahat yz gremeyeceini anlamt. Vakit, gece yansn
oktan gemi, hava soumutu. p merdivenin baland anakta

588

bylece eli kolu bal kalmasnn dnda yeni tehlikeler de kendini


gstermee balamt. Tekne kuma yerletike direk de ksalyordu
sanki. Dalgalar ayaklarna ulatka direin ucuna doru trmanmas
gerekiyordu. Bo bulundu mu dalgalar her saniye alp gtrebilirdi.
Giymekleri tm sland iin yordu. dn derisinde
souun etkisinden nce, iinden gelen titremeden, dilerinin birbirine
vurmasndan alglamt. Parmaklan d iin tutamaz olmutu,
armklan... Ellerini srayla greve sokmay dnd. Sa elini koltuk
altnda strken, sol elle tutuyordu armklan. Tutamaz hale gelince de
snan elini greve sokuyor, yen elini yeniden koltuunun altna
yerletiriyordu. Gzleri makinist kamarasmdayd. ki arkada kaptan
la birlikte ierde olmalydlar. Dalgalann glendii bir srada dalga
gmbrtlerinin iinden Harun un sesi duyuldu:
Hayri Abiiii! Atlyoruz! Sen de gel.
Hi dnmemiti sulara atlayp kurtulmay. Evet canyelekleri
vard, hepsinin de srtnda ama, kyya nasl tutacaklar, sonra kuma na
sl kacaklard? Kaptan nasl izin veriyordu sulara atlamalarna?
Kaptaaan! diye seslendi, Bannamyoruz artk. diye bir ses
geldi yant olarak.
Kamara paraland.
Haklydlar, denize atlamakta. Atlamasalar dalgalar alp gtre
cekti nasl olsa. Peki, kendisi ne yapacakt? Atlamak zorunda deildi
onlar gibi. Direk kmlp devrilmedike, vcudu soua, yorgunlua da
yand srece burda kalabilirdi. Teknenin alabora olmas olanakszd.
Alttan stten su alsa da bu krk ton imento bir kale gibi tutard gemi
den kalyorum! dedi, Allah yardmcmz olsun!
Bir ac kt birden yreine. Nasl brakacakt onlan? Hele Ha
run u en ok sevdii kiinin kardeini... Gemicilik, arkadalk bu muy
du?
Harun! diye bard karanla doru, Atlama!
Alrsa dalga alsmd onu. O zaman atlrd sulara, belki ikisi bir
den kurtulabilirlerdi. Harun un kendisi gibi iyi bir yzc olmadn
biliyordu. Bu i biraz da deneyimle bilgi isterdi. Yeterince bilgisi oldu

589

una inanyordu kendisinin. yi bir Karadenizli yzcyd Harun; ama


iyi bir gemici deildi henz. u halde birlikte atlmalydlar sulara; ama
byle durup dururken mi, kaptann isteiyle...
Bekle! diye bard. Ne kadar ge atlrsa sulara o denli kurtul
ma umudu var gibi geliyordu kendisine... ortalk aarnca daha kolay
olurdu kurtulmalar. Dardan yardm da gelebilirdi. Bir ip bile atsalar,
bir kolaylkt. Belki motorlu sandal bile yzdrrlerdi... Bu durumda
onlan, Karadenizlilerin soluan dedikleri su ii akntlar alp gtrr
d gecenin karanlnda...
Harun!
Ses gelmiyordu. Birka kez bard, Kaptan, nerdesiniz? diye.
Bilmiyordu onlarn patelyeye gvenip motordan ayrlmak iin bir giri
ime getiklerini. Harun iindeyken mayna etmilerdi sandal. Ktan
yanap kaptanla mioyu almas dnlmt. Daha denize iner inmez
de dalgalar sandal tekneye vura vura paralamt. Herkes tek tek can
derdine dmt. Hayri artk motorda kimsenin bulunmadn bili
yordu. Kyya doru sesleniyor, arkadalanmn adn yineliyordu dur
madan. Bir ara tam ters ynden, Kpek Kayas ynlerinden sesler duy
du:
Bizi kurtarn! Bouluyoruz!
Kolayca getirmiti rzgar sesleri. Demek tam yldz karayele
dnmt hava, sular da yle... Soluan onlan kyya karmam tam
ters yne srklemiti. Glerini barp yitirmemeleri gereken arka
datan umutsuzluk iinde durmadan baryorlard.
Allah akna, kurtarn bizi!
mer Kaptan m sesiydi bu, bitkin umutsuz. Ona g vermek
iin kydan bir yank duyuldu.
Dayann geliyoruz!
Ykselticiyle baryordu biri:
Korkmayn yannzdayz.
Allah akna...
mer Kaptan md bu son yakan.
Hayri Abiii!
Bu da Harun du. Ne Beni kurtar! diyordu, ne de yalvaryordu.
Bir aynl sesleniiydi bu. Hoa kal! der gibi... Bu duruma kendisi-

590

nin de debileceini dndnden mi, boulan bu arkadalar kar


snda, kendini duygusuzlukla suladmdan m, hzla indi basamakla
r. Motora ilk arpan dalgamn gbeine dald, az ilerden kt. erlemelerin arasna skmt. Kendini bolua atsn diye motorun sanca
ndan dalmt. Kendini kyya yakn bulunca Hann un ters yne na
sl gittiini anlayamamt. Demek soluan suyun stnde deil, suyun
iindeydi. Bozguna kaplmazsa suyun stnde yzebilecekti. Can yele
i yzmesini kolaylatryordu. Bilerek ters yne, Kpek Kayasna
doru kula sallad. Vcudu snmt?Byle saatlerce yzebiltdi. G
cn biriktirip nce ses duyduu yne doru seslendi:
Nerdesin, geldim!
Bir sre bekledi. Hem dinleniyor, hem de evresinden ses anyordu?
Harun, nerdesin?
Birden umutsuzluk kverdi iine. Yalnzlm anlaynca gc
nn, direncinin tkendiini sezinler gibi olmutu. Suyun derinliinden
kopan gl bir dalga kendisini, altndan kavrayp bolua frlatvermiti. Su yznde dengesini tutturabilmek iin debeleniyordu. Henz
kendini toparlayamadan daha byk bir dalga sudan kopanrcasma kal
drd, kaldrd, usta bir grei gibi beyninin stne frlatverdi. Sert bir
alana dtn sanmt. Kendinden gemek zereyken nc bir
dalgann kavradn ne yapsa dengesini tutturamayacan anlamt.
Onun egemenliine kendisini brakmakta byk bir rahatlk bulmutu.
Kendini toparlamak istese de baaramyacan biliyordu artk. Bylece suyun serinliine kendini vermekte denizle btnlemek gibi tatl
bir esriklik bulmutu. Vanlacak bir yolun sonuna yaklatn anlam
t. Buna ulamann gerek bir baan olmadn anlyor, bakaca yapa
ca bir ey olmadnn bilincine vard halde gene de rpnp duru
yordu. Bu rpmlar gittike artan dalgalann gcnde amacn ara
na kadar srp gitti.
Fahri Erdin, Ac Lokma (6)da Bulgaristana snmak isteyen arkadan do
ayla savamn anlatr.

591

Koca Nazm nasl diyordu. Kuvay Milliye Destan nda? Arhavili smail de mi, Karaylan da m, aklmda deil imdi. Amma tavan
korktuu iin kamaz, kat iin korkar, diyor.
O halde biz? Korktuumuz iin mi, yoksa katmz iin m i?
Valla bilemem. Korku bu kpek gibi. Ne gelip kapyor, ne de
brakp gidiyor. Kahramanlk taslyamam. Bildiim bir ey varsa, kor
kuyorum. Adm gibi aklmda bu korku.
A l benden de o kadar. Sinmi iime. liime, kemiime ile
mi.
Derimiz gibi giyinmiiz.
Soyunalm!
kinciydi bu emri veren.
Neyi, korkuyu mu? dedi Birinci.
Hayr, ceket, pantolon, anadan doma. Tunca buralarda derin
cedir. teye getik mi, kurtuluruz bu namussuz kpekten.
de soyunurken iten ie tekrarladlar:
Evet, bu namussuz korkudan da kurtuluruz belki.
kinci, Tuna ocuuydu. nce hi ikilemeden o girdi suya. Ka
ranlkta saa gitti, sola dnd, ortalara doru bir yoklad ve ok geme
den geri geldi.
Hazr msnz? Su eneye kadar. Yryerek de geebileceiz.
Ceketin iine doldurun neniz varsa. ki yeniyle yle bir dm atn...
A y buluttan syrlyordu bu srada. Syrlnca bir bakt. Tunca k
ysnda Adem Baba. Su derinletike ellerindeki ruba knn kaldra kaldra karya geiyorlard. Korku sdn altnda kalmt.
Dereyi geince hemen fundala sokuldular: Elden geldii kadar
kurulandktan sonra giyinmee baladlar.
An gznz, dedi birinci, amarlarnz ters giymeyin ki,
yakalanrsak...
(...)

zmir Kordonunda gezmee mi kyorsun? Buradan teye artk


kalkmak yok. Emekleyeceiz. Srneceiz. aldan alya. Hendekten
hendee. Acemi erat gibi. Yarsn hava deiiminde geirdiin yedeksubaylm var ya senin, ite bu gece fitil fitil burnundan gelecek. Yat
bakalm! lk varacamz yer, tee u etekteki topaa. D ardmza!

592

nlerinde uzanan alan geince o topaaca varvereceklerini sa


nyorlard. Oysa aymda zaman zaman yeni srglenmi bir tarla ka
dar dz grnen bu alan bir allk, bir batakm. Ay byledir. N i
ce ykntlar bayndr gsterir, nice tmsekleri, hendekleri de dmdz.
Bizim propagandaclar her trl szden, sazdan, izgiden, ktan fay
dalanr da, bu trl aym nasl unuturlar, alacak eydir! Ne yap
et, ek Anadolu ya temelli bir ay, tamam, yurt kalknd demektir.
Ya da ay caml bir gzlk bul, herkes edinebilsin, yine tamam, her
yer glistan!
te byle bir glistan a daldlar . Gl yok. dikenleri iste
mediin kadar. Prnallar, frn allar, brtlenler, yaban glleri krk
yldr birbirlerini grmemi gibi sarmamlar. Ayrp da aralarmdan ge
ebilirsen ak olsun. Yakasna paasna yapyorlar adamn! Nereye?
Hele bir kesimde yle etinleti ki i, nn de ylan gmleini soyunurcasma ceketlerin iinden syrlp yryesi geldi. allarn kedi k
pek gibi sarp trmalad bir yana, bastklar yer de yer deil. Burda ke
sekli, tkezlersin. Orda balk, pabucunu zor kurtarrsn. tede dize ka
dar srganotu, bacaklarm kamaya bile eilemezsin. Barasn gelir!
Artk de Turhall bir halliydi am a...
Dipnotlar
1. Tolstoy, Efendi ile Ua, ev. Mehmet zgl, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2006.
2. Piere Loti, zlanda Balks, ev. Samih Tiryakiolu, Varlk Yaynlan, stanbul, 1996.
3. Gorki, Yol Arkadam, ev. Ataol Behramolu, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2000.
4. Sait Faik Abasyank, Karanfiller ve Domates Suyu, Mahalle Kahvesi-Havada Bulut, Bilgi Yaynevi, Ankara, 1974.
5. Rfat lgaz, Yldz Karayel, nar Yaynlar, stanbul, 1999.
6. Fahri Erdin, Ac Lokma, Yordam Kitap, stanbul, 2006.

593

SINIF ATIKISI

Tarih, snf savamnn tarihidir. Gereki yazarlar, snf savamlarn yaptla- I

nnda yanstmlardr. Ancak smf savamlarnn zel durumlar da vardr. Bu zel ]

durumlara Engels znel rekabet (1) der. znel rekabet durumunda sermaye, ser- ]
mayeyle, ii iiyle atr.
imdi, ilk elde bu znel rekabeti grelim.

j
r

Michel de Saint Pierre'nin Milyarder (2) adl romannda sermayeyle sermayenin j


atmas da anlatlr.

Fabre-Simmons, Fransz Elektronik ve Enformatik Kumpanyasnn sahibidir. !


Marsel Sangallesin kumpanyasn da iine almak istemektedir.

#
)
Souk bir k gn, lokantann zel yemek odasmda, Simmons, Sangallesi bek- j

lemektedir. Sangalles denilen hayvan daha grnrde yok. Ama biliyordum byle j

gecikeceini diye sylenir Simmons. Sonunda Sangalles gelir. Yemeklerini yerken '
yava yava konuya girer Simmons.

Sangalles, in ucundan ne istiyorsunuz diye sorar.

-yle sanyorum ki, hibir ey istemediimi daha balangta


belirtmitim. Size sadece bir teklifte bulunmaktaym.
-Tamam ama ne istiyorsunuz u kutsal birlemede? Yzde yirmi
be mi, yzde otuz mu, ne?
Fabre-Simmons, katiyen telaa kaplmakszm, bu nispetin, ancak
hret ve nfuz tek l olarak alnd takdirde geerlik kazanabilece
ini syledi. Ama ne yazk ki, hret ve nfuzu tek l olarak almak,
u durumda mmkn deildi:
-Ak konualm, aziz Bakanm... -dedi- Nedir aslnda sizin
elektronik sektrnz? evirdiiniz ilerin alakgnll bir blmdr

594

o kadar. Oysa benim F.E. V.E.K. im, btn ilerimin ekseni ve temeli

durumundadr: Ordinatrler alannda byk apta cihazlarn imaline


girimi bulunmaktayz; bir yandan da entegre edili devreler alannda
u aratrmalarna hz vermekteyiz. Rakamlar konuturalm yeniden
bir an. Benim yatrm tutanma bir gz atmz. Sonulan karlatracak
olursak, grrz k i...
Ufak tefek adam, imdi, bembeyaz rtnn zerine, dolmakale
minin yeil mrekkebiyle iki ayn eri dizisi iziyordu. nce kendine
doru izmiti bu erileri, sonra daha iyi anlalabilmesi iin kar ta
rafa doru izmesi gerektiini fark edip karalad ve Sangalles e doru
izmee koyuldu yeni batan. htiyar iman adam, zmrt rengi de
senler ve bu desenlerin dile getirdii anlam ykyle bylenmi gibi
dinliyordu ufak tefek adam. Ve cevap verecek kesin bir eyi yoktu.
Dazlak kafasn birden sallayp silkti bu byy krmak istercesine ve
elini Fabre-Simmons un elinin zerine koyarak:
-Tamam!... -dedi-. Bu rakamlar, ebediyete kadar uzanr istenirse.
Biz iin pratik yanma dnelim: Ne istiyorsunuz?
Fabre-Simmons yavaa ekti elini, dolmakalemini kapayp ce
bine koyduktan sonra:
-nmzde vakit var, aziz Bakanm... -dedi-. Size iletmi oldu
um dokmanlan rahat rahat inceleyiniz nce ltfen; ve ltfen kendi
dokmanlannz bana yollamak ltfunda bulununuz. Sonra da adamla
rmz el ele verip didik didik etsinler meseleyi; elbette en uygun form
l bulacaklardr...
Sangelles, iddetle sallamt ban:
-Dokmanlannz okudum, Fabre-Simmons! -dedi-. Biliyorum
hepsini. Siz de benim iimi inceleyip renmisiniz. Kaybedecek vak
timiz yok. Eminim ki her eyi nceden dnp tasarlam durumdas
nz siz. Eer yanl anlamadysam, enformatik ve elektronik alanlannda karlkl katklanmza dayanan yepyeni bir irketin kurulmasn n
gryorsunuz. Biliyorum ki bugn, moda bu! Ama gene biliyorum ki
bu fikir, pek de yabana atlacak bir fikir deil sevgili dostum. Hukuk
danmanlanmz ve teknik adamlanmz, ilerde, ie kesin eklini vere
ceklerdir elbette. Ama her eyden nce kk bir problemin ikimiz ara

595

snda halli gerekiyor: Bu yeni kurulacak olan irkette, kendiniz iin ve


benim iin, hangi yzdeleri uygun grdnz?
O gne dein her yatan btn kadnlarn gnl elici bulduu o
nl glmseyiiyle glmsemiti Georges H. Fabre-Simmons:
-Sizi temin ederim ki sevgili dostum Sangalles... -diye balad-,
bu buluma, benim dncemde, bir konuya giri konumasndan, bir
zemin yoklamasndan baka bir ey deildi, anlatabiliyor muyum?
Ama mademki bu tasary olumlu karlyorsunuz, her birimiz kendi
ynmzden iyice dnelim mesele zerinde, ii olgunlatralm ve
yeniden bulualm...
-Hayr sevgili dostum!... -dedi Sangalles kesin bir sesle-. Bir i
kvamndaysa ertelenmesi sz konusu olamaz. Ben, dnme hakkm
mahfuz tutuyorum. Ama bu bulumay arzulayan ve hazrlayan siz ol
duunuza gre, ne dndnz aka renmek istiyorum.
Fabre-Simmons iin kaamak imkan kalmamt artk. En gurur
okayc, en ihtiyatl kelimeleri semee zenerek srdrd konuma
sn. Tasarlanan birlemenin Sangalles bakmndan alabildiine verim
li olduunu belirtti. Ve nihayet yeni irkete isim olarak: Sangalles ve
Fabre Enformatik Kumpanyas n teklif etti.
Ama iman adam, kocaman elini havaya kaldrarak bir kere da
ha kesti szn:
- Yzdelere gelelim!
En geri siperlerine kadar pskrtlm olan Fabre-Simmons, bir
an durup esinlendi; sonra da kesin srayn yapmaa hazrlanan bir
atlet gibi:
-Aziz Bakanm... -dedi-, eer rakamlarn kesinliine gvene
cek olursak, yaptm hesaba gre, benim payma 64,12... sizin sekt
rnze de 35,88 dyor. Ama, sizin messesenizin hretini gayet iyi
takdir eden ben, basit blokaj aznlndan daha fazlasn elde bulundur
manz normal grrm. Yuvarlak rakamlar ayrca sevdiim iin de,
son ve kesin olarak, 60/40 teklif ediyorum.
-Altm kimin?... -diye sordu Marcel Sangalles, kk mavi gz
leri ate saarak.
-Yzde altm bana, yzde krk size... Aziz Bakanm.

596

Ksa bir sessizlik oldu. Sonra Sangalles bouk bir sesle:


-Demek buydu dndnz, Fabre-Simmons!... -dedi-. Ben
aznlkta, yle mi? yle mi? A m a... ama siz yoksa aklnz m oynatt
nz ha?
Muazzam gbeini masann altndan glkle kurtararak yava
yava kalkt ayaa; yerinden kmldamam olan Fabre-Simmonsun
karsna dev bir heykel gibi dikildi:
-Size bir ey soracam, sevgili kk dostum... -dedi-. Hi bu
gne kadar dzdrdnz oldu mu kendinizi sizin?
Kapya ulat sonra, kmadan nce bir kere daha dnd, ekledi:
-Sizi bilmem ama, benim hi olmad. Hi!...
Tolstoyun Dirili (3) romannda Nehliidof snfna kar kar. Aslnda bu kar
Vlk Milyarderde olduu gibi, acmasz bir rekabet deildir. Ancak Nehldof, yok
sulluun, aln temel nedenini bulmutur.

|
[

N ehldof inekleri salvermesini syledi kahyaya; dnp bahe


ye gitti gene. Dnmek istiyordu, oysa dnecek bir ey kalmamt
artk onun iin. imdi her ey apakt; bylesine apak olan insanla
rn nasl oluyor da gremediklerine, onun da imdiye kadar gremedi
ine ayordu.
Halk can ekiiyor, altrm kendini bu hayata, yadrgamyor.
ocuklarnn lmesi, kadnlarn glerinin yetmeyecei ileri yapmak
zorunda braklmalar, herkesin, zellikle yallarn eksik beslenmeleri
olaan geliyor onlara. Halk yava yava ylesine alm, benimsemi
ki bunu, yaaynn korkunluunu gremiyor, yaknamyor hi. Bu
yzden biz de bu durumun olaan olduunu sanyoruz. Halkn -kendi
sinin de farknda olduu- yoksulluunun en nemli nedeninin, tek bes
lenme kayna toprann, toprak sahiplerince elinden alnmas olduu
nu ak seik gryordu imdi. te yandan, ocuklarn, yallarn st
iemedikleri iin ld de akt. St de, hayvanlarn otlatabilecekle
ri topraklarnn olmamasndan yoktu. Halkn srnmesi, onu besleyen
topran onun elinde deil de bakalanmn -toprak zerindeki bu hak
kndan yararlanarak onun emeini smren insanlarn- elinde bulunmasmdand. Hi deilse, balca nedeni buydu halkn srnmesinin.

597

Ona ylesine gerekli olan, ocuklarn lmden kurtarabilecek bu top


rak -verdii buday yurt dna satlsn, sahipleri kendilerine apkalar,
gzel gzel bastonlar, kupa arabalar, ss eyalar vb. alabilsinler diyeyoksulluun son kertesine getirilmi bu insanlarca ileniyordu. itle
evrili bir yere kapatlm atlarn, oradaki btn otu yedikten sonra, ka
rnlarn doyurabilecekleri yere kmalarna izin verilmedike eriyip bi
tecekleri, lecekleri ak olduu kadar, kyllerin bu durumu da ak
seikti imdi onun iin... Olmamas gereken, korkun bir eydi bu. Bu
na engel olmak iin bir yol bulmal, hi deilse kendi katlmamalyd.
Evin yaknndaki, iki yannda kaym aalan uzanan yolda bir aa bir
yukar dolarken dnyordu kendi kendine Bulacam bu yollan,
yzde y z bulacam. Aydn evrelerde, devlet kurumlannda; gazete
lerde halkn yoksulluunun nedenlerinden, onu kalkndrabilecek yol
lardan dem vurulur hep; ama halk kesinlikle kurtaracak, kalkndracak
yolu es geerler hep; hayat kayna topra ona geri vermeyi bir yol
saymazlar. (Henry George un retisini, bir zamanlar bu retiye nasl
balandn hatrlad: btn bunlar unutabildii iin kendi kendine
at.) Toprak mlkiyeti diye bir ey olamaz; alnp satlamaz toprak, su
gibi, hava gibi, gne gibi herkesindir o. Toprak zerinde de, onun
insanlara verdii her ey zerinde de herkesin eit hakk vardr. Kuzminskde yaptklann hatrladka niin utan duyduunu imdi anl
yordu. Kendi kendini kandrmt. Bir insann toprak zerinde hakk
olamayacan bile bile kendine tanmt bu hakk, kyllere -ruhunun
derinliklerinde onun olmadn bildii- toprann birazn armaan et
miti. Burada da ayn eyi yapmayacakt imdi, Kuzminskde olduun
dan baka trl davranacakt. Ne yapacan kararlatrmt: Topra
kyllere kiraya verecek, kiray da kyllerin kendi paras olarak ka
bul edecekti. Kyller bu parayla vergilerini deyecek, kyde yaplma
s gereken eyleri yapacaklard. Bir Single-tax. (Tek vergi) deildi bu,
ama gnn koullan iinde ona en yakn olan yoldu. nemli olan, Nehldofun toprak zerindeki hakkndan vazgemesiydi.
Eve gelince kahya gle bir yzle karlad onu, yemee buyur
etti. Kansmn, kulaklan iplikli kzla birlikte hazrlad yemeklerin faz
la pimi, yanm olduundan korktuunu syledi.

598

Kaln bir rt vard masann zerinde. Peete yerine elii ssl


havlular konmutu. Sap krlm, vieux-sax (Eski Saksonya ii porse
len) bir kasede, siyah bacaklarnn bir birini, bir brn uzatan horo
zun suyuna yaplm patates orbas vard. orbann peinden, kesil
mi, hatta para para edilmi, kllarnn ou hl zerinde olan, kzar
tlm horozu getirdiler. Sonra yal, bol ekerli st tatls verdiler. B
tn bunlar son derece lezzetsiz olduklar halde, Nehldof, ne yediini
fark etmeden yiyordu hepsinden; kyden dnte iini saran o can s
kntsn birdenbire zmleyen dncelerine ylesine dalmt.
Kulalarnda kpe yerine iplik olan rkek kz yemekleri verirken
kahyann kars ban uzatp bakyordu kapdan; kahya, karsnn y e
mek piirmekteki ustalndan gs kabararak, giderek daha bir se
vinle glmsyordu.
Yemekten sonra Nehldof, kahyay zorla masaya oturttu; kendi
kendini yoklamak, ayn zamanda da, bir kimseye almak iin, topra
n kyllere nasl dataca zerine dncelerini anlatt ona, bu niye
tini nasl bulduunu sordu. Kahya, ayn eyi kendisi de eskiden beri d
nrm, bunu duyduuna ok sevinmi gibi glmsedi; oysa hibir
ey anlamyordu Nehldofun sylediklerinden. Anlamamas da Nehldofun anlatamamasmdan deil; anlattklarndan Nehldofun, ba
kalarnn yaran iin kendi haklanndan vazgetii anlam kmasmdand. Her insan bakalannm zaranna, kendi kan iin alr, ancak, d
ncesi kahyann iinde ylesine yer etmiti ki -Nehldof topran ge
lirinin kyllerin ortak parasna katlacam anlatrken- burada anlaya
mad bir eyin olduunu dnyordu. Glmseyerek:
-Anladm, dedi. Bu ortak paradan yzde alacaksnz galiba?
-Hayr. unu unutmayn ki, toprak kiisel mal olamaz hibir za
man.
-Haklsnz!
-Bu nedenle, topran verdikleri de herkesindir.
Kahyann yzndeki glmseme kayboldu:
-Gelirinizden olmayacak msnz ama o zaman? diye sordu.
-Olacam.
Kahya gs geirdi, sonra glmsemeye balad gene. imdi
anlamt. Nehldofun birka tahtas eksik olduunu anlam, maln

599

kyllere datmay akima koyan Nehldofun bu dncesinden ken


dine bir kar salama yollarn aratrmaya balamt hemen.
Kendisi iin bir karn sz konusu olmadn, byle bir eyin
olamayacan kesinlikle anlaynca da, Nehldofun dncesiyle ilgilenmemeye balad; onun gnln ho etmek iin glmsyordu im
di. Kahyann onu anlamadn grnce Nehldof brakt onu; kendi
de, zeri mrekkep lekesi dolu, bakla oyuk oyuk yaplm masaya
oturdu, dncelerini kada aktarmaya koyuldu.
Gne, yeni yaprak am hlamur aalarnn arkasna inmiti
bile. Sivrisinekler sryle ieri dolmu. Nehldofu sryorlard. Neh
ldof yazmay bitirip kalktnda, kyden doru otlaktan dnen hay
vanlarn barmalar, alp kapanan kaplarn gcrtlar, yava yava
toplanan kyllerin konumalar duyuluyordu. Nehldof kahyaya, ky
lleri eve armamasn, kendisinin kye gidip onlarla konuacan
syledi. Kahyann verdii birka bardak ay itikten sonra kye yol
land.

i iye Kar
Gngr Genay, Gammaz (4) adl yksnde iki kadnn azndan ii Recepi
anlatr. ki kadn Recepi Cibali Ttn Fabrikasnda altklar dnemden tanm
lardr. Recep, ii arkadalarm gammazlar, grev krcl yapar. iler arasnda
Gammaz Recep Medeli olarak anlr. Birka kez, eek sudan gelene kadar dvl
mtr ama, grev krcln, gammazl srdrmtr.

Refik Halit Karay, Hakk Skut (5) yksnde ii katibi Hasipi anlatr. Hasip
Saatzadelerin ipek fabrikasnda almaktadr. Gen kzlar scakl krk dereceyi
bulan fabrikada zor koullarda alrlar. Bu koullar yznden her ay bir kz lr.
Hasip, Fotika adl bir kz sevmektedir. Ancak Fotika da hastalanr. yileemez,
lr.
Ertesi gn Fotika gmld. an kulesinin sadasma her taraftan
koan ameli salipler (ha) tasvirlerle dolu gnlk kokularyle mum du
manlarna boulmu lo kilisede birleiyorlar, ilerine yetimek iin
duann bitmesini bekliyorlard. Darda nalal ayak izlerini rten ha
lim (yumuak) bir kar dklyordu. Mahallenin mezarln ilk k fr
tnalar harap etmi, duvarlarn baz yerlerini atlatm, halar erilt-

600

miti. Otun cesedini getirenler ziyaretten istifade etmiler, aile mezar


lar zerine eilerek yerlerinden kan tahta halar, kaytszca dzelt
milerdi.
Hasip Efendi, akam, fabrika sahibi Saatzade Hidayet B eyin
gelmesini bekledi. Saat on birdi; bermutad (allageldii gibi) gibi zey
tuni kupas (kupa arabas) kaldrmlar zerinde, kara ramen, gr bir
ses kararak dairenin nnde durdu. Sahi o ne sevimsiz bir adamd;
imdiye kadar bunu niin bu derece fark etmemiti? ri kam, yass vcudiyle, sonra kavun kafas, mini mini kirpiksiz gzleriyle Hidayet
Bey, kurun kalemleri zerindeki hayvan resmine, timsaha benziyordu.
Hesaplara baktlar, i zerine birok konutular, gidiyordu. Ha
sip Efendi kaytsz gibi pencereden bakarak garip bir sesle Fotika l
d! dedi; sonra odada garip ahenkle inleyen kendi sesine de yabanc
kald. br hatrlamad: Fotika m, dedi, kim o?...
Hasip, ate gibi kzard, hiddetle cevap verdi:
-Burada alan bir kz, gzel bir kz, alt aydr yatyordu...
Hidayet Bey: Ya? yle mi? dedi, kapya doru yrd. Amele
katibi yerinden kmldamad, fakat hakim bir sesle sylendi:
-Onu buras, bu fabrika ldrd; her sene bir iki kurban veriyo
ruz, gnahm ekeceiz.
Fabrikac dnd, hayretle, esefle memura bakt, sonra mrldan
d:
-Buna biz ne yapabiliriz, hastalk, ecel!
-Yok, Efendim, yok, ecel deil, hastalk deil...
imdi anlatyordu! Dn rendiklerini, dndklerini, hi saklamyarak, en iddetli kelimeleri kullanmaktan ekinmeyerek syl
yordu, teki ayakta; susuyor, dinliyordu.
Mangal kllenmi, bu souk, karanlk, odada Hasip daima cam
dan; yaan kara, Fotika mn mezarn rten iri kara bakyordu; Saatzade bir cevap bulmak, bir ey sylemek arzusiyle hl duruyor, aryor
du. Hasip i kolundan tutup bir ii kz gibi sokaa atmak kolay deil
di; zira i zaman fabrika ustasz kalacakt; zira bu fikirlerle, bu isyan
fikirleriyle kovulan adamlardan daima ekinmek lazmd. imdi yap
lacak muamele uysallk, skun ve intizard (bekleme). te bu dnce
ile dnd, kapy at ve skunetle dedi ki:

601

-ok hiddetlenmisin, Hasip Efendi, yarn akama konuuruz;


ben sana, maana dair iyi bir haber getirecektim...
Amele katibi yerinden frlad.
-Yok, dedi benim hesabm verin, kacam.
Halbuki br hi dinlemedi, yrd, paltosunun yakasn kald
rarak avluyu geti. Orada arabac, kapc ve makinist duruyor, onun il
tifatn bekliyorlard. Hasip Efendi artk cesaret edemedi, hatta yaptk
larna biraz nadim (piman), dehlizde (yer alt geidi, koridor) kald.
Btn bu grltlerin zerinde tamir edilmez yalnz bir ey vard; Fotika nin lm.
ki gn Saatizade Hidayet Bey fabrikaya uramad, hatta evin
de de yoktu, iftlie gitmiti. Amele katibi uykusuz bir uzun geceden
sonra adeta skunet bulmutu. brnn yumaakl kendisinin id
deti arasnda birok mukayeseler yapt, baz vesileler buldu, kabahati
her tarafa datt, garip bir nedametle (pimanlk) iine balad. Drt
gn sonra maa artmt; imdi sekiz lira kazanyordu; ii kzlar, le
nin yerine gemek iin, o dolarken hafif hafif srtnyorlar, gl
yorlar, krmz kordela, cam bilezik takyorlard. Hayat gene evvelki
durgunluiyle, gene evvelki lezzetsizliiyle balamt.
Bir yldzl gece ovada kurbaa sesleri duyuluyordu, lk bir ba
har karanl altnda havada olgun bir mey va kokusu vard; yaz geliyor
du. Hasip Efendi krlarda dolamya kt; daa trmanan osede yk
seldike aada, ehrin aydnlk ksm toplanyor, daraldka daha zi
yadar (kl), daha canl grnyordu. Saat drde doru fabrikaya d
nerken, dar, arzal sokakta aceleci bir glge ile kar karya geldi, ba
ktlar; Papaz, galiba, bir l evine yetiiyordu. Hasip Efendi birden
Fotika sn dnd, onu daima sevdiini anlyarak gemi gnleri ha
trlad; sonra kendisini bu aka ramen fabrikaya balyan kuvveti, ar
tan maann arln dnd. Bu birhakk- skuttu. te susturuyor
du; halbuki onun zalim ve kuvvetli tesiri altnda deil yalnz kendisi,
asl daha yksektekiler susmulard; daha ykseklerde bile tesirini gs
teren bu tedbir sermayedarlara altn, mezarlara l yetitiriyordu.
Hasip Efendi bu fikirlerle biraz teselli buldu, gene bunlar d
nerek fabrikann nne geldi, arka kapdan ieri girdi.

602

ok latif bir geceydi, hatta avlunun her zaman ham ipek ve irkef kokan karanlnda bile ovadaki o olgun meyva rayihas dolayor
du. phesiz, Bursanm bu yldzl bahar semas altnda bir eftali bah
esi gibi rayihal uzanan sk dutluklarnda sevdikleriyle buluanlar bu
aktan, tadyorlard.

Tarihi Yazanlar
Bu blmde kart snflarn savam gsterilecek.
Spartaksn nderliinde, Romaya kar, klelerin ayaklanmas ok kanl bas
trlmtr. Gibbonun Spartaks (6) adl romanndan son blm grelim.

Ve Spartacus bir sr adamn arasna dald ve birounu devi


rerek dorudan Crassus e yneldi. Lkin iki Centurioyla vuruup onla
r ldrmesine ramen, Crassuse ulamay baaramad ve nihayet, civanndakiler katktan sonra da, olduu yerde dvmeye devam etti.
Ve etraf ok sayda asker tarafndan sarld ve o, ta ki biilip de yere
devrilene kadar, savamay srdrd.
Appia Yolu

(I)
arpmadan be bin kii kat kuzeye doru. Burada, nihayet
beryadan dnen Pompeius tarafndan nleri kesildi ve parampara
edildiler. nsan doramaktan yorulan Crassus n lejyonlar ise sonun
da esir almaya baladlar ve Crassus bu esirleri sayd ve saylan alt bi
nin zerindeydi.
Ve Crassus lejyonlanyla Appia Yolu na ilerledi ve gn bo
yunca, kamp, ibamdaki marangozlann kard grltlerle nlad.
Kampa ok sayda aa getirildi ve biilip dzeltildi. Bu arada bal ve
a braklm kleler, susuz vaziyette ve insafsz gne tepelerinde,
km bekliyorlard. Ve kl ve karanlk saatler boyunca, marangoz
aletlerinin ritmik seslerini iitiyor ve biilen tahtadan yaylan taze rei
ne kokusunu soluyorlard.
Sonunda her ey hazrd. Ve Licinius Crassus kleleri ortaya ge
tirtti. Btn bir scak yaz gn boyunca, ordusunu Roma ya doru ar
ar yrtt ve kleleri teker teker yeni yaplm armha iviletti. Ve
sonunda lejyonerler bile dehet iinde kalp baklann, ufka kadar uza-

603

nan, giderek gne pusunun arasnda kaybolan, haykran insan dizile


rinden geri evirir oldular. armha ivilenenlerin bazs acdan yksek
sesle feryat ediyordu. iviler kemiklerini syrr veya paralayp geer
ve kemik kymklar etlerinden dar frlarken... Bir ksm baylyor
du. Bir ksm haykrarak tuhaf Tanrlara sesleniyor ve sonunda, lejyonerler ellerine ve ayaklarna iviler akarken merhamet dileniyorlard.
Derken armhlar bir bir kaldrld ve zerindeki kle bedeni ne do
ru savruldu ve armh yeni alan ukurun iine braklrken yrtlan et
lerin sesi geldi. Ve kan ve dk kokusu ykseldi havaya gn boyu.
Kurtlar topland o gece. Ve de le peindeki ku bulutlar p bek
lemeye baladlar. Ve nihayet, son armh da yere yerletirildi ve Ro
mallar ayrld.
Gece geldi. Youn bir iyle birlikte... Ve millerce uzanan ar
mhlar boyunca bir inilti selamlad bu gelii. Serinlik yeniden can ver
miti solmu dudaklara. Ve insanlar yalarla dolu gzlerini yukar, so
ukkanl, dipdiri yaz yldzlarna evirdiler. Birka lmt henz; zi
ra ellerinin ve ayaklarnn tamamen iltihaplanmasna ya da bilinlerini
kaybedecek kadar kan kaybetmelerine saatler vard daha. Ve o vakte
kadar, gece boyu, bir sr dilde anlamsz gevelemelerle devam etti inil
ti. Bir Tann ya seslenen adamlar, lmlerin ya da kayplarn adlarn
haykran adamlar, azndan kelime kmadan ocuka yaygara koparan
adamlar... Derken bu sesler de kesildi; zira gece ilerledike, hava gn
dz olduu kadar scaklat. Ve sabaha doru, uzun bir sra halindeki
dizi dizi armhta, kleler, imi dudaklar arasndan sarkan morarm
dilleri ve donuklam gzleri ve yaral hayvanlan hatrlatan anlamsz
iniltileriyle asl vaziyette, artk kaderlerine teslim olmulard.
armha gerilen kleleri seyretmek iin Roma dan byk bir ka
labalk dkld. Kydan gelen bu uzun yoldan nihayet gvenlik iin
de geen tacirler, artk sinek bulutlannm ve kulann etraflanna yerle
tii hareketsiz ve hl canl bedenlere baktlar ve rperdiler ve geip
gittiler. Ve ara sra bir feryat ykseliyor ve lm geliyordu ve ar, ama
youn bir faaliyet iindeki bcekler kyordu ortaya. Ve seyre gelen
ler, son youn ac kaslmasna gre eitli biimlerde bklm gvde
ler grdler. Bir dier gn, bu damla damla kuruyan insan hatlarnn

604

nnden geenler, onlarn hayvan dileriyle paralandna ahit oldu


lar.
Hibiri nc geceyi sa karmaz, dediler. Bundan sonra bir
daha asla bir kle isyan olmaz.
Ve Roma ya dndler. Ve a ve hayata ve kendi dnyalarna
ve onlar gzlerimizden gizleyen karanla...

(II)
Drdnc sabaht ve Kleon hl yayordu.
Onu armha ivilemek zere soyduklarnda, klenin bir hadm
olduunu gren lejyonerler neeyle barmlard. Sonra onu tekrar
sakatlamlard. O kadar ki, bilincini kaybetmi, armha aslp da efen
diler ekip gidene kadar kendine gelememiti.
Ve sonra ac ulland zerine ve dierleri gibi tam anlalmaz
kfrler savurmaya, yaknmaya ve dudaklarm srmaya balad. Sanki
ateten bir iviyle aklan bir ark beyninin iinde dnyor ha dnyor
du. Ve bunun byle srp gideceinin, lmn bir an nce gelmesinin
en iyisi olduunun, zira byle bir azaba dayanlamayacamn farkn
dayd. Ve tekrar bayld. Ve kendi bedeninin kokularna ve ayaklarnn
dibinde onu koklayan bir kurdun sesine uyand. Ve ac... Ve dudakla
rnn arasndan frlayan feryatla uzaa kaan hayvanm hrlts...
Ve gn gelip geti. Gne, parlak klarn, gkyz boyunca,
ylesine ardan alp savuruyordu ki, bu iin gnlerce -uzun geceler ve
uzun gndzler boyunca- sreceini dnd. Ve dili iip dilerinin
arasndan dar frlad. Ve lm gelmiyordu. Ve beyninin iine akl
ark byd de byd. O kadar ki, tm gkyzn kaplad, kafasn
dan boald ve onu azap iindeki yeryznde grd. Ve etrafnda, ken
di azabnn arasndaki kk boluklarda, lmekte olan adamlarn son
lklarn duydu. Ve onlarn ne frlayan ve titreyen ve nihayet huzu
ra eren bedenlerini grd.
nc gece bcekler onu terk etti ve yabani hayvanlar geldi.
Fakat onun hl canl olduunu grdler. Ve tm gece boyunca da can
l kald. Ve ona yaklamadlar; karanlkta dier bedenleri paraladlar.
Ve son kez uyandnda, gkyzne sabahn hakim olduunu grd.
Ve yalarla dolu gzleri, aydnlanan dnyay daha byk ve tuhaf bul
du.

605

Ah, Spartacus!
Bu azap dolu beyninden ve yreinden kopan bir lkt; fakat
o bunu sadece dudaklarndan dklen bouk bir hrlt olarak iitti.
Sonra beynindeki azap kayboldu. Ani bir hatralar resmi geidi... Zi
hinde birden parldayan, canlanan anlar... lk Bithynial kamp, gney
yolundaki Horreum, dumanlar iindeki Papa, Crixus ansna dzenle
nen sava oyunlar, Mutina mn dar geitleri, afakta parldayan Roma,
Rhegium un karlan, Petelia geitleri... Yeniden savat ve yrye
geti ve tartt... Kulaklan binlerce klenin sesini iitti... Yas tutan
umut ve vaat hayaletinin feryadn duydu Appia Yolu na sabah iner
ken. .. Ve tekrar ac ele geirdi ve yrtt yreini ve yine geip gitti ve
delice -son bir lgnlk an- gzlerini kaldrd.

Kyller
Lukacs, Kyller (7) iin yle der, Balzac, byk aristokrat topraklan yresin
de iddetlenen kavgay balangtan beri yalnzca toprak sahibiyle kyl arasnda
bir dello, karlkl kavga olarak deil, birbiriyle kavgaya tutumu taraf arasn
da, yanl bir dv olarak verir. imdi Balzacm Kyller (8)romannda bu kav
gay grelim.
Kavga, bir yanda Montcomet bir yanda Rigou ile Gaubertin arasndadr.
Montcomet Napolyon ordusunun eski generallerindendir, kont olmutur. Babas
mobilyacdr. Hasmlan, bu yzden generale Demeci der.
Rigou iin Lukacs yle der, Kk kk borlandrmalar yoluyla yoksul ky
lnn derisini yzen ve onu yaam boyu kendi klesi yapan kyl yamacs.
Gauberte geldikte dzenbazn biridir. Kont bunu anlar, kamlayarak kovar onu.
Bu yzden kahya kin tutar generale. Kovulduktan sonra generali zor durumda bra
kacak tuzaklar hazrlar.
Generale kar olanlar Bayan Soudrynin evinde toplanmlardr.
-Rahat rahat konuabileceimiz bir ke bulalm dedi eski ke
i, Lupin le Bayan Soudry ye bakarak.
-Salona dnelim, diye karlk verdi kralie. Hekim Bay Gourdonla Guerbety i gstererek ekledi: Bu beyler tali bir konu stnde
konuuyorlar...
Bayan Soudry tartmalarnn konusunu renmek istediinde,
Guerbet, her zamanki akaclyla tali bir konu diye cevap vermiti.

606

Kralie bunun bilimsel bir deyim olduunu sand. Rigou da onun bu


kelimeyi iddial bir biimde tekrarladn duyunca glmsedi.
Soudry, salona girince kolunu karsnn beline dolayp yanma
oturdu.
-Ne yapm demeci yine? diye sordu:
Bayan Soudry, btn yal kadnlar gibi, herkesin gz nnde
kendisine sevgi gsterilmesine karlk birok eyi balayabilirdi.
-Mahkeme kararlarnn uygulanmas isteminde bulunmak ve
yardm istemek iin vilayete gitmi, dedi Rigou. Saknml davranmak
gerektiini gstermek iin sesini alaltmt.
-Mahvoldu imdi ite, dedi Lupin ellerini ovuturarak. Kavga
var.
-Kavga m kacak? dedi Soudry. Bu hi belli olmaz. Eer dost
lar olan vali ve general bir svari bl yollarsa, kyller yerlerinden
bile kprdamaz... Soulanges jandarmasyla baa klabilir ama bir s
vari saldrsna kar dayanabilmek ok zor...
-Sibilet bundan sonra tehlikeli bir ey sylediini iitmi, ben de
bunun iin geldim zaten, diye srdrd konumasn Rigou.
-Ah zavall Sophieiim benim! diye haykrd Bayan Soudry
kendini duygularna kaptrarak. Kimlerin eline dt Aigues! te ihti
lalin bize getirdii!; alaklar, haydutlar! ieyi ters evirince tortunun
yze kaca ve arab bozacan kestirmek gerekiyordu!
-Paris e gitmek niyetindeymi. Adalet Bakanlnda eitli dala
vereler dndrp, mahkeme heyetini btnyle deitirecekmi.
-Ya! demek tehlikeyi grm, dedi Lupin.
Bigou yle srdrd konumasn:
-Eer damadm basavc yardmclna atmrsa mesele kalmaz.
Onun yerini kendisine sadk bir Parisli yle doldurur. Eer Bay Gendrin
iin bir sandalye ister, sorgu yargcmz Bay Guerbety i Auxerre e ba
kan tayin ettirirse o zaman bozar oyunumuzu ite... Jandarma zaten on
dan yana, bir de adliye y i ele geirip, peder Brossette ve Michaud gibi
akl hocalarn yannda tutarsa zor durumda kalrz; bamza ok i
aabilir.
-Be yldan beri nasl banzdan atamadnz peder Brossettei
dedi Lupin.

607

1
Rigou yle karlk verdi:
-Siz tanmazsnz onu. Bir karatavuk kadar abuk pirelenen cinsindendir. Erkek deil o papaz. Kadnlan hi grmez; hibir tutkusunu
grmedim; saldrmak zordur ona. Oysa general fkesiyle srekli olarak
ak verir. Kusuru olan kimse her zaman dmanlannm klesi duru
mundadr, dmanlan bundan yararlanabilirse tabii. Gl insanlar kusurlanmn tutsa olacaklan yerde, kusurlann kendilerine tutsak eder
ler. Kyller iyi yoldadr. Papaza kar her an eyleme hazr tutuyoruz
onlan, ama daha bir ey yapamayz ona. Michaud da ayn; byle insan
lar gerektiinden fazla kusursuz oluyor; Tannnn onlan yanma ar
mas gerek...
-Bunlara merdivenleri ok iyi sabunlayan hizmetiler bulmal,
dedi Bayan Soudry.
Rigou, bunu duyunca, kurnaz insanlarn yeni bir kurnazlk du
yunca yaptklan gibi, hafife yerinden hoplad.
-Demecinin baka bir kusuru daha var; bu tarafndan da yaka
layabiliriz onu...
-Bekleyelim bakalm. Dncelerini uygulayacak m? dedi Ba
yan Soudry.
-Nasl anlayabiliriz ki? dedi Lupin. in en g yan buras zaten.
Rigou otoriter bir tavrla:
-Siz, Lupin valilie gidecek ve Bayan Sarcusy greceksiniz
orada. Hemen bu akam... Demeci vilayette ne sylemi, ne yapm?
Kocasndan bunu renmesini salayacaksnz. Mutlaka bir yolunu bu
lup reneceksiniz bunu.
-Orada yatmak zorunda kalrm ama, dedi Lupin.
-Zengin Sarcus iin daha iyi ya. O kazanl kar bundan dedi
Rigou. Bayan Sarcus o kadar rk deil daha.
-Aman Bay Rigou, dedi Bayan Soudry kmtarak. Kadnlar hibir
zaman rmez.
Cochetnin eski hzinelerinin sergilenmesine eskiden beri can
sklan Rigou yle karlk verdi.
-Byle sylemekte son derece haklsnz. Aynann karsna ge
ip de boyanmaz o.

608

Farkna varlmayacak kadar hafif bir allk kullandn sanan Ba


yan Soudry, bu inelemeli szleri anlamad ve:
-Kadnlar boyanrlar m sahiden? diye sordu.
Rigou bu safa szlere karlk vermedi ve konumasn yle
srdrd:
-Size gelince Lupin, yarn sabah Gaubertin Baba nm yanma d
nn; kendisine syleyin (bunu sylerken de Soudrynin bacana vuru
yordu) leye doru kahvaltya gideceiz ona. Olup bitenleri anlatn,
anlatn da hepimiz konu stnde bilgi sahibi olalm, fikrimiz olsun. Ar
tk bu alak demecinin hesabn grmek gerekiyor. Size gelirken
kendi kendime diyordum ki demeciyle adliyenin arasn amak gere
kiyor. Bunu yle bir biimde yapmal ki demeci gidip La Ville-auxFayes personelinde deiiklik yapmaya kalkt zaman Adalet Bakan
kendisiyle alay etsin.
-Yaasn kilise adamlar! diye bard Lupin, Rigounun omzuna
vurarak.
Birdenbire Bayan Soudrynin kafasnda ancak bir opera sanatsmm eski oda hizmetisine gelecek bir fikir dodu.
-Eer demeciyi Soulanges enliklerine getirebilirsek ve kolla
rna gzel bir kz atabilirsek belki orada hemen kzla anlar. O zaman
karsyla arasn aarz ve hem de bir mobilyacnn olu nnde sonun
da eski aklarna dner diye ders vermi oluruz kontese.
-Bu fikir gsteriyor ki hanmefendi yalnz gzelliiyle deil ak
lyla da kraliemizdir bizim, dedi Lupin.
Lupin Bayan Soudrynin yzn buruturmasyla dllendirildi.
Bu yz buruturma Soulanges yksek sosyetesinde hi itirazsz glm
seme olarak kabul edilirdi.
Rigou uzun uzun dndkten sonra:
-Daha iyisi de olabilir, dedi. Bir skandal ksayd...
Lupin:
-Zabtlar tutulsa... ikayetler olsa... ceza mahkemesine gidil
se. .. ne gzel olurdu!...
Soundry safa:
-Ne zevk olur! Legion d honneurl, Saint-Louis nianl kosko
ca Montcomet kontu, general rza tecavzle sulanyor...

609

-Karsn ok seviyor. Ona byle bir ey yaptrmak ok zor, de


di Lupin akllca.
-Bu bir engel deil; ama btn vilayette bir azizi batan kara
bilecek bir kz gremiyorum; rahibimiz iin byle bir kz aryorum, di
ye haykrd Rigou.
-Auwerreli Gatienne Giboulard iin ne dersiniz? dedi Lupin.
Sarcus nn olu deli oluyor onun iin.
-Evet. Yalnz o becerebilt bu ii, diye karlk verdi Rigou; ama
o, bize hizmet edemez; herkesi kendine hayran brakmak iin boy gs
termenin yeterli olduunu sanyor; o kadar da sevimli deil. Kurnaz,
cin gibi biri gerek bize... Ama bir gelsin bakalm...
-Evet, dedi Lupin. Ne kadar ok gzel bir k z grrse, o kadar
ansmz artar.
-Demeciyi panayra getirmek ok zor olacak. Gelse bile Tivo
li gibi bir meyhaneye girer mi bakalm? dedi eski jandarma.
-Onun gelmesini engelleyecek bir neden yok bu yl, dedi Bayan
Soudry.
-Hangi nedendir bu gzelim? diye sordu Soudry.
-Demeci Matmazel de Soulanges almaya heveslenmiti, de
di noter. Ya kk diye vermediler. Buna gcendi. Soulanges larla
Montcomet eski dost olduklar halde (her ikisi de imparatorun muhafz
alayna hizmet etmilerdir) aralarna soukluk girdi ve birbirleriyle g
rmemeye baladlar. Demeci Soulangeslarla panayrda karla
mak istemedi; ama bu yl Soulanges1er gelmeyecek.
Genel olarak Soulanges ailesi temmuz, austos, eyll ve ekim
aylarnda atoda kalrd; ama o yl, general, spanya da Angouleme d
knn yannda topu kuvvetlerine komuta ediyordu. Kontes de kocas
nn yanndayd. Bilindii gibi Soulanges kontu Cadix kuatmasnda
mesleinde eriebilecei en yksek noktaya geliti. Bu tarih 1826 yl
na rastlyordu. Bu nedenle Montcomethin dmanlan Aigues sakinle
rinin austos ayndaki Notre-Dame enliklerine bu kez katlabilecekle
rini ve onlan Tivoliye ekmenin kolay olabileceini dnyorlard.

610

Bitmeyen Kavga
John Steinbeck, Bitmeyen Kavga (9) adl romannda A B D nin Kaliforniyadaki
elma bahelerindeki snf savamn anlatr.
iler, bellerine bal byk kovalarla, merdivenle aaca karlar. Kovay el
mayla doldururlar. Sonra sandklara boaltrlar. Btn bunlar denetilerin gzeti
minde yaparlar. Elmalar zedelenirse, deneti, o kova iin arp koyar defterine, bylece o kova saymdan der.
Zor koullarda alan iilerin cretlerinden kesinti yaplmtr. Bu arada Dan
adl ii rk merdivenden dp kala kemiini krmtr. Bunun stne greve
klr. Grev yrtc Dana grev kincilii nerilir. London, iileri ie dndrrse
gndeliine be dolar verilecektir. Aynca denetiba yardmclna getirilecektir.
London bu neriyi geri evirir... Grev srmektedir. Daha sonra Meyve Yetiti
ricileri Birliinin yeni bakan Bolter, Londonla grmeye gelir.
Bolter, cretleri yanm sent artracaktr. Yann hemen ie balamalan gerekir. El
ma fiyatlarna gre bu cret yksektir. Aynca, Amerikan milletinin ykselmesinin

nedeni, kiilerin bir araya gelerek birbirlerine yardm etmeleridir. Amerikan iisi
dnyann en stn iisidt ve btn dnyada en ok para alan ii de Amerikan i
isidir.
Bu nokta Engelsin zel rekabet dedii bir durumda vardr. Grevciler yabanc i
ilerin iten atlmasn ister.
Bolterin nerisine kar London yle der, Gnde yarm sent alan bir inli o
kadar parayla geindikten sonra i kolay. Ama biz a kaldktan sonra yksek cret
almz ne kar?
Bunun stne Bolter, geceyi gndze katarak altn, bir ii olduunu sy
ler, sonra unlan ekler, ... imdi iitiyoruz ki, sizin aranzda kzllar varm. Ama
ben inanmyorum. Amerikan ideallerinden baka bir ey dnmeyen Amerikalla
rn kzllara uyacaklarn sanmyorum.
Anlama salanamaz. Bolter, halkn bu grevden rahatsz olduunu syler. Gere
kirse asker de anlacaktr.
Mac:
-Belki artk erzaka ihtiyacmz kalmayacak, dedi.
-Ne demek?
-Belki yann hibirimiz burada bulunmayacaz da ondan.
London, adrda, bir sandn stnde duran iki kap fasulyeyi
gsterdi:

611

-Muhtar bizi atar m dersin? diye sordu.


-Elbette. Bu frsat karlr m ?
-Birdenbire mi ate aarlar, yoksa zaman brakrlar m?
Mac:
-Ne bileyim ben, dedi. Millet nerede?
-Hepsi yatyor.
Mac:
-Bir motor sesi iitiyorum, dedi. Galiba bizimkiler geliyor.
London ban uzatt:
-Byk bir araba, dedi. O heriflerden biri geliyor galiba...
Dar frladlar. Torgas yolundan doru kocaman bir Mack ina
at kamyonu geliyordu. Sand ve kenarlan eliktendi, tekerleklerinde
ift lastik vard. Kampn nne ekti ve durdu. elik arabada bir adam
ayakta duruyor, elinde byk, yuvarlak arjrl bir makineli tfek tu
tuyordu. teki adamlann da balan kamyonun kenanndan grnd.
Grevciler adrlardan fkrmaya baladlar.
Ayakta duran adam bard:
-Ben burann muhtanym. Sz sahibi kimse onunla konumak is
tiyorum.
Kalabalk kamyona gittike yaklayor ve akn akn bakm
yordu.
Mac, alak sesle:
-Dikkatli ol, London, dedi. sterlerse bizi hemen atabilirler.
leri doru yrdler, yolun kenanna geldiler ve durdular. Ve
halk da imdi yolun kenannda sralanyordu.
London:
-Burann bakan benim, baym, dedi.
-Pekala. Bana bir ikayet yapld. Biz size bugne kadar iyi mu
amele ettik. Size, ilerinizin bana dnmenizi, dnmezseniz, istedii
niz gibi, uslu uslu grevinize devam edebileceinizi syledik. Ama siz
vatandalanh mallanna zararlar verdiniz ve cinayetler ilediniz. Bu sa
bah da yeniden birtakm vatandalarn mallanna zarar vermek iin
adamlar gnderdiniz. Bunlarn bir ksmn ldrmek zorunda kaldk,
kalanlan da yakaladk.

612

Kamyondaki adamlarna bakt ve sonra yeniden ban ileri uzatt:


-Artk kan dklmesine bir son vermek istiyoruz. Onun iin sizi
artk serbest brakyoruz. Bu gece istediiniz gibi dalabilirsiniz. Eer
belediye snrlan dna karsanz sizlere kimse dokunmayacak; yok
eeryann sabah kamp yine burada bulursak, kendimiz datacaz.
Adamlar susmu duruyolar, muhtara bakyorlard. Mac, Lon
don un kulana bir eyler fsldad:
London:
-Mala tecavz ikayeti size adam ldrmek hakkn vermez, dedi.
-Belki. Ama memurlara kar gelmek bize bu hakk verir. Bakn,
imdi sizinle uslu uslu konuuyorum, sonrasn siz dnn. Yarm sa
bah buraya bunun gibi on kamyonla yz kii gelecek. Hepsinin elinde
birer silah ayrca sandk da el bombas bulunacak. El bombasnn ne
olduunu bilmeyenler varsa bilenlerden rensin. te syleyeceim bu
kadar. Biz artk sizden bktk. Yarn sabaha kadar buradan kp gide
ceksiniz, anlald m? te bu kadar.
Kamyona dnd:
-Gidelim artk, Gus.
elik kamyonun kenarnda gzden kayboldu. Tekerlekler yava
yava dnd ve sonra hzn ald.
Grevcilerden biri hendee atlad, bir ta paras kapt, biran elin
de tuttu; ve kamyon uzaklarken, elindeki taa bakakald. Herkes kam
yonun uzaklan seyretti ve sonra kampa dnd.
London iini ekti:
-E, herif sanki ltimatom verdi. in akas yok.
Mac, sabrszlkla:
-Benim kamm a, dedi. Fasulyeyi yemeye gidiyorum.
tekiler de onun arkasndan adra girdiler. Mac yemeini hapur
hupur yuttu.
-Sen de biraz yer misin, London?
-Ben mi? Tabii. E, ne yapacaz, Mac?
Mac:
-Kar koyacaz, dedi.
-Evet, anladk, ama herif dedii eyleri, el bombalann getirirse,
kar koymak filan para eder mi? buras mezhabaya dner.

613

Mac:
-Sersem, dedi. Azndan bir lokma inenmi fasulye frlad.
Eer elinde bu syledii eyler olsayd, bize bu uyarmay yapar myd?
O sanyor ki, biz ba stne deyip dalacaz; bu i de kavgasz grl
tsz kapanp gidecek. Bu gece dalacak olursak, bizi armut gibi birer
birer yaklayacaklar. Onlar hibir zaman szlerini tutmazlar.
London, M acm yzne bakt; gz gzne dald:
-Doru mu sylyorsun Mac? Sen, benim iin, bizim taraftansn
demitin; benden gizlediin bir ey var m?
Mac uzaklara bakt:
-Savamamz gerek, dedi. Ortaln altn stne getirmeden da
lrsak btn bu grev boa gitmi olur.
-Evet, ama savarsak, bir sr susuz insann kan dklecek.
Mac, daha bitmemi olan yemeini sandn zerine koydu:
-Bana bak, dedi. Savata bir general birok insanlarn leceini
bilir. Ama bu savatr. Eer kavgasz buradan basp gidersek sava
kaybetmi saylrz.

614

Yaznsal Snf atks


Yldz Gncesinden
7 Ekim Sal
Yeni Biem Aylk Edebiyat Dergisinin ekim saysnda 1997 Adam iir Yl
l ve iirimizin Genel Grnm adl bir yaz var. Bu yazy hsan ren yaz
m. hsan ren bu yazda beni de ele alm. Bakn neler demi benim iin.

Temmuz aymm o yok olascas Sivasn anmsamtm ki, ayn dergilerin


den birinde, gnlk yazan bir kiinin mrldanmalarn grdm, onun kendine na
sl bir paye verdiini dorusu kestiremiyorum. i gc bir eyler retip gze ba
tan yazarlar karalamak olan bu kii, be yl nce yedii gol unutmam olmal
ki yllklar bir arada grp fkelenmi, mzldama ile saldr aras bir eyler ge
velemi. Bu ok ibret verici bir kokumuluk, sol tandasl bir kiide asla ho g
rlemeyecek bir tavr. Objektif olunup baarl bir yaptm yceltilmesi ona daha
byk bir onur kazandrabilirdi. Bu frsat da ne yazk ki karmtr. Ne yapars
nz ras bu.
Edebiyatmzn Kerberosu
Edebiyatmzn haseti bas; geceleri gkte parlayan yldzlar bile edebiya
tmza girmi yldz sandndan kudurup kendinden gemekte, kskanln ha
lesinde kavrulmaktadr. Rate bir megolaman; kskanln kanamal hastasdr.
Kskan C.G edebiyatmzn Kerberosudur. Baarl her sanat ona gre yldz
dr. Yldzlara lm! Rate ykcmz; kerameti kendinden menkul uyandrc,
irad edicimiz! Mzldanma ampiyonu gnlkmz! Deer yarglan oluma
m amatr filozofumuz! nanl anarist ykcmz. Bei bir yerde y i grnce
kskanlk damarlan kabanp bu olumlu birikime ylesine saldrm ki temmuz scaklarmda edebiyatmzn Hades ini bekleyen bu Kerberos a acdm.
Bu kskanlk neme ne ey ki, insan bylesine kasp kavuruyor. stelik iki
yeni ve deiik yllk kmken! Bizler bylesi deiimlerden mutluluk duyanz;
siz hangi duygular iindesiniz Bay Kerberos? Teebbs halindeki yllk dnce
sine bylesine saldran bir kiinin, onun baans karsnda kuduracan tahmin
ediyordum. stelik ondan baanl bu iin sonucunu grnce; ben yanlmm di
yecek bir bykl asla beklemiyordum. Byle bir tavnn cce ruhta bulunabi
leceine ihtimal vermiyordum. Herhalde dnya tersine dner diyordum. Mehmet

615

H. Doan, baarl yaptlaryla bunu kantlam, kendine gvenli, baka yllklar


da olsun diyecek kadar gnl geni bir kii. Enis Batur, hani o resminin zerine
arp koyup beenmediiniz Enis Batur, geen be ylda; sen on kalc szck ya
zamazken, en az on yapt belki de daha ok verdi. Siz gevezelik retin, dediko
du yapn, ona buna ta atn. Edebiyata byle gireceini sanyorsanz yanlyorsu
nuz, ummayn. yisi mi gidip siz kumda elik omak oynayn!
Bu yazyla ilgili dncemi sylemeden nce Kerberos nedir, onu grelim.
Pek sevdiim Hesiodos, Kerberosu yle anlatr. Derler ki Ekhidna Typhanla
iftlemi, / o fldr fldr gzl bakire / ve azgn yrekli ocuklara gebe kalm;
Orthos u dnyaya getirmi ilkin/kz oban Geryon un kpeini/ Sonra bir az
gn, canavar daha dourmu: Ad dile alnmaz Kerberos u / Hades in o tun ses
li, elli bal / O aman vermez yrtc kpeini. (Hesiodos, Eseri ve Kaynaklan
ev. S. Eybolu, A. Erhat, T.T.K. Yaynlar, Ankara, 1979)
Azra Erhat, ayn kitapta Kerberos iin yle der, Yeralt dnyasnn kpei

Kerberos, baka birka canavarla birlikte Typhon ile Ekhidnanm birlemesinden


domadr. Kerberos, Hesiodos a gre, elli bal, tun sesli, acmasz ve yrtc bir
kpektir. (...) ller lkesini bekleyen, ieriye giren bir lnn bir daha yery
zne kmasn engelleyen Kerberos efsanelerde sk sk sz edilen renkli ve ar
pc bir tiptir. okluk bal olarak gsterilir. Kuyruu kocaman bir ylandr,
srtnda da kara ylanlar dikilir.
imdi geliyorum hsan renin yazsna... hsan ren, benim dncelerimi
yerlebir etmiyor. Dorudan doruya kiiliime saldryor. Buna argumentum ad
hominem denir. Peki, bu nasl olabiliyor. hsan ren niin benim kiiliime sal
dryor. Anlataym.
Kapitalist sistem, insan hem kendine, hem br insanlara yabanclatrr. Ya
banclamay kramayan kii, insann rettiini, insana kar kullanr. Afar Ti
muin yabanclamay yle anlatyor: En genel erevede yabanclama, He-

g e lci ve Marks anlamlarnn tesinde bilincin salksz bir geliim iinde ger
eklie uymayan ve dolaysyla kendinde tutarsz bir bilin durumuna girmesidir.
Bu tr yabanclamann neredeyse dnsz olduu ve ruhsal yabanclamaya ya
da hatta lgnla temel olabilecei kesindir. (...) Yabanclama dehayla ilgili de
ilse tam olarak uyumsuzlukla ilgilidir, bu arada elbette zihnin yetkin olmasyla
ilgilidir.

616

Yazsndan karamadm ama, hsan ren belki de bir deha. Ne olursa olsun
hsan ren yabanclamann burgacnda.
hsan ren, kapitalist sistemin insan ne duruma getirdiinin canl rnei. Ya
banclamann burgacnda olmasayd dili, hakaretler sistemi merkezine drrnezdi. Gzel, insani eserler retirdi.
Ben kapitalist sisteme bu yzden karym. Bakn, bir insan ne duruma d
ryor. hsan renin bilinci hakaret... sv ierikli kavramlarla dolu. Bilgi ierik
li kavramlara yer kalmam bu yzden.
Ben Dnce Yntemi derslerine balarken yle derim rencilere, Trki
yede insann bilinci ortalama elli kavramldr. Bu elli kavramn krk hakaret...
svg kavramdr. Gerisi udur budur. Gerisiyle gnlk hayatn yrtr.
Elli kavramn krk hakaret... svg oldukta bu kii sanat yapmaya kalktkta,
hsan ren kar karmza.
Derslerimde hsan renin yazsn kt rnek diye okuyacam bundan by
le. Aman diyeceim byle olmayn.
Devam ediyorum.
Kiiliime saldrda bugne kadar rekor sabk dostlarmdayd. hsan ren
bu yazsyla sabk dostlarmn rekorunu krd. Ama hakaret... svg kavramla
rnn hepsini kullanmasayd. nk bu mcadele devam edecek. Yeni saldrlar
da ne yapacak. Dahi olma ihtimali dnlrse yeni svgler bulabilir.
Enis Baturun stne arp ekmeye geldikte. Enis Baturun hakettiinin ok
altndadr bu ilem. nsann yabanclamasn pekitiren edebiyat yapan Enis Batura kkten arpy, yabanclamay kran insan ekecek.
hsan ren, Enis Baturu, Mehmet H. Doan batac yapyor ya, bunun ne
deni yabanclamann burgacnda olmas. Gerei gremiyor.
hsan ren, meta sisteminin yntemiyle dnyor. Bunun iin dille gizleme
yanl yapyor. Biliyorsunuz meta sisteminin canavarlar vardr. Enflasyon cana
var, trafik canavar, terr canavar, Van Gl canavar. Meta dilinin bu canavar
kavramlaryla alandan, iiden gerekler gizlenir. hsan ren imdi bir C.G.
canavar kard. bal, elli bal, yz bal bir canavarm ben. Bir kpek. Kuy
ruum kocaman bir ylan, srtmda da karaylanlar.
Anneler, babalar, yaramazlk yapan, zamannda uyumayan ocuklarn, Seni
C.G. canavarna veririm diye korkutabilir.

617

hsan ren... beyefendi, canavar filan brakn. Asl sorunu gizlemeyin. una
yant verin. Mehmet H. Doan, sekiz yldr yaynn srdren nsancl Dergisi ni
grmyor. Bunu doru buluyor musunuz.
Kerberosa... geldikte... Kerberos napyor, ller lkesini bekliyor, ieriye
giren bir lnn bir daha yeryzne kmasn engelliyor.
Bakn hsan ren beyefendi, burjuva snfnn deerlerini estetize eden edebi
yat l bir edebiyattr. Neden byledir bu. nk burjuva snfnn, insana vere
bilecei hibir insani deer yoktur.
Bu l edebiyat, allanp pullanp, diriltilmek... yeryzne karlmak isteni
yor. Ben de bunu nlyorum. Bundan tr beni Kerberosa benzetiyorlar.
l edebiyatn... tarihen lme mahkum bu edebiyatn Kerberos lklar,
benim savunduum emekten yana insani edebiyatn baarsdr.
Svgden... hakaretten baka kavram kalmam bir grn yarn yoktur. h
san ren... beyefendi, senin savunduun burjuva edebiyatnn yarm yok. Bu
yzden anlamszla gizlenirsiniz. Aa karldkta, ite byle sversiniz. Sv
gl... hakaretli yazsyla bunu gsterdii iin hsan ren beyefendiye teekkr
ediyorum.
Sakn unutmayn. Ben l edebiyatn Kerberosuyum. Azra Erhatn deyiiy
le renkli ve arpc bir tipim. Bir arptm m soluunu keserim kiinin... ya da i
te byle grtlak yrtmacasna lk la bartrm kiiyi.
Ben Kerberosum... renkli ve arpc bir tipim.

Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Aralk 1997, Say: 86

618

ti Snf Devrim Yolunda


Orhan yiler, Bir Gn Bile Yaamak (10) adl yaptnda snf atksn yle
yanstr.
Devrim halkn kendisindedir;
nl birka kiinin varlnda deil.
St. Just
3 Mays 1794 Konvansiyon a
26 sabah gne Viborg Mahallesine bir aysberg gibi dodu.
Karmda buzdan bir da gibi dikilen gnei aknlkla izledim. Ya
nmda arn sarayndan kovuluunun resmini yapmay tasarlayan gen
arkadam Aleksi de vard. Belki diye geirdim iimden, Aleksi 2 6 s
sabah bir aysberg gibi doan gnein resmini de yapmay dnyor
dur u anda. Tablonun adn da yle koyard sanrm: St. Petersburg
proleterlerini kendi komitelerinin bile terk ettii sabah ve gnei.
Barakalar boald zaman darda Simenon la karlatk. Ya
nnda partili yoldalarla blge parti temsilcilerinden baz arkadalar
vard. Bana doru ynelerek:
Haydi Georgi dedi... artk gidelim. Komite en doru karan al
d...
Birden:
-Sanmyorum Simenon, dedim...
-Nasl yani? Genel grevin srdrlmesi ynnde mi karar alma
lyd komite?

619

-Onu da kesin bir biimde bildiimi syleyemem. Ama Viborglulann bu karan benimsediklerini ve onayladklarn sanmyorum, de
dim. Simenon o zaman glmseyerek:
-Neyse Georgi, dedi, bunu yolda tartm. Tm partilerin kar
kt bir politikann izleyicisi durumunda olamaz bir komite...
O zaman ben kendisine burada kalacam syledim. Bu karan
ma arkadam Simenon son derece ard. Bir aralk bu gece bu blge
nin trl tehlikeler iinde olup olmadn iyice kendimde kavrayp
kavrayamadm sordu. Onu da bilmediimi syledim. Olabilir de ol
mayabilir de. Ama buradan ayrlmak istemiyorum. Amacm bir kahra
manlk yks yaratmak deil kendime. Polislerin, subaylann ve de
karakollann basld bir blgede kalmann birok sakncalar olduu
nu kavrayamayacak kadar durum deerlendirmesi yapma olanaklanndan yoksun deilim kukusuz ama ben gitmek istemiyorum... burada,
Aleksi yle birlikte... ve Kzl Koruyuculann bulunduu yakada kal
mak istiyorum.
Tm bunlan yalnzca kendi kendime mi, yoksa Simenon a da
yksek sesle syleyip sylemediimi bilmiyorum. Yalnz Simenon un
unlan sylediini biliyorum:
-Dikkat et Georgi Vasiliyevi. Yanl bir tutum iindesin. Sol bir
deliliin hummasna yakalanm olmayasn. Bu humma korkun bir bu
nalmdr Georgi Vasiliyevi... tm teki partilerden daha ok edinimlidir bizim parti bu hastaln karsnda. Halktan, partilerden, proletarya
nn kendi komitesinden bile kii kendini daha solda bulmaya, yle bir
akma doru srklendiini sezmeye balarsa sol sapma, ya da goizm
hastalna, bu sonu kesin kes lmle biten hummaya yakalanp yaka
lanmadn kendi kendine hemen zaman yitirmeden sormaldr.
Simenon u yantlayp yantlamadm bilmiyorum ama, kuku
suz kendimi yalnz buluyorum, ite tpk imdiki St. Petersburg prole
taryas gibi. Buraya gelirken bir ordugaha benzeyen, yarallaryla, l
leriyle savatan dnm bir ordugaha benzeyen Viborg imdikinden
daha diri, daha canl, daha kvanlyd. Ama imdi kolu kanad kmlm
bir ku gibi. Burada kalmay yeliyorum. Ne olup biteceini merak et
tiimden ya da kendime bir kahramanlk yks yaratmak istediim

620

den deil... rgtlerin bile yetiip kurtaramad yalnzlmzda iler


de, kendi kendime aklamasn yaparken utanacam bir davranta
bulunmamak iin... Salt bunun iin ite, yalnzca... Simenon la kucak
layoruz. Simenon fkeli, yanndaki parti temsilcileriyle birlikte uzak
layor. Yalnz ayrlmadan nce ona sk sk Vladimir vanovi yolda
n kars Agrofena ya uramasn, kocasndan edinecei bilgileri ken
disine aktarmasn tembihliyorum. Olur, olur dercesine ban salla
yp mahallenin karanl iinde gzden yitiyor arkadam Simenon.
Viborgu imdi derin bir hayretle izliyorum yanmda Aleksi, bir
likte dolarken. Viborg, barakalarna ekilmi gibi. Viborg imdi bara
kalarda ve izbelerinde bir yrek gibi atp gelecei biimlendiriyor d
ncesinde. ok kii barakalarmm kapsn kapyor. Birden gzmn
nne akam geerken bir erin elinden nasl kurtulduunu anlatan ya
ral, orta yal proleter geliyor. imdi diyorum kendi kendime, uyumuyordur ve kocaman kocaman baklaryla gzleri tavanda bugn
lmn elinden nasl kurtulduunu dnyordur.
Viborgun kprler blgesine yaklatka K zl Koruyucularn
nasl altklarn grdk. Onlar komitenin kararma karn almala
rndan hibir ey azaltmadan kenti savunmak iin tm gleriyle al
malarn srdryorlard. Geri komitenin kararnn -akas- Kzl
Koruyucular zerinde de olumsuz bir etkisi olmutu ama, silahn bra
kanlarn saysnn ok olmad, nemsenmeyecek kadar az olduu
sylendi. zellikle siper kazmmda alyorlard. Pavlovski Alaynn
bu kprler blgesinden geleceini varsaymalar ok doald. Bakaca
bir yntem uygulayp arm alaynn Viborgu basmas pek olas de
ildi. Bazlar siper kazarken, bazlar barikatlar oluturuyor, kimileri
de buz stnde yaktklar atein karsnda snyordu. almaktan yo
rulan ya da souktan eli donanlar gelip bu atein karsnda bir sre
dinleniyor, snyor, sanki yeniden g kazanm gibi ya siper kazmi \
#
na ya da barikatlarn oluturulmas almasna yeniden katlyordu.
Aralarnda akalaanlan grmek insann tuhafna gidiyordu. Birkay
la konutuk:
-Yolda, dedim, Pavlovski Alaynn bir baskn karsnda orta
ya kacak bir atmann sonu nasl gerekleir sence? Kzl alevlerde
yz iyice belirgin K zl Koruyucu soruyu Yeniliriz diye duraksama

6?1

dan yantlad. Yalnz bizim hesabmz yarm saat dayanmaya gre sap
tand...
-Nasl?
-Pavlovaski Alannn karsnda, buraya ilk saldrsyla, bizim
son kzl miUtanm skaca son kurun arasnda bir yarm saatlik zaman
dilimi koyabilirsek ite o zaman her ey Habalovun dzenledii gibi
gereklemeyebilir...
Anlayamadm iin yeniden sordum:
-Nasl yani?
O zaman gld:
-Biz, bizim huyumuzu iyi biliriz yolda dedi. Bir yarm saat da
yanabilirsek. .. bizi yalnz brakmayacak kadar zverisizdir bu karc
proleterler...
Bir sre konumadk; bu kez o bize sordu:
-Silah kullanmasn biliyor musunuz?
Yantmz olumsuzdu. Omuzlarn kaldrp indirdikten sonra om
zunda silah kazma iini brakt yerden srdrmeye balad.
Yrymz St. Petersburgun br yakasna doru srdrd
mzde Viborg un bu u blgelerinde bu kez Kzl Koruyucularn da
ha kalabalklatn, kendilerine yardm edenlerin de daha oaldn
grdk. Ve de imdi nerede olduunu kesin bir biimde anmsyamadm bir blgede Aleksi ve teki baka baz yoldalarla birlikte biz de
topra kazmaya, kazlan siperlerin iinden topraklan tamaya bala
dk. Sabaha doru ise kalabalklann barakalanndan yava yava nasl
kp bu almalara katldn grecektim. Kadnl erkekli oluk o
cuk sessizce ama tm gleriyle youn bir almaya girdiler. Arkamz
gittike kalabalklayordu. Viborglular gittike daha ok ymlaarak
almalara koyuluyorlar. Kzl Koruyuculannm denetiminde buzlann
stnde tm gleriyle siper kazyor, barikatlar ryor, toprak tayor,
ymaklar oluturuyorlard.
2 6 s sabah bir aysberg gibi doan gne, ite St. Petersburg
proletaryasn byle, an gibi alr, siperlerini kazarken buldu.
General Habalov da tpk St. Petersburg proletaryas gibi uyumamt o gece. Kentin teki yakasndaki hazrlklan sk sk gzden geir
mi, hi aralksz zaman zaman kendisi denetlemiti. St. Petersburgun

622

r
merkezi olan Perspektif Nevskide akla gelebilecek tm nlemleri al
mt. Nevskiye enlemesine boydan boya zincirler gerilmiti. Zincirle
rin kalnl karsnda insann nutku tutuluyordu. Zincir halkalar nor
mal bir insanm beli kalnhmdayd. N evskiye bu zincirlerden enleme
sine belki sekiz on dizi dizilmi, her dizinin arkasna er adm aralk
larla ellerinde otomatik tfekler, gvenilir polis ve erler yerletirilmiti.
Bu zincir ve insan barajmm hemen arkasnda ise yine zincir ve dikenli
tellerle rl bir baka engel oluturuluyor, burada erlerin saysnn da
ha younlat, havan tipi toplarn zenle yerletirildii gzleniyordu.
Ne ki nlemlerin tm bu kadar deildi. General Habalov ve
kurmay, zellikle kprler blgesinde son derece zenle, kendilerinin
de denetledikleri nlemler almlard. Proletarya 2 6 smda da gsterile
rini srdrmek isterse kentin bu yakasna geebilmek iin kesinlikle
kprlerin zerinden gemek, kprleri amak zorundayd... te kp
rlerin kendilerinin bulunduu yakasnda kpr balarn hem zincir
lerle, hem birka dizi tel rglerle donatmlar, hem de bunlarn aras
na belli aralk ve uzaklkta mitralyzc erleri yerletirmilerdi. Kpr
lerin ortasna dek gelebilecek olan proletarya buradan kesin kes bir
adm daha atamayacak, eer byle bir giriimde bulunursa mitralyzlerin kurunlan iinde kprlerin zerinde ylp kalacaklard. Tm bu
nlemler d dmanlara kar alnabilecek nlemler iin genelkurmay
ca daha nceden hazrlanm ama imdi 2 5 i akamndan itibaren n
lemler plannn raporuyla bu hazrlklar birletirilerek yrrle kon
mutu. Gerekten de kprler alabilir olmaktan kesinkes uzakt. Ama
Habalov, en kt varsaym da dnerek, bu kprlerin aldnda
kentin iinde, kprlerin hemen gerisinde kenti tmden bir zincirler
halkas iine alan, bir zincir ve demir zrhna bryen nlemleri titiz
likle alm ve uygulamt. Tm garnizonu da alarma geiren Habalov
iin bir tehlikeden sz etmek olanakszd. Garnizonuna bal birliklerin
banda en gvendii, ara ballklanndan hi kuku duymad su
baylar bulunuyordu ve iki yz ksur bin silahl kii bu demirden zrha
brnm kentin gerisinde saldmya geebilmek iin verilecek emri
bekliyorlard.
2 6 s sabah Viborglular kentin teki yakasn ite byle demir
ve silah zrhnn iinde grdler. Ellerinde kazmalan, krekleri ve

623

1
omuzlarnda silahlaryla bu dehet verici grnm daha yakndan iz
leyebilmek iin gittike daha ok toplanmaya, daha ok yaklamaya
baladlar. Nasl oala oala bydler, anlatmak olanaksz. En n
de kadnlar vard. Ve de gibi byyerek, sanki bir mknatsn bir de
mir parasn kendine ekmesi gibi kprler blgesine yaklamaya ba
ladlar. Ne komitenin genel grev kararn kaldrmas, ne gsterilerin ya
saklanm bulunmas, ne pazartesi gn iba yapma zorunluluklar
akllarnn kesinden gemiyordu. Ve kazma krekleri, K zl Koruyu
cularnn ellerinde tfekleriyle gelip Nikola Kprsnn nyle Trinite Kprsnn banda durdular. Her iki taraf 2 6 s sabah ite bylece
birbirlerini yakndan grp szdler. Soluk almadan biribirlerine yle
ce baktlar bir sre.
Viborglular kprleri geemeyeceklerini anladlar. Ama yine de
kprlerin teki yakasnda kzl bayraklar atlar. Kar taraf o zaman
daha da alarma geti. General Habalovun telefonu ald ve General
Habalov un telefonu birok teki baka telefonlar ald. Ve telefonlar
daki herkes durup beklediler. Ve bekleyenlerin hepsi olay rendiler.
Viborglular kprler blgesine gelmilerdir ve kzl bayraklarn az n
ce amlardr... ylece durmaktadrlar.
Sanrm ok bir zaman gemedi. Kpr bandaki proleterler Ne
va ya baktlar. Ve yzleri gld. Neva byl bir at gibiydi altlarnda.
Neva hi bu kadar gzel olmamt. Neva donmutu. Ve Habalov un
plannda, tm nlemlerinde Neva nm donmas olayna yer verilmemi
ti. Donan Neva nm srtna atlayan proleterler kprlerin bana yerle
tirilmi erlere ellerini kollarm sallayarak karya ktlar. Ve Neva o
kadar proletere srt verdi gk demeden. Kadn kz ve erkeiyle yal
gen onbinlerce proleter Neva nm srtndan atlayp bir sel gibi iki kol
dan kentin merkezine doru yrmeye baladlar kzl bayraklarnn al
tnda. Kpr balarn tutanlar denizin ortasnda kk adacklar gibi
kalverdiler birden kendi korkulan ve yalnzlklanyla... Hepsi silahlanndan anndmldlar.
Kentin en nemli blgelerinden biri olan Sadovaya blgesine gi
denlerle merkeze yryenler Perspektif Nevski ye girmeden birleip
duraladlar. Bir rman iki kolu gibi. Ve karlarnda Perspektif Nevs-

624

ki duruyordu. Kat kat glendirilmi mitralyzleri, toplan, zincirleri ve


dikenli tel rgleriyle.
Bu zrhtan kent proleterlerin kendisine daha ok yaklamasndan
korkmu gibi karsnda duranlara ate kusmaya balad. lk mitralyz
seslerinin taramasnda krk kii hemen orackta dp ldler. Ve te
kiler mitralyzn ne denli gl bir silah olduunu delik deik edilmi
arkadalannm vcutlanndan grp rendiler. Bu gzlem onlan kafalanna soktuklann gerekletirmekten alkoyamad arclann bekledii
gibi. Gerilediler. zellikle kadnlarm geri ektiler. Ve sonra kol kola
girip bir kez daha yrdler. Amalan erlerin karsnda gslerini
ap vurulmalann istemek, onlan kendi acmaszlktan iinde kskv
rak yakalayp dize getirmek. Biliyorlard ki, merhamet ve akl bir kvl
cm gibi bu erlerin benliinde bir akarsa ite o zaman her ey birden
bire ve bambaka bir biimde deiir. Ne ki Pavlovski Alaynn erleri
hi de kendilerini byle bir duyguya teslim etmeye niyetli grnm
yorlard. kinci yaklamda da proleterler dikenli teller nnde delik
deik yuvarlannca... ite o zaman artk bu demirden zrhn ve atein
nnde kzlca kyamet koptu.
Perspektif N evskinin n bir ana baba gnne dnd. Bu arada
Nevski ye alan byk bulvann iiler tarafndan alarak daha nce
N evskiye gelmi olan kolla birletii grld. ar subaylan bu duru
mu hayretle izlediler. Ama grdkleri bir gerekti. iler Nevski ye
alan bu bulvan ap gelebilmilerdi. O zaman aklarma u soru takl
d? Bu karlanndaki sadece insan gc bu korkun sava aygtn da
ap kente yaylabilir mi? Pek olas deildi ama... O zaman bir byk
hata ilediklerini anladlar. Dzeltmelerine de artk olanak yoktu. Bu
korkun sava aygtnn iine insanlan ylesine bir tutsak etmilerdi ki
tel rgler, zincirler iindeki erlerin hemen hemen kprdamalanna bi
le olanak kalmamt. Neva nn donmas olayn planlarnda gzden ka
ranlar ite bir ikinci byk yanlgya dtklerini gryorlard. Karlanndaki g silahszd ama korkun bir hareket yeteneine sahipti.
Kenti kentin pleblerine kar savunanlar onlan bir anda darmadan
ediveriyorlard ama bir sre sonra onlann sndktan yerlerden onbinlerce kalabalkta ve ymsallkta yeniden nlerinde bitiverdiklerini de

625

gryorlard. Sndklar yerlerden kap artlarndan, kebalanndan


yeniden ortaya kanlar kaldrm talarn, buzlan inanlmaz bir gle
skyor ve bu hareketsiz demirden, zrhtan, elikten savunmann iin
deki erlere doru yadryorlard. Erlerden bazlar yaralanmaya bile
balamt bu atntlardan. Plebler, karsndaki gcn zaafn hemen
sezinlemiti. Onun kendini hareketsizlie mahkum edii karsnda
onun nnde tpk bir sihirbaz gibi bir yitip bir kmaya, dans etmeye
balad. Zorbac glerin aknl neredeyse bir moral ykntsna d
necekti. Bu aknlklar iinde itfaiyenin gstericiler zerine su sk
ma nerisini bir byk bulu, yepyeni bir yntem gibi sevinle karla
dlar. Ve bu hareketli g proletaryann nne srld. Gz ap kapa
yncaya dek ne itfaiye kald, ne arabalan, ne de hortumlan. Her ey pa
rampara edildi ve itfaiye erleri tutsak alnd. Zorbaclar durumu hay
retle izlediler. Kmltszlklan iinde yeniden byk bir fkeyle, b
yk bir hnla kentin bu baldn plaklan, plebleri zerine ate kusma
ya baladlar.
Aslnda arc glerin kendilerini byle bir yntemle donandr
malarndan baka da pek kar yollan yoktu sanrm. nk zorba ve
zorbac ynetim kendini savunan kendi glerine de temelde yzde yz
gveniyor deildi. Bu nedenle biribirlerinin ardna dizilmi ate gc
birimleri en gvendikleri subaylann ya da kolluk glerinin denetimin
de bir ebeke a gibi ilmik ata ata ta General Habalovun amirallik bi
nasnda dmleniyordu. imdi Habalov isteseydi bile garnizonunu
eyleme geirip bu zincirden ve elik tellerden rl barajn nne ge
irip kuvvetlerini proletaryann stne saldrtma olanana da pek sa
hip deildi.
Perspektif Nevski nndeki arpmalarn sanld gibi ilk daki
kalarda dalmadn gren gvenlik kuvvetlerinin gittike moralleri
bozulmaya balyordu. Dorusu bunda haklydlar da. nk nce
kprlerin almazlma kendilerini inandrm olanlar plebleri kzl
bayraklanyla byle burunlannn hemen ucunda grnce derin bir sar
sntya dtler. Sonra bu karlanndaki gcn -kendilerine sylendii
gibi- ilk ate baraj nnde darmadan olmadn grnce bu kez i
ten ie kendi kendilerine gvenlerini yitirmeye baladlar. Ne ki zl

626

melerinden sz etmek olanakszd. Ve sava alabildiine kzgn, alabil


diine fkeli sryordu.
leden sonraki saatlere sarkmaya balam olan sava kesin bo
yutlara ulamaya balyordu yava yava. Gvenlik kuvvetlerinin tel
rglerine, elikten zincirlerine, ateten koruganlanna ve mitralyzc,
topu glerine ramen kentin plebleri bu gcn drtte birini ele geir
meyi baarmt. Ama leden sonraki saatlerde artk daha fazla ilerleyemeyeceklerini anladlar. leden sonra birden yorgun dtler. El
deki drtte bir blgenin kendilerine neyi kazandracan dndler.
Elde ettikleri sava ganimetlerine baktlar. Birka mitralyz, dikenli tel
rgler, elikten zincirler... Kendiliinden yeni bir eylem komitesi
oluuvermiti aralarnda. lk devrimci grevimi ite burada proletarya
nn Perspektif Nevski nnde verdii savam srasnda aldm. Beni bu
greve getirenler daha ok demiryollar tamir atlyeleri iileriydi. Bu
sendikann Boleviklere yakn olduu teden beri biliniyordu. Bizim
Demiryolcular Sendikas daha geni kapsaml olmas ve tm demiryo
lu alanlarn iermesine karn menevik yoldalarn ynetimindey
di. Tamir atlyeleri sendikasnda tantmz, konutuumuz yoldalar
vard. Bugn hemen hemen hepsi St. Petersburg proletaryasnn sava
mnda onunla, omuz omuza, el eleydi.
leden sonra -sanrm- saat sularnda proletarya artk gc
nn sonuna geldiini duyarlad. Artk ilerleyemiyordu. Perspektif
Nevski nin nndeki ejderha artk daha ileriye gitmesine olanak vermi
yordu. zerine yaklatka azgn dileriyle proleterleri yakalayp yaka
layp yere vuruyor, parampara ediyordu. Proletarya at. yordu.
Sesi kslmt. Ve de lleri srtmdayd. Yarallar 2 5 i gnyle kyas
lanmayacak kadar oktu. Yarallar ya arkadalar srtlamlar ya da ya
rallarn koltuk altlarna girmilerdi. Bazsn birka yolda dayanarak
ancak gtrebiliyordu. Yenilmeye balamtk. Artk daha uzun sreli
aralklarla Nevski nin nndeki ate gcne kar kabiliyorduk. Hem
daha uzun srelerde, hem de daha az sayda.
Eylem Birlii Komitesi hemen bir toplant yapt ve zaman yitir
meden ekilme karan ald. Olabildiince ivedi, olabildiince gvenli
bir biimde. Komite, toplantsnda meneviklerle sosyalist-devrimcile-

62 7

tin derin basks altnda buldu kendisini. Bir bakma bunun doru bir
yan da vard. Gerek menevikler, gerekse sosyalist-devrimciler hemen
ekilinmesini, kprler blgesinin arc gler tarafndan tutulma ola
slnn sz konusu olduunu vurguluyordu. Bu varsaym Eylem Bir
lii Komitesini dorusu alabildiine telalandrd. Ve hemen ekilmesi
buyruunu verdi. ekilme -sanrm- leden sonra - buuk sula
rnda balad. Komitenin panie kaplmadn syleyemem dorusu;
ya biz burada Perspektif Nevski nnde kyasya bir sava verir oyala
nrken arc gler kprler blgesini ele geirip bizi arkadan kuat
mlarsa, ite o zaman tam bir kitle kymyla kar karyayz demek
tir. Komitedeki bir arkada soruyu ok yaln bir biimde sordu: Yok
sa tuzaa m drldk? Bizi buraya ekip, kentin bu yakasnda m
imha etmeyi planladlar? Hi kimsenin bu soruya olumsuz yant vere
bildiini anmsamyorum.
ekilmeyi olabildiince abuklatrmak iin Eylem Birlii Ko
mitesi gerekten elinden geleni yapyor. Bu konuda gerekten gerek
sosyalist-devrimcilerden, gerek meneviklerden alabildiine yardm
gryor ve biz drtte biri tarafmzdan ele geirilmi blgelerden l
lerimiz srtmzda, yarallarmz omuzlarmzda geri geri ekiliyoruz.
Kzl Koruyucular geri ekilen gcn imdi en gerisinde dmandan
gelebilecek bir baskna ya da saldrya kar ard koruma grevini st
lenmi bulunuyor. Zaman zaman mitralyz seslerine karan tfek ses
leri bizim Kzl Koruyucularn.
Geri ekiliimizde sava ganimetlerinden yararlana benziyen
bir yan da vard. Ne ie yarayacan bilmediim zincirler, dikenli tel
rgler, tfekler, bir takm giysiler... bunun gibi. Proletarya bunu da
yklenmi yle geri ekiliyordu. zellikle ellerinde srkleye srkleye gtrlen zincirlere baktmda bunlarn nasl paralanp yerlerin
den skldn anlamam kolay olmuyordu. ylesine ar ve byk
tler ki, birou tayabilmek iin zincirleri boyunlarnn ardndan ge
irmi yle srkleye srkleye gtryorlard. Bu durumuyla prole
tarya zincirlerini srkleye srkleye bir an nce kprlere ulamak,
bir an nce kendini kprlerden kendi yerleme blgesi olan Viborga
atmak iin abalyan klelere benziyordu. Kadnl erkekli proleterler

628

r
arabaya koulu atlar gibi bu zincirlere dolanmlard. Enselerinden ve
omuz altlarndan geirdikleri zincirleri srye srye geri ekilen St.
Petersburg proletaryas, Sibirya ya srgne gnderilen forsa mahkum
lar gibiydi. Giderek onlardan daha da mahkum bir durumlar vard.
nk bu zincirli klelerin srtlarnda lleri de vard ve srtlarnda
zincirlerinden baka llerini de tayorlard.
Ama hepsi de bir an nce kprler blgesine varmak ve bir tu
zaa dmemek iin zincirlerine, ar yklerine karn son derece di
siplin ve kendi kendilerinin denetiminde olduunca abuk geri ekil
meye balamlard.

Yarn Btn Ttn ileri Grevi Balayacak


Nikotiananm ttn atlyelerinde ttn yapra ayrma iinde ok zor koullarda
ylr iiler. Ttn tozlar zehirli gaz bulutlan gibidir. Veremli tkrklerini tkrlleyip yutarlar. Yasalar para bana altrmay yasaklamtr, ama iiler, para
htna alr. Zor alma koullan erkeklerin gzn kara, kzlar kavgac yapml.

Dimitri Dimov, Ttn (11) adl yaptnda bu savam anlatr.


Nikotiana genel mdrnn sekreteri, kula kirite, zil sesini
bekliyordu. Bugn ok korkuyordu, patron kzacak diye; illerden kt
telgraflar gelmiti. Be dakikadr telgraflar gzden geiriyor, hangisi
ni en ste koysam diye dnyordu. Sonunda, zil ald.
Sekreter, retmenin ard sulu bir renci gibi odaya ad
mn att. llerden olup bitenlerden kendisi sorumluymu gibi titriyor
du. Genel mdrn yznn pek ask olmadn grnce biraz rahat
lad. Patronun yznden, hafta sonunu sevgilisiyle geirmi bir insann
pazartesi sabah seilen canll, honutluu vard. Sekreter, rkerek,
masaya yaklat. u telgraflar olmasayd.
Genel mdrn yz deiiverdi, her zamanki buz gibi yz ol
du. Ne haberler var?
Sekreter, ksk bir sesle, Grev! diye kekeledi. iler yeni is
tekler ileri sryorlar ve grev yapacaklarn bildiriyorlar.
Grev mi?

629

Boris in yz sarard, sonra kzard ve hi beklemedii anda to


kat yemi bir insann yz gibi donuklat. Gerekten de bir tokatt bu
haber. Nikotiana nm bana byk iler aabilir, Almanlarn gvenini
sarsabilirdi.
Boris, kendini topladktan sonra, sert bir tavrla, Nerede? diye
sordu.
Her yerde. Btn ubelerde ve btn firmalarda. Genel bir gre
ve benziyor.
Nedir istekleri ?
Pek ok. Her eyden nce bamsz sendikalar kurmak, Tongaclm kaldrlmas ve gndeliklerin artmas.
Sekreter, telgraflar masaya brakm, efin diyeceklerini bekli
yordu korka korka.
Boris, telgraflar okuyup bir yana koyduktan sonra fkeyle, Ser
semler! dedi. ldrmlar.
Sonra, bir sigara yakt ve ban nne eerek birka saniye d
nd. ler nasl gelebilirdi bu duruma ? ube mdrleri de kafasz he
riflerdi, polislerin de tm yreksizdi! Ban kaldrd, fkeyle. Sekre
ter, kalem ve bloknot elinde, genel mdrn diyeceklerini stenoyla ye
titirebilecek miyim diye, korkuyla bekledi. Ama Boris, herhangi bir
buyruk yazdrmad, Telefonla, Cebeli bulun bana! demekle yetindi.
Sonra da, Endstriciler birlii bakanm ve babakan arayn!
Sekreter, odasna kotu. Telefon telleri vnlad, grmeler bir
birini kovalad.
Cebel, kumpanyann sahibi Ttncler Birliinin de bakanyd; Emperyal Barda sabahlam olduundan hl uyanmamt. Tele
fona, kumpanyann bauzman kt.
Neler oluyor, Papasov?
Byk apta bir hareket karsndayz, Bay Morev, hibirimiz
beklemiyorduk.
Polis uyumu olmal!
Gerekten utandrc bir olay.
yi kulak verin, szlerime! Beni desteklerseniz, grevi hemen
bastrmay zerime alrm.

630

Elbette destekleriz. Nasl davranmamz istersiniz?


Yalnzca tam yetki. Btn ttn tccarlar adna hareket edebil
mem iin.
Patron uyanr uyanmaz herkesi toplantya armasn syleye
ceim.
Birleme olabileceine gveniyor musunuz? Nikotianada t
tnlerin ilenmesinin gecikmesinde sevinecekler olacaktr.
Biliyorum. Bunlar topu topu be akal. Ne yapmay tasarl
yorsunuz?
Ttn ileyenleri bizden yana kazanmcaya kadar, grev komite
sini oyalamak ve ypratmak. Bunu saladk m, iileri her yandan e
virir, diretiriz. Ktan a ktklarndan uzun sre dayanamazlar.
Plannz ok yerinde, Bay Morev.
Boris telefonu kapad. Sekreter, Endstriciler Birlii Bakann
her yerde aradktan sonra, Gabrovoda bulabildi. abalamaktan ter
iinde kalm olan sekreter, gl iki adamn telefonunu balayabilmiti. kisi de ok glyd. Biri Bulgar ordusu niformalarm doku
yordu fabrikalarnda, teki, Bulgar ttnlerinin te birini Almanya ya
satyordu.
Nikotiana Genel Mdr, isteini zel bir incelikle anlatt ve En
dstriciler Birlii Bakam, byk bir anlay gsterdi. Bakan, grevci
lerden hibirini ie almamalar iin btn birlik yelerine bir genelge
gndereceine de sz verdi.
Sekreter yine telefona uzand. Babakan aryordu imdi. Ancak,
babakan ya devlet ilerinden pek yorgun dp bir yerlere dinlenme
ye gitmiti, ya da an dinlenmekten bkp olaanst bir durumla dev
let ilerine bakyordu. Babakan, hem an tembel, hem de sarayn ada
m olarak bilinirdi. Bri masas banda pineklemekten kzarm uyku
lu ve i i bir yz vard. Gevezenin biri, esiz bir devlet adam oldu
unu syleyince pek inanmt buna; btn yabanc devlet temsilcileri
ne durmamacasma, manevralar eviriyor, her esen rzgara gre yn de
itiriyordu. Bundan tesini memurlanna brakyordu. Ne var ki, u
anda hibir yerde ele geirilemiyordu.
Boris, ak kapnn eiinde durmu akn akn bakan sekre
terine, Arayn, her yerde arayn! dedi, onu ille bulmamz gerekiyor.

631

Sekreter, byk bir umutsuzlukla, telefona uzand yine. Baba


kann yaknlarna, ailesine, mthi kzyordu iinden. Diller dkyor,
yalvarp yakaryor, yeminler ediyordu. Sonunda babakann, cumartesi
akam varlkl dostlarndan birinin iftlik evine gitmi ve henz dn
memi olduunu renebildi. Bunu genel mdrne bildirdi ve buyruk
bekleyen baklarla dikildi.
Boris Morev, Orada arayn! dedi ksaca.
Babakann ksk ve uykulu sesi telefonun te ucunda duyuldu
az sonra ve konuann kimliini renince hemen nazikleti.
Boris Morev rica etmiyor, istekler ileri sryordu. ileri Baka
nyla aralan iyi deildi u sra. Parlamento yelerinin ounluuna, po
lis mdrne, genel i mfettiine ve nemli ttn merkezlerindeki
garnizon komutanlanna gerekli talimat verilmeliydi. Babakan sk sk,
Evet, elbette! diyordu. Evet, elbette! Saray evrelerine ve varlkl
dostlanna hep byle davranmaya alknd. Bundan trdr ki, svi
re bankalannda kabanka bir hesab vard.
Kraln silkip atamayaca insanlardan olduuna, salam kiilii
ni de bylece ortaya koyduuna inanrd aynca.
Nikotiana nn Genel Mdr, telefonu kapadktan sonra, sekre
terine btn ubeler iin bir genelge yazdrmaya balad. Acmaszlk
konusunda btn ustaln gstermek ve a ymlan daha da kmaza
sokmakt amac. Grev patlak verince gelecek ii temsilcileriyle gr
meye yanamamalarn emrediyordu ube mdrlerine; aralannda k
krtclar bulunduu ileri srlecekti. Bundan sonra da dzen i polise
gvene alnm toplantlar yaptrlacak, yeni temsilciler seilecekti.
Grme yetkilileri, partisizler arasndan seilmeliydi. Genelgede, hi
acele edilmemesi , tam tersine, beklenmesi, ak ak belirtiliyordu.
Szn ksas, iiler meteliklerini yitirinceye kadar oyalanacakt. Yaz,
iilere kar son derece drst davranlmas isteiyle sona eriyordu.
Daha sonra, ok gizli, kaydyla bir ikinci yaz daha yazdrd. Firma
ya bal, ya da milliyetilii denenmi iilerin bir bir bulunup yete
rince parayla harekete geirilmesi isteniyordu. Beki saysnn kat
artmlmas ve telefon bandan hi ayrlmmamas, hemen polise bildi
rilmesi ve gerektiinde asker getirilmesi de yazlyd. lk gelecek ii
temsilcileriyle grmeye yanalmamas srarla emrediliyordu.

632

Boris Morev, birden, Kostov nerede? diye sordu.


Rila Manastn na gitti.
Ne zaman?
Bu sabah.
Grevden sz amadnz m ona?
Syledim. Ancak, bir ay izin yapacan ve hibir biimde ra
hatsz edilmemesini size sylememi istedi benden. zr dilerim, ama
onun szlerini olduu gibi aktanyorum size.
Demek grev yapyor o d a !
Sekreter, fkesinden kprmesini bekledii genel mdrn gl
dn grd. Patronun gldn ilk kez gryordu, stelik bir ba
kasnn ok hakl olarak fkelenecei bir durumda. Bu para babalannm
iine akl ermiyordu! Sekreter, naziklik gerei glmsedi. Sayn genel
mdrn keyfi yerindeydi. Sevgilisinden tr byleydi belki de! Sek
reter o kadn bir kere otomobilde grmt. Bir milyonerin metresine
hi de benzemiyordu. Gzeldi. Ama boyanmamt, takp taktrmamt. Sade giyinmiti ve genel mdrle grlmekten pek holanmyor
gibiydi.
Boris, Mektuplar hemen hazrlayn, imzalayaym! dedi. Bek
liyorum.
Boris Morev bir sigara yakt ve ak pencereden danlara bakt.
lkbahard, nisan sonlanna doru gneli bir gnd. Gkyz maviydi
ve havada leylak kokulan vard.
Nikotiana Genel Mdr, Bulgaristann teki ttn kumpanya
larndan da geni yetkiler aldktan sonra, iyice dnlm plann uy
gulamaya geti.
llerdeki ube mdrlerinin grmelere yanamamas zerine
iiler, iverenlere isteklerini Sofya da iletmek iin bir temsilci kurulu
setiler. Kurulda on erkek ve iki kadn ii vard. Boris Morev onlar
kabule yanamad ve gelenlerin ajan olduklann ileri srd. Araclk
eden i mfettiine sendikalarca deil, ama btn iilerin yapaca bir
toplantda seilecek temsilcilerle grebileceini aklad. Sofyada
ucuz bir otelde kalan iileri drt gn beklettikten sonra bunlar ileri
srmt. Araclk etmek isteyen baz politika adamlarndan da ustalk-

633

la kanm, gizlenmiti. Bu arada, illerdeki ube mdrleri, genel m


drden gelen buyruklar btn ayrntlaryla uygulamlard. ilerin
arasna kkrtc adamlar salmlard. Bu gibiler grevi gerekli bulduk
larn, ancak komitenin yeni bir seimle kurulmas gerektiini ileri s
ryorlard. Dediklerine gre, imdiki komite, yabanclardan para al
makta ve iilerin srtndan geinmekteydi. Hem iverenler yle sanl
d gibi uzlamaz kiiler de deillerdi. stelik grevsiz de iilerle an
lamaya hazrdlar. Bylece dvler ve kan dklmeler de nlenmi
olurdu. mfettileri bu szleri doruluyorlar, Almanya ve talya r
neklerini ileri sryorlard.
Scak mays gnleri balamt. Yeniden toplantlar yapld. Po
lisin grnte iyi davranl denetimi altnda ve nceden onaylad
konumaclar sz aldlar. Uzun ekimelerden sonra, te biri eski ye
lerden olan yeni bir komite seilip Sofya ya gnderildi. Grm geir
mi baz iiler, ok deerli gnlerin bouna harcandn, iin brakl
masnn, hele ttn ilenmesinin hemen durdurulmasnn iverenler
iin byk tehlike olduunu ve yola gelivereceklerini ok iyi biliyor
lard.
Yeni kurul da gn bekledi Sofya da. Nikotiana Genel Md
r am-Koruya ya, gnlk bir dinlenme iznine gitmiti. Sonunda
dnnce, iiler beklemedikleri bir durumda karlatlar yine.
Toplant, geni i mfettilii yapsnda oldu. Alt temsilci ara
snda, Blae de vard. ekingen, ama i mfettiinin inceliklerinden
hep holanm olarak oturdular masaya. Eski ama temiz ve iyi tlen
mi giysilerinden ttn kokusu kmamt. Bir ikisi ucuz boyunbalan bile takmt.
Nikotiana Genel Mdr, kuru ve souk bir tavrla, teki ttn
firmalarndan ald yetkiyi de belirterek sze balad.
nce, Tongadan sz at. Bunun ulusal bir ekonomi sorunu ol
duunu ileri srd. Bundan vazgeilemezdi. Bundan byle Tongasz ne
alc bulunabilecekti, ne i olacakt. Bundan trdr ki, Tonga konu
sunda hibir istek ileri srlmemeliydi.
mfettii, nndeki bloknota kurunkalemiyle bir yelkenli iziktiriyor ve bayla doruluyordu genel mdr. Almanya da hukuk

634

renimi yapm yakkl bir genti. Salk taan bir yz ve ipek gi


bi yumuack, kapkara salar vard. lk bakta bir tenis ampiyonu, ya
da ticaret ataesi sanlrd.
Blae, birden, Tonga yznden akta kalan iiler ne olacak?
diye sordu.
Genel mdr, yaknlk duymayan bir davranla, Onlar devlet
dnecek, dedi. Firmalar ilgilendirmez bu i.
Blae: Ne yapt devlet bu konuda imdiye kadar? diye sordu.
Gzlerinde ac ve alayc bir panlt ve sesinde kafa tutan bir hal
vard. Blae nin bu grmelerden bir sonu beklemediini hepsi anla
mt.
mfettii, somurtarak, Ne demek istiyorsun? diye homurdand.
Genel mdr iilerin teki isteklerine geti. Kendi balarna
buyruk olmak, rgtlenmek, onlarn kendi bilecei bir iti. Firmalar il
gilendirmezdi. Bunlar, iiler politikayla urap durumu daha da zor
latryorlar gibisinden ve nemsemez grnerek sylyordu. Daha
sonra, gndeliklerin ykseltilmesiyle ilgili istei, ayrntlaryla ele ald.
Yzde yirmiydi istek. Ttn piyasasnda buhran patlak vermesinin ne
denlerini ve firmalarn ekicileri korumak iin yiite katland glk
leri ve u sra nasl zor bir durumda bulunduklarn bir bir anlatt. an
tasndan kard bir tomar katla, istatistik saylan da okuyarak sz
lerini belgeledi.
Bir sessizlik oldu. Askeri bandonun ald ezgiler duyuldu da
rdan. i temsilleri, genel mdrn k giysilerini szdler; binlerce
ttn iisi yan a gezerken, bu adam nasl byle giyinebilir gibilerin
den. Sofya nm en gzel semtindeki villasnn deeri milyonlarca levay
d. am-Koruya da ve Varna da kkleri, son model bir Amerikan oto
mobili vard. teki ttn krallann, ok yksek aylklar alan uzmanla
n ve mdrleri de dndler.
Bu arada, genel mdr, umursamazlklann daha da amlatrarak, szlerini srdrd: Gndeliklerinizin yzde yirmi arttnlmasm
istiyorsunuz!
i temsilcilerini buz gibi baklarla bir szd, duygunun bu ko
nularda yeri olmadn gstermek istercesine, Firmalarn bu yzde
yirmiyi nerden salayacan hi dndnz m? D pazarlarda en iyi

635

alclarmz kaybettik, ykn btn arln omuzlarmza aldk.


Yksek vergiler dyoruz. Yeni makineler iin bunca gideri gze al
yoruz. Salk kurullarn daha iyi bir duruma sokuyoruz, hastalk ve ka
za sigortalarnza para dyoruz. Durdu ve onlar yle bir szd.
Szlerden daha iyi yaadmz doru. Ama karlnda daha tedirgin
ve daha tasal bir yaam sryoruz. Sizler pek pek bir kiinin kamn
doyurmay dnmektesiniz, biz ise drt bin ttn iisini alktan na
sl kurtaralm diye kafa yoruyoruz. Bir bakma, szlerin kanlarnz ve
ocuklarnz biz sizden daha ok dnyoruz. nk sizler, gnde
liklerinizi ykseltip firmalar batrmak peindesiniz.
Genel mdr sustu ve daha geni lde belgeler arand. m
fettii bu arada yelkenli resmini bitirmi, bir tenis raketine balamt.
Grev, gndeliklerinin yzde be artrlmasyla nlenebilirse, iverenle
rin verecei deneklerle, yaz tatilini Vma da geirebilecekti, varlkl
kiiler gibi. Hi sze karmada susmas, Genel Mdrn syledikle
riyle tam bir gr birlii iinde olduunu ortaya koyuyordu. Sonra,
nceden kararlatrld gibi, yzde on gndelik arttrlmasn ileri s
recek ve en sonunda, iiler an direnir de ttn stoklarnn bozulma
s tehlikesi belirirse, yzde le be arasnda uyuulacakt. Ancak bu
da, grmelerin ikinci, ya da nc gn yaplacakt. Komiteye ka
tlan sosyal demokratlar ve partisiz iiler, susuyordu. Genel mdre
kar kp da komnistlikle sulanmak istemiyorlar, yzde on artrm
la grevin nlenmesini yrekten diliyorlard.
Yalnzca Blae, konumak yrekliliini gsterebildi ve fkeli bir
davranla, Sanrm, sizin ve bizlerin tasalan arasnda olduka byk
bir bakalk var! diye balad. Bunu byle bilin ve bizi budala yerine
koymayn!
Genel mdr, bir an durakladktan sonra, Ne gibi? diye keke
ledi. Ne demek istiyorsunuz?
Byleine aklsz olmadmz sylemek istedim yalnzca. T
tn alverileri ktleseydi, paralarnz hemen daha baka ilere yat
rrdnz. Bizleri gerekten dnseydiniz, ocuklanmz verem olmaz,
bizler de greve kalkmazdk. A z nce syledikleriniz doru deil.

636

Genel mdr fkeyle, Kkrtclklarnz srdryorsunuz, de


mek? diye haykrd. Yz kpkrmz olmutu. akaklarnda ok gibi da
marlar ortaya kmt, yumruunu masaya vurdu. Sus diyorum sana!
Susmak iin hibir neden yok. Grmek iin geldik buraya.
Oras yle. Ama sen baltalyorsun.
Ben yalnzca sizin yanl szlerinizi yantladm.
mfettii, sert bir k yapt: Sus diyorum sana.
Yine bir sessizlik oldu. Grmelerin kmaza girdiini hepsi
anlamt.
Genel mdr, soukkanl ve kuru sesiyle yine balad: Depolar
sizin deil, kumpanyalarn mal. Gndelikleri de bizler bieriz. Buna
karlk sizler de dilediiniz yerde almakta zgrsnz. Tek kuru
fazla deyemeyiz. inize gelmezse, gidebilirsiniz. Sersemliklerinizle
daha fazla oyalamayn beni!
Sonra, genel mfettie dnd ve st perdeden bir tavrla, Top
lant sona ermitir, dedi.
Yine bir sessizlik oldu. Nikotiana nm Genel Mdr, katlarn
antasna yerletirdi. i temsilcileri birbirlerine akn ve umutsuz
baktktan sonra, Blae y i bir szdler.
Blae, Bay mfetti! dedi yksek sesle. Yarn Bulgaristann
btn ttn iileri greve balayacak.

Kfl Ekmekler
Orhan Kemal, Bereketli Topraklar zerinde (12) adl yaptnda ukurovaya a
lmak iin gelen kyl-iileri anlatr.
Romandan rgatlarn durumunu anlatan bir blm, Irgatlar yarma pilav karava

nalarnn bana getiler. tahl bir az aprtsdr balad. Konuulmuyordu. Eller


de tahta kaklar, gzler karavanada, scaa, yorgunlua bo verilmi, yeniyor, habire yeniyor, dke saa yeniyordu. Ekmekler kuru, kfl, hatta kurtlu; yarma pilav
yal, yasz... vz geliyor, karnlan daha, daha ok doyurmaya baklyordu.
Irgatlar arasnda bir tek Zeynel bakaldnr. Irgatba Zeynel iin yle dnr,
"Gttm domuzun huyunu bilmem mi? toluit, hem de o cahil rgatlann yann
da atar tutar ki, heriflerin gzleri alsn.

637

Bir de amdin vardr. Zeynelin arkada. kisine de yol verilmelidir. Ama iten
atlma nerisi aadan gelmelidir. Irgatba durumu aaya anlatr, iki tane muzr
vardr. amdin ile Zeynel.
Irgatba, aann onayn alr, ikisini de iten atar. Zeynel, bir oyunla iten atl
masn yediremez. amdinle birlikte, gece yans tarlaya giderler. amdine saklan
dklar hendekte beklemesini syler. amdin de gelmek ister. Zeynel nler amdini. Arkadann boynuna sanlr, kll yanaklanndan per.

-Dediimi tut kurban. Onlarn sekseninden bir mezelik yrek


kmaz, korkma. Onlarn bir taburunu kr bir bakla nne katar srer
insan...
amdin karlk vermedi.
Zeynel aysz gn altnda heybetli ykselen patoza doru
emekleye emekleye gitti. Alabildiine hnlyd. ine son veriliinden
ok, aldatlma ierlemiti. Evet aldatlmt. nk rgatbaya ne za
man gideceklerini sormu, Akamst karln almt. Meer ya
lanm. Srf Zeynelle amdini atlatmak iinmi. Sabahleyin, afakla
birlikte ekip gitmilerdi.
Irgatba mn ne orospu kasnda yatm olduunu bilmez de
ildi. Kzlarnn kerhanede orospuluk yapmasna gz yuman bir babay
d o. Kalle, haksz, rezil... Hepsi neyse, demek artk Zeynelden de e
kinmesi kalmamt?
Patozun yannda durdu. Grnrlerde beki falan yoktu. Yldz
yla alacalanm evreyi uzun uzun gzden geirdi. Tuhaf bir koku
alnmt burnuna. Gnete sasm kan kokusu... zerinde durmad.
Irgatbamm cibinliini arad, her zamanki yerinde gerili deildi. ev
rede arad, grnrlerde yoktu. Allah Allah diye geirdi, . .. Yoksa
bama gelecei bildi de kat m? Kamaz kamaya amma, nereye git
ti? Sakland makland m ?
Can sklmt rgatbanm olmayna. Bu gece bulmalyd
onu... Bulmazsa kendi kendini yerdi fkesinden. Mutlaka bulmalyd!
Kam zerinde srnerek rgatlarn arasnda dolat. Sivrisinek
ler vnltlarla dolanyordu. Irgatlar, yorgun, halsiz, bitkin rgatlar, bi
ilmi tarlaya her zamanki gibi serilmi, horlaya inleye uyuyorlard.
Zeynel rgatban bulamad. Arasa bile bulamayacan anlyor
du. Bir ara, uzaklardan, taa uzaklardan gelen bir motor sesine dikkat et-

638

ti. Kulak verdi. Tamam, yaklamakta olan bir motr. lkin sesin geldi
i yan kestiremediyse de, evreyi gzleriyle kolaan etti. Hafif bir k
karanlklar yalayp geti. Ik, ehrin bulunduu ynde belirip yitmi
ti. Gzlerini o yana dikti. Otomobil, ya da motosiklet olabilirdi.
yi ama sasm bu kan kokusu?
Motr sesi yaklayordu. Daha dikkatle dinleyince tek deil, bir
ka motrn kard bir ses kalabal olduunu anlad. Kan kokusu,
rgatbann bulunmay, gecenin bu saatinde yaklaan motrl tat
lar...
Yoksa bir cinayet mi olmutu?
ehirden yana yeniden bakt. Evet, evet, motrl tatlar. Sakin
geceyi motr sesleriyle paralayarak gelmekteydiler. Projektrlerinin
klar iyiden iyiye belli olmutu.
Telaland. Patozun bu yanma heyecanla geti. Dizleri zerine
kalkt... yi ama, ne yapmas gerekiyordu? Irgatban bulamadna
gre... Bir ey, bir eyler yapmal, eli bo dnmemeliydi! Peki, ama bu
kan kokusu? Dizleri zerinde hzla patoza yaklat. Kan kokusu daha
artt. A z daha. Biraz daha. Durdu. Patozun karanlnda, zeri rtl
gibi, biri mi yatyordu? Uzand. Yoklad eliyle. Tamam. ulun ucunu
kaldrnca kan kokusu her zamandan ok daha iren, iini bulandrd,
yere tkrd. Kimdi acaba? Baklanm myd? ulun ucunu yeniden
rtt. Belki de baklanmt. Baklandna gre. yle ya, yakla
makta olan motrl aralarda candarmalar olabilirdi!
Birden kafasnda bir imek. Sakn bir i kazas filan olmasn?
Aklna yatverdi. Tamam, i kazas. kazas olmu, candarma ie elkoymak iin harekete gemiti. Bir tarihte Ceyhan taraflarndaki bir
harmanda bir koltuku patozun azndan yanlamt da, sa kolu om
zuna kadar makinenin baklar arasnda...
Tam bu srada bir projektrn gl tarlay yalayp geti.
Dnd, dnd, hemen hemen birka yz metreye kadar yaklamlar
d. Candarmalar geliyorlard. Demek rgatba, i kazasn haber ver
mek iin, ustayla filan ehre gitmiti. Geliyorlard imdi. Eli bo dn
meyeceine gre, bir eyler yapmalyd. yle hncn alabilecei, y
reini soutaca bir eyler.

639

Aklna bir fikir geldi birden. Tamam. Geirecek vakti yoktu.


Motrler daha yaklamlard. Harmana doru soukkanl, kapkara bir
glge gibi, toprak zerinde kayd. Kibritini karp akt. ok geme
den harmanda turuncuya alan san bir alev parlayp geti. Ardndan
daha gl, kzl bir alev stunu. Sonra devaml, telal alevler geceyi
doldurdu. Kuru saplar itahla, atrdyarak yanyor, yldzlann
krleniyordu. Derken ayn rkek alevlerle ikinci harman da atrdyla
yanmaya balad. imdi iki harman iki yanarda, az gibi al, turuncu,
san alevlerle atr atr yanyorlard. Geceyi allara, sarlara, turuncula
ra bulayan yangmlann titrek nda telal glgeler saa sola kama
ya baladlar. Irgatlar aknlk iinde kouuyorlard.
Scak geceyi boucu bir duman kaplamt. Bouk, aksmkl, te
lal seslerle barp duruyorlard.
-Patozu patozu!
-Usta patozu ek!
-Patoza ate srayacak!
-Nezir, Veli, zeyir!
-abuk su varillerini getirin!
-Vay bama gelenler, vay dertli bam vay!
-Sanm bana ulan, ibne!
>9

Arkadaz Diye Dnmt


<
Yl 1944. Yer stanbul. kinci Paylam Sava. Bir hava saldrsna kar stan^

bul, geceleri karartlmaktadr. Bu srete Mustafa Uraln iir kitab Snf toplatl*!

mtr, kendisiyle ilgili tutuklama karar verilmitir.


j
Mustafa Ural cierlerinden rahatszdr. Bunun yan sra poliste ikence gormtt

olasl vardr. Geceleri urda burda kalr. Bir gn Yeilkyde Oto Blnde ye*

dek subayln yapan lhan der aklna.


]
lhanla Eitim Enstitsnden arkadatrlar. lhan, Uraln Aksaraydaki evinij
de uramaktadr izin gnlerinde. Geliinde asker tayn da getirmektedir.

Mustafa Ural bu dncelerle Yeilkye gider. lhan yedeksubay olduu iin,


polisin kukulanma olasl azdr...
Oto Bl, istasyondan uzaktadr. Para harcamamak iin yryerek gider.

Rfat lgaz, Karartma Geceleri'nde (13) bakn nasl yanstr snf atksn.

640

Askerler Mustafa y yalnz brakp yan yana yrylerine ko


yulmulard. Posta eri, tel kafesli kapnn tesinde kaputunun yakasn
kaldrm dikiliyordu. Kap nbetisi yen ayaklarn kztrmak iin
postallarn yere vura vura gidip geliyordu.
Neden sonra kap ald. lhan, ril dedikleri subay postallar
n srte srte sokuldu yanma:
Hayrola! dedi, anlaml anlaml.
4Bir geceliine sana konuk geldim!
kran la kavga m ettin yoksa?
De ki kavga ettim.
Olmaz! dedi, Bilmeliyim.
ok mu gerekli bilmen!
yi olmaz m renirsem?
Glerek yantlad Mustafa:
Bartrman iin ricada bulunacak deilim.
lhan koluna girdi, dosta bir sokulu deildi bu. Yeilkye
doru ekitiriyordu onu. Bir sre yrdler.
Kitabnn toplandn biliyorum dedi, Belki de bugn tutuk
lanman iin savclk bir tutuklama tezkeresi de kesmitir.
Hi sesini karmyordu.
yle deil m i? diye steledi.
Evet, yle!
Hi iyi etmedin bana geldiine. Biliyorsun ki ben her eyden
nce bir askerim.
Ben her eyden nce bir arkadaz diye dnmtm.
Eer para isteyeceksen hemen syleyeyim ki aylk alamadk,
bir bordro karkl yznden.
Param var. Para istemiyorum.
Hatta bu akam sen gelmeseydin, karavana yiyecektim erlerle.
Korkma, ikimize yetecek kadar param var, bu akam iin. Eer
cann ekerse biraz da ieriz!
Bir sre konumadan yrdler. Kestirmeden ar iine kvermilerdi.
Tandm bir kfteci var, diye ekti kolundan Mustafay,
Veresiye de yiyebiliriz gerekirse.

641

Yolun sandaki bir ttncye girdi. Kk bir ie ile kt d


ar.
arap! dedi, Kfte ile iyi gider.
Keyfi kavermiti. Deil imek, can yemek bile istemiyordu,
Mustafa nm.
Karnen var m ? diye sordu lhan, masaya oturunca.
Alamadm yanma, aceleden. dedi.
Neydi acelen?
Daha dorusu eve uramadm.
kran merak etmez mi?
Etmez. Grdm kendisini.
Bana geleceini de mi syledin?
Hayr! dedi, Sana geleceimi sylemedim.
Hele ki onu dnebilmisin!
nce kendi bardan doldurdu. Bu davrann doru bulmam
olacakt ki, dolu barda Mustafa nm nne srd. Onun nnden al
dn da doldurdu.
Haydi ielim! diye kaldrd.
elim!
Bo mideye yarm bardak arab dikti lhan a uyarak. Kfteci z
garadaki hazr kftelerden bir iki tanesini hemen yetitirmiti.
Vitrinde bir kayk taba iinde fasulye vard.
ki de piyaz! dedi Mustafa...
Sen bir piyaz getir, yetiir, Hamdi Usta!
Cebinden kard koandan gnn karnesini koparp verdi,
kfteciye. ster istemez iki yz elli gram ekmekle iki kii yetinecekler
di. Bir cmertlik etseydi, yarnn karnesini de verir, bir bu kadar ekmek
daha getirtebilirdi. Hi oral olmamt. Yemein ksa kesilmesini iste
yen bir tutumu vard.
Hamdi Usta birer ikier, kfteleri tayordu masaya scak s
cak. .. Yandaki masada tuttuklar bal piirten balklar oturuyordu.
Burcu burcu bir balk kokusu kalkyordu masalarndan, soan koku
suyla kark. Gnlk ilerinden honut grnyorlar, kftecinin piirip
getirdii istavritleri elleriyle attryorlard.

642

Son kftelerini bardan dibindeki araba denk getirtmiti iki es


ki arkada.
Bir dakika! dedi Mustafa, imdi geliyorum!
kt dkkandan, az nce lhan m girdii ttncye girdi, ara
bn markasn syledikten sonra:
Bir ie! dedi. Sardrmadan ald eline.
lhan sigarasn ekitirerek onu bekliyordu:
Ne o! dedi, arap m aldn?
Kfte ile gzel gidiyor d a ...
Ben imem artk! dedi, Bu gece ble dneceim.
O da neden? diye sordu Mustafa.
Bir nbeti arkadan nbetini alacam da.
Alnmt ama, nemsemez grnyordu.
Nasl olsa bulatrdn azm! dedi, Ha bir bardak fazla, ha bir
bardak eksik!
Bardana koyduu arab direnmeden iti. Mustafa:
Hamdi Usta! diye seslendi, Sen bize scak scak ikier kfte
daha getir!
Gelen kftelerle birlikte, yaptlar bardaklarna:
Haydi! dedi, Mustafa, yi gnlere!
Kukuyla gzlerinin iine bakt lhan:
Sala! dedi. Sahi, nasl salk durumun ?Raporun sresi dol
mu olacak bugnlerde?
Evet! dedi. Yenisi aldm. Nisann haftasna kadar raporlu
yum.
Evinde dinlenecek yerde... Ordan oraya ko, bundan sonra...
Ben yatalak deilim k i... Durumum elverse de u kftelerle her
akam iki bardak arap iebilsem...
Her akam arap imeni tavsiye etmem ama, rahata evinde ka
labilirdin!
Biliyorsun, bu yl kurduk evi. Karm Silvan dayd, ben Gedikpaa pansiyonlarnda... iki yldr onu stanbula aldrabilmek iin ne
kadar uratm.
Sen onun yanma gitseydin daha kolay olmaz myd!
Gld Mustafa:

643

Milli Eitim Bakan gibi konuuyorsun. dedi.


Oras da yurdun bir paras deil m i?
Bakan da byle sylediydi bana. Seni Silvan a vereyim dediydi. Peki, dedim, stanbula kimleri vereceksiniz?Daha itibarllar deil
mi? Hasta olduum iin beni stanbula gnderen siz deil misiniz?
Bununla birlikte lhan m herkes zerine den grevi yapmay g
ze alsa ben de kalkar giderim Silvan a. Kendi isteimle oraya bir atan
dm m, en ksa zamanda giderdim doktorsuzluktan. stanbula bir ra
porla geldiime gre, neden hakkm olan bir eyi bakalarna peke
ekeyim. Sanatoryum var m Silvanda? Gerektii zaman gidip bir
rntgenden geebilir miyim?
Sanatta toplumcu... retmenlikte gnn adam... Nasl uzla
tryorsun ikisini?
Mustafa dnyordu. Doru muydu syledikleri?
Gerekten retmenlikte bir karc myd ? Sanatta, dedii gibi
bir toplumcu sayabilirler miydi kendini? Bu grn daha yerli yeri
ne oturtmamt ki. Daha dorusu hibir eye karar verip uygulamaya
geememiti. Edebiyat retmeni kt gn hastalanm, sanatoryuma
girmiti. Nasl kendiliinden hasta olmusa, solcu airlii de kendili
inden balamt. Byle olmay dnmemiti hi. Kendi bunalmlar
n, toplumun skntlarn yazyordu. Bu yzden yazdklarna toplumcu
iirler diyorlar, daha da ileri giderek onu solculukla suluyorlard. Bir
tutuklama kad bile kmt bu iirler yznden. Hesap vermesini is
tiyorlard kendisinden. Dnp kaldn grnce:
Ben senin yerinde olsaydm... diye balad lhan, Kalkar tp
tp savcla giderdim.
Daha nce Birinci ube y e ...
Ayn kapya kar.
Ayn kapya kmaz, ayr ayn kaplara kar. zgrlk iinde
yaayan bir lkenin airi olarak yazdklarmdan kukulandlar m ken
dimi savunmak iin aydnca bir hesaplama olurdu mahkemeye k
m. Toplum karsnda ak ak bir hesap verme olurdu. Grdm
tepki, bana retirdi yazdklarmn anlamn, sanat olarak grrdm
iirimin baarsn, ya da yerine oturmadn. Bugn beni aranlar

644

bana bu olanaklar vermemek iin arda bulunmuyorlar ki. Bam


ezmeye karar vermiler. bret olsun diye. kencelere ne kadar ge ka
tlrsam onlarn utkularn o kadar geciktirmi olacam. u halimde bi
le kendime gvenim artacak.
Ya bu gecikme onlarn hncn krklerse?
Evet! dedi, Onlarn hnc ortada. Bir kzgnlk... Bu fke ada
let rgtnn kzgnl m? Yok, hi sanmyorum. Bu hn kar oldu
um bir kiilerin, bir snfn hnc! Demek ki ben bir bakma onlar kz
dracak kadar baarl olmuum sanatmda. Onlar, yaama olanaklarn
kimden, kimin srtndan salar? Ben byle dnmesem bile, onlar y
le dnyorlar demektir, beni tutuklamak istediklerine baklrsa...
Kamakla onlarn hncndan kurtulamazsn ki, bir an nce gi
dip. ..
Bir an nce gidip kendi salma kymalarn dilemeliyim, y
le mi? Doktor daha iki gn nce beni muayene etti, yeni filmimi
gzden geirdi. Okula gitmemi bile doru bulmad. Sen tutup zindana
gnderiyorsun!
Benim bildiim, gitmenin doru olaca... Bu belki kendi zara
rna olacak ama... Bakalarna yararl olacan da yadsyamazsn! Bir
iirinde yle dememi miydin:
Bilsem ki kimsenin parma yok
Bu srp giden ikencede,
Klm bile kprdamadan bir sabah
ekerdim daraacma kendimi
Bilsem ki su bende!
yle dersin de, kendi klma bile dokunamazsn!
Bilsem suun bende olduunu...
Bil, biraz da sende!
Sulamas kolay, sen bir aydn olarak...
Brak beni! Konu sensin imdi. Hem bir snf tmyle sulad
n yetmiyor mu? Bu sulama ile bir de sanat yapldn ileri sryor
sun! Sulama, hibir zaman iir olmaz!
Bir gn gelecek sulamalardan baka konularda da iir arana
cak. Ama henz byle toplumlar yok. Sorunlarn, btn sorunlarn

645

zmlemi toplumlar henz yok! Sanat hangi toplumda olursa olsun


bu sorunlar bulup karmakla grevli kiidir. Ben de her grevli gibi
topluma hesap vermek zorundaym. Gerekirse sulayarak.
ster hesap ver, ister verme! Bence nemli yan bakalarna za
rarl olmaman diyorum. Savclk tutuklanman iin emir verdi vereli se
ninle konumak, urda oturup imek bile su. Brak yararl olmay, ar
tk en yaknlarna bile zararl bir kiisin sen!
Kalkalm istersen! Seni daha da sulu durumda tutmak iste
mem. Eer benim, bu memlekette birine hesap vermem gerekirse sra
sana ook sonra gelecektir.
Dilimin dnd kadar anlatmak istediim, suumun karl
ne ise yasalara gre, bu cezay tek bana ekmen gerektii... /Buna ne
ocuunu, ne karn, hatta ne arkadalarn ortak etmeye hakkn yok!
Ne de seni!
Doru, ne de beni! imdi buradan knca seni istasyona kadar
gtreceim, biner gidersin, doru nbeti savcya!
Ters ters baktm yzne:
Elinle gtrp teslim etsen daha iyi olmaz m T
Bakalarnn iyilii iin onu da yaparm gerekirse...
Bu kadar insancl olduunu bilmezdim! Seni fazla zahmete sok
mak istemem. Bak, Hamdi Usta!
Yanlarndaki masada balklar bir kayk tabana yatrdklar l
feri didikleyip duruyorlard, itie kaka. Grltlerinden duyurama
mt sesleniini. Elini kaldrp bir daha seslendi Mustafa:
Hamdi Usta! Bakar msn?
Buyur B eyim !
Hesap!
imdi B eyim !
Ocakln iindeki kr lambann altnda bir eyler yazp izme
ye balad. Bu kr lambadan kan klarm sanki sokaa szma tehli
kesi varm gibi, dkkann tek penceresi, boyama bir Amerikan beziy
le sk sk perdelenmiti.
Hamdi Usta, yazl olarak hesabn iinden kamayacan anla
ynca, ortalama bir kurulandrma yapt, gelip kulana syledi ekine

646

ekine. Oysa Mustafa nm sandndan da dk bir hesapt bu. Be li


ray gemiyordu nk.
lhan, bu hesaplamadan uzak kalmak iin sigara paketini, mein
tabakasna istif ediyordu. Hesap iinin bittiini grnce:
Kalkalm! dedi.
Saatine yle uydurmadan bir gz attktan sonra:
Seni istasyona da gtremeyeceim! dedi, ok ge kaldm.
Dar kar kmaz uzatt elini:
Haydi iyi geceler!
y i geceler!
Gsterdii ilgisizlik kendisini de rahatsz etmi olacakt:
Bununla beraber... dedi, Ben hafta sonunda sizin eve bir u
rarm. Bir tayn artrabilirsem brakrm.
Hi zahmet etme! dedi, Mustafa, Evde bulunmayacama g
re hi gerei kalmayacak. stelik karnemi de onlara braktm.
Gle gle! Seni istasyona kadar gtrmek isterdim! Hem ge
kalacam, hem de... stasyonda eidi kiilerle karlamak hi hou
ma gitmez.
Haydi hoa kal! Seni bundan sonra hi rahatsz etmeyeceim.
Hapisten ktktan sonra bile.
stasyona doru yrd ama, bilet giesinin nnden dnd.
Onu korkutan trenin kalabal deil, tam tersine adamszl olmutu.
Paltosunun yakasm kaldrd vurdu havaalam yolundan Londra asfalt
na.

Vurmadlar m dedim
Kemal Bekir, 1 Maysta Bir i (14) adl yksnde snf atksn anlatr.
Taksimde kutlanan 1 Mays Bayramnm sonunda, yldn yaratmak amacyla
havaya ate alm, kan kargaada 38 kii lmtr.

A z nce geldi baban da.


Osman da geldi m i? dedi kz. Halim anm teyzeyle Haan am
ca meraktalar.
Ben nen deildi Osman.

647

Kadn, Osman m daha dnmediini renince, barna basmak


gereini duydu olunu. Ama kocas dizginliyor, sokulamad. Anasnn
baklar soruyor sanki olana.
Szle anlatlmaz, dedi Cengiz. Sanki sava alan... Biz tam
ortaydk. Sonuna doru, DSK bakan sylevine balamadan az nce
birka arkadala uzaklatm. Biri acktm, dedi, ben de bir susamtm
ki... Eer sonuna kadar orda olsaydk...
Babasnn sinirli kprdaym grd, bir eye yoramad. Adam
dikine dikine, burgu gibi bakyor yle. Kadn, gergin havay datmak
istedi:
Neyse, ge yle, otur imdi.
Karsnn sorduu sorular kulanda adamn. Birden ineler gibi
sordu, o da:
Eee? dedi oluna.
Cengizin rkeklii, geride brakt korkusu akn baknda,
dank salarnda, alnnn parlaynda sanki. Bir karlk verecek ama,
tepkisi ne olur babasnn? Bunu sezdi kadn:
Neyse, neyse... dedi. Biz sofray kuralm, kzm.
Adamn baklar hl saplantl:
Eee?
aknl yok oldu Cengizin, anlatacak. Gzlerinde bir glm
seme ki, babasna kahkaha gibi geliyor.
Eer orda olsaydk, dedi Cengiz, yandkt. Tam iki ate hatt
nn kesitii nokta...
Dudaklar oynad adamn: Hh! K z bo bo bakmyor, ana te
dirgin, olan ensesini kayor, akn. Babas neden yle alayc, anla
yamyor? Girer girmez sezdii o fkesi stnde yine, ama kt alayc.
Hemen patlayverecek bir kahkahann eiinde sanki. Bizim olan as
kerliini de yapmad diye aklndan geiriyor adam oysa. Nerden de
biliyor byle askerce deyimleri? Bir sivri aklldan duymutur bugn,
olaydan sonra. ki ate hattnn kesitii noktaym! be dakika n
ce ayrlmasaym, delik deik edilecekmi olduu yerde. lmle kalm
arasnda, bak srtnda. Aman, ne kahramanlk, ne yiitlik! Dnd
de syleyemedi bunlar. Yalnz dedi ki:
Ka kii lm orda?

648

Babasnn baklar delip geiyor sanki. Syleyii, sznn anla


mndan daha arpc, vurucu. Yant bulamyor, aryor.
Nerde?
Orda ite. Szcklerinin stne basa basa elini kolunu sallad.
Orda, o iki ate hattnn kesitii noktada?
Neyi soruyor, ne demek istiyor babas?
Binlerce silah sesi, dedi. Duymadn m? Ka kii vuruldu, ne
bileyim ben?
Adam yine bard, olanca sesiyle:
Havaya sktlar, aptal, havaya!
Az bir kar ak, bakakald olan. Ne diyor babas? Gelmedi
mi? Erken mi ayrld trenden? Yoksa kar devrimciler, amaladkla
r etkiyi saladlar m babasnda? Kimden yana konuuyor imdi?
zemedi, fkelenme hakkn kendinde grd Cengiz:
Gzmle grdm, diye bard eliyle koluyla belirterek. Kaatillerin kurunladklar biri, kanlar iinde yatyordu orda, gzmle gr
dm.
Babas daha ste kt barmada. Tkrkler kyor azndan:
Vurmadlar m dedim ben? ldrmediler mi dedim? Ama he
sapladklar kadar. Daha ok havaya sktlar, karmak, datmak, gz
da vermek iin...
Cengiz oralarda deil. Kamasna, kalabaln dalmasna zr
aryor sand babasn:
Kamayp da ne yapacaksn onca silah sesini duyunca...
Ph! diye elini silkeledi adam, onlara ters oturdu. Bunlar byledir ite!
Alandan ayrlnca, aa yollarda grd akn akn iiler geldi
gzlerinin nne. Azlarnda krk dkk savszler, sevinleri kursak
larnda, bek bek dalyorlard. Oyuncaklar, ekmekleri ellerinden
alnm ocuklar gibiydiler. Gkdelen otellerin, yksek apartmanlarm
arasmda yava yava pencerelerinden merakla izleyenlere aldrmadan
ilerliyorlard. Yorgun ayaklar dnceli, omuzlar dnceli, srtlar
dnceliydi. Yarn onlar grr iyerinde. Bugn konuurlar, tartr
lar, anlarlar aralarnda. En iyisi, kendi yalnzlna ekilmek imdi,
susmay yeledi.

649

Kadn, sokulmak, eliyle bam, salarm okamak istiyor olu


nun. Gz ucuyla bakt kocasna, yapamad. yle bir hal var ki stnde
adamn, yaadna utanyor sanki, sevince izin vermiyor. Olunu sa
lkla bulma mutluluunu baka trl dile getirdi yalnz:
Osman ck da bir gelseydi, dedi. Sonra dnd. Hadi sen sof
ray kur, ben yemei staym, kzm. Baban da, aabeyin de ackm
tr.

Yoksullarn Birlii
Kemal Ate, Veresiye Defteri (15) adl yaptnda Ankarann bir blgesinde bak
kal Cevata kar kurulmak istenen kooperatifi anlatr.
Kooperatif kuruluuna nclk eden Turgutu babas uyarr. Cevat, Turgutun
babasna yardm etmitir. yilik grdn adama ktlk yaplmaz der baba. Tur
gut, Topluca kurtuluun, topluca kazanmann ve birlikte hareket etmenin deerini

anlamal bu toplumder babasna.


Kapy Hulusi nin kars Elif at. Giriteki ayakkablardan ge
ilmiyordu. Biraz gecikmiti Turgut.
Epey gelen olmu anlalan.
Oldu ya, diye glmsedi Elif. Dn evi halt etmi!
Ayakkablarn karld antre dedikleri giriten, sofadaki ay
dnla getiler. Yapt tek doumdan sonra sakz lekesine benzer le
keler kalmt Elifin yznde. Cildinde hi kmayan kirler gibi duran
bu iirtlere karn, gene de gzeldi yz, gleti de... Gelen konukla
r, bunca kalabal yksnme benzemiyordu.
teden Hulusi nin sesi duyuldu:
Turgut mu o?
Turgut, Turgut! diye, mutular gibi ieri seslendi kars.
Oda gerekten dn evi gibiydi. Kapdan deil de, bacadan gir
miesine youn bir duman vurdu yzne. Bir sevin uultusu kabard.
Buyurun sayn avukatm!
Turgutuum yle ge!
Aslan yeenim yle otur!
Yals genci ayaktayd; yol verip yer gsterdiler. Turgut bu kar
lama trenini ok uzatmamak iin abucak Rahminin yanma iliti.

650

yle otursaydn, diye ba keyi gsteriyor, ilgisini kesmiyor


du Hulusi.
Yok, yok, iyi buras! dedi Turgut, yerinde kald.
Hulusi yastklarla, minderlerle besledi arkasn.
Hi gerek yoktu abi!
Odadakiler ellerini dlerine gtrerek, birer merhaba sundu
lar. Turgut da ayn saygyla, elleri gsnde karlad merhabalar.
Biraz gecikince, Cevat seni de m i caydrd diye kayglandk.
Yok canm, daha neler Hulusi abi! diye gld Turgut. Bizi
kimse kandrp dndremez.
Odaya yle bir gz att:
Maaallah! Kalabalmz bugn daha iyi!
Bu arada cayanlar, dnenler de var tabii, dedi Bileti ahin, te
neke gibi kulak trmalayan bir sesle. Umutlandmz birka kii kal
lelik etti Turgutcuum! Yeniden Cevata dndler.
Bileti ahin in daha ho geldin bile demeden, Turgutu kt bir
haberle karlamas Hulusi nin cann skt. Kalabal yreklendirmek,
coturmak varken, om azlln sras myd imdi?
O dediin drt kii hi nemli deil. diye szn kesti ky
lsnn. Biri de benim kiracm Sazc eref. Yan izdi bize. Ama enin
de sonunda ya bize dnecek, ya da evimden d ef olup gidecek. Zaten ki
rasn da hep aksatyor.
Ar, dingin bir tavrla teden Fahri Usta da kart sze:
u gnlerde bizim mahallede insan pek kymetli Turgut Bey.
Milleti bir yakasmdan biz tutuyoruz, br yakasndan Cevat tutuyor.
Geen gn beni gene evirdi Cevat. Bir skntm olup olmadm sor
du. O gitti, Hulusi geldi. Bylesine bir ilgiyi imdiye dek hi grmedik
valla.
Aman dikkat et Fahri Usta! diye mahallenin marangozunu
uyard Hulusi. Seni tavlamak iin, sana i bulurlar, i verirler, bir iki
kk marangozluk ii uydururlar. nsann nne ufak yemler atar bun
lar.
Sen gnln rahat tut! dedi Fahri Usta. Bizde sz bir, Allah bir!

651

Onlar kendi aralarnda konuup akalarlarken, Turgut, yasa,


ynetmelik, szleme rnekleri gibi kalnca bir evrakla gelen Rahmi ye
dnd.
u bizimki gibi bir kooperatifin ana szlemesi, dedi Rahmi,
elindeki baz katlar Turguta uzatt.
Sigara dumanndan soluk alnmyordu ierde. Konumalar bak
kaln evinden duyulmasn diye odann dardan tellenmi tek penceresi
sk sk kapatlm, perdeleri bile iyice ekilmiti. Kooperatif alma
lar olabildiince Cevattan gizli yrtlyordu. Solunum rahatszl
olanlar odann dumanl havas epey bunaltmt. Toplantnn banda
daha dzgn konuan Fahri Usta nn soluu hrltl kmaya balad:
An u pencereyi biraz yahu! diye imdat ister gibi bard.
ldrecek misiniz bizi?
Azn her anda, sz bak gibi kesiliyor, ksrrken, biri
boazn skyordu sanki. Nbet nbet gelen ksrk, adamcaz ko
nuamaz duruma drd. Kurun yemi gibi dizlerinin stne kapan
mt. Neden sonra ksr dindi, yalar iinde kalan gzlerini odadakilere dikti. Yeni bir nbete daha tutulmamak iin azn amyordu.
Eliyle pencereyi gsterdi. Bu el devinimini tamamlayacak tek bir sz
bile kmad azndan.
Keskinli Kerim, pencereye yakn olanlara bard:
An be kardeim u pencereyi! Grmyor musunuz, lecek
adam! Bu kadar da korkmayn u Cevat denen feleksizden!
Hulusi camn almasndan yana deildi aslnda, ama ev sahibi
olarak konuklarn gnendirmek boynunun borcu. Mzrdana mzrdana at:
Cevatm evinden duyulmasa iyi olurdu ya, neyse!
Cevat gzn iyi korkutmu senin! diye takld otel ktibi Hakk.
Hulusi, hi saklamad korkusunu:
Yaman adam, neme gerek!
Onun kars daha yaman! Cevat Cevat yapan kars... O kad
nn avucunun iine alamayaca adam yok!
Keskinli Kerim sunturlu bir kfr sallad:
Balarm onlarn belasndan! Nesinden korkuyorsunuz u yer
ccesinin?

652

Sinsiliinden korkarm ben onun, dedi Hulusi. ok sinsi, ok sinecen biri o. Oyunlar pek ok. Ne yapar eder, daha biz gorpetif kurma
dan ayartr hepimizi. Gelir sana, bir iki kk iyilik yapar, akln eler.
Katip Hakk:
Oun iyilikleri bir kse gibidir, aman haa! diye araya girdi.
Evet, yledt! diye gittike artan bir cokuyla srdrd Hulusi
konumasn. yilikleriyle alr sizi avucuna. Hep haberiniz ola... yilik
leriyle borlandrr sizi. Veresiye verir, deftere yazar. Hele o defterine
bir dtnz m, bir daha kamazsnz. Grmyor musunuz? Hi vere
siye vermedii adamlara bile u gnlerde veresiye vermeye balad. Es
kiden kiraclara kolay kolay veresiye vermezdi. imdi bylesi kurallar
n bir tarafa brakt. Milleti bizden soutmak iin kap kap dolayor.
Bana da urad. dedi Kerim. Beni de kafaya almaya alt.
Veresiye veririm, filan dedi ya, yanar mym ben?
tekiler pek inanm gibi bakmyordu Kerim e Katip Hakk gl
d:
Bize tam kez urad. dedi, Turguta dnd:
Size uramadlar m ?
Uramaz olur m u? diye elindeki evraktan ban kaldrd Tur
gut, iini ekti. tekiler gibi vn deil de, sknt duyuyordu bundan.
Bizimkiler yle yufka yrekli ki! Demin Hakk gzel syledi:
yilik bir kse gibi onun elinde. Bor, veresiye derken, herkesi kseye
dryor. Ee, vaktiyle bizimkiler de dmler bu kseye.
Yeniden elindeki katlara dnd Turgut, ksk sesle Rahmiy e
bir eyler sylyordu.
Hulusi, herkesi yeniden yeniden uyaryordu Cevata kar:
Adam kandrmak iin almad kap kalmad onun. Hepinize
de ne diller dkmtr, ne diller. Sakn arkadalar kanmayn, tava gel
meyin.
Aldrma Hulusi abi, bo ver! dedi Katip Hakk. Aramzda ay
rlacaklar varsa, bir an nce ayrlsnlar ki, gerek gcmz bilelim,
hesabmz doru yapalm. Byle satlmlarn bir an nce ayrlmalarn
da yarar gryorum ben.

653

Hakk nn biraz da gzdama benzeyen bu szleriyle yle bir


irkildi kalabalk, sus pus oldular. Hakk kendisine bakanlan dik dik
szdkten sonra:
Haksz mym arkadalar? diye biraz daha yumuak bir tonda
bitirdi szlerini, daha sakin olmaya alt. Dinleyenler:
Haklsn, yerden ge kadar haklsn. derken kendilerinin satl
mayacaklarn gstermek ister gibiydiler.
Hulusi yanl anlalmaktan kaygland. Sz ksa bir sre bile
bakasna kaptrmaya dayanamad:
Kusura bakmayn arkadalar! dedi. Birbirimizi yanl anlama
yalm. Szmz meclisten dan. Ben buradaki arkadalara hep gve
nirim. Ama saymz bundan ibaret deil. Daha gelmeyenler, geleme
yenler var, kararszlar var, gidiimizi grmek isteyenler var, gcmz
grmek isteyenler var, var olu var... Efendim? yle mi amma? Cevat
denen adam ufak tefek grp de yabana atmayn. O yle byle bir
adam olsayd, oktan silinirdi mahalleden.
Heyecandan soluu azna smyor, tkanr gibi oluyordu. atal
atal kan sesi bazen barmaktan kslyordu. Sz bir bakasna kap
traca telayla abucack boazn temizledi.
Vaktiyle karsna kimi arkadalanmz dkkan at. Saklamyo
rum, hepsinin de ardnda ben vardm. Bata bizimle birlik olanlar son
radan Cevata dnmeselerdi, oktan kapanacakt Cevatm dkkan.
Ben ne dnekler, dneklikler grdm. Sonunda a f buyurun ikilli b
zk oldum byle.
Odadakiler kahkahalarla gldler. Sz iyi balam olmann ra
hatln duydu, demin azna smayan soluu iniverdi. Daha yatm
olarak srdrd konumasn. Szlerinin sonunda Turguta dnd:
Haksz mym Turgut yeenim!
Haklsn aabeyiim!
Oda scakt. Katip Hakk nn krmz yzn terler basmt. Ce
ketini kanp oturduu sandalyenin arkasna ast. Hulusinin, ayo
rum, diye cam hafif aralk brakmasn az buldu.
A yahu u pencereyi! Korkak olma o kadar. Cevat fena korkut
mu seni. Onda oyunlar varsa, bizde de var. Bu kooperatif iini teki
bakkallarla kantrmaym. Burda birlik var, dayanma var.

654

Hulusi den nce bir gen uzand, kynak duran cam sonuna
kadar at.
Taze, temiz hava bunalanlar memnun etti:
Ha yle yahu! dedi Hakk. Darda yle souk hava yok, Elif
bac boa yakm sobay. Bahara giriyoruz. Am, kapy da an, pen
cereyi de. llegal rgt kurmuyoruz burda. Gizlimiz saklmz yok kim
seden.
Bunlar sylerken gz ucuyla Turgutu arad. A z da olsa mrek
kep yalamlm, lkede yeni siyasal eylemlerle ortaya kan dili bil
diini gstermek istiyordu. Bir otelde gece katibiydi Hakk. Geceleri
iine gidiyor, gndzleri ok az bir uykudan sonra mahallede kadnlar
la ene alp duruyordu. Evliydi, de ocuu vard. Ortaokulda belge
alnca renimi yarm kalmt. Konuurken kendini skmas, sklma
s yoktu. sterse kentliler gibi, isterse kyller gibi konuuyordu. Biraz
apknca olduu sylenirdi ya, ad yle kt bir olaya karmamt.
Eline yzne bulatrmadan evirdii ince ileri bilenler biliyordu.
Hakk konuurken her zamanki akalar, taklmalar balad:
len prova Hakk! dedi Fahri Usta, glerken yumuk yumuk
kapand gzleri. Abukat olacak adammsn sen!
Mthi bir ikna gc var bizim Hakk nn. diye akalar ciddi
bir vgye evirdi Hulusi. Hi bu yana dnmez. Cevattan kopmaz
bellediimiz adamlar bile bize getirdi. Vallaha ak olsun!
Daha durun bakalm, dedi Hakk, bastrmaya alt bir gu
rurla. Daha kimleri getireceim buraya ben, hele durun siz. Cevatm
yaknlarn, akrabalarm bile aranza katacam.
Yapar m yapar.
Hakk demiler ona!
Hakk deyince bir dakka soluklan orda!
Hulusi, Turgutla Rahmiye dnd:
Nasl bu bizim Hakk yeen? Avukat olacak adamm, deil
mi?
Olmu bile,
Hakk akalar karsnda olduu gibi, vgler karsnda da pi
kindi.

655

Ahh Turgutuum ah! diye iini ekti. Yarasna dokunulmutu sanki. Ortaokulu bitiremedii iin kzyordu kendine. ocukluunda
ki hatalarndan sz etti. Bunlar anlatrken bile yaamnn en mutlu
gnlerini anlatr gibi rahat, ac duymadan konuuyordu. Acl grnse
de yreinde duymuyordu. Her eyi kolay unutan kaygsz bir adam gi
bi konuuyordu.
Sva ustas ubuklu Dursun un yeni kurulan koalisyon hkme
tinin mryle ilgili sorusunu Turguttan ok Hakk yantlad:
Kooperatif, halk sektr gibi konularda anlayorlar, neden y
rmesin bu koalisyon?
Turgut toplantlarda parti tartmalarndan olabildiince kam
yordu. Giriimlerine politik bir grnm verip kimseyi rktmek iste
miyordu.
Asl konumuza geebilir miyiz? diye sordu ortaya.
Hulusi gelecek kiiler olduunu syleyince, biraz daha bekleme
ye karar verdiler. Herkes gene kendi havasna dnd. Odadakilerden
kimi konumaya, gevezelie pek isteksiz grnrken, kimi de sessiz
likten rahatsz oluyormu gibi konumadan duramyordu. Hulusi, K e
rim, ahin, Hakk... Bunlarn bylesi toplantlarda suskun kalma huy
lan yoktu.
Olunu bir berbere rak olarak vermek isteyen Bileti ahin e
Berber Hidayet akl veriyordu:
Olum ayakta durmaya dayanrsa, hi durma ver. Ben bir yer
bulurum ona. Yalnz ayakta durmak zor gelir ocuklara. gn al
madan brakp gidiyorlar.
Yanndaki iki kiiye kendi raklk, kalfalk gnlerini anlat
yordu Berber Hidayet.
Ne yaparsnz, berberliin anayasas byle yazlm. urda m
teri varsa rak oturmaz. Bu kural hi deimez. Ben bildim bileli byledir. Anayasalar deiir, berberlerin bu yasas deimez.
Az hi kapanmayanlardan biri de Hulusi. Anlasa da anlamasa
da her konuda bir eyler sylyordu. Konumak, gevezelik sanki bir
zorunluluktu onun iin. Hkmetle ilgili konu alnca Turgutun tedir
ginliini anlad halde, gene de duramad:

656

Aman bozulmasn bu koalisyon. Gorpetifilie nem veriyor


lar. Gorpetifilik... Bir de neydi? Ha... Halk sektr... Bir de kykent
projesi var. Hi dillerinden drmyorlar bunlar. Daha dn televiz
yonda aklama yaptlar, gorpetifilerin arkasmdayz, dediler.
Kamanl Cevdet, Fahri Usta gibi genizden gelen ninik konuma
syla, o da evresindekileri gldrenlerdendi.
Arkamzda deil de, biraz da nmze geseler iyi olur ya! de
di. Ben arkamda olanlardan hi hazzetmem. Biraz huyluyumdur da.
Glmeler bitince Fahri Usta sordu:
Hkmet bizi adamdan sayar da, gorpetifimize kredi verir mi
acaba?
Almaya alacaz, dedi Turgut. Bakkallara gre baz avan
tajlarmz olacak. Bunlardan yararlanacaz.
Turgutun hemen snveren ksa konumalarn Hakk her kere
sinde yetersiz buluyor, daha geni bilgi vermeye alyordu:
Evvel Allah alacaz krediyi! Siz bunu herkese byle syleyin.
Ayrca birinci elden, fabrikalardan alacaz mallarmz. Toptanclar
aradan kacak. Yeni hkmetin amac da bu zaten. Aracya tefeciye
kesin kar hkmet. Mallar fabrikadan kar kmaz halka ulaacak.
Aradaki smrcler kalkacak. Anlatabildim m i?
Turgut arac konusuyla ilgili daha nce ok konutuu iin, bo
zuk plak gibi ayn szleri yinelemek istemiyordu.
Keskinli Kerim:
Kredi aldmz gibi, greceksiniz al trenine hkmet b
yklerini de getireceiz. dedi.
Batan beri sregelen iyimserliiyle ona da katld Hulusi:
Neden olmasn? Bir milletvekili, bakan filan getirip nutuk att
rrz. B ir de yle... Neydi o?
Arad szc bulmak iin Turguttan yardm bekledi:
Ne diyorlard ona?
Eliyle makas iareti yapnca:
Kurdele mi? dedi Turgut.
Hah, iyi bildin! Kurdele kurdele... Kurdele kestiririz.
Kalabalk gittike akayla ciddi olan, dle gerei birbirine ka
rtryordu. aka olarak sylenen ciddiye almyor, ciddi szler aka sa-

657

nlyordu. Basit, kk eylere glebilmek belki de onlarn en byk


anslaryd. Moliere izleyerek, Aziz Nesin okuyarak glecek deillerdi
ya. Bunlardan incinip rahatsz olmuyor Turgut. Ne kadar ok konuur
larsa o kadar sayg greceklerini, itibar kazanacaklarn, adam yerine
konacaklarm dnyorlar. Kooperatiflerinin al trenine byk
devlet adamlarnn geleceine, nutuklar atlp kurbanlar kesileceine,
gazetelerde boy boy fotoraflarnn kacana inananlar vard. Dahas,
televizyonda bile grneceklerdi. Neden olmasmd? yle yirmi otuz
kiilik kalabalklar grnce, ayran kabaran politikaclar uzun uzun nu
tuklar atmyorlar m? Ayaklarnn altna koy bir sandalye, parlak nu
tuklar dinle onlardan. lke seimlerden yeni km, uzun pazarlklar
sonunda bir koalisyon hkmeti binbir glkle kurulabilmiti. Seim
lere doru azm aan her politikac, hep fakir fukaradan dem vurmu,
yoksulun yanmda olduklarm sylemilerdi. te yoksullarn el birliiy
le kurduklar bir birlik, hayrl bir giriim. Devletse gstermeli devletliini. Hep yoksulu diline dolayan politikaclar el uzatmal, g vermeli.
Kayserili hac da mahallesinde bir bakan ya da belediye bakan
grmeyi k istiyordu. Hatta bir milletvekiline bile razyd.
ine Gelirse

bram usta, iki kalfasyla ayakkab yapmaktadr. Kalfalar borla yemek ye

borla ay ierler. Ayakkablar maazaya teslim edildikte, para alnacak, borl;


denecektir.
bram usta, ayakkablar ykler maazaya gider.

Tank Dursun K.'mn Biz de nsanz (16) adl yksnden bir blm. nsan emi
iyle makinenin elikisine dikkat edelim.

Usta maazadan ieri girdi, gzlerini bolukta dolatrd: Hak


k bey kasadayd. ncecik, kupkuru, resim yzlyd. Ustaya kalarn
birletirerek bakt, tedirgin tedirgin soludu yerinde.
Usta kolundaki karg sepeti indirdi, yere brakt:
Hepsini getirdim... dedi. Drt glase kapal, brleri ak...
Hakk bey sarkik dudan ekti, emdi. Yeniden soludu, Usta o
soluu yznde duydu.
Bakaym u son yaptklanna...

658

Kasadan elini uzatt: uzun, bir deri bir kemik parmaklarn at.
Usta bir ift ak piyantay kard, gsterdi. Hakk bey, inceden ince
ye inceledi ifti; alt dudam brakt, sarktt.
Eh... dedi. Eh, bir dereceye kadar... Fakat makinanmkilere
benzemiyor hi.
Ustann rengi zld.
Benzemez de... dedi. Bu, bizim ellerimizden kma, makinadan deil...
yle ama... Makine iftini doksan bee indirdi, siz hl yzyirm 'desiniz.. .
Araya bir suskunluk dt. Usta yutkundu, ellerini at, kapad.
O makine... dedi. Makine... O doksanbee de yapar, seksene
de... Hatta yarm kada da. Makine o nk. Yemek yemez, su imez.
ini ekti. Dokumalard bir...
Sonra... dedi. Sonra oluk ocuk... Biz insanz da... Makine
yle deil k i... Yemek yemez, su istemez. Sonra oluk ocuu da yok
hi...
Falata izii ellerini kavuturdu.
B iz... dedi, kald.
Krmz entarili bir gen kz vitrindeki ssl papulan gzlyor
du; bir ara ieriye de bakt. smet, sile sile, camdan kza doru sokul
du, kz hemen azck uzaklat.
Hakk bey:
Bilm em ... dedi. Bak ak ak sylyorum ben, darlmaca,
kzmaca yok. Biz de insanz tabii, biz de ticaret yapyoruz. Kazanmak
varken... Deil mi? Bu yzyirmibe, ar geliyor. Onu dokuzu bu. Sen
evvel eski adammzsm... Sonra... yi iisin de... Seni kaybetmek is
temem.. . Eer makinanm fiyatna... Bak iyi dn tan... ine gelir
de elverirse... yapabilirsen... Mesele yok. Yine devam...
Ustann kalar bititiler, tam burnunun stnde bir ey zonk
zonk att.
Yani doksan bee m i?
Usulla gld.
yi ama, buna imkan yok k i... Hi imkan yok. Sonra, gnde ka
ift karabiliriz biz? Sen makinaya ne bakyorsun! o karr, biz...

659

Hakk bey ban evirdi, aynadan burnu kap kaln bir izgi gibi
grnd ustaya.
Bilmem ite... dedi. ine gelirse dedim...
Gz gze geldiler.
Usta sinirden tir tir titreyen bir sesle:
ime gelmez... dedi. Yapamam, yz yirmiye bile idare et
mezken... Doksan bee hi yapamam. Varsn makine yapsn, ben ya
pamam.
O halde hesab keselim, olsun bitsin... dedi Hakk Bey.
Keselim...
Hakk Bey kasasna dnd, at, bir tomar para kard; alkn
alkn saymaya balad. Sessiz bir abuklukta makine gibi sayyordu.
Desteyi bitirdi, Ustann nne srd. Usta paralan ald, saymadan ce
bine soktu, bo karg sepetini koltuklad, yrd.
Gnl bulantl, kabank; fabrikann nne geldiinde aznn ac
suyunu duvar dibine meip tkrd. Yklmayaym diye de duvara
tutundu. Elinin altnda anszn ierde grl grl alan makinanm o
tatan geen sarsntsn duydu.
ki elini dayayp bastrd, sarsnt bu kez iki elini de hnla geri
itti.
Tank Dursun, gereki yksyle ekonomi-politik anlatyor bir anlamda. Marks,
Kapital'de (17) Emek arac, makine eklini alr almaz, bizzat iinin rakibi olur
der. Gerekten de bu ykde makine iinin rakibi oluyor. Ustann Biz insanz.

Makine yle deil. demesi ne kadar dokundurucu olursa olsun, Marks'm deyiiyle
iiyi yere serer.

Bu Grevi nlemeliyim

Gngr Genay, Zarafet Matbaas (18) adl yksnde snf atmasn anlatr.
Matbaann ad Zarafettir ya, sahibi Hrrem, acmasz, bencil biridir. Bu matbaada
Cemilin nayak olmasyla grev balatlr.

Cemil, birok genlik eylemine katlm, lisenin ikinci snfn


dayken tutuklanm ve okuldan kayd silinmiti. Cezaevinden ktktan
sonra, baka i bulamad iin Zarafet Matbaasna girerek mcellithanede almaya balamt. Tutarl davranlan sonucunda arkadalar-

660

r
nm sevgisini kazanmt. B ir ylk sre iinde, iiler arasmda dayan
ma salam, onlar hak arayacak bilince kavuturmutu. Tm arkada
lar zmn anahtar olarak grdklerinden, baklarn onun yznde
birletirmilerdi.
Cemil, gveni iinde barndran bir glle gzleriyle arkadala
rn szerken sze girdi:
Kirpinin dikenlerini kullanma zaman yaklayor.
Birdenbire on be azdan kahkahalar dkld ortala. nk
Cemilin kod ad K irpiydi. Kendi zerinden yapt tavr belirlemesi,
hepsinin houna gitmiti. Kahkahalar soluklarken Cemil konumas
n srdrd:
Biz dzenimizi hi bozmayacaz. imizin de, aymzn, siga
ramzn da hakkn vereceiz. Bekleyeceiz, barda taran son dam
lay o koysun.
Pedalc Tonton Hayri, konumann stne atld:
Nasl olacak bu i Cemil Abi. Sabreden dervi gibi beklemeye
mi duracaz.
Canm kardeim, biz grevimizi yapacaz ama, patron onunla
yetinmeyecek. Bedelini demedii emeimiz zerinden daha ok para
kazanmak, yani emeimizi daha ok smrmek isteyecek. Davranla
rmzn deimediini grnce de stmze stmze gelecek. te o
zaman...
O zaman n olacak.
te o zaman ne yapacaklarn konuup karara vardlar...
XXX

Gnler geiyor, Sadi Ustaya verdii talimatn yerine getirilmedi


ini gren Hrrem Bey, kplere biniyordu. Artk iileri odasmdan iz
lemekle yetinmiyor, makinelerin arasnda dolaarak ve iilerin ban
da bir sre durarak gvde gsterisi yapyordu.
B ir gn, iiler yine be dakikalk ay molas vermilerdi kendi
lerine. Bahattin, bardaklar doldurmu, bir tepsiye koyarak arkadalar
nn yanma gelmi ve ikram etmeye balamt. Tam o srada Hrrem
Bey yanlarnda bitiverdi. Gnlerdir oaltt fkesini saklamaya gerek
duymadan, her zamanki do sesiyle da vurdu.

661

Bu ne rezalet yahu...
Szn tamamlamasna frsat bulamadan, tepsiye uzanan eller,
aldklar ay bardaklarn hep birlikte tersine eviriverdiler. Ortalkta
minik bir ay gl olutu.
iler aldklar karan uyguladklanndan mutluluk duyarlarken,
Hrrem Bey, oluan ay glcne, iinde boulacakm gibi akn ve
rkek bakyordu. ldrmek istercesine boazna yaklaan bir topun
verdii acyla bard:
Bu bir isyandr, ne yapyorsunuz siz.
Kirpi Cemil, ne doru birka adm atarken yantlad onu:
Bak kemie dayand Hrrem Bey. Daha fazla emeimizi s
mrmenize izin vermeyeceiz.
Elinde tuttuu kad Hrrem Beye uzatrken konumasn sr
drd.
steklerimiz verdiim katta yazl. Yasalarla belirlenen hakla
n, sizin de tanmanz bekliyoruz. Bunlann da, sizi zora sokmayaca
n ok iyi biliyoruz. Bir hafta sonra kararnz bildirmenizi rica ediyo
ruz. Yantnzn olumsuz olmas durumunda topluca greve gideceiz.
Hrrem Bey, ard ardna yumruk yiyen boksre dnmt. Hav
lu atmamak iin son gcn harcyor gibiydi. Duyulur duyulmaz bir
sesle:
Peki... Peki diyerek, yenik sava gibi odasna ekildi.
Bahattin, ay glcn temizlemekle urarken, arkadalar da
ilerinin bana dndler.
Hrrem Bey de oturduu yerde ban ne emi, iinin derinlik
lerinde geziniyordu:
ilerin greve gitmesi felaketim olur. tibanm sfra iner. Elalemin az torba deil ki bzesin, bilir bilmez dedikoduya balarlar.
una bak, bir avu insan idare edemedi... Muhakkak vergi ka
akl da yapyordu... Hak yiyenin, sonu byle olur... Akla gelme
dik daha bir dolu laf.
Hadi bunlara kulaklarm tkadm diyelim. Ama nzile Hanmla
da, onun haberli olmad ilikilerim de allak bullak olacak.
Ne olursa olsun, bu grevi nlemeliyim.

662

Hrrem Bey, hem avukatlarna, hem de matbaac arkadalarna


dant. ilerin isteklerini, olabildiince yumuatp esnekletirerek
kabul etmekten baka kar yol olmadn rendi. Avukatlarna hazr
latt anlama tasla eline ulanca Sadi Ustayla, Cemili arp, yap
tklar kk kstlamalarla koullan kabul ettiini bildirdi.
Durum iilerin yaranna olduka deimiti. En nemlisi, bun
dan sonra sigortal alacaklard. Ancak Hrrem beyin dudaklar ya
banc bir glmseme iinde anlama koullanm kabul ettiini syler
ken, iinden bambaka eyler geiriyordu:
imiz daha bitmedi ii beyler. Bundan sonra elimden ekece
iniz var. Yaknda tek tek hesabnz nasl dreceimi greceksiniz.
Gvdeleri Kzl Pas Kesmiti

Adnan zyalmerin Davul (19) adl yksnden bir blm okunacak imdi. Bu
yk iin yle demiim Takran (2 0)da. Hayat bir sretir. Bykbabalar, byk

anneler, sonra anneler, babalar lr. Kent bu srete hzla bakalama urar. Top
ran her milimetresini kapatan binalar, doann dourganln ldrr. (...) Kapi
talizmin ark gmbr gmbr dner kentte. Herkesin ii vardr, herkes ekmek pe
indedir. Grltlere... una buna dikkat edecek zaman yoktur. te bu srete da
vul sesi duyulur. (...) evresi tepeleme bidonlarla dolu bir alanda iki ii... bidonu
ekiler. Bu ekileme, ocukluun masallanndaki elmaslan, prlantalan, altmlan ... i gcnn skt metalan bakalatm. (...) Gne, emein aydnln gs
teren bir simgedir.
imdi yky grelim.

Bir gn annelerimiz elektrii yaktnda el rpmadk. cler


den, umaclardan korkmuyorduk artk. nk onlar yoktu. Bykanne
lerimiz de yle.
Onlar yaadklann anmlar, gemilerini bugn gibi anlatm
lard hep. lk gnler, sabahlan evlerden sokaklara admlarmz atar at
maz, akamlan iten dan urar uramaz, duyacamz sandmz
davul seslerini, giderek yamuruna da katlanacamz uzak gkgrltlerini bouna aradk her birimiz. Birbirimizden gizleyerek yaptk bu
nu stelik. Kimimizin ehirde tek tk kalm bo arsalan, gece yanlan
kazd, parklardaki iek tarhlann, gizli gizli eeledii de oldu. Top
ran altnda gizlenen gmleri ele geirmek umuduyla avunanlanmz

663

oldu bir sre. Ne altn, ne elmas, ne prlanta, ne de en kk, eskimey


le deerlenmi herhangi bir ta paras ele geirilebildi. Her geen gn,
trl artklarn rmesiyle, bir kat daha ekleniyordu topraa. Her gn
bir kat daha derin kazlmas gerekiyordu topran.
imdi annelerimiz, babalarmz da lyd. Yoktular. Elektrikle
ri kendimiz yakmamz ya da gen kanlarmzn yakmalan gerekliydi.
yle de yapyorduk. Ve elektriklerin her yannda, yeni bir eksiklik,
yeni bir olmazlk karlyordu bizi. Tarazl kilimler, solmu, uyuz kedi
lere dnm hallar, knk sandalyeler, atlam, tozlu aynalar, boalm
ekmek kutulan, kurtlanm yemiler, prsm, bayat sebzeler, gs
leri stsz, dar kalal, sska kadnlar, gnesiz yzler. Ve insafszcasna, davullar nde gider olu, gelin atta masallarnn etkisinde altn,
elmas, prlanta dleri iine gmlerek, renk renk, l l akideler, rahatlokumlar, kuekerleriyle, dte de olsa azlarn aprdatmak iste
yen ocuklanmz.
Yedi kat yerin altndaki ya da stndeki, gnboyu neonlarla ay
dnlatlan alma yerlerimizde, kendi grltmz kendimize yetiyordu
zaten. ehri, deprem gibi, zangr zangr sallyordu btn irili ufakl
arklar. Uultu dinmek bilmiyordu. Bir de u davul grlts. Hani
gkgrltsn andrr dedikleri. ocukluumuzun masal.
Kimsenin iinin bandan aynimaya, onca merdiveni soluk solu
a inip karak soka boylamay gnl yoktu. lk genliklerinde olsay
d belki. Nitekim yeni yetmelerden kimileri, yznumaraya diye izin ala
rak, ilerini brakp, dany boylad. le yemeinden sonra balam
t davullann grlts. Birer ikier gidenler dnmyor, grlt dinmek
bilmiyordu. Tersine artyordu. Gidip de dnmeyenlerden nce ustalar
kukulanm, sonra da patronlar ii kovuturmaya girimilerdi. arklar
birer ikier durunca, davullann gmbrts bsbtn belirlenmi, en alt
katlar da doldurmutu. Bir saat iinde, yan yanya durdu makinelerle
iler, ehri sarsan o hergnk bir rnek uultunun yerini, aklalmaz bir
ekicilii olan, davul gmbrtleri sanyordu yava yava.
ocuklukta dinlenilen tatl masallarn esrikletirdii insanlar, al
tnlara, elmaslara, prlantalara doru, davullann vurularna uygun, de
lice bir kou tutturmulard imdi. Birbirlerini itekleyenler, drenler,

664

dirsekleyenler oluyordu. verenler, iiler, aylklar, sokak satclar,


btn bir ehir karmakark, deli danalar gibi, kouyordu.
Ara sokaklardan, caddelerden, su gibi akan kalabalk, gnei
yanstan yn yn yeni sa bidonun bulunduu bir aklkta durdu.
evresi telrgyle evrilmi, akhava depoluu yapan, bo arsalardan
herhangi biriydi bu da. Tek ayrl aklalmaz davul seslerinin varly
d. Bitmemesi, srmesiydi. Bidonlarn arasndan kendilerine yol bula
bilenler, akln ortasna, seslerin geldii yere yrdler. Orada iki
adam vard, oporta yerde. ki adamn sabilecei kadar da yer. evre
leri tepeleme bidondu. Her birinde ayr ayr yansdndan bidonlarn
saysnca da gne. Ortalarna aldklar bir bidona, biri bir yandan, biri
teki yandan, ellerindeki keskiyi daldrm, ha bire ekiliyorlard.
Adamlar plaktlar, bir donlan vard. Elleri, ayaklan, yzleri, donlanna vanncaya dek, btn gvdeleri kzl pas kesmiti. evreleri ve n
lerine aldklarnda gnete, elmaslar, prlantalar, altnlar gibi l l
yanan bidonlar, her eki vuruta, davulun her gmbrdeyiinde,
adamlann san durmamacasma, keskin bir bak gibi dorad elle
rinden fkran kanla biraz daha kzl pasla kaplanyordu.
Emile Zola Tohum Yeerince (21) adl yaptnda 19. yzylda Fransada kmr
iilerinin savamn anlatr.
Parmaklkla ikiye ayrlm vezne odasnn bir duvarna sar bir kat yaptrl
mtr. Sar katta unlar yazlmtr. letme, payandalama iine gsterilen kayt

szlk karsnda para cezas kesmekten yorulmu, karlan kmre yeni bir cret
dizgesi uygulamaya karar vermiti. Bundan byle, belli bir l temel alnarak, ma
dene indirilip kullanlan direklerin metre kpne gre, payandalama iine ayr yev
miye verilecekti. Bu arada, damarn niteliine, ykleme yerine yaknlk ya da uzak
lna gre, karlan kmrn vagonu da krk elli santim drlecekti.
Bu arada kt payandalamadan tr, cretler sk sk kesintiye urar.
iler grev karar alr. Grevden nce mdrle konumak iin bir kurul seilir.
Kurul, mdrn evine gider.

Eli kurulunun yirmi yesi hazr olunca, letme ye sunulacak


dilekler saptand; bu i de bitince, Montsou ya yrdler.
Yaman bir karayel kaldmm ta deli yolu spryordu. Mdrn konana vardklannda, saat ikiyi vurdu.

665

Uak, nce, bekleyin deyip kapy suratlarna rtt; az sonra ge


ri geldi, hepsini oturma odasna ald, keten perdeleri at. Kabartma
dantel perdelerden szlen zayf k doldurdu oday. Hepsi sabahtan
tra olmu, ykanm, bayramlklarn giymiti, san salar ve byklar
tertemizdi; yalnz kalnca ne edeceklerini ardlar, bir yere ilimeyi
gze alamadlar. Kasketlerini parmaklan arasnda evirip eviriyor, es
kiye dknln moda haline getirdii, birbirini tutmaz bir sr eya
ile dolu odaya bakyorlard: II. Henri koltuklan, XV. Louis iskemlele
ri, on yedinci yzyl tarz talyan yaz masas, on beinci yzyl tarz,
spanyol kontador, ocan stndeki saaklan tutan ve kiliselerdeki su
nan n yzne benzeyen nesne, kaplara aklm, eski papaz kaftanlanna benzer binbir renkli perdeler. Btn bu srmalar, ypranm ipek
liler, kilise grkemi tedirgin etmiti hepsini. Dou ii hallar, uzun ty
leriyle ayaklarna dolanyordu sanki. Ama asl atklan ey, soukta
buz kesmi yanaklannda alev alev hissettikleri, her yanlann sanp soluklann kesen ve kaloriferden kyormu duygusunu veren scaklkt.
Bylece be dakika geti. Bu varlkl, mthi rahatlyla d dnyaya
kapal odada, huzursuzluktan gittike artyordu.
Derken Msy Hennebeau girdi ieri, askerler gibi, ceketinin
btn dmelerini iliklemiti, kuyruklu ceketinin yakasnda, alm ol
duu onur nian gze arpyordu. lk o konutu:
-Ee, geldiniz demek!... Bakaldrmsmz galiba...
Cmlesini yanm brakt, ince bir buyurganlkla:
-Oturun ltfen, dedi, ben de zaten szlerle grmek istiyordum.
Kmr iileri saa sola baknp, gzleriyle, iliecek birer is
kemle aradlar. Bazlan yiitlik gsterip sandalyelere kt; geri kalan
larsa, ilemeli ipek kaplamalardan ekinip ayakta durdu.
Bir an karlkl sustular. Koltuunu ocan nne ekmi bulu
nan Msy Hennebeau gelenleri sayyor, yzlerini bellemeye alyor
du. En arkalara saklanan Pierron u tanmt; sonra gzleri, tam kar
snda oturan Etienne e takld.
-Peki, nedir istediiniz? diye sordu.
Delikanlnn konumasn bekliyordu. Maheu nn bir adm ne
ktn grnce yle ard ki, kendini tutamayp:

666

-Nasl, siz ha? dedi, sizin gibi saduyu sahibi, atalar madenin
kurulduu gnden beri kazma sallayan, Montsou nun en eski iilerin
den biri... Oo! Bu kt ite, yaknanlarn banda olmanza zldm
dorusu!
Maheu gzlerini yere dikmi, ses karmadan dinliyordu. Sonra,
bouk bir sesle, dura dura konumaya balad.
-Evet, Mdr Bey, pek kusuru bulunmayan, sakin bir adam oldu
um iin beni seti arkadalar. Bundan da anlayacanz gibi, kurulu
dzeni deitirmek isteyen, ortal bulandrmaya alan birtakm kt
niyetlilerin, grltclerin bakaldrmas deil bu. Bizler yalnz adalet
istiyoruz, alktan bktk, hi deilse her gn kammz doyuracak ka
dar kazanabilmek zere oturup anlamann zaman geldi sanyoruz.
Sesi gittike dzeliyordu. Ban yerden kaldrmt, Mdrn
gzlerine baka baka devam etti:
-Bildiiniz gibi, yeni cret dzeninden honut deiliz... Payandalama iini hafife almakla suluyorsunuz bizi. Dorudur, bu ie gere
ken zaman ayramyoruz. Ancak, ayrmaya kalktk m yevmiyeler d
yor, imdi bile geinemediimize gre, aldmz cret dt gn
hap yuttuk demektir, ondan sonra hepimizin stne bir snger ekebi
lirsiniz rahata. Daha iyi para verin, biz de payandalamay daha iyi ya
palm, gelir getiren biricik ie, kmr karmaya harcayacamz zama
nn bir blmn buna ayralm. Baka yolu yok bunun, iyi i istiyor
sanz, iyi para verin... Dnn rica ederim, eski dzenin yerine, kafa
mzn ermeyecei, byk bir ey mi buldunuz yani? Vagon fiyatlarn
indiriyor, buna karlk, payandalamaya ayr cret vereceinizi syl
yorsunuz. Bu dediiniz yaplsa bile, bizlerin hakk yenmi olacak, payandalama daha ok vakit alyor nk. Ama asl kafamz kzdran
ey, bu lafn bile doru olmay: letme nin bizlere bir ey verdii
yok, yalnzca vagon bana iki santim kr ediyor, o kadar!
Msy Hennebeau nun Maheu nn lafn kesmeye niyetlendii
ni gren iiler, hep bir azdan:
-Evet, evet, doru sylyor, diye homurdandlar.
Maheu de Mdr konuturmad zaten. imdi artk hzm al
mt, szckler ip gibi birbiri ardndan geliyordu. Ara sra, sanki ko-

667

nuat kendisi deil de, iindeki bir yabancym gibi kendi sesine ku
lak veriyordu. Yreinin ta derinlerinde birikmi eylerdi bunlar, ken
disinin bile farknda olmad, birikip birikip de bir anda kabarp taan
eyler. Hepsinin boynunu bken yoksulluu, o korkun alma dze
nini, hayvanca yaay, evde alktan alaan kadnlarla ocuklar an
latyordu. Cezalar ve bo geen gnler yznden kua dnen son cret
leri allarn, bunun gzyalar arasnda evlere gtrln anlatt.
-Onun iin, Mdr Bey, diyerek szn balad alarak gebe
rip gitmektense, hibir i yapmadan lmeye karar verdiimizi syleme
ye geldik. Hi deilse yorulmayz... i braktk. letme ne srd
mz koullar kabul etmedike madene inmeyeceiz. Siz vagon fiyat
larn drmek, payandalamaya ayr para vermek istiyorsunuz. Bizse
demenin eskisi gibi kalmasn, ayrca, vagon bana be santim zam
yaplmasn istiyoruz... imdi artk karar sizin, grelim bakalm haktan
adaletten yana msnz?
iler arasnda yine birtakm sesler ykseldi.
-Evet, evet... Doru konutu, hepimizin dncesini dile getir
di. .. Biz, her eye akim egemen olmasn istiyoruz, o kadar.
Geri kalanlarsa, hibir ey demeden, balarn sallayarak arka
dalarn onaylyorlard. Bu grkemli, all pullu odada, btn o srma
lar, ilemeler, gizemli eyalar silinip gitmiti imdi; ar arklaryla ez
dikleri haly bile hissetmiyorlard artk.
Yava yava kafas kzan Msy Hennebeau, sonunda, kendini
tutamayp:
-Brakn da karlk vereyim, diye bard. Bir kere, letme nin
vagon bana iki santim kazand doru deil... Gelin, hep birlikte he
saplayalm.
Bunun zerine, iinden klmaz bir tartma balad. Mdr, i
ileri blmek iin, Pierron u yanma ard, beriki, anlalmaz bir iki
laf geveleyerek reddetti. Levaque, en saldrganlardan biriydi, her eyi
birbirine kartryor, bilmedii konularda fikir yrtyordu. Onca er
kein kard grlt, odann iek seri scaklnda, maun kaplama
lar arasnda boulup gidiyordu.
-Byle hep bir azdan barrsanz, hibir zaman iin iinden
kamayz, diye devam etti Msy Hennebeau.

668

Yukardan buyruk alan ve ald buyruklar uygulamaya kararl


bir yneticinin sert, ama saldrganlktan uzak inceliine kavumu, he
yecann yenmiti imdi. Konumann bandan beri gzlerini Etien
ne den ayrmamt, delikanlnn azn atrabilmek iin trl oyunlar
eviriyordu. Birden, iki santim zerinde yrtlen tartmay brakp
konuyu geniletti.
-Hayr, hayr, unu itiraf edin ki, birtakm iren kkrtmalara
kaplm bulunuyorsunuz. Son zamanlarda btn iilere bulaan, en
iyi adamlarmz batan karan bir salgn bu... Yoo! aslnda itirafa fa
lan da gerek yok, sizler gibi akll uslu insanlarn bile deitirildiini
kolayca gryorum. Ekmek yerine rek yiyeceksiniz, imdi artk
efendi olmak sras sizde dediler, yle deil mi? Szn ksas, hepiniz
u nl Uluslararas i rgtnden, amac toplumun altn stne
getirmek olan o apulcu srsnden ynerge alyorsunuz...
Etienne artk dayanamad.
-Yanlyorsunuz, Mdr Bey, dedi. Montsoulu tek bir kmr i
isi ye olmad henz rgte. Ama zorlanrlarsa, topluca katlacakla
rna kukunuz olmasn. Her ey letme nin elinde.
Bundan sonra, odada baka kimse yokmu gibi, tartma yalnz
Msy Hennebeau ile Etienne arasnda srd.
-ileri iin bulunmaz nimettir letme, onu sulamakla haksz
lk ediyorsunuz. Bu yl, ii konutlar iin tam yz bin frank harcan
d, stelik de letme ye iki paralk kr getirmeyen bir alana yatrm ya
pld; balanan emekli aylklarn, verilen ila ve yakaca es geiyo
rum. Siz zeki bir insana benziyorsunuz delikanl, ksa srede en iyi i
ilerimizden biri oldunuz, birtakm kt kiilerle dp kalkacanza,
gidip arkadalarnza asl bu dorulan anlatsanz daha iyi olmaz m?
Evet, tahmin ettiiniz gibi, ocaklarmz o Allah m cezas toplumculuk
salgnndan korumak zere iine son verdiimiz Rasseneurdan sz
ediyorum... Hep bu adamn meyhanesinde gryorlarm sizi, u Yar
dm Sand fikrini de o ortaya atmtr mutlaka; bu Sandk da basit bir
yardm arac olarak kalsa, kurulup gelimesine ses karmazdk elbet;
ama onun letmeye dnk bir silah olduunu, direnme giderlerini
karlamak zere kurulduunu bal gibi biliyoruz. Sras gelmiken u
nu da belirteyim ki, letme, bu Sand denetlemeye kararldr.

669

Etienne hi sesini karmyor, gzlerinin iine baka baka, M


drn dudaklar heyecandan hafife titreyerek konumasna izin veri
yordu. Son cmle zerine glmsedi, ve:
-Bu da yeni bir istek galiba, dedi, Mdr Beyimiz bugne dek
byle bir denetimi akllarna getirmemilerdi nk... Yalnz, talihsiz
lie bakn ki, bizim dileimiz de, letme nin ilerimize burnunu sok
mamas, koruyucu meleklikten vazgeip, bugne dek el koyduu hak
larmz vermesi, bizlere daha insanca davranmasdr. Sizce, her sanayi
bunalmnda, hissedarlarn krn kurtarmak zere, iilerin ala
mahkum edilmesi drstlk mdr acaba? Pek sayn Mdr Bey ne
derlerse desinler, yeni cret dizgesi gizli bir cret indirimidir ve biz de
buna bakaldryoruz. letmenin harcamalar ksmaya gereksinmesi
varsa, bunu iilerin srtndan yapmakla ok kt bir yol tutulduu ka
nsndayz.
-Hay Allah kahretsin, yine ayn noktaya geldik! diye bard
Msy Hennebeau. Byle beylik bir laf edip, bizleri, halk a brakp
onun srtndan geinmekle sulayacanz umuyordum zaten! Anapa
rann btn sanayi dallarnda zellikle madencilikte karlat byk
tehlikeleri bilen sizin gibi bir insan nasl byle sersemce la f edebilir an
lamyorum! Tam rgtl bir kmr oca, bugn, bir buuk iki milyo
na mal olmaktadr; stelik topraa gmlen bunca paradan ufack bir
kr salayana dek ne aclar ekilmektedir! Fransa daki kmr iletme
lerinin hemen yans batmtr... te yandan, baanya ulaan insanlan
katyreklilikle sulamak dpedz salaklktr. iler ac ektii zaman,
iveren de onlarla birlikte ac ekmektedir. Bugnk bunalmda, let
menin de en az sizin kadar zarara uramayacan m sanyorsunuz?
Piyasa letme nin keyfine bal deil ki, yklp gitmemek iin, yrr
lkteki yan koullann ister istemez kabul etmek zorundadr. Kzacaksanz olaylara kzn, letme ye deil... Ama sizin hibir ey dinlemek,
hibir ey anlamak istediiniz yok aslnda!
-Tam tersine, dedi delikanl, bu gidile bizler iin hibir iyileme
olmayacan pek gzel anlyoruz; ve zaten gnn birinde iiler top
tan harekete geerlerse, ite bunun iin, arkn baka trl dnmesini
salamak iin yapacaklardr bu ii.

670

Aslnda pek sradan bir la f olan bu cmle, barmadan, ama y


le bir inanla sylenmiti ki, bir sre t kmad odada. Dncelere
dalan insanlarn zerinde bir sknt, bir korku dalgas dolat. Konuu
lanlardan pek bir ey anlamayan ii temsilcileri, arkadalarnn, bu s
cak ve rahat odada, kendilerine den rahatlk payn istediini seziyor
lard; scakl emmi maun kaplamalara, rahat koltuklara, en kk
paras bile kendilerini bir ay geindirmeye yetecek o grkemli eyaya
ters ters bakmaya balamlard.
Msy Hennebeau, bir sre dndkten sonra, eli kurulunu
uurlamak zere ayaa kalkt. Temsilciler de tabii. Etienne, dirseiyle
Maheu y drtmt; beriki, oktan tutulmu o beceriksiz diliyle:
-Peki, Msy, dedi cevabnz bu demek?... Arkadalara, istekle
rimizi reddettiinizi syleyeceiz.
-Bana bak, aslanm, diye bard Mdr, benim bir ey reddetti
im yok!... Ben de sizin gibi bir cretliyim, vargelci olanlardan fazla
szm gemez burda. Yukars birtakm buyruklar verir, benim iim,
bunlarn eksiksiz yerine getirilmesine almaktr. Doru bildiim ey
leri syledim size, ama karar vermek bana dmez... steklerinizi ya
zar getirirsiniz, Ynetim Kurulu na iletir, alacam karl da sizlere
bildiririm, o kadar.
Heyecana kaplmaktan kaman, kusursuz bir ynetici gibi, basit
bir kapkulunun ince kuruluuyla konuuyordu. Ve kmr iileri im
di bu adama gvensizlikle bakyor, nerden geldiini, yalan sylemekle
neler elde ettiini, iverenle aralarna girerek nelere konduunu d
nyorlard. Belki de dolapnn biriydi, hem ii gibi parayla alt
n sylyor, hem de u grkemin iinde yayordu, olacak i miydi bu!
Etienne, yeniden sz almak cesaretini gsterdi.
-Gryorsunuz ya, Mdr Bey, derdimizi anlatacak kimse bula
mamak ok zc. Yoksa pek ok eyi aklayabilir, sizin, znz ge
rei yakalayamadnz birtakm eyleri gsterebilirdik... Yalnz, otu
rup konuacak birini bulabilseydik!
Msy Hennebeau bu lafa hi alnmad. Tersine hafife glm
sedi.
-Haa, imdi iler atallat ite! Bana gveninizi yitirdiiniz an,
yaplacak ey kalmyor demektir... O zaman kalkar, oraya gidersiniz.

671

i temsilcileri, pencereye doru uzanan elinin belirsiz hareke


tini baklaryla izlemilerdi. Neresiydi oras? Paris herhalde. Ama on
lar bunu kesinlikle yakalayamyor, oras denen yer insana korku vere
cek kadar uzaklara gidiyor, otann karanlk kesine reklenmi bi
linmeyen bir Tanr nm ynettii, yanma yaklalmaz, kutsal bir lke
olup kyordu. Onlar bu Tanr y hibir zaman gremeyeceklerdi, ama
ta uzaklardan, Montsoulu on bin kmr iisinin omuzlarna ken
arln duyuyorlard. Ve Mdr, konuurken, arkasnda gizlenip mu
cizeler yaratan bu gce dayyordu srtn.
Birden cesaretleri krld, Etienne bile omuz silkmekle yetindi,
en iyisi kp gitmek diye dnd; bu arada, Msy Hennebeau, Maheu nn koluna girmi, dosta Jeanlin in hatrn soruyordu.
-Bakn, ne kt bir ders oldu bu sizin iin! oysa imdi kalkm,
bu kt payandalamann savunmasn yapyorsunuz! Hadi, dostlarm,
gidip dnn, greceksiniz ki direni ok kt bir silahtr, sonunda he
pimizi vurur. B ir haftaya kalmadan alktan krlrsnz, nasl baa ka
caksnz bu ile?... Ama ben szlerin bilgeliine gveniyorum en ge
pazartesi madene inmi olacanz umarm.
Hepsi omuzlarn ksm, yola gelecekleri konusunda beslenen
umuda karlk vermeden, koyun srs gibi ayaklarn srye srye
odadan kyorlard. Onlar geirmekte olan Mdr, durumu zetlemek
zorunda kald: letme yeni tarifeyi uygulamak istiyor, iilerse vagon
bana be santim zam bekliyordu. Daha imdiden umutlarn krmak
iin, Ynetim Kurulu nun bu istei geri evireceini tahmin ettiini sy
leme gereini duydu. Bir yandan da, suskunluklarnn verdii kaygyla:
-Herhangi bir budalalk etmeden oturup iyice dnn, deyip du
ruyordu.
Kap aralnda, Levaque, kasketini bana geiriyormu gibi ya
pp selam verirken, Pierron, yerlere dek eilerek allahasmarladk dedi
Mdre. Maheu, veda iin uygun bir szck ararken, Etienne bir dirsek
daha att adamcaza. Ve iiler, gzda kokan bir suskunluk iinde ev
den ktlar. Sessizlikte, kapanan kapnn grlts duyuldu yalnz.
Msy Hennebeau yemek odasna dndnde, konuklarm, i
ki kadehlerinin nnde, konumadan, kprdamadan oturur buldu. Bir
iki cmleyle durumu Deneulin e aktard, adamcazn surat iyice asl-

672

d. Sonra, souyup buz olmu kahvesini yudumlarken, konuyu deitir


meye altlar. Ama imdi artk Gregoirelann bile akl fikri direni
teydi, iilerin byle toptan ii brakmasna engel olacak yasalarn bu
lunmayna ayorlard. Paul, Cecileiyattrmaya urayor, jandar
maya haber verildiini, yaknda gelmeleri gerektiini sylyordu.
Madam Hennebeau, bir ara ua ard.
-Hippolyte, dedi, biz oraya gemeden, pencereleri am da hava
landrn oturma odasn.
Grev yaylmakta, ocaktan ocaa atlamaktadr. Bir ocaktaki durumu grelim.

-Ne istiyorsunuz? diye bard yeniden; kzgnlktan sapsan ke


silmi, bana gelecekleri yiite karlayabilmek iin aba harcyordu.
Kalabalkta bir kaynama oldu, homurtular duyuldu. Etienne, en
sonunda herkesi yanp ne kt:
-Bakn, Msy, dedi, size ktlk etmeye gelmedik. Ama btn
ocaklann ii brakmas gerek.
Deneulin, hi ekinmeden paylad onu.
-Bizim ocakta ii durdurursanz, bana iyilik mi edeceinizi san
yorsunuz? B ir tfek alp, arkamdan ate edin daha iyi... Yo, hayr, i
ilerim aada, ve beni ldrmedike, yukan da kmayacaklar!
Bu sert szler uultuyla karland. Maheu, lgnca ileri atlan
Levaque / tutmaya alrken Etienne hl pazarlk ediyor, Deneulin i,
giritikleri devrimci hareketin yasalara uygunluunu inandrmaya u
rayordu. Ama beriki, ben iilerimi dilediim gibi altmnm deyip
duruyordu.
Ayrca, byle sama eyler stnde tartmak da istemiyor, bu
rann efendisi benim diyordu. zld tek ey, bu apulcu srsn
temizlemek zere, orada, drt be jandarmann bulunmayyd.
-Aslnda siz haklsnz, u bama geleni hak ettim ben. Sizin gi
bi serseriler ancak zordan anlar. Hkmet de kalkm, sizleri birtakm
dnlerle satn almay dnyor. Oysa elinize byle bir silah verildi
mi, nce hkmeti alaa edersiniz siz.
Sinirinden tir tir titreyen Etienne, yine de kendini tutuyordu. Se
sini alaltt.

673

-Rica ederim, Msy, emir verin iilerinize, yoksa onlar tuta


mam. Dediimi yaparsanz, byk bir ykm nlemi olursunuz.
-Basn gidin karmdan! Siz kim oluyorsunuz? Bizim iletmeden
deilsiniz, benimle pazarlk edemezsiniz... Ancak apulcular byle or
tala yaylp onun bunun evini soyar.
imdi artk szleri kfrlerle kesiliyor, zellikle kadnlar haka
ret yadryorlard. O ise, hl kafa tutuyor, yetkeye dkn yreini
rahatlatan bu idkten byk bir zevk duyuyordu. Oca yle de
byle de yklacana gre, gereksiz yumuak yzllk gstermeyi al
aklk sayyordu. Bu arada direniilerin says artyordu, hemen he
men be yz kii birikmiti kapda, nerdeyse ileri atlp paralatacakt
kendini, tam bu srada iiba koluna yapp hzla geri ekti onu.
-Tanr akna yapmayn. Msy!... Yoksa korkun bir kym ola
cak. Yok yere insan ldrtmenin yaran ne?
O ise hl direniyordu, kalabala dnp son kez bard:
-Haydut herifler! Yeniden glendiimiz zaman gsteririz biz size.
Adamlar onu ekip gtrmt, bir itiip kakma n sradakileri merdivene frlatm, trabzanlar kmlmt. tenler, cyak cyak banarak erkekleri kkrtan kadnlard. Kilitlenmeyip yalnzca kapanm
olan kap hemen ald. Ama merdiven ok dard, birbirini ezen kala
balk, kuatmaclann bir bl baka kaplardan girmeye komasa,
pek yle uzun boylu geemeyecekti buradan. Biranda barakadan, ayk
lama odasndan, buhar kazanlarnn bulunduu yapdan oluk gibi insan
boald. Be dakika gemeden, ocan tm ellerindeydi, kendilerine
kafa tutan iveren karsnda kazandktan uykunun cokunluu iinde,
ellerini kollann sallayarak, bana ana, letme nin katn da i
gal etmilerdi.
Mthi korkan Maheu, Etiennee:
-Aman ldrmesinler adam! diye bararak ilk frlayanlardan
biri olmutu.
Etienne de kouyordu zaten; Deneulin in, avularn odasna gi
rip kapy arkadan desteklediini anlaynca:
-Ne yapalm yani? diye karlk verdi. Bizim suumuz var m?
Baksana, herif lgnn teki!

674

Bununla birlikte, henz bir fke nbetine tutulmayacak kadar sa


kin olduu iin, epey kayglyd. Ayrca, kalabahm elinden syrld
n, daha nce tasarlad gibi, soukkanl bir halk hareketinin dna
kp lgnca ilere giritiini grnce, nderlik iinmesi de snmt.
Arkadalarn soukkanl davranmaya aryor, gereksiz yakp ykma
larla dmanlarn hakl karmamalar gerektiini haykryor, ama hi
kimseye sz dinletemiyordu.
-Kazanlara! diye uluyordu Yank Kan. Ateleri sndrelim!
Eline bir eye geirmi olan Levaque, bunu haner gibi sallyor,
kalabaln grltsn bastran bir sesle haykryordu:
-elik telleri keselim! elik telleri keselim!
Az sonra, hepsi birden ayn eyi bamyordu; yalnz Etienne le
Maheu buna kar koymaya savayor, ne yapacaklarm arm bir
halde, uultu arasnda konuuyor, ama grlty bastramyorlard.
Etienne, sonunda:
-yi ama arkadalar, aada insan var! diyebildi.
Grlt patrt daha da artt, her kafadan bir ses kyordu.
-Daha iyi ya inmeseydiler!... Alaklara bylesi layktr!... Evet,
evet! orda kalsn alaklar!... Hem sonra merdivenler var nasl olsa!
Etienne, bakt ki merdiven dncesi onlara iyice inat yapyor,
boyun emek zorunda kald. Ancak daha byk bir felaketi nlemek
zere makine odasna kotu, hi deilse asansrleri yukar ekmek, ke
silen elik tellerin o korkun arl altnda ezilmelerine engel olmak
istiyordu. Makinac, birka gndz iisiyle birlikte toz olmutu; he
men makinanm koluna yapt, manevraya balad, bu arada Levaque la birka arkada, dilileri tutan demir kuleye trmanmaktayd. Asan
srler srgler stne yerletii anda, elik teli yemeye balayan eye
rlin ac sesi iitildi. Onun dndaki btn sesler kesildi, yalnz bu g
rlt kald ortada, hepsi balarn kaldrm, heyecanla tellerin kesilii
ni seyrediyorlard. En nde duran Maheu, sanki eye bir daha inmeye
cekleri o yoksulluk yuvalanndan birine uzanan teli kemiriyor ve ken
disini skntdan kurtanyormuasma, korkun bir sevincin iine yayl
dn hissediyordu.
Bu arada, Yank Kan, avaz ktmca bararak barakann mer
divenlerine dalmt:

675

-Kazanlara! kazanlara! ateleri sndrmeye!


Kadnlar da arkasndan. Kocas erkekleri hizaya getirmeye al
rken, Maheude de kadnlarn her eyi yakp ykmasna engel olmak
iin kotu. En sakinleri oydu, insan hakkn drt bir yan yakp ykma
dan da isteyebilirdi. Kazanlarn bulunduu odaya girdiinde, kadnlar
buradaki iki ateiyi kovmutu bile, eline koca bir krek alan Yank
Kar, ocaklardan birinin bana km, hrsla kmrleri dar ekiyor,
kan korlar, tula kapl demede, kara bir duman salarak yanmaya
devam ediyordu. Be jeneratr iin on ocak vard. Az sonra, btn kadmlar ie koyulmutu, bayan Levaque kree iki eliyle yapm, M ouquette, tutumasnlar diye, eteklerini beline toplam, hepsi kan ter
iinde kalm, salar balan dalmt, bu cehennem frnlarnn yala
znda yzleri alev alev parlyordu. Yerdeki kmr yn artyor, mt
hi bir scaklk geni salonun demesini atr atr atlatyordu.
- Yeter, yeter! diye barda Maheude. Baraka yanyor.
-Daha iyi ya! diye karlk verdi Yank Kan. Bizim de istedii
miz bu zaten... Ah, ulu Tannm! bir gn onlara kocamn lmn de
teceimi sylememi miydim!
Tam bu srada, Jeanlin in tiz sesi duyuldu.
-Hey, dikkat edin, imdi her eyi sndreceim! Brakyorum
ha!
Herkesten nce gelip avluya girmi, kalabaln arasna kanm, ngar knca zevklenmi, nasl bir ktlk yapabilirim diye aran
maya balamt; sonunda musluklan evirip buhar kazanlarn boalt
mak gelmiti aklna. Tfek patlamasn andran bir sesten sonra, be ka
zandaki buhar, kulaklan sar eden, frtna gibi bir uultuyla boald.
Her yan buhar iinde kalmt, yerdeki kmrler kararyordu, kadnlar
kesik hareketli birer glge haline gelmiti. Yalnz, sahanla km
olan yumurcak gze arpyordu bembeyaz burgalar ortasnda, mthi
keyiflenmi, byle bir frtna kopard iin az kulaklarna varmt.
Bu i yle byle bir eyrek srd. yice snsnler diye, birka
kova su atlmt kmr ymlan stne; bylece, yangn tehlikesi or
tadan kalkmt. Buna karlk, kalabaln fkesi yatmam, tam ter
sine kamlanmt. Erkekler birer eki kapm, kadnlar da demir u

676

r
buklara yapmlar, jeneratrleri kralm, makinalar paralayalm,
oca ykalm diye baryorlard.
Durumu haber alan Etienne, Maheu 'yle birlikte kotu. alma
nbeti ona da bulam, yava yava o da zvanadan kmt. Bununla
birlikte urap didiniyor, elik teller kesildiine, ateler sndrldne, buhar kazanlar boaltlp ocan almas olanaksz duruma getiril
diine gre, artk yatsnlar diye yalvaryordu. Ama kimsenin bu laa
ra kulak ast yoktu, kalabalk yine kafasna eseni yapmak zereyken,
darda, nefeslie alan bask kapnn yresinde bir bartr koptu.
-Yuh, hainler!... Alaklar, pis kpekler!... Yuh! yuh!
iler kmaya balamt. lk kanlar, iddetli ktan serseme
dnm, alk alk gz krptryorlard. Sonra, direniilerin nnden
geip anayola doru yrdler, svacaklard gya.
-Kahrolsun alaklar! yuh dzmece kardelere, yuh!...
Btn direniiler oraya toplanmt. dakika iinde, binalar
da kimsecikler kalmad, be yz Montsoulu ii iki sra olmu, sz ver
dikleri halde dneklik edip madene inen Vandamellar aralarndan
gemek zorunda brakmt. Ve bacann kapsnda, parampara olmu
giysileri, yz gz amur iinde bir ii belirdi mi, yuh sesleri iki ka
tma kyor, gelen, korkun alaylarla karlanyordu! oo! una da bakn
hele, bacaklar bir kart, neredeyse k yere deecekti! Ya u, Vol
can daki yosmalar burnunu kemirmiti keratann! una bakn be! heri
fin gzlerindeki apakla on katedrale mum yaplrd valla! Vay, vay! ya
u srk fasulyesine ne demeliydi, herifte gt gbek diye bir ey yoktu!
Apar topar dar urayan, memeleri kammda, beli kalas birbirine ka
rm, yusyuvarlak bir tumbac kz korkun glmelere yol at.
Herkes tesini berisini yokluyor, akalar gittike arlayor,
yumruklar havaya kalkyordu; kuyudan kan zavalllarsa, kfrler ara
snda, heyecandan tir tir titreyerek, inmek zere olan yumruklan yan
gzle kollayarak, ses karmadan, birbiri ardndan geip gidiyor, avlu
dan kurtulur kurtulmaz bayram ediyorlard.
-Vay canna be! ka kii var daha aada? diye sordu Etienne.
kanlarn arkas uzadka ayor, bunlarn alktan bunalm,
avulann basksyla madene inmi birka kii olmadklann dn

677

dke lgna dnyordu. Hemen btn Jean-Bart ocaa indiine gre,


ormanda kendisine yalan sylemilerdi demek? Hele eikte Chavali
grnce, kendini tutamayp haykrd:
-Hay dinine yandmn! bunun iin mi ardm bizi, ha?
Drt bir yandan kfrckler yamaya balad, bazlar nerdeyse
alan zerine atlmak zereydi. Olacak i miydi bu! B ir gn nce
kendileriyle birlikte yemin etmiti, oysa imdi, arkadalarnn yannda,
madende buluyorlard onu! Kimseyi ipledii yoktu besbelli!
-Kaldrn kuyuya atalm keratay! Kuyuya, kuyuya!
Beti benzi uan Chaval bir eyler geveliyor, durumu aklamaya
savayordu. Ama kalabahm fkesine kendini kaptran Etienne, l
gnca bararak szn kesti.
-Bizimle birlik olmak istedin, olacaksn... Yr bakalm, hayvan
herif, d nme!
Yeni bir barma sesini bastrd. Bu kez Catherine belirmiti ka
pda, gneten gzleri kamam, bunca vahinin arasna dm olma
nn korkusu iindeydi. kt yz iki basamak bacaklarm tketmi,
avular kan iinde kalmt, soluk soluayd; Maheude, daha onu g
rr grmez, elini kaldrp stne yrd.
-Ah! apal, ah! sen de indin demek?... anan alktan geberirken,
sen pezevengin iin hepimizi kandryorsun ha!
Maheu karsnn koluna yapt, tokat indirmesine engel oldu.
Ama kznn koluna yapm sarsyor, kars gibi, byle davrand
iin fkeyle azarlyordu, ikisinin de akllar balarndan gitmi, herkes
ten daha ok baryorlard.
Catherinei grmek Etiennei ileden karmt.
-Yryn arkadalar, gidiyoruz! br ocaklara gidiyoruz! pis
domuz, sen de bizimle geliyorsun! diye barp duruyordu.
Chaval, soyunma odasndan tahta arklar alp souktan buz ke
sen omuzlarna yn kazan zor att. Hepsi sandan solundan ekiti
riyor, ortalarnda koturuyorlard onu. lgna dnen Catherine de tah
ta anklann ayana geirmi, souklar balayal beri srtndan kar
mad erkek ceketinin dmelerini ilikliyordu; hemen sevgilisinin ar
dndan seirtti, yanndan ayrlmak istemiyordu, nk mutlaka harca
yacaklard delikanly.

678

Jean-Bart, iki dakika iinde boald. Eline bir boru geirmi olan
Jeanlin, sr srs toplar gibi, srekli ttryor, bouk sesler kar
yordu. Yank Kan, bayan Levaque, Mouquette ve br kadnlar, koa
bilmek iin, eteklerini toplamlard; Levaque sa, elindeki baltay, bir
mzka efi gibi sallayp duruyordu. Sadan soldan srekli yeni arka
dalar geliyordu, saylar hemen hemen bini bulmutu, taan bir nehir
gibi karmakark yollara dklmlerdi yine. k kaps dard, tahta
perdeler knld.
-br ocaklara! kahrolsun alaklar! almak yok artk!
Ve bir sre sonra Jean-Bart, bir lm sessizliine gmld. Ne
bir ses, ne bir nefes. Deneulin, avularn odasndan kt, sakn arkam
dan gelmeyin gibilerden bir el hareketi yaptktan sonra, tek bana ma
deni gezdi. Yz kire gibi bembeyaz, ama son derece sakindi. lkin
kuyu bamda durdu, ban kaldrp kesilen elik tellere bakt; teller, ie
yaramaz halde aa sarkyordu; eye, kaln ya tabakas iinde lda
yan, canl ve taze yaralar amt. Sonra makine odasna kt, inme in
mi kocaman bir kolu andran piston koluna bakt, makinanm soumu
madenine dokundu, bir lye demiesine rperdi. Sonra buhar ka
zanlarna indi, kapaklan ak, ii su dolu ocaklann nnden geti ar
ar, ayayla jeneratrlere vurdu, tm tm ses geldi. Tamam! ii bitikti
artk, var you yklmt ite. elik tellen onartsa, kazanlan yeniden
yaktrsa bile, nerden ii bulacakt? Direni on be gn daha srd m,
top att demekti. Ancak, kukuya yer brakmayan bu ykm karsnda,
Montsoulu haydutlara kin beslemiyordu artk, herkesin sulu olduunu
hissediyordu, kk ok eskiye uzanan, genel bir sutu bu. O zavallck
lar birer yamyamd elbet, ama okuma yazma bilmeyen, alktan knlan
birer yamyam.
1917 ubat devrimi sonucu II. Nikola taht brakr. Geici bir iktidar oluur. Kerennskiy, Temmuz aynda geici hkmetin bana getirilir. Leninin nderliinde
Bolevikler devrim hazrl iindedir.
imdi olohovun Ve Durgun Akard Don (22) adl romanndan bir blm.
Emekli general olu Yzba Listnitski, 14. Don Kazak Alayna atanr. Bu alay iki
aydr Dvinskte konaklamaktadr. Bu alay 7 Temmuzda Petrograda gnderilir. Yz
ba Listnitski, blyle hkmet binalarn koruyacaktr. Listniski harekete geer.

679

XII
Listnitski nin blnde Ivan Lagutin isminde bir Kazak vard.
Alay htilal Komitesine ilk seilenlerden biriydi. Alay Petrograda va
rana kadar pek dikkati ekmemiti ya Temmuz sonunda, takm subay,
Lagutin in Petrograd i ve Erler Temsilcileri rasnn askerlik bl
m toplantlarn hi karmadn, sk sk takmda br Kazaklarla
konuurken grldn, onlar zerinde kt bir etkisi olduunu, Yev
geni ye bildirdi. Nbet ve devriye grevine kmamakta diretenler ol
mutu iki kere. Takm subay bundan Lagutini sorumlu gryordu.
Listnitski bu Lagutin i daha iyi tanmaya, kafasndan neler getiini
renmeye karar verdi. Adam dorudan doruya sorguya ekmek ka
rarszd, hem de aklszlk olurdu. i oluruna brakt ve ok gemeden
arad frsat buldu. Birka gn sonra Lagutin in takmna Putilof fab
rikas evresindeki sokaklarda devriyeye kma grevi verildi. Listnits
ki bu kez devriyeye kendisinin kumanda edeceini bildirdi takm suba
yna. Emir erine atn hazrlamasn syledi, giyindi, avluya kt.
Takm oktan at binmi, onu bekliyordu. Listnitski baa geti,
avludan ktlar. Puslu karanlkta bir dolu sokaklardan getiler. List
nitski mahsustan geride kalarak Lagutin i yanma ard, o da atn e
virip yzbann yanma srd. Sorar gibi bakt yzne.
Ee, syle bakalm, komitede son haberler nedir? diye sordu
Listnitski.
Pek bir ey yok u ara, kumandanm.
Nerelisin sen, Lagutin?
Bukanovskaya dan.
Kyn?
Mityakin.
Atlan imdi baa ba gidiyordu. Listnitski sokak lambalarnn
nda Kazan sakall yzn inceledi. Kasketinin altndan dzgn
bir tutam sa sarkyordu. Dolgun yanaklannda sakal sert ve grd. Ze
ki, biraz da kurnaz gzleri kaim kalannm altnda ukurdan bakyordu.
Listnitski, Grnte bir fevkaladelii yok. Yreinden neler ge
iyor acaba? Eski dzenle ilgili her ey gibi benden de nefret ediyordur...
diye dnd. Nedense, birden, Lagutin in gemiini renmek istedi.

680

Evli misin sen?


Evet. Kanm, iki ocuum var.
iftliin de var m?
iftliim m i? Lagutin sesinde hem alayc, hem de kederli bir
ifadeyle karlk verdi. Gn birliine, boaz tokluuna alr yaarz
biz. Hayatmz bir dert ki anlatmakla bitmez. A z bir sustu, sonra bir
den hrnlaarak devam etti. Topramz hep kumluk.
Listnitski Bukanovskayadan bir kere arabayla gemiti. Gneyi
dmdz, deersiz batak toprakla evrili ssz ve uzak yreyi hatrlad.
Koper rma oralardan rastgele zikzak geerdi. Yirmi verst kadar ak
ta bir srtm stnden ilerde puslar iinde grd yeil meyva aala
r, aalar arasnda ykselen beyaz an kulesi gznde canland.
Evet, topramz hep kumluk! Lagutin iini ekti.
Kyne dnmek istersin herhalde, deil m i?
Tabii, kumandanm. Tabii bir an nce dnmek isterim. Bu sa
vata ekmediimiz kalmad.
Yazk, pek yle yaknda dneceimiz yok, aslanm!
Bana kalrsa dneriz.
Ama sava bitmedi ki daha?
Yaknda bitecek. Yaknda evlerimize dneceiz! dedi Kazak,
inatla.
Ondan nce kendi aramzda dveceiz sanyorum ben. Hak
sz mym?
Lagutin gzlerini eyer kandan kaldrmad. Az sustuktan sonra
sordu:
Kiminle dveceiz diyorsunuz?
Dveceimiz adam oook... Bolevikler belki.
Lagutin yine sustu. Nallarn kesin, dzenli takrtsndan zerine
uyuukluk km gibiydi. Sonra ar ar konuarak cevap verdi:
Onlarla bir kavgamz yok bizim.
Toprak meselesi var a? ,
Herkese yetecek kadar toprak var nasl olsa.
Boleviklerin niyetinin ne olduunu biliyor musun sen?
Az bir ey duyduydum...

681

Pekl, Bolevikler topraklarmz elimizden alp Kazaklan k


le yapmak iin bize saldrrlarsa ne yapacaz? Sen Rusya y savunmak
iin Almanlarla savamadn m ?
Alamanlar baka.
Ya Bolevikler?
Bakn beyim, diye Lagutin sesini ykseltti. Belli ki bir karara
varmt. Gzlerini kaldmp Listnitskinin bakm yakalamaya alt.
Bolevikler benim topram almazlar. Benim elimde ne kadarck top
rak var ki? Onu alacaklar da n olacak?... Ama... Yalnz, kzmayacaksmz, deil mi? Mesela sizin babanz... On bin dnm topra var...
On bin deil, drt bin...
Pekl, drt bin olsun. Pek o kadar da az deil, deil mi? Hak
m yani imdi bu? Sonra, Rusyann drt bir yarmda sizin babanz gi
bi srylen insan var. imdi siz kendiniz dnn, kumandanm, insa
nolu ne ister bu dnyada? Siz kamnz doysun istersiniz. Herkes ister.
Siz yiyeceksiniz, herkes yiyecek. ingenenin hikayesini bilirsiniz. Ks
ran beslemezse hayvan yemsiz yaamaya alr demi, dokuz gn
beslememi, onuncu gn hayvan nallan havaya dikmi... Bamzda
ar varken iler ktyd. Fakir fukarann hali harapt. Babanza drt
bin dnm toprak verdiler, van m breinden paym ald, ama baba
nz da yese yese, biz basit adamlar gibi kam doyana kadar yer, deil
mi? ki adamn yediini yiyecek deil ya! Yazk oluyor millete. Bole
vikler doru yoldalar, siz tutmu onlarla dvmekten sz ediyorsu
nuz...
Listnitski onu dinlerken iinde coan heyecan belli etmemeye
alt. Sonuna doru, Lagutin in szlerine esasl bir karlk veremeye
ceini de anlad. Kazan basit, lmne basit muhakemesi onu ke
ye kstrmt. Haksz olduunu derinden derine sezdii iin ne diyece
ini bilemedi, kzd.
Sen nesin yleyse, Bolevik misin?
Ad nemli deil... diye Lagutin onu matraa alr gibi kelime
leri ekti uzatt. Mesele adnda deil, hak olup olmadnda. Halk hak
olan istiyor. Ama ne yapp edip hakkn stn rtyorlar. Dediklerine
gre, oktan rm gmld yerde!

682

Anlald senin kafan Boleviklerin nelerle doldurduu! Onla


rn yannda geirdiin zaman boa harcamamsn.
Ah, yzbam, biz sabrl ahaliye hayat kendisi retiyor bunla
r. Boleviklerin yapt, kava ate tutmak, hepsi o.
Brak imdi bu mavallar da, diye Listnitski, sonunda adama
kll kzgn, emretti, cevap ver bana! Demin babamn toprandan, ge
nellikle toprak sahiplerinin elindeki topraklardan sz ediyordun. Ama
o... herkesin zel mlk o. Senin iki gmlein var da benim hi yoksa,
demek senin dncene gre ben senin gmleklerinden birini almal
ym, yle m i?
Kazan yzn gremiyordu. Sesinden glmsediini anlad.
Fazla olan gmleimi ben kendiliimden size verirdim. Cephe
deyken fazlasn deil, son kalan gmleimi verdim de plak srtmda
yalnz kaputla dolatm ben. Ama bu yama geldim, kimsenin topra
n bakasna verdiini iitmedim.
Derdin ne senin, yahu? Topraa m asn? Yetmiyor mu elinde
ki? diye Listnitski sesini ykseltti. Lagutin ar ar soluyarak, boulurcasma konutu. Nerdeyse baryordu: Yalnz kendimi mi dn
yorum sanyorsunuz? Lehistanda dvtk o kadar... Grmediniz mi
orda nasl yayordu ahali? Grmediniz mi? B ir de Don lkesinde, bi
zim oralarda yaayan kylere bakn bakalm nasl yayorlar? Ben
grdm, kendi gzmle. nsann kanm kaynatmaya yeter de artar bile.
zlmeyeyim mi ben imdi bu insanlarn haline? Evet ya, Lehistan da
halkn nasl avu ii kadar tarlalar ekip geinmeye altn grdm
de yreim kan alad.
Yevgeni ac bir cevap yaptracakt, ilerde Putilof fabrikasnn
yksek, boz karanlndan anszn, Tutun! diye bir haykr duyuldu.
Nal sesleri. B ir kurun atld. Listnitski krbac savurup atm drtnala
kaldrd. Lagutin le yan yana srdler atlarn, takma yetitiler. Takm
bir ke banda durmu, Kazaklardan bir ksm atlarndan inmiti. Pa
lalar akrdyordu hl. Ortada adamn biri Kazaklarn elinden kurtul
maya savayordu.
Ne var, ne oluyor? diye kkredi Listnitski. Atm kalabala
doru srd.

683

Pi kurusu ta atyordu!
Birimize vurdu, kat sonra.
Gster una gnn, Arzanof!
Takm avuu Arzanof eyerden sarkm, Rus gmlei giymi
ufak tefek bir adamn yakasna yapmt. Atlarndan inen Kazak
adamn ellerini arkasna balyordu.
Listnitski nin tepesi atmt. Adama haykrd:
Kimsin sen?
Adam ban kaldrd. Beyaz yznde dudaklar smsk kapal
kald.
Yevgeni sorusunu tekrarlad: Kimsin sen? Ta atyordun de
mek, ha? Rezil! Konumayacak msn? Arzanof!...
Arzanof eyerden aa atlad. Adamn yakasn brakp yzne
bir yumruk indirdi.
Ver dersini! diye emretti Listnitski, atnn ban evirdi.
Kazaklardan drd elleri bal adam yere ykp krbalar
na davrandlar. O srada alelacele atndan inen Lagutin, Listnitskinin
yanma kotu.
Yzbam... Ne yapyorsunuz?... Yzbam! Titreyen parmak
laryla Listnitskinin dizinden tuttu, bard: Yapamazsnz bunu! n
san bu... N apyorsunuz?
Yevgeni atn mahmuzlad, cevap vermedi. Lagutin gerisingeri
Kazaklarn yanma kotu, Arzanofun belinden kavrad, geri ekmeye
urat. avu direndi. Bir yandan homurdanyordu:
Brak be! Brak diyorum! O ta atacak, biz azmz ap bir ey
demeyeceiz, yle mi? Brak beni! Brak diyorum, sonra fena olur!
Kazaklardan biri eildi, silahn omzundan alp dipiini adamn
yumuak gvdesine indiriverdi. Ksk, vahi, ilkel bir lk yayld so
kaa. Birka saniye sren bir sessizlik oldu, sonra yine ayn ses, bu kez
ama, gen ve din kt, boulurcasma. Acdan titrek. Adam her bir
darbeyi yedikten sonra iniltiler arasnda kesik kesik homurdanyordu:
Namussuz! Kar... htillciler! Vurun be, vurun hadi! Aaah!
Darbeler art arda iniyordu.
Lagutin yeniden Listnitski nin olduu yere kotu. Dizine aband,
trnaklaryla eyeri trmalayarak soluu kesilircesine konutu:

684

Brakn gitsin!
Geri dur sen!
Yzba!... Listnitski! Duyuyor musun?.. Bunun hesabn vere
ceksin! Dnd, adamn evresini saranlardan ayr duran Kazaklara
kotu. Kardeler! diye bard. Ben htill Komitesi yesiyim. Size o
adam lmden kurtarmanz emrediyorum! Sonra bunun hesab soru
lur sizden. Eski gnler geti artk!
Akl d, kr edici bir nefret Listnitski yi nne katt gtrd.
Krbacm atmn kulaklar arasna arparak hayvan doru Lagutin in
zerine srd. Tertemiz yalanm siyah tabancasn Kazan yzne
dorulttu, kkredi:
Sus, hain! Bolevik! Vururum bak!
Korkun bir irade gcyle tuttu kendini. Parman tetikten ek
ti, atn aha kaldrp ard ayaklan stnde geri dndrd, srd gitti.
Birka dakika sonra Kazak peinden seirttiler.
Arzanofla Lapin adam aralanna alp srklediler. Kanl gmle
i gvdesine yapmt. Koltuk altlanndan kavrayan iki Kazan orta
snda sallanp duruyor, ayaklan kaldmm talan stnde sekiyordu.
Kan revan iinde kalan ba omuzlannm arasnda geriye dmt. Y
z dvlmekten adeta hamura dnmt. nc Kazak az geriden
srd atn. B ir ke bamda bir arabac grd. zengilere basp do
rularak yanma vard, krbacn manal manal izmesine arpp sert bir
sesle ona bir eyler syledi. Arabac hemen arabasn yolun ortasnda
durmu bekleyen iki Kazan yanma srd.
Ertesi sabah uyandnda Listnitski tamiri imkansz byk bir
kusur ilediinin farkna vard. Gece olup bitenleri, Lagutin Ve arasn
da geenleri hatrlaynca dudaklann srd, kalan atld. Giyinirken,
Lagutin i imdilik kendi halinde brakmann en iyi yol olacana karar
verdi. Alay komitesiyle ilikileri daha da bozmamalyd. Takmdaki
br Kazaklar olay unutana kadar beklenir, sonra sessiz sedasz icab
na baklrd Lagutin in.
Demek Kazaklarla dostluk kurmak buymu! diye dnd, ac
ac. Olayn tatsz etkisini gnlerce zerinden atamad.

685

Bu blm Gorki'in u szleriyle bitiriyorum. ... yazma sanatma yeni bala

yanlarn unu unutmamalarn isterim, Fikirler, rnein, nitrojen gibi havadan zmsenmez; fikirler, yeryznde yaratlr, emein toprandan fkrr, gzlemleme,
karlatrma, inceleme yntemlerini ve son zmlemede olgular kullanr. Asl
olan kltrn, snf savamnn, smf elikilerinin ve snflarn gelimesinin tarihi
dir. Hakikat ve akl, aadan, kitlelerden fkrr; yaamm st katindakiler, aadan
ykselen heyecanlan solur, o cokun hava, yaama yabanc olan kokularla kark
tr. st kattakiler, bu kkrtc ideolojik heyecanlan bastrmak, emein znde bu
lunan kat gerekleri arptmak ya da gizlemek durumundadr. (23)
Yazar, gizleneni aa karr.

Dipnotlar
1. F. Engels, Ekonomi Politiin Bir Eletiri Denemesi, K. Marks, 1844 El Yazmalar, Sol Yaynlar, ev. Kenan
Somer, Ankara, 1976.
2. Michel de Saint Pierre, Milyarder, Trkesi Attila Tokatl, B ilgi Yaynevi, Ankara, 1971.
3. Tolstoy, Dirili, ev. Ergin Altay, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul, 1975.
4. Gngr Genay, Gammaz, Deiken Yzler, Gerek Sanat Yaynlan, stanbul, 2009.
5. Refik Halid Karay, Hakk Skut, Memleket Hikayeleri, nklap ve Aka Kitapevleri, stanbul, 1976.
6. Lewis Grassic Gibbon, Spartakus, ev. Sermet Yaln, Yordam Kitap, stanbul, 2009.
7. G. Lukasc, Avrupa Gerekilii, ev. Mehmet H. Doan, Payel Yaynlar, stanbul, 1987.
8. Balzac, Kyller, ev. smail Yerguz, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1984.
9. John Steinbeck, Bitmeyen Kavga, ev. Rasih Gran, Remzi Kitapevi, stanbul, 1971.
10. Orhan yiler, Bir Gn Bile Yaamak, Ceylan Yaynlan, stanbul, 1997.
11. Dimitri Dimov, Ttn, ev. Burhan Arpad, Evrensel Basm Yayn, stanbul, 1998.
12. Orhan Kemal, Bereketli Topraklar zerinde, Tekin Yaynevi, stanbul, 2000.
13. Rfat lgaz, Karartma Geceleri, nar Yaynlan, stanbul, 2005.
14. Kemal Bekir, 1 Maysta B ir i, Btn ykleri, Pencere Yaynlan, stanbul, 2006.
15. Kemal Ate, Veresiye Defteri, mge Kitabevi Yaynlan, Ankara, 2011.
16. Tank Dursun K., Biz de nsanz, Ekmek Kavgas, Haz. S. Sezer-A. zyalner, Evrensel Basm Yayn, stan
bul, 1998.
17. K. Marx, Kapital, Birinci Cilt, ev. Alaattin Bilgi, Sol Yaynlan, 1999.
18. Gngr Genay, Zarafet Matbaas, Deiken Yzler, Gerek Sanat Yaynlan, stanbul, 2009.
19. Adnan zyalner, Davul, Gzleri Bal Adam-Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.
20. Cengiz Gndodu, Takran, nsancl Yaynlan, stanbul, 2004.
21. Emile Zola, Tohum Yeerince, ev. Bertan Onaran, Payel Yaynevi, stanbul, 1999.
22. Mihail olohov, Ve Durgun Akard Don, 2. Cilt, ev. Tekta Aaolu, Evrensel Basm Yayn, stanbul, 2008.
23. Maksim Gorki, Sanat ilii zerine Sylei, Edebiyat Yaamm, ev. emsa Yein, Payel Yaynevi, stan
bul, 1978.

686

Yaznda Snf atks


9 Ekim Perembe

Hrriyet Gsteri'nin Eyll saysndaki dosyas, 100 Trk Byne Kar 100
Kudret Simsarna ayrlm. Dosyann giriinde yle deniyor. Ykselen deer
lerin oluturulmasnda, starlarn yaratlmasnda, modalarn perde arkasnda hep
onlarn varl hissedilir. Bazlar gznndedirler bazlarn da sadece ilgililer
bilir. Yaratrlar ve yokederler. Her alanda olduu gibi kltr sanatnda kudret
simsarlar vardr. stelik etki ve yetki alanlar dierlerinden ok daha fazladr.
Kltr sanat canglmn tek hakimidir onlar. Kltr sanat alan belli adacklardan
oluur. Heradacmda mutlaka bir ynlendiricisi, g simsar vardr. Onlarn izi
ni olmadan ortaya kabilirsiniz ama varlnz srdrebilmeniz, sanat aristokra
sisinde kendinize bir ke kapmanz iin mutlaka onlarn izini olmas gerekir.
Farkl alanlarda ve farkl konumda olabilirler ama aralarnda mthi bir sz bir
lii vardr. Aradan syrlmanz mmkn deildir. imdiye kadar hep bugn unu
tulmu ve tarihin oluturulmasnda etkili olmu isimlerden seilmi 100 byk
ler sralanmtr. Biz sizi bugne getiriyoruz ve 100 kudret simsarn aklyo
ruz.
Edebiyat dnyasnda star yaratan kudret simsarlar Gsteriye gre unlar.
Memet Fuat, Fethi Naci, Hilmi Yavuz, Doan Hzlan, Erdal z, Yalva Ural,
Enis Batur, nci Asena, Atl Ant, Mehmet A li Yalnda, Yaar Kemal, Attila l
han, Yksel Pazarkaya, Talat Sait Halman.
Bu kudret simsarlaryla ilgili kk notlar da var dosyada. Szgelimi, Enis
Batur iin yle deniyor, Onun da mritleri, yzdeye vurursanz, edebiyat dn
yasnda epey bir sayya ular. Hilmi Yavuz iin sylenen u. Mrit bakmn
dan en zengin olan airimizdir.

Gsteri Dergisi bu kudret simsarlarn yermiyor. Yceltiyor. air yazar olmak


isteyenlere yol gsteriyor, edebiyatn eyhlerini aklyor. Sein birini, gidin m
rit olun diyor.
Bu dosya gerekliin bir yann yanstyor. Ama gerekliin btnn yanstyormucasna... ite gereklik bu, tasarm oluturmak istiyor.
Ben, 1984 ylnda yaynlanan Sanatta Star Sistemi yazsyla bu kudret simsar
larnn ekonomi politiini zmlemitim. Bir kez daha gerekliin iki yann
gstermek gerekiyor.

687

Dosyann dili kendini ele veriyor. Dil, benim meta dili dediim dile canl bir
rnek. Dosya sanat aristokrasisi diyor, kendinize ke kapmanz iin diyor,
tarihin oluturulmasnda etkili olmu isimler diyor.
Bu dile kar unu sylemek gerekiyor. Sanat, btnyle sanat aristokrasisin
den olumaz. Her sanatnn sorunu deildir ke kapmak. Kiiler tarihin olutu
rulmasnda belli lde etkili olur.
Dosyann yanstt gereklii grebilmek iin unu bilmeliyiz. Her yazar ki
i, eitli toplumsal karlarn somut bir kesime noktasnda yer alr, edebi yara
tmna giren kendi deerlendirmesindeki gdlenme bununla belirlenir. (...) (Bu)
yazarn temsil ettii snfsal karlarn belirleyici rolnn bilincinde olmas ge
rekmez bir yazarn. Yazar, kendi gdlenmelerinin yalnzca kendi bireyselliin
den kaynaklandn, varolan toplumsal abalara hibir bants olmadn sa
nabilir. (...) Edebiyat, snfl bir toplum iinde varolduu srece ister kuramsal
olarak anlalsn ya da anlalmasn, ister bunun bilincinde olunsun ya da olun
masn, ister byle bir ey amalansn ya da amalanmasn snfsal bir zellik ta
r, snfsal karlar da deerlendirmedeki gdlemenin belirli toplumsal belirten
lerini oluturur. (Horst Rediker, Edebiyat Estetii, ev. A . allar, Kuzey Y a
ynlan, Ankara, 1986)
Burda unu sylemek gerekiyor. Yazarn snfsal konumu her zaman doru
dan doruya sanatn etkilemeyebilir. Balzac, Gogol, Samim Kocagz bunun
canl rnekleridir. Am a bu imdi konumuzun dnda.
Edebiyatn smfsall asndan baktkta, benim Sanatta Star Sistemi dedi
im... Gsteri bunlara Kudret Simsan diyor... alanda yer alanlar, bu alanda ke
kapma mcadelesine girenler, ister bilincinde olsunlar ister olmasnlar, snfsal
kkenleri nolursa olsun, burjuva snfnn somut kesime noktasnda, burjuva s
nfnn deerleriyle sanat yaparlar. Am a burjuva deerleriyle sanat mmkn de
il. nk burjuvazinin insani deeri kalmad. te o zaman u kyor ortaya,

Sanatsal retimin znesi, artk toplumsal praksisin znesi olarak grmemekte


dir kendisini, gerek toplumsal praksisten yaltmtr kendisini, bylece edebiya
tn kendini gerekletirdii iletiim bants ister istemez kesiklie uramtr.
Bireyin ortak birliktelie ilikin bir varlk dorulaymm bir anlatm deil de tek
bana kendini yaltm, yabanclam, yalnz kalm sanat bireyin kendini
dorulaymm bir anlatm haline gelmi olan sanat, estetiksel deer ieriinin,
dolaysyla sanatn kendisinin olumsuzlanmdan baka bir ey deildir. (H. Redeker)

688

Sanatta Star Sistemi sanatlarn ortak paydas yaamdan elayak ekmedir.


te bu kendine yabanclam birey, sanat yozlatrr.
Burdan uraya geliyorum. Kudret Simsarlannn oluturduu edebiyat Trki
ye edebiyatnn btn deil. Trkiyede emekten... insandan yana edebiyat ya
pan kendine yabanclamam bireylerin oluturduu bir edebiyat da var. Bu
alanda Kudret Simsarlar mn etkisi yoktur.
Peki sorun nerde.
Sorun urda. Edebiyat hayattan, somut bireyden koparan, edebiyat, sanat
yozlatran Sanatta Star Sistemi, sistemin Kudret Simsarlar, bu edebiyat, bas
kn... egemen bir Trkiye sanat yapmak istiyor. Szgelimi, Orhan Pamuk gidi
yor yurtdma Trkiye Edebiyat zerine konuuyor. Yanl. Orhan Pamuk, Tr
kiyede burjuva snf edebiyat stne konuabilir.
Hibir yazar ulusal deil bu aamada. Hibir eletirmen de ulusal deil.
Snfl bir toplumda yayoruz. Her snfn yazan... airi... ressam olacak.
Kudret Simsarlar bunu kabul etmiyor. Trkiye edebiyatn kaytsz artsz biz
temsil ederiz, diyorlar.
Sorun burda kyor. Bu sorun iie baka sorunlar douruyor. Szgelimi
Mehmet H. Doan, Burjuva eletirmenin gzyle Trk iiri demeli. Demiyor,
nesnellik, ulusallk sav gdyor. kinci sorun burdan kyor.
nc sorun Gsterinin mrit dediklerinden kyor. Ben, 1987de de Utan

ga Soka adl yazmda syledim bunu. Tapnclan vardr bunlarn dedim. Ger
ekten de Enis Baturun tapnclan var. Tapmanla, tapnc arasndaki iliki z
gr... insani bir iliki deildir. Bilin dumura uramtr byle kiilerde.
Drdnc soruna geldikte Kudret Simsarlan kendini saklyor, dedim. Saklamak
zorundalar. Szgelimi, maddi durum elverili olsa, nsancl Sosyalist Gzle Tr
kiye iiri diye bir yllk kanr. Ama Mehmet H. Doan, Burjuva Gzyle Trk
iiri yll karamaz. Yapt bu ama. Yaptn saklyor. Kendine sadk deil.
Bakn eksii gedii de olsa Sosyalist Kltr Ansiklopedisi kt Trkiyede.
Am a Memet Fuat, Burjuva Kltr Ansiklopedisi karamaz. Burjuva kltr ansiklopesine ya genel kltr ansiklopedisi ya ada kltr ansiklopedisi der. Ken
dilerini... amalarn aka ortaya koyamazlar. Koyduklannda, sfrlanrlar da
ondan. Bundan tr, Sanatta Star Sistemi despotiktir. ten de dtan da eletiri
kabul etmez.

689

Ben yllarca, insann aka kendini ortaya karmas iin mcadele ettim.
Kendine sadk ol, dedim. Tabii beni dinlemediler. Ama su szdrd testi. yle.
hsan ren, Sanatta Star Sistemi iinde yer alan... iradesiz... az bozuk bir kii.
Sistemin en aasnda tabii. Beni aalayan yazsnda bakn ne diyor, Edebi
yata byle gireceini sanyorsanz yanlyorsunuz, ummayn. Suyun szd
nokta buras. hsan ren unu sylyor aslnda. Biz burjuva deerleriyle edebi
yat yapyoruz. Ulan Kerberos, ne yaptmz sen de biliyorsun, ak ettirme du
rumu. Gel, Mehmet H. Doana, Enis Batura boyun e. Onlarn mridi ol. On
dan sonra bizim edebiyatmza girmezsen, yllklarda yer almazsan o zaman ko
nu. Am a byle yaparsan, dalgamza ta atarsn, bizim edebiyatmza giremezsin,
anladn m lan Kerberos.
Ben bunun byle olduunu biliyordum. radesiz birinin de gnn birinde su
szdracan... durumu ak edeceini biliyordum.
radesiz hsan ren su szdrd. Ak etti durumu. hsan rene bir kez daha
teekkr ediyorum.
Edebiyata girmeye geldikte... Ben, sizin edebiyatnzn iinde deilim, sizin
edebiyatnzn iine de girmeyi dnmedim.
Benim insana borcum var. Bu nedenle emekten yana, insani edebiyatn iin
deyim.
Ben sizin edebiyatnzn Kerberosuyum.

Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, A ralk 1997, Say: 86

690

NESNELERN B R L

Lukacs, nesnelerin birlii iin yle der, temaya ait olan her nemli nesneyi,
olay ve yaam alann iermezse ( 1) o yapt, tamamlanmamtr, eksiktir.
Nedir bunun anlam.
Yaptta, hibir nesne, hibir olay, hibir sz bou bouna yazlmayacak... Bir ya
ptn estetik deeri nesnelerin birliine baldr.
Ben nesnelerin birliini ikiye ayryorum.
-lerleten Nesneler
-Gsteren Nesneler
imdi nesnelerin birliini rneklerle grelim. lk rnek Lev Tolstoy'un Arma

Karenina (2) adl yaptndan.


Anna Karenina, Aleksey Aleksandrovile evlidir. Ancak Anna, Vronskiye
aktr, onunla sevimektedir. Dahas Vronskiden gebe kalmtr. Kocasnn hibir
peyden haberi yoktur. At yarlarndaki bir olay her eyi ortaya karr. At yarla
rna katlan Vronski, dmtr. N oldu Vronskiye... yaraland m, belli deildir.

ok kt gemiti yarlar. On yedi yanmm yansndan ou


dm, yaralanmt. Kounun sonuna doru herkes heyecan iindey
di. arn yanlardan honut olmamas heyecan daha da arttrmt.
X X IX
Herkes honutsuzluunu belirtiyor, kimin syledii bilinmeyen
ayn tmceyi yineliyorlard: Aslanl sirk eksik bir. Herkes dehet iin
deydi. yle ki, Vronski dtnde Anna nm dehet dolu haykmn
yadrgayan olmamt. Ama o andan sonra Anna nm yznde uygun
suz kaan bir deiiklik oldu. yice kaybetmiti kendini. Yakalanm

691

bir ku gibi rpnyordu: Kalkp bir yerlere gitmek istiyor, sonra dnp
Betsi ye:
-Gidelim, diyordu. Gidelim artk.
Ama Betsi onu duymuyordu. ne eilmi, yanma gelen general
le konuuyordu.
Aleksey Aleksandrovi, Annanm yanma geldi, kibarca elini
uzatt ona. Franszca:
-stiyorsan, gidelim, dedi.
Ama Anna, generali dinliyordu. Kocasn fark etmedi. General:
-Onun da aya krlm, yle diyorlar, diye anlatyordu.
Anna, kocasna karlk vermeden sapl drbn gzne gtr
m, Vronski nin dt yere bakyordu. Ne var ki ok uzak, ok ka
labalkt oras. B ir ey gremiyordu. Drbn indirdi, kalkp gitmek is
tedi. Tam bu srada bir atl drtnala geldi, ara bir eyler syledi. Anna
ne uzanm, dinliyordu. Kardeine seslendi:
-Stiva! Stiva!
Ama kardei duymad. Anna gene kalkmak istedi.
Aleksey Aleksandrovi, Anna nn koluna dokundu.
-Gitmek istiyorsanz, bir kez daha sunuyorum size kolumu, dedi.
Anna nefretle te yana evirdi ban, kocasnn yzne bakma
dan:
-Hayr, hayr, brakn beni, dedi. Gitmek istemiyorum, burada
kalacam.
Vronskinin dt yerden bir subayn kou alann kardan
karya geip kameriyeye doru koarak geldiini grmt. Betsi ona
mendilini sallyordu. Subay, binicinin yaralanmad, ama atn belinin
krld haberini getirdi.
Bunu duyunca hemen oturdu Anna, yelpazesiyle yzn kapad.
Aleksey Aleksandrovi onun aladn, yalnzca gzyalarn deil,
hkrklarn da tutamadn, gsnn inip kalktn grd. Kars
nn aladn kimse fark etmesin diye, ona kendini toparlayacak zama
n kazandrmak iin nne geip durdu. Biraz sonra gene Anna ya dn
d.
-nc kez sunuyorum size kolumu.

692

Anna, Aleksey Aleksandroviin yzne bakt, ne syleyeceini


bilemiyordu. Prenses Betsi yardmna kotu.
-Hayr Aleksey Aleksandrovi, ben getirdim Anna y, eve de
ben gtreceim, yle sz verdim ona.
Aleksey Aleksandrovi kibarca glmseyerek, ama ayn anda
Betsi nin gzlerinin iine sert bakarak:
-Afferdersiniz prenses, dedi. Anna nm rahatsz olduunu gr
yorum. Benimle gelmesini istiyorum.
Anna rkek rkek baknd, sessizce kalkt, elini kocasnn kolu
nun stne koydu.
Bir ara Betsi:
-Adam yollayacam, reneceim durumunu, diye fsldad An
na ya, sonra sana haber ulatrrm.
Kameriyeden karlarken Aleksey Aleksandrovi, her zaman ol
duu gibi, karlat tandklaryla konumaya dald. Anna da, her za
man olduu gibi sorulara yantlar vermek, konumak zorunda kald.
Ama kendinde deildi Anna, kocasnn koluna girmi, uykuda gibi y
ryordu.
Yaraland m acaba? diye soruyordu kendi kendine. Doru mu
acaba yaralanmad? Gelecek mi acaba? Bu gece grebilecek miyim
onu?
Hi konumadan Aleksey Aleksandroviin arabasna bindi.
Arabalarn arasndan karlarken hi konumad. Aleksey Aleksandro
vi, btn grdklerine karn, karsnn iinde bulunduu durumu d
nmek istemiyor, dnmyordu. Yalnzca d belirtileri gryordu.
Kansmm uygunsuz davranlarda bulunduunu gryor, bunu da ona
sylemeyi kendine grev sayyordu. Ama daha baka eyler syleye
medii, yalnzca bunu sylemekle yetinmek zorunda olduu iin ac
ekiyordu. Karsna, bu yaptnn hi de iyi olmadm sylemek iin
azn at, ama elinde olmadan bambaka eylerden sz etti:
-nsanlktan uzak bu gibi eylere de ne dknzdr, dedi. Bak
yorum da...
Anna kmser bir tavrla:
-Efendim ? dedi. Anlayamadm.

693

Aleksey Aleksandrovi i gcendirdi bu, sylemek istedii eye


geti hemen.
-Size unu sylemek zorundaym... diye balad.
Anna, te geldi att her eyi konuma zaman, diye geirdi
iinden. Dehete kapld. Aleksey Aleksandrovi Franszca:
-Bugn pek uygunsuz davranlarda bulunduunuzu sylemek
zorundaym, dedi.
Anna, bam hzla kocasna evirip, gzlerinin iine bakarak,
yksek sesle:
-Neymi uygunsuz davranm? dedi.
Bir eyi gizlemeye alan eski neeli tavr yoktu imdi. Duydu
u deheti kararl tavr arkasnda glkle saklyordu.
Aleksey Aleksandrovi arabacnn ak penceresini gsterdi.
-Unutmayn, dedi.
Kalkp cam kaldrd. Anna:
-Neymi uygunsuz davranm? diye yineledi.
-Yarlardan biri dnce saklayamadnz an heyecannz.
Aleksey Aleksandrovi kansnm her eyi itiraf edeceini umu
yordu. Ama Anna bir ey sylemedi. nne bakyordu. Aleksey Alek
sandrovi srdrd konumasn:
-Sosyetede, kt dillilerin bile aleyhinize syleyecek bir ey bulamayacaklan biimde davranmanz rica etmitim sizden. imdi ise
braktm onlan. D ilikilerden sz ediyorum. Davrannz hi de iyi
deildi. Bunun bir daha olmamasn dilerim.
Anna, kocasnn sylediklerinin yansm duymuyor, ondan kor
kuyor, Vronskinin yaralanmadnn doru olup olmadm dn
yordu. Biniciye bir ey olmadn, atn belinin kmldm sylerken,
ondan m sz ediyorlard acaba? Kocas szn bitirince yapmack bir
neeyle glmsedi, o kadar... bakaca bir karlk vermedi. Kocasnn
sylediklerini duymamt nk. Aleksey Aleksandrovi cesaretle ko
numaya balamt, ama nelerden sz ettiini ak seik anlaynca,
Anna nn duyduu deheti o da duydu. Kansnm bu gln grnce
tuhaf bir yanl dnceye kapld:

694

-Kukulanma glmsyor. Evet o zaman sylediini syleyecek


gene. Kukulanmm yersiz olduunu, bunun gln bir ey olduunu
syleyecek.
Her eyin akla kavumasna pek yakn olduklan o anda, kansnn nce olduu gibi imdi de glmseyerek ona kukulannn g
ln olduunu, byle bir eyin olmadn syleyeceini hi beklemi
yordu. Bildikleri ylesine korkuntu ki, her eye hazrd imdi. Ama
Anna mn korku, znt kapl yznn anlatm imdi yalan syleme
umudu bile vermiyordu.
Aleksey Aleksandrovi:
-Belki yanlyorum, dedi. yleyse zr dilerim.
Anna, kocasnn souk yzne umutsuzca bakarak, tane tane:
-Hayr, yanlmyorsunuz, dedi. Yanlmadnz. Heyecanlandm,
elimde deildi heyecanlanmamak. Sizi dinlerken onu dnyordum.
Seviyorum onu, sevgilisiyim, metresiyim, dayanamayacam artk,
korkuyorum, nefret ediyorum sizden... Ne isterseniz yapn bana.
Anna kendini arabanm kesine atp ellerini yzne kapad, hkra hkra alamaya balad. Aleksey Aleksandrovi kprdamadan
nne bakyordu. Ama yz, bir lnn yzndeki kprtsz anlatmla
kaplanmt bir anda. Yol boyunca da gitmedi bu anlatm yznden.
Eve yaklarlarken ban evirdi Arma ya, yznde hep ayn anlatm:
-Pekl! dedi. Ama (sesi titremeye balamt) onurumu kurtara
cak gerekli nlemleri alncaya, bunu siz bildirinceye dek grnteki
davranlanmzda ahlak kurallann inememenizi rica ediyorum siz
den.
Araba durunca nden indi. Arna y elinden tutup indirdi. Uaklann karsnda elini skt, arabaya binip Petersburga yolland.
Aleksey Aleksandroviin gitmesinden biraz sonra prenses Betsi nin ua geldi. Anna ya bir pusula getirdi.
Salk durumunu renmek iin Alekseye adam yolladm. Yaralanmadm, salnn yerinde olduunu, ama umutsuzluk iinde
bulunduunu yazd bana.
Arma, yleyse gelecek, diye dnd. Ona her eyi syle
mekle ne iyi ettim.

695

Saatine bakt. Daha saat vard. Son grmelerinin ans yak


t iini.
Tanrm, ortalk hl aydnlk! Korkun bir ey bu. Yzn gr
mek istiyorum onun. Bu masal dolu da seviyorum... Kocam! ah,
evet... Tanr ya kr, aramzda bir ey kalmad artk.
Tolstoy, at yarlarm sradan bir betimleme diye vermez. Vronskinin dmesiy
le, Anna Karenina kocasna Vronskiyle ilikisini anlatr.

Lukacs, bu konuda yle der, At yar ile karakterleri ve kurguyu balayan i


balar yznden yar, basit bir tablo olmaktan kar artk - byk bir dramn son ve
kesin sahnesine dnr; yarlarda at koturmann Vronski nin tipik bir vakit geir
me yolu olmas, ar ailesinden kimselerin bulunduu at yarlarna katlmann b
rokrat Karenin in tipik bir alkanl olmas, bireysel yazglarla nesnelerin birlii
arasndaki eitli ilikilerin, toplumsal etmenlerin de araya girmesiyle daha da eit
li ve tipik yapar. (3)
At yarlar, burda gsteren nesnedir, Anna Kareninayla Vronski arasndaki ili
kiyi kocas anlamtr. Anna da durumu aka sylemitir.
At yarlar, Annann kocas Aleksey Aleksandroviin de karakterini ortaya
karr. Aleksey, souk, arbal grnmesine karn, zayf yanlan da vardr. ocuk
larn, kadnlarn gzyana dayanamaz, eli aya birbirine dolar, akl kanr.
imdi Vronskiyi aa kartan bir anlamda gsteren bir baka blm grelim.
Bu blmde nesnelerin birlii tiyatrodur. Tiyatro Annann yrekli davrann,
Vronskininse kiiliksizliini ortaya kanr.

Vronski otele dndnde Anna gelmemiti henz. rendii


ne gre, o gittikten hemen sonra bir bayan gelmi, o, bayanla birlikte
gitmiti. Anna nm nereye gittiini sylemeden gitmesi, bu saate kadar
dnmemi olmas, sabah da ona haber vermeden bir yere gitmi olma
s... btn bunlar Annann sabahki tuhafheyecanna, Yavinin yann
da olunun resimlerini Vronskinin elinden hmla ekip alnn an
sna eklenince, dnmeye zorluyordu Vronski yi. Anna ile konuma
ya, ondan bu durumu akla kavuturmasn istemeye karar vermiti.
Anna nm salonunda oturmu bekliyordu. Ama yalnz dnmedi Anna.
Yannda, yal bir kz olan halas prenses Oblonskaya vard. Sabah ge
len bayand bu. Birlikte alverie kmlard. Anna Vronskinin y
zndeki tela, soru dolu anlatm grmezlikten gelip, bu sabah neler al-

696

dn ona neeli neeli anlatyordu. Anna da bir deiikliin olduu


nun farkndayd Vronski: Kaamak olarak onun zerinde ksa bir an
durduu gzlerinde an bir dikkat sezinlemiti. Konumasnda da, ha
reketlerinde de -yakmlamalannm ilk dneminde Vronkskiyi ylesine
eken, ama imdi onu endieye dren, korkutan- o sinirli abukluk,
o incelik, o zarafet vard.
Sofra drt kiilik hazrlanmt. Hep birlikte kk yemek odas
na gemeye hazrlanyorlard ki, Tukevi, prenses Betsiden Annaya
bir haberle geldi. Prenses hastal nedeniyle, vedalamaya gelemedii
iin Anna dan zr diliyor. Arma nm alt buukla dokuz arasnda ona
uramasn rica ediyordu. Vronski, Anna nm orada hi kimseyle kar
lamamas iin gerekli nlemlerin alnm olduunu gsteren bu saat
belirtilmesi karsnda yan gzle Anna ya bakt. Ama Arma hibir e
yin farknda deilmi gibi, belli belirsiz glmseyerek:
-zellikle alt buukla dokuz arasnda gelemeyeceim iin ok
zgnm, dedi.
-Prenses ok zlecek buna.
-Ben de zldm.
Tukevi:
-Pattiyi dinlemeye gidiyorsunuz kukusuz? diye sordu.
-Pattiyi mi?... yi anmsattnz. Bir loca bulabilecek olsam gi
derdim.
Tukevi:
-Ben bulabilirim size! dedi.
-ok minettar olurdum, ok. Yemei bizle yemek ister miydi
niz?
Vronski belli belirsiz kaldrd omuzlarn. Anna nm ne yapmak
niyetinde olduunu hi mi hi anlamyordu. u ihtiyar prensesi ne di
ye getirmiti buraya, Tukevi in yemee kalmasn niin istemiti. En
tuhaf da, loca bulmas iin niin yolluyordu onu?Btn sosyetenin ha
zr bulunaca Pattinin galasna gitmesi iinde bulunduu bu durumda
dnlebilecek bir ey miydi? Vronski ciddi, dikkatle bakt Annanm
yzne. Anna, Vronski nin bir anlam veremedii -ne neeli ne de
umutsuz- ayn meydan okuyan bakyla karlk verdi ona. Yemekte

697

ar neeliydi Arma. Hem Tukevie hem Yavine cilve yapyordu


sanki. Yemekten kalkldktan sonra Tukevi loca bulmaya gitti.
Vronski de sigara imek iin dar kan Yavin ile kendi dairesine in
di. Yavin ile bir sre oturduktan sonra koarak st kata kt. Arna,
Pariste diktirdii, gs ak, kadife ssl parlak ipek tuvaletini giy
mi, bana yzn evreleyen, parlak gzelliini iyice ortaya karan
zengin, beyaz dantelini koymutu bile.
Vronski, Arma ya bakmamaya alarak:
-Sahiden gidiyor musunuz tiyatroya? diye sordu.
Arma, Vronski nin ona bakmamasna gene gcenmi:
-Niin korkmu gibi soruyorsunuz? dedi. Niin gitmeyecekmi
im?
Vronskinin dediinin ne anlama geldiini anlamam gibiydi.
Vronski yzn buruturdu.
-Herhangi bir neden yok elbette, dedi.
Arma, Vronski nin ses tonundaki gizli alay anlamazlktan gelip
parfml uzun eldivenini sakin sakin kvrrken:
-Ben de ayn eyi sylyorum ite, dedi.
Vronski, Armay uyarmaya alarak, tpk bir zamanlar kocas
nn ona syledii gibi:
-Anna, Tanr akna! Neyin var? dedi.
-Neden sz ettiini anlayamyorum.
-Tiyatroya gitmenizin olanaksz olduunu biliyorsunuz.
-Sebep? Yalnz gitmiyorum. Prenses Varvara giyinmeye gitti. O
da benimle geliyor.
Vronski umutsuzluk, aknlk iinde omuz silkti.
-Ama bilmiyor musunuz... diye balayacak oldu.
Arma banrcasma kesti szn:
-Hayr, hibir eyi bilmek istemiyorum! stemiyorum. Yapt
ma piman mym? Hayr, gene de hayr. Her eye yeni batan bala
mam gerekse, gene aynsn yapardm. Bizim iin, benimle sizin iin
nemli olan tek ey vardr: Birbirimizi sevip sevmediimiz. Dnle
cek tek ey budur. Neden ayn yayoruz burada, grmyoruz? Niin
gidemezmiim tiyatroya?

698

Anna, gzlerinde tuhaf, Vronski nin anlayamad bir parltyla


bakt yzne, Rusa srdrd konumasn:
-Seni seviyorum. Sen deimemisen gerisi vzgelir bana. Niin
bakmyorsun yzme?
Vronski, Anna nm yzne bakt. Onun yznn btn gzellii
ni, ona her zaman yakan ssn grd. Ama imdi Vronski yi sinir
lendiren, onun gzelliiyle inceliiydi. Sesinde yumuak bir yalvar,
ama bak souk, gene Franszca:
-Duygum deimez benim, dedi. Biliyorsunuz bunu. Ama rica
ediyorum gitmeyin, yalvaryorum.
Anna onun ne dediini duymuyor, yalnz bakndaki soukluu
gryordu. Sinirli bir sesle:
-Ben de niin gitmemeliyim, onu aklamanz rica ediyorum,
dedi.
-nk, bu sizin...
Ne syleyeceini ard Vronski. Anna:
-Hibir ey anlamyorum, dedi. Yavin n est pas compromettant
(Yavin kiiyi kltecek bir insan deildir) prenses Varvara nm da
bakalarndan geri kalan yan yok. Hah ite, kendisi de geldi.
X X X III
Vronski, Anna nm kendi durumunu bilerek anlamak istememesi
karsnda ona kar ilk kez bir krgnlk, sanki fke duyuyordu. Krgn
lnn nedenini ona anlatamamas da glendiriyordu bu duygusunu.
inden geenleri Anna ya ak ak syleyecek olsayd, yle derdi:
Yannda, herkesin nasl bir insan olduunu bildii prenses, byleine
giyinip kuanp tiyatroya gitmek, dm bir kadn olduunu kabul et
mek demek deildir yalnzca, sosyeteye meydan okumak, yani sosye
teyle balarn btnyle koparmaktr.
Bunu syleyemezdi Annaya. Ama nasl anlayamyor bunu?
diye geiriyordu iinden. Neler dnyor? Anna ya kar saygsnn
azalrken, ayn zamanda onu daha gzel bulduunu hissediyordu.
Kalar atk, kendi dairesine indi. Uzun bacaklarm sandalyenin
zerine uzatm, madensuyuyla konyak ien Yavin in yanma oturdu.
Kendine de ayn eyleri getirmelerini syledi.

699

Yavin arkadann ask yzne bakt.


-Lankovskinin Glsn soruyordun, dedi. yi attr. Onu satn
alman salk veririm. Sars biraz dk geri, ama bacaklaryla ba
na diyecek yoktur.
-Sanrm alacam, dedi Vronski.
Atlar zerine bu konuma ilgilendirmiti onu. Ama Anna bir an
kmyordu akimdan. Elinde olmadan koridordaki ayak seslerine kulak
kabartyor, minenin stndeki saate bakyordu.
-Anna Arkadyevna, tiyatroya gittiklerini size bildirmemi emret
tiler efendim.
Yavin, hava kabarcklar kan suya bir kadeh konyak daha ko
yup itikten sonra kalkt. nn iliklerken byklarnn altndan glm
seyerek, bu glmsemesiyle Vronski nin cannn neye skldn anla
dn, ama buna nem vermediini gstererek:
-E, gidelim mi? dedi.
Vronski, can skkn:
-Ben gelmeyeceim, diye karlk verdi.
-Ama ben gitmek zorundaym. Sz verdim nk. Neyse hoa
kal. (karken ekledi Yavin) istersen koltukta otur. Krasinskinin kol
tuunu al!
-Hayr istemem, iim var.
Yavin otelden karken yle geiyordu iinden: nsann kar
s varsa derdi var demektir, ama sahip olduu kadn kars deilse der
di daha da byktr.
Yalnz kalnca ayaa kalkt Vronski. Odann iinde dolamaya
balad.
Ne var bu gece? Drdnc gala... Yegor karsyla orada. Aa
beyimle annem de yzde yz oradadrlar. Btn Petersburg orada de
mektir bu. imdi tiyatroya girdi Anna, krkn kard, a kt...
Tukevi, Yavin, prenses Varvara... (Hep birlikte gznn nne ge
tirdi onlar) Bana ne oluyor? Korkuyor muyum, yoksa onu koruma g
revini Tukevie mi devrettim? Ne yandan bakarsan bak, aptallk be
nim bu yaptm, budalalk... (Kolunu sallad) Niin bu duruma d
meme gz yumdu Anna?

700

Kolunu sallaynca madensuyuyla konyak srahisinin bulunduu


sehpaya arpmt. Devrilecek gibi olan sehpay tutaym derken devir
di onu, fkesinden bir tekme att sehpaya, zili ald. Gelen hizmetisi
ne:
-Benim yanmda almak istiyorsan grevini bil! dedi. Bir daha
olmasn byle ey. Bunlar kaldrman gerekirdi.
Oda hizmetisi hakl olduunu bildii iin kendini temize kar
mak amacyla bir eyler syleyecek oldu, ama efendisinin yzne ba
knca, yalnzca susmasnn gerektiini anlad. abucak eilip, halnn
zerine diz kt. Krk ve salam kadehleri, ielen ayrarak toplama
ya koyuldu.
-Senin iin o deil bir garson yolla o toplasn ortal, sen benim
frakm hazrla.
Tiyatro nesne olarak yalnzca, Annanm, Vronskinin karakterlerini ortaya kar
myor. O dnem Rus aristokrasisinin konumunu da gsteriyor.
imdi de Anna Kareninada Levinle ilgili nesneleri grelim.
Levin, kynden M oskovaya gelmitir. Kitiye evlenme nerecektir. Akam ye
meinde bu konuyu konuurlar. Levin, Stepan Arkadyevie sorar, Bu konuda ne

dnyorsun hepsini anlat bana. Ya reddedilirsem! Hatta una inanyorum ki...


Levin heyecanldr. Yemekte unu da reniriz. Levin iin dnyada kzlar ikiye
yrlr. Birinci kmede btn kzlar vardr. Hibir zellii yoktur bu kzlarn. kinci
kmede Kiti tek banadr. nsanlarn hepsinden stndr Kiti.
Evlenme nerisini Kiti geri evirince Levinin dt durum imdiden sezdiri
lir.
Levin iin bu lm kalm sorunudur.
Stepan Arkadyevi yle uyarr arkada Levini.

Sana sylemem gereken bir ey daha var dedi. Vronskiyi tanyor musun?
- Tanmyorum. Niin sordun?
-Niin mi sordum? dedi. Senin rakiplerinden biri de onun iin.
Levin:
- Kimin nesidir?
Levinin heyecan, fkeye, skntya dnr.
Stepan Arkadyevi, bir an nce evlenme nerisini yapmasn syler.
Bu yemekte iki arkadan karakter ayrmn da grrz.

701

Stepan Arkadyevi, bir erkein kans dnda da baka bir kadnla ilikiye gire
bileceini savunur. Levin kardr buna.
Levin, bir insann amac olmasn ister. Ak yaamyla aile yaam da bir olma
ldr.
Stepan Arkadyevie geldikte, Yaamn gzellii, eitlilii, olaanstl

glgelerden, ktan oluur.


Kitilerin evinde Levinin ruh armaya inanmadn reniriz.
Levin, aabeyi Nikolay grmeye gider. Bu blmde Nikolayla Levin arasnda
ayrm grrz. Nikolay iilerin, kyllerin smrsnden de sz eder.

erbatskilerden ktktan sonra Levin yayan, aabeyine gi


derken, Evet diye dnyordu. Hoa gitmeyen, souk bir ey var
bende. Bakalarna bir yararm da olamaz. Gurur diyorlar bunun adna.
Hayr, gurur da yok bende. Gururum olsayd, bylesine dnmezdim
kendimi. Sonra Vronski yi getirdi gznn nne. yi yrekli, zeki,
soukkanl, mutlu bir insand Vronski. Levin in bu akam dt o
korkun duruma mrnde dmemiti yzde yz. Evet, onu semek
zorundayd Kiti. Doru olan da buydu. Hi kimseden, hibir eyden
yaknmaya hakkm yok. Kendim suluyum. Neye dayanarak onun ya
amn benimkiyle birletirmek isteyebileceini sandm? Kimim ben?
Neyim? Bir ie yaramayan, deersiz bir insan. Sonra aabeyi Niko
lay anmsad. Houna gitmiti bu. Onu dnmeye koyuldu. Dnya
da her eyin irkin, iren olduunu sylerken hakl m acaba aabe
yim? Onunla ilgili yarglanmz, imdiye dek onun zerine dndkle
rimiz sanmam doru olsun. Onu st ba yrtk, sarho gren Prokofy in asndan deersiz bir insandr Nikolay. Ama ben yle olmad
n biliyorum. Onun ruhunu biliyorum, birbirimize benzediimizi de bi
liyorum. Oysa ben gidip onu bulacama, oturup yemek yedim, sonra
da burada zaman ldrdm. Levin bir sokak fenerinin dibinde durdu,
czdanndan kard kk katta yazl aabeyinin adresini okudu.
Bir fayton ard. Aabeyinin bulunduu yere dek olan uzun yol bo
yunca hep Nikolay dnd. Onun, ok iyi anmsad yaptklann bir
bir geiriyordu akimdan. Aabeyinin niversitedeyken de niversiteyi
bitirdikten sonra da bir yl, arkadalannn alaylanna aldrmadan bir ra
hip gibi yaadn, dinin istedii btn ayinleri, perhizleri tam olarak

702

yerine getirdiini, kiiye haz veren her eyden, zellikle kadnlardan


nasl uzak durduunu, katn anmsyordu. Sonra anszn deimi,
en iren insanlarla dp kalkmaya, kt bir biimde yaamaya ba
lamt. Sonra onun, okutmak iin kyden getirttii ocuu anmsyor
du. fkeli bir anmda ocuu yle dvmt ki, yaralama suundan
mahkemeye vermilerdi onu. Sonra, kumarla parasn alan bir hileciye
bir senet verdiini, arkasndan gidip adam, Beni dolandrd, diye i
kayet ettiini anmsyordu. (Sergey Ivanoviin dedii senetti bu.)
Taknlk ettii iin bir geceyi nezarette geirdiini anmsyordu. Aa
beyi Sergey Ivanovi i, szde, annesinin malnn gelirinden payna d
eni ona demedi diye utanmadan mahkemeye verdiini, son olarak da,
askerlik grevini yapmaya Bat ya gidip orada bir baavuu dvd
iin mahkemeye dtn anmsyordu... Btn bunlar ok iren
eylerdi. Ama Levin e hi de, Nikolay tanmayan, onun gemiini bil
meyen, kalbini renmemi kimselere grnmesi gerektii gibi grn
myorlard.
Levin ok iyi anmsyordu: Nikolay kendini dine adad, bir ra
hip gibi yaad, oru tuttuu, kiliselerde, ayinlere katld, dinden bir
yardm, cokun yaradlna bir fren arad zamanlar evresindekiler
onu desteklemiyorlard. Tersine, -bata Levin- onunla alay ediyorlard.
Kzdrmaya alyorlard onu. Nuh peygamber, kei gibi adlar tak
mlard ona. Her eyden vazgeip delice bir yaam srmeye balayn
ca da yardm eden kmamt ona. Herkes dehetle, tiksintiyle arkas
n dnmt. Levin, aabeyi Nikolaym, yaaymm btn irkinliine
karn, onu kk gren insanlardan daha az hakl olmadn, onun da
kendince hakl olduunu hissediyordu. Dnyaya engel tanmaz yarad
l, bilinmeyen bir eyin zorlad akl olan bir insan olarak gelmenin
suu onun deildi. Ama iyi olmay istemiti hep.
Levin saat on birde, adreste gsterilen otele faytonla yaklarken
kendi kendine yle karar verdi: Her eyi ak ak konuacam
onunla. Onu da ak konumaya zorlayacam. Onu sevdiimi, bu yz
den de onu anladm gstereceim kendisine.
Levin in sorusuna kapc:
-st katta on ikinci, on nc odadalar, diye karlk verdi.

703

-Kendisi yukarda m?
-Samnm.
12

numaral odann kaps aralkt. Dar vuran k eridind

sert kt bir ttn duman dalga dalga tayordu koridora. Levin, tan
mad bir ses duydu. Ama aabeyinin ieride olduunu hemen anla
mt. ksryordu.
Levin kapya yaklatnda yabanc ses yle diyordu:
-Her ey iin akllca, bilinli yrtlmesine bal.
Konstantin Levin kapnn aralndan baknca konuann redin
gotlu, salar kabark bir gen olduunu grd. Ksa kollu yakasz,
ynl bir entari giymi, yz iekbozuu gen bir kadn da divanda
oturuyordu. Aabeyini gremedi Levin. Aabeyinin bylesine yabanc
insanlar arasnda yaamas yreini szlatt. Geldiini kimse duyma
mt. Konstantin, lastiklerini karrken redingotlu gencin konumas
na kulak kabartt. B ir iletmeden sz ediyordu.
Sonra aabeyinin sesi duyuldu:
-u ayrcalkl snflarn hepsinin can cehenneme... Maa, ye
mek iin bir eyler bul bize. Kaldysa arap da ver. Yoksa aldrt.
Kadn kalkt, blmeyi geti. Konstantin i grnce:
-Bir beyefendi var burada. Nikolay Dmitri, dedi.
Nikolay Levinin fkeli sesi duyuldu:
-Kimi aryormu?
Levin a kp:
-Benim, dedi.
Nikolay, bu kez daha fkeli:
-Sen kimsin? diye sordu.
Bir eye arparak yerinden hzla kalkt duyuldu.
Levin kapda, karsnda aabeyinin ok iyi tand, ama onu tu
haflyla, hasta grnyle imdi pek artan kocaman, zayf, ke
mikli bedenini, iri, rkek gzlerini grd.
yl ncesinden -Konstantin Levin son kez yl nce gr
mt aabeyini- ok daha zayft imdi. Elleri de, kemikleri de daha
bir iri grnyordu. Salan daha da seyreklemiti. Ayn dik byklar
rtyordu dudaklarn. Gzleri de deimemiti. Odaya girene tuhaf tu

704

haf, itenlikle bakyordu. Kardeini tanynca gzleri birden sevinle


parlad.
- Ah, Kostya! dedi.
Ama ayn anda dnp gen adama bakt. Konstantin in ok iyi
bildii sinirli bir hareket yapt: Kravat boynunu skyormu gibi ban
iki yana dndrd. Zayf yzn ok tuhaf, ac dolu, acmasz bir an
latm kaplamt.
-Size de, Sergey Ivanovi e de sizi tanmadm, grmek de is
temediimi yazmtm. Ne istiyorsun? Ne istiyorsunuz?
Aabeyi Konstantin in onu hayal ettii gibi deildi. Konstantin
Levin, aabeyini dnrken onun yaradlndaki, iki kardein yakn
lamasn engelleyen en ar, en kt eyi unutmutu. imdi onun y
zn, zellikle ban evirdiini grnce anmsamt her eyi. rkek
bir sesle:
-Bir ey istediim yok, diye karlk verdi. Seni grmeye geldim,
hepsi o.
Kardeinin bu rkeklii gzle grlr biimde yumuatt Nikolay,
-Beni grmeye geldin demek? dedi. Hadi gir bakalm, otur. Ye
mek yer misin? Maa, kiilik getir yemei. Hayr... dur.
Sonra gene kardeine dnd, redingotlu genci gsterdi:
-Kim olduunu biliyor musun? diye sordu. Bay Kritski... Kiyevden dostumdur. Sekin bir insandr. Polis peinde kukusuz... al
ak deildir nk...
Szn bitirdikten sonra, her zaman yapt gibi, odada bulunan
larn hepsinin yzne bir bir bakt. Kapda duran kadnn gitmeye ha
zrlandn grnce seslendi:
-Dur dedim sana...
Sonra, Konstantin in hi de yabanc olmad, her zamanki kar
makark konumasyla, herkesin yzne bakarak, kardeine Krits
ki nin yksn anlatmaya koyuldu: Yoksul rencilere yardm deme
i kurduu, pazar kurslar at iin niversiteden kovulmu. Sonra bir
halk okuluna retmen girmi, oradan da kovulmu. Daha sonra bir ey
iin yarglanm...

705

Konstantin Levin, aabeyinin susmasndan sonra balayan tatsz,


souk sessizlii bozmak iin Kritskiye:
-Kiyev niversitesinden misiniz? diye sordu.
Kritski kalarm atp, sert, fkeli,
-Evet, dedi. Kiyev niversitesindenim.
Nikolay Levin szn kesti, kadn gsterdi:
-Bu da hayat arkadam Mariya Nikolayevna, dedi. Genelevden
kardm onu.
Bunu sylerken bam iki yana dndrmt gene. Yzn bu
ruturup sesini ykselterek ekledi:
-Ama severim onu, sayarm da. Beni tanmak isteyen herkesin
onu da sevip saymasn isterim. Karm saylr nk. Karndakilerin
kim olduklarm biliyorsun artk. Bunun seni kltt inancndaysan
yolun ak olsun, kap ak.
Soru dolu baklar odadakilerin yznde dolat gene.
-Niin kmseyecekmiim, anlamadm?
-yleyse syle Maa, yemei getirsinler. kiilik olsun. Vot
ka ile arap da getirsinler... Hayr, dur... Yo, istemez... Git...
XXV
Nikolay Levin alnn kntmp, sinirli birtakm hareketler yapa
rak:
-Gryorsun ite, dedi.
Ne syleyeceine, ne yapacana karar vermekte glk eki
yordu sanki. Odann kesindeki, birbirine bal demir ubuklar gs
terip srdrd konumasn:
-Gryorsun ya... unlar gryor musun? Yeni girieceimiz
bir iin balangcdr bunlar. Bir retim kooperatifi...
Konstantin dinlemiyordu. Aabeyinin renksiz, veremli yzne
bakyor, ona giderek daha ok acyordu. Kuracaklar kooperatif zeri
ne, aabeyinin anlattklarn dinlemeye kendini zorlayamazd. Bu ko
operatifin, kendi kendilerini kk grmekten kurtulmak iin sarldk
lar bir cankurtaran simidi olduunun farkndayd. Nikolay Levin anla
tyordu:
-Kapitalin iiyi smrdn, ezdiini biliyoruz. Bizde iiler,
mujikler emein btn ykn omuzlarnda tamalarna karn, yle

706

bir durumda tutulmaktadrlar ki, ne kadar alrlarsa alsnlar, hay


vanca yaamaktan kurtulamazlar. Kazanlarnn, durumlarm dzelt
mek, bo zaman bulmak, bylece bir eyler renmek iin kullanabile
cekleri artanm kapitalistler iilerin elinden almaktadrlar. Dzen by
le kurulmutur. iler ne denli ok alrlarsa, zenginler o lde pa
lazlanrlar. ilerin hayvanca yaay da deimez. Bu byle srp
gitmemeli.
Szn bitirince soru dolu bakm kardeine dikti.
Konstantin, aabeyinin kk elmack kemiklerinin altmda beli
ren krmzla bakarak:
-Evet, doru, dedi.
-te biz btn retimin, kazancn, en nemli retim aralanmn
alanlar arasnda ortak olaca bir tesfiye kooperatifi kuracaz.
-Kooperatif nerede kurulacak? diye sordu Konstantin Levin...
-Kazan ilinin Vozdrem kynde.
-Niin orada kuruyorsunuz? Bence kyllerin ileri zaten bala
rndan akm. Tesfiye atlyesinin kyde ii ne?
Kardeinin itirazna sinirlenen Nikolay Levin:
-i mi ne? dedi. nk kyller eskiden olduu gibi gnmz
de de kledt. Onlar bu klelikten kurtarmak iin yaplan almalar si
zin de sayn aabeyiniz Sergey Ivanm da pek houna gitmez, biliyo
rum.
Konstantin Levin karanlk, pis odaya gz gezdirirken gs ge
irdi. Onun bu gs geirmesi Nikolay , daha da sinirlendirmiti san
ki.
-Sergey van ile sizin aristokrat dnya grnz biliyorum,
diye srdrd konumasn. Aabeyinizin, btn zekasn, gnmzn
ktlklerini, pisliklerini temize karmaya harcadn da biliyorum.
Levin glmsedi:
-Hayr, dedi. Hem ne diye Sergey vani kartryorsun?
Sergey vani m ad geince Nikolay Levin birden:
-Sergey vanitan m? diye bard. Ne diye olduunu syleye
yim! unun iin ki... Evet, sz edilecek bir tek ey var ortada... Bana
niin geldiin... Giritiimiz ii kk gryorsun, yleyse yolun ak
olsun, defol!

707

Oturduu sandalyeden ayaa frlam, baryordu:


-Defol... hadi defol...
Konstantin Levin rkek:
-Kk falan grdm yok, dedi. Bu konuda tartmaya bile
girmem.
Tam o srada Mariya Nikolayevna dnd. Nikolay Levin ban
evirip fkeyle bakt ona. Kadn abuk admlarla yanma geldi, alak

sesle bir eyler syledi.

Nikolay Levin, sakinleip, sk sk soluyarak alak sesle:

'

-Hastaym, abuk sinirleniyorum, dedi. stelik sen de Sergey


vantan, onun yazsndan sz ettin... Bu yle sama, ylesine yalan,
ylesine kendi kendini aldatma dolu bir ey ki! Adaletin ne olduun
dan habersiz bir insan adalet zerine ne yazabilir?
Nikolay imeye balar. Dili dolar. Sonunda onu yatrrlar. Levin kar.
Bu blmde unu grrz. Nikolay, komnist olmutur. ileri smrden kur
taracak bir yaplanma dnmektedir.
Levinin bir aabeyi daha vardr. Sergey van... Bu aabey Levinin yanma gel
mitir. van iin ky dinlenme yeridir. Bozulmulua kar panzehirdir. Ky ko

nusunda Levinin dncesi yledir. Ky, ... yaanlan, yani sevin duyulan, ac \

ekilen, allan yerdir.


van halk, kylleri sever, onlarla uzun uzun konuur. Levin iinse kyller,

alma yesiydi. Sayg duyar kyllere. Ama, ... adam sendecilii, pasakll, sar- j

holuu, yalancl yznden ok kzard halka.

van kye salk hizmetleri, okul getirilmesini savunur. Levine gre, bunlarn ;

kendine yaran yoktur. Hibir kiisel kar yoktur aabeyinin dediklerinde. Bunun I

stne aabeyi, B ir dakika, kiisel karmz topraa bal kylere zgrlkleri- j

,j

nin verilmesi iin almamz gerektirmiyordu, ama altk der.

Levin, aabeyine u yant verir, ... Topraa bal kyllere zgrlklerinin ve- j

rilmesi apayr bir iti. Kiisel kar vard burda. Bizleri, iyi insanlar ezen, bize ac j
veren bir vicdan azabndan kurtulmak istiyorduk.
Bylece Levinin ekonomik adan kiisel kara baktn, toplumsal olaylarda
vicdann dinlediini reniriz. Vicdan azabndan kurtulmak iin kyllere zgrlk verilmesini savunmutur.

708

l
S

j
i

Nikolay, Levinin mektubu stne kye gelir. Levin, aralarnda paylaamadkla


rn satmtr. Bu sattan Nikolaya on iki bin ruble dmtr. Nikolay hem bu pa
tay alacak, hem Levinin yannda dinlenecektir.
Nikolayin yznde lmn belirtileri vardr. Bunu ikisi de bilmektedir. Ama bu
konuyu konumazlar. Yapmack baka konular konuurlar.
Nikolay sinirlidir. gn sonra tartma balar. Nikolay gitmeye karar verir. Bu
lartmada Levinin bir baka yan ortaya kar.
imdi bu tartmay grelim. Ama nce bir kez daha unu sylemeliyim. Nesne

lerin birliinin olmas iin her durumda karakterlerin amlanmas gerekir. Bunu,
hurdaki rneklerde gsteriyorum.
Szgelimi, Levinin iki aabeyiyle ilikisinde kardelerin karakterlerini, karakter
ayrmlarn gryoruz.
Btn bu ilikiler sayfa dolsun diye yazlm deil. Her durumda karakterin a
lm, gereki yaznn temel ilkelerinden biridir.

Geldiinin nc gn Nikolay kardeinden, plann ona bir


kez daha anlatmasn istedi. Sonra onu dncelerinden tr sula
makla kalmad, onun bu dncelerini bile bile komnizmle kartrd.
-Sen bakalarnn dncelerini aldn yalnzca, ama iyice bozdun
onu, biimsizletirdin. imdi de uygulanmas olanaksz yerlerde uygu
lamaya alyorsun.
-Ama benim dncemin onunla ilgisi olmadm sylyorum
sana. Onlar mlkiyet hakkn, kapitali, miras yadsyorlar, oysa ben bu
en nemli stimulant (itici g) sayyorum. (Levin bu gibi szckleri
kullanmaktan hi holanmazd. Ama kitabn yazmaya balad balaya
l elinde olmadan giderek daha ok kullanyordu yabanc szckleri.)
Emei dzene sokmak istiyorum.
Nikolay kravatnn skt boynunun fkeyle saa sola oynata
rak:
-Asl sorun da burada ya, dedi. Bakalarnn olan bir dnceyi
aldn, ona g veren yanlarn krpp attn, sonra onun yepyeni bir d
nce olduunu iddia ediyorsun.
-Benim dncemin bir ilgisi yok senin dediin...
Nikolay Levin, gzlerinde tuhaf bir parlt, alayl alayl glm
seyerek kesti kardeinin szn:

709

-Onda hi deilse bir gzellik, nasl sylemeli, geometrik bir


aklk, kesinlik vardr. Belki de olmayacak bir hayal, bir topyadr.
Ama tutalm ki btn gemii bir tabula rasa (Yok etmek, ortadan kal
drmak) yapmak olasdr. Mlkiyet yok, aile yok, emek de yeni bir bi
ime sokuldu. Ama sende hibir ey yok...
-Niin kartryorsun? Hibir zaman komnist olmadm ben.
-Ben oldum. Geri henz zaman gelmedii inancndaym ya,
akla yatkn buluyorum onu. Hristiyanln, ilk devirlerinde olduu gi
bi, gelecei parlak grnyor.
-Yalnzca, i gcne natralist adan baklmas gerektii gr
n savunuyorum ben. Yani bu gcn zelliklerinin incelenmesi ge
rektii grn...
-Bir eye yaramaz bu. Kendi gelime dzeyine gre belirli bir
alma biimi bulur. Her yerde kle iiler vard, sonra metayerler
(Yanc). Bizde de yanc usul var, kiralama var, rgat var... Daha ne
anyorsun?
Aabeyinin bu szleri karsnda birden atelendi Levin. nk
ruhunun derinliklerinde bunun doru olduundan korkuyordu. Duydu
u korku komnizmle eldeki belirli emek eitleri arasnda bir denge
kurmaya altnn, bunun olanaksz olduunun gerek olmas korku
suydu. abuk abuk konuarak:
-Kendim iin de, ii iin de verimli olabilecek bir alma tr
anyorum, dedi. yle bir dzen kurmak istiyorum ki...
-Bir ey istediin yok senin. Yalnzca, her zaman yaptn gibi
bir orijinallik yapmak kylleri dpedz deil de, birtakm prensipler
le smrmek istiyorsun.
Levin, sol yananda kaslann ekildiini hissetti:
-Byle dnyorsan kapatalm bu konuyu, dedi.
-nancn olmamtr senin hibir zaman, imdi de inanmyorsun.
stediin tek ey gururunu tatmin etmektir.
-ok iyi yleyse, beni rahat brak artk!
-Brakmayacam, brakmayacam! Zaman oktan gelmiti za
ten. Cehennemin dibine kadar yolun var! Geldiime de ok pimanm.
Levin sonra, aabeyini yattrmak iin ne kadar altysa aba
s bir sonu vermedi. Nikolay dinlemek istemiyordu onu. Aynlmalan-

nm daha iyi olacam sylyordu. Aabeyi iin yaamn dpedz e


kilmez olduunu anlamt Konstantin.
Aabeyinin odasna bir kez daha gelip hi de iten olmayan bir
tavrla ondan, kalbini krdysa onu balamasn dilediinde Nikolay
yol hazrlklarn tamamlamt. Nikolay glmseyerek:
-Oh, oh, imdi de yce gnlllk! dedi. Hakl kmak istiyor
san bu hazz tattrabilirim sana. Haklsn, ama gene de gideceim!
Ancak tam ayrlrlarken pt kardeini Nikolay. Onun gzlerinin
iine birden tuhaf bir ciddiyetle bakt.
-Gene de kt anma beni Kostya! dedi.
Sesi titriyordu.
tenlikle syledii tek szck buydu. Aabeyinin ne demek is
tediini anlamt Levin. Kt olduumu gryorsun, biliyorsun da,
belki bir daha gremeyiz. Gzlerinden yalar boand birden. Bir
kez daha pt aabeyini. Ama bir ey syleyemedi.
Aabeyinin gitmesinden iki gn sonra yola kt. Trende kar
lat K itinin kuzeni erbatski, onun kederli olduunu grnce ok
ard.
-Neyin var? diye sordu.
-Neyim olacak, hi! Dnyanm tad tuzu kalmad.
-Kalmad m dedin? Mulhous mudur nedir, oraya gideceine be
nimle Parise gel. Tad tuzu grrsn...
-Hayr, ben bitirdim o ileri. lmek zamanm geldi artk.
erbatski gld.
-u ie bak, dedi. Bense yaamaya yeni hazrlanyorum.
-Ksa bir sre nce ben de yle dnyordum ama imdi yakn
da leceimi biliyorum.
Levin, gerekten de lm dncesine kaptrmtr kendini. Bunun bir nedeni Kilidir. Kiti, Levin iin btn dnyada tek kadndr. Ama onu geri evirmitir.
Sevdii aabeyi Nikolay lmn kucandadr, Levin bir ey yapamamaktadr.
Bu durumda en iyisi lmektir.
Levin, bir Avrupa gezisine kar. eitli lkeleri dolatktan sonra Moskovaya
dner. Bir otelde kalmaktadr. Stefan Arkadyevi, Levini grmek iin otele gelir.
Aslnda akam yemeine aracaktr Levini. Kiti de yemekte olacaktr.

711

Stefan Arkadyevi, Levinin umutsuzluunu, lm dncesini Kitinin kuze-


ninden renmitir. lm dncesini dorular Levin. Yaknda lecektir.
Stefan Arkadyevi, yemee u kiileri armtr. Kiti, Levin, kuzeni, Levinin
aabeyi Sergey vani, Anna Kareninann kocas Aleksey Aleksandrovi. Bir de .
her yemekte, her toplantda ortal kztran Pestov.
Yemekte nce Polonya sorunu tartlr. Konu ordan gelimilik dzeyine, re
nim sorunlarna, daha sonra kadnlarn renim sorunlarna geer. Kadnlarn zgr
l de konuulur.
Levin le Kiti bu tartmaya katlmazlar. kisinin de yrei skmtr.
Annanm kocas izin isteyip kalkar. Ama Darya Aleksandrovna Annann konu
munu renmek istemektedir. Darya, Annanm kocasn aldattna inanmaz.

ocuklarn odasnda bu konuyu konuurlar. Darya Annanm kocasn aldatma-i


yacam syler. Aleksey, Durumu, kadn kendi anlatmsa kocasna der.
Daryanm Annaya inanc sarslr. Alekseye acr.
Yemein nemli sorunu Levinle Kitidir. Bir kede harf oyunuyla Kiti, Levinin evlenme nerisine Vet der.

Levin iin dnya deimitir. Kitiyle Levin anlamtr. Levin, yarn sabah Ki- \
tiyi ailesinden isteyecektir. Stepan Arkadyevi baleye gidecektir. Bir toplantya gi- !
deceini syler karsna. Levin ok mutludur. Stepan Arkadyevie yaptklarn hi
bir zaman unutmayacan syler.

Stepan, Ee, lmek zaman deil artk sanrm. der. Levinin yant, Hayr.
Kitiyle Levin evlenirler. Kye yerleirler. Bir gn Levine, Nikolaym birlikte
yaad kadndan mektup gelir. Aabeyi lmek zeredir. Tarada bir otel odasnda- ij
dr. Paralar da yoktur. Levin yalnz gitmek isterse de Kiti brakmaz. Kahya kadn ;
Agafya Mihaylovnayla yola karlar.

. v. .

Aabeyinin odasna girdiklerinde Levin aklnn ucundan geirmedii bir durum- 1


la karlar. Oda ok pistir. Boucu pis bir hava vardr odada.

Kitide odaya girdikte karakter ayrmlarn grrz. Levine gre aabeyinin acsim azaltmak iin bir ey yaplamaz. Bunu Nikolay da anlar, sinirlenir.
Levin, aabeyinin yannda ac eker. Dar ktkta daha kt olur.
Kitiye geldikte. Kiti saynya acr. Acma duygusu tiksinti yaratmaz. Bir eyler jj
yapmak, Nikolaya yardm etmek ister. Harekete geer. Oday temizletir. Nikolayn
amann deitirir. Nikolay acsz bir lme hazrlar kahya kadnla.
imdi Levinin bu konuda dndklerine bakalm.

712

Levin o gece karsyla konuurken onun iin yle dnyor


du: Sen bunu bilge kiilerden gizleyip ocuklara ve sradan insanlara
atn. (Matta 12-25 ve Luka 10-21 ncillerinden)
Levin, ncil in bu zdeyiini kendini bilge kiilerden sand iin
anmsamamt. Bilgili, zeki bir insan saymazd kendini. Ama karsn
dan ve Agafya Mihaylovna dan bilgili olduunu bilmemek elinde de
ildi. lm dnd zamanlar btn ruhuyla zerinde kafa patlat
t eyi de bilmemek elinde deildi. Bunun zerine yazlarn okudu
u bilge birok erkein de bunu dndn, ama bunun zerine ka
rsyla Agafya Mihaylovna nm bildiklerinin yzde birini bilmedikleri
ni de biliyordu. Bu iki kadn, Agafya Mihaylovna ile Katya aabeyi
Nikolay, Katya diyordu ona, imdi ona Katya demek Levin in de ok
houna gitmiti- evet, bu iki kadn yaradl bakmndan ok ayn olma
larna karn, bu konuda ok benziyorlard birbirlerine. Yaamn da
lmn de ne olduunu kesinlikle biliyorlard. Levin in kafasndaki so
rulan hibir trl anlayamazlar, onlara bir yant bulamazlard. Ama bu
olayn anlamndan, neminden ikisinin de kukusu yoktu. Hem -yalnz
ikisinin deil, daha milyonlarca insanla birlikte- btnyle ayn gr
teydiler bu konuda lmn ne olduunu iyi bildiklerinin kant da, l
mek zere olan bir insana nelerin yaplacan en kk bir kukuya
yer brakmayacak biimde bilmelerinden, can ekienlerden korkmamalarmdayd. Levin gibi daha birok kimsede, lm zerine ok ey
syleyebilirlerdi ama bunu bilmedikleri kesindi. lmden korkuyorlar
d nk. Aynca, lmek zere olan bir insana nelerin yaplacan da
hi mi hi bilmiyorlard. Levin, aabeyiyle yalnz olsayd dehetle ba
kard ona yalnzca, daha byk bir dehetle de onun lmesini bekler,
bakaca bir ey yapamazd.
Dahas var, ne diyeceini, evresine nasl bakacan, nasl yr
yeceini de bilmiyordu. Baka eylerden sz etmek gurur krc, ola
naksz grnyordu ona. lmden, i karartc eylerden sz etmek de
olmazd. Susmak... o da olanakszd. Yzne baksam, onu inceledii
mi, korktuumu dncek. Bakmasam, baka eyler dndm sa
nacak. Parmaklarmn ucuna basarak yrsem houna gitmeyecek. B
tn tabanmla basmaktan da ben utanyorum. Kiti nin kendini dn-

713

medii, dnecek zaman olmad belliydi. B ir eyler bildii iin hep


hastay dnyor, her yapt da iyi sonu veriyordu. Kendinden sz
ediyor, dnn anlatyor, glyor, hastann durumuna acyor, onu
okuyor, bu hastalktan kurtulanlardan sz ediyordu... Btn bunlar iyi
sonu veriyorlard. Demek bir eyler biliyordu. Onun da Agafya M i
haylovna mn da davranlarnn igdsel, bilinsiz, akl d olmadnm kant uydu: K iti de Agafya Mihaylovna da lmek zere olan has
ta iin, onun aclarm dindirme abalarndan, ona gsterilen ilgiden
baka, ilgiden ok daha nemli, ilgiyle hi ilikisi olmayan bir ey da
ha istiyordu. Agafya Mihaylovna, len o ihtiyardan sz ederken yle
demiti: Eh, Tanr ya krler olsun, kutsal ekmekle arap verildi ona,
bedenine kutsal ya srld. Tanr herkese byle lm nasip etsin. K i
ti de tpk yle, amar telann, hastann bedeninde uzun sre yat
maktan oluan yaralarn, iecei eylerin tela arasnda, hastay kutsal
arapla ekmek almann, kutsal ya srnmenin gerekliliine daha ilk
gnden inandrmt.
Gece hastann yarmdan iki odal dairelerine dndkten sonra
Levin bir sandalyeye kt, ban nne edi. Ne yapacan bilmi
yordu. Gece yemeini, yatmay, ne yapacaklarn dnmek bir yana,
karsyla konuamyordu. Kendi kendinden utanyordu. Oysa K iti tam
tersine, her zamankinden daha bir hareketliydi. Yemek getirmelerini
syledi. Eyalar kendi yerletirdi. Yataklarn hazrlanmasna yardm
etti. Yataklara bcek tozu serpmeyi bile unutmad. Erkeklerde cenkten,
atmadan nce; yaamn tehlikeli, nemli anlarnda grlen o kavra
ma abukluu, uyankl vard imdi K itide. Byle anlarda erkekler
kiisel deerlerini, gemilerinin bouna gemeyip, bu ana hazrlk ol
duunu yaamlarnda ilk ve son kez gsterirler.
Her eyi gzelce yoluna koymutu Kiti. Daha saat on iki olma
mt ki, her ey yerli yerine yerletirilmi, iki odal daire kendi evleri
ne, K iti nin odalarna benzemiti. Yataklar hazrlanm, fralar, ayna
lar yerli yerine konmu, masa rtleri serilmiti.

imdi Dirilie (4) bakalm. Rus aristokrasisinin gen prensleri, akrabalarnn ya

nnda ya da ailede yaayan gen kzlarla gecelik cinsel ilikiye girerler. Sradan bir
olaydr bu. Nehldof da Katyuayla cinsel ilikiye girer.

714

r
Bu, yle olur. Nehldof, niversitenin nc snfndadr. Y az dinlencesini an
nesinin Moskova yaknlarndaki iftliklerinde ablasyla birlikte geirir. O yaz anne
si yurt dndadr. Ablas evlenmitir. Nehldof halalarnn yanma, kye gider. Katyua halalarnn yannda oda hizmetisidir. Nehldof yl sonra yine halalarnn
yanma kye gider. Bu gidiinde Katyuayla cinsel ilikiye girer. Can sklr. y
le avutur kendini. Arkada da mrebbiyeyle ilikiye girmitir. Amcas da, babas
da.
Giderken zarfn iine yz ruble koyar, gsne sokar... Bir sre sonra kye, ha
lalarnn yanna gider. Katyua gebe kalmtr. Halalarn evinden ayrlmtr. imdi
kt yola dmtr. Bu haber sevindirir Nehldofu. Zamanla her eyi unutur.
On yl sonra Nehldof, bir durumann jri yeliine seilir. Yarglanan Katyuadr. Bir tccarn parasn alp, zehirleyerek ldrmekle sulanmaktadr.
Nehldof, Katyuay tanynca ilk elde Katyuayla avukatn onu rezil etmesin
den korkar. inde yava yava beliren pimanlk duygusu, onu etkileyecek kadar
gl deildir. Bu bir rastlantdr. Zamanla unutulacaktr her ey. Am a irkin yaa
y, bayal yava yava ste kmaya balar.
Duruma sonunda jri karar verir. Jri, kararnda Katyua iin cinayetle ilgisi
yoktur. demez.
Jrinin bu yanll yznden Katyua drt yl krek cezasna arptrlr. Nehl
dof bu yanllk stne Hayr, byle brakamam bunu. der.
Duruma bize iki olguyu gsterir. Birincisi Katyua haksz yere ceza almtr.
kincisi bu durum Nehldofu deiime zorlar.
Deiimin bir koulu daha vardr. Nehldofun arnmas.
Nehldof, durumadan sonra Koraginlere gider. Koraginlerin kzyla evlenme
si sz konusudur. Can skkndr Nehldofun. zr dileyerek ayrlr ordan. Eve gi
derken dnmeye balar. Evinin merdivenlerinden karken Her ey iren. der.
Btn yaam gz nne gelir. Bir zamanlar zgr bir insand. Hi yalan syle
mezdi. Y a imdi. imdi btn yaam yalan stne kuruludur. Bu yalandan nasl
kurtulacaktr. Hibir amac yoktur.
Arkadann karsyla ilikisi vardr. Katyuaya kar iledii gnahtan nasl kur
tulacaktr.
Birden Katyuann gsne soktuu yz rubleyi anmsar. A h o para! der.
imdi arnma blmn grelim.

715

.. ne iren bir ey! -o zamanki gibi sesini ykselterek mrl-

danmt bunu gene- Rezil, aalk bir insan yapabilirdi bunu ancak!Yksek sesle konumaya balamt. -O rezil aalk adam benim i
te!- Birden durdu.- Acaba gerekten aalk bir insan mym ben? Kendi kendine cevap verdi, -Elbette aalk bir insanm. Yalnz o ka
dar olsa iyi. Mariya Vasilyevna yla kocasna kar davranlarn alak
lk deil de nedir? Ya mal konusundaki tutumun? Para annenden kald
bahanesiyle, yasa d saydn bir zenginlikten yararlanmak... Bu ba
bo, iren yaayn... Katyuaya yaptn da hepsinin tuzu biberi.
Aalk herif, rezil! Bakalar varsn istediklerini dnsnler benim
iin, aldatabilirim onlar, ama kendimi aldatamam.
Son gnlerde insanlara, zellikle bu akam Prense, Sofiye Vasil
yevna ya Missiye, Komeye duyduu tiksintinin, aslnda kendi kendi
ne duyduu tiksinti olduunu sezinledi anszn. alacak eydi: kendi
alakln kabul editen doan bir duyguda insana acyla beraber haz
da rahatlk da veren bir ey vard.
Nehldofun ruh temizleme dedii ey ilk kez gelmiyordu ba
na. Ruh temizleme diye, uzun bir aradan sonra i yaaynn yavalad
n, hatta bazen durduunu sezinleyerek ruhunda birikip bu duraklama
ya sebep olan tortuyu, pislii atma ilemine, bu ruhsal duruma derdi.
Bu eit uyanmalardan sonra yaayna bir daha hi ayrlmama
ya kararl olduu bir yn verirdi Nehldof; gnlk tutmaya balard.
mrnn sonuna kadar sreceini umduu yepyeni bir hayat olurdu bu.
Ama dnya nimetleri her keresinde avlard onu, kendi de farknda olma
dan, gene derdi, hem bir ncekinden daha kt bir d olurdu bu.
Birka kere temizlemiti ruhunu byle. lk kez, yaz tatiline k
ye, halalarnn yanma geldii zaman olmutu. Heyecanl, cokun bir
uyant bu. Etkisi de hayli uzun srd. Sivil grevi brakp, sava za
man askerlie girmesinin nedeni de gene byle bir uyant; lmek is
temiti. Ne var ki askerlikte tortulanma ok abuk oldu. Bunu bir ba
ka uyan izledi. stifasn verip Avrupa ya gitti, resim yapmaya bala
d orada.
O gnden bu yana geen uzun zamanda hi ruh temizlemesi yap
mamt; bu yzden, byleine irkefe dmemiti hi; vicdannn iste

716

diiyle srdrmekte olduu yaay arasnda ylesine bir uurum var


ki, bunu grnce dehete kaplyordu.
Uurum ylesine dipsiz, irkef ylesine korkuntu ki, temizlenem eyeceini sand ilk anda, umutsuzlua dt. Ruhundaki eytan Ka
kere denedin iyi olmay, drst olmay? Olmuyor, gryorsun. Bir ke
re daha denesen ne kacak sanki? Yalnz sen deilsin ki byle olan,
herkes byle, hayat bunu gerektiriyor. Ama Nehldofun ruhunda tek
gerek, gl, lmsz olan o zgr ruhsal yaratk uyanmt bir kere.
Ona inanmamak elinde deildi Nehldofun. O andaki durumuyla ol
mak istedii Nehldof arasndaki uurum ne denli dipsiz olursa olsun,
uyanan ruhsal varlk iin hi nemi yoktu bunun.
Nehldof kendi kendine kararl, yksek sesle, Her yanma dola
nan bu yalan an ne pahasna olursa olsun paralayp atacak, her eyi
itiraf edecek, gerei herkese syleyeceim, dedi. M issi y e syleyece
im gerei, ben bir rezilim, diyeceim, evlenemem seninle, bou bo
una umutlandrdm seni. Mariya Vasilyevnaya (yneticinin kars) da
syleyeceim. Yo yo, ona deil de kocasna sylerim, ben bir alam,
seni aldattm, derim. Annemin maln gerein buyurduu biimde kul
lanacam. Ona, Katyua ya da bir alak olduumu, ona her eyi yapa
cam syleyeceim. Evet gidip greceim onu, beni balamasn
dileyeceim. ocuklar gibi yalvaracam ona beni affetmesi iin. -Do
larken birden durdu olduu yerde- Gerekirse evleneceim onunla.
Kkken yapt gibi kollarn gsnn zerinde kavuturup
gzlerini yukar dikti, biriyle konuuyormu gibi mrldand:
-Tanrm, yardm et bana, yol gster, gel iime yerle, btn pis
liklerden ant beni!
Tannya, ona yardm etmesi, iine yerlemesi, ruhunu temizle
m esi iin yakanyordu ya, aslnda olmutu bile istedii. inde var olan
kutsal duygu uyanmt. Kendi de hissetti bunu; yalnz zgrl, din
lii deil, hayatn sevincini de tatt o anda. Kiiolunun elinden gelebi
lecek iyi, en iyi yapacak gte hissediyordu kendini.
Bunu kendi kendine sylerken dolu dolu olmutu gzleri; hem
iyi gzyayd bunlar, hem kt. yiydiler, nk iinde yllardr uyu
yan o ruhsal varln uyanmasndan duyulan sevin gzyalanyd; k
tydler, nk kendi kendine, erdemine acmann gzyalanyd...

717

Scaktan bunald. Gidip pencereyi at. Baheye bakyordu pen


cere. Aydnlk, durgun bir geceydi; prl p m ld gkyz. Sokaktan bir
araba geti grltyle, sonra sessizlik kaplad gene her yan. Biraz te
deki yapraklan dklm byk kavak aacnn plak dallannm gl
gesi pencerenin dibindeki temizlenmi kuma dmt, tane tane sei
liyordu her biri. Solda ambarn, parlak ay altnda beyaz beyaz par
layan dam gzkyordu. lerde, aalann kuru dallan birbirine kanyor, aralanndan bahe duvannm simsiyah glgesi grnyordu. Neh
ldof ay altndaki baheye, ambann damna, kavak aacnn gl
gesine baktktan sonra tertemiz havay cierlerine ekti. N e gzel! Ah
ne gzel, Tannm! Ne gzel! dedi kendi kendine. Ruhundaki deiik
likten sz ediyordu.

Tolstoy, Scaktan bunald. Gidip pencereyi a ffdedikten sonra, grnm an


latr. Bu anlat da ilevlidir. Grnm, Nehldofun arnmasn gsterir.

Nehldof arndktan sonra Katyua iin amansz bir savama giriir. i ileri g
trr, devrimcilerin sorunlaryla ilgilenir.

imdi Nehldofta deiimin sonucunu grelim. lkin hapishanede Katyuayla


konumas.
-Burada imzalayabilir mi? diye sordu.
Mdr:
-Gel otur bakaym, dedi, al u kalemi. Okuma yazman var m?
Maslova glmseyerek:
-Bir zamanlar vard, dedi.
Eteini, bluzunun kollann dzelterek oturdu; kk hareketli
eliyle beceriksizce ald mrekkep kalemini, glerek Nehldofa bakt.
Nehldof nereye imza atacan gsterdi ona.
Maslova, kalemi mrekkep hokkasna dikkatle batrdktan sonra
hafife sallad. Nehldofun gsterdii yere adm yazd. Bir Nehl
d o fa, bir mdre bakarak:
-Hepsi bu kadar m ? dedi.
Kalemi yerine koyacakm gibi yapm, sonra geri ekmiti.
Nehldof ald elinden kalemi:
-Size baz eyler syleyeceim, dedi.

718

Maslova, akima bir ey gelmi ya da birden uyku bastrm gibi


ciddileti birden:
-Syleyin bakalm.
Mdr kalkp dar kt. Nehldofla Maslova kar karya
kaldlar.
XLVIII
M aslovay getiren gardiyan onlardan uzaa, pencerenin iine
oturdu. Nehldof iin karar an gelip atmt. lk grmelerinde en
nemli olan -yani onunla evlenmek niyetinde olduunu- Maslova ya
sylemedi diye kendi kendine kzmt hep. imdi sylem eye kararly
d. Masann biri bir yannda, biri br yannda, karlkl oturuyorlard.
Odann ii aydnlkt. Maslova nm yzn, ilk kez aydmlkta yakndan
gryordu Nehldof. -gzlerinin, dudaklarnn evresindeki krklk
lar, gzlerinin iliini. Eskisinden de ok acyordu imdi ona.
Nehldof, pencerenin iinde oturan Yahudi suratl, akaklarna
ak dm gardiyan, sesini duymasn diye, dirseklerini masaya dayaya
rak Maslova ya doru eildi.
-Bu dilekeden olumlu bir sonu alamazsak ara bavuracaz.
Yaplabilecek her ey yaplacaktr...
Maslova szn kesti:
-Durumadaki avukatm doru drst bir avukat olsayd... A p
taln biriydi. Hep cilve yapt durdu bana. -Glmsedi Maslova-. Beni o
zaman bulmu olsaydnz, byle olmazd durum. Elden ne gelir? Her
kes hrsz sanyor beni.
Nehldof, N e tuhaf bir hali var bugn diye geirdi iinden.
Tam sylemek istediini sylemeye hazrlanyordu ki gene konumaya
balad Maslova.
-Bakm ne diyeceim. Bizim hcrede yal bir kadn var. ok iyi
bi kadncaz, inann herkes ayor onun buraya nasl dtne. O
lu da kendi de hi sulan yokken yatyorlar burada, herkes biliyor bu
nu. Bilerek yangn kardklan iftirasna uramlar. -Maslova bam
evirip Nehldofun yzne bakt-. Size sylemem iin yalvard: O
lumla grsn bir, o her eyi anlatr ona diyor. Soyad Menof. Ne di
yorsunuz, yapar m sm z bunu? Melek gibi bir yz var kadmcazm,
bir bakta anlalyor zaten susuz olduu. Bir eyler yaparsmz artk.

719

Gene bakt Nehldofun yzne, glmseyerek ban nne e


di. Onun bu serbestliine, aklna giderek daha ok aan Nehldof:
-Pekala, dedi, elimden geleni yaparm, renirim durumu. Ama
ben sizinle kendi iim izi konumak isterdim. O gn ne dedim size, ha
trlyor musunuz?
Maslova hl glmsyordu, ban bir o yana, bir bu yana evi
rerek:
-ok ey sylediniz o gn, dedi. Hangisini soruyorsunuz?
-Beni affetmeniz iin yalvarmaya geldiim i sylemitim.
-nemi yok ki bunun, ha affetmiim, ha affetmemiim, neyi de
itirir, siz iyisi m i...
Nehldof devam ediyordu:
-Size kar ilediim gnah balatmak istediimi... bunu sz
de brakmayacam. Sizinle evlenmeye karar verdim.
M aslovanm yzn bir korku kaplad birden. ehla gzleri
N ehldofun zerinde durmutu, ama grmyorlard onu.
Yzn duygusuzca buruturdu.
-Bu da nereden kt? diye mrldand.
-Tanrya kar bunu yapmak zorunda olduumu hissediyorum.
-Tanr m dediniz? Neden sz ettiinizi anlamyorum. Tanr ha?
Hangi Tanr? O zaman dnseydiniz Tanry.
B ir ey daha sylem ek istiyormu gibi at azn, ama sylem e
di, sustu.
Aznn iki koktuunu ancak imdi fark edip, bu halinin nede
nini anlayan Nehldof:
-Sakin olun, dedi.
-Ne demek sakin ol? Sarho mu sandn beni yoksa? Evet, geri
sarhoum ama azmdan kan kulam duyuyor, aklm bamda. K
rek mahkumuyum ben, b... ah baym diyordum az kalsn, Prens, fiya
tm bir yzlktr.
Birden abuk abuk konumaya balamt, yz mosmordu.
Nehldof, zangr zangr titreyerek, alak bir sesle:
-Ne denli ar konuursan konu, hissettiklerim kadar ac syle
yem ezsin bana gene de, dedi. Sana yaptm ktln iimi nasl yak
tn bilemezsin!...

720

Maslova ac ac glmsedi.
-yle mi?... O zaman yoktu byle bir ey ama, y z ruble vermi
tin bana. Al, bu kadar edersin sen, der gibilerden...
-Biliyorum, hepsini biliyorum, dedi Nehldof, ama elden ne ge
lir imdi? Artk brakmamaya kararlym seni, dnmeyeceim bu kara
rmdan.
Maslova:
-Ben de dneceksin diyorum! diye mrldand.
Yksek sesle glmeye balad. Nehldof M aslovann eline do
kunarak:
-Katyua! dedi.
Maslova elini fkeyle ekerek:
-Uzakla benden! diye haykrd. Bir krek mahkumuyum ben,
sende bir prens, iin y o k burada.
inde biriken btn hncn boaltmak istiyormu gibi abuk a
buk konuarak devam etti:
-Benden yararlanarak kendini kurtarmaya alyorsun. Bu dn
yada bedensel hazzm iin kullandn beni, teki dnyada da kurtulman
iin kullanmak istiyorsun! Senden de, gzlnden de, o iren, yal
yznden de nefret ediyorum.
Birden ayaa kalkarak:
-Defol, defol g it buradan! diye bard.
Gardiyan geldi yanlarna.
-Ne baryorsun be? Nerede olduunun farknda deilsin gali
ba...
-Brakn ltfen, dedi Nehldof.
-yleyse barmasn.
-Pekala, olur, yerinize gidin siz ltfen.
Gardiyan pencereye gitti gene.
Maslova oturdu, ban nne edi, kk ellerini yumruk yap
m, olanca gcyle skyordu.
Nehldof yannda ayakta duruyor, ne syleyeceini bilemiyordu.
-nanmyorsun bana, dedi.
-Hibir zaman evlenemeyeceksiniz benimle. Asarm kendimi de
raz olmam byle bir eye! Bunu bilesiniz.

721

-Gene de elimden gelen yardm yapacam sana.


-Sizin bileceiniz i bu. Ama unu syleyeyim ki, hibir ey is
temiyorum sizden. Doru sylyorum. Niin lmedim o zaman?
Birden hkra hkra alamaya balad Maslova. Nehldof bir
ey syleyemiyordu, o da ha alad ha alayacakt.
Maslova ban kaldrp gen adamn yzn bakt, grd e
y e at sanki, yanaklarndan akan gzyalarn bartsnn ucuyla
silm eye koyuldu.
O srada gardiyan geldi yanlarna gene, zamann bitmek zere
olduunu hatrlatt. M aslova kalkt. Nehldof,
-Kendinizde deilsiniz imdi, dedi. Gelebilirsem, yarn gene ge
leceim. Siz de dnn biraz.
Maslova cevap vermedi, dnp Nehldofa bakmadan gardiya
nn arkasndan kt.
Maslova hcreye dnnce Korableva:
-Kurtulmu say artk kendini kzm, dedi. Besbelli abay yakt
sana heif; karma bu frsat. Kurtulursun buradan. Zenginlerin yapa
mayaca ey yoktur, her kapy aar para.
Demir yolu bekisi kadn ince sesiyle:
-Vallahi de yle, dedi. Bizde, fakir evlenmeye kalksa geceler
ksalr, derler. Oysa bir zenginin aklndan geirdii, birazck istedii
ey olur hemen. Aslan gibi bir delikanl vard kyde...
Yal kadn:
-Benim ii anlattn m ? diye sordu.
Ama Maslova arkadalarnn sorularna cevap vermiyor ehla
gzlerini keye dikmi, ranzasnda yatyordu. Akama kadar yatt y
le. Ona strap veren duygular vard iinde. Nehldofun szleri, ac
ektii, gen adam unutarak, ondan nefret ederek kt dnyaya dn
drmt onu gene. Yaayabilmek iin unuttuu eyleri hatrlatmt
ona; olanlarn ak seik ansyla yaamaksa dayanlamayacak kadar s
trap veren bir eydi. Akam gene votka ald, arkadalaryla beraber do
yasya iti.
X L IX
Nehldof cezaevinden karken Ya byle ite. Byle, diye d
nyordu. Suunun bykln ancak imdi gryordu btn p-

722

1aklyla. Yaptn dzeltmeye kalkmasayd, ne byk bir gnah i


lediini bilmeyecekti hibir zaman; stelik, Maslova da kendisine ya
plan ktln byklnden habersiz olacakt. Btn korkunluk
laryla ancak imdi kmlard bunlar su yzne. Nehldofun akimda
bu kadmm ruhuna indirdii darbe vard imdi yalnz; Maslova da gen
kzlnda ona ne yapldmm farkndayd artk. Eskiden kendi kendi
ne kzard Nehldof, pimanlk duyard; oysa imdi dehet iindeydi.
A rtk brakamazd Maslova y -bunu hissediyordu- te yandan, bu ili
kinin sonunun neye varacan da bilmiyordu.
X X X IV
Odann kapsna yaklarken, jri yelerinin duruma salonuna
gitm ek zere odadan ktklarn grd. Tccar gene neeliydi, dnk
gibi akr-keyifti gene, Nehldofu eski bir dost gibi karlad. Piyotr
Gerasimoviin kstahl, kahkahalar da sintlendirmiyordu bugn
Nehldofu.
Nehldof, dnk sankla arasndaki gemii btn jri yelerine
anlatmak istiyordu. Aslnda diye geiriyordu iinden, dn duruma
da ayaa kalkp suumu itiraf etmeliydim. Ama jri yeleriyle duru
ma salonuna girip de her eyin gene dnk gibi olduunu grnce de
itirdi dncesini. Ortadaki masada kalkk yakalaryla yarg var
d gene, yneticinin duruma balamtr demesinden sonra gene bir
sessizlik olmu, jri yeleri yksek arkalkl sandalyelerine oturmutu
gene, gene jandarmalar, portre, papaz... Dn durumada kalkp gere
i sylem esi gerektiine inanyordu hl, ama bu resmi havay bozma
ya cesaret edemeyeceini de hissediyordu bir yandan.
Durumaya balama hazrlklar dnknn aynyd (yalnz, jri
yelerine yemin ettirilmemi, bakan da onlara yapt aklayc ko
numay yapmamt.)
Dava konusu hrszlkt. ki jandarmann yaln kl bekledii sa
nk, boz giysili, soluk benizli, dar omuzlu, zayf, yirmi yalarnda bir
ocuktu. Sank yerinde yalnz oturuyor, kalarmm altndan, salona gi
renlere bakyordu. Bu ocuk, bir arkadayla beraber asma kilidini k

723

rarak bir ambara girmekten, hepsinin toplam deeri ruble altm y e


di kopek olan birka eski yolluk kilim almaktan sankt. ddianameden
anlaldna gre, beki yakalam onlar yolda, kilimler arkadann
omzundaym. ocukla arkada hemen itiraf etmiler sularn, ikisini
de cezaevine atmlar. ilingir olan arkada cezaevinde ld iin
yalnz ocuu yarglyorlarm imdi. Eski yolluk kilimler maddi delil
ler masasnn zerindeydiler.
Durumann dnknden ayr bir yan yoktu. Gene ayn konu
malar, tanklarn yemin ettirilii, sorgular, bilirkii raporun okunmas,
savcyla savunma avukatlarnn tanklara sorduklar sorular. Tank bek
i bakann, savc yardmcsnn, savunma avukatnn sorularna istek
siz, ksa cevaplar veriyordu: Evet efendim , Bilmiyorum... sonra g e
ne, E vet efendim ..., ama asker dncesizliine, kalplamlma
karn, ocua acd belliydi; onlar nasl yakaladn isteksiz istek
siz anlatt.
teki tank, evin, kilimlerin sahibiydi. Hastalkl, stelik ok si
nirli olduu belli bir ihtiyard bu. Yolluk kilimlerinin onun olup olma
d sorulduunda can son derece skkn bir tavrla, e v e t cevabn
verdi. Savc yardmcs bu yolluk kilimleri ne yapmak niyetiyle sakla
dn, onun iin ok mu gerekli olduklarn sorunca ihtiyar kzd.
-Hay olmaz olaydlar da kurtulaydm, dedi, hi de gerekli deil
ler benim iin. Onlarn yznden bu kadar eziyet ekeceimi bilseydim
deil aramak, ste bir yzlk bile verirdim, hatta iki yzlk verirdim ...
yeter ki sorguydu morguydu diye buralarda srnmeseydim. Git gel
arabalara da be ruble verdim zaten. Hastalkl bir adamm ben. Hem
ftm, hem de romatizmalarm var.
Tanklar byle sylyor, sank da suunu itiraf ediyor; tuzaa
dm bir yabani hayvan gibi anlamsz baklarn salondakilerin ze
rinde dolatrarak, atlak bir sesle her eyi olduu gibi anlatyordu.
Olay apak ortadayd, ama savc yardmcs dnk gibi, kurnaz
san (!) avlamak amacyla ustalkla hazrlanm sorular sordu gene.
Konumasnda hrszln, kap krlp eve girilerek yapldn
bu yzden ocuun en ar cezaya arptrlmas gerektiini savundu.

724

Mahkemenin grevlendirdii savunma avukat, hrszln eve


deil, ambara girilerek yapldn; sann, sulu olduu kesin olsa bi
le, savc yardmcsnn iddia ettii gibi, toplum iin zararl bir insan ol
madn savundu.
Bakan, hakkm savunucusu gibi davranyordu gene; jri yeleri
nin bildii, bilmemelerine imkan olmayan eyleri ayrntlaryla anlatt
onlara gene, akl verdi. Dnk gibi aralar oldu gene, sigara iildi bu
aralarda. Mahkeme yneticisi, duruma balamtr diye bard, iki
jandarma yaln kl, sana gzda vererek uyumamak iin kendileri
ni zorladlar gene.
Konumalardan, bu ocuu daha kkken babasnn ttn fab
rikasna verdii, ocuun orada alt y l alt anlalmt. Patron, i
ilerle arasnda geen tatsz bir olay yznden bu y l iine son vermi,
o da isiz, yersiz yurtsuz kalnca kentte babo dolamaya, elindeki
son birka rublesiyle, im eye balam. Meyhanede, kendisi gibi iin
den atlm, ayya bir ilingirle tanm, bir gece sarhoken asma kili
di krp, ellerine ilk geen eyi almlar. Yakay ele vermiler tabii.
Sularn itiraf etmiler. Cezaevine koymular onlar, duruma gnn
beklerken lm ilingir. imdi de ocuu, toplumdan uzaklatrlma
s gereken tehlikeli bir yaratk gibi yarglyorlard.
Nehldof evresinde olup bitenleri izlerken dnyordu: Dn
k sank gibi tehlikeli... onlar tehlikeli de biz deil m iyiz sanki?... Re
zil, yalanc, alak bir insanm ben, hepimiz yleyiz. Beni olduum g i
bi tanyanlar, kk grmedikleri gibi, sevip sayanlar da benim gibi de
il midirler? Bu ocuk toplum iin u salonda bulunan insanlarn en za
rarls olsa bile, yle bir dnecek olsak, dt durumda elinden
baka ne gelirdi zavallnn, ne yapabilirdi?
Bu ocuun hi de yle tehlikeli bir sulu olmad, -herkes far
knda bunun- kiiyi su ilemeye iten koullarn iine dt iin su
lu olduu apak ortada aslnda. Sonra u da apak ortada: Toplumumuzda bu eit ocuklarn grlmesini istemiyorsak, byle zavall ya
ratklar oluturan koullan ortadan kaldrmalyz nce.
Oysa biz ne yapyoruz? Elimize rastlantyla geen byle bir o
cuu yakalyor -yakalayamadmz byle binlerce ocuun daha oldu

725

unu bile bile- cezaevine tkyoruz. Onun gibi zavall, hayatta yolunu
arm bir sr insanla bombo oturtuyoruz onu da, ya da sala za
rarl, anlamsz iler yaptryoruz; sonra da en ahlaksz, tehlikeli insanlann arasna katp, devlet parasyla Moskova dan Irkuts iline yolluyo
ruz.
Bu eit insanlarn ortaya kmasna yardm eden koullan yok
etmeye alacak yerde, bo durmaktan, hibir ey yapmamaktan da
te, bu koullann doduu kurululan destekliyoruz. Bu kurulular
bellidir: Fabrikalar, atelyeler, meyhaneler, ikili yerler, genelevler.
Bunlan ortadan kaldrmadmz gibi gerekli olduklanna inanyor, da
ha iyi ilemeleri iin elimizden geleni yapyoruz.
Byle milyonlarca insan yetiiyor, sonra bunlann bir tanesini ya
kalyor; bir ey yaptmz, tehlikeyi uzaklatrdmz, onu M osko
va dan Irkuts iline srmekle grevimizi tam olarak yerine getirdiimizi
sanyoruz... (Nehldof, albayn yannda, sandalyesinde oturuyor, sa
vunma avukatn, savc yardmcsn, bakan dinler, onlann kendine
gven dolu tavrlanna bakarken byk bir aklkla dnyordu bun
lan. Bu kocaman salona, duvardaki portrelere, lambalara, koltuklara,
resmi giysilere, kaln duvarlara, pencerelere bakt yle bir: inde bu
lunduu yapnn bykln, adli rgtn ok daha byk olduunu;
yalnz burada deil, btn R usyada, bu, hi kim seye bir yaran dokun
mayan kom edi iin aylk alan memur, yazc, beki, hademe ordusunu
dnd). Bu gz boyama ne ok aba gerektiriyor byle... Bu abann
hi deilse yzde birini, huzurumuz iin birer ara gibi grdmz,
toplumdan atlm u zavalllara yardm etm eye harcasaydk ne olurdu
acaba? (Nehldof, ocuun rkek, soluk yzne bakt). Yoksulluun
zorlamasyla kyden kente gnderildiinde ona acyan, yardm elini
uzatan biri ksayd karsna... kente geldikten sonra bile, on iki saat
altktan sonra gece fabrikadan kp, kt arkadalaryla meyhaneye
gittii zamanlar ona, Gitme yle kt yerlere Vanya, diyecek birine
rastlasayd gitmezdi ocuk, serseri olmazd, dmezdi bu duruma...
Am a acyan kmad ona; bitlenmesin diye salarn sfr numa
raya vurdurtmu, ustalarn ayak ilerine koar, kentte kk bir yabani
hayvan gibi yaarken bir iyi yrekli insanla karlamad; tam tersine,

726

kente indikten sonra ustalarndan, arkadalarndan hep ayn eyi iitti:


Yaman delikanl olmak iin iyi dolap evirmesini bilmenin, ok im e
nin, iyi kfr etmenin, iyi dvmenin, rezalet karmann gerektiini.
A r alma koullarnn hasta ettii, bozduu, sarholuun, ah
lakszln, serserilie srkledii, sersemletirdii bu ocuu, isiz
gsz sokaklarda dolarken, aklszlndan, bir ambara girdi, hi
kimsenin iine yaramayacak iki yolluk kilim ard diye bizler, b
tn bu okumu, zengin, geleceklerine gvenle bakan insanlar yakala
mz; onu bu duruma dren nedenleri ortadan kaldrmaya alaca
mza, bu ocuu cezalandrmakla her eyi dzeltmek istiyoruz.
Korkun bir ey bu? Bu canavarlk mdr yoksa aptallk m, an
lamak g dorusu. Sanrm ikisinin de en ars.
Nehldof nnde konuulanlar duymuyordu artk, hep dn
yordu. Bu gerek onu bile dehete drmt. Bunu imdiye kadar na
sl sezinleyemediine, bakalarnn bu gerei nasl gremediine a
yordu.
XXXV
Birinci ara verilir verilmez Nehldof kalkp koridora kt, du
ruma salonuna bir daha dnmemeye kararlyd. Varsn nasl bilirlerse
yle yapsmlard ocuu; bu korkun, iren budalala katlamazd ar
tk.
Nesnelerin ok ilevli kullanlna dikkat edelim. Nesneler Nehldofu deiti
rir. Adaletin yanl ilediini gsterir. Nehldof su, toplum, birey, ceza stne d
nr. Suun nedenlerini ortadan kaldrmadan insan cezalandrmak korkun bir
eydir.
Nehldof, bunu, imdiye kadar nasl oldu da grmedi, bakalar bu gerei na
sl oluyor da gremiyor.

Sava ve Bar
Lukacs, Tolstoy'da nesnelerin birlii iin yle der, Yaptlarnda nesnelerin
birliinin T olstoydaki kadar zengin, bu kadar tam olduu bir baka m odem yazar
daha yoktur belki de. (5) Abart deildir bu. Birok yazar nesnelerin birliini ye
rinde kullanmtr. Tolstoya geldikte nesneler zincirlemedir. Bu konumu Sava ve
Banta (6) Andreyi izleyerek greceiz.

727

Napolyon, Avrupada krallklar devire devire ilerlemektedir. Austerlitzde*


Avusturya ile Rus ordusu, Napolyonun ordusu savaa tutuurlar. Bu savata prensi
Andrey de vardr.

Kutuzov, yaverlerinin eliinde, karabinal askerleri adm adm

izledi. Bu birliin peinde be yz metre kadar gittikten sonra yolun


ikiye ayrld bir kavakta, terk edilmi, ssz bir binann (eskiden han

olduu anlalyordu) nnde durdu. Her iki yo l da aaya doru ini


yordu ve her ikisinde de yayladan inen askerler vard.
Sis dalmaya balamt. Kar tepede, yarm verst kadar uzaklkta belli belirsiz dman birlikleri fark ediliyordu. Solda y er alan bo
azdan gelen tfek sesleri daha belirgin bir hal almt. Kutuzov, A vus
turyalI generalle bi eyler konutu. Prens Andrey az arkada durmu, onlan seyrediyordu. br yaverlerin birinden tekdrbn istedi Andrey.
Yaylann eteklerinde yakn bir noktay seyretmekte olan yaver:
-Bakn, bakn, dedi. Bunlar Fransz Birlikleri!
ki general ve birka yaver gsterilen noktaya tekdrbnle bak
tlar. Bunun zerine baklar birbirlerinin yzlerine evrildi. Dehet
ifadesi belirdi y z izgilerinde anszn: Yanm verst uzaklkta varsay
lan dman birdenbire nmzde belirivermiti!
-Dman m bu?... olamaz!... Ama doru, bakn... Dmann ta
kendisi... Ne anlama geliyor bu? diye konumalar oluyordu.
Takviyeli bir Fransz kolunun, bizim Aperon Taburunun olu
turduu kolun karsna doru ilerlediini Prens Andrey plak gzle
grd. Bu dman kolunun uzakl K u tu zovun bulunduu yerden be
y z adm bile yoktu.
te en nemli an geldi! Sonunda harekete geme sras bende!
dedi iinden Prens Andrey. Hemen atn mahmuzlayarak K u tu zova
yaklat.
-Ekselanslan, diye haykrd, Aperon Taburunu durdurmak gerekir!
Ama o anda, koyu bir duman bulutu iinde gz gz grm ez ol
du. Yaylm atei ok yakndayd. Prens A n dreyin iki adm tesinden
safa bir dehet sesi ykseldi:
-Yandk, ocuklar! diye baryordu bu ses yrekleri oynatacak
biimde.

728

i
i

Bir emir etkisi yapt bu haykr. Bunu duyan herkes kamaya


balad.
Giderek byyen bir kalabalk, be dakika nce askerlerin iki
imparatorun nnden tren geii yapt yere doru kouyordu imdi.
Bu seli durdurmak, dahas bu sele kaplp srklenmemek olanakszd.
Bolkonski arkada kalmamaya abalyordu yalnzca. Neler olup bittii
ni anlayamyor, akn baklarn evresinde gezdiriyordu. Nesvitski
fkesinden kpkrmz kesilmi, kudurmuasma K utuzova, eer kap
gitm ezse dmann eline deceini haykryordu. Kutuzov hep aym
yerde duruyordu. Hi yant vermeden mendilini kard: kan szlyor
du yanandan. Prens Andrey yol aarak onun yanma dnd. Sinirden
enesinin titremesini glkle nleyerek sordu:
-Yaralandnz m, efendim?
-Yara burada deil, orada! diye yantlad Kutuzov, bir eliyle ka
anlar gstererek. br eliyle yanan bastryordu bir yandan. Dur
durun onlar! diye haykrd. Ama hemen bu emri bouna verdii kan
sna vararak atn mahmuzlad ve saa ulamak istedi. O anda yeni bir
kaak dalgas gelip evresini sard ve onu arkaya att.
Askerler yle youn bir kitle halinde kayorlard ki, kendini bir
k e z bu kitleye kaptrann bir daha direnmesi olanakszd. Biri haykr
yordu: Ne duruyorsun? Yrsene! br birden dnp havaya ate
ediyordu; ncs K u tu zovun atma vurup duruyordu. K utuzov ve
yardan fazla azalm olan maiyeti bu kudurgan selden insanst bir a
bayla kurtulduktan sonra, soldan yakn bir yerden duyulan top sesleri
ne doru gittiler. Kaaklar kitlesinden kurtulmu olan ve Kutuzov dan
uzaklamamaya abalayan Prens Andrey, yamacn ortasnda, dumanlar
iinde, Franszlarn saldrsna uramasna karn atei srdren bir Rus
bataryas grd. A z daha yukarda bir piyade alay hareketsiz duruyor
du: N e saldrya urayan bataryann yardmna gidiyor, ne de arkaya
ekilip kaak kitleler arasna karyordu. Bu alaya komuta eden gene
ral atn K utuzova doru srd. K u tuzovun maiyeti drt kiiye inmi
ti. Bu subaylarn hepsi sapsan kesilmi sessizce birbirlerine bakp du
ruyorlard.
-Durdurun bu rezilleri! diye haykrabildi son abasyla Kutuzov,
zorlukla soluyup kaaklan alay komutanna gstererek.

729

Tam o srada bir kurun yamuru, bu emri takmyormuasma,


karki alayn ve K utuzovun maiyetinin stne dt. Bataryaya sal
drmakta olan Franszlar onlar fark edip hedef almlard. General eli
ni bacana gtrd. Birka asker yere dt. Sancaktar sanca dr
d elinden. Dalgalanarak oradaki askerlerin tfekleri stne serildi san
cak. Hibir emir verilmedii halde, birka el ate edildi.
-Oh! Oh! diye umutsuzluk iinde inleyerek kpkrmz kesildi
Kutuzov. Ve evresine g z gezdirdikten sonra, yallndan kaynakla
nan gszlnn bilinci iinde, titrek bir sesle fsldad: Bolkonski,
Bolkonski, ne demek oluyor bu? Ve bir yandan darmadan olan tabu
ru ve ilerleyen dman gsteriyordu.
Daha Kutuzov szn tamamlayamadan, Prens Andrey utan ve
fkeden gzyalarma boularak atndan atlayp sancaa kotu.
-leri, yiitler! diye haykrd keskin ve ocuksu bir sesle.
te beklediim an! diye dnd sancan gnderini kavrar
ken. Kendisine ynelen kurunlarn vnlamalarn tam anlamyla se
vinle karlyordu.
-Hurra! diye haykrd yeniden ve sancan arlna karn, tm
taburun kendisini izleyecei inancyla ileri atld.
Gerekten, ancak birka admn tek bana att Andrey. Bir as
ker ileri atld ardndan. Sonra biri daha ve arkadan tm askerler, hurraa diye haykrarak Prens A ndreyin yanna kotular ve birazdan onu
getiler. Sancak, Prens A n dreyin ellerinde sallanrken, bir astsubay
onu almak istedi, ama tam o srada vurularak cansz yere serildi. Prens
Andrey yeniden sancaa iyice sarlp gnderini yerde sryerek tabur
la birlikte yrmeye devam etti. Bizim topular gryordu nnde.
Bir kesim i daha dvyordu. Dier bir kesim i ise toplan brakp Prens
A n dreye doru kouyordu. Fransz piyadelerinin atlan ele geirip toplann ynn deitirmekte olduklann grd o srada Andrey. Batarya
nn yirm i adm kadar yaknndayd imdi. Aralksz kurunlar vnlyor
du tepesinde. Her yannda askerler iniltilerle yere ylyorlard. Ama
Prens Andrey buna aldrmyordu. Tm dikkati bataryann zerindeydi.
apkasn iyice yana ekmi olan kzl sar sal bir topuyu fark edi
yordu imdi. Mermi srgsn bir dman erinin elinden kurtarmaya

730

alyordu topu. Her ikisi de akn ve fkeliydi. Ve kukusuz, ne


yaptklarnn farknda bile deillerdi.
N e yapyor bunlar? diye sordu kendi kendine Prens Andrey.
Elinde silah olmadna gre, kzl san sal olan neden kamyor? Ve
Fransz neden snglemiyor onu? Fransz sngs olduunu akima ge
tirse, br kamaya vakit bulamayacak.
Aslnda baka bir tfekli Fransz, sngsn dikip kzl sal top
uya doru ynelmiti bile o srada. Topu mermi srgsn kurtarm
vnle sallarken, bana ne geleceinden habersizdi. Yazgs belirle
necekti imdi. Ama Prens Andrey olayn nasl sonlandm grmedi.
Bana, evresindeki askerlerden biri tarafndan hzla indirilen bir sopa
darbesi yem i gibi oldu anszn. Byk bir ac hissetmedi, ama gzle
m ekte olduu sahneden dikkatini ayrmak zorunda kalmas hi houna
gitmedi.
N e oluyor? Dyor muyum yoksa? Bacaklanm titriyor dedi
iinden ve srtst yere yld. Franszlarla bizim topular arasndaki
arpmann sonucunu grmek umuduyla, kzl sal topunun lp l
mediini, bataryann ele geirilip geirilmediini de merak ederek g z
lerini at. Ama hibir e y grmedi artk Prens Andrey. Gkyznden
baka bir ey yoktu yukarda. Dumanlyd, ama ok ykseklerdeydi, s
nrszca ykseklerdeydi gkyz. Klrengi bulutlar yzyordu hafiften
oralarda. Ne de sesiz, ne de huzur dolu, ne de grkemli! diye dn
yordu Prens Andrey. Haykmlar ve arpmalarla yaptm z lgnca
yry, mermi srgs iin kavga eden iki insann budalaca fkesi ve
gkyznn derinliinde, usuz, bucaksz sonsuzluunda bu bulutlann
ar ar srklenii! N e kadar da farkl eyler bunlar! Nasl da dikkat
etmemiim buna bugne dek? Sonunda bunu kefettiim iin ne kadar
da mutluyum! Evet, bu snrsz gkyznn dnda her ey bo, her
ey yalan. Bundan baka hibir ey, kesinlikle hibir ey y o k ... Bu da
yo k belki de; bir aldatmacadr belki bu da; sessizlikten, avuntan ba
ka bir ey deildir belki. Tannya krler olsun!...
Yaralanp yere den Prens Andrey iin snrsz gkyznden baka her ey bo,
her ey yalandr. Nesne olarak gkyz ilevlidir. Yalnzca gkyzn anlatp da,
insanla, burda Andreyle iliki kurmasayd Tolstoy, bu bo bir anlatm olurdu.

731

O anda at seslerinin yaklamakta olduunu iitip kulak kesildi.


Franszca konumalar duydu bu arada. Gzlerini at: Bann stnde
ayn derin gkyz... Hep daha ykseklerde yzerek engin m avilikle
re yaylan bulutlar... Prens Andrey, gelen insanlarn kimler olduunu
merak etmedi ve ban evirip bakmad. Seslerinden iyice yaknma ge
lip durduklarn anlamt.
Bu svariler, sava alann dolaan N apolyonla iki yaverinden
bakas deildi. Augest bendine atei srdren bataryalarn takviyesi
iin emirlerini verdikten sonra, Napolyon, arazide braklan lleri ve
yarallar incelemeye kmt.
Yere yzkoyun yatan bir Rus kumbarac askerinin, ensesi ka
rarm, bir kolu yana ak ve artk kaskat kesilmi cesedine uzun uzun
bakarak:
-Harika insanlar! dedi Napolyon.
O srada A ugesti dvmekte olan topu birliklerinden gelen bir
emir subay:
-Mevzilerdeki cephane bitti, hametlim, dedi.
-Yedekleri getirtin, diye yantlad Napolyon.
Sonra birka adm daha ilerledi ve Prens Andreyin yannda dur
du. Andrey, bezini Franszlarn zafer ganimeti olarak oktan gtrdk
leri sancan gnderi yannda srt st yatyordu. Napolyon, Andrey
Bolkonski ye bakarak:
-te gzel bir l, dedi.
Prens Andrey kendisinin sz konusu edildiini ve konuan kii
nin Napolyon olduunu anlad: nk bunu syleyene hametlim di
y e hitap edildiini duymutu az nce. Ama Napolyon un szleri sinek
vzlts gibi geldi. A n dreyin kulana: hi ilgisini ekmedi. Dikkatini
vermedii iin hemen unutuverdi onlar. Bolkonski bann ateler iin
de olduunu, kanmn boaldn hissediyordu. Uzaklarda, derinlikler
de, sonsuzluklarda grnen gkyzn seyrediyordu hep. Biliyordu ki,
Napolyon, o gnlndeki kahraman oradayd. Ama Napolyon ok k
k, ok anlamsz grnyordu ona imdi. Bolkonski nin yrei ile,
bulutlar durmadan yer deitiren bu snrsz gkyz arasnda olup bi
tenler karsnda Napolyon bir hiti. B olkonskinin stne eilerek

732

r
onun hakknda bir eyler konuan bu insanlar nemli deildi. Ama Bolkonski onlarn burada, ba ucunda durmalarndan honuttu. Kendisine
yardm etmelerini, onu alp gtrmelerini, yaama dndrmelerini isti
yordu sadece. O yaam ki, yeni bir anlay benimsedii andan beri ok
gzel grnyordu Bolkonski ye. Bu dncelerle Bolkonski, tm g
cn toplayarak bacan hafife oynatmay, kendisini bile andran
yrek paralayc bir inilti karmay baard.
-A! Adam yayor, dedi Napolyon bunun zerine. Kaldrp ilk
yardm merkezine gtrn bu gen adam!
Ve imparator yoluna devam etti. A z ilerde Mareal Lan a rastla
d. Lan, apkasn karm, Napolyon un zaferini kutlamak zere g
lmseyerek ona doru geliyordu.
Gkyzyle arasnda olup bitenler karsnda Napolyon bir hi
ti. Prens Andrey byle dnr. Gkyz, bulutlar onu deitirmitir.
Kutuzov, Andreyin babasna mektup gnderir. Bu mektup y
le balar, Olunuz, bir alayn banda, elinde sancakla gzlerimin
nnde babasna ve vatanna yarar bir kahraman olarak vurulup l
d. (7)
l m, sa m, bilinmemektedir. Ceseti bulunamamtr.
Baba mektubu, Prens Andrey ld diye yorumlar.
Aradan iki ay gemitir. Andreyin karsnn doum sanclan balamtr.
Km tm iddetiyle geri dnd, son yellerini umutsuzca es
tirdii, son kar frtnalarn kopard mart gecelerinden biriydi. Elleri
fenerli atllar, Moskova dan gelecek Alman doktora, tekerlek izleri ve
yarklar arasndan klavuzluk etmek zere, kyler aras yolun aznda
duruyorlard. Her an gelm esi beklenen doktor iin, her olasla kar,
ana yola da yedek atlar gnderilmiti.
Maria elindeki kitab brakal epey olmutu. Hi sesini karma
dan, ltl baklaryla dadsnn krk yzn seyrediyordu. Bart
snn altndan sarkan melerden tutun, enesinin alt kesiminde knt
oluturan et keseciine kadar, bu yzn tm ayrntlarn tanyordu Ma
ria.
Dad Savina, orabn rerken, bir yandan, daha nce yzlerce
k ez anlatt bir yky, kendisinin de duyamayaca bir sesle ve sz-

733

ckleri azndan yuvarlayarak yineliyordu: Maria y rahmetli annesi


nin, yalnzca bir M oldovyal ebenin yardmyla, K iin evde nasl dn
yaya getirdiinin yksyd dadnn anlatt.
-Tanr yardmcmz olsun; o istemezse dohturlar ne yapabilir
ki...
D ereveleri karlm olan pencerelerden birine anszn bir
frtna darbesi indi (ayr kulan gelmeye balaynca prens d ereve
lerin kanlmasn emrederdi.) Bunun zerine, iyi kapanmam olan
srg ald ve ipek perdenin kalkmasyla mumun snmesi bir oldu.
Maria ieri dolan dondurucu rzgarla rperdi. Dad rgsn brakt,
pencereye gidip dan eilerek alan ereveyi tutmaya alt. Don
durucu frtna bartsnn ulann, kr salarnn dank peremleri
ni uuruyordu.
-Prenses, yavrum, yoldan biri geliyor, dedi yal dad cam ak
tutarak. Elleri fenerliler de var. Anlalan dohtur bu.
-Tannya kr! diye haykrd Maria. Gidip karlamalym onu.
Rusa bilmiyor.
Maria omuzlanna bir al alp gelenleri karlamaya kotu. Sofa
dan geerken, fenerli adamlarn eliinde bir arabann gelip peronun
nnde durduunu grd camndan. Merdivene kadar gitti. Trabzan
stunun stnde, alevi rzgarla kayp giden bir don ya mumu yan
yordu. Uaklardan biri, Filip, elinde amdan, daha aada, ilk sahan
lkta, aakalm bir halde duruyordu. Daha aadan, merdivenin bi
rinci kvnmmdan keeli izm e sesleri geldi. Biri kyordu yukan. Ma
ria ya yabanc gelmeyen bir ses ykseldi o srada.
-ok kr Tannya! diyordu o ses. Ya babam?
-O dinlenmek zere uzand, diye yantlad Sofrac ba Dem
yan m sesi. Demyan da aaya komutu.
br ses birka soru daha sordu. Demyan bu sorulan yantlad.
O srada iki sahanlk arasnda yukan kmakta olan ayak sesleri yakla
yordu.
Andrey mi acaba? diye sordu iinden Maria. Yok, olamaz, ok
olaanst bir ey olur bu!
Tam Maria akimdan bunlar geirirken, amdan tutan uan
bulunduu sahanlkta A n dreyin yz, sonra da gvdesi grnd.

734

Krkl paltosunun yakas kar iindeydi. Evet, ta kendisiydi, ama sol


gundu; zayflam, nerdeyse tannmaz hale gelmiti. Yz izgilerinde
ki eski hainliin yerini kayg verici, tuhaf bir yumuaklk almt. M er
diveni kar kmaz ablasna sarld Andrey.
-Mektubumu almadnz m? diye sordu. Ve yant beklemeden,
doum doktorunu karlamaya indi. Doktor son sahanla gelm iti bi
le. Andrey yukar kp yeniden ablasm kucaklad. Maria hi yant ve
remedi; konuacak halde deildi nk.
-Ne yazg deil mi, sevgili Maa? dedi Andrey. Sonra paltosunu
ve izmelerini karp gen karsnn dairesine gitti.
IX
Sonunda kk prensesin sanclan biraz hafiflemiti. Prenses
ba yastklanna dayanm, srtst yatyordu. Siyah meleri ateler
iinde yanan nemli yanaklarna sarkmt beyaz balndan. O sevim
li pem be aznn esmer tylerle glgeli dudaklan aralkt. N eeyle g
lmsyordu Liza. Prens Andrey odaya girdi ve Liza nm yatt divann
ayak ucunda durdu. Gen kadnn ocuksu bir rkeklik iinde bakan
parltl gzleri A ndreye yneldi, ama ifadesini hi deitirmedi. He
pinizi ok seviyorum, hibirinize ktlk yapmadm, niye bu denli ac
ekiyorum? Ltfen yardm edin bana! der gibiydi o baklar. Kocasn
gryordu, ama byle anszn karsnda grnvermesine bir anlam
veremiyordu. Andrey divann yanndan dolap L iza y alnndan pt.
-Canm benim, dedi Prens Andrey. lk k e z kansma byle diyor
du. Tann sevecendir...
Liza tpk bir ocuk gibi suratn asarak sitemle bakt.
Beni rahatlatman bekliyordum; oysa sen de brleri gibi yap
yorsun! der gibiydi baklan. A ndreyi orada grmekten armamt
Liza, ama neden geldiini ayrt edemiyordu. Kocasmm gelii onun
ektii sanclarla ve herkesin avutmalaryla ilgili deildi. Sanclar y e
niden balad ve Maria Bogdanova prensten dan kmasn rica etti.
Doum doktoru ieri girdi. Andrey yeniden k z kardeiyle kar
lat ve iki karde usulca sylemeye baladlar, ama arada bir susup
kulak kabartarak bekliyorlard.
-Hadi git canm, dedi Maria.

735

Andrey yine Liza nm dairesine gitti ve yatak odasnn bitiiin


deki odada oturup beklemeye balad. Birazdan, yzn korku sarm
bir kadn kt yatak odasndan. Prens A n dreyi grnce ard kadn.
Andrey yzn elleriyle rtp birka dakika ylece kald. ler acs
szlanmalar ok g durumda olan bir hayvann ulumalarn andran in
lemeler duyuldu kapnn tesinden. Andrey kapya yaklat; amak is
tedi; ama birisi kapy tutuyordu.
-Olmaz, olmaz, dedi rkek bir ses ierden.
Prens Andrey heyecanla oday arnlamaya koyuldu. nlemeler
durdu. Am a birka saniye sonra mthi bir lk koptu. Liza nm ola
mazd bu lk. yice bitkin dmt o. Buna gc yetmezdi. Prens A n
drey kapya doru kotu. lk durdu o anda. Bir viyaklama duyuldu.
N e diye getirmiler bu ocuu buraya? diye sordu iinden A n
drey ilk anda. Bir ocuk? Hangi ocuk? Ne yapyor burada? Bir ocuk
mu dnyaya geldi?
Bu ln, ok byk bir sevincin habercisi olduunu anlad
birdenbire Andrey. Gzyalarna boularak pencerenin desteine yl
d ve bir ocuk gibi hkrarak alamaya balad. Doktor grnd o an
da. Ceketsizdi. Gmleinin yenleri kvrkt. Solgun yznde sinirli bir
titreme dikkati ekiyordu. Prensin sorularna akn bir bakla yant ve
rip geti. Arkadan bir kadn kotu, ama A n dreyi grnce ard ve
eikte dikilip kald. Andrey karsnn yanma girmeye karar verdi: Liza,
A n dreyin be dakika nce grd konumda, l yatyordu. Baklar
nn sabitliine ve yanaklarnn solukluuna karn, dudaklar hafife es
mer tylerle glgelenmi bu sevimli yzde ayn ifade donup kalmt.
Hepinizi ok seviyorum ve hi kim seye ktlk etmedim; ama
siz ne yaptnz bana byle? der gibiydi bu gzel, bu yrek szlatan l
yz.
Odann bir kesinde, Maria Bogdanovna nm titreyen beyaz el

leri arasnda ufack, krm z bir ey homurdanp lk atyordu.


imdi nesnelerin nasl zincirleme kullanldn grelim. Andreyin kars L
zann doum sanclar balamtr.
Birinci nesne. Lizann doum sancs.
Son kar frtnalarnn koptuu mart gecelerinden biridir!

736

r
Moskovadan gelmesi beklenen doktor, Rusa bilmemektedir. Doktor ikinci nesayr kulan geldii iin d ereve kanlmtr.
ayr kulan nc nesne.
D ereve drdnc nesne.
Frtna beini nesne.
Pencere alyor. Dad dar bakyor. Yoldan biri geliyor. Gelenin, beklenen
doktor olduu sanlyor. Maria doktoru karlamak iin odadan kyor. Andreyle
karlayor.
Zincirleme nesneleri grelim.
Lizann doum sancs - K gecesi - Alman doktor - ayr kulan - D ere
ve kyor - Frtna - Pencere ald - Dad dan bakt - Doktor geliyor - Maria dokloru karlamak iin odadan kt.
Nesnelerin birliinin ok sk rldn gryoruz. Hem gsteren, hem ilerle
ten nesnelerin hepsi ilevli.
Prens Andreyi baka bir konumda grelim.
Prens Andrey, iki y l boyunca dnyadan el etek ekip kye ka
pand.
Piyer yurtluklarnda yapmay tasarlad deiikliklerin hibirini
sonuca ulatramad. nk kararl bir tutum iinde deildi: Durmadan
bir tasandan brne geiyordu. Oysa Andrey, ne yapmak istediini
her nne gelene sayp dkmeden ve hi zorluk ekmeksizin, kafasmdakilerin tmn yola koym ay bildi.
P iyerin tutumunun tersine, Andrey ileri pratik bir direkenlik
le ele alyordu. Bu yaklam, ilerin kolayca ve kesintisizce yrmesi
ni salyordu.
Andrey, yurtluklanmn birinde y z kleyi serbest ifti ola
rak yazdrd. Rusyada bu hareketi balatan ilk insanlardan biri oldu.
br yurtluklannda angarya yerine taksitli denti yntemini uygula
maya balad. Ayln kendi cebinden verdii renimli bir ebe getirt
ti Boguarovo ya. Yine kendisinin aylk verdii bir rahip, kyllerin ve
uaklann ocuklanna okuma yazma retmeye balad.
Andrey, zamannn yansn Lisiya Gori de babas ve henz da
dlarn elinde olan oluyla geiriyordu. br yansmda ise, babasnn

737

Boguarovo Manastn diye adlandrd kynde kalyordu. Dnya


da olup bitenlere artk ilgi duymadn sylem iti Piyere. Am a buna
karn olaylan yakndan izliyor, pek ok kitap getirtiyordu. Ve bir ol
guyu byk bir aknlk iinde saptamt: Kendisi kyden bir yere aynlmad halde, lkenin ekseni olan Petersburgtan gelen konuklar i
ya da d politika olaylann onun kadar iyi bilmiyorlard. Andrey, tm
vaktini yalnzca mlklerinin ynetimi ve ok eitli kitaplar okumakla
geirmiyordu. Bizim o ok talihsiz, son iki seferimizi eletirel adan
incelemeye de zaman aym yor ve askeri talimnamelerimizin yenilen
m esi tasansm kaleme alyordu.
1809 ilkyaznda Andrey, vasisi olduu oluna ait Riyazan yurtluklann ziyarete gitti. lkbahann artk iyice snan gnei altnda ara
basnn koltuuna yaslanm, yol boyunca taze otlan, kayn aalarnn
ilk yapraklarn, gkyznn canl maviliinde kmelenen ilk bulutla
n seyrediyordu. Hibir ey dnmyordu; keyifli baklan rastgele
geziniyordu evresinde.
Geen y l P iyerle zerinde sylei yapt salla rmaktan geti.
Pis bir ky, harman yerlerini, filiz vermeye balam k buday tarlalann geride brakt. Bir kprnn yannda para para karlar grd
bir yamatan indi. K illi bir yokuu kt. Yer yer yeeren allarla
kapl anzlklann kysndan geti ve sonunda bir kayn ormanna girdi.
Hava iyice scakt. Hi esinti yoktu. Yeil ve yapkan yapraklarla do
nanm kayn aalan kmltszd. Benek benek mor iekleriyle yee
ren ilk otlar geen ylm yapraklarndan oluan halnn arasndan u ver
miti. Kat ve kalc yeillikleriyle can skc biimde k anmsatan c
lz kknarlar yer yer kayn ormann alacalyordu. Ormana girildiinde
atlar hm ltl sesler karmaya ve iyice terlemeye balad.
Oda ua Piyotr bir eyler syledi arabacya. Arabac olumlu
yant verdi. Ama bununla yetinmeyip saygl bir glmsemeyle efendi
sine dnerek:
-Hava ne kadar gzel, ekselanslan! dedi.
-Ne diyorsun?
-Hava ok gzel, efendim!
N e geveliyor byle bu adam? diye dnd Prens. Ha! Evet,
ilkbahan kastediyor!... Doru, her taraf yeerm i... Kayn aalan,

738

kukiraz aalan... Ve ite, akaaalar da orada... yi ama meeler


grnmyor... Ah! te bir tane grnd.
Yol kysnda bir m ee ykseliyordu. Kayn aalarndan on kez
daha yalyd anlalan: On ke z daha iri, on k e z daha yksekti. G vde
si iki kiinin ancak sarabilecei kadar, yaklak iki kula olan devasa
bir m eeydi bu. Dallannm uzun sreden beri k m k olduu belliydi, ka
buu kupkuru, atlak ve kabartl kara yaralarla doluydu. Hi m i hi si
metrik olmayan bir biimde drt bir yana alm o boumlu, kocaman,
battal kollan ve parmaklanyla, kmseyici bir almla surat asan ucu
be bir ihtiyar gibi duruyordu glmseyen kaymaalannm arasnda.
Tek bana kalmt. lkbaharm almllna kendini kaptrmak istem i
yordu. N e ilkbahar vard gznde ne de gne.
lkbahar ve ak ve de mutluluk! Nasl oluyor da hep ayn biim
de srp giden bu sama aldatmacadan bkmyorsunuz? der gibiydi ih
tiyar mee. Tm bunlann budalalk ve aldatmaca olduunu hi grm
yor musunuz? Ne ilkbahar, ne gne, ne de mutluluk var aslnda. u
kknarlara bakn hele! Hepsi lgn, snk, hep ayn biimli. te ben
de eri br ve parampara kollanm uzatmay denedim. Srtmdan,
yanlanmdan, kabildikleri her yerden km kollanm!... Am a ben
bylece duruyorum burada ite. Ve ne umutlannza, ne de yalanlanmza inanyorum.
Ormandan geerken, Prens Andrey birka kez dnp meeye
bakt. Bu yal aatan bir eyler umuyormu gibiydi adeta. Meenin
altnda da iekler ve otlar vard, ama o ihtiyar ucube i karartc ve ka
t gvdesiyle inatla dikilip duruyordu onlann arasnda.
Evet, bu mee aacnn hakk var; bin k e z hakl o, diye dn
yordu Andrey. Bakalan, genler kendilerini o aldatmacaya kaptra
dursunlar! Bizler yaamn ne demek olduunu biliyoruz. Tketmiiz
yaammz biz!
Bu mee aacnn grnm A ndreyin iinde, yeni ve umutsuz
ca, ama hznn ekiciliiyle bezenmi dncelerin domasna y o l a
t. Bu yolculuk srasnda Andrey yaam biimini deiik ve derin bir s
navdan geirdi adeta. Ve bir kez daha o tatsz, ama huzur veren sonu
ca vard: Hibir ie girimemeliydi; ama yaamn asla ktlk yapma
dan, kayglara kaplmadan, hibir ey arzu etmeden tamamlamalyd.

739

II
Riyazan yurtluunun vesayet sorunlar iin A ndreyin, Kont
R o sto vla grmesi gerekiyordu. Kont R ostov soylularn ile sorumlusuydu. Andrey ona maysn ortalarna doru, havalarn iyice snma
ya balad gnlerde gitti. Ormanlar artk alabildiine yeermi, orta
lk toza bulanmaya balamt. Hava yle scakt ki, en ufak bir su biri
kintisinin kysndan geerken suya atlamak geliyordu insann iinden.
Andrey Rostov lann Otradnoye deki evine bahenin ortasndaki
yoldan yaklarken neesizdi ve kafas yneticiyle konuaca binbir
sorunla doluydu. O srada sadaki aalarn arkasndan neeli kadn
sesleri geldi kulana. Sonra bir grup gen k z yeillikler arasndan ko
arak A n dreyin arabasnn nne kt. Bu kzlar takmnn banda
ok narin siyah gzl bir esmer vard. San bir basma elbise giym i, ba
na beyaz bir rt balamt bu esmer gzeli. rtnn altnda dank
sa lleleri sarkyordu. Gen kz, prense bir eyler haykrd, ama onun
yabanc olduunu fark edince kahkaha atarak hi arkasna bakmadan
oradan uzaklat.
Prens Andrey birden rahatszlk duydu. Hava ok gzeldi. Gne
capcanlyd. Ortalk nee sayordu. Ama bu incecik gzel k z A n
dreyin varlna hi oral olmak istemiyordu. Apayn, belki de sama
sapan olan, ama nee ve mutluluk dolu yaamndan honuttu gen kz.
Niin bu denli keyifliydi acaba? Neler dnyordu kimbilir? Gen
kzn aklnda askeri talimnameler ya da Riyazan kyllerinin dentile
rini taksite balama sorunlar yoktu kukusuz. Neler geiriyordu kafa
sndan acaba? Onu bu denli mutlu klan neydi? diye soruyordu iinden
Andrey srarl bir merakla.
1809da Kont lya Andreyevi, Otradnoyede eskisi gibi bir ya
am sryordu. Demek tm evreye av partisi, yem ek ve konser len
leri sunuyordu. Her yeni ziyareti onu alabildiine sevindiriyordu. Do
laysyla Prens A ndreyi de konukseverlikle karlad ve nerdeyse zor
la onun yatya kalmasn salad.
Gece, i pancurlar nedeniyle scakln boucu hale geldii ya
banc bir odada tek bana kalan Andrey uzun sre uyuyamad. Okuma
ya koyuldu. Sonra mumu sndrd, ama ok gemeden yeniden yak

740

mak zorunda kald. Gerekli belgelerin henz kentten gelmedii baha


nesiyle onu burada tutan, o Rostov denen ihtiyar budalaya iinden ve
rip veritiriyordu. Burada kald iin kendine de kzyordu Andrey.
Pencereyi amak zere ayaa kalkt. Pancurlan aralar aralamaz
ay, uzun sredir bu iareti bekliyormuasma, odaya dalverdi. A n
drey pencereyi at. Gece serin, sakin, aydnlkt. A ndreyin tam kar
snda, bir yan karanlk, br yan alabildiine aydnlanm olan bir di
z i budanm aa gze arpyordu. Aalarn altnda diri, gr ve nem
li bitkiler vard. Yer yer yapraklar ve gm gibi parlak filizler dikkat
ekiyordu bitkilerin arasnda. Aalarn tesinde, iyden prl prl ol
mu bir dam, daha sada parlak beyaz gvdesi ve dallaryla kvrck
yaprakl bir aa grlyordu. Onun stnde ise, tek tk yldzlarn y a
np snd parlak ilkbahar gnde nerdeyse dolunay evresine gel
mi ay dede yer alyordu. Andrey dirseklerini pencereye dayayp gk
yzn seyre koyuldu.
A n dreyin odas birinci kattayd. stndeki dairede yatanlar da
uyumuyordu; kadn sesleri geliyordu oradan.
-Bir kez daha, yalnzca bir kez, diyordu bir kadn sesi. Andrey
hemen tand bunu.
-Hadi bakalm, uyku zaman artk, diye yantlad bir baka ses.
-Hayr, uyumayacam; uyuyamam, elimde deil... Haydi, son
bir kez.
ki kadn sesi, bir parann sonu gelen bir dizeyi bir tr ezgiyle
seslendirdi.
-Ah! Ne ho!... Eh! A rtk tamam. Uyuyalm imdi.
-Sen uyu istersen. Benim uykum yok.
Bu son szleri syleyen pencereye yaklamt, dahas iyice d
arya eilmiti anlalan; nk elbisesinin hrtsyla birlikte soluu
bile duyuluyordu. Dolunay, ay , glgeler, her ey sessizlik iinde
ylece donup kalmt. Andrey de gnlsz varln belli etmemek
iin, en ufak bir harekette bulunmamaya zen gsteriyordu.
-Sonya, Sony a, diye seslendi ilk ses; Nasl uyuyabilirsin kuzum!
u gzellie bak. Ah! N e gzel, bir grsen!... Uyan ne olur, diye yal
vard. Sesi alamaklyd sanki. Byle gzel bir gece asla, asla grlme
mitir!

741

Sonya belli belirsiz birka kelime mrldand.


-u ayn gzelliine bir bak!... ah! Harika!... Buraya gel; gel de
gr... N e geliyor iimden biliyor musun: yle, ite yle melmek;
dizlerimi kollarmn iine alp skmak, ok skmak, alabildiine sk
mak, sonra da umak! te byle!
- Yeter artk... Deceksin...
akalap boumay andran grltler ve Sonya nm honutsuz
sesi duyuldu yukardan:
-Saat biri geti.
-Amaan! Keyfim i karyorsun iyice!... Hadi git yat; g it hadi!...
Yine her taraf sessizlie gmld. Ama Andrey gen kzn orada
olduunu biliyordu. H afif hrtlar ve i ekiler geliyordu kulana.
-Hey Tanrm! Tanrm! Bu nasl ey byle! diye haykrd gen
kz birden. Madem k i uyumamz gerekiyor, gidelim uyuyalm yleyse!
Ve pencereyi grltyle kapad.
Benim varlm umrunda deil kukusuz! diye dnyordu
Prens Andrey. Gen kzn ondan sz etmesini bouna beklemi ve bun
dan bo yere korkmutu. N e diye yine yoluma ksn? Bile bile yapl
m bir hareket olur bu! diye dnd Andrey.
Anszm yreinin derinliklerinde, tm yaantsyla elien gen
lik dncelerinin ve umutlarnn kasrgas koptu. yle bir kasrga ki,
iin iinden kmaya gcnn yetmeyeceini anlayan Andrey hemen
uykuya dald.
Ertesi gn Prens Andrey, kontun iznini rica edip, kzlarn ortaya
kmasn beklemeden evine dnd.
Hazirann banda Prens Andrey, Lisiya Gori ye giderken yine o
eri br meenin onu unutulmayacak biimde etkiledii kayn orma
nndan geti. Yaz scaklan bastrmt artk. Arabasnn mgraklan, al
t hafta ncesine oranla daha bouk bir ses kanyordu ormann iinde.
Yapraklar iyice sklam, ormanm her yeri glgelenip younlamt.
Gen kknarlar bile ormann genel ahengine ayak uydurmutu: Taze ve
ayva tyl bir yeile boyanm krpe filizleri dantellenmiti alabildii
ne. Btnn gzelliine glge drmyorlard.
Kavurucu bir gnd. Bir yerlerde frtna oluuyordu. Am a tek
bana kalm bir bulut tozlu yolun stne ve zsuyla ykl yapraklara

742

damlalarn serpitirdi. Ormann sol yan glgeye gmlmt. Ya


mur damlalaryla slanan sa yan ise gnein altnda prl prld.
Aalar belli belirsiz kmldyordu rzgarla. Her taraf iekliydi. K im i
yaknlardan, kimi uzaklardan blbllerin cvltlar ve boazlarn yrtarcasma tleri duyuluyordu.
ok iyi anlatmz mee aac bu ormandayd , diye dn
yordu Andrey. Yeri neresiydi acaba? evresine baknrken, ilk nce
tanyamad bir aaca takld gz hayretle. htiyar mee ekil dei
tirmi, bol bol yeerip grkemli bir piramit halini almt. Batmak ze
re olan gnein okamalaryla kendinden geiyordu imdi. arpk or
ganlar, tmsekleri ve yarklan kaybolmutu. O huysuzluu ve ihtiyar
ca umutsuzluu kalmamt. Doruca yzyllk sert kabuundan fk
ran taze yapraklar zsuyla ylesine kabarmt ki, insan bu ihtiyann bu
hale nasl geldiini, byle yapraklara nasl yaam verdiini kendi ken
dine sormadan edemiyordu. Hi kuku yok, ayn mee bu dedi sonun
da Andrey. Ve yreinin kendiliinden bir nee ve yenilenme duygu
suyla dolduunu hissetti bunun zerine. Yaamnn en iyi ve en sra d
dakikalan ayn anda kafasnda canland. O derin gkyzyle Osterlitz, kansnn ld andaki sitemli yz, P iyerin sal zerindeki hali,
gecenin grkemiyle alabildiine coan o gen kz, ayn parlakl, tm
bunlar bir anda gznn nne geldi.
Hayr, insan otuz bir yanda yaamdan vazgeemez, diye kesin
karann verdi sonunda. Yeteneimi kendimin bilmesi yetmez; herkes
bilmeli. Piyer de ge umak isteyen o gen k z da bilmeli. Herkes ta
nmal beni. Onlar benim yaammdan bamsz olarak srdrmemeli
yaamlann. Benim yaamm onlannkine yansmal. Onlann yaam da
benimkiyle harmanlanmak!
Yolculuktan dnnce Prens Andrey, sonbaharda Petersburga
gitm eye karar verdi ve bunun iin eitli bahaneler dnd. Binlerce
salam neden, birbirinden mantkl binlerce kant, onun bu karann her
an hakl kanyordu. Kyden aynlmay dnmek bir ay nce ok sa
ma geliyordu A ndreye. imdi ise, etkin bir yaam srmenin deerini
nasl g z ard edebildiini anlamyordu bir trl. Eer tm deneyimle
rini, tm kazanmlanm uygulamaya koymazsa, hepsinin uup gidece-

743

ini ak seik gryordu artk. Daha nce, yaamn ona verdii ar


derslerin ardndan, hl yararl olabileceine, mutluluu ve ak tada
bileceine inanmay kklk olarak gryordu. imdi ise, bu dn
cesini o denli zayf kantlara nasl dayandrabildiine ayordu. imdi
artk mant ona eski dncelerinin tam tersini esinliyordu.
Prens Andrey, bu blmde dnyadan el etek ekmitir. ki yldr kyde yaamak
tadr. 1809 yaznda olunun Riyazan yurtluklarna gider. Ormandan geerken ua
havann gzelliini syler.
Ormandan geerken yol kysndaki mee aacn grr. Bu meenin kabuu
kupkurudur. atlaktr. Dallan krktr. Tek bamadr.
Prens, meeyle kendini zdeletirir.
Mee, Andreyin durumunu gsteren nesnedir.
Rostovlann evine yaklarken, yeillikler arasndan gen kzlar kar. Kzlarn
banda ok narin siyah gzl bir esmer vardr. Kahkaha atarak uzaklar kz. Ca
n sklr Andreyin. Onu bu denli mutlu klan neydi? diye sorar kendine.
Dnte yine ormana girerler. Bir yerlerde frtna olumaktadr, bu, deiime
hazrlar okuru. Andrey, giderken umutsuzlukla zdeletirdii mee aacn arar.
Yal mee aac bol bol yeerip grkemli bir piramit biimine dnmtr.
Andrey deiir, yaama dner.
imdi nesnelerin birliim grelim.
Biliyoruz, Austerlitzde attan dt. Gkyzne bakt. Savan anlamszln
grd. Evine dnd saat, kars Liza ld. ocuunun yurtluuna giderken mee
aacn grd. Rostovlann bahesindeki gen kz ona aldrmad.
Gkyz - Kars Lizann lm - Mee aac - Kzn aldrmazl.
Btn bunlar Andreyde umutsuzluu, bkknl pekitiriyor. Dnte grd
mee deimi.
Oluan frtna - Grkemli mee aac.
Andrey, yaama dner.

Kiik Kpekli Kadn


imdi de ehovun Kk Kpekli Kadn (8) adl yksnde nesnelerin birlii
ni grelim.
Dmitri Dmitri Gurov, Yaltada yaz dinlencesindedir. Gurov, evlidir, bir erkek,
iki kz babasdr. Erken evlendirmilerdir Gurovu.

Kansna gelince uzun boylu, kaln kal, evresine fazla nem vermeksizin ka
zk gibi dimdik yryen, kendisine sorarsanz kafas derin dncelerle dolu bir ka
dndr.
Gurova gre kars dar kafal, uza grmeyen, kaba-saba biridir. Karsndan
korktuu iin Gurov, elden geldiince evden uzak durur. Karsn aldatmaktan zevk
duyar.
Gurov, Yaltada dinlencedeyken, sarn, orta boylu gen bir kadn rhtmda g
rnr. Kadnn beyaz tyl, ufak bir kpei vardr.
Kadn, hep yalnzdr. Ad bilinmedii iin ondan Kk Kpekli Kadn diye sz
ederler.
Gurov, kadn grr grmez yle dnr, Kocasz, tek bana dolaan bir ka
dn olduuna gre, onunla tansam zarar vermez.
Gurov, bu kadnla yaayaca tatl servenin ekiciliini dnr.
Bir akam kadn belediye lokantasna gelir. Gurovun yanndaki masaya oturur.
Gurov, glmsemeyle kpei yanna arr.
Bylece tanrlar.
Tanmalarnn stnden bir hafta gemiti. O gn tatildi. Kal
d otel odasnda boucu bir scak vard; sokakta ise tozdan geilm i
yor, rzgar apkalar kapt gibi uuruyordu. Gn boyunca susuzluu
dinmeyen Gurov bir eyler imek iin sk sk ardaa uruyor; oraya
gelmi bulunan Arma Sergeyevna ya da urup, dondurma gibi serinleti
ci eyler ikram ediyordu. Byle bir gnde en iyisi ardakta oturmakt.
Am a akam olunca hava biraz dinginleti, onlar da rhtma yana
acak vapuru seyretmek iin sahile indiler. Limana bir sr kalabalk
toplanmt. Herkesin karlamaya hazrland bir yakm vard, ellerin
de dem et demet ieklerle gelmilerdi. Yalta da toplanan bu kalabal
n iki zellii bir bakta gze arpyordu: Yal-bal bayanlar ssl
giyinmekte genlere ta kartyorlard, bir de generallerden (Osmanl
Devleti nde olduu gibi sivil memurlarda da generallik -paalk- rt
besi vard; her bakanlk memurlar generallerden zel niformalaryla
birbirinden ayrlrd.) geilmiyordu.
Denizin dalgal oluu dolaysyla vapur hayli ge, ancak gne
batarken gelebildi; rhtma yanamak iin saa-sola uzun sre manavra yapt.

745

Anna Sergeyevna, bekledii biri varmasna sapl gzln


gzlerine yaklatrarak vapura, inen kalabala uzun sre bakt. Bak
larn G urova evirdiinde gzlerinin ii glyordu. yle konukan
bir kadn olmutu ki, soru ardndan soru yadryor, biraz nce ne sor
duunu kendi de unutuyordu. O heyecan iinde az sonra sapl gzl
n de drerek kaybetti.
Ssl giysileri iindeki kalabalk dald, rzgar tmyle dindi,
Gurov ile Anna Sergeyevna dan baka rhtmda kimsecikler kalmad.
Ama onlar sanki vapurdan inecek biri varm gibi oradan ayrlp gitm e
diler. Kadn artk konumuyor, hep elindeki iekleri kokluyor, Gu
r o v a da bakmyordu.
-Akam olunca hava dzeldi, dedi Gurov. E, imdi nereye gide
ceiz? Hemen otele dnmesek bari...
Kadndan ses kmad.
Bunun zerine Gurov kadna bakt, onu birdenbire kucaklayarak
dudaklarndan pt. Bu yaklama srasnda kadnn elindeki iein
kokusunu, serinliini daha bir yakndan duymutu. Sonra birilerinin
onlar grp grmediini anlamak iin evresine baknd.
-Sizin otele gidelim, dedi kadna, sesini alaltarak.
Yan yana hzl hzl yrdler.
Kadnn kald oda boucu scakt, Japon maazasndan ald
esansn kokusu doldurmutu odasnn havasn. Gurov gen kadn s
zerken, u dnyada ne garip karlamalar oluyor! diye geirdi iin
den. Gemite kalan yllarda bir araya geldii kadnlar; tasasz, iyi y
rekli, ak bulumasndan tr sevinli, ksa da srse onlara verdii
mutluluktan dolay ona minnet duyan kadnlar geldi hatrna. Bir de ka
rs gibiler vard. Byleleri abuk sabuk konumalar arasnda son dere
ce itenliksiz davranrlar; aktan, tutkudan daha nemli bir eyin peindelermi gibi naz yaparak, iveleriyle can skarak seviirlerdi. Gurov
birka tane ok gzel kadnla karlamt ki, hepsi de buz gibiydiler.
Genliklerini biraz geride braktklar iin, yaamn vereceinden daha
fazlasn kapmann hrnlyla yrtc bir ku gibi saldrlar; dnce
sizlikleri, kaprisleri, zekadan yoksun olular nedeniyle, karlarna
kan erkei avularnn iinde tutmak hrsyla rpmrlard. Gurov bun

746

lara kar buz gibi souyarak gzelliklerinden tiksinir, i amarlarnn


dantelleri, srngenlerin pullan gibi gzkrd.
Am a yeni tant bu kadnn rkeklii, toyluundan, deneysizliinden ileri gelen ekingenlii, utangal bambakayd. Sanki birisi
sevitikleri odann kapsn ap ieri giriverecekmi, onlan sust y a
kalayacakm gibi tedirgindi. Bana gelen bu beklenmedik duruma, bir
kadn olarak dmesine kadar varacak bir olay gzyle bakyor; yann
daki adamn ok garip, hatta yersiz karlad akn davranlannn
etkisinden kendini bir trl kurtaramyordu. Kadncazn beti benzi at
m, y z izgileri arplmt; eski tablolardaki gnahkar kadm pozun
da szgn szgn otururken, yznn iki yanndan sarkan uzun salanmn hznl bir grnm vard.
-ok kt, diyerek iini ekti. imdi bana en bata siz sayg duy
mayacaksnz.
Odadaki masann stnde bir karpuz duruyordu. Gurov karpuz
dan bir dilim keserek ar ar yem eye balad. En azndan yanm saat
derin bir suskunluk iinde geti.
Kk kpekli kadnn, insann iine dokunan bir duruu vard.
Namuslu, felein emberinden gememi, sa f bir kadnn tem iz havas
yaylyordu evresine. Masadaki tek mum yzn belli belirsiz aydn
latmakla birlikte ruhundaki ezikliin izleri bu yzden tm aklyla
okunuyordu.
-Kim demi sayg duymayacam? diye karlk verdi Gurov.
Azndan kan laftan haberin var m?
Kk kpekli kadnn, Atna Sergeyevnann gzleri yalarla
doldu.
-Tann beni balasn. ok kt bir ey yaptm biliyorum.
-Kendini temize karmaya alma. Gereksiz bir ey.
-Temize kmak m ? yle bir ey yaptm yok. Kt, aalk
bir kadnm ben; kendimden ireniyorum. Kocam deil, kendimi al
dattm. A ynca yalnz imdi mi, oktan beridir aldatmaktaym. Kocam
denen adam belki namuslu, iyi bir insan ama uan teki. Onun nerede,
ne i yaptn bilmiyorsam da uak ruhlu olduunu ok iyi biliyorum.
Onunla evlendiimde yirm i yanda toy bir gen kzdm. Sonra yllar

747

var ki, yeni eyler tanmak isteiyle yanp tutumaya baladm. Daha
iyi eyler grmek istiyor, baka trl de yaanabileceine inanyordum.
Yaamak, yalnzca yaamakt btn istediim!... Diyorum ya, yeni ey
ler tanmak isteiyle yanp tutuuyordum. Ne demek istediimi anla
mazsnz, fakat yemin ederim, kendimi tutamaz bir hale gelmitim. Ba
na bir eyler olmutu sanki, durduum yerde duramyordum. Sonunda
kocama hasta olduumu, Yalta ya gideceimi syledim. Ancak burada
da yerim i bulamamtm, lgn gibi uraya buraya koturup duruyor
dum. Ama sonunda klm, aalk, kt bir kadn oldum.
Kadnn konumasn dinledike Gurov un iine bir sknt bast.
Daha nce hi karlamad, otel odasnda yersiz kaan bu pimanlk
szleri, kadnn sesinin saf tonu sinirine dokunuyordu. Eer gzlerinde
yalar olmasa aka ettiini ya da rol yaptn dnecekti.
-Anlamyorum. Neden kendini byle zyorsun? dedi.
Kadn sokuldu, yzn Gurovun gsne bastrd:
-nann bana, inann. Yemin ederim... Drst, temiz bir yaam
seviyorum. En nefret ettiim ey gnah ilemek. Am a u anda ne yap
tm bilm ez durumdaym. Basit insanlarn bir inanc vardr: eytan
baz kiileri zellikle seerek yoldan karrm. Beni de yoldan kar
d galiba...
-Yeter artk, yeter!
Gurov byle dedikten sonra kadnn szgn, rkm gzlerine
bakt; onu kucaklayarak pt. Onu byle bir sre okamas, alak ses
le konumas, eski neesini biraz olsun dndrm, kadncaz rahat
latmt. Karlkl glmeye baladlar.
Bundan sonra her gn buluurlar. Kadn, durmakszn sorar Gurova, onu sevi
yor mu, saygs azald m. Gurov, yaknlarda kimse yoksa, kadn sk sk per, g
zelliini ve ve bitiremez. Bu durum onu yeniden dnyaya getirmi gibiydi.
Gnler hzla geer. Ayrlk gn gelir. nce kadn, Anna Sergeyevna gider Yal
tadan. Daha sonra Gurov da evine Moskovaya dner.
Moskovada gnlk yaamn aknda unutacaktr Annay. Byle dnr Gu
rov. Ama bu dnd olmaz. Durum yledir.
Bu durumda aradan bir ay gese Anna Sergeyevna belleinde
bir sis bulutuna karaca, br kadnlar gibi ie dokunan glmseyi-

748

iyle yalnz arada bir dlerinde kalacaa benziyordu. Ama bir aydan
daha ok zaman getii, kara k tm arlyla kentin stne kt
halde Arma Sergeyevna nm ans sanki bir gn nce ayrlmlar gibi
belleinde taptazeydi. Onu unutmak yle dursun, belleindeki izleri
daha ok canllk kazanmt.
Anna btn varlm kapsamtr.
Bir gece Doktorlar Kulbnden karlarken, artk dayanamad
oyun arkadana derdini averdi:
-Ah, biliyor musunuz, Yalta ya gittiimde ne tatl bir kadnla ta
ntm.
B ir memur olan arkada kzaa bindi, atlar yrynce geriye
dnerek seslendi.
-Dmitri Dmitri!
-Ne var?
-Haklymsnz. Kulbn lokantasnda sylemitiniz ya, yedii
m iz mersin bal biraz kokuyordu.
Arkadann syledii Gurovm cann skar. Ne biim yaamdr
bu. Hep oyun, hep kumar, oburca tknmalar, kafa ekmeler, birbiri
nin ayn konumalar.
Gdk bir yaam dr bu.
Sonunda Annay grmek iin S. kentine gider. Otelin kapcsn
dan Annamn adresini renir.
Gurov acele etmeden Staro-Gonamaya Soka na gitti, arad
evi kolayca buldu. Evin evresinde st ivili tahtalardan yaplm,
kl rengi bir it uzanyordu. Gurov evin pencerelerine, oradan da ite
bakarak, Bu itten atlayp kaabilirsen k a diye dnd.
Aklndan geen baka bir dnce daha vard: Bugn daireler
tatil olduuna gre kocas evdedir. Zaten eve girip de herkesi ayaa
kaldrmann alemi yok. Bir pusula yazp gndersem, bu sefer kocasnn
eline geer; bir uval inciri berbat ederim. En iyisi bir frsat kmasn
bekleyeyim ...
Bu dnceyle it boyunca sokakta aa yukar dolamaya, uy
gun frsat kollamaya balad. Bir ara eve bir dilencinin girdiini grd.
Sokaktaki kpekler adamn stne saldrdlar. Aradan bir saat kadar

749

geince ierden zayf, belli b eltsiz piyano tngrtlar gelmeye balad.


Piyanoyu Arma Sergeyevna alyor olmalyd. Derken, n kap anszn
ald, dar kan yal bir kadnn ardndan ok iyi tand kk be
yaz kpek frlad. Gurov kpee seslenmek istediyse de yrei hzl
hzl vurmaya balaynca, heyecandan hayvann adn unutuverdi.
Sokak boyunca gezinmesini srdrd; bu arada kl rengi ite
kar hnc bydke byd. Arma Sergeyevna onu oktan unutmu,
bir bakasyla gnl elendiriyor olmalyd. yle ya, sabahtan akama
dein bu yere batas iti grmek zorunda kalan gen bir kadn baka ne
yapabilirdi? Sonra oteline dnd, ne yapacan bilemedii iin sedir,
de uzun sre oturdu. Oradan kalkp yemee gitti, dnte yataa yataj
rak deliksiz bir uyku ekti.
|
Geya adl opera ilk kez sergilenecektir S kentinde. Annann geleceini dne- j
rek Gurov, operaya gider. Perde arasnda Annanm kocas cigara imek iin dan ;|
kar. Gurov, Annann yanna gider. ok arr kadn. kisi de tedirgin, Anna, ar- j
dnda Gurov dar karlar. Kadn, ac ekmektedir. Mutsuzdur. Hep Gurovu d -;
nmektedir. Gurov kadn per. Kadn korkmutur. Moskovaya geleceim der, t
ayrlrlar.
Anna iki ayda bir Moskovaya gider. Kar koca gibi olmulardr. Gurovun yaa-'
m ikiye ayrlmtr. Ailesiyle, arkadalaryla yaadklar yalandr. Annayla yaa- s
dklar gerektir.
imdi bu ykde nesnelerin birliim grelim.
lk nesne kk kpektir. Tanmalarna yol aar. kinci nesne Annanm sevi
meden sonra ruhunda oluan ezikliktir. Bu, Gurovu etkiler.
Gurovun arkadann anlamsz konumas, Annann yalnl Gurova unu i
gsterir. Gdktr yaam... Bu eler de nesnedir.
Olay iten nesnelerdir bunlar.
i
Gurov, daha sonra sokakta kk kpei grr. Kk kpek burda gsteren
nesnedir.
|
tici nesnelerin izelgesi yledir.
I
Gurovun Annayla bir gecelik yatma istei - Kk kpek - Sevimeden sonra )
t
Annanm kirlendiini dnmesi - Arkadann anlamsz szleri - Gurov, yaamn
J
gdk olduunu anlyor - Annaya gidiyor.
I

Makar udra
Maka udra (9) yal ingenedir. Gen bir insanla konumaktadr. Delikanlya
kzlardan uzak durmasn syler.
Atee tkrd, ubuunu yeniden doldurarak sustu. Rzgar ha
zin ve ksk bir uultuyla esiyordu. Karanlkta atlar kiniyor, tatl, tut
kulu bir Ukrayna arks akp geliyordu obadan. M akarm dilber kz
Nonka sylyordu bu arky. Onun gsten gelen gr sesini tanyor
dum artk. Merhaba derken ya da ark sylerken, yani her zaman bir
tuhaf, honutsuz, tiz b t nlay vard bu sesin. Esmer, donuk yzn
de bir arienin gururu okunur; glgeli, koyu kahverengi gzleri kar
konulmaz gzelliinin bilinciyle, teki insanlara kar horgryle par
lard.
Makar, ubuunu uzatt.
-ek, dedi. K z gzel sylyor deil m i? Hele hele! ster miydin
byle bir dilber sevdalansn sana? stemezdin ha? Aferin! Kzlara inan
ma, uzak dur onlardan. Aman akimdan karma bunu. Bir kzla p
mek, ttn imekten daha hotur elbette. Ama o m bi kere ptn m,
zgrl yreinden sil artk. Seni yle grnmez balarla kendine
balar ki, bir daha koparamazsm. Btn benliini yitirirsin. Evet! Ken
dini kzlardan korumalsn! yle de yalancdrlar ki! Seni dnyada her
eyden daha ok sevdiini syler ya, toplu ine ucuyla yle bir dokun
bakalm dnyay bana ykar alimallah! Bilirim ben onlar! He-hey!
yle bir bilirim ki! ster misin, gerek bir olay anlataym sana ahinim?
Sen de aklndan karma onu. Aklndan karmadn srece de, ku g i
bi zgr olursun.
Zobar adnda gen bir ingene delikanls yaard bir zamanlar,
Loyko Zobar. Btn Macaristan, ek lkeleri, Slavya, uzun szn k
sas, u denizin evresinde yaayan kim varsa tanrd onu; yle yi it bir
delikanlyd ite! O lkelerde hangi kye gidersen git, Loyko yu ldr
m eye yem inli birka adama raslardm. Fakat o yine de yaayp giderdi.
Eer houna giden bir at grmse, sen o atn bekilii iin bir alay as
ker gnder istersen, fark etmez. Zobar mutlaka boy gsterirdi o atn s
tnde! He-hey! Sanki kimseden korkusu mu vard onun? eytan btn
takm taklavatyla birlikte karsna ksa, diyelim ki bam ekmeye

751

frsat bulamad, herhalde kfr basar, eytanlarn suratlarnn ortasna


yaptrrd tekmeyi. Evet, tam tamna byle olurdu ite!
Onu tanmayan ya da yklerini iitmeyen ingene obas yoktu.
Akl fikri atlardayd Loyko Z obarm. Ama ok uzun srmezdi hevesi.
Biraz bindikten sonra hayvan satar, paray da saa sola datrd. K im
seden gizlisi sakls yoktu. Eer sana gerekliyse, g it yreini iste. Ken
di elleriyle koparr, verirdi. Yeter ki, sen honut ol! te byle bir deli
kanlyd o, ahinim!
Bizim oba o sralarda, bundan on y l kadar nce Bukovina taraf
larnda gteydi. Bir gn, -bir ilkbahar gecesi- ben, Koutaya kar sa
vaan asker Danilo, yal Nur, Danilo nun kz Radda ve tm oba hal
k bir arada oturuyorduk.
Benim Nonkay biliyorsun deil m i? arie gibi kzdr! Ama
Raddanm yannda o bir hitir, sz bile edilmez! Raddanm gzellii
ni szcklerle anlatamazsn. Bu gzellii belki bir keman dile getirebi
lirdi. Am a o keman almaya da adam gerek...
ok yiidin yreini kuruttu bu Radda, o-hoo, pek ok yiidin.
Moravya da, salar perem perem yal bir derebeyi ta kesildi onu
grnce. Atnn zerinde, stma tutmu gibi titreye titreye baka kald.
ok yakkl bir adamd. eytan, bayramlklarn giyinse o kadar yak
kl olabilirdi ancak. Kaftan altn srmalarla kaplyd. Brndeki k
l; im ek gibi parlyor, at einiyor, klcn batan baa kaplayan de
erli talar l l ldyordu. apkasna da gk paras gibi m avi bir
kadife taklyd... Bylesine grkemli bir derebeyiydi ite! Radda ya
bakt bakt da:
-Hey, kz! dedi. Bir pck ver, bir kese altn al!
Radda arkasn dnverdi.
-Eer incittiysem, bala beni, hi deilse tatl bakn esirge
m e...
Yal derebeyi o saat yelkenleri suya indirmiti. Kuandan bir
kese altn karp Radda nm ayaklarnn dibine frlatt. Kocaman bir al
tn kesesiydi bu, karde! Fakat kz, sanki kazara arpyormu gibi, ke
seyi ayann ucuyla amura itivermesin mi! Haydi bakalm!...
Derebeyi:

752

r
-Alacan olsun kz! diye ah etti, atn kamlad, bir toz bulu
tu iinde gzden yitti.
Ertesi gn yeniden kp geldi. Obaya doru gk grlts bir
sesle:
K im dir o kzn babas? diye grledi.
Danilo kt.
-Kzn bana sat, ne istersen vereyim !
Danilo ona yle dedi:
-Domuzlarndan vicdanlarna kadar her eylerini Leh beyleri sa
tar sadece. Ben Koutoya kar savam adamm, ticaretten anla
m am!
Yal derebeyi fkeden kpkrmz kesildi, tam klcna davran
mak zereydi ki, bizimkilerden biri atn kulana bir kz paras de
dirince hayvan zerindeki biniciyle birlikte tozu dumana katp gitti. Biz
de toparlanp yola koyulduk. Birinci gn geti, ikinci gn baktk, senin
ki gelip yetiti!
- H ey! diye bard. Tannnn ve szlerin karsnda, vicdan
mn tem iz olduuna yemin ederim. Evlenmek istiyorum onunla. Her
eyim i sizinle paylamaya hazrm. ok zengin bir adamm ben!
Yalm yalm yanyor, rzgara tutulmu deve dikeni gibi, eyerin
zerinde sallanyordu. Hepimiz bir kararszlk iinde kaldk.
Danilo:
-Haydi bakalm kz! Konu! dedi.
Radda bize bakarak:
-Gnl rzasyla karga yuvasna giren dii kartal grdnz m
siz? diye sordu.
Danilo glmeye balad. B iz de onunla birlikte gldk.
-Aferin kz! ittin m i bey? Olmad bu i! Sen kendine bir g
vercin ara en iyisi, o daha uysaldr.
Yeniden yola koyulduk.
Loyko, vurulur Raddaya. Raddann koulu vardr. Btn obann nnde ayak
lanma kapanp sa elimi pmeni istiyorum. te o zaman senin kann olacam.
Bu ok ar bir kouldur.

753

Ertesi gn Radday gsnden baklar, ldrr. Loyko He-hey! imdi ayak- 1

larna kapanabilirim gururlu kralie diye haykrr.


sMakar udra, delikanlya t vermektedir. Nonkann ark sylemesi durumu I
deitirir.
Nonka olay balatan ilk nesnedir. Daha sonra Zobar grrz. Zobar, her iste
diini elde eden bir gentir. Para kesesini itmesi, Raddann gururunu gsterir. Radda daha sonra, Loykoya kars olma koulunu dayatr. Bu koul ingeneler arasn
da yoktur.
Nesnelerin birliinin izelgesi yledir.
:
Nonkann ark sylemesi - Zobarn her istediini elde etmesi - Raddamn pa
ra kesesini ayayla itmesi - Loykonm Raddaya tutulmas - Raddann koulu.

Her nesne karakterin bir yann gsterir.


Eyll

imdi Mehmet R au f un Eyll (10) yaptna bakalm.


Sreyyayla Suad evlidir. Necib Sreyyann halasnn oludur. Necib, Suada j
ak olur. Bunu belli etmez. Bir gn Suad, Syleyiniz bakaym, nasl bir k z istersin izdedikte Necib, Sizin gibi olsundeyiverir. Suad kzarr, ltifatnz baka bir
zamana saklaynz der.
Suadn durumu da yava yava deiir. Sreyya, sandalyla, yelkeniyle yary
la mutludur. Ama Suadta i sknts balamtr.
Bir gn Necib, Suadm eldiveninin tekini alr, cebine koyar. O eldiven, Necibi
mutlu eder.
Necib tifoya yakalanr. Durumu iyi deildir. Ancak daha sonra iyileir. Suad,
Necibi grmeye gider. Necibin nasl iyiletii konuulur. Necib, Bereket versin
hanmlara der.
Hanmefendi, Suada, Hi, hi deil, diye ban sallyordu,
sonra glmseyerek, Bereket versin yastnn altndaki hanm eldive
nine. .. dedi.
Suad, ne olduunu anlayamad ac bir duyguyla ezildi. N e
cib in nce sapsan kesilerek donduunu grd. Necib bir ey syleye
medi, bouluyor gibiydi. Yalnzca eliyle inkar eder gibi belirsiz bir ia
ret yapt ve Hanmefendi nasl olup da eldivenin kefolunduunu anla
trken Hacer kolunu uzatp ocuklara zg bir teklifsizlikle eldiveni
kard, elinde tutarak, te! dedi.

754

Ve bu, Suad iin o kadar iddetli, o kadar ansz bir sarsnt oldu
ki, uuldayan banda gzlerini karartan b t zonklama, ayakta olsayd
drecek kadar vcudunda gszlk hissetti; otururken bile dayan
mak gereini duydu, Ya Sreyya burada olsayd yarabbim... diye tit
riyordu. Onlar konuuyorlar, Hacer glyor, galiba kendisi de yant ve
riyordu; fakat hissediyordu ki, hayatna sahip, szlerine egemen deil
di. Btn bunlar bir baygnlk pas arkasndan hissediyor, kendisini
yle iitiyordu. Kendisini ykan darbeler, D em ek... D em ek... gibi
geliyordu. Oh yarabbim! Dem ek oydu, eldiveni alan oydu dem ek...
Arkasn getiremiyor, byk bir zihin kargaal arasnda, korkuyla
mutluluk o kadar dzensiz bir mcadeleyle onu yoruyordu ki, buna dayanamamaktan korkuyordu. Ve bundan duyduu memnunlukla korku
birbirine dolayor, o kadar birbirlerine karyorlard ki, hangisinin
doru olduunu belirleyemiyordu. Bunda, yle srarl bir sreklilikle
sersem eden bir yoruculuk vard ki, yalnz kalp rahata dnmek iin
oradan kamaktan baka are olmadn grerek, bunun iin bir neden
aramaya balad.
Fakat dnd, istedii gibi oradan ayrlmak mmkn olmad
ve ayrlrken baka bir darbe daha geldi; Necib in nekahat (hastalktan
sonraki dinlenip toparlanma) sorunu kt, o bunun iin, Size komu
geleceim ... diye glmseyerek Tarabyaya geleceini bildirdi, fakat
Sreyya ylesine bir gceniklikle, o kadar tela ve iddetle karlk ver
di, onu Yenimahalle y e gelm ezse o kadar bir daha yzne bakmamak
la tehdit etti ki, Suad kardan titreyerek, Aman yarabbi, imdi ne ola
cak? diye beklerken, N ecibin sonunda yenilerek, Peki! demesi, onu
bitkdi.
Kocasnn N ecibi armas Suad tedirgin eder. Tamam, ite asl felaket der.
Suad, Necibin kendisine ak olduunu anlamtr. Ama Necib hibir biimde
Suad rahatsz etmemitir. Akn saklamtr. Suad buna, sevildiine sevinir, sayg
da duyar Necibe. Yine de korkar Suad, bu iin sonu nereye varacaktr.
Necib, akn ylarca gizlemitir, bundan dolay Suadn Necibden yana korku
su yoktur. Suad kendinden korkar. Direnemezdi, saklayamazd bu ak. Byle bir
durumda kocas, yaam nolacakt. Tam anlamyla ykmd. Bunlar aklna dtkte
yeniden korkuya kaplr, byk bir ac duyar.

755

Necibe geldikte. Suad, anlamtr sevildiini. Aslnda Necib, Suaddan hib


karlk beklemez. Suad kutsal olduunu bilsin, yeter.
Necib, beden asndan tutkun deildir Suada. Yrei tutkundur.
Suadn bunu bilmesi mutlu eder Necibi.
Bir gn Suad, Sreyya, Necib kr gezisindedir.
ayn btn btn ssz buldular, aalarn glgeleri yan bulut
lu gk altndaki ayr soluk, zavallyd. Yalnz son yamurlann ve dn
k gnein verdii bir tazelikle, hznl bir yeillik vard; onlar aynn bu rengindeki gzellii konuurlarken, Suad narlardan san, kuru
den yapraklann kaplad yollarda yamurlarla slanarak oluturduk
tan amura, bu rm yapraklara bakarak, te! diyordu.
Necib evresine baknarak, Havann rengi gitgide soluyor, dedi.
Ve bastonuyla kardan ar ar ykselen bulut ynlarm gs
terdi; Sreyya:
-Ey, ne olacak? dedi, geenki havalan dnsene... N eydi o
yamur, o rzgar?
-Ama dn ve nceki gn ne kadar parlakt, bir y a z gn g ib i...
-Buna sonbahar demiler!... Bu kadar gzellik ve scaklk verdik
ten sonra, eyllden ne beklenir? Malum ya, eyll hzn ve yas aydr.
Bu sz zerine Suada, hayatnn bu a, mrnn, kadnlnn
eyll gibi geldi. Eyll! yle bir ay ki, geen her gzel gn iin ona
minnettar olmak gerekir. Eyll, e sef ve zlem aydr, iine birka gn
lk k hcumundan ac dt iin, insan o gzel havalann, devaml
yazn artk getiini anlayp zlr, zlem eker...
Kendi hayat da byle deil miydi? Son gnlerin gzelliinden
sonra imdi yine olanakszla, hzn ve skntya dmemi m iydi?
Tpk imdi dt gibi, y a z da farkna bile varmadan, nasl elindeki
mutluluu kam p ilk k hcumuyla kederleniyorsa, o da demin anla
yp eski gnlerin zlemini ekmemi miydi? Hayata yeni batan bala
mak arzusu, bugn tekrar yaz olsun emeli gibi bir ey deil m iydi? Bir
yldr onu harap eden kayglarn, aclarn ne olduunu artk iyice anl
yor, te benim eyllm! diyordu.
Eyll!... Henz renk ve gzel kokular bitmemi, fakat bahann
bol renkleri, hissedilmez ekilde kaybolmutu. Bu kayboluta geri g el
mek ister gibi bir eda vard, ama bu bo, ac, hrn bir edayd ve buna

756

karn baharn rengi soluverdi. Artk uyanm, doann ruhunu gr


yordu; yapraklarn nasl sararm, birounun dp amurlarda r
m olduunu gryor ve imdi, hava ne kadar gzel olsa, ne kadar g e
ici, bu renk ve gzel kokularn ne kadar vefasz, ne kadar ele avuca
smaz, eldeyken deeri bilinmemi, ylece harcanm bir hazine oldu
unu ac ac gryordu. te artk ne bir iek kalmt, ne de gzel bir
koku... A rtk dayanma gc de kalmamt, hepsi rmt... nce
leri yamur yasa umursamazlard, yamurdan sonra yeni bir hayat,
yeni bir tazelik gelirdi; im diyse... te yamur, ite k, her eyi r
tyordu. Her e yi...
Evet, her ey ryor, her ey... nsanlar rmeyecekler mi?
Eyllde, sanki bahara zlem eken zgn bir tazelik, sanki zerine
ken kn, kendisini yok etm ek isteyen sonbahara karn devam etmek,
yine bahar olmak mcadelesi vardr; fakat bunun iin muhta olduu
eylerden yoksundur ve kendisinde de dayanma gc kalmamtr. D o
a da bunu anlam gibi, ac bir dnceyle stne ken sszln, ya
sn altnda ezilerek durur. Ne kadar urarsa, urasn, ne kadar daya
nabilirse dayansn kn stn geleceini, artk her eyin, her umudun
bittiini, buna dayanmak gerektiini anlamaktan doan bir gszlk
le alar... N e renk, ne de gzel koku... te yapraklar lyor... R z
gar, insafsz, yamur inat; her ey ryor, oh!... Her ey ryor...
O

zaman eyll kendisine, doada ilk ylgnlk ay, lmll

ilk duyma ay, ilk yararsz ve ac mcadele arzusu gibi, hayatn ne ol


duunu anlayp farkna varlmadan geen gzel gemiin zlem iyle ilk
boynu bklen ay gibi grnd.
Ayaklarnn altnda amurlanm rk yapraklara bakarak,
Evet, her ey ryor, demek biz de ryeceiz, diye dnd.
Dem ek k i ryecekti, o da ryecekti? Byle hibir mutluluk
gelmeden, daha henz beklerken, zellikle hayatmm nasl hibir eyin
farkna varmadan gemi olduunu anladktan sonra, artk bir ey yap
mann mmkn olmadn da grerek, byle rmek, bitmek, ona
pek insafszca, pek ac geliyordu.
Halbuki, ite onda yaamak iin daha iddetli bir istek, mutluluk
tan yoksun olmamak, hayatn karmamak iin derin bir ihtiya, gere

757

kirse mcadele yetenei vard. Fakat her ey bo deil mi? Ne olsa, ne


yaplsa, k gelmeyecek mi? Ya gelinceye kadar... hi mi, hi m i bir
ey yaplamaz? Byle, grerek, anlayarak, bile bile hayat ve mutluluk
tan elekmeye dayanmaktan baka bir ey mmkn deil mi?
Derin bir hzn iinde, bu dncelerden habersiz konuan S
reyya ile Necib e bakt, Sreyya Necib e bir eyler anlatyordu; eliyle
ileriyi gstererek konuurken, Necib de Suada bakyordu; o zaman,
gzler arasnda, bugn ilk defa ciddi, ateli bir arpma oldu; Necib bu
bakta ne kadar derin, ac bir yaknma ve yardm istei grdyse; Suad da onun gzlerinde o kadar derin, o kadar iten bir sevgi, her mca
deleye hazr, her deneyime ak, lmlere kadar srecek bir ballk
gryorum sand ve bu, ona ar gelen bu aresizlik, kimsesizlik duy
gusu iinde byk bir avuntu verdi; o kadar ki, ona baktka devam
edebilen bu duyguyu srdrmek iin bakt, gzlerine egemen olamayarak onlarn bakmasna izin verdi, byle, birbirlerine bir sre baktlar,
sanki gzler, uzun sre birbirinden kaan ruhlarn artk dayanma y e ti
lerini kaybetmi olduklarndan z a y f ve hasta, ac bir mcadeleyle b
ylenmi, gszdler.
Fakat bunda g veren bir hal vard, belirsiz, uzak bir kurtulu
umudu gibi bir ey; sanki bu ksz ve aresiz ruhlar iin birbirinin g z
lerinin derinliklerinde bitmi hayatlarnn tedavisiymi gibi bir ey; i
te bunun iin, gzler bir an olup birbirinden ayrldklar zaman, yeni
den o gkyzne koup yine umut ve g bulmak ihtiyac sreklilik ka
zanmt. Bunu bilmeyerek, dnmeyerek, artk boyun emeyen bir
igdyle yapyorlard; o kadar ki, btn bu sersemlik iinde, akama
kadar drt defa daha byle baktlar. Fakat bu, birok arzulardan,
arzularn bir ounun cesaret ve dayanma abas sonucunda eyleme d
nmesinden sonra mmkn oluyordu.
Sonunda, akam olup son vapurla Rumeli ye geerlerken, Srey
ya Necib i gtrmek isteyip de o reddettii zaman, baklar yeniden
birbirlerini aradlar ve bu sefer bu bulumayla yle kendilerinden ge
tiler ki, bu sanki uzun bir sylei oldu. Necib btn yoksunluklarnn
avuntusuyla sersemlemi, Suad bir bilmezlik, bir dayanmazlkla bitkin,
sanki birlikte olamamalarnn acsn ne kadar birbirleri iin yaadkla
rn anlatarak karmak iin, derin derin baktlar.

758

Eyllde ilk nesne eldivendir. Necib, Suadm eldiveninin tekini alr. Bylece Necibin Suad sevdiini gsterir eldivenin teki.
Suad, daha sonra bu eldiveni grr. Sevildiini anlar. Ama kendinden korkar...
Sreyyanm ilgisizlii nesnedir. Sonbahar olay daha ileri gtrr. izelge yledir.
Saklanan eldiven - Grnen eldiven - Kocann ilgisizlii - Sonbahar.

Beklenen Sevgili
Sait Faikin, Havuzba (11) yksne bakalm.
Beyazt Meydamnda eskiden havuz vard. evresinde de kanepeler... Adam o
kanepelerin birinde oturmaktadr. Sevdii kz beklemektedir. Kz sevildiini, bek
lendii bilmez.
B eyazt havuzunun kenarndaki kanepelerden birine oturmu,
sizi bekliyorum. Yan alm bir adamn yirm i yandaki ocuk keder
lerini, sevinlerini yaamas ne demektir, diye dnyorum: Belki bir,
ge olma hadisesi. Belki de bir eit hazlan, kederleri, ocukluklar
uzatma temayl. Ama bu uzayan yaz, kn gelmeyeceine alamet de
il. K mthi olacak, kar yollan kaplayacak, bembeyaz ovada llk
uzayp gidecek...
Sizi bekliyorum. Sizi greceim; iimde bir ey koacak. Siz
grmeden geeceksiniz. Ben kederle sevinci duyup dalacam istedi
im aleme. Dnyay yeniden kederlerle kuracam. Sonra arlardan
arlara, insan seslen arasnda, her eyi sizinle kurulmu bir ehirde
dolaacam.
Herkesler geti, siz gemediniz. Yznz grmedim. Bayra
mm, ocukluk bayramm salncaksz gemi gibi gzme ya doldu.
Souktan m titriyordum, yoksa heyecandan, zntden mi, bil
mem. Havuzun suyu bulank. Kapnn saatleri 1 2 y i gemi. Kanepe
lerde kimseler yok. Tramvay ne fena gcrdad! Tramvaydaki adam bir
tandk myd, acaba? Ne diye yle dnp dnp bakt?... Yoksa kim
seciklerin oturmad kanepelerde bu saatte yalnz p ek babolar m
oturur? Kim seler ak deil m i bu ehirde? Kimseler, bir meydann ka
nepesinde kim seyi beklemeyecek mi, yzn bir dakika grmek iin
kimsenin?

759

nce yanmdaki kanepeye oturdular. Biri kadn, teki erkekti.


Erkek bana glmsedi. Halim y o k glmee; yoksa tatl tatl glmse
mesine karlk verilmeyecek adam deildi. Bu selam yerine geen g
lmsemeye neden cevap vermedim? Sizi bekliyordum. Hl sizi bekli
yordum. Belkli de, bugn, bu saatte buradan kmayacaktnz... Yoksa
hasta mydnz?
Bir ara bir bakasnda salarnz, yrynz seyreder gibi
olmu, siz olmadnz grnce yeniden merak etmi, zlm; sonra,
belki de benim burada oturduumu tahmin etmitir de teki kapdan
kmtr, phesine dmtm. Bu pheden abucak caydm. O ka
dar ehemmiyet verilmee deer miydim?
Ya hasta iseniz!...
Sanki hasta idiniz. Koup yatanzn baucuna gelmitim. G z
lerinizi atnz. Alnnz terli idi. ki ak sar tel terli alnmzm stne
yapmt. Ateim dmyor demitiniz. ehre komutum. Kara
borsalardan ilalar getirmitim. yilemitiniz. Rhtm boyunca yr
mtk. Taze, krmz idiniz. Alnnz terli idi. Glyordunuz. Alay edi
yordunuz. Kouyordunuz, yakalayamyordunuz. Allah esirgesin! Has
ta olmayn!
Drt be saniye iinde bunlar dndmden adamn selamna
karlk vermemitim. Drt be saniye bir gecikmeden sonra ben de
gldm. Bunun zerine adam yerinden kalkt, yanma geldi.
-Bu caminin ismi ne?
Bir trl bulamadm caminin ismini, dersem, inanr msnz? H
l sizinle beraberdim. Hayr, hasta filan deildiniz, ok kr! Beni
grmemek iin arka yollardan gidiinizi grr gibi oldum. imi mte
vekkil bir sknt sard. Kzamyorum size... Dnyaya kzyorum. En
iyi arkadama kzyorum. - Yok a ...- Bu maystan baka her eye ben
zeyen souk bin dokuz y z krk alt maysna kzyorum. Budalaca g
len kzlara kzyorum. Size kzamyorum. Arka sokaklardan beni gr
memek iin kat ise, beni dnerekten gitmitir, diyorum. Hatrladm
caminin ismini:
-Beyazt camisi, canm!

760

Kadn da yerinden kalkt. Adamn mhim bir sual sorduunu,


cevabmn btn kark meseleleri halledeceini baran pekm tecessis bir yzle yanmza geldi. Yanma oturdu adamn. Bu sefer o sordu:
-Ali Sofya, hangisi?
-u tarafta...
Bir iaretle sol taraf gsterdim. Anlayamadlar ne taraftadr A li
Sofya... Elimin gsterdii istikameti bir trl kestiremediler. Gsterdi
im yerde kocaman binalar, birbirini kesen, bien yollar, dkkanlar
vard. Oradan Ayasofya y nasl bulacaklar? Ama ne yapsnlar, aresiz
kabullendiler. Zahir oralardadr, diye akllarndan gemi gibi yzme
baktlar. Son bir defa daha:
-Her halde raktr- dediler.
-Yok, p ek rak deil dedim.
Adam ellisini amt. Toprak rengi yznde allmam izgiler
vard.
-Bunu getirdim kyden- dedi.
arafl kadm gsterdi:
Havuz, yky balatan nesnedir. Beklenen kz, adamn dlerini devindirir
Tramvaydaki adamn bak, kentteki sevgisizlii gsterir.
Daha sonra biri kadn, br erkek iki kii yky ilerletir.
Nesnelerin birlii izelgesi yledir.
Havuzba - Beklenen kz - Tramvaydaki adam - Kadnla erkek.

Beklenen kz, okura adamn cokusunu gsterir. Tramvaydaki adam, kent insa
nn yalnzldr. Kanapeye oturan kar koca, adamn sevecenliini gsterir.

Panorama
Yakup Kadrinin Panorama (12) adl yaptnda nesnelerin birliini grelim.
Karpi birok gstergeyi barndrr. Siyasal erkin yzn evirdii milletvekil:
Karpite yer bulamaz. Emeti nine btn duygularn, dncelerini, aclarm, ta

salarn -ve eer varsa- sevinlerini bu topran sulan gibi iine ekmi, bu topra
n sulan gibi kendi iine eken kadnlan gsteren nesnedir.

Panoramann bir baka zellii de nesnelerin akkan olmasdr. Akkanlk zin


cirlemeden ayrdr.

761

Panorama epik bir romandr. Bundan tr nesneler birbirini itemez. Akkanlk


her blmde nesnelerle Mustafa Kemalin aydnlanma devinimine kar gerici devi
nimin ilerlemesidir.
Halil Ramizin yalnzl, Tahincizadenin oullaryla Partiyi ele geirmesi. Ay
dnlarn i gveysi evlilikle gevemesi, Fuatn umutsuzluu akkan nesnelerdir.
imdi Panorama'da gsteren nesneyi grelim.
Panorama, varsl Hseyinin, milletvekili Neet Sabitin evine gelmesiyle balar.
Kahvelerini ierken konuurlar.
Hseyin, devrimlere kardr. Uygarl otomobile benzetir Hseyin. yle der,
Otomobil caddenin ortasndan son srat gidiyor. Sen bunun nne geip durdura
mazsn. Ya bir kenara ekilirsin, ya altnda ezilirsin. Haa, birde bunun iine binmek
var. (Sesini ackl bir sr tevdi ediyormu gibi yumuatp yavalatt.) Evet, bir de bu
nun iine binmek var. Emme, ben sana bir ey diyeyim mi? Otomobilin dmeni elin
de olmadktan kelli, iine binmek marifet deil! Makineyi bileceksin, o nasl kulla
nlr reneceksin. Yani ona sahip olacaksn. Yoksa, makine sana sahip olur. Onun
ilminden anlayan ofr, seni istedii yere gtrr.
Hseyin devrimlere kardr. Uygarln nnde durulmaz ama, aygt bakasnn
elindedir. Ama Her insan, krkrne buna raz olmak istemez.
Neet Sabit buna karlk yle dnr. nklap olup bitmi. nklap prensiple
ri kanunlam salam temeller stnde yeni ve ileri bir cem iyet binas kurulmutu.
Bunun alt katnda baz fosiller daha birka zaman iin bir eyler homurdanabilirdi,
artk hibir yank uyandramazd.
Mansurzade Hseyinin syledikleri, Neet Sabitin iinden geirdikleri devrim
karsnda iki tutumdur. Biri devrimlere kardr, brnce devrimler olup bitmitir.
Bir pazar gn Mansurzade Hseyinin Neet Sabitin evine geliiyle okur bun
lar renir.
Karpi, Anadolu kulb yalnzca yemek yenen, iki iilen ya da oyun oynan yer
deildir. Btn milletvekilleri Kkten telefon beklemektedir. Eve telefon edilir,
telefona kan hanma ya da hizmetiye nerde olduu sk skya anmsatlr.
Vakit vakit garsonlardan biri, onlara doru yaklar veya gzleriyle aralarndan
birini aratrr gibi oldu mu, hepsinin ba telala ondan yana evrilir. K im i gzle
riyle, kimi kendini tutamayp yksek sesle sorar: Telefon mu? Beni mi aryor
lar?
Kkten arlan kii, ... ayaklan birbirine dolanarak hemen telefona koar. Bir
dakika sonra gzlerinde bo yere gizlem eye alt bir sevin panltsyla arkada-

762

Iarnn yanma dner, tpk garsonun biraz nce kendisine yapt gibi, onlara eilip
yavacack: Beni K k ten aryorlar! Msadenizle! der. Bunun zerine brle
ri mell mell birbirlerinin yzne bakakalrlar.
Kkten arlmamak uzarsa, kii ykma urar. Karpite ya da Anadolu kul
bnde oturacak yer bulamaz.
Halil Ramiz anlmayanlardandr. Halil Ramizin devrimler konusunda kuku
su vardr.
Hakikatte acaba asl kalplaan, otomotlaan u on yama henz girmi inklap
m drT
Karpite, Anadolu kulbnde milletvekillerinin konumu, devrimlerle ilgili tu
tumlarn da gsterir. Devrimler biimseldir, halka inmemitir.
Yakup Kadri' nin nesnelerin birliindeki baarsn Karpi lokantasyla gster
mek gerekli. yle.
Halil Ramiz, bir saat nce Karpi lokantasna geldii vakit koca salon iinde
bo kalm tek bir masa yoktu. Menkupluunda evvel -zira Halil Ramiz, im diki va
ziyetine yan alay, yan ciddi bir vasf vermitir- buraya her geliinde, daha byk bir
kalabalkla karlasa bile kendine y e r bulmakta hibir zorluk ekmezdi. Kapdan
ieri girerken m uhtelif masalardan birok e dost kollan, Buyurun, birlikte yem ek
yiyelim! iaretiyle kendisine doru uzanr, ya da bizzat Karpi, kh o devlet dk
n hanedan kii nezaketiyle onu karlamaya koar; kh bir eski Romal serdar oto
ritesiyle btn bagarsonlann seferber hale getirerek onu, mutlaka en iyi yerlerden
birine oturtmann aresini bulurdu. imdi Meclis koridorlannda ya da gazinosunda
olduu gibi burada da e dost ok defa grmezlikten geliyor ve kurnaz Karpi, onun
yanma yaklamaktan bile ekiniyordu.
Devrimlerin biimde kald Kulp nesnesiyle gsterilir. Vali hsan Turan, halk
batllatrmak iin byk bir kulp yaptrr. Bu Kulpte lokanta, oyun odalar,
dans, konferans salonlar bir de sahne vardr.
Lokantaya kimse gelmemektedir. Dans eden yoktur. Sahnelenen oyun da yoktur.
ki katl kkler kooperatifi... Kurban Bayram, Komiser Hamdi, btn bunlar ro
man boyunca ilevli olarak nesnelerin birliim salar.
imdi Panorama'dan baka bir rnekle nesnelerin birliini grelim.
O gn Osman Nuri Bey, dairede masasnn stne ylm bir
takm katlan sraya koyup gzden geirirken, yanma bir hademe yak
laarak:

763

-Sizi Mdr B ey aryor! demiti.


Baka gnler, bu, Sizi Mdr B ey aryor! sz zerine bir
nevi tela ve heyecana dmekten kendini alamayan Osman Nuri Bey,
bu sefer her nedense, ayn daveti gze arpar bir skunet ve kaytsz
lkla karlad. Bir mddet daha nndeki katlarla megul olduktan
sonra, yava yava yerinden kalkt ve Mdrn yanma gitti. Mdr
Bey, her zamanki gibi makamnda kurulmu, oturmuyor, muhteem bir
Hereke halisiyle deli odasnn iinde bir aa be yukar dolayor
du. Osman Nuri Bey, ne zaman bu odaya girse, amirinin suratndan n
ce, yerde serili bu halya bakard. Zira, bu halnn bir eini bundan be
alt y l nce y o k pahasna elden karmt. Halya dikkatle bakard ve
kendi kendine, daima bu suali tekrar ederdi: Sakn bu, bizimki olma
sn! Fakat bugn, Mdr Beyin hali o kadar skntlyd ki, Osman Nu
ri Bey, haly tetkike imkan bulamad. Zaten gen adam, -Mdr B ey
otuz yalarnda ya var ya yoktu ve Osman Nuri B ey biraz daha erken
evlenseydi, p ek kolaylkla bu yata bir ocuu olabilirdi- o, kapdan
ieriye ilk admn atar atmaz, kendisine doru yrm:
-Osman Nuri Bey, ok zntlym, sizi gayet naho bir m ese
le iin ardm... demiti.
-Bu ayn sonunda sizin memuriyetinize son verilecek! dedi.
Osman Nuri Bey, bu kesik kesik laflardan nce hibir ey anla
mad. Sonra birden, mthi hakikat uurunun en can alc noktasna
sapland ve sanki, odann tavan ba stne yklm gibi oldu. Bir k e
lime sylem eye imkan bulamadan gerisin geriye yryerek kapya
yaklat ve yavaa darya kt.
imdi onda, nereye gideceini, ne yapacan bilemeyen bir in
san hali vard. Tekrar gelip masasnn bana oturduu zaman, uzun bir
mddet donmu gibi kald. Gzlerinin ve yznn ifadesi de donmu
tu. Akama kadar elini hibir ie sremedi; ne elleri, ne kafas iliyor
du. Akama kadar... ve dairenin kapanma saati gelip, memurlar birer
birer kp gittikten sonra, odasn toplamaya giren hademe, onu, masa
s banda, byle bir vaziyette buldu.
-Beyim, dedi. Saat alty geiyor.
Derin bir uykudan uyandnlmasma silkindi. ki eliyle oturdu
u iskemlenin kollarna dayanarak ayaa kalkt. Sendeleye sendeleye

764

koridora kt ve merdivenlere doru yrd. Deminki hademe, elinde


bir apkayla arkasndan kouyor:
-Beyim, apkanz unuttunuz! diyordu.
Osman Nuri Bey, dnd ve apkasn hademenin elinden alp y o
luna devam edecei yerde, bir eyini daha unutmu gibi tekrar odasna
girdi. Masasnn stnde duran kat kutusundan byke bir zarf ald.
Para czdannn iinden kard yetm i be lirayla, ufak tefek baz
zel (evrak)n ihtimamla bu zarfa yerletirdi. Biraz dnd. nnde
ki bo bir kada bir eyler yazm ak istedi. Hatta, kalemi eline ald. Fa
kat sonra bundan vazgeip, zarf kapad, stne u adresi yazd:
Emirgan da Nuri Paa yalsnda Seniye Hanmefendiye.
Ve bu esnada, odann iinde dolamakta olan hademeye dnp
dedi ki:
-Senden byk bir ricam var, smail Efendi: ben hemen Ada ya
gitmek mecburiyetindeyim. Oysaki bu zarfn, bu akam son vapurdan
nce mutlaka bizim eve yetim esi lazm. Emniyetli birini m i bulursun,
sen kendin m i gidersin... Herhalde bu zahmeti benden esirgemezsin sa
nrm.
Ve ceplerinde ne kadar bozuk para kalmsa smail in avucuna
doldurdu.
-Hay hay beyim; hi merak etme. Ben zaten bu akam bir hemeriyi grmek iin Rumelihisarna gidecektim. Tam stne dt...
Aman beyim, apkanz yine unuttunuz!
Osman Nuri Bey, onu bu sefer de masann zerinde brakp gidi
yordu. Bereket versin ki, brakp gitmedi. Yoksa, bir saat sonra, Saraybumu aklarnda kendisini (Bykada) vapurundan denize atan ada
mn kim olduu bir trl anlalamayacakt. Zira ondan, bir mart lei
gibi dalgalar stnde yzen rengi belirsiz, bu eski apkadan baka bir
iz kalmayacakt.
Burda gsteren nesne apka. Osman Nuri iten karlmtr. Can skntsndan
apkasn birka kez unutur. Daha sonra denize atlayarak, kendini ldrr. Bunu
apkasndan anlarz.
Yakup Kadri apkay bir kez unutturduktan sonra, onu gsteren nesne yapmasay
d, bu, yaptn estetik deerini drrd.

765

Sen Bunu Biliyor musun?


Oktay Akbaln nesnesi son derece deiik. Sen Bunu Biliyor musun? (13) adl
yk yle balar: Sen bunu biliyor musun diye sordu ses. Sen bunu biliyor mu
sun? Neydi bildii, bilecei, bilmesi gereken? Neydi? Sen bunu biliyor musun
sz, erkein kadna syledii bu sz itici nesnedir. yk, bu sz stne kuruludur.
yk yle srer.
Sen bunu biliyor musun? ime iledi bu soru. Kadn bilmeliy
di adamn ne demek istediini. Bilmeden bildim sanlr bazen. Oysa
hibir ey bilmiyoruzdur, ne kendim iz iin, ne bakas iin. Bolukta
yzyordur. Buz dalan gibi kaplp rastlantlara gidiyoruzdur. B il
mek, anlamak, duymak, tanmak istemeden. Hepsini kabul ederek, bi
liyoruz, duyuyoruz, anlyoruz, tanyoruz sanarak... Karmzdakini,
kendimizi, onu bunu...
Bir sevi m iydi bilinmesi gereken? Bilinaltnda gizli kalm bir
serven m iydi? N eydi o kadnn bildii, adamn, Sen bunu biliyor mu
sun? diye sorduu. O kadar yakmmdaydlar. Elimle deerdim azck
uzansam. st gvertenin en rzgarl kanepelerindeydik. Srt srta otur
mutum onlarla. Grmedim hi yzlerini. Onlar benim varlm bile
duymadlar. H afif sesle konuuyorlard. Rzgar estike geliyordu sz
ckler tek tk. Sen bunu biliyor musun? Neyi? Belki bir seviyi, bir
dostluu, bir zlem i...
Bildiim izi sanrz. Karmzdaki bizi bilir, biz de onu! Oysa ya
nlgdr bu. K im se tanmaz kimseyi. Baz anlar vardr, deriz ki tamam,
ben onu tanyorum, o beni tanyor. Kim dir o, bir dosttur, bir arkadatr,
bir sevgilidir. Byk anlar yaamzdr, sonsuz aydnlklar kurduu
muza inanarak! Her ey aktr, ortadadr. Gizlilik yoktur, kukulu yn
ler yoktur. ki insan saydam birer yaratktr birbirinin gznde. Sen
bunu biliyor musun? demek bile gereksizdir. Mutlu oluruz, huzurlu,
rahat oluruz bu bilinmenin, bilmenin gvenciyle.
Sonra birden o saydamln bir yanlg olduu grlr. Bir dav
rannz, bir sznz yanllklara yo l amtr, ters yorumlara ura
mtr. Bir bakmsnzdr, bildiinizi, tandnz sandnz, buna iy i
ce inandnz kii bir baka sidir. Sizin deildir o. Elinizden kayp
gitmitir uzaa. Ya da sizi itm itir telere. Hani biliyordu, hani tanyor

766

du? Ya da siz onu bildiinize, tandnza o kadar inanmtnz hani?


Birden yabanclar insan evresine bu anlarda, tek bir dost, bildik, ar
kada kalmaz. Kalmasn da istem ez zaten. Sen bunu biliyor musun
diye sesleniiniz sen hibir eyi, ne beni, ne kendini biliyorsun anla
mna gelir eninde sonunda...
Bu ykde nesnelerin birlii yledir.
Sen bunu biliyor musun - Bilinmesi gerekenin bilinmezlii - Bildiimizi sanmak
- Karmzdakinin bizi bilmesi - Bizim onu bilmemiz - Yanlg.
Piyango Bileti
Tank Buranm, 087956nm Sfm (14) yks yle balar.
Fatih taraflannda -amca derim- bir uzak akrabam oturur. Hali
vakti yerindedir. stelik bir radyosu, kck, bebek yast gibi bir
kedisi ve on alt, on yedi yalarnda da bir kz vardr: Kumral sal,
taptaze, kadife tenli, iri, yeil gzl, canl, cana yakn bir ey. Ad da
Iclal.
Bana gelince, ben ite byle, yirm i yamda, btn varl ve
avuntusu sk salar, salam diler ve krmzs bol, kocaman dml
kravat olan, pansiyoner bir tb talebesiyim. Akraba canlsym; bu y z
den de sk sk amcamlara tanmm.
Bu ziyaretlerimden birisinde ve ylbandan bir hafta kadar n
ceydi; sz dnd, dolat, ans meselesine geldi. Ben:
Hi ansm yoktur benim dedim. clal;
Benim de dedi.
ansszlmz bize Dnyanm en tadl eyini, sitemle kank
vnmeyi veriyordu. Ve bu, tabiatiyle, yengeye vz geliyordu. O;
- Ne biliyorsunuz? denediniz m i? diye sordu ve; Ortaklaa bir
bilet aln ylba iin dedi.
clal piyango bileti iin 10 lira verir. 10 lira da delikanlnn koy
mas gerekir, ama paras yoktur. claln verdii 10 liray da harcar. Do
laysyla bilet alamaz.
Burda piyango bileti yky oluturucu nesnedir.
yk yle srer.
Ama benim kalle, benim gaddar ansm bu kadarck drstl
e olsun imkan brakr m?

767

Yln son gn pis ve uursuz bir havada Bayezid Meydan mda


havuzun etrafnda, bir arkadala, bombo ceplerle ve ezik ve yenik ve
toplum tarafndan horlanm... dolarken... bilime, politikaya, sanata,
hele hele paraya, yani ekonomik kaderlere dair felsefeler yrtrken...
bu ans bende iken baka ne olsun? clalle ve annesiyle burun buruna
geliverdik.
ardan dnyorlarm. ey almlar. Sonra ey de almlar...
Niin onlara uramyormuum ve;
Biletimizin numaras ka?'
Hey ya Rabbi! beride bilime dair, politikaya dair, sanata dair,
aln yazsna dair bunca muamma durup dururken baka bir ey kalma
d da, biletimizin numaras m dert oldu? salladm bir rakam:
-87956.
Ve clal, sylediim numaray, nemle, saygyla, ciddiyetle ya z
d, sonra da bu iin bana verdii azap yetm ezm i gibi;
-Hadi bize gidelim; ekilii radyodan dinleriz... deil mi anne?
dedi.
Artk annesi de srar ediyordu. Ben son bir umutla, arkadama
baktm. Ama nerede? o budala, tabii clal gibi bir kzn karsnda ol
duu iin, dilerimi gcrdatan bir centilmenlikle ekip gitti. Arkasn
dan hey budala, beni ikenceye gtryorlar; arkadalk bu mudur?
kurtarsana diye barmak istiyordum. Baramadm elbette.
Birlikte eve giderler. Sonucu radyodan dinlerler. Son rakam sfr karsa delikan
lnn durumunu dnn. Neyse sfr kmaz... Delikanl hzla kzn yanma gider
iradeye dair, almaya, hak etmeye dair uzun bir sylev eker. Sylev aslnda clale akn anlatmaktadr.
Bu ykde nesnelerin birlii yledir.
Piyango bileti - Delikanlnn bileti almamas - Aileyle karlatklarnda numara
y uydurmas - Radyodan ekiliin izlenmesi - Uydurulan numaraya bir ey kma
mas - clale akn sylemesi.
Kanl Dn
Kemal Bekir'in Kanl Dn (15) adl yaptnda olaylar ilerleten, ya da gste
ren birok nesne vardr.
lk elde 12 Mart faizmi iki arkadan stanbuldan ayrlmasna neden olur.

768

12

Mart baat itici nesnedir Kanl Dnde. Hsnyle Ycelin yollarnn a

rlmasnn nedeni de 12 Marttr.


Kanl Dnde 12 Mart, kasaba esnafnn da destekledii gsterilir.
12 Mart, yaptta, hem ilerleten, hem gsteren nesnedir.
Hakkyla Hsn, garda karlarlar. Ycel, Hakk, Hsn tirene binerler.
Tiren burda gsteren nesnedir. Halkn eitli konumlarn tirendeki konumalar
dan reniriz.
Tiren, Ycelle Hsnnn ayrln da gsterir okura. Bu ayrl yle betim
ler Kem al Bekir, oktan bozkra dalm, kvrla kvrla y o l alyordu tren. Kentin k
y evlerinde, sisli grnm stnde, uuan bulutlarda Ycel duruyordu hl Hs
n iin. Sonunda yal bir adam gibi ekildi pencereden, ar ar oturdu yerine.
Uuan bulutlar, yal adam gibi ar ar yerine oturma acl bir hzn gsteren
nesnelerdir.
Murat Kal, 12 Mart srecinde olu Hsny, ldrlmeden yakalansn diye
savcla bildirir. Bunu renen Hsn evden kaar. Hsnnn evden katm bil
dirmek iin yeniden savcla gider Murat Kal. Savc bunun stne yle konuur.
Yalan! Bile bile yaptn sen bunu! Saklamaktan korktuun iin bana geldin. He
sapl yaptn bunu, hesapl, planl... Kimbilir, belki dn kardn onu evden. Hem
kendini kurtarmak istedin, bir gren olduysa diye hem de zaman kazanp olunu
kurtardn. Ben iyilik edecektim sana, isteklerini yerine getirmek iin armtm
Emniyet Amiri B e y i.
yilii hak ettiini syler Murat, tek istei olunun lsn grmemektir.
Kemal Bekir, 12 Mart nesne olarak kullanrken son derece baarldr. 12 Mart
evlere kadar girmi, babayla olu ayrmtr.
Kanl Dnde nesnelere bakalm.
Kanl Dnde kiileri amlayan nesneleri grelim. lki Hakknn evlerinde
yenen yemek.
Merdiven banda iki arkada grnnce, Ahm et hop... ayaa
kalkt.
Haydi bakalm. imdi de kammz doyuralm. Buyurun Hsn
Bey.
ine dt durumdan aknd Hsn. A lay m ediyordu aca
ba Ahmet beyefendi? Uysalca, glerek karlad onu:
Buyurun efendim. Siz buyurun.

769

Ahmet, az can skkn, odaya nden girdi. Hsn nn o efendimli sznden holanmad. ll biili davranmasna neden olacak, deli
dolu sylenip herkesin akima, zekasna hayran olmasn engelleyecek
bu ocuk. Ama hemen att kafasndan bu dnceyi. Keyifle oturdu yer
sofrasma. abucak kard ceketini Nuri ald elinden, kap ardma ast.
Gel bakalm Nuri, ge yanma!
Beyaz gmleinin kol dmelerini ap kollarn svad, bada
kurdu. Cahit girdi ieri. Zevkinden az kulaklarna varyor, en dipteki
takma altn dii bile grnyordu:
Rak geldi. Buz da!
Hsn, sklma, otur. Gel yanma!
Otur kardeim, otur. Allah akna yabanc durma. Ahmet sy
lyordu bunlar. Bilirsin bizim buralar. Sen de bizden saylrsn.
Ahmet, diledii zaman kentli gibi davranyor, diledii zaman da
yresinin alkanlklarna uyuveriyordu. Ortadaki byk siniye yerle
tirilmi ay bardaklarna raklar koydu.
Ben imem. dedi Nuri.
Hadi len! Olur mu yle? Kardein gelmi be! Hakk gelmi! e
refine ieceksin bir yudum.
yle olsun enite. K o y bakalm. Ama bir parmak.
Hatr byk enite, bbr bbr dilerini gsteriyordu raklar
koyarken:
Hakk m, uzat bakaym kadehini!
Enite, ok az, n olur?
Haydaaa! dedi Ahmet yalandan gcenmi gibi. Tek bana
ieceimi bileydim, a Zht y e giderdim ben.
Kendi szne kendi gld. Cahit daha yksek sesle glerek ka
tld ona:
Merak etme eniteciim. B iz ieriz. Kaynbiraderin yalnz bra
kr m hi seni? Madem msaade ettin karnda imemize...
Hele len una! diye kasld Ahmet, gerdan krd. Saylmaktan
oldum olas ok holanr. Elbet msaade ederim. Ulen, siz beni hacbaba yerine m i koyuyordunuz yoksa? Hadi al bakaym, arkadan ka
dehine koy Cahit.
A h m etin gmbr gmbr kahkahalar arasnda, tekilerin g
lmeleri sinek vzlts gibi kalyordu. Hsn nn ba ho deildi i

770

kiyle. Ayrca iki kullanmamay devrimciliin koullarndan sayard.


Ama u tccar bozuntusunun azm atrmamak iin ay bardana ra
k koyan Cahiti engellemedi.
Saniye birer birer ortaya koyuyordu mezeleri. Domatesli, hyarl, soanl salatay, suya konup tuzu alnm kelle peynirini, sarmsakl
cac grnce:
Hop hop hop! diye ilk kadehi kaldrd Ahmet. Cahit, buzlu su
yum nerde benim len? Hah, doldur bakaym. Aman, aman, oban sala
tas bile yeter bana valla... Hadi bakalm, isenize... Brak u Tevfiki,
azma srmez, bilirim... Byle gnde Allah gnah yazmaz, olum...
Bak, Nuri bir yudum ald, gnaha m girdi hemen? Yaa Kaymo, bana
senden baka uyan yok... Hakk, seni beendim, iyi iiyorsun, bravo!
Alt kiiye tabak konmutu. Ahm etle Cahit, N uriy le Tevfk,
Hakk yla Hsn ayn tabaa atal, kak sallyorlard.
Kadnlar da sofadaki siniye evrelenmiler, hem yiyorlar, hem
konuuyorlar, hem de erkeklerin sylemelerine glerek kulak veri
yorlard. Fatma kadnlara, Saniye de erkeklere kalkp kalkp i gryor
lard. Elinde bir tencere, ieri girdi Saniye:
Ne o? Cack m koydunuz tabaklara? orba getirdiydim size?
orba morba ien yo k burda. Herkes rak iiyor imdi. Ver Tevfik e, o ier belki.
Saniye, rak iip adam srasna giremeyen kocasna kzd:
Sen de ieydin a Tevfik... Uzat bari u taba, orba koyaym...
Yeter, daha etli var. orbayla imesin kamn.
Ooo, dedi Ahmet. Scak yem ei de hemen getirecek misin?
Getirmeyeyim m i enite?
Biraz sonra, biraz sonra. Hele bir kafamz bulalm azck...
Raklar yuvarladka enesi daha da alyordu A h m etin:
Abdullah B e y i grdn Ankarada, deil m i H akk?
Grdm.
Mektubumu alm m ?
Adn syler sylem ez hatrlad beni. Belli ki alm.
Beni sordu m u?
Abdullah B ey diye ad geen adam milletvekiliydi. Hakk, asker
den izinli geldiinde, Ahmet ondan sz etmi, terhisinden sonra onun

771

araclyla diledii ie yerletireceini sylemiti. Hakk pek gerek


grmyordu buna, ama bakanlk ok uzak yerlere atamasn diye yarar
ummutu o milletvekilinden. Ayrca o adamn sz geer mi, gem ez
m i kestiremiyordu. Tersine teper diye de korkuyordu bir yandan. Ama
bir kez, ansm denemek istemi, gidip grmt adam. lerin nasl
yrdn, yrtldn bilen takmndan, kaarlanm biriydi.
Sordu, soruturdu, ne istediini iyice rendi Hakk mn. Baka bir ey
sormamt. N e ileyi, ne A hm eti:
Sordu tabi. diye Hakk gnln ho etti A h m etin.
Soracak elbet. diye bbrlendi Ahmet. A day yoklamalarnda
nmde takla attrrm valla. Bu szne kendi gld dolu dolu. Hele
bir yapmasn dediimi...
Atanma ileminde, o adamn bir yaran oldu mu, olmad m, bu
nu iyi bilmiyordu Hakk. nk bakanla yalnz gitm iti adam. Yeni
kurulan hkmetteki bakanlan tand da kukuluydu. Ama mstear
lar, genel mdrler de yerlerinden kprdatlm olamazd ya... Yaran
dokunmasa da aldrmyordu Hakk:
imdi onlar da zor durumda, enite. dedi.
K im ler?
Milletvekilleri.
Nedenmi?
Hkmet karma. Paramento d yeler de var. Milletvekilleri
kimi grecek, kim e ne diyecek?
Yok, olum, yok. Onlar bilirler adamlann, bulurlar.
Doru, oras yle.
Bilirim ben. Ne dersin Hakk? nmzdeki seimlerde koya
ym m ben de adaylm?
Yan yan Hsn ye bakyordu. Yeni tand birine nasl bir adam
olduunu gstermekte aceleciydi. Hakk glmsedi:
Seilmenin yolu varsa iyi olur tabi.
Ahmet elindeki ka at diye brakt siniye, ban neler de di
yor anlamna yan evirdi yapma bir aknlkla:
Ben m i? dedi. Adaylm koyacam da ben seilmeyeceim
ha! Keserim u byklan valla.

772

Yuvarlad rakyla slanan byklar, kesilmekten korktu sanki,


kskn kskn durdu. Parmaklarnn ucuyla tem izleyip sevindirdi b
yklarn:
Hani byk sylemeye de gelmez, nankrdr bu millet. Ho,
benim iim i. Milyon verseler yerimden kprdamam. Kendi iinin be
y i olacaksn, salam budur. te, drt kumandan kverdi ortaya, hep
sinde san delii bir para...
Ahmet, Sinandan Hakk iin kzn isteyecektir. Sinana giderken Ahmetin Si
nann konumu amlanr.
Tanryla kul arasna girm ek gnahtr, ama Sinan, koyu zeytin
yeili, felfer okuyan gzleriyle yreinde bir peygam ber yattm bi
liyordu. K yde Zbeydeyle evlendiinin ilk ylnda, M nevver daha
ana kucamdayken, tarlay da, kz, inei de, at da, tavuklar da iki
kardeine brakt, ekti, geldi, yerleti ileye. Pazar kovalad, didindi.
Bir ufak dkkan, sonra biraz by, daha sonra daha by. By
, by derken, sonra bu dkkan... stanbulda, zm irde filan yeni
yeni eyler yaplyordu. Plastik terlikler, ayakkablar. arkl kyller,
ellerine para getike, ayaklarna giyecek, srtlarna alacak deiik ey
ler buluyorlard. A kl etti, plastik zerine ne varsa, kap, leen, gm,
srahi gibi rnlerin bayiliini almay becerdi. Paraya para demiyordu
imdi. Hem bu askerlik arkada Ahmet, pek iplem ezdi kendini yllar
nce. Askerlikten sonra, kyden kente bir iniinde selam verecek ol
mutu da; zor tantmt kendini. Tandktan sonra da bir buyur edip
kahve iirse? Nerde? Oysa iki arkadalk unutulmaz derler. Biri asker
lik, biri mapusluk. Ama alnmamt o zaman Sinan. Biliyordu bir gn
adam srasna gireceini, A h m etin de, Ahmet gibilerin de Sinan deyip
boynuna sarlacaklarn. Sanki sarlmam myd Ahmet? Hem de na
sl? yle olmutu bu da...
Ahmet, babasnn zenginliine, aalna bbrl, sanki buras
stanbul mu gibi, sanki byk kent adamym gibi afral tafralyd.
Kendi akln beenir, paray bastrr, alrd. Ald da ildeki terziye dik
tirdii ngiliz kuma, pahal kentli ii kravat, kol dmesi olsa yalnz,
neyse... stanbula gider, buralarda alc bulamayacak ne varsa getirir,
kordu dkkanna. Koca koca, pahal ikolatalardan tutun da, zengin,

773

kentli kanlarn mutfaklarnda bulundurmaya zendirdikleri aburcubura


para yatnrd enayi. Hele bir yumurta kesecei getirmi, dzine.
Neymi? Halanm yumurtay soyup koyacakmsm iine, stndekini indirecekmisin, o inen eyde be on ince tel geriliymi, yumurtay
dilim dilim bir blecekmi ki, keyfne diyecek yokmu! Ulen, benim
kany brak, senin kannn bile bir iine yaramaz bu. A N ebi bile m e
telik vermez... Daha buna benzer, kentli ii neler de neler... Batmakla
burun buruna geldi enayi. O zamanlar Sinann biti kanlanm, A h
m e tle filan oturur olmutu. Susup uzaktan battn seyretmek vard
enayinin, ama eski gnlerdeki arkadalna m, yoksa yanm arkada
saylmann ters tepkisine m i yenildi, nedir, ald karsma A hm eti.
Onun aptallam baklann grdke akll akll dedi ki:
Bak olum, senin bu akl, akl deil. M illet netsin senin topla
yp getirdiin aburcuburu? Yarmdan tezi yok, topla bunlan, gtr ile.
Dn, dola, ucuz pahal deme, elinden kar. Orda memur da bol, zen
gin de. Bir alc bulunur...
Burda bulunmaz m alc?
Bulunmaz.
Ee, sen hep sylerdin. Her maln bir kr alcs bulunur derdin...
A olum, o sz gene sylerim. Alcnn gz krdr, ama krolas parann gz ak... Boa gideceini anlad m, kimin cebindey
se hemen onun da gzn aar... Sen ne bakyorsun milletin para gr
dm diye mardna... zm irin markl baka, bizim burannki
baka.
Ahmet aptal aptal glmt:
stanbulunkigene baka.
zm iri biliyorum da zmir dedim. stanbulu daha reneceiz.
Ee, imdi ne yapaym ben?
Dediimi yap. Sat, sav, elinden kar.
Dkkan tamtakr kalr.
Babann dkkannda ne vard?
Ha bak, dediin doru. Ama o iler o zamanm. imdi deiti.
Akln bama geldi, bak! imdi iler deiti. Bunu bildin mi, sr
tn yere gelmez.

774

Nasl?
A gzn bir bak, kim ne alyor, kim ne satyor?
Sinan m dediini yapmt Ahmet. Dkkanna yeni mallan dol
dururken Sinan m el att ilere dokunmad. Dokunsa da bir ey k
mazd. Satlar bir almt ki... Zaman geldi, bu kez, A h m eti bir ba
ka biimde karsna ald Sinan. A rif olan anlasn gibilerden, konuu
yordu:
Ulen, bir param olsa?
Ne yapardn?
Bayilik alrdm be! Diki makinesi, tencere, tava, buzdolab, a
mar makinesi...
Kimin iine yarar? Kr m millet, aburcubur alsn?
Artk Sinan m tellerinden konuturuyordu Ahm et bol kahkahal,
gevreklemi sesini. Ama ne demek istediini anlamt. Hemen de uy
gulad. stanbula gitti, geldi.
Bak, grdn m ?
Yeni iin birinci ayma sylem iti bu sz Sinan. Ahmet de az
kulaklannda sanlmt ona. Rakl soluunu fleye fleye, yal dudak
larn yaptra yaptra uzun uzun kucaklamt.
Ankarada bir adamm olsa?
Buluruz Sinan.
Ih! Bulamazsn.
skemleyi de, masay da tangrdatt Ahmet:
Buluruz be!
Bulursun, ama bulmazsn. benim.
Senin olmu, benim olmu, ne kar? olsun da...
Kalkp Ankaraya, M em edali B e y e gitmilerdi. Hani u Hak
k nm atama ilemini kolaylatran Abdullah B ey var ya, onun aabe
yiydi M em edali Bey, m illetvekiliydi o zaman. Tann rahmet etsin,
gen ld. Ona gittiler. lede yeni yaplan otobs garajnn dibindeki
dar alana bir benzin bayilii kurmak istediklerini duyunca, adamn ka
im kalan uzam, salan diken diken olmutu. lkenin kalknmasyla
ilgili sylevler ekerken de hep byle olurdu:
Hele bana yirm i drt saat. demiti.

775

Yirmi drt saatin sonunda, Ahm et onu yalnz grm, Sinan a


haber getirmiti umutsuzca:
Olmad.
N iye?
Biri varm arada, aktan almadan olmazm.
Verdim gitti.
Ahmet sararp solmutu, ama Kzkl Sinan vermiti ite!
Otomat benzin boaltclar tkr tkr iliyordu imdi. ki adam
koymutu bana. Biri ufak aabeyi, biri de kyls. Akan yok, koka
r yok. Benzin uar derler, ama utuu da yok. Boalyor, doluyor...
Doluyor, boalyor...
te byle tilkinin tilkisiydi Sinan. Ahm eti bile kul etmiti ken
dine. Ama ettii iyilikleri yzlemez, dokundurmazd bile.
Mustafa Edebiyat Fakltesini bitirir. Haftasna solcu rgte ye diye tutuklanr.
Sekiz ay sonra salverilir.
Mustafa fakltedeyken sevitii Melahati bulur. Evlenmeyi dnrler. Ama
Mustafa askere alnr. Dosyasna gre avu karlr. Askerlik bittikte yeniden Melahatn yanma gider. Ticaretle geinmeye alr, baarl olamaz. Bu ara 1950 se
imlerinde Demokrat Parti erke gelmitir. CHPden DPye gemi baba dostu mil
letvekilini bulur. Mustafa retmenlie atanr. Melahatle evlenir. lde retmenlie
balar. Daha sonra Melahatin doduu ileye atanrlar, ocuklar olur.
Mustafa iyice iine ekilir. 1953 ylnda ar cezalar alr komnistlikten sula
nanlar. Gazetelerde fotoraflar grr. Kimilerini tanyordur. Karsna M elahatim
Allah kurtard beni Allah! diye sarlr.
Melahatn gzleri l l. Mustafa, gazeteden, okuduu kitaptan ban kaldrp,
karsna bir sz sylecek olsa, karsnn gzlerinde unu okurdu, Unutma, yldn!
Aradan yllar gemitir. 12 Mart faist vuruundan sonra devrimci genler kimi
kentlerde, kimi krlarda eylem iindedir.
Mustafayla Melahatn evinde akam yemei. Ylmaz retmen, Hakk, Hsn.
Eylemleri konuurlar. Konuklar giderken Mustafa szn arasnda yann bizim de
mektir. der.
Konuklar gittikten sonra Melahat sofray toplamay brakr, koltuunda cigara
ien kocas Mustafaya dik dik bakarak:
-Gene devrimciliin m i tuttu? der.

776

Ne devrimcilii? Yok canm, biz unumuzu elemi, eleimizi


asmz.
Neydi yleyse o szler? Yarn bizimler filan?...
Yalan m? Yann bizim. Yarnlar da bizim... Erdeke gideceiz
ite,
Laf deitirme! Aldn iki ocuu karna... retmensin ayol.
Yandan utan! Babalar olacak yatasn...
Utanlacak ne yaptm ben? Hem nesi var bu ocuklarn?
Hakk neyse ne, ama onu da sevmedim bu sefer. Ne o, bilgi
bilgi konuma yle? Hele teki...
tekinin ne si var? Pekala, akll fikirli.
Hadi canm! diye terslendi Melahat. Tabak anak gtrd.
Dnd. Anarist bozuntusunun biri o. Koskoca retmensin, kiminle
ne konutuunu bil!
Ne konutuumu bilirim ben.
Hh! Bilirm i kr, o gnlere gelmiiz! Bakn, neler konuabiliyormuuz! Yarnlar bizimmi! Kapnn nnden iki polis gesin,
grrm seni...
Gesin be! diye sesini ok ykseltmemeye zen gstererek ba
rd Mustafa. Gesin! Alsn, gtrsn! Bunu mu syleteceksin bana?
Melahat gzlerini aa aa yanma yaklat:
Vay vay vay vaay! Ne abuk unuttun, Melahatim, Melahatim
dediin gnleri? Hepsi be yla, on yla hkm giydi, sekiz ayla ucuz
kurtuldum Melahatim. stelik beraat ettim Melahatim. retmenlii
mi de sen aldn bana Melahatim. Ne abuk unuttun?
Mustafa nm omuzlan dt:
Yirmi y l sonra da syleyecein bu mu? dedi. Gzlerini kapar
ken de bunu mu syleyeceksin?
Anlamazsan syleyeceim. Hep syleyeceim. Tan kendini,
bil kendini! stersen brak iki ocuunu burda, al silah eline, k da
lara!
yiden iyiye sesini ykseltiyordu kadn.
Seninle konuulmaz dedi Mustafa. Git, yat!
Yatmayacam! Emrinle oturup emrinle kalkmaktan bktm.
Yemek piir, karnlarn doyur, amar yka, tle, giydir! Okula git,

777

ders ver... Sonra gesinler karma, bilgilik taslasnlar. Konuk getirsin


evine, yemek koy, hizmetilik et, zkkmlansnlar... Yetti be!
Sorun bu! dedi Mustafa. Yorgunsun sen, sinirlisin.
Karsnn, ya dnemini ar geirdiini biliyordu. Kocasndan
baka herkesi seviyordu imdi. Konuklarm nnde de en akrak ko
numas bu yzden deil miydi? te o da yalanmt artk. Birbirleri
ne verebilecekleri hibir ey kalmamt. Yatakta k ka yatyorlar,
tek sz etmeden uyuyup uyanyorlard. Ksaca bkmlard birbirlerin
den. Tekdze yaamn sorumluluunu biri tekine yklyor, anlamaz
lklar, iinden klmaz oluyordu.
Ne var ki, bir-iki dostu karsnda Mustafa nm, konu ne olursa
olsun, canlanmas, sevinmesi; kvanlanmas kskandryordu kadn.
Onda hl bir eyler olduu kukusuna dyor, ama karsna vermedi
ine, nk karsn artk sevmediine yoruyordu bunu. O zaman ku
durduka kuduruyordu. Yoksa devrimmi mevtimmi, solculukmu,
saclkm, umrunda deildi. Bunca insan, elde silah, dalara karken
Mustafaya dokunulmayacam o da biliyordu. Ho, dokunsalar ne
olurdu ki?... Keke, diyordu iinden, keke alp tksalar ieri... Onu, yi
ne kendine tapar bulacana inanyordu:
Alp gtrsnler, inallah seni! dedi. Bak, o zaman yzn
grmeye geliyor muyum ? Soruyor muyum ? Aryor muyum ?
Oysa sormak, aramak, duygulu mektuplar okumak istiyor, sorul
maya, sevilmeye can atyordu kadn:
te ocuklarn! diye yeniden sofra toplamaya koyuldu. Arar
larsa onlar ararlar. Sevdirebildinse kendini...
Kap kaa, grltyle mutfaa yp iini bitirdikten sonra da
yatmad. Gelip kocasnn karsna dikildi. Onun umursamadan, fosur
fosur sigar itiini grd, tedirginleti. Kendisi yatnca, o burda otura
cak, kimbilir neler dleyecek, kimbilirne hnzrca eyler kuracakt ka
fasnda ha? i gtrmedi:
Hadi! dedi. Sen de yatacaksn!
Yarm sigaray sndrd Mustafa, ayaa kalkt. stese, barr,
arr, sustururdu Melahati. Ama o denli samalamt ki bugn, uzat
mak istemedi. Omuzlan dt. Dar koridordan yatak odalarna geer
ken, k karard. Darda klan sndrmt kadn. En ufak davran-

778

mda bile ceza vermek... Bilinaltnda bu yatyor... f be!... Karanlk


ta derse kahkaha atacak belki...
Yak ordaki . Karanlkta nasl yryorsun?
imdi Kanl Dn'de tabanca nesnesini grelim. Tabanca oyuncaktr aslnda.

Teslim ol! dedi birden ocuun sesi.


Hsn, glerek ban evirdi ocua. Az nce yukarda grd
ocuk, Hakk nm yeeni, elinde bir tabanca tutuyor. Hem de tam Hs
n ye evirmi. ocuksu ocuksu gld Hsn de. Oyuna katld, elle
rini kaldrd:
Teslim oldum.
ocuun bilmedii bir oyunu da oynad kendince. Birgn bylemi teslim alacaklar? Nah alrlar! Ellerini indirdi. Yz hl glyordu:
Basbaya korkuttun beni.
Ben herkesi korkuturum.
Tabi korkutursun. Bu tabanca sende olunca. Ver bakaym.
ocuk mark, arsz. Ellerini ardna gtrp saklad:
Vermecem.
Peki, verme.
Gn iyiden iyiye devrilmi, son nlar da ekilmiti gkyzn
den. Belki de karki duvar kararty byltyor, akam erkenden indi
riyordu avluya. Bu srada bir ocuk sesi daha:
Kprdama Vural! Grav! Grav!
Bir tabanca da onun elinde. Yukarda grd teki ocuk. Bu
daha gle yzl. Vural kahkaha atarak dnd ona:
Dan!
teki ykld yere:
Of, vuruldum.
Bir kkrdamadr gidiyordu nnde. Ayaktaki ocuk, tabancas
na bakt sonra uzun uzun. Ondan gzn ayrmad Hsn. Gerek ta
bancadan bir ayrm yoktu.
Adn Vural myd senin?
Vural.
Dayn m getirdi bunu?

77 9

Vurulmu gibi yapan, yerden frlad:


Bak, bunu da bana getirdi.
Hsn, ocuun uzatt tabancay ald, bakt. Biimine baklr
sa, bu da gerek tabanca gibi, yeile, ala boyal filan.
Senin adn ne?
Cemal.
Vuraln abisi misin sen?
I-ht... Abisi deilim. Benim babam Hakk Aabimin days
olur.
Vural girdi araya:
Koca Daymn olu o.
Hsn nn soyu sopu bylesine geni deildi, ama onlarn kom
ular arasnda kalabalk olanlar vard. Onun iin daylar, amcalar,
teyzeleri, kaynolar, bacanaklar kolay ayrrd birbirinden. imdi bir
eyi daha ayrd. Bu Cemal, yukarda anasnn dizi dibinde otururken,
Hakk nm elini perken sokulgan deildi. Vuraln giyiminde de gze
grlen bir ey yok, ama Cemalinki pek bir dklyor. Buralarn ya
amn bilen Hsn grr bunu. rnein Ycel olsa ikisini de ayn ka
ba kor.
Benim tabancam daha gzel, deil mi?
Gzel, ok gzel.
Tetii ekti Hsn. Baya t t ediyor. Cemal verdi diye Vu
ral da uzatt tabancasn:
Bak, benimki de gzel.
Hsn, iki tabancay da eline ald.
Benimki mi gzel, onun ki m i?
Neden ikisine de ayn rnek almad Hakk? ocuklar birbirine
drecek. Ama belli ki, boyasz olan, kara olan daha pahal. nk
daha ar.
kinizinki de gzel.
Ama benimki boyal.
Olsun. Benimki boyasz.
Bakn ocuklar, dedi Hsn, bu boyal olan oyuncak gibi. Bu
da oyuncak, ama sahici gibi.

780

(...)
Hakk elini uzatmad. Zorla cebine koydu Hsn.
Sana da gerek para.
Ben bamn aresine bakarm. Tek sen kendini kurtar da...
Grdn deil mi Hakk? Faizm ayrm yapmyor.
Kim dedi ayrm yapar diye ? Ama su her zaman sutur. Faizm
de de, sosyalizmde de.
Benim suum ne?
Sen daha iyi bilirsin. Syle suun ne?
Gltekin inkinden daha hafif. O bizi kard, saklad. Ben bin
lerine yemek gtrmtm stanbulda. Tam eve vanyordum ki, kua
tldn grdm, katm ordan. Hani seninle karlamadan birka gn
nce bir ev basldyd stanbulda. Gazetede okudun muydu?
Hakk, okuduunu belli etti:
Sen rgttensin ama...
rgttenim. Ama silah kullanmasn bilmem. Orasna bakarsan
Gltekin de rgtten oldu imdi. Belki dayn da. Benim yzmden...
Hakk duyumsuyordu. Ta yukanlarda acmasz iliyordu bir ma
kine. Dilileri arasna aldn ezip yutuyordu. Hsn baemiti ezilip
yutulmaya, belli. Almyazsma kar komayacakt.
Sinirli sinirli, ivedi admlarla gezindi Hakk. stanbula, Anka
ra ya, bir yerlere gidip derdini anlatabilmeliydi. Yoksa ezilip yutula
cakt o da. Kendine doru uzanan, belirsiz bir yardmsever eli dleyebiliyordu iinden, onun gerisinde Mnevver vard.
Kpek kulaklarn dikti, hrlad. Ayrdedebildiler hrlamann de
iikliini. Uzak ku seslerinin, kavak hrtlarnn arasndan suskun
doay dinlediler. akal bir kez daha hrlad.
Bir gelen var. Otomobil sesi deil mi, Hsn?
Otomobil sesi.
Dimdik, kprtsz durdular, kulak kesildiler. Birka saniye geti
byle. Yanm dakika, bir dakika, daha ok sre geti. Ses yaklamam,
bymemi, dinmiti. Az daha beklediler.
Ne o Hsn?

781

Hsn gld:
Tabanca.
Hani silahn yoktu?
Cemalin tabancas bu. Senin armaan ettiin.
Ver bakaym.
Ald, evirip evirdi elinde, uzatt.
ocua tabanca getirir mi senin gibi bir bar?
Vural ok istediydi, Cemale de getirdim.
akal sessizce kalkt. Msr tarlasna doru uzatt ban, hrlad.
Hsn kukuland. Msr tarlas, atlanabilir, ereti itlerle evriliydi.
Baevine girdi. Hakk da onu izledi. Evin baheye alan ereti kaps
n ekti Hsn. Gn kap aralklarndan szlyordu ieri. Gece,
Gltekin in at kap tam karsndayd. Tahtalarn atlandan da
r bakt. nde amurlu bir alan. Arkada yeille san aras baaklaryla
buday tarlas.
Dinle.
Kulak verdiler. akal huysuz huysuz gezindi, kuyruunu yere
vurdu.
Otomobil sesi, duydun mu?
Gltekin mi acaba?
Dinle. B ir tek otomobilin sesi deil bu.
Geldiler. dedi Hakk.
Hsn nn dost yz, arkada sesi yitip gitmiti. Gerildi, avurt
lar kt.
Gelenler polisse teslim olacaz, Hsn.
Ben teslim olmam. Sen de kamaya bak. Belki o zaman kurta
rrsn kendini. Hadi, buralar biliyorsun, ka git! Ben oyalarm gelenle
ri. Hakk, gerekten istiyorum senin kurtulman. Git, k, teslim ol is
tersen. Ama beni dinlersen...
Eee?
Ellerine dme. Tasarn fena deil. Git stanbul a, ihbar et! Za
ten hepimiz dkldk.
Gerek mi sylyorsun?
Gerek sylyorum.

782

nsann yaarken edindii tm deerler, bombomu demek


lmn eiinde.
Bilmiyorum. Ama benim iin imdi her ey bo. Ycel de ld
rld.
Yaklaan otomobil seslerini iitmedi Hakk:
Hangi Ycel?
Geliyorlar.
Hangi Ycel!? O arkadan m ?
Evet, o. Geen hafta radyoda dinledik ya! Aralarnda Ycel de
vard.
nanmam.
nanma! Yreini gsterdi Hsn. Devrimcilik burda yatar,
kimin ne olduu bilinmez. Sesler yaklat, Hakk. k u kapdan!
Hakk kapya yrd.
Dur! dedi Hsn.
Binleri var tarlada, grmedin m i?
Gzlerini arala uydurdular. Baaklarm gerisinde, tarlann ei
minde gvdeleri grnmeyen, birbirinden ayn kafa grdler.
Arkadan ka! Msr tarlasndan!
Uzaktan bir ses yankland:
Hsn Kal! Hakk epitolu! Sanidiniz! kn dar!
Hsn, kapmm aralna uydurdu azn, bard:
Ben Hsn Kal! Yalnzm! Fsldad. Ka Hakk, k dan!
Yine bard. Teslim olacam!
k dan!
kacam! Teslim olacam. Hakkya dnd, fsldad yine.
Git, durma!
Hakk teki kapy at, frlad dan. Ters ynden gelen sesler
duydu Hsn.
Kayor! Kayor!
Kaarsa vurun! dedi bir ses.
Kurunlar arka arkaya vzldarken kapy at Hsn, bir kez ar
dna bakt. Hakk yere kapaklanmt; dm olacak. Kalkp kamal,
dedi iinden, ileri atld, ekinlere doru. Elindeki tabancay kaldrd:

783

Yaasn devrim!
Ne barmas duyuldu vnlayan kurunlarn arasnda, ne de pe
inden dar frlayan akalm inlemesi... kpek ac ac cyaklad, hav
lad, Hsnnn gerisine dt, can korkusuyla havalanarak. kisi de
boylu boyunca yatyordu yerde.
Kavak aalarnn tepelerinde, uzak kularn sesleri oald.
Kurun vnlamalar dalga dalga yayld ovaya. Sonra bir l ses-

sizliine gmld doa.


Clz ekinler kprdad. Sivil, resmi polisler kulbeye doru yak-

}
i

latlar. Komser Rdvan ivedi admlarla geldi Hsnnn baucuna.


Eildi, elindeki tabancay ekti, ald. meldi. Tartt tabancay elinde.
Kula dibindeki ayak seslerine aldrmadan dnd. Uzman yakla
mt yanma. Uzanp ald tabancay Rdvan dan. Baktlar.
ok vurumada bulundum. Hepsinin iyzn bilirim. zme
kendini Komser. Byle bir tabancaya ilk raslyorum, inan.. .

Evet, Sayn efim.


imdi nesnelerin birliinin nemine bir kez daha deinmek zorunlu. 72. sayfada
oyuncak tabancayla oynayan ocuklar grlr. 464. sayfada romann sonunda o-,
cuklardan birinin oyuncak tabancas Hsndedir. Nesnelerin birlii budur.
Kemal Bekir oyuncak tabancalar gsterdikten sonra, bu nesneye bir kez daha
dnmeseydi Kanl Drin estetik deeri yitime urard. Bu durumda ocuklarn
tabancayla oynamalar doldurma, romann sayfasn oaltma saylrd...

Otobs

Salim engil, Kente Gelen Otobs (16) adl yksnde bir kenti anlatr. Sabah-i
lar deve anlarnn sesleriyle uyanr halk. Yaz mevsimi scak geer. Gz mevsimin
de ok yamur yaar.

Bizim kk kentimiz ite byle bir yerdi. Gnn birinde bu l


l, dzenli yaayn o zamana dek duymadmz, bilmediimiz bir
ses dalgalandrd, en kuytu, uzak kelere kadar ulaarak yanklar yapt. Bu duyulan ses, belediyenin halka nclk etmek zere getirdii

"j

otobsn korna sesiydi. Evet, bir kz brmesine benzeyen bu kor-

na sesi, sokaklar dven deve katarlarnn an seslerine kart.


ki gn nce, kentimizin nde gelen kiilerinin katld, bir o

kadar da ocuun biriktii belediye nnde olduka kalabalk, grkem-

784

li bir tren yaplmt. Yeni alman otobs mersin, defne yapraklaryla


sslenmi, renkli krepon katlar her yanndan sarktlarak donatlm
t. Belediye Bakan gururla kucak kucaa, otobsn n kap basama
na karak:
Eyy, sevgili hemerilerim... diye balayan bir nutukla, halkn
uygarla, yenilie, devrimlere, Atatrkle olan inancn, sevgisini
belirtmi, bir otobs getirme ve nclk etme yolunda belediye yele
rinin ald bu olumlu karan vgyle karladn belirterek konuma
sna son vermiti. Sonra, direksiyon ile radyatrn arasnda uzanan kr
mz, beyaz kurdeleyi keserek kentimize hayrl uurlu olmasn dile
mi, konuklan yukanda, belediye salonunda hazrlanan bfeye ar
mt. Yenilip iildikten, konuklar arlandktan sonra otobsle kentin
sokaklannda gezilerek arklar sylendi; Bakan, zerine oturulan kol
tuklarn portatif olduunu, bunlar kalknca en besili on be yirmi tyl
devenin ykn bir seferde tayacan ve develer yk ykma yerine
varp gelinceye dek otobsn ayn yere en azndan on sefer yapabile
ceini dilinin dndnce anlatmaya almt.
Otobs kentin sokaklannn kelerini hzla dnerken ieride otu
ran ya da ayakta duran, balk istifi konuklar bir yandan br yana dev
riliyor, o sra ark kopar gibi olurken, bunun yerini gzleri yaartan
cokulu bir gl alyordu. Koma durmadan tyor, bilinmeyen bir ne
denden tr otobsn iinde katla katla gllyordu. Araba yolun
bozuk yerlerinde sradka, bir iki ba karasrn tavanna vuruyor, bu
hal otobsteki konuklarn bellerini biraz daha bkyordu. Bylece bir
birine kanan ark, gl, koma sesi, motorun homurdan ile baka
bir hava ortaya getiriyordu. Sokaklarda avare dolaan tavuklar, horoz
lar, rdekler, boyunlann ne doru uzatarak, kanat ve ayaklannn g
cyle kendilerini soluksuz kenara atyorlard. Dkkanlann nne kan
tccar-esnaf, bir kahraman geiyormu gibi ayakta, alklarla otobs
selamlarken darya sallanan eller, mendiller bu saltanatl geite kar
lk veriyordu. Arabann arkasndan kalkan ince bir toz bulutunun ara
snda koan ocuklardan kimi arka kapya, kimi de amurluun bir ye
rine tutunuyor, yorulduka baka mahallelerden eklenen ocuklarla
yerlerini deitirerek, belediye nnde anl baka bir grup bininceye
kadar bu komaca srp gidiyordu.

785

Bu olaanst gnn iki nl kiisi vard: Biri Belediye Baka


n, br ise ofr Benli A li... Otobs iin yaplan trende ektii nu
tuktan sonra bakan ikinci sraya geerek, Benli A li ile yer deitirmi
ti.
Kente gelen otobs, yaam deitirir. Anneler, ocuklar ezilecek diye korkar
lar. Gelinler otobsle gezdirilir.
Kumrular otobsn grltsnden rahatsz olur.

Otobs, sabahlan almaz. Temizlik iileri, zabta memurlan, en sonunda Ba-|


kan otobs iterler.

Bir gn otobs yksek bir kaldrma arpar. Kaza yle olur. Ykl deve katan-!
na rastlar src Benli Ali, bir yandan komaya basar, bir yandan hzlanr. ri bir de-j
ve, yanndan geen otobse bir tekme atar.

Kent bir sre eski durumuna dner.

'
[;
!

Nesnelerin birlii u dzendedir.


Otobs - Anneler - ocuklar - Gelinler - Kumrular - Devenin tekmesi.

Misket

Kemal Ate, Erdal (17) adl yksnde gecekondu mahallesini anlatr. Sokak,
drt yalarnda ocuklarla doludur. Hepsi pistir. Byk ocuklar misket oynar.

Erdal, tek bana srtn Arabac Velinin duvarna dayam,


misket oynayan arkadalarn gzlyordu. mrenerek bakyordu onlara.
Ne misketi vard, ne de misket alacak paras. ocuklarn ellerinde san,
yeil, krmz, mavi; renk renk misketler, diziyorlar, alyorlar, bir za
man bolukta tuttuklar elleriyle nian alyorlar, k k diye birbirine
arpyordu misketler. gen biiminde izilmi alann iinde bir sr
misket. Srayla vurup dar kanyorlard. k, eden cam sesi, bir de
misketlerin o gzelim renkleri ekiyordu en ok Erdal. Bylenmi
gibi bakyordu.
Arada bir byk days gelirdi mahalleye. Kolunda Nilgn yen
ge olurdu. Nilgn yenge retmendi. Koca koca ocuklan okutuyordu.
Yaar abi gibi ocuklan. Geldiklerinde ilk ileri, derslerini sormak
olurdu, devlerini yapp yapmadn renirlerdi. Daynn elini per,
para alrd. Son gelilerinde bir lira vermiti gene. Hepsini miskete ve
rip ttrd iin, anas kzmt.

786

Misketlerden biri nne frlad. Vermek iin eilirken, misketin


sahibi olan ondan nce kapt:
Dur lan, diye bard olan; kapacaksn deil mi? Eolu
eek!
ensin eolu eek! Kapan kim senin misketini?
ocuk onu dinlemeden oyununa gitti.
Yine srtn duvara dayad. emeden yana bakt, gelen yoktu.
Ama hep geleceklerini dnyordu dayyla Nilgn yengenin. geir
di. Onlar en ok etkilediini sezdii acndmc tavrn taknd. Gzleri
kelebekleniyor, burnunu ekiyordu. Gcne gitmiti ocuun svmesi.
B ir daha gelirse misketi nne, kavga karacakt, kimmi eolu
eek, gsterecekti ona. Burnunu ekti st ste yine. Babas da yle e
kerdi burnunu. yle bir tiki vard. Kupkuru da olsa, ikide bir burnunu
ekiyordu baba. Almanya ya gitmeden nce, babasna ykndrrd
ana. Anneannenin, daylarn da houna giderdi babann burun ekiine
yknmesi; ylesine benzetirdi ki, ok holarna giderdi. Baba, Alman
ya dayken; ilk yllar da yaptrrlard bunu. Sonralar ana, Baban nasl
ekiyor burnunu? diye sormaz oldu. Ona yknmesini istemiyorlard
artk. Evde, Deli A li! diye sz ediliyordu babann. Kt adamd o,
kt olmasayd anasn terk eder miydi? Bu yzden, onun gibi burnu
nu ekmesi artk kimseyi gldrmyordu.
Dayy bir grse emenin orda, hemen koacak, elini pecekti.
Para vermeyi unutursa, gzlerinin iine bakacakt andrarak. Sonra ge
ne para vermek gelmezse usuna, burnunu ekecekti babas gibi; o za
man ii burkularak anmsayacakt babaszln day. karp bir lira ve
recekti. Gerekten alm gibi, avucunda arln duydu paramn. Bir
d gibi girmiti para avucuna. Bakt, bombotu, bir d gibi de uuvermiti sanki. Can skld, umutsuzland. Day gelmeyecekti herhalde.
Bakkal Remzi, elinde eski bir biskvi kutusuyla dar kt. Ku
tu kuponlarla doluydu. Yakacakt bunlar Remzi. Hafif rzgarla birka
dt kuponlarn, eildi ald hemen. Her birinin paradan fark yoktu.
Bakalarnn eline geerse, gelip istediklerini alabilirlerdi dkkandan.
Veresiyecilii daha kolaylatrmak iin gecekondu bakkallarnn icat
ettikleri filerdi bunlar. kide bir defter amaktansa, ay bana dek iste-

787

yene birka demet veriyor, ay banda da parasn alyordu. Biriken ku


ponlar, zellikle ocuklara gstermeden yakyordu Bakkal Remzi.
Misket oynayan, top oynayan, birbirleriyle akalaan, dven ocuk
lara bakt. Onlarn dikkatini ekmemeliydi. Srtn sokaa dnp p
bidonuna boaltt. Kapkarayd bidon, baca gibi. ocuklara sezdirme
den litreyle gazya getirdi, bidona dkp ateledi. Dkkann nnde
bekleyen mterilere aldrmadan iyice tutumasn bekledi. ocuklarn
kendi hallerinde olduklarn grnce, ayrld ordan; mterileri daha
fazla bekletmemek iin dkkanna girdi.
Erdal bidona doru yrd. Bakkaln kupon yaktn anlamt.
Kukulandrmamak iin hi bakmamt o yana. Kimsenin grmedii
ni sanmt bakkal da. Atelerin arasndan, daha nce Yaar abiyle de
Remzi nin kuponlarn almlard. B ir yandan dkkana bakarken, bir
yandan da teki ocuklar gzlyordu. Baka ocuklar grsn istemi
yordu, gvenilmezdi onlara. lerinden biri, Remzi amcaaaa!... Erdal
kuponlarn alyor!... diye barabilirdi.
Korka korka sokuldu p bidonuna. Dkkan gittike kalabalk
layordu. Remzi dar kmazd bundan sonra. Boynunu bidona uzat
t. Youn bir duman doldurdu azn burnunu. Atein scakln y
znde duydu. Dayanamad, kard ban. Gitti, ileriden bir p getir
di. Ayann altna ykseke bir ta koydu. ple kartrd bidonu.
Duman, elini de p de yutuyordu. Arada bir esen hafif rzgar, bido
nun bir yann ayor, yanmakta olan kuponlar gryordu. Kuponlar
da misketler gibi renk renkti: Sar, yeil, krmz, mavi... En deerlile
ri krmz olanlard: ki buuk liralk.
Erdal, kupon almak iin p bidonuna eilir, kafa st bidona der. Kadnlar
dan biri kurtarr, Erdal. Bakkal Remzi de yetiir, kuponlar alr elinden, bir tokat
atar. Sonunda anne gelir. Komu Elmasla Erdal temizler. Bu arada babaya ilenler okunur.
Btn bu olup bitenlerin sorumlusu babadr, kadnlara gre, rahatlatr bu Erdal.
Ama babaszln acsn yaar.

Nesnelerin birlii yledir.


Misket oynayan ocuklar - Misketsiz Erdal - Kuponlar p bidonunda yakan
bakkal Remzi - Kuponlar alrken birden den Erdal - Kadnlarn babaya ilenleri
- Erdalda rahatlama - Baba acs.

788

U S A Damgal Teneke

Adnan zyalmerin, Tutsaklar (S) adl yksnde gsteren nesneye bakalm.


Bu ykde Yusuf, kzn, sevdii Kemalden karr. Kz Nato ssndeki avu
Tom un ocuklarna bakmas iin, Toma verir.
Yusuf A B D lilerle kz almak iin kye girer.
.. her biri kendi kovuuna soluk solua yerleti yeniden. Frt

na bir anda gelip gemiti.


Cip, ayn hzla girdi kye. Kyller, yeni yeni uyanmaya bala
mlard. Evlerde tek tk klar seiliyordu. itli avlularda kanatlarn
rparak ten horozlara tepien danalarn brtleri karyor, bazen
bir eek anryor, kpeklerse durmamacasma havlyorlard. Arada da
yeni uyanm kyllerden biri oluna ya da karsna sesleniyordu.
Caminin nnde bir iki yal kyl toplamt. Karanlkta sabah
ezannn okunmasn bekliyorlard. Peykeye sessizce sralanmlard.
Biri, kaln borudan grl grl akan suyun nne melmi apdest al
yordu. Cip, caminin nnden rzgar gibi geerken peykedekiler, hep
birden, balarn ar ar yola evirip baktlar. Bu mavi boyal cipin
deniz kysnda bulunan Nato Hava Alan ndaki Amerikallara ait oldu
unu hepsi bilirdi. Ara sra buralardan geerlerdi. Tarla iinden, otla
n ortasndan da geerlerdi. Hayvanlar rker kadnlar kau-d. A l
ktlar. Ama bu saatte hem de bunca hzl, stelik klakson ala ala
getikleri pek grlmemiti. Ne olmutu, ne vard acaba? Onlar, bun
lar dnp tanrken cip, ok gemeden, kyn giriinde bulunan
Yusuf Beyin evinin nnde znk diye durdu. Bunun stne yallar,
hep birden balarn nlerine eip Fesphanallah! diye sylenerek iki
yana salladlar.
Az sonra peykenin en ucunda oturan ar ar doruldu. Aya
n sryerek yrd. Akar emenin yala dibinde, asker taburu gibi,
sral duran teneke kutulardan birini ald. Bu USA damgal bo bir ket
ap kutusuydu. Yalaktaki bulank suyla doldurup az ilerde, yan it
le evrili, n ak, iki blmeli yznumaralardan birine yneldi. Bl
meye girer girmez poturunu syrp meldi. Blmenin iti alak oldu
undan insan oturunca, kafas itin stnden grnyordu. Su dolu ku
tuyu yanma yerletirirken bounu devirdi. Bu da USA damgal bir ba-

789

ka teneke kutuydu. Kk bir bira kutusu. Btn ky bunlarla doluy


du. Sardunyalar, kpe iekleri, kna iekleri bunlarda boy atyor:
kyller bunlarla sularn, ayranlarn iiyor, klarn ykyor, gelinler
le ocuklar bu kutulan kumbara olarak kullanyordu. Evlerde peynir bi
le Amerikan tenekelerine baslyordu imdi. Ama gavurun cicili bicili
tenekesinin stnde en alasmdan kpek mamas ya da domuz eti kon
servesi yazyormu kim bilecek. Zeytinya, gaz gibi svlar iin trl
trl iki ieleri vard. Gelinler ssl diyerek bu ielere kolonya dol
durtuyorlard. Her eyiz sandnda o ielerden bulunurdu. Berber
dkkanlarnda da ayn ieler ba kedeydi. Genler, Amerikallarn
pe attklann giymekte yanyordu. Hele blucinler kaplyordu. K
na, paalan tarazl soluk bir tane geiren kendini arktan kma Ame
rikan kovboyu sanyordu.
Btn bunlar kye getiren Yusuf Beydi. Onlan gavurlann bu
plerine, artklanna altran oydu. Bu ky, zamannda Yusuf Beyin
dedesi kurmutu. Saraybosnadan Trkiyeye gettiklerinde buraya
yerletirmiti devlet onlan. Bu topraklan vermiti. Yusuf Beyin dede
si ta oradan beri hepsinin aasyd. Burda da yle kalmt. Ordan en
ok altn o getirmiti. Burda en ok topra o edindi. Onun iin imdi
de bu yrenin en byk su deirmeni Yusuf Beyindi. Yalnz onun evi
iki katlyd. Kyde, Yusuf Beyin Kona denirdi. Btn konuklan o
arlard. Kyn deimez muhtanyd. Deredeki eftali bahelerinin
ounluu ona aitti. Kyn arkasndaki ormann yansn o kullanrd.
imdi Nato Havaalan nm olduu yer, eskiden onlann tarlalanyd. Ot
lakt. Amerikan gavuruyla ahbapl ordan balard.
Yusuf Bey, pleri, Amerikallardan her yl toptan alyor, sonra
onlara yl boyunca birer birer satyordu. Karamrselde, znikte, Yalo
vada satlan ne kadar eski Amerikan art varsa hepsi Yusuf Beyin
elinden gemiti. imdi de sabahn krnde, onun evine geldiklerine
gre, kar bir ileri olmalyd.
Poturunu ekip kalkt. Yan beline kadar itin dna tat kalkn
ca. Gzlerini ksarak bakt oraya. Cipin iinden YusufBeyin alaca ka
ranlkta bir glge olarak szldn grd. Demek onlan getiren Yu
suf Beydi. kar ii olan oydu yleyse. Ama neydi? Sakaln parmak-

790

lanyla tarayarak dnceli dnceli kt blmeden. Ayana taklan


bo teneke kutulardan ikisi de, nsra tekerlenip gitti.
Kyde her yerde U S A damgal tenekeler vardr. Yz numarada, iek sakslarn
dan, su, ayran imeye, peynir basmaya kadar ok ilevlidir U S A damgal kutular...

Adnan zyalmer, emperyalizmin lkeyi kuatmasn byle gsterir.


Yusuf da ibirlikidir.

Adnan zyalmer'in Bozkr (19) adl yksnde nesnelerin birliini grelim.


Adam kentin kalabalklmdan kamtr. Kent, adam bomaktadr. Bir gn ti
renle giderken bir durakta iner. Bozkrdr buras. Kimsenin nemsemedii, yaam
umudu grmedii bozkr.
Adamn indii yer ssz bir yerdir. Tirenler ya su almak iin ya da kardan gelen
tireni beklemek iin durur. Adam burda iner tirenden. O akam konutuu tirenciye
gre ld biliyorlardr adam, en azndan yitik.
Geceyi kahvede geirir adam.

Ertesi gn, duran evresinde dikili clz aalarn, bozkrn


karasansm szde rtmeye alan ireti yeillii (yapay kiilik) kzdr
mt beni. Memur da, sabahn krnde, kuyudan ektii suyla yeilli
i, bsbtn koyultmaa savayordu, gne kmadan. Bozkra ne c
lz, ne yapma bir kt bu kck bahe. Dev bozkr, kk durakla
baheyi, drt bir yandan kuatmt. Ortalk, yava yava deil de, bir
denbire yordu sanki. Gne birdenbire tepeye dikiliyor, bozkr bir
denbire kendini da vuruyordu. Btn sca, btn karasanlyla.
Bahe de, durak da, eriyiveriyordu o saat. Btn yaamalar, ksack
akam stleriyle bir anlk sabahlard. Biraz da geceler. Aydnd bozk
rn geceleri. ehrin yzbinlerce mumluk klarnn, gzlerimizi ka
matrarak, karatt ve gkyzn sildii geceler deildi bunlar. Ama
bu aydn gecelerin mutluluu da ksa srerdi bozkrda. Bozkr rzga
ryla egemen olurdu drt bir yana. Bu gte bir dev, duran evresine
reklenmi o ireti, o clz yeillii, kendi z yeertisiyle, nasl olu
yordu da ezemiyordu. Nasl oluyordu da, bir sabah, lgnca, san, mor
ieklenmiyordu. Yoksa kk baheye, gndzleri gnei geceleri de
rzgaryla aman vermemeye kalkmas bozknn, yeerememesinin, ieklenememesinin, ksacas, yaamazlmm byk fkesi miydi? Ye
nik miydi bozkr, grnteki devliiyle, o clz, ireti yeillie?

791

Bunu dnr dnmez bozkr korkuttu beni. Kalabaln tut


saklndan ustalkl kam, yitikliimi dndrd bana. Kalabal
hie sayp, tek bana, ona kar koymaya kalkmam, ilk bakta, bir
kahramanlkm gibi grnyordu. Yoksa yenilgi miydi bu? Btn bu
yapaylklara kar koyamamanm basit fkesi miydi? Bunca boalm
mydm, bunca gsz mydm? Grnmle mi aldatmaya kalkyor
dum herkesi? Bunu dnnce ilk trenle ehre ulamay koydum akl
ma. Bozkr da, kendim de korkutuyordu, irendiriyordu beni.
Gne iyice ykseldiinde, usuz bozkrn sonunda, birdenbire,
bir karalt akt gzmde. Gneli bozkr gne, kmr karasyla e
kilmi bir izgi gibiydi. Oraya kadar kotuumu, yaklatka, gzm
de, yapraksz bir aa iskeletinin biimlendiini gryordum. Koar
ken ara sra, tkezleniyor, bir ukura ya da bir dere yatana dtm
oluyordu. Dikenli, kuru allar, pantolonumu, yer yer, yrtm, sert
kumlar, sivri akllar, dizlerimi yaralamt. Getiim btn ukurlarla
dere yataklar kupkuruydu, bombotu. allklar, scaktan atrtyla ya
nyordu sanki. Ama o aa, tek bana, her eye ramen, inatla, bozk
rn erinliklerini kurcalyor, bozkrn rzgarna, ara sra kopan frtnala
ra, topran derinliklerindeki kkleriyle, kar koyabiliyordu. Bozkr
aacyd bu. Bozkrn ta kendisi. Kara. Yapraksz. Uzaktan baklnca,
dalsz, yank bir aa iskeleti, bayku tnei denebilirdi. Oysa ki, diken
gibi her yann saran kk dalcklaryla, dourgan bir aat. Daya
nakl ve sapasalam. akmla denedim. ok kk kabuklar koparabil
dim ancak. Toprak da yle. Kk kk, kabuk kabuk kalkyordu.
Kapanm bir yarann, trnaklanarak koparlan, sert, kat kabuklan gibi.
z alttayd, ok altta. Adamakll iyilemi, salam.
Aa btn bozkm, bozkrla birlikte, kendimi de, anlatt bana.
nk aa, bozkrla birlikte, arkasnda, daha erimemi karl bir dzl
saklyordu. Bozkm, her zaman, bir kysndan gelip geenler, ok
uzaklardaki bu karl ovay, gremiyorlar, bozkmn katlna bakarak,
vurdumduymazlna, verimsizliine, yaamaszlma kzyorlar, btn
bunlardan yoksun olduuna gre de, l bir toprak olarak gryorlard
onu. Bu yzden, aldrszca ineyip geiyorlard. Oyalanmak istemi
yorlard bou bouna. Oysa ki, st ste yaarak, yllardr gnee uzak

792

kaldklar iin iyice younlap katlan karlarn eriyecei, gnein, boz


kr aacn aarak, karl dzl de tp staca gnler yaknd. O za
man, bozkr, ayaklanacak, kuru yataklar dolarak taacak, duraklarn
evresindeki clz baheler, sevgi gneinin bir dokunuuyla, her yann
dan umut fkrtan z yeilliin, z iekleniin dourgan cenneti ya
nnda, yapma mum iekleri renksizliiyle, solup gideceklerdi.
Artk ehre korkusuzca dnebilir, kalabala, bilenmi bir gle
katabilirdim kendimi. Savcla bildirilmi yitikliim dolaysyla, y
neticilerce, birtakm katlarla kayt defterlerinde l ya da yokolmu
saylsam bile, bu bir ey deitiremeyecekti.
Bozkrda, nesnelerin dzenlenii syledir.
Kentlerin kalabalndan bountu - Ka - Bozkrda ini - Bozkr yenik sanma
- Korku - Aa - Aacn arkasnda karl dzlk Umut - Gven - Kente dn.

pekli Styenler

Ltfiye Aydn Konfer Gro (20) adl yksnde Zahideyle kocas Garson G royu anlatr.

Kk evin tek odasyla tam karsndaki mutfan pencereleri,


avlunun iki yanndan birbirini honutsuzca szerdi karlkl. Kulbe
irisi bu evin en anlaml simgesi incir aac ise sokak kapsndan girin
ce tam karmza gelirdi. Dallarnn bir blm ge doru ykselir,
tekiler de yana doru uzanarak tozlu yeil yapraklaryla sanki mutfak
penceresinin camsz erevesizliini gizlemeye alrd. Mutfaktan
yaylan yank zeytinya kokusu incirin kocaman yapraklan arasndan
geer, avludaki trlara, reyhanlara, karagzlere hi dokunmadan btn
sokaa yaylrd.
Krolas paraszlk yznden sadeyan tadn oktan unutan i
leke Zahide Teyze yine de haline krler ederek, yemeklerini Halfetli bir toprak aasnn her yl st develi gazya tenekeleriyle gnder
dii, ev yapm, bol asitli bu zeytinya ile piirirdi. Kim i zaman alak
gnll sofrasna annemle ikimizi de davet ederdi ya, annem kyamam diye bu muhta komunun piirdiklerine elini bile srmezdi. Bu
na karn bizim yemeklerden her gn en az bir taban mutlaka Zahi
de Teyzeye ulatrrdk. ounlukla ben gtrrdm. Anneme gn

793

Gro gibi hayrszn kahrn gk demeden eken bu kadncaza yardm


c olmak cennetin anahtarn cebinde tamak gibi bir eydi.
Arada yalnzca ince bir duvar olan evlerimiz hi benzemezdi bir
birine. Bizim plaka deli, dmdz, ieksiz avlumuz ok skcyd.
Buna karn, annemin her gn prl prl temizledii, sabun kokulu, se
kin eyal evimizde hi olmayan bir by vard komu evde, bir garip
irinlik. O ar yoksulluk kokusuna, ucuz geliigzel bezeklere karn
gizemli, ekici bir hava... zellikle de eikten girince tam kardaki
ahap tal ayna.
Elden dme konsolun stndeki bu ayna karamela katlarn
dan ssler, eski kartpostallar, masals bir gz andran tavus telei ve
kenarlan kvnlm fotoraflarla i taraftan ikinci kez erevelenmi gi
biydi. Bunca kalabalktan rkmesine bzlp ortada kck kalan
aynann alt kesini de yzlesi yzleriyle Gro nun iki sevgilisi ss
lyordu. Sada, on aylk asker kk kardei Davutun Erzu
rumdan gnderdii yan bakl fotoraf, solda ise arkc Sabahatm,
hem de duvardaki Kabe desenli seccadenin hemen yan bana den
ak sak fotoraf.
Komumuzun, Sabahattan nefret etmesi iin yalnzca bu edep
sizce poz bile yeterliydi, ama ne yazk ki i bununla kalmyordu. Gro,
aynca her hafta sonu pavyon arkcsnn bavul dolusu kirli amamn
eve getiriyor, hepsini dikkatle ykamasn emrediyordu.
Avlunun bir kysnda yank ocak tayla st deve kabartma
l Camel marka teneke su dolu olarak hep dururdu zaten. Toprak avlu
nun ortasnda, kll bacaklan stnde tneyip iri kemikli elleriyle ara
da terini sile sile leenler dolusu amarlar ykayp paklamaya al
knd Zahide Teyze. nk semtimizde yenilerde alan, mteahhitle
rin belli ki amarhanesini henz tamamlamad mam-Hatip in para
sz yatl rencileri de kirlilerini Zahide Teyze ye getirirdi. -be ku
ru hatmna -okluk da sevabna- o yeniyetmelerin donlann gmlekle
rini oraplann gcr gcr ykar, kurutup katladktan sonra kapdan,
Gle gle kirletin evladm , dilekleriyle verirdi. Gelgelelim Gro nun
getirdii mostralklara ne ad vereceini bilemiyordu Zahide Teyze.
Hibiri bildiimiz amarlara benzemiyordu nk. pek ya da jarse-

794

den dantelli, el kadar, genellikle krmz ve siyah, kimi zaman da pem


be, turuncu yz kzartc bu donlar, sutyenleri itilerken fkeden kudursa da sesini karamyordu. Hepsine sinmi o ar kt kadn ko
kusu dinibtn Zahide Teyze nin inanlarna hakaret bile saylabilirdi,
ama ne yazk ki elden bir ey gelmiyordu. Kocann her sz emirdi,
emir ise demiri bile keserdi. Byle olunca da cn bizzat Sabahati
hrpalarcasma amarlar yumruklayp ezerek alyordu. Belki yorgun
luktan belki de utantan kan tere batarken, ounlukla yapt gibi h
kmete kzyordu yine, bu tip zararl kadnlan sokak kpekleri gibi bir
imdik zehirle ldrmedikleri iin. Hi arlanmadan yzkaras bu paha
l paavralan giyen btn kadnlara, onlara itibar eden adamlara -en
ok da kocasna elbet- verip veritiriyordu. Akimda tek dnce vard:
Bunlan giyen kan, Koyiit kocasn asla bo brakmazd. Belli ki
adamcazn oktan batan karmt.
Garson Gro bir gn vurulur. eitli sylentiler kar. in asl sonra anlalr. Gro, hem garsonluk, hem Sabahata korumalk yapyormu. Ablasn ldrmek iste
yenin nne geince Gro vurulmu.
Garson Groda nesnelerin birlii yle.
Yoksulluk - Zahide amar ykar - pekli sutyenleri ykamak istemez - Garson
Gro - Sabahat - Garson Gronun ldrlmesi.

Su Brei
ner Yacnn Kir (21) adl romannn temel itici nesnesi Birinci Paylam Sa
vadr. ner Yac, bu nesnenin, toplumu, insanlar nasl etkilediini aama aa
ma gsterir.
imdi greceimiz blm Rusyada geer. Mmtazla Halil Ruslara yaral olarak
tutsak dmlerdir. Saynevinde iyileirler. Bahede dolamalarna izin vardr. Ser
darlara gitmek isterler. Albay Mmtazla Halil muhafzlara rvet vererek kar.
Muhafzlar meyhaneye giderler. Serdar, Mmtazla Halili yemek iin evine gtrr.

Yemekte subreinin yannda yourtlu orba, fmnda kzartl


m at eti, etli pirin pilav, lahana salatas, meyve ve zm kanm ho
afla petek bal da vard. Byle bir ziyafeti aylardr grmemilerdi. Kannlan mkemmel doymutu. Mmtaz Bey, Hanmlarn eline salk,
hepsi de, brek de gerekten mkemmel olm u... dedikten sonra Ha-

795

lil, Petek bal ok gzelmi, nereden temin ediyorsunuz Serdar Bey?


diye sordu.
Bahede an kovanlarmz var. Yiyeceklerimizi mmkn oldu
unca kendimiz retmeye alm. Anlarla babam ilgileniyor. Bal, ba
bamn emei.
Emekliye aynlmca m baladnz ar iine A rif Bey?
Kovanlan babam kurdu, ocukluumdan beri bahede vard,
evimizin ihtiyacn karlyorlar.
Firdevs Hanm m yapt kahveyi de ien Mmtaz Bey tedirgin
di: Biz izninizi isteyelim. Ge kalmadan gidersek bir dahakine yz
mz olur. Doktor yeeninizi ve Binba Kasm bu iler iin yormaya
lm.
eref verdiniz. Kapmz size her zaman aktr. Frsat bulduka
gelmeye aln.
Yemek srasnda sohbet uzam, vaktin nasl getiinin farknda
olamamlard. Evden aynlrken verilen sreyi bir saat geciktirmiler
di. Mmtaz Bey endieliydi. Serdarm olunun yoldan evirdii yayl
arabaya binip muhafzlar braktklar meyhaneye gittiler. Onlarn ne
eleri yerindeydi. Geciktikleri muhafzlann akllarna bile gelmemiti
ve yeni bir ie votka syleyip onlara da ikram etmek istediler. Teek
kr edip iedeki votkay bitirmelerini beklerken hesab istediler. Ye
dikleri, itikleri 2 ruble 40 kapik tutmutu. Hesab deyip dar kt
lar. stedikleri zaman camiye gidebileceklerini de sylediler. Hastane
ye geldiklerinde kapda bekleyen biri yanlanna yaklaarak Doktor Ah
met olduunu syledi. Tokalatlar. B ir sorun yok. anlamnda bakp
ieri getiler. Koua girdiklerinde, arkadalan merak iinde onlan
bekliyordu. Serdarin hanm arkadalan iin bir tepsi subreini bohalayp vermiti. Yiyecekleri karp olanlan anlattktan sonra Halil,
Kendimi bir ara evde sandm dedi. Anam da byle peynir, maydanoz
katard subreinin iine. Ne yapyordur acaba imdi?
Mmtaz Bey, Halil in sorusunu duymazla gelip yatana uzan
d. Aydn Yarbay konuyu deitirmek istedi: Liderlerin yanl bir ka
ran kendileriyle birlikte banda bulunduktan toplumu da felakete s

796

rklyor. Enver Paa acele etmeseydi ordumuz perian olmayacak, bizler de burada farkl konumlarda bulunacaktk.
Halil ne zaman evinden, ailesinden sz etse Mmtaz Bey kahro
luyordu. Ailenin bana gelen felakete ve brahim Emmi yi bir daha
gremeyeceine zlyor, yaanan felaketi Halile syleyememenin
sknts da iini kemiriyordu. Memleketten Erzurum a gelmeden nce
rendiklerini dnyordu...
Hatice tm yaknlarn kaybetmiti. Mal, mlk, evdeki eyalar,
yiyecek ne varsa talan edilmiti. ki ocukla, bir dilim ekmee muhta
kalmt. syan etmemesi olanakszd. Boazlarndan bir lokma haram
girmemiti. Ellerindeki bir dilim ekmei herkesle paylaabilen bu in
sanlar bu felaketi hak edecek ne yapmlard ? Doruluktan, haktan bir
milim amam, kimseye bir ktl olmayan, karncay bile incit
meyen bu insanlarn suu neydi ki bu ceza reva grlmt onlara? O
kadar canlan gitmiti, tapular komuluk hatrna ellerinden alnm, i
likleri, depolan kundaklanm, bunlar yetmiyormu gibi Haticenin
kimsesiz kalp yataa dtn gren nceden selam vermeyenler fr
sat bilip evde ne varsa yamalayp gtrmlerdi. Hatice konu komu
nun arada bir getirebildii yemek artklanyla yaamaya alyordu.
Eve girip kanlan takip edemiyor, hayra m, erre mi geldiklerini bile
miyordu. D kap her zaman ak kalrd. Kimileri bahedeki kuyudan
su alyor, kimileri hal hatr sormaya geliyor, kimileri de yemek getiri
yordu. Kimileri de bo kaplarla geliyor su gtryormu gibi kaplann,
kazanlann kendilerininmi gibi gtryordu. uvallar, pekmez, arap
kpleri birka hafta iinde buharlap yok olmutu. Yataklar, yorgan
lar, kilimler, giyecekleri, Halil in kitaplan bile gtrlmt. Hatice ve
ocuklann zerindekilerle yatt yatak, gz nndeki bir iki kilim,
minder ve ocaktaki orba kazanyla birka kap kacak kalmt evde...
Belediye Reisi Mehmet Efendi saken evde pienden Hatice ye
de gndermilerdi. O hastane inaatnn skntsna fazla dayanamam
t. Onun lmnden sonra denmeyen banka kredilerine kar kefille
rin ipotek edilen mallanna el konulmutu. Seferberlik eli i tutan, tarla
srp ekin bien ie yarayanlar silahaltma alm, geride yal, sakat,

797

hasta, kadn ve ocuklarla bir yolunu bulup sefer emrine katlmayan


dzenbazlar kalmt. Elde tarla srp harman dvecek hayvan kalma
mt. Hayvanlar ya devlete verilmi ya hastalanp kesilmi ya da ete
ler el koymutu. Yokluk ve alk btn evleri sarm, herkes cannn
derdine dmt ve bir lokma a ekmek peindeydi. Hamdi Usta,
Hamza y ilie rak almt. Hamza gelirken bir eyler getirirse bo
azlarna bir lokma giriyor, ou gece ocakta sttklar suyu kaklayp
yatyorlard.
Memleketinde olanlar Halile sylemesi bir are mi olacakt?
zlecek, elinden bir ey gelmeyince kendi kendini yiyip bitirecekti.
En iyisi dnene kadar kendisine bir ey sylememekti. Dndnde
zlse de, hi deil yanlarnda olurdu. Yaralarn ksa zamanda sarar
d. Sava ne zaman sona erer, sonu ne olur, o zamana sa kalp dne
bilirler mi onu da kimse bilmezdi. nsanolu yeryznde ei benzeri
grlmemi bir boazlamaya girmiti.
K irde bu blmde nesnelerin birlii.
Muhafzlara rvet - Serdarlarn evine gidi - Yemekte su brei - Albay Mn
tazn bilincinden Halilin evindeki durum renilir.

zm
Benim ykm Yldz Tayan Adamda (22) nesnelerin birlii yledir.

Yaz mevsiminin son gnleri... Bir tatil kenti... Sabahn erken


saatleri... Bir kadn. Otuzbe yalarnda. Kumral. Deniz kysnda sete
oturmu. Ayaklarn denize sarktm. Elinde bir salkm zm. zm
yiyor. ok yava... Salkmdan bir zm koparyor. Yavaa azna at
yor. Yava yava iniyor.
Bir adam. Krk yalarnda. akaklarna kr dm. Esmer. Uzun
boylu. Elleri cebinde. Setin te ucunda yryor. Yavaa... Kadna
doru...
Her ey yava... Kadnn zm yiyii... Adamn yry...
Denizin dalgalan... Gnein ykselii...
Adam, uzaktan grd kadn. Deniz kysnda yalnz bir kadn
dedi. Kadn, adam on adm kala hissetti. Azna bir tane zm att.
inemedi. Bekledi. Adamn geip gitmesini bekledi. Adam, kadnn

798

hizasna geldi. Yavaa geti. Kadn, azndaki zm inemeye ba


lad. Adam, be adm sonra dnd. Kadnn yanma geldi.
-zr dilerim, dedi, zm yiyorsunuz.
Kadn iin hayat birden deiti. Deniz sert bir rzgarla alabora
oldu. Gne, aa yukar oynamaya balad. Adam, kadnn yzn
buruturduunu grd. Kadnn rahatn bozduu iin kendine kzd.
Yine de konutu. Kararl bir sesle,
-Birka tane verebilir misiniz... Ltfen...
Kadn,
-Biraz sonra manavlar alr, gidin ordan aln, dedi. Adam zr
diledi. Geldii gibi yavaa gitti.
Her ey eskisi gibi oldu. Hayat yava akan kanala girdi... Tatil
kenti uyannca kadm kalkt. Kentin iinde kayboldu... Akamst,
adam, manavdan zm alrken grd. Glmsedi. Adam yalnzd. O
gece, kadm, arkadalaryla, ay bahesinin nnden geiyordu. Birden
adamla gzgze geldi. Adam, bir masada tek bana... ekirdek yiyor.
Yalnz... Bu, kadnn tuhafna gitti.
O gece ileri bir saatte, deiik zamanlarda birbirlerini dnd
ler. Kadm, evinin balkonunda oturmu cigara iiyordu. Yoldan geen
birini adama benzetti. Adam dnd. Fazla deil. Belki otuz saniye.
Sonra gkyzne bakt. Yldzlara... Orada, en uzak yldzlardan bi
rinde yaasaydm... nsanlardan uzakta... mutlu olurdum... Hayr, ne
insan... insan yok... Hepsi hayvan bunlarn... Hayvanlardan uzakta...
bir yldzda... diye dnd. Hissetti. Bu dnceyle bile mutlu oldu
unu hissetti. Hznl bir duyguyla rperdi. Yaaran gzlerini mendi
liyle sildi.
Adam oteldeki odasnda kitap okuyordu. Radyo akt. Birden
bir ark, Salarn hayatmn neesiyle rtl... Kitab brakt. ark
boyunca kadn dnd. Deniz kysnda zm yiyen kadm dedi...
Dnd... ok eyler... Can skknd. Onbeinci yzyl dnd...
Salam yapl bir ksrak... Keskin bir k l... Adam, ktlerin amansz
dman. A t srtnda oradan oraya kouyor... Kocaman bir ordunun
nnde... Ama yirminci yzylda. Hibir ey yapamyor... Yumrukla
rn skt fkeyle. ekip gitmeyi dnd. Uzaklara... Keke birok
eyi bilmeseydim dedi, mutluluk bilmemektir.

799

Ertesi gn... Sabahn erken saatleri... Kadn yine deniz kysn


da. Sette oturmu. Ayaklarn sarktm, zm yiyor. Bu kez grd ada
m. Adam, elleri cebinde yryor. Yava admlarla... Nice sonra kad
nn yanma geldi. Geti. Birka adm sonra durdu. Geri dnd.
-zr dilerim, dedi.
Kadn
-Evet, zm yiyorum. Sizde birka tane istiyorsunuz. Cannz
ekti.
Adam, bir saniyede arky dnd. Salarn hayatmn nee
siyle rtl. Kadnn salarna bakt. Kumral. Prl prl.
-Evet, dedi.
Adam, birka adm uzakta duruyordu. Elleri cebinde. izgili,
keli bir yz. Baskc gzler. Kadn, yle bir szd adam.
Zppe dedi iinden. Zppe, baskc gzlerle beni etkilediini
sanyorsun deil m i... yle bir sahne dnd. Kalkt yerinden.
Adamn yanma geldi. Birden... ama ok hzl... birer tokat... bir tokat
daha... Zppe, defol. Can zm ekmimi.
-ok mu seviyorsunuz zm? diye sordu.
Adam, Seviyorum, ok seviyorum diyecekti. te o zaman.
-Demek ok seviyorsunuz zm.
-Evet ok severim.
-Sen bir dzenbazsn.
-Rica ederim hanmefendi.
-Senin, zm filan istediin yok.
-Ama efendim.
-Sen beni bile istemiyorsun. Senin tek amacn bir kadn. Kim
olursa olsun bir kadn.
- Yanlyorsunuz.
-Defol zppe, defol... Daha duruyor... A l sana... al...
Bunlarn hibiri olmad. nk adam, kadna yant vermedi.
Yalnzca bakt. Sonra dnd. Yavaa yrd.
Birinci adm.
Adam, Ona ok benziyor.
Kadn, Tuhaf bir adam, hi konumad.

800

kinci adm.
Adam, Kadn hakl. Beni pis bir zampara sand.
Kadn, Pek de zavall. Belki yalnzca konumak istiyordu.
nc adm.
Adam, u yaa geldin, bir kadnla nasl konuulur reneme
din.
Kadn, te gidiyor... Kt niyetli olsa...
Drdnc adm.
Adam, Yarn buraya gelme. Yry iin baka yer bul.
Kadn, D sert ii yumuak olabilir. Kavun gibi... Beinci
adm. Kadn seslendi,
-Ltfen, gelin...
Adam dnd. Yavaa kadnn yanma geldi.
-Oturun, dedi kadn.
Adam, kadnn yanma oturdu. Kadn, bir salkm zm kopard,
adama verdi. Hayat yavaa akyordu. B ir sre sessizce oturdular. N i
ce sonra kadn,
-Hadi konuun. Gzme girmek iin hnerlerinizi gsterin.
-Gsterebilecek bir hnerim yok.
Yine sustular. Yine kadn konutu.
-Siz de pek zavall birine benziyorsunuz.
-zm gzelmi.
-Ne i yaparsnz?
-Pek severim zm.
-Kendinizle konuacaksanz kalkn gidin.
-Efendim.
-Ne i yapyorsunuz? inizi merak ettiimi sanmayn, konua
lm diye soruyorum.
Adam, kadna bakt. Sonra ban evirdi. Denize bakt. Uzakla
ra...
-Benim iim... Tabii herkesin bir ii olmal... Benim iim... bil
gi satmak.
-Kime?
-Bilgi isteyene.

801

-ok bilgilisiniz anlalan. Peki, syleyin bakalm, iki kere iki


ka eder.
Adam yant vermedi.
-ok mu zor, dedi kadn.
-ok zor... nsanlar doru bilgi istemiyorlar artk... Peki, siz ne
i yaparsnz?
-Ben keyif satanm.
-Nasl?
-imdi olduu gibi... Bakn, sizi keyiflendiriyorum.
Adam, ilk kez glmsedi. Kadn fark etti. tici yz, glmse
yince biraz baklr oluyor.
-yi ama, dedi adam, sizde olmayan bir eyi nasl satyorsunuz?
-Keyfim yerinde deil mi size gre... Keyfi yerinde bir kadn,
sabahn krnde burada oturmaz deil mi.
-Yo, bunu demek istemedim. Oturur. Ama sizin keyfiniz yerin
de deil.
Kadn, adama bakt. Gzlerine... Adamn gzleri kapkarayd...
Kara... Kadna bakyordu. Kadnn koyu kahve gzlerine...
-Grdnz m, dedi adam, nasl bildim keyifsiz olduunuzu.
-Ben de size bilgi sataym. zm, ekirdei... bir de kestaneyi
seviyorsunuz... Bir de... avdan nefret ediyorsunuz... Bildim deil mi?
Glmsediler. Ah dedi kadn, yz biraz yumuak olsayd.
Adam Evet, dedi, Bu o kadn... Tesadf dediin bu kadar olur.
-ekirdekyediimi dn gece grdnz, dedi adam. Peki kestane?
-Hissettim.
-Av?
-Keyifsiz bir kadnn yannda oturmaz ava kardnz.
Adam, uzaklara baka baka konutu.
-Itr, kekii, bir de dalan severim.
-Zavall bir insansnz siz. Irsz, kekiksiz, dasz bir yer... Ke
yifsiz bir kadn.
-Birka gne kadar gidiyorum... An ya...
-Siz de mi Nuh un gemisini aryorsunuz?
-Yerin dibine batsn Nuh un gemisi.

802

-Sesinizi ykseltmeyin ltfen.


-Kendi gemimi aryorum ben.
Kadn, Yanldm diye dnd. Kavm gibi deilmi. Adam
dan holanmad. tici yznden, baskc baklarndan, buyurgan sesin
den. Tedirginlik duydu.
-Size iyi aramalar, dedi, kalkt.
-Gidiyor musunuz?
-Benim iin ilgin biri deilsiniz, dedi, yrd.
Be alt adm sonra adam seslendi.
-Bir salkm zm karlnda size bilgi sataym.
Kadn, yarm dnd.
-Ne bilgisi?
-Sizinle ilgili.
-Benimle mi ilgili?
Adam oturduu yerden konutu.
-Siz ressamsnz. zm Yiyen Kadn adl bir tablonuz var.
Kadn ard.
-Nerden biliyorsunuz?
-Ben bilirim.
Glmsyordu adam... Kadnn yz allak bullak oldu. te ora
da... iki adm tede bir domuz oturuyordu... evet, bir domuz... Birden
kamay... Koa koa kamay dnd... Ama domuz kalkm geli
yordu. .. Ne yapmalyd... Ne yapmal...
-Durun dedi kadn...
-Ne oldu size...
-Durun dedim. Yaklamayn.
Adam iki adm tede durdu.
-Bana bak domuz herif... Piman ederim seni... Dokunma bana.
-Byle konumaya hakknz yok.
Kadn duymad bile. Baryordu nk.
-Seni kocam gnderdi deil m i... Sen de onlardansm deil m i...
Pis herif... Serseri.
Adam da barmaya balad.
-Kocanz tanmyorum... Btn domuzlarm Allah belasm versin.

803

-Syle o domuza peimi braksn. Brakn peimi... Brakn.


-Yalnzca sizi tanyorum. Tablonuz evimde asl.
-te o kadar, imdi defol... Serseri... Seni adam sanmtm.
- zm Yiyen Kadn bende... Tablonuzu satn aldm. Tablonuz
evimde... Siz ressamsnz. Bilgim bu kadar.
Kadm sustu... Barmaktan yz kzarmt... Titriyordu... So
luk solua.
-Barma, dedi, tane tane konu.
-ki yl nce bir sergi atnz Ankara da... zm Yiyen Kadn
adl tablonuz vard. Pek beendim. Satn aldm.
Birbirlerine baktlar. kisi de kanter iindeydi.
-Bana inann, dedi adam.
Yeniden sete oturdular. Adam, cigara verdi kadna. Kendi de
yakt. Sonra yle konutu.
-Dn burda grdm sizi. Yznz yabanc gelmedi. nce ka
ramadm. Ama bu yz yabanc deildi. Gece tk etti. Sizi tandm.
-Tantmz hatrlamyorum.
-Sergide brornz vard. Fotorafl...
Devam etmek isterdi. Size tuhaf gelebilir. Ama ben sizi grr
grmez sevdim. Fotorafnzdan. Belki hep sizi aradm hayatm boyun
ca. Biliyorum, siz sanatsnz... stn insansnz... Bense... sustu.
-Sizden zr dilemiyorum.
-Dilemeyin... Bakn, doru bilgi sizin de cannz skt.
-Sizi kocam olacak herif gnderdi sandm.
-Aklama yapmak zorunda deilsiniz.
-Yine de bilmelisiniz... Gryorsunuz ite, gzel bir kadnm.
Zengin biriyle evlenirsem rahat rahat resim yaparm diye dndm.
Evlendim. Resim uruna kendimi sattm. Birka yl ss kpei gibi ya
adm. Sonra... Kocam, bir kadnla yakaladm. Hem de yatamzda.
Sattm her eyin bedelini son kuruuna kadar aldm. Boadm herifi.
Araya ok insan koydu barmak iin. Sizi de onlardan biri sandm.
-Birdenbire kendimi yanardan iine dm gibi hissettim.
Kadn glmsedi. Ne syleyeceini, ne yapacan bilemiyordu.
En iyisi gitmekti... Kalkt.

804

-Her ne kadar sizin iin ilgin biri deilsem de... Akamst ay


bahesine gelirseniz...
-Tamam, dedi kadn.
Akamst ay bahesinde bulutular. urdan buradan konutu
lar. O srada iyi giyimli biri, adamn yanma geldi.
-Sayglar beyefendi, dedi.
Adam, sayglar diyene bakt. Kadndan izin istedi. Orada aya
kst konutular. Alak sesle. Baz szleri kadn ister istemez duyuyor
du. Ekonomi... kar evreleri... yatrm... ama... hkmet... ba
kanlk. .. mcadele... belki... Sonunda konuma bitti. Adam oturdu.
Kadndan zr diledi. Deimiti. Yz gerilmiti. Kadn hissetti.
-sterseniz kalkalm, dedi.
-Skldnz m?
- Yooo... sizin iin ...
Adam geen garsona ay syledi. Yanma gelen bir kediyi sevdi.
Sonra kadna.
-Yeni serginizi ne zaman ayorsunuz? dedi.
-Dnmyorum byle bir ey.
-Ne demek dnmyorum.
-Resmi braktm.
-Neden?
-Belli bir nedeni yok... Braktm.
-Mutlak bir nedeni vardr.
Anlatmak isterdi. Resim dnyasnda olup bitenleri. Galeri bul
mann zorluunu. Pislikleri... unlar bunlar... Hepsini... ok yorul
mutu... ok yorgundu... Adama yant vermedi. Yldzlara bakt...
Orada yaamak isterdi...
Sonra kalktlar... Kk bir kftecide kfte yediler. Dolatlar...
Gecenin bir saatinde de adam, kadn, eve brakt. Bu, bir hafta byle
srd. Sabahn erken saatinde bulutular. Deniz kysnda zm yedi
ler. leden sonra yine bulutular. Denize gittiler. Akamst ay bah
esinde ay itiler. Akamlar kk lokantalarda yediler. Kadn dikkat
etti... Adam, gittii her yerde buyurgan tavryla herkesi etkiliyordu.
Ricas bile buyruk gibi kyordu azndan. Bir hafta iinde bira dm-

805

da iki imedi. Hep urdan buradan konutular. Adam, dalan anlatt


kadna. An ya iki kez kmt. Bir kez daha kacakt. Sonra Hima
laya.
Kadm, her sabah unu dnd. Bu adam beni yataa gtrecek.
Belki bugn. Bakalm nasl bir dzen kurdu. Belki otelinde... Belki be
nim evimde... Fakat bu adam iki imiyordu. ki ise... Bana da iirse... sarho bir kadn yataa gtrmek daha kolaydr... Kadn, tedir
gin bir ekilde bekledi. Bylece son geceye girdiler. Bu gece mutlaka
diye dnd kadm. Akam yemeinden sonra ay bahesinde oturur
ken adam,
-Sizinle nemli bir konuyu konumak istiyorum, dedi.
Kadm dnd. Yanlmamt ite. Konuacakt adam, B ir haf
tadr birlikteyiz. Gzellie pek nem vermem. nemli olan i gzelli
idir. Beraberliimiz burada kalmasn. lerletelim. Sizinle evlenelim.
Evlenmek isterim. Ama nce birbirimizi deneyelim diye dnyorum.
Bilirsiniz evlilikte uyum ok nemlidir. Sonra bitmez tkenmez sz
ler. .. Hazrland kadm, adama aznn payn vermek iin. ok sert ko
nuacakt. Deyyus diye balayacakt. Biliyordu olacaklan... ok kar
lamt byle adamlarla. Kimi, hemen kalkp giderdi. Kimi, ii pikin
lie vururdu. Kimi zr dilerdi. Bakalm bu ne yapacakt. Hazrland
kadn. Aznn payn verecekti.
-Sizi dinliyorum, dedi.
Adam kadnn gzlerinin iine baka baka,
-Resmi brakmanz doru deil, dedi.
Kadn beklemiyordu bunu.
-Ne dediniz, anlayamadm.
-inize karmak gibi almayn. Ama resmi brakmanz doru deil.
Kadm tokat yemi gibi oldu. Daha kts, bu sz, kadnn yre
ini izdi. O nerdeydi, adam nerede. Yz kzard. Ama sevindi. ok
sevindi. Birden alamak geldi iinden. Adama bakt. Keli, izgili, iti
ci yzyle, kapkara gzleriyle buyurgan sesiyle... konuuyordu adam.
Sanatn birok ilevi vard. Bu ilevlerden biri de insana tinsel bir g
vermesiydi. zellikle bu iler ok nemliydi. Bylece sanat, yklm,
yerlebir olmu bir insan ayaa kaldmrd. B ir yk, bir iir, bir beste,
dedikten sonra,

806

-Sizin resminizi alalm. Ne zaman undan bundan dolay umu


dum tkense sizin tablonuz beni ayaa kaldrr.
Kadn, adama bakt. Sinsi bir nokta arad, izgili yzde. Hayr.
P rl pnld adam. B ir dolu yldz vard adamm yznde. Yanp sn
yordu her biri.
-Fakat siz neler sylyorsunuz, dedi.
-Gerei sylyorum. Bu dnyada en byk sorumluluk sanat
nn sorumluluudur. nk sanat tek bir insandan bile sorumludur.
-Ama bu, benim bireysel kararm.
-Hayr. Sanat bireysel olamaz nk... Sanat toplumun mer
cei olmak zorundadr. Bireysellik, sanata hkmetmek isteyen despot
lara kar, sanatmm bir savunusu olabilir ancak. Bunun tesi yanltr.
nk sanat toplumsaldr.
Kadm dikkatle adama bakyordu. Kimdi bu adam.
Sen gzel bir kadnsn, sen usun, sen busun demiyordu. Sana
tn ilevini anlatyordu.
Mthi bthisle dalgaland ii. Zaman dursun istedi. Her ey dur
sun. .. Adam konusun... hep byle... A lt duda titremeye balad.
Yldz Tayan Adam'da nesnelerin birlii yle:
Kadnn zm yemesi - Tanmalar - Kadnn yanlgs - Adamm evindeki tablo
- Kadnn glmsemesi - nemli bir konu - Kadnn yanlgs - Resmi brakmanz
doru deil - Kadnn dalgalanmas - Ak.

Bir at Alt

Arma Seghers'in, Bir at Altnda (23) adl yksnde nesnelerin birliini grekinci Paylam Savanda Almanya, Fransay ele geirmitir. Parisin Concerde Alam na Nazi bayra dikmitir Almanlar. Dkkanlarn nnde kuyruklar uzan
maktadr. Luise Meunier bir tornacnn karsdr, ocuklar vardr. Luise, bir kuy
rukta bir saat bekledikten sonra be yumurta alr. Yolu stnde otel memuresi arka
da Anette Villard oturmaktadr. Ona urar.

Villard, bir yandan camlan ve lavabolan silmeyi srdrrken,


bir yandan da anlatmaya balad. Meunier de bezlerin birine el atp bir
utan arkadana yardm ediyor, bir utan da onu dinliyordu. Dn le

807

zeri, otele Gestapo gelmi, mterilerden bir adam tutuklam. Adam,


bildiriminde kendini Elsasl diye gsterdii halde, meer Gestapo
onun, birka yl nce bir Alman toplama kampndan kaan biri olduu
nu saptamm. Adamcaz, Villardm anlattna gre, camlan trmalaya trmalaya srklenip Santeye gtrlm. Oradan gtrlecei
yer de Almanya, Almanya daysa belki kuruna dizilecei duvann dibi
olacakm. imdi, gene de adam neyse neymi de, -E nk ne de olsa
sava savam, adam da adam- gelgelelim ,Villardn asl derdi, adam
cazn oluyla ilgiliymi. nk bu Alman m, otelde ayn odada bir
likte kaldklan bir de olu varm, on iki yanda bir olanck, okula gi
dermi, olann bir Franszca konumas varm ki, aynen Fransz gibi,
anne lmm, aslnda zaten ou yabanclarda olduu gibi bunlann
da her eyleri yle ak seik belli deilmi bugne dek. Olan okuldan
dnp otele geldiinde, babasnn tutuklanm, kupkuru gzlerle ve
suskun karlam. Ama ardndan Gestapo efi ona, eyalarn toplama
sn, yann gelip onu da Almanya 'ya akrabalannm yanma gndermek
zere alabileceklerini syleyince, olan birden haykrm, kendimi oto
mobilin altna atanm da o ailenin yanma dnmem, diye diretmi. Ges
tapo efi kabaca uyarm, isterse dner, istemezse kalr diye bir ey
yokmu, ya akrabalannm yanma dnmek, ya da slahevine kapatlmak
varm.
Olan, bu kadncaza, yani Anette Villarda ok gvenirmi,
btn gece ona yalvanp durmu. Kadn da sabahn krnde olan al
m, kk bir kahveye gtrp brakm; kahvenin sahibi, Anettenin
tandym. Olanck imdi orada bekler dururmu. Anette bata san
m ki, bu ocua bir yer bulmak hi de zor olmaz. Oysa u ana kadar
bavurduu herkes hayr demi, korku amma da bykm meer.
Kendi bulunduu otelin sahibesi olan kadn da Almanlardan yle korkuyormu ki, olann kam olmasna bile ok bozulmu.
Meunier, arkadann anlattklarn sonuna kadar susup dinledi.
Sonra Villardm sz bitince: u olancaz ben de bir grsem dedi.
Bunun zerine Villard o kk kahvenin adn verdi, yerini tarif etti, bir
de, ocua birka para amar versem, gtrmekten korkmazsn,
deil m i? diye ekledi.

808

Meunier, Villardm yazp verdii pusulay kahvenin sahibesine


gsterince, kadn onu sabahlan kapal olan bilardo salonuna gtrd.
Olan orada oturmu avluya bakyordu. Meunierin en byk olu ka
dar bir ocuktu, giyimi de ona benziyordu, gri renkte gzleri vard, bir
yabancnn olu olduunu gsteren hibir bellilii yoktu. Meunier, o
lana yaklat, kendisine amar getirdiini syledi. Olan teekkr bi
le etmedi. Yalnz birden dnp Meunierin gzlerinin iine bakmaya
balad. Meunier o gne dek, tm teki anneler gibi bir anneydi ite:
Kuyruklarda bekleyen, az biraz, biraz da ok yapmaya abalayan,
para bana i bulup ev ilerine katmaya uraan bir anne... Btn
bunlar olaand onun iin. Ama imdi ocuun bu bak altnda, ola
ann snrlan bir sarsntyla genileyiverdi. Akam saat yedide halin
oradaki Cafe Biardda ol! dedi ocua.
Hzla evine dnd. Masaya azck doru drst bir yiyecek koya
bilmek iin bile uzun zaman mutfakta uramas gerekiyordu. Kocas
eve gelmiti. Adam, bir yl kadar savata Majino hattnda tutmular,
sonra da terhis etmilerdi. Terhis olal hafta oluyordu. Eski iyeri bir
haftadr yeniden almt ama, kendisine ancak yarm zamanl bir i ve
rebilmilerdi. Adam bo kalan zamann byk blmn yakndaki bis
tro da, o birahanemsi, lokantams kk yerde pinekleyerek geirmi,
sonra da zaten o kadar az olan cebindeki be kuruun bile birazn
daha orada harcad iin kendine kfrede ede evine dnmt. Kadn,
kendi acelesinden, adamn bu halini hi grmedi bile; bir yandan yu
murta krarken, bir yandan da hemen olan biteni kocasna anlatmaya
balad ki, ondan yana bir engel kmasn. Ama tam, yabanc ocuun
otelden katn ve Paris te Almanlardan korunabilmek iin snacak
bir yer aradn sylediinde, kocas szn kesti: Senin o Anette de
byle bir samala yardmc olmakla amma aptallk etmi ha! deyi
verdi, Ben onun yerinde olsam tam tersine olann stne kilit vurur
dum. O Alman da kendi vatandalaryla kendisi urasn bakalm. O
lunu hi mi dnmemi? O zaman Gestapo efi ocuu memleketine
gndermekte hakl demek ki. Hem bu Hitler btn dnyay igal etmi,
ona kar laf edip durmann ne yaran var artk? Kadn bunlar duyun
ca, kurnazlk edip hemen konuyu deitirdi. Ama, daha nce her greve,

809

her gsteriye katlan, hele her 14 Temmuz bayramnda neredeyse bir


bana yeniden Bastille stne yryecek olan bu adamcazn imdi ne
hale geldiini ilk kez bylesine ak seik grmekten de yrei szlad.
Kocas da artk -pek ok kimse gibi- o masaldaki nl dev Christophorusa benzer olmutu demek ki, hani her seferinde kendi efendisinden
daha kuvvetli birini grd m, en kuvvetli budur diyerek onun hizme
tine geen ve bylece de eytanm yannda son bulan dev var ya, ite
onun gibi olmutu kocas da. Ama oturup yas tutacak kadn deildi Lui
se, hem de her bir gn, yas tutmaya hi vakit bulamayacak kadar do
luydu zaten. Bu adamcaz eni konu kendi kocasyd, kadm olan ise
kendisiydi, br yanda da o yabanc ocuk kendisini bekleyecekti. Do
laysyla gene de akam st, halin oradaki szletikleri kahveye gitti,
ocua: Yalnz, seni ancak sabahleyin alabileceim dedi. ocuk gene
gzlerinin iine bakt, fakat bu kez, Beni ille almanz gerekmez, eer
korkuyorsanz, deyiverdi. Kadn, yle bir eyin sz konusu olmad
n, yalnzca bir gn beklemek gerektiini, kuru bir ifadeyle belirtti.
Kahve sahibesine de, ocuun akrabas olduunu syleyerek bir gece
daha tutmasn rica etti. Bu ricada ekinilecek bir ey yoktu, nk Pa
ris zaten oradan buradan kap gelmi gmenlerle doluydu.
Ertesi gn Meunier kocasna yle dedi: Kuzenim Alice e rast
ladm, kocas Pithiviersde tutsaklar kampndaym, onu ziyarete gide
cekmi, birka gn iin ocuunu bize brakmak istediini syledi, ben
de olur dedim. Evinin iinde yabanc kimsenin bulunmasndan hi
holanmayan adam: Sonra srekli bizde kalmasn diye yantlad.
Luise, ocuu eve getirir. Evdeki ocuklarn ocua kar davranlar ne iyidir,
ne ktdr. Babaya geldikte, sevmez ocuu. St tasn devirdi diye dver. ocuk,

Gene de orada olmaktan iyidir. der.

Babann can peynir istemektedir, ama peynir bulmak olas deildir. Eve sinirli
gelir, Dev gibi bir Alman yk kamyonu, tka basa peynir doluydu. der.
Bu arada ocuk dikkatli yaar. Baba btn hncn ocuktan alr, yok yere dver
onu. Gelecein zavall grnm, zgrlkten yoksunluk, ocuklarna ii szlayarak
bakmak sinirlendirir babay. Hncn ocuktan alr.
Ailenin oturduu sokak sessizdir. Babayla arkadalar bo zamanlarn, sokak s
tndeki bira evinde geirirler. Nazi askerleri sokan sonundaki demirci atlyesine

810

r
el koymulardr. Aynca birahaneye de dadanr askerler. Bunun stne babayla arka
dalar birahaneye gitmezler.
Almanlar, Pariste her yere el atmlardr.
Babann arkadalar imdi evin mutfana gelirler, ksk sesle Almanlarn yaptk
larn konuurlar.
Bir gn baba karsna iini dker. Almanlar gldr, yapacak bir ey yoktur.
Sonra yle srdrr i dkmesini, ama o Alman vard ya, hani hani senin Annet-

le anlatmt bir zamanlar, sen unutmusundur belki, ama ben unutmadm tamam m.
O adam hi deilse bir eyleri gze almasn bilmi. Hele onun olu yok mu, ite o
oul her trl saygya layktr! Senin kuzenin bu velediyle kendinden bakasn d
nmesin daha bakalm. Benim ateimi sndrmez o. Ahh, o Alman m olunu ala
caktm ki yanma kat snacakt iim kat!
imdi nesnelerin birliini grelim.
Almanlarn Fransay ele geirmesi - Luisein yumurta almak iin sraya girme
si - Luisenin arkadana uramas - ocukla ilgilenmesi - Olay babaya anlatmas Babann Alnanlardan korkusu - Luisenin ocuu eve almas - Peynir yznden ba
bann Alnanlara kzmas - Almanlarn sokaa yerlemesi - ocuun babay dn
trmesi
Btn nesneler ilevlidir. stelik ok ilevlidir. Her nesne okura, Nazilerin ac
maszln gsterir.

Cop
12

Mart 1971. Silahl Kuvvetler bir muhtra yaymlad. Parlamento ve hk

metin Trkiyeyi gelecei ar bir tehlike iine drdn savlad. Partiler s


t bir hkmet kurulmal, deilse Silahl Kuvvetler ynetime el koyacak.
Bunun stne Babakan Sleyman Demirel, grevden ekildi. Nihat Erimin
Babakanlnda bir hkmet kuruldu.
Silahl Kuvvetlerden 5 general, 11 albay emekli edildi. 27 Nisanvd<l 1 ilde sk
ynetim kuruldu. Cumhuriyetle Akam gazeteleri 10 gn sreyle, bata Trkiye

retmenler Sendikas (T S ) olmak zere birok demek sreksiz kapatld.


Kargaay nlyoruz savyla faist bir ynetim kuruldu.

Sevgi Soysal, afak (24) adl romannda bu dnemi anlatr. Oya, Adanada sr
gndedir. Avukat Hseyinle tankl vardr. retmen Mustafa hapisten kp
Adanaya gelmitir. Hseyinle Mustafa A linin yeenleridir. O gece A linin evin-

811

de yemek yiyeceklerdir. Polis basknyla karakola, Oya, Mustafa, Hseyin, Ali g


zaltna alnr.
imdi gzaltndaki Oyay izleyelim.

Abdullah m at kapdan ban dik tutarak giriyor ieri. e


risi ne bir ikence odasna, ne de yle dayak atlabilecek, falakaya fa
lan yatrlabilecek bir yere benziyor. Yok, basbaya, aydnlk, herhan
gi bir iyeri odas bu. Girite ayakl bir vestiyer. p kutusu. formi
ka masa. Plastik deriden koltuklar. Hatta iki saks. Yok, Abdullah bile,
bu odada kolay kolay kimseyi dvemez. Bir de kocaman penceresi var
odann. Perdesi rtl bile deil. Oya odann orta yerinde duruyor. Ab
dullah, ekmeceleri kartrp bir bloknot kard, yaz masalarndan bi
rinin stne brakt. Bir de tkenmez kalem.
Otur da ifadeni yaz.
ok doal bir istekti bu. Ltfen paray kasaya yatrn. gibi. Be
ni artmak istiyorlar, diye dnd Oya. Abdullah bile karanlk sura
tna, korkun byklarna uymayan tavrlar iinde.
Ne yazacam? Neyle sulandnldm bilmiyorum ki?
Bilirsin, bilirsin. Gizli toplantdan ite.
Ne toplants. Gizlisi falan yok, yemee gittik.
Oya bocalyor yine, Abdullaha gereksiz aklamalarda buluna
rak. Oda artt onu.
Anaristliini falan hep yazacaksn kada.
Yazacak bir ey yok.
Yazma, gidecein yerde mis gibi yazarsn.
Korkutma sras Abdullaha geldi. Artk Oya, Zekai Beyle Ab
dullah m iirmek istedikleri balonun patlak olduunu seziyor. Yoksa,
baka trl olurdu her ey. Er ge patlayacak balon. Ellerinde bana kar
hibir ey yok, olamaz. Yine de, az ok korkuttular beni. Peki ya du
rum deiik olsayd, ya ok ey bilselerdi hakkmda? imdi, olmayan
dnmek gereksiz. Abdullah odadan kyor. Copunu masalardan bi
rinin stnde unutarak. Belki de unutmad, korkutmak iin brakt. Ya
yazarsn ya da demeye getirecek. yle olsa, batan giriirdi. Hep yap
tklar gibi. mza atabilecek gcn kalana dek. Hep yle, lmeyecek

812

kadar. imdi yazacak fazla bir eyim olmadn biliyorlar. Beni tutuk
lamak istiyorlarsa ? Abdullah m sesi geliyor dardan.
Pek bir eyler duyamadm, efendim. Evi aradk. B ir ey bulama
dk.
Sabah brakacaklarna inanyor artk. Buraya getirmiken az bu
run srtelim, diyorlar, o kadar. Niye sinirlendim ki? Az daha bir su
ileyecektim. Hibir deneyim yok. Ya bir rgt yesi falan olsaydm?
Rezil olurdum, rezil. Bu ders olsun bana. Bu gece eninde sonunda b
raklacak biri gibi davranmalydm; soukkanl, ilgisiz seyirci.
Gzlerini kar masadaki copa dikmi olduunu fark ediyor. Bir
seyircinin davranyla bir eylemcinin davran deiiktir. B ir eylemci
olsayd, nasl davranacakt? Ayn byle mi? Yok o zaman baka bir ben
olacakt, bir eylemciyle, bir seyirci baka baka kiilerdir. O zaman na
sl davranacakt, imdi bunu bilemez. Bana da bambaka davranrlard
muhakkak. Koullar deiecekti. Bu copun ilevi de. Byle rpertiyle
bakmazdm copa, doal karlardm onu, baka eyleri de. Hep silahla
rn karsnda olduunu dnerek, hep ekilmi bir silahm gibi yaa
mak, duymak. Baka, bambaka bir durum olmal bu. Ama bu cop!
Cop bir silah deil aslnda. Adi baya bir ara. Kt bir ara. klkla,
valyelikle, kahramanlkla badaacak, hibir yn olamayacak bir
ey. Kurunla vurulmak soylu, gzel bir ey olabilir, ama copla dvl
mek! Bir eylemci iin de aalatc bir yan olmal bunun.
Gzlerinin nnde baya tiksindirici biimler alyor cop. Kt,
hasta beyinlerin bu arac, olabilecek en iren erkeklik organna dn
trdklerini anmsyor. Doay bile en irkine dntrebilen kafalar!
Onlarn erkeklik organ. Olabilecek en irkin, en adi biimde. Cop.
Gece yans alayarak uyanan Sema imdi yine yannda; imdi
yine tutukevindeler. Hkmklardan boulacak Sema. Oya ona bir bar
dak su getiriyor.
Biliyor musun, onca aalandm, onca ac ektim, yine de unu
tamadm ey...
Brak Sema... Unut...
Unutamam, unutmamalym.
A l Sema, anlat boalrsn belki...

813

Onca acsn bir yana koyup copu anlatmt Sema.


Unut, byle bu. Aslmda basit bir dvme arac o. Kendi irkin
liklerini yklemiler bu araca, ama irkinlik copu tutan ellerde kald.
Sana ulamad. Aktarc hibir zellii olamaz copun. Aslnda basit, sa
dece polis iin dnlm bir ara.
Sema dinlemiyor Oya y. Szlerinin boluunu, bilinmeyen, ya
anmayan eyler hakkmdaki nice dnce gibi etkisiz olduunu seziyor
Oya. Sadece tuzu kuru bir aydn, kumbaraya dvermi, kaza kuru
nuyla az yaralanm bir seyirci olduunu. Sema alyor. Uyuyamyor.
Utan duyuyor. Ama asl utanan Oya. Derin, almas zor bir utan.
Bak Oya... Aslnda cinsellii doal karlarm ben. Yakn za
mana dek bunu hi bytmedim, mesele de yapmadm. Gerei kadar
nem verdim bu konuya. An kapal, artlanm da deilim. Ama o
herif, copu zorla makatma sokmaya kalktklannda, doa da, cinsellik
de korkun eyler olarak grndler gzme. Cinsellik insann en ba
ya yanym gibi... Cinsellik olmasa, beni dverler evet, elektrik ve
rirler, tmaklanm skerler... her ne ise... lesiye ac ektirirler, acdan
delirtebilMer... Ama bunlar atlatlabilir, bunlardan sonra, imdi duy
duum tiksinti duyulmaz asla. Byle utanlmaz. erkek, erkek demek
belki yanl, birlikte, birbirlerinden g alarak bastrdlar copu. Delice
bir acyd, ama tiksinti, utan daha fazlayd. Kadn ve erkek ayrm, ba
na oynanan oyunlarn en ktsyd. Kadn olmam en byk ihanet gi
bi geliyordu bana. Adamlar kendilerinden gemilerdi. Sanki benim
kim olduum, ne olduum nemli deildi onlarca. de, yzyllarn
en irkin erkeklik organnn sahibiydiler sadece, ona yreklerinin en i
ren ilevini yklemiler, buna kaptrmlard kendilerini. Sonra istek
leri olunca... bayltmadan nce... bir alk sesi duydum... Sonra biri...
Coooooooop! diye bard. Ayn, hani malarda, lgn kalabaln,
kendinden geerek, Goooool! diye bam gibi... aynen.
Midesi bulanyordu Oya nm. O gece sabaha dek kustu. B ir daha
alamad Sema. Sonra, aylarca sren kanamann nedenleri hakknda
mahkeme karsnda bile soukkanllkla konutu.
Abdullah m masaya bilerek ya da bilmeyerek brakt cop b
tn irkin anlan yklenmi sanki. Bakmamal ona. Dncelerini on

814

dan syrmal. Belki byle kt anlarla boumas iin braktlar onu.


Bakmak istemiyor, hatrlamak istemedii iin. Ama karsnda; baya
ve tiksindirici.
Askeriyede seni de copladlar m abla?
Ankara Merkez Cezaevine yeni getirildii sabah. Ta avluya
melmi. Ba omuzlarna gml. Bu yeni hapishaneye abuk al
mak istiyor. Arabaclarn, ingenelerin sunturlu kfrlerine tepki gs
termemeye, yz kzartc akalara kar umursamaz davranmaya aba
lyor. Hayat hi bilmeyen, olabilecekleri, mmkn hi tasarlamam
bir acemi aylak gibi kalyor yine de burada. Utanmay ve amay he
nz amam olduunu anlyor. stei dnda kzaran yzn gmyor
omuzlan arasna. Bir kahkaha ykyor iini. O an, ortada donsuz dola
nan, yuvarlanan bebelerin pislikleriyle bulanm avlu talan ykanveriyor sanki. Yeni demlenmi bir bardak ay istiyor can. Kalkp ay p i
irecek. Sivil hapishaneye almann ilk adm. Yeniden nlyor hayat
dolu kahkaha. Kolsuz basma entarisiyle Meneke kr kr oynamaya
balyor anszn.
Benden l yar m ola, yar m ola.
lk kez gryor Meneke yi. Sonradan yakas almadk svg
lerin yerli yersiz kahkahalarla art arda patlayvermesine, lmcl kav
galarn gbek oyununa dnvermesine alacak. Neeyi ve fkeyi
hiten yaratabilen bu kadnlan sevecek. Ama en ok Meneke yi. n
k Meneke svglerin ve dmanlk emberinin nemsizliini kant
layverdi Oyaya. Daha ilk sabah. lk demli ay zleten Meneke az
sonra, cezaevi mutfann usullerini daha kavramam olan Oya y da
ha da rahatlatacak. Yeni demledii aya buyur ederek.
Abla, aymdan buyursaa!
Menekenin kilimine sp oturmulard. Scak, kan krmz
ay, actc kelerini asla sindirip unutamayacan sand askeri tutukevinin ansn silip sprverdi. Sonra Meneke, ayn kahkaha atarkenki, kr kr oynarkenki doallyla soruveriyor:
Askeriyede copladlar m seni de, ha?
ay barda yakverdi elini. Karlk vermedi. Hi stelemedi
Meneke. Durdu, durdu, aynn ortasnda, avluyu evreleyen yksek
duvarlarn tepesinde dolanan jandarmalardan birine bamverdi:

815

Gllik! Cann yediimin gllii... Copunu yediimin gllii,


anam!
Menekenin copu byle kabullenip sevivermesi, ona baya bir
istek gstermesi Oya y artyor, organlaan cop kadar tiksindiriyor.
Tersliyor Meneke yi.
Cop yemedin anlalan. Copla neler yapldn biliyor musun?
Copu baa sor, baa. Onu benden kelli dadm vaa m ? ayn
brakmasyla, jandarmaya baka baka, Ondan l yar m ola, yar m ola
diye oynuyor yeniden.
Oya, Menekenin idamlk olduunu renir.

damlksn demek. Suun ne ki?


Krm doradm ya.
Kocam var ya, onlan birlik. imdi o da idamlk olduundan kel
li ksk.
Niye, krn vard diye mi?
Yok g, ineciye giderken grm.
Ne varm inecide?
Azgn kanlar ineciye gideyomu diye bir laf va ya?
Karmakark Oya nn kafas. Sonra sonra kimbilirnice eksikler
le de olsa reniyor Meneke nin yksn:
Meneke, Sivas m kynden. Bir sevgilisi var. Kocas ii duyu
yor. Menekeyle sevgilisini ldrecek. Bunu renen Meneke kr
n, Bana sarkyor, ama ben yz vermiyorum diye fitliyor kocasna.
Hayatn kurtarmak iin.
Biz Sivasn kynden olduumuzdan kelli, krm vaa ya, ko
cama deyivermiler. O da, ikisini de vuracam deeyo kahvede. Ben de
duyduumdan kelli, bu Halil vaa ya, namsma sataeyo, didim.
Halil kim?
Krm ya.
Madem krn, niye satayor dedin
Meneke bunca kavrayszlk karsnda ayor iyice.
Krm ya, herif vuracak beni.
Anladm, gnl baka can baka.

816

Kocamla anlatmzdan kelli, ben H alili ev bo diye kandr


dm, geldi. Herif stme gelince, yetiin teceevz vaaa, diye arveedim. Kocamla kaynm, hepisi basverdiler evi, zati haberli ya. Baltaylan doradlar Halil i.
Sen?
Ben de doradm.
Sevmiyor muydun Halil i ?
Eliyle mstehcen bir hareket yapyor Meneke.
S ...i kopasca.
Hani krnd.
Ossun slalesini eek s...tiinin herifi, kocamla birlik uvala
koyduumuzla, lahana tarlasna gmdk.
Sinirden glyor Oya. ylesine kaskat, ac bir yk ki bu. Sev
dii dostunu sevmedii kocasyla birlik olarak ldren, cesedini uva
la doldurup lahana tarlasna gmen, ocuk kadn Meneke. yky bir
yere oturtmaya abalyor.
Sonra?
ehere katk. Be gn gezip tozduk... Soona yakalandk.
Halili dnmedin mi gezerken? Ne de olsa, ok sevmesen de
dostun olmu.
Kimi sevecem? Halil i mi? Bo vee abla. l sevilir miymi?
Gnah.
Zulm bilmeyen, akr, ocuksu, insancl gzlerle bakyor
Oya ya.
Peki, yakalannca ne oldu?
Emniyette drt gn drt gece dayak yedim... Yerlerde srd
ler, copladlar. Azm amadm. Benim herif polisin ayan pm,
kan iine akasca, her eyi sylemi, srye srye getirdiler greyim
diye.
Sen de syledin m i?
Tvbe, polis ksmna sr verilir m i?
Ama deliller varm nasl olsa?
Meneke, delil sznden hibir ey anlamyor. Susmak dyor
Oya ya.

817

Herif konutu, ben sustum ya, beni bir de o pezevengin yannda


dvdler. Ondan kelli bir ay yryemedim, srndm.
Bir an buulanyor gzleri, hemen ardndan patlyor kahkaha.
Kouta uyuyanlar svyorlar.
Sen baa bahsaa, copuna tkrdm polisin.
Peki yleyse niye oynuyordun bu sabah, cop cop diye?
Gllikin copuna oynuyodum ben. Glk benim krm.
Kim gllik?
Jandarma vaa ya, biz onlara gllik deeyoz.
j
!
Hani ineciydi krn?
|
Yoo abla, tvbeler osun.
|
imdi copun nesne olarak olaylar nasl ittirdiini grelim.
I
Abdullah copu, masada brakp, dar kmtr. Oya, copa bakarken Sema akl- I
na der. Semaya copla ikence yaplmtr. Cop, daha sonra Menekeye gtrr 1
okuru. Menekenin yksn reniriz.
|
Nesnelerin dizilii yledir.
|
Cop - Semaya copla ikence - Meneke - Menekenin kocasyla birlikte. Koca- j
sm aldatt Halili nasl ldrdn reniriz.
j
imdi bir soru. Kimi yazarlarda neden nesnelerin birlii yok. Nesnelerin birlii |
olmad iin o kadar ura, onca sayfaya verilmi emek, estetik adan boa gidi-1
yor.
J
Belki Trkiyede boa gitmiyor. Estetik deerlendirmeyi pek bilmeyenlerce I
dllendiriliyor, nleniyor, bir sre dolanp duruyor. Ama bu yaptlarn zamana di- J
renmesi olas deil. Zaman bunlar, bilinmeze srklyor.
Stefan Zweig, Balzac (25) adl yaptnda bu konuda aydnlatr bizi, Alponse
Carclar, Jiles Jainler, Sandraular, Paul de Coglar, bugn artk iziktirdiklerini kim- j
senin bilmedii alkan katipler methedilir, knanp karikatrize edilirken ve bun- J
lann clz eserleri on binlerce baslp datlrken Stendhal in De 1amuru (Ak ze-1
rine) yirmi adet satar, yle ki Stendhalin kendisi bile kimsenin el srmeye yana- 1
madii kitabna Kutsal Kitap diyerek alay eder.
I
Trkiyeden de byle birok rnek verilebilir.
I
imdi nesnelerin birlii sorununa dnyorum.
1
Lukacs, Avrupa Gerekilii (26) adl yaptnda, nesnelerin birlii iin kuram- I
sal bulu deildir der. Sonra yle srdrr. Her romanc igdsel olarak bilir ki i

818

yapt, bu nesnelerin btnl nden yoksunsa, yani temaya ait olan her nemli
nesneyi, olay ve yaam alann iermezse tamamlanm saylmaz.
Bu igdsele dayal temellendirme gl deil. Aslnda yaratcln bilimsel
bir aklamas yok. Yaratclk blmnde bunun stnde durmutum. Yeri geldi bir
kez daha bu sorun stnde durmak gerekli.
Soruyu bir kez daha soruyorum. Kimi yazarlar, nasl oluyor da romann, yk
sn estetik dzeye karamyor.

Hegel, Estetik (27) adl yaptnda soruna yle bakar, Demek istediim u ki,
btne nfuz eden ve onu canlandran bu duygu araclyla, sanat, malzemesini
ve bunun ekillenmesini kendi i ben i olarak bulur, znel bir varlk olarak kendisi
nin en i mlkiyeti olarak grr. nk betimsel gsterim her konuyu, ona dsal bir
biim vermek suretiyle yabanclatrr ve yalnzca duygu onu i benle znel birlie
sokar. Bu bak asna gre, sanatnn, yalnzca dnyadaki birok gzden geirmi
ve dnyann d ve i grnmleriyle tanm olmas yetmez; ama o, pek ok eyi,
yani byk olan pek ok eyi ruhuna naketmi olmaldr; onun yrei, ite bu e
kilde derin biimde etkilenmi ve harekete geirilmi olmak zorundadr, sanat, ha
yatn hakiki derinliklerini somut grnmler iersinde alamazdan nce, pek ok
eyi yapm ve bandan pek ok gemi olmaldr.
Yazar, yaptna biim verirken, yapta yabanclar, Hegele gre. Bu yabancla
may aabilmesi iin i benine sokmas zorunlu. Bunu baaramazsa yapt estetik
dzleme kamaz. Bu yeterli deil. Yaamn gerek derinliklerine somut grnm
ler kazandracak. Bunun iin de deneyimli olmas zorunlu.
Burda gzel olmayan rneklerini verdiim yazarlarn temel sorunu u. Gereklik
bilgisi ya eksik ya da yanl.

Kaan, Estetik ve Sanat (28) adl yaptnda yle der, uras da ok doaldr ki
yaamn sanatlarca biliniine baka sanat ynelimlerinin temsilcilerinden ok, ger
eki sanatn temsilcileri nem verirler; nk, bu brleri, ya yaamn gereklii
ni gz nne almadan ideal durumlara ilikin modeller kurarlar ya da kendi yaratm
larn srf kendilerinin ifadesiyle ya da ieriksiz biim oyunlaryla snrlandrmak is
terler. Ayrca unu hakl olarak syleyebiliriz ki gereklik bilgisi, dorudan doru
ya sanatnn yaptna katlacak ve sanatnn yaratt yaptn karakteri ile fikirselestetiksel deerini belirli bir tarzda etkileyecek ekilde, sanatnn manevi dnyas
nn az ya da ok kalc esini' oluturur. Btn fantastik kurgular bile en sonun
da, gerek yaam ilikilerinin dnme uratlm bir ekilde yansmasdr.

819

lk elde yazarn gereki olmas zorunlu. Deilse ieriksiz, bo biim oyunlany- 1


la bozuyor yapt. Yaamn derinliklerine inmiyor.
Kaanm syledikleri doru. nsan bilgisi, toplum bilgisi btn yazarlar iin zo
runlu.
Dipnotlar
1. G. Lukacs, Avrupa Gerekilii, ev. Mehmet H. Doan, Payel Yaynevi, stanbul, 1977.
2. Lev Tolstoy, Anna Karenina, ev. Ergin Altay, letiim Yaynlan, stanbul, 2002.
3. G. Lukacs, a.g.e
4. Tolstoy, Dirili, ev. Ergin Altay, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul, 1975.
5. G. Lukacs, a.g.e
6. Lev Tolstoy, Sava ve Ban 2. cilt, ev. Muammer Tuncer, Yaln Yaynlan, stanbul, 1999.
7. Lev Tolstoy, Sava ve Ban 2. cilt, ev. Muammer Tuncer, Yaln Yaynlan, stanbul, 1999.
8. Anton ehov, Kk Kpekli Kadn, Btn ykleri 8, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul, 2001.
9. M. Gorki, Makar udra, Yol Arkadam, ev. Ataol Behramolu, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2000.
10. Mehmet Rauf, Eyll, zgr Yaynlan, stanbul, 2000.
11. Sait Faik Abasyank, Havuzba, Btn Eserleri 6, Bilgi Yaynevi, Ankara, 1970.
12. Yakup Kadri Karaosmanolu, Panorama, Remzi Kitapevi, stanbul, 1971.
13. Oktay Akbal, Sen Bunu Biliyor musun?, stinye Sulan, Can Yaynlar, stanbul, 2002.
14. Tank Bura, 087956'nm Sfr, Yann Diye Bir ey Yoktur, tken Neriyet A.. stanbul, 2007.
15. Kemal Bekir, Kanl Dn, Pencere Yaynlan, stanbul, 2006.
16. Salim engil, Kente Gelen Otobs, Es Be Sleyman, Dost Yaynlar, Ankara, 1995.
17. Kemal Ate, Erdal, rk Kap, Okar Yaynlan, stanbul, 1979.
18. Adnan zyalmer, Tutsaklar, Gzleri Bal Adam, Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.
19. Adnan zyalmer, Bozkr, a.g.e.
20. Ltfye Aydn, Konfor Gro, Gri Gl, Can Yaynlan, stanbul, 2005.
21. ner Yac, Kir, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2009.
22. Cengiz Gndodu, Yldz Tayan Adam, Akanyldz, nsancl Yaynlan, stanbul, 1996.
23. Anna Seghers, B ir at Altnda, lk Admlar, ev. Ylmaz Onay, Evrensel Basm Yayn, stanbul, 1998.
24. Sevgi Soysal, afak, letiim Yaynlar, stanbul, 2009.
25. Stefan Zweig, Balzac, ev. Yeim Tkel-ebnem Sunar, Kabalc Yaynevi, stanbul, 2002.
26. G. Lukacs, Avrupa Gerekilii, ev. Mehmet H. Doan, Payel Yaynevi, stanbul, 1977.
27. Georg Wilhem F. Hegel, Estetik I, ev. Taylan Altu-Hakk Hnler, Payel Yaynevi, stanbul, 1994.
28. Moissej Kaan, Gzellik Bilimi Olarak Estetik ve Sanat, Trkesi A z iz allar, Altn Kitaplar Yaynevi, stan
bul, 1982.

820

NESNE - K O N U

Pospelov, Edebiyat Bilim i (1) adl yaptnda yle der, Epik ve dramatik eser
lerde, kiilerin, zaman ve mekan iinde uzanan eylemleri gsterilir, onlarn yaam
larndaki geen olaylar sergilenir, dedik. te, sanatsal yaratn bu yann (yani ge
nellikle kahramanlarn edimlerinin sonucu olan olay akn, ya da daha doru bir
deyile: Gsterilenlerin zaman ve mekan iindeki dinamiini) suje terimiyle dile ge
tiriyoruz. (Fr. Sujet-Nesne-Konu)
Burda nesne kavramna aklk getirmek zorunlu. Pospelov, bu konuda yle der,

Gerek; insan yaamnn, doann, hayvan ve bitki dnyasnn, gerekse, maddi kl


trn (binalar, kent grnmleri, ilikiler, koullar, durumlar vb.) edebiyat sanatn
da gsterimin nesnesi olabilirler. (...) Ancak, edebiyat sanatnda bilginin asal nes
nesi (ilk toplumun smretistik edebiyat yaratsndan farkl olarak) toplumsal bir var
lk niteliindeki insan yaamnn karakteristik zellikleridir. (2)
Nesnelerin birlii blmnde grdk. Nesneler eitli biimde karakterleri etki
ler. Bu etkilemeyle yaptn konusu oluur.
Nesnelerin diziliinden oluan konu nemli midir. Lukacs, Estetik (3) adl yap
tnda Schillef 'm Goetheye yazd bir mektuptan u blm alr, Her eyden n

ce bana yle geliyor ki konunun (nesnenin) mutlak belirlenmilii kavramn k


noktas yapmakta byk yarar var. Byle yapldnda, konunun beceriksizce seil
mesinden tr, baarszla urayan tm sanat yaptlar byle bir belirsizliin ve
bu belirsizlikten kaynaklanan geliigzelliin acsn ekeceklerdir.
Bir yaptta nesneler doru kullanlmazsa, konu dalr, yapt geliigzelliin

acsn eker. Geliigzellikten kurtulmak iin olaylar devindiren nesnelerin do


ru seilmesi zorunludur.

821

Bir yaptta nesnelerin diziminin nemini, Eckermann, Goethenin bir yaptn de


erlendirirken gsterir. yle der Eckermann, Okuma esnasnda, tm nesnelerin en

ufak ayrntsna kadar gzler nne serilecek lde olaanst netlikte yazlm ol
masna hayranlk duymutum. Ava gidi, eski saraydan kalan harabenin betimlen
mesi, panayr, harabeye giden patika, her ey yanl anlamaya olanak vermeyecek
bir kesinlikle insann gznde canlanyordu, yle ki, insan anlatlanlar aynen yaza
rn istedii gibi dnmek durumunda kalyordu. Ayn zamanda her ey yle ken
dinden emin, zenli ve hakim bir ekilde yazlmt ki olacaklara dair en ufak bir
tahminde bulunmak, okuduumuzdan bir satr sonrasn kestirmek olanakszdr. (4)
Nesnelerin birlii blmnde gsterdim. Nesneler eitli biimde karakteri etki
ler, amlar.
imdi de nesnelerin bir yaptta diziliini anlatacam. Nesneler belirli bir dzen
iinde dizilmezse yapt dalr. Bir dzen iinde dizilme derken, izgisel bir dizim

demek istemiyorum. Dizilme sramal olabilir. Nesnelerin dzeni konuyu amla- ,


mal, konuyu anlalmaz duruma getirmemeli. Konu canlanmal.
nce nesnelerin dzensiz, kark, belirsiz diziminden balyorum. Gen bir y
kcnn bana getirdii yknn konusu stanbulda geiyordu. Birinci tekille yaz
lan yk Karya geecektim. diye balyordu. yknn sonuna doru o da belli
belirsiz karnn stanbulda Avrupa yakas olduunu belirtiyordu.
Burda nesne belirsiz biimde konmu ykye. Oysa yazarn, Kadkyden Ka-

rakye geecektim. demesi gerekirdi.


Pnar Krn, Yarn Yarn (5) adl roman yle balar. skele evresinin bula
nk, pis sularna atlayp duran ocuklara taklp kalmt gzleri. Koltuk altlarndan
szan tere, beynini delmeye alan gnee karn onlarn yerinde olmay istemedi.
On-on iki tane vardrlar. Sska klarndan sarkan, kirden renkleri gitmi, uzun don
larn hepten dmesinler diye bollam lastiklerinden tuta tuta atlaylarnda, gs
teri adna salladklar kocaman svglerde yalarnn getirdii domuzluk, yoksul
luklarnn getirdii kurnazla, kstahla zorlayan ekingenlik ile aktrmadan s
tne su sratmaya kalklarnda en ufak bir sevin sezemedi. Su serinletmeyecek
kadar pisti phesiz, srf inat olsun diye -neye inat? Bir tr hnla atlyorlard.
Bu blmdeki nesnelere bakalm. skele, pis su, on-on iki tane ocuk, domuzluk,
yoksulluklarn getirdii kurnazlk, bir tr inat.
skele evresinde bulank, pis sular varm.
Bu iskele, neyin iskelesi, nerde, pis sular ne, gl m, deniz mi, yoksullar kurnaz
m olur, inat tr, nasl bir tr.

822

Nesneler geliigzel dizilmi.


Daha sonra kara giysili bir kadnn, Memeet Memet! Neredesin gz kr olasvdiye seslendiini okuruz.
Mehmet, tablasn brakp gitmitir. Peki bu tabla neyin tablasdr.
Daha sonra koltuk altlarndan ter szan kiinin adnn Selim olduunu reniriz.
stanbulu gezmektedir Selim. 10-12 tane ocuun denize atladklarn reniriz.
Yazar unu da renmeli 10-12 tane ocuk denmez. 10-12 ocuk demesi yeterli-

Daha sonra bu romanda birdenbire Marxist ideoloji kar karmza. Bakn nasl,
yoksul ocuklar anlatlr daha soma. Diini skm yryordur Selim. Acmamak

iin skm dilerini. Daha sonra, oysa acmal ocuklara. Srf ocuk olduklar
iin. Her trl minik silahlarn gl sandklar iin; abucak unutulabildikleri, her
trl politik, toplumsal, ruhbilimsel kavramn rnei oluverip gerek itilebildikleri
iin, Marxist ideolojide yerleri olmad iin...
Bir ey diyemeyeceim.
Bu kitabn arkasnda yle deniyor, Pnar Krn ilk roman Yarn Yarn, 1976

ylnda yaymlandnda yazn dnyasnda daha nce grlmemi bir olay yaratm,
yazarn bir anda ne kavuturmutu. Aradan geen bunca yl, romann nemini
azaltmad gibi gncelliin tesinde gerek bir edebi deeri olduunu kesinlikle
kantlamtr.
Nesneleri bylesine geliigzel, belirsiz kullanan bir yazar birdenbire nleniyor
sa, bu romann gerek edebi efeleri kantlanmsa, ben yazara bir ey demem. Be
nim hesabm okurla.
Okur, nasl olup da bu roman okuyup, beeniyorsun.
imdi Orhan Pamukun Masumiyet Mzesi (6) adl romanna bakalm. ... 26
Mays 1975 Pazartesi gn saat e eyrek kala civarnda bir an, sanki bizim su
tan, gnahtan, cezadan ve pimanlktan kurtulduumuz gibi dnyada yerekimi ve
zamandan kurtulumu gibiydi. Fsun un scaktan ve sevimekten ter iinde kalm
omzunu pm, onu arkadan yavaa sarm ve iine girmi ve sol kulan hafife
srmtm ki, kulana takl kpe uzunca bir an sanki havada durdu ve sonradan
kendiliinden dt.
Scak, sevime, terlemi omuz, den kpe. Bunlar nesneler... Eksiklik yok der
ken, kpe nereye dt, diyorum. Daha sonra reniyorum yatan iine dm.
Bu blmden sonraki blm yle balyor. Darda, stanbulda bahar gnleri
ne zg o prl prl gk vard diyor.

Sevime srecinde bu gk niye araya girdi, belirsiz. Am a bu arada unu da sy


lemek zorunlu. Darda gk vard denmez. Gk her zaman vardr. Arada srada yok
olup da sonra var olmaz gk. yle denmesi gerekir. Gk prl prld.
Neyse.

Orhan Pamuk srdryor. Scak, k alkanlklarndan kurtulamam stan


bullular sokaklar terletiyordu, ama binalarn ileri, dkkanlar, hlamur ve kestane
aalarnn altlan hl serindi. Benzer serinliin, zerinde mutlu ocuklar gibi her
eyi unutarak sevitiimiz pis kokulu iltenin iinden de geldiini hissediyorduk.
A z nce Fsunun scaktan ve sevimekten omzunun terlediini renmitik.
imdi de evin serin olduunu reniyoruz.
Scak, ter, serinlik, hlamur, kestane aalar... nesneler geliigzel kullanlm.

Orhan Pamuk yazyor, ben okuyorum, siz de okuyun, kinci kattaki dairenin ar
ka odasndan, yattmz yataktan arka bahede Mays scanda hrsla kfrleerek
futbol oynayan ocuklar grdk ve birbirlerine syledikleri edepsiz eyleri, bizim
kelimesi kelimesine yapmakta olduumuzu fark edip sevimemizin ortasnda bir an
durduk, birbirimizin gzlerinin iine bakp glmsedik.
Sevime nesnesiyle, svme nesnesini yan yana getirmek... bu nesnelerin dizi
mi hi de estetik olmam.

Nesnelerin Babozukluu
Burjuva uygarlnda dolaysz algyla yaayan kii, nesneler aras iliki kuramaz.
Szgelimi tarih, kahramanlarn tarihidir. skender, Sezar, Napolyon, Fatih Sultan
Mehmet... Peki savaan askerler... skender, Hindistana kadar gitmitir, Sezar, M
sr almtr, Napolyon, Moskovaya girmitir, Fatih Sultan Mehmet, stanbulu al
mtr.
Yzbinleri savaa sokmutur bu kiiler, ama burjuva tarihi onlardan sz etmez.
Bunun anlamsal karl udur. Bir nesne yceltilir, savaan nesneler silinir.
Gnmze geldikte... durum daha karmaktr. Bankalar, petrol irketleri, silah
reticileri, alveri merkezleri, kapitalizm, faizm...
Btn bu nesneler dolaysz alglayan byk ounlua ilikisiz gibi grnr. Oy
sa bu nesnelerin birbiriyle zincirleme ilikisi vardr.
Burdan sanata gelirsek, sanat yaptlar, bu karmak nesneleri belli bir dizilite
okura gstermelidir. Bu adan nesnelerin dizimi bir sanat yaptnda son derece
nemlidir.

824

imdi burda nesneleri bozuntuya uratan iki romandan sz edeceim. Bunlardan bi


ri Vsat O. Benerin Buzul ann Virs (7), br Bilge Karasunun Gecesi. (8)

Cevat apan, Buzul ann Virs iin yle diyor, Buzul ann Virs nde
Benerin ustalnn yeni bir aamasna tank oluyoruz. Yazar bu yaptnda allm
anlat kalplarn krarak yaam kstlayan btn koullara ve olgulara kar dilin
cokunluu ve younluuyla meydan okumaktadr.
Bunun, nasl yapldm grelim.

Dsz uykulardan bile uyanmak. Yol tkendiinde dnszIn mutlu kesinliini ayrt edebileceine inansa, dayanmak daha m
dayanlr olurdu? Yrekleri duranlar yaama dndrlebildiklerinde
bittiyi alglayabildiklerini syleyemiyorlarm. Karanlk da bir yarg
dr, aklamadr. Demek beynin ksack dirimi bilinle bantl deil.
Ne akl, ne bellek susturulduunu, sustuunu bilmeden susacak. Tetii
eken o bile olsa, sonucu gremeyecek, son hep bir umut narkozu ya
da yeniden dou Hristiyanlna kulluk edecek. Varsn korkaklk
saysnlar, hn kesilsin bakalar, kskanlsn! nemli olan bu deil. B i
lincin bilinsizlie dntn saptayamamak. Olumlu tek ilevden
yoksunluk. Bir ileve balanmak, Tanrm! Yeterince, yeterince ne de
mek? Samalayamyor. M org souu bedeni.
Gzlendiklerinden habersiz, birbirine sokulmu iki glge, deni
zin gri dzln sk rg talaryla dilimlemi bir grgl Osmanl
cumbasnda, birden belirmesini, ar bymesini bekliyor o hayalet ge
minin; hemen her sisli sabah rpertisinde yinelenen, belki kendi abart
t duygusallk, onlarca doal alkanlktr yargsna karn, yavrusunu
omuzlarndan skca sarm sevgin kollarn scak koruyuculuuna s
ndn dlyor, bzld kanapesinde, znle.
Parmaklan parmak hesabna girimi. Babam kadar yaarsam?
Tam on sekiz yl srecek ot oburluk, tal dayankl. Sa olsayd; dn
gece gsne utanmasz, akl ban gmerek, onun tirfil kokulu, duygan salann frtnayla kank yamur gibi slatan bitmez tkenmez
gzyalan -kznn gzyalar olurdu belki, imdi u gen anann so
rumluluunu yllarca nce yklenmeye balayabilecek. O deil o, g
venilir baba omuzlannda geici ylgnlnn acsn dindirebilirdi. Ne
zayf, ne sprnt herifsin sen. Gizlenecek delik kald m artk? Bin be

825

la mutas yedi, kyld baltasnda umarszlklarn. Anladk, bir kolay


n bulup svtn, katn hep unutma.
Onlar k i, gl attlar Azraile, uymayn hainin ivasma! ahdamannda vuruntusu davullarn, zurnalar, kemeneler, tulumlar, Erzu
rum barlar erkek, grkemli; ayda ralar, kollan havada -pamuk sakal
seymenler, kl-kalkan akrtlan...
Ama, sznts dinmiyor kukulu kanmm iine layan, iblise
teslim olmu inanszl; bosa da tkrklere o atal dilli, kuyruklu
zebani smtyor, zifir balam kazma dilerini gstererek.
B ir onluk diazem daha almal.
Allm anlatm kalplarnn krlmasna kar deilim. Ancak burda sorulmas

gereken u. Allm anlatm kalplan nasl knlyor. Nesnelerin ilikilerini daha b e -1


nginletirmek iin mi, deilse daha bulanklatrmak iin mi.

Vsat O. Bener bu yaptnda nesneler aras ilikiyi knyor, nesneleri bulankla-

tmyor. Dolaysyla bu roman gereki olamyor. Dahas dolaysz alglamay peki- j


tiriyor.

Gece
imdi geldik Geceye.(8) Bakn, Akit Gktrk ne diyor, Gece belirli bir ger

ekliin, tek tanmla saptayabilecek bir insanlk durumunun dile getirildii bir anla
t deil. Belli bir yk, kiilikler ya da nedensellik ilkesiyle ileyen bir olay rgs
sunmuyor bize.
Daha sonra Akit Gktrk unlan da sylyor, Gerekte hem znel hem nesnel

dzlemde, yazann da dilin de, konu edinilen yaam gerecinin de nesnel varlk smrlann yitirmesine tank oluyoruz.
Nesnel varlk smrlann yitiriyor, Gktrkn deyiiyle, Ba, sonu, kuytulan,

ucu buca duyularla saptanamayan bir roman var elimizde.


Nesnelde yitirilen varl, znelde araan, orda da yok...
dealistin en kktencisi bile bu dnyann varln en azndan san dzleminde
kabul eder...

Akit Gktrk, Geceyi yle kurtaryor, ama tkenmez bir gcll btn
arlyla tayan karanlk gece, ilkin bu anlamda ana simgesi oluyor anlatnn.
Hibir gizilg tamyor iinde karanlk gece... Bakn ne diyor Gecede Bilge

826

Karasu, Hangi ayna kendimizi gsterecektir bize? Srekli bir yry iinde gibi
yiz, bir luna parkn ei b grnt veren aynalar arasnda.
Bylesine sradan benzetmenin, yeni kuramlarla aklanmas ne kadar doru...
stelik yle diyor Karasu, Tarihler neleri yazm, neleri yazmamtr, bunun ze

rinde duracak deilim elbet.


stnde durmas gerekeni geitiriveriyor. imdi ksa bir rnek Geceden.

1
Gece yava yava geliyor. niyor. ukur yerlere dolmaa bala
d bile. Oralar doldurup ovaya yaylmaa balar balamaz, her yer bo
za dnecek. Iklar yanmayacak bir sre. Ne ukurda ne dzde. Te
pelerin aydnl, bir sre, yeter gibi grnecek herkese. Sonra tepeler
de karanlkta kalacak.
D il bu karanln iinde yaayabilirmi gibi grnen tek ey ola
cak. Hibir arln, hibir gerekliin kalmad bu yerde. Karanln
gereklie benzer tek yan, konuulabilmesi olacak. ki kii arasnda.
ki duvar arasnda.
Sonra soyunmaa balayacak insanlar. Gecenin at yaralar bi
raz daha acsn diye.
Gen kaslarn gerginlii geceye girecek.
Prsk kaslar bir pelteye dnecek gecenin iinde.
B ir tek diller bilecek, tepelerde, toprakalt saraylarnda yanan
klan; yalnz dil syleyecek bu kta ykanan tek hcreli hayvanlan.
Gece oluyor yava yava. Barsaklanmzm iinden yreimize
gzlerimize doru ykseliyor.
2
Gecenin iileri, gerekte, ikindinin ilk saatlerinde grnmee
balamtr sokaklarda. Tek tk de olsa.
Onlann ii, geceyi hazrlamak: Yer yer ukurlar amak, rnein;
gecenin kolaylkla birikip doldurabilecei ukurlar...
Onlann ii, geceye hazrlamak: Gen kaslan, gece gelince daha
kolay soyunsunlar diye, soyunmaa altrmak rnein. plak etleri
nin iine doru ince, souk demirler iteleyerek, kzgn samalar gme
rek bu etlere, onlan gecelerin en uzununa altrmak.
Akam saatlerinde gecenin iilerini grmek ok kolaydr artk

827

herkes iin. Geceyi hazrlamakta, geceye hazrlamakta kullandklar


aletler ellerinde, sokaklarda dolarlar; saylar da gitgide artar.
Demirden yaplmtr bu aletler; gzel sepilenmi derilerden ke
silmi, sekin aa trlerinden yontulmu, esnek reinelerden dkl
mtr. Dvmee, yrtmaa, delmee, kstrmaa, burmaa, koparma
a yararlar. Yakmaa, krmaa da.
zellikle gen gvdeler zerinde almak iin dnlp tasar
lanm, gerekletirilmitir bu aletler.
3
Gecenin iileri, gerekte, ikindinin ilk saatlerinden beri grn
mtr ortalkta. ou insann, dikkatini ekmemi de olsalar.
Gecenin iileri drtke ekmekleri seviyorlarm, yle deniyor.
Belki drtke ekmekleri sevenler yalnz onlar deildir bu koca ehir
de. Ama frnclar, ttncler, bakkallar, kendilerinden drtke ekmek
isteyenlerin hepsinin gecenin iileri olduunu dnrler nedense.
Ekmek satlan yerlerde yuvarlak, uzun, dikdrtgen biimli ek
mekler de bulunur elbet. kindi st, nce okul ocuklar evlerine dn
mee balarken ekmek satlan yerlerde alveri hzlanr. Yuvarlak,
dikdrtgen, uzun, sbe, drtke ekmdkler gitgide artan sayda satlr.
Kk, iri, kemikli, yumuak, kirli, temiz, nasrl, svkan eller, ek
mekler tar.
Gecenin iileri sokak aralarnda gezer. Yuvarlak ekmeklerin,
dikdrtgen ya da sbe ekmeklerin, uzun ekmeklerin hangi evlere girdi
ini gzlerler. Bu ii yaparken, yle, ok nemli bir i gryormu gi
bi davranmazlarsa da, onlara dikkat edenler unu da grrler arada bir:
Bir tanesi gider, bir kapnn herhangi bir yerine, pek de belli olmaya
cak biimde bir im izer. Gzlemi i edinenleri artacak bir eydir bu.
Kaps imlenen evlerin hibirinde drtke ekmek yenmemektedir;
yoksa u ya da bu biim ekmek yendiini belirten bir im deildir bu.
stelik, kaplar biraz da rasgele imlenir gibidir. Hi deilse grnte.

Yazn, dil iidir. Dil iini, oyuncak durumuna getirmek deildir yazn. Dili
oyuncak durumuna getirilmesini hibir kuram dorulayamaz.
Bo, znel bir avuntudur bu.

Estetik Diziliin Gzellii

828

Bir yaptta nesnelerin dizilii, estetik bir dizilise, bu, o yapta estetik bir deer
katar. Estetik dizili, hem konuyu, hem izlei, belirli bir btnlk iinde okura gs
terir.
Gereki yazarlar hep bu btnl salamak iin ura vermilerdir. Balzactan, Kemal Bekire kadar btn gereki yazarlarn yaptnda nesnelerin dizi
miyle salanm btnlk grnr...
Peki, kimi yazarlarda neden bu btnlk salanamyor, neden gereki olamyor
bu yazarlar.
Sorun son derece karmaktr.
Bunun nesnel aklamas zordur.
Ben, bunu, iki nedene balyorum.
Birincisi yazarn ilgin bir yapt yazma tutkusu. Bu tutku yznden yazar, nes
neleri bilinli bir biimde belirsizletirir.
kincisi yazar d dnyadaki nesneleri belirsiz grr. Her yerde bir belirsizlik
vardr.
Bir rnek vereyim. Her trl rnn satld bir sat yerinde, bir gn, almak is
tediim az yal peyniri grmedim. Peynirin o gn bittiini dndm.
Daha sonraki gidilerimde de o peyniri gremedim. Bu bende o nesneyle ilgili
belirsizlik oluturdu.
Bu ileri bilen bir arkadama durumu anlatmasaydm, bu belirsizlik bende srp
gidecekti. Arkadamn sylediine gre, o peynirciyle, sat yeri anlaamamlar,
bu yzden orda o peynir satlmyormu.
Belirsizlie bir rnek daha. Kimi kiilerin i organlarnda, midelerinde, barsak
larnda uyuturucu tadklarna bir anlam veremiyordum. Bu belirsizdi benim iin.
Konuyu azck aratrnca, kumar borcunun, ya da bir baka borcun, insanlar bu yo
la ittiini grdm. Bylece belirsizlik kalkt.
unu sylemek zorunlu... Bir peynirin satlmamasndaki belirsizlik kolayca
zmlenebilir. Ancak yaamda ok karmak, birok belirsizlikler var. Bu, dorudur.
Bu nermenin doruluu belirsizlii saltk duruma getirmeyi gerektirmez. Birok
belirsizlik aslnda belirlilii tar iinde.
Bir rnek vereyim. Bir tarihte noterde bir iim vard. Daktiloyla yazan kadn,
daktiloya bakmadan hzl bir biimde yazyordu.
Daktilo kadnla iki dakika konutum. Sekiz saat alyormu. Evde lk suda
dinlendiriyormu parmaklarn.

829

Kadnn durumu ok belirli. Dnyayla tek ilikisi daktilo aygtyla. Am a kadn


bu iliki konusunda ok belirsiz. Kader onu bu ie sokmu.

Yazar, bu belirsizlii nesnelerle belirli duruma getirmelidir. Byle diyorum ya, i


bu hep byle olmuyor. Kimi yaptlarda nesneler koyu bir belirsizlie sokuluyor.
imdi bunun rneklerini grelim.

insan Yetisinin Yanl K u llanm


Bu blmn genel bal bu. Burda rneklerini vereceim romanlar okudum.:
nsan yetisinin bylesine bo, yanl kullanmna gerekten zldm. Nesneleri!
olaylar bylesine kark kullanmak ancak insann becerisidir, insann yetisidir. Ko- i
yu, ok koyu bir yabanclamayla olabilir bu. Bylesi yaptlar kuramlarla akla--*
yanlar da koyu, ok koyu bir yabanclamann iindedir.

nsann kendine, insana, topluma yabanclamasnn tatsz sonularn bu yapt


larda ak seik grdm.
nce Ses ve fke (9).

Yrdk parmaklk boyunca, baheye geldik, glgelerimizin


durduu yere. Benim glgem Lusterin parmaklktaki glgesinden

uzun. Krk yerine geldik parmaklklarn ve arasndan getik.


Dur bir Dakka, dedi Luster. Takldn yine iviye. Geemezsin
bir trl u iviye taklmadan.
Caddy beni kurtard ve srnerek getik aradan. Maury Day
kimse sizi grmesin demiti, biz de srne srne geeriz aradan daha

,!|

iyi, dedi Caddy. Eil, Benjy. Bak ite byle, gryor musun. Eildik ve
getik baheden, iekler daladlar bizi ve hrdadlar biz yrdke.

Toprak katyd. Parmakla trmandk, domuzlar homurdanyor ve kok-

luyorlard. Bugn canlan pek skkn, ilerinden biri kesildi de, dedi

Caddy. Toprak katyd, baslm ve dm dm.


Ellerini cebinden karma, dedi Caddy. Donar sonra. Tam Noel
zaman ellerin donsun ister misin.

Dans ok souk dedi Versh. kp da ne yapacaksn.


Yine ne var, dedi Annem.
Dan kmak istiyor, dedi Versh.
Brakn ksn, dedi Maury Day.

830

Bu blmn bandaki tarih 7 Nisan 1928. Peki, nasl oluyor da Caddy, Noel za
man ellerin donsun ister misin diyor. Daha dokuz ay var N oele. Bunu L. Edward

Bowling yle aklar.


Okuyucu romanda birinci kii anlatmnn ve gemi zaman kipinin kullanld
n grnce Faulknerin de Hemigwayin Silahlara Veda romannda kulland tek
nie benzer bir teknik kullanacan, gemi bir yaanty nesnel olarak birinci kii
ye anlattracan sanr. Kitabn ilk iki sayfasmda yanldn gsteren hibir eye
rastlamaz ve her ey bu sansn destekler. Ama nc sayfada birdenbire talikle
yazlm bir para ile karlar. Bu para kitaptaki balca zorluklardan ilkidir ve ay
rntl olarak incelemeyi gerektirir. nk okuyucu burada olup bitenleri anlayama
msa, Ses ve fke nin ilk basaman aacan ummamaldr:
Yrdkparmaklk boyunca, baheye geldik, glgelerimizin durdua yere. Be
nim glgem Lusterin parmaklktaki glgesinden uzun. Krk yerine geldik parmaklklann ve arasmdan getik.
Dur bir Dakka, dedi Luster. Takldn yine iviye. Geemezsin bir trl u i
viye taklmadan.
Caddy beni kurtard ve srnerek getik aradan. Maury Day kimse sizi grme
sin demiti, biz de srne srne geeriz aradan daha iyi, dedi Caddy. Eil, Benjy.
Bak ite byle, gryor musun. Eildik ve getik baheden, iekler daladlar bizi
ve hrdadlar biz yrdke. Toprak katyd. Parmakla tumandk, domuzlar ho
murdanyor ve kokluyorlard. Bugn canlan pek skkn, ilerinden biri kesildi de,
dedi Caddy. Toprak katiyd, baslm ve dm dm.
Ellerini cebinden karma, dedi Caddy. Donar sonra. Tam Noel zamam ellerin
donsun ister misin.
Dars ok souk dedi Versh. kp da ne yapacaksn.
Yine ne var, dedi Annem.
Dar kmak istiyor, dedi Versh.

Brakn ksm, dedi Maury Day.


Eer okuyucu bu parann anahtarn bulabilirse ilk blmde kullanlan teknii
de anlamaya balam demektir. Btn i hikaye 7 Nisan 1928 gn Benjy ile Lus
ter arasnda geerken birdenbire hikayenin nasl olup da baka bir yl iinde Benjy
ile Caddy arasnda Noel zaman geen baka bir olaya atladn ve sonra yine nasl
olup da birdenbire Benjy, Versh ve Anaya dndn bulabilmektir. Bu sorunu z
mee alan okuyucu kitab okuduka anlar ki kitabn ilk iki sayfas (talikle yazl

831

m olan yere kadar) gemi yaantnn birinci kii azndan bilinen ekilde bir an
latl deil, gemi kipi kullanld halde, imdiki zaman da yaplan bir eylemin
bilin akm biiminde sunuluudur.
Yukardaki parann ilk paragrafnda otuz yandaki aptal Benjy ile on drt ya
ndaki zenci lalas Luster, golf alanndan dnmektedirler. Parmaklklarn krk bir
yerine gelirler ve arasndan geerler. Benjy bir iviye taklr. Bu takl yaants o
cukluunda kz kardei ile bir parmakl geerken bandan geen benzeri bir ya
anty, yirmi yl kadar nce bir iviye takln aklna getirir. Bu arm akl
n imdiki zamann yaantsndan koparr ve eski bir yaantya gtrr.
talik para bitince Benjy nin akl yeniden imdiki zamana dnmez (baz armlar yznden) anas ile Versh ve Maury Day arasnda geen baka bir gemi
olayna atlar. Gemi bir yaantda Caddy okulundan gelip onu hava almaya kanncaya kadar akl bu ikinci gemi yaantsna devam eder. Caddy onunla konuur
ken Benjy alamaya balar (imdiki yaantda). Bunun zerine Luster B enjyi azar
lar ve Benjynin de gemi anlan kesilir. (10) (Vurgular kitaptan. C.G.)
Yazar, Ses ve fke iin bakn ne diyor, Ses ve fke dzensizlik, dal ve perspektivsizlik zerine yazlm bir romandr.
Ses ve fke'yi vyor yazar. yle, Compsonlann yaantlarndaki dzensiz
lik, dal ve zl ve perspektiv ve yoksunluu tm sosyal dzenin ya da daha
dorusu, sosyal dzensizliin simgesi ve temsilcisi olarak ele alnm olur.
Bunu yazmadan nce yazarn perspektifi nedir, insana doutan m verilmi, ya
da perspektif ne ie yarar sorularn sormas gerekir.
Ben bu sorulan kendime sordum. Elde ettiim bilgileri zetle veriyorum.
Eski Msrda sanatlarda perspektif duygusu yoktu. Bir insan resmi yle anla
tlr Sanatn yks'nde (11) Ba yandan daha iyi grnd iin ressamlar ba
yandan iziyordu. Ama insan gzn dnrsek, biz onu nden grnd gibi d
nrz, o halde yandan grnen yz zerine, kardan grnen gz ekleniyordu.
Vcudun st blm, omuzlar ve gs en iyi nden grnyordu. Bylece kolla
rn bedene nasl baland gsterilebiliyordu. Ama hareket halindeki kollar ve ba
caklar en iyi yanlardan grlrd. Msrllarn bu resimlerde bylesine garip bir bi
imde dz ve arpk grnmesinin sebebi budur. Msrl sanatlar ayrca, ayaklan
dtan gstermekte glk ekiyorlard. Bu yzden, ayaklar, ba parmaktan bala
yarak yukan doru yandan iziyorlard (...) Msrl sanatlarn insanlarn byle g
rndn dndkleri sanlmamaldr. Onlar, bir kural izlemekten te bir ey

832

yapmyorlar ve bu kural sayesinde, insan figrnde nemli saydklar her eyi im


geye sokabiliyorlard.
imdi bir baka kaynaktan, nsann Ycelii (12) adl yapttan bir aktarma. tal

ya 'y Rnesans m beii sayarz. Ama Rnesans anlam on ikinci yzylda span
ya da domutur. Bu anlamn simgesi de Toledo daki nl evirmenler okuludur.
Hu okulda (Avrupann oktan unuttuu) eski kitaplar Yunancadan Arapaya ve
Ihraniceye sonra Latinceye evriliyordu. (...) Bu evirmenlerin en nls ve en
parla Kremonal Cerradd. talya dan kalkp buralara Batlamyus un Almagest ad
l astronomi kitabnn bir kopyasn aramaya gelmi, sonra buraya yerlemi, Yunan
biliminin klasikleri olan Arimed, Hipokrat, Galen ve klidin kitaplarn evirmi
ti. / Bence, kitabnn evirisi yaplan en ilgin ve uzun sreli dnlrse en etkin
yazar, Yunanl deildi. Byle dnmemin nedeni de benim bolukta maddenin g
rnm ile yakndan ilgilenmemdir. te bu konuda Yunanllar tmden yanlmlar
dr. Bu yanlg M.S. 1000 ylnda adna Alhazen dediimiz garip bir matematiki ta
rafndan anlald. Bu bilgin, Arap kltrnde yetien, gerekten zgn dnceli
bir bilim adamyd. Yunanllar n gzden maddeye gittiini sanrlard. Alhazen
ilk kez, maddenin her bir noktasndan bir n gzmze yansd iin grebildii
mizi anlamt. Yunanllarn gr, herhangi bir maddenin, rnein elimin, neden
yer deitirdike, byp kldn izah edemiyordu. Alhazen in anlatmna g
re elimizden yansyan nlar, ben elimi uzaklatrdka, daralmaktadr. Elimi size
doru uzattm zaman gznze giren k demeti byr ve daha geni bir a olu
turur. te maddenin byyp klmesi bundan, yalnzca bundan trdr. ylesi
ne basit bir dndr ki (Baconm dnda) tam alt yzyl, bilim adamlarnn daha
nce buna dikkat etmemi olmalar gariptir. Ama sanatlar, ok daha nce, kendi
uralarnda bu konuya deinmilerdi. Maddeden gze nlarn yansmas -bu an
lam perspektif anlammn temelidir. Perspektif ise, matematik bilimini bugn yeni
den canlandrmtr.
Yine kitaptan reniyorum. Perspektifin anlam Avrupada sanatlar coturu
yor. Drer, 1506 ylnda gizli perspektif sanatn renmek iin talyaya gidiyor.
Peki yaptta sz edilen Alhazen kimdir. imdi onu grelim. Ortaada Bat l

bilim adamlarnca Alhazen olarak tannan bn el-Heysem, Irakta, Basra da 955 y


lnda domu ve Fatmi Halifesi el-Hakim in hkmdarl dneminde Kahire ye
gitmiti. (13) Modem fiziin ilk rnei saylyor bn el-Haysen.

833

Perspektif, insann dnyaya olaylara doru bakn salyor. Bir anlamda insan
ln baars perspektif.
Ses ve fkenin yazan, bu baany dirseiyle itiyor. Msrl sanat gibi nem
sizle, nemliyi ayrmadan imgeye sokuyor.

Lukacs, perspektifin nemini yle belirler. Perspektif, sanat eserinin ynn


ve zn belirler, anlatmn deiik dnce dizilerini sraya kor, sanatnn nem
liyle nemsiz, can alc ile geici eler arasnda da bir serim yapmasn salar.
(14)
Sanat, yazar, perspektifin nemini hibir zaman unutmamal. Perspektif yok
sunluunun vlmesine kanmamal. Burjuva uygarlnn insan drd durum
dorusu perspektifle anlatlabilir. Nesnelerin, zamann, uzamn znel bir grle kantnlmasyla nesnel gereklik yanstlamaz.

nsan Nerde
Bunu yazmadan nce, Molloyu (15) bir kez daha okudum. Bu kitabn arka ka
panda yle deniyor. Molloy, koltuk denekleriyle kent dnda bir ukurun di

binde fiziksel knn tamamlanmasn beklerken modem insann metafizik se


rvenini dile getirir: rmek de yaamaktr.
Bunun ne anlama geldiini anlamadm. Ne demek modem insann metafizii.
Metafizik gelecekle ilgili bir tasarmdr. nsan trnn metafizii de rmek
de yaamaktr. olmad hibir zaman.
Aynca Molloyun son sayfasnda yle bir saptama var. Artk insan olmaya katlanamayacam, bir daha denemeyeceim bunu. Bu bir daha hi yakmayaca
m .
Bugn insan nerde diye sorarsam, insann daha ilerde olmas gerektiini ben de
dnyorum.
Peki, insann ilerleyiini kim durdurdu.
Tarihte olup bitenlere bakarsak, insann ilerleyiini burjuva uygarlnn durdur
duunu sylemek zorundayz.
N apyor bu burjuva uygarl. Sayrlara ila satt iin kazanyor. Topraklarn
stne apartmanlar yapp, kazanyor. nsana emeini sattryor kazanyor.
Sava kartyor, kazanyor.
Deli samas diyebileceim bu uygarl, akla uygun diye benimsemek iin be
yinler kiralyor, btn ileti aralarn kullanyor.

834

Btn bunlar yetmezmiesine faizmle nazizimle milyonlarca insan katlediyor.

Molloyun yazan Beckett'i anlamaya alyorum. kinci Paylam Savanda


Fransz Direni Kmesine katlm. Saygdeer bir davran. Peki, insan olmaya
katlanamayacan ne anlama geliyor. Tam kart, burjuvann btn koullarna
karn insan olma uran srdrmeliyiz. zgrlk iin, eitlik iin, savam veren
lere srtmz dnemeyiz.
ryen insan yazmayalm demiyorum. nsan rten koullarla yazalm.
Okur, o koullan grsn.
imdi M olloydan bir alnt.

Sonu olarak btn syleyebileceim ve artk daha fazlasn


sylememek iin elimden geleni yaptm ey u: Lousseun evinde
kaldm sre iinde, bir hastalk olarak tanmlanacak, ayak parmakla
rmn yansn aniden yitiriime benzer, artc ya da beklenmedik, n
grme yetisine sahip olduum lde nceden tahminde bulunamaya
cam yeni bir bozukluk ortaya kmad. nk bu, hibir zaman ngremediim ve anlamn, yani teki rahatszlklanmla balantsn, sa
nrm tp konusundaki cehaletim nedeniyle asla kavrayamadm bir
eydi. nk bedenin uzun sren lgnl boyunca, her ey birbirine
bal bulunuyor, yle hissediyorum. Ama, eyimin, varoluumun bu
blmn daha fazla uzatmaya gerek grmyorum, nk bence hi
bir anlam yok bunun. Samaya altka yalnzca hava kabarc ve
zerrecikler veren bir hayvan memesi sanki. Bu nedenle yalnzca bir iki
ksa saptamayla yetineceim, bunlardan ilki u: Lousse olaanst ku
ru bir kadnd, yani bedeni kupkuruydu demek istiyorum, yle ki bu ak
am hl, son bannamm grece sessizliinde, yoksa o bir erkek miy
di ya da en azndan birhnsa myd diye soruyorum kendime. Yz ha
fif tylyd ya da yk inandmc olsun diye ben yle dlyorum. Za
vall kadn, onu o kadar az grdm, yzne o kadar az baktm ki. Ya
sesi, kuku uyandracak kadar kaim deil miydi? u anda byle gz
kyor bana. Kendine eziyet etme Molloy, erkek ya da kadn, ne fark
eder? Ama u soruyu sormaktan alamyorum kendimi: Anneme doru
savrulduumda, bir kadn durdurabilir miydi beni? Belki de. Dahas
var, bylesi bir karlama olas myd, benimle bir kadn arasnda de
mek istiyorum. Erkeklerle zamannda biraz srtmtm ama ya kadm-

835

larla? Peki, artk saklamann anlam yok, evet, onlardan da birine srtmtm. Annemden sz etmiyorum, ona yaptm srtmekten fazlayd.
Hem isterseniz annemi bu konunun dnda brakalm. Yazgm frakl
belirlenmeseydi, bu baka kadn annem, hatta bykannem olabilirdi;
o yalardayd. Tutmu imdi de yazgdan sz ediyorum. Bana ak ta
ntan oydu. Galiba Ruth gibi yumuack bir ad vard ama kesinleyemem bunu. Belki de Edith di ad. Bacaklarnn arasnda bir delik bulu
nuyordu, hep dnm olduum gibi kocaman bir aralk deildi bu
ama bir yarkt; szm ona erkeklik organm oraya binbir glkle so
kuyordum, daha dorusu o sokuyordu; sonunda ben gelene ya da iin
den kana ya da durmam iin onun rica ediine kadar ahlyor, ohluyordum. Aptalca bir oyundu bence, stelik de zaman getike yorucu olu
yordu. Ama byk bir iyi niyetle katlyordum bu oyuna, akt bunun
ad, biliyordum, nk o bana byle demiti. Romatizmalar yznden,
divann zerine doru eiliyor, ben de arkasna geiyordum. Lumbagosu yznden katlanabildii tek konum buydu. ok doal karlyordum
bunu, nk ak yapan kpekler grmtm, bana bu iin farkl biim
lerde yaplacandan sz ettiinde ok armtm. Ne demek istemi
ti acaba tam tamna? Belki de aslnda kndan giriyordum. Umrumda
bile deildi bu, sylemek bile fazla. Ama ktan yaplan gerek ak sa
ylr myd? te bazen canm skyor bu. Yoksa gerek ak hi tan
mam mydm? O da son derece dz bir kadnd, abanoz bir bastona
dayanarak ksa ve sert admlarla ilerlerdi. Belki o da bir erkekti, baka
bir erkek. Ama biz byle oynarken taaklarmz birbirine arpp dur
maz myd ? Belki de o buna engel olmak iin kendininkileri elinde sm
sk tutuyordu. Geni ve kabark jponlar, frfrlar ve adn bilmediim
baka i amarlar giyiyordu. Btn bunlar hrtlar kararak kpk
kpk havaya fkryor, sonra birbirimize kenetlendiimizde ala
yanlar gibi ar ar zerimize dklyorlard. gdmn gl itki
siyle, arada srada dilerim olmadn unutup srdm san ve atlaya
cakm gibi gergin duran bu enseden baka bir ey grmyordum. p
lerin dkld bir arsada karlatk birbirimizle, benzeri yerden bir
fark yoktu ama bin arsa iinde grsem tanyabilirim onu. Oraya ne
yapmaya geldiini bilmiyorum. Sprntleri dalgn dalgn kartryor,
o yata hl baz genellemeler yapabileceimi varsayarsak, Yaam bu,

836

diyordum kendi kendime. Onun yitirecek zaman yoktu, benimse yiti


recek bir eyim yoktu, ak tanmak iin bir tekeyle bile sevimeye ha
zrdm. k bir apartman dairesi vard, hayr, k bir daire deildi, ii
nizde bir keye uzanp bir daha kalkmama istei uyandryordu bura
s. Houma gidiyordu. k mobilyalarla doluydu ierisi, divan umutsuz
rpnlarmz altnda kk tekerlerinin zerinde kayyor, evremizde
bulunan her ey yerlere yuvarlanyordu; tam bir kemeketi. likimiz
de yumuaklk da yok deildi, titreyen ellerle ayak trnaklarm keser,
ben de kn merhemlerle ovalardm. Masum akmz ksa srd. Za
vall Edith, belki de sonunu hzlandrdm onun. Ama plerin topland
alanda, pantolonumun nn eliyle svazlayarak ilk adm atan ol
mutu. Daha ayrntl sylersem, midem iyice bulansn da bir daha a
lk hissetmeyeyim diye bir p ynnn zerine eilmi iki bklm
dururken, o arkamdan yaklam, bastonunu bacaklarmn arasndan
geirerek takmlarm okamaya balamt. Her seferinden sonra para
veriyordu bana, oysa ak tanmak, bu konudaki bilgilerimi derinletir
mek iin her eyi yapmaya hazrdm. Ama idealist bir kadnd. Ben sa
nrm daha kuru, daha dar bir delii yelerdim, sanrm bu bana akla
ilgili daha doru bir dnce verirdi. Neyse. Daha iyisi can salyd.
Ama ak byleine sradan eylere kulak amazd asla. stelik keyfiniz
yerindeyken bunlarn hi nemi yoktur, ama bir de lgna dnm ale
tiniz srtnecek bir eper ve kendisini yumuatacak bir para nemlilik
arasn ve bulamadnda geri ekilmeyip kabarkln korusun, ite
gerek ak kukusuz o zaman doar ve btn eften pften sorunlarn
ok ok ykseklerinde kanat rpmaya balar. in iine, sz konusu es
riklikle dorudan ilgisi olmasa da bir para ayak bakmyla masaj da
kattnz m, bu konuda artk bir kukuya yer kalmaz sanrm. Bu konu
da tek canm skan ey, evine doru srklendiim kara bir gece, lm
haberini aldmda gsterdiim kaytszlkt, dorusunu sylemek ge
rekirse bir gelir kaynam yitirmemin acsyla yumuayan bir kaytsz
lk benimkisi. Her geliimden nce yapt gibi, lk suyla doldurduu
bir kvette ykanrken ld. Yumuatyordu bu onu. Kollarmn arasn
da can verebilirdi diye dnyorum da! Kvet devrildi, kirli sular b
tn demeye yayld ve aadaki kiracnn dairesine szd, kirac da
durumun farkna vard. Yahu ben bu yky bu kadar iyi bildiimi san-

837

myordum. Bir kadn olmalyd yine de, yoksa mahallede dedikodusu


kard. Dorusunu isterseniz, yaadm yrede, cinsel konularla ilgi
li her eye olaanst derecede kapalyd insanlar. Ama belki o zaman
dan bu yana ok ey deimitir. Bir kadn bulmalar gereken yerde bir
erkek bulmalar, bunu renen mutsuz aznlk tarafndan bastrlm ve
unutulmu olabilirdi.
Grdnz, nesneler birbirine girmi... kpekler bile ak yapyor.

Gelecei Kararm Yazar

nce bir alnt ... Walter Benjamin, Proustun dnyasn ve dnyay yanstmak;

iin kulland anlatm zelliklerini yle aklyor. Hepimiz biliriz ki, Proust bir

insann hayatn gerekten yaand gibi deil de, o insann yaad hayat hatrla-
d gibi betimler. (16)
Gemi Zaman Peindeden alnt yapmadan nce kitab Trkeye eviren Yakup Kadri, ne diyor onu grelim. .. .Proust d alemle bu seyrek mnasebetlerini de
kesmek zorunda kalmtr. Zira, hastalktan artk bir an bile gz aamaz olmutur.
ieklerle kadnlarn kokusu artk onun nefesini tkyor, en hafif bir grlt sinirle

rini sarsyor ve ak havaya knca -o gn ne kadar lk olursa olsun- hemen souk


alyordu. Bu yzden pencereleri smsk kapal ve duvarlar mantarlarla kapl bir
odada dnyadan elini eteini ekmi gibi yaamaya balamtr. (17)
i
Gemi Zaman Peindeden (18) bir blm.
Kendi kendime, saatin ka olabileceini sorardm ve tpk bir
ormanda mesafeleri bildiren bir ku sesi gibi, tenha krn btn geniliini birbirinden daha uzak veya daha yakn nidalarla tayin eden tiren

ddklerini iitirdim. Bu tirende mutlaka bir yolcu vardr ki, ilk istas-

yona varmak iin acele ediyor. Bu yolcu, biraz sonra bir kk caddeyi takibedecektir ve yeni grlen yerlerden, allmam hallerden, bi-

raz evvelki bir hasbihalden, yabanc bir lamba altnda edilen vedalarm,

onu gecenin skutu iinde bile hl takibeden testlerinden ve nihayet


yakn bir dn midinin verdii hazdan hasl olma bir heyecanla bu

kk cadde onun hafzasnda hakkolup kalacaktr.

Yanaklarm tatl tatl, yastmn gzel yanaklarna dayyorum;

bunlar, btn tazelikleri, btn tombulluklariyle bizim ocukluumu-

zun yanaklarn andrr. Saatime bakmak iin bir kibrit akyorum. Ne


rede ise gece yans... Bu, yle bir andr ki mecburi seyahate km ve

838

hi bilmedii bir otelde yatmak zorunda kalm bir hasta, herhangi bir
kriz yznden uyanp da oda kapsnn altnda bir gn nn izgisi
ni grnce tatl bir sevince kaplr. Ne saadet; ite sabah olmu! der. B i
raz sonra hizmetiler uyanacaklar. Hasta yolcu zile basacak ve ona
muhta olduu imdat yetiecektir. B ir para skn ve rahat bulmak
midi ona ekmekte olduu azaba kar bir metanet veriyor. te birta
km ayak sesleri de duyar gibi oldu; ayak sesleri yaklayor; sonra
uzaklayor. Oda kapsnn altndan grnen k izgisi ise kayboldu.
Eyvah; bu sabah vakti deil, gece yansdr. Koridorda havagazm sn
drdler. Sonuncu otel ua da ekildi, gitti. u halde, btn gece, de
vamsz ve duraksz bir strab ekmek lazm gelecektir.
Tekrar uykuya dalyorum ve bu sefer, aradaki uyanlanm birka
lahza ya sryor, ya srmyordu. Ancak ya bir tahtann organik gcrtlann iitebiliyordum; ya gzlerimi karanlm kaleidoskopu zerine
birka saniye dikebiliyordum; yahut da gelip geici bir uur nda
mobilyalann ve odann ve nihayet kck bir parasn tekil ettiim
btn etrafmdaki eylerin dald uykuyu ancak tadabiliyor ve tekrar
bunlann hissizliine kavumaa can atyordum. Bazan, uykuya dalar
ken, hayatmn, benim iin tekrar geriye dnmesine imkan olmyan ip
tidai bir safhasna ulayor; mesela ben kckken byk babamn
salanmm buklelerini ekiini ve bu hadisenin bana verdii korkuyu
yeniden yayordum. Byk babamn buklelerimi ektii gecenin erte
si gn salanm kesmilerdi. Bu tarih, benim iin yeni bir devrin ba
langc olmakla beraber, o mhim vakay, uyurken unutmutum. Fakat,
byk babamn, elinden hla mevcut sandm salanm kurtarmak
iin her korku ile uyanmda, o vakay hatrlamakla beraber, tekrar r
yalar alemine dnnceye kadar, gene bam, yz yastma sarma ih
tiyata uygun buluyordum.
Baz defa da, Havva anamzn, Adem in ee kemiinden vcuda
gelmesi gibi, kalamn fena bir vaziyetinden bir kadn peyda oluveri
yordu. Hemen tatmak zere bulunduum bir zevkin mahsul olan bu
kadn, sanyordum ki, bana o zevki verendir. Onun vcudunda kendi
hararetini hisseden vcudum, bir an evvel, ona ulamak istiyordu ve
derken uyanveriyordum. Bu esnada, en yaknlanma kadar, btn in

839

sanlar, daha birka saniye nce yanndan ayrldm bu kadna nispet


le bana pek ok uzak geliyorlard. Yanam hl onun pciyle s
caktr, vcudum hl, onun endamnn arliyle krk dkktr. Eer,
baz kere vki olduu gibi, bu rya kadnn yznde hayatta tandm
ehrelerin izgilerini bulacak olursam, kendimi, derhal yle bir gaye
ye vakfederdim; onu bulmak! tpk gnllerinin diledii bir diyar, gz
leriyle grmek iin seyahate kanlar gibi; tpk bir ryann tatl fsunu
hakikatta da tatmak mmkndr zannedenler gibi, onu bulmak... L
kin, ite, yava yava, onun hatras dalmaa balyor ve ryann bu
gzel kz hatrmdan kp gidiyordu.
Uyuyan bir adam, saatlerin ipliini ve yllarla alemlerin sra ni
zamn kendi etrafnda bir daire halinde bulundurur ve uyanrken, instenkti ile, bir saniye zarfnda, yeryznde, igal ettii noktay ve uyanncaya kadar geen zaman derhal kefeder. Fakat, belki, bu aman ve
mekan mefhumlarnn derece ve srlan birbirleriyle kanp zlebilir.
Mesela, btn gece sren bir uykusuzluktan sonra, insan, sabaha kar
birdenbire, bir kitap okurken, her vakitki yat tarznn ok hilafnda bir
vaziyette uyuyup kalverir ve ilk gzlerini at dakikada kendisini he
nz yatm zanneder. Bu insan, almad ve bsbtn daha baka bir
vaziyette, mesela, bir akam yemeinden sonra bir koltukta otururken
uykuya dalverirse, o vakit, rndan km alemlerde nizam bsb
tn altst olur; iinde bulunduu afsunlu koltuk, onu, zaman ve mekan
iinde, alabildiine koturmaa balar ve gz kapaklan ald srada
kendini bsbtn baka bir lkede, bundan birka ay evvel bu koltua
yatm farz eder.
Lkin, baz defa, uykumun idrakimi tamamiyle gevetir derece
de, derin olmas, yatamda dahi, beni, ayn hale drmee kafi gelir
di; uyuduum yerin plann top yekun elden karan idrakim, gecenin
ortasnda uyandm vakit, bana nerede bulunduumu tayin etmek y
le dursun, hatta, ilk anda kim olduumu bilmek imkann bile vermez
di. Yalnz, bir hayvann iinde rperen bir varlk duygusunu, en iptidai
eklinde hissederdim; maarada yayan ilk insandan daha acizdim.
Lkin, o anda, hatra denilen ey, gkten inen bir imdat halinde, beni,
tek bama kmas ihtimali olmyan bu ademden kurtarmaa geliyor

840

r
du. Geri, birden bire bulunduum yeri deil, ancak evvelce bulundu
um veya bulunabileceim yerleri hatrlyordum ve buna vasl olabil
mek iin de, birok medeniyet asrlarn, bir saniyede, katetmem lazm
geliyordu ve bir gaz lambas eklinin ve daha sonra giydiim gmlein
devrik yakasnn bana yle hayalmeyal grnleri yava yava ben
liimin asli izgilerini yeniden toparlamama yardm ediyordu.
Kim bilir, belki de, etrafmzdaki eyann yerli yerinde hareket
siz durduu kanaati, bize kendi dncemizin onlar karsndaki hare
ketsizlii yznden, bu eyaya zorla verdiimiz bir vasftan geliyordur.
Nitekim, benim byle ani uyanma anlarmda, dimam, nerede bulun
duunu tesbit iin bo yere iler dururken, karanln iinde, her ey, et
rafm eviren, eya ile beraber diyarlar ve yllar da dnmee balard.
Kmldanamyacak derecede uyumu vcudum, en ok yorgunluk
duyduu noktasndan azasmn hakiki vaziyetini yakalyarak, buna gre,
duvarn istikametini, eyalarn mevkilerini tayine ve nihayet, kendi bu
lunduu meskeni yeniden kurmaa ve ona bir ad bulmaa abalard ve
etrafnda gzle grdmz duvarlar, hayalden geen btn odalara
gre muttasl yer deitirip, karanlklarda frl frl dnerken, vcudu
mun hafzas, yani bu kaburga kemikleri, bu dizlerin, bu omuzlarn ha
fzas, evvelce yatm olduklar ne kadar oda varsa, hepsini sra sra
onun nnden geirirdi. Lkin, zamanlarn ve ekillerin eiinde tered
dtten tereddde den dimam, kaybettii artlan birbirine balya
rak, nihayet bulunduum yeri tesbit etmezden ok evvel, her birine g
re yatan nevini, kaplann erini, gne alan pencereleri, iki oda arasn
daki dar geidi, hatta uyurken aklmdan geen bir dnceyi, uyanm
da onun tekrar aklmdan geiini hatrlyan gene o, yani vcudum olur
du. Mesela, en ok uyumu veya tutulmu tarafm, istikametini bulma
a alrken, kendisini cibinlii kasnakl bir geni karyolada, yz du
vara evrik uzanyor zannederdi ve ben kendi kendime: A; derdim.
Uyuyup kalmm; annem, bana gelip Bonsoir demeden. . . Bu hesa
ba gre, ben, sayfiyede, ok yl nce lm olan byk babamn evindeyimdir ve vcudumla stne yatm olduum taraf, zihnimden silin
memesi lazm gelen bir zaminin sadakatli muhafzlan halinde, Combraydaki yatak odamn, ince zencirlerle tavana asl, sebu biiminde,
Bohemya camndan bir kandilin n ve Siyenn mermerinden bir oca

841

gzm nne getirirlerdi. Byk babamla byk annemin evinde ge


irdiim bu ocukluk gnleri ok uzak olmakla beraber, o evdeki yatak
odama ait bu eyler, bana, bugn hl mevcutmu ve gzlerim uykudan
epeyce alr almaz daha iyi grebilecekmiim gibi geliyordu.
Biraz sonra yeni bir vaziyetin hatras uyanyordu: duvar, baka
bir istikamete doru seirtiyordu; hey Allahm; ben, bu sefer de, baka
bir sayfiyede Mme, de Saint - Loupnun evindeki odamda imiim. Sa
at, en az, on olmal; herkes akam yemeinden kalkmtr. Ben, mutla
ka, Mme de Saint-Loup ile birlikte her akam st yapmakta olduu
muz gezintiden dnmde, frakm giymeden nce kestirmee alt
m kuluk uykusunu lzumundan fazla uzatm olacam. Zira, bu ge
zintilerden dnlerimiz, ne kadar ge olursa olsun, pencerenin camla
rnda daima batan gnein kzl akislerini grdm Combraydan be
ri epeyce yllar geti. Tansonville de Mme de Saint-Loup un kknde
baka bir mr srlrd ve ben orada, vaktiyle gnete oynadm
yollarda, gece olduktan sonra, ay aydnlnda dolamakla bsbtn
baka eit bir zevk duyardm ve orada akam yemeine inmek iin g i
yineceim yerde uyuyup kaldm odann pencerelerinin, gezmeden
dnerken, karanlkta yegane fener hizmetini gren lambalarla aydn
landn bilirdim.
Beynimin iinde bu frl frl dnen, kark yadlar hibir zaman,
birka saniyeden fazla srmezdi; ok defa, bir kineteskop ta bir atn
komasn seyrederken, bu hareketi vcuda getiren ve birbirini ap ge
en muhtelip kk hareketleri tecride muvaffak olamaymz gibi,
ben de, bulunduum yeri tesbit iin uradm ksa tereddd vcuda
getiren muhtelif zan ve tahminleri birbirinden ayramazdm. Btn m
rmde, yatm olduum odalarn, kah birini, kah brn grr ve on
lar, hep birden, ancak uyanm takibeden uzun tahayller esnasnda
toplu bir surette hatrlardm. Bunlar arasnda, klk odalar vardr ki, in
san, yataa girdikten sonra ban trl eit eylerden rlm bir yu
vann iine sokar. Bu eyler, mesela, yz yastnn ucu, bir yorgann
st ksm, bir al paras, karyolann kenar ve bir Debats rose gaze
tesidir. te, btn bunlar zerine saatlerce dayana dayana, hepsini bir
den, adeta kularn yuvalarn yaps gibi tek bir maddenin hamuru ha
line sokup perinlemiizdir. Burada, buzlu bir havada, duyulan haz,

842

tpk, yuvasn yerin altnda topran harareti iinde yapm krlang


bal gibi, dardan ayn bulunmak hissidir ve btn gece ocakta ate
yakld iin ksklerin alevleriyle izgilenen, scak ve dumanl bir
byk hava mantosuna brl olarak uyunur. Termal evresi daima kmldyan bu ateli blge arasra, pencereye yakn veya ocaktan uzak
duvar kelerinden szan ve yzmz serinlendiren bir souk yel ile
havalanr. B ir elle tutulmaz al kov, odann brne kazlm bir scak
maara gibidir.
Yazar, sayrdr. Gelecekle hibir ilgisi yoktur. Bu yzden gemie dner, ge
mile avutur kendini...
Sayr olmasayd, dar kabilseydi, insanla iliki kurabilseydi... nsan, gemi
i, gelecek iin anmsar, gelecei kurmak iin gemile ilgi kurar.
Bu yazara ilginin nedeni u olabilir. Kimi kiiler gemii baka trl grr, ge
leceksiz kiiler Ah, nerde o eski bayramlar der.
Geleceksizin kitabdr Gemi Zaman Peinde.

Nesnelerin Estetik Dzenlenii


Ne demiti Schiller. ... sanat yaptlar byle bir belirsizliin ve bu belirsizlikten

kaynaklanan geliigzelliin acsn ekeceklerdir.


Schiller'i annca Goetheyi anmamak olanak d. Sanatnn arks adl iirin
son blm yledir. Tasarm ve dnce / Balantlar ve biimleme /Biri tekini

izleyecektir/ Ve sonunda i, kemale erecektir /yi bulular yapp akll dnmek/


Gzel biimleyip inceliklerle yerletirmek, /Byle kazanmtr eskiden beri/Sanat
, o sanatla mayalanan erkini. (19)
Nesnelerin dzenini anlatyor Goethe. Balantlar, biimleme, incelikli yerletir
me...
Bylelikle yapt gzelliin esenliini yaar.
imdi gzelliin esenliini yaayan kimi yaptlardan rnekler.

Kadnn Gizli Gzellii


lk rnek Henry Jamesin Madam de Mauves (20) adl yaptndan.

Saint-Germain-en-Layede terastan grlen usuz bucaksz


manzara nldr. Kubbeli, salam yaplaryla Paris, alacakaranlkta
nnzde gz alabildiine uzanp gider; hafif sisler arasndan yer yer

843

klar samaktadr, Seine Nehri ni gm bir kuak gibi beline dola


mtr. Arkanzda, simetrik tarhlaryla grkemli bir park; onun da geri
sinde, imenli yollarnda, alacal klar szan vadilerinde dolarken,
size kentin caddelerinden yarm saatlik bir uzaklkta bulunduunuzu
unutturacak bir orman vardr. Ama, bundan be y l kadar nce, ilkba
harn ortalarnda bir ikindi vakti terasta oturan bir gen, bu gerei ak
imda tutmay yeliyordu. zlem dolu dalgn gzlerini nndeki o kos
koca insan kovanna dikmiti. Krsal yaam seviyordu; bir hafta nce
Saint-Germain e bahar yan yolda karlamak iin gelmiti; alt aydr
Paris teydi, ama bu byk kente imdi bulunduu yksek noktadan her
baknda, iinde hl dinmeyen bir merak duygusu uyanyordu. Kim i
zaman, tam o srada Paris te olmamakla sanki heyecanl bir eyler ka
rdn hissediyordu. Ancak gene de, k aylann pek verimsiz geir
mi, o defteri neredeyse skntdan esneyerek kapatmt. Aslnda k
tmser bir insan deildi, ama d krklna uram bir gzlemci di
ye tanmlayabileceimiz biriydi; gezerken, saa giden yolu seti mi, bir
saat yrdkten sonra, sola sapan yolun belki de daha iyi olduunu d
nmeye balard hep. imdi de akam Parise inmeyi, yemei Cafe
Brebantda yedikten sonra Gymnasem yolunu tutup, hakszla ura
m bir kocann grevleri konusundaki en yeni grleri dinlemeyi ge
iriyordu akimdan. Terasta gezinen kk bir kz ocuu aniden durup,
koca koca alm gzlerle kendisine bakmaya balamam olsa, bu d
ncesini uygulamak iin harekete geecekti belki de. ocuun yzn
de yle byk bir aknlk belirmiti ki, gen adam bir an glmsedi;
arkasndan beklenmedik ho bir hayretle, Aa, arkadam Maggieymi
bu dedi. Unutmadn demek beni.
Karlkl ksa birka sz ettikten sonra Maggie, unutmadm
bir pckle gstermeye raz oldu. Saint-Germain de ne yapt soru
lunca, anlatmaya balad; ocuklann konuma yntemi uyannca, ver
dii asl bilgiler, aynntlar arasnda kaybolup gidiyordu; bu yzden
Longmore daha iyi bir bilgi kayna bulmak iin evresine baknd. Te
rasn teki ucunda Maggienin annesinin baka bir kadnla birlikte
oturduunu grd; aradn bulmutu; ocuu elinden tutarak, onlann
yanma gtrd.

844

Hemen fark edilecei gibi Maggie in annesi, dost canls, gzel


yzl, ok k yeni ve gzel giysiler giymi Amerikal gen bir kadn
d. Longmore u hayret ve sevinle karlad, adn arkadana syledi
ve bir iskemle getirip yanlarna oturmasn istedi. Ayn derecede gen
ve belki daha da gzel olan, stnde banda daha az muslin, dantel, ty
gze arpan teki kadn, sesini karmadan, dizlerine doru ektii k
k kzn salarn okuyordu. Daha nce Longmore un adn sann
duymu deildi; ama imdi arkadann okyanusu onunla birlikte ge
tiini, daha sonra gezdii yerlerde yeniden karlatklarn ve pek ok
konuda ondan yardm grdn (kocasn Wall Streette brakt
iin) rendi. Maggienin annesi, arada bir arkadana dnp konuma
ya katlmasn istercesine glmsyor; arkada hanm da glmseye
rek karlk veriyor, ama zarif bir biimde sessizliini koruyordu. Bu
arada Longmore, eski yol arkadana kar iinde yeniden bir ilginin
doduunu hissetti; on dakika sonra bu ilgi (ufak gizemler insana sra
dan eylerden daha ho geldii iin), bu yerini Maggienin annesinin
arkada hakknda duyduu meraka brakt. Gzleri ona doru kayma
ya balad; Maggie nin annesinin konukanl, arkadann sessizlii
ne bir tr sevimlilik katyordu.
Yabanc, belki ne tam anlamyla ok gzel bir kadn, ne de tam
anlamyla bir Amerikalyd; ama aslnda gren bir gz iin, hem gzel
hem Amerikalyd. nce yapl zarif biriydi; doutan solgun yzne u
srada, sanki yakn gemite ektii bir skntdan gelen hafif bir kzl
lk yaylmt. Bu yzde Longmore un dikkatini eken balca ey, ne
redeyse baygn bakl gzel, yumuak bir ift gz ile tam bir kararllk
ifadesi tayan dudaklarn bir arada bulunuu oldu. Aim, klasik balar
da grlenden az daha geniti; kahverengi gr salar, gnn her za
mankinden de irkin olan sa modasna aykr bir biimde yaplmt.
Sska bir boynu ve gs vard; ama bu sskalk, dikkat ifade eden bir
havayla ara sra sevimli bir biimde geriye savurduu ba ve yan yan
bakan kumru gzleriyle gzel bir uyum salyordu. Sanki hem tetikte,
hem kaytszm; hem dalgn, hem telalym gibi bir grn vard.
Ksa bir sre iinde Longmore, onun gz kamatrc bir dilber deilse
bile, en azndan son derece ekici bir kadn olduunu fark etti. te bu

845

izlenim, gen adamn cmertlik edip bakalarn dnmesini salad.


Gizli bir konumay kesmi bulunduundan emindi; bu yzden, Maggienin annesi Bayan Draperden saat alt treniyle Parise dneceini
rendikten sonra, oradan uzaklamamn uygun olacana karar verdi.
Ona, kendisini istasyonda bulacan syledi.

Nesnelerin estetik diziliini gryorsunuz deil mi. Terastan Parisin grnm


anlatlyor. Iklar, Sen nehri, imenli yollar. Zaman be yl ncedir. Bir delikanl...
d krklna uram bir gzlemcidir.

Bu delikanl terasta kk bir kza rastlar. ocuk onu annesine gtrr. Tank

lklar vardr. Eski yol arkada olan anneye ilgi duymaktadr delikanl. Birden yol

arkadann yanndaki kadn grr. Tam anlamyla gzel deildir kadn... Yz


solgundur, yakn gemite ektii skntdan tr yznde kzllk vardr.

Yazar kadnn ekiciliini yumuack kelimelerle anlatr. Alacakaranlk bir hava


da kadnn gzelliinin anlatm, nesnelerin seimi yapt canlandrr.
Bu anlatmda evirmen nsal Aytrn de hakkn vermek zorunlu.
imdi Oktay Akbal'n Suumuz nsan Olmakm (21) bir blmne bakalm.

Issz Oda

Sekiz
Nedret sabah mutfaa girer girmez kk mektubu yerde buldu.
Uzunca, beyaz bir zarft bu. zerinde Bn. Nedrete yazlyd. Zarf
hemen kapt, cebine att. Sanki hemen biri grecekti, elinden ekip ala
cakt. Dar kt, koridoru geti, oturma odasna geldi. Ev botu. K o
cas yarm saat nce gitmiti. Her gnk sabah karkl, uyku, skn
t duyulan bir hava vard evin iinde. Bu havada radyo bile alamazd
insan. Bir vals, bir tango, hatta alaturka bir kederli ark bile u dank
evin sabah dzensizlii iine yaylrsa btn gzelliini kaybetmi
olurdu. Ona yle geliyordu. Sabah, nce mutfaa girer, kahvaltnn bu
laklarn ykar, sonra yatak odasn toplar, sonra da hol, oturma odasm dzeltir, bir biime sokard. Pencere nndeki koltua oturur, sa
bah gazetesini okurdu daha sonra da. Bu ak deimezdi hi. leye
kadar yalnzd. le yemeini okluk mutfakta ayakst yerdi. Bazen
pek seyrek hallerde kocas yemee gelirdi. Akama kadar genlik der
gileri, radyosu, hayalleriyle ba baayd. Ama bu sabah, akp giden

846

olaylar zincirinin tanelerinden biri kopmutu. B ir bakalk, bir taze esin


girmiti evin iine. Ne mutfan karkl, ne de odann dankl
batmyordu gzne artk.
Bu zarf iindeki mektup ona gelmi gemi hayatnn en byk
sevincini deilse de, en umulmaz heyecann veriyordu. Zarf amad
bir sre. lk defa grd yabanc bir elyazsyd. B ir sezgi vard iin
de. Onundur, diyordu, o adamn. Yrtt. Ufak bir katta aceleci bir elin
iziktirdii birtakm satrlar vard. Gzleri bulutland. Okuyamad.
Oturdu. Sizi grmeliyim. Yarn saat altdan sonra Bakanlklarla Kavak
ldere arasndaki yolda sizi bekleyeceim. Gelmelisiniz. Size anlata
caklarm var. mza da yoktu. Nedret titrek satrlar birka defa daha
okudu. Bu bir ak mektubu muydu? Romanlarda hi de byle deildi.
Bu bir hizmeti kza, bir evlatla gnderilen pusulalara benziyordu.
Nasl atmt bu kad mutfaa? Pencere dn geceden beri aralkt. Na
sl ekinmemi, korkmamt? Belki de geceydi? Dn akam kocasyla
burada konuurken, korkak, admlarm skla utana atan bir adam evle
rin glgelerine snarak gelmi, kad pencerenin aralmdan atp
kamt. Belki de pencereden bakt srada evin nnden gelip geen
karanla karp eriyen hayaletlerden biri oydu. stanbula gitmek ko
nusunda konuuyorlard o saatlerde. Hamdi bu yaz stanbula gideme
yecekti. Daha nce de tahmin ettii gibi irket onu nce Adana ya, son
ra Mersine, skenderuna yolluyordu. Bir buuk ay srecekti. Bu
umulmadk i, kurduklar plan deitirmelerine sebep oluyordu.
Szde bu yaz Boazda, Beylerbeyinde falan bir ev tutacaklar,
bir iki ay dinleneceklerdi. Hamdi bu durum karsnda Nedretin gene
de stanbula gitmesini teklif etti. Scak gnlerde tek bama Ankara da
kalacana, Kadkyde oturan halasmn evine gidebilirdi.
Nedret iin skc olacakt bu yaz. Leyla hala yetmi yanda, de
dii dedik, zengin bir kadnd. Hamdiyi o bytmt. Hatta o evlendirmiti. Nedreti istemeye o gelmiti. Ama Nedret hi holanmamt
ondan. O otoriter, gururlu bakma, evresindekileri ezen hallerine da
yanamyordu. Ne are, bir buuk ay orada kalmak zorundayd. Hamdi,
Ben vapurla doru stanbul a gelir, seni alrm diyordu. Nedret raz
olmutu istemeye istemeye. Ay sonunda stanbula gitmesine karar

847

vermilerdi. Nedret de belki evresinde bir deiiklik olur diye kabul


etti. Gider, ocukluk semtlerini gezer, eski anlarn bulurdu. Hi deil
se, birka defa denize girer, bir iki arkadan grrd.
Mektup elinde kalakald. Nuri diye kendine tantlan bu adama
kar iinde ne gibi bir duygu vard? Kocasn sevmiyordu. Ama ona
balyd. Onu hayatnn gerekli, vazgeilmez bir paras, bir eit eya
s gibi kabul etmiti. indeki ak zlemine, ta o ilk genlik andan bu
yana zaman zaman duyduu romanms aklar nasl olsa hayatta bula
mayacana inanmt. Onun hayat hep byle geecekti. Kaderi buydu.
izgisi dmdz, yeknesakt. B ir istei vard, ocuu olsun istiyordu.
Onu uratracak, balayacak bir varlk. Olmamt o da, olmuyordu.
Belki de hi olmayacakt. N uriye kar ilgisi ise... Bunu bilmiyordu
kendisi de. Yabanc bir erkee, evli bir adama birka defa pencerede g
rp, bir iki defa yolda karlat bir erkee ak duyulmazd elbette.
Ak deildi bu. Bu, duygu yaknlyd. Belki de ayn ruh hallerinin ko
lay rastlanmaz iki ortaydlar. Tesadf onlar biraz ge de olsa karla
trmt. Henz iki beylik sz gemiti aralarnda. Bu kadarck ey
lerden ak doabilir miydi? Ama bu mektup bir ak ansyd. Yllardr
bekledii akn ars. Yarn neydi gnlerden? Hatrlayamad. Gazete
ye bakt. 17 Haziran Sal. Demek yarn aramba. Hamdi nin sekizden
nce eve gelmedii gn. Pekala gidebilirdi onun arsna. Hem bu bir
buluma da deildi ki. Can sklm da bir yrye km olabilirdi.
Yapmad ey miydi bu? ini bir rperti ald. Gene de bu bir ak bu
lumas saylrd. Gizli, kaak, haksz bir i. Utan duygusu doldu iine.
Sessiz odann iinde bu duygu gitgide byyordu. Sanki zehirli gaz gi
bi odaya yaylvermiti. Nedret kalkt, radyonun ksa dalgasn evirdi.
Parazitler, telsiz sesleri arasnda herhangi bir mzik buldu.
Nuri de Nedret de evlidir. kisinin de evlilii bozuktur. Nuri bir sabah ie gider
ken, mutfak penceresinden Nedreti grr, etkilenir.
Nuri, Nedretle buluup konumak istemektedir. Mektup yazar, mutfak pencere
sinden ieri atar.
imdi nesnelerin dizimini grelim. Nedret zarf hemen, kimse grmesin diye ce
bine sokar. Oysa evde kimse yoktur. Am a bu, mektubu hzla cebine sokmas, co
kusunu gsterir.

848

Nedretin sabah sabah evde tek dze ileri vardr.


Radyo, radyodan gelen mzik sesi bile gzelliini yitirir bu evde. zellikle gen
lik dergileri... genliini yitirmemenin nesnesidir.
Mutfakta bulduu mektup esenlik getirir dank eve.
Dn akam kocasyla konutuklar... Nedretin yaz iin stanbula gitmesi. Ko
casnn halas... skc gemesi olaslkl yaz. indeki ak zlemi... Kocasna ba
llk, sevmemesine karn.
Utan duygusu, zehirli gaz...
Nesneler, Nedretin i dnyasn belirliyor, gsteriyor okura.
Burda zen gsterilmesi gereken u. Nesne dizimi okura karakteri btn canll
yla gstersin. Szgelimi Nedret mutfakta bulduu zarf, hemen dingin bir biim
de asayd. Bu a srasnda da yazar Nedret cokuyla zarf at deseydi, nesne di
zimi zayf olurdu.

Salim engil'in Es Be Sleyman Es (22) adl yks:


Bizim oralarda yelken ap gezenler ok duymulardr.
Bir gemi esintisiz bir kuytuda kald m, bir praela, bir trandil
denizde rzgar bekledimi, Es be Sleyman es derler.
Bir yandan batya doru kyy izleyerek zm ire kadar giden, ya
da Ege deki Laroz, Smbeki, Karlimyoz, Rodos gibi adalara sefer ya
pan gemiciler, gneyde Kbns a, skenderiye ye inen yelkenlilerde a
lan bizim oral kaptan ve tayfalar hep onu verler, balklar onu an
latrlard. Kimileri daha abartarak ona ermi gzyle bakar, denizin p i
ri olarak bellerdi. Sleyman, yaad yllar boyunca herkesin bakn
zerine ekmiti zaten. Bu yzden olacak, imdi ne zaman denizden
sz edilse, iyilikten yana konu alsa, Sleyman akla gelmesin, anm
sanmasn olas deil.
Sleyman, Karagzler mahallesindeki evimizin birka ev tesin
de, Tepesidelikte otururdu. Her zaman, denizi, kordonu, gelen giden,
demirleyen gemileri seyrettiim balkonumuzun altndan onun ka kez
getiini grdm, hesapsz!... Bu, ocukluumun, genliimin anlan
arasnda olduka geni bir yer tutar. Baraketi sepeti koltuunun altn
da, yoku yukan ya da aaya doru, romatizmal ayaklarn srye
srye bir gidii vard ki, hi gzmn nnden gitmez. nce, uzun bi
imde sallanr dururdu. Ama Sleyman m kollan gl olmalyd, pa-

849

zulan ikindi. Soluk bir yz vard. Sa kann stne her zaman


kumral salar derdi. Sabahlan ne zaman bala giderdi? Bunu bil
mem, ama, dnnn ounu grr, balkonumuzdan ona seslenirdim:
Sleyman abii... Teken var m ? (Balk yemi, karidesin k)
Var, ne yapacaksn?
Ben de balk tutacam.
Ah, senin de oltana taklacak kr bir balk bulunur denizde el
bet. .. Seni yaramaz seni, hadi gel bakalm.
Koardm. O da iki avucumla sk skya tuttuum bakr tasa, be
reketli elleriyle teke doldururdu. Vakit erkense, hemen, ge ise ertesi
gn sabahn krnde balk kamm omzuma alr, arkamdan annemin
Rumeli azyla:
Olum dersin denize, dikkat edesin... diye bardn duy
mazdm bile...
Evimizin n, denize doru engindir. ni aa koarken, ar
kamdan talar, topraklar yuvarlanr, bazen de pabularm geride kalr
d. Ne olursa olsun ben, Sleyman m kayn balad tahta iskeleye,
bir hamlede gelmi olurdum. Yemi takar, oltay denize atar, ekerdim:
hep bo!... Nerede Sleymann tuttuu o gzelim Mercan balklar?...
ykdeki karakter ocukluunun, genliinin bir ansn anlatr... Gzelim Me
can balklarn tutan, kasabada sevilen Sleyman denizde boulur. Bir gemi esi
tisiz bir kuytuda kald m Es be Sleyman es denmesinin nedeni budur.

Salim engil, nesneleri doru dizmi.


Hovsep

Ara Glerden Levrekler. (23)


Rzgar gittike gleniyordu. skele tarafnda kara bulutlar be
lirmeye balamt. Her gnk gzel deniz deimiti. Minik minik dal
galar rzgardan titreyerek birbiri zerine yuvarlanmaya balamt.
Uzaklarda ak kpkl dalgalar grnyordu.
Henz sabahn ilk saatleriydi. Gnlk yaamlanna balayan bir
ka balk, scak bir ay imek iin kydaki kahveye gelip oturmu
lard.

850

leye birka saat kala rzgar biraz hafifledi. Kahvede oturan


balklar, ky boyundaki caddede eri kasketiyle dztaban Hovsep i
fark ettiler.
Hovsep e bu lakab balklar yaktrmt. Nedeni Hovsep in
ansszlyd. Balklar dztaban Hovsep kendileriyle geldii zaman
hibir ey yakalayamadklarndan yaknrlard.
Asla usta olamamt Hovsep. Sabahtan akama kadar kydaki
balklarn yannda gezinip dururdu. Bazen, hava uygun olduunda,
kuyruu kesik teknesiyle biraz tedeki kayalklara avlanmaya giderdi.
Frtnal gnlerde o kayalklarda ok stakoz olduunu sylerlerdi. Is
takozlar dalgalardan devrilmemek iin byle kayalk yerler ararlard.
Ne var ki dztaban Hovsep burada hi stakoza rastlamamt. Kt ta
lihinden olsa gerek, oralarda yalnz kaya bal avlayabilmiti. Btn
bunlarn nedeni acaba gerekten kr talihi miydi? Kendi de yava ya
va inanmaya balamt buna.
Dztaban Hovsep kahvedeki balklar selamladktan sonra is
keleye doru ilerledi. Rzgar olduu iin tekneler kyya ekilmiti.
Hovsep rhtmn yaknndaki balklarn yanma gitmek iin
merdivenden inip dalgalarn slatt tahtalarn zerinden yrmeye
balad. Kaymamak iin zel aba harcyordu.
Balklar sandaldan balk boaltyorlard. skele boyunca drt
be sepet balk sralamlard. Hovsep in yaklatn grnce yardm
dokunur umuduyla onu selamladlar.
Ho geldin, bir el at da, bir an nce kurtulalm u dalgalardan.
Hovsep, Bunlarn hepsini bu sabah m avladnz? diye sordu.
Sonra laf daha uzatmadan yardma balad.
Evet, bu sabah avladk. Balk avlamak iin byle gnleri bekle
meli. Durgun denizden hayr ummak bouna.
Sandaldaki kk balklar avucuna toplayp sepete atan bir ba
lk Bugn kayalklarda ok stakoz olur. Bu balklar da elimi kesti
dedi ve kfrederek bir eyler mrldand.
Dz tabanlk yky oluturan nesne. Hovsep balk avna anlmaz, ama bal
boaltmaya arlr. Bu balklarn karcln gsterir.

851

Hrriyet Tartmas
Bayramn ikinci gn, Atiye hamnn evine gidilir. Atiye hanm evrede sevile
yal bir kadndr.

Memduh evket Esendalm stanbulda Bir Bayram Gnnn Hikaye:


(2 4 )nden bir blm grelim.

Kkn kapsndan girince sadaki byke odaya buyurun!


dediler, girdik. Odada tandk, tanmadk be alt kii daha var. Selm
latk, bayramlatk, oturduk.
Oda geni olduu iin, biz girince, bizden nce gelmi olan mi
safirlerden kalkan olmad. Misafirlerin hepsi de erkek. Yal bal,
efendiden adamlar. Biraz hobeten, beylik szlerden sonra, Atiye Ha
nm, biz odaya girmeden balam olduu sze dnd. Politikadan ko
nuuyor, bugnlerin modas olan hrriyet lakrds ediyorlarm.
Yaa bizlerden epeyce byk olmasna bakmayarak Atiye Ha
nmla akran gibi konuur, arasra da taklrm. Bu, hrriyet szn de
iitince:
-Aman hanmefendi, dedim, siz de mi hrriyet istiyorsunuz? Bu
o kadar ie yarar bir ey mi?
Yzme bakt:
-A, elbet isterim beyefendi, dedi, ne kiracy karabiliyorum, ne
kiray arttrabiliyorum. Ben istemeyeyim de hrriyeti kimler istesin!
-Ha, anladm ama hanmefendi, dedim, bu hrriyetten kiraclar
da faydalanrlar.
Hanmefendi, szm pek kavrayamad:
-Kiraclarn faydalanmas da ne oluyormu? dedi, aka ediyorsu
nuz. ..
-Hi aka etmiyorum, dedim, sizin faydalanacanz hrriyetten
onlar faydalanmazlar m ?
Bayan Atiye, benim sylediklerimle kendi dncelerini kaynatramad,
-Canm, dedi, yle de maskara hrriyet olur mu?
Orada oturanlarn yzlerine bakt. Hemen hepsi de kiraclardan
olan bu misafirler, Atiye Hanma nasl yardm edebileceklerini kestire-

852

mediler. Biraz susulduktan sonra, misafirlerden, uzun boylu, kuru gv


deli, kaln sesli, kara baa gzlkl bir adam:
-Yok, esasta beyefendinin buyurduklar dorudur, dedi, yalnz
bir zmre iin hrriyet istemek kimsenin hatrndan gemez.
Hanmefendi skld:
-E? dedi, ne olacak, biz imdi hakkmz istemeyecek miyiz? De
min byle konumuyorduk ama...
Kendisinin yarglarmzdan, adnn da AsafBey olduunu son
radan rendiim o adam, hem hanmefendiyi zntden kurtarmak,
hem de sz derleyip toplamak iin:
-Yok, hanmefendi; dedi, szmz gene sz. Yalnz demin bir
kirac lakrds etmedik. Onu siz, imdi beyefendi geldikten sonra sy
lediniz.
-E, syledimse ne olmu, ben kiraclarn eyalarn kapnn
nnde grmedikten sonra hrriyetten bana ne! Bak ben kk evi krk
liraya veriyorum. Bugn boaltsn, iki yz lira hazr. Bin lira da hava
paras. B ir yllk da pein! Bize de yazktr.
Ben sze kartm:
-Valla hanmefendi, dedim, ben o kadar iyisini bilmem, ama, bu
istediiniz hrriyet bu ilere yaramaz sanrm.
Asaf Bey hrriyeti, biraz da benim anlayabileceim gibi akla
mak, belki de hanmefendinin iine nasl yarayacan anlatmak iin:
-Efendim, dedi, hrriyet, hep bildiimiz gibi, demokrasinin ge
ni lde gelimesi, bugnk yolsuzluklarn da bir kanuna balanma
s demek olduum gre, demokrasi olunca herkesin hakkn hukukunu
tanmas da tabiidir. Hanmefendi de bunu buyuruyorlar sanrm.
Ben anladklarm, Asaf Beyden bir kere daha sormak isterdim,
ama Hanmefendi tezce davrand:
-Ben sizin sylediklerinizi anlamadm ama, dedi, o kiraclar o
evde oturduka hrriyet az ile ku tutsa bence be para etmez.
Bu szler orada oturanlardan emekli deniz subay Haan Beyi si
nirlendirmi olsa gerektir ki, sesi, elleri titreyerek:
-Biz hrriyeti istiyorsak milleti kurtarmak iin istiyoruz. Kendi
miz iin deil. Herkes istediini mebus seecek. yle, filan yerden bu
yurulmu, partiden istenilmi yok. Kimseden sormayacaksn. Gzn ke

853

siyorsa adn yazar sanda atarsn! te bu! Millet hakkn istiyor. O


gnler geti. Bizim kimseden korkumuz yoktur. sterlerse assnlar, dedi.
ok ateli sylenmi olan bu szleri Atiye Hanm beenmedi. Ge
ne kiraclar karsnlar diyecekti. Haan Bey onun szn karlad:
-Yok hanmefendi, dedi, affedersiniz; ama, ben sizin buyurduk
larnzda ahsi menfaat gryorum. Benim evim, tekinin dkkan,
imdiden balarsak... Evi olmayanlar sokakta m kalsnlar?
Hanmefendi:
-Onlar sokakta kalmasnlar, biz mi kalalm? diye sordu. Siz, bak
ka yldr, dul kadnn evinde oturuyorsunuz. O da Allahn kulu. Bir
yerden on para bir geliri var m? B ir damlack, hasta kzn ie yolluyor
da onun ald be on para ile yan a, yan tok geiniyorlar. Hi onlar
dnyor musunuz?
Haan Bey biraz bozuldu. Tandk, tanmadk adamlarn yannda
bu szlerin sylendiini istemezdi.
-Onlarda yok da bizde var m, dedi, bugn bayramdr, u benim
khma bir baksanza! Kk kzn ayana bir ayakkab alamadm.
Atiye Hanm glmsedi:
-lahi Haan Bey, dedi, ablalan alvereydiler. Naylon antalan
ifter ifter. Artk size de mi acyalm!...
Haan Bey:
-Ama ev sahibinin kznn giydiklerini sylemiyorsunuz, dedi.
Hanmefendi kalarn atp:
-A, hangi giydikleri ayol? dedi, anasnn eskilerini bozup dikmi
yor, omu? urada Zekiye dzeltip dikmeseydi...
Haan Bey:
-Benim gzm yok, dedi, siz sylediniz de ben de syledim.
Atiye Hanm:
-Yalan m syledim, dedi, ablalan isteseler kza bir ayakkab ala
mazlar m? Gelsinler ben kendilerine syleyeyim. Hem siz erkeksiniz,
kendinizi o dul kadnla bir mi tutuyorsunuz?
Haan Bey:
-Erkek olduk da ne oldu hanmefendi dedi, ben tekat olurken
Daha yal deilim; eh, elbette bize de bir i bulunur diyordum. Bi-

854

zim gibi emeklileri ie koyuyorlard. Mebus bile yaptlar. Tandklara


bavurdum. Partiye kadar da yazdm. Hibir ey kmad. Yapsalard
elbet bu da byle olmazd. Kabahat benim mi?
Asaf Bey sze kart:
-Eh bu da byle gitmez ya, dedi, bir gn olur hak yerini bulur.
Haan Bey:
-Bizim de beklediimiz o ya, dedi, oluk ocuu avutup duruyo
ruz? Oradan da bo karsak bilmem artk!
Asaf Bey:
-kmazsn, kmazsn diye Haan Beye gvenlik verdi.
Dvmeye hazrlanm aslanlar gibi kkreyerek sze balayan
Haan Beyin derviler gibi boynunu bkp szn bitirmesi bana ho
grnd.
Yazar, ev sahibiyle kiraclar kar karya getirir. Tartma kira arttnmyla ba
lar, sonra baka alana kayar. Nesne dizimi salkldr.
Benim Kurun (25) adl ykmden.

Yazar Ak yks Yazmay Dnr

leden sonrayd. Hava, k olmasna karn lkt. Kentin ko


caman caddelerinden biri, yine insan doluydu. Hzl hzl bir yere gi
denler, alveri iin yava yava dolaanlar, gezgin satclar... Yava
yava ilerleyen arabalar.
Kent yayordu.
Kocaman caddenin kaldrmnda bir kedi su imek iin keye
konmu su kabnn bana geldi. Almt kedi. Burda her zaman bir su
kab dururdu. Susad m buraya gelirdi.
Tam bu srada kocaman caddedeki pastanelerden birinde, bir de
likanl, yeni tant kzn elini tutacakt. Kzn yz ilkyaz iekleri
ne benziyordu.
Tam bu srada bir adam, ayakkab satn alacakt. Sa tekini giy
dii ayakkaby beenmi, sol tekini giyecekti.
Caddenin arka yzndeki evinde, bir yazar yazaca ak yks
n dnyordu o srada. Gel ge ilikilerin yaand bir dnemde, ya
zaca ak yksyle dnemi eletirecekti.

855

Peki, kendisi, yazmay tasarlad ykdekin^ benzer bir ak ya


am myd. Bu, akima dnce ii szlad. O kadk anmsad. On yl
nce, 35 yandayken tanmt o kadnla.

Kadn 30 yandayd. Ksa srede geliiniti iliki... Bu ilikinin


byk bir aka dneceini dnyordu yazar. Dnmt belki.
Yoksa ikisi de nasl olur da sonsuzluktaym gibi bir duyguya kaplr
lard seviirlerken. Ama ikinci yln sonunda, kadn, gzleri prl prl
bir airden sz etmeye balad. ve ve bitiremiyordu airi. Anlad ya
zar. Ak tkenmiti. Sessizce ekildi kesine. Birbirlerini aramadlar.
Kadm unutmad yazar. te yky yazarken de kadn geldi aklna.
Ak, varoluunun temel dayana deildi, ama aksz bir yaa
mn yazklayc bir yaam olduunu dnyordu. Btn varlyla
sevmiti o kadn. Buna karn kadn bir bakasn semiti. Geri o a
irle ilikisinin bittiini duymutu ama... bitmiti her ey. Yazara gre
bu toplumun insan o ak yaratamazd. Ama insan byle bir ak yara
tacakt. Bunun zlemiyle yazyordu yksn.
Sosyalizm iin de byle dnyordu. Kimsenin kimseyi smr
medii bir dnya kuracakt insan. Bu, ona yaama gc veriyordu.
Yazar, yle kurgulayacakt yksn.
Erkek 26 yanda, gen kz 24 yanda. kisini nasl tantraca
na karar vermemiti.
Tanm, birbirlerini sevmilerdi. 1978lerde geecekti yk.
Bir gece, birlikte dergi kardklar arkadalaryla devrim tartmasna
girimilerdi. aylar doluyor, boalyor, cigara tablalar doluyor, boa
lyor, ama tartma bitmiyordu. leri srlen dnceler, Lenin, Stalin,
Troki, Mao, Che yle destekleniyor, yzler sinirden geriliyordu.
Erkek, demokratik yoldan devrimi savunuyordu. Arkadalar ih
tilal diyordu. Sonunda anlaamadlar. Yollarn ayrdlar. Kadn, sevgi
lisini krmamak iin sevecen bir sesle;
-Bak canm, dedi, demokratik sosyalizm diyorsun, ama somut
bir ey sylemiyorsun.
-Sana da m anlatamadm, bunun somutu halk aydnlatmaktr.
-Aydnlatma m, yazdn dergiyi bin kii bile okumuyor.
Erkek, umarsz bir bakla krgn krgn,

856

-Baka bir yolu yok bunun, dedi.


Kadn,
-ay ister inisin, deyip kalkt.
-stemem, dedi erkek.
ay koyup geldikten sonra.
-Bak canm, dedi kadn, seninki biraz savsaklama olmuyor mu.
Ka ylda aydnlanacak bu halk.
Erkek alayc bir sesle,
-Y l veremem, dedi.
Erkein az nceki umarsz bak, kadnn iini actmt. Ama az
sonra alayc tavr sinirlendirdi.
-Devrim konuuyoruz, dedi kesici bir sesle.
-Ben ne diyorum, demokratik yolla olur devrim diyorum. Sen ne
diyorsun peki.
-htilal diyorum ben, dedi kadn.
Erkein ii karard. Baktlar. kisi de gzn karmad. Erkek.
-Ne duruyorsun, sen de git, dedi.
Bu sz ilikilerini bitkdi. Sonra 1980 faist vuruu... idamlar,
hapishaneler, ikenceler.
Yirmi yl sonra solun birlii iin yaplan bir toplantda karla
tlar. Kadn da, erkek de konumacydlar.
Yazar, ikisini byle bir toplantda karlatrmay dnyordu.
Yazar, unu istiyordu. Okur, bu blm okurken, kadnn erkee, erke
in kadna derin zlemini duyumsasn. Birok yl geip gitmiti, ama
ak, kln iindeki ate gibi diriydi.
Yazar, toplantdan sonra ikisini lokantaya gtrecekti. Masada
erkein ilk sz u olacakt.
-Biz ayrldk, faizm kazand. Hepimizi kurunladlar.
Tam bu srada yazar, kurun sesleriyle irkildi. Durdu. Kurun se
sinden korkan kedi, su iemedi, kat. Kurun sesi, delikanlnn elini
durdurdu. Kzn elini tutamad. lkyaz ieklerine benzeyen kzn yz
soldu. Ayakkabcdaki adam, ayakkabnn sol tekini giyemedi.
Yazar, dingin bir havada ak yks yazmay dnr. K olmasna karn lk
tr hava. Bu kedi su imek iin kedeki su kabnn bana gelir. Bir delikanl, yeni

857

tant kzn elini tutmak ister... o srada bir adam satn ald ayakkaby dene
mektedir.
Kurun sesi dinginlii bozar. Yazar irkilir, kedi su iemez. Delikanl kzn elini
tutamaz. Adam ayakkaby deneyemez.
Dinginlii salayan nesneler kurun nesnesiyle, ilevini deitirir, dinginlik bo
zulur.

Bir Sabah Kentte

Evin Okuolunun len Bakkal (26) adl yksnden,


Mahalle arasndaki iki bakkaldan biri len Bakkal. Ad A rif...
Sabah ilk i, dkkan kapnn nne kadar paspaslyor, ykanm kald
rmda kapclar sabah servisi ncesi toplanp gazeteleri ve ekmekleri al
mak iin sra beklerken sohbet edip akalayorlar. Sokak ps yol
boyu kaldrmn kenarn iki pten birini braka braka spryor. St
kamyonu yine gecikiyor. Bo st ieleriyle dolu kasa oktan dar
karlm.
Doktor Mahir Beyin kk olu Mert koleje gidecek. Bitiik
apartmann nnde servis bekliyor. Aysel Hanm k ve makyajl yine.
Bankaya ge kalmamak iin yksek topuklu ayakkablaryla devam
eden incecik bacaklar hzlanp hi zorlanmadan keyi dnyor. Bekir
Bey eski ceketinin iinden rzgarla savrulan kravatn dzeltip dn
celi dnceli admlyor kaldrm. Otobs durandan dairedeki masa
snda biriken dosyalara gmlene dek, ev sahibinin kira arttrmak iste
diini syledii telefon konumasn dnyor.
Arif, alk ellerle gazete beklerinin balarn zyor. Ekleri
ilerine yerletirirken kapc Hseyin yardm ediyor. Kapc Satlm
mahallenin en eski kapclarndan olduu iin her ii ardan alyor. Za
ten ufak tefek onarm ileri yapa yapa, kyden de gelen destekle; aci
len satlk, arkaya bakan, bahe kat iki gz daire almann efelii ze
rinde, emekliliini beklemekte. Ne Aysel Hanmn titiz kocasnn mer
divenlerin kirli olduundan yaknmalarna ne de Mahir Beyin bitmez
tkenmez ar ziline basmalarna aldrd yok. Ama A rif yle deil.
Her sabah iki bklm M ertin beslenme iin ald abur cuburu verir,
Mahir Beyin ei telefonla bir eyler istese daha telefonda sayg duruu-

858

na geer. Bekir Beye kimsenin aldrd yok. Zaten ekmek dnda pek
bir ey de almaz. Sigara desen, en ucuzundan alr.
len bakkaln mteriye selam bile adamna gre deiiyor...
Yal bir kadn gelse, buyur teyze , gen bir renci gelse, al bakalm
delikanl , cami dn urayanlara, selamnaleykm ... B t tek tak
mn deitirmiyor Arif. Kapclarla ma konulan konuulurken aslan
kesiliyor. Borsa yorumlan yapanlarn ciddi bilgiliini andran hava
larda takmn gelecei hakknda fikirler ileri sryor. Satlm, bunlar
dan bile bkm. O alp bam gidecei gnn hesabnda. Ama Hseyin
baka takmn fanatii... yi kapyorlar A rifle.
Yazar, kentte sabah doru nesnelerle gsteriyor. Bakkal A rifin sabah ilk ii. St
kamyonu gecikmi.
Doktor Mahirin olu Mert, kede tat bekliyor, okula gitmek iin. Aye, ince
uzun topuklarla alt bankaya gidiyor.
Bekir, iyerinde biriken dosyalan, bir de ev sahibinin kiray arttrma isteini d
nyor.
Btn bu rneklerden sonra unu sylemek zorunlu. lk elde u. Salkl nesne
dizimine daha birok yazardan rnek verilebilir.

Yakup Kadri, Orhan Kemal, Rfat lgaz, Kemal Bekir, Adnan zyalmer, Nezi
he Meri, Ltfiye Aydn, Kemal Ate...
Salkl nesne diziminde temel ilke u. Yazarn, gereklii estetik dzlemde do
ru yanstmas sorunsa, nesne dizimi salkl oluyor.
Yazann byle bir sorunu yoksa, zellikle zgn olmak istiyorsa, nesneleri z
nel bir biimde karmakank ediyor.
zgn olma dnda, gerekten de nesnel gereklii karmakank grebilir ya
zar. Gerekte de burjuva dnyas byle grnr insana.
Grnenin, asl olmad bir uygarlkta yayoruz. Nesneler gitgide birbirine kanyor.
Nesnelerin salkl diziminin zor olduunu biliyorum.
Nesne dizimi 19. yzylda daha kolayd. 21. yzylda yazarn ii, 19. yzyl ya
zarna gre daha zor.
Bir rnek vermek gerekirse 19. yzylda kent dendi mi, pekmezci dendi mi, uzun
boylu nesne dizimine gerek kalmyordu. Oysa gnmzde bir kapitalist, hem gaze
te kanyor, hem baraj yapyor, hem de petrol iinde, bunu romanda ya da ykde
nasl anlatacaz.

859

Daha otuz yl ncesinde kiilerin haberlemesinin yntemi belliydi. imdi eit


li haberleme aralar var.
Bunlar yazma nasl yansyacak, bu yansmalar neleri deitirecek.
Yazar, bu sorunlar sk bir gzlemci olarak aabilir.

Deiik Nesneler
Yazar, kimileyin nesne olarak insan almaz. Yine de nesne araclyla insan an
latr. imdi bu konuda rnekler grelim.
lki Kafka'dan. Kpr (27) adl ykden.

Kat ve souktum, bir kprydm, bir uurum zerinde uzan


m yatyordum. B ir yakaya ayak ularm, br yakaya ellerim gml
mt; atlayp dklen balk topraa smsk geirmitim dilerimi.
Giysimin etekleri iki yanmda uuuyor, derinlerde o buz gibi suyuyla
alabalkl dere grl grl akyordu. Hibir turist yolunu arp da bu
geit vermez ycelere uramyordu, henz haritalara geirilmemiti
kpr. -Bylece uurum zerinde uzanm yatyor, bekliyordum; are
siz bekliyordum. Bir kpr bir kez kurulmaya grsn, yklp kme
dike kurtulamaz kprlkten. Bir gn akama doruydu -birinci ak
am m, bininci akam m, bilmiyorum-, dncelerim aralksz bir kar
maa iinde yzyor, boyuna emberler iziyordu. Yazn bir akam
zeri -her zamankinden daha bouk aldyordu dere- anszn bir insa
nn ayak seslerini iittim! Bana doru, bana doru! -Uzan, gerin kpr,
ekidzen ver kendine, korkuluksuz ahap kpr; sana kendini emanet
edeni elinde tut, admlarndaki gvensizlii sezdirmeden yok et ve bak
tn sendeliyor, gster kim olduunu, bir da tanrs gibi frlatp at onu
karaya! Adam gelip bastonunun ucuyla giysimin eteklerini kaldrp
zerimde dzeltti. Bastonunun ucunu al gibi salarma daldrd ve
belki yabans baklarn evresinde gezdirip uzun sre ylece tuttu.
Ama derken -o anda dere tepe adamn peinden seirtiyordum dm
de- her iki ayayla srad gibi kammn orta yerine gelip dikildi.
Mthi bir acyla korkudan donakaldm, kim olduundan uncack ha
berim yoktu. B ir ocuk mu? Bir d m? Bir ekya m? Canna ky
mak isteyen...

860

Yervant Gobelyan, Bobi (28) adl yksnde bir kpein gznden anlatr.
Bobi bahedeki erik aacnn dibine uzanm uyuyordu. Rya
grd kesindi. Kpeklerin ryalarnda ne grdklerini bilmiyorum
ama rya grdkleri doruysa Bobi nin u an kendini boazna kadar
kemie gml olarak grdne yemin edebilirim.
te uyand, azn ap uzun uzun esnedi. Sonra etrafna baknp
bir daha esnedi. Bahede veya yaknlarda kendisini rahatsz edebilecek
hi kimse yoktu.
Kim olacak zaten bu scakta... diye dnd, eer kpekler be
lirli mantk snrlan dahilinde dnebiliyor ve rya grebiliyorlarsa...
Sinek olmak da kolay deil, diye dnd. Evet! Kpekler de, in
sanlar gibi dnebilmeliler ve dnmeliler. Kulardan kork, kurbaa
lardan kork, insanlardan kork, kork, kork, kork!... Kpeklere gelince...
biz de bizi rahatsz eden sineklere acmayz! Mesela ben... eer imdi
dncesiz bir sinek gelir ve tatl uykumu blmeye kalkarsa... azm
atm gibi... lp, doru mideye! ama sinekler ne ister bizden, ne
alp veremedikleri var? Bir kpekten sinee ekmek kar m? Edepsiz
ler, gnein altnda kanatlann ap kapar, trl trl oyunlar yaparlar,
basit bir sinek olduklann dnmenden. Yaayabilmeleri iin sinekler
de dnyor olmallar bence. Bu deersiz yaratklann herkesin gzleri
nnde edepsizce hayatn tadn karmaya, gnein scaklnn keyfi
ne varmaya haklan yok! Sinekler her zaman kamay dnmeliler ku
lardan. .. kurbaalardan ve... neden olmasn, benden de, basit ve sra
dan Bobiden, btn bir gece gzn krpmayp nbet tutan ve imdi
erik aacn dibinde rahata uyumaya alan Bobiden de...
Ya ben, dedi aniden karanlk ve karamsar dncelere dalarak.
Evet. Ya ben! Benim halim ne olacak dersiniz? imdi erik aacnn di
bine yatmm ve btn gn de yatabilirim. Oras iyi. Ama midem be
ni rahatsz ediyor, uykumu kamyor. Ka zamandr doru drst dol
duu yok. Dnyorum da: her gn bir ksm bo kalyor. Halbuki ben
byle mi olmalydm? Eti de grrdk, kemii de. imdiyse... hi! Za
ten sahibim eskisi gibi sabah erkenden kalkp ie de gitmiyor. Akama
kadar evde, skntdan ocuklann dvyor. ocuklar dersen gnde yir-

861

mi drt saat alayp szlyorlar... Hepsinin aznda ayn nakarat Yok,


yok, yok! Belli ki sahibim o yoklar yznden sabahlara kadar uyuyamyor; ama konu komudan ekiniyor. Sahibim sabahtan akama ka
dar ocuk dvyor, ocuklar da alayarak sokaa kayorlar. Adam da
hrsn benden karyor. Komular da bu aralar tuhaflatlar. rnein,
yandaki evin hanm... ziyarete geldiinde beni okamadan gemezdi.
imdi ne geliyor, ne okuyor; gndzleri evlerinin nnden geerken
de grmezden geliyor. Dahas, geen gn zerime su dkt...
Afet Muhteremolu (lgaz), Para Para (29) adl yksnde retmenler odas
nn azndan anlatr.

(retmenler odas anlatyor)


Hibir oda, iinde yaayanlar benim sevdiim kadar sevmemitir. (nsanlarn insanlara ve duvarlarn insanlara olan sevgilerini birbi
rine kartrmayalm). Her gn, onlardan bir ksmn, ama hafta sonuna
kadar hepsini grrm. Bir toplumun iinde nasl yaanrsa, onlar da
bir hafta, bir yl ve birok yllar boyunca yle yaarlar. Ne var ki, da
rnn hareketlilii bana, her zaman, szlerek, inceden inceye zerinde
durulmu olarak getirilir. Byle olmamsa bile olayn iindekiler bir
solukta yargya girierek, onu bana yakr bir hale koyuverirler. Onla
r birbirlerine yaklatran, iyi, ince, saygl, sevgili yapan belki, birbirleriyle kimsenin akl edemiyecei bir yerde bulutuklar sezgisidir.
Buluulan ortam, bir yer deil, bir ey deil, bir kimse! on bir-on
sekiz ya arasnda II-A dan yahut I-C den birisi. nlnn altndan
entarisi kan dz salarna bir trl sz geiremeyen, -btn kadn
dergilerinde sylenenlerin tam aksine, nk kadn dergilerinde kadn
larn ocukluklarndan pek sz almaz- hayatnn en gzel anda
olan bir kck kz. Ya da, durmadan vlmek isteyen, karne almaya
yakn gzlerinin alt ken bir olanck.
(...)

Geende bir tanesi, ne yapacan bilmeyen ama gene de bir ey


ler yapmas gerekliliine kar koyamayan bir tanesi, snftaki yetmi
be kk adama sevgi, efkat, anlay, sabr, bilgi dkmekten -ya da

862

dkememekten- domu bir yorgunlukla ban eski psk koltuun ar


kalna yaslamt. Artk evimde oturmak, dergiler, kitaplar okumak
istiyorum diye i dkyordu. Gnahsz dedikodular istiyor, artk ken
dini ilerin iine kartrmaktan korkuyor ksacas. Her gn dncele
rini, sabrm, anlayn, sevgisini, hatta kiiliini yzn stnde insa
na vermi.
Geen gn bende toplandlar. Karne dnemi toplantsdr bu.
te demin leylaklar ve kasmpatlar stne garip dnceleri olduunu
size anlattm retmenin o gn dersi yoktu. Sabahleyin mdre tele
fon etti. Benim sadece nc snflara dersim var. Biraz ge gelsem
olur mu? dedi. Olmasna olurdu tabii. Not karlatrmasna her zaman
birinci snflardan balanr. Ama mdr bu kadar kolaylkla yakay ele
vermekten ekindi, hatta korktu. Nasl olur, sonra bu, dik insan tabia
t n nasl el altnda bulundurabilirsiniz. Zaten evde oturup kitap dergi
okumaya duyduu zlem den szler edip duruyor.
Evin Okuolunun Kitap (30) adl yksnden.
Gelen geen ocuklar dokunuyor bana. yle dikkatle merakla
deil, geliigzel dokunular bunlar. Kapam aralayp brakyorlar.
Her dokunuta biraz daha iteleniyorum yerimden. B ir kz geldi, doku
nup brakmad, eline ald beni. Kaa bu?... ytl... Tekrar tezgahtaym.
Bitiik raftaki kitaba doru yneldi hemen. Onu da eline ald. O kita
bn zerindeki dmeye basnca mzik alyor. Kaa bu?... ytl. Kala
rn kaldrd kz... O benden de pahal. Aldrsz sekilerle uzaklat.
Zaman Dzeni
Kimi yaptlarda zaman dzeni, kesintisiz ilerler. Orhan Kemalin Bereketli Top

raklar zerinde, Kemal Atein Ge de Olsa, Stendhalm K zl ve Kara adl roman


larnda zaman kesintisiz ilerler. Zaman iinde karakterin oluumunu izleriz.
Kimi yaptlarda zaman kesintiye urar. Kemal Bekirin Hcre 1952 (31) roma
nndan bir blm. Karakter hcreye kapatlmtr.

Kap ald. Gen bir polisin baklar somya stnde yakalad


Mustafa yi. Bo bo baktlar nce. Bu tuhaf bakma, somya stnde,
dnyay gezer gibi yakalanma, glmseme oldu Mustafa mn bakla-

863

nnda.
u delikten bakyordum da.
Gen polis, tuhaf grnmlerin, tuhaf baklarn her trlsne
alkt:
anslymsnz, dedi. Hava da gelir ordan.
Mustafa, somyadan indi, durdu, sorarak bekledi.
Mektup yazacaksanz, yazn.
Mdrnden ald buyruu yerine getiriyordu polis. Bir katla
kalem uzatt.
Zarf?
Zarf sonra veririm... Haa... stersen yatak filan da... Getirtin
isterseniz...
Mustafa sessizce bakakald bir sre, tavandaki izikleri anmsad:
Burda ne kadar kalacam?
Bilinmez.
San bykl, ince yz glmsyordu gen polisin. Hi de kt
bir ey sylemiyordu sanki. Davranndaki yumuaklk, iyimserce bir
yoruma gtrmt Mustafay:
Peki, ama suum ne?
Bana sormayn kardeim. diye ban az yana devirdi polis.
Bu ba devinimiyle daha ok konuamayacam sylyordu
bylece.
Kad, kalemi ald Mustafa.
Asanz, bir ey aldrmak istiyorsanz...
A deilim.
Dn sabahtan beri azna lokma girmemiti oysa. Sigara stne
sigara imiti yalnzca. Alk da duymuyordu:
Sigara aldrabilir misiniz?
Olur.
Mustafa, cebinden be lira kard, uzatt:
Birinci. Bu parann hepsine sigara aldmverin. B ir de kibrit. Te
ekkr ederim.
Kap kapand. Bir elinde kurun kalem, bir elinde kat, ylece
kald olduu yerde. Ne yazacakt karsna?
Kapy altlk yapt kada. Yazd:

864

Kancm,
Ben stanbula getirildim. Henz sorgum yaplmad iin ney
le sulandm bilmiyorum. Ama hibir suum yok, bunu bil. Suu ol
mayan bir insan neden uzun zaman burda tutsunlar? Elbette yaknda
kavuacam sana. nan bana. Yalnz yle sanyorum ki, bir sre burda
kalacam. Bana bir yatak gnder. Biraz da para. Ben iyiyim, hi zl
me. Annenin, babann ellerinden perim, seni de zlemle kucaklar,
gzlerinden perim. Kancm. zm ire anneme, babama da mektup
yaz, durumu bildir. Tekrar tekrar gzlerinden perim, sevgili kanc
m. Mustafa Takesen.
Bir sre bo bo bakt kada. Somyaya oturdu. Bekledi. Drd,
bkt kad. A z sonra at, yazd mektubu bir kez daha okudu. Ta
rihini de koymalyd. Doruldu, st sa keye yazd: stanbul, 9 Eyll
1952.
Yine oturdu. Bir daha, bir daha okudu mektubu. Sekiz ay nce
evlendii kansma doyamamt. Biliyordu. Bu mektubu alnca gzya
larn tutamayacakt. Pencere nnde okuyacak, okuyacak, bir daha
okuyacak, ban kaldmp evin nnden geenlere bakacakt. nsanlann
hepsi, u soba deliinden grdkleri gibiydi. Belki binbir derdin iin
deydiler, ama hepsi de mutlu grnecekti ona da. Mutlu grnen o in
sanlann gizliden gizliye bir kavgas vard ki, bunu grebilen yalnz
kendileriydi. Toplumsal bir kavga, snflararas kyasya bir dvmey
di bu. Altta kalann can kyordu. Mustafa, altta, en altlarda deildi.
Kurtarmt kendini yaam kavgasnda. Ama mutluluk kendini kurtar
mayla salanmyordu Steinbeck ne demiti romannn sonunda? len,
kavgac bir kahraman iin syletmiti bu sz, bir baka roman kiisi
ne. O kendisi iin hibir ey istemiyordu.
Biz kendimiz iin hibir ey istemeyiz, kancm. diye fslda
d aznn iinde, yreine doru.
Biz ka kiiyiz? diye soruyordu yreinden kafasna doru f
sldayan bir baka ses.
Ka kiiyiz, bilmem. Bir, , be... Yann belki milyonlar...
lkokuldan balayarak bugne dek kitaplardan, derslerden, in
sanlardan, deneyimlerinden renebildikleri korkun bir hzla cirit at

865

yordu kafasnn iinde. arm stne arm... Dn bir, bugn ,


yarn be kii... Daha sonra milyonlar... Ka milyon yldr bolukta
dnyordu bu khne dnya? Tarih ncesi yaztlar, kalntlar, maara
duvarlarna ilkel insamn kazd resimler... Toprak altnda fosillemi
kemikler, dinozorlar, uzun kuyruklu, dev yaratklar... Tarihi derinle
mesine bilmezdi Mustafa. Ama dnebiliyordu ki, insanolu, ta dev
rinden cilal ta devrine, cilal ta devrinden yontma ta devrine ge
mek iin, yani bir ta parasn yontup keski yapabilmek, keskiyle par
alad hayvan en tad alacak biimde azna atabilmek, onu piirecek
atei bulabilmek iin milyon kere milyon yl yaamt. Tarih kitapla
rndan rendii Yunan uygarlndan bu yana byyen, klen, yk
lan, blnen devletler, imparatorluklar, Periklesler, Sezarlar, Neronlar, Jstinyenler, Atilalar, Cengiz Hanlar, Fatih Sultan Meh
metler, Kanuniler, Napolyonlar, Markslar, Engelsler, Musoliniler,
Hitlerler... Alk tokluk kavgalar... Silah harcamalar, smrge sa
valar... Musalar, salar, Muhammetler... Mzrakl, kalkanl ordu
lar. .. Toplar, tfekler, barutlar, el bombalan, arapneller, tepkili uak
lar, atom bombalan... Sonra kavgaclar, akim yannda, halkn yannda,
aln, yoksulluun yannda... Spartakus lar, eyh Bedrettin ler, Le
ninler, Stalinler, Trokiler, Togiattiler... Nazm Hikm etler... Daha
nice adsz yiitler... Sonra... Sonra Mustafa Suphi diye de biri varm.
Ergun yle sylerdi.
Birer ocuktu hepsi. Birer bebekti. Ana st emmiler, yumucuk
ellerini yzlerine bastrmlard. Altlanm slatmlar, crtlak pislikleriy
le ap aralannda bezleri sarartmlard. Oyuncaklarla oynamlar, ku
caklarda hoplatlmlar, bymler, okullara gitmiler... Ve dn
mlerdi. Dnmeyi renmilerdi. Ne olacaklar boklarmdan belli
miydi?
Bok boktur, diye sylendi Mustafa dilini oynatarak aznn
iinde. Boktan bir ey anlalmaz. Bok boka benzer. O bokla bu bokun
belirli bir aynm yoktur. Yok, vardr. Nasl vardr? yle vardr ki, Fa
tih Sultan Mehmetin bokuyla... Fatih Sultan Mehmeti ge... Diye
lim, Spartakus un bokuyla Sezarm boku... Yeryznde kaim boklular
vardr, iyi yerler, iyi sarlar. Oturduklar zaman rahata brakrlar barsaklanndaki boku. Soan ekmek yiyenlerin, bulgur ama, tarhana

866

orbasna kak sallayanlarn, u kibrit kutusu kadar beyaz peyniri ko


ca somuna katk edenlerin bokuysa... Tam bok, bok ss bok. ocuk
lar dnp dnp bakarlar ettikleri boka. Ben de bakardm. Jean Jaques
Rousseauya gre ocuun bokuna bakmas... Eilip scakln duy
mas, kokusunu koklamas... Boklar ayrmldr birbirlerinden. Bonfile
nin bokuyla kurufasulyenin boku birbirine benzemez. yleyse Spartakusun bokuyla Nazm Hikmetin boku da benzemez birbirine. yle
ya, paa soyundanm Nazm Hikmet...
Sittirsin ordan kaln boklu deyyus!
fkelendii zaman byle derdi Mustafann babas. Kaygsz,
bencil, rahatna dkn, hem varlkl, hem kyc insanlar iin sylerdi
bunu! Hkmet, Kore ye asker gnderme karan aldmda da sylendiydi. smet Paa, Ankarada baka sylendi, Behice Boran, Karakyde bildiri datarak sylendi. Mustafann babas da, zm irdeki,
darack, kmes gibi evinde, kk avludaki bodur aacn altnda, ml
ml akan suya baka baka sylendi:
Vay vay vaaay! dediydi gzlerini bzerek, gazeteyi burutura
rak. Yollayverdi krpecik ana kuzulann dnyann bir ucuna. Vay ka
im boklu vay!
te, bu bakmdan her kaln bok birbirine benzemez. Adnan
Menderes in bokuyla Nazm Hikmetin boku bir olur mu hi? Biri ka
im boklu, biri ince boklu. Biri, yer, ier, sylev eker. Biri, gezinir, se
ver, iir dzer. Peki, dedi Mustafa, benimki nasl bir bok acaba?
Dalp gitti sonra.
Zamanda geriye gidi

Anas, kei inatl kk Mustafa mn, dediim dediki olunun


sonunda oraca pisleyiverdiini grnce, gemi bir olay gerekle
tirmemi olmann bin pimanln yreinde duymu, yrekten syle
miti:
Valla, drverecektim ben bu ocuu. Braksan alacaktm o
ilac, helaya gidip aktverecektim kammdan dan, boklann iine...
Anasnn sz bitince, bokunun da bittiini anlamt kk
Mustafa. Babasn grmt anasnn yannda. O da ayn aknlkla

86 7

duruyordu karsnda, ayakta. dakika m, be dakika m, on dakika


m gemiti yle? Anmsamyordu imdi.
Daha ilkokula gitmiyordu o zaman. Akll bir yanyla dnebilmiti yalnz. Gzn araladnda duymutu rzgarn sesini. Kalkmak,
kapy amak, karanlkta yrmek, merdiveni inmek, aada, avluda,
eski pabular ya da nalnlar ayana geirmek, ta dipteki helay bul
mak, kubur kysna ayak koymak, donu indirip melmek ne zor ey
di. Belki melir melmez dks iine kaard souktan.
Gzlerini aralamt yatakta, kollar yorgan altnda olmalyd.
karamazd dar. yle souktu ki hava.
Ana! demiti fsltyla. Ana!
Kula kirite anac duyuvermiti hemen:
Ne var olum? demiti karanln iinden. Ne var Mustafam?
dm, ana.
dn m? Yorgann stne battaniye de rttmd. Kaym
m acep?
Kaymam.
Hasta msn yoksa?
eyim de geldi. Helaya nasl ineceim?
Babas dnm olmalyd yatanda:
Huh! diye sylendi uykusunun arasnda.
Hadi olum, kalkiver, lazmlk kap nnde, urda, dedi anas.
Souk, ana.
Souksa sk diini, sabah bekle.
Sktmsa kalk. Yeter gayri, sus, baban uyanacak imdi.
Ne diyor bu, kz? dedi babas. Mustafa ynan m konuuyorsun
sen?
Skm. Kalk diyorum. Kalkmyor. Lazmlk darda, hayatta.
Hayat dedikleri sofann bir yn havaya akt. Lazmlk buz
kesmiti imdiye dek. Kylarnn, kabaetine souk souk dediini duyumsuyordu Mustafa. Onun stne oturmaktansa barsaklarn zorla
yan dksn tutmak daha iyiydi. Kprtsz duruyordu yatan iinde,
dilerini skyordu.
Hadi, kalk olum. Kocaman oldun, biz mi gidip ettirelim seni?

868

Gitmem. Souk dars.


Kei inadn aa vurarak sylemiti bu sz Mustafa.
Babas da inatla frlayvermiti ayaa. ak diye evirivermiti
elektriin anahtarn:
Kalk len! diye fkeyle amt gzlerini. Koskoca herif, bok
yznden evi ayaklandryor!
Sus, barma! dedi anas babasna. tekiler uyanacak.
Uyansnlar! diye grledi babas. Ne bu be? Koca olan elin
den tutup helaya m gtreceiz.
Hadi, hava souk, helaya gitmesin. Lazmlk darda diyorum
deminden beri.
Babas gnn yorgunluunu atamamt anlalan. Bir gn nce i
mi miydi yine? Belki. Yz gen yamda kr kr, sakallan az uzam.
Lazmlk hayattaym. Kalk, ona et.
Anas, baucuna geldi Mustafa nn.
Hadi yavrum, hem urda, kap dibinde.
Buraya getirin.
Buraya getirin diyor! diye grledi babas. Birden yan odada
uyuyan ocuunu dnp sesini kst. Buraya gelmez lazmlk!
Oday m kokutacaksn, hayasz? Kalk!
Etmeyeceim.
Kamnda tutacak souk korkusuna. Kalk olum.
Mustafa kamn tutuyor, kprdanrsa karacan sanyordu,
anas gzlerinden anlamt skntsn:
Hadi kalk! diye zorlad, battaniyeyi ekip ald stnden.
Uf! Souk
Yorgan da kaldrd anas. Tatl tatl davranyor, damarna bas
mak istemiyordu olunun. Omuzundan tuttu, teki elinin tersini, yz
n, gdsnda, alnnda, yanaklannda gezdirdi olunun.:
Yok, hasta filan deil, diye sylendi. Hadi kalk!
Kprdamasna yardmc oldu. Donup kalmt Mustafa. erisi
pek souk deildi, ama danya admn att an, tenine, eline, yzne,
ayak bileklerine deecek ayaz dnebiliyor, tir tir titriyordu. Kendini
aldatt: Yok, yok. Skmam geti.

869

Edecein yoktu da neye ayaklandrdn bizi? diye yatana gir


di babas.
Var, var dedi anas. Byle uyunmaz, olum.
Okaya okaya ayaa dikti Mustafay. Mustafa, lme gider gi
bi yrd kapya. Hayatm karanlk ayaznda, bir kyda duran beyaz
lazmlk gzleri nndeydi. Buz gibi deiyordu kabaetine:
Buraya getir, ana. Ne olur, buraya getir.
Gelmeyecek len! diye grledi babas yatt yerden. k da
r, darda et!
Aslan olum. diye avuttu, okad anas. Koskocaman, aslan
gibi oldun. Sen yata ocuk, abdesi gelince anasm, babasn uyandr
maz bile. Gider, kendisi eder...
Omzundan tutmu, kapdan yana ekiyordu Mustafa y. Demir
mandal kaldrd bir eliyle.
kmam! dedi birden Mustafa. Buraya getirin lazm l!
kacaksn ite
ndiriverdi donunu Mustafa:
Buraya ederim.
Akll bir yanyla o zaman dnebilmiti ite. Kilimin stne
deil de, tahta stne melmiti. Yine akll bir yanyla dksn he
men brakmamak gerektiini anlamt. Gzda veriyordu daha. Ya la
zmlk ieri gelecek, ya da oullan Mustafa, ite bu tahta stne, oda
nn bu kesine edecek.
Hele bir et! diye frlamt babas. K geldi mi, gece gndz
giydii, ayakbileinden bal idonuyla, bembeyaz, dimdik duruyor,
bekliyordu.
Mustafa, meldii yerde kprtsz, gzlerini ayramyordu on
lardan. Anasnn da, babasnn da akn baklan, aratmcyd. Delir
di mi bu olan, diyorlard sanki.
Dorul len!
Dorulmayacam.
Edersen...
Edeceim.

870

Edersen vallahi de, billahi d e...


Sus herif, yemin etme.
Sen karma! diye yrd babas, Mustafa y kolundan tutmak
iin uzand.
Ama tutamyordu. Tutarsa hemen brakvereceini sanyordu
olunun:
Vallahi de, billahi de diye srdrd szn, avludaki aya ata
rm seni edecek olursan.
Oysa Mustafa, meldiinde diini skp tutabildiini, artk tuta
maz olmutu. nce kaln kaim, sonra ince ince reklenivermiti dk
s tahtann stne. inin rahatl yzne de vurmu, gzleri glyordu
sanki. te, bu rahatlk daha da ileden kard babasm. Hi mi hi um
mad bir ey olmutu. imdi de dorulmu, oh der gibi donunu eki
yordu olu. Yan dnp buusu tten pisliine bakyordu stelik.
Vay alak ocuk! diye fkesini bastrarak fsldad. Vay rezil!
Vay katr inatl! Vay akl bildiimiz Mustafa! Vay, mekteplere gidin
ce okur, adam olur bellediimiz olan! Grdn m kadn? grdn m
akll olunun ettiini? Yeminim de var, kz. Yemin de ettim ben bunu
aya atarm diye...
Anasnn da gzleri almt. Baklar honutsuzdu; btn se
vecenliini yitirmiti. Mustafa ya dman dman bakyordu sanki:
Sen nledin , dedi babasna. Sen dur dedin. Drt ocuu ne ya
paym dedim ben. Nasl bytp nasl rzkn vereyim? yle ba et
memiz g. Hasibanm ila verdiydi bana. Alp drverecektim bu
nu. Domadan decekti o helaya, imdi gidemedii yere, boklarn ii
ne. Douunda hayr yok uursuzun. O dodu sen iinden oldun. Ha
yrl evlat rzkn da yannda getirir. Bunun ne mal olduu daha dodu
undan belliydi. Th sana!
Bunun stne baba, Mustafay o souk, karl gnde evlerinin avlusundan gece
aya daldrr. Sonra u aklna gelir Mustafann. ok mu mt ne? Gerisini

anmsamyordu Mustafa. Nasl soymu, kuru amarlar nasl giydirmiti anas?


Nasl barna basm, nasl stmt?
Sonra bugne dner. Bok deyip gememeli diye dnd Mustafa. Benimki de

yleymi demek. Acaba yal anasyla, yal babas, oullannm yakalanp buraya ka

871

patldn renince neler dnecekler? Anmsayacaklar m bu olay. Neden anm


sasnlar? Olacak ocuk bokundan belli olur derler ya. Bu bokun belli ettii ne var?
Sevgi Soysal'm afak adl yksnden (32) bir rnek.
Gecekondu asll evin kaps, dardan hoyrata vurulan tek
meyle alverdi. Basmadan yastklar ve rtyle divana benzetilmi ke
revetin ucuna ilimi olan Oya, gecenin bandan beri srp giden te
dirginliine bir neden buldu. Ne Hseyin, ne Mustafa, ne ev sahibi Maral Ali, ne tekiler, ne de daha az nce konuklarnn nne yemek si
nisini srm olan Glah var sanki; sanki Oya, asnda ireti bir konu
u olduu ev iinin tek kiisi; kapnn tekmeyle alvermesiyle, gece
boyunca darya amay beceremedii kendi kaplan da kapanverdi
ler. Tekmeyle alan tahta kap, ieri dolan sivil polisler, baslan ev, ev
halk, kendisini merkez yapmaya alm bir ben in evrisinde dne
dne uzaklatlar.
Yaptn 18. sayfasnda bu durum anlatlr. Peki bu kiiler Maral A linin evine
nasl gelmilerdir.
Ev basldktan sonra Mustafann yaamn reniriz.
Romann 40. sayfasnda A linin evinde niin toplandklarn reniriz.

Bu yaban, kzgn betonlu ehirde akta kalmak korkusu rper


ti veriyordu Oya ya. Her akam imzaya gittii karakol da holanmazd
yer deitirmesinden.
Gecenin ge saatinde can sklan nbeti polis oteli arayveriyordu. Neymi? Oya Ertem kam m, renecek. Ve uykusundan te
lefon sesiyle uyandmlan Oya y sabahlara kadar uyku tutmuyordu. Oy
sa, hcre hapsine dnen otel yalnzlnda, telefon zili, kap tkrts,
ayak sesi gibi sesler yeni, dost boyutlar kazanmlard. ay ya da kah
ve getiren garson, seyrek de olsa mektup getiren ayak sesleri, yreini
scaklkla sarabiliyordu. nsan scaklna, dostluuna kar durmamacasma artan zlem ne hatalar yaptrabilir kiiye.
Bundan kamyordu. Akamlan hibir yere kmyordu. Drt sulannda, karakola imza atp dndkten sonra kapanyordu odasna. a
resi yoktu. Odasn usanmadan gzleyen iki ift gzn bekledii bir ey
vard. Bu eyi yapmamalyd Oya. O gnlerde Adana da, gece yanlan

872

evlerin baslp insanlarn bir yerlere gtrlmesi belediye hizmeti gibi


olaanlamt. Belay daha da kolaylatrmak istemiyordu. Ama fazla
dikkat zararldr bazen. Yllarca terli su iirtilmemi, srtna havlu ko
narak bytlm bir ocuk gnn birinde doru drst oynama frsa
t bulursa zatrree olur. Bu akamki davran da biraz yle.
Odasndaki telefon aldnda, Oya, dolabna gizledii elektrik
ocanda ay yapyordu. ay beklemek, ay suyunun kaynamas, b
yk mutluluklard Oya iin. ayn hazr oluu bitii; byk deiiklik
ler. Her gn kan sabah gazeteleri ve her akam batan gn gibi. Haya
tn bu amansz tkeniine oyalayc tek deiiklik olarak sarlm, ba
lanmt. Telefon sesi byk, sevindirici deiiklikti bu durumda.
Oya Hanm, aada sizi bekleyen bir bey var?
Kim bu bey? diye bile sormadan kapatvermiti telefonu. Bu
akam yanlla hazrd Oya. Patlamaya hazrd demek. Ama Oya mn
patlamasna kalmadan patlad olay, baslverdi ev.
Otelin d kapsnn nndeydi Hseyin. Aslnda Oya, Hseyin i
grnce pek sevinmemiti. Bakasm m bekliyordu? Kimbilir? Musta
fa y ilk gryd. Aslnda Hseyin in, yanma bir de Oya nm hi ta
nmad Mustafa y takp Oya ya gelii artcyd. Mahkemedeki ta
nmadan sonra, Oya birka kez Hseyin lerin yazhanesine uram,
ay imi, hi eksilmeyen Marallar seyretmiti. Pek fazla konuulmamt. Bir iki kez de Hseyin otele urayarak hatrn sormu.
Oya yla birlikte karakola yrmt. Yok, bir kez de Atatrk Cadde
si ndeki pastanelerden birinde ay imilerdi. Genel eylerden konu
mulard, skynetimden, Adanadan. Aslnda tanlmamt. Ada
na da deil de baka bir yerde olsayd, bu kadar da dostluklar olur
muydu? Onunla yrr, ay ier miydi? Saatlerce Hseyin in yazhane
sinde oturur muydu?
Ama o akam, hava karardktan sonra, Hseyin in, yannda ya
banc biriyle otele geliini yadrgamam, tedirgin olmamt bundan.
Hseyin, Oya nm akamlar hibir yere kmadn biliyordu stelik.
te Hseyin, o her zamanki, pek de gven verici olmayan gr
nyle karsnda. Yanndaki uzun boylu, kara bykl adam ise ka
ranlkta iyi seemedi Oya.

873

Mustafa... te yeni bir Maral daha. Ama bu belallardan. Da


ha dn tahliye olmu Selimiyeden.
Evet, bir hapisten yeni km biri eksikti. Yine otel odasna dn
meyi dnmedi.
Yarn Urfa ya gidecek. eri girmeden Urfa Lisesi nde matema
tik retmeniydi. Ama biz komadk gitsin. Artk retmenlik kalr m?
Eh... otelcide de akl bu kadar olur.
Yataklk suuna verilen bir add otelci. Aslnda ierdekiler kul
lanrd bunu. Hseyin de Mustafa dan iitmi olmal. Yine de hemen
satmas sevimsiz bir tavr. Oya, kzp kzmadn anlamak iin Musta
fa ya bakt. Ama alacakaranlkta, iyice kara grnen byklardan baka
bir ey seemedi.
Ben Oya.
Adana nm nl kadn srgn. Ayakkab boyaclar bile tanyor
seni. Hseyin eliyle otelin kapsndaki boyacy gsterdi. O saatte kim
boyatrd ki pabucunu? Can skld Oyanm. Hseyinin kendisini tamtnmdaki laubalilie de bozuldu.
Adanallar sululuk yapana silik derlermi, yle m i?
Bir sessizlik oldu. Oya da at, azndan kaana. Aslnda byle
konumakla Hseyin e fazla yz vermi oluyor. Hseyin in yeni aln
ma benzeyen maksi pardssne bakt. Gln buldu onu. Yine de bu
akam ayrntlar stnde durmaya niyeti yok. Bir ey olsundu ite, ne
olursa olsun. Yaanan bunca eye, deneye ramen, kendisini olaylarn
akna brakan bir kk burjuvayd, o kadar.
Hseyin, sanki Oya y uzun bir sredir tanyormu gibisine ak
lamalarm srdryor Mustafa ya.
Sen Oyann byle kzvermesine bakma. Aslnda ok neelidir.
Ne var ki, kendisiyle alay etme hakkn sadece kendisine tanyan sanat
lardan.
Mustafa karlk vermiyor. Oya ise, Mustafa mn kendisi iin ne
dnm olabileceini merak ediyor.
Batan baa kt bir merakt geceyi balatan.
Susmuyor Hseyin.
Bir ev yemeine ne dersin? Otelde a ama yatmaktan iyidir.

874

Oya, Hseyin e, akamlan otelde a kaldn sylemiti. Otelde


yemek yoktu. Bazen Oya, dardan alp getirdii simidin yamna gizlice
ay yapyor, bazen yourt yiyordu. Dan kp bir eyler yemeye eki
niyordu. Yemek ya da sinema; nereye deseler gidecekti aslnda Oya.
Deiiklik olsun da. Mnasebetsiz konumasn srdryor Hseyin:
Bizim Kahramanmaral proleter akrabalar, anaristlikten de ol
sa, hapse dm amca oullarn bu gece arlayacaklar...
Bir gn nce olsa, Hseyinin byle konumas camm skar,
zr dileyerek dnerdi odasna. Ama bu akam, her eyi aldrmazhkla
karlyor. Ev kadmlannm bayld Arkas Yann programlanndan
Kader Alarn ryor adl bir oyunun kadm kahramanymasna!
Hseyinin mnasebetsizlii Oyaya da geti. Anszn Musta
faya dnp, Siz de Alevi misiniz? diye soruverdi.
Karlk vermedi Mustafa. Oya, hemen piman oldu sorusuna.
Sanki Mustafa nm bir mezhep sorunu olabilirmi gibi. Siz PDA c m
snz? ya da siz Cepheden misiniz? gibisine, bin beter bir soru. Bs
btn kzd Hseyine. Durmadan Marallktan sz etmese olmaz.
Akrabalannm A levilikinden de sz ederdi boyuna.
Aleviler horlanam daha da barlanna basarlar.
Oya nm budala sorusuna da sahip kverdi Hseyin. Her ey bu
dalaca balad ve srecek gibi ylece. Hseyin susmuyor.
Adana kftesi yapmlardr. Geliyorsun deil mi? Byle seyir
bulamazsn kolay kolay.
Hcre 1952 ile afakta zaman krlmas nesneldi.
Necip Mahfuzun Miramar (33) romannda zaman, bilinte krlr.
mer yirmi yl sonra skenderiyeye gelir. Her geliinde kald Miramar pansi
yonuna yerleir.

Odam olduka sevimli; eskiden tuttuum deniz manzaral oda


lar kadar gzel. Gereken her trl eya var. Konforlu, eski tip sandal
yeler. Ama kitaplar iin bir yer yok; onlan bavulda brakp gerektike
birkan dan karsam daha iyi. Burada k pek yeterli deil, bir e
it deimeyen alacakaranlk. Pencerem byk bir hava bacasna al
yor, servis basamaklan da o kadar yakn ki, yiyecek peinde aaya
yukanya kouan sokak kedilerini, piirilen yemekleri ve oda hizmet
ilerin ayak seslerini duyabiliyorum.

875

Yazlan kalm olduum odalan tek tek dolayonm; pembe,


meneke ve mavi, imdi hepsi bombo. Eskiden yaz aylarnda kaldm
bu odalarda o aynalar, zengin hallar, gm lambalar ve kristal avize
ler imdi yok, ama yine de, melek tasvirleriyle ssl katl duvarlarda
ve tavanda hl o gnlerden kalma soluk bir incelik hissedilmekte.
Mariana derin bir ah ekiyor; takma dilerini gryorum.
Benimki sekin bir pansiyondu.
Ne mutlu o gnlerden kalanlara.
Bugnlerde, kn misafirlerim ounlukla renciler. Yazn
hemen hemen kim olsa alyorum.
- mer Bey, ltfen benim iin destekleyici birka kelime syler
misiniz?
Ekselanslan, dedim Paa ya, (Paa: Romandaki Paa tarihi ki
ilik olarak Said Paa Zaluldur (1860-1927) (...) 1919 Devriminin
lideriydi.) (Romandaki nottan) adam pek nfuzlu deil, ama olunu
Dava uruna kaybetti; Mecliste yerini almal.
nerimi destekledi. Allah rahmet eylesin. Byk Lider. Beni se
ver ve yazdm her eyi byk bir dikkatle okurdu.
Bir keresinde bana, Sen, dedi, lkenin arpan kalbisin.
Allah rahmet eylesin, kalb yerine kelp demiti de, tatl bir aka
olarak kalmt bu. Milliyeti Parti den bunu duyan eski birka arkada
da, beni her grdklerinde, Merhaba ey kelb! diyerek selamlarlard
benimle. Ne gnlerdi! Dv, bamszlk, ve Ulus iin almann ere
fiyle dolu gnler! mer Vecdi, dostlan iin yardmsever, dmanlan
iinse korkulacak ve saknlacak bir kimseydi dorusu.
Odamda okuyor, uyuyor ya da anlar yayorum. Salonda Ma
riana ile konuuyor ya da radyo dinliyorum. Eer daha fazla bir eyler
istersem, aada Kafe Miramar var. Trianon da bile tandm bir kim
seyi grmek mmkn deil. Btn arkadalarm gp gitmi. Eski g
zel gnler geride kald.
skenderiye, klan naslsn bilirim: i odalarn gevezeliklerle,
scaklkla doldururken, gnbatmnda, yalnzla, rzgara ve yamura
terk ederek boaltrsn meydanlarnla sokaklarn.
***

876

r
yal adam mumyalam vcudunu Nuh Nebiden kalma si
yah bir takmn kefeninde gizlemeye alrken... Byle tumturakl
uzun szler olmasn ltfen! dedi, o gnlerin tipik be para etmez editr
lerinden biri. Bize jet-a yolculannm okuyabilecei bir eyler verin.
Bir jet-am yolcusu. Sen ne bilirsin ki, kubeyinli, iko kukla?
Yazmak, dnen ve hisseden insanlar iindir, gece kulpleri ve barlar
dan kp da sansasyon arayan beyinsizler iin deil. Ama kt zaman
larda yayoruz. B ir sirkte eitildiklerine, sonra da rendikleri hokka
bazlklar ortaya sermek iin uygun bir yer olarak gazetecilii setikle
ri phe gtrmeyen palyaolar ve sonradan grmelerle birlikte al
maya mahkum edildik biz.
Evin Okuolunun stanbul Beyefendisi (34) adl yksnde zamann krlmas.
Misidir odas yerine artk salon dedii, ama yine de gidip pek
oturulmayan byke odaya girdi. Duvardaki ereveye bakp dnd.

niversite gezisinde smet nn ile ektirdikleri fotoraft bu.


imdi ei olan Muazzez, o zamanlar, niversite voleybol takmndaki
kzlardan biriydi. Btn fotoraflarda olduu gibi onda da Ayhan m eli
Muazzezin omzundayd. Snf arkadalarndan hemen hemen btn
kzlarla gezmi, en arbalsyla evlenmiti. Tabii ki ayn zamanda i
lerinde en gzel olan da Muazzezdi.
Salondan kt. alma masasnn olduu oturma odasna geti.
Ktphaneli alma masasnn nndeki dner koltuuna oturdu. Ya
paca ilerin listesini yazmak, adetiydi.

yerinde yannda alanlara yazl talimat vermeye almt.


Ne de olsa szler uar, yazlar kalr. Evde de bu alkanln srdrr
d. Banyo kapsndaki elektrik dmesinin yannda sndrmeyi unut
ma, sokak kapsnda evden karken sigorta kapat, su vanasn kapat,
p kar gibi uyanlar vard. Ayrca dnemin gncel konusuna gre
deprem geliyor nlemini aldn m gibi uyanlar ieren gazete kesikle
rini de bir kartona yaptrp asard. Karton demiken, byk ila kutu
larnn kartonlarn keser, not alma kad olarak telefonun yanma ha
zrlard. Not alma kartlan, urup kutusunun st ksmn kesip hazrlad
, kalemlik olarak da kulland kutunun iinde dururdu.

877

Kendini emekli saydndan beri, artk olu ve sonra da torunu


nun alt yazhanesinden getirip, oturma odasnn duvarna ast
Mali Mavirler Odas belgesine takld gz...

Bekarlnda, Fatih yangnndan sonra Gztepe ye tanmlard.


rencilik yllarnda, Selimiyedeki byk konan bir blmnde
oturdular. Bahede yal bir am aac vard. O nedenle ahap eve
aml Kk derlerdi. Daha sonra Salacak taki konaa tandlar, orada
evlendi. Deniz manzaral eve tandktan sonra da ocuklar oldu. An
ne baba ve iki ocuklaryla ayn evi paylayorlard.
Ara n iin kalkp mutfaa gitti...

Sefer tas ile ie yemek gtrmekten vazgemiti; scakta bozu


luyorlard. Eh, ileri de yoluna girmiti artk. Lokantada yemeye bala
d. Eer lokantada turfanda sebzelerden yemise, eve gelirken Kadky
arsna urar, mutlaka ocuklara da tattraym diye ayn sebzelerden
alrd. Kadkyn ltl balk ars, yolunun zerinde saylrd. Ora
dan eli kolu dolu olarak sekiz kiilik Dodge dolmulara biner, skdar
yolundaki durakta iner, eve kadar yrrd.
Sa olduu srece yemekleri annesi yapmt. Sokaktan zerze
vat geldi, diye seslenerek geen Bursal seyyar satcdan al veri
edilirdi ama o genelde patates, soan, portakal Kadkydeki halden
uvalla, kasayla alrd.
Buzdolabn at. Plastik yourt kasesini kard.

Geldii, daha sokan kesindeyken almaya balad ng


raktan belli olan yourtu, iki omzuna asl kaplarda ak yourt satar
d. Sonradan stnn cam kaselere mayalanm yourdunu almaya
baladlar. Yaz akamlan, yemeklerini Sultanahmet Camisi ve Topkap Saray manzarasna kar balkonda yerlerdi. ocuklar temiz havann
etkisiyle ve gnn yorgunluuyla masada uyuyakalr, sonra da uykuda
yrr gibi kalkp odalanna giderlerdi. Anneleri, Muazzez hanm akll
kadnd.
ocuklar sobaya yapp yanmasnlar diye tahtadan ocuk par
kn, sobann evresinde kullanyordu. Kn amarlar kmr sobas
nn etrafndaki bu korkulukta kurutulurdu.
Yourt yedikten sonra tra olmak iin su kaynatt.

878

Mutfak masasnda her sabah tra suyunu kaynatp dkt tra


kab, aynas, jile t ve krem sabunuyla dizine yayd rts olurdu. T
ran olduktan sonra, kahvalt iin ay koyar, ekmek kzartr sonra da
ev halkm arrd.
Ekmekler kzard, hadi sofraya' demesine aldnlmazsa, bir sre
sonra ay kaynad hadi gelin de yznz greyim bari tra olurken,
der, ve sonunda aileyi masa bama toplamay baarrd. Radyoda hep
ayn frekans ak olur, ne alarsa o dinlenirdi.
Gzleri hl tezgahn altnda duran ddkl tencerenin yenisini
arad, st raftayd. Temizliki kadn haftaya kum fasulye halasm bari
diye not almay diind.

Yeni evliyken ddkl tencerelerini taksitle almlard. Buzdola


bn daha kimselerde yokken yurtdmdan getirtmilerdi. Herkes sout
ma iin kalp buzlar alrken onlarn buzdolab vard. Ei yeniliklere her
zaman ak olmutu. Hi de msrif deildi. Tam tersi, ne krkler, ne ta
klar isterdi. Karlnda onlarm da ar yapmas gerekecei iin, ar
kada davetlerine pek gitmezlerdi. Durumlar dzelene kadar bu byle
srd.
Mutfaktan kt. alma masasna geip gazetelere gz gezdir
di. lanlarn okluundan, haberlere ayrlan yer iyice azalmt. Gaze
telerin kuponlarm ayr yar zarflarda biriktirirdi. zellikle salk ekle
rini almak isterdi.

nce sinema ilanlarna bakt.


Nazm Hikmet'in Yaamak Gzel ey Be Kardeim (35) romannda da zaman
paralanr. Yaymevince, yapttan para almak yasakland iin ksa da olsa bir b
lm alamyorum.
imdi unu sylemek zorunlu. Kemal Bekir'den balayarak aldm rneklerde
zaman krlmas geliigzel deildir. Zaman krlmasyla karakterlerin olaylarn ta
rihini reniriz.

Etkenler
Yaptlarla karakterleri devindiren etkenleri d etken-i etken diye ikiye ayrlr.
Burda una dikkat etmek gerekir. Her yaptta d etken-i etken ilikisi vardr. Bir i

879

etken, d etkene yol aabilir, ya da d etken i etkene yol aabilir. Bunu gz nn- !
de tutarak sylyorum. Kimi yaptlarda i etken youndur. Bu durumda o yapt iin
i etkenli diyeceiz. Szgelimi ehov'un oyunlar i etkene dayanr. Bir de Sait Fa

ik, Oktay Akbal i etkene dnk yaptlar vermilerdir.

D etkenler iin Pospelov yle der, D aksiyonun ar bast sujeler, olayla- ,

rm gidiinde esas olarak peripetilere dayanr. Peripeti kavramndan Aristoteles za


mannda, kahramann yazgsndaki beklenmedik ve belirleyici deiimler ve mutlu
luktan mutsuzlua veya tersine dnlebilecek her eit baht dnmleri anlal
maktayd.

't

Orhan Kemalin Karde Pay (36) yks d etkenlere dayanr. imdi Karde \
Paym zmleyelim.
Siverekli kahveden ieri nefes nefese girdi. Alt kollu, iskambil
oynayan hamalbamm yanma gitti:
Aa, dedi, depoda yadrg hamallara iba yaptrdlar, haba

rm olsun!
Hamalbamm katlar atp masadan frlamasn bekliyordu.
Hamalba buz gibiydi:

Nasl olur lan?

Yalansam u iki gzm avularma aksn aa...'


Tonunu iki buuk liradan pazarlk ettik. Yarn sabah erden iba
yapacaz. Yadrg hambal nasl ie sokar?
Bilmem, sokmu ite. Git kendi gznle gr!
Siverekli, hamallarnn en aptalyd. Getirdii habere inanmadysa da, kalkt. Kocaman by, kana eik kasketi, omzunda lacivert ce
ketiyle kahveden kt, kaldrmda durdu; depo sahibi Refik Bey in tkrn yalayacana inanamyordu.
Meseleden haberli hamallarsa etrafn alvermilerdi. Bu ie bir
are bulmalyd. Vazifesiydi de. Gezip dolaacak, i bulacak, cretleri
kesiecek, iisinin hakkm koruyacakt.

Hamalba, kahvede iskambil oynamakta. Siverekli bir haberle kahveye gelir. 1


Yadrg hamallar depoda iba yapmlardr. Hamalba getirilen habere inanmasa
da kalkar depoya gider.
Burda deponun hurda demir deposu olduunu anlar okur.

880

Depoda yabanc hamallar kan ter iinde almaktadr. imdi n olacak... Hamal
ba, yabanc hamallar nasl dar atacak...
Patron, hamalbamn kar koymasna aldrmaz, para verir adama. Bunun stne
hamalba depodan kar.
yknn birinci dm hamallara kart zlmtr. Hamalbamn asl gre
vi hamallara i bulmak, bunun karl cretlerinden pay almaktr.
Hamallar, hamalbandan haber kmaynca depoya giderler. Depo sahibi A a
nz geldi. Grtk, anlatk der.
Hepsi isiz kalmtr.
Akamst bir haber gelir. Hamalba, meyhanede imektedir. Depo sahibinden
para almtr.
Bunun stne bata Siverekli meyhaneye giderler. Hamalba Siverekliyi mey
hanede grnce sinirlenir. Siverekliyi korkutarak meyhaneden kovacaktr ama Sive
rekli yakasna yapr, dan karr adam.
Hamalba gl bir tokatla Siverekliyi sindirmek ister, ama baarl olamaz. Bu
nun stne sustalsn karr. Siverekli becerikli bir atlla sustaly elinden d
rr. Yere yatrr adam. Sustalsn da krar.
Bundan byle ortak alacaklar, kazanlarn da karde pay yapacaklardr.
D Etkenler
Yadrg hamallar hamalban harekete geirir. Patron hamalbana para vererek
olay durdurur. Bunu renen hamallar, bata Siverekli iki itii meyhaneye gider
ler. Hamalba Siverekliyi korkutmak ister, baarl olamaz. Hamallarda dnm
olur. Karde pay almaya karar verirler.
yky devindiren d etkenleri doru kullanm Orhan Kemal.
ykde nemli bir nokta var. Hamalba, hamallara i verilmezse sonu kt an
lamnda A it frn ykar der depocuya. Kendi unutur bunu. Gerekten de A it
frn ykar. Depocuyla anlaan hamalban, balarndan atarlar.
imdi de Hagop Mmtzuriden bir ykyle d etkenleri grelim. yknn ad
Nonik Mamanm Olunun Dkkan (37).

Korcalarm Nanik Mamanm Nian, stanbulda semerciydi.


Kye gelip bir y l kalm, tekrar stanbul a dnmt. Kyn sr o
ban Sla, Nianm yat ve ocukluk arkadayd. Ben de sdanbola
Nian m yanna gideceim i kafasna koydu ve bunu herkese syledi.

881

Ama oban Silo stanbula gidip ne yapacakt? stanbula giden


ler para kazanmak, eve para yollamak iin giderlerdi. Silo para kazana
bilir miydi? Para kazanmak iin stanbul da en az yl kalmalyd. s
telik ok da almalyd. Ne i verilse, yapmam demeyecekti. Gecesi
ni, gndzn haram edecek, yemeyecek, harcamayacak, altm lira ve
gm mecidiye kazanacak, memleketine ancak ondan sonra dnecekti.
Silo gurbeti olabilecek biri miydi? Elinden i gelir miydi? Akl
yatar myd bunlara? o oband. obanl, sr gtmeyi bilirdi. Krk
yl, belki ondan da uzun bir sre karsyla, ocuklaryla yukar kyde
yaad. Yukar kyl saylrd, ama ift srmek bir yana, sabann sap
n tutmay bile renmedi. Kendi renmedii gibi, kars, kz, oulla
r da renberlii renmediler. Kzn Dostala gelin verdi. Byk o
lu kyn koyunlarm otlatrd, koyun obanyd. Onun k inekleri
otlatrd, inek obanyd. Kendisi de kzleri otlatrd, kzlerin oba
nyd. afaktan geldikleri gibi, ylece Krt kaldlar kyde. afak az
larm bile dzeltmediler. Her sabah koyunlann oban, ineklerin oba
n ve kzlerin oban ky knda ayr ayr durur, beklerdi. Artk
hayvann getiren kalmaynca inei, koyunu, kz kartrr, nlerine
katar otlatmaya gtrr, akamlan da kye getirirlerdi. Yukan kyn
dalarm, vadilerini, venlerini, otlarn iyi bilirlerdi. Gittikleri yeri
harl hani konutuklan Krteleriyle doldururlard. Yukan kyn yamalan, harman yerleri onlann keilere, ineklere, kzlere seslenile
riyle nlard.
Silo ehir olarak bir tek Erzincan bilirdi. Buday Meydann,
Kapal arsn gezmiti. stanbulun Erzincandan yirmi misli byk
olduunu sylemilerdi kendisine. Deniz, gemi nedir bilmiyordu; onlan grrd. Yerden ge ne kadarsa, deniz de o kadar derindir. lkin
korkarsn, sonra gzn alr demilerdi. Silo, Niana sen git, ben de
arkandan gelirim demiti. Sen nasl geleceksin? diye dudak bk
mt Nian da. Bir gideydi de, o da greydi nasl geldiini... Ama
durmayacakt. Bir gn kalp tekrar geri dnecekti.
Kyllere, kilisenin, okulun nnde toplanan genlere, ehlerin
kapsnda oturan yallara, Horugal da evlerin eiklerinde oturan kadm-

882

/ara, nlerinden her gelip geiinde, ben de isdanbola gideceim di

yordu. Nian m anas Nanik Mama ya da demiti. Onlar, aa evlerin


de oturmaz, yukar evde otururlard. Yukar evlerinin kaps, ahrn da
mna alrd. Silo her akam kzleri kye getirdikten sonra Nanik
Mama nm ahnnm damna giderdi. Kapnn yannda oturup ayaklarn
uzatr, Nanik Mama yerine Nonik Mama diyerek:
Nonik Mama, ben de sdanbol a ardalm Nian m yanma
gideceim. Sahi sylyorum Nonik Mama.
Silo, btn uyanlara karn stanbula gider. Sabahn er saatlerinde nne gele
ne unu sorar, ga, Nonigin olunun dkkann arirem, sler misiniz hangi taraf

tadr?
Slonun sorusunu kimse anlamaz. Kimi Slonun giysilerinden korkar, kimi alay
eder. Sonunda biri arad kiinin iini sorar. Semercidir arad kii. Semercilerin
yerini gsterirler. Silo, Nanik Mamamn olu Nan bulur.
Silo, stanbulu beenmemitir. nsanlklan yoktur. Dkkann yerini bir trl
sylemezler.
Nian ertesi gn skdara gtrr Sloyu. Ordakiler Slonun kyndendir.
Herkes bir ey sorar kyle ilgili.
Silo gn sonra kyne dner. Sorarlar, nasl buldun stanbulu. Aklszlkt
benim yaptm der Silo. ... benim derelerim, benim tepelerim her yerden iyidir
diye anlatr.

D Etkenler
Nonik M am ann olu Nian, stanbuldadr. Bu, Sloyu etkiler. Kalkar stan
bula gider. Ama stanbulda grdkleri yedikleri rahatsz eder Sloyu. gn son
ra kyne dner.

Hagop Mmtzuri, d etkenleri doru kullanm.


ykde d etkenlerden biri, Slonun sylediklerinin anlalamamasdr. Silo
bunu nsanlklar yok bu stanbullularn biiminde deerlendirir. Ayrca kanc
kez stld belirsiz fasulye helva gibi olmutur.

Etkenler
Kimi yazarlar ykde younluu i etkenlere dayandrrlar. Bylesi yaptlarda i
dnyann gelgitleri anlatlr. etkenli yapdan oluturmak d etkenli yaptlara g
re daha zordur. Zorluun nedeni tekilden tmele ktadr.

883

Yazar, tekilde kalrsa, yapt insani dzleme kamaz. Bu, yazann isel sreleri
tanmadn gsterir.
imdi bu konuda baarl iki rnek grelim.
lki Oktay AkbaFm Sen Bunu Biliyor musun? (39)

Sen biliyor musun bunu? diye sordu bir ses. Sen bunu biliyor
musun? Neydi bildii, bilecei, bilmesi gereken? Neydi? Kadn anla
m gibi, Evet! dedi. Anlarm gibi, anlayabilirmi gibi!... Sonra e
virdim baklarm denize doru. Uzaklap giden bir vapura... Gitti
vapurla birlikte o ses...
Sen bunu biliyor musun? ime iledi bu soru. Kadn bilmeliydi
adamn ne demek istediini. Bilmeden bildim sanlr bazen. Oysa hi
bir ey bilmiyoruzdur, ne kendimiz iin, ne bakas iin. Bolukta yzyordur. Buz dalar gibi kaplp rastlantlara gidiyoruzdur. Bilmek,
anlamak, duymak, tanmak istemeden. Hepsini kabul ederek, biliyoruz,
duyuyoruz, anlyoruz, tanyoruz sanarak... Karmzdakini, kendimizi,

onu bunu...
Bir sevi miydi bilinmesi gereken? Bilinaltnda gizli kalm bir
serven miydi? Neydi o kadnn bildii, adamn, Sen bunu biliyor mu

sun? diye sorduu. O kadar yakmmdaydlar. Elimle deerdim azck


uzansam. st gvertenin en rzgarl kanepelerindeydik. Srt srta otur-

}j

mutum onlarla. Grmedim hi yzlerini. Onlar benim varlm bile


duymadlar. Hafif sesle konuuyorlard. Rzgar estike geliyordu sz-

ckler tek tk. Sen bunu biliyor musun? Neyi? Belki bir seviyi, bir

dostluu, bir zlemi...


Bildiimizi sanrz. Karmzdaki bizi bilir, biz de onu! Oysa ya-

s|

ben onu tanyorum, o beni tanyor. Kimdir o, bir dosttur, bir arkadatr,
bir sevgilidir. Byk anlar yaamzdr, sonsuz aydnlklar kurduumuza inanarak! Her ey aktr, ortadadr. Gizlilik yoktur, kukulu yn-

j,

>
a

ler yoktur. ki insan saydam birer yaratktr birbirinin gznde. Sen

'

bunu biliyor musun? demek bile gereksizdir. Mutlu oluruz, huzurlu,


rahat oluruz bu bilinmenin, bilmenin gvenciyle.
Sonra birden o saydamln bir yanlg olduu grlr. Bir davranmz, bir sznz yanllklara yol amtr, ters yorumlara ura-

884

mtr. Bir bakmsmzdr, bildiinizi, tandnz sandnz, buna iyi


ce inandnz kii bir baka sidir. Sizin deildir o. Elinizden kayp
gitmitir uzaa. Ya da sizi itmitir telere. Hani biliyordu, hani tanyor
du? Ya da siz onu bildiinize, tandnza o kadar inanmtnz hani?
Birden yabanclar insan evresine bu anlarda, tek bir dost, bildik, ar
kada kalmaz. Kalmasm da istemez zaten. Sen bunu biliyor musun?
diye sesleniiniz sen hibir eyi, ne beni, ne kendini biliyorsun anla
mna gelir eninde sonunda...
Sen biliyor musun seni nasl sevdiimi? Sen biliyor musun sana
nasl inandm? Sen biliyor musun seni nasl zlediimi?
yk d etkenle balar. Adamn biri, kadna Sen bunu biliyor musun? der. Bu
szle okur, karakterin i dnyasna gtrlr. Karakter i dnyasnda insan ilikile
rini irdeler. nsanlar tanyabilir miyiz, saydamlk nedir, biliyorum, anlyorum, ta
nyorum dense de bu doru mudur.

kinci rnek Ruen Hakknn Kendiyle Didien Adam (39) adl yks.

Ne zaman ve nerede taklmt ardma, bilmiyorum...


Demiryolu yaknndaki kk meyhanede iki duble rak imi ve
akam haberlerini dinleyip kendimi sokaa vurmutum.
Trkl dudama yamur iseliyordu.
Trk biter gibi olduunda hissettim varln; nk benim ya
rm yamalak syleyip bitirdiim trky, imdi o sylyordu; stelik,
benim sesimle.
rktm!
Admlarm daha da aarak yrmeye baladm; demiryolu geitini koarak atm, bir sokaa saptm, ama bir trl kurtulamadm; h
l peimdeydi...
Belki gelir geer diye, saakaltmda durup sigara yaktm. Gelip
gemedi.
Yaknmda durup sigara yakt ve ortada bir gariplik yokmuas
na evresine baknmaya balad. Belki ortada gerekten bir gariplik
yoktu, belki de adamla ayn yolun yolcusuyduk; ama pirelenmitim bir
kez ve sesi sesime benzeyen adamdan korkuyordum. Ayn boyda, ayn
yapdaydk; kapsak, belki de adam haklardm, ama tanmadm bir

885

adamla kapmak ve sonunda ya karakolluk ya da hastanelik olmak is


temiyordum. ..
Yzn seebilsem!
Adamn yz tmyle karanlkta...
Seebildiim kadaryla hem tandk, hem deil...
Sigaram frlatyorum.
O da frlatyor...
Yryorum, ardma taklyor...
yk meyhanede iki duble rak ien, karakterin, akam haberlerini dinleyip so
kaa kmasyla balar. Karakterin i dnyas da onu izler. dnyas, karakterin
korkakln, btn gzelliklerden kan yzne vurur.
Dipnotlar
1. G. N. Pospelov, Edebiyat Bilimi II, ev. Ylmaz Onay, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara, 1985.
2. G.N. Pospelov, Edebiyat Bilimi I, ev. Ylmaz Onay, Bilim ve Sanat Yaynlan, Ankara, 1984.
3. G. Lukcs, Estetik II, ev. Ahmet Cemal, Payel Yaynevi, stanbul, 1992.
4. J. P. Eckermann, Yaamnn Son Yllarnda Goethe le Konumalar, ev. Mahmure Kahraman, Trkiye Ban
kas Kltr Yaynlan, stanbul, 2007.
5. Pnar Kr, Yarn Yarn, Can Yaynlan, stanbul, 1994.
6. Orhan Pamuk, Masumiyet Mzesi, letiim Yaynlan, stanbul, 2008.
7. Vsat O. Bener, Buzul ann Virs, Yap Kredi Yaynlar, stanbul, 2004.
8. Bilge Karasu, Gece, Metis Yaynlan, stanbul, 1991.
9. William Faulkner, Ses ve fke, ev. Rasih Gran, Remzi Kitabevi, stanbul, 1965.
10. L. Edward Bowling, Faulkner a.g.e.
11. E.H. Gombrich, Sanatn yks, ev. Erol Erduran-mer Erduran, Remzi Kitapevi, stanbul, 1997.
12. J. Bronowski, nsann Ycelii, Trkesi Filiz Ofluolu, Milliyet Yaynlar, stanbul, 1975.
13. Colin A. Ronan, Bilim Tarihi, ev. Prof. Dr. Ekmeleddin hsanolu-Prof. Dr. Feza Gnergn, Tbitak Yayn
lan, Ankara, 2003.
14. G. Lukcs, ada Gerekiliin Anlam, ev. Cevat apan, Payel Yaynlar, stanbul, 2000.
15. Samuel Beckett, leme, Molloy, Malone lyor, Adlandrlmayan, ev. Uur n, Aynnt Yaynlar, stanbul,

1997.
16. G. Lukcs, a.g.e.
i
17. Yakup Kadri Karaosmanolu, Marcel Proust ve Eseri Hakknda, M. Proust, Gemi Zaman Peinde, ev. Ya-
kup Kadri Karaosmanolu, M.E.B. Yaynlan, stanbul, 1989.
18. Marcel Proust, a.g.e.
19. J. W. V. Goethe, Sanatnn arks, Yarat E y Sanat, ev. Ahmet Cemal, Trkiye Bankas Kltr Yaynla-

n , stanbul, 2006.
v
20. Henry James, Madam de Mauves, Ksa Romanlar, Uzun ykler, ev. nsal Aytrk, Trkiye Bankas Kl- :

tr Yaynlan, stanbul, 2007.


21. Oktay Akbal, Suumuz nsan Olmak, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2008.
22. Salim engil, Es Be Sleyman Es, Dost Yaynlar, Ankara, 1994.
i
23. Ara Gler, Levrekler, B abilden Sonra Yaayacaz, ev. Sirvart Malhasyan, Aras Yaynclk, stanbul, 2000.

886

24. Memduh evket Esendal, stanbul'da Bir Bayram Gn Hikayesi, Bizim Nesibe, Btn Eserleri 10, Bilgi Y a
ynevi, Ankara, 1998.
25. Cengiz Gndodu, Kurun, nsancl Dergisi, S.189, stanbul, Mart 2007.
26. Evin Okuolu, len Bakkal, Sardunya Krldka, K ora Yayn, stanbul, 2009.
27. Franz Kafka, Kpr, Btn ykler, Turkesi Kamuran ipal, Cem Yaynevi, stanbul, 2009.
28. Yervant Gobelyan, Bobi, Memleketini zleyen Yenge, ev. Nagep Gobelyan, Ara Yaynclk, stanbul, 1998.
29. A fet Muhteremolu (lgaz), Para Para l Bir Kadn Yazar, Yazko, stanbul, 1983.
30. Evin Okuolu, Kitap, a.g.e.
31. Kemal Bekir, Hcre 1952, Pencere Yaynlan, stanbul, 1997.
32. Sevgi Soysal, afak, letiim Yaynlan, stanbul, 2009.
33. Necip Mahfuz, Miramar, ev. Yksel Peker, Adam Yaynlan, stanbul, 1989.
34. Evin Okuolu, stanbul Beyefendisi, a.g.e.
35. Nazm Hikmet, Yaamak Gzel ey Be Kardeim, Adam Yaynlan, stanbul, 1997.
36. Orhan Kemal, Karde Pay, Epsilon Yaynclk Hizmetleri ve Tic. San. Ltd. ti., stanbul, 2006.
37. Hagop Mntzuri, Nonik Mamanm Olunun Dkkan, Armdan Fratn te Yan, ev. Silva Kuyumcuyan,
Aras Yaynclk, stanbul, 1996.
38. Oktay Akbal, Sen Bunu Biliyor musun?, stinye Sulan, Can Yaynlan, stanbul, 2002.
39. Ruen Hakk, Kendiyle Didien Adam, Kediler ve Sereler, Gerek Sanat Yaynlar, stanbul, 2003.

887

ZLEK
zlek, bir yaptn kurucu esidir. Kurucu e, yaptn biricikliini salar. imdi
izlein nemini Kaan'dan izleyelim. yle der Kaan, Bir yaptn sanatsal dee

ri, kendi konusunun karakteriyle belirlenmez (...) bir yaptn deeri, dorudan do
ruya temann karakterine baldr. (1) Daha sonra unlar syler, bir yaptn tema
s, o yaptn ieriinin yalnzca bir yandr. br yant, temann dnsel olarak i
leniinden yorumlanmdan, sanatnn temay fikirsel-iirsel olarak sergileyi ekli
ve tarzndan gelir.
Kaganm izlekle ilgili bir uyarsn hi unutmamal. Kaan izleyelim, V.. Lenin Felsefe Defterlerinde, fikrin mkemmel bir tanmn yapar. Fikir (insann) bil
gisi ve zlemi (istemesidir) Bu tanmlama (yalnz sanatsal deil) her fikri gnoseolejik ve bilgi kuramsal nitelikleri kendinde barndran bir birlik olarak gstermektedir;
nk kavrama, yarg, sonulama gibi salt bilgi kuramsal kategorilerden farkl
olmak zere fikir kategorisi, kendi iinde bilgi edimini karlayacak bir deer yn
lendirme de (zlem, istemede) tamaktadr ayn zamanda. Sanatsal, iirsel fikirde
(ki tm br ideolojik sonulandran farkl klan ey de budur) deer ynlendirici
yanla bilgi ynlendirici yan arasndaki balant, daha nce belirttiimiz gibi, ger
ekliin sanatsal olarak zmleniindeki cokusal elerin grd ilev dolaysy
la, zellikle i ie balantldr. Bu yzden sanat yaptndaki fikir, (ders kitaplarn
da ya da edebiyat kuramnda sk sk rastladmz gibi) kendinde yatan ana dn
ce ye indirgenemez. Bir sanat yaptnda fikir, ana dnce ile ana duygu nun bir
birliini ruhsal durumu oluturur. Hegelin ve Belinskinin terimleriyle o yapttaki
dokunaklktr (pathos tur) fikir.

888

Bu dokunakllk nedir. Hegel, bu dokunakll yle anlatr. Sanat, her trden

uyuklayan duygularmz, eilimlerimizi ve tutkularmz uyandrp canlandracak,


yrei dolduracak, eitimli olsun ya da olmasn insan, (i) insan gsn derinlikle
rinde ve ok eitli olanaklar ve ynlerinde hareket ettirebilecek ve kmldatabile
cek eyler araclyla, en derin ve gizli kuytuluklarnda insan yrein tayabilece
i, deneyimleyebilecei ve retebilecei duygularn btn diziliminden (2) ge
mesi gerekir. zlekte deer ynlendirici yanla bilgi ynlendirici yan arasndaki ili
ki doru kurulmaldr.
Burda duralm.
zlek, ana dnce ile ana duygunun birlii... Bu birlikte izlek etkili olabili
yor. Birinin yokluu, brnn etkisiz kalmasna yol ayor.
Bu, yaamda da byledir. ok doru konuan bir insanda hi duygu yoksa, ko
numa kuru alglanr. Duygulu konumalar gzmz yaartsa bile etkisi az olur.
Y apttaki ana duygu, sanatn haz verici yandr. Kaan buna estetiksel duygula

rn jenaratr der.
Ana dnceyle; ana duygu birlii kurulamazsa ya da yanl kurulursa o yapt es
tetik deer yitimine urar.

lk rnek Dostoyevskinin Ecinliler adl yapt. Edward Hallett Carr, Dostoyevs-

ki adl (3) yaptnda bu roman iin yle der, Kiisel alanda Raskolnikovu sua
iten ahlaki kuram, toplumsal alanda, ihtilale yol aar. zel hayatn Raskolnikov u,
politikann nihilistidir. Dostoyevski nin ortaya koymaya alt tez budur. Su ve
Ceza nm ahlaki sorunu, Ecinlilerin ahlaki-politik sorunu olur.
Daha soma Carr, yle der, Su ve Ceza nm ac verici sorunlar, yerini kaba

dogmatik savlara brakmtr.


Kaan Rusyada 19. yzyln ikinci yansnda yeni insan izleini ele alan yazar
larla ilgili unlar syler. Bu yeniinsan, toplumun nihilist, bakaldnc, ihtilalci

kesimlerinden geliyordu. (...) imdi bu sorunu yakndan incelediimiz zaman unu


grrz ki, rnein Turgenyevin, Babalar ve Oullan, Gonarovun Darboaz,
gerekse emievski nin Ne Yapmal s ile Dostoyevski nin Ecinlileri i, yalnz bu
temann farkl ynlerinin sanatsal cisimlendirilii bakmndan deil, ama, tadklan fikir kapsamnda, sahici-olan ile olmayan eyleri banndrmalan bakmndan da
birbirlerinden aynlrlar. Bilindii gibi Turgenyev ile Gonarovun liberal yanlglan yeni insanm zn, davranlan ile karakterini, ideal ve zlemlerini doru bir

889

ekilde kavramalarna engel olmutur. (...) Dostoyevski ise Rus toplumunun ilerici
glerini karsna ald Ecinlileri yazd sradaki yeni insan n gerek kavgas
na ve ideallerine ilikin arpklam tasarm, btn roman boyunca, romandaki fi
kirsel anlay stnde etkisini gsterir. (4)
Btn bunlardan sonra unu sylemek zorunlu. Yazarn algs, olanlar kavray
, kavrayndaki ideoloji, izlein dnsel esi iin son derece nemli. deoloji al
gyla kavray zedelerse izlein dnsel yan, deer ynlendirme yan zedeleniyor.

12 Mart Romanlar
Medet Turan, Trk Romannda 12 Mart (5) adl yaptnda, 12 Martla ilgili ki
mi romanlar inceler. Adalet Aaolunun Bir Dn Gecesi adl roman iin yle
der Medet Turan, Roman, devrimci hareketin 12 Martta yedii ar darbeyi anla
trken kk burjuva sosyalistlerinin umutsuzluunu yanstr. Romann verdii me
saj, mcadelenin anlamszl ve boluudur. Yazar, karakterleri kendi bunalmlar
iinde mutlaklatrmaya alr. Tm aydnlar hilie der, tm devrimciler dner.
Pnar Kr'e geldikte, Kr devrimcileri daima ocuk karan, fidye isteyen bin
leri olarak gsterirken, kk burjuva kiiliinin grmek istedii karakterleri olu
turur. Pnar Kr, tanmad iin kendi bilincinde yanl yansm olan devrimciyi,
gecekondu evlerini ve mahallelerini gereklikten tamamen uzak bir tarzda izer .
Selim leri'nin Her Gece Bodrumda, roman, yazarn kendi ideolojik knn
gstergesi olduu sylenebilir. nsann hilii, yalnzl, deersizlii, edilginlii
mutlaklatnlmaktadr. Romanda insani ve toplumsal mcadelenin boluu, insana
gvensizlik okunmaktadr.
Medet Turanm bu romanlar iin saptamalar dorudur. Adalet Aaolu, Pnar
Kr, Selim leri, yaadklar toplumu tanmayan yazarlardr. stelik toplumsal
zmleme yapmay hi dnmemilerdir. Dar evrelerinin kk burjuva ideoloji
siyle 12 Mart yanl alglamlar, yanl kavramlardr. Bundan tr, izleklerin
dnsel esi yanltr. Deer ynlendirme insana, daha iyi bir dnya savamna
kardr.
Bu romanlara karlk Kemal Bekirin Kanl Dnle Sevgi Soysalm afak ad
l yaptlar gerekidir. zlekleri dorudur.
Medet Turan, Kemal Bekirin Kanl Dn iin yle der, Kemal Bekir,
Kanl Dn romanyla Trkiye nin bir panoramasn verir. Yazar, devrimciler,
dnekler, ajanlar, polisler, faistler, burjuvalar, feodaller, kyller vs. toplumun her

890

snfndan insanim tipletirmitir. Onlar nasl hareket ederlerse yle vermitir. Bu


nedenle yazar, gereki edebiyat asndan baarl tipletirmeler yapmtr. Top
lumsal olaylar doru nedensellikleriyle ortaya koymutur. (...) Kanl Dn ger
eki edebiyatn iyi bir rneidir.
Sevgi Soysal'm afak adl romann yle deerlendirir Medet Turan, Roma
nnda devrimcilerin egemen glerle yaadklar d atmadan ok, kk burjuva
devrimcilerinin yaadklar i atmaya arlk verilmitir. Bu durum, Mustafa ile
Oya nn i atmalarnda somutlar. Kk burjuva devrimcilerinin snfsal kim
likleri arasnda yaadklar atma, romann ana temasdr.
Temiz Olmayan Pencere

Adalet Aaolu, Selim leri, Pnar Kr, neden insan hiletiren bir izlei seti
ler de Kemal Bekir, Sevgi Soysal doru izlekle, dnsel deerlendirmeyi salkl
yaptlar.
Bunun gizi nerde.
Bunu aklayabilmek iin znel-nesnel diyalektii stnde durmak gerekir. 12
Mart zelinde, bu olaya sevinenler, zlenler, umuda kaplanlar, umutsuzlua d
enler hi kukusuz olmutur.
Bu, bir olayn, kii stndeki znel etkisidir. Yazar, roman yazmak iin masa ba
na oturduunda znel etkiden arnmaldr.
12

Mart ncesi sol bir ynetim bekleniyordu. Demirel hkmetini deviren 12

Mart muhtras, kimi sol evreleri sevindirdi. Am a o dnemin babakan Nihat Erim
Alnacak tedbirlerle balyoz gibi kafalara inmekten sz etti. Nihat Erime gre ana
yasa Trkiye iin lkst...
12

Mart ilerici sananlar armlard. Bu aknlk daha sonra kntye d

nt. Birok devrimci aydn tutukland da ondan.

Adalet Aaolu, Selim leri, Pnar Kr, znel dnyalarnn kntsyle bakt
lar 12 Marta.
Burda bir fkray anlatmam gerekli. Yeni evliler yeni evlerine tanmlar. Birka
zaman sonra kardaki eve bir aile tanm. Yeni evliler sabah kahvalt ederken kar
daki evin hanm amar asm. Yeni evli kadn kocasna, Bu kadn amar y
kamasn bilmiyor, baksana hepsi kirli demi. Ertesi gn kar evin hanm yine a
mar asm. Yeni gelin, Bak demi kocasna, kadn amar ykamasn bilmi
yor, amarlar kirli. Ertesi gn kadn yine amar asm. Bu kez yeni gelin, A a -

891

a, kadn renmi amar ykamay, tertemiz olmu amarlar dedikte, yeni geli
nin kocas Bu sabah, ben erken kalktm, bizim pencerenin camlarn sildim demi.
Yazar, penceresinin camn her gn silmeli. Penceresinin camn silmesi gereken
bir baka yazar da Asl Erdoan. Ta Bina ve Dierleri (6).
Bu kitaptaki yklerden birinde gebe kadn yle dnr, z ocuunu yaa

maya mahkum etmiti ne gereklerinden hayatla lmn ne de yalanlarndan koru


yabileceini bile bile... Kim kimi koruyabilmiti ki?
Yaamaya mahkum etmek... kim, kimi koruyabilmiti... Toplumu, insandan, in
san insandan yaltan tekbenciliin bak as bu. Btn tatszlklara kar, gzel bir
dnya iin savam veren insann yadsnmas ayrca.
Hele u iletiye ne demeli, Pis suya atlm bir snger kadar iindeydi dnyann.

Dnya da onu... Baklarnn altnda eskir, ypranr, ii oyulur, saf amura dnr.
Hem dnya belirlenen bulank bir imgeden baka.
Asl Erdoan, dnyaya bakan penceresinin camlarm silseydi, dnyay baka tr
l grrd.
Peki, neden bulank oluyor kimi yazarlarn penceresi... Bunun stnde durmak
zorundaym.

Lukacs, ada Gerekiliin Anlamnda (7) yle der, Burada bir kavak
noktasyla karlayoruz: her trl biimsel dnceyi bir yana brakp soruyu so
yut felsefi anlamyla soracak olursak, (gereki okur iin)- salt estetik olmayan d
ncelerle de varlan- geleneksel Aristoteles yargsna varrz. nsan zoon politikondur yani toplumsal bir hayvandr. Aristotelesin bu yargs btn byk gerek
i edebiyat iin geerlidir. Akhilleus ile Werther, Oidipus ile Tom Jones, Antigone
ile Anna Karenina: bunlarn her birinin bireysel varoluu- Hegelin deyimiyle Sein
an sich i gnmzde daha yaygn bir deyimle ontolojik varlklan-toplumsal ve ta
rihsel evrelerinden ayrt edilemez. Bu kiilerin insan olarak anlamlan, kendilerinin

zgl bireysellikleri, iinde yaratlm olduklar ortamdan ayrlamaz. / leri gelen,


yeniliki yazarlarn eserlerindeki insan anlayn belirleyen varlkbilimsel gr ise
bunun tam tersidir. Bu yazarlara gre, insan doutan yalnz, toplumd, baka in
sanlarla iliki kuramayan bir varlktr.
Neden, kimi yazarlarn varlkbilimsel gr, insan hileyen bir gr oluyor.
Burjuva uygarl, insan paralad, insann btnselliini krd. Bunun sonucu, in
san, br insana duyarlln yitirdi.
Bu, birinci nokta.

892

kinci noktaya geldikte, insan akl ilkeldir. Burjuva uygarl insan, i aygtna
dntrd. lkel akl, insani birikimle donatmad.
Btn bunlarn sonucu kiilii arpk insanlar kt ortaya. Aldatan, karaalan,
arkadan vuran... Bu durum, insann varlkbilimsel temelinden kaynaklanmyor.
Burjuva uygarlnn insan temelsiz, dayanaksz brakmasndan kaynaklanyor.
Byle insanlar var dnyamzda. Peki bunlan yazmayacak myz. Bir romanda,
bir ykde byle tipler olmayacak m.
Yazar bu tipleri de yazacak, okura gsterecek. imdi bunun nasl yanstlmas
gerektiini grelim.

Asl Erdoandan u alnty, bir kez daha okuyalm, zocuunu yaamaya


mahkum etmiti ne gereklerinden hayatla lmn ne de yalanlarndan koruyabile
ceini bile bile... kim kimi koruyabilmiti ki?
imdi de Orhan Kemal'in Serseri Milyoner (8) adl yaptndan bir blm. Nafiz

Bey bu karmak dnyayla ilgilenmek istemiyor, hele onun dzene girmesi iin sa
vaanlara katlmay aklna bile getirmiyordu. Onca bu dnya, ahlaki bozulmalarn
artt kangren bir dnyayd. Kans ve kzyla bu kangren dnyada yaamaya mah
kum edilmiti. Allah yahut tabiat mahkum etmiti. Kendisi, kz ve kars tertemiz
diler. Bundan tr, sokak kapsnn dnda kalan pislie bulamaktan korunmalar
lazmd. Bunun iin de kabuklarna ekilmek, insanlardan uzak yaamak, kendi im
kanlarn kendileri iin, yalnz ve yalnz kendi yuvalarnn saadeti iin kullanmakt.
Gryorsunuz bu yaptta da yaamaya mahkum edildiine inanan biri var. N azif
de dnyann kangren olduuna inanyor.
kisi arasnda ayrm u. Asl Erdoan bu durumu btn insanlara genelletiriyor.
Dnya btn insanlar iin pis sudur.

Orhan Kemale geldikte... Orhan Kemal N azifin byle dndn gsteriyor.


Asl Erdoann dnyaya bakan penceresi kirli. Orhan Kemalin penceresi terteN e demiti Lukacs, Aristotelesin insan, toplumsal hayvandr yargs, btn b
yk gereki yazarlar iin ilkedir, geerlidir.

Orhan Kemal byk gereki yazarmzdr.


Asl Erdoana geldikte, insan, toplumdan kopard iin gereki olamyor As
l Erdoan...
Buraya kadar gelmiken, Sait Faik dlne uramadan edemeyeceim. Asl Er

doan bu kitabyla Sait Faik yk dln ald.

893

Her ey bir insan sevmekle balar diyen Sait Faik adna konmu dl, insan
hiletiren bir yazara verildi.

zlek-Konu
Bu blme bir soruyla balyorum. 19. yzyldan bu yana yazlan romanlarn,

yklerin, her birinin konusu ayrm, kendine zg m ... Her romann, her yknn j
konusu aynysa, o zaman binlerce konu olacaktr... Bu, byle deildir... Tark Bu-

ra, bir syleimizde otuz konu olduunu syledi. Belgesini de verecekti, ama ya
amdan ayrld. Konuyu on bee indirenler de var. Konu saysn otuz diye alrsam,
yazarlar bu otuz konu iinde yazp duruyorlar. O zaman biz, konu asndan birbiri
ne benzeyen yaptlar bulup, bunlar eletirebiliriz... yle de yapyoruz. Szgelimi

Tank Dursun'un Rza Bey Aile Evi adl roman, Memduh evket Esendalm Ayal ile Kiraclar adl romandan esinlendiini syleyenler var.
imdi unu sylemeliyim. zel bir urala deil, ylesine okurken konusu apart
manda geen sekiz yapt saptadm. imdi bu yaptlar grelim.

Zola, Apartman (9), ehov, Eski Ev, Memduh evket Esendal, Ayal ile Kira
clar (11), Tark Dursun K, Rza Bey Aile Evi (12), Adnan zyalmer, Baskn (13),
Demirta Ceyhun, Apartman (14), Sabahattin Ali, Apartman (15), Kemal Bekir,
Soylu Damat-Soysuz Damat (16)

. .
-y
i
Bu yazarlarn birbirinden esinlendiini, ya da bu yaptlarn birbirine benzedii j

sylenebilir mi. Sylenemez. nk yaptlar biricik klan konulan deil, izlekleri-

dir... 12 Mart Romanlarnda grdk. Adalet Aaolunun Bir Dn Gecesiyle, j

Selim lerinin Her Gece Bodrumu izlek asndan benzerlik gsterse bile, bu iki |
roman birbirinden ayrdr. Dolaysyla bir yazarn bir baka yazardan esinlediini

sylemek estetik adan doru deildir. Bunun tesinde diyelim bir yazar, baka bir
yazardan esinlendi, bunun ne gibi bir dokuncas olabilir...
imdi apartmanl yaptlar alalm.

Zola, Apartman adl yaptnda burjuva snfyla hesaplaacan syler. nk


Zolaya gre burjuva snf ahlaki knt iindedir. (17)

Yaptn izlei budur. Bu izlek yetersizdir. Burjuva snfyla hesaplamada, bu s- 1


nfn art-deere el koyduu gsterilmelidir...

ehov, Eski Evin izlei yoksulluun, insanda ykt deerlerdir. Umarszln, i


ikiye dknln, insanda nasl deer yitimine yol atn gsterir ehov.

Memduh evket Esendal, Ayal ile Kiraclarn&d Cumhuriyetin 1926-1933


yllarm anlatr. Trkiyenin ekonomik yaps, yasalan hzla deimektedir. Bu ko

894

numa ayak uydurmayanlar yaamdan elenir. Szgelimi Halide kolay boanma


kalkt iin evlenemez, herifler imdi almyorlar der.
zlek budur Ayal ile Kiraclar'uda.

Tank Dursun'un Rza Bey Aile Evine geldikte... yaptta i ie iki izlek grlr.
Birincisi, 1950lerde ii snfnn konumudur. Patrondan zam istemeye karar veren
iiler, zam verilmezse ii brakacaktr. Bunu rgtlemeye alanlar hemen gzal
tna alnr, iten atlr daha sonra. i snfnn savam asndan bu nokta nem
lidir yaptta.
br izlee geldikte... Hulusiyle Cemal kumarcdr. Hulusi bir kahvede, Cemal
evinde kumarla insanlar soyarlar.
Hulusinin arkada Kemal, fabrikadaki olay nedeniyle polise aranmaktadr.
Hulusi, Kemali Cemalin evinde saklar.
Cemal, genelevden kard Fatmayla yaamaktadr. Kemal Fatmayla yatar.
Cemalin adam bunu grr, Cemale syler. Hulusi, Kemali alp Rzabey Aileevine gtrmtr. Cemal, kaldklar odaya gelir. Hulusi, adam odaya sokmaz. Ce
mal tabancasn eker. Bunun stne Hulusi, Vur Cemala, bakma vur! Ben adam
teslim etmem kimseye. Kahpeliim yoktur. der.
Cemal iki el ate eder. Hulusi lr.
Arkadalk insani bir deerdir. Hulusi, kumarda insan soyar ama arkadan ver
mez.

Adnan zyalmerin Basknma geldikte. Olay kyden kente gelip, karsyla ka


pclk yapan Veyselin gznden anlatlr. Veysel ar iitmektedir... Kyde o
cukken koyunlan otlatmaktadr. Kasm aann adamlar Veyseli hem dverler, hem
koyunlan alrlar. Veysel dvldkten sonra iyileir ama, kulaklar ar duyar.
Toprakszlk yznden kente gelmilerdir.
Kapclk yapt apartman bir gn polislerce baslr. ki genten biri ldrlr,
br yaraldr. kisi de cipe bindirilir. Veysel, testiyle su vermek iin cipe yaklar,
yaralann azna tutar testiyi. O srada cip hareket eder. Ciptekilerden biri ayayla
Veyseli iter.
zlek yledir Baskn'da. Kyde balayan iliki bakalaa bakalaa kente kadar
gelir. Kyde doann tazelenmesinin sevinci kursakta kalr. nk doa egemenle
rin elindedir. Kentte dnyay tazelemek isteyenlerin de sevinci kursakta kain. n
k dnya egemenlerin elindedir. Doa, insan, toplum, dnya ilikisinde insann hiletirilmesi Veyselin sarlnda patlar.

895

Veysel Trkiyedir.
ldrlen genle, yaralnn tand sokak kalabalktr. Ama sessizdir bu kala
balk.
Sessiz sokak Trkiyedir.

Demirta Ceyhun, Apartman'da eitli snftan insanlar irdeler.


Apartmann bodrum katnda oyuncu Cavitle kars oturmaktadr. Cavitin oyu
nu olmad gn dostlarn yemee arrlar. Cavit, konuklardan dul bir kadna a
r ilgi gsterir. Bu kadnn cann skar. st katta oturan Rza, arabasn pencerenin
nne brakmtr. Kadn havaszlktan patlayacaktr.
Cavit, kapcya proleter diye yz vermitir ama bunlar Demokrat Partinin yarat-

t uaklardr.
Bu srada gemi gnlerin zlemiyle yaayan apartman sahibi gelir arabasyla.

Apartman sahibi Esata gre stanbul bozulmutur.


Esat da arabann ordan ekilmesini ister. O gnn en byk sorunu pencerenin

nne braklan arabadr.


st katlarda oturan Nevhizi kocas aldatmaktadr. Nevhize gre parann ou

zararldr. Kocas memurken mutluydular.


Kapclara gre kentte oturanlarda insanlk kalmamtr. Tiyatorac komnist-

tir. Bunu ihbar etmek gerekir.


at katnda devrimci bir gen karsyla gizlenmektedir. Erkek ilk vuruta il

yavrusu gibi dalverdik der. Ona gre korkun olan lmek deil, bir ey yapama-

dan lmektir.
Her katta kiisel sorun vardr. Sorunlar zlemez. Bu srada apartmann d kapisinin nnde elik miferli erlerle dolu bir kamyonet durur. at katnda oturan
devrimci iin gelmilerdir.
Faizmin sesi, oala oala at katna karlar.
Apartman Trkiyedir. Her snf kendi sorununa kapanmtr. Devrimciler temel
sorunu, Trkiyenin temel sorunu yapamamlardr.

Apartman'n izlei budur.


Sabahattin A/inin Apartman adl yksne geldikte... Adamn kar karya iki
apartman vardr. Oturduu apartmann karsndaki apartmann ats onarlmakta
dr. aty onaran iilerden birinin, kars, biri erkek ikisi kz ocuu vardr. Ge
inememektedir aile. i bu yzden erkek ocuunu okuldan alr. ocuk yirmi be
kurua pazardan evlere mal tar kfeyle.

896

i, atda alrken, olunun iyice arlam kfeyle kardaki apartmann


uayla yrdn grr. ocuk, ar ykn altnda nerdeyse decek gibidir. Zar
zor apartmandan ieri girerler.
A z sonra ocuk alayarak kar. ki arap iesi krlmtr. Bu yzden ocuun
parasn vermezler. arap iesinin krklan ocuun ayan kesmitir.
Kapnn nnde uakla ocuk arasnda ekime balar. Uan hzla ittii ocuk,
kfesiyle yzkoyun der.
Btn bunlar gren babann gzleri karanr. atdan hzla kayarak yere der.
Apartman sahibi tiksinerek hzla pencereyi kapatr.
ki ie arap krld diye paras verilmeyen, iteklenen ocuk, iten kanlnm di
ye sesini karamayan baba. ocuun alamasna sinirlenen apartman sahibi...
zlek. ki apartmann var, ama insanln apartman ukurlarnda kalm... Ken
dine gel insan.

Kemal Bekirin Soylu Damat, Soysuz Damat yksnde seksenlik hala, apart
mann merdivenlerini zorlukla kmaktadr. Damat Cemil de moda arklardan biri
ni syleyerek merdivenlerden inmektedir. Halay grnce durur. Ne o hala der.

Sesin soluun kesilmi. Kerhaneden mi geliyorsun byle.


Bu damadn akalanndan biridir. Hala tkrr gibi bakar. Ya olum der. Ge

lirken kapnn nnde anneni de grdm.


Damadn kaynvalidesi olanlar grmtr.
Evde bu aka sorun olur. Halaya gre bu damat densizdir, grgszdr. Dama
dn kaynpederi Muhlis, halann yaknmalarn dinlerken, kars Meliha da, fkeli f
keli bir kstahln hesabnn sorulmasn ister. Kznn byle soysuz biriyle evlen
mesi ok cann skmtr. Muhlise greyse hala ok gzel yant vermitir.
Cemile gre hala yaman kadndr. Halann gelirken kapnn nnde anneni de

grdm demesine kahkahayla glmektedir.


Kemal Bekir yksndeki izlekte kuaklar aras aka anlayn gsterir.
Gerekten de yaamda bu grlyor. Gryorum. Genlerin konuurken imdi
samaladn dediklerini duyuyorum.
Benim genliimde samaladn sz ar bir aalama saylrd.

Madame Bovary - Anna Karenina


Kocasn aldatan iki kadnn roman.
Gustave Flaubertin Madame Bovarysi kkburjuva bir kadnn ak beklenti
siyle kocasn aldatmasn anlatr. Madame Bovary sevmek iin sevmez, aratr
onun iin sevgi.

897

O yle bir koca dnr. svire alelerinin balkonlarna dirseklerini dayamak;

yahut bkknln skoya da bir kk kr evi iinde gizlemek, yannda da arkas


na uzun yrtmal siyah kadife ceket, ayaklarna yumuack izmeler, bana sivri bir
apka giymi, kolluklar takm bir koca... Bunlar niin, niin ona da nasip olmuyor
du. (18)
Madame Bovary, bir baloda grd aristokratlar gibi yaamak ister.
Kocasna geldikte, o, kabadr. Beylik szlerden baka bir ey bilmez. Ne yzme
yi bilir, ne kl kullanmay.
Madame Bovary ald Paris plannda, parmaklaryla Pariste dolar. Kadnlara
zg dergilerde, Pariste olup bitenleri renir. Vikontlarn delerin dlerini kurar.
Bu arada kocas kt ayaklar dzelten bir yaz okumutur. Eczacnn diretmesiy
le, bir aya ie arpk bir adamn ayan keserek dzeltmeyi dnr. Sonunda
aya dzeltmek iin, kaslar hareket ettiren kaln sinir kesilir.
Doktor zengin olacaktr. Bunun dn kuran Madame Bovary kocann dleri
nin irkin olmadn aknlkla grr. Ama ayak ilemi baarl olmaz. Bir baka
yerden arlan doktor, bacan kaladan kesilmesine karar verir.
Adamn aya kesilirken, Charles, ameliyat edilen adamn boazlanan bir hayva
nn uzaktan gelen ulumalar gibi tiz lklarla serilmi uzun iniltiler halinde srp gi
den feryatlarn dinleyerek, bir sarhoun bulank gzleriyle karsna bakyordu.
Kocas baarsz olmutur. Kocasnn baarl olacan dlediinde, kocasnn
dilerini gzel bulan Emma imdi yle dnmektedir. Onun her eyi, surat, el
bisesi, btn ahs, yani btn varl, imdi kendisini fkelendiriyordu. Eski iffe
tinden, bir cinayetmi gibi piman oluyor ve ondan hl ne kalmsa, gururunun az
gn darbeleri altnda yklp gidiyordu. Zafere ulam zinaya ait btn kt alayla
rn tadn karyordu.
Emma yalnzca tutkularyla yaar, paraya deer vermez. Durmakszn tefeciler
den para alr. Ama iin sonuna gelmitir. Sekiz bin franka gereksinimi vardr. Ne ye
ni a, ne eski a bu konuda Emmaya yardm etmezler.
Emma kendini ldrr.

Anna Karenina
Anna iin ilk elde unu sylemeliyim. Anna, ak bir ara olarak kullanmyor.
Dorudan seviyor Vronskiyi. Bir sre sonra kocasna da syler. At yarlarna ka
tlan Vronskinin attan dt bilgisi geldikte Anna kendinden geer. Kocasnn
uyars stne Anna, sevgilisiyim, metresiyim der. (19)

898

Bunu hi sylemeden ilikisini srdrebilirdi. Am a aka syler. Dahas koca


sndan boanmadan Vronskiyle yaama balar. Aristokratik evre bunun stne
Annay dlar.
Vronskiyle Annann ilikisi sosyetede yaylr. Kadnlar zaman gelince ona
atacaklar amur topaklarn hazrlamlardr.
Vronskiye geldikte... Vronski kiilik olarak btnsel bir ak kaldracak kiilik
te biri deildir. Evlenmek ona her zaman olaand bir ey gibi gelir.
Vronski, Annamn gebe olduunu renince kocasndan ayrlmasn ister. Ertesi
gn yle dnr Kocasndan ayrlmasn syledim, yaamn benimkiyle birle

tirmek anlamna gelir bu. Hazr mym ben buna?


Bir baka bulumalarnda Anna hkra hkra alarken yle dnr, An

na ya acyordu ona yardm edemeyeceini hissediyor, ayn anda da onu kendisinin


mutsuz ettiini, kt bir ey yaptn biliyordu.
Vronski, Annann tiyatroya gitmesini istemez, Anna gider. Bunun stne
Vronski yle dnr, Korkuyor muyum, yoksa onu koruma grevini Tukevi e

mi devrettim.
Daha sonra yle dnr, Koulsuz her eyimi verebilirim ona, ama erkek ba

mszlm, hayr.
liki gittike bozulmaktadr. Anna geceleri uyuyabilmek iin morfin almaya
balar.
Anna, Vronskinin sevgisinin tkendiini dnr. Vronskiyse yle dnr.
Anna Vronskiyi kt duruma drmtr.
Annann kendini ldrmesine varan sre balamtr.
zlee geldikte... Sukov, Madame Bovaryin izleini yle belirler. Burjuva

yaamn, insan emip bitiren, abalarn ve mutluluk zlemlerini silip spren bir
batak olarak gren Flaubert, gittike batmakta olan nemsiz bir kk burjuva ka
dnn manevi aclarnn izimi, bu kadnn kk dramnn arkasnda yatan ayn l
de nemsiz, baya ve bir dnyann iziliiyle birletirir. ( 20)
Lukacs, Anna Kareninann izlei iin unlar syler, Ar biimde davranan
kahraman, bakalarnn ikircikli, isteksiz ya da ikiyzllkle yrttkleri yolu, g
zn krpmadan sonuna kadar gtrr. (...) Anna Karenina -sevmedii, allm ne
denlerle evlendii bir koca ve tutkuyla sevdii bir akla- kendi evresinden dier
kadnlarn yaamnn ayn bir yaam srer. Tek ayrm, onun bu yolu uygun bir e
kilde, her sonucu gzn krpmadan kabullenerek ve zlmez kartlklarn, gn

899

lk yaamnn bayal iinde sivri kenarlarn krletirmesine izin vermeyerek so


nuna kadar izlemesidir. ( 21)

Annanm trajedisinde birka etmen vardr. zlein oluumunda bu etkenler j


nemlidir. imdi bunlar grelim.

Bu ilikiyi renir renmez Annay boamaz kocas. nk, Ayrlma girii-

mi dmanlarn sevindiren, dedikoducularn yzn gldren, bir skandala yol i


aard ancak. Onun toplumdaki nemli yerini sarsmaktan baka bir ie yaramazdr.
Birinci etmen bu, kocasnn tavr.
kinci etmen, Vronskinin annesi. Annenin konumunu yle anlatr Tolstoy,

Vronskinin annesi, olunun bu ilikisini renince nce sevinmiti. Sevinmesinin j


balca iki nedeni vard. nce, parlak bir gencin tam olgunlamasnda yksek sos- '
yeteden bir kadnla ilikisinden daha etkili bir yolun olamayacana inanrd, sonra,
kontes Vronskaya nn gznde Karenina hl gzel, drst bir kadnd. Ne var ki
son zamanlarda olunun, meslekte, kendisine nerilen, ykselmesi iin ok nemli [
bir grevi srf Karenina y sk sk grmesine frsat veren alaydaki grevinden ayrl- !
rnanak iin kabul etmediini, bu yzden amirlerinin gznden dtn renin
ce bu konuda dnceleri deimiti.
Ne tatl bir kadndr Karenina. Ama imdi kt kadn olmutur.
Sosyeteye geldikte, sosyete bir kz ya da evli olmayan bir kadm, elde edem e-.
yen erkei gln bulur. Buna karlk evli bir kadn batan karan erkei ho, y- '

ce bulurlard. Bu adan Prenses Betsi, Vronskinin Anna Kareninay batan kar-,

masna katk yapar. Ancak evli bir kadnn kocasn brakp, ayla yaamasn i|
doru bulmaz. Vronski sosyete Annay kabul etsin diye Prenses Betsiyle aabeysinin kars Vargayla konuur. kisi de bu neriyi geri evirirler.

Vronski, Vargaya yle der, ... evinizde arladnz yzlerce kadndan daha i

dk olmadn biliyorum!

yle, ama, o kadnlar kocalarndan ayrlmyor, aklaryla gizli gizli buluu- i


yorlar. Anna sevgilisiyle aka yayor. Vronski sosyeteye bakaldramyor... Bu i
nemli. Neden bakaldramyor... nce Platon un /eninden (22) bir alnt.

... Tanrlarda sevginin insana kazandrd ve erdemi her eyden stn tutuyor-
(I
lar. Buna karlk, Oiagros un olu Orpheus, Hades ten elleri bo dnyor, almaya
geldii karsnn kendini deil, sadece hayaletini gtryor. nk Tanrlara gre '
.

Orpheus yumuak davranm -ne de olsa bir algc nihayet- Alkestis gibi lmeyi !
gze alacak yerde, binbir areye bavurup, Hades e lmeden gitmenin yolunu bul-
mu. te bu yzden Tanrlar cezasn veriyor, lm kadn yznden oluyor.

900

Soen Kierkegaard, Orpheus iin yle bir not der, Her bilgide cesaret vardr
ve ancak hayatn ne srecek kadar cesur bir adam onu kurtarabilir. Geri kalan her
kes, karsn getirmek iin yeraltna inen Orpheus gibidir. Tanrlar ona karsnn an
cak hayaletini gsterirler, nk onu, ak iin hayatn ne srecek cesareti olma
yan samimiyetsiz bir algc gibi grrler. (23)
Vronski, Orpheustur. Ak iin yaamn ne srecek kadar yrekli biri deildir.
Vronskide arn, ssl, yakkl subaylarndan biridir. Anna iin savam gze
alamaz. Geri kendini ldrmek ister, ama bunun nedeni Annann kocasnn syle
diklerinden tr kendini kk grmesidir.
Kendini bir kadna balamamak, zarara uramadan bir kadn sevmek... Daha
nce gsterdim. Her eyini verir, ama erkek bamszln veremez.
Sosyete Vronkskiye aktr. Annaya kapaldr.
Tiyatroda olup bitenleri, Annann trajedisine giden yolda sonun balangc ola
rak gryorum. Onun iin bu blm dall budakl ele almak zorunlu.
Vronski otelde Annay beklemektedir. Anna hi kimseye sylemeden bir kadn
la otelden kmtr, bu saate kadar dnmemitir. Anna sonunda halas prenses Oblonskayayla dner. Alveri yapmtr. Konumasnda sinirli abukluk vardr.
Bu srada prenses Betsiden haber gelir. Annay ancak saat alt buukla dokuz ara
s beklemektedir. Bu saat, prensesin evine hi kimsenin uramad bir saattir. A n
na o saatte gelemeyeceini syler.
Anna sosyeteden dlandn anlamtr. Am a aldrmaz grnr. Bu srada Bet

tiyi dinlemeye gidiyorsunuz kukusuz der.


Loca bulunursa gideceini syler Anna. Bunun stne Tukevi loca bulmaya
gider. Vronski, Tiyatroya gitmenizin olanaksz olduunu biliyorsunuz der. Anna
bunun stne nedenini sorar.
Aslnda sylenmeyen nedeni biliyordur Anna. Sosyete dlamtr onu. Buna al
drmaz. Seni seviyorum. Sen deimemisen gerisi vz gelir bana.
Vronski, tiyatro olayndan nce aabeyiyle konuurken yle der, Sosyetinin

bunu nemseyip nemsememesi umrumda deil. Ama akrabalarm benimle akraba


lk ilikilerini srdrmek istiyorlarsa, akrabalk ilikileri kurmalydlar.
Bunlarn hepsi szde kalr. Sosyeteyi nemsedii iin Annann tiyatroya gitme
sini istemez.
yle dnr Vronski, Anna sosyeteye meydan okumaktadr. Bylece sosye
teyle btn balarn koparacaktr. Byle bir durumda Annay sevdii kadn yalnz
brakr Vronski.

901

Bunun korkaklk olduunu kendisi de anlar. Ama Annaya kzar, niin bu du


rumda brakt kendisini.
Birinci perdeden sonra Vronski gider tiyatroya. Olay patlak verir. Yan locada
oturan Kartesofun kars aalar Annay. Onunla yan yana oturmak utan verici
dir. Bunlar syledikten sonra ayrlr tiyatrodan.
Aabeysinin locasna giden Vronskiyi annesi artr. Annaya yaplana ok se
vinmitir anne, Neden gitmiyorsun madam Karenina ya kur yapmak iin. Heyecan

yaratyor. Pattiy i unuturdu.


Vronskinin annesi Annann ipini ekmitir. Vronski, Bana bundan sz etme
menizi rica etmitim sizden dedikte anne, son vuruu yapar, Herkesin sylediini
sylyorum.
Otelde Vronskiye korku dolu gzlerle unlar syler Anna, Benim seni sevdi
im kadar sevseydin. Benim kadar ac ekseydin....
arn ssl, yakkl subay, sosyeteye kar, akrabalklarna kar bu ak savu
namaz.

Anna Kareninann br Yz
Tolstoy, aslnda bu yapta baka bir ad verseymi.
Henri Troyat, Tolstoy (24) adl yaptnda Anna Karaninanm ad iin yle diyor,
Lev Tolstoy ncelikle romana ki ift ya da ki Evlilik isimlerini koymay dn
mt nk ilk versiyonunda Anna Karenina boanacak Vronskiyle evlenecekti.
Fakat roman kiileri kendi istediklerini yazara dayatmaya baladka konu bir ba
ka yne evrildi.
Gereki yazarla gereki olmayan yazar ayran nemli bir noktadr bu. Gerek
i yntemle yazlan romanlarda, yklerde karakterler canlanr, yazar, karaktere is
tediini yaptramaz.
Kar gereki yazarsa kukla yaratr. Kukla canszdr, ldr.
Yaptn adndan tr, Levin, Levinin aabeyleri, Levinin kars Kiti, Levinin
arkadalar pek incelenmez. Oysa Tolstoy, Levinin evresiyle gl izlekler olu
turur. Lukacs, Avrupa Gerekilii adl yaptnda yle der, Tolstoy, karakterleri

nin eitli belirtilerini hibir zaman birbirinden ayr, yaltlm ekilde vermez; Le
vin le kardeleri, kars, arkadalar ve dier insanlar arasndaki iliki, yaamn en
nemli sorunlar hakknda verdii kararlar, ok yakndan bantldr. Bylece sar-

902

kan salnmlan Levin simgesini zenginletirir ve bylece onun d izgilerini ka


rtrmak yle dursun daha da zenginletirir.
Levin otuz iki yandadr. Soylu bir aileden gelmektedir. Toprak sahibidir. Top
rakla, hayvanlarla urar. Sosyetede sevilmez Levin. Kyllerin arasnda yaayan
kaba, yaban bir insandr.
Kitilerin evinde kontes Nodrston Levine Gene bizim irkef Babilimize dnd

nz demek der. Levine gre Moskova Babildir.


Sosyete insan gibi davranmaz Levin... Sz gelimi, karsna kur yapan sosyete
de nl bir delikanly evinden kovar. Oysa D olinin syledii gibi, sosyete onun

her gen gibi davrandn dnrd. Sosyeteden olan koca da bundan yalnzca gu
rur duymaldr.
Levinin aabeylerinden biri Nikolay Levin koyu bir dindarken komnist olmu
tur. Kapitalin iiyi smrdn anlatr kendisini grmeye gelen Levine... N i
kolay, btn retimin, kazancn, en nemli aralarnn alanlar arasnda ortak

olaca bir kooperatif kurmay dnmektedir. nk kyller eskiden olduu


gibi gnmzde de kledir. Onlar bu klelikten kurtarmak iin yaplan almalar
sizin de sayn aabeyiniz Sergey vani m de pek houna gitmez.
Rus Dnce Tarihi adl yaptta kyllerin durumu yle anlatlr. 1861 toprak
reformu yeterince ileri bir reform deildi: Kyllerin topraa kar alk derecesin
deki gereksinmelerini doyurmad ve daha nce kyller tarafndan iletilen toprak
larn bir blmn onlarn elinden ald; hkmetin eski serf sahiplerine verdii taz
minat karlamak iin, kyllere ar kurtulmalklar dentileri yklendi. (..) Tm
bunlara karn, Rusya nm bu tarihlerde hzl bir kapitalist gelime iine girdii ve
lkenin dnce ikliminde derin deiikliklerin grld de bir gerektir. (25)
Levin, hzl kapitalist gelime iindeki Rusyada tarmdaki kapitalistin tipidir.
Levini amlamaya balamadan nce, bir nokta stnde durmak zorunlu. Daha
nce grdk. Vronski, sevgilisi Annay ne sosyeteye ne ailesine benimsetebilir.
imdi Levinin aabeyi Nikolayn bir tavrn grelim.
Levin, aabeyi Nikolay grmeye gelmitir. Nikolay nce bir zenci tantrr.
Daha sonra bir kadn gstererek konuur, Bu hayat arkadam Mariya Nikolaye-

vena. Genel evden kardm onu. Ama severim onu, sayarm da. Beni tanmak iste
yen herkesin onu da sevip saymasn isterim. Karm saylr nk. Karndakilerin
kim olduklarn biliyorsun artk. Bunun seni kltt inancndaysan yolun ak
olsun, kap ak.

903

arn ssl subay Vronski, Anna iin inim inim inleyerek sosyetede yol bulma
ya alr hi kimseye yolun ak olsun diyemez. Vronski yaamdan soluk almaz,
sosyeteden soluk alr.
Nikolay, yaamdan soluk alr.
Levin, lmn bilinmezliinden korkar. Aabeyi Nikolyan lmnde Kitiyle
Mariyann dayanlar karsnda Levinin dnceleri deiir.
Nikolayn karsyla Kitinin davranlarn grdkte yle dnr, ... bu iki

kadn yaradl bakmndan ok ayr olmalarna karn bu konuda ok benziyorlard


birbirlerine. Yaamn da lmn de ne olduunu kesinlikle biliyorlard. Levin in ka
fasndaki sorulan hibir trl anlayamazlar, onlara yant bulamazlard. Ama bu ola
yn anlamndan, neminden ikisinin de kukusu yoktu. (..) lmn ne olduunu iyi
bildiklerinin kant da lmek zere olan bir insana nelerin yaplacan en kk bir
kukuya yer brakmayacak biimde bilmelerinde, can ekienlerden korkmamala
ryd. Levin gibi daha birok kimse de lm zerine ok ey syleyebilirdi, ama bu
nu bilmedikleri kesindi. lmden korkuyorlard nk.
Tolstoy burda konumakla, bilmeyi, kavramay ayrr. Levin, ok gzel, uzun
uzun konuur. Ama lmn de yaamn da neliini bilmez.
Levinde lm korkusu vardr. Ama kars Kiti vardr yannda. lme kar ya
amak, sevmek ister.
Sevgi Levinde varolusal bir dayanak olur. Sevgi onu umutsuzlua dmekten
korur...

Tolstoy, yaamdan yanadr. Nikolay ld gn, Kitinin gebe olduu anlalr.


Biri topraa giderken Kitinin dlyatanda bir canl olumaktadr.
Levini amlamay srdryorum.
Levin, br aabeyi Sergeyle ky konusunda anlaamaz. Sergeye gre ky,

bir yandan dinlenme yeri, te yandan bozulmulua kar seve seve yarar dokuna
can bile bile ald bir panzehirdir.
Levin iinse ky, yaanlan, yani sevin duyulan, ac ekilen, allan yerdi.
Sergeyin ky sevmesinin bir baka nedeni, kyde hi almamasyd. Halk

tandn, sevdiini syler, sk sk sohbet ederdi kyllerle.


Levine geldikte, halk, alma dnyasnn en nemli yesiydi.
Halkn alma gcne hayrand ama, adamsendecilii, pasakll, sarholuu,

yalancl yznden ok kzard halka.

904

Levin, rn zerine, rgat tutmak zerine iftlikle ilgili konular zerine konu

may, konuulanlar dinlemeyi ok istiyordu. Bunlar Levin iin son derece nem
lidir. Topraa bal kleler devrinde nemli deildi bunlar.
Levin yle dnr, bizde her ey karmakarkken, daha yeni bir dzene ko

yulmaya allyorken, bu koullarn nasl yerletirilecekleri Rusya da en nemli


sorundur.
Polovie gre her ilerleme yalnzca gle, zorlamayla yerleir. yle der, Bi

zim iimizin bildii tek ey vardr: Hayvan gibi imek.


Levine gre, tarm ileri ktye gitmektedir. iye nasl davranmaldr.
Liberal grl, soylular sevmeyen Sviyajski Levine yle der, Ekonomi po

litik diyorum, daha kt diyorsunuz. Sosyalizm diyorum; daha kt diyorsunuz.


Eitim.. Daha kt.
Levin, eitimden nce yoksulluun nedenlerinin kaldrlmasn savunur.
yle dnr Levin, Amacma doru ylmadan yrmeliyim. Baaracam.

almam, didinmemi gerektiren bir ey var ortada imdi. Kiisel iim deil bu be
nim, toplumun mutluluu sz konusu burada. iftlik en nemlisi de, halkn halkn
durumu deimelidir. Yoksulluun yerini topluca zenginlik, mutluluk alacak. D
manln yerini anlama, ortak kar... Ksacas, kansz bir devrim olacak bu. Ama
ok byk bir devrim
Bu devrim nce iftlikte balayacak, sonra ilde sonra Rusyada, sonra btn dn
yada.
Levin bu dn gerekletiremez. Bu Levinin kiisel baarszl deildir. Ka
pitalizm byle bir dnya kuramaz. Hayal krklyla kendini ie verir.
Kiti, kocas Levinin neden cannn skldn anlar. Tanrya inanmamaktadr
Levin. Am a Levin bunalma girmitir. Bunalmdan kmak iin felsefeye verir ken
dini. nce materyalistleri inceler. Onlarda aradn bulamaz. Daha sonra Platonu
Spinozay, Kant, Schellingi, Hegeli, Schopenhaueri filozoflar okur.
Schopenhaueri okurken irade yerine sevgiyi koyar. Tam kurtulacakken Katolik
yazarlar, Ortadoks yazarlar okur. Birbirlerini yadsdklarn grr, yine bunalma
der. Neyin ne olduunu, bu dnyaya niin geldiini bilmeden yaamam olanak
sz der.
Bunalm sonucu kendini ldrmeyi dnr. Levin, bir gn tarlada alan Fyodorla konuur. Fyodara gre insanlar eit eittir. Kimi midesini dnr. Drst

905

deildir bylesi. Kimi drsttr. Tanr iin yaar. Daha sonra Levine, Siz de kim

seye ktlk etmezsiniz der.


Cokudan tkanacak gibi olur Levin.
Levin neyin iyi olduunu anlar. Varlkbilimsel bir dnceye, ii imanla dolar.

Walicki, Tolstoy iin yle der, 1870lerin sonlarnda KontLev Tolstoy, edebi
yat alannda nnn doruundayd. Sava ve Bar 1869da, Anna Kareninay i
1877de yaymlam bulunuyordu. te tam bu srada yaratc dehasnn en yksek
noktaya ulat bir tarihte, yaamnda bir dnm noktas oluturan tinsel bir buna
lm geirdi. Bu depresyon ve intihar dnceleri dneminden sonra, kendisini ye- :
lerinden biri olduu rahat iinde yaayan sekinler tabakasnn deerler sistemine
evirmesinin gerektii saplantsna daha fazla kaptrmaya balad (26)
'
Yazar izlersek, Tolstoy, say insanln byk retmeni saymasna karn, H- :
ristiyanla ayrcalk tanmad.
Levin de byle dnr. br dinler iin yle der, Tanr kavramna kar tu- '
tumlar konusunda bir yargda bulunmak olanam yoktur.

Tolstoy, Levinle resmi kilisiye kar tavrn aka gstermitir.


i
Walicki, Tolstoy iin unlar saptar, 1908 ylnda gerici Stolypin hkmetinin 3

devrimcilere kar kulland kanl bastrma yntemlerini protesto eden sessiz kala- :
mam baln tayan, ta yrekten seslenen bir bildiri yazd. / Lenin, Tolstoy hak- J
knda yazd makalelerde, Tolstoyun felsefesinin, onu iyi tand anlalan bir 1
zetini sundu. deolojisi tm zayflklarn ve tm gl ynlerini aratrabilecek i

kadar derine indii byk insan okyanusunu (Rus kylln. Yazarn notu) yan- 1
stt iin Tolstoy un bir dnr olarak byk bir insan olduunu yazd. / te yan-
dan Tolstoy un retisinin kesinlikle topyac ve ierii bakmndan szcn en $

kesin ve en derin anlamyla gerici olduunu belirtti. Ataerkil kylln duygula- 1


nnm, dncelerinin ve isteklerinin bir savunucusu olarak Tolstoy, ileriye bakmak- i
tan ok geriye bakt, arkaik ve endstri ncesi yaam biiminin yeniden kurulmas- i
m istedi ve aka zamanmzn ideali gemiimizdedir dedi. Tm bunlar onun
gerici yannn grnmleriydi. Ne var ki, Lenin in tam anlamyla farknda olduu i
gibi, Tolstoy un gerici ve topyac dnceleri, dorudan doruya, szcn da
ha yaygn anlamyla gerici bir nitelik tayan Rus devletinin ve toplum dzeninin te
mellerine indirilmi gl bir vuru idi. Dolaysyla, sonraki yllarda birok Rus (si

yasal) gmeni, Tolstoyu devrime kar kan birok insann davalarnn dorulu- j
una duyduklar inancn temellerini oyarak, devrimcilere yardmc olmakla sula- i
mlardr ve bu sulamalarnda pek de haksz deillerdi.

nsann Yalnzl

Lukacs pek gzel syler yeniliki yazarlarn insann yalnzlyla ilgili tutumla
rn,

Bu yazarlara gre, insan doutan yalnz, toplumd, baka insanlarla ili

ki kuramayan bir varlktr. (27)


nsann, kesinlikle yalnz olduunu syleyen, bu yolda yapt veren yazarlar varlkbilimsel adan eletirir Lukasc. Dorudur bu. Am a zellikle bizdeki kimi yazar
larn, insann yalnzl deimez yazgdr yollu roman, yk yazmalarn varlkbilimsel temele dayandrmyorum. Gsteri, ayrks bir davran olarak bakyorum on-

ster varlkbilimsel adan olsun, ister aynksallk uruna yaplsn, sradan bir ol
guyla bile rtlr bu. Ekmek, meyve yediin zaman yalnz olmadn kar orta
ya. nk yediklerini bir baka insan yapt.
unu hibir zaman unutmamal. nsan, insanla vardr. nsan toplumsal varlktr.
Peki, insan yalnz kalmaz m, kalr. yklerde, romanlarda bu yalnzln da i
lendiini grrz. Bu yalnzln br yalnzlktan ayrmn Lukacs yle belirtir.
... bunlarn yalnzl evrensel bir insanlk yazgs deil, zgl bir toplumsal yal

nzlktr.
zgl yalnzl ileyen yazarlar grmeden nce unu sylemeliyim. nsan ev
rensel yalnzlk iinde gstermek insann baarlarn yadsmaktr. nsan, aatan
iniinden bu yana kltrlerini aktara aktara gelmitir. Onun iin yazar birok nesne
nin tarihini iyi bilmelidir. Szgelimi, pirin ya da bulgur pilav, ne zaman, nasl sof
ralara kondu. Yiyecek, savunma sorunlar nerden nereye, nasl geldi. imdi Aled-

din enel'den bir alnt. Aatayken paralayc etoburlarn saldrlarndan az ok


uzak olan hominidlerin, iklim deiikliinin yol at nedenler sonucunda savana
ya inince kendilerini teki hayvanlara kar savunma ve beslenme ve bunlarla
ilikili bir nc sorun olan reme sorunlaryla kar karya kaldklar anlal
yor. Her sorunda beslenirken ormana dalp tek tek meyve attran gevek s
rlerin yerine daha sk, karmak ve srekli birliklerin oluturulmasn zorunlu kl
m grnyor (...) Bu sorunun birbirleriyle balantl olduklar, her nn bir
likte insan gruplarnda ibirlii ni gelitirip dayanma y artrdklar ak. birli
i ve dayanma iindeki srekli birliklerin (srnn) yaratt bir olanak da yavru
larn yetikinlerin davranlarn daha fazla grme ve bunlar daha fazla taklit etme
frsatdr. Bu ise toplumsal evrimin temellerinin atlmas anlamna gelir. Yavrularn
yetikinleri, yetikinlerin birbirlerini taklit etmeleriyle bireysel bulular srye ka-

907

zandmlmakta, yetikin kuan deneyimleri gen kuaklara aktarlarak birikim


salanmaktadr. Bu taklit ve birikim ara kullanma alanndaki grnm, meyve
sini arayapmada verecektir. (28)
nsann yazgs evrensel yalnzlk deildir. Byle olsayd yok olup giderdi insa
nolu. znel konumlarn nesnel sanan kar gerekilerin yaptlarndaki bu deer
ynlendirme doru deildir.
imdi gereki yazarlarda insann zgl yalnzln grelim.

van Lyi

Tolstoyun van lyiin lm adl yapt iin yle der Lukacs, Tolstoyun
son dneminin ba yapt olan van lyiin lmdr. Yzeysel olarak bu roman
da izilen tablo herhangi bir modem gerekinin de yapaca gibi sradan bir insa
nn gnlk yksdr. Fakat Tolstoyun yaratma yetenei, lmekte olan van lyi in kanlmaz yalnzlnn, tekliinin nerdeyse Robinson Crusoe benzeri bir s
sz adaya dntrr. (29)
van lyiin yalnzl nerden kaynaklanr. Lukacs bunu yle saptar, kapitalist

brokrat iblm a.
val lyi sayrdr. Sayrlk ona neyin ne olduunu gsterir. Doktor yalan syle
mektedir. Bir zamanlar avukatlarn yalan syledii gibi. Sonra yle dnr, Ba

kalarnn gznde iyi yayor grnrken hayat ayaklarmn altndan kayp gidiyor
mu... imdi de lmeye hazrlan bakalm. (30)
Yatakta sorgular kendini, Evet, yaam iinde gereken yaplmad doru. der.
van lyi, gerekeni yaptn sanmtr. Ama lmne doru gerekeni yapmad
n anlar.

Dmitri Dmitri Gurov

ehovun Kk Kpek Kadm (31) yksnn karakteridir Gurov. Daha kr


knda bile deildir. niversitenin ikinci snfndayken evlendirilmitir. Biri erkek,
iki kz babasdr. Grova gre kars dar kafalnn biridir.
Gurov, karsn aldatmaktan zevk duyar. Kadnlar ona gre aalk rk\r.
Grov, Yaltada dinlencedeyken kk kpekli bir kadnla tanr. Geici, tatl

bir serven duygusu btn benliini sarar... Bu duyguyla kadnla seviir. Ancak
kadn Anna Sergeyevna br kadnlara benzemez. Kadncazn beti benzi atm,
yz izgileri arplmt.

908

Gnah ilemitir, ok kt bir ey yapmtr.


O

gnden sonra her gn buluurlar, gezerler. Kimsenin olmad yerlerde Guro

Sergeyevnay uzun uzun per. Sonra ayrlma zaman gelir. Kadn kocasyla oturdu
u S. kentine gider, Grovda Moskovaya.
Grov zamanla Moskavada yaamn iine gmlr. Gazete okumalar, lokantalar
da yemekler, klpte zaman ldrmeler, arkada evlerine yemee gitmeler... Anna
Sergeyevnay ksa srede unutacaktr. Ama bekledii olmaz, unutamaz.
Anlarn birine anlatmak ister.

Birgece DoktorlarKlubden karken artk dayanamad, oyun arkadana der


dini averdi.
-Ah, biliyor musunuz, Yaltaya gittiimizde bir kadnla tantm.
Byle bir durumda Gurova oyun arkadann yle demesi gerekir.
-Y a yle mi, anlat bakalm.
Ancak arkada yle der.

Bir memur olan arkada kzaa bindi, atlar yrynce geriye dnerek seslendi.
-Dmitri Dmitri,
-Ne var?
- Haklymsnz Kulbn lokantasnda sylemitiniz ya, yediimiz mersin bal
biraz kokuyordu!
ehov, Gurovun yalnzl, insann insana yabancln tek bir tmcede yld
rm gibi gsterir. Alt st olur Gurov, Hep oyun, hep kumar, oburca tknmalar, ka

fa ekmeler, birbirinin ayns konumalar! / nsan en iyi zamanlarn, gcnn b


yk bir blmn bu tr gereksiz vakit ldrmelere, bo konumalara ayrnca ge
riye kanatsz gdk bir yaam kalyordu.
Gurov, ertesi gn S kentine gider. Sevgilisini bulur. Anna Sergeyevna, iki ayda
bir Moskovaya gelir. Otelde seviirler. Gurovun iki trl yaam vardr imdi. B i
ri, ein dostun yannda, kabul edilmi dorulardan ve yalanlardan oluan, gr

nrdeki yaantsyd. bryse gizliden gizliye srdrmekte olduuydu. Bu yaam


onun iin nemlidir. Yaamn zdr.
Gurov, tadamad ak bulmutur. Ak ikisini de deitirmitir Am a dayanl

maz balardan bir trl kurtulamazlar.


Don Carlo

Carlo Lev/nin sa Bu Kye Uramad (32) adl yaptnn karakteri Don Carlo...
Faist erk, Carloyu, talyann gneyinde bir kye srgn etmitir. Kyllerin di

909

liyle bu kye sa uramamtr. Kyde ne dkkan vardr, ne de otel. Kyde ocuk

larn hepsi soluk, clzd. Balmumu gibi yzlerinde iri ve mahzun kara gzleri var
d. ncecik bacaklar stnde karnlar davul gibi imi ve gerilmiti. Burada kim
seyi affetmeyen stma oktan gdasz bodur bedenlerine yerlemiti.
Kyllerin birok batl inanlar vardr. Keinin eytanla ilikisi olduuna ina
nrlar. Orta yal evli, iki ocuklu bir kadn, bir inek dourmutur. Kimseye yaban
s gelmez bu.
K gecelerinde dar kan erkek, kurt kardeleriyle bulumaya gidermi. Bu er
kee kez kap vurulmadan kap alm. vurutan sonra kurtluktan insana d
nebilirmi.
Carlo bu kyde yalnzdr.
Bir yaknn lm dolaysyla yaad yere gitmesine izin verilir. Yanna iki me
mur verirler.
yle konuur Carlo, Memleketimi grmenin, dostlarmla konumann, hare

ketli, deiik bir hayatn bana sevin getireceini ummutum. Ama birde baktm ki,
her eyden uzaklamm; kolay kolay kimselerle buluamaz, anlaamaz olmuum,
kimseyle buluamamak keyif veremez olmu bana. oklan balarna dert amamak
iin kayorlard benden. Ben de balarn derde sokmak istemediim birok dosttan
kayordum. Kimi dostlanm korkusuz ya da korkmayacak durumdaydlar. Onlar
bekilerimden korkmadan grmeye geliyorlard beni. Ama onlarla bile yeniden ili
ki kurmak ok zor geliyordu bana. Bir yanm bu dnyaya yabanc gibiydi. Onlarn
kayglan, umutlan, benim kayglarm ve umutlanm deildi artk. Onlarn yaamy
la benimki bir olmaktan km, yreim onlarn yreiyle arpmaz olmutu.
Carlonun yalnzlnn nemli bir nedeni Gney talyada sorunun nasl zle
ceidir.
Tartmalardan unu anlamtr. Aydnlar dnya grlerine uygun bir devletin
bu sorunu zeceine inanmaktadr. Oysa kyl devlete kardr. Devleti kendileri
ne kar bilirler.
Carloya gre yle bir devlet kurulmal ki kyller ona kendilerinin katldkla

rna inansnlar.
Ahmet Cemil

Yakup Kadri'nin Yaban (33) adl yaptnn karakteri. Ahmet Cemilin yalnzl
n irdelemeden nce bir kitaba bakmak gerekiyor. Kitabn ad Doumunun 100. Y-

910

Inda Yakup Kadri Karaosmanolu (34). Bu kitapta Emel Kefeli, Yaban da Tesirler
adl yazsnda bakn ne diyor. Bat kltrn yakndan tanyan Yakup Kadri, Bal
zac m Kyller, Zola nm Toprak gibi romanlarnn izlerini baaryla Yaban a yan
stmtr.
Balzacm Kyller adl roman iin yle diyor Emel Kefeli, burjuvalara, zen
ginlere kar kylnn duyduu isyan duygusunu, nefreti, kyl-burjuva farkn i
ler (...) Toprak ve Kyllerde zengin, fakir, burjuva/kyl fark ele alnr ve top
lum iindeki bir mcadele kylnn daha iyiye ynelme, toprak sahibi olma istei
ilenir. Oysa Yabanda dmana kar verilen bir mcadele sz konusudur. Bu m
cadele karsnda kylnn tavr, kyl/aydn fark zerinde durulur.
Peki, ama bu romanlarla Yaban arasnda benzerlik nerde. Yabandaki kyl tipi,
bize yer yer bat edebiyatnn baz realist ve natralist romanlarnda izilen kyl ti
pini hatrlatmaktadr.
Bundan u kmaz m. Yabandaki kyller bizim kylmz deil.
Daha sonra yazar kendince kimi benzerlikleri gsterir. Benzerliklere bakmadan
nce unu sylemeliyim. N e diyordu Emel Kefeli, Balzac Kyllerde kyl-bur

juva farkn iler. Balzac Kyllerde bu fark ilemez. Bakn ne diyor Lukacs,
Balzac, byk aristokrat topraklar yresinde iddetlenen kavgay balangtan be

ri yalnzca toprak sahibiyle kyl arasnda bir dello, karlkl kavga olarak deil,
birbiriyle kavgaya tutumu taraf arasnda yanl bir dv olarak verir. (35)
Yabanda byle bir durum yoktur.
Emile Zolamn Toprak (36) adl yaptna geldikte... nce Zola, roman anlay
n grelim. Albert Thibaudete gre Zolamn dnceleri, Clade Bemardm deney
sel klg (la pratique experimentale) Darwin ve Lucasm soyaekim zerindeki d
nceleriydi. (37)
Sukov, Zola iin yle der, Zola nm naturalizminin tipik biryan da belli bir
toplumsal sreci, insanla ve evresiyle blnmez btn olarak ele alp, birbirinin b
tnsel bir paras olarak ortaya koymaktan ok, kiilerinin hareket tarzyla ya da
almyazlanyla izme eilimdedir. (38)
Sukov unu da belirtir. Zola toplumsal nedensellii deil, biyolojik nedenselli
i nemser.
Oysa Yakup Kadrinin roman anlaynda byle bir belirti yoktur.

Toprak a dnersem, bu yaptta, Foun ailesinin bireylerindeki soyaekim aka


gsterilir.

911

Sylemek istediim u. Yaban, Ahmet Cemilin yalnzln, yabanclamas an


latr. zlek budur. Ne Kyllerde ne de Toprakta byle bir izlek vardr.
Ahmet Cemil, Birinci Paylam Savanda kolunun birini yitirmitir. Asker
Mehmet Ali, kyne gtrr Ahmet Cemili.

Ahmet Cemil, kyde kendini sorgular. Yalnzlk dinmeyen bir szdr. O ky


de yapayalnzdr Ahmet Cemil, Bunun nedeni, Trk aydn, gene sensin. /Bu viran
lke ve bu yoksul insan kitlesi iin ne yaptn? Yllarca, yzyllarca onun kann em
dikten ve onu bir posa halinde kat toprak stne attktan sonra, imdi de gelip on
dan tiksinmek hakkn kendinde buluyorsun.
Byle dnr Ahmet Cemil.

Kyller, Toprak, Yabanda benzerlik savma geldikte. yle diyor Emel Kefeli,
Yallara sayg gstermeme her eserde de rastladmz ortak bir meseledir.
Kyllerde bir yalnn karanlk bir odada yaamas ile hapse girmesi arasnda fark
grlmemekte ve aile adna yal bir kadn rahatlkla adalete teslim edilmekte ba
ka bir deyile kurban edilmektedir.
Kyllerdeki sorun udur. Aa kabuu soyan birini yakalatan kiiye be yz
frank verilir. Aile anlaarak Tonscad Anann bu ii stlenmesi ister. Bu i be yz
frank iin yaplmtr, anlamaldr.
Bu blmn bal Krsal Erdemlerdir. Kefelinin syledii gibi kurban yoktur
ortada.

Toprak ta ise diyor Kefeli, Foun para yznden evlatlar tarafndan terk edil
mi, itilip kaklm sonunda da evlatlar tarafndan nce ldrlm sonra da yakl
mtr.
Foun, ocuklarnca itilir kaklr. lm de yle olur. Foun baba, olu Buteau ile
gelini Lisann evindedir. Bir gece babay ldrme karan verirler. Bunun nedeni u
dur. Lisa kz kardei Franoisei ldrmtr. Baba Foun bunu grmtr. Konuur
sa diye korkarlar. Uyurken yastkla boduklanm sanrlar. Foun babann ykarken l
medii anlalr... Atete yana yana lr. Dolaysyla nce ldrp sonra yakmazlar.

Kefeli, Yaban iin yle der, Yabanda da ayn olaylara rastlarz. Ahmet Celal,
yol kenarnda eski bir heybe gibi braklm yal bir kadna rastlar. Kadn yedi gn
dr a ve yorgundur. Kzndan kendisini biraz srtn okamasn ister. Kz ise onu
orackta brakr, uzaklar.
Bu olay Yabanda yledir. Yurt, kuatma altndadr. Kuatlan yerlerden halk
kamaktadr. Bunlar genellikle Eskiehir blgesi halkmdandr. Fakat, ilerinde da

912

ha uzaklardan Ktahyadan Bilecikten gelenler de vardr. ou kadnlardan, ihti


yarlardan ve oluk ocuktan mrekkep kafileler geri, nereden geldiklerini bize ha
ber verebiliyorlar.
Savatan katr bu. Ahmet Cemal bir gn yolda yolunu arm on, on iki ya
nda bir ocuu grr. ocuk kaar. Baka bir gn yolun kenarnda bir ihtiyar ka

dn buldum. Kupkuru, kapkara bir kocakar.


Kadn, kz kye yakn bir yerde brakmtr.
romanda da olay, olayn nedeni ayrdr. Benzetme yoktur.
Diyelim, ben yanlyorum, bu romanlarda benzer konumlar var. Hakkn vermek
zorunlu. Kefeli alnt demiyor. Ama birok yazar alnt diye hrpalanmak istendi
Trkiyede.
Syledim daha nce. Konu snrldr. nemli olan izlektir, izlein ilenme yn
temidir.

Halil Ramiz
Halil Ramiz, Yakup Kadrinin Panorama (39) adl romanndaki karakterlerden
biridir.
Halil Ramiz, Mustafa Kemalin silah arkada ya da Memleket gazetelerinin

Mutat zevat unvann verdii kiilerden deildir. Halil Ramiz, efin, Kurtu
lu tan sonra, zmirde ya bir tren veya herhangi bir siyasi toplantda rast gelip ta
nd genlerden biriydi. O sralarda, yegne sfat ateli ve milliyeti bir mektep
retmenliinden ibaret olan Halil Ramiz syledii heyecanl bir nutukla onun g
zne girmi ve ilgisini ekmi, nitekim ok gemeden de mebuslua seilmiti.
Ondan sonra Halil Ramiz efin gzne girer, sinsi sinsi mrldanan muhalefete

kar ko gibi tos vurular, o her zaferden sonra cokun alk tufan iinde gelip ye
rine oturular ve akam sekiz sularnda numarasz bir otomobille imek gibi an
kaya yolunu boylaylar! efin kendisine doru uzanan eli, Aferin ocuum, iyi ko
numusun.
Halil Ramiz, imdi gzden dmtr. Yalnzdr. Bu yalnzl Yakup Kadri y
le gsterir, Halil Ramiz, bir saat nce Karpi Lokantasna geldii vakit, koca salon

iinde bo kalm tek bir masa yoktu. Menkupluundan evvel -zira Halil Ramiz,
imdiki vaziyetine yar alay, yan ciddi bir vasf vermiti- buraya her geliinde daha
byk bir kalabalkla karlasa bile, kendine yer bulmakta hi zorluk ekmezdi. Ka
pdan ieri girerken muhtelif masalardan birok e dost kollan, Buyurun, birlikte

913

yemek yiyelim! iaretleriyle kendisine uzanr ya da bizzat Karpi, kh o devlet d


kn hanedan kii nezaketiyle onu karlamaya koar, kh bir eski Romal serdar
otoritesiyle btn ba garsonlarn seferber hale getirerek onu mutlaka en iyi yerler
den birine oturtmann aresini bulurdu. imdi Meclis koridorlarnda ya da gazino
sunda olduu gibi, burada da e dost onu ok defa gremezlikten geliyor ve kurnaz
Karpi, onun yanma yaklamaktan bile ekiniyordu.
Halil Ramiz neden yalnz kalmtr. O, nklp davasndaki dikkafall, dok-

trincilii, titizlii ve baz mnakaalardaki tokszl yznden yalnzla itilmi


tir. Bu konuda Neet Sabit, Halil Ramizi uyarmtr. yle demitir Neet Sabit,

Bir inklp yalnz mcerret prensiplerden teekkl etmi ideolojik bir mefhum de
ildir. Bunun bir de politika ve taktik taraf vardr ve hibir inklp hareketinin bun
lara dayanmadan yrtld grlmemitir. Politikada ise esneklik esastr.
Halil Ramize gre Neet Sabitin syledikleri oportnizmin tanmdr. Halil Ra
mizin yalnzl adm adm byr.
kinci Paylam Savanda lkede Hitler hayranl ykselir. Halil Ramiz buna
da kardr. Tartt kiiler alayl alayl u hak-hukuk iini brak derler.
ok partili dzene geildikte, Halk Partililer halkn gznde, dnn nedeni
ni Halil Ramizlere balarlar. Halil Ramize kar karaalmalar balar.
Halil Ramiz yurt leinde de yalnzlaacaktr. stanbulda kan bir gazeteye
gre Halil Ramiz komnisttir.

1 Maysta Bir i

Maysta Bir i (40) Kemal Bekirin yklerinden birinin ad. i 1 May

trenine gitmitir.

O grkemli tren o bayram sevinci, bayraklar, flamalar, dviz


ler, pankartlar, renkli renkli yazlar, ii iin, ii snf iin havaya kal
drlan o savszler. Sonra o patrt o grlt. Elli u kadar yl sonra
ikinci kez kutlanan bayramn o gzelim sevincini bastran, darmadu
man eden o pis grlt, takr takr ses veren makineli tfekler, dinamit
lokumlarn grlts. On binler ne on binleri, yz binler sevinlerini
atvermilerdi oraca, ellerindeki alklar, savszleri brakvermilerdi bir yana. Onlarn arasndayd imdi. Bir sopa geirmiti eline, atl
mak istemiti ileri. Gidecekti, arkadalarnn arasnda alacakt yerini. O
arkadalar ki, bu bayramn dzenini koruyanlard. Ama sokulabilirsen

914

sokul. Kaan kaana alandan. nce bir yavalyorlar, silah sesleri gm


brdeyince, darmadan oluyorlar. Yerlere denler, stne baslp ge
ilenler, frlayan pabular, den pantolonlar... Birbirine tutunup siper
alanlar, ben lmeyeyim de sen l dercesine... Atlayp kmt yksek
e bir yere. Elindeyse kmasn, itiliyor, srkleniyordu ordan oraya.
Nereye kayorlard, niin dalyorlard bu adamlar?
Basbas baryordu krsdeki mikrofondan gsteriyi sunan, gr
sesiyle yrekli, yerinden kprdamadan Dalmayn! diyordu grtla
n yrtarak Kprdamayn yerinizden, korkutmak istiyorlar! diyordu
olanca sesiyle. Dzenli durun, bozulmayn! Ama gsteriler boyunca
alk tutanlar brak, gsteriye katlp sevinle yryenlerin byk bir
blm bozguna uramlar, darmadan olmutu. te, o zaman tepesi
atmt birden, frlayp kmt orta yere. Kurunlar vnlyor, yaklaan
panzerlerin sirenleri ortal inletiyordu. Frlayp kt ortaya. Eline ge
irdii sopay hmla vurdu, vurdu yere. Dalmayalm, havaya ate
ediyorlar, havaya Ama duyan kim? Dinleyen kim?
i bir ara, kravatl, yamurluklu bir genle burun buruna gelir. i ona da sy
ler, Dalrsak daha kt olur. Dalmayalm, duralm olduumuz yerde der.
Silah sesini duyunca gen adam da kaar.
Bu konuyu evde oluyla da tartr. Kamayp da ne yapacaksn, onca silah se

sini duyunca. der olu.


i sorunu bir trl anlatamaz. Alandan ayrlnca, aa yollarda grd akn

akn iiler geldi gzlerinin nne. Azlarnda krk dkk savszler, sevinleri
kursaklarnda bek bek dalyorlard. Oyuncaklar, ekmekleri ellerinden alnm
ocuklar gibiydiler. Gkdelen otellerin, yksek apartmanlarn arasnda yava yava
pencerelerinden merakla izleyenlere aldrmadan ilerliyorlard. Yorgun ayaklan d
nceli, omuzlan dnceli, srtlan dnceliydi. Yarn onlar grr iyerinde. Bu
gn konuurlar tartrlar, anlarlar aralarnda. En iyisi yalnzlna ekilmek im
di, susmay yeledi.
nemli Bir Sorun
Halil Ramiz, entelektel, ilkeli bir insandr. i, bilinli bir iidir. Bunlarn iki
si de yalnzdr.
Sermaye dzeni, yalnz entelektelle, yalnz iiyi kolayca savam alanndan
karr.

915

Bu, Trkiyede hep byle olmutur. Nasl Halil Ramiz komnistlikle sulanm
sa bu lkenin entelekteli bu cad avndan Jack Londonn deyiiyle demir keden
kurtulamamtr.
nk yalnzdr.
Bilinli iilerde ya iinden atlm, ya vurulmutur, ya da yalnz braklmtr.
u kesin. lkenin sorunlar entelektelle, ii snfnn birlikteliiyle zlr.
Bu adan bakldkta hem Yakup Kadri, hem Kemal Bekir, dirimsel bir sorunu
estetik dzeyde dillendirmilerdir.
Kk burjuva yazarlarn, karakterlerini anlamsz yalnzlkta gstermeleri yaz
nmz slatrmtr. Bu yalnzln toplumla hibir ilikisi yoktur. Zamansz uzan
z bir yalnzlktr bu.
Buna karlk Yakup Kadriyle Kemal Bekir, entelektelle, iinin yalnzln
toplumsal uzantlaryla gstermilerdir.

Szgelimi Halil Ramiz, bir toplantda yapt konumada yle der, u halde ar
kadalar, bilmemiz gerekir ki memleketimizin ekonomik kalknma davas, Milli
Kurtulu Savamzn ikinci safhas demektir ve menfaat kayglarmz unutarak,
uzun bir sre iin trl mahrumiyetlere katlanarak elbirliiyle baarmak mecburiye
tindeyiz. Yoksa herkes kendi bann aresine der, gemisini kurtaran kaptandr
derse, bu yeryznden silinip sprlrz.
Halil Ramiz ok alklanr. Kendisinden sonra konuacaklar dinlemek amacyla
sevinle yerine oturur.
Ama ondan sonra sz alanlar, ona Sen neler sayklayp duruyorsun efendi? He
le bir gzlerini a da etrafna bak. Biz nerdeyiz, sen nerdesin? dercesine znel so
runlarn anlatmlardr.
Yakup Kadri, Halil Ramizin yalnzlnn nesnel koullarn pek gzel gsterir.
Bir M aysta i' de ii yalnzlnn nesnel koullarn yle gsterir okura K e
mal Bekir, ulan, bir akll kmaz m bu kravatl takmndan?
Kravatl takm, 1 M aysn evrensel dayanmasn umursayacak durumda deil
dir imdi. Cann kurtarmaktadr imdi o.

Bir Gz Krgn
Adnan zyalmerin btn yklerini deerlendirmitim. Bu deerlendirmede
Bir Gz Krgn (41) adl yk de var. O blm Takran (42) adl yaptmdan al
yorum.

916

Dnp dolap kapitalizme gelmem nedensiz deil. Feodalizmden kapitalizme


gei bir kurtulu gibi geldi insanlara. Kapitalizm yetkin bir insan oluturacakt.
Dnyada, bu yetkin insanlarla, kardelik, eitlik, adalet ortamnda esenlikle yaana
cakt.
Bunlarn hibiri olmad.
Kapitalizm insan metalatrd. Dmanlk, eitsizlik, adaletsizlik getirdi. Tabi
i kapitalizm teknik adan ba dndrc atlmlar yapt. Ama insan kayboldu.
Bir Gz Krgn, kaybolmamak iin mcadele eden bir insann yks.
Kapitalist ilikilerin epeevre kuatt kentte insani ilikiler kopmutur. Bina
larn aralarndaki caddelerde insanlar, hi konumaya frsat bulamadan, evle i ara
snda srklenir dururlar. ehir, her akam, biraz daha kalabalklayordu. Her ak
am biraz daha sszlayordu adam da. Her akam, baka bir kadn dnyordu
adam, yeni bir sevgili dlyordu. Bir nceki akam yitirdiine karlk. Ama kala
balk arttka, her akam, bir kadn yitiyor demekti kalabalkta.
Kapitalizmin elikisi... bu elikide insann konumu... Grkemli bir anlatmdr
bu. Kalabalklaan dnya... sszlaan insan. Yalnzlaan deil... sszlaan insan.
Dili zgrletiriyor demitim, Adnan zyalmer iin. Issz yer, ssz ev, ssz
kent denir de ssz insan denmez. Adnan zyalmer diyor... Issz insan diyor. Hem
de kalabalklaan bir kentte... bir dnyada.
Isszlk ok ey artryor. Kimsenin olmad uzun yollar. Git git bitmez l
ler.. Ama sszlk tek bamalk deil. Tek bamal dlayan, ama doay kapsayan
bir durum.
Kapitalizm, insan ssz brakr.
Burda sorun udur. Her eyi ykan, her eyi metalatran, insan sszlatran ka
pitalizmde ak mmkn mdr.
Kapitalizm, ileyiinden dolay ak yaratamaz, sevgi, dostluk, bar yaratamaz.
Kapitalizm, ileyiinden dolay dmanlk yaratr, sava yaratr.
Neden byledir bu. Byledir, nk kapitalizm insan bozar. Bu bozuntuyu Tr
kiye de her alanda grebiliriz. Elenmek iin gidilen krlarda, silah atlyor, insan
lyor. Silah atan, kimi ldrdn bilmiyor. Ertesi gn gazetelerde haberini oku
yor, ama kl kprdamyor.
Bu kii, yemek yiyor, uyuyor, seviiyor. nsann btnyle bozulmasdr bu. D
tr. Alaltr.
Bu dnyann sorunu kalabalklama deildir. Kalabalklarken bireyin sszla
masdr.

917

;1

Bir Gz Krgn nda yazar, ssz bir insan, ssz bir parka gtrr. Aslnda adam,
bir kadn izlerken bu parka gelir. Kalabalk darda kalr. Karanla dek parkta,

havuzun banda kald adam. Kuular izledi yalnzca. Bir onlar. Karanln bile si-'
lip yok edemedii bu lekesiz akl sevdi gzleriyle uzun uzun. Kalabalkta yitirdi
i kadnlar severcesine... Suskun ama bitimsiz bir gzellik bytt. Tanryla eh
rin yoksullatrd yreinde.
nsan sszl bu anlatmda daha da geniler. Yrek yoksulluudur sszlk. Le
kesiz bir aklkta kuularla birlikte sszlk kaybolur.
Lekesiz bir aklk... kapitalist dnyada asla bulunamayacak bir gzelliktir.
Adam yaz boyu parkta insanilemesini bulur. O, bir insandr. Mutlu, gzel bir
yaz geirir. Ama yaz abuk biter... gnler ksalr. Adam dan ktnda baya
geceydi. Sokak lambalar oktan yanm, bir gz akam rzgarnda, saa sola ha
fife sallanyorlar, duvarlarda glgeler bytyorlard.
Doruca parka gider. Park, bombotur. Koarak havuzun bana gitti. Fskiye su
fkrtmyordu imdi. En korkuncu kuular yoktu. Bsbtn yoktular.
Adam, yeniden sszlar. Evrensele., dnyaya ulaamayan ben, kuularn yok ol
masyla, sszlar. Yklr.
Adan zyalmer, kk burjuva bilin durumunu pek gzel gstermi. Bu bilin
paraldr. Tarihi deildir. Gnlktr. Geici... sahte... yapay ilikilerle baldr
dnyaya. Nitekim kuularn yok olmasyla dnya deiir. Havuz, kaskat, karanlk
l bir aza benzer. Pis bir su birikintisince youn ve ard su. kelek, irin ve kan
karmyla donuk donuk parlyordu.
Son... ykk bir umutla Hey, nerdesiniz? diye barr. Ama herkesin kendi ii...
kendi sorunu bandan akndr. Bu seslenie ne Tanr dan ne de ehirden karlk
gelir.
Adam havuza atlr. Phtlam kan, younlam irin, alp kapandktan sonra
adam iine alr.
Her ey sszlar yine.
Kk burjuvann bilin zmlemesi son derece baarl. Bu yky okuduktan
sonra, Trkiye ykcl stne biraz konumak gerekiyor. yle. Bilincini te
mizlememi kk burjuvalarn elinde yk, sahte, yapay dnyann ykletirilmesi oldu. Kk burjuva yazar, dnyay Pis bir su birikintisi gibi grd. Bunu mut
laklatrd. Dnyann deiebileceini aklna bile getirmedi. Dnya hep byleydi,
hep byledir, hep byle kalacaktr.

918

Bu yknn havuzu, mr tketilen barlar da anmsatyor. Kurun ata ata biter


trksyle, saa sola eilerek tempo tutanlar, younlam irinin iinde kaybolup
gidiyor. k sreci baladkta, titrek ellerle yazlan birka satr sahte, aldatc g
zelliin belirtisi olarak duvarda kalyor. (39)
Haticenin Y alnzl

ner Yac, Kir (43) adl romannda Haticenin yalnzln nesnel koullarda
gsterir.
Osmanl, Birinci Paylam Savama girer. Halil, askere alnr. Ruslara tutsak d
er. Anadolu karr. Halilin kars btn yaknlarn yitirir. ki ocukla ba baa ka
lr. Mal mlk ne varsa yamalanr. Haticenin bacaklar kl olur. Komularna
Allah rzas iin girene kana mukayyet olun dedikte, Sen bizi hrsz tuttun di
ye bir daha uramazlar. Haticeye karaalarlar.
yice yalnzlar Hatice.
Halil, sava dn Hatice bu konumda grr. Hatice anlatr, imdi ieride ken

dilerine efendi diyen bir ekya devlet, dan knca da Rum ekyas devlet. Kim
kime dur diyecek Halil? nce Rum ekyas geldi zerimize. Bir hafta iinde canla
rmz mallarmz yok oldu gitti. Anam da bu aclara fazla dayanamayp babamdan
be on gn sonra toprana kavuunca ben ocuklarla yapayalnz kaldm. stelik kt
oldum. Bu kez bizim yamyamlar geldi stmze, Hsn, Fetullah, smet, Hac
Efendi ler... Evde ocakta ne varsa gtrdler.
Bu yalnzlk emperyalist savan getirdii yalnzlktr.

Yurdun Yalnzl

ner Yac, incelikli bir kurguyla, hi szn etmeden yurdun yalnzln da


gsterir.
Yurt yalnz kald demek, yurdun yalnzln kaba bir biimde anlatmaktr. By
le bir anlatm yapta estetik deer katmaz. Kaba anlatm, yapt, estetik deerden d
rr.
imdi yurdun yalnzl nasl gsterilir Kir' de grelim.
Hatice, Evde ocakta ne varsa gtrdler dedikten sonra unlar syler, Mem
lekette bize kol kanat gerecek kimse kalmad Halil. Hamdi Usta, A li Ekber Emmi,

Haydar Dede, Cevahir Efendi hepsi lm.


Bylece unu anlarz. Kocas savaa gitmi kadn koruyacak yetkeler lm,
blge talanclara kalmtr.

919

Yurdun yalnzlna geldikte... Yurdu koruyan insanlar nce Balkan Dalarnda


Arap llerinde, Allahekber dalarnda yitip gitmi. Geriye dnenler ya kolsuz, ya
bacaksz ya da bir deri bir kemik kalmtr.
Kazm sonrasn yle anlatr. Bir alay insan uurladk. Dne, bayrama gider

gibi gittiniz. Neredeyse tamamnn kara haberi geldi. Evlerine gidemedim, kara ha
berlerini yabanc askerlerle bildirdim. Gnlerce mahalleden feryat figan eksilmedi.
Buna, Halil, yle yant verir. imdi gvdemize ykleniyorlar Kazm. Gvdede

ieriden rm, bir yandan ierdeki kurtlar, bir yandan bamzdaki sultanlar yi
yip bitirmiler. Gvde paralanrsa bu kadar insan ne yapar, nereye gider? Balkan
lardan, Arabistan dan dnenlerin bir umutlan, gidecekleri ana yurtlan vard. Bizim
gidecek yerimiz de yok. Ayamzda da derman kalmam.
zetle o gnk durumu grelim. Yurt batan baa kuatlm. tilaf devletlerinin
deniz gc stanbula girmi. ngiltere, Fransa, talya, Yunanistan yurdu kuatm.
Yurdun insan yalnzlatrlm.

ner Yac, Kirde nesnel gereklii estetik dzeyde yeniden yaratr.


Bu yalnzl krmak iin Mustafa Kemal harekete gemitir. Mmtaz, Amas
yada Mustafa Kem alle bulumu, H alilin yanna gelmitir. Ancak Halil de karam
sardr. Neredeyse Mmtaz da karamsarla kaplacaktr. Ancak bu karamsarlk kr
lr. Mmtaz, Fahrettin, Veli, Kazm, Halil Sivas yolundadrlar.
Yurdun yalnzl krlacaktr.

Dipnotlar
1. M. Kaan, Gzellik Bilim i Olarak Estetik ve Sanat, Trkesi A ziz allar, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul,
1982.
2. G W.F. Hegel, Estetik, Gzel Sanatlar zerine Dersler Cilt 1, ev Taylan Altu-Hakk Hnler, Payel Yaynlan,
stanbul, 1994.
3. E. H. Carr, Dostoyevski, ev. Ayhan Gereker, letiim Yaynlar, stanbul, 1990.
4. M. Kaan, a.g.e.
5. Medet Turan, Trk Romannda 12 Mart, Dnence Yaynlan, stanbul, 2009.
6. Asl Erdoan, Ta Bina ve Dierleri, Everest Yaynlan, stanbul, 2009.
7. G. Lukacs, ada Gerekiliin Anlam, ev. Cevat apan, Payel Yaynevi, stanbul, 2000.
8. Orhan Kemal, Serseri Milyoner, Epsilon Yaynlan, stanbul, 2005.
9. Emile Zola, Apartman, ev. Bekir Karaolu, Cumhuriyet Kitap, stanbul, 2006.
10. Anton ehov, Eski Ev, Btn ykleri 4, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul, 2006.
11. M. evket Esendal, Ayal ile Kiraclar, B ilgi Yaynevi, Ankara, 2008.
12. Tark Dursun K, Rzabey Aileevi, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2008.
13. Adnan zyalner, Baskn, Gzleri Bal Adam-Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1996.
14. Demirta Ceyhun, Apartman, Sis an Yaynlan, stanbul, 1997.
15. Sabahattin Ali, Apartman, Kam-Ses-Esirler, Btn Yaplar yk-Oyun, Yap Kredi Yaynlan, stanbul, 2008.

920

16. Kemal Bekir, Soylu Damat - Soysuz Damat, Btn ykleri, Pencere Yaynlan, stanbul, 2006.
17. Boris Sukov, Gerekiliin Tarihi, ev. A z iz allar, Adam Yaynclk A.. stanbul, 1976.
18. Gustave Flaubert, Madame Bovary, ev. Nurullah Ata-Sabri Esat Siyavugil, Trkiye Bankas Kltr Ya
ynlar, stanbul, 2006.
19. Lev Tolstoy, Arna Karenina, ev. Ergin Altay, letiim Yaynlan, stanbul, 2002.
20. Boris Sukov, a.g.e.
21. G. Lukacs, Avrupa Gerekilii, ev. Mehmet H. Doan, Payel Yaynlan, stanbul, 1982.
22. Platon, len - Dostluk, ev Sabahattin Eybolu - Azra Erhat, Trkiye Bankas Kltr Yaynlan, stanbul,
2006.
23. Sren Kierkegaard, roni Kavram, ev. Sla Okur, Trkiye Bankas Kltr Yaynlan, stanbul, 2003.
24. Henri Troyat, Tolstoy, ev. Z. Canan zatalay - Ik Ergden, letiim Yaynlan, stanbul, 2010.
25. Andrzej Walicki, Rus Dnce Tarihi, ev Aleddin enel, V Yaynlan, Ankara, 1987.
26. Walicki, a.g.e.
27. G. Lukacs, ada Gerekiliin Anlam, ev. Cevat apan, Payel Yaynevi, stanbul, 2000.
28. Aleddin enel, lkel Topluluktan Uygar Topluma, Ankara nv. Siyasal Bil. Fak. Yaynlan, Ankara, 1982.
29. G. Lukacs, a.g.e.
30. Tolstoy, van ly iin lm-Komey Vasilyev, ev. Mehmet zgl, Cumhuriyet Kitaplan, stanbul, 2000.
31. Anton ehov, Kk Kpekli Kadn, Btn ykleri 8, Trkesi Mehmet zgl, Cem Yaynevi, stanbul,
2006.
32. Carlo Levi, sa Bu Kye Uramad, Trkesi Sabahattin Eybolu, Helikopter Kitap Yaynevi Ltd, stanbul,
2009.
33. Yakup Kadri Karaosmanolu, Yaban, Remzi Kitapevi, stanbul, 1972.
34. Doumunun 100. Ylnda Yakup Kadri Karaosmanolu, Marmara nv. Yaynlan, stanbul, 1989.
35. G. Lukacs, Avrupa Gerekilii, ev. Mehmet H. Doan, Payel Yaynevi, stanbul, 1987.
36. Emile Zola, Toprak, ev. Hamdi Varolu, M.E.B. Yaynlan, stanbul, 1991.
37. Albert Thibaudet, Zola zerine, ev. Salah Birsel, Trk Dili, Roman zel Says, Say:154, Temmuz 1964.
38. Boris Sukov, a.g.e.
39. Yakup Kadri Karaosmanolu, Panorama, Remzi Kitabevi, stanbul, 1971.
40. Kemal Bekir, 1 Mays ta Bir i, a.g.e.
41. Adnan zyalmer, B ir Gz Krgn, Gzleri Bal Adam-Yama, Evrensel Kltr Kitapl, stanbul, 1991.
42. Cengiz Gndodu, Takran, nsancl Yaynlan, stanbul, 2004.
43. ner Yac, Kir, Cumhuriyet Kitaplan, stanbul, 2009.

921

Yldz Gncesinden
11 Mart Sal
Haan ztoprak bir roman yazm... Ad mkansz Ak. Bu roman otobiyografikmi. Haan ztoprak eski sevgilisi Asl Erdoan anlatm mkansz

Akta.
Edebiyatn dedikodusundan uzakta yaayan ben, nerden biliyorum bunlar.
Basnda okudum. Haan ztoprak, en ok otobiyografik mkansz Akla ede
biyat kulland diye suland. Can Yaynlan da roman piyasaya vermeyecei
ni duyurdu. Ortalk duruldu. Ama bugn Radikal'de okudum. Yaynevi, roman
piyasaya verecekmi. Tabii dorusu budur.
Ben, edebiyat kullanmakla, otobiyografik roman stnde durmak istiyo
rum.
imdi ilk sorum u. Edebiyat kim kullanmad Trkiyede. Hi kimse Ben
edebiyat kullanmadm diyemez. nk edebiyat kullanmalktr. Burda kullanmaln amac nemli. Hemen syleyeyim. Ben, edebiyatn insan, insan tryle
doru ilikiye sokulmas iin kullanlmasndan yanaym. Yazarlan bu adan de
erlendiriyorum.
Haan ztoprakn edebiyat kullanmasna geldikte... Ben, edebiyatn bu tr
kullanmna karym. Ama Haan ztoprak eletirenler, dahas sulayanlar,
tpk Haan ztoprak gibi kullandlar edebiyat. Bundan tr Haan ztoprak
sulamalann hi doru bulmadm. Buna pazar yanmacl diye baktm.
imdi bakn, ne diyeceim. Haan ztoprak daha nce de kulland edebiyat.
Hem de bugn suland Asl Erdoan iin. imdi nmde E Aylk Kltr ve

Edebiyat Dergisi'nin, Nisan 1999 tarihli birinci says duruyor. Derginin kapa
nda siyah kedili bir hanm sinemafotorafik bir hanm var. Bu hanm Asl Er
doan.
Derginin 6.-7. sayfasnda yine Asl Erdoan, gizemli bir fotorafla. Daha son
ra Asl Erdoanla yaplm bir sylei. Asl Erdoann gizemli fotoraflanyla
bezeli bu syleyiiyi kim yapm biliyor musunuz.
Bugnk mkansz A/tn yazan Haan ztoprak.
imdi soru. Asl Erdoan bylesi tantanal bir syleiyi hak edecek napmt edebiyatta. Yeni bir biim, yeni bir tema m bulmutu.
Hayr.
O tarihlerde Haan ztoprak tam tamna kullanmt edebiyat Asl Erdoan
iin. O gnlerde hi kimse sulamad Haan ztoprak, edebiyat kullanyorsun

922

diye. Hele Asl Erdoan, Hayr. Ben byle tantanal syleiyi hak etmedim de
medi. Haan ztoprakla birlikte kendi iin kulland edebiyat.
imdi geliyorum otobiyografik romana. Bakm, tavan, nasl apkadan ka
cak. Haan ztoprak, Asl Erdoana soruyor, Tam da kendi hayatndan sz et

miken benim merak ettiim, belki okuyucularn da merak ettii soru, kitaplarn
da kendi hayatn ne kadar var? Borges yazarn btn yaptlarmm otobiyografik
olduunu syler.
Asl Erdoan, Haan ztoprakn mkansz Ak romanna, okumadan, otobi
yografik olduu iin iren dedi. Bu unu gsteriyor. Asl Erdoan otobi
yografik romana kar. imdi burda apkadan tavan nasl kyor, onu grelim.
Ne diyordu Haan ztoprak, kitaplarnda kendi hayatn ne kadar var? Bor
ges yazarn btn yaptlarnn otobiyografik olduunu syler diyor. Bakn Asl
Erdoan nasl, apkadan tavan karyor. Evet, buna katlyorum, bir kitap, ya

zarn kendini gerekletirdii yerdir.


Tavan, apkadan kt. Asl Erdoanla Haan ztoprak birlikte edebiyat
kullanyorlar Borges filan diyerek... imdi Asl Erdoan tavan apkaya sokmak
istiyor. Am a hibir sihircinin, tavan apkaya sokmadn bilmiyor.
Asl Erdoanla kk bir not daha. Asl Erdoann belki de ilk denemesi

Unutulmu Topraklar, nsancl'da yaynland. (Eyll 1991, s . l l ) Kendi mi getir


di, yollad m anmsamyorum. Am a nsanc7da edebiyat yalnzca insan iindir.
Herhalde bu izgiyi beenmedii iin bir daha grnmedi nsancl' da.
Dorudur, gizemli fotoraflarla sylei yaplmaz nsanclda. Borgesli anak
sorular da sorulmaz.
Biliyorum, bana kzyorlar, ok kii, ok kzyor bana. Ama gryorsunuz i
te, ayaklar dolayor, arpk urpuk nmde yuvarlanyorlar. stelik benden
uzaklamak iin ters ynde gidiyorlar, ama ister istemez yuvarlana yuvarlana
nme dyorlar.
Oysa yoldaa benle yrselerdi, hem edebiyat kazanrd, hem onlar.

mkansz Ak okumadm. Bundan tr, kitap stne tek szm yok. Ama
Haan ztopraka bir notum var. Haan ztoprak, daha nce kullanlan bir yn
temi, deiik bir biimde kulland, kitabnn sat iin.
Gryorsunuz, sat, btn deerleri hzla kertiyor. Bilmem anmsar m,
Haan ztoprak bana bir zamanlar Cengiz abi derdi.
Cengiz abin edebiyat pazarnda pazar ola diyor sana.

Yldz Gncesi, nsancl Dergisi, Mays 2003, Say:S

923

ZA M A N
Nesnel Zaman - znel Zaman
Yaznsal yaptlarda nesnel zaman, znel zaman ilenii diyalektik bir iliki iin
de olmaldr.
Sorunu ele almadan nce, nesnel zaman, znel zaman nedir, buna bakmak gere
kir.

Bedia Akarsu Felsefe Terimleri Szlnde (1) yle der. Zaman Nesnel (ob
jektif) zaman: llebilen zaman, ama kendi iinde deil, cisimlerin devinimiyle l
lebilir. znel zaman: Zaman bilincine dayanr, yaantlara baldr; nesnel olarak
llemez; duruma gre, yaanlan zaman ksa ya da uzun olabilir.
znel zaman, uzun ya da ksa olabilir, bunun yannda kt de, gzel de olabilir.

Lukacs bu konuda yle der, Yaanm ve gerek zaman arasndaki kartlk


vurgulanrsa aralarndaki tempo ayrmlar (yaanmln dakikalar sonsuzluu ve
yllar ksa anlara dntrld) nesnel zamann durgunluu, bayal ve gerek
diiliini kantlamak iin bileimin ilkeleri durumuna getirilirse, btn, anlarn
arl altnda paralanr. znel zamanda (tek gerek zaman olarak kabul edilen)
yaanmlk paracklar bir araya getirmek iin onlarn znel srekliliidir. Nesnel
gereklikteki herhangi bir nem sralamas basite reddedilmitir. ( 2)
Yaznsal yaptlarda znel zaman, znel zaman olarak ilenmeli. Yaanmlk ya
da znel zaman, nesnel zaman olarak ilenirse sorun kar.

Bir rnek
Nesnel zaman-znel zaman diyalektiini konuurken B. Sadk Albayrak, Yalm

Kkn Krtler zerine Tezler (3) adl yaptnda gzel bir rnek olduunu syle-

924

di. Bu kitap bende yoktu. Mustafa Gksoydan reca ettim, kitab getirdi. Okudum.
rnek, gerekten de pek gzel... imdi bunu grelim.

Pratik Zaman - Teorik Zaman

Pratik zaman son derece basittir: Bir ritm ya da tempo, pratik zaman veriyor.
Pratik zaman son derece kolaydr ve ayn lde yanltc olabilir. Bunu ilk kez Sul
tanahmet Cezaevinde fark ettim; cezaevinde yaam, grme gnne gre kurulu
yor. Cezaevinde grme gnleri bir sevintir: yazg arkadalarmn temizliklerini
bile grme gnlerine gre dzenlediklerini grdm. Pratik zamann bir dzenlilik
olduunu cezaevinde anladm /Haftada bir gn idi; haftann bir gn olduu sonucu
na vardm. Bunu ilk kez bulunca ok sevindim; daha sonra okuduum mektuplardan
ayn bulguyu, ayn cezaevinde benden ok nceleri Nazm Hikmetin de yapm ol
duunu okudum. Haftada bir gn grme ile dnyadaki insanlarn tam yedi tane
gn, hapisteki insana yalnzca bir gn oluyor. Bunu buldum ve grmenin 15 gn
de bir olmas halinde 15 gnn bir gn olaca sonucunu kardm. Bylece hapis
yatmay son derece kolaylatran bir forml kazandm dndm.
Yaln Kk, nesnel zaman byle duyumsuyor. Buna kimsenin bir sz ola
maz. Ancak tutar da znel zamann nesnel olduunu sylerse o zaman sorun kar.
Bu sorunu yaznmzda gryorum.

Bir Dn Gecesi

Adalet Aaolu, Bir Dn Gecesinde (4) znel zaman nesnel zaman olarak i
lemitir. Bu adanda sorunludur bu roman.

Bir Dn Gecesi, Tezelin u nerisiyle balar. ntihar etmeyeceksek ielim


bari!
Neden byle dnr Tezel... Devrimci gnlerindeki zaman, Tezelin znel za
man onu bolua itmitir.

Adalet Aaolu, Bir Dn Gecesinde znel zaman-nesnel zaman diyalektiini


kurabilseydi, roman aha kalkard. Ama romanda karakterlerin znel zaman, nesnel
zaman olarak ilenmitir.
Bu yzden roman kmtr.
imdi bunu grelim.
Devrimci gnler, o zaman alaya alnarak kmsenecek bir zamandr.
Tezel, bir tatla Ankaraya dne gitmektedir. Tezel. Boaz Kprsnden ge
erken, Tezelin dnceleri.

925

u kpry kurdular. yi mi ettiler efendim, kt m ettiler


efendim? Ne ettiler? Bir zaman ben de dndm bunu. yl zp zp
zpladm ortalkta. Bir kez daha inanlydm. Hem de yarm yrtk
inanlarn cn almak istercesine. Deli gibi, mecnun gibi taklp
merin, Ayselin ve burda karnca srs gibi ok olan onlarn kopyeleri peine, sanki ben de gittiim, oturup kalktm her yerde Efen
dim, bu iktidar ok kt bir iktidar. Bu adamlar ok rezil adamlar. ok
yanl iler yapyorlar ve bile bile yapyorlar kpekler! Memleketi hi
dnmyor, hep kendi karlarn dnyorlar. ounlua yarar olayacak bir kpry, bilmem ka paralar yedirip elin adamlarna, getirip
stanbulun tuzu kumlan iin, kendi adamlan iin kuruyorlar!... deme
sem olmazd. stelik ben iyi ressamm ya, o gnler el stnde tutulu
yorum ya, gz zevkime gven pek yaygn ya, stanbulun estetik so
rumluluunu yklenmek de bana der. Sanat ve kltr kolonimiz y
le istedii iin estetik konusunda uzmanm ya, konu artk: Efendim
deli bunlar! Kyl bunlar, deli olsalar hadi neyse. Kyl aklyla getirip
gzel stanbulumuzu elie, halata, betona bulayacaklar kardan kar
ya... u tablomun stne bir utan bir uca kara kalemle sert iki izgi
izseniz, ayn kalemle bu izgilerin arasn da cart cart tarasanz neye
dnerse bu resim, ite stanbul da ona dnecek...
Tezelin grevi,

Artk cezaevlerinde tek kiiyi grmeye gitmedim ite. Kimse


iin ah, vah etmez oldum. Kendime hibir grev vermiyomm. Evet
efendim, kendime de hi acmyorum. Bir tek grevim var: Akamst
leri ikimi iebileceim bir yerlere kabilmek. Hi e varmam, oraya
demir atp durmam yeterince baanl olmayabilir. Ordan beni, ara ara,
bir dn davetiyesi -kt bir dalga- kopanp alabilir. Bir o yana, bir
bu yana kk yalpalanmalarm olabilir, ama bu kadan da kanlmaz
artk, elden ne gelir! -Elinden geleni yap, bitir-, te her ey nasl yanm
yrtksa, devrimcilerimiz de nasl geri kalmsa -aralannda ben, Oktay
falan bile vardk-, benim anarizmim de yle yanm yrtk, yle geri
kalm. Elden ne gelir? Kitaplar eksik de yaam eksik deil mi? Ne sa
nyor bunlar? Yoo, bir tek ey kesin ama: imdi durduum yer, imdi
ye dek koturduum yerlerden daha gerek.

926

Tezelin grevi, akamstleri imek, hie varmak. Gemi gnler gerek deil
dir. Ruslar kandrmtr bunlar.

Boluk. Hilik. Gecenin karanl. Deil. Yeterince karanlk


deil. Gece dediin katran gibi olmal. Denizde yalpalayan klar, ge
lip geen art arda bir kuyruk oluturan aralarn farlar... Bylece ite,
ne gece ne gndz. kisi aras bir ey. Benim gibi. Ben de bir eyin iki
si arasym. Tant de bruit pour une olette! Onca kn yrt, sonu...
Bunu dnyor olarak bile; (bunu dnyor olarak bile, deyince he
le) boluk hap yutuyor. Hilik pi oluyor. Put Ruslar! Onlar da adam
kandrdlar. Onlarn dnrleri de, yazarlar da, sanki her bir eyi ve
her bir kiiyi tek tek yaamlarm, YAAMILARMI gibi ya u, ya
bu deyip ktlar... Ne o, ne bu. Bu inanszln, o bunalmn ve yor
gunluun, bezginliin sonu bilmem nereye varrm... Niye varmad
peki? O sralar buuk duyarl aydnn m vard yoksa kendini asabi
lecek? Sra kendine gelince de, Allaha sn, paay kurtar. Oldu mu
imdi? Bir inantan ka, tekine tosla. Bizde bylesi ok. Her zaman
ok. Kendini asan hi yok. Haa, o ocuklar m, o ocuklar ada birer
mntehir, yle mi? nk her ey geliiyormu, her yntem de... Evet
geliiyor, evet geliiyor.
Devrimci savam gnleri ktdr, alaya alnmas gerekir. Ruslar herkesi kandr
mtr.
Gelinen nokta, imek ya da kendini ldrmektir.

Adalet Aaolu iki karakterle znel zaman nesnel zamana dntrr. retim
yesi Tuncerle dnde karlarlar. Bir zamanlar ikisi de solcudur.
Tuncer varsl bir ailenin kzyla evlenir. Lozanda doktara yapmaktadr. Dn
de karlarlar. Ycel, iinden yle geirir. Burda yaplacak ne kald ki, deil mi

hocam?
retim yesi de Evet der iinden. Burada yaplacak hibir ey kalmad.
Tuncer iinden, Kimsenin kimseye sz yok ite. Ben hurdaysam, o da burda.
Devrimci savam gnleri geip gitmitir. unu yaptk, bunu yaptk... O gnleri
konumaya demez.

Adalet Aaolu Bir Dn Gecesinde ylgn insanlarn gemi devrimci gnle


rini, ocukluk, yanllk olarak deerlendirir. Kt bir zamandr o gnler. Yaplan
lar delicedir.

927

Bu bir bakma dorudur. Kimileri iin 12 Mart ncesi gnler lgnlk, anmsan
maya demez. Am a bu kimilerinin 12 Mart ncesi zaman, nesnel zaman byle du
yumsamalardr. Onlarn znel zamandr bu.
Piman solcularn zeletiri kitab demitim Bir Dn Gecesi iin. Adalet Aa-

olu bunu, znel zaman nesnel zamana dntrerek yapar. Bu roman okuyan yl
gn insan, sevinir, ylgnln hakl karr. Bundan tr yaymland yl, btn
yazn dllerini ald. Bugn bile Son 50 Yln En yi Trk Roman arasnda.

Her Gece Bodrum

Selim leri'nin Her Gece Bodrum (5) roman da Son 50 Yln En yi Trk Ro
manlarndan biri.
znel zaman, nesnel zaman aynm yok romanda. znel zaman nesnel zamana
dntrlr.
Gemi de, gelecek de yoktur. Hilik dnyasnda yaar insanlar. Gereklik yitip
gitmitir, yaam ayr, insanlar ayrdr. nsanlarn dndadr yaam. Kadn, dlyatamda denizanas dokunal bir yaratk istemez.
Hilik gelecei de kapsamna almtr.
Burda unu anmsatmak zorunlu. Varoluunu yitiren, hileen, gerek yok diyen
bir insann roman yazlamaz m, yazlmamal m.
Roman, yk yaam kavramaldr. Yaamda ne varsa o yazlabilir, yazlmaldr.
znel nesnel diyalektiini kurmak kouluyla.

Bu diyalektik kurulmazsa yk ya da roman ker. Bylesi yaptlar yaam kav


rayamamtr.

Gerekliin Sfrlanmas

Bilge Karasu Gecede ( 6) znel zaman yle iler nesnel zaman diye, Gece ya
va yava geliyor. niyor. ukur yerlere dolmaa balad bile. Oralar doldurup ya
ylmaya balar balamaz, her yer boza dnecek. Iklar yanmayacak bir sre. Ne
ukurda ne dzde. Tepelerin aydnl, bi sre, yeter gibi grnecek herkese. Sonra
tepeler de karanlkta kalacak. /Dil bu karanln iinde yaayabilirmi gibi grnen
tek ey olacak. Hibir arln, hibir gerekliin kalmad bu yerde.
Hibir gerekliin kalmad bu yerde btn tarih, btn insani etkinlikler yo
ruma dayanr. Yazar da bunu savunuyor. Yorum bilgi deildir ama. Bilginin nesnel
gereklie uygun olmas zorunludur.

928

Anlamaya alyorum Bilge Karasu'yu... Burjuva uygarl bireyi paralad.


Kendinden, insandan uzaklatrd. Kiiliksiz bir insan kt ortaya.
Kran dken, gerekleri arptan o insan ireti bir yaam gerek yaam sand. Bu
insanla her alanda savam zorunlu. Am a nesnel zaman iinde. Sinerek, saklanarak
deil.
Gecenin yanl bu. Gizleniyor.

Kprtsz Zaman

Asl Erdoan Ta Bina ve Dierleri (7) adl yaptnda zaman durdurur. Zaman
ok kt bir noktada durmutur.
Ne ilerisi vardr, ne gerisi zamann.
Burda unu sylemem gerekiyor. Bu drt yazar, yazm, ideolojik ara durumuna
dntrmler. Koyu bir hiiliin, karamsarln burgacnda yazdklar bir bildi
ridir.
Btn younlukla bildiri hazrladklar iin estetik bir yapt yaratamamlardr.
Buna karn yzbinlerce okuru vardr bu yazarlarn.
Bu lkede her insani k ar vurularla durdurulmutur. damlar, uzun tutuk
luluk sreleri, ikenceler yzbinlerce ylgn insan yaratmtr.
Umut, yoksulun ekmeidir derler. Sistem kanl ekilerle kafasn, parmaklarn
paralaya paralaya umudu ald insandan. Umutsuz insanlarn bir kmesi yazar ol
du. Umutsuz okurlar pazar hazrd.
Sorun budur.
Peki bu sorunun temeli nedir. Zaman kt, irkin bir urakta durduran, gelecek
siz bu yazarlarn nesnel gerekliin yanda olduklar sylenemez. nsan soyunun,
irkin, kt bir zaman uranda yaad da dorudur. Am a insan soyu bu ura
aacaktr. nsan soyunun tarihsel boyutunu gremeyen yazar, znelde kalr, tr bi
lincine kamaz. Bu yzden olumlamad uran estetiine uygun kar gereki
konuma der.

Gereki Yaptlarda znel Zaman

Tolstoy'un Anna Karenina ( 8) adl yaptnda Levinle Kiti ounlukla gzard


edilmitir. Oysa ikisini de derinlikli olarak ilemitir Tolstoy.
Levinle Kitinin geri itilmesine hakszlk diyorum. Bunun iin znel zaman so
rununu Levinle ileyeceim.

929

Levin, Kitiye evlenme nerir.


Onun ncesinde Kitiyle ilgilenen bir idaha vardr. Vronskidir bu. Kiti ikisini
zihninde karlatrr.
Kiti, gemii dnnce, Levin, duygularna gzellik katyordu. Gelecei d
nnce Levinle gelecek dumanl gzkr.
Gelecek herkes iin dumanl deildir, Kiti iin dumanldr, stelik Levinle.
Levinin evlenme nerisini, Kiti geri evirir. Levin iin bu an, korkuntur.
Yalnz Levin iin korkuntur.
Kiti, Levini geri evirmi, Vronskinin ihanetine uramtr. Zaman Kiti iin
mutsuzlukla ykldr.
Levin, ilk zamanlar Kitinin onu geri evirdiini dndkte ykma uram sa
nr kendini. Zamanla bu ac gnlerin geeceini dnr. Aradan ay gemitir,
ama kimi zamanda olsa ac eker.
lk yaz Levini canlandrr. Salam bir dnya kurmak iin gemi zamanndan
uzaklamak ister.
Stepan Arkadyevi, Levinin kyne gelmitir. Levinle ava kacaktr, bir de
koruyu satacaktr.
Ava giderler. Avda Levin, Kitiyi sorar.
Evlenmi midir, evlenecek midir. Sayr olduunu, yurtdna gittiini renir.
Bunu rendikte i ie gemi deiik zamanlan yaar. nce umut eder, sonra Ki
tinin ac ektiini renince sevinir. Evde Kitiyi konuurlar. Kiti, Levin iin yz
kzartc bir gemi zamandr.
Kiti, Almanyada bir kaplcadadr. Bir sre orda kalr. yileir. Moskovada iha
nete urad ac gnler, birer andr onun iin. Rusyaya dnecektir. Ablas Dollinin yazlk iin gittii Vergusovoya gidecektir.
Levin, kyllerle birlikte ot bier. Ot bierken terler. Levin mutlu olur. Zaman
hzla geer.
Levin, Dolliye yardm etmek iin Yergueevoya gelir. Bir ara Kitiden sz a
lr. Levin, Kitiye ok kzmaktadr. Gemi Levin iin utan doludur. Dolli Kitinin
durumunu aklar. Kiti, kimi seeceine karar verememitir.
Levin iin zaman bakalar, skc olur. Kyden aynlr Levin.
Ot bime ii bitmitir. Otlar, arabalara yklenmektedir. O sra Vanka Parmenofla kansnn almasna bakar. kisini de yznde yeni uyanm gen bir ak g
rr.

930

Levin etkilenir. Yapmack, bo zamanla geen yaam, temiz, gzel, toplu a


lmayla deitirmesi gerektiini dnr. Ama bu duygu pek uzun srmez. lmek
zaman gelmitir.
Levin Moskovaya gelmitir. Dusso otelinde kalmaktadr.
Stepan Arkadyeviin grmek istedii kii bu otelde kalmaktadr. Gr
mek istediklerinin biri Levindir.
Levinin odasna girer. Konuurlar. Levin, yine lmden sz eder.
Kiti Levinin evlenme nerisini evirdikten sonra Levin iin zaman ktdr. A k
am gidecei yemekte, iki yl sonra Kitiyle karlacaktr.
Kitiyle karlarlar. Kitinin davran yeni bir neriye evet diyeceinin belirti
sidir. Levinin nerisine evet, der. Yarn sabah Levin, Kitiyi aileden isteyecektir. 14
saat vardr. Levin, zamann hzla gemesini ister.
Kapda Stepan Arkadyevile karlarlar.
Stepan, lmek zaman deil artk der. Levin, hayr der.
Kitinin evetiyle znel zaman deimitir.
Levin, bir gn, Mariya Nikolayevnadan mektup alr. Aabeyi Nikolayla yaa
yan bu kadn, Nikolayn ar sayr olduunu bildirmitir mektubunda.
Nikolay bir tara kasabada bir oteldedir. Levin, Kitiyle birlikte oraya gider.
Kasabaya geldiklerinin onuncu gnnde Nikolay lr, onun zaman bitmitir.
Buna karlk Kiti gebedir, kamndaki iin yeni bir zaman balamtr.
Dokuz ay sonra Kitinin doum sanclar balar. Arada lk atar Kiti. Zaman
kavramn yitirmitir Levin. Bir dakika bir saat gibi, bir saat bir dakiki gibi gelir Levine. Doum 22 saatte olmutur. Levine bu, yzyl gibi, gelmitir.
imdi burda duralm. Nikolay lr, onun zaman biter. Kiti, gebedir. Bebek iin
zaman balamtr.
imdi Atna Kareninay okurken, znel zaman-nesnel zaman diyalektiine dik
kat edilmezse n olur. Olan udur. Nikolayn lmyle zamann bittii, Kitinin be
bei iin zamann balad alglanmaz. Alglanmad iin bu yapttan estetik haz
alnmaz.
Nikolay ld. Kitinin gebe olduu anlald. ki durum da nesnel zaman iinde
veriliyor. Nesnel zaman iinde Nikolayn znel zaman bitiyor. Kitinin bebei iin
nesnel zamanda znel zaman balyor.

931

Byl Da

Thomas Mam'm Byl Da (9) adl yapt, Davosda geer. Orda vereme ya
kalananlar iin bir sayrevi vardr. Hans Castorpun kuzeni orda sayrlar evindedir.
Castorp, haftalna kuzenine gider.

Byl Da'da zaman ilenii iin yle der Lukacs, Byl Da; zamann ya
anml ve lt yukardaki dnya (sanatoryum) ve aadaki dnya (gnlk
burjuva gerekliinin) iin ok fark eder. Karakterler ve Matnm kendisi zamam
zmlemek iin ok zaman harcar. Ancak Mann o kadar bilinlidir -ve dolaysy
la sakin anlatnn her admnn bir eletirmenidir- ki Byl Da, gerek zamana ait
tir, yalnzca orada yaayanlar ( ve dolaysyla yalnzca onlarn hayalindekiler) onu
kendi iinde gereklik, yaltlm, kendi varln srdren, kendi zaman dzeni olan
bir dnya olarak kabul eder.
Thomas Mann, Byl Dada zaman yle iler.
Hans Castorp aadan yeni gelmitir Byl D aa. Tant Settembrini, Cas
torpun alt ya da dokuz ay sayrlar evinde kalacan syler. Bunun stne Castorp,

Hayr yanlyorsunuz. Benim bir eyim yok. Yalnzca kuzenimi birka haftalna
ziyarete geldim. der.
Bunun stne Settembrini, Hay Allah, demek bizlerden deilsiniz der. Daha
sonra yle syler, Sizi aydnlatmama izin verirseniz, bizim haftay zaman ls

saymadmz sylemeliyim. Bizim en kk birimimiz aydr.


Yukarda, sayrlar evinde, aadakilerin hi nemsemedii dakikalar nemlidir.
nsann atei yedi dakikada llr. nsan dakikann, yedi dakikann ne demek oldu
unu anlar.
Zaman yukarda birbirine benzer gnlerle tekdzeleir.
Castorp, kuzenini grmek iin birka haftalna kmtr yukarya, geliinin bi
rinci yl dolmutur. Burada, yukardaki mekana onlar balayan bireysel zamanla

rnn llmesi ve saylmas yeni gelenlere ve ksa sre orada kalacak olanlara z
gyd; buraya yerlemi olanlar vglerini llmeyen zaman, nemsenmeyen son
suzluk ve her biri ayn olan gnler iin saklyolar ve her biri ayn duyarll br
lerinin de duyumsadn varsayyordu.
Kuzen, ek tedavi iin geri dnmtr. Buna can sklr kuzeninin. Castrop y
le avutur kuzenini, Burada zamann nasl olduunu biliyorsun. Burada zaman diye

bir ey yok. Buradan gideli, alkanln yitirecek kadar zaman olmad. Senin u ek
tedavin gz ap kapayana dek geer.

932

Castorp, yllardr yukardadr. Am a kendisi bunun ka yl olduunu ammsayamaz. imdi ka yandadr, bunu da bilmez. Nesnel zaman-znel zaman diyalekiti
eitli biimlerde iler. yle bir olay anlatr Marn, Bir maden ocanda, gece ve

gndz deiimlerini grmeden, umut ve umutsuzluk arasnda bocalayarak karan


lkta mahsur kalan bir grup ii sonunda kurtarldklarnda aada ka gn kaldk
lar sorusuna gn diye yant vermilerdir. Oysa on gndr aadaydlar. nsana,
bylesine kt bir durumda zaman daha da uzun gelir gibi geliyor. Oysa zaman nes
nel zamann te ikisine inmiti. Bu noktadan yola karsak, akl kartrc durum
larda insann aresizlik iinde zaman olduundan daha uzun deil, tersine olduun
dan daha ksa olarak deerlendirdii sonucuna varabiliriz.
Hans Castrop, yukarda yedi yl kalr. Pitoresk bir zaman dilimidir bu. Aa in
diinde Dehet ykl yoz bilim rn silahlarla Birinci Paylam Sava bala
mtr.
Zaman, yamurlu akam gkyzn kzgn alevlere boan irkin afelere d
nmtr.

Suumuz nsan Olmak


Nuriyle Nedret, Oktay AkbaTn Suumuz nsan Olmak (10) adl romannda iki
karakter... ikisi de dsel zamanda yaarlar.
Nuri, evli, iki ocuklu kk bir memurdur. Nedret, sevmeden evlendirilmi
gen bir kadn.
Bir sabah Nuri, ie ge kalmtr.
amurlu yolda yrrken sendeler, o sra mutfakta bulak ykayan Nedreti g-

Nuri, birden dsel zaman yaar. Nuri, hafif bir piyano solosunun duyulduu sa
londa sesiz bir filmi izler gibi olur.
Her gn ie giderken yrd bu yolda bu apartmann ne zaman yapldnn
ayrmnda deildir. Her gn gidip geldii, bir saatini harcad bu yol... harcanan bir
saat, yaamn bo paras. Hem zaman nedir? Var m yle ey?
Nedretii grmesiyle dnya baka bir zamana yol aar. Daireye kadar Nedreti
dnr. Dairede nesnel zamana girer. Kars, al veri, mdr, alanlar.
Nesnel zaman Bir dilinin hep ayn srekli sonusuz dn gibidir.
Nuri iin gerek yoktur. Var olan dtr, dsel zamandr.
Karsyla geinememesinin nedeni dsel zamanla nesnel zamann atmasdr.

933

Nuri, evlenmeden nce yle dnr.


Evlenecek. ocuklar olacak. Belki bir k gecesi rahatszlanacak. Birlikte kar
syla, sabaha kadar ba ucunda bekleyecekler... Bu d kurduu kzla evlenmez.
Bir bakasyla evlenir Nuri...
Dn kurduu gibi, dsel zamanda dnd gibi ocuklar rahatszlanr.
Banda sabaha kadar bekleyemez. Kars demediini brakmaz. Gece doktor getirir
eve.
Am a imdi Nedret var.
Nedret gen kzken de yaam karartan irkinliklerin dna kar. Bir dergi yap
ra, bir resim, bir roman Nedreti dsel zamana gtrr. ok gzeldir o yaam...
imdi evlidir. Kocas, krkn am bezgin bir erkektir. Nedrete cinsel nesne diye
bakar.
Konuklua gelen arkada Sevim, akama kadar oturur. Onu uurlamak iin dkapya kadar kar Nedret. Birden uzakta n yannda duran birinin ayrdna va
rr. Sabah grd mahzun insandr o. Birden zaman durur. O, Nedretin ilk gen
lik dlerinde, d zamannda yaayan insandr. Bu olanaksz durum gereklemi
tir. Nedreti aramak iin yeryzne inmitir.
Ressam Nedim, N urinin arkadadr. Ankarada sergi amtr. Sevgilisi Sevim,
arkada Nedretle sergiye gelir. Nuriyle Nedret orda karlar. Tanrlar. Nuri,
dsel zamana geer. Nedreti ok eski zamanlardan tanyormu gibidir.
Nedret, Nuri iin, yalnzca insanolu deildir. Mutluluk, yaamak, yeryz, sa
nat, ak...
Nedrette Nuriyi grdkte dsel zamana geer. Yaamnda ilk sevdii erkektir
Nuri. zini yitirdii sevgilisini yllar sonra bulmutur.
Nuri, sonunda bir mektupla Nedretle bulumak ister. Mektubu mutfak pencere
sinden atar.
Nedret, evde yalnzdr. Akam, kocas gelene kadar dsel zamanda yaar.
Nedret, mektubu okudukta, bunun, yllarca bekledii ak ars olduunu anlar.
Kzlay Parknda Nuri, Nedreti beklemektedir. Bir ara zaman durur. Daha son
ra parka gelen Nedreti grr.
urdan burdan konuarak yrrler.
N uriye gre Nedret, yllardr sevitii kadndr. Nedrete gre Nuri, yllardr
bekledii aktr. Yambamdadr imdi.
N uriyle Nedret ayn tirenle stanbula gideceklerdir. Nuri, karsyla ocuklar
nceden gndermitir. Nedretin kocas daha sonra stanbula gidecektir.

934

Nuri garda beklemektedir. Gar saati ilerlemiyordur bir trl. Sonunda Nedret,
kocasyla gelir.
stanbulda buluurlar. En sonunda Nuri, Nedreti arkadann garsoniyerine g
trr.
Burda dsel zaman yerlebir olur.
Nedret anlar, Nuri, tpk kocas gibidir, Nedret cinsel nesnedir Nuri iin.
Neyse Nuri ileri gidemez. alan zil, ikisini de korkutur.
Dsel zaman biter.

Oktay Akbal, nesnel gereklii deitirmeden dsel zamanda yaamnn tatsz


sonucunu estetik dzlemde pek gzel gsterir.

Hcre 1952

Kemal Bekir Hcre 1952 (11) adl romannda Mustafa karakterinde znel zama
n nasl ilemitir, imdi bunu grelim.
Mustafa, gizli Komnist Parti yesidir. Yakalanr, stanbula gtrlr, hcreye
atlr.
Mustafa hcreye sokulduu dakikada olaan yaamdan olaand yaama gei
in acsn duyumsar. Zaman nasl geecektir bu hcrede. Canna kymayacaktr.
Daha ok yaayacaktr. Gelecek zaman gzeldir.
Mustafa nesnel zamandan kamak iin ocukluunun dsel zamanna gider.
Mustafa nesnel zaman dnr. Dnya her gnk gibidir. Stalin, uluslararas ba
rn kurulmasn ister. Natonun komutanlar bir kentten bir kente gider.
O, stanbulda Sansaryan Handa bir hcrededir. Mustafa ocukluunun zaman
na gider.
Boalr ii Mustafann. Ka saat oturmutur somyada bilmemektedir...
Peynir ekmek ister polisten... Kap kapandktan soma, bo bir uval gibi brak
verir kendini somyaya. Gemi zamana gider. Birdenbire ban, anasnn yumuak
dizlerinde bulur.
lk sorgusu yaplr Mustafann. Gizli Komnist Partisi yelii sorgulanr. K o
mnist Partisine kim almtr Mustafay. Hcreyi kimlerle kurmutur, ne kadar
denti demitir.
Hayr der Mustafa.
Alayc alayc glmser subay, soma nndeki katlara eilir.
Mustafay uzun sren bir suskunluk sarar. Zaman durmutur Mustafa iin.

935

Subay konuur. lk sorgudur bu. Buraya oturanlar hep byledir, kabul etmezler.
Bounadr bu. Erge konuacaktr Mustafa da.
Hcresine gtrlr sorgudan sonra. Hcresine girdikte, ilk kez giriyormu gibi
olur. Aradan drt-be gn gememitir znel zaman bakalamtr Mustafada.
Gnler geip gitmektedir hcrede. N e kadar zaman gemitir. Gnlen sayd ye

niden. At gn, on alt saat, hayr on yedi, belki de yirmi saat olmutu buraya tkla
l. Ne abuk geiyordu gnler? Zaman da deiiyordu, koullara gre. rnein bir
kahvede, bir meyhanede, bir kebamda arkada beklerken saatler gemek bilmez.
Kapatldnn ilk gn, ikinci gn byle olmutu. Saatler, dakikalar gemek bil
miyordu. Gzleri aralanyordu uykusunun arasnda. Yine de hcrede olduunun bi
lincine vanyor, sonra nerde olduunu unutmak istercesine gzlerini kapayp uyu
yordu.
Mustafa hcrede zamann akllca kullanlmas gerektiini anlar. Her ey yava
olmaktadr. Yemek yava yava yenmelidir.
Mustafay krk drdnc gn sorguya alrlar.
Mustafa konumayacaktr. Yarg konuanlarn dosyasn gsterir. En yakn ar
kada Ergun Atlgan, Fuat Aral, Halil Rfat Aya ne biliyorlarsa anlatmlardr.
Mustafa inanmaz buna. Yalandr hepsi. Sinirlenir. Taknlk yapar. Yeniden hcre
sine gnderilir. Mustafa, hcrede yanlsamal bir zaman yaratr. Bu zamanda Er
guna ikence yaplyordur, ldresiye dvyorlardr. Ergun konumamtr da on
dan. Ergun, sk sk poliste konuulmaz derdi.
Hcrede yanlsamal zamanda yle dnr, Kolunan tutulup frlatlyor yere.

Ayaklann havaya kaldmyor. Sopalar kyasya iniyor Ergun Atlgan m tabanlanna.


Ayaklan sapsar. Korkudan m? Hayr, korkmuyor Ergun.
Mustafa, yargc grmek ister. Gtrrler.
Ergunun dvldn syler. Kulaklaryla duymutur. Mustafann babasn,
anasn sormulardr.

Yargcn buyruu stne Ergun u getirirler. Dayak yememitir, kendi isteiyle


konumutur. Mustafa amr. Biten zamanla balayan zaman aralnda olup biten
leri kavramak istiyordu abuk abuk.
Dinlenmesi iin hcresine gtrlr Mustafa. Hcresinde nesnel zamana dner.

Hcreye girdiinde omuzlan dmt. Duvardaki yazya bakt. Silse silinmez.


Hibir anlam kalmamt burda bulunmasnn hanet ettim diye yazm. Bunun
mu anlam olacak? Dosdoru, dpedz dnebiliyordu artk. Demek kendi kendi

936

mize yaptk ettik. Sonra getirdiler buraya, syleyiverdik. Tiih!... krmm iine...
Ne dostluklar, ne arkadalklar, sarlmalar, kucaklamalar... umutlar... Bunlarn da
m hatr yoktu? Yazk, yazk! Vah vah vah!... Yap, et, kendi kendine, sonra da ena
yi gibi... Glmeli mi? Alamal m? En iyisi uyumal imdi.
Daha sonra bildiklerini anlatr Mustafa.
Elli altnc gn hcreden karacaklardr Mustafay, o, ne iindedir zamann, ne
de dnda.

Davul

Adnan zyalmerin Davul (12) adl yks sre yksdr, gemi zaman,
imdiki zaman, gelecek zaman kapsar.
yle balar yk, Davul diye anlatmlard nceleri ocukluumuzda. By
kannelerin insann z saydklar toprak eski zamanlarn masallarnda kalmtr.
Burjuva uygarl kentler kurmu, yerin stnden balayarak altna kadar byk ya
plara insanlar doldurmutur.
Burjuva uygarl yaamak isteyen her insanm bana bir i sarmtr. Bylece in
sandan zamann almtr. Zaman meta retmektir.
Kenti, deprem gibi zangr zangr sallayan irili ufakl arklar, zaman yutmakta
dr.
nsana ksa bir zaman paras kalmtr. Bo zaman denir o zaman parasna.
Davul, yeni zamann, gelecek zamann simgesidir.
Zaman, insanm olacaktr.

Takranda. (13) yle diyorum. Kapitalizmin ark gmbr gmbr dner


kentte. Herkesin ii vardr, herkes ekmek peindedir. Grltlere... una buna dik
kat edecek zaman yoktur. te bu srete bir davul sesi duyulur... hani u masallar
da kalan... Ama Kimsenin iinin bandan ayrlmaya, onca merdiveni soluk solua
inip karak soka boylamaya gnl yoktu. lk genliklerinde olsayd belki. Nite
kim yeni yetmelerden kimileri, yz numaraya diye izin alarak ilerini brakp da
ry boylad.
Yeni yetmelerle balayan bu kaamak, sre iinde kent halkna bular. Herkes
iini brakr, davul sesinin peine der. Kapitalizmin ark durur.
Peki, nedir olup biten. evresi tepeleme bidonlarla dolu bir alanda iki ii, bir

bidona, biri bir yandan, biri teki yandan ellerindeki keskiyi daldrm, ha bre ekiliyorlard.

937

Bu ekileme, ocukluun masallarndaki elmaslar prlantalar, altnlar...


Ykm engellemek iin, gecekondunun on yllk olduunu tantlamak gerekir.
Bunun iin de iki tank.
Sorun budur.

Evdekiler deprem bekliyor gibi tedirgindir. Sanki bir deprem olacak, evleri y
klacak, olcuk ocuk akta kalacaklardr.
Yemei bile zor yerler.
Korkulu, tedirgin bir zamandr gece. Tanklk iin nce Zakire giderler. Zakir,
sedire kurulmu ay imektedir, zaman onun iin dingindir.
Zakir, olay dinledikten soma bu yalanc tankla girer derse de ertesi gn ta
nklk edecektir.
Rza da yalanc tanklk yapmak istemez. Sonunda tanklk iin Evet der.
ki tann batan duraksamalar aileyi tedirgin eder... i salama almak iin De
li Halile giderler. Halil, hi korkmayn oldu bu i, der.
Sabah, ykclar gelir. Zaman skntldr, aile iin. Baba, eziktir, alayacak gibi
olur. Ykclar, zaman korkuya dntrmtr.
Zakir, ikircikli tanklk yapar. Rza tanklkta cayar. Deli Halille, Halilin buldu
u tank Asm gecekondunun on yllk olduunu syler.
Zaman, az da olsa geniler aile iin.
Babayla tanklan sorgulayan gecekondunun kapsna gider, kapnn pervazndan
bir yeri, cart diye koparr.
Kapnn rd, gecekondunun on yllk olduunu belirler. Aile kurtulmutur.
Zaman, sevince, aknla dnr.

B ir Baka ehir
unu bir kez daha sylemem gerekiyor. Yazar, karakterinin znel zamann nes
nel zamana dntrmemeli. Byle yaparsa yapt, estetik adan kusurlu saylr. Bu
bir yana nemli dirimsel bir sorun vardr burda.
nsanln geliim izgisi, her zaman olumlu gitmez. Bunalmlar, geriye dn
ler, koyu bir karanlk gibi insann stne kebilir. Bu srete zaman hep kt alg
lanr. Dahas zamann hi deimedii, hep ktye gittii sanlr.
Byle zamanlarda insanl aydnla karmak iin savam verenler gzard
edilir. Krgn, umutsuz, gerei gremeyen yazarlar, znel zaman nesnele dnt
rr. Zaman ya durmutur ya da hep ktye gitmektedir.

938

Bu, okurda yanl, sakat bir zaman bilinci oluturur, okuru edilginletirir.
Yaam karsnda yenilmi, znel zaman burgacnda yaayan kiinin zaman,
kendi zamandr, savam veren, karanlk zamanlan aydnlatmak isteyenin zaman
deildir. Yeri gelmiken, znel zaman, nesnel zaman diyalektiine olumlu bir rnek
daha vermek zorunlu.

Kemal A fe rin Bir Baka ehir (14) adl roman kt, karanlk bir dnemin, 12
Eylln romandr. Hapisler, ikenceler, idamlar... Bu romanda Cokun bir anlam
da keye kstnlmtr. Sonunda Eskiehirde Anadolu niversitesinde Cokunun
karsna yardmc doentlik bulunur. Cokun da doktara yapacaktr orda.
Cokun, Eskiehire gitmek iin gardan bilet alr... Aynlaca Ankaray d
nr. Mustafa Kemalin Ankaraya geldii gn der aklna.
ki blk ngiliz askeri gan kuatmtr... Sonradan Meclis olan yapda Fransz
bayra asldr.
Mustafa Kemal bu konumda gelir Ankaraya. Karlayc efeler Ankaraya yer
leen emperyalist ordulann askerlerine Doh doh...Doh doh diye banrlar.
Cokun da kendisini mesleine kstren rektre oturduu yere doru doh doh
diye barr.

Kemal Ate, Mustafa Kemalin Ankaraya gelii olan nesnel zamanla, Co


kunun znel zaman arasnda iliki kurmutur.
Bylece Cokun tarihsel birikimden g almtr.
Zaman, yazann istedii biimde eip bkecei, istedii gibi ileyecei bir e
deildir.
Yazar, znel zamanla karakterin i dnyasn vermeli znel zamanda nesnel za
manla ilikisini gstermelidir. Bu yaplmazsa znel zamanda kalnrsa, ya da znel
zaman nesnel zaman bakalarsa, boucu, insan geriletici bir metin kar ortaya.
Tarihsel boyut asndan bakldkta bu tr romanlar ya da ykler gereki deil
dir. u bilgi kesindir. nsanolu ot toplayc dnemle balad servenini bugn
uaklarla gezerek srdrmektedir. Bu srete acl dnemler, geriye dnler, buna
lml yllar yaanmtr. Ama insanolunu savamnda gemie gre daha gzel, da
ha ileri gidii durdurulamamtr.
Bu, ak, kesin bir bilgidir. Bu bilginin yazarlarca eksiksiz kavranmas zorunlu-

Bu bilgiye kar, zaman durduran, zaman, yaam insann dna karan yazn
sal yaptlann yazarlan iin, tarihsel birikimden yoksun olduunu sylemek zorunlu.

939

Tam burda Hegel'i anmsyorum. yle der Hegel, Btn d faaliyeti kucaklayan

total varlk, yani hayat, dolayszca ve fiilen mevcut olarak ahsiyetin dnda bir ey
deildir. (16)
Dipnotlar
1. Bedia Akarsu, Felsefe Terimleri Szl, nklp Kitabevi Yayn Sanayi ve Ticaret A.., stanbul, 1998.
2. G. Lukacs, The Tragedy o f Modern Art, Essays on Thomas Marn iinde, ev. Cem omunolu, (Yaynlanma
m eviri), Merlin Press, London, 1964.
3. Yaln Kk, Krtier zerine Tezler, Dnem Yaynevi, stanbul, 1990.
4. Adalet Aaolu, Bir Dn Gecesi, Yap Kredi Yaynlan, stanbul, 2005.
5. Selim leri, Her Gece Bodrum, Altn Kitaplar, stanbul, 1981.
6. Bilge Karasu, Gece, Metis Yaynlar, stanbul, 2010.
7. A sl Erdoan, Ta Bina ve Dierleri, Everest Yaynlar, stanbul, 2009.
8. L ev Tolstoy, Anna Karenina, ev. Ergin Altay, letiim Yaynlan, stanbul, 2002.
9. Thomas Mann, Byl Da I-II, ev. ris Kantemir, Can Yaynlan, stanbul, 2007.
10. Oktay Akbal, Suumuz nsan Olmak, Cumhuriyet Kitaplar, stanbul, 2008.
11. Kemal Bekir, Hcre 1952, Pencere Yaynlan, stanbul, 1997.
12. Adnan zyalner, Davul, Gzleri Bal Adam-Yama, Evrensel Kltr Kitapl*, stanbul, 1996.
13. Cengiz Gndodu, Takran, nsancl Yaynlar, stanbul, 2004.
14. Kemal Ate, Bir Baka ehir, mge Kitapevi, Ankara, 2010.
15. G.W. F. Hegel, Hukuk Felsefesinin Prensipleri, ev. Cenap Karakaya, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1991.

940

K ADLARI DZN

Abasyank, Sait Faik 17, 31, 91,328,329,478, 494,

Bacon, Francis 63,129, 833

495, 579, 759, 880, 893, 894

Bahadni, Yusuf Ziya 330

Adanr, Fikret 28

Balzac, Honor de 26, 32, 56,59,105,121,125,161,

Advar, Halide Edip 125

166,171,189, 272, 328, 329, 531, 606, 688, 818,

Adorno, Thedor W. 146

829, 911

Aaolu, Adalet 40,41,42,145,170,171,172,176,

Bardak, Murat 253, 254

239, 240, 241, 243, 248, 253, 379,406, 494, 890,

Batlamyus 833

891, 894, 925, 927, 928

Batur, Enis 616, 617, 687, 689,690

Ahmet Mithat 361, 364

Baudelaire, Charles 125

Ahmet Necdet 559

Beckett, Samuel 835

Aiskhylos 176

Beethoven, Ludwig van 187, 328

Akarsu, Bedia 924

Behram, Nihat 287

Akbal, Oktay 17, 31, 92,106,150,151, 206,308,

Bekir, Kemal 17,31,42, 51, 56, 93,107,129,152,

339, 480, 766, 846, 880, 884, 933, 935

337, 358, 413, 414, 441, 445, 456, 482, 647, 768,

Akay, Ahmet 40

769, 784, 829, 859, 863, 879, 890, 891, 894, 897,

Akura, Yusuf 28, 29

914, 916, 935

Akova, Akgn 559

Belinski, V. G. 61,496, 888

Aksan, Doan 128

Bener, Vs'at O. 825,826

Albayrak, B. Sadk 924

Benjamin, Walter 838

Alhazen 833

Bernal, J. D. 57

Altan, Ahmet 58,127

Betzen, Klaus 26

Anda, Feridun 177,178

Bilge, mer 147

Ant, Atl 687

Birkiye, Atilla 35

Apaydn, Talip 406, 546

Blake, William 60

Aristophanes 176

Blot, Jean 25

Aristoteles 16,61,324, 880, 892, 893

Bonaparte 40

Arimed 833

Bonard, Andr 325

Asena, nci 558, 559, 560, 687

Borges, Jorge Luis 923

Ata, Nurullah 140,141,142

Bozkurt, Osman 355

Atatrk, Mustafa Kemal 41,129,367,474,762,913,

Boll, Heinrich 160

920, 939

Brecht, Bertolt 16, 59

Atay, Ouz 170,172

Bura, Tark 767, 894

Ate, Kemal 101,139,140,141,282,312,435,650,

Bulut, Faik 467

786, 859, 863, 939

Butor, Michel 162,170

Aydn, Ltfiye 31, 56,104,105,183, 354, 489, 793,

Camus, Albert 168

859

Can, Eyp 5

Bach, Johann Sebastian 329

Canevi, F. Pnar 328

Bachman, ingeborg 146

Carm, Fuat 254

941

Carr, Edward Hallett 554,889

Erim, Nihat 811,891

Cervantes, Miguel de 176,402

Erolu, Mehmet 143

Cevdet Kudret 263, 266

Esendal, Memduh evket 426, 427,434, 852,894

Cevizci, Ahmet 245

Euripides 324

Ceyhun, Demirta 31, 40, 56, 406,447, 894, 896

Farabi 13,16

allar, Aziz 19,148, 688

Fatih Sultan Mehhmet 824

apan, Cevat 825

Fatmi Halifesi el-Hakim 833

ehov, Anton 56,83,151,192,199, 202, 230,231,

Faulkner, William 170,328,831

328, 329, 424, 455, 514, 744, 880, 894, 908, 909

Fethi Naci 36, 239,241, 242,243,253,254,494, 687

elik, Mslim 559

Fieki, Turgay 558

ernievski, Nikolay 61,889

Flaubert, Gustave 897,899

etinkaya, Hikmet 178

France, Anatole 7

otuksken, Betl 13,14

Freud, Sigmund 407,409,495

Dadalolu 409

Fruzan 145

Dalg, Oya 123,124

Galen 833

Dante Alighieri 26,176

Galileo Galilei 16

Darwin, Charles 911

Genay, Gngr 335,445,600, 660

Daudet, Alphonse 26,42,45,46

Gibbon, Lewis Grassic 603

Demirel, Sleyman 811, 891

Gobelyan, Yervant 209, 321, 323, 331, 527, 861

Descartes, Ren 16,132,133

Goethe, Johann W. von 54, 58, 324, 821, 822,843

Dimov, Dimitri 629

Gogol, Nikolay V. 46,117,496, 546,688

Diner, Evren Mehmet 51

Gonarov, van 889

Dobrolyubov, Nikolay A. 44

Gorki, Maksim 7,16,17, 32, 68, 85,156,353, 354,

Doan, Aydn 103,350

574, 686

Doan, Mehmet H. 558, 559, 560,615, 616, 617, 618,

Goya, Francisco 329

689,690

Gkalp, Ziya 29,30

Dostoyevski, Fyodor M. 44,196, 433, 454,472, 546,

Gksoy, Mustafa 925

554, 889, 890

Gktrk, Akit 826

Drer, Albert 833

Greenberg, Clement 37

Eagleton, Terry 16

Gler, Ara 179,850

Ebu Hanife 23, 24

Gnay, Turan 465,466,468

Eckermann, Johann Peter 822

Gndodu, Cengiz 35, 52

Eco, Umberto 37

Gngr, Necati 243

Edg, Ferit 239,240,242,243, 244,494,495

Grpnar, Hseyin Rahmi 106,365

El-Biruni 16

Grsoy, Kenan 329

Engels, Friedrich 13,14,15,16,19,26,55,59,62,

Halman, Talat Sait 687

63, 65, 69, 125,176, 361,411,594, 611

Hmid Bey 30

Epiktetos 254

Hanerliolu, Orhan 128,129

Erda, Bora 51

Haan Sabbah 467

Erdin, Fahri 86, 346,439, 591

Hegel, G. W. F. 16,19, 33, 53, 69, 325,326,469,

Erdoan, Asl 892, 893,922, 923, 929

616, 819, 888, 889, 892, 905, 940

Hemigway, Ernest 831

Kemal, Yaar 253, 405,406,407,410,687

Herakleitos 63

Kepler, Johannes 16, 472

Herzen, Aleksandr 1.408

Kerennskiy, Aleksandr 679

Hzlan, Doan 36,127,687

Kray, Mubeccel B. 71

Hilav, Selahattin 54

Kvlcml, Kadir 536

Hipokrat 833

Kvlcml, Hikmet 130

Hisar, Abdlhak inasi 142

Kierkegaard, Soren 901

Hitler, Adolf 914

Kizirolu 409

Hugo, Victor 125, 328

Kocagz, Samim 688

Hsn Bey 30

Konfiiys 16

lgaz, Rifat 481,581, 640, 859

Krolu 409

Ivanov, Vsevolod 17

Kremonal Cerrad 833

!bn el-Heysem 833

Kubal, Nail 246

bn Haldun 23

Kulin, Aye 555, 557

ibn Rd 16,26

Kundera, Milan 171

bni Sina 26

Kurdakul, kran 65, 68

leri, Selim 40,42, 58, 59, 64, 65, 68,145,176,253,

Kk, Yaln 52,170,171,172,924, 925

298,406, 890, 891,894, 928

Kr, Pnar 40, 42,145,176, 253,406,822, 823,890,

ilhan, Attila 407, 687

891

ilkin, Metin 180

Latacz, Joachim 324, 325

nce, zdemir 559,560

Lenin, V. . 19, 55, 56,69, 679,888,906

skender 824

Lermontov, Mihail Y. 324

yiler, Orhan 619

Lessing, G. E. 19

James, Henry 843

Levi, Carlo 909

Joyce, James 164,170

Livaneli, Zlf 406

Kafka, Franz 170, 860

Locke, John 27,63

Kagan, Moissej 31, 34, 324,411,819,820,888, 889

London, Jack 536,537, 916

Kant, Immanuel 16,905

Lukcs, G. 7,16,38, 56, 58, 59,60,61,167,168,

Karagz, Sanem 302

240, 325, 425, 472, 606, 691, 696, 727, 818, 821,

Karaosmanolu, Yakup Kadri 31,41,56,192, 259,

834, 892, 893, 899, 902, 907, 908, 911, 924, 932

262, 358, 412, 413, 462, 474, 517, 761, 763, 765,

Luxemburg, Rosa 29

838, 859, 910, 911,913, 916

Maden, Perihan 106

Karasu, Bilge 825, 827, 928,929

Mahfuz, Necip 875

Karay, Refik Halid 304, 352,359,600

Mahmud, S.F. 22

Kardlar, Ahmet 142, 253

Mann, Thomas 7, 426,932,933

Kautsky, Minna 361

Margulies, Roni 64

Kavuku, Cemil 300

Marks (Marx), Karl 13,18,19,47,48,49, 53, 54, 69,

Kefeli, Emel 911,912, 913

125,172, 407, 616, 660

Kemal Tahir 30,176, 367, 407

Mehmet Rauf 754

Kemal, Orhan 72,111, 266, 309, 414,415, 523, 637,

Memet Fuad 239, 494,687,689

859, 863, 880, 881, 893

Mengolu, Takiyettin 129

943

Meri, Nezihe 305, 859

Reich, Wilhelm 407

Mntzurl, Hagop 333,440, 881, 883

Robbe-Grillet, A. 161,166,167,169,170

Michangelo 328

Rolland, Romain 7

Milton, John 48

Rousseau, Jean Jacques 13,129,324

Moran, Berna 35, 36, 37,172

Russell, Bertrand 33

Muhteremolu (lgaz), Afet 862

Ruen Hakk 348,885

Mungan, Murathan 58, 253,254

Sabahattin Ali 894, 896

Namk Kemal 28,246, 262

Saint Pierre, Michel de 594

Napolyon 27,472, 606, 728, 824

Sami Paazade Sezai 246, 248

Nazm Hikmet 879, 925

Sarraute, Nathalie 164,165,169,170

Neruda, Pablo 144

Sartre, Jean Paul 169

Newton, Isaac 16,472

Say, Ahmet 184, 224,294, 423,424, 526

O. Henry 112

Schelling, Friedrich 905

Oba, Ali Engin 27

Schiller, Friedrich 11,12, 58, 60, 62,176, 821,843

Ockhaml William 245, 246

Schopenhauer, Arthur 905

Okuolu, Evin 858,863,877

Seghers, Anna 38,39, 40,807

Oskay, nsal 125

Seluk, lhan 467

klld 833

Sercan, Mustafa 35

mer Hayyam 467

Sezar 824

mer Seyfettin 27, 29,30, 32, 328, 329

Shelley, Percy 60

z, Erdal 687

Smith, Adam 46, 47

zer, Kemal 8

Sofokles (Sophokles) 56, 324, 325

ztoprak, Haan 922, 923

Sokrates 16, 465

zyalner, Adnan 17,31,56,66, 68,95,109,316,

Soykan, mer Naci 132,138,146,147

343, 359, 414, 446, 486, 663, 789, 791, 859, 894,

Soysal, Sevgi 31,811, 872, 890, 891

895, 916,917, 918, 937

Spartaks 21,603

Pagannini 55

Spinoza, Baruch 905

Pamuk, Orhan 17,46,51, 52,127,145,242, 251,

Steinbeck, John 611

252, 253, 254, 410, 689, 823, 824

Stendhal 125,164, 328, 358, 428, 818, 863

Passos, John Des 123,124,125

Suat Dervi 31 Sukov, Boris 61,105,124,125,1(

Paz, Octavio 328

170, 899, 911

Pazarkaya, Yksel 163,687

Sue, Eugne 125

Piere Loti 568

ahin, Haluk 5

Pir Sultan Abdal 409

enel, Aleddin 54,55, 907

Platon 16, 49,138,146,177, 900, 905

engil, Salim 438, 784, 849,850

Popper, Karl R. 63

olohov, Mihail 171, 541, 679

Pospelov, G. N. 53,469, 821, 880

Tanr, Blent 29

Proust, Marcel 164,170,838

Tark Dursun K. 174, 315, 658, 660, 894, 895

Pukin, Aleksandr 114, 324, 408

Tartaglia, Nicola 57

Raphal 55

Teber, Serol 467

Redeker, Horst 688

Tekin, Latife 35, 36,37, 253

944

Tezel, Memduh 546

Uyar, Tomris 61, 62,144,145,253, 301

Thibaudet, Albet 911

Uygur, Nermi 137,138,144

Thorwald 55

mit, Ahmet 466, 467

Tnaz, Rasim 554

ren, hsan 615,616, 617, 618,690

Timuin, Afar 467, 468, 616

Vivaldi, Antonio 329

Timur, Taner 30,405,406,407, 408,409

Walicki, Andrzej 906

Toker, Metin 136, 246

Woolf, Virginia 328

Tolstoy, Lev 26, 38,39, 40, 56,164,166,171, 357,

Yac, ner 31, 213, 290, 795, 919,920

425, 450, 470, 472, 503, 561, 597, 691, 696, 718,

Yalnda, Mehmet Ali 687

727, 731, 900,902,904, 906, 908,929 Toprak,

Yavuz, Hilmi 687

mer Faruk 97

Yldz, Ahmet 51, 52

Troyat, Henri 554, 555, 902

Yntem, Ali Canip 27, 29, 30

Tunal, smail 354

Yurdakul, Mehmet Emin 29

Turan, Medet 58,890, 891

Ycel, Haan Ali 29

Turgenyev, ivan 507, 889

Ycel, Tahsin 239

Trkali, Vedat 40, 59,176, 386

Zimmer, Heinrich 12

Ural, Yalva 687

Zola, Emile 665,894, 911

Uaklgil, Halid Ziya 255

Zweig, Stefan 818

945

NDEKLER

ESTETK KALKIMA ZERNE .................................. 5


Zamansz Kitap ............................................ : .6
Estetik Kalkma N edir...................................... 7
Estetik Kalkma Neden Zorunludur.................. 7
Bu Yapt Neden Yazld .................................... 8
Bu Yapt Nasl Hazrland.................................. 8
Gelecein Kitab................................................ 9
YAZARLIK DOUTAN M I ........................................ 11
Sakatlanmlklarn Kleleri .......................... 14
Ek-1 Yldz Gncesi ........................................ 18
DL .................................................................. 20
Milliyetiliin Douu ...................................... 26
Milli Edebiyat ................................................ 27
YARATICILIK.............................................................. 32
zlek ................................................................ 32
Ek-2 Yldz G ncesi........................................ 35
Tolstoyda Yaratma S reci.............................. 37
Bilincin Konumlar............................................ 40
Yazarn i ...................................................... 46
Ek-3 Yldz Gncesi ........................................ 51
GEREKLK............................................................ 53
Nasl Dnmeli.............................................. 53
Nasl Yanstmal.............................................. 56
Gerekilik ...................................................... 61
TOPLUMSAL ZMLEME...................................... 71
Nedensellik.................................................... 105
Ek-4 Yldz G ncesi...................................... 127
TRKE .................................................................. 128
Trkenin Serveni ...................................... 128
Trkenin Yaps .......................................... 129
Trkede E kle r.............................................. 130

946

Ek-5 Yldz Gncesi ...................................... 136


Trke Dnme .......................................... 137
Trkenin Gc ............................................ 139
Devrik T m ce................................................ 140
V e .................................................................. 141
Ksa Tmce-Uzun Tmce ............................ 141
Ek-6 Yldz Gncesi ...................................... 144
BRNC TEKL YAZMA YOLLARI............................ 148
kinci Tekil...................................................... 161
nc T ekil.................................................. 176
Ek 7-Yldz Gncesi ...................................... 177
MEKTUP .................................................... ..............187
Kout Anlatm................................................ 199
Bilincin konumu ............................................ 206
Ek-8 Yldz G ncesi...................................... 239
RGE ...................................................................... 245
Ek-9 Yldz Gncesi ...................................... 253
Ek-10 Yldz Gncesi .................................... 328
YAPITA BALARKEN.............................................. 330
Genel rge.................................................... 339
TK .......................................................................... 357
Ek-11 Yldz Gncesi .................................... 404
TPK OLAN-KARAKTER ........................................ 411
Tolstoy'da T ip -K a ra k te r.............................. 425
CANLANDIRMA........................................................ 428
Gdcrge ................................................ 450
Ek-12 Yldz Gncesi .................................... 465
ATIMA.................................................................. 469
Kiinin Kendiyle atmas............................ 470
Ek-13 Yldz Gncesi .................................... 494
KL ATIMA.............................................. 496
Ek-13 Yldz Gncesi .................................... 558
Ek-14 Yldz G n ce si.................................... 615

947

NSAN-DOA ATIMASI .......................... 561


SINIF ATIMASI ........................................ 594
Ek-14 Yldz Gncesi .................................... 687
NESNELERN BRL ............................................ 691
NESNE-KONU.......................................................... 821
Nesnelerin Babozukluu............................824
Estetik Dizilimin G zellii.............................. 829
nsan Yetisinin Yanll Kullanm .............. 830
Nesnelerin Estetik Dzenlenii...................... 843
Deiik Nesneler .......................................... 860
Zaman Dzeni .............................................. 863
Etkenler ........................................................ 879
ZLEK........................................................................ 888
12 Mart Romanlar........................................ 890
Temiz Olmayan Pencere .............................. 891
zlek-Konu .................................................... 894
nsann Yalnzl .......................................... 907
Ek-15 Yldz Gncesi .................................... 922
ZAMAN .................................................................... 924
Pratik Zaman - Teorik Zaman ...................... 925
Gereki Yaptlarda znel Zam an................ 929
Kii Adlar D izini........................................................ 941

948

ESTETK KALKIMA
CEN6Z GNDODU

Bu yaptta iki am a gttm. lki, gereki bir roman,


gereki bir yky estetik konuma getiren eleri
rneklerle gstermek. Am a u bilinmeli. Gereki roman,
gereki yk yazmak iin bunlar yeterli deildir. Yazarda
gereklii derinden kavram a gc, salkl tr bilinci, bir
de d gc olmaldr.
kinci am a okurlar iin. Trkiyede okur, bir roman,
bir yky deerlendirecek ltlerden yoksundur.
Dolaysz alglamayla holanma yeterlidir okur iin. Oysa
holanma estetik bir deer deildir.
Holanan okurla, holanlan romanlar, ykler yazan
yazar, bu, okur-yazar kilisi, Trkiyede yazn estetik
deerden drmtr.
Bu yapt, Trkiyede yazn estetik deerden dren
yazar-okur kilisine kar estetik kalkmadr.

CENGZ GUNDODU
ISBN 978-605-595-820-6

bo5 9bb2u6

NSANCIL YAYINLARI
Kkparm akkap, pek Sk. Zafer Han, No.10 Beyolu-stanbul
Tel&Faks: 0212 249 80 19 e-m ail: insancildergisi@ hotm ail.com
w w w .insancil.com

l l . *!<!>

L .

l.ln

You might also like