You are on page 1of 157

C E NN E T T E N A K A N I R M A K

RICHARD DA W K I NS

Trkesi:
SNEM GL

VARLIK/BLM

Henry Colyear Dawkins'in (1921-1992) ansna

Ve baheyi sulamak iin cennetten bir rmak akt.


Tekvin 2:10

N D E K L ER

nsz

Saysal Irmak

13

Tm Afrika ve Torunlar

39

Saman Altndan Su Yrtmek

65

Tanr'nn Yararllk levi

97

Kopyalanma Bombas

Bibliyografya

133
157

NSZ

Sonsuza dek sren


Bilardo ve bilardo ve bilardolarn oynayan
Milyarlarca

ve

milyarlarca ve

milyarlarca

Paracn popler ad olmal, Doa.

-Piet Hein

Piet Hein fiziin klasik, saf dnyasn bu szlerle yakalam.


Ama atomik bilardo oyununda toplarn sekii rastlant sonucu,
grnte masum, belirli bir zellie sahip bir nesne
oluturduunda, evrende ok nemli bir ey gerekleiyor. Bu zellik,
kendini kopyalama yeteneidir; yani nesne, etrafndaki malzemeleri
kullanarak, kopyalamada zaman zaman olabilen kk hatalarn aynen
tekrar da dhil olmak zere, kendisinin tpatp kopyalarn
yapabilmektedir. Evrenin herhangi bir yerinde, bu benzersiz olayn
neticesinde olacak ey, Darwinci seim ve bu gezegende yaam adn
verdiimiz barok fantezidir. Asla bu kadar ok gerek, bu kadar az
varsaymla aklanmamt. Darwinci kuram yalnzca stn bir aklama
gcne sahip deildir; aklamasndaki ekonomikliin g dolu bir
zarafeti, dnyann en unutulmaz balang mitlerine bile stn
gelecek iirsel bir gzellii vardr. Bu kitab yazmaktaki amalarmdan
biri, Darwinci yaama dair modern anlaymzn esinlendirici
niteliini sergilemekti. Mitokondriyal Havva, mitolojik adandan ok
daha iirseldir.

Yaamn, David Hume'un szleriyle, "bunun zerinde dnm


tm insanlar en fazla hayran brakan" zellii Charles Darwin'in
"an mkemmel ve karmak organlar" adn verdii
mekanizmalarnn grnrdeki bir amac karmak ayrntlarla
gerekletirmeleridir. Yeryzndeki yaamn bizi etkileyen dier
zellii, bereketli eitliliidir: Tr saysna dair tahminlerle lersek,
hayatn srdrmenin on milyonlarca farkl yolu vardr.
Amalarmdan bir dieri de, "hayatn srdrme yollan"nn, "DNA
ifreli metinleri gelecee geirme yollar"yla eanlaml olduuna
okurlarm ikna etmektir. Benim "rmam" jeolojik zaman boyunca
akp kollara ayrlan bir DNA rmadr; rman iki yakasnda, tm
trlerin genetik oyunlarn snrlayan sarp yamalar eretilemesi ise
artc derecede gl ve yararl bir aklama arac oluyor.
u ya da bu ekilde, tm kitaplarm Darwinci ilkenin
neredeyse snrsz gcn aklamaya ve kefetmeye adanmtr; ilk
kendini kopyalamann sonularnn ortaya kmas iin yeterli
zamann olduu her yerde ve zamanda beliren bir gtr bu.
Cennetten Akan Irmak bu misyonu srdryor ve imdiye
kadar alakgnll kalan atomik bilardo oyununa kopyalayclar
olgusu dhil edildiinde meydana gelebilen tepkilerin yksn
dnya d bir dorua ulatryor.
Bu kitab yazarken Michael Birkett, John Brockman, Steve
Davies, Daniel Dennett, John Krebs, Sara Lippincott, Jerry Lyons
ve zellikle, izimleri de yapan eim Lalla Ward'n desteklerinden,
teviklerinden,
nerilerinden
ve
yapc
eletirilerinden
yararlandm. Kimi paragraflar daha nce baka yerlerde yaynlanan
makalelerden yararlanlarak yazlmtr. 1. Blm'deki, saysal
(dijital) ve rneksel (analog) ifreler hakkndaki blmler, 11
Haziran 1994 tarihinde The Spectator'da yaynlanan makaleme
dayanmaktadr. 3. Blm'deki, Dan Nilsson ve Susanne Pelger'n
gzn evrimi konusundaki al-

10

malaryla ilgili anlatm ise ksmen, 21 Nisan 1994'te Nature'da


yaynlanan "News and Views" (Haberler ve Grler) makalemden
alnd. Sz konusu makaleleri sipari eden bu dergilerin editrlerine
teekkr ederim. Son olarak, beni Bilimin Ustalar dizisine
katlmaya davet eden John Brockman ve Anthony Cheetham'a
teekkr ederim.
Oxford,

1994

11

1. B O L M
S A Y I S AL

I RM AK

T m halklarn kabileci atalarna dair epik efsaneleri


vardr ve bu efsaneler ounlukla, dini kltlere dnerek
resmileirler. nsanlar atalarn sayar, hatta onlara tapnrlar
bunda da hakldrlar, nk yaam anlamann anahtar
doast tanrlarda deil, gerek atalardadr. Doan tm
organizmalarn ou erikinlie ulaamadan lr. Hayatta kalp
reyen aznlk arasndan daha da kk bir aznln, bin kuak
sonra yaayan bir torunu olacaktr. Bu kck aznln aznl,
bu ata soyu sekinleri, gelecek kuaklar tarafndan ata olarak
adlandrlabilecek olan tek eydir. Atalar ender, torunlar ise
yaygndr.
Yaam olan tm organizmalar tm hayvan ve
bitkiler, tm bakteri ve mantarlar, tm srnen eyler ve bu
kitabn tm okurlar atalarna bakp, gururla yle diyebilirler:
Atalarmzdan hibiri bebeklii srasnda lmedi. Hepsi
yetikinlie eriti ve yine hepsi en azndan bir heteroseksel e
bulup iftlemeyi baarabildi.* Atalarmzdan hibiri, dnyaya
en azndan bir ocuk getirmeden, bir dman, ya da bir virs, ya
da bir uurumun kenarnda atlan yanl bir adm yznden
lmedi. Atalarmzn adalarndan binlercesi bu alardan
baarszla urad, ama bizim atalarmzdan bir tanesi bile bun(*) Aslnda, istisnala r var .Kimi hayvanlar, rnein yaprak bitleri, iftlemeden
rerler . Yapay dllenme gibi teknikler modern insanlarn iftlemeden,
hattabir diiceninden tpte dllenme am ac yla yumurta alnabileceinde n
yetikinlie erimeden ocuk sahibi olmalarn mmkn klar. Ama ou
bakmdan, vurguladm noktann geerlilii azalmaz.

lardan herhangi birinde baarsz olmad. Bunlar grnte basit


szler belki, ama bu basit szlerden pek ok sonu kyor: Tuhaf ve
beklenmedik, aklayc ve artc pek ok sonu. Btn bu konular,
bu kitabn temas olacaktr.
Tm
organizmalar
genlerini
atalarnn
baarsz
adalarndan deil, atalarndan aldklar iin, genellikle, baarl
genlere sahiptirler. Ata olmak yani, hayatta kalp remek iin
gerekenlere sahiptirler. Organizmalarn genellikle, iyi tasarlanm
bir makine bir ata olmaya urayormu gibi etkin bir biimde
ileyen bir beden retmeye eilimli genleri miras almalarnn
nedeni budur. Kularn bylesine iyi umalarnn,
balklarnn
bylesine iyi yzmelerinin, maymunlarn bylesine iyi trmanmalarnn
ve virslerin bylesine iyi yaylmalarnn nedeni budur. Yaam, seksi
ve ocuklar sevmemizin nedeni budur. Tek bir istisna olmakszn,
hepimizin tm genlerimizi,
baarl atalardan oluan, kesintiye
uramam bir soy aacndan almamzdr. Dnya, ata olmak iin
gereken eylere sahip olan organizmalarla dolar. Bu, tek cmleyle,
Darwinciliktir. Elbette Darwin bundan ok daha fazlasn sylemitir
ve gnmzde bizim syleyebileceimiz ok daha fazla ey vardr;
dolaysyla, elinizdeki kitap da bu noktada sona ermiyor.
Bir nceki paragraf derinden zarar verecek ve doal bir
ekilde yanl anlalabilir.
Atalar baarl eyler yaptklarnda,
ocuklarna aktaracaklar genlerin, sonu olarak, ebeveynlerinden
aldklar genlere gre daha stn olduunu dnmeye yatknzdr.
Sanki baarlaryla ilgili bir ey genlerine bular ve torunlarnn
umakta, yzmekte, kur yapmakta bylesine iyi olmalarnn nedeni de
budur. Yanl, tamamen yanl! Genler kullanldka deimez, ok
ender hatalar dnda, deimeden sadece aktarlr. yi genleri reten
baar deildir. Baary reten iyi genlerdir ve bir bireyin yaam boyu
yapt hibir ey genlerini etkilemez, iyi genlerle doan bireylerin
baarl
14

atalar olacak ekilde bymeleri olasl yksektir; dolaysyla, iyi


genlerin gelecee aktarlmas, kt genlere gre daha olasdr. Her
kuak bir filtre, bir szgetir: iyi genler szgeten geip bir sonraki
kuaa aktarlmaya yatkndr; kt genler ise, genellikle gen yata ya
da remeden len bedenlerde son bulurlar. Kt genler, belki de
bir bedeni iyi genlerle paylama ansna sahip olduklar iin, bir ya
da iki kuak boyunca szgeten geebilirler. Ama arka arkaya bin
szgeten baaryla gemek iin anstan ok daha fazlasna ihtiya
vardr. Art arda bin kuaktan sonra, hl varlklarn srdrenler,
byk olaslkla iyi genlerdir.
Kuaklar boyunca varln koruyan genlerin,
atalar
oluturmakta baarya ulaanlar olacan syledim. Bu dorudur,
ama kafa kartrmasna yol amadan ele almam gereken bir istisna
daha var. Kimi bireyler giderilemeyecek ekilde ksrdrlar, ama
genlerinin gelecek kuaklara geirilmesine yardm edecek ekilde
tasarlanm gibidirler, ii karncalar, arlar, yabanarlar ve termitler
ksrdr. Ata olmak iin deil, dourgan akrabalarnn, ounlukla
da erkek ve kz kardelerinin ata olmalarn salamak iin ura
verirler. Burada anlamamz gereken iki nokta var. Birincisi, tm
hayvan trlerinde kz ve erkek kardelerin ayn genlerin kopyalarn
tamalar olasl yksektir, ikincisi, szgelimi bir termitin retici mi
yoksa ksr bir ii mi olacan genler deil, evre belirler. Tm
termitler, baz evre koullar altnda ksr iilere ve baka koullar
altnda da reticilere dnmelerini salayacak genler tar. reyenler,
ksr iilerin remelerine yardm etmelerini salayan genlerin
kopyalarn aynen aktarrlar. Ksr iiler, kopyalar reyenlerin
bedenlerinde bulunan genlerin etkisiyle, srekli alrlar. Bu genlerin
ii kopyalar, kendi reyebilen kopyalarnn kuaklar aras szgeten
gemesine yardm etmek iin aba harcarlar. i termitler erkek ya
da dii olabilir; ama karn-

calarda, arlarda ve yabanarlannda iilerin tamam diidir; bunun


dnda, ilke ayndr. Biraz sulandrlm biimde bu durum, aabey
ya da ablalarn kklere bir derecede bakt eitli ku trleri,
memeliler ve dier hayvanlar iin de geerlidir. zetle, genler
szgeten yalnzca kendi bedenlerine ata olmas iin yardm ederek
deil, bir akrabann bedeninin ata olmasna yardm ederek de
geebilirler.
Balkta kullandm rmak, bir DNA rmadr ve uzam
iinde deil, zaman iinde akar. Kemik ve dokulardan deil,
bilgiden oluan bir rmaktr: kat bedenlerden deil, beden ina
etmeye ait soyut talimatlardan oluan bir rmaktr. Bilgi bedenlerden
geer ve onlar etkiler, ama yol boyunca onlardan etkilenmez.
Irman etkilenmedii tek ey, iinden akt birbirini izleyen
bedenlerin deneyimleri ve baarlar deildir. ok daha gl bir
potansiyel kirlenme kaynandan da etkilenmez: Seks.
Hcrelerinizin her birinde annenizin genlerinin yars,
babanzn genlerinin yarsyla omuz omuza durur. Annenizden gelen
genlerinizle babanzdan gelen genleriniz ok yakn bir ibirlii iinde,
sizi u anda olduunuz incelikli ve blnmez bileime
dntrrler. Ama genlerin kendileri karmaz. Yalnzca etkileri
karr. Gen, akmak ta gibi bir btnle sahiptir. Bir sonraki
kuaa geme zaman geldiinde, belli bir ocuun bedenine ya
gider, ya da gitmez. Babadan alnan genlerle anneden alnan genler
karmaz; birbirlerinden bamsz olarak, yeni bir kombinasyona
girerler. Bedeninizdeki belli bir gen ya annenizden gelmitir, ya da
babanzdan. Ayrca, drt byk ebeveyninizin yalnzca birisinden;
sekiz byk byk ebeveyninizin yalnzca birisinden, gelmitir, vb.
Gen rmaklarndan sz ettim; ama ayn ekilde, jeolojik
zaman iinde ilerleyen iyi bir yolda topluluundan da sz edebi
liriz. reyen bir halkn tm genleri, uzun vadede, birbirlerinin

16

yoldadr. Ksa vadede, ayr bedenlerde barnr ve geici olarak, o


bedeni paylaan dier genlerin daha yakn yoldalar olurlar. Genler
ancak, trn setii belirli yaam tarz iinde yaama ve reme
becerisine sahip bedenler ina etmeyi baarrlarsa alar boyunca
varlklarn srdrebilirler. Ama bundan fazlas da var. Bir gen,
varln srdrebilmek iin, ayn trdeki ayn rmaktaki dier
genlerle birlikte alma hecelisine sahip olmaldr. Uzun vadede
varln korumak iin, iyi bir yolda olmaldr. Ayn rmaktaki dier
genlerin yannda ya da arka plannda baarl olmaldr. Baka bir
trn genleri baka bir rmaktadr. Birbirleriyle en azndan, ayn
anlamda iyi geinmeleri gerekmez,
nk ayn bedenleri
paylamak zorunda deildirler.
Bir tr tanmlayan zellik, herhangi bir trn tm
yelerinin ilerinden ayn gen rmann gemesi ve bir trdeki tm
genlerin birbirlerine iyi yoldalk etmeye hazr olmalarnn
gerekmesidir. Mevcut bir tr ikiye ayrldnda, yeni bir tr var olur.
Gen rma zamanla atallanr. Genin bak asndan trleme, yeni
bir trn balangc, "elveda" anlamna gelir. Ksa bir ksm ayrlma
dneminden sonra, iki rman yollar sonsuza dek ya da biri kumda
kuruyup yok olana dek, ayrlr. ki rmaktan birinin kylar arasnda
emniyette olan su, cinsel yeniden birlemeyle tekrar tekrar karr.
Ama asla kylarn aarak baka bir rma kirletmez. Bir tr
blndkten sonra, iki ayr gen dizisi artk yolda deildir. Artk
ayn bedenlerde bulumazlar ve iyi geinmelerine gerek yoktur.
Aralarnda hibir iliki kalmamtr; burada iliki, szlk anlamyla,
geici tatlar olan bedenleri arasndaki cinsel iliki anlamna
gelmektedir.
ki tr neden blnr? Genlerinin ebediyen ayrlmalarn
balatan ey nedir? Irman blnmesine ve iki kolun bir daha asla
birlemeyecek ekilde ayrlmasna yol aan nedir? Ayrntlar
tartmaldr, ama en nemli unsurun rastlantsal corafi ay-

Ce nne tt en A k a n Irmak. F: 2

17

rlma olduundan kimsenin kukusu yok. Gen rma zaman iinde


akar, ama genlerin fiziksel olarak yeniden elemesi salam bedenlerde
gerekleir ve bedenler de uzamda bir yer kaplar. Kuzey
Amerika'daki bir gri sincap ingiltere'deki bir gri sincapla karlarsa,
iftleebilir.
Ama karlamalar pek olas deildir.
Kuzey
Amerika'daki gri sincap genlerinin rma, ngiltere'deki gri sincap
genlerinin rmandan bin millik bir okyanusla ayrlmtr. Frsat
kmas durumunda iyi yoldalar gibi davranmalar mmknse de, iki
gen grubu aslnda artk yolda deildir. Vedalamlardr, ama bu
henz geri dn olmayan bir ayrlk deildir. Ancak iki rman
birka bin yl daha ayr kalmas durumunda, sincaplarn, karlasalar
bile artk gen dei tokuu yapamayacak kadar, birbirlerinden
uzaklamalar olasdr. Burada "uzaklama", uzamda deil de
badarlk asndan ayrlma anlamna gelir.
Gri sincaplarla kzl sincaplar arasndaki daha eski tarihli
ayrln ardnda da byk olaslkla buna benzer bir ey yatmaktadr.
Bu iki tr iftleemez.
Avrupa'nn baz blgelerinde corafi
bakmdan birlikte yaarlar, ama karlamalarna ve zaman zaman
muhtemelen yiyecek yznden birbirlerine kafa tutmalarna ramen,
iftleerek dourgan yavrular retmeleri mmkn deildir. Genetik
rmaklar birbirlerinden ok uzaa srklenmitir ve bu da, genlerin
bedenlerin iinde birbirleriyle ibirlii yapmaya artk uygun olmad
anlamna gelir. Pek ok kuak nce, gri sincaplarla kzl sincaplarn
atalar ayn bireylerdi. Ama birbirlerinden corafi olarak ayrldlar
belki bir silsilesiyle, belki sularla ve sonunda, Atlantik Okyanusu'yla.
Ve genetik gruplar birbirinden ayr geliti. Corafi ayrlk bir
uyumsuzluk yaratt. yi yoldalar, kt yoldalara dnt (ya da
eleme amacyla karlatklarnda, kt yoldalar olduklar ortaya
kacaktr). Kt yoldalar giderek daha da ktleti ve sonunda,
yolda olmaktan ktlar. Vedalamalar

nihai oldu. ki rmak artk birbirinden ayr akyor ve giderek daha


da ayrlacaklar. Bizim atalarmzla fillerin atalar; ya da, (bizim de
atalarmz olan) devekuu atalaryla, akreplerin atalar arasndaki, ok
daha nceleri yaanan ayrlmann ardnda da ayn yk yatyor.
u anda DNA rmann belki de otuz milyon kolu var, nk
yeryzndeki tr saysnn bu kadar olduu tahmin ediliyor. Ayrca,
varln koruyan trlerin, balangtan imdiye dek yaam olan
trlerin yaklak % 1'ini oluturduu sanlyor. Demek ki, btn DNA
rmandan milyar kol km. Gnmzdeki otuz milyon rmak
kolu, geri dn olmayacak ekilde birbirinden ayr. Bunlarn pek
ou kuruyup yok olmaya mahkmdur, nk trlerin ounun
soyu tkeniyor. Otuz milyon rma (sz uzatmamak iin, rmak
kollarna da rmak diyeceim) gemie doru izlerseniz, birer birer
baka rmaklarla birletiklerini grrsnz. nsan genleri rma
empanze genleri rmayla yedi milyon yl nce, goril genleri
rmayla yaklak olarak ayn zamanlarda birleir. Birka milyon yl
daha geriye gidildiinde, Afrikal insansmaymunlarla paylatmz
rmamza orangutan genleri rma karr. Daha da geri
gidildiinde, bir gibon genleri rmayla birleiriz; aknt ynnde
bir dizi farkl gibon ve siyamang trlerine blnen bir rmaktr bu.
Daha da eskilerde genetik rmamz; tekrar ileriye doru
izlendiinde Eski Dnya maymunlar, Yeni Dnya maymunlar ve
Madagaskar lemurlar kollarna ayrlacak olan rmaklarla birleir.
Daha da gerilerde, dier nemli memeli gruplarna giden rmaklarla
birleir: Kemirgenler, kediler, yarasalar, filler. Bundan sonra,
srngenlerin, kularn, ikiyaayllarn (hem suda hem karada
yaayanlarn),
balklarn, omurgaszlarn eitli trlerine giden
rmaklarla birleiriz.
Burada, rmak eretilemesi hakknda ihtiyatl olmamz
gereken nemli bir yn var. Tm memelilere giden yol ayrmn

dnrken szgelimi, yalnzca gri sincaba giden rman tersine


ok byk, Mississippi-Missouri rmaklar boyutunda bir ey tasavvur
etmeye eilim duyarz. Ne de olsa memeli kolu cce sivrifareden
file, yeraltndaki kstebeklerden aa tepelerindeki maymunlara
tm memelileri retene dek srekli dallanp budaklanacaktr. Irman
memeli kolu binlerce nemli ana suyolunu besleyecektir; bu
durumda, son derece byk, alayarak akan bir rmaktan baka ne
olabilir? Ama bu imge temelden yanltr. Tm modern memelilerin
atalarnn memeli olmayanlardan ayrlmalar, baka herhangi bir
t rlemeden daha nemli deildi. 0 dnemde yaam bir doa
bilimci bunu fark etmeyebilirdi. Gen rmann yeni kolu, krmz
sincap gri sincaptan ne kadar farklysa,
memeli olmayan
kuzenlerinden en fazla o kadar farkl olan kk bir gece yarat
trn barndran bir sznt olacakt. Ata memeliyi ancak sonradan
geriye baktmzda memeli olarak gryoruz. 0 gnlerde yalnzca,
memeli benzeri srngen trlerinden biri olarak ve belki de
dinozorlara yem olan dier kk, uzun burunlu, bcekillerden pek
de farkl grnmemi olsa gerek.
Tm byk hayvan gruplarnn atalar arasndaki daha
nceki ayrlma da ayn derecede snk gemi olmal: Omurgallar,
yumuakalar, kabuklular, bcekler,
halkal solucanlar, yass
solucanlar, denizanas vb. Yumuakalara (ve dierlerine) gidecek
olan rmak, omurgallara (ve dierlerine) gidecek olan rmaktan
ayrldnda, (muhtemelen solucan benzeri) iki yaratk grubu
iftleebilecek kadar birbirinin benzeri olmalyd. iftlememelerinin
tek nedeni, belki de daha nceleri birleik olan sular ayran bir
toprak paras gibi bir corafi engelle rastlantsal olarak
birbirlerinden ayrlmalaryd. Bir grubun yumuakalar, dierinin de
omurgallar reteceini kimse tahmin edemezdi. ki DNA rma
birbirinden ancak ayrlabilmi dereciklerdi ve iki hayvan grubunu
ayrt etmek olanakszd.

Hayvanbilimciler bunlar bilir, ama yumuakalar ve


omurgallar gibi gerekten byk hayvan gruplar zerinde
dnrken bazen unuturlar. ki byk grup arasndaki ayrm ok
nemli bir olay olarak grme eilimindedirler. Hayvanbilimcilerin bu denli yanlabilmelerinin nedeni, hayvanlar krallnda- ki
her byk ayrmn, genellikle Almanca Bauplan szcyle
tanmlanan, alabildiine benzersiz bir eyle donanm olduu
inancyla yetitirilmeleridir. Bu szck sadece "plan tasla"
anlamna gelmekle birlikte, yaygn olarak bilinen bir teknik terim
haline gelmitir ve Oxford ngilizce Szl'nn mevcut basmnda
henz yer almamasna karn, ben bunu ngilizce bir szck gibi
kullanacam. (Bu szckten baz meslektalarm kadar
holanmadm iin, yokluunda hafif bir Schadenf-reude frissonuna.*
kapldm itiraf etmeliyim; bu iki yabanc szck Oxford'da var,
demek ki, szck ithaline kar sistematik bir nyarg sz konusu
deil.)
Teknik adan "bauplan" genellikle "temel yap plan"
olarak evrilir. Zarar verici olan, "temel" szcnn kullanlmasdr
(ya da ayn ekilde, derinlik gstergesi olarak Almanca'ya
bavurulmasdr). Bu, hayvanbilimcilerin ciddi hatalar yapmalarna
yol aabilir.
rnein, bir hayvanbilimci, Kambriyen dnemdeki (yakla
k alt yz milyon ile be yz milyon yl ncesi arasndaki zaman)
evrimin, sonraki dnemlerdeki evrimden tamamen farkl bir sre
olmas gerektiini ne srmt. Ona gre gnmzde yeni trler
oluuyordu; Kambriyen dnemde ise yumuakalar ve kabuklular
gibi byk gruplar ortaya kmaktayd. Ne kadar bariz bir mantk
hatas! Yumuakalar ve kabuklular gibi birbirlerinden tamamen
farkl olan yaratklar bile aslnda, ayn trn corafi olarak ayrlm
gruplaryd. Bir sreliine,
(*)

Scha d en freu d e

(Aln.):

Bakasnn

zntsne sevinmek.

ve geici heyeca n , duygu sal olarak titreme, rperm e . (.N)

F iss on( F r.) : ani

karlatklarnda
iftleebilirlerdi;
ama
karlamadlar.
Milyonlarca yl ayr olarak evrimletikten sonra,
modern
hayvanbilimcilerin geriye bakyla imdi yumuakalar ve
kabuklulara zg olarak tandmz zellikleri edindiler.
Bu
zellikler, gsterili "temel yap plan" ya da "bauplan" unvanyla
saygnlatrlyor. Ama hayvanlar krallnn nemli "bauplan"lan
ortak kkenlerinden aamal olarak uzaklatlar.
Kukusuz, evrimin ne denli aama aama ya da "srayarak
cereyan" ettii konusunda, ok sz edilse de aslnda nemsiz olan
bir uyumazlk var. Ama kimse, hi kimse, evrimin tek bir admda
yepyeni bir "bauplan" yaratacak kadar srayarak cereyan ettiini
dnmyor. Szn ettiim yazar 1958'de yazyordu. Gnmzde
pek az hayvanbilimci aka onun gr n benimseyecektir; ama
bazen byk hayvan gruplarnn, bir ata nfusunun rastlantsal bir
corafi yaltm srasnda birbirinden ayrlmasyla deil de,
Athena'nn Zeus'un bandan domas gibi, sanki kendiliinden ve
mkemmel ekilde ortaya kmasndan sz ederek bunu dolayl olarak
yapyorlar.*
Molekler biyoloji almalar byk hayvan gruplarnn
birbirlerine eskiden sandmzdan ok daha yakn olduklarn
gsterdi. Genetik ifreyi, bir dildeki altm drt szcn (drt
harfli bir alfabenin altm drt olas lemesi) baka bir dildeki yirmi
bir szce (yirmi aminoasit ve bir noktalama iareti) haritaland bir
szlk olarak grebilirsiniz. Ayn 64:21 lekli haritaya ans eseri
iki kez ulama olasl bir milyon x milyon x milyon x milyon x
milyonda birden azdr. Ama imdiye dek incelenmi tm hayvan,
bitki ve bakterilerde genetik ifre tamamen ayndr. Yeryznde
yaayan tm canllar kesinlikle tek bir atadan gelmilerdir. Buna
kimse kar kmayacaktr, ama yalnzca ifrenin kendisi deil,
genetik bilginin ayrntl
(*)

Okurlarn. Stephen J . Gould'u n Burg ess'i n Tortulu ist Kambriye n faunas


hakkndaki

gzel anlats

tutmalar yararl olabilir.

Wonderful L ife 'a

bavururke n

bu

noktalan aklda

dizgeleri de incelendiinde, rnein bceklerle omurgallar arasnda,


artc derecede yakn baz benzerlikler ortaya kyor. Bceklerin
yap plannn blmeli olmasndan hayli karmak bir genetik
mekanizma sorumludur. Memelilerde de esrarengiz bir ekilde benzer
bir genetik mekanizma paras bulundu. Molekler bak asndan,
tm hayvanlar birbirlerinin ve hatta bitkilerin yakn akrabasdr. Uzak
akrabamz bulmak iin bakterilere kadar uzanmak gerekir; onlarda
bile genetik ifre bizimkinin aynsdr. "Bauplan"larn anatomisinde
deil de, genetik ifrede bylesine hassas hesaplamalar
yapabilmemizin nedeni, genetik ifrenin tamamen saysal (dijital)
olmasdr ve rakamlar da tam olarak sayabileceiniz eylerdir. Gen
rma saysal bir rmaktr ve imdi, bu mhendislik teriminin ne
anlama geldiini aklamalym.
Mhendisler saysal (dijital) ve rneksel (analog) ifreler
arasnda nemli bir ayrm yaparlar. Pikaplarda ve teyplerde ve
yakn zamanlara dek ou telefonda rneksel ifre kullanlmtr.
Kompakt disklerde,
bilgisayarlarda ve ou modern telefon
sisteminde ise saysal ifre kullanlr. rneksel bir telefon isteminde,
havadaki srekli dalgalanan basn dalgalan (sesler), yine bir telde
dalgalanan voltaj dalgalarna aktarlr. Plak da benzer bir ekilde
alr: Dalgal plak oluklar pikap inesinin titremesine yol aar ve
inenin hareketleri mukabil voltaj dalgalanmalarna aktarlr. Hattn
dier ucunda bu voltaj dalgalar, bizim duyabilmemiz iin, telefonun
kulaklnda ya da pikabn hoparlrnde titreen bir zarla yeniden
hava basnc dalgalarna dntrlr. ifre basit ve dorudandr:
teldeki elektrik dalgalanmalar havadaki basn dalgalanmalaryla
orantldr. Telden, belli snrlar iinde, tm olas voltajlar geebilir
ve aralarndaki farklar nemlidir.
Saysal bir telefonda yalnzca iki olas voltaj ya da 8 ve
256 gibi, olas voltajlarn baka bir kesikli says telden ge-

23

er. Bilgi voltajlarda deil, kesikli say dzeylerinin ablonundadr.


Buna Darbe Kod Modlasyonu (Pulse Code Modulation) denir.
Herhangi bir zamanda gerek voltaj, szgelimi sekiz nominal
deerden birine nadiren tam olarak eit olacaktr; ama alc cihaz
bunu saptanm voltajlarn en yaknna yuvarlayacak ve bylece, hat
boyunca iletim kt olsa bile, hattn dier ucunda ortaya kan ey
hemen hemen mkemmel olacaktr. Yapmanz gereken tek ey,
rasgele dalgalanmalarn alc cihaz tarafndan yanl dzey olarak
yorumlanmasn nlemek iin kesikli say dzeylerini birbirinden
yeterince uzak yerletirmektir. Saysal ifrelerin byk erdemi budur
ve iitsel ve grsel sistemler ve genelde biliim teknolojisi bu
nedenle giderek saysallamaktadr. Tabii ki, bilgisayarlarda yaplan
her eyde saysal ifreler kullanlr. Kolaylk salamak amacyla, ikili
bir ifre kullanlr; yani, 8 ya da 256 yerine, sadece iki voltaj dzeyi
vardr.
Saysal bir telefonda bile, ahizenin az ksmndan giren ve
kulak ksmndan kan sesler hava basncndaki rneksel dal
galanmalardr. Saysal olan, bir santraldan dier santrala giden
bilgidir. rneksel deerleri mikrosaniyesi mikrosaniyesine, kesikli
darbe dizinlerine saysal olarak kodlanm rakamlara
dntrecek bir tr ifre oluturulmas gerekir. Telefonda sevgilinize
yakardnzda sesinizdeki her ayrnt, her kslma, her tutkulu i
geiri ve her istekli ton telde yalnzca saylar eklinde iletilir. Saylar
sizi gzyalarna boabilir tabii, yeterince hzl ifrelenip zlrse.
Modern elektronik devre anahtarlar ylesine hzldr ki, hat zaman,
bir satran ustasnn zamann srayla yirmi oyun arasnda
bltrmesi gibi, dilimlere blnebilir.
Bylece, ayn telefon
hattna, grnrde ezamanl, ama aslnda elektronik olarak ayrlm
binlerce kesintisiz konuma sdrlabilir. Ana veri hatt ki
gnmzde bunlarn ou tel deil, ya bir tepeden dierine dorudan
aktarlan, ya

24

da uydularla yanstlan radyo yaynlardr byk bir say r


madr. Ama bu ustaca elektronik ayrm sayesinde, ayn rmak
kylarn ancak yzeysel anlamda paylaan binlerce saysal rmak
vardr tpk, ayn aalan paylaan ama asla genlerini kartrmayan
krmz ve gri sincaplar gibi.
Mhendislerin dnyasnda rneksel sinyallerin kusurlar,
srekli kopyalanmadka, fazla nem tamaz. Bir teyp kaydnda
glkle fark edebileceiniz bir czrt olabilir ama sesi
ykseltirseniz czrty da ykseltir, ayrca yeni grltler de
eklersiniz. Ama kaseti baka bir kasete ve ardndan bunu da baka
bir kasete ekerseniz, yz "kuak" sonra geriye sadece tek korkun
bir czrt kalr. Tm telefonlarn rneksel olduu zamanlarda buna
benzer bir sorun yaanrd. Uzun bir hat boyunca, tm telefon
sinyalleri zayflar ve yaklak her yz milde (160 km) bir
ykseltilmeleri gerekir. rneksel sistemlerin kullanld gnlerde bu
nemli bir hata kaynayd, nk her ykseltme aamasnda arka
plandaki czrt oran ykseliyordu. Saysal sinyallerin de
ykseltilmesi gerekir. Ama daha nce grdmz nedenden dolay,
ykseltme hata getirmez: her ey, araya ka ykseltme istasyonu
girerse girsin, bilginin mkemmel ekilde iletilmesini salayacak
ekilde dzenlenebilir. Yzlerce milde bile czrt artmaz.
ocukluumda annem bana sinir hcrelerimizin bedenimizin telefon
telleri olduunu sylemiti. Ama bunlar rneksel midir, yoksa
saysal m? Aslnda, ikisinin ilgin bir bileimidir. Sinir hcresi,
elektrik teli gibi deildir. Kimyasal deiim dalgalarnn, yerde
hrdayarak yanan dinamit fitili gibi getii uzun, ince bir tptr
yalnzca, fitilin tersine, sinir ksa zamanda toparlanr ve ksa bir
dinlenme dneminden sonra yeniden atelenerek hrdayabilir.
Dalgann mutlak bykl fitilin ss sinir iinde hzla
ilerlerken ini ve klar gsterebilir, ama ifre bunu gz ard eder.
Saysal bir telefondaki iki

25

kesikli voltaj dzeyi gibi, kimyasal darbe ya vardr ya da yoktur.


Sinir sistemi bu adan saysaldr. Ama sinir drtleri bit'lere
dntrlmez: Kesik ifre saylar halinde bir araya gelmezler.
Bunun yerine, mesajn gc (sesin ykseklii, n parlakl, hatta
belki duygunun verdii strap) drtlerin hz olarak ifrelenir.
Mhendislerin
Darbe Frekans Modlasyonu (Pulse Frecjuency
Modulalion) adn verdikleri bu sistem. Darbe Kod Modlasyonunun
benimsenmesinden nce yaygnd.
Darbe hz rneksel bir niceliktir, ama darbeler saysaldr:
ya vardrlar, ya da yokturlar; ortas olmaz. Sinir sistemi de,
herhangi bir saysal sistem gibi bundan yararlanr. Sinir hcre
lerinin alma ekli nedeniyle, her yz milde deil, her mili
metrede, ykselticiye edeer olan bir ey omurilikle parma
nzn ucu arasnda sekiz yz ykseltici istasyon vardr. Sinir
drtsnn mutlak ykseklii yanan fitil dalgas nemli olsayd,
mesaj, brakn bir zrafann boynunu, insan kolu kadar mesafe
alana dek bile tannmayacak denli bozulurdu. Ykseltmedeki her
adm, bir kaset kaydndan sekiz yz kez kaset kayd karldnda
olaca gibi, daha ok rasgele hata getirirdi. Ya da, bir fotokopinin
fotokopisinden fotokopi ektiinizde olaca gibi: Sekiz yz fotokopi
"kuandan" sonra, geriye yalnzca gri bir leke kalr. Saysal
ifreleme, sinir hcresinin sorununa tek zm sunar ve doal
seim de bunu gereince benimsemitir. Ayn ey genler iin de
geerlidir.
Genin molekler yapsn ortaya karan Francis Crick ve
James Watson, bence Aristoteles ve Eflatun gibi yzyllarca
onurlandrlrlardr. Kendilerine "fizyoloji ya da tp" dalnda
Nobel dl verilmiti ve bu doru olmakla birlikte neredeyse
nemsiz bir konudur. Srekli devrimden sz etmek kendi iinde
bir eliki gibi grnebilir, ama bu iki gen adamn 1953'te
balatt dnce deiiminin dorudan sonucu olarak, yalnzca
tp deil, tm yaam anlaymz tekrar tekrar
26

devrim yaamay srdrecektir. Genler ve genetik hastalklar,


buzdann ancak ucudur. Watson-Crick sonras molekler biyolojinin gerek devrimci yn, saysallam olmasdr.
Watson ve Crick'ten sonra, genlerin ok kk i yaplar
iinde saf saysal bilgiden oluan uzun diziler olduunu rendik.
Dahas, sinir sistemindeki gibi zayf bir anlamda deil,
bilgisayarlardaki ve kompakt disklerdeki gibi, tam ve kuvvetli
anlamda saysaldrlar. Genetik ifre, bilgisayarlardaki gibi ikili ya da
baz telefon sistemlerindeki gibi sekiz dzeyli bir ifre deil, drt
simge ieren drtl bir ifredir. Genlerin makine ifresi artc
ekilde bilgisayara benzer. Jargon farkllklar bir yana braklrsa,
bir molekler biyoloji dergisinin sayfalar, bilgisayar mhendislii
dergisinin sayfalaryla kartrlabilir. Yaamn ta zndeki bu saysal
devrim, dier pek ok sonucunun yan sra, vitalizme de canl
maddenin cansz maddeden tamamen ayr olduu inancna
ldrc bir darbe vurdu.
1953'e dek, canl protoplazmada temelden gizemli bir ey
ol duuna inanmak hl mmknd. Artk deil. Mekanik bir
yaam grne en batan yatkn olan felsefeciler bile, en cretkr
hayallerinin
bylesine
gerekleeceini
ummaya
cesaret
edememilerdir.
Aadaki bilimkurgu yks, gnmzdekinden yalnzca
biraz daha hzl bir teknoloji olmas artyla, geree dnebilir.
Profesr Jim Crickson kt niyetli bir yabanc g tarafndan
karlr ve biyolojik sava laboratuvarlarnda almaya zorlanr.
Uygarl kurtarmak iin d dnyaya ok gizli bir bilgi iletmek
zorundadr, ama normal iletiim kanallarna ulamas mmkn
deildir. Bir tek kanal hari. DNA ifresi, tm byk ve kk
harfleriyle ngiliz alfabesi ve ayrca on rakam, bir aralk karakteri
ve bir nokta iin yeterli olacak altm drt adet l "kodon"
ierir. Profesr Crickson laboratuvar rafn-

27

dan ldrc bir grip virs alr ve virsn genomuna d dn


yaya iletmek isledii mesajn tam metnini mkemmel ngi
lizce cmleler halinde ykler . Kolayca t anna bilecek bir " bay
rak " dizini diyelim ki , ilk on asal sayy ekleyerek ,
yklenmi genomda mesajm tekrar tekrar yineler. Sonra kendi
si ne virs bulatrr ve insanlarla dolu bir odada haprr .
Tm dnyaya bir grip dalgas yaylr ve uzak lkeler deki tp
laboraluvarlarnda, bir a tasarlamak amacyla genomun dizinini
zme almalar balar . Ksa srede , genomda srekli tekrar
lanan garip bir model olduu anlalr. Sonunda birisi kendi
liinden olumas mmkn olma yan asal saylardan kukula
narak , ifre zme tekniklerini uygulamaya karar verir . Bu
noktadan sonra , Profesr Crickson' n tm dnyaya haprklarla
yaylan ingilizce metninin tamamnn okunmas uzun srmeye
cektir .
Gezegenimizdeki her trl yaa mn evrensel sistemi
olan genetik sistemimiz, zne dek saysaldr, insan genomunun
u anda " p " DNA'yla yani, bedenin, en azndan allm
ekilde kullanmad DNA'yla dolu blmleri ne Yeni Ahit' i n
tamamn szc szcne ifreleye bilirsiniz. Bedeninizdeki
her hcrede, krk alt dev veri kaset inin e deeri bulunur ve
bunlar, ezamanl olarak alan bir sr okuma kafasyla saysal
karakterleri okuyup durur. Tm hcrelerde bu kaset ler
kromozomlar ayn bilgiyi ierir; ama farkl hcre trlerindeki
okuyucu kafalar, kendi uzmanlam amalar iin, veri tabannn
farkl paralarn ararlar. Kas hcreleri bu nedenle karacier
hcrelerinden farkldr. Ruh gdml bir yaam gc, zonklayan,
inip kalkan, reyen, protoplazmik, gizemli bir pelte yoktur.
Yaam yalnzca, bit' ler dolusu saysal bilgidir.
Genler, saf bilgidir hibir bozulmaya da anlam deimesi
olmadan ifrele ne bilen, yeniden ifrele ne bilen ve zlebilen
bilgi. Saf bilgi kopyalanabilir ve saysal bilgi olduu iin, kop-

yalama hassasiyeti ok yksek olabilir. DNA karakterleri, modern


mhendislerin yapabilecekleri her eyle boy lebilecek bir
hassasiyetle kopyalanr. Kuaklar boyunca, yalnzca arada bir
eitlilii artracak kadar hatalarla, srekli kopyalanrlar. Bu
eitlilik iinde, bu ifrelenmi bileimlerden, dn yada says
artanlar bedenlerin iinde ifreleri zlp emirlerine uyulduunda,
bu bedenlerin ayn DNA mesajlarn korumak ve yaymak iin etkin
admlar atmalarn salayan bileimler olacaktr. Biz yani tm
canllar programlamay yapan saysal veritabann oaltp yaymaya
programlanm, varkalm amal makineleriz. Darwincilik imdi, saf,
saysal ifre dzeyinde varln srdrenlerin varkalm anlamna
geliyor.
Geriye bakldnda, bunun baka trl olamayaca gr
lr. rneksel bir genetik sistem dnlebilirdi. Ama art arda
kuaklar boyunca srekli kopyalanan rneksel bilgiye ne olduunu
grdk. 'Kulaktan Kulaa' oyunundaki gibi; rneksel sistemler
ykseltilmi telefon sistemleri, yeniden kopyalanm kasetler,
fotokopilerin fotokopileri
giderek biriken bozul maya kar
ylesine savunmaszdr ki, kopyalama, snrl bir kuak saysnn
tesinde srdrlemez. Genler ise on milyon kuak boyunca,
neredeyse hi bozulmadan kendilerini kopyalayabilirler.Darwinciliin
ie yaramasnn tek nedeni doal seiminin ayklad ya da
koruduu kesikli mutasyonlar bir yana kopyalama sisteminin
mkemmel oluudur. Yalnzca saysal bir genetik sistem jeolojik
alar boyunca Darwincilii srdrebilir. Bin dokuz yz elli , yani
ikili sarmaln kefedildii yl, yalnzca mistik ve gerici yaam
grlerinin
sonu olarak grlmeyecek; Darwinciler
bunu,
konularnn en sonunda saysallat yl olarak grecekler.
Jeolojik zaman boyunca tm grkemiyle akan ve milyar
kola ayrlan saf saysal bilgi rma, gl bir imgedir. Ama yaamn
tandk zelliklerinden nerede ayrlr? Bedenleri, elleri
29

ve ayaklan, gzleri ve beyinleri ve kedi byklarn, yapraklar ve


gvdeleri ve kkleri nerede brakr? Bizden ve paralarmzdan
nerede ayrlr? Biz biz hayvanlar, bitkiler, tekhcreliler, mantarlar
ve bakteriler aralarndan saysal veri dereciklerinin akt kylar
myz? Bir adan, evet. Ama daha nce de belirttiim gibi, bundan
fazlas da var. Genler yalnzca kendilerinin kuaklar boyunca akan
kopyalarn retmiyor. Bedenlerin iinde zaman geiriyor ve
kendilerini iinde bulduklar, birbirini izleyen bedenlerin eklini ve
davrann etkiliyorlar. Bedenler de nemlidir.
rnein bir kutup aysnn bedeni, saysal bir akarsu iin
bir ift dere kysndan ibaret deildir.
Ayn zamanda, ay
boyutunda karmakl olan bir makinedir. Kutup aylar nfusunun
tm genleri, zaman iinde itiip kakan iyi bir yolda topluluudur.
Ama tm zamanlarn, topluluun dier tm yelerinin yannda
geirmezler; topluluu oluturan kme iinde e deitirirler.
Topluluk, topluluktaki dier genlerle karlama olasl bulunan
genler kmesi olarak tanmlanr (ama dnyadaki dier otuz milyon
topluluun herhangi birisinin bir yesiyle karlamayacaktr).
Gerek bulumalar her zaman, bir kutup aysnn bedenindeki bir
hcrede gerekleir. Bu beden ise, pasif bir DNA kab deildir.
Balang olarak, her birinde tam bir genler kmesi bulu
nan hcrelerin yalnzca says bile hayal gcn ayor: Byk bir
erkek ayda yaklak dokuz yz milyon kere milyon. Tek bir kutup
aysnn hcrelerini sraya dizerseniz, oluan kuak buradan aya
kadar rahata gidip gelebilir. Bu hcrelerin birka yz ayr tr
vardr ve tm memelilerde temelde ayn birka yz tr grlr: Kas
hcreleri, sinir hcreleri, kemik hcreleri, deri hcreleri vb. Bu
ayr trlerin herhangi birisine ait hcreler birleerek dokular
olutururlar: Kas dokusu, kemik dokusu vb. Tm farkl hcre
trlerinde, bu trlerin herhangi

30

birini retmek iin gerekli olan genetik talimatlar vardr. Yalnzca ilgili
doku iin uygun olan genler devreye sokulur. Farkl dokularn
hcrelerinin farkl ekil ve boyutlarda olmalarnn nedeni budur. Daha
da ilgin olarak, belli bir trn hcrelerinde devreye sokulan genler,
bu hcrelerin dokularn belli ekillerde bytmelerini salar. Kemikler
ekilsiz, sert, kat doku ktleleri deildir. Kemiklerin," ii bo
stunlar, kmeler ve yuvalar, omurgalar, kntlarla deiik ekilleri
vardr. lerinde devreye sokulan genler, hcreleri, komu hcrelere
gre nerede bulunduklarn biliyormu gibi davranmaya programlar ve
bylece hcreler dokularn kulak memesi ya da kalp kapak, gz
mercei ya da bzgen kas eklinde gelitirirler.
Kutup ays gibi bir organizmann karmakl ok katman
ldr. Beden; karacier, bbrek ve kemik gibi tamamen ekillenmi
organlarn karmak bir bileimidir.
Her organ, yap talar
ounlukla katmanlar ya da kat ktleler halindeki hcreler olan
belli dokulardan olumu karmak bir yapdr. ok daha kk bir
boyutta, her hcrenin kvrml zarlardan oluan ok karmak bir i
yaps vardr. Bu zarlar ve aralarndaki su, ok eitli trlerde farkl
kimyasal tepkimelere sahne olur. ICI'ya da Union Carbide'a ait bir
kimya fabrikasnda yzlerce ayr kimyasal tepkime gerekleebilir.
Bu kimyasal tepkimeler ie, tp vb. cidarlaryla birbirlerinden ayr
tutulur. Canl bir hcrede de ayn anda bu kadar ok sayda
kimyasal tepkime gerekleebilir. Hcrelerdeki zarlar, bir adan
laboratuvarda- ki camlar gibidir; ama iki nedenden dolay bu
benzetme pek iyi deildir. Birincisi, pek ok kimyasal tepkimenin
zarlar arasnda gereklemesine karn, pek ok tepkime de zar
madde sinin iinde gerekleir, ikincisi, farkl tepkimeleri
birbirinden ayrmann daha nemli yolu vardr. Her tepkime, kendi
zel enzimiyle katalize edilir.
Enzim, belli bir kimyasal tepkime trn hzlandran ok

geni bir molekldr ve boyutlu ekli bu tepkimeyi tevik eden


bir yzey sunar. Biyolojik molekllerde nemli olan boyutlu
ekilleri olduu iin, enzimi, belli bir ekildeki molekllerin
retilecei bir retim hatt oluturacak ekilde zenle ayarlanm
byk bir imalat aleti olarak grebiliriz. Dolaysyla, herhangi bir
hcrede farkl enzim molekllerinin yzeylerinde ayn anda ve
birbirinden ayr olarak yzlerce ayr kimyasal tepkime
gerekleebilir. Belli bir hcrede hangi belirli kimyasal tepkimelerin
gerekleecei, hangi enzim molekl trlerinin bol miktarda
bulunduuna baldr. Her enzim molekl ve byk nem tayan
ekli, belli bir genin belirleyici etkisi al tnda bir araya gelir. Yani,
gendeki yzlerce ifre harfinin kesin dizini, tamamen bilinen bir dizi
kurala (genetik ifreye) gre, enzim moleklndeki aminoasitler
dizinini belirler. Her enzim molekl dorusal bir aminoasit
zinciridir; her dorusal aminoasit zinciri ise kendiliinden kvrlarak
benzersiz ve belirli bir boyutlu dm gibi bir yapya dnr
ve bu yapda zincirin blmleri zincirdeki dier blmlerle apraz
balantlar oluturur. Dmn tam boyutlu yaps, tek
boyutlu aminoasit dizini ve dolaysyla, gendeki tek boyutlu ifre
harfleri dizini tarafndan belirlenir. Bu nedenle de, bir hcrede ger
ekleen kimyasal tepkimeleri, hangi genlerin devreye sokulduu
belirler.
yleyse, belli bir hcrede hangi genlerin devreye sokuldu
unu belirleyen nedir? Hcrede zaten mevcut olan kimyasal
maddeler. Burada bir yumurta-tavuk paradoksu var; ama bu baa
klmas olanaksz deildir. Paradoksun zm, ayrnt asndan
karmak olmakla birlikte, ilke olarak son derece basittir. Bu,
bilgisayar
mhendislerinin "bootstrapping"
olarak bildikleri
zmdr. 1960'larda ilk kez bilgisayar kullanmaya baladmda
tm programlarn kt bantlar araclyla yklenmesi gerekiyordu.
(Dnemin Amerikan bilgisayarlarnda ge-

32

nellikle delikli kartlar kullanlyordu, ama ilke aynyd.) Ciddi bir


programn byk bantn yklemeden nce, "bootsrap" ykleyicisi
denen daha kk bir programn yklenmesi gerekirdi. "Bootstrap"
ykleyicisinin yapt tek bir ey vard: Bilgisayara, kt bantlar
nasl ykleyeceini sylemek. Ama tavuk-yumurta paradoksu ite
burada "bootstrap" ykleyicisi bantn kendisi nasl ykleniyordu?
Modern bilgisayarlarda "bootstrap" ykleyicisinin
edeeri
makinenin devre donanmnda yer alr, ama o ilk gnlerde, ritel bir
modele gre sralanm ardk devre anahtarlarn ap kapayarak ie
balamanz gerekirdi. Bu ardk dizi, bilgisayara "bootstrap"
ykleyici bantnn ilk ksmn okumaya nasl balayacan sylerdi.
Ardndan "boostrap" ykleyici bantn ilk ksm, bilgisayara, "boostrap" ykleyici bantn bir sonraki ksmn nasl okuyaca
hakknda daha fazla bir eyler sylerdi ve bu byle devam ederdi.
Tm "bootstrap" ykleyici okunduunda, bilgisayar herhangi bir
kt bant nasl okuyacan bilir ve o andan itibaren kullanlabilir
bir bilgisayara dnrd.
Embriyonun balangcnda tek bir hcre, yani dllenmi
yumurta ikiye blnr; sonra iki parann her biri blnerek drt
olur; sonra drt para blnerek sekiz olur, vb. Hcre saays
yalnzca birka kuak sonra trilyonlara ular; ssel blnmenin gc
bu kadar byktr. Ama her ey bundan ibaret olsayd, trilyonlarca
hcrenin hepsi ayn olurdu. yleyse, ayn olmak yerine karacier
hcrelerine, bbrek hcrelerine, kas hcrelerine vb. nasl
dnyorlar ve her birinde nasl farkl genler devreye girip, farkl
enzimler
faaliyete
geiyor?
Yntem,
(vakarda
anlatlan)
"boostrapping"dir: Yumurta kreye benzese de, i kimyasnda
kutuplama vardr. Tepesi, dibi ve ou durumda n ve arkas
(dolaysyla, sol ve sa taraflar) vardr. Bu kutuplamalar kendilerini
kimyasal maddelerin younluk hakll eklinde gsterirler. Baz
kimyasallarn madde youn-

Cennetten Akan Irmak, F: 3

33

tamalar, nden arkaya doru ilerledike, bazlar da yukardan


aaya ilerledike istikrarl bir ekilde artar. Bu ilk dereceler
olduka basittir, ama bir "bootsrapping" ileminin ilk aamasn
oluturmaya yeter.
Yumurta, rnein otuz iki hcreye blndnde yani,
be blnmeden sonra bu otuz iki hcreden bazlar st taraf
kimyasal maddelerinden, dierleri de alt taraf kimyasal mad
delerinden paylarna denden fazlasn alm olacaklardr. Bu
hcreler n ve arka derecelerdeki kimyasal maddelere oranla da
dengesizlik gsterebilirler. Bu farkllklar, farkl hcrelerde farkl
gen bileimlerinin devreye girmesi iin yeterlidir. Dolaysyla, erken
embriyonun farkl paralarndaki hcrelerde farkl enzim bileimleri
olur. Bu da, farkl genlerde farkl yeni gen bileimlerinin devreye
girmesini salar. Dolaysyla hcre soylar, embriyon iindeki klon
atalaryla ayn kalmak yerine, ayr ayr yollara saparlar.
Bu sapmalar, daha nce szn ettiimiz tr ayrlmalardan ok
deiiktir. Bu hcre ayrlmalar programlanmtr ve ayrntlaryla
tahmin edilebilir, tr ayrlmalar ise corafi kazalarn rastlantsal
sonularyd ve tahmin edilemezdi. Dahas, trler ayrldnda,
genler de benim ssl bir dille son vedalama dediim sre iinde
ayrlrlar. Bir embriyon iindeki hcre soylar ayr yollara saptnda
iki blm de ayn genleri hepsini birden alr. Ama farkl
hcreler farkl kimyasal madde bileimlerini alr, bu bileimler farkl
gen bileimlerini devreye sokar ve kimi genler de dier genleri
devreye sokup devreden karacak ekilde alr. Bylece, farkl
hcre trlerinden tam bir repertuar oluana dek, "boostrapping"
srer.
Gelien embriyon birka yz farkl hcre trne ayrlmakla
kalmaz. ve d eklinde de zarif dinamik deiimler geirir.
Bunlarn en arpcs, belki de, geirdii ilk deiimlerden biridir:
Gastrulasyon olarak bilinen sre. Saygn embriyolog

(Embriyonbilimci) Lewis Wolpert, "Yaammzdaki en nemli olay


doum,evlilik ya da lm deil, gastrulasyondur." demitir.
Gastrulasyonda, ii bo bir hcreler kresi bklerek, i astar olan
bir anaa dnr. Temelde, hayvan krallndaki tm
embriyolojiler ayn gastrulasyon srecinden geer. Bu, embriyoloji
eitliliinin
dayand
bir
rnek
temelidir.
Burada
gastrulasyondan, ounlukla embriyon geliiminde grlen tm
hcre tabakalarnn duraksz, origamiye* benzer hareketine
yalnzca bir rnek -zellikle arpc bir rnek- olarak sz ediyorum.
Virtz bir origami performansndan sonra; hcre
katmanlarnn pek ok kez ie katlanmasndan, da itilmesinden,
iirilmesinden ve gerilmesinden sonra; embriyon paralarnn
dier paralar pahasna geirdikleri, dinamik ekilde dzenlenmi
farkl bymelerden sonra: kimyasal ve fiziksel olarak uzmanlam
yzlerce hcre trne farkllatktan sonra; toplam hcre says
trilyonlara ulatnda oluan nihai rn, bebektir. Hayr, bebek
bile nihai deildir, nk bireyin -baz paralarnn dierlerinden
daha hzl byd- tm byme sreci, yetikinlii geride brakp
yalanmas, ayn embriyoloji srecinin bir uzants olarak
grlmelidir: Toplam embriyoloji.
Bireyler, toplam embriyolojilerindeki niceliksel ayrntlardaki
farkllklar nedeniyle birbirlerinden deiiktir. Bir hcre katman ie
kvrlmadan nce biraz daha fazla byr; sonu ne olur? Hokka bir
burun yerine kartal burnu, askerlikten muafiyet salad iin belki
de hayatnz kurtaracak dztabanlk, krek kemiinde, mzrak (ya
da, duruma gre, el bombas, kriket topu) atmada baarl olmanz
salayacak belli bir ekildir. Hcre katmanlar origamisindeki
bireysel deiiklikler kimi zaman trajik sonular yaratabilir: rnein
bebek, kollarnn yerine gdk kntlarla ve elsiz olarak doar.
Kendini hcre kat(*) Origami: Kat bkerek hayvan ekilleri yapma sanat (.N)

35

man origamisinde deil de, yalnzca kimyasal olarak belli eden


bireysel farkllklarn sonulan da ok nemli olabilir: St
hazmedememek, ecinsellie yatknlk, yer fst alerjisi ya da mango
meyvesinin neftya tadnda olduunu dnmek.
Embriyon geliimi son derece karmak bir fiziksel ve kim
yasal icraattr. Gzergh zerindeki herhangi bir noktadaki bir
ayrnt deiiklii, ileride nemli sonular yaratabilir. Srecin ne
denli "bootstrap" zellii gsterdiini hatrlarsanz, bu o kadar da
artc deildir. Bireylerin geliimlerindeki farkllklarn pek ou
ortam farkllklarna baldr rnein, oksijen yetersizlii ya da
"thalidomide"e* maruz kalmak. Dier birok fark da genlerdeki
yalnzca dierlerinden soyutlanm olarak dnlen genlerde deil,
dier genlerle ve ortam farkllklaryla etkileim iindeki genlerde
farkllklara baldr. Embriyon geliimi gibi karmak, kaleydoskopik,
i ie ve karlkl olarak "bootstrap" edilmi bir sre hem
dayankl, hem de duyarldr. Kimi zaman neredeyse ba edilemez
grnen risklere karn canl bir bebek retmek amacyla pek ok
potansiyel deiimle savamas anlamnda dayankldr, ayn zamanda
da, iki bireyin, hatta tek yumurta ikizlerinin bile tm zellikle
riyle birbirinin tpatp ayns olmamas anlamnda, deiimlere kar
duyarldr.
imdi, btn bunlarn bizi getirdii nokta udur: Bireyler
arasndaki farkllklarn genlere bal olduu oranda (ki bu byk
oranda da olabilir, kk oranda da), doal seim embriyolojik
origami ya da embriyolojik kimyayla ilgili kimi tuhaflklar
destekleyebilir, kimilerini
ise desteklemeyebilir. Nesneleri
frlattnz kolunuzun genlerle etkilendii oranda, doal seim bunu
destekleyebilir ya da desteklemeyebilir. yi at yapabilme bireyin
ocuk yapacak kadar sre hayatta kalmasn az da
(*)

Eskide n sakinletirici olarak kullanlan, suda znr bir madde . Hamilelik


dnemind e alnrsa ceninin kol ve bacaklarnda ciddi anormallikler yaratabilir. (.N)

36

olsa etkiliyorsa, at yeteneinin genlerden etkilendii oranda, hu


genlerin bir sonraki kuaa geme ans da artacaktr. Herhangi bir
birey at yeteneiyle tamamen ilgisiz nedenlerden dolay lebilir.
Ama var olduunda,
var olmad duruma oranla bireylerin
frlatmada daha baarl olmasn salama eilimi gsteren bir gen,
pek ok kuak boyunca iyi ve kt pek ok bedende bulunacaktr.
Bu belirli genin bak asndan, dier lm nedenleri sonuta belli
bir ortalamaya yaklaacaktr. Genin bak asndan, kuaktan kuaa
geerek akan, belli bedenlerde yalnzca geici olarak barnan,
baarl ya da baar sz yolda genlerle bir bedeni yalnzca geici
olarak paylaan DNA rmann uzun vadeli manzaras vardr yalnzca.
Uzun vadede rmak, eitli nedenlerden dolay varln korumakta
baarl olan genlerle dolar: Mzrak atma yeteneini, zehrin tadn
alma yeteneini ya da baka bir eyi biraz gelitirmek gibi.
Ortalamada, varln srdrmekte daha az baarl olan genler
arka arkaya girdikleri bedenlerde astigmatla yol ama eilimi
gsterdikleri ve dolaysyla bedenlerin mzrak atma baarlarn
drdkleri iin; ya da art arda girdikleri bedenlerin daha az
ekici grnmesine ve bylece e bulma anslarnn dmesine yol
atklar iin gen rmandan silinme eilimi gstereceklerdir.
Btn bunlar okurken, daha nce belirttiimiz noktay unutmayn:
Irmakta
varln srdren genler, trn ortalama evresinde
varln srdrmeyi baaran genler olacaktr. Bu ortalama evrenin
belki de en nemli yn, trn dier genleri, yani bir genin, ayn
bedeni paylama olaslnn yksek olduu dier genler; jeolojik
zaman iinde ayn rmakta yzen dier genlerdir.

37

2. B L M
T M AFRKA VE T O R U N L A R I

ou zaman, bilimin modern balang mitimizden baka bir


ey olmadn sylemek akllca bir yaklam saylr. Yahudilerin Adem
ve Havvas, Smerlerin Marduk ve Glgam, Yunanllarn Zeus'u ve
Olimposlular, Nordik halklarn Valhalla'lar vard. Kimi akll insanlar,
evrim, tanrlar ve epik kahramanlarn ne daha iyi ne daha kt, ne
daha doru ne daha yanl olan modern edeerlerinden baka nedir,
derler. Kltrel grecelik ad verilen, moda olmu bir salon
felsefesinin en ar biimi, bilimin gerei kabile mitlerinden daha
fazla bildiini iddia edemeyeceini sylyor; bilim modern Batl ka
bilemizin tercih ettii mitolojiden te bir ey deildir. Bir keresinde bir
antropolog meslekta beni kkrtarak, konuyu son derece yaln bir
ekilde belirtmeme neden olmutu: "Ayn, gkyzne atlm,
aalarn stnde, uzanlamayacak bir yerde asl eski bir sukaba
olduuna inanan bir kabile bulunduunu varsayn. Gerekten de
bizim bilimsel g e r e i m i z i n ayn yaklak eyrek milyon mil
uzaklkta bulunduu ve apnn Yerkre'nin apnn drtte biri kadar
olduu gereinin hu kabilenin sukabandan daha doru olmadn
m iddia ediyorsunuz?" Antropolog, "Evet," dedi. "Biz yalnzca,
dnyay bilimsel ekilde gren bir kltrde yetitirildik. Onlar ise,
dnyay baka bir ekilde gren bir kltrde yetitirildiler. ki sekil
de birbirinden daha doru deil."
Bana yerden 10.000 metre irtifada kltrel grecelie ina
nan birini gsterin, ben de size ikiyzl birini gstereyim. Bilimsel
ilkelere gre yaplan uaklar alr. Havada kalr ve sizi

39

setiiniz gzergha gtrrler. Vahi orman dzlklerindeki kargo


kltlerinin uyduruk uaklar ya da Ikarus'un balmumundan kanatlar
gibi, kabilesel ya da mitolojik spesifikasyonlara gre yaplm
uaklar ise gtrmez.* Uluslararas bir antropologlar ya da edebiyat
eletirmenleri kongresine uuyorsanz, oraya ulamanzn srl
bir tarlaya dmemenizin nedeni, Batl bilimsel eitim alm
pek ok mhendisin toplama-karmalarn doru yapmalardr. Ayn,
bir milyon mil tede, Yerkre'nin etrafnda dndne dair salam
kantlara dayanan, Bat'da tasarlanm bilgisayarlar ve roketleri
kullanan Batl bilim, insanlar ayn yzeyine ulatrmay
baarmtr. Ayn, aalarn hemen stnde olduuna inanan kabile
bilimi ise, aya ancak dlerinde ulaabilir.
Halka ak seminerlerimin neredeyse tmnde izleyicilerden
biri ayaa kalkp, antropolog arkadamn sylediklerine benzer bir
ey sylyor ve szleri genellikle onaylayan ba sallamalarla
karlanyor. Balarn sallayanlar hi kukusuz kendilerini iyi, liberal
ve rklk kart kiiler olarak gryorlar, insanlar balarn aa
yukar sallamaya tevik edecek bir baka lafla daha karlaacamza
emin olabilirsiniz: "Evrim dnceniz sonuta gelip inanca dayanyor
ve dolaysyla, baka birisinin Cennet'e duyduu inantan daha iyi
deil."
Her kabilenin kendi balang miti evrene, yaama ve
insanla aklama getiren yks vardr. Bilim bir adan, en
(*)

Bu gl savunuyu ilk kez


bakl

kullanmyorum

ve bunun tam

alm a arkada m gibi dnen kiileri

Kendilerine kltrel greceliki diyen, am a bak


son derece mantkl olan
baka

kltr

bir

alrsanz,

bakalar da
inanlarn;

ve

anlayamayacan z

birini, kltrn

dier

greceliin bu mantkl

biiminin,

kendi

grecelikiler

gstermelidirler.

40

bu

kltrnze

balanmda
zgn;

bunun ar, am a tehlikeli d e re c e de yaygn


Mantkl

ahma ka

alar tamamen farkl

ve

vardr. Onlar iin kltrel grecelik,

anlamna gelir.

inanlarnn

anlamyla, suka-

hedef aldn vurgulamalym.

gre

Kltrn
grmeniz

benini

yorumlama ya

inanlarnn
gerekir.

eletirdiim

her

Kltrel

biimin

ise

bir sapknlk olduunu sanyorum.

trden

uzaklamay a

daha

fazla

aba

azndan modern toplumumuzun eitimli kesimi iin, bunun


gerekten de bir edeerini sunuyor. Hatta bilim, bir din olarak
tanmlanabilir ve ben de, bilimin din eitimi dersleri iin uygun
bir mfredat
konusu
olabilecei
hakknda
ksa bir tez
yaynlamtm.* (ingiltere'de din eitimi ders mfredatnn zorunlu
bir parasdr; ABD'de ise tam tersine, birbirleriyle uyumsuz ok
sayda inantan herhangi birini rencide etme korkusuyla,
yasaklanmtr.) Bilimin dinle ortak bir iddias vardr: Kkenlerle,
yaamn doasyla ve evrenle ilgili derin sorulan yantlayabilmek.
Ama benzerlik burada sona erer. Bilimsel inanlar delillerle
desteklenir ve bunlarla bir sonu elde edilir. Mitler ve inanlar ise
delillerle desteklenmez ve bir sonuca gtrmez.
Tm balang mitleri arasnda, Yahudilerin Cennet Bahe
si yks kltrmzde ylesine yer etmitir ki, atalarmz
hakknda nemli bir bilimsel kuram olan, "Afrikal Havva" kuramna
adn vermitir. Bu blm, ksmen DNA rma benzetmesini
gelitirmemi salayaca iin, ama ayrca bilimsel bir hipotez olarak
Afrikal Havva'y Cennet Bahesi'nin efsanevi ilk kadnyla
karlatrmak amacyla, ona adyorum. Eer baarl olursam, gerei
efsaneden daha ilgin ve belki de daha iirsel bulacaksnz, ie, saf
bir uslamlama altrmasyla balyoruz. Konuyla ilgisi birazdan
anlalacak.
ki ebeveyniniz, drt byk ebeveyniniz, sekiz byk
byk ebeveyniniz vb. var. Her kuakta ata says iki katna kar.
G kuak geriye gittiinizde, ata says 2'nin g kez kendisiyle
arplmasna eit olur: 2 ss g (2*). Ancak daha koltuumuzdan
kalkmadan, bunun byle olamayacan anlayabiliriz. Kendimizi ikna
etmek iin biraz geriye rnein, neredeyse lam iki bin yl
ncesine, isa'nn zamanna gitmeliyiz. Yzyl bana drt kuak
yani, insanlarn ortalama yirmi be yanl* )

The Spectator (Londra , 6 Austos

1994) .

41

da rediklerini varsayarsak, iki bin yl yalnzca seksen kuaa denk


gelir. Gerek rakam byk olaslkla bundan yksektir (yakn
zamanlara dek, pek ok kadn ok gen yata doum yapyordu),
ama bu yalnzca oturduumuz yerden yaptmz bir hesaptr ve
belirttiimiz
noktada
bu
tr
ayrntlar
gz
nnde
bulundurulmamtr. iki, 80 kez kendisiyle arpldnda rktc
bir say verir: 1 ve ardndan 24 sfr (10 21 ), yani bir trilyon kere
trilyon, isa'nn ada olan milyon kere milyon kere milyon kere
milyon atanz vard; tabii, benim de! Ama o dnemde dnyann
toplam nfusu, bizim imdi hesapladmz ata saysnn ok kk bir
blmnn bir kesiri kadard.
Kesinlikle bir hata yaptk, ama nerede? Hesabmz doru.
Tek hatamz, saynn her kuakta ikiye katlandn varsaymamzd.
Aslnda, kuzenlerin birbirleriyle evlendiklerini unuttuk. Hepimizin
sekiz byk bykebeveyni olduunu varsaydm. Ama birinci
dereceden kuzenlerin yapt evlilikten doan ocuun yalnzca alt
byk byk
ebeveyni vardr, nk
kuzenlerin ortak
bykebeveynleri
iki ayr yoldan ocuklarn
byk byk
ebeveynleridir. "Ne olmu yani?" diye sorabilirsiniz, insanlar
arada bir kuzenleriyle evlenirler (Charles Darwin'in kars Emma
Wedgwood birinci dereceden kuzeniydi); ama bu kesinlikle fark
yaratacak kadar sk olmaz, deil mi? Hayr efendim, o kadar sk
oluyor ite; nk ele aldmz adan "kuzen" ikinci, beinci, on
altnc vb. dereceden kuzenleri de kapsyor. Bu derece uzak kuzenleri
de hesaba katarsanz, her evlilik, kuzenler arasnda bir evliliktir.
Kimi zaman birilerinin Kralie'nin
uzaktan kuzeni olmakla
vndklerini duyarsnz, ama bu kiiler gereksiz yere
vnmektedirler, nk h e p i m i z , geriye dnp izlenmesi
mmkn olandan ok daha fazla yoldan, Kralie'nin ve dier
herkesin uzak kuzenleriyiz. Kraliyet aileleri ve aristokratlarn tek
zellii, onlarn bu geriye dnk izleme iini aka
yapabilmeleridir. Siyasal muhalifi, un42

vanna satatnda on drdnc Home Kontu nun dedii gibi,


"Bence biraz dnldnde, Mr. Wilson da, on drdnc Mr.
Wilson'dr."
Szn ksas, birbirimizin sandmzdan ok daha yakn ku
zenleriyiz ve basit hesaplamalarn dndrdnden ok daha az
atamz var. Bu konudaki fikrini anlamak amacyla bir
rencimden, benimle en yakn tarihteki ortak atasnn ne zaman
yaam olabileceine dair iyi bir tahminde bulunmasn istedim.
Yzme dik dik bakarak, bir an bile duraksamadan, yava bir
kyl aksanyla, "insans maymunlara dek gider,"
dedi.
Balanabilir bir sezgisel sray, ama yaklak olarak % 1 0 . 0 0 0
yanl!
Bu yant,
milyonlarca
ylla llen
bir ayrl
dndryor. Aslnda en yakn ortak atamz sadece birka
yzyl nce, byk olaslkla Fatih William'dan ok sonra yaamt.
Dahas, ayn anda pek ok deiik yoldan kuzen olduumuza hi
kuku yoktu.
Bizim hatal ekilde iirilmi ata says hesabmza yol aan
slale modeli srekli dallanp budaklanan bir soyaacyd. Tersine
evrildiinde, zrriyetimizin yine ayn derecede yanl bir aa
modeli ortaya kar. Tipik bir bireyin iki ocuu, drt torunu, sekiz
torunun torunu vb. vardr ve bylece, birka yzyl sonrasnda
trilyonlarca torun gibi olanaksz bir sayya ulalr. Bir nceki
blmde tanttmz gen rma, ok daha gereki bir slale ve
zrriyet modelidir. Irman kylar arasnda genim, zaman iinde
srekli akan bir akarsu oluturur. Genler rmak boyunca kesitike,
akntlar ayrlp birleir. Irmak boyunca aralkl olarak eitli
noktalardan birer kova su aln. Kovadaki molekl iftleri daha
nce, rmak boyunca ilerlerken belirli aralklarla yolda olmulardr
ve yeniden olacaklardr. Ayrca, gemite birbirlerinden byk
oranda ayrlmlardr ve yine ayrlacaklardr. Temas noktalarn
bulmak zordur; ama bu temaslarn olduuna matematiksel adan
emin olabiliriz; belli
43

bir noktada iki gen arasnda temas yoksa , rman her iki
ynnde de fazla uzaa gitmeden birbirleriyle temas edeceklerin
den matematiksel olarak emin olabiliriz .
Kocanzn kuzenlerinden olduunuzu bilemeyebilirsiniz
ama istatistiksel olarak, onun sosuyla birletiiniz yere ulamak ii
fazla geriye gitmenize gerek kalmayabilir. Ters yne, gelecee
doru baktmzda da, kocanzla ya da karnzla ortak toruna
sahip olma ansnz elbette yksek grnr. Ama burada , ok
daha dikkat ekici bir fikir var. Byk bir insan grubuyla birlikte
olduunuzda szgelimi bir konser salonunda ya da futbol
manda izleyicilere bakn ve yle dnn: Uzak gelecekte
torunlarnz olacaksa , bu konser salonunda ya da stadyumda ,
byk olaslkla gelecek teki torunlarnzn ortak atalar olarak el
ska bileceiniz insanlar vardr. Ayn ocuklarn ortak byk
ebeveynleri genellikle, ortak ata olduklarn bilirler ve bu,
kiisel olarak pek iyi anlaamasalar da, onlara belli bir yaknlk
duygusu verir. Bir birlerine bakp yle diye bilirler: "Evet, onu
pek sevmiyor um, ama ortak torunumuzda onun DNA's benim
DNA'mla birleti ve gelecekte, ikimiz de dnyadan ayrldktan ok
sonra, ortak zrriyetimiz olacan umabiliriz . Bu elbette
aramzda bir ba yaratr." Ama benim sylemek istediim u:
Uzak gelecek te zrriyet iniz olacaksa, konserdeki ya da mataki
tamamen ya banc kiilerden bazlar byk olaslkla sizinle
ortak atalar olacaktr. Topluluu gzden geirip, erkek ya da dii,
hangi bireylerin kaderinde sizinle ayn torunlar paylamak
olduu ve hangilerinin de olmad konusunda speklasyonlarda
buluna bilirsiniz . Siz ve ben, kim olursanz olun, renginiz ve cinsi
yetiniz ne olursa olsun, ortak atalar olabiliriz. Sizin DNA'nzn
kaderinde, benim DNA'mla birlemek olabilir. Selamlar!
imdi , bir zaman makinesinde geriye , belki Romann Koliseum
denilen arenasndaki bir kalabala, ya da daha geriye ,

44

Ur kentindeki bir pazara, ya da daha da gerilere gittiimizi


varsayalm. Modern konser salonu ya da stadyumu hayal ederken
yaptmz gibi, kalabal inceleyin. oktan lm olan bu bireyleri
yalnzca iki kategoriye ayrabileceinizi fark edeceksiniz: Atalarnz
olanlar ve olmayanlar. Bu yeterince ak grnyor, ama imdi ok
nemli bir geree geliyoruz. Zaman makineniz sizi yeterince geriye
gtrmse, karlatnz bireyleri, 1995'te yaayan tm insanlarn
atas olanlar ve 1995'te yaayan hi kimsenin atas olmayanlar olarak
ikiye ayrabilirsiniz. Aras yoktur. Zaman makinenizden ktnzda
grdnz her birey ya evrensel bir insan atasdr, ya da kimsenin
atas deildir.
Bu artc bir dnce, ama kantlanmas son derece
kolay. Yapmanz gereken tek ey, zihinsel zaman makinenizi gln
gelecek kadar uzun bir zaman ncesine gtrmek:
rnein,
atalarmzn saakyzgeli ve cierli, sudan kp ikiyaaylya
dnen balklar olduu, yz elli milyon yl ncesine. Belli bir
balk benim atamsa, sizin de atanz olmamas mmkn deildir.
Eer olmasayd, bu, size ulaan soyla bana ulaan soyun
birbirlerinden habersiz ve bamsz olarak balklan ikiyaaylya,
srngene, memeliye, primata, insans maymuna ve insangile
evrimleerek, en sonunda birbirimizle konuabileceimiz, ve kar
cinsten bireylersek, eleebileceimiz denli benzer hale geldikleri
anlamna gelirdi. Sizin ve benim iin geerli olan bir ey, her insan
ifti iin geerlidir.
Zamanda yeterince eskiye gittiimizde karlaacamz her
bireyin ya hepimizin atas olmas, ya da hibirimizin atas olmamas
gerektiini kantladk. Ama yeterince eski, ne denli eski bir zamandr
ki? Saakyzgeli balklara dek gitmemize elbette gerek yok, bu
reductio ad absrdm* idi ama 1995'te
*)

Aksinin yalan olduunu kantlama suretiyle bir fikrin doruluunu gsterme.


(.N)

45

yaayan her insann evrensel atasna ulamak iin ne denli eskilere


gitmeliyiz? Bu ok daha zor bir soru ve imdi bu konuyu ele almak
istiyorum. Bu soruya oturduumuz yerden yant bu lamayz. Gerek
bilgiye, belirli gereklerin somut dnyasndan lmlere ihtiyacmz
var.
Darwin'in yirminci yzyldaki en byk halefi ve modern
istatistiin babas olarak grlebilecek, ingiliz genetikbilimci ve
matematiki Sir Ronald Fisher 1930'da yle demiti:
Tm insanln, son bin yl hari, tamamen ayn atalara
sahip olmasn nleyen tek ey, farkl rklar arasndaki
cinsel birlemenin
nndeki
corafi
ve dier
engellerdi.
Son
500
yln tesinde, ayn ulusun
yelerinin atalar pek az fark gsterebilirler; 2 0 0 0
yldan sonra geriye yalnzca uzak etnografik rklar
arasndaki farklar kalr; bunlar... gerekten de son
derece es ki olabilir; ama bu ancak,
ayr gruplar
arasnda uzun dnemler boyunca neredeyse hi kan
yaylmas olmamas durumun da mmkndr.

Irmak benzetmemiz asndan bakacak olursak, Fisher aslnda, corafi


olarak birlemi bir rkn tm yelerinin genlerinin ayn rmakta akt
gereinden yararlanyor. Ama i onun asl rakamlarna be yz yl,
iki bin yl, farkl rklarn birbirlerinden ayrldklar antik zamana
geldiinde, Fisher herhalde manta dayanarak tahminde bulunmu
olmalyd. O dnemde konuyla ilgili gerekler bilinmiyordu.
Gnmzdeyse, molekler biyoloji devrimi sayesinde, bilgi
zenginliinden ne yapacamz bilmiyoruz. Karizmatik Afrikal Havva'y
bize, molekler biyoloji sundu.
Saysal rmak, kullanlan tek eretileme olmamtr. Her
birimizdeki DNA'y, ailenin Kutsal Kitabna benzetmek cazip geliyor.
DNA, bir nceki blmde de grdmz gibi, drt harfli bir
alfabeyle yazlm, ok uzun bir metindir. Harfler byk bir zenle
atalarmzdan, yalnzca atalarmzdan ve ok
46

uzak atalar sz konusu olduunda bile, olaanst bir sadakatle


kopyalanmtr. Deiik insanlarda korunmu metinleri karlatrarak
kuzenlik balarn yeniden kurmak ve ortak bir ataya ulamak
mmkn olmal. DNA'larnn ayrlmak iin daha fazla zaman bulduu
uzak
kuzenlerde
szgelimi,
Norvelilerle
Avustralya
aborijinlerinde daha ok sayda szck fark olmal. Akademisyenler
farkl kutsal metinlerin farkl nshalar zerinde bu tr bir alma
yapyorlar. Ne yazk ki, DNA arivleri rneinde beklenmedik bir
tuzak var: Seks.
Seks, arivcinin kbusudur. Ata metinlerin, arada bir
grlen kanlmaz hatalar hari bozulmadan kalmasn enerjik ve
keyfi biimde engeller, delilleri bulandrr ve yok eder. Bir fil bile
zccaciye dkknnda, seksin DNA arivlerine verdii denli zarar
veremez. Kutsal metin almalarnda buna benzer bir ey yoktur.
Evet, diyelim ki Hazreti Sleyman'n arks'nn kkenlerini
bulmaya alan bir akademisyen, metnin lam grnd gibi
olmadnn farkndadr. ark'da tuhaf ekilde dalm pasajlar
vardr ve bu da aslnda, aralarndan yalnzca bazlar erotik olan,
pek ok farkl iir paralarnn bir araya getirildiini dndrr.
arkda, zellikle de eviride hatalar mutasyonlar vardr. "Bize
balan bozan tilkileri, kk tilkileri getir" dizesi, bir mr
boyunca tekrarlanmakla, daha doru olan "Bizim iin meyve
yarasalarn, kk meyve yarasalarn yakala..." dizesinde olmayan
kendine zg unutulmaz bir cazibe kazanmasna karn, yanl bir
eviridir:
nk, bakn ki k geti, yamur bitti gitti. Yeryznde
iekler beliriyor; kularn akma zaman geldi ve topraklar
mzda kaplumbaann sesi duyuluyor.
iir ylesine byleyici ki, burada da kuku duyulamayarak
bir mutasyon olduunu belirterek bozmaktan ekmiyorum.
Modern evirilerde doru ama ar bir ekilde yapld gibi,

47

"kaplumbaa"dan sonra araya tekrar "gvercin" konulduunda


ahenk kyor. Ama bunlar, metinler binlerce baslmak ya da
yksek teknoloji rn bilgisayar disklerine kaydedilmek yerine,
ender bulunan ve hassas papirsten lml yazclar tarafndan
tekrar tekrar kopyalandnda, kanlmaz olarak grlen hafif
bozulmalar, kk hatalardr.
Ama imdi, sahneye seksi de karalm. (Hayr, benim kas
tettiim anlamda, arklar arksna seks girmiyor.) Benim kastettiim
anlamda seks, bir belgenin yarsnn rasgele seilmi paralar
halinde yrtlp, baka bir belgenin tamamlayc olarak paralanm
yarsyla bunun kartrlmas demek. Ne denli inanlmaz hatta,
barbarca grnrse grnsn, bir seks hcresi retildiinde olan
ey budur,
rnein, bir erkek sperma
hcresi rettiinde,
babasndan ald kromozomlar annesinden ald kromozomlarla
iftleir ve bunlarn byk blm yer deitirir. ocuun
kromozomlar, uzak
atalarna dek
byk ebeveynlerinin
kromozomlarnn, geri dnlmez ekilde kartrlm bir bileimidir.
Eski metinlerdeki
harfler, belki de szckler, kuaklar boyunca
bozulmadan varln koruyabilir. Ama blmler, sayfalar, hatta
paragraflar yrtlr ve ylesine acmasz bir verimlilikle yeniden
biraraya getirilir ki, tarihin izini srme asndan neredeyse
yararszdrlar. Atalarn tarihi sz konusu olduunda seks byk bir
rtbas etme vakasdr.
Seksi sahne dna kardmzda, tarihi yeniden kurmak
iin DNA arivlerini kullanabiliriz. Buna iki nemli rnek
dnebiliyorum. Bunlardan biri olan Afrikal Havva'y ileride ele
alacam. kinci rnek ise, trler iindeki ilikilerden ok, trler
arasndaki ilikilere baklarak daha uzak atalarn saptanmasdr.
nceki blmde de grdmz gibi, cinsel karma yalnzca trler
iinde gerekleir. Bir ebeveynsel trden bir yavru tr filiz verdiinde,
gen rma iki kola ayrlr. Yeterli bir

sre boyunca birbirlerinden ayrldktan sonra her rmaktaki cinsel


karma genetik arivciye engel olmak bir yana, aslnda trler
arasndaki atalk ve kuzenlik ilikilerinin yeniden kurulmasna yardm
eder. Seks yalnzca, tr ii kuzenlikler sz konusu olduunda
delilleri bulandrr. Trler aras kuzenlik sz konusu olduunda seks
bize yardm eder, nk otomatik olacak, her bireyin btn trn
iyi bir genetik rnei olmasn salama eilimindedir, iyice karm
bir rmaktan hangi kova dolusu suyu ektiiniz nemli deildir;
ektiiniz su, o rman suyunu temsil edecektir.
Farkl trlerin temsilcilerinden alnan DNA metinleri byk
bir baaryla, harfi harfine karlatrlarak trlerin soyaalar
karlmtr. nemli bir dnce okuluna gre, dallanma noktalarn
tarihlendirmek bile mmkndr. Bu frsat, ne kadar tartmal olsa
da, bir "molekler saat" kavramndan kaynaklanyor: Genetik
metnin bir blgesindeki mutasyonlarn milyon yl bana sabit bir
hzda gerekletii varsaymndan. Molekler saat hipotezine birazdan
dneceiz.
Genlerimizdeki,
sitokrom c diye adlandrlan proteini
tanmlayan "paragraf," 339 harfliktir, insan sitokrom c'sini uzak
saylabilecek kuzenlerimiz olan atlarn sitokrom c'sinden on iki harf
deiiklii
ayrr,
insanlar
(olduka
yakn kuzenlerimiz)
maymunlardan yalnzca bir sitokrom c harfi deiiklii, atlar (ok
yakn kuzenleri) eeklerden bir harf deiiklii ve atlar (daha uzak
kuzenleri) domuzlardan harf deiiklii ayrr. nsanlar mayadan
krk drt harf deiiklii ayrr ve domuzlar mayadan ayran harf says
da ayndr. Bu saylarn ayn olmas artc deildir; geriye doru
izlediimizde, insanlara ulaan rman domuzlara ulaan rmakla;
insan ve domuzlarn ortak rmaklarnn mayaya ulaan rmakla
birlemesinden ok daha yakn bir zamanda birletikleri grlr.
Ancak, bu saylarda kk bir sorun vardr. Atlar mayadan ayran
sitokrom c'deki

Cennetten Akan Irmak, V: 4

49

deien harf says krk be deil, krk altdr. Bu, domuzlarn


mayayla atlara gre daha yakn akraba olduklar anlamna gelmez.
Tm omurgallar ve aslnda tm hayvanlar gibi, mayaya
tamamen eit yaknlktadrlar. Belki de domuzlarla paylatklar
yakn saylabilecek atann zamanndan bu yana, atlara ulaan soy
izgisine fazladan bir deiiklik szmtr. Bu nemli deildir. Genel
olarak, iki canly birbirinden ayran sitokrom
c
harfi
deiikliklerinin says, hemen hemen evrim aacnn dallanma
modeliyle ilgili nceki fikirlerden bekleyebileceimiz kadardr.
Belirtildii gibi, molekler saat kuramna gre, belli bir me
tin parasnn milyon yl bana deiim hz sabit saylr. Atlar
mayadan ayran krk alt sitokrom c harfi deiikliinden, yaklak
yarsnn ortak atadan modern atlara, yaklak yarsnn da ortak
atadan modern mayaya giden evrim srasnda olutuu varsaylr
(anlalan, iki evrim yolu da tamamen ayn milyon yllk srede
katedilmitir). ilk bata bu artc bir varsaym gibi grnyor. Ne
de olsa, ortak atann attan ok mayaya benzemesi olasl yksektir.
Burada, nde gelen Japon genetikisi Motoo Kimura'nn ilk kez
savunduu gnlerden bu yana git tike daha yaygn kabul gren;
genetik metinlerin byk bl mnn metnin anlam etkilenmeden
serbeste deiebilecei varsaymyla bir uzlamaya varyoruz.
Basl bir cmlede karakter tipini deitirerek iyi bir benzet
me yapabiliriz. "At bir memelidir." " Maya bir mantardr." Her
szck baka bir fontla baslm olsa da, bu cmlelerin anlam son
derece aktr. Milyonlarca yl getike, molekler saat, anlamsz font
deiikliklerine edeer bir ekilde ilerler. Doal seime tbi olan ve
bir atla maya arasndaki fark cmlelerin anlamndaki deiiklii
tanmlayan deiiklikler buzdann ucudur.
Kimi molekllerin saat hzlar dierlerinden daha hzldr.

50

Sitokrom c, grece yava evrimlesin Her yirmi be milyon ylda


yaklak bir harf deiir. Bunun nedeni byk olaslkla, sitokrom
c'nin bir organizmann varkalm asndan tad hayat nemin,
organizmann ayrntl ekline kritik lde bal olmasdr. eklin
kritik nem tad bir moleklde, doal se im ou deiime
izin vermez. Dier proteinler de, (rnein fibrinopeptidler) nemli
olmakla birlikte, pek ok deiken organizma biiminde ayn
ekilde iyi alrlar. Fibrinopeptidler kan phtlamasnda
kullanlr ve bunlarn phtlatrma zellik lerine zarar vermeden
neredeyse tm ayrntlarn deitirebilirsiniz. Bu proteinlerde
mutasyon hz yaklak olarak her alt yz bin ylda bir
deiikliktir; bu, sitokrom c'ninkinin krk katndan daha hzl bir
orandr. Bu nedenle fibrinopeptidler, daha yakn atalk ilikilerini
rnein, memeliler iindeki atalk ilikilerini yeniden
kurmakta yararl olmakla birlikte, eski atalk ilikilerini yeniden
kurmakta ie yaramazlar. Beher milyon yl bana kendilerine
zg bir hzda deien ve her biri bamsz olarak soyaalarnn
oluturulmasnda kullanlabilen yzlerce farkl protein vardr.
Bunlarn hepsi yaklak olarak ayn soyaacn verir; bu ise, evrim
kuramn dorulamak iin delil gerekseydi, olduka iyi bir delil
olurdu.
Bu tartmaya, cinsel karmann tarihsel sicili altst
ettii grnden
yola karak girdik. Seksin etkilerinden
kaabilmek iin iki yol ayrdettik. Seksin trler arasnda genleri
kartrmad gereinden hareket ederek, bunlardan birini
incele dik. Bu da bize, fark edilir ekilde insan olmamzdan ok
uzun sre nce yaam atalarmzn uzak soyaalarm yeniden
kurmak iin DNA dizinlerini kullanma olanan vermektedir.
Ancak bu denli geriye gittiimizde, biz insanlarn zaten kesinlikle
ayn ve tek bireyden geldiimizi daha nce kabul etmitik. Dier
tm insanlarla soyda olduumuz iddiasn ne kadar yaknlara dek
srdrebileceimizi bulmak istiyorduk. Bunu kefet51

mek iinse, farkl bir DNA kantna bavurmalyz. Afrikal Havva,


ykmze ite bu noktada katlyor.
Afrikal Havva'ya kimi zaman, Mitokondriyal Havva da
denir. Mitokondriler her bir hcremizde binlercesi kaynaan kk,
pastil eklinde gvdelerdir. Temelde ileri botur, ama zarms
tabakalardan oluan karmak bir i yaplar vardr. Bu zarlarn
sunduu
alan, mitokondrinin d grnne
baktnzda
dneceinizden ok daha byktr ve kullanlr. Zarlar bir kimya
fabrikasnn daha dorusu, bir enerji istasyonunun retim
hatlardr. Zarlar boyunca dikkatle kontrol edilen bir zincirleme
tepkime srer; insan elinden kma herhangi bir kimya
fabrikasndakinden
daha fazla aama ieren
zincirleme bir
tepkimedir bu. Sonuta, besin molekllerinden gelen enerji,
kontroll aamalarla serbest braklr ve daha sonra bedenin herhangi
bir yerinde, gerektiinde yaklmak zere yeniden kullanlabilir bir
biimde depolanr. Mitokondrilerimiz olmasa, annda lrdk.
Mitokondrilerin ilevi budur; ama biz daha ok, nereden
geldikleriyle ilgileneceiz. Evrimin kadim tarihinde, bunlar
balangta bakteriydiler.
Bu, Amherst'teki
Massachusetts
Universitesi'nden Lynn Margulis'in cesurca savunduu ve balangta
kabul edilen doktrinlere aykr grlp, sonradan isteksiz bir ilgi
uyandran, gnmzde ise neredeyse evrensel olarak onaylanan
nemli bir kuramdr, iki milyar yl nce, mitokondrilerin uzak
atalar serbest yaayan bakterilerdi.
Farkl trlerdeki baka
bakterilerle
birlikte daha byk hcrelerin iine yerletiler.
Sonuta ortaya kan ("prokaryotik") bakteri topluluu, bizim
kendimize ait grdmz byk ("karyotik") hcreye dnt.
Her birimiz, birbirine baml yz milyon kere milyon karyotik
hcreden oluan bir topluluuz. Bu hcrelerin her biri, zel olarak
evcilletirilmi binlerce bakteriden oluan bir topluluktur. Bu
bakteri topluluu, tamamen hcre52

nin iine hapse dilmi olarak, bakterilere zg ekil de oalr.


Tek bir insan bedenindeki mitokondriler u uca dizildiinde
oluacak kuan dnyann etrafn bir kez deil , iki bin kez
saraca hesaplanmtr. Tek bir hayvan ya da bitki , tpk bir
tropikal yamur orman gibi, etkileimli katmanlar halinde
paketlenmi byk bir topluluklar topluluudur. Yamur
ormannn kendisi de belki on milyon organizma trnn barnd
bir topluluktur; her trn her bireysel yesi ise, evcilletirilmi
bakteri topluluklarndan oluan bir topluluktur. Dr. Margulis'in
balang kuramnn da kapal bir bakteri bahesi olarak
hcre tek zellii, Cennet Bahesi yksnden daha
esinlendirici, daha heyecan verici ve daha cokulu olmas deildir.
Neredeyse kesinlikle doru olmak gibi bir stnl daha vardr.
ou biyolog gibi imdi ben de Margulis kuramnn
doru olduunu varsayyor ve belirli bir anlamn izlemek iin bu
blmde deiniyorum : Mitokondrilerin , dier bakteriler deki
gibi tek bir halka kromozomla snrlanm olan kendi DNA'lar
vardr. imdi de , btn bunlarn vard noktaya dein elim :
Mitokondriyal D N A hibir cinsel karm a katlmaz, ne
bedenin ana "ekirdeksel" DNA'syla birleir, ne de dier
mitokondrilerin DNA'syla . Pek ok bakteri gibi mitokondriler de
yalnzca blnerek oalr. Bir mitokondri iki yavru mitokondriye
blndnde her yavru arada bir grlen mutasyonlar hari
ilk kromozomun tam bir kopyasn alr. imdi , uzun mesafeli
soybilimci asndan bu kuramn gzelliini gryorsunuz. Allm
DNA metinlerimiz sz konusu olduunda her kuakta seksin
delilleri bulandrdn , anne ve babann soy izgilerinden gelen
katklar kartrdn bulguladk . Mitokondriyal DNA ise, ok
kr bekrdr.
Mitokondrilerimizi yalnzca annemizden alrz . Sperma
birka taneden fazla mitokondri tayamayacak kadar kktr;
53

yumurtaya doru yzerken kuyruklarna hareket gc verecek


enerjiyi salamaya yetecek kadar mitokondrileri vardr ve bunlar da
dllenme srasnda, sperma ba yumurtann iine ekildiinde,
kuyrukla birlikte atlr. Yumurta ise spermaya kyasla ok daha
byktr ve svyla dolu muazzam i ksmnda zengin bir mitokondri
kltr vardr. Bu kltr ocuun bedenine tohum verir. Yani,
erkek de olsanz, kadn da olsanz, tm mitokondrileriniz annenizin
mitokondrilerinin balangta alanmasndan kaynaklanr. Erkek de
olsanz, kadn da olsanz, mitokondrilerinizin tamam anneannenizin
mitokondrilerinden gelmitir. Babanzdan, bykbabalarnzdan,
babaannenizden deil. Mitokondriler, drt byk ebeveyninizin her
birinden, sekiz byk byk ebeveyninizin her birinden vb. gelme
olasl ayn olan ana ekirdek DNA'nn kirletmedii, gemiin
bamsz bir kaydn oluturur.
Mitokondriyal DNA kirlenmemitir, ama mutasyona
kopyalamadaki rastgele hatalara kar bakl deildir. Aslnda,
(tm bakterilerde olduu gibi) bizim hcrelerimizin alar boyunca
gelitirdii incelikli hata dzeltme mekanizmas olmad iin, "kendi"
DNA'mzdan ok daha yksek bir hzla mutasyon geirir. Sizin
mitokondriyal DNA'nzla benimki arasnda birka fark olacaktr ve bu
fark says da, atalarmzn ne kadar zaman nce ayrldn
gsterecektir. Atalarmzn herhangi birini deil, yalnzca dii dii
dii... soy izgisindeki atalarmzn. Anneniz safkan yerli Avustralyal,
ya da safkan inli, ya da safkan bir Kalahari'li !Kung San ise, sizin
mitokondriyal DNA'nzla benimki arasnda olduka byk bir fark
grlecektir. Babanzn kim olduu hi nemli deildir:
Mitokondrileriniz asndan, bir ngiliz lordu ya da Siyu efi olmas hi
nem tamaz. Ayn durum, tm erkek atalarnz iin de geerlidir.
Demek ki, aile yadigr Kutsal Kitap cildiyle birlikte kuaktan
kuaa geen, ama yalnzca dii soy izgisinden gelmek gi-

54

bi byk bir erdemi bulunan ayr bir mitokondriyal Apokrifa*


vardr. Bu cinsiyeti bir saptama deildir; yalnzca erkek izgi
sinden gelse de ayn derecede yararl olacakt. Erdemi, bozul
mam, her kuakta kesilip biilip yeniden birletirilmemi ol
masndadr. DNA soybilimcileri olarak bizlerin her iki cinsiyet ten
deil, yalnzca birinden gelen tutarl bir soy balantsna
ihtiyacmz var. Soyad gibi, yalnzca erkek soy izgisinden gelen Y
kromozomu da kuramsal olarak ayn derecede ie yarayabilirdi,
ama yararl olamayacak denli az bilgi tayor. Mitokondriyal
Apokrifa ise bir trn iindeki ortak atalarn tarihlerini saptamak
iin idealdir.
Berkeley'den (California) mteveffa Allan Wilson'la
balantl bir aratrmaclar grubu almalarnda mitokondriyal
DNA'dan yararlanmtr.
1980'lerde Wilson
ve
alma
arkadalar dnyann drt bir yanndan 135 yaayan kadndaki
dizinleri rneklediler. Aralarnda Avustralya aborijinleri, Yeni
Gine dallar, yerli Amerikallar, Avrupallar, inliler ve Afrika'daki
eitli halklarn temsilcileri bulunan kadnlarn her birini dier
her bir kadndan ayran harf deiiklii saylarna baktlar. Bu
verileri bir bilgisayara ykleyip, bulabilecei en "cimri" soyaacn
karmasn istediler. Burada"cimrilik"; rastlant olasln nceden
kabul etme gereksinimini mmkn olduunca ortadan kaldrmak
anlamna geliyor. Bu da biraz aklama gerektiriyor.
Atlar, domuzlar ve maya hakkndaki tartmamz ve
sitokrom c harf dizinleriyle ilgili analizimizi dnn. Atlarn
domuzlardan yalnzca , domuzlarn mayadan krk be ve atlarn
mayadan krk alt harfle ayrldn hatrlayacaksnz. Kuramsal
olarak, atlarla domuzlar birbirlerine grece yakn bir ortak atayla
bal olduklarndan, mayadan tamamen ayn uzak(*)

Ap ocryp ha : Eski Ahit' e bal olup branice metinleri bulunmad iin

her

kese Kutsal Kitap' n metnine dahil edilmeyen ve baz kiliselerce kutsal ka


bul edilen birtakm kitaplar. (.N)

55

lkta olmalar gerektiini sylemitik. Krk bele krk alt ara


sndaki fark bir anormallik, ideal bir dnyada olmamas gereken
bir eydir. Atlara giden yolda gerekleen fazladan bir mutasyona
ya da domuzlara giden yolda gerekleen bir ters mutasyona bal
olabilir.
imdi, bu fikir aslnda ne denli anlamsz olursa olsun,
domuzlarn atlardan ok mayaya yakn olduklarn dnmek
kuramsal adan akla yakndr. Domuzlarn ve atlarn birbirlerine
yakn benzerliklerini (sitokrom c metinleri yalnzca harf deiiklii
gsterir ve bedenleri temelde neredeyse ayn memeli modeline gre
yaplanmtr) byk bir rastlant sonucu gelitirmi olmalar
kuramsal
adan mmkndr.
Buna inanmaymzn nedeni,
domuzlarn atlara benzer ynlerinin, mayalara benzer ynlerinden
ok daha fazla olmasdr. Evet, domuzlarn atlardan ok mayalara
yakn grnmelerini salayan tek bir DNA harfi vardr, ama ters
yndeki milyonlarca benzerlik bunu bastrr. Burada bir "cimrilik"
tezi vardr. Domuzlarn atlara yakn olduklarn varsaydmzda
yalnzca bir rastlantsal benzerlii kabul etmemiz gerekir. Domuzlarn
mayaya yakn olduunu varsaymaya kalktmzda ise, gereki
olmayacak derecede ok benzerliin birbirinden bamsz ve
rastlantsal olarak edinildiini kabul etmemiz gerekir.
At, domuz ve maya rneklerinde cimrilik tezi kuku
duyulamayacak denli baskndr. Ama farkl insan rklarnn
mitokondriyal DNA'snda, benzerlikler konusunda baskn olan bir
ey yoktur. Cimrilik tezleri hl geerlidir, ama bunlar byk,
rtc tezler deil, kk, niceliksel savunulardr. Bilgisayarn
kuramsal olarak yapmas gereken udur: 135 kadnla ilgili tm olas
soyaalarnn bir listesini yapmak. Ardndan, bu olas soyaalar
kmesini inceler ve en cimri olann yani, rastlantsal benzerlik
saysn asgariye indireni seer. En iyi soyaacnn bile, bir DNA
harfi bakmndan mayann domuzdan

56

ok atlara yakn olduu gereini kabul etmek zorunda kalmamz


gibi, birka kk rastlanty kabul etmeye bizi zorlayabileceini
teslim etmeliyiz. Ancak en azndan kuramsal olarak bilgisayar
bunu gz nne alabilmeli ve olas aalardan hangisinin en cimri
olduunu, en az rastlanty ierdiini bildirebilmelidir.
Bu, kuramda kalr. Uygulamada ise beklenmedik bir
sorun kar. Olas soyaalar says sizin, benim ya da herhangi bir
matematikinin dnebileceinden ok daha fazladr. At, do muz
ve maya iin yalnzca olas aa vardr. Aka doru olan,
domuz ve atn keli i parantezler arasnda yan yana olduu ve
mayann da ilgisiz "d grupta" yer ald [[domuz at] maya]
olacaktr. Dier iki kuramsal aa ise [[domuz maya[ at] ve [[at
maya] domuz]dur.
Buna drdnc
bir yaratk rnein,
mrekkepbal eklediimizde, aa says on ikiye kar. On iki
listeyi de vermeyeceim, ama doru (en cimri) olan [[[domuz
at]mrekkepbal]maya] olacaktr. Burada da yakn akraba olarak
at ve domuz, en iteki parantezlerde yan yana yerletirilmitir.
Kulbe bundan sonra, domuz/at soyuyla mayaya kyasla daha
yakn bir ortak atas olan mrekkepbal katlr. Dier on bir aacn
herhangi biri szgelimi, [[domuz mrekkepbal] [at maya]]
kesinlikle daha az cimridir. Domuzun gerekten mrekkepbalnn
ve atn da gerekten mayann daha yakn kuzeni olmas durumunda,
domuzla atn saysz benzerliklerini birbirlerinden bamsz olarak
gelitirmi olmalar pek olas deildir.
U yaratk olas aa ve drt yaratk on iki olas aa
veriyorsa, yz otuz be kadn iin ka olas aa oluturulabilir?
Yant ylesine byk bir say ki, yazmann hibir anlam yoktur.
Dnyadaki en byk ve en hzl bilgisayar tm olas aalar
sralamaya programlansayd, bilgisayar bu grevinde bir arpa boyu
ilerleyemeden gp gitmi olurduk.

57

Yine de, aresiz bir sorunla kar karya deiliz. Ele avuca gelmez
derecede byk saylar mantkl rnekleme teknikleri kullanarak
evcillemeye alknz. Amazon Havzas'ndaki bcekleri sayamayz,
ama ormandan rasgele noktalarda rnekler alarak ve bu
noktalarn ormann btnn temsil ettiini varsa yarak sayy
tahmin edebiliriz. Bilgisayarmz 135 kadn birletiren tm olas
aalar inceleyemez, ama tm olas aalar kmesinden rasgele
rnekler seebilir. Gigamilyarlarca olas aatan bir rnek
setiinizde, rnein en cimri yelerinin baz ortak zellikleri
olduunu fark ederseniz, belki en cimri aata da ayn
zelliklerin olduu sonucuna varabilirsiniz.
Yaplan da bu oldu. Ama bunu yapmann en iyi yolunun ne
olduu kendiliinden belli de deildir. Tpk bcekbilimcilerin
Brezilya yamur ormannda rnekleme yapmann en iyi yntemi
konusunda uyuamamalar gibi;
DNA soybilimcileri de farkl
rnekleme yntemleri kullandlar. Ve ne yazk ki, sonular her
zaman uyumuyor. Yine de, Berkeley grubunun insann
mitokondriyal DNA'sna dair ilk analizlerinde ulat sonular
vereceim. Sonular son derece ilgin ve kkrtcyd. Onlara
gre, en cimri aacn Afrika'da kk salm olduu ortaya kyor.
Buysa, kimi Afrikallarn dier Afrikallarla akrabalk balantlarnn,
dnyann geri kalan ksmndaki herhangi biriyle akrabalk
balantlarndan daha uzak olduu anlamna geliyor. Dnyann
geri kalan ksm Avrupallar, yerli Amerikallar, Avustralya
aborijinleri, inliler, Yeni Gineliler, Eskimolar ve dierleri grece
yakn bir kuzenler grubu oluturuyor. Kimi Afrikallar bu yakn
grupta yer alyor. Ama bakalar yer almyor. Buna gre, en cimri
aa yle bir ey: *kimi Afrikallar *baka Afrikallar *daha baka
Afrikallar *daha baka Afrikallar ve dier herkes++++. Dolaysyla,
hepimizin dii byk atasnn Afrika'da yaad sonucuna vardlar:
"Afrikal Havva." Daha nce de sylediim gibi, bu sonu
tartmaya ak. Baz

kiiler, en d dallarn Afrika dnda olduu, ayn derecede cimri


aalar bulunabileceini iddia ettiler. Ayrca, Berkeley grubunun
bu sonulara ulamasna ksmen, bilgisayarlarn olas aalara bakma
srasnn neden olduunu ne srdler. Elbette, bakma sras nemli
olmamaldr. Byk olaslkla uzmanlarn ou hl, Mitokondriyal
Havva'nn Afrikal olmas zerine bahse gireceklerdir, ama bunu
byk bir gvenle yapamayacaklardr.
Berkeley grubunun ikinci sonucu tartmaya bu denli ak
deil. Mitokondriyal Havva nerede yaam olursa olsun, ne zaman
yaadn tahmin edebiliyorlar. Mitokondriyal DNA'nn hangi hzla
evrimletii biliniyor; dolaysyla, mitokondriyal DNA'nn dallanma
aacnn zerindeki dal noktalarnn her birine yaklak bir tarih
koyabilirsiniz. Ve tm kadn trn birletiren dal noktas
Mitokondriyal Havva'nn doum tarihi 150 bin ile 250 bin yl
ncesi arasndadr.
Mitokondriyal Havva Afrikal olsa da olmasa da, atalarmzn
hi kukusuz Afrika'dan geldikleri gereiyle ilgili olas bir
karklktan kanmak gerekir. Mitokondriyal Havva, tm modern
insanlarn yakn bir atasdr. Homo sapiens trnn yesiydi. Hem
Afrika iinde, hem de dnda ok daha erken insangillerin, Homo
erectus'un fosilleri bulundu. Homo habilis ve (drt milyon yandan
fazla, yeni kefedilmi bir rnek de dahil olmak zere) eitli
Australopithecus trleri gibi, Homo erec tus'tan da uzak atalarmzn
fosilleri yalnzca Afrika'da bulundu. Yani, son eyrek milyon yl
iinde Afrika'dan g etmi bir halkn torunlarysak, bu Afrika'dan
gelen ikinci gtr. Belki de bir buuk milyon yl nce, Homo
erectus'un Afrika'dan dar yaylp Orta Dou ve Asya'nn baz
blmlerinde koloni kurduu, daha erken bir g olmutu. Afrikal
Havva kuramnda bu daha erken Asyallarn yaamadklar deil,
yaayan torunlarnn olmad ne srlyor. Duruma nereden
bakarsa59

nz bakn, iki milyon yl ncesine gidersek, hepimiz Afrikalyz.


Afrikal Havva kuramnda ilaveten, yalnzca birka yz bin yl
ncesine gidildiinde bile, u anda yaayan insanlarn hepsinin Afrikal
olduu ne srlyor. Yeni delillerle desteklenmesi durumunda,
tm modern mitokondriyal DNA'larmz Afrika dnda bir dii
ataya (diyelim ki, "Asyal Havva"ya) dayandrmak ve ayn zamanda,
daha uzak atalarmzn yalnzca Afrika'da bulunabileceini kabul
etmek mmkn olabilir.
imdilik, Berkeley grubunun hakl olduunu varsayalm ve
sonularnn ne anlama geldiini ve gelmediini inceleyelim. "Havva"
lakab kimi talihsiz sonulara yol at. Kimileri onun yalnz bir
kadn, Yerkre'deki tek kadn, nihai genetik darboaz, hatta
Tekvin'in dorulanmas anlamna geldii fikrine kapldlar! Bu
kesinlikle bir yanl anlamadr. Doru iddia onun Yerkre'deki tek
kadn olduu deildir, hatta onun zamannda nfusun grece az
olduu da deildir. Her iki cinsiyetten yoldalar hem ok sayda
hem de dourgan olmu olabilir. Gnmzde hl ok sayda
yaayan torunlar olabilir. Ama mitokondrilerinin tm torunlar yok
oldu, nk bizimle balantlar bir noktada bir erkekten geiyor.
Benzer ekilde, aristokrat bir soyad (soyadlar Y kromozomlarna
baldr ve mitokondrilerin tam tersine, yalnzca erkek soyuyla
geer) yok olabilir, ama bu, o soyadna sahip kiilerin hi torunu
olmad anlamna gelmez. Salt erkek yolu dndaki yollardan ok
sayda torunlar olabilir. Doru iddia, Mitokondriyal Havva'nn,
tm modern insanlarn salt dii soy izgisiyle kkeni olduu
sylenebilecek, tarihsel olarak bize en yakn kadn olduudur. Hak
knda bu iddiann yaplabilecei bir kadn olmal. Tek tartma
konusu, bu kadnn burada m yoksa urada m, bu zamanda m
yoksa u zamanda m yaaddr. Yoksa, bir yerde ve bir zamanda
yaad kesindir.
Mitokondriyal DNA alannda alan nemli bilimadamla60

rnda bile grdm, ok daha yaygn ikinci bir yanl anlama daha
var. Bu, Mitokondriyal Havva'nn en yakn ortak atamz olduu
inancdr. Bu yanlgnn nedeni, "en yakn ortak ata" ile "salt dii
soy izgisindeki en yakn ortak ata" arasndaki karklktr.
Mitokondriyal Havva, salt dii izgisindeki en yakn ortak atamzdr,
ama insan soyundan gelmenin, dii yolu dnda milyonlarca baka
yolu vardr. Ata says hesaplarmza geri dnn (ve bir nceki
tartmann konusu olan, kuzen evliliklerinin yaratt sorunu
unutun). Sekiz byk bykebeveyniniz var, ama bunlardan yalnzca
birisi salt dii hattnda yer alyor. On alt byk byk
bykebeveyniniz var, ama bunlardan yalnzca birisi salt dii
hattnda yer alyor. Kuzen evliliinin belli bir kuakta ata saysn
azalttn hesaba katsak bile, salt dii hatt dnda da ata olmann
pek ok yolu bulunduu hl dorudur. Genetik rmamz uzak
dnemler boyunca geriye doru izlersek, byk olaslkla pek ok
Havva ve pek ok Adem 1995'te yaayan herkesin, soyundan
geldiini syleyebileceimiz odak noktas
bireyler
vard.
Mitokondriyal Havva bunlardan yalnzca biridir. Tm Havvalar ve
Ademler arasnda Mitokondriyal Havva'nn bize en yakn olduunu
dnmek iin belli bir neden yok; tam tersine, Mitokondriyal
Havva belli bir ekilde tanmlanyor: Soy rma boyunca belli bir
yol zerinden ondan geliyoruz. Salt dii soyizgisinin yan sra bize
uzanabilecek olas yol says ylesine yksek ki, Mitokondriyal
Havva'nn bu pek ok Havva ve Adem arasnda bize en yakn tarihlisi
olmas matematiksel adan ok zayf bir ihtimal. Bu, yollar arasnda
zel bir yol (salt dii yolu). Yollar arasnda baka bir ekilde de (bize
en yakn yol olarak) zel olmas kayda deer bir rastlant olurdu.
ilgi ekebilecek dier bir nokta da, en yakn ortak atamzn bir
Havva'dan ok Adem olmasnn daha olas grnmesidir. Erkek
haremlerinden ok dii haremlerinin olumas daha ola-

61

sdr, nk erkekler fiziksel adan yzlerce, hatta binlerce


ocuk sahibi olabilirler. Guinness Rekorlar Kitab bu rekoru, binin
zerinde ocukla Kana Susam Molla smail'e ait olduunu
bildiriyor. (Feministler Molla ismail'i naho maoluun simgesi
olarak seebilirler. Ata binme ynteminin, klcn ekip eere
atlamak ve ayn anda yular tutan klenin kafasn keserek atn
hzla frlamasn salamak olduu sylenir. Bu ne denli inanlmaz
olursa olsun, bu efsanenin bize dek ulamas ve kendi elleriyle on
bin kiiyi ldrd rivayeti belki de, onun trnde erkekler
arasnda hangi niteliklerin takdir grd
konusunda fikir
verebilir). Diiler ise ideal koullar altnda bile bir-iki dzineden
fazla ocuk sahibi olamaz. Bir diinin ortalama sayda ocua sahip
olma olasl, erkee gre daha yksektir. Birka erkek gln
derecede ok sayda ocua sahip olabilir; bu da, baka erkeklerin
hi ocuu olmamas anlamna gelir. Hi ocuu olmayacak kii
byk olaslkla, diiden ok, erkektir. Ve orantsz derecede ok
ocua sahip olacak kii de byk olaslkla bir erkek olacaktr. Bu,
tm insanln en yakn ortak atas iin de geerlidir ve dolaysyla
bu kiinin bir Havva'dan ok Adem olmas ihtimali daha yksektir.
Ar bir rnek vermek gerekirse, kimin, gnmzdeki tm
Fasllarn atas olmas olasl daha yksektir? Molla ismail'in mi,
yoksa talihsiz haremindeki kadnlardan birinin mi?
Tm bunlardan u sonulara ulaabiliriz: ilk olarak, bizim
Mitokondriyal Havva adn verebileceimiz, salt dii yoldan tm
modern insanlarn en yakn ortak atas olan bir kadn mutlaka var
oldu. Ayrca, Odaksal Ata adn verebileceimiz, cinsiyeti
bilinmeyen, herhangi bir yoldan tm modern insanlarn en yakn
ortak atas olan bir kiinin yaam olduu da kesin. nc
olarak, Mitokondriyal Havva ile Odaksal Ata'nn ayn kii olmalar
mmkn grnse de, byk olaslkla yle deildirler. Drdnc
olarak, Odaksal Ata'nn diiden ok erkek ol-

62

mas bir ekilde daha olas. Beinci olarak, Mitokondriyal Havva


byk olaslkla eyrek milyon yldan daha az bir sre nce yaad.
Altnc olarak,
Mitokondriyal
Havva'nn nerede yaad
konusunda fikir birlii yok, ama bilgili kiiler tarafndan sonuta
hl Afrika tercih ediliyor. Yalnzca beinci ve altnc sonular
bilimsel delillerin incelenmesine dayanyor. Dier drdne genel
bilgilerimizle, oturduumuz yerden akl yrterek ulaabiliriz.
Atalarn, yaamn kendisini anlamann anahtar olduunu
sylemitim. Afrikal Havva yks daha byk ve karlatrlamaz
derecede daha eski bir destann dar kapsaml, insana ait bir mikro
kozmosudur. Gen rma eretilemesine, Cennet'ten akan rmaa
yeniden dneceiz. Ama bu rma, efsanevi Havva'nn binlerce ve
Afrikal Havva'nn yz binlerce ylyla karlatrlamayacak derecede
daha eski bir zaman leinde geriye doru izleyeceiz. DNA rma
atalarmzn iinden, en azndan milyar yl iine alan kesintisiz bir
izgi boyunca akmaktadr.

63

3. B O L U M
S A M A N A L T I N D A N SU Y R T M E K

Yaratlln kalc bir cazibesi var ve bu cazibenin


nedenini ok uzaklarda aramamza gerek yok. En azndan benim
karlatm insanlarn ou iin neden, Tekvin'in ya da baka bir
kabilesel balang yksnn kelimesi kelimesine doru olduu
inancna ballk deildir. Daha ok, insanlarn canl dnyann
gzelliini ve karmakln kendi balarna kefederek, bunun
"belli ki" tasarlanm olmas gereklii sonucuna varmalardr.
Darwinci evrimin, Kutsal Kitap'a dayal kuramlarna en azndan bir
tr alternatif sunduunu fark eden yaratllar ok kez biraz daha
incelikli bir itirazda bulunarak, evrimsel araclar olasln
yadsrlar. "X bir Yaratc tarafndan tasarlanm olmal," derler. "
nk, yarm bir X hibir ie yaramazd. X 'in btn paralar ayn
anda bir araya getirilmi olmal; aamal olarak evrimlemi
olamazlar." Bu blm yazmaya baladm gn bir mektup
aldm. Mektup, eskiden ateist olan ama National Geographicte
yaymlanm bir makaleyi okuduktan sonra imana gelen Amerikal
bir rahipten geliyordu. te, mektuptan bir alnt:
Makale, orkidelerin baarl ekilde remek iin
evrelerine artc ekilde uyarlanmalaryla ilgiliydi. Makaleyi
okurken zellikle bir orkide trndeki, erkek yabanarsnn
ibirliini gerektiren reme stratejisinden etkilendim.
Anlalan iek bu yabanars trnn diisine ok benziyordu,
uygun yerde bir akl vard ve bylece erkek yabanars
iekle iftleerek rettii iektozuna eriebiliyordu. Bir
sonraki iee utuunda sre yineleniyor ve bylece apraz
tozlama gerekleiyordu. Ve iein yabanarsna ekici
gelmesini salayan
Cennetten Akan Irmak: F: 6

65

ey, o yabanars trnn diisindekine benzer feromonlar


*bceklerin cinsiyetleri bir araya getirmek iin kullandklar
zel kimyasal ekici maddeleri+ yaymasyd. Makalenin
yanndaki resmi birka dakika ilgiyle inceledim. Sonra, mthi
bir ok duvgusuyla, bu reme stratejisinin ie yaramas iin,
ilk seferinde mkemmel olmas gerektiini fark ettim, bunu
aamal admlarla aklayamazdk, nk orkide dii
yabanarsna benzemese ve onun gibi kokmasayd, iftleme
iin uygun ve iektozunun erkek yabanarsnn reme
organnn rahata ulaabildii bir yerde bulunduu bir aklk
bulunmasayd, strateji tam bir baarszla urard. ine
ken duyguyu hi unutmayacam, nk o anda, bir
Tanr'nn var olmas gerektiini ve maddenin var olmasn
salayan srelerle srekli bir iliki halinde bulunduunu
anlamtm. Ksacas, yaratc Tanr eski bir mit deil, gerek
bilseydi. Ve birdenbire, gnlszce de olsa, o Tanr
hakknda daha ok ey renmek iin aratrma yapmam
gerektiini grdm .
Bakalar hi kukusuz dine farkl yollardan ulayorlar, ama pek
ok insan (nezaket gerei kimliini saklayacam) bu rahibin
yaamn deitiren deneyime benzer bir deneyim yaamtr. Bir
doa harikasn grm ya da hakknda bir yaz okumutur. Bu onu
hayrete ve meraka srklemi, iinde huu uyandrmtr. Daha
zgl olarak, benim mektup arkadam gibi, bu belirli doal
olgunun bir rmcek ann, bir kartaln gznn ya da
kanadnn, ya da baka bir eyin aamal admlarla evrimlemi
olamayacana, nk aradaki yarm aamalarn hibir ie
varamayacana karar vermitir. Bu blmn amac, karmak
mekanizmalarn ie yaramalar iin mkemmel olmalar gerektii
sav unsunu rtmektir. Bu arada, orkideler Charles Darwin'in en
gzde rneklerinden biriydi ve o, bir kitabn tamamn, doal
seim araclyla aamal evrim ilkesinin, "Orkidelerin Bcekler
Tarafndan Dllenmesini Sa 66

layan eitli Mekanizmalar"n aklamay nasl baardn gstermeye


adamt.
Sz konusu rahibin tezinin kilit noktas, "bu reme
stratejinin ie yaramas iin, ilk seferinde mkemmel olmas
gerekiyordu. Bu, aamal admlarla aklanamazd" savdr. Gzn
evrimi iin de ayn sav ne srlebilir pek ok kez srlm tr
ve bu konuya ileride yeniden dneceim.
Bu tr bir sav her duyuumda beni en ok etkileyen ey,
byk bir gvenle ortaya atlmasdr. Rahibe sormak isterim,
yabanarsn taklit eden orkidenin (ya da gzn ya da baka bir
eyin) tm paralar mkemmel ve yerli yerinde olmadka ie
yaramayacana nasl bylesine emin olabiliyorsunuz? Bu konuyu
gerekten iyice dndnz m? Orkideler, ya da yabanarlar, ya da
yabanarlarnn diilere ya da orkidelere baktklar gzleri hakknda
en temel eyleri gerekten
biliyor musunuz? Yabanarsnn
kandrlmasnn ok zor olduunu ve orkidenin benzerliinin ie
yaramas iin her adan mkemmel olmas gerektiini iddia etme
cesaretini size ne veriyor?
Bir dnn, rastlantsal bir benzerlik sizi en son ne zaman
yanltt? Belki de yolda rastladnz bir yabancy bir tandk
sanarak apkanz karp selamladnz. Film yldzlarnn, kendilerinin
yerine atlardan den ya da tepelerden atlayan dublrleri vardr.
Dublrn yldza benzerlii ounlukla son derece yzeyseldir,
ama ksa sreli aksiyon sahnesinde izleyiciyi kandrmaya yeter. Bir
dergide yaynlanan fotoraflar e r k e k l e r d e ehvet uyandrr.
Resim yalnzca, kt zerine baslm matbaa mrekkebidir.
deil, iki boyutludur, imge yalnzca birka santim boyundadr.
Geree benzer bir temsil yerine, birka izgiden oluan kaba bir
karikatr de olabilir. Yine de, bir erkekte ereksiyona yol aabilir.
Belki de ksa bir an sren bir dii grnts, hzla uan erkek
yabanarsnn onunla iftlemeye girimesine yetiyordur. Belki de
erkek yabanarlar yalnzca birka nemli uyaran fark ediyorlardr.

Yabanarlarn kandrmann insanlar kandrmaktan daha


kolay olabileceini dnmek iin her trl neden var. Dikenli
balklarn kandrlmas hi kukusuz insanlara gre daha kolaydr;
stelik, yabanarlarna oranla balklarn beyinleri daha byk, gzleri
ise daha iyidir. Erkek dikenli balklarn karnlar krmzdr ve
yalnzca dier erkekleri deil, krmz "karnl" kaba taklitleri de
tehdit ederler.
Eski ustam, Nobel dl sahibi etolog Niko
Tinbergen, laboratuvar penceresinin nnden geen krmz bir
posta kamyoneti ve tm erkek dikenli balklarn akvaryumlarnn
pencere tarafna koturup kamyoneti nasl iddetle tehdit ettikleri
hakknda nl bir hikye anlatmt. Yumurta tayan dii dikenli
balklarn karnlar arpc ekilde ikindir. Tinbergen son derece
kaba, belli belirsiz uzatlm, bize gre
dikenli
bala hi
benzemeyen ama ikin "karn" olan bir taklidinin, erkeklerde
iftleme davranlar uyandrdn bulgulad. Tinbergen'n kurduu
aratrma okulunun gerekletirdii daha yakn tarihli deneyler,
szde bir seks bombasnn armut biiminde, ikin, bala
benzetilmi ama ikinlikten baka uzants olmayan ve (insan)
imgelemine gre hibir ekilde bala benzemeyen bir nesnenin
erkek dikenlide ehvet uyandrmakta daha da etkili olduunu
gsterdi. Dikenli "seks bombas", klasik bir normal tesi uyaran
gereinden daha etkili bir uyaran rneidir. Baka bir rnek
vermek gerekirse, Tinbergen devekuu yumurtas byklnde bir
yumurtann stne oturmaya alan bir deniz saksaannn fotorafn
yaynlamt. Kularn beyinleri ve grme yetenekleri balklara ve
yabanarlarna gre daha gelikindir, ama anlalan deniz
saksaanlar, devekuununki kadar byk bir yumurtann, zerinde
kulukaya yatmak iin en iyi nesne olduunu "dnmektedirler".
Martlar, kazlar ve yerde yuva kuran dier kular, yuvadan
dar yuvarlanan bir yumurtaya klielemi bir tepki gsterirler.
Uzanp, gagalarnn alt tarafyla onu yeniden yuvaya eker-

68

ler. Tinbegen ve rencileri, martlarn bunu yalnzca kendi


yumurtalarna deil, tavuk yumurtalarna ve hatta kamplarn
arkalarnda braktklar tahta silindirlere ya da kakao kutularna da
yaptn gsterdiler. Byk mart yavrular ebeveynlerine yalvararak
yiyecek elde ederler; ebeveynin gagasndaki krmz noktay
gagalayarak, ikin kursaklarndaki balklarn birazn kusmalarna yol
aarlar. Tinbeigen ile bir alma arkada, bir ebeveyn bann kaba
mukavva taklitlerinin, yavrularda yalvarma davran uyandrmakta
son derece etkili olduunu gsterdiler. Gerekten gerekli olan tek ey,
krmz bir noktadr. Mart yavrusu iin, ebeveyni krmz bir noktadan
ibarettir. Ebeveyninin geri kalan ksmlarn da gryor olabilir, ama bu
nemli bir ey gibi grnmemektedir.
Gr yeteneinin kstl olmas yalnzca mart yavrularna zg
deildir. Yetikin karaba martlar, kara yz maskeleriyle gze
arparlar. Tinbergen'n rencisi Robet Mash, tahtadan yaplm
mart ba taklitlerini boyayarak bunun dier yetikinler iin tad
nemi aratrd. Her bir ba, bir kutu iindeki elektrik motorlarna
balanm tahta bir ubuun zerine oturtulmutu; bylece Mash
uzaktan kumandayla ba alaltp ykseltebiliyor, saa ya da sola
evirebiliyordu. Kutuyu bir mart yuvasnn yaknlarna gmyor ve
ban kumun altnda, grnemeyecek ekilde brakyordu. Sonra her
gn yuvann yaknlarndaki bir sipere gizlenerek, yuvadaki martnn
taklit ban ykseltilmesine ve u ya da bu yne evrilmesine verdii
tepkiyi gzlyordu. Kular, baa ve dnlerine, gerek bir martym
gibi tepki verdiler; oysa bu yalnzca, tahta bir ubuun zerine
oturtulmu, bedeni, bacaklar, kanatlar ya da kuyruu olmayan,
sessiz, geree benzemeyen, robota bir ykselme, dnme ve
alalmadan baka hareket gstermeyen bir taklitti. Karaba mart
iin tehditkr bir komunun, bedensiz bir kara yzden pek fazla bir
ey olmad anlalyor. Bedene, kanatlara ya da baka bir eye gerek
yok gibidir.

Kendisinden nceki ve sonraki pek ok kubilimci gibi Mashde


sipere gizlenip kular gzlemek iin, kularn sinir sistemindeki
uzun zamandr bilinen bir kst lamadan yararlanmt: Kular
doutan matematiki deildirler. ki kii birlikte sipere girin ve
sonra, aranzdan yalnzca birisi ksn. Bu numara olmasa, kular
ieri birisinin girdiini "bilerek" gizlenme yerine kar tetikte
olacaklardr. Ancak bir kiinin ktn grrlerse, ikisinin de
ktn " varsayarlar." Ku, bir insanla iki insan arasndaki fark
anlayamyorsa, erkek yabanarsnn, diiye benzerlii mkemmel
olmayan bir orkideye kanmas o kadar artc mdr?
Bir ku yks daha anlatmak istiyorum; ama bu
seferki tam bir trajedi. Ana hindiler yavrularn iddetle korurlar.
Yavrularn gelincik ya da le yiyici sanlar gibi apulculara kar
korunmalar gerekir. Anne hindinin, yuva apulcularn tannmak
iin bavurduu yntem son derece kabadr: Yuva iinde , hareket
eden her eye, yavru hindi gibi bir ses karmyorsa, saldr.
Bu, Avusturyal zoolog Wolfgang Schleidt tarafndan kefedilmiti.
Schleidt'n, kendi yavrularn vahice ldren bir hindisi vard.
Bunun nedeni, strap verecek kadar basitti: Hindi sard.
Hindinin sinir sistemi asndan, avclar, yavru sesi karmayan
hareketli nesnelerdir. Bu yavru hindiler, yavru hindi gibi
grnmelerine, yavru hindi gibi hareket etmelerine ve yavru
hindi gibi gvenle annelerine komalarna karn, annenin kstl
"avc" tanmnn k u r b a n oluyorlard. Anne, kendi ocuklarn
kendilerine kar koruyor ve hepsini birden katlediyordu.
Hindinin trajik yksnn bcekler dnyasndaki bir
yansmasna bakarsak, balans antenlerindeki belirli duyu
sinirleri yalnzca bir kimyasal maddeye kar duyarldr: Oleik
asit. (Baka kimyasallara kar duyarl olan baka hcreleri de
vardr.) ryen ar cesetlerinden oleik asit kar ve arlarda "ce -

nazeci davran"n, yani l bedenlerin kovandan a t l m a s n


balatr. Deneyci canl bir arnn stne bir damla oleik asit
srdnde, zavall yaratk hl canl olmasna ve tepinmesine
karn, llerle birlikte kovandan atlr.
Bcek beyinleri, hindi ya da insan beyinlerinden ok daha
kktr. Bcek gzleri, hatta yusufuklarn byk petek gzleri
bizim gzlerimizin ya da ku gzlerinin keskinliinin ancak ok
kk bir blmne sahiptir. Ayrca, bcek gzlerinin dnyay
bizim gzlerimizden ok daha farkl bir ekilde grd bilinir.
Avusturyal byk hayvanbilimci Kari von Frisch, genliinde,
bceklerin krmz a kar kr olduklarn, ama bizim gremediimiz
mortesi kendine zg renk tonuyla grebildiklerini
kefetmiti. Bcek gzleri daha ok "parlt" ad verilen bir eyle
meguldr; anlalan bu en azndan hzla hareket eden bir bcek
iin ksmen bizim "ekil" dediimiz eyin yerini alyor. Erkek
kelebeklerin aalardan dklen l yapraklara "kur" yaptklar
grlmtr. Biz dii kelebei, bir aa bir yukar rplan bir ift
byk kanat olarak grrz. Uan bir erkek kelebek ise, bir "parlt"
younlamas olarak grr ve kur yapar. Hareket etmeyen, yalnzca
yanp snen bir stroboskop lambasyla onu kandrabilirsiniz. In
yanp snme hzn doru ayarlayabilirseniz erkek kelebek lambaya,
kanatlarn bu hzla rpan baka bir kelebekmi gibi davranacaktr.
Bize gre eritler statik modellerdir. Uarak geen bir kelebee ise
eritler parlt olarak grnr ve doru hzda yanp snen stroboskop
lambasyla taklit edilebilirler. Bir bcein gzleriyle grlen dnya
bize ylesine yabancdr ki, bir orkidenin dii yabanans bedenini
ne kadar "mkemmel bir ekilde" taklit etmesi gerektiini tartrken
kendi deneyimimize dayal yorumlarda bulunmak, insann haddini
amasdr.
Yabanarlar, ilk olarak byk Fransz doabilimci Jean
Henri Fabre'n gerekletirdii ve sonradan aralarnda Tin71

bergevn okulunun yeleri de olmak zere eitli aratrmaclarn


da yineledikleri klasik bir deneyin konusuydu. Dii kazc yabanars,
sokup fel ettii avn tayarak inine dner. Avn darda brakp
inine girer ve av ieri tamadan nce her eyin yolunda gidip
gitmediini kontrol eder. Yabanars inindeyken, deneyci av
brakld yerden birka santim geriye eker. Yabanars yzeye
ktnda avn kaybolduunu fark eder ve abucak yerini bulur.
Ardndan,
av yeniden inin giriine
srkler,
ininin iini
denetlemesinden
beri yalnzca birka
saniye
gemitir.
Programndaki bir sonraki aamaya geip avn ieri srklememesi
ve ii bitirmemesi iin hibir neden olmadn dnrz. Ama
program bir nceki aamaya yeniden ayarlanmtr. Byk bir grev
duygusuyla avn tekrar inin dnda brakr ve bir kez daha
denetlemek zere ieri girer. Deneyci bu oyunu sklana dek, isterse
krk kez yineleyebilir. Yabanars, programnn bir nceki devresine
ayarlanm ve giysileri hi ara vermeden krk kez ykadn
"bilmeyen" otomatik amar makinesi gibi davranr. Saygn bilgisayar
bilimcisi Douglas Hofstadter bylesine kat, aklszca bir otomatizmi
tanmlamak zere yeni bir sfat benimsemiti: "Sfekse". (Sfeks,
kazc yabanarsn temsil eden bir cinsin addr.) yleyse, en
azndan baz bakmlardan, yabanarlarn kandrmak kolaydr. Bu,
orkidenin tezghladndan ok farkl bir kandrma trdr. Yine de,
"bu stratejinin h e r h an g i bir ie yaramas iin, daha ilk
seferinde mkemmel olmas gerekirdi" sonucuna varrken insana
zg sezgilerimizi kullanmaktan saknmalyz.
Yabanarlarnn kandrlmasnn kolay olduuna sizi ikna
etmeyi ok iyi baarm olabilirim. Sonradan rahip olan mektup
arkadamn neredeyse tam tersi bir kukuya kaplabilirsiniz.
Bceklerin g r m e yetenekleri b y l e s i n e zayf ve
yabanarlarnn kandrlmas bylesine kolaysa, orkide, ieini
yabanarsna bu kadar benzetmek iin neden zahmete katlanr? Ama
ya-

ban arlarnn gr yetenekleri her zaman bu kadar zayii deildir.


Son derece iyi grdkleri durumlar da vardr: rnein, uzun bir
av uuundan sonra kovuklarn bulurken, Tinbergen bunu ar
kazc yabanars Philanlhus zerinde aratrmt. Yabanars
kovuuna inene dek bekliyordu. Tekrar dar kmadan nce,
Tinbergen 'kovuun giriinin etrafna baz "snr iaretleri"
rnein ince bir dal ve bir am kozala koyuyordu.
Ardndan geri ekilip, yabanarsnn dar umasn bekliyordu.
Yabanars dar ktktan sonra blgenin zihinsel bir fotorafn
ekermi gibi inin etrafnda iki y a da daire izerek uuyor ve
sonra avn aramak zere uup gidiyordu. Onun yokluunda
Tinbergen dal ve am kozalan birka adm tede baka bir
yere koyuyordu. Yabanars geri dndnde yuvasn aryor
ve kumda, dalla am kozalann yeni konumlarna gre doru
grnen yere dalyordu.
Yaban ars bir anlamda yine
"kandrlm" olmaktadr; ama bu kez gr yeteneiyle saygmz
kazanmtr. Grne baklrsa, yuvasnn evresinde daire
izerek yapt ilk uuunda gerektende "zihinsel bir fotoraf
ekiyordu." Anlalan, dalla am kozala modelini, ya da
"gestalt"n anlyordu. Tinbergen, am kozala halkalar gibi
farkl trlerde snr iaretleri kullanara k bu deneyi pek ok kez
yinelemi ve tutarl sonular almtr.
imdi, Tinbergen'in rencisi Gerard Baerend'in yapt ve
Fabre 'n "amar makinesi" deneyiyle elien bir deneyden sz
etmek istiyorum. Baerend'in kazc yabanars tr Amnophila
campestris (bu tr Fabre da incelemitir ) "srekli tedariki"
olmas asndan allmam bir trdr. ou kazc yaban arlar
kovuklarna gerekli besini getirip bir yumurta brakr, ardndan
kovuu mhrleyip gen larvalar kendi balarna beslenmeye
brakrlar. Fakat Ammophila farkldr. Kular gibi, her gn yuv
asna dnp larvann durumunu kontrol eder ve ihtiya duyduu
kadar yiyecek verir. Ama dii Ammophi73

la*tun herhangi bir zamanda iki y a da kovuu vardr. Bir


yuvada grece byk, neredeyse bym bir larva, birinde
kk, yeni braklm bir larva ve birinde de belki orta
byklkle ve yata bir larva bulunur. larvann yiyecek
gereksinimleri doal olarak farkldr ve anne buna gre davranr.
Baerends, yuvalarnn iindekileri birbiriyle deitirdii zahmetli
bir deneyler dizisinden sonra anne yabanarlarnn her yuvann
farkl besin gereksinimlerini gerekten gz nne aldn
gsterebilmitir. Bu akllca glnyor, ama Baerends son derece
garip , bize yabanc bir bakmdan o denli akllca olmadn da
bulgulad. Anne yabanars sabahlar ilk i olarak, tm aktif
yuvalarn dolaarak denetler. Her yuvann afak vakti dur
umunu ler ve bu lm gnn geri kalan ksmnda gsterecei
tedarik davrann etkiler. Baerends, afak denetiminden sonra
yuvann iindekileri istedii sklkta deitiriyor, ama bu, annenin
tedarik davrannda hibir deiiklik yaratmyordu. Sanki anne,
yuva saptama cihazn yalnzca afak denetimi srasnda
altryor ve ardndan, gnn geri kalan ksmnda elektrik
tasarrufu iin kapatyordu.
Bu yk bir bakma, anne yaban arsnn kafasnda
incelikli bir sayma, lme ve hatta hesaplama donanm olduunu
dndryor. Artk, yabanars beyninin kandrlabilmesi iin
orkideyle dii arasnda ayrntl bir benzerlik olmas gerekliine
inanmak kolaylayor. Ancak Baerends'in yks ayn zamanda,
amar makinesi deneyimine benzer bir seici krlk ve
kandrlabilirlik yetisine iaret ediyor ve orkideyle dii ar
arasndaki kaba bir benzerliin yeterli olabileceini inanlr hale
getiriyor. Buradan alnacak genel ders, bu tr konularda iddiada
bulunurken insan yargsn asla kullanmama gereidir. Asla,
"unun ya da bunun aamal seimle evrimletiine
inanamyorum," demeyin ve byle diyenleri ciddiye almayn. Ben
bu yanlgya, "Kiisel Kukuculuktan Doan Argman" adn
verdim.

Ben, u iddiada bulunan tezlere saldryorum: u ya da bu aamal


olarak evrimlemi olamaz, nk unun ya da bunun ie yaramas
iin "aka" mkemmel ve tam olmas gerekir. u ana dek, bu sava
getirdiim yantta, yabanarlarnn ve dier hayvanlarn dnyaya
bizden farkl bir ekilde
baktklarn ve zaten
bizim
de
kandrlmamzn g olmadn belirttim. Ama gelitirmek istediim,
daha da ikna edici ve daha genel baka tezler de var. ie yaramas
iin rnein, mektup arkadamn yabanarsn taklit eden
orkideler iin iddia ettii gibi mkemmel olmas gereken bir cihaz
iin "hassas" szcn kullanalm. Tamamen hassas bir ara
bulmann aslnda gerekten zor olmas bence ok nemli bir nokta.
Uak hassas deildir, nk, her ne kadar canmz tm paralan
mkemmel bir dzen iinde alan bir Boeing 707'ye emanet
etmeyi yelesek de, bir ya da iki motoru gibi nemli donanm
paralarn kaybetmi bir uak bile uabilir. Mikroskop hassas
deildir, nk kt bir mikroskop bulank ve belirsiz bir imge
verse de, kk nesneleri bununla, mikroskopsuz bakmaya oranla
daha iyi grebilirsiniz. Radyo hassas deildir; bir adan yeter sizse,
hassasiyetini yitirebilir ve bozuk, arptlm sesler verebilir, ama
yine de szcklerden bir anlam karabilirsiniz. On dakikadr
pencereden dar bakp, insan yapm bir hassas araca iyi bir
rnek dnmeye alyorum ve aklma yalnzca bir tane geliyor:
Kemer (ark). ki taraf bir kez bir araya geldikten sonra byk bir
dengelilik ve gce sahip olmas asndan kemer hemen hemen
hassastr. Ama bir araya gelene dek iki taraf da tek bana ayakta
duramaz. Kemerin bir tr yap iskelesiyle ina edilmesi gerekir.
skele, kemer t a m a m l a n a n a dek geici bir destek salar; sonra
kaldrlabilir ve kemer ok uzun sre salam kalr.
nsan teknolojisinde, ilke olarak, bir aracn hassas olmamas
iin hibir neden yoktur. Mhendisler izim masalarnda ta-

75

marnlanmam haldeyken almayacak olan aralar tasarlamakta


serbesttirler. Ancak, mhendislik alannda bile gerekten hassas bir
ara bulmakta zorlanyoruz. Bunun canl aralar iin daha da geerli
olduuna inanyorum. Canllar dnyasndan, yaratl propagandann
yararland szde hassas aralardan bazlarna bakalm. Yabanars
ve orkide rnei, artc taklit olgusunun rneklerinden yalnzca
biridir.
ok sayda hayvan ve baz bitkiler baka nesnelere,
ounlukla baka hayvan ya da bitkilere benzerlikleriyle stnlk
kazanr. Yaamn neredeyse tm ynlerinin taklitle gelitirildii ya da
yok edildii baka rnekler de var: Yiyecek yakalamak (kaplanlar
ve leoparlar gnein benekler oluturduu ormanlarda avlarn
izlerken neredeyse grnmez olurlar; fenerbalklar stnde
yaadklar deniz tabanna benzerler ve avlarn, ucunda solucan
taklit eden bir yemin olduu uzun bir "olta sopas"yla kendilerine
ekerler; femmes fatales* atebcekleri baka bir trn parltl
kur yapma modellerini taklit ederek erkekleri ekip yerler; sivri
dili horozbinalar byk balklar temizlemekte uzmanlam baka
balk trlerini taklit eder ve ulamalarna izin verilen mterilerinin
yzgelerinden lokmalar alrlar); yenmekten kanmak (avc
hayvanlara yem olabilecek hayvanlar aa kabuklarna, ince dallara,
taze yeil yapraklara, kvrlm l yapraklara, ieklere, gl
dikenlerine, deniz yosunu yapraklarna, talara, ku dklarna
benzerler ve baz hayvanlarn da zehirli olduklar bilinir); yrtc
hayvanlar yavrulardan hileyle uzaklatrmak (klgagalar ve yerde
yuva kuran pek ok ku tr, krk kanatl bir kuun davranlarn
ve yryn taklit ederler); yumurtalara bakm salamak (guguk
kuunun yumurtalar, asalak besleyen zel trn yumurtalarna
benzer; yumurtalarn azlarnda tayan baz kuluka azl dii
balk trlerinin bedenlerinde yumurta eklinde desenler vardr, by(*)

(fr.) meum kadn (.n.)

lece erkekleri kendilerine ekip gerek yumurtalar azlarna


almalarn ve kulukaya yatmalarn salarlar.)
Bu rneklerin tmnde, taklidin mkemmel olmadka ie
yaramayacan dnmeye yatkn oluyor insan. Yabanars orkide
rneinde, yabanarlarnn ve dier taklit kurbanlarnn alg
kusurlarn gsterdim. Benim gzmde orkidelerin yabanarlarna,
arlara ya da sineklere benzerlikleri hi de artc deil. Benim
gzmde bir yaprak bceinin yapraa benzerlii ok daha
kusursuz; bunun nedeni belki de, gzlerimin, yaprak taklidinin
hedef ald avclarn (tahminen kularn) gzlerine daha ok
benzemesi.
Ama taklidin ie yaramak iin mkemmel olmas gerektiini
ne srmek daha genel bir adan da yanltr. rnein, bir
avcnn gzleri ne denli iyi olursa olsun, gr koullar her zaman
mkemmel deildir. Dahas her zaman, neredeyse kanlmaz olarak,
ok ktden ok iyiye uzanan bir gr koullar sredurumu
olacaktr, iyi tandnz, baka bir eyle asla kartrmayacak denli
iyi tandnz bir nesne dnn. Ya da bir insan dnn; rnein,
asla baka birisiyle kartrmayacak kadar sevdiiniz ve tandnz
yakn bir arkadanz. imdi de, arkadanzn uzak bir mesafeden
size doru yrdn dnn. Onu gremeyeceiniz kadar uzak
bir mesafe olmal. Ayrca, her zelliini, her kirpiini, her gzeneini
grebileceiniz kadar yakn bir mesafe dnn. Ara mesafelerde
ani bir dnm yoktur. Tannabilirlikte aamal bir azalma ya da
oalma vardr. Askeri nianclk klavuzlarnda bu yle anlatlr:
"ki yz yardada bedenin tm paralar aka grlr. U yz
yardada yzn ana hatlar bulanklar. Drt yz yardada yz
grnmez. Alt yz yardada kafa bir noktadan ibarettir ve beden
de giderek incelir. Sorunuz var m?" Yava yava yaklaan arkada
rneinde gerekten de, onu birdenbire tanyabilirsiniz. Ama bu
durumda uzaklk, birini aniden tanma olaslm derecelendirir.

Uzaklk u ya da bu ekilde bir grnrlk derecesi sunar.


Temelde aamaldr. Bir modelle taklit arasndaki herhangi bir
benzerlik dzeyi asndan, benzerlik ister ok dhiyane, ister hie
yakn olsun, avcnn gzlerinin yanlaca bir uzaklk ve yanlma
olaslnn azalm olaca biraz daha ksa bir mesafe olmaldr. Evrim
ilerledike doal seim, kritik kandrlma mesafesinin aamal olarak
azalmasyla, aamal olarak gelien mkemmellikteki benzerlikleri bu
yzden tercih edebilir. "Avcnn gzleri"ni, "kandrlmas gereken
eyin gzleri" anlamn da kullanyorum. Bu kimi zaman avn
gzleri, bakc ebeveynin gzleri, dii baln gzleri vb. olabilir.
Bu etkiyi ocuklardan oluan bir izleyici kitlesine verdiim
seminerlerde gstermitim. Oxford niversitesi Mzesi'nden
alma arkadam Dr. George McGavin benim iin zerine dallar,
l yapraklar ve yosunlar yerletirilmi bir "orman zemini"
hazrlama nezaketini gsterdi. zerine zenle, dzinelerce l bcek
yerletirdi. Bunlardan bazlar, rnein metal mavisi bir knkanatl
olduka gz alcyd; dal bcekleri ve yapraklar taklit eden
kelebekler de dahil olmak zere, bir ksm ok iyi kamufle edilmiti;
kahverengi hamambcei gibi bazlar ise orta derece
grnrlkteydi. ocuklardan bu tabloya doru yavaa yryerek
bceklere bakmalar ve her bcek grdklerinde ark sylemeleri
istendi. Yeterince uzaktayken gz alc bcekleri bile gremediler.
Yaklatka, nce gz alc bcekleri, ardndan, hamambcei g i b i ,
orta grnrlkteki bcekleri ve sonunda iyi kamufle edilmi olanlar
grdler. En iyi kamufle edilmi bcekleri yakn mesafeden
baktklarnda bile gremediler ve bunlar gsterdiimde ok ardlar.
Uzaklk, hakknda bu tr bir sav ileri srlebilecek tek
derece deildir. Bir dieri de alacakaranlktr. Gecenin karanlnda
neredeyse hibir ey grnmez ve taklidin modele son derece kaba
benzerlii bile yeterli olur. le gnei altnda an-

cak ok iyi bir taklit fark edilmekten kurtulabilir. Bu zamanlar


arasnda, afakta ve akam karanlnda, bulutlu bir gnde, siste
ya da yamurda, dz ve kesintisiz bir grnrlk durumu geerlidir.
Bir kez daha, doal seim aamal olarak artan doruluktaki
benzerlikleri tercih eder, nk herhangi bir benzerlik dzeyi iin,
bu belli benzerlik dzeyinin her eyi belirleyecei bit grnrlk
dzeyi olacaktr. Evrim ilerledike giderek gelien benzerlikler
varkalm asndan avantaj salar, nk canlnn kandrlaca kritik
k younluu aamal olarak artar.
Gr as da benzer bir derece sunar. Kimi zaman bcek
taklidi, ister iyi olsun ister kt, ancak avcnn gz ucuyla grlr.
Kimi zamansa amanszca tam kardan grlecektir. Olas en kt
taklidin bile saptanmaktan kurtulabilecei derecede dar bir gr
as olmaldr. Ayn ekilde, en iyi taklidin bile tehlikede olaca
derecede merkez bir gr de olacaktr. Bu ikisi arasnda sabit gr
dereceleri, alarn oluturduu bir sredurum vardr. Taklit
mkemmelliinin herhangi bir dzeyi iin, hafif bir dzelme ya da
bozulmann byk fark yarataca kritik bir a olacaktr. Evrim
ilerledike, giderek artan nitelikteki benzerlikler tercih edilir, nk
kritik kandrlma as aamal olarak merkezileir.
Dmanlarn gzlerinin ve beyinlerinin nitelii de bir baka
derece olarak grlebilir;
buna, bu blmn daha nceki
ksmlarnda deinmitim. Bir modelle taklidi arasndaki herhangi
bir benzerlik dzeyi asndan, kandrlabilecek bir gz ve
kandrlamayacak bir gz olabilir. Burada da, evrim srdke,
kesintisiz olarak zamanla daha nitelikli hale gelen benzerlikler tercih
edilir, nk avcnn gelimilik derecesi giderek artan gzleri
kandrlm aktadr . Avclarn taklitiliin g e l i m e s i n e k o u t
olarak daha iyi gzler gelitirdiklerini sylemiyorum k i bu da
olabilir. Ben, orada bir yerlerde, gl gzl ve zayf gzl

avclar olduunu sylyorum. Btn bu avclar bir tehlike


oluturuyor. Zayf bir taklit ancak, zayii gzl avclar kandrabilir.
yi bir taklit ise neredeyse tm avclar kandrr. kisi arasnda
przsz bir sredurum vardr.
Zayf ve gl gzlerden sz edilmesi aklma,
yaratllarn en sevdii bilmeceyi getiriyor. Yarm bir gzn
yarar nedir? Doal seilim mkemmel olmayan bir gz nasl
tercih edebilir? Bu soruyu daha nce de ele aldm ve hayvanlar
krallnn eitli kollarnda var olan orta karar gzlerden bir tayf
kardm. Kuramsal derecelerden oluturduum blmlere bura
da gzleri yerletireceim. Bir gzn kullanlabilecei grevlerin
bir sredurumu, bir derecesi vardr. u anda gzlerimi, bilgisayar
ekrannda grnen harfleri tanmak iin kullanyorum. Bunu
yapabilmek iin iyi, keskin gzlere ihtiyacnz var. Ben gzlk
yardm olmadan okuyamayacam bir yaa ulatm; imdilik,
hafife byten gzlkler kullanyorum. Yam ilerledike
gzlmn numaras ykselecek. Gzlm olmadan yakn
mesafedeki ayrntlar grmekte giderek zorlanacam. Burada bir
baka sredurum var yalanma sredurumu.
Herhangi bir normal insann gr yetenei, ne kadar yal
olursa olsun, herhangi bir bcekten daha iyidir. Neredeyse kr
olanlara dek, gr yetenekleri nispeten kt olan insanlarn
baaryla yapabilecekleri iler vardr. Olduka bulank bir grle
tenis oynaya bilirsiniz, nk tenis topu odak dnda olsa bile
konumu ve hareketi grlebilen byk bir nesnedir. Yusufuklarn
gzleri bizim standartlarmza gre kt olmakla birlik te, bcek
standartlarna gre iyidir ve yusufuklar uarken bceklerin
zerine dal yapabilir; bu ise, neredeyse bir tenis topuna vurmak
kadar zor bir itir. ok daha zayf gzlerle bir duvara arpmaktan,
bir uurumdan aa yuvarlanmaktan ya da bir rmaa dmekten
kanlabilir. Daha da zayf gzler,

bir bulut olabilecek, ama ayn zamanda bir avcnn habercisi de


olabilecek bir glgenin yukarlarda dolandn seebilir. Yine daha
da zayf gzler, geceyle gndz arasndaki fark grebilir ve bu da
baka eylerin yan sra, reme mevsiminin e zamanlanmas ve
uyuma zamannn belirlenmesinde ie yarar. Gzn stlenebilecei
yle bir grevler sredurumu vardr ve mkemmel ile berbat
arasndaki herhangi bir gz kalitesi iin, gr kabiliyetindeki
marjinal bir gelimenin byk fark yarataca bir grev dzeyi
bulunur. Dolaysyla gzn ilkel ve kaba bir balangtan, kesintisiz
bir ara dzeyler sredurumundan geerek bir atmacada ya da gen
bir insanda grdmz mkemmellie ulaana dek aamal bir evrim
geirmesini anlamak g deildir.
Dolaysyla yaratlnn sorusu "Yarm bir gz ne ie
yarar?" yantlanmas ocuk oyunca, hafif bir sorudur. Yarm
gz, % 49 gzden % 1 daha iyi; % 49 ise % 48'den daha iyidir ve
aradaki fark nemlidir. u kanlmaz eklemenin ardnda daha ar
bir gvde gsterisi yatyor gibidir: "Bir fiziki olarak*, gz gibi
karmak bir organn bir hiten evrimlemesi iin yeterli zaman
olduuna inanamam. Sizce yeterli zaman olmu mudur?" Her iki
soru da Kiisel Kukuculuktan Doan Argman'dan kaynaklanr.
Yine de, dinleyiciler bir yant isterler ve ben de hep jeolojik
zamann byklne bavururum. Bir adm bir yzyl temsil
ediyorsa, sa'dan sonraki tm zaman bir kriket atna sar. Ayn
lekte, okhcreli hayvanla(*)

Umarm bu
John

kimseyi krmaz. Savm desteklemek iin, saygn

P olkn i gh or ne u n

Science

and

Christian

kan

Beliefle

fiziki

Rahi p

yazsndan

bir

alnt yapm a k istiyorum ( 1 9 9 4 , s . 1 6 ) : "R ic ha r d Dawkins gibi birisi kk


farkllklarn elenmesinin ve birikmesini n nasl by k lekli gelimeler re
tebileceine dair
igdsel

olarak,

bcek gzne

ka

ikna

biraz

aama da

mutasyonlarn yaklak
olsa, bir

edici

olarak

tablolar

sunabilir,

duyarl bir

geebileceimiz e
ka

ama bir

fizik

hcreden tamamen

kuakta

ve

bunun

oluacana

dair,

bilimcisi,

olumu
iin

bir

gerekli

kabaca

da

tahmin grmek isteyecektir."

Cennetten Akan Irmak, F : 6

81

rn kkenine ulamak iin New York'tan San Francisco'ya dek


yrmeniz gerekir.
imdi anlalyor ki, jeolojik zamann artc boyutu, bir
fstn kabuunu amak iin kullanlan balyoz gibidir. Gzn
evrimi iin elverili olan zaman, Amerika'nn iki sahili arasnda
zahmetli bir yrye benzetebiliriz. Ama sveli iki bilimci, D an
Nilsson ve Susanne Pelger'n, yakn tarihli bir aratrmalar bu
zamann gln derecede ksa bir parasnn bile gereinden fazla
olacan dndryor. Bu arada, "gz" denildiinde zmnen
omurgal gz kastediliyor; ama pek ok farkl omurgasz
grubunda kullanl imge oluturan gzler birbirlerinden bamsz
olarak krk ila altm kez aras sfrdan evrimlemitir. Bu krktan
fazla bamsz evrim arasnda en azndan dokuz ayr tasarm ilkesi
kefedilmitir; bunlara ine delii gz, iki tr kamera mercei
gz, eimli yanstc ("uydu ana") gz ve eitli petekgz
trleri dhildir. Nilson ve Pelger, omurgallarda ve ahtapotlarda
iyi gelimi olan mercekli kamera gzler zerinde younlatlar.
Belli bir evrimsel deiim miktar iin gerekli zaman
tahmin etmeye nasl giriirsiniz? Her evrim aamasnn boyutunu
lmek iin bir birim bulmamz gerekir ve bunu, zaten var olan
eydeki bir yzde deiimi olarak ifade etmek mantkldr. Nilsson
ve Pelger anatomik niceliklerdeki deiimleri lme birimi olarak,
% 1'lik ardk deiimlerin saysn aldlar. Bu uygun bir birimdir;
tpk, belirli bir miktarda ii yapmak iin gereken enerji miktar
olarak tanmlanan kalori gibi. Deiimin tamam tek boyutta
olduunda, en kolay , % 1lik birimi kullanmaktr. Szgelimi,
doal seimin uzunluklar giderek artan cennet kuu kuyruklarn
tercih etmesi gibi pek de olas olmayan bir durumda, kuyruun
bir metreden bir kilometreye uzamas iin ka aama
gerekecektir? Kuyruk uzunluundaki % 1"lik art sradan bir
gzlemcinin gznden kaacaktr. Yine
82

de, kuyruun bir kilometreye dek uzamas artc derecede az


aama gerektirir: Yedi yzden daha az.
Bir kuyruu bir metreden bir kilometreye uzatmak pek ho
(ve pek sama), ama bir gzn evrimini ayn lee nasl
yerletirirsiniz? Sorun, gz rneinde, pek ok parada pek ok
eyin birbirine paralel olarak gereklemesinin gerekmesidir. Nilsson
ve Pelger'a den, evrimleen gzlerin bilgisayar modellerini
yaratarak, iki soruya yant bulmakt. lk soru esasnda getiimiz
sayfalarda tekrar tekrar sorduumuz soruydu, ama onlar bu soruyu
bilgisayar kullanarak daha sistematik ekilde sordular: Dz deriden
tam kamera gze, her ara dzeyin bir ilerleme saylaca przsz
bir deiim derecesi var myd? (nsan tasarmclarn tersine, doal
seim tepe aa gidemez: hatla vadinin teki tarafnda ekici, daha
yksek bir tepe olsa bile). kincisi bu blme balarken
sorduumuz gibi gerekli evrimsel deiim miktarna ulalmas ne
kadar zaman alr?
Nilsson ve Pelger bilgisayar modellerinde hcrelerin isel
ileyilerinin simulasyonunu yaratmay denemediler. Konuya a
duyarl tek bir hcrenin icat edilmesinden sonraki admla girdiler;
buna k hcresi (fotosel) demekte bir saknca yok. Gelecekte, bu
kez hcrenin ii dzeyinde baka bir bilgisayar modeli yaparak ilk
canl k hcresinin daha nceki, daha genel amal bir hcresinin
adm adm deiimiyle nasl olutuunu gstermek ho olacaktr.
Ama bir yerden balamak gere kir ve Nilsson'la Pelger da k
hcresinin icat edilmesinden sonraki noktadan baladlar. Doku
dzeyinde altlar: Bireysel hcreler dzeyi yerine, hcrelerden
oluan madde dzeyinde. Deri bir dokudur; barsak zar, kas ve
karacier de yle. Dokular rasgele mutasyon etkisiyle eitli
ekillerde deiebilirler. Doku yapraklarnn alan byyebilir ya da
klebilir, kalnlaabilir ya da incelebilir. Mercek dokusu gibi
saydam

83

dokularn zel durumunda, dokunun yerel paralarndaki n


krlma orann (refraktif indis) deitirebilirler.
rnein, koan bir itann bacandan farkl olarak bir gz
simulasyonundaki gzel yn, temel optik yasalarn kullanarak
verimliliinin kolayca llebilmesidir. Gz iki boyutlu bir kesit
olarak temsil edilir ve bilgisayar, gzn grsel keskinliini ya da
uzamsal zlmn
tek bir gerek say olarak kolayca
hesaplayabilir. Bir itann bacann ya da omurgasnn verim
lilii iin edeer bir saysal ifade bulmak ok daha zor olacak tr.
Nilsson ve Pelger, dz bir pigment tabakann stnde yer alan ve
zerine dz, koruyucu bir saydam tabaka yerletirilmi dz bir
atabaka (retina) ile ie baladlar. Saydam katmann krlma
orannn yerel, rasgele mutasyonlar geirmesine izin verildi.
Ardndan, yalnzca deiimlerin kk ve daha ncekilere gre bir
ilerleme olmas gereiyle kstlanm olarak, modelin kendisini
rasgele deforme etmesine izin verdiler.
Sonular hzla ve kesin olarak ortaya kt. Model gz ekli,
bilgisayar ekrannda kendini deforme ettike, giderek artan bir
keskinlik erisi, hi duraksamadan, dz bir balangtan s bir
ukurlamaya ve giderek derinleen bir anaa ulat. Saydam
katman kalnlaarak ana doldurdu ve d yzeyini iirerek
przsz bir eriye dntrd. Ve ardndan, tpk bir hokkabazlk
numaras gibi, bu saydam dolgunun bir ksm krlma oran daha
yksek olan bir yerel, kresel altblgeye younlat. Krlma oran
tekdze bir ekilde ykselmemiti; kresel blgenin mkemmel
bir dereceli indis mercei ilevi grd bir krlma oran derecesi
olumutu.
Dereceli indis mercekleri, mercek reticilerince
bilinmemekle beraber, canl gzlerde yaygndr, insanlar cam belli
bir ekle sokarak mercek yaparlar. ok sayda mercei st ste
yerletirerek, modern kameralarn mor renkli pahal mercekleri
gibi, bileik bir mercek yaparz, ama bu bireysel merceklerin her
biri dz camdan

yaplmt)'. Dereceli indis merceklerinin krlma oran ise kendi


maddesi iinde srekli deiir. Tipik olarak, mercein merkezinin
yaknlarnda krlma oram yksektir. Balk gzlerinin dereceli indis
mercekleri vardr. Dereceli endeks merceklerinde en az sapmal
sonularn, mercein odaksal uzunluu ile yarap arasndaki orant
iin belli bir kuramsal optimum deere ulatnzda elde edildii
uzun zamandr bilinir. Buna Mattiessen orants denir. Nilson ve
Pelger'n bilgisayar modeli, hi yanlmadan Mattiessen orantsna
ulat.
Ve imdi, tm bu evrimsel deiimin ne kadar srm ola
bilecei sorusuna gelelim. Nilsson ve Pelger buna yant vermek iin
doal nfuslardaki kaltm hakknda baz varsaymlarda bulunmak
zorunda kaldlar. Modellerini "kaltsallk" gibi niceliklerin akla
yakn deerleriyle
beslemeleri
gerekti.
Kaltsallk, kaltmn
deikenlii ne derece belirlediinin bir lmdr. Bunu lmenin
tercih edilen yntemi monozigot (yani, "tekyumurla") ikizlerinin
sradan ikizlerle karlatrldnda birbirlerine
ne kadar
benzediklerine bakmaktr. Bir aratrmada insan erkeklerinde bacak
uzunluu kaltsallnn % 77 olduu bulundu. % 100 orannda bir
kaltsallk; ikizler birbirlerinden ayr yetitirilseler bile, bir tek
yumurta ikizinin bacan ltnzde dier ikizin bacak uzunluu
hakknda mkemmel bir bilgiye ulaabileceiniz anlamna gelir. % 10
orannda bir kaltsallk ise monozigot ikizlerin bacaklarnn birbirlerine,
belli bir ortamdaki belirli bir nfusun rasgele seilmi yelerinin
bacaklarndan daha ok benzemeyecei anlamna gelecektir. nsanlarda
llm baka kaltsallklar; kafa genilii iin % 95, oturu halindeki
boy iin % 85, kol uzunluu iin % 80 ve boy-pos iin % 79'dur.
Kaltsallklar ounlukla % 50'den fazladr; dolaysyla Nilsson
ve Pelger gz modellerine % 50lik bir kaltsall gvenle girdiler.
Bu muhafazakr, ya da "ktmser" bir varsaymd.

85

rnein, % 70 gibi daha gereki bir varsaymla karlatrldnda,


ktmser bir varsaym, gzn evrimi iin gerekli zamana dair nihai
tahminleri ykseltme eilimi gsterir. Nilsson ve Pelger, yanlma
olacaksa, yksek tahmin ynnde yanlmak istiyorlard, nk gz
gibi karmak bir eyin evrimlemesi iin gerekli sre konusunda
dk tahminlerden sezgisel olarak kuku duyarz.
Ayn nedenle, deime katsays (yani, nfusta tipik olarak
ne kadar deikenlik grld) ve seim younluu (gz kes
kinliinin gelimesinin ne kadar varkalm avantaj salad) iin de
ktmser deerler setiler. Herhangi bir yeni kuan bir seferde
gzn yalnzca bir parasnda farkllk gsterdiini varsayacak denli
ileri gittiler: Gzn farkl paralarndaki, evrimi byk oranda
hzlandracak olan ezamanl deiimler kapsam d brakld. Ama bu
muhafazakr varsaymlarla bile, dz bir deri tabakasndan bir
balkg z n n evrimlemesi iin gerekli zaman, ok ksa bir sre
olan drt yz bin kuaktan daha azd. Bizim szn ettiimiz kk
hayvanlar iin, her yla karlk bir kuak dtn varsayabiliriz;
yani, iyi bir kamera gznn evrimlemesi iin gerekli zaman yarm
milyon yldan az gibi grnyor.
Nilsson'la Pelger'n sonularnn altnda, hayvanlar
krallnda gzn en az krk kez bamsz olarak evrimlemi olmas
hi de artc deil. Herhangi bir soy izgisi iinde sfr noktasndan
art arda bin be yz kez evrimlemesi iin yeterli zaman olmutur.
Kk hayvanlarn bir kuann mr ortalama deerlerde kabul
edildiinde, gzn evrimi iin gerekli zaman, yerbilimcilerin
lemeyecei denli ksa grn yor! Jeolojik zamanda bir gz
krpma sresi kadar.
Saman altndan su yrt, hayrn olsun. Evrimin temel bir
zellii, gizliden gizliye derece derece ilerleyiidir. Bu bir gerek
deil, bir ilke sorunudur. Evrimin kimi safhalarnn ani bir

dn gsterdii doru da olabilir, yanl da. Hzl evrim dnemleri,


hatta ani makromutasyonlar bir ocuu her iki ebeveyninden de
ayran byk deiimler olabilir.
Kuyrukluyldzlarn yeryzne
arpmas gibi byk doal felaketler nedeniyle ani soy tkenileri
olduu kesindir ve bunlar, memelilerin dinozorlarn yerini almas gibi,
hzla gelien yedek aktrlerin dolduraca boluklar brakr. Byk
olaslkla evrim, gerekte her zaman aamal deildir. Ama gzler
gibi, tasarlanma benzeyen karmak nesnelerin ortaya kn
aklamakta kullanldnda, aamal olmaldr. nk bu vakalarda
evrim aamal olmazsa, aklama gcn yitirir; olgular yine
mucizelerle aklamaya alrz. Buysa hibir aklama yapamamann
eanlamlsdr.
Gzlerin ve yabanarlaryla tozlaan orkidelerin bizi bylesine
etkilemesinin nedeni,
olas grnmemeleridir.
ans eseri
kendiliinden birikerek ortaya kma olaslklar gerek dnyada kabul
edilemeyecek denli dktr. Bilmecenin zm, her adm talihli
olan, ama ok talihli olmayan, kk admlarla ilerleyen evrim
srecidir. Ama aamal deilse, bilmeceye zm getirmez: Bu
yalnzca, bilmecenin yeni bir ifadesi olur.
Kimi zaman, aradaki aamalarn ne olabileceini bulmak zor
olacaktr. Bunlar zekmz zorlayacaktr; ama zekmz baarsz
olursa, bu zekmzn sorunudur, ara aamalar olmadna dair kant
oluturmaz. Ara aamalar dnrken zekmzn karlaaca en
byk zorluklardan birini, arlarn, Kari von Frisch'e n kazandran
klasik almasnda kefedilmi nl "dans dili" kartr. Burada
evrimin nihai rn ylesine karmak, ustaca ve bizim bir bcekten
normalde bekleyeceimizden ylesine farkl grnr ki, aradaki
aamalar hayal etmek gtr.
Balardan ieklerin yerlerini birbirlerine zenle ifrelenmi
bir dansla anlatrlar. Besin kovana ok yaknsa "ember dans

87

veya ront" yaparlar. Bu dier arlar heyecanlandrr ve hzla dar


kp kovann yaknlarnda besin aramaya balarlar. zellikle kayda
deer bir ey deildir bu. Ama besin kovandan uzakta
bulunduunda olanlar ok kayda deerdir. Besini bulan yiyecek
araycs "sallanma dans" yapar ve bu dansn biimiyle zamanlamas
dier arlara besinin kovana gre hem pusula ynn hem de
uzakln anlatr. Sallanma dans kovann iinde, petein dikey
yzeyinde yaplr. Kovann ii karanlk olduundan, dier arlar dans
gremez ama hisseder ve duyarlar; nk dans eden ar, gsterisine
kk ritmik slk sesleri katar. Dans sekiz biimindedir ve ortasnda
dz bir uu vardr. Besinin yn kurnazca bir ifreyle, dz
uuun ynyle gsterilir.
Dansn dz uuu dorudan besini iaret etmez. Edemez,
nk dans petein dikey yzeyinde yaplr ve petein yn besinin
nerede olabileceine bal olmakszn belirlenmitir. Besinin yeri ise
yatay corafyada saptanmak zorundadr. Dikey petek duvara aslm
bir harita gibidir. Duvar haritasna izilmi bir izgi, belli bir yn
dorudan iaret etmez; ama yn, herkesin anlat herhangi bir
allagelmi kurala gre okuyabilirsiniz.
Arlarn kullandklar kural anlamak iin, ncelikle, pek ok
bcek gibi arlarn da gnei pusula gibi kullanarak ynlerini
bulduklarn bilmek gerekir. Biz de bunu yaklak olarak yaparz. Bu
yntemin iki kusuru vardr. Birincisi, gne ounlukla bulutlarn
arkasna gizlenir. Arlar bu sorunu, bizim sahip olmadmz bir
duyuyla
zerler. Arlarn k kutuplamasnn ynn
grebildiklerini kefeden yine von Frisch'tir; bu yetenek, gnein
grnmedii zamanlarda bile nerede olduunu arlarn anlamalarn
salar. Gne pusulasnn ikinci sorunuysa, saatler ilerledike
gnein gkyznde "hareket etmesi"dir. Arlar bu sorunu da isel
bir saat kullanarak zerler.

VonKrisoh neredeyse inanlmaz bir ekilde, besin seferberliinden


sonra saatlerce kovanda kalan dans arlarn, dansn dz uu
ynn, sanki bu uu hatt yirmi drt dilimli bir saatin
yelkovanym gibi, yavaa dndrdklerini kefetti. Kovann
iinde gnei gremiyor, ama isel saatlerinin belirttii gibi,
gnein darda gerekleen hareketine ayak uydurmak iin
danslarnn ynn yavaa ayarlyorlard. lgin bir ekilde,
Gney Yarkre'deki ar rklar da ayn eyi, gerek tii gibi, ters
ynde yapmaktadrlar.
imdi de, dans ifresine gelelim. Dorudan petein stn
iaret eden bir dans uuu besinin gnele ayn ynde olduunu
gsterir. Petein tam alt ynyse, besinin gnein tam ters y
nnde olduunu gsterir. Tm ara alar da tahmin edeceiniz
eyi iaret ederler. Dikey ann soluna elli derece, yatay dzlemde
gne ynnn 50 solu demektir. Ancak dans, ay tam olarak
gstermez. Pusulay 360 dereceye blmek biz insanlarn keyfi
kural olduuna gre, neden gstersin ki? Arlar pusulay yaklak
sekiz ar derecesine blerler. Aslnda, profesyonel kaplan ya da
pilot deilsek, biz de yaklak olarak ayn eyi yaparz. Gayri resmi
pusulamz sekize bleriz: K uze y, Kuzey dou, Dou, Gneydou,
Gney, Gneybat, Bat, Kuzeybat.
Ar dans besinin uzakln da iaretler. Daha dorusu, dansn
eitli ynleri dnme hz, sallanma hz, ses karma hz
besinin uzaklyla balantldr ve dolaysyla dier arlar bunlarn
herhangi birinden ya da bir bileiminden yararlanarak uzakl
okuyabilirler. Besin ne kadar yaknsa, dans da o kadar hzldr.
Kovann yaknlarnda besin bulmu bir arnn, ok uzak mesafede
besin bulmu bir arya gre daha heyecanl ve daha az yorgun
olmasnn beklenebileceini dnerek, bunu aklnzda
tutabilirsiniz. Bu, yalnzca belleiniz iin bir yar -

89

dmc not deildir; ileride greceimiz gibi, dansn nasl evrildii


konusunda da bir ipucu sunmaktadr.
zetle, besin arayan ar iyi bir besin kayna bulur. Balz
ve iek tozuyla yklenmi olarak kovana dner ve ykn alc
iilere verir. Ardndan, dansna balar. Dikey bir petein
herhangi bir yerinde, neresinde olduu hi nem tamakszn, dar
bir sekiz ekli izerek hzla dnmeye balar. Dier ii arlar
etrafnda toplanarak hisseder ve dinlerler. Islk hzn ve belki de
dnme hzn hesaplarlar. Ar karnn sallarken, dansn di keye
gre dz uu asn lerler. Sonra kovann kaps na gidip,
karanlktan gne na frlarlar. Gnein konumunu dikey
yksekliini deil, yatay dzlemdeki pusula ynn gzlerler ve
gnee gre as, ilk besin araycsnn dansnn petekteki dikeyle
oluturduu aya uyan dz bir izgide uarlar. Bu kerterizde
belirsiz bir uzaklk boyunca deil, ilk dans nn ses karma hzna
orantl (hzn logaritmasna ters orantl) bir uzaklk boyunca
umay srdrrler. stelik, ilk dans besini bulmak iin
dolambal bir yoldan umusa, dansyla bu dolambal yolun
ynn deil, besinin yeniden ayarlanm pusula ynn gsterir.
Dans eden arlarn yksne inanmak gtr ve bazlar
inanmaz. Kukuculara ve sonunda kantlar perinleyen yakn
tarihli deneylere bir sonraki blmde dneceim. Bu blmde, ar
dansnn aamal evrimini tartmak istiyorum. Bu evrimdeki ara
evreler acaba neye benziyordu ve dans henz mkemmel hale
gelmemiken nasl ie yaryorlard?
Bu arada, sorunun ifade ekli pek de doru deil. Hibir
yaratk "tamamlanmam" bir "ara aamada" yaamn srdrmez.
Geriye dnp bakldnda, danslarn modern balars dans
yolunda araclar olarak yorumlayabileceimiz eski, oktan lm
arlar yaamlarn gayet iyi srdryorlard. Tam bir ar yaam
sryor ve " daha iyi " bir eye giden "yolda" ol90

duldarn dnmyorlard. Dahas, "modern" ar dansmz da belki


de son sz deildir ve hem bizler, hem de arlarmz yok olduunda
evrimleip daha da hayranlk verici bir eye dnebilir. Yine de,
u andaki ar dansnn aamal olarak nasl evrimlemi olabilecei
konusu bizim iin bir bilmecedir. Acaba bu aamal araclar neye
benziyordu ve nasl ie yaryordu?
Von Frisch bu soruyu soyaacna, balansnn modern uzak
kuzenlerine bakarak ele ald. Bunlar, ada olduklarna gre,
modern balansnn atalar deildirler. Ama atalarn baz
zelliklerini k o r u y o r o l a b i l i r l e r . Balans, korunmak i i n ii
bo aalara ya da maaralara yuva yapan bir lman iklim bceidir.
En yakn akrabalar a k t a y u v a kurabilen, peteklerini aa
dallarna ya da kayalk kntlara asan tropik arlardr . Dolaysyla,
dans ederken gnei grebilirler ve dikeyin, gnein ynn "temsil
etmesini kuralna bavurmak zorunda de ildirler. Gne kendi
kendini temsil edebilir.
Bu tropik akrabalardan biri olan cce ar Apis florea,
petein stndeki y a t a y yzeyde dans eder. Dansn dz uuu
dorudan besine iaret eder. Bir harita okuma kuralna gerek
yoktur; dorudan iaret yeterlidir. Balansna giden yolda makul
bir gei evresidir bu elbette, ama yine de, bu evreden nceki ve
sonraki dier ara evreleri dnmeliyiz. Cce an dansnn ncleri
ne olabilirdi? Biraz nce besin bulmu bir arnn neden bir sekiz
rakam eklinde dnp dururken dz bir uu hattyla besin ynn
iaret etmesi gerekiyordu? Bu, pistten havalanma hareketinin
ritelletirilmi bir ekli olabilir. Dansn evrimlemesinden nce,
von Frisch'e gre, besin ykn yeni boaltm bir ar besin
kaynana tekrar umak zere, ayn yne doru havalanacaktr.
Havalanmaya hazrlk olarak yzn doru yne evirecek ve belki
birka adm atacaktr. Dier arlar takip etmeye tevik eden her
trl havalanma hareketini abartma ya da uzatma eilimini doal
seim desteklemi olma-

ldr. Belki de dans, ritel eklinde yinelenen bir tr havalanma


hareketidir. Bu akla yakndr, nk arlar, dans kullansalar da
kullanmasalar da, birbirlerini besin kaynana kadar takip etme
taktiini sk sk kullanrlar. Bu fikre aklmzn yatmasn salayan bir
dier gerek de, dans eden arlarn havalanmaya hazrlanr gibi
kanatlarn biraz uzattklar ve kanat kaslarn havalanacak kadar
iddetle deil de, dans sinyalinin nemli bir paras olan grlty
karmaya yetecek oranda titretirmeleridir.
Havalanma hareketini daha da uzatp abartmann bariz bir
yolu ise, yinelemektir. Yinelemek, balangca dnmek ve besin
ynnde yine birka a d m atmak demektir. Balangca geri
dnmenin i k i yolu vardr: Havalanma yolunun sonunda saa ya da
sola dnebilirsiniz. Srekli saa ya da srekli sola dnerseniz, hangi
ynn gerek havalanma yn ve hangisinin havalanma yolunun
balangcna dn yn olduu belirsizleir . Belirsizlii yok
etmenin en iyi yolu, srayla bir sola, bir saa dnmektir. Buradan
da, sekiz eklindeki modelin doal seimi kar.
Peki ama, besin kaynanzn uzaklyla dans hz arasnda ki
iliki nasl geliti? Dans hz besin uzaklyla dz orantl olsayd,
aklanmas g olurdu. Ama tam tersinin geerli olduunu
hatrlayacaksnz: Besin ne kadar yaknsa, dans o kadar hzldr. Bu
hemen, aamal evrimin akla yakn bir yolunu gsteriyor. Dansn
ortaya kmasndan nce, besin arayclar belki de havalanma
hareketini ritel eklinde yineliyorlard, ama belli bir hz yoktu.
Dans hz tamamen kendi isteklerine bal olmalyd. imdi,
tepeden trnaa balz ve iek tozuyla yklenmi o l a r a k
millerce u s a y d n z , petein e t r a f n d a y k s e k hzla
hareket etmek ister miydiniz? Hayr, byk olaslkla bitkin dm
olurdunuz. Dier taraftan, kovana yakn bir yerde zengin bir besin
kayna kefetmiseniz, ksa dn yolculuu-

92

nuzdan sonra kendinizi hl zinde ve enerjik hissederdiniz. Besinin


uzaklyla dansn yaval arasndaki rastlantsal bir ilk ilikinin
formel, gvenilir bir ifre eklinde nasl ritelleliini hayal etmek
hi de zor deildir.
imdi de, aklamas en zor olan ara evreye gelelim. Dz
uu ynnn doruca besine iaret ettii eski bir dans, dikeye gre
uu asnn besin kaynann bulunduu yerin gnee gre asnn
ifresi olduu bir dansa nasl dnl? Hu tr bir dnm, ksmen
balans kovannn ii karanlk olduu ve gne grlemedii iin,
ksmen de dikey bir petekte dans ederken yzeyin kendisi de
besinin yerini iaret etmedike dorudan besin kaynann yerini
gstermek mmkn olmad iin gerekliydi. Ama bu tr bir
dnmn gerekli olduunu gstermek yeterli deil. Ayrca bir dizi
akla yakn, adm adm ilerleyen ara evreyle bu zorlu dnmn
nasl gerekletiini de aklamalyz.
Bu kafa kartrc bir soru, ama bceklerin sinir sistemiyle
ilgili bir gerek yardmmza kouyor. imdi szn edeceimiz ilgin
deney, knkanatllardan karncalara dek eitli bcekler zerinde
gerekletirildi, ie, bir elektrik nn altnda, yatay bir tahta
zeminin zerinde yryen bir knkanatlyla balayn. lk olarak,
bcein bir k pusulas kullandn kantlayacaz. Ampuln konumu
deitirildiinde, bcek de ynn buna gre deitirecektir.
rnein, a 30 derecelik bir kerteriz almsa, yolunu, n yeni
konumuna 30 derecelik bir kerterizi koruyacak ekilde
deitirecektir. Aslnda, k huzmesini dmen olarak kullanarak
knkanatly istediiniz yere ynlendirebilirsiniz. Bcekler hakkndaki
bu gerek uzun zamandr biliniyor: Gnei (ya da ay, yldzlar)
pusula olarak kullanyorlar ve bir ampulle onlar kolayca
kandrabiliyoruz. Buraya kadar, her ey tamam. imdi sra ilgin
deneye geliyor. sndrn ve ayn anda zemini dikey konuma
getirin. Knkanatl ylmadan

yrmeyi srdryor. Ve, mirabile dictu,* yrynn ynn,


dikeye gre as, a gre nceki asyla ayn olacak ekilde
deitiriyor: Bizim rneimizde, 30 dereceye. Bunun neden olduunu
kimse bilmiyor, ama oluyor. Deney, bcek sinir sisteminin rastlantsal
bir tuhafln gzler nne seriyor sanki belki de biraz, bamz
arptmzda bir kvlcm grmemize benzeyen bir duyu kargaas,
yerekimi duyusuyla gr duyusu arasndaki devrelerin karmas.
Her halkrda, bu tuhaf zellik balans dansnn "dikey gnei temsil
eder" ifresinin evrimi iin gerekli kpry salam olsa gerek.
Kovann iinde bir k yakarsanz, halanlar yerekimi
duyularn terk edip n ynn dorudan, ifrelerindeki gnein
yerine koyarlar. Uzun zamandr bilinen bu gerek imdiye dek
yaplm en dhiyane deneylerden birinde, balans dansnn gerekten
ie yaradna dair nihai delilleri en sonunda ortaya koyan deneyde
kullanld. Buna bir sonraki blmde dneceim. Bu arada, modern
ar dansnn daha basit balanglardan evrimlemi olabilecei, akla
yakn bir dereceli ara evreler dizisi bulduk. Von Frisch'in fikirlerini
temel alarak anlattm yk belki de doru yk deildir. Ama buna
benzer bir eyin olduu kesin. yky, gerekten dhiyane ya da
karmak bir doal olguyla karlaan insanlarda oluan doal
kukuculua Kiisel Kukuculuktan Doan Argman bir yant
olarak anlattm. Kukucular, "Ben akla yakn bir ara evreler dizisi
dnemiyorum, yleyse byle bir dizi hi olmad ve olgu ani bir
mucizeyle meydana kt," diyorlar. Von Frisch akla yakn bir araclar
dizisi sundu. Bu tam anlamyla doru dizi olmasa bile, akla yakn
olduu gerei, Kiisel Kukuculuktan Doan Argman' kertmeye
yeter. Yabanarlarm taklit eden orkidelerden kamera gze dek,
baktmz dier tm rnekler iin de ayn ey geerlidir.
Aamac Darwincilikten kukulanan kiiler pek ok ilgin ve
(*) (Lat.) hayreti (.N)

94

artc doa gerei bulabilirler. rnein benden, Pasifik


Okyanusu'nun, hi k olmayan ve su basncnn 1000 atmosferi
at derinliklerinde yaayan yaratklarn aamal evrimini aklamam
istenmiti. Pasifik derinliklerindeki scak, volkanik azlarn etrafnda
tam bir hayvanlar topluluu olumutur. Bakteriler, volkan azlarndan
gelen sy kullanp oksijen yerine kkrt metabolize ederek tamamen
alternatif bir biyokimyasal sreci altrmlardr. Olaan yaamn
gneten enerji alan yeil bitkilere baml olmas gibi, okyanus
dibindeki daha byk hayvanlarn topluluklar da sonuta bu kkrt
bakterilerine bamldr.
Kkrt topluluundaki hayvanlarn hepsi baka yerlerde
grlen daha geleneksel hayvanlarn akrabalardr. Bunlar nasl ve
hangi ara evrelerden geerek evrimletiler? Burada da tezimiz ayn
biimde olacaktr. Aklamamz iin gereken tek ey, en azndan bir
doal derecedir ve denizde aa doru indike bol bol derece vardr.
Bin atmosfer korkutucu bir basntr, ama 999 atmosferden yalnzca
nicesel olarak byktr; 999 atmosfer de, 998 atmosferden, vb.
Deniz dibi 0 metreden, tm ara dzeylerden geerek,
10.000
metreye dek derinlik dereceleri sunar. Basn, 1 atmosferle 1000
atmosfer arasnda yavaa deiir. Ik younluklar yzey yaknlarnda
parlak gne ndan, derinliklerde tam bir karanla dek deiir ve
o derinlikte yalnzca balklarn parlak organlarndaki ender parlak
bakteri kmeleri karanl biraz hafifletir. Ani geiler yoktur.
nceden adapte olunan her basn ve karanlk dzeyine karlk, bir
kula daha derinde, bir k birimi daha karanlkta yaayabilen,
mevcut hayvanlardan yalnzca biraz farkl bir hayvan tasarm
olacaktr. Her bilmemne iin... ama bu blm gereinden fazla
uzad. Yntemlerimi biliyorsun, Watson. Uygula onlar.

95

4. B O L M
T A N R I ' N I N Y AR A RLIL I K LEV

Bir nceki blmdeki mektup arkadam rahip, bir ya


banars sayesinde inanl olmutu. Charles Darwin ise inancn,
bir baka yabanars yznden yitirmiti. Darwin yle yazmt:
"Ltufkr ve her eye kadir Tanrnn Ichneumonidae*yi aka
canl Trtllarn bedenleri iinde beslenmesi niyetiyle yarattna
ikna olamyorum." Darwin"in dindar kars Emma'y zmemek
amacyla aa vurmad derece derece inan kaybnn nedenleri
aslnda daha karmakt. Ichneumonidae'ye deinmesi bir vecize
kabilindendi. Darwin'in szn ettii meum alkanlklar bir
nceki blmde karlatmz kazc yabanarlarmda da grlr.
Dii kazc yabanars, larvasnn beslenmesi iin yumurtalarn bir
trtln (ya da ekirgenin, arnn) iine brakmaktan te, Fabre ve
dierlerine gre, inesini avnn merkez sinir sisteminin her sinir
dmne dikkatle sokarak onu feleder, ama ldrmez. Bylece
et taze kalr. Bu felcin genel bir anestezi mi salad, yoksa
yalnzca kurbann hareket etme yeteneini donduran ok zehiri gibi
bir ey mi olduu bilinmiyor, ikinci seenek doruysa, kurban
iinden canl olarak yendiini biliyor, ama bunu engellemek iin
bir kasn bile kprdatamyor olabilir. Bu vahice bir zalimlik gibi
grne bilir, ama ileride de greceimiz gibi, doa zalim deil,
yalnzca acmaszca kaytszdr. Bu, insanlarn renmesi gereken
en zor derslerden biridir; doadaki eylerin ne iyi ne kt, ne
zalim ne duyarl; yalnzca duygusuz olduklarn her trl st(*)

zellikle trtllarn iinde yaayarak beslenen patazitik bir sinek tr (.N)

Cennetten Akan Irmak: V: 7


97

raba kaytsz, her amalan yoksun olduklarn kabullenemeyiz.


nsanlarn beyninde ama vardr. "Neye" yaradn, ne
denini ya da ardndaki amac merak etmeden bir eye bakmakta
zorlanrz. Ama saplants patolojik duruma geldiinde buna
paranoya denir: Aslnda gerekten tesadfi bir talihsizlik olan
eylerin ardnda kt niyet aramak. Ancak bu, neredeyse evrensel
bir sanrnn yalnzca bartl bir eklidir. Herhangi bir nesneye ya da
srece baktmzda, "Neden?" sorusunu "Niin? " sorusunu
sormaktan kendimizi alkoymamz zordur.
Her yerde bir ama grme istei makinelerle, sanat yapt
laryla, aralarla ve dier tasarlanm insan rnleriyle kuatlm
olarak yaayan; dahas, uyankken dncelerine kendi kiisel
hedefleri hkim olan bir hayvan iin son derece doal bir istektir.
Bir araba, bir konserve aaca, bir tornavida ve bir saman trm
aklmza tamamen meru olarak, " Neye yarar?" sorusunu getirir.
Putperest atalarmz da frtnalar, ay ve gne tutulmalar, kayalar
ve akarsular iin ayn sorular sormulardr. Gnmzde bylesi bir
ilkel animizmden kurtulduumuz iin gurur duyuyoruz. Bir
akarsudaki kaya tesadfen uygun bir basamak ilevi gryorsa,
bunun elverililiini gerekten amalanm bir durum olarak deil,
bir ans eseri olarak grrz. Ama bamza bir trajedi geldiinde,
eski zafiyetimiz tm hmyla geri dner; aslnda, "bana gelmek"
szc bile animistik bir yankdr: "Neden, ama neden,
kanser/deprem/kasrga benim ocuumun bana geldi?" Hereyin
kkeni ya da temel fizik yasalar szkonusu olduunda ise ayn
zaaf ounlukla olumlu bir zevk verir ve u bo varoluu soruda
son bulur: "Hilik yerine neden bir eyler var?"
Verdiim seminerlerden sonra bir dinleyicinin ayaa kalkp
u tr bir ey syle diini o kadar sk duydum ki: "Siz bilimci -

ler 'Nasl' sorularn yantlamakta ok baarlsnz. Ama sra


'Neden' sorularna geldiinde gsz kaldnz itiraf etmelisiniz."
alma arkadam Dr. Peter Atkins'in Windsor'da hitap ettii
izleyicilerin arasnda bulunan Edinburgh Dk Prens Philip de bu
noktay vurgulamt. Bu sorunun ardnda her zaman, bilim
"Neden?" sorusunu yantlayamadna gre, bunu yantlama
yetkinliine sahip baka bir disiplin olmas gerektiine dair,
dillendirilmeyen, ama asla hakl gsterilemeyecek bir ima vardr. Bu
ima, doal olarak, mantkszdr.
Korkarm Dr. Atkins Kraliyet'in "Niin'ini hayli ksa srede
halletti. Bir soruyu dile getirmenin mmkn olmas, soruyu dile
getirmeyi meru ya da mantkl yapmaz. Hakknda "Scakl nedir?"
ya da "Rengi nedir?" gibi sorular sorabileceiniz pek ok ey var,
ama rnein, kskanlk ya da dua iin scaklk sorusunu ya da renk
sorusunu soramazsnz. Benzer ekilde, bir bisikletin amurluklar ya
da Kariba Baraj iin "Neden" sorusunu sorabilirsiniz, ama byk
bir kaya, bir talihsizlik, Everest Tepesi ya da evren hakknda
sorulduunda "Neden" sorusunun bir yant gerektirdiini en
azndan varsaymaya hakknz yoktur. Ne denli iten bir ifade iinde
sorulursa sorulsun, baz sorular uygunsuz kaabilir ite.
Bir yandan otocam silecekleri ve konserve aacaklar, bir
yandan da kayalar ve evren arasnda bir yerlerde canl yaratklar
bulunur. Canl bedenler ve organlar, kayalarn tersine, her
taraflarna ama yazlm gibi grnrler. Canl bedenlerin grnte
ama dolu olmalar, Aquinas'tan William Paley'e ve modern
"bilimsel" yaratllara dek, tanrbilimcilerin bavurduklar klasik
Tasarmdan Doan Argman'a hkim olmutur.
Kanatlara ve gzlere, gagalara, yuvalanma igdlerine ve
yaamla ilgili her eye belli bir gayeyle tasarland yanlsamasn
baheden gerek sre artk gayet iyi anlalmaktadr. Bu, Darwinci
doal seim srecidir. Bunu alacak kadar ge, son

99

bir buuk yzylda anlayabildik. Darwin'den nce, kayalar, akarsular,


ay ve gne tutulmalar iin "Neden" sorularndan vazgemi eitimli
insanlar bile, canl yaratklar sz konusu olduunda, "Neden"
sorusunun meruluunu kabul ediyorlard. imdiyse yalnzca bilimsel
adan cahil olanlar bunu yapyor. Ne var ki, "yalnzca" szc,
hl mutlak bir ounluktan sz ettiimiz gereini gizliyor.
Darwinciler aslnda, canllar hakknda bir tr "Neden"
sorusunu ifade ediyorlar, ama bunu zel, mecazi bir anlamda
yapyorlar. Kular neden cvldar, kanatlar ne ie yarar? Modern
Darwinciler bu tr sorulan bir tr stenografi olarak kabul edecek ve
kularn atalarnn doal seimine dayanarak mantkl yantlar
vereceklerdir. Amallk yanlsamas ylesine gldr ki, biyologlar
iyi tasarm varsaymn bir alma arac olarak kullanrlar. Bir nceki
blmde de grdmz gibi, Kari von Frisch ar dans hakkndaki
r aan almasndan ok nce, ters yndeki ortodoks fikirlere
karn, kimi bceklerin gerek renk grne sahip olduklarn
kefetmiti. Nihai sonuca vard deneylerini esinlendiren, arlar
araclyla dllenen ieklerin renkli pigmentler retmek iin byk
zahmete girdiklerine dair basit gzlemdi. Arlar renk kryse, bunu
neden yapyorlard? Ama eretilemesi daha dorusu, Darwinci
seimin bu ite parmann olduu varsaym burada dnya
hakknda gl bir karsama yapmak iin kullanlmaktadr.
Von Frisch'in, "iekler renkli, yleyse arlar renk grebilir,"
demesi yanl olurdu. Ama, "iekler renkli, yleyse en azndan
arlarn renk grdkleri hipotezini snayacak baz yeni deneyler
zerinde sk bir alma yapmaya deer," demesi doru olurdu ve
bunu syledi. Konuyu ayrntl olarak incelediinde arlarda iyi bir
renk gr yetenei olduunu, ama grdkleri tayfn bizimkinden
farkl olduunu bulgulad. Arlar krmz gremezler (bizim
krmz dediimiz eye "sar tesi" adn ve-

rebilirler). Ama bizim mortesi adn verdiimiz daha ksa dalga


boylarn grebilirler ve bazen "ar moru" diye adlandrlan mortesini
de ayr bir renk olarak grrler.
Von Frisch arlarn tayfn mortesi ksmn grebildiklerini
fark ettiinde, yine ama eretilemesini kullanarak akl yrtt.
Kendi kendine, arlar mortesi duyusunu ne amala kullanr, diye
sordu. Dnceleri 360 derecelik bir dnle, ieklere ulat. Biz
mortesi grememekle birlikte, buna duyarl olan fotoraf filmleri
ve ayrca, mortesi geiren, ama "grnr" kesen filtreler
yapabiliriz. Onsezileriyle hareket eden von Frisch ieklerin mortesi
fotoraflarn ekti. Ve byk bir sevinle, daha nce hibir insan
gznn gremedii benek ve izgi modelleri grd. Bize beyaz ya da
sar grnen iekler, aslnda mortesi modellerlebezelidir. Bu modeller
genellikle, arlar balzne ynlendiren ini pisti iaretleri ilevi grr.
Grnrdeki ama varsaym, bir kez daha ie yaramt: iekler, iyi
tasarlanmlarsa, arlarn mortesi dalga boylarn grebilmelerinden
yararlanacaklard.
Von Frisch'in ileri yalarnda, bir nceki blmde
tarttmz arlarn dans hakkndaki en nl almas, Adrian
Wenner adnda Amerikal bir biyolog tarafndan sorguland. Neyse ki
Von Frisch, almasnn halen Princeton'da bulunan James L. Gould
adl bir baka Amerikal tarafndan, tm biyolojinin en parlak
deneylerinden birisiyle dorulandn grecek kadar yaad. "nceden
tasarlanm gibi" varsaymnn gc konusunda sylediklerimle ilgili
olduu iin, yky ksaca anlatacam.
Wenner ve alma arkadalar dansn yapldn
yadsmyorlard. Hatta von Frisch'in syledii gibi tm bilgileri
ierdiini de yadsmyorlard. Yadsdklar ey, dier arlarn dans
okuduklaryd. Wenner'e gre, sallanma dansn da dz uu
ynnn dikeye gre asnn, besin kaynann gnee gre

101

ynyle balantl olduu doruydu. Ama dier arlar bu bilgiyi


danstan almyorlard. Evet, danstaki eitli eylerin hznn besinin
uzaklyla ilgili bir bilgi olarak okunabilecei doruydu. Ama dier
arlarn bilgiyi okuduklarna dair yeterli delil yoktu. Buna aldrmyor
olabilirlerdi. Kukuculara gre von Frisch'in delilleri hatalyd ve
deneylerini uygun "kontrollerle" (yani, arlarn besini bulmalarn
salayacak alternatif yollar salayarak) yinelediklerinde, deneyler
artk von Frisch'in dans dili hipotezini desteklemiyordu.
Could, dhice deneyleriyle ykye bu noktada katld. Bir
nceki blmden hatrlayacanz, balallar hakknda uzun sredir
bilinen bir gerei kulland. Genellikle balallar karanlkta, dikey
dzlemin yukarya doru ynn, gnein yatay dzlemdeki
ynnn sreli gstergesi olarak kullanarak dans etseler de,
kovann iinde k yaktnzda, atalarna zg olabilecek bir
davran tarzna kolayca geiverirler. Sonra yerekimiyle ilgili her
eyi unuturlar ve ampul gnein yerine k ullanarak, dansn asn
dorudan belirlemesine izin verirler. Dans, yerekimi yerine
ampule ballk gsterdiinde, neyse ki yanl anlama olmaz.
Dans "okuyan" dier arlarda ballklarnn ynn ayn ekilde
deitirirler, bylece dans hl ayn anlam tar: Dier arlar besin
aramak iin, yine dansnn gstermek istedii yne giderler.
imdi sra, Jim Gould'un dhiyane buluunda: Gould,
ampul grmemesi iin, dans eden arnn gzlerini siyah
gomalakla boyad. Dolaysyla ar, normal yerekimi geleneinden
yararlanarak dans etti. Ama dans izleyen ve gzleri boyanmam
olan dier arlar ampul grebiliyorlard. Dans, yerekimi gelenei
terk edilip yerini "gne" ampul gelenei alm gibi yorumladlar.
Dans izleyenler dans asn a gre ltler; dans ise
yerekimine gre dans ediyordu. Gould aslnda, dans eden ary
besinin yn konusunda yalan sylemeye zor-

lamt. Genel anlamda yalan sylemeye deil, Gould'un tam olarak


belirleyebilecei belli bir ynde yalan sylemeye. Deneyi elbette
yalnzca gzleri boyanm olan tek bir aryla deil, uygun sayda ar
rneiyle ve eitli ekillerde ynlendirilmi alarla yapt. Ve yntemi
ie yarad. Von Frisch'in zgn dans dili hipotezi byk bir zaferle
dorulanmt.
Bu yky elence amacyla anlatmadm. yi tasarm
varsaymnn hem olumlu, hem de olumsuz ynleri hakknda bir ey
gstermek istiyordum. Wenner'la alma arkadalarnn kukucu
bildirilerini ilk okuduumda aka istihzayla karladm. Sonuta
Wenner haksz km olsa da, bu doru bir yaklam deildi,
istihzam temelde tamamen, "iyi tasarm" varsaymna dayalyd.
Wenner ne de olsa, dansn yapldn ya da von Frisch'in besinin
uzakl ve yn hakknda ne srd tm bilgilen ierdiini
yadsmyordu. O yalnzca, dier arlarn bilgiyi okuduklarn
yadsyordu. Bu ne benim ve ne de baka birok Darvvinci biyologun
sindirebilecei bir eydi. Dans o derece karmak, o derece zengin
bir ekilde tasarlanm ve dier arlar besinin uzaklyla yn
hakknda bilgilendirme amacna o derece iyi uyarlanmt ki. Bize
gre, bu uyarlanmann doal seimden baka bir nedeni olamazd.
Bir adan, yaratlclarn yaamn yaratt harikalar hakknda
dnrken dtkleri tuzaa dmtk. Dansn yararl bir ilevi
olmalyd ve bunun da, besin arayclarnn besin bulmasna yardm
etmek olduu tahmin ediliyordu. Dahas, dansn bylesine incelikle
uyarlanm ynleri de asnn ve hznn besinin uzakl ve
ynyle balants bir ie yaryor olmalyd. Dolaysyla, bize gre,
Wenner haksz olmalyd. ylesine emindim ki, Gould'un gzleri
boyanm ar deneyini dnecek denli yaratc olsaydm bile (ki
deildim), deneyi yapmaya zahmet etmezdim.
Gould bu deneyi dnecek denli yaratc olmaktan te,
deneyi yapma zahmetine de katland, nk iyi tasarm varsay-

103

Minin cazibesine kendini kaptrmamt. Ancak cambaz gibi ip


stnde yryoruz, nk Gould'un ve ondan nce, renk aratrmas
srasnda von Frisch'in kafasnda yeterli bir iyi tasarm varsaym
olduundan ve deneyinin baar ansnn yksek olduuna, dolaysyla
da buna zaman ve aba harcama ya deeceine inandndan
kukuluyum.
imdi iki teknik terimden, "ters ynde mhendislik" ve
"yararllk ilevi"nden sz etmek istiyorum. Bu blmde, Daniel
Dennett'n Darvin's Dangerous Idea (Danvin'in Tehlikeli Fikri) balkl
olaanst kitabndan etkilendim. Tersinemhendislik bir uslamlama
tekniidir ve u ekilde alr: Bulduunuz ve anlamadnz bir insan
rnyle kar karya kalm bir mhendis olduunuzu dnn.
Bunun bir amala tasarlandn varsayarsnz. Hangi sorunu
zmekte yararl olduunu anlamak iin nesneyi paralarna ayrp
incelersiniz: "Filanca ii yapmak iin bir makine retmek isteseydim,
buna benzer bir ekilde mi yapardm? Yoksa bu nesnenin, falanca
ii yapmak iin tasarlanm olduu kabul edilirse, daha iyi mi
aklanm olur?"
Yakn zamanlara dek saygn mhendislik mesleinin tlsm
olan srgl hesap cetveli, elektronik anda herhangi bir Bronz a
kalnts kadar eskimitir. Gelecein arkeologu bir srgl hesap
cetveli bulup ne olduunu merak ederse, bunun dz izgiler izmeye
ya da ekmee ya srmeye elverili olduunu dnebilir. Ama asl
amacnn bu ikisinden biri olduunu varsaymak, ekonomi
varsaymn ihlal eder. Bir cetvelin ya da ban ortasnda srgl
bir para olmasna gerek yoktur. Dahas, srgl hesap cetvelinin
aralklarn incelerseniz, rastlantsal olamayacak denli zenle
dzenlenmi logaritma lekleri grrsnz. Arkeolog,
elektronik
hesap makinelerinden nceki bir ada bu modelin hzl blme ve
arpma ilemleri yapmak iin kullanlan ustaca bir alet olduunu
anlayacaktr.
104

Srgl hesap cetvelinin gizemi, akllca ve ekonomik tasarm


varsaym kullanlarak, ters ynde mhendislikle zlecektir.
"Yararlk ilevi" mhendislerin deil, ekonomistlerin
kullandklar teknik bir terimdir. "Maksimize edilmi (mmkn
olan en st dzeye karlm) ey" anlamna gelir. Ekonomi
planlamaclar ve sosyal mhendisler, bir eyi azami dzeye
karmaya almalar asndan mimarlara ve gerek
mhendislere benzerler. Yararclar "en byk say iin en byk
mutluluu" azamiye karmaya urarlar (laf aramzda, bu
gerekte olduundan daha akllca grnen bir tmcedir). Yararc,
ksa vadeli mutluluk pahasna uzun vadeli istikrara daha az ya da
daha fazla ncelik verebilir ve yararclar "mutluluu" parasal
zenginlik, i tatmini, kltrel doyum ya da kiisel ilikilere gre
lme asndan birbirlerinden farkldr. Kimileri aka, ortak
refah pahasna kendi mutluluklarn azamiye karrlar ve genel
mutluluun, kiinin kendi bann aresine bakmasyla azamiye
kacan belirten bir felsefeyle bencilliklerine saygnlk
kazandrabilirler. Bireylerin davranlarn yaamlar boyunca
gzlemleyerek yararlk ilevlerini ters ynde bir mhendislikle
yrte bilirsiniz. Bir lke hkmetinin davranna ters ynde
mhendislii uygularsanz, azamiye karlan eyin istihdam ve
evrensel refah olduu sonucuna varabilirsiniz. Baka bir lke iin,
yararllk ilevi bakann iktidarnn srmesi, ya da hkm sren
belli bir ailenin serveti, sultann hareminin boyutu, OrtaDou'da
istikrar ya da petrol fiyatlarnn korunmas olabilir.
Yani, birden fazla yararll k ilevi dnlebilir. Bireylerin,
irketlerin ya da hkmetlerin neyi maksimize etmeye altklar
her zaman aka belli deildir. Ama bir eyi azamiye karmaya
al tklarn varsaymakla herhalde bir saknca yoktur. Bunun
nedeni Homo sapiens'in temelinde amalarla gdlen bir tr
olmasdr. Yararllk ilevi pek ok girdinin arlkl toplam ya da
baka bir karmak fonksiyonu olsa bile, ilke geerlidir.
105

imdi canl bedenlere dnelim ve yararllk ilevlerini


karmaya alalm. Pek ok yararlk ilevi olabilir, ama sonuta
hepsinin yalnzca bire indirgene bilecei grlr. Grevimizi
dramatize etmenin iyi bir yntemi, canllarn bir ilahi Mhendis
tarafndan yaratldklarn dnmek ve ters ynde bir
mhendislikle, yce Mhendis'in neyi azamiye karmaya
altn bulmaya almaktr: Tanr'nn Yararllk ilevi neydi?
italar bir ey iin mkemmel ekilde tasarlanm olmann
tm belirtilerini gsterirler ve onlara ters ynde mhendislik
uygulayarak yararlk ilevlerini bulmak kolay olacaktr. italar,
antiloplar ldrmek iin iyi tasarlanm gibi grnrler. Bir itann
dileri, peneleri, gzleri, burnu, bacak kaslar, belkemii ve beyni,
Tanr'nn italar tasarlamaktaki amacnn, ldrecekleri
antiloplarn saysn azamiye karmak olmas durumunda tam
bekleyeceimiz ekildedir. Oys a bir antiloba ters mhendislik
uygularsak, tamamen kart amal bir tasarmn ayn derece de
etkileyici delillerini buluruz: Antiloplarn hayatta kalmas ve
italarn alktan lmesi. Sanki italar bir tanr, antiloplar ise rakip
bir tanr tarafndan tasarlanmtr. Ya da, kurtla kuzuyu, itayla
ceylan yaratm tek bir Yaratc varsa, nereye varmaya alyor?
Kanl spor gsterilerinden holanan bir sadist midir? Afrika'daki
memeli nfuslarnn ar derecede artmasn m nlemeye
almaktadr? (Belgesel film yapmcs ) David Attenborough'un
televizyon "raling"lerini azamiye karmak iin manevra m
yapmakladr? Bunlarn hepsi, doru kabilecek, akln alabilecei
yararllk ilevleridir. Aslnda tabii ki hepsi tamamen yanltr.
Yaamn tek yararlk levini artk ayrntl olarak anlyoruz ve bu
ilev yukardakilerden hibirine benzemiyor.
Birinci Blmde, yaamn doal dnyada azamiye karlan
gerek yararllk ilevinin, DNA'nn varln srdrmesi olduu
grne okurumu hazrlam olmam gerekir. Ama DNA
106

serbeste uuan bir ey deildir; canl bedenlerde hapsolmudur ve


emrindeki g manivelalarndan en iyi ekilde yararlanmak
zorundadr. Kendilerini ita bedenlerinde bulan DNA dizileri, bu
bedenlerin ceylanlar ldrmelerine yol aarak varkalmlarn azamiye
karrlar. Kendilerini ceylan bedenlerinde bulan diziler ise, kart
amac tevik ederek varkalmlarn azamiye karrlar. Ama her iki
durumda da azamiye karlan ey, aslnda DNA'nn varkalmdr. Bu
blmde birka pratik rnek zerinde tersine mhendislik yntemini
uygulayarak, azamiye karlan eyin DNA'nn varkalm olduunu
varsaydmzda, hereyin nasl yerli yerine oturduunu gstereceim.
Vahi topluluklarda cinsiyetlerin orants erkeklerin diilere
oran genellikle 50:50'dir. Erkek aznlnn diiler zerinde
adaletsiz bir tekel kurduklar pek ok trdeki harem sisteminde, bu
ekonomik adan anlam ifade etmez. yi incelenmi bir aybal
topluluunda tm iftlemelerin % 88'ini erkeklerin % 4'
gerekletirmekteydi. Bu rnekte Tann'nn Yararllk levi'nin bekr
ounluk iin bylesine adaletsiz grnmesini bir yana braksak da,
daha kts, maliyetleri dren, verimlilii n planda tutan bir
ilahi gcn, nfusun besin kaynaklarnn yarsn seksten yoksun
braklan % 96'nn tkettiini fark etmek zorunda kalacaktr (aslnda
yardan da fazlasn, nk yetikin erkek aybalklar diilerden ok
daha byktr). Fazlalk bekrlar,
% 4'lk ansl harem
efendisinden birinin yerini alacaklar gn beklemekten baka bir
ey yap mazlar. Bu manta aykr bekr srlerinin varlna nasl
bir aklama getirilebilir? Topluluun ekonomik verimliliine az da
olsa nem veren herhangi bir yararllk ilevi, bekrlardan
vazgeecektir. Bunun yerine, yalnzca diileri dllemeye yetecek
kadar erkek doacaktr. Bu belirgin anormallik yine, gerek Darwinci
Yararllk ilevi anlaldnda son derece zarif bir

10 7

yalnlkla aklanabilir: DNA'nn varkalmn azamiye karmak.


Cinsiyetlerin orants rneini biraz ayrntl olarak ele
alacam, nk bunun yararllk ilevi ekonomik adan ele almaya
uygundur. Charles Darwin, bu konuda kafasnn kartn itiraf
etmiti: "Eskiden, iki cinsiyeti eit saylarda retme eilimi tr iin
avantajl olduunda bunun doal seim den kaynaklandn
dnrdm, ama imdi sorunun son derece karmak olduunu
ve zmn gelecee brakmann daha emniyetli olacan
gryorum. " Sk sk olduu gibi, Darwin'in geleceinde yine Sir
lionald Fisher ortaya kt. Fisher'in yrtt mantk yleydi:
Doan tm bireylerin, tam olarak bir anne ve bir babalar
vardr. Dolaysyla yaayan tm erkeklerin, uzak torunlarn saysyla
llen toplam reme baarlar, yaayan tm diilerin toplam
reme baarlarna eit olmaldr. Her erkek ve dii demek
islemiyorum, nk kimi bireylerin dierlerinden daha baarl
olduklar aka grlmektedir ve bu nemlidir. Diilerin
toplamnn erkeklerin toplamyla kyasndan sz ediyorum. Bu
toplam zrriyet, dii ve erkek bireyler arasnda blnmelidir; eit
olarak deil, ama blnmelidir. Tm erkekler arasnda blnmesi
gereken reme pastas tm diiler arasnda blnmesi gereken
pastaya eittir. Dolaysyla bir toplulukta, rnein diiden ok
erkek varsa, erkek bana den ortalama dilim, dii bana den
ortalama dilimden kk olmaldr. Bu durumda bir erkein, bir
diininkine kyasla ortalama reme baars (yani, beklenen torun
says), yalnzca erkek-dii orantsyla belirlenir. Aznlk cinsiyetin
ortalama bir yesinin reme baars, ounluk cinsiyetin ortalama
bir yesine gre daha fazladr. Her iki cinsiyetin reme baars
ancak, cinsiyet oranlsnn birbirine denk olmas ve aznlk
bulunmamas durumunda eit olur. Bu son derece basit sonu
oturduumuz yer -

den yrtebileceimiz bir mantkla ortaya kar.Tm ocuklarn bir


anne ve bir babas olduu temel gerei bir yana, hibir deneysel
veriye dayanmaz.
Cinsiyet genellikle dllenme annda belirlenir, dolaysyla, bir
bireyin kendi cinsiyetini belirleme gc olmadn varsayabiliriz.
Fisher'le birlikte, bir ebeveynin yavrusunun cinsiyetini belirleme
gcnn olabileceini varsayacaz. "G" szcyle elbette,
bilinli ve kastl olarak kullanlan gc kastetmiyoruz. Ama bir
annenin oul reten spermalara kar biraz dmanca olan, ama kz
reten spermalar zerinde byle bir etki gstermeyen vajinal bir
kimyasal madde retmeye genetik eilimi olabilir. Ya da bir babann
erkek ocuk reten spermadan ok, kz ocuk reten sperma
retmesine yol aacak genetik bir eilimi olabilir. Uygulamada nasl
yaplabilirse yaplsn, kendinizi, erkek ya da kz ocuk sahibi olmaya
karar vermeye alan bir ebeveyn olarak dnn. Burada da
bilinli kararlardan deil, ocuklarnn cinsiyetini belirlemek iin
bedenleri etkileyen gen kuaklarnn seiminden sz ediyoruz.
Torun saynz azamiye karmaya alyorsunuz;
bu
durumda kznz m olmal, yoksa olunuz mu? Nfusta aznlkta
kalan cinsiyete mensup bir ocuk sahibi olmanz gerektiini daha
nce grdk. Bylece ocuunuz reme faaliyetinin grece yksek
olmasn bekleyebilir ve siz de grece yksek bir torun says
bekleyebilirsiniz. Her iki cinsiyet de aznlkta deilse yani, orant
zaten 50:50 ise, bir cinsiyeti dierine tercih etmek size yarar
salamaz. Olunuz ya da kznz olmas bir eyi deitirmez. Yar
yarya olan bir cinsiyet orants, byk ngiliz evrim bilimcisi John
Maynard Smith'in rettii terim kullanlarak, evrimsel bakmdan
istikrarl kabul edilir. Seiminizde nyargl olmanz ancak, mevcut
cinsiyet orants 50:50'den farklysa ie yarar. Bireylerin neden torun
ve daha sonraki zrriyetlerini azamiye karmaya almalar
gerektii sorusunu sor-

maya hile gerek yok. Bireylerin zrriyetlerini azamiye karmalarna


yol aan genler, dnyada grmemiz olasl bulunan genlerdir.
ncelemekte olduumuz hayvanlar baarl atalarn genlerini miras alrlar.
Fisher'in kuramn, 50:50'nin "optimum" cinsiyet oranls
olduunu syleyerek ifade etme eilimi byk, ama kesinlikle yanltr.
Erkekler azmhktaysa ocuk iin seilecek optimal cinsiyet erkek,
diiler aznlktaysa diidir, iki cinsiyet de aznlkta deilse optimum
yoktur: yi tasarlanm bir ebeveyn, erkek ya da kz ocuk sahibi
olmaya kar tamamen kaytszdr. 50:50 orantsnn evrimsel adan
istikrarl cinsiyet orants olduu sylenir, nk doal seim bundan
sapma eilimini tercih etmez ve bir sapma olmas durumunda da
dengeyi dzeltme eilimini tercih eder.
Dahas, Fisher doal seimin yalnzca dii ve erkek saysn
deil, oullara ve kzlara yaplan "ebeveynsel harcama" adn verdii
eyi de yar yarya bir dzeyde tuttuunu fark etti. Ebeveynsel harcama,
bir ocuun azna aktlan, zorlukla kazanlm tm besinler ve ocua
bakmaya harcanan, oysa baka bir ocua bakmak gibi, baka bir ie
de ayrlabilecek tm zaman ve enerji demektir. Szgelimi, belli bir
aybal trndeki ebeveynlerin erkek yavru yetitirmeye, dii yavru
yetitirmeye oranla iki kat fazla enerji ve zaman harcadklarn
varsayalm. Erkek aybalklar diilere oranla ylesine byktr ki,
bunun doru olduuna inanmak (aslnda byk olaslkla hatal olsa
da) kolaydr. Bunun ne anlama geleceini dnn. Ebeveynin
karandaki gerek seenek "Bir kzm m olmal, yoksa olum mu?"
deil, "Bir olum mu olmal, yoksa iki kzm m?" olacaktr. Bunu
nedeni, bir oul yetitirmek iin gereken besin ve dier kaynaklarla
iki kz yetitirebilecek olmanzdr. Beden saysyla llen evrimsel
adan istikrarl cinsiyet orants, bu durumda, beher erkee iki dii
olmaldr. Ama (birey saysna

kar) ebeveynsel harcama miktaryla llen, evrimsel adan


istikrarl cinsiyet orants hl yar yarya olacaktr. Fisher'n kuram,
iki cinsiyete yaplan harcamann dengelenmesi sonucuna ular. Bu
da ounlukla, iki cinsiyetin saylarn dengelemekle ayn anlama
gelir.
Sylediim gibi, aybalklarnda bile erkek yavrular iin
yaplan ebeveynsel harcama miktar dii yavrulara yaplan
harcamadan aka farkl grnmektedir. Beden arlndaki byk
eitsizlik sanki ebeveynsel harcama dnemi bittikten sonra
gelmektedir. Yani, ebeveynin karsndaki soru hl "Bir olum mu
olmal, yoksa bir kzm m?"dr. Bir olun yetikinlie dek
bymesinin toplam maliyeti bir kzn bymesinin toplam
maliyetinden ok daha yksek olabilse de, bu fazladan maliyeti
karar veren taraf (ebeveyn) stlenmiyorsa, Fisher'in kuramnda
nemli olan tek ey budur.
Fisher'in harcamay dengeleme konusundaki kural, bir
cinsiyetin lm orannn dierine gre yksek olduu rneklerde de
geerlidir. Szgelimi, erkek bebeklerin lme olaslklarnn dii
bebeklere gre daha yksek olduunu varsayalm. Dllenmedeki
cinsiyet orants tam olarak yar yarya ise, yetikinlie erien erkek
says dii saysndan az olacaktr. Dolaysyla, aznlk cinsiyet
durumuna derler ve biz de safa, doal seimin erkek ocuk
retiminde uzmanlaan ebeveynleri tevik etmesini bekleriz. Fisher de
bunu beklerdi, ama yalnzca bir noktaya dek; ve kesinlikle snrl bir
noktaya dek. Ebeveynlerin, bebeklerde daha yksek bir lm
orannn tam olarak telafi edilecek ve bylece reme nfusunda bir
eitlie yol aacak kadar ok sayda oul retmelerini beklemezdi.
Hayr, dllenmedeki cinsiyet orants bir ekilde erkek arlkl
olmaldr, ama yalnzca oullara yaplan toplam harcamann kzlara
yap lan toplam harcamaya eit olmasnn beklendii noktaya dek.
Bunu anlamann en kolay yolu, kendinizi karar veren ebe-

veynin yerine koyup "Byk olaslkla hayatta kalacak bir kzm m


olmal, yoksa bebeklii srasnda lebilecek bir olum mu?" sorusunu
sormanzdr. Oullar araclyla torun sahibi olma karar, lenlerin
yerini alacak fazladan oullara daha ok kaynak harcamanz
gerektirebilir. Hayatta kalan her bir olunuzun, srtnda l
aabeylerinin hayaletlerini tadn dnebilirsiniz. Torunlara oullar
yoluyla ulama kararnn ebeveyne fazladan bir harcama l erkek
bebeklere yaplm bir israf yklemesi asndan, onlar srtnda
tar. Fisher'n temel kural hl geerlidir. Oullara yatrlan (erkek
bebeklerin ldkleri ana dek beslenmelerini de ieren) toplam kaynak
ve enerji, kzlara yatrlan toplam miktara eit olacaktr.
Ya erkek bebeklerde yksek bir lm oran yerine, ebeveyn
harcamasnn sona ermesinden sonra yetikin erkeklerde yksek
bir'lm oran varsa? Aslnda bu sk sk olacaktr, nk yetikin
erkekler sk sk dvp birbirini yaralar. Bu durum da reme
yandaki nfusta dii fazlasna yol aacaktr. Dolaysyla, yzeyden
bakldnda, reyen nfustaki erkeklerin azlndan yararlanarak oul
retiminde uzmanlaan ebeveynleri tevik ediyormu gibi
grnecektir. Ancak biraz daha dikkatli dnrseniz, bu mantn
hatal olduunu greceksiniz. Ebeveynin yapmas gereken seim
udur: "Yetitirdikten sonra bir savata ldrlmesi olas; ama
hayatta kalrsa bana daha fazla torun verecek bir olum mu olmal?
Yoksa bana ortalama sayda torun verecei kesin gibi grnen bir
kzm m?" Bir oul araclyla sahip olmay bekleyebileceiniz torun
says, bir kz araclyla bekleyeceiniz ortalama sayyla hl ayndr.
Bir oul yetitirme maliyeti ise; hl, yuvay terk edecei ana dek onu
besleme ve koruma maliyetidir. Yuvay terk ettikten sonra ldrlmesi
olasl, hesab deitirmez.
Btn bu uslamlamada Fisher, "karar veren"in ebeveyn
olduunu varsaymtr. Karar veren baka birisi olduunda he-

saplama deiir. Szgelimi, bir bireyin kendi cinsiyetini


etkileyebileceini varsayalm. Burada da bilinli olarak yaplan bir
etkiden sz etmiyorum. evreden gelen iaretlere bal olarak
bireyin geliimini dii ya da erkek yoluna dndren genler olduunu
farz ediyorum. Sz uzatmamak iin yine, bireyin bilinli seimi
bu rnekte, kendi cinsiyetinin bilinli seimi sylemini kullanacam.
Aybahklan gibi harem kuran hayvanlara bu esnek seim gc
verilseydi, etkisi arpc olurdu. Bireyler harem sahibi birer erkek
olmak isterlerdi, bir harem kurmay baaramamalar durumunda ise
bekr erkek yerine dii olmay tercih ederlerdi. Bylece, bu
topluluktaki cinsiyet orants byk oranda dii arlkl olurdu. Ne
yazk ki, aybalklan dllenmede kendilerine verilen cinsiyeti
deitiremezler, ama baz balklar bunu yapabilir. Mavi bal erkek
lapinalar byk, parlak renklidir ve donuk renkli diilerden oluan
haremler kurarlar. Kimi diiler dierlerinden daha byktr ve bir
basknlk hiyerarisi olutururlar. Bir erkek lrse, yerini hemen en
byk dii alr ve ksa bir sre sonra parlak renkli bir erkee
dnr. Bu balklar iki ynden de avantajldr. Baskn, harem sahibi
bir erkein lmn bekleyen bekr erkekler olarak yaayp
hayatlarn boa harcamak yerine, bekleme zamanlarn reyebilen
diiler olarak geirirler. Mavi bal lapinalann cinsiyet orants
sistemi ender grlen bir sistemdir ve burada Tanr'nn Yararllk
levi, bir sosyal ekonomistin basiretli sayabilecei bir eyle rtr.
Bireyin hem ebeveynini hem de kendisini karar veren taraf
olarak inceledik. Karar veren baka kim olabilir? Sosyal bceklerde
yatrm kararlarn byk oranda, yetitirilen yavrularn normalde
ablalar (ve termitlerde ayrca aabeyleri) olarak ksr iiler verir.
Sosyal bceklerin bir tr de daha tandk olan balarlardr.
Okurlarm arasndaki ar yetitiricileri, kovandaki cinsiyet orantsnn
yzeysel adan Fisher'in beklenti-

lerine uymadn fark etmi olabilirler. Burada belirtilecek ilk ey,


iilerin dii saylmamas gerektiidir. Teknik olarak diidirler, ama
inemezler; yani Fisher'in kuramna gre dzenlenen cinsiyet
orants, erkek arlarn, kovann rettii yeni kralielere gre
orantsdr. Ar ve karnca rneklerinde, cinsiyet orantsnn diiler
lehine e bir olmasn beklememiz iin, The Selfish Gene'de (Gen
Bencildir) tarttm ve burada yinelemeyeceim zel teknik
nedenler vardr. Oysa her ar yetitiricinin bildii gibi, gerek cinsiyet
orants byk oranda erkek arlkldr. Gelimekte olan bir kovan,
bir mevsimde yalnzca alt yeni kralie, ama yzlerce, hatta binlerce
erkek ar retebilir.
Burada ne oluyor? Modern evrim kuramnda sk sk olduu
gibi, bu sorunun yantn da, halen Oxford Universitesi'nde olan W.
D. Hamilton'a borluyuz. Bu yant, tamamen Fisher'den esinlenen
cinsiyet orantlar kuramna somut bir rnek oluturur. Arlarn
cinsiyet orantlar bilmecesinin anahtar, sr yaratma olgusunda
yatyor. Arko v an pek ok adan tek bir birey gibidir. Byyp
olgunlua ular, rer ve sonunda lr. Ar kovannn rn,
srdr. Yaz ortasnda, kovann gerekten gelitii dnemde, bir
yavru koloni bir sr retilir. Sr retme ii, kovan asndan
remenin edeeridir. Kovan bir fabrikaysa, srler de koloninin
deerli genlerini tayan nihai rndr. Sr, bir kralie aryla
binlerce iiden oluur. Hepsi tek beden halinde ebeveyn kovan
terk eder ve youn bir kme halinde toplanarak bir aa dalna ya da
kayaya aslrlar. Buras, yeni bir sabit yuva bulana dek kalacaklar
geici kamp olacaktr. Birka gn iinde bir maara da ya ii bo
bir aa bulurlar (ya da, gnmzde daha sk grld gibi, bir ar
yetitiricisi veya belki de ayrldklar kovann sahibi tarafndan
yakalanp yeni bir kovana yerletirilirler).
Baarl bir kovann ii yavru srler retmektir. Bunun ilk
adm da yeni bir kralie yapmaktr. Genellikle yarm dzineye

yakn yeni kralie yaplr, ama bunlardan yalnzca biri yaayacaktr.


Yumurtadan kan ilk kralie dierlerini sokarak ldrr. (Anlalan,
fazladan kralieler yalnzca yedek olarak retilmektedir). Genetik
olarak kralielerin ii arlara dnmesi mmkndr, ama bunlar
petein altnda asl duran zel kralie hcrelerinde yetitirilir ve
zellikle zengin, kralielere layk bir diyetle beslenirler. Bu yemek
rejimi, roman yazar Barbara Cartland Hanmefendi'nin uzun
yaamnn ve kralieleri andran tavrlarnn gerekesi olarak
gsterdii, kraliyet jlesini ierir. i arlar daha kk hcrelerde
yetitirilir; bu hcreler daha sonra, bal depolamak iin kullanlr.
Erkek arlar genetik olarak farkldr. Dllenmemi yumurtalardan
oluurlar. Bir yumurtann erkek ya da diiye (kralie/ii)
dnmesinin kralieye bal olmas dikkat ekicidir. Kralie ar
yalnzca, yetikin yaamnn bandaki tek bir iftleme uuunda
iftleir ve spermay yaamnn geri kalan ksm boyunca bedeninde
depolar. Yumurta tpnden geen yumurtay dllemek iin
deposundan kk bir sperma paketi salabilir, ya da salmayabilir.
Dolaysyla, yumurtalar arasndaki cinsiyet orants kralienin
denetimindedir. Ancak hemen ardndan, sanki btn g iilere
gemektedir, nk larvalara besin ikmalini onlar denetler. rnein
(kendi bak alarna gre) kralie ok fazla erkek yumurtas
braktysa, erkek larvalar a brakabilirler. Her halkrda, bir dii
yumurtasnn iiye ya da kralieye dnmesi iilerin
kontrolndedir, nk bu yalnzca yetitirme koullarna, zellikle
de beslenme rejimine baldr.
imdi cinsiyet orants sorununa dnelim ve iilerin
karlarndaki seenekleri inceleyelim. Daha nce de grdmz
gibi, kralienin tersine, ii arlar kz ya da erkek yavru retmeyi
deil, erkek karde (erkek arlar) ya da kz karde (gen kralieler)
retmeyi seeceklerdir, ile bilmecemize geri dndk imdi. nk
hlihazrdaki cinsiyet orants byk oranda

115

erkek arlkl grnmekte, bu ise Fisher'in bak asndan bir


anlam ifade etmemektedir. ilerin yapmak zorunda olduklar
seimi daha dikkatli inceleyelim. Bunun, erkek ve kz kardeler
arasnda bir seim olduunu sylemitim. Ama biraz bekleyin. Bir
erkek karde yetitirme karar, kovana, erkek ar yetitirmek iin
gerekli besin ve dier kaynaklar taahht eder. Ama yeni bir kralie
yetitirme karar, kovan; sadece bir kralienin bedenini beslemek
iin gerekli kaynaklarn temininden ok daha byk bir taahht
altna sokacaktr. Yeni bir kralie yetitirme karar, bir sr
oluturma taahhdyle e anlamldr. Yeni kralienin gerek
maliyetinde, yiyecei kraliyet jlesi ve dier besinler gzard
edilebilecek kadar kk bir yer tutar. En nemlisi, sr
ayrldnda kovann yitirmi olaca binlerce iiyi retmenin
maliyetidir.
Bu, cinsiyet orantsnda grlen anormal erkek arlnn,
hemen hemen kesin olarak doru aklamasdr. Benim daha nce
szn ettiim eyin u bir rnei gibi grnyor. Fisher'in
kuralna gre, erkek ve dii bireylerin says deil, erkeklere ve
diilere yaplan harcama ayn olmaldr. Yeni kralieye yaplan
harcama, aksi takdirde kovann yitirmeyecek olduu iilere
yaplan byk harcamay ierir. Bu, bir cinsiyetin yetitirilmesinin
dierine gre iki kat maliyetli olduu ve sonuta o cinsiyetin
nfusunun tekinin yars kadar olduu, farazi aybal
topluluumuz gibidir. Ar rneinde bir kralie, erkek ardan
yzlerce, hatta binlerce kez daha maliyetlidir, nk srtnda,
sr iin gereken tm fazladan iilerin maliyetini tar.
Dolaysyla, kralie says, erkek ar saysndan yzlerce kat daha
azdr. Bu garip yknn insan ar sokmas gibi irkilten ek bir yan
daha var: Sr kovandan ayrldnda beraberinde nedense yeni
kralieyi deil, eski kralieyi gtrr. Yine de, iin ekonomisi
ayndr. Yeni bir kralie yapma karar hl, eski kralieye yeni
evine giderken elik edecek olan srnn masrafn ierir.

Cinsiyet orantlar konumuzu tamamlamak iin, balangtaki haremler


bilmecemize: Byk bir bekr erkek srsnn nfusun besin
kaynaklarnn yarsn (hatta yardan fazlasn) tkettii, ama asla
remedii ya da yararl bir ey yapmad u savurganca dzenlemeye
geri dnelim. Burada nfusun ekonomik refahnn azamiye karlmad
aka grlyor. Peki ama, ne oluyor? Bir kez daha, kendinizi
karar verenin rnein, torunlarnn saysn azamiye karmak iin
olu mu yoksa kz m olmas gerektiine "karar vermeye" alan
bir annenin yerine koyun, ilk bakta bu, naif ve adaletsiz bir
karardr: "Byk olaslkla bekr kalacak ve bana torun vermeyecek
bir olum mu olmal, yoksa byk olaslkla bir hareme girecek ve
bana makul miktarda torun verecek bir kzm m?" Bu anne adayna
verilecek uygun cevap yledir: "Ama bir olun olursa, bir harem
sahibi olabilir ve bu durumda sana, bir kz araclyla elde etmeyi
umabileceinden ok daha fazla torun verebilir." i basitletirmek
iin, tm diilerin ortalama oranda rediklerini ve her on erkekten
biri diiler zerinde tekel kurarken, dokuzunun asla reyemediini
varsayalm. Bir kznz varsa, ortalama sayda torununuz olacana
gvenebilirsiniz. Bir olunuz varsa, hi torun sahibi olmama
olaslnz % 90, ortalamann on kat torun sahibi olma olaslnz ise
% 10'dur. Oullarnz araclyla bekleyebileceiniz ortalama torun
says, kzlarnz araclyla bekleyebileceiniz ortalama torun
saysna eittir. Tr dzeyindeki ekonomik mantk, diilerin daha fazla
olmas gerektiini haykrsa da, doal seim hl 50:50 bir cinsiyet
orantsn tevik etmektedir. Fisher'in kural hl geerlidir.
Btn bu uslamlamalar hayvan bireylerinin "kararlar" olarak
ifade ettim, ama yinelemek gerekirse, bu sadece bir ksaltmadr.
Aslnda, gen havuzunda, torunlar azamiye karma "amal" genlerin
says artmaktadr. Dnya, alar boyunca

117

baaryla aktarlm genlerle dolmaktadr. Bir gen alar boyunca


kuaktan kuaa aktarlmay, bireylerin kararlarn torun saylarn
azamiye karacaklar ekilde etkilemekten baka nasl baarabilirdi?
Fisher'in cinsiyet orants kuram bize, bu maksimizasyonun nasl
yaplacan sylyor ve bu, bir trn ya da topluluun ekonomik
refahn azamiye karmaktan ok farkl bir eydir. Burada bir
yararllk ilevi var, ama bu, biz insanlarn ekonomik akllarna
gelecek yararlk ilevinden ok farkl.
Harem ekonomisinin israfl yle zetlenebilir: Erkekler
kendilerini yararl ilere adamak yerine, enerji ve glerini birbirlerine
kar verdikleri beyhude mcadeleye harcarlar. "Yararl"y ocuk
yetitirmeyle ilgili olarak Darwinci tarzda kullansak bile bu geerlidir.
Erkekler birbirleriyle rekabet ederek harcadklar enerjiyi yararl
kanallara ynlendirselerdi, bir btn olarak tr daha az aba ve
daha az yiyecek karlnda da ha ok ocuk yetitirirdi.
Bir i etd uzman aybalnn dnyas karsnda dehete
decektir. Bunun yaklak bir benzetmesi yle olabilir: Bir
atlyede yalnzca on torna tezgh olduundan, on adamdan
fazlasna gerek yoktur. Ancak ynetim on adam altrmak yerine yz
adam altrmaya karar verir. Her gn, adamlarn yz de ie gelip
cretlerini alrlar. Sonra btn gn, on tezghtan birini ele
geirmek iin kavga ederek harcarlar. Tezghlarda birka i yaplr,
ama bu on adamla yaplacak iten daha fazla deildir; hatta byk
olaslkla daha azdr, nk yz adam birbirleriyle kavga ettikleri iin,
tezghlar verimli bir ekilde kullanlmaz. etd uzman hi kuku
duymadan kararn verecektir. Adamlarn yzde doksan fuzulidir ve
bu durum kendilerine resmen bildirilip iten karlmalar gerekir.
Erkek hayvanlar enerjilerini yalnzca fiziksel savalarda israf
etmezler; bir kez daha burada "israf", ekonomistin ya da i

etd uzmannn bak asndan tanmlanyor. Pek ok trde ayrca


bir de gzellik yarmas vardr. Bu da bizi, salt ekonomik adan
anlaml olmasa bile, biz insanlarn takdir edebilecei bir baka
yararllk ilevi olan, estetik gzellie getiriyor. Yzeyden bakldnda,
Tanr'nn Yararllk levi kimi zaman (ok kr artk modas gemi
olan) dnya gzellik kraliesi seiminin kurallarna gre dzenlenmi
gibidir, ama bu kez sahnede geit yapan erkeklerdir. Bu durum,
ormantavuu ve dvkenku gibi kularn lek diye adlandrlan
gsterilerinde aka grlr. "Lek" erkek kularn geleneksel olarak
diilerin nnde geit yapmak iin kullandklar mntkadr. Diiler lek'i
ziyaret eder ve erkeklerin kasntl tehirlerini izledikten sonra
ilerinden birini seip onunla iftleirler. Lek'te kendini sergileyen
trlerin erkeklerinin ounlukla tuhaf sslemeleri vardr ve bunlar
ayn derecede gsterili reverans ya da sallanma hareketleriyle ve
garip seslerle gsterirler. "Tuhaf" szc elbette znel bir deer
yargsdr; anlalan lek'te tehircilik yapan erkek al tavuu, abartl
danslar ve kulak trmalayan haykrlaryla kendi trnn diilerine
tuhaf grnmemektedir ve nemli olan da budur. Kimi durumlarda
dii kularn gzellik anlay bizimkiyle rtr ve sonuta ortaya bir
tavuskuu ya da cennetkuu kar.
Blbllerin akmalar, slnlerin kuyruklar, atebceklerinin prltlar ve tropikal mercan balklarnn gkkua pullar,
estetik gzellii azamiye karr, ama bu insann haz duymasn
amalayan bir gzellik deildir; ya da sadece tesadfen yledir.
Hayvanlarn bu tr gsterilerinden holanmamz havadan bir nimet,
bir yan rndr. Erkeklerin diilere ekici grnmesini salayan
genler otomatik olarak saysal rmak yoluyla gelecee geer. Bu
gzelliklere bir anlam veren tek bir yararllk ilevi vardr;
aybalklannn cinsiyet orantlarn, italarn ve antiloplarn
birbirlerine kar anlamsz yarlara girmelerini,

119

guguk kularn ve bitleri, gzleri ve kulaklar, soluk borularn, ksr


ii arlar ve olaanst dourgan kralie arlar aklayan ayn
yararllk ilevidir. Byk evrensel Yararllk ilevi, yaayan dnyann
her kesinde byk bir gayretle azamiye karlan nicelik, her
rnekte, aklamaya altnz zellikten sorumlu olan DNA'nn
varkalmdr.
Tavuskulan ylesine ar ve hantal bir yk tarlar ki,
yararl iler yapma eiliminde olsalar bile genelde byle bir eilimleri
yoktur bu sslemeler, yararl i yapma abalarn ciddi oranda
engelleyecektir. Erkek tc kular akmaya tehlikeli miktarda
zaman ve enerji harcarlar. Bu onlar muhakkak tehlikeye sokar;
nedeni ise yalnzca avclar ekmesi deil, ayn zamanda enerjilerini
tketmesi ve bu enerjiyi yenilemeye ayrlabilecek zaman
kullanmasdr. tkularnn biyolojisini inceleyen bir aratrmac,
lgn erkek kularndan birinin akmaktan ldn iddia etmiti.
Trn uzun vadeli refahn, hatta o belirli erkein uzun sreli
varkalmn znde tayan herhangi bir yararllk ilevi, akma
miktarn, tehir miktarn, erkekler arasndaki kavga miktarn
azaltacaktr. Ancak asl azamiye karlan ey DNA'nn varkalm
olduundan, erkeklerin diilere gzel grnmesini salamaktan baka
hibir yararl etkisi olmayan DNA'nn yaylmasn hibir ey
durduramaz. Gzellik kendi bana mutlak bir erdem deildir. Ama
kimi genler erkeklere trn diilerinin ekici bulduu nitelikler
kazandryorsa, bu genler kanlmaz olarak varln srdrecektir.
Ormandaki aalar neden bylesine uzundur? Yalnzca, rakip
aalarn stne kmak iin. "Mantkl" bir yararllk ilevi hepsinin
ksa olmasn salard. Bu ekilde, kaln gvdelere ve ktleli
destekleyici payandalara yaplan harcamay azaltr ve tam olarak ayn
miktarda gne alrlard. Ama hepsi ksa olsayd, doal seimi
biraz daha uzam olan deiik birini tercih etmeden duramazd. ta
bir kez ykseltildiinde dierleri-

120

nin de onu izlemesi gerekildi. Btn bu oyunun tm aalar gln


ve savurganca bir uzunlua ulaana dek trmanmasn hibir ey
nleyemezdi. Bu yalnzca, verimlilii azamiye karna asndan
dnen aklc bir ekonomik planlamacnn bak asndan gln ve
savurgancadr. Ama gerek yararllk ilevini anladnzda, her ey
yerli yerine oturur genler kendi varkalmlarn azamiye
karmaktadrlar. Bu konuda pek ok basit benzetme yaplabilir. Bir
partide sesiniz kslana dek bara bara konuursunuz. Bunun
nedeni herkesin en yksek sesiyle konumasdr. Konuklar fsJdamak
zere bir anlama yapverseler, seslerini daha az zorlayarak ve daha
az enerji harcayarak birbirlerini tamamen ayn derecede iyi
duyabilirlerdi. Ama bu tr anlamalar dardan denetim olmadan
yrmez. Her zaman birisi biraz daha yksek sesle konuarak
anlamay bencilce bozar ve birer birer herkesin onu izlemesi gerekir,
istikrarl bir dengeye ancak, herkes fiziksel adan mmkn olduu
kadar yksek sesle barmaya baladnda ulalr ve bu da "aklc"
bir bak asnn gerektirdiinden ok daha yksek bir sestir.
birliki snrlama pek ok kez, kendi i istikrarszl tarafndan
engellenir. Tanr'nn Yararllk levi'nin en ok kiiye en iyisini
sunmas nadirdir. Tanr'nn Yararllk ilevi, egdmsz, bencilce
bir kazan dalanda kendi kkenlerine ihanet eder.
nsanlarn, refahn grubun refah anlamna geldiini, "iyi"nin
toplumun, trn ve hatta ekosistemin gelecekteki iyilii anlamna
geldiini varsaymak gibi hayli sevimli bir eilimleri vardr. Doal
seimin temelindeki mekanizmalarn zerinde dnlmesinden tremi
olan Tanr'nn Yararllk levi'nin, bylesi topik vizyonlarla ne yazk
ki elitii grlmektedir. Genlerin kendi dzeylerindeki bencilce
refahlarn, organizmay kendi dzeyinde bencilce olmayan bir
ibirliine, hatta kendini feda etmeye programlayarak azamiye
kardklar durumlar elbette vardr. Ama grup refah her zaman
birincil bir gd deil, rastlantsal bir sonutur. "Bencil genin
anlam budur.

imdi bir benzetmeyle balayarak, Tanrnn Yararllk


levi'nin baka bir yanna bakalm. Darwinci psikolog Nicholas
Humphrey, Henry Ford hakknda aydnlatc bir yk uydurmutu.
"Sylentiye gre", retimde verimliliin kutsal babas Ford, bir
zamanlar;
T Model'inde asla bozulmayan paralarn olup
olmadnn bulunmas iin
Amerika'nn araba
mezarlklarnda bir inceleme yaptrm. Mfettiler geri
dndklerinde, neredeyse hertrl arzann grldn
bildirmiler: akslar, frenler, pistonlar; hepsi bozulmaya
yatknm. Ama nemli bir istisnaya dikkat ekmiler:
hurda arabalardaki ana civatalarn lamam salamm.
Ford insafsz bir mantkla, T Modelindeki ana cvatalarn
bu i iin fazlasyla iyi olduuna karar vermi ve gelecekte
daha dk spesifikasyonlarla retilmelerini emretmi.
Siz de benim gibi arabamn n aksyla tekerleklerini dier aksanna
balayan bu ana civatann ne olduunu pek bilemeye bilirsiniz,
ama bu nemli deil. Motorlu bir ara iin gerekli bir paradr ve
Ford 'un szde zalimlii aslnda tamamen mantklyd. Bunun
alternatifi arabann dier tm paralarn gelitirerek ana
civatalarn kalite dzeyine getirmek olurdu. Ama bu durumda
Henry Ford T Modeli deil, Rolls Royce retiyor olurdu; oysa
almann hedefi bu deildi. Hem Rolls Royce, hem de T Modeli
saygn arabalardr, ama fiyatlar farkldr. nemli olan, tm
arabann ya Rolls Royce ya da T Modeli spesifikasyonlarna gre
retilmesidir. T Modeli kalitesinin baz paralaryla Rolls Royce
kalitesinin baz paralarn birletiren melez bir araba yaparsanz,
her iki bakmdan da zararl karsnz, nk en zayf paralar
yprandnda araba bir kenara atlr ve asla ypranmaya zaman bul
amam olan yksek kaliteli paralara harcanan para da israf
edilmi olur.
122

Ford'un verdii ders canl bedenler iin arabalar iin olduundan


daha geerlidir, nk bir arabann paralar belli snrlar iinde
yedek paralarla deitirilebilir. Maymunlar ve gibonlar
yaamlarn aa tepelerinde geirir ve her zaman dp kemiklerini
krma riski vardr. Bedenin her nemli kemiindeki krlma skln
hesaplamak iin maymun cesetleri zerinde bir inceleme
yaptrdmz dnelim. Bir tek istisna hari, tm kemiklerin u
ya da bu zamanda krldnn anlaldn varsayalm: hibir
maymunda kam kemiin (kaval kemiine paralel kemik) krld
gzlenmemi olsun. Henry Ford hi duraksamadan, kam kemiinin
daha dk spesifikasyonlarla yeniden tasarlanmasn salk verirdi;
zaten doal seimin yapaca ey de tam olarak bu olurdu. Kam
kemikleri daha zayf olan, mutasyona uram bireyler byme
kurallarna gre, deerli kalsiyumun kam kemiine verilmedii,
mutasyo na uram bireyler tasarruf ettikleri malzemeyi
bedendeki dier kemikleri kalnlatrmak iin kullanabilir ve bylece
tm kemiklerin krlma olaslnn ayn olduu bir ideal duruma
ulaabilirler. Ya da, mutasyona uram bireyler tasarruf ettikleri
kalsiyumla daha ok st reterek daha fazla yavru yetitirebilirler.
En azndan krlma olasl bir sonraki en dayankl kemiin
dzeyine gelene dek, kam kemiinin dayankll azaltlabilir. Dier
seenein dier tm paralarn kam kemii standartlarna
getirilmesi anlamna gelen "'Rolls Royce"zmnn gereklemesi
daha zordur.
Hesap aslnda bu kadar basit deil, nk baz kemikler
dierlerinden daha nemlidir. Bir rmcek maymununun krlm bir
topuk kemiiyle hayatta kalmasnn, krlm bir kol kemiiyle
hayatta kalmasndan daha kolay olduunu sanyorum; yani doal
seimin tm kemiklerinin krlma olasln eit dzeye getirmesini
bekleyemeyiz. Ama Henry Ford efsanesinden aldmz ana ders hi
kukusuz dorudur. Bir hayvann belli

bir parasnn gereinden iyi olmas mmkndr ve doal seimin


bedenin bir parasnn kalitesini, bedenin dier paralarnn
kalitesiyle dengelendii noktaya dek tesine gememek
kouluyla drmesini beklemeliyiz. Yani, doal seim bir
niteliin hem drlmesini hem ykseltilmesini, tm beden
paralar arasnda uygun bir dengeye ulalana dek tercih
edecektir.
Yaamn hayli iki farkl yan arasnda kurulduunda, bu
dengenin deerini anlamamz zellikle kolaylayor: rnein, dii
tavuskularnn gznde, erkek tavuskuunun gzelliiyle varkalm
arasndaki denge gibi. Darwinci kuram bize, varln srdrmenin,
genlerini yayma amac iin sadece bir ara olduunu sylyor: ama
bu durum, bedeni, temelde bireysel varln srdrmeyle ilgili
olan bacak gibi ve remeyle ilgili olan penis gibi paralara
ayrmamz engellemez. Ya da geyiin rakip bireylerle rekabet
etmeye adanm boynuzlar gibi paralara kar, bacaklar ve
penisi gibi, nemi rakip bireylerin varlna bal olmayan
paralara ayrmamz da engellemez. Pek ok bcein yaam
yksnde, temelden farkl aamalar arasnda kat bir ayrm
vardr. Trtllar kendilerini yiyecek toplamaya ve bymeye
adarlar. Kelebekler de tpk ziyaret ettikleri iekler gibi kendilerini
remeye adamlardr. Bymezler ve yalnzca hemen uu yakt
olarak yakmak iin balz emerler. Kelebek baaryla rediinde,
yalnzca etkili ekilde uan ve iftleen bir kelebek olmaya yarayan
genlerini deil, bir zamanlar olduu gibi etkili ekilde beslenen bir
trtl olmaya yarayan genlerini de yayar. Mays sinekleri yl
sreyle sualt perileri olarak beslenip byrler. Ardndan, uabilen
yetikinler olarak ortaya kar ve yalnzca birka saat yaarlar.
ounu balklar yer, ama onlar yemese de lrler, nk
beslenemezler, hatta barsaklar bile yoktur (herhalde Henry Ford
bunlara baylrd). leri, bir e bulana dek umaktr. Ardndan,

genlerini yl boyunca sn altnda verimli olarak beslenebilen


bir su perisi olmaya yarayan genleri de dahil aktardktan sonra
lrler. Mayssinei, bymesi yllar sren ve ardndan, tek bir
grkemli gnnde iek verip, sonra len bir aa gibidir. Yetikin
mayssinei, yaamn sonunda ve yeni yaamn balangcnda ksa
sreliine aan bir iektir.
Gen bir som bal, doduu akarsda aaya doru g
eder ve yaamnn byk blmn denizde beslenip byyerek
geirir. Olgunlua eritiinde, byk olaslkla koklama duyusuyla,
doduu akarsuyun azn arar. Destans ve ok nlenen bir yolculuk
yaparak yukar doru yzer, alayanlar ve akntlar aar ve bir mr
nce geldii rmak kaynana ular. Burada yumurta dker ve dng
yinelenir. Bu noktada Atlantik somuyla Pasifik somu arasnda tipik bir
laik vardr. Atlantik somu yumurta dktkten sonra denize dnebilir
ve dngy ikinci kez yineleme ans vardr. Pasifik somu ise yumurta
dktkten birka gn sonra tkenir ve lr.
Tipik bir Pasifik somu mayssineine benzer, ama yaam
yksnde su perisi ve yetikin evreleri arasndaki keskin anatomik
ayrm yoktur. Akarsda yukar doru yzmeye harcanan aba
ylesine byktr ki, ikinci kez uramaya demez. Bu nedenle
doal seim, kaynaklarnn tamamn bir "byk patlama"l reme
abasna harcayan bireyleri tevik eder. remeden sonra geride kalan
her trl kaynak Henry Ford'un ar dayankl ana cvatalar gibi
israf saylacaktr. Pasifik somlar, reme sonras varkalm srelerinin
sfra ulaana dek azar azar eksiltilmesi ve tasarruf edilen kaynaklarn
yumurtalara ve spermaya ayrlmas ynnde evrimlemitir. Atlantik
somlar ise dier yne ekilmitir. Belki de trmanmalar gereken
rmaklar genellikle daha ksa olduundan ve daha az meyilli
tepelerden dkldnden, ikinci bir reme dngs iin biraz
kaynak ayrabilen bireyler kimi zaman bundan avantajl kabi-

12 5

lirler. Atlantik somlarnn dedii bedel, yumurtalarna ok (azla ballk


gsterememeleridir. Uzun mr ile reme arasnda bir deitoku
vardr ve farkl som eitleri farkl dengeleri semilerdir. Som
balnn yaam dngsnn zellii, zorlu g yolculuunun
sreksizlik getirmesidir. ki reme mevsimi arasnda yumuak bir
gei yoktur, ikinci bir reme mevsimine ballk, ilk dngnn
verimliliini ciddi oranda azaltr. Pasifik somu ilk reme mevsimine
tam bir ballk ynnde evrimlemitir ve sonuta, tipik bir birey,
yumurtalarn dkmek iin tek bir muazzam abadan hemen sonra
mutlaka lr.
Ayn trde bir deitokutm yaamlarda grlr, ama
genellikle bu denli arpc deildir. Bizim lmmz de byk
olaslkla somunkiyle ayn anlamda programlanmtr, ama bu denli
dorudan ve kesin belirlenmi deildir. Hi kukusuz insan rknn
kaltm yoluyla slahyla uraan biri, esiz derecede uzun yaayan bir
insan rk retebilir. retim iin, kaynaklarnn ounu, ocuklar
pahasna kendi bedenlerine yatran bireyleri seersiniz: rnein,
kemikleri ok dayankl ve krlmas g olan, ama st yapmak iin
geriye ok az kalsiyumu kalm olan bireyleri. Bir sonraki kuak
pahasna koltuklanarak biraz daha fazla yaamak kolaydr. Gen
slahats bu koltuklamay yapabilir ve istendii gibi uzun mr
ynnde deitokular yaratabilir. Ama gelecek kuak pahasna
tasarruf yaplmasna yol aan genler gelecee ulamayaca iin, doa
bireyi bu ekilde desteklemeyecektir.
Doann Yararllk ilevi, uzun mre asla kendi adna deil,
sadece gelecekteki reme adna deer verir. Bizim gibi, ama Pasifik
somunun tersine, birden fazla kez reyen hayvanlar hlihazrdaki
ocukla (ya da batnla) gelecekteki ocuklar arasnda deitokularla
karlarlar. Tm enerjisini ve kaynaklarn ilk batnna adayan bir
tavann ilk batn byk olaslkla daha stn olacaktr. Ama ikinci
batna yetecek kayna kalmayacaktr. Depoda bir eyler brakmay
salayan genler ikinci ve

nc batn yavrularn bedenlerinde tanarak tavan nfusuna


yaylma eilimi gsterecektir. Bu tr genler Pasifik somu nfusuna
yaylmamtr, nk iki reme mevsimi arasnda mthi bir sreksizlik
vardr.
Yamz ilerledike,
bir sonraki ylda lme olaslmz,
balangta azalp ardndan bir sre sabitlendikten sonra, uzun bir
trmana geer. lmllk olaslnn bu uzun trmannda ne
olmaktadr? Bu, temelde Pasifik somu iin geerli olan ilkedir, ama
yumurta dkme orjisinden sonra ksa bir aceleci lm orjisinde
younlamak yerine, daha uzun bir dneme yaylmtr. Yalln
evrimlemesine ilikin ilkeyi Nobel dl sahibi, tp bilimci Sir Peter
Medawar 1950'lerin balarnda incelemi ve G.C. Williams ve W.D.
Hamilton adndaki sekin Darwinciler bu temel fikirde baz
deiiklikler yapmlardr.
Temel sav yledir: lk olarak, 1. Blm'de de grdmz
gibi, organizmann yaam srasnda belli bir dnemde herhangi bir
genetik etki normal olarak devreye girecektir. Erken embriyonda pek
ok gen devreye girer, ama halk ozan ve arkc Woody
Guthrie'nin trajik lmne yol aan Huntington koresi geni gibi
bazlar orta yaa dek devreye girmez, ikinci olarak, bir genetik
etkinin, devreye girme zaman da dhil olmak zere ayrntlar, baka
genler tarafndan deitirilebilir. Huntington koresi genini tayan bir
insan bu hastalktan lmesi beklenebilir, ama hastaln onu krk
yanda ya da (Woody Guthrie gibi) elli be yanda ldrmesi olasl
dier genlerden etkilenebilir. Bu durumda, "deitirici"genler
seilerek belli bir genin faaliyete geme zaman evrimsel zamanda
geciktirilebilir ya da ne alnabilir.
Otuz bele elli be yalar arasnda devreye giren Huntington
koresi geni gibi bir gen, taycsn ldrmeden nce, sonraki kuaa
gemek iin bol bol frsat bulur. Ancak yirmi yanda devreye
girseydi, yalnzca gen yalarda reyen bireyler tarafndan
aktarlabilirdi ve bu nedenle aleyhine gl bir se127

im olurdu. On yanda devreye girmesi durumunda ise, temelde


hibir zaman aktarlamazd. Doal seim, Huntington koresi geninin
devreye girme yan erteleme etkisini gsteren deitirici genleri tevik
ederdi. Medawar/Williams kuramna gre bu da, normalde orta yaa
dek devreye girmemesinin nedenidir. Belki de bir zamanlar erken
olgunlaan bir hastalkt, ama doal seim, lmcl etkisinin orta yaa
dek ertelenmesini tevik etmitir. Hi kukusuz, bunu daha da ileri
yalara itmek iin doal seimin hafif bir basks vardr, ama reyip
geni aktarmadan len kurban says ok az olduu iin, bu bask zayf
kalr.
Huntington koresi geni, zellikle belirgin bir lmcl gen
rneidir. Kendi ilerinde lmcl olmayan, ama yine de baka bir
nedenden lme olasln ykselten ve altlmcl ad verilen pek ok
gen vardr. Bir kez daha, devreye girme zamanlan deitirici genlerden
etkilenebilir ve dolaysyla, doal seim taralndan ertelenebilir ya da
hzlandrlabilir. Medawar, yallktaki gszlemenin yaam dngsnde
gitgide daha ileriye itilmi ve yalnzca ge faaliyete getikleri iin reme
szgecini aarak gelecek kuaklara aktarlabilmi lmcl ve altlmcl
genetik etkilerin bir birikimi olabileceini fark etmitir.
Modern Amerikan Darwincilerinin duayeni G.C. Williams,
1957'de yknn akn nemli bir biimde deitirdi. Bu, ekonomik
deitokular konusunda daha nce sylediklerimize gnderme yapyor
ve anlamak iin nce, arka plandaki birka gerei ie katmalyz. Bir
gen, bedenin, yzeysel olarak birbirinden hayli ayr gzken paralar
zerinde ou kez birden fazla etki gsterir. Bu "pleiotropi", bir
gerek olmaktan te, genlerin embriyon geliimini etkiledikleri ve
embriyon geliiminin karmak bir sre olduu gz nne alndnda,
beklenen bir durumdur. Yani, herhangi bir yeni mutasyonun yalnzca
bir deil, pek ok etki gstermesi olasl yksektir. Etkile-

rinden biri yararl olabilir, ama birden fazlasnn yararl olmas pek
olas deildir. Bunun nedeni, ou mutasyon etkisinin kt olmasdr.
Bu bir gerek olmann tesinde, ilkesel olarak beklenen bir
durumdur: e bir radyo gibi karmak bir mekanizmayla
baladnzda, onu ktletirmenin yollar, iyiletirmenin yollarndan
daha fazladr.
Doal seim bir geni, genlikteki rnein, gen bir erkekte
cinsel ekicilik zerindeki yararl etkisi nedeniyle tevik ettiinde
byk olaslkla bir dezavantaj da grlr: Orta yata ya da yallkta
belli bir hastalk gibi. Kuramsal olarak, yalanma sreci iindeki
etkileri br ynde de olabilir, ama Medawar'n mant izlenirse,
doal seimin genlik dneminde bir hastal, ayn genin ileri yataki
yararl bir etkisi nedeniyle tercih etmesi beklenemez. Dahas,
deitirici genler hakkndaki saptamaya yeniden dnebiliriz. Genin pek
ok etkisinin, iyi ve kt etkilerinin her birinin devreye girme
zamanlar, sonraki evrimlerle deiebilir. Medavvar ilkesine gre, iyi
etkiler yaamn erken dnemlerine tanmaya, kt etkiler ise ge
dnemlere ertelenmeye yatkn olacaktr, stelik kimi durumlarda
erken ve ge etkiler arasnda dorudan bir deitoku olacaktr. Som
bal hakkndaki tartmamzda bundan sz etmitik. Bir hayvann,
rnein fiziksel adan gl olmak ve tehlikeden kurtulabilmek iin
kstl bir kayna varsa, bu kaynaklar erkenden harcama eilimi,
ge harcama eilimine yelenecektir. Daha ge harcayanlarn
kaynaklarn tketmeden nce baka bir nedenden dolay lmeleri
daha olasdr. Medawar'n genel fikrini 1. Blmde tanttmz
sylemin ters-yz edilmi bir eitlemesine uygularsak, herkes,
yaamnn bir dneminde gen olmu,
ama pek ou asla
yalanmam atalarn kesintisiz bir zincirinden gelmitir. Yani, gen
olmak iin gereken her eyi miras alrz, ama yal olmak iin gereken
her eyi miras ald mz sylenemez. Genellikle doduktan ksa bir
sre sonra de-

il, uzun bir sre sonra lmek zere etki yapan genleri miras alrz.
Bu blmn ktmser balangcna dnersek, yararllk
ilevi azamiye karlan DNA'nn varkalm olduunda, bu bir
mutluluk reetesi deildir. DNA'nn aktarlmas artyla, bu srete
kimin ya da neyin zarar grd nem tamaz. Darwin'in
yabanars genleri iin trtln yenirken canl, dolaysyla taze olmas
daha iyidir ve bunun ne kadar acya mal olaca bir nem tamaz.
Genler acy takmazlar, nk hibir eyi umursamazlar.
Doa nazik olsayd, en azndan trtllar canl canl
ilerinden yenmelerinden nce uyuturmak gibi kk bir dn
verirdi. Ama Doa ne naziktir, ne de kaba. Ne acya kardr, ne de
acdan yanadr. Doa, DNA'nn varkalmn etkilemedike, acya
hibir ekilde nem vermez. rnein, ldrc bir sra maruz
kalmadan nce ceylanlar uyuturan bir gen dnmek kolaydr.
Doal seim byle bir geni tercih eder miydi? Ceylan uyuturma
eylemi genin sonraki kuaklara aktarlma ansn artrmadka,
hayr. Neden byle olmas gerektiini anlamak zordur; dolaysyla,
ceylanlarn lmne kovalanrken korkun bir ac ve korku
ektiklerini tahmin edebiliriz; nnde sonunda ou byle bir
kovalamacayla karlar. Doal dnyada her yl yaanan strabn
toplam miktarn havsalamz almaz. Benim bu cmleyi yazdm bir
dakika iinde binlerce hayvan canl canl yeniyor; dierleri
hayatlarn kurtarmak iin korkudan inleyerek kouyor; bazlar
korkun parazitler tarafndan yava yava iten kemiriliyor; her
trden binlercesi alktan, susuzluktan ya da hastalktan lyor.
Byle olmak zorunda. Bir bolluk zaman yaansa, bu gerek, doal
alk ve sefalet hali yeniden yerine gelene dek, nfusun otomatik
olarak artmasna yol aar.
Tanrbilimciler "ktlk sorunu" ve bununla ilgili bir "st-

rap sorunu" iin kayglanmazlar. Bu paragraf ilk yazdm gn tm


ingiliz gazetelerinde bir Roma Katolik okulunun rencileriyle dolu
bir otobsn grnrde hibir neden olmakszn kaza yapp
ocuklarn toptan lmne neden yol amasyla ilgili korkun bir
haber vard. Din adamlar bir kez daha, bir yazarn bir Londra
gazetesinde (The Sunday Telegaph) u ekilde ifade ettii
tanrbilimsel soru yznden feveran iindeydi: "Bylesine bir
trajediye izin veren sevgi dolu, her eye kadir bir Tanr'ya nasl
inanabilirsiniz?" Makalede bir rahibin verdii karlk da
alntlanmt: "Buna verilecek basit yant, bu korkun eylerin
olmasna izin veren bir Tann'nn neden olmas gerektiini
bilmediimizdir. Ama bu korkun kaza bir Hristiyan iin, olumlu
ve olumsuz, gerek deerlerle dolu bir dnyada yaadmzn
dorulanmas anlamna geliyor. Evren yalnzca elektronlardan
ibaret olsayd, ktlk ya da strap sorunlar olmazd."
Tam tersine, evren yalnzca elektronlardan ve bencil
genlerden ibaret olsayd, bu otobs kazas gibi anlamsz trajediler,
ayn derecede anlamsz iyi ans eserleriyle birlikte, tam da
bekleyeceimiz eyler olurdu. Bu tr bir evrenin niyeti iyi ya da
kt olamaz. Hibir trden niyet gstermez. Kr fiziksel
kuvvetlerden ve genetik kopyalanmadan oluan bir evrende ki mi
insanlar zarar grr, kimileri ansl olur ve bunda ne ahenk ya da
anlam bulunabilir, ne de adalet. Gzlediimiz evren tam da,
temelde hibir tasarmn, hibir amacn, iyilik ya da ktln
olmamas, kr, acmaszca bir kaytszlktan baka hibir eyin
bulunmamas durumunda beklememiz gereken zellikleri
gsteriyor. u mutsuz air A.E. Housman'n dedii gibi:
nk Doa, o kalpsiz, dncesiz Doa
Ne bilecek, ne de umursayacaktr.
DNA bilmez de, umursamaz da. DNA yalnzca vardr. Ve
biz, onun mziiyle dans ederiz

5. B O L M
K O P Y A L A N M A BOM BASI

Yldzlarn ou bizim gneimiz de tipik bir yldzdr


yz milyonlarca yl boyunca istikrarl bir ekilde yanar. Pek ender
olarak, gkadann bir yerinde bir yldz birdenbire, bariz bir uyar
olmakszn, patlayarak spernovaya dnr. Birka haftalk bir
dnem iinde parlakl milyarlarca kat artar ve ardndan,
soluklaarak, eski halinin karanlk bir kalntsna dnr. Yldz,
spernova olarak geirdii birka aaal gnde, sradan bir yldz
olarak geirdii yz milyonlarca ylda yaydndan daha fazla enerji
yayabilir. Bizim gneimiz "spernovalasayd" tm gne sistemi
annda buharlard. ansmza, bu pek olas deil. Gkbilimciler
yz milyar yldzdan oluan gkadamzda yalnzca spernova
saptadlar: 1054'te, 1572'de ve 1604'te. Yenge Bulutsu (Crab
Nebula), inli gkbilimcilerin kayda geirdii 1054 olaynn
kalntsdr. ("1054" olay dediimde elbette, haberi Yerkre'ye
1054'te erien olay kastediyorum. Olayn kendisi alt bin yl nce
ger eklemiti. Bundan gelen n ndalgas bize 1054'te eriti.)
1604'ten bu yana grlen spernovalar, dier gkadalardayd.
Bir yldzda grlebilecek baka bir patlama tr daha var.
Yldz "spernovalamak" yerine "bilgileir." Patlama spernovadan daha yava balar ve gelimesi de kyaslanamayacak
kadar uzun srer. Biz buna bilgi bombas, ya da ileride aka
grlecek nedenlerden tr, kopyalanma bombas diyebiliriz.
Geliiminin ilk birka milyar yl boyunca, kopyalanma bombasn
ancak ok yaknndaysanz fark edebilirsiniz. Zamanla, patlamann
belirtileri uzayn daha uzak blgelerine szmaya

balar ve en azndan potansiyel olarak, ok uzaklardan


saptanabilecek hale gelir. Bu tr bir patlamann nasl sona erdiini
bilmiyoruz. Tahminlere gre, sonunda bir spernova gibi so
luklamaktadr, ama tipik bir patlamann ilk bata nereye dek
gelitiini bilmiyoruz. Belki iddetli ve kendi kendini mahvedecek
bir felakete varncaya dek. Belki de, basit bir balistik yrngeden
ok, gdml bir yrngeyle yldzdan uzaklaarak, ayn patlama
eilimini dier yldz sistemlerine bulatrabilecei uzayn uzak
blgelerine doru, daha yumuak ve yinelenen bir nesne yaymna
varncaya dek.
Evrendeki kopyalanma bombalar hakknda bu denli az ey
bilmemizin nedeni, yalnzca bir tek rnek grm olmamzdr ve
bir olgunun tek bir rnei genelleme yapmak iin yeterli deildir.
Bizim rnek vakamz hl gelimekte. U ila drt milyar yl aras
bir sredir geliiyor ve yldzn yaknlarndan etrafa yaylma eiine
henz ulat. Sz konusu yldz, gkadamzn kenarna doru,
sarmal kollarndan birinde bulunan sar bir cce yldz olan Sol'dur.
Biz buna gne diyoruz. Patlama aslnda gnee yakn yrngedeki
uydulardan birinde balad, ama patlamann enerjisinin tamam
gneten geliyor. Bu uydu elbette Yerkre'dir ve drt milyar
yandaki patlama, ya da kopyalanma bombasna da yaam
deniyor. Biz insanlar kopyalanma bombasnn son derece nemli
bir gstergesiyiz, nk patlama bizimle beyinlerimiz, simgesel
kltrmz ve teknolojimizle bir sonraki aamaya geip uzayn
derinliklerinde yanklanabilir.
Daha nce de belirttiim gibi, bizim kopyalanma
bombamz u ana dek evrende bildiimiz tek rnektir, ama bu
durum, bu tr olaylarn spernovalardan daha ender olduu
anlamna gelmez. Gkadamzda kez daha sk spernova
saptand dorudur, ama serbest braktklar byk enerji
miktarlar nedeniyle, spernovalarn uzak mesafelerden grlmesi
daha ko134

laydr. nsan yapm radyo dalgalarnn gezegenimizden dar


yaylmaya balad birka on yl ncesine dek, bizim yaam
patlamamz yakn gezegenlerdeki gzlemciler tarafndan bile
saptanamazd. Yakn zamanlara dek, yaam patlamamzn gze
arpacak tek belirtisi, herhalde okyanustaki Byk Baiyer De
nizalt Kayal olmutur.
Spernova, muazzam ve ani bir patlamadr. Herhangi bir
patlamann tetiini eken olay, bir niceliin kritik bir deeri
amasdr; bundan sonra her ey kontrolden kp hzl bir trman
gstererek, tetii eken ilk olaydan ok daha byk bir sonu
yaratr. Bir kopyalanma bombasnn tetiini eken olay, kendini
kopyalayabilen, ama yine de deiken olan varlklarn
kendiliinden olumasdr. Kendini kopyalamann potansiyel olarak
patlayc bir olgu olmasnn nedeni herhangi bir patlamannkiyle
ayndr: ssel byme; elinizdeki ne kadar oksa, o kadar daha
fazlasn elde edersiniz. Bir kez, kendini kopyalayan bir nesneniz
olduunda, ksa srede iki tane olur. Ardndan, her ikisi de kendi
kopyasn yapar ve say drde ular. Sonra sekiz, on alt, otuz iki,
altm drt... Yalnzca otuz kuak sonra elinizde bir milyar
kopyalanan nesne olur. Elli kuak sonra, say milyon kere milyar
bulur. ki yz kuak sonra ise, bir milyon milyon milyon milyon
milyon milyon milyon milyon milyon milyon (106 ) kat olur;
kuramsal olarak. Uygulamada ise bunun olmas asla mmkn
deildir, nk bu, evrendeki tm atomlarn saysndan daha
yksek bir saydr. Patlayc kendini kopyalama srecinin,
kesintisiz olarak kopyalanan iki yz kuaa ulamadan ok nce
snrlanm olmas gerekir.
Elimizde, bu gezegendeki sreleri balatan kopyalama
olayyla ilgili hibir dorudan delil yok. Yalnzca, bizim de bir
paras olduumuz patlama birikiminden dolay, bunun
gereklemi olduu sonucunu karabiliyoruz. Balangtaki kritik
olayn, kendini kopyalamann balangcnn tam olarak neye

benzediini bilmiyoruz, ama ne tr bir olay olmas gerektiini


karsayabiliyoruz. Kopyalanma, kimyasal bir olay olarak
balamtr.
Kimya tm yldzlarda ve tm gezegenlerde srp giden bir
oyundur. Oyuncular atomlar ve molekllerdir. En ender atomlar
bile, bizim alkn olduumuz sayma llerine gre, inanlmayacak
derecede oktur. Isaac Asimov, ender grlen bir element olan
astalin-215'in toplam saysnn, tm Kuzey ve Gney Amerika'da on
mil (16 km) derinlie dek "yalnzca bir trilyon" olduunu
hesaplamtr.
Kimyann temel birimleri sonsuza dek e
deitirerek; deien, ama her zaman nfusu ok byk olan daha
byk birimleri moleklleri retirler. Saylar ne kadar ok
olursa olsun, belli bir tipteki molekller rnein, belli bir
trden hayvanlarn ya da Stradivarius ke manlarnn tersine her
zaman ayndr. Kimyann atomik dans rutini, dnyada baz
molekllerin saylarnn artarken, bazlarnn azalmasna yol aar.
Bir biyolog doal olarak, nfuslar artan moleklleri "baarl"
olarak tanmlama eilimindedir. Ama bu eilime kaplmann yaran
yoktur. Baar, szcn ay dnlatc anlamyla, ykmzn ancak
daha sonraki aamasn da ortaya kan bir zelliktir.
yleyse, yaam patlamasn balatan bu nemli kritik olay
neydi? Kendini kopyalayan varlklarn olumas olduunu
sylemitim, ama buna kaltsallk olgusunun ortaya kmas da
diyebiliriz; "benzer, benzerini retir" olarak adlandrabileceimiz
bir sretir bu. Bu, molekllerin normalde sergiledikleri bir zellik
deildir. Su moleklleri devasa saylarda kmelenmelerine karn,
gerek kaltsalla benzer bir zellik gstermezler. Yzeysel bir
bakla, byle bir zellik gsterdiklerini dnebilirsiniz. Hidrojen
(H) oksijen (0) ile birlikte yandnda su moleklleri (H20) nfusu
artar. Su, elektrolizle hidrojen ve oksijen kabarcklarna ayrldnda
su molekl nfusu d136

er. Ama su molekllerinin bir tr nfus dinamii olmasna karn,


kaltsall yoktur. Gerek kaltsallk iin asgari art, her ikisi de
kendileri gibi ("yumurta") kopyalar retebilecek en azndan iki
farkl H 2 0 molekl trnn olmasdr.
Molekller kimi zaman, birbirinin ayna grnts olan iki
eit halindedir. Birbirlerine benzer ekilde birletirilmi ayn
atomlardan oluan, ama molekller birbirlerinin ayna grnts
eklinde olan iki tr glkoz molekl vardr. Ayn durum dier
eker moleklleri ve en nemlisi amino asitler de dahil olmak
zere pek ok baka molekl iin de geerlidir. Belki de burada
"benzer, benzerini retir" iin yani, kimyasal kaltsallk iin
bir frsat vardr. Salak molekller salak yavru molekller ve
solaklar da solak yavru molekller retebilirler mi? ilk olarak,
birbirinin ayna grnts molekller hakknda biraz bilgi verelim.
Olguyu ilk kez, araptaki nemli bir maddeye, tartarik asidin tuzu
olan tartarat kristallerine bakan 19. yzyln byk Fransz bilimci
Louis Pasteur kefetmiti. Kristal, plak gzle grlebilecek ve
kimi zaman boyuna taklabilecek denli byk, kat bir yapdr. Ayn
tipte atomlarn ya da molekllerin birbirlerinin stne ylarak
kat bir yap yaratmalaryla oluur. Geliigzel ekilde deil,
kusursuz talim grm ayn boyda muhafzlar gibi, dzenli bir
geometrik dzende kmelenir. Kristalin paras olan molekller,
sulu bir zeltiden gelen ve kristale mkemmel ekilde uyan yeni
molekller iin kalp olutururlar ve bylece tm kristal kusursuz,
geometrik bir kafes eklinde byr. Tuz kristallerinin yzeylerinin
kare, elmas kristallerinin ise drt sathl (elmas eklinde)
olmasnn nedeni budur. Herhangi bir ekil, kendisi gibi baka bir
eklin olumas iin bir kalp ilevi grdnde, kendini kopyalama
olasl gelir aklmza.
imdi, Pasteur'n tartarat kristallerine dnelim. Pasteur suda bir
tartarat zeltisi braktnda, birbirlerinin ayna grn-

tleri olmalar dnda, tamamen ayn olan iki ayr kristal eidinin
olutuunu fark etti. Zahmetli bir almayla iki kristal eidini iki
ayr kmede toplad. Bunlar ayr olarak yeniden erittiinde iki
farkl zelti, zelti halinde iki tartarat eidi elde etti. Pasteur, iki
zeltinin pek ok adan benzer olmalarna karn, polarlm
zt ynlerde dndrdklerini grd, iki molekl eidi geleneksel
salak ve solak nitelemelerini bu nedenle alrlar, nk
kutuplam srasyla saat ynnn tersine ve saat ynnde
dndrrler. Tahmin edeceiniz gibi, iki zeltinin yeniden
kristallemelerine izin verildiinde her biri, dierinin saf kristalinin
ayna grntsn veren saf kristaller retti.
Ayna grnts molekller, ne denli urarsanz uran,
birisi dierinin yerine kullanlacak ekilde dndrlemeyecek sol
ve sa ayakkab gibi, birbirlerinden gerekten farkldrlar.
Pasteur'n ilk zeltisi, iki molekl eidinden oluan karma bir
nfustu ve her iki eit de kristalleirken kendi eitleriyle birlikte
dizilmekte srar ediyorlard. Bir varln iki (ya da daha fazla) farkl
eidinin olmas, gerek kaltsallk iin gerekli bir arttr, ama
yeterli deildir. Kristaller arasnda gerek kaltsallk olmas iin
salak ve solak kristallerin kritik bir boyuta eritiklerinde yarya
ayrlmalar ve her yarnn yeniden tam boyuta bymek iin bir
kalp ilevi grmesi gerekirdi. Bu koullar altnda gerekten, iki
rakip kristal eidinden oluan, byyen bir nfus elde etmi
olurduk. Nfusta gerekten "baar"dan sz edebiliriz, nk iki
eit, ayn atomlar iermek iin rekabet ettiklerinden bir eit,
kendi kopyalarn "iyi" retebilmesi sayesinde, dieri pahasna
saysn artrabilir. Ne yazk ki, bilinen molekllerin byk
ounluunda kaltsalln bu tekil zellii yoktur.
"Ne yazk ki" diyorum, nk tbbi amalarla, hepsi
szgelimi solak olan molekller yapmaya alan kimyaclar bunlar

138

"retebilmeyi" gerekten ok isteyeceklerdi. Ancak molekller


dier molekllerin oluumu iin kalp ilevi grdke, normalde
bunu kendi benzeri biimler iin deil, ayna grntleri iin
yaparlar. Bu da ii zorlatrr, nk ie solak bir biimle
baladnzda, solak ve salak molekllerden eit bir karm
oluur. Bu alanda alan kimyaclar moleklleri kandrarak ayn
eli kullanan yavru molekller "retmeye" alyorlar. Ama bu
gereklemesi ok zor bir numaradr.
Aslnda, byk olaslkla salaklk ya da solaklk zelliini
iermemesine karn, bu numarann bir eitlemesi drt milyar yl
nce, dnyann henz ok gen olduu ve patlamann yaama
dnp bilginin balad dnemde, doal olarak ve kendiliinden
gereklemitir. Ancak patlamann uygun ekilde ilerlemesi iin,
basit kaltsallktan daha fazlasna ihtiya vard. Bir molekl solak ve
salak biimler arasnda gerek bir kaltsallk gsterse bile,
aralarndaki herhangi bir rekabet pek de ilgin sonular
yaratmayacaktr, nk yalnzca iki eit vardr. Rekabeti szgelimi
solak molekller kazandnda, konu kapanr. Daha fazla ilerleme
olmaz.
Daha byk molekllerin farkl paralarnda salaklk ya
da solaklk grlebilir. rnein, monensin-antibiyotiinin on yedi
asimetri merkezi vardr. Bu on yedi merkezin her birinde bir solak
ve bir salak biim vardr, iki kendisiyle 17 kez arpldnda
131.072 saysn verir ve dolaysyla, molekln 131.072 ayr biimi
vardr. Bu 131.072 biim gerek kaltsallk zelliini tasayd ve
her biri yalnzca kendi trn retseydi, 131.072 kmesinin en
baarl yelerinin sonraki nfus saymlarnda aamal olarak
saylarn artrmalaryla birlikte karmak bir rekabet oluabilirdi.
Ama bu bile kstl bir kaltsallk tr olurdu, nk 131.072 byk
bir rakam olmakla birlikte, sonludur. Adna layk bir yaam
patlamas iin kaltsalla ihtiya vardr, ama ayn zamanda sonsuz,
ak ulu bir eitlilik de gereklidir.

Monensin rneiyle, ayna grntl kaltsallk konusunda yolun


sonuna geldik. Ama solakla kar salaklk, kaltsalla yol
aabilecek tek farkllk tr deildir. Massachusetts Institute of
Technology'den Julius Rebek ve alma arkadalar, kendi kendini
kopyalayan molekller retmekle ciddi olarak uraan
kimyaclardr. Kullandklar molekl ekiller ayna grntleri
deildir. Rebek ve alma arkadalar iki kk molekl aldlar
molekllerin ayrntl adlarnn nemi olmadndan, bunlara
yalnzca A ve B diyelim A ve B zeltide kartrldnda,
birleerek tahmin edeceiniz gibi C ad verilen nc bir
bileik oluturdular. Her C molekl bir kalp, ya da ablon ilevi
grr. zeltide serbest halde yzen A'lar ve B'ler kalba girerler.
Bir A ve bir B kalpta yerlerini alrlar ve dolaysyla doru ekilde
dizilerek tpk bir nceki gibi yeni bir C yaratrlar. C'ler birlikte
kalarak bir kristal oluturmak yerine, birbirlerinden ayrlrlar. Artk
her iki C de, yeni C'ler yaratmak iin kalp ilevi grebilir ve
bylece C nfusu ssel olarak artar.
u ana dek anlatld kadaryla, sistem gerek kaltsallk
sergilemiyor, ama iin devam da var. eitli biimlerde ortaya
kan B molekllerinin her biri A'yla birleerek kendi C molekl
eitlemesini yaratr. Bylece C1, C2, C3 vb. oluur. Bu C molekl
eitlemelerinin her biri kendi tipinde baka C'ler retilmesi iin
bir kalp ilevi grr. Dolaysyla, C'ler nfusu heterojendir. Dahas,
farkl C eitleri yavru retmekte eit derecede verimli deildirler.
Yani, C moleklleri nfusunda rakip C eitlemeleri arasnda bir
rekabet vardr. Daha da iyisi, C moleklleri, mortesi nmla,
"kendiliinden mutasyona" ynlendirilebilir. Tpk kendisi gibi
yavru molekller reten yeni mutant tipin "aslna sadk kalarak"
redii grlmtr. stelik yeni varyant, ebeveyn tipe baskn
kt ve bu protoyaratklarn retildii test tp dnyasn hzla ele
geirdi. A/B/C
140

kompleksi bu ekilde davranan tek molekller dizisi deildir. Buna


benzer l rnekleri arasnda D, E ve F de var. Rebek'in grubu
hatta, A/B/C kompleksi ile D/E/F kompleksinin elementlerinin
kendini kopyalayabilen melezlerini de retti.
Doada bildiimiz, kendini gerekten
kopyalayan
molekller DNA ve RNA nkleik asitleri ok daha zengin bir
varyant potansiyeli tayorlar. Bir Rebek kopyalaycsnn yalnzca
iki halkal bir zincir olmasna karn, bir DNA molekl sonsuz
uzunlukta bir zincirdir; zincirdeki yzlerce halkann her biri drt
eitten biri olabilir ve belli bir DNA zinciri yeni bir DNA molekl
iin kalp ilevi grdnde, drt eidin her biri drtlnn farkl
bir yesi iin kalp ilevi grr. Bazlar olarak bilinen drt birim
geleneksel olarak A, T, C ve G olarak adlandrlan adenin, timin,
sitozin ve guanin bileikleridir. A her zaman T iin ve T de A iin
kalp ilevi grr ve tam tersi de geerlidir. G her zaman C iin ve
C de G iin kalp ilevi grr. Akla gelebilecek herhangi bir A, T, C
ve G dzeni oluabilir ve aslna sadk bir ekilde kopyalanacaktr.
stelik DNA zincirleri snrsz uzunlukta olduundan, mevcut
eitlemenin yaylma alan da snrszdr. Bu, yanklar ana
gezegenden yaylp sonunda yldzlara tkabilecek bir bilgisel
patlamann potansiyel bir reetesidir.
Gne sistemimizin kopyalayc patlamasnn yanklar, ger
ekletiinden bu yana geen drt milyar yln byk blm
boyunca ana gezegenle snrl kald. Bir radyo teknolojisi icat
edebilen bir sinir sistemi, ancak son milyon yllarda ortaya kt. Ve
bu sinir sistemi radyo teknolojisini ancak son on yllarda gelitirdi.
imdi, bilgi zengini radyo dalgalarndan oluan bir kabuk
genileyerek gezegenden dar k hzyla yaylyor.
"Bilgi zengini" diyorum, nk evrende sekerek yaylan
pek ok radyo dalgas zaten vard. Yldzlar grnr k olarak
bildiimiz frekanslarn yan sra, radyo frekanslarnda yayn

yaparlar. Zamann ve evrenin doumuna vaftiz babal yapan ilk


byk patlamadan kalma bir arka alan grlts bile vardr. Ama
bu, anlaml ekilde modellenmemilir; bilgi zengini deildir.
Proxima Cenlauri'nin yrngesindeki bir gezegenden bir
radyoastronom bizim radyoastronomlarmzla ayn arka alan
grltsn saptayacak, ama ayrca Sol yldz ynnden gelen,
ok daha karmak bir radyo dalgalar modelini de fark edecektir.
Bu model drt yl ncesinin televizyon programlarnn bir karm
olarak deil de, allm arka alan grltsne gre daha bilgi
zengini bir dokuya sahip olarak grlecektir. Centauri'li
radyoastronomlar byk bir heyecanla, Sol adl yldzn, bir
spernovann bilgisel edeeri halinde patladn rapor
edeceklerdir (bunun aslnda Sol'un yrngesindeki bir gezegen
olduunu tahmin edecek, ama emin olamayacaklarda).
Grdmz gibi kopyalama bombalar spernovalardan
daha yava bir zaman yolunu izlerler. Bizim kopyalama bom
bamzn radyo eiine
bilginin bir blmnn ebeveyn
dnyadan tap komu yldz sistemlerine anlaml radyo sinyalleri
yadrmaya balad ana ulamas birka milyar yl almtr.
Bizim patlamamz tipik bir rnekse, bilgi patlamalarnn aamal
bir eikler dizisinden getiini tahmin edebiliriz. Radyo eii ve
bundan da nce dil eii, kopyalama bombas tarihinin olduka
ileri dnemlerinde ortaya kar. Bunlardan nce en azndan bu
gezegende sinir sistemleri eii ad verilebilecek eik ve ondan
da nce ok-hcre eii vard. Hepsinin dedesi, bir numaral eik,
tm patlamay mmkn klan tetiki, kopyalayc eikti.
Kopyalayclarda bu denli nemli olan nedir? Tpk kendisi
ne benzer bir dier molekln sentezi iin kalp ilevi grme gibi,
grnrde masum bir zellie sahip bir molekln ans eseri
ortaya k, nihai yanklar gezegenlerin tesine ulaabilecek bir
patlamann ateleyicisi nasl olabilir? Grdmz gi-

bi; kopyalayclann gc, ksmen, ssel bymeye baldr.


Kopyalayclar belirli bir biimde ssel byme gsterirler. Bunun
basit bir rnei, mektup zinciri denen eydir. Bir gn posta
kutusunda bir mektup bulursunuz: "Bu mektubun alt kopyasn
kar ve bir hafta iinde alt arkadana yolla. Bunu yapmazsan
lanetlenirsin ve bir ay iinde korkun aclar ekerek lrsn."
Mantkl bir insansanz, mektubu pe atarsnz. Ama insanlarn
byk bir yzdesi mantkl deildir; tehdit onlar etkiler ya da
korkutur ve alt kopya gnderirler. Bu alt kiiden belki de ikisi alt
kiiye daha mektup gndermeye ikna olur. Mektubu alan
insanlarn ortalama olarak te biri emre uyarsa, dolamdaki
mektup says her hafta ikiye katlanr. Bu, kuramsal olarak,
dolamdaki mektup saysnn bir yl sonra 2 ss 52, ya da yaklak
drt trilyon olaca anlamna gelir. Yani, dnyadaki tm erkekleri,
kadnlar ve ocuklar bomaya yetecek kadar ok mektup.
ssel byme, kaynak yetersizliiyle kontrol altna
alnmazsa, artc derecede ksa bir sre iinde artc derecede
byk lekli sonulara yol aar. Uygulamada, kaynaklar snrldr
ve ssel bymeyi snrlayacak baka etkenler de vardr. Bizim
farazi rneimizde, bireyler ayn zincir mektup kendilerine ikinci
kez geldiinde byk olaslkla duraksamaya balayacaklardr.
Kaynak rekabetinde, kopyalaycnn, kendilerini kopyalamakta
daha verimli olan varyantlar ortaya kabilir. Daha verimli olan bu
kopyalayclar, genellikle daha az verimli olan rakiplerinin yerini
alrlar. Bu kopyalanan varlklarn hibirinin kendini kopyalatmakla
bilinli olarak ilgilenmediini anlamamz nemlidir. Ancak olaylar
gelitike, dnya daha verimli kopyalayclarla dolacaktr.
Zincir mektup rneinde verimli olmak, kt zerinde
daha iyi bir szck bileimi yaratmak anlamna gelebilir. " Karttaki
emirlere uymazsan bir ay iinde korkun aclar ekerek

lrsn" gibi pek de inandrc olmayan bir ifade kullanmak yerine,


yle yazlabilir: "Ltfen, size yalvaryorum, kendi ruhunuzu ve
benimkini kurtarmak uruna, riske girmekten kann; en ufak bir
kukunuz varsa, emre uyun ve mektubu alt kiiye yollayn. "Bu tr
"mutasyonlar" tekrar tekrar oluabilir ve sonu, hepsi dolamda
olan, hepsi ayn ilk atadan gelen ama ayrntl anlatm biiminin
ayrntlar ve sslemeler bakmndan farkllk gsteren, dolamdaki
heterojen bir mesaj topluluu olacaktr. Daha baarl olan
varyantlarn grlme skl, daha baarsz rakipler pahasna artar.
Baar, dolam sklyla eanlamldr. "Aziz Jude Mektubu" bylesi
bir baarnn bilinen bir rneidir; dnyay birka kez dolam ve
byk olaslkla bu sre iinde daha da bymtr. Bu kitab
yazdm srada, Vermont niversitesi'nden Dr.Oliver Goodenough
bana aadaki sureti gnderdi ve Nature dergisi iin, "bir zihin
virs" olarak bu mektup hakknda ortak bir bildiri yazdk.
"SEVGYLE HEREY MMKNDR"
Bu kt size ans getirmesi iin yolland. Orijinali New
England'dadr. Dnyay 9 kez dolat. imdi ans size yolland.
Mektubu aldktan sonra drt gn iinde, sizin de bunu
gndermeniz kouluyla, ansla karlaacaksnz. Bu aka deil.
Postadan ans elde edeceksiniz. Para yollamaym ansa ihtiyac
olduunu dndnz kimselere bu mektubun kopyalann
yollayn. Para yollamayn, nk inancn fiyat yoktur. Bu mektubu
saklamayn. 96 saat iinde elinizden kmal. A.R.P subay Joe Elliott
40.000.000 dolar ald. Geo. Welch bu mektuptan 5 gn sonra
karsn kaybetti. Mektubun dolamn salamay ihmal etmiti.
Ama karsnn lmnden nce 75.000 dolar ald. Ltfen mektubun
kopyalarn gnderin ve 4 gn sonra ne olacan grn. Zincir
Venezuela'dan geliyor ve Gney Amerikal misyoner Saul Anthony
Degnas tarafndan yazlmtr. Mektubun kopyas dnyay
dolamak zorunda olduundan, 20 kopya karp dostlarnza ve i
arkadalarnza yollayn; birka gn iin144

de bir srprizle karlaacaksnz. Batl inanlarnz olmasa bile, bu,


sevgidir. Unutmayn: Cantonare Dias bu mektubu 1903'te ald.
Sek reterinden kopya kartp yollamasn istedi. Birka gn sonra
piyangodan 20 milyon dolar kazand. Bir bro eleman olan Cari
Dobbit mektubu ald ve 96 saat iinde elinden kmas gerektiini
unuttu, iini kaybetti. Mektubu yeniden bulup kopyalarn kard
ve 20 kiiye yollad. Birka gn sonra daha iyi bir i buldu. Dolan
Fairchild mektubu ald ve inanmayarak pe att. 9 gn sonra
ld. Mektup 1987 de Californial gen bir kadnn eline geti.
Solmutu ve zor okunuyordu. Mektubu daktiloya ekip
gndereceine kendi kendine sz verdi, ama daha sonra yapmak
iin bir kenara koydu. Arabasnda pahalya patlayan arza sorunlar
gibi, eitli sorunlarla karlat. Bu mektup 96 saat iinde elinden
kmamt. Sonunda sz verdii gibi mektubu yazd ve yeni bir
araba ald. Unutmayn, para yollamayacaksnz. Bunu gz ard
etmeyin; ie yaryor.
Aziz Jude
Bu gln metin bir dizi mutasyonla evrimlemi olmann
tm belirtilerini gsteriyor. Pek ok hata tayor ve dolamda
baka kopyalar da olduu biliniyor. Yazmzn Nature'da
yaynlanmasndan bu yana bana dnyann her yerinden pek ok
farkl nshalar gnderildi. Bu alternatif metinlerden birinde
"A.R.P. subay" "R.A.F. subay" olmutu. ABD Posta Hizmetleri Aziz
Jude mektubunu gayet iyi biliyor ve resmi kaytlarnn
balamasndan ok ncesine gittiini, zaman zaman salgn halinde
ortaya ktn sylyorlar.
Mektubun direktiflerine uyanlarn karlat iddia edilen
ansl olaylarn ve gya reddedenlerin karlatklar felaketlerin
zarar/yarar grenler tarafndan yazlm olamayacan fark
edeceksiniz. Yararlanan kiilerin szde anslar ancak mektup
ellerinden ktktan sonra onlar buluyordu. Kurbanlar ise mektubu
gndermemi oluyordu. Bu ykler ieriklerinin samalndan
da tahmin edilebilecei gibi uydurulmu olmalyd. Bu da bizi,
zincirleme mektuplarla, yaam patlamasn
Akan

balatan doal kopyalayclar arasndaki en nemli farka getiriyor.


Mektup zincirlerini insanlar balatr ve anlatm biimlerindeki
deiiklikler insanlarn beyninde oluur. Yaamn patlamasnn
balangcnda ise ne zihin vard, ne yaratclk, ne de niyet.
Yalnzca, kimya vard. Yine de, kendi kendini kopyalayan kimyasal
maddeler bir kez olutuunda, daha baarl varyantlarn daha
baarsz varyantlar pahasna sklamas eilimi kendiliinden
artacaktr.
Mektup zinciri rneinde olduu gibi, kimyasal
kopyalayc lar arasnda da baar, dolam klyla eanlamldr.
Ama bu yalnzca bir tanmlamadr: Neredeyse tanm gerei doru
olmas gereken bir eydir. Baar pratik yeterlilikle kazanlr;
yeterlilikse somut ve tanm gerei doru olmakla hi ilgisi
olmayan bir eydir. Baarl bir kopyalayc molekl, ayrntl
kimyasal teknik zellikleri sayesinde, kopyalanmak iin gerekli
olan eylere sahiptir. Bunun pratikte anlam, kopyalayclarn
doas artc derecede tekdze grnse de, neredeyse sonsuz
derecede deiken olabilmeleridir.
DNA ylesine tekdzedir ki, tamamen ayn drt "harfin
A, T, C ve G deiken dizinlerinden oluur: Buna karlk, daha
nceki blmlerde de grdmz gibi, DNA dizilerinin kendilerini
kopyalamak iin kullandklar aralarsa, artc derecede
deikendir: Bunlar, suaygrlar iin daha verimli kalpler, pireler
iin daha yay gibi bacaklar; krlanglar iin aerodinamik adan
daha biimli kanatlar, balklar iin daha batmaz hava keseleri
gelitirmeyi ierir. Hayvanlarn tm organlar, kollar ve bacaklar;
bitkilerin kkleri, yapraklan ve i ekleri; tm gzler, beyinler ve
zihinler, hatta korkular ve umutlar, baarl DNA dizilerinin
gelecee aktarlmak iin kullandklar aralardr. Aralar neredeyse
sonsuz deikendir, arna bu aralar gelitirmeye yarayan
reeteler gln derecede tekdzedir. Yalnzca, A, T, C ve G'nin
tekrar tekrar permutasyonundan (sra deiikliklerinden) ibarettir.
146

Belki de bu her zaman byle olmamtr. Bilgi patlamas


baladnda, tohum ifrenin DNA harfleriyle yazldna dair
elimizde hibir delil yoktur. Gerekten de, tm DNA/protein
temelli bilgi teknolojisi ylesine karmak kimyac Graham
Cairns-Smith'in deyimiyle, yksek teknoloji rn ki, baka bir
kendini kopyalayan sistemin ncl olmadan, ans eseri ortaya
ktn hayal etmekte bile zorlanabilirsiniz. nc, RNA olabilirdi;
ya da, Julius Rebek'in kendini kopyalayan basit moleklleri gibi bir
ey de olabilirdi; ya da, ok farkl bir ey olabilirdi: The Blind
Watchmakerda (Kr Saati) ayrntl olarak tarttm bir olaslk,
Cairns-Smiths'in nerdii gibi, inorganik kil kristallerinin ilk
kopyalayclar olmasdr. (Bkz. Cairns-Smith'in Seven Clues to the
Origin Of Life adl kitab). Asla tam olarak bilemeyebiliriz de.
Bizim yapabileceimiz, yalnzca, evrenin herhangi bir
yerindeki herhangi bir gezegendeki bir yaam patlamasnn genel
kronolojisi hakknda tahmin yrtmek olabilir. Neyin ie
yarayacayla ilgili ayrntlar yerel koullara bal olmaldr.
DNA/protein sistemi soumu sv amonyak dnyasnda ie
yaramayacaktr, ama baka bir kaltsallk ve embriyoloji sistemi
belki de ie yarayabilir. Ne var ki, bunlar tam da benim gz ard
etmek istediim trde zelliklerdir, nk genel reetenin,
gezegene bal olmayan ilkeleri zerinde younlamak istiyorum.
imdi, herhangi bir gezegende kopyalanma bombasnn gemesi
beklenebilecek eikler listesini daha sistematik olarak
inceleyeceim. Bunlarn bazlarnn gerekten evrensel olmas
mmkn. Bazlar da bizim gezegenimize zg olabilir.
Hangilerinin evrensel ve hangilerinin yerel olduuna karar vermek
her zaman kolay olmayabilir ve bu kendi bana ilgi ekici bir
sorudur.
1. Eik elbette, Kopyalayc Eik'in kendisidir: En azndan
bir ilkel kaltsal eitlenme biiminin olduu ve arada bir kop-

yalamada rasgele hatalarn grld, bir tr kendini kopyalayan


sistemin ortaya kmasdr. 1. Eiin geilmesinin sonucu,
gezegenin, varyantlarn kaynaklar iin rekabet ettikleri, karmak
bir nfus iermeye balamasdr. Kaynaklar kt olacaktr ya da,
rekabet kztnda ktlamaya balayacaktr. Kimi deiken
kopyalar bu snrl kaynaklar iin rekabette grece baarl,
dierleri ise grece baarsz olacaktr. Bylece, temel bir doal
seim ekli oluur.
Bir kere, rakip kopyalayclar arasnda baar yalnzca
kopyalayclarn dorudan zellikleriyle rnein, ekillerinin bir
kalba ne lde uyduuyla llecektir. Ancak imdi, pek ok
evrim kuandan sonra, 2. Eik'e, Fenotip Eiine geiyoruz.
Kopyalayclar yalnzca kendi zellikleri sayesinde deil, fenotip
adn verdiimiz baka bir ey zerindeki nedensel etkileri
sayesinde varlklarn srdrrler. Bizim gezegenimizde fenotipler,
hayvan ve bitki gvdelerinin, genlerin etkileyebilecei blmleri
olarak kolayca tannabilir. Bu da hemen hemen tm beden
paralar anlamna gelir. Fenotipleri, baarl kopyalayclarn
sonraki kuaa gemek iin kullandklar manivelalar olarak
dnn. Fenotipler daha genel olarak, kopyalayclarn,
baarlarn etkileyen, ama kendileri kopyalanmayan sonular
olarak tanmlanabilir. Szgelimi, Pasifik'te ada salyangozu trnn
kabuundaki kvrmlarn saa ya da sola doru dnmesini, belli bir
gen belirler. DNA moleklnn kendisi deil, fenotip sonucu
salak ya da solaktr. Salak ya da solak kabuklar salyangoz
bedenleri iin d koruma salama iinde eit derecede baarl
olamayabilirler. Salyangoz genleri, ekillerinin etkilenmesine
katkda bulunduklar kabuklarn iinde bulunduklarndan, baarl
kabuklar yapan genlerin says, baarsz kabuklar yapan genlerden
daha fazla olacaktr. Kabuk lar, fenotip olduklar iin, yavru
kabuklar retmezler. Her kabuu DNA yapar ve DNA'y reten de
DNA'dr.

DNA dizinleri, (kabuklarn kvrm yn gibi) fenoliplerini; tm


"embriyoloji" genel bal allnda snflandrlan, az ya da ok
karmak ara-olaylar zinciri yoluyla etkiler. Bizim gezegenimizde
zincirin ilk halkas her zaman, bir protein moleklnn sentezidir.
Protein moleklnn her ayrnts, u nl genetik ifre
araclyla, drt harf eidinin DNAda sralanmasyla tam olarak
belirlenir. Ama bu ayrntlar, byk olaslkla, yalnzca yerel nem
tamaktadr. Daha genelde, bir gezegen, sonular (fenotipleri)
kopyalayclarn kopyalanma baars zerinde herhangi bir ekilde
yararl etki yapan kopyalayclar iermeye balayacaktr. Fenotip
Eii aldnda, kopyalayclar vekilleri, yani dnya zerindeki
etkileri sayesinde varlklarn srdrrler. Bizim gezegenimizde,
bu etkiler genellikle genin fiziksel olarak iinde bulunduu bedenle
snrlanmtr. Ama bunun mutlaka byle olmas gerekmez.
Geniletilmi Fenotip doktrini (bu doktrine, ayn bal tayan
bir kitap adadm) kopyalayclarn uzun vadeli varkalmlarn
salayan
fenolipik
manivelalarn,
kopyalayclarn"kendi"
bedenleriyle snrl olmasnn gerekmediini belirtir. Genler belirli
bedenlerin tesine eriip, dier bedenler de dhil olmak zere,
genel olarak dnyay etkileyebilirler.
Fenotip Eiinin ne kadar evrenselleebileceini
bilmiyorum. Yaam patlamasnn son derece ilkel bir aamann
tesine getii tm gezegenlerde, bu eiin alm olduunu
sanyorum. Listemdeki bir sonraki eik iin de ayn eyin geerli
olduunu sanyorum. Bu, baz gezegenlerde Fenotip Eii 'nden
nce, ya da ayn zamanda alm olabilecek 3. Eik, yani
Kopyalayc Ekip Eii'dir. Kopyalayclar ilk zamanlarda, byk
olaslkla genetik rman kaynanda rakip plak kopyalayclarla
birlikte oraya buraya salnan zerk varlklard. Ancak Yerkre'deki
modern DNA/protein bilgi teknolojisi sistemimizin zellii gerei,
hibir gen tek bana alamaz. Bir
149

genin iinde alt kimyasal dnya, d evrenin yardm grme


yen, bamsz kimyas deildir. Bu elbette arka plan olulunur,
ama olduka uzak bir arka plandr. DNA kopyalaycsnn iinde var
olduu yakn ve mutlaka gerekli kimyasal dnya ok daha kk,
daha youn bir kimyasal madde torbasdr: Hcre. Hcreyi bir
kimyasal madde torbas olarak tanmlamak bir adan yanltcdr,
nk pek ok hcrenin, stnde, iinde ve arasnda hayali
kimyasal tepkimelerin srd, katlanm zarlardan oluan ayrntl
bir iyaps vardr. Hcre adn verdiimiz kimyasal mikrokozmos,
yzlerce gelimi hcrelerde, yz binlerce genden oluan bir
konsorsiyum tarafndan oluturulur. Her gen evreye katk da
bulunur ve ardndan, varln srdrmek iin btn genler bu
evreyi kullanr. Genler ekip halinde alrlar. Bunu biraz fakl bir
adan 1. blmde grmtk.
Gezegenimizdeki en basit zerk DNA-kopyalama sistemleri
bakteri hcreleridir ve bunlarn gereksinim duyduklar bileenleri
yaratmalar iin en az birka yz gen gerekir. Bakteri olmayan
hcrelere karyotik hcreler denir. Bizimkilerle hayvanlarn,
bitkilerin, mantarlarn ve tek hcrelilerin hcreleri, karyotik
hcrelerdir. Bunlar da ekip halinde alan on binlerce ya da yz
binlerce gen vardr. 2. Blmde de grdmz gibi, karyotik
hcrenin kendisinin bir araya gelmi yaklak yarm dzine bakteri
hcresinden oluan bir ekip olarak balam olmas artk olas
grnyor. Ama bu st dzey bir ekip almas biimidir ve burada
szn ettiim ey bu deildir. Szn ettiim, tm genlerin
ilerini, hcredeki genlerden oluan bir konsorsiyumun yaratt bir
kimyasal evrede yaptklardr.
Genlerin ekipler halinde altklar fikrini bir kez anla
dktan sonra, Darwinci seimin gnmzde rakip gen ekipleri
arasnda seim yapt varsaymna atlama doal seimin daha

yksek rgtlenme dzeylerine getiini varsayma eilimi


aka gleniyor. Gl bir eilim, ama bence son derece yanl.
Darwinci seimin hl rakip genler arasnda seim yaptn, ama
tercih edilen genlerin, yine birbirlerinin yannda ezamanl olarak
tercih edilen dier genlerin varlnda gelien genler olduunu
sylemek daha aydnlatc olacaktr. Bu, ayn saysal rmak kolunu
paylaan genlerin genellikle "iyi yoldalar" olduunu grdmz
1. Blm'de de deindiimiz bir noktadr.
Kopyalanma bombas bir gezegende hz kazanrken
geilen bir sonraki nemli eik belki de ok-Hcre Eii'dir; ben
buna 4. Eik diyeceim. Daha nce de grdmz gibi, bizim
yaam biimimi'zdeki herhangi bir hcre, bir gen ekibinin iinde
yzd kk bir yerel kimyasal madde denizidir. Tm ekibi
iermesine karn, ekibin bir altkmesi tarafndan yaratlmtr.
imdi, hcreler ikiye ayrlarak oalr ve bunlarn her biri byyp
tam boyuta ular. Bu olduunda, gen ekibinin tm yeleri
kopyalanmtr, iki hcre tam olarak ayrlmayp birbirlerine bal
kalrlarsa, hcrelerin tula ilevi grmesiyle, byk yaplar
oluabilir. ok hcreli yaplar retme yetenei, bizim dnyamz
gibi, dier dnyalarda da nemli olabilir. ok-Hcre Eii
aldnda, ekilleri ve ilevleri ancak tek hcre boyutundan ok
daha geni bir boyutta deerlendirilebilecek fenotipler ortaya
kabilir. Bir geyik boynuzu ya da bir yaprak, bir gz mercei ya da
bir salyangoz kabuu btn bu ekilleri hcreler oluturur, ama
hcreler byk eklin minyatr eitleme leri deildir. Dier bir
deyile, okhcreli organlar kristaller gibi bymezler. En azndan
bizim gezegenimizde, ar bym tulalar eklinde olmayan
binalar gibi byrler. Elin kendine zg bir ekli vardr, ama
fenotiplerin kristaller gibi bymesi durumunda olaca gibi, el
eklinde hcrelerden yaplmamtr. Yine binalar gibi, okhcreli
organlar da kendilerine

151

zg ekil ve boyutlarn, hcre katmanlar (tulalar) ne zaman


bymeyi kesecekleri konusundaki kurallara uyduklar iin alrlar.
Hcrelerin ayrca, bir adan, dier hcrelere gre nerede
durduklarn bilmeleri gerekir. Karacier hcreleri karacier
hcreleri olduklarn ve dahas, karacierin ucunda m, yoksa
ortasnda m durduklarn biliyormu gibi davranrlar. Bunu nasl
yaptklar, ok aratrlm etin bir sorudur. Yantlar byk
olaslkla bizim gezegenimize zgdr ve burada daha fazla szn
etmeyeceim. Bunlara 1. Blmde zaten deinmitim. Ayrntlar
ne olursa olsun, yntemler, yaamdaki dier tm gelimelerde
grlen ayn genel srele mkemmellemitir: Etkileri asndan
baarl bulunan genlerin rasgele olmayan bir ekilde varkalmlar;
bu rnekte, komu hcrelerle ilintili olarak, genlerin hcre
davran zerindeki etkilerine baklarak karar verilir.
Yine yerel gezegenden te bir nemi olduunu sandm
iin ele almak istediim bir sonraki nemli eik, Yksek Hzda Bilgi
leme Eii'dir. Bizim gezegenimizde bu 5. Eie nronlar, ya da
sinir hcreleri adn verdiimiz zel bir hcre snf eriir ve buna
yerel olarak Sinir Sistemi Eii diyebiliriz. Bu eie bir gezegende
nasl ulalrsa ulalsn, eik aldktan sonra, genlerin kimyasal
manivelalaryla dorudan ulaabileceklerinden ok daha hzl bir
zaman leinde harekete geilebildii iin, nemlidir. Genlerin
en bata mekanizmay kurduklar, embriyolojik origami hzndan
ok daha yksek hzlarda harekete geen ve tepki gsteren kas ve
sinir cihazlarn kullanan avclar akam yemeklerinin stne
atlabilirler ve avlar da yaamlarn kurtarmak iin kaabilirler.
Mutlak hzlar ve tepki zamanlan dier gezegenlerde ok farkl
olabilir. Ancak herhangi bir gezegende; kopyalayclarn yapt
cihazlar, kopyalayclarn kendilerinin embriyolojik ileyiinden ok
daha byk tepki hzlarna ulatklarnda, nemli bir eik alm
de mektir. Cihazlarn bizim bu gezegende nronlar ve kas hcre-

leri adn verdiimiz nesnelere benzeyip benzemeyecei o kadar


kesin deildir. Ancak Sinir Sistemi Eii'ne denk bir eyin ald
gezegenlerde, byk olaslkla yeni nemli sonular oluacak ve
kopyalanma bombas darya doru yolculuunu srdrecektir.
Bu sonulardan biri de, "duyu organlarnn" alglad
karmak veri modellerini ileyebilen ve bunlarn kaytlarn
"bellek"te depolayabilen veri ilem birimlerinin byk topluluklar,
yani "beyinler" olabilir. Nron eiinin almasnn daha ayrntl
ve gizemli bir sonucu da bilinli farkndalktr ve ben 6. Eie, Bilin
Eii diyeceim. Gezegenimizde buna ne sklkla eriildiini
bilmiyoruz. Kimi felsefciler bunun, yalnzca bir kez, iki ayakl
kuyruksuz maymun tr Homo sapiens tarafndan ulalm gibi
grnen dille yakndan balantl olduuna inanyorlar. Bilin iin
dil gerekse de, gerekmese de, herhangi bir gezegende geilmi ya
da geilmemi olabilecek Dil Eii'ni nemli bir eik, 7. Eik olarak
kabul edelim. Dilin, sesle ya da baka bir fiziksel ortamla
aktarlmas gibi ayrntlar yine yerel nem tar.
Bu bak asna gre dil, (bu gezegendeki adlaryla)
beyinlerin ibirliki bir teknolojinin geliimine izin verecek kadar
bir yaknlkla bilgi deitokuu yaptklar a-iliki (netvvorking) sis
temidir. Ta aletlerin takliti geliimiyle balayan ve maden
eritme, tekerlekli tatlar, buhar gc ve imdi elektronik alar
boyunca ilerleyen ibirliki teknoloji, kendi iinde bir patlamann
pek ok niteliine sahiptir ve dolaysyla, bir unvan almay hak
eder: ibirliki Teknoloji Eii, ya da 8. Eik. Gerekten de insan
kltrnn; yeni bir kendini kopyalayan varlk trnn The
Selfish Gene'de* verdiim adla, "mem"in bir kltr rmanda
oalp Darwinlemesiyle yepyeni bir kopyalama bombas
gelitirmi olmas mmkndr. leri doru hare(*)

Gen Bencildir . Tbitak Yay n lar . Ankara 1 9 97

153

kete gemeyi mmkn klan beyin/kltr artlarn daha nceleri


hazrlam olan gen bombasna kout olarak, imdi harekete
gemekte olan bir mem bombas olabilir. Ama bu da, bu blm
iin ok geni bir konu. Ana konumuz olan gezegensel patlamaya
geri dnmeli ve ibirliki teknoloji aamasna eriildikten sonra,
yolda bir yerlerde ana gezegenin dnda bir etki yaratma gcne
eriilmesinin olas grndn belirtmeliyim. 9. Eik olan Radyo
Eii alm ve artk d gzlemcilerin, bir yldz sisteminin bir
kopyalama bombas olarak yakn zamanlarda patlam olduunu
fark etmeleri mmkn hale gelmitir.
D gzlemcilerin alabilecekleri ilk ipucu byk olaslkla,
daha nce de grdmz gibi, ana gezegen iindeki iletiimin yan
rn olarak darya doru yaylan radyo dalgalar olacaktr. Daha
sonra, kopyalama bombasnn teknolojik miraslar da dikkatlerini
darya, yldzlara evirebilirler. Bizim bu ynde attmz ilk
admlar arasnda, uzaya, dnya d zeklar iin zel hazrlanm
mesajlarn gnderilmesi var. Doalarna dair hibir fikriniz olmayan
zeklar iin nasl mesaj hazrlayabilirsiniz? Bunun zor olduu
meydandadr; ve abalarmz yanl anlalm da olabilir.
Yabanc gzlemcilerin nemli ierikleri olan mesajlar
almasndan ok, var olduumuza ikna edilmeleri zerinde
durulmaktadr. Bu, 1. Blm'deki hayal Profesr Crickson'n
karlatna benzer bir itir. Crickson asal saylar DNA ifresine
dntrmt ve radyo dalgasndan yararlanan buna kout bir
politika, varlmz dier dnyalara duyurmak iin akla yakn bir yol
olacaktr. Mzik bizim trmz iin daha iyi bir reklam olabilir ve
dinleyicilerin kulaklar olmasa bile, mzii kendi yntemleriyle
alglayabilirler. nl bilimci ve yazar Lewis Thomas, bbrlenme
olarak alglanmasndan ekinmesine karn, yalnzca ve yalnzca
Bach'n eserlerini iletmemizi nermiti. Ama yeterince yabanc bir
zihin, mzii de bir atarcayldzn (pulsar) ritmik yaynlaryla
kartrabilir. Atarcayldzlar
154

birka saniye ya da daha az srelik aralklarla ritmik radyo


dalgalar karan yldzlardr. 1967'de Cambridgeli bir radyo
astronom grubu tarafndan ilk kez kefedildiklerinde, sinyallerin
uzaydan gelen bir mesaj olabilecei dnld ve geici bir
heyecan yaand. Ama ksa srede, kk bir yldzn ar
derecede hzl dnmesinin ve bir fener gibi etrafna radyo
dalgalar n yaymasnn daha "hesapl" bir aklama olduu fark
edildi. Gnmze dek, bizim gezegenimiz dndan gerek bir
iletiim sinyali alnamamtr. Radyo dalgalarndan sonra,
patlamamzn darya doru ilerleyiinde hayal edebildiimiz tek
yeni adm, fiziksel uzay yolculuu olan 10. Eik, yani Uzay
Yolculuu Eii'dir. Bilim kurgu yazarlar, insanlarn yavru
kolonilerinin ya da robot yaratmlarnn yldzlara yaylmasn hayal
etmilerdir. Bu yavru koloniler, kendini kopyalayan yeni bilgi
torbalarnn tohumlamalar ya da enfeksiyonlar olarak grlebilir;
ileride kendileri de hem gen hem "mem" yayan uydu kopyalama
bombalaryla patlayarak darya doru genileyebilecek torbalar.
Bu hayal gnn birinde gerekletirilirse, gelecekteki bir
Christopher Marlowe'un saysal rmak imgelemine bavurmas
belki de artk saygszlk olarak grlmeyecektir: "Bakn, bakn,
yaam selinin gkyznde akt yere!"
u ana dek, darya doru ilk adm attmz sylenemez.
Ay'a gittik; ama bu baar ne denli grkemli olursa olsun, ay bir
sukaba deilse de, ileride iletiim kurabileceimiz yabanclarn
bak asndan yolculuk saylamayacak denli yereldir. Derin uzaya,
dnlebilecek bir sonu olmayan yrngelerde bir avu dolusu
insansz kapsl frlattk. Bunlardan biri, hayalperest Amerikal
gkbilimci Carl Sagan'n esinlendirmesinin sonucu olarak, rastlant
eseri ulaabilecei yabanc bir zeknn zmesi iin tasarlanm bir
mesaj tayor. Mesaj, kendisini yaratan trn bir levha zerine
kaznm resmiyle, plak bir kadn ve erkek grntsyle
dzenlenmitir.

Bu bizi 360 derecelik bir dnle, balangtaki ata mitlerine


ulatryor gibi grnebilir. Ama bu ift demle Havva deildir ve
zarif bedenlerinin altna kaznm mesaj da yaam patlamamzn,
Tekvin'deki herhangi bir eyden ok daha deerli bir tandr.
Levha evrensel olarak anlalabilecek ekilde tasarlanm ikonlarn
diliyle, galaksideki koordinatlar tam dorulukla kaydedilmi bir
yldzn nc gezegenindeki kendi tekvinini (kkenini)
kaydediyor. Temel kimya ve matematik ilkelerinin ikon
simgeleriyle, uygarlmzn kantlar sunuluyor. Zeki varlklar bu
kapsl bulurlarsa, bunu yaratan uygarln ilkel kabilesel batl
inanlardan daha fazlasna sahip olduunu anlayacaklardr. Uzay
boluunun bir yerinde uzun zaman nce, hakknda konumaya
deer bir uygarlk yaratan bir baka yaam patlamasnn var
olduunu bileceklerdir.
Ne yazk ki bu kapsln baka bir kopyalanma bombasnn
yaknlarndan geme ans zc derecede dk. Kimi
yorumcular,
kapsle daha ok ana yurdundaki nfusu
esinlendirmesi asndan deer veriyorlar. Elleri bir bar
hareketiyle yukar kaldrlm, yldzlar arasnda sonsuz bir
yolculua gnderilmi bir plak kadn ve erkek heykeli, yaam
patlamamzla ilgili bilginin darya ihra edilen ilk meyvesi
zerinde dnlmesi, normalde snrl kk bilinlerimiz
zerinde birtakm yararl etkiler yaratabilir; bu, Newton'n
Cambridge'de,
Trinity
College'daki
heykelinin,
William
Wordsworth'n dev bilinci zerinde yaratt iirsel etkinin bir
yanks olabilir:
Ve yastmdan, ayn ve parlak yldzlarn
nda, ileriye baktmda, Kilise giriinde prizmas ve
sessiz yzyle duran Newton'un heykelini,
Garip dnce denizlerinde sonsuza dek tek bana
Dolaan bir zihnin mermer gstergesini, grebiliyordum.

156

B B L Y O G R A F YA

Bu listeyi, birka istisna hari, yalnzca niversitelerde bulunabilecek


teknik almalardan ok, kolayca ulalabilecek kitaplarla snrladm.

Bodner,

Walter

ve

Robin

McKie,

The Book

of Man:

The Human

Geno- me Project and the uest to Discover Our Genetic Heitage (Nevv
York: Scribners,
Bonner,

John

1995) .
Life

Tyler,

(Princeton: Princeton

Cycles: Reflections

of an

Evolutionary Biologist

University Press, 1993) .

Cain, Arthur J., Animal Species and Their Evolution

(Ne\v York:

Harper

Torchbooks, 1960 ) .
Cairns-Snith,

A .

Craharn,

Seven

Clues to

the

Origin

of Life

(Cambridge: Cambridge University Press, 1985) .

Cherfas, Jeremy ve John Gribbin, The Redundant Male: Is Sex Irrelevant


in the Modern Woid? (New York: Pantheon, 1984) .
Clarke, Arthr C , Profles of the Future: An Inuiry into the Limits of the
Possible (New York: Hot, Rinehart & Winston, 1984) .
Crick, Francis, What Mad Pursuit: A Personal View of Scientific Discovery (Nevv York: Basic Books, 1988) .
Cronin, Helena, The Ant and the Peacock: Altruism and Sexual Selection
from Darvin to Today (Nevv York: Cambridge University Press,
1991) .
Darvvin, Charles, The Origin of Species (Nevv York: Penguin, 1985) .
, The Various Contrivances by Which Orchids are Fertilised by Insects
(Londra: John Murray, 1882) .
Davvkins, Richard, The Extended Phenotype (Nevv York: Oxforcl Univer
sity Press, 1989) .
, TheBlind Watchmaker (New York: W.W . Norton, 1986) .
, The Selfsh Gene, yeni basn (Nevv York: Oxford University Press,
1989).

Dennett,

Daniel

Darvin's Dangerous

C,

Idea

(New

York:

Simon &

City,

N.Y.:

Anchor

Schuster, 1995 ) .
Drexler,

K.

Eric,

Engines

of Creation

(Garden

Press/Doubleday, 198 6 ) .
Durant, John R., yay. haz., Human Origins (Oxford: Oxford University
Press, 1989) .
Fabre, Jean-Henri, Insects, David Black, yay. haz. (New

York: Scrib-

ners, 1979 ) .
Fisher,

Ronald A. , The Geecal Theory ofNatural Selection,

gzden

ge

irilmi 2. basm (New York: Dover, 1958) .


Frisch, Kari von, The Dance Language and Orientation of Bees, Leigh E.
Chadvvick, ev. (Cambridge: Harvard University Press, 1 9 6 7 ) .
Gould, James L. ve Carol G. Gould, The Honey Bee (New York: Scientifc American Library, 1988 ) .
Gould, Stephen J.,

Wonderful Life: The Burgess Shale and the Nature of

History (New York: W.W . Norton, 1 98 9) .


Gribbin,

John

ve Jeremy

Evolutionary Tree (New

Cherfas,

The Monkey Puzzle: Reshaping the

York: Pantheon,

1982 ) .

Hein, Piet, Jens Arup'la birlikte, Grooks (Garden City, N.Y.: Dobleday,
1969) .
Hippel,

Arndt von, Human Evolutionary Biology (Anchorage: Stone

Age

Press, 1994 ) .
Humphrey, Nicholas K., Consciousness Regained (Oxford:

Oxford

Uni

versity Press, 198 3 ) .

Jones, Steve, Robert Martin ve David Pilbeam, yay. haz., The


Cambridge Encyclopedia of Human Evolution (New York: Cambridge
University Press, 1992) .
Kingdon, Jonathan, Self-made Man: Human Evolution from Eden to
Ex- tinction? (New York: Wiley, 1993) .
Macdonald, Ken C. ve Bruce P. Luyendyk, "The Crest of the East Paci
fic Rise," Scientific American, Mays 1981 , ss. 100-116.
Manning, Aubrey ve Marian S. Dawkins, An Introduction to Animal Behaviour, 4. basm (New York: Cambridge University Press, 1992) .
Margulis, Lynn ve Dorion Saan, Microcosmos: Four Billion Years of
Microbial Evolution (New York: Simon & Schuster, 1986) .
Maynard

Smith, John,

The Theory of Evolution (Cambridge: Cambridge

University Press, 1993) .


Meeuse, Bastiaan ve Sean Morris, The Sez Life of Plants (Londra: Faber
& Faber, 1984) .

Monod,

Chance

Jacqes,

Philo- sophy

of

Modern

and

Necessity:

fliology,

An

Austryn

Essay on

the

Natural

Wainhouse,

ev.

(Nevv

York: Knopf, 1971) .


Why We Cet Sick: The New

Nesse, Randolph ve George C. Williams,


Theory

of Darvinian

edicine (Nevv York: Randon House, 1995) .

Nilsson, Daniel E. ve Ssanne Pelger, "A

Pessinistic Estimate of the

Ti
me Reqired for an Eye to Evolve," Proceedings of the Royal Society
ofLondon,

(1994) .

Dermi, Camouflage and Mimicry

Owen,

(Chicago:

University

of Chica

go Press, 1982) .
Pinker,

The Language

Steven,

Instinct:

The

Neu

Science of Language

and the Mind (New York: Morrow, 1994) .


Ridley, Mark, Evolution (Boston: Blackvvell Scientific, 1993) .
Ridley, Matt.,

The Red Queen: Sex

and the Evolution of Human Nature

(New York: Macmillan, 19.94).


Saan, Cari, Cosmos (Nevv York: Randon
,

ve

Ann Dryan,

Hose, 1980) .

Shadovs of Forgotten Ancestors (Nevv York: Ran

don House, 1992) .


Tinbergen, Niko, The Herring Gull's World (Nevv York: Harper & Rovv,
1960) .
,

Curious Naturalists

Trivers,

Robert,

(Londra:

Social

Penguin,

Evolution

1974) .

(Menlo

Park,

Calif.:

Benja-

min-Cummings, 1985) .
Watson, James

D.,

The Double Helix: A

Personal Account of the Disco-

very of the Structure of DNA (Nevv York: Atheneun, 1968).


Weiner, Jonathan, The Beak of the Finch: A Story of Evolution in Our Ti
me (Nevv York: Knopf, 1994) .
Wickler, Wolfgang, Mimicry in Plants and Animals, R.D. Martin, ev.
(Nevv York: McGraw-Hil], 1968) .
Williams, George C , Natural Selection: Domains, Levels, and Challenges
(Nevv York: Oxford University Press, 1992) .
Wilson, Edvvard O., The Diversity of Life (Cambridge: Harvard Univer
sity Press, 1992) .
Wolpert, Levvis, The Triumph of the Embryo (Nevv York: Oxford Univer
sity Press, 1992) .

15 ( J

You might also like