You are on page 1of 96

T.C.

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ


FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

POLİESTER/POLİANİLİN, PAMUK POLİANİLİN KOMPOZİT


KUMAŞLARININ HAZIRLANMASI VE ELEKTRİKSEL
ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

Yrd. Doç.Dr. İbrahim ÜÇGÜL


Doç Dr. Ayşegül UYGUN

Ayşe Selcen ADAMHASAN

YÜKSEK LİSANS TEZİ


TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI
ISPARTA 2008
Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğüne

Bu çalışma jürimiz tarafından TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI'nda oy birliği


ile YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Başkan : Doç. Dr. Özer GÖKTEPE

Süleyman Demirel Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Tekstil Mühendisliği


Bölümü

Üye : Prof. Dr. Mustafa ACAR

Süleyman Demirel Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Makine Mühendisliği


Bölümü

Üye : Doç. Dr. Ayşegül UYGUN

Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü

Üye : Yrd. Doç. Dr. İbrahim ÜÇGÜL

Süleyman Demirel Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Tekstil Mühendisliği


Bölümü

Üye : Yrd. Doç. Dr. Mustafa YAVUZ

Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü

ONAY

Bu tez .../.../200 tarihinde yapılan tez savunma sınavı sonucunda, yukarıdaki jüri üyeleri
tarafından kabul edilmiştir.

...../...../20...

Prof. Dr. Fatma KOYUNCU

Enstitü Müdürü
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………..... i
ÖZET……………………………………………………………………………… iv
ABSTRACT………………………………………………………………………. vi
TEŞEKKÜR………………………………………………………………………. viii
SİMGELER VE KISALTMALAR ………………………………………………. ix
ŞEKİL DİZİNİ ……………………………………………………………………. x
ÇİZELGE DİZİNİ…………………………………..……………………………. xii
1. GİRİŞ…………………………………..……………………………………….. 1
2. KURAMSAL TEMELLER…………………………………..………………… 4
2.1. Teknik Tekstiller…………………………………..………………………….. 4
2.2. Liflerin Elektrik İletkenliği Ve Lif Sürtünmesi………………………………. 5
2.3. İletken Polimerler…………………………………..………………………… 6
2.4. Polimerlerde Elektriksel İletkenlik…………………………………..……….. 8
2.5. Polimerlerde İyonik İletkenlik………………………………………………... 8
2.6. Polimerlerde Elektronik İletkenlik…………………………………………… 9
2.6.1. Band Kuramı ve İletkenlik Mekanizması…………………………………... 9
2.6.2. İletken Polimer Oluşturmada Doping İşlemi……………………………….. 12
2.6.3. Atlama (hopping) olayı……………………………………………………... 15
2.7. İletken Polimerlerin Sentezi………………………………………………….. 16
2.7.1. Kimyasal Yöntem…………………………………………………………... 16
2.7.2. Elektriksel Yöntem…………………………………………………………. 17
2.8. Polianilinin Sentezi…………………………………………………………… 18
2.8.1 Kimyasal Polimerleşme……………………………………………………... 19
2.9. Polianilinin Elektrokimyası…………………………………………………... 21
2.10. Polianilinin Mekanik Özellikleri……………………………………………. 23
2.11. Polianilinin Çözünürlük ve İşlenebilirlik Özellikleri……………………….. 23
2.12. İletken Kumaş Üretiminde Kullanılan Yöntemler…………………………... 24
2.12.1 Elektrik Akımını İleten Lifler……………………………………………… 24
2.12.2. Elektrospining Metodu ile Elektriksel Olarak İletken Polypirol Liflerinin

i
.

Üretimi………………………………………………………..................... 27
2.12.3. Bakır ve Gümüş İyonları İle Elde Edilen İplikler…………………………. 28
2.13. Pamuklu Kumaşa İletken Polimerleri Kaplama yöntemleri ile İlgili
Çalışmalar…………………………………………………………………. 33
2.14. Pamuk Lifinin Özellikleri…………………………………………………… 35
2.15. Poli(etilen Teraftalat) Lifinin Özellikleri……………………………………. 43
2.16. Antistatiklik nedir?.......................................................................................... 47
2.16.1 Elektrik Yükü……………………………………………………………… 47
2.16.2 Statik Elektriğin Meydana Gelişi…………………………………………... 48
2.16.3. Antistatik Ürünlerin Tekstilde Kullanım Alanları………………………… 50
3.MATERYAL VE YÖNTEM……………………………………………………. 53
3.1 Kimyasallar……………………………………………………………………. 53
3.2 Aletler Ve Cihazlar……………………………………………………………. 53
3.3.İletken Poliester/Polianilin (PES/PANI) ve Pamuk/ Polianilin (Co/PANI)
Kompozit Kumaşlarının Üretimi………………………………………….. 55
3.3.1.PES/PANI ve Co/PANI Kompozit Kumaşlarının Yüzey Aktif Madde
Kullanılmadan Üretimi……………………………………………………. 55
3.3.2. Farklı Yüzdelerde PANI İçeren PES/PANI ve Co/PANI Kompozit
Kumaşlarının Yüzey Aktif Madde Varlığında Üretimi…………………… 56
3.3.2.1.PES/PANI (%42,26) ve Co/PANI (%118.43) Kompozit Kumaşlarının
Yüzey Aktif Madde Varlığında Sentezi…………………………………... 56
3.3.2.2.PES/PANI (%35,6) ve Co/PANI (%94) Kompozit Kumaşlarının Yüzey
Aktif Madde Varlığında Sentezi…………………………………………... 57
3.3.2.3.PES/PANI (%36,02) ve Co/PANI (%93,24) Kompozit Kumaşlarının
Yüzey Aktif Madde Varlığında Sentezi…………………………………... 58
3.3.3 Anilin çözeltisine AgNO3 eklenerek ham pamuk ve boyanmış pamuklu
kumaşa muamele edilmesi………………………………………………… 59
3.4 İletkenliğin Ölçümü…………………………………………………………... 60
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA………………………………... 62
4.1.Çözeltilerde Kullanılan Mol Oranı Artışlarına Göre Pamuk ve Polyester 62

ii
Kumaşlar Üzerinde Depolanan Anilin Yüzdeleri Değişiminin İncelenmesi
4.2.AgNO3 Çözeltisi Kullanılarak Elde Edilen Pamuklu Kompozit Kumaşlardaki
Çözelti Yüzdelerinin İncelenmesi Ve İletkenliğe Etkisi……………...…... 63
4.3.Pamuklu Kumaşlar Üzerinde Depolanan Anilin/AgNO3 Çözeltisi Ve Diğer
Anilin Çözeltilerinin Yüzdelerinin İncelenmesi…………………………. 65
4.4.Elde Edilen Kompozit Kumaşlara Göre Elektriksel Direncin ve Depolanan
Anilin Yüzdelerinin değişimi ve Kıyaslanması….……………………....... 66
4.5 SEM Görüntülerinin İncelenmesi…………………………………………….. 67
4.6 Yıkama Testleri……………………………………………………………….. 71
5. SONUÇLAR……………………………………………………………………. 73
6. KAYNAKLAR…………………………………………………………………. 75
ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………….. 82

iii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi

POLİESTER/POLİANİLİN, PAMUK POLİANİLİN KOMPOZİT


KUMAŞLARININ HAZIRLANMASI VE ELEKTRİKSEL
ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

Ayşe Selcen ADAMHASAN

Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü


Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı

Jüri: Prof Dr. Mustafa ACAR


Doç. Dr. Ayşegül Uygun (2. Danışman)
Doç. Dr. Özer Göktepe
Yrd. Doç. Dr. İbrahim ÜÇGÜL( Danışman)
Yrd. Doç. Dr. Mustafa YAVUZ

Bu çalışmada, pamuk ve polyester ipliklerden üretilmiş dokuma kumaşlar üzerinde


anilinin kimyasal polimerizasyonu ile oluşan polianilin ile kumaş kaplanarak
iletken kompozit kumaşlar üretildi. Sıcaklık ve nem sabit tutulup, kullanılan anilin
oranları değiştirilerek iletkenlik oranındaki değişimler gözlendi. Ayrıca çözeltiye
gümüş nitrat ilave edilerek iletkenliğe olan etkisi incelendi. Kullanılan kumaş
numuneleri Valencia Politeknik Üniversitesi’nde üretildi. İletken polimer ile kumaşı
kaplamak için fulard makinesi kullanıldı. İletken polimer kaplı tekstil kompozitleri
üretmek için farklı deneyler yapıldı. Bu deneylerde monomer olarak anilin, oksidant
olarak (NH4)2S2O8 , yüzey aktif madde olarak Kieralon ED-B, asit olarak ise HCl
kullanıldı.

Bunların yanı sıra,yapılan bir deneyde, iletkenlik oranını arttırmak için anilin
çözeltisine AgNO3 eklendi.

Çözeltilerdeki anilin mol oranı arttırıldığında ve kullanılan yüzey aktif madde oranı
maksimum düzeye (1 mol) çıkarıldığında kompozit kumaşlar üzerindeki depolanan
çözelti miktarının da maksimum düzeye çıktığı görüldü. Kumaşların kimyasal
yapılarından dolayı, pamuklu kumaşın anilin çözeltisi absorbsiyon oranının

iv
polyester kumaştan daha yüksek olduğu fakat her iki kumaşta da depolanan anilin
oranı artış eğiliminin paralel olduğu görüldü. Pamuklu kumaş üzerinde anilin
çözeltisi absorbsiyon oranının AgNO3/anilin çözeltisi absorbsiyon oranından daha
yüksek olduğu görüldü.

Bunun nedeni; anilin çözeltisinde kullanılan AgNO3’ün bir kısmının


çözünmemesinden dolayı kumaşın çözeltinin tamamını absorbe etmesinin mümkün
olmamasıdır. Anilin/AgNO3/Pamuk and Anilin/Pamuk kompozitleri dışında diğer
bütün elde edilen kompozitlerin iletkelik değerlerinin oldukça düşük olduğu tespit
edildi.

Ayrıca yıkamaların elektrik iletkenliğini olumsuz etkilediği ve yıkamalardan sonra


kompozit kumaşların iletken sınıfına girmediği ölçülerek tespit edildi.Yıkama
prosesinden sonra, kompozit kumaşların SEM görüntüleri yorumlandı.

PANI/Pamuk kompozit kumaşının elektriksel direnci 15 X 103 ohm/cm,


PANI/AgNO3/Pamuk kompozit kumaşının elektriksel direnci ise 15 X 105 ohm/cm
olarak bulundu. Elde edilen bu değerler polimerizasyon yöntemi ile elde edilen
iletken kompozit kumaş üretimi için oldukça iyi düzeydedir.

2008, 82 sayfa

v
ABSTRACT
M.Sc. Thesis

EXAMINING CONDUCTIVITY CHARACTERISTICS AND


PRODUCTION OF POLIESTER/POLYANILINE AND
COTTON/POLYANILINE COMPOSITE FABRICS

Ayşe Selcen ADAMHASAN

Süleyman Demirel University School of Applied and Natural Sciences


Textile Engineering Department

Thesis Committee: Prof Dr. Mustafa ACAR


Assoc. Prof. Ayşegül UYGUN (2. Supervisor)
Assoc. Prof. Özer Göktepe
Asst. Prof. İbrahim ÜÇGÜL ( Supervisor)
Asst. Prof. Mustafa YAVUZ

In this study, conductive cotton and polyester composite fabrics were produced by
chemical polimerization of aniline. Changes of conductivities rates were examined
at different aniline rates and stable temperature, humidity. Used fabric samples were
produced in Valencia Politecnic University. Fulard Machine was used for coating
fabrics with conductive polymers.Different tests were tried about coated conductive
polymers fabrics. In tests, Aniline as monomer, (NH4)2S2O8 as oxidant, Kieralon
ED-B as surfactant, HCl as acid were used.

Also AgNO3 was added in aniline solution for increasing conductivity.

The amount of polyanılıne (PANI) deposited upon the fabrics were calculated by the
use of weights of fabrics before and after the polymerization process.

Washing tests of each composite fabrics were did by use of Linitest washing
machine at 40 0C for 30 minutes acording to ISO 105 C01 standart.

It is clear that the amount of aniline deposited on the fabrics increased, when aniline
mol ratio is increased and it reached a maximum value at ratio of 1mol using
surfactant in aniline solution.

vi
Also ıt can be seen that aniline solution absorbation rates of cotton fabric is higher
than polyester fabric because of chemical structures of fibres of fabrics. But
inclination of increase of deposited aniline rates are paralel on both of fabrics.

Surfactant can be effected absorbation of aniline solution certainly. It can be shown


that If solution with surfactant was used at 1 mol aniline rate, % deposited aniline
rates are increased from 99.39 to 118.43 on cotton fabric and from 39.02 to 42.26 on
polyester fabric.

It is clear that absorbation of aniline solution were higher than AgNO3/aniline


solution on cotton fabric. When % deposited aniline solution rate was 99.39, %
deposited AgNO3/aniline solution rate was 85.53. Because in the aniline solution
some of used AgNO3 were not dissolved.So it is impossible that all of the
AgNO3/aniline solution were absorbed by cotton fabric.

Electrical resistance of PAn/ cotton composite fabric reached 15 X 103 ohm/cm.


Electrical resistance of PAn/AgNO3/cotton composite fabric reached 15 X 105
ohm/cm.

2008, 82 pages

vii
TEŞEKKÜR

Çalışmalarım boyunca benden yardım ve katkılarını esirgemeyen danışmanlarım


Yrd.Doç.Dr. İbrahim Üçgül’e ve Doç.Dr. Ayşegül Uygun’a, yine üniversiteye
başladığım günden bu yana her zaman kıymetli tecrübelerinden ve bilgilerinden
faydalandığım Yrd.Doç.Dr. Erkan İşgören’e, iş hayatında bana çok şey öğreten
Örmetek A.Ş. sahibi Ercan Acar’a saygı ve teşekkürlerimi sunarım.

Çalışmalarım sırasında beni sürekli destekleyen ve fedakarlıklarını hiç esirgemeyen


anneme ve kardeşlerime çok teşekkür ederim.

Destekleriyle beni yalnız bırakmayan Umut Burak Altınok’a teşekkürlerimi


sunarım.

Tezimin deneysel çalışma aşamasında beni destekleyen Mariles Angeles Bonet


Aracil’e ve Valencia Politeknik Üniversitesi tekstil laboratuarı çalışanlarına çok
teşekkür ederim.

Ayşe Selcen ADAMHASAN


ISPARTA, 2008

viii
SİMGELER VE KISALTMALAR

Bu çalışmada kullanılmış bazı simgeler ve kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte


aşağıda verilmiştir.

PA Poliasetilen
PPy Polipirol
PANI Polianilin
PTh Politiyofen
CB İletkenlik Bandı
VB Bağ Bandı
Eg Ban Eşik Enerjisi
n Polimer Örgüsündeki Yük Taşıyıcı Sayısı
u Yük Taşıyıcıların Hareket Yetenekleri
CuCl2 Bakır Klorür
AlCl3 Alüminyum Klorür
k Anilin/Oksidant Oranı
nan Anilinin mol sayısı
nox Oksidant Maddesinin Mol Sayısı
ne Alınan Verilen Elektron Sayısı
APS Amonyum Persülfat
DBSA Dodesil Benzen Sülfonik Asit
(NH4)2S2O8 Amonyum Persülfat
HCl Hidroklorik Asit
AgNO3 Gümüş Nitrat
Co Pamuk
PES Poliester
YAM Yüzey Aktif Madde
eV Elektrovolt

ix
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa
Şekil 2.1. Yaygın kullanılan bazı iletken polimerlerin kimyasal yapıları………… 7
Şekil 2.2. Metaller, yarı iletkenler ve yalıtkanlar arasındaki farkı gösteren band
Diyagramı…………………………………………………………………. 10
Şekil 2.3.Bazı iletken polimerlerin iletkenliklerinin metal,yarı iletken ve
yalıtkanlarla karşılaştırılması……………………………………………… 11
Şekil 2.4. Doping mekanizmaları…………………………………………………. 13
Şekil 2.5. Polypirol’deki yük dağılımı ve enerji bandlarının görünümü………….. 14
Şekil 2.6. Poliasetilen için polaron ve bipolaron yapıları…………………………. 15
Şekil 2.7. Polianilinin yapısı………………………………………………………. 19
Şekil 2.8. Polimerizasyon İşleminin Aşamaları…………………………………… 20
Şekil 2.9. Anilinin Yükseltgenme Ürünleri……………………………………….. 22
Şekil 2.10. Polyester Lifinin PANI ile Kaplanması ile İletken lif Üretimi……..…. 25
Şekil 2.11. PANI kaplanmış spun ve flament ipliklerin mikroskop altındaki
görüntüsü………………………………………………………………….. 27
Şekil 2.12. Elektrospinning yöntemi ile PPy liflerinin elde edilişinin şematik
gösterimi…………………………………………………………………... 28
Şekil 2.13. Bakır ve Gümüş İle Elde edilen İletken İplikler……………………… 29
Şekil 2.14. Metalize Akrilik Liflerinin Mikroskobik Görüntüsü………………….. 33
Şekil 2.15. Pirolün Pamuklu Kumaş Üzerinde Elektropolimerizasyonu………….. 34
Şekil 2.16. Pamuktaki yüzey dayanımının monomer konsantrasyonuna bağlı
olarak değişimi……………………………………………………………. 42
Şekil 2.17. Monomer ile muamele edilmiş ve edilmemiş pamuklu kumaşların
yüzey dayanımlarının kıyaslanması……………………………………….. 43
Şekil 2.18. Polyesterdeki yüzey dayanımının monomer consantrasyonuna bağlı
olarak değişimi……………………………………………………………. 46
Şekil 2.19. Ayak ile Zemin Arasındaki Statik Yüklenme………………………… 49
Şekil 2.20. Vinylex halı Üzerinde insan vücudunda oluşan statik yüklenme…….. 49
Şekil 2.21. Antistatik Koltuklar…………………………………………………… 52
Şekil 3.1. Fulard Makinesi……………………………….………………………... 53
Şekil 3.2. Tarama Elektron Mikroskobu………………………………………….. 54

x
Şekil 3.3. Yıkama Makinesi………………………………………………………. 55
Şekil 3.4. İletkenliğin Ölçümü…………………………………………………….. 61
Şekil 4.1. Çözeltilerdeki Anilin mol Oranları Arttırıldığı Zaman Pamuk ve
polyester kumaşlar üzerinde depolanan anilin oranları yüzdelerinin
değişimi……………………………………………………………………. 63
Şekil 4.2. Aynı oranlarda anilin kullanılarak AgNO3/anilin ve anilin çözeltilerinin
pamuklu kumaş üzerinde depolanma yüzdeleri………... ………………… 64
Şekil 4.3. Pamuklu Kumaş üzerinde Anilin Çözeltilerinin Absorbsiyon Oranlar… 65

Şekil 4.4. PANI/AgNO3/Co ve PANI/Co kompozit Kumaşlarının Elektriksel


Dirençleri ve % Depolanan Anilin Çözeltisi Değişimi……………………. 66
Şekil 4.5.Yüzey Aktif Madde Kullanılmaksızın elde edilen PANI/Co Kompozit
Kumaşının SEM Görüntüsü……………………………………………….. 67
Şekil 4.6. Yüzey aktif madde kullanılarak elde edilen PANI/Co kompozit
kumaşının SEM görüntüsü………………………………………………... 68
Şekil 4.7. Yüzey Aktif Madde Kullanılarak Elde Edilen PANI/PES Kompozit
Kumaşının SEM Görüntüleri……………………………………………… 69
Şekil 4.8. Yüzey aktif madde kullanılarak elde edilmiş AgNO3 /PANI/Co
kompozit kumaşının SEM görüntüleri…….……………………………… 70
Şekil 4.9.Yıkama Sonrasındaki Kompozit Kumaşların Renk Değişimleri………. 71

xi
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa
Çizelge 2.1. Son Kullanım Alanlarına Göre Teknik Tekstil Ana Grupları……….. 5
Çizelge 2.2. Bazı iletken polimerlerin iletkenlikleri ve dayanımları……………... 8
Çizelge 2.3. PANI kaplı PET flament ipliklerinin farklı uzunluklardaki
elektriksel dirençleri (ohm)………………….….…………………………. 26
Çizelge 2.4. PANI kaplı PET spun ipliklerinin farklı uzunluklardaki
elektriksel dirençleri (ohm)……… ………………………………….......... 26
Çizelge 2. 5. 0.2 M pirol, 0,01 M p-Toluenesulfonik Asit ile 100 mA’da 2,5
saatte hazırlanan filmin Pamuk Üzerine kaplanmadan önceki ve sonraki
dirençleri…………………………………………………………………... 35
Çizelge 2.6. Bazı Bileşiklerin İhtiva Ettikleri Lif ve Primer Çeper Yüzdeleri……. 39
Çizelge 2.7. Elektronik devre elemanlarının bozulma eşik voltajları……………... 50
Çizelge 3.1. Elektrik İletkenliği Kazandırılan Kumaşın Teknik Bilgileri……….... 53
Çizelge 4.1. PANI/AgNO3/Co ve Aniline/ Co Kompozit Kumaşlarının
Depoladığı Çözelti Miktarı ve İletkenliklerinin Kıyaslanması…………... 64

xii
1. GİRİŞ

Araştırmacılar tekstil liflerine ve kumaşlarına yeni özellikler katmak için yeni


araştırmalar üzerinde çalışmaktadırlar. Bu özellikler; tutuşmazlık, antimikrobiyellik,
su tutmazlık, toz tutmazlık, elektriksel iletkenlik, kurşun geçirmezlik v.s.dir.Üretilen
bu özel kumaşlar çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Tutuşmaz kumaşlar: itfaiye
giysilerinde, döşemecilikte v.s. kullanılmaktadır. Antistatik iplik ve kumaşlar;
antistatik endüstriyel filtrelerde, antistatik halılarda, otomobil sürücülerini şoktan
korumak için kullanılmaktadır. Antimikrobiyel kumaşlar; hastane çarşafları, ameliyat
önlükleri, temizlik bezleri, hasta elbiselerinde v.s. kullanılmaktadır (Berkalp Ö.B.,
2003).
Elektriksel olarak iletken ve antistatik kumaşlar iplik üretim safhasında sentetik
polimer liflerine metal partikülleri, metal tuzları veya karbon partikülleri eklenerek
ve bunların yanı sıra iletken dokuma işlemi esnasında bakır teller kullanılarak
üretilmektedir. Kullanılan bakır tel, ipliğin mekanik özelliklerini kötüleştirme
eğilimindedir ve bu yöntemle üretilen kumaşlardan yapılan giysilerin konfor
özellikleri de kötüdür. Ayrıca iletken antistatik kumaş üretiminde iletken polimerler
ve karbon tozları da bir başka alternatif olarak kullanılmaktadır.

Genellikle tekstil lifleri yalıtkandırlar ve proses boyunca elektrostatik yük ciddi


problemlere neden olmaktadır. Poliasetilen (PA), Polipirol (PPy), Polianilin (PANI)
gibi iletken polimerlerinin keşfedilmesi ile mekanik özelliklerini kaybetmeksizin
iletken kumaş üretiminin mümkün olduğu fark edilmiştir.

Son yıllarda, araştırmacılar iletken polimerlerin pek çok alanda kullanılabileceği


düşüncesiyle sentezi, özellikleri, kararlılıkları ve işlenebilirliği üzerine
odaklanmışlardır. İletken polimerler, bilimsel çalışmalarda ve endüstride şarj
olabilen pil yapımında, iletken kaplamalarda, sensör yapımlarında, diyot, transistor
ve mikro elektronik aletlerde, antistatik materyallerde oldukça yaygın
kullanılmaktadır (Cihaner, 2004) .

1
Günümüzde polipirol, polianilin, politiyofen, polifuran, poli(N-vinilkarbazol) gibi
çok sayıda polimerin iletken olduğu bilinmekte; bazılarını toz, süspansiyon, film
veya levhalar halinde ticari üretimi yapılmaktadır. Ana bileşeni polianilin veya
polipirol olan lifler, polipirol ve polianilin kaplı karbon tozları, polipirol ve polianilin
kaplı lifler, karbon lifleri diğer bazı ticari ürünlere örnek olarak verilebilir. İletken
polimerler içerisinde polipirol ve polianilinin özel bir yeri vardır. Yüksek iletkenlik
değerine sahip olmalarından dolayı bu iki polimer organik metal olarak
adlandırılırlar (Saçak, 2002).

İletken polimerler arasında polianilin düşük fiyatı, kolay sentezi, doping seviyesine
bağlı olarak yüksek iletkenliği, çevresel kararlılıkları ve redoks özelliklerinden
dolayı yaygın bir şekilde araştırılmıştır. Bütün bu arzu edilen özelliklerine rağmen,
düşük çözünürlüğü, geleneksel metotlarla zor işlenebilirliği ve düşük mekanik
dayanımı yapılan çalışmaları sınırlamaktadır.

Tekstilde iletken polimerler, elektriksel iletkenliği olan kumaş veya iplik üretiminde,
kompozit malzeme yapımında kullanılmaktadır. İletken kumaş üretiminde; Anilin
monomeri kumaş üzerinde sulu çözeltisinden veya buhar fazından uygun oksidant
kullanılarak polimerize edilebilmektedir.

İletken iplik üretiminde; sıvı haldeki polimerin sentetik iplik elde etme yöntemleri
kullanılarak iplik haline getirilmektedir.

Günümüzde endüstride ve sanayide antistatik ürünler çok geniş yer tutmaktadır.


Elektronik malzeme ortamında sıklıkla kullanılan malzemeler; antistatik iletken
poşetler, ambalaj köpükleri, masa örtüleri/kaplamaları, antistatik bileklikler,
antistatik koltuklar, antistatik topuk bantları, antistatik önlükler vs.

Bu çalışmada, pamuk ve polyester ipliklerden üretilmiş kumaşlar üzerinde anilinin


kimyasal polimerizasyonu ile oluşan polianilin ile kumaş kaplanarak iletken
kompozit kumaş üretilmiştir. Sıcaklık ve nem sabit tutulup, kullanılan anilin oranları

2
değiştirilerek iletkenlik oranındaki değişimler gözlenmiştir. Ayrıca çözeltiye gümüş
nitrat ilave edilerek iletkenliğe olan etkisi incelenmiştir.

Kaplama işlemi gerçekleştirildikten sonra standartlara uygun olarak yıkama testleri


yapılmıştır ve yıkama sonrasındaki kumaşın elektrik iletkenliğindeki değişimler
ölçülmüştür.

Bu çalışmanın başlıca amaçları:

- Polyanilinin pamuk ve polyester kumaş yapıları üzerindeki etkilerinin


incelenmesi ve yorumlanması.
- Pamuk ve polyester kumaşlarının anilin ile muamelesi sonucu
iletkenliklerindeki artışın belirlenmesi.
- Kullanılan ipliğin, dokuma makinesinin ve kullanılan kumaşın
polyanilinin absorbasyonu üzerindeki etkilerinin incelenmesi.
- Bu metod ile elde edilen tekstil yapılarının avantaj ve dezavantajlarının
belirlenmesi.
- Kullanılan metodun, ekonomik yönden avantaj ve dezavantajlarının
incelenmesi.
- Elde edilen pamuk ve polyester tekstil kompozitlerinin iletkenliklerinin
kalıcılık süresinin incelenmesi ve yorumlanması.
- Tekstil yapılarının iletkenlikleri üzerine AgNO3 kullanımının etkilerinin
incelenmesi.
- Kullanılan numunelerin deneylerden sonra antistatik olup olmadığının
incelenmesi.
- Yıkamadan sonra, tekstil kompozitlerindeki iletkenlik oranlarındaki
azalma miktarının belirlenmesi.

3
2. KURAMSAL TEMELLER

2.1. Teknik Tekstiller


Teknik tekstiller, endüstride, uzay sanayiinde, askeri alanda, denizcilikte, tıpta,
inşaatta, jeotekstillerde, ulaştırmada ve yüksek teknoloji uygulamalarında kullanılan
fonksiyonellik gerektiren tekstil ürünleridir (Berkalp, 2003).

En az geleneksel tekstiller kadar eski olan bu ürünler, geleneksel tekstillerin aksine,


tekstil dışındaki alanlarda da kullanılır. Bu ürünler; kimyasallara, hava şartlarına ve
mikro organizmalara dayanımlı, yüksek mukavemet, yanmazlık, yüksek aşınma
dayanımı gibi yüksek performans özellikleri gösteren ürünlerdir. Bunun yanı sıra bu
ürünler geleneksel tekstillere göre, görünüş ve konforun belirleyici bir ölçüt
olmadığı, pahalı, katma değeri yüksek, doğrudan tüketicinin kendisinin
kullanmadığı, filtrelerde, oto lastiklerinde kullanılan tekstiller gibi her hangi bir
malzemenin parçası olarak da kullanılan ürünlerdir.

Teknik tekstillerin son kullanım alanlarına göre sınıflandırılması konusunda en


kapsamlı ve kabul görmüş çalışma Alman fuar organizatörü Messe Frankfurt
tarafından yapılmıştır. Bu firma tarafından son kullanıma yönelik olarak yapılan
sınıflandırmada teknik tekstiller 12 ana gruba ayrılmıştır (Berkalp ve Sadıkoğlu,
2003).

4
Çizelge 2.1. Son Kullanım Alanlarına Göre Teknik Tekstil Ana Grupları (Berkalp ve
Sadıkoğlu, 2003).

Teknik tekstillerin 12 grupta toplanan bu kullanım alanlarının ayrıntıları son derece


geniştir. Ayrıca her geçen gün yeni kullanım alanları keşfedilmektedir ve yeni teknik
tekstil ürünleri geliştirilmektedir.

Özellikle uzay, havacılık, savunma, tıp gibi ileri teknolojinin kullanıldığı alanlarda
kritik role sahip olan teknik tekstiller, günlük yaşamımızda da spor, gezinti ve
eğlence giysileri, döşemeler, mobilyalar, bina ve bina donanımı gibi alanlarda aktif
olarak kullanılır hale gelmiştir. Gelecekte ise teknik tekstillerin insan yaşamında
daha çok yer edineceği ve vazgeçilmez ürünler arasına yerleşeceği beklenmektedir.

2.2. Liflerin Elektrik İletkenliği Ve Lif Sürtünmesi

Lif mukavemetinin iplik mukavemetine etkin şekilde aktarılması, çekim işleminin


gerçekleştirilebilmesi durumlarında lif sürtünmesinin yüksek olması istenirken,

5
ipliklerin klavuzlardan geçmesi, liflerde aşınmanın minimum hale getirilmesi ve iyi
bir dökümlülük elde edilmesi için de düşük bir lif sürtünmesi tercih edilir. Liflerin
birbirine ve diğer katı maddelere sürtünmesi yüzey hasarlarına ve hatta lif kopuşuna
yol açabilmektedir.

Tekstil lifleri, bütün elektronların nükleer çekirdeklere bağlı olması veya kovalent
bağlarda paylaşılması nedeniyle, çoğu polimerlere benzer olarak, elektrik izolatörü
olarak davranır. Bağıl rutubet ile bazı tekstil liflerinin iletkenliği büyük ölçüde
artmaktadır. Polimer kimyası ve fiziğindeki gelişmeler, iletken organik polimerlerin
elde edilmesini sağlamıştır.

Lifler başka bir polimer veya metal ile temas ettiğinde veya sadece sürtme sonucu
statik yük oluşumu gerçekleşebilir. Statik elektrik problemi su veya antistatik madde
gibi iletken terbiye maddeleri uygulanarak, ekipmanın topraklanmasıyla atmosferik
rutubeti arttırarak elektriği boşaltma oranını arttırarak veya halılara yerleştirilen
iletken lifler gibi ilaveler yaparak minimum hale getirilmektedir (Dayıoğlu, 2007).

2.3. İletken Polimerler

İletken polimerler; metallerin elektriksel iletkenliğini, polimerlerin kimyasal ve


mekanik özelliklerini taşıyan, son yıllarda bu özelliklerinden dolayı oldukça fazla ilgi
toplayan sentetik metallerin yeni bir sınıfıdır. Kendi örgüsü içerisinde elektronlarla
yeterli düzeyde elektriksel iletkenliği sağlayabilen polimerler iletken polimer olarak
tanımlanmaktadır.

Bu alanda yapılan ilk araştırma poliasetilen üzerine yapılmıştır. Poliasetilen siyah toz
halinde iletken olmayan bir polimerdir. H. Shirakawa, 1974 yılında Zigler-Natta
katalizörü kullanarak yeterince iletken olmayan gümüş renginde poliasetilen filmler
hazırlamıştır.1977 yılında, H. Shirakawa, A.J. Hegeer ve A.G. Macdiarmid çalışmayı
daha ilerleterek bu filmleri iyot, klor ve flor buharına tutarak yükseltgediğinde,
iletkenliğin 109 kat arttığını ve 105 S/cm düzeyine çıktığını gözlemlemişlerdir.

6
Shirakawa,Hegeer ve Macdiarmid bu buluşlarından dolayı 2000 yılı Kimya Nobel
Ödülü’nü almışlardır (Kutanis, 2002).

Şekil 2.1. Yaygın Kullanılan Bazı İletken Polimerlerin Kimyasal Yapıları (Cihaner,
2004)

İletkenlik özelliği elektronların serbestçe hareket etme özelliğidir. Atomik bağ


sistemine sahip olan katılarda elektronlar belirli enerji düzeylerinde hareket ederler.
Her enerji düzeyinin kendisine özgü elektron alabilme yeteneği bellidir. Bu seviyeler
dolu ya da boş olabilir. Elektronların ise bir enerji düzeyinde bulunabilmeleri için
belli bir enerjiye sahip olmaları gerekir. Seviyelerin tam boş veya tam dolu olmaları
durumunda elektrik iletilmez. İşte metallerde bu enerji düzeyleri tam boş veya tam
dolu olmadığı için iletkenlik gözlenir. Yalıtkanlarda ise bu düzeyler tam dolu veya
tam boş olduğundan iletkenlik söz konusu değildir.

7
2.4. Polimerlerde Elektriksel İletkenlik

Polistiren, polietilen, polpropilen, poli(vinil klorür), polikarbonatlar gibi yalıtkan


polimerlere iki yöntemle iletkenlik kazandırılmaktadır. İlk yöntem; yalıtkan polimere
iletken sağlayıcı grafit, metal tozları gibi parçacıkların katılmasıdır. Diğer yöntem
ise; polimer içerisinde bir tuz çözüp iyonik iletkenlik sağlanılmasıdır.

Çizelge 2.2. Bazı İletken Polimerlerin İletkenlikleri ve Dayanımları (Cihaner, 2004)

2.5. Polimerlerde İyonik İletkenlik

Tuz katyonuyla zayıf bağlar yapabilecek ve elektron verici koordinasyon yerleri olan
polimerler belirli tuzlar içerisinde katı çözücü gibi davranabilmektedir. Burada en
önemli nokta tuzun yeteri kadar iyonlarına ayrılabilmesidir. Eğer bu durum
gerçekleşmez ise; iyonlar yük taşıyıcı olarak görev yapamazlar ve polimer içerisinde
çözünmek yerine sıkı sıkıya bağlı iyon çifti olarak (nötral) kalırlar.

Yalıtkan polimer-tuz sistemleri hem polimeri hem de tuzu çözebilen bir çözücü
kullanılarak hazırlanır. Polimer ve tuz ayrı ayrı çözüldükten sonra çözeltileri
karıştırılır ve düzgün bir yüzeye dökülür. Çözücünün uzaklaşmasıyla geride polimer-
tuz filmi elde edilir. Filmlerin iletkenliği tuz iyonlarının hareketliliğine bağlıdır.
İyonlar, polimer örgüsü içerisinde belli bir hızla uygun elektrotlara
yönlenebilmelidir. Bu nedenle polimer- iyon sistemlerinin hazırlanmasında

8
kullanılacak polimerin yeterince esnek olması ve iyon hareketine izin verebilecek
kadar serbest hacim sağlayabilmesi gerekir. Bu koşulları camsı geçiş sıcaklığı ve
kristalinitesi düşük polimerler karşılar (Kutanis,2002).

2.6.Polimerlerde Elektronik İletkenlik

Ana zinciri boyunca yapısında konjuge çift bağlar bulunduran polimerler elektronik
iletkenlik gösterebilmektedir. Ancak yüksek düzeyde iletkenlik istenilen durumlarda
polimerin yapısında konjuge çift bağların bulunması yeterli değildir. Polimerin
iletkenliğinin arttırılması için doping işleminden geçirilmesi gerekir. Doping işlemi
sayesinde polimerin yapısına elektronlar verilerek polimer örgüsünde artı yüklü
boşluklar oluşturulur.

Polimerlerde elektriksel iletkenlik oluşan bu boşluklar sayesinde meydana


gelmektedir. Doping işleminde verilen elektronların artı yüklü boşluklar
oluşturmasıyla ve bu boşluklara başka bir yerden atlayan elektronlar gelecektir. Bu
atlayan elektronların geldiği yerde de boşluklar meydana gelecektir. Bu süreç bütün
bir zincir boyunca sürekli devam ederek elektrik iletkenliği sağlanmaktadır.

2.6.1.Band Kuramı ve İletkenlik Mekanizması

İletken, yalıtkan, yarı iletken ve polimerlerde elektronik iletkenlik mekanizması


Band Kuramı ile açıklanabilmektedir.

Birer elektronu bulunan benzer iki atomun bir araya gelerek oluşturduğu iki atomlu
bir bileşiğin bağ yapmadan önceki ve bağ yaptıktan sonraki enerji düzeyleri farklıdır.
Bunlar, iki elektronun bulunduğu bağ enerji düzeyi (bağ orbitali) ve boş olan antibağ
enerji düzeyidir (antibağ orbitali). Bağ enerji düzeyindeki elektronlar, ısı veya ışık
etkisiyle yeterli enerji alarak daha yüksek enerjili antibağ enerji düzeyine çıkabilirler.
Moleküle her yeni atom katılmasında, molekülün elektronik yapısına yeni bir bağ ve
antibağ enerji düzeyi eklenir.

9
Molekül büyüklüğü arttıkça bağ orbitallerinin sayısı artar ve orbital enerji düzeyleri
arasındaki fark azalır. Bir noktada birbirinden net ayrılmış enerji düzeyleri yerine
sürekli görünümdeki bir enerji bandı oluşur. Bu banda bağ bandı veya Valens bandı
denir. Bağ bandı içerisinde bulunan elektronlar kolayca yerlerini değiştirerek band
içerisinde hareket edebilirler.

Şekil 2.2. Metaller, Yarı İletkenler ve Yalıtkanlar Arasındaki Farkı Gösteren Band
Diyagramı (Cihaner, 2004).

Antibağ orbitallerinin sayıları arttıkça oluşturdukları enerji bandına ise iletkenlik


bandı adı verilir.

Bağ bandı ve iletkenlik bandı arasındaki aralığa band eşiği(band aralığı), bu aralığın
geçilmesi için gerekli enerjiye ise band eşik enerjisi adı verilir. Band eşik enerjisinin
büyüklüğüne göre meddeler yalıtkan, yarı iletken, iletken olarak gruplandırılırlar.

10
Şekil 2.3. Bazı İletken Polimerlerin İletkenliklerinin Metal, Yarı İletken ve
Yalıtkanlarla Karşılaştırılması (Diaz, 1986).

Yalıtkanlar; bağ bandı enerji düzeyleri tamamen elektronlarca dolu olduğunda


elektronların bir yöne akımını sağlamak için ısı ve ışık yardımıyla serbest elektronlar
oluşturulabilir. Yeterli enerjiye ulaşan bağ bandının en üst düzeyindeki elektronlar,
band eşiğini geçerek iletkenlik bandının en alt düzeyindeki enerji seviyesine
yerleşirler. Yalıtkanlarda ise band eşiği bu geçişe izin vermeyecek kadar geniştir.

Yarı iletkenler; yalıtkanlardan daha düşük olan band eşik enerjisinden dolayı ısı ve
ışık etkisiyle serbest elektronlar iletkenlik bandının en düşük enerji düzeyine
geçebilirler. Bu elektronlar iletkenlik bandı içerisinde hareket ederek yük taşıyıcı
işlevi yapar ve zincir boyunca ilerleyerek artı yüklü yöne doğru yönlenir. Bu sırada
bağ bandı içerisinde kalan artı yük boşluğu, polimer zinciri üzerinde elektrona ters
yönde hareket eder. Elektriği bu yolla ileten maddelere intrinsik yarı iletkenler denir.

11
Serbest elektron oluşturma yollarından ikincisi ise; dıştan yapılan bir etkiyle
polimerden elektron almak veya polimere elektron vermektir. İndirgen ya da
yükseltgen kimyasallar veya elektrokimyasal yöntem bu amaçla kullanılabilir (Saçak,
2002).

İletkenler; çoğu metal atomu tek elektrona sahiptir, bir başka komşu metal atomuyla
da kovalent bağ yapmaz. Bu nedenle metallerin bağ bandı kısmen dolu, iletkenlik
bandı ise boştur. Ayrıca elektron hareketi için engel oluşturan bir band eşiği de söz
konusu değildir. Metal elektronları, Valens bandın düşük enerjili orbitallerinde
yüksek olasılıkla bulunurlar ve aynı band içerisinde veya aynı band ile örtüşmüş
iletkenlik bandında geçebilecekleri daha üst enerji düzeyli boş yerler her zaman
vardır. Elektron iletimini kısmen dolu valens ya da iletkenlik bandı üzerinde veya
band eşiği geçişiyle kolayca sağlanır (Saçak, 2002).

2.6.2.İletken Polimer Oluşturmada Doping İşlemi

Polimerin yükseltgenme ya da indirgenme ile uygun bir molekül ya da atomla


etkileştirilerek iletken hale getirilmesi işlemine dop etme denir. Kullanılan molekül
ya da atoma ise dopant adı verilir.

Shirakawa ve arkadaşları dop edilmemiş yarı iletken olan poliasetileni dop ederek
iletkenliğini 107 ve 108 kat arttırarak metalik iletkenlerin düzeyine çıkarmışlardır
(Shirakawa, 1977).

Bir polimerin iletkenliğinin büyüklüğü, örgüsündeki yük taşıyıcıların sayısı (n) ve


bunların hareket yetenekleriyle (u) yakından ilişkilidir. Bu ilişki e elektronunun
yükünü göstermek üzere aşağıdaki formülle gösterilir.

Q=nue (2.1)

12
Şekil 2.4. Doping Mekanizmaları (Diaz, 1981)

Düşük iletkenliğe sahip polimerleri elektriksel olarak iletken yapabilmek için


hareketli yük taşıyıcılarının (dopant) eklenmesi gerekir. Böylece konjuge çift bağ
içeren polimerler elektron alan ve elektron veren gruplarla yükseltgeme ve indirgeme
işlemleri gerçekleşmektedir.

Örneğin; elektron çekici bir grubun polimerlerden bir elektron uzaklaştırması ile
polimer yükseltgenir ve zincir üzerinde bir radikal katyon oluşur. Eğer radikal katyon
yüksek dopant derişimlerinde anyonların yük perdelemesiyle veya ısı enerjisi
yardımıyla anyon ile bağlanma enerjisini yenebilirse polimer zincirinde hareket
ederek iletkenliğe katkıda bulunur. Bu işlem ‘doping’ olarak adlandırılmaktadır
(Kutanis,2002).

13
Şekil 2.5. Polypiroldeki Yük Dağılımı ve Enerji Bandlarının Görünümü (Mcquade,
2000)

Polaron ve bipolaronlar polimerin yükseltgenmesi ve dop olmasıyla oluşur. Bu


durum yükseltgenme basamağında polimerden elektronların çıkarılması ve polimer
içinde yer alan dopant iyonun, yapıyı pozitif yüklü yapması ile ilgilidir. Çünkü
doping işleminde farklı spin yük konfigürasyonuna sahip hata merkezleri meydana
gelmektedir (Kittel, 1986).

Polaron sayısı doping işlemi esnasında dopant miktarının arttırılamasıyla artacaktır.


Polaronlar birbirleriyle etkileşerek bipolaronları oluştururlar. bipolaronlar iki
radikalin birleşerek yeni bir pi bağı oluşturması ile meydana gelirler. Bipolaronlar
daha kararlı bağlar oluştururlar.

14
Şekil 2.6. Poliasetilen İçin Polaron ve Bipolaron Yapıları (Cihaner, 2004)

Polaronların radikal kısımları pi bağları oluşturur ve kalan katyonlar zincir boyunca


oldukça fazla hareketliliğe sahiptir. Zincir boyunca bu hareketlilik ne kadar fazla
olursa iletkenlik o kadar artmaktadır. Bu yüzden yükseltgenme seviyesi arttıkça
iletkenlik de o kadar artmaktadır.

2.6.3. Atlama (hopping) olayı

Zincirler arası yük transferi ve yük taşıyıcılarının bir molekülden diğerine hareketine
atlama olayı denilmektedir. Polimer zinciri üzerinde indirgenme ve yükseltgenme ile
iyonik halde yüklerin bir molekülden diğerine geçişi atlama olayı ile
açıklanmaktadır.

Polimer zincirinde elektronik yükün hareketi üç şekilde olmaktadır.


a) Zincir boyunca yük transferi
b) Zincirler arası yük transferi
c) Bloklar arası yük transferi.

15
Bu hareketlere bağlı olarak iletkenlik zincir içi ya da zincirler arası etkileşim
durumuna göre tespit edilir.

Dop edilmiş PA’da iletkenliğin Hopping mekanizmasıyla gerçekleştiğine inanılır. PA


sistemindeki düzensizlik, zincirler arası geçişe olanak sağlar. Zincirler arası geçiş
etkin taşıyıcı transferi ile daha kolay olduğu düşünülmektedir. Ancak PA’da sonlu
bir zincir göz önüne alınırsa yüklü bir soliton diğer zincire atlayamaz. Bu atlama
sonucunda bağ uzunluğunun tekrar düzenlenmesi için gerekli olan enerji oldukça
fazladır ve soliton teorisi sonlu zincirler için uygun değildir. Fakat yapılan
araştırmalardan bipolaronların sonlu zincir üzerinden diğer bir zincire
atlayabilecekleri görülmüştür (Kutanis, 2002).

2.7. İletken Polimerlerin Sentezi

İletken polimerlerin sentezinde pek çok yöntem kullanılmaktadır. En fazla kullanılan


yöntemler:
a) Piroliz
b) Kimyasal Polimerizasyon
c) Elektrokimyasal Polimerizasyon

2.7.1. Kimyasal Yöntem

Bu yöntemde monomer uygun bir çözücüde çözülerek yükseltgeme veya indirgeme


yapabilen bir oxidant kullanılarak polimerleştirilir. Kullanılacak olan doping maddesi
ve katalizörün elde edilecek polimerin elektriksel iletkenliğini çok fazla etkilediği
görülmüştür.

Polianilin farklı tuzlar kullanılarak sentezlendiğinde elde edilen polimerin elektriksel


iletkenliklerinin farklı olduğu görülmüştür (Cao, 1989).

Poli(p-fenilen) sentezinde de dopant olarak CuCl2 ve katalizör olarak AlCl3


kullanıldığında elektriksel iletkenlik göstermemesine karşın dopant olarak AsF5 veya

16
Li kullanıldığında 0,3-500 S/cm arasında değişen iletkenlik gösterdiği görülmüştür
(Toshima, 1995).

Pirol’ün FeCl3-metanol ortamında kimyasal polimerizasyonu ile yaklaşık 200 S/cm


iletkenlik gösteren polimer sentezlenmiştir (Machide, 1989).

Bu yöntemin dezavantajları;
a) Yükseltgenme basamağının kontrol edilememesi
b) Oluşan ürünün saf olmaması

2.7.2. Elektriksel Yöntem

Bu polimerizasyon yönteminde, elektrot zincir büyümesini katalitik olarak başlatır ve


kullanılan başlatıcı, polimerizasyon ortamındaki monomerin veya elektroliz
çözeltisinin yükseltgenmiş veya indirgenmiş şekli olabilir.

Anilinin elektropolimerizasyon yöntemi ile polimer elde edilmesi için ortamın asidik
olması gerekmektedir. Çünkü anilin yalnızca asidik ortamlarda suda çözünmektedir
ve elektriği iletmektedir.

Elektrokimyasal polimer elde etme yöntemleri:


a) Galvonastat
b) Potansiyostat
c) Potansiyel tarama teknikleridir.

Polianilin elde edilmesinde en fazla tercih edilen metot potansiyel tarama metodudur.
Bu metotla sulu asidik çözeltide -0,2 ile 0,8 V potansiyel aralığında platin elektrot
kullanılarak polianilin elde edilmiştir (Diaz, 1981).

17
2.8. Polianilinin Sentezi

Polianilin bazı metallerle benzer özelliklere sahip olan iletken bir polimerdir. 1934
de melanin’in bir parçası olan organik formdaki ‘siyah aniline’ olarak bulunmuştur.
Melanin, polianilin etkileşimi ile UV yayılışını düzenleyerek deri koruması dahil
doğada pek çok faydası vardır.1990’ların sonlarında polianilin’in esnek ve faydalı bir
polimer olduğu ve bilgisayar chiplerine kadar pek çok uygulamalarda
kullanılabileceğinin açık olduğu görülmüştür.

Polianilin yarı-iletken olmasından dolayı az bulunan bir polimerdir. İzolasyon


kullanımı için iletkenlik istenmeyen durumlardan, diğer amaçlar için yüksek bir
şekilde iletkenlik istenilen durumlara kadar geniş kullanım aralığına sahiptir.
Polianilin, bir organik kimyasal ile karıştırılabilen granül formdadır ve düzgün bir
polianilin film tabakası oluşturmak için bir madde üzerine püskürtülebilmekte veya
boyanabilmektedir. 2000 yılında bilgisayar chiplerini üretirken kullanıldığı gibi
polianilin çeşitli şekiller verilebilmektedir.

Polianilin, bir madde ile (örneğin; hidroklorik asid) kimyasal bir reaksiyon sonucu
aniline moleküllerinin polimerizasyonu ile oluşur. Bu işlem genellikle polianilin
oluşturmak için kimyasalların yavaş bir şekilde karıştılması aniline moleküllerinin
oksidasyonu ile meydana gelir. İstenilen polianilin iletkenliğine bağlı olarak, doping
olarak isimlendirilen prosesde oluşan polimer diğer kimyasallara maruz
bırakılmaktadır. Bu proses ile daha kararlı bir polimer oluşturulur ve akımın düzgün
bir şekilde geçirilmesi sağlanır.

Polianilin çok çeşitli uygulamalarda kullanılmaktadır çünkü istenilen şekil verilerek


diğer polimerler ile kolayca birleştirilmektedir. Bilgisayar endüstrisinin serbest statik
depolama, esnek elektronik kompanentler v.s. alanlarında ve elektromanyetik
radyasyona karşı koruma testlerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Ayrıca polianilin
inşaat uygulamalarında ve sıklıkla çeşitli yüzeyler için aşınma dayanımı
uygulamalarında ilgi toplamaktadır.

18
Polianilin anilinin asidik ortamda kimyasal ve elektrokimyasal olarak
yükseltgenmesi ile elde edilir.
2.8.1 Kimyasal Polimerleşme

Polianilinin sentezinde genellikle tercih edilen yükseltgen amonyumpersülfat, asit ise


hidroklorikasit veya sülfürik asittir.

Anilinin yükseltgenmesi ile polimerleşmesi iki elektron yüklü bir reaksiyondur. Eğer
asitteki monomer çözeltisi ve tuzlar polimerleşme başlatılmadan önce ayrı ayrı
soğutulursa en iyi polimer yapısı oluşmaktadır. Polianilinin mavi renkli doplu
olmayan yapısı, polianilinin diğer şekillerini elde etmek için temel yapıdır.

Amonyum persülfat gibi basit tuzlarla, metal iyonlarını (Ce, Fe, Mn, Co) içeren
tuzlardan daha iyi kalitede polimer elde edilmektedir. Yükseltgen tuzun görevi,
ortamda bulunan ürünlerle güçlü bir koordinasyon bağı oluşturmadan, anilin
molekülünden bir proton koparmaktır (Gök, 2002).

Şekil 2.7. Polianilinin Yapısı

19
Şekil 2.8. Polimerizasyon İşleminin Aşamaları (Lekpittaya, 2003)

2.9. Polianilinin Elektrokimyası

Polianilinin iletkenliği;
a) Ortamın nemine
b) Ortamın sıcaklığına
c) Polimerdeki su miktarına

20
d) Kullanılan dopanta
e) Monomer üzerindeki fonksiyonel gruplara bağlıdır.

Anilin/oksidant oranının polyanilin’in elektriksel iletkenliğine etkisi oldukça


düşüktür. Ancak anilin/oksidant oranı düştükçe polyanilinin verimi düşmektedir.
Anilin/oksidant oranı k aşağıdaki formüle göre hesaplanır [Pron,1988].

k = 2,5 nan / nox ne (2.2)


nan = anilinin mol sayısı
nox= oksidant maddesinin mol sayısı
ne= alınan verilen elektron sayısıdır.

Monomerin oksidanta oranı 0,5’ten küçük olduğunda mavi renkli ve düşük


iletkenliğe sahip polimer oluşmaktadır. Bu polyanilinin emeraldin bazı olarak bilinir.
Monomerin oksidanta oranı 0,5’ten büyük olduğunda iletkenliği daha yüksektir.
Çünkü polimer zinciri kısmen yükseltgenmiş ve protonlanmıştır. Eğer oksidant
konsantrasyonu monomer konsantrasyonundan daha büyük olursa oksidantın
fazlasının bulunduğu ortamda polimer zinciri tamamen yükseltgenir ve polyanilinin
mor renkli iletken olmayan pernigranilin formu oluşur (Wang, 1986).

İletkenlik sıcaklığın artmasıyla ters orantılı olarak değişmektedir. Sıcaklı arttıkça


iletkenlik ve verim azalır. Düşük sıcaklıktaki polimerizasyonda, uzun konjugasyonlu
ve yüksek iletkenliğe sahip filmler elde edilmektedir. Düşük sıcaklıkta hazırlanan
polyanilinin iyi iletkenlik göstermesinin sebebi hidroliz gibi yan reaksiyonların
engellenmesidir. Çünkü polimerizasyon karışımında artan yan ürünler iletkenliğin
düşmesine neden olur (Kuramoto, 1997).

Polyanilinin iletkenliği ortamın pH’ına da bağlıdır. pH=3’ten büyük olan


çözeltilerden elde edilen polimer iletken değildir. Ortamın pH’i arttıkça iletkenlik
azalmaktadır. Polyanilinin sentezi için ortamın asidik olması gerekir. Çünkü pH
azaldıkça polimerizasyon hızı artmaktadır.

21
Polianilininin elektrokimyası diğer iletken polimerlerden daha karmaşıktır. Mavi-
yeşil-sarı renk dönüşümünü içeren redoks reaksiyonları üç yükseltgen durum
oluşmaktadır.
1) Benzene benzer yapı
2) Benzen ve kinona benzer yapıların karışımı
3) Kinona benzer yapı

Polianilin için temelde üç farklı oksidasyon basamağı vardır. Bunlar; leucoemeraldin,


emeraldin ve pernigranilin’dir. Bunların yanında protoemeraldin ve nigranilin
denilen ara basamaklar vardır (Macdiarmid, 1987).

Polianilinin tamamen yükseltgenmiş şekline ‘pernigranilin’, tamamen indirgenmiş


şekline ‘leucoemeraldin’, yarı yarıya yükseltgenmiş şekline ‘emeraldin’ ve kısmen
yükseltgenmiş şekline ‘nigranilin’ adı verilmektedir.

Şekil 2.9. Anilinin Yükseltgenme Ürünleri (Kutanis, 2002)

22
2.10. Polianilinin Mekanik Özellikleri

Polianilinin mekanik yapısını etkileyen faktörler;


a) Molekül yapısı
b) Çapraz bağlanma
c) Yoğunluk
d) Kristallik
e) Morfolojik yapısı

Son yapılan çalışmalar birlikte polianilin ile esnekliği iyi olan filmiler elde etmek
mümkün olmuştur. Esnek polianilin filmler elde etmek için Perklorat ve
Tetrafloroborat kullanılmaktadır.

Polianilinin redoks işlemi sırasında iyonların filmin içine ve dışına taşınması


mekanik özelliklerin değişmesine neden olmaktadır. Polianilin filmler indirgen
durumda daha esnek yapıya sahip oldukları görülmüştür (Kuramoto, 1997).

Polimer yapısında kullanılan iyonların da polimer filminin mekanik özellikleri


üzerinde önemli bir etkisi vardır. Düşük molekül kütleli dopantlar kullanıldığı zaman
çubuğa benzer yapı görülürken ,yüksek molekül kütleli dopantlar kullanıldığı zaman
tanecikli yüzey yapısı gözlenmiştir. Düşük molekül ağırlıklı birimlerim
uzaklaştırılması ile polimerin mekanik özelliklerinin iyileştirilebildiği görülmüştür
(Hyodo, 1991).

Düşük sıcaklıklarda (-3 ile -5 0C ) kimyasal polimerleşme ile elde edilen polimerlerin
kopma geriliminin yüksek sıcaklıklarda elde edilen polimerlere göre daha yüksek
olduğu görülmüştür.

2.11. Polianilinin Çözünürlük ve İşlenebilirlik Özellikleri

Yeşil renkli bir toz olarak bilinen polianilinin çözünürlüğü üzerine çok az araştırma
yapılmıştır. Polimer zinciri boyunca pi-elektron dağılımından dolayı tamamen doplu

23
iletken polianilin makromolekülü çözelti ortamında katı ve serttir. Sübstitüe
grupların kullanılması zincirde pi-konfigürasyonunu azaltarak zincirin esnekliğini
arttırmaktadır. Sonuç olarak çözünürlükteki iyileşme elektriksel iletkenlikte
azalmaya neden olmaktadır. Çözünebilir iletken polimerler elde etmek için
polimerleşmeler anilin türevleri ile yapılmaktadır (Gök, 2002).

2.12. İletken Kumaş Üretiminde Kullanılan Yöntemler

2.12.1 Elektrik Akımını İleten Lifler

Tekstil endüstrisinde kullanılan sentetik lifler polimerlerden yapılmaktadır.


Polimerlerin organik kombinasyonu elektrik akımının geçmesi için gerekli olan
serbest elektronları saklamamaktadır. Sentetik tekstil liflerinin üretiminde kullanılan
polimerin tipik özgül direnci 1010 ohm seviyesinden daha yüksektir. Bu durum
elektriği çok iyi yalıtan bir materyale uygundur. Elbette elektrik izolasyonu dışında
herhangi bir elektriksel uygulama için bu tür materyallerin kullanılma ihtimali
kesinlikle yoktur. Elektriği ileten tekstil materyallerine ihtiyaç duyulması nedeniyle
elektriği iyi ileten materyalleri geliştirmek için yapılmış birçok araştırma çalışmaları
vardır. Polimer biliminde zaten elektrik iletme özellikleri olan çok sayıda polimer
bilinmektedir. Bu polimerlerden en çok kullanılanı mekanik ve iletkenlik
özelliklerinden dolayı polyanilindir.

Kim Bohwon ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada; polyester lifi üzerine polyanilin


kaplanarak iletken lif elde edilmiştir.

24
Şekil 2.10. Polyester Lifinin PANI ile Kaplanması ile İletken lif üretimi (Koncar,
2004)

Önce PANI çözeltisi oluşturulur sonra katı lif yüzeyi üstüne PANI çözeltisinin
kaplama işlemi gerçekleştirilir. Son olarak da bu çözelti buharlaştırılarak lif yüzeyi
üstünde PANI film formu kalır.

PANI ’nın iletken çözünür formu H+ M--R olarak gösterildiği gibi


fonksiyonelleştirilmiş protonik asid ile protonlaştırılarak elde edilmiştir. H+ M-
protonik asid grubudur ve bu sülfirik asid, karboksilik asid, fosforik asid v.s. olabilir.
Protonik asidin protonu polianilin imine grubu ile reaksiyona girmektedir ve M—R
grubu karşı iyon olarak görev yapmektadır. R NMP, DMSO, xylene, m-cresol gibi
polar veya polar olmayan çözücüler ile uyumlu olabilen bir organik gruptur.
Polianilin /çözücü sisteminde, çözücü uzaklaştırıldığı zaman çözücü/katı ara yüzeyi
üzerinde polianilin film tabakası yer almaktadır. Bu kendiliğinden olan moleküler
toplanma materyal yüzeyi üzerine iletken polimerleri kaplamak için kullanılmaktadır
ve liflere ve kumaşlara başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
Bu araştırmanın temel amacı tekstil materyalinin mekanik özelliklerini
değiştirmeksizin elektriksel iletkenlik elde etmektir. Bu tekstil özellikleri önemlidir

25
çünkü dokuma örme ve diğer üretim prosesleri ile iletken iplikler tekstil yapılarına
dönüştürülebilmelidir.

Çizelge 2.3. PANI kaplı PET flament ipliklerinin farklı uzunluklardaki elektriksel
dirençleri (ohm) (Koncar, 2004)

Çizelge 2.4. PANI kaplı PET spun ipliklerinin farklı uzunluklardaki elektriksel
dirençleri (ohm) (Koncar, 2004). SD: ölçümlerin standart sapmaları

26
Şekil 2.11. PANI kaplanmış a) spun ve b) flament ipliklerin mikroskop altındaki
görüntüsü (Koncar, 2004)

2.12.2. Elektrospining Metodu ile Elektriksel Olarak İletken Polypirol Liflerinin


Üretimi

Tae Su Kang ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada elektrospinning metodu ile


iletken polipirol lifleri üretilmiştir.

Elektrospinning, polimer çözeltisi veya eriyiğinin itici bir elektrik gücüne maruz
bırakılması ile mikron veya mikrondan daha küçük çaplarda filament lifler üretilmesi
işlemidir. Bu çalışmada, elektriksel olarak iletken polipirol (PPy) lifinden
elektrospinning tekniği kullanılarak nonwoven yüzey oluşturulmuş ve lifin ve
yüzeyin özellikleri incelenmiştir. İletken çözünür PPy, oksidant olarak amonyum
persülfat(APS) ve dopant kaynağı olarak dodesil benzen sülfonik asit (DBSA)
kullanılarak kimyasal olarak polimerize edilir. PPy ‘nin iletkenliği ve çözünürlüğü
oksidant konsantrasyonu, polmerizasyon sıcaklığı ve zamanı gibi polimerizasyon
şartlarına göre değişebilmektedir. Elektrospinning için uygun konsantrasyondaki PPy
çözeltisi, DBSA bulunan kloroformda PPy’nin çözündürülmesi ile hazırlanır.
Elektrospinning işlemi 30- 45 kV voltajlarda yapılmıştır. Elektrospininng işleminden
sonra oluşan nonwoven yapı, lif üzerinde kalan DBSA’yı uzaklaştırmak için
yıkanmaktadır. PPy liflerinin enine kesitinin dairesel olduğu, düzgün bir yüzeye

27
sahip oldukları ve yaklaşık 3 mikron çapında olduğu görülmüştür. Oluşan nonwoven
yapının elektriksel iletkenliği yaklaşık olarak 0,5 S/cm olduğu görülmüştür. Bu
değerin elektrospinning boyunca meydana gelen moleküler oryantasyondan dolayı
PPy den ve oluşturulan filmlerin iletkenlik değerlerinden biraz daha yüksek bir değer
olduğu görülmüştür.

Şekil 2.12. Elektrospinning yöntemi ile PPy liflerinin elde edilişinin şematik
gösterimi (Kang, 2006)

2.12.3. Bakır ve Gümüş İyonları İle Elde Edilen İplikler

• Bakır ve gümüş metallerinde alaşım oluşturma yöntemiyle de iletken iplikler


üretilebilmektedir.
• Eğer flament ipliğe iletkenlik kazandırmak istiyorsak polimerin sıvı haline
bakır ya da gümüş çözeltisi eklenir ve iplik üretim aşamalarından geçirilerek
istenilen özellik kazandırılmaktadır.
• Eğer bir doğal kesikli elyafa iletkenlik özelliği kazandırılmak istenirse
hazırlanan bakır ya da gümüş çözeltisi ile elyaf muamele edilir.

28
• Bu yöntemlerle liflere hem antistatik özellik hem de antibakteriyel özellik
kazandırılmış olunur.
• Fakat bu yöntemler şu an piyasada her ne kadar kullanılsa da ekolojik
yöntemler değildirler.

Şekil 2.13. Bakır ve Gümüş İle Elde edilen İletken İplikler

Bununla birlikte bu materyaller genelde tekstil kumaşlarının üretimi için diğer tekstil
lifleriyle birlikte işlenebilen lifli tekstil materyallerinin spesifik özelliklerine sahip
değildir. Tekstil kumaşlarının iletkenliğini değiştirme doğrultusundaki ilk yaklaşım
metalik tellerin ve ince metalik bantların kullanımıdır. Metalik teller kumaş yapısı
içerisine ağ gibi örülür ve kumaşa gerekli elektriksel özellikleri kazandırır. Kumaşın
elektrik iletkenliği tel çapı ile kumaş yapısı içindeki tel yoğunluğu sayesinde kontrol
edilir. Metot esas olarak son derece sınırlı esnekliği, artan ağırlığı ve son ürünün
formuyla ilgili problemler tarafından karakterize edilen kumaşların üretimiyle
sonuçlanmaktadır. İstenilen şekilleri oluşturmak için iletken kumaşlardan belirli
desenleri kesmek zorunda kalınırsa örülen tellerin devamlılığı kesileceği için
iletkenlik sabit kalamaz. Bununla birlikte bu metot sonuçta elektromanyetik koruma
gibi özel uygulamalar için uygun iletken kumaşlar sunmaktadır. Tekstil
materyallerinin yalıtıcı halden elektriği ileten hale dönüştürülmesi için çeşitli

29
metotlar bilinmektedir. Çalışmalar nihai kumaş yapısına doğrudan müdahale edilerek
ve liflere herhangi bir ön modifikasyon yapılmaksızın elektriği ileten kumaşların
üretimi için yapılmıştır. Bunların en ilginçleri aşağıdakilerdir:

a. Kumaşlara antistatik maddelerin emdirilmesi:

Üretim işleminin sonuna yaklaşan kumaşa antistatik maddeler (çoğunlukla karbon


dolgulu reçineler) emdirilir. Sonuçta elektriği ileten materyaller elde edilir, ancak
elektriksel özellikler kararlı değildir ve iletkenlik yeterince yüksek değildir.

b. Kumaşların ve dokusuz yüzeylerin iletken maddelerle kaplanması:

Denemeler iletken polimerler ve çoğunlukla da polipirol (PPy) kullanılarak


yapılmıştır. Bu metot tatmin edici sonuçlar vermekle birlikte bu aynı zamanda birçok
dezavantajlar ortaya çıkarmaktadır. Bu metodun belirtilmesi gereken olumlu
yönlerinden bazıları şunlardır:

- Elektrik iletkenliği çok hassas olarak kontrol edilebilmektedir,


- Elektriği ileten materyallerin üretimi çok karmaşık değildir,
- Tek bir işlem safhası ilave edilmektedir.

Bazı araştırmacılar çalışmalarını mevcut elektriği ileten polimerleri kullanarak


iletken lifler üretimi üzerinde odaklamıştır. Polianilin, polyamid–11 ve polivinil alkol
vs. gibi materyaller ilginç elektriksel özelliklere sahiptir ve tekstil liflerinin
üretiminde kullanılmaktadır. Bununla birlikte bu tür liflerin esnekliğinin sınırlı
olması onların genel uygulamalarda kullanımını kısıtlamaktadır. Ara çözüm olarak
iki yapı materyalinin özelliklerini birleştirmek için iletken polimerler ile yaygın
tekstil liflerinden yapılmış lif harmanları önerilmektedir. Benzer bakış açısıyla
iletken metalik lifler ile tipik yalıtkan tekstil liflerini karıştırmak suretiyle yapılan
çalışmalar vardır. Bakır, gümüş veya paslanmaz çelik lifler bile kullanılmıştır. Bu
metot tipik sentetik lifler ile ince metalik liflerin karıştırılmasını gerektirmektedir.
Hem ince metalik liflerin üretimi ve hem de onların işlenmesi birçok zorluklar

30
çıkarmaktadır. Sentetiklerden daha sert oldukları ve çekim işleminde gerekli
mekanik elemanların yüzeyine problem olduğu için alışılmış eğirme makineleri
metalik lifleri işleyememektedir. Üretilen materyaller çok az esnektir ve ağırlıkları
fazladır. Yukarıdaki metotların dışında belirli elektriksel özellikleri kazandırmak için
alışılmış sentetik tekstil liflerinin modifikasyonunu hedefleyen çalışmalar vardır. En
önemlilerinden bazıları aşağıdadır (Vassiliadis, Provatidis, Prekas ve Ranguss,
2004).

a. Elektroiletken bileşiklerin tozuyla doldurulmuş polimerler:

Liflerin içerisinden elektrik akımının geçmesine müsaade etmek için polimer kütlesi
çoğunlukla karbon veya metal tozu içermektedir. %25 veya daha fazla dolgu
maddesi katıldığında tatmin edici sonuçlar elde edilmiştir. Ne yazık ki bu kadar
büyük iletken partiküllerin bulunması liflerin mekanik özelliklerini çok kuvvetli bir
şekilde etkilemekte ve onların alışılmış tekstil uygulamalarında kullanımını
sınırlamaktadır. Daha teknik antistatik uygulamalarda bunların kullanımını sınırlayan
liflerin koyu bir renge sahip olmalarıdır.

b. Vakumla metal serme:

Bu metot alüminyum gibi metal partiküllerinin fiziksel işlemler kullanılarak liflere


konulmasını hedefler. Partiküller lifin gövdesine kuvvetli bir şekilde bağlanmamıştır
ve düşük adhezyon zayıf sonuçlara sebep olur. Bu metot yalnızca çok ince bir metal
tabakası istendiğinde uygulanır. Daha fazla elektrik iletkenliği gibi daha iyi
elektriksel özellikler kolayca elde edilemeyen daha kalın metal kaplama gerektirir.

c. Galvanik kaplama:

Lifler bir galvanik işleme tabi tutulur ve bir metal film ile kaplanır. Teorik olarak
kontrol edilebilir sonuçlar verebilmesine rağmen, bu metodun zaten elektriği ileten
liflere ihtiyaç duyması asıl dezavantajıdır. Böylece onun uygulaması esas olarak
karbon ve grafit lifleri ile sınırlıdır.

31
d. Kimyasal kaplama:

Bu metot iyi elektriksel özelliklere sahip elektriği ileten tekstil liflerinin üretimi için
en uygun metotlardan biridir. Bu kimyasal işlem liflerin metal tuzlarını aldığı ve
daha sonra indirgenmesiyle iletken metallerin liflerin üzerinde kaldığı bir banyo
içerisinde liflerin işlenmesi esasına dayanmaktadır. Kimyasal kaplamadan sonra lifler
gerekli elektriksel iletkenliğe ve onların üzerinde homojen metal dağılımına sahip
olduğu için ilave galvanik metalizasyon işlemine tabi tutulabilir. Lifler başlangıçtaki
mekanik özelliklerin çoğunu muhafaza eder ve eğirme prosesinde değişiklikler ve
modifikasyonlar olmaksızın alışılmış tekstil lifleri gibi işlenebilirler. Metodun teknik
karmaşıklığı esas dezavantajıdır. Çok aşamalı işlem gerektirmesi iletken liflerin
maliyetinin nispeten yüksek olmasına yol açar. Her bir aşamadan sonra liflerin
dikkatli bir şekilde yıkanması gerektiği için üretim maliyetini artıran diğer bir faktör
atık suyun işlenmesidir. Son metodun bir alternatifi akrilik liflerinin çekim
aşamasından sonra direkt olarak metalleştirilmesidir. Düzeden sonra direkt olarak
çıkan lifler henüz kuru değildir, hala yaş şartlardadır ve jel özelliklerini
korumaktadır. Bunların açık yapısı maddelerin absorpsiyonu için uygundur. Lifler
metal tuzu banyosuna girerler ve seyreltilmiş tuzları alırlar. Banyo genellikle Nikel
tuzları ve indirgen maddeler içerir. Metal kaplamadan sonra lifler yıkanır ve
gerdirilir. Klasik kimyasal kaplamanın bu alternatifi liflerin modifikasyonu için
gerekli olan işlem aşamalarının azaltır. Metalizasyon sadece bir adımda yapılır. %3-
4’lük metal içeriğiyle özgül elektrik direnci 10-4 Ωm civarına düşmektedir. Bununla
birlikte metal zamanla özgül direnci artıran oksidasyon ve materyalin korozyonuna
karşı duyarlıdır. Mesela nemli ortam gibi ekstrem durumlarda liflerin elektro
iletkenlik özellikleri kaybolabilir. Galvanik işlem bu problemin çözülmesini sağlar.
Banyo içerisindeki 10 dakikalık bir duruş liflerin metal içeriğini %15 civarına
yükseltir. Metalize akrilik lifleri tow formunda üretilmektedir. Bunlar ştapel lif
uzunluğuna getirmek için kesilmektedir. Ştapel metalize akrilik lifleri iplik ve
kumaşa daha iyi dönüştürülebilmektedir. Şekil 14 elektriği ileten metalize akrilik lif
bandının mikroskop altındaki resmini göstermektedir. Liflerin metalik yüzeyi gelen
ışığı yoğun bir şekilde yansıttığı için parlaktır (Vassiliadis, Provatidis, Prekas ve
Ranguss, 2004).

32
Şekil 2.14. Metalize Akrilik Liflerinin Mikroskobik Görüntüsü (Vassiliadis,
Provatidis, Prekas ve Ranguss, 2004).

2.13. Pamuklu Kumaşa İletken Polimerleri Kaplama yöntemleri ile İlgili


Çalışmalar

Surya Subianto ve arkadaşlarının çalışmasında; pirol pamuklu kumaş üzerinde


elektropolimerizasyon yöntemi ile polimerleştirilmiştir ve iletken kompozit kumaş
elde edilmiştir.

Polipirol suda çözünen bir yapışkan yardımıyla pamuklu kumaş üzerine


elektrokimyasal olarak depolanmaktadır.

İletken polimer lif filmlerinin hazırlanması sulu çözeltisinde belirli


konsantrasyonlarda dopant /elektrolit olarak pirol (Aldrich, 98 %), p-
toluenesulphonic asid ( Aldrich, 99%) kullanılarak yapılmıştır. Paslanmaz çelikten
bir katot ( tip- 304) ile paslanmaz çelikten yapılmış bir anot (tip- 304) birleşimi
çalıştırılıp iki elektrodlu bir elektrokimyasal hücre kullanılarak polipirol’ün oksidatif
polimerizasyonu ile Galvanostatik electro-kimyasal sentez yapılmıştır.

33
Bu hücre anot üzerine asılmış katot ile yatay oryantasyonda oluşan polimerizasyonu
düzenlemektedir.

Şekil 2.15. Pirolün Pamuklu Kumaş Üzerinde Elektropolimerizasyonu (Subianto,


2005)

Parameters 8040 multimetresine bağlı Thandar TS3021S 30V/2A güç sağlayıcısı


kullanılarak hücredeki akım ve voltaj kontrol edilmiş ve görüntülenmiştir.

Elekropolimerizasyon 4- 6 saat arasında yapılır. Polimer filmin desteklenmesi


durumunda, pamuklu kumaş, su esaslı yapışkan( Henkel Pritt Stick) kumaşın dış
yüzeyine uygulanan yapışkan ikinci tabaka vasıtasıyla anota bağlanmıştır.

Kıyaslama yapılırsa, polimer filmler yapışkansız pamuklu kumaş kulanılarak anot


yüzeyine tekstil materyalinin fiziksel olarak bastırılmasıyla da üretilebilir.
Desteklenmeyen filmler yapışkan ve pamuklu kumaş olmadan aynı aparatlar
kullanılarak hazırlanır. Bütün polimerizasyonlar oda sıcaklığında (25 0C) yapılmıştır.

Filmler küçük bir bıçak (scalpel) kullanılarak elektrotdan sıyrılmış, destile edilmiş su
ile yıkanmış ve test edilmeden önce hava ile kurutulmuştur.

Ortaya çıkan filmlerin iletkenliği iki-uç metoduyla ölçülmüştür. Desteklenen ve


desteklenmeyen filmlerin SEM görüntüleri JEOL JSM-35 CF elekron tarama
mikroskobunda ölçülür.

34
Çizelge 2.5. 0.2 M pirol, 0,01 M p-Toluenesulfonik Asit ile 100 mA’da 2,5 saatte
hazırlanan filmin Pamuk Üzerine kaplanmadan önceki ve sonraki dirençleri
(Subianto, 2005).

2.14. Pamuk Lifinin Özellikleri

Fiziksel özellikler

Pamuk liflerinde uzunluk kalıtsal bir vasıftır. Bu vasıf belli bir dereceye kadar çevre
şartlarına bağlıdır. Bir pamuk çiğidi üzerinde 1 – 2 mm’ den başlayarak o varyetenin
azami uzunluk sınırına kadar muhtelif uzunlukta birçok lifler bulunur. Lif uzunluğu
pamuğun dokuma endüstrisinde hangi gaye ile kullanılacağı hakkında bir fikir
vermektedir. Bu bakımdan pamuğun uzunluğunu ölçmek ve bunların dağılışlarını
tespit etmek çok önemlidir.

Tekstil sanayisinde kullanılan pamuğun uzunluğu 12 – 57 mm arasında


değişmektedir ve üç ana sınıfta gruplandırılır.
• 18 mm ‘ ye kadar olan kısa lifli pamuklar.
• 18 – 31 mm’ ye kadar olan orta lifli pamuklar
• 31 mm’den fazla olan uzun lifli pamuklar.

İncelik

Pamuklarda uzunluktan sonra en çok aranan özelliklerden biri inceliktir. İncelikte


uzunluk gibi kalıtsal bir özelliktir. İncelik birimi olarak mikroner kullanılır. Pamukta
belirlenen incelik sınıflandırılması şöyledir.

35
3 ve daha az olan lifler çok ince
3 – 3,9 arası ince
4 – 4,9 arası orta
5 -5,9 arası kaba
6’ dan daha fazla ise çok kaba sayılır.

Mukavemet

Pamuk liflerinde uzunluk ve incelik ile birlikte aranan özelliklerden birisi de


mukavemettir. Sağlam iplik sağlam pamuk liflerinde yapılacağı için çok önemli bir
parametredir. Pamuk liflerinin mukavemeti, olgunlaşma dereceleri, diğer bir deyişle
selülozik tabakanın kalınlığı ve aynı zamanda liflerin inceliği ile ilgilidir. Selülozik
çeperi kalın, tamamiyle olgunlaşmamış liflerin mukavemeti diğerlerinden üstündür.

Pamuk liflerinin teşekkülü sırasında dış çevre şartlarının uygun olması veya
olmaması liflerde sekonder çeperin iyi meydana gelip gelmemesine etki eder. Bunlar
lif mukavemetine ve dolayısıyla iplik mukavemetine tesir eden birer faktördür.
Mukavemet ortalamaları yüksek olan pamuk liflerinden imal edilen iplikler sağlam
ve mukavim olur.

Presley aleti ile tespit edilen mukavemet değerleri aşağıdadır.


93 ve daha yukarı ise mükemmel
87 – 92 arasında ise çok sağlam
81 – 86 arasında ise sağlam
75 – 80 arasında ise orta derecede sağlam
70 – 74 arasında ise oldukça sağlam
70 ve daha düşük ise zayıf olarak değerlendirilir.

Olgunluk

Olgunluk tekstil lifleri içerisinde sadece pamuğa has bir özelliktir. Bilindiği gibi
olgunluk pamuk lifinin sekonder çeperinin kalınlığı ile ilgilidir. Bu tabaka ne kadar

36
kalın olursa lif o kadar olgun, ne kadar ince olursa lif o kadar az olgun ya da ölüdür.
Pamuk liflerinde olgunlaşma, liflerde belirli bir günden sonra primer çeperin iç
kısmında hergün depo edilen selüloz tabakalarıyla olmaktadır. Bu tabaka nekadar
kalın olursa lümen o kadar daralacak ve lif o kadar olgun olacaktır. Olgun olan lifler
daha mukavemetli olacağından endüstride tercih edilirler.

Olgun pamuk lifleri gayet sağlam olup mekanik proses sırasındaki gerilim
muamelelere dayanabilir. Buna karşılık olgunlaşmamış lifler zayıf yumuşak olur.
Bunlar eğirme prosesleri sırasında kırılabildikleri gibi, üretilen ipliklerde nepsşer
meydana getirip olgun liflerden daha az boya emdikleri için düzgün olmayan
boyamaya sebep olurlar. Bunlardan başka olgunluk lif inceliğini de etkilemektedir.

Pamuk lifinin ağırlığını, mukavemetini ve diğer özelliklerini meydana getiren ana


yapı selülozdur. Bazı olgunlaşmamaış liflerde selüloz veya ikinci çeper hiç
olmayabilir. Herhangi bir pamuk numunesi içerisinde her bir lifin olgunluk
derecelerinde de farklılıklar görülebilmektedir.

İkinci çeperi kalın olan çok olgunlaşmış liflerin kesitleri hemen hemen dairesel
olduğundan birçok liften oluşan olgun bir pamuk parlak bir görünüme sahiptir.
Olgunlaşmamış liflerin şekilleri düzgün değildir, kesitleride uzamış elips veya at nalı
şeklinde olduğundan bunların oluşturduğu olgunlaşmamış pamuklar parlak olmayıp
düz, ölü görünümleri vardır.

Olgun liflerde çeper kalınlığı lümen genişliğinin yarısından daha büyüktür. Olgunluk
derecesini belirtmek için o numuneden en az 300 lifin ölçümü yapılmalıdır. Olgun
liflerin yüzdesi:
% 84 ‘den fazla ise numune çok olgun
% 77 – 84 arasında ise olgun
% 68 – 76 arasında ise orta derecede olgun
% 60 – 67 arasında ise az olgun
% 60’dan daha az oranda ise olgunlaşma derecesi düşük demektir.

37
Esneklik

Lifler tabii halde iken herhangi bir kuvvet çekimine maruz kalırlarsa kopmadan önce
az veya çok uzamak suretiyle bu kuvvete karşı koymaya çalışırlar. Bu kuvvet kopma
olmadan önce kalkacak olursa lifler tekrar eski hallerini almaya çalışacaklardır. Bu
özelliğe elastikiyet ya da esneklik denir. Giyim eşyalarının üretiminde kullanılacak
liflerin elastikiyet derecesi bakımından iyi bir özellik arzetmesi istenir.

Lif boyunca % 1 oranında uzamayı sağlayan kuvvete elastikiyet katsayısı denir ve g/


denye ile ifade edilir. Pamuk lifinin elastikiyet katsayısı 0,5 g/denye’ dir.

Uzama

Herhangi bir kuvvet altında kalan lifler önce bir uzama gösterir ve sonra kopar.
Kopma anında ölçülen maksimum uzunluğa lifin uzama yeteneği denir. Pamuk
lifinde uzama oranı % 7 – 15 arasında değişir. İnce liflerin uzama yeteneği daha
üstündür.

Büküm

Pamuk liflerinde görülen bükümler liflerin iplik olma kabiliyeti üzerine etki eder.
Liflerdeki bu bükümler olgunlaşması tamamlanan kozaların açılışları sırasında
meydan gelir. Bir lifin belli bir uzunluğunda bulunan büküm sayısı o lifin bağlı
bulunduğu kalıtsal özelliklere bağlıdır. Büküm sayısı; lif uzunluğu, inceliği ve
olgunluk derecesiyle sıkı bir şekilde alakalıdır. Bükümlerin meydana gelmesinde
lifin sekonder tabakasında bulunan selülozik kitlenin, lif çeperinin her yerinde aynı
miktarda ve aynı yönde birikmemiş olmasının etkisi büyüktür. Kozalar açılırken
bünyesinde bulunan suyun büyük bir kısmını kaybeden lifler bir taraftan
yassılaşırken diğer taraftanda büzülme ve kısalmaya maruz kalırlar. Bu esnada
liflerde kıvrımların meydana geldiği görülür. Lif olgunluğu tamamlanmadan
kesilmiş olan liflerde bükümleri sayısı ya hiç yoktur veya çok azdır.

38
Pamuk liflerinin büküm sayıları değerlendirilirken 1 mm’de bulunan büküm sayıları
incelenir. Buna göre;
1mm’ de 1 – 2 büküm olanlar az bükümlü
1mm’ de 3 – 4 büküm olanlar orta bükümlü
1mm’ de 5 – 7 büküm olanlar çok bükümlü
1mm’ de 8’den daha fazla büküm olanlar fazla bükümlü olarak değerlendirilir.

Pamuk Liflerinin Kimyasal Özellikleri

Lif üzerinde kimyasal yapının büyük önemi vardır. Pamuk lifinin bünyesinde
selülozdan başka su, azotlu maddeler, kül, şeker, pektin ve renk maddeleri
mevcuttur. Bu maddelerden bir kısmı pamuğun ilk gelişme devresinde daha yüksek
oranda bulundukları halde olgunlaşma derecesi ilerledikçe bunların oranı düşmekte,
selüloz miktarı artmaktadır. Liflerin olgunlaşma süreci ilerledikçe selüloz oranı
yükselir, diğer madde miktarları azalır. Olgunlaşma kesilir ya da duraklarsa bu
liflerin çeperleri ince kalır, şeker, azot ve pektin miktarları yükselir. Bu da
mukavemetin azalmasına neden olur.

Çizelge 2.6. Bazı Bileşiklerin İhtiva Ettikleri Lif ve Primer Çeper Yüzdeleri
(Dayıoğlu, 2007)

KURU AĞIRLIK YÜZDESİ


BİLEŞİKLER LİF PRİMER ÇEPER
Selüloz 95,3 52
Protein 1 12
Pektik Substantlar 1 12
Mumlu Bileşikler 0,8 7
Kül 0,9 3
Kütin - 3
Diğerleri - 11

39
Pektin: Tipik bir olgun pamuk lifi % 0,6 - % 1,2 oranında pektin ihtiva eder. Sıcak
amonyum oksalat veya amonyum sitrat ile lifin pektini ekstrakte esdilirse kalsiyum
pektat halinde çöker. Pektini kantitatif olarak tespit etmek zordur. Sadece üronik asit
yardımıyla doğruya yakın bir tahmin yapılabilir. Pektin daha ziyade primer çeperde
lokalize olmuştur.

Mumlu ve Yağlı Maddeler: kloroform, karbon tetra klorit, benzen veya diğer
organik eriticilerle eritilen maddeler pamuk lifinin mumlu ve yağlı maddelerindir.
Olgun pamuk lifi % 0,6 civarında mumlu ve yağlı maddeler içerir. Mumlar ve yağlar
85 – 90 C’ de erirler. Pamuk liflerinde primer alkoller, normal yağ asitleri az
miktarda mevcuttur. Mum aynı zamanda az miktarda gliserol, reçineli maddeler,
hidro karbonlar ihtiva eder.Ham pamuk lifinden eğrilmiş iplik çoğunlukla mumlu
halini muhafaza eder. Mumu alınmış pamuk eğrilmez. Mum eğrilme esnasında
gereken nemi sağlar ve ipliklerde kayganlık meydana getirir.

Protein: Pamuk liflerinde az miktarda azotlu maddeler bulunur. Protein miktarı


pamuğun çeşidine ve yetiştiği şartlara göre az çok değişir.

Kül: Pamuk liflerinin kaliteleri ihtiva ettikleri kül miktarının azlığına veya
çokluğuna göre değişmektedir. Pamukların toplam kül miktarlarını tespit edebilmek
için yabancı maddelerden temizlenmiş olan pamuk lifleri, bir fırında yakılarak geride
kalanın miktarı tespit edilir.

Pamuklarda Nem

Pamuk liflerinin bünyesinde bulunan nem iki çeşittir. Bunlardan birisi hidrat
suyudur. Diğeri ise liflerin çevreden emdikleri rutubetten kaynaklanır. Lifler bazı
şartlarda ihtiva ettikleri fazla rutubeti atmosfere verirler. Bundan dolayı atmosferin
nispi rutubeti ile lif arasında rutubet alışverişi karşılıklı bir denge kuruluncaya kadar
devam eder.
Pamuk lifinin suya meyli fazladır ve suyun pamuğun özelliklerine olan etkisi oldukça
önemlidir. Çok kuru olan pamuğun mukavemeti düşük olur. Pamuğun iyi

40
eğrilebilmesi için uygun miktarda rutubete sahip olması gerekmektedir. Pamuk zayıf
bir elektrik iletkenidir. Bu nedenle rutubeti çok az olan pamuklar statik
elektriklenmeye sebep olacağından eğrilmeleri güçtür.

Sıcaklığın Etkisi

Pamuk liflerinin ve mamullerinin ancak 100 – 110 C arasında ısıtılması gerekir.


Çünkü 115 – 120 C’ de pamukların rengi sararmaya, 180 C’ de kahverengi olmaya
başlar. 300 C’ de tamamen kavrulur, karbonize olur.

Suyun Etkisi

Normal şartlarda soğuk yada sıcak suyun pamuk lif ve mamulleri üzerinde etkisi yok
gibidir. Pamuk devamlı suretle kaynar suyun ve buharın etkisine maruz bırakılacak
olursa fiziksel yapısında azda olsa bir değişikliğin meydana geldiği görülür. Uzun
zaman kaynamaya tabi tutulan pamukların direkt boyaları absorbe etme kabiliyetleri
artar, bazik boyaları tutma yetenekleri azalır.

Işığın Etkisi

Çeşitli ışıklar lif ve dokuma maddelerinin değişme ve bozulmaları üzerine etki eder.
Rutubet gün ışığının etkisini arttırarak mamullerin daha çabuk bozulma ve tahrip
olmasını sağlar. Işık etkisine doğrudan maruz kalan pamuklu mamuller ultraviyole
ışınlarının etkisi ve havanın oksijeni yardımıyla kimyasal değişikliğe uğrayarak
mukavemet ve sağlamlıklarından önemli derecede kaybederler.

Asitlerin Etkisi

Selüloz içeren liflere asitler kolaylıkla etki eder. Etki derecesi asitin cinsine,
yoğunluğuna ve ısı derecesine bağlı olarak değişir. Organik ve madensel asitlerin
pamuk ve selüloz üzerine olan etkisi aynı değildir.

41
Alkalilerin Etkisi

Sulandırılmış alkali çözeltilerinin pamuk lifleri ve mamülleri üzerinde etkisi yoktur.


Pamuk ve mamulleri 20 – 25 bome yoğunluktaki alkalilerle muamele edilirse pamuk
liflerinin şiştiği, lif kanalının kapandığı, lif yüzeyinin düzleştiği görülür. Bunun
sonucunda lifin mukavemeti artar, silindir şeklini alır, şeffaflaşır ve parlaklaşır.

Oksidan ve Redüktan Maddelerin Etkisi

Oksidan maddelerin ekisi bunların cinsine, yoğunluğuna, ısıya ve etki süresine bağlı
olarak değişir. Genel olarak oksidan maddeler ağartma işleminde kullanılır. Pamuk
genelde sodyumbisülfit ve sodyum sülfoksilat gibi redüktanlardan zarar görmez.

Şekil 2.16’da pamuk lifinin pirol, anilin ve tiyofen monomer oranları arttırıldıkça
yüzey dirençlerindeki değişimler görülmektedir. Monomer oranları arttırıldıkça
yüzey dayanımının gittikçe azaldığı tespit edilmiştir.

Şekil 2.16. Pamuktaki yüzey dayanımının monomer konsantrasyonuna bağlı olarak


değişimi (Lekpittaya, 2003)

42
Figür 2.17’de monomer ile muamele edilmeden önceki ve sonraki pamuğun
elektriksel yüzey dirençlerinin karşılaştırılması görülmektedir. Monomerle muamele
edilmemiş pamuğun elektriksel direncinin en yüksek olduğu, pirolle muamele edilen
pamuğun elektriksel direncinin en düşük olduğu tespit edilmiştir.

Şekil 2.17. Monomer ile muamele edilmiş ve edilmemiş pamuklu kumaşların yüzey
dayanımlarının kıyaslanması (Lekpittaya, 2003)

2.15. Poli(etilen Teraftalat) Lifinin Özellikleri

Fiziksel Özellikler

Poliester liflerinin enine kesitleri genellikle yuvarlaktır. Özel amaçlı bazı poliester
liflerinin kesitleri farklı olabilir. Poliester liflerinin üzerleri pürüzsüz olup, cam
çubuğa benzer. Renkli olanları; mikroskop altında pigment içerdiklerinden dolayı
lekeli ve benekli görülürler.

Mukavemetleri üretim şekillerine bağlı olarak değişirler. Flament halindeki standart


poliester lifler kuru halde 4-5 g/denye’dir. Islak halde mukavemeti değişmez.

43
Yüksek mukavemetli liflerde ise mukavemet 6,40-8g/denye arasında, stapel liflerde
ise 5,5 – 6,5 g/ denye arasında olur.

Bu liflerin uzama yeteneklerine gelince; standart liflerin flament ve stapellerinde


değişiktir. Genellikle standart flamentlerde uzama oranı % 15-30 stapel liflerde ise
bu yetenek % 30 – 50 arasında değişebilir. Buna ek olarak yüksek mukavemetli
liflerde uzama oranı % 8-11, stapellerde ise % 20-30 arasında olur.

Liflerin uzama yetenekleri üzerinde rutubetin etkisi görülmez. Poliester liflerinin


initial modülleri oldukça yüksektir ve germeye karşı direnç gösterirler. Bu nedenle
gerdirilerek uzatılmaları güçtür. Az uzatılmış ise esneklik yetenekleri yüksek olur.
Örneğin % 1 oranında uzatılmış liflerin geriye dönüş esneklikleri % 100 dür. Halbuki
% 3 oranında uzatılmış liflerde geriye dönüş esnekliği % 90’dan biraz fazladır.
Uzatma oranı arttıkça kalıcı uzunluk oranı da artar. Bu özellik liflerin oryantasyonu
ile de orantılıdır.

Standart liflerin aşınma dayanıklılığı da oldukça yüksektir. Bu nedenle doğal liflerle


karıştırılınca mamullerin aşınma yetenekleri artar.

Poliester liflerinin özgül ağırlığı 1,38 g/cm3’dir.

Bu lifler az miktarda su absorbe ederler. Rutubet liflerin mukavemetlerine ve


uzamalarına etki yapmazlar. Normal koşullarda % 0,4 oranında rutubet absorbe eder.
Bu lifler kaynayan suda veya sıcak buhara maruz kalırsa fiziksel özelliklerinde yavaş
yavaş bozulmalar görülebilinir. Çünkü poliester polimeri hidrolize olmaya başlar.

Termal Özellikleri

Poliesterin erime sıcaklığı 260 oC’dir. 230- 240 oC arasında yapışkanlık özelliği
gösterir. Poliester lifleri sıfırın altında -40 0C de mukavemetinde % 6 oranında
uzama yeteneğinden % 30 oranında azalma gösterir. Buna karşılık -100 0C’de
mukavemetlerinde %50 kazanır, uzamalarında ise %35 oranında kaybeder.

44
Poliester lifleri havada 150 0C’ye kadar ısıtıldığında renklerinin hafifçe bozulduğu
görülür. 180 oC’de lifler mukavemetlerinin % 50 sini kaybeder.
Lifler tutuşma derecesine kadar ısıtıldığında sert boncuk taneleri olarak dökülür.
Genellikle güç tutuşur ve isli bir alev ile yanar. Eriyen kısımlar boncuk taneleri
halinde düşer.

Filament iplikleri havada 100 oC de ısıtılınca % 3 oranında, 150 oC de % 10 oranında


büzülme gösterir. Flament ipliklerin kaynar sudaki büzülme oranı yaklaşık olarak %
6 oranındadır. Ayrıca gün ışına karşı dayanıklıdır. Ancak gün ışığı altında uzun süre
kalınca mukavemet ve renklerinde azalma başlar.

Kimyasal Özellikler

Poliester liflerinin hafif ve zayıf asitlere karşı dayanıklılıkları iyidir. Bunlara sıcakta
da dayanırlar. Kuvvetli asitlere gelince; hidrofulorik asit dahil soğukta
dayanıklıdırlar. Bu liflerin zayıf alkalilere dayanıklılığı iyidir; fakat kuvvetli
alkalilere dayanımı iyi sayılmaz.

Bu liflerin sülfürik asit çözeltilerine karşı dayanımı çok iyi olup yüksek ısıda kolay
kolay etkilenmediği görülür. Poliester lifleri alkalilerin birçoğundan; ketonlardan
sabunlardan deterjan maddelerinden ve kuru temizleme maddelerinden zarar
görmezler.

Bu liflerle yapılan mamüllerin dikkatli bir şekilde ve düşük sıcaklıkta ütülenmesi


gerekir. Ütü sıcaklığı 135 oC’ de olmalıdır. 205 oC’ ye kadar ısıtılan ütüye mamül
eriyerek yapışmaya başlar.

Bu liflerin elektriği iletme özelliği iyidir. Az rutubet absorbe etmesi sayesinde


elektrik iletkenliği düşüktür. Yüksek sıcaklıkta liflerin yumuşaması ve erimesi
izolatör olarak kullanılmasını sınırlar ancak düşük sıcaklıkta izole yeteneği iyidir.

45
Güve ve zararlı böceklerden etkilenmez. Aynı zamanda küf ve mantar gibi
mikroorganizmalardan da zarar görmez.

Gün ışığından etkilenmez ancak uzun süre ışıkta kalırsa özellikle de ultraviyole
ışığından zarar görebilir. Bununla beraber perde ve benzeri mamül yapımında da
kullanılır.

Kaynar suda büzülme özelliği gösterdikleri yukarıda belirtilmişti. Aynı şekilde


aseton, kloroform, trikloretilen gibi birçok organik eriticilerden kaynama noktasında
etkilenerek büzülürler. Bunların dışında lifler sıcak fiksaj işlemine tabi tutulmuşlar
ise bu etkenler karşısında ve kaynar suda büzülmezler.

Poliester lifleri yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi kimyasal maddelere


karşı oldukça dayanıklıdır. Ancak fenol bu liflere her türlü sıcaklıkta zarar verebilir.

Şekil 2.18. Polyesterdeki yüzey dayanımının monomer konsantrasyonuna bağlı


olarak değişimi (Lekpittaya, 2003)

46
2.16. Antistatiklik nedir?

Çekirdekle elektron arasındaki çekme kuvvetinden daha büyük bir kuvvet ile
atomdan elektron kopartılması sayesinde statik elektrik ya da elektrik akımı elde
edilmektedir. Bu dışarıdan gelen kuvvet herhangi bir enerji olabilmektedir. (sürtme,
basınç, sıcaklık, ışık, manyetizma, kimya gibi).

2.16.1 Elektrik Yükü

Bir cam çubuğu, bir ipek kumaşa sürtüldüğünde cam çubuk ve ipek kumaş
birbirlerini çektiği görülür. Bunun sebebi her biri bir elektrik yüküne sahiptir. Bir
elektrik yüküne ne sebep olmaktadır? Tüm madde, yüklü parçacıklar bulunduran
atomlardan yapılmıştır. Atomlardaki iki tür yüklü parçacık proton ve elektrondur. Bir
protonun yükü pozitif, elektronunki ise negatiftir. Elektronlar hareket edebilmektedir.
Bunların hareketi sebebiyle cisimler yüklü hale gelmektedirler. Bir nesne sürtüldüğü
zaman, o elektron kazanabilir veya kaybedilebilir. Sonuç olarak o nesne bir yük
kazanır. Eğer o nesne elektronları kazanmış ise, negatif bir yüke eğer elektronları
kaybetmiş ise, pozitif bir yüke sahip olacaktır. Bir cam çubuk ipeğe sürtüldüğünde,
cam çubuk ipeğe elektronlarından verir. Böylece ipek negatif, cam çubukta pozitif
bir yüke sahip olur. Cam ve ipek birbirini çeker. Zıt yükler birbirini çekerler. Bir
plastik çubuk ile yünlü kumaşı sürterseniz, yün ve plastik çubuk zıt elektrik yükleri
kazanırlar. Sonuçta, bunlar birbirlerini çekerler. Plastik çubuk, yünden elektronları
kazanır. Böylece çubuk negatif yüklü hale geçer. Yün elektronları kaybettiğinden,
pozitif yüklü hale gelir. Benzer yükler birbirlerini iterler. İki adet yüklü cam çubuk
birbirlerini iter, çünkü her ikisi de pozitif bir yüke sahiptir. İki plastik çubukta
birbirlerini iterler. Bunların ikisi de bir negatif yüke sahiptir. Ancak, yüklü bir cam
çubuk ile yüklü bir plastik çubuk birbirlerini çeker. Cam çubuktaki yük ile plastik
çubuktaki yük, zıt yüklerdir. Pozitif veya negatif bu yüke statik elektrik adı verilir.
Statik elektrik, bir yerde toplanan elektrik yüküdür. Bu yük hareketsiz, durgun
elektriktir. Bir kurutucudan çamaşırları çıkarırken statik elektrik örneklerini
görebilirsiniz. Örneğin, yünlü bir çorap veya süveter, pamuklu elbiselere yapışmış

47
olabilir. Bu değişik özellikteki kumaşlar, kurutucu içerisinde birbirlerine sürtünmek
suretiyle elektrik yükü kazanmışlardır.

2.16.2 Statik Elektriğin Meydana Gelişi

Kalınca bir halı üzerinde yürüdüğünüz zaman, bir elektrik yükü kapabilirsiniz. Daha
sonra, bir metal kapı tokmağına dokunursanız bir elekrik kıvılcımını
hissedebilirsiniz. Kıvılcım, kapı tokmağı ile eliniz arasında hareket eden elektronlar
tarafından meydana gelir. Buna bir statik boşalma (deşarj) denir. Bir statik boşalma
(deşarj), statik elektrik kaybı demektir. Şimdi de yine bir halı üzerinde yürüyün ve
yüklü hale gelin. Bu kez, metal kapı tokmağına bir anahtar ile dokunun. Şimdi, kapı
tokmağı ile anahtar ucu arasında bir kıvılcım atlaması meydana gelir. Elektronlar
anahtardan geçip, statik bir kıvılcıma yol açarlar. Elektronların bir madde içindeki
hareketine iletim adı verilir. Bu durumda anahtara, iletken adı verilir.

Metaller elektriği iyi iletirler. Bu deneyde anahtar yerine bir tahta parçası
kullanırsanız statik hiçbir boşalma olmaz. Çünkü tahta elektriği iletmez. Elektriği
iletmeyen bir malzemeye yalıtkan adı verilir.Plastik, kauçuk ve cam üç tür yalıtkan
malzemedir.

Statik elektrik üretecine Van de Graaff, jenaratörü adı verilir. Statik elektrik yükünün
varlığı elektroskop adı verilen bir gereç ile aranabilir. Elektroskopta cam kap
içerisinde bir metal çubuk vardır. Metal çabuğun ucunda alt kısımda iki metal yaprak
vardır. Yüklü bir nesne elektroskopa dokunursa, yapraklar açılır. Benzer yükler
yaprakların açılmasına sebep olur. Nötral yani yüksüz bir cisim dokunduğunda ise
yapraklar açılmazlar.

Antistatik Nedir?

İnsan vücudu bir direnç olduğu kadar aynı zamanda bir kondansatördür.
Vücudumuzda en yüksek oranda statik yük oluşturan olaylardan biri halı üzerinde
yürümektir.

48
Şekil 2.19. Ayak ile Zemin Arasındaki Statik Yüklenme

Şekil 2.20. Vinylex halı Üzerinde insan vücudunda oluşan statik yüklenme

Saniyeler mertebesinde oluşan bu statik yük günlük hayatımızda her an yaşadığımız


bir olaydır. Üzerimizde binlerce volt statik yük mevcut iken, 250 volt ile
bozulabilecek CMOS yapılı bir elektronik malzemeye dokunulursa ömrü azalmakta
veya kullanılamayacak hale gelebilmektedir. Bilim adamlarına göre, günümüzde tüm

49
elektronik malzeme arızalarının 25%’i ESD ( Electro Static Decharge) hasarlarından
oluşmaktadır. Çalışır durumdaki malzemelerin 50%’sinin hasar görmesinin sebebi de
ESD olayıdır. Dünyadaki ESD malzeme arızalarının maliyeti günümüze kadar
yaklaşık toplam 25 trilyon dolar olarak tespit edilmiştir.

Elektronik devre elemanlarının bazılarının bozulma eşik voltajları aşağıdaki tabloda


görülmektedir.

Çizelge 2.7. Elektronik devre elemanlarının bozulma eşik voltajları

Vücudumuzda indüklenen statik elektrik hem sağlığımıza hem de kullandığımız


elektronik cihazlara zarar vermektedir.

Yapılan araştırmalarda statik yükün aniden değil, 1Mohm’luk direnç üzerinden yavaş
ve eğrisel olarak boşalması gerektiği görülmüştür. Standart deşarj süresi 3 saniye
olarak tespit edilmiştir.

Elektronik laboratuarlarda kullanmamız gereken malzemeler, elektrostatik yük


oluşturmamalı, üzerimizdeki statik yükü uygun standartlarda deşarj edebilmelidir. Bu
yüzden elektronik malzemelerle çalışma yapılan tüm ortamlarda antistatik
malzemeler kullanılarak statik yüke karşı kesinlikle tedbir alınmalıdır.

İletkenlerin alan direnci 104- 105 ohm arasındadır ve hızlı deşarj sağlamaktadırlar.
Yalıtkanların alan direnci 1012 ohm’dan büyüktür ve tam bir statik yük oluşturma
kaynağıdır. Bu malzemelerin tam arasında kalan empedans bölgesi, alan direnci 106-
1012 ohm. olan malzeme ise antistatik malzemedir.

50
2.16.3. Antistatik Ürünlerin Tekstilde Kullanım Alanları

Eletronik malzeme ortamında sıklıkla kullanılması gereken antistatik malzemeler:

Antistatik İletken Poşetler

Statik elektrikten etkilenebilecek her türlü elektronik aletin taşınması ve depolanması


esnasında kullanılabilecek ürünlerdir. Neme karşı korumalı tiplerinden tamamen
iletken olan tiplerine kadar çok çeşitliliğe sahiptir. İletken poşetler (EMC)
Elektromanyetik alan koruması için daha idealdir.

Ambalaj Köpükleri

Antistatik ve iletken çeşitleri üretilmektedir. Ambalajlamada ve elektronik


kompanentlerin saklanmasında kullanılır.

Masa Örtüleri/ Kaplamaları

Antistatik ve iletken çeşitleri üretilmektedir. Sıcak lehim ve kimyasallara karşı


dayanıklı bir tabaka ile korunmaktadır.

Antistatik Bileklik

Tekstil ve metal olan çeşitleri mevcuttur. Özellikle hassas elektronik aletlerle çalışan
kişilerin topraklanmasında kullanılmaktadır.

Antistatik Topuk Bantları

Antistatik ayakkabıya alternatif olarak, çalışanların ve ziyaretçilerin kendi


ayakkabılarını kullanarak vücutlarındaki statik elektriği antistatik zemin üzerinden
topraklanmalarını sağlamaktadır.

Antistatik Önlük

51
Önlükler karbon yedirilmiş kumaşlardan yapılarak eletrik iletkenliği sağlanmaktadır.
Dışarıdan veya kıyafetlerin oluşturacağı statik yüklenmeyi önlemektedir. Tek
katmanlı ve iletken olmaları gerekmektedir.

Antistatik Koltuklar

Kimya, ilaç, medikal, petrol ve askeri sanayide, hastane temiz odaları ve elektronik
üretim yapan işletmelerde kullanılan ESD/iletken özellikteki koltuklardır.

Antistatik özellikteki koltukların yapısı tekstildir. Özel lifler ve metal tellerle


oluşturulmakta ve bu sayede vücutta bulunan statik elektriğin zemine deşarjı
sağlanmaktadır.

Şekil 2. 21. Antistatik Koltuklar

52
3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1 Kimyasallar

İletken polimer ile kumaşı kaplamak için fulard makinesi kullanıldı (Şekil 3.1).
İletken polimer kaplı tekstil kompozitleri üretmek için altı farklı deney yapıldı. Bu
deneylerde monomer olarak anilin, oksidant olarak (NH4)2S2O8 , yüzey aktif madde
olarak Kieralon ED-B, asit olarak ise HCl kullanıldı. Bunların yanı sıra, iletkenlik
oranını arttırmak için anilin çözeltisine AgNO3 eklendi. Bu deneyde asit olarak
HNO3, yüzey aktif madde olarak Emulsionante, monomer olarak anilin, oksidant
olarak (NH4)2S2O8 kullanıldı.

Çizelge 3.1. Elektrik İletkenliği Kazandırılan Kumaşın Teknik Bilgileri


Kumaşların Özellikleri
Kumaş Hammadesi % 100 Pamuk ve %100 Polyester
Kumaş Yapısı Ham Kumaş
Dokuma Tipi Dimi 2/1 S
Atkı Sıklığı 23
Çözgü Sıklığı 36

3.2 Aletler Ve Cihazlar

Kumaşları iletken polimer ile kaplama işlemi için TEPA fulard makinesi kullanıldı.

Şekil 3.1. Fulard Makinesi

53
Kompozit kumaşların yüzey elektriksel direnci maksimum 20 megaohm değerine
kadar ölçüm yapabilen Multimeter cihazı ile ölçüldü.

Elde edilen kompozit kumaşların yüzey yapısı tarama elektron mikroskobu


SCANNING MICROSCOPE JEOL JSM-6300 (SEM) ile incelendi. Uygun büyütme
ve voltaj hızında numuneler incelendi (Şekil 3.2).

Şekil 3.2. Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM)

Her bir kompozit kumaşın yıkama testleri Linitest Yıkama Makinesinde 40 0C’de
ISO 105 C01 standardına göre 30 dakika süre ile yapıldı.

54
Şekil 3.3. Yıkama Makinesi

3.3. İletken PANI/Polyester(PES) and PANI/Pamuk(Co)kompozit Kumaşlarının


Üretimi

Yüzey aktif madde kullanılarak ve kullanılmadan pamuk ve polyester kompozit


kumaşlar elde edildi.

3.3.1 PANI/PES ve PANI/Co Kompozit Kumaşlarının Yüzey Aktif Madde


Kullanılmadan Üretimi

Kumaşların kaplanması için 2 L hacminde fulard makinesi kullanıldı. Önceden


ağırlıkları ölçülen pamuk ve poliester dokuma kumaşlar 1 litrelik fulard banyosuna
yerleştirildi. Fulard banyosunda kullanılan çözelti ~ 95ml(1 mol) anilin, 905 ml su
kullanılarak hazırlandı. Ardından kumaşlar bu fulard banyosundan geçirildi. Bu
banyodan sonra kumaşlar üzerindeki anilinin polimerizasyon işleminin
gerçekleşmesi için ayrı olarak 88 ml/1L HCl içerisinde 228 g (NH4)2S2O8
çözündürülerek hazırlanmış polimerizasyon banyosundan geçirildi. Kumaşlar
polimerizasyon banyosunda renkleri siyah veya yeşil oluncaya kadar bekletildi.
Bütün prosesler oda sıcaklığında ve 65 % relatif rutubet oranında yapıldı.

Elde edilen kompozit kumaşlar distile edilmiş su ile iki kez yıkanarak
polimerizasyon karışımından uzaklaştırıldı. Bu kumaşlar oda sıcaklığında ve 60%
bağıl rutubette 24 saat bekletilerek kurutuldu.

55
Polimerizasyon işleminden önce ve sonra kumaşların ağırlıkları kullanılarak
kompozitler üzerinde depolanan polyanilin miktarı hesaplandı.

Depolanan polianilin yüzdesi aşağıdaki formülle hesaplandı.

(W – W0 )/ W0 X 100 (3.1)
W0 = kullanılan kumaşın ilk ağırlığı,
W = kullanılan kumaşın polimerizasyon işleminden sonraki ağırlığı

Pamuk için ;
W= 131.8 g
W0= 66.1 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (131.8 – 66.1)/ 66.1 X 100
= % 99.39
Poliester için;
W= 51.3 g
W0= 36.9 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (51.3 – 36.9)/ 36.9 X 100
= % 39.02

3.3.2. Farklı Yüzdelerde PANI İçeren PES/PANI ve Co/PANI kompozit


kumaşlarının Yüzey Aktif madde Varlığında Üretimi

Yüzey aktif madde varlığında farklı yüzdelerde PANI kullanılarak PES/PANI ve


Co/PANI kompozit kumaşları üretildi.

3.3.2.1. PES/PANI (%42,26) ve Co/PANI (%118.43) kompozit kumaşlarının


yüzey aktif madde varlığında sentezi

56
Bu deneyde, farklı olarak 1 mol/L anilin çözeltisine 5 g Kieralon ED-B yüzey aktif
madde ilave edildi. Kullanılan diğer kimyasallar önceki deneyde kullanılan oranlarla
ve laboratuar şartlarıyla aynıdır.

Polimerizasyondan sonra, elde edilen kompozit kumaş distile edilmiş su iki kez
yıkandı. Bu kumaşlar oda sıcaklığında ve 65% relatif rutubette 24 saat bekletilerek
kurutuldu.

Kompozit kumaş üzerinde depolanan polianilin miktarı polimerizasyon öncesi ve


sonrası tartılan kumaş ağırlıklarından hesaplandı.

Pamuk için;
W= 128 g
W0= 58.6 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (128 – 58.6)/ 58.6 X 100
= % 118.43
Poliester için;
W= 63.45 g
W0= 44.6 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (63.45 – 44.6)/ 44.6 X 100
= % 42.26

3.3.2.2. PES/PANI (%35,6) ve Co/PANI (%94) kompozit kumaşlarının yüzey


aktif madde varlığında sentezi

Bu deneyde, 0.1 mol/L anilin çözeltisine yüzey aktif madde olarak 5 g/L Kieralon
ED-B eklendi. Çözeltiyi 1 litreye tamamlamak için distile edilmiş su kullanıldı.
Polimerizasyon banyosu için (NH4)2S2O8 ve HCl aynı oranlarda ve aynı laboratuar
şartlarında kullanıldı.

57
Polimerizasyon işleminden sonra, elde edilen kompozit kumaşlar distile edilmiş su
ile iki kez yıkandı. Bu kumaşlar oda sıcaklığında %65 relatif nem ortamında 24 saat
bekletilerek kurutuldu.

Polimerizasyon işleminden önce ve sonra kumaşların ağırlıkları kullanılarak


kompozitler üzerinde depolanan polianilin miktarı hesaplandı.

Pamuk için;
W= 126.9 g
W0= 65.2 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (126.9 – 65.2)/ 65.2 X 100
= % 94
Polyester için;
W= 56.7 g
W0= 41.8 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (56.7 – 41.89)/ 41.8 X 100
= % 35.6

3.3.2.3. PES/PANI (%36,02) ve Co/PANI (%93,24) Kompozit Kumaşlarının


Yüzey Aktif Madde Varlığında Sentezi

Kumaşları iletken polimer ile kaplamak için 2 L hacminde fulard makinesi kullanıldı.
Pamuk ve polyester kumaşları birbirine dikilerek tutturuldu ve kumaşlar bir ucundan
fulard makinesinin silindirlerine sıkıştırıldı. Bu arada 0.5 mol anilin, 2.5g/L Kieralon
ED-B(yüzey aktif madde) ve H2O ile hazırlanan 2 L çözelti ile fulard banyosu
oluşturuldu. Sonra kumaşlar bu fulard makinesinin silindirleri arasından ve fulard
banyosundan geçirildi. Fulard banyosundan çıkan kumaşlar, ayrı olarak 0.2 mol/1L
(20ml) HCl içinde çözündürülmüş 58 g (NH4)2S2O8 ile hazırlanan polimerizasyon
çözeltisinden geçirildi. Kumaşlar polimerizasyon banyosunda renkleri yeşil ve siyaha
dönene kadar bekletildi. Bütün işlemler oda sıcaklığında ve 65% bağıl nem
şartlarında gerçekleştirildi.

58
Polimerizasyon işleminden sonra, elde edilen kompozit kumaşlar distile edilmiş su
ile iki kez yıkandı. Bu kumaşlar oda sıcaklığında 65% bağıl nem ortamında 24 saat
bekletilerek kurutuldu.

Polimerizasyon işleminden önce ve sonra kumaşların ağırlıkları kullanılarak


kompozitler üzerinde depolanan polianilin miktarı hesaplandı.
Pamuk için;
W= 251.6 g
W0= 130.2 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (251.6 – 130.2)/ 130.2 X 100
= %93.24
Poliester için;

W= 72.5 g
W0= 53.3 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (72.5 – 53.3)/ 53.3 X 100
= % 36.02

3.3.3. Anilin Çözeltisine AgNO3 Eklenerek Ham Pamuk ve Boyanmış Pamuklu


Kumaşa Muamele Edilmesi

Bu prosesin amacı; elde edilecek kompozit kumaşın iletkenliğini arttırmakdı. Bu


yüzden hazırlanan anilin çözeltisine Gümüş nitrat (AgNO3) eklendi. İlk olarak, 1 mol
anilin/L( 93g), (%15) HNO3 (30 ml.), yüzey aktif madde olarak 5 g/L Emulsionante,
50g/L AgNO3 içeren çözelti hazırlandı. Ham pamuklu kumaş ve boyalı pamuklu
kumaş hazırlanan çözeltinin içinde bulunduğu fulard banyosundan üç kez geçirildi.

Daha sonra, polimerizasyon işlemi için kumaşlar, 58 g/L (NH4)2S2O8 ve 30 ml HNO3


içeren 1L polimerizasyon banyosunda 15 dakika bekletildi.

Bütün prosesler oda sıcaklığında ve %65 bağıl nem içeren ortamda yapıldı.

59
Polimerizasyon işleminden sonra, elde edilen kompozit kumaşlar distile edilmiş su
ile iki kez yıkanmış ve oda sıcaklığında, %65 bağıl nem içeren ortamda 24 saat
kurutuldu.

Polimerizasyon işleminden önce ve sonra kumaşların ağırlıkları kullanılarak


kompozitler üzerinde depolanan polianilin miktarı hesaplandı.

Ham Pamuklu kumaş için;


W= 261.6 g
W0= 141 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (261.6 – 141)/ 141 X 100
= %85.53

Boyanmış Pamuklu Kumaş İçin;


W= 146.6 g
W0= 79.2 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (146.6 – 79.2)/ 79.2 X 100
= %85.10

3.4 İletkenliğin Ölçümü

İletkenlik ölçüm yöntemleri:


1) Dörtlü uç tekniği
2) İki uç tekniği

Bu çalışmada bu tekniklerden iki uç tekniği kullanıldı (Şekil 25). Bu teknikde


elektrotların ve örneğin boyutları önemlidir. Örneğin direnci ve iletkenliği arasındaki
ilişki aşağıdaki denklemde verilmektedir.

Rs= Rx l / A S=l/Q

60
Eşitlikteki R ohm cm cinsinden örneğin spesifik direncini, l örnek üzerine
sabitleştirilen iki elektrot arasındaki uzaklığı, A kalınlığı, S ise ohm-1cm-1 cinsinden
iletkenliği göstermektedir.

Şekil 3.4. İki Uç Tekniği İle İletkenlik Ölçümü

61
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA

4.1. Çözeltilerde Kullanılan Mol Oranı Artışlarına Göre Pamuk ve Poliester


Kumaşlar Üzerinde Depolanan Anilin Yüzdeleri Değişiminin İncelenmesi

Şekil 4.1. çözeltilerdeki anilin mol oranı arttırıldığı zaman pamuk ve poliester
kompozit kumaşlar üzerinde depolanan anilin çözeltisi yüzdeleri değişimini
göstermektedir.

Çözeltilerdeki anilin mol oranı arttırıldığında ve kullanılan yüzey aktif madde oranı
maksimum düzeye (1 mol) çıkarıldığında kompozit kumaşlar üzerindeki depolanan
çözelti miktarının da maksimum düzeye çıktığı açıkça görülmektedir.

Ayrıca kullanılan kumaşların kimyasal yapılarından dolayı, pamuklu kumaşın anilin


çözeltisi absorbsiyon oranının poliester kumaştan daha yüksek olduğu tespit
edilmiştir. Fakat her iki kumaşta da depolanan anilin oranı artış eğiliminin paralel
olduğu görülmektedir.

Kesinlikle, yüzey aktif madde anilin çözeltisi absorbsiyonunu etkilemektedir. Eğer 1


mol anilin içeren çözeltide yüzey aktif madde kullanıldığında, depolanan anilin
yüzdesinin pamuklu kumaşta 99,39’dan 118,43’e, poliester kumaşta 39,02’den
42,26’ya çıktığı görülmüştür (Şekil 4.1).

62
Şekil 4.1. Çözeltilerdeki anilin mol oranları arttırıldığı zaman pamuk ve poliester
kumaşlar üzerinde depolanan anilin oranları yüzdelerinin değişimi.

4.2 AgNO3 Çözeltisi Kullanılarak Elde Edilen Pamuklu Kompozit


Kumaşlardaki Çözelti Yüzdelerinin İncelenmesi Ve İletkenliğe Etkisi

Şekil 4.2’ de pamuklu kumaş üzerinde, aynı oranlarda hazırlanan iki ayrı
AgNO3/anilin ve anilin çözeltilerinin depolanma oranlarını göstermektedir. Her iki
çözeltide de 1 mol anilin kullanılmıştır. AgNO3/anilin çözeltisi 50 g/L AgNO3
içermektedir.

Polimerizasyon işleminden önce ve sonra kumaşların ağırlıkları kullanılarak


kompozitler üzerinde depolanan polianilin miktarı hesaplanmıştır.

Pamuklu kumaş üzerinde anilin çözeltisi absorbsiyon oranının AgNO3/anilin


çözeltisi absorbsiyon oranından daha yüksek olduğu görülmüştür (Şekil 4.2).
Depolanan anilin çözeltisi oranı % 99,39 iken, depolanan AgNO3/anilin çözeltisi
oranı %85,53’tür. Bunun nedeni; anilin çözeltisinde kullanılan AgNO3’ün bir

63
kısmının çözünmemesinden dolayı kumaşın çözeltinin tamamını absorbe etmesi
mümkün değildir.

Şekil 4.2. Aynı oranlarda anilin kullanılarak AgNO3/anilin ve anilin çözeltilerinin


pamuklu kumaş üzerinde depolanma yüzdeleri (Deneyler 22 0C ve %65 relatif rutubet
içeren ortamda yapılmıştır.)

Çizelge 4.1. PANI/AgNO3/Co ve Aniline/ Co Kompozit Kumaşlarının Depoladığı


Çözelti Miktarı ve İletkenliklerinin Kıyaslanması

Kullanılan Kumaş Yüzey


Depolanan
Kompozit Anilin Mol Elektrisel
Çözelti Miktarı
tabakaları Oranları Dirençleri
(%)
(Mol/L) Ohm/cm

Anilin/AgNO3/Pamuk 1 85,53 15 x 105

Anilin/Pamuk 1 99,39 15 x 103

64
Çizelge 4.1’ de Aniline/AgNO3/cotton kompoziti and Aniline/ cotton kompozitinin 1
mol anilin kullanılarak hazırlanmış çözeltileri absorbe etme oranı ve iletkenlik
oranlarını göstermektedir.

4.3. Pamuklu Kumaşlar Üzerinde Depolanan Anilin/AgNO3 Çözeltisi Ve Diğer


Anilin Çözeltilerinin Yüzdelerinin İncelenmesi

Şekil 4.3. Pamuklu Kumaş üzerinde Anilin Çözeltilerinin Absorbsiyon Oranları

Şekil 4.3’ de çözeltilerdeki anilin oranı ne kadar arttırılırsa arttırılsın depolanan


anilin oranının belli bir noktada sabit kaldığını göstermiştir.

Ayrıca depolanan çözelti oranı ne kadar çok olursa kumaşın iletkenliği de o kadar
artmaktadır (Şekil 4.4).

Anilin/AgNO3/Pamuk kompozitinin anilin ve HNO3 çözeltisi içinde düşük AgNO3


çözünürlüğünden dolayı depoladığı çözelti miktarı daha düşük ve elektriksel
direncinin daha yüksek olduğu açıkça görülmektedir.

65
4.4. Elde Edilen Kompozit Kumaşlara Göre Elektriksel Direncin ve Depolanan
Anilin Yüzdelerinin Değişimi ve Kıyaslanması

Şekil 4.4. PANI/AgNO3/Co ve PANI/Co kompozit kumaşlarının elektriksel


dirençleri ve % depolanan anilin çözeltisi değişimi

Bu yüzden pamuk üzerine anilin çözeltisinin daha homojen dağıldığı


düşünülmektedir. Fakat pamuğun SEM görüntülerine bakıldığında bu dağılımın
düşünüldüğü kadar homojen olmadığı görülmüştür (Şekil 4.5-6). Anilin
partiküllerinin pamuklu kumaş üzerine yalnızca homojen olmayan bir şekilde
tutunduğu ve anilin partiküllerinin sürekli bir noktada toplandığı görülmektedir. Bu
durumun polimerizasyondan sonraki yıkama prosesinin yanlış olmasından
kaynaklandığı düşünülmektedir.

Kumaşların elektriksel dirençleri ölçüldüğünde, numunelerin büyük çoğunluğunun


çok yüksek değerlere sahip olup cihazın sınır maksimum sınır değeri 20 megaohm’u
geçtiği tespit edilmiştir.

Anilin/AgNO3/Pamuk ve Anilin/Pamuk kompozitleri dışında diğer bütün elde edilen


kompozitlerin iletkenlik değerlerinin oldukça düşük olduğu görülmüştür.

66
4.5. SEM Görüntülerinin İncelenmesi

Yıkama prosesinden önce ve sonra, kompozit kumaşların SEM görüntüleri


incelendiğinde pamuklu kompozit kumaşının yüzeyinde poliesterden daha fazla
anilin partiküllerine rastlanmıştır. Buna rağmen pamuklu kumaşlarda direncin çok
yüksek çıkmasının sebebi anilin partiküllerinin yüzeye yerleşiminin oldukça
düzensiz ve dağınık olmasından kaynaklanmaktadır. (Şekil 4.5-6).

Şekil 4.5. Yüzey Aktif Madde Kullanılmaksızın elde edilen PANI/Co Kompozit
Kumaşının SEM Görüntüsü,2000x

67
Şekil 4.6. Yüzey aktif madde kullanılarak elde edilen PANI/Co kompozit kumaşının
SEM görüntüsü,2000x

Pamuğun tam tersine poliester kumaş yüzeyi üzerinde anilinin yerleşimi çok daha
düzgün ve pürüzsüzdür. Fakat aynı zamanda iletkenlikleri de çok düşüktür bunun
nedeni pamuk da olduğu gibi anilin partiküllerinin yerleşiminin sürekli değil de
noktasal olmasıdır(Şekil 4.7.).

Kompozit kumaş üzerinde kalan polimerizasyon karışımından uzaklaştırmak için


kullanılan distile edilmiş su kullanılmaktadır ve bu kullanılan su anilin göçünü
negatif bir şekilde etkilemektedir.

68
Şekil 4.7. Yüzey Aktif Madde Kullanılarak Elde Edilen PANI/PES Kompozit
Kumaşının SEM Görüntüleri, a) 2000x b) 1000x

69
a

Şekil 4.8. Yüzey aktif madde kullanılarak elde edilmiş AgNO3 /PANI/Co
kompozit kumaşının SEM görüntüleri.a)1000x, b) 2000x

70
Yapılan deneylerin sonucunda; iletken pamuklu kompozit kumaş elde edilmiştir.
polianilin/AgNO3/Pamuk kompozit kumaşının elektriksel direnci 15 x 105 ohm/cm
ve Polianilin/Pamuk kompozit kumaşınınki ise 15 x 103 ohm/cm’dir. Elde edilen bu
kompozit kumaşlar antistatik ve iletken kumaş kullanılan koruyucu giysi üretiminde
kullanılabilir.

4.6 Yıkama Testleri

Anilin Gümüş / Anilin


Numuneleri Numuneleri
Anilin Numuneleri Gümüş/Anilin Numuneleri
Yıkama Yıkama
Sonuçları Sonuçları

1.
3 3-4
Yıkama

5.
2 2
Yıkama

10.
1-2 1-2
Yıkama

Şekil 4.9. Yıkama Sonrasındaki Kompozit Kumaşların Renk Değişimleri

1. yıkamadan sonra kumaşların renklerinde çok fazla değişim görülmemiştir. Fakat 5.


ve 10. yıkamadan sonra renklerindeki solmanın oldukça fazla olduğu gözlenmiştir

71
(Şekil 4.9). 1. yıkamadan sonraki yıkama sonucu 3- 4 iken 10. yıkamadan sonra bu
oran 1-2 ‘e kadar düşmüştür.

72
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Elde edilen sonuçlar kimyasal polimerizasyon ile iletken PANI/Pamuk ve


PANI/AgNO3/Pamuk kompozit kumaşlarının elde edilebildiğini göstermiştir. PANI
ve Gümüş Nitrat’ın iletkenliği ile pamuğun fiziksel, kimyasal ve mekanik özellikleri
birleşmesinin antistatik kompozit kumaş üretimi için oldukça önemli olacağı
düşünülmektedir.

Kompozit kumaşın iletkenliğinin artışı çözeltilerdeki anilin oranının artışına ve


çözeltinin absorbe oranına bağlıdır. Pamuklu kumaş üzerinde depolanan PANI
miktarı yüzey aktif madde kullanılarak % 118. 43 oranına kadar yükselmiştir.
PANI/Pamuk kompozit kumaşının elektriksel direnci 15 X 103 ohm/cm,
PANI/AgNO3/Pamuk kompozit kumaşının elektriksel direnci ise 15 X 105 ohm/cm
olarak bulunmuştur. Elde edilen bu değerler polimerizasyon yöntemi ile elde edilen
iletken kompozit kumaş üretimi için oldukça iyi düzeydedir.

Polimerizasyon prosesinden önce ve sonra HCl, AgNO3, FeCl3 gibi kullanılan


kimyasalların konsantrasyonlarının ve yıkama proseslerinin elektriksel yüzey
direncini ve absorbe edilen çözelti yüzdesini etkilediği gözlenmiştir ve tartışılmıştır.

Yıkama prosesinden sonra, kompozit kumaşların SEM görüntüleri yorumlanmıştır.

Anilin/AgNO3/Pamuk kompozitinin anilin ve HNO3 çözeltisi içinde düşük AgNO3


çözünürlüğünden dolayı depoladığı çözelti miktarı daha düşük ve elektriksel
direncinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Buna rağmen, PANI/Pamuk kompozit
kumaşı üzerinde AgNO3’ün iletkenliğe olumlu etkileri olduğu tespit edilmiştir.

Polimerizasyon işleminden sonra bütün kompozit kumaşlarının renkleri siyah ya da


yeşile dönmesine yani polimerizasyonun tam anlamıyla gerçekleşmesine rağmen
elde edilen kompozit kumaşların çoğunun yalıtkan olduğu görülmüştür. Bu yüzden
farklı oranlarda kimyasallar kullanılarak farklı polimerizasyon metodu ya da farklı
yıkama tekniklerinin denenmesi gerekmektedir.

73
Kumaşların elektriksel dirençleri ölçüldüğünde, numunelerin büyük çoğunluğunun
çok yüksek değerlere sahip olup cihazın sınır maksimum sınır değeri 20 megaohm’u
geçtiği tespit edilmiştir. Fakat PANI/Pamuk ve PANI/AgNO3/Pamuk kompozit
kumaşlarının elektriksel iletkenliklerinin şimdiye kadar bulunan değerler göz önüne
alındığında oldukça iyi değerler olduğu tespit edilmiştir.

Ayrıca yıkamaların elektrik iletkenliğini olumsuz etkilediği ve yıkamalardan sonra


kompozit kumaşların iletken sınıfına girmediği ölçülerek tespit edilmiştir.

Yıkamadan sonra ve iletkenlik sonuçlarına bakıldığında polianilin’in pamuk ya da


polyester ile kimyasal bağ yapmadığı ve sadece kumaşların yüzeyine fiziksel olarak
tutunduğu tespit edilmiştir. Bu yüzden elde edilen kompozit kumaşların tek
kullanımlık antistatik teknik tekstil ürünleri için daha uygun olabileceği
düşünülmektedir.

74
6. KAYNAKLAR

Berkalp, Ö.B., 2003, Yapı Sektöründe Tekstillerin Kullanımı, Uluslararası


Nonwoven-Teknik Tekstil Teknoloji Dergisi, Sayı 3

Berkalp, Ö.B ve Sadıkoğlu, T., 2003, Akıllı Giysiler, “Uluslararası Nonwoven-


Teknik Tekstil Teknoloji Dergisi”, Mart 2003

Borges, R., Diaz, J., Comacho, M., Machado, J.D., 2005, A Simple Way To Build A
Grinder For Carbon-Fibre Electrodes For Amperometry or Voltmetry,
Springer-Verlog, Spain

Bowman, D., Mattes, D.R., 2005, Conductive Fibre Prepared From Ultra-High
Molecular Weight Polyaniline For Smart Fabric and Interactive Textile
Applications. Synthetic Metals, s154, 29-32, USA

Brady, S.,Lau, K.T., Megill, W., Wallace, G.,Diamond, D., 2005, The Development
and Characterisation of Conducting Polymeric-based Sensing Devices,
Synthetic Metals, 154, s.25-28, Australia

Cao, Y., Andreatta, A., Heeger, A.J., and Smith, P., 1989, Influence of chemical
polimerization conditions on the properties of polyaniline, Polymer,30,s
2305-2311

Choi, S., Jiang, Z., 2006, A novel wearable sensor device with conductive fabric and
PVDF film for monitoring cardiorespiratory signals, Sensors and Actuators,
128, s317-326, Japan

Cihaner, A., 2004, Electrochemical Synthesis of crowned Conducting Polymers:


Nature of radical cations In Polimerization and Mechanism of Conductivity,
Philosopy in chem.edu., June 2004

75
Cooley, A.C., Dagon, T.J., 1976, J Appl Photogr, Eng, 2(1),36–41

Cooley, A.C., 1993, Imaging Sci Technol,37(4),374–9

Chen, H., Lee, K., Lin, J.,(2004). Electromagnetic and eletrostatic shielding
properties of co-weaving- knitting fabric reinforced composites. Chinese
Culture Univ. Taiwan

Cheng, T.B., Cheng, T.W., Lee, K.C., Ueng, T.H., Hsing, W.H., 2003, Effects Of
Yarn Constitutions and Fabric Specifications On Electrical Properties Of
Hybrid Woven Fabrics, Elsevier Ltd, Taiwan

Cox, M, Pichugin, A.A., El-Shafey, EI., Appleton, Q., 2005, Hydrometallurgy, ,


78:137–44

Kang, E.T, Ting, YP, Neoh, KG, Tan, KL. Polymer 1993, 34, 4994–6

Dayıoğlu, H., Canbaz Karakaş, H., 2007, Elyaf Bilgisi, Ekim,Turkey

Das, N.C., Chalci, T.K., Khastgir, D., 2002, Effect of Processing Parameters,
Applied Pressure and Temperature on the Elektrical Resistivity of Rubber-
based Conductive Composites, Elsevier Science, India

Dall’Acqua, L., Tonin, C., Peila, R., Ferrero, F., Catellani, M., 2004, Performances
And Properties Of Intrinsic Conductive Cellulose-Polypyrrole Textiles,
Synthetic Metals, 146, s213-221, Italy

Diaz, A.F., Castillo, J.I., Logan, J.A. and Lee, W.Y., 1981, Elektrochemistry of
conducting polypyrrole films, J. Electroanal.Chem., 129, s115-132

Diaz, A.F., Castillo, J.I., Logan, J. A., Lee, W.J., 1981, Electroanal. Chem., 129,115

76
Diaz, A.F., Bargon, J., 1986, In Handbook of Conducting Polymers, Vol. 1,
Skotheim, T. A., Ed., Marcel Dekker, New York , 82

Ding, J, Price, W.E., Ralph, S.F., Wallace, G.G., 2004, Polym Int, 53, 681–7

Gaier, J.R., Vandenberg, Y., Berkebile, S., Stueben, H., Balagadde, F., 2003, The
Electrical and thermal conducting of woven pristine and intercalated graphite
fiber-poymer composites, Carbon, 41, s2187-2193, USA

Gabe, D.R., Wilcox, G.D., Gonzalez-Garcia, J., Walsh, F.C..J., 1998, Appl
Electrochem, 28, s759–780.

Gök, A., 2002, Sübstitüe Polianilin/Polifuran İletken Kompozitlerinin Sentezi Ve


Karakterizasyonu, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü

Hakansson, E., Kaynak, A. Lin, T., Nahavandi, S., Jones, T., Hu, E., 2004,
Characterisation of conducting polymer coated synthetic fabric for heat
generation, Synthetic Metals, 144, s21-28, Australia

Hakansson, E., Kaynak, A., Lin, T., Nahavandi, S., Jones, T., Hu, E., 2004, Synthetic
Metals, 144, s21–28

Hakansson, E., Amiet, A., Kaynak, A., 2006, Elektromagnetic Shielding Properties
of Polypyrrole/polyester Composites in the 1-18 Ghz Frequency range,
Synthetic Metals, 156, s917-925, Australia

Harlin, A., Nousıaınen, P., Puolakka, A., Pelto, J., Sarlin, J., 2005, Development Of
Polyester And Polyamide Conductive Fibre, Journal Of Material Science, 40,
s5365-5371, Findland

77
Hyodo, K., Omae, M. And Kagami, Y., 1991, Effect of the polymer electrolyte on
the electrochemical polymerization of aniline, Electrochimica Acta, 36, s87-
91

Ivanov, S., Tsakova, V., 2005, Electrochim Acta, 50, 5616

Jamal, M., Sarac, A.S., Magner, E., 2003, Conductive Copolymer-Modified Carbon
Fibre Microelectrodes Electrode Characterisation And Electrochemical
Detection Of P-aminophanol, Sensor and Actuators, B97, s59-66, Ireland

Kalliohaka, T., Paasi, J., Lemaire, P., 2005, Forced corona method fort he evaluation
of fabrics with conductive fibre, Journal of Electrostatics, 63, s583-588,
Belgium

Kutanis, S. 2002, Poli(Etilen Teraftalat) Dokumalar Üzerine Anilinin Kimyasal


Polimerizasyonu, Ankara Üniversitesi, 120914

Kittel, C. 1986, Polarons. Introduction solid state physics, 6 th edition, s193-214

Subianto, S., Will, G.D., Kokot, J., 2005, Electropolymerization of Pyrrole on Cotton
Fabrics, InternationalJournal of Polymeric Materials, 54, s141-150, Australia

Kang, T.S., Lee, S.W., Joo, J., Lee, J.Y., 2005, Electrically conducting Polypyrrole
fibers spun by electrospinning, Synthetic Metals, 153, s61-64, Korea

Kang, S.T., Lee, S.W., Joo, J., Lee, J.Y., 2006, Electrically Conducting polypyrrole
fibers Spun By Electrospinning

Kim, B., Koncar, V., Devaux, E., Dufour, C., Villaer, P., 2004, Electrical and
morphological properties of PP and PET conductive polymer fibers,
Synthetic Metals, 146, s167-174, France

78
Koncar, V., Kim, B., Nebor, E.B., Joppin, X., 2004, FICC ( Floatable Intelligent and
Communicative Clothing) Project- conductive fibers development

Kuramoto, N., and Tomita, A., 1997, Aqueous polyaniline suspensions Chemical
oxidative polymerization of dodecylebenzene-sulfonic acid aniline salt,
Polymer, 38(12), s3055-3058

Kutanis, S., Karakısla, M., Akbulut, U., Sacak, M., 2006, Composites, Part A 38, s
609– 614

Lebedev, M.Y., Lauritzen, M.V., Curzon, A.E., Holdcroft, S., 1998, Chem. Mater.,
10,156

Lekpittaya, P., Yanumet, N., Grady, B.P.,O’rear, E.A., 2004, Journal of Applied
Polymer Science,Vol. 92, s2629–2636

MacDiarmid, A.G., Yang, L.S., Huang, W.S. Humphry, B.D., 1987, Polyaniline:
Electrochemistry and application to rechargeable batteries, Synth. Met., 18,
s393-398

Machide, S., Miyata, S. and Techagumpuch, A., 1989, Chemical synthesis of highly
electrically conductive polypirole, Synth. Met., 31, s311-318

McQuade, D.T., Pullen, A. E., Swager, T. M., 2000, Chem. Rev., 100, 2537

Mousavi, Z., Bobacka, J., Ivaska, A. 2005, Electroanalysis, 17, 1609

Mousavi, Z.J., Bobacka, A., Lewenstam, A., Ivaska, J., 2006, Electroanal.Chem., 593
219

Oh, K.W., Hong, K.H., Kim, S.H., 1999, Journal of Applied Polymer Science, Vol.
74, s2094- 2101,

79
Paasi, J., Nurmi, S., Kalliohaka, T., Coletti, G., Guastavino, F., Fast, L., Nilsson, A.,
Lemaire, P., Laperre, J., Vogel, C., Hoase, J., Peltonicmi, T.,Reina, G.,
Barjesson, A., Smallwood, J., 2003, Elektrostatic testing of ESD-protection
clothing for electronics Industry, Elektrostatics Conference,UK

Pałys, B.JM., Skompska, K., Jackowska, J., 1997, Electroanal. Chem. 433, 41

Pron, A., Genoud, F., Menardo, C. and Nechtschein, M. 1988, The effect of the
oxidantion conditions on the chemical polimerization of polyaniline,
Synth.Met., 24, s193-201

Saçak,M., 2002, Polimer kimyası, Gazi büro kitabevi, ISBN No:975- 8640-27-5

Savic, M., Cascalheira, A.C., Abrantes, L.M., Stewart, D.L., Daley, J.C., Stephens
RL editors., 2000, Fourth international symposium on recycling of metals and
engineered materials, Warrendale, The Minerals, Metals and Materials
Society,723, Pennsylvania

Shirakawa, H.,Louis,E.M., Macdiarmid, A.G., Chiang, C.K. ve Heeger, A.J. 1977

Subianto, S., Will, G.D., Kokot, S., 2005, Electropolmerization of Pyrrole on Cotton
Fabrics

Subianto, S., Will, G.D., Kokot, S., 2005, International Journal of polymeric
Materials, 54, s141-150

Thaıpalus, R., Harmia, T., Friedrich, K., 1999, Short fibre reinforced PP/PANI-
complex blends and their mechanical and electrical properties, Applied
Composite Materials, 6, s167-184

80
Tappura, K., Nurmi, S., 2002, Computational modeling of charge dissipation of
fabrics containing conductive fibers, Journal of Electrostatics, 58, s117-133

Toshima, N. And Hara, S., 1995, Direct synthesis of conducting polymers from
monomers, prog., Polimer Science,20, s155-183

Walsh, F.C., Saunders D.E., 1983, J Photogr Sci, 31(1), s35–42

Wallace, G.G., Spinks, G.M., Teasdale, P., 1997, Conductive Electroactive


Polymers, Technomıc Publishing Company, Inc. s110-120

Wang, B., Tang, J. and Wang, F. 1986, The effect of anions of supporting electrolyte
on the electrochemical polymerization of aniline and properties of
polyaniline, Synth.Met., 13; s329-334

Varış, S., 2006, Synthesis of electrochromic properties of conducting polimers of 1-


(4-nıtrophenyl)-2,5-dı(2- thıenyl)-1H-Pyrrole and in their use electrochromic
devices, M.S.c. Department of Chemistry

Zhang, H., Tao, X., Yu, T., Wang, S., 2005, Conductive knitted fabric as large-strain
gauge under high temperature, Sensors and Actuators, A 126, s129-140.

Zhou, J., Mankman, A.P., 2003, Optically Anisotropic Films and Fibres from
Conductive Polyaniline Solution, Elsevier Science, UK.

Zhang, A.Q., Cui, J.Y., Lee, F.C., Loh, J., 1995, Electrochem. Soc., 142 , 1097.

81
ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Ayşe Selcen Adamhasan

Doğum Yeri ve Yılı : Adana, 1983

Medeni Hali : Bekar

Yabancı Dili : İngilizce, İspanyolca

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)

Lise : Sabancı Anadolu Tekstil Teknik Lisesi

Lisans : Marmara Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Tekstil


Öğretmenliği, 2000-2004

Yüksek Lisans : Süleyman Demirel Üniversitesi, Tekstil Mühendisliği, 2008

82

You might also like