Professional Documents
Culture Documents
ONAY
Bu tez .../.../200 tarihinde yapılan tez savunma sınavı sonucunda, yukarıdaki jüri üyeleri
tarafından kabul edilmiştir.
...../...../20...
Enstitü Müdürü
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………..... i
ÖZET……………………………………………………………………………… iv
ABSTRACT………………………………………………………………………. vi
TEŞEKKÜR………………………………………………………………………. viii
SİMGELER VE KISALTMALAR ………………………………………………. ix
ŞEKİL DİZİNİ ……………………………………………………………………. x
ÇİZELGE DİZİNİ…………………………………..……………………………. xii
1. GİRİŞ…………………………………..……………………………………….. 1
2. KURAMSAL TEMELLER…………………………………..………………… 4
2.1. Teknik Tekstiller…………………………………..………………………….. 4
2.2. Liflerin Elektrik İletkenliği Ve Lif Sürtünmesi………………………………. 5
2.3. İletken Polimerler…………………………………..………………………… 6
2.4. Polimerlerde Elektriksel İletkenlik…………………………………..……….. 8
2.5. Polimerlerde İyonik İletkenlik………………………………………………... 8
2.6. Polimerlerde Elektronik İletkenlik…………………………………………… 9
2.6.1. Band Kuramı ve İletkenlik Mekanizması…………………………………... 9
2.6.2. İletken Polimer Oluşturmada Doping İşlemi……………………………….. 12
2.6.3. Atlama (hopping) olayı……………………………………………………... 15
2.7. İletken Polimerlerin Sentezi………………………………………………….. 16
2.7.1. Kimyasal Yöntem…………………………………………………………... 16
2.7.2. Elektriksel Yöntem…………………………………………………………. 17
2.8. Polianilinin Sentezi…………………………………………………………… 18
2.8.1 Kimyasal Polimerleşme……………………………………………………... 19
2.9. Polianilinin Elektrokimyası…………………………………………………... 21
2.10. Polianilinin Mekanik Özellikleri……………………………………………. 23
2.11. Polianilinin Çözünürlük ve İşlenebilirlik Özellikleri……………………….. 23
2.12. İletken Kumaş Üretiminde Kullanılan Yöntemler…………………………... 24
2.12.1 Elektrik Akımını İleten Lifler……………………………………………… 24
2.12.2. Elektrospining Metodu ile Elektriksel Olarak İletken Polypirol Liflerinin
i
.
Üretimi………………………………………………………..................... 27
2.12.3. Bakır ve Gümüş İyonları İle Elde Edilen İplikler…………………………. 28
2.13. Pamuklu Kumaşa İletken Polimerleri Kaplama yöntemleri ile İlgili
Çalışmalar…………………………………………………………………. 33
2.14. Pamuk Lifinin Özellikleri…………………………………………………… 35
2.15. Poli(etilen Teraftalat) Lifinin Özellikleri……………………………………. 43
2.16. Antistatiklik nedir?.......................................................................................... 47
2.16.1 Elektrik Yükü……………………………………………………………… 47
2.16.2 Statik Elektriğin Meydana Gelişi…………………………………………... 48
2.16.3. Antistatik Ürünlerin Tekstilde Kullanım Alanları………………………… 50
3.MATERYAL VE YÖNTEM……………………………………………………. 53
3.1 Kimyasallar……………………………………………………………………. 53
3.2 Aletler Ve Cihazlar……………………………………………………………. 53
3.3.İletken Poliester/Polianilin (PES/PANI) ve Pamuk/ Polianilin (Co/PANI)
Kompozit Kumaşlarının Üretimi………………………………………….. 55
3.3.1.PES/PANI ve Co/PANI Kompozit Kumaşlarının Yüzey Aktif Madde
Kullanılmadan Üretimi……………………………………………………. 55
3.3.2. Farklı Yüzdelerde PANI İçeren PES/PANI ve Co/PANI Kompozit
Kumaşlarının Yüzey Aktif Madde Varlığında Üretimi…………………… 56
3.3.2.1.PES/PANI (%42,26) ve Co/PANI (%118.43) Kompozit Kumaşlarının
Yüzey Aktif Madde Varlığında Sentezi…………………………………... 56
3.3.2.2.PES/PANI (%35,6) ve Co/PANI (%94) Kompozit Kumaşlarının Yüzey
Aktif Madde Varlığında Sentezi…………………………………………... 57
3.3.2.3.PES/PANI (%36,02) ve Co/PANI (%93,24) Kompozit Kumaşlarının
Yüzey Aktif Madde Varlığında Sentezi…………………………………... 58
3.3.3 Anilin çözeltisine AgNO3 eklenerek ham pamuk ve boyanmış pamuklu
kumaşa muamele edilmesi………………………………………………… 59
3.4 İletkenliğin Ölçümü…………………………………………………………... 60
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA………………………………... 62
4.1.Çözeltilerde Kullanılan Mol Oranı Artışlarına Göre Pamuk ve Polyester 62
ii
Kumaşlar Üzerinde Depolanan Anilin Yüzdeleri Değişiminin İncelenmesi
4.2.AgNO3 Çözeltisi Kullanılarak Elde Edilen Pamuklu Kompozit Kumaşlardaki
Çözelti Yüzdelerinin İncelenmesi Ve İletkenliğe Etkisi……………...…... 63
4.3.Pamuklu Kumaşlar Üzerinde Depolanan Anilin/AgNO3 Çözeltisi Ve Diğer
Anilin Çözeltilerinin Yüzdelerinin İncelenmesi…………………………. 65
4.4.Elde Edilen Kompozit Kumaşlara Göre Elektriksel Direncin ve Depolanan
Anilin Yüzdelerinin değişimi ve Kıyaslanması….……………………....... 66
4.5 SEM Görüntülerinin İncelenmesi…………………………………………….. 67
4.6 Yıkama Testleri……………………………………………………………….. 71
5. SONUÇLAR……………………………………………………………………. 73
6. KAYNAKLAR…………………………………………………………………. 75
ÖZGEÇMİŞ……………………………………………………………………….. 82
iii
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
Bunların yanı sıra,yapılan bir deneyde, iletkenlik oranını arttırmak için anilin
çözeltisine AgNO3 eklendi.
Çözeltilerdeki anilin mol oranı arttırıldığında ve kullanılan yüzey aktif madde oranı
maksimum düzeye (1 mol) çıkarıldığında kompozit kumaşlar üzerindeki depolanan
çözelti miktarının da maksimum düzeye çıktığı görüldü. Kumaşların kimyasal
yapılarından dolayı, pamuklu kumaşın anilin çözeltisi absorbsiyon oranının
iv
polyester kumaştan daha yüksek olduğu fakat her iki kumaşta da depolanan anilin
oranı artış eğiliminin paralel olduğu görüldü. Pamuklu kumaş üzerinde anilin
çözeltisi absorbsiyon oranının AgNO3/anilin çözeltisi absorbsiyon oranından daha
yüksek olduğu görüldü.
2008, 82 sayfa
v
ABSTRACT
M.Sc. Thesis
In this study, conductive cotton and polyester composite fabrics were produced by
chemical polimerization of aniline. Changes of conductivities rates were examined
at different aniline rates and stable temperature, humidity. Used fabric samples were
produced in Valencia Politecnic University. Fulard Machine was used for coating
fabrics with conductive polymers.Different tests were tried about coated conductive
polymers fabrics. In tests, Aniline as monomer, (NH4)2S2O8 as oxidant, Kieralon
ED-B as surfactant, HCl as acid were used.
The amount of polyanılıne (PANI) deposited upon the fabrics were calculated by the
use of weights of fabrics before and after the polymerization process.
Washing tests of each composite fabrics were did by use of Linitest washing
machine at 40 0C for 30 minutes acording to ISO 105 C01 standart.
It is clear that the amount of aniline deposited on the fabrics increased, when aniline
mol ratio is increased and it reached a maximum value at ratio of 1mol using
surfactant in aniline solution.
vi
Also ıt can be seen that aniline solution absorbation rates of cotton fabric is higher
than polyester fabric because of chemical structures of fibres of fabrics. But
inclination of increase of deposited aniline rates are paralel on both of fabrics.
2008, 82 pages
vii
TEŞEKKÜR
viii
SİMGELER VE KISALTMALAR
PA Poliasetilen
PPy Polipirol
PANI Polianilin
PTh Politiyofen
CB İletkenlik Bandı
VB Bağ Bandı
Eg Ban Eşik Enerjisi
n Polimer Örgüsündeki Yük Taşıyıcı Sayısı
u Yük Taşıyıcıların Hareket Yetenekleri
CuCl2 Bakır Klorür
AlCl3 Alüminyum Klorür
k Anilin/Oksidant Oranı
nan Anilinin mol sayısı
nox Oksidant Maddesinin Mol Sayısı
ne Alınan Verilen Elektron Sayısı
APS Amonyum Persülfat
DBSA Dodesil Benzen Sülfonik Asit
(NH4)2S2O8 Amonyum Persülfat
HCl Hidroklorik Asit
AgNO3 Gümüş Nitrat
Co Pamuk
PES Poliester
YAM Yüzey Aktif Madde
eV Elektrovolt
ix
ŞEKİLLER DİZİNİ
Sayfa
Şekil 2.1. Yaygın kullanılan bazı iletken polimerlerin kimyasal yapıları………… 7
Şekil 2.2. Metaller, yarı iletkenler ve yalıtkanlar arasındaki farkı gösteren band
Diyagramı…………………………………………………………………. 10
Şekil 2.3.Bazı iletken polimerlerin iletkenliklerinin metal,yarı iletken ve
yalıtkanlarla karşılaştırılması……………………………………………… 11
Şekil 2.4. Doping mekanizmaları…………………………………………………. 13
Şekil 2.5. Polypirol’deki yük dağılımı ve enerji bandlarının görünümü………….. 14
Şekil 2.6. Poliasetilen için polaron ve bipolaron yapıları…………………………. 15
Şekil 2.7. Polianilinin yapısı………………………………………………………. 19
Şekil 2.8. Polimerizasyon İşleminin Aşamaları…………………………………… 20
Şekil 2.9. Anilinin Yükseltgenme Ürünleri……………………………………….. 22
Şekil 2.10. Polyester Lifinin PANI ile Kaplanması ile İletken lif Üretimi……..…. 25
Şekil 2.11. PANI kaplanmış spun ve flament ipliklerin mikroskop altındaki
görüntüsü………………………………………………………………….. 27
Şekil 2.12. Elektrospinning yöntemi ile PPy liflerinin elde edilişinin şematik
gösterimi…………………………………………………………………... 28
Şekil 2.13. Bakır ve Gümüş İle Elde edilen İletken İplikler……………………… 29
Şekil 2.14. Metalize Akrilik Liflerinin Mikroskobik Görüntüsü………………….. 33
Şekil 2.15. Pirolün Pamuklu Kumaş Üzerinde Elektropolimerizasyonu………….. 34
Şekil 2.16. Pamuktaki yüzey dayanımının monomer konsantrasyonuna bağlı
olarak değişimi……………………………………………………………. 42
Şekil 2.17. Monomer ile muamele edilmiş ve edilmemiş pamuklu kumaşların
yüzey dayanımlarının kıyaslanması……………………………………….. 43
Şekil 2.18. Polyesterdeki yüzey dayanımının monomer consantrasyonuna bağlı
olarak değişimi……………………………………………………………. 46
Şekil 2.19. Ayak ile Zemin Arasındaki Statik Yüklenme………………………… 49
Şekil 2.20. Vinylex halı Üzerinde insan vücudunda oluşan statik yüklenme…….. 49
Şekil 2.21. Antistatik Koltuklar…………………………………………………… 52
Şekil 3.1. Fulard Makinesi……………………………….………………………... 53
Şekil 3.2. Tarama Elektron Mikroskobu………………………………………….. 54
x
Şekil 3.3. Yıkama Makinesi………………………………………………………. 55
Şekil 3.4. İletkenliğin Ölçümü…………………………………………………….. 61
Şekil 4.1. Çözeltilerdeki Anilin mol Oranları Arttırıldığı Zaman Pamuk ve
polyester kumaşlar üzerinde depolanan anilin oranları yüzdelerinin
değişimi……………………………………………………………………. 63
Şekil 4.2. Aynı oranlarda anilin kullanılarak AgNO3/anilin ve anilin çözeltilerinin
pamuklu kumaş üzerinde depolanma yüzdeleri………... ………………… 64
Şekil 4.3. Pamuklu Kumaş üzerinde Anilin Çözeltilerinin Absorbsiyon Oranlar… 65
xi
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa
Çizelge 2.1. Son Kullanım Alanlarına Göre Teknik Tekstil Ana Grupları……….. 5
Çizelge 2.2. Bazı iletken polimerlerin iletkenlikleri ve dayanımları……………... 8
Çizelge 2.3. PANI kaplı PET flament ipliklerinin farklı uzunluklardaki
elektriksel dirençleri (ohm)………………….….…………………………. 26
Çizelge 2.4. PANI kaplı PET spun ipliklerinin farklı uzunluklardaki
elektriksel dirençleri (ohm)……… ………………………………….......... 26
Çizelge 2. 5. 0.2 M pirol, 0,01 M p-Toluenesulfonik Asit ile 100 mA’da 2,5
saatte hazırlanan filmin Pamuk Üzerine kaplanmadan önceki ve sonraki
dirençleri…………………………………………………………………... 35
Çizelge 2.6. Bazı Bileşiklerin İhtiva Ettikleri Lif ve Primer Çeper Yüzdeleri……. 39
Çizelge 2.7. Elektronik devre elemanlarının bozulma eşik voltajları……………... 50
Çizelge 3.1. Elektrik İletkenliği Kazandırılan Kumaşın Teknik Bilgileri……….... 53
Çizelge 4.1. PANI/AgNO3/Co ve Aniline/ Co Kompozit Kumaşlarının
Depoladığı Çözelti Miktarı ve İletkenliklerinin Kıyaslanması…………... 64
xii
1. GİRİŞ
1
Günümüzde polipirol, polianilin, politiyofen, polifuran, poli(N-vinilkarbazol) gibi
çok sayıda polimerin iletken olduğu bilinmekte; bazılarını toz, süspansiyon, film
veya levhalar halinde ticari üretimi yapılmaktadır. Ana bileşeni polianilin veya
polipirol olan lifler, polipirol ve polianilin kaplı karbon tozları, polipirol ve polianilin
kaplı lifler, karbon lifleri diğer bazı ticari ürünlere örnek olarak verilebilir. İletken
polimerler içerisinde polipirol ve polianilinin özel bir yeri vardır. Yüksek iletkenlik
değerine sahip olmalarından dolayı bu iki polimer organik metal olarak
adlandırılırlar (Saçak, 2002).
İletken polimerler arasında polianilin düşük fiyatı, kolay sentezi, doping seviyesine
bağlı olarak yüksek iletkenliği, çevresel kararlılıkları ve redoks özelliklerinden
dolayı yaygın bir şekilde araştırılmıştır. Bütün bu arzu edilen özelliklerine rağmen,
düşük çözünürlüğü, geleneksel metotlarla zor işlenebilirliği ve düşük mekanik
dayanımı yapılan çalışmaları sınırlamaktadır.
Tekstilde iletken polimerler, elektriksel iletkenliği olan kumaş veya iplik üretiminde,
kompozit malzeme yapımında kullanılmaktadır. İletken kumaş üretiminde; Anilin
monomeri kumaş üzerinde sulu çözeltisinden veya buhar fazından uygun oksidant
kullanılarak polimerize edilebilmektedir.
İletken iplik üretiminde; sıvı haldeki polimerin sentetik iplik elde etme yöntemleri
kullanılarak iplik haline getirilmektedir.
2
değiştirilerek iletkenlik oranındaki değişimler gözlenmiştir. Ayrıca çözeltiye gümüş
nitrat ilave edilerek iletkenliğe olan etkisi incelenmiştir.
3
2. KURAMSAL TEMELLER
4
Çizelge 2.1. Son Kullanım Alanlarına Göre Teknik Tekstil Ana Grupları (Berkalp ve
Sadıkoğlu, 2003).
Özellikle uzay, havacılık, savunma, tıp gibi ileri teknolojinin kullanıldığı alanlarda
kritik role sahip olan teknik tekstiller, günlük yaşamımızda da spor, gezinti ve
eğlence giysileri, döşemeler, mobilyalar, bina ve bina donanımı gibi alanlarda aktif
olarak kullanılır hale gelmiştir. Gelecekte ise teknik tekstillerin insan yaşamında
daha çok yer edineceği ve vazgeçilmez ürünler arasına yerleşeceği beklenmektedir.
5
ipliklerin klavuzlardan geçmesi, liflerde aşınmanın minimum hale getirilmesi ve iyi
bir dökümlülük elde edilmesi için de düşük bir lif sürtünmesi tercih edilir. Liflerin
birbirine ve diğer katı maddelere sürtünmesi yüzey hasarlarına ve hatta lif kopuşuna
yol açabilmektedir.
Tekstil lifleri, bütün elektronların nükleer çekirdeklere bağlı olması veya kovalent
bağlarda paylaşılması nedeniyle, çoğu polimerlere benzer olarak, elektrik izolatörü
olarak davranır. Bağıl rutubet ile bazı tekstil liflerinin iletkenliği büyük ölçüde
artmaktadır. Polimer kimyası ve fiziğindeki gelişmeler, iletken organik polimerlerin
elde edilmesini sağlamıştır.
Lifler başka bir polimer veya metal ile temas ettiğinde veya sadece sürtme sonucu
statik yük oluşumu gerçekleşebilir. Statik elektrik problemi su veya antistatik madde
gibi iletken terbiye maddeleri uygulanarak, ekipmanın topraklanmasıyla atmosferik
rutubeti arttırarak elektriği boşaltma oranını arttırarak veya halılara yerleştirilen
iletken lifler gibi ilaveler yaparak minimum hale getirilmektedir (Dayıoğlu, 2007).
Bu alanda yapılan ilk araştırma poliasetilen üzerine yapılmıştır. Poliasetilen siyah toz
halinde iletken olmayan bir polimerdir. H. Shirakawa, 1974 yılında Zigler-Natta
katalizörü kullanarak yeterince iletken olmayan gümüş renginde poliasetilen filmler
hazırlamıştır.1977 yılında, H. Shirakawa, A.J. Hegeer ve A.G. Macdiarmid çalışmayı
daha ilerleterek bu filmleri iyot, klor ve flor buharına tutarak yükseltgediğinde,
iletkenliğin 109 kat arttığını ve 105 S/cm düzeyine çıktığını gözlemlemişlerdir.
6
Shirakawa,Hegeer ve Macdiarmid bu buluşlarından dolayı 2000 yılı Kimya Nobel
Ödülü’nü almışlardır (Kutanis, 2002).
Şekil 2.1. Yaygın Kullanılan Bazı İletken Polimerlerin Kimyasal Yapıları (Cihaner,
2004)
7
2.4. Polimerlerde Elektriksel İletkenlik
Tuz katyonuyla zayıf bağlar yapabilecek ve elektron verici koordinasyon yerleri olan
polimerler belirli tuzlar içerisinde katı çözücü gibi davranabilmektedir. Burada en
önemli nokta tuzun yeteri kadar iyonlarına ayrılabilmesidir. Eğer bu durum
gerçekleşmez ise; iyonlar yük taşıyıcı olarak görev yapamazlar ve polimer içerisinde
çözünmek yerine sıkı sıkıya bağlı iyon çifti olarak (nötral) kalırlar.
Yalıtkan polimer-tuz sistemleri hem polimeri hem de tuzu çözebilen bir çözücü
kullanılarak hazırlanır. Polimer ve tuz ayrı ayrı çözüldükten sonra çözeltileri
karıştırılır ve düzgün bir yüzeye dökülür. Çözücünün uzaklaşmasıyla geride polimer-
tuz filmi elde edilir. Filmlerin iletkenliği tuz iyonlarının hareketliliğine bağlıdır.
İyonlar, polimer örgüsü içerisinde belli bir hızla uygun elektrotlara
yönlenebilmelidir. Bu nedenle polimer- iyon sistemlerinin hazırlanmasında
8
kullanılacak polimerin yeterince esnek olması ve iyon hareketine izin verebilecek
kadar serbest hacim sağlayabilmesi gerekir. Bu koşulları camsı geçiş sıcaklığı ve
kristalinitesi düşük polimerler karşılar (Kutanis,2002).
Ana zinciri boyunca yapısında konjuge çift bağlar bulunduran polimerler elektronik
iletkenlik gösterebilmektedir. Ancak yüksek düzeyde iletkenlik istenilen durumlarda
polimerin yapısında konjuge çift bağların bulunması yeterli değildir. Polimerin
iletkenliğinin arttırılması için doping işleminden geçirilmesi gerekir. Doping işlemi
sayesinde polimerin yapısına elektronlar verilerek polimer örgüsünde artı yüklü
boşluklar oluşturulur.
Birer elektronu bulunan benzer iki atomun bir araya gelerek oluşturduğu iki atomlu
bir bileşiğin bağ yapmadan önceki ve bağ yaptıktan sonraki enerji düzeyleri farklıdır.
Bunlar, iki elektronun bulunduğu bağ enerji düzeyi (bağ orbitali) ve boş olan antibağ
enerji düzeyidir (antibağ orbitali). Bağ enerji düzeyindeki elektronlar, ısı veya ışık
etkisiyle yeterli enerji alarak daha yüksek enerjili antibağ enerji düzeyine çıkabilirler.
Moleküle her yeni atom katılmasında, molekülün elektronik yapısına yeni bir bağ ve
antibağ enerji düzeyi eklenir.
9
Molekül büyüklüğü arttıkça bağ orbitallerinin sayısı artar ve orbital enerji düzeyleri
arasındaki fark azalır. Bir noktada birbirinden net ayrılmış enerji düzeyleri yerine
sürekli görünümdeki bir enerji bandı oluşur. Bu banda bağ bandı veya Valens bandı
denir. Bağ bandı içerisinde bulunan elektronlar kolayca yerlerini değiştirerek band
içerisinde hareket edebilirler.
Şekil 2.2. Metaller, Yarı İletkenler ve Yalıtkanlar Arasındaki Farkı Gösteren Band
Diyagramı (Cihaner, 2004).
Bağ bandı ve iletkenlik bandı arasındaki aralığa band eşiği(band aralığı), bu aralığın
geçilmesi için gerekli enerjiye ise band eşik enerjisi adı verilir. Band eşik enerjisinin
büyüklüğüne göre meddeler yalıtkan, yarı iletken, iletken olarak gruplandırılırlar.
10
Şekil 2.3. Bazı İletken Polimerlerin İletkenliklerinin Metal, Yarı İletken ve
Yalıtkanlarla Karşılaştırılması (Diaz, 1986).
Yarı iletkenler; yalıtkanlardan daha düşük olan band eşik enerjisinden dolayı ısı ve
ışık etkisiyle serbest elektronlar iletkenlik bandının en düşük enerji düzeyine
geçebilirler. Bu elektronlar iletkenlik bandı içerisinde hareket ederek yük taşıyıcı
işlevi yapar ve zincir boyunca ilerleyerek artı yüklü yöne doğru yönlenir. Bu sırada
bağ bandı içerisinde kalan artı yük boşluğu, polimer zinciri üzerinde elektrona ters
yönde hareket eder. Elektriği bu yolla ileten maddelere intrinsik yarı iletkenler denir.
11
Serbest elektron oluşturma yollarından ikincisi ise; dıştan yapılan bir etkiyle
polimerden elektron almak veya polimere elektron vermektir. İndirgen ya da
yükseltgen kimyasallar veya elektrokimyasal yöntem bu amaçla kullanılabilir (Saçak,
2002).
İletkenler; çoğu metal atomu tek elektrona sahiptir, bir başka komşu metal atomuyla
da kovalent bağ yapmaz. Bu nedenle metallerin bağ bandı kısmen dolu, iletkenlik
bandı ise boştur. Ayrıca elektron hareketi için engel oluşturan bir band eşiği de söz
konusu değildir. Metal elektronları, Valens bandın düşük enerjili orbitallerinde
yüksek olasılıkla bulunurlar ve aynı band içerisinde veya aynı band ile örtüşmüş
iletkenlik bandında geçebilecekleri daha üst enerji düzeyli boş yerler her zaman
vardır. Elektron iletimini kısmen dolu valens ya da iletkenlik bandı üzerinde veya
band eşiği geçişiyle kolayca sağlanır (Saçak, 2002).
Shirakawa ve arkadaşları dop edilmemiş yarı iletken olan poliasetileni dop ederek
iletkenliğini 107 ve 108 kat arttırarak metalik iletkenlerin düzeyine çıkarmışlardır
(Shirakawa, 1977).
Q=nue (2.1)
12
Şekil 2.4. Doping Mekanizmaları (Diaz, 1981)
Örneğin; elektron çekici bir grubun polimerlerden bir elektron uzaklaştırması ile
polimer yükseltgenir ve zincir üzerinde bir radikal katyon oluşur. Eğer radikal katyon
yüksek dopant derişimlerinde anyonların yük perdelemesiyle veya ısı enerjisi
yardımıyla anyon ile bağlanma enerjisini yenebilirse polimer zincirinde hareket
ederek iletkenliğe katkıda bulunur. Bu işlem ‘doping’ olarak adlandırılmaktadır
(Kutanis,2002).
13
Şekil 2.5. Polypiroldeki Yük Dağılımı ve Enerji Bandlarının Görünümü (Mcquade,
2000)
14
Şekil 2.6. Poliasetilen İçin Polaron ve Bipolaron Yapıları (Cihaner, 2004)
Zincirler arası yük transferi ve yük taşıyıcılarının bir molekülden diğerine hareketine
atlama olayı denilmektedir. Polimer zinciri üzerinde indirgenme ve yükseltgenme ile
iyonik halde yüklerin bir molekülden diğerine geçişi atlama olayı ile
açıklanmaktadır.
15
Bu hareketlere bağlı olarak iletkenlik zincir içi ya da zincirler arası etkileşim
durumuna göre tespit edilir.
16
Li kullanıldığında 0,3-500 S/cm arasında değişen iletkenlik gösterdiği görülmüştür
(Toshima, 1995).
Bu yöntemin dezavantajları;
a) Yükseltgenme basamağının kontrol edilememesi
b) Oluşan ürünün saf olmaması
Anilinin elektropolimerizasyon yöntemi ile polimer elde edilmesi için ortamın asidik
olması gerekmektedir. Çünkü anilin yalnızca asidik ortamlarda suda çözünmektedir
ve elektriği iletmektedir.
Polianilin elde edilmesinde en fazla tercih edilen metot potansiyel tarama metodudur.
Bu metotla sulu asidik çözeltide -0,2 ile 0,8 V potansiyel aralığında platin elektrot
kullanılarak polianilin elde edilmiştir (Diaz, 1981).
17
2.8. Polianilinin Sentezi
Polianilin bazı metallerle benzer özelliklere sahip olan iletken bir polimerdir. 1934
de melanin’in bir parçası olan organik formdaki ‘siyah aniline’ olarak bulunmuştur.
Melanin, polianilin etkileşimi ile UV yayılışını düzenleyerek deri koruması dahil
doğada pek çok faydası vardır.1990’ların sonlarında polianilin’in esnek ve faydalı bir
polimer olduğu ve bilgisayar chiplerine kadar pek çok uygulamalarda
kullanılabileceğinin açık olduğu görülmüştür.
Polianilin, bir madde ile (örneğin; hidroklorik asid) kimyasal bir reaksiyon sonucu
aniline moleküllerinin polimerizasyonu ile oluşur. Bu işlem genellikle polianilin
oluşturmak için kimyasalların yavaş bir şekilde karıştılması aniline moleküllerinin
oksidasyonu ile meydana gelir. İstenilen polianilin iletkenliğine bağlı olarak, doping
olarak isimlendirilen prosesde oluşan polimer diğer kimyasallara maruz
bırakılmaktadır. Bu proses ile daha kararlı bir polimer oluşturulur ve akımın düzgün
bir şekilde geçirilmesi sağlanır.
18
Polianilin anilinin asidik ortamda kimyasal ve elektrokimyasal olarak
yükseltgenmesi ile elde edilir.
2.8.1 Kimyasal Polimerleşme
Anilinin yükseltgenmesi ile polimerleşmesi iki elektron yüklü bir reaksiyondur. Eğer
asitteki monomer çözeltisi ve tuzlar polimerleşme başlatılmadan önce ayrı ayrı
soğutulursa en iyi polimer yapısı oluşmaktadır. Polianilinin mavi renkli doplu
olmayan yapısı, polianilinin diğer şekillerini elde etmek için temel yapıdır.
Amonyum persülfat gibi basit tuzlarla, metal iyonlarını (Ce, Fe, Mn, Co) içeren
tuzlardan daha iyi kalitede polimer elde edilmektedir. Yükseltgen tuzun görevi,
ortamda bulunan ürünlerle güçlü bir koordinasyon bağı oluşturmadan, anilin
molekülünden bir proton koparmaktır (Gök, 2002).
19
Şekil 2.8. Polimerizasyon İşleminin Aşamaları (Lekpittaya, 2003)
Polianilinin iletkenliği;
a) Ortamın nemine
b) Ortamın sıcaklığına
c) Polimerdeki su miktarına
20
d) Kullanılan dopanta
e) Monomer üzerindeki fonksiyonel gruplara bağlıdır.
21
Polianilininin elektrokimyası diğer iletken polimerlerden daha karmaşıktır. Mavi-
yeşil-sarı renk dönüşümünü içeren redoks reaksiyonları üç yükseltgen durum
oluşmaktadır.
1) Benzene benzer yapı
2) Benzen ve kinona benzer yapıların karışımı
3) Kinona benzer yapı
22
2.10. Polianilinin Mekanik Özellikleri
Son yapılan çalışmalar birlikte polianilin ile esnekliği iyi olan filmiler elde etmek
mümkün olmuştur. Esnek polianilin filmler elde etmek için Perklorat ve
Tetrafloroborat kullanılmaktadır.
Düşük sıcaklıklarda (-3 ile -5 0C ) kimyasal polimerleşme ile elde edilen polimerlerin
kopma geriliminin yüksek sıcaklıklarda elde edilen polimerlere göre daha yüksek
olduğu görülmüştür.
Yeşil renkli bir toz olarak bilinen polianilinin çözünürlüğü üzerine çok az araştırma
yapılmıştır. Polimer zinciri boyunca pi-elektron dağılımından dolayı tamamen doplu
23
iletken polianilin makromolekülü çözelti ortamında katı ve serttir. Sübstitüe
grupların kullanılması zincirde pi-konfigürasyonunu azaltarak zincirin esnekliğini
arttırmaktadır. Sonuç olarak çözünürlükteki iyileşme elektriksel iletkenlikte
azalmaya neden olmaktadır. Çözünebilir iletken polimerler elde etmek için
polimerleşmeler anilin türevleri ile yapılmaktadır (Gök, 2002).
24
Şekil 2.10. Polyester Lifinin PANI ile Kaplanması ile İletken lif üretimi (Koncar,
2004)
Önce PANI çözeltisi oluşturulur sonra katı lif yüzeyi üstüne PANI çözeltisinin
kaplama işlemi gerçekleştirilir. Son olarak da bu çözelti buharlaştırılarak lif yüzeyi
üstünde PANI film formu kalır.
25
çünkü dokuma örme ve diğer üretim prosesleri ile iletken iplikler tekstil yapılarına
dönüştürülebilmelidir.
Çizelge 2.3. PANI kaplı PET flament ipliklerinin farklı uzunluklardaki elektriksel
dirençleri (ohm) (Koncar, 2004)
Çizelge 2.4. PANI kaplı PET spun ipliklerinin farklı uzunluklardaki elektriksel
dirençleri (ohm) (Koncar, 2004). SD: ölçümlerin standart sapmaları
26
Şekil 2.11. PANI kaplanmış a) spun ve b) flament ipliklerin mikroskop altındaki
görüntüsü (Koncar, 2004)
Elektrospinning, polimer çözeltisi veya eriyiğinin itici bir elektrik gücüne maruz
bırakılması ile mikron veya mikrondan daha küçük çaplarda filament lifler üretilmesi
işlemidir. Bu çalışmada, elektriksel olarak iletken polipirol (PPy) lifinden
elektrospinning tekniği kullanılarak nonwoven yüzey oluşturulmuş ve lifin ve
yüzeyin özellikleri incelenmiştir. İletken çözünür PPy, oksidant olarak amonyum
persülfat(APS) ve dopant kaynağı olarak dodesil benzen sülfonik asit (DBSA)
kullanılarak kimyasal olarak polimerize edilir. PPy ‘nin iletkenliği ve çözünürlüğü
oksidant konsantrasyonu, polmerizasyon sıcaklığı ve zamanı gibi polimerizasyon
şartlarına göre değişebilmektedir. Elektrospinning için uygun konsantrasyondaki PPy
çözeltisi, DBSA bulunan kloroformda PPy’nin çözündürülmesi ile hazırlanır.
Elektrospinning işlemi 30- 45 kV voltajlarda yapılmıştır. Elektrospininng işleminden
sonra oluşan nonwoven yapı, lif üzerinde kalan DBSA’yı uzaklaştırmak için
yıkanmaktadır. PPy liflerinin enine kesitinin dairesel olduğu, düzgün bir yüzeye
27
sahip oldukları ve yaklaşık 3 mikron çapında olduğu görülmüştür. Oluşan nonwoven
yapının elektriksel iletkenliği yaklaşık olarak 0,5 S/cm olduğu görülmüştür. Bu
değerin elektrospinning boyunca meydana gelen moleküler oryantasyondan dolayı
PPy den ve oluşturulan filmlerin iletkenlik değerlerinden biraz daha yüksek bir değer
olduğu görülmüştür.
Şekil 2.12. Elektrospinning yöntemi ile PPy liflerinin elde edilişinin şematik
gösterimi (Kang, 2006)
28
• Bu yöntemlerle liflere hem antistatik özellik hem de antibakteriyel özellik
kazandırılmış olunur.
• Fakat bu yöntemler şu an piyasada her ne kadar kullanılsa da ekolojik
yöntemler değildirler.
Bununla birlikte bu materyaller genelde tekstil kumaşlarının üretimi için diğer tekstil
lifleriyle birlikte işlenebilen lifli tekstil materyallerinin spesifik özelliklerine sahip
değildir. Tekstil kumaşlarının iletkenliğini değiştirme doğrultusundaki ilk yaklaşım
metalik tellerin ve ince metalik bantların kullanımıdır. Metalik teller kumaş yapısı
içerisine ağ gibi örülür ve kumaşa gerekli elektriksel özellikleri kazandırır. Kumaşın
elektrik iletkenliği tel çapı ile kumaş yapısı içindeki tel yoğunluğu sayesinde kontrol
edilir. Metot esas olarak son derece sınırlı esnekliği, artan ağırlığı ve son ürünün
formuyla ilgili problemler tarafından karakterize edilen kumaşların üretimiyle
sonuçlanmaktadır. İstenilen şekilleri oluşturmak için iletken kumaşlardan belirli
desenleri kesmek zorunda kalınırsa örülen tellerin devamlılığı kesileceği için
iletkenlik sabit kalamaz. Bununla birlikte bu metot sonuçta elektromanyetik koruma
gibi özel uygulamalar için uygun iletken kumaşlar sunmaktadır. Tekstil
materyallerinin yalıtıcı halden elektriği ileten hale dönüştürülmesi için çeşitli
29
metotlar bilinmektedir. Çalışmalar nihai kumaş yapısına doğrudan müdahale edilerek
ve liflere herhangi bir ön modifikasyon yapılmaksızın elektriği ileten kumaşların
üretimi için yapılmıştır. Bunların en ilginçleri aşağıdakilerdir:
30
çıkarmaktadır. Sentetiklerden daha sert oldukları ve çekim işleminde gerekli
mekanik elemanların yüzeyine problem olduğu için alışılmış eğirme makineleri
metalik lifleri işleyememektedir. Üretilen materyaller çok az esnektir ve ağırlıkları
fazladır. Yukarıdaki metotların dışında belirli elektriksel özellikleri kazandırmak için
alışılmış sentetik tekstil liflerinin modifikasyonunu hedefleyen çalışmalar vardır. En
önemlilerinden bazıları aşağıdadır (Vassiliadis, Provatidis, Prekas ve Ranguss,
2004).
Liflerin içerisinden elektrik akımının geçmesine müsaade etmek için polimer kütlesi
çoğunlukla karbon veya metal tozu içermektedir. %25 veya daha fazla dolgu
maddesi katıldığında tatmin edici sonuçlar elde edilmiştir. Ne yazık ki bu kadar
büyük iletken partiküllerin bulunması liflerin mekanik özelliklerini çok kuvvetli bir
şekilde etkilemekte ve onların alışılmış tekstil uygulamalarında kullanımını
sınırlamaktadır. Daha teknik antistatik uygulamalarda bunların kullanımını sınırlayan
liflerin koyu bir renge sahip olmalarıdır.
c. Galvanik kaplama:
Lifler bir galvanik işleme tabi tutulur ve bir metal film ile kaplanır. Teorik olarak
kontrol edilebilir sonuçlar verebilmesine rağmen, bu metodun zaten elektriği ileten
liflere ihtiyaç duyması asıl dezavantajıdır. Böylece onun uygulaması esas olarak
karbon ve grafit lifleri ile sınırlıdır.
31
d. Kimyasal kaplama:
Bu metot iyi elektriksel özelliklere sahip elektriği ileten tekstil liflerinin üretimi için
en uygun metotlardan biridir. Bu kimyasal işlem liflerin metal tuzlarını aldığı ve
daha sonra indirgenmesiyle iletken metallerin liflerin üzerinde kaldığı bir banyo
içerisinde liflerin işlenmesi esasına dayanmaktadır. Kimyasal kaplamadan sonra lifler
gerekli elektriksel iletkenliğe ve onların üzerinde homojen metal dağılımına sahip
olduğu için ilave galvanik metalizasyon işlemine tabi tutulabilir. Lifler başlangıçtaki
mekanik özelliklerin çoğunu muhafaza eder ve eğirme prosesinde değişiklikler ve
modifikasyonlar olmaksızın alışılmış tekstil lifleri gibi işlenebilirler. Metodun teknik
karmaşıklığı esas dezavantajıdır. Çok aşamalı işlem gerektirmesi iletken liflerin
maliyetinin nispeten yüksek olmasına yol açar. Her bir aşamadan sonra liflerin
dikkatli bir şekilde yıkanması gerektiği için üretim maliyetini artıran diğer bir faktör
atık suyun işlenmesidir. Son metodun bir alternatifi akrilik liflerinin çekim
aşamasından sonra direkt olarak metalleştirilmesidir. Düzeden sonra direkt olarak
çıkan lifler henüz kuru değildir, hala yaş şartlardadır ve jel özelliklerini
korumaktadır. Bunların açık yapısı maddelerin absorpsiyonu için uygundur. Lifler
metal tuzu banyosuna girerler ve seyreltilmiş tuzları alırlar. Banyo genellikle Nikel
tuzları ve indirgen maddeler içerir. Metal kaplamadan sonra lifler yıkanır ve
gerdirilir. Klasik kimyasal kaplamanın bu alternatifi liflerin modifikasyonu için
gerekli olan işlem aşamalarının azaltır. Metalizasyon sadece bir adımda yapılır. %3-
4’lük metal içeriğiyle özgül elektrik direnci 10-4 Ωm civarına düşmektedir. Bununla
birlikte metal zamanla özgül direnci artıran oksidasyon ve materyalin korozyonuna
karşı duyarlıdır. Mesela nemli ortam gibi ekstrem durumlarda liflerin elektro
iletkenlik özellikleri kaybolabilir. Galvanik işlem bu problemin çözülmesini sağlar.
Banyo içerisindeki 10 dakikalık bir duruş liflerin metal içeriğini %15 civarına
yükseltir. Metalize akrilik lifleri tow formunda üretilmektedir. Bunlar ştapel lif
uzunluğuna getirmek için kesilmektedir. Ştapel metalize akrilik lifleri iplik ve
kumaşa daha iyi dönüştürülebilmektedir. Şekil 14 elektriği ileten metalize akrilik lif
bandının mikroskop altındaki resmini göstermektedir. Liflerin metalik yüzeyi gelen
ışığı yoğun bir şekilde yansıttığı için parlaktır (Vassiliadis, Provatidis, Prekas ve
Ranguss, 2004).
32
Şekil 2.14. Metalize Akrilik Liflerinin Mikroskobik Görüntüsü (Vassiliadis,
Provatidis, Prekas ve Ranguss, 2004).
33
Bu hücre anot üzerine asılmış katot ile yatay oryantasyonda oluşan polimerizasyonu
düzenlemektedir.
Filmler küçük bir bıçak (scalpel) kullanılarak elektrotdan sıyrılmış, destile edilmiş su
ile yıkanmış ve test edilmeden önce hava ile kurutulmuştur.
34
Çizelge 2.5. 0.2 M pirol, 0,01 M p-Toluenesulfonik Asit ile 100 mA’da 2,5 saatte
hazırlanan filmin Pamuk Üzerine kaplanmadan önceki ve sonraki dirençleri
(Subianto, 2005).
Fiziksel özellikler
Pamuk liflerinde uzunluk kalıtsal bir vasıftır. Bu vasıf belli bir dereceye kadar çevre
şartlarına bağlıdır. Bir pamuk çiğidi üzerinde 1 – 2 mm’ den başlayarak o varyetenin
azami uzunluk sınırına kadar muhtelif uzunlukta birçok lifler bulunur. Lif uzunluğu
pamuğun dokuma endüstrisinde hangi gaye ile kullanılacağı hakkında bir fikir
vermektedir. Bu bakımdan pamuğun uzunluğunu ölçmek ve bunların dağılışlarını
tespit etmek çok önemlidir.
İncelik
35
3 ve daha az olan lifler çok ince
3 – 3,9 arası ince
4 – 4,9 arası orta
5 -5,9 arası kaba
6’ dan daha fazla ise çok kaba sayılır.
Mukavemet
Pamuk liflerinin teşekkülü sırasında dış çevre şartlarının uygun olması veya
olmaması liflerde sekonder çeperin iyi meydana gelip gelmemesine etki eder. Bunlar
lif mukavemetine ve dolayısıyla iplik mukavemetine tesir eden birer faktördür.
Mukavemet ortalamaları yüksek olan pamuk liflerinden imal edilen iplikler sağlam
ve mukavim olur.
Olgunluk
Olgunluk tekstil lifleri içerisinde sadece pamuğa has bir özelliktir. Bilindiği gibi
olgunluk pamuk lifinin sekonder çeperinin kalınlığı ile ilgilidir. Bu tabaka ne kadar
36
kalın olursa lif o kadar olgun, ne kadar ince olursa lif o kadar az olgun ya da ölüdür.
Pamuk liflerinde olgunlaşma, liflerde belirli bir günden sonra primer çeperin iç
kısmında hergün depo edilen selüloz tabakalarıyla olmaktadır. Bu tabaka nekadar
kalın olursa lümen o kadar daralacak ve lif o kadar olgun olacaktır. Olgun olan lifler
daha mukavemetli olacağından endüstride tercih edilirler.
Olgun pamuk lifleri gayet sağlam olup mekanik proses sırasındaki gerilim
muamelelere dayanabilir. Buna karşılık olgunlaşmamış lifler zayıf yumuşak olur.
Bunlar eğirme prosesleri sırasında kırılabildikleri gibi, üretilen ipliklerde nepsşer
meydana getirip olgun liflerden daha az boya emdikleri için düzgün olmayan
boyamaya sebep olurlar. Bunlardan başka olgunluk lif inceliğini de etkilemektedir.
İkinci çeperi kalın olan çok olgunlaşmış liflerin kesitleri hemen hemen dairesel
olduğundan birçok liften oluşan olgun bir pamuk parlak bir görünüme sahiptir.
Olgunlaşmamış liflerin şekilleri düzgün değildir, kesitleride uzamış elips veya at nalı
şeklinde olduğundan bunların oluşturduğu olgunlaşmamış pamuklar parlak olmayıp
düz, ölü görünümleri vardır.
Olgun liflerde çeper kalınlığı lümen genişliğinin yarısından daha büyüktür. Olgunluk
derecesini belirtmek için o numuneden en az 300 lifin ölçümü yapılmalıdır. Olgun
liflerin yüzdesi:
% 84 ‘den fazla ise numune çok olgun
% 77 – 84 arasında ise olgun
% 68 – 76 arasında ise orta derecede olgun
% 60 – 67 arasında ise az olgun
% 60’dan daha az oranda ise olgunlaşma derecesi düşük demektir.
37
Esneklik
Lifler tabii halde iken herhangi bir kuvvet çekimine maruz kalırlarsa kopmadan önce
az veya çok uzamak suretiyle bu kuvvete karşı koymaya çalışırlar. Bu kuvvet kopma
olmadan önce kalkacak olursa lifler tekrar eski hallerini almaya çalışacaklardır. Bu
özelliğe elastikiyet ya da esneklik denir. Giyim eşyalarının üretiminde kullanılacak
liflerin elastikiyet derecesi bakımından iyi bir özellik arzetmesi istenir.
Uzama
Herhangi bir kuvvet altında kalan lifler önce bir uzama gösterir ve sonra kopar.
Kopma anında ölçülen maksimum uzunluğa lifin uzama yeteneği denir. Pamuk
lifinde uzama oranı % 7 – 15 arasında değişir. İnce liflerin uzama yeteneği daha
üstündür.
Büküm
Pamuk liflerinde görülen bükümler liflerin iplik olma kabiliyeti üzerine etki eder.
Liflerdeki bu bükümler olgunlaşması tamamlanan kozaların açılışları sırasında
meydan gelir. Bir lifin belli bir uzunluğunda bulunan büküm sayısı o lifin bağlı
bulunduğu kalıtsal özelliklere bağlıdır. Büküm sayısı; lif uzunluğu, inceliği ve
olgunluk derecesiyle sıkı bir şekilde alakalıdır. Bükümlerin meydana gelmesinde
lifin sekonder tabakasında bulunan selülozik kitlenin, lif çeperinin her yerinde aynı
miktarda ve aynı yönde birikmemiş olmasının etkisi büyüktür. Kozalar açılırken
bünyesinde bulunan suyun büyük bir kısmını kaybeden lifler bir taraftan
yassılaşırken diğer taraftanda büzülme ve kısalmaya maruz kalırlar. Bu esnada
liflerde kıvrımların meydana geldiği görülür. Lif olgunluğu tamamlanmadan
kesilmiş olan liflerde bükümleri sayısı ya hiç yoktur veya çok azdır.
38
Pamuk liflerinin büküm sayıları değerlendirilirken 1 mm’de bulunan büküm sayıları
incelenir. Buna göre;
1mm’ de 1 – 2 büküm olanlar az bükümlü
1mm’ de 3 – 4 büküm olanlar orta bükümlü
1mm’ de 5 – 7 büküm olanlar çok bükümlü
1mm’ de 8’den daha fazla büküm olanlar fazla bükümlü olarak değerlendirilir.
Lif üzerinde kimyasal yapının büyük önemi vardır. Pamuk lifinin bünyesinde
selülozdan başka su, azotlu maddeler, kül, şeker, pektin ve renk maddeleri
mevcuttur. Bu maddelerden bir kısmı pamuğun ilk gelişme devresinde daha yüksek
oranda bulundukları halde olgunlaşma derecesi ilerledikçe bunların oranı düşmekte,
selüloz miktarı artmaktadır. Liflerin olgunlaşma süreci ilerledikçe selüloz oranı
yükselir, diğer madde miktarları azalır. Olgunlaşma kesilir ya da duraklarsa bu
liflerin çeperleri ince kalır, şeker, azot ve pektin miktarları yükselir. Bu da
mukavemetin azalmasına neden olur.
Çizelge 2.6. Bazı Bileşiklerin İhtiva Ettikleri Lif ve Primer Çeper Yüzdeleri
(Dayıoğlu, 2007)
39
Pektin: Tipik bir olgun pamuk lifi % 0,6 - % 1,2 oranında pektin ihtiva eder. Sıcak
amonyum oksalat veya amonyum sitrat ile lifin pektini ekstrakte esdilirse kalsiyum
pektat halinde çöker. Pektini kantitatif olarak tespit etmek zordur. Sadece üronik asit
yardımıyla doğruya yakın bir tahmin yapılabilir. Pektin daha ziyade primer çeperde
lokalize olmuştur.
Mumlu ve Yağlı Maddeler: kloroform, karbon tetra klorit, benzen veya diğer
organik eriticilerle eritilen maddeler pamuk lifinin mumlu ve yağlı maddelerindir.
Olgun pamuk lifi % 0,6 civarında mumlu ve yağlı maddeler içerir. Mumlar ve yağlar
85 – 90 C’ de erirler. Pamuk liflerinde primer alkoller, normal yağ asitleri az
miktarda mevcuttur. Mum aynı zamanda az miktarda gliserol, reçineli maddeler,
hidro karbonlar ihtiva eder.Ham pamuk lifinden eğrilmiş iplik çoğunlukla mumlu
halini muhafaza eder. Mumu alınmış pamuk eğrilmez. Mum eğrilme esnasında
gereken nemi sağlar ve ipliklerde kayganlık meydana getirir.
Kül: Pamuk liflerinin kaliteleri ihtiva ettikleri kül miktarının azlığına veya
çokluğuna göre değişmektedir. Pamukların toplam kül miktarlarını tespit edebilmek
için yabancı maddelerden temizlenmiş olan pamuk lifleri, bir fırında yakılarak geride
kalanın miktarı tespit edilir.
Pamuklarda Nem
Pamuk liflerinin bünyesinde bulunan nem iki çeşittir. Bunlardan birisi hidrat
suyudur. Diğeri ise liflerin çevreden emdikleri rutubetten kaynaklanır. Lifler bazı
şartlarda ihtiva ettikleri fazla rutubeti atmosfere verirler. Bundan dolayı atmosferin
nispi rutubeti ile lif arasında rutubet alışverişi karşılıklı bir denge kuruluncaya kadar
devam eder.
Pamuk lifinin suya meyli fazladır ve suyun pamuğun özelliklerine olan etkisi oldukça
önemlidir. Çok kuru olan pamuğun mukavemeti düşük olur. Pamuğun iyi
40
eğrilebilmesi için uygun miktarda rutubete sahip olması gerekmektedir. Pamuk zayıf
bir elektrik iletkenidir. Bu nedenle rutubeti çok az olan pamuklar statik
elektriklenmeye sebep olacağından eğrilmeleri güçtür.
Sıcaklığın Etkisi
Suyun Etkisi
Normal şartlarda soğuk yada sıcak suyun pamuk lif ve mamulleri üzerinde etkisi yok
gibidir. Pamuk devamlı suretle kaynar suyun ve buharın etkisine maruz bırakılacak
olursa fiziksel yapısında azda olsa bir değişikliğin meydana geldiği görülür. Uzun
zaman kaynamaya tabi tutulan pamukların direkt boyaları absorbe etme kabiliyetleri
artar, bazik boyaları tutma yetenekleri azalır.
Işığın Etkisi
Çeşitli ışıklar lif ve dokuma maddelerinin değişme ve bozulmaları üzerine etki eder.
Rutubet gün ışığının etkisini arttırarak mamullerin daha çabuk bozulma ve tahrip
olmasını sağlar. Işık etkisine doğrudan maruz kalan pamuklu mamuller ultraviyole
ışınlarının etkisi ve havanın oksijeni yardımıyla kimyasal değişikliğe uğrayarak
mukavemet ve sağlamlıklarından önemli derecede kaybederler.
Asitlerin Etkisi
Selüloz içeren liflere asitler kolaylıkla etki eder. Etki derecesi asitin cinsine,
yoğunluğuna ve ısı derecesine bağlı olarak değişir. Organik ve madensel asitlerin
pamuk ve selüloz üzerine olan etkisi aynı değildir.
41
Alkalilerin Etkisi
Oksidan maddelerin ekisi bunların cinsine, yoğunluğuna, ısıya ve etki süresine bağlı
olarak değişir. Genel olarak oksidan maddeler ağartma işleminde kullanılır. Pamuk
genelde sodyumbisülfit ve sodyum sülfoksilat gibi redüktanlardan zarar görmez.
Şekil 2.16’da pamuk lifinin pirol, anilin ve tiyofen monomer oranları arttırıldıkça
yüzey dirençlerindeki değişimler görülmektedir. Monomer oranları arttırıldıkça
yüzey dayanımının gittikçe azaldığı tespit edilmiştir.
42
Figür 2.17’de monomer ile muamele edilmeden önceki ve sonraki pamuğun
elektriksel yüzey dirençlerinin karşılaştırılması görülmektedir. Monomerle muamele
edilmemiş pamuğun elektriksel direncinin en yüksek olduğu, pirolle muamele edilen
pamuğun elektriksel direncinin en düşük olduğu tespit edilmiştir.
Şekil 2.17. Monomer ile muamele edilmiş ve edilmemiş pamuklu kumaşların yüzey
dayanımlarının kıyaslanması (Lekpittaya, 2003)
Fiziksel Özellikler
Poliester liflerinin enine kesitleri genellikle yuvarlaktır. Özel amaçlı bazı poliester
liflerinin kesitleri farklı olabilir. Poliester liflerinin üzerleri pürüzsüz olup, cam
çubuğa benzer. Renkli olanları; mikroskop altında pigment içerdiklerinden dolayı
lekeli ve benekli görülürler.
43
Yüksek mukavemetli liflerde ise mukavemet 6,40-8g/denye arasında, stapel liflerde
ise 5,5 – 6,5 g/ denye arasında olur.
Termal Özellikleri
Poliesterin erime sıcaklığı 260 oC’dir. 230- 240 oC arasında yapışkanlık özelliği
gösterir. Poliester lifleri sıfırın altında -40 0C de mukavemetinde % 6 oranında
uzama yeteneğinden % 30 oranında azalma gösterir. Buna karşılık -100 0C’de
mukavemetlerinde %50 kazanır, uzamalarında ise %35 oranında kaybeder.
44
Poliester lifleri havada 150 0C’ye kadar ısıtıldığında renklerinin hafifçe bozulduğu
görülür. 180 oC’de lifler mukavemetlerinin % 50 sini kaybeder.
Lifler tutuşma derecesine kadar ısıtıldığında sert boncuk taneleri olarak dökülür.
Genellikle güç tutuşur ve isli bir alev ile yanar. Eriyen kısımlar boncuk taneleri
halinde düşer.
Kimyasal Özellikler
Poliester liflerinin hafif ve zayıf asitlere karşı dayanıklılıkları iyidir. Bunlara sıcakta
da dayanırlar. Kuvvetli asitlere gelince; hidrofulorik asit dahil soğukta
dayanıklıdırlar. Bu liflerin zayıf alkalilere dayanıklılığı iyidir; fakat kuvvetli
alkalilere dayanımı iyi sayılmaz.
Bu liflerin sülfürik asit çözeltilerine karşı dayanımı çok iyi olup yüksek ısıda kolay
kolay etkilenmediği görülür. Poliester lifleri alkalilerin birçoğundan; ketonlardan
sabunlardan deterjan maddelerinden ve kuru temizleme maddelerinden zarar
görmezler.
45
Güve ve zararlı böceklerden etkilenmez. Aynı zamanda küf ve mantar gibi
mikroorganizmalardan da zarar görmez.
Gün ışığından etkilenmez ancak uzun süre ışıkta kalırsa özellikle de ultraviyole
ışığından zarar görebilir. Bununla beraber perde ve benzeri mamül yapımında da
kullanılır.
46
2.16. Antistatiklik nedir?
Çekirdekle elektron arasındaki çekme kuvvetinden daha büyük bir kuvvet ile
atomdan elektron kopartılması sayesinde statik elektrik ya da elektrik akımı elde
edilmektedir. Bu dışarıdan gelen kuvvet herhangi bir enerji olabilmektedir. (sürtme,
basınç, sıcaklık, ışık, manyetizma, kimya gibi).
Bir cam çubuğu, bir ipek kumaşa sürtüldüğünde cam çubuk ve ipek kumaş
birbirlerini çektiği görülür. Bunun sebebi her biri bir elektrik yüküne sahiptir. Bir
elektrik yüküne ne sebep olmaktadır? Tüm madde, yüklü parçacıklar bulunduran
atomlardan yapılmıştır. Atomlardaki iki tür yüklü parçacık proton ve elektrondur. Bir
protonun yükü pozitif, elektronunki ise negatiftir. Elektronlar hareket edebilmektedir.
Bunların hareketi sebebiyle cisimler yüklü hale gelmektedirler. Bir nesne sürtüldüğü
zaman, o elektron kazanabilir veya kaybedilebilir. Sonuç olarak o nesne bir yük
kazanır. Eğer o nesne elektronları kazanmış ise, negatif bir yüke eğer elektronları
kaybetmiş ise, pozitif bir yüke sahip olacaktır. Bir cam çubuk ipeğe sürtüldüğünde,
cam çubuk ipeğe elektronlarından verir. Böylece ipek negatif, cam çubukta pozitif
bir yüke sahip olur. Cam ve ipek birbirini çeker. Zıt yükler birbirini çekerler. Bir
plastik çubuk ile yünlü kumaşı sürterseniz, yün ve plastik çubuk zıt elektrik yükleri
kazanırlar. Sonuçta, bunlar birbirlerini çekerler. Plastik çubuk, yünden elektronları
kazanır. Böylece çubuk negatif yüklü hale geçer. Yün elektronları kaybettiğinden,
pozitif yüklü hale gelir. Benzer yükler birbirlerini iterler. İki adet yüklü cam çubuk
birbirlerini iter, çünkü her ikisi de pozitif bir yüke sahiptir. İki plastik çubukta
birbirlerini iterler. Bunların ikisi de bir negatif yüke sahiptir. Ancak, yüklü bir cam
çubuk ile yüklü bir plastik çubuk birbirlerini çeker. Cam çubuktaki yük ile plastik
çubuktaki yük, zıt yüklerdir. Pozitif veya negatif bu yüke statik elektrik adı verilir.
Statik elektrik, bir yerde toplanan elektrik yüküdür. Bu yük hareketsiz, durgun
elektriktir. Bir kurutucudan çamaşırları çıkarırken statik elektrik örneklerini
görebilirsiniz. Örneğin, yünlü bir çorap veya süveter, pamuklu elbiselere yapışmış
47
olabilir. Bu değişik özellikteki kumaşlar, kurutucu içerisinde birbirlerine sürtünmek
suretiyle elektrik yükü kazanmışlardır.
Kalınca bir halı üzerinde yürüdüğünüz zaman, bir elektrik yükü kapabilirsiniz. Daha
sonra, bir metal kapı tokmağına dokunursanız bir elekrik kıvılcımını
hissedebilirsiniz. Kıvılcım, kapı tokmağı ile eliniz arasında hareket eden elektronlar
tarafından meydana gelir. Buna bir statik boşalma (deşarj) denir. Bir statik boşalma
(deşarj), statik elektrik kaybı demektir. Şimdi de yine bir halı üzerinde yürüyün ve
yüklü hale gelin. Bu kez, metal kapı tokmağına bir anahtar ile dokunun. Şimdi, kapı
tokmağı ile anahtar ucu arasında bir kıvılcım atlaması meydana gelir. Elektronlar
anahtardan geçip, statik bir kıvılcıma yol açarlar. Elektronların bir madde içindeki
hareketine iletim adı verilir. Bu durumda anahtara, iletken adı verilir.
Metaller elektriği iyi iletirler. Bu deneyde anahtar yerine bir tahta parçası
kullanırsanız statik hiçbir boşalma olmaz. Çünkü tahta elektriği iletmez. Elektriği
iletmeyen bir malzemeye yalıtkan adı verilir.Plastik, kauçuk ve cam üç tür yalıtkan
malzemedir.
Statik elektrik üretecine Van de Graaff, jenaratörü adı verilir. Statik elektrik yükünün
varlığı elektroskop adı verilen bir gereç ile aranabilir. Elektroskopta cam kap
içerisinde bir metal çubuk vardır. Metal çabuğun ucunda alt kısımda iki metal yaprak
vardır. Yüklü bir nesne elektroskopa dokunursa, yapraklar açılır. Benzer yükler
yaprakların açılmasına sebep olur. Nötral yani yüksüz bir cisim dokunduğunda ise
yapraklar açılmazlar.
Antistatik Nedir?
İnsan vücudu bir direnç olduğu kadar aynı zamanda bir kondansatördür.
Vücudumuzda en yüksek oranda statik yük oluşturan olaylardan biri halı üzerinde
yürümektir.
48
Şekil 2.19. Ayak ile Zemin Arasındaki Statik Yüklenme
Şekil 2.20. Vinylex halı Üzerinde insan vücudunda oluşan statik yüklenme
49
elektronik malzeme arızalarının 25%’i ESD ( Electro Static Decharge) hasarlarından
oluşmaktadır. Çalışır durumdaki malzemelerin 50%’sinin hasar görmesinin sebebi de
ESD olayıdır. Dünyadaki ESD malzeme arızalarının maliyeti günümüze kadar
yaklaşık toplam 25 trilyon dolar olarak tespit edilmiştir.
Yapılan araştırmalarda statik yükün aniden değil, 1Mohm’luk direnç üzerinden yavaş
ve eğrisel olarak boşalması gerektiği görülmüştür. Standart deşarj süresi 3 saniye
olarak tespit edilmiştir.
İletkenlerin alan direnci 104- 105 ohm arasındadır ve hızlı deşarj sağlamaktadırlar.
Yalıtkanların alan direnci 1012 ohm’dan büyüktür ve tam bir statik yük oluşturma
kaynağıdır. Bu malzemelerin tam arasında kalan empedans bölgesi, alan direnci 106-
1012 ohm. olan malzeme ise antistatik malzemedir.
50
2.16.3. Antistatik Ürünlerin Tekstilde Kullanım Alanları
Ambalaj Köpükleri
Antistatik Bileklik
Tekstil ve metal olan çeşitleri mevcuttur. Özellikle hassas elektronik aletlerle çalışan
kişilerin topraklanmasında kullanılmaktadır.
Antistatik Önlük
51
Önlükler karbon yedirilmiş kumaşlardan yapılarak eletrik iletkenliği sağlanmaktadır.
Dışarıdan veya kıyafetlerin oluşturacağı statik yüklenmeyi önlemektedir. Tek
katmanlı ve iletken olmaları gerekmektedir.
Antistatik Koltuklar
Kimya, ilaç, medikal, petrol ve askeri sanayide, hastane temiz odaları ve elektronik
üretim yapan işletmelerde kullanılan ESD/iletken özellikteki koltuklardır.
52
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1 Kimyasallar
İletken polimer ile kumaşı kaplamak için fulard makinesi kullanıldı (Şekil 3.1).
İletken polimer kaplı tekstil kompozitleri üretmek için altı farklı deney yapıldı. Bu
deneylerde monomer olarak anilin, oksidant olarak (NH4)2S2O8 , yüzey aktif madde
olarak Kieralon ED-B, asit olarak ise HCl kullanıldı. Bunların yanı sıra, iletkenlik
oranını arttırmak için anilin çözeltisine AgNO3 eklendi. Bu deneyde asit olarak
HNO3, yüzey aktif madde olarak Emulsionante, monomer olarak anilin, oksidant
olarak (NH4)2S2O8 kullanıldı.
Kumaşları iletken polimer ile kaplama işlemi için TEPA fulard makinesi kullanıldı.
53
Kompozit kumaşların yüzey elektriksel direnci maksimum 20 megaohm değerine
kadar ölçüm yapabilen Multimeter cihazı ile ölçüldü.
Her bir kompozit kumaşın yıkama testleri Linitest Yıkama Makinesinde 40 0C’de
ISO 105 C01 standardına göre 30 dakika süre ile yapıldı.
54
Şekil 3.3. Yıkama Makinesi
Elde edilen kompozit kumaşlar distile edilmiş su ile iki kez yıkanarak
polimerizasyon karışımından uzaklaştırıldı. Bu kumaşlar oda sıcaklığında ve 60%
bağıl rutubette 24 saat bekletilerek kurutuldu.
55
Polimerizasyon işleminden önce ve sonra kumaşların ağırlıkları kullanılarak
kompozitler üzerinde depolanan polyanilin miktarı hesaplandı.
(W – W0 )/ W0 X 100 (3.1)
W0 = kullanılan kumaşın ilk ağırlığı,
W = kullanılan kumaşın polimerizasyon işleminden sonraki ağırlığı
Pamuk için ;
W= 131.8 g
W0= 66.1 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (131.8 – 66.1)/ 66.1 X 100
= % 99.39
Poliester için;
W= 51.3 g
W0= 36.9 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (51.3 – 36.9)/ 36.9 X 100
= % 39.02
56
Bu deneyde, farklı olarak 1 mol/L anilin çözeltisine 5 g Kieralon ED-B yüzey aktif
madde ilave edildi. Kullanılan diğer kimyasallar önceki deneyde kullanılan oranlarla
ve laboratuar şartlarıyla aynıdır.
Polimerizasyondan sonra, elde edilen kompozit kumaş distile edilmiş su iki kez
yıkandı. Bu kumaşlar oda sıcaklığında ve 65% relatif rutubette 24 saat bekletilerek
kurutuldu.
Pamuk için;
W= 128 g
W0= 58.6 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (128 – 58.6)/ 58.6 X 100
= % 118.43
Poliester için;
W= 63.45 g
W0= 44.6 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (63.45 – 44.6)/ 44.6 X 100
= % 42.26
Bu deneyde, 0.1 mol/L anilin çözeltisine yüzey aktif madde olarak 5 g/L Kieralon
ED-B eklendi. Çözeltiyi 1 litreye tamamlamak için distile edilmiş su kullanıldı.
Polimerizasyon banyosu için (NH4)2S2O8 ve HCl aynı oranlarda ve aynı laboratuar
şartlarında kullanıldı.
57
Polimerizasyon işleminden sonra, elde edilen kompozit kumaşlar distile edilmiş su
ile iki kez yıkandı. Bu kumaşlar oda sıcaklığında %65 relatif nem ortamında 24 saat
bekletilerek kurutuldu.
Pamuk için;
W= 126.9 g
W0= 65.2 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (126.9 – 65.2)/ 65.2 X 100
= % 94
Polyester için;
W= 56.7 g
W0= 41.8 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (56.7 – 41.89)/ 41.8 X 100
= % 35.6
Kumaşları iletken polimer ile kaplamak için 2 L hacminde fulard makinesi kullanıldı.
Pamuk ve polyester kumaşları birbirine dikilerek tutturuldu ve kumaşlar bir ucundan
fulard makinesinin silindirlerine sıkıştırıldı. Bu arada 0.5 mol anilin, 2.5g/L Kieralon
ED-B(yüzey aktif madde) ve H2O ile hazırlanan 2 L çözelti ile fulard banyosu
oluşturuldu. Sonra kumaşlar bu fulard makinesinin silindirleri arasından ve fulard
banyosundan geçirildi. Fulard banyosundan çıkan kumaşlar, ayrı olarak 0.2 mol/1L
(20ml) HCl içinde çözündürülmüş 58 g (NH4)2S2O8 ile hazırlanan polimerizasyon
çözeltisinden geçirildi. Kumaşlar polimerizasyon banyosunda renkleri yeşil ve siyaha
dönene kadar bekletildi. Bütün işlemler oda sıcaklığında ve 65% bağıl nem
şartlarında gerçekleştirildi.
58
Polimerizasyon işleminden sonra, elde edilen kompozit kumaşlar distile edilmiş su
ile iki kez yıkandı. Bu kumaşlar oda sıcaklığında 65% bağıl nem ortamında 24 saat
bekletilerek kurutuldu.
W= 72.5 g
W0= 53.3 g
(W – W0 )/ W0 X 100 = (72.5 – 53.3)/ 53.3 X 100
= % 36.02
Bütün prosesler oda sıcaklığında ve %65 bağıl nem içeren ortamda yapıldı.
59
Polimerizasyon işleminden sonra, elde edilen kompozit kumaşlar distile edilmiş su
ile iki kez yıkanmış ve oda sıcaklığında, %65 bağıl nem içeren ortamda 24 saat
kurutuldu.
Rs= Rx l / A S=l/Q
60
Eşitlikteki R ohm cm cinsinden örneğin spesifik direncini, l örnek üzerine
sabitleştirilen iki elektrot arasındaki uzaklığı, A kalınlığı, S ise ohm-1cm-1 cinsinden
iletkenliği göstermektedir.
61
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Şekil 4.1. çözeltilerdeki anilin mol oranı arttırıldığı zaman pamuk ve poliester
kompozit kumaşlar üzerinde depolanan anilin çözeltisi yüzdeleri değişimini
göstermektedir.
Çözeltilerdeki anilin mol oranı arttırıldığında ve kullanılan yüzey aktif madde oranı
maksimum düzeye (1 mol) çıkarıldığında kompozit kumaşlar üzerindeki depolanan
çözelti miktarının da maksimum düzeye çıktığı açıkça görülmektedir.
62
Şekil 4.1. Çözeltilerdeki anilin mol oranları arttırıldığı zaman pamuk ve poliester
kumaşlar üzerinde depolanan anilin oranları yüzdelerinin değişimi.
Şekil 4.2’ de pamuklu kumaş üzerinde, aynı oranlarda hazırlanan iki ayrı
AgNO3/anilin ve anilin çözeltilerinin depolanma oranlarını göstermektedir. Her iki
çözeltide de 1 mol anilin kullanılmıştır. AgNO3/anilin çözeltisi 50 g/L AgNO3
içermektedir.
63
kısmının çözünmemesinden dolayı kumaşın çözeltinin tamamını absorbe etmesi
mümkün değildir.
64
Çizelge 4.1’ de Aniline/AgNO3/cotton kompoziti and Aniline/ cotton kompozitinin 1
mol anilin kullanılarak hazırlanmış çözeltileri absorbe etme oranı ve iletkenlik
oranlarını göstermektedir.
Ayrıca depolanan çözelti oranı ne kadar çok olursa kumaşın iletkenliği de o kadar
artmaktadır (Şekil 4.4).
65
4.4. Elde Edilen Kompozit Kumaşlara Göre Elektriksel Direncin ve Depolanan
Anilin Yüzdelerinin Değişimi ve Kıyaslanması
66
4.5. SEM Görüntülerinin İncelenmesi
Şekil 4.5. Yüzey Aktif Madde Kullanılmaksızın elde edilen PANI/Co Kompozit
Kumaşının SEM Görüntüsü,2000x
67
Şekil 4.6. Yüzey aktif madde kullanılarak elde edilen PANI/Co kompozit kumaşının
SEM görüntüsü,2000x
Pamuğun tam tersine poliester kumaş yüzeyi üzerinde anilinin yerleşimi çok daha
düzgün ve pürüzsüzdür. Fakat aynı zamanda iletkenlikleri de çok düşüktür bunun
nedeni pamuk da olduğu gibi anilin partiküllerinin yerleşiminin sürekli değil de
noktasal olmasıdır(Şekil 4.7.).
68
Şekil 4.7. Yüzey Aktif Madde Kullanılarak Elde Edilen PANI/PES Kompozit
Kumaşının SEM Görüntüleri, a) 2000x b) 1000x
69
a
Şekil 4.8. Yüzey aktif madde kullanılarak elde edilmiş AgNO3 /PANI/Co
kompozit kumaşının SEM görüntüleri.a)1000x, b) 2000x
70
Yapılan deneylerin sonucunda; iletken pamuklu kompozit kumaş elde edilmiştir.
polianilin/AgNO3/Pamuk kompozit kumaşının elektriksel direnci 15 x 105 ohm/cm
ve Polianilin/Pamuk kompozit kumaşınınki ise 15 x 103 ohm/cm’dir. Elde edilen bu
kompozit kumaşlar antistatik ve iletken kumaş kullanılan koruyucu giysi üretiminde
kullanılabilir.
1.
3 3-4
Yıkama
5.
2 2
Yıkama
10.
1-2 1-2
Yıkama
71
(Şekil 4.9). 1. yıkamadan sonraki yıkama sonucu 3- 4 iken 10. yıkamadan sonra bu
oran 1-2 ‘e kadar düşmüştür.
72
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
73
Kumaşların elektriksel dirençleri ölçüldüğünde, numunelerin büyük çoğunluğunun
çok yüksek değerlere sahip olup cihazın sınır maksimum sınır değeri 20 megaohm’u
geçtiği tespit edilmiştir. Fakat PANI/Pamuk ve PANI/AgNO3/Pamuk kompozit
kumaşlarının elektriksel iletkenliklerinin şimdiye kadar bulunan değerler göz önüne
alındığında oldukça iyi değerler olduğu tespit edilmiştir.
74
6. KAYNAKLAR
Borges, R., Diaz, J., Comacho, M., Machado, J.D., 2005, A Simple Way To Build A
Grinder For Carbon-Fibre Electrodes For Amperometry or Voltmetry,
Springer-Verlog, Spain
Bowman, D., Mattes, D.R., 2005, Conductive Fibre Prepared From Ultra-High
Molecular Weight Polyaniline For Smart Fabric and Interactive Textile
Applications. Synthetic Metals, s154, 29-32, USA
Brady, S.,Lau, K.T., Megill, W., Wallace, G.,Diamond, D., 2005, The Development
and Characterisation of Conducting Polymeric-based Sensing Devices,
Synthetic Metals, 154, s.25-28, Australia
Cao, Y., Andreatta, A., Heeger, A.J., and Smith, P., 1989, Influence of chemical
polimerization conditions on the properties of polyaniline, Polymer,30,s
2305-2311
Choi, S., Jiang, Z., 2006, A novel wearable sensor device with conductive fabric and
PVDF film for monitoring cardiorespiratory signals, Sensors and Actuators,
128, s317-326, Japan
75
Cooley, A.C., Dagon, T.J., 1976, J Appl Photogr, Eng, 2(1),36–41
Chen, H., Lee, K., Lin, J.,(2004). Electromagnetic and eletrostatic shielding
properties of co-weaving- knitting fabric reinforced composites. Chinese
Culture Univ. Taiwan
Cheng, T.B., Cheng, T.W., Lee, K.C., Ueng, T.H., Hsing, W.H., 2003, Effects Of
Yarn Constitutions and Fabric Specifications On Electrical Properties Of
Hybrid Woven Fabrics, Elsevier Ltd, Taiwan
Kang, E.T, Ting, YP, Neoh, KG, Tan, KL. Polymer 1993, 34, 4994–6
Das, N.C., Chalci, T.K., Khastgir, D., 2002, Effect of Processing Parameters,
Applied Pressure and Temperature on the Elektrical Resistivity of Rubber-
based Conductive Composites, Elsevier Science, India
Dall’Acqua, L., Tonin, C., Peila, R., Ferrero, F., Catellani, M., 2004, Performances
And Properties Of Intrinsic Conductive Cellulose-Polypyrrole Textiles,
Synthetic Metals, 146, s213-221, Italy
Diaz, A.F., Castillo, J.I., Logan, J.A. and Lee, W.Y., 1981, Elektrochemistry of
conducting polypyrrole films, J. Electroanal.Chem., 129, s115-132
Diaz, A.F., Castillo, J.I., Logan, J. A., Lee, W.J., 1981, Electroanal. Chem., 129,115
76
Diaz, A.F., Bargon, J., 1986, In Handbook of Conducting Polymers, Vol. 1,
Skotheim, T. A., Ed., Marcel Dekker, New York , 82
Ding, J, Price, W.E., Ralph, S.F., Wallace, G.G., 2004, Polym Int, 53, 681–7
Gaier, J.R., Vandenberg, Y., Berkebile, S., Stueben, H., Balagadde, F., 2003, The
Electrical and thermal conducting of woven pristine and intercalated graphite
fiber-poymer composites, Carbon, 41, s2187-2193, USA
Gabe, D.R., Wilcox, G.D., Gonzalez-Garcia, J., Walsh, F.C..J., 1998, Appl
Electrochem, 28, s759–780.
Hakansson, E., Kaynak, A. Lin, T., Nahavandi, S., Jones, T., Hu, E., 2004,
Characterisation of conducting polymer coated synthetic fabric for heat
generation, Synthetic Metals, 144, s21-28, Australia
Hakansson, E., Kaynak, A., Lin, T., Nahavandi, S., Jones, T., Hu, E., 2004, Synthetic
Metals, 144, s21–28
Hakansson, E., Amiet, A., Kaynak, A., 2006, Elektromagnetic Shielding Properties
of Polypyrrole/polyester Composites in the 1-18 Ghz Frequency range,
Synthetic Metals, 156, s917-925, Australia
Harlin, A., Nousıaınen, P., Puolakka, A., Pelto, J., Sarlin, J., 2005, Development Of
Polyester And Polyamide Conductive Fibre, Journal Of Material Science, 40,
s5365-5371, Findland
77
Hyodo, K., Omae, M. And Kagami, Y., 1991, Effect of the polymer electrolyte on
the electrochemical polymerization of aniline, Electrochimica Acta, 36, s87-
91
Jamal, M., Sarac, A.S., Magner, E., 2003, Conductive Copolymer-Modified Carbon
Fibre Microelectrodes Electrode Characterisation And Electrochemical
Detection Of P-aminophanol, Sensor and Actuators, B97, s59-66, Ireland
Kalliohaka, T., Paasi, J., Lemaire, P., 2005, Forced corona method fort he evaluation
of fabrics with conductive fibre, Journal of Electrostatics, 63, s583-588,
Belgium
Subianto, S., Will, G.D., Kokot, J., 2005, Electropolymerization of Pyrrole on Cotton
Fabrics, InternationalJournal of Polymeric Materials, 54, s141-150, Australia
Kang, T.S., Lee, S.W., Joo, J., Lee, J.Y., 2005, Electrically conducting Polypyrrole
fibers spun by electrospinning, Synthetic Metals, 153, s61-64, Korea
Kang, S.T., Lee, S.W., Joo, J., Lee, J.Y., 2006, Electrically Conducting polypyrrole
fibers Spun By Electrospinning
Kim, B., Koncar, V., Devaux, E., Dufour, C., Villaer, P., 2004, Electrical and
morphological properties of PP and PET conductive polymer fibers,
Synthetic Metals, 146, s167-174, France
78
Koncar, V., Kim, B., Nebor, E.B., Joppin, X., 2004, FICC ( Floatable Intelligent and
Communicative Clothing) Project- conductive fibers development
Kuramoto, N., and Tomita, A., 1997, Aqueous polyaniline suspensions Chemical
oxidative polymerization of dodecylebenzene-sulfonic acid aniline salt,
Polymer, 38(12), s3055-3058
Kutanis, S., Karakısla, M., Akbulut, U., Sacak, M., 2006, Composites, Part A 38, s
609– 614
Lebedev, M.Y., Lauritzen, M.V., Curzon, A.E., Holdcroft, S., 1998, Chem. Mater.,
10,156
Lekpittaya, P., Yanumet, N., Grady, B.P.,O’rear, E.A., 2004, Journal of Applied
Polymer Science,Vol. 92, s2629–2636
MacDiarmid, A.G., Yang, L.S., Huang, W.S. Humphry, B.D., 1987, Polyaniline:
Electrochemistry and application to rechargeable batteries, Synth. Met., 18,
s393-398
Machide, S., Miyata, S. and Techagumpuch, A., 1989, Chemical synthesis of highly
electrically conductive polypirole, Synth. Met., 31, s311-318
McQuade, D.T., Pullen, A. E., Swager, T. M., 2000, Chem. Rev., 100, 2537
Mousavi, Z.J., Bobacka, A., Lewenstam, A., Ivaska, J., 2006, Electroanal.Chem., 593
219
Oh, K.W., Hong, K.H., Kim, S.H., 1999, Journal of Applied Polymer Science, Vol.
74, s2094- 2101,
79
Paasi, J., Nurmi, S., Kalliohaka, T., Coletti, G., Guastavino, F., Fast, L., Nilsson, A.,
Lemaire, P., Laperre, J., Vogel, C., Hoase, J., Peltonicmi, T.,Reina, G.,
Barjesson, A., Smallwood, J., 2003, Elektrostatic testing of ESD-protection
clothing for electronics Industry, Elektrostatics Conference,UK
Pałys, B.JM., Skompska, K., Jackowska, J., 1997, Electroanal. Chem. 433, 41
Pron, A., Genoud, F., Menardo, C. and Nechtschein, M. 1988, The effect of the
oxidantion conditions on the chemical polimerization of polyaniline,
Synth.Met., 24, s193-201
Saçak,M., 2002, Polimer kimyası, Gazi büro kitabevi, ISBN No:975- 8640-27-5
Savic, M., Cascalheira, A.C., Abrantes, L.M., Stewart, D.L., Daley, J.C., Stephens
RL editors., 2000, Fourth international symposium on recycling of metals and
engineered materials, Warrendale, The Minerals, Metals and Materials
Society,723, Pennsylvania
Subianto, S., Will, G.D., Kokot, S., 2005, Electropolmerization of Pyrrole on Cotton
Fabrics
Subianto, S., Will, G.D., Kokot, S., 2005, International Journal of polymeric
Materials, 54, s141-150
Thaıpalus, R., Harmia, T., Friedrich, K., 1999, Short fibre reinforced PP/PANI-
complex blends and their mechanical and electrical properties, Applied
Composite Materials, 6, s167-184
80
Tappura, K., Nurmi, S., 2002, Computational modeling of charge dissipation of
fabrics containing conductive fibers, Journal of Electrostatics, 58, s117-133
Toshima, N. And Hara, S., 1995, Direct synthesis of conducting polymers from
monomers, prog., Polimer Science,20, s155-183
Wang, B., Tang, J. and Wang, F. 1986, The effect of anions of supporting electrolyte
on the electrochemical polymerization of aniline and properties of
polyaniline, Synth.Met., 13; s329-334
Zhang, H., Tao, X., Yu, T., Wang, S., 2005, Conductive knitted fabric as large-strain
gauge under high temperature, Sensors and Actuators, A 126, s129-140.
Zhou, J., Mankman, A.P., 2003, Optically Anisotropic Films and Fibres from
Conductive Polyaniline Solution, Elsevier Science, UK.
Zhang, A.Q., Cui, J.Y., Lee, F.C., Loh, J., 1995, Electrochem. Soc., 142 , 1097.
81
ÖZGEÇMİŞ
82