You are on page 1of 277

BASIC ENGLISH

ngilizce renebilmek her eyden nce kendinize gven ve insan aklnn baaramayaca
hi bir eyin olamayacana kendinizi inandrmanzla balar. Gemiteki yersiz ve bo
korkularnzdan kurtulmanz ngilizce eitiminde atacanz ilk adm olacaktr.
Unutmayn ngilizce yle kolay bir lisandr ki ezberlemediiniz srece renmemek iin
zel aba sarf etmeniz gerekir.
ddia ediyorum yeterli Trke altyaps olan herkes 5 ay iinde makale yazabilecek
dzeyde ngilizce renir.
ngilizcede istisnai durumlar dnda hi bir art ve konumda cmle yapsnda oynama
yapamazsnz. Yani cmle iinde kelimelerin yerlerini Trkede olduu gibi deitirerek
devrik cmleler elde edemezsiniz. Bu da ngilizce renenler iin inanlmaz kolaylklar
salayarak her eyin matematik mant iinde kalmasna yol aar.
ngilizce bir cmle yaplrken;

ZNE + YKLEM + NESNE + BELRTE + YER + ZAMAN


sralamas uygulanr

rnein;
Tom bahede masay bir fra ile saatlerce temizledi
Tom temizledi masay bir fra ile bahede saatlerce

Y
N
B
Y
Z

cmlesi
mant ile yaplr

temizliyor
temizleyecek
Tom temizliyordu masay bir fra ile bahede saatlerce
temizleyebilir
temizlemeli
Yukardaki rnee dikkat edilirse cmlenin yklemi deimesine ramen malzeme olarak
adlandracamz cmlenin sabitleri deimemektedir. Yani cmle standard her konumda
ayndr ve tek formle gre yaplr.
ngilizceyi ksa srede renebilmenin gerek ve yeter koulu iyi Trke altyapsna sahip
olmaktr. Kulland malzemenin Trke gramerindeki karln bilmeyen bir insann
ngilizce renebilmesindeki baar ne derece gerekidir.
Bir ikinci nokta da ngilizcede Trkede olduu gibi kelimelerin sonuna gelen ekler
yoktur. Baka bir ifade ile kelimeler daima yaln haldedir.
baba-cm
gide-cegini
sev-diimi
hasta olduumuzu
Biz bu taklar Trkeye evirirken dolgu malzemesi olarak kulaa ho geldii ekilde
kendimiz ekleriz.

SSTEM BLGS
1

Bizler bebekler gibi nce kelimelerin anlamlarn bilmeden kulak dolgunluu ile
ezberlemek daha sonrada aralarnda zamanla anlam ilikisi kurarak btne ermek gibi bir
olay bu yalarda yapamayacamza gre uygulanacak tek yntem o dili gramer
kurallarna gre renmek olacaktr.

Sistem nce Trke dilbilgisi kurallarna genel bak ile balayan daha sonra ngilizce
dilbilgisindeki kullanacamz tm malzemeyi irdeleyip olayn mutfak aamasyla ilgilenen
btn bunlarn cmlelerin hangi aamalarnda karmza ktn Trke kyaslamalar ile
formlde yerine oturtan ve srasyla balangtan itibaren ngilizce dilbilgisindeki tm
cmle yaplarna hayattaki kullanm mantna gre uygulanan bir yntemdir.
Unutmayn ki iyi gramer bilgisi olan herkes iyi dzeyde yazp konuur. Bazen u
cmleyi ok sk duyarz. Benim gramerim iyi ama konuamyorum. Bu sadece
insann kendini kandrmasndan ibarettir. Gramer bilgisinden kastedilen onun
formln bilmek deil hayatta bir olay yaanrken hemen o gramerin adn telaffuz
edebilmektir. Sadece forml bilmek okullarda snav gemek iin geerlidir gerek
hayatla bir ilgisi yoktur.

NEDEN 5 AY
Elbette ki ngilizce eitimi yle aylara sacak bir olgu deildir ama temel ve taktii ile
uygulanabilecek doru bir metot baarnn altn anahtardr.
Haftalk ortalama 5-6 saatlik derslerle geirilecek 5 ay belki elde
olmayan aksaklklarla uzayabilecek 6 ay ngilizce iin harcanacak maksimum zamandr.
Bu sistem iinde uygulanan tarz ezbercilii ortadan kaldrdndan harcanan btn
sre mutlak renmeye gitmektedir.
Bu metotla ngilizce renebilmek insan aklnn alamayaca kadar kolay olmasna
ramen Trke alt yaps zayf, her gn 1 saat evde kendi bana tekrar
yapmayan, sistemi uygulamayan, birisi gelse de btn her eyi ben uyurken
beynime aktarsa zihniyetinde olan kiilerin baarya ulamalar hemen hemen
imkanszdr.
Eitim srecinden sonra kii ska okuyarak kendince yazlar yazarak ve sistemin bir
paras olan notlar tekrar ederek kendini gelitirecektir.

SEVYE DZEY
5 ay sonunda aklnza ne geliyorsa syleyip yazabileceksiniz. Tabi ki
CNN anlayamayacak Wall Street okuyamayacaksnz onlar belli bir kelime srecinin
sonunda gelecek olaylardr. Fakat szlk yardm ile Wall Street iindeki anlayamadnz
cmlelerin says gittike azalacak yada deyimlerde skntlar ekeceksiniz.
Bu sistem iinde yaklak kiiye bal olarak 3 ile 5 bin arasnda kelime renilecek bu
kelimeler sayesinde her cmle kolaylkla yaplabilecektir. ngilizce dilbilgisinde 100 binin
zerinde kelime vardr ama btn bunlar renmek uzun yllar alan bir sretir, bizim
hedefimiz yaz ve konumada olduka fazla saylabilecek bu kelimeler ile profesyonel
cmleleri ortaya karmaktr.
Sizi biraz daha aydnlatabilmek iin yaklak 4 veya 5 haftalk bir eitim sonucu
geleceimiz birinci kitabmzn sonunda aadaki gibi yaz rneklerini ok rahatlkla yazar
ve konuur olacaksnz.

Kilyos taki evimiz geceleri ok ssz olduundan arkadalarmzn bizi ziyaret


etmeleri zordur. O akam evde yalnzdk ve soygundan sonra katil bahede
olduundan karanlkta kendimizden bile korkuyorduk. Polisi aramamz kablo kesik
olduu iin imkanszd.
It is difficult for our friends to visit us because our house in Kilyos is very quite at night. We
were alone at home that night and we were afraid of even ourselves in the dark because the
killer was in the garden after the robbery. It was impossible for us to call the police because the
cable was cut.
Biz Trkiyede uluslararas bir ithalat irketiyiz. lannzdan btn dnyada yeni
pazarlara ihtiyacnzn olduu anlyoruz. Karlkl menfaatlerimiz dorultusunda
sizinle uzun sreli bir i birliine hazrz. Eer konu ile ilgilenirseniz, ltfen bize
irketiniz ve rn yelpazeniz hakknda daha ayrntl bilgi gnderin.
We are an international import company in Turkiye. We understand that you are in need of new
markets all over the world. We are ready to make a long term cooperation with you on our
mutually benefit. If you are interested in the subject, please, send us further information about
your company and product range.

Yukardaki rneklerin seviyesi yaklak 4 ile 5 haftadr. Sakn bu cmleleri


ezberleyeceiniz izlenimine kaplmayn virglne kadar anlayarak sindirerek ve tm
benzerlerini yapabilecek bilgiye sahip olarak onlar ok kolaylkla halledeceksiniz.
Hepsi tek bir formle gre ve asla kelimelerin yerleri deitirilmeden yaplr.

TURKE BLGS
ngilizce renmek isteyenlerin nndeki en byk problemlerden bir tanesi yeterince
Trke dilbilgisi bilmemektir. nk insanlar belli bir yatan sonra bebekler gibi yaayarak
ngilizce renemeyecekleri iin renmenin en kalc ve temel ksm yabanc dili
kurallarna gre renmektir. Bu da o dilin kendi ana dilinizle benzer ve farkl taraflarn
alglamanzla olur. Tabi ki bunu yapabilmek iinde iyi Trke altyapsna ihtiya vardr.
Trke temel gramer yaplar ve zellikleri bilinmeden ngilizce renilemeyecei
unutulmamaldr. lk olarak Trke dilbilgisini oluturan temel kelime yaplar zerinde
duracaz. Bu yaplarn ok iyi bilinmesi ngilizceyi daha imdiden byk lde
halletmeniz anlamna gelecektir. Sakn bunlar bildiiniz ve gereksiz olduklar izlenimine
kaplmayn. leride yapacanz hatalarn byk ksmn buradaki bilgiler oluturacaktr. Bu
yzden bu konular mutlak surette ok iyi bilmek zorundasnz.

Nesne
Doada var olduunu bildiimiz, grememekte varln algladmz her trl ey bir
nesnedir. Ksaca tabiatn kendisi bir nesnedir.
ku
su
hava
kalem
masa
okul
sra
koltuk
Yukardaki kelimeler incelendiinde var olan her eyin nesne olduu kolayca anlalr.

sim
nsanlar aralarnda konuurken var olan bu nesneleri birbirlerine anlatabilmek iin baz
kelimelere ihtiya duyarlar. Bu kelimeler nesnelerin adlardr. Yukarda yazdmz

kelimeler aslnda var olan o nesnelerin isimleridir. Ksaca doada her nesnenin mutlak
surette kendini tantan bir ismi vardr ve isim nesnenin ayrlmaz parasdr.

Sfat
Nesneleri ekil, byklk, nitelik olarak tanmlayan kelimelere denir. Sfatlar isimleri
niteler ve isimlerin belirgin zelliklerini tanmlarlar.
ksa
uzun
byk
kk
iman
zayf
alkan
tembel

Zamir
simlerin yerine geen kelimelerdir, yani isimleri bir ka kez tekrar etmemek iin onlarn
kodlanmasdr ve doadaki btn nesnelerin bu zamirler tarafndan bir karl vardr.
Ben
Sen
O
Biz
Siz
Onlar

Tamlamalar
1. sim Tamlamas
ki tane ismin arka arkaya gelerek yapt tamlamalardr.
okul kaps
bahe duvar
ocuk park
kalem kutusu

2. Sfat Tamlamas
Bir sfattan sonra isim getirilerek yaplan tamlamalardr.
krk masa
kt adam

zne
Cmledeki eylemi yapan yada yaptran varlktr. Eyleme
bulunurlar. Canl veya cansz olabilirler.
Tom yarn Ankaraya gidecek.

ne-kim sorular sorularak

( Kim gidecek Tom )

Dn bize geldiler.

( Kim geldi onlar )

Fiil
, olu, eylem belirten kelimelere fiil denir. Bana iki tane fiil syleyin dediimde hemen
hemen herkes farkl eylemler kullansa da onlar mek-mak yaparak syler, yani gitmek, ko-mak gibi. Burada karmza kan mek-mak ekleri mastar ekleridir.
Sylediimiz kelimeler ise mastardr. O halde fiil dediimiz ey aslnda mastarn
kendisidir ve fiiller kimin tarafndan yapld belli olmayan ana eylemlerdir. Baka bir
ifade ile ham eylem konumundadrlar ve cmle iinde kullanlabilmeleri iin bir takm
ilemlere maruz kalmalar gerekmektedir. te cmle iinde hammadde ( ilenmemi )
olduklar iin kullanamayacamz ana eylemlere biz mastar diyeceiz.
gelmek
komak
oturmak
yrmek
seyretmek
alamak
barmak

Yklem
ekim alm fiildir. Yukarda anlattmz mastarn ilenerek kullanma hazr son halidir. Bir
fiilin ekim almasndan kastettiimiz ey znenin gemite - u anda - gelecekte
eyleme i yaptrmasdr. (gitti gidiyor gidecek) gibi ..
Bir cmlede sadece ve sadece bir tek yklem bulunur.
Kyden yarn geldim cmlesinde gramerde zaman yani yklem geldim ksmdr
yarn ise saysal bir zamandr (kelimede zaman) ve uyumsuz gibi gzken taraftr.
Cmleleri olayn getii ana zaman olan yklem ayakta tutar ve her yklemin iinde
mutlaka bir gramerde zaman bulunur. (gemi, u an, gelecek) Kelimede zaman ise
dn, bugn, yarn, seneye, dn akam, geen hafta gibi kelimelerdir ve
cmlelerin ana zamanlarn deitirmeye hibir gleri yoktur, sadece cmleleri sslerler.
Ksaca her yklem mutlaka bir gramerde zaman ierir ve kelimede zamanlarnda
yklemlerle uyumlu olmalar gerekir.
Yklem ile mastar arasndaki fark her durumda ayrt edebilme yeteneine sahip olmalyz
aksi taktirde ngilizce renmekte olduka zorlanrz.

nemli not: Dilbilgisi kurallarnda byle bir anlatm ve izah tarz yoktur. Bu anlatm
sadece baz eylerin daha kolay anlalmas iin yaktrma ifadeler iermektedir. Bu konu
ileride bizim iin ok nemli bir malzeme olacaktr.

Cmle
inde sadece bir tek yklem bulunan kelime veya kelimeler grubudur. Kesinlikle cmle
iinde birden fazla yklem olamaz. nk cmlede bir tek gramerde zaman bulunur
ve o da yklemdir.

ngilizcede Cmle Yaps


Cmleleri biz ngilizcede iki ayr kategoride inceleyeceiz. Bunlardan biri olu dieri ise
eylem cmleleridir. Bu iki ayr kategori birbiri ile hi bir art ve konumda benzerlik

gstermez. ngilizce gramerindeki btn cmleler yklem tiplerine gre bu iki grupta yer
alr.

1. Olu Cmleleri
lk bakta ilerinde yklem yokmu gibi alglanrlar. Bunun en byk nedeni insanlarn
yklemi sadece eyleme dayandrmalarndan kaynaklanr. , olu, eylem belirten
kelimelere fiil denildiini daha evvel aklamtk. Yani fiilin tanmnda bir olutan sz
edilmektedir. Her fiil illaki eylem ierecek diye bir kural yoktur. Doadaki nesnelerin
hepsinin bir var olu eylemi vardr. Biz bu tip cmleleri Trkede isim ve sfat fiil
kullanarak yaparz oysa ngilizcede byle kullanmlar yoktur. sim ve sfat cmleleri
yaplmak istenildiinde ngilizce gramerinde karmza olu cmleleri kar. Aada olu
cmlelerine rnekler verilmitir.
Tom dn hastayd.

Linda nn babas bir doktor.

Geen yaz Antalyadaydm.

O gen bir retmendi.

ok iman.

Herkes aradayd.

Evliydi.

Arabas bahede.

stanbul kalabalk bir ehir.


ok tembelsiniz.

Baarllar.

Annesi bir ev kadn.

ki hafta nce evdeydiler. Canan gzel bir kz.


Yorgunum.

Kz kardei heyecanlyd.

Evet bu cmlelere ilk bakldnda yklem grlemez ama iinde yklem bulunmayan hi
bir yapnn cmle olamayaca hatrlandnda bu cmlelerin ilerinde kesinlikle gzle
grlemeyen bir yklemin olduu sonucuna varlr. Yani bu cmleler ilerinde gizli bir
olmak saklamaktadrlar. Yklemleri olmak mastarndan treyen bir kelimedir.

2. Eylem Cmleleri
lerinde eylem konumunda yklem bulundururlar.
Tom her sabah st ier.
Linda dn akam Ankaraya gitti.
Genellikle erken yatarm.
Beni geen hafta parka gtrd.
Karsn bahede saatlerce bekledi.
Babakan yarn geliyor.
Bahede oynuyorlard.

Seni arayacam.
Yzyorduk.
Odasnda alyordu.
Aada Trkeleri verilen cmlelerin hangi kategoride olduklarn yanlarna
yaznz.
1. Tecrbesiz bir ofr potansiyel bir tehlikedir.
2. Beni Amerikadan her akam aryor.

. eylem .

3. Gzleri beni ok etkiledi.


4. Gzleri ok etkileyiciydi.
5. ok etkileyici gzleri var.
6. Grev hakknda basna bilgi verme.
7. Saatlerce beni seyretti.
8. Grnts olduka ktyd.

. olu ...

9. Davranlar beni rahatsz ediyor.


10. Davranlarn kontrol et.
11. Davranlar ok kabayd.
12. Dn yamur yayordu.
13. Dn hava yamurluydu.
14. Babakan dn stanbuldayd.

olu

15. Geen yl Pariste evlendim.


16. Bana evlilik resimlerini gster.
17. Peter, Tom ile bahede top oynuyor.
18. Kitap beni hi etkilemedi.
19. Kitap hi etkileyici deildi.
20. Gnete uzun sre kalma.

eylem / emir .

21. Gzlksz gazete okuma.


22. Gzlksz gazete okuyamyorum.
23. Bahede sigara ime.

24. Yllar nce Sinan ok imand.


25. 16 yllk evliyim.
26. Bana Trkiyenin nfusunu syle.
27. Sabahlar erken kalkyor.
28. Trkiyenin nemli problemlerinden biri isizliktir.
29. Gnlerce seni her yerde aradm.

eylem ..

30. Konu hakknda mdre hibir ey syleme.


31. Kirli ellerinle duvara dokunma.
32. Gelecek yl bu zamanlar Ankarada olacam.
33. Lisede ok tembel bir renciydim.
34. ngilizler souk insanlardr.
35. Yumurtalar yavaa sepete koy.
36. Saatlerdir kede alyordu.
37. Kanser lmcl bir hastalktr.
38. Akam yemeinden sonra du alma.
39. antan mutfakta brakma.
40. Gnn balangcnda Bodrumdaydk.
41. Herkes sinirliydi.
42. hracatla ilgili tm belgeleri bana gnder.
43. Pencereyi ak brakma.
44. O yllar nce bizim aile doktorumuzdu.
45. Gecenin bir yars balkonda ark syleme.
46. kinci soldan dn.
47. Evlilik ciddi bir olaydr.
48. Evlilik yl dnmlerini bir restoranda kutladlar.
49. Evlilik srlarn hi kimseye anlatma.
50. Ayakkablarm alnmt.

51. Bu araba alnt.


52. Ksa zamanda tm hrszlar tutukland.
53. Tutuklu renciler mahkemeye gtrld.

NGLZCEDE CMLE YAPISI


ngilizcede ister ok kolay yapda algladmz isterse olduka zor diye adlandrdmz
herhangi bir cmle kurmak istediimizde ileri dzeyde ngilizce bilgisine sahip deilsek
hibir art ve konumda cmle yapsnda oynama yapamayz. Yani her konumda cmle
standard ve kelimelerin dizilii ayndr. Baka bir ifade ile forml tektir ve Trkedeki gibi
kelimelerin yeri asla deitirilemez. imdi ngilizcede bizim kaderimiz olacak bu forml
irdelemeye alalm.

S
Zaman)
ZNE

O (Nesne + Belirte + Yer +

Subject
FL

Verb
NESNE

Object
isim

sfat

zamir

Yaps ve konumu her ne olursa olsun ngilizce bir cmle yaplrken,


nce ZNE daha sonra YKLEM ve son olarak Nesne + Belirte + Yer + Zaman

sralama uygulanr. Bu sralama cmlede asla deitirilemez.


zneyi

bulmak iin ykleme ne-kim

Nesneyi

bulmak iin ykleme neyi-kimi

Belirteci

bulmak iin ykleme nasl-ne ekilde

Yeri

bulmak iin ykleme nerede-nereye

Zaman

bulmak iin ykleme ne zaman

Tom yarn babasn zmire gtrecek


Tom gtrecek babasn zmire yarn
SVNYZ
Sabaha kadar Linda ile kumsalda kald
O kald Linda ile kumsalda sabaha kadar
SVBYZ
gn nce Ankarada yeni bir ev aldk
Biz aldk yeni bir ev Ankarada gn nce
SVNYZ

sorular sorulur.

Herkes odada televizyon seyrediyordu


Herkes seyrediyordu televizyon odada
SVNY
Oyuncaklarn dikkatlice kutuya koydu
O koydu oyuncaklarn dikkatlice kutuya
SVNBY
Yarn seni fabrikaya gtreceim
Ben gtreceim seni fabrikaya yarn
SVNYZ
Senin iin her eyi yapabilirim
Ben yapabilirim her eyi senin iin
SVNB
Bu kasabada tek bana yayordu
O yayordu tek bana bu kasabada
SVBY
Sabahlar tek bana kumsalda yrr
O yrr tek bana kumsalda sabahlar
SVBYZ
Btn uvallar tek bana tad
O tad btn uvallar tek bana
SVNB
Aylarca kz kardei ile bahede yaad
O yaad kz kardei ile bahede aylarca
SVBYZ
Ormanda hafta sonlar Linda ile kouyor
O kouyor Linda ile ormanda hafta sonlar
SVBYZ

10

Yllar nce karsn bir kazada kaybetti


O kaybetti karsn bir kazada yllar nce
SVNYZ
Her sene Bodrumda bir ev alyor
O alyor bir ev Bodrumda her sene
SVNYZ
On yl sonra Trkiyeye dnecekler
Onlar dnecekler Trkiyeye on yl sonra
SVYZ
ocuklarn gnlerdir gremiyorsun
Sen gremiyorsun ocuklarn gnlerdir
SVNZ
Tom geceleri yatakta radyo dinliyor
Tom dinliyor radyo yatakta geceleri
SVNYZ
Linday durakta 20 dakika bekledim
Ben bekledim Linday durakta 20 dakika
SVNYZ
Depremde binlerce kii ld
Binlerce kii ld depremde
SVY
Kapy bir tekme ile dn akam krdlar
Onlar krdlar kapy bir tekme ile dn akam
SVNBY
Bir fenerle arabaya bir ka saniyede yaklat.
O yaklat arabaya bir fenerle bir ka saniyede
SVNBZ

11

Beni evde saatlerce bulamadlar.


Onlar bulamad beni evde saatlerce
SVNYZ
Deniz kenarnda arkada ile saatlerce oturdu.
O oturdu arkada ile deniz kenarnda saatlerce
SVBYZ
Amerikada yllar nce drt evimiz vard.
Biz sahiptik drt eve Amerikada yllar nce
SVNYZ
Ankarada paraya ihtiyacm var.
Ben ihtiya duyarm paraya Ankarada
SVNY
Mr. Simpson artk burada almyor.
Mr. Simpson almyor burada artk
SVYZ
Her sabah ite gazete okuyorlard.
Onlar okuyorlard gazete ite her sabah
SVNYZ
Bir insann her sene tatile ihtiyac var.
Bir insan ihtiya duyar tatile her sene
SVNZ
Dn akam herkes tiyatroda uyuyordu.
Herkes uyuyordu tiyatroda dn akam
SVYZ
Gelecek yl zmirde bir ev alacak.
O satn alacak bir ev zmirde gelecek yl
SVNYZ

12

Duygusal filmlerden holanyorum.


Ben holanyorum duygusal filmlerden
SVN
Dn kars ile bahede ark sylyordu.
O sylyordu ark karsyla bahede dn
SVNBYZ
Bo zamanmda evde kitap okuyorum.
Ben okuyorum kitap evde bo zamanmda
SVNYZ
Amcasn bir bakla dakikalarca tehdit etti.
O tehdit etti amcasn bir bakla dakikalarca
SVNBZ
Hi kimse kararnn nedenini bilmiyor.
Hi kimse bilmiyor kararnn nedenini
SVN
Her yl dnya kaynaklarnn ou kayboluyor.
Dnya kaynaklarnn ou kayboluyor her yl
SVZ
Beni Amerikadan her akam aryor.
O aryor beni Amerikadan her akam
SVNYZ
Gzleri bizi ok etkiledi.
Onun gzleri etkiledi bizi ok
SVNB
Saatlerce karsn camdan seyretti.
O seyretti karsn camdan saatlerce
SVNYZ

13

Geen yl Manisada evlendim.


Ben evlendim Manisada geen yl
SVYZ
Peter Tom ile bahede top oynuyor.
Peter oynuyor top Tom ile bahede
SVNBY
Gzlksz gazete okuyamyorum.
Ben okuyamyorum gazete gzlksz
SVNB
Evlilik yldnmlerini Beykozda kutladlar.
Onlar kutladlar evlilik yldnmlerini Beykozda
SVNY
Ksa zamanda tm hrszlar tutukland.
Tm hrszlar tutukland ksa zamanda
SVZ
Dn tutuklu renciler mahkemeye gtrld.
Tutuklu renciler gtrld mahkemeye dn
SVYZ
Onu bir bakla dakikalarca tehdit etti.
O tehdit etti onu bir bakla dakikalarca
SVNBZ
Yeni ii tm hayatn deitirdi.
Yeni ii deitirdi tm hayatn
SVN
Gelecek yl Japonyada bir fabrika kuracak.
O kuracak yeni bir fabrika Japonyada gelecek yl
SVNYZ

14

Saatlerdir kede arkadayla alyordu.


O alyordu arkadayla kede saatlerdir
SVBYZ
Onlarn evlilik srlarn bir kitapta okudum.
Ben okudum onlarn evlilik srlarn bir kitapta
SVNY
Gzleri ile herkesi etkiledi.
O etkiledi herkesi gzleri ile
SVNB
Yllarca bir kakla inanlmaz bir tnel kazd.
O kazd inanlmaz bir tnel bir kakla yllarca
SVNBZ

Aadaki rnekler emir cmlelerine aittir. Emir cmlelerinde eylem direk


kardaki kiiye yapldndan zne yoktur. Cmle direk fiille balar. Bu
yzden ana formlmzde S yoktur. Forml V + O eklindedir.
Beni hayatnn sonuna kadar terk etme.
Terk etme beni hayatnn sonuna kadar
VNZ
Bilgisayarda oyun oynama.
Oynama oyun bilgisayarda
VNY
Kadehi masaya brak.
Brak kadehi masaya
VNY
Kapy ak brakma.
Brakma kapy ak
VNB
Saat ikide beni okulda bekle.

15

Bekle beni okulda saat ikide


VNYZ

Pis ellerinle duvara dokunma.


Dokunma duvara pis ellerinle
VNB
Yarn beni parka gtr.
Gtr beni parka yarn
VNYZ
iekleri her gn sula.
Sula iekleri her gn
VNZ
Gnete uzun sre kalma.
Kalma gnete uzun sre
VYZ
Fiyat listesini bugn yaz.
Yaz fiyat listesini bugn
VNZ
Geceleri balkonda ark syleme.
Syleme ark balkonda geceleri
VNYZ
Srtma gne ya sr.
Sr gne ya srtma
VNY
Benimle bu akam Ankaraya gel.
Gel benimle Ankaraya bu akam
VBYZ

16

Bu akam bizimle kal.


Kal bizimle bu akam
VBZ
n bahede top oynama.
Oynama top n bahede
VNY
Beni her yerde pme.
pme beni her yerde
VNY
Benimle mutfakta bir bardak kola i.
bir bardak kola benimle mutfakta
VNBY
Beni her akam Ankaradan arama.
Arama beni Ankaradan her akam
VNYZ
Her yerde drst ol.
Ol drst her yerde
VNY
New Yorkda dokuzdan sonra dolama.
Dolama New Yorkda dokuzdan sonra
VYZ
Raporu yarn talyaya gnder.
Gnder raporu talyaya yarn
VNYZ
Aramzda aptal olma.
Olma aptal aramzda
VNY

17

Bu odada yalnz kalma.


Kalma yalnz bu odada
VBY
Beni bir daha ite tehdit etme!
Tehdit etme beni ite bir daha
VNYZ
Benimle kumsalda sabaha kadar dans et.
Dans et benimle kumsalda sabaha kadar
VBYZ
antamdan bir paket sigara getir.
Getir bir paket sigara antamdan
VNY
Odam her sabah dikkatlice topla.
Topla odam dikkatlice her sabah
VNBZ
Bu konuda her yerde aptalca konuma.
Konuma bu konuda aptalca her yerde
VNBY
Akamlar araban baheye brakma.
Brakma araban baheye akamlar
VNYZ
Dilerini gnde kez frala.
Frala dilerini gnde kez
VNZ
Grev hakknda gazetede hi bir yaz yazma.
Yazma hi bir yaz grev hakknda gazetede
VNY

18

Davranlarn kontrol et.


Kontrol et davranlarn
VN
Bana evlilik resimlerini gster.
Gster evlilik resimlerini bana
V N1 N 2
Gzlksz gazete okuma.
Okuma gazete gzlksz
VNB
Bize Trkiyenin nfusunu syle.
Syle Trkiyenin nfusunu bize
V N1 N 2
Akam yemeinden sonra du alma.
Alma du akam yemeinden sonra
VNZ
antan mutfakta brakma.
Brakma antan mutfakta
VNY
Satla ilgi tm belgeleri bana gnder.
Gnder tm belgeleri satla ilgili bana
V N1 N 2
Evlilik srlarn hi kimseye anlatma.
Anlatma evlilik srlarn hi kimseye
V N1 N 2
Krk masay dar kart.
kart krk masay dar
VNY

19

Gecenin bir yars yksek sesle konuma.


Konuma yksek sesle gecenin bir yars
VBZ
Bo zamannda kitap oku.
Oku kitap bo zamannda
VNZ
Ayakkablarn paspasa sil.
Sil ayakkablarn paspasa
VNY
Baban gibi aptal olma.
Olma aptal baban gibi
VNB
Dikkatli ol. Ol dikkatli
VN
Burada beni tek bama brakma.
Brakma beni tek bama burada
VNBY
Aadaki rnekler olu cmlelerine aittir. Yani yklemi olmak mastarndan treyen bir
kelimedir. Ana forml S olmak O eklindedir
Tomun babas ok hasta
Tomun babas olmak ok hasta
SVN
Linda dn akam evdeydi
Linda olmak evde dn akam
SVYZ
Boazn manzaras ok gzel
Boazn manzaras olmak ok gzel

20

SVN

Yllar nce bu ky harikayd


Bu ky olmak harika yllar nce
SVNZ
ki gn nce okulda ok heyecanlyd
O olmak ok heyecanl okulda iki gn nce
SVNYZ
Geen yl olduka imandlar
Onlar olmak olduka iman geen yl
SVNZ
Onunla yllar nce ok mutluydum
Ben olmak ok mutlu onunla yllar nce
SVNBZ
Dn akam burada deildi
O olmamak burada dn akam
SVYZ
Enflasyon olduka yksek
Enflasyon olmak olduka yksek
SVN
Zeki Mren nl bir arkcyd
Zeki Mren olmak nl bir arkc
SVN
gn nce okulda ok hastayd
O olmak ok hasta okulda gn nce
SVNYZ

21

Dn hava stanbulda yamurluydu


Hava olmak yamurlu stanbulda dn
SVNYZ
Seneye bir doktor olacak
O olmak bir doktor seneye
SVNZ
Trkler Asyada byk bir devletti
Trkler olmak byk bir devlet Asyada
SVNY
Hava bu gnlerde Antalyada gneli.
Hava olmak gneli Antalyada bu gnlerde
SVNYZ
Trkiye yllardr NATOnun bir yesidir.
Trkiye olmak NATOnun bir yesi yllardr
SVNZ
Tom iki yl nce Karsta bir retmendi.
Tom olmak bir retmen Karsta iki yl nce
SVNYZ
Olu seneye stanbulda olacak.
Olu olacak stanbulda seneye
SVYZ
Galatasaray Avrupada byk bir takmdr.
Galatasaray olmak byk bir takm Avrupada
SVNY
ki yl nce Tom ile Amerikadaydm.
Ben olmak Tom ile Amerikada iki yl nce.
SVBYZ

22

Trkiyenin ba kenti Ankaradr.


Trkiyenin bakenti olmak Ankara
SVN
Ankara Trkiyenin bakentidir.
Ankara olmak Trkiyenin bakentidir.
SVN
Gnn balangcnda Bodrumdaydk.
Biz olmak Bodrumda gnn balangcnda
SVYZ
Babakan dn mecliste ok mutluydu.
Babakan olmak ok mutlu mecliste dn
SVNYZ
Kars ok gzel bir kadnd.
Kars olmak ok gzel bir kadn
SVN
Okulda notlar olduka yksekti.
Notlar olmak olduka yksek okulda
SVNY
Filmin sonu ok hznlyd.
Filmin sonu olmak ok hznlyd
SVN
stanbul yllar nce bir bakentti.
stanbul olmak bir bakent yllar nce
SVNZ
Dn gece evde yalnzdk.
Biz olmak yalnz evde dn gece
SVNYZ

23

Petrol varilleri dn bahedeydi.


Petrol varilleri olmak bahede dn
SVYZ
Tecrbesiz ofr potansiyel bir tehlikedir.
Tecrbesiz ofr olmak potansiyel bir tehlike
SVN
Gzleri ok etkileyiciydi.
Onun gzleri olmak ok etkileyiciydi
SVN
Grnts olduka ktyd.
Onun grnts olmak olduka kt
SVN
Davrann son derece kaba.
Senin davrann olmak son derece kaba
SVN
Dn hava yamurluydu.
Hava olmak yamurlu dn
SVNZ
16 yllk evliyim.
Ben olmak evli 16 yldr
SVNZ
Kitap ilgin deildi.
Kitap olmamak ilgin
SVN
Evlilik ciddi bir olaydr.
Evlilik olmak ciddi bir olay
SVN

24

Bu araba alnt.
Bu araba olmak alnt
SVN
Tatilde her ey harikayd.
Her ey olmak harika tatilde
SVNZ
Bu hafta ok yorgunum.
Ben olmak ok yorgun bu hafta
SVNZ
ok zc bir filmdi.
O olmak ok zc bir film
SVN
Telefon yararl bir icattr.
Telefon olmak yararl bir icat
SVN
Yeni bir kaynak irket iin ok nemli.
Yeni bir kaynak olmak ok nemli irket iin
SVNB
ngilizler serin kanldrlar.
ngilizler olmak serin kanl
SVN
Trkiye Birlemi Milletlerin yesidir.
Trkiye olmak Birlemi Milletlerin yesi
SVN
Yllar nce Sinan olduka imand.
Sinan olmak olduka iman yllar nce
SVNZ

25

Gelecek yl bu zamanlar inde olacam.


Ben olacam inde gelecek yl bu zamanlar
SVYZ
Lisede ok tembel bir renciydim.
Ben olmak tembel bir renci lisede
SVNZ
Kanser ldrc bir hastalktr.
Kanser olmak ldrc bir hastalk
SVN
Gnn balangcnda Bodrumdaydk.
Biz olmak Bodrumda gnn balangcnda
SVYZ
Be sene evvel o bizim aile doktorumuzdu.
O olmak bizim aile doktorumuz be sene evvel
SVNZ
Drt gndr hastayz.
Biz olmak hasta drt gndr
SVNZ
Yirmi yldr Konyada hapiste.
O olmak hapiste Konyada yirmi yldr
S V Y1 Y2 Z
Trkiyenin ilk cumhurbakan Atatrk dr.
Trkiyenin ilk cumhurbakan olmak Atatrk
SVN
Onlarn btn problemi kt ynetim.
Onlarn btn problemi olmak kt ynetim
SVN

26

Camn hammaddesi kumdur.


Camn hammaddesi olmak kum
SVN
Sarho ofr onlarn lmlerinin tek nedeniydi.
Sarho ofr olmak onlarn lmlerinin tek nedeniydi
SVN
Televizyon 20. yyn en byk icatlarndan biridir
Televizyon olmak 20. yyn en byk icatlarndan biridir
SVN
Trkiyenin nemli problemlerinden biri isizliktir.
Trkiyenin nemli problemlerinden biri olmak isizliktir
SVN
irketin finansal durumu ile ilgili rapor 5 dakika nce ekmecemdeydi.
irketin finansal durumu ile ilgili rapor olmak ekmecemde 5 dakika nce
SVYZ
Aadaki cmleleri S V O formlnde yerine koyun.

Bu yaz babasyla Amerikaya gidecek.


Kitaplar yarn rafa yerletir.
Uzun sre suda gzlerini aamad.
ki yl nce Almanyadaydk.
Ellerini yavaa masaya vurdu.
Gelecek yl arkadayla bir irket kuracak.
Bu olay u anda nemli deil.
Tomu partiye davet etme.
Bahede gnlerce hazine arad.
Seni bir daha affetmeyeceim.
Yaam sensiz anlamsz.
Yamurda uzun sre kalma.
Seninle yarn ie gitmeyeceim.
Bir bardak su ile saatlerce oynad.
O artk bekar bir insan.
Burada beni tek bama brakma.
Arabasn parkta bir kova su ile ykad.
Benimle yeni bir hayata bala.
Dn akam ok hastaydm.
Gzleri mkemmel.

27

Drt yl nce bir Amerikal ile evliydi.


Sonunda onu terk edebildim.
Beni yllarca yalanlar ile kandrd.
Aylardr onu burada grmyorum.
Kars ho bir insand.
Duta uzun sre kalma.
Masaya yeni bir bardak getir.
Kitab dn akam okuyamadm.
Evde tek bana alyordu.
Kaza hakknda hibir ey syleme.
Gazetedeki resmi hmla yrtt.
ocukluklarnda ok yaramazlard.
Borcumuzu gnlerdir deyemiyoruz.
Borsada her eyini kaybettin.
Bu sabah annesini doktora gtrd.
Saksdaki iekleri yarn sula.
Ankara Trkiyenin bakentidir.
Trkiyenin bakenti Ankaradr.
Enflasyon Trkiye iin nemli bir sorun.
irket ciddi krizde.
Sabaha kadar ba ucumda kal.
Ltfen bana slak ellerinle dokunma.
Karm yllardr her yerde aryorum.
Yeni kiracs emekli bir memurdu.
Hayatn olduka ilgin gzkyordu.
Evin manzaras felaket.
Senden ok farklyd.
Telefonumla oynama.
Pencereyi ak brak.
Pencere akt.
Pencereyi at.
Her eyi babasndan rendi.

He, She, It...


ngilizcede her eyden nce bilinmesi gereken temel kelimeler vardr. Bu kelimeler aynen
Trkede olduu gibi isimlerin yerine kullanlr ve zamir diye adlandrlr.
lk olarak ahs zamirleri zerinde duracaz. Doadaki her bir nesnenin mutlaka bu
zamirler tarafndan bir karl vardr. Her zaman cmlenin znesi (olay yapan yada
yaptran varlk) konumunda bata bulunurlar ve cmle iinde baka bir ilevleri yoktur,
yerleri asla deitirilemez.

He
She
It

Erkekler iin
Kadnlar iin
Cansz ve hayvanlar
iin

We
You

O
O
O
Biz
Sen, Siz

28

They
I

Onlar
Ben

His, Her, Its...


kinci grupta ise zamirlerin iyelik hallerini inceleyeceiz. smin kime ait olduunu
belirterek daha evvel akladmz ahs zamirlerine (He, She, It, We, You, They, I) ait alt
eleri baka bir ifade ile bu zamirlerin sahip olduu bir eyleri (nesneleri) anlatacaz.

His
Her
Its

Erkekler iin
Kadnlar ii
Cansz ve hayvanlar
iin

Our
Your
Their
My

Onun
Onun
Onun
Bizim
Seni, sizin
Onlarn
Benim

Burada unutulmamas gereken en nemli nokta bu zamirlerden sonra mutlaka bir ismin
geldiidir. Tek balarna kullanmlar kesinlikle yoktur.

His
Her
Its
Our
Your
Their
My

+ SM

His
Her
Its
Our
Your
Their
My

book
book
book
book
book
book
book

Grld gibi arkalarna bir isim alarak ismin kime ait olduunu belirtirler.

His school
His job
Her pocket
Her pen
Our armchair
Our teacher
Your father
Your car
Their secretary

Onun okulu
Onun ii
Onun cebi
Onun kalemi
Bizim koltuumuz
Bizim
retmenimiz
Senin baban
Senin araban
Onlarn sekreteri

29

Their house
My exam
My sister

Onlarn evi
Benim snavm
Benim kz
kardeim

His, Hers, Mine...


Bu kategoride ise iyelik zamirlerinin isimlerle kullanlarak verdii anlamlar tek kelime ile
karlayan ilgi zamirleri zerinde duracaz. rnein, benim arabamn ngilizce karl
my car dr. Eer benim arabam daha evvel cmle iinde kullanlmsa ikinci cmlede
bunu tekrarlamak zorunda deiliz, yani benim arabam yerine benimki diyebiliriz. te
benimki, seninki, onunki... gibi kelimelere biz ilgi zamirleri diyeceiz. Dikkat edilirse bu
kelimeler durup dururken kullanlamazlar baka bir deyile bu kelimelerin anlamlar daha
evvelden bilinmelidirler.
Benim arabam
Onun kitab
Bizim evimiz

His
Hers
-----

yerine benimki
yerine onunki
yerine bizimki

Erkekler iin
Kadnlar iin
Cansz ve hayvanlar
iin

Ours
Yours

Onunki
Onunki
---------Bizimki
Seninki,
Sizinki
Onlarnki

Theirs
Mine

His school
His girl friend
His car
Her father
Her book
Her life
Our dog
Our house
Our picture
Your table
Your teacher
Your mother
Their flower
Their garden

Benimki

onun okulu
onun kz arkada
onun arabas
onun babas
onun kitab
onun hayat
bizim kpeimiz
bizim evimiz
bizim resmimiz
senin masan
senin
retmenin
senin annen
onlarn iei
onlarn bahesi

30

his
his
his
hers
hers
hers
ours
ours
ours
yours

Onunki
Onunki
Onunki
onunki
onunki
onunki
bizimki
bizimki
bizimki
seninki

yours

seninki

yours
theirs
theirs

seninki
onlarnki
onlarnki

Their cat
My exam
My face
My pen

onlarn kedisi
benim snavm
benim suratm
benim kalemim

theirs
mine
mine
mine

onlarnki
benimki
benimki
benimki

Him, Her, Me...


Trkede sk sk karmza ismin halleri kar (e-a-de-da..) ngilizcede ismin hallerini
gremeyiz. smin hallerini alm ve cmle iinde anlam kazanan baz zamirler vardr.
Bunlar Trkeye kulaa ho geldii gibi evrilir. Bu son gurupta bu tip zamirleri
inceleyeceiz.
Him

Erkekler iin

Ona,onu,onda, ....

Her
It
Us
You
Them
Me

Kadnlar iin

Ona,onu,onda, ....

Cansz ve hay. iin

Ona,onu,onda, ....
Bize,bizi,bizde, ...
Sana,seni,sende, ...
Onlar,onlara,onlarda, ...
Bana,beni,bende, ...

Yukardaki zamirler ismin tm halleri iin kullanlr. rnein me cmle iinde bana,
beni, bende anlamlar kazanabilir.
Beni sinemaya gtr

Bana bir kalem ver

rneklerinde alt izili yerlere me gelir ve Trkeye en uygun eviri yaplr. Buradaki
nemli nokta bu zamirlerin mutlaka S V O N B Y Z formlnde nesne ksmnda yer
almasdr. Yani cmlede asla zne konumunda bulunamazlar ve bu tip zamirlerle cmleye
balanamaz.
Aada u ana kadar incelediimiz drt grup zamir topluca grlmektedir.

Ona, onu

Him

Onunki

His

Onun

isH

He

Ona, onu

Her

Onunki

Hers

Onun

erH

She

Ona, onu

It

--------

------

Onun

Its

It

Bize, bizi

Us

Bizimki

Ours

Bizim

Our

Biz

We

Sana, seni

You

Seninki

Yours

Senin

Your

Sen

You

r, OnlaraOnla

Them

nkiOnla
r

Their
s

nOnla
r

Their

Onlar

They

Bana, ben

Me

Benimki

Mine

Benim

My

Ben

31

Aadaki boluklar uygun karlklar ile doldurunuz.


Amcam my uncle.
Annemiz
Baban
Bana
Bebekleri
Ben
Beni
Benimki
Biz
Bize
Bizi
Bizimki
Bizimkiler
Byk antamz
Cebi
Cesur korumas
alkan kz kardeim
antas
irkin sekreteri
Elmas yzn
Eski saati
Etkileyici grnts
Ev adresimiz
Gzel kars
Gzel lkemiz
Hatan
Hayat
Islak elim
lgin arabas
lgin hayatn
i
Kalemim
Kanepeniz
kars
Krmz arabam
Krmz ceketim
Kz arkadam
Kirli gmleim
Kitab
Kocas
Koltuumuz
Kuvvetli kollar
Kuyruu
Kk evleri
Masalar
Mini etei
O

32

Odas
Okulum
Ona
Onlar
Onlara
Onlar
Onlarn baarl oyunu
Onlarn kedisi
Onlarn mutlu gn
Onlarn scak yataklar .
Onlarnki
Onu
Onun altn kolyesi
Onun bo czdan
Onunki
Onunkiler
Oturma odan
retmeni
Pahal eteim
Pahal paltosu
Pahal yzn
Perdeleri
Resmimiz
Sabrsz babas
Sana
Sen
Seni
Senin gl bahen
Seninki
Siyah kaza
Siz
Size
Sizinki
Sobas
Szlkler
Suratn
emsiyesi
iman daylar
Tamir antas
Tecrbeli retmenim
Tehlikeli kpekleri
Tehlikeli sokamz
Televizyonumuz
Tembel erkek kardei
Tembel kpeimiz
Temiz evimiz
Tuhaf kalemi
Uzun boylu mdrm
Yamurluum
Yakn okulu
Yaramaz kzn
Yava spor araban
Yeni kasabalar

33

Yorgun arkadam
Yuvarlak masalar
Zengin amcas
Zengin baban

OUL YAPILMA KURALLARI


Baz isimleri sayabiliriz, baz isimleri ise sayamayz. Saylabilen isimler teki l vey a o ul
olabilirler ama saylamayan isimler daima teki ldir ler .
Sonu o ile biten isimler po ta to , tom ato

( es ) alarak ,patatoes , tomatoes

Sonu x ile biten isimler box , fox

( es ) alarak ,boxes , foxes

Sonu s ile biten isimler gla ss , c la ss

( es ) alarak ,glasses , classes

Sonu f, fe ile biten isimler she lf , kn ife


knives
Sonu y ile biten isimler city , st ory

( ve s ) alarak ,

( ies ) alarak ,

shelves ,

cities , stories

Sonu ch , sh ile biten isimler wa tc h, dish

( es ) alarak , watches , dishes

Sonu y ile bitip kendinden nce toy, b oy

( s ) alarak , toys , boys

bir sesli harf gelmesi durumunda


Bunlar dnda kalanlar book, pen

( s ) alarak ,

books , pens

Bir kural eliinde formlize edilebilen her ey ngilizce Gramerinde dzenli diye
adlandrlr. Yukarda belli kurallar erevesinde oul yaplabilen isim kategorileri
gsterilmitir. Belli bir kural snfna girmeyen ve bunun sonucunda ayr ayr bilinmek
zorunda kalnan kelimeler ise dzensiz yaplardr. Aada s ve trevleri ile
oul yaplamayan ayr ayr bilmek zorunda olduumuz dzensiz isimler yer
almaktadr.
Ma n

adam

men

man

kadn

women

Pers on

kii

adamlar
kadnlar
peo pl e

kiiler

Fo ot

ayak

fe et

ayaklar

Fi sh

balk

fish

balklar

Louse

bit

li ce

bitler

Mo use
Chi ld

fare
ocuk

mice
ch ildre n

34

fareler
ocuklar

To ot h

di

teeth

diler

Sheep

koyun

shee p

koyunlar

Ox

kz

oxen

kzler

Go ose

geyik

geese

geyikler

Th is

bu

these

bunlar

Th at

th ose

unlar

ift olan herey oul saylr.


Eyes

gzler

sh ort s

ort

Jeans

kot pantolon

sh oes

ayakkab

Sciss or s

makas

tig ht s

tayt

Over al ls

tulum

py jam as

pijama

Pa nts

pantolon

brace s

Gl asses

bardak

bino cul ars

drbn

Tro users

pantolon

spe cta cle s

gzlk

Cli pp ers

krpma aleti

she ars

makas

To ng s

maa

pi ncer s

kerpeten

ask

Sonu f ve fe ile biten isimlerin oul yaplabilmeleri iin bu harflerin dp


yerlerine ves getirildiini sylemitik. Bu isimler aadaki gibidir.
Calf

buza

ca lve s

buzalar

Half

yarm

ha lves

yarmlar

Wife

kadn e

wi ve s

Self

kendi

sel ve s

kendileri

Knife

bak

kni ves

baklar

Leaf

yaprak

lea ves

yapraklar

Shelf

raf

she lve s

raflar

Th ief

hrsz

th ie ves

hrszlar

Wolf

kurt

wo lve s

eler

kurtlar

35

Lo af

somun

lo ave s

somunlar

Sheaf

demet

she ave s

demetler

Yukardakiler dnda kalan isimler f ve fe ile bitmelerine ramen sadece s


alarak oul yaplr
Safe

kasa

safe s

kasalar

Belief

inan

belie fs

Ro of

at

ro of s

atlar

Chief

bakan

ch ief s

bakanlar

inanlar

Her zaman oul olarak kullanlan tekili olmayan isimler.


Abori gi nes

yerli

po li ce

polis

Arc hi ves

ariv

remain s

kalnt

Ri ches

servet

sa vin gs

tasarruf

Catt le

sr

surr oundi ngs

evre

Clo th es

amar

th an ks

teekkr

Outdo ors

dars

manne rs

terbiye

Dre gs

tortu

outs ki rts

civar

Ea ves

saak

vi ctua ls

erzak

En vir ons

evre

go ods

mal

Wages

haftalk maa

Trkede saylabilir gibi dndmz ama ngilizcede saylamayan isimler.


Advi ce

business

Bag ga ge

bagaj

entert ainmen t

Bread

ekmek

furniture

Mo ney

para

i
gsteri
mobilya

grief

znt

Cas h

nakit

kn ow ledge

bilgi

Fun

elence

info rmat io n

bilgi

Homewo rk

ev ii

mail

posta

36

Wor k

news

haber

S
1. Dikkat edilirse daha evvel aklamaya altmz iyelik zamirleri (her, his, its, our,
your, their, my) isimlerin yerine kullanlmaktadr. Eer zamirlerin yerine gerek
isimlerini koyar ve yine bir aitlikten sz edersek o zaman s kullanmak zorunda
kalrz ve isimlere nin, nn, sinin, snn, sunun, snn, lk, lik gibi anlamlar katar.
His book

Toms book

Her cat

Lindas cat

Ayes camera - Ayenin kameras


Suzans father - Suzann babas
Turkeys population - Trkiyenin nfusu
Georges school - Georgeun okulu
Celals table - Celalin masas
My brothers car - Babamn arabas
Her sisters house - Kz kardeinin evi
Lanes party - Janenin partisi
Mr. Smiths wife - Bay Smithin ei
Lindas bag - Lindann antas
Todays news - Bu gnk haberler
The schools door - Okulun kaps
The books page - Kitabn sayfas
The cats milk - Kedinin st
Yesterdays newspaper - Dnk gazete
Next years plan - Gelecek ylki plan
Last weeks match - Geen haftann ma
Uncle Toms house - Tom amcann evi
Mahmut the seconds reign - II Mahmutun taht
The ministers old advisor - Bakann eski danman
The governments decision - Hkmetin karar
2. oul ismlerin sonlar s ile bittii iin s kullanlmaz onun yerine getirilir.
The
The
The
The
The

chairs colour - Sandalyelerin rengi


students books - rencilerin kitaplar
girls bags - Kzlarn antalar
teachers addresses - retmenlerin adresleri
Turks proposals - Trklerin teklifleri

3. ift isimli durumlarda ikinci isme s getirilir.


Tom and Lindas father - Tom ve Lindann babas
Aye and Ahmets school - Aye ve Ahmetin okulu
George and Anns ball - George ve ocuklarn topu
4. Sonu z okunuu ile biten veya Latince kkenli olan isimlerde kullanlr.
Humphreys films - Humphreysin filmleri
Dickens novels - Dickensn romanlar
Keats poems - Keatsn iirleri

37

Johnsons method - Johnsonun metodu


Socrates illness - Socratesin hastal
5. simlerde l, zaman, yer belirttiinde lik-lk anlamlar kazanabilirler.
Eight hours sleeping - Sekiz saatlik uyku
One weeks travel - Bir haftalk tatil
A years notice - Bir yllk ihbar
A months salary - Bir aylk maa
A stones throw - Bir ta atm mesafe
A moment hesitation - Bir anlk tereddt
An arms length - Bir kolluk mesafe
An hours walk - Bir saatlik yry
Two hours drive - ki saatlik yol
Ten dollars worth - On dolarlk fiyat
Three weeks course - haftalk kurs
60s container - 60lk konteynr
100s cigarette - 100lk sigara
6. Daha evvel grdmz ilgi zamirlerinin (his, hers, ours, yours, theirs, mine) yerine gerek
isimlerinin kullanlmas durumunda kullanlr.
Toms
Lindas
Childrens

Tomunki
Lindannki
ocuklarnki

His
Hers
Theirs

Onunki
Onunki
Onlarnki

7. zel faaliyet gsteren i yerlerini asl meslekten ayrt etmek iin kullanlr.
Butchers
Grocers

kasap (dkkan)
bakkal (dkkan)

Butcher
Grocer

kasap (meslek)
bakkal (meslek)

8. s her zaman ( nin, nn, sinin, snn.) gibi anlamlar vermeyebilir. Bazen isim
tamlamas yapma grevi stlenirler. Fakat bu ifadeler genel anlam ierirler. simlerin iyelik
hallerinden ( nin, nn, sinin, snn) farkldrlar. Aada bu ekilde oluan tamlamalara
rnekler verilmitir. Bu tamlamalar ismin iyelik halleri ile kartrmamak gerekir.
A butchers knife - Bir kasap ba
The butchers knife - Kasabn ba
A teachers book - Bir retmen kitab
The teachers book - retmenin kitab
A boys school - Erkek okulu
A childs play - ocuk oyunu
A carpenters saw - Marangoz testeresi
A childrens story - ocuk hikayesi
A doctors degree - Doktor diplomas
A dogs life - Kpek hayat
A drivers license - ofr ehliyeti
A girls college - Kz niversitesi
A ladies tailor - Kadn terzisi
A lieutenants rank - Temen rtbesi
A summers day - Bir yaz gn
A teachers college - retmen okulu

38

A womens club - Kadnlar kulb

OF
1. of kullanarakta ( nin, nn, sinin, snn ) anlamlar veren kelime gruplar yaplabilir.
Deien hi bir ey yoktur. Sadece s daha ok zel isimlerde of ise cins isimlerde
kullanlr.
Name of school
Okulun ismi
Schools name
Colour of wall
Duvarn rengi
Walls colour
Milk of cat
Kedinin st
Cats milk
The beginning of the story - Hikayenin balangc
The decision of the government - Hkmetin karar
The title of the book - Kitabn bal
The ground floor of the building - Binann giri kat
The name of this village - Bu kyn ismi
The roof of the house - Evin ats
The cause of the problem - Problemin nedeni
Back of the car - Arabann arkas
The phone number of Jack - Jackin telefon numaras
Best party of day - Gnn en iyi filmi
Job of my sister - Kz kardeimin ii
Favourite colour of Paula - Paulann favori rengi
Birthday of Tom - Tomun doum gn
The wall of the castle - Kalenin suru
The manager of the hotel - Otelin mdr
The window of the car - Arabann penceresi
The new vase of the roses - Gllerin vazosu
The existence of Allah- Allahn varl
The end of American Indians - Kzlderililerin sonu
The courage of the Turks - Trklerin cesareti
The poster of Atatrk - Atatrkn posteri
The palace of the queen - Kralienin saray
The influence of the rich - Zenginlerin nfusu ( itibar )
The suffer of the poor - Fakirlerin acs
The smell of a rose - Bir gln kokusu
The conquest of the city - ehrin fethi
The next subject of the book - Kitabn bir sonraki konusu
The members of the association - Dernein yeleri
The second day of the conference - Konferansn ikinci gn
The guns of the robbers - Soyguncularn silah
The birthday of her sister - Kz kardeinin doum gn
The invention of the telephone - Telefonun icad
The cost of the production - retimin maliyeti
A work of a madman - Bir delinin ii
2. of her zaman ( nin, nn ) anlam vermeyebilir. Bazen isim tamlamas yapar. Ama bu
ifadeler genel anlam ierirler. simlerin iyelik hallerinden farkldrlar. Bu yzden bu iki
kategoriyi birbiri ile kyaslamaya kalkmayn. Aada bu tip kullanmlara rnekler
verilmitir.
39

The threat of war - Sava tehlikesi


The winds of war - Sava rzgarlar
The day of reckoning - Kyamet gn
A man of science - Bilim adam
The loss of moisture - Nem kayb
A form of torture - Bir ikence tr
A delay of ten minutes - On dakikalk bir gecikme
Lack of interest - lgisizlik
Shortage of food - Ktlk
Evidence of any interference - Mdahale delili
Reign of terror - Terr hkm
A sign of weakness - Zayflk iareti
Proof of guilt - Sululuk delili
The forces of evil - Ktlk gleri
Contempt of court - Mahkemeye hakaret
A feeling of despair - mitsizlik duygusu
The danger of inflation - Enflasyon tehlikesi
Proportion of five to one - Bee bir oran
Freedom of speech - Sz hrriyeti
The faculty of Law - Hukuk Fakltesi
History of art - Sanat tarihi
School of Medicine - Tp fakltesi
College of Science - Fen Fakltesi
Aa
daki boluklara ngilizce karlklarn yaznz.
Kpein burnu
Babann plan
NATOnun grevleri
Korenin geliimi
Trkiyenin zorluklar
Lindann serveti
Arthurun kitab
Georgeun fikri
Democlesin klc
Tom ve Lindann bebei
Patronumun emirleri
Cumhurbakannn korumalar
Milletvekilinin grevi
Ahmetin babasnn resimleri
Bir renci kitab
stanbulun trafii
New Yorkun karanlk caddeleri
aylk maa
Trklerin plan
Almanlarn teklifleri
Kitaplarn sayfalar
Erkek gmlei
Fatihin taht
Kitabn konusu

the nose of the dog / the dogs nose

40

stanbulun 1453te fethi


Drt gnlk tatil
Hikayenin sonu

LEK BLGS
1. Kat olsun sv olsun herhangi bir saylamayan maddenin belli saydaki biriminden (bardak,
fincan, ie) bahsediyorsak aadaki kalb kullanrz. Bu yolla saylamayan isimleri
lekleyerek onlarn belli bir miktarn ifade ederiz. Bu kalb deitirmeye almak mmkn
deildir. Trke evirilerindeki mantkszlklar aranmakszn hep ayn kuralla yaplrlar.
[LEK

OF

MADDE]

a glass of water - bir bardak su


a cup of tea - bir fincan ay
a bottle of milk - bir ie st
a can of coke - bir kutu kola
a jar of jam - bir kavanoz reel
a bar of chocolate - bir dilim ikolata
a slice of bread - bir dilim ekmek
a piece of pizza - bir para pizza
two tanks of oil - iki depo benzin
three barrels of wine - varil arap
ten plates of food - on tabak yiyecek
five packs of cigarette - be paket sigara
a bar of soap - bir kalp sabun
a barrel of beer - bir f bira
a glassful of water - bir bardak dolusu su
a block of ice - bir kalp buz
a bottle of wine - bir ie arap
a bowl of sugar - bir kase eker
a cupful of sugar - bir fincan dolusu eker
two sheets of paper - iki yaprak kat
a grain of race - bir pirin tanesi
a handful of money - avu dolusu para
a head of lettuce - bir top salata ( marul )
a heap of rubbish - bir yn p
a kilo of butter - bir kilo tere ya
a kind of cheese - bir eit peynir
a loaf of bread - bir somun ekmek
a lump of sugar - bir kp eker
a new kind of cheese - yeni bir eit peynir
a new kind of plastic - yeni bir eit plastik
a joint of meat - et paras (but veya kol)
a pair of socks - bir ift orap
a set of furniture - bir mobilya takm
a speck of dust - bir toz paras
sticks of dynamite - dinamit lokumlar
two cups of tea - iki fincan ay
three kinds of food - eit gda
six types of bread - alt tip ekmek
four cupful of sugar - drt fincan dolusu eker
ten kilos of rice - on kilo pirin

41

ten meters of cloth - on metre kuma


truckloads of sand - kamyonlar dolusu kum
a box of matches - bir kutu kibrit
a distance of two miles - iki millik mesafe
a ball of wool - bir yn yuma
a fit of anger - bir fke nbeti
a fit of passion - hiddet nbeti
a piece of bad luck - bir para kt talih
a piece of evidence - bir kk delil
a piece of advice - bir para tavsiye
heaps of mud - amur ynlar
items of news - haberler
pangs of remorse - vicdan azab
the pangs of fear - korku duygusu
works of art - sanat eserleri
a fit of fever - ate nbeti
piece of research - bir kk aratrma
a piece of string - bir para ip
a bit of interest - bir para ilgi
a work of art - bir sanat eseri
an act of mercy merhamet
an attack of fever - ate nbeti
2. Dikkat edilirse ilk kta leklemeye altmz maddenin geride kalan ksm
nemsenmemektedir. Yani maddenin sadece lei nemlidir. Artta kalan ksm gz ard
edilmemektedir. Bu konuda ise maddenin geride kalan ksm da nem kazanacaktr.
Baka bir ifade ile madde ve lek birlikte anlacaktr.
One of book - kitaplarn biri
Four of chair - sandalyelerin drd
Six of students - rencilerin alts
Eight of tables - masalarn sekizi
Twelve of girls - kzlarn on ikisi
Some of cars - arabalarn bazlar
Most of problems - problemlerin ou
Burada anlatlmak istenen ok taneden az taneye doru initir.
3. Burada ise sralama ieren kelime gruplarn inceleyeceiz.
One of the important problems of Turkey
Trkiyenin nemli problemlerinden biri
One of the big tourism centres of the world
Dunyann byk turizm merkezlerinden biri
Two of the dangerous parts of New York
New Yorkun tehlikeli ksmlarnn ikisi
One of the important telecommunication equipment of today
Gnmzn nemli iletiim aralarndan biri
nemli not:

42

lek bilgisi adl balkta aklamaya altmz konu ngilizce


Gramerinde ayn adla ve izah tarzyla yoktur. Kolay anlalabilmesi iin
yaktrma ifadeler kullanlmtr.
Aadaki boluklara ngilizce karlklarn yaznz.
varil arap
three barrels of wine
Alt tabak yemek
Araba ile iki saatlik yol
Arkadalarndan bazlar
Be kutu kola
Be ie st
Be yaprak kat
Bir bardak portakal suyu
Bir ift eldiven
Bir damla gz ya
Bir depo benzin
Bir dilim ekmek
Bir galon benzin
Bir kase yourt
Bir kavanoz reel
Bir kutu kibrit
Bir mobilya takm
Bir para ekmek
Bir para kek
Bir para merhamet
Bir para tavsiye
Bir sanat eseri
Bir somun ekmek
ocuklarn onu
Dokuz paket ya
Drt ay ka tuz
Drt gnlk macera
Dnyann nemli turizm merkezlerinden biri
ki haftalk tatil
ki kalp sabun
ki paket un
Kalemlerin hepsi
Lindann kalemlerinden biri
On drt koltuk
On metre kuma
Onlardan alts
rencilerin biri
Problemlerin ou
Sandalyelerin ikisi
Sekiz dilim ikolata
Sekiz mektup
Sekiz metre hal
Tomun hatalarndan biri
Trkiyenin byk kentlerinden ikisi
Trkiyenin zorluklar
aylk maa

43

ba sarmsak
dinamit lokumu
millik mesafe
saatlik uyku

Yedi dilim pizza

ARTICLES
1- INDEFINITE: BELRSZ
A BR: Sessiz bir harf ile tekil bir szckten nce kullanlr.
rnek
-

A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A
A

book
chair
story
university
useful thing
European
sister
brother
month
day
week
year
size
sudden
tiger
lion
crocodile
camel
dozen of eggs
glass of tea
shiny day
hundred
million
thousand
billion
dozen
few
couple
lot of

AN BR: a i o u e gibi sesli nl harfle balayan veya , seslendirilemeyen h


gibi harfle balayan szcklerin bana gelir.
rnek
-

an
an
an
an
an
an
an
an
an

apple
umbrella
egg
heir
honest man
hour
engineer
interest
ant

44

A VE AN ARTEKLLERNN KULLANILMADII YERLER:


a -) oul bir addan nce
- cows
- apples
b -) Aadaki gibi
adlardan nce,
- corn
- glass
- iron
- milk
- tea

- chairs gibi,

saylamayan ancak birimiyle sylenebilen baz somut


-

cloth
grass
paper
money
wood

gibi,

2- DEFINITE: BELRL THE KULLANILIR.


The article sinin kullanld yerler.
Asal cmleciin, zne, nesne veya tamlamasn oluturan addan nce
- the book
-the car
-the vehicle
Tek anlamna gelen THE ONLY ONE szck dizisinden nce
Ynlerden nce
- The north
- The south
- The west
- The east
- The north - west
- The north - east
- The south - west
- The south - east
- Wind: the north - west 5
Kutsal kitap ve mabetlerin banda
- The Holy Quran
-The Blue Mosque gibi
zel bir adn nnde yer alan cins bir adn nnde kullanlr
- The planet Pluto / Pluto Gezegeni
- The galaxy Samanyolu / Samanyolu Galaksisi
Eyaletlerden oluan lke adlarndan veya oul lke adlarndan nce
- The United States of America / Amerika Birleik Devletleri
- The United Kingdom / Birleik Krallk
- The United Arab Emirates / Birleik Arap Emirlikleri
- The Netherlands / Hollanda
- The Turkey / Trkiye
- The Republic of Turkey / Trkiye Cumhuriyeti
Balklarda srasal sfatlardan nce
- Queen Elizabeth the second / Kralie II.ici Elizabet

45

Padisah Abdlhamit the second / Padiah 2.inci Abdlhamit


Tahir the first / Birinci Tahir

Ismi belli olan yerleri tanmlarken ve tanmlayc bir edatl deyiten nce
- The Palace of raan / raan Saray
- The house with brown-shutters / Kahverengi panjurlu ev.
zel bir ad izleyen ve meslek veya ticaret anlatan cins adlarn nnde kullanlr
- Tahir the teacher / retmen Tahir
- Mustafa the administer / Ynetici Mustafa
Ada topluluklarndan nce
- The Island Bahamas / Bahama adalar
- The East India Islands / Dou Hindistan adalar
Nehir Okyanus ve srada adlanrndan nce
- The Atlantic Ocean
- The mountain Everest
Tren, gemi ve Uak adlarndan nce
- The M/S Bar Mano / Bar Mano gemisi
- The Santa Fee / Santa Fee treni
Kiiye/ahsa ait olmayan iyeri, banka, otel, enstit, restoran adlarndan once
- The Marmara Hotel
- The Ottoman Bank
niversite, Okul, Hastane adlarndan nce
- The Istanbul University / stanbul niversitesi
- The apa Hospital / apa Hastanesi
Bir kme veya topluluu simgeleyen saylabilir tekil bir addan nce
- The ant is industrious / Karnca alkandr
Bir kme,grup,topluluu sfatlardan nce
- The rich always proud / Zenginler daima kibirlidir.
- We must help the poor / Fakirlere yardm etmeliyiz.
- The French cook meat the best / Eti en iyi Franszlar piirir.
Doada yalnz tek olan varlklardan nce
- The earth
- The sky
- The ocean
Mzik aygtlarndan nce
- The violin / Keman
- The piano / Piyano
Tanmlayc en stnlk anlatmlarnda kullanlr
- That is the oldest mosque in stanbul
- O stanbuldaki en eski camiidir.
The most / the first / the best / the worst / the second getii cmlelerde
Ad olarak kullanlan en stnlk anlatmlarndan nce
- This is the best I can do
- Bu benim yapabileceimin en iyisidir.

46

The most I can gain is that amount


O mebla benim kazanabileceimin en oudur.

HAVE - HAS GOT


have/has got Trke'de sahip olmak anlamndadr. Sahip olduunuz bir eyi
ifade etmek iin kullanlr. Aada ahslara gre nasl kullanldn inceleyin.
POSITIVE (OLUMLU)
I have got a car.
You have got a car.
He has got a car.
She has got a car.
It has got a car.
We have got a car.
They have got a car.

NEGATIVE (OLUMSUZ)
I haven't got a car.
You haven't got a car.
He hasn't got a car.
She hasn't got a car.
It hasn't got a car.
We haven't got a car.
They haven't got a car.

QUESTION (SORU)
Have I got a car?
Have you got a car?
Has he got a car?
Has she got a car?
Has it got a car?
Have we got a car?
Have they got a car?

DKKAT!
- I have got a car. ( Bir arabam var.)
Trke'ye evirirken genelde "Bir arabaya sahibim" eklinde evirmeyiz. ki dil arasndaki
bu farkllk bazen ngilizceyi yeni renenler iin sorun tekil edebilir.
yle ki;
"Benim iki kz kardeim var" cmlesini ngilizce'ye evirmek isteyen bir kii, "var"
kelimesine aldanarak "there is/are" kalbn kullanabilir ve tabi ki yanl olur. O yzden
cmlenin sahiplik anlam ierip iermediine baklmaldr.
- She has got two sisters. (Onun iki kz kardei var veya o iki kz kardee sahiptir)
- We have got many pens. (Bizim ok kalemimiz var veya biz ok kaleme sahibiz)

Have/has got veya sadece have/has


Deiik metinlerde farkl kullanmlara rastlayabiliriz. zellikle ngiltere'de kullanlan
ngilizce'de "have/has got" daha sk kullanlr.
- I have got a sister.

- I have a sister.

Bu iki cmle arasnda anlam olarak fark yoktur. Ancak olumsuz ve sorularda durum ayn
deildir.
(+) I have got a book.
(-) I haven't got a book.
(?) Have I got a book?

(+) I have a book.


(-) I don't have a book.
(?) Do I have a book?

YANLI KULLANIMLAR

ki farkl kullanm birbiriyle kartrlrsa gramatik adan hatal olur.

47

Examples:
A: Have you got a pencil?
B: No, I haven't. (doru)
No, I don't. (yanl)

A: Do you have any money?


B: No, I don't. (doru)
No, I haven't. (yanl)

COUNTABLE - UNCOUNTABLE NOUNS


(Saylabilen - saylamayan isimler)
ngilizce'de isimler saylabilen ve saylamayan olarak ikiye ayrlr ve cmle iindeki
kullanmlar farkldr. Saylamayan isimler her zaman iin tekil kabul edilir.
rnein ngilizce'de "sa" kelimesi "uncountable"dr yani saylamaz. Bu yzden asla "s"
taks alarak oul yaplamaz. Halbuki Trke'de biz "salar" diyebiliriz. Ayn ekilde "su",
"pirin" ve benzeri kelimeler hep tekil kullanlmak zorundadr. Ayn ekilde saylamayan
kelimelerin banda "a veya an" artikelini de kullanamayz. nk "a" bir anlamna gelir.
EXAMPLES
There is a book on the table.
There are four books on the table.
("book" kelimesi saylabilen isim olduu iin oul olarak kullanlabilir.)
There is some water in the glass.
("su" kelimesi saylamaz olduu iin asla "there are" kalbyla kullanlamaz.
SOME UNCOUNTABLE NOUNS
(Baz saylamayan isimler)
air

bread

cake

coffee

coke

coke

hair

milk

money

water

weather

48

THIS, THAT - THESE, THOSE


This ve that Trke'de "bu" ve "u" ifadelerinin karldr
Konuurken bize yakn olan nesneler iin "this" (bu)
Konuurken bize uzak olan nesneler iin "that" (u)
Konuurken bize yakn olan nesneler iin "these" (bunlar)
Konuurken bize uzak olan nesneler iin "those" (unlar)
EXAMPLES
This book (bu kitap) - these books (bu kitaplar)
This student (bu renci) - these students (bu renciler)
This school (bu okul) - these schools (bu okullar)
This man (bu adam) - these men (bu adamlar)
That train (u tren) - those trains (u trenler)
That building (u bina) - those buildings (u binalar)
DKKAT! Aadaki cmleler kesinlikle yanltr.
This books are very expensive (This tekillerle kullanld iin "books" diyemeyiz.)
These girl is very beautiful. (Ayn ekilde "these" kelimesinden sonra tekil isim
kullanamayz.)

49

THERE IS - THERE ARE


"There is / there are" Trke'de "var" kelimesinin karldr. Tekiller ve saylamayan
isimler iin "there is", oullar iinse "there are" kullanlr.
SINGULAR (Tekil ve saylamayanlar)
there is.... (there's)
is there...?
there is not. (there isn't)
There is a big tree in the garden. (Bahede byk bir aa vardr.)
There is a good programme on TV tonight. (Bu gece televizyonda gzel bir program var.)
Excuse me;is there a good hotel near here? (Affedersiniz, buralarda gzel bir otel var
m?)
There isn't any money in the bag. (antada hi para yok.)
PLURAL (oul)
there are....
are there...?
there are not... (there aren't)
There are some big trees in the garden. (Bahede birka tane byk aa var.)
There are many people in the school. (Okulda bir sr insan var.)
Are there any books on the table? (Masann zerinde hi kitap var m?)
Yes, there are. / No, there aren't.
How many students are there in the classroom? (Bu snfta ka tane renci var?)
THERE IS AND IT IS
There is a vase on the table. (Masann zerinde bir vazo var.)
Bu cmlede "It's a vase on the table" diyemeyiz.
AMA: I like this vase. It's very expensive. (Bu vazoyu seviyorum. O ok pahal.)
Bu rnekte de "there is" kalbn kullanamayz.

50

SOME ANY
"some" kelimesi Trke'de "biraz/birka" anlamna gelir ve olumlu cmlelerde
kullanlr.
Examples:
I am going to buy some eggs. (Birka tane yumurta alacam.)
There is some ice in the fridge. (Buzdolabnda biraz buz var.)
We made some mistakes. (Baz yanllar yaptk.)
She said something. (Bir ey syledi.)
I met someone. (Birisiyle tantm.)
any" kelimesi Trke'de hi anlamna gelir ve negatif cmlelerde kullanlr.
Examples:
I'm not going to buy any eggs. (Hi yumurta almayacam.)
There isn't any ice in the fridge. (Buzdolabnda hi buz yok.)
They didn't make any mistakes. (Hi hata yapmadlar.)
She didn't say anything. (Hibir ey sylemedi.)
I didn't meet anybody. (Kimseyle tanmadm.)
SORU CMLELERNDE "SOME" VE "ANY"
Soru cmlelerinin ounda (istisnalar vardr) "any" kullanlr.
- Is there any ice in the fridge? (Buzdolabnda hi buz var m?)
- Did they make any mistakes? (Onlar hi hata yaptlar m?)
- Are you doing anything this evening? (Bu akam bir ey yapyor musun?)
nsanlara bir ey teklif ederken veya bir ey nerirken kullandmz soru cmlelerinde
"any" deil, "some" kullanlr. Bu cmleler kalp olarak soru cmlesi olsa da esasen
tekliftir.
Examples:
- Would you like some milk? (Biraz st ister misiniz)
(Bu cmle yap olarak soru cmlesi olsa da bilgi alma amal sorulan gerek bir soru
deildir, bir tekliftir.)

51

- Would you like something to drink? (ecek bir ey ister miydiniz?)


- Can I have some bread? (Biraz ekmek alabilir miyim?)

WHEN...? - HOW LONG...?


"When" soru kelimesi Simple Past Tense ile, "How long" soru kalbysa Present Perfect
Tense ile kullanlr. Aadaki rneklerde iki kullanmn farkna bakn.
When did it start snowing? (Kar ya ne zaman balad?)
It started snowing two hours ago. (Kar ya iki saat nce balad.)
Bu rnekte kar yann tam olarak ne zaman balad sorulmaktadr.
How long has it been snowing? (Ne zamandr kar yayor?)
It has been snowing for two hours. (ki saattir kar yayor.)
Bu rnekte ise kar yann balangc ve ne kadar zamandr devam ettii
sorulmaktadr.
Aadaki rnekte ayn ekilde iki soru kelimesinin farkl kullanmlar verilmitir.
When did you first meet your girlfriend? (Kz arkadanla ilk ne zaman tantn?)
How long have you known your girlfriend? (Kz arkadan ne zamandr tanyorsun?)

52

FOR - SINCE
for ve since "Present Perfect Tense" ile kullanlan zaman bildiren ifadelerdir. Bir eylemin
ne kadar sredir devam ettiini ifade etmek iin kullanlr.
FOR
Bir eylemle ilgili sreten bahsederken for kullanlr.
Example:
- I have been chatting for two hours. (ki saattir chat yapyorum.)
Bu rnekten chat yapma eyleminin iki saat nce balad ve hala devam ettii
anlalmaktadr.
- John has been working for this company for six months. (John alt aydr bu irkette
alyor.)
SINCE
Bir eylemle ilgili srecin balang noktasndan bahsederken since kullanrz.
- I have been chatting since 2 o'clock. (Saat ikiden beri chat yapyorum.)
Bu rnekte chat yapma eyleminin ne kadar srd deil, ne zaman balad
ifade edilmektedir. Ama sonu olarak eylemin ne kadar srd de anlalr.
rnein cmle saat 4'de sylenmise, eylem iki saat srm demektir.
- I haven't seen Mary since Monday. (Pazartesiden beri Mary'yi grmedim)

Olumlu cmlelerde kimi zaman for cmleden karlabilir.


- We have been married (for) 20 years. (20-yldr evliyiz.)
Bu cmlede for kullanlmasa da olabilir. Ancak:

53

- They haven't seen each other for 2 years. (ki yldr birbirlerini grmediler.)
Bu cmle olumsuz olduu iin for cmleden karlamaz.

WOULD YOU LIKE...? I'D LIKE...


"Would you like...?" kalb bir ey teklif etmek iin kullanlr.
Examples:
A:
B:
A:
B:
A:
B:

Would you like some tea? (ay alr mydnz?)


No, thank you. (Hayr, teekkr ederim.)
Would you like coffee? (Kahve ister misiniz?)
Oh, no. (Hayr)
Then, what would you like to drink? (O halde ne imek istersiniz?)
Coke, please. (Kola ltfen.)

rneklerde grld gibi "would you like" kalb nazik bir ekilde bir ey teklif ederken
kullanlr. ngilizce' de "do you want" sorusuyla ayn anlamdadr ama daha naziktir.

"Would you like to...?" kalb birisini bir ey yapmak iin davet
ederken kullanlr.
Examples:
Would you like to come to my birthday party? (Benim doum gn partime gelmek ister
misin?)
What would you like to do tonight? (Bu gece ne yapmak istersin?)

"Would like to" kalb nazike bir ey istemek iin "I want"
kalbnn yerine kullanlr.
Examples:
- I am very hungry. I'd like a hamburger. (ok am. Bir hamburger istiyorum/alabilir
miyim)
- I'd like some information about the programme, please.
(Programla ilgili bilgi istiyorum/alabilir miyim.)

54

WOULD YOU LIKE...? ile DO YOU LIKE...? ARASINDAK FARK


Aadaki rnekleri dikkatli bir ekilde inceleyin.
-

Would you like tea? (ay ister misiniz?)


No, I'd like coffee. (Hayr, kahve istiyorum.)
Do you like tea? (ay sever misiniz?)
No, I like coffee. (Hayr, kahve severim.)
What would you like to do at the weekend? (Hafta sonu ne yapmak istersin?)
What do you like to do at the weekend? (Hafta sonlar ne yapmaktan holanrsn?)

PREFER - WOULD RATHER


Prefer ve would rather kalplarn tercihlerimizden bahsederken kullanrz.
Examples:
- I prefer to live in the country. (Kyde yaamay tercih ederim.)
- I prefer to play basketball rather than play football.
(Futbol oynamaktansa basketbol oynamay tercih ederim.)
PREFER
Genel olarak hayatta neyi tercih ettiinizi ifade ederken "prefer" kalb farkl ekilde
kullanlabilir:
a) Prefer something to something else
(Bir eyi baka bir eye tercih etmek)
- I prefer football to basketball. (Futbolu basketbole tercih ederim.)
- I prefer city to country. (ehiri kye tercih ederim.)
b) Prefer to do something rather than do something else.
(Bir eyi yapmak yerine baka bir eyi yapmay tercih etmek.)
- I prefer to drink tea (ay imeyi tercih ederim.)
- I prefer to drink tea rather than (drink) coffee. (ay imeyi kahve imeye tercih
ederim.)
c) Prefer doing something to doing something else
(Bir eyi yapmak yerine baka bir eyi yapmay tercih etmek.)
- I prefer drinking tea (ay imeyi tercih ederim.)
- I prefer drinking tea to drinking coffee. (ay imeyi kahve imeye tercih ederim.)
DKKAT! Bu kullanm arasnda anlam olarak bir fark yoktur.
WOULD PREFER (I'd prefer)

55

"Would Prefer" kalb genel tercihlerimiz deil, belirli bir durumda neyi tercih ettiimizi
ifade ederken kullanlr.
Example:
- Would you prefer coffee or tea? (Kahve mi alrsnz, ay m?)
- I'd prefer to stay at home rather than go to the cinema tonight.
(Bu gece sinemaya gitmektense, evde kalmay tercih ederim.)
WOULD RATHER (I'd rather)
"would rather" ve "would prefer" kalplar arasnda anlam olarak fark yoktur. Sadece
kullanmda aadaki fark vardr.
would rather do
would prefer to do
"would rather" kalbndan sonra dorudan fiil gelir ve ek almaz.
Examples:
- I'd rather go by car. (Arabayla gitmeyi tercih ederim.)
- I'd rather stay at home. (Evde kalmay tercih ederim.)

REPORTED SPEECH
Indirect Speech (reported speech de denir) birisinin syledii cmleyi
aktarmaya denir. Genellikle konuma dilinde kullanlr.
Eer aktarlan eylem gemite yaplm ise, cmle gemi zaman olur. Bu kalp
genellikle bahsedilen zamandan bir nceki gemi zamanla ifade edilir.
rnein:

He said the test was difficult. (Testin zor olduunu syledi.)


She said she watched TV every day. (Her gn TV seyrettiini syledi.)
Jack said he came to school every day. (Jack her gn okula gittiini syledi.)
Eer aktarlan eylem; geni zaman, gemi zaman veya gelecek zaman ile
ifade ediliyorsa, kullanlan zaman ayn kalr, deimez.

rnein:

He says the test is difficult. (Testin zor olduunu sylyor.)


She has said that she watches TV every day. (Her gn TV izlediini sylemiti.)
Jack will say that he comes to school every day. (Jack okula her gn geldiini
sylyor.)
Eer aktarlan konu, genel geer bir olay anlatyorsa geni zaman kullanlr.

rnein:

56

The teacher said that phrasal verbs are very important. (retmen Phrasal Verbs
lerin ok nemli olduunu syledi.)

Zamir ve Zaman Zarflarnn Deitirilmesi


Konuma aktarlrken, zamirin cmlede geen nesne ile uyumlu hale gelebilmesi
iin zamiri de deitirmek gerekir.
rnein:

She said, "I want to bring my children." (ocuklarm getirmek istiyorum, dedi. She
said she wanted to bring her children. (ocuklarn getirmek istediini syledi.)
Jack said, "My wife went with me to the show." (ova karmla birlikte gittik.), dedi.
Jack said his wife had gone with him to the show. (Jack, ova karsyla birlikte gittiini
syledi.)

Konuulan an; geni zaman, gemi zaman veya gelecek zamanla uyumlu hale
getirmek iin zaman zarflarn da deitirmek gerekir.
rnein:

She said, "I want to bring my children tomorrow." (ocuklarm yarn getirmek
istiyorum), dedi. (ocuklarn yarn getirmek istediini syledi.), olur.
Jack said, "My wife went with me to the show yesterday." (Dn ova karmla birlikte
gittik), dedi. (Jack, dn ova karsyla birlikte gittiini syledi.)

Indirect Questions
Sorular aktarrken zellikle cmlelerin diziliine dikkat etmek gerekir.
Evet/Hayr ile balayan soru cmlelerini aktarrken (if) eer kullanlr. Niin,
nerede, ne zaman gibi soru kelimelerini kullanrken, cmleye bu soru
kelimeleriyle balamak gerekir.
rnein:

She asked, "Do you want to come with me?" Benimle gelmek ister misin? diye
sordu. She asked me if I wanted to come with her. Bana, onunla gidip gitmeyeceimi
sordu. olur.

Dave asked, "Where did you go last weekend?" Dave, Geen hafta nereye gittin?
diye sordu. Dave asked me where I had gone the previous weekend. Dave,geen
hafta nereye gittiimi sordu. olur.

He asked, "Why are you studying English?"Niin ngilizce alyorsun? diye sordu.
She asked me why I was studying English. Bana niin ngilizce altm sordu.
olur.

Aadaki tabloda aktarlm cmleler, gemi zamanda kullanlmtr.


"*" aretlenmi cmlelere zellikle dikkat edin.
Not: Gemi zaman, yakn gemi zaman ve past perfect zaman da dahil olmak
zere hepsi past perfect tense evrilmitir.

57

Direct Speech
He said, "I live in Paris." Paris te
yayorum. dedi.
He said, "I am cooking dinner." Akam
yemeini piiriyorum, dedi
He said, "I have visited London twice."
Londray iki kez ziyaret ettim, dedi.

Indirect Speech
He said he lived in Paris. Pariste
yaadn syledi.
He said he was cooking dinner. Akam
yemeini piirdiini syledi.
He said he had visited London twice.
Londray iki kez ziyaret ettiini syledi.
He said he had gone to New York the week
before. Geen hafta New Yorka gittiini
syledi.
He said he had already eaten. Yemeini
oktan yediini syledi.
He said he was going to find a new job.
Yeni bir i bulacan syledi.
He said he would give Jack a call. Jacki
arayacan syledi.
He said he had been working on that
project for over two weeks. ki haftadan
daha uzun bir sredir bu proje zerinde
altn syledi.
He said he could come that night. Bu
akam gelebilileceini syledi.
He said he might buy a new car. Yeni bir
araba alabileceini syledi.
He said he might go to
Denver.Denverlara gidebileceini syledi.
He said he had to give Ken a call. Keven
aramas gerektiini syledi.
He said he had to give Ken a call. .
Keven aramas gerektiini syledi.
He said he should see a doctor. Doktora
grnmesi gerektiini syledi.

He said, "I went to New York last week."


Geen hafta New Yorka gittim, dedi.
He said, "I had already eaten." Ben
yemeimi oktan yedim, dedi.
He said, "I am going to find a new job."
Yeni bir i bulacam , dedi.
He said, "I will give Jack a call. Jacki
arayacam, dedi.
He said, "I have been working on that
project for over two weeks." ki haftadan
daha uzun bir sredir bu proje zerinde
alyorum. , dedi.
He said, "I can come tonight." Bu akam
gelebilirim, dedi.
He said, "I may buy a new car." Yeni bir
araba satn alabilirim, dedi.
* He said, "I might go to Denver."
Denverlara gidebilirim, dedi.
* He said, "I must give Ken a call." Keni
aramalym, dedi.
* He said, "I have to give Ken a call." Ken
i aramam gerekiyor, dedi.
* He said, "I should see a doctor" Doktora
grnmeliyim, dedi.

58

REFLEXIVE PRONOUNS
Aadaki tabloda en sa kolonda gzken zamirler "reflexive pronouns" olarak
adlandrlr ve Trke'de "kendim", "kendisi", kendimiz" gibi anlamlara gelir.

I
you
he
she
we
they

me
you
him
her
us
them

myself
yourself/yourselves
himself
herself
ourselves
themselves

Aadaki Trke cmleye bakn.


- Beni bakla kestim.
Bu cmle yanltr, nk bu cmlede "beni" yerine "kendimi" kelimesi kullanlmaldr.
imdi aadaki ngilizce cmleye bakn.
- I cut me with a knife.
Bu cmle de yanltr. "me" beni ve bana anlamlarna geldiinden burada kullanlmas
gereken reflexive pronoun "myself" olmaldr.
- I cut myself with a knife. (Kendimi bakla kestim.)
Aada reflexive pronoun'larn kullanmlarna ilikin rnekler verilmitir.
- She fell off her bicycle and hurt herself. (Bisikletinden dt ve kendini incitti.)
- I sometimes talk to myself. (Bazen kendimle konuurum.)

59

- He saw himself in the mirror. (Kendisini aynada grd.)


- They paid for themselves. (Kendi hesaplarn dediler.)

Refl
exive Pronoun ne zaman kullanlr?
Reflexive pronoun temel durumda kullanlr.
- When the subject and object are the same (zne ve nesne ayn olduunda)
I hurt myself. (Kendimi incittim) (kendi kendimi)
The band calls themselves "Dire Straits". (Grup kendine "Dire Straits" diyor.
He shot himself. (Kendini vurdu) (kendi kendini)
- As the object of a preposition, referring to the subject (zneyi gsteren bir
edatn nesnesi olarak)
I bought a present for myself.
She did it by herself (=alone). Kendi kendine yapt. (=tek bana)
That man is talking to himself.

- When you want to emphasize the subject (zneyi vurgulamak istediiniz durumlarda)
I'll do it myself. (No-one else will help me.)
They ate all the food themselves. (No-one else had any.)

COMPARISON
mukayese, karlatrma demektir. Her dilde olduu gibi ngilizcede de sfat ve zarflar
her biri kendi arasnda mukayese edilebilir. nemli iki mukayese yaps vardr. Birincisi
daha anlamnda olan comperative, ikincisi bir grup iinde en iyi anlamnda
superlative yapsdr. Dier dillerde bu yaplar kolay olmasna ramen ngilizcede biraz
karktr. imdi bunu sfat ve zarflarda ayr ayr grelim.
Sfatlarda Mukayese
Sfatlarda mukayese hece saysna gre yaplr. Bu yzden tek heceli sfatlarda, ikiden
fazla hecelilerde ve iki hecelilerde olmak zere maddelere ayrarak konuyu ileyeceiz.
1.) Tek Heceli Sfatlarda
Tek hecelilerde comperative er, superlative the .........est ekleri ile yaplr.
Adjective (yaln)

Comparative (stnlk)

Superlative (en stnlk)

High (yksek)

higher (daha yksek)

the highest (en yksek)

Dark (koyu)

darker (daha koyu)

the darkest (en koyu)

Tall (uzun)

taller (daha uzun)

the tallest (en uzun)

Brave (cesur)

braver (daha cesur)

the bravest (en cesur)

2.) kiden Fazla Heceli Sfatlarda


kiden fazla heceli sfatlarda comperative more, superlative the most ekleri ile yaplr.
Adjective (yaln)

Comperative (stnlk)

Expensive (pahal)

more expensive (daha pahal)

Interested (ilgili)

more interested (daha ilgili)

60

Superlative (en stnlk)


the most expensive (en pahal)
the most interested (en ilgili)

Frightening (rktc)

more frightening (daha urktc) the most frightening (en rktc)

3.) ki Heceli Sfatlarda


ki heceli sfatlarda durum biraz daha karmaktr. Bunlardan tanesi tek heceliler gibi
er ve the.....est ekleri ile dierleri more ve the most ekleri ile yaplr.
Narrow (dar)

narrower (daha dar)

the narrowest (en dar)

Happy (mutlu)

happier (daha mutlu)

the happiest (en mutlu)

Simple (basit)

simpler (daha basit)

the simplest (en basit)

Bunlarn dnda kalan iki heceli sfatlar more ve the most ekleri ile mukayese edilir.
Aslnda bu konu daha karmaktr. En anlalr sade halde verilmeye alld. Bu temel
ekli ile konuyu rendikten sonra baka gramer kitaplarndan allabilir.
imdi rneklerle konunun KPDS ile ilgili boyutunu irdeleyelim.
KPDSde comperative bir yap sorulursa mutlaka bir than eki vardr ve cmlede bu ek
aranmaldr. nk comperativede kyas iki kii veya nesne arasnda yaplr. Eer than
eki yoksa bu comperative deildir. Bu durumda superlative aranmaldr. Superlativede
kyas ikiden fazla kii veya nesne arasndadr.
I am older than you (are) (Ben sizden daha yalym.)
Sfatlarda comperative durumunda yukardaki cmlede parantez iinde gsterilen fiil
opsiyoneldir. Genelde kullanlmaz. Ama zarflarda nemlidir.
This camera is more expensive than yours. (Bu kamera sizinkinden daha pahaldr.)
My son is the most intelligent student in the classroom. (Olum snftaki en alkan
rencidir.)
Eer kyas, kiinin bulunduu yere (konuma) gre ise in edat kullanlr.
My son is the most intelligent student of all his friends. (Olum arkadalarndan en
alkan olan rencidir.)
Eer kyas, kiinin emsalleri arasnda ise of edat kullanlr.
Soru ekli
Your article is the most informative (article) of all the article we have received. (Sizin
makaleniz aldmz makalelerden en kapsaml olandr.)
of veya in edatlar oldumu mutlaka superlative gidilmelidir. Ama ii daha ok karmak
hale getirmek iin oftan sonraki yapy baa alarak sorarlar. Bu konudan en yaygn olarak
sorulan soru ekli budur.
Of all the article we have received, your article is ......................... informative. (Sizin
makaleniz aldmz makalelerden en kapsaml olandr.)
eklinde cmleyi bo brakarak sorarlar. Burada than olmad iin comperative deil;
of olduu iin superlativedir deyip, klardan the mostu iaretliyoruz.

61

Byle sorularda bir de zne tmle uyumuna ok dikkat etmek gerekir. zne tekil ise
tmle tekil; zne oul ise tmle oul olmak zorundadr. Bu zellikten de soru gelebilir.
He is ......................lenient managers we have ever had. (O hayatmda grdm en
yumuak mdrlerdendir.)
The most
One of the most
Doru cevap one of the most dur. Burada zne tmle uyumu aranmaldr. Eer the
most lenienti seersek o hayatmda grdm en yumuak mdrlerdir anlam kar ki
yanltr.
Sfatlarda comparision konusundan gelebilecek sorular ve nasl yaklalmas gerektiini
zetlersek;

1. Than in olup olmamas durumu: Varsa comperative dir yoksa superlative


aranmaldr.

2. n ve of edatlarnn kullanm: Mukayese konuma gre ise in, emsallere gre

ise of edat kullanlr. Eer bu iki edattan biri varsa mutlaka superlativee gidilmelidir.

3. Bu edatlarn baa alnarak karmak bir ekilde sorulmas: Burada dikkatli olup
yapy grebilmek gerekir.

4. Superlative de zne tmle uyumu: zne ve tmlecin tekil oul asndan


uyumunu ve yapnn superlative olduunu grmek soruyu zm olmak demektir.
Equality
Sfat ve Zarflarda ...e kadar anlamna gelen eitlik yapsdr. Sorulabilen bir kalptr. Yap
olarak as/ so.........as eklindedir. Araya sfat veya Zarf gelir.
Olumlu: as.........as
Olumsuz: as/so.........as
She is as intelligent as her brother. (O kardei kadar zekidir.)
She isnt as/so intelligent as her brother. (O kardei kadar zeki deildir.)
Yukardaki rnekte iki kiinin karlatrlmas vardr. Bu yapda ayrca bir kiinin iki
meziyeti de karlatrlabilir.
He is as intelligent as hardworking. (O zeki olduu kadar alkandr da.)
Katlamal fadelerde
The same...........as eklindedir. ..........ile ayn olarak evrilir. ncekinden fark araya
bir isim gelmesi ve asin the samee dnmesidir.
The same + noun + as eklindedir.
He is the same age as I am. (O benimle ayn yatadr.)
pucu: Aradaki kelimenin sfat/zarf m yoksa isim mi olduunu tespit etmek gerekir.

62

This manager is more capable than the previous.(manager) (Bu mdr ncekilerden
daha yeteneklidir.)
Bu ekildeki kyaslamalarda ikinci isim opsiyoneldir, kullanlmayabilir. Onun yerine one
veya ones kullanlabilir. Burada zne tmle uyumu nemlidir. Eer zne tekil ise
tmle tekil (one); zne oul ise tmle oul (ones) olacaktr.
This manager is more capable than the previous one. (Bu mdr ncekilerden daha
yeteneklidir.)
Bu zamir iki yerde kullanlr. One ones ve that those dur. Birincisi genellikle sfatlarla
kullanlr. kincisinin kullanmn sonra greceiz.
The students are more prolific than the other ones. (Bu renciler dierlerinden daha
verimlidirler.)
This writer is the most distinguished that I have ever seen. (Bu yazar u ana kadar
grdmz en sekin yazardr.)
KPDSde bu yapnn yn sorulabilir:

1.

the most yaps sorulabilir.

2. u ana kadar (ever, so far ...vb) szckleri sorulabilir.


3. Present perfect yaps sorulabilir
Present Perfect yaps her zaman superlativede kullanlabilir. Bu cmleyi ayrca deiik
kelimelerle birka defa yazp iyi kavramak gerekir. Snavda bu iyi kavranmsa rahatlk
salar.
Dzensiz Sfatlarda Comparision
Daha nce anlatlan comparision yapsna uymayan sfatlara dzensiz sfatlar denir.
Bunlarda comparision iiner - the...est veya more - the most yerine farkl szckler
tretilmitir.
Adjective (yaln)

Comperative (stnlk)

Superlative (en stnlk)

Good (iyi)

better (daha iyi)

the best (en iyi)

Bad (kt)

worse

the worst

Many, much (ok)

more

the most

Little (az)

less

the least (few kuralldr)

Old (yal)

older

the oldest

elder

the eldest (kardeler arasnda)

farther

the farthest (mesafe olarak)

further

the furthest (soyut olarak)

Far (uzak)

Not: zellikle ilk drd ok nemlidir. yi bilmek gerekir.


He is the oldest student in the classroom. (O snftaki en yal rencidir.)
She is my elder sister. (O benim ablamdr.)
This is the best film I have so far watched. (Bu film u ana kadar izlediim en iyi
filmdir.)

63

Superlative, present perfect ve u ana kadar ifadelerine dikkat ediniz.


This study is not worse than the previous one. (Bu alma ncekinden daha kt
deildir.)
Multiple Comparisons
ok , katl karlatrma olup, KPDSde en ok sorulan yapdr. Gerek sfatlarda gerekse
zarflarda kat ifadesinden sonra as many/much as ifadesi yazlr.
As many as: saylabilenler iin kullanlr.
As much as: saylamayanlar iin kullanlr
I have twice as many books as you have (do) (Ben senden iki kat daha fazla kitaba
sahibim.)
Bu cmle u ekilde de yazlabilir.
I have twice books as many as you have (do) (Ben senden iki kat daha fazla kitaba
sahibim.)
He has twice as much money as I do. (O benden iki kat daha fazla paraya sahiptir.)
Soru ekli

1.

much ve many ayrm sorulabilir

2.

katlama szc (once, twice, three times......) sorulabilir.

3.

Tm kalp (as much as, as money as) sorulabilir

To double:
iki kat artmak
To triple:
kat artmak
To quadruple: drt kat artmak
Our population has doubled over the last twenty-five years. (Nfusumuz son 25 ylda iki
kat artm.)
Bu yapda ...daha fazla ifadesi nasl eklenebilir? (iki kattan/ kattan/drt kattan daha
fazla) Yardmc fiil ile temel fiil arasna more than yazlarak bu anlam verilir.
Our population has more than doubled over the last twenty-five years. (Nfusumuz
son 25 ylda iki kattan daha fazla artm.)
Comparision konusunun en zor sorusu bu yapdaki more than ifadesidir. Bir kez
KPDSde sorulmutur.
Zarflarda Mukayese
Zarflar da sfatlar gibi kendi aralarnda kyaslanabilirler. Sfatlarn kyaslamalarnn iyi
anlalmas bu konuya ok iyi bir hazrlk olur. nk orada anlatlan kurallar zarf
kyaslamalar iin de geerlidir. Maddeler (iki madde ve dzensizler olmak zere) halinde
zarflarn kyaslamalarn aklamaya alalm.
1.) Sonuna ly alan Zarflarda: Bunlarda kyas more ve the most ile yaplr.
Adverb (yaln)

Comparative (stnlk)

64

Superlative (en stnlk)

Quickly (hzl)

more quickly (daha hzl)

the most quickly (en hzl)

Carefully (dikkatli)

more carefully

the most carefully

Fortunately (ans eseri) more fortunately

the most fortunately

2.) Sonuna ly almayan Zarflarda: Bunlarda kyas er ve the...est ile yaplr.


Adverb (yaln)

Comparative (stnlk)

Superlative (en stnlk)

Hard (sk)

harder (daha sk)

the hardest (en sk)

Fast (hzl)

faster

the fastest

Early (erken)

earlier

the earliest

Early zarf sonunda ly olduu iin birinci maddeye dahil olmaldr diye bir dnce akla
gelebilir ama bu istisnai bir durum olup orijin olarak ly harfleri vardr. Yani sfattan ly
eki ile tretilmemitir.
3.) Dzensiz Olan Zarflarda: Sfatlarda olduu gibi dzensiz zarflarda da comparison
iin kelimeler tretilmitir.
Adverb (yaln)

Comparative (stnlk)

Superlative (en stnlk)

Well (iyi)

better (daha iyi)

the best (en iyi)

Badly (Kt)

worse

the worst

Much (ok)

more

the most

Little (az)

less

the lest

Dikkat edilirse dzensiz sfat ve zarflarn comparison durumlar ayndr. Bunlar


kullanmlarna gre sfat veya zarf durumuna geerler.
He has a better English than my English. (O benim ngilizcemden daha iyi Bir
ngilizceye sahiptir.)
He speaks better than I do. (O benden daha iyi ngilizce konuur.)
Birinci cmlede better sfat, ikincisinde zarftr.
She drives the best carefully of all her friends. (O tm arkadalarndan en dikkatli bir
ekilde araba kullanr.)
My wife drives more carefully than I do. (Eim benden daha dikkatli bir ekilde araba
kullanr.)
Not: Zarf comparisonlarnda karlatrlan kiiler deil; kiilerin yapt eylemlerdir. Bu
yzden comperative yapsnda sonda than I me diyemeyiz. Bir fiil sylemek zorundayz.
nk karlatrlan iki eylemdir.
I like football more than my wife like does. (Ben futbolu eimin sevdiinden daha fazla
severim.)
Eer yukardaki cmleyi than my wife ile bitirirsek Ben futbolu eimden daha fazla
severim anlam kar ki bu da tehlikeli bir durumdur.

65

Equality
Sfatlardaki eitlik durumu ile ayndr. Tek fark sfat ve zarf kullanmndan kaynaklanan
(araya zarf gelme, much kullanma vb.) farklardr.
He is unlikely to learn as much as I am. (Onun benim kadar kazanmas olas deildir.)
This boy doesnt study so hard as his brother does. (Bu ocuk kardei kadar sk
almaz.)
You earn twice as much as I do (Siz benim iki katm kadar kazanyorsunuz.)
Katlamal ifadelerde sfatlarda as much as kullanlr.

66

ADJECTIVES (SIFATLAR) COMPARATIVE


AND SUPERLATIVE FORMS
Sfatlarn "comparative" ve "superlative" formlar ngilizce'de farkl nesneleri mukayese
etmek iin kullanlr. Comparative form iki nesne arasnda farklar anlatmak iin kullanlr.
Comparative adjective'lerin kullanmyla ilgili aadaki tabloya baknz.
Tek heceli sfatlar

ki, veya daha ok


heceli sfatlar

Sonu "y" ile biten iki


heceli sfatlar

Sfatn sonuna "er" ekleyin

Sfattan nce "more" getirin Sfatn sonundaki "y" harfini


yerine "ier" getirin

rnek: cheap - cheaper / rnek: interesting - more rnek: happy - happier /


hot - hotter / high - higher

interesting / difficult

funny - funnier

rnek cmleler
Yesterday was hotter than
today.
(Dn bugnden daha
scakt)

rnek cmleler
London is more expensive
than Madrid.
(Londra Madrid'den daha
pahaldr)

rnek cmleler
I am happier than you. (Ben
senden daha mutluyum)

Superlative adjective'lerin kullanmyla ilgili aadaki tabloya baknz.

Tek heceli sfatlar

ki, veya daha ok heceli


sfatlar

Sfattan nce "the"


Sfattan nce "the most"
getirin ve sfatn sonuna getirin ve sfatn sonuna "est"
"est" ekleyin
getirin.

rnek:
cheap - the cheapest /
hot - the hottest / high
- the highest

Sonu "y" ile biten iki


heceli sfatlar
Sfatn sonundaki "y"yi
kaldrn ve yerine "iest"
getirin.

rnek:

interesting rnek:
- the most interesting / difficult - happy - the happiest / funny
the most difficult
- the funniest

rnek Cmleler

rnek Cmleler

rnek Cmleler

Today is the hottest day


of the summer.
(Bugn yazn en scak
gn)

London is the most expensive


city in England.
(Londra ngiltere'deki en pahal
ehirdir)

New York is the noisiest city


in the USA.
(New York Amerika'daki en
grltl ehirdir.)

67

rnek: New York is more exciting than Seattle


(New York Seattleden daha heyecanldr.)
Superlative form ise veya daha fazla ey hakknda konuurken "en" uzun, "en" ksa
gibi ifadelerle bir tanesini ayrmak iin kullanlr.
rnek: New York is the most exciting city in the USA
(New York Amerika'nn en heyecan verici ehridir.)
NEML STSNALAR
Kuraln dnda kalan baz istisna durumlar vardr.
Good

Good - adjective
Better - comparative
The best - superlative

rnek Cmleler
This book is better than that one.
This is the best school in the city.
Bad

Bad - adjective
Worse - comparative
The worst - superlative

rnek Cmleler
His French is worse than mine.
This is the worst day of my life.
Yukardaki rneklerdeki sfatlar dzensiz sfatlardr ve tabloda gsterildii gibi dzenli
deimezler. Yani ezberlenmeleri gerekir.
COMPRASIONS: KARILATIRMALAR
AS... AS: ... KADAR veya NOT AS... AS:

... KADAR DELDR.

Crocodiles are as dangerous as alligators.


Krokodiller, aligatrler kadar tehlikelidir.
Crocodiles are not as dangerous as snakes.
Krokodiller, ylanlar kadar tehlikeli deildir.
1- Tek heceli sfatlarda - er eki getirilir
- daha ( sfatn sonuna - er eki getirilir ve cmleye daha ... anlamn katar)
ancak sonu y ile biten sfatlarda y kaynatrma harfi kalkar ve ier olur.
- Earlier
- Narrower
- Bigger
- Thinner
- Thicker
- Greyer

68

- Finer - Better
2- d / ed / ful/ing / ive/ly/ous/re gibi son harflerle bir de iki veya daha fazla
heceli
sfatlarda sfatn bana - more getirilir
- more afraid
- more tired
- more beautiful
- more attractive
- more charming
- more quickly
- more nervous
- more obscure
3-

Aadaki sfat veya belirteleri stnlk dereceleri yoktur.


here
now
once
then
there
very

4-

Eitlik derecesi belirte stnlk derecesi sfat olan szcklerde vardr.


in / inner : daha ieride
out / outer : daha darda
up / upper : daha stte

5- Eksiklik derecesinde ise; LESS .......... THAN (... DEN DAHA AZ) dan / den
-

daha.... dir
No-name silver / silver CD-Rs are less cheap than Sony CD-Rs.
No name gm CD-ler Sony Cdlerden daha az ucuzdur.
Spiders are less dangerous than snakes.
rmcekler ylanlardan daha az tehlikelidir.
Mr.Brown is less careful than Mrs.Brown
Bay Brown, Bayan Browndan daha az dikkatlidir.

6- PROPORTION / ORANLAMA
A- )

The + adjective

+r
+ er
+ ier

The + adjective

The longer you wait, the more you gain


Ne kadar ok beklersen, o kadar ok kazanrsn

The earlier you get up, the earlier you go to school.


Ne kadar erken kalkarsan, o kadar erken okula gidersin.

The more you eat, the quickly you grow.


Ne kadar ok yersen , o kadar abuk byrsn

The more you work the more you earn.


Ne kadar ok alrsan, o kadar ok kazanrsn.

B-) The more adjective (sfat)


The more adverb (belirte)

+r
+ er
+ ier

The more adjective (sfat)


The more adverb (belirte)

69

The more questions you solve, the more grades you obtain.
Ne kadar ok problem zersen, o kadar ok not alrsn.
The more money you pay, the more goods you buy.
Ne kadar ok para dersen , o kadar ok mal alrsn.

The more shipments you make the more orders you can place.
Ne kadar ok sevkyat yaparsanz, o kadar ok sipari alrsnz.

7- Sessiz bir harfi izleyen y harfiyle biten sfat veya belirtecin yerine y harfi kalkar
ve iest / -y harfi olmayanlarda ise - est eki gelir
Early earliest
Rich richest
Big biggest
Small smallest
Fine finest
Narrow narrowest

8- a-o-u-e-i gibi sesli nl harfle biten sfat veya belirtecin yerine y harfi kalkmaz
ve iest / eki gelmez onun yerine direkt - est eki gelir
- Grey
- Greyest
9- Ancak iki veya daha fazla heceli sfat veya belirtelerde; - d / -ed / -ful / - ive /
-ly / -ous / -re son harfleriyle biten iki veya daha fazla heceli sfat veya belirtelerde baa the most ibaresi getirilir.
-

Afraid
quickly

-tired
-nervous

-beautiful
-obscure

-charming

10-Yine aadaki sfat ve belirtelerin en stnlk dereceleri yoktur.


- Here
-now
-once
- Then
-there
-very
11-Eitlik derecesi
- in / inest
:
- out / outest :
- up / uppest :

belirte stnlk derecesi sfat olan szcklerde vardr


en ieride
en darda
en stte

12- THE LEAST ADJECTIVE


- Cats are the least dangerous animals.
- Kediler en az tehlikeli olan hayvanlardr.
-

P & O Line is the least expensive line therefore it is preferred by a lot of importers
P & O hatt en az pahal olan bir hat olup, bu nedenle pek ok ithalat tarafndan
tercih edilmektedir.

70

IRREGULAR VERBS - DZENSZ FLLER


Arise

Arose

Arisen

Awake

Awoke

Awoken
-awaked

Be
Begin
Come
Bend
Bite
Blow
Break
Bring
Broadcast
Build
Buy
Catch
Choose
Come
Cost
Cut
Dig
Do
Draw
Drink
Drive
Eat
Fall
Feed
Feel
Fight
Find
Fit
Fly
Forget
Forgive
Freeze

Was
Began
Came
Bent
Bit
Blew
Broke
Brought
Broadcast
Built
Brought
Caught
Chose
Came
Cost
Cut
Dug
Did
Drew
Drank
Drove
Ate
Fell
Fed
Felt
Fought
Found
Fit
Flew
Forgot
Forgave
Froze

Been
Begun
Come
Bent
Bitten
Blown
Broken
Brought
Broadcast
Built
Brought
Caught
Chosen
Come
Cost
Cut
Dug
Done
Drawn
Drunk
Driven
Eaten
Fallen
Fed
Felt
Fought
Found
Fit
Flown
Forgotten
Forgiven
Frozen

Get

Got

Got

Give
Go
Grow

Gave
Went
Grew

Given
Gone
Grown

71

Kalkmak-dorulmak-ortaya
kmak-domak-ykselmekmeydana gelmek ba gstermek.
Uyanmak uyandrmak-harekete
gemek harekete geirmek
farkna varmak.
Olmak
Balamak
Gelmek
Emek /bkmek /bklmek
Isrmak /rahatsz etmek/sokmak
Esmek / flemek / srklemek
Krmak/krlmak
Getirmek
Yayn yapmak/yaynlamak
na etmek
Satn almak
Yakalamak / yetimek
Tercih etmek
Gelmek
Mal olmak
Kesmek
Kazmak
Yapmak /etmek
izmek
mek
Srmek / araba kullanmak
Yemek
Dmek
Beslemek / yedirmek
Hissetmek
Dvmek/savamak
Bulmak
Uymak / uyumak
Umak
Unutmak
Balamak
Donmak /dondurmak
Almak /elde etmek / olmak /
ilgilenmek/ulamak
Vermek
Gitmek
Yetimek/bymek /gelimek

Hang
Have
Hear
Hide

Huung
Had
Heard
Hid

Hung
Had
Heard
Hidden

Hit

Hit

Hit

Hold
Hurt
Keep
Know

Held
Hurt
Kept
Knew

Held
Hurt
Kept
Known

Lay

Laid

Laid

Lead

Led

Led

Leave
Let
Lend
Lie
Light
Lose
Make
Meet
Pay
Put
Quit
Read
Ride
Ring

Left
Let
Lent
Lay
Lit-lighted
Lost
Made
Met
Paid
Put
Quit
Read
Rode
Rang

Left
Let
Lent
Lain
Lit lighted
Lost
Made
Met
Paid
Put
Quit
Read
Ridden
Rung

Rise

Rose

Risen

Run
Say
See
Sell
Send

Ran
Said
Saw
Sold
Sent

Run
Said
Seen
Sold
Sent

Set

Set

Set

Shake

Shook

Shaken

Shoot

Shot

Shot

Shut
Sing
Sit
Sleep
Slide
Speak

Shut
Sang
sat
Slept
Slid
Spoke

Shut
Sung
Sat
Slept
Slid
Spoken

72

Asmak
Sahip olmak
itmek /haber almak
Saklamak
Vurmak / arpmak/ varmak/
ulamak/darbe indirmek
Tutmak /elinde tutmak
ncinmek/incitmek/actmak
Tutmak/saklamak/alkoymak
Bilmek
Yaymak/yerletirmek /demek /
hazrlamak
Klavuzluk-nderlik etmek/yol
gstermek
Ayrlmak-brakmak-terk etmek
zin vermek-kiraya vermek
dn vermek
Yatmak-uzanmak-yalan sylemek
Aydnlatmak-k vermek
Kaybetmek
Yapmak-hazrlamak
Bulumak-toplanmak
demek
Koymak
Vazgemek
Okumak
Binmekaraca
Zil almak
Ykselmek /domak /ortaya
kmak kalmak / meydana gelmek
Komak
Sylemek / demek
Grmek
Satmak
Gndermek
Kurmak/iletmek/ayarlamak/
saptamak/belirlemek/
gerekletirmek
El skmak-sallamak-sarsmak
kartrmak
Ate etmek / ate ederek adam
ldrmek yaralamak / atmak
Kapamak-kapatmak-kapanmak
ark sylemek
Oturmak
Uyumak
Sessizce gitmek kaymak
Konumak

Spend

Spent

Spent

Spread

Spread

Spread

Stand

Stood

Stood

Steal

Stole

Stolen

Stick

Stuck

Stuck

Strike

Struck

Struck

Swear
Sweep
Swim

Swore
Swept
Swam

Sworn
Swept
Swum

Take

Took

Taken

Teach
Tear
Tell
Think
Throw
Understand

Taught
Tore
Told
Thought
Threw
Understood

Taught
Torn
Told
Thought
Thrown
Understood

Upset

Upset

Upset

Wake

Woke

Wear
Win
Withdraw
Write

Wore
Won
Withdrew
Wrote

Wokenwaked
Worn
Won
Withdrawn
Written

Para harcamak-tketmekgeirmek - bitirmek-yitirmek


Yaymak sermek-blmekbltrmek
Ayakta durmak dikilmek
durmak beklemek
almak hrszlk yapmak
Saplamak koymak-sokmaktakmak-yaptrmak
Vurmak-arpmak-grev yapmakalmak-etkilemek
Ant imek
Sprmek
Yzmek
Almak gtrmek-kiralamakkazanmak-stlenmek-kabul
etmek-tutmak
retmek
Yrtmak-yrtlmak
Demek-sylemek-anlatmak
Dnmek
Atmak-frlatmak-dzenlemek
Anlamak
Devirmek-bozmak-devrilmek-alt
st etmek-zmek-Rahatsz etmek
-keyfini karmak
Uyanmak-uyandrmakcanlandrmak -harekete geirmek
Giymek-giyinmek
Kazanmak
ekmek-geri ekilmek
Yazmak

PREPOSITIONS
simler yer veya zaman anlam kazandklarnda nlerine baz ekler alrlar. Bu ekler
onlara bir yn kazandrr ve cmle iinde anlam sslemesi yaparlar. Trkede yklem
sonda bulunduundan cmle kuruluu sona dorudur ve bu ekler kelimelerin sonlarnda
bulunurlar oysa ngilizcede yklem batadr ve cmle kuruluu baa doru gider. Sonu
olarak preposition ( edat ) olarak adlandrdmz bu ekler de kelimelerin balarna gelir.
Yarn babasn hastaneye gtrecek.

73

He gtrecek his baba ye hastane yarn


He gtrecek his baba to hastane yarn.
Trkede

ngilizcede

Okulda
Bahede
Yllardr
Masada
saat iinde
kitap hakknda
Tom ile
aacn altnda
Ankaradan
Okula

da okul
de bahe
dr yllar
da masa
iinde saat
hakknda kitap
ile Tom
altnda aa
dan Ankara
a okul

Aada karmza kabilecek en temel kelimeler verilmitir.


in

iinde

at

de-da

on

zerinde

with

ile

under

altnda

about

hakknda

for

iin, dr-dir

to

ye-ya

between

arasnda

from

den-dan

Aadaki rnekleri dikkatlice inceleyiniz .


in
in
in
in
in
in

bahe
okul
stanbul
saat
1945
Haziran

at 5
at tahta
at ev

on
on
on
on

bahede
okulda
stanbulda
saat iinde
1945te
Haziran
saat 5 de
tahtada
evde

masa
masada
cadde
caddede
Pazartesi Pazartesi
duvar
duvarda

with Linda
with me

Linda ile
benimle

for
for
for
for

Peter iin
bizim iin
gnlerdir
yllardr

Peter
us
gnler
yllar

74

to
to
to
to

zmir
okul
i
bahe

zmire

okula
ie
baheye

from ManisaManisadan
from you
senden
between them
about mektup
under masa

onlarn arasnda
mektup hakknda
masann altnda

1. Kendi Anlamlarnda Kullanmlar:


Daha evvel de deindiimiz gibi tm prepositionlarn kendi orijinal anlamlar vardr ve
bunlar cmle iinde isimlerin nlerine gelerek onlar yer-zaman-zellik olarak
konumlandrrlar.

across

apraznda

at the beginning
of

balangcnda

Against

karsnda

at the end of

sonunda

opposite

karsnda

through

iine doru

Behind

arkasnda

into

iine doru

at the back of

arkasnda

onto

zerine doru

in front of

nnde

on the corner of

kesinde

en altnda

on the left of

solunda

in the middle of

ortasnda

on the right of

sanda

at the top of

en stnde

on

zerinde

at

de-da

over

zerinde

Around

etrafnda,civarnda in

iinde

Beside

yannda

until

.kadar

Next to

yannda

by

kysnda, en
ge

Beyond

tesinde,ardnda

to

ye,ya

near

yaknnda

under

altnda

from

den-dan

with

ile

Among

arasnda

without

siz-sz

Between

arasnda

for

in ,dir-dr

at the bottom of

Yukarda en genel hatlar ile en ok kullanlan prepositionlar verilmitir. Bunlar isimlerin


nlerine gelerek onlara anlam derinlii katarlar. Aada ise yine orijinal anlaml
prepositionlarn tarihlerle kullanmlar verilmitir. Dikkatle inceleyerek aralarndaki
kullanm farklarn ayrt etmeye aln.

Gnlerde on kullanlr.
on Monday
on Saturday
on Friday
Aylarda in kullanlr.

Pazartesi gn
Cumartesi gn
Cuma gn

75

in June
Haziranda
in July
Temmuzda
in April
Nisanda
Saatlerde at kullanlr.
at 5 oclock
saat 5de
at 8 oclock
saat 8de
at 7.15
7.15de
at half past 10
on buukta
Zaman dilimi iinde in kullanlr.
in two hours
iki saat iinde
in five minutes
be dakika iinde
in ten seconds
on saniye iinde
in 15 years
15 yl iinde
Srklemelerde for kullanlr.
for years
yllardr
for 25 days
25 gndr
for 2 weeks
2 haftadr
for a long time
uzun zamandr
Srklemelerde since kullanlr.
since 1946
1946dan beri
since December
Aralktan beri
since last night
dn akamdan beri
since Monday
Pazartesinden beri
since 2 oclock
saat 2den beri
Srklemelerde until kullanlr.
until morning
sabaha kadar
until last year
geen yla kadar
until 6 oclock
saat 6ya kadar
until now
imdiye kadar
Srklemelerde by kullanlr.
by Christmas
en ge Noele kadar
by the 1st of June
en ge 1 Hazirana kadar
en ge gelecek yl bu zamana
by this time next year
kadar
by tomorrow
en ge yarna kadar
Saysal tarihlerde in kullanlr.
in 1978
1978 ylnda
in 1954
1954 ylnda
zel durumlarda at kullanm
at Christmas
Noelde
at dawn
afakta
at last
sonunda
at long last
en sonunda
at first
ilk nce
at midday
leyin
at midnight
gece yars
at night
geceleyin
at noon
leyin
76

at
at
at
at

once
sunset
the beginning
home

derhal
gnn batnda
balangta
evde

2. Ek Halinde Anlamsz Olarak Kullanmlar:


Dikkat edilirse 1.maddede prepositionlarn orjinal anlamlar zerinde duruldu. Fakat her
zaman prepositionlar kendi orijinal anlamlarn vermezler. Baz isim, sfat veya fiillerin
sonlarna eklenerek birleik yazlp sylenir ve onlarn kuyruu grevi stlenirler. Bu tip
kullanmlarda kesinlikle zel bir anlam stlenmeyip ek durumundadrlar ve ylece
kelimelerde birlikte bilinmeleri gerekir. Unutmayn ki tm bunlar zaman iinde kulanla
kullanla renilecek eylerdir. Aada yer alan rneklerdeki eklerin hi bir anlamlarnn
olmadna dikkat edin.
listen to
look forward to
have difficulty in
angry with
happy with

dinlemek
insist on
srar etmek
drt gzle beklemek interested in ilgilenmek
zorlanmak
afraid of
korkmak
kzgn olmak
look at
bakmak
mutlu olmak
point at
dorultmak

3. Ek Halinde Anlam Deitiren zellikte Kullanmlar:


Bu kategoride ise prepositionlar kelimelerin sonlarna gelerek kelimelerin orijinal
anlamlarn kaybettirip onlara yeni anlamlar verirler. Artk kelime ve prepositionlar kendi
anlamlarn yitirmi nc bir anlam ortaya karmlardr. Bu tip kelimelerin zel bir
yapl kural yoktur ve ayr ayr bilinmeleri gerekir. Bu kelimelere deyimsel fiiller
denir. Aada bir ka rnek verilmitir.

give vermek

up

yukars

give up

terk etmek, brakmak

carrytamak
go
gitmek
find bulmak

on
on
out

zerinde
zerinde
dars

carry on devam etmek


go on devam etmek
find out
renmek

PREPOSITION KULLANIMLARI

Anlamlar Olan Ek Halinde Anlam Deitirmeyen


Anlam Deitiren
on masa.... masada

insist on.... srar etmek

Ek Halinde
go on.... devam etmek

Trke ile bat dilleri arasndaki en byk farkllk edatlarn kullanmndadr. Trkede
edatlar hangi ismi etkilerse o ismin sonrasnda gelir. ngilizcede ise edatlar isimden nce
gelirler.
ngilizcede edatlarn kullanm yerleri ismin yandr. Ama ismi nitelemezler. nk ismi
niteleyen sfatlardr. Tanmndan da anlalaca gibi edatlar, tek balarna kullanlmayan,
bir isim ile kullanlp o ismin anlamn tamamlayan kelime gruplardr. Edatlar isim ile
beraber kullanldklarndan ngilizcede kullanm yerleri vardr.
1.) simler ile

for money

77

2.) Zamirler ile

for them

3.) Gerundlar ile

for learning

Bir cmlede eviri yaparken edatlarn etkiledii ismi bulmak problemlidir. nk edatlarn
ngilizcedeki kullanm Trke ile terstir. Biz yze yakn sklkla grlebilen edatlar
reneceiz. Basit ve kompleks olmak zere iki gruba ayrarak edatlar reneceiz.
Basit Edatlar
In:
iinde (sabit durumda ve dnda olmayan)
At:
de, ...da
Into:
iinde (hareket olduunda)
On:
zerinde (statik olarak)
Onto:
zerinde (dinamik olarak)
Under:
altnda
Up:
yukarya, yukarda
Down:
aaya, aada
After:
...den sonra
Before:
...den nce
With:
ile
Without: ...sz
Of:
...nn (telffuzu hafif bir v sesi iledir)
Off:
haricinde, dnda (tek bana kullanlmaz, deimsellemi kalplarda. of
olarak telffuz edilir.)
By:
ile, tarafndan, ...e kadar
Near:
...nn yaknnda, ...e yakn
Next to: ...nn yanna, bitiiinde
Like:
gibi
Unlike:
aksine
As:
olarak
From:
...den, ...dan, (somut olarak)
Out of:
...den, ...dan (soyut olarak)
Beyond: tesinde
Behind: arkasnda
Beneath: (yerin) altnda
Beside:
...den baka, ...nn yannda
Over:
stnde (temas olmadan) over bir nek olarak kullanlrsa sonrasndaki
kelimeye ar, fazla anlamn katar. Bu kullanmda artk edat deildir.
1.) Komplex Edatlar
In spite of:
...e ramen
Despite:
Due to
Owing to
On account to:
...den dolay
Because to
In view of
KPDS de genelde bu iki gruptan soru gelmektedir.
Regarding
Concerning
As regards:
...e ilikin

78

With regard to
About
In case:
...durumunda
In the event of
In terms of:
itibariyle, bakmndan
With respect to: ...e gre (kyaslamada)
According to:
...e gre (gr belirtirken)
In addition to:
...e ilaveten
Instead of
...nn yerine, ...cek yerde
In place of
Rather than:
...den ziyade
Apart from:
...den baka
Prior to
...den nce
Before
Unlike
In contrast to
...nn aksine
Different from
As well as:
hem...hem, yan sra
In relation to
...e oranla
In proportion to
For my part:
bana gre
By way of:
yoluyla
By means of:
vastasyla
Except =
except of...hari, ...dnda
From the point of view of
In terms of
bakmndan
With regard to
For my part
bana gre
As far as I am concerned
As well as
In addition to
ayrca, yan sra
Besides
Apart from

PREPOSITIONS

79

Edatlarn genel olarak tek balarna bir anlamlar yoktur. Ancak cmlelerde
kullanllarna gre cmlenin veya deyilerinin anlamlarn pekitirirler.
ngilizcede en ok kullanlan edatlar aadaki gibi olup bunlar en az birer
rnekle daha da iyi kavramaya alalm.

About

hakknda
den sonra
e lgili olarak
e zere
aa yukar

-We talked about market situation in our fax.


-We will close your balance about Friday.
-We want you send us a proforma invoice
about this shipment.
-Vessel is about to sail from the port.
-Size faksmzda piyasa koullar hakknda
bahsetmitik.
-Kalan bakiyenizi Cumadan sonra kapatacaz.
-Bu sevkyatla ilgili olarak sizden pro forma
faturas istiyoruz.
-Gemi limandan ayrlmak zere.
-All cargoes are above normal level of store.
-There are above eight vessels in front of our
vessel.

Above

Across

After

-den yukar
-tede
-den fazla

-Tm ykler deponun normal seviyesinden


yukardadr.
-nmzde yaklak sekizden fazla gemi var.

-kardan
karya
-br tarafa
-kar

-We have passed across by boat.

-den sonra
(yer)
-den
sonra(zaman)
-den sonra
(sonu)
-yansra
-nn sonucu
olarak

-We will ship the goods after stanbul to zmir.

-Kardan karya feribotla getik.

-Mallar stanbuldan sonra zmire sevk


edeceiz.

80

Against

-karsnda
-mukabili
-iin
-a zt olarak
-e kar

-We have searched/examined your case


against your claim.
-We can deliver the good cash against delivery.
-ddianz karsnda davanz inceledik.
-Mallar teslimat mukabili teslim edebiliriz.
-Due to bad weather all the roads are closed
along 20 km.

Along

-boyunca
-20 km boyunca kt hava koullar nedeniyle
tm yollar kapal.
-Among the addresses which we have
received...

Among

-arasnda
-Aldmz adresler arasnda...

At

Because of

Before

-de yer
-de zaman
-e yn
-de i,eylem

-nn yznden
-e nedeniyle

-den nce
zaman
-den nce yer
-nne

-There are two vessels waiting at the port.


-Our labour time generally starts at 08:30 in
everyday.
-Now, we are at work
-Limanda bekleyen 2 gemi var.
-Her gn genelde 08:30 da i ba yaparz.
-u an iteyiz.
-Loading has stopped because of rain.
-All cargoes have heavy damaged because of
humidity.
-Yamur nedeniyle ykleme durdu.
-Nem yznden tm ykler ar hasar grm.
-We will sail before 24:00 today.
-We will go to Port Said before Valetta
-Bu gn saat 24:00 den nce hareket edeceiz.
-Valettadan nce Port Saide gideceiz.

81

-Please load our cargoes behind of truck.


Behind

-arkasnda

-Ltfen bizim yklerimizi kamyonun arkasna


ykleyiniz.

-Please sign and write your name under your


letter-head.
Below

-altna
-altnda

-Ltfen antetli kadnzn altna isminizi yazp


imzalaynz.
-We are storing your goods beside the other
storage room.

Beside

Besides

Between

Beyond

-yanna
-yannda

-den baka
-e ek olarak
-yansra

- arasndaiki
- nesne
- arasnda
zaman

-tesinde
-dnda

-Mallarnz dier deponun yannda


depoluyoruz.
-There are three shipments more which we
have to complete within this week besides
yours.

-Bu hafta ierisinde sizinkinden baka


tamamlamamz gereken sevkyat daha var.
-Between port and factory distance is about 10
km.
-Loading of the goods will be completed
between 15:00/18:00
-Fabrika ile liman aras uzaklk yaklak 10
kmdir.
-Mallarn yklenmesi saat 15:00/18:00
arasnda tamamlanacak
-Free zone is beyond the port, if you want we
can discharge your goods to over there.
-Serbest blge limann dndadr, isterseniz
mallarnz oraya boaltabiliriz.

82

By

-ile
-tarafndan
-vastasyla
-yoluyla
-civarnda
-ile l
-nnden

-We will load cargoes by railway cars to the


vessel.
-These products are produced entirely by....
company.
-We are sending a catalogue to you by mail.
-Mallar gemiye vagonlarla ykleyeceiz.
-Bu mamullerin tamam ...... irketi tarafndan
imal edilmektedir.
-Size posta yoluyla bir katalog gnderiyoruz.
-Pls inform us concerning to your products.

Concerning -e hakknda

-Ltfen bize rnleriniz hakknda bilgi veriniz.

-Please go down from the next street.


Down

-den aa
-Bir sonraki caddeden aa doru devam edin.
-Loading has not continue during holiday.

During

-esnasnda
-Tatil boyunca ykleme devam etmedi.

Except

For

-den hari
-den baka

-iin
-amacyla
-den dolay
-lehine
-e doru
-karlk olarak
-ramen
-nk

-We have received all our cargoes except two


cartons.
-ki koli haricinde tm ykmz teslim aldk.
-All labourers are working for complete your
orders.
-Wed like to charter a 20-f container for one
month.
-ilerin tm siparilerinizi tamamlamak iin
alyorlar.
-Bir aylna 20-f lik 1 adet konteynr
kiralamak istiyoruz.

83

-From what you say they must be a big


importer company of...
From

-den dan
-e gre
-Sylediinize gre onlar... nn ithalats olan
byk bir firmas olmal.

In

-de
-iine
-iinde

-As you know very well we had chartered your


vessel in October.
-Geminizi bildiiniz zere Ekim aynda
kiralamtk.
-In this port there are two vessels in front of
ours.

In front of

-nin nnde
-nin nne

-Bu limanda bizim geminin nnde iki gemi


daha var.

-In spite of their slack-manner we could not


cancel our business relations -with them due
to we have signed a contract and our
investments.
In spite of

-e ramen
-Yaptmz bir anlama ve yatrmlarmz
nedeniyle gevek tavrlarna ramen onlarla
olan i ilikilerimizi bitiremedik
-Please store all our goods inside the closed
storage-rooms.

Inside

-iine

-Ltfen tm mallarmz kapal depolara


koyunuz.
-Your cargo has been loaded into our next
truck.

Into

-iine

-Sizin yknz dier kamyonumuzun iine


yklendi.

84

-We try to produce the best quality products


like famous brands.
Like

-gibi

-nl markalar gibi yksek kaliteli mamuller


retmeye alyoruz.

-All dangerous cargoes are near other cargoes.


Near

-yanna
-yaknnda

-Tm dier tehlikeli maddeler dier yklerin


yannda.

-Our sales-store is next to our factory.


Next to

Of

On

-nn yan
banda

-nn
-den yer
-li
-hakknda
-nedeniyle
-ile ierik

-nn stnde
-de zaman
-hakknda
-e srasnda

-Sat maazamz fabrikamzn hemen


yanndadr.
-All the goods are Source of Turkey.
-We imported these goods from China.
-These fabrics are 90% of polyester.
-Mallarn hepsi Trk Mene-ilidir.
-Bu mallar inden ithal ettik.
-Bu kumalarn %90 polyesterlidir.
-Your shipment will be sent date on
.../.../200..
-Sevkyatnz ..../.../200.. tarihinde
gnderilecek.
-Managers room is opposite to accounting
department.

Opposite

-nn karsnda

-Mdrn odas muhasebe departmannn


karsndadr.

85

-Due to a big fire all personals have left the


building.
Out

-dar

-Byk bir yangn nedeniyle tm personel


binay terk etti.

-Why our goods are waited outside the closed


storage-room?
Outside

-nn dnda
-Neden mallarmz kapal alann dnda
bekletiliyor?
-You have added 1000 USD as additional
expenses over our first current account sheet
why?

Over

-nn zerinde

-Bize verdiiniz ilk cari hesap extresinin


zerine ek masraflar ad altnda 1000 USD
eklemisiniz niin?.
-We have remitted 10.000 USD to your account
half past nine today.

past

-den daha teye


-gee saat
-Bu gn saat dokuz buukta hesabnza 10000
dolar yatrdk.

-All investors have become focused round the


European Countries this year.
Round

-etrafnda
-Tm yatrmclar bu yl Avrupa lkeleri
etrafnda odaklatlar.
-Weve lost a lot of time and money since
strike.

Since

-den beri
-e boyunca

-Grevden beri ok byk para ve zaman


kaybettik.

86

Through

To

-iinden
-yardmyla
-her tarafna

-e
-kala saat
-e
gre/nazaran
-mek iin

-We can carry your cargoes through railway


cars.
-Yklerinizi ancak vagonlar yardmyla
tayabiliriz.

-Your order has been produced to international


quality standards.
-Master has right to reject damaged and
unsound cargoes.
-Siparileriniz uluslar aras kalite
standartlarna gre retilmitir.
-Kaptan bozuk ve hasarl ykleri reddetmek
iin gerekli yetkiye sahiptir.
-We are going towards port .

Towards

-e doru

Under

-nn altnda
-den aa

-Limana doru ilerliyoruz.


-Quality of this product under our expected.
-Bu maln kalitesi umduumuzun altnda.
-Please close all your balance until at the end
of this month.

Until

-e kadar

-Ltfen bu ayn sonuna kadar kalan tm


bakiyenizi kapatn.

-Please lift up containers.


Up

-den yukar
-yukar doru

-Ltfen konteynrlar yukar doru kaldrn.


-Please send us bills of lading with original
copies.

With

-ile
-zerine
-yansra
-li

-Ltfen orijinalleri ile birlikte tm


konimentolar gnderiniz.

87

-We will dispatch all your goods within today.


With in

- iinde
zaman

-Tm mallarnz bu gn ierisinde


gndereceiz.
-Please do not release original bills of lading to
the third parties and consignee without our
written instruction.

Without

-meden
-meksizin
-siz

-Ltfen bizden yazl talimat almadan orijinal


konimentolar ykn alcsna ve nc
ahslara vermeyiniz

88

CONJUNCTION
ngilizce yi iyi bir ekilde renme ve snavdaki baarnn byk bir ksm iyi bir bala
hakimiyetine baldr. Balalarn iyi bilinmesi halinde normaldeki snav puan 10- 15
puan artar. Bu yzden her ders mutlaka iyi bir ekilde renilerek bir sonraki derse
gelinmelidir.
Balalar konusu gramer kitaplarnda ok karmak halde verildii iin gerekli mesaj
alnamyor. Her dersimizde 15 20 tanesi geecek. Bunlarn anlamlar, kullanmlar ve
snav boyutu ile ilgili ipular verilecektir. Kolaylk olsun diye grup halinde verilecek. Her
dersin konusunu mutlaka biriktirmeden iyice almak gerekir.
Bala: ki cmlecii (kelime veya cmleyi deil)birbirine balayan yaplardr.
Conjunction, balant anlamna gelen junc kknden tremi olup bala
anlamndadr.
Ahmet and Mehmet quarrelled. (Ahmat ve Mehmet tarttlar.)
Bu kullanmda and bala deil; edat gibi kullanlmtr.
I studied hard and the exam seems fairly easy. (Ben sk bir ekilde altm ve snav
olduka kolay grnyor.)
Bu kullanmda and bir bala olarak kullanlmtr.
Balalar ayn kullanma sahip olduklarndan grup halinde verilecektir. Bir grup iinden
birinin iyi renilmesi dierleri iinde geerli olur. Ayrca snav asndan nemli olanlar
iaretlenecektir.
1. ) Coordinating Conjunction:
ki cmlecik arasndaki balanty salayan balalardr. Tartmal olmasna ramen
genelde saylarnn yedi olduu kabul edilir.
And:

ve (paralellik arz eden balatr.)

But:

ama, ancak, fakat (ztlk balacdr.)

Or:

veya (iki alternatiften birini seen balatr.)

Nor:

ne de (orun olumsuzu olup iki alternatiften hi biri anlamndadr.)

So:

bundan dolay (sonuca gtren balatr.)

For:

edat olarak,iin; bala olarak iki cmlecik arasnda zira anlamndadr.

Yet:

zarf olarak, henzanlamnda; bala olarak halbuki anlamndadr.

zellikle son ikisi ok iyi bilinmelidir.


Not: Bu balalarn uygulanmasnda temel zellik vardr. Bunlar mutlaka iyi bilmeliyiz.
zellik 1 : Coordinating Conjunction balalar mutlaka iki cmlecik arasnda bulunurlar.
Peki, bu zellii bilmenin faydas nedir? Eer snavda cmlelerin banda ve sonunda bir
boluk varsa ve bir bala isteniyorsa bu bala iki cmlecik arasnda olmad iin
kesinlikle bu yedi balalardan biri olamaz.
zellik 2 : Coordinating Conjunction balalarndan nce mutlaka bir virgl (,) vardr. Bu
zellii bilmenin faydas ne olacak? Eer snavda ortas bo braklm bir cmle var ve
bala soruluyorsa eer boluktan nce bir virgl (,) yoksa bu yedi balatan biri olamaz.

89

zellik 2 : Coordinating Conjunction balalarnn olduu cmleler kesinlikle batan sona


doru evrilir. Bunun salayaca fayda ne olabilir? Cmle tam evrilemezse bile en
azndan evirinin batan sona olduunu bilirsek zmde kolaylk salar.
Coordinating Conjunction balalarna ve kullanm zelliklerine hakim olmak ok byk
fayda salar. imdi rneklerle kullanmlarn grelim.
It was raining heavily, so we postponed the match. (Yamur iddetli bir ekilde
yayordu, bundan dolay ma erteledik.)
zelliin uygulanmasna dikkat ediniz.
He studied eight hours a day, but he failed the exam again. (O gnde sekiz saat alt,
ancak yine snavda baarsz oldu.)
Not: So sonu balac olduu iin kendisinden sonra, birinci cmlenin sonucu
gereklemi veya gerekleecek bir durum vardr. Ayn ekilde but ztlk balacdr.
Kendisinden sonra birinci cmlenin ztt bir durum vardr. and paralellik arz ettii iin
kendisinden sonra birinci cmlenin paralelinde gerekleen bir durum olacaktr. Bu ekilde
balalarn kullanmna da dikkat etmek gerekir.
They were requesting higher wages, and the employer had to give in their demand.
(Onlar daha yksek cretler istediler, ve iveren onlarn taleplerine boyun emek zorunda
kald.)
Give in:
Wage:

boyun emek, teslim olmak


cret

And, but ve so balalarnda genellikle zne ortak olduu iin ikinci kez yazlmaz. Bu
yzden (,) bu ksaltmalarda kullanlmaz. Bu ayrntdr. imdilik konuyu genel kurallar ile
reneceiz. Daha sonra bu ayrntya deinilecektir.
I wanted my son to be an engineer, yet he preferred the medicine. (Ben olumun bir
mhendis olmasn istedim, halbuki o tp tercih etti.)
but ve yet ztlk balalardr. Konuma dilinde genellikle but geer. yet kullanm
ileri dzey iindir.
You must obey the rules the school, or you must leave it. (Okul kurallarna uymalsn
veya okuldan ayrlmalsn.)
Virgln (,) mant konumadaki duraklama iindir.
He didnt call us, nor did he write to us. (O bizi aramad, ne de bize yazd.)
Not: Coordinating Conjunction balalarnn kullanmnda istisnai bir durum vardr. nor
balac kendisinden sonra devrik bir yap ister. Yukardaki rnee dikkat ediniz.
Not: Bu yaplarda kullanlan cmleciklere independent clouse denir. Cmlecikler
bamsz olduklar iin aralarnda zaman uyumu yoktur. Eer byle bir cmlenin zamanlar
sorulursa iki cmlecik arasnda zaman uyumu aranarak zlmemelidir. Her cmlenin
kendi iine bakp, zamann kestirebilmek gerekir.
He arrived yesterday, but he insists on going tomorrow. (O dn geldi, ancak yarn gitmek
iin srar ediyor.)

90

2. ) Sentence Connector:
Bu gruptakiler cmlecik deil de cmleler arasnda balant kurarlar. Bu zelliklerinden
dolay bala tanmna uymazlar. Bu yzden bunlara bala deil de cmle balayclar
denir.
Bu yaplarda iki cmle vardr. Birinci cmle bitmi, noktalanmtr. Ama ikinci cmle birinci
cmleye ok uzak deil, onunla ilikilidir. te bu cmle balayclar ikinci cmlenin
banda, ortasnda veya sonunda olabilirler.
Bu maddedekiler grup halinde verilecektir. Hepsinin kelime anlam iyi bilinmelidir.
Kullanmlar ayn olduu iin birini iyi bilmek dierlerini de bilmek anlamna gelir.
Grup: 1. ki cmle arasnda paralel bir iliki salayanlar
Furthermore:
Moreover:
Whats more:

ayrca (en ok kullanlan ilk ikisidir.)

In addition:
Also:
Grup: 2. ki cmle arasnda bir ztlk iliki salayanlar
However:
Nevertheless:
Nonetheless:

ancak bununla beraber (en ok kullanlan however dr.)

On the contrary:
Still:
Grup: 3. Sonuca gtren balayclar
Therefore
Thus
Hence

Sonu olarak, bylece (en ok kullanlan ilk dr.)

As a result
Consequently
Grup: 4. Alternatif belirten balayclar
Or else:
Otherwise:

aksi taktirde

Kullanmlar:
There were serious claims about him. Therefore, he had to give his resignation. (Onun
hakknda ciddi iddialar vard. Bu yzden istifasn vermek zorunda kald.)
pular:
1.) ki cmle olduu iin ve aralarnda nokta olduu iin bala kullanlamaz, connector
kullanlmaldr.
2.) Connector ikinci cmlededir. kinci cmle connector asndan ekilde yazlabilir.
Therefore, he had to give his resignation.

91

He had to therefore, give his resignation.


He had to give his resignation, therefore.
3.) Connector eviride bata sylenir.
4.) Noktal virglden sonrada connector kullanlabilir. nk (;) de cmle bitmitir.
It was very cold outside. However, he went out to play. (Dars ok souktu. Bununla
beraber o oynamak iin dar kt.)
ki cmle arasnda nokta olduu iin connector kullanld. Bu cmleyi bir bala
kullanarak da yazabiliriz. Bu durumda nokta yerine virgl olacaktr. Bu ki farkl yazlm
anlam olarak ayn; gramatikal olarak farkldr.
It was very cold outside, but he went out to play. (Dars ok souktu, ancak o
oynamak iin dar kt.)
The results were favourable; still, we couldnt persuade him. (Sonular olumluydu; buna
karn onu ikna edemedik.)
They offered a good job; therefore, I accepted it. (Onlar iyi bir i nerdiler; bu nedenle
ben onu kabul ettim.)
We had to punish him; otherwise, he could do something else. (Biz onu cezalandrmak
zorunda kaldk; aksi taktirde o baka bir ey yapabilirdi.)
Not: else kelimesi some, any, noe, very gibi szcklerin trevlerinden sonra baka
anlamnda kullanlr. Bunlarn dnda baka anlamn isimlerden nce another
kullanarak veririz.
Any, some, no, every trevleri + else

anouther + noun eklindedir.

Inflation rate was extremely high; therefore, the government put into effect some
measures. (Enflasyon oran son derece yksekti; bu nedenle hkmet baz tedbirleri
yrrle koydu.)
put into effect: yrrle koymak (into su birka kez sorulmu)
3.) Correlative Conjunction
liki salayan balalar demektir. En rahat renilen ve snavda en rahat grlebilen
balalar bu maddedeki balalardr. nk ikili szcklerden oluurlar ve her iki
cmlecie de serpiirler. nceleri bu balalarn bir szc bo brakp, dier szcn
sorarlard. Ama artk her iki szc de bo brakp, zorlatrarak soruluyor. Bu nedenle
sorusunda cmle iyi irdelenerek uygun balaca gidilmelidir. imdi bu grup balalar
yazalm
Not only ..........but also: sadece deil ..........ayn zamanda
Both ..........and:

hem..........hem de

Either ..........or:

ya ..........ya da (ki alternatiften biri)

Neither ..........nor:

ne ..........ne de (ki alternatiften hi biri)

92

Whether ..........or:

gerek ..........gerekse (olsun ..........olsun)

Not only ..........but also ve Both ..........and balalar anlam olarak birbirlerine
yakndrlar. Eer bir bala sorusunda bu ikisi klarda var ise byk bir olaslkla ikisi de
cevap deildir.
Not only ..........but also balacnn kullanmnda but also ksmnda baz istisnalar
vardr. Yalnzca but veya yalnzca also olabilir. Yani bu bala not only ..........but
veya not only ...........also eklinde de kullanlabilir.
Bu balata ayrca baka bir kullanm daha da vardr. also de, da anlamndadr. Bu
anlama gelen as well szc de also yerine kullanlabilir. Yalnz bu kullanmda nemli
bir zellik vardr. as well szc buttan ayrlr ve cmle sonuna gider. nk as
well szc daima cmle sonunda yazlr. rnek zerinde bu zellik daha iyi
anlalacaktr.
The robber not only shot around but also crashed everything. (Soyguncular sadece
etrafa ate etmediler, ayn zamanda her eyi yerle bir ettiler.)
The robber not only shot around also crashed everything. (Soyguncular sadece etrafa
ate etmediler, ayn zamanda her eyi yerle bir ettiler.)
The robber not only shot around but crashed everything. (Soyguncular sadece etrafa
ate etmediler, ayn zamanda her eyi yerle bir ettiler.)
The robber not only shot around but crashed everything as well. (Soyguncular sadece
etrafa ate etmediler, ayn zamanda her eyi yerle bir ettiler.)
Not only ..........but also ve Both ..........and balalar anlam olarak birbirlerine yakn
olduklar iin yukardaki cmle both ...........and ile de yazlabilir.
The robber both shot around and crashed everything. (Soyguncular hem etrafa ate
atlar, hem de her eyi yerle bir ettiler.)
Grld gibi iki cmle arasnda anlamca pek fark yoktur. Ama gramatikal olarak
birbirinden farkldrlar.
I both tried to learn English and to know people in England. (Ben ngilterede hem
ngilizce renmeye hem de insanlar tanmaya altm.)
You must either obey your superior or leave such a job. (Siz ya stnze itaat edersiniz
ya da byle bir ii brakrsnz.)
He neither studied nor helped his father with his business. (O ne renim grd ne de
babasna iinde yardm etti.)
Bu iki bala birbirlerinin olumsuzudur. Bu iki cmlede bala yeri bo braklp sorulursa,
hangi balacn uygun olaca mesaj cmle ett edilerek karlmaldr.
nemli Kural
Not only ..........but also balacnn kullanmnda not only ksm cmlenin bana
alnarak da yazlabilir. Bu kullanm balacn rahat grlebilmesi iin yaplan bir harekettir.
Bu durumda kural ihlal edildii iin telafisi gerekmektedir. Bu da not onlyden sonraki
cmleciin devrik olmas ile salanr. nemli bir zelliktir, iyi bilinmeli

93

He not only insulted his friends but also beat them. (O sadece arkadalarna hakaret
etmedi ayn zamanda onlar dvd.)
Not only he did insult his friends but also beat them. (O sadece arkadalarna hakaret
etmedi ayn zamanda onlar dvd.)
Snavda not only nin bata kullanld bir cmle verilerek devrik yap istenir. Eer bu
kural bilmezsek zorlanacak bir sorudur.
Sult:
stne atlamak
Consult:
con: beraber, sult: (bir insann) stne atlamak. Consult: danmak
Insult:
in:iine, sult: (bir insann) stne atlamak. nsult:hakaret etmek
Beat:
dvmek, malup etmek
Superior: amir, stn
Superiority: stnlk
4.) Adverbial (Subordinating) Conjunction
Asl bala ilevi olan bala grubudur. Zarf szcn irdeleyerek mantn anlamak
gerekir. Bir zarf szcnn yapt ii bir cmlecik de yapabilir. Bu durumda iki cmlecik
olur ve birbirine balamak iin de bir balaca ihtiyacmz vardr. Bu bala adverbial
conjunction olur.
I met them last week. (Ben onlarla geen hafta karlatm.)
last week, zaman belirten bir zarf tmlecidir. Bunun yerine bir cmlecik de kullanlabilir.
Bu durumda bir temel cmle ve bir yan cmle olmak zere iki cmlecik olur ve bunlar
birbirine balamak iin bir balaca (adverbial conjunction) ihtiyacmz vardr.
I met them when we were in London. (Biz Londradayken onlarla karlatm.)
Not: Bu bala grubunu dierlerinden ayran nemli bir zellik vardr ki ok nemli ve
mutlaka iyi bilinmelidir. Bu balalar anlamlarn yan cmleciin fiiline yklerler.
Zarflarn kullanlma zelliinden zarfn baa alnabileceini hatrlaynz. Bu durumda Zarf
cmlecii de baa alnabilir. Yani yukardaki cmleyi yle de yazabiliriz.
When we were in London, I met them. (Biz Londradayken onlarla karlatm.)
When you are at home, .......... (Siz evde olduunuzda, .........)
When you were at home, .......... (Siz evde olduunuzda, .........)
While you are studding, ........... (Siz alrken.........)
While you were studding, ........... (Siz alrken.........)
Grld gibi bu balalarda balacn anlam ykleme eklendiinden zamann ne olduu
kayboluyor. Bu nedenle bu grup balalarda zaman uyumu vardr. Temel cmlenin
zamanna gre yan cmleciin zaman tespit edilir. Bu zaman uyumu ok nemlidir. Fazla
sayda rnek zlerek hakim olunabilir.
Adverbial Conjunctionlar anlamlarna gre gruplara ayrarak inceleyeceiz. Her grup iin
hem tek tek anlamlar hem de kullanm zellikleri verilecektir. zellikle KPDS asndan
nemli olan zelliklerine dikkat ekilecektir.

94

Grup 1: Time Conjunction: Zaman balalardr. Eylemin ne zaman yapldn


belirlerler.
When:

..........d zaman

After:

..........den sonra

Before:

..........den nce

As:

..........iken

While:

..........iken

Just as:

..........tam iken

Until / Till:

..........ceye kadar

By the time:

..........ceye kadar

Since:

..........dndan beri

As soon as:

..........ir, ..........imez

As long as:

..........d srece

Once:

...........ce / ca

No sooner ......................than: .....mesi ile .....mesi bir oldu


Hardly / Scarcely ..........when: tam ............mt ki ...........oldu
Son ikisinin yaps farkl olmasna ramen aslnda anlamlar ayndr. nceleri ska bu ikisi
sorulurdu.
Time balalarndan en nemlileri yukarya alnd. Anlamlar ile birlikte ok iyi bilinmeli.
Direk bir soru kesin gelir. Ayrca iyi bilinmesi snavn anlama ynelik sorularnda byk
kolaylk salar.
Kullanmlar
1.) Zaman balalarnn olduu cmlecikte hi bir future tense kullanlmaz. (Bu kural
sadece ngilizceye has bir zelliktir.)
Zaman uyumunda kesinlikle temel cmlecik ve yan cmlecik aadaki ekilde kurulamaz.
Bunun bilinmesi zaman uyumu sorularnda byk bir rahatlk salar.
Past

Future

Present

Past

2.) Since: ..........dndan beri. Bu bala genel zaman uyumunu bozan tek balatr.
(Present Perfect) + Since + (Simple Past)
I havent seen them since they moved to another town. (Onlar baka bir kasabaya
tandklarndan beri onlar grmedim.)
Balacn bulunduu cmlecik yan cmleciktir. Bazen yan cmlecik baa alnarak da
verilebilir, dmemek gerekir.
Since they moved to another town, I havent seen them. (Onlar baka bir kasabaya
tandklarndan beri onlar grmedim.)
Since balacnn bulunduu cmlede neden temel cmlecik present perfect; yan
cmlecik simple pasttr?

95

Bu soruyu bir cmle yazarak aklayalm:


I havent seen him since last year. (Ben onu geen yldan beri grmedim.)
Zamanlar konusu ilenirken sincein present perfect ile kullanldn nk bununla
gemite olan bir olayn etkisinin u ana kadar devam ettiini sylemitik. Bu cmlede
zarf olan last year szcnn yerini tutan bir cmlecik de yazabiliriz. Bu cmleciin
eylemi gemite olacandan bunun da zaman past olacaktr. Bundan dolay sincein
olduu cmlede temel cmlecik present perfect; yan cmlecik simple past olur. Bu
nedenle since balac genel zaman uyumunu bozan tek balatr.
3.) As ve While: ikisi de .........iken anlamndadr. Aralarndaki fark nedir? Olaylarn
oluma sreleri bu iki balacn kullanmn belirler.
As: Ksa sreli olaylarda kullanlr. dar karken, eve girerken vb. Bu nedenle as
balacnn olduu cmlecikte simple zamanlar (continuous olmayan) kullanlr.
While: Uzun sreli olaylarda kullanlr. televizyon izlerken, oyun oynarken vb. Bu nedenle
while balacnn olduu cmlecikte continuouslu zamanlar kullanlr.
As I went out, it began to rain. (Ben dar karken yamur yamaya balad.)
While I was waiting, it began to rain. (Ben beklerken yamur yamaya balad.)
4.) Just as: Bu balacn kullanmnda yan cmlecik zaman asten dolay ksa olaylardr
ama justtan dolay da continuousludur. Bu srekli zaman genellikle past
continuoustur.
Just as I was leaving home, the phone rang up. (Tam ben evden ayrlrken telefon ald.)
5.) By the time / until till: by edat olup (zamanlar bilgisinden hatrlaynz) bir ismin
nnde ve future perfect ile kullanlr. the timen eklenmesi ile bala olur. Until ve till
arasnda hemen hemen bir kullanm fark yoktur. de .........ceye kadar
anlamndadr.
Future perfect
Past perfect

Simple present
By the time
Simple Past

Mant: Balatan nceki zaman sonrasndaki zamann ncesidir. Futurlu tenseler bala
cmleciklerinde kullanlmadklarndan alternatifi olan Simple presente gidilmitir. Yani by
the time balacnn kullanmnda zaman uyumu asndan iki alternatif vardr.
The children will have slept by the time we arrive at home. (Biz eve varncaya kadar
ocuklar uyumu olacak.)
By the time we arrive at home, the children will have slept. (Biz eve varncaya kadar
ocuklar uyumu olacak.)
Bu cmlede eve varma olaynn gelecekte olduunu, ocuklarn uyumasnn da gelecek te
olan eve varma olayndan nce olduunu anlyoruz.
The children had slept by the time we arrived at home. (Biz eve varncaya kadar
ocuklar uyumutu.)

96

By the time we arrived at home, the children had slept. (Biz eve varncaya kadar
ocuklar uyumutu.)
Bu cmleden eve varma olaynn gemite olduunu ve ocuklarn uyumasnn gemite
olan eve varma olayndan nce gerekletiini anlyoruz.
Turkeys population will have exceeded 100 millions by the end of next decade.
(Trkiyenin nfusu nmzdeki on yln sonuna kadar 100 milyonu am olacak.)
Turkey had applied to the EU by the end of 1950s. (Trkiye 1950lerin sonuna kadar
ABne bavurmutur.)
byl cmlede Zaman dilimi gelecekte ise: Future Perfect
byl cmlede Zaman dilimi gemite ise: Past Perfect kullanlr.
Konuyu ezberlemeden mantn anlamak gerekir.
by ve by the timen dnda gramer olarak future perfect kullanlmaz. Eer soruda
future perfect verilmise by ve by the time; bunlar verilmise future perfect istenir. Bu
nedenle soruyu iyi okuyup bizi sonuca gtrecek ipularn bulmak gerekir.
By the time iin verilen zellikler Until / Till iin geerli deildir. nk by the timedaki
nceye ekme hareketi Until / Tillde yoktur.
I will wait for you until you return. (Siz dnnceye kadar sizi bekleyeceim.)
zellikle since ve by the time balalarnn kullanmlarn ok iyi bilmek gerekir.
I had no sooner left home than it began to rain. (Evden ayrlmamla yamurun yamaya
balamas bir oldu.)
ki olay vardr. En son olan past; ncesinde olan Past perfect ile ifade edilir.
Bu cmleyi hardly...........when ile de ayn anlama gelmek zere aktarlabilir.
I had hardly left home when it began to rain. (Tam dar kyordum ki yamur
yamaya balad.)
He had no sooner bought a car than he had an accident. (Arabay almas ile kaza
yapmas bir oldu.)
Not: no sooner..........than ve hardly............when balalar kullanmda baa
alnabilir. Bu kural ihlali olduu iin telafi olarak cmle devrik yaplr.
No sooner had he bought a car than he had an accident. (Arabay almas ile kaza
yapmas bir oldu.)
Hardly had I left home when it began to rain. (Tam dar kyordum ki yamur
yamaya balad.)
Grup 2: Cause Conjunction (Sebep balalar) : Sebep balalar ana cmlecikteki
eylemin neden gerekletiini anlatan yan cmleciin banda bulunur. Bu balalarn
hepsi de .......d iin anlamndadr. Ayrca zaman uyumu bu balalarda da vardr.

97

Because

As

Since

Seeing that

Now that

Given that

Aada verilmi olan yaplar normal kullanmlar ile edat yapsndadrlar ve biliyoruz ki
edatlar bir isim ile kullanlrlar. Bu edatlarn hepsinin anlam .....den dolaydr. Bunlar bir
ekleme ile balaca dntklerinden yukardakilerden ayr olarak verildi. Bu edatlara the
fact that eklenerek balaca dntrlr. Bala olduklarnda yukardakiler gibi ....d
iin anlamndadrlar.
Sebep balalarnn anlamlarnn bilinmesi yeterli olur. Ayrca aadakilerin gramatikal
olarak edat bala ayrmn yapabilmek nemlidir.
Due to
Owing to
Because of

..........den dolay

+ the fact that: ..........d iin

On account of
In view of
We had to give up the project since it began to be expensive. (Proje pahal olmaya
balad iin ondan vaz gemek zorunda kaldk.)
Since, As ve daha sonra greceimiz While balalar farkl bala olarak kullanlabilirler.
ngilizcede bu kullanma sahip olan sadece bu balatr. Yap ve kullanmlarna gre
hangi bala anlamnda olduunu grebilmek gerekir. rnein tense uyumundan dolay
yukardaki cmlede since ....den beri olarak deil de .....d iin anlamnda
kullanlmtr.
They couldnt arrived there in time because the traffic was heavy. (Trafik youn olduu
iin oraya zamannda varamadlar.)
He was dismissed since he was always late for the work. (O daima ie ge kald iin
kovuldu.)
Miss: grevlendirmek; dismiss: grevden almak
We called off the match owing to the rain. (Biz yamurdan dolay ma iptal ettik.)
Bu kullanm ile owing to edattr. nk edatlar bir isim ile kullanlr; bir cmlecik ile
deil. Ayrca the fact that almamtr. imdi bunu bala olarak kullanalm.
We called off the match owing to the fact that it was raining. (Biz, yamur yad iin
ma iptal ettik.)
Owing to the fact that in bala olduuna, ve sonrasnda bir cmlecik olduuna dikkat
ediniz.
No one could live over there due to cold weather. (Souk havadan dolay kimse orada
yaayamaz.)
No one could live over there due to the fact that it was extremely cold. (Orada hava
son derece souk olduu iin kimse yaayamaz.)

98

nceleri bu konu ile ilgili edat bala aytm sorulurdu. Bir de anlama gre hangi
balacn uygun olduunu sememizi isteyen sorular sorulurdu. Son snavlarda direk edat
veya bala sorulur.
Hem bu balalar hem de bu edatlar e anlamldrlar, birbirlerinin yerine kullanlabilirler.
Bu nedenle eer bunlardan ikisi klarda varsa ikisi de cevap olamaz. Sadece due to nun
ileri dzey olarak bir nans fark vardr. Bunun sadece be fiilinden sonra kullanld
sylenir. Bu zellik KPDS de imdiye kadar hi sorulmad.
Due to his illness, he failed the exam. (O hastalndan dolay snavda baarsz oldu.)
Due to the fact that he was ilness, he failed the exam. (O hasta olduu iin snavda
baarsz oldu.)
Grld gibi edat ve bala baa da alnabilir. Bu durumda balal cmleciin snr
(,)e kadardr.
Grup 3: Concession Conjunction (Ztlk Balalar): Concession taviz, dn
demektir. Gramatikal olarak ztlk anlam vardr. Ayrca bu gruba contrast balalar da
denilebilir.
Though
Even though
Although
Despite the fact that
n spite the fact that
Bei de eanlaml olup .....e ramen anlamndadr. despite ve in spite of edat olup
the fact that eklenmesi ile balaca dnrler.
Whereas
While
Bu iki ztlk balac ....iken, oysa anlamndadr. whilen bu anlam ztlk anlamndaki
ikendir. Yani ben ders alrken o TV izliyordu rneindeki gibi. Eanlaml olduklar
iin ikisi klarda olursa ikisi de cevap olamaz.
However + (Sfat Zarf)
Whatever + (sim)
No matter + (QW)
Ztlk balalarnn en nemlileri bunlardr. Kullanldklar szcklere gre ne olursa olsun
gibi bir ztlk anlam katarlar. KPDS de kesin olarak bu nden birisi (byk bir olaslkla
however) sorulur. Byle bir soruda bu balalardan sonraki szc iyi bir ekilde ett
etmek gerekir.
In spite of vigorous efforts, the two sides couldnt agree on the border dispute. (Youn
abalara ramen her iki taraf snr anlamazlnda gr birliine varamadlar.)
Vigorous:
Border:

youn, canl
snr

Effort:
aba, gayret
Border line: snr hatt

In spite of the fact that the UN made vigorous efforts, the two sides couldnt agree on
the border dispute. (BMlerin youn aba gstermesine ramen, her iki taraf snr
anlamazlnda gr birliine varamadlar.)

99

Cmlede her iki tarafn anlam olarak paralel mi, zt m, sonu mu olduu irdelenerek
uygun balaca gidilmelidir. Ayrca edat bala kullanm iin sonrasnda isim mi var
yoksa cmlecik mi var eklinde cmle irdelenerek uygun kullanma gidilir.
However + (Sfat Zarf)
Whatever + (sim)
No matter + (QW)
Normalde bala kullanmnda balatan hemen sonra bir zne vardr. Eer bir bala
kullanmnda zneden nce bir szck varsa, bala mutlaka yukardaki nden biridir.
Bu yapda genellikle kullanlan ve KPDS de sorulan howeverdr. Bu balacn
kullanmlarnda zneden nceki szc iyi ett ederek uygun olan bala kullanlr.
However hard he may study, he cant be successful. (O ne kadar sk alrsa alsn,
baarl olamaz.)
hardn balatan hemen sonra, zneden nce kullanldna dikkat ediniz. Eer hard
burada kullanlmazsayd ve zarf (veya sfat) olmasayd however balac kullanlamazd.
Ayrca bu balalarn kullanldklar kelimeye gre anlam kazandklarna dikkat edilmelidir.
Whatever decision the government may take, inflation seems to rise. (Hkmet hangi
karar alrsa alsn, enflasyonun ykselecei grnyor.)
Bu balalarn sonralarnda kullanlan szck iyi ett edilmelidir. rnein sonu sion, tion,
oul eki s, ance, ent gibi ekler ile biten szckler isimdirler. Sonu ly ile bitenler
zarftrlar. Bu ekilde bala sonras szckler iyi ett edilerek uygun bala kullanmna
gidilmelidir.
No matter what he does, he cant persuade us. (O ne yaparsa yapsn bizi ikna edemez.)
However reach he may be, he is unlikely to be happy. (O ne kadar zengin olursa olsun,
onun mutlu olmas muhtemel deildir.)
Whatever suggestion they may propose, this program is not likely to succeed. (Onlar
hangi nerileri nerirlerse nersinler, bu programn baarl olmas muhtemel deildir.)
No matter where he runs away, the police will eventually catch him. (O nereye kaarsa
kasn, polis sonunda onu yakalayacak.)
Eventual:
Eventually:
Sooner or later:

olas
sonunda
er ge

Eer bu balalardan sonraki szck bo braklarak sorulursa (ki bu KPDS de sorulmaz.)


kullanlan balaca gre bu szcn isim, bala veya QW olduunu tespit ederiz. Peki
hangi durumda zarf, hangi durumda sfat kullanrz? Eer balacn kullanld cmleciin
fiili linking verb ise sfat; deilse zarf kullanlr.
However ....................she may sign, she will not be selected. (O ne kadar iyi
.............sylerse sylesin, seilemeyecek.)
Good

Well

Goodness

Good sfat, Well zarf, Goodness isimdir. Bala however olduu iin sfat veya zarf
kullanlmaldr. Bala cmleciinin fiili linking fiil olmad iin de zarf kullanlmal diye
bolua gelecek szc seiyoruz.

100

The control groups results were favourable, whereas the patient groups results were
unfavourable. (Kontrol grubunun sonular olumluydu, oysa hasta grubunun sonular
olumsuzdu.)
The control groups results were favourable, while the patient groups results were
unfavourable. (Kontrol grubunun sonular olumluydu, oysa hasta grubunun sonular
olumsuzdu.)
Whereas ve While eanlaml olup birbirlerinin yerine kullanlabilirler. Yukardaki iki
cmlenin anlam grld gibi ayndr. Ayrca bu iki balacn kullanmndaki virgle
dikkat ediniz. Bu iki bala Connecting Conjunction balalar ile ayn kullanma
sahiptirler.
Gurp 4: Result Conjunction (Sonu balalar)
Bu balalar ana cmlecikteki yargnn sonucunu veren yan cmleciin banda
kullanlrlar. Bu bala grubunda iki tane bala vardr. kisi de yle.........ki
anlamndadr. KPDS nin fix sorusudurlar. Gramatikal boyutu nemli olan bu iki balacn
kullanm biraz karktr. rnekleri birka defa yazarak egzersiz yaplmak konuyu daha iyi
kavratacaktr.
So (Sfat, zarf) that

Such (isim) that

She is so clever that everyone admires her. (O yle zekidir ki herkes ona hayrandr.)
Admie szc latince olan miroreden kken almaktadr.
Mirrore:

bakmak

Mirror:

ayna

Admire:

hayranlk duymak

She speaks Germany so fluently that you can not distinguish him from a german. (O
yle akc bir ekilde Almanca konuur ki onu bir almandan ayrt edemezsiniz.)
Distinguish:

ayrt etmek

Distinguished:

sekin

He is such a man that you can rely on him. (O yle biridir ki ona gvenebilirsiniz.)
Sfat ve zarflar iin so..........that; isimler iin such..........that kullanldna dikkat
ediniz. Eer balacn olduu cmleciin fiili Linking Verb ise sfat; deilse zarf kullanlr.
Bu iki balacn kullanm sadece anlatlan boyutu ile deildir. Esas zor olan ve KPDS de
sorulan kullanm bakadr. Buna gemeden nce ilgili olduu iin Sfat
Tamlamalarndan bahsetmemiz gerekir.
Sfat Tamlamalar: Trkede bir ismi bir sfat niteledii zaman bu bir sfat tamlamas
olur. Hava, isimdir; gzel bir hava derken bu bir sfat tamlamas olur. Yalnz belgisiz
tantc eki olan birin (ngilizcedeki a veya an) Trkedeki kullanm ngilizcedeki
kullanm ile terstir. imdi ngilizcedeki sfat tamlamalarna bakalm.
a weather (bir hava)
a car (bir araba)
a girl (bir kz)

a nice weather (gzel bir hava)


an expensive car (pahal bir araba)
a beautiful girl (gzel bir kz)

Yukardaki sfat tamlamalar tekil veya saylabilen isimlerin kullanld sfat


tamlamalardr. Ayrca oul ve saylamayan isimlerin de kullanld sfat tamlamalar
vardr. Doal olarak bunlarn nnde a veya an belgisiz tantc eki yoktur.

101

cloth (kuma)
cars (arabalar)
girls (kzlar)

nice cloth (gzel kuma)


expensive car (pahal arabalar)
beautiful girls (gzel kzlar)

ngilizcede yukardaki verilen sfat tamlamalar dzenli sfat tamlamalardr. Yani sfatn
belgisiz tantc ek ile isim arsna geldii sfat tamlamalar dzenlidirler. Eer sfat
tamlamalarnda sfat ile belgisiz tantc ek yer deitirirse bu sfat tamlamalar bozuk sfat
tamlamalar olurlar. imdi bunlara da rnek verelim.
Dzenli Sfat Tamlamas
a nice weather (gzel bir hava)
an expensive car (pahal bir araba)
a beautiful girl (gzel bir kz)

Bozuk Sfat Tamlamas


nice a weather (gzel bir hava)
expensive an car (pahal bir araba)
beautiful a girl (gzel bir kz)

Grld gibi bozuk sfat tamlamasnda belgisiz tantc eki sfat ve isim arasna
gelmektedir. Her iki tamlama da ayn anlamdadr.
***Not: Dzenli sfat tamlamalarnda such...........that; Bozuk sfat tamlamalarnda
so..........that balac kullanlr.
He is such an intelligent student that he can study abroad. (O yle zeki bir renci ki
yurt dnda renim greblir.)
He is so intelligent an student that he can study abroad. (O yle zeki bir renci ki yurt
dnda renim greblir.)
They were such naughty boys that the teacher had to shout at them. (Onlar yle
yaramaz ocuklard ki retmen onlara barmak zorunda kald.)
This is such useful information that we have to evaluate it. (Bu yle yararl bir bilgi ki
onu deerlendirmek zorundayz.)
Sodan thate kadar olan yap baa alnabilir. Bu kullanm kural ihlali olduu iin bunun
telafisi olarak bala cmlecii devrik yaplr. Snavda bu yap sorulmad iin imdilik
buna deinilmeyecektir.

Nicelik (Quantifiers) Sfatlarnda bu iki balacn kullanm:


1.) a little, a few, a lot of, gibi nnde a / an belgisiz tantc varsa such..........that
2.) much, many, little, few, gibi nnde a / an belgisiz tantc yoksa so..........that
balac kullanlr.
Bu yap ayrntdr, KPDSde sorulmaz. Ama renilse iyidir.
Tunik tahmini: Snavda bozuk bir sfat yaps ile bu konudan soru gelebilir.
He has so much money that he can buy the whole Diyarbakr. (Onun o kadar paras var
ki o tm Diyarbakr alabilir.)

102

He has such a lot of money that he can buy the whole Diyarbakr. (Onun o kadar paras
var ki o tm Diyarbakr alabilir.)
So ve such tek balarna da byle, yle anlamnda ayn mantkla kullanlrlar. Yani
sfat ve zarf ile so; isim ile such kullanlr.
Grup 5: Purpose Conjunction (Ama Balalar): Ana cmlecikteki yargnn amacn
belirten yan cmleciinin banda kullanlrlar. ki tanedirler ve ikisi de ayn anlamdadrlar.
..........mesi iin anlamndadrlar.
In order to
So as to
Bu yap ile mastardrlar ve ..........mek iin olarak evrilirler. Yaplarndaki to atlp
yerine that eklenerek balaca dntrlrler. Balaca dnrken so as todaki aste
atlr. Bylece ama balalarmz in order that ve so that olur.
The government took drastic measures ***to curb inflation. (Hkmet enflsyonu
durdurmak iin kkl tedbirler ald.)
Yukardaki cmlede iaretli yerde aslnda in order to vardr. Bundan dolay ....mek iin
anlam verilir. Ama ksaltma olduu iin in order atlm, geriye sadece to kalmtr; ve
bu to szc .....mek iin anlamn vermitir. Yoksa normalde bir mastarn .....mek
iin anlam yoktur.
In order to ....mek iin (mastar yaps) in order that....mesi iin (bala yaps)
So as to

....mek iin (mastar yaps) so that

....mesi iin (bala yaps)

I went abroad in order to learn English. (Ben ngilizce renmek iin yurt dna gittim.)
I sent my daughter abroad in order that she could learn English. (Kzm ngilizce
renmesi iin yurt dna gnderdim.)
Ama cmleciklerinde genelde modallar kullanlr. Dier balalarda olduu gibi bunlarda
da zaman uyumu vardr. n order that ile so that balalarnn kullanm arasndaki fark
udur:
In order that: ...........mesi iin ifadesinde ikisinin de istei vardr.
So that: ................mesi iin ifadesinde sadece syleyenin istei vardr.
I barred my windows so that no one could get nto my house. (Evime kimsenin
girememesi iin pencerelerimi demirledim.)
Grup 6: Expectation Conjunction (Beklenti Balalar): Ana cmlecikteki yargnn
hangi beklentiden dolay istendiini aklayan yan cmleciin banda kullanlan
balalardr. ki tanedirler ve birbirinin alternatifidirler.
In case:

...........diye

Lest (for fear that):

...........mesin diye

Aslnda her ikisi ..........ihtimaline karn diye evrilebilirler. Ama birbirlerinden


ayrlabilsin diye farkl iki anlam verildi.
I have to make some preparions in case someone may drop in. (Birisi urar diye baz
hazrlklar yapmak zorunda kaldm.)

103

Drop in: (bir yere) uramak


Eer yukardaki cmlede lest balac kullanlsayd aada grld gibi anlam ters
olurdu.
I have to make some preparations lest someone may drop in. (Birisi uramasn diye baz
hazrlklar yapmak zorundaym.)
You shouldnt forget to take your credit card in case you may need money. (Paraya
ihtiyacnz olur diye kredi kartnz almay unutmamanz gerekir.)
We have to bar our windows lest someone may break into house. (Birisi eve girmesin
diye pencerelerimizi demirlemek zorundayz.)
Break into: (bir yere soygun amac ile) girmek
Bu gne kadarki KPDS snavlarnda in case ok soruldu. Ayrca paralarda ok geti.
lest ise klarda var ama direk olarak sorulmam.
nekli Balalarn Tekrar
KPDS asndan en nemli olan drt balacn tekrarn yapacaz. Dierleri de elbette
nemlidir ama bunlar kark olduu iin ayrca zerinde durulmaldr. Bu drt balacmz
since, as, while ve so thattir. imdi bunlar tek tek grelim.
Since: ki deiik kullanm vard. Birincisi zaman balac olarak ..........dndan beri
dieri ise sebep balac olarak ..........d iin anlamndayd. Zaman balac
durumundaki spesifik tensesinden dolay ayrmn yapabiliyoruz.
As: En karmak kullanma sahip olan balatr. Drt deiik anlamda kullanlr.
1.) ..........iken
As he stopped up the stairs, he fell down (O merdivenleri karken aa dt.)
2.) ..........d iin
As he was a prominent figure, everyone respected him. (O saygn bir ahsiyet olduu iin
herkes ona sayg gsterir.)
3.) ..........d gibi
As I told you he was upright. (Sana sylediim gibi o haksz kt.)
ngilizcede .......d gibi ifadesi bala olarak kurulur. Bu nedenle as kullanlr. like
gibi anlamndadr ama edat olduu iin bir cmlecik nnde kullanlamaz. nk edatlar
isimler ile kullanlrlar.
4.) ...........dka
As we grow old, we become more sensitive. (Biz yalandka daha hassaslarz.)
Deiik anlamlar olduu iin soru asten gelebilir. Verilen rnekleri birka defa yazp
almak iyi olacaktr.

104

While: ki deiik anlamda kullanlr.


............iken: Zaman balac olarak.
............oysa, iken: Ztlk balac olarak
So that: ki farkl anlamda kullanlr.
..........mesi iin: Zaman balac olarak bu anlamda kullanlr.
The doctor explained my illness in medical terms so that I couldnt understand. (Doktor
anlayamamam iin hastalm tbbi terimlerle aklad.)
Bu nedenle: Sebep balac olarak bu anlamda kullanlmaktadr.
The doctor explained my illness in medical terms, so that I couldnt / didnt understand
anything. (Doktor, hastalm tbbi terimlerle aklad, bu nedenle hi bir ey
anlayamadm / anlamadm.)
Dikkat edilirse bu kullanm ile birinci grup balalarn kullanm zellii ile ayndr. Bu
yzden hem modal hem de normal bir fiil kullanlabilir.

CONJUNCTION
as

a karn

Accordingly

bu nedenle

After

den sonra

Big as company, it could not open to the


market
irket byk olmasna karn piyasaya
alamad.
According to our understand you will not
fulfil your obligations on payment
accordingly we must find an solition.
Anladmz kadaryla deme konusunda
zerinize den ykmllkleri yerine
getirmeyeceksiniz bu nedenle baka are
aramamz gerekiyor.
After Monday, all your goods will be

105

Again

tekrar/ayn
ekilde..de

Also

ayn zamanda

Although

E karn - e
ramen

and

Ve

And yet

yine de

Andas well

kadar da

As

nk / -d iin
/dnda/nca/d
zaman

As

gibi / biiminde

As much as

a karn/a
kadar/nn kadar

As / due to

den dolay

dispatched to your address as agreed.


Pazartesinden sonra tm mallarnz
kararlatrld gibi adresinize teslim
edilecek.
This goods may be well liked in the market
again may not.
Bu mal piyasada tutulabilir ayn ekilde
tutulmayabilir de.
Pls send us the shipment documents bill of
lading too.
Ltfen bize sevkyat evraklarn gnderiniz
ayn zamanda konimentoyu da.
Although we sent a lot of fax messages to
you since one week, still we have not
received any reply from your side.
Size bir haftadan beri bir ok faks mesaj
gndermemize ramen sizden hala bir yant
alamadk.
Trucks and railway cars are ready for
shipment.
Kamyonlar ve vagonlar sevkiyat iin hazrdr.
We have instructed to you and yet you have
not obey to our instructions.
Size talimat vermitik yine de bizim
talimatlarmza uymadnz.
Your orders are got ready and shipped as
well to your address free of charge.
Siparileriniz hazrland kadar adresinize
de cretsiz olarak teslim edilir.
We have much surprised to your claim
regarding to you could not receive your
money as we have already ordered to our
bank.
Bankadan paranz alamadnza dair
iddianza gerekten ok ardk,nk biz
bankamza halihazrda talimat vermitik.
As you arrive to load port please contact
with us.
Ykleme limanna vardnzda ltfen bizimle
balant kurunuz.
Due to be mostly chosen in our market,
please manufacture for us ..units wrist
watches as squire.
Bizim piyasamzda ok fazla tercih
edildiinden dolay ltfen bizim iin..adet
kare biiminde kol saatleri retiniz.
As much as the prices are too high, this
product was well liked in the market.
Fiyatlarn bu kadar pahal olmasna karn,
bu rn piyasada ok iyi tutuldu.
As to be mostly chosen in our market. Please
manufacture for us ..units squire shape
wrist watches.
Bizim piyasamzda ok fazla tercih
edildiinden dolay ltfen bizim iin..adet
kare biiminde kol saatleri retiniz.

106

As far as

kadaryla / gre

As long as

d srece

As soon as

Er ermez

As though

yormu gibi

As well as

kadar

Because

nk / -d iin

because of

nn yznden / e
nedeniyle

Before

den nce
nce/medence

Besides

stelik

Bothand

hem.hem de

But

ama / fakat

But then

zira

But yet

fakat yine de

As far as we understand you are a big


company.
Anladmz kadaryla siz byk bir
irketsiniz.
As long as the vessel wait at the port, time
will count.
Gemi limanda kald srece, zaman saym
devam edecektir.
Pls get our vessel's sail from the port as
soon as she complete her discharge.
Ltfen gemimizi tahliyesini bitirir bitirmez
hareket ettiriniz.
We feel as though you waste our time.
Bizim zamanmz bouna harcyormusunuz
gibi bir hisse kaplyoruz.
All our textile products are the best quality
as well as Beymen
Tm tekstil rnlerimiz Beymen' in ki kadar
kalitelidir.
Please manufacture for usbecause we
urgently need it.
Ltfen bizim iinretin nk acilen ona
ihtiyacmz var.
Because of your slack manner still we have
been waiting...
Gevek tavrnz nedeniyle halen
beklemekteyiz...
Please remit our blance to our account
before vessels sailing.
Ltfen geminin hareketinden nce kalan
bakiyemizi hesabmza yatrnz.
Some of our orders have delayed besides we
had given a notice to you latest shipment
date must be. /.199.
Siparilerimizin bir ksm gecikti stelik
teslim tarihini en ge ./../199 olmas
gerektiini sylemitik.
We generally use both trucks and railway
cars at our shipments
Genellikle sevkyatlarmzda hem kamyonlar
hem de vagonlar kullanyoruz.
Yesterday, you said to us that you have sent
our goods at last week. But we have never
received them yet.
Dn, bize mallarmz geen hafta
gnderdiinizi sylemitiniz fakat henz
onlar alamadk.
Our production capacity more than 10000
tons/month but then we can meet your
requirements without force.
Aylk retim kapasitemiz yaklak 10000
tondan fazla olup z i r a sizin
gereksinimlerinizi zorlanmadan
karlayabiliriz.
We guarantee that your shipment has been
shipped by the well-known transporters
company but yet we follow your shipment

107

By the time

den nce
nce/medennce

By the time
that

nce /den nce/


/meden nce

Consequently

bundan dolay

Consequently

o nedenle

Directly

er ermez

due to

nedeniyle

Eitheror

ya ya da..

Even if

e karn / e
ramen / sa bile

Even if

se sa bile

Even though

e karn / e
ramen / sa bile

Even though

se sa bile

time to time too.


Sevkyatnzn ok iyi tannan bir nakliyeci
vastasyla sevk edildiine dair garanti
veriyoruz,fakat yinede sevkyatnz zaman
zaman takip de ediyoruz.
By the time next month, please complete all
our shipments.
Ltfen gelecek aydan nce tm
sevkyatlarmz tamamlaynz.
By the time that next month, please
complete all our shipments.
Ltfen gelecek aydan nce tm
sevkyatlarmz tamamlaynz.
Still, discharge has not been completed
consequently; we strongly protest both
chatterer and their agent.
Tahliye hala tamamlanmad bundan dolay
hem kiracy hem de acentesini iddetle
protesto ediyoruz.
Still discharge has not been completed yet
consequently we strongly protest both
chatterer and their agent.
Tahliye henz hala tamamlanmad bundan
dolay/o nedenle hem kiracy hem de
acentesini iddetle protesto ediyoruz.
Directly our reprehensive call on you please
tell him all your questions and matters,
which you could not solve.
Ltfen temsilcimiz sizi ziyaret eder etmez
kendisine tm sorularnz ve zemediiniz
meselelerinizi iletiniz.
Due to bad weather loading has been
stopped by port authorities at yesterday
night
Kt hava koullar nedeniyle ykleme dn
akam liman yetkililerince durduruldu.
Most of the shipped goods either were lost
or stolen.
Gnderilen mallarn ou ya kayp ya da
alnm.
Even if Sunday & Holiday used time, will not
to count.
Pazar ve tatil gnleri kullanlsa bile zaman
saym devam etmeyecektir.
Even if Sunday & Holiday are used time will
not to count.
Pazar ve tatil gnleri kullanlsa bile zaman
saymayacaktr.
Even though Sunday & Holiday used time
will not to count.
Pazar ve tatil gnleri kullanlsa bile zaman
saym devam etmeyecektir.
Even though Sunday & Holiday are used time
will not to count.
Pazar ve tatil gnleri kullanlsa bile zaman
saymayacaktr.

108

Ever since

den beri

Everywhere

her yer

Everyplace

her yer

Every time

her zaman

Except that

mesi bir tarafa

For

nk / -d iin

For all

e karn - e ramen

For all

kadaryla / gre

For all that

e karn - e ramen

Ever since last year, we have built up a


considerable market.
Geen yldan beri nemli lde bir piyasa
oluturduk.
We have been seeing your advertisements in
everywhere.
Her yerde sizin ilanlarnz/reklamlarnz
grmekteyiz.
Our new products in this year are sold in
everyplace.
Bu ylki yeni mamullerimiz / rnlerimiz her
yerde satlyor.
Our new products in this year are sold in
every time.
Bu ylki yeni mamullerimiz / rnlerimiz her
zaman satlyor.
Except that they don't keep their promises,
they do not have a good reputation in the
market too.
Szlerinde durmamalar bir tarafa piyasada
da iyi bir itibara sahip deiller.
We' ve much surprised to your claim
regarding to you could not receive your
money for we have already ordered to our
bank.
Bankadan paranz alamadnza dair
iddianza gerekten ok ardk, nk biz
bankamza halihazrda deme talimat
vermitik.
We always advise your company to the all
companies and firms which we have closely
relations for your best service.
Bize en iyi hizmeti vermi olduunuz iin sizi
yakn ilikilerimiz olan tm irketlere ve
firmalara daima tavsiye ediyoruz.
We cannot clear our goods from custom for
the documents have not arrived to our
hands.
Mallar gmrkten ekemiyoruz nk
evraklar elimize gemedi.
For all we have given a notice to you several
times, we have understood/seen that you
have not taken into consideration our special
wishes.
Size daha nce bir ka kez bildirmemize
karn hala zel isteklerimizi gerei gibi
dikkate almadnz grdk.
For all we understand, you are a firm that
has a responsibility, trustworthy and
keeping your promises.
Anladmz kadaryla siz sorumluluk
sahibi,gvenilir ve szlerinize sadk bir
firmasnz.
For all that, we have given a notice to you
several times; we have understood/seen
that you have not taken into consideration

109

For example

rnein

For fear

yle ki

For fear that

yle ki

For instance

rnein

For that
reason

o nedenle / o
sebeple

Further

ayrca

Furthermore

stelik

our special wishes.


Size daha nce bir ka kez bildirmemize
karn hala zel isteklerimizi gerei gibi
dikkate almadnz grdk.
We have advised to you a lot of times for
example employ the labourers who have
training and experienced to your company.
Size defalarca tavsiyede bulunduk rnein
deneyimli ve eitimli olan iileri ie aln
diye...
You believe us that we offer these prices
only to you for fear please do not suppose
we earn so much money for this business.
Bize inann ki bu fiyatlar sadece sizin iin
teklif ediyoruz yle ki bu i iin ok fazla
para kazandmz da
dnmeyin/zannetmeyin.
You believe us that we offer these prices
only to you for fear that please do not
suppose we earn so much money for this
business.
Bize inann ki bu fiyatlar sadece sizin iin
teklif ediyoruz yle ki bu i iin ok fazla
para kazandmz da
dnmeyin/zannetmeyin.
We have advised to you a lot of times for
instance employ the labourers who have a
training and experienced to your company.
Size defalarca tavsiyede bulunduk rnein
deneyimli ve eitimli olan iileri ie aln
diye...
Still discharge has not been completed yet
for that reason we strongly protest both
chartered and their agent.
Tahliye henz hala tamamlanmad bundan
dolay/o nedenle hem kiracy hem de
acentesini iddetle protesto ediyoruz.
We did not receive your bank remittance
details further you did not order to your
bank about payment.
Banka havalenizle ilgili detaylar elimize
gemedi ayrca bankanza da deme
konusunda her hangi bir talimatta
bulunmamsnz.
You believe us that we offer these prices
only for you further we do not gain a lot of
money for this business.
Bize inann ki bu fiyatlar sadece size teklif
ediyoruz ayrca bu iten ok fazla para da
kazanmyoruz.
Some of our orders have delayed
furthermore we had given a notice to you
latest shipment date must be. /.199.
Siparilerimizin bir ksm gecikti stelik
teslim tarihini en ge ./../199 olmas
gerektiini sylemitik.

110

Hence

bu nedenle

However

bununla
beraber/her
naslsa

If

eer

Immediately

er ermez

In case

eer/-se/dnda/d
takdirde

In order that

mamas iin/masn
- sn diye

In order to

mek iin/mesimas iin

In spite of

e karn - e ramen

In that

nk / -d iin

It does not
matter what

ne......se

We do not have an enough raw material


hence; we have given a decision to stop our
production temporarirly.
Elimizde yeterinde ham madde yok o
nedenle retimimizi geici olarak
durdurmaya karar verdik.
We have received the great deal of our
shipment however we have determined that
some items are lost.
Sevkyatmzn byk bir blmn almakla
beraber baz kalemlerin kayp olduunu
tespit ettik.
If you have ... in your stock please reserve
for us.... pieces.
Eer stokunuzda ..... varsa ltfen bizim iin
.... adet ayrnz.
Discharge complete immediately your vessel
will sail.
Tahliye tamlanr tamamlanmaz geminiz
kalkacak.
In case you have any question please do not
hesitate contact with us.
Bir sorunuz olduu takdirde ekinmeden bizi
araynz.
We have sent a few samples in order that
they may examine
ncelesinler diye birka numune gnderdik.
Pls do not misunderstand us because we
have wished to warn you in advance in order
to prevent any unexpected situation, which
will arise in the future.
Bizi ltfen yanl anlamayn nk sizi ileride
doabilecek beklenmedik gelimeleri
nlemek iin imdiden uyarmak istedik.
We have sent a few samples to you by FedEx
in order to you examine them
ncelemeniz iin size Fedex ile birka tane
numune gnderdik.
In spite of they are a company which have
just been established in the field of........they
are acting very pretentiously as if they have
an experience.
... alannda yeni kurulmu bir irket
olmalarna karn, bu alanda olduka
tecrbelilermi gibi iddial bir ekilde
hareket ediyorlar.
It is spoken quality of our goods in
everywhere in that we are a different
company.
Her yerde mallarmzn kalitesi konuuluyor
nk biz farkl bir firmayz.
It does not matter how do you appreciate
us; we are a firm that has a good reputation
in the market.

111

Just

iken / yorken /
mken

Lest

memek iin

Let us say

diyelim ki

Like

gibi

Mean

Demek/istemek/
kastetmek

Namely

zellikle

Neither
nor.

ne.ne de..

Nevertheless

yine de

No less than

den az olmayacak
kadar

No matter

e karn - e ramen

No matter
that

e karn - e ramen

No matter

ne....se

Siz bizi nasl takdir ederseniz edin,biz


piyasada iyi n yapm bir firmayz.
We have been placed a new order from our
another costumer just as we started to
produce your order.
Tam sizin sipariinizin retimine
balamken, dier bir mterimizden yeni
bir sipari aldk.
You must pay all your depts on time lest you
damage your companys commercial
creditability.
irketinizin ticari itibarna glge
drmemek iin tm borlarnz zamannda
demelisiniz.
You claim that you have sent the goods date
on ../../199. let us say this is true but our
agency is saying the different date.
Mallar .../.../199. Tarihinde gnderdiinizi
iddia ediyorsunuz diyelim ki bu doru ancak
bizim acentemiz farkl tarih veriyor.
The goods of another company is the same
quality like yours.
Dier irketin mallar da sizinki gibi kaliteli.
What we want to mean when the earliest
shipment date for our current order?
Demek istediimiz u anki sipariimiz iin en
erken teslimat sresi ne zaman?
Namely, we want blue and white fabrics.
zellikle mavi ve beyaz kumalardan
istiyoruz.
Neither you've delivered the goods on time
nor sent us a good-quality goods. Therefore,
how can we continue our business-relations
with your company?
Bize mallar ne zamannda teslim ettiniz ne
de iyi kalitede mal gnderdiniz. Bu yzden
sizinle olan i ilikilerimizi nasl devam
ettirebiliriz ki?
We have instructed to you nevertheless you
have not obey to our instructions.
Size talimat vermitik yine de bizim
talimatlarmza uymadnz.
Your company no less than transport
company is responsible.
Sizin irketiniz nakliye irketinden az
olmayacak kadar sorumludur.
No matter these products are too expensive
we would like to place an order. units.
Bu rnler pahal olmasna karn ..... adet
sipari vermek istiyoruz.
No matter that these products are too
expensive we would like to place an order.
units.
Bu rnler pahal olmasna karn ..... adet
sipari vermek istiyoruz.
No matter what costs are increasing we will

112

what
No
sooner...than

mesi ile ----- mas


bir oldu

Nor ...either

gibi...yide

Not onlybut
also

ayn zamanda.da

Not onlybut
also

yalnzca-maz,

Notwith
standing

e karn - e ramen

Now that

nk / -d iin

On condition
that

artyla /
Kouluyla

On that
account

bu durumda

On the
contrary

ayn ekilde ..
de

On the
contrary

ayn
ekilde...........de

never reduce quality of the goods


Fiyatlar ne kadar artarsa artsn mallarn
kalitesini asla drmeyeceiz.
We appreciate to you, because the orders
have no sooner placed than they have
completed.
Sizi takdir ediyoruz. nk, siparileri
vermemiz ile tamamlanmalar bir oldu.
We try to neither satisfy our costumers nor
meet their every kind of requirements
either.
Mterilerimizi tatmin etmeye altmz
gibi onlarn her trl ihtiyalarna cevap
vermeye de alyoruz .
We are not only an impoter firm but also
exporter of some items too.
Biz sadece ithalat yapan bir firma deil ayn
zamanda baz mamullerin ihracatsyz da...
We are not only an importer firm but also
exporter of some items too.
Biz sadece ithalat yapan bir firma deil ayn
zamanda baz mamullerin de ihracats olan
bir firmayz.
Not with standing these products are too
expensive we would like to place an order.
units
Bu rnler pahal olmasna karn... adet
sipari vermek istiyoruz.
Unfortunately, we will not be able to place
an order to you now that you haven't got
ISO 9002 Certificate.
Maalesef ISO 9002 Belgeniz olmad iin
size sipari vermeyeceiz.
We can produce the goods which you have
desired type and quality on condition that
you allow us an enough time.
stediiniz tipte ve kalitedeki mal
retebiliriz ancak bize yeteri kadar zaman
tanmanz kouluyla
You could not meet our requirements for a
few months on that account we intent to
cancel all our contracts with you.
Bir ka aydr ihtiyalarmza cevap
veremiyorsunuz bu durumda sizinle olan tm
anlamalarmz iptal etmeyi dnyoruz.
Perhaps, you can provide a good coordination on the contrary you cannot.
Bu tr bir yneticilik sistemiyle irketinizde
koordinasyonu belki salayabilirsiniz ayn
ekilde salayamayabilirsiniz de.
We can produce the goods your desired type
and quality on the contrary we can not
produce with in a short time.
stediiniz tipte ve kalitede bir mal
retebiliriz ayn ekilde ksa sre ierisinde

113

On the
contrary

kart olarak / ..
nn tam aksine

On the other
hand

ayn ekilde.
de

On the other
hand

dier taraftan

Only

sadece / yalnzca

Only

yanlzca

Or

dier adyla

Or

veya / Ya da /
yoksa

Or

ya da / yoksa

Or

ya da / dier
adyla

Or else

yoksa

Otherwise

aksi halde /
olmazsa

Otherwise

olmazsa / aksi

retemeyebiliriz de.
You have produced all the goods on the
contrary our desired type and quality.
Tm mallar istediimiz tip ve kalitenin tam
aksine retmisiniz.
We can produce the goods your desired type
and quality on the other hand we cannot
produce with in a short time.
stediiniz tipte ve kalitede bir mal
retebiliriz dier taraftan ksa sre
ierisinde retemeyebiliriz de.
We could collect one of your checks the
amount of 2500 USD on the other hand other
was not paid by your bank. Why?
2500 $ tutarndaki bir ekinizi tahsil
edebildik dier taraftan tekisi banka
tarafndan denmedi. Neden acaba?
We are manufacturing only leather products
Sadece deri rnlerini retmekteyiz.
We can only manufacture... in our factory.
Fabrikamzda sadece ...retebiliyoruz.
Foreign trade or exporting is steadily
increasing in our country.
D ticaret dier adyla ihracat lkemizde
devaml olarak artmaktadr.
Please fulfill your obligations or we intent to
cancel our commercial relationships with
you.
Ltfen sorumluluklarnz yerine getirin
yoksa sizinle olan ticari i ilikilerimizi
kesmeyi dnyoruz.
Please deliver our goods within this week or
we will never to do business with you
afterthis time.
Ltfen mallarmz bu hafta ierisinde teslim
ediniz yoksa bundan sonra sizinle kesinlikle
almayacaz.
Due to shipment on a FOB.... basis, freight
or transportaion fee of the goods should be
belonging your side.
Sevkyat FOB ... baznda olduundan
dolay,navlun dier adyla maln tanma
bedeli sizin tarafnza ait olmaldr.
You should make all your payments until end
of this month or else we will not supply the
goods to you.
Tm demelerinizi bu ayn sonuna kadar
yapmanz gerekmektedir,yoksa size mal
temin etmeyeceiz.
Please remit our credit-balance the amount
of ... DM within this week, otherwise you will
force us to open a lawsuit against you.
Ltfen ... DM lk alacak bakiyemizi bu hafta
iinde yatrn aksi halde bizi, size kar dava
amak zorunda brakacaksnz.
Please deliver our goods within this week

114

halde

Provided

se / sa / e
kouluyla

Provided that

se / sa / e
kouluyla

Providing

se / sa / e
kouluyla

Providing that

se / sa / e
-kouluyla

Regardles of
what

siz ne .. seniz ...


yin

Save that

mesi bir tarafa

say

diyelimki

Seeing that

nk / -d iin

Since

nk / -d iin

since

den beri/den bu
yana

otherwise, we will never to do business with


your company.
Ltfen mallarmz bu hafta ierisinde teslim
ediniz yoksa bundan sonra sizin irketinizle
kesinlikle almayacaz.
Provided its not raining loading will resume.
Yamur yamazsa,ykleme kald yerden
devam edecek.
Provided that its not raining loading will
resume.
Yamur yamazsa,ykleme kald yerden
devam edecek.
Providing its not raining loading will resume.
Yamur yamazsa,ykleme kald yerden
devam edecek.
Providing that its not raining loading will
resume.
Yamur yamazsa, ykleme kald yerden
devam edecek.
Regardless of what you appreciate to us we
are a firm that has a good reputation in the
market.
Siz bizi nasl deerlendirirseniz deerlendirin
biz piyasada iyi bir ne sahip firmayz.
Save that they don't keep their promisses;
they do not have a good reputation in the
market too.
Szlerinde durmamalar bir tarafa piyasada
da iyi bir itibara sahip deiller.
We need the great quantity of first quality
record able blank CD-R say 20-f full
container can you supply us at the shortest
time?
nemli miktarda birinci kalite kaydedilebilir
bo CD'ye ihtiyacmz var, diyelim ki 20'lik
full konteynr olsun bize ksa zamanda temin
edebilir misiniz?
Say you are right ful then please prove us.
Diyelimki haklsnz o zaman bize ispat edin.
We cannot compensate your damages seeing
that your goods were not insured seeing that
we have warned to you several times before.
Mallarnz sigorta ettirilmedii iin zararnz
karlayamyoruz nk sizi daha nce bu
konuda birka kere uyarmtk.
We can not compensate your damages
seeing that your goods were not insured
since we have warned to you several times
before.
Mallarnz sigorta ettirilmedii iin zararnz
karlayamyoruz nk sizi daha nce bu
konuda birka kere uyarmtk.
We have been working in the field of textile
since 199
199.. den beri tekstil zerine faaliyet

115

So

bu sebeple

So

bu nedenle / Bu
sebeple

So

iin / mesi - masmamak iin

So

iin/nk/yle
ki/

So far as

kadaryla / gre

So long as

d srece

So that

iin / mesi - masmamak iin

So then

bunun iin

So...........that

yle ki

gstermekteyiz.
We couldn't manufacture your orders on
agreed time because we couldnt import
necessary raw material, so we apologize you
for this delay.
Siparilerinizi ngrlen srede retemedik
nk gerekli olan ham maddeyi ithal
edememitik bu sebeple bu gecikmeden
dolay sizden zr diliyoruz.
We could not receive our credit balance, so
we have not sent your shipment documents
by DHL.
Alacak bakiyemizi alamadk. Bu nedenle
sevkyat evraklarnz DHL ile gndermedik.
Pls do not release bills of lading to anyone
without our written instruction so not to
arise any negative situation in the future.
Gelecekte her hangi bir olumsuz duruma yol
amamak iin ltfen konimentolar bizim
yazl talimatmz olmadan her hangi birisine
vermeyiniz.
Please let us know that authorized person's
telephone no so we want to contact him.
Ltfen bize yetkili kiinin telefon numarasn
veriniz nk kendisiyle balant kurmak
istiyoruz.
So for as we understand, you are a firm that
has a responsibility, trustworthy and
keeping your promises.
Anladmz kadaryla siz sorumluluk
sahibi,gvenilir ve szlerinize sadk bir
firmasnz.
So long as the vessel wait at the port, time
will count.
Gemi limanda kald srece, zaman saym
devam edecektir.
Pls do not release bills of lading to anyone
without our written instruction so that not to
arise any negative situation in the future.
Gelecekte her hangi bir olumsuz duruma yol
amamak iin ltfen konimentolar bizim
yazl talimatmz olmadan her hangi birisine
vermeyiniz.
Pls do not release bills of lading to anyone
without our written-instruction in order not
to arise any negative situation, so then pls
wait our instruction.
Her hangi bir olumsuz durumun ortaya
kmamas iin ltfen konimentolar bizim
yazl talimatmz olmadan herhangi birisine
vermeyiniz
Bunun iin ltfen bizden talimat bekleyiniz.
Our production capacity so high that we
believe/trust ourselves we can meet all our
costumers' requirements without force.

116

Still

hala / yine de

Still

yine de

Such as

gibi

Supposing

farzedelimki

That

iin / mesi - masmamak iin

That is

yani

That is to say

dier bir deyile

The instant

er ermez

The minute

er ermez

The monent

er ermez

The way

gibi

The way that

gibi

Then

yle ise/Sonu
olarak

retim kapasitemiz o kadar yksek ki


mterilimizin ihtiyalarn zorlanmadan
karlayabileceimize inanyoruz.
Still we are urgently waiting your reply
Hala acilen cevabnz bekliyoruz.
We have instructed to you still you have not
obey to our instructions.
Size talimat vermitik yine de bizim
talimatlarmza uymadnz.
We want to import the best quality products
from your company such as last shipment.
irketinizden geen sevkyattaki gibi en iyi
kalitede mallar ithal etmek istiyoruz.
Supposing market conditions are not
favourable then we try to find another
alternatives.
Farz edelim ki piyasa koullar elverili deil
o zaman biz de baka alternatifler bulmaya
alrz.
Pls do not release bills of lading to anyone
without our written instruction that not to
arise any negative situation in the future.
Gelecekte her hangi bir olumsuz duruma yol
amamak iin ltfen konimentolar bizim
yazl talimatmz olmadan her hangi birisine
vermeyiniz.
Please give us an exact delivery date that is
do not waste the time of us.
Ltfen bize kesin bir teslimat tarihi bildirin
yani zamanmz ldrmeyin.
Foreign trade that is to say exporting is
steadily increasing in our country.
D ticaret dier bir deile ihracat
lkemizde devaml olarak artmaktadr.
The instant you receive your orders please
contact with us.
Siparilerinizi alr almaz bizimle ltfen
balant kurunuz.
The minute you receive, your orders please
contact with us.
Siparilerinizi alr almaz bizimle ltfen
balant kurunuz.
The moment you receive, your orders please
contact with us.
Siparilerinizi alr almaz bizimle ltfen
balant kurunuz.
We will manufacture all your goods the way
you said us.
Tm mallarnz sizin bize sylediiniz gibi
reteceiz.
We will manufacture all your goods the way
that you said us.
Tm mallarnz sizin bize sylediiniz gibi
reteceiz.
We appreciate you then your successes.

117

Then

sonu olarak

Therefore

bu nedenle / Bu
yzden

Though

e karn - e ramen

Though

sa bile / se bile

till

e kadar / tarihine
kadar

To the extent

kadaryla / gre

Unless

medike/madka

Untill

e kadar / tarihine
kadar

When

d zaman

Whenever

iniz zaman

Baarlarnzn sonucu olarak sizleri takdir


ediyoruz.
..... then please complete our shipment
within this week.
..... sonu olarak ltfen sparilerimizi bu
hafta iinde tamamlaynz.
We have completed the shipments of our all
costumers then your shipment has been sent
today either.
Tm mterilerimizin sevkyatlarn
tamamladk sonu olarak sizinki de bugn
gnderildi.
We do not have an enough raw material;
therefore we have given a decision to stop
our production temporarily.
Elimizde yeterinde ham madde yok o
nedenle/bu yzden retimimizi geici olarak
durdurmaya karar verdik.
Though we sent a lot of fax messages to you
since one week, still we have not received
any reply from your side.
Size bir haftadan beri bir ok faks mesaj
gndermemize ramen sizden hala bir yant
alamadk.
Though your orders complete this week
shipment takes 15 days due to long distance.
Siparileriniz bu hafta tamamlansa bile
sevkyat mesafenin uzun olmas nedeniyle
yaklak 15 gn srer.
Please pay our balance the amount of
12.500 USD$ till Wednesday.
Ltfen arambaya kadar bakiyemiz olan
12.500$' deyiniz!
To the extent you are a firm that has a
responsibility, trustworthy and keeping your
promisses/to the extent we understand
(bala ortaya getirilebilir)
Anladmz kadaryla siz sorumluluk sahibi,
gvenilir ve szlerinize sadk bir firmasnz.
Unless the first shipment complete we will
not produce your new orders.
lk sevkyat tamamlanmadka yeni
siparilerinizi retmeyeceiz.
Please pay our balance the amount of
12.500 USD$ until Wednesday.
Ltfen arambaya kadar bakiyemiz olan
12.500$' deyiniz!
When the shipment complete we will pay
your balance the amount of ... $.
Sevkyat tamamland zaman size kalan....
$ deyeceiz.
Whenever you wish you can contact with us
without hesitate.
stediiniz zaman bizimle ekinmeden
temasa geebilirsiniz.

118

Where

d yerde / t
yerde

Whereas

halbuki

Wherever

her nere

While

e karn/e
ramen/d halde

While

iken / esnasnda

While

yansra

With the
result that

sonuta / yinede

Yet

ve yine / yine
/yinede

We try to built up a market where the


market conditions are profitable
Piyasa koullarnn elverili olduu yerde
pazar oluturmaya alyoruz.
You have sent us a wrong sample whereas
we have informed you we have wanted
sample of... 2 or 3 pcs..
Bize yanl numune gndermisiniz halbuki
size 2 veya adet ...... numunesinden
istediimizi bildirmitik.
Wherever we see the good model, we try to
manufacture similar of it but not imitation.
Her nerede iyi bir model grrsek onun bir
benzerini retmeye alyoruz ancak
taklidini deil.
While our orders are ready for shipment why
do you not send us them immediately.
Siparilerimiz sevkyata hazr olduu halde
niin acilen gndermiyorsunuz?
While it's raining loading/discharging does
not continue
Yamur yayorken ykleme / tahliye
devam etmez.
Pls send us proforma invoice while sales
contract.
Ltfen bize proforma faturasnn yan sra
sat szlemesini de gnderiniz.
Even if our shipments delay sometimes with
a result that we satisfy from your service.
Ara sra sevkyatlarmz gecikse bile yine de
hizmetinizden memnunuz.
We believe that you show an utmost care the
quality of your products yet we would like to
see a few samples among your products.
Mallarnzn kalitesine olduka nem
verdiinize inanyoruz, yinede rnleriniz
arasndan birka tane numune grmek
istiyoruz.

BALALAR
-a karn

as

-a karn/
-a kadar/nn kadar

As much as

-Aksi halde Otherwise


-olmazsa

Big as company, it could not open to the market


irket byk olmasna karn piyasaya alamad.
As much as the prices are too high, this product was well
liked in the market.
Fiyatlarn bu kadar pahal olmasna karn, bu rn
piyasada ok iyi tutuldu.
Please remit our credit-balance the amount of ... DM within
this week, otherwise you will force us to open a lawsuit
against you.
Ltfen ... DM lk alacak bakiyemizi bu hafta iinde yatrn
aksi halde bizi, size kar dava amak zorunda
brakacaksnz.

119

- Ama /
fakat

But

-Ayn
ekil de de

On the
contrary
On the
contrary
On the other
hand

-Ayn
zamanda

Also

ayn
Not onlybut
zamanda. also
-da
Ayrca

Further

Bunun
dnda/
ayrca

Further

Bu sebeple So

Bu
durumda

On that
account

Bu nedenle Accordingly

Hence

Bu nedenle So
Bu sebeple

Yestarday, you said to us that you have sent our goods at


last week.But we have never received them yet.
Dn, bize mallarmz geen hafta gnderdiinizi
sylemitiniz fakat henz onlar alamadk.
Perhaps, you can provide a good co-ordination on the
contrary you cannot.
Bu tr bir yneticilik sistemiyle irketinizde koordinasyonu
belki salayabilirsiniz ayn ekilde salayamayabilirsiniz de.
We can produce the goods your desired type and quality
on the contrary we can not produce with in a short time.
Istediiniz tipte ve kalitede bir mal retebiliriz ayn ekilde
ksa sre ierisinde retemeyebiliriz de.
We can produce the goods your desired type and quality
on the other hand we cannot produce with in a short time.
Istediiniz tipte ve kalitede bir mal retebiliriz dier
taraftan ksa sre ierisinde retemeyebiliriz de.
Pls send us the shipment documents also bill of lading too.
Ltfen bize sevkyat evraklarn gnderiniz ayn zamanda
konimentoyu da.
We are not only an importer firm but also exporter of some
items too.
Biz sadece ithalat yapan bir firma deil ayn zamanda baz
mamullerin ihracatsyz da...
We did not receive your bank remittance details further
you did not order to your bank about payment.
Banka havalenizle ilgili detaylar elimize gemedi ayrca
bankanza da deme konusunda her hangi bir talimatta
bulunmamsnz.
You believe us that we offer these prices only for you
further we do not gain a lot of money for this business.
Bize inann ki bu fiyatlar sadece size teklif ediyoruz ayrca
bu iten ok fazla para da kazanmyoruz.
We couldn't manufacture your orders on agreed time
because we couldnt import necessary raw material, so we
apologize you for this delay.
Siparilerinizi ngrlen srede retemedik nk gerekli
olan ham maddeyi ithal edememitik bu sebeple bu
gecikmeden dolay sizden zr diliyoruz.
You could not meet our requirements for a few months on
that account we intent to cancel all our contracts with you.
Bir ka aydr ihtiyalarmza cevap veremiyorsunuz bu
durumda sizinle olan tm anlamalarmz iptal etmeyi
dnyoruz.
According to our understand you will not fulfill your
obligations on payment accordingly we must find an
another solution.
Anladmz kadaryla deme konusunda zerinize den
ykmllkleri yerine getirmeyeceksiniz bu nedenle baka
are aramamz gerekiyor.
We do not have an enough raw material hence we have
given a decision to stop our production temporarily.
Elimizde yeterinde ham madde yok o nedenle retimimizi
geici olarak durdurmaya karar verdik.
We could not receive our credit balance, so we have not
sent your shipment documents by DHL.
Alacak bakiyemizi alamadk. Bu nedenle sevkyat
evraklarnz DHL ile gndermedik.

120

Bu nedenle Therefore
Bu yzden

We do not have an enough raw material; therefore we


have given a decision to stop our production temporarily.
Elimizde yeterinde ham madde yok o nedenle/bu yzden
retimimizi geici olarak durdurmaya karar verdik.
Bundan
Consequently Still, discharge has not been completed consequently we
dolay
strongly protest both chartered and their agent.
Tahliye hala tamamlanmad bundan dolay hem kiracy
hem de acentesini iddetle protesto ediyoruz.
Bunun iin So then
Pls do not release bills of lading to anyone without our
written-instruction in order not to arise any negative
situation, so then pls wait our instruction.
Her hangi bir olumsuz durumun ortaya kmamas iin
ltfen konimentolar bizim yazl talimatmz olmadan her
hangi birisine vermeyiniz.
bunun iin ltfen bizden talimat bekleyiniz.
Bununla
However
We have received the great deal of our shipment however
beraber
we've determined that some items are lost.
Her naslsa
Sevkyatmzn byk bir blmn almakla beraber baz
kalemlerin kayp olduunu tespit ettik.
nk /
As
We've much surprised to your claim regarding to you could
-d iin
not receive your money as we have already ordered to our
bank.
Bankadan paranz alamadnza dair iddianza gerekten
ok ardk, nk biz bankamza halihazrda talimat
vermitik.
Because
Please manufacture for usbecause we urgently need it.
- d iin / For
Ltfen bizim iinretin nk acilen ona ihtiyacmz var.
nk
We've much surprised to your claim regarding to you could
not receive your money for we have already ordered to our
bank.
Bankadan paranz alamadnza dair iddianza gerekten
ok ardk, nk biz bankamza halihazrda deme
talimat vermitik.
For
We always advise your company to the all companies and
firms which we have closely relations for your best service.
Bize en iyi hizmeti vermi olduunuz iin sizi yakn
ilikilerimiz olan tm irketlere ve firmalara daima tavsiye
ediyoruz.
For
We cannot clear our goods from custom for the documents
have not arrived to our hands.
Mallar gmrkten ekemiyoruz nk evraklar elimize
gemedi.
In that
It is spoken quality of our goods in everywhere in that we
are a different company.
Her yerde mallarmzn kalitesi konuuluyor nk biz farkl
bir firmayz.

121

nk /
-d iin

Now that

Seeing that

Since

- demek
mean
istemek
- kastetmek
-.... den az
olmayacak
kadar

No less than

- den beri

Ever since

- den
since
beri/den bu
yana
- den dolay As / due to

den
nce
nce
meden
nce

Before

By the time

By the time
that
den sonra

After

- dier
adyla

Or

Unfortunately, we will not be able to place an order to you


now that you haven't got ISO 9002 Certificate.
Maalesef ISO 9002 Belgeniz olmad iin size sipari
vermeyeceiz.
We cannot compensate your damages seeing that your
goods were not insured seeing that we have warned to you
several times before.
Mallarnz sigorta ettirilmedii iin zararnz
karlayamyoruz nk sizi daha nce bu konuda birka
kere uyarmtk.
We cannot compensate your damages seeing that your
goods were not insured since we have warned to you
several times before.
Mallarnz sigorta ettirilmedii iin zararnz
karlayamyoruz nk sizi daha nce bu konuda birka
kere uyarmtk.
What we want to mean when the earliest shipment date
for our current order?
Demek istediimiz u anki sipariimiz iin en erken teslimat
sresi ne zaman?
Your company no less than transport company is
responsible.
Sizin irketiniz nakliye irketinden az olmayacak kadar
sorumludur.
Ever since last year we have built up a considerable
market.
Geen yldan beri nemli lde bir piyasa oluturduk.
We have been working in the field of tekstile since 199
199.. den beri tekstil zerine faaliyet gstermekteyiz.
As to be mostly chosen in our market. Please manufacture
for us ...units squire shape wrist watches.
Bizim piyasamzda ok fazla tercih edildiindan dolay
ltfen bizim iin..adet kare biiminde kol saatleri retiniz.
Please remit our blance to our account before vessels
sailing.
Ltfen geminin hareketinden nce kalan bakiyemizi
hesabmza yatrnz.
By the time next month, please complete all our
shipments.
Ltfen gelecek aydan nce tm sevkyatlarmz
tamamlaynz.
By the time that next month, please complete all our
shipments.
Ltfen gelecek aydan nce tm sevkyatlarmz
tamamlaynz.
After Monday, all your goods will be dispatched to your
address as agreed.
Pazartesinden sonra tm mallarnz kararlatrld gibi
adresinize teslim edilecek.
Foreign trade or exporting is steadily increasing in our
country.
D ticaret dier adyla ihracat lkemizde devaml olarak
artmaktadr.

122

- dier bir
deyile
- dier
taraftan

D srece

d yerde /
t yerde
d zaman

dnda /
nca
d zaman
diyelim ki

e kadar /
tarihine
kadar

That is to say Foreign trade that is to say exporting is steadily increasing


in our country.
D ticaret dier bir detile ihracat lkemizde devaml
olarak artmaktadr.
On the other We could collect one of your check the amount of 2500
hand
USD on the other hand other was not paid by your bank.
Why?
2500 $ tutarndaki bir ekinizi tahsil edebildik dier
taraftan tekisi banka tarafndan denmedi. Neden acaba?
So long as
So long as the vessel wait at the port, time will count.
Gemi limanda kald srece, zaman saym devam
edecektir.
As long as
As long as the vessel waits at the port, time will count.
Gemi limanda kald srece, zaman saym devam
edecektir.
Where
We try to built up a market where the market conditions
are profitable
Piyasa koullarnn elverili olduu yerde pazar
oluturmaya alyoruz.
When
When the shipment complete we will pay your balance the
amount of ....... $.
Sevkyat tamamland zaman size kalan .... $
deyeceiz.
As
As you arrive to load port please contact with us.
Ykleme limanna vardnzda ltfen bizimle balant
kurunuz.
Let us say
You claim that you have sent the goods date on ../../199.
let us say this is true but our agency is saying the different
date.
Mallar .../.../199. Tarihinde gnderdiinizi iddia
ediyorsunuz diyelim ki bu doru ancak bizim acentemiz
farkl tarih veriyor.
Say
We need the great quantity of first quality recordable blank
CD-R say 20-f full container can you supply us at the
shortest time?
nemli miktarda birinci kalite kaydedilebilir bo CD'ye
ihtiyacmz var, diyelim ki 20'lik full konteynr olsun bize
ksa zamanda temin edebilir misiniz?
Say
Say you are rightful then please prove us.
Diyelimki haklsnz o zaman bize ispat edin.
Till
Please pay our balance the amount of 12.500 USD$ till
Wednesday.
Ltfen arambaya kadar bakiyemiz olan 12.500$'
deyiniz!
Until
Please pay our balance the amount of 12.500 USD$ until
Wednesday.
Ltfen arambaya kadar bakiyemiz olan 12.500$'
deyiniz!

123

e karn - e Although
ramen

e karn - e
ramen

a / e karn

e karn / e
ramen
sa bile

e karn/e
ramen
d halde
Eer
Eer/-se/dnda/e
takdirde

Although we sent a lot of fax messages to you since one


week, still we have not received any reply from your side.
Size bir haftadan beri bir ok faks mesaj gndermemize
ramen sizden hala bir yant alamadk.
Though
Though we sent a lot of fax messages to you since one
week, still we have not received any reply from your side.
Size bir haftadan beri bir ok faks mesaj gndermemize
ramen sizden hala bir yant alamadk.
For all
For all we have given a notice to you several times, we
have understood/seen that you have not taken into
consideration our special wishes.
Size daha nce bir ka kez bildirmemize karn hala zel
isteklerimizi gerei gibi dikkate almadnz grdk.
For all that
For all that we have given a notice to you several times,
we have understood/seen that you have not taken into
consideration our special wishes.
Size daha nce bir ka kez bildirmemize karn hala zel
isteklerimizi gerei gibi dikkate almadnz grdk.
in spite of
In spite of they are a company, which have just been
established in the field of...they are acting very
pretentiously as if they have an experience.
....... alannda yeni kurulmu bir irket olmalarna karn,
bu alanda olduka tecrbelilermi gibi iddial bir ekilde
hareket ediyorlar.
No matter
No matter these products are too expensive we would like
to place an order. units
Bu rnler pahal olmasna karn ..... adet sipari vermek
istiyoruz.
No matter that these products are too expensive we would
No matter that like to place an order .units
Bu rnler pahal olmasna karn ..... adet sipari vermek
Notwith
istiyoruz.
standing
Not with standing these products are too expensive we
would like to place an order .units
Bu rnler pahal olmasna karn ..... adet sipari vermek
istiyoruz.
Even if
Even if Sunday & Holiday used time will not to count.
Pazar ve tatil gnleri kullanlsa bile zaman saym devam
etmeyecektir.
Even though Even though Sunday & Holiday used time will not to count.
Pazar ve tatil gnleri kullanlsa bile zaman saym devam
etmeyecektir.
While
While our orders are ready for shipment why do you not
send us them immediately.
Siparilerimiz sevkyata hazr olduu halde niin acilen
gndermiyorsunuz?
If
If you have ... in your stock please reserve for us... pieces.
Eer stokunuzda ..... Varsa ltfen bizim iin .... adet
ayrnz.
In case
In case you have any question please do not hesitate
contact with us.
Bir sorunuz olduu takdirde ekinmeden bizi araynz.

124

er ermez

As soon as
Directly
Immediately

Er ermez

The instant
The minute
The monent

Fakat yine
de

But yet

Farzedelim Supposing
ki
Gibi

Such as
The way

The way that


Like
Gibi /
biiminde

As

Gibi...yide

Nor ...either

iniz zaman Whenever

Hala / yine Still


de
Halbuki
Whereas

Plase get our vessel's sail from the port as soon as she
completes her discharge.
Ltfen gemimizi tahliyesini bitirir bitirmez hareket ettiriniz.
Directly our representive call on you please tell him all
your questions and matters, which you could not solve.
Ltfen temsilcimiz sizi ziyaret eder etmez kendisine tm
sorularnz ve zemediiniz meselelerinizi iletiniz.
Discharge complete immediately your vessel will sail.
Tahliye tamlanr tamamlanmaz geminiz kalkacak.
The instant you receive your orders please contact with us.
Siparilerinizi alr almaz bizimle ltfen balant kurunuz.
The minute you receive your orders please contact with us.
Siparilerinizi alr almaz bizimle ltfen balant kurunuz.
The moment you receive, your orders please contact with
us.
Siparilerinizi alr almaz bizimle ltfen balant kurunuz.
We guarantee that your shipment has been shipped by the
well-known transporters company but yet we follow your
shipment time to time too.
Sevkyatnzn ok iyi tannan bir nakliyeci vastasyla sevk
edildiine dair garanti veriyoruz, fakat yinede sevkyatnz
zaman zaman takip de ediyoruz.
Supposing market conditions are not favorable then we try
to find another alternatives.
Farzedelim ki piyasa koullar elverili deil o zaman biz de
baka alternatifler bulmaya alrz.
We want to import the best quality products from your
company such as last shipment.
irketinizden geen sevkyattaki gibi en iyi kalitede mallar
ithal etmek istiyoruz.
We will manufacture all your goods the way you said us.
Tm mallarnz sizin bize sylediiniz gibi reteceiz.
We will manufacture all your goods the way that you said
us.
Tm mallarnz sizin bize sylediiniz gibi reteceiz.
The goods of another company is the same quality like
yours.
Dier irketin mallar da sizinki gibi kaliteli.
Due to be mostly chosen in our market, please
manufacture for us ..units wrist watches as squire.
Bizim piyasamzda ok fazla tercih edildiinden dolay
ltfen bizim iin..adet kare biiminde kol saatleri retiniz.
We try to satisfy our costumers nor meet their every kind
of requirements either.
Mterilerimizi tatmin etmeye altmz gibi onlarn her
trl ihtiyalarna cevap vermeye de alyoruz .
Whenever you wish you can contact with us without
hesitate.
stediiniz zaman bizimle ekinmeden temasa
geebilirsiniz.
Still we are urgently waiting your reply
Hala acilen cevabnz bekliyoruz.
You have sent us a wrong sample whereas we have
informed you we have wanted sample of.... 2 or 3 pcs..
Bize yanl numune gndermisiniz halbuki size 2 veya
adet ...... numunesinden istediimizi bildirmitik.

125

Hem.hem Bothand
de
Her nere

Wherever

Her yer

Everwhere

Her yer

Everyplace

Her zaman

Everytime

iin / mesi So
- masmamak iin

That

So that

Iin/nk So
/yle ki/
iken /
esnasnda
iken /
yorken /
mken

While

kadar

As well as

Just iken

Kadar da And.as well

We generally use both trucks and railway cars at our


shipments
Genellikle sevkyatlarmzda hem kamyonlar hem de
vagonlar kullanyoruz.
Wherever we see the good model, we try to manufacture
similar of it but not imitation.
Her nerede iyi bir model grrsek onun bir benzerini
retmeye alyoruz ancak taklidini deil.
We have been seeing your advertisements in everywhere.
Her yerde sizin ilanlarnz/reklamlarnz grmekteyiz.
Our new products in this year are sold in everyplace.
Bu ylki yeni mamullerimiz / rnlerimiz her yerde satlyor.
Our new products in this year are sold in everytime.
Bu ylki yeni mamullerimiz / rnlerimiz her zaman
satlyor.
Pls do not release bills of lading to anyone without our
written instruction so not to arise any negative situation in
the future.
Gelecekte her hangi bir olumsuz duruma yol amamak iin
ltfen konimentolar bizim yazl talimatmz olmadan her
hangi birisine vermeyiniz.
Pls do not release bills of lading to anyone without our
written instruction that not to arise any negative situation
in the future.
Gelecekte her hangi bir olumsuz duruma yol amamak iin
ltfen konimentolar bizim yazl talimatmz olmadan her
hangi birisine vermeyiniz.
Pls do not release bills of lading to anyone without our
written instruction so that not to arise any negative
situation in the future.
Gelecekte her hangi bir olumsuz duruma yol amamak iin
ltfen konimentolar bizim yazl talimatmz olmadan her
hangi birisine vermeyiniz.
Please let us know that authorized person's telephone no
so we want to contact him.
Ltfen bize yetkili kiinin telefon numarasn veriniz nk
kendisiyle balant kurmak istiyoruz.
While it's raining loading/discharging does not continue
Yamur yayorken ykleme / tahliye devam etmez.
We have been placed a new order from our another
costumer just as we started to produce your order.
Tam sizin sipariinizin retimine balamken, dier bir
mterimizden yeni bir sipari aldk.
All our textile products are the best quality as well as
Beymen
Tm tekstil rnlerimiz Beymen'in ki kadar kalitelidir.
Your orders are got ready and shipped as well to your
address free of charge.
Siparileriniz hazrland kadar adresinize de cretsiz
olarak teslim edilir.

126

Kadaryla / As far as
gre
So far as

For all

To the extent

Kart
olarak / ...
nn aksine

On the
contrary

mamas
In order that
iin/masn
sn iye
medike/m Unless
adka
mek
iin/mesimas iin

In order to

mek
iin/mesimas iin

In order to

memek iin Lest

mesi bir
tarafa

Save that

mesi bir
tarafa

Except that

mesi ile
----- mas
bir oldu

No
sooner...than

Ne......se

It does not
matter what

As far as we understand you are a big company.


Anladmz kadaryla siz byk bir irketsiniz.
So for as we understand, you are a firm that has a
responsibility, trustworthy and keeping your promisses.
Anladmz kadaryla siz sorumluluk sahibi,gvenilir ve
szlerinize sadk bir firmasnz.
For all we understand, you are a firm that has a
responsibility, trustworthy and keeping your promisses.
Anladmz kadaryla siz sorumluluk sahibi, gvenilir ve
szlerinize sadk bir firmasnz.
To the extent you are a firm that has a responsibility,
trustworthy and keeping your promisses/to the extent we
understand (bala ortaya getirilebilir)
Anladmz kadaryla siz sorumluluk sahibi,gvenilir ve
szlerinize sadk bir firmasnz.
You have produced all the goods on the contrary our
desired type and quality.
Tm mallar istediimiz tip ve kalitenin tam aksine
retmisiniz.
We have sent a few samples in order that they may
examine
ncelesinler diye birka numune gnderdik.
Unless the first shipment complete we will not produce
your new orders.
lk sevkyat tamamlanmadka yeni siparilerinizi
retmeyeceiz.
Pls do not misunderstand us because we have wished to
warn you in advance in order to prevent any unexpected
situation, which will arise in the future.
Bizi ltfen yanl anlamayn nk sizi ileride doabilecek
beklenmedik gelimeleri nlemek iin imdiden uyarmak
istedik.
We have sent a few samples to you by FedEx in order to
you examine them
ncelemeniz iin size Fedex ile birka tane numune
gnderdik.
You must pay all your depts on time lest you damage your
companys commercial creditibility.
irketinizin ticari itibarna glge drmemek iin tm
borlarnz zamannda demelisiniz.
Save that they don't keep their promisses; they do not
have a good reputation in the market too.
Szlerinde durmamalar bir tarafa piyasada da iyi bir itibara
sahip deiller.
Except that they don't keep their promises, they do not
have a good reputation in the market too.
Szlerinde durmamalar bir tarafa piyasada da iyi bir itibara
sahip deiller.
We appreciate to you, because the orders have no sooner
placed than they have completed.
Sizi takdir ediyoruz. nk, siparileri vermemiz ile
tamamlanmalar bir oldu.
It does not matter how do you appreciate us, we are a firm
that has a good reputation in the market.
Siz bizi nasl takdir ederseniz edin,biz piyasada iyi n
yapm bir firmayz.

127

Ne....se

No matter
what

No matter what costs are increasing we will never reduce


quality of the goods
Fiyatlar ne kadar artarsa artsn mallarn kalitesini asla
drmeyeceiz.
ne.ne
neither.nor. Neither you've delivered the goods on time nor sent us a
de..
good-quality goods. Therefore, how can we continue our
business-relations with your company?
Bize mallar ne zamannda teslim ettiniz ne de iyi kalitede
mal gnderdiniz. Bu yzden sizinle olan i ilikilerimizi nasl
devam ettirebiliriz ki?
nedeniyle
due to
Due to bad weather loading has been stopped by port
authorities at yesterday night
Kt hava koullar nedeniyle ykleme dn akam liman
yetkililerince durduruldu.
nn
because of
Because of your slack manner still we have been waiting...
yznden /
Gevek tavrnz nedeniyle halen beklemekteyiz...
e nedeniyle
O nedenle Consequently Still discharge has not been completed yet consequently
we strongly protest both chartered and their agent.
Tahliye henz hala tamamlanmad bundan dolay/o nedenle
hem kiracy hem de acentesini iddetle protesto ediyoruz.
O nedenle / For that
Still discharge has not been completed yet for that reason
o sebeple
reason
we strongly protest both chartered and their agent.
Tahliye henz hala tamamlanmad bundan dolay/o nedenle
hem kiracy hem de acentesini iddetle protesto ediyoruz.
Olmazsa / Otherwise
Please deliver our goods within this week otherwise we will
aksi halde
never to do business with your company.
Ltfen mallarmz bu hafta ierisinde teslim ediniz yoksa
bundan sonra sizin irketinizle kesinlikle almayacaz.
rnein
For example
We have advised to you a lot of times for example employ
the labourers who have a training and experienced to your
company.
Size defalarca tavsiyede bulunduk rnein deneyimli ve
eitimli olan iileri ie aln diye...
rnein
For instance
We have advised to you a lot of times for instance employ
the labourers who have a training and experienced to your
company.
Size defalarca tavsiyede bulunduk rnein deneyimli ve
eitimli olan iileri ie aln diye...
yle
Then
We appreciate you then your successes.
ise/Sonu
Baarlarnzn sonucu olarak sizleri takdir ediyoruz.
olarak
Then
..... then please complete our shipment within this week.
..... sonu olarak ltfen siparilerimizi bu hafta iinde
tamamlaynz.
yle ki
For fear
You believe us that we offer these prices only to you for
fear please do not suppose we earn so much money for
this business.
Bize inann ki bu fiyatlar sadece sizin iin teklif ediyoruz
yle ki bu i iin ok fazla para kazandmz da
dnmeyin/zannetmeyin.
For fear that
You believe us that we offer these prices only to you for
fear that please do not suppose we earn so much money
for this business.
Bize inann ki bu fiyatlar sadece sizin iin teklif ediyoruz
yle ki bu i iin ok fazla para kazandmz da
dnmeyin/zannetmeyin.
yle..ki
So...........that Our production capacity so high that we believe/trust

128

ourselves we can meet all our costumers' requirements


without force.
retim kapasitemiz o kadar yksek ki mterilimizin
ihtiyalarn zorlanmadan karlayabileceimize inanyoruz.
zellikle
Namely
Namely we want blue and white fabrics.
zellikle mavi ve beyaz kumalardan istiyoruz.
Sa bile / se Though
Though your orders complete this week shipment takes 15
bile
days due to long distance.
Siparileriniz bu hafta tamamlansa bile sevkyat mesafenin
uzun olmas nedeniyle yaklak 15 gn srer.
Sadece /
Only
We are manufacturing only leather products
yalnzca
Sadece deri rnlerini retmekteyiz.
Se
Provided
Provided its not raining loading will resume.
sa
Yamur yamazsa, ykleme kald yerden devam edecek.
e kouluyla Provided that Provided that its not raining loading will resume.
e artyla
Yamur yamazsa,ykleme kald yerden devam edecek.
Providing
Providing its not raining loading will resume.
Yamur yamazsa,ykleme kald yerden devam edecek.
Providing that Providing that its not raining loading will resume.
Yamur yamazsa, ykleme kald yerden devam edecek.
se - sa bile

Even if

Even if Sunday & Holiday are used time will not to count.
Pazar ve tatil gnleri kullanlsa bile zaman saymayacaktr.
Even though Even though Sunday & Holiday are used time will not to
count.
Pazar ve tatil gnleri kullanlsa bile zaman saymayacaktr.
siz ne ..
Regardless of Regardless of what you appreciate to us we are a firm that
seniz ... yin what
has a good reputation in the market.
Siz bizi nasl deerlendirirseniz deerlendirin biz piyasada
iyi bir ne sahip firmayz.
Sonu
Then
We have completed the shipments of our all costumers
olarak
then your shipment has been sent today either.
Tm mterilerimizin sevkyatlarn tamamladk sonu
olarak sizinki de bugn gnderildi.
Sonuta /
With the result Even if our shipments delay sometimes with a result that
yinede
that
we satisfy from your service.
Ara sra sevkyatlarmz gecikse bile yine de hizmetinizden
memnunuz.
artyla /
On condition We can produce the goods which you have desired type
Kouluyla
that
and quality on condition that you allow us an enough time.
stediiniz tipte ve kalitedeki mal retebiliriz ancak bize
yeteri kadar zaman tanmanz kouluyla
Tekrar/ayn Again
This goods may be well liked in the market again may not.
ekilde.de
Bu mal piyasada tutulabilir ayn ekilde tutulmayabilir de.
stelik
Besides
Some of our orders have delayed besides we had given a
notice to you latest shipment date must be ./.199.
Siparilerimizin bir ksm gecikti stelik teslim tarihini en
ge ./../199 olmas gerektiini sylemitik.
Furthermore
Some of our orders have delayed furthermore we had
given a notice to you latest shipment date must be ./.
199.
Siparilerimizin bir ksm gecikti stelik teslim tarihini en
ge ./../199 olmas gerektiini sylemitik.
Ve
and
Trucks and railway cars are ready for shipment
Kamyonlar ve vagonlar sevkyat iin hazrdr.
Ve yine /
Yet
We believe that you show an utmost care the quality of
yine
your products yet we would like to see a few samples
/yinede
among your products.

129

Mallarnzn kalitesine olduka nem verdiinize inanyoruz,


yinede rnleriniz arasndan birka tane numune grmek
istiyoruz.
Veya / Ya
Or
Please fulfil your obligations or we intent to cancel our
da / yoksa
commercial relationships with you.
Ltfen sorumluluklarnz yerine getirin yoksa sizinle olan
ticari i ilikilerimizi kesmeyi dnyoruz.
Ya ya
Either..or.. Most of the shipped goods either were lost or stolen.
da..
Gnderilen mallarn ou ya kayp ya da alnm.
Ya da /
Or
Please deliver our goods within this week or we will never
yoksa
to do business with you after this time.
Ltfen mallarmz bu hafta ierisinde teslim ediniz yoksa
bundan sonra sizinle kesinlikle almayacaz.
Ya da /
Or
Due to shipment on a FOB.... basis, freight or
dier adyla
transportation fee of the goods should be belonging your
side.
Sevkyat FOB ... baznda olduundan dolay, navlun dier
adyla maln tanma bedeli sizin tarafnza ait olmaldr.
Yalnzca- Not onlybut We are not only an imputer firm but also exporter of some
maz,
also
items too.
Biz sadece ithalat yapan bir firma deil ayn zamanda baz
mamullerin de ihracats olan bir firmayz.
Yani
That is
Please give us an exact delivery date that is do not waste
the time of us.
Ltfen bize kesin bir teslimat tarihi bildirin yani zamanmz
ldrmeyin.
Yan sra
While
Pls send us proforma invoice while sales contract.
Ltfen bize proforma faturasnn yan sra sat
szlemesini de gnderiniz.
Yanlzca
Only
We can only manufacture ... in our factory.
Fabrikamzda sadece .......... retebiliyoruz.
Yine de
And yet
We have instructed to you and yet you have not obey to
our instructions.
Size talimat vermitik yine de bizim talimatlarmza
uymadnz.
Yet
We have instructed to you yet you have not obey to our
instructions
Size talimat vermitik yine de bizim talimatlarmza
uymadnz.
Nevertheless We have instructed to you nevertheless you have not obey
to our instructions.
Size talimat vermitik yine de bizim talimatlarmza
uymadnz.
Still
We have instructed to you still you have not obey to our
instructions.
Size talimat vermitik yine de bizim talimatlarmza
uymadnz.
Yoksa
Or else
You should make all your payments until end of this month
or else we will not supply the goods to you.
Tm demelerinizi bu ayn sonuna kadar yapmanz
gerekmektedir, yoksa size mal temin etmeyeceiz.
yormu gibi As though
We feel as though you waste our time.
Bizim zamanmz bouna harcyormusunuz gibi bir hisse
kaplyoruz.

130

Zira

But then

Our production capacity more than 10000 tons/month but


then we can meet your requirements without force.
Aylk retim kapasitemiz yaklak 10000 tondan fazla olup
zira sizin gereksinimlerinizi zorlanmadan karlayabiliriz.

Phrasal Verbs
Phrasal verbs ounlukla bir edat ve birden daha fazla szck veya szck grubunun
bir araya gelmesinden oluan eylemlerdir. Phrasal verbs ler ou kez dilin gncel
kullanmlarndan ortaya kar ve sk kullanld iin zamanla dilin ana yapsn oluturur.
Phrasal verbs hem geisiz hem de geili fiil olarak kullanlabilir.
GESZ FLLERE RNEK
(The children were sitting around, doing nothing (ocuklar hibir ey yapmyorlar, ylece
oturuyorlard.)
The witness finally broke down on the stand. (Tank sonunda durumu deitirdi)
GEL FLLERE RNEK
Our boss called off the meeting. (Patronumuz toplanty erteledi)
She looked up her old boyfriend. (Eski erkek arkadan arad.)
Bu yapdaki bir fiil ile birlemi kelimeye (ou kez bir edat ile) tak denir.
Phrasal verbs ler ile ilgili yaanan problem, ncelikle anlamlarndaki belirsizliktir ve
ounlukla P.Vler birka farkl anlam ifade ederler.
rnein;
To make out: bir eyin farkna varmak veya grmek, Bu szck grubu ayn sevimek
anlamna da gelebilir.
If someone chooses to turn up the street (Eer biri caddeden yukar doru gitmeyi tercih
ederse)
Yukardaki rnekte kullanlan "Turn up" bir edat ile bir fiilin birlemesidir ama bir P.V
deildir. Yani gerek anlamnda kullanlmlardr. Ama aadaki rnekte "turn up"
phrasal verb olarak kullanlmakta ve tamamen farkl anlamlar vermektedir.
if your neighbours unexpectedly turn up (appear) at a party or your brother turns up his
radio,
( Eer komularnz beklenmedik bir anda bir partiye gelirse veya erkek kardeiniz

131

radyonun sesini ykseltirse)


Ayrca P.V oluturan fiil, edat veya szck gruplar her zaman yan yana yazlmazlar.
"Fill this out," (Bunu doldurun) diyebiliriz ya da
"Fill out this form." diyebiliriz. Her ikisi de dorudur.

Seperable (Ayrlabilir) Phrasal Verbs


Nesne, phrasal verbs den sonra gelebilir, veya cmleyi iki ksma ayrabilir.
You have to do this paint job over. (Bu boyamay tekrar yapman gerekir.)
You have to do over this paint job.
Aadaki Phrasal verbslerin nesnesi zamir olduunda, bu iki ksmn ayrlmas gerekir.
Fiil

Anlam

rnek

blow up

Patlamak, havaya
uurmak

The terrorists tried to blow up the railroad station.


Terristler demiryolu istasyonunu havaya uurmaya
altlar.

bring up

Bir konudan
bahsetmek

My mother brought up that little matter of my prison


record again.
Annem, o kadar da nemli olmayan sabka
kaydmdan bahsetti.

bring up

ocuk yetitirmek. It isn't easy to bring up children nowadays.


Bu gnlerde ocuk yetitirmek kolay deil.

call off

ptal etmek

do over

Bir ii tekrar etmek Do this homework over.


Bu devi tekrar yap.

fill out

Bir formu
doldurmak

Fill out this application form and mail it in.


Bu bavuru formunu doldur ve postala.

fill up

Tamamen-azna
kadar doldurmak

She filled up the grocery cart with free food.


Sepeti tamamen, bedava yiyecekle doldurdu.

find out

renmek

My sister found out that her husband had been


planning a surprise party for her.
Kz kardeim kocasnn onun iin srpriz bir parti
dzenlediini rendi.

They called off this afternoon's meeting


leden sonraki toplanty iptal ettiler.

132

give away

Birisine bir eyi


bedava vermek

The filling station was giving away free gas.


Benzin istasyonu bedava gaz veriyordu.

give back

Bir eyi geri


vermek

My brother borrowed my car. I have a feeling he's not


about to give it back.
Erkek kardeim arabam dn ald. Arabay geri
vermeyeceini dnyorum.

hand in

Bir eyi onaylamak The students handed in their papers and left the
(dev yapmak)
room.
renciler, devlerini tamamladlar ve snftan
ktlar.

hang up

Telefonu kapatmak She hung up the phone before she hung up her
clothes.
Kyafetini asmadan nce telefonu kapad.

hold up

Geciktirmek

I hate to hold up the meeting, but I have to go to the


bathroom.
Toplanty geciktirmekten hi holanmyorum ama
lavaboya gitmem gerekiyor.

hold up (2)

Soymak

Three masked gunmen held up the Security Bank this


afternoon.
maskeli ve silahl adam Gvenlik Bankasn bu
leden sonra soydular.

leave out

Atlamak, karmak, You left out the part about the police chase down.
savsaklamak
(Polisin kovalamasyla ilgili blm atladn.)

look over

incelemek, kontrol The lawyers looked over the papers carefully before
etmek
questioning the witness. (They looked them over
carefully.)
Avukatlar tanklar sorgulamadan nce evraklar
dikkatlice incelediler.

look up

Bir listenin iinde


aramak

You've misspelled this word again. You'd better look it


up.
Bu kelimeyi yine yanl yazdn. Doru yazlmna
baksan iyi olacak.

make up

Bir hikaye veya


yalan uydurmak

She knew she was in trouble, so she made up a story


about going to the movies with her friends.
Bann belada olduunun farkndayd bu yzden
arkadalaryla sinemaya gittiini uydurdu.

make out

Duymak, alglamak He was so far away, we really couldn't make out what
he was saying.
O kadar uzaktayd ki onun ne sylediini
duyamadk.

pick out

Semek

There were three men in the line-up. She picked out


the guy she thought had stolen her purse.
Srada adam vard. Czdann aldn
dnd adam seti.

133

pick up

Bir eyi kaldrmak The crane picked up the entire house. (Watch them
pick it up.)
Vin btn evi havaya kaldrd.

point out

Dikkat ekmek,
belirtmek

As we drove through Paris, Franoise pointed out the


major historical sites.
Paristen arabayla geerken, Francoise balca tarihi
yerlere dikkatimizi ekti.

put away

Saklamak

We put away money for our retirement. She put away


the cereal boxes.
Paramz emekliliimiz iin saklyoruz.

put off

Ertelemek

We asked the boss to put off the meeting until


tomorrow. (Please put it off for another day.)
Patrondan toplanty yarna kadar ertelemesini rica
ettik.

put on

Giyinmek

I put on a sweater and a jacket. (I put them on


quickly.)
Bir sveter ve ceket giydim.

put out

Sndrmek

The fire fighters put out the house fire before it could
spread. (They put it out quickly.)
tfaiyeciler yangn, btn evi sarmadan
sndrdler.

read over

Dikkatli okumak

I read over the homework, but couldn't make any


sense of it.
devi dikkatli okudum ama hibir ey anlamadm.

set up

Dzenlemek,
kurmak

My wife set up the living room exactly the way she


wanted it. She set it up.
Karm sofray tam istedii
gibi hazrlad.

take down

Not etmek

These are your instructions. Write them down before


you forget.
Unutmadan bu bilgileri bir yere not et.

take off

Kyafet karmak

It was so hot that I had to take off my shirt.


Hava yle scakt ki tirtm kartmak zorunda
kaldm.

talk over

tartmak

We have serious problems here. Let's talk them over


like adults.
Yaadmz ciddi problemleri tpk bir yetikin gibi
tartmalyz.

throw away

Atmak

That's a lot of money! Don't just throw it away.


Pahal bir ey o! Sakn atma.

try on

Kyafet denemek

She tried on fifteen dresses before she found one she


liked.
Beendii elbiseyi bulana kadar on be tane kyafet
denedi.

134

try out

Denemek

I tried out four cars before I could find one that


pleased me.
stediim arabay bulana kadar drt tane araba
denedim.

turn down

Bir eyin sesini


ksmak

Your radio is driving me crazy! Please turn it down.


Radyonun yksek sesi beni rahatsz ediyor. Ltfen
biraz sesini ks.

turn down (2)

Reddetmek, geri
evirmek

He applied for a promotion twice this year, but he was


turned down both times.
Bu yl iki kez terfi etmek iin talepte bulundu ama
her defasnda geri evrildi.

turn up

Bir eyin sesini


ykseltmek

Grandpa couldn't hear, so he turned up his hearing


aid.
Byk babam duyamad iin kulaklnn sesini
at.

turn off

Elektrii kapamak We turned off the lights before anyone could see us.
Kimse bizi grmeden sndrdk.

turn off (2)

Mide bulandrmak, It was a disgusting movie. It really turned me off.


tiksindirmek
O kadar kt filmdi ki midem buland.

turn on

Elektrii amak

Turn on the CD player so we can dance.


CD alar ata dans edelim.

use up

boaltmak

The gang members used up all the money and went


out to rob some more banks.
Gangsterler btn paray boalttlar ve birka banka
daha soymak iin gittiler.

Inseperable (ayrlmaz) Phrasal Verbs


Transitive (Geili)
Aadaki phrasal verbs ler ile asl eylem cmlede birlikte yer ald edatlardan
(veya dier ksmlardan) ayrlamaz :"Who will look after my estate when I'm
gone?" Ben yokken evime kim bakacak?
Fiil

Anlam

rnek

135

call on

Ezbere okumak

The teacher called on students in the


back row.
(retmen arka sradaki rencilerin
isimlerini ezbere syledi.)

call on (2)

Ziyaret etmek

The old minister continued to call on his


sick parishioners.
Eski bakan, hasta kilise cemiyeti
yelerini ziyaret etmeye devam etti.

get over

Bir hastal atlatmak veya bir


hayal krklnn stesinden
gelmek

I got over the flu, but I don't know if I'll


ever get over my broken heart.
Nezleyi atlattm ama krlan kalbimi
onarabilecek miyim, hi bilmiyorum.

go over

Yeniden incelemek, gzden


geirmek

The students went over the material


before the exam. They should have
gone over it twice.
renciler snavdan nce konular
tekrar gzden geirdiler. ki kez
bakmalydlar.

go through

Tketmek

They country went through most of its


coal reserves in one year. Did he go
through all his money already?
lkeleri, bir yl iinde en ok, kmr
rezervlerini tketti.
Btn parasn imdiden harcad m?

look after

lgilenmek, bakmak

My mother promised to look after my


dog while I was gone.
Annem ben yokken kpeime
bakacana sz verdi.

look into

Aratrmak, incelemek

The police will look into the possibilities


of embezzlement.
Polis zimmete para geirme
olaslklarn aratracak.

run across

Rastlamak

I ran across my old roommate at the


college reunion.
Eski oda arkadamla kolej yemeinde
karlatm.

run into

Karlamak, rast gelmek

Carlos ran into his English professor in


the hallway.
Carlos ngilizce profesryle koridorda
karlat.

take after

Benzemek

My second son seems to take after his


mother.
Ortanca olum annesine benziyor.

136

wait on

Servis yapmak

It seemed strange to see my old boss


wait on tables.
Eski patronumu masalara servis
yaparken grmek ok tuhaft.

Kelimeden Oluan Phrasal Verbs (Geili)


Aadaki phrasal verbs ler de ksm greceksiniz : "My brother dropped out
of school before he could graduate." Erkek kardeim mezun olamadan okulu
brakt.
Fiil

Anlam

rnek

break in on

Bir sohbeti blmek

I was talking to Mom on the phone when the


operator broke in on our call.
Operatr konumamz kestii zaman telefonda
annemle konuuyordum.

catch up with Yakn olmak

After our month-long trip, it was time to catch up


with the neighbours and the news around town.
Aylar sren yolculuumuzdan sonra, komulara
ve kasaba evresine yakn olup onlardan haber
almann vakti gelmiti.

check up on

The boys promised to check up on the condition of


the summer house from time to time.
ocuklar yazla zaman, zaman bakmak iin sz
verdiler.

ncelemek, kontrol
etmek

come up with Bata bulunmak

After years of giving nothing, the old parishioner


was able to come up with a thousand-dollar
donation.
Eski kilise cemiyeti yesi bin dolarlk bir ba
yapt. Yllardr hibir bata bulunmamt.

cut down on

Kesmek, azaltmak

We tried to cut down on the money we were


spending on entertainment.
Elenceye harcadmz paray azaltmaya
altk.

drop out of

Snfta kalmak

I hope none of my students drop out of school this


semester.
Umarm rencilerimin hi biri bu smestr snfta
kalmaz.

get along
with

yi anlamak

I found it very hard to get along with my brother


when we were young.
Erkek kardeimle anlamak, kkken daha
zordu.

get away

Bir iten syrlmak

Janice cheated on the exam and then tried to get

137

with

away with it.


Janice snavda kopya ektii halde bu iten
syrlmaya alt.

get rid of

Kurtulmak

The citizens tried to get rid of their corrupt mayor


in the recent election.
Vatandalar son seimlerde frsat belediye
bakanndan kurtulmaya alt.

get through
with

Bitirmek

When will you ever get through with that program?


Bu program ne zaman bitireceksin?

keep up with Geri kalmamak

It's hard to keep up with the Joneses when you


lose your job!

look forward
to

I always look forward to the beginning of a new


semester.
Yeni smestrin balamasn her zaman drt gzle
beklerim.

Drt gzle beklemek

look down on Hor grmek,


kmsemek

It's typical of a jingoistic country that the citizens


look down on their geographical neighbors.
Komularn, tipik rk lke vatandalar
kmserler.

look in on

Birini ziyaret etmek

We were going to look in on my brother-in-law, but


he wasn't home.
Kaynbiraderimi ziyaret edecektik ama evde
yoktu.

look out for

nce davranmak,
tahmin etmek

Good instructors will look out for early signs of


failure in their students
yi eitimciler rencilerinin yapacaklar hatalar
nceden grrler.

look up to

Sayg gstermek

First-graders really look up to their teachers.


Eski nesil, retmenlerine gerekten sayg
gsterirler.

make sure of Dorulamak, emin


olmak

Make sure of the student's identity before you let


him into the classroom.
rencilerinizi snfa almadan nce, kimliklerinin
doru olduundan emin olun.

put up with

Hogr gstermek

The teacher had to put up with a great deal of


nonsense from the new students.
retmen yeni rencilerin btn samalklarn
ho grmek zorunda kald.

run out of

Tkenmek

The runners ran out of energy before the end of


the race.
Koucularn direnleri, yarn sonuna gelmeden
tkenmiti.

take care of

lgilenmek, sorumlu
olmak

My oldest sister took care of us younger children


after Mom died.
Ablam, annem ldkten sonra bize, daha kk

138

ocuklara bakt.
talk back to

Kaba bir ekilde cevap The star player talked back to the coach and was
vermek
thrown off the team.

think back on Yad etmek, anmak

walk out on

I often think back on my childhood with great


pleasure.
ocukluumu sk, sk byk bir mutlulukla
anarm.

Terk etmek, bandan Her husband walked out on her and their three
atmak
children.
Kocas onu ve ocuunu terk etti.

Intransitive (Geisiz) Phrasal Verbs


Aadaki phrasal verbs ler nesne almazlar. "Once you leave home, you can
never really go back again." Evden bir kez ayrlrsan, bir daha asla geri
dnemezsin.
Fiil

Anlam

rnek

break down

Bozulmak

That old Jeep had a tendency to break down just


when I needed it the most.
Eski cipim, ona en ihtiyacm olduu zamanda
bozuldu.

catch on

Tutmak

Popular songs seem to catch on in California first and


then spread eastward.
Popler arklar nce California da tutar daha sonra
douya doru yaylr.

come back

Geri dnmek

Father promised that we would never come back to


this horrible place.
Babam, bu berbat yere bir daha dnmeyeceimize
sz verdi.

come in

Girmek

They tried to come in through the back door, but it


was locked.
Arka kapdan girmeyi denediler ama kap kilitliydi.

come to

uuru yerine
gelmek

He was hit on the head very hard, but after several


minutes, he started to come to again.
Kafasn ok kt arpt ama birka dakika sonra
bilinci yerine gelmeye balad.

come over

Ziyaret etmek

The children promised to come over, but they never


do.
ocuklar ziyaret edeceklerine sz verdiler ama hi
gelmiyorlar.

drop by

Habersiz ziyaret
etmek

We used to just drop by, but they were never home,


so we stopped doing that.

139

Eskiden habersiz urardk ama onlar hi evde


bulamazdk bu yzden artk gitmiyoruz.
eat out

Yemek iin
darya kmak

When we visited Paris, we loved eating out in the


sidewalk cafes.
Parise gittiimizde kaldrm kafelerinde yemek
yemeye baylrdk.

get by

Hayatn
srdrmek

Uncle Heine didn't have much money, but he always


seemed to get by without borrowing money from
relatives.
Heine amcann ok fazla paras yoktu ama o,
akrabalarndan bor almadan da her zaman hayatn
srdrrd.

get up

kalkmak

Grandmother tried to get up, but the couch was too


low, and she couldn't make it on her own.
"Bykannem ayaa kalkmaya alt ama kanepe ok
alak olduu iin kendi bana kalkamad."

go back

Geri dnmek

It's hard to imagine that we will ever go back to


Lithuania.
Litvanyaya bir daha geri dnemeyeceimizi
dnmek ok zor.

go on

Devam etmek

He would finish one Dickens novel and then just go


on to the next.
Dickens romannn birini bitirir, hemen bir sonrakine
devam ederdi.

go on (2)

Olmak, meydana
gelmek

The cops heard all the noise and stopped to see what
was going on.
Polisler btn grlty duydu ve neler olduuna
bakmak iin durdu.

grow up

bymek

Charles grew up to be a lot like his father.


Charles tpk babas gibi olmak iin byd.

keep away

Uzak durmak

The judge warned the stalker to keep away from his


victim's home.
Yarg, suluyu kurbann evinden uzak durmas iin
ikaz etti.

keep on
(with
gerund)

Devam etmek

He tried to keep on singing long after his voice was


ruined.
Sesini iyice kaybetmeye baladktan sonra bile ark
sylemeye devam etmeye alt.

pass out

baylmak

He had drunk too much; he passed out on the


sidewalk outside the bar.
yle ok imiti ki barn nndeki kaldrma dp
bayld.

140

show off

Gsteri yapmak

Whenever he sat down at the piano, we knew he was


going to show off.
Piyanonun bana ne zaman otursa, gsteri
yapacan bilirdik.

show up

Varmak, ortaya
kmak

Day after day, Efrain showed up for class twenty


minutes late.
(Efrain ard ardna derse yirmi dakika ge kalyordu.)

wake up

Uyanmak

I woke up when the rooster crowed.


Horoz ttnde uyandm.

USED TO
Gemite alkanlk olarak yaplan olaylar ifade ederken kullanlr.
Example;
I used to run everyday when I was at university. (niversitedeyken her gn koardm.)
Bu cmleyi syleyen kii gizli olarak u anda komadn da ifade etmektedir. Ayrca
genelde used to yaps but ile gei yapar.
I did not use to run. (Eskiden komazdm.)

141

Did you use to run? (Koarmydn?)


Used to yapsnn olumlu ve sorusunda grld gibi did yardmc fiilinden
faydalanlr. Yardmc fiil devreye girdiinden use eklinde birinci hale dner.(Simple
Past Tense nin zelliklerinden hatrlaynz.) Geri bu tartma konusudur. used to
modal olduu iin direk not alabilir diyenler de vardr ve bu kullanm informal olarak
kullanlmaktadr. Ama gramer olarak used not to kullanm yanltr.Used to
yapsnn soru ve olumsuzunda doru kullanm yukardaki gibidir.
EXAMPLES
She used to gamble, but now she dosent. (O kumar oynard ama imdi oynamaz.)
Did you use to play football? (Futbol oynar mydn?)
My father didnt use to watch T.V, but now he is always before the screen.
(Babam T.V izlemezdi ama imdi daima ekrann nndedir.)
MAY / MIGHT AS WELL: BARI..........SE
Bu yap genelde might ile kullanlr.
You might as well come tomorrow. (Bari yarn gelseydin.)
I DARESAY (SANIRIM, GALIBA)
I daresay you are right. (Sanrm haklsnz.)
BE GOING TO
Gelecek zaman ifade etmek iin kullanlan bir kalptr. Yakn gelecek diye de tanmlanr.
En gzel ifadesi gelecee dair nceden planlanm veya yakn zamanda olmas kesin olan
eylemleri ifade etmektir.
I will write his composition. (Kompozisyonunu yazacam.) (nceden planlanmam.)
I am going to write his composition. (Kompozisyonunu yazacam.) (nceden
planlanm.)
WAS / WERE GOING TO
Gemite yaplmas dnlp yaplmam eylemleri ifade etmek iin kullanlr.
Last night, we were going to visit you, but we had some guests. (Geen akam sizi
ziyarete gelecektik ama misafirlerimiz vard.)
NEED
Need, dier modallardan farkl bir zellie sahip olduu iin en sona brakld ve
dierlerinden ayr olarak veriliyor.

142

Need hem modal hem de esas fiil niteliinde olmak zere iki ayr kullanma sahiptir. Her
iki durumda anlam hemen hemen ayndr. ihtiyacnda olmak, gereksinim duymak
anlamna gelir.
Eer modal olarak kullanlrsa daha nce sylenen modal zelliini de tamas gerekir.
Esas fiil olarak kullanlrsa dier fiiller gibi ekime girer. Bu zelliklerden yola karak
kullanmnn modal m yoksa esas fiil mi olduu anlalr.
I need learn English. (ng. renmem gerekir veya ng. renmee ihtiyacm var.)
Grld gibi need den sonra fiil birinci halde, ekilmemi ve baka bir modal yok. Bu
zelliklere sahip olduu iin need burada modal olarak kullanlmtr.
Ama need modal olarak pek olumlu yapda kullanlmaz. Genelde olumsuz yapda modal
olarak kullanlr.
I neednt go there. (Oraya gitmem gerekmez.)
She neednt study such a lesson. (Byle bir dersi almas gerekmez.)
Not: Need sadece modal olarak kullanldnda olumsuzluk eki olan not alr. Eer
esas fiil olarak kullanlrsa not almaz, bu grevi yardmc fiil stlenir.
NEED in Esas Fiil Olarak Kullanm
I need to learn that. (unu renmeye ihtiyacm var veya unu renmem gerekir.)
I need some money. (Biraz paraya ihtiyacm var.)
I dont need anything. (Herhangi bir eye ihtiyacm yok.)
She doesnt need anything. (Herhangi bir eye ihtiyac yok.)
She doesnt need to resign. (stifa etmeye ihtiyac yok veya stifa etmesi gerekmez.)
Needin yukardaki kullanmnda grld gibi modal zellii yoktur. Need ahsa gre
ekilmi, sonrasnda mastar veya nesne alm. Ksacas bir esas fiil ilevine sahiptir.
She didnt need to resign. (stifa etmesi gerekmedi.)
Need in Simple Past kullanm, daha nce grdmz have to modalnn Simple Past
kullanm ile ayn anlamdadr.
Yani yukardaki cmleyi;
She didnt have to resign (She had not to resign.) eklinde de yazabiliriz.
Bu zelliklerden dolay didnt need = didnt have to diyebiliriz.
Need esas fiil olarak tpk dier fiiller gibi tm zamanlar iin ekilebilir.
He will need to apply for that.

(Onun buna ba vurmas gerekecek.)

She neednt have studied.

(almas gerekmezdi veya almamas gerekirdi.)

143

She shouldnt have studied.

(!!

!!

!!

!!)

Yukardaki iki cmle arasnda anlam fark var ama ok nemli olmayan bir ayrntdr. Her
iki cmle de almas gerekmezdi diye evrilebilir.
*** Need modal olarak iki kullanma sahiptir. Present Modal ve Perfect Modal olmak
zere. (Neednt ve Neednt Have V3 )
rnekler
I needed to call off the match. (Ma iptal etmem gerekti.)

1.) V1 almam, mastar alm


2.) S. Pasta gre ekilmi
3.)
Olumlu yapda kullanlm. Bu zelliklerden dolay modal deil; esas fiil olarak
kullanlmtr.
Call: seslenmek, telefon amak.
Call off: iptal etmek. Syn Cancel
Did they need to warn you? (Sizi uyarmalar gerekti mi?) (Esas fiil)
They neednt spend so much energy on this project. (Bu projede bu kadar ok enerji
harcamalarna gerek yoktur, (gerekmez).) (Present modal)
Have you needed to confess everything? (Her eyi itiraf etmeniz gerekmi mi?) (esas
fiil)
Confess: itiraf etmek
You neednt have spoken to me that way. (Benimle bu ekilde konuman gerekmezdi.)
(modal)
Speak to:

...e ile konumak

Way:

yol, biim, yntem, tarz

Not: Snavlarda, zellikle Needin Perfect Modal; eviri, e anlamn bulma gibi kilit
noktalarda ok sorulur.
She neednt study harder, because her marks are high. (Daha sk almasna gerek
yoktur. nk notlar yksektir.) (Present modal)
We dont need your help. (Yardmnza ihtiyacmz yoktur. (esas fiil.)
You neednt have shouted at us; we are not deaf. (Bize barman gerekmezdi; sar
deiliz.) (Perfect modal)
She neednt have complained us. (Bizi ikayet etmesi gerekmezdi.) (Perfect modal.)
***Son iki cmle bize byle barmamalydn eklinde de evrilebilir. Dikkat edilirse bu
eviri gemite yaplmas gerekli ama yaplmam eylemleri ifade etmek iin kullanlan

144

should + have V3 ve ought to + have V3 modallarnn olumsuz kullanm ile ayn


anlamdadr.
Bunu dile getirmesi gerekmezdi. (She neednt have expressed this.) (Perfect modal.)
Yabanc dilimi deitirmem gerekmedi (I didnt need to change my foreign language)
(esas fiil)
Yarn gelmem gerekir mi? (Do I need to come tomorrow?) (esas fiil.)
Yarn gelmem gerekmez mi? (Neednt I come tomorrow?) (Present modal.)
Bir cmlede soru szc olduu zaman (where, what, who gibi) need kullanmyoruz.
Gereklilik anlam veren should veya ought to kullanlr. bu zellik sadece need iin
geerlidir.

TAG QUESTIONS
Kuyruka sorular demek olup, .........deil mi? diye Trkeye evrilir. Dier dillerde pek
nemli bir ayrnt olmamasna ramen ngilizce boyutu nemli olan bir konudur. Tag
Question, (TQ) cmle sonlarnda ......de / da, ........deil mi, tamam m gibi ifadelerdir.
ngilizce de ne yazk ki TQ lar bir kelime ile yalnz yaplmyor. Yzlerce versiyonu olan ve
belli bir sisteme gre alan bir konudur. Mant anlaldktan sonra aslnda pek de zor
deil. KPDS nin fix sorusudur. Ya de, da veya deil mi den kesin bir soru gelir.

145

zellikle de, da dan kesinlikle soru gelir. Eer deil mi yi de sorarlarsa bu konudan iki
soru gelmi olur. Bu nedenle iyi bilmek gerekir.
1.) ..........deil mi?
Bu ifade ngilizcede belli bir manta gre alr. Kesinlikle ezberlemeden, bu mant
yakalamak gerekir. imdi mantn anlamak iin uygulamalarn maddeler halinde
grelim:
a.) .......deil mi ifadesi yardmc fiil ile kurulur ve cmle olumlu ise TQ olumsuz; cmle
olumlu ise TQ olumlu olur.
He refused to participate in the meeting, didnt he? (O toplantya katlmay ret etti, deil
mi?)
She doesnt study, does she? (O almyor, deil mi?)
Yardmc fiilin cmlede kullanlan tensenin yardmc fiili olduuna dikkat ediniz. Yani
ngilizcede TQ n olutururken herhangi bir yardmc fiil deil de cmlemizin tensesinin
yardmc fiilini kullanyoruz.
b.) TQ larda daima ahs zamirleri kullanlr.
The workers demand raise, dont they? (iler zam talep ederler, deil mi?)
Dont the workers deil de dont they yazld. nk TQlarda daima ahs zamirleri
kullanlr. Bu durumda cmledeki znenin zamirini tespit etmek nem kazanmaktadr.
Ayrca znenin tekil oul oluu da nemlidir.
Everybody was against the project, werent they? (Herkes projeye karyd deil mi?)
Every, no trevlerinde fiil tekil ekilir. (nk bunlarn zamirleri belgisiz zamirlerdir ve
belgisiz zamirlerin fiilleri tekil ekilir.) Ama zne oul olacandan TQn oluturulurken
zamir olarak they kullanlr. they kullanm da yardmc fiili oul ister. Bu nedenle
yukardaki cmlede werent they kullanld.
Everything has to be taken into consideration, havent they? (Her ey gz nne
alnmaldr, deil mi?)
Take into consideration: gz nne almak

c.) Fiilin olumlu olumsuz tespiti de ok nemlidir.


Baz cmlelerde olumsuzluk eki olan not olmad halde cmle olumsuzdur ve byle
cmlelerin TQ olumlu olarak kurulur.
No money was asked, was it? (Para istenmedi, deil mi?)
They can hardly get on well, can they? (Onlar pek iyi geinemiyorlar, deil mi?)

146

Get on well: iyi geinmek


d.) Bir bileik cmlede TQ temel cmlecie gre yaplr.
Some of the members claimed that inflation would rise, didnt they? (yelerin bazlar
enflasyonun ykseleceini iddia ettiler, deil mi?)
He should have rung up as soon as he arrived there, shouldnt he? (Onun oraya varr
varmaz telefon amas gerekirdi, deil mi?)
Ring up: telefon amak
Temel cmlecik eviride sona gelen cmleciktir. Bu nedenle TQ eviride sona gelen
ykleme sorulur da diyebiliriz.
e.) I think, I suppose, I believe, I guess (sanrm, galiba), I am afraid (korkarm) gibi
giri cmlelerinde TQ bunlardan sonraki cmlecie sorulur. nk temel cmlecik
bunlardan sonraki cmleciktir.
I think, he will resign, wont he? (Sanrm o istifa edecek, deil mi?)
I am afraid; the other team will not come, will it? (Korkarm dier takm gelmeyecek,
deil mi?)
Not: Yukardaki ifadelerin bulunduu cmlelerde iki cmlecikten herhangi birisi olumsuz
ise TQ olumlu kurulur. nk birinin olumsuzluu dierini de etkiliyor.
I dont think, they will accept the offer, will they? (Sanmyorum, onlar neriyi kabul
edecekler, deil mi?)
Giri cmlesi olan I dont think olumsuz olduu iin TQ olumlu kuruldu. nk
yukardaki cmle ayn zamanda yledir:
I think, they wont accept the offer, will they? (Sanrm, onlar neriyi kabul
etmeyecekler, deil mi?)
f.) TQlarda yardmc fiil ile olumsuzluk eki not mutlaka kontraktl yazlr.
The money is everything, isnt it? (Para her eydir, deil mi?) Yani is not it? eklinde
yazlamaz.
g.) Birinci tekil ahsta f maddesinin kuralndan dolay TQ, arent I? eklinde kurulur.
I am right, arent I? (Ben haklym, deil mi?)
Normalde bu cmlenin TQ amnt I eklinde olmalyd. Ama am yardmc fiili ile not
olumsuzluk eki amnt eklinde ksaltlamadndan alternatifi olan are yardmc fiiline
gidilmitir. Eer cmle olumsuz ise byle bir sknt yoktur. TQ am I eklinde kurulur.
I am not upright, am I? (Haksz deilim, deil mi?)
h.) Emir cmlelerinde will yardmc fiili ile TQ kurulur.
Dont go outside, will you?

147

Let iin de benzer bir durum vardr. TQ kurulurken shallden faydalanlr.


Lets go shopping, shall we?
Emir cmlelerinde TQ tamam m? anlamndadr. Bu nedenle olumlu olumsuz; olumsuz
olumlu durumu yoktur. Yani cmle olumlu iken TQ olumlu; cmle olumsuz iken TQ
olumsuzdur.
2.) nclusion (Dahil Etme)
.......de, da anlamndadr. Bu yapdan soru gelme ihtimali daha yksektir. ngilizcede
bunu salayan ok sayda kelime vardr. Trkedeki yarg ister olumlu olsun ister
olumsuz olsun dahil etme ayn ekilde ......de, da ile yaplr. ngilizcede byle deildir.
Dahil etmeyi salayan bir ok kelime vardr. fadenin olumlu olumsuz oluuna gre
deiik kelimeler kullanlr. imdi bir tablo halinde bunu verelim.
Olumlu

Olumsuz

So

Neither / Nor

Too / Also

Either

(Sonralarndaki cmlecik devriktir.)


(Sonralarndaki cmlecik dzgndr.)

He can speak German fluently; so can I. (O Almancay akc bir ekilde konuur; ben
de.)
He can speak German fluently; I can too. (O Almancay akc bir ekilde konuur; ben
de.)
He can speak German fluently; I can also. (O Almancay akc bir ekilde konuur; ben
de.)
Grld gibi her kullanm da ayn anlamdadr.
Bu konuda unlara dikkat etmemiz gerekir:

Yargnn olumlu olumsuz tespiti.

Eer olumlu ise so, too, also dan birini seeriz. Eer so semisek sonras devrik
olmak zorundadr. Bu, bala anlamndaki so (bu nedenle) ile karkl nlemek
iindir. Eer too veya also semisek sonralar dzgn bir cmleciktir.

Eer yarg olumsuz ise ve neither veya nor semisek sonralarndaki cmlecii
devrik yaparz; eer either semisek sonras dzgn bir cmleciktir. Eitherda
olumsuzluk anlamn katan n olmad iin sonrasndaki cmlecikte yardmc fiil
ile birlikte olumsuzluk not eklenerek olumsuz olarak yazlr.

They dont like Turkish coffee; neither do I. (O Trk kahvesini sevmez; ben de.)
They dont like Turkish coffee; nor do I. (O Trk kahvesini sevmez; ben de.)
They dont like Turkish coffee; I dont either. (O Trk kahvesini sevmez; ben de.)
Grld gibi her de ayn anlamdadr.
Sorusu:

148

Either Neither (veya dierlerini) cmlede bo brakarak sorarlar.

.....de, da anlamn veren yapnn hepsini bo brakarak sorarlar. Bu daha


zordur.

Tunik tahmini: Soru olumludan gelecek. (Kasm Mays snavlar ters mantkla iledii
iin bu tahminde bulunuyor.)
He tried to estimate the likely effects of the new millennium at the meeting and,
..................
a) neither did I

b) I didnt either

c) So do I

d) so did I

e) I did so

KPDSde sorusu bu ekilde gelir. lk aramamz gereken cmlenin olumlu olumsuz


oluudur. Yukardaki cmle olumlu olduu iin a ve b klarn eliyoruz. kinci bakmamz
gereken cmlenin fiilidir ki Simple Past olduu iin yardmc fiilimiz did olmaldr. c kk
da elendi. So kullanmnn sonrasnda devrik istediini de bilirsek cevap (d) kendiliinden
kyor. Grld gibi cmleyi anlamaya bile gerek olmadan soruyu zebiliyoruz.
He has never been to the US and, ......................................
a) neither I have

b) I have either

c) so have I

d) so do I

e) nor have I

Yukardaki aklamann ayns bu soruya da uygulanrsa cevabn (e) olduu rahatlkla


grlecektir.
Other
Baka, dier anlamlarna gelen bu kelime kartrld ve KPDS iin nemli bir uygulama
olduu iin ayr olarak deiniliyor. Other (trevleri ile birlikte) sfat olarak ve zamir olarak
olmak zere iki kullanm vardr.
Sfat Olarak:
Daha nceki bilgilerimizden biliyoruz ki sfatlar isimler ile kullanlrlar ve deimez
szcklerdir. Yani oul (s alarak) olmazlar. rnein zengin adam derken rich man;
zengin adamlar derken rich men deriz. kincisinde ifade oul olmasna ramen sfat
deimedi.
Sfat olarak kullanmnda eer nnde the belirtili tantc yoksa baka anlamndadr.
nk bahsedilen belli deildir. Eer the varsa dier anlamndadr. nk sz edilen
bellidir.

Other student:

baka renci

Another student:

baka bir renci

Other students:

baka renciler

The other student: dier renci


The other students: dier renciler
Zamir Olarak:
Other bu kullanm ile s alabilir. Ama belgisiz tantc alamaz. nk belgisiz tantclar
isimler ile beraber kullanlrlar. Zamir formunda thel ve thesz; sli ve ssiz yaps
sorulabilir. Cmlenin anlamna gre hangisinin olaca tahmin edilmelidir.

149

Other:

baka

Others:

bakalar

The other:

dier

The others: dierleri


Each Other - One Another

Birbirleri ile anlamndadrlar.


Each other:

ikiden fazla nesne iin kullanlr

One others:

ki nesne iin kullanlr

Aralarnda yukardaki nans olmasna ramen bugnk kullanmda bu fark ortadan


kalkmtr. Eer bir soruda bunlardan biri cevap ise klarda dieri kesinlikle yoktur. Bu
nedenle ikisi eanlaml olarak kabul edilebilirler.

IMPERATVE
Emir kipi demektir. Trkede emir tm ahslara verilebilir. ngilizcede byle deildir.
ngilizce mantna gre emir sadece kardakine verilir. Dier ahslara emir verilmez.
Olumlu

Olumsuz

I speak. (Konuurum.)

I dont speak. (Konumam.)

You speak.

You dont speak.

He speaks

He doesnt speak.

She speaks.

She doesnt speak.

We speak.

We dont speak.

You speak.

You dont speak.

They speak.

They dont speak.

150

ngilizcede emir yaps Simple Present Tense ile kurulur ve sadece kardakine verilir. Bu
da sen ve siz olmak zere iki kiidir.
ngilizcede Simple Present Tensede zne sylenmedii zaman emir kipi oluturulmu
olunur. Emir kipinin mastar yapsndaki to nun atlarak oluturulduunu savunanlar da
vardr. Ama bu aklama sadece olumlu emir yaps iin geerlidir. Olumsuz emir yaps iin
geerli deildir. Bu yzden ngilizcede emir kipinin Simple Present Tenseden geldii
aklamas dorudur.
Speak slowly. (Yava konu.)
Dont speak loudly. (Yksek sesle konuma.)
Sen ve siz iin emir yaps bu ekilde oluturulur. Peki dier ahslar iin emir yaps acaba
nasldr???
Dier ahslar iin emir yaps izin vermek anlamna gelen let fiilinden faydalanlarak
oluturulur.
Let us speak. (Konualm.)
Dier ahslar iin de emir kipi oluturulurken aslnda yine Simple Present Tenseden
faydalanlr. Normalde yukardaki cmlede yazlmam bir you vardr. zin ver
konualmanlamna gelir. you atlarak we iin emir kipi oluturulmutur. Bunu
Trkeye uygun ekilde konualm diye eviriyoruz.
Emir verilecek subject pronouns lar Verbden sonra geleceklerinden object pronouns
lar konumuna geerler ve gideyim, gitsin, gidelim, gitsinler anlamnda emir yapsna
girerler.

Olumlu

Olumsuz

Let me speak. (konuaym.)

Dont let me watch. (seyretmeyeyim.)

Let him/her speak. (konusun.)

Doesnt let him/her watch. (seyretmesin.)

Let us speak. (konualm.)

Dont let us watch. (seyretmeyelim.)

Let them speak. (konusunlar)

Dont let them watch. (seyretmesinler.)

Normalde let ten nce you var ve yazlmayarak dier ahslar iin emir kipi
oluturulmu demitik. Olumsuzunu yazarken de ayn mantkla let ten nce you var,
atlm ve sonrasnda olumsuzluk (Do not) eklenerek dier ahslar iin olumsuz emir kipi
oluturulmu olunur.
Emir kipinin soru formunu oluturmak iin de shall den faydalanlr.
Soru
Shall I answer the phone? (telefona cevap vereyim mi?)
Shall he come in? (....gelsin mi?)

151

Shall we go out? (........kalm m?)


Shall they be here? (burada olsunlar m.?)
Olumsuz Soru
Shall I not answer the phone? (telefona cevap vermeyeyim mi?)
Shall he not come in? (....gelmesin mi?)
Shall we not go out? (........kmayalm m?)
Shall they not be here? (burada olmasnlar m.?)
***Not: Emir kipinin oluturulmas ksaca yukardaki gibidir. Birka fiil zerinde emir
kipinin olumlu, olumsuz, soru ve olumsuz soru yapsn tm ahslar iin yazarak almak
daha verimli olacaktr.
Let ve Help
Bu iki fiilin causative olup olmadklar tartma konusudur. Sonralarnda V1 geldii iin
causative olarak dnlrler.
My mother doesnt let me go out. (Annem dar kmama izin vermez.)
Let i causative olarak dnenler bu cmleyi Annem beni dar kartmaz. diye
evirirler. Aslnda nceki eviri daha dorudur. Help iin de ayn aklama geerlidir.

Our teacher helped me improve English. (retmenimiz ngilizceyi gelitirmeme yardm


etti.)

MODALS
Modal, Kiplik demektir. Modal lar yardmc fiil sisteminden yararlanan ancak farkl
fonksiyona sahip kalplardr.
EXAMPLES
I dont walk. (Yrmem.)
I can walk. (Yryebilirim.)
Yardmc fiiller, anlamlarn ykleme katmazlar. Ama Modallar anlamlarn ykleme
katarlar.
Modal'larn aada aklamal olarak verilmitir.
Can: ...e bilmek: g, yetenek
I can walk 20 miles. (Yirmi kilometre yryebilirim)
May: ...ebilmek: olas, tahmin
He may come tonight. (O bu gece gelebilir.)

152

Be able to: ...e bilmek: Can e eittir.


I am able to jump 30 cm. (30 cm zplayabilirim.)
Must: ...meli, ...mal: Mustta zorunluluk syleyen kiiyle ilgilidir. Dardan herhangi
bir bask yoktur.)
I must sleep early. (Erken yatmalym.) (Bu rnekte kii erken yatmas gerektiini
dnmektedir ve kendi karardr.)
Have to: zorunda olmak. Zorunluluk var. Bu modal'daki zorunluluk dardan bir gcn
etkisiyle oluur. Herhangi bir kural, kanun veya d etken nedeniyle bir ey yapmak
zorunda olduumuzda bu modal' kullanrz.
I have to wear uniform at school. (Okulda niforma giymek zorundaym) (Okulun kural)
Should: gerekir. Her ikisi de tavsiye neri anlamnda kullanlr. "Ought to" ile arasnda
ok az bir nans fark vardr, ayn anlamda kullanlabilirler.
You should see a doctor. (Bir doktora gitmelisin) (Gitmeni tavsiye ediyorum.)
Ought to: gerekir.
You ought to see a doctor. (Yukardaki rnekle arasnda fark yoktur.)
Modal larn Kullanm
1.) Modal lar ekimsizdir. Yani ahslara gre deimezler.
2.) Modallar daima V1 ile kullanlrlar.
3.) ki model kesinlikle yan yana kullanlmaz.

EXAMPLES
They can finish the game on time.
(Onlar oyunu zamannda tamamlayabilirler.)(G, yetenek)
He may go abroad next year.
(O nmzdeki yl yurt dna gidebilir.) (Tahmin)
I may go.
(Gidebilirim) (tahmin) I may not go. (Gitmeyebilirim) (tahmin)
I can go.
(Gidebilirim) (g, yetenek) I can not go. (Gidemem) (g, yetenek)
We are able to produce more goods.
(Daha fazla mal retebiliriz.) (G, yetenek)
You must wait for us until 5 oclock.
(5 e kadar bizi beklemelisin.) (Zorunluluk syleyenden )
You have to brush your teeth three times a day.
(Gnde defa dilerini fralamalsn.) (Zorunluluk dardan)

153

You should do your homework.


(devini yapmalsn.) (Nasihat var.)
Not: Eer herhangi bir modal, yukarda belirtilen zellie uymazsa veya kullanmnda
bu zellikler eksikse o zaman semi modal olur. Be able to ve Have to gibi. rneklerde
de grlecei gibi bunlar ekime de girer; baka modallar ile de kullanlabilirler.
He must be able to resign.
(O istifa edebilmelidir.)
The minister must be able to confess everything. (Bakan her eyi itiraf edebilmelidir.)
Confess: itiraf etmek.
Not: Grld gibi iki modal bir arada kullanldnda nce tam modal sonra semi modal
yazlr. eviri yaparken de nce semi modaln anlam sylenir.
A child should be able to walk when he is 7 month. (Bir ocuk, 7 aylk olduunda
yryebilmesi gerekir.)
He may have to resign upon corruption. (O istifa etmek zorunda kalabilir.)
A teacher must be able to travel. (Bir retmen seyahat edebilmelidir.)
We may have to give up the project. (Projeden vazgemek zorunda kalabiliriz.)
We must be able to see him tomorrow. (Onu yarn grebilmeliyiz.)
He may have to explain the events. (O olaylar aklamak zorunda kalabilir.)

Present

Past

Future

Can

Could

--------

May

Might

--------

Be able to

was / were able to

Will be able to

Must

--------

--------

Have to

Had to

Will have to

Should

--------

--------

Ought to

--------

--------

Future formu olmayan modallarn present formu future anlamnda Trke de


olduu gibi kullanlrlar.
Modal larn Past ve Future Kullanmlarnn zel Anlamlar
Could Was / Were able to Kullanm

154

Could: (...e biliyordu.) gemite yaplm srekli olaylar iin kullanlr ve iinde bir yor
anlam gizlidir.(Could not ile Couldnt kullanmlarnn anlamlar birbirinden farkldr. Bunlar
sonraki derslerimizde reneceiz. Yaz dilinde ksaltma yapmak uygun deildir.)
Was / Were able to: (...e bildi) gemite yaplm bir tek olay iin kullanlr.
We could see each other. (Biz birbirimizi grebiliyorduk.)
Each other: each = her bir, other = dieri. Each other: her bir dieri = birbiri
He could put aside some money when he was young. (O genken biraz para bir tarafa
koyabiliyordu.)
We were able to see each other. (Biz birbirimizi grebildik.)
He was able to recognize the corpse. (Cesedi tehis edebildi.)
Recognize: tanmak, tehis etmek
Corpse:

ceset

I was able to attain my goal. (Ben amacma ulaabildim.)


Goal:

ama

To attain:

...e ulamak

Attain kelimesinin kk olan tain KPDS iin hayati nem arz eden bir szcktr. Asl
Latince olup, tenere dir. Tutmak anlamna gelir. Tainden ngilizcede baz kelimeler
tretilmitir. imdi bunlar renelim.
Maintain:
Main, Latincedeki manodan kken alr. Mano el anlamndadr. Dolaysyla
Maintain elde tutmak, muhafaza etmek anlamna gelir. E anlamllar aadadr.
Sustain
Continue
Preserve
Contain:
etmek

Con = beraber, Tain = tutmak. Contain, beraber tutmak = iermek, ihtiva

Retain:
Re = tekrar, yeniden. Retain, yeniden tutmak = ....e tutmak (soyut
anlamda, hafzada tutmak)
Detain:

gz altnda tutmak.

Pertain:

Per = iin, Pertain, ...iin tutmak = ilgili olmak.

Obtain:

elde etmek, salamak.

Attain:

...e ulamak.

155

Ama kelimelerini de renecek olursak;


Goal, Aim, Purpose, End, Objective, Intention, Motive: ama
Mightn Kullanm
He might go home. (O eve gidebilirdi.)
Gidebilirdi ama gitmemi anlamn verir. Mayn Past ifadesi Might, gemite zayf bir
ihtimali belirtmek iin kullanlr. Yani may kullanmna gre ihtimal daha zayftr. Fazla
yaygn bir kullanm yoktur. Yan cmlecii olan ifadelerde zaman uyumunu salamak
asndan might kullanmna gidilir.
Must
Mustn Past formu olmad iin gemite zorunluluktan dolay yaplan bir eylemin
zorunluluunun syleyenden veya dardan kaynaklanmas nemli deildir. Yani gemite
yaplan bir eylem iin zorunluluk ayrm ve bundan dolay ngilizcede farkl bir kullanm
yoktur.
Had to: ...gerekti
Gerekti anlamna gelir. lerdeki konularla karmamas iin bunun iyi renilmesi
gerekir. Gemite bir zorunluluktan dolay yaplmas gereken ve yaplm eylemleri ifade
etmek kullanlr.
He had to sell his house. (O nun evini satmas gerekti.)
Borcu vard veya komular iyi deildi vs. Ama bir zorunluluktan dolay evini satmas
gerekliymi ve evini satm. Bu cmleyi ....gerekiyordu diye eviremeyiz. nk evi
satma eylemi olmu bitmi bir eylemdir.
The Government had to punish the responsible. (Hkmet, sorumlular cezalandrmak
zorunda kald.)
Punish:

cezalandrmak

Responsible:

sorumlu

Responsible for:

...den sorumlu

Responsibility:

sorumluluk

He had to give up scheme. (Onun projeden vazgemesi gerekti.)


Scheme: ema, proje
Had to yapsn olumsuz yapmak iin iki yol vardr. kisi de ayn anlama gelir. Bu yapda
olumsuzluk gerektiinde ikisinden biri kullanlabilir.
1.) He had not to give up the scheme.

(Projeden vazgemesi gerekmedi.)

2.) He didnt have to give up the scheme.

156

!!

!!

!!)

We didnt have accept their sanction. (Onlarn yatrmlarn kabul etmemiz gerekmedi.)
We had not accepted their sanction. (Onlarn yatrmlarn kabul etmemiz gerekmedi.)
Sanction:

yatrm

Accept:

kabul etmek
Will Be Able To Kullanm

....e bilecek anlamndadr. ngilizcede, normalde be able to present kullanm bir


Future anlam da iermektedir. Bu zellik Trkede de byledir. Bu nedenle ...e bilecek
anlamna gelen wiil be able to ifadesi gelecekte yaplabilecek her durum iin kullanlmaz
ve zel bir kullanm ekli vardr. Yani will be able to gelecekte ilk defa yaplacak
eylemleri ifade etmede kullanlr.
After a few lessons, I will be able to drive a car. (Birka dersten sonra araba
kullanabileceim.)
Bu cmleden, daha nce araba kullanmasn bilmediim, dolaysyla hi kullanmadm,
aldm derslerden sonra ilk defa araba kullanabileceim anlalr.
Will Have To
Gerekecek anlamndadr. Sade ve zor olmayan bir kullanm vardr.
Next week, the Cabinet will have to fix salary rise. (Hkmetin, gelecek hafta maa
artlarn saptamas gerekecek.)
He will have to come. (O gelmek zorunda kalacak.)
Fix: tespit etmek, saptamak.

Salary: maa

Rise: ykseli, art, zam.

PERFECT MODALS
Adndan da anlalaca gibi bu balk altnda modallarn perfect kullanmn greceiz. Bu
yap, modallara present perfect yani have + V3 eklenerek kurulur ve daha sonraki
derslerimizde de detayl olarak greceimiz gibi bu yaplar Unreal yaplardr.
Modallar ile ilgili olarak daha nce anlatlanlar KPDS de sorulmayan detaylard. Ama hem
Perfect Modals konusuna hazrlk hem de temel modal bilgileri anlamnda iyi
renilmelidir. KPDS snavnda modal konusundan asl olarak Perfect Modals yaplarndan
soru gelmektedir. Anlama, boluk doldurma ve dierleri gibi konularda da Perfect Modals
tan soru gelebilir. Bu konu, hem kark hem de KPDS iin nemli olmas nedeni ile
dikkatle allmal ve iyi renilmelidir. Ayrca baka kaynaklarda ok kark bir ekilde
anlatld iin kursta konu bittikten sonra baka kaynaklardan baklmaldr.
Must
Have to
Should

+ Have + V3 = Perfect Modals (Unreal Yaplardr.)

Ought to

157

Perfect Modals kullanmlarnda Must + Have V3 ifadesi dierlerinden ayrlarak farkl


anlam yklenmitir.
Must + Have V3
Must + Have V3, ....m olmal anlamna gelir. Bu yap gemie ynelik gl bir tahmin
iin kullanlr. rnein, biri girdii snavdan sonra neeli grldnde snav iyi gemi
olmal deriz. Burada gemie ynelik gl bir tahmin yapyoruz. Bizi bu gl tahmine
gtren delil de snavdan kann neeli olmasdr. Dar karsnz yerler nemli, akam
yamur yam olmal dersiniz. Yine iyi derecede ngilizce konuan biri iin ngilterede
renim grm olmal deriz. rnekler oaltlabilir. nemli olan Must + Have V3 n
gemie ynelik gl tahminlerde kullanldn bilmektir.
The roads are wet; it must have rained last night. (Yollar nemli, dn gece yamur
yam olmal.)
She speaks German fluently; she must have studied in Germany. (O Almancay akc
bir ekilde konuuyor, Almanyada renim grm olmal.)
Have to + Have V3 = Should + Have V3 = Ought to + Have V3
...m olmalyd veya gerekirdi anlamndadr. Her kullanm da ayn anlamdadr.
Gemite yaplmas gerekli ama yaplmam olan eylemler iin kullanlr. rnein, biri
snava iyi hazrlanm ama snav geememi. Bu durumda gemi olmalyd deriz.
ngilizcede bunu sylemek iin yukardaki yapdan birini kullanrz. En sk kullanlan
Should + Have V3 yapsdr.
Yukardaki aklamada da getii gibi, ....m olmalyd veya gerekirdi diye bu yaplar
eviriyoruz. Yani gemite olmas gerekli fakat olmam eylemleri bu ekilde ifade
ediyoruz. Bu yaplarn gerekirdi anlam ile daha nce rendiimiz Had to = Gerekti
anlam karklk yaratyor. Had to = Gerekti ifadesi ise, gemite yaplmas gerekli ve
yaplm olan eylemler iin kullanlr. Yani gerekirdi ifadesi ile gerekti ifadesini
kartrmamak gerekir. Bu nedenle KPDS iin ok nemli olan bu konuyu dikkatle almak
ve iyi renmek gerekir.
The Government should have taken the necessary steps. (Hkmet gerekli nlemleri
alm olmalyd)
Step: adm, nlem.
He study hard; he should have passed exam. (O sk alr; snav gemi olmalyd.)
It is too late. My father should have called up so far. (ok ge oldu. Babam imdiye
kadar aram olmalyd.)
You shouldnt have shouted at me. (Bana barman gerekmezdi.)
The Government should have punished the responsibles. (Hkmet, sorumlular
cezalandrmalyd.)
We ought to have warned them. (Onlar uyarmamz gerekirdi.)
We had to warn them. (onlar uyarmamz gerekti.)
Could + Have V3

158

...m olabilirdi veya ....e bilirdi anlamndadr. G, yetenek anlamnda, gemite


yaplabilecek ama yaplmam eylemleri ifadede kullanlr.
Our Government could have improved our standarts. (Hkmetimiz, standartlarmz
gelitirebilirdi.)
improve: gelitirmek, iyiletirmek
Bu cmleden, Hkmetin standartlar gelitirme gcne sahip olduunu fakat bu
gelitirmeyi yapmadn anlyoruz.
They could have caused a crisis of confidence. (Bir gven krizine yol aabilirlerdi.)
Confidence: gven
Cause:

... e sebep olmak


Might + Have V3

...m olabilirdi veya ....e bilirdi anlamndadr. Fakat burada ihtimal anlam vardr.
Aslnda gemi bir olayn olasl olamaz ama Might + Have V3 kullanm genelde
gemite tehlike arz eden durumlarda kullanlr. Bu kullanm daha sonra Unreal yaplarda
detayl incelenecektir.
She might have fallen down. (O debilirdi.)
She might have killed her husband by mistake. (Yanllkla kocasn ldrebilirdi.)
Mistake: yanllk, hata

Kill: ldrmek

Bylece Modal olarak temel kullanmlar grm olduk. Grdmz bu temel


kullanmlarn dnda geni bir ekilde modal kullanm varyasyonlar da vardr. Ana
kullanmlar rendikten sonra karlaacamz bu varyasyonlar da zebiliriz.
rnein:
He was ill this morning. He may have gone home. (O bu sabah hastayd. Eve gitmi
olabilir.)
...m olabilir yaps daima olaslk bildirdiinden bu yapda May + Have V3 yapsnda
Can kullanlamaz. Yani Can + Have V3 eklinde bir kullanm ngilizce de yoktur. Ama
olumsuz ve soru yaps vardr.
Such a man cant have done that. (Byle bir adam bunu yapm olamaz.)
rnek Model Cmleleri
He may have been waiting for us. (O bizim iin beklemekte olabilir.)
He may have resigned. (O istifa etmi olabilir.)
They must be studying now. (Onlar alyor olmal.)

159

She must have been developing a new method. (O yeni bir metot gelitirmekte
olmal.)
He was able to see his boss. (O patronunu grebildi.)
He has been able to see his boss. (O patronunu grebilmi.)
He had been able to see his boss. (O patronunu grebilmiti.)
The two sides could have resolved the dispute. (ki taraf anlamazl zebilirlerdi.)
Unreal yap olduu iin cmle olumlu grlmesine karn olumsuz anlamdadr.
Resolve:

zmek (bir problemi, bir sorunu...)

Solve:

zmek (kimyasal anlamda)

Settle

halletmek

Bu cmlede, KPDS iin hayati nemde olan pute kelimesinin kk ve trevlerini


renecek olursak:
Pute, Latince kkenli bir kelime olup, Putare den gelir. Putare hesaplamak, dnmek
anlamndadr. Genelde bu kelime kknn anlamna gre trevleri evrilir.
Dispute: dis = olumsuzluk, pute = dnmek, Dispute = anlamazlk, tartma
Compute: com = beraber, Compute = beraber dnmek, Computer: Bilgisayar.
Repute: tekrar dnlen, n, hret.
Impute: sulamak, itham etmek
I should have turned down their proposal. (nerilerini ret etmi olmalydm.)
She has to have sold her car. (O arabasn satm olmalyd.)
They ought to have submitted their report. (Onlar raporlarn sunmu olmalydlar.)
Submitter: sunmak
We had to sell all our properties. (Tm mallarmz satmamz gerekti.)
Property: mal, mlk, eya.
People shouldnt have exalted the statue of computers. (nsanlarn bilgisayar
statsn yceltmeleri gerekmezdi.)
Exalt: ykseltmek, vmek, yceltmek.
He shouldnt have revealed my secret. (Srlarm aa karmas gerekmezdi;
....karmamalyd.)

160

Reveal: aa karmak, gstermek, aklamak


You oughtnt to have said all these to him. (Bunlarn tmn ona sylemen
gerekmezdi.)
We had to discharge this patient. (Hastay taburcu etmek zorunda kaldk.)
Discharge: taburcu etmek.
We must have seen him. (Onu grm olmalyz.)
****Can ile olumlu perfect modal yaplamaz. Can + Have V3 yaps yoktur. Yani;
He can have said this eklinde bir cmle kuramayz. Ama olumsuz yapda olabilir.
Cant + Have V3 eklinde cmle kurulabilir. rnek verecek olursak;
She cant have killed her friend. (O arkadan ldrm olamaz.)
They should have considered hte offer. (neriyi dnm olmalydlar.)
He must have gone. (O eve gitmi olmal.)
He may not have brought it. (Onu alm olmayabilir.)
She may not have passed the exam. (O snav gemi olmayabilir.)
He is able to realize his goal. (O amacn gerekletirebilir.)
He was able to realize his goal. (O amacn gerekletirebildi.)
He had been able to realize his goal. (O amacn gerekletirebilmiti.)
We could have passed the exam. (Snav gemi olabilirdik.)
We might have had an accident. (Kaza yapm olabilirdik. Ya kaza yapsaydk olarak da
evrilebilir.)
We could have learnt English in England. (ngilizceyi ngilterede renmi
olabilirdik.)
. We could not have sold our house. (Evimizi satmam olabilirdik)
You might have broken your leg. (Sen ayan krm olabilirdin.)
He had to reject salary rise. (Maa artn ret etmesi gerekti.)
Ject: atmak, frlatmak anlamndadr. Latince kkenli olup, ngilizceye ject,
Franszcaya jet olarak gemitir. Trkede, Franszcadan geldii iin jet(uak) olarak
kullanlr. KPDS iin nemli bir kelimedir. Trevleri ile birlikte ok iyi bilinmesi gerekir.
Inject: in = iine, ject = atmak, nject = iine atmak, enjekte etmek, ine yapmak

161

Reject: Re = yeniden, Reject = yeniden atmak, ret etmek


Eject: darya doru atmak. (teyplerde vardr.)
Object...e atmak, itiraz etmek, kar kmak.
Project: Pro = ileriye, ...nn yerine, Project = ...nn yerine atmak, tasarlamak.
The committee members could have given more concession. (Komite yeleri daha fazla
dn verebilirlerdi.)
***Concession: taviz, dn, ayrcalk. KPDS de ok geiyor. yi bilinmeli.
He ought to have provided us with more accurate data. (Bize daha doru bilgiler
salam olmalyd.)
Provide: temin etmek, salamak. nemli bir kelime ve KPDS de de sorulmu nemli bir
zellii var. Eer provide, sonrasnda salanan nesne belli ise, with ile gei yapar.
Yukardaki cmlede salanan ey daha doru bilgidir. Yani nesne belli olduu iin with
ile gei yapmtr.
Provision:

hazrlk

Accurate:

doru. cure = tedavi den kken alr.

Accuracy:

doruluk

Accurately:

doru bir ekilde

Inaccurate: yanl
Inaccuracy: yanllk
Inaccurately: yanl bir ekilde
Data:
veri. Latince asl Datumdur. Latincede sonu m ile biten kelimeler
ngilizceye geince a ile sonulanrlar.
The Government must have overcome the economic recession in Irak. (Hkmet,
Irakta ekonomik durgunluun stesinden gelmi olmal.)
Recession: (ekonomik) durgunluk. Cocession ve Recession kelimeleri her bir KPDS
snavnda en az 20-30 defa geer. Bu nedenle ok iyi bilinmesi gerekir.
Overcome:

stesinden gelmek
Dier Modallar
Had better: ...se iyi olur

We had better get up early. (Erken kalksak daha iyi olur.)


Would rather / sooner: yelemek, tercih etmek

162

I would rather die than do it. (Onu yapmaktansa lmeyi tercih ederim.)
Die:

lmek

Dead:

Death:

lm

We would sooner sell than rent it. (Kiralamaktansa almay tercih ederim.)
Not: Eer would rather / sooner formundan sonra bir cmlecik gelirse, bu cmleciin
zaman mutlaka Simple Past tr. Bu zellik ok nemlidir ve KPDS de sorulmu.
I would rather (that) you remained at home. (Evde kalman tercih ederim.)
I would sooner (that) you remained at home. (Evde kalman tercih ederim.)
would rather / sooner formunun ilk kullanmnda, modal olduu iin hemen sonrasnda
V1 geliyordu. Burada ise, sonrasnda that ile gei yapm ve znesi olan bir cmlecik
gelmektedir. Bu cmleciin zaman mutlaka Simple Past olmak zorundadr. Kark bir
konu olduu iin mant daha sonra aklanacaktr.
Remain: kalmak

ACTIVE PASSIVE
Etken Edilgen anlamndadr. Bir cmlenin Active kullanmnda yklemi yapan bellidir ve
buna zne denir. Yine burada nesne ykleme maruz kalyor. Passive kullanmnda ise zne
yklemden etkileniyor. Daha nceki derslerimizden znenin cmlede ekilmi fiilden nce
geldiini, bu pozisyonda kullanlan pronounslarn da Subject Ppronouns olduklarn
biliyoruz. Bir cmlede nesnenin de ekilmi fiilden sonra geldiini, bu pozisyonda
kullanlan pronounslarn da Object Pronouns olduklarn biliyoruz. Passive formlar iyi
bilmek iin Subject ve Object Pronouns lara hakim olmak gerekir.
Active: I saw him. (Ben onu grdm.)
Passive: He was seen by me. (O benim tarafmdan grld.)
rnekten de grlebilecei gibi active bir cmlenin nesnesi pasif cmlenin znesi
konumuna geiyor. Burada nesne durumlar hakknda baz bilgiler vermek gerekiyor. Baz
fiiller yklem olduklarnda nesne alrlar. Byle fiillere geili fiiller denir. Nesne almayan
fiillere de geisiz fiiller denir. Geisiz fiillerin olduu cmlelerde ykleme maruz
kalmayan bir nesne olmad iin dolaysyla byle cmlelerin passive formu da yoktur.

163

Active Infinitive
To speak
To write
To give up

Passive Infinitive
To be spoken
To be written
To be given up

Active Infinitivein Passive formu % 99 yukardaki gibidir. Get ve Become nin de


kullanld Passive form vardr. Bunu da daha sonra reneceiz. ngilizcede btn active
zaman ve modallarn passive formu vardr. Bunlar tek tek renmek yerine yap olarak
sistemlerinin nasl altn ve en nemlilerini reneceiz. Bunlar iyi bir ekilde
rendikten sonra dierlerini de ok iyi almak gerekir.
Activei Passivee evirirken sadece yardmc fiil zerinde deiiklik yaplr. Temel fiil de V3
eklinde yazlr. to write
to be written gibi.
S. Present: He writes a letter.

A letter is written by him. (Bir mektup onun tarafndan yazlr)

S. Past: He wrote a letter.

A letter was written by him. (...........yazld.)

S. Future: He will write a letter.

A letter will be written by him. (................yazlacak.)

Pr. Perfect: He has written a letter.

A letter has been written by him. (............yazlm.)

Past Perfect: He had written a letter.

A letter had been written by him. (............yazlmt.)

Passive form oluturulurken be + V3 kullanlyordu. Bunlarn en nemlileri yukarda


verilen be rnekteki zamanlar ile uygulamasdr. Bunlara ok iyi hakim olunmaldr.
Dierleri de renilse iyi olur.
Present Cont.: He is writing a letter.
A letter is benign written by him.(..............yazlyor.)
Past Cont: He was writing a letter.
A letter was being written by him. (...yazlyordu.)
Future Cont.: He will be writing a letter.
A letter will be benign written by him. (...yazlyor olacak.)
Present Perfect Cont.: He has been waiting a letter.
A letter has been benign written by him. (...yazlmaktadr.)
Past Perfect Cont.: He had been waiting a letter.
A letter had been benign written by him. (...yazlmaktayd.)
Future Perfect Cont.: He will have been waiting a letter.
A letter will have been benign written by him. (...yazlmakta olacak.)
Burada nemli olan bir cmledeki pasiflii grp, onu yorumlayabilmektir. eer be
fiilinden sonra V3 varsa bu cmle pasif bir cmledir diyoruz. Baka bir deile, be
fiilinden sonraki temel fiil ing almamsa bu cmle pasif bir cmledir diyoruz. nk
ngilizcede be fiilinden sonra ya ingli bir fiil veya V3l bir fiil gelir. bu iki kullanm
birbirinin alternatifidir.
He is known by everyone in the area. (O blgedeki herkes tarafndan tannr veya
tannyor.)
He was found guilty by the jury. (O jri tarafndan sulu bulundu.)
Over the last months, this book has been sold very well. (Geen aylarda bu kitap ok iyi
satlm.)
The robbers had been followed by the police. (Soyguncular polis tarafndan takip
edildi.)

164

He will be appointed as the new chairman. (Yeni bir bakan olarak atanacak.)
As: gibi, olarak,...ok deiik anlamlar vardr. gibi anlamnda edat olarak
kullanlabilmesi iin sonrasnda bir edat olmaldr.
ki Nesneli Cmlelerde Passive Form
Bu durumda nesnelerden biri indirect object dieri Direct objecttir. ki nesneli bir
cmle, nesnelerden her biri zne yaplarak iki farkl ekilde Passive formu yazlabilir. Bu
tr cmlelerde kullanlan fiiller unlardr:
Bring:
Give:
Leave:
Lend:
Order:
Pay:

getirmek
vermek
ayrlmak
dn vermek
emretmek
demek

Promise:
Refuse:
Send:
Show:
Tell:

sz vermek
red etmek
ndermek
gstermek
sylemek

I gave him a book. (Ona bir kitap verdim.)


Yukardaki cmlenin iki nesnesi vardr. ndirect object = him, Direct object = book tur. Bu
durumda ayn anlamda olan iki farkl passive ekli vardr.
He was given a book by me. (Ona bir kitap benim tarafmdan verildi.)
A book was given to him by me. (Bir kitap ona benim tarafmdan verildi.)
Yukardaki cmle iin una dikkat ekmek gerekir: ki nesneli cmlelerde passive formu
yazarken yaln object baa alndnda indirect objectten nce to yazlr.
Passive Infinitive veya Passive gerund eklinde de Passive formlar vardr. rnein;
Active: I want to see. (Ben grmek istiyorum.) Passive: I want to be seen (Ben
grlmek istiyorum.)
Not: Infinitive konusundan hatrlaynz.
He is afraid of being killed (O ldrlmekten korkar.)
Not: Her fiilin Passive gerund hali being + V3 eklindedir.
Not: Yukardaki cmlede, neden Passive infinitive deil de Passive gerund kullanld diye
bir soru akla gelebilir. Bu durumda Gerund ve Infinitivelerin kullanm dnlmelidir.
Bir edattan sonra eer ekilmemi bir fiil varsa bu mutlaka gerund olacaktr diye gerund
kullanmnn birinci maddesini hatrlaynz. (Passive gerundlar da gerundlar gibi
kullanlrlar.) Bu ekilde nce rendiimiz kurallar bazen sonraki derslerimizde
geebiliyor. Bu yaplar getiinde dikkat ekilmelidir.
They consider being employed. (Onlar istihdam edilmeyi dnyorlar.)
Not: considern sonrasnda gerund istediini hatrlaynz.
Employ: istihdam etmek, altrmak.

165

CAUSATIVE
Ettirgenlik kipidir. ngilizce dnda dier dillerde yaps basittir ama ngilizcede biraz
karmaktr. Ettirgenlik, bir eylemi bakasna yaptrmak demektir. Trkede bu tir eki
ile salanr, ayr bir fiil yaps yoktur. kestirdim, diktirdim, sildirdim... gibi.
ngilizcede ise Have, Make, Get olmak zere ettirgenlii salayan fiil vardr. Bu
fiiller, modallar gibi alarak belli bir kurala gre temel fiillerden nce yazlarak ettirgenlik
salam olurlar. Ettirgenlik, bir eylemi bakasna yaptrmaktr demitik. Peki, birine
yaptrlacak eylem para ile yaptrlabilir, rica ile yaptrlabilir, zorla yaptrlabilir. Trkede
bunu salayan art bir ek veya fiil yoktur. Cmlenin anlamna gre rica ile mi, zorla m
veya para ile mi yaptrld anlalr.
ngilizcede ise bu nansn kullanm, baz istisnalar hari yledir:
Have: Birine rica ile bir ey yaptrmak.
Make: Birine zor ile bir ey yaptrmak
Get:

Birine para ile bir ey yaptrmak

Bakasna bir eylemi yaptrrken bu eyleme maruz kalan bir nesne vardr. rnein
arabam tamir ettirdim derken, yaptrdnz tamir etme eylemine maruz kalan
arabadr. Bu nesneyi herhangi bir nesne olarak Something ile gsterirsek;

Have
Make

Sth

+ V3

Get
Causativein ngilizcedeki bu yapsnda, yaptrlan eylemin kime yaptrld belli deildir.
rnein, Sam kestirdim dediinizde, sa kesme eylemini kimin yapt belli deildir.
te ngilizcede yukardaki kullanm byledir.
I have my hair cut. (Ben sam kestiririm)
Sth

V3

I had my hair cut. (......kestirdim.)

166

Men have their ears pierced. (Erkekler kulaklarn deldirirler.)


I will have my hair cut. (......kestireceim.)
I have had my hair cut. (......kestirmiim.)
I had had my hair cut. (......kestirmitim.)
I am having my hair cut. (......kestiriyorum.)
I was having my hair cut. (......kestiriyordum.)
I will have had my house repaired. (.........tamir ettirmi olacam.)
You could got your tyres changed. (Tekerleklerinizi deitirebilirdiniz.)
He will have the patient operated. (O hastay ameliyat ettirecek.)
We can not make our voice heard. (Sesimizi duyuramyoruz.)
***NOT: Grld gibi Causative yaps tm zamanlar iin uygulanabilir. Ayrca tm
modallar iin de uygulanabilir. alrken, bu yapy tm modal ve zamanlara uygulayarak
almak daha verimli olacaktr.
I must have my hair cut. (......kestirmeliyim.)
I can have my hair cut. (......kestirebilirim.)
***Not: Snavda veya okurken Causative yapsn grebilmek nemlidir. Eer have,
make, getten sonra bir nesne var ve sonrasnda V3 varsa bu Causativedir diyoruz.
He got his car repaired. (O arabasn tamir ettirdi.)
He had got his car repaired. (...........tamir ettirmiti.)
We shall get room cleaned. (Oday temizleteceiz.)
My father had his eyes examined. (Babam gzlerini kontrol ettirdi.)
We had had a pool built in our garden. (Bahemizde bir havuz ina ettirmitik.)
The teacher will have a composition written. (retmen bir kompozisyon yazdracak.)
Neden V3 Kullanlmaktadr?????
Causative yapsn ezbere deil de mantn kavramak eklinde renmek asndan bu
soruyu cevaplamak ok nemlidir.
................a composition written. derken yazma eylemini a compositionyapmyor;
buna maruz kalyor, etkileniyor. rnek olarak yukarda verilen dier cmlelerin de mant
byledir. Yani Causative kullanmnda nesne zamiri konumundaki szck, sonrasndaki
eylemi yapmyor, ona maruz kalyorsa, bu eylem V3 olma durumundadr. Bu zelliklerden
dolay ettirgenliin bu ekildeki kullanmna Passive Causative denir. Ama bu tartma
konusudur. Asl Passive Causative yaps bu deildir. Daha sonra bize anlatlacaktr.
Peki V3 yarine V1 kullanlrsa ne anlama gelir? Eer Causative yapda nesne zamirinden
sonra V1 kullanlrsa nesne zamirinin V1 i gerekletirdii anlamna gelir ki bu da aktiflik
durumu olduu iin ettirgenliin bu yapsna daActive Causative denir. Formlsel olarak
bunu ifade edecek olursak:

167

Have
Make

+So+ V1 +Sth

eklinde olur.

Get
***Not: Active Causative yapsnda ok nemli bir zellik var ki KPDSde sorulan bir
ayrntdr. Bu kullanmda Get, to ile birlikte kullanlr. Yani Get bu kullanmda fiili Full
Infinitive olarak ister.
I had a doctor test my eyes. (Gzlerimi bir doktora kontrol ettirdim.)
We could have had him translate our article. (Makalemizi ona evirtebilirdik.)
We could have had our article. translated (Makalemizi evirtebilirdik.)
Not: Son cmlede passivelik olduu iin cmle sonuna by him gibi bir ifade
ekleyebiliriz.
I got a mechanic to repair my car. (Arabam bir motorcuya tamir ettirdim.)
Not: Getin bu kullanmda to ile birlikte kullanldna dikkat ediniz.
They must have gotten their roof repaired. (Evlerinin atsn tamir ettirmi olmallar.)
We should get a repairman to fix the plug. (Prizi bir tamirciye tamir ettirmemiz gerekir.)
Fix:
Mechanic:
Plug:

tamir etmek, saptamak, dzenlemek


tamirci, teknisyen, motorcu
priz

They had to get a mechanic to test the motor. (Onlarn motoru bir tamirciye kontrol
ettirmeleri gerekir.)
Not:

nemli olan okurken veya soru zerken Causative yapsn grmektir.

You can not make me tell the secret. (Bana srlar syletemezsiniz.)
We had our baby vaccinated. (ocuu alattk.)
Vaccinate: alamak
Their family had to have the patient operated. (Ailesinin hastay ameliyat ettirmesi
gerekti.)
You must have your tooth filled. (Dilerinizi doldurtmalsnz.)
They had to have someone mend their roof. (Evlerinin atsn birine tamir ettirmek
zorunda kaldlar.)
Not: V1 ve V3 kullanm, ncesindeki nesne bunlara maruz mu kalyor yoksa bunlar
yapan mdr? ayrmna gre yazlr. V1 kullanmnda, ncesindeki nesne V1 i
gerekletiriyor demektir. V3 te ise ncesindeki nesne V3 e maruz kalyor demektir. Ayrm
bu mantk ile yaplr. Formlsel olarak ezberlemekten ziyade mantn kavramak daha
iyidir. nk formle uymayan baz istisnalar da vardr.

168

GERUNDS AND INFINITIVES


Gerunds ve nfinitives ler, Trkedeki ismin halleri durumunda kullanlrlar. ngilizcede
ise bir yklemden sonra ekilmemi fiiller mastar yapsnda gramatik adan konumda
gelebilirler.
1.) Gerund (speaking, going gibi)
e.g. I like swimming.
2.) Infinitive (to speak, to go gibi)
e.g. I want to swim
3.) Bare infinitive (Yaln mastar) (speak, go gibi)
e.g. He made me cry.
renmeyi istiyorum cmlesinde istemek cmlenin yklemidir. renmeyi ise
ekilmemi konumda olup, ngilizcede gramatikal olarak yukarda da sylendii gibi
ekilden biri ile ifade edilebilir. Bu bir sistemdir, kurallar vardr. Bu kurallar erevesinde
uygun olan ekliyle cmle yazlr. ngilizce'de, cmlede ekimsiz bir fiil denince Gerunds
ve nfinitives olmak zere iki kullanm akla gelir. Bu durumda biri dieri iin alternatif
konumundadr. Yani eer cmlede gerund kullanlmyorsa, onun alternatifi olan infinitivee
gidilir. Bu zellik olduu iin bir konunun iyi bilinmesi, alternatifinin de zlebilmesi
anlamna gelir.

GERUNDS
Gerund isim fiil (verbal noun) demektir. Bir fiilin ing alm biimidir. Gerund lar, bir
fiil ve bir isim zellii tarlar. Cmlede isim veya zamir olarak kullanlrlar. Basit olarak
eer cmlede iki tane fiil kullanlyorsa ikinci fiil ya -ing taks alr, ya bana "to" gelir ya
da yaln haliyle kullanlr. Hangi fiilden sonra fiilin -ing taksyla geleceini, veya infinitive
olarak geleceini renmenin tek yolu fiilleri ezberlemektir. nk herhangi bir mantk
erevesinde yaplmamaktadr.
Baz Fiillerden Sonra Gerund Kullanlr. Bu fiillerin says yaklak 40 civarndadr.
Bunlar yklem olacaklar zaman sonralarnda eer ekilmemi bir fiil gelirse, gerund
olmak zorundadr. Bu zellik tamamen ezbere dayal bir durumdur. Aada bu fiillerden
en ok kullanlanlar verilmitir. Bu fiiller, yklem olarak kullanldnda ve sonrasnda
ekilmemi bir fiil geldiinde bu mutlaka gerund olmaldr.

169

1.) Bir Edattan Sonra (After a prepisition)


Edat: Tek balarna bir anlam olmayan, bir isim veya isim trevi (zamir, isim fiil gibi) ile
birlikte kullanlarak anlamlarn btnletiren szcklerdir. n, on, under, of, off, with, for,
over ..... gibi.
He come in the room. (buradaki in edattr nk isimden nce gelir.)
He come in. (in zarftr nk fiili etkilemitir.)
Eer bir cmlede yklemden sonra bir edat varsa ve sonrasnda ekilmemi bir fiil
kullanlmsa bu mutlaka gerundtr. lla da gerund olacak diye bir kural yoktur.
Yklemden sonra hibir ey olmayabilir veya bir isim gelebilir. Ama eer yklemden sonra
edat var ve sonrasnda da ekilmemi bir fiil varsa bu mutlaka gerund olmaldr.
Bundan sonra cmleler kurulurken KPDS iin nemli olan kelimeler kullanlacak. Geen bu
kelimeleri mutlaka iyi renmemiz gerekir.
The members are thinking of appointing him as their president. (yeler, onu bakanlar
olarak atamay dnyorlar.)
a) to appoint

b) appoint

c) appointing

Bolua appointing gelmelidir. nk yklemden sonra edat vardr ve edattan sonra


eer ekilmemi bir fiil varsa bu gerund olmak zorundadr. Byle fiiller bir edat ile
nesneye indirekt olarak geerler. Byle sorularda cmlenin anlam bilinmezse de soru
zlebilir.
Appoint:

atamak, kararlatrmak

Disappoint: hayal krklna uratmak, bozmak, engel olmak. (Banda bulunan


disten dolay appintin olumsuzu eklinde anlalabilir diye KPDSde sk sk geen
nemli bir kelime. Mutlaka bilinmeli.)
Think of:

dnmek (tasarlamak anlamnda)

Think over:

dnmek (bir ey zerinde)

Think about:

dnmek (bir ey zerinde)

He is thinking of emigrating to USA. (O Amerikaya g etmeyi dnyor.)


He gave up smoking. (O sigara imeyi brakt.)
The scientists shouldnt have approved of using hazardous material. (Bilim adamlarnn
tehlikeli materyalleri kullanmay onaylamamalar gerekirdi.)
Hazardous: tehlikeli (syn: dangerous)

Approve of: onaylamak

Disapprove of: onaylamamak (ikisi de of ile nesneye gei yapar.)


Approve
KPDSde olduka sk geen bir kelimedir. E anlamllar ile birlikte ok iyi bilinmeli.

170

Reaffirm, certify, attest: onaylamak


Ratify:

Onaylamak.

Ratification: onaylama

Specify:

Onaylamak, aka belirtmek.

Specification: belirtme, tarif name

Notify:

Onaylamak, bildirmek.

Notification: haber, bildirme

Affirm:

Onaylamak

Reaffirm:

Onaylamak

Confirm:

Onaylamak

Bear out:

Onaylamak

As a researcher, he was always interested in developing something beneficial. (O bir


aratrmac olarak daima faydal eyleri gelitirmekle ilgilenirdi.)
interested in:

...ile ilgilenmek (daima nesneye in ile gei yapar.)

Develop:

Gelitirmek (daha nce gemiti)

Improve:
Progress:
Advance:
Enhance:
Extend:
Boost:
Grow up:
Flourish:
Thrive:
Beneficial:

faydal. (syn: useful)

Not: Any, some, every, no kelimeleri; think, body, one, where kelimeleri ile
birletiklerinde sonralarnda mutlaka bir sfat isterler. Trkedeki manta ters bir
yapdadr.
Any

think

Some

body

Every
No

one

Adjective

where

Yukardaki rnekte de grld gibi Something gemi ve sonrasnda da beneficial


sfat gelmitir.

171

You must give up smoking. (Sigaray brakmalsnz.)


He disapproves of joining the army. (O orduya katlmay onaylamyor.)
Join:

katlmak

Disapprove of:

Onaylamamak

They succeeded in persuading us. (Onlar bizi ikna etmeyi baardlar.)


Succeed in: baarmak

Persuade:

ikna etmek

2.) Baz Fiillerden Sonra Gerund Kullanlr


Bu fiillerin says 30 40 civarndadr. Bunlar yklem olacaklar zaman sonralarnda eer
ekilmemi bir fiil gelirse, gerund olmak zorundadr. Bu zellik tamamen ezbere dayal
bir durumdur. En nemli 10 - 15 tane fiil greceiz. Dierleri liste halinde bize verilecek.
Bu fiilleri yazarsak;
Avoid:

kanmak, saknmak

Understand:

anlamak

Consider:

dnmek

Admit:

kabul etmek, itiraf etmek

Anticipate:

sezinlemek

Appreciate:

taktir etmek

Enjoy:
Mind:

holanmak
aldrmak, umursamak, umurunda olmak

Postpone:
Delay:

ertelemek

Defer:
Put off:
Forgive:
Pardon:

balamak, affetmek

Excuse:
Hate:
Detest:

nefret etmek

172

Abhor:
Like / dislike:
Complain:

sevmek / sevmemek

ikayet etmek

Understand: anlamak
Bu fiiller, yklem olarak kullanldnda ve sonrasnda ekilmemi bir fiil geldiinde bu
mutlaka gerund olmaldr.
You could have avoided hurting him. (Onu incitmekten kanm olabilirdin veya
kanabilirdin.)
She considers moving away. (O tanmay dnyor.)
Move: tanmak, hareket etmek (yannda away, in gibi deiik edatlar alabilir.)
He hates getting up early. (O erken kalkmaktan nefret eder.)
The thief admitted stealing the money. (Hrsz paray aldn itiraf etti.)
Thief: hrsz
Theft: hrszlk
I dont anticipate meeting any problem. (Herhangi bir problemle karlamay
sezinlemiyorum.)
I dont understand your complaining. (ikayetinizi anlamyorum.)
3.) Baz Deyimlerden Sonra Gerund Kullanlr
ngilizcede, aada yazlan deyimlerden sonra eer bir ekilmemi fiil gelirse, kesinlikle
gerund olmaldr.
It is no use:

anlam yok, yarar yok, manas yok

It is no good:

anlam yok, yarar yok

That is no point in:anlam yok, yarar yok


Cant help:

elinde olmamak, bir ey yapmaktan kendini alamamak

Feel like:

can istemek

It is worth:

...meye deer

Look forward to:

drt gzle beklemek

Object to:

itiraz etmek, bir eye kar kmak

Oppose to:

itiraz etmek, bir eye kar kmak

173

Confess to:

itiraf etmek

Be used to:

....e alkn olmak

Be accustomed to: ...e almak


Get used to:

...e almak

Get accustomed to: ...e almak


Get around to:

dolamak, yaylmak, kandrmak

Have trouble:

zorluk ekmek

Cant bear:

dayanamamak

Cant stand:
Have fun:
Bu kalplardan sonra, (zaman ne olursa olsun, olumlu veya olumsuz olsun) eer bir
ekilmemi fiil varsa, bu fiil gerund yapsnda olmaldr. Her zaman bunlardan sonra
gerund olacak diye bir kural yoktur. Bazen ekilmemi bir fiil dnda da bir szck
gelebilir.
rnekler
I am looking forward to seeing you among us. (seni aramzda grmeyi drt gzle
bekliyorum.)
French is no worth learning. (Franszca renilmeye demez.)
I dont feel like going out to night. (Bu gece canm dar kmak istemiyor.)
He must have confessed to committing the crime. (O suu ilediini itiraf etmi
olmal.)
Confess to: itiraf etmek (zihinsel anlamda)
Commit: ilemek (su, gnah, hata, cinayet anlamnda)
The hijackers objected to releasing the hostages. (Uak karanlar (hava korsanlar)
rehineleri serbest brakmaya kar ktlar.)
Hijacker:

uak karan, hava korsan

Release:

serbest brakmak, salvermek

Hostage:

rehine

I am used to studying late at night. (Ge saatlere kadar almaya alknm.)


He cant help laughing when he sees me. (Beni grdnde kendini glmekten
alamaz.)

174

She had trouble solving her problem. (O problemini zmede zorluk ekti.)
English is worth learning. (ngilizce renmeye deer.)
The minister confesses to getting involved. (Bakan sua bulatn itiraf etti.)
Confess to: itiraf etmek

Get involve: biri ile bir sua bulamak

4.) Hem Mastar Hem de Gerund Alan Fiiller


ngilizcede, baz fiiller hem mastar hem de infinitive alabilirler.
Balamak fiilleri

start / Begin

Kesmek, ara vermek Cease


Devam etmek

Bu fiiller ikisini de alabilirler (Bu snavda sorulmaz)

Continue

I start working on Monday. (P. Tesi almaya balarm.)


I start to work on Monday. (P. Tesi almaya balarm.)
Eer bu fiiller Continuous formda ekilirlerse sonrasnda da ekilmemi bir fiil var ise
tercihinizi gerundtan yana kullanmayn deniliyor. Gramatikal olarak yasak deil ama iki
gerund yan yana gelmesin diye infinitive kullanlr. Bu konu ile ilgili nemli ve temel
bilgileri renmi olduk. Bundan sonra reneceimiz detaylar ileri dzey iindir.
Bir nceki derste, eer yklemden sonra ekilmemi bir fiil gelirse yapdan biri ile
kullanlabilecei sylenmiti. Aslnda her dilde olduu gibi ngilizcede de bu ekilmemi
fiil ekilmi olan fiilin bir ksaltmas gibidir. Yklemden dolay ekilmemi olan fiilin zaman
ve kimin tarafndan yapld bellidir. rnein; Ben renmek istiyorum derken, ekili
olan fiil yani yklem istiyorumdur. nfinitive veya Gerund olacak ekilmemi fiil de
renmektir. Burada yklemden dolay renmenin ne zaman istendii ve kimin
tarafndan istendii bellidir. kisinin de znesi bendir.
Gerund Kullanm ile ilgili rnekler
I appreciate helping (Yardm takdir ediyorum.)
Bu cmlede appreciate den dolay help fiili Gerund olarak kullanlmtr. helping in de
znesi I dr. Baka bir cmlede yklem ile Gerundn znesi farkl olabilir. rnein ayn
cmleyi bu ekilde de yazabiliriz.
I appreciate you helping (Yardmnz takdir ediyorum.)
Bu cmlede ise yklem ile Gerundn zneleri farkldr. Yklemin znesi I, Gerundn znesi
youdur. Gerund isim fiil olduu iin ve sfatlar isim ile kullanld iin aslnda you yerine
yourun kullanlmas daha uygundur. Yklemin nesnesi olan your helping in de nesnesi
olabilir. The poor gibi. Bu aklamalardan sonra cmlemizi yazarsak yle olur.
I appreciate your helping the poor. (Fakirlere yardmnz takdir ediyorum.)

175

This project is not worth maintaining. (Bu proje devam etmeye demez.)
He accused everybody of being reluctant. (O herkesi isteksiz olmakla sulad.)
Accuse of:

suclamak

Reluctant:

isteksiz

Will:

istek

Unwilling:

isteksiz

Willing:

istekli

Irreluctant: istekli

I do not understand your complaining about your jop. (iniz hakknda yaknmanz
anlamyorum.)
We cannot got anywhere without discussing the issues properly. (Biz meseleleri uygun
bir ekilde tartmakszn bir yere varamayz.)
Issue:

mesele, sorun, problem

Properly:

uygun bir ekilde

Discuss:

tartmak

We get used to living under miserable condition. (Biz sefil koullar altnda yaamaya
altk.)
Miserable:

perian, sefil
5.) Allow = Permit, Advise = Recommend Fiilleri

Drdnc madde gibidir. Yani yukardaki iki fiil (e anlamlar ile birlikte drt fiil) hem
Gerund hem de nfinitive alabilirler. Yalnz drdnc madde gibi istenilen zaman Gerund
istenilen zaman nfinitive almyor. Bu gramatikal bir zelliktir. Bu fiiller bazen Gerund
bazen de nfinitive alrlar. Allow = izin vermek, Advise: tavsiye etmek, nermek.
***Kural: 1. Eer bu fiillerden sonra bir nesne varsa nfinitive kullanlr.
***Kural: 2. Eer bu fiillerden sonra bir nesne yoksa Gerund kullanlr.
He recommended me to rest. (Bana dinlenmemi tavsiye etti)
Recommendden sonra nesne olduu iin (me) nfinitive kullanlmtr.
He recommended resting. (Bana dinlenmeyi tavsiye etti)
Recommendden sonra nesne olmad iin Gerund kullanlmtr.
My wife doesnt allow me to go out. (Karm dar kmama izin vermez.)
My wife doesnt allow going out. (Karm dar kmaya izin vermez.)
The expert advised us to sell sharing. (Uzman bize hisse senetlerini satmay nerdi.)
Expert:

uzman

Sharing:

hisse senetleri

6.) Regret, Forget, Remember (zgn - piman olmak. Unutmak. Hatrlamak)

176

Yukardaki fiil de bazen Gerund bazen de nfinitive alrlar. Buradaki espri biraz da
anlama yneliktir. Eer bu fiillerden sonra kullanlacak olan fiil daha nce gereklemi bir
olaydan bahsediyorsa Gerund, daha sonra gerekleecek bir olaydan bahsediyorsa
nfinitive kullanlr.
I regret spending so much money. (Bu kadar ok para harcadma zgnm.)
I regret to spend so much money. (Bu kadar ok para harcamaya (harcayacama)
zgnm.)
*** Regret te genellikle gerund kullanm tercih edilir.
I forgot taking my purse. (czdanm aldm unuttum.) (czdan zerinde demektir.)
I forgot to take my purse. (czdanm almay unuttum.) (czdan zerinde deil
demektir.)
*** Beinci madde kullanmna uyuluyor. Ama altnc madde kullanmda en ok ihlal
edilen bir kuraldr.
7.) Need, Requirei, Want (htiyacnda olmak, Gerektirmek, stemek.)
Bu fiil de ayn anlamda kullanlmaktadr. de hem Gerund hem Mastar alabilirler.
Yalnz burada ki mastar Pasif Mastar dr. Bu kullanmdaki cmlelerde zne genellikle
canszdr.
Passive infinitive: to be + V3
This room needs cleaning. (Bu odann temizlemeye ihtiyac var.)
Ayn cmleyi u ekilde de yazabiliriz anlam olarak ayndr.
This room needs to be cleaned. (Bu odann temizlenmeye ihtiyac var.)
The grass requires cutting. (Otlar kesmeye ihtiyac var.)
My car wants watching. (Arabamn ykamaya ihtiyac var.)
My car wants to be watched. (Arabamn ykamaya ihtiyac var.)
Bu kullanmdaki zne canl olamaz m sorusu zerine (olabilir diye) u rnek verildi.
I need to be accepted in the club. (Klube kabul edilmeye ihtiyacm var.)
Bu kullanmda yaygn olarak gerund kullanlr.
8.) See, Hear, Feel, Watch: (Grmek, duymak, hissetmek izlemek)
Her drd de Gerund veya Mastar alabilirler. Yalnz buradaki mastar Bare nfinitivedir.
yaln mastar = fiilin birinci hali = tosuz mastar.
Burada Gerund ve nfinitive kullanmnn nemli bir fark da vardr. Eer yklemden sonra
(ki bu yklem yukardaki drt fiilden biridir) kullanlacak fiilin yaratt olayn bir kesiti

177

alnmsa bu fiiller Gerund olarak kullanlmak zorundadr; olayn tm alnmsa Bare


infinitive olarak kullanlmak zorundadr.
I saw him waiting at the bus stop. (Onu otobs duranda beklerken grdm.)
I saw him wait at the bus stop. (Onu otobs duranda beklerken grdm.)
Gerund kullanmndan dolay Birinci cmlede eer o yarm saat durakta beklemise benim
be on dakikasn grdm, tm olaya vakf olmadm anlalr. kinci cmlede ise Bare
nfinitive kullanmndan dolay Benim bu beklemenin tmne vakf olduum anlalr.
We felt the house shaking. (evin sarsldn hissettim.) (sarsntnn bir ksmn)
We felt the house shake. (evin sarsldn hissettim.) (sarsntnn tmn)
Shake:

sallanmak, sarslmak

Kullanm biraz kark olan bir konudur. Bu madde de Trke eviriden ok ngilizce
mantn kavramak nemlidir.
I watched them enter the bar. (Onlar bara girerken grdm.) (Bara girme eylemi anlk
bir eylem olduu iin tm grlebileceinden bare infinitive kullanlmtr.
watch genelde bare infinitive ile kullanlr, ama gerund la da kullanlabilir.
I heard her singing. (Onu ark sylerken duydum.)
Not: Genelde ksa sren olaylar, hepsi gzlenebileceinden bare infinitive ile aktarlr.
Uzun sren olaylar ise, bir ksm gzlenirse bare infinitive ile; tm gzlenmise
gerund ile aktarlr.

INFINITIVES
Daha nce de sylendii gibi ekimsiz fiilin kullanld yapdan biri de Infinitiveslerdir.
Mastar hareketlerinde Infinitiveslerden faydalanlr. Infinitivesleri kullanm yerlerine gre
maddeler halinde greceiz.
I want to learn English. (Ben renmek istiyorum.) Burada yklemin ve mastarn znesi
ayndr.
I want you to learn English. (Ben sizin ngilizce renmenizi istiyorum.) Bu cmlede ise
yklemin znesi I, mastarn znesi Youdur.
Madde ayrm bu ekilde fiillerin nesne alma veya zne durumuna gre yaplacaktr. Bu
fiillerden sonra mastar gelir diye ezberlemektense yap olarak bunlar renmek daha iyi
olacaktr. Ayrca eviri biimini de kavramak nemlidir.
imdi maddeler halinde Infinitiveslerin kullanld yaplar renelim.
2.) Verb + Infinitive
Yani hemen sonrasnda Infinitive alan fiiller demektir. Bunlarn saylar1015 tanedir.
Burada en nemlilerinden birka rnek verilecektir. Bu gruba giren fiiller liste halinde
aada sunulmutur. Bu yapda, yklemden hemen sonra Infinitive geldii iin hem
yklemin hem de Infinitivein znesi ayndr.

178

Appear- Seem- Look: Grnmek


Can afford:
Gc yetmek
Claim:
dda etmek
Consent:
...e raz olmak
Decide:
karar vermek
Demand:
stemek, talep etmek
Deserve:
Hak etmek, layk olmak
Happen:
Tesadfen ...mek
Hesitate:
Tereddt etmek
Hope:
Ummak, mit etmek
Learn (How):
renmek
Know (how):
Bilmek, tanmak
Offer:
Teklif etmek
Plan:
Planlamak
Prepare:
Hazrlamak
Promise:
Vaat etmek
Pretend:
Gibi davranmak
Refuse:
Ret etmek
Resolve:
Karar vermek
Seek- Try- Strive:
...meye almak
Tend:
Eiliminde olmak
Threaten:
Tehdit etmek
Undertake:
stlenmek
Would love:
Seve seve...mek
Condescend:
Tenezzl etmek
I cant afford to buy such a car in these economic conditions. (Ben bu ekonomik
artlarda byle bir araba alacak gte deilim.)
We decided to give up the project. (Biz projeden vazgemeye karar verdik.)
They had to promise to fulfil their commitment. (Onlar vaatlerini yerine getirmeye sz
vermek zorunda kaldlar.)
Commitment: sz, vaat, taahht.
To promise: sz vermek
Compromise: (komprumayz) uzlamak, dn. KPDSde en kritik yerlerde 4-5 defa geer.
yi bilinmeli.
Fulfil:
yerine getirmek,yapmak
implement:
Achieve
Accomplish:
Execute:
(eksikut) icra etmek
Carry out:
Built:
Construct:
Manufacture:
Produce:
Perform:
Conduct:
Fulfilden sonra yazlan fiillerin hepsi onun eanlamlsdrlar. KPDS iin ok nemli
kelimelerdir. yi bilinmeli.
He should have tried to resolve the dispute. (Onun tartmay zmeye almas
gerekirdi.)

179

Try:
Dispute:
Confluent:
Deliberate:
Discuss:
Debate:
Argue:

...meye almak, denemek


tartma, anlamazlk

The two governments refused to resume the talks. (Her iki hkmet grmelere
yeniden balamay ret etti)
Refuse: ret etmek
Reject:
Turn down:
Talks:
grme
Resume:...e yeniden balamak, srdrmek
He must have threatened to kill us. (Bizi ldrmek iin tehdit etmi olmal.)
Threaten: tehdit etmek
Not: Bu yaplar Trkeye evirmek nemli bir husustur. Moda mod bildikten sonra
Trkeye uygun bir ekilde evirmek gerekir.
I happened to see him. (Onu tesadfen grdm.)
Happen:
olmak
Happen + full Infinitive: tesadfen ....mek.
He always tends to hurt people. (O genellikle insanlar incitmeye eilimlidir.)
Tend: eiliminde olmak. (Trkeye meyil, eilim anlamnda tandans olarak isim hali
gemitir.)
She consented to step down. (O ekilmeye raz oldu.)
Consent: ...e raz olmak
Step down: geri adm aymak, ekilmek
I would love to come along with you. (Sizinle seve seve gelirim.)
Would love: seve seve ...mek

Along with: ...ile

She should not have condescend to take his book. (Onun kitabn almaya tenezzl
etmemeliydi.)
Condescend: tenezzl etmek
You could have come to see me. (Beni grmeye gelebilirdin)
2.) Verb + Object + Infinitive
Bu kullanmda, yklemden sonra bir nesne gelir ve ardndan mastar kullanlr. Burada
yklem olarak kullanlan fiiller bir nesneden sonra mastar gerektirirler. Bu gruba giren
fiiller aada sunulmutur.
Allow- Permit:

zin vermek

180

Ask:
stemek, Rica etmek
Recommend- Advise:
nermek, Tavsiye etmek
Cause:
Sebep olmak
Challenge:
Meydan okumak, Delloya davet etmek
Command:
Emretmek
Compel- Force- Coerce: Zorlamak, Zorunda brakmak
Encourage:
Cesaretlendirmek, Tevik etmek
Enable:
Muktedir olmak, Mmkn klmak
Find:
Bulmak
Forbid:
yasaklamak
invite:
Davet etmek
Notify:
Haber vermek, Bilgilendirmek
Oblige:
Mecbur etmek, zorunda brakmak
Order:
Emretmek, Sipari vermek
Remind:
Hatrlatmak
Require:
Gerektirmek
Teach:
retmek
Tell:
Sylemek
Tempt:
Ayartmak
Urge:
istemek, ...e sevk etmek
Warn:
kaz etmek, uyarmak
Want:
stemek
The U.N has urged the Iraqi Government to comply with the resulotions of the security
council. (B. M..................)
To Comply:
Resolution:
Security:
Council:
The teacher could have allowed us to play.(Hoca oynamamza izin verebilirdi.)
No one can force me to give up smoking. (Hi kimse beni sigara imeyi brakmaya
zorlayamaz.)
Force: zorlamak
The doctor encouraged the patient to go home. (Doktor hastay eve gitmeye
cesaretlendirdi.)
Cour:
kalp, yrek
Courage:
yrekli
Encourage:yreklendirmek, cesaretlendirmek, motive etmek
Promote: motive etmek tevik etmek (promosion)
Not: Bir kalbn iyice renilebilmesi iin szcklerin deitirilerek tekrar tekrar yazlp,
Trkeye evrilmesi egzersizleri yaplmaldr.
The U N urged the U S A to lift the embargo. (B M Amerikann ambargoyu kaldrmasn
istedi.)
Urge: istemek (iddetle bir eyi ...)
Not: alrken arada Trke cmleler yazp ngilizceye evirmek verimlilii arttrr.
ngilizceden Trkeye de eviri yaparken cesaretli bir ekilde verilmek istenen mesaj
Trkeye uygun bir ekilde ifade edilebilmelidir.

181

You ought to have warned us not to go there. (Bizi oraya gitmemek iin uyarm
olmalydnz.)
Negative Infinitive: Infinitivein nne not getirilerek oluturulur. not to go gibi.
The inspector obliged the minister to reign. (mfetti bakan istifa etmeye mecbur etti.)
Inspector: mfetti
Spect:
bakmak
Inspect:
n:iine, spect: bakmak, Inspect: ine bakmak = incelemek
In spectator: iine bakan, inceleyen, = mfetti
Spectator: seyirci
Expect:
ex: dar, pect: bakmak, Expect: dar bakmak = beklemek, ummak
Respect:
tekrar tekrar bakmak, sayg gstermek
Attend:
bir yerde hazr bulunmak, devam etmek
Attendance: hazr bulunanlar, izleyiciler
Oblige:
mecbur etmek, zorunda brakmak
He orders us to be ready at 11 oclock. (Saat 11de hazr olmamz emrediyor.)
Order: emretmek, sipari etmek, dzen, sra
They advised us to learn English. (ngilizce renmemizi tavsiye ettiler.)
You should ask him to help us. (Bize yardm etmesini istemen gerekir.)
The doctor wasnt able to compel to me to give up smoking. (Doktor beni sigaray
brakmaya zorlayamad.)
Compel = Force: zorlamak
Compulsive: zorlayc
Compulsory: zorunlu
We had to forbid them to eat pork. (Onlara domuz eti yemelerini yasaklamamz gerekti.)
To forbid: yasaklamak
To bar
To ban
To prohibit
Pork: domuz eti
Kalmamz rica ediyor. (She ask us to stay.)
Silahlar teslim etmelerini istedik. (We wanted them to lay down their arms.)
Lay down: teslim etmek
Gitmesine izin vermemeliydin. (You should not have permitted him to go.)
Not: Dikkat edilirse bu fiillerde mastar hep bakasna yaptrlyor.
2.) Hem Nesne ile Nem de Nesnesiz Kullanlabilenler

182

Bu gruba giren fiiller hem nesnesiz, hem de nesne ile mastara gei yapabilirler. Yani bu
grup fiilleri birinci ve ikinci madde zelliklerini birlikte tarlar. Birka tanesini rnek
verecek olursak;
Ask:
Beg:
Clime:
Deserve- Merit:
Desire:
Expect:
Help:
Intend:
Invite:
Request:
Want:
Wish:

stemek
Rica etmek, stemek
ddia etmek, savnda bulunmak
Hak etmek, layk olmak
Arzu etmek
Beklemek, mit etmek
Yardm etmek
Niyetinde olmak
Davet etmek
stemek
stemek
Dilemek

He asked to take part in the meeting. (Mitinge katlmay istedi.)


He asked me to take part in the meeting. (Mitinge katlmam istedi.)
Grld gibi birinci cmlede yklemin ve mastarn znesi ayndr. kinci cmlede ise
yklemin znesi He, mastarn znesi ise me dir.
To take part in:
Participate:

katlmak
katlmak

He can expect to win the prize. (O dl kazanmay umabilir.)


He can expect his son to win the prize. (Olunun dl kazanmasn umabilir.)
I wished to be among you. (Aranzda olmay diliyordum.)
I wished you to be among us. (Aramzda olmanz diliyordum.)
Among: arasnda (ikiden fazla nesne iin)
Between: arasnda (iki nesne iin)

rnekler
She deserves to be our chairperson. (O bakanmz olmay hak eder.)
Deserve:
Merit:
Meritorious:
Deservedly:
Deserving of:

layk olmak, hak etmek


layk olmak hak etmek, deer, meziyet
vlmeye deer, deerli
hakkyla, hakl olarak
mstahak

The man claimed not to see the event. (Adam olay grmediini iddia etti.)

183

Claim:
Ful:

iddia etmek
...l

Event:
Eventless:

olay
olaysz

Eventful:
Less: ...sz

olayl

You could have invited us to participate in the congress.(Bizi kongreye katlmaya davet
edebilirdiniz.)
Gress:
gitmek

ileri gitmek, yrmek

Regress:

geri gitmek

Progress:

ileriye

Bu konudaki kelimeler ve yaplar iyice kavranmaldr. Trkeden ngilizceye; ngilizceden


Trkeye eviri egzersizlerinin yaplmas konuyu daha iyi kavratr.
4.) Mastar ve Sfatlarn Birlikte Kullanm
Bu balk madde olarak anlatlacaktr. Madde ayrm sfatlarn deiik kullanm ile
ilgilidir. Her bir maddede kullanlan sfatlar ayr ayr verilecektir. Daha sonra rnekleri ve
Trke anlamlar verilecektir.

Careless:
Considerate:
Inconsiderate:
Foolish:
Generous:
Kind:
Unkind:
Polite:
Impolite:
Right:
Wrong:
Rude:

1.
Dikkatsiz, ihmalci
Dnceli, Saygl
Dncesiz, Saygsz
Aklsz, ahmak, sama, Aptal, Budalaca
Cmert,
Nazik
Nazik deil, Kaba
Nazik
Nazik deil, Kaba
Doru, Hakl
Yanl, Haksz
Kaba

Normalde birine naziksiniz dendiinde You are kind sylenecek diye dnlr. Ama
ngilizcede bu yap kullanlmaz. Bunun yerine t is kind of you denir. Ders alrken bu
kalplar yazmak ve dier sfatlarla yeri deitirilerek tekrar tekrar yazmak daha verimli
olacaktr. Eer bu sfatlardan sonra ekilmemi bir fiil gelirse bu mastar olmak zorundadr.
Bu konudan alnmas gereken mesaj sfatlardan sonra mastar kullanld ve bu kalplarn
eviri mantnn iyi kavranmas gerektiidir.
It is kind of you. (Naziksiniz.)
It is impolite of him. (O nazik deildir.)
It is very kind of you to help me. (Bana yardm ettiiniz iin ok naziksiniz.)
It was very considerate of him to carry our luggages. (Valizlerimizi tad iin ok
dnceliydi.)
Grld gibi bu kullanmda belirtilen sfatlardan sonra mastar kullanlmaktadr. rnek
olarak cmlelerin zaman deiik olabilir.
2.
Bu maddede kullanlan sfatlar unlardr:
Afraid:
Anxious:

Korkmu
stekli (can atacak ekilde)

184

Ashamed:
Careful:
Curious:
Determined:
Eager:
Glad:
Quick:
Reluctant:
Willing:
Ept:
Likely:
Unlikely:
Bound- Sure- Certain:
Liable:

utanm
Dikkatli
Merakl
Kararl
stekli
Memnun
Hzl
steksiz (rreluctant: istekli)
stekli (Unwilling: isteksiz.)
...e eilimli
Muhtemel
Muhtemel olmayan
Kesin
...e eilimli

He is bound to succeed in the exam this time. (Onun snav zamannda baaraca
kesindir. Veya O kesinlikle zamannda snav baaracak.)
Turkey is bound to sign the agreement. (Trkiyenin antlamay imzalamas kesindir.)
He is reluctant to lend us money (O bize dn para vermeye isteksizdir.)
We are all quite willing to make sacrificies our family. (Hepimiz ailemiz iin fedakarlk
yapmaya olduka istekliyiz.)
Sacrifice: Kurban, Fedakarlk
Man is always liable to make error. (insanolu daima hata yapmaya eilimlidir.)
To err:

hata yapmak

Error: hata

Unerring:

isabet

My students are willing to learn English. (rencilerim ngilizce renmeye


isteklidirler.)
He is unlikely to accept your offer. (Onun teklifinizi kabul etmesi olas deildir veya O
muhtemelen teklifinizi kabul etmeyecektir.)
Not: Konuyu ilerken snrl sayda rnekler veriliyor. Bu nedenle btn sfatlar ierecek
rnek verilemiyor. Verilen cmlelerde veya yeni cmleler kurarak listede olan btn
sfatlar kullanmak daha kalc bir renme salayacaktr. Ayrca yazlan her cmlenin
sorusunu, olumsuzunu yazarak almak gerekir. Yine yazlan her cmleyi telffuz etmek,
yapsn bozmadan Trkeye uygun bir ekilde evirerek almak verimlilii arttracaktr.
3.
kinci maddede zne kii veya zamirdi. Bu maddede ise mastar, zne durumuna geer.
rnein; ngilizce renmek kolaydr ifadesinin ngilizcesi normaldeTo learn English is
easy. eklinde olmaldr. Ama gramatikal olarak bu maddede olduu gibi eer mastar
zne durumunda ise cmlenin sonunda yazlr ve zne olarak It yazlr. Bu maddeye
giren sfatlar tamamen anlatlan mantk ile kullanlrlar. Bu kullanmdaki It bilinen
anlamdaki gibi deildir.
Yukardaki ifadeyi bu aklamalar dorultusunda yazarsak; it is easy to learn English.
(ngilizce renmek kolaydr.) eklinde olur. Bu maddede kullanlan sfatlar unlardr:

185

Assuming:
Difficult:
Exciting:
Interesting:
Boring:
Easy:
Hard:
Impossible:
Possible:
Important:
Essential:
Necessary:
Imperative:
Urgent:
Advisable:

Elenceli
zor, g
heyecanl
lgin, Enteresan
Skc
Kolay
Sk
imkansz
mmkn
nemli
Temel, esas
Gerekli
Gerekli, Zaruri
Acil
Tavsiye edilebilir

It is impossible to overcome this issue. (Bu sorunun stesinden gelmek imkanszdr.)


It was very difficult to convince him. (Onu inandrmak ok gtr.)
Convince: nandrmak
It is rather difficult to get along with her. (Onunla geinmek olduka gtr.)
To get along with: ...ile geinmek, anlamak
It is hard to cope with these problems. (Bu problemlerin stesinden gelmek zordur.)
Cope with: stesinden gelmek, mcadele etmek. KPDS iin ok nemli bir kelimedir. 3-4
defa sorulmu. Edat veya fiili yine sorulabilir. yi renmek gerekir.
Yukardaki cmleler ...renmek kolaydr, ...inandrmak gtr, ...stesinden gelmek
zordur gibi genel bir anlatm ifade ederler. Daha nce de akland gibi ister ekilmi,
ister ekilmemi bir fiil olsun ncesine zne sonrasna nesne geliyordu. Bu kullanmda da
mastar gerekletiren, yklemin znesinden ayr bir zne ise,bunun mastardan nce
yazlmas gerekir. Ama bu da anlam karmaasna sebep olmaktadr. Bu karmaay
nlemek iin mastarn znesinden nce for edat yazlmaktadr. Burada sadece for edat
kullanlr, baka edat kullanlmaz. rnein;
It is hard for us to cope with these problems. (Bizim iin bu problemin stesinden
gelmek zordur.)
It is impossible for you to persuade me. (Sizin iin beni ikna etmek imkanszdr veya
beni ikna etmeniz imkanszdr.)
t was necessary for him to submit the report until the next day.(Onun ertesi gne
kadar raporu sunmas gerekir.)
To submit- To present:
Represent:
Presentation:

Sunmak
Yeniden sunmak
Sunu

ekimsiz fiilin kullanld yapdan biri de Infinitiveslerdir. Mastar hareketlerinde


Infinitiveslerden faydalanlr.

186

Hemen sonrasnda Infinitive alan fiillerin says yaklak 1015 tanedir. Burada en
nemlilerinden birka rnek verilecektir. Bu gruba giren fiiller liste halinde aada
sunulmutur. Bu yapda, yklemden hemen sonra Infinitive geldii iin hem yklemin
hem de Infinitive'in znesi ayndr.
Appear- Seem- Look:
Can afford:
Claim:
Consent:
Decide:
Demand:
Deserve:
Happen:
Hesitate:
Hope:
Learn (How):
Know (how):
Offer:
Plan:
Prepare:
Promise:
Pretend:
Refuse:
Resolve:
Seek- Try- Strive:
Tend:
Threaten:
Undertake:
Would love:
Condescend:

Grnmek
Gc yetmek
ddia etmek
...e raz olmak
karar vermek
stemek, talep etmek
Hak etmek, layk olmak
Tesadfen ...mek
Tereddt etmek
Ummak, mit etmek
renmek
Bilmek, tanmak
Teklif etmek
Planlamak
Hazrlamak
Vaat etmek
Gibi davranmak
Ret etmek
Karar vermek
...meye almak
Eiliminde olmak
Tehdit etmek
stlenmek
Seve seve...mek
Tenezzl etmek

EXAMPLES
I hope to go there. (Oraya gitmeyi mit ediyorum.)
He pretends to be a beggar. (Bir dilenci gibi davranyor.)
I would love to go to that party. (O partiye gitmeyi ok isterdim.)

187

RELATIVE PRONOUNS
lgi zamiri demektir. KPDS de direk olarak ya bir soru gelir veya gelmez. Ama eviri,
anlama gibi kilit noktalarda olduka sk geen bir konudur. Dier gramer bilgileri ok iyi
bilinse bile bu konuda eksiklik varsa hem snav hem de genel anlamda ngilizce bilgisi
asndan sknt var demektir. Bu nedenle mutlaka ok ok allmas gereken nemli bir
konudur.
ngilizcede cmle zne, yklem ve nesne yaps zerine kurulur. Bu l yap temel
yapdr. Yerleri ve sralamas deimez. zne ve yklemden sonraki yaplar
opsiyoneldirler. Olsa da, olmazsa da olur. Bir cmlede tm hareketler yklem etrafndadr.
zne yklemi yapan, nesne yklemden etkilenendir. Tmleler ise yklemin nerede, ne
zaman, nasl yapldn aklayan elerdir. Yani bir cmlede temel e yklemdir. Yklem
tek bana da bir cmle olabilir. Ama yklemsiz bir cmle olamaz. Ykleme kim, neyi,
nerede, ne zaman, nasl gibi sorular sorarak cmlenin dier elerini buluruz.
Bu aklamalardan sonra yap olarak bir cmle biimini yazacak olursak;
zne + Yklem + Nesne +hal zarf + yer zarf + zaman zarf eklinde olur.
zne, yklem, Nesne: Yerleri ve sralamas bu ekilde olup, sabittir.
Tmle: Nesneden sonraki yaplar tmletir. Doru yazlm yukardaki ekildedir. Ama
zellikle konuma dilinde yer ve sralamalar deiebilir.
Bir rnek zerinde bu yaplar grelim.
Ben ngilizceyi geen yl ngilterede iyi bir biimde rendim.
I learnt English well in England last year.
Dn onu okulda fark ettim. (I noticed him at the school yesterday.)
Ben pahal bir araba satn aldm. (I bought an expensive car.)
Bu cmledeki an expensive car bir sfat tamlamasdr. Buradaki a artikeli car iindir.
Bir isim nne bir niteleme sfat geldiinde-ngilizcede sfat daima ismin nne yazlr-

188

bu sfat isim ile artikel arasna gelir. Burada ses uyumunu salamak iin a artikeli an
haline dnmtr.
The people (insanlar)

the rich people (zengin insanlar) gibi.

Bir sfat szc yarine ayn grevi gren bir cmlecik de gelebilir. Bu durumda bu
cmleciin ismi sfat cmlecii olur. Cmleciklerin kurulma mant da cmle kurma
mant gibi iler.
imdi sfat yerine sfat cmlecikleri kullanlan ve ilgi zamirleri ile birbirlerine balanan
kompleks cmleler grelim. lgi zamirleri hem zamir hem de bala gibi grevlidir.
1.) I received the report. (Raporu aldm.) You had sent the report. (Raporu
gndermitin)
2.) I found the book. (Kitab buldum.) The book was important. (Kitap nemliydi.)
Bu cmleleri kendi aralarnda birletirecek olursak;
I received the report, which you had sent. (Gndermi olduunuz kitab aldm.)
Dikkat edilirse bu cmlede nesne konumunda olan the report kelimesi ilgi zamiri olan
which ile yer deitirdi. which ayn zamanda iki cmleyi birbirine balayarak bala
olarak ilev grd. which you had sentcmlecii Relative pronoun, Relative Clouse
veya Adjective Clouse olmak zere ekilde adlandrlabilir.
Not: Nesne iken ilgi zamiri ile ksaltlanlar Trkeye ...d olarak evrilir. Baka bir
deile ilgi zamirinden sonra zne varsa Trkeye ...d olarak evrilir
I found the book, which was important. (nemli olan kitab buldum.)
Bu cmlede ise zne konumunda olan the book kelimesi, ilgi zamiri olan which ile yer
deitirdi.
Not: zne iken ilgi zamiri ile ksaltlanlar Trkeye ...en, ...an olarak evrilir. Baka bir
deile ilgi zamirinden sonra fiil varsa Trkeye ...en, ...an olarak evrilir.
Which: Canszlar ve hayvanlar iin kullanlr
Who: nsanlar iin kullanlr.
Hem who hem de which yerine that kullanlabilir. kisi de nesnel formda iken ...d;
znel formda iken ...en, ...an olarak evrilir.
lgi zamirinden sonraki cmle bir cmlecik olur ve ncesindeki ismi niteler. Trkeye
evirirken bu cmleciin anlamn isimden nce sylemek gerekir.
The agreement, which they signed. (Onlarn imzalad anlama)
The workers who I met. (Karlatm iiler.)
The man who you are waiting for. (Beklediiniz kii.)

189

Not: Cmleciin zamann kestirebilmek gerekir. Son KPDS snavlarnda zellikle sorulan
ksm burasdr. Test almalarnda ayrca bunun zerinde durulacaktr.
Not: Trkede yan cmleciklerin zneleri n eki eklenerek sylenir. eviri yaparken
Trkenin bu zelliine dikkat edilmelidir.
The scientist who devised this method. (Bu metodu bulan bilim adam.)
Devised: bulmak
The student who won the scholarship. (Bursu kazanan renci.)
A car, which runs 100 miles on hour. (Saatte 100 mil giden araba.)
Not: lgi zamirinin nnde mutlaka bir isim vardr ve yan cmlecik bu ismi niteler.
Unfortunately, we cannot publish the article which you have sent. (Maalesef
gnderdiiniz makaleyi yaynlayamyoruz.)
*** Eer the article niteleyen bir sfat kelimesi olsayd articleden nce yazlmas
gerekirdi. the article bir sfat cmlecii ile nitelendii iin bir ilgi zamiri ile sonrasndan
gelmitir. eviride sfat cmleciinin anlam isimden nce sylenir. KPDSde geen
cmlelerin % 70-80 ni bu yapdadr.
He had to dismiss the boy who made noise. (Grlt yapan ocuu kovmak zorunda
kald.)
Dismiss: kovmak
The man who robbed the bank was caught by the police. (Bankay soyan adam polis
tarafndan yakaland.)
Not: Bu cmlede adjective clause, zne konumunda olan bir ismi niteliyor. Yukardaki
cmlelerde ise nesne konumunda olan isimleri niteliyordu.
We have many problems that we have to solve. (zmek zorunda olduumuz ok
problemimiz var)
The women who are working in bad condition are demanding social security. (Kt
koullarda alan bayanlar sosyal gvenlik istiyorlar.)
lgi zamirinin alan nereye kadardr????
*** Eer zneyi nitelemise ikinci bir ykleme kadardr.
*** Eer nesneyi nitelemise cmle sonuna kadar devam eder.
The boy who we saw yesterday found the money, which you lost. (Dn grdmz
ocuk kaybettiiniz paray buldu.)
The two sides who were in conflict signed a new agreement which would last for
centuries. (atma halinde olan her iki taraf, asrlarca srecek olan yeni bir antlama
imzaladlar.)

190

In conflict: atma halinde olma


Last: srmek
The man who commit ten the crime was arrested. (Cinayet ileyen adam tutukland.)
Arrest: tutuklamak
My father, who committed the crime, was arrested. (Cinayeti ileyen babam
tutukland.)
Eer sfat cmlecii bir cins ismi niteliyorsa ki onu tanmlyor demektir, ilgi zamirinin bu
kullanmna defining relative pronouns denir. Eer zel bir ismi niteliyorsa buna da
Non-Defining relative pronouns denir. nk zel isimler belli olma niteliindedir.
Tanmlanmaya ihtiyalar yoktur. lgi zamiri cmlecii sadece ek bir aklama verir.
lgi zamiri cmlecii atldnda cmlenin anlam bozuluyorsa Defining ilgi zamiri,
bozulmuyorsa Non-Defining ilgi zamiri olduu anlalr.
ngilizler parantez kullanmadndan Non-Defining yaplarda sfat cmlecii virgl (,)
arasnda ifade edilir. Virgl duraklama demektir. Konumada ise byle cmleler
sylenirken virgllerde duraklayarak sylenmesi gerekir.
Not: Non- Defining yaplarda ilgi zamiri yerine that kullanlmaz. Bu ok nemli bir
zelliktir. KPDSde sorulur. yi bilinmeli.
Turkey, which we visited last year, is a leading country in the middle- East. (Geen yl
ziyaret ettiimiz Trkiye Ortadouda lider bir lkedir.)
Our dean, who studied abroad, speaks French fluently. (Yurt dnda renim gren
dekanmz Franszcay akc bir ekilde konuur.)
lgi Zamirleri, isminden de anlalaca gibi zamirdirler ve ayrca bala olarak da iki
cmleyi birbirine balarlar. Bu konu ile ilgili bilinmesi gereken birinci husus budur. kinci
husus ise lgi Zamirlerinin her zaman bir ismin yannda kullanlddr. Bir isimden sonra
gelirler ve bu ismi bir sfat gibi nitelerler. Bu nedenle bunlara Sfat Cmlecii de denir.
The information which / that you gave was inadequate. (Verdiiniz bilgiler yetersizdi.)
Adequate: yeterli, uygun
Inadequate: yetersiz, uygun olmayan
The people who / that were waiting for you went away.(Sizi bekleyen insanlar ekip
gittiler.)
To go away: ekip gitmek, dalmak (gitme belli bir noktaya olmadndan)
lgi Zamirlerinin Edatlar le Kullanm
I saw the book, which you are looking for. (Aradnz kitab grdm.)
Yukardaki cmle ilgi zamiri ile ksaltlmadan balanmadan nce iki ayr cmle eklindedir:
I saw the book.

Ve

You are looking for the book eklinde

191

Grld gibi look fiili for edat ile nesneye (the book) gei yapmtr. Yani for
edat nesneye aittir. Cmle ilgi zamiri ile birletirilirken, ilgi zamiri nesne konumunda olan
the book yerine kullanlr. O halde kendisine ait olan edat da ilgi zamirinin yanna
tanabilir. Bu aklamaya gre cmlemizi u ekilde de yazabiliriz ki ikisi de ayn
anlamdadr:
I saw the book for which you are looking. (Aradnz kitab grdm.)
She dismissed the student who you talked about. (Hakknda konutuunuz renciyi
kovdu.)
She dismissed the student about whom you talked. (Hakknda konutuunuz renciyi
kovdu.)
Dismiss: kovmak
Not: ki cmlenin ayn anlamda olduuna ve edat hareketinin sadece nesnel formda olan
ilgi zamiri ile yapldna dikkat ediniz.
Not: lgi zamirlerinin edat ile kullanmnda KPDS iin ok nemli olan iki zellii vardr ki
ok iyi bilinmeli:
1. Edat ile birlikte that kullanlamaz.
2. who ilgi zamiri edat ile kullanlrsa whom a dner.
My car, which I paid ten thousand dollars for, was broken down. (On bin dolar
dediim arabam bozuldu.)
My car for which I paid ten thousand dollars was broken down. (On bin dolar
dediim arabam bozuldu.)
He is not a person on whom you can rely. (O gvenebilecein biri deildir.)
Rely on:
gvenmek
Reliable: gvenilir
Unreliable: gvenilmez
Reliability: gvenilirlik
Not: Bu iki farkl kullanm bir ihtiyatan domutur. Daha sonra greceimiz ilgi
zamirlerinin ksaltlmas konusunda mant aklanacaktr.
Pollution is a serious problem for which we must fight. (evre kirlilii mcadele
etmemizin gerektii ciddi bir sorundur.)
Fight for:
Combat:
Struggle for:

mcadele etmek, savamak, dvmek.

Phrasal Verbs: Deyimsel fiil demektirler. Bir fiil kk ve bir edattan oluurlar. rnein;
Give, vermek anlamndadr. up edatn alp give up Pharasal verbini oluturur ve bu
da brakmak, vazgemek anlamndadr. ngilizcede 1000 e yakn Pharasal verb vardr.
Grld gibi edat ile pharasal verb oluarak yeni bir anlam ortaya kt. Eer edat fiil
kknden ayrlrsa artk yap pharasal verb olma niteliini kaybeder.
Her pharasal verbn mutlaka bir e anlamls vardr. rnein; give up n e anlamls
quit tir. Amerikan ngilizcisinde pharasal verbler ok kullanlr.

192

Not: Pharasal Verblerde edatlar ayrlmadndan ilgi zamirleri ile birlikte hareket
edemezler. nk edatn ayrlmas durumunda yap pharasal verb olma niteliini
kaybeder ve anlam deiir. nemli bir zelliktir. yi bilinmelidir.
They didnt like the study, which we carried out. (Yaptmz almalardan
holanmyorduk.)
Bu cmledeki Carry out teki out edat ilgi zamirinin yanna ekilemez. nk
pharasal verbdr.
This is the woman on whom we performed the operation. (Bu ameliyat ettiimiz
kadndr.)
The crime of which he was accused was very leniet. (Suland su ok hafifti.)
Lenient: hafif
Accuse: sulamak
Arraign: sulamak
Blame: ayplamak, sulamak
She lost her bag in which there was a lot of money. (O iinde ok paras olan
antasn kaybetti.)
There be: bulunmak, var olmak
There must be something, which we can do. (Yapabileceimiz bir ey olmaldr.)
The car in which we were had had brakes. (inde olduumuz araba bozulmutu.)
His stepfather, whit whom he is living, is not kind to him. (Birlikte yaad babas ona
kar nazik deildi.)
***Non- Defining yap olduu iin virgln kullanmna ve edat ile kullanld iin
whonun whoma dndne dikkat ediniz.
The horse on which he was kept stopping to eat grass. (zerinde olduu at, ot yemek
iin hep durdu.)
Burada keepin zel kullanmlarna dikkat ekmek gerekiyor.
Keep (kept, kept): tutmak, saklamak, iletmek....................otuza yakn anlam var.
Keep on + V1+ing : .......meye devam etmek
Keep + V1+ing :
durmadan .........mek
He kept on speaking. (O konumaya devam etti.)
He kept speaking. (O durmadan konutu.)
Stop fiili iin de benzer bir zellik vardr.
Stop + Gerund: .........meye ara vermek
Stop + Infinitive: .........iin durmak
We stopped smoking. (Sigara imeye ara verdik.)
We stopped to smoke. (Sigara imek iin durduk.)

193

OF WHOM ve OF WHCH
...ki onu, ...ki onlarn anlamnda da evrilebilirler.of whom canllar iin; of which
canszlar iin kullanlr. bu iki ilgi zamiri bir grup isminde bazlarn tanmlarken kullanlr.
I have four sons who are students. (renci olan drt olum var.)
Bu cmlede sfat cmlecii (renci olan) ocuklarn hepsini niteler. Peki bu drt ocuun
hepsi deil de, ikisi veya renci olsa cmlemizi nasl syleyeceiz? te burada
ofwhom ve of which devreye girer.
Eer ikisi renci olan drt ocuk var ise cmle yle kurulur:
I have four sons, two of whom are students. (kisi renci olan drt olum var.)
Virgle ve gruptan belirtilmek istenen saynn ilgi zamirinden nce geldiine dikkat ediniz.
Bu kullanmda artk sfat cmlecii drt ocuu deil; ilgi zamirinden nce gelen ve
ocuklardan ikisini belirten twoyu niteler.
He had many houses, which were in Ankara. (Onun Ankarada olan bir ok evi vardr.)
He had many houses, some of which were in Ankara. (Onun, bazlar Ankarada olan
bir ok evi vardr.)
My friend has three cars, on of which is a foreign mark. (Arkadamn biri yabanc
markaolan arabas vardr.)
I have three friends, for one of whom I bought a present. (Birisi iin hediye aldm
arkadam vardr.)
I have got a hundred students, forty of whom are married. (Krk evli olan yz
rencim vard.)
Not: lgi zamirlerinin kullanmnda zaman uyumu olmaz.
WHOSE
...ki onun, ...ki onlarn anlamndadr. yelik belirten zamirdir. Son on yln KPDS
snavlarnda en ok sorulan ilgi zamiridir. Snav teknii kolay, uygulamas zordur. Hem
canl hem de canszlar iin kullanlr. direk sorulmas beklenen bir konudur.
The woman who was wounded was carrying. (Yaralanan bayan alyordu.)
Wound: yaralamak, .....n gnln krmak
The woman whose husband was wounded was carying. (Ei yaralanan bayan
alyordu.)
Not. Mutlaka ama mutlaka whosedan nce ve sonra bir isim olmaldr. Sonrasnda bir
zamir veya baka bir kelime gelemez. Sonrasnda gelen ismin nnde kesinlikle the
artikeli olamaz. Bu zellik posessivelikten kaynaklanmaktadr.
I bought a car whose engine was out of order. (Motoru bozuk olan bir araba aldm.)

194

The houses whose roofs were shaking in the storm collapsed. (atlar frtnada
sallanan evler ykld.)
Collapse: yklmak
Our manager, whose son studies in the USA, will go there next month.
(Olu USA da okuyan mdrmz nmzdeki ay oraya gidecek.)
lgi Zamirleri konusunda imdiye kadar grdmz, konunun gramatikal boyutuydu. Bir
de bu konuda ksaltmalar var. Asl problem ksaltmalarda kmaktadr. Bu ksaltmalarn
uygulamada grlmesi ve zlmesi ok nemlidir. Konunun esprisi budur. yi kavranrsa
anlama ve eviriye ynelik rahatlama salanr.
Ayrca yaklak 50 sayfalk not verilecek. Bu not hem gramer hem de kelimeleri ierecek.
Aralkl renmeyi (yaklak ay iinde) uygulayarak bu notu iyi renmek KPDS iin
ok nemli bir avantaj salayacaktr.
Grdmz ilgi zamirleri dnda da pek sk kullanlmayan baz ilgi zamirleri vardr.
Bunlar da rendikten sonra ksaltmalara geeceiz.
DER LG ZAMRLER
Where: ...ki oraya, ...ki orada. Nitelenen isim yer ismi ise kullanlr.
When: ...ki o zaman. Nitelenen isim bir zaman ismi ise kullanlr.
Why: ...ki onun iin. Nitelenen isim bir sebep ismi ise kullanlr.
Bu ilgi zamirlerinin de canszlar iin kullanlr. whichin alternatifleridirler. Bunlardan
en sk kullanlan wheredir. Baz snavlarda wherenin sorulduu grlr. Dier
ikisinden pek soru gelmez.
The hotel where we stayed last year was closed down. (Geen yl kaldmz
otelkapatld.)
Close down: kapatmak (bir kapy kapatmak sadece close ile sylenir. Soyut anlamda
bir eyi kapatmak)
Eer bu cmlede ilgi zamirinin yeri bo brakilsa ve klarda da which ve where olsa
where tercih edilmelidir. Ayrca at which de where yerine kullanlabilir.
The hotel, which we bought last year, was full of tourist. (Geen yl aldmz otel
turist doluydu.)
Full of: bir ey ile dolu.
Bu cmlede where kullanlamaz. nk ...ki orada biz aldk gibi bir anlam kar. Bu
nedenle which kullandk. Demek ki which ve where tercihi cmlenin anlam zlerek
yaplmaldr.
I cannot forget the moment when we first met. (lk karlatmz an hatrlamyorum)

195

when kullandk. nk nitelenen isim bir zaman ismi ise which yerine when tercih
edilir.
I can not understand the reason why they have resign. (Onlarn niin istifa ettiklerini
anlayamyorum)
why ok nadir kullanlr. Sadece the reason ile birlikte kullanlr. Bu ilgi zamirinden
en sk kullanlan wheredir. Bu kullanm da genellikle nesnel formda olup ....d
eklinde evrilirler.
What
Mays KPDSde ok sk rastlanr. nemli bir ilgi zamiridir. En nemli zellii kendisinden
nce bir ismin kullanlmaddr. Bu zellik whatn en nemli ayrt edici zelliidir.
O zaman akla yle bir soru gelmelidir. Madem ki ncesinde bir isim yok peki what ilgi
zamiri olarak neyi niteler? Bu soruya cevap verebilmek iin whatn orijinine inmek
gerekir. Aslnda what isim olarak the thing den gelmektedir. the thingde bir isimdir
ve kendisinden sonra ilgi zamiri olarak which veya that gelir. Bu durumda eer what
kullanlrsa the thing that in yerini alr. Bu nedenle whattan nce isim yoktur. rnek
zerinde bu aklama daha iyi anlalacaktr.
The things that you said were not true. (Sylediiniz eyler doru deildi.)
Bu cmlede yukardaki aklamalar dorultusunda the things that yerine what
kullanrsak cmlemiz yle olur:
What you said was not true. (Sylediiniz doru deildi.)
what kullanlrken, yerini ald eylerin tekil-oul durumu belirsizdir. ngilizcede
belirsizlik durumunda daima tekil kullanldndan what ile her zaman tekil kullanlr.
evirisinde de genellikle ey sylenmez.
I cannot understand what you speak. (Konutuklarnz anlayamyorum veya Ne
konutuunuzu anlayamyorum.)
Cannot: kullanm bir sreklilii ifade eder. Cant: kullanm bir noktada olan olay ifade
eder.
what da bir ilgi zamiri olduundan duruma gre ...en ...an veya ...d eklinde
evrilir.
What is claimed cannot be approved. (ddia edilenler onaylanamaz.)
The things that are claimed cannot be approved. (ddia edilen eyler onaylanamaz.)
Grld gibi ikisinin de anlam ayndr. Eer the things that yerine what kullanlm
ise eviride ey sylenmemesi daha uygun olur. Zaten eyi dememek iin bu
kullanma gidilmitir.
What is important is your health. (nemli olan salnzdr.)
What they put forward cant be justified.(Onlarn ortaya koyduklar hakl gsterilemez.)

196

Put forth / forward: ortaya koymak


Just:
doru, drst, adaletli, hakl
Justly:
hakl olarak
Justness:
doruluk, drstlk, hakllk
Justice:
adalet, mahkeme, yarg, drstlk, hak bilirlik
Justifiable:
hak verilebilir, savunulabilir
Unjustifiable:
hak verilemez, savunulamaz
Justification:
hakl neden, gereke, hakl gsterme
Justify:
hakl gstermek, temize karmak
What you are doing is not consistent with what you are saying.(Yaptklarnz
syledikleriniz ile tutarl deil.)
Consist with: ...ile tutarl, ...ile uyuan. (Sfat ve edattan oluan bileik ir edattr.
ngilizcede genellikle sonu ent ile biten kelimeler sfattrlar.)
Those Yaps
Bekleyen renciler, bekleyen insanlar, bekleyen kiiler gibi ifadeler yerine bazen
bekleyenler terimi kullanlmaktadr. Bu zellik btn dillerde vardr. lgi zamirlerinin
olduu bir cmleyi bu ekilde kurarsak yap nasl olur??
The students who are waiting for you want to see you. (Sizi bekleyen renciler sizinle
grmek istiyorlar.)
Bu cmleyi Sizi bekleyenler sizinle grmek istiyorlar eklinde yazacak olursak;
Those who are waiting for you want to see you. (Sizi bekleyenler sizinle grmek
istiyorlar.)
those genelde oullar iin kullanlr. Eer nitelenen isim sylenmek istenmezse mutlaka
those kullanlmaldr. Zaten ngilizcede eer isim kullanlmyorsa mutlaka onun yerine
bir zamir kullanlr kural vardr. nemlidir, iyi renilmeli.
Those who study more are usually successful. (Daha fazla alanlar genellikle
baarldrlar.)
Those who you talked to. (Sizin konutuklarnz.)
Dier ilgi zamirleri konusundan zellikle what ve those kullanmn iyi bilmek gerekir.
what grld yerde the things that; those grld yerde people yazmak
iimizi daha da kolaylatracaktr.
lgi Zamirlerinde Ksaltma
zne durumunda (...en, ...an) iken ksaltma:
1.) Active cmlelerde
Bir komplike cmlede bir temel cmle (main clouses) ve bir yan cmlecik (subordinate
clouses) vardr. Main clouseda kesinlikle ksaltma yaplamaz. Ksaltma yan cmlecikte
yaplr. Konumuz sfat cmlecikleri olduuna gre yapacamz ksaltma sfat cmleciinde
olacaktr. (Bu konuya hakimiyet iin belli ipular gelitirilebilir.)

197

I dont approve of the events which are occurring in the area. (Blgede meydana
gelen olaylar onaylamyorum.)
Main clause: I dont approve of the events. (Olaylar onaylamyorum.)
Subordinate clauses: The events are occurring in the area. (Olaylar blgede meydana
geliyor.)
Ksaltma yaplrken ilgi zamiri ile beraber be fiili de cmleden atlr. nk sadece ilgi
zamiri ksaltlsa ...en, ...an anlam verilemez. Bu yzden ilgi zamiri ile beraber be fiili
de ksaltlr. Geriye sadece gerund kalr ve ...en, ...an anlam verilmi olur. O halde
cmlemiz ksaltlm ekliyle
I dont approve of the events occurring in the area. (Blgede meydana gelen olaylar
onaylamyorum)
Gelitireceimiz ipucu: Eer bir cmlede bir isimden hemen sonra bir gerund varsa
burada bir ilgi zamiri ksaltmas vardr demektir.
Occur: olmak, vukuu bulmak, meydana gelmek
Approve of: ...i onaylamak, ...i tasvip etmek (of: ...nn demektir. ngilizcede ...nn
onaylamak diye sylenir. Trkede bu ...i onaylamak eklinde ismin i ki ngilizcesi
todur- haliyle sylenir. Ama gerek edat oftur. Trke mantnn byle olmasndan
dolay KPDSde gelebilir. Bununla birlikte byle yapda olan dier fiilleri de renmek
gerekir.)
The women working. (alan bayanlar.)
The students demonstrating. (Gsteri yapan renciler.)
The PM visiting Germany. (Almanyay ziyaret eden Babakan.)
Ksaltmadan sonra yan cmlecik tek bir sfat szc gibi baa da alnabilir. Ama yaygn
kullanm yukardaki gibidir. Yani yukardaki ifadeler yle de yazlabilir:
The working women. (alan bayanlar.)
The demonstrating students. (Gsteri yapan renciler.)
The visiting Germany PM. (Almanyay ziyaret eden Babakan.)
Ksaltma yaplm yan cmleciklerde olaylarn zaman belirsizdir. Main clousedan ksaltlan
olaylarn zaman karlabilir.
The children who make noise. The children who making noise. (Grlt yapan
cocuklar.)
Ksaltlacak cmlede fiil ingli deilse bile ksaltlrken ingli yazlr.
2.) Passive cmlelerde
I dont recognize the man who was killed. (Ben ldrlen adam tanmyorum)

198

Bir yapnn passive olabilmesi iin mutlaka be fiili olmal dr. Oysa burada ksaltma
yaplrken be fiili cmleden atlyordu. Demek ki ksaltlan bu yaplarda V3 tek bana
passive anlam veriyor. Ksaltlm haldeki cmlemiz yle olur:
I dont recognize the man killed. (Ben ldrlen adam tanmyorum.)
Gelitireceimiz ipucu: Eer bir cmlede bir ismin hemen sonrasnda tek bana bir V3
varsa burada bir ilgi zamiri ksaltlmtr demektir.
The method used. (Kullanlan metot.)
The language spoken. (Konuulan dil.)
The car sold. (Satlan araba.)
The man speaking. (Konuan adam)
The man spoken. (Konuulan adam)
The boy beating his friend. (Arkadalarn dven ocuk.)
The boy beaten. (Dvlen ocuk.)
The employee sending this pocket. (Paketi gnderen memur.)
The employee sent. (Gnderilen memur.)
The members appointing. (Atanan yeler.)
The members appointed. (Atanan yeler.)
ou fiillerin (dzenli fiiller) birinci ve ikinci halleri birbirine eittir. Bu nedenle Simple
Past ve ksaltmadaki Passive yaps karkl douyor. Bu karklk nasl giderilebilir?
nmzdeki ders reneceiz.
lgi Zamirlerinin ksaltlmas konusunu pekitirmek iin birka rnek yazalm. nk
nemli bir konudur. alrken en fazla egzersizin bu konuda yaplmas gerekir.
We cant approve of the events occurring in the region. (Blgede meydana gelen olaylar
onaylayamayz.)
Occur:
Take place:
Happen:

olmak, vukuu bulmak, meydana gelmek

Bu tr cmleleri evirirken lgi Zamiri cmleciini daire iine alp, kalan ksm eviririz.
Daha sonra lgi Zamiri cmleciini de evirip, cmledeki isimden nce syleyerek tm
cmleyi evirmi oluruz.
I havent received yet the letter sent. (Gnderilen mektubu henz almadm.)
I havent received yet sent the letter. (Gnderilen mektubu henz almadm.)

199

lgi Zamirinin ksaltmasndan sonra geriye kalan ve passivelik anlamn katan V3 , bir sfat
szcym gibi ayn gerund daki harekete sahip olup, ismin nne getirilebilir.
Yukardaki cmleyi bu aklamaya gre yazdk. kisinin de anlam ayndr.
The matter reported revealed his innocence. (Bildirilen husus onun susuzluunu ortaya
kard.)
nceki dersimizde, dzenli fiillerin V2 ve V3 hallerinin birbirine eit olmasndan dolay
Passive durumdaki lgi Zamirleri cmleciinin ksaltlmasnda Simple Past ksaltmadaki
Passive karklndan bahsetmitik. Ayrca bu karklk nasl zlebilir diye bir soru
sormutuk. Bu sorunun cevabn imdi renelim:
Byle bir cmlede V3 olan ismin yannda olandr. smin yannda olma zellii ile Passivelik
anlamn veren V3 fiilini ayrt etmi oluyoruz. Dieri ise ekime girmi ve V2 olarak
kullanlan fiildir.
Veil:
Reveal:

rtmek
ortaya karmak

He had to accept the price offered. (nerilen fiyat kabul etmesi gerekti.)
The information given as regards this was not true. (Buna ilikin olarak verilen bilgi
doru deildi.)
Retard: ...e ilikin
The police had to disperse the crowd gathering. (Polis toplanan kalabal datmak
zorunda kald.)
Disperse: datmak
Crowd:
kalabalk
Gather: toplanmak, bir araya gelmek
lgi Zamirlerinin ksaltmasnda Active ve Passive yaplarnn olumsuz yaplar da vardr.
Bunun iin gerund ve V3 ten nce olumsuzluk eki olan not yazmak yeterli olacaktr.
Olumsuz yapdan rnek verecek olursak;
The information not given was true. (Verilmemi olan bilgi doruydu.)
lgi zamirleri cmleciklerinde imdiye kadar yaptmz ksaltmalar gemite veya u an
iinde olan olaylar kapsyordu. Peki gelecek zaman iin yap nasldr???
Not: Gelecee ynelik ksaltmalarda mastarlardan faydalanlr. Active cmlecikler iin
active mastar; Passive cmlecikler iin passive mastar kullanyoruz.
The teacher to give the course. (Kursu verecek (olan) hoca)
Yapnn ilgi zamiri ksaltmas olduu nasl anlalacak???
Normalde bir cmlede mastar yklemin hemen yanndadr. lgi zamirleri cmleciklerinin
ksaltmasnda ise (ismi nitelediinden) mastar ismin hemen yanndadr. Bu zellii ile ilgi
zamirleri cmleciklerinin ksaltmasndaki mastar - ki bu gelecek zaman anlam katyor ayrt etmi oluyoruz.
The results of the election held last week were not announced. (Geen hafta yaplan
seimlerin sonular ilan edilmedi.)

200

Announce: ilan etmek, duyurmak


Election:
seim
Hold:
(held, held) tutmak, yapmak, durmak
He will not become a candidate in the election to be held next year. (O gelecek yl
yaplacak (olan) seimde aday olmayacak.)
I didnt want to participate in the party to be done by our friends. (Arkadalarmz
tarafndan yaplacak (olan) partiye katlmak istemedim.)
Not: Dikkat edilirse to participate mastar yklemden sonra gelmitir. Bu nedenle
normal olarak kullanlan mastardr. to be done olarak passive yapda kullanlm olan
mastar ise isimden hemen sonra kullanlmtr. O zaman bu mastar gelecek zaman
anlamn veren mastardr diyoruz. Yapy bu ekilde grp, eviriyi yapmak ok nemlidir.
The members to participate in the meeting should apply to me as soon as possible.
(Toplantya katlacak olan yelerin mmkn olan en ksa zamanda bana bavurmalar
gerekir.)
The bridge to be constructed (na edilecek (olan) kpr.)
Construct: ina etmek, yapmak, kurmak
The students to go abroad. (Yurt dna gidecek (olan) renci.)
The passengers to get on the plane. (Uaa binecek (olan) yolcular.)
The project to be conducted. (Yrtlecek (olan) proje.)
Conduct: gtrmek, yrtmek, tamak
The man to see you is adoctor. (Sizi grecek (olan) adam doktordur.)
The man to kill. (ldrecek (olan) adam)
The man to be killed. (ldrlecek (olan) adam.)
The man killing. (ldren adam.)
The man killed. (ldrlen adam.)
The man to kill. (ldrecek adam.)
The man to be killed. (ldrlecek adam.)
Aslnda ldrlen adam ifadesinde de bir gerund vardr. Bu cmlenin ngilizcedeki
normal yazlm the man (being) killed eklindedir. Burada being ksaltld iin
yazlmyor. Bu durumda ksaltmalarda ister aktif ister pasif olsun, u an ve gemiteki
olaylarda gerunddan faydalanyoruz. Gelecekteki olaylar da ksaltrken mastarlardan
faydalanyoruz.
Peki mastar neden ...ecek, ...acak anlamn veriyor? Bunun cevab Be to kalbnda
sakldr.
Be to: ngilizcede be to kalb yerde kullanlmaktadr.

201

1. ) ...mektir: My duty is to teach English. (Grevim ngilizce retmektir.)


2. ) Gerekir (have to) : I am to leave my countyr. (lkemi terk etmem gerekiyor.)
3. ) ...ecek, ...acak (Shall=Will): The President is to visit Romenia.(C.Bn Romanyay
ziyaret edecek.)

Yalnz ikinci kullanmda be to ifadesi have to dan farkl olarak bir yor anlam
ierir.
Be to ifadesinin bu ekilde farkl kullanm vardr. Kullanmn hangi yapda olduunu
ereveden karyoruz. Daha ok cmlenin anlamna bakarak uygun den ifadeyi
kullanyoruz.
The students who will participate (Katlacak olan renciler.)
The students who are to participate. (Katlacak olan renciler.)
Birinci cmlede will, ikinci cmlede be to kullanlmtr. ki kullanmda ...ecek, ...acak
anlamn vermektedir.
kinci kullanmda ilgi zamiri ksaltmasn yaparsak; ilgi zamiri ile birlikte be fiili de
kartlacandan sadece mastar kalm olur ve bu da ...ecek, ...acak anlamn verir.
Not: Mastarlarn ksaltma yapsnda mutlaka bir tmle olmaldr. KPDSde bu ayrnt
sorulmaz.
Nesne Durumunda (...d) ken Ksaltma
1.) Defining (tanmlanan) Yaplarda:
The letter, which he had sent, was lost. (Onun gnderdii mektup kayboldu.)
The letter he had sent was lost. (Onun gnderdii mektup kayboldu.)
Defining yaplarda ksaltma yaplrken sadece lgi Zamiri atlr. Ksaltlm bu yaplar
grmek ve evirirken ...d anlamn vermek zordur.
Gelitirilecek pucu: Bir cmlede, birinci kelimeden sonra virgl olmadan bir ahs
zamiri veya bir isim gelmise burada mutlaka bir lgi Zamiri ksaltmas vardr demektir.
nk ngilizcede iki isim yan yana gelmez.
We couldnt decide on the matter they put forward. (Onlarn ortaya koyduu konuda
karar veremedik.)
I didnt receive the document he sent. (Onun gnderdii belgeleri almadm.)
The price they asked was too high (Onlarn syledii fiyat olduka yksekti.)
2. ) Non-Defining (Tanmlanmayan) Yaplarda:
Non-Defining yaplarda ksaltma yaplamaz.
Your brother, who (m) I met yesterday, seems very simpatico. (Dn grdm
kardeiniz ok sempatikti.)

202

nemli Bir Not


Eer lgi Zamirinin niteledii isimden nce the first, the only, the last, the second gibi
bir sra says veya the most gibi superlative yap var ise mastar , gelecek zaman yerine
gemii vurgulayacaktr. Yani eviride ...cek, ...cak eki ...en, ...an ekine dner.
The man to get out off the bus. (Otobsten inecek adam)
The firs man to get out off the bus. (Otobsten ilk inen adam)
kinci cmlede, lgi Zamirinin niteledii man isminin nnde bir sra says olduu iin
gemi vurgulanm oldu.
The country not to be represented. (Temsil edilmeyecek lke.)
The only country not to be represented. (Temsil edilmeyen tek lke.)
The report to be submitted. (Sunulacak rapor.)
The last report to be submitted. (Sunulan son rapor.)
The man to be killed. (ldrlecek adam.)
The only man to be killed. (ldrlen son adam.)
Ahmet was student to leave the classroom. (Ahmet snftan ayrlacak renciydi.)
Ahmet was the last student to leave the classroom. (Ahmet snftan ayrlan son
renciydi.)
Connective Relative Pronouns
Bu yapda sadece which kullanlr. which kendisinden nceki bir ismin yerine deil de
bir cmleciin yerine kullanlr. eviride de ...ki bu da olarak evrilir.
He failed again, which dissappointed his parents. (O yine baarsz oldu ki bu da
anne-babasn hayal krklna uratt.)
Bu kullanmda which, ilgi zamiri he failed againin yerini almtr.
Trkede bu ifade iki ayr cmle ile sylenir. ngilizce ifadesinde cmlede ilgi zamirinden
nceki virgl (,) yapy dierlerinden ayrr. Bu yapda that kullanlamaz. Ayrca tek
virgl olduu iin ilgi zamirinden nceki isim zel isim de deildir. Bu zellikleri ile dier
yaplardan ayrt edilir.
We will have to across the frontier, which will be difficult. (Snr gememiz gerekecek
ki bu da ok zordur.)
He was rude to the customer officer, which made things force. (Gmrk memuruna
kaba davrand ki bu da ileri zorlatrd.)
Ksaltlmas:

203

He failed again, which upset the whole family. (O yine baarsz oldu ki bu da tm
aileyi zd.)
He failed again, upsetting the whole family. (O yine baarsz oldu ki bu da tm aileyi
zd.)
Aktif yapda olduu iin ksaltmada gerund kullanld.
The government made investment in education, leading to welfare. (Hkmet eitime
yatrm yapt ki bu da refaha yol at.)
Investment:
Lead to:
Whole:
All:

yatrm
...e yol amak
tm, btn (saylamayanlarda kullanlr, they baa alr. the whole)
tm, btn (saylabilenlerde kullanlr, they sona alr. all the)

The patient didnt respond to treatment, disappointing all doctors. (Hasta tedaviye
cevap vermedi ki bu da tm doktorlar hayal krklna uratt.)
Not: Test almalarnda connective yapsnn ksaltmas virglden sonraki fiil bo
braklarak ok sorulur.
lgi Zamirlerinin Ksaltmalar le lgili kark rnekler
It was difficult to arrange a date, which was convenient for everyone. (Herkes iin
uygun olan bir tarih belirlemek zordu.)
Arrange:
Convenient:
Inconvenient:
Treat:
Threaten:
Threat:

ayarlamak, dzenlemek, belirlemek


uygun, elverili
uygun olmayan
davranmak, tedavi etmek
tehdit etmek
tehdit

lgi Zamirlerinin olduu kompleks cmleleri evirirken ilk nce sfat cmlecii gz ard
edilerek kalan yap evrilir. Daha sonra sfat cmlecii evrilir. Sonrasnda sfat cmlecii,
ilgi zamirinin niteledii isimden nce sylenerek yap evrilmi olunur. Kompleks
cmleleri, bu ekilde evirerek sk egzersiz yapmak sratli anlama alkanln
gelitirecektir.
The man who was arrested finally confessed to being a spy. (Tutuklanan adam
sonunda bir casus olduunu itiraf etti.)
Arrest:

tutuklamak, durdurmak

Spy:

casus

Confess to: itiraf etmek

We had to give up the research, which we have already undertaken. (Daha nce
stlendiimiz aratrmay brakmamz gerekti.)
Already: halihazrda, ...m bile (tek bana kullanldnda), daha nce (balantl
cmlelerde)
Research:
aratrma
Undertaken:
stlenmek
My collage, with whom I have been working for long, has decided to give in his
resignation. (Uzun sredir beraber almakta olduum meslektam istifasn vermeye
karar vermi.)

204

Collage:
meslekta
Give in:
vermek (verilen soyut bir eyse give nesneye in edat ile gei yapar)
Counterpart: kar taraf (bakanlar iin)
The minister, whose life has been threatened, applied to the police for protection.
(Yaam tehdit edilen bakan koruma iin polise bavurdu.)
Protect:
Protection:
Expect:
Except:
Treat:
Threaten:
Threat:

korumak
koruma
ummak, beklemek
hari, dnda
davranmak, tedavi etmek
tehdit etmek
tehdit

The inflation rate, expected to be 20 %, has already passed the target. envisioned. (%
20 olmas beklenilen enflasyon oran belirlenen hedefi gemi bile.)
Envision:
Envisage:
Target:

gz nne almak, ngrmek, belirlemek


syn envision
hedef

The information we have obtained was not reliable. (Elde etmi olduumuz bilgiler
gvenilir deildi)
Reliable:
Obtained:

gvenilir
elde etmek, salamak

We have to find new alternative energy resources to be used instead of fossil-fuel.


(Biz, fosil yaktlar yerine kullanlacak yeni bir alternative enerji kayna bulmak
zorundayz.)
Resource:

kaynak
yenilenebilir
Instead of: ...nn yerine , -cek yerde

Source:

kaynak

Renewable:

In place of: ...nn yerine, -cek yerde

NOUN CLOUSES
Sfat Cmlecikleri kadar zor olmayan ama nemli bir konudur. nce mantn kavramak
gerekir. Sfat Cmleciklerinde bir isim bir sfat szc gibi bir cmlecik tarafndan
niteleniyordu. Noun Clouses larda ise kullandmz isimler (veya zamirler) bu
cmlecikten etkilenirler.
Bir cmlede isimler zne, nesne ve tmle durumundan biri ile kullanlabilirler. Demek ki
Noun Clouses lar (ismin yerine kullanldklarndan) da bir kompleks cmlede zne, nesne
veya tmle olarak kullanlabilirler. Bu durumda isim bir kelime ile deil de bir cmlecik ile
ifade edilmi olur. Baka bir deile bir ismin kullanlabildii her yerde bir Noun Clouses
kullanlabilir.
Bunu ngilizce deki cmle kuruluu zerinde gsterecek olursak;
S

Tmle

Bu cmle yapsnda bir noun clause S, O ve tmle durumundan biri ile ifade edilebilir.
I know his failure. (Ben onun baarszln biliyorum.)

205

Bu cmledeki failure (baarszlk) kelimesi isimdir ve cmlede nesne konumunda


kullanlmtr. Bu isim yerine bir cmlecik de gelebilir. Dolaysyla bu cmlecik bir noun
clause olmu olur ve nesne durumunda kullanlm olur. failure ismi yerine he has
failed (O baarsz olmu) cmleciini kullanabiliriz. Ancak burada iki cmlecik olduu
iin bu iki cmleyi balayacak bir balaca ihtiyacmz vardr. Bu ekilde cmlemiz;
I know that he has failed. (Biliyorum ki o baarszdr.)
Yalnz bu eviri konuma dili iin geerlidir. Yaz dilinde ve snavda kesinlikle byle
evirmiyoruz. Balacn anlamn ki olarak deil de cmlecie ykleyerek eviririz. Bu
aklamalardan sonra artk cmlemizi u ekilde evirebiliriz:
Onun baarsz olduunu biliyorum.
Not: Yan cmleciklerin Trkeye evrilirken znenin n eki alarak evrildiini
hatrlaynz. Sfat cmlecikleri de dahil bu konuyu ilerken temel cmle, yan cmlecik gibi
kavramlar da greceimizden bunlara hakim olmak gerekir.
sim Cmlecikleri le Kullanlan Balalar
sim cmlecikleri ile tr bala kullanlr.

1. That: -ki (En ok kullanlan balatr. Olaya tek ynl bakar.)


2. Whether: ...ip ...imedii (Olaya iki ynl bakar. or not ile beraber de kullanlabilir.)
3. Question Word: Tm soru kelimeleri isim cmleciklerinde bala olarak kullanlabilir.
Bu balalarn anlamlar farkl ama kullanl biimleri ayndr. Bu nedenle en sk kullanlan
thati nce iyi reneceiz. thatin kullanm iyi zlnce sistem ayn olduu iin
dierleri de rahat bir ekilde anlalr.

THAT
Daha nce de sylendii gibi Noun Clouseslar (NC) kompleks bir cmlede durumda
kullanlabilirler. imdi bunlar madde madde inceleyelim:
A) zne Olarak sim Cmlecikleri
Bu yapda genelde formlsel olarak cmle yledir:
It is + (sfat) that + NC
Byle bir cmle kuruluu grldnde, bu bir isim cmleciidir ve zne durumunda
kullanlmtr diyebiliriz.
It is clear that he will confess to his guilt. (Onun suunu itiraf edecei aktr.)
zne durumundaki NClar what sorusuna cevap verirler. rnein bu cmleye sorarsak;
What is clear? That he will confess to his guilt (Onun suunu itiraf edecei) eklinde
cevap alrz.

206

ngilizcede normalde bir cmlede zne cmlenin bandadr. Bu nedenle yukardaki cmle
kuruluunun ikinci bir alternatifi de vardr. Orijinal kullanm da ikinci kullanmdr. Birinci
kullanmda zne sona alnd iin ekili fiile bir zne gerekliliinden it zne olarak
kullanlmtr. Burada it asl znenin yerini tutar. kinci kullanmda ise zne asl yerine
ekileceinden artk it kullanmna gerek yoktur. ngilizcede asl kullanm ikinci
dediimiz kullanmdr. Ama zor olduu iin birinci kullanm daha yaygndr. Bu durumda
NClarn zne olarak kullanm iki farkl ekilde yazlabilir. imdi yukardaki cmleyi bu
aklamaya gre yazalm:
It is clear that he will confess to his guilt. (Onun suunu itiraf edecei aktr.)
That he will confess to his guilt is clear. (Onun suunu itiraf edecei aktr.)
Her iki kullanmda da anlam ayndr. KPDSde cmlelerin % 90n bu yapdadr. Direk
olarak da 2-3 soru gelebilir.
It is difficult that he will give it up. (Onun ondan vazgeecei zordur.)
That he will give it up is difficult. (Onun ondan vazgeecei zordur.)
Byle cmleleri vazgemesi eklinde de evirebiliriz.
It was very hard that we overcame this issue. (Bu meselenin stesinden gelmek ok
zordu.)
That we overcame this issue was very hard. (Bu meselenin stesinden gelmek ok
zordu.)
It is + Sfat formlnde kullanlan sfat yerine daha nceki bilgilerimizden biliyoruz ki
sfat cmlecikleri de kullanlabilir. Ayrca yine biliyoruz ki sfat cmleciklerinin
ksaltmasnda eer aktif ise gerund eer passive ise V3kullanlyordu. Demek ki
formldeki sfat yerine bir gerund veya bir V3 de kullanlabilir.
It is expected that they will resume peace talks. (Onlarn bar grmelerine yeniden
balayacaklar beklenilmektedir.)
That they will resume peace talks is expected. (Onlarn bar grmelerine yeniden
balayacaklar beklenilmektedir.)
Resume: yeniden balamak (restart ve rebegin kelimelerinin yerine kullanlr. KPDSde
ok geer.)
It is known that our world is round (Dnyamzn yuvarlak olduu biliniyor.)
It is surprising that he has escaped. (Onun ka artcdr.)
Bu yaplarda iki cmlecik olduu iin haliyle zaman uyumu da aranmaldr. imdilik sadece
gramatikal boyut ile uraacaz. Zaman uyumuna dikkat etmekle beraber daha sonra
detayl olarak reneceiz.
B) Nesne Olarak sim Cmlecikleri
Bu yapda isim cmlecikleri nesne konumundadr. Cmlede nesne konumunda bir isim
yerine bir isim cmlecii kullanlr.

207

We learnt that they had agreed on the matter.(Onlarn mevzuda hemfikir olduklarn
rendik.)
Nesne yapsndaki isim cmlesini, ykleme kimi, neyi, kime, neye sorularn sorarak
bulabiliriz. Bu yapnn tek kullanm vardr. sim cmlecii zne durumundaki gibi hareket
edemez.
The judge decided that the suspect was innocent. (Hakim zanlnn masum olduuna
karar verdi.)
The judge decided this. (Hakim buna karar verdi.)
Dikkat edilirse ikinci cmlede nesne this dir ve tek bir kelimeden olumutur. Birinci
cmlede ise cmlenin nesnesi bir isim cmleciidir. Nesne hareketinin her iki cmlede
ayn olduuna dikkat edininiz.
Suspect: zanl, pheli

Innocent: susuz, masum Judge: hakim, yarglamak

C) Tmle Olarak sim Cmlecikleri


Tmleler, zne, yklem ve nesne dnda cmleyi tamamlayan yaplardr. ngilizcede
be ve become (olmak) fiillerinden sonra gelen kelimeler tmletirler.
My father is an engineer. (Benim babam bir mhendistir.)
My advantage is that I can speak three foreign language. (Benim avantajm dili
konuabilmemdir.)
My belief is that you will get over this problem. (nancm sizin bu sorunu
aacanzdr.)
Get over: stesinden gelmek
Their claim is that the minister got involve in corruption. (Onlarn iddias bakann
yolsuzlua karmasdr.)
Get involve in:
Corruption:

...e bulamak (daima nesneye in ile geer.)


bozulma, yolsuzluk
Whether = If

....ip ....imedii anlamnda olup, olaya iki ynl bakan bir balatr. Whether balac
bazen or not da alabilir. Genellikle or not ifadesi parantez iinde verilir. Bu balacn
deiik konumlu isim cmleciklerindeki kullanmn grelim.
It is not known whether he has ratified the bill. (Onun yasa tasarsn onaylayp
onaylamad bilinmiyor.)
Ratify:
Specify:
Approve of:
Notify:

onaylamak

Yukardaki cmleyi (isim cmlecii zne konumunda olduu iin) u ekilde de yazabiliriz.
Anlam ayndr.

208

Whether, he has ratified the bill is not known.


Not: Cmlede zne konumunda olan isim cmlecii baa alnrsa bu kullanmda bala
olarak If kullanlamaz.
I am not sure whether he has accepted the offer. (Onun neriyi kabul edip
etmediinden emin deilim.)
No one knows whether they live in the country or not. (Onlarn lkede yaayp
yaamadklarn kimse bilmiyor.)
My doubt is whether they will stay or not. (Benim kukum onlarn kalp
kalmayacadr.)
Not: Gramatikal olarak isim cmleciklerinde balalardan sonra daima bir zne vardr.
Soru Kelimelerinin sim Cmleciklerinde Bala Olarak Kullanlmas
Question Words (QW)
What:
Where:
When:
Who:
Whom:
From whom:
With whom:
To whom:
Whose:
Which:
How:
Why:
How many:
How much:
How long:
How far:
How often:

ne
nerede, nereye
ne zaman
kim
kimi, kime
kimden
kiminle
kime
kimin
hangi
nasl
niin
ka tane, ne kadar, ka (saylabilenler iin)
ka tane, ne kadar, ka (Saylamayanlar iin)
ne kadar (zaman sorar)
ne kadar (mesafeyi sorar)
ne kadar (frekans sorar)

sim cmleciklerinde QWlarn kullanmn, normal soru cmleleri ile kartrmamak


gerekir. Bir soru cmlesinde QWlar daima cmlenin banda sylenir ve cmle sonunda
soru iareti vardr. Soru szc olsun veya olmasn bir soru cmlesinde yardmc fiil
vardr ve zneden nce yazlr. Bazen bu kural konuma dilinde ihmal edilse de cmlenin
soru olduunu hissettirecek bir vurgu mutlaka vardr.
What can I do for you? (Sizin iin ne yapabilirim?)
Where are you going? (Nereye gidiyorsun?)
When will you come back? (Ne zaman dneceksiniz?)
How long will you be staying here? (Burada ne kadar sre kalacaksnz?)

209

Soru cmlelerini, QWlarn bala olarak kullanld isim cmlecikleri ile bu ekilde
ayrabilmek gerekiyor. Bu da yardmc fiilin kullanm, QWlarn soru cmlelerindeki
konumu ve soru cmlelerinde ?nin kullanmn hatrlayarak yaplabilir.
imdi QWlarn isim cmleciklerinin her yapsnda kullanmn grelim.
a) zne olarak;
It is not known where he hides.(Onun nereye sakland bilinmiyor.)
Hide: saklanmak
Bu kullanmda QWun bala niteliinin grlmesi gerekir. Dikkat edilirse QWdan sonra
cmle sonuna ? konulmamtr. Ayrca yardmc fiil zneden nce yazlmamtr. O zaman
where bala olarak kullanlmtr diyoruz.
Burada nemli bir zellii de hatrlatmak gerekiyor. Complex bir cmlede yan cmlecik
soru formu ile kurulamaz. Eer byle bir cmlede soru formu oluturulmak istense bu
deiiklik yan cmlecikte deil, temel cmlede yaplr.
Is it not known where he hides? (Nereye sakland bilinmiyor mu?)
zne olarak kurulmu bir isim cmleciinde zne hareketini hatrlayarak cmlemizi dier
alternatifi ile yazalm.
Where he hides is not known? (Onun nereye sakland bilinmiyor.)
Bu complex cmleyi soru yaparsak;
Is where he hides not known? (Onun nereye sakland bilinmiyor mu?)
It is not obvious what he will do. (Onun ne yapaca belli deil.)
It was uncertain how long they would stay there. (Orada ne kadar kalaca belli
deildir.)
Obvious:

belli, apak

Obviousness:

besbellilik

Cmlelerdeki zaman uyumuna da dikkat etmek gerekiyor. Anlamdan temel cmlenin ve


yan cmlenin zamann karabilmek gerekir. Gemiteki olay ,ncesi sonras durumunu
iyi bir ekilde irdeleyip sonuca gidebilmek gerekir.
It was not known how the had committed the crime. (Onun suu nasl iledii
bilinmiyor.)
Was not known
Was unknown

bilinmiyor, mehul

b) Nesne Olarak;
I dont know where he is working now. (Onun imdi nerede altn bilmiyorum.)
Zaman uyumunda temel cmle ve yan cmle arasnda bir zaman uyumu vardr. Bunun
evirisi deil de ngilizce mant nemlidir. Zaman tespitinde hem temel cmlecikte hem
de yan cmlecikte olan zaman szcklerine dikkat etmek gerekiyor.

210

We couldnt learn how this event happened. (Bu olayn nasl olutuunu renemedik
.)
She didnt decide where we had to met. (O nerede bulumamz gerektiine karar
veremedi.)
c) Tmle Olarak;
Our doubt is who killed the man. (phemiz adam kimin ldrddr.)
I am anxious to know how much he earns by month. (Aylk olarak ne kadar
kazandn renmeye can atyorum.)
Anxious: endieli

Anxious + full Infinitive: ...meye can atmak

It is expected that the embargo will lift next year. (Ambargonun gelecek yl
kaldrlaca umuluyor.)
It was claimed that the minister had embezzled money. (Bakann zimmetine para
geirdii iddia edildi.)
Embezzle: zimmete para geirmek
The two sides announced that they had signed an agreement. (Her iki taraf bir
anlama imzalam olduklarn bildirdiler.)
Announce:

bildirmek, ilan etmek

We feared that he results could be negative. (Sonularn negatif olabileceinden


korktuk.)
Fear:

korkmak

Fearless:

korkusuz

It is said that he can be detained. (Onun gzaltna alnabilecei syleniyor.)


Not: Modallarn (zellikle can ve may) bala ile aktarld zaman evirisinde bir
...ecek, ...acak anlam katldna dikkat ediniz.
Soru: Byle cmlelerde neden temel cmlecik ksadr?
Bunu bir rnekle aklayalm:
I bought this present last year in Italy. (Ben bu hediyeyi geen yl talyadan aldm.)
Bu cmlemizin elerinin zne+Yklem+Nesne+Tmle (Zaman zarf+yer zarf) eklinde
sralandna dikkat ediniz. Ayrca bir cmledeki her ismin yanna bir Noun Clause
gelebilir zelliinin hatrlaynz. Cmlemizdeki the present isminden sonra bir Noun
Clause yazarsak; zaman zarf ve yer zarf NCa ait olacandan cmle sonuna atlr. Bu
yzden de temel cmlecik ksa olur.
No one knows how this problem can be resolved. (Kimse bu problemin nasl
zlebileceini bilmiyor.)
Subjunctive Mood (stek kipi)
Trkede dilek kipi ...mesi, ...mas eklindedir. Cmle olarak rneklersek; Ben Alinin
burada olmasn istiyorum. Doktor Ona dinlenmesini syledi, gibi.

211

ngilizcede Subjunctive Mood (SM)un kullanld belli fiiller vardr. Bunlarn says 15tir.
Eer bu fiiller temel cmlede kullanlrsa mutlaka yan cmlecikte SM kullanmn isterler.
Bu fiilleri kolay olsun diye grup halinde yazacaz.
1.) Aadaki Fiillerden sonra
stemek Fiilleri:
Desire

Request

Ask

Beg

Urge

Demand

nermek Fiilleri
Recommend

Advise

Propose

Suggest

Geri kalan be fiil bir grup halinde verilemeyeceinden ayr yazacaz.


Insists:
Order:

srar etmek
emretmek

Prefer:
tercih etmek Require:
gerektirmek
Move: hareket etmek (pek kullanlmaz.)

ngilizcede bu fiiller dilek kipini gerektirirler. Bunlar temel cmlede olduklarnda mutlaka
mutlaka dilek kipi kullanlmaldr.
The doctor recommended that he should rest as much as possible. (Doktor Ona
mmkn olduu kadar dinlenmesi gerektiini tavsiye etti.)
ngilizcede dilek kipi yapsnda sadece should kullanlr. Yalnz shouldun kullanlmas
obsiyoneldir. Yani olsa da olur olmazsa da. Bu nedenle yukardaki cmleyi u ekilde de
yazabiliriz:
The doctor recommended that he rest as much as possible. (Doktor Ona mmkn
olduu kadar dinlenmesini tavsiye etti.)
Grld gibi should un kullanlmamas durumunda sonrasndaki fiil ekilmemi gibi
grnr. Yani bare infinitive olarak kalr. should un ksaltlmas formuna dikkat etmek
gerekir. KPDSde bu fiil bo braklarak sorulur. nemlidir, iyi renmek gerekir. SM
yapsn Trkeye evirirken should un gerekir anlam yarine Trkedeki dilek kipi
anlam olan ...mesi, ...mas eklinde eviririz.
I insisted that my son (should) be a doctor. (Olumun bir doktor olmasnda srar
ettim.)
Not: Dilek kipinin yan cmlecikte kullanldna dikkat ediniz.
The committee requested that the documents (should) be submitted until
tomorrow. (Komite belgelerin yarna kadar sunulmasn istedi.)
I advised her that she ...............breakfast early. Bo olan yere ne gelmelidir?
Have

has

had

to have

has had

have doru cevap olur. nk temel cmlecikte advise fiilinin olmasndan dolay yan
cmlecik yaps SM olmaldr. Bu nedenle asl olmas gereken should have dir. should
ksaltldndan doru cevap have olur. ok dikkatli olmak gerekir.
I advised her that she have breakfast early. (Erken kahvalt yapmasn nerdim.)
2.) Aadaki sfatlardan sonra SM kullanlr

212

Sfatlar Noun Clouselarn zne yapsnda kullanldklarndan bu maddede sadece Noun


Clouselarn zne yaps olacaktr. SM un kullanld en nemli sfatlar unlardr:
nemli Szckleri
Important

Crucial

Vital

Significant (anlaml)

Gerekli Szckleri
Necessary Imperative (zorunlu) Mandatory (zorunlu) Essential Possible
ngilizce de bu sfatlar kullanldklarnda dilek kipi gerektirirler.
It is necessary that he (should) work hard. (Onun sk almas gerekir.)
It is essential that our environment be protected. (evremizin korunmas temeldir.)
Protect, Preserve, Conserve: korumak
rnek Noun Clouses ve Relative Pronouns Cmleleri
It is estimated that the economic sanction can not be lifted in the near future.
(Ekonomik yaptrmlarn yakn gelecekte kaldrlamayaca tahmin ediliyor.)
Sanction: yaptrm, meyyide (nemli bir kelimedir, KPDSde ok sk geer)
Bir cmlede bir ismin yanna her zaman iin onu niteleyecek bir sfat yazlabilir. Relative
Pronouns (RP) bilgilerimizden de biliyoruz ki bir sfat cmlecii (RP) bir sfat kelimesinin
yapt grevi bir cmlecik olarak yapabilir. Bu aklamaya dayanarak cmledeki
sanction isminden sonra onu niteleyecek bir RP cmlecii yazarak cmlemizi evirecek
olursak; (Kaln ve italik yazlan cmlecik ksaltlm bir RP cmleciidir.)
It is estimated that the economic sanction impossed on Serbia can not be lifted in
the near future. (Srbistana uygulanan ekonomik yaptrmlarn yakn gelecekte
kaldrlamayaca tahmin ediliyor.)
Impose on: ...e empoze etmek, uygulamak
Not: KPDSdeki cmlelerin byk bir ounluu bu yapdadr. Byle cmleleri iyi almak
snavda byk kolaylklar salar.
Pose
Brakmak, tutmak anlamnda olan bu kelime kknden bir ok kelime tretilmitir.
Impose:
uygulamak
Expose:
Repose:
Compose:
Dispose:
Oppose:
Propose:

im: iine, pose: brakmak. mpose:iine brakmak, empoze etmek,


ex:d, pose: brakmak. Expose: darya brakmak, maruz brakmak
dinlenmek
birletirmek
sralanmak, dzenlemek
kar koymak
nceye brakmak

Bu kelimeler de KPDS iin ok nemlidir.

213

It was reported that the plain had taken off one hour later doe to the in adequacy
of measure. (nlemlerin yetersizliinden dolay uan bir saat ge kalkm olduu rapor
edildi.)
Take off:
havalanmak
Doe to:
...den dolay
Adequate:
yeterli, uygun, elverili
Adequacy:
yeterlilik
Inadequacy:
yetersizlik
Measure:
tedbir, nlem (lme, lmek anlam var ve kartrlabilir diye
KPDSde ok geen bir kelimedir.)
Cmledeki measure isminden sonra ksaltlm bir RP cmlecii olan taken ekleyip
cmlemizi tekrar yazalm:
t was reported that the plain had taken off one hour later doe to the in adequacy
of measure taken. (Alnan nlemlerin yetersizliinden dolay uan bir saat ge kalkm
olduu rapor edildi.)
The rescue team suggested that the disaster area (should) be evacuated
immediately. (Kurtarma ekibi felaket blgesinin derhal boaltlmasn nerdi.)
Not: Dilek kipinin kullanmn (Shouldun kullanmn) hatrlaynz.
Rescue:
Evacuate:
Calamity:
Disaster:

kurtarma(k)
boaltmak, tahliye etmek
felaket
felaket

We aware, that it is rather difficult to draw some conclusion from the data.
(Verilerden baz sonular karmann olduka zor olduunun farkndayz.)
To be aware of: farknda olmak, haberdar olmak
Not: Yukardaki cmlede to be aware ofun of edat yazlmad. Neden? (Noun
Clouslarda sadece thatin edat almadn dier tm NC balalarnn edat aldklarn
hatrlaynz.)
Data dan sonra bir RP ekleyerek cmlemizi yeniden yazalm:
We aware, that it is rather difficult to draw some conclusion from the data
presented by the committee. (Komite tarafndan sunulan verilerden baz sonular
karmann olduka zor olduunun farkndayz.)
Clude
Kapatmak anlamnda olan bu kkten bir ok kelime tretilmitir.
Conclude:
sonucuna varmak
Conclusion: sonu
Conclusive: sonuca gtren, somut
Inconclusive: sonuca gtrmeyen, somut olmayan
Include:
dahil etmek, iermek
Exclude:
hari tutmak
Preclude:
engel olmak

214

The scientists arent sure certain whether this treatment can achieve the result
desired. (Bilimadamlar, bu tedavinin arzulanan sonular gerekletirip
gerekletiremeyeceinden emin deiller.)
Hatrlanaca zere RP ksaltmalarnda aktifler iin gerund pasifler iin V3
kullanlyordu ve bunlar bir sfat szc gibi niteledikleri ismin nne yazlabiliyordu.
imdi birka cmlemizi bu kurala gre yazalm.
The scientists arent sure certain whether this treatment can achieve the desired
result. (Bilim adamlar, bu tedavinin arzulanan sonular gerekletirip
gerekletiremeyeceinden emin deiller.)
It was reported that the plain had taken off one hour later doe to the in adequacy
of taken measure. (Alnan nlemlerin yetersizliinden dolay uan bir saat ge kalkm
olduu rapor edildi.)
Grld gibi RP ksaltmalar bir sfat szcnn yapt hareketi yapabilirler.
The industrialists entering this market claim that a fierce competition will occur in
the month ahead. (Bu piyasaya giren sanayiciler, nmzdeki aylarda acmasz bir
rekabetin meydana geleceini iddia etmektedirler.)
Market:
Fierce:
Competition:

pazar, piyasa
acmasz
rekabet

Relative Pronuns ve Noun Clouse konularn birlikte kullanabilmek gerekir. nk bu iki


konu ngilizcenin en karmak konulardr.
He was rather reluctant to tell us how long the experiment he was conducting
would last. (O yapmakta olduu deneyin ne kadar sreceini bize sylemeye olduka
isteksizdi.)
Bu cmlenin, us ve how long the experiment he was conducting would last olmak
zere iki nesnesi vardr. Dikkat edilirse ikinci nesne bir NC cmleciidir. Byle iki nesneli
cmlelerde karkl nlemek iin NC nesnesi sonra sylenir.
It is reported that the election to be held next week may be postponed. (Gelecek
hafta yaplacak olan seimlerin ertelenebilecei bildirilmektedir.)
They said that there were other methods, which we could resort to. (Onlar, bizim
bavurabileceimiz baka metotlarn olduunu sylediler.)
Resort to: bavurmak, mracaat etmek (syn: apply. Soyut anlamda bavurmak.
KPDSde ok geer.)
Byle cmleler de zaman uyumuna da zellikle dikkat etmek gerekir.
We are unable to convince the patient that he could recover soon. (Biz hastay ksa
srede iyileebileceine inandramadk.)
Convince:
Cover:

inandrmak Recover:
kapatmak Uncover:

iyilemek
amak

Soon: sonra, ksa sre

RP ve NC konular ngilizcenin en karmak konulardr. Bu konuda geen rnekleri iyi


renmek konunun anlalmasnda kolaylk salayacaktr.

215

Bir sonraki konumuz NC larda ksaltmalar olacaktr. NC larda ksaltma yaplrken


mastarlardan faydalanlr. Bu nedenle bir sonraki derse hazrlk anlamnda mastarlarn
olabilecek formlarn grelim.
Bir cmlede mastarlar iki deiik formda kullanlabilirler. Bu iki formun ayrca hem aktif
hem pasif kullanm olacandan mastarlar drt ekilde kullanlrlar.
Aktif

Pasive

Simple infinitive:

to see (grmek)

to be seen (grlmek)

Perfect infinitive:

to have seen(grm olmak)

to have been seen (grlm olmak)

to speak

to be spoken

to have spoken

to have been spoken

We decided to improve the installation. (Biz tesisleri gelitirmeye karar verdik.)


Installation: tesis, tesisat, montaj
Yukardaki cmlede aslnda bir NC ksaltmas vardr. Ama biz bunu bilmeden de
imdiye kadar byle cmleleri kullandk. evirisini de rahatlkla yaptk. Yine aada
yazacamz cmlede de bir NC ksaltmas vardr.
I dont know what to do. (Ben ne yapacam bilmiyorum.)
It is understood that he has studied in Germany. (Onun Almanyada renim grm
olduu anlalyor.)
Not: Byle cmlelerde zaman uyumuna da dikkat etmek gerekir. Zaman uyumu temel
cmle ile yan cmle arasnda aranr.
It is stated that agreement will be signed. (Anlamann imzalanaca ifade ediliyor.)
State:

ifade

Statement: ifade

It is suspected that he is in the USA. (Onun USA da olduundan pheleniliyor.)


Temel cmlenin zaman simple present, yan cmlenin zaman simple present. nk
zamanlar akyor. Yani yan cmleciin zaman temel cmlenin zamanndan nce ise
perfect, conra ise future, ayn ise ayn tense kullanlr.
Aktif

Pasive

Simple infinitive:

to see (grmek)

to be seen (grlmek)

Perfect infinitive:

to have seen (grm olmak) to have been seen (grlm olmak)


to speak

to be spoken

to have spoken

to have been spoken

Mastarlarn bu drt kullanmndan faydalanarak NClarda ksaltma yaplr. imdi bu


ksaltmann nasl yapldn grelim

216

1.) zne yapsnda


It is claimed that he be released the next mounth. (Onun gelecek hafta serbest
braklaca iddia ediliyor.)
NClarda ksaltma, yukarda alt izili olan ksmda yaplr. NClarda balatan sonra
mutlaka bir zne olmak zorunda idi. Ksaltma yaplrken he znesi cmlenin bana
ekilir, bala ksaltlr ve fiil mastar biiminde (to) kullanlr. Bu aklamadan sonra
cmlemizi ksaltlm biimi ile yazalm.
He is claimed to be released the next month. (Onun gelecek hafta serbest braklaca
iddia ediliyor.)
NC ksaltmalar ok iyi allmas gereken bir konudur. zne hareketine ve mastar
dnmne iyi hakim olmak gerekir. Ksaltma ile kompleks cmle tek bir cmleye
indiinden artk balaca da gerek yoktur.
It is reported that the minister has approved of the proposal. (Bakann neriyi
onaylam olduu belirtilmektedir.)
Ksaltma
The minister is reported to have approved of the proposal. (Bakann neriyi
onaylam olduu belirtilmektedir.)
It is said that they have been cought by the police. (Onlarn polis tarafndan
yakalanm olduklar syleniliyor.)
Ksaltma
They are said to have been caught by the police. (Onlarn polis tarafndan yakalanm
olduklar syleniliyor.)
Not: NC ksaltmas KPDS iin hayati derecede nemli bir konudur. Konuma dilinde pek
kullanlmaz ama yaz dilinde olduka sk kullanlr. Snav boyutunu ise maddeler halinde
yazalm
1.) Cmledeki ksaltmann mastar ksm bo braklarak sorulur.
2.) Cmlenin ksaltlm eklini verip eanlamlsn sorabilirler.
3.) eviride sorulabilir.
4.) Anlama ynelik ok nemli bir konudur. Snavda kritik yerlerde olduka sk geen bir
cmle kalbdr.
It is feared that the boy will be killed. (ocuun ldrleceinden korkuluyor.)
Ksaltma
The boy is feared to be killed. (ocuun ldrleceinden korkuluyor.)
It is expected that inflation will drop. (Enflasyonun decei umuluyor.)
Ksaltma
Inflation is expected to drop. (Enflasyonun decei umuluyor.)

217

Ksaltmalarda mastarn aktif pasif durumunun ayrmn yapmak ok nemlidir. Bu


durumda zne yklemi yapyor mu, yklemden etkileniyor mu sorularnn cevaplanarak
duruma gre ksaltmada aktif veya pasif mastar kullanlr.
He is stated to have fled the country. (Onun lkeden kam olduu belirtiliyor.)
Flee:
kamak, terk etmek
Leave:
ayrlmak, terk etmek (Aslnda ikisi de terk etmek anlamndadr. from
edatn istemezler. Kullanldklarnda sanki bir from olmas gerektii hissi Trkeden
kaynaklanmaktadr.)
The results of the election are reported to be announced tomorrow. (Seim
sonularnn yarn ilan edilecei bildirilmektedir.)
Cmlenin ksaltma ncesi
It is reported that the results of the election will be announced tomorrow. (Seim
sonularnn yarn ilan edilecei bildirilmektedir.)
The manager is said to have been involved in illegal affairs. (Mdrn yasa d ilere
bulam olduu syleniliyor.)
Cmlenin ksaltma ncesi
It is said that the manager has been involved in illegal affairs. (Mdrn yasa d
ilere bulam olduu syleniliyor.)
Involve: iermek, kapsamak
Involve: kartrmak, bulatrmak
Involve: gerektirmek (hangi anlamda kullanlrsa kullanlsn daima in edat ile
nesneye geer.)
Affair:
olay, i
The agreement is reported to have been signed by both side. (Anlamann her iki
tarafa imzalanm olduu bildiriliyor.)
Cmlenin ksaltma ncesi
It is reported that the agreement has been signed by both side. (Anlamann her iki
tarafa imzalanm olduu bildiriliyor.)
Seem, Appear, Look
de grnmek anlamndadr. Bu fiil NC yaps iinde kullanlabilirler. Anlam olarak
pasiflik durumlar olduu iin ayrca pasif yaplmazlar.
It seems that he has passed the exam. (Onun snav gemi olduu grnyor.)
Ksaltma
He seems to have passed the exam. (Onun snav gemi olduu grnyor.)
Pass:
gemek
Passage: geit, pasaj

218

Not: KPDSde zellikle bu yapda seem, appear, look fiillerinden sonraki ksm bo
braklarak mastar kalb sorulur. Daha nce bu kullanmda geen it is V3 kullanmnn
mant ile zlr.
They seem to move to another town next year. (Onlarn gelecek yl baka bir
kasabaya tanacaklar anlalyor.)
Cmlenin ksaltma ncesi
It seems that they will move to another town next year. (Onlarn gelecek yl baka
bir kasabaya tanacaklar anlalyor.)
Your family seems to be extremely happy. (Ailenizin son derece mutlu olduu
grnyor.)
Cmlenin ksaltma ncesi
It seems that your family is extremely happy. (Ailenizin son derece mutlu olduu
grnyor.)
She seems to have won the prize. (Onun dl kazanm olduu grnyor.)
Cmlenin ksaltma ncesi
She seems that she has won the prize. (Onun dl kazanm olduu grnyor.)
Dier NC Ksaltmalar
2.) Nesne Yapsnda
We can not decide whether we will stay at home or go out. (Evde mi kalacaz
darya m gideceiz karar veremiyoruz.)
Ksaltma
We can not decide whether to stay at home or to go out. (Evde mi kalacaz darya
m gideceiz karar veremiyoruz.)
Byle yaplarda bala anlamn cmleye katt iin ksaltlamaz. Mastar ksaltmas ise
daha nce anlatld gibidir.
He doesnt where to go (O nereye gideceini bilmiyor.)
Cmlenin ksaltma ncesi
He doesnt where he will go (O nereye gideceini bilmiyor.)
3.) Tmle Yapsnda
My job is that I teach English (im ngilizceyi retmektir.)
Ksaltma
My job is to teach English (im ngilizceyi retmektir.)

219

Grld gibi NClarn cmlede tmle olarak kullanld yapda da ksaltma


mastarlardan faydalanlarak yaplr.

ADVERBS ADJECTIVES
Zarflar (adverb) eylemleri niteler. Eylemlerin nasl yapld hakknda bilgi verirler.
rnek: How does she sing? - She sings beautifully. / (O) Nasl ark sylyor. ok gzel
ark sylyor.
Kural: Zarflar genellikle -ly sonekinin bir sfata eklenmesiyle oluturulur.

220

rnek: beautiful/beautifully gzel- gzel(ce) gzel bir ekilde, careful/carefully


dikkatli-dikkatlice/dikkatli bir ekilde
Dikkat!

Baz sfatlar zarf haline dntnde deimez. Bunlarn en nemlileri unlardr: fast
(hzl) - fast (hzlca, hzl bir ekilde), hard (zor) - hard (zor bir ekilde)
Good (iyi) muhtemelen en nemli istisnadr. 'good' sfatnn zarf formu 'well' (iyi bir
ekilde) dir. Bu sklkla hatal kullanan bir zarftr!

YANLI! He plays tennis good. DORU: He plays tennis well.

Kural: Zarflar ayn zamanda bir sfat da nitelerler. Bu durumda zarf szkonusu sfattan
nce kullanlr.
rnek: She is extremely happy. They are absolutely sure.
Dikkat!

Temel bir sfatn derecesi artrlm formuyla 'very' kullanmayn. rnek: good fantastic

YANLI! She is a very beautiful woman.


Kural: Sklk zarflar (adverbs of frequency) her zaman (always), asla (never), bazen
(sometimes), sk sk (often) vs. genellikle ana eylemden nce gelir.
rnek:
He is often late for class.
Do you always eat in a restaurant?
They don't usually travel on Fridays.
Sfat ve zarflar konusu birbirleriyle ilikili olduu iin beraber verilecektir. Bu iki grubun
ngilizcede nerelerde kullanldklarn bilmek gerekir. nce sfatlardan balayalm:
ADJECTIVEs
ngilizcede sfatlar iki yerde kullanlrlar.
1.) Sfatlar ismi nitelerler: Sfat + isim. Trkede olduu gibi ngilizcede de sfatlar
isimden nce sylenir. Franszca gibi baz dillerde bu kural byle deildir. Sfatlar bu
kullanmlar ile sfat tamlamas n olutururlar. Eer ismin nnde bir artikel varsa sfat
isim ile artikel arasnda yazlr.
Student (isim)

intelligent student (Sfat tamlamas)

an intelligent student

Sfat tamlamas bu ekilde oluur. Ama bazen sfat olmas gereken yerde olmayabilir.
Buna bozuk sfat tamlamas denir. ntelligent a student gibi. bu konuya daha sonra
deinilecektir.
2.) Sfatlar Linking Fiiller le Beraber Kullanlrlar: Linking fiillerin says on betir.
Bunlar ile birlikte sfatlar kullanld iin bunlar bilmek gerekir. Tamamen ezbere bir
konudur. Kolaylk olsun diye bunlar gruplara ayrarak ezberleyelim.

221

Olmak Fiilleri

Grnmek Fiilleri

Kalmak Fiilleri

Be
Become
Sound

See
look
appear

Stay
Remain

Bylece sekiz tanesini grm olduk. Geriye kalanlar da iki grup halinde verelim
Feel: hissetmek

Taste: tad olmak

Smell: kokusu olmak

Geri kalan drd gitmek fiilleri olup; sfatlarla beraber ...lemek anlamn alrlar.
Go

Get

Grow.....lemek

Turn

Aralarnda baz nans farklar vardr. rnein go olumsuz durumlarda, turn kaba
ifadelerde kullanlr. Daha sonra deinilecei iin imdilik burada brakyoruz.
He looks happy (O mutlu grnyor.) He looks sad (O zgn grnyor.)
Burada sanki sfat yerine bir zarf kullanlmal hissi vardr ama look bir Linking fiil olduu
iin zarf (happly, sadly) deil; sfat (happy, asd) kullanyoruz.
He felt terrible. (not terribly) He is very young. (O ok gentir.) gibi
Not: Bunlarn dndaki btn fiillerle beraber zarf kullanlr.
ADVERBS
Zarflar, ilkin ngilizcede kullanldklar yere ve oluma ekillerine gre iki ayr balkta ele
alacaz. Daha sonra KPDS iin zel baz zarflar ve sfatlarla birlikte Comparision
durumlarn inceleyeceiz.
Zarflar Kullanldklar Yerler
Zarflar ngilizcede yerde kullanlrlar. Kullanldklar yer % 90 birinci maddeye dahildir
1.) Zarflar Fiiller le Kullanlrlar
Bu kullanmda zarf fiili nitelemi olur.
Please speak slowly. (Ltfen yava bir ekilde konuun.)
He passed the exam because he had studied hard. (O snav geti. nk sk bir ekilde
almt.)
She speaks English fluently. (O ngilizceyi akc bir ekilde konuur.)
Trkede bir biimde, bir ekilde ifadeleri sfatlara eklenerek zarflar oluturulur ve
kullanlr. (Zarflarn oluma ekillerini grdmzde buna deineceiz.) rnei yava
bir sfattr, yava bir ekilde dediimizde artk bu zarf olur. Hatta ou zaman Trkede
konuurken bir ekilde, bir biimde ifadelerini atarak zarflar sfatlara benzeterek
aktarrz. ngilizcede byle bir dnm yanl olur. ngilizcede sfat olarak aktarlacak ise
sfat; zarf olarak aktarlacak ise zarf sylenir.
2.) Zarflar Sfatlar le Kullanlrlar

222

Bu kullanmda zarf sfat nitelemi olur.


She speaks English well. (O ngilizceyi iyi konuur.)
3.) Zarflar Zarflar le Kullanlrlar
Bu kullanmda zarf zarf nitelemi olur.
He always gets up late. (O daima ge kalkar.)
He always gets up very late. (O daima ok ge kalkar.)
She speaks English fluently. (O ngilizceyi akc bir ekilde konuur.)
She speaks English fairly fluently. (O ngilizceyi olduka akc bir ekilde konuur.)
Fair:

adil, doru

Fairly:

olduka

Zarflarn Oluturulmas
ngilizcede zarflarn oluumunu drt madde altnda inceleyeceiz. Oluumlar % 90
birinci maddeye dahildir.
1.) Sfatlara ly Eklenerek Zarflarn Oluturulmas
Bu maddedeki tm zarflar kken aldklar sfatlara e anlamdadrlar ve ounun anlamna
bir ekilde, bir biimde eklenerek Trkeye evrilir.
Extreme:
True:
Whole:
Undue:
Reluctant:
Adequate:
Accurate:
Adamant:
Vehement:

ar
Extremely:
doru, gerek Truly:
tm, btn
Wholly:
gereksiz
Unduly:
isteksiz
Reluctantly:
uygun, elverili Adequately:
doru
Accurately:
sert
Adamantly:
sert
Vehemently:

ar bir ekilde, son derece


doru bir ekilde
bsbtn, tamamen
gereksiz yere, gereksiz bir ekilde
isteksizce, isteksiz bir ekilde
elverili bir ekilde
doru bir ekilde
sert bir ekilde
sert bir ekilde, fkeli

2.) yi Szckleri
bunlarn sfat ve zarflar birbirleri ile ilikili deildir. Bunlarn sfat ve zarflar iin ayr
kelimeler oluturulmutur.
Good: iyi (sfat)

Well: iyi (zarf)

3.) Sfat ve Zarf Ayn Olan Szckler


Bunlar iin sfat ve zarf olarak ayr kelimeler tretilmemitir. ly de almazlar. Cmlede
kullanmlarna gre zarf veya sfat olurlar. Zarf olarak kullanldklarnda sfat
anlamlarnabir ekilde, bir biimde eklenerek evirisi yaplr.
Hard:
Enough:
Little:

sk
Fast: hzl
yeter, yeterli
az, kk

Near: yakn High: yksek


Much: ok (saylamayanlar iin)
Late: ge

223

Early:

erken

He has enough money. (Onun yeterli paras var.)

She doesnt study enough. (O yeterli bir ekilde almaz.) enough = zarf
A late decision. (Ge bir karar) late = sfat
He gets up late. (O ge bir ekilde kalkar.) late = zarf
4.) Tunik Maddesi
Bu zarflar, birinci maddedekiler gibi sfatlara ly eklenerek olutururlar. Ama zarf
olduklarnda anlamlar kken aldklar sfatlardan farkl olur. Bu yzden bunlar birinci
madde iinde verilmedi. Bu zarflar KPDS iin ok byk nem arz ederler. Kken aldklar
zarflara benzetilip kartrlacak diye bu zarflar snavda ok kullanrlar. Bu yzden iyi
allmas gereken bir konudur.
Sfat
Hard:
sk
Scarce:
kt
Bare:
yaln
Near:
yakn
Late:
ge
Fair:
adil, doru
Eventual: olas, muhtemel
Consistent:uygun, tutarl
Steady:
istikrarl
Constant: sabit

Zarf
Hardly:
Scarcely:
Barely:
Nearly:
Lately:
Fairly:
Eventually:
Consistently:
Steadily:
Constantly:

pek........mez
pek........mez
pek........mez
yaklak olarak
son zamanlarda
olduka
sonu olarak, sonunda
srekli olarak
srekli olarak
srekli olarak

Bu zarflardan zellikle eventually ve hardly, scarcely, barely grubu KPDSde ok geer.


Bu grup cmlede bir olumsuzluk oluturur.
It is a hard question. (Zor bir sorudur.) hard = sfat
She can hardly work. (O pek almaz.) hardly:zarftr ve cmleye olumsuzluk katar
D.Bakr is very hot, so anyone can live hardly in there. (D.Bakr ok scaktr. Bu yzden
kimse orada pek yaayamaz.)
Snavda sorulursa hardly sorulur. scarcely ve barely de paralarda ok geer.
Bu dersimizde grup zel zarflar ve kullanmlarn greceiz. Bu grup zarflardan
KPDSde iki soru kesin olarak; bazen de soru gelir. Bu yzden bu grup zarflar ayr
olarak ele alnd.
Too - Enough
Too:
Enough:

ok ok fazla, ar
yeterli

Bun lar da zarf olduklar iin zarf kullanmnn tm zelliklerine sahiptirler. Ama snavdaki
boyutu sadece kelime anlam ile deildir. Belli bir yapda kullanlrlar. imdi bunu grelim
Too

224

............+ Sfat biiminde bir kullanm vardr. Snavda bu ekilde sfatn ncesi bo
braklarak too sorulur. Bu kullanm cmleye olumsuzluk katar.
He is too young to undertake such a job. (O byle bir ii stlenemeyecek kadar gentir.)
Undertake:
Undertaking:

stlenmek
teebbs

The coffee was too cold to drink. (Kahve iilemeyecek kadar souktu.)
Not: Sfattan sonraki fiilin full infinitive eklindeki kullanmna da dikkat ediniz.
Enough
Sfat+................ biiminde bir kullanm vardr. Snavda bu ekilde sfatn sonras bo
braklarak enough sorulur. Normalde zarflar sfattan nce kullanlr. sfattan sonra
kullanlan tek zarf enoughtr.
He is experienced enough to overcome this issue. (O bu meselenin stesinden gelecek
kadar deneyimlidir.)
Not: Enough tan sonraki fiilin full infinitive eklindeki kullanmna da dikkat ediniz.
This car is too expensive for us to buy. (Bu araba bizim iin alnamayacak kadar
pahaldr.)
He is talking too quickly for us to understand. (O anlamayacamz kadar hzl
konuuyor.)
An ordinary English should speak clearly enough for a foreigner to understand. (Sradan
bir ngilizin, bir yabancnn anlayabilecei kadar ak bir ekilde konumas gerekir.)
Bir cmlede iki too, iki enough veya bir too bir enough bulunabilir.
He is qualified..................... to negotiate such a crucial situation but the government is
...............unwilling to send him. (O byle kritik bir durumu grecek kadar niteliklidir
ama hkmet onu gndermeyecek kadar isteksizdir.)
Birinci bolua Enough , kinci bolua Too yazlmaldr.
Ordinary:
sradan
Negotiate: grmek
Negotiation: grme
Byle sorularda boluun ncesi ve sonrasn ok iyi tahlil etmek gerekir. kisinden en
fazla enough sorulur.
Hardly Scarcely Barely
de ayn anlamdadr. Genellikle soru hardlyden gelir. Dier ikisi paralarda geer. Her
de kullanldklarnda cmleye olumsuzluk katarlar. Bunlarn kullanmn iyi renmek
gerekir. Ayrca taq questionlarda da karmza kacaklardr.
He can hardly walk. (O pek yryemez.)

225

Anyone can hardly ever live there. (Kimse pek orada yaayamaz.)
Hardly ve hardlyever ayn anlamdadr. Birbirlerinin yerine kullanlabilirler.
Since he never studies, he can .........................succeed in the exam. (O hi almad
iin snavda pek baarl olamaz.)
Bolua hardly veya hardlyever gelmelidir. Bu zarfn kullanm bilinmezse pek
zlebilecek bir soru gibi grnmyor.
Fairly, Quite, Rather
Her de olduka anlamndadr. Kullanm olarak aralarnda kk nans vardr. kili
durumlarda (aptal zeki, tembel alkan) arzu edilen nitelik iin fairly; arzu
edilmeyen nitelik iin rather kullanlr. snavda bu ayrnt sorulmaz.
He is rather stupid, but his sister is fairly clever. (O olduka aptaldr ama kz kardei
olduka zekidir.)
Qute bir fiili niteledii zaman tam, tam olarak anlamn katar. Sfat ve zarf ile
kullanmnda ise olduka anlam vardr.
I could not quite understand what you said. (Tam olarak ne sylediinizi anlayamadm)

CONDITIONAL SENTENCES
artl cmleler demektir. Bunlar genellikle her dilde temel ekilde sylenirler. artl
cmle yapsnn ngilizce ve Trke kullanmlar arasnda baz farkllklar vardr. Konuya
girerken nce Trke yaps anlatlacak. Kullanmda aralarndaki farkll ve ngilizce
mantn kavramak gerekir.
Trke Uygulamas
A) Gerekleebilir art cmlecii: alrsan renirsin, Yarn gelirsen alabiliriz, vb.
Grld gibi bu yapda art yerine getirilecei taktirde temel istenen gerekleebilir. Bu
nedenle bu yapya Real Yap denir.
B) Gerekleemeyen art cmlecii: Bu yap iki ekilde kurulur Bunlarda artn yerine
getirilme olana olmad iin temel istenenin gereklemeyecei yaplardr. Bu nedenle
bunlara Unreal Yaplar denir.
alsaydn renirdin. Grld gibi gemi zamanda birinci maddenin uygulanmasdr.
alm olsaydn renmi olurdun.
Real yaplarda ister olumlu ister olumsuz olsun istenen gerekleebilir. Unreal yaplarda
ise cmle kuruluu anlamla terstir. Yani cmle kuruluu olumlu iken anlam olumsuz;
cmle kuruluu olumsuz iken anlam olumludur. Peki bu aklama neye yarar?
artl cmlelerin ngilizce mant iin bu aklama gereklidir. nk unreal yaplarda
zamanlar real zamanlara gre bir nceye ekilerek sylenir.
Trkede Type 2 ve Type 3 n kullanm hemen hemen ayndr. Aradaki ayrm ok net
deildir. Rahatlkla birbirlerinin yerine kullanlabilirler. Trkede durum byle iken
ngilizcede neden iki typee gerek duyulmutur?

226

ngilizcede Type 2 ve Type 3 birbirinden ok ayr eylerdir.


Type 2: inde bulunulan veya gelecekteki bir olay iin kurulan unreal yaplardr. Snfta
olmasaydk, yarn geleceksen gibi
Type 3: Gemiteki bir olayn aktarld unreal yapdr. Eer aktarlacak olay gemite ise
mutlaka type 3e gidilmelidir. Geen yl mezun olsaydn, dn gelseydin gibi
Not: Trkede balalarn anlamlar ykleme yklenerek sylenir. Gelse alrken gibi.
ngilizcede ise balalar ayr bir kelime olarak kullanlr. If, while, when gibi. Balalar
konusu ayrca ele alnacaktr.
imdi art Cmlelerinin ngilizce kurulularn grelim:
Type 1
If you study, you will learn (alrsan renirsin.)
If +Simple Present, +Simple Future
Type1 i formlletirecek olursak yukardaki forml kar. Genel kullanm verildii gibidir.
Type1 de eer aktarlan olay genel bir ifade ise temel cmlecikte de Simple present
olabilir. Ama bu istisnai bir durumdur. Genelde kullanm verildii gibidir.
Type 2
If you studied, you would learn (alsaydn renirdin.)
If + Simple Past, + would +V1
Genel kullanm formldeki gibidir. f li cmlecikte bir present etkisi vardr. nk olay u
an ve gelecek ile ilgilidir. Ama unreal yap olduu iin gemie ekilerek aktarlyor.
Type 3
If you have studied, you would have learnt. (alm olsaydn renmi olurdun.)
If +present perfect, + would have V3
zet olarak;
Type 1:

If + Simple present, +will + V1

Type 2:

If + Simple past, +would + V1

Type 3:

If + Present perfect, +would + Have V3

art cmlelerinin informal olarak deiik kullanmlar varsa da asl gramatikal boyutu
aklananlardr. KPDSde mutlaka anlatlan ekilde gelir. Snavda 7-8 soruyu ilgilendiren
bir konudur. Mutlaka iyi bilmeli.
Type 1

227

If the government takes stricter measures, the inflation will drop. (Hkmet daha sk
tedbirler alrsa enflasyon decek.)
If you learn a foreign language, you will find a good job easily. (Bir yabanc dil
renirsen kolayca bir i bulursun.)
Not: artl cmlelerde eviriden ziyade yapnn ngilizce boyutunu kavramak gerekir. Olay
ne zaman olmu, gerekleebilir mi, gerekleemez mi? Yapya bu ekilde yaklamak
gerekir.
I will help you with this matter if you call me next week. (Gelecek hafta beni ararsan,
sana yardm edeceim.)
Grld gibi if balac arada da yazlabilir. Main Clause ve f Clauseden hangisinin
bata syleneceini vurgu belirler. Hangisi vurgulanacaksa o nce sylenir. Bala arada
iken virgle (,) gerek yoktur. nk balaca kadar olan ksm main clause, balatan
sonraki ksm if clausedr. f clause cmlecii bata ise bu cmleciin snrn belirlemek
iin virgl (,) kullanlr.
Help+s.o:
Help+so+with+sth:

birine yardm etmek


birine bir ey iin yardm etmek

Type 2
If I knew some English now, I would go abroad. (Eer imdi biraz ngilizce bilseydim,
yurt dna giderdim.)
If I were you, I wouldnt accept his offer. (Yerinizde olsam onun nerisini kabul
etmezdim.)
If the next week were holiday, we would go for a picnic. (Eer gelecek hafta tatil
olsayd, piknie giderdik.)
Grld gibi type 2 u an ve gelecek ile ilgili olan unreal yaplardr. Eer cmlede u an
ve gelecek ile ilgili bir ifade varsa mutlaka type 2ye gidilmelidir.
Type 3
If had known that he was your friend, I wouldnt have rejected him. (Eer onun
arkadanz olduunu bilseydim onu reddetmezdim.)
If they had invited me, I would certainly have paticipated in their wedding
ceremony last week. (Eer beni davet etmi olsalard , kesinlikle onlarn geen haftaki
dn trenlerine katlrdm.)
Grld gibi type 3 yapsnda mutlaka bizi gemie gtren bir ifade vardr. Bu ifade
genellikle gemie ynelik baz zaman zarflar ile kurulur. Ama dikkatli olmak gerekir.
Bazen bize gemii hissettirecek bir zaman zarf yerine ayn grevi gren bir noun
clouseda verilebilir. (birinci cmlede olduu gibi) Ama hangi biimde olursa olsun eer
olay gemite olmusa mutlaka type 3e gidilmelidir.
Snavda main clouse ve if clousen fiilleri bo braklarak sorulur. Her yapnn kullanm
zelliklerine hakim olursak kolayca zebileceimiz bir soru olur.

228

MIXED STRUCTURE
artl cmlelerin kark yaplardr. Belki de konunun en zor olan ksmdr. Bazen type 2 ve
3 kartrlarak sorulur. Dolaysyla mx yap unreal olan iki yap arasndadr. Bu kullanmda
genellikle F Clouse type 3, Main Clouse type 2dir. Snavda pek sorulmayan bir
konudur. Ama KPDSnin ii belli olmaz. Bilinmesi iyi olur.
Geen yl mezun olsaydm imdi ben de alrdm ifadesi mix bir yapdr.
If I had graduated last year, I would work with you now. (Eer geen yl mezun
olsaydm imdi sizinle alrdm.)
Grld gibi IF Clouse type 3, Main Clouse type 2dir. Her iki tarafta da bizi type 2 ve
3e gtren zaman zarflarna dikkat ediniz.
If he had been operated on last month, he would start to work next week. (Eer o
geen ay ameliyat olmu olsayd gelecek hafta ie balard.)
artl Cmlelerde Modallarn Kullanm
Modallar da daha nce anlatlan mantk ierisinde artl cmle kalplarnda kullanlabilirler.
Tm if clouse typelerinde modallar kullanlabilir. Hem if clouseda hem main clouseda,
sadece birisinde olabilirler.
Type 1

can

may

should must

Type 2

could

might

-------

-------

Type 3

could have V3

might have V3

-----------

----------

Bu yapda sk olarak grlen can ve may dir. Dierlerinin snrl bir kullanm vardr.
Byk bir olaslkla soru gelse can ve may den gelir.
If I had time, I could visit you. (Zamanm olsayd sizi ziyaret edebilirdim.)
If he had helped us, we could have completed this project. (Bize yardm etseydi bu
projeyi tamamlam olabilirdik.)
If he could have given up smoking, he would certainly have recovered. (Eer o
sigaray brakabilseydi kesinlikle iyileirdi.)
DEVRK YAPI
artl cmlelerin her typeinde de devrik yap olabilir. Bu yap genelde konuma diline
yneliktir. Ama yaz dilinde de ska rastlanr. En nemli devrik yap artl cmlelerde
olandr. KPDSde kesinlikle gelir. Mutlaka iyi bilinmelidir.
En nemli devrik yap type 3te olandr. Type 1ve 2de pek devrik yap olmaz ve snavda
pek sorulmaz. imdi her type de ayr ayr devrik yaplar grelim:
Type 1
Sadece should kullanmnda devrik yap vardr.

229

If you should see him, let me know. (Eer onu grecek olursan, bana bildir.)
Bu cmleden onu grme ihtimalinin zayf olduunu anlarz.
Nasl devrik yaplr?
If atlr ve should baa getirilir.
Should you see him, let me know. (Eer onu grecek olursan, bana bildir.)
Devrik yap olduunu nasl anlarz?
Cmle soru formundadr ama soru iareti yok. Bu durumda tek alternatif cmlenin devrik
olmasdr. nk sadece soru ve devrik yapda yardmc fiil batadr.
Type 2
Sadece werede yaplr.
If I were you, I would not go there. (Yerinizde olsaydm oraya gitmezdim.)
Type 1deki gibi if atlr ve were baa getirilerek devrik yaps oluturulur.
Were I you, I would not go there. (Yerinizde olsaydm oraya gitmezdim.)
Soru gibi grnd halde cmle sonunda ? yoktur. O halde devrik yapdr diyoruz.
Type 3
If she had informed us, we would have taken action. (Eer o bize bilgi vermi olsayd,
tedbirlerimizi alrdk.)
Yine ayn mantkla devrik yaps oluturulur.
Had she informed us, we would have taken action. (Eer o bize bilgi vermi olsayd,
tedbirlerimizi alrdk.)
Soru eklinde olup cmle sonunda ? yoktur. Bu yzden kesinlikle devrik yapdr diyoruz.
Kesinlikle snavda artl cmlelerin bu devrik formu sorulur. En gzel sorusu cmle
tamamlamadr. Bu durumda cmlenin soru formunda olduunu ve sonunda ? olmadn
grmemiz gerekmektedir. Bunu grebilirsek soruyu zmz demektir. Hemen cmlenin
bir type 3l artl cmle olduunu ve zaman uyumunun buna gre yaplmas gerektiini
anlarz.
Had she informed us, ...........................................................................................
Bu ekilde cmleyi bo brakp sorarlar.
If she continues to underrate his abilities, he cant achieve anything. (O yeteneklerini
kmsemeye devam ederse hibir ey baaramaz.)
Underrate:
Underestimate:

kmsemek
kmsemek

230

Overrate:
Overestimate:
Overstate:
Exaggerate:
Enhance:

abartmak

If I were you, I wouldnt miss such an opportunity. (Yerinizde olsaydm byle bir frsat
karmazdm.)
Miss: zlemek, karmak
If we hadnt missed the train, we could have arrived earlier. (Eer treni karmam
olsaydk daha erken varabilirdik.)
zellikle snavda mx yaplara dikkat etmek gerekir. Sorusu az, gelme olasl zayftr
ama bilinmesi iyi olur.
If Turkey had completed her power plants long ago, this shortage of electricity
wouldnt happen now. (Eer Trkiye enerji santrallerini yllar nce tamamlam olsayd,
imdi bu elektrik sknts (azl) olmayacakt.)
Dikkat edilirse F Clouseda long ago, Main Clouseda now zaman szckleri vardr. Bu
zaman szcklerine gre cmleyi type 3ve 2ye gre kurarz. nk art gemite, etkisi
u andadr. Eer Main Clouseda now olmasayd o zaman Main Clouseda type 3e gre
kurardk.
Plant:
bitki, fabrika, (elektrik) santral
lke, kta dii olarak kabul edildiinden her kullanld.
If I had known that you were coming, I would certainly have participated in the
party. (Senin geldiini bilmi olsaydm, kesinlikle partiye katlrdm.)
Yukardaki cmle bir snav soru tipidir. Snavda alt izili fiil kullanmlar bo braklr ve
sorulur. Bu cmlede bizi type e gtren bir zarf szc yok ama onun yerine ayn
grevi gren that you were coming noun clouse vardr. Bu ekildeki kullanmda ok
dikkatli olunmaldr.
Dier art Balalar
Even If:
Only If:
Unless = If not:
istemez.
Provided = Providing:
On condition that:
But for:
olmasdr.)

se bile (olumsuz bir yargya gtrr.)


sadece ....se
...medike. ...mezse (olumsuz anlam iindedir, ayrca not
..artyla
...artyla
...olmasayd (En nemli zellii bala olmamasdr, bir edat

Bu art balalarnn hepsi de if ile ayn kullanma sahiptir. If iin aklanan her
kullanm bunlar iin de geerlidir.
Snavda eanlaml cmlelerde, cmle tamamlamada, gramer sorularnda vb. Direk olarak
7-8 soru artl yaplardan gelmektedir. Ayrca bu konuya hakim olmak anlamaya ynelik
byk kolaylklar salamaktadr.
but for bir edat olduu iin kendisinden sonra bir cmlecik deil de birisim gelir.

231

But for your valuable contributions, we couldnt have implemented this scheme.
(Deerli katklarnz olmasayd, bu projeyi gerekletiremezdik.)
But forlu cmleciin etki zamanna gre Main Clouse type 2 veya 3e gre kurulur. Nadir
olarak type 1de olabilir.
But for, bu kullanm ile genellikle cmlenin banda olur. Eer cmle ortasnda ise
genellikle baka anlamdadr.
Yukardaki but forlu cmleyi F ile de yazabiliriz.
Type2: If it werent for your valuable contributions, we couldnt implement this
scheme. (Eer deerli katklarnz olmasayd, bu projeyi gerekletiremezdik.)
Type3: If it hadnt been for your valuable contributions, we couldnt have
implemented this scheme. (Eer deerli katklarnz olmasayd, bu projeyi
gerekletirememi olurduk.)
Unless the government can carp inflation, the parties in the coalition may face great
trouble in the next election. (Hkmet enflasyonu durduramadka (durdurmazsa)
koalisyondaki partiler nmzdeki seimlerde byk sknt ile yz yze gelebilirler.)
Curp:

durdurmak

Unless he cut down on smoking, he will get seriously ill soon. (O sigara imeyi
ksmadka, ciddi bir ekilde hastalanacak.)
Cut down on:

(bir eyi) ksmak

Unless the workers are satisfied with their salaries, no one can stop them going on
strike. (Eer iiler maalar konusunda tatmin edilmezlerse, kimse onlar greve
gitmekten alkoyamaz.)
Go on strike:
Satisfy:
Salary:

greve gitmek
tatmin etmek, doyurmak
maa

Not: artl cmlelerde be to kalb ...cek, ...cak anlamn verir ve ama belirtir.
If the government is to carp inflation, it must take stricter measures. (Eer hkmet
enflasyonu durduracaksa, daha sk tedbirler almal.)
be to kalb ayn zamanda ama da bildirdiinden bu cmleyi Eer hkmet enflasyonu
durdurmay ama edinilse, ........ eklinde de evrilebilir. Soru olarak her typede de
gelebilir ama sklkla type 1 de kullanlr. Eer type 2 ve 3 te gelirse cmle bunlarn
zelliklerine gre kurulur.
If you are to learn English, you must go to England. (Eer ngilizce reneceksen
ngiltereye gitmelisin.)
Not: artl yaplarda Should kullanm ...cek olursa anlamndadr. Bu yap bir art
yapsnn gelecee uygulanmasdr.
If you should see him, recall him that we have moved to another building. (Eer onu
grecek olursan, baka binaya tandmz ona hatrlat.)

232

Unreal Yaplar
ngilizcede unreal yaplarn getii yer vardr
1. F Clouse larn type 2 ve type 3nde
2. Keke yaplarnda (I wish ve If only)
3. ...m gibi yapsnda (As if ve As though)
Bu yaplar unrealdir. Yani cmle olumlu iken anlam olumsuz; cmle olumsuz iken anlam
olumludur. Unreal yaplarda bundan dolay zamannn bir nceye ekilerek aktarldn
hatrlaynz.
Real
Present
Past
Future (will)

Unreal
Past
Past Perfect
Would

If only I had some money now. (Keke imdi biraz param olsayd.) (u an olduu iin
bir ncesi Past kullanld.)
If only I had had some money yesterday. (Keke dn biraz param olmu olsayd.)
(Gemi olduu iin bir ncesi Past Perfect kullanld.)
If only I were a doctor now. (Keke imdi bir doktor olsaydm.) (u an olduu iin bir
ncesi Past kullanld.)
If only the next week would be holiday. (Keke gelecek hafta tatil olsayd.) (Gelecek
olduu iin bir ncesi would kullanld.)
She acts as if she passed the exam. (O snav gemi gibi davranyor.)
Olay u anda olduu iin bir ncesi olan Past ile aktarld.
She was acting as if she had passed the exam. (O snav gemi gibi davranyordu.)
Olay gemite olduu iin bir ncesi olan Past perfect ile aktarld.
My boss insulted me as if he had been my father. (Patronum bana babamm gibi
hakaret etti.)
Olay gemite olduu iin bir ncesi olan Past perfect ile aktarld.
Insult: hakaret etmek
Trkede olay ister gemite ister u anda olsun ayn ekilde ifade edilir. ngilizcede bu
farkldr. nemli olan bu konunun ngilizce mantn anlamaktr. Olaylarn etki alanlarn
hissederek olay belirtilen zellikte aktarlr.
It seems as if inflation has dropped. (Enflasyon dm grnyor.)
Bu cmlede neden unreal ifadeler iin aklanan kurallar uygulanmam?
Real ve unreal yaplar birbirine kartrmamak gerekir. Bu balalarn olduu her cmle
unrealdir demek yanl olur. Bazlar real yaplarda da kullanlabilir. Yukardaki cmle real

233

bir ifade olduu iin aklanm kurallara ters dt. Olay gemite olduu iin bir ncesi
olan Past perfect ile aktarld.
Unreal yaplarda Present ve Future tenseler yoktur. Bu kural zaman uyumuna ynelik
sorular iin ok nemlidir.
If only I knew English now. (Keke imdi ngilizce bilseydim.)
If only I had known English last year. (Keke geen yl ngilizce bilmi olsaydm.)
He sat down next to me as if he had been my friend. (O arkadamm gibi yanma
oturdu.)
He always comes to sit down next to us as if he were our friend. (O daima
arkadamzm gibi yanmza oturmak iin gelir)
Not: Unreal yaplarda modallar da aklanan kural erevesinde kullanlabilirler.
Strive: abalamak

234

ADJECTVE CLAUSES
SIFAT CMLECKLER
That

Who Which-Whose-Where-

Tek bir szck olarak bir sfatn yapt ii bir tmcecik olarak yapar. Sfat bir szck
olarak nitelendii ad ya da ad grevdeinin nnde yer alr. Ancak sfat tmcecii
niteledii szcn ardnda yer alr. Szck olarak SIFAT, bir tmcenin zne,nesne veya
tamlamasn nitelendirebilir ancak kural olarak belli bir dizin kuralna uyulmas gereklidir.
Bununla beraber karmak tmce oluturmak amacyla sfat cmleciini asal cmleciine
balamak amacyla eitli balalarnda kullanld gzlenir ki bu balalar szcklere
bal olarak blmde, konumlarna gre blmde ve tanmlamalarna bal olarak
iki blmde incelenebilirler.
Conjunctions and their positions / Balalar ve konumlar
1- zneyi niteleyen sfat cmlecii ki burada bala zne konumundadr.
(Sfat cmleciinin dili gemi zaman simple past tense ile kullanlna
rnek)
The person who called you a few mine. Ago is our export manager.
- Birka dakika nce sizi arayan kii bizim ihracat mdrmzdr.
(Sfat cmleciinin dili gemi zaman present perfect tense ile kullanlna
rnek )
The person who has called you yesterday is our export manager.
- Dn Sizi arayan kii bizim ihracat mdrmzdr.
(Sfat cmleciinin gelecek zaman future tense ile kullanlna rnek)
The person who will call you is our export manager.
- Sizi arayacak olan kii bizim ihracat mdrmzdr.
(Sfat cmleciinin geni zaman simple present tense ile kullanlna rnek )
The person who calls you is our export manager.
- Sizi arayan kii bizim ihracat mdrmzdr.
(Sfat cmleciinin imdiki zaman present continious tense ile kullanlna
rnek )
The person who is calling you is our export manager.
- Sizi aryor olan kii bizim ihracat mdrmzdr.
(Sfat cmleciinin mili gemi zaman past perfect tense ile kullanlna
rnek )
The person who had called you last week is our export manager.
- Geen hafta Sizi aram olan kii bizim ihracat mdrmzdr.
2- zneyi niteleyen sfat cmlecii ki burada bala nesne konumundadr.

235

(Sfat cmleciinin dili gemi zaman simple past tense ile kullanlna rnek
)
The person whom you called a few mine. Ago is our export manager.
- Birka dakika nce sizin ardnz kii bizim ihracat mdrmzdr.
(Sfat cmleciinin dili gemi zaman present perfect tense ile kullanlna
rnek )
The person whom you have called yesterday was our export manager.
- Dn aradnz kii bizim ihracat mdrmzd.
(Sfat cmleciinin gelecek zaman future tense ile kullanlna rnek)
The person whom you will call is our export manager.
- Sizin arayacanz kii bizim ihracat mdrmzdr.
(Sfat cmleciinin geni zaman simple present tense ile kullanlna rnek )
The person whom you call is our export manager.
- Aradnz kii bizim ihracat mdrmzdr.
(Sfat cmleciinin imdiki zaman present continious tense ile kullanlna
rnek )
The person whom you are calling is our export manager.
- Sizin aryor olduunuz kii bizim ihracat mdrmzdr.
(Sfat cmleciinin mili gemi zaman past perfect tense ile kullanlna
rnek)
The person whom you had called last week is our export manager.
- Geen hafta Sizin aram olduunuz kii bizim ihracat mdrmzdr.
3- zneyi niteleyen sfat cmlecii ki burada bala iyelik konumundadr.

The person whose jacket colour is black is our computer engineer.


Siyah ceketli olan personelimiz bizim bilgisayar mhendisimizdir.
4- Nesneyi niteleyen sfat cmlecii ki burada bala zne konumundadr.

I discussed the man who has made us an offer on drying machines spare parts
yesterday.
(Ben) dn bize amar makineleri yedek paralar konusunda teklif yapan
kimse ile grtm.
5- Nesneyi niteleyen sfat cmlecii ki burada bala nesne konumundadr.

I discussed export manager of the firm man today whom you have received an offer
yesterday.
Bu gn, dn senin teklif alm olduun irketin ihracat mdr ile grtm.

6- Nesneyi niteleyen sfat cmlecii ki burada bala iyelik konumundadr.


-

I discussed the man whose friend is chairman of our exporter company and I asked
a few questions about this company that he has given good references about them.
But, I will try to obtain some information from another source.
Arkada, bizim ihracatmz olan irketin ynetim kurulu bakan olan kii ile
grtm ve kendisine onlar hakknda birka soru sordum ki kendisi onlar
hakknda olumlu referanslar verdi ancak yine de baka kaynaklardan bilgi
toplamaya alacam.

7- Tamlamay niteleyen sfat cmlecii ki burada bala zne konumundadr.


-

That is the man who has offered you.


O size teklif veren kiidir.

236

8- Tamlamay niteleyen sfat cmlecii ki burada bala nesne konumundadr


-

That is the man whom you have received an offer.


O sizin teklif alm olduunuz kiidir.

9- Tamlamay niteleyen sfat cmlecii ki burada bala iyelik konumundadr


-

That is the man whose friend is our exporter companys chairman.


O, arkada bizim ihracat irketimizin ynetim kurulu bakan olan kiidir.

Sfat cmleciklerinini znel ya da nesnel konumdaki baz balalarn nne say,belirti ya


da letirme sfat ve of iyelik szcnden oluan ek ile birlemesi sonucunda
cmlede balalara ama,gaye,durum,okluk,neden,gereke,sonu gibi ek anlamlar
verilir. te bu tr szckler, Trke dizinde nnde yer ald balacn yerine zne ya da
nesne olarak kullanlrlar. Bunlar aadaki gibidir.
A few of which
All of which
A number of which
Any of which
As a result of which
Because of which
Both of which
Each of which
Either of which
Every of which
Every one of which
Half of which
In addition of which
In spite of which
Instead of which
Many of which
Most of which
Much of which
Neither of which
None of which
On account of which
One of which
Some of which
The best of which
The youngest of which
Two of which
... of which

Bir ka
Tm
Bir tanesi
Her hangi birisi
Sonucu olarak
Nedeniyle
Her ikisi
Her birisi

A few of whom
All of whom
A number of whom
Any of whom
As a result of whom
Because of whom
Both of whom
Each of whom
Either of whom
Every of which
Every one of whom
Half of whom
In addition of whom
In spite of whom
Instead of whom
Many of whom
Most of whom
Much of whom
Neither of whom
None of which
On account of whom
One of whom
Some of whom
The best of whom
The youngest of whom
Two of whom
... of whom

r n e k l e r:
-

Those companies, which have not accepted our offer, tendered another firms.
Teklifimizi kabul etmeyen irketler baka firmalara yneldiler.

Those companies a few of which have not accepted our offer tendered another
firms.
Teklifimizi kabul etmeyen irketlerden bir ka baka firmalara yneldiler.

Owner, chartered, broker and port-agents each of whom should obey general
regulations/rules in charter party.

237

Armatr, kirac, broker ve liman acentelerinin her biri arter partide geen genel
kural ve ynetmeliklere uymak zorundadrlar.
COMBINATION OF MAIN AND ADJECTIVE CLAUSES
SIFAT VE ASAL TMCECN BRLEM

DEFINITING THE SUBJECT: ZNEY NTELEYEN


TANIMLAYICI OLAN
PERSON / K N WHO / THAT KULLANILIR
The man has a red Mercedes car / he called you today
- The man who called you today has a red Mercedes car.
- Bu gn seni arayan adamn krmz mersedes otomobili var.
-

OBJECT / CSM N WHICH / THAT KULLANILIR


- A container-carrying vessel is too big / it will sail today.
- A container-carrying vessel, which will sail today, is too big.
- A container-carrying vessel that will sail today is too big.
- Bu gn yola kacak olan konteynr gemisi ok byktr
ANIMAL / HAYVAN N WHICH / THAT KULLANILIR
- The dog has died today / it beaten you yesterday.
- The dog which/that beaten you yesterday has died today therefore you should go to
doctor.
- Dn seni sran kpek bugn ld be nedenle doktora gitmelisin !
IDEA / KAVRAM N WHICH / THAT KULLANILIR
The discussion was interesting / it was broadcast on the TV 2 days ago.
- The discussion which / that broadcast on the TV 2 days ago was interesting.
- ki gn nce TVde yaynlanan tartma program olduka ilgin idi.
-

PLACE / YER N WHICH / THAT KULLANILIR.


The town is Eminn / it has many of electronic part/components importers.
- The town which / that has many electronic parts/components importers.is Eminn.
- inde pek ok elektronik para ve sarf malzemesi ithalatlarn barndran ilenin ad
Eminndr.
-

TANIMLAYICI OLMAYAN :
PERSON / K N WHO KULLANILIR
- The man has a red Mercedes car / he called you today
- The man who called you today has a red Mercedes car.
- Bu gn seni arayan adamn krmz mersedes otomobili var.
OBJECT / CSM N WHICH KULLANILIR
- A container-carrying vessel is too big / it will sail today.
- A container-carrying vessel, which will sail today is too big.
- Bu gn yola kacak olan konteynr gemisi ok byktr.
ANIMAL / HAYVAN N WHO KULLANILIR
Our dog X was found by a few person / he had been lost for two days.
- Our dog X who had been lost for two days was found by a few people.
-

238

ki gndr kayp olan kpeimiz X birka kii tarafndan bulundu.

IDEA / KAVRAM N WHICH KULLANILIR


- Rafting in River oruh is very dangerous / it is a interesting sport.
- Rafting in River oruh which is a interesting sport is very dangerous.
- oruh nehrinde yaplan ve ilgin bir spor dal olan Rafting ok tehlikelidir.
PLACE / YER

N WHICH KULLANILIR

My residence places name, which is 3 km far from my work place, is Fatih.


altm yere 3 km uzakta olan ikamet yerimin ad Fatihtir.

DEFINITING THE OBJECT: NESNEY NTELEYEN


TANIMLAYICI OLAN
PERSON / K N WHOM / THAT KULLANILIR
The man has a red Mercedes car / youve called yesterday
- The man whom you have called yesterday has a red Mercedes car.
- Dn aradn adamn krmz mersedes otomobili vard.
-

OBJECT / CSM N WHICH / THAT KULLANILIR


At old times, the ball chargers werent a good quality / We have imported from your
company. Therefore, we request from you that manufacture better quality one.
- The ball chargers w h i c h we have imported from your company at old times was
not a good quality. Therefore, we request from you that manufacture better quality
one.
- Daha nceleri sizden ithal ettiimiz top arjlar iyi kalitede deillerdi. Bu sebeple daha
iyi kalitede olanlar retmenizi rica ediyoruz.
-

ANIMAL / HAYVAN N WHICH / THAT KULLANILIR


The dog has died today / you have bought yesterday.
- The dog which/that youve bought yesterday has died today
- Dn aldn kpek bugn ld.
-

IDEA / KAVRAM N WHICH / THAT KULLANILIR


- The discussion was interesting / you have participated t on the TV
- The discussion which / that you have participated on the TV was interesting.
- Dn TVde katlm olduun tartma program olduka ilgin idi.
PLACE / YER N WHERE / THAT KULLANILIR.
- The town Eminn is too crowded / we came today.
- The town Eminn which / that we came today is too crowded.
Bu gn geldiimiz Eminn ilesi ok kalabalk.
TANIMLAYICI OLMAYAN :
PERSON / K

N WHOM KULLANILIR

239

The man whom everybody dislike had prisoner for many years
Hi kimsenin holanmad adam yllarca hapis yatm.

OBJECT / CSM N WHICH KULLANILIR


A container carrying vessel will sail today / we have booked for your shipment
- A container carrying vessel which weve booked for your shipment will sail today
- Sevkyatnz iin yer ayrtm olduumuz gemi bu gn yola kacak.
-

ANIMAL / HAYVAN

My old dog Panter whom I had fed for two years has died today.
ki yldr beslediim kpeim Panter bu gn ld.
IDEA / KAVRAM

N WHOM KULLANILIR

N WHICH KULLANILIR

Rafting-sport in River-oruh, which youve consider, as an interesting sport is


essentially very dangerous.
oruh nehrinde yaplan ilgin spor dal olarak deerlendirdiin Rafting sporu esasen
ok tehlikelidir.

PLACE / YER N WHERE KULLANILIR


- My residence places name, which I have moved 3 years ago, is Fatih.
- 3 yl nce tanm olduum ikamet yerimin ad Fatihtir.
DEFINITING THE POSSESIVE: YELK
TANIMLAYICI OLAN
PERSON / K N WHOSE KULLANILIR
The man was taken into hospital after having an accident / he has a red Mercedes car
- The man whose car is a red Mercedes was taken into hospital after having an
accident..
- Arabas krmz mersedes olan adam kaza yaptktan sonra hastaneye kaldrld.
-

OBJECT / CSM N THE...... OF WHICH KULLANILIR


A digital camera was very interesting we saw on your web site / its producer is Sony.
- A digital camera t h e p r o d u c e r o f w h i c h is SONY was very interesting
we saw on your web site. Can you introduce it more detailed?
- reticisi SONY olan ve sizin web sayfanzda grm olduumuz dijital kamera ok
ilginti. Onu bize daha detayl tantabilir misiniz?
-

ANIMAL / HAYVAN N THE...... OF WHICH KULLANILIR


- The dog is Ahmets / it tails is too long.
- The dog t h e t a i l o f w h i c h is too long is Ahmets.
- Kuyruu ok uzun olan kpek Ahmetinkidir.
IDEA / KAVRAM N THE...... OF WHICH KULLANILIR
- Despatching a container is too easy / its sizes are the same.
- Despatching a container t h e s i z e s o f w h i c h are the same is too easy.
- Ebatlar ayn olan konteynrlar sevk etmek olduka kolaydr.
PLACE / YER

N THE...... OF WHICH KULLANILIR.

The city t h e
life.

population

of which

240

i s d e n s e has an expensive

Nfuslar olduka kalabalk olan ehirlerin yaam artlar da pahaldr.

TANIMLAYICI OLMAYAN :
PERSON / K N WHOSE KULLANILIR
- The man has an accident today / his red Mercedes car is too fast
- The man w h o s e Mercedes car is too fast has an accident today..
- ok hzl giden krmz mersedese sahip olan adam bu gn kaza yapt.
OBJECT / CSM

N THE...... OF WHICH

KULLANILIR

Ottoman History t h e p r i c e o f w h i c h i s t o o e x p e n s i v e is
consisting very interesting sources.
Fiyat olduka pahal olan OSMANLI TARHES KTABI ok ilgin kaynaklar
iermektedir.

ANIMAL / HAYVAN N WHOSE KULLANILIR


Aydn is a young dolphin / its skin is slippery.
- Aydn w h o s e skin is slippery is a young dolphin
- Derisi kaygan olan Aydn geen bir yunus baldr.
-

IDEA / KAVRAM N THE...... OF WHICH KULLANILIR


- Islamic and Allah - Belief were accepted by approximately world-wide today on the
Contrary to Darwinism / its idea is exactly correct and coherent.
- Islamic and Allah Belief the idea of which is correct and coherent were
accepted by approximately worldwide today on the contrary to Darwinism.
- Dawrinizmin aksine fikirleri tam doru ve tutarl olan slam ve Allah inanc bu gn
hemen hemen tm dnya tarafndan kabul grmtr.
PLACE / YER N WHOSE KULLANILIR

Most of the Anatolian Cities w h o s e citizens are generally conservative, is


established hundreds years ago.
nsanlar genelde misafirperver olan Anadolu ehirlerinden pek ou yzlerce yl nce
kurulmutur.

2 DEFINING THE OBJECT / N E S N E Y

NTELEYEN

2.1 SUBJECTIVE ZNEL


TANIMLAYICI OLAN
PERSON / K

I know the personal manager w h o speaks four languages fluently


Drt dili ok iyi derecede konuabilen personel mdrn tanyorum.
Did you discuss with the worker before t h a t started this strike in our factory.
Fabrikamzda grevi balatan ii ile daha nce grtn m?
OBJECT / CSM

N WHO / THAT KULLANILIR

N WHICH / THAT KULLANILIR

We shall catch the vessel w h i c h / t h a t sails today in case you do not confirm
the shipment.
Sevkyat teyit etmediiniz takdirde bu gn hareket edecek olan gemiyi karacaz.

241

ANIMAL / HAYVAN

N WHICH / THAT KULLANILIR

I threw a stone at the dog w h i c h / t h a t


ocuklara havlayan kpee ta attm.

was barking at the children

IDEA / KAVRAM N WHICH / THAT KULLANILIR


- I have never tried to learn French w h i c h / t h a t
- ok zor olan Franszcay renmeyi hi denemedim.

is very difficult.

PLACE / YER N WHICH / THAT KULLANILIR.

I have been in Taipei before w h i c h / t h a t has a dense population for the


purpose of Electronic fair.
Nfusu ok kalabalk olan Taipeiye Elektronik Fuar mnasebetiyle gittim.

TANIMLAYICI OLMAYAN
PERSON / K

N WHO KULLANILIR

I have read N.Fazl Ksakrek who wrote plenty of books.


Pek ok kitap yazm olan N. Fazl Ksakrekin kitaplarn okudum.

OBJECT / CSM N WHICH KULLANILIR


- I saw my friends car w h i c h overturned by the side of the road.
- Yolda ters dnen arkadamn arabasn grdm.
ANIMAL / HAYVAN N WHO KULLANILIR
- Yesterday I watched an alligator w h o eats a Zebra on the T.V and Ive too much
frightened
- Dn T.V. de bir Zebray yutan Timsah izledim ve olduka dehete dtm.
IDEA / KAVRAM N WHICH KULLANILIR
- I like swimming along Sarayburnu, which is essentially very dangerous.
- Esasen ok tehlikeli olan Sarayburnu boyunca yzmeyi ok seviyorum.
PLACE / YER N WHICH KULLANILIR
- I once went to London before which has many language schools.
- Pek ok dil okulunun bulunduu Londraya daha nce bir kere gittim.
DEFINITING THE OBJECT : NESNEY NTELEYEN
TANIMLAYICI OLAN
PERSON / K

N WHOM / THAT KULLANILIR

We would lie to work with an experienced staff w h o m / t h a t we have confidence


in.
Kendisine gvendiimiz tecrbeli bir personelle almay seviyoruz.
OBJECT / CSM

N WHICH / THAT KULLANILIR

Have you found a reliable manufacturer company w h i c h / t h a t among you have


got in touch with.
- Temasa getiklerinizin arasndan gvenilir bir retici irket buldunuz mu?
ANIMAL / HAYVAN N WHICH / THAT KULLANILIR

We bought a hundred ostriches w h i c h / t h a t we have bargained before


Pazarln daha nce yaptmz yz tane devekuunu satn aldk.

242

IDEA / KAVRAM

N WHICH / THAT KULLANILIR

Darwins follower try to spread their nonsense claims w h i c h / t h a t they cannot


succeed.
Dawrinciler pek de baarl olamadklar sama iddialarn ortala yaymaya alyorlar.
PLACE / YER N WHERE / THAT KULLANILIR.

I havent gone to a country before w h e r e / t h a t sun never downs during 6


months.
6 ay boyunca gnein hi batmad bir lkeye daha nce hi gitmedim.

TANIMLAYICI OLMAYAN:
PERSON / K

N WHOM KULLANILIR

Yesterday, I got in touch with your marketing manager Mr. Chu w h o m I havent
seen for a long time because of his intensity.
Dn ilerinin younluu neniyle uzun bir sredir gremediim Pazarlama Mdrnz
Bay Chu ile grtm.
OBJECT / CSM

N WHICH KULLANILIR

Nobody hasnt seen our new goods assortments yet w h i c h we have imported last
week.
- Hi kimse daha geen hafta ithal etmi olduumuz yeni mal eitlerimizi henz
grmedi.
ANIMAL / HAYVAN N WHOM KULLANILIR

I bought a parrot w h o m I am going to teach many words to itself.


Kendisine bir ok kelime retebileceim bir papaan satn aldm.
IDEA / KAVRAM

We have witnessed his unacceptable behaviour w h i c h we never expect from


himself.
Kendisinden hi beklemediimiz kabul edilemez bir davranna ahit olduk.
PLACE / YER

N WHICH KULLANILIR

N WHERE KULLANILIR

I havent gone to Adana where you live.


Senin yaadn yer olan Adanaya gitmedim.

DEFINITING THE POSSESIVE : YELK


TANIMLAYICI OLAN
PERSON / K

N WHOSE KULLANILIR

The manager of.... company w h o visits us with his assistant discussed with us about
a lot of things w h o s e jacket colour was dark blue.
Ceketinin rengi lacivert olan ve bizi yardmcsyla ziyaret eden irketinin mdr
bizimle pek ok ey hakknda grt.

(Not : Burada kullanlan who ve whose sizi artmasn birisi kiinin kendisini nitelerken
dieri kiinin ceketinin rengini belirtmek iin kullanlmtr)
OBJECT / CSM

N THE ...... OF WHICH

KULLANILIR

Did you see the container the right sight of which is a big punctured?

243

Sa tarafnda byk bir delik olan konteynr grdn m?


ANIMAL / HAYVAN

At the zoo we have seen a shark the teeth of which are very sharp.
Hayvanat bahesinde dileri ok keskin olan bir kpekbal grdk.
IDEA / KAVRAM

N THE ...... OF WHICH KULLANILIR

We had a meeting each other the purpose of which was entirely about our new
business.
Aramzda amac tamamyla yeni iimizle alakal olan bir toplant dzenledik.
PLACE / YER

N THE...... OF WHICH KULLANILIR

N THE...... OF WHICH KULLANILIR.

We have held a business trip to Hong Kong the people of which were entirely
unfriendly.
nsanlarnn tamam ok souk olan Hong Konga bir i seyahati dzenledik.

TANIMLAYICI OLMAYAN
PERSON / K

We got in touch with a person in your company w h o s e voice is hard and rudely
Sizin irketinizden sesi ok kaba ve sert olan birisi ile grtk.
OBJECT / CSM

N WHOSE KULLANILIR

N THE...... OF WHICH

I bought History of Istanbul t h e p r i c e o f w h i c h is too expensive and made


a present to my friend who visited me for the purpose of business.
Ticari amala benim ziyaretime gelen bir arkadama stanbulun Tarihi ile ilgili fiyat
olduka pahal olan bir kitap alp hediye ettim.
ANIMAL / HAYVAN

N THE...... OF WHICH

KULLANILIR

I want to object to t h e a l l i d e a s t h e c o n s i s t i n g o f w h i c h is
contrary my ideas.
Benim fikirlerime ters den tm dncelere kar kmak istiyorum.
PLACE / YER

N WHOSE KULLANILIR

We saw a tiger w h o s e body is too big.


Gvdesi olduka iri olan bir kaplan grdk.
IDEA / KAVRAM

KULLANILIR

N WHOSE KULLANILIR

For holiday, I want to go anywhere w h o s e population is not dense also people


warm.
Tatil iin insanlar scak ancak ok kalabalk olmayan bir yere gitmek istiyorum

3 DEFINING THE COMPLEMENT/T A M L A M A Y I


3-1. DEFINITING THE SUBJECT

NTELEYEN

TANIMLAYICI OLAN
PERSON / K

N WHO / THAT KULLANILIR

Our general manager is a man w h o / t h at believes a discipline in an employment


place.
Genel Mdrmz bir i yerinde disiplin olmas gerektiine inanan bir kimsedir.

244

OBJECT / CSM N WHICH / THAT KULLANILIR


- Which was the first steamship w h i c h / t h a t
Altantik Okyanusunu ilk geen tekne hangisi idi?
ANIMAL / HAYVAN

crossed the Atlantic Ocean.

N WHICH / THAT KULLANILIR

That is a shark w h i c h / t h a t has a sharp teeth.


O kesin dileri olan bir kpekbaldr.
IDEA / KAVRAM

N WHICH / THAT KULLANILIR

What is the best life-method w h i c h / t h a t will assist your escaping from hell
fire the compustible material of which is humans and stones?
- Yakt insanlar ve talar olan cehennem ateinden sizin kurtulmanza vesile olacak
olan en iyi yaam tarz nedir?
Burada dikkat edilecek olursa hem which hem de the.... of which sfat cmleciklerinin
ayn cmlelerde iki farkl konumda kullanllar yer almaktadr.

PLACE / YER

N WHICH / THAT KULLANILIR.

Where is the post office w h i c h / t h a t has been founded in the middle of the
city.
ehrin gbeine kurulmu olan postane nerede?

TANIMLAYICI OLMAYAN
PERSON / K

N WHO KULLANILIR

Your friend is the best person Ive ever known w h o advises you on some important
matter therefore appreciate him!
- Senin arkadan hayatmda grdm en iyi kii ki sana baz nemli konularda
tavsiyeleri olan birisi bu yzden kymetini bil !
OBJECT / CSM N WHICH KULLANILIR

That metal is copper w h i c h is a good conductor of electricity.


Bakr elektrii iyi ileten bir metaldir.
ANIMAL / HAYVAN

That horse is Yldrm who runs very fast among its similar.
Emsalleri arasnda ok hzl koan o at yldrmdr.
IDEA / KAVRAM

N WHICH KULLANILIR

That was the unsolved problem, which is difficult to discuss.


O tartlmas zor bir o kadar da zlememi olan bir problemdi.
PLACE / YER

N WHO KULLANILIR

N WHICH KULLANILIR

Yarma is the only town w h i c h grows corn.


Yarma sadece Msrn yetitii bir yerdir.

3-2 . DEFINITING THE OBJECT : NESNEY NTELEYEN


TANIMLAYICI OLAN
PERSON / K

N WHOM / THAT KULLANILIR

This is the patient w h o m / t h a t the doctor is anxious about him.


O doktorun kendisi hakknda endie duyduu bir hastadr.
OBJECT / CSM

N WHICH / THAT KULLANILIR

245

That was the strong toy w i h c h / t h a t I bought it for my son from Tahtakale.
O olum iin Tahtakaleden alm olduum dayankl bir oyuncakt.

ANIMAL / HAYVAN N WHICH / THAT KULLANILIR


A camel is a desert animal w h i c h / t h a t I have once ridden.
Deve zerine sadece bir kez binebildiim bir l hayvandr.
IDEA / KAVRAM N WHICH / THAT KULLANILIR
The question was answering w h i c h I can hardly do.
Cevabn ok zor verdiim bir soruydu.
PLACE / YER N WHERE / THAT KULLANILIR.

These are the towns w h e r e you cannot find comfortable hotel.


Bu kasabalar iinde ok konforlu oteller bulamayabileceiniz trden kasabalardr.

TANIMLAYICI OLMAYAN
PERSON / K

The next student is Ali w h o m I always admire him every time because of his
resolution
Ali azmi nedeniyle her zaman ok takdir ettiim bir rencidir.
OBJECT / CSM

N WHOM KULLANILIR

N WHICH KULLANILIR

That is the capital w h i c h had been founded for hundreds years ago.
O yzlerce yl nce kurulmu bir bakenttir.
ANIMAL / HAYVAN

N WHOM KULLANILIR

That is a cat w h o m I have fed it for a few years but unfortunately died yesterday.
O benim birka yldr beslediim bir kedidir fakat ne yazk ki dn ld.
IDEA / KAVRAM N WHICH KULLANILIR

The winner of next world are believers w h i c h struggle on the way of Allah during
their life.
Ahiretin galipleri hayatlar boyunca Allah yolunda mcadele eden mminlerdir.
PLACE / YER

N WHERE KULLANILIR

That is paradise w h e r e everyone would like go over there but only someone can
succeed to complete of this long marathon.
O cennet ki herkesin oraya gitmek istedii bir yerdir ancak sadece bazlar bu uzun
maratonu baar ile tamamlayabilirler.

3- 3 . DEFINITING THE POSSESIVE : YELK


TANIMLAYICI OLAN
PERSON / K

This is the woman w h o s e her wallet had been stolen by unknown thief.
O czdan bilinmeyen bir hrsz tarafndan alnm olan bir kadndr.
OBJECT / CSM

N WHOSE KULLANILIR

N THE... OF WHICH KULLANILIR

These are the Discmans the prices of which are cheap therefore, we would like to
import them 100 pcs each.

246

Bunlar fiyatlar ucuz olan diskmen-lerdir bu yzden her birinden 100er adet ithal
etmek istiyoruz.
ANIMAL / HAYVAN N THE... OF WHICH KULLANILIR

That is the Amazon- Alligator the jaw bones of which are more powerful than
River-Nil crocodiles
O Nil krokodillerine nazaran enesi daha gl olan bir aligatrdr.
IDEA / KAVRAM N THE... OF WHICH KULLANILIR

That was an agreement the a lot of articles of which had been disobeyed by
against party therefore we have forced to open a lawsuit against them.
O maddelerinin pek ou kar tarafa ihlal edilmi bir anlama idi bu nedenle onlar
aleyhine dava amak durumunda kaldk.
PLACE / YER

N THE... OF WHICH KULLANILIR.

This is a village the houses of which are generally two-floors.


Bu evleri genellikle ikier katl olan bir kydr.

TANIMLAYICI OLMAYAN:
PERSON / K

Hamza (R.A.) is a strong man w h o s e main aim is to be a good Muslim in Allahs


opinion.
Hz. Hamza (R.A.) amac sadece Allah katnda iyi bir mslman olmak olan kuvvetli
birisi idi.
OBJECT / CSM

N WHOSE KULLANILIR

N THE...... OF WHICH

My aim is to succeed t h e a p p l i c a t i o n of w h i c h is difficult.


Amacm zor olan baarmaktr.
ANIMAL / HAYVAN

N WHOSE KULLANILIR

That is shark w h o s e teeth are very sharp.


O dileri ok keskin olan bir kpekbaldr.
IDEA / KAVRAM N THE... OF WHICH KULLANILIR
My only desire is becoming an import/export manager in the future the salary of
which is high
Gelecekte maa yksek olan ithalat/ihracat mdr olmak istiyorum.
PLACE / YER

KULLANILIR

N WHOSE KULLANILIR

This is Blue Mosque w h o s e walls are all blue in the other words SultanAhmet
mosque.
Bu duvarlarnn tm mavi olan dier adyla Sultanahmet camii olarak da anlan Mavi
camidir.

247

TENSES
A) Simple: Do + V1
1.) Simple Past (-di) S + V2 + Obj (dzenli fiillerde,fiilerin sonuna ed taks
getirilir.)
-We ordered to our bank in order to they transfer the amount of 5.000 USD to your
account.
-Bankamza hesabnza yatrlmas iin 5.000 USDlik bir deme talimat verdik.
Simple Past Tense asl olarak gemiteki olaylar anlatmak iin kullanlr. Aada bu
zamann kullanmlarn ayrntl biimde grebilirsiniz.
Auxiliary verbs (Yardmc fiiller): did/didn't
RNEK TABLO

248

(+)
I played
You played
He played
She played
It played
We played
They played

(-)
I didn't play
You didn't play
He didn't play
She didn't play
It didn't play
We didn't play
They didn't play

(?)
Did I play?
Did you play?
Did he play?
Did she play?
Did it play?
Did we play?
Did they play?

DKKAT! Olumlu cmlelerde herhangi bir yardmc fiil gelmez ve fiilin ikinci hali kullanlr.
Olumsuz ve soru cmlelerinde did veya didn't yardmc fiili kullanlr ve fiil yaln haliyle
kalr.
EXAMPLES (RNEKLER):
(+) I visited my uncle. (Amcam ziyaret ettim)
(Bu cmle olumludur ve grld gibi fiilin ikinci hali kullanlmtr.)
(-) I didn't visit my uncle yesterday. (Dn amcam ziyaret etmedim.)
(Bu cmle olumsuzdur ve didn't yardmc fiili kullanld iin fiil yaln haliyle gelmitir.)
(?) Did I visit my uncle yesterday? (Dn amcam ziyaret ettim mi?)
(Bu cmle soru cmlesidir ve "did" yardmc fiili geldii iin fiil yine yaln haliyle
kullanlmtr.)
REGULAR AND IRREGULAR VERBS (Dzenli ve dzensiz fiiller)
ngilizce'de fiiller dzenli ve dzensiz olarak ikiye ayrlr. Dzenli fiillerin ikinci halini
kullanmak iin fiilin sonuna -ed taks eklenir.
Example: want
clean
wash

wanted
cleaned
washed

Dzensiz fiiller adndan da anlalaca gibi dzensiz olarak deiirler bu yzden


ezberlenmesi gerekir.
Example: go
swim
do

went
swam
did

USE 1 Completed Action in the Past (Gemite tamamlanm eylemler)


Use the Simple Past to express the idea that an action started and finished at a specific
time in the past. Sometimes the speaker may not actually mention the specific time, but
they do have one specific time in mind.
(Simple Past Tense gemite belirli bir zamanda balam ve bitmi eylemler iin kullanlr.
Bazen konuan kii tam olarak bir zaman belirtmeyebilir, ama mutlaka cmlede bir
gemi zaman fikri vardr.)
EXAMPLES:
I saw a movie yesterday. (Dn bir film seyrettim.)

249

I didn't see a movie yesterday. (Dn bir film seyretmedim.)


Last year, I travelled to Italy. (Geen yl talya'ya seyahat ettim.)
Last year, I didn't travel to Italy. (Geen yl talya'ya seyahat etmedim.)
She washed her hands. (Ellerini ykad)
She didn't wash her hands. (Ellerini ykamad)
USE 2 A Series of Completed Actions (Gemite tamamlanm eylemler serisi)
We use the Simple Past to list a series of completed actions in the past.
(Simple Past Tense'i gemite tamamlanm birka eylemi arka arkaya anlatmak iin
kullanrz.

EXAMPLES:
I finished work, walked to the beach, and found a nice place to swim.
(lerimi bitirdim, sahile yrdm ve yzmek iin gzel bir yer buldum.)
He arrived from the airport at 8:00, checked into the hotel at 9:00, and met the others at
10:00.
(Havaalanndan saat 8'de geldi, 9'da otele kaydn yaptrd ve dierleriyle 10'da bulutu.)
USE 3 Single Duration (Tek sre)
The Simple Past can be used with a duration, which starts and stops in the past. A
duration is a long action often used with expressions like "for two years," "for five
minutes," "all day" or "all year."
(Simple Past Tense gemite balam ve bitmi bir sreci anlatrken kullanlr. Bu sre
uzundur ve genelde "iki yldr", "tm gn" veya "tm yl" gibi zaman ifadeleriyle
kullanlr.)
E

XAMPLES:
I lived in Turkey for two years. (ki yl Trkiye'de yaadm.)
Ahmet studied English for five years. (Ahmet be yl ngilizce alt.)
They sat at the beach all day. (Tm gn sahilde oturdular.)
We talked on the phone for thirty minutes. (Yarm saat telefonda konutuk.)
How long did you wait for them? (Onlar ne kadar beklediniz?
We waited for one hour. (Bir saat bekledik.)
USE 4 Habit in the Past (Gemiteki alkanlklar)

The Simple Past can also be used to describe a habit which stopped in the past. It can
have the same meaning as "used to". To make it clear that we are talking about a habit
we often use expressions such as "always," "often," "usually," "never," "...when I was a
child" or "...when I was younger" in the sentence.

250

(Simple Past Tense ayn zamanda gemite vazgetiimiz alkanlklar iin de kullanlr.
"used to" kalbyla ayn amala kullanlabilir. Bahsettiimiz eylemin bir alkanlk olduunu
aka belirtmek iin cmlelerde "always" (daima), "often" (sk sk), "usually" (genellikle)
ve "never" (asla) gibi zaman ifadeleri kullanlr.
EXAMPLES:
I played basketball when I was a child. (ocukken basketbol oynardm.)
She worked at the hospital after school. (Okuldan sonra hastanede alrd.)
They never went to school, they always skipped. (Hi okula gitmezlerdi, hep kaarlard.)
TIME EXPRESSIONS IN SIMPLE PAST TENSE
Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve ngilizce'de her zaman iin farkl ifadeler
kullanlr. zellikle snavlarda cmlenin hangi tense olduunu anlamak iin time
expression'larn bilinmesi ok nemlidir.
yesterday (dn) I went to theatre yesterday. (Dn sinemaya gittim.)
last week/year/Sunday etc. (Geen hafta/yl/Pazar vs.) He bought a car last week.
(Geen hafta araba ald.)
two years/four days/three minutes ago (iki yl/drt gn/ dakika nce) I saw her two
minutes ago. (ki dakika nce onu grdm.
Last night (dn gece) I watched a movie last night on TV. (Dn gece televizyonda bir film
izledim.)
2.) Simple Present (-ir)

Subject + V1 + Object

-We generally export tekstile products to the various countries


-Biz eitli lkelere genellikle tekstil rnleri ihra ederiz.
Simple Present Tense Trke'deki geni zamann ifadesidir. Aada bu zamann
kullanmyla ilgili ders anlatm vardr.
Auxiliary verbs: do/does don't/doesn't
DKKAT!: nc tekil ahslarda (he,she,it) olumlu cmlelerde fiilin sonuna "s" taks
gelir. Olumsuz ve soru cmlelerinde does veya doesn't kullanld iin fiilin sonuna "s"
taks gelmez.
RNEK TABLO
(+)
I play
You play
He plays
She plays
It plays
We play
They play

(-)
I don't play
You don't play
He doesn't play
She doesn't play
It doesn't play
We don't play
They don't play

251

(?)
Do I play?
Do you play?
Does he play?
Does she play?
Does it play?
Do we play?
Do they play?

("He, she ve it" nc tekil ahs olduklar iin olumlu cmlede grld gibi fiilin
sonuna "s" taks gelmitir. Ama olumsuz ve soru cmlelerinde yardmc fiil kullanld iin
"s" kullanlmamtr.)
USE 1 Repeated Actions (Tekrarlanan eylemler)
Use the Simple Present to express the idea that an action is repeated or usual. The action
can be a habit, a hobby, a daily event, a scheduled event or something that often
happens.
(Simple Present Tense bir eylemin srekli tekrarland veya allagelmi olduu fikrini
verir. Bu eylem bir alkanlk, hobi, gnlk bir olay, planlanm bir olay veya sk sk tekrar
eden bir olay olabilir.)

EXAMPLES:
I play tennis. (Tenis oynarm)
She does not play tennis. (O teniz oynamaz.)
The train leaves every morning at 8 am. (Tren her sabah saat 8'de hareket eder.)
The train does not leave at 9am. (Tren saat 9'da hareket etmez.)
She always forgets her purse. (O hep czdann unutur.)
He never forgets his wallet. (O hi czdann unutmaz.)
Every twelve months, the Earth circles the sun. (Her on iki ayda bir dnya gnein
etrafnda bir tur atar.)
The sun does not circle the Earth. (Gne dnyann evresinde dnmez.)

USE 2 Facts or Generalizations (Gerekler veya genellemeler)


The Simple Present can also indicate the speaker believes that a fact was true before, is
true now, and will be true in the future. It is not important if the speaker is correct about
the fact. It is also used to make generalizations about people or things.
(Gemite, bugn ve gelecekte konuan kiinin asndan doruluunu hi kaybetmeyen
eyler iin kullanlr. Ayn zamanda insanlar veya dier eylerle ilgili genelleme yaparken
bu zaman kullanlr.)

EXAMPLES:
Cats like milk. (Kediler st sever.)
Birds do not like milk. (Kular st sevmez.)
California is in America. (Kaliforniya Amerika'dadr.)
California is not in the United Kingdom. (Kaliforniya ngiltere'de deildir.)

252

Windows are made of glass. (Pencereler camdan yaplr.)


Windows are not made of wood. (Pencereler aatan yaplmaz.)
New York is a small city. (New Yok kk bir ehirdir) (Aslnda New York'un byk bir
ehir olmasnn burada bir nemi yoktur.)
TIME EXPRESSIONS IN SIMPLE PRESENT TENSE
Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve ngilizce'de her zaman iin farkl ifadeler
kullanlr. zellikle snavlarda cmlenin hangi tense olduunu anlamak iin time
expression'larn bilinmesi ok nemlidir.
always (daima)

She always listens to classical music.


(O hep klasik mzik dinler.)

usually (genellikle)
often (sk sk)

I usually go to cinema at weekends.


(Genellikle haftasonlar sinemaya giderim.)
They often visit us.
(Bizi sk sk ziyaret ederler.)

sometimes (arasra)

She sometimes writes me a letter.


(Bana arasra mektup yazar.)

rarely (nadiren)

I rarely smoke.
(Nadiren sigara ierim.)

never (hi, asla)

I never drink alcohol.


(Hi alkol imem.)

every day/year/week etc. (her gn/yl/hafta vs.) I go to work every day.


(Her gn ie giderim.)

3.) Future

(-ecek)

S + will / shall + v1 + obj.

-Loading will resume as soon as port-authorities arrive on board.


-Liman yetkilileri gverteye gelir gelmez ykleme kald yerden devam edecek.
Future Tense Trke'deki gelecek zamann ifadesidir. Trke'de olmayan "will" ve "going
to" farklar ilk renirken biraz zor gelse de, rneklerle birlikte iyi alldnda gayet
basit olduu grlecektir.
"WILL" FUTURE TENSE TABLO
(+)
I will play
You will play
He will play
She will play

(-)
I won't play
You won't play
He won't play
She won't play

253

(?)
Will I play?
Will you play?
Will he play?
Will she play?

It will play
We will play
They will play

It won't play
We won't play
They won't play

Will it play?
Will we play?
Will they play?

"GOING TO" FUTURE TENSE TABLO


(+)
I'm going to play
You're going to play
He's going to play
She's going to play
It's going to play
We're going to play
They're going to play

(-)
I'm not going to play
You aren't going to play
He isn't going to play
She isn't going to play
It isn't going to play
We aren't going to play
They aren't going to play

(?)
Am I going to play?
Are you going to play?
Is he going to play?
Is she going to play?
Is it going to play?
Are we going to play?
Are they going to play

USE 1 "Will" to offer something (Bir ey teklif etmek iin)


"Will" often suggest that a speaker will do something voluntarily. A voluntary action is
one the speaker offers to do for someone else.
(Bir i gnll olarak yaplaca zaman "will" kullanlr. Bu gnll eylem konuan kiinin
karsndakine yapt tekliftir.)
EXAMPLES:
A: I'm really hungry. (Gerekten ok am.)
B: I'll make some sandwiches. (Sana biraz sandvi hazrlym.)
A: I'm so tired. I'm about to fall asleep. (ok yorgunum. Uyumak zereyim.)
B: I'll get you some coffee. (Sana biraz kahve getiriyim.)
A: The phone is ringing. (Telefon alyor.)
B: I'll get it. (Ben bakarm.)

USE 2 "Will" to Express a Promise (Sz vermek iin)


"Will" is usually used in promises.
("Will" genellikle sz verirken kullanlr.)
EXAMPLES
I will call you when I arrive. (Varnca seni ararm.)
I promise I will not tell him about the surprise party. (Sz veriyorum. Ona srpriz parti
hakknda hibir ey sylemeyeceim.)
USE 3 "Be going to" to Express a Plan (Bir plandan bahsederken)
"Be going to" expresses that something is a plan.

254

("Be going to" yaplacak bir eylemin planlanm olduunu belirtir. )


EXAMPLES
He is going to spend his vacation in Hawaii. (Tatilini Hawai'de geirecek.)
We are going to meet each other tonight at 6:00 PM. (Bu gece 6'da buluacaz.)
A: Who is going to make John's birthday cake? (John'un doum gn pastasn kim
yapacak?)
B: Sue is going to make John's birthday cake. (John'un doun gn pastasn Sue
yapacak.)
USE 4 "Will" or "Be Going to" to Express a Prediction (Tahmin yrtrken "Will"
veya "Be going to")
Both "will" and "be going to" can express the idea of a general prediction about the
future.
"Will" ve "Going to" gelecekle ilgili tahminde bulunurken kullanlabilir. Een tahminimizi
destekleyen ok ak bir kant varsa "be going to" kalb tercih edilir. Baz durumlarda her
iki kullanm da tercih edilebilir.
EXAMPLES:
The year 2003 will be a very interesting year. (2003 yl ok ilgin bir yl olacak.)
The year 2003 is going to be a very interesting year. (2003 yl ok ilgin bir yl olacak.)
It will rain. (Yamur yaacak)
It's going to rain. (Yamur yaacak. Eer gkyz kara bulutlarla doluysa ve yamurun
yaaca kesin gibiyse "going to" kullanlr.)
DKKAT!
zellikle "Will" Future Tense'li cmleleri Trkeye farkl ekillerde evrilebilir. Aadaki
rneklere baknz.

I will go to Italy. (talya'ya gideceim.)


I will bring you an asprin. (Sana bir aspirin getiriyim.)
I will open the door. (Kapya ben bakarm.)
Ksaca syleyen kiinin niyetine bal olarak anlam da deiir.
TIME EXPRESSIONS IN FUTURE TENSE
Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve ngilizce'de her zaman iin farkl ifadeler
kullanlr. zellikle snavlarda cmlenin hangi tense olduunu anlamak iin time
expression'larn bilinmesi ok nemlidir.
next year/month/week/Saturday (gelecek yl/ay/hafta/Cumartesi)
tomorrow (yarn) soon (yaknda)
in two minutes/four weeks (iki dakika/drt hafta iinde)

B) Continuous: (-yor) Be + V1......ing


255

1.) Past Continuous (-yordu)

S+ was / were + v1(-ing) + obj.

-We were doing business with ............... company till recent times.
-Son zamanlara kadar ....................................irketiyle alyorduk.
[WAS / WERE] + [VERB+ing]
Auxiliary verbs: was - were
RNEK TABLO
(+)
I was playing
You were play
He was playing
She was playing
It was playing
We were playing
They were playing

(-)
I wasn't playing
You weren't playing
He wasn't playing
She wasn't playing
It wasn't playing
We weren't playing
They weren't playing

(?)
Was I playing?
Were you playing?
Was he playing?
Was she playing?
Was it playing?
Were we playing?
Were they playing?

EXAMPLES (RNEKLER):
I was studying lesson. (Ders alyordum.)
She was smoking when I saw her. (Onu grdmde sigara iiyordu.)
They were drinking tea when I arrived. (Ben vardmda ay iiyorlard.)
USE 1 Interrupted Action in the Past (Gemite yarda kesilen eylemler)
Use the Past Continuous to indicate that a longer action in the past was interrupted. The
interruption is usually an action in the Simple Past.
Past Continuous Tense gemite yarda kesilen uzun olaylar anlatmak iin kullanlr. Daha
uzun olan eylemi yarda kesen eylem genelde Simple Past tense ile ifade edilir.

EXAMPLES:
I was watching TV when she called. (O aradnda televizyon seyrediyordum.)
When the phone rang, she was writing a letter. (Telefon aldnda mektup yazyordu.)

hile we were having a picnic, it started to rain. (Piknik yaparken yamur yamaya
balad.)
Sally was working when Joe had the car accident. (Joe araba kazas geirdiinde Sally
alyordu.)
While John was sleeping last night, someone stole his car. (Dn gece John uyurken birisi
arabasn ald.)

256

USE 2 Specific Time as an Interruption (Gemite belirli bir zamanda yaplan


eylem)
In USE 1, described above, the Past Continuous is interrupted by an action in the Simple
Past. However, you can also use a specific time as an interruption.
Birinci kullanmda gemite baka bir olayla kesilen eylemlerde Past Continuous Tense
kullandmz sylemitik. Bunun yannda gemite belirli bir anda yaplan eylemden
bahsederken de Past Continuous Tense kullanlabilir.
EXAMPLES:
Last night at 6 p.m., I was eating dinner. (Dn gece saat 6'da yemek yiyordum.)
At midnight, we were still driving through the desert. (Gece yars hala lde ara
kullanyorduk)
DKKAT!
Simple Past Tense'de kullanlan zaman ifadeleri eylemin tam olarak balama veya biti
zamann belirtir. Past Continuous Tense'de ise, belirtilen zaman eylemin balangc veya
bitiini deil, yalnzca o anda eylemin yaplmakta olduunu belirtir.
EXAMPLES:
Last night at 6 p.m., I ate dinner. (Saat 6'da yemeye baladm.)
Last night at 6 p.m., I was eating dinner. (Yemek yemeye daha nce baladm ve saat
6'da yemek sreci devam ediyordu.)
USE 3 Parallel Actions (Paralel eylemler)
When you use the Past Continuous with two actions in the same sentence, it expresses
the idea that both actions were happening at the same time. The actions are parallel.
ki eylemi ayn anda Past Continuous Tense ile kullandmzda, belirtilen iki eylemin ayn
anda yapld fikri ortaya kar. Yani eylemler paraleldir.
EXAMPLES:
I was studying while he was making dinner.
(O yemei hazrlarken ben ders alyordum)
While Ellen was reading, Tim was watching television.
(Ellen kitap okurken Tim televizyon seyrediyordu.)
They were eating dinner, discussing their plans and having a good time.
(Yemek yiyor, planlar hakknda tartyor ve iyi vakit geiriyorlard.)
USE 4 Atmosphere (Atmosfer)
In English we often use a series of Parallel Actions to describe atmosphere in the past.
(ngilizce'de genelde gemiteki bir havay (atmosferi) tasvir etmek iin bir dizi eylemi
arka arkaya kullanrz.

257

EXAMPLE:
When I walked into the office, several people were busily typing, some were talking on
the phones, the boss was yelling directions, and customers were waiting to be helped.
One customer was yelling at a secretary and waving his hands. Others were complaining
to each other about the bad service.
Ofise geldiimde birka insan megul bir ekilde daktilo kullanyor, bazlar telefonda
konuuyor, patron emirler yadryor ve mteriler yardm iin bekliyorlard. Mterinin
biri sekretere baryor ve ellerini sallyordu. Dierleri birbirlerine kt hizmetten
yaknyorlard.
TIME EXPRESSIONS PAST CONTINUOUS TENSE
Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve ngilizce'de her zaman iin farkl ifadeler
kullanlr. zellikle snavlarda cmlenin hangi tense olduunu anlamak iin time
expression'larn bilinmesi ok nemlidir.
while - as
I saw him while he was driving. (Onu araba srerken grdm.)
They helped me as I was carrying some heavy bags. (Baz ar antalar tarken bana
yardm ettiler.)
2.) Present Continuous (-yor)

S+ am+is+are +V1 (ing)+obj.

-We are manufacturing the goods your desired type and quality
-Sizin istediiniz tipte ve kalitedeki bir mal retiyoruz.

Present Continuous Tense Trke'deki imdiki zamann ifadesidir.


Auxiliary Verbs: am/is/are

RNEK TABLO
(+)
I am playing
You are playing
He is playing
She is playing
It is playing
We are playing
They are playing

(-)
I am not playing
You aren't playing
He isn't playing
She isn't playing
It isn't playing
We aren't playing
They aren't playing

258

(?)
Am I playing?
Are you playing?
Is he playing?
Is she playing?
Is it playing?
Are we playing?
Are they playing?

USE 1 Now (imdi)


Use the Present Continuous with Continuous Verbs to express the idea that something is
happening now, at this very moment.
(Present Continuous Tense bir eyin tam u anda olduunu veya yapldn anlatmak iin
kullanlr.)

EXAMPLES (RNEKLER)
You are learning English now. (u anda ngilizce reniyorsun.)
You are not sleeping now. (imdi uyumuyorsun.)
I am sitting. (Oturuyorum.)
I am not standing. (Ayakta durmuyorum.)
What are you doing? (Ne yapyorsun?)
Why aren't you doing your homework? (Niye devini yapmyorsun?)
USE 2 Longer Actions in Progress Now (Halen devam eden uzun sreli olaylar)
In English, now can mean "this second," "today," "this month," "this year," "this century"
and so on. Sometimes we use the Present Continuous to say that we are in the process
of doing a longer action, which is in progress.
(ngilizce'de "now" yani "imdi" u anlamlara gelir. "tam bu anda", "bu ay", "bu yl", "bu
yzyl" vs. Bazen Present Continuous Tense'i uzun sren bir eylemi yapma srecinde
bulunduumuzu anlatmak iin kullanrz.)
EXAMPLES: (Aadaki btn rnekler bir lokantada yemek yerken sylenebilir)
I am studying to become a doctor. (Doktor olmak iin alyorum.)
I am not studying to become an engineer. (Mhendis olmak iin almyorum.)
I am reading a book. (Bir kitap okuyorum.)
I am not reading any newspapers right now. (u anda hi bir gazete okumuyorum.)
Are you working on any special projects? (zel bir proje zerinde alyor musun?)
USE 3 Near Future (Yakn Gelecek)
Sometimes, speakers use the Present Continuous to indicate that something will or will
not happen in the near future.
(Bazen Present Continuous Tense bir eyin o anda deil de yakn bir zamanda olacan
veya olmayacan anlatmak iin kullanlr.)
EXAMPLES:
I am meeting some friends after work. (ten sonra arkadalarla buluuyoruz.)

259

I am not going to the party tonight. (Bu gece partiye gitmiyorum.)


Isn't he coming with us tonight? (O bu gece bizimle gelmiyor mu?)
USE 4 Complaining with "Always" ("Always" kullanarak ikayette bulunma)
The Present Continuous with words such as "always" expresses the idea that
something often happens. Notice that the meaning is like Simple Present but with
negative emotion.
(Present Continuous Tense "Always" gibi kelimelerle kullanldnda bir eyin yapldn
veya olduunu belirtir. Anlam Simple Present Tense'e benzer ve her zaman negatiftir. Bir
eyden ikayet ederken kullanlr.).
EXAMPLES:
She is always coming to class late. (Derse hep ge kalyor.)
He is always talking. (O srekli konuur.)
I don't like them because they are always complaining. (Onlar sevmem nk hep
ikayet ederler.)
DKKAT!
Baz fiiller Present Continuous Tense ile kullanlmaz. Bu fiiller "state verbs" olarak
adlandrlr. Bu fiillerden bazlar aada verilmitir.
love - like - hate - understand - have (possession) etc.
She is loving chocolate. - Yanl
She loves chocolate. - Doru
I am hating you - Yanl
I hate you - Doru
She isn't understanding me - Yanl
She doesn't understand me - Doru
TIME EXPRESSIONS IN PRESENT CONTINUOUS TENSE
Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve ngilizce'de her zaman iin farkl ifadeler
kullanlr. zellikle snavlarda cmlenin hangi tense olduunu anlamak iin time
expression'larn bilinmesi ok nemlidir.
now
right now
at the moment
at present
3.) Future Continuous (-yor olacak)

S + will / shall + be + v1-ing + obj.

-We will be beginning to manufacture all your orders as of next week..


-nmzdeki haftadan itibaren tm siparilerinizi retmeye balyor olacaz.

260

FORM Future Continuous [WILL BE] + [VERB+ing]


EXAMPLE:
When your plane arrives tonight, I will be waiting for you.
(Bu gece uak vardnda, seni bekliyor olacam.)
[AM / IS / ARE] + [GOING TO] + [VERBing]
EXAMPLE:
When your plane arrives tonight, I am going to be waiting for you.
(Bu gece uak vardnda seni bekliyor olacam.)
NOT: "Will" Future veya "Going to" Future tensle'lerin kullanm arasnda pek fark yoktur.
Dikkat! Zaman zarflarndan sonra gelecek zaman kullanlmaz.
Dier Future Tense'lerde de olduu gibi "when" "while" "before" gibi zaman zarflarndan
sonra future tense kullanlmaz.
EXAMPLES:
While I am finishing my homework, she is going to make dinner. Doru
While I will be finishing my homework, she is going to make dinner. Yanl
"FUTURE CONTINUOUS TENSE" TABLO
(+)
I will be playing
You will be playing
He will be playing
She will be playing
It will be playing
We will be playing
They will be playing

(-)
I won't be playing
You won't be playing
He won't be playing
She won't be playing
It won't be playing
We won't be playing
They won't be playing

(?)
Will I be playing?
Will you be playing?
Will he be playing?
Will she be playing?
Will it be playing?
Will we be playing?
Will they be playing?

USE 1 Interrupted Action in the Future (Gelecekte yarda kesilen eylemler)


Use the Future Continuous to indicate that a longer action in the future will be
interrupted. The interruption is usually an action in the Simple Future.
(Future Continuous Tense gelecekte uzun bir eylemin yarda kesilecei durumlarda
kullanrz. Uzun eylemi yarda kesen eylem genelde "Simple Future" Tense ile kullanlr.)
EXAMPLES:
I will be watching TV when she arrives tonight.
(Bu gece vardnda televizyon seyrediyor olacam.)
I will be waiting for you when your bus arrives.
(Otobs vardnda seni bekliyor olacam.)
While I am working, Steve will make dinner. (NOTICE, "am working" because of "while.")

261

(Ben alrken, Steve yemei yapacak.) (DKKAT "while" olduu iin "am working"
gelmitir.)
I am going to be staying at the Madison Hotel, if anything happens and you need to
contact me.
(Eer herhangi bir ey olur ve bana ulaman gerekirse, ben Madison Otel de kalyor
olacam.)
He will be studying at the library tonight, so he will not see Jennifer when she arrives.
(Bu gece ktphanede alyor olacak, bu yzden Jennifer geldiinde onu gremeyecek.)
USE 2 Specific Time as an Interruption (Gelecekte belirli bir zaman belirtme)
In USE 1, described above, the Future Continuous is interrupted by an action in the
Simple Future. However, you can also use a specific time as an interruption.
(Birinci kullanmda gelecekte bir eylem dier bir eylem tarafndan blnmt. Bu
kullanmda ise eylem deil, belirli bir zaman vardr.)
EXAMPLES:
Tonight at 6 p.m., I am going to be eating dinner.
(Bu gece 6'da akam yemei yiyor olacam.)
At midnight tonight, we will still be driving through the desert.
(Bu geceyars ssz bir yolda araba kullanyor olacaz.)

USE 3 Parallel Actions (Paralel eylemler)


When you use the Future Continuous with two actions in the same sentence, it expresses
the idea that both actions will be happening at the same time.
(Future Continuous Tense'i iki eylemle ayn cmlede kullandmzda, gelecekte iki
eylemin ayn anda yaplacan belirtmi oluruz.)
EXAMPLES:
I am going to be studying while he is making dinner.
(O yemek yaparken, ben ders alyor olacam.)
While Ellen is reading, Tim will be watching television.
(Ellen kitap okurken, Tim televizyon seyrediyor olacak)

Tonight, they will be eating dinner, discussing their plans, and having a good time.
(Bu gece kitap okuyarak, planlar hakknda tartarak iyi vakit geiriyor olacaklar.)
USE 4 Atmosphere

(Ortam)

In English we often use a series of Parallel Actions to describe atmosphere in the future.
(ngilizce'de gelecekte bir ortam anlatmak iin paralel eylemler serisi kullanrz.)
EXAMPLE:
When I arrive at the party everybody is going to be celebrating. Some will be dancing.
Others are going to be talking. A few people will be eating pizza and several people are

262

going to be drinking beer. They always do the same thing.


(Partiye vardmda herkes kutluyor olacak. Bazlar dans ediyor olacak. Dierleri
konuuyor olacak. Birka insan pizza yiyor olacak ve bazlar da bira iiyor olacak. Onlar
her zaman ayn eyi yaparlar.)
TIME EXPRESSIONS IN FUTURE TENSE
Bu tense iin kullanlan zel zaman zarflar yoktur.

C) Perfect: (-mi) Have + V3


1.) Past Perfect (-miti)

S+ had + v3 + obj.

-We had insured all your goods against all risks.


-Mallarnzn hepsini tm risklere kar sigorta etmitik.

Past Perfect Tense Trke'de "mi"li gemi zamann karl olarak kullanlabilir.
Gemite olan iki olaydan, daha nce olann ifade ederken bu tense'i kullanrz.
FORM Past Perfect

[HAD] + [PAST PARTICIPLE]

Examples:
I had studied a little English when I came to the U.S.
(ngiltere'ye geldiimde biraz ngilizce almtm.)
They had never met an American until they met John.
(Onlar John'la tanncaya kadar hi bir Amerikalyla tanmamlard.)

PAST PERFECT TENSE "TABLO"


+
I had played
You had played
He had played
She had played
It had played
We had played
They had played

I hadn't played
You hadn't played
He hadn't played
She hadn't played
It hadn't played
We hadn't played
They hadn't played

?
Had I play
Had you play
Had he play
Had she play
Had it play
Had we play
Had they play

USE 1 (Gemite baka bir eyden nce tamamlanan eylem)


The Past Perfect expresses the idea that something occurred before another action in the
past. It can also show that something happened before a specific time in the past.
(Past Perfect tense gemite bir eylemin, baka bir eylemden nce tamamlanm
olduunu ifade eder. Ayn zamanda gemite yaanan bir eylemin belirli bir zamandan
nce olduunu sylemek iin de kullanlr.)

263

EXAMPLES:
I had never seen such a beautiful beach before I went to Kauai.
(Kauai'ye gitmeden nce byle gzel bir film seyretmemitim.)
Had you ever visited the U.S. before your trip in 1992?
(1992 ylndaki seyahatinden nce hi Amerika'ya gitmi miydin?)
Yes, I had been to the U.S. once before in 1988.
(Evet, 1998'den nce Amerika'da bulunmutum.)
USE 2 ( Gemiteki belirli bir ey veya zamandan nceki sre )
EXAMPLES:
We had had that car for ten years before it broke down.
(Bu araba bozulmadan nce on yl bizimdi.)
By the time Alex finished his studies, he had been in London for over eight years.
(Alex almalarn bitirdiinde sekiz yldan fazla zamandr Londra'da bulunmaktayd.)
Aadaki iki cmleyi karlatrn.
EXAMPLE:
She had never seen a bear before she moved to Alaska. Doru
She never saw a bear before she moved to Alaska. Yanl
2.) Present Perfect (-mi)

S+ have / has + v3 + obj.

-We have completed the great deal of your orders.


-Siparilerinizin byk bir blmn tamamladk.
FORM Present Perfect [HAS / HAVE] + [past participle]
Trke'de byle bir zaman olmad iin ngilizce renen Trklerin en ok zorlandklar
zaman Present Perfect Tense'dir. Kurallar hemen renilse de kullanmn iyice
zmsemek iin bir sre gemesi gereklidir.
EXAMPLES:
I have seen that movie many times. (Bu filmi birok kez seyrettim.)
I have never seen that movie. (Bu filmi hi seyretmedim.)

PRESENT PERFECT TENSE" TABLO


(+)
I have played
You have played
He has played
She has played

(-)
I haven't played
You haven't played
He hasn't played
She hasn't played

264

(?)
Have I played
Have you played?
Has he played?
Has she played?

It has played
We have played
They have played

It hasn't played
We haven't played
They haven't played

Has it played?
Have we played?
Have they played?

USE 1 Unspecified Time Before Now


We use the Present Perfect to say that an action happened at an unspecified time before
now. The exact time is not important.
(Present Perfect Tense gemite belirsiz bir zamanda yaplm bir eylemi anlatmak iin
kullanlr. Eylemin ne zaman yapld veya olduu nemli deildir.)
EXAMPLES:
I have seen that movie twenty times. (Bu filmi yirmi kez seyrettim.)
I think I have met him once before. (Sanrm onunla daha nce tantm.)
There have been many earthquakes in California. (Kaliforniyada bir ok deprem oldu.)
Has there ever been a war in the United States? (Amerika'da hi sava oldu mu?)
Yes, there has been a war in the United States. (Evet, Amerika'da bir sava oldu.)
People have travelled to the moon. (nsanlar aya seyahat etti.)
DKKAT! Gemite belirsiz bir zaman tanm ngilizce renenler iin biraz kafa
kartrc olabilir. Bu yzden aada biraz daha detayl aklamalar verilmitir.
1 Experience (Tecrbe)
You can use the Present Perfect to describe your experience.
(Present Perfect Tense hayatnzda geirmi olduunuz tecrbeleri anlatmak iin kullanlr.
Tecrbelerden bahsederken zamann bir nemi yoktur.)
EXAMPLES:
I have been to France. (Fransa'da bulundum.)
(Bu cmlede anlatlmak istenen asl ey Fransa'da bulunduunuzdur. Ne zaman gittiiniz
nemli deildir.)
I have never been to France. (Fransa'da hi bulunmadm.)
(Bu cmlede hi Fransa'ya gitme tecrbenizin olmad anlatlmaktadr.)
I think I have seen that movie before. (Sanrm bu filmi daha nce grdm.)
He has never travelled by train. (O trenle hi seyahat etmedi.)
Joan has studied two foreign languages. (Joan iki dile alt.)
Have you ever met him? (Onunla hi karlatn m?)
No, I have not met him. (Hayr, onunla hi karlamadm.)

265

2 Change Over Time (Zamanla deiim)


We often use the Present Perfect to talk about change that has happened over a period of
time.
(Present Perfect Tense bir sre iinde meydana gelen deiiklikleri anlatmak iin
kullanlr.)
EXAMPLES:
You have grown since the last time I saw you. (Seni son grdmden beri
bymsn.)
The government has become more interested in arts education. (Hkmet sanat
eitimiyle daha fazla ilgilenmeye balad.)
Japanese has become one of the most popular courses at the university. (Japonca
niversitede en populer derslerden biri haline geldi.)
My English has really improved since I moved to Australia. (Avusturalya'ya tandmdan
beri ngilize gerekten geliti.)
3 Accomplishments (Baarlardan bahsederken)
We often use the Present Perfect to list the accomplishments of individuals and humanity.
You cannot mention a specific time.
(Bu zaman ayrca kiisel veya insanln kazanm olduu baarlar anlatmak iin
kullanrz. Byle durumlarda belirli bir zaman veremeyiz.)
EXAMPLES:
Man has walked on the moon. (nsan ayda yrd.)
Our son has learned how to read. (Olumuz okumay rendi.)
Doctors have cured many deadly diseases. (Doktorlar birok lmcl hastal tedavi
ettiler.)
Scientists have split the atom. (Bilim adamlar atomu paraladlar.)
4 An Uncompleted Action You Are Expecting (Tamamlanmas beklenen eylem)
We often use the Present Perfect to say that an action which we expected has not
happened. Using the Present Perfect suggests that we are still waiting for the action.
(Present Perfect Tense'i gereklemesini beklediimiz bir eylemin henz olmadn
anlatmak iin kullanrz. Bu zaman kullanmamz bizim hala bu eylemin gereklemesini
beklediimiz anlamna gelir.)
EXAMPLES:
James has not finished his homework yet. (James henz devini bitirmedi.)
Susan hasn't mastered Japanese, but she can communicate. (Susan Japonca'da henz
uzmanlamad, ama iletiim kurabiliyor.)

266

Bill has still not arrived. (Bill hala gelmedi.)


The rain hasn't stopped. (Yamur durmad.)
TOPIC 5 Multiple Actions at Different Times (Farkl zamanlarda oklu eylemler)
We also use the Present Perfect to talk about several different actions which occurred in
the past at different times. Present Perfect suggests the process is not complete and
more actions are possible.
(Present Perfect Tense'i gemite farkl zamanlarda gereklemi birka eylemi anlatmak
iin kullanrz. Ayrca bu zamanda, henz srecin bitmemi olduu ve eylemlerin devam
edecei anlam da vardr.)

EXAMPLES:
The army has attacked that city five times. (Ordu ehre be kere saldrd.)
I have had four quizzes this semester. (Bu dnem drt tane quiz oldum.)
We have had many major problems while working on this project. (Bu proje zerinde
alrken bir sr byk problemle karlatk.)
She has talked to several specialists about her problem, but nobody knows why she is
sick. (Sorunuyla ilgili birok uzmanla konutu, ama kimse onun niye hasta olduunu
bilemedi.)
USE 2 Duration From Past Until Now
(Gemiten bugne kadar gelen sre)
We use the Present Perfect to show that something started in the past and has continued
up until now. "For five minutes," "for two weeks" and "since Tuesday" are all durations
which can be used with the Present Perfect.
(Present Perfect Tense'i gemiten balayp u ana kadar devam eden eyleri anlatmak
iin kullanrz. "Be dakikadr", "ki haftadr", "Geen Sal gnnden beri" zaman zarflar
bu zamanla kullanlr ve sreyi ifade eder.)
EXAMPLES:
I have had a cold for two weeks. (ki haftadr gribim.)
She has been in England for six months. (Alt aydr ngilterede)
Mary has loved chocolate since she was a little girl. (Mary ocukluundan beri ikolatay
sever)

TIME EXPRESSIONS IN PRESENT PERFECT TENSE


since - for - ever - never - just - already - yet - this week - this year - once - twice three times - four times - today recently
3.) Future Perfect (-mi olacak)

S + will / shall + have + V3 + obj.

267

-We will have completed all your orders within next week.
-nmzdeki hafta ierisinde tm siparilerinizi tamamlam olacaz.
Dier tm "future" formlarda olduu gibi, Future Perfect Tense de "when" "while" "before"
"after" "by the time" "as soon as" "if" "unless" gibi zaman kelimeleriyle kullanlamaz. Bu
derste kullanlan tm zaman kalplar italik yazlmtr.
EXAMPLES:
I am going to see a movie when I have finished my homework. Doru
(Dersimi bitirince bir film seyredeceim.)
I am going to see a movie when I will have finished my homework. Yanl
FORM Future Perfect [WILL HAVE] + [PAST PARTICIPLE]
EXAMPLE:
I will have perfected my English by the time I come back from the U.S.
(Amerika'dan dndmde ngilizcemi mkemmel bir ekilde gelitirmi olacam.)
[AM / IS / ARE] + [GOING TO HAVE] + [PAST PARTICIPLE]
EXAMPLE:
I am going to have perfected my English by the time I come back from the US.
(Amerika'dan dndmde ngilizcemi mkemmel bir ekilde gelitirmi olacam.)
NOT: "will" veya "going to" kalbyla yaptmz cmleler ou kez anlam farkna yol
amazlar. Baz zel durumlarda iki tense birbirinin yerine kullanlamaz.
RNEK TABLO
(+)
I will have played
You will have played
He will have played
She will have played
It will have played
We will have played
They will have played

(-)
Will I have played?
Will you have played?
Will he have played?
Will she have played?
Will it have played?
Will we have played?
Will they have played?

(?)
I won't have played
You won't have played
He won't have played
She won't have played
It won't have played
We won't have played
They won't have played

USE 1 Completed Action Before Something in the Future (Gelecekte bir eyden
nce tamamlanm eylem)
The Future Perfect expresses the idea that something will occur before another action in
the future. It can also show that something will happen before a specific time in the
future.
(Future Perfect tense gelecekte bir eyden nce bir eylemin olacan ifade eder. Ayn
zamanda gelecekte belirli bir zamandan nce bir eylemin olacan ifade etmek iin de
kullanlr.)

268

EXAMPLES:
By next November, I will have received my promotion.
(nmzdeki Kasm aynda terfi etmi olacam.)
By the time he gets home, his wife is going to have cleaned the entire house.
(O eve varana kadar kars btn evi temizlemi olacak.)
USE 2 Duration Before Something in the Future (Non-continuous Verbs)
(Gelecekte bir eyden nceki sre)
With Non-continuous Verbs, we use the Future Perfect to show that something will
continue up until another action in the future.
(Duraan filllerle (eylem iermeyen) bu tense'i kullandmz zaman gelecekte bir eyin,
gelecekte baka bir eyleme kadar sreceini ifade ederiz.)
EXAMPLES:
I will have been in London for six months by the time I leave.
(Ayrlana kadar alt ay boyunca Londra'da olacam.)
By Monday, Susan is going to have had my book for a week.
(Pazartesi gnne kitabm bir hafta boyunca Susan'da kalacak.)

D) Perfect Continuous: (-mekte) Have Been + V1...ing


1.) Past Perfect Continuous (-mekteydi)

S+ had + been +v1-ing + obj.

-We had been exporting various type of leather products to the a lot of countries until
last year.
-Daha geen yla kadar bir ok lkeye eitli deri rnleri ihra ediyorduk.
Bu tense ayn Present Perfect Continuous Tense'de olduu gibi gemite
yaanan ve belirli bir sreci kapsayan eylemleri anlatmak iin kullanlr. Fakat
bu tense'i kullanmamz iin gemite yaanan ve bir sre devam eden eylemin,
baka bir eylemden nce yaanm olmas gerekir.
FORM Past Perfect Continuous [HAD BEEN] + [VERB+ing]
EXAMPLES:
I had been waiting there for two hours before she finally arrived.
(O vardnda orada iki saattir otobs beklemekteydim.)
She had only been studying English for two years before she got the job.
(e girmeden nce sadece iki yl boyunca ngilizce almt.)

RNEK TABLO
(+)
I had been playing

(-)
Had I been playing?

269

(?)
I hadn't been playing

You had been playing


He had been playing
She had been playing
It had been playing
We had been playing
They had been playing

Had you been playing?


Had he been playing?
Had she been playing?
Had it been playing?
Had we been playing?
Had they been playing?

You hadn't been playing


He hadn't been playing
She hadn't been playing
It hadn't been playing
We hadn't been playing
They hadn't been playing

USE 1 Duration Before Something in the Past (Gemiteki bir eyden nceki sre)
We use the Past Perfect Continuous to show that something started in the past and
continued up until another time in the past. "For five minutes" and "for two weeks" are
both durations which can be used with the Past Perfect Continuous. Notice that this is
related to the Present Perfect Continuous; however, the duration does not continue until
now.
(Past Perfect Continuous Tense, gemite bir eylemin baladn ve gemite yaanan
baka bir eyleme kadar devam ettiini ifade etmek iin kullanlr. "Be dakika boyunca"
veya "iki hafta boyunca" gibi zaman ifade eden kalplar bu tense ile kullanlabilir. Dikkat
ederseniz bu tense'in kullanm Present Perfect Continuous tens'in kullanmna yakndr,
fakat bu tense'de bahsedilen eylem bu gne kadar srmemektedir.)

EXAMPLES:
They had been talking for over an hour before Tony arrived.
(Tony varmadan nce bir saatten fazla bir sredir konumaktaydlar.)
She had been working at that company for three years when it went out of business.
(irket batmadan nce yldr orada almaktayd.)
James had been teaching at the University for more than a year before he left for Asia.
(James Asya'ya gitmek iin ayrlmadan nce bir yldan fazla bir sredir niversitede
eitim veriyordu.)
USE 2 Cause of Something in the Past (Gemiteki bir eyin nedenini belirtmek iin)
Using the Past Perfect Continuous before another action in the past is a good way to
show cause and effect.
(Bu tense ayrca yaanan bir eylem veya durumun sebebini belirtirken kullanlr.)
EXAMPLES:
Jason was tired because he had been jogging.
(Jason yorgundu, nk yry yapmt/yapmaktayd.)
Sam gained weight because he had been overeating.
(Sam kilo ald nk ok yiyordu/yemekteydi.)
2.) Present Perfect Continuous (-mekte) S+ have / has + been + v1-ing + obj.
-We have been preparing the rest quantity of your orders this week..
-Bu hafta sparilerinizin kalann hazrlyoruz.

270

Present Perfect Tense ile Continuous arasnda kullanm asndan baz farkllklar olsa da,
work ve live gibi baz fiilerde iki tense'in kullanm da ayndr.
rnein aadaki iki cmle de dorudur.
I have been working in this company for four years.
(Drt yldr bu irkette alyorum.)
I have worked in this company for four years
(Drt yldr bu irkette alyorum.)
FORM Present Perfect Continuous [HAS / HAVE] + [BEEN] + [VERB+ing]
EXAMPLES:
I have been waiting here for two hours.
(ki saattir burada beklemekteyim/bekliyorum.)
She has only been studying English for two years.
(O sadece iki yldr ngilizce almaktadr.)
RNEK TABLO
(+)
I have been playing
You have been playing
He has been playing
She has been playing
It has been playing
We have been playing
They have been playing

(-)
Have I been playing?
Have you been playing?
Has he been playing?
Has she been playing?
Has it been playing?
Have we been playing?
Have they been playing?

(?)
I haven't been playing
You haven't been playing
He hasn't been playing
She hasn't been playing
It hasn't been playing
We haven't been playing
They haven't been playing

USE 1 Duration from the Past Until Now (Gemiten imdiye yaanan sre)
We use the Present Perfect Continuous to show that something started in the past and
has continued up until now. "For five minutes", "for two weeks", and "since Tuesday" are
all durations which can be used with the Present Perfect Continuous.
(Present Perfect Continuous tense gemite balam bir eyin u ana kadar devam
ettiini belirtmek iin kullanlr. "Be dakika boyunca", "iki hafta boyunca" veya "Sal
gnnden beri" gibi zaman ifade eden kalplar bu tense ile kullanlr.)
EXAMPLES:
They have been talking for the last hour.
(Son iki saattir konuuyorlar.)
She has been working at that company for three years.
( yldr bu irkette almaktadr.)

271

James has been teaching at the University since June.


(James Haziran ayndan beri niversitede retmektedir.)
USE 2 Recently, Lately

(Son zamanlarda)

You can use the Present Perfect Continuous WITHOUT a duration such as "for five
minutes", "for two weeks", and "since Tuesday". Without the durations, the this tense
gives a more general meaning of "lately". We often use the words "lately" or "recently" in
the sentence to strengthen this meaning.
(Present Perfect Continuous tense ayn zamanda "be dakika boyunca" gibi bir sre
belirtmeden de kullanlabilir. Bu zaman ifade eden kalplar kullanmadmzda cmlede
"son zamanlarda" anlam vardr ve daha geneldir. Anlam kuvvetlendirmek iin
cmlelerimizde "recently" veya "lately" (son zamanlarda) gibi kelimeler kullanlr.)
EXAMPLES:
Recently, I have been feeling really tired.
(Son zamanlarda kendimi gerekten yorgun hissediyorum.)
She has been watching too much television lately.
(Son zamanlarda ok fazla TV seyrediyor.)
Mary has been feeling a little depressed.
(Mary kendini biraz depresyonda hissediyor.)
IMPORTANT Non-Continuous Verbs/ Mixed Verbs
It is important to remember that Non-Continuous Verbs cannot be used in any continuous
tenses. To express the idea of Present Perfect Continuous with these exception verbs, you
must use Present Perfect.
(Bu tense'in kullanmna ilikin hatrlanmas gereken nemli bir nokta da udur. Duraan
fiiller, yani iinde herhangi bir eylem bulundurmayan fiiller (sahip olmak gibi) Perfect
Continuous Tense ile kullanlamaz. Cmleye bu tense'in anlamn kazandrmak iin
Present Perfect Tense kullanlr.
EXAMPLES:
Sam has been having his car for two years. Yanl
Sam has had his car for two years. Doru
3.) Future Perfect Continuous (-mekte olacak) S + will / shall + have + been +
v1-ing + obj.
-We will have been beginning to operate approximately six months later.
-Yaklak alt ay kadar sonra faaliyete geiyor olacaz.

272

n gil izc e Ak e ma s
Aadaki bilgiler ngilizceyi orta dzeyin zerinde bilenler iin sadece fikir vermesi asndan
verilmitir.
Kateg or iye g re:
OLU C ML ELE R

EYLE M C ML ELE R

I
I
I
I
I

She swims everyday


She swam yesterday
She will swim tomorrow
She has swum for two days
She had swum for two days

am a student
Prese nt Tense
was a student
Pa st Ten se
will be a student
Futu re Tense
have been a student
Prese nt Pe rfect Ten se
had been a student
Pa st Pe rfect Ten se

Tobe e kimi Ey lem e kimi


ngilizce iinde ana balk olarak iki tip cmle vardr ve bu iki tip cmle 5 ana zamanda
konuulur.
Yap l n a g re:
TO BE EK M

EYLE M EKM

I
I
I
I
I

I
I
I
I
I

am swimming
will be swimming
was swimming
have been swimming
had been swimming

to be

am taken
will be taken
was taken
have been taken
had been taken

+ Vi ng

TOBE

to be + V 3

am
is
V1

was
were
V2

been
are
V3

Bir cmle ngilizce gramerinde mutlak surette ya t o be yada eylem ekimi ile
yaplabilir. Continuous ve passive voice cmleleri eylem cmleleri olmalarna ramen to be ile
yaplrlar.
Eylem C mlele rini n skele t Sistemi:
ngilizcede ana balk olarak tek fiil, ok fiil ve bakasna yaptrlan i ad altnda cmle
kurulu iskeleti ve bunlarn altnda da yklem tipine gre alt balk bulunur.( Bu tanm,
kategori ve balklar ngilizce Gramerinde ayn adla ve izah tarz ile yoktur. )
Yk lem tip i:
1) Kendilerinden sonra gelen fiile to aldranlar want, refuse .. .
2) Kendilerinden sonra to aldrmadndan ikinci fiili Ving yapanlar
st op , en joy , avo id.. .
3) Sonu pre. ile bittii iin ikinci fiili Ving yapanlar gi ve up , th ink of. .. .. ..

273

Tek F ii l
S

ok Fi il

Ba ka sn a Ya pt r la n

Vy

to V

Vy

zamir to

Vy

Ving

Vy

zamir

Ving O

Vy

zamir pre.

Ving O

S Vy pre.
I want

Ving

I want
to swim
I enjoy
swimming
I think of going

I want
you
I stop
you
I accuse you of

to swim
smoking
stealing the

money
y
pre.
S
V
O

:
:
:
:
:

yklem
preposition
subject
verb
object

En k k bir im a kl ama :
1)
2)
3)
4)

The
The
The
The

E.K.B

girl
girl
girl
girl

in the garden
who wants to go
swimming
killed by Tom

Kelime grubu
Relative Clause
Gerund
Passive

a k lam a

Sonu olarak bir cmle ya olutur yada eylem ve eylemse mutlaka yukardaki iskelet sistemi
iinde kalan 7 adetten bir tanesidir. Eylem cmlesini kendi tenseinde y or la rsa nz
co nti nuou s, edil gen y ap ars an z pa ssi ve voi ce cmleleri elde edersiniz.

274

PF NOKTASI
Aada ngilizceyi orta dzeyde bilenler iin yararl olacana inandm ve kitaplarda
kolaylkla bulunamayacak baz bilgiler yer almaktadr. Bu kullanm kolaylklar ngilizce
gramer sisteminde yer almasna ramen gerek yerli ve yabanc kitap yazarlar gerekse
ngilizce retmenleri bu konulara fazla deinmezler. Bunlarn bazlarna aada yer
verilmitir.
Sizlere yararl olmas inancmla.
Ezber lemeden

Ma nt ile Kelime T retme

Aadaki bilgiler ngilizceyi orta dzeyde bilenler iin verilmitir.


1. Fiillerden isim yapma
2. Fiillerden sfat yapma
3. Sfatlardan fiil yapma

swimm ing po ol
bro ken he art
to get fat

yzme havuzu
krk kalp
imanlamak

Burada yer alan bilgilerin amac ngilizce eitimi alanlarn yllarca ayr ayr ezberlemek
zorunda kaldklar ama aslnda tek bir mantk ve sadelikle zaten farknda olmadan bildikleri
baz gereklerin hite sanldklar kadar rktc olmadklarn gstermektedir.
Her gn kullandmz,
kzarm tavuk fried ch ic ken
krk sandalye bro ken cha ir
oturma odas
li vin g ro om
yzme havuzu swimm ing po ol
gibi kelimeler teker teker ezberlenmek yerine orijinal fiilleri sayesinde tretilirler. Bu
sayede yzlerce yeni kelimeye hi bir aba harcamadan ve en nemlisi ezberlemeden ularz.
Eer szlkte krk sfatn aramak istersek karmza bro ken kelimesi kar ve bizde
sanki onu zel bir kelimeymi gibi alglarz oysa farknda olmadan zaten o kullanm
biliyoruzdur ama byle bir yapnn ne olduu ve nasl ortaya kabileceini bilmediimizden de
zaten bildiklerimizi tekrar ezberlemek gibi bir tutuma gireriz.
Vin g Ya ps n n sim Ol ara k Kul lan m
Her fiilin tek bana Vi ng hali fiilin eylem zelliini kaybettirerek onu fiilden treyen bir isim
haline sokar ve orijinal bir isim gibi Trkeleir. Bu kul la nm ze ll ii yzle rce yeni
kel imeyi bize hi ab a ha rc amad an ot om ati kman bilme yetenei kat ar . Aada yer
alan tamlamalar dikkatlice inceleyerek ayn manta varmaya aln.
Dancing school
Finishing line
Freezing point
Living room
Opening speech

dans o ku lu
biti i zg isi
donm a no kt as
oturm a od as
a l konum as

Vin g yapl isim farkl kelime ile birleip yeni anlaml baka bir tamlama ortaya
karabilir. Bu durum genellikle Vi ng yapsnn ikinci ksm olmas ile elde edilir.

275

Air-conditioning
Bodybuilding
Brain washing
Central heating
Dry cleaning

kl ima
v cut ge li tirme
beyin y kam a
merkezi s tma
kuru temiz leme

1. Co pp er mini ng is indispensable to the economy of that region.


Bak r made nci li i o b lge nin ek on omis i iin va zge ilmezdi r
2. Smok ing is a terrible habit.
Sig ara ime k kt bir al k an l kt r
3. Pl ayi ng tennis in Turkey is very expensive.
Tr kiye de tenni s oyn ama k o k pah al d r
4. Swimming is a good sport.
Yzme iyi bir s po rdur
V 3 Yap s n n Sfa t Ola ra k kul la nm
Fiillerin tek bana V3 hali, o fiilin eylem zelliini kaybettirerek onu fiilden treyen bir sfat
haline sokar ve orijinal bir sfat gibi Trkeleir. Bu ku ll an m zel li i bize y zler ce yeni
kel imeyi hi aba ha rc amada n ot oma tikm an bi lme yetenei k at ar .
Fiillerin hali vardr. Daha evvel isimlerin o ul ya p lm a kur al lar nd a da incelendii
gibi isimler - sfatlar ve fiiller dzenli ( belirli bir kurala gre tretebilen ) ve dzensiz ( belirli
bir kurala gre tretilemeyip ayr ayr bilinmek zorunda olunan) yapda karmza karlar.
Fiillerin hali dzenli fiillerde sonlarna ed eki almalaryla dzensiz fiillerde ise ayr ayr
bilinmek suretiyle kullanlrlar. Aadaki rnekleri inceleyiniz.
Break
Steal
Marry
Fry
Paint
1.hal
imdi fiillerin
to break
to steal
to marry
to fry
to paint

broke
stole
married
fried
painted
2.hal

broken
stolen
married
fried
painted
3.Hal

eylem anlamlar bir kenara braklarak onlarn sfat anlamlar incelenirse,


krmak
to be bro ken
krk
almak
to be sto len
alnt
evlenmek
to be marr ied
evli
kzartmak
to be fried
kzarm
boyamak
to be pa inted
boyal

1. He is married to an American.
Bir Amerik a l ile ev li
2. It is illegal to buy a sto len ring .
a l nt bir yz k alma k k anun dd r
3. It is forbidden to park here.
Buray a pa rk etmek yas ak
4. He is kn own very mean in the town.
Kasab ada ok cimri bi lini yor

276

Sfat lard an F ii l Yap lm as


Bilindii gibi sfatlarn ekim almas sadece t o be cmlelerinde
gerekleebilmektedir. Yani bir eylem gibi ele alnp ekimlenemezler.
I am fat imanm
I was fat imandm
Oysa Trke Gramerinde karmza sfatlardan treyerek eyleme dnen ve bunun sonucunda
eylem cmlelerinde kullanlan bir ok kelime kar.
iman olmak
kzgn olmak
scak olmak
pahal olmak

imanlamak
kzmak
snmak
pahallamak

Ayn durum ngilizce gramerinde de karmza karak aynen Trkede olduu gibi sfatlar fiil
yapsnda kullanlabilirler. Bir sfat fiilletirmek iin nne ge t getirilir ve sfatlar artk
olu cmleleri yerine sfat zelliklerini bir kenara brakarak eylem cmlelerinde ekim alrlar.
Aadaki rneklerde sfatlarn nasl fiil haline geldiklerini dikkatlice inceleyin.
to
to
to
to
to
to

be
be
be
be
be
be

fat
an gry
ho t
dar k
better
co ld

iman olmak
kzgn olmak
scak olmak
karanlk olmak
daha iyi olmak
souk olmak

to
to
to
to
to
to

ge t
ge t
ge t
ge t
ge t
ge t

fat
an gry
ho t
dar k
better
co ld

imanlamak
kzmak
snmak
kararmak
iyilemek
soumak

She wants to get fat.


iman lam ak istiy or
I dont want you to go out after it gets dark.
Hav a ka ra rdk ta n so nra d ar kma n is temiyo rum.
Whenever I see him, I get crazy.
Her ne z ama n onu g r sem, ldr y orum.
Life gets difficult every day little by little.

Hayat her gn azar azar zorlayor.

277

You might also like