Professional Documents
Culture Documents
www.atsizcilar.com Sayfa 1
Komünistler
Bunca yazılara, açıklamalara, anlatmalara rağmen Demokratik hayatın pek yeni olduğu, sık arızalara
Türk milleti hala komünistle sosyalistin farkını uğradığı için oturmadığı ve hilesiz olarak ancak 1950,
öğrenemedi. Sosyalistlere komünist damgası 1954, 1961 ve 1965 seçimlerinin yapıldığı Türkiye'de
vurulduğu gibi kıpkızıl Moskof ajanlarının da sosyalist sosyalizm ile komünizmin karışması veya karıştırılması
sayıldığı veya sanıldığı oluyor. bir dereceye kadar haklıdır. Fakat aydın tabakanın bu
ikisini ayırt edememesinde başka sebepler vardır.
Sosyalizm, milletin iktisadi hayatını düzenlerken onun
bütün fertlerinin mümkün olduğu kadar refahtan Yıllardır milli terbiye görmeden ve daima kolaylığa
faydalanmasını sağlamaya çalışan bir sistemdir. Fakat alıştırılarak yetiştirilen genç kuşaklar çetin hayat
bunu demokratik yolla gerçekleştirmek yolunda savaşındaki güçlükleri yenemedikleri zorluğa
olduğu gibi millet, din, aile, hürriyet ve mülkiyeti de gelemedikleri için kolay bir çıkarın ardına düşmekte;
kabul etmektedir. kimisi manevi ve yarınki bir bahtiyarlığı vaad eden
nurculuk gibi din kisvesindeki safsataya yönelirken,
Komünizm ise, bugünkü tatbikatı ne olursa olsun bir takımı da maddi ve bugünkü bahtiyarlığı vaad
milliyet, din, hürriyet ve mülkiyetin aleyhinde olduğu eden komünizm herzesine kapılmaktadır. Bir tek
gibi iktidara geçmeyi de zorbalıkla başarmak isteyen ilaçtan mucizeli, kesin ve çabuk şifa bekleyen ağır
düşünce tarzıdır. Gerçi bunu söktürememiş ve hastalar gibi, ruh ve düşünce sefaleti hastalığına
mülkiyeti de, dini de, hatta milliyeti de kabul etmiş ise batmış iradesiz gençler de "sosyalizm" dedikleri
de son gaye olarak, cihan hâkimiyetini sağladıktan komünizmden bir Zati Sungur harikası beklemektedir.
sonra yine bunları kaldırmayı deneyecek, yani Kendisinde olmayıp da başkasında olanı kıskanmak
insanlığın kaç bin yılda vardığı olgunluğu kökünden gibi şuur kaybettirici buhranlar bu gençleri inkâra
yıkarak manevi sarsıntılara yol açacak, teknik seviye yöneltmeye bir defa başlayınca da artık inkârın sınırı
ne olursa olsun, insanları ruh yapısı bakımından kalmamaktadır.
hayvanlaştıracaktır.
Sınırsızlık, kendisini sosyalist sananların farkına
*** varmadan komünist inançlarını benimsemesinde de
göze çarpıyor. Kolektif çiftlik istiyor. Sebep: Toprak
Komünizm, sosyalizmin türlerinden biridir. Aşın ağasının halkı sömürmesi. Ticareti devletleştirmek
sosyalizmdir. Hemen bütün aşırılarda olduğu gibi istiyor. Sebep: Tüccarın vurgunluluğu. Bütün bunlar
anormaldir. pire için yorgan yakmak değil de nedir? Dünya,
sosyalist rejimlerin kötülüğünü ortaya koyan
Batı dünyası dediğimiz milletlerde ki başlıca örneklerle doluyken hala direnmenin manası
Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka, Hollanda, Moskova uşaklığından başka ne olabilir? Bugün
Belçika, Almanya, İngiltere, Fransa, İsviçre, İtalya, sosyalist Doğu Almanya ile kapitalist Batı Almanya'nın
Amerika ve Kanada'dan ibarettir sosyalizmle ölçüştürülmesi sosyalizmin aczini, rezaletini,
komünizm birbirinden ayrılmıştır, karıştırılmaz. Fransa ahmaklığını belirtmek için kâfi değil mi? Polonya ile
ve İtalya gibi, Batı dünyasının, ötekilerine göre biraz Fransa'yı yahut Çekoslovakya ile İngiltere’yi
geri kalmış olan ülkelerinde bazen sosyalistlerin karşılaştırırsanız notunuzu hangisine verirsiniz?
komünistlere yaklaştığı görülürse de İngiltere veya
Norveç'te buna imkân yoktur. Uzun süredir Şimdiye kadar kapitalist ülkelerden sosyalist ülkelere
sosyalistlerin iktidarda bulunduğu İskandinav yalnız birkaç ajan ve casus kaçtı. Sosyalist ülkelerden
memleketlerinde komünistlerin Millet Meclislerinde kapitalist ülkelere kaçanlar ise yüz binlerle
üçer beşer temsilcisi vardır. Bu komünistlerin de,
Türkiye'dekilerin aksine olarak, Moskova taraflısı
olduğu pek iddia olunamaz. Çünkü onlar sosyalizm
gibi komünizmi de yalnız kendi ülkelerinin çıkan için
iktisadi bir yol diye düşünürler.
www.atsizcilar.com Sayfa 2
sayılıyor. Sosyalist budalaların iddia ettiği gibi bu yüz binler, Bu sosyalistlerin kaçı gerçekten sosyalisttir? Kaçı ajandır?
ticari vurgun yapmak için mi Batıya kaçıyor? Kafatasının
içinde biraz beyni olan bir insan bunun ne demek olduğunu Bugün özellikle üniversiteliler arasında görülen sosyalizm
anlamaz mı? merakı; bilgiye, incelemeye, okumaya, yurt sevgisine değil,
modaya dayanan bir nev heveslikten başka bir şey değildir.
Türkiye'de şimdi bir sosyalizm modası çıktı. Sosyalizm Tıpkı sakal bırakmak, Amerikan sığır çobanlarının
Türkiye’yi kurtaracak tek yolmuş. Sosyalizm solculukmuş. pantolonunu giymek gibi bir moda. Üniversiteli oldukları
Solculuk ileri düşünceyi temsil ediyormuş. Atatürk de solcu halde üniversiteli kafası olmayan, karşı fikirden habersiz,
imiş. Hatta Muhammed Peygamber de solcu imiş. Bütün bu müsamahaya kabiliyetsiz olan bu gençlerin sosyalist veya
gülünç iddialar fikrin sefaletini gösteren sayıklamalardır. komünist olmasının hiçbir değeri yoktur. Bu sosyalistler
Büyük harfin nerelerde kullanılacağını bilmeyen liselilerin yarın aynı kolaylıkla nasyonal sosyalist de olabilecekleri gibi
çikleti, liseli kültür ve seviyesini aşamayan üniversitelilerin yarın hayata atılıp onun şamarını yedikten sonra da iyice
sakızıdır. Sosyalizm şarkısı söyleyen sabıkalıların geçmişini ayılacaklar, hele aralarında iyi kazanç sağlamayı başaranlar
bilmeyen sözde aydınların rüyasıdır. Komünizmin Rusya'da için sosyalizm eşkıyalıkla aynı anlama gelecektir.
ne yaptığını, Çekoslovakya yar ve Macaristan'a nasıl
girdiğini, girdikten sonra ilk önce, kendilerine zemin Fransız üniversitelerinde pek çok kralcı vardır. Fakat krallık
hazırlayan sosyalistleri yok ettiğini bilmeyen zavallıların üniversitenin duvarları içinde esen tatlı bir havadır ki pek
hülyasıdır. seyrek olarak üniversite bahçesinden sokağa taşar.
Komünizm kanser gibidir. Yıllarca acı vermeden, belirti Bizde sosyalizmin çirkin olan bir tarafı milliyetçiliğe arka
göstermeden bir gövdeyi kemirir. Ağrı başladığı zaman artık çevirip kozmopolitliğe kayması ve komünizme kapı görevini
geç kalınmıştır. Bunu, daha önlenebilecek durumda iken görmesidir. Karşımızdaki her üç sosyalistten birinin kıpkızıl
ancak uzman hekimler seçebilir. Ortada ağrı sızı yok diye komünist yani vatan haini olduğu muhakkaktır. Bunu
uzman hekime inanmayanların işi dumandır. ayırmak mümkün olmadığı içindir ki sosyalistlere daima
şüphe ile bakılmaktadır. Gerçi en azılı komünistlerin,
Türkiye'de kaç komünist vardır, biliyor muyuz? Bunu Milli üzerlerine sosyalist şüphesini dahi çekmeyen sinsi kimseler
Emniyet Servisi bile bilemez. Onun bildikleri göstermelik olduğu bilinmektedir. Fakat en azılı komünisti bilememek,
zavallılardır. Gazetelerde sütun sahibi olan maskaralardır. komünist olması ihtimali bulunanlara karşı uyanık
Aşağılık duygusu içinde kıvranan yozlardan, Hücreler kuran davranmaktan bizi alıkoyamaz.
emirberlerdir.
***
Fakat kendini belli etmeden devlet kademelerinde çalışan,
zamanla terfi ederek yükselen, devletin can alacak Yukarda Irak Başkanı Kasım'ı anlat‐tık. Kasım hem komünist
noktalarına yerleşen kızılları bilen var mı? Bunlar Kızıl hem de Kürttü. Böyle olduğu içindir ki yalnız Iraktaki
ordunun gelişin‐de kilit yerlerini tutacak elemanlardır. Türklere karşı değil, Araplara karşı da büyük bir kinle
Bazıları ömürleri boyunca bir iş yapamadan yaşar. Fırsatı davranmış, elinden gelen fenalığı ardına koymamıştır. Bu da
yakalayan onu kullanmaya çabalar. Gizli gizli yaptığı yabancı ırktan birini kendi başına geçirmek gafletini
ajanlıkları da kimse bilmez. gösteren ve gösterecek olan milletlere tarihin kanlı bir
dersidir.
Tarihin en muhteşem budalası olan Roosevelt'in yardımcısı
Wallace'ın ve Irak devlet başkanlığına kadar yükselip Komünistler her zaman bir devletin başına geçemezlerse de
1963'te karşı ihtilalle öldürülen Kasım'ın da komünist profesör, öğretmen, savcı, hâkim, kurmay, mebus veya
oldukları neden sonra anlaşıldı. Kasım, Harb Okulu öğrencisi bakan olabilirler. O zaman milli yapıda bunların yapacağı
iken gizli komünist teşkilatına girmiş, hiç açık vermeden yıkıma sınır çizmek güçtür.
generalliğe ve devlet başkanlığına kadar yükselmiştir.
Farazi örneklerle anlatalım ve konu olarak Türkiye'yi alalım:
Demek ki vatan hainleri devlet başkanının yardımcılığına ve
hatta devlet başkanlığına kadar yükselebiliyor. Bütün bu Bir komünist edebiyat öğretmeni şunları yapar: Türk
adamlar kendilerine sosyalist diyorlardı. Tıpkı bizdeki edebiyatının bütün değerlerini sinsi sinsi kötüler. "Bunlar,
sabıkalılar gibi. Uzun söze ne hacet? Komünist Rusya bile arı Türkçe dururken karışık bir dil kullanmışlardır; kendi
kendisine "Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği" demiyor milletlerini sevmedikleri için böyle davranmışlardır; milletin
mu? derdiyle hiç ilgilenmemişlerdir." der. Kasten en kötü şiir
örneklerini seçer ve öğrenciyi tesir altında bırakır. Sonra
Sosyalist maskesiyle devlet başkanlığına kadar yükselen ve Yunus Emre'yi ve basit halk şairlerini alır. Yunus'un tasavvufi
kendi vatanını yıkmaya çalışan komünistler bizi, bizi değil beynelmilelciliğini, ideal örnek diye gösterir. Halk şairlerinin
aydın geçinen, sosyalizmi matah sanan, gözleri bulananları yoksulluktan bahseden, beğlerden yakınan parçalarını
düşündürmelidir. alarak
www.atsizcilar.com Sayfa 3
bunlardan kendi kötü maksadına göre hüküm çıkarır. man böyle doğru yazacağım sanır. Ondan sonra yavaş
Öğrencinin kafasında sınıf kavgası düşüncesini yavaş mübalağalı yazılar yazmaya, yalan söylemeye
uyandırır. Yabancı edebiyatları överek Türk milletinin başlar. İstatistikler uydurur. Milli servetin yüzde şu
aşağı olduğu sonucuna doğru sinsice gider. Özellikle kadar büyük bölümü şu kadarcık kişinin elindedir der.
Rus edebiyatının ön plana alır. Öğretmenine büyük Evvelce bir iki defa herkesin bildiği gerçekleri yazıp
değer veren öğrenci onun her dediğini büyük bir güven kazandığı için bu yalanlarına da inanılır. Derken
gerçek diye kabullendiğinden artık mesele milliyetçilere saldırmaya, onları milletin gözünden
hallolunmuş ve bir çocuk kaybedilmiştir. düşürmeye çabalar. Tarihi şahsiyetleri kötüler.
Kötüleyemeyeceğini benimsemiş gibi görünerek onun
Bir aralık, Hasan Ali'nin Maarif Vekilliği zamanında da tam bir sosyalist olduğunu iddia eder. Yalanları
solculara hazırlatılmış lise edebiyat kitapları vardı. yüzüne vurulunca hiçbir cevap vermez. Aldandığını
Burada seçilen parçalar hep idam, öldürme, cinayet itiraf etmek mertliğini göstermez. Yüzü kızarmaz. Bir
gibi çocukların içini karartacak parçalardı. Osmanlı insanın komünist olmasının şaşmaz kriterlerinden biri
vezirlerinin gayrı Türk olanları seçilerek çocuklara de utanmazlığıdır.
"Türklük yetmiş iki milletten karmadır" düşüncesi
aşılanıyordu. Cinayet sahneleriyle kendi tarihinden ve Komünist savcı veya hâkimin işi ise daha korkunçtur:
milletinden soğutulmak isteniyordu. Bunu hazırlayan Komünistlerin suçunu örtmek, kanunların inceliklerini
vatan hainleri Türk çocuklarındaki milli bağları kızıl ajanlar lehine kullanmak.
kopararak onları Moskova için yemlik haline getirmek
gayesini güdüyorlardı. Bunu yaparken uşaklığını Bunu anlamaya imkân var mıdır? Hâkimin vicdani
ettikleri Moskova'nın insanlık tarihinin en iğrenç kanaati diyince akan sular durur. Bir memleketin
cinayet ve ahlaksızlık trajedisine konu olduğundan Hukuk Fakültesi komünist yuvası durumuna düşmüşse
habersiz görünüyorlardı. ve demokratik zaruretler yüzünden bunlara göz
yumuluyorsa o ülkenin geleceğini kestirmek için kâhin
Bir komünist tarih öğretmeni de şöyle davranır: olmaya lüzum yoktur.
Tarihimizin kahramanlarını kan dökücü olarak alır. Hele Iraklı Kürt Kasım gibi, Türkiyeli bir Türk Memo
Savaşın gerektirdiği ölümleri cinayetler diye telkin yahut İbo da Harb okulunda iken komünist olarak ve
eder. İnsanlığın bir gün ebedi barışa kavuşacağını, Harb Akademisini bitirerek bir kolordunun kurmay
savaşların iptidai birer barbarlık olduğunu söyleyerek başkanı veya bir tümenin komutanı ve hele
çocukların kendi geçmişlerine olan güvenini sarsar. Genelkurmayda Harekât Dairesi Başkanı olursa bir
Büyük şahsiyetlerin erdemlerini unutmuş gözükerek savaş sırasında Türk ordusunun ihanet yüzünden
yalnız kusurlu taraflarını sayıp döker. Büyük insanlar uğrayacağı bozgunun tahayyülü bile akıllara
olarak yalnız yabancı milletler tarihinden örnekler durgunluk verecek kadar korkunç olur.
verir, sinsi sinsi dinle de alay ederek manevi
bağlardan birini daha baltalamaya çalışır. Milletlerin Bu kadar sözden maksat komünistlere karşı uyanık
kardeşliği türküsünü söyler. olmayı ve onların daima sosyalist maskesiyle gezdiğini
hatırlatmaktır.
Bir komünist yazarın davranışı da şöyle olur:
Biz bu kadarını yapabiliriz. Daha çoğunu subaşında
Memlekette sınıf kavgasını kışkırtır. Bir yanda oturanlar düşünsün, Demokrasi, anayasa, hukuk
milyonerler varken bir yandan da açların devleti, kanun, insan hakları gibi teranelere kapılarak
bulunduğunu söyler ve bir iki tablo çizer. Bu tablo tedbirde kusur edenleri tarih bağışlamaz. Tarihin
doğru olduğu için okuyanlar yazara hak verir ve her cezası tüyler ürperticidir.
za‐ ATSIZ
12 Ekim 1965
GERÇEK MİLLİYETÇİLİK VE UYDURMA MİLLİYETÇİLER
Nejdet Sançar milliyetçilikde yıllardan beri gerçeğinin yanında hilelisi
de bulunan bir fikir halindedir bu sebepten insan
Eskiden sadece maddî olan şeylerin hâlisi yani gerçeği kafasının sistemleştirdiği ve insan hayatının en ulu
ile halis olmayanı yani hilecileri vardı. Komünizm fikri seviyesine ulaştırdığı bu kutsal fikir de artık
denilen korkunç mikrobun dünyanın başına belâ taklidinden sakınılması gereken mânevi değerler
olmasından sonra ise, fikirlerin, inançların da arasında yer almış bulunuyor. Türk milliyetçiliği de
gerçeklerinin yanında uydurmaları yer almaya başladı, aynı hile ile karşı karşıyadır. Türk milliyetçiliği de, yıllar
Bütün milletler için fikirlerin en güzeli olan far ki, kızıl‐
www.atsizcilar.com Sayfa 4
ların ve onlara uyan bütün insan müsveddelerinin bu şekildeki Milliyetçilik konusunda üzerinde dik‐katle durulacak bir husus
yalanları ve hileleri ile karşı karşıyadır. Ve bu hileyle, ortaya, da, bu meselede ancak yetkili kişilerin söz sahibi olabileceğini
birçok uydurma milliyetçîliktir çıkarılmıştır. bilmektir. Kanser hakkında, nasıl, bu hastalık üzerinde çalışan
doktor söz sahibi ise; bir meydan savaşının plânını, nasıl, büyük
Gerçekte ise bir tek Türk milliyetçiliği vardır. O da fikir kumandanlar hazırlayabilirce milliyetçilik konusu üzerinde de
tarihimizdeki milliyetçiliktir. söz, elbette ki, bu fikir alanında yetkili olan kimselerindir.
Kökü, tarihin derinliklerine kadar inen, fakat Tanzimat'ian sonra ***
şuurla ve bilgiyle işlenmeye başlayan bu Türk milliyetçiliği, ana
ilkeleri tespit olunmuş, sınırları çizilmiş bir fikirdir, bir fikir Dikkat edilirse, Türk milliyetçiliğine, tarihî mahiyetinin dışında
sistemidir. Tanzimat cağı milliyetçilerinden başlayıp sonraki sekil vermeye çalışanlar arasında, bu konuda yetkili
çağlarda yetişenlerin birbirlerini tamamlamak suretiyle sayılabilecek tek kimse yoktur. Bunlar ya Türkiye'yi uçuruma
işledikleri bu milliyetçilik tarihî, güzel ve manalı adı da sürüklemek için uğraşıp duran Türklük düşmanlarıdır; ya "bize
Türkçülüktür. göre milliyetçilik!" diye birtakım lâflar geveleyen siyaset
şarlatanlarıdır; yahut da bu maksatlı veya şarlatanca sözlere
Müşir Süleyman Pasa'lar, Ahmet Vefik Paşa'lar, Alî Suavi'ler ve inanıp onları tekrarlayan kimselerdir.
onların yolundan gidenlerle bir sisteme bağlanmaya çalışılan; Bu gibilerin Öteden beri tekrarlayıp durdukları uydurmalara,
Mehmet Emin Yurdakul, Müftüoğlu Ahmet Hikmet, Ömer son zamanlarda, yellilerinin katılmak istendiği de görülüyor. Asıl
Seyfeddin gibi sanatçı kalemlerle ruhlara doldurulan; Ziya Türk milliyetçiliğini bir yana itip, birtakım basit düşünceleri
Gökalp ile programlaştırılan; Dr. Rıza Nur ile da‐ha kesin anlam "modern milliyetçilik!" 1965 milliyetçiliği gibi klişeler altında
kazandırılan ve böylece günümüze kadar gelen Türk fikir piyasasına sürmeye çalışanlar bulunuyor ki, bunlar da,
milliyetçiliğinin, bugün artık ana ilkeleri ve meseleleri belirmiş Türkçülüğü elbise modaları veya otomobil markaları seviyesine
bulunmaktadır. düşürdüklerinin farkında olmayan zavallılardır.
İşte, Türk milliyetçiliği, ana meseleleri ortaya konmuş olan bu ***
fikirdir.
Elbette ki, eski uydurmalar gibi, bu yeni uydurmaların da
Bu gerçek Türk milliyetçiliğine göre, Türk milleti bir bütündür. ciddiyetle, fikir haysiyeti ile ve bilim zihniyeti ile hiçbir ilişikleri
Bu bütünün bağımsız olmayan parçalarının hürriyetlerine yoktur. Bütün bu uydurmalarda ya kötü maksatlar, ya kötü
kavuşmaları, Türkçülüğün en önemli dâvalarından birisidir. maksatlara akılsızca inanmalar, ya da küçük hesaplar rol
oynamaktadır.
Türk milliyetçiliğine göre Türk yurdunun sınırları, ebedî olan
millî ve ırkî sınırlardır. Yani, Türk soyuna ait tarihi topraklar, ***
üzerinde bugün de milyonlarca Türk yaşamakta bulunan bütün
Türk yurtları Türk'ün öz malı ve vatanıdır. Nasıl, gerçekte bir tek Türk milleti varsa, bunun gizi, bir tek Türk
milliyetçiliği vardır. Türk milleti, ana vasıfları ile, nasıl, değişmez
Türk milliyetçiliğine göre, Türk milleti, soy, dil, ülkü, tarih, bir manevî varlıksa; Türk milliyetçiliği de ana çizgileri değişmez
vatan, din gibi milliyet unsurlarının birleşmesiyle meydana Öyle bir fikirdir. Türk milletini, tarihî mânâsından ayrılmış ve
gelmiştir. Başka milletlerle temaslar sırasında içimize değişmiş bir varlık olarak göstermeye çalışanlar, nasıl bilim
karışanlardan köklerinden kopup Türkleşenler Türklük dışına çıkan maksatlılarsa; Türkçülüğü, tarihî şeklinden
kadrosundadırlar. Fakat kültlerin unutmayan ve sinsi sinsi başka koparmaya çalışanlar da aynı yolda olan kimselerdir.
soyların dâvasını gütmekte olanlar, bu millî kadronun
dışındadırlar. ***
Bunlar ve diğer ana meselelerde çeşitli nesillere mensup Türk Bu konuda gerçek budur. Türk'ü sevenler, iyi niyetliler, bilim
milliyetçilerinin birleşmeleri veya pek az prensip aykırılıklarına zihniyetin‐den ayrılmak istemeyenler; kötü niyetlilerin,
düşmeleri, Türkçülüğün; Türk gerçeğini Türk'ün büyük maksatlıların ve onlara u‐yan kafasızların Türklüğe zorla kabul
menfaatlerini ön plâna almak ve bilim yolu ile işlemek suretiyle ettirmeye çalıştıkları bu uydurmaları şiddetle reddetmeli ve her
meydana gelmesindendir. Çeşitli nesillerden Türk zaman, her yerde gerçek Türk milliyetçiliğini, yani tarihî
milliyetçilerinde görülen düşünce farkları, ancak ayrıntılardadır. Türkçülüğü savunmalıdırlar.
Bu da olağandır. Çünkü Türk milliyetçileri şahsiyet sahibi
İnsanlardır. Meseleleri, kafa süzgecinden geçirmeden kabul Ankara, 1 Ekim 1965
edemezler. Bu sebeple, Türk'ün büyük millî menfaatlerı ve bilim
yolu, onları, ana dâvalarda ve hemen her büyük konuda ayın KIBRIS ŞİİRLERİ ANTOLOJİSİ
sonuca ulaştırmış, fakat ikinci derecedeki bazı meselelerde de
farklı görüşlere götürmüştür. Hazırlayan : FAHRİ ERSAVAŞ
151 şairin Kıbrıs üzerinde şiirleri 300 sayfalık bir kitapta
İşte gerçek Türk milliyetçiliği, bu milliyetçiliktir yani toplanmıştır.
Türkçülüktür. Bunun dışındaki milliyetçilikler, Türkçülüğü
kundaklamak için kasıtlı bir şekilde ortaya çıkarılan uydurma
Fiatı : 5 Lira
milliyetçiliklerdir Uydurma milliyetçiliklerin ise milliyetçilik île,
elbette ki, hiçbir ilişiği yoktur ve olamaz.
www.atsizcilar.com Sayfa 5
Türk Kültürü'nün Yanlışları
Bu dergi, uzun yıllar kurulması için çalıştığımız ve şu karşılığı vermiştir: "Sayın kumandan, hu şekilde
nihayet, birkaç değerli aydının maddî‐manevi konuşursam", artık bizim sizinle konulacak sözümüz
yardımlarıyla kurabildiğimiz "Türk Kültürünü Araştırma kalmaz. Bizim ülkemiz Hindistan değildir. Biz medenî bir
Enstitüsü"nün organıdır ve sadece hibe sahiplerinin para cumhuriyet kurduk. Layık devlet adamlarımız ve
bağışlan ile yayınlanmaktadır; şahsın malı değildir. hükümetimiz vardır. Ülkemizde ölüm cezası bile yoktur"
Bu sözler üzerine Thomson yumuşayarak: "Öyle ise gelip
Bu teşkilâtın kurulması için yıllardan beri sarfettiğimiz görür ve ona göre hareket ederiz," diye cevap vermiştir.
çabaları gösteren 14 maddelik bir belge de Enstitünün ilk Gerçekten İngilizler Azerbaycan merkez şehrine girdikten
toplantısında bütün üyelere tarafımdan gösterilmiş ve o sonra Azerbaycan Cumhuriyet hükümetini fiilen tanıdılar
zamanki başkan Profesör Abidin İtil'in isteği üzerine de ve devletlimizin şerefine yakışır şekilde muamele ettiler.
madde madde okunarak açıklandıktan sonra Enstitü
dosyasına konmuştur. 2. Bu yazıda "Mugan ve Lenkeran vilâyetleri" ifadesi
vardır ki, bu da tamamıyla yanlıştır. Çünkü "Urağan"
Bu Enstitünün ve yayınlanan derginin asıl gayesi ‐ sadece bir ovadır, vilâyet değildir. "Lenkeran" ise Baku
Türkiye de dahil ‐ bütün Türk ülkelerinin ve boylarının vilâyetine bağlı bir ilçedir.
tarihî ve fiilî durumlarına dair su götürmesi; gerçekleri
ilmî metodlada ortaya çıkarmak ve tespit etmektir ki, bu 3. "susuz bir çöl olan Mugan stepi" ibaresi de yanlıştır.
suretle kendi kalemimiz ve kaynağımızla Türk dünyası Çünkü "Mugan" Türkiye'nin Çukurovası gibi çok münbit
bütün yabancılara tanıtılmış aynı zamanda gelecek Türk ve birbirine bitişik "Mil, Şirvan, Mugan" ovalarından
nesilleri için de millî kaynak ve vesikalar hasırlanmış biridir, "Çöl" değildir. Yazan çok sıcak, kışın mülayim
olsun. Fakat ne yazık ki, Enstitünün üyelik: adaylığını iklimli ve bol çayırlı bir yer olduğu için buralarda
listeye benim dahil ettiğim şimdiki Balkan'ın İdaresi milyonlarca koyun ve kocabaş hayvan sürüleri
altındaki Enstitüde huzursuzluk vardır. Bu sebeple ben beslenmektedir.
kurulmasına çok emek sarfettigim bu teşekkülden acı bîr
üzüntü içinde, yıldırım telgrafıyla çekildim. Şimdi 4. Mîllî Azerbaycan ordusu hakkında verilen rakam da
yayınlarına devam eden "Türk Kültürü" dergisinde gerçeklere uymamaktadır. Bunun üzerinde ısrarla
zaman zaman ilim ve hakikate uyma‐yan yazılar duruyorum. Çünkü: Lenkeran olayı gibi "Zengezur"
yayınlanmaktadır. Bu hususlara dair okuyuculara şimdilik kazasının da fitneci Ermenilerden temizlenmesi
bir ‐ iki misal verelim: Bu derginin son Eylül tarihli 35, hükümetçe bahis konusu edilirken o bölgenin temsilcisi
sayısında "Azerbaycan Cumhuriyetinin İki Askerî Zaferi" ve milletvekili sıfatıyla, Harbiye Nasırının da dahi!
haslığı altında Hüseyin Baykara imzasıyla yayınlanan bulunduğu "Ulusal Savunma Komitesi" ne çağrıldık. Ben
yakıda gerçeğe taban tabana zıt iddialar vardır. şahsan o kazanın Ermenilere karşı savunma savaşlarında
mâhud Andranik çeteleriyle silâhlı çarpışmalara bîr
1. Yazarın iddiasına göre Birinci Cihan Savaşı sonunda buçuk yıl katıldığım ve bu olayları da gazetelere
İngilizler Bakü'yü işgal ederken Azerbaycan Başvekili aksettirdiğim için durum hakkında geniş bilgi istediler.
Fetali Han, İngiliz kumandanı Thomson'a şöyle hitap Bu vesile ile biz de ordumun hakkında malûmat
etmiştir : "bir emir verirsem bizim Azerbaycan halk edinebildik. İlk kur'a ile acele toplanan erat ‐ candarma
kuvvetleri sizin kuvvetlerinizi denize dökerler." Bu ve milis kuvvetimizin toplu sayısı 24 bini geçmiyordu.
rivayetin nereden çıktığını bilmem. Fakat Fetali Han gibi
çok zeki ve maharetli bir devlet adamına atfolunan şu 5. Azerbaycan generallerinden Selimoglu Habib
cakalı sözlerin aslı esası yoktur. Fetali Han yersiz tehditle "orgeneral" değil Millî Azerbaycan Hükümeti zamanında
değil, zekâ ve kabiliyeti ile İngilizlerin Azerbaycan'ı o albaylıktan tuğreneralliğe ancak terfi etmiş bir subaydı.
burhanlı zamanda tanımasını sağlamış bir diplomattı.
İngiliz kumandam Thomson'a söylenen sözler başka 6. Halil Fasa ve yaranının mülteci değil, Azerbaycan'dan
şekilde ve İran'ın Enzeli kasabasında Azerbaycan yardım sağlamak için resmen gönderilmiş bîr heyet
temsilcileri tarafından söylenmiştir. İran'ın Emeli olduğu eski "İstiklâl Mahkemesi" tutanaklarında dahi
limanından Hazar Denizi yolu ile Azerbaycan'ın merkezi kayıtlıdır. Bunun için onların yaptıkları ihanet yalnız
Bakü'ye gelmek isteyen İngiliz ordusunu ve kumandanını onların şahıslarına inhisar etmesi Bu acı facianın şümulü
karşılamak ve durumu anlatmak için gönderilen 3 kişilik geniş ve derindir. Bilindiği gibi Azerbaycan Cumhuriyeti,
temsilci ‐Maarif Vekili Nasib Bey, Sağlık Bakam Dr. Musa Türkiye ile Kızıl Rusya arasında bir duvar teşkil ediyordu.
Bey, ve mebus Ahmet Ağaoğlu Beyler‐ General Thomson Bu duvarın çökertilmesi ve kızıl Rusya ile Türkiye'nin
ile görüşürken generalin : "Ben sopa ve sepha ile sınırdaş olmasını sağlamak için gönderilen resmi
geliyorum" sözlerine karşı Azerbaycan temsil heyeti telgraflar da merhum Kâzım Karabekir Paşa'nın
ayağa kalkmış ve Ağaoğlu Ahmet Bey
www.atsizcilar.com Sayfa 6
kitabında yayınlanmıştır. Şunu da ilâve edeyim ki, medin yazılarında da olmaması gereken yanlışlar
Halil Paşa'ya tahsis edilen ikametkâh bir milyoner evi vardır.
idi.
Meselâ: Azerbaycan'dan Anadolu'ya gönderilen
Burasını Halil paşanın en azılı komünistlere sığınak yardım parasını Genceli Mehmet Ali ile beraber
yapmış olduğu sonradan öğrenilmiştir. getirdiğini iddia etmektedir, ki doğru değildir.
Gönderenlerin adını da yanlış yazıyor Kafkasya'da
*** Şeyh Şamil mücadeleleri, Şair Sâbir konusunda da
hatâlar etmiştir ki ilerde bunlar hak‐kında da açıklama
Ben, Kızıl Rus sürüleri Bakü'vü isgâl ettikleri sırada, yapacağız.
daha evvel Millet Meclisinden izin alarak Karabağ'daki
"Askeran" cephesine gitmiş bulunduğum için son "Türk Kültürü" dergisinde Azerbaycan‐Türkiye
meclis toplantısında Moskof ajanı Ali Haydar arasında Şah İsmail ile Sultan Selim ve Fatih Sultan
Karayef'in ne söylediğine şahit olamadım. Baku Mehmed ile Uzun Hasan arasındaki kanlı savaşları
işgalinden sonra herkes oradan kaçarken ben bugünkü nesle hatırlatmakla da büyük bir günah
Karabağ'da yeni İstiklâl komiteleri kurarak gizlice işlenmiştir ki Enstitünün gayesiyle bağdaşmasına
Bakü'ye döndüm. Ali Haydar'ın yavelerini duymadım. imkân yoktur.
Türk Kültürü dergisinde prof. Caferoğlu Ah‐ Mehmet Sadık Aran
Ötüken'den Sesler
MİLLET MECLİSİ ve ORTA OYUNU Şu eli nasırlılar meselesi İşçi Partisinin seviyesini
gösteren bir ölçektir.
Millet Meclisi, Türk devletinin en yüksek kuruludur;
öyle olmalıdır. Eli nasırlı, Meclîste ne yapar? dünya meselelerine aklı
erer mi? Konuşmasını bilir mi? İsveç'in nerede
Böyle bir kurula girecek insanların da kafası işleyen, az bulunduğunu, Malazgirt Meydan Savaşını,
çok seçkin kimseler olması gerekir. Mebus adaylarını Meşrutiyetin ne demek olduğunu bilir mi? Eli nasırlı
seçime sokanların dikkatle üstünde duracakları nokta daha mide ile kalbin nerelerde olduğunu bile bilmez.
kanun yapıcılar meclisine girecek adamın bir takım
üstün vasıflara malik olmasıdır. Eğer İşçi Partisi meclise 100 mebus soksaydı demek ki
Türkiye'nin tarihinde yeni bir devir başlayacaktı.
Halbuki İşçi Partisi yepyeni bir sloganla meydana girdi Gerçekten de önemli olmak bakımından Fatih'in
ve eli nasırlıları Meclise sokacağız dedi. Meclis İstanbul'u almasıyla Türkiye'nin en yüksek organına
elbette, bütün milletle birlikte eli nasırlıların da işçi ırgat güruhunun dolması arasında pek fark yoktur.
hakkını koruyacak bir topluluktur ama oraya eli Biz işçilerin, Meclise sokmak istediği ırgatlardan
nasırlılar değil, beyni cilâlılar girebilir.
www.atsizcilar.com Sayfa 7
Hamdoş'un seçim nutkunu radyodan dinledik. Bunun bir orta Mehmet AH Aybar İstanbul
oyunundan hiçbir farkı yoktu. Şivesi pek edîbâne ve zaıîfane idi. Yılmaz Halkacı İstanbul
Hele okuduğu kurt masallarına diyecek yoktu. Köylerinde bir Cemal Hakkı Selek İzmir
ağa olduğunu, bu ağanın 10 tane iti olduğunu, bu 10 itten 8 inin Nuran Yuluğ İzmir
köpek it, 2 sinin de insan ît olduğunu söylerken nerdeyse Âjdil Kartel Kars
hüngür hüngür ağlayacaktık. Meğerse ne kadar geri imişiz. Kemal Kaya Kars
Hattâ Asurlular çağında yaşıyormuşuz. Şinasi Yeldan Kocaeli
Yunus Koçak Konya
Şimdi şu Hamdoş'un Meclise girdiğini hele bir düşünün. Hüseyin Özkan Konya
Düşünün ki Millet Meclisinde Albay Türkeş'in, Bölükbaşı'nın, Mehmet Hayrettin Abacı Malatya
İsmet İnönü'nün, Süleyman Demirel'in, Faruk Sükan'ın, Kemal Hasan Hüseyin Sacaklıoğlu Manisa
Satır'ın, Kasım Gülek'in yanında Hamdoş da aynı haklar ve Canip Yıldırım Mardin.
yetkilerle oturacak, o da onlarla birlikte el kaldıracak ve onların Tahsin Ekinci Muş
oyu ile Hamdoş'un oyu eşit olacak. Hele bu Hamdoş, Millet. Naci Ormanlar Niğde
Meclisinin Millî Eğitim Komisyonuna seçilirse, seçildiği günü, Nebil Varuy Tekirdağ
Türkiye'nin parlak kültür geleceği bakanımdan bir bayram günü Alp Selek Van
olarak kabul edebiliriz. Rauf Çapan Yozgat
Hamdoşlar'ın bulunduğu Millet Meclisi gibi bir orta oyunu Solak Baro 30'larının arasında bir Avni Jaji var ki soyadının
Paraguay'da bile yoktur. Tarihimize bu kadar orijinal bir yenilik Türkçe olmayışı ile dikkati çekiyor. Soyadı kanununa göre
getirmeyi düşündükleri için İşçi Partisini tebrik ederiz. yabancı bir ırkı hatırlatan soyadı alınamaz. İşi günü kanunu
savunmak olan bu avukat kanım dışı soyadını düzeltsin de
Ne kadar ciddî işlerin konuşulduğu yer olursolsun, Meclise biraz kanun yapıcılar meclisine girmeye ondan sonra kalksın.
da neşe lâzım.
Görülüyor kî İşçî Partisi, Meclise eli nasırlıları sokmak isterken
YENİ MİLLET MECLİSİ VE TÜRKÇÜLER küçük bir yanlışlıkla beyni nasırlıları öne sürmüş. Sosyalistler
için el ile beynin farkı yok ki.
Yeni Meclisteki altı parti arasında en az mebus çıkaran milliyetçi
parti olan C.K.M.P. oldu. Bu konu üzerinde tarihî bir görüşle Ötüken'den Haberler
biraz durmak istiyoruz. Öteki beş partinin aldığı oyların hepsi
sırf kendi oyları değildir. Türlü sebeplerle her parti başka Efganistan İneklerinden ki bunlar Türkistan Türklerinin bir
partilerin oylarından bir miktar kendi taraftarlarından bir parçası Kuzey Efganistan da Türkistan'ın bîr bölümüdür) 78
kısmının oyunu kaybetmiş veya almıştır. Meselâ İsmet İnönü kişilik bir kafile 13 Ekim 1965 günü uçakla Ankara'ya geldi. Hoş
ortanın solundayız dediği için C.H.P. taraftarlarından bir kısmî, geldiler. Faik anlardan hâlâ gelmekte olan Boşnak, Arnavut ve
oylarını başka partilere vermiştir. Y.T.P. taraftarlarından bir Makedonların soğuk ve sevimsiz suratları karşısında bu çekik
takımı ise sırf C.H.P. ezilsin dîye A.P. ye oy vermiştir. gözlü saf insanlar ne kadar iyi, ne kadar cana yakın. Eski Dışişleri
Kakanı Feridun Cemal Erkin'in daima şükranla anacağımız,
Türkeş'in partisi ise böyle değildir. Bu parti yalnız Türkçülerin teşebbüs ve çalışmaları sonunda bağımsız Türkeli'ne gelen bu
oylarını toplamıştır. Bu bakımdan üç aylık bir partinin 208.000 soydaşlarımızın yurda çok faydalı olacağına inancımız tamdır.
taraftar toplaması iyi bir başlangıçtır. 1969 seçimleri bu Arkalarından bir iki kafile daha gelecek ve hepsi İç Anadolu'da
toprakların, milliyetçilik tohumunun yeşermesine elverişli olup bir yere yerleştirilecektir.
olmadığını gösterecektir.
***
SOLAK BARO
Bunlarla yapılan radyo röportajlarında kendileriyle konuşan
Geçen sayımızın bu sütununda İşçi Partisi adayı olan 13 emekli kadın spikerin Dış Türkler hakkında hiçbir bilgisi olmadığı
subay için "Kutsuz 13'ler" diye bir yazı yazmıştık. Haksızlık dikkatimizi çekti. Sayın bayan, Türkistanlıların konuşmalarını
etmişiz. Meğer avukatlar rekor kırarak Meclise 30 işçi mebusu pek güçlükle anladığı, hattâ hiç anlamadığı için arada tercüman
halinde girmek istemişler. Tanrı'nın kudretinden neler kullandı. Tıpkı bizim kendisini güçlükle anlamamış gibi.
yarattığını göstermek için listelerini veriyoruz:
Aralarından bir kadına, Türkiye'ye niçin geldiklerini sorduğu
M. Kaya Canbolat Ağrı zaman o, kısaca Türkiye'ni arzulap keldimiz Türkiye'yi arkalayıp
Mehmet Ali Aralan Ankara geldik diye cevap verdi. Biz de bu ırkdaşlarımıza şöyle diyoruz:
Halit Çelenk Ankara
Kemal Çınar Ankara — Biz de sizni arzulap bekledimiz, Türkiye'ce hoş keldiniz.
Vedat Sina Pamukçu Ankara
Cenani Güngordü Balıkesir ***
Yılmaz Dereli Balıkesir
Kemal Burkay Bingöl YENİ ALMILAMIZ
Avni Jaji Bolu
Kemal Özkan Bursa Trabzonda yeni bir Alımla daha doğdu. 20 Eylül 1963 Pazartesi
Yücel Önen Diyarbakır günü dünyaya gelen mini mini Almıla Bostan'a uzan Ömürler
Şahabeddhin Ayden Elâzığ diler, Türklüğe hayırlı evlât olmasını temenni ederiz. Babası
Nazif Sanlı Adana Gaziantep İsmail Bostan ile annesi Gülümser Bostan'a tebriklerimizi
gönderir, Almılacık kutlu olsun deriz.
www.atsizcilar.com Sayfa 8