You are on page 1of 8

 

   

www.atsizcilar.com  Sayfa 1 
 
 
Komünistler 
Bunca yazılara, açıklamalara, anlatmalara rağmen  Demokratik hayatın pek yeni olduğu, sık arızalara 
Türk milleti hala komünistle sosyalistin farkını  uğradığı için oturmadığı ve hilesiz olarak ancak 1950, 
öğrenemedi. Sosyalistlere komünist damgası  1954, 1961 ve 1965 seçimlerinin yapıldığı Türkiye'de 
vurulduğu gibi kıpkızıl Moskof ajanlarının da sosyalist  sosyalizm ile komünizmin karışması veya karıştırılması 
sayıldığı veya sanıldığı oluyor.   bir dereceye kadar haklıdır. Fakat aydın tabakanın bu 
  ikisini ayırt edememesinde başka sebepler vardır.  
Sosyalizm, milletin iktisadi hayatını düzenlerken onun   
bütün fertlerinin mümkün olduğu kadar refahtan  Yıllardır milli terbiye görmeden ve daima kolaylığa 
faydalanmasını sağlamaya çalışan bir sistemdir. Fakat  alıştırılarak yetiştirilen genç kuşaklar çetin hayat 
bunu demokratik yolla gerçekleştirmek yolunda  savaşındaki güçlükleri yenemedikleri zorluğa 
olduğu gibi millet, din, aile, hürriyet ve mülkiyeti de  gelemedikleri için kolay bir çıkarın ardına düşmekte; 
kabul etmektedir.  kimisi manevi ve yarınki bir bahtiyarlığı vaad eden 
  nurculuk gibi din kisvesindeki safsataya yönelirken, 
Komünizm ise, bugünkü tatbikatı ne olursa olsun  bir takımı da maddi ve bugünkü bahtiyarlığı vaad 
milliyet, din, hürriyet ve mülkiyetin aleyhinde olduğu  eden komünizm herzesine kapılmaktadır. Bir tek 
gibi iktidara geçmeyi de zorbalıkla başarmak isteyen  ilaçtan mucizeli, kesin ve çabuk şifa bekleyen ağır 
düşünce tarzıdır. Gerçi bunu söktürememiş ve  hastalar gibi, ruh ve düşünce sefaleti hastalığına 
mülkiyeti de, dini de, hatta milliyeti de kabul etmiş ise  batmış iradesiz gençler de "sosyalizm" dedikleri 
de son gaye olarak, cihan hâkimiyetini sağladıktan  komünizmden bir Zati Sungur harikası beklemektedir. 
sonra yine bunları kaldırmayı deneyecek, yani  Kendisinde olmayıp da başkasında olanı kıskanmak 
insanlığın kaç bin yılda vardığı olgunluğu kökünden  gibi şuur kaybettirici buhranlar bu gençleri inkâra 
yıkarak manevi sarsıntılara yol açacak, teknik seviye  yöneltmeye bir defa başlayınca da artık inkârın sınırı 
ne olursa olsun, insanları ruh yapısı bakımından  kalmamaktadır.  
hayvanlaştıracaktır.   
  Sınırsızlık, kendisini sosyalist sananların farkına 
***  varmadan komünist inançlarını benimsemesinde de 
  göze çarpıyor. Kolektif çiftlik istiyor. Sebep: Toprak 
Komünizm, sosyalizmin türlerinden biridir. Aşın  ağasının halkı sömürmesi. Ticareti devletleştirmek 
sosyalizmdir. Hemen bütün aşırılarda olduğu gibi  istiyor. Sebep: Tüccarın vurgunluluğu. Bütün bunlar 
anormaldir.   pire için yorgan yakmak değil de nedir? Dünya, 
  sosyalist rejimlerin kötülüğünü ortaya koyan 
Batı dünyası dediğimiz milletlerde ki başlıca  örneklerle doluyken hala direnmenin manası 
Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka, Hollanda,  Moskova uşaklığından başka ne olabilir? Bugün 
Belçika, Almanya, İngiltere, Fransa, İsviçre, İtalya,  sosyalist Doğu Almanya ile kapitalist Batı Almanya'nın 
Amerika ve Kanada'dan ibarettir sosyalizmle  ölçüştürülmesi sosyalizmin aczini, rezaletini, 
komünizm birbirinden ayrılmıştır, karıştırılmaz. Fransa  ahmaklığını belirtmek için kâfi değil mi? Polonya ile 
ve İtalya gibi, Batı dünyasının, ötekilerine göre biraz  Fransa'yı yahut Çekoslovakya ile İngiltere’yi 
geri kalmış olan ülkelerinde bazen sosyalistlerin  karşılaştırırsanız notunuzu hangisine verirsiniz?  
komünistlere yaklaştığı görülürse de İngiltere veya   
Norveç'te buna imkân yoktur. Uzun süredir  Şimdiye kadar kapitalist ülkelerden sosyalist ülkelere 
sosyalistlerin iktidarda bulunduğu İskandinav  yalnız birkaç ajan ve casus kaçtı. Sosyalist ülkelerden 
memleketlerinde komünistlerin Millet Meclislerinde  kapitalist ülkelere kaçanlar ise yüz binlerle 
üçer beşer temsilcisi vardır. Bu komünistlerin de, 
Türkiye'dekilerin aksine olarak, Moskova taraflısı 
olduğu pek iddia olunamaz. Çünkü onlar sosyalizm 
gibi komünizmi de yalnız kendi ülkelerinin çıkan için 
iktisadi bir yol diye düşünürler. 
 

www.atsizcilar.com  Sayfa 2 
 
sayılıyor. Sosyalist budalaların iddia ettiği gibi bu yüz binler,  Bu sosyalistlerin kaçı gerçekten sosyalisttir? Kaçı ajandır?  
ticari vurgun yapmak için mi Batıya kaçıyor? Kafatasının   
içinde biraz beyni olan bir insan bunun ne demek olduğunu  Bugün özellikle üniversiteliler arasında görülen sosyalizm 
anlamaz mı?   merakı; bilgiye, incelemeye, okumaya, yurt sevgisine değil, 
  modaya dayanan bir nev heveslikten başka bir şey değildir. 
Türkiye'de şimdi bir sosyalizm modası çıktı. Sosyalizm  Tıpkı sakal bırakmak, Amerikan sığır çobanlarının 
Türkiye’yi kurtaracak tek yolmuş. Sosyalizm solculukmuş.  pantolonunu giymek gibi bir moda. Üniversiteli oldukları 
Solculuk ileri düşünceyi temsil ediyormuş. Atatürk de solcu  halde üniversiteli kafası olmayan, karşı fikirden habersiz, 
imiş. Hatta Muhammed Peygamber de solcu imiş. Bütün bu  müsamahaya kabiliyetsiz olan bu gençlerin sosyalist veya 
gülünç iddialar fikrin sefaletini gösteren sayıklamalardır.  komünist olmasının hiçbir değeri yoktur. Bu sosyalistler 
Büyük harfin nerelerde kullanılacağını bilmeyen liselilerin  yarın aynı kolaylıkla nasyonal sosyalist de olabilecekleri gibi 
çikleti, liseli kültür ve seviyesini aşamayan üniversitelilerin  yarın hayata atılıp onun şamarını yedikten sonra da iyice 
sakızıdır. Sosyalizm şarkısı söyleyen sabıkalıların geçmişini  ayılacaklar, hele aralarında iyi kazanç sağlamayı başaranlar 
bilmeyen sözde aydınların rüyasıdır. Komünizmin Rusya'da  için sosyalizm eşkıyalıkla aynı anlama gelecektir.  
ne yaptığını, Çekoslovakya yar ve Macaristan'a nasıl   
girdiğini, girdikten sonra ilk önce, kendilerine zemin  Fransız üniversitelerinde pek çok kralcı vardır. Fakat krallık 
hazırlayan sosyalistleri yok ettiğini bilmeyen zavallıların  üniversitenin duvarları içinde esen tatlı bir havadır ki pek 
hülyasıdır.   seyrek olarak üniversite bahçesinden sokağa taşar.  
   
Komünizm kanser gibidir. Yıllarca acı vermeden, belirti  Bizde sosyalizmin çirkin olan bir tarafı milliyetçiliğe arka 
göstermeden bir gövdeyi kemirir. Ağrı başladığı zaman artık  çevirip kozmopolitliğe kayması ve komünizme kapı görevini 
geç kalınmıştır. Bunu, daha önlenebilecek durumda iken  görmesidir. Karşımızdaki her üç sosyalistten birinin kıpkızıl 
ancak uzman hekimler seçebilir. Ortada ağrı sızı yok diye  komünist yani vatan haini olduğu muhakkaktır. Bunu 
uzman hekime inanmayanların işi dumandır.   ayırmak mümkün olmadığı içindir ki sosyalistlere daima 
  şüphe ile bakılmaktadır. Gerçi en azılı komünistlerin, 
Türkiye'de kaç komünist vardır, biliyor muyuz? Bunu Milli  üzerlerine sosyalist şüphesini dahi çekmeyen sinsi kimseler 
Emniyet Servisi bile bilemez. Onun bildikleri göstermelik  olduğu bilinmektedir. Fakat en azılı komünisti bilememek, 
zavallılardır. Gazetelerde sütun sahibi olan maskaralardır.  komünist olması ihtimali bulunanlara karşı uyanık 
Aşağılık duygusu içinde kıvranan yozlardan, Hücreler kuran  davranmaktan bizi alıkoyamaz.  
emirberlerdir.    
  *** 
Fakat kendini belli etmeden devlet kademelerinde çalışan,   
zamanla terfi ederek yükselen, devletin can alacak  Yukarda Irak Başkanı Kasım'ı anlat‐tık. Kasım hem komünist 
noktalarına yerleşen kızılları bilen var mı? Bunlar Kızıl  hem de Kürttü. Böyle olduğu içindir ki yalnız Iraktaki 
ordunun gelişin‐de kilit yerlerini tutacak elemanlardır.  Türklere karşı değil, Araplara karşı da büyük bir kinle 
Bazıları ömürleri boyunca bir iş yapamadan yaşar. Fırsatı  davranmış, elinden gelen fenalığı ardına koymamıştır. Bu da 
yakalayan onu kullanmaya çabalar. Gizli gizli yaptığı  yabancı ırktan birini kendi başına geçirmek gafletini 
ajanlıkları da kimse bilmez.   gösteren ve gösterecek olan milletlere tarihin kanlı bir 
  dersidir.  
Tarihin en muhteşem budalası olan Roosevelt'in yardımcısı   
Wallace'ın ve Irak devlet başkanlığına kadar yükselip  Komünistler her zaman bir devletin başına geçemezlerse de 
1963'te karşı ihtilalle öldürülen Kasım'ın da komünist  profesör, öğretmen, savcı, hâkim, kurmay, mebus veya 
oldukları neden sonra anlaşıldı. Kasım, Harb Okulu öğrencisi  bakan olabilirler. O zaman milli yapıda bunların yapacağı 
iken gizli komünist teşkilatına girmiş, hiç açık vermeden  yıkıma sınır çizmek güçtür.  
generalliğe ve devlet başkanlığına kadar yükselmiştir.    
  Farazi örneklerle anlatalım ve konu olarak Türkiye'yi alalım:  
Demek ki vatan hainleri devlet başkanının yardımcılığına ve   
hatta devlet başkanlığına kadar yükselebiliyor. Bütün bu  Bir komünist edebiyat öğretmeni şunları yapar: Türk 
adamlar kendilerine sosyalist diyorlardı. Tıpkı bizdeki  edebiyatının bütün değerlerini sinsi sinsi kötüler. "Bunlar, 
sabıkalılar gibi. Uzun söze ne hacet? Komünist Rusya bile  arı Türkçe dururken karışık bir dil kullanmışlardır; kendi 
kendisine "Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği" demiyor  milletlerini sevmedikleri için böyle davranmışlardır; milletin 
mu?   derdiyle hiç ilgilenmemişlerdir." der. Kasten en kötü şiir 
  örneklerini seçer ve öğrenciyi tesir altında bırakır. Sonra 
Sosyalist maskesiyle devlet başkanlığına kadar yükselen ve  Yunus Emre'yi ve basit halk şairlerini alır. Yunus'un tasavvufi 
kendi vatanını yıkmaya çalışan komünistler bizi, bizi değil  beynelmilelciliğini, ideal örnek diye gösterir. Halk şairlerinin 
aydın geçinen, sosyalizmi matah sanan, gözleri bulananları  yoksulluktan bahseden, beğlerden yakınan parçalarını 
düşündürmelidir.  alarak 
 
   

www.atsizcilar.com  Sayfa 3 
 
bunlardan kendi kötü maksadına göre hüküm çıkarır.  man böyle doğru yazacağım sanır. Ondan sonra yavaş 
Öğrencinin kafasında sınıf kavgası düşüncesini  yavaş mübalağalı yazılar yazmaya, yalan söylemeye 
uyandırır. Yabancı edebiyatları överek Türk milletinin  başlar. İstatistikler uydurur. Milli servetin yüzde şu 
aşağı olduğu sonucuna doğru sinsice gider. Özellikle  kadar büyük bölümü şu kadarcık kişinin elindedir der. 
Rus edebiyatının ön plana alır. Öğretmenine büyük  Evvelce bir iki defa herkesin bildiği gerçekleri yazıp 
değer veren öğrenci onun her dediğini büyük bir  güven kazandığı için bu yalanlarına da inanılır. Derken 
gerçek diye kabullendiğinden artık mesele  milliyetçilere saldırmaya, onları milletin gözünden 
hallolunmuş ve bir çocuk kaybedilmiştir.   düşürmeye çabalar. Tarihi şahsiyetleri kötüler. 
  Kötüleyemeyeceğini benimsemiş gibi görünerek onun 
Bir aralık, Hasan Ali'nin Maarif Vekilliği zamanında  da tam bir sosyalist olduğunu iddia eder. Yalanları 
solculara hazırlatılmış lise edebiyat kitapları vardı.  yüzüne vurulunca hiçbir cevap vermez. Aldandığını 
Burada seçilen parçalar hep idam, öldürme, cinayet  itiraf etmek mertliğini göstermez. Yüzü kızarmaz. Bir 
gibi çocukların içini karartacak parçalardı. Osmanlı  insanın komünist olmasının şaşmaz kriterlerinden biri 
vezirlerinin gayrı Türk olanları seçilerek çocuklara  de utanmazlığıdır.  
"Türklük yetmiş iki milletten karmadır" düşüncesi   
aşılanıyordu. Cinayet sahneleriyle kendi tarihinden ve  Komünist savcı veya hâkimin işi ise daha korkunçtur:   
milletinden soğutulmak isteniyordu. Bunu hazırlayan  Komünistlerin suçunu örtmek, kanunların inceliklerini 
vatan hainleri Türk çocuklarındaki milli bağları  kızıl ajanlar lehine kullanmak.  
kopararak onları Moskova için yemlik haline getirmek   
gayesini güdüyorlardı. Bunu yaparken uşaklığını  Bunu anlamaya imkân var mıdır? Hâkimin vicdani 
ettikleri Moskova'nın insanlık tarihinin en iğrenç  kanaati diyince akan sular durur. Bir memleketin 
cinayet ve ahlaksızlık trajedisine konu olduğundan  Hukuk Fakültesi komünist yuvası durumuna düşmüşse 
habersiz görünüyorlardı.   ve demokratik zaruretler yüzünden bunlara göz 
  yumuluyorsa o ülkenin geleceğini kestirmek için kâhin 
Bir komünist tarih öğretmeni de şöyle davranır:   olmaya lüzum yoktur.  
   
Tarihimizin kahramanlarını kan dökücü olarak alır.  Hele Iraklı Kürt Kasım gibi, Türkiyeli bir Türk Memo 
Savaşın gerektirdiği ölümleri cinayetler diye telkin  yahut İbo da Harb okulunda iken komünist olarak ve 
eder. İnsanlığın bir gün ebedi barışa kavuşacağını,  Harb Akademisini bitirerek bir kolordunun kurmay 
savaşların iptidai birer barbarlık olduğunu söyleyerek  başkanı veya bir tümenin komutanı ve hele 
çocukların kendi geçmişlerine olan güvenini sarsar.  Genelkurmayda Harekât Dairesi Başkanı olursa bir 
Büyük şahsiyetlerin erdemlerini unutmuş gözükerek  savaş sırasında Türk ordusunun ihanet yüzünden 
yalnız kusurlu taraflarını sayıp döker. Büyük insanlar  uğrayacağı bozgunun tahayyülü bile akıllara 
olarak yalnız yabancı milletler tarihinden örnekler  durgunluk verecek kadar korkunç olur.  
verir, sinsi sinsi dinle de alay ederek manevi   
bağlardan birini daha baltalamaya çalışır. Milletlerin  Bu kadar sözden maksat komünistlere karşı uyanık 
kardeşliği türküsünü söyler.   olmayı ve onların daima sosyalist maskesiyle gezdiğini 
  hatırlatmaktır.  
Bir komünist yazarın davranışı da şöyle olur:    
  Biz bu kadarını yapabiliriz. Daha çoğunu subaşında 
Memlekette sınıf kavgasını kışkırtır. Bir yanda  oturanlar düşünsün, Demokrasi, anayasa, hukuk 
milyonerler varken bir yandan da açların  devleti, kanun, insan hakları gibi teranelere kapılarak 
bulunduğunu söyler ve bir iki tablo çizer. Bu tablo  tedbirde kusur edenleri tarih bağışlamaz. Tarihin 
doğru olduğu için okuyanlar yazara hak verir ve her  cezası tüyler ürperticidir.  
za‐  ATSIZ 
12 Ekim 1965 
GERÇEK MİLLİYETÇİLİK VE UYDURMA MİLLİYETÇİLER
Nejdet Sançar  milliyetçilikde yıllardan beri gerçeğinin yanında hilelisi 
  de bulunan bir fikir halindedir bu sebepten insan 
Eskiden sadece maddî olan şeylerin hâlisi yani gerçeği  kafasının sistemleştirdiği ve insan hayatının en ulu 
ile halis olmayanı yani hilecileri vardı. Komünizm  fikri seviyesine ulaştırdığı bu kutsal fikir de artık 
denilen korkunç mikrobun dünyanın başına belâ  taklidinden sakınılması gereken mânevi değerler 
olmasından sonra ise, fikirlerin, inançların da  arasında yer almış bulunuyor. Türk milliyetçiliği de 
gerçeklerinin yanında uydurmaları yer almaya başladı,  aynı hile ile karşı karşıyadır. Türk milliyetçiliği de, yıllar 
Bütün milletler için fikirlerin en güzeli olan  far ki, kızıl‐ 
 

www.atsizcilar.com  Sayfa 4 
 
ların ve onlara uyan bütün insan müsveddelerinin bu şekildeki  Milliyetçilik konusunda üzerinde dik‐katle durulacak bir husus 
yalanları ve hileleri ile karşı karşıyadır. Ve bu hileyle, ortaya,  da, bu meselede ancak yetkili kişilerin söz sahibi olabileceğini 
birçok uydurma milliyetçîliktir çıkarılmıştır.  bilmektir. Kanser hakkında, nasıl, bu hastalık üzerinde çalışan 
  doktor söz sahibi ise; bir meydan savaşının plânını, nasıl, büyük 
Gerçekte ise bir tek Türk milliyetçiliği vardır. O da fikir  kumandanlar hazırlayabilirce milliyetçilik konusu üzerinde de 
tarihimizdeki milliyetçiliktir.  söz, elbette ki, bu fikir alanında yetkili olan kimselerindir. 
   
Kökü, tarihin derinliklerine kadar inen, fakat Tanzimat'ian sonra  *** 
şuurla ve bilgiyle işlenmeye başlayan bu Türk milliyetçiliği, ana   
ilkeleri tespit olunmuş, sınırları çizilmiş bir fikirdir, bir fikir  Dikkat edilirse, Türk milliyetçiliğine, tarihî mahiyetinin dışında 
sistemidir. Tanzimat cağı milliyetçilerinden başlayıp sonraki  sekil vermeye çalışanlar arasında, bu konuda yetkili 
çağlarda yetişenlerin birbirlerini tamamlamak suretiyle  sayılabilecek tek kimse yoktur. Bunlar ya Türkiye'yi uçuruma 
işledikleri bu milliyetçilik tarihî, güzel ve manalı adı da  sürüklemek için uğraşıp duran Türklük düşmanlarıdır; ya "bize 
Türkçülüktür.  göre milliyetçilik!" diye birtakım lâflar geveleyen siyaset 
  şarlatanlarıdır; yahut da bu maksatlı veya şarlatanca sözlere 
Müşir Süleyman Pasa'lar, Ahmet Vefik Paşa'lar, Alî Suavi'ler ve  inanıp onları tekrarlayan kimselerdir. 
onların yolundan gidenlerle bir sisteme bağlanmaya çalışılan;  Bu gibilerin Öteden beri tekrarlayıp durdukları uydurmalara, 
Mehmet Emin Yurdakul, Müftüoğlu Ahmet Hikmet, Ömer  son zamanlarda, yellilerinin katılmak istendiği de görülüyor. Asıl 
Seyfeddin gibi sanatçı kalemlerle ruhlara doldurulan; Ziya  Türk milliyetçiliğini bir yana itip, birtakım basit düşünceleri 
Gökalp ile programlaştırılan; Dr. Rıza Nur ile da‐ha kesin anlam  "modern milliyetçilik!" 1965 milliyetçiliği gibi klişeler altında 
kazandırılan ve böylece günümüze kadar gelen Türk  fikir piyasasına sürmeye çalışanlar bulunuyor ki, bunlar da, 
milliyetçiliğinin, bugün artık ana ilkeleri ve meseleleri belirmiş  Türkçülüğü elbise modaları veya otomobil markaları seviyesine 
bulunmaktadır.  düşürdüklerinin farkında olmayan zavallılardır. 
   
İşte, Türk milliyetçiliği, ana meseleleri ortaya konmuş olan bu  *** 
fikirdir.   
  Elbette ki, eski uydurmalar gibi, bu yeni uydurmaların da 
Bu gerçek Türk milliyetçiliğine göre, Türk milleti bir bütündür.  ciddiyetle, fikir haysiyeti ile ve bilim zihniyeti ile hiçbir ilişikleri 
Bu bütünün bağımsız olmayan parçalarının hürriyetlerine  yoktur. Bütün bu uydurmalarda ya kötü maksatlar, ya kötü 
kavuşmaları, Türkçülüğün en önemli dâvalarından birisidir.  maksatlara akılsızca inanmalar, ya da küçük hesaplar rol 
  oynamaktadır. 
Türk milliyetçiliğine göre Türk yurdunun sınırları, ebedî olan   
millî ve ırkî sınırlardır. Yani, Türk soyuna ait tarihi topraklar,  *** 
üzerinde bugün de milyonlarca Türk yaşamakta bulunan bütün   
Türk yurtları Türk'ün öz malı ve vatanıdır.  Nasıl, gerçekte bir tek Türk milleti varsa, bunun gizi, bir tek Türk 
  milliyetçiliği vardır. Türk milleti, ana vasıfları ile, nasıl, değişmez 
Türk milliyetçiliğine göre, Türk milleti, soy, dil, ülkü, tarih,  bir manevî varlıksa; Türk milliyetçiliği de ana çizgileri değişmez 
vatan, din gibi milliyet unsurlarının birleşmesiyle meydana  Öyle bir fikirdir. Türk milletini, tarihî mânâsından ayrılmış ve 
gelmiştir. Başka milletlerle temaslar sırasında içimize  değişmiş bir varlık olarak göstermeye çalışanlar, nasıl bilim 
karışanlardan köklerinden kopup Türkleşenler Türklük  dışına çıkan maksatlılarsa; Türkçülüğü, tarihî şeklinden 
kadrosundadırlar. Fakat kültlerin unutmayan ve sinsi sinsi başka  koparmaya çalışanlar da aynı yolda olan kimselerdir. 
soyların dâvasını gütmekte olanlar, bu millî kadronun   
dışındadırlar.  *** 
   
Bunlar ve diğer ana meselelerde çeşitli nesillere mensup Türk  Bu konuda gerçek budur. Türk'ü sevenler, iyi niyetliler, bilim 
milliyetçilerinin birleşmeleri veya pek az prensip aykırılıklarına  zihniyetin‐den ayrılmak istemeyenler; kötü niyetlilerin, 
düşmeleri, Türkçülüğün; Türk gerçeğini Türk'ün büyük  maksatlıların ve onlara u‐yan kafasızların Türklüğe zorla kabul 
menfaatlerini ön plâna almak ve bilim yolu ile işlemek suretiyle  ettirmeye çalıştıkları bu uydurmaları şiddetle reddetmeli ve her 
meydana gelmesindendir. Çeşitli nesillerden Türk  zaman, her yerde gerçek Türk milliyetçiliğini, yani tarihî 
milliyetçilerinde görülen düşünce farkları, ancak ayrıntılardadır.  Türkçülüğü savunmalıdırlar. 
Bu da olağandır. Çünkü Türk milliyetçileri şahsiyet sahibi   
İnsanlardır. Meseleleri, kafa süzgecinden geçirmeden kabul  Ankara, 1 Ekim 1965 
edemezler. Bu sebeple, Türk'ün büyük millî menfaatlerı ve bilim   
yolu, onları, ana dâvalarda ve hemen her büyük konuda ayın  KIBRIS ŞİİRLERİ ANTOLOJİSİ
sonuca ulaştırmış, fakat ikinci derecedeki bazı meselelerde de   
farklı görüşlere götürmüştür.  Hazırlayan : FAHRİ ERSAVAŞ 
  151 şairin Kıbrıs üzerinde şiirleri 300 sayfalık bir kitapta 
İşte gerçek Türk milliyetçiliği, bu milliyetçiliktir yani  toplanmıştır. 
Türkçülüktür. Bunun dışındaki milliyetçilikler, Türkçülüğü   
kundaklamak için kasıtlı bir şekilde ortaya çıkarılan uydurma   
Fiatı : 5 Lira 
milliyetçiliklerdir Uydurma milliyetçiliklerin ise milliyetçilik île, 
elbette ki, hiçbir ilişiği yoktur ve olamaz. 
 
   

www.atsizcilar.com  Sayfa 5 
 
Türk Kültürü'nün Yanlışları 
Bu dergi, uzun yıllar kurulması için çalıştığımız ve  şu karşılığı vermiştir: "Sayın kumandan, hu şekilde 
nihayet, birkaç değerli aydının maddî‐manevi  konuşursam", artık bizim sizinle konulacak sözümüz 
yardımlarıyla kurabildiğimiz "Türk Kültürünü Araştırma  kalmaz. Bizim ülkemiz Hindistan değildir. Biz medenî bir 
Enstitüsü"nün organıdır ve sadece hibe sahiplerinin para  cumhuriyet kurduk. Layık devlet adamlarımız ve 
bağışlan ile yayınlanmaktadır; şahsın malı değildir.  hükümetimiz vardır. Ülkemizde ölüm cezası bile yoktur" 
  Bu sözler üzerine Thomson yumuşayarak: "Öyle ise gelip 
Bu teşkilâtın kurulması için yıllardan beri sarfettiğimiz  görür ve ona göre hareket ederiz," diye cevap vermiştir. 
çabaları gösteren 14 maddelik bir belge de Enstitünün ilk  Gerçekten İngilizler Azerbaycan merkez şehrine girdikten 
toplantısında bütün üyelere tarafımdan gösterilmiş ve o  sonra Azerbaycan Cumhuriyet hükümetini fiilen tanıdılar 
zamanki başkan Profesör Abidin İtil'in isteği üzerine de  ve devletlimizin şerefine yakışır şekilde muamele ettiler. 
madde madde okunarak açıklandıktan sonra Enstitü   
dosyasına konmuştur.  2. Bu yazıda "Mugan ve Lenkeran vilâyetleri" ifadesi 
  vardır ki, bu da tamamıyla yanlıştır. Çünkü "Urağan" 
Bu Enstitünün ve yayınlanan derginin asıl gayesi ‐  sadece bir ovadır, vilâyet değildir. "Lenkeran" ise Baku 
Türkiye de dahil ‐ bütün Türk ülkelerinin ve boylarının  vilâyetine bağlı bir ilçedir. 
tarihî ve fiilî durumlarına dair su götürmesi; gerçekleri   
ilmî metodlada ortaya çıkarmak ve tespit etmektir ki, bu  3. "susuz bir çöl olan Mugan stepi" ibaresi de yanlıştır. 
suretle kendi kalemimiz ve kaynağımızla Türk dünyası  Çünkü "Mugan" Türkiye'nin Çukurovası gibi çok münbit 
bütün yabancılara tanıtılmış aynı zamanda gelecek Türk  ve birbirine bitişik "Mil, Şirvan, Mugan" ovalarından 
nesilleri için de millî kaynak ve vesikalar hasırlanmış  biridir, "Çöl" değildir. Yazan çok sıcak, kışın mülayim 
olsun. Fakat ne yazık ki, Enstitünün üyelik: adaylığını  iklimli ve bol çayırlı bir yer olduğu için buralarda 
listeye benim dahil ettiğim şimdiki Balkan'ın İdaresi  milyonlarca koyun ve kocabaş hayvan sürüleri 
altındaki Enstitüde huzursuzluk vardır. Bu sebeple ben  beslenmektedir. 
kurulmasına çok emek sarfettigim bu teşekkülden acı bîr   
üzüntü içinde, yıldırım telgrafıyla çekildim. Şimdi  4. Mîllî Azerbaycan ordusu hakkında verilen rakam da 
yayınlarına devam eden "Türk Kültürü" dergisinde  gerçeklere uymamaktadır. Bunun üzerinde ısrarla 
zaman zaman ilim ve hakikate uyma‐yan yazılar  duruyorum. Çünkü: Lenkeran olayı gibi "Zengezur" 
yayınlanmaktadır. Bu hususlara dair okuyuculara şimdilik  kazasının da fitneci Ermenilerden temizlenmesi 
bir ‐ iki misal verelim: Bu derginin son Eylül tarihli 35,  hükümetçe bahis konusu edilirken o bölgenin temsilcisi 
sayısında "Azerbaycan Cumhuriyetinin İki Askerî Zaferi"  ve milletvekili sıfatıyla, Harbiye Nasırının da dahi! 
haslığı altında Hüseyin Baykara imzasıyla yayınlanan  bulunduğu "Ulusal Savunma Komitesi" ne çağrıldık. Ben 
yakıda gerçeğe taban tabana zıt iddialar vardır.   şahsan o kazanın Ermenilere karşı savunma savaşlarında 
  mâhud Andranik çeteleriyle silâhlı çarpışmalara bîr 
1. Yazarın iddiasına göre Birinci Cihan Savaşı sonunda  buçuk yıl katıldığım ve bu olayları da gazetelere 
İngilizler Bakü'yü işgal ederken Azerbaycan Başvekili  aksettirdiğim için durum hakkında geniş bilgi istediler. 
Fetali Han, İngiliz kumandanı Thomson'a şöyle hitap  Bu vesile ile biz de ordumun hakkında malûmat 
etmiştir : "bir emir verirsem bizim Azerbaycan halk  edinebildik. İlk kur'a ile acele toplanan erat ‐ candarma 
kuvvetleri sizin kuvvetlerinizi denize dökerler." Bu  ve milis kuvvetimizin toplu sayısı 24 bini geçmiyordu. 
rivayetin nereden çıktığını bilmem. Fakat Fetali Han gibi   
çok zeki ve maharetli bir devlet adamına atfolunan şu  5. Azerbaycan generallerinden Selimoglu Habib 
cakalı sözlerin aslı esası yoktur. Fetali Han yersiz tehditle  "orgeneral" değil Millî Azerbaycan Hükümeti zamanında 
değil, zekâ ve kabiliyeti ile İngilizlerin Azerbaycan'ı o  albaylıktan tuğreneralliğe ancak terfi etmiş bir subaydı. 
burhanlı zamanda tanımasını sağlamış bir diplomattı.   
İngiliz kumandam Thomson'a söylenen sözler başka  6. Halil Fasa ve yaranının mülteci değil, Azerbaycan'dan 
şekilde ve İran'ın Enzeli kasabasında Azerbaycan  yardım sağlamak için resmen gönderilmiş bîr heyet 
temsilcileri tarafından söylenmiştir. İran'ın Emeli  olduğu eski "İstiklâl Mahkemesi" tutanaklarında dahi 
limanından Hazar Denizi yolu ile Azerbaycan'ın merkezi  kayıtlıdır. Bunun için onların yaptıkları ihanet yalnız 
Bakü'ye gelmek isteyen İngiliz ordusunu ve kumandanını  onların şahıslarına inhisar etmesi Bu acı facianın şümulü 
karşılamak ve durumu anlatmak için gönderilen 3 kişilik  geniş ve derindir. Bilindiği gibi Azerbaycan Cumhuriyeti, 
temsilci ‐Maarif Vekili Nasib Bey, Sağlık Bakam Dr. Musa  Türkiye ile Kızıl Rusya arasında bir duvar teşkil ediyordu. 
Bey, ve mebus Ahmet Ağaoğlu Beyler‐ General Thomson  Bu duvarın çökertilmesi ve kızıl Rusya ile Türkiye'nin 
ile görüşürken generalin : "Ben sopa ve sepha ile  sınırdaş olmasını sağlamak için gönderilen resmi 
geliyorum" sözlerine karşı Azerbaycan temsil heyeti  telgraflar da merhum Kâzım Karabekir Paşa'nın 
ayağa kalkmış ve Ağaoğlu Ahmet Bey 
 
   

www.atsizcilar.com  Sayfa 6 
 
kitabında yayınlanmıştır. Şunu da ilâve edeyim ki,  medin yazılarında da olmaması gereken yanlışlar 
Halil Paşa'ya tahsis edilen ikametkâh bir milyoner evi  vardır.  
idi.   
  Meselâ: Azerbaycan'dan Anadolu'ya gönderilen 
Burasını Halil paşanın en azılı komünistlere sığınak  yardım parasını Genceli Mehmet Ali ile beraber 
yapmış olduğu sonradan öğrenilmiştir.  getirdiğini iddia etmektedir, ki doğru değildir. 
  Gönderenlerin adını da yanlış yazıyor Kafkasya'da 
***  Şeyh Şamil mücadeleleri, Şair Sâbir konusunda da 
  hatâlar etmiştir ki ilerde bunlar hak‐kında da açıklama 
Ben, Kızıl Rus sürüleri Bakü'vü isgâl ettikleri sırada,  yapacağız. 
daha evvel Millet Meclisinden izin alarak Karabağ'daki   
"Askeran" cephesine gitmiş bulunduğum için son  "Türk Kültürü" dergisinde Azerbaycan‐Türkiye 
meclis toplantısında Moskof ajanı Ali Haydar  arasında Şah İsmail ile Sultan Selim ve Fatih Sultan 
Karayef'in ne söylediğine şahit olamadım. Baku  Mehmed ile Uzun Hasan arasındaki kanlı savaşları 
işgalinden sonra herkes oradan kaçarken ben  bugünkü nesle hatırlatmakla da büyük bir günah 
Karabağ'da yeni İstiklâl komiteleri kurarak gizlice  işlenmiştir ki Enstitünün gayesiyle bağdaşmasına 
Bakü'ye döndüm. Ali Haydar'ın yavelerini duymadım.  imkân yoktur. 
   
Türk Kültürü dergisinde prof. Caferoğlu Ah‐  Mehmet Sadık Aran 
 
 
 
Ötüken'den Sesler
MİLLET MECLİSİ ve ORTA OYUNU Şu eli nasırlılar meselesi İşçi Partisinin seviyesini 
  gösteren bir ölçektir.  
Millet Meclisi, Türk devletinin en yüksek kuruludur;   
öyle olmalıdır.  Eli nasırlı, Meclîste ne yapar? dünya meselelerine aklı 
  erer mi? Konuşmasını bilir mi? İsveç'in nerede 
Böyle bir kurula girecek insanların da kafası işleyen, az  bulunduğunu, Malazgirt Meydan Savaşını, 
çok seçkin kimseler olması gerekir. Mebus adaylarını  Meşrutiyetin ne demek olduğunu bilir mi? Eli nasırlı 
seçime sokanların dikkatle üstünde duracakları nokta  daha mide ile kalbin nerelerde olduğunu bile bilmez. 
kanun yapıcılar meclisine girecek adamın bir takım   
üstün vasıflara malik olmasıdır.  Eğer İşçi Partisi meclise 100 mebus soksaydı demek ki 
  Türkiye'nin tarihinde yeni bir devir başlayacaktı. 
Halbuki İşçi Partisi yepyeni bir sloganla meydana girdi  Gerçekten de önemli olmak bakımından Fatih'in 
ve eli nasırlıları Meclise sokacağız dedi. Meclis  İstanbul'u almasıyla Türkiye'nin en yüksek organına 
elbette, bütün milletle birlikte eli nasırlıların da  işçi ırgat güruhunun dolması arasında pek fark yoktur. 
hakkını koruyacak bir topluluktur ama oraya eli  Biz işçilerin, Meclise sokmak istediği ırgatlardan 
nasırlılar değil, beyni cilâlılar girebilir. 
 
 

 
   

www.atsizcilar.com  Sayfa 7 
 
Hamdoş'un seçim nutkunu radyodan dinledik. Bunun bir orta  Mehmet AH Aybar İstanbul 
oyunundan hiçbir farkı yoktu. Şivesi pek edîbâne ve zaıîfane idi.  Yılmaz Halkacı      İstanbul 
Hele okuduğu kurt masallarına diyecek yoktu. Köylerinde bir  Cemal Hakkı Selek                       İzmir 
ağa olduğunu, bu ağanın 10 tane iti olduğunu, bu 10 itten 8 inin  Nuran Yuluğ      İzmir 
köpek it, 2 sinin de insan ît olduğunu söylerken nerdeyse  Âjdil Kartel      Kars 
hüngür hüngür ağlayacaktık. Meğerse ne kadar geri imişiz.  Kemal Kaya      Kars 
Hattâ Asurlular çağında yaşıyormuşuz.  Şinasi Yeldan      Kocaeli 
  Yunus Koçak      Konya 
Şimdi şu Hamdoş'un Meclise girdiğini hele bir düşünün.  Hüseyin Özkan      Konya 
Düşünün ki Millet Meclisinde Albay Türkeş'in, Bölükbaşı'nın,  Mehmet Hayrettin Abacı    Malatya 
İsmet İnönü'nün, Süleyman Demirel'in, Faruk Sükan'ın, Kemal  Hasan Hüseyin Sacaklıoğlu                     Manisa 
Satır'ın, Kasım Gülek'in yanında Hamdoş da aynı haklar ve  Canip Yıldırım      Mardin. 
yetkilerle oturacak, o da onlarla birlikte el kaldıracak ve onların  Tahsin Ekinci      Muş 
oyu ile Hamdoş'un oyu eşit olacak. Hele bu Hamdoş, Millet.  Naci Ormanlar      Niğde 
Meclisinin Millî Eğitim Komisyonuna seçilirse, seçildiği günü,  Nebil Varuy      Tekirdağ 
Türkiye'nin parlak kültür geleceği bakanımdan bir bayram günü  Alp Selek                         Van 
olarak kabul edebiliriz.  Rauf Çapan       Yozgat 
   
Hamdoşlar'ın bulunduğu Millet Meclisi gibi bir orta oyunu  Solak Baro 30'larının arasında bir Avni Jaji var ki soyadının 
Paraguay'da bile yoktur. Tarihimize bu kadar orijinal bir yenilik  Türkçe olmayışı ile dikkati çekiyor. Soyadı kanununa göre 
getirmeyi düşündükleri için İşçi Partisini tebrik ederiz.  yabancı bir ırkı hatırlatan soyadı alınamaz. İşi günü kanunu 
  savunmak olan bu avukat kanım dışı soyadını düzeltsin de 
Ne kadar ciddî işlerin konuşulduğu yer olursolsun, Meclise biraz  kanun yapıcılar meclisine girmeye ondan sonra kalksın. 
da neşe lâzım.   
  Görülüyor kî İşçî Partisi, Meclise eli nasırlıları sokmak isterken 
YENİ MİLLET MECLİSİ VE TÜRKÇÜLER  küçük bir yanlışlıkla beyni nasırlıları öne sürmüş. Sosyalistler 
  için el ile beynin farkı yok ki. 
Yeni Meclisteki altı parti arasında en az mebus çıkaran milliyetçi   
parti olan C.K.M.P. oldu. Bu konu üzerinde tarihî bir görüşle  Ötüken'den Haberler 
biraz durmak istiyoruz. Öteki beş partinin aldığı oyların hepsi   
sırf kendi oyları değildir. Türlü sebeplerle her parti başka  Efganistan İneklerinden ki bunlar Türkistan Türklerinin bir 
partilerin oylarından bir miktar kendi taraftarlarından bir  parçası Kuzey Efganistan da Türkistan'ın bîr bölümüdür) 78 
kısmının oyunu kaybetmiş veya almıştır. Meselâ İsmet İnönü  kişilik bir kafile 13 Ekim 1965 günü uçakla Ankara'ya geldi. Hoş 
ortanın solundayız dediği için C.H.P. taraftarlarından bir kısmî,  geldiler. Faik anlardan hâlâ gelmekte olan Boşnak, Arnavut ve 
oylarını başka partilere vermiştir. Y.T.P. taraftarlarından bir  Makedonların soğuk ve sevimsiz suratları karşısında bu çekik 
takımı ise sırf C.H.P. ezilsin dîye A.P. ye oy vermiştir.  gözlü saf insanlar ne kadar iyi, ne kadar cana yakın. Eski Dışişleri 
  Kakanı Feridun Cemal Erkin'in daima şükranla anacağımız, 
Türkeş'in partisi ise böyle değildir. Bu parti yalnız Türkçülerin  teşebbüs ve çalışmaları sonunda bağımsız Türkeli'ne gelen bu 
oylarını toplamıştır. Bu bakımdan üç aylık bir partinin 208.000  soydaşlarımızın yurda çok faydalı olacağına inancımız tamdır. 
taraftar toplaması iyi bir başlangıçtır. 1969 seçimleri bu  Arkalarından bir iki kafile daha gelecek ve hepsi İç Anadolu'da 
toprakların, milliyetçilik tohumunun yeşermesine elverişli olup  bir yere yerleştirilecektir. 
olmadığını gösterecektir.   
  *** 
SOLAK BARO   
  Bunlarla yapılan radyo röportajlarında kendileriyle konuşan 
Geçen sayımızın bu sütununda İşçi Partisi adayı olan 13 emekli  kadın spikerin Dış Türkler hakkında hiçbir bilgisi olmadığı 
subay için "Kutsuz 13'ler" diye bir yazı yazmıştık. Haksızlık  dikkatimizi çekti. Sayın bayan, Türkistanlıların konuşmalarını 
etmişiz. Meğer avukatlar rekor kırarak Meclise 30 işçi mebusu  pek güçlükle anladığı, hattâ hiç anlamadığı için arada tercüman 
halinde girmek istemişler. Tanrı'nın kudretinden neler  kullandı. Tıpkı bizim kendisini güçlükle anlamamış gibi.  
yarattığını göstermek için listelerini veriyoruz:   
  Aralarından bir kadına, Türkiye'ye niçin geldiklerini sorduğu 
M. Kaya Canbolat                      Ağrı  zaman o, kısaca Türkiye'ni arzulap keldimiz Türkiye'yi arkalayıp 
Mehmet Ali Aralan                      Ankara  geldik diye cevap verdi. Biz de bu ırkdaşlarımıza şöyle diyoruz: 
Halit Çelenk     Ankara   
Kemal Çınar     Ankara  — Biz de sizni arzulap bekledimiz, Türkiye'ce hoş keldiniz. 
Vedat Sina Pamukçu   Ankara   
Cenani Güngordü                      Balıkesir  *** 
Yılmaz Dereli     Balıkesir   
Kemal Burkay     Bingöl  YENİ ALMILAMIZ 
Avni Jaji                        Bolu   
Kemal Özkan    Bursa   Trabzonda yeni bir Alımla daha doğdu. 20 Eylül 1963 Pazartesi 
Yücel Önen     Diyarbakır  günü dünyaya gelen mini mini Almıla Bostan'a uzan Ömürler 
Şahabeddhin Ayden                    Elâzığ  diler, Türklüğe hayırlı evlât olmasını temenni ederiz. Babası 
Nazif Sanlı Adana                     Gaziantep  İsmail Bostan ile annesi Gülümser Bostan'a tebriklerimizi 
gönderir, Almılacık kutlu olsun deriz. 
 

www.atsizcilar.com  Sayfa 8 
 

You might also like