You are on page 1of 7

Parfüm

Kokunun tarihçesi insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanoğlunu adeta büyülemiş olan kokunun
tarihçesi daha çok doğu kültürüne dayanmaktadır. Kokulu bitki ve reçinelerin yakılmasıyla
yani tütsü ile koku insan yaşamına girmiştir. Eski çağlardan bu yana dünya dilinde kokuyu
ifade eden sözcük PARFÜMdür.

PARFÜM kelimesi Latince kökenli olup dumandan çıkan anlamındaki “Per – fumum”
kökünden gelmektedir. Bu kelimede kokunun insan hayatına tütsü ile girdiğinin göstergesidir.
Daha sonraları kokulu bitkilerden ve çiçeklerden elde edilen kokulu yağlar tütsü ile birlikte
dini törenlerde tanrıları memnun etmek için kullanılmaya başlanmıştır.

Eski mısırlılar ölülerini güzel kokulu yağlar ile yıkayıp ayrıca mezarlara kokulu yağlar da
koyarak güzel kokuları yaşam ötesine taşımak istemişlerdir. Daha sonraları kokular dini
inançların dışında güzel kokmak amacı ile vücuda sürülerek kullanılmaya başlanmıştır.
Milattan önceki çağlarda Eski Mısır ve Çin kokulu yağ üreticileridir. Kokulu yağlar ipek yoluyla
Avrupa'ya taşınmıştır. O yıllarda kokuların en büyük tüketicileri Avrupa Saraylarında krallar
ve yakınları olan asillerdi.

İnsanlar koku ihtiyaçlarını 19. yy.ın başına kadar kokulu bitki ve çiçeklerden çıkarılan kokulu
yağlar ile karşılamıştır. Bunlara [ uçan yağ ] [essentiol oil] [ eterik yağ ] denilmektedir.
Avrupa kokulu yağ ve kokulu su üretimine Rönesans ile birlikte 16-17. yy.dan itibaren
başlamıştır. Ülkemizde ise 19. yy.da, gülyağı üretimiyle başlanmıştır. Ancak 19. yy.ın sonları
ve 20. yy.ın başlarından itibaren kimya sanayindeki hızlı gelişme koku konusunu da olumlu
bir şekilde etkilemiştir.

Dünya nüfusunun hızla artışının yanı sıra çok yeni ve de oldukça bol çeşitli kişisel temizlik,
kozmetik, ev temizlik ve endüstriyel ürünlerinin üretilmesi kokuya olan ihtiyacı artırmıştır.
Natürel kokulu yağlarla bu ihtiyaç karşılanamamıştır. İşte bu nedenle KOMPOZE ESANS
doğmuş ve bugünde sanayi ürünü olarak sanayi sektöründe yerini almış durumdadır.

KOMPOZE ESANS NEDİR ?

Kompoze esans, natürel menşeli eterik yağlar (essential oil - uçan yağlar) ile organik
kimyasal maddelerin uygun bir şekilde formüle edilmesiyle oluşturulmaktadır.

Esans hammaddeleri menşei bakımından iki grupta toplanır:

*Natürel Hammaddeler

*Kimyasal Hammaddeler

Natürel hammaddeler, genellikle tek bir kokulu bitkiden fiziksel metotlar ile elde edilen az-
çok uçucu olan ürünlerdir. Bu maddelerin uluslararası adı Essential Oil, ülkemizde
kullanılan isimleri Uçan yağ veya Eterik yağ'dır.

uçan yağ; bitkilerin çiçek, yaprak, meyve, tohum, gövde ve köklerinden elde edilirler.
Örneğin;
Çiçeklerden; gül, yasemin, menekşe, portakal çiçeği
Yapraklardan ; biberiye (rosemary), defne, fesleğen (basil)
Meyvelerden ; portakal, limon, mandalina
Tohumlardan ; anis oil(anason), carrot oil (havuç tohumu)
Gövdelerden ; tarçın (cinnamon), styrax, çam oil
Köklerden ; orris oil (zambak)

Hayvansal menşeili natürel maddelerde civet, kastor ve musctur. Bu maddeler Himalaya


dağlarında yaşayan bir cins kedi ve keçinin genital organlarından elde edilmektedir.

Ülkemiz çok çeşitli iklim kuşakları ve de çeşit açısından zengin bir bitki örtüsüne sahip
olunmasına rağmen, bitkisel menşeli natürel hammadde üretimi yeteri kadar
yapılamamaktadır. Çünkü bu konuda henüz gerekli zirai araştırma yapılarak kültür bitkileri
üretilmemektedir. Yalnızca doğa bitkilerinden üretilen bazı eterik yağların üretimi
yapılmaktadır. Üretilen bu ürünlerin kimyasal özelliği de o yıl ki iklim şartlarına bağlı olarak
değişiklikler gösterdiğinden hiçbir zaman standart özelliklerde üretilmesi mümkün
olamamaktadır. Oysa esansta, ürün kalitesinin standardı ve bu standardın devamlılığı
açısından; formülasyonda kullanılan hammaddelerin, özelliklerinin standart olması
kaçınılmaz ve de gerekli bir zorunluluktur.

Ülkemizde üretilen eterik yağlar şunlardır;


defne yaprağı yağı(lauriel leaf oil), kekik yağı, anis oil (anason yağı), biberiye yağı, gül yağı
(rose oil) ve sığala (styrax)dır. Styrax tüm dünya esansçılarının fixatif(sabitleme) amaçla
kullanıldığı çok önemli bir maddedir. Dünyada ancak iki ülkede yetişebilen Günlük ağacından
üretilmektedir. Bu ülkelerden bir tanesi Türkiye'dir ve yapılan üretimin tamamına yakını
yurtdışına ihraç edilmektedir. Sığala yağının (sytrax) üretimi, sanayi şeklinde olmayıp kişilerin
evlerinde kendi imkanlarıyla ilkel metotlarla yapılmaktadır. Bir diğer önemli natürel
hammadde üretimimizde gül yağı üretimidir. Bu üretim bildiğimiz klasik imbikleme( sıvıların
damıtılmasında kullanılan aygıt) sistemi (su buharı) ile Isparta Bölgesinde yapılmaktadır.
Türk gül yağları dünya pazarlarında büyük beğeni ile aranılmaktadır. Natürel hammaddelerin
en büyük üreticileri bitkiörtüsü zenginliği olan ülkelerdir. Hindistan, Brezilya, ve Çin ilk
sıralarda olan ülkelerdir.

Uçan yağ eldesi eldesi için aşağıdaki yöntemler kullanılmaktadır:

Su Buharı Destilasyonu

Solvent Ekstraksiyonu

Enfleurage

Maserasyon kokulu meyvelerin, baharatların ya da bitkilerin alkole yatırılarak “ıslatılması”.

Pres

Ultrasonik Dalga

Su buharı destilasyonu: Bu yöntem ısıya dayanıklı ve verimi çok düşük olmayan bitkilerde
kullanılır. ( En önemli örnek gül)
Solvent ekstraksiyonu: Daha ucuz sistemdir. Bitki yaprak, gövde ve köklerinin, meyvelerin ve
yosunların, benzen, benzen+aseton, benzen+petrol eteri, benzen+alkol karışımı gibi
solventlerle, sıvı butan ve sıvı karbondioksit gazı ile yapılır. Elde edilen madde 'conkret'tir.
Conkret, saf alkol ile alçak basınç altında destile edildiğinde 'absolue( mutlak ekseriyat, salt
çoğunluk) ürün elde edilir.

Enfleurage: Soğuk işlemdir. Isıya dayanıksız ve verimi düşük olan bitkilerde uygulanır. Saf ve
kokusuz katı yağlar çiçek petalleri( taç yaprak) ile cam levha üzerinde karıştırılır ve 24 saat
bekletilir. Esansı emen yağ, alkol ile ekstrakte edilir. Eterik yağ bitkisel mum ve diğer bitkisel
maddeleri de içerdiğinden yarı katıdır. Conkret olarak tanımlanır. Pahalı bir yöntemdir.
Fransa'nın GRASSE bölgesinde uygulanırdı.

Maserasyon: Sıcak işlemdir. Çiçek petalleri 40-60°C deki yağ karışımında 1-2 saat süre ile
tutulup, yağ bir solvent ile ekstrakte edilir. Toplanmalarından sonra çok kısa sürede bozulan
çiçeklerde uygulanır. Bu yöntemle elde edilen ürün concret tipi bir üründür.

Pres: Turunçgil meyvelerinin kabuklarına uygulanır. Meyve suyu fabrikalarında, arta kalan
kabuklarda uygulanır.

Ultrasonik dalga: Son teknolojik yöntemdir. Ultrasonik dalgalarla esans içeren keseciklerin
dış zarlarını yırtıp, delerek esansı dışarı alma yöntemidir.

Parfümün Elde Edilmesi

Bir parfümün üretiminde, farklı sanayilerle ilgili olan üç aşama yer alır.

1.Doğal Hammaddelerin İşlenmesi

Hammaddeler hayvansal (amber, miskkedisi, castoreum, misk, vb) ya da bitkisel kökenli


olabilir.Bitkisel kökenli olması durumunda özüt, çiçeklerden (yasemin, gül sümbülteber, vb.),
yapraklardan (tefarikotu, nane, limonotu, vb.), tohumlardan (kişnişotu, karabiber, kimyon,
vb.), odundan (satal, sedir, vb.), köklerden (sakalotu, zambak, zencefil, vb.) ve meyvelerden
(bergamot, limon, portakal, vb.) elde edilir.

Hammaddenin kökenine göre kullanılan başlıca özütleme yöntemleri şunlardır:

-Su buharıyla damıtma

Bu yöntem yalnız ısı etkisi altında bozunmayan ürünlere (lavanta, turnagagası vb.) uygulanır
ve bu yolla esanslar, yani uçucu yağlar elde edilir.

-Uçucu çözücülerle özütleme

Çözücülerle (özellikle heksan, benzen) önce damıtık ürün de denen konkret elde edilir; daha
sonra alkolle işlenen bu konkret, çözünmeyen mumları giderildikten sonra salt esansı verir.
Bu yöntemle işlenen çiçekler özellikle yasemin, gül, sümbülteber, vb'dir. Ancak bu yöntemle
elde edilen ürünler, büyük bir yatırımı gerektiren teknik donanımların yanı sıra çok az bir
üretim için milyonlarca çiçeğin kullanılması nedeniyle (örneğin 1 kg salt yasemin esansı için
yaklaşık 6 milyon çiçek gerekir) son derece pahalıdır.

-Sıkma
Bergamot, limon, portakal vb. gibi meyvelerin kabuklarından esans elde etmede bu
yöntemden yararlanılır.Meyveler soyulduktan sonra kabukları esanslarını çıkarmak üzere
sıkılır.

2.Sentetik Ürünler

Bu ürünlerin kimileri yukarıda sayılan doğal ürünlerden fiziksel yolla özütlenir; örneğin feniletil
alkol (gül esansı bileşeni), linalil asetat (lavanta bilrşeni), linalol (gül odunu bileşeni), vb.
bunlar arasında yer alır.Sentetik ürünler, kullanılan hammaddeden ya ayırımlama yöntemiyle
ya da bireşim yoluyla elde edilir.

Çok sayıda sentetik ürün, başka maddelerin yanı sıra, taş kömürü katranı, petrol türevleri,
terebentin (terementi), asetilen v.b gibi maddelerden üretilir ve tanımlanmış hoş kokulu bir
ürün elde etmek için özgül bir maddeye dönüştürülür. Bu durumda yağlı aldehitler, jasmonlar
v.b gibi tam bireşim ürünleri söz konusu olur.

3.Birleştirme

Bu yöntem, istenen etkinin elde edilmesi amacıyla, kokulu ürünlerin, genellikle başka
maddelerin katılmasıyla tamamlanan bir fon kokusuyla birleştirilmesi ilkesine dayanır. Bir
parfüm zamanla gelişerek evrime uğrar, özgün nitelikler kazanır; bu nedenle formülünü
yavaş yavaş değiştirmek gerekir. Formül bir kez elde edildikten sonra, formülün çeşitli
bileşenleri titizlikle tartılıp birbirleri içinde çözündürülerek "konsantre"nin sanayisel üretimine
geçilebilir.

Alkollü çözelltiler (ya da konsantrenin alkol içinde seyreltilmesi) için hacim olarak yaklaşık
%96 oranında saf alkol içeren ve olabildiğince yansız bir kokusu olan etil alkol kullanılır.
Alkollü çözeltiler bir kez hazırlandıktan sonra, araya "emiştirme" denen bir dönem girer;
kullanılan ürün emiştirme döneminde daha da zenginleşir. Katkı maddelerinden arındırmak
üzere uygulanan süzme işleminden sonra piyasaya sürülmeye hazır, bitmiş bir ürün elde
edebilmek için yaklaşık iki ay beklemek gerekir.

Esansın yapısı bir piramide benzer. Bu piramidin enine kesiti alındığında esansın 3 ana
fonksiyonel gruptan oluştuğu görülür. Bu gruplar şöyle isimlendirilirler; Tope Note, Middle
Note, Base Note

Uç Notlar:

Esansın, ilk koklandığında hemen algılanan çarpıcı fresh kokusunu oluşturan kısımdır.
Uçuculuğu çok fazla olan ve daha çok küçük moleküllü kimyasal ve natürel maddelerden
oluşmaktadır. Middle Note'taki esansın karakterini belirleyen ana maddelerin
tamamlayıcısıdır. Bu bölümü oluşturan maddeler (uçma) evaporation hızı ve süresine göre
numaralandırılarak gruplandırılır. Middle ve Base Note'taki maddelerin burnumuza
taşınmasına yardımcı olarak kokunun daha rahat ve karakterine uygun olarak algılanmasını
sağlar. Esansın karakteristiğine uygun yapısal özelliğine bağlı olarak tope note oranı zaman
zaman esansın %50 sini dahi oluşturabilir.

Orta Notlar:

Esansın karakteristik kokusunu oluşturan, bir diğer ifade ile tarzını belirleyen ana bölümdür.
Esansın gövdesi ve de aynı zamanda kalbidir. Bu bölüm tope notelar uçtuktan, sonra daha
çok belirginleşir. Örneğin gül veya mimoza tarzı bir kokunun middle note'u bu kokuların
natürellerinin içerdiği maddelerle birlikte onları tamamlayıp kuvvetlendiren diğer kimyasal ve
natürellerdir. Middle note'u oluşturan maddelerin (uçuculuğu) evaporation hızı, tope note'u
oluşturan maddeler kadar fazla değildir. Middle note ta esansın yaklaşık %30-50'lik
bölümünü oluşturur.

Dip Notlar :

Esansın kalıcılığını, sürekliliğini ve direngenliğini sağlayan kısmıdır. Bu kısım uçuculuğu çok


olmayan genelde büyük moleküllü kimyasallar ile natürel eterik yağ ve resinoidlerden oluşur.
Esansa daha çok fixasyon özelliği kazandırarak kokunun sürekliliğini sağlayıp stabil tutar ve
fondaki kokuyu oluşturur. Dip notun etki süresi bu bölümün içeriğindeki fixatör maddelerin
uygun seçimine de bağlıdır. Şöyle ki ester, aldehit, alkol, eter ve keton, vb gibi... çeşitli
organik kimyasal gruplar üzerinde etkili olan fixatörler de farklı farklıdır. Yani bir tip fixatör
özellikteki madde tüm kimyasal maddeler ile aynı etkileşimi göstermez. Bu nedenle kompoze
esansta fixatör özellikteki maddelerin seçimi ve belirlenmesi de ayrı bir önem taşır. Base notu
bir cümle ile tanımlarsak; "parfümün ekonomik başarısı üzerinde son sözü söyler" diyebiliriz.

rk etmiştir.

Parfüm yapımında Hoş Kokulu Uçucu Yağlar İçerisinde Bulunan Bileşikler


Organik maddelerin bir karışımı olan uçucu yağların miktar ve muhteviyatı; bitki türüne,
çevre, iklim ve toprak şartlarına, uygulanan kültürel işlemlere, hasat zamanına ve damıtmaya
kadarki muhafaza durumuna bağlı olarak değişir. Uçucu yağlarda 2.000'den fazla kimyevî
bileşen tespit edilmiştir. Bunların en önemlileri 9 grupta toplanır.

1)Esterler: benzoik, asetik, salisilik, sinnamik asitten türeyenler

2) Alkoller: linalol, terpinol, etil alkol

3)Aldehitler : benzaldehit, sinnemaldehit, vanilin

4)Asitler: benzoik, sinnamik, izovalerik asit

5) Fenoller: eugenol, timol

6) ketonlar: kavran, metilheptanon

7) laktonlar: kumarin

8) terpenler: limonen

9)hidrokarbonler: stiren

Ayrıca azot ve kükürtlü bileşikler de uçucu yağların yapısında görülür. Bir uçucu yağı, en
küçük özelliğine kadar taklit etmek ve laboratuarda tabii formülüyle aynen sentezlemek
mümkün değildir.

Bitkinin çeşitli dokularındaki salgı bezlerinde gerçekleştirilen metabolik faaliyetler neticesinde


yan ürün (ikincil) olarak uçucu yağlar sentezlenir. Kimya mühendisleri ve kimyacılar uçucu
yağları laboratuarda taklit ederek parfüm, deodorant gibi güzel kokular üretmeye çalışırlar.

Parfümün bileşenleri
Çözücü Bağlayıcı Koku veren maddeler

-Etil alkol 1) Hayvansal salgılar -kokulu uçucu yağlar

*Kastar ,sivet, amber, -ayırıcılar (izolatlar)

Miskzibotamisk -sentetik ve yarı

2) reçinemsi (benzoin) -sentetik kimyasal md

3)kokulu uçucu yağlar

4) sentetik kimyasal maddeler

Çözücü:

Parfüm yapımında çözücü olarak etil alkol kullanılmalıdır. Yalnızca etil alkol kullanılmasının
nedeni daha ucuz olan metil alkolün kör edebilir daha kötüsü zehirleyip öldürebilir bir madde
olmasıdır.
Parfüm yapımında alkol hem esansı çözmek hem de uçuculuğu sağlamak için kullanılır fakat
alkolun yüksek olan yüzdesi insan sağlığına zarar verebilir (tahriş gibi) bu yüzden %70
civarına kadar su ile seyreltilir. Yine esansın kalıcılığını sağlamak için yani kolonya gibi uçup
gitmesini önlemek için bazı tutundurucu maddelerde katılır.

Bağlayıcı :

Parfüm hoş kokulu maddelerin karışımı olarak tanımlanabilir. Bu maddelerin uçuculuğu farklı
olduğundan, daha uçucu oalan önce buharlaşır. Bunu önmelem için karışıma bağlayıcı
katılır.

Bağlayıcılar, kokulu yağlardan daha düşük uçuculuğa sahip olduğundan maddelerin


buharlaşma hızını düşürür. Bağlayıcılar 4 çeşittir.

Hayvansal salgılar

Reçinemsi ürünler

Kokulu uçucu yağlar

Sentetik kimyasal maddeler

Bir bağlayıcı ne kadar iyiyse parfüm o kadar kalıcıdır.

You might also like