You are on page 1of 93

Bu kitap daha nce lm Pusudayd adyla yaynevimiz tarafndan yaynlanmtr.

N veya M?
N veya M Olayyla lgisi Olanlar:
Bayan Perenna
Sheila Perenna
Bayan O'Rouke Bay Cayley
Bayan Cayley
Miss Minton Carl von Deinim
Bay Bletchey
: ans Souci pansiyonunun sahibesi. Sert ve kat tutumuyla dikkat ekiyordu.
Gemiinin aklanmasndan holanmyordu.
: Bayan Perenna'nn dnyalar gzeli kz. Ak iin her fedakrl yapmaya
hazrd. Niin bir Almana k olmamas gerektiini anlayamyordu.
: riyar, ok dikkatli bir kadn. Pansiyondakileri dikkatle izliyordu.
: Hastalk hastas bir adam. Genliinde dnyann eitli lkelerinde
almt, Alman disiplinini takdir ediyor, ynetimde temel unsurun otorite
olduuna inanyordu.
: Tm yaam kocasnn zerine kurulu, onu rahat ettirmek iin her eyi yapan
rkek, kiiliksiz bir kadn.
: Hi evlenmemi, dedikodu ve rg rmeye merakl bir kadn.
: Nazi aleyhtar. Savatan hemen nce ngiltere'ye kam, kimya tesislerinin
aratrma laboratuvarnda alan gen, yakkl kimyager. Sheila'ya k.
: Eitimli, merakl, dost canls bir emekli. evresindekilerle yakn dostluklar
kuruyordu. Yabanclara hogr gsterilmesini istemiyordu.
5
Agatha Christie
Kumandan Haydock
Appledore Bayan Sprot
Betty Sprot
Vanda Polonska Anthony Marsdon
Bay Grant
Deborah Beresford
Tommy ve Tuppence Beresford
: Eski bir Donanma komutan. Korsan ni adl villasn Alman casuslarn elinden
kurtarm olmakla vnyordu.
: Haydock'un iriyar ua. Efendisine tapyor, onun her dediini yapyordu.
: ocuunu hava saldrlarndan korumak iin einden uzaa bu kk kasabaya
gelmi olmaktan sklyordu. Sessiz ve renksiz bir kadnd.
: Herkesin sevgilisi irin bir ocuk. Merakl ve taklitiydi. Saklamba
oynamaktan ve kendisine kitap okunmasndan holanyordu.
: ans Souci'ye niin geldiini kimse bilmiyordu.
: Deborah'n Tuppence iin endielenmesi onu zm ve durumu anlamak iin ans
Souci'ye gelmiti. Yakkl ve zekiydi.
: Milli stihbarat Blm efi. Casuslarn devletin her kademesine yerletiine
ve Kol almalarna bir an nce son verilmesinin hayati nem tadna
inanyordu.
: Tommy ve Tuppence'in stihbarat ifreleme Blm'nde alan kzlar.
: Bay Meadowes ve Bayan Blensop adyla geldikleri ans Souci'de gizemi zmek
iin ok az zamanlar vard. Orta yaa gelmi olmalarnn almalarn
engelleyemeyeceini dnyorlard.
BLM 1
I
Tommy Beresford pardssn dairesinin holnde kard. zenle ast. apkasn
da bir dier engele ast.
Yzne yapay, huzurlu bir glmseme ifadesiyle, omuzlarn dikletirdi ve
karsnn kahverengi ynden kulaklkl bir balk rmekte olduu oturma odasna
girdi.
1940 ylnn ilkbaharyd.
Bayan Beresford yan gzle kocasna bakt ve rg rmeye devam etti. Ve birka
dakika sonra sordu.
"Akam gazetelerinde bir haber var m?"
"Blitzkreigt" doludizgin yaklayor. Fransa'da durum kt."
Tuppence, "Dnyann durumu hi de i ac deil," dedi.
Ksa bir sessizliin ardndan Tommy yant verdi.
"yi de niye sormuyorsun? Bu kadar anlayl olmana da hi gerek yok."
Yldrm Harekt -kinci Dnya Sava- Alman Ordular'nn saldrlarna
verilen isim.
"Biliyorum," diyerek ona hak verdiini belirtti Tuppence. "Anlayl olmak da
ou zaman ok sinir bozucu olabiliyor. Ama soru sorduum zaman daha da
sinirleniyorsun. Ayrca sormama hi gerek yok. Neler olduu yznden belli
oluyor."
"Grnmn o kadar da i karartc olduunun farknda deildim."
"Hayr, sevgilim," dedi Tuppence. "Ama yzndeki glmseme ylesine ereti ki,
imdiye dek bylesine kederli bir ehre grmediimi syleyebilirim."
Tommy glmseyerek, "O kadar m kt?" diye sordu.
"Daha da kt. Haydi, iini dk. Bir ey yapamyorlar m?"
"Hayr, yapamyorlar. Hibir ekilde beni istemiyorlar. Biliyor musun Tuppence,
krk alt yanda bir adama bunak bir dede muamelesi yaplmas bana ok ac
geliyor. Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri hep ayn, hepsi ayn
eyi sylyor. ok yalymm. Belki daha sonra bana ihtiyalar olabilirmi."
Tuppence, "Benim iin de durum ayn. Benim yamda hastabakclara ihtiyalar
yokmu, ilgime teekkr ettiler, hepsi bu. Baka iler iin de durum ayn.
Yaam boyunca bir yara bile grmemi, pansuman yapmam akl bir kar havada
gen kzlar yeliyorlar, hem de benim gibi tam yl (1915 - 1918) eitli
hastanelerin hariciye koularnda alm, ameliyathanelerde hemirelik
yapm, her eit hastayla megul olmu, tiCarl ara ve sonralar bir generalin
srcln yapm biri dururken bile. Ve daha baka yaptm onca eye ramen
hem de srarla zerinde durmama, baarlarma ak olmasna ramen. Bu durumda
artk ben de evde eli kolu bal, sessiz sedasz oturup rg rmek istemeyen
aresiz, giriken, bezgin orta yal bir kadnm," dedi
Tommy skntyla, "Bu sava cehennemden farksz," dedi.
"Sava olmas zaten yeterince kt de," dedi Tuppence. "Hibir ey yapamadan eli
kolu bal oturmak zorunda kalmak ok daha kt."
Tommy avutmak istercesine, "Neyse ki Deborah bir i buldu," diye belirtti.
Deborah'n annesi yantlad.
"Ah evet, onun ii iyi. yi de alyor. Ne dnyorum biliyor musun Tommy?
Belki de Deborah'a destek verebilirim."
Tommy glmsedi.
"Kabul edeceini sanmam."
Tuppence, "Kz ocuklar ok zor olabilirler," dedi. "zellikle de sana kar
sevecen davranmak isteindeyseler."
Tommy mrldand. "Gen Derek'in bana arada srada para konusunda destek
olmasna katlanmakta bazen o kadar zorlanyorum ki. Hele gzlerindeki 'Zavall
htiyar Babacm,' diyen o ifade yok mu, beni deli ediyor."
Tuppence, "Dorusu," dedi. "ocuklarmz aslnda ok sevimli, iyi kalpli
olmalarna ramen bazen de insan ileden karabiliyorlar."
Ancak ikizlerinden, Deborah ve Derek'ten bahsederken Tuppen-ce'in gzlerinde
yine de son derece sevecen bir ifade belirmiti.
Tommy dnceli bir havada, "Sanrm biz: insanlar artk orta ya grubuna
girdiimizi ve baz eyleri yapmann bizden getimi'kabullenmekte
zorlanyoruz," dedi.
Tuppence sinirli bir ekilde homurdanarak, parlak siyah salarn geriye doru
att ve kucandaki haki yn yuma yere yuvarland.
"Yalandk m, baz eyleri yapmak bizden geti mi? Gerekten yle mi? Yoksa
etrafmzdakiler st kapal bir ekilde bize bunu kabul ettirmeye mi
alyorlar? Bazen aslnda hibir zaman ie yaramamz gibi bir hisse
kaplyorum."
Tommy, "Hakl olabilirsin, ben de," dedi.
"Belki de gerekten yle. Yine de bir zamanlar kendimizi nemli hissetmitik.
imdi ise bazen kendimi sanki o gnleri hi yaamam gibi hissediyorum. Yoksa
btn bunlar yaadk m Tommy? Bir zamanlar uann dt, Alman ajanlarn
eline dtn gerek mi? Yine bir zamanlar tehlikeli bir katili izleyip
gerekten de yakalamay baardk m? Peki ya zavall bir kz kurtarp nemli
evraklar ele geirdiimiz ve bundan dolay hkmet tarafndan
dllendirildiimiz, tebrikler aldmz, btn bunlar gerek mi? Biz! Sen ve
ben! imdi hor grlen, istenmeyen Bayan ve Bay Beresford mu yaad btn
bunlar?"
"Kendine gel sevgilim. Btn bunlarn bir yarar yok." Tuppence gzyalarn
tutmaya alarak, "Her neyse," dedi. "u bizim Bay Carter da beni hayal
krklna uratyor." "Bize ok ho, gnl alan bir mektup yazm." "Yine de
bir ey yapt yok. Hatta bir umut bile vermedi." "O da bizim gibi artk
olaylarn dnda. Olduka yaland. skoya'da yayor, gnlerini balk
tutmakla geiriyor."
Tuppence srarla, "Hi olmazsa Milli stihbarat'ta bir grev verebilirlerdi,"
dedi.
"Belki de artk yapamayz," dedi Tommy. "Eskisi kadar soukkanl
olamayabiliriz."
"Bilmem ki," dedi Tuppence. "Geri insan kendini hep ayn hissediyor ama. Yine
de, senin her zaman sylediin gibi, i baa dnce..."
Tuppence iini ekti ve ekledi.
"Ne tr olursa olsun bir i bulmak istiyorum. nsann dnmek iin bu kadar ok
zaman olmas da ok kt."
Gzleri bir an duvarda asl fotoraftaki havac niformas giymi, yznde
Tommy'ninkine ok benzeyen bir glmseme olan ok gen adama takld.
Tommy, "Bu bir erkek iin ok daha kt," dedi. "Sonuta kadnlar hi olmazsa
rg rebiliyor, paketlemede ya da ordu kantininde yardmc olabiliyorlar."
Tuppence, "Bu dediklerini yirmi yl sonra da yapabilirim," dedi. "imdilik
kendimi bu gibi ilerle tatmin olacak kadar yal hissetmiyorum. Gen deilim
ama ihtiyar da deilim."
O srada n kapnn zili ald. Tuppence ayaa kalkt. Oturduklar daire kk
bir yerdi.
Kapy atnda karsnda paspasn zerinde duran geni omuzlu, gr sar
bykl, krmz gle yzl bir adam buldu. Nazik bir ses tonuyla, "Siz Bayan
Beresford musunuz?" diye sordu.
"Evet."
"Benim ismim Grant. Lord Easthampton'nun arkadaym. Kendisi sizi ve kocanz
ziyaret etmemi syledi."
"Oh ne iyi. eri buyrun."
Tuppence, adam oturma odasna ald.
"Kocam, ey, yzba..."
"Bay..."
"Bay Grant. Kendileri Bay Car... Lord Easthampton'nun arkadaym."
stihbarat Servisi'nin eski efi olan dostlarnn sava srasndaki takma ismi
olan Bay Carter asl unvanndan daha kolay geliyordu diline.
Birka dakika neeli neeli konutular. Grant rahat tavrl, konukan bir
adamd.
Az sonra Tuppence odadan kt. Dndnde elinde bir ie eri ve birka kadeh
vard.
Birka dakika sonra, ksa bir sessizlik olduu bir anda Grant, Tommy' ye sordu.
" aradnz duydum Beresford."
Tommy'nin gzleri hevesle parlad.
"Evet, haklsnz. Yoksa..."
Grant glerek ban sallad.
"Oh, hayr. yle bir ey deil. Korkarm artk bu gibi ileri gen aktif
kiilere ya da bu ilere yllarn vermi kiilere brakmak gerekiyor. Size
yapacam neri olduka tekdze bir i, holanacanz sanmyorum. Bro ii.
Evraklar doldurmak. Brokrasinin gereklerini yapmak ve dosyalamak, ite bunun
gibi bir ey."
Tommy'nin yzndeki neeli ifade kayboldu.
"Anlyorum."
Grant cesaret verircesine konutu.
'Yine de hibir ey yapmamaktan daha iyi olabilir. lk frsatta gelip beni
ofisimde ziyaret etmelisiniz. Savunma Bakanl, Levazm, 22 numaral oda.
Sizinle bir konuda uyuabiliriz."
Tam o srada telefon ald. Tuppence ahizeyi kaldrd.
"Alo... evet... ne?" Dier uta crlak, telal bir ses duyuluyordu. Tup-
pence'in bir anda yz deiti. "Ne zaman? Aman Tanrm... tabii hemen
gelirim..."
Telefonu kapatt..
Tommy'ye, "Maureen'di," dedi.
"Tahmin etmitim. Sesini buradan bile tandm."
Tuppence tela iinde aklad.
"ok zr dilerim Bay Grant. Hemen bu arkadamn evine gitmeliyim. Dp
ayan incitmi. Kk kzndan baka kimsesi yok, oraya gidip onun adna baz
ileri ayarlamalym. Ayrca gelip ona bakacak birini de bulmam lazm. Beni
balarsnz deil mi?"
"Elbette Bayan Beresford. Anlyorum."
Tuppence, ona glmseyerek divann zerinde duran paltosunu alp telala giydi.
Sonra aceleyle dar kt. Dairenin kaps arkasndan grltyle arpt.
Tommy konuunun kadehine yeniden eri doldurup, "Biraz daha kaln," dedi.
"Teekkr ederim." Adam kadehi eline alp bir an sessizlik iinde yudumlad.
Susuyorlard. Sonra konuya girdi. "Biliyor musunuz," dedi. "Karnzn
arlmas bir bakma ok iyi bir rastlant oldu. ylece zaman kazanacaz."
Tommy hayretle bakyordu.
"Anlayamyorum."
"Anlayacanz Beresford, eer ofisime gelseydiniz size bir i teklif
edecektim."
Tommy'nin illi ehresine yava yava renk gelmeye balad.
"Yani ey mi demek istiyorsunuz?"
Grant ban sallad.
"Easthampton sizi nerdi. Bu ii yapabilecek tek adam olduunuzu syledi."
Tommy derin derin i ekti.
"Anlatn."
'Tabii ki bu ok gizli bir i."
Tommy ban sallayarak onaylad.
"Hatta karnzn bile bilmemesi lazm. Anlyorsunuz, deil mi?"
"Peki yle istiyorsanz yle olsun. Ama daha nce hep onunla birlikte
almtk."
"Evet, biliyorum. Ama bu i zellikle yalnzca size veriliyor."
"Anlyorum. Pekl."
"Grnte size daha nce de szn ettiim ekilde bir i, Bakanln
skoya'daki ubelerinden birinde, yasakl blgede bir -bro ii vermi
olacaz. Bylelikle karnz size elik edemeyecek. Ama aslnda siz baka bir
yerde bulunacaksnz." Tommy sabrszlanyordu.
Grant, "Gazetelerde Beinci Kol'u okudunuz mu?" diye sordu. "Bir ekilde kabaca
da olsa bu szcklerin anlamn biliyor musunuz?" Tommy, "imizdeki dman..."
diye mrldand. "Kesinlikle doru. Bu sava Beresford, iyimser bir ruhla
balad. Baka insanlar bu konuda ne dnyorlar bilmiyorum, ama biz bu savaa
girerken tamamyla neyle kar karya olduumuzu dmanmzn etkinliini, hava
gcn, kuvvetini, ldrc kararlln ve bu sava makinesinin mkemmel
planlanm koordinasyonunu, silah bakmndan stnln biliyorduk. Ancak
lkemizin iyi kalpli, ngrsz demokratik vatanda inanmak istediine inanyor
Almanlarn bozguna urayacan, bir devrimin eiinde olduklarn, sava
silahlarnn teneke olduunu ve ordudakilerin yrye getiklerinde ylp
kalacak kadar az beslenmi olduklarn sanyorlar. te bunun gibi bir sr
samalk. Yani baka bir deyile, umut dolu dnceler iindeler, sokaktaki
sylentiler bu merkezde.
"Neyse, sonuta sava byle gelimedi. Kt balad ve giderek de ktleti.
Adamlarmz iyiydi, sava gemilerindeki, uaklardaki ve siperlerdeki
adamlarmz. Ama kt ynetim ve hazrlkl olmay, belki de kalitemizdeki
eksiklikler bunlardan kaynakland. Sava gerekte istememitik, ciddiye
almamtk, dolaysyla da iyi hazrlanmamtk^,
"in en kt ksmn geride braktk. Eksikliklerimizi giderdik, hatalarmz
dzelttik, yava yava doru adam doru greve getirmeyi de baaryoruz. imdi
sava gerektii ekilde srdryoruz ve bu sava kazanabiliriz de tabii artk
bu konuda hata yapmazsak ve de elbette kazanmadan nce kaybetmezsek. Ve bu
kaybetme tehlikesi dardan Alman bombardman uaklarnn gcnden, tarafsz
lkeleri zaptetmelerinden ya da yeni, stnlk kazanabilecekleri saldr
noktalarndan deil, iimizden kaynaklanyor. Bizim iin sz konusu olan tehlike
aynen Truva'nnki gibi, yani snrlarmz iindeki tahta attan kaynaklanyor.
sterseniz bunu Beinci Kol olarak adlandrabilirsiniz. Onlar burada, bizim
aramzda yayorlar. Kadn erkei, bazlar olduka yksek mevkilerde, bazlar
gsterisiz pozisyonlarda, ama hepsi gzden uzak, anlalmaz bir ekilde Nazi
amalarna ve Nazi ilkelerine iman edercesine inanm kiiler, bizim demokratik
rejimimizin ok ynl, rahat zgrlklerinin yerine bu kat, verimli ilkeleri
yerletirmek istiyorlar."
Grant ne doru eildi. Ve tekdze bir sesle ekledi:
"Ve biz bunlarn kimler olduunu bilmiyoruz."
Tommy kekeledi. "Ama hi kukusuz..."
Grant sabrszlk iinde, "Ah, kk balklar yakalyoruz. Bu kolay. Asl sorun
dierleri. Onlar hakknda bilgimiz var," dedi. "Deniz Kuvvetleri Komutanlnda
olduka st grevde en azndan iki kii olduunu biliyoruz. Bunlardan biri
General G...'nin maiyetinde. Hava Kuvvetleri'nde de ya da daha fazla kii
var. Ve tabii en azndan iki kii de Milli stihbaratn kadrosunda ve bunlarn
hkmetin srlarna ulamalar mmkn. Olaylarn gidiatna baknca bunun byle
olmas gerektiini biliyoruz. Dmana ulaan bilgilerden bu szntnn en st
dzeydeki biri tarafndan verildii anlalyor."
Tommy'nin yzndeki huzurlu ifade kaybolmutu, aresizlik iinde sordu.
"Benim size ne yararm olabilir ki? Bu adamlarn hibirini tanmam." ~ Grant
ban sallad. "Kesinlikle, onlarn hibirini tanmyorsunuz ve onlar da sizi
tanmyorlar."
Sylediklerinin anlalmas iin ksa bir sre bekledikten sonra ekledi. "Bu
bahsettiim kiiler, bu yksek kademedeki kiiler, bizim ekibimizdeki kiileri
tanyorlar. Gizli bilgilerin onlardan saklanmas pek mmkn deil. Nerede ise
aklm karacaktm. Bunun zerine Easthampton'a gittim. O geri imdi hasta ve
ihtiyar bir adam, ama ayn zamanda yaammda karlatm en zeki kii. Onun
aklna da hemen siz geldiniz. Sizin stihbarat Servisi iin almanzn
stnden yirmi yl geti deil mi? sim zaten nemli deil. Yznz oktan
unutulmutur. Ne diyorsunuz bu grevi stlenecek misiniz?"
Bu teklife sevinen Tommy'nin yznde gller at. "stlenmek mi? Kabul
edeceimden emin olabilirsiniz. Ama hl size ne ekilde yararl olabileceimi
anlayamyorum. Ben bu konuda tamamyla bir amatrm."
"Dostum, sevgili, Beresford, zaten bize gerekli olan da bir amatr. Bu konuda
profesyoneller kesinlikle sakncal. imdi en iyi adammzn ya da yle olan
adammzn yerini alacaksnz."
Tommy'nin akn baklar karsnda Grant aklad. "Evet. Kendisi geen hafta
sal gn St. Briget Hastanesi'nde ld. Kamyon arpm, yalnzca birka saat
yaayabildi. Grnrde basit bir kaza ama aslnda kaza deildi."
Tommy yavaa, "Anlyorum," dedi. Grant sakince ekledi.
"Farquhar'n bir iz yakalam olduuna inanmamzn nedeni de bu zaten sonuta
bir eyin peindeydi. lm de asla bir kaza deildi." Tommy karsndakini
soran baklarla szd. Grant devam etti.
"Ne yazk ki Farquhar'n ne kefettii hakknda hibir bilgimiz yok. Farquhar
metodik bir almayla bulduu izlerin peinden giderek, balantlar
incelemekteydi. Ancak yine de bunlardan birou bir sonuca ulamyordu."
Grant ksa bir arann ardndan ekledi.
"Farquhar lmeden birka dakika ncesine kadar kendinde deildi. Ama son
nefesini vermeden hemen nce bir an kendine geldi ve bir eyler sylemeye
alt. Syleyebildii yalnzca u szckler oldu. N veya M? Song Susie."
Tommy, "Bu pek bir ey ifade etmiyor," dedi.
Grant glmsedi.
"Dndnzden biraz daha fazla. N veya M. Biliyor musunuz, bu bizim daha nce
de duyduumuz bir terim. Bu harfler en nemli ve gvenilir iki Alman ajannn
kodlar. Dier lkelerdeki faaliyetleri de dikkatimizi ekti ancak haklarnda
ok az bir bilgimiz var. Dier lkelerde Beinci Kol'u organize etmek grevini
yklenip, sz konusu lkeyle Almanya arasnda bir tr gizli irtibat subay gibi
faaliyet gstermekteydiler. N'nin bir erkek, M'nin ise bir kadn olduunu
biliyoruz. Bildiimiz tek ey de bunlarn Hitler hkmetinin en gvenilir
ajanlar olduklar. Savan balamasna yakn bir zamanda ifreli bir mesaj
zmlediimizde yle bir ifadeyle karlatk. ngiltere iin N veya M'yi
ner. Tm gler..."
"Anlyorum. Ve Farquhar..."
"Anladm kadaryla Farquhar bunlardan birinin izini bulmutu. Yine ne yazk ki
/langisminkini olduunu bilmiyoruz. Song Susie pek anlalr bir ifade deil,
zor bir ifre. Ama Farquharn Franszca aksannn da pekiyi olduunu
syleyemem. Cebinde bir Leahampton bileti bulduk, bu bir anlam ifade edebilir.
Leahampton gney sahillerinde Bournemouth veya Torquay'a yaknnda bir yer.
Burada birok otel ve misafirhane bulunur. Bunlardan birinin ismi de ans
Souci..."
Tommy, "Song Susie... Sans Souci... Anlyorum," dedi.
Grant, "yle mi?" diye sordu.
"Anladm kadaryla," dedi Tommy. "Oraya gitmemi ve etraf aratrmam
istiyorsunuz."
"Evet."
Tommy'nin glmseyii yarda kald.
"Biraz belirsiz, deil mi?" diye sordu. "Ne aradm bile bilmiyorum."
"Bu konuda size yardmc olamam. Ben de bilmiyorum. Artk bu size kalm bir
i."
Tommy iini ekti. Omuz silkti.
"Bir bakalm. Aslnda pek o kadar zeki bir adam deilimdir."
"Duyduuma gre gemite ok nemli hizmetleriniz olmu."
Tommy mahcubiyetle, "Oh, bunlarda ansn da ok byk pay vard," dedi.
"yi ya bizim de ihtiyacmz olan zaten ans!"
Tommy birka dakika dnd ve sonra, "u yer," diye sordu. "ans Souci..."
Grant omzunu silkti.
"Belki de zararsz bir yerdir. Bir ey syleyemem. Farquhar 'Susie Bac
askerlere gmlek dikiyor' diye balayan arky da kastetmi olabilir. Btn
bunlar tamamen bir tahmin."
"Ya Leahampton?"
"Dier yerler gibi bir yer. Byle yerler ok. Yal bayanlar, emekli generaller,
hastalkl ihtiyarlar, evde kalm kz kurular, gizemli konuklar, phe
uyandran ziyaretiler ve birka yabana. Yani kozmopolit bir yer."
"N veya M de bunlarn arasnda m?"
"Olmas art deil. Belki de orada N veya M ile balants olan biri vardr. Ama
N veya M'nin onlarn arasnda olmas da mmkn. Oras deniz kenarnda dinlenmek
isteyenlere uygun gze arpmayan bir tatil beldesi."
"Peki, aradmz kiinin kadn m yoksa erkek mi olduu hakknda bir fikriniz
de mi yok?"
Grant olumsuzca ban sallad.
Tommy, "Neyse, hi olmazsa deneyebilirim," dedi.
"Bu denemenizde size iyi anslar dilerim, Beresford. imdi ayrntlara
gelince..."
II
Yarm saat sonra, Tuppence soluk solua ve meraktan lgna dnm bir halde
odaya girdiinde Tommy yalnzd, koltuuna gmlm, ifadesiz bir yzle slk
alyordu.
Tuppence tm duygularn tek bir szce ykleyerek, "Evet?" diye sordu.
"Evet," dedi Tommy kaytsz bir havada. "Bir i buldum bir anlamda."
"Ne gibi?"
Tommy syleyeceklerine uygun bir yz ifadesi taknarak, "skoya'nn krsalnda
bir bro ii. Gizli kapakl bir ey ama yine de pek ilgin bir ey deil."
"kimiz iin mi, yoksa yalnzca senin iin mi?"
"Korkarm ki yalnz benim iin."
"Yazklar olsun! Bizim Bay Carter nasl bu kadar hain olabiliyor?"
"Yanlmyorsam bu ite cinsiyet ayrm yapyorlar. Aksi takdirde akl
kartrc olabilirdi."
"ifreleme ii mi ya da ifre krma? Yani Deborah'n ii gibi mi? Dikkatli ol
Tommy, bu ile uraan insanlar tuhaflap uyuyamyor. Btn gece 978345286 gibi
bir eyler sayklayarak ortalarda dolap, sonuta sinirleri harap olup,
akllarn kardklarnda da kendilerini akl hastanesinde buluyorlar." "Bana
olmaz."
Tuppence endieli bir havada, "Er veya ge senin de bana gelebilir," dedi.
"Ben de gelsem iyi olur almak iin deil, yalnzca karn olarak. Terliklerini
minenin nne koyar, yorucu bir gnden sonra da sana scak yemek sunarm."
Tommy huzursuz grnyordu.
"zgnm, hayatm. ok affedersin. Seni burada brakmaktan ben de nefret
ediyorum ama..."
"Ama gitmen gerektiini de hissediyorsun," diye mrldand Tuppence gemii
anmsamasna.
Tommy aznn iinde geveledi. "stelik, sen rg de rebiliyorsun." "rg m?"
diye haykrd Tuppence hrsla. "rg m?" Biraz nce rmekte olduu kulaklkl
bal eline alarak yere att. "Bu haki ynden nefret ediyorum. Deniz
Kuvvetleri'nin lacivert ynlerinden de, Hava Kuvvetleri'nin mavisinden de.
Krmz bir eyler rmek isterdim."
"Militer bir hava seziyorum bu szlerde," diyen Tommy ekledi. "Sanki bir
Yldrm Harekt imas."
Tommy gerekten de byk huzursuzluk iindeydi. Yine de Tuppence glklere
kar dayankl biri olarak anlayl davrand ve onun bu ii kabul etmesini,
kendisinin bundan gerekten de fazla rahatsz olmayacan syledi. Sonra da
lkyardm Hastanesi'nde yerlerini silecek birinin arandn duyduunu ekledi.
Belki kendisi de bu ii yapabilirdi.
gn sonra Tommy, Aberdeen'e gitmek zere evden ayrld. Tuppence, onu
istasyonda yolcu etti. Gzleri parlyordu, birka kez gzlerini krptrd ama
azimle Tommy'nin karsnda neeli grnmeye alyordu.
Tren yava yava perondan ayrlp, geride Tuppence'dan yalnzca peron boyunca
yryen, hayal meyal grnen kk bir figr kaldnda, Tommy boaznn
dmlendiini hissetti. Sava olsun olmasn, o Tup-pence'i yzst braktn
hissediyordu.
Bir gayretle kendini toparlad. Emir emirdi.
skoya'ya rtarsz vard ve hemen ertesi gn Manchester'e giden trene bindi.
nc gn de baka bir tren ile Leahampton'a ulat. lk gn o yrenin tek
otelinde geirdikten sonra ertesi gn btn pansiyonlar ve zel konukevlerini
dolaarak uzun sreyle kalabilecei bir oda arad.
ans Souci, Viktorya dnemine ait byk, koyu krmz bir villayd, bir tepenin
yamacna ina edilmi olmas nedeniyle zellikle st pencerelerinden baklnca
muhteem bir deniz manzaras vard. Hol biraz toz ve yemek kokuyordu, hallar
fazlasyla ypranmt, ama Tommy'nin gezdii dier evlerle kyaslannca
oundan ok daha gzeldi. Burann sahibi Bayan Perenna ile kadnn zeri
eitli ktlarla dolu byk bir yaz masasnn bulunduu kk dank bir oda
olan ofisinde grt.
Bayan Perenna'nn kendisi de olduka derbeder grnyordu, siyah taranmam gibi
grnen kvrck salar ve alelacele yapld anlalan zensiz makyajyla
orta yal bir kadnd. Gldnde bembeyaz otuz iki dii ortaya kyordu.
Tommy aznn iinde iki yl nce ans Souci'de kalan kuzeni Miss Meadowes'dan
bahsetti. Bayan Perenna, Miss Meadowes'u ok iyi anmsyordu. ok ho yal -
aslnda o kadar yal da saylmazd ama- esprili, hayat dolu, ok hareketli bir
kadnd.
Tommy ihtiyatla onaylad bu szleri. Gerekten de Miss Meadowes adnda birinin
orada kaldn biliyordu. alt blm bu gibi konularda dikkatliydi.
Kadn, Miss Meadowes'un nasl olduunu sordu.
Tommy, hznle Miss Meadowes'un ldn aklarken Bayan Perenna'nn yznde
gerektii ekilde kederli bir ifade belirirken, kadn ah vah etti ve bu arada da
dileri ho bir ekilde tkrdad.
Ksa bir sre sonra yeniden konumaya balad. Tam da Bay Meadowes'un
beenecei, ona uygun bir odas olduunu syledi. Deniz manzaral bir oda. Bay
Meadowes'un Londra'dan kamak istemesine hak veriyordu. O gnlerde Londra
gerekten de ok bunaltcyd ve zellikle iddetli bir gribin ardndan
kesinlikle anlyordu...
Tommy'yi yukar karp ona birka oda gsterdii srece de Bayan Perenna
konumaya ara vermedi. Bir haftalk creti de syledi. Tommy dehete dm gibi
bir hava taknd. Bayan Perenna son gnlerdeki geim zorluundan, fiyatlarn ok
ykseldiinden bahsetti. Tommy maalesef kendi gelirinin de giderek azaldn,
artan vergiler ve daha birok eyin st ste geldiini syledi...
Bayan Perenna adeta inleyerek, "Bu korkun sava..." dedi.
Tommy de bu fikre katlarak, kendisinin Hitler'in aslmas gerektiini
dndn syledi. Delinin tekiydi o, evet kesinlikle bir deli.
Bayan Perenna da Tommy'nin bu fikrine katlarak, son gnlerde yiyeceklerin
karneye balandndan ve kasaplarn istedikleri nitelikte et bulmakta
zorlandklarndan sz etti, hatta bazen cier ve taze ekmein piyasadan tamamen
kalkt bile oluyordu. Tabii btn bunlar evin ynetimini ok gletiriyordu
ama yine de Tommy'ye, yalnzca Miss Meadowes'un akrabas olduu iin fiyatta
kk bir indirim yapacakt.
Tommy bunu dneceini syleyerek artk ayrlmak istediini belirtti, Bayan
Perenna, onu kapya kadar geirdi. Kadnn giderek artan konukanl ve
taknd eytanca tavr Tommy'yi bir ekilde huzursuz etmiti. Ama yine de bu
kadnn kendine zg ho bir havas vard. Hangi milletten olduunu merak
ediyordu? Hi kukusuz ngiliz deildi. Ad spanyola veya Portekizliye
benziyordu, ama bu kocasndan gelen bir isim
de olabilirdi. Benzemedii halde rlandal da olabileceini dnd. Canll
ve cokusu da bunu gsteriyordu.
Sonuta Bay Meadowes'un ertesi gn odaya tanmasna karar verdiler.
Tommy saat altda geleceini bildirdi. Ertesi gn otele geldiinde Bayan
Perenna, onu holde karlad. Az bir kar ak Tommy'ye bakan aptal grnl
bir hizmeti kza bir dizi emir yadrarak bavullar odaya yollad. Sonra da
Tommy'yi salona gtrd.
"Daima konuklarm birbirleriyle tantrrm," dedi Bayan Perenna orada bulunan
be kiinin kukulu baklar karsnda kararllkla glmseyerek. "Yeni
konuumuz Bay Meadowes, Bayan O'Rourke. riyar dev gibi bir kadn boncuk
gzleri ile Tommy'yi szdkten sonra byk altndan glmsedi.
"Binba Bletchley." Binba, Tommy'yi incelerken, srtarak bayla sert bir
selam verdi.
"Bay Von Deinim." Sar sal, mavi gzl, gen bir adam ayaa kalkp hafife
eilerek selam verdi.
"Miss Minton." Bu kez karsndaki kkr kkr glen bir sr boncuk takm,
orta yal, haki renkli ynden bir eyler ren bir kadnd.
"Ve Bayan Blenkensop." rd kulaklkl balk karmaasndan ban kaldran
kark koyu renk sal bir kadn Tommy'ye bakt.
Tommy nefesini tuttu, oda etrafnda dnyor gibiydi.
Bayan Blenkensop! Tuppence! Bu inanlacak ey deildi, imknszd. Ama ite
karsnda Tuppence Sans Souci'nin salonunda oturmu, sakin sakin rgsn
ryordu.
Gz gze geldiler. Nazik, kaytsz yabanc baklard bunlar.
Karsna olan hayranl daha da artmt.
Tuppence!
BLM 2
Tommy o akam nasl geirebildiini kendisi de bilemiyordu. Gzlerini sk sk
Bayan Blenkensop'un bulunduu yne evirmeye cesaret edemiyordu. Akam yemeinde
ans Souci'de kalan kii daha onlara katld. Orta yal bir ift Bay ve
Bayan Cayley ile gen bir anne olan Bayan Sport. Kadn buraya yannda kz
bebeiyle Londra'y brakp gelmiti ve zorunlu olarak geldii Leahampton'dan
sklyor gibi grnyordu. Yemekte Tommy'nin yanna oturmutu. Arada frsat
bulunca siyah gzlerini onun yzne dikerek, genizden gelen alak sesi ile
sordu. "Sizce de imdi artk yeterince gvenli deil mi? Herkes geri dnyor,
deil mi?"
Tommy bu anlamsz sorulara yant veremeden dier yannda oturan boncuklu kadn
sze kart. "Bana kalrsa ocuklu insanlar riske atlmay aklndan bile
geirmemeli. Tatl kk Betty! Sonra kendinizi hibir zaman affedemezsiniz.
Ayrca Hitler'in Yldrm Harekt'nn ngiltere'ye ok yaklatn sylediini
de biliyorsunuz sanrm. Bu yeni bir eit gaz."
Binba Bletchley sert bir tavrla szlerini kesti.
"u gaz hakknda bir sr sama laf syleniyor. Dman gazla urap zaman
kaybetmiyor. Yksek patlama kabiliyeti olan, etkili bombalar kullanyor.
spanya'da da byle yaplmt."
Btn masa heyecanla konuya karmt. Tuppence'in olduka yksek perdeden
kan, hafif bilgi sesi duyuldu. "Olum Douglas der ki..."
Tommy, Douglas m, diye dnd. Niye Douglas, bunu bilmek isterdim.
Hepsi birbirinden lezzetsiz eitli yemeklerden hazrlanm iddial bir yemein
ardndan hep birlikte salona getiler. Hanmlarn rg fasl srd. Tommy ise
kt bir ans eseri Binba Bletchley'in Kuzey-Bat cephesindeki son derece
skc ve uzun sren anlarn dinlemek zorunda kald.
Sarn, ak mavi gzl gen adam kapnn eiinde sayg ile hafife eildikten
sonra dar kmt.
Binba Bletchley tam bu noktada anlarna ara vererek, Tommy'nin kaburgalarna
sert bir dirsek att.
"u imdi darya kan adam var ya. te o bir mlteci. Savatan bir ay nce
Almanya'dan kam."
"Yani Alman m?"
"Evet. Ayrca Yahudi de deil. Babas Nazi rejimini eletirerek ban belaya
sokmu. ki erkek kardei de esir kampndaym. Bu ocuk tam zamannda
ngiltere'ye kam."
Bu arada Tommy, bitip tkenmez bir ekilde salndan bahseden Bay Cayley
tarafndan esir alnmt. Adam kendini konuya ylesine kaptrmt ki, Tommy
kurtulup kaabildiinde yatma zaman oktan gemiti.
Ertesi sabah Tommy erkenden kalkp hemen ie koyuldu. Taraadan doruca gezinti
yolunun sonundaki iskeleye doru yneldi. Bu arada tam ters ynden kendine doru
gelmekte olan tandk bir glge grd. Tommy apkasn kararak, "Gnaydn,"
dedi neeyle. "ey Bayan Blenkensop'tu, deil mi?"
Konuulanlara kulak misafiri olabilecek yaknlkta kimse yoktu. Tuppence
yantlad.
"Dr. Livingstone."
"Tanr akna buraya nasl geldin Tuppence? Bu bir mucize, gerek bir mucize!"
"Hi de mucize deil. Yalnzca zek eseri."
"Herhalde sz konusu olan da senin zekn."
"Doru tahmin ettin. Umarm bu sana ve kendini beenmi Bay Grant'na iyi bir
ders olur."
Tommy, "Galiba olacak da," dedi. "Haydi, Tuppence bu ii nasl becerdiini bana
anlat. Meraktan atlayacam."
"Gayet basit oldu. Daha Grant bizim Bay Carter'den bahseder bahsetmez gizli bir
eylerin dnmekte olduunu anlamtm. Bunun skc bir ofis ii olmadn da
sezmitim. Grant'n tavrlarndan sana verilecek grevin benden gizleneceini
anladm. Beni atlatmanz hi de kolay olmayacakt, bir eyler yapmaya karar
verdim. Size eri getirmeye gittiim zaman Brown'larn dairesine inerek
Maureen'e telefon ettim. Ondan, bana telefon edip, beni telefonla arayarak
rettiklerimi sylemesini istedim. Roln iyi becerdi. la benzeyen crtlak
sesini siz bile duyabildiniz. Ac ve ihtiya iinde kvranan arkadama
sadakatimi kantlayarak derhal ona kotum. Kapy, ieriden byk bir hzla
arparak kapattm. Sonra da yatak odasna gidip aradaki kapy hafife
araladm."
"Yani her eyi duydun."
Tuppence, "Her eyi," diye tekrarlad kendini beenerek.
Tommy sitemle, "Ve bildiini de hi belli etmedin," dedi.
'Tabii hayr. Sana bir ders vermek istiyordum. Sana ve sevgili Bay Grant'na."
"O benim Bay Grant'm filan deil ama ona iyi bir ders verdiini de kabul
ediyorum."
"Bay Carter, beni bu kadar hafife almamalyd," dedi Tuppence. "stihbaratn
bizim olduumuz gnlerdeki gibi olmadn dnyorum."
Tommy ciddiyetle, "imdi artk biz geri dndmze gre eski parlak gnlerine
kavuacak demektir," dedi. "Peki ama neden Bayan Blen-kensop?"
"Neden olmasn?"
"Semek iin ok tuhaf bir isme benziyor da."
"Aklma gelen ilk isim bu oldu. Ayrca giysilerime de uyuyor."
"Ne demek istiyorsun Tuppence?"
"B harfi, sersem! 'B' harfi Beresford szcnn baharf deil mi? Ayn zamanda
Blenkensop'a da uyuyor. Btn amarlarmda 'B' harfi ili. Prudence Beresford
yerine Patricia Blenkensop. Ya sen niye Meado-wes'u setin? ok aptal bir isim."
Tommy hrslanarak, "lk nce," dedi. "Benim donlarmda 'B' harfi ili filan
deil. Ve de bu ismi ben semedim. Meadowes ismini almam gerektii bildirildi.
Bay Meadowes saygn gemii olan gerek bir centilmen. Onunla ilgili her eyi
ezberledim."
Tuppence, "ok gzel," dedi. "Peki, evli misin, bekr m?"
Tommy ayn ciddiyetle, "Dulum," dedi. "Karm on yl nce Singapur'da ld."
"Neden Singapur'da?"
"Hepimiz bir yerde leceiz. Singapur'un nesi yanl?"
"Ah, hi. Hi kukusuz lmek iin ok uygun bir yer. Ben de bir dulum."
"Peki, senin kocan nerede ld?"
"nemli mi? zel bir klinikte olabilir. Karacier sirozundan lmesini
kurguluyorum."
"Anlyorum. ok ac bir konu. Peki ya olun Douglas?"
"Douglas Donanmada."
"Evet, dn gece duydum."
"ki olum daha var. Raymond Hava Kuwetleri'nde, Cyril, ufak bebeim de
cephede."
"Ya biri kukulanp da bu hayali Blenkensop'lar aratrrsa?"
"Oullarm Blenkensop deil ki. Bu benim ikinci kocamn soyad, ilk kocam
Hill'di. Telefon rehberinde sayfa Hill soyad var. Biri istese bile tm
HiU'leri aratrmas olanaksz."
Tommy iini ekti.
"te yine ayn hatay yapyorsun, Tuppence. Konular abartyorsun. ki koca
oul. Bu kadar ok fazla. Ayrntlarda boulacaksn."
"Hayr, dediin gibi olmayacak. Hem olan olmasnn ie yarayacan
dnyorum. Unutma ki benim resmi bir grevim yok. Serbest alyorum. Bu ie
kendimi elendirmek iin girdim ve eleneceim de."
"yle grnyor," dedi Tommy. "Ama bana sorarsan bu i tmyle gln."
"Neden byle sylyorsun?"
"Sen benden daha uzun sredir ans Souci'desin. Bana drste dn gece beraber
olduumuz insanlardan birinin tehlikeli bir dman ajan olabileceine aklnn
yatp yatmadn syleyebilir misin?"
Tuppence dnceli bir tavrla, "Geri bu biraz akl almaz grnyor ama..."
dedi. 'Tabii u gen adam var ama."
"Carl Von Deinim mi? Mlteciler polis kontrolnde deil mi?"
"Sanrm yle. Yine de olabilir. Biliyor musun o ok ekici, gen bir adam."
"Yani gen kzlarn azndan laf almasnn kolay olacan m sylemek
istiyorsun? Peki, ama hangi kzlar? Burada ortalk General veya Amiral
kzlaryla kaynamyor ki. Belki de A.T.S.<'> irketinin blm eflerinden biri
ile dolayordur."
"Sessiz ol Tommy. Bu konuyu ciddiyetle ele almalyz."
"Ben ciddiye alyorum zaten. Asl sorun kendimi yabani kaz avndaym gibi
hissetmemde."
Tuppence ciddiyetle, "Byle dnmek iin henz ok erken," dedi. "Zaten bu ite
henz ortada olan bir ey de yok. Peki Bayan Perenna iin ne dnyorsun?"
Tommy dnceli dnceli, "Evet," diye yantlad. "Sana hak veriyorum, Bayan
Perennann zerinde durmak gerek."
Tuppence bir iadam tavr ile, "Ya biz?" diye sordu. "Yani biz nasl bir
ibirlii iinde olacaz?"
Tommy dnceliydi.
"Pek fazla beraber grnmemeliyiz."
"Doru. Birbirimizi, grndmzden daha fazla tanyormuuz izlenimi uyandrmak
yanl olur. Davran biimimizi kararlatrmamz gerekiyor. Dnyorum da -
evet- bana kalrsa, peine dmek en iyi yol."
"Peine dmek mi?"
"Kesinlikle. Ben senin peine dm olacam. Sen kaabilmek iin yapabilecein
her eyi yapacaksn, ama yalnzca centilmen bir erkek olmak her zaman yeterli
olmaz. ki kocam oldu ve imdi de nc bir tane aryor olacam. Sen de peine
dlm dul roln oynayacaksn. Zaman zaman seni bir kafede, otelin nnde
yrrken ele geirmek frsatn bulacam. Grenler ilerinden ks ks glp,
bunu komik bulacaktr."
"Mantkl grnyor," dedi Tommy.
(,) ngiliz sanayii kuruluu. Otomotif yedek paralar retmekte olup sava
srasnda silah retimi yapmt.
"zlenen erkekler ezelden beri komik grnrler. te bu da bizim iimize
yarayacak. Eer bizi beraber grrlerse ilerinden ks ks glerek diyecekleri
yalnzca, 'u zavall Meadowes'un haline bakn,' olacaktr."
Tommy anszn onun kolunu yakalad.
"Bak. Karya baksana."
Sundurmalardan birinin kesinde gen bir adam bir kzla konuuyordu, ikisi de
kendilerini tamamen konutuklar konuya kaptrm, etrafla hi
ilgilenmiyorlard.
Tuppence yavaa, "Carl von Deinim," dedi. "Peki, ama acaba kz
kim?"
"Her kimse gerekten ok gzel bir kz."
Tuppence ban sallad. Kzn esmer, ihtirasl yznde gzlerindeki dnceli
ifade dikkati ekiyor ve vcudunu kavrayan dar kazak ise gen kzn vcut
hatlarn ortaya karyordu. Heyecanla, ciddiyetle bir eyler anlatyordu. Carl
von Deinim ise dikkatle onu dinliyordu.
Tuppence mrldand.
"Yanlmyorsam benden burada kalmam isteyeceksin," dedi.
Tommy, "Doru," diyerek onaylad ve arkasn dnerek ters yne doru yrd.
Gezinti yolunun dier ucunda Binba Bletchley ile karlat. Adam Tommy'yi
kuku ile szdkten sonra, "Gnaydn," diye homurdand.
"Gnaydn."
Bletchley, "Siz de benim gibi erkencisiniz," dedi.
"Bu da Dou'da edindiim alkanlklardan biri," diye yantlad Tommy. "Geri
aradan uzun yllar geti, ama yine de erken kalkmay srdryorum."
Binba Bletchley onaylad.
"Haklsnz. Tanrm, bugnn genleri beni neredeyse hasta ediyor. Scak banyo
alp ancak saat onda kahvaltya iniyorlar. Hi kukusuz bu alkanlk.
Almanlardan bize geti. Diren yok. Bir sr kpek yavrusu. Ordu artk eski
gnlerinde olduu gibi deil. htimam gryor, martlyorlar. Hatta gece
yataklarna scak termofor bile veriliyor. Pof! Btn bunlar beni hasta ediyor."
Tommy'nin ban melankolik bir tarzda sallamasndan cesaret alan binba
ekledi.
"Disiplin, ihtiyacmz olan bu. Disiplinsiz bu sava nasl kazanabiliriz ki?
Biliyor musunuz, bana anlatldna gre bu genlerin arasnda resmi-geide
sivil giysilerle katlanlar bile oluyormu. Bu ekilde sava kazanlmaz. Sivil
giysiler! Aman Tanrm!"
Bay Meadowes da bugn artk her eyin eskisine gre ok farkl olduuna ilikin
grn aklad.
Binba Bletchley hznle, "Btn bunlar demokrasiden," dedi. "Her konuda
arya kayorlar. Bence demokrasiyi de abarttlar. Askerlerle siviller
birbirine kartlar, bir arada restoranlarda yemek yiyorlar pf siviller bundan
holanmyor, Meadowes. Askerler bunu biliyor, onlar her zaman bilir."
Meadowes, "Elbette," dedi. "Aslnda ordunun ileri konusunda ahsen pek fazla
bilgim yok ama..."
Binba sabrszlkla, bir yan bakla szn kesti. "Geen savata bulundunuz
mu?"
"Ah evet."
'Tahmin etmitim. Galiba yaralanmsnz da. Omzunuzdan sakatlanmtnz, deil
mi? Hangi alay?"
Tommy, Meadowes'un sava gemiini anmsayarak, "Beinci topu
alay," dedi.
"Ah evet. Selanik!"
"Evet."
"Ben Mespot'daydm."
Bletchley yeniden anlarn anlatmaya balad. Tommy nazik bir tavrla dinledi.
Bletchley konuyu hararetle bitirdi.
"Ya imdi beni kullanmak istiyorlar m? Hayr, istemiyorlar. ok yalymm.
Lanet olsun bu yalla! Oysa bu gen acemilere savan ne demek olduunu
retebilirdim."
Tommy glmseyerek, "Madem yle niye bunu gerekletirmiyorsunuz ki?" diye
sordu.
"Bu ne demek imdi?"
Binba Bletchley'in akadan anlayan bir tip olmad anlalyordu. Tommy'yi
kuku ile szd. Tommy konuyu deitirmenin tam zaman olduunu anlamt.
"u Bayan Blenkensop hakknda bir bilginiz var m? Sanrm ismini
doru syledim deil mi?"
"Evet, doru Blenkensop. Fena kadna benzemiyor. Yalnz biraz enesi dk, yani
ok fazla konuuyor. Ho kadn ama aptal. Aslnda onu pek tanmyorum. Yalnzca
birka gndr burada ans Souci'de kalyor." Ve ekledi." Niye sordunuz?"
Tommy aklad.
"Biraz nce karlatk da. Acaba o da hep byle erken mi kalkyor
diye merak ettim."
"Bilemiyorum. Neyse ki kadnlar kahvaltdan nce pek dolamyorlar, Tanr'ya
kr."
Tommy, "Amin," dedi. "Kahvalt ncesi insanlara kar kibar davranmakta
zorlanyorum. Umarm kadna bir kabalk yapmammdr, amacm yalnzca biraz
eksersiz yapmakt."
Binba Bletchley anlk bir sempatiyle, "Bu konuda ben de sizinle hemfikirim,
Meadowes," dedi. "Kesinlikle ayn grteyim. Kadnlarla birlikte olmak ho
olabilir, ama kesinlikle kahvalt ncesinde deil." Hafife glerek ekledi.
"Dikkatli olun dostum. Sizin de bildiiniz gibi bu kadn dul."
"yle mi?"
Binba neeyle onun kaburgalarna bir dirsek att.
"Dullar bilirsiniz. ki kocasn gmm ve bana kalrsa bir ncsnn
peinde. Dikkatli olun Meadowes. Gznz drt an. Size nerim bu."
Binba Bletchley daha sonra nee iinde ksa bir yryn ardndan kahvalt
etmek zere ans Souci'ye geri dnd.
Bu srada Tuppence, gezinti yolundaki yryne devam edip, gen iftin
konumakta olduu sundurmann hemen yanndan geti. Tam yanlarndan geerken
birka kelime duydu. Konuan kzd.
"ok dikkatli olmalsn Carl . En ufack bir kuku bile..."
Szn tam bu noktasnda Tuppence onlar duyamayacak kadar ilerlemiti. Anlaml
szckler. Evet, ama tamamen zararsz, sradan bir ifade de olabilirdi. Tabii
baka trl de kabul edilebilirdi. Anszn ani bir kararla geri dnd ve yeniden
iki gencin yanlarndan geti. Bu kez de u kelimeleri duydu.
"Kendini beenmi, iren ngiliz..."
Bayan Blenkensop'un kalar honutsuzlukla atld. Carl von Deinim gibi Nazi
zulmnden kaarak ngiltere'ye snan, karnn doyurup, yataca korunakl bir
yer verilen gen bir mltecinin bu szcklerin muhatab olmas hi de akllca
deildi.
Tuppence yeniden dnd. Ancak bu kez o yanlarna ulaamadan ift oradan
ayrlmt. Kz denize doru ilerlerken, Carl von Deinim ise Tup-pence'a doru
yrmeye balamt.
Eer Tuppence yryne ara verip, duraklamasa gen adam onu tanmadan yanndan
geip gidecekti. Fakat durdu ve ciddi bir selam vermek zorunda kald.
Tuppence nee iinde cokuyla, "Gnaydn Bay Von Deinim. Ne gzel bir sabah
deil mi?" dedi.
"Ah evet. Hava ok gzel."
Tuppence ekledi. "Beni adeta tahrik etti. Genelde kahvaltdan nce aaya
inmem. Ama bu sabah, zellikle de iyi uyuyamadm bir gecenin ardndan -
sanrm insan zaten yabanc bir yerde iyi uyuyamyor. Her zaman bir yere almak
iin iki gn gerektiini dnrm."
"Hi kukusuz yle, kesinlikle haklsnz."
"Gerekten de bu kk yry kahvalt iin itahm at."
"ans Souci'ye mi dnyorsunuz? Eer izin verirseniz sizinle beraber yryeyim."
Ciddi bir tavrla yannda yrmeye balad.
Tuppence, "Siz de itahnzn almas iin mi yrye ktnz?" diye sordu.
"Oh hayr. Ben kahvalt ettim. Artk iimin bana dnyorum."
" mi?"
"Evet. Aratrmac kimyagerim."
Tuppence, onu yan gzle szd ve, "Demek burada bulunma nedeniniz bu," dedi.
Carl von Deinim dik bir ses ile ekledi.
"Bu memlekete Nazi zulmnden kamak iin geldim. Hi arkadam olmad gibi
param da ok azd. imdi de yararl olmak iin elimden geleni yapyorum."
nne bakyordu. Tuppence, gen adam heyecanlandran gizli, gl bir duygunun
varlnn farkna vard ve mrldand.
"Ah evet, anlyorum. Eminim ki bu vgye deer bir i."
Carl von Deinim ekledi.
"ki erkek kardeim de toplama kampndalar. Babam da toplama kampnda ld.
Annem ise zntden ve korkudan ld."
Tuppence, sylediklerini ezberlemi gibi bir hava var, diye dnd.
Yeniden gen adama kaamak bir bak att. Yz ifadesizdi, ileri doru
bakyordu.
Birka saniye konumadan yrdler. Yanlarndan iki adam geti. Bunlardan biri
Carl'a yle bir bakt. Tuppence onun yanndakine, "u adamn Alman olduuna
yemin edebilirim," dediini duydu ve ayn anda Carl von Deinim'in yanaklarnn
kzardn grd.
Gen adam birden kontroln kaybetti. Bastrmaya alt gerginlii yzeye
kt. Kekeleyerek, "Duydunuz... duydunuz... ite," dedi. "te byle
diyorlar... ben..."
Tuppence birden asl benliine brnd. "Sevgili yavrum," dedi. "Aptallk
etmeyin. Ayn anda her ikisini de elde edemezsiniz."
"Ne demek istiyorsunuz?"
"Siz bir mltecisiniz. Kabalklar anlayla karlamalsnz. Hayattasnz,
nemli olan bu. Sa ve zgr. Dierine gelince bunun kanlmaz olduunu kabul
etmelisiniz. Bildiiniz gibi lke savata. Ve siz Almansnz." Sonra birden
glmseyerek ekledi. "Aka belirtmek gerekirse, sokaktaki adamn szcn tek
anlamyla sokaktaki sradan bir adamn iyi Alman ile kt Alman ayrt
edebilmesini bekleyemezsiniz."
Carl hl ona bakyordu. Masmavi gzlerinde minnet dolu bir ifade belirdi.
Sonra birden glmsedi.
"Kzlderililere de byle yapmlard, deil mi, en iyi kzlderili l olandr
demilerdi." Gld. "yi bir Alman olarak kabul edilebilmem iin zamannda
iimin banda olmalym. zninizle. yi sabahlar."
Yine o dimdik selam ile eildi. Tuppence, onun uzaklaan glgesine' bakarak
kendi kendine mrldand.
"Bayan Blenkensop bir ara pusulay ardn. Gelecekte iine daha fazla dikkat
etmelisin. Haydi imdi ans Souci'de kahvaltya."
ans Souci'nin ana kaps akt. eride Bayan Perenna birisi ile hararetli bir
konuma yapyordu.
"Ve ltfen ona son yollad margarin iin dndklerimi bildir. Jambonu da
Quillers'den al-geen sefer iki penni daha ucuzdu. Sonra lahanalara da dikkat
et..." Tuppence'i grnce konumasn yarda brakt.
"Oh, gnaydn Bayan Blenkensop, siz de erkencisiniz! Daha kahvalt etmediniz mi?
Yemek odasnda her ey hazr." Biraz nce konutuu kz iaret ederek, "Kzm
Sheila," dedi. "Onunla tanmamtnz. Zaten burada da deildi, dn gece
geldi," diye ekledi.
Tuppence ilgiyle gen kzn przsz gzel yzne bakt. Kzn yznde o trajik
enerjiden eser kalmamt, imdi ise sklgan ve kskn grnyordu. "Kzm
Sheila. Sheila Perenna."
Tuppence birka iltifatn ardndan yemek salonuna girdi. Masann banda kii
oturuyordu. Bayan Sprot ve kk kz ile Bayan O'Rourke. Tuppence'n,
"Gnaydn" szc Bayan O'Rourke tarafndan byk bir itenlik ve nee ile
yantland. "yi sabahlar!"
htiyar kadn Tuppence'e byk bir ilgiyle bakyordu.
"Kahvaltdan nce yry yapmak ok iyi bir eydir. Mthi itah aar."
Bayan Sprot kk kzna, "Bak, ne gzel ekmek ile st, tatlm," dedi ve dolu
bir ka kk Betty Sprot'un ocuun azna sokmaya alt.
Kk kz ustaca bir ba hareketiyle bu giriimi atlattktan sonra, i pperce'
kocaman alm gzlerle szmeye devam etti.
Bebek denebilecek kadar kk kz stl elini odaya yeni gelen Tuppence'e
uzatarak glmsedi ve anlalmaz homurtular kard. "Gaga buuu."
Bayan Sprot, Tuppence'e bakarak, "Sizi sevdi," dedi nihayet bebeinin sevecei
birini bulmu olmaktan dolay gzlerinin ii glerek. "Halbuki bazen
yabanclarn yannda pek ekingen olur."
Bebek yine, "Buuuh," dedi ve vurgulad. "Ah puh ah." Bayan O'Rourke ilgiyle,
"Acaba ne demek istedi ki?" diye sordu. Bayan Sprot, "Maalesef henz pek
anlalr ekilde konuamyor," diye itiraf etti. "Daha yeni iki yana girdi.
Korkarm sylediklerinin ounun hibir anlam yok. Ama anne diyebiliyor. Deil
mi sevgilim?" Betty, annesine dikkatle bakt ve sonuta, "Cugla bik," dedi.
Bayan O'Rourke glerek, "Bu da onlarn, bu minik meleklerin kendine zg
lisanlar," dedi. "Betty, ekerim haydi 'Anne' de bakaym."
Betty, Bayan O'Rourke'a dikkatle bakt ve sonra yzn ekiterek "Nazer..."
dedi.
"Bakn una, hi sz dinliyor mu? Ama ok tatl bir kz." Bayan O'Rourke ayaa
kalkarak ocua gld ve telala odadan kt. Bebek Betty, onun arkasndan, "Ga
ga ga," diye baryor ve elindeki ka masaya vuruyordu.
Tuppence merakla, "Nazer ne anlama geliyor?" diye sordu. Bayan Sprot kzarak,
"ey nasl aklayaym," dedi. "Betty birini ya da bir eyi sevmezse byle
sylyor."
Betty ban bir tarafa yatrm Tuppence'e glckler datyordu. Bayan Sprot,
"Sizi gerekten ok sevdi Bayan-Blenkensop," dedi. Sesinde gizli bir kskanlk
olduunu sezen Tuppence durumu dzeltmek iin, "Daima yeni bir yz grmek
ocuklarn ilgisini eker, yle deil mi?" dedi.
Kap ald ve Binba Bletchley ile Tommy ieri girdiler. Tuppence
hemen atld.
"Ah Bay Meadowes. Sizi yendim, grdnz m? Sona kalan dona kalr. Ama size yine
de biraz kahvalt ayrdm."
Belirgin ekilde yanndaki yeri Tommy'ye iaret etti.
Tommy ekinerek, "Ah... ey... teekkr ederim," diye mrldand ve masann
dier ucuna oturdu.
Betty Sprot sevinle, "Puff diyerek, Binba Bletchley'in suratna bir az
dolusu st pskrtt. Binba yznden kzm olduu anlalmasna ramen yine
de glmsedi.
"Bizim kk Bo Peepn nasllar bu sabah?" diye sordu anlamszca. "Bo Peep!" Bir
yandan da ocua oynamas iin gazetesini uzatt.
Betty zevkle ku gibi cvldad.
Ciddi kukular Tuppence' allak bullak etmiti. Dnd.
"Bunda bir yanllk olmal. Burada gizli sakl ilerin dndne inanmyorum.
Cidden olamaz," diye dnyordu.
ans Souci'nin Beinci Kol'un Merkezleri'nden biri olduuna inanmak iin ok
geni bir hayal gcne sahip olmak gerekiyordu.
Masal kahraman kaybolmu koyununu arayan kk kz.
BLM 3
Sundurmal terasn glgelik bir yerinde Miss Minton rg ryordu.
Miss Minton zayf ve neredeyse kemikleri saylan bir kadnd. Boynu da tel gibi
ipinceydi. Genellikle gk mavisi elbise giyiyor, zincir ya da boncuktan yaplm
kolyeler takyordu. Eteklerinin ou kaln tvit kumatand ve daima arka
ksmlar hafife sarkyordu. Tuppence'i byk bir sevinle karlad.
"Gnaydn Bayan Blenkensop. Gece rahat uyuyabildiinizi umarm."
Bayan Blenkensop yabanc bir yatakta geirdii ilk iki gecede pek rahat
uyuyamadn itiraf etti. Miss Minton, "lgin deil mi? Ben de yle," dedi.
Bayan Blenkensop, "Byk rastlant," dedikten sonra ekledi. "Ne kadar gzel bir
rg bu."
Miss Minton zevkten kzararak rgsn gsterdi. Evet, sradan bir rg deildi
bu, ama olduka da basitti. stedii takdirde seve seve Bayan Blenkensop'a bu
rgy retebilecekti. Bayan Blenkensop ok teekkr ederek, kendisini bu
desenli rgleri recek kadar rg konusunda deneyimli bulmadn, hatta bu
konuda aptal bile saylabileceini ileri srerek
bu neriyi reddetti. Kendisi ancak dz rg ile balk rebiliyordu ki bunda
bile galiba yine bir yerlerde bir yanllk yapmt. Bir ekilde muntazam
grnmyordu, yle deil mi?
Miss Minton deneyimli uzman baklaryla haki rg karmaasn inceledi. Kibarca
nerede yanllk yapm olduunu gsterdi. Tuppence teekkr ederek hatal
bal ald. Miss Minton nezaketle, byk bir hata yapmadn, kendisinin uzun
sredir rg rdn syledi.
Tuppence, "tiraf etmeliyim ki bu korkun savatan nce hi rg rmemitim,"
dedi. "nsan kendini ok tuhaf hissediyor. Bir eyler yapmak zorunluluu
duyuyorsunuz."
"Oh evet, gerekten de yle. Dn gece yanl duymadmsa Donanma'da bir de
olunuz varm."
"Evet, en byk olum. Aslnda annesi olarak bunu sylememeliyim ama olum
fevkalade bir ocuktur. Hava Kuvvetleri'nde de bir olum var. En sevdiim olum,
bebeim Cyril ise Fransa'da."
"Aman Tanrm, onu ne kadar merak ediyorsunuzdur, kim bilir?"
Tuppence dnyordu.
"Derek, yavrum, sevgili Derek'im... O imdi cehennem ateinin iinde bense...
burada oturmu aptal oynuyorum... gerek duygularm bir oyunmu gibi..."
Sonra kendini toparlayarak olabildiince metin bir sesle, "Cesur olmalyz,
deil mi?" diye ekledi. "Yaknda btn bunlarn sona ereceini umut etmeliyiz.
Geen gn ok emin bir kaynaktan Almanlarn iki aydan daha fazla dayanmalarnn
mmkn olamayacan duydum."
Miss Minton yle bir kuvvetle ban sallad ki boynundaki zincirler ve
boncuklar angrdad.
"Evet yleymi. Hem..." (Sesini gizemli bir ekilde alaltarak) . "Duyduuma
gre Hitler kesinlikle amansz bir hastala tutulmu. Austosa kadar
delirecekmi."
Tuppence yantlad.
"u Blitzkrieg denilen ey Almanlarn son kozu olsa gerek. Galiba Almanya'da
ktlk korkutacak dzeydeymi. Fabrikalardaki iiler mutsuzmu. Sonuta btn
bunlar bir kn gstergeleri."
"Bu da ne? Ne oluyor?"
O srada terasa kan Bay ve Bayan Cayley iftinden huysuz bir ekilde bu
sorular ynelten Bay Cayley idi. Bir koltua yerleti ve kars da dizlerine
bir battaniye rtt. Yeniden aksi bir tavrla sorusunu yineledi.
"Ne dediniz?"
Miss Minton, "Savan sonbahara kadar biteceinden sz ediyorduk," dedi.
Bay Cayley, "Samalk," dedi. "Bu sava en aa alt yl srecek."
Tuppence, "Ah Bay Cayley," diye protesto etti. "Gerekten byle mi
dnyorsunuz?"
Bay Carley kuku ile etrafna baknd.
"Acaba," dedi. "Acaba burada cereyan m var? Belki de koltuumu yeniden keye
ekmem daha doru olacak."
Bay Carley yer deitirme trenini yinelendi. Hayatta Bay Carley'in isteklerini
yerine getirmekten, yastklar ve battaniyeleri ayarlamaktan baka hibir amac
ve ura yokmu gibi grnen telal bir kadn olan kars sk sk, "Alfred
byle nasl? Ne dersin, bylesi daha m iyi? Bana kalrsa gne gzlklerini
takmalsIN. Bu sabah gne ok parlak," diye syleniyordu.
Bay Carley titizlenerek sinirle, "Hayr, hayr. Sorun karma Elizabeth.
Kakolm aldn m? Hayr, ipek kakolm. Her neyse, ziyan yok. Bu da
olabilir. Ama yine de bu gnete boynumun terlemesini istemiyorum ve belki de
gidip dier ipek kakolm getirmen iyi olacak," dedi.
Sonra hemen ilgisini biraz nceki konumaya yneltti. "Evet, ben alt yl
diyorum."
Her iki kadnn da hakl itirazlarn zevkle dinledi.
"Bana kalrsa siz iki hanm da fazla umuda kaplyorsunuz. Ben Almanya'y
bilirim. Hatta ok iyi bilirim demem daha doru. Emekli olmadan nce i,
nedeniyle orada ok bulundum, sk sk gittim geldim. Berlin, Hamburg, Mnih, bu
saydm yerleri gayet iyi bilirim. Emin olun, Almanya'nn ne kadar uzun sre
dayanabileceini kestirmek bile mmkn deil. Arkasnda Rusya ile..."
Bay Carley kendini konuya ylesine kaptrmt ki tuhaf bir tatmin duygusuyla
sesi perde perde inip kyor, kendisinin de bundan byk zevk duyduu
anlalyordu. Ancak kars ipek kakoln getirdiinde szlerine ara vererek
kakol alp boynuna dolad.
Tam o srada Bayan Sprot da, bebek Betty'yi terasa kard ve tek kula kayp
kk yn kpei eline verip yere oturttu.
"Haydi, Betty," dedi. "Anne hazrlanncaya kadar sen de Bonzo'yu giydir.
Yrye kacaz."
Bu arada Bay Carley hepsi moral bozucu nitelikte istatistikler ve gerekeler
ileri srerek tekdze sesiyle konumasn srdryordu. Bu monolog, kendine zg
bebek lisanyla Bonzo'yla konuan Betty'nin cvltl sesiyle kesildi.
'Tak-tak-puh-bak," dedi bebek. Sonra hemen yaknna konan kk bir kua doru
ellerini uzatp agulad. Ku korkarak uup gitti ve Betty akn gzlerle
etrafn szerek terastaki gruba ak seik, "Ku," dedi ve ban baarmann
verdii mutlulukla sallad.
Miss Minton, "Bu ocuk fevkalade bir ekilde konumay reniyor," dedi. "Ta-ta
de bakaym Betty. Ta ta."
Betty souk souk ona bakt ve, "Gluk," dedi.
Sonra Bonzo'nun bir kolunu kendi paltosunun iine soktu, iki yana sallanarak
yrd, koltuun zerine kt ve Bonzo'yu bir yastn arkasna saklad.
Mutlulukla kkr kkr glerek, byk bir aresizlik iinde sordu.
"Kayp! Vav-vav. Kayp!" dedi.
Tercmanlk grevini gnll olarak stlenen Miss Minton onun anlamann
gururuyla aklad.
"Saklamba oynamay ok seviyor," dedi. "Her zaman bir eyler saklar." Sonra
abartl bir aknlkla bard. "Aaa, Bonzo nerede? Bonzo nerede? Bonzo nerede
olabilir?"
Betty kendini yere att ve neeli sesler kard.
Bay Cayley artk dikkatlerin Almanya'nn hammadde ikame yntemleri hakkndaki
aklamalarndan uzaklam olmasna ok sinirlenmi grnyordu, rahatsz
edici'ekilde ksrerek etrafna baknd.
O srada apkasn giymi olan Bayan Sprot gelerek Betty'yi kucana ald.
Dikkatler yeniden Bay Cayley'e yneldi.
Tuppence, "Ne diyordunuz Bay Cayley?" diye sordu.
Ancak Bay Cayley sinirlenmiti. Souk bir tavrla, "Bu kadn her zaman ocuunu
getirip yanmza brakp, insanlar ona bakmaya mecbur ediyor. Sanrm yine de
yn kakol almam iyi olacak, sevgilim? Gne ekiliyor."
Miss Minton, "Ne olur Bay Cayley anlattklarnza devam edin," diye srar etti.
"Anlattklarnz ok ilgi ekiciydi."
Duyduklarndan mutlu olan Bay Cayley yn kakoln boynuna sararak konumaya
balad.
"Dediim gibi Almanya sistemlerini ylesine mkemmelletirdi ki..."
Tuppence, Bayan Cayley'e dnerek, "Sava hakknda siz ne dnyorsunuz Bayan
Cayley?" diye sordu. Bayan Cayley yerinden srad. "Ne mi dnyorum? Ne demek
istiyorsunuz?" "Siz de alt yl devam edeceine inanyor musunuz?"
Bayan Cayley kararszlkla, "Umut ederim ki o kadar srmez," diye yantlad. "Bu
ok uzun bir sre, yle deil mi?"
"Evet. ok uzun bir sre. Peki, ama sizin asl fikriniz ne?"
Bayan Cayley bu soru zerine adeta panie kapld.
"Ah ben bil... bilmem ki. Hibir ey bilmiyorum. Alfred uzayacan sylyor."
"Ya siz, siz ayn kanda deil misiniz?"
"Bilmem. Bir ey sylemek ok g, deil mi?"
Tuppence bir fke dalgasna kapldn hissediyordu. Cvldayan Miss Minton,
diktatr Bay Cayley, aptallam Bayan Cayley, gerekte de bunlarn tipik
vatandalar olduklar sylenebilir miydi? Sanki bo bakl, kara gzl Bayan
Sport bunlardan daha iyi miydi? O, Tuppence burada, bu insanlarn arasnda ne
bulabilirdi ki? Hi kukusuz ki bu insanlardan biri...
Dncesi yarda kesildi. Bir glge fark etmiti. Hemen arkasnda birisi,
kendisi ile gne arasnda duruyordu. Ban evirdi.
Bayan Perenna terasta hemen arkasnda durmu, onlar seyrediyordu. Ve bu
gzlerde bir tuhaflk vard, hor grme miydi bu? Onlar aalamak, tepeden
bakmak gibi bir eydi bu. Tuppence dnd.
"Bu kadn hakknda daha fazla bilgi edinmeliyim."
II
Tommy'nin en yakn dostluk kurduu kii Binba Bletchley idi. "Yannzda golf
takmlarnz da getirdiniz deil mi, Meadowes?" Tommy bunu onaylad.
"Hah! Benim gzmden hibir ey kamaz. Fevkalade! Beraber bir oyun oynamalyz.
Buradaki sahada hi oynadnz m?"
Tommy'nin yant olumsuzdu.
"Kt saylmaz aslnda hi kt deil. Belki kenarlar biraz ksa, ama buna
karlk deniz manzaras filan olaanst. Hem asla kalabalk da olmuyor. Sahi,
bu sabah benimle gelsenize. Bir parti oynayabiliriz."
"ok teekkr ederim. ok iyi olur."
Tepeye trmanrlarken Bletchley, "Buraya gelmi olmanzdan dolay ok memnun
olduumu belirtmeliyim," dedi. "Burada ok fazla kadn var. nsann sinirleri
bozuluyor. Konuacak uygun birini bulduum iin ok seviniyorum. Cayley erkekten
saylmaz, adam ayakl eczane gibi bir ey. Srekli kendi salndan,
tedavilerinden ve ald ilalardan bahsediyor, baka hibir konuda konumuyor.
Aslnda eer ila kutularn p tenekesine atp, her gn on millik bir yrye
ksa ok farkl bir insan olabilir. Bunun dndaki tek erkek ise von Deinim ve
gerei sylemek gerekirse, Meadowes, bu adama da bir trl kanm snamad."
Tommy, "yle mi?" diye sordu.
"yle, snamadm. nann bana, u mltecilik konusu biraz tehlikeli bir i.
Bana kalsa onlarn hepsini enterne ederdim. Gvenlik her eyden nde gelir."
"Biraz sert olmad m?"
"Kesinlikle hayr. Sava savatr. Hem bu Bay Carl hakknda baz kukularm da
var. Birincisi Yahudi olmad ak. Sonra buraya sava balamadan tam bir ay
nce geldi. Bunlar kuku uyandryor."
Tommy, onu konuturmak istercesine, "Yani..." dedi.
"Casusluk. Adamn kk oyunu bu."
"Ama burada ve yakn evrede askeri bir birlik veya askeri adan deer tayan
bir tesis yok."
"Ah dostum, zaten iin ustal da burada ya. Eer Plymouth veya Portsmouth
dolaylarnda bir yerde olsayd srekli izlenirdi. Halbuki byle sakin bir yerde
kimse onunla ilgilenmiyor bile. Ama buras sahil, deil mi? Gerek u ki,
hkmet bu yabanc dmanlar ok hafife alyor. Her can isteyen yabanc buraya
gelip, surat asyor ve toplama kampndaki kardelerinden bahsediyor. u bizim
gen adama bir bakn her hareketinde bir haddini bilmezlik, bir kibir var. O bir
Nazi. Evet... evet o kesinlikle Nazi."
"Bu lkede gerek ihtiyacmz olan bir ya da iki cad avcs," dedi Tommy
neeyle.
"Neden ki?"
"Casuslarn kokusunu almalar iin."
"Ha evet, bu ok ho gzel. Kokularn almak iin. Evet, tabii."
Bu arada golf kulbnn binasna geldikleri iin konumaya son verdiler.
Tommy'nin ismi geici ye olarak kaydedildi, dalgn grnl, orta yal bir
adam olan sekreterle tantrld ve aidatn tamamn dediler. Tommy ve binba
oyuna baladlar.
Tommy iyi bir golf oyuncusuydu. Karsndakinin de iyi bir oyuncu olduunu
kefetmek houna gitti. Binba oyunu bire kar iki farkla kazand.
"Gzel bir mat Meadowes, ok gzel bir ma, son vuruunuzda dzgn giden topun
son anda sapmas gerekten byk ansszlk. Sk sk oynamalyz bu oyunu. Haydi
gelin, sizi dostlarmdan bazlar ile tantraym. Genelde hepsi iyi
adamlardr, ama birka da aynen kocam kadnlara benziyorlar, beni
anlyorsunuz deil mi? Ah ite Haydock onu seveceksiniz. Emekli bir hava subay.
ans Souci'nin hemen yaknnda, sarp kayaln tam stndeki villada yayor.
Buradaki ARP'ninn de bakan."
<'' ngiltere'de kinci Dnya Sava srasnda sivilleri hava saldrlarndan
korumak zere kurulmu sivil savunma rgt.
Kumandan Haydock candan, neeli, yank tenli, mavi gzl genelde bararak
konuan bir adamd. Tommy'yi dosta selamlad.
"Demek siz de Bletchey gibi ans Souci'de kalyorsunuz? Orada bir erkek arkada
bulabilmek onu ok sevindirmi olmal. Kadnlarn arasnda kalmaktan bkmt,
deil mi Bletchley?"
Binba, "Ben pek kadnlara uygun tipte bir adam deilim," diye yantlad.
Haydock, "Samalama," dedi. "Bana kalrsa o kadnlar sana uygun deil, tek sorun
bu. Hepsi yal, kz kurular. Tek ileri dedikodu yapp, rg rmek."
Bletchley, "Miss Perenna'y unutuyorsun," dedi.
"Ah Sheila. O gerekten ok ekici bir gen kz. Bana sorarsanz klasik anlamda
bir gzel."
Bletchley, "Onun iin biraz endieleniyorum," dedi.
"Ne demek istiyorsun? Bir iki alr mydnz, Meadowes? Ya sen binba?"
kiler sipari edildi ve adam ellerinde bardaklaryla kulp binasnn
verandasna kp oturdular. Haydock sorusunu yineledi.
Binba biraz hrslandk, "u Alman ocuk," dedi. "Sheila onunla pek sk
gryor."
"Yani ondan holanyor mu demek istiyorsun? Hm, bu kt ite. Tabii... o
yakkl bir gen ama bu yeterli deil. Doru deil, Bletchley. Buna izin
veremeyiz. Bu olmamal. Dmanla ibirlii, durum bu. Bu kzlarn onurlarna ne
oldu? stelik etrafta bir sr kibar yakkl ngiliz erkek varken."
Bletchley, "Sheila tuhaf bir kz," dedi. "Bazen tam birisiyle konuacak sanrken
acayip, somurtkan, ekingen biri olup kyor."
Kumandan, "spanyol kan," diye aklad. "Babas yar spanyoldu, deil mi?"
"Bilemiyorum. Ama ismi bana spanyol ismi gibi geliyor."
Kumandan saatine bakt.
"Haberler zaman. Haydi, ieri girip ajans dinleyelim."
O gnk haberlerde yeni bir ey yoktu, hatta sabah gazetelerinde yazanlarn
biraz gelitirilmii olduu bile sylenebilirdi. Hava Kuvvetleri'nin -son
baarlarn takdir ettiini belirten birinci snf, cesur askerler, aslanlar-
gz pek kahramanlar kumandan, bu konuda kendi gelitirdii teoriyi de
aklamaktan ekinmedi: Almanlarn er ge Leahampton'a karma yapacaklar
gerekesi de Leahampton'un stratejik deeri olmayan, nemsiz dikkat ekmeyen bir
nokta olmasyd.
"Burada doru drst bir uaksavar silah bile yok. Utanlacak bir durum!"
Bu varsaymn gerekelerinin gelitirilmesine frsat olmad nk Tommy ve
binbann ans Souci'deki le yemeine gecikmemek iin acele etmeleri
gerekiyordu. Haydock hararetle Tommy'nin elini skarak onu kendi villasn
"Korsan n'ini" grmeye davet etti. Manzara olaanst, plaj da bana ait evde de
her tr ara gere var. Meadowes'i muhakkak getirmelisin, Bletchley."
Ve Tommy ile binbann ertesi gn akam bir iki almak zere kumandan ziyarete
gitmeleri kararlatrld.
III
Yemekten sonralar ans Souci'ye sessizlik hkim oluyordu. Bay Cayley hizmete
hazr sadk kars Bayan Cayley ile, "dinlenmeye" ekildi.
Bayan Blenkensop ise Miss Minton tarafndan cepheye gnderilecek baz eyleri
paket edip, yollamak zere bir depoya gtrlmt.
Bay Meadowes, Leahampton'nun bilmedii yerlerini dolamaya kmt. Birka
paket sigara satn ald, Punch'n son saysn almak zere Smith'in dkknnn
nnde durdu. Sonra birka dakika sren belirgin bir kararszln ardndan,
"OLD PIER skele" yazan otobse bindi.
Old Pier gezinti yolunun en u ksmyd. Laehampton'un bu ksm emlak
komisyoncularnn en az ilgilendikleri yresiydi. Buras Bat Leahampton'un hi
rabet grmeyen blgesiydi. Tommy iki peni deyip iskeleye doru yrd. Buras
derme atma, hava koullarnn da etkisiyle ypranm, belirli aralklarla ah
gitmi vah kalm turnikeler dizilmi, kasvetli bir yerdi. skelede pek kimse
yoktu, yalnzca birka ocuk aa yukar kouup, martlarn lklarndan
ayrt edilemeyen crlak sesleriyle baryorlard. Rhtmn bir ucunda bir
adam, tek bana oturmu, balk tutuyordu.
Bay Meadowes iskelenin ucuna kadar yryp, suya bakt. Sonra alak bir sesle
sordu.
"Bir ey yakalayabildiniz mi?"
Balk ban sallad.
"Genelde bir ey bulunmaz." Bay Grant oltasnn ipinden az bir ksm makaraya
sard. Ban evirmeden sordu.
"Sizde bir gelime var m, Meadowes?"
Tommy, "imdilik rapor edilecek bir durum yok efendim," dedi. "Kendimi ie
adapte etmeye alyorum."
"Gzel. Anlatn."
Tommy iskelenin tamamn kontrol altnda tutabilecei ekilde hemen yakndaki
iskele babalarndan birinin stne oturdu. Ve aklad:
"Sanrm ok doru bir balang yaptm, durumum olduka iyi saylr. Herhalde
oradaki insanlarn listesi sizde de vardr." Grant bayla onaylad. "imdilik
rapor edilecek bir ey yok. Binba Bletchley ile dost olmay baardm. Bu sabah
birlikte golf oynadk. Bana kalrsa bu adam sradan emekli bir asker. Cayley ise
gerekten de hastalk hastas, birine benziyor. Ama yine de zerinde durulmaya
deer biri. Sylediine gre son yllarda uzun srelerle Almanya'da bulunmu."
Grant ksaca, "Bu da bir nokta," dedi.
"Sonra von Deinim var."
"Evet. Elbette size sylememe belki de hi gerek yok ama Meado-wes, bizi en ok
ilgilendiren kii bu von Deinim."
"Yoksa onun N olduunu mu dnyorsunuz?"
Grant ban sallad.
"Hayr, zannetmiyorum. Bana kalrsa N'in bir Alman olmasn gze alamazlar."
"zellikle de Nazi rejiminden kaan bir mlteci olmasn deil mi?"
"Kesinlikle yle. Onlar izliyoruz. Bunu, lkemizdeki dman lke mltecilerini
izlediimizi onlar da ok iyi bilirler. Ayrca Meadowes, bu balamda ok yaknda
16 ile 60 ya arasndaki tm dman lke mltecileri enterne edilecek.
Dmanlarmzn bu durumun farknda olup olmadklarn bilmiyoruz ama her
halkrda byle bir eyin olabileceini bekliyorlardr. rgtlerinin bandaki
kiinin enterne edilmesi riskini gze alamazlar. Bu nedenle N'in ya tamamyla
tarafsz ya da (grnte de olsa) ngiliz olmas gerekir. Elbette ayn ey M
iin de geerli. Von Deinim iin dncem farkl. O zincirin halkalarndan biri
olabilir. N veya M ans Souci'de olmayabilir ama burada onlar temsil eden von
Deinim bizi amacmza ulatrabilir. Bu bana ok byk bir olaslkm gibi
geliyor.
Bunun dnda ans Souci'nin dier sakinlerinden herhangi biri de aradnz
kii olabilir."
"Sanrm oradakileri az ok incelemisinizdir?"
Grant iini ekti. Ksa, ani sknt belirten bir i ekmeydi bu.
"Hayr. Bunu yapmak benim amdan olanaksz. Aslnda bunu bizim blm kanalyla
kolaylkla yaptrabilirdim ama bu riske giremem Beres-ford. nk sizin de
bildiiniz gibi zaten kstebek aramzdan biri. Herhangi bir ekilde ans Souci
ile ilgilendiimi fark edecek olurlarsa organizasyonun hemen
bilgilendirileceinden emin olabilirsiniz. te tam bu noktada ie siz
karyorsunuz, dardan biri. Bir yabanc olarak, bizden yardm grmeden
karanlkta almanzn nedeni bu. Bu bizim tek ansmz ve bunun onlar
kukulandrma riskini gze almak istemiyorum. Dolaysyla da yalnzca bir kiiyi
mercek altna alabildim."
"Kim bu?"
"Carl von Deinim'in kendisi. Bu kolay oldu. Rutin bir i. Onu ans Souci
asndan deil, dman lke mltecisi olmas asndan inceleyebildim."
Tommy merakla, "Peki, sonu?" diye sordu.
Grant'n yznde tuhaf bir glmseme belirdi.
"Dostumuz Carl kesinlikle kendi anlattnn dnda biri deil. Babas
boboazlndan tutuklanarak Toplama Kamp'nda lm. Carl'n aabeyleri ise
hl kampta tutuluyorlar. Annesi zntden akln kararak bir yl nce lm.
Carl sava balamadan tam bir ay nce ngiltere'ye kam. Kendisi gnll
olarak bu lkeye yardmc olmak istediini belirtmi. Von Deinim'in kimyasal
aratrma laboratuvarnda yapt almalar muhteem ve yapt belirli gazlara
kar baklk kazanlmas ve genel anlamda zehirli maddelerin temizlenmesi
konusundaki deneylerden byk yararlar salanmakta."
Tommy, "Demek o temiz?" dedi.
"Gerekli deil. Alman dostlarmz mkemmeliyetilikleri ve titizlikleriyle
nldrler. Eer von Deinim buraya ajan olarak gnderildiyse belgeleriyle
kendisinin kiilii hakknda yapt aklamalarn tam bir tutarllk iinde
olmasna zel zen gsterilmitir. Bu durumda iki olaslk var. Ya Deinim ailesi
bir btn olarak bu organizasyonun iindeki bu zenli Nazi rejiminde olmayacak
ey deil. Ya da karmzdaki kii gerek Carl von Deinim deil, onun roln
oynayan baka biri."
Tommy yavaa, "Anlyorum," dedi ve heyecanla ekledi. "ok ho bir gen gibi
grnyor."
Grant iini ekerek, "yledirler," dedi. "Hemen hepsi yledir. Yaptmz iin
tuhafl da bu zaten. Genelde hasmmza sayg duyarz, onlar da bize. Hatta
biliyorsunuz ite, alaa etmek iin elinizden geleni yaparken bile aslnda
rakibinizden holanrsnz."
Tommy bir an savan bu garip cilvelerini dnrken, ksa bir sessizlik oldu.
Bu sessizlii bozansa yine Grant oldu.
"Ama yleleri var ki bunlar ne severiz, ne de sayarz. Bunlar iimizdeki
hainlerdir, vatanna ihanet edip, yabanc bir memleket iin alan, onlar ele
geiren yabanclarn verdii ii ve destekleri kabul eden hainler."
"Elbette ki bu konuda sizinle ayn fikirdeyim. Bu bahsettiiniz alan ta
kendisi."
"Sonu da bir alan hak ettii gibi olmal."
Tommy duyduuna inanamayarak, "Yani aramzda byle alaklar var m?"
"Her yerde. Sylediim gibi. Bizim blmde bile. Cephede savaan glerimizin
arasnda. Parlamento sralarnda. Bunlar ortaya karmalyz, ayklamalyz
zaten yapyoruz da. Ama elimizi abuk tutmalyz. En ksa zamanda
gerekletirmeliyiz bunu. Bu aratrmay tabandan balayarak yapmak anlamsz,
hani u parklarda konuan, beyanname datanlar
filan, onlar byk balarn kimler olduunu bilmezler bile. Bizim asl
istediimiz bu byk balar, asl tahmin edilemeyecek kadar ok zarar verme
gcnde olanlar da onlar ve onlar... eer biz zamannda harekete geemezsek,
gecikirsek bunu yapacaklardr da."
Tommy kendinden emin bir ekilde, "Gecikmeyeceiz efendim," dedi.
"Bunu neye dayanarak sylediniz?"
Tommy, "Biraz nce sizin de sylediiniz gibi, bulmak zorundayz."
Balk tutmakla megul grnen adam arkasn dnerek bir iki dakika boyunca
karsndakini dikkatle szdkten sonra yeniden eski, kararl, sakin kiiliine
dnd. Karsnda grdn imdi daha ok beeniyor, takdir ediyordu. enesini
svazlayarak hafife/Vefakr dostum," dedi.
Sonra aceleyle ekledi. "Peki ya buradaki kadnlar? Sizi kukulandran baz
eyler oldu mu?"
"Bana kalrsa ans Souci'yi ileten kadnda bir tuhaflk var."
"Bayan Perenna m?"
"Evet. Onun hakknda bilginiz var m?"
Grant yavaa, "Onun gemii hakknda da bir aratrma yaptrmaya alacam,
ama daha nce de sylediim gibi bu biraz tehlikeli olabilir."
"Evet, haklsnz. Bu riske girmemeniz daha iyi olur. Zaten beni bir ekilde
kukulandran da bir tek o. Sonra gen bir anne, korkak, titiz bir kz kurusu,
hastalk hastasnn beyinsiz kars ve iriyar, korkun grnml yal bir
rlandal var. Ama bunlarn tamam bana zararsz tipler gibi grnyorlar."
"Hepsi bu kadar m?"
"Hayr. Bir de gn nce buraya gelen Bayan Blenkensop da var."
"Yani?"
Tommy, "Bayan Blenkensop benim karm," dedi.
"Ne?"
Grant'n ses tonu aknlktan bir anda ykseldi. Hrsla geri dnd, fkesi
gzlerinden okunuyordu. "Size, karnza bir tek kelime dahi sylememeniz
konusunda uyardm dnyordum, Beresford."
"Kesinlikle doru, sir, zaten sylemedim de. Eer bir dakika beni
dinlerseniz..."
Tommy ekinerek, ksa ve z olarak olanlar anlatt. Grant'e bakmaya cesaret
edemiyordu. ten ie duyduu gururu gizleyebilmek iin sesini gereinden fazla
alaltmt.
yky bitirdiinde tuhaf bir sessizlik oldu. Sonra dierinden garip bir ses
kt. Grant glyordu. Birka dakika ks ks gld.
"Karnz karsnda apka kartmak gerek," dedi. "Bylesi binde bir olur."
"Ben de ayn fikirdeyim," dedi Tommy.
"Easthampton da ona bunlar anlattmda ok glecek. Karnz bu iin dnda
brakmamam konusunda uyarmt beni. Eer brakrsam bir ekilde beni alt
edeceini sylemiti. Onu dinlemedim. Bu size ne kadar dikkatli olmanz
gerektiini gsteriyor. Halbuki size anlattklarmn gizli kalacandan emindim,
tm tedbirleri almtm. Eve girdiimde karnzla yalnz olduunuzdan emindim.
Telefonda ondan hemen gelmesini isteyen sesi de kendi kulamla duydum. Ama
sonra yine de o eski kapnn byk bir grlt ile kapanmas numarasna kandm.
Evet, karnz gerekten ok akll bir kadn."
Birka dakika sustuktan sonra ekledi.
"Ltfen tarafmdan beni ok iyi tongaya bastrdn bildiriniz."
"Sanrm imdi artk o da bu iin iine girmi bulunuyor, deil mi?"
Bay Grant'n yznde ok anlaml bir ifade belirdi.
"ster de istemez de yle. Ona bu konuda bizimle almay kabul ettii takdirde
blmn onunla almaktan onur duyacan bildirin ltfen."
Tommy hafife glmseyerek, "Bildiririm," dedi.
Grant ciddiyetle, "Sanrm onu eve dnp orada kalmaya ikna edemezsiniz?" diye
sordu.
Tommy ban sallayarak, "Tuppence'i tanmyorsunuz," dedi.
"Galiba tanmaya balyorum. Bunu ey... bu tehlikeli bir i olduu iin
syledim. Eer sizin ya da onun kimlii ortaya karsa..."
Cmlesini tamamlamad.
Tommy ciddiyetle, "Bunu anlyorum efendim," dedi.
"Acaba karnz tehlikenin dnda kalmaya da ikna edemez misiniz?"
"Bilmem ama bunu ben de yapmak istemiyorum... Yani Tuppence ve ben, bu ekilde
hareket etmeyiz. Her ie birlikte atlrz."
Bunlar sylerken zihninde yllar nce, baka bir sava srasnda kullandklar
bir deyim canland: mterek alma...
Sevgili kars ile yaamlar byleydi ve hep de byle kalacakt: mterek
alma.
BLM 4
I
Tuppence akam yemeinden nce Sans Souci'nin salonuna girdii zaman orada bir
tek kii vard, dev bir Buddha heykeli gibi, pencerenin yannda oturan Bayan
O'Rourke.
Tuppence'i sevinle karlad.
"Oh siz misiniz Bayan Blenkensop! Siz de benim gibisiniz. Tam zamannda
gelmekten ve yemek ncesi bir iki dakika soluklanmaktan holanyorsunuz. yi
havada burada pencereler alnca yemek kokularn duymuyorsunuz. Bu gibi
yerlerde yemek kokular ok rahatsz edici olur, zellikle de pien soan ya da
lahana ise. Buyurun oturun Bayan Blenkensop ve bana bu gzel gnde neler
yaptnz, Leahampton'u sevip sevmediinizi anlatn."
Bayan O'Rourke'un Tuppence iin rktc bir ekicilii vard. Eski zaman
masallarndaki gizemli cadlar andryordu. Cssesi, derinden gelen sesi,
dudaklarnn stndeki ve enesindeki kllar, derin parltl gzleri ile
insanst bir yaratk gibi bir anlamda ocukluk yllarnn hayal rnlerinden
farkszd.
Tuppence yant olarak Leahampton'u ok seveceini dndn, burada mutlu
olduunu belirtti ve hznl bir sesle de ekledi. "Zaten nerede olursam olaym
srekli olarak endie ve merak iindeyken bir yerde ancak bu kadar mutlu
olabilirim."
"Ah, hi kendinizi zmeyin." Bayan O'Rourke sakin sesi ile onu rahatlatmaya
alt. "ocuklarnz sa salim geri dneceklerdir. Bundan hi pheniz
olmasn. Birinin Hava Kuvvetleri'nde olduunu sylemitiniz deil mi?"
"Evet. Raymond."
"imdi Fransa'da m yoksa ngiltere'de mi?"
"imdi Msr'da olmas gerekiyor ama emin de deilim, son mektubunda yle
yazmt. Aslnda tam olarak da aklamamt, ama bilirsiniz bunlar gizli
eyler. Fakat bizim aramzda basit kk ifreler var, anlyorsunuz deil mi
baz cmleler baz anlamlar tayor. Bence bunda haklyz da, yle deil mi?"
"Gerekten de yle. Bu kadar da annelik hakkdr."
"Evet. Kabul edersiniz ki, evladmn nerede olduunu bilmek isterim.
Bayan O'Rourke Buddha'ya benzeyen ban sallad.
"Size tamamyla hak veriyorum. Yerinizde olaydm, eer benim de buradan uzakta
bir olum olsayd, ben de ayn ekilde elimden geldiince sansrleri krmaya
alrdm. Peki ya dier olunuz, donanmadaki?"
Tuppence nazik bir ekilde uzun uzadya bir Douglas destan anlatt.
"Anlayacanz," diye bararak bitirdi szlerini. " olumun da yokluu beni
ok sarsyor. Daha nce hi nden birden ayrlmamtm. de bana ok
yakndrlar. Gerekten de bana bir anneden ok arkada gz ile baktklarn
dnrm hep. "Kendi kendine utanarak gld.
Bazen onlar azarlayp, gidecekleri yere bensiz gitmelerini sylemem gerekir."
Tuppence bu arada, ne kadar ba belas bir kadn gibi grnyorum, diye
dnyordu.
Sonra yksek sesle devam etti.
"Onlar gidince gerekten de ne yapacam nereye gideceimi bilemez oldum.
Londra'daki evimin kira szlemesi bitmiti, yenilemeyi de gereksiz grdm.
Dndm de eer sakin bir yere gidersem, yle dzgn tren balants olan bir
yere..." Konumaya ara verdi.
Buddha yeniden bayla onaylad.
"Size tamamyla hak veriyorum. u sralar Londra yaanacak yer deil. Ah, o
kadar hznl ki! Oradan ayrlal bir yldan fazla oldu. Bilmem biliyor musunuz,
ben antikacym. Chealsea'de, Cornaby Soka'ndaki antikac dkknm belki
biliyorsunuzdur. Kapnn zerindeki tabelada Kate Kelly yazar. Orada ahane
mallarm vard. Gerekten ahane. Genellikle cam eyalar Waterford, Cork, hepsi
ok gzeldi. amdanlar, avizeler ve eski anaklar filan. Yabanc cam eyalar da
satardm. Bir de kk mobilya aksesuarlar -byk hibir ey yoktu- hepsi kk-
dnem eyalar genellikle ceviz ve mee. Ah muhteem paralard, stelik ok da
iyi mterilerim vard. Ama sava balaynca hepsi mahvoldu. Yine de pek fazla
kayba uramadan bu iin iinden kabildiim iin anslym."
Bir an iin Tuppence'in gzlerinin nnde iinde hareket edecek yer olmayan,
zengin bir mal seenei ve ilgin, iriyar bir kadnn bulunduu cam antikalarla
dolu bir dkknn silik grnts canland. Evet, bu kadn kesinlikle o dkknda
bulunmutu.
Bayan O'Rourke szlerini srdrd.
"Bu evdeki dier insanlar gibi devaml olarak yaknmaktan holanmayan bir
insanm. rnein, kakolleri, allaryla u Bay Cayley, srekli
olarak bozulan ilerinden dolay yaknp duruyor. Tabii ki bozulacak, u anda
sava var- ya asla kazlara bile, "kt" diyemeyecek bir kadn olan kars. Sonra
u Bayan Sport srekli olarak kocas iin endieleniyor."
"Kocas cephede mi?"
"Hayr deil. Bir sigorta irketinde nemsiz bir uzman, hepsi bu, ama hava
bombardmanlarndan ylesine korkmu ki, sava baladndan beri kars ile
kz burada kalyorlar. "Biliyor musunuz, ocuk iin bunun kesinlikle gerekli
olduu kansndaym o henz minimini irin bir yavrucak, ama Bayan Sprot'un
devaml olarak somurtup, kocasnn da imkn bulup gelmesi gerektiinden...
Arthur'un onu zlemi olacandan bahsetmesi hi ekilmiyor. Bana kalrsa Arthur
karsn hi de ok zlemie benzemiyor. Belki de Londra'da baka baz zel
ilikileri vardr."
Tuppence mrldanarak, "Anneler iin ok zor," dedi. "ocuunu tek bana bir
yerlere gnderip de endielenmemek elde deil. ocuklar ile beraber gitseler bu
kez de akllar geride braktklar kocalarnda kalyor."
"Ah evet. stelik iki yerde birden yaamak pahalya da mal oluyor."
Tuppence, "Buras parasal adan ok uygun bir yer," dedi.
"Evet. Paranzn karln alyorsunuz. Bayan Perenna iyi bir ynetici. Ama
ite o da biraz tuhaf bir kadn."
"Ne anlamda?"
Bayan O'Rourke gz krparak, "ok fazla konutuumu dnyor olabilirsiniz. Bu
doru da. Ama birlikte yaadmz insanlar ilgimi ekiyorlar, zaten srekli
olarak bu iskemlede oturmamn nedeni de bu. Buradan ieri girip kan, verandada
olan herkesi ve bahede olup biteni grebiliyorum. Neden bahsediyorduk? Ah evet,
Bayan Perenna ve onun tuhaflklar. Bu kadnn hayatnda ya byk bir dram var
ya da ben yaralyorum."
"Gerekten byle mi dnyorsunuz?"
"Evet. Kendine esrarl bir hava veriyor! Bir defasnda ona, rlanda'nn
neresinden geldiini sordum. nanmayacaksnz ama beni aptal yerine koyup,
rlanda ile hi ilgisi olmadn syledi?"
"Onun rlandal olduunu mu dnyorsunuz?"
'Tabii ki rlandal. Memleketimin kadnlarn tanrm. Hatta onun hangi yreden
geldiini bile syleyebilirim. Ama, kendisinin ngiliz, kocasnn da spanyol
olduunu iddia ediyor."
eriye Bayan Sport ve hemen ardndan da Tommy'nin girmesiyle birlikte Bayan
O'Rourke birden konumay kesti.
Tuppence derhal neeli bir havaya brnd.
"yi akamlar Bay Meadowes, bu akam ok zinde grnyorsunuz."
Tommy, "yi bir eksersiz, iin srr bu," dedi. "Sabah bir tur golf oynadm.
leden sonra da rhtm boyunca yrdm."
Millicent Sprot, "Kzm bu sabah sahile gtrdm," dedi. "Suyun iinde yrmek
istedi ama, bence hava ok souktu. Onun kumdan kale yapmasna yardmc olduum
srada bir kpek gelip rgme takld ve srkledi. Salan ynleri toplamakta
yle zorlandm ki. Ne berbat bir ey bu. Zaten iyi rg remem, imdi ilmekleri
yeniden dzenlemek ne kadar g olacak kim bilir?"
Bayan O'Rourke birden Tuppence'e dnerek, "rdnz balk ok k bir ey,
Bayan Blenkensop," dedi. "ok da hzl ryorsunuz. Miss Minton sizin iin doru
drst rg rmesini bilmediinizi syledi."
Tuppence hafife kzard. Bayan O'Rourke dikkatle ona bakyordu.
Tuppence can sklm bir halde, "ok rg rdm," dedi. "Bunu Miss Minton'a da
sylemitim ama kendisi retmeyi seviyor."
Herkes bu fikri kabul ederek gld. Birka dakika sonra grubun dier bireyleri
de gelince yemein hazr olduunu bildiren gong ald.
Yemekte konu dnp dolap casuslara ilikin ilgin konulara geldi. yi bilinen
eski casusluk ykleri yeni batan anlatld. Erkek gibi kasl kollara sahip
rahibeden, paratle atlayp da yere aklnca bir papaza yakmayan bir dil
kullanan adamdan, odasnn bacasnda telsiz cihaz gizleyen Avusturyal a
kadna, oradakilerin teyzelerinin ya da ikinci dereceden kuzenlerinin
yaadklar ya da tank olduklar birok eyden bahsedildi. Bu anlatlanlar
konuyu rahatlkla Beinci Kol'un eylemlerine getirmiti. ngiliz faistlerin
sulamalarn, komnistleri, bar yanllarn ve savaa kar olduu iin
askerlik yapmay reddedenleri konutular. Bunlar her gn gndeme gelen olaan
konular olmasna ramen, Tuppence bir szck ya da anlaml bir ifade
yakalayabilmek umudu ile oradakilerin yzlerini ve azlarndan kan her bir
szc dikkatle inceliyordu. Ancak tuhaf bir ey olmad. Sheila Perenna
konumalara hi katlmad, ama bu onun her zamanki suskunluuna balanabilirdi.
Esmer yzn asm, dnceli bir halde sessiz sedasz oturuyordu.
Carl von Deinim o akam orada olmad iin dillerin ba zlmt.
Sheila ise yalnzca yemein sonunda bir kez konutu.
Bayan Sport tiz bir sesle, "Bence Almanlarn geen savata yapt en byk hata
Hemire Cavell'i vurmak oldu. Bu herkesi onlarn aleyhine evirdi."
Sheila ban arkaya atarak, gen ateli sesiyle, "Niin vurmasnlar ki?" diye
sordu. "Casusluk yapyordu, deil mi?"
"Yoo hayr. Casus deildi."
"Dman bir lkede ngiliz vatandalarnn kamasna yardmc oluyordu. Bu da
ayn ey. Niye vurmayacaklard ki?"
"yi ama bir kadn vurmak bir hemireyi."
Sheila ayaa kalkt.
"Bence Almanlar haklyd," dedi.
Balkon kapsndan baheye kt.
Tazeliini kaybetmi muzlar ve yorgun grnl portakallardan oluan tatllar
bir sre masann stnde bekledi. Sonra herkes birden ayaa kalkarak kahve imek
zere salona geti.
Tommy kimseye fark ettirmeden baheye kt. Sheila, Perenna'y terasn duvarna
dayanm denizi seyreder buldu. Tommy hemen onun yanna gidip, orada durdu.
Kzn sk sk nefes alndan onun bir eye kt halde sinirlendiini anlamt.
Tommy'nin sigara nerisini hemen kabul etti.
Tommy, "ok gzel bir gece," dedi.
Kz ksk bir sesle cevap verdi.
"Aslnda ok daha gzel olabilirdi..."
Tommy, ona kukuyla bakt. Kzdaki gl cazibeyi ve canll hissedebiliyordu.
Bu kzda korkun bir enerji ve bir tr ekici g vard. Bir erkein akln
bandan alabilecek tipte bir kzd.
"Yani sava olmasayd m demek istediniz?" diye sordu.
"Hi de onu demek istemedim. Yine de savatan nefret ediyorum."
"Hepimiz yle."
"Kastettiim anlamda deil. kiyzllkten nefret ediyorum, kendini
beenmilikten tiksiniyorum, bu korkun, korkun vatanperverlikten bunalyorum."
Tommy ararak, "Vatanperverlik mi?" diye sordu.
"Evet, vatanperverlikten de nefret ediyorum, anlyor musunuz? Btn bu vatan,
vatan, vatan edebiyatndan. Vatana ihanet etmek -vatan iin lmek- vatana hizmet
etmek. Neden bir insann vatan onun iin her eyin stnde olsun ki?"
Tommy ksaca, "Bilmem. yle oluyor ite," diye yantlad.
"Benim iin deil. Sizin iin yle olabilir, yurtdna gidip ngiliz
mparatorluu hudutlar iinde alm satm yapabilir, bronz bir ten ve
yerlilerden bahsetmek, Chota peg ve bunun gibi klie terimlerle dopdolu geri
geliyorsunuz."
Tommy sakin bir tavrla, "Umarm bu kadar da s deilimdir," dedi.
"Biraz abartm olabilirim ama ne demek istediimi anlyorsunuz, deil mi? Siz
ngiliz mparatorluu'na inanyorsunuz ve... ve bir insann vatan iin
lmesine..."
Tommy yine ayn souklukla, "Vatanm," dedi. "Kendisi iin lmeme izin vermeye
pek de hevesli grnmyor!"'
"Evet, ama siz istiyorsunuz. Ve bu o kadar aptalca bir ey ki! Hibir ey
urunda lmeye demez. Bunlarn hepsi laf. Btn bunlar bir fikir konu, konu
balon st dzeyde delilik. Benim iin vatanm her eyin stnde deil."
Tommy, "Bir gn," dedi. "yle olduunu grerek ok aracaksnz."
"Hayr. Asla! ok ac ektim. Ben yle eyler grdm ki..."
Szn yarda kesti. Sonra anszn ve hzla Tommy'ye dnerek, "Babam kimdi
biliyor musunuz?" diye sordu.
Tommy merakla, "Hayr," diye cevap verdi.
"smi Patrick Maguire idi. Geen savata Casement*"' taraftarym. Vatan haini
sayp vurmular onu. Bir hi uruna. Fikri uruna dier rlandallarla birlikte
lkesi iin alt iin. Neden sessiz sedasz evinde oturup, kendi ileri ile
ilgilenmedi ki? Baz insanlar iin o bir kahraman ama bazlar iin de bir vatan
haini. Bana kalrsa o yalnzca bir aptal."
n ki ya da ok ortakl bir giriim, ortaklk.
'"' Sir Roger Casement (1864-1916) rlandal milliyeti kahraman ngilizlere
ihanet etmitir. rlandal Milliyetiler ve Almanlarla ibirlii yaparak 1916'da
Dublin'de lkbahar Ayaklanmasfn planlam ve 1916 ylnn ortasnda ngilizler
tarafndan idam edilmitir.
Kzn yllardr iinde biriktirdii fkenin patlamak zere olduunu Tommy fark
etti.
"Demek bu acnn glgesinde bydnz?"
"Glge, bu doru. Annem ismini deitirdi. Uzun yllar spanya'da yaadk. Her
zaman, babamn yar spanyol olduunu sylerdi. Nereye gittikse yalan syleyerek
yaadk. Ktadaki tm lkeleri dolatk. Sonuta buraya gelip bu yeri atk.
Bence yaptmz en berbat ey."
Tommy, "Ya anneniz bu konularda ne dnyor?" diye sordu.
"Babamn lm hakknda m?" Sheila bir an susup, ne diyeceini bilemeyerek
somurttu. Sonra, "Hibir zaman bilemedim bunu..." diye ekledi. "Hi bu konuda
konumaz. Annemin ne dndn veya hissettiini anlamak kolay deildir."
Tommy dnceli bir tavrla ban sallad.
Sheila birden, "Size bunlar neden anlattm, ite bunu bilemiyorum," dedi.
"Galiba sinirlendim. Nereden geldik bu konuya?" dedi.
"Edith Cavell hakkndaki tartmadan."
"Oh evet. Vatanperverlikten. Nefret ettiimi sylemitim."
"Hemire Cavell'in lmeden nce syledii son szckleri unutmuyor musunuz?"
"Hangi szckleri?"
"lmeden nce ne sylediini bilmiyor musunuz?"
Sz konusu szckleri yineledi:
"Vatanperverlikyeterli deildir... Kalbimde dmanlk da olmamal."
"Oh." Sheila bir an ne diyeceini bilemedi, boulur gibi oldu.
Sonra anszn arkasn dnp, bahenin glgeleri arasnda kayboldu.
"te byle Tuppence, imdi her ey yerli yerine oturuyor.",
Tuppence dnceli bir halde bayla onaylad. Kumsalda onlardan baka kimse
yoktu. Tuppence dalgakrann alt ksmnda oturuyordu. Tommy ise dalgakrann
zerinde. Bylece bulunduu yerden gezinti yolundan onlara doru yaklaan biri
olursa hemen grecekti. Aslnda grmeyi bekledii biri yoktu, o sabah insanlarn
ne yapacaklarn byk oranda saptamt. Yine de gelebilecek herhangi birine
kar, Tuppence ile randevusuna sradan, kadn taraf iin zevkli, erkek iin
ise olduka skc bir buluma grnts vermek iin tm nlemleri almt.
Tuppence sordu. "Bayan Perenna?"
"Evet, o M. N. deil. Gerekli koullar salyor."
Tuppence tekrar dnceli bir halde ban sallad.
"Evet. rlandal olduunda Bayan O'Rourke srar etmesine ramen, o bu gerei
kabul etmek istemiyor. Avrupa ktasnn byk bir ksmnda bulunmu. smini
Perenna olarak deitirmi ve buraya gelerek bu pansiyonu iletmeye balam.
Bir sr aptal bir araya toplayarak mkemmel bir kamuflaj salam. Kocas
vatan haini suuyla ldrlm bu durumda bu lkeye gelip bir Beinci Kol
hareketi kurmak istemesi iin tm drtlere sahip olduunu dnebiliriz. Evet,
her ey uyumlu. Ne dersin, kz da bu iin iinde mi?"
Tommy biraz dndkten sonra sonuta, "Kesinlikle hayr," dedi. "Eer yle
olsayd, btn bunlar bana anlatmazd. Ben... biliyor musun, kendimi aalk
bir insan gibi hissediyorum."
Tuppence her zamanki anlayl tavr ile onaylad.
"Evet, yle oluyor. Bir bakma bu ok pis bir i."
"Ama ok da gerekli."
"Ah elbette."
Tommy biraz kzararak, "Ben de senin gibi yalan sylemekten hi holanmyorum
ama..." dedi.
Tuppence aceleyle szn kesti.
"Yalan sylemek beni rahatsz etmiyor," diye aklad. "Drst olmak gerekirse
bu ustaca yalanlarn bana sanatsal bir zevk verdiini bile syleyebilirim. Asl
beni ykan insann yalan sylemeyi unuttuu -yani gerekten de kendisi olduu-
ve bylece baka bir ekilde ulamas mmkn olmayan sonulara ulamas." Ksa
bir arann ardndan devam etti. "te dn gece kzla konuurken senin bana
gelen de bu. O senin gerek kiiliine alm kendini kt hissetmenin nedeni
de bu."
"Sanrm bunda ok haklsn, Tuppence."
"Biliyorum. nk Alman ocukla konuurken ayn hataya ben de dtm."
Tommy, "Onun hakknda ne dnyorsun?" diye sordu.
Tuppence telala, "Eer bana sorarsan, onun bu ilerle hi ilgisi yok," diye
yantlad.
"Grant olduunu dnyor."
Tuppence, "Ah u senin Bay Grant'n!" derken gld. Keyfi yerine gelmiti. "Ona
benim burada olduumu sylediin zaman yzndeki ifadeyi grmek isterdim."
"Ne olursa olsun, seni byk bir su ilemekten kurtard. Durumu ayarlad. Artk
sen de resmen iin iindesin."
Tuppence ban sallad ama akl baka bir yerdeymi gibi grnyordu.
"Geen savatan sonra Bay Brown'un peine dmemizi anmsyor musun? Ne komikti
deil mi? Ne kadar heyecanlanmtk?"
Tommy onaylad, yzne renk gelmiti.
"Hem de nasl."
"Tommy niye imdi yle hissetmiyoruz?"
Tommy bu soru zerinde dnd. Yznn ifadesi deimi, surat
asmt.
"Bu bana kalrsa tamamyla ya sorunu."
Tuppence sert bir tonda, "Yoksa sen ok yal olduumuzu mu dnyorsun?" dedi.
"Hayr. Kesinlikle deiliz. Yalnzca bu kez bu pek de elenceli olmayacak. Yoksa
deien bir ey yok. Bu yaadmz ikinci sava ve bu kez tamamen farkl
duygular iindeyiz."
"Biliyorum bunun acsn, gereksizliini, kayplarn ve korkunluunu
alglayabiliyoruz. Daha nceleri btn bunlar dnemeyecek kadar gentik."
"Kesinlikle doru. Geen savata arada srada ok korktuum, yakay ele
vermekten kl pay kurtulduum hatta birka kez de cehennemin kysna kadar
gidip dndm anlar olmutu. Ama yine de iyi zamanlarmz da vard."
Tuppence, "Herhalde imdi Derek de aynen yle hissediyordur?" dedi.
Tommy, "Bence onu hi dnmemen daha iyi olur," diye nerdi.
"Haklsn!" Tuppence dilerini skt. "Bir grev stlendik. Bu grevi baarmamz
gerekiyor. Haydi ie koyulalm. Yani sence imdi aradmz bulduk mu, o Bayan
Perenna m?"
"Hi olmazsa onu birinci planda pheli olarak tanmlayabiliriz. Ondan baka
gzaltnda tutmamz gereken, kuku uyandran biri yok deil mi Tuppence?"
Tuppence dnd.
"Hayr. Yok. Tabii ki buraya geldiimde ilk yaptm hepsini lp bimek ve
eitli ynlerden deerlendirmek oldu. Bazlarnn byle bir eye bulam
olmas kesinlikle olanaksz."
"rnein?"
"rnein, 'gerek.anlamda' tipik bir ngiliz kz kurusu olan Miss Minton. Sonra
Bayan Sprot ve bebei Betty. Ve de elbette aklsz Bayan Cayley."
"Evet, ama aptal grnl olmasna aldanmamak, salak numaras yapabilir."
"Ah bunda kesinlikle haklsn. Ama evde kalm bir kz kurusu ya da titiz bir
anne rol oynamak ok risklidir, kolaylkla falso yaplabilir, abartlabilir ama
bu insanlar son derece doal. Ayrca Bayan Sport'a gelince, ortada bir de ocuk
var."
Tommy, "yle ama," dedi. "Bir ajann da ocuu olabilir."
Tuppence, "Grevdeyken ocuunu yanna almaz," diye itiraz etti. "Bu ocuunu da
bulatrabilecein gibi bir i deil. Bundan eminim, Tommy. Biliyorum. ocuunu
bu iin dnda tutmaya alrsn."
Tommy, "Szm geri aldm," dedi. "Miss Minton ile Bayan Sport konusunda sana
hak veriyorum, ama Bayan Cayley'den o kadar emin deilim."
"Doru. O olabilir. Gerekten de itaatkr e grevini abartyor. Yani onun kadar
aptal grnen kadn azdr demek istiyorum."
Tommy, "ok sadk, eine dkn birinin insan zeksn zayflattn
dnmmdr," diye mrldand.
Tuppence sordu.
"Nereden kardn bunu?"
"Seni kast etmedim, Tuppence. Senin dknln asla o boyuta varmamtr."
Tuppence sevecenlikle, "Bir erkek olarak," dedi. "Senin de hastalandn zaman
pek de ar derecede yaygarac olduun sylenemez."
Tommy olaslklar gzden geirmeye balad.
"Cayley," dedi dnceli. "Bu adamda bir bityenii olabilir."
"Evet, olabilir. Sonra Bayan O'Rourke da var."
"Onun hakknda ne hissediyorsun?"
"Tam olarak bilemiyorum. Ama rahatsz edici bir tip. Yani demek istediim o
gerek anlamda melek grnl bir cad."
"Galiba anlyorum. Bakalarn sktrp, onlardan bir eyler karmaya alan
bir havas olduunu dnyorum. O huzursuz edici bir kadn."
Tuppence alak bir sesle, "Ama baz eyleri hemen alglyor," dedi. rg
hakkndaki grlerini hatrlamt.
Tommy, "Sonra Bletchley de var," dedi.
"Onunla pek konumadm. O senin avn."
"Bana kalrsa o yalnzca sradan ihtiyar eitimli bir adam. Biraz geveze. Hepsi
bu."
Tuppence zerine basarak, 'Tamam ite," dedi. Sesinden gergin olduu
anlalyordu. "Sorun da bu zaten. Bu grevin en zor taraf her gn
karlalabilecek sradan tiplere bakp, onlarn davranlarnda yanl bir
taraf bulmaya almak, onlar hastalkl beklentilerimize uydurmaya almak."
Tommy, "Bletchey zerinde birka deneme yaptm," dedi.
"Ne gibi? Benim de aklmda baz denemeler var."
"Yalnzca ufak tefek tuzaklar. rnein yer ve tarih hakknda birka tuzak soru
gibi. Bunun gibi eyler ite."
"Genelden balayp zele inerek bunu aklayabilir misin?"
"Peki, diyelim ki rdek avndan bahsediyoruz. rnein Fayum'dann bahsediyor,
oradaki iyi spor olanaklarndan, filanca ayda ve falanca gnde ve bunun gibi.
Tamamen baka bir zaman, bambaka bir balamda Msr'dan sz ayorum. Baz
yerleri, eyleri Tutankamon, mumyalar ve bu-
'"' Msr'da Nil ile l arasnda bir bige.
nun gibi grp grmediini soruyorum. Ne zaman orada bulunduunu soruyorum?
Yantlarn karlatryorum. Sonra P&Q vapurlar var onlarn bir kann
adndan, rahatlndan bahsettim. O da gemiyle yapt birka seyahatinden
bahsetti. Sonradan kontrol ettim. nemli eyler deil bunlar, onu temize de
karmyor ama hi falso yapmad, doru sylyor."
"Herhangi bir ekilde hi armad m?"
"Bir kere bile. Bunun iyi bir snama olduunu syleyebilirim, Tuppence."
"Evet, ama eer o N ise gemiini ok iyi ezberlemitir."
"Oh evet dediin genel anlamda doru. Ama benim konutuum basit nemsiz
ayrntlarda tkezlememek hi de kolay deil. stelik tesadfen gereinden
fazlasn anmsam da olabilirsin daha ok gerekten iyi niyetli, hafzas
gl biri byle davranabilir. Sradan bir insan ise 1926 ile 1927 arasnda
yapt ksa bir yolculuu ilk anda anmsayamaz, bunun iin bir an dnp
hafzasn yoklamas gerekir."
"Yine de imdiye kadar Bletchley'i yakalayamadn deil mi?"
"imdiye kadar kesinlikle normal yantlar verdi."
"Sonu olumsuz."
"Tamamen."
Tuppence, "imdi," dedi. "Ben de sana kendi dncelerimden bazlarn
aklayaym."
Ve dediini yapmaya balad.
III
Eve dnerken Bayan Blenkensop postanenin nnde durdu. Pul satn ald ve yol
stndeki bir telefon kulbesine girdi. Belirli bir numaray arayp, Bay Faraday
ile grmek istediini syledi. Bu Bay Grant ile
aralarnda kararlatrlan grme yntemleriydi. Kulbeden glmseyerek dar
kt, yavaa pansiyona doru yrrken yol zerindeki dkknlardan birine
urayp yn almay da ihmal etmedi.
Rzgr hafif hafif esiyordu, gzel bir leden sonrayd. Tuppence, kendine zg
hzl admlarla yrmesini salayan doal enerjisini bastrarak Bayan Blenkensop
rolne yakr ekilde telasz, rahvan bir yry hzn yeliyordu. Bayan
Blenkensop'un bu dnyada rg rmekten (olduka kt de olsa) ve oullarna
mektup yazmaktan baka yapacak ii yoktu. Srekli olarak oullarna mektup
yazyor bazen de yarda brakp konumaya dalyordu.
Tuppence, Sans Souci'nin zerinde bulunduu tepeye doru trmanyordu. Buras
dzgn bir yol olmad iin pek trafik yoktu. (Yolun sonunda "Korsan ni" yani
kumandan Haydock'un evi vard) Yalnzca sabahlar birka yk arabas geiyordu.
Tuppence evlerin nnden geerken isimlerini okuyarak eleniyordu. Bella
Vista*"' (yanl bir isimlendirme en ufak bir deniz manzaras olmad gibi evin
tek grd yolun tam karsndaki byk Viktorya devrine ait Edenholme
maliknesinin binasyd.). Bir sonraki evin ad "Karai" idi. Dierinin ise,
"Shirley Kulesi." Ardndan da, "Deniz Manzaras" (Bu kez tam isabet) "Clare
atosu" kck bir ev olmasna ramen bir ekilde tumturakl bir isim) Ve sonra
Bayan Perenna'nn pansiyonun rakibi olan Trelawny ve en sondaki, byk, geni
kahverengi bina da "ans Souci" idi.
Tuppence eve yaklat srada kapnn nnde durmu parmaklklardan ieriye
bakan bir kadn grd. Kadnn halinde gergin, tedirgin, tetikteymiesine bir
grnm vard.
Tuppence ister istemez parmaklarnn ucunda yrmeye balad, her nedense ayak
sesi duyulmayacak ekilde yrmeye dikkat ediyordu.
'"' ahane Manzara.
eriyi gzetleyen kadn ancak ok yaknna sokulduunda onun varln
hissedebildi. Srayarak arkasna dnd.
Uzun boylu yoksul giyimli bir kadnd, ama ehresi ok farklyd. Gen
saylmazd, belli ki krkn biraz altndayd. Giyinii ile yz ifadesi
arasndaki bariz farkllk hemen gze arpyordu. Sar sal, elmack kemikleri
kk, hi kukusuz bir zamanlar, hayr, imdi bile gzel bir kadnd. Tuppence
bir an iin bu yzn kendisine yabanc olmadn hissetti, ama hemen sonra
yanldn anlad. Bu bir kere grenin kolay kolay unutamayaca bir yzd.
Kadnn ok korktuu besbelliydi. Tuppence'i grdkten sonra da bu duygusunun
kaybolmad yzne yaylan kzarklktan anlalyordu. (Bunda bir tuhaflk var
myd?)
Tuppence, "Affedersiniz," dedi. "Birini mi aryordunuz?"
Kadn alak bir sesle ve yabana bir iveyle konuuyordu. Szckleri sanki
ezberlemi gibi dikkatle kullanyordu.
"Bu ev ans Souci mi?"
"Evet. Ben burada kalyorum. Birini mi aryordunuz?"
Ksa bir sessizlikten ardndan kadn sordu.
"Bana syleyebilir misiniz? Burada Bay Rosenstein adnda biri var m?"
Tuppence, "Bay Rosenstein mi?" derken ban sallad. "Hayr. Korkarm ki,
hayr. Belki de burada kalp ayrlmtr. sterseniz sizin adnza sorup
reneyim."
Yabanc kadn telala bunu reddettiini belirten bir hareket yapt.
"Hayr, hayr. Yanldm. Ltfen, zr dilerim."
Sonra birden geri dnerek hzla tepeden aaya inmeye balad.
Tuppence olduu yerde bir sre durup, onun arkasndan bakt. inde her nedense
bir kuku uyanmt. Kadnn szleri ile davran arasnda bir terslik vard.
Tuppence, kadnn, "Bay Rosenstein" uydurma bir isim olduu ve kadnn aklna
ilk gelen ismi syledii gibi bir izlenime kaplmt.
Tuppence ksa bir tereddtn ardndan kadnn peinden tepeden aa doru
yrmeye balad. Kadn izlemek isteini ancak bir tr "nsezi" olarak
aklayabiliyordu.
Yine de birden vazgeerek durdu. O anda kadn izlemek belirgin bir ekilde
kuku uyandrabilirdi. Kadn grd zaman kesinlikle ans Souci'ye girmek
zereydi; onun peine dmek Bayan Blenkensop'un grndnden farkl biri
olduu kukusu uyandrabilirdi; zellikle de bu yabanc kadn dman taraftan
biriyse.
Hayr, ne pahasna olursa olsun Bayan Blenkensop roln oynamaya devam
etmeliydi.
Tuppence geri dnerek tekrar tepeye trmand. ans Souci'ye girip holde durdu.
leden sonrann ilk saatlerinde hep olduu gibi ortalarda kimseler
grnmyordu. Yine evde sessizlik hkimdi. Betty le uykusuna yatmt, daha
yallar ise ya dinleniyorlar ya da kasabada geziyorlard.
Tuppence holde durmu bu rastlanty dnrken hafif bir ses duydu. Bu tandk
bir sesti; hafif bir nlamann yanks.
ans Souci'de telefon holde duruyordu. Tuppence'in duyduu bu ses bir paralel
hattn almas veya kapanmasyd. Evde tek bir paralel hat vard, o da Bayan
Perenna'nn yatak odasna balyd.
Tommy olsa tereddt ederdi. Tuppence bir an bile tereddt etmedi. Yava ve
dikkatlice ahizeyi alp kulana gtrd.
Biri paralel hatt kullanyordu. Bu bir erkek sesiydi. Tuppence dinledi.
"...her ey yolunda. yleyse, kararlatrld gibi ayn drdnde."
Bir kadn sesi, "Evet, devam edin," dedi.
Telefon kapand.
Tuppence'in can sklmt. Bu Bayan Perenna'nn sesi miydi? Yalnzca szck
bile bir insann sesini tanmak iin yetersizdi. Eer biraz daha konumu
olsalard. Elbette bu yalnzca sradan bir konuma da olabilirdi sylenenlerde
farkl nitelendirilebilecek anormal bir ey yoktu.
Kapda bir glge belirdi. Tuppence acele ile ahizeyi yerine koyarken Bayan
Perenna sordu.
"Ne gzel bir gn. Dar m kyordunuz Bayan Blenkensop? Yoksa yeni mi
geldiniz?"
Demek Bayan Perenna'nn odasndan konuan Bayan Perenna deildi. Tuppence iyi
bir yry yaptna ilikin bir eyler mrldanarak merdivenlere yneldi.
Bayan Perenna ise onun ardndan holn dier tarafna geti. Her zamankinden daha
iriymi gibi grnyordu. Tuppence onun atletik vcutlu, gl bir kadn
olduunu fark etmiti.
"Yukar kp zerimdekileri karmalym," diyerek hzla merdivenlerden kmaya
balad. Ancak tam merdiven sahanln dnd anda iri cssesiyle merdiveni
neredeyse kaplayan Bayan O'Rourke'un ile karlat.
"O... sevgili Bayan Blenkensop. Telanz varm gibi grnyorsunuz."
Yana ekilip yol vermeden olduu yerde durmu glmsyordu. Her zaman olduu
gibi bu glmsemede insan rperten bir eyler vard.
Ve hibir neden yokken Tuppence anlalmaz bir korku hissetti.
riyar, bouk sesli rlandal kadn yolunu kesmi, Bayan Perenna ise tam
merdivenin altnda duruyordu.
Tuppence omzunun zerinden arkasna bakt. Acaba Bayan Perenna'nn yzndeki
deiiklii tehditkr bir ifade olarak alglamakla hayal mi kuruyordu? Sama
dedi kendi kendine, kesinlikle sama. Gn mda, deniz kenarndaki bir
pansiyonda... Ama ev o kadar sessizdi ki. t bile kmyordu. Ve ite o
merdivenlerde bu iki kadnn arasnda kalmt. Hi kukusuz Bayan O'Rourke'un
glmsemesinde bir tuhaflk vard. Tuppence rkerek aynen, "kedi ile fare"' gibi
hi deimeyen, yrtc, vahi bir ifade, diye dnd.
Sonra birden bu gergin hava dald. st sahanlkta beliren kk bir glgenin
nee dolu lklar duyuldu. zerinde yalnzca atlet ve klotu olan minik Betty
Sprot Bayan O'Rourke'un yanndan szlp, nee iinde, "Sobe!" diye bararak,
kendini Tuppence'in kucana att.
Birden atmosfer deiivermiti. Bayan O'Rourke cana yakn, gler yzl bir
havada seslendi.
"Ah tatlm benim! Bu ocuk muhteem bir kz olacak."
Aada Bayan Perenna kapya doru dnp, mutfaa girmiti. Tuppence acele bir
ocuun elini yakalayp, Bayan O'Rourke'un yanndan geti ve koridorun sonunda
kaa azarlamak iin bekleyen Bayan Sprot'un yanna gitti.
Tuppence ocukla birlikte odaya girdi.
Odadaki evcimen hava onu rahatlatmt. Betty'nin etrafa yaylm giysileri,
eyalar, tyl oyuncaklar, boyal ocuk karyolas, Bayan Sprot'un tuvalet
masasnn bandan koyunu andran ancak bir ekilde sevimsiz grnen yz,
kzgn baklaryla amar ykama fiyatlarnn yksekliinden ve Bayan
Perenna'nn kendi tlerini kullanmalarna izin vermemesinden dolay yaknmas,
hepsi bu rahatlatc atmosferin paralaryd.
Her ey o kadar normal, o kadar gven verici, o kadar sradand ki.
Ama biraz nce merdivenlerde...
Tuppence kendi kendine, "Sinir bozukluu" dedi. "Yalnzca sinir bozukluu."
Gerekten yle miydi? Birisi Bayan Perenna'nn odasndan telefon etmiti. Bu
Bayan O'Rourke muydu? Hi kukusuz bunu yapmak ok aptalca bir eydi. Ama yine
de ev halknn duymamas asndan yerinde bir hareketti.
Tuppence bunun ok ksa bir konuma olmas gerektiini dnd. Yalnzca birka
szckle iletilen bir mesaj.
"Her ey iyi gidiyor. yleyse kararlatrld gibi drdnde."
Bu hibir ey ifade etmiyor da olabilirdi ama ok nemli de olabilirdi.
Drd. Bu bir tarih miydi? Drd, herhangi bir ayn drd olabilir miydi?
Ama drdnc koltuk, drdnc durak, drdnc dalgakran da olabilirdi bunu
bilmek olanakszd.
Hatta Drdnc Kpr anlam da tayabilirdi. Geen savata bu kpry uurmak
iin bir giriimde bulunulmutu.
Btn bunlar bir ey ifade ediyor muydu?
Bu sradan bir randevunun teyidi olamaz myd? Bayan Perenna, Bayan O'Rourke'un
telefonunu gerek duyduu zaman serbeste kullanmasna izin vermi de olabilirdi.
Sonra merdivenlerdeki atmosfer, o gerginlik, belki de btn bunlar kendi
sinirlerinin bozuk olmasnn paralaryd...
Sessiz ev... kt bir eylerin dnd hissi... tekinsizlik...
Tuppence kararllkla kendi kendine, "Gereklerden amamalsn, Bayan
Blenkensop," dedi. "Ve iinle megul ol."
BLM 5
I
Kumandan Haydock fevkalade bir ev sahibiydi. Bay Meadowes ile Binba
Bletchley'i samimiyetle karlad ve onlara, "kk saraynn" her tarafn
gezdirmeyi srarla nerdi.
"Korsan ni", denize tepeden bakan, dik bir yamaca sralanm eski ufak sahil
koruma kulbelerinden olumaktayd. Kayalarn altnda kk bir koy vard. Oraya
inmek ancak maceraperest delikanllarn gze alabilecei kadar tehlikeliydi.
Bu kk kulbeler nl bir Londral iadam tarafndan satn alnm ve
birletirilerek tek ev haline getirilmiti. Etrafnda da batan savma, hibir
zellii olmayan bir bahe dzenlemesi yaplmt. Londral iadam yaz
aylarnda arada srada gelip bu evde birka gn geirmiti.
Sonra ev birka yl sreyle bo kalm, zaman zaman yazlar, isteyenlere
mobilyal olarak kiraya verilmiti.
Haydock, "Sonra birka yl nce," diye anlatt. "Buras Hahn isminde bir Almana
satlm. Ve dostlarm bana sorarsanz, aslnda bu adam bir casustan baka bir
ey deildi."
Tommy kulak kesildi. Konyak yudumlad kadehini elinden brakarak, "ok
ilgin!" dedi.
Haydock, "Fazlasyla ibilir, lanet herifler bunlar," diye ekledi. "Daha o
zamandan bu savaa hazrlanyorlard. Akas ben yle olduunu dnyorum. u
yerin konumuna bakn. Denizden telsizle mkemmel haberleme salanabilir,
aadaki koyda rahatlkla motor saklanabilir. evredeki kayalar sayesinde koy
tamamyla gizli, gzlerden uzak kalyor. Oh evet, kimse beni Hahn'n casus
olmadna kimse inandramaz!"
Binba Bletchley," Hi kukusuz yleydi," diyerek bunu onayladn belirtti.
Tommy, "Sonra bu adama ne oldu?" diye sordu.
Haydock, "Ah," dedi. "te bu uzun hikye. Adam buraya dnya kadar para harcad.
Bir kere kayalarn arasndan kumsala inen bir merdiven yaptrd. Beton
basamaklar ok pahal bir i. Sonra evi tamamen batan aa elden geirdi;
banyolar, son derece pahal alet edavatlar, aklnza ne gelirse. Ve btn bu
ileri kime yaptrd dersiniz? Buradaki iilere deil. Londra'daki bir firmaya
yaptrd sylendi, ama buraya gelen iilerin hemen hepsi yabancyd. Hatta
bazlar tek bir kelime ngilizce bile bilmiyorlard. Btn bunlarn ok kuku
uyandrc olduunu siz de kabul ediyorsunuz deil mi?"
Tommy, "Gerekten de biraz tuhaf," diye onaylad.
"O srada ben bu civarda kk bir evde yayordum ve bu adamn yaptklar ok
ilgimi ekmiti. alanlar seyretmek iin sk sk buraya geliyordum. Ve inann
benim buraya gelmem hi holarna gitmiyordu. Hatta birka kez bunu aka belli
ettiler. Eer her ey normal olayd, beni istememeleri iin nasl bir neden
olabilirdi ki?"
Bletchley ban sallayarak bunu onayladn belirtti ve, "Bunlar ilgili
makamlara bildirmeliydin," dedi.
"Ben de ite aynen yle yaptm dostum. Polisi srekli rahatsz eden ba
belasnn teki olup ktm."
Haydock kendine bir iki daha doldurdu.
"Bu hizmetlerimin karl neydi biliyor musunuz? Nazike oyalama. Kr ve
sar, ite biz byle bir lkede yayoruz. O sralar Almanya ile yeni bir sava
sz konusu deildi. Avrupa'da bar hkimdi; ve Almanya ile ilikilerimiz
mkemmeldi. O sralar aramzda doal olarak bir sempati vard. Beni bir dinozor,
sava delisi veya manyak bir emekli denizci olarak kabul ettiler. nsanlara
Almanlarn Avrupa'nn en mkemmel Hava Kuvvetleri'ni kurmalarnn nedeninin
etrafta uup piknik yapmak olmadn anlatmaya almann ne yarar oldu ki?"
Binba Bletchley birden patlad.
"Kimse inanmad!" dedi. "Salak herifler! Bar, bu zamanda! Bunlarn hepsi
zrva."
Haydock sinirden yz iyice kzararak, "Bana, 'sava delisi' dediler. Hatta
bar kart olmakla itham ettiler. Bar! Bu barbar dostlarmzn ne
olduklarn ok iyi biliyordum, onlar tanyordum. Amalarna ulamak iin ok
nceden hazrla giriiyorlard. Bu Bay Hahn'nin iyi bir insan olmadndan
emindim. Sonra bu yabanc iilerden de holanmamtm. Buraya bu kadar para
harcamas da bana kukulu grnyordu. Bildiklerimi herkese anlatmay
srdrdm."
Bletchley, "Zavall dostum," dedi anlayla.
"Ve sonuta insanlar etkilemeyi baardm. Burada bir polis mdrmz vard,
kendisi emekli bir askerdi. Beni dinlemek nezaketini gsterdi. Adamlar inaatn
etrafnda dolamaya baladlar. Ve Hahn kukulanp tyd. Bir gece sessizce
ortadan kayboldu. Arkasndan polis evde sk bir aratrma yapt. Yemek odas
olarak dekore edilen bir odada telsiz alcs ile baz imha edilmeye allm
evraklar bulundu. Sonra garajn hemen
altnda da akaryakt iin hazrlanm byk depolar kefettiler. Bunlar ortaya
knca ok sevindim. Kulpteki arkadalarm bende Alman casusu taknts
olduunu ileri srerek, benimle alay ediyorlard. Ama bu gerekler ortaya
knca hepsi seslerini kesti ve biz ngilizlerin ok lakayt, saf insanlar
olduumuzu kabul ettiler."
Binba Bletchley kendini kaybetmiti. "Bu bir cinayet. Aptallar, hepimiz
yleyiz aptal! Neden hl tm mltecileri enterne etmiyoruz ki?"
Kumandan Haydock konunun deimesine frsat vermeyerek ekledi. "Ve bu yk
sonuta ev sata knca benim satn almamla bitti. Haydi gelin Meadowes size
etraf gezdireyim."
'Teekkrler, memnuniyetle."
Haydock byk bir gururla evi gezdirmeye balad. Yemek odasndaki byk bir
kasay aarak telsiz cihaznn bulunduu yeri gsterdi. Sonra da Tommy'yi garaja
gtrerek, akaryakt tanklarnn gizlenmi olduu yerleri gsterdi. Ev gerekten
ok lks bir ekilde yaplmt. ki muhteem banyoya, zel aydnlatma sistemine
ve mutfaktaki eitli ara gerelere gz attktan sonra beton merdivenlerden
aa, sahildeki kk koya indikleri srada, Kumandan Haydock yeniden btn
bunlarn sava zamannda dman ajanlar iin ne kadar yararl olabileceini
anlatyordu.
Tommy'i buraya adn veren maaraya da gtrd ve oray gezerlerken, Haydock
heyecanla bu maarann nasl kullanlabileceine dikkat ekti.
Binba Bletchley bu geziye katlmam ve taraada kalp, ikisini yudumlamay
srdrmt. Tommy, kumandann bu baarl casus av yksnden bahsetmekten
gurur duyduunu ve de arkadalarnn da bunu birok kez dinlemek zorunda
kaldklarn anlyordu.
Daha sonra ans Souci'ye dnerlerken binba, "Haydock ok iyi bir adam," dedi.
"Ama ayn zamanda biraz tuhaf da. Birini ele geirmesin, bu yky bktrncaya
kadar defalarca anlatr. Bu buluundan dolay hindi gibi kabaryor."
Benzetme hi de gereki deildi, Tommy glmsedi.
Sonra sz dnp dolap Bletchley'in 1923'te baar ile neticelendirdii sahte
bir kuryenin maskesini nasl drdne geldi. Tommy arada srada, "yle mi?"
"Sahi mi?" "Ne acayip!" szleriyle konuyla yakndan ilgilendiini belirterek
Bletchley'i istedii gibi konuturdu.
Tommy, Farquhar'in lmeden nce ans Souci'den bahsetmi olmasnda hakllk pay
olabileceini dnyordu. Adam doru yol zerindeydi. Burada, dnyann bu cra
kesinde, hazrlklar ok nceden balamt. Alman Hahn'n buraya gelmesi ve
yapt yatrmlar, hazrlanan donanm aka bu sahilin bir hareket noktas,
dman eylemlerinin oda olarak seildiini gsteriyordu.
Ancak bu dikkate deer oyun hi beklenmedik bir anda, olanlardan kukulanan
Kumandan Haydock'un yznden yarda kesilmiti. Birinci raundun galibi ngiltere
olmutu. Belki de, "Korsan ni" yalnzca kark bir saldr plannn slerinden
biriydi. Korsan ni bir anlamda denizden balanty salayacakt. Sahili ise,
yukardan aa inen yolun ulalamaz olmas nedeniyle bu plana katkda
bulunacakt. Ama yine de bunlar yalnzca btnn bir paras olabilirdi.
Plann bu aamas Haydock'un yznden engellenmi olabilirdi, ama acaba dmann
buna yant nasl olmutu? Hemen onlar da ikinci bir hamleyle karlk vermi
olamazlar myd yani ans Souci! Hahn buraya drt yl nce gelmiti. Tommy
Sheila Perenna'nn anlattklarna dayanarak Bayan Perenna'nn da aa yukar o
tarihlerde ngiltere'ye dnp
Sans Souci'yi satn alm olmas gerektiini dnyordu. Bu oyundaki bir
sonraki hamle olabilir miydi?
Grne baklrsa Leahampton gerek anlamda bir dman merkeziydi evrede hazr
donanm ve balantlar olduu da akt.
Birdenbire neesi yerine geldi. ans Souci'nin zararsz ve sakin atmosferinden
kaynaklanan moral bozukluu kaybolmutu. Evet pansiyon masum bir yer gibi
grnyordu, ama bu masumiyet yalnzca grntdeydi. Zaten ileri de bu
masumiyet maskesi altnda eviriyorlard.
Tommy bu dolaplar evirenin de Bayan Perenna olduunu dnyordu. Yalnzca
pansiyonu ile ilgileniyormu gibi grnen bu kadn hakknda daha fazla bilgi
edinmesi gerekiyordu. Mektuplar, ilikileri, dostlar, sosyal ya da savaa
ynelik eylemleri incelenmeliydi, herhangi bir ekilde bir noktada gerek
faaliyetlerini gsterecek bir ipucu olmalyd. Eer Bayan Perenna ilerin bana
geirilen yeni casus, yani M ise, bu lke apndaki tm Beinci Kol
faaliyetlerini de onun yrtt anlamna geliyordu. Kimlii ise ancak en
yukardakiler tarafndan biliniyor olabilirdi. Ama hi kukusuz altndakilerle
bir ekilde balant kuruyordu; Tuppence ve kendisi de ite bu balantlar
izlemeliydiler.
Zaman geldiinde, "Korsan ni'ne" ans Souci'den ynetilen salam, korkusuz
tiplerce el konulacan Tommy anlamt. Henz o aamaya gelinmemiti ama bu
ok yakn da olabilirdi.
Alman ordular ancak Fransa ve Belika'da Man kanalndaki limanlarn kontroln
tam olarak ele geirdikten sonra ngiltere'ye kartma yapp zapt etmeyi
dnebilirlerdi. imdilerde Fransa'nn durumunun hi de i ac olmad,
ktye gittii de bir gerekti.
ngiltere Deniz Kuvvetleri denizde glyd, tam bir hkimiyet salyorlard,
dolaysyla saldr havadan ya da ierideki hainlerden gelebilirdi Ve eer iten
gelecek bu saldrnn ipleri Bayan Perenna'nn elindeyse bu kaybedecek zaman
kalmad anlamna geliyordu.
Birden Binba Bletchley'in szleri geldi aklna.
"Sizin de bildiiniz gibi kaybedilecek hi zamanmz yoktu. Abdul'u jastrdm
yaverimi -Abdul aslnda iyi bir dosttu..."
Sonra yksne devam etmiti.
Tommy, niye Leahampton, diye dnd. Nedeni ne? Dikkatten uzak, kenarda, geri
planda kalm bir nokta. Tutucu, kk ve eski. Btn bunlar buray yelenecek
bir yer haline getiriyor. Baka bir neden daha olabilir mi?
Burada lkenin ilerine kadar uzanan geni dzgn tarm alanlar vard. Bir sr
ova, mera. Yani asker tayan uaklarn ve parat birliklerinin inmesine uygun
geni alanlar. Aslnda ayn ey daha baka birok yer iin de sz konusu
olabilirdi. Ama burada bir de byk kimyasal tesis vard, stelik Carl von
Deinim'in de orada altn da dikkate almalyd.
Carl von Deinim. Peki onun bu iteki rol neydi? Bir rol olduu kukusuzdu.
Grant'n da dedii gibi onun tepedeki kii olmas olanakszd. O yalnzca
makinenin dililerinden biriydi. Her an kukulanlabilecek ve enterne
edilebilecek biri. Ama bu arada zerine deni yapp bitirmi de olabilirdi.
Tuppence'e blgenin zararl maddelerden artlmas ve belirli gazlarn
antidotlar konusunda altn sylemiti. te bu noktada birok olaslk
gz nnde tutulabilirdi hi de ho olmayan olaslklar!
Tommy, Carl'n (az da olsa) bu iin iinde olduuna karar verdi. Buna zld,
aslnda bu gen adamdan holanmt. Neyse... sonuta o can pahasna lkesine
hizmet etmeyi semiti. Tommy bir dmanna bylesine kar derin bir sayg
duyuyordu, sonu kesinlikle lmd kuruna dizilmek ama yine de bu ie giren
zaten bunu gze alm oluyordu.
Asl kzd insanlar kendi vatanna ihanet edenlerdi nedenleri ne olursa olsun
-o onlara hi acmyor, lesiye nefret ediyordu. Tanr bilir ya, onlar ele
geirecekti, geirmeliydi!
Binba zafere ulam birinin gururuyla yksn bitirdi. "Ve ite onu byle
yakaladm. Tam bir zek rn, deil mi?"
Tommy tereddtszce, "Hayatmda duyduum en akllca i binba," dedi.
II
Bayan Blenkensop yabanc bir lkenin sansrnden getii dtan bile grlen
damgadan anlalan, ince bir kda yazlm mektubu okuyordu.
Bu "Bay Faraday" ile yapt telefon grmesinin direkt sonucuydu.
"Sevgili Raymond," diye mrldand. "Msr'da olmas beni ok rahatlatyordu ama
samrm ok byk apta baz deiiklikler yaplm. Tabii bu ok gizli imdilik
bir ey anlatamyor ama yine de muhteem bir plan olduunu ve ok yaknda bana
ok byk bir srprize hazr olmam gerektiini sylyor. Onun nerede olduunu
bilmek houma gidiyor, aslnda hibir anlam veremiyorum neden..."
Bletchley homurdand.
'Tabii ki bunu size syleyemez."
Tuppence bunu kabul etmediini belirtircesine alayl bir ekilde glmsedi,
sonra deerli mektubunu katlarken kahvalt masasnn etrafndakilere bakt.
"Ama yine de bizim de kendimize gre yntemlerimiz var," diye aklad neeyle.
"Sevgili Raymond'um ancak onun nereye gittiini ve ne iin gittiini bildiim
zaman ok fazla endielenmediimi ok iyi bilir.
Hem bu ok kolay. Yalnzca belirli bir szck bile yeter, biliyorsunuz ite, o
szckten sonraki kelimelerin ba harfleri onun nereye gittiini anlatr. Tabii
bu durumda bazen ok tuhaf bir cmle ortaya kabiliyor, ama Raymond'um
gerekten ok zekidir. Eminim hi kimse bunu anlayamaz."
Masann etrafnda mrldanmalar oldu. Zaman seimi mkemmeldi, hemen herkes
kahvalt masasnn etrafnda bir araya gelmiti.
Bletchley hrsndan kzararak, "Beni affedin ama Bayan Blenkensop bu yaptnz
kesinlikle ok aptalca bir i. Ordumuzun harekt planlar ve hava saldrlarnn
hedefleri, Almanlarn bilmek istedikleri de bu zaten."
Tuppence, "Ama ben hi kimseye bir ey sylemem ki," diye bard. "ok dikkatli
davranyorum."
"Yine de akllca bir i deil. Hem olunuzun gnn birinde bu yzden ba derde
girebilir."
"Oh umarm dediiniz gibi olmaz. Ben onun annesiyim, bunu anlyorsunuz deil mi?
Bir annenin her eyi bilmesi gerekir."
Bayan O'Rourke, "Elbette, haklsnz," diye sze girdi. "Haklsnz. Bu
srrnz kimse ifa ettiremez."
Bletchley, "Mektuplar okunabilir," dedi.
Tuppence incinmi, ancak kendinden emin bir havada, "Mektuplarm asla ortalkta
brakmam," dedi. "Her zaman kilit altnda tutarm."
Bletchley kuku ile ban sallad.
III
Karanlk bir sabaht ve denizden sert bir rzgr esiyordu. Tuppence kumsaln
uzak kesinde yalnzd.
antasndan biraz nce kasabann haberler ajansndan ald iki mektubu kard.
kinci kez adres deiimi yapldndan olsa gerek bu mektuplarn buraya
ulamas bir hayli zaman almt. Mektuplar imdi Bayan Spender adnda birinin
ismine gelmekteydi. Tuppence izini kaybettirmekten holanyordu. Kz ile olu
onun Cornwall'daki ihtiyar teyzesinin yannda olduunu sanyorlard.
Birinci mektubu at.
"Sevgili Anneciim,
Yasak olmasna ramen yalnzca sana anlatabileceim ok komik eyler var.
Sanrm, ok gzel bir gsteri sunuyoruz. Bugn kahvaltdan nce pazara kan
be Alman ua. u an iin durum biraz kark ama sonuta baaracamza
eminim.
Beni zen yol zerindeki zavall sivilleri makineli tfekleri ile taramalar. Bu
hepimizin iini kinle dolduruyor. Gus ve Trudles'n selamlar var. Hl
kuvvetliler.
Benim iin endielenme. yiyim. Bu gsteriyi dnyada karmak istemezdim. Bizim
Havu Kafalya sayg ve sevgilerimi bildir. W. O. ona daha bir i vermedi mi?
Her zaman senin, Derek."
Tuppence'm mektubu tekrar tekrar okurken gzleri parlyordu. Sonra dier mektubu
at.
"Sevgili Anneciim,
Yal Grade Teyze nasl? Hl eskisi gibi din mi? Bence orada kalmay dnmen
fevkalade. Ben yapamazdm.
Haber yok. im ok ilgin ama anlatamayacam kadar gizli. Ama gerekten de
buna deecek, ie yarar bir eyler yaptm hissediyorum. Sava iin yapacak
bir i bulamadn iin sakn zlme yal kadnlarn bir eyler yapmak istei
iinde rpnarak ortalarda koumalar ok gln. Gerekten de gen ve etkin,
alkan insanlar istiyorlar. Bizim Havu Kafalnn skoya'daki iinde neler
yaptn dorusu ok merak ediyorum? Herhalde yalnzca evrak dolduruyordur.
Yine de bir eyler yaptn hissettii iin sanrm mutludur. Kucak dolusu
sevgiler, Deborah."
Tuppence glmsedi.
Mektuplar katlad, efkatle okad ve dalgakrann siperliinin altnda bir
kibrit akp ikisini de tututurdu. Kl oluncaya kadar bekledi.
Sonra dolmakalemini ve ktlarn kararak aceleyle yazmaya balad.
Langheme
Cornwall "Sevgili Deb,
Burada savatan o kadar uzaz ki, bir sava olduuna inanmakta bile
zorlanyoruz. Mektubundan ve iinin ilgin olmasndan mutluluk duydum.
Grade Teyze ok daha g kaybetmi, ayrca hafza kayb da giderek artyor.
Sanrm benim burada olmam ok houna gidiyor. Sk sk eski gnlerden bahsediyor
ve sanrm bazen beni annemle kartryor. Burada her zamankinden daha ok
sebze yetitiriyorlar. Gl bahelerine bile patates ekmiler. Bazen ihtiyar
Sikes'a ben de yardm ediyorum. Bu, bana sava iin bir eyler yapyormuum
hissi veriyor. Sanrm baban biraz sklyor ama bana yle geliyor ki yine de
bir eyler yapt iin mutlu.
Sevgiler,
ANNEN TUPPENCE."
Yeni bir kt kard.
Sevgili Derek,
Mektubunu almak bana byk bir huzur verdi. Eer yazmaya vaktin yoksa sk sk
kart yolla.
Grade Teyze'nin yannda biraz kalmak iin buraya geldim. ok zayf> gsz,
hafza kayb da bir hayli ilerlemi. Senden yedi yanda bir ocukmussun gibi
bahsediyor. Dn bana sana harlk olarak yollamak zere on ilin verdi.
Hl bo oturuyorum ve kimse benim kymetsiz hizmetimi istemiyor. Akl alr gibi
deil! Baban daha nce de bahsettiim gibi kendine iileri Bakanl'nda bir i
buldu. imdi kuzeyde bir yerlerde. Zavall Havu Kafal, geri bo durmaktan iyi
ama bu istedii gibi bir i deil! Sanrm bizler artk koltuumuza ekilip
sava siz gen lgnlara brakmalyz.
Sana, "Kendine dikkat et," demek istemiyorum, nk grevinin bunun tam tersini
gerektirdiinin bilincindeyim. Yine de dikkatli olman, aptallk etmemeni
neririm.
Sevgiler, Tuppence."
Mektuplar zarflarna yerletirdi. zerlerine adresleri yazarak pullad ve ans
Souci'ye dnerken de postaya verdi.
Tam tepeye ulatnda biraz ileride iki glgenin konumakla megul olduunun
farkna vard.
Tuppence olduu yerde kalakald. Bu bir nceki gn grd gzel yzl, yoksul
giyimli kadn idi, Carl von Deinim konuuyordu.
Tuppence, etrafta arkasna gizlenecek bir eyin bulunmamasndan dolay esef
etti. Onlara fark ettirmeden yaklap konutuklarn dinleyemeyecekti.
stelik tam bu srada gen Alman ban evirip, onun geldiini grmt. kili
aniden birbirlerinden ayrldlar. Kadn yolun kar tarafna geip Tuppence'in
yanndan geerek tepeden aaya doru inmeye balad.
Carl von Deinim ise Tuppence'in tepeyi trmanmasn bekledi.
Sonra da gayet ciddi ve nazik bir havada Tuppence'a iyi sabahlar diledi.
Tuppence hemen, "Konutuunuz ok garip grnml bir kadnd, Bay Deinim,"
dedi.
"Evet. Tipik bir Orta Avrupal. Kendisi Polonyal."
"yle mi? Arkadanz m?"
Gracie Teyze'nin genlik gnlerindeki sesinin bir kopyasyd.
Carl kararllkla, "Hayr," diye itiraz etti. "Onu daha nce hi grmemitim."
"yle mi? Dnyordum da." Tuppence artistik bir havada konumasna ara verdi.
"Bana bir yer sordu. Ben de Almanca konutum, nk ngilizce bilmiyor."
"Anlyorum. Bir adres miydi sorduu?"
"Buralarda Bayan Gottlieb diye birinin yaayp yaamadn sordu. Olmadn
syledim. O zaman evin ismini yanl alm olabileceini syledi."
Tuppence yavaa dnceli bir havada, "Anlyorum," dedi.
Bay Rosenstein. Bayan Gottlieb.
Carl von Deinim'i belli etmeden ksaca szd. Gen adam yznde ciddi bir ifade
ile yannda yryordu.
Tuppence bu yabanc kadndan ciddi ekilde kukulanmt. Artk onlar
grdnde Carl von Deinim ve kadnn uzunca bir sredir konuuyor
olduklarndan emindi.
Carl von Deinim?
O sabah Carl ile Sheila konuuyorlard. "Dikkatli olmalsn..."
Tuppence, "Umut ederim ki bu genler bu iin iinde deillerdir," diye dnd.
Ilml, diyordu kendi kendine, evet, orta yal ve lml. Artk yleydi! Nazi
rejimi gen bir rejimdi. Dolaysyla Nazi ajanlarnn da byk olaslkla gen
olmalar gerekirdi. Carl ve Sheila. Tommy Sheila'nn bu iin iinde olmadn
sylemiti. yi ama Tommy bir erkekti ve Sheila da nefes kesecek kadar gzel bir
kzd.
Carl ile Sheila ve geri planda gizemli bir ahs olan Bayan Perenna. Geri
Bayan Perenna genelde az bulunur iyi bir ev sahibesiydi, ama arada srada da,
bir an iin, trajik, vahi bir insan olup kyordu.
Tuppence ar ar yukar, yatak odasna kt.
O akam yatmak iin odasna ekildiinde yaz masasnn uzun ekmecesini ekti.
ekmecenin bir kesinde basit bir kilit ile kapatlm, Japon tarznda ilenip
cilalanm ufak bir kutu vard. Tuppence eldivenlerini giyerek kutuyu at.
inde bir tomar mektup vard. En stte de o sabah Raymond'dan ald mektup
duruyordu. Tuppence dikkatle bu mektubu at.
Skntyla dudaklarn gerdi. O sabah katl olan mektubun arasna tek bir kirpik
koymutu. imdi o kirpik yerinde deildi.
Lavabonun bulunduu yere gitti. zerinde, "Gri Pudra" etiketi olan kk kutuyu
ald.
Tuppence mektubun ve kutunun zerine bu tozdan bir miktar serpti.
kisinin zerinde de hi parmak izi yoktu!
Tuppence tekrar skntyla ban sallad.
Kutunun zerinde parmak izleri bulunmalyd. Kendi parmak izleri.
Geri hizmetilerden biri srf merak yznden mektuplar okumak istemi
olabilirdi, ama hizmetinin kutuya uyan anahtar bulmakta zorlanacan
dndnden buna pek ihtimal vermiyordu.
Ayrca bir hizmeti mektubu okuduktan sonra parmak izlerini yok etmek
gereksinimi de hissetmezdi.
Bayan Perenna? Sheila? Ya da baka biri? Ama hi kukusuz ngiliz silahl
kuvvetlerinin hareket planlaryla ilgilenen biri.
Tuppence'in seferberlik plan ana izgileriyle ok basitti. Birinci admda
olaslklar ve olanaklar ortaya koymak. kinci admda ngiliz ordusunun
hareket tarzyla ilgilenen ve bu durumu gizlemeye alan bir ans Souci sakini
olup olmadn anlamak. nc admda bu insann kim olduunu bulmak?
Tuppence ertesi sabah yatanda uzanm dnrken onu asl ilgilendiren bu
nc admd. Ancak bu dnce silsilesi sabahn erken saatinde, daha sabah
ay olarak adlandrlan lk, koyu renkli svy imeden nce bile srayp,
oynamaya balayan irin Betty Sprot sayesinde engellendi.
Betty ok hareketli ve canl bir ocuktu. Tuppence'i de ok seviyordu.
Tuppence'in yatana trmanp, yrtk prtk bir resimli kitab Tuppence'in
neredeyse burnunun dibine kadar soktu ve ksaca, "Oku," diye buyurdu:
Tuppence de okudu.
"Kaz kafal, kaz kafal kaz karde, nereye gidiyorsun?"
"Merdivenlerden bir aa, bir yukar, sahibimin odasna."
Betty nee iinde yuvarlanrken coku iinde yineliyordu.
1
"Yukar yukar yukar..." Sonra birden ani bir hamleyle, "Aa..." diye barp
bir gmbrtyle yataktan aaya atlamay baard. Ve bunu bkncaya kadar
srdrd. Sonra zeminde srnerek Tuppence'in ayakkablar ile oynamaya ve bu
arada da kendi kendine mrldanmaya balad.
"Ag bu... bah pi su su... dah... put..."
Tekrar kendi dncelerine dnen Tuppence ocuu tamamen unutmutu. Syledii
ocuk arksnn szckleri akln kartrmt.
Kaz yavrusu kaz yavrusu nereye gidiyorsun?
Gerekten de nereye? Kaz kafal kendisiydi, kaz kardese Tommy. Her halkrda
kendisinin yle grnmesi gerektii akt, o Bayan Blen-kensop'du. Tuppence,
Bayan Blenkensop'u aka hor gryordu. Bay Meadowes bile daha iyi, diye
dnyordu. Vurdumduymaz, hayal gc kt ve de inanlmayacak derecede aptal bir
ngiliz. Her ikisi de bu halleriyle ans Souci gibi bir dinlenme evine uyacak
tipler.
Yine de kendini koyvermemesi gerekiyordu, ufak bir dalgnlk her eyi berbat
edebilirdi. Pek nemli olmamasna ramen daha geen gn byle bir hataya
dmt, bu kk hata bile onu ileride daha dikkatli olmas iin uyaryordu.
Yaknlk ve iyi iliki salamak iin basit bir giriimde bulunmu, rg
konusunda bilgi almak isteyen acemi biri gibi davranmt. Ama sonra geen akam
oynad bu rol unutarak, parmaklar alk olduu tempoda verimli hareket
etmeye ve rgye alk biri gibi ileri ilek, hzl almaya balamt.
Tabii ki Bayan O'Rourke bunu hemen fark etmiti. Bu olaydan sonra artk eskisi
kadar acemice davranmyordu ama olabilecei kadar hzl olmamaya da gayret
ediyordu.
Betty, "Aga bu gu?" dedi ve bir kere daha tekrarlad. "Aga bu gu?"
Tuppence dalgnd. "Gzel ocuum,1' diye cevap verdi. "ok gzel!"
Betty mutlulukla mrldanmaya devam etti.
Tuppence bundan sonraki ilk hamlesinin kolay olacan dnyordu. Tabii
Tommy'nin yardm ve destei ile. Nasl yapacan biliyordu...
Yatt yerde planlar yaparken zaman hayli ilerlemiti. Betty'yi arayan Bayan
Sprot soluk solua ieriye girdi.
"Ah ite buradaym. Nereye gitmi olabileceini bilemedim. Ah Betty, yaramaz
kz. ok affedersiniz Bayan Blenkensop."
Tuppence yatann iinde doruldu. Betty melek gibi bir ifade ile yapt ie
devam ediyordu.
Tuppence'in ayakkabsnn balarn karp, di frasnn durduu su dolu
bardan iine sokmutu. imdi de kck parma ile suyu kartryordu.
Tuppence kahkahalarla glerek Bayan Sprot'un zr dilemesini yarda kesti.
"Ay ne komik. zlmeyin Bayan Sprot hi sorun deil. Su bende. Ne yaptn
fark etmeliydim. Olduka sessizdi."
Bayan Sprot iini ekerek, "Biliyorum," dedi. "Aslnda gerek tehlike zaten
sessiz olmalardr. Bu sabah size yeni ayakkab balar alacam Bayan
Blenkensop."
"Hi zahmet etmeyin. Nasl olsa kururlar."
Bayan Sprot, Betty'yi alarak gitti ve Tuppence de plann yrrle koymak zere
kalkp giyinmeye balad.
BLM 6
I
Tommy, Tuppence'in kendisine verdii pakete merakla bakyordu.
"Bu mu?"
"Evet. Dikkatli ol. Drme sakn."
Tommy paketi koklayarak, "Merak etme," dedi ve... "Bu korkun ey de ne byle?"
diye sordu.
"Asafoetida,"n diye yantlad Tuppence. "Bundan bir imdik kullannca sevgilin
drt gnlk yolu kayormu. Reklamlarda byle yazyor."
"Ter kokusu gibi," diye mrldand Tommy.
Bundan sonra birbiri ardndan birok olay oldu.
Birincisi Bay Meadowes'un odasnda garip bir koku belirdi.
Doas gerei sakin bir insan olan Bay Meadowes ilk nceleri bu kokudan alak
bir sesle ve yumuak bir tonda sz etti, ama sonralar giderek sinirlenmeye
balad.
Bayan Perenna ile zel bir toplant yapld. nceleri tm gcyle reddetmesine
ramen zamanla o da bu kokunun varln kabul etmek
eytantersi ya da eytanotu olarak da adlandrlan Orta Asya ve ran'da
yetien sarmsaa benzer kokusu olan bu baharat Hindistan'da sebze yemeklerinde
kullanlr.
zorunda kald. Gl, rahatsz edici, pis bir kokuydu. Sobann iyi ekmeyerek
gaz ieri veriyor olabileceini ileri srd.
Tommy eilip derin derin kokladktan sonra kokunun sobadan gelmediine kanaat
getirdi. Demenin altndan da gelmiyordu. Tommy bu kokunun bir san leinden
ileri geliyor olabileceini dnyordu.
Bayan Perenna bunun gibi olaylar duyduunu, ama ans Souci'de san
bulunmadndan emin olduunu aklad. Olsa olsa bir fndk faresi
olabilirdi... ama Bayan Perenna burada hi fndk faresi de grmemiti.
Bay Meadowes srarla bunun lm fare kokusu olduuna emindi. Ve byk bir
kararllkla bu konu halledilmedii takdirde o odada bir gece daha
geirmeyeceini belirtti.
"Elbette," diyen Bayan Perenna kendisinin de ayn neriyi yapmay dndn
syledi. Ancak maalesef bo olan tek odas kkt ve deniz grmyordu. Eer Bay
Meadowes bunu saknca olarak grmezse..."
Bay Meadowes oday istedi. Btn istedii bu kokudan kurtulmakt. Bunun zerine
Bayan Perenna byk bir rastlant eseri onu odasnn Bayan Blenkensop'un
karsndaki kk odaya gtrd. Ve yarm akll Beatrice'e "Bay Meadowes'un"
eyalarn dier odaya tamasn emretti. Bir adam arp demeyi kaldrtp,
kokunun kaynan bulmaya alacan aklad.
Bu koullar altnda sorun baaryla zmlenmiti.
II
kinci olay Bay Meadowes'un saman nezlesi olmasyd. Balangta yle olduu
dnld. Ama sonralar o da ciddi bir ekilde souk alm olabileceini itiraf
etti. Srekli hapryor ve gzleri sulanyordu. Bu arada Bay Meadowes'un byk
ipek mendilinden etrafa yaylan soan kokusunun kimse farkna varmad gibi
ayrca kokuyu maskelemek iin bo] miktarda kuvvetli bir kolonya da kullanmak
zorunda kalmt.
Sonuta artan aksrk ve ksrklerinden yorgun den Bay Meadowes o gn
yatakta geirmek zorunda kald.
Ayn gnn sabah Bayan Blenkensop da olu Douglas'dan bir mektup ald. Bayan
Blenkensop bundan dolay ylesine heyecanlanm ve sevin duymutu ki ans
Souci'de bu mektuptan haberi olmayan kalmad. Byk bir ans eseri olarak
mektubun sansrden gemesi gerekmemi, mektup Douglas'n izne gelen bir arkada
tarafndan elden getirildii iin Douglas annesine her eyi ak ak
yazabilmiti.
Bayan Blenkensop heyecanla ban sallayarak, "Bu mektup bizim olup bitenler
hakknda ne kadar az bilgiye sahip olduumuzu aka gsteriyor," dedi.
Kahvaltdan sonra odasna kp mektubu kilitli kutuya yerletirdi. Kd
katlarken arasna az miktarda pirin tozu koymu ve zerine de parman
basmt.
Odasndan karken hafife ksrd. Kar odadan da kuvvetli bir haprk sesi
karlk vermiti.
Tuppence glmseyerek aa kata indi.
Daha nceden o gn baz ilerini halletmek iin avukatyla grmek ve biraz da
alveri yapmak zere Londra'ya gideceini bildirmiti.
Aada bir araya toplanan dostlar tarafndan uurlanrken, ou Londra'dan
alnmasn istedikleri eitli eyleri sralyor, ama bu arada sipari verirken,
"Tabii zamann olursa," demeyi de ihmal etmiyorlard.
Binba Bletchley kendini bu kadnca konumalardan uzakta tutuyordu. Bu arada
gazetesini okurken yksek sesle fikir yrtmekten de geri kalmyordu. "Ah bu pis
Alman domuzlar. Yollardaki sivilleri makineli
tfekle taryorlarm. Kahrolasca vahiler. Eer ben bizimkilerin yerinde
olaydm..."
Tuppence oradan ayrlrken binba hl yneticilerin yerinde olsayd neler
yapacan anlatmakla meguld.
Tuppence bahede bir tur atarak, Betty Sport' buldu ve ona Londra'dan kendisine
ne getirmesini istediini sordu.
Betty iki eli arasnda bir smkl bcek tutmu, heyecanla agular yapyordu.
Tuppence'in, "Bir oyuncak kedi. Resim albm? izmek iin renkli tebeir?" diye
sayd nerileri karsnda Betty sonuta kararn verdi: "Betty izer," dedi.
Bylelikle Tuppence listesine Betty iin de renkli tebeirler ekledi.
Anayola kmak iin bahe yolunun sonuna doru ilerlerken hi beklemedii bir
ekilde Carl von Deinim ile karlat. Gen adam bahe duvarna yaslanm,
ayakta duruyordu. Ellerini kenetlemiti. Tuppence'in geldiini duyunca ona doru
bakt. Her zaman ifadesiz olan yznde o sabah heyecan okunuyordu.
Tuppence ister istemez durdu ve sordu.
"Bir ey mi oldu?"
"Ah evet. Ne olmad ki?" Sesi kaba ve heyecanl kyordu. "Hani sizin burada
bir atasznz var ya, 'ne am'n ekeri ne Arap'n yz' diye. Siz hep byle
dnrsnz, deil mi?"
Tuppence ban sallad.
Carl ac bir tonda ekledi.
"te ben buyum. Demek istediim bu, bu ekilde devam edemez. Dnyorum da
belki de en iyisi her eye bir son vermek."
"Ne demek istiyorsunuz?"
Gen adam yantlad.
"Bana efkatle yanatnz. Eminim beni anlayacaksnz. lkemden kamann nedeni
adaletsizlik ve zulmd. Buraya zgrlk umudu ile gelmitim. Nazi
Almanya'sndan nefret ediyordum. Ama sonuta ben hl bir Almanm, bunu hibir
ey deitiremez."
Tuppence, "Baz zorluklar yaayabilirsiniz, biliyorum..." dedi.
"Sorun bu deil. Size Alman olduumu sylyorum. Duygularmda yreimde. Almanya
hl benim vatanm. Alman ehirlerinin bombalandn, Alman askerlerinin
ldn, Alman uaklarnn drldn okuyorum bunlar hl benim
vatandalarm. u kendini beenmi, kabaday binba gazetesini okuyup, 'Pis
Domuzlar' deyince iimi bir hrs bryor buna katlanamyorum."
Sonra sakin bir sesle ilave etti.
"Bunun iin de buna her eye son vermenin doru olacan dnyorum. Evet son
vermenin."
Tuppence, onu kolundan yakalad ve, "Samalk bu," dedi gl ve kararl bir
sesle. "Elbette, byle hissedeceksiniz. Sizin yerinizde kim olsa byle
hissederdi. Buna saplanp kalmamalsnz."
"Beni enterne etmelerini isterdim. Bylesi daha kolay olurdu."
"Evet, belki olurdu. Ama imdilik ie yarar hizmetlerde bulunuyorsunuz. Yalnz
ngiltere'ye deil, tm insanlara yararl almalar yapyorsunuz. Baklk
sorunlar zerinde alyorsunuz, deil mi?"
Gen adamn yzne renk gelmiti.
"Ah evet. Hem baarl sonular da almaya baladm. Basit, kolayca
gerekletirilebilen bir sre, uygulanmas da zor deil."
Tuppence, "Eh," dedi. "te bunun iin almaya deer. Ykc deil de yapc
olan acy, ileyi azaltacak her ey dnyalara deer. Tabii ki dier tarafta
olanlar da olacak. Almanya'da da bu byledir. Orada Binba Bletchley gibi
azlar zehir saan yzlercesi vardr. Ben de ahsen Almanlardan nefret ederim.
'Almanlar' derken bile bir kin iimi buruyor. Ama bir birey olarak Almanlar
dndmde duygularm deiiyor, endie iinde savaa giden olundan haber
bekleyen anneleri, savaa gitmek iin evden ayrlan genleri, ekinlerini bien
iftileri, kk dkkn sahiplerini, esnaflar, tandm baz ok iyi
Almanlar dnnce ok farkl hislere kaplyorum. Onlarn da aynen bizim gibi
insanlar olduunu ve bizimle ayn duygular paylatklarn biliyorum. te
gerek bu. Gerisi ise yalnzca savan takt bir maske. Bu savan bir paras
-belki de gerekli bir paras- ama ksa sreli, geici bir paras."
Bunlar sylerken Tommy'den duyduu Hemire Cavell'in szlerini dnyordu.
"Vatanperverlik yeterli deil. Yreimde dmanlk olmamal."
Vatanperverliin zirvesine ulam bir kadndan duyduklar bu szckler onlara
hep fedakrln en yksek iareti olarak grnmt.
Carl von Deinim Tuppence'nin elinin stne bir pck kondurdu.
"Size ok teekkr ederim," dedi. "Sylediklerinizin hepsi gerek. Daha direnli
olmaya alacam."
Tuppence kasabaya giden yolda yrrken, "Aman Tanrm," diye dnyordu. "Bu
tuhaf yerde en ok sevdiim insann bir Alman olmas ne tuhaf. Her eyi altst
ediyor."
III
Hi kimse Tuppence'in son derece dikkatli ve tedbirli biri olmadn
syleyemezdi. Aslnda Londra'ya gitmeye hi niyeti yoktu, ama yine de dediini
yapmann daha akllca olacana karar verdi. Eer kasabada kalp gn boyunca
ortalarda dolarsa, onu gren biri olabilir ve bu haber ans Souci'ye kadar
yaylabilirdi.
Evet. Bayan Blenkensop Londra'ya gideceini sylemiti ve gitmeliydi.
Gidi dn biletini ald bilet giesinin nnden ayrld anda Sheila
Perenna ile burun buruna geldi.
Sheila, "Merhaba," dedi. "Nereye gidiyorsunuz? Kaybolan paketimizi aramaya
geldim."
Tuppence planlarn ona da anlatt.
Sheila, "Oh evet," dedi. "Bu konuda bir eyler sylediinizi duymutum. Ama
bugn olduunu bilmiyordum. Sizi trene kadar geireyim."
Sheila her zamankinden daha konukand. O gn tm sevimlilii stndeydi. ans
Souci'deki gnlk yaantsndan bahsediyordu. Tren perondan hareket edinceye
kadar Tuppence ile konumaya devam etti.
Tuppence kzn grnts kaybolana kadar pencereden el sallad ve sonra kesine
oturup ciddi dncelere dald.
Acaba Sheila ile istasyonda karlamas bir rastlant myd? Yoksa bu rastlant
dmann tedbirli davrandnn kant myd? Bayan Perenna geveze Bayan
Blenkensop'un gerekten de Londra'ya gittiinden emin olmak m istemiti?
Daha ok yle gibi grnyordu.
IV
Tuppence ertesi gne kadar Tommy ile grmek frsatn bulamad. Ne olursa
olsun ans Souci'de birlikte grnmemeye kararlydlar.
Bayan Blenkensop, saman nezlesini atlatm olan Bay Meadowes ile rhtmda
dolarken karlat. Orada sahil yolundaki tahta sralardan birine oturdular.
"Evet?" diye sordu Tuppence.
Tommy yava yava ban sallad. Olduka mutsuz grnyordu.
"Evet," dedi. "Bir eyler kefettim. Tanrm, ne gnd ya! Gzm srekli kap
deliinde. Boynum tutuldu."
Tuppence telala, "Boynuna bo ver imdi," dedi. "Anlat bakalm."
"nce hizmetiler oday dzeltmek iin ieriye girdiler. Onlarn peinden Bayan
Peranna odaya girdi ve hizmetileri azarlad. Daha sonra o kk kz da odaya
girdi."
"Evet... evet. Baka?"
Tommy yavaa, "Odaya biri daha geldi," dedi.
"Kim?"
"Carl von Deinim."
Tuppence armt. "Ah," dedi. "yle mi? Ne zaman?"
"le yemei srasnda. Yemekten erken kalkp odasna kt, sonra yavaa
koridorda szlp, senin odana girdi. Orada yaklak eyrek saat kald."
Bir an durduktan sonra, "Sanrm, bylece durum akland," diye ekledi.
Tuppence ban sallad.
Evet, doru. Carl von Deinim'in Bayan Blenkensop'un odasna girip eyrek saat
kalmasn aklayabilecek baka hibir neden olamazd. Sululuu kantlanmt.
Tuppence onun olaanst bir aktr olduunu dnyordu.
Halbuki o sabah syledikleri ylesine gerek grnyordu ki. Kim bilir, belki
yine de bir adan doruyu sylemiti. Gerei yerinde kullanmak da yeri
geldiinde ustaca bir aldatma sanat olabilir. Carl von Demim sonuta bir
vatanseverdi, lkesi adna alan bir dman ajanyd. Bundan dolay ona sayg
duyulabilirdi. Evet... ama yok edebilirdi de.
"zgnm," dedi Tuppence yavaa.
Tommy, "Ben de," diye yantlad. "yi bir ocuktu."
"Sen veya ben de Almanya'da ayn ii yapyor olabilirdik."
Tommy bayla onaylad. Tuppence devam etti.
"Neyse hi deilse imdi aa yukar ne durumda olduumuzu biliyoruz. Carl von
Deinim Sheila ve annesi ile birlikte alyor olabilir. Belki de byk ef
Bayan Perenna. Sonra dn Carl ile konuan u yabanc kadn da var. O da bir
ekilde bu iin iinde olmal."
"imdi ne yapacaz?"
"Bir ara Bayan Perenna'nn odasn aratrmalyz. Orada iimize yarayacak bir
ipucu^ bulabiliriz. Ayrca onu izlemeliyiz. Nerelere gidiyor, kimlerle
konuuyor? Tommy, Albert'i buraya aralm."
Tommy bu neriyi dnd.
Yllar nce bir otelde ii olarak alan Albert gen Beresford'lara katlarak
onlarn maceralarn paylamt. Daha sonra onlarla ayn servise girerek
kurulua ite byk destek salamt. Alt yl nce de evlenmiti ve imdi
Londra'nn gneyindeki Duck and Dog isimli pub'n sahibiydi.
Tuppence acele ile ekledi.
"Albert bu ie ok sevinecek. Onu buraya aralm. stasyonun yanndaki kk
pansiyonda kalr ve bizim admza Perenna'lar ya da bakalarn izler."
"Peki ya Bayan Albert ne olacak?"
"Geen pazartesi ocuklar alp, hava saldrlarndan uzaklamak iin annesine
gidecekti. Yani Albert'in buraya gelmesinde saknca yok."
"Evet, iyi fikir Tuppence. kimizden birinin kadn takip etmesi kuku
uyandrabilir. Albert bu i iin biilmi kaftan. Ayrca... u geen gn Carl
ile konuan Polonyal kadn da izlettirmemiz gerekiyor. Bence o bu iin dier
tarafndan biri, bizim de asl ortaya karmamz gereken bu."
"Bayan Perenna'nn odasn aratrmaya ne dersin? Ayrca bence Carl'nkini de?"
"Onun odasnda bir ey bulabileceini zannetmiyorum. Alman vatanda olduu iin
polis her an iin onun odasn arayabilir, bu yzden orada kukulu herhangi bir
ey bulunduracan sanmam. Perenna'ya gelince, onunki ise olduka zor. O dar
ksa bile Sheila evde oluyor. Ayrca Betty ile annesi Bayan Sprot da hep
ortalkta dolayor. Bayan ORourke da onun yatak odasnda olduka uzun zaman
geiriyor," diyerek sustu.
"Bence en iyisi yemek zaman."
"Carl'n yapt gibi mi?"
"Aynen yle. Bam aryp odama ekilmi olabilirim. Hayr, bu durumda biri
gelip hatrm sormak isteyebilir. En iyisi yemekten hemen nce eve gelip
kimseye haber vermeden sessizce odama ekilmek. Yemekten sonra bamn
ardn syleyebilirim."
"Bunu ben yapsam daha iyi olmaz m? Yarn saman nezlem nksedebilir."
"Hayr. Benim yapmam daha doru. Eer yakalanrsam aspirin ya da benzeri bir
eyler aradm syleyebilirim. Bayan Perenna'nn odasna bir erkein girmesi
tuhaf karlanp yanl yorumlara yol aabilir."
Tommy srtt.
"Ne skandal olur ama!"
Sonra yzndeki glmseme kayboldu. Ciddi ve endieli grnyordu.
"Bunu en ksa zamanda baarmalyz. Bugn gelen haberler ok kt. En ksa
srede bir eylere ulamalyz."
V
Tommy yryten dnerken postaneye urayp Bay Grant' telefonla arad ve
raporunu verdi. "Yaplan operasyon baaryla sonuland, dostumuz C gerekten de
bu iin iinde."
Sonra da bir mektup yazarak postalad. Mektubun zerindeki adres Bay Albert
Batt, Duck and Dog, Glamorgan Caddesi, Kennington idi.
Daha sonra da haftalk bir dergi alarak son haberleri okudu ve en masum haliyle
ans Souci'nin yolunu tuttu.
Tam o srada iki kiilik spor arabasndan sarkp, baran Kumandan Haydock'un
gr sesi ile irkildi.
"Hey Meadowes, yukarya kmak iin yardm ister misiniz?"
Tommy yardm memnuniyetle kabul ederek arabaya bindi.
Haydock Tommy'nin elindeki inside Weekly News a^' derginin krmz manetine
bakarak, "Demek bu samalar okuyorsunuz?" diye sordu.
Bay Meadowes btn dergi okuyucular gibi bu soruya biraz ard.
"Haklsnz, iren bir dergi," diye kabul etti. "Ama bazen ne olup bitenin
gerisindekileri bizden daha iyi biliyorlar."
"Bazen de yanlyorlar."
"Oh evet kesinlikle."
"Gerek u ki," diyen Kumandan Haydock kocaman bir yk kamyonunun altnda
kalmamak iin aniden direksiyonu krp tek-yn tabelasnn yannda durdu. "Bir
dilenciyi hakl bulursanz hatrlarsnz. Haksz bulursanz unutursunuz."
"Stalin'nin hakknda sylenenlerin doru olduuna inanyor musunuz?"
Kumandan Haydock, "yle olduunu umut edelim, dostum, umarm yledir," dedi.
"Ruslar haindir, her zaman ikili oynadlar ve hibir zaman
da deimeyecekler. Onlara gvenmemek gerekir, tek syleyebileceim bu. Havann
sizi arptn duydum?"
"Yalnzca basit bir saman nezlesi. Her yl bu zamanlarda yakalanrm-
"Evet, doru. Geri ben hi nezle olmam, ama sk sk olan bir dostum var.
Dzenli olarak her haziranda bir kez yataa der. Bir golf mana ne dersiniz?"
Tommy bunu ok istediini belirtti.
"Tamam. Yarn oynar msnz? Yarn yredeki gnlllerden bir birlik oluturmay
hedefleyen Sivil Savunma Hareketi'ne katlanlarla toplantm var. Bana sorarsanz
aslnda bu ok iyi bir fikir. Herkesin tm gcn ortaya koymasnn zaman
artk. Neyse saat alt nasl?"
'Teekkr ederim. Bence de uygun."
"yi o zaman. Kararlatrld."
Kumandan arabay aniden tam ans Souci'nin kapsnda durdurdu.
"Gzel Sheila nasl?" diye sordu.
"Galiba iyi. Onu fazla gremiyorum."
Haydock kahkahayla gld.
"Bahse girerim, grmek istediiniz kadar gremediinizi ifade ediyorsunuz. ok
gzel bir kz ama ok kaba. u Alman herifle de pek sk fk. Bu bence vatana
ihanet saylr. Sizin bizim gibi ihtiyarlarn umurlarnda bile olmad kesin,
ama evrede bizden de ok yakkl delikanllar da var. Ne diye lanet bir Alman
ile grr ki? te bu gibi eyler beni ldrtyor."
Bay Meadowes, "Dikkatli olun hemen arkamzdan geliyor," diye uyard.
"Duysa da umurumda deil. Hatta duysa ok memnun bile olurum, Onu tekmelemek
benim iin bir zevk olurdu. Akl banda Almanlar lkeleri iin dvyorlar
gelip de buraya snmyorlar."
Tommy, "Neyse," dedi. "Bylelikle memleketimizi igal etmek isteyen Almanlarn
says bir kii de olsa eksilmi oluyor."
"Byle mi dnyorsunuz, onun burada bizimle olduunu mu? Ha! ha! ok safsnz,
Meadowes! Sakn bu istila samalklarna inandm sanmayn. lkemiz hibir
zaman igal edilmedi ve edilmeyecek de. Tanr'ya kr, yle bir Deniz
Kuvvetimiz var ki."
Bu vatanperver nutkun ardndan Kumandan Haydock ani bir hareketle arabasnn
marna bast ve yukar "Korsan ni'ne" doru ilerlemeye balad.
VI
Tuppence, Sans Souci'ye ikiye yirmi kala ulat. Araba yolundan ayrlp,
bahenin iinden geerek, oturma odasnn balkon kapsndan eve girdi. rlanda
usul gve kokusu evi kaplamt. Uzaktan tabak anak tkrtlar ve
konuanlarn uultusu duyuluyordu. Herkes yemek yemekle meguld, ans Souci'de
len yemei tm hzyla sryordu.
Tuppence hi ses karmadan hizmeti Martha koridordan geip yemek odasna
girene dek oturma odasnn kapsnn arkasnda bekledi, sonra ayakkablar
elinde koarak merdivenlerden yukar kt.
Odasna girdi. Ayana yumuak banyo terliklerini giydi ve tekrar dar kp
doruca Bayan Perenna'nn odasna yneldi.
Odaya girer girmez kendinde tuhaf bir huzursuzluk hissetti. Bu yapt i hi de
ho bir ey deildi. Eer Bayan Perenna gerekten de grnd gibi bir insansa,
bu yapt kesinlikle balanamayacak bir davrant. nsanlarn zel
yaamlarna burnunu sokmak...
Tuppence gen kzlk dneminden kalma bir duygunun etkisiyle silkindi ve kendine
geldi: Savataydlar!
Tuvalet masasna gitti.
abuk ama becerikli hareketlerle masann ekmecelerini gzden geirdi.
ekmecelerinden biri kilitliydi, ite bu umut verici bir durumdu.
Tommy'ye baz ara gereler verilmi ve ksaca bunlarn nasl kullanlaca da
retilmiti. Tommy bunlar karsna da retmiti.
Birka kurcalamann ardndan ekmece ald.
Burada iinde yirmi pound ve biraz da madeni para bulunan bir mcevher kutusu
vard. Ayrca bir tomar da kt. te Tuppence'i en ok ilgilendiren bu son
bulduklaryd. Acele ile bunlar elden geirdi. Kaybedecek zaman yoktu.
ans Souci'ye ait ipotek kaytlar, tapu, banka dekontlar ve mektuplar. Zaman
hzla ilerliyordu; Tuppence bu ktlar incelerken aralarnda iki farkl anlama
gelebilecekler olup olmadn anlamaya alyordu. talya'daki bir arkadatan
gelen iki mektup zararsz grnyordu. Kim bilir belki de grndkleri kadar
zararsz deillerdi? Londra'dan, Simon Mortimer adnda birinden gelmi bir i
mektubu, tam anlamyla sradan bir i mektubu saylabilecek bu mektubu acaba
niye saklamt? Yoksa Bay Mortimer grnd kadar zararsz, sradan biri deil
miydi? En altta da mrekkebi solmu, Pat imzasn tayan solmu bir mektup
vard. "Bu sana yazacam son mektup. Eileen sevgilim..." Hayr, bu olamaz!
Tuppence kendine bu mektubu okumay yediremedi! Mektubu katlad. Dier ktlar
bunun zerine yerletirdi ve ekmeceyi kapatt kilitlemeye bile zaman bulamad,
ama yine de kap alp
Bayan Perenna odaya girdiinde lavabonun zerindeki rafta duran ieleri
kartryor grnmeyi baard.
Bayan Bulenkensop yznde telal ama saf bir ifade ile ieri giren ev
sahibesine dnd.
"Oh Bayan Perenna ok affedersiniz. Eve dndmde bam ok aryordu. Niyetim
bir aspirin alp hemen yatmakt ama bende kalmam. Sizden almamn bir sakncas
olmayacan dndm. Geen gn Miss Minton'a vermeyi nerdiiniz iin sizde
bulunduunu biliyordum."
Bayan Perenna odaya gz gezdirdi. Sesindeki sert ifadeyi fark etmemek
olanakszd.
"Elbette Bayan Blenkensop, neden sakncas olsun ki? Niye gelip benden
istemediniz?"
"Haklsnz. yle yapmalydm. Ama yemek saatinde sizi megul etmek istemedim.
Ayrca olaylar bytmekten de nefret ederim..."
Bayan Perenna, Tuppence'n yanndan geerek lavabonun stndeki raftan aspirin
kutusunu ald.
"Ka tane istersiniz?"
Bayan Blenkensop tane aspirin alp Bayan Perenna eliinde odasna gitti ve
kadnn scak su torbas nerisini hemen reddetti.
Bayan Perenna odadan karken son szn syledi.
"Sizde de aspirin var Bayan Blenkensop. Grmtm."
Tuppence gayet sakin, "Biliyorum," dedi. "Bir yere koymuum ama aptallk ite,
bir trl bulamadm."
Bayan Perenna dilerini gstererek gld.
"Eh ay vaktine kadar iyice dinlenin bari."
Bayan Perenna dar kp, kapy arkasndan kapatt. Tuppence derin bir soluk
alp, yatann zerine uzand, her an Bayan Perenna'nn geri gelebileceini
dnyordu.
Acaba kukulanm myd? Dileri ne kadar beyaz ve bykt seni daha iyi
yiyebilmek iin tatlm! Tuppence, Bayan Perenna'nn dilerine bakarken aklna
ilk gelen buydu. Elleri de bykt. Hain grnl elleri * vard.
Tuppence'in yatak odasnda oluuna ok armam hatta bunu doal karlamt.
Peki ama ya ekmecenin ak olduunu grnce, ondan kukulanacak myd? Yoksa
ekmeceyi kendisinin ak braktn m dnecekti? nsan byle dalgnlklar
yapabilirdi. Acaba Tuppence mektuplar yerlerine eskisi gibi koyabilmi miydi?
Ayrca Bayan Perenna bir tuhaflk sezse bile hi kukusuz Bayan Blenkensop'tan
ok hizmetilerden kukulanrd. Eer ondan kukulansa bile bunu yalnzca bir
merak olarak alglayacakt. Tuppence zel eyalar kartrmaktan zevk alan
insanlar olduunu biliyordu.
Ama Bayan Perenna kukulandklar gibi Alman ajan, yani "M" ise, odasna kar
bir casusun girdiini hemen anlayacakt.
Davranlarnda kukulandn belirten bir farkllk olmu muydu?
Sert bir sesle aspirin hakknda sylediklerinin dnda, son derece doal
grnyordu.
Tuppence birden kalkp yatann stne oturdu. Aspirinini, tentrdiyot iesini
ve mide ilacn eyalarn yerletirirken yaz masasnn ekmecesinin arka
ksmna yerletirdiini anmsamt.
Anlald kadaryla bakalarnn odalarn aratran yalnzca kendisi deildi.
Bunda ncelik onun odasn da kartran Bayan Perenna'dayd.
BLM 7
I
Ertesi gn Bayan Sprot Londra'ya gitti.
Her ne kadar teklif etmeye ekinse de, ans Souci'de yaayanlarn hepsi Betty'ye
seve seve bakacaklarn sylediler.
Bayan Sprot'un Betty'ye uslu durmasn, kimseyi zmemesini tembih ettikten sonra
kk kz, sabah nbetini stlenen Tuppence'in boynuna sk skya sarld.
Betty, "Oyna," dedi. "Saklamba oyna!"
Kk kz gn getike daha iyi konumaya balamt. Ayrca yeni bir det
edinmiti; ban kucana kt kiinin gsne yasladktan sonra,
karsndakini irin byleyici bir glmsemeyle szerek, "Lfen," diyordu.
Tuppence, onu yrye karmak niyetindeydi, ama yamur bir hayli hzland
iin bundan vazgeti. Birlikte odalarna ktlar; Betty hemen oyuncaklarnn
durduu masann alt ekmecesini at.
Tuppence, "Haydi Bonzo'yu saklayalm," dedi.
Ama Betty fikrini deitirmiti.
"Bana hikye oku," dedi.
Tuppence dolabn kesinden eski psk bir kitap ald. Ama Betty' nin l
zerine hayretle kalakald.
"Hayr... hayr... fena... kt..." diye bard.
Tuppence hayretle ilk nce ona sonra da, Kk Jack Horner adl eserin renkli
resimli bir kopyas olan kitaba bakt.
"Jack kt bir ocuk muydu?" diye sordu. "Erik ald iin mi?"
Betty srarla, inatla yineliyordu. "Kt-." Sonra ekledi. "Pis, pis!"
Bir anda Tuppence'in elinden kitab kapt, dierlerinin yanna koydu ve
ekmecenin dier kesinden baka bir kitap alarak, iten bir glmsemeyle ona
uzatt.
"Teymiz... cici... Jackorner."
Tuppence eski kitaplarn yerine yenilerin alnm olduunu anlad. Bayan Sprot
gerekten de iyi, "hijyene nem veren" bir anneydi. ocuunun mikrop
kapmamasna, kirli oyuncaklar azna gtrmemesine, temiz gda almasna dikkat
ediyordu.
zgr ve uyumlu bir rahip evinde yetimi olan Tuppence, abartlm hijyene
daima kar olmu, kendi ocuklarnn zerine bu derece dmemi ve onlarn
mikroplara kar bakl yetimelerini yelemiti. Yine de sz dinleyerek Jack
Horner adl kitabn yeni kopyasn alarak ocua yky okumaya balad. Betty
de arada srada szcklerini mrldanarak, slak yapkan parman uzatarak,
"Bu Jack! Erik! Pastada.1" diyerek kitaptaki ilgin resimleri iaret ediyor, bu
da bu kitabn da ok yaknda eskilerin yanna gideceini gsteriyordu. Bu yky
Vak Vak Karde ve Parmak ocuk izledi. Sonra Betty kitaplar saklad. Tuppence
ocuu memnun etmek iin kitaplar bulmakta ok zorlanryormu gibi davrand.
Bylelikle sabah hzla gelip geti.
le yemeinden sonra Betty uykuya yatt ve Bayan O'Rourke da Tuppence'i odasna
davet etti.
Bayan O'Rourke'un darmadank odasna nane, bayat pasta ve naftalin kokusu
karm ar bir koku sinmiti. Her tarafta, masann ve konsolun zerinde
yeenlerinin, ocuklarnn, torunlarnn resimleri duruyordu, ylesine ok insan
resmi vard ki Tuppence kendisini sor: ViKtoria dnemine ilikin gereki bir
piyes seyrediyormu gibi hissetti.
Bayan O'Rourke neeli bir sesle, "ocuklarla ok iyi anlayorsunuz Bayan
Blenkensop," dedi.
Tuppence, "Aaa, evet," dedi. "Kendi iki..."
Bayan O'Rourke hemen sze kart.
"ki mi? Anmsadm kadaryla olunuz olduunu sylemitiniz."
"Ah evet . Ama ikisinin ya birbirine ok yakn olduu iin aslnda onlarla
geirdiim gnleri dnyordum."
"Evet. Anlyorum. Otursanza Bayan Blenkensop. Rahatnza bakn."
Tuppence otururken, Bayan O'Rourke'un kendisini srekli olarak bu denli tedirgin
etmemesini diliyordu. Kendini hain cadnn davetini kabul eden Hansel ya da
Gretel gibi hissediyordu.
Bayan O'Rourke, "Syleyin bakalm," dedi. "ans Souci hakknda ne
dnyorsunuz?"
Tuppence tam vc bir eyler sylemeye alrken iriyar kadn yine szn
kesti.
"Sizden asl renmek istediim sizin de burada tuhaf bir eyler dndnn
farknda olup olmadnz?"
Tuhaf m? Sanmam."
"Bayan Perenna konusunda da m? Bu kadnn sizi de ilgilendirdiini itiraf
etmelisiniz. Onu gz hapsine aldnzn ve izlediinizin farkndaym."
Tuppence elinde olmayarak kzard.
"ey ilgin bir kadn o."
Bayan O'Rourke, "Aslnda yle saylmaz," dedi. "O olduka sradan, alelade bir
kadn yle grnyor, ama tabii zellikle kendini yle gstermek istemiyorsa.
Ama belki de deildir. Siz de byle mi dnyorsunuz?
"Gerekten Bayan O'Rourke neden bahsettiinizi anlayamyorum."
"Hepimizin grndmzden farkl olabileceimizi hi dnmediniz mi? rnein,
Bay Meadowes. Tuhaf anlalmaz bir adam. Bazen onun zde son derece aptal tipik
bir ngiliz olduunu dnyorum. Ama sonra bazen de yle bir szcn veya
bakn yakalyorum ki hi de grnd gibi aptal olmad ortaya kyor. Bu
ok tuhaf bir durum, sizce de yle deil mi?"
Tuppence, "Ah, bana kalrsa Bay Meadowes gerekten ok tipik bir adam," diye
cevap verdi.
"Dierleri de var. Belki de kimi kastettiimi biliyorsunuz?"
Tuppence ban sallad.
Bayan O'Rourke cesaret verircesine, "smi S harfi ile balyor," dedi.
Tuppence ban hrsla birka kez salladktan sonra ani bir fkeyle gen ve
savunmasz birini koruma igdsyle isyan etti.
"Sheila yalnzca asi bir gen kz. O yata hepimiz yleydik."
Bayan O'Rourke bilgi bir tavrla ban birka kez sallad. Bu hali ile
Tuppence'a Gracie Teyze'nin evindeki minenin stndeki rafta duran obez in
mandarin biblolarn anmsatt. Kadnn dudaklarnn kenarlarnda sinsi bir
glmseme belirdi. Yumuak bir tonda ekledi.
"Bilmiyor olabilirsiniz ama Miss Minton' nun ilk ad Sophia."
Tuppence armt. "Ah," dedi. "Miss Minton'u mu kastediyordunuz?"
Bayan O'Rourke, "Hayr," dedi.
Tuppence ban evirip pencereden dar bakt. Bu ihtiyar kadnn onu
bylesine etkileyebilmesi, anlalmaz bir korku ve tedirginlik ortamna
srkleyebilmesi ilginti. "Kedinin fareyle oynamas gibi," diye dnd. "te
kendimi aynen byle hissediyorum..."
Bir heykeli andran yal kadnn oturduu yerden glmseyerek bakmas bir kedi
mrldanmasna benziyordu. Korkudan kalbi kt kt atan Tuppence bir an nce bu
odadan kap kurtulmak istiyordu...
Samalk... tamamyla sama. Btn bunlar hayal ediyorum, diye dnd
pencereden baheyi seyreden Tuppence. Yamur durmutu. Dallarda hl yamur
taneleri vard.
Tuppence, "Hayr bunlar hayal deil. Ben hayal gren bir insan deilim. Burada
bir tuhaflk, ktlk var. Eer ne olduunu bir anlayabilsem..."
Tam bu anda dnceleri blnd.
Bahedeki allar aralanm ve evi gzetleyen soluk bir yz ortaya kmt. Bu,
geen gn yolda Carl von Deinim ile konuan yabanc kadnn yzyd.
Bu ylesine ifadesiz, anlamsz bir yzd ki insanda sanki gerek deilmi,
yalnzca bir maskeymi hissi uyandryordu. Dikkatle ans Souci'nin
pencerelerine bakyordu. Evet ifadesiz bir yzd ama kesinlikle tehditkrd.
Duraan, acmasz, dmanca bakan bir yzd. Bir ruh halini, bir basky, ans
Souci'ye ya da ngilizlerin pansiyon yaantsnn sradanlndan sanki nefret
ediyordu.
Bir an iin yorgunluktan derin bir uykuya dalm olan Sisera'nn'*' akana
iviyi saplamak iin bekleyen Yael'in yzndeki ifade de aynen byle olmu
olmal, diye dnen Tuppence birden pencereden gzlerini
<*> Kenan Kral Yabin'in ordu komutanlarndan biridir. Snd tapnakta
uyurken, srail'in savunucusu Yael tarafndan akana ivi saplanarak
ldrlmtr.
ayrarak, mrldanarak Bayan O'Rourke'a bir eyler syledi ve koarak
merdivenlerden indi. n kapdan acele ile dar kt.
Saa dnerek yan bahedeki yoldan allarn arasnda o yz grd yere doru
kotu. Orada imdi kimse yoktu. Tuppence baheyi dolaarak yola kt, tepenin
aasna ve yukarsna doru baknd. Kimse yoktu. Kadn nereye kaybolmutu?
Yorgunluktan bitkin bir halde ans Souci'nin bahesine dnd. Acaba btn
bunlar hayal etmi olabilir miydi? Hayr, kadn orada grmt.
natla yeniden baheyi dolap allarn arkasn arad. Kadndan iz olmad
gibi iliklerine kadar da slanmt. Eve dnerken iinde bir sknt, bir
nsezi, ok yaknda kt bir eyler olacakm gibi tuhaf bir his duydu.
Bu tuhaf eyin ne olabileceini tahmin edemedii gibi zaten hibir ekilde
bilmesi de mmkn deildi.
II
Hava at iin Miss Minton, Betty'yi yrye karmak zere giydiriyordu.
Betty'nin banyosunda yzdrmek iin plastik bir rdek almak zere ehre
ineceklerdi.
Betty ylesine heyecanlanmt ki, oynayp srarken kollarn yn kazann
iine sokmak neredeyse olanakszd. kisi birlikte dar karken Betty hl
heyecanla, "rdek al, rdek al, Betty banyo iin, Betty banyo iin," diye
baryor ve bu kendince nemli durumu aralksz yinelemekten byk zevk
alyordu.
Holdeki masann zerine apraz duran iki yank kibrit braklmt. Bu Bay
Meadowes'un Tuppence'a o leden sonray Bayan Perenna'y
izlemekle geireceini gsteren iaretiydi. Tuppence, Bayan ve Bay Cayley ile
oturma odasna geti.
Bay Cayley keyifsizdi, terslii zerineydi, Leahampton'a sessizlik iinde
dinlenmeye gelmiti, ama evde bir ocuk varken sessizliin olanaksz olduunu
anlatp duruyordu. Btn gn boyunca ocuk evin iinde bara ara dolayor,
atlyor, sryor, merdivenlerde antrede kouuyordu...
Kars korkarak Betty'nin ok irin kk bir yavrucak olduunu mrldandysa da
szleri hi de iyi karlanmad.
Bay Cayley, "Hi kukusuz, hi kukusuz," dedi uzun boynunu kvrarak. "Ama
annesi ocuun sessiz kalmasn salayabilmeli. Dier insanlar da dnmesi
gerekir. Hastalar, sinirlerin dinlenmesi gerekenleri."
Tuppence, "O yata bir ocuu sessiz tutabilmek ok gtr," dedi. "Eer o yata
bir ocuk sessiz sakin oturursa bir anormallii var demektir."
Bay Cayley fkeyle adeta grledi.
"Sama... sama... bu modern zihniyet samalktan baka bir ey deil. ocuklar
istediklerini yapmaya brakmak doru deil. Bir ocuk sessiz sakin oturup bebei
ile oynamay, okumay ya da ne bileyim beri, kendince bir eyler yapmay
bilmeli."
Tuppence glerek, "O daha yanda bile deil," dedi. "Ondan okumasn
bekleyemezsiniz."
"Neyse ite, yine de bu konuda bir eyler yaplmal. Bayan Perenna ile bu konuyu
greceim. Daha bu sabah saat yediden nce ocuk yatanda bara bara ark
sylyordu. Btn gece uyuyamadm. Sabaha kar tam dalmtm ki onun sesi ile
uyandm."
Bayan Cayley tela iinde, "Bay Cayley'in mmkn olduunca ok uyumas
gerekiyor," dedi. "Doktor byle syledi."
Tuppence, "yle ise bir rehabilitasyon merkezine gitmeniz gerekiyordu," dedi.
"Sevgili bayan, o bahsettiiniz yerler son derece pahal ayrca oralarn ortam
da bana uygun deil. Oralardaki hastalk edebiyat benim bilinaltma olumsuz
etki yapabilir."
Bayan Cayley, kocasna yardmc olmak isteiyle, "Doktor canl, hareketli bir
topluluk iinde bulunmasn nerdi," diye aklad. "Normal bir yaam.
Pansiyonda kalmann mbleli bir ev kiralamaktan daha doru olacan belirtti.
Bay Cayley'in skntdan surat asmasna gerek kalmayacan, bakalar ile fikir
alveriine girmesinin onu tevik edeceini dnd."
Tuppence'in anlad kadaryla Bay Cayley'in fikir alverii yapma yntemi
kendi hastalklar ve semptomlarn anlatmak ve karsndakilerin de
dierlerinin de isteyerek ya da istemeyerek bu fikirleri kabul etmesiydi.
Tuppence srar etmekten vazgeerek konuyu deitirdi.
"Almanya'daki yaam koullar hakkndaki kendi grlerinizi bana aklarsanz
ok sevinirim," dedi. "Gemi yllarda birok kez oraya gitmi olduunuzu
sylemitiniz. Sizin gibi deneyimli bir insann bu konudaki grlerini renmek
benim amdan ok ilgin olabilir. Anladm kadaryla kesinlikle nyargl bir
kiilie sahip deilsiniz, dolaysyla oradaki koullar ak ve net olarak
ancak siz belirtebilirsiniz."
Tuppence bir adamn endiesini gidermenin en iyi yolunun onu pohpohlamak olduu
grndeydi. Gerekten de Bay Cayley de bu yemi hemen yuttu.
"Dediiniz gibi sayn bayan," diye konumaya balad. "Ben gerekten hibir
nyargya kaplmadan size konu hakknda ak ve net bir gr as
kazandrabilecek kapasitedeyim. Neyse, kanmca..."
Bunu uzun bir monolog izledi. Tuppence arada srada, "ok ilgin" ya da "ok
zeki, cin gibi bir gzlemcisiniz!" gibi yorumlarla onu dikkatle
dinliyormu gibi davranyordu. Dinleyicisinin ilgi ve tevikiyle kendinden geen
Bay Cayley sonuta farkna varmadan Nazi rejiminin ateli bir hav. ram olduunu
ortaya koymutu. Hatta st kapal bir ekilde, Almanya ile ngiltere'nin
birleerek Avrupa'nn dier lkelerine kar savamalarnn ok iyi olacana
bile deindi.
Miss Minton ile Betty plastik bir rdekle dnnce yaklak iki saat sren bu
karlksz konuma yarda kesildi. Tuppence ban kaldrnca Bayan Cayley'in
yznde olduka tuhaf, kaygl bir ifade fark etti. Bunu yorumlamakta
zorlanyordu. Bu elbette kocasnn tm ilgisinin baka bir kadna ynelmesinden
rahatszlk duyan bir kadnn kskanl olabilirdi. Belki de Bay Cayley'in
politik grleri konusunda bu denli ak davranm olmasndan endie duyuyordu.
Ancak bu ifadenin bir honutsuzluk belirtisi olduu kesindi.
ay zaman Bayan Sprot'un da Londra'dan dnmesiyle birlikte pansiyondaki
hareketlilik daha da artt.
"Betty'nin sizi zmemi olacan umut ederim," dedi Bayan Sprot evden ieri
girer girmez, "Cici bir kz oldun mu Betty?" Buna Betty tek szckle yant
verdi. "ff."
Bu onun, annesinin dnnden memnun olmadn deil brtlenli pastay bir an
nce yemek istedii olarak anlald.
Ve bu davran Bayan O'Rourke'un ks ks glmesine ve annesinin, "Ltfen Betty,
tatlm," szcklerine yol at.
Bayan Sprot masaya oturup birka fincan ay iti ve Londra'da alverii
srasnda yaadklarn anlatmaya koyuldu; trenlerin kalabalndan, Fransa'dan
henz dnen bir askerin vagondakilere anlattklarndan, maazada orap
reyonundaki satc kzn orap ithal edilemedii iin yaknda bir orap
ktlnn sz konusu olabileceini sylediinden bahsetti'
Sohbet aslnda son derecede normal srp gidiyordu. Gnein kmasyla birlikte
yamurlu gn gemite kaldndan sohbete terasta devam ettiler.
Bu arada Betty mutluluk iinde kouuyor, allarn arkasnda gizemli keiflere
kyor, oradan toplad defne yapraklar ya da bir avu akl tann ne
anlama geldiini yarm yamalak aklamaya alarak sohbete dalm byklerinden
herhangi birinin kucana koyuyordu. Bu abalar karlnda arada srada, "Ne
gzel ekerim," ya da "Aferin sana tatlm, sahi mi?" gibi szcklerle
pohpohland ve oyununa katlan bulduu iin mutluydu, daha fazla ilgi
beklemiyordu.
ans Souci'de huzurlu bir akamstyd. Savan gidiine ilikin sohbet
ediliyor, dedikodu yaplyor, tahminler yrtlyordu: Fransa harekete geecek
miydi? Weygand durumu toparlayabilecek miydi? Rusya ne yapacakt? Eer Hitler
srarc olursa ngiltere'yi igal edebilir miydi? Bask artarsa Paris decek
miydi? Bu doru muydu?... Deniliyordu ki?... Sylentilere gre?...
Politik ve askeri skandallar neeyle geliigzel ortaya dklyordu.
Tuppence kendi kendine, "Bu gevezelikler tehlikeli mi?" diye dnd. "Sama,
bunlar bir tr emniyet vanas. nsanlar bu sylentilerden keyif alyorlar. Bu
onlara zel yaamlarndaki glklere ve korkulara dayanma gc veriyor." Bu
arada, "Olum dedi ki tabii ki bu ok zel, bir sr, biliyorsunuz ite," gibi
eklemelerle de szlerine heyecan lezzet katyordu.
Anszn Bayan Sprot saatine bakt.
"Tanrm, saat neredeyse yedi olacak. ocuu oktan yatrm olmalydm. Betty,
Betty!"
Betty terastan uzaklaal bir hayli zaman olmutu, ama hibiri bunu fark
etmemiti.
Bayan Sprot sabrszlanarak, "Betty!" diye barmaya devam etti.
Bayan O'Rourke glerek, "Hi kukum yok herhalde bir iler kartryordur"
dedi. "Sessizlik olunca hep byle olur."
"Betty buraya gel, seni aryorum!"
Yant alamayan Bayan Sprot heyecanla ayaa kalkt.
"Sanrm hemen gidip onu aramam gerekiyor. Acaba nereye gitti?"
Miss Minton, onun bir yere saklanm olabileceini syledi. Tuppence kendi
ocukluunu anmsayarak mutfakta olabileceini ileri srd. Ama Betty evin
iinde de dnda da bulunamad. Btn yatak odalarn dolaarak bardlar.
Baheyi kar kar aradlar.
Betty hibir yerde yoktu.
Bayan Sprot ciddi ekilde telalanmaya balamt.
"ok yaramaz ocuk. Cidden ok yaramaz! Acaba yola m kt dersiniz?"
Tuppence ile birlikte bahe itlerinin dna, yola kp etrafa bakndlar.
Yolun karsnda St. Lucian'n kapsnn nnde bakkaln ra ile konuan
hizmeti kzdan baka kimse yoktu.
Tuppence ile Bayan Sprot birlikte yolun kar tarafna geerek, onlara kk bir
kz grp grmediklerini sordular. ki gen olumsuzca balarn salladlar.
Sonra hizmeti kz anszn bir ey hatrlayarak, "Yeil ekose elbiseli bir ocuk
mu?" diye sordu.
Bayan Sprot heyecanla, "Evet," dedi.
"Onu yarm saat kadar nce bir kadnla beraber tepeden aa inerken grdm."
Bayan Sprot aknlk iinde, "Bir kadnla m?" diye sordu. "Nasl bir kadn?"
Hizmeti kz ok armt.
"Ne bileyim, tuhaf grnl bir kadnd," dedi. "Bir yabana. Kyafeti de
tuhaft. Banda atk gibi bir ey vard, yani apkaszd. Yz de bir tuhaft
sanrm ne demek istediimi anladnz? Onu daha nce de birka kere grdm.
Garip bir kadn, bilmem anlatabiliyor muyum?"
Tuppence o gn leden sonra allarn arkasnda grd yz ve kt bir eyler
olaca duygusunu anmsad.
Ama bu kadnla ocuk arasnda bir balant olabileceini hi dnmedii iin
imdi buna bir anlam veremiyordu.
Ancak dnmek iin pek zaman olmad, Bayan Sprot, ona yaslanm, neredeyse
baylacakt.
"Oh Betty. Minik yavrum benim. Kardlar onu. Canm benim... Kadn o nasl
biriydi ingene mi?"
Tuppence ban sallad.
"Hayr. Sarnd. Fazlasyla sarn. kk elmack kemikleri olan geni bir
yz vard. Ak mavi gzleri de birbirinden bariz ekilde ayrkt."
Bayan Sport'un merak iinde onu szen gzlerini fark edince telala ekledi.
ABu kadn bu gn bahedeki allarn arasndan ans Souci'ye bakarken grdm.
Buralarda dolatn daha nce fark etmitim. Geen gn de Carl von Deinim ile
konuurken grmtm. Bu o kadn olmal."
Hizmeti kz atld.
'Tamam, sarnd. Bence kafasnda birka tahtas eksikti. Ne sylediinizi bile
anlamyordu."
"Tanrm," diye inledi Sport. "Ne yapacam ben imdi?"
Tuppence, onun koluna girdi.
"Haydi, eve gidelim. Bir kadeh brendi iin. Sonra da polisi arayalm. Bir ey
olmaz, endielenmeyin. Onu bulacaz."
Bayan Sprot perian bir halde yrrken mrldanyordu.
"Betty'nin bir yabanc ile kp gitmesini aklm almyor."
Tuppence, "O daha ok kk," dedi. "ekinip, rkecek yata deil
Bayan Sprot tm gcn yitirmi bir halde haykrd.
"Belki de o korkun Alman kadnlardan biridir. Betty'mi ldrecek."
Tuppence kararllkla, "Sama!" dedi. "nann bana her ey yoluna girecek. Bence
de bunu yapan yalnzca biraz akl noksan bir kadn."
Ama kendi sylediklerine kendi bile inanmyordu. Bir an iin bile o sakin,
soukkanl kadnn aklndan zoru olan bir deli olabileceine inanmamt.
Carl! Carl biliyor muydu? Onun bu ite bir rol var myd?
Birka dakika sonra bu konudaki kukular kayboldu. Carl von Deinim de herkes
gibi olanlara bir trl inanamyor, zlyor ve telalanyordu.
Konuya ilikin tm olgularn aklanmasnn ardndan sonra Binba Bletchley
kontrol eline ald.
Bayan Sprot'a, "Evet, imdi sayn bayan," dedi. "uraya oturup bir kadeh brendi
iin. Hibir zarar olmaz. Ben doru karakola gidiyorum."
Bayan Sprot, "Bir dakika. Bir ey olabilir..." diye mrldand.
Merdivenlerden koarak yukar kt ve odasna girdi.
Birka dakika sonra onun merdivenden aa hzla koan ayak seslerini duydular.
Deliler gibi aa koup, polise telefon etmek zere olan Binba Bletchley'in
elinden telefon ahizesini son anda kapt.
"Hayr... hayr!" diye inledi. "Yapmayn yapmamalsnz!"
Alayarak bir koltua ykld.
Herkes etrafna toplanmt. Kadncaz, birka dakika sonra kendine geldi.
Bayan Cayley'in yardm ile dorularak odada bulunanlara bir kt uzatt.
"Bunu odada yerde buldum. Bir taa sarlarak pencereden ieri atlm- Bakn...
bakn ne yazmlar."
Tommy kd kadnn elinden alarak at.
Bu byk harflerle, tuhaf yabanc bir el yazsyla yazlm kk bir nottu.
OCUK GVENDE. NE YAPMANIZ GEREKT SZE DAHA SONRA BLDRLECEK. POLSE
GDERSENZ OCUUNUZ LDRLECEK. KMSEYE BR EY SYLEMEYN. TALMATLARIMIZI
BEKLEYN. EER...
Mektubun altna da imza olarak bir kuru kafa ile apraz iki kemik iareti
konulmutu.
Bayan Sprot perian bir halde, "Betty... Betty," diye inliyordu.
Herkes hep bir azdan ayn anda konuuyordu. Bayan O'Rourke, "Pis korkaklar,
ahlakszlar!", Sheila Perenna, "Zalimler.", Bay Cayley, "Olamaz, olamaz,
inanlr gibi deil bir tek kelimesine bile inanmyorum. Bu bir aka olmal!",
Miss Minton, "Tanrm, minik yavrucak!" Carl von Deinim, "Anlayamyorum. Korkun
bir ey bu," diye baryordu. Btn bunlarn zerinde Binba Bletchley'in sesi
nlyordu.
"Allah kahretsin. Gzda, antaj bu! Derhal polise haber vermeliyiz. Hemen
icabna bakarlar."
Bir kez daha telefona doru bir hamle yapt. Bu kez Bayan Sprot ac bir lk
atarak onu durdurdu.
Bletchley bard.
"Ama madam, bunu muhakkak yapmalyz. Sizin bu alaklarn kt niyetlerine alet
olmamanz iin bunu yapmak gerekir." "Onu ldrrler!"
"Sama! Buna cesaret edemezler."
"Hayr buna izin veremem. Ben onun annesiyim. Sz hakk bana der."
"Biliyorum. Biliyorum. Zaten onlar da bunu biliyor, ona gre davranyorlar sizin
bu hislerinize gveniyorlar. Gayet normal. Ama bir asker ve deneyimli bir adam
olarak gelin benim szm dinleyin, polise ihtiyacmz var."
"Haytrr
Bletchley gzlerini taraftar ararcasna etrafta dolatrd.
"Meadowes, siz de bana hak veriyorsunuz, deil mi?"
Tommy yavaa ban sallayarak onaylad.
"Cayley? Bakn Bayan Sprot Cayley de Meadowes da bana hak veriyorlar."
Bayan Sprot ani bir hrsla, "Erkekler," dedi. "Hepiniz erkeksiniz. Bir de
kadnlara sorun."
Tommy'nin gzleri Tuppence'inkileri arad. Tuppence alak ve titrek bir sesle,
"Ben, ben Bayan Sprot ile ayn fikirdeyim," dedi.
Dnyordu. "Deborah, Derek! Eer onlardan biri olsayd ben de onun gibi
hissederdim. Tommy ve dierleri hakl olabilirler, bunda hi kukum yok ama ayn
durumda yine de onlarn dediini yapamazdm. Bu riski gze alamazdm."
Bayan O'Rourke, "Hibir anne bu riske giremez ve hakldr da," dedi. 1
Bayan Cayley mrldand.
"ey, bana kalrsa, biliyorsunuz ite ey..." Ve sesi bu tutarszlk iinde
kaybolup gitti.
Miss Minton rkek, titrek bir sesle, "Byle kt eyler oluyor ne yazk ki!"
dedi. "Eer sevgili kk Betty'ye bir ey olursa, kendimizi hi mi ama hi
affedemeyiz."
Tuppence sert bir sesle sordu.
"Siz hibir ey sylemeyecek misiniz, Bay von Deinim?"
Carl'n mavi gzleri cam gibi parlyordu. Yz bir maskeden farkszd. Alak bir
sesle, ekinerek, "Ben bir yabancym," dedi. "ngiliz polisini bilmiyorum. Bu
gibi konularda ne derece yetenekli ya da abuk olabildikleri hakknda bilgim
yok," dedi.
O srada hole biri girdi. Bayan Perenna'yd bu gelen. Yanaklar kzarmt.
Yokuu hzl km olmalyd.
"Neler oluyor?" diye soran etkili, otoriter sesi misafirperver bir pansiyon
sahibesini deil gl, kararl bir kadn artryordu.
Durumu ona anlattlar... geri herkes bir azdan bart iin pek bir ey
anlalmyordu ama Bayan Perenna konuyu abucak kavrad.
Olay hemen anlamt ve sanki konu hakknda sz sahibi kendisiydi. O an iin
ona yce divan grevi yklenmiti.
Birka saniye camdan atlan nota bakt ve sonra geri verdi. Azndan kan
szckler sert, kararl ve otoriterdi.
"Polis mi? Bir ie yaramaz onlar. Onlarn budalaln gze alamazsnz.
Hakknz kendiniz aramal, yasay kendiniz uygulamalsnz. ocuu siz kendiniz
arayn."
Bletchley omuzlarn silkerek, "yi yleyse," dedi. "Eer polis armak
istemiyorsanz yaplacak en akllca i bu."
Tommy, "Pek uzaa gidememilerdir," diyerek fikrini aklad.
Tuppence sze kart. "Hizmeti yarm saat olduunu syledi."
Bletchley, "Haydock," dedi. "Bu durumda bize yardm edebilecek tek insan
Haydock! Arabas da var. Kadnn garip grnl olduunu mu sylemitiniz?
Yabanc? Bu onu izlememiz iin ok iyi bir ipucu olabilir. Gelin, kaybedilecek
zamanmz yok. Geliyor musunuz Meadowes?"
Bayan Sprot ayaa frlad.
"Ben de geliyorum." '
"Sayn bayan, bu ii bize braksanz..."
"Ben de geliyorum."
"Tamam, peki yleyse..."
Kadnlarn erkeklerden ok daha skc yaratklar olduunu mrldanarak bunu
kabullendi.
III
Sonu olarak durumu denizcilere zg bir abuklukla alglayan Kumandan Haydock
arabann direksiyonuna geti, yannda Meadowes, arka koltukta ise Bletchley,
Bayan Sprot ve Tuppence oturuyorlard. Tuppence yalnz Bayan Sprot'un kendisine
snm olmasnn dnda Carl von Deinim hari tutulursa ocuu karan
gren tek insan olduu iin bu ekibe katlmt.
Kumandan hem iyi bir organizatr, hem de becerikli bir adamd. lk frsatta
arabann deposunu doldurdu; yrenin ve ek olarak da Leahamp-ton'nun daha byk
lekli bir haritasn aarak Bletchley'in eline verdi.
Bayan Sprot grnte paltosunu almak zere tekrar odasna kmt. Ama arabaya
binip de araba yoku aa inmeye baladnda Tup-pence'e sokularak gizlice
antasna saklad eyi gsterdi. Bu kk bir tabancayd.
"Bunu Binba. Bletchley'in odasndan aldm," diye aklad sessizce. "Bir gn
konuurken tabancasnn olduundan bahsettiini duymutum." Tuppence, ona biraz
da kukuyla bakt. "Yoksa..."
Bayan Sprot dudaklarnda beliren ac bir glmsemeyle, "Belki gerekli, olur,"
dedi.
Tuppence oturduu yerde aslnda son derece sakin, sradan bir kadnn annelikten
kaynaklanan glerle ne denli deiebildiini dnyordu, glgesinden bile
korkabilecek bir insan olarak tand Bayan Sport'un ocuuna zarar veren
herhangi bir insan serinkanllkla vuracan gz nne bile getiremiyordu.
Kumandann nerisi zerine ilk olarak istasyona gittiler. Tren Le-ahampton'dan
yirmi dakika nce hareket etmiti. ocuu bu tren ile gtrm olabilirlerdi.
stasyonda birbirlerinden ayrldlar. Kumandan bilet kontrolrnn, Tommy gie
memurunun, Bletchley ise dardaki hamallarn azn aramay stlendi. Tuppence
ile Bayan Sprot ise bir eyler bulmak umudu ile kadnlar tuvaletine gittiler.
Kadn trene binmeden nce burada grnn deitirmek istemi olabilirdi.
Hibiri bir sonuca ulaamamt. ler gittike gleiyordu. Bu durumda bir
rota izmek daha da glemiti. Haydock byk olaslkla ocuk karanlarn
arabas olduunu ve kadn Betty'yi kendisiyle gelmeye ikna ettikten sonra araba
ile kam olabileceklerini ileri srd. Bletchley yeniden polisten destek
almann nemine deindi. Ancak tm lkeye haber salabilecek, farkl yollar
kesebilecek bir organizasyonun destei ile bu iin altndan kalkabilirlerdi.
Bayan Sprot dudaklarn skm, inatla ban sallyordu.
Tuppence, "Kendimizi onlarn yerine koymalyz," dedi. "Arabann iinde nerede
beklemi olabilirler? Muhakkak ki ans Souci'nin yaknnda bir yerlerde. Peki,
ama fark edilmeden nerede durmu olabilirler? Bir dnelim. Kadnla Betty
tepeden aaya yrdler. Tepenin altnda gezinti yolu var. Arabay oraya
getirmi olabilirler. inde biri olduu srece orada ksa sreliine park
edilmesine bir ey demiyorlar. Bunun dlnda park edebilecekleri bir tek James
Meydan'ndaki park yerleri var Oraya da yakn. Ya da gezinti yoluna alan kk
sokaklardan biri de olabilir."
te tam o anda ufak tefek, ekingen tavrl, kvrk burunlu bir adam
kekeleyerek yanlarna sokuldu.
"Affedersiniz... Umarm rahatsz etmiyorum... Fa... ama biraz nce istemeyerek
hamal ile konumanz duydum." (imdi artk dorudan Binba Bletchley'e hitap
ediyordu.) "Tabii sizi dinlemiyordum ama duydum ite buraya bir paket almaya
gelmitim. Bugnlerde postann ne kadar ar ilediini bilemezsiniz -
dediklerine gre askeri birliklerin yer deitirmesinden oluyormu bu -stelik
bir de bozulacak bir ey oldu mu bu ok zor bir durum paketi kastediyorum neyse,
ne diyordum, sizi konuurken istemeden kulak misafiri oldum; gerekten de bu
olaanst bir rastlant..."
Bayan Sprot ileri doru atld. Adam kolundan yakalad. "Onu grdnz m? Benim
kk kzm grdnz m?" "Oh sahi mi? Sizin kznz myd? imdi dnyorum
da..." Bayan Sprot, "Anlatn," diye bard. Parmaklaryla adamn kolunu
ylesine skyordu ki ufak adamn yz burutu.
Tuppence tela iinde, "Ltfen grdnz her eyi mmkn olduunca abuk
anlatn bize," dedi. "Bunu yaparsanz size minnettar olacaz."
"Oh tabii. Bir ey deil tabii. Ama tanmnz ylesine uydu ki..." Tuppence
yanndaki kadnn titrediini hissediyordu, ama onu sakin ve serinkanl olmaya
davet etti. Konumakta olduklar adamn karakterini anlamt yaygarac, mzmz,
kafas kark, kl krk yaran, sklgan, asl
konuya hemen giremeyecek ve acele ettirildiinde her eyi berbat edebilecek bir
tipti. Bask yaplrsa bsbtn arabilirdi.
"Ltfen anlatn," dedi.
"Yalnzca... Ha bu arada ismim Robbins'dir. Edward Robbins."
"Evet Bay Robbins?"
"Ben Whiteways'de Ernes Cliff Caddesi'nde oturuyorum. Yeni yolda yaplan yeni
evlerden birinde hani u ilikten tasarruf edilmi, gerekten her eyi
dnlm, muhteem manzaral, imenlik alana bir adm mesafedeki evlerden
birinde."
Tuppence patlamak zere olan Binba Bletchley'i bir bakla yattrd.
"Aramakta olduumuz kk kz grdnz m?"
"Evet. Eminim ki oydu. Yabana grnl bir kadnla kk bir kz demitiniz,
deil mi? Dikkatimi eken kadn oldu. Biliyorsunuz ite, bu gnlerde hepimiz
Beinci Kol mensuplarndan pheleniyoruz, deil mi? Keskin bir bak, yle
diyorlard deil mi, ben de hep yle yapmaya alyorum, etrafa dikkat
kesiliyorum, neyse bu arada bu kadn gzme takld. Bir dad veya hizmeti
olmal, diye dndm. Zaten casuslarn ou bu maske altnda geliyorlar bu
lkeye deil mi, bu kadnn davrannda da bir tuhaflk vard, yoku aa
imenlik alana doru gidiyordu yannda kk bir kzla saat yedi buua
geliyordu ocuk ok yorgun grnyor, yrmekte zorlanyordu, ocuklarn
genellikle yattklar bir saat olduu iin bu aslnda doald, ama yine de
kadna sert bir bakla baktm. Galiba bu bakm onu tedirgin etti. ocuu
arkasndan srkleyerek yolda biraz daha ilerledikten sonra onu kucana alarak
tepeye trmanmaya balad. Tepeye trmanmas hayretimi uyandrmt nk
bildiiniz gibi orada hi ev yok. Ancak be mil tede Whiteheaven'da evler var.
Yry seven insanlar iin iyi bir yol. Ama bu durumda bir tuhaflk olduunu
dndm. Belki de kadnn
1
bir iaret verip vermeyeceini merak ediyordum. Dmanlarn eylemleri hakknda o
kadar ok ey duyuyoruz ki, ama kadn benim ona baktm grnce gerekten de
tedirgin olmu gibi gibiydi."
Kumandan Haydock arabaya binip motoru iletmiti.
"Ernes Cliff Yolu demitiniz, deil mi? ehrin dier tarafnda, deil mi?"
"Evet, gezinti yolundan sonra eski ehri de geince yukarya doru..."
Dierleri de Bay Robins'i dinlemeyerek arabaya atlamlard.
Tuppence seslendi.
"Teekkrler Bay Robins."
Hzla yanndan ayrldklar srada adamcaz az ak onlara bakyordu.
Son srat ehrin merkezinden getiler. Kumandann yeteneinden ok ans eseri
ehirden kaza yapmadan kmay baardlar. Sonuta gaz iletmelerine yaknl
nedeniyle bir ekilde bozulmu byk dank bir yap geliim alanna ulatlar.
Buradan tepeyi dorudan kesen birok kk yolla aa, imenlik alana
iniliyordu. Bu yollarn arasnda Ernes Cliff Yolu ncyd.
Kumandan Haydock ustaca bir manevra ile yola girdi ve biraz ilerledi. Yolun
sonunda nlerine yalnzca yaya olarak yrnebilecek, tepeye kan bir patika ile
karlatlar.
Bletchley, "Burada inip yryeceiz," dedi.
Haydock kararszlkla, "Arabay bu yola sokabilirim," dedi. "Biraz bozuk ama
toprak sert. Yalnzca biraz sarslrz."
Bayan Sprot, "Oh evet, ltfen ltfen..." diye bard. "Acele etmeliyiz."
Kumandan Haydock kendi kendine mrldand. "Tanrm umarm doru insann
peindeyizdir," dedi. "O geveze bodur ocuklu herhangi bir kadn da grm
olabilir."
Arabann motoru bu bozuk yola girerken homurdand. Toprak yol sertti ama
kenarlar yumuakt. Glkle tepenin bana ulatlar. Buradan Whiteheaven
Krfezi'nin gzel manzaras apak grnyordu.
Bletchley, "Fena fikir deil," dedi. "Gereinde kadn geceyi burada geirip
yarn sabah Whiteheaven'dan trene binebilirdi."
Haydock, "Grdm kadaryla onlardan iz yok," dedi.
Ayaa kalkm elindeki drbnle etraf taryordu. ki kprdayan glge grnce
kaskat kesildi.
'Tanrm, yakaladk onlar!"
Hemen direksiyona geti ve araba ileri atld. imdi artk takip uzun
srmeyecekti. ki yana sallanarak ve arada srada tepeye srayarak arabadakiler
hzla o iki noktaya doru ilerliyorlard. imdi noktalar daha iyi
seebiliyorlard. Uzun bir glge ile daha ksa bir tane. Bir kadn bir ocuun
elinden tutmutu. Evet, yeil elbiseli bir ocuk. Betty!
Bayan Sprot canhra bir lk att.
Binba Bletchley, onun srtn okayarak, "Sakin olun, yavrum," dedi.
"Yakaladk onlar."
lerliyorlard. Anszn kadn arkasna dnerek onlar grd.
Ksaca bir lk atp ocuu kucana ald ve komaya balad.
leriye doru deil de yan tarafa, yarn kenarna doru kouyordu.
Birka metre sonra yol ok bozulduu iin araba artk devam edemeyecek bir
noktaya geldi. Durdular ve ieridekiler darya frlad.
lk frlayan Bayan Sprot olmutu. Deli gibi komaya balad.
Dierleri de onu takip ediyordu.
Aralarnda ancak yirmi metre kadar kalmt ki dier kadnn kaacak yeri
kalmamt, yarn hemen kenarnda durdu. Bouk bir lk ile ocuu daha da
sk kavrad.
Haydock, "Aman Tanrm," diye haykrd. "ocuu uurumdan aaya atacak..."
Kadn Betty'ye smsk sarlm duruyordu Yznn btn hatlar bariz bir
nefretle gerilmiti. Bouk sesiyle uzun bir cmle syledi. Ama hibiri anlamad.
Hl ocua smsk sarlm, zaman zaman durduu yere ancak bir metre
mesafedeki uuruma bakyor'" bir
Onlar ocuu aaya atmakla tehtit ettii anlalyordu.
Hepsi orada aknlk ve dehet iinde, bir felakete neden olmamak iin soluk
bile almadan olduklar yerde duruyorlard.
Haydock elini cebine soktu. Cebinden byk boy bir beylik tabanca kard.
"ocuu brak yoksa ate ederim," diye bard.
Yabanc kadn gld. ocuu gsne daha da sk bastrd. imdi iki vcut sanki
tek bir vcut olmulard.
Haydock, "Ate etmeye cesaret edemiyorum..." dedi. "ocuu vurabilirim."
Tommy, "Kadn deli," dedi. "Her an ocukla birlikte aaya atlayabilir."
Haydock tekrar aresizlik iinde, "Cesaret edemiyorum..." dedi.
O anda bir silah sesi duyuldu. Kadn olduu yerde salland, sonra yere yld,
ocuk hl kucandayd. Kadn bir kere sarsldktan sonra kucanda ocukla
yere yuvarland.
Erkekler ileri doru frladlar. Bayan Sprot falta gibi alm gzlerle,
elinde ate ettii duman tten tabanca ile sersemlemi bir halde ayakta
duruyordu.
Hatta ileri doru birka titrek adm da att.
Tommy cesedin yanna diz kmt. Cesedi evirdi. Kadnn yzn grd, vahi
bir gzellii vard. Gzleri akt, ona bakt ve sonra bu
gzlerdeki k kayboldu. Son bir kez i geiren kadn bandan ald kurun
yaras ile lmt.
Hibir zarar grmeyen kk Betty oradan svarak bir heykel gibi hareketsiz
duran annesine doru kotu.
Nihayet Bayan Sprot kendine geldi. Tabancay elinden atarak yere kt ve
yavrusuna sarld.
Bu arada lklar atyordu. "O sa ve gvende kurtuldu. Tanrm krler olsun,
o sa! Oh Betty! Betty!" Sonra alak bir sesle fsldad. "Onu ldrdm m?"
Tuppence, "Bunu dnmeyin dnmeyin. Betty'yi dnn. Kurtuldu o. Yalnzca
onu dnn," dedi.
Bayan Sprot ocuunu kucaklam alyordu.
Tuppence erkeklerin yanna gitti.
Haydock mrldanyordu.
"Akl almaz bir mucize bu! Ben dnyada bylesine isabetli bir at yapamazdm.
Eminim bu kadn hayatnda eline tabanca, denilen eyi hi almamtr tamamyla
igdsel bir ey bu. Bir mucize,, baka bir ey deil."
Tuppence, "Tanr'ya kr!" dedi. "ocuun vurulmas iten bile deildi." Sonra
uurumun altnda kpren denize ve kayalara bakarak titredi.
BLM 8
I
len kadn hakkndaki soruturma birka gn sonra yapld. Polis onu Vanda
Polonska adnda bir Polonyal mlteci olarak tehis etmesine dek soruturmann
ertelenmesi gerekmiti.
Uurumun kenarndaki dramatik sahneden sonra Bayan Sprot kucanda Betty ile
doruca otele dnm ve orada byk sevin tezahrat ile karlanmt. Gecenin
kahramann rahatlatmak iin termofor, bir fincan scak ay, bolca ilgi sunulmu
ve sonuta bir bardak brandy ile scak yatanda istirahata gnderilmiti.
Kumandan Haydock hemen polisle balantya gemi ve onlarla birlikte olayn
getii tepeye gitmiti.
in kts sava haberleri arasnda bu trajediye gazetelerde gereinden de
fazla yer verilecek olmasyd. Aslnda ancak kk bir stunda yer alabilirdi.
Tommy ile Tuppence soruturmada tanklk etmek zorundaydlar, muhabirler bir
ekilde nemli olmasa da bu tanklarn resimlerine gazetelerinde yer vermeyi
isteyeceklerdi. Ancak Bay Meadowes maalesef rzgrdan gzne kaan bir ey
nedeniyle gnn kalan ksmn byk lde
eli yznde geirmek zorunda kalmt. Bayan Blenkensop ise neredeyse apkasnn
altnda kaybolmutu.
Yine de asl ilginin odak noktas Kumandan Haydock ve Bayan Sprot't. Ald
yldrm telgrafyla panie kaplan Bay Sprot hemen karsn grmek iin ans
Souci'ye gelmi, ama yine ayn gn iinde geri dnmek zorunda kalmt. Cana
yakn gen adam pek gze batan bir tip deildi.
Soruturma resmen, birka aydr mltecilere yardm faaliyetlerini srdren
organizasyonda alan ince dudakl, zeki bakl bir kadn olan Bayan
Calfont'un cesedi tehis etmesi ile balad.
Onun dediine gre, Polonska ngiltere'ye kuzeni ve onun kars ile birlikte
gelmiti. Bildii kadaryla baka bir akrabas da yoktu. Onun kansnca len
kadnn akl pek yerinde deildi. Kendi anlattna gre Polonya'da birok
korkun sahnelere ahit olmutu. Ailesinin ocuklar da dahil birok ferdinin
gzlerinin nnde ldrlmesine tank olmutu. Kendisine yaplan iyilikler
karsnda hibir zaman minnettarlk duymuyor aksine kukulanyor, susup
kalyordu. Kendi kendine konumas, srekli bir eyler kurmas da normal
olmadn gsteriyordu. Kendisine bir aile yannda ev ii bulunmutu ama bu ii
de birka hafta nce brakm ve polise haber vermeden oradan da ayrlmt.
Yarg, kadnn akrabalarnn neden gelmediklerini sordu. Bu soru zerine
gerekli aklamalar yapmak Mfetti Brassey'e dt.
Sz konusu ift o sralarda Deniz Kuvvetleri'ne ait bir rhtm ile balantl
bir sutan dolay Mlteci Tahkikat Komitesi tarafndan gzaltnda
tutuluyorlard. Bu iki yabanc memlekete mlteci olarak gelmelerinin hemen
ardndan Deniz Kuvvetleri Karargh'nn hemen yaknnda i bulmaya ve oraya
yerlemeye almlard. zerlerinde ise olduka fazla bir miktarda para vard.
len kadna ynelik olarak ise. duygularnn anti-ngiliz olduunun
dnldnden baka bir bilgi yoktu. Rahatlkla bir dman ajan olabilecei
gibi deli numaras yapmas da pekl mmknd.
Bayan Sprot sorguya arld anda hkrklara bouldu. Yarg elinden
geldiince mfik davranarak, ona olanlar anlatmakta yardmc olmaya alt.
Bayan Sprot, "Korkun!" diye balad szlerine. "Birini ldrm olmak ok
korkun bir ey. Onu ldrmek istememitim yani bu aklmdan bile gememiti ama
konu Betty'di ve kadnn kzn uurumdan aa atacan ve onu hemen durdurmam
gerektiini dndm sonra, aman Tanrm bunu nasl yaptm hl bilemiyorum."
"Ateli silahlar kullanmaya alk msnz?"
"Yoo hayr, yalnzca panayrlarda hediye kazanmak iin tfekle at yaplan
yerlerde birka denemem olmutu. O zaman bile isabetli at yapamyordum. Aman
Tanrm, kendimi sanki birini bilerek ldrm gibi hissediyorum."
Yarg, onu teselli etmeye alarak ldrd kadn daha nce tanyp
tanmadn sordu.
"Hayr. Onu bir kez bile grmemitim. Deli olduuna ben de inanyorum nk beni
de Betty'yi de tanmyordu."
Daha sonra sorulan sorulara yant olarak Bayan Sport bir zamanlar Polonyal
mltecilere diki dersi verdiini anlatt. Zaten Polonyallarla tek ilikisi de
bu olmutu.
Ondan sonraki tank Kumandan Haydock'tu. Olay ne ekilde rendiini ve
izlemeyi nasl yaptklarn anlatt.
"Kadnn yardan aaya atlamak niyetinde olduuna emin miydiniz?"
"Evet ya kendini ya da ocuu aaya atacakt. Bana kalrsa nefretten gz
dnmt. Onunla mantk erevesi iinde uyumak olanakszd. Ani karar vermek
gerekiyordu. Ate ederek onu yaralamay dndm, ama ocuu kalkan gibi
kullanyordu. Ate edersem ocuu vuracamdan korkuyordum. Bu riski Bayan Sprot
gze ald ve bylece ocuunun hayatn kurtarmay da baard."
Bayan Sprot tekrar alamaya balad.
Bayan Blenkensop'un tankl ksa srd. O daha ok Haydock'un anlattklarn
yineledi.
Ondan sonra sra Bay Meadowes'a geldi.
"Olanlar hakknda Kumandan Haydock ile Bayan Blenkensop ile ayn fikirde
misiniz?"
"Evet. Kadn ylesine sinirliydi ki yanna yaklamak mmkn deildi. Kendini
veya ocuu uurumdan aaya atmas an meselesiydi."
Bundan sonra birka tank daha dinlendi. Yarg, jriye Vanda Polonska'nn Bayan
Sprot tarafndan ldrldn ancak ar tahrik olduunun saptanmasyla sz
konusu kiinin temize ktn belirtti. len kadnn niyetinin ne olduunu
gsterecek kant bulunamamt. ngilizlere duyduu nefretten dolay bu ekilde
hareket etmi olabilirdi. Baz Polonya, "destekileri" alacak bir yer
bulabilmeleri iin bu mltecilere baz ngiliz hanmlarnn adresini
veriyorlard, kadn Bayan Sprot'un adn ve adresini bu ekilde renmi
olabilirdi. Ama ocuu karmak istemesi iin grnrde hibir sebep yoktu.
Muhtemelen salkl normal bir insann aklnn alamayaca lgnca bir nedeni
vard. Anlattna gre Polonska lkesinde ok byk aclar yaam biriydi ve
bu onun akli dengesini bozmu olabilirdi. Dier yandan elbette bir dman ajan
da olabilirdi.
Soruturma yargcn yneltmeleri erevesinde sonuland.
II
Olayn ertesi gn Bayan Blenkensop ile Bay Meadowes tuttuklar notlar
karlatrmak zere bulutular.
Tommy zgn bir sesle, "Vanda Polonska da iin iinden knca her ey yine eski
esrarna brnd," dedi.
Tuppence ban sallayarak onaylad.
"Evet. Meselenin iki ucu da mhrl, deil mi? Gazetelerde bu mltecilerin
bahsedilen miktardaki paray nereden ve nasl bulduklar ve kimin hesabna
altklar hakknda ne bir belge ne de bir ipucu var."
Tommy, "ylesine byk bir bilinmezle kar karyayz ki," dedi.
Sonra ekledi. "Biliyor musun Tuppence, ilerin gidiatn hi beenmiyorum."
Tuppence susuyordu. Haberler hi de i ac deildi.
Fransz Ordusu geri ekiliyordu ve bu eilimin deieceine ilikin hibir
gsterge yoktu. Paris'in dmesi artk an meselesiydi. Almanlarn byk gcne
ve mekanize birliklerine kar koyacak tehizat eksikliinin artk belirgin
olarak ortaya ktna dair yaygn bir kan vard.
Tommy, "Bu yalnzca bizim her zamanki beceriksizliimiz ve yavalmzdan m?"
diye sordu. "Yoksa bu iin arkasnda her olasln dikkate alnd ustaca bir
kurgulama m var?"
"kincisi ama hibir zaman bunu kantlayamayacaklar."
"Haklsn. Lanet olsun ki dmanlarmz bu konuda ok akll."
"imdilik rkleri ayklamakla megulz."
"Oh evet, belirli insanlar ortaya karyoruz ama bu iin arkasndaki asl
beyinlerin onlar olduklarnda ciddi kukularm var. Beyinler, organizasyon,
dikkatle hazrlanm, ayrntlar dnlm bir plan engeliimizi, tembellik
alkanlmz, kk dmanlklarmz ve yavalmz sonuna dek kullanan
bir plan."
Tuppence, "te bizim bu noktada olmamzn nedeni de bu, sonu alamyoruz."
Tommy anmsatt. "Yine de bir ey yaptk."
"Evet, Carl von Deinim ve Vanda Polonska. Bunlar solda sfr."
"Onlarn beraber altklarn m sylemek istiyorsun?"
Tuppence, "yle olmal diye dnyorum," dedi. "Onlar konuurken grdm
unutma."
"yle ise bu ocuk karma iini de Carl von Deinim planlamt?"
"Sanrm."
"Ama niin?"
Tuppence, "Doru," dedi. "te benim de srekli olarak dndm bu. Akla uygun
bir zm bulamyorum."
"Neden zellikle o ocuu karm olabilirler ki? Sprot'lar kim? Paralar yok
yleyse fidye iin olamaz. Her ikisi de hkmette nemli bir pozisyonda grevli
de deil."
"Biliyorum Tommy. Btn bunlar ok anlamsz."
"Bayan Sprot'un bu konuda bir dncesi yok mu?"
Tuppence, "O kadnn," dedi. "Bir tavuk kadar bile akl yok. Dnemiyor.
Srekli olarak bunun hain Almanlarn ii olduunu sayklayp duruyor."
Tommy, "Aptal yaratk," diyerek hrsland. "Almanlar ilerini bilirler. Eer
ocuk karmak iin bir ajan yollamlarsa bunun kesinlikle bir nedeni vardr."
Tuppence, "Biliyor musun," dedi. "Eer Bayan Sprot biraz dnse bir neden
bulabilir gibi geliyor bana. Kesinlikle bir ey olmal belki de ne
olduunu bilmeden rendii bir ey, herhangi bir nedenle istemeyerek edindii
bir ey."
Tommy, Bayan Sprot'n odasnda yerde bulunan nottan bir cmleyi yineledi. "Bir
ey sylemeyin. Talimatnz bekleyin." Sonra, "Allah kahretsin! Bunun bir
anlam olmal," dedi.
"Tabii ediyor. Yani etmeli. Dnebildiim bir tek ey var. Belki de Bayan
Sprot'a veya kocasna saklamalar iin bir ey verilmitir. Tabii ok alelade
grnl insanlar olduu iin onlardan phelenmek kimsenin aklna gelmez. Bu
nesneyi onlara ite srf bu sebepten vermi olabilirler."
"Bu olabilecek bir ey. Gzel fikir."
"Biliyorum ama bana adi bir casusluk hikyesi gibi geliyor. Gerek olabilecek
gibi bir ey deil."
"Bayan Sprot'a beynini biraz zorlamas iin srar ettin mi?"
"Evet, ama sorun kadnn bu iin geri kalan taraf ile ilgilenmiyor olmas.
Btn yapt Betty'yi kurtarm olduu iin sevinmek ve birini ldrd iin
isteri krizleri geirmek."
Tommy, "u kadnlar ok garip yaratklar," diye alay etti. "O gn intikam
fkesiyle yola kan, yavrusunu kurtarmak iin kl bile kprdamadan
soukkanllkla ate eden ve mermiyi ocuunu karan kadn akl almaz bir
ansla isabet ettiren de imdi yklp, sinir krizleri geiren kendini fena
hisseden krlgan kadn da ayn, ite bunu anlayamyorum."
Tuppence, "Yarg, onu beraat ettirdi," dedi.
"Gayet tabii. Ne yalan syleyeyim ben onun yerinde olsaydm ate edemezdim."
Tuppence, "Eer bu konuda daha fazla bilgisi olsayd sanrm o da ate
edemezdi," dedi. "Baarsnn srr cahil cesaretiydi."
Tommy bayla onaylad. "ndiden bir blm gibi. Davud ve Goliat."
Tuppence, "Oh," diye bard.
"Yine ne oldu?"
"Bilemiyorum. Sen o sz edince aklma bir ey geldi. Ama sonra unuttum."
Tommy, "ok ie yarad," diye alay etti.
"Samalama. Bazen byle eyler olur."
"Tehlike annda yayn gerip ocuunun bandaki elmay vuran adam gibi bir ey
mi bu?"
"Hayr bir dakika. Yanlmyorsam Sleyman ile ilgili bir eydi."
"Sedir aalar, tapnaklar, bir sr kadn ve Cariyeler mi?"
Tuppence elleri ile kulaklarn kapatarak, "Biraz dur," dedi. "Aklm bsbtn
kartrma."
"Yahudiler mi? srailli kabileler?"
Tuppence ban sallad. Birka dakika sonra, "Keke bu kadnn bana kimi
anmsattn hatrlayabilsem," dedi.
"Merhum Vanda Polonska'nn m?"
"Evet. Onu ilk grdm zaman yz bana hi yabanc gelmemiti."
"Ona daha nce bir yerde mi rastlamtn?"
"Hayr. Eminim rastlamamtm."
"Bayan Perenna ile Sheila tamamen farkl tipler."
"Oh evet, onlar deil. Biliyor musun Tommy, bu iki kadn hakknda da bir hayli
dndm."
"yi ynde mi?"
"Emin deilim. Bayan Sprot'un Betty karld zaman odasnda bulduu notla
ilgili olarak."
"Yani?"
"Bunun bir taa sarlarak pencereden ieriye atlm olmas anlamsz. Bana
kalrsa bu kt Bayan Sprot'un hemen bulabilecei ekilde birisi
tarafndan oraya konmutu. Yani bunu Bayan Perenna'nn koymu olabileceini
dnyorum."
"Bayan Perenna, Carl , Vanda Polonska beraber mi alyorlard?"
"Evet. Bayan Perenna'nn en kritik anda ieriye girip polise haber verilmemesini
gerektiini syleyiini anmsyor musun? Duruma hemen hkim oldu."
"Yani hl onun, 'M' olduunu mu dnyorsun?"
"Evet. Sen ayn kanda deil misin?"
Tommy yavaa, "Sanrm yle," dedi.
"Yoksa baka bir fikrin mi var Tommy?"
"Belki de bu ok sama bir fikir ama..."
"Haydi anlat."
"Hayr. Anlatmamam daha doru olur. Elimde bir kant yok, ne yapacam
bilmiyorum. Her neyse, fark etmez. Ama eer haklysam, peinde olduumuz M deil
N."
Tommy kendi kendine dnd.
"Bletchley? Onun doru drst biri olduunu dnyorum. Ama niye o olmasn?
Drst bir adam o, hatta biraz fazla drst, hatta olayn ardndan hemen polise
de telefon etmek isteyen de oydu. Evet ama belki de ocuun annesinin bu fikri
kabul etmeyeceinden zaten emindi. Tehdit mektubu da bunu kesinletirdi. Aksi
fikirde srar etmeyi gze alrd..."
te bu dnceler Tommy'nin kafasnda yeni birok farkl sorularn belirmesine
yol amt, hibirine bir yant veremedii sorular.
Betty Sprot neden karlmt?
ans Souci'nin kaps nnde, "Polis" yazl bir araba duruyordu.
Kendi dncelerine dalm bulunan Tuppence arabay fark bile etmedi. Bahe
yolunda ilerledi ve n kapdan doruca merdivenlere ynelip odasna kt.
Kapnn eiinde ararak durdu, ayn anda pencerenin nnden ince uzun boylu
bir siluet ona doru dnd.
Tuppence aknlk iinde, merakla, "Sheila, sen misin?" diye sordu.
Gen kz doruca onun yanna geldi. Tuppence imdi onu daha iyi seebiliyordu.
Gen kzn beyaz kederli yzndeki gzel gzleri prl prl parlyordu.
Sheila, "Geldiinize sevindim," dedi. "Sizi bekliyordum."
"Ne oldu?"
Kzn sesi sakin ve ifadesizdi.
"Carl' tutukladlar!"
"Polis mi?"
"Evet."
Tuppence, "Aman Tanrm," dedi. Buna bir anlam veremiyordu. Sheila'nn sesi sakin
olduu iin Tuppence bunun arkasndan ne kacan tahmin edemiyordu.
Ayn milletten olup olmasnlar, Tuppence bu kzn Carl von De-inim'i sevdiini
biliyordu. Bu zavall kz iin gerekten zlyordu.
Sheila sordu.
"Ne yapmalym?"
Bu sorudaki saflk ve aresizlik Tuppence'i daha da zd. aresizlik iinde, "Ah
yavrum," dedi.
Sheila sesi titreyerek, "Onu gtrdler," dedi. "Onu bir daha hi
gremeyeceim."
Sonra bard.
"Ne yapacam ben? Ne yapacam?" Yere diz kerek hkrarak alamaya balad.
Tuppence, onun siyah salarn okad. Daha sonra zayf titrek bir sesle, "Bu...
bu doru olmayabilir," dedi. "Belki de yalnzca onu enterne edeceklerdir. Ne de
olsa o bir dman lke mltecisi."
"yle sylemediler. imdi de odasn aratryorlar."
Tuppence yavaa, "Eer bir ey bulamazlarsa..." dedi.
'Tabii bir ey bulamayacaklar. Ne bulabilirler ki?"
"Bilmem. Belki de siz?"
"Ben mi?"
Bu kmseyen alayc ifade, aknlk yapmack olamayacak kadar gerekti.
Tuppence'in o anda Sheila Perenna'ya ilikin tm kukular btnyle silindi. Bu
kz hibir ey bilmiyordu, hibir zaman da bilmemiti.
Tuppence, "Eer masumsa..." dedi.
Sheila szn kesti. "Ne fark eder ki? Polis onu sulayacak bir eyler yaratr."
Tuppence sert bir sesle, "Samalama sevgili yavrum," dedi. "Bu gerekten doru
deil."
"ngiliz polisi her eyi yapar. Annem byle sylyor."
"Annen yle syleyebilir, ama yanlyor. Bunun byle olmadn sana garanti
ederim."
Sheila birka dakika iin onu kukuyla szdkten sonra, "Peki," dedi. "Siz byle
sylyorsanz. Size gveniyorum."
Tuppence kendini ok g bir duruma dm gibi hissediyordu.
"ok kolay gveniyorsunuz Sheila," dedi kararl bir sesle. "Belki de Carl'a
gvenmekle hata ediyorsunuzdur."
"Siz de mi onun aleyhindesiniz? Onu sevdiinizi zannediyordum. O da byle
dnyordu." , '
Ah bu genlerin duygusall! Kendilerini sevenlere hemen gvenmeleri? Aslnda
kzn syledii doruydu Carl' sevmiti gerekten de seviyordu.
Biraz sklarak zntyle, "Bak Sheila," dedi. "Sevmek veya sevmemek gerekleri
deitirmez. Bu lke Almanya ile sava durumunda. Bir lkeye hizmet etmenin
eitli yollar vardr. Bunlardan biri bilgi toplamak gizlice almaktr. Bu
aslnda byk cesaret isteyen bir itir nk yakalandnda..." Sesi iyice
ksld. "Bu sonun olur."
Sheila sordu.
"Yani sizce Carl ?..." dedi.
"lkesi iin bu ekilde alyor olabilir. Bu da bir olaslk, deil mi?"
Sheila, "Hayr," dedi.
"Belki de onun grevi buraya mlteci olarak gelip, iddetle Nazi rejimine kar
olan biri gibi grnerek, bilgi toplamakt." ..
Sheila sakin bir sesle, "Bu doru deil," dedi. "Ben Carl' tanyorum. Kalbini
ve dncelerini bilirim. Onun tek nem verdii bilim ii dorular ve buna
ulaacak bilgi. Ona burada alma izni verdikleri iin ngiltere'ye minnettar.
Bazen insanlar kt eyler syledii zaman Alman olduunu hissederek
hrslanyor. Ama Nazilerden ve dncelerinden nefret ediyor o zgrle
tutkun."
Tuppence, "Tabii byle syleyecek," dedi.
Sheila, onu sert bir bakla szd.
"Yani siz onun bir casus olduuna m inanyorsunuz?"
Tuppence tereddtle, "Bunun da bir olaslk olabileceini dnyorum," diye
mrldand.
Sheila kapya doru yrd.
"Anlyorum. Bize yardm etmeniz iin size geldiim iin zgnm."
"Peki ama ne yapabileceimi sanyordunuz ki ocuum?"
"nsanlar tanyorsunuz. Oullarnz orduda. Onlarn birok nfuslu insan
tandn sylediinizi de duymutum. Belki de onlarn vastas ile bir eyler
yapabilirsiniz diye dnyordum."
Tuppence kendi uydurduu hayali kiileri, Douglas, Raymond ve Cyril'i dnd.
"Korkarm," dedi. "Onlar da bir ey yapamazlar."
Sheila ban geriye att. Hiddetle bard.
"O zaman bizim iin hibir umut yok. Onu alp gtrecek ve hapsedecekler, sonra
da bir sabah gzlerini balayp duvarn nne dikip kuruna dizecekler."
Odadan karken kapy arkasndan hzla arpt.
Tuppence, "Allah kahretsin u rlandallar," diye sylendi. Anlatlamayacak
kadar gl, karmak duygular iindeydi. Bir eyden emin olmadan her eyi bu
denli altst edecek gc nereden buluyorlar ki? Carl von Deinim casus olarak
aslmay hak ediyordu. Bu gerei gz nnde tutarak rlandal ivesi ile
konuan bir kzn sihrine kaplp kahraman ve ehit trajedilerini dnmeye
balamamalym.
nl bir aktrisin, Riders to the Sean adl eserden okuduu bir pasaj ve sesini
anmsad.
"ok ho sessiz zamanlar olacak..."
"Dokunakl... onlar duygular gelgitlerine srkleyecek."
Dnd. "Ah keke doru olmasa! Keke doru olmasa."
Yine de, ne yaptn bildii halde, hl bundan nasl kuku duyabiliyordu? *'
Deniz Svarileri.
IV
Eski rhtmn ucunda oturan balk oltasn ekerek tekrar denize savurdu.
"Her neyse hi kukusuz ben de korkuyorum," dedi.
Tommy, "Biliyorsunuz," dedi. "Bundan dolay zlyorum. O... o gerekten iyi bir
ocuk."
"yledirler dostum, genellikle yledirler. Yabanc dman bir lkeye gnderilen
gnlller genellikle lkelerinin ie yaramaz ve belal tipleri deildir. Cesur
bir adam. Bunu kesinlikle biliyoruz. Sorun bu konunun kesinlikle kantlanm
olmas."
"Hi kuku yok mu?"
"Hi. Kimya formlleri arasnda fabrika iilerinden rejim aleyhtar, olas
Faist sempatizan olanlara ait bir liste bulundu. Bunun yannda ok akllca
hazrlanm bir de sabotaj plan bulundu, yalnzca gbreye katlmas ok byk
gda tedarik alanlarn bir anda viraneye evirebilirdi. te btn bunlar Bay
Carln marifetleri."
Sylemek istemedii halde iinden lanetliyor olsa da yalnzca Tuppence'e sz
vermi olduu iin zorunlu olarak, "Bunlarn suu onun zerine ykmak iin
zellikle hazrlanmadndan emin misiniz?" diye sordu.
Bay Grant olduka tuhaf bir ekilde glmsedi.
"Ah," dedi. "Bu hi kukusuz karnzn dncesi."
"ey... evet? Gerei sylemek gerekirse yle."
Bay Grant hogryle, "Delikanl gerekten de ok ho biri," dedi.
Sonra ekledi. "Hayr, gerekten de bu olasl da dikkate almamz gerektiini
sanmyorum. Biliyor musunuz, yannda gizli mrekkep bulundu. ok iyi gizlenmi
ekilde. Eer btn bunlar kurgu olsayd ok daha ak ve belirgin olurdu.
Lavabonun stne ya da herhangi bir yere braklan, 'gereinde kullanlacak' bir
ey gibi. Aslna baklrsa bir deha rn. Daha nce de bunun gibi bir eyle bir
kez karlamtm, ama o zaman kullanlan adi ceket dmeleriydi. Elbiseye
dikilmi, dikkat ekmeyen eyler. Sz konusu kii bunu kullanmak istediinde
dmeyi suya sokmas yeterli oluyordu. Carl von Deinim'inki ise dme deil
ayakkab bayd. ok akllca."
Tommy, "Oh," derken gznde belli belirsiz bir olay canlanmt.
Tuppence anmsama konusunda ok daha atikti. Tommy bu konumay ona iletir
iletmez hemen balanty kurdu.
"Bir ayakkab ba m? Tommy, bu her eyi aklyor."
"Ne?"
"Ah Betty! Deli ocuk. Hatrlamyor musun, bir gn benim odamda ayakkab
balarm zp, bardaktaki suyun iinde ykamt? O zaman bunu komik bir oyun
olarak alglamm. Ama aslnda o Carl'n bu ii yaptn grm, onu taklit
ediyordu. Tabii ki Carl , onun bundan birine sz etmesini gze alamazd,
dolaysyla kadnla anlaarak ocuu kartt."
Tommy, "yle ise konu aa kt," dedi.
"Evet. Konularn ekillenmeye balamas iyi bir ey. nsan baz eyleri
unutabiliyor ya da nemsemiyor ama sonra birden anlam kazanyorlar."
"Bizim devam etmeye ihtiyacmz var."
Tuppence ban sallad.
Zaman ktyd. Fransa birden ve artc bir ekilde teslim olmutu hem de
kendi halk bu durum karsnda aknlk ve dehete dmesine ramen.
Fransz Donanmas'nn hedefi ise bilinmiyordu.
Fransa sahilleri byk lde Almanlarn kontrolne gemiti ve igal
sylentileri artk uzak, beklenmedik bir durum deildi.
Tommy, "Carl von Deinim zincirin yalnzca bir halkasyd," dedi. "Bayan Perenna
ise havuzun fskiyesi."
"Evet. Onunla ilgili de bir eylere ulamalyz. Ama bu kolay olmayacak."
"yle. Eer btn bu ilerin arkasndaki beyin oysa yle olmas beklenebilir."
"Yani sence, 'M' Bayan Perenna m?"
Tommy yle olmas gerektiini dnyordu. Ar ar sordu.
"Gerekten de kzn bu ilerle ilgisi olmadna inanyor musun?"
"Bundan eminim."
Tommy i ekti.
"Neyse yle olsun, sen bilirsin. Ama eer yleyse, kzdaki ne ans ama. nce
sevdii adam sonra da annesi. Geride pek fazla bir ey kalmyor, deil mi?"
"Ne yapabiliriz ki?"
"Evet ama diyelim ki yanlyoruz. M ya da N baka biri."
Tuppence olduka souk bir X?, yrla, "Demek hl olduun yerde sayyorsun?"
dedi. "Bunun biraz da bo bir umut olduunu dnmyor musun?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Sheila Perenna kastettiim bu."
"Bana samalyorsun gibi geliyor Tuppence."
"Hayr, samalamyorum. Her erkek gibi o senin de ban dndrm Tommy..."
Tommy kzmt.
"Hi de deil. Yalnzca benim de kendime gre fikirlerim var."
"Ne gibi?"
"Bu fikirlerimi kendime saklamay dnyorum. Hangimizin hakl olduu zamanla
ortaya kacak."
"Bana kalrsa ikimiz de Bayan Perenna'y takip etmeliyiz. Nereye gittiini,
kimlerle grtn renmeliyiz her eyi. Bir yerlerde muhakkak bir balants
olmal. Albert'i hemen bugn onun peine taksan iyi edersin."
"Bunu sen yap. Benim iim var."
"Niye? Sen ne yapacaksn?"
Tommy, "Golf oynayacam," dedi.
BLM 9
I
Albert sevinle, "Aynen eski gnlerde olduu gibi, deil mi, madam?" dedi. Mutlu
grnyordu. Artk orta yal, imanlamaya balam bir adam olduu halde,
genlik dneminde Tommy ile Tuppence'in maceralarn paylat zamanki kadar
romantik bir havadayd.
"Bana ilk kez nasl rastladnz hatrlyor musunuz?" diye sordu. "O lks
otelin pirin sslemelerini parlatyordum. dare mdr giriteki antredeki
eyalarn zerine ne kadar dyordu, aslnda ok da irkindiler ya. Srekli
zerime geliyordu, berbat bir iti. Sonra o gn gelip bana yky anlatmtnz.
Bu "Hazr Rita," diye anlan madrabaz bir kadnla ilgili yalan dolu bir ykyd.
Belki hepsi deil ama birou doru kmamt. Biliyor musunuz, o gnden beri
hi geriye bakmadm. Kendi kabuumuza ekilmeden nce bir hayli macera yaadk,
deil mi?"
Albert iini ekti.
Tuppence frsatn bulunca, doal olarak Bayan Albert'in saln sordu.
"Oh karm ok iyi ama Wales blgesine bir trl alamadn sylyor.
Oradakilerin daha doru ngilizce konumay renmeleri gerektiini dnyor
hava basknlar konusunda ise, imdiden iki kez yaadklarm, tarlalarda iine
otomobil sacak byklkte delikler aldn sylyor. Bu durumda orada
olmann nesinin gvenli olduunu soruyor? Kensington'un da ayn derecede gvende
olaca, evde olsa hi deilse hznl aalara bakp, temiz bir ie st
bulabilecei kansnda."
Tuppence birden skntyla, "Bilmem ki Albert," dedi. "Sizi bu iin iine
sokmamz doru mu?"
Albert, "Sama, madam," dedi. "Yzme bile bakmayacak kadar kibirli olmalarna
ramen size katlabilmek iin ne kadar uratm anmsamyor musunuz?
arlmak iin ya grubumu beklememi sylemilerdi. Ama ben salmn
zirvesindeydim ve alak Almanlarn haddini bildirip ayamn altnda balarn
ezmek iin sabrszlanyordum, ltfen konuma eklimi balayn. Haydi, bana
onlarn tekerlerine nasl omak sokabileceimi ve planlarn bozabileceimi
anlatn bunun iin buradaym. Gazetelerin dediine gre bir Beinci Kol
faaliyetiyle kar karyaymz, dier drdne ne olduysa... Neyse szn ksas
size ve Albay Beresford'a destek olmak ve nasl uygun grrseniz her ekilde
size katlmak zere emrinize amadeyim."
"Gzel. imdi size ne yapmanz gerektiini aklayacam."
II
Tommy golf sahasnda, balang vuruunu yapt noktadan beeniyle topunun im
alandaki delie doru ilerlemesini seyrederken, "Bletchley'i ne kadar zamandr
tanyorsunuz?" diye sordu.
Kendisi de ayn ekilde iyi bir balang yapm olan Kumandan Haydock yznde
mutlu bir ifadeyle golf sopalarnn durduu antay yklenerek yant verdi.
"Bletchley'i mi? Durun bakaym. Sanrm, yaklak dokuz aydr. Buraya geen
sonbaharda gelmiti."
Tommy, "Arkadalarnzn arkada olduunu sylemitiniz, deil mi?" diye sordu.
"yle mi demitim?" Kumandan Haydock arma benziyordu. "Sanmam. Onunla bu
kulpte tanmtm."
"Bence biraz gizemli bir tipe benziyor."
Kumandan bsbtn armt.
"Gizemli mi? htiyar Bletchley mi?" Duyduklarna inanamaz bir hali vard.
Tommy iini ekti. Bu konuda hayal kurduunu kendisi de kabullenmiti.
Bir sonraki vuruu yapt. yi bir vurutu. Haydock ise daha da sert bir vurula
onunkini glgede brakp deliin ok yaknna ulat. Tommy'nin yanna
ulatnda, "Allah akna ne diye Bletchley'in gizemli biri olduunu dndnz
ki? Bana kalrsa son derece sradan, skc biri. Tipik bir asker. Biraz inat,
sabit fikirli dar grl, o da asker yaantsnn gerei ama gizemli, hayr."
"Oh, bu fikri yalnzca birisinin syledii bir szckten edinmitim..." dedi
Tommy kararszlkla.
Eilip toplar toplamaya baladlar. Kumandan son topu da delie sokup, oyunu
kazand.
"kiye kar ," dedi baarm olmann mutluluuyla.
Tommy ma gerginlii bittii iin karsndakinin artk akln konuulanlara
verebileceini umuyordu.
"Ne eit bir gizem bu?" diye sordu.
Tommy omuzlarn silkti.
"ey, onun hakknda kimsenin fazla bir bilgisi yok da."
"Rugbyshires'dayd."
"Bundan emin misiniz?"
"ey... ben... ben buna tank olmadm. Meadowes, sylesenize bana, neler oluyor?
Bletchley'den kukulanlmyor herhalde, yle deil mi?"
Tommy, "Hayr, hayr, tabii ki deil!" diye yantlad. Ortaya bir yem atp geri
ekilmiti. imdi artk oturup kumandann tepkisini izleyebilirdi.
Haydock, "Onu her zaman son derece basit sradan bir insan olarak grdm," dedi.
"Doru aynen yle!"
"Ah evet ne demek istediinizi anlyorum. Belki de ok fazla sradan grndn
kastediyorsunuzdur."
Ona yardmc oluyorum, diye dnd Tommy. Umarm bu ihtiyar bylece hafzasn
zorlar da bir eyler kar.
Kumandan, "Ne demek istediinizi anlyorum," diye ekledi dncelerine dalm
bir halde. "Evet, dnnce, imdiye dek buraya gelmeden nce Bletchley'i
tanyan tek bir kiiye bile rastlamadm. Bu adamn hi eski dostu yok yle biri
ite."
Tommy, "Ah!" dedi ve ekledi. "sterseniz rvan oynayalm. Hem biraz eksersiz
de yapm oluruz. Gzel bir gn, hava da ok uygun."
Rvan oynamak zere yine sahaya ktlar. imenlerin zerinde ikinci vuruu
yapmak zere ayrldlar, nihayet yeil im alanda yeniden bulutuklarnda
Haydock, "Onun hakknda ne duyduunuzu bana da syler misiniz?" diye sordu.
"Hibir ey duymadm."
"Bana kar ihtiyatl olmanza hi gerek yok, Meadowes. Ben her tr sylentiyi
duyarm. Anlyorsunuz deil mi? Herkes bana gelir. Bu konuda azmn sk olmas
ile tannmmdr. Sorun ne? Bletchley'in grnd gibi biri olmamas m?"
"Bu yalnzca bir dnce."
"Ne olduunu dnyorlar? Alman m? Yanlyorlar, bu adam da en az sizin ve
benim kadar ngiliz."
"yi dzgn bir insan olduundan ben de eminim."
"Daima mltecilerin enterne edilmesi gerektiini syler durur. u Alman ocuk
hakknda ne kadar titizleniyordu ve grdnz gibi sonuta hakl da kt.
Polis efinden duyduuma gre o ocuu kuruna dizmek iin yeterli delil
bulunmu. Tm lkenin su ve yiyecek stoklarn zehirlemeye ynelik bir komplonun
planlar ele geirilmi. stelik bir gaz zerinde hem de bizim fabrikalarmzdan
birinde alyormu. Tanrm, bu bizim insanlarmz ne kadar dar grl! Bu
adam nasl olur da orada almaya balatrlar! Hkmettekiler her eye
inanyorlar. Gen bir ocuk savatan hemen nce buraya geliyor, lkesindeki
zulmden yaknyor ve bizimkiler hemen gzlerini yumup onu srlarmzn ta iine
sokuyorlar! Hahn denilen adamda da aynen byle mankafal davranmlard..."
Tommy'nin kumandann o yky tekrar anlatmasna izin vermeye hi niyeti yoktu.
O srada da bir vuru kard.
"Kt ans!" diyen Haydock dikkatli oynuyordu. Top delie girmiti. "Benimki
delikte. Artk oyuna son verelim. Sahi neden bahsediyorduk?"
Tommy kararl br ekilde, "Bletchley'in doru drst bir insan olduundan,"
diye yantlad.
"Tabii. Tabii. Aslnda dnyorum da onun hakknda komik bir yk duymutum, o
zamanlar zerinde fazla durmadm."
Bu srada yanlarna gelen iki adam nedeniyle Tommy'nin can skld. Drd
birlikte kulbe dnp ikilerini itiler. Ardndan kumandan saatine bakarak
Meadowes ve kendisinin gitmeleri gerektiini syledi. Tommy, bu arada Haydock'un
yemek davetini kabul etmi bulundu.
Villa her zamanki gibi dzenliydi. Uzun boylu, orta yal bir garson yemek
servisi yapt. Bu kadar mkemmel bir servis ancak Londra'nn pahal
lokantalarnda bulunabilirdi.
Garson odadan kar kmaz Tommy bu konudaki grlerini kumandana belirtti.
"Evet, Appledore'u bulmam byk bir ans."
"Onu nasl buldunuz?"
"Gazeteye verdiim ilan yantlad. Dier adaylardan daha iyi, mkemmel denecek
referanslar olduu iin onu tercih ettim. Sonra dierlerine nazaran daha dk
bir cret istemiti. Annda ie aldm."
Tommy glerek, "Aslnda bu sava yznden lokantalardaki iyi servisten de mahrum
kaldk," dedi. "Nedense btn iyi garsonlar yabanc. Sanki bu ii ngilizler
beceremiyorlar."
"Biraz yaltaklanmak gerektiriyor da ondan. Eilmek ve bklmek ngilizlere gre
bir i deil."
Terasta kahvelerini yudumlarken Tommy kaytsz bir havada, "Kulpte bana bir ey
anlatacaktnz. Neydi?" diye sordu. "Bletchley hakknda komik bir hikye
demitiniz galiba."
"Neydi ki? Hey unu grdnz m? Denizde bir k grnd. Drbnm nerede?"
Tommy iini ekti. ans sanki o gn zellikle onun aleyhine alyordu.
Kumandan hemen ieri komu ve dar ktnda elindeki drbnle denizi
taramaya balad. Bunu olmad sylenen bir olgunun kant, dmann sahildeki
baz noktalara gnderdii sinyallerin bir paras olarak alglyor ve bu
umursamazlkla yakn bir gelecekte lkenin igal edilebileceinden bahsediyordu.
"Ne organizasyon ne de doru drst bir koordinasyon var. Siz grm geirmi
bir adamsnz Meadowes bu iin sonunun nereye varacan bilirsiniz. htiyar
Andrews gibi bir bunak i banda olunca..."
Artk i rndan kmt. Bu konu Kumandan Haydock'un en sevdii konuydu.
in bana kendisi gemeliydi, byle bir durumda elinden gelirse ilk i olarak
Albay Andrews'i kovmaya kararlyd.
Kumandan nutuk atmay srdrrken garson viski soda getirdi.
"Biz hl casuslara kucak aalm etrafta fnk atyorlar, bizimle eleniyor.
Geen savata da durum aynyd berberler, garsonlar..."
Tommy arkasna yaslanarak etraflarnda dolap servis yapan Appledore'u izlemeye
balad. Kumandann szn ettii balamda dnyordu: Garsonlar? Bu adama
Fritz demek Appledore'dan ok daha uygun olabilirdi....
Niye olmasn? Evet... adam ok iyi ngilizce konuuyordu, ama bunu zaten birok
Alman baaryordu. Yllar boyu ngiliz lokantalarnda almak da
ngilizcelerini mkemmelletirmiti. Tipi de Alman rkna uyuyordu. Sar sal,
mavi gzl ounlukla kafa biimleri onlar ele verirdi. Evet ama bu kafa
eklini son olarak nerede grmt...
Kumandan cokuyla konumay srdryordu. Konutuklar yaklak olarak onun
fikirlerine uyuyordu.
"Btn bu doldurulmas istenen formlar. Doru deil bu Meadowes. Bir sr
aptalca soru..."
Tommy hemen, "Biliyorum," dedi. "rnein, "sminiz ne?" Yant olarak da N ya da
M."
O anda konudan bir sapma bir grltye neden oldu. Appledore, o mkemmel garson
tkezledi, elindeki nane likr iesini drd ve Tommy'nin ceketinin
yakasyla ellerine bulat.
Adam, "Affedersiniz efendim," diye kekeledi.
Haydock hrsla haykrd.
"Sarsak sersem! Ne yaptnn farknda msn sen?"
Her zaman krmz olan yz imdi hrstan adeta morarmt.
Tommy, ite asker hrs, diye dnd. Gz dnm bir asker! Haydock hl
baryor, Appledore da zr diliyordu.
Tommy garsonun hesabna zlmt. Ama sonra birden sanki sihirli bir el
demiesine kumandann hrs geti ve yeniden eski candan kiiliine dnd.
"Benimle gelip zerinizi temizleyin. Sersem herif."
Tommy, onu izledi, ok gemeden birok ara gerecin bulunduu banyodayd.
Dikkatle yapkan ekerli svy ykad. Bu arada kumandan bitiikteki yatak
odasnda konumay srdryordu. Utanma benziyordu.
"Galiba biraz ileri gittim. Zavall Appledore. Benim her zaman aslnda
dndmden fazla ileri gittiimi bilir."
Tommy lavabodan ellerini kurulayarak dnd. Yere bir kalp sabun dtn fark
etmemiti. Yanllkla zerine bast. Mermerler de ok iyi cilalanmt.
Bir an sonra Tommy kusursuz bir balerin gibi dans ediyordu. Kollar ak olarak
banyonun bir ucundan dier ucuna utu. Sa eliyle banyo kvetinin bir ucuna
tutundu, sol eliyle ise duvardaki banyo dolabn kuvvetle itmiti. Bu da biraz
nceki bale gsterisi gibi olaanst bir hareketti.
Bu arada aya banyo kvetinin panelinin ucuna arpt.
O anda bir sihirbazn numarasn andrr gibi bir eyler oldu. Banyo kveti
duvardan yana kayd, ekseni zerinde dnd. Tommy kendisini duvardaki karanlk
bir girintinin karsnda buldu. Bu girintide bulunanlar konusunda en ufak bir
kukusu yoktu. Bu bir alc-verici telsiz cihazyd.
Kumandann sesi de kesilmiti. Anszn kap alm ve eikte belirmiti. Birden
Tommy'nin kafasnda bir imek akt.
Nasl bu kadar kr olabilmiti? Bu iyi huylu, arkada canls bir ngiliz gibi
davranmak yalnzca bir maskeydi. Bunca zamandr bunu neden grememiti ki bu
kesinlikle huysuz, otoriter, zorba bir Prusyal subayn yzyd. Tommy'ye bu
dncesinde hi kukusuz biraz nce meydana gelen olay da yardmc olmutu. Bu
baka bir olay artrd. Prusyal zorbann astnn zerine yryp onu
Prusyal aristokratlara zg bir kstahlkla azarlamasn anmsad. O akam
Kumandan Haydock da yardmcs aknlktan hata yaptnda ayn ekilde onun
zerine yrmt.
Her ey yerli yerine oturuyordu imdi. Sanki by yaplm gibi talar yerine
oturmutu! ifte gaf! nden gnderilen dman ajan Hahn burada gerekli
hazrlklar yapm, yabana ii altrm, tm dikkatleri zerine ekmiti ve
sonra plann ikinci aamasna geilmi ve maskesi cesur ngiliz deniz kumandan
Haydock tarafndan drlmt. Ve sonra da doal olarak bu ngiliz kumandan
evi satn alm, buraya yerlemiti. Ve bu yky herkese, onlar bktrncaya
kadar tekrar tekrar anlatyordu. Ve bylece, kararlatrlan yere, N gvenli bir
ekilde yerletirilmiti. Deniz balants, gizli telsiz cihazlar ve ans
Souci'deki ekibi el altndayd. Bylece Alman hkmeti hazrlad plan
yrrle koymu oluyordu.
Tommy o anda iini dolduran gerek takdir ve hayranlk hissine engel olamyordu.
Her ey o kadar kusursuz planlanmt ki. Kendisi de Haydock'dan asla
kukulanmamt. Onu samimi, drst bir kii olarak kabullenmiti, ama hi
umulmadk bu olay her eyi aka ortaya koyuyordu.
Btn bunlar Tommy'nin zihninden birka saniye iinde geti. O anda byk bir
tehlike iinde olunduunu ok iyi biliyordu. Eer sersem, kaln kafal bir
ngiliz rol yapabilirse belki kurtulurdu.
Doal olduunu umut ettii bir glmsemeyle Haydock'a dnd.
"Tanrm, bu evde srprizler hi bitmiyor. Bu da acaba Hahn'nn tehizatlarndan
biri mi? Geen gn bana buray gstermemitiniz."
Haydock kprdamadan dimdik duruyordu. Vcuduyla kapy kaplamt.
Tommy, "Rakip olarak benden ok stn," diye dnd. "Sonra garson da var!"
Haydock bir an tatan bir heykelmi gibi hareketsiz durduktan sonra kprdad.
Glerek, "ok komikti Meadowes," dedi. "Mermer zerinde aynen bir buz patencisi
gibi kaydnz! Sanrm bunun gibi bir olay ancak binde bir olur. Ellerinizi
kurulayp ierideki odaya gelin."
Tommy, onun ardndan banyodan kt. Btn kaslar gerilmiti, panik
durumundayd. Bir ekilde bu evden sa salim, akl yerinde kmay becermeliydi.
Acaba Haydock'u kandrmakta baarl olabilecek miydi? Kumandan son derece sakin
bir sesle konuuyordu.
Bir kolu Tommy'nin omzunda oturma odasna girdiler. Bu kol belki samimiyet ifade
ediyordu, (belki de tam aksini). Kumandan arkasn dnp kapy kapatt.
"Bakn dostum size anlatacak baz eylerim var," dedi.
Sesi doal ve samimiydi, yalnzca biraz utanm olduu anlalyordu. Tommy'den
oturmasn istedi.
"Bu biraz ters oldu," diye ekledi. "nann bana gerekten ok tuhaf oldu.
Aslnda sorun deil, ama bu srrma sizi ortak etmek istemezdim Meadowes. Ama
anlatacam. Yalnz aznz sk tutmanz artyla. Anlyorsunuz deil mi?"
Tommy sabrsz bir ifadeyle onun yzne bakyordu.
Haydock oturarak iskemlesini onunkinin yaknna ekti.
"Anlayacanz Meadowes, durum u, aslnda kimsenin bunu bilmemesi gerekiyor,
ben Milli stihbaratn M.I. 42 BX blmndenim. Hi duymu muydunuz?"
Tommy ban hayr dercesine sallayarak daha da merakl bir ifade taknd.
"Bu ok gizli bir bilgi. Bilmem anlar msnz, ama bir tr i zincir olay.
Buradan baz bilgileri merkeze iletiyoruz. Eer bu duyulursa ok kt olur.
Anlyor musunuz?"
Bay Meadowes, "Tabii. Tabii," dedi. "ok ilgin. Tek bir kelime bile
etmeyeceime gvenebilirsiniz."
"Evet. Bu kesinlikle bir sr. Btn bunlar ok gizli ve nemli."
"ok iyi anlyorum. ok ilgin, heyecanl bir iiniz var. Gerekten ok
heyecanl! Daha fazla renmek isterdim ama galiba sormamalym."
"Korkarm ki fazla bir ey syleyemeyeceim. Belirttiim gibi bu bir sr."
"Oh evet anlyorum. Haklsnz. Cidden zr dilerim gerekten tamamyla
beklenmedik bir kazayd..."
Kendi kendine, "Herhalde buna inandm sanmyordur," diye dnyordu. "Buna
rastlantya bayldm tahmin ediyor olamaz."
Olacak i deildi bu. Sonra kendini beenmiliin birok erkein amaz olduunu
dnd. Kumandan Haydock akll bir adamd, nemli biri bunlar anlatt
zavall ise aptal bir ngilizdi her sylenene inanabilecek tipte biri! Keke
Haydock byle zannetmeye devam etseydi.
Tommy konumay srdrd. Byk bir merak ve hayranlktan sorular soruyormu
gibi davranyordu. Evet... soru sormamalyd, bu gerekliydi. Kumandan Haydock'un
ii herhalde ok tehlikeli bir iti? almak iin hi Almanya'ya gitmi miydi?
Haydock bu sorulara samimi yantlar veriyordu. Prusyal subay gitmi yerine
tekrar ngiliz denizci gelmiti. Ama Tommy imdi onu baka gzle grd iin
nasl aldanm olduunu daha da iyi anlyordu. Bann ekli, ene yaps,
bunlarn hibiri ngilizlere zg deildi.
Sonunda Bay Meadowes ayaa kalkt. Bu bir denemeydi. Acaba nasl sonulanacakt?
"Gerekten artk gitmeliyim ok ge oldu sizden de tekrar tekrar zr dilerim,
ok mahcubum. Ama kimseye bir ey sylemeyeceimden emin olabilirsiniz."
Dnyordu: Ya imdi ya hi. Gitmeme izin verecek mi yoksa engelleyecek mi? Her
eye hazr olmalym, enesine dorudan bir yumruk en dorusu olabilir..."
Bay Meadowes srekli konuarak ve heyecanla kapya doru ilerledi.
imdi holdeydi... n kapy da at...
Sadaki kapya gz taklnca Appledore'un sabah kahvalts iin bir tepsiye
kahvalt malzemelerini hazrlamakta olduunu grd. (Aptallar onu bu halde
gitmeye brakyorlard.)
ki adam kapnn nnde durup, bir sonraki cumartesi iin szletiler.
Tommy neeyle, "Senin iin gelecek cumartesi olmayacak, dostum," diye
dnyordu.
Yol tarafndan sesler geliyordu. ki adam tepeden aaya iniyorlard. Bunlar
ikisinin de pek tanmad adamlard. Adamlar durdular. Tommy ve Haydock
birlikte onlarla birka kelime konutular. Tommy ev sahibine el sallayarak veda
ettikten sonra adamlarla beraber yola koyuldu.
Kaabilmiti.
Haydock, aptal herif. yksn yutturduunu zannetmiti.
Haydock'un eve girerek kapy kapattn duydu. Tommy nee iinde yeni bulduu
arkadalaryla konumaya balad.
Hava deiiyor gibiydi.
htiyar Monroe oyunu yine kaybetmiti.
Ashby LDV'ye katlmay reddetmiti. Meadowes falanca meselenin komiteye
aksettirilmesi gerektiini dnyor muydu? Evvelsi gece
kinci Dnya Sava'nda istilay nlemek iin gnlllerden oluan yerel
savunma tekilat.
Southampton'da bir mcadele olmutu. Olduka zarar vard. Meadowes spanya
hakknda ne dnyordu? Franszlar pes ettikten sonra tabii...
Tommy sevincinden barmak istiyordu. Normal bir konumayd bu. Bu iki adamn
tam o srada oradan gemeleri ne gzel bir rastlantyd!
Onlara veda ederek ayrld ve slk alarak ans Souci'ye doru dnd.
Karanlk bahe yolunda hafife slk alarak yalnz bana ilerliyordu.
Tam fundalklarn bulunduu karanlk keyi dnmt ki bana sert bir eyin
indiini hissetti. Kendini kaybederek sendeledi ve ne doru dt.
BLM 10
I
" maa m demitiniz, Bayan Blenkensop?"
Evet, Bayan Blenkensop maa dedii srada Bayan Sprot telefondan dnmt.
"A.R.P. imtihanlarnn tarihini yine deitirmiler. ok kt," diye yaknarak
bahislerin tekrarlanmasn istedi.
Miss Minton yine her zamanki gibi srekli yinelemelerle herkesi bekletiyordu.
"ki karo mu demitim? Emin misiniz? Biliyor musunuz, ben sanzatu olduunu
dnyordum. Ah evet... tabii imdi hatrlyorum Bayan Cayley bir kupa demiti,
deil mi? Ben aslnda sanzatu diyecektim, ama tam olarak hesaplayamadm, aslnda
cesur olmak gerekir, deil mi? Sonra Bayan Cayley bir kupa deyince ben de iki
sinek demek durumunda kaldm. Her zaman sylerim, bu oyunu oynarken elinde iki
ksa seri varsa iin ok zordur..."
Tuppence iinden, bazen Miss Minton elindeki kartlarn tamamn masann zerine
asa ve herkese gsterse zaman kazanrdk, diye dnyordu. Zaten olan doru
ifade etmekten aciz.
Nihayet Miss Minton zafer kazanm bir havada, "imdi tamam ite," dedi. "Bir
kupa, iki karo."
Tuppence, "ki maa," dedi.
Bayan Sprot, "Ben pas demitim, deil mi?" diye sordu.
ne eilmi, onlar dinlemekte olan Bayan Cayley'e baktlar. Miss Minton szde
duruma aklk getirdi.
"Sonra Bayan Cayley iki kupa dedi. Ben de karo dedim."
Tuppence, "Ben de maa diyorum," dedi.
Bayan Sprot, "Pas," dedi.
Bayan Cayley suskun oturuyordu. Nihayet herkesin ona baktn fark etti.
"Oh," dedi kzararak." ok affedersiniz. Bay Cayley'in bana ihtiyac
olabileceini dnyordum da. Terasta rahat m acaba?"
Birbiri ardndan masadakilere bakt.
"zin verirseniz gidip bir bakaym. Tuhaf bir ses duydum gibi geldi bana. Belki
de kitabn drmtr."
Balkon kapsndan dar kt. Tuppence derin derin iini ekmiti.
"Bacana bir ip balasa iyi olacak. Bylece kocas ona ihtiya duyduunda ipi
ekebilir."
Miss Minton, "Eine bylesine bal bir kadn," dedi. "Bu hoj bir ey deil mi?"
"yle mi?" diye soran Tuppence'in keyfi iyice kamt.
kadn da sessizlik iinde birka dakika beklediler.
Miss Minton, "Bu akam Sheila nerede?" diye sordu.
Bayan Sprot, "Sinemaya gitti," diye yantlad.
Tuppence, "Peki Bayan Perenna nerede?" diye sordu.
Miss Minton, "Odasna ekilip hesaplara bakacan sylemiti," dedi. "Zavall
kadn. ok alyor, hesaplarla uramak yle zor ve yorucu bir i ki."
Bayan Sprot, "Btn gn hesaplar zerinde almad ki," dedi. "Eve daha biraz
nce, ben antrede telefonla konuurken geldi."
Yaam hep bu tr meraklarla dolu olan Miss Minton, "Acaba nereye gitmi
olabilir?" diye sordu. "Herhalde sinemaya deil. Daha film sona ermemitir."
Bayan Sprot, "Banda apka yoktu," dedi. "Paltosu da. Salar karkt. Onun
iin komu ya da aceleyle bir yere gitmi olabileceini dndm. Zaten soluk
soluayd da. Hemen bir ey sylemeden yukar kotu. Bana da yle sert bakt ki
gerekten de ok ters bakt stelik yanl bir ey de yapmamtm."
Bu arada Bayan Cayley geri gelmiti.
'Tuhaf," dedi. "Bay Cayley yalnz bana bahede dolam. Bunun houna
gittiini syledi. ok gzel bir akam."
Tekrar oturdu.
"Durun bakaym. u ktlar yeniden konusak daha iyi olmaz m?"
Tuppence derin bir i ekti ve konumalar yeniden yapld halde o yine
maasn oynad.
Ktlar yeniden datld srada ieriye Bayan Perenna girdi.
Miss Minton, "Gezinizden memnun kaldnz m?" diye sordu.
Bayan Perenna, ona bakt. Bu kzgn ve honutsuzluk ifade eden bir bakt.
"Darda deildim," dedi.
"Aaa, Bayan Sprot imdi gelmi olduunuzu sylemiti de."
Bayan Perenna, "Yalnzca baheye havann nasl olduunu kontrol etmeye
kmtm," dedi.
Ses tonu sertti, Bayan Sprot'u ters bir bakla szd. Zavall kadncaz
kzararak neredeyse titredi.
"ok ilgin," diyen Bayan Cayley kendisince gnn en nemli haberini verdi. "Bay
Cayley bahede tek bana yry yapm."
Bayan Perenna sert bir sesle, "Niye yapm bunu?" diye sordu.
Bayan Cayley, "ok gzel bir gece," diye cevap verdi. "Hatta ikinci bir kakol
bile takmam. Hl da ieri girmek istemiyor. Umarm tmez."
Bayan Perenna, "tmekten daha ok korkulacak eyler vardr," dedi. "Her an
iin buraya bir bomba isabet edip hepimizi parampara edebilir!"
"Aman Tanrm, umarm byle bir ey asla olmaz."
"yle mi? Bence olmal."
Bayan Perenna balkon kapsndan darya kt. Drt bri oyuncusu arkasndan
bakakaldlar.
Bayan Sprot, "Bu akam pek tuhaf grnyor," dedi.
Miss Minton ne doru eildi.
"Sanrm ondan hi beklemezsiniz ama..." Daha da eildi. Kuku dolu gzlerle
etrafa bakt. Hepsi de balarn emi ona kulak kesilmilerdi. Ve sonra Bayan
Minton nemli bir sr aklarcasna fsldayarak, "Sanrm hibiriniz onun
itiinden kukulanmyorsunuzdur?" dedi.
Bayan Cayley, "Aman Tanrm?" dedi." ok ardm. Ama bu birok eyi aklyor.
Bazen yle tuhaf havalara giriyor ki. Siz bu konuda ne dnyorsunuz, Bayan
Blenkensop?"
"Ben yle dnmyorum. Bana kalrsa onu zen bir ey var. ey sanrm sra
sizde Bayan Sprot."
Bayan Sprot elini sallayarak, "Olur ey deil! Ne diyeyim?" diye sordu.
Kimse ona bir neride bulunamad. Halbuki Miss Minton aka, frenleyemedii bir
ilgiyle onun da eline bakt iin yardm edebilirdi.
Bayan Sprot ban kaldrarak, "Bu Betty'nin sesi deil miydi?" diye sordu.
Tuppence kararl bir ekilde, "Hayr, deil," dedi. Bu oyun bitene kadar kendini
tutamayp bir lk atabileceini hissediyordu.
Bayan Sprot akl hl kznda kararszlk iinde ktlarna bakyordu. Neden
sonra, "Sanrm, bir karo," dedi.
Konumalar srd.
Bayan Cayley, "Hibir ey bilmiyorsan sanzatu de derler," diyerek elindeki dokuz
karoyu masann zerine yayd.
O srada derinden gelen bilgi bir ses duyuldu.
"Bu oynadnz oyunu skoya'da ok oynarlar."
Bayan O'Rourke teras kapsnda duruyordu. Derin derin soluk alyor gzleri
parlyordu. Sinsi ve muzip bir havas vard. Odaya girdi.
"u bri gzel bir oyun deil mi?"
Bayan Sprot merakla, "O elinizdeki de ne?" diye sordu.
Bayan O'Rourke tatllkla, "eki," diye yantlad. "Yolda buldum. Biri drm
olmal."
Bayan Sprot kukuyla, "eki drmek iin garip bir yer," dedi.
Bayan O'Rourke, "Gerekten yle?" diye onaylad.
Keyfi yerinde gibi grnyordu. Elindeki ekici sallayarak dar kt.
Miss Minton, "Evet, oyuna dnelim, nerede kalmtk?" dedi."Sanzatu muydu?"
Oyun be dakika kadar yarda kesilmeden srd. Daha sonra ieriye Binba
Bletchley girdi. Sinemadan geliyordu. Onlara uzun uzadya I. Richard'n hayatn
anlatan Wandering Minstrel adl filmi anlatt. Binba, bir asker olarak
zellikle de Hallar seferlerine ilikin sava sahnelerini eletiriyordu.
Parti henz bitmemiti ama tam o srada saate bakan Bayan Cayley ok ge
olduunu fark ederek panik iinde tiz bir lk att ve dar Bay Cayley'in
yanna kotu. Bay Cayley, ihmal edilmi bir hasta gibi bu durumun keyfini
kararak, kasten birka kez ok kt ekilde ksrdkten sonra, birok kez ayn
szleri yineledi.
"Hi sorun deil, sevgilim," dedi. "Oyunda elenmi olduunu umarm. Benim iin
hi endielenme. Kuvvetli bir gribe yakalansam bile ne nemi var? Zaten bir
savan iindeyiz."
II
Ertesi sabah kahvaltya tuhaf gergin bir hava hkimdi. Tuppence bunu hemen fark
etti.
Dudaklarn smsk bzm, ok sinirli grnen Bayan Perennann syledii
birka szckten de olduka buruk, gergin olduu anlalyordu. Daha sonra da
hmla oday terk etti.
Binba Bletchley ekmeinin zerine kaln bir tabaka halinde marmelat srerken
ks ks gld. "Havada don kokusu var," dedi. "Neyse yine de! Sanrm byle bir
eyin olacan beklemeliydik!"
Miss Minton merak iinde ince boynunu iyice ileri doru uzatarak ne doru
eildi ve sordu.
"Neden, ne olmu ki?"
Binba, "Bilmem ki kulama alnanlar size gammazlamam doru olur mu?" dedi
etrafndaki kzdrmak istercesine.
"Oh Binba Bletchley!"
"Haydi, anlatn!" dedi Tuppence.
Binba Bletchley dnceli bir havada etrafna baknd. Dinleyicileri Miss
Minton, Bayan Blenkensop, Bayan Cayley ve Bayan O'Rourke'du.
Betty ile Bayan Sprot biraz nce dar kmlard. Konumaya karar verdi.
"Meadowes," diye balad szlerine. "Dn btn geceyi darda geirmi. Hl da
ortalarda yok!"
Tuppence, "Ne?" diye haykrd.
Binba, ona kasten keyifle bakt. Bu dul kadnn zldn grmek onu
elendirmiti.
"Bu Meadowes sefih bir sokak kpeinden farksz," dedi. "Doal olarak
Perenna'larn canlar sklm."
Miss Minton belirgin ekilde kzard. Bayan Cayley arma benziyordu. Bayan
O'Rourke yalnzca kkrdad.
"Bayan Perenna bana da syledi," dedi. "Ne de olsa erkek erkektir."
Miss Minton telala, "Ama belki de olur ya Bay Meadowes'un bana bir kaza
gelmitir," dedi. "Biliyorsunuz ite, karartma da var."
Binba Bletchley, "Gzn sevdiimin karartmas," dedi. "Her eyin
sorumluluunu ona balamak ne kolaydr. nann bana, sivil savunmadan devriye
nbetine kanlar ne artc olaylar yaadlar bilemezsiniz, hepsinin gz
ald. Arabalar durdurmak ve bunun gibi. Birok kadn yalnzca kocalarn 'eve
kadar gtrmek iin yola km' olurlard. Kimliklerdeki isimlerse nedense
uyumazd. Nedense birka saat sonra ayn kadn ya da koca baka bir yoldan ama
bu kez yalnz geri dnerdi. Ha ha!" lk nce kahkahalarla gld ama sonra Bayan
Blenkensop'un yzndeki patlamak zere olduunu belirten honutsuz ifadeyi
grnce birden deiti.
"nsan doas ite her koulda biraz akadan holanlyor, deil mi?" diye sordu
onu yattrmak istercesine.
Miss Minton yeniden, "Ah, ama Bay Meadowes," dedi melercesine. "Gerekten de bir
kaza geirmi olabilir. Belki de bir araba arpt."
Binba, "Sanrm onun anlatt bu olacak," dedi. "Araba arpt, bayld ve
ancak sabah kendine geldi."
"Belki de hastaneye gtrlmtr."
"Bize bildirirlerdi. Ne de olsa yannda kimlii var, deil mi?"
"Aman Tanrm," dedi Bayan Cayley. "Acaba Bay Cayley ne diyecek buna?" dedi.
Bu aptalca soru yantsz kald. Tuppence krgn bir havada, ciddiyetle yerinden
kalkp dar kt.
Kap arkasndan kapannca Binba Bletchley yemden glmeye balad.
"Zavall Meadowes," dedi. "Bizim en dul ok endielendi. Galiba onu tavladna
inanmt."
Miss Minton, "Ah Binba BletchleyP' dedi.
Bletchley gz krpt.
"Dickens'i anmsar msnz? ^Dullara dikkat et olum Sammy' der!"
III
Tuppence, Tommy'nin haber vermeden ortadan kaybolmasndan biraz endielenmiti.
Ama bir yandan da kendini teselli etmeye alyordu. Belki de iyi bir ipucu
bulmu ve onun peine gitmiti. inde bulunduklar koullarda birbirleriyle
haberlemenin zor olacann her ikisi de bilincindeydi, bu yzden de bu gibi
aklanamayan ortadan kaybolmalar karsnda dierinin hemen kaygya kaplmamas
konusunda aralarnda anlamlard. Ayrca bu gibi acil, zorunlu durumlar iin
aralarnda bir de belirli gizli parolalar vard.
Bayan Sprot'n dediine gre Bayan Perenna dn gece darya kmt.
Kendisinin dar ktn reddediyor olmas bu durumu daha da ilgin klyor
ve zellikle zerinde durulmasn ve izlenmesini gerektiriyordu.
Belki de Tommy, onu gizli kuryelik iinde izlemi ve enteresan bir eyler
bulduu iin gecikmiti.
Hi kukusuz Tuppence ile anlatklar ekilde ya ok yaknda bir balant
kuracak ya da geri dnecekti.
Yine de Tuppence bir ekilde iindeki huzursuzluk duygusunu zerinden
atamyordu. Bayan Blenkensop rolnde Bay Meadowes iin telalanmasnn, hatta
endie duymasnn dierleri tarafndan doal karlanacana karar verdi. Ve
daha fazla dnmeden Bayan Perenna'y aramaya kt.
Bayan Perenna sz ksa kesmek niyetindeydi. Onun asndan mterilerinden
birinin bu ekilde davranmasna gz yummasnn ya da stn rtmesinin asla sz
konusu olamayacan aka belirtti.
Tuppence telala soluk solua aklad:
"Ama bir kaza geirmi olabilir. Eminim ki yle olmutur. O yle bir adam deil,
babo bir insan deil, akl fikri yerinde bir kii o, ite yle bir ey.
Herhalde ona bir araba arpt veya buna benzer bir ey oldu."
Bayan Perenna, "Byle bir ey olduysa bir ekilde kulamza gelir," dedi.
Ama gn ilerledii halde Bay Meadowes'dan bir haber kmad.
O akam Bayan Perenna mterilerinin srarna dayanamayarak polise telefon
etmeyi kabul etmek zorunda kald.
Bir avu ans Souci'ye elinde defteriyle gelip ifade ald. te o zaman baz
gerekler ortaya kt. Bay Meadowes, Kumandan Haydock'un evinden gece saat on
buukta ayrlmt. Oradan ans Souci'nin bahe kapsna kadar Bay Walters ve
Dr. Curtis adnda iki adamla beraber yrmt. Kap nnde onlardan ayrlm ve
ieriye girmiti.
te o andan itibaren Bay Meadowes sanki uup kaybolmutu.
Tuppence'in aklna iki olaslk geliyordu.
Tommy bahede yrrken Perenna'nn kendisine doru geldiini grm ve allarn
arkasnda saklanarak onu gzetlemi olabilirdi. Kadnn bilinmeyen bir kiiyle
randevusu varsa, Bayan Perenna ans Souci'ye dndkten sonra Tommy o kiiyi
izlemi olabilirdi. Bu doru ise o anda sa salim i peinde olmalyd. Ve bu
halde polisin onu bulmak iin yapacaklar iyi niyetli almalar byk lde
artc sonular dourabilecekti.
Dier olaslk ise bu kadar i ac deildi. Bu olaslk temel olarak kendini
iki sahnede gsteriyordu: Birincisi Bayan Perenna'nn soluk solua, ba ak ve
paltosuz olarak ans Souci'ye girmesiydi. kinci sahnenin Bayan O'Rourke elinde
ekile balkon kapsnda durup glmsemesinin ise zerinde ok daha nemle
durulmas gerekiyordu.
Bu eki birok kt olasl artryor olabilirdi.
Darda, yolda bu ekicin ii neydi?
Bunu kimin kullanm olduu ise ok daha derin bir konuydu. Bu daha ok Bayan
Perenna'nn yeniden eve dnd saatle balantlyd. Hi kukusuz saat on buuk
dolaylaryd, ama bri oynayanlardan hibiri tam olarak saate dikkat etmeyi akl
edememiti. Bayan Perenna'nn dar kmasnn tek nedeninin havay kontrol
etmek istemesiydi. Ama yalnzca havay kontrol eden biri nefes nefese kalamazd.
Bayan Sprot tarafndan grlm olmak da onu belirgin bir ekilde ok
sinirlendirmiti. O srada ans Souci'deki drt kadnn bri oynamakla megul
olduklarn bilmek onun asndan byk bir anst.
O srada saat tam olarak kat?
Tuppence bu konuda herkesin kararsz olduunu grd.
Eer zaman tam olarak belirlenebilse belki de en kukulanlacak kii Bayan
Perenna olacakt. Ama baka olaslklar da sz konusuydu. ans Souci'nin
sakinlerinden daha Tommy'nin dnd saatte darda bulunuyorlard. Binba
Bletchley sinemadayd. Sinemaya yalnz gitmiti ve aslnda dnd zaman filmin
neredeyse tamamn dierlerine anlatmakta srar etmesi kendisi iin kant bulma
abas olarak nitelendirilebilirdi.
Bir de bahede tek bana gezmeye kan hastalkl Bay Cayley vard. Eer Bayan
Cayley kocasn gereksiz yere merak etmi olmasayd hi kimse Bay Cayley'in
bahede dolam olduunu duymayacak, herkes onun terasta aynen bir mumya gibi
battaniyelerine sarnm, sandalyesinde uyukluyor olduunu dnecekti. (Aslnda
onun gibi bir adamn souk gece havasn bunca zaman solumay gze almas da ok
tuhaft.)
Sonra Bayan O'Rourke vard, elindeki ekici sallayan ve glmseyen...
IV
"Ne oldu Deb? Endieli grnyorsun tatlm." Deborah Beresford nce korkarak
srad, ama sonra Tony Marsdon'nun sempatik kahverengi gzlerine bakarak
glmsedi. Tony'yi seviyordu. Zekiydi ifreleme blmnn en zeki, en parlak
genlerinden biriydi ve yakn zamanda ok ykselecei de kesindi.
Deborah baz zamanlar konsantrasyon gcn ok fazla zorlamas gerektii
izlenimine kapl sa da, ok yorulsa da iini seviyordu. Evet, yorucuydu ama
yapt ie deiyordu ve bu i ona kendini nemli hissettiriyordu. Bu gerek bir
iti hastanelerde dolanp tedavi edecek hasta aramak gibi deildi.
"Bir ey yok," dedi. "Bir aile sorunu. Biliyorsun ite."
"Aileler bazen zc olabiliyor. Seninkiler ne durumda?"
"Annem. Doruyu sylemek gerekirse onun iin endieleniyorum."
"Niye? Ne oldu ki?"
"Cornwall'da gerekten ok km, yal bir teyzemiz var. te annem onun
yanna gitmiti. Yetmi sekiz yanda ve uuru tamamyla nanay."
Gen adam glerek, "Pek ho grnmyor," dedi.
"Evet, annemin iyi kalplilii ite, aslna baklrsa ok asil bir davran. Ama
bir adan da buna mecbur oldu denilebilir, nk bu savata ona kimse bir i
vermek istemedi. Geen savata hemirelik filan yapmt, ama imdi durum
farkl, artk bu orta yal insanlar istemiyorlar. Gen, bilgili ve yetenekli
insanlara ihtiyalar var. Daha nce de bahsettiim gibi annem buna ok alnd
ve Connvall'a Gracie Teyze'nin yanna gitti. Orada bahede sebze filan
yetitirerek zaman geiriyordu."
Tony, "Akla yakn," dedi.
Deborah tatl bir sesle, "Yapabilecei en akllca iti," dedi. "Biliyor musun o
hl ok aktif bir kadn," dedi.
"yi ya bu adan da uygun grnyor."
"Oh hayr, sorun o deil. Onunla bir sorunum yok daha iki gn nce iyi olduunu
belirten sevgi dolu bir mektup aldm."
"yle ise niye zlyorsun?"
"Sorun u. Oraya ailesini grmeye giden Charles'tan annemi de ziyaret etmesini
istedim. Gitmi ama o orada deilmi."
"Orada deil miymi?"
"Hayr. Oraya hi gitmemi. Uramam bile."
Tony armt.
'Tuhaf," diye mrldand. "Nerede... ey yani... baban demek istedim?"
"Havu kafa m? skoya'da bir yerde. Hani u Bakanlk adna btn gn form
doldurulan blmlerden birinde alyor."
"Belki de annen onun yanna gitmitir."
"Gidemez. Kadnlarn gidemeyecei yerlerden birinde alyor."
"Ah ey... neyse, sanrm bir yerlere kat."
Tony imdi bsbtn armt zellikle de Deborah'n endieyle irileen
gzlerinin iine bakarken.
"Evet, ama niye? ok tuhaf. Mektuplar Gracie Teyze'den, baheden bahseden
mektuplar filan."
Tony, "Anlyorum, anlyorum," dedi aceleyle. "Belki de senin bilmeni
istememitir biliyorsun ite yani bugnlerde neyse, arada srada insanlar
bulunduklar ortamdan kap uzaklamak istiyorlar. Ne demek istediimi
anlyorsun deil mi?"
Deborah birdenbire kzp hrsla ona bakt.
"Eer annemin baka bir erkekle hafta sonu geirmeye gittiini filan
zannediyorsan kesinlikle yanlyorsun. Annemle babam birbirlerine hl
srlsklam klar kesinlikle birbirlerine taparlar. Bu ailede her zaman alay
konusu olur. O asla..."
Tony hemen onun szn yarda keserek, "Tabii ki hayr," dedi. "zr dilerim.
Bunu kastetmek istememitim..."
Deborah'n fkesi saman alevi gibi snvermi, alnn kayordu.
Tuhaf olan, geen gn birisi annemi Leahampton'da dolarken grm olduunu
syledi. Ona kesinlikle yanldn syledim, nk onu Cornwall'da sanyordum.
Ama imdi dnyorum da, acaba."
Sigarasn yakmak zere olan Tony birden durdu, elindeki kibrit snverdi.
Sert bir sesle, "Leahampton?" diye sordu.
"Evet. Annemin gidebilecei en son yer. Oradaki ihtiyar albaylar, evde kalm
kzlarla ne ii olabilir?"
Tony, "Bu bana da hi akla yakn gelmiyor," dedi ve sigarasn yaktktan sonra
kaytsz bir havada sordu.
"Annen geen savata ne iler yapmt?"
Deborah dnmeden cevap verdi.
"Hemirelik ve bir generale ofrlk yapt otobs deil, ordu makam arac. Bu
gibi eyler ite."
"Onun da senin gibi Milli stihbarat'ta alm olabileceini dndm de."
"Oh annem bu eit bir ite alacak kadar zeki deildir. Ama sanrm yine de
geen savata babamla ikisi bu trden bir eyler yapmlar galiba. Gizli evrak
tamak casusluk filan gibi. Tabii ikisi de yaptklarn yle abarttlar ki
dinlesen inanlmayacak kadar nemli bir i yaptklarn sanrsn. Onlara bu
konuda pek konuma frsat vermeyiz. Yallar bilirsin dnp dolap ayn
yky anlatmaya baylrlar."
Tony Marsdpn itenlikle, "yle," dedi."Kesinlikle katlyorum."
Ertesi gn Deborah pansiyona dndnde odasnda bir deiiklik olduunu fark
etti.
Deiikliin ne olduunu bulmas bir hayli zaman ald. Bunu kefettikten sonra
da hemen pansiyon sahibesine telefon ederek konsolun zerinde duran byk
ereveli fotorafn neden kaldrldn sordu.
Bayan Rowley hem zlm, hem de telalanmt.
Emin deildi. Kendisi bu fotorafa elini bile srmemiti. Belki Gladys.
Ama Gladys de srarla fotorafa dokunmadn iddia etti. Ve gaz saatini okumaya
gelen adamn alm olabileceini ileri srd.
Ama Deborah gaz irketinden gelen birinin yal bir kadnn fotorafn beenip
de aldna ihtimal vermiyordu.
Gladys'in fotorafn erevesini krm ve korktuu iin de su delillerini
tamamen ortadan kaldrdn dnyordu.
Deborah bu hususta bir mesele karmad. Bir ara annesinden yeni bir resim
gndermesini isteyebilirdi.
inden, "Bizim ihtiyar neyin peinde acaba?" diye dnd. "Bana
syleyebilirdi. Tabii Tony'nin dedii gibi baka birisi ile tatile gitmi olmas
ihtimali kesinlikle yok, ama bu durumda her ey ok tuhaf..."
BLM 11
I
Eski rhtmn ucundaki balk ile konumak sras bu kez Tuppence'deydi.
Tuppence Bay Grant'n kendisini rahatlatacak bir eyler bileceini umuyordu. Ama
bu umutlar ksa srede suya dt. Grant kesinlikle Tommy'den hibir haber
alamam olduunu belirtti.
Tuppence olabildiince sesinin titremesine gayret ederek sordu.
"Ona bir ey olduunu dnmek iin bir neden yok deil mi?"
"Yok tabii. Ama diyelim ki var."
"Ne?"
"Demek istediim... diyelim ki oldu. Siz ne durumdasnz?" "Oh evet anlyorum.
Ben ie devam ediyorum tabii." "te gereken bu! yle dnn; Savan ardndan
alamaya daima zaman vardr. Biz imdi bir savan ta iindeyiz. Zaman yok. Bize
getirdiiniz haberin bir ksmnn doru olduu kantland. Drt szcyle
ilgili bir eyler duymutunuz. O drt gelecek ayn drdn temsil ediyor. Tam o
tarihte lkemize byk bir hcum yaplacak." "Emin misiniz?"
"Olduka. Dmanlarmz metodik insanlar. Btn planlarn dzenli bir ekilde,
titizlikle hazrlayp, uyguluyorlar. Kendimiz iin de ayn eyleri syleyebilmek
isterdim. Planlama bizim belki de en zayf noktamz. Evet ayn drd byk bir
gn olacak. Btn bu hava aknlar iin nemli ksmn oluturmuyor bunlar byk
lde keif amal hava saldrlarna kar savunma sistemimizi ve refleksimizi
lmeye alyorlar. Asl baskn ayn drdnde olacak."
"Ama bunu biliyorsanz..."
"Biliyoruz. Gn kesin! Biliyoruz ya da bildiimizi sanyoruz, yaklak olarak
nereden... (Ama yanlm da olabiliriz.) Elimizden geldii kadar hazrlanyoruz.
Ama Truva'nn fethi hikyesini bilirsiniz. Onlar da bizim gibi karlarndaki
dman tanyorlard. Yani dardaki dman, iteki dman hi
dnmemilerdi. te bizim de bilmek istediimiz bu ierideki dmanlar! Atn
iinde saklananlar! Kalenin anahtarn dmana teslim edebilecek olanlar onlar.
Yksek makamlarda bulunan bir dzine insan, kumanda kademesinde, hayati
noktalarda, bunlarn verecekleri elikili emirler, Almanlarn planlarnn
gereklemesi iin gerekli karkla srkleyebilirler. teki haberleri
zamannda almalyz."
Tuppence umutsuzca, "Kendimi ok yararsz ve deneyimsiz hissediyorum," dedi.
"Bu konuda zlmeyin. erde alan ok deneyimli ve yetenekli adamlarmz var,
ama ihanet sz konusu olunca kime gvenebileceimizi bilemiyoruz. Siz ve
Beresford gayri resmi glerimizsiniz. Kimse sizi tanmyor. te bunun iin
baarl olma frsatn yakaladnz yani bir dereceye kadar baarl oldunuz
demek istiyorum."
"Bayan Perenna'nn peine birini takamaz msnz? Kesinlikle gvendiiniz baz
adamlarnz vardr muhakkak."
"Bunu zaten yaptk. Adammzdan aldmz bilgilere gre Bayan Perenna IRA
mensubu, yani anti-ngiliz sempatizan. Geri bu doru, ama bu konuda da daha
ileri gitmemizi salayacak kant yok elimizde. Gerekli olan, istediimiz hayati
nem tayan gerekler! Onun iin Bayan Beresford size nerim bu ie drt elle
sarlmanz ve iinize devam etmeniz."
Tuppence, "Drd," dedi. "Bir haftadan bile az bir zamanmz var, deil mi?"
'Tam bir hafta."
Tuppence ellerini ovuturdu.
"Bir eyler bulmalyz? dedi. "Biz diyorum, nk Tommy'nin bir iz zerinde
olduuna eminim, geri gelmemesinin nedeni de bu. Muhakkak bir ipucu yakalad.
Keke ben de bir ey bulabilsem. Ama nasl? Acaba..."
Surat asld. Yeni bir saldr planlyordu.
II
"Gryorsunuz Albert, bu da bir ihtimal."
"Ne demek istediinizi tabii ki anlyorum madam. Ama bu fikrin pek houma
gitmediini belirtmek isterim."
"Bence yine de ie yarayabilir."
"Evet madam. Ama bu biraz da kendinizi atee atmak oluyor ki, ite ben bu
tarafn beenmiyorum. Eminim stat Beresford'da istemezdi."
"Btn normal yollar denedik. Yani kimliimizi gizli tutarak yapabileceimiz
her eyi yaptk. Bana bu durumda artk tek kar yol aa kmak gibi geliyor."
"Bu ekilde belki de bir frsat da karm olacanzn bilincindesiniz, deil
mi, madam?"
"Bugn tam BBC'dekiler gibi konuuyorsunuz Albert," dedi Tuppence hiddetle.
Albert utanma benziyordu. Daha normal bir konuma tarzna dnd.
"Dn akam glet hakknda ok ilgin bir konumaya tank oldum," dedi.
"imdi glet konumalaryla kaybedecek vaktimiz yok!"
"Kaptan Beresford nerede, benim de tek bilmek istediim bu?"
"Ben de," dedi Tuppence ve iinde derin bir ac hissetti.
"Hibir ey sylemeden byle ortadan kaybolmas bana tuhaf geliyor. imdiye
kadar size bir haber vermeliydi. te bunun iin..."
"Evet Albert?"
"Demek istediim u. Eer onun kimlii aa ktysa sizin kimliinizi
gizlemeye devam etmeniz daha doru olabilir."
Fikirlerini toparlamak iin bir an durdu ve ekledi.
"Belki de onu konuturmay baarmlardr, ama sizin hakknzda bilgi sahibi
olmayabilirler, dolaysyla hi deilse sizin kimliinizin gizli kalmas daha
doru olur."
Tuppence iini ekerek, "Bir karara varabilmeyi isterdim," dedi.
"Ne ekilde davranmay dnyordunuz, madam?"
Tuppence dnceli bir tavrla adeta mrldand.
"Yarn yazdm bir mektubun kaybolduunu ileri srerek, ok tedirgin grnmeyi
hatta bu nedenle olay karmay dnyordum. Sonra mektup holdeki masann
zerinde bulunacakt ve Beatrice'in onu oraya koyduu dnlecekti. Sonra
grmesi gereken kii buna bir gz atacakt."
"Mektuba ne yazacakt?"
"ok basit. Sz konusu kiinin kim olduunu kefettiim ve hemen ertesi sabah bu
konuyu ayrntlaryla rapor edeceimi belirtmi olacaktm. Bylece Albert, M ya
da N her kimse ortaya kmak ve beni elimine etmeye almak zorunda kalacakt."
"Belki onlar da bunu telafi etmenin bir yolunu bulurlard."
"Ben dikkatli olursam alacaklar hibir nlem ie yaramaz. Sanrm beni uzak bir
yerlere gtrmek zorunda kalacaklard ite siz burada ie karacaktnz. nk
sizin varlnzdan hi kimsenin haberi yok."
"Yani onlar izleyip sust yakalayacam, yle mi?"
Tuppence ban sallad.
"Evet fikir buydu. Bu konuyu yeniden dnmeliyim. Yarn grrz."
III
Tuppence ehir ktphanesinden kolunun altnda kendisine, "iyi kitap" olarak
nerilen kitapla darya kt anda duyduu bir sesle irkildi.
"Bayan Beresford."
Aniden arkasn dnd ve uzun boylu, yakkl, ama biraz utanga ekilde
glmseyen gen bir adamla yz yze geldi.
Adam, "ey korkarm beni hatrlamadnz," dedi.
Tuppence bu gibi durumlara alkt. Ardndan gelecek szckleri artk neredeyse
ezberlemiti.
"Ben ey bir gn evinize Deborah ile gelmitim."
Deborah'n arkadalar! O kadar ok arkada vard ki, stelik hepsi de ayrt
edilemeyecek kadar birbirlerine benziyorlard. Bazlar esmer, bazlar sarn,
bazen de kzl sal ama hepsi ayn havada terbiyeli, nazik, yakkl, ama
Tuppence'in grne gre biraz uzun salydlar. (Bunu ne zaman Deborah'a
syleyecek olsa, gen kz "f anne 1916'lara taklp kalmsn. Ksa saa
dayanamam," diye itiraz ediyordu.)
Deborah'n arkadalarndan birisi tarafndan byle kritik bir zamanda tannm
olmak cann skmt.
Gen adam, "Ben Antony Marsdon," diye aklad.
Tuppence, "Oh evet," diye mrldanarak gen adamn elini skt.
Tony Marsdon ekledi.
"Sizi bulduuma ok sevindim Bayan Beresford! Deborah ile ayn yerde
alyoruz. Geen gn ok tuhaf bir ey oldu."
Tuppence, "Evet? Ne oldu?" diye sordu.
"Deborah sizin Cornwall'da olmadnz rendi. Tabii bunu renmek onu bir
hayli zd."
Tuppence zlmt. "Aman Tanrm," dedi. "Nasl rendi?"
Tony Marsdon aklad. Sonra biraz sklarak da olsa ekledi.
'Tabii Deborah'n sizin gerekte ne yapmakta olduunuza ilikin hibir fikri
yok."
Bir an susup sonra ekinerek ekledi.
"Anladm kadaryla bilmemesi nemli. Aslnda benim yaptm i de aynen
sizinki gibi. ifreleme blmnde yeni ie balayan bir acemi olduum sanlyor.
Gerekte ise aldm talimat Faist saylabilecek grler sergilemek Alman
sistemini takdir etmek, Hitler'le birlikte hareket etmenin aslnda kt
olmayacana deinerek karmdakilerin verecekleri tepkileri lmek. Ortada bir
sr hain var, ama bizim amacmz bunlarn banda kimin olduunu bulmak."
Tuppence, "Hainler her yerde," diye dnd.
"Ama Deb, bana sizden bahseder etmez," diye ekledi gen adam. "Buraya gelerek
sizi baka bir yk uydurmanz konusunda uyarmay dndm. Bakn ne ile megul
olduunuzu ve bunun ne kadar nemli olduunu biliyorum. Sizin kim olduunuzu
asla renmemeleri lazm. Bu nedenle sizin skoya'ya Kaptan Beresford'un yanna
gittiinizi bilmeleri
daha iyi. Orada, onunla beraber almanza izin verdiklerini
syleyebilirsiniz."
Tuppence skntyla, "Evet, yle yapmalym," dedi.
Tony Marsdon telalanarak, "inize burnumu soktuum iin kzmyorsunuz deil
mi?" diye sordu.
"Hayr... hayr. Aksine size minnettarm."
Tony kzararak, "Ben ey... bakn yani Deborah'dan ok holanyorum da," diye
kekeledi.
Tuppence glerek onu yle bir szd.
Deborah'n yakkl gen adamlar kaba davranlaryla kendisinden
uzaklatrd yllar imdi ok gerilerde kalm gibi grnyordu. Bu delikanl
trnn ekici bir rneiydi.
Kendi deyimi ile, "bar zaman dncelerini" bir tarafa brakarak o anki
duruma konsantre oldu.
Birka dakika sonra stne basarak ar ar, "Kocam skoya'da deil," dedi.
"Deil mi?"
"Hayr. Burada benimle beraber. Yani beraberdi demek istiyorum. imdi ise
ortadan kayboldu."
"ok kt... Deil mi? Yoksa bir iz peinde miydi?"
Tuppence ban sallad.
"Sanrm. Onun iin ortadan kaybolmasn kt bir eyin iareti olarak
gremiyorum. Sanrm er ge benimle balantya geecektir."
Tony biraz sklarak, "Bu oyunu sanrm benden daha iyi biliyorsunuz, ama
dikkatli olmalsnz," dedi.
"Ne demek istediinizi anlyorum. Romanlardaki gzel kahramanlar kolaylkla
aldatlabilir. Ama kocamla benim aramzda kendimize gre yntemlerimiz var.
Aramzda bir parola var. Penny soluk ve renksiz tuppence renklidir."
Gen adam, onu delirdi zannederek hayretle bakt. "Ne?" diye sordu.
"Oh zr dilerim izah etmem gerekiyordu. Bana ailede penny anlamna gelen
Tuppence derler de."
"Anlyorum." Adamn atk kalar dzeldi. "Dhiyane bir bulu."
"yle olduunu umuyorum."
"Aslnda bu ie bulamak istemiyorum ama yine de acaba size bir ekilde yardmc
olabilir miyim?"
"Evet," dedi Tuppence dnceli. "Sanrm edebilirsiniz."
BLM 12
I
ok uzun sren bir baygnln ardndan ayrlrken, Tommy kendini uzayda babo
yzen bir ate topu gibi hissetti. Bu ateten topun merkezinde ac vard, evren
darald, ate topu daha yava savrulmaya balad ve Tommy birden bu ateten
topun kendi ba olduunu kefetti.
Yava yava dier eylerin de farknda olmaya balyordu. Kollar ve bacaklar
souktan kaskat kesilmiti. Alktan midesi kaznyordu ve dudaklarn
kprdatamyordu.
Ateten top giderek daha yava sallanyordu. Bu imdi Thomas Beresford'un
bayd ve sert bir zeminde yatyordu. ok sert bir zeminde. Ta gibi bir
zeminde.
Evet... talarn zerinde yatyordu. Ar iindeydi, hareket edemiyordu, ok
at, yordu ve rahatszd.
Aslna baklrsa Bayan Perenna'nn yataklar da pek yumuak deildi, ama bu yine
de...
Tabii... Haydock! Telsiz cihaz! Alman garson! ans Souci'nin kapsnda baheye
doru kvrlmas...
Onu izleyen biri arkasndan yaklap, bana vurmutu. Bann armasnn
nedeni ite buydu.
Halbuki o kap kurtulabildiini sanmt. Demek Haydock her eye ramen sand
kadar aptal deildi.
Haydock? Haydock Korsan ni'ne geri dnm ve kapy kapatmt. Peki, ama bu
durumda ondan nce tepeden aa inip onu ans Souci'nin bahesinde beklemeyi
nasl baarmt?
Bu olanakszd. Tommy'nin onu fark etmeden bunu yapm olamazd.
Peki ya garson? O Tommy'yi beklemek zere aaya gnderilmi olabilirdi. Ama
Tommy evden karken Appledore'un kahvalty hazrladn grmt. Yoksa onu
grdn m zannetmiti? Bu durumu aklyordu.
Ne fark ederdi ki? nemli olan o anda nerede bulunduunu renmesiydi.
Karanla alan gzleri uzak bir kede kk bir k alglad. Kk bir
pencere ya da bir atlak. Hava rutubet ve kf kokuyordu. Bir mahzende yatmakta
olduunu dnd. Elleri ayaklar balyd ve azndaki tka bir bandaj ile
garantiye alnmt.
Tommy, "im bitti galiba," diye dnd.
Umutsuzca kol ve bacaklarn, bedenini kprdatmaya alt, ama baaramad.
Tam o srada kk bir srtnme sesi oldu ve arkasnda bir yerlerde bir kapnn
aldn duydu. eri elinde mum olan bir adam girdi. Adam yanan mumu yere
koydu. Tommy, onu hemen tand. Bu Appledore'du. Adam tekrar giderek bu sefer
elinde bir tepsi ile dnd. Tepsinin zerinde bir srahi su, ekmek ve peynir
vard.
Eilerek Tommy'nin el ve ayaklarn balayan ipleri kontrol etti. Sonra
azndaki tkaca el att.
Sakin bir sesle, "Bunu karacam," dedi. "O zaman yiyip iebileceksiniz. Ama
eer en ufack bir ses bile karrsanz yine aznz tkarm."
Tommy ba ile iaret etmek istiyordu, ama ba ok ard iin bu
olanakszd, dolaysyla bunun yerine birka kez st ste gzlerini ap kapad.
Bunu onay olarak yeterli kabul eden Appledore dikkatle azndaki bandaj zd.
Az serbest kalnca Tommy ilk birka dakikay enesini oynatmaya almakla
geirdi. Appledore su dolu barda onun dudaklarna yaklatrd. Balangta
olduka zorlandysa da sonra daha kolay iebildi. Su ona ok iyi gelmiti.
Yavaa, "Bylesi daha iyi," dedi. "Artk eskisi gibi gen deilim. imdi
yemeklere gelelim Fritz, yoksa Franz m demeliydim?"
Adam ciddiyetle, "Buradaki ismim Appledore," dedi.
Bu kez de ekmekle peyniri Tommy'nin azna verdi, Tommy alktan hemen srd.
Yemei suyla kolayca yuttuktan sonra sordu.
"Programn bir sonraki ksmnda ne var?" dedi.
Appledore yant olarak tkac yeniden eline ald.
Tommy acele ile, "Kumandan Haydock ile grmek istiyorum,'' dedi.
Appledore ban sallad. Ustalkla tkac yeniden yerine yerletirdi ve dar
kt.
Tommy yine karanlkta yalnz kalmt. Yar uykulu halinden kapnn yeniden
almas ile uyand. Bu defa Haydock ile Appledore beraber gelmilerdi.
Azndaki tka karld, kollarn balayan ip gevetildi, bylece Tommy
oturup, kollarn uzatma frsat buldu.
Haydock'un elinde bir otomatik tabanca vard.
Tommy fazla dnmeden roln oynamaya balad. Hiddetle, protesto ederek,
"Bakn Haydock," dedi. "Btn bunlarn anlam ne? Buna aka adam karma
denir, beni kardnz."
Kumandan nazik bir tavrla ban sallyordu.
"Bouna nefesinizi tketmeyin. Demez," dedi.
"Gizli Servis mensubu olduunuz iin sanyor musunuz..."
Haydock yeniden ban sallad.
"Hayr, Meadowes hayr. Bu yky inanmadnz ak. Rol yapmay srdrmenize
gerek yok."
Asla yenilgiyi kabul etmie benzemiyordu. Kendi kendine karsndaki her ne
kadar akll olursa olsun yine de emin olamayacan sylyordu, bir an pheye
debilirdi. Anlamam gibi rol yapmaya devam etti.
"Kendinizi ne zannediyorsunuz?" diye sordu sulayarak. "Ne kadar gl olursanz
olun bu ekilde hareket etmeye hakknz yok. Ben de yaamsal nemdeki
srlarnz saklamay becerecek kapasitedeyim. Dilimi tutmay bilirim."
Dieri souk bir tavrla, "Rolnz ok iyi oynuyorsunuz," dedi. "Benim iin
ngiliz Haber alma Servisi'nden ya da aptal bir amatr olmanz arasnda hibir
fark yok..."
"Bu ne yzszlk?..."
"Kesin artk, Meadowes." .
"Bakn dinleyin..."
Haydock eilerek onun suratna doru haykrd.
"Kes artk, Tanr'nn belas! Sus. Eer daha nce olsayd seni kimin yolladn
neden geldiini renmeye alrdm; ama artk zaman kalmad. Sonra nasl olsa
rendiklerini kimseye anlatmak frsatn da bulamadn."
"Kaybolduumu haber verdikleri anda polis gelip, beni arayacaktr."
Haydock birdenbire otuz iki diini gstererek gld.
"Bu akam polisler zaten buraya geldi. yi ocuklar her ikisi de arkadam. Bana
Bay Meadowes'u sordular. Kaybolduunu ve onun iin ok endielendiklerini
anlattlar. O akam nasld, neler syledi? Bunlar renmek istiyorlard.
Sorduklar adamn, oturduklar yerin hemen altnda olduunu nereden ve nasl
bilebilirlerdi ki? Bu evden sa salim km olduunuz biliniyor, bunda hi
kuku yok. Seni burada aramak akllarna bile gelmez."
Tommy hiddetle, "Beni sonsuza kadar burada tutamazsnz ya," dedi.
Haydock yeniden saf ngiliz tavrn taknarak, "Buna hi gerek yok dostum,"
dedi. "Yalnzca yarn akama kadar. Aadaki koya kk bir kayn ulamasn
bekliyoruz. Salnz iin sizi bir deniz gezisine karacaz, aslna
baklrsa o zamana kadar sa kalacanz sanmam ya da en azndan onlar
hedeflerine ulatklarnda siz kaykta olmayacaksnz."
"Niye beni bama vurduunuz zaman ldrmediniz, merak ediyorum?"
"Hava ok scak, dostum! imdilik arada srada deniz muhaberatmz kesiliyor
eer bu byle srerse evet, bir cesedin bulunmasyla ortaya kabilecek
tartmalar birok gerekleri ortaya karabilir."
Tommy, "Anlyorum," dedi.
Anlyordu. Her ey akt. Kayk gelinceye kadar hayatta kalacakt. Sonra ya
ldrecekler ya da boacaklard. Kayktakiler cesedi denizin aklarna gtrp
atacaklard. Sonra cesedi bulunduu zaman hi kimse bu cesetle Korsan ni
arasnda bir balant kuramayacakt.
Haydock son derece doal bir tonda, "Geliimin nedeni," dedi. "lmnzden sonra
sizin iin bir ey yapabileceimiz bir ey olup olmadn sormakt?" dedi.
Tommy derinlemesine dnd. Sonra yantlad.
"Hayr, teekkr ederim," dedi. "Samdan bir para alp onu St. John Wood'daki
kk kadna gtrmenizi ya da byle bir ey isteyecek deilim. Maa alma gn
geldiinde yokluumu hissedecektir ama sanrm ok yaknda baka bir arkada
bulur kendisine."
Ne olursa olsun, yalnz, balants olmayan bir insanm izlenimi uyandrmas
gerektiini hissediyordu. Tuppence'in zerine dikkat ekmedii srece oyunlar
srebilir ve hatta baarya ulaabilirlerdi, her ne kadar kendisi o zaman
olmayacak olsa bile.
Haydock, "Nasl isterseniz," dedi. "Yine de eer mesaj yollamak istediiniz bir
arkadanz olursa bunun ulamas iin bir eyler yapabiliriz."
Demek Haydock her eye ramen halen mehul Bay Meadowes hakknda bilgi toplamak
istiyordu. yi ya, yle ise, Tommy de onu tahmin yrtmekte zgr brakyordu.
Ban sallayarak, "Teekkr ederim istemem," dedi.
"Nasl isterseniz." Haydock ba ile Appledore'a belli belirsiz bir iaret
yapt. Adam tkac yeniden azna yerletirdi, ellerini tekrar balad. ki adam
kapy kilitleyip gittiler.
Dnceleriyle ba baa kalan Tommy'nin morali ok bozuktu. lmle yz yze
geldiine deil de, rendii srra dair bir kant brakamadna yanyordu.
Vcudunu dahi hareket ettiremiyordu. Sanki beyni de durmutu. Acaba Haydock'un
haber iletme nerisini kabul etse miydi? Beyni biraz daha iyi alyor olsa
belki bir eyler bulabilecekti... Ama aklna ie yarar hibir ey gelmiyordu.
Tabii Tuppence'da dnmesi gerekiyordu. Peki ama Tuppence ne yapabilirdi ki?
Haydock'un da dedii gibi, hi kimse onun ortadan kaybolmasyla arasnda bir
balant kuramazd. Tommy, Korsan ni'nden sa salim kmt. ki tann
ifadesi tm kukular ortadan kaldryordu. Tuppence ortadan kaybolmasndan
kukulansa dahi Haydock aklna gelmeyecekti. Belki de hi kukulanmayacakt.
Tommy'nin yakalad bir ipucunun peinde olduunu sanacakt.
Lanet olsun! Eer biraz daha dikkatli olsayd...
Mahzende hafif bir k vard. lerde tavandaki kk atlaktan geliyordu. Eer
azn aabilse belki de yardm istemek iin barabilirdi. Geri duyan olur
muydu bilinmez ama belki de biri duyabilirdi.
Ondan sonraki yarm saat boyunca balarndan kurtulmaya ve azndaki tkac
srmaya urat. Ama btn bu abalar botu. Bu adamlar ilerini ok iyi
biliyorlard.
Akamst olmu olmalyd. Haydock herhalde kulbe gitmi olmalyd. Yukardan
hi ses gelmiyordu.
Belki de o anda kulpte golf oynuyor, arkadalar ile Meadowes'un bana neler
gelmi olabileceinin dedikodusunu yapyordu.
"nceki gece benimle yemek yedi, ok normal grnyordu. Sonra ne olduysa olmu.
Ortalardan kaybolmu."
Tommy hrsla titredi. Adamn ngiliz tavrlarn dndke deli oluyordu. Onun
kurun ban andran Prusya'l kafasn kimse fark edemiyor muydu? Kendisi de
fark edememiti. nanlmayacak derecede iyi, birinci snf bir aktrd bu herif.
Kendisi ise burada aptal gibi tuzaa dm, eli kolu bal aresizlik iinde
kvranyordu. stelik kimse onun nerede olduunu bilmiyordu, bilemezdi de.
Keke Tuppence kukulansayd! Bazen altnc hissi ona bir eyler fsldard.
Keke imdi de bir eyler fsldasayd...
O da neydi?
Uzaktan gelen sesi doru alglamak iin kulak kesildi.
Sanki adamn biri bir ark mrldanyordu.
Ya kendisi? Birinin dikkatini ekecek bir ses bile karmaktan aciz orada
zavall bir halde yatyordu.
arky mrldanan giderek yaklayordu. ok kt bir sesti bu.
Ama melodi bozuk da olsa tannmamas olanakszd. Birinci savatan kalma bir
arkyd bu.
"Eersen bu dnyadaki tek kz olsaydn, ben de tek erkek."
1917'de bu arky ne ok sylerdi.
Aptal herif. Hi de beceremiyordu arky.
Anszn Tommy'nin vcudu rperdi ve kaskat kesildi. Bu aradaki duraklamalar ona
ok tandk geliyordu. Bu arknn o belirli ksmnda her zaman yanlan tek bir
kii tanyordu o da...
Tommy, "Aman Tanrm, Albert," diye dnd.
Albert Korsan ni'nin etrafnda dolayordu. Albert bu kadar yakndayken,
neredeyse elini uzatsa ona ulaabilecekken, o burada bu delie tklp kalm;
aresizlik iinde, eli kolu bal, kprdayamyor, ses karamyor...
Bir dakika! Gerekten aresiz miydi?
Yalnzca bir ses az kapalyken ses karmak az akken olduu kadar kolay
olmayabilirdi ama yine de baarabilirdi bunu.
Tommy, umutsuzca horlamaya balad. Eer Appledore aaya inse bile onun
horlamakta olduunu grecek ve uyuduunu zannedecekti. Bunun iin cesaretle
horlad... horlad... .
Ksa horultu... ksa horultu... ksa horultu. Ara ver. Uzun horultu... uzun
horultu... uzun horultu. Ara ver. Ksa horultu... ksa horultu... ksa horultu.
II
Albert'in, Tuppence'den ayrldktan sonra akl baya karmt.
Ya ilerledike akli melekeleri daha ar alyordu, ama yine de kendini
kapp koyvermiyordu.
Genel anlamda tm bu olaylarn seyrini yanl gryordu.
Zaten lke olarak bu savaa girmekle byk bir hata yapmlard.
Albert'in can sklmt, hrsla, "u Almanlar," diye dnd. Tek ileri
Hitleri selamlamak, kaz admlaryla yryp, dnyay istila etmek, bombalamak,
makineli silahla taramak ve genellikle kendilerini trl belaya bulatrmak.
Btn bunlara bir son vermek gerekiyordu, baka yolu yoktu, ama imdiye dek de
kimse onlara dur diyememiti.
Ve Bayan Beresford, tand en kibar ve dnceli kadn, bu belaya bulamt
hl da seve seve daha fazla tehlikeye atlmaya hazrlanyordu. Ona nasl engel
olacakt? Bunu baarabileceine kendi bile inanmyordu. Kadn Beinci Kol'a
kar savayordu ve hi kukusuz bu rgtn mensuplar zeki insanlard. Hatta
belki aralarndan bazlar da ngilizdi. Gerek anlamda yz karas!
Ve stad, Bay Bresford, daima karsn dnmeden atld tehlikelerden
koruyan, bu adam da kaypt.
Albert bundan hi holanmamt. Ona bu iin iinde Almanlarn parma var gibi
geliyordu.
Evet, durum gerekten ok kt grnyordu. Ama bu iin stesinden gelebilirdi.
Albert bir konu zerinde derinlemesine dnmeye alk bir insan deildi.
Birok ngilizler gibi gl hislerinin etkisiyle fazla dnmeden ie koyulur,
ileri arapsana dndrr ama sonra yle ya da byle karkl zerdi.
stadn bulmann art olduuna karar vererek, aynen sadk bir kpek gibi
ncelikle onu aramaya kt.
Belirli bir plan yoktu. Ama aynen karsnn kaybolan antasn veya kendi
gzlkleri gibi deerli, onsuz yapamayacaklar bir eyalar kaybolduunda
yapt ekilde Beresford'u aramaya koyuldu. nsan nasl aramaya kaybettii eyi
son grd yerden balarsa Albert'de de o noktadan balad.
Beresford ile ilgili olarak son bilinen Kumandan Haydock'un Korsan ni'nde yemek
yedikten sonra ans Souci'ye dnd ve kapdan ieri girdiiydi.
Albert ncelikle tepeye karak ans Souci'nin kapsnn nnde birka dakika
durdu Ve umutla kapya bakt. Ancak kafasnda bir ilham kvlcm akmasn
salayacak bir ey olmaynca omuz silkip, i ekerek Korsan ni'nin bulunduu
tepeye doru yrmeye balad.
Albert de o hafta oradaki sinemaya gitmi ve byk lde seyrettii Wandering
Minstrel adl filmin etkisi altnda kalmt. Gerekten romantik bir filmdi bu.
Film ile kendi iinde bulunduu durum arasnda benzerlik
kuramadan edemiyordu. Kendisi filmin barolndeki Larry Cooper'tn oynad
rolde, hapsedilen efendisini arayan sadk yaver Blondel gibi hissediyordu. Aynen
Blondel gibi o da gemi gnlerde efendisinin yan banda savamt.
Efendisine herkes ona ihanet edip onu ele vermesine ramen bir tek sadk Blondel
arayp bulmu ve durumu dzelterek sonuta Kralie Berengaria'nn sevgi dolu
kollarnn arasna teslim etmiti.
Albert i ekerek nl halk ozannn kale burlarnda dolarken syledii
"Richard, O mon roi" arksn anmsad.
Bir melodiyi renecek kadar kulann iyi olmamasna her zaman zlmt.
Melodiyi buluncaya kadar hayli zaman geti.
Dudaklaryla beceriksiz bir ekilde slk alyordu.
Sonuta bildii kadaryla arky mrldanmaya balad.
"Eer bu dnyadaki tek kz sen olsaydn, ben de tek erkek."
Albert, Korsan ni'nin temiz, dzenli beyaz bahe kapsna bakmak iin bir an
susmutu. te efendisinin yemek yedikten sonra kaybolduu yer burasryd.
Tepeye biraz daha trmanarak dzlkte durdu.
Burada hibir ey yoktu. Yalnzca imen ve birka koyun.
O srada Korsan ni'nin kaps alarak, darya bir araba kt. riyar bir
adam yannda golf takmlar arabada oturuyordu. Araba tepeden aaya inerek
kayboldu.
"Bu adam Kumandan Haydock olmal," diye mrldand Albert.
Yeniden aaya inerek villaya bir daha bakt. Dzenli ve gzel bir yerdi. Bahe
de ok hotu. Manzara da.
Tekrar tekrar beeniyle bakarak, "Gerekten ok gzel bir yer buras," dedi.
O srada evin yan kaplarndan birinden elinde trmkla bir adam kt ve kk
bir kapdan geerek gzden kayboldu.
Bu dzenli yer arka bahesinde iek ve marul yetitiren Albert'in ilgisini
ekti.
Korsan ni'ne yaklat, ak kapdan ieri girdi. Evet, dzenli kk irin bir
yerdi.
Evin yan tarafna kvrld. Evin evresinde dolamaya balad. Biraz aada,
merdivenlerle inilen dzlkte sebze yetitirilen kk bir bahe vard. Evden
kan adam ite burada alyordu.
Albert birka dakika alan adam seyretti. Sonra geri dnerek tekrar eve
bakmaya balad.
nc bir kez burann kk, dzenli irin bir villa olduunu dnd. Tam
emekli bir deniz subaynn oturmak isteyecei bir yerdi. Efendisinin son kez
yemek yedii yer de burasyd.
Albert yava yava evin etrafnda dnyor, dnyordu- Aynen ans Souci'nin bahe
kapsna bakt gzle bakyordu buraya da. Ona bir eyler sylemesini umut
edercesine.
Bu arada o da aynen yirminci asr Blondel'i gibi efendisini ararken kendi
kendine o arky mrldanyordu.
'Tapacak yle gzel eyler olurdu ki," diye mrldand Albert. "Sana yle gzel
eyler sylerdim ki. Yapacak yle gzel eyler olurdu ki..." Bir yerde yanllk
yapmt herhalde. Ayn eyleri daha nce de mrldanmt.
Hey, ne tuhaf, Kumandan Haydock domuz mu besliyordu? Bir homurtu duymutu.
lgin ama sanki yerin altndan geliyordu bu ses. Domuz beslemek iin tuhaf bir
yer!
Bu domuz olamazd. Evet, biri ekerleme yapyor olmalyd. Mahzende
uyuyakalmt, grnd kadaryla...
Tam ekerleme yaplacak bir gnd ama yer seimi ok ktyd. Blbl gibi tmeye
balayan Albert mahzene biraz daha yaklat.
Horultu tam da u atlaktan geliyordu. nilti... inilti... inilti. Hor. Hooor...
hooor... hooor. Hor. nilti... inilti... inilti. Tuhaf bir horlamayd bu.
Albert'e bir eyler anmsatyordu.
"A aaa," dedi Albert hayretle. "Bu bu S.O.S. ta kendisi. Ksa, ksa, ksa,
uzun, uzun, uzun, ksa, ksa ksa."
Telala etrafna baknd.
Sonra eilerek kk mahzen penceresinin demir erevesine mors alfabesiyle
vurmaya balad.
mdat ars.
BLM 13
I
Tuppence akam iyimser bir ruh haliyle yatt, ama sabah erkenden iinde bir
skntyla uyand.
Kahvaltya indiinde tabann iinde kendi adna el yazsyla yazlm bir zarf
bulunca neesi tekrar yerine geldi.
Bu mektup Douglas, Raymond veya yriTden ya da diye yazan ifreli mektuplardan
biri deildi. Tuppence hemen zarf at ve mektubu okudu.
"Sevgili Patricia,
Grade Teyze'nin durumu bugnlerde ok kt. Doktorlar onun lm deinde
olduunu sylemiyorlar, ama korkarm ki pek umutlar yok. Eer lmeden nce onu
grmek istiyorsan hemen bu gn gelsen iyi olur. Yarrow'a giden 10.20 trenine
binersen, bir arkadam seni istasyonda arabas ile karlayacak.
Seni tekrar grmek bizleri ok memnun edecek, tatlm, her ne kadar bylesi zc
nedenlerle oba da.
Her zaman dostun,
Penelope Play ne."
Tuppence sevincini zorlukla bastryordu.
Sevgili iyi kalpli Penny Plain!
Zorlukla ok zlmesine bir ifade taknd ve i ekerek mektubu bir kenara
koydu.
Tuppence sevimli dinleyicileri Bayan O'Rourke ile Miss Minton'a mektubun
ieriini anlatt ve uzun uzun Gracie Teyze'nin kiiliinden, bu ihtiyar kadnn
inat, hibir eyden ylmayan gl ruhsal yapsndan, hava saldrlarn,
tehlikeyi umursamamasndan ve hastala yenik dmesinden bahsetti. Miss Minton
byk ilgiyle Gracie Teyze'nin yaam ve hastalk yksn dinledikten sonra
bunlar kendi kuzeni Selina'nn durumuyla karlatrd. Diyabet ile dem
arasnda gidip gelen Tuppence'n kafas olduka karmt ama yine de bbrek
hastalnn komplikasyonlarndan bahsederken olduka rahatlad. Bayan O'Rourke
da sze kart ve byk bir merakla Gracie Teyze'nin lmnden Tuppence'in
maddi bir kar olup olmayacan renmek istedi ve byk erkek yeeni
Cyril'in yal kadnn gzbebei olduunu ve ayn zamanda onun vaftiz annesi
olduunu rendi.
Kahvaltdan sonra Tuppence terzisine telefon ederek o leden sonraki etek ile
ceket provasn erteledi. Sonra da Bayan Perenna'y bularak bir ya da iki gece
evden uzakta olacan bildirdi.
Bayan Perenna her zamanki alldk tavryla bu duruma zldn syledi. O
sabah biraz yorgun ve gergin grnyordu.
"Bay Meadowes'dan hl bir haber olmamas biraz tuhaf, deil mi?" diye sordu.
Bayan Blenkensop iini ekerek, "Bana bir kaza gelmi olduundan eminim,"
dedi. "Bandan beri hep bunu syledim."
"Hakl olabilirsiniz ama Bayan Blenkensop, eer byle bir ey olayd imdiye
kadar oktan duymu olurduk."
Tuppence, "Peki, ya siz ne dnyorsunuz?" diye sordu.
Bayan Perenna ban sallad.
"Gerekten ne syleyeceimi bilemiyorum. Aslna bakarsanz haber vermeden kp
gitmi olamayaca konusunda sizinle hemfikirim. yle olsa imdiye kadar bize
bir haber yollard."
Bayan Blenkensop hararetle, "Bu zaten kesinlikle haksz, gerekesiz bir
tahmindi," dedi. "O iren Binba Bletchley kard bu dedikoduyu. Hayr eer
bana bir kaza gelmediyse belki hafzasn yitirmitir. Geri yaygn olarak
bilinmiyor ama bence yine de bu hastalk ok sk karlalan bir durum,
zellikle de u son gnlerin stresli ortamnda."
Bayan Perenna ban sallayarak onayladn belirtti. Kukulu bir ifadeyle
dudaklarn srryordu. Birden baklarn Tuppence'a yneltti.
"Biliyor musunuz Bayan Blenkensop," dedi. "Bizim de Bay Meadowes hakknda pek
fazla bilgimiz yok, yle deil mi?"
Tuppence sert bir tonda, "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu.
"Oh ltfen benimle byle sert konumayn. Buna ben de bir an iin bile olsa
inanmadm."
"Neye inanmadnz?"
"Etrafta dolaan dedikoduya."
"Hangi dedikoduya? Ben bir ey duymadm."
"ey belki size sylememilerdir. Dedikodunun nerden ktn ben de
bilmiyorum. Galiba bu fikri ilk ileri sren Bay Cayley oldu. Aslnda o da biraz
pheli bir tip ya, ne demek istediimi anlyorsunuz, deil mi?"
Tuppence mmkn olduunca sabrl olmaya alyordu.
"Ltfen bana da anlatn," dedi.
"ey... bu yalnzca bir tahmin, biliyorsunuz ite, Bay Meadowes'un bir dman
ajan, o korkun Beinci Kol denilen rgtn adam olabileceini dnyorlar."
Tuppence yalnzca hiddet iindeki bir Bayan Blenkensop'a uygun dzeyde bir
kzgnlk gstermek iin aba harcyordu.
"Bu kadar sama bir ey duymamtm," dedi.
"Hayr. Ben de buna pek inanmadm. Ama tabii Bay Meadowes da o Alman ocukla bir
hayli fazla birlikte grld ona fabrikadaki kimyasal sreler hakknda birok
ey sorduunu sanyorum dolaysyla da insanlarn onlarn birlikte
altklarn dnm olmalar doal."
Tuppence, "Carl hakknda hibir kuku olmadndan siz eminsiniz, deil mi Bayan
Perenna?"
Dier kadnn yznde aniden beliren bir gerginlik fark etti.
"Doru olmadndan emin olmak isterdim," dedi.
Tuppence efkatle, "Zavall Sheila..." dedi.
Bayan Perenna'nn gzleri parlad.
"Zavall ocuk, kalbi ok krld. Niye byle oldu? Niye baka birine gnl
vermedi ki?"
Tuppence ban sallad.
"Her ey insann istedii gibi olmuyor ki!"
Dieri acdan boulur gibi, "Sanki her ey ac, keder, ate ve kl iin. Her ey
sanki cannza okumak, sizi parampara etmek iin geliiyor... Bu dnyann
acmaszlndan adaletsizliinden bktm usandm artk. Elimde olsa yakar
ykardm her eyi sonra da her eyi yeni bir dnyada, bu kurallarn ve yasalarn
olmad, lkelerin lkelere hkmedemedii, dmanln olmad bir dnyada
yeniden balatrdm. Keke..."
Bir ksrkle sz yarda kesildi. Derin, bouk bir ksrk. Bayan O'Rourke
kapda duruyordu. ri gvdesi girii tamamen kaplamt.
"Rahatsz ediyor muyum?" diye sordu.
Gelmesiyle birlikte aynen bir sngerin yaz tahtasn temizledii gibi, Bayan
Perenna'nn yznde da vuran fkenin tm izleri silinmi, geride
imdi zgn bir anneden ok sorun yaratan mterilerinden dolay endielenen
pansiyon sahibesinin hafiften kaygl yz ifadesi kalmt.
"Hayr Bayan O'Rourke, asla," dedi. "Biz de Bay Meadowes'un bana ne gelmi
olabileceini konuuyorduk. Polisin halen bir iz bulamam olmas ok tuhaf."
Bayan O'Rourke kaytsz bir havada, "Ah polisler!" dedi. "Onlar ne ie yararlar
ki? Hibir ie yaramazlar hibir ie! Yalnzca arabalara trafik cezas yazmay
ve kpek besleme ruhsat olmayan zavalllarn stne gitmeyi bilirler."
Tuppence, "Peki ya sizin fikriniz ne Bayan O'Rourke?" diye sordu.
"Etrafta dolaan sylentileri duydunuz mu?"
Tuppence souk bir tavrla, "Faist ve dman ajan olduunu mu? Evet," diye
cevap verdi.
Bayan O'Rourke, "Doru olabilir," dedi. "O adamda batan beri beni tedirgin eden
bir hal vard. Biliyorsunuz, onu srekli izliyordum." Dorudan Tuppence'e
bakarak glmsedi. Bayan Rourke'un her zamanki glmsemesi gibi bu da bir hayli
rpertici, bir cadnn glmsemesi gibi bir eydi. "Hi de yaland iin iten
ayrlm, kendisiyle bark bir adama benzemiyordu. Bana kalrsa o adam buraya
bir amala gelmiti."
Tuppence, "Sonra da polis peine taklnca ortadan kayboldu. yle mi?" diye
sordu.
Bayan O'Rourke, "Olabilir," dedi. "Peki ya siz bu konuda ne dnyorsunuz,
Bayan Perenna?"
Bayan Perenna, "Bilemiyorum," diye yantlad. "Olabilecek en tuhaf ey bu. Bir
sr sylentiye yol ayor."
"Ah, sylentilerden size zarar gelmez. Baksanza herkes hayatndan memnun.
Terasta oturmu tahminler yrtyorlar. Sonuta, sakin, sessiz
adamn bizi yatamzdayken bombayla havaya uurabilecek biri olduu sonucuna
varacaklar."
Tuppence, "Siz ne dndnz sylemediniz," dedi.
Bayan O'Rourke yine o tuhaf glmsemesi ile gld.
"Bana kalrsa o adam emin bir yerlerde. Kesinlikle gvende..."
Tuppence dnd.
"Eer nerede olduunu bilseydi sylerdi... ama Tommy kesinlikle onun dnd
yerde deil."
Hazrlanmak zere odasna kt. Betty Sprot yznde muzip bir ifade ile koarak
Cayley'lerin odasndan kt.
Tuppence, "Yine ne iler becerdin kk?" diye sordu.
Betty ,"Kaz yavrusu kaz yavrusu," dedi.
Tuppence, "Nerelere gidiyorsun?" diye devam etti. "Yukar." ocuu havaya,
bann stne kaldrd. "Aa," derken de yere indirdi.
O srada Bayan Sprot yanlarna geldi, Betty'nin yrye kma saati gelmiti.
Betty umutla, "Saklamba?" dedi. "Saklamba?"
"imdi saklamba oynamann zaman deil," dedi Bayan Sprot.
Tuppence odasna girerek apkasn giydi. (Tuppence iin apka giymek byk bir
skntyd asla giymezdi, hibir zaman bu zahmete katlanmazd, ama Patricia
Blenkensop'un takmas gerektiini dnerek o irkin eyi bana oturttu.)
Birisi apka dolabndaki apkalarn yerlerini deitirmiti. Bunu hemen fark
etti. Biri odasn m kartrmt? Neyse kartrsn! Zavall Bayan
Blenkensop'u sulu karacak hibir ey bulamazlard.
Penelope Playne'nin mektubunu grlecek ekilde masann zerine brakarak
aaya indi ve evden kt.
Kapdan karken saat on olmutu. Daha ok zaman vard. Havaya bakt. Bu arada
kapnn hemen yanndaki pis bir birikintiye bast ama bunun farknda olmadan
yrd.
Kalbi hzla arpyordu. Baaracaklard muhakkak baaracaklard!
II
Yarrow kasabann biraz dnda kk bir istasyonuydu.
stasyonun dnda bir otomobil bekliyordu. Yakkl gen adam bir direksiyon
banda oturuyordu. apkasnn kenarn tutarak Tuppence'i selamlad, bu tavr
pek de normal grnmyordu.
Tuppence n lastie kukulu bir havada bir tekme atarak, "Bu biraz inik deil
mi?" diye sordu.
"Uzaa gitmeyeceiz madam."
Tuppence bayla onayladktan sonra arabaya bindi.
Kasabaya doru deil de dzlklere doru gidiyorlard. Dne dne bir tepeye
ktktan sonra yan bir yola kvrlarak, dorudan aaya derin bir vadiye
indiler. Bir grup aa gvdesinin arkasndan kan bir glge onlara doru geldi.
Araba durdu. Tuppence hemen inerek kendisine doru gelmekte olan Antony
Marsdon'u karlad.
Gen adam, "Beresford iyi," dedi. "Dn yerini tespit ettik. Tutuklu. Dier
tarafn eline gemi baz iyi nedenlerle on iki saat onlarn elinde kalmas
gerekiyor. Bakn gelmesi beklenen bir tekne var ve biz bu tekneyi ele geirmeyi
ok istiyoruz. Bu nedenle, Beresford son dakikaya kadar orada kalacak, oyunu
bozmak istemiyoruz." Gen adam merakla ona bakt. "Anlyorsunuz deil mi?"
t
"Oh tabii." Tuppence aalarn arkasna ksmen saklanm adr bezinden tuhaf,
karmak kitleye bakyordu.
Gen adam, "Hi merak etmeyin," diye ekledi.
Tuppence, Tabii. Tommy'nin kurtulacandan eminim," dedi. "Bana iki yanda bir
ocukmuum gibi davranmanza gerek yok. kimiz de baz riskleri gze almtk
zaten. Oradaki nesne nedir yle?"
"ey..." Gen adam ekiniyor gibiydi "ey yani. Sizden nce baz belirli
giriimlerde bulunmam istendi. Ama aslnda gerekten de bunu yapmak houma
gitmiyor. Anlayacanz..."
Tuppence souk bir bakla gen adam szd.
"Neyi yapmaktan holanmyorsunuz?" diye sordu.
"ey yani siz Deborah'in annesisiniz. Demek istediim eer Deborah bunu duyarsa
bana..."
"Bama bir bela gelirse mi? Eer ben sizin yerinizde olaydm bundan Deborah'a
bahsetmezdim. Aklama yapmann yanl olduunu syleyen kesinlikle hakldr."
Sonra samimiyetle ona bakarak glmsedi.
"Sevgili yavrum, neler hissettiinizi biliyorum. Siz ve Deborah gibi genler
iin bu gibi eyleri son derece doal gryorsunuz, sizler riske girebilirsiniz
ama bizim gibi orta yallar korunmaldr diye dnyorsunuz, deil mi? Halbuki
bu ok sama, nk eer lmesi gereken biri varsa, bunun gen biri deil de
hayatnn en iyi yllarn geride brakm orta yal biri olmas ok daha uygun
olur. Hem imdi Deborahn annesi olduum iin bana kutsal bir varlkmm gibi
bakmaktan vazgeip ne gibi berbat, tehlikeli bir i yapmam gerektiini syleyin
bana."
Gen adam hayranlkla, "Biliyor musunuz?" dedi. "Bence siz muhteem bir
insansnz. Kesinlikle muhteem!"
Tuppence, "Kompliman yapmay brakn," dedi. "Zaten kendimi yeterinden de fazla
beenirim, buna bir de sizin katkda bulunmanza hi gerek yok. Neyse u byk
fikir neymi bakalm?"
Tony tek bir hareketle byk karmak adr bezi kitleyi gsterdi.
"Bu," dedi. "Bu bir paratten kalanlar."
Tuppence, "Aha," dedi. Gzleri parlyordu.
"Tek bana paratle atlayan biri," diye aklamay srdrd Tony Marsdon.
"Allahtan buralarda sivil savunma birlikleri olduka etkin. Paratn inii
saptanm ve kadn yakalanm."
"Kadn m?"
"Evet kadn. Hemire kyafetinde bir kadn."
"Neyse ki rahibe deil," dedi Tuppence. "Etrafta otobste biletiye para derken
kll kollar ortaya kan rahibeler hakknda birok yk dolayor."
"Neyse, rahibe deil, kadn kyafetine girmi bir erkek de deil. Orta boylu,
orta yal, koyu renk sal ve minyon yapl bir kadn."
Tuppence, "Hayret," dedi. "Sanki beni tanmlyorsunuz."
Tony, "Tam isabet," dedi.
Tuppence, "Yani?" diye sordu.
Marsdon yavaa, "Bundan sonras size ait," dedi.
Tuppence glmsedi.
"Sanrm anlyorum. Nereye gideceim ve ne yapacam?"
"Gerekten Bayan Beresford ok cesursunuz. Sinirleriniz de inanlmayacak kadar
kuvvetli."
Tuppence sabrszlanarak, "Nereye gideceim ve ne yapacam?" diye yineledi.
"Maalesef verilen talimatlar ok yetersiz. Kadnn cebinde bulunan ktta
Almanca olarak aynen unlar yazyordu: 'Leatherbarrow'a yr.
Ta han dousuna doru. 14 St Asalph Yolu, Dr. Binion.' Hepsi bu kadar."
Tuppence ban kaldrd. Hemen yaknlarndaki tepenin zerinde tatan bir ha
vard.
Tony, "te bu," dedi. "Tabii ki iaret levhalar kaldrld. Ama Leat-herbarrow
olduka byk bir yer. Ta hatan gerektii gibi douya doru yrrseniz tam
zerine ulamanz gerekir."
"Ne kadar uzaklkta?"
"En aa be mil."
Tuppence alaya bir tavrla, "Yemek ncesi iin salkl bir yry," diye
belirtti. "Oraya ulanca Dr. Binion'un bana bir yemek ikram edeceini umarm."
"Almanca biliyor musunuz Bayan Beresford?"
"Yalnzca birka szck. ngilizce konumakta srar ederim aldm talimatn
byle olduunu sylerim."
Marsdon, "Bu korkun bir risk," dedi.
"Sama. Beklenen kiinin deitirildii kimin aklna gelir ki? Yoksa yakn
evrede bir parat yakaland duyuruldu mu?"
"Kadn yakalayan adamlardan her ikisi de polis efi tarafndan gzaltna
alnm bulunuyor. Arkadalarna ne kadar akll olduklarn anlatmalar riskini
gze alamazlard tabii."
"Baka biri grm ya da iitmi olabilir."
Tony glmsedi.
"Sevgili Bayan Beresford, her gn bir, iki, , be hatta yzlerce paratnn
yakaland sylentilerine artk alld, kimse umursamyor."
"Bu doru," diye onaylad Tuppence. "yleyse haydi oraya gtrn beni."
"Tm tehizat burada. Yanmzda makyaj konusunda uzman bir kadn polis de var.
Benimle gelin."
Aalarn arasnda kk bir snak vard. Hemen giriin aznda orta yal bir
kadn duruyordu.
Tuppence'a bakp, beeniyle onaylad.
Sundurmann iinde ters evrilmi bir kolinin zerine oturan Tuppence kendini
uzman makyajcnn ellerine teslim etti. Nihayet kadn geri ekilerek beeniyle
ban sallad ve, "Bana kalrsa ok iyi i kardk," dedi. " Siz ne dersiniz
efendim?"
Tony, "ok gzel," diye onaylad.
Tuppence elini uzatarak kadnn elindeki aynay ald. Yzn aynada grnce bir
hayret l atmamak iin kendini zor tuttu.
Kalarna tamamen farkl bir ekil verilmi, bu da yznn ifadesini tamamen
deitirmiti. Salarnn arasna gizlenen kk plaster paracklaryla
kulaklarnn stnden yz derisi ekilerek gerginletirilmi, yz izgileri
deitirilmiti. Biraz pudral macun ile burnuna da farkl bir ekil verilmi,
gagaya benzetilmiti. Ustaca yaplan makyaj aznn iki yanndan aa inen iki
derin izgiyle birlikte onun yana birka yl daha eklemiti. Yz btn olarak
ifadesiz, biraz da aptal grnm kazanmt.
Tuppence beenisini belirterek, "ok ustaca bir alma," dedi. Kuvvetle burnunu
elledi.
Kadn, "Dikkatli olmalsnz," diye uyard. Sonra elindeki iki ince tabaka
halindeki doal kauuu gsterdi. "Ne dersiniz, bunlar yanaklarnzn iinde
tamaya katlanabilir misiniz?"
Tuppence can sklarak, "Herhalde katlanmam gerekiyor," dedi.
Makyajc onlar da yerlerine yerletirerek enesi zerinde de ksa bir sre
alt.
"Pek rahat olmadnz biliyorum," demiti.
Tony basiretli bir ekilde sundurmadan kt. Tuppence kendi eyalarn
kararak hemire elbiselerini giydi. Omuzlar biraz geni geldii halde bu
elbiseler vcuduna uymu saylrd. Koyu mavi balk yeni grnn tamamlayan
son unsur oldu. Btn bunlarn iinde Tuppence'in asl houna gitmeyen geni
kare burunlu ayakkablard.
"Be mil yryeceim," dedi. "Bu yry kendi ayakkablarmla yapmay tercih
ederdim."
Herkes bunun doru olduunda hemfikirdi stelik, Tuppence'in kendininkiler de
lacivert, erkek ayakkabs benzeri pabulard ve niformaya yakt iin
bunlar giymesinde hibir saknca yoktu.
Tuppence koyu mavi antann iine ilgiyle bakt pudra, ruj yoktu, iki sterlin ve
biraz bozuk para, on drt pence alt peni, bir mendil ve Freda Elton, 4
Manchester Caddesi, Sheffield, adna dzenlenmi bir kimlik belgesi. > Tuppence
kendi ruju ile pudrasn bu antaya geirdi ve ayaa kalkp yola kmaya
hazrland.
Tony Marsdon ban dier tarafa evirmiti. Kaygyla,"Sizi bu iin iine
soktuum iin kendimi ok kt hissediyorum," dedi.
"Ne hissettiinizi biliyorum."
"Ama unu kabul edin ki bu ok nemli saldrnn nereden ve ne zaman geleceini
renmemiz gerekiyor."
Tuppence, onun kolunu okad. "Hi endielenmeyin, yavrucuum. Belki
inanmayacaksnz ama bu gibi iler beni elendiriyor."
Tony Marsdon yeniden,"Bana kalrsa siz gerekten muhteem bir insansnz," dedi.
III
Bir ekilde kendini yorgun hisseden Tuppence 14. St. Asalph Caddesi'nin banda
durup soluklanrken Dr. Binion'nun bir doktor deil dii olduunu grd.
Gznn ucu ile yolun dier ucundaki evin nnde eski grnl bir arabann
iinde oturan Tony Marsdon'a bakt.
Tuppence'in Leatherbarrow'a kadar olan be mili verilen talimattaki gibi
yrmesine karar vermilerdi. Araba ile gelseydi bu durum fark edilebilirdi.
Dzlk alann tam stnde alalarak uan iki dman ua bir hemirenin krsal
alanda tek bana yrdn grmlerdi.
Tony Marsdon ise polis kadnla tam ters ynden, olduka dolambal bir yol
izleyerek Leatherbarrow'a gelmi, caddenin dier ucundaki yerini alp beklemeye
balamt. imdi her ey hazrd.
Tuppence, "Arenann kaplar ald," diye mrldand. "Aslanlarn iin bir
Hristiyam gnderin! Neyse hi kimse hayatn keyfini karmadm syleyemez!"
Caddenin dier tarafna geerek kapy ald. Bu arada Deborah'n bu gen adam
ne kadar seviyor olabileceini dnyordu. Orta yal, ask hizmeti suratl
bir kadn kapy at. Bu yz hi de ngilize benzemiyordu.
Tuppence, "Dr. Binion?" diye sordu.
Kadn yavaa onu tepeden trnaa szd.
"Hemire Elton olmalsnz?" diye sordu.
"Evet."
"O halde yukarya, doktorun muayenehanesine geleceksiniz?"
Geri ekilerek, Tuppence'e yol verdi. Kap arkasndan kapanmt. imdi
karanlk, kk muamba kapl bir holdeydiler.
Hizmeti, onu yukarya kararak birinci katta bir odann kapsn at.
"Ltfen bekleyin. Doktor sizinle konumaya gelecek."
Dar karak kapy arkasndan kapatt.
Buras sradan bir dii muayenehanesiydi.
Tuppence dii koltuuna bakarak glmsedi. lk kez buna baknca buraya zg
olaan korkular hissetmiyordu. Aslnda yine, "Dii korkusu" duyuyordu ama
tamamen baka nedenlerle.
imdi kap alacak ve Dr. Binion ieriye girecekti. Acaba. Dr. Binion kimdi?
Bir yabanc m? Yoksa daha nce grd biri mi? Eer grmeyi bekledii
insansa...
Kap ald.
eriye giren adam Tuppence'in greceini dnd kii deildi. Aksine hi
umut etmedii biriydi.
eriye giren Kumandan Haydock'du.
BLM 14
I
Bir an Tuppence'in zihninden Tommy'nin kayboluunda, Kumandan Haydock'un rol
oynam olabilecei getiyse de kararllkla bu dnceleri hemen bir tarafa
brakt. Tm zeksn yapt ie vermesi gereken bir andayd.
Acaba Kumandan Haydock, onu tanyacak myd? Bu ilgin bir dnceydi.
nceden kimi grrse grsn tandna dair en ufak bir hareket yapmadan, en
ufak bir aknlk belirtisi vermeden adeta elikten bir heykelmi gibi durmak
konusunda kendini hazrlamt. Grevi gerei her eye hazrd; daha dorusu her
tr srprize, dolaysyla da durumunu belli edecek herhangi bir iaret
vermediinden kesinlikle emindi.
Hemen ayaa kalkt, herhangi bir Alman kadnnn ancak byk efin huzurunda
durabilecei kadar saygl bir havada, dimdik duruyordu.
Kumandan, "Demek geldiniz," dedi.
ngilizce konuuyordu ve halinde hibir deiiklik yoktu.
Tuppence tok bir sesle, "Evet," dedi. Sonra da ekledi. "Hemire Elton."
Haydock esprili bir ey duymuasna glmsedi.
"Hemire Elton. Fevkalade."
Ona onaylarcasna bir beeniyle bakyordu.
Nazik bir sesle, "ok dzgn grnyorsunuz," dedi.
Tuppence ban edi ama hibir ey sylemedi. nisiyatifi ona brakyordu.
Haydock, "Sanrm ne yapacanz biliyorsunuz," diye ekledi. "Ltfen oturun."
Tuppence buna uyarak oturdu ve yantlad.
"Ayrntl talimatlar sizden alacam," dedi.
Haydock, "ok doru," dedi. Sesinde hafif alayc bir tonlama vard.
"Gn biliyor musunuz?" diye sordu.
"Drd!"
Haydock arm grnyordu. Yz asld.
"Ya demek bunu biliyorsunuz?"
Bir an sessizlik oldu. Ardndan Tuppence, "imdi ltfen bana ne yapacam
bildirin," dedi.
Haydock, "Zaman var, sabrl olun!" diye yantlad.
Bir dakika sonra da, "Hi kukusuz ans Souci'yi hakknda bilgi sahibisiniz,
deil mi?" diye sordu.
Tuppence, "Hayr," diye yantlad.
"Bilmiyor musunuz?"
Kararllkla, "Hayr," diye yant veren Tuppence, "Bakalm imdi ne yapacaksn?"
diye dnyordu. Kumandann yznde garip bir glmseme belirdi.
"Demek Sans Souci'yi duymadnz? Bu beni ok artt nk bildiim kadaryla
son bir aydr orada kalyordunuz..."
Odaya bir lm sessizlii hkim oluvermiti.
Kumandan, "Buna ne dersiniz Bayan Blenkensop?" diye sordu.
"Neden bahsettiinizi anlamyorum Dr. Binion. Daha bu sabah paratle atlayarak
ulatm buraya."
Haydock tekrar glmsedi. Hi kukusuz ho bir glmseme deildi bu.
"allklara taklm birka metre parat bezi gerekten de aldatc
olabiliyor. Ben Dr. Binion deilim, sayn bayan. Aslnda Dr. Binion benim
diim. Zaman zaman buray bana brakmak nezaketinde bulunur."
Tuppence, "Sahi mi?" diye sordu.
"yle Bayan Blenkensop. Yoksa size gerek isminiz olan Beresford ile hitap
etmemi mi tercih ederdiniz?"
Tekrar derin bir sessizlik oldu. Tuppence i ekti.
Haydock ban sallyordu.
"Anlayacanz oyun bitti. Bilirsiniz ykde rmcek sinee 'Benim ama kendi
ayaklarnla gelen sensin,' der?"
Hafif bir sesin ardmdan kumandann elinde kk bir tabanca belirdi. Konuurken
sesi iyice bouktu.
"Size en ufack bir ses bile karmamanz neririm. Daha yardm ulaamadan
lm olursunuz. Ayrca barmanzn kimsenin dikkatini ekmeyeceinden de emin
olabilirsiniz, buras bir dii muayenehanesi, bilirsiniz di hastalar
genellikle acdan, korkudan barrlar."
Tuppence son derece sakin olarak, "Her eyi dnm gibisiniz," dedi. "Peki ya
benim nerede olduumu bilen arkadalarm olduunu biliyor musunuz?"
"Ah hl o mavi gzl ocua m gveniyorsunuz yoksa kahverengi miydi? Gen
Anthony Marsdon! ok zgnm ama Bayan Beresford gen Anthony bizim bu lkedeki
en gvenilir ve cesur adamlarmzdan biridir. Biraz nce de dediim gibi bir
para paratn aldatma etkisi muhteem oldu. Bu parat yksne kolayca
aldandnz."
"Btn bu deli samas oyunlardaki amac halen anlayabilmi deilim."
"yle mi? Anlayacanz arkadalarnzn sizi kolayca bulmalarn istemiyoruz.
Eer izinizi bulsalar bile bu onlar Yarrow'a ve arabada sizi bekleyen bir
erkee gtrecektir. Kaybolmanzla saat bir ile iki arasnda Leatherbarrow'a
yryerek gelen bir hemire arasnda balant kurmak kimsenin aklna
gelmeyecektir, zellikle de yznz bylesine deitirilmiken."
Tuppence, "ok gzel," dedi.
"Biliyor musunuz, bu denli metin olabilmenize hayranm. Gerekten de
sinirleriniz ok salam. Sizi takdir ediyorum. Size kar zor kullandm iin
zr dilerim, ama ans Souci'de neler kefettiini renmek benim iin hayati
nem tayor."
Tuppence yant vermedi.
Haydock sakin bir sesle, "Size bildiklerinizi sylemenizi neririm," dedi. "Bir
dii muayenehanesinin ve buradaki aletlerin neler baarabileceini
dnemezsiniz bile."
Tuppence yalnzca onu ters bir bakla szmekle yetindi.
Haydock sandalyesinin arkasna yaslanarak, "Evet," dedi. "ok metin ve cesur bir
insan olduunuzu biliyorum, sizin tipinizdeki kadnlar genellikle byledirler.
Ama resmin dier tarafna da bir bakmaya ne dersiniz?"
"Ne demek istiyorsunuz?"
"Thomas Bereford'dan bahsediyorum, einizden, hani u Bay Meadowes ad altnda
ans Souci'ye gelen kocanzdan. Kendisi u anda benim evimin mahzeninde
hapsedilmi durumda."
Tuppence sert bir ekilde, "Buna inanmyorum," dedi.
"Penny Plain'in mektubundan dolay m? Bunun gen Anthony'nin almasnn kk
bir paras olduunu hl anlayamadnz m? Srrnz akladnzda bu oyunu
ona siz ellerinizle sundunuz."
Tuppence'in sesi titriyordu.
"yle ise Tommy... Tommy..."
'Tommy," dedi Kumandan Haydock. "Hep olduu yerde tamamyla benim kontrolmde.
imdi i size kalyor. Eer sorularma doru cevap verirseniz bu onun iin bir
ans olabilir. Eer vermezseniz asl plan uygularm. Bana vurularak
bayltlacak ve ak denize gtrlp suya atlacak."
Tuppence birka dakika dndkten sonra yine sakin ve kararl bir sesle, "Ne
bilmek istiyorsunuz?" diye sordu.
"Bilmek istediim unlar. Kimin hesabna alyorsunuz? Bu kii ya da kiilerle
nasl balant kuruyorsunuz? imdiye kadar neler rapor ettiniz? Ve tam olarak ne
biliyorsunuz?"
Tuppence omzunu silkti.
"Size istediim gibi yalan syleyebilirim," dedi.
"Sanmam, nk sylediklerinizi snayacam." skemlesini biraz daha yakna
ekti. "Sayn bayan neler hissettiinizi biliyorum, ama una inann ki size ve
kocanza derin bir hayranlk duyuyorum. Tecrbeli ve zekisiniz. Yeni kurulacak
devletin sizin gibi zeki insanlara ihtiyac olacak yani
u aptal hkmetinizin sonu geldii zaman yerine kurulacak devletin demek
istiyorum. Baz dmanlarmz dostumuz yapmak istiyoruz tabii deerli
olanlarn. nann bana.
"Eer kocanz ldrmek iin emir vermek zorunda kalrsam bunu yaparm bu benim
grevim, ama bunu yaptm iin de kendimi ok kt hissedeceim de ak. O ok
iyi bir adam, sessiz, marur ve zeki. Size syleyeceklerimi bu lkede ok az
kii anlayabiliyor. Liderimiz bu lkeyi sizin dndnz anlamda igal etmek
istemiyor. O yeni bir Britanya kurmak istiyor, kendi gcn elinde tutan, daha
gl bir lke Almanlarn deil idare ettii bir Britanya olacak bu.' En iyi tip
ngilizlerin zeki, cesur, uyumlu ve soylar slah edilmi. Shakespeare'in de
dedii gibi 'Yeni ve Cesur Bir Dnya.
ne doru eildi.
"Karmaay ve yetersizlii ortadan kaldrmak istiyoruz. Rveti, yolsuzluu ve
yozlamay. Bencil, paradan baka bir ey dnmeyen karclar. Bu yeni
devlette siz ve kocanz gibi kiilik sahibi insanlar cesur ve gvenilir insanlar
istiyoruz, eski dman yeni dost olabilecek kiiler. Eer dier birok lkede
olduu gibi bu lkede de amalarmza ve inanlarmza inanan, itenlikle
balanan insanlarn saysn duysanz arrsnz. Biz kendi aramzda yeni bir
Avrupa yaratacaz. Baarya, geliime ak bans iinde yaayan bir Avrupa. Bunu
byle grmeye aln nk undan emin olabilirsiniz ki bizim yolumuz..."
Sesi buyurucu, etkileyiciydi. ne doru eilmi bu haliyle ngiliz bir donanma
subaynn somut rnei gibi grnyordu.
Tuppence, ona bakarak syleyecek bir eyler arad. Yalnzca hem ocuka hem de
yakksz bir ey geldi aklna.
"Kaz yavrusu kaz yavrusu," dedi.
II
Syledii szn etkisi yle kuvvetli olmutu ki buna kendi bile ard.
Haydock hemen ayaa kalkt. Yz fkeden mosmor olmutu, bir an iinde o ngiliz
denizci havas tamamen kaybolmutu. te o anda Tuppence da Tommy'nin fark
ettii eyi grd: Kzgn bir Prusyal!
Ona akc bir Almanca ile kfretti. Sonra yeniden ngilizce olarak, "Seni koca
aptal!" diye haykrd. "Bu ekilde yant vererek kendini ele verdiini fark
etmiyor musun? te imdi yapacan yaptn -hem kendine hem de deerli kocana!"
Sesini ykselterek bard.
"Anna!"
Tuppence'! bu odaya alan kadn ieri girdi. Haydock tabancay ona vererek, "Ona
dikkat et," dedi. "Gerekirse vur."
Hzla odadan kt.
Tuppence ifadesiz bir suratla nnde duran Anna'ya bakt.
"Beni gerekten vuracak msnz?" diye sordu.
Anna sakin bir sesle cevap verdi.
"Beni kandrmaya almayn. Geen savata olum Otto ldrld. O zamanlar otuz
sekiz yandaydm imdi ise altm iki, ama asla unutmadm."
Tuppence bu geni ve ifadesiz ehreye bakt. Bu yz ona Polonyal kadn yani
Vanda Polonska'y hatrlatyordu. Ayn rktc vahi ifade ve tek amaca
odaklanma! Ayn kin! Annelik acmaszl! Kim bilir ngiltere'nin drt bir
kesinde onunla ayn duygular paylaan sessiz ne Bayan Jones'lar, Bayan
Smith'ler vard. Kadn milleti ile tartmaya gelmezdi zellikle de kalbi yaral
bir ana ile.
O srada Tuppence'in zihninde bir kprdanma hissetti aklndan silinmi bir an
her zaman bildii ama beyninde n plana karmakta baarl olamad bir ey.
Hz. Sleyman... Evet Hz. Sleyman'la bu i arasnda bir balant vard...
Kap ald. Kumandan Haydock odaya dnd.
Girer girmez hrsla bard.
"Nerede o? Nereye sakladn onu?"
Tuppence, ona bakyordu. Gerekten armt. Onun neden bahsettiini
anlamyordu.
Hibir ey almam ve saklamamt.
Haydock Anna'ya, "k dar," dedi.
Kadn tabancay ona vererek odadan kt.
Haydock bir iskemle ekerek oturdu. Kendine hkim olmakta zorland
anlalyordu.
"Bu ekilde beni atlatamazsnz biliyor musunuz?" dedi. "Sizi yakaladm ve
insanlar konuturmasn bilirim pek ho yntemlerle olmasa da. Sonuta nasl
olsa gerei syleyeceksiniz. imdi syleyin, onu ne yaptnz?"
Tuppence o anda onunla pazarlk etmesini salayacak bir eyin peinde olduunu
anlad. Onda olduunu sandklar bu eyin ne olduunu bir de anlayabilseydi!
Sakin bir sesle, "Onun bende olduunu nereden biliyorsunuz?" diye sordu.
"Sylediiniz eyden, aptal kadn! Yannzda olmadn biliyoruz nk bu
kyafeti giyerek eski eyalarnz bize braktnz."
Tuppence, "Ya onu baka birine postalamsam?" diye sordu.
"Aptallk etmeyin. Dne kadar postaladnz her ey kontrol edildi. Hayr
postalamadnz. Hayr, yalnzca bir tek ey yapm olabilirsiniz. Bu sabah ans
Souci'den kmadan nce onu orada bir yere saklam olabilirsiniz. Onu
sakladnz yeri bana sylemeniz iin size yalnzca dakika veriyorum."
Saatini masann stne koydu.
" dakika, Bayan Thomas Beresford."
Duvardaki saat tkrdyordu.
Tuppence tamamen ifadesiz bir yzle kprdamadan oturuyordu.
O anda kafasnn iinde akan bir imekle her eyi tm aklyla alglad tm
olup bitenler gzler nne serildi. Btn bu ilerin merkezinde kimin olduunu
ve tm rgtn bann kim olduunu anlad.
Birden Haydock'un sesiyle irkildi.
"On saniyeniz kald..."
Aynen kt bir d grrcesine onu izledi, tabancay kaldran kolunu grd ve
saydn duydu.
"Bir, iki, , drt, be..."
Sekize geldii anda bir tabanca patlad ve Haydock krmz fke dolu yznde bir
aknlk ifadesi ile sandalyesine ne doru ykld. Kendini ylesine kurbann
izlemeye kaptrmt ki o srada arkasndaki kapnn aldn duymamt.
Tuppence derhal ayaa frlad. Kapnn nndeki niformal adam itip
arkasndaki adama doru kotu ve onun tvit ceketinin kolunu yakalayarak, "Bay
Grant!" diye bard.
"Evet, evet dostum. Her ey yolunda. Muhteemdiniz."
Tuppence bu iltifatlar umursamayarak, "abuk," dedi. "Kaybedecek hi zamanmz
yok. Arabanz burada m?"
"Evet."
"Hzl bir ey mi? Hemen ans Souci'ye gitmeliyiz. Ah vaktinde yetiebilsek!
Buraya telefon edip cevap alamamalarndan nce."
ki dakika sonra Leatherbarrow'un sokaklarnda hzla ilerleyen arabadaydlar.
Krsal alana kar kmaz arabann hz gstergesi ok daha ykseldi.
Bay Grant hi soru sormuyordu. Tuppence tm heyecanyla hz gstergesini
izlerken Grant son derece sakin onun yannda oturuyordu. Srcye gereken emir
verilmi, adam arabay son hznda kullanyordu.
Tuppence yalnzca bir tek kez konutu.
'Tommy?"
"ok iyi. Yarm saat nce kurtarld."
Tuppence bayla onaylad.
Nihayet Leahampton'a yaklayorlard. ehrin dnemeli yollarndan hzla geip
tepeye ktlar.
Tuppence araba durunca hemen atlad ve Bay Grant ile birlikte bahe yolundan
evin giriine doru kotular. Antrenin kaps her zamanki gibi akt.
Grnrlerde kimse yoktu. Tuppence hemen ses karmadan yukarya kotu.
nnden geerken kendi odasnn iine bir gz att, kartrlm ekmeceleri ve
dank yatan grd. Ban salladktan sonra koridor boyunca ilerledi ve
hemen Bayan ve Bay Cayley'in kaldklar odaya girdi.
Oda botu. Sakin bir hava vard ve hafif ila kokuyordu.
Tuppence yataa doru giderek rty ekti.
Btn yorgan ve araflar yere dt. Tuppence iltenin altna elini sokarak
resimli bir ocuk kitabn kararak Bay Grant'e dnd.
"te," dedi. "Hepsi bunun iinde..."
"Neler oluyor burada?..."
Arkalarn dndler. Bayan Sprot kapnn nnde duruyordu.
Tuppence, "Ve imdi de size," dedi. "Size 'M'i takdim edeyim. Evet Bayan Sport.
Bunu ok nce anlamalydm."
Bu karmaaya uygun bir aklama bulmak ise biraz sonra bo odann kapsna
ulaan Bayan Cayley'e kald.
"Aman Tanrm," dedi einin yatann darmadank halini gren Bayan Cayley.
"Acaba Bay Cayley buna ne diyecek?"
BOLUM 15
Tuppence, "Bunu batan beri tahmin etmeliydim," dedi.
Gergin sinirlerini dolu bir kadeh brendi ile yattrmaya alrken sevin
iinde bir Tommy'ye, bir Bay Grant'e ve bira barda elinde az kulaklarnda
oturan Albert'e bakyordu.
"Bize olanlar anlat Tuppence," dedi Tommy merakla.
Tuppence, "lk nce sen," dedi.
Tommy, "Benim pek anlatlacak bir eyim yok," dedi. "Bir rastlant, kaza
diyelim, sonucunda gizli telsiz cihazn buldum. Rol yaparak onlar kandrp
kaabileceimi sanmtm, ama Haydock benden daha akll kt."
Tuppence, "Adam hemen Bayan Sprot'a telefon etti," dedi. "O da yola kp elinde
ekile seni beklemeye balad. Aslnda oyun masasndan yalnzca dakika iin
ayrld. Dnnde soluk solua olduunu fark etmitim, ama bundan kukulanmak
hi aklma gelmedi."
"Bundan sonras," dedi Tommy. "Tamamen Albert'in baars. Sadk bir kpek gibi
kokumu ald. Mors iaretleriyle horlayarak iaret verdim
ve Albert de bunu anlayp karlk verdi. Hemen sonra da gidip Bay Grant'e
haberleri iletmi, o gece ikisi birlikte geldiler. Biraz daha horultu! Sonuta
onlarn denizden gelecek destek gc yakalamalarn salayacak kadar tutuklu
kalmay kabul ettim."
O srada Bay Grant da sze kart.
"Haydock bu sabah evden knca adamlarmz Korsan ni'ni arad. Tekneyi ise bu
akam yakaladk."
Tommy, "Evet, imdi sra sende Tuppence," dedi.
"ncelikle unu belirtmek isterim ki bu konuda ok byk aptallk ettim.
Buradayken Bayan Sprot'dan baka herkesten kukulandm! Aslnda bir ara
telefonda ayn drdne ilikin o mesaj dinlediimde tehlikede olabileceim gibi
kt bir hisse kaplmtm. Ama o srada orada yalnzca kiiydik ve
dolaysyla kukularm Bayan Perenna'nn ya da Bayan O'Rourke'un zerinde
younlat. Nasl da yanlmm asl tehlikeli olan tamamen pasif, sradan bir
insan gibi grnen Bayan Sprot'mu.
Tommy'nin de bildii gibi o kayboluncaya kadar pek bir bilgiye ulaamadm. Tam
Albert ile bir plan zerinde alyorduk ki birden hi beklenmedik bir anda
Anthony Marsdon ortaya kt. Balangta bana tamamen zararsz biri gibi
grnd tam Deb'in arkadalk edebilecei tipte biri olduunu dndm. Ama iki
ey dikkatimi ekti. Birincisi onunla konutuka iimde onu daha nce hi
grmediim izlenimi kuvvetleniyordu ve de evimize hi gelmemi olduu. kincisi
benim Leahampton ne yaptm tamamyla bilmesine ramen Tommy'nin skoya'da
olduunu sanyordu. Bunda bir terslik olmalyd. Eer bilmesi gereken biri varsa
o da Tommy'di nk ben zaten gayri resmi olarak alyordum. te bu bana ok
tuhaf geldi.
"Bay Grant bana Beinci Kol'dakilerin her yerde zellikle de hi umulmayan
yerlerde olabileceklerini sylemiti. yleyse bunlardan birinin Deborahn
blmnde alyor olmas da mmknd? Bundan emin deildim ama yine de ondan
onun iin bir tuzak hazrlayacak kadar kukulanmtm. Ona Tommy ile aramzda
haberlememizi salayan bir parola olduunu syledim. Aslnda aramzdaki parola
renkli bir kart postald ama hemen orackta Anthony'e bir Penny plain hikyesi
uydurdum.
Umut ettiim gibi plan fevkalade iledi. Bu sabah onun gerek kimliini aka
ortaya koyan bir mektup aldm.
"Zaten btn hazrlklar nceden yaplmt. Tek yapmam gereken terziye bir
telefon ederek prova gnn iptal etmekti. Bu baln oltaya takldn
gsteriyordu."
Albert, "Bu beni hi artmad," dedi. "Hemen bir ekmek kamyonetine binerek
ans Souci'nin tam kaps nne biraz sulu p dktm. Anason, sanrm oydu yle
kokuyordu."
Tuppence yknn devamn anlatt. "Ben de darya knca zellikle bu pislie
bastm. Bylece ekmek kamyonetinin beni izlemesi kolay olacakt. Beni izleyince
benim Yarrow'a bilet aldm duydu. Aslnda zor olan ite bundan sonrasyd."
Bay Grant, "Kpekler koku izlemekte ustadrlar," dedi. "O kokuyu Yarrow'daki
istasyonda ve ayakkabnz srdnz arabann lastik izlerinde yakaladlar. Bu
da bizi onlara, ta haa ve sizin arkanzdan yrdnz krsal blgeye
yneltti. Bu arada dmann sizi dolaysyla da onlar kolayca
izleyebileceimizden haberi olamad tabii."
Albert, "Hep ayn ey," dedi. "Bu da bana harekete gemek iin frsat verdi. O
evde olduunuzu biliyordum, ama banza neler gelebileceini
tahmin bile edemiyordum. Arka pencereden eve girdik ve o yabanc hizmeti kadn
merdivenlerden inerken yakaladk. Sanrm tam zamannda yetitik."
Tuppence, "Geleceinizi biliyordum," dedi. "Benim iin nemli olan mmkn
olduunca zaman kazanmakt. Eer kapy atnz grmeseydim, konuacakm
gibi yapacaktm. Asl beni artan bir anda gzlerimin nndeki perdenin kalkp
tm gerekleri ve ne kadar aptal olduumu grmek oldu."
Tommy, "Nasl anladn?" diye sordu.
Tuppence hemen, "Kaz yavrusu kk kaz yavrusu," dedi. "Bunu Kumandan Haydock'a
sylediim zaman lgna dnd. Kzmasnn nedeni asla bunun gln ve ahmaka
olmas deildi. Sorun onunla alay etmi olmam deildi. Hayr, bunun onun iin
bir eyler ifade ettiini hemen anlamtm. Sonra o kadnn Anna... yzndeki
ifade, Polonyalnnkine ok benziyordu. Aklma Hz. Sleyman geldi ve bir anda
her eyi anladm."
Tommy bkknlkla iini ekti.
"Tuppence eer bunu bir kere daha sylersen seni ben ldreceim," dedi. "Neyi
anladn ki? Grdn her ey neydi? Allah akna bunlarn Hz. Sleyman'la ne
ilgisi var?"
"Anmsar msn, iki kadn Hz. Sleyman'a gelerek yanlarndaki ocuun
kendilerinin olduunu iddia ederler ve her ikisi de ocuun kendisine
verilmesini ister. Sleyman, "Madem yle ocuu ikiye bln," der. Yalana anne
hemen, "Peki," dedii halde asl anne, "'Hayr,' diye haykrr. ocuu ona
verin." Bildiiniz gibi, gerek anne ocuunun ldrlmesine katlanamazd. Bayan
Sprot'un dier kadn vurduu o akam, hepiniz bunun bir mucize olduunu ve
aslnda ocuu da vurmasnn iten
bile olmadn sylediniz. Tabii byle bir durumda bu olayn son derece olaan,
sradan bir durum olarak nitelendirilmesi doald. Ama eminim ki ocuk kendi
ocuu olayd bir an bile ate etmeyi gze alamazd. Onu vurmaktan korkard. Bu
da Betty'nin onun ocuu olmadn kantlyordu. Bayan Sprot'un dier kadn
vurma nedeni de kesinlikle bu."
"Neden?"
"nk br kadn ocuun gerek annesiydi." Tuppence'in sesi titriyordu.
"Zavall kadn zavall aresiz kurban. Buraya mlteci olarak gelmi ve ocuunu
evlat edindii iin Bayan Sprot'a minnettar olmutu."
"yi de Bayan Sprot neden bir ocuk evlat edinmek istesin ki?"
"Kamuflaj! Usta ii psikolojik bir kamuflaj bu. Bir casusun ocuunu da yannda
iyerine gtrmesi kimsenin aklna gelemeyecek bir eydir. te ben de yalnzca
bunun iin Bayan Sprot'dan hi kukulanmadm. Yalnzca ocuu olduu iin. Ama
Betty'nin asl annesi ocuunun hasretine dayanamam ve ocuunu almak iin
Bayan Sprot'un adresini bularak buraya gelmiti. Etrafta dolanyor, bir frsat
bekliyordu. Sonuta bu frsat eline geti ve ocuu kard."
'Tabii Bayan Sprot lgna dnmt. Ne olursa olsun polis armak istemiyordu.
Bunun iin de o mektubu kendisi yazd, yatak odasnda bulmu gibi yapt ve
Kumandan Haydock'u da yardma ard. Bundan sonra da hep birlikte o sefil,
perian kadnn peine dtk, Bayan Sprot'un ona konuma ans vermemesi
gerekiyordu, dolaysyla onu hemen vurdu... Brakn silah kullanmasn bilmemeyi
aslnda ok iyi bir niancyd. Evet o zavall kadn ldrd ve yalnzca bu
neden bile ona hi acmamam iin yeterli. O ktnn de ktsyd."
Tuppence bir an ara verdikten sonra ekledi.
"Kafam kurcalayan bir baka ipucu da Betty ile Vanda Polonska arasndaki
benzerlik oldu. Kadn bana hep Betty'yi anmsatyordu. Sonra ocuun sama bir
ekilde benim ayakkab balarmla oynamas! Aslnda ocuk Carl von Deinim'in
deil szde annesinin bunu defalarca yaptn grmt. Ama Bayan Sprot bunu
grr grmez bulmamz iin Carl'n odasna bir sr kant brakt ve buna gizli
mrekkebe batrlm bir ayakkab bann rneini bile ekledi. Bylece bizi
yanl yola sevk etti."
Tommy, "Carln sulu olmamasna sevindim," dedi. "Onu seviyordum."
Tuppence korkuyla, "Kuruna dizilmedi, deil mi?" diye sordu gemii kastederek.
Bay Grant olumsuzca ban sallad.
"Hayr, sal yerinde," dedi. "Bu arada size byk bir srprizim var."
Tuppence'in yz aydnlanmt.
"Sheila'nn adna ok sevindim," dedi. "Tabii ki, Bayan Perenna'dan kukulanp,
yanl avn peine dmemiz aptallk oldu."
Bay Grant, "Kadn baz rejim aleyhtar IRA eylemlerine katlm, hepsi o kadar,"
dedi.
"Bazen de Bayan O'Rourke'dan ve Cayley'lerden kukulanyordum."
Tommy, "Ben de Bletchley'den kukulanmtm," diye ekledi.
Tuppence, "Halbuki asl canavar Betty'nin annesi sandmz, sakin, etliye
stlye karmadn dndmz kadnm," dedi.
Bay Grant, "Pek de yle saylmaz," dedi. "ok tehlikeli bir kadn ve son derece
zeki, iyi bir aktris. Ve sylemeye bile utanyorum, ama kendisi bir ngiliz."
Tuppence, "yle ise ona hi acmadm gibi kurduu plan nedeniyle takdir de
etmiyorum. Yaptklarn kendi vatan iin bile yapmam." Yeni bir merakla Bay
Grant'e bakt ve, "Aradnz buldunuz mu?" diye sordu.
Bay Grant ban sallad.
"Evet her ey o her birinden iki adet olan ocuk kitaplarnn iinde."
Tuppence, "Betty'nin 'kt, pis' dediklerinin iinde mi?" diye sordu.
Bay Grant, "Gerekten kt," dedi. "Little Jack Horner'Az bizim donanma
dzenimizin neredeyse tm ayrntlar var. Johnny Head in the Ait*"* adl
kitapta ise ayn ekilde hava kuvvetlerimizin. Yaklak olarak dier askeri
konularn hepsi ise "There was a Little Man and He Had a Little Gun*"* adl
kitabnn iinde."
Tuppence, "Peki ya Goosey, goosey, gander?"*"') diye sordu.
"Dikkatle incelendiinde o kitabn iine de grnmez mrekkeple bu memleketin
istilasna yardm etmek zere ayarlanm nde gelen kiilerin isimleri yazlm.
Bunlarn arasnda iki emniyet mdr, polis efleri, bir hava mareali, iki
general, ordu donatm mdr, bir bakan, birok polis mfettii, yerel sivil
savunma rgtlerinin bakanlar, askerden ve donanmadan ikinci derecede nemli
oluk ocuk var, tabii Milli Emniyet'ten kiiler de."
Tommy ve Tuppence aknlk iinde bakyorlard.
Tommy, "nanlacak ey deil.1" dedi.
Grant ban sallad.
"Alman propagandasnn gcn bilmiyorsunuz. Bu propaganda bir ekilde
insanlardaki ihtiras ve g isteini kabartyor. Bu adamlarn va-
'' Johnny Head Havada.
<" Kk Silahl Bir Adam ve Onun Kk Bir Silah Vard.
<'"> Kaz yavrusu, kaz yavrusu, kk kaz yavrusu.
tanlarna ihanet etme nedenleri para deil, bir tr megalomani, gurur, bu lke
iin kendilerinin bir eyler baarm olduuna inanmann onuru iin ihanet
ediyorlard. Bu Lucifer kltr Lucifer/-' sabahyldz! Tek gurur duyduklar
ey ve tek ihtiraslar kiisel zaferleriydi."
Ve ekledi.
"Bu nemli mevkilerdeki insanlarn vermeleri beklenen elikili emirler ve
kark eylemlerle beklenen istilann baar ansnn ne denli artabileceini
dnebiliyor musunuz?"
Tuppence, "Ya imdi?" diye sordu.
Bay Grant glmsedi.
"imdi mi?" dedi. "Brakn gelsinler. Artk onlar iin haarur
' eytann cennet bahelerinden kovulmadan nceki ad... Latincede k
getiren demektir... tabirin sembol olan iblistir.
BLM 16
'Tatlm," dedi Deborah. "Biliyor musun, senin iin ok kt eyler dnmtm."
Tuppence, "yle mi?" dedi. "Ne zaman?"
Gzleri ister istemez kznn siyah salarna taklmt.
"Babamn yanna skoya'ya gittiin ve ben seni Gracie Teyze ile beraber
bildiim srada. Birisi ile ilikin olduunu dndm."
"Oh Deb, bu doru olamaz!"
'Tam olarak deil tabii. Senin yanda deil. Havu kafal ile birbirinize ne
kadar bal olduunuzu bilirim. Aslnda bunu aklma sokan Tony Marsdon adnda
bir aptald. Anne, biliyor musun, daha sonra onun Beinci Kol adna alan biri
olduu ortaya kt. Her zaman biraz tuhaf konuurdu zaten. Hibir eyin
deimedii, belki de Hitler'in kazanmasnn daha bile iyi olabilecei gibi."
"Sen ey onu seviyor muydun?"
'Tony'yi mi? Yok canm aslnda hep biraz skc bulmutum. Bu dans
karmamalym."
Deborah tatl tatl glmseyerek, gen sarn bir gencin kollar arasnda dansa
kalkt. Tuppence bir sre onun kvrak hareketlerini izledi, sonra gzleri sar
sal, ince, narin bir kzla dans eden havac niformas giymi uzun boylu, gen
bir adama takld.
Tuppence, 'Tommy," dedi. "ocuklarmzn ok ho, iyi insanlar olduklarn
dnyorum."
Tommy, "te Sheila da geldi," dedi.
Sheila Perenna masalarna doru yaklarken Tommy ayaa kalkt.
Gen kz esmer gzelliini ortaya karan zmrt renkli, bir gece elbisesi
giymiti. O akam souk, ask suratl bir gzeldi. Tommy ve Tuppence'i kaba bir
ekilde selamlad.
"Gryorsunuz ite, sz verdiim gibi geldim," dedi. "Ama yine de beni niye
ardnz anlayamyorum."
Tommy glmseyerek, "nk sizi seviyoruz," dedi.
Sheila, "Gerekten mi?" diye sordu. "Nasl olur? Halbuki ben size kar ok kaba
davranmtm."
Bir an sustu ve sonra ekledi.
"Ama size minnettarm."
Tuppence, "Sizinle dans edecek ho bir kavalye bulmalyz," diyerek konuyu
deitirdi.
"Dans etmek istemiyorum. Dans etmeyi sevmem. Buraya yalnzca sizi grmek iin
geldim."
Tuppence glmseyerek, "Sanrm sizin iin bulduumuz kavalyeyi beeneceksiniz,"
dedi.
Sheila, "Ben..." diye sze baladysa da bir an sonra sustu nk Carl von
Deinim onlara doru geliyordu.
Gen kz, ona hayretle bakyordu. Kekeleyerek, "Sen..." dedi.
Carl , "Ta kendisi," diye cevap verdi.
O akam Carl von Deinim'de bir deiiklik vard. Sheila biraz da aknlkla
onu tepeden trnaa szd. Yanaklarna renk gelmi, pembe bir renk almlard.
Biraz da heyecanla, "Sana bir ey olmayacan biliyordum," dedi. "Ama yine de
seni gzaltnda tutacaklarn sanyordum."
Carl olumsuzca ban sallad. "Beni gzaltnda tutmalarna gerek yok."
Sonra ekledi.
"Sheila seni aldattm iin beni affet. Ben Carl von Deinim deilim. Onun
ismini kullanmam gerektiren baz kiisel nedenlerim vard."
Sorarcasna Tuppence'a batanca, kadn, "Devam et. Anlat ona," dedi.
"Carl von Deinim arkadamd. Yllar nce onunla ngiltere'de tanmtm.
Savatan hemen nce onunla Almanya'da yeniden arkada olma frsatm oldu. Orada
bu lke adna zel bir grevle bulunuyordum."
Sheila, "Sen de Milli stihbarat'tan mydn?" diye sordu.
"Evet. Ben oradayken baz tuhaf eyler olmaya balad. Birka kez canm g
kurtardm. Planlarm bilinmemesi gerekirken bir ekilde biliniyordu. te o
zaman bir eylerin ters gittiini, kendi deyimleri ile ifade edecek olursak
ierde bir 'kstebek' olduunu ve onun da benim blmmde almakta olduunu
anladm. Kendi vatandalarm bana ihanet ediyordu. Carl ile aramzda
inanlmayacak bir benzerlik vard. (Benim de bykannem Almand.) Zaten
Almanya'da almamn nedeni de buydu. Carl Nazi deildi. Yalnzca meslei ile
ilgileniyordu bu benim de mesleimdi yani aratrmac kimyagerlik. Sava
kmadan hemen nce Carl ngiltere'ye kamaya karar vermiti. Erkek kardeleri
toplama kamplarna gnderilmilerdi. Bu nedenlerle ngiltere'ye kamaya
kalktnda byk zorluklarla karlaacan dnyordu, ama sonra sanki bir
mucize gibi tm zorluklar kendiliinden zld. Bu durumu bana anlattnda
baya kukulanmtm. Btn kardeleri ve akrabalar toplama kamplarndayken,
kendisi de anti-Nazi sempatizanl nedeniyle izlenirken nasl olur da
otoriteler onun Almanya'dan ayrlmas konusunda bu kadar kaytsz
olabiliyorlard? Baz nedenlerle onun ngiltere'ye gitmesinin istendiini
anlyordum. Bu arada benim durumum ise giderek daha riskli bir hal alyordu.
Carl ile ayn pansiyonun farkl kiralk odalarnda yayorduk, bir gn ok
zlerek onu yataann zerinde l buldum. Depresyona girip, intihar etmi ve
geride bir de mektup brakmt. Hemen o mektubu okuyarak cebime indirdim.
"Ve o anda onun yerini almaya karar verdim. Almanya'dan kmak istiyordum.
Carl' bunu yapmaya itenin de ne olduunu, neden ngiltere'ye gitmek istediini
de renmeyi ama edinmitim. Cesede kendi elbiselerimi giydirerek onu yatamn
zerine yatrdm. Ev sahibemiz yar krd.
"Carl von Deinim'in belgelerini kullanarak ngiltere'ye geldim ve doruca ona
gitmesi nerilen adrese gittim. Bu adres ans Souci idi.
Oradayken Carl von Deinim roln oynadm ve asla rahatlayamadm. nceden oradaki
kimya fabrikasnda almam iin gerekli dzenlemeler yaplmt. lk dncem
Nazi'ler iin almaya zorlanacamd. Ama sonradan rendiime gre bu ite
zavall arkadamdan beklenen yalnzca gnah keisi olmasyd.
"Casusluk suundan dolay tutuklannca hi konumadm. Gerek kimliimin ortaya
kmasn elimden geldiince geciktirmek istiyordum. Neler olacan grmek
istiyordum.
"Ama birka gn nce bizimkilerden biri beni tand ve dolaysyla gerek
kimliim ortaya kt."
Sheila sitemle, "Bunlar bana anlatmalydn," dedi.
Gen adam nazik bir tavrla, "Eer byle dnyorsan zr dilerim," dedi.
Gzleri Sheila'nnkilerin iine bakyordu. Gen kzn gzlerinde hrs ve gurur
prltlar vard sonra fkesi geti, baklar yumuad.
"Sanrm byle davranman gerekiyordu..." dedi.
"Sevgilim..."
Carl fazlasn sylemek iin kendini zor tuttu.
"Haydi, gel dans edelim."
Beraberce masadan ayrldlar.
Tuppence iini ekti.
Tommy, "Ne oldu?" diye sordu.
"Sheila'nn Carl' herkesin kar olduu bir Alman olmadn rendikten sonra
da sevmeye devam edeceini umarm."
"Bana hl seviyor gibi geldi."
"Evet ama rlandallarn ne yapaca hi belli olmaz, inanlmayacak kadar ters
insanlardr. Hem Sheila doutan asi."
"yi de Carl o gn ne diye senin odan kartrd dersin? Bu bizi ne kadar
yanl yollara sevk etti."
Tommy gld.
"Galiba Bayan Blenkensop'un pheli bir ahs olduunu dnyordu. Gerekten de
yle biz ondan kukulanrken, o da bizden kukulanyormu."
Derek Beresford damryla birlikte ebeveynlerinin masasnn yanndan geerken,
"Hey siz niye dans etmiyorsunuz?" diye sordu.
Onlara cesaret vermek istercesine glmsyordu.
Tuppence, "Bize kar ok iyiler, Tanr onlar korusun," dedi.
O srada ikizler dans partnerleriyle birlikte masaya dnp oturmulard.
Derek, babasna, "Nihayet bir i bulmu olmana ok sevindim," dedi. "Sanrm,
pek ilgin bir i deil?"
Tommy, "Olduka tekdze bir i,", diye yantlad.
"nemli deil, bir eyler yapyorsun ya. Asl nemli olan bu."
Deborah, "Annemin de oraya gidip, almasna izin verilmi olmasna sevindim,"
dedi. "imdi ok daha mutlu grnyor. ok skc deildi, deil mi anne?"
Tuppence, "Bana hi de skc gelmedi," diye yantlad.
Deborah, "Gzel," dedi ve ekledi. "Sava bitince ben de size kendi iim hakknda
baz eyler anlatabileceim. Gerekten ok ilgin ama ok da gizli."
Tuppence, "Ne heyecanl!" dedi.
"Oh, gerekten yle. Geri umak kadar deil ama..."
mrenerek Derek'e bakyordu.
"Derek ok yaknda terfi..."
Derek telala, "Sus Deb," dedi.
Tommy, "Evet Derek? Sen neler yapyorsun, anlat?" diye sordu.
"Ah nemli bir ey deil, herkes gibi ben de zerime den rol yapyorum. Niye
benim zerimde durduklarn bilmiyorum ama," diye mrldanan gen havacnn yz
kzarmt. Byk bir gnah ilemekle sulanmasna utanmt.
Yanndaki gen kzla beraber ayaa kalkt.
"Hibir dans karmak istemiyorum bu son izin gecem."
Deborah, "Haydi Charles," dedi.
ki karde dans partnerleriyle birlikte hzla uzaklatlar.
Tuppence iinden dua ediyordu. "Tanrm onlar koru. Onlara bir zarar gelmesine
izin verme."
Tommy'nin gzlerinin iine bakt.
"O ocuk..." dedi Tommy. "Onu?..."
"Betty mi? Oh, Tommy senin de onu dnyor olmana ok sevindim. Bunun bir tr
annelik igds olduunu sanyordum. Gerekten istiyor musun?"
"Onu evlat edinmeyi mi? Niye olmasn ki? Zavall ocuk, ok ac gnler geirdi.
stelik bizim iin de evin iinde byyen birisini grmek de elenceli
olabilir."
"Oh Tommy!"
Elini uzatarak kocasnn elini tuttu. Gz gze baktlar.
Tuppence mutlulukla, "Hep ayn eyi dnp ayn eyi istiyoruz," dedi.
Deborah pistte Derek'in yanndan geerken mrldand.
"unlara bak gerekten de el ele oturuyorlar. ok tatllar, deil mi? Bu sava
gnlerinde sklmamalar iin bizler elimizden geleni yapmalyz..."
SON
kinci Dnya Sava'nda Kraliyet Hava Kuvvetleri, Luftwaffe sava uaklarn
ngiltere snrlarnn dnda tutmaya alrken, dman ieride sinsi bir
tehdit oluturmaktadr. Nazi casuslar sradan vatanda maskesi altnda
amalarna ulamaya almaktadrlar.
Artan bask nedeniyle ngiliz haber alma servisi srad iki casusa grev
verir. Tommy ve Tuppence Beresford adndaki karkocann grevi deniz kenarndaki
ans Souci Pansiyonu'ndaki renkli kiiler arasnda gizlenen iki haini bulup
ortaya karmaktr. Bu grev deniz kenarndaki gezilerden ibaret deildir. N ve
M ingiltere'nin en iyi ajannn yaamna son vermilerdir...
"Sonu muhteem bir srprizle biten... batan sona heyecan dolu bir yk!"
Observer
"Her zamanki gibi dhiyane ekilde kaleme alnm."

You might also like