You are on page 1of 126

Mavi Trenin Esrar

1927 ylnn ubat aymda Agatha Christie o sralar yedi yanda olan kz
Rosalind ile birlikte Kanarya Adalar'na gitti. lk ei Archibald Chris-tie'den
ayrlmak zereydi, morali bozuktu ve yazma hevesini byk lde kaybetmiti. Bu
nedenle Mavi Trenin Esrar isimli kitabna isteksizlikle balad.
Otobiyografisinde bu konuda aynen unlar yazyordu: "Bu kitab bir an nce
yazmak istememdeki neden, hatta daha ak olarak belirtmek gerekirse buna
zorunlu olmamdaki neden para kazanma gerekliliiydi. Bu tam amatrlkten
profesyonellie gei dnemimdi. Bu adan iimden gelmese de mesleki adan
kaleme sarlma riskini gze aldm..."
Kitap 1928 ylnn mart aynda Collins Yaynevi'nde yaymlandnda, tm
eletirmenlerin yazarn isteksiz olarak yazd bu kitap hakkndaki grleri
olumluydu.
Kitabn atand "O.F.D.'nin iki ne kan yesi Carlotta ve Peter'in" kim
olduklarn da aklamak yararl olacak. O.F.D. (Order of the Faithful Dogs:
Sadk Kpekler Dzeni) anlamna gelmektedir. Einden ayrldktan sonra Agatha
Christie yakn dostlarndan birou konusunda hayal krkl yaamt. Yar
aka, yar ciddi sekreteri Charlotte Fischer ya da Agatha Christie'nin ona
takt ismiyle, Carlotta ile birlikte dostlar yaknlklarna gre unvan
vermeyi dndler. Gerek dostlar bu dzende (O.F.D.) insanlar olarak
nitelendirilirken, dierlerine nc snf payesi verildi. Bu kitabn atand
dier dostu Peter ise yazarn en yakn ve sadk dostu, terrier cinsi kpeiydi.
5
Agatha Christie
O.F.D.'nin deerli yesine - Carlotta ve Peter'e -
Mavi Trenin Esrar
indekiler
1 Beyaz Sal
dm................................................................... 9
2 Msy le Marquis
................................................................... 15
3 Ateten
Kalp............................................................................
. 20
4 Curzon Caddesi'nde
................................................................ 25
5 Yararl Bir
Adam..................................................................... 33
6
Mirelle.........................................................................
............. 44
7
Mektuplar.......................................................................
.......... 51
8 Lady Tamplin Mektup Yazyorv..............................................
61
9 Geri evrilen Bir
Teklif........................................................... 69
10
MaviTren'de.....................................................................
....... 75
11
Cinayet.........................................................................
............ 87
12 Villa
Marguerite......................................................................
100
13 Van Aidin Bir Telgraf
Alyor.................................................. 108
14 Ada Mason'un
yks............................................................. 113
15 Kont de la Roche
............................;....................................... 119
16 Poirot Olay
Aratryor........................................................... 127
17 Aristokrat Bir Adam
...................'............................................ 135
18 Derek len Yemeinde
........................................................ 145
19 Beklenmeyen Bir
Konuk......................................................... 149
20 Katherine Arkada
Oluyor...................................................... 157
7
Agatha Christie
21 Tenis
Oynarken.......................................................................
164
22 Bay Papopolous Kahvalt Ediyor .........................................
175
23 Yeni Bir
Varsaym.................................................................. 182
24 Poirot Nasihat
Veriyor............................................................ 187
25 Yine de
................................................................................
... 194
26 Bir Uyar
..*.............................................................................
. 202
27 Mirelle'le
Konuma......................,.......................................... 211
28 Poirot Sincab
Oynuyor...................................:....................... 224
29 Evden Gelen Bir
Mektup......................................................... 236
30 Miss Viner'in
Yargs...............................................................247
31 Bay Aarons'la len Yemei
..................................................255
32 Katherine ve Poirot Notlarn Karlatryor...........................259
33 Yeni Bir Varsaym
..................................................................265
34 Yeniden Mavi
Tren'de..............................................................269
35 Aklamalar
..........:..................................................................274
36 Deniz
Kenarnda............................................:..........................
285
Mavi Trenin Esrar
1. BLM
Beyaz Sal Adam
Adam Concorde Meydan'ndan getii srada saatler gece yarsna yaklamaktayd.
Zayf bedenini rten grkemli krkne ramen temelde klksz ve dkn bir
grnm vard.
Yz fareye benzeyen ufak tefek bir adam. Hibir zaman herhangi bir olayda
nemli bir rol oynayacana, herhangi bir yerde n plana kabileceine
inanlmayacak bir adam. Ancak.bu sonuca varan kiinin kesinlikle yanldn
syleyebiliriz. nk bu adam, her ne kadar dkn ve nemsiz grnse de
dnyann kaderinde nemli bir rol oynuyordu. O farelerin ynettii bir
krallkta, farelerin kralyd.
Tam o sralarda bir elilikte onun geri dn beklenmekteydi. Ama onun daha
nce halletmesi gereken iler vard; eliliin resmen bilgisi olduunu
aklamayaca iler. Ay nda yznn sert hatlar belirginlemiti.
Kemerli, ince bir burnu vard. Polonya Musevisi olan babas terzi kalfasyd.
Onu gecenin bu yarsnda yollara dken de babasnn sevecei ' trde bir iti.
Seine Nehri'ne ulat, kpry geti ve Paris'in pek saygn olmayan yrelerinden
birine ulat. nce uzun, bakmsz bir binann nnde durdu ve sonra drdnc
kattaki bir daireye kt. Daha kapy almasna frsat kalmadan kap muhtemelen
onu beklemekte olan bir kadn tarafndan ald. Ancak adam onu selamlamad.
Kadn paltosunu karmasna yardmc oldu ve nden yryerek onu son derece
zevksiz denmi bir otur-
9
Agatha Christie
ma odasna gtrd. Elektrik ampul kirli pembe bir avize ile glgelenmi, bu
lo k kadnn yzndeki maskeyi andran beceriksizce yaplm abartl
makyaj geri yumuatyordu ama gizleyemiyordu. Ayn ekilde Mool hatlar da
kapatmyordu. Olga Demiroff un ne mesleinde ne de milliyetinde en ufak bir
kuku yoktu.
"ler yolunda m, km?"
"Yolunda, Boris Ivanovitch."
Adam bayla onaylayarak mrldand.
"zlendiimi sanmyorum."
Ancak sesi endieliydi. Pencereye giderek, perdeleri aralad ve dikkatle
dary izledi. Sonra birden geriye dnd.
"Darda iki adam var, yolun kar tarafnda. Bana yle geliyor ki..." Susarak,
sinirli olduu zamanlarda hep yapt gibi trnaklarn kemirmeye balad.
Rus kadn yava, sakinletirici bir ekilde ban sallad.
"Onlar sen gelmeden nce de oradaydlar."
"Yine de bana bu evi izliyorlar gibi geldi."
"Olabilir," dedi kadn kaytsz bir tavrla.
"yleyse..."
"Ne mi olacak? Eer bir ey biliyorlarsa bile... bundan sonra seni
izlemeyecekleri kesin."
Adamn dudaklarnda zayf, huzursuz bir glmseme belirdi.
"Hayr," dedi. "Bu kesin."
Adam birka saniye dndkten sonra aklad.
"u kahrolas Amerikal... o da herkes gibi kendisi iin endielense ya."
"Ben de ayn dncedeyim."
Yeniden pencereye gitti.
"Sk herifler," diye mrldand srtarak. "Korkarm polisle de iyi ilikiler
iindeler. Neyse, bo ver, sokak serserisi dostumuza iyi avlar dileyelim."
Olga Demiroff ban sallad.
10
Mavi Trenin Esrar
"Eer Amerikal gerekten syledikleri gibi bir adamsa onunla baa kmak iin
bir ift alak sokak serserisinden daha fazlasna gerek olduu kesin." Bir an
iin sustu. "Ama yine de?..." "Ne?"
"Hi, nemli deil. Yalnzca bugn leden sonra iki kez ayn adam bu yoldan
geti, beyaz sal bir adam." "Yani?"
"Bu ikisinin tam nnden geerken eldivenin tekini drd. Adamlardan biri de
eldiveni alp, ona geri verdi. ok eski bir numara."
"Yani beyaz sal adamn... onun ivereni olduunu mu kastediyorsun?"
"Bence yle olabilir."
Rusun yznde huzursuz ve endieli bir ifade belirdi. "Paketin gvende
olduundan emin misin? Kimse ona yaklamaya almad m? Onun hakknda ok
fazla konuuldu, gereinden ok fazla." Adam yeniden trnaklarn yemeye
balad. "Bunu kendi gzlerinle grdkten sonra emin ol."
mineye doru eilerek, kmrleri dikkatle iki yana ayrd. Kmrlerin altnda
krtrlm ktlar duruyordu; tam ortalarndan kirli bir gazete
kdna sarlm uzun paketi alarak adama uzatt. "Ustaca bir i," dedi adam
ban beeniyle sallayarak. "Ev iki kez arand. Hatta yatamdaki dei bile
yarp aradlar." "Aynen dediim gibi," diye ekledi adam bam sallayarak. "ok
konuuldu. Fiyat pazarlna girimek... yanl bir iti."
Gazete kdn at. Kdn iinde kk, kahverengi bir kutu vard. Kutuyu
at, iindekini kontrol ettikten sonra paketi yeniden sard. Adam henz iini
tamamlamadan kapnn alnd duyuldu. "Amerikal ok dakik," dedi Olga saatine
bir gz atarak. Odadan kt. Bir dakika sonra yannda, Atlantik'in te
tarafndan geldii her halinden belli olan iriyar, geni omuzlu bir yabancyla
odaya girdi. Amerikal gerek adam gerekse kadn sert baklarla szd.
11
Agatha Christie'
"Bay Krassnine mi?" diye sordu adam nezaketle.
"Evet, benim," diye yantlad Boris. "Sizden buluma yeri olarak buray, bu
allmam yeri saptadm iin peinen zr dilemek isterim. Ama gizlilik ok
nemliydi. Bu ile ilgim olduunun anlalmas riskini gze alamazdm."
Amerikal nezaketle ban sallad. "Anlyorum."
"Bu ilemle ilgili en ufak bir bilginin bile dar szmayaca konusunda
sznze gvenebilirim deil mi? Alveri koullarndan biri de buydu."
Amerikal bayla onaylayp, "Bu konuda anlamtk," diye ekledi. "Artk bana
mal gstermenizi rica etsem?"
"Para yannzda deil mi, nakit olarak?" , "Evet," diye yantlad dieri.
Ancak paray gstermek ynnde hibir hareket yapmad. Ksa bir tereddtten
sonra Krassnine paketi masann zerine brakt.
Amerikal paketi alp ambalaj kdn yrtt. indekiyle birlikte n
altna gitti ve byk bir dikkatle inceledi. Paketin iindekinden mutlu olmua
benziyordu, cebinden kaln deri bir portfy karp bir deste banknot
kard. Paralar Rusa uzatt. Adam paray teker teker sayd. "Tamam m?"
"Teekkrler, msy. Tam anlatmz gibi, her ey yolunda." "Aha!" dedi
dieri. Kahverengi kt kutuyu kaytszca cebine soktu. Olga'nm nnde hafife
eildi. "yi akamlar, matmazel! yi akamlar, Bay Krassnine!"
Dar karak kapy arkasndan kapad. Odada kalanlarn baklar karlat.
Adam diliyle kuruyan dudaklarm slatt.
"Oteline dnp dnemeyeceini merak ediyorum." Szlemi gibi ikisi birden
pencerenin nne gittiler. Tam doru zamanda hareket etmi, adamn binadan yola
adm attn grebilmilerdi.
12
Mavi Trenin Esrar
Adam sola dnerek yava admlarla bir kez olsun etrafna baknmaya gerek
grmeden yol boyunca ilerledi. Kardaki evlerden birinin giri kapsnda
gizlenen iki glge sessizce onu izlemeye baladlar. zleyenler ve izlenen
gecenin karanlnda kayboldular. Olga Demiroff mrldand.
"Sa salim evine varacak. Bu konuda endie duymamalsn ya da bunu umut
edebilirsin, artk her neyse."
Krassnine merakla sordu.
"Onun gvende olduundan nasl bu kadar emin olabiliyorsun?"
"Bu kadar ok paras olan bir adamn aklsz olmas olanaksz," diye yantlad
Olga. "Tedbirini almtr. Paradan konumuken..."
Kadn Krassnine' i srarl baklarla szd.
"Evet ?"
"Benim paym, Boris Ivanovitch?"

Krassnine biraz isteksizce bile olsa kadna iki banknot uzatt. Olga souk,
duygusuz bir tavr iinde teekkr ettikten sonra paralar orabnn iine
soktu.
"te bu ok ho," dedi mutlulukla.
Boris, onu merakla szd.
"Hi pimanlk duymuyor musun, Olga Vassilovna?"
"Pimanlk m? Niin?"
"Sakladn eyler nedeniyle? Kadnlar hatta diyebilirim ki kadnlarn byk
ounluu, byle bir ey iin deli olurdu."
Olga zgn bir tavrla ban sallad.
"Evet, bunda haklsn. Kadnlarn birounun byle lgnlklar vardr. Benim
yok. Neyse, bazen ben de kukulanyorum..." . Krassnine merakla sordu. ' "Hangi
konuda?"
"Amerikal yannda tad pakete ramen gvende... bundan kesinlikle eminim,
ama ya sonra?..."
"Yani? Aklnda ne var?"
13
Agatha Christie
Olga dncelere dalm bir halde yantlad.
"Hi kukusuz onlar bir kadna armaan edecek. Asl ondan sonra neler olacan
merak ediyorum..."
Kendini toparlayarak pencereye gitti. Birden haykrarak adam yanna ard.
"Bak, ite yine yoldan geiyor. Hani u sana bahsettiim adam."
kisi birden dikkatle aaya baktlar. Zayf, k bir adam ar admlarla
yoldan geiyordu. Uzun bir palto giymi, silindir apka takmt. Sokak
lambasnn altndan geerken k bembeyaz, gr salarn aydnlatt.
14
Mavi Trenin Esrar
2. BLM
Msy le Marquis
Beyaz sal adam sakin bir ekilde yoluna devam etti, hi acelesinin olmad,
evreyle de pek ilgilenmedii anlalyordu. Saa sonra tekrar sola dnd. Zaman
zaman kendi kendine bir ark mrldanyordu.
Birden durarak, evreden gelen seslere kulak kesildi. Bir grlt duymutu. Bu
patlayan bir lastikten kaynaklanyor olabilirdi ya da belki biri ate etmiti.
Dudaklarnda tuhaf bir glmseme belirdi. Daha soma ayn kaytsz tavr iinde
yrmeye devam etti.
Bir sonraki keden dndnde onu ok edecek bir manzarayla kar karya
kald. Bir kanun adam elindeki not defterine bir eyler yazyordu. evresine
ise birka kii toplanmt. Beyaz sal adam onlardan birinden bilgi istedi.
"Burada bir ey mi oldu?"
"Metis ou'* ) msy! ki sokak serserisi yal bir Amerikaly soymaya
almlar."
"Peki adama bir ey olmu mu?"
"Yoo hayr." Adam gld. "Adamn cebinde tabancas varm, daha dierleri ona
bir ey yapmaya frsat bulamadan adam onlar yle bir kurun yamuruna tutmu ki
serseriler korkuyla kamlar. Polise gelince her zaman olduu gibi yine ok
ge geldi."
^Eve^
15
Agatha Christie
"Aha!" diye mrldand beyaz sal adam.
Adamn ruh halinde en ufak bir deiiklik grlmyordu.
Ayn kaytsz ve sakin gece gezintisine devam etti. Ksa bir sre sonra Seine
Nehri'ni geerek, kentin daha zengin yrelerinden birine ulat. Yirmi dakika
kadar sonra sakin, sekin caddelerden birindeki belirli bir
binann nnde durdu.
Buras pek dikkat ekmeyen bir dkknd. Antikac D. Papopolous reklama asla
gereksinim duymayacak kadar nl biriydi ve zaten ticari faaliyetlerinin ounu,
dkkanndaki masasnn dnda hallediyordu. Bay Papopolous'un Paris'in nl
caddelerinden Champs-Elysees'te ok k ve byk bir evi vard. Aslnda gnn bu
ge saatinde dkknndan daha ok orada olmas beklenebilirdi ama beyaz sal
adam neredeyse saklanm denilecek ekilde monte edilmi zili alarken durumun
bunun aksi olduundan emin grnyordu. Yine de zili almadan nce yolun alt ve
stn hzla, dikkatli baklarla gzden geirdi.
Adam kendine gvenmekte haklyd. Kap ald ve altn kpeli, koyu renk tenli
bir adam belirdi.
"yi akamlar," dedi yabanc. "Efendiniz evde mi?"
"Burada, ama akamn bu saatlerinde randevusu olmayan konuklan
kabul etmiyor."
"Beni kabul edeceini sanyorum. Dostu Msy le Marquis'in geldiini syler
misiniz?"
Adam kapy biraz daha aarak, ziyaretiyi ieri ald.
Kendini Msy le Marquis olarak adlandran adam konuurken yzn eliyle
kapamt. Uak Bay Papopolous'un konuu arlamaktan mutluluk duyaca
bilgisiyle dndnde yabancnn d grnmnde belirgin bir deiiklik
olmutu. Uak ya ok dikkatsiz ya da ok iyi eitimliydi ki karsndakinin yz
hatlarn gizleyen kk siyah maske nedeniyle en ufak bir aknlk belirtisi
bile gstermedi.
Uak nden geerek koridorun sonuna kadar ilerledi, oradaki bir kapy at
ve saygl bir mrltyla konuu bildirdi.. "Msy le Marguis."
16
Mavi Trenin Esrar
Bu tuhaf konuu karlamak zere ayaa kalkan tipin grnts gerekten
etkileyiciydi. Papopolous'un sayg uyandran, otoriter bir havas vard. Geni,
kntl bir aln ve byk beyaz bir sakal vard. Davranlarnda ruhani bir
liderin sevecenlii, babacanl seziliyordu.
"Sevgili dostum," dedi Papopolous. "Franszca konuuyordu, sesi ar ve
etkileyiciydi.
"Bu kadar ge bir saatte rahatsz ettiim iin ok zr dilerim," dedi konuk.
"Yoo, hayr, asla. lgin bir zaman. Deiik, ilgin bir akam geirmie
benziyorsunuz."
Msy le Marquis ban sallad.
"Kiisel olarak deil."
"Kiisel deil mi?" diye yineledi Bay Papopolous. "Hayr, hayr, tabi deil.
Yeni bir eyler var, deil mi?"
Konuunu sevecenlik ya da babacanlkla uzak yakn hibir ilgisi olmayacak kadar
keskin yan baklarla szd.
"Yeni bir ey yok. Eylem baarszlkla sonuland. Beklentim farklyd."
"Tam olarak haklsnz," dedi Bay Papopolous. "Her tr kabalk..."
Basit bir el hareketiyle her tr kabal reddettiini belirtti. Gerekten de
Bay Papopolous ve i yapt mteriler arasnda kabaln laf bile olamazd.
Avrupa'nn saygn saraylarnda yaayanlar ve asil aileler tarafndan ok iyi
tannyordu, hatta baz krallar ona dosta, ksaca Demetrius bile diyordu. Tm
bu evrelerde sr saklama konusunda hakl bir ne sahipti. Bu zellii ve
aristokratik d grnm ona birok sorun yaratabilecek eylemde byk apta
yardmc olmutu.
"Direkt bir eylem..." dedi Papopolous. Bam sallad. "Bazen yararl olabilir.
Ama ok ender."
Dieri omuzlarn silkti.
"Zaman kazandryor," diye sze girdi. "stelik de baarszlkla
sonulanmasnn byk bir maliyeti yok, hatta hi yok. Dier plan baarszlkla
sonulanmayacak."
17 F:2
Agatha Christie

"Aha!" diyen Bay Papopolous konuunu keskin baklarla szd.
Dieri yavaa ban sallayarak onaylad.
"Size... hmm... saygn adnza sonsuz bir gvenim var," dedi antikac.
Msy le Marquis hafife glmsedi.
"Bu gveninizi boa karmamak iin elimden geleni yapacam," diye mrldand.
Dieri sesinde belirgin bir kskanlkla, "Bunun iin ok uygun frsatlarnz
olabilir," dedi.
"O frsatlar yaratacamdan emin olabilirsiniz," diye yantlad Msy le
Marquis.
Ayaa kalkp oradaki sandalyelerden birinin stne rasgele att
paltosunu ald.
"Sizinle bilinen kanallardan srekli iletiim iinde olacam. Ancak sizin
balantlarnzda da bir aksilik olmamal."
Papopolous skntl grnyordu.
"Benim balantlarmda hibir zaman herhangi bir sorun yaanmaz," diye isyan
etti.
Dieri glmsedi ve baka bir ey sylemeden hatta vedalamadan odadan kt,
kap arkasndan kapand.
Bay Papopolous bir sre daha derin dncelere dalm bir halde odada kaldktan
sonra saygn, beyaz sakallarn svazlad ve ayn odaya alan ikinci bir kapya
gitti. Kapnn tokmam bastrmasyla birlikte kulan kapdaki anahtar
deliine dayam olduu aka belli olan gen bir kadn paldr kldr odaya
doru yalpalad. Bay Papopolous'ta ne kzgnlk ne de aknlk belirtisi
grlmedi. Byk olaslkla tm bu olanlar doal nitelendiriyordu.
"Evet, Zia?" diye sordu. "Onun gittiini duymadm," diye aklad Zia.
nce, ocuksu hatlara sahip siyah gzleri prl prl parlayan gen ve ho bir
bayand; ayrca Bay Papopolous'a o kadar benziyordu ki onlar rahatlkla baba
kz olarak nitelendirebilirdiniz.
18
Mavi Trenin Esrar
"Bu ok rahatsz edici bir ey," diye ekledi gen kz. "Anahtar deliinden ayn
anda hem bakp hem de dinlemek olas deil."
Bay Papopolous ksaca fikrini belirtti. "Beni de sk sk sinirlendirir."
Zia yavaa sze kart. "Demek Msy le Marquis bu. Hep maske mi takar?"
"Daima."
Ksa bir sessizlikten sonra Zia merakla sordu.- "Konu yakutlar, deil
mi?"
Babas bayla onaylad.
"Onu nasl buldun, km?" diye sordu siyah gzlerinde muzip neeli bir
glmsemeyle.
"Msy le Marquis'yi mi?" "Evet."
"Bence bu kadar iyi Franszca konuan, bu kadar iyi eitimli ve terbiyeli bir
ngilize ok ender rastlanabilir."
"Demek onun hakknda byle dnyorsun?"
Her zaman olduu gibi kendi fikrini belirtmekten kansa da Zia'y ayn grte
olduunu anlatan baklarla szd.
"Ayrca bence kafasnn da ok tuhaf bir ekli var."
"ri," dedi babas. "Biraz iri. Ama perukla da ayn etkiyi verebilir."
kisi birbirlerine bakarak glmsediler.
19
Agatha Christie
3. BLM
Ateten Kalp
Rufus Van Aidin Savoy Oteli'nin dner kapsndan ieri girerek doruca
resepsiyona gitti. Grevli adam saygl bir glmsemeyle selamlad.
"Sizi tekrar grdme sevindim, Bay Van Aidin."
Amerikal milyoner adam hafife ban eerek resmi bir ekilde selamladktan
sonra sordu.
"Her ey yolunda m?"
"Evet, efendim. Binba Knighton yukarda sitinizde bekliyor."
Van Aidin yeniden ban sallad.
"Posta geldi mi?"
"Hepsi yukar gnderildi, Bay Van Aidin. Ah! Pardon. Bir dakika ltfen."
Arkasndaki kutulardan birine uzanarak, bir mektup ald.
"Bu biraz nce geldi," diye aklad.
Rufus Van Aidin mektubu ald; zarfn zerindeki bir kadn elinden kt yazy
fark edince yz ifadesi birden deiti. Derin izgiler yumuad, aznn
evresindeki gergin grnm kayboldu. Onun grnm de herkese benzedi. Elinde
mektup asansre doru ilerlerken dudaklarnn etrafnda hafif bir glmseme bile
grnyordu.
Milyoner iin ayrlan sitin salonundaki yaz masasmn banda oturan gen adam
gelen postay yllara dayanan bir deneyimin kazandrd
20
Mavi Trenin Esrar
anlalan beceriklilikle tasnif ediyordu. Van Aldin'in ieri girdiini grnce
ayaa srad.
"Merhaba Knighton."
"Sizi tekrar grdme sevindim, efendim. Buradaki gnlerinizin iyi getiini
umarm."
"Eh ite, fena saylmaz," dedi milyoner kaytszlkla. "Paris bir lde kye
dnm diyebilirim. Neyse, ben istediimi aldm."
Sinsice kendi kendine glmsedi.
"Zaten hep yle olmaz m!" dedi sekreter glerek.
"yle, haklsn," diye onaylad milyoner. Bunu herkesin bildii bir eyi
onaylayan birinin soukkanll ve kaytszl iinde. Kaln paltosunu
kardktan sonra yaz masasna yaklat.
"Acil bir ey var m?"
"Sanmyorum, efendim. Yalnzca her gnk olaan eyler. Aslnda henz tasnifi de
bitirmedim."
Van Aidin bayla onaylad. ok ender olarak karsndakini knayan ya da ven
bir kiilii vard. altrd kiilere kar ok basit bir yntem
uyguluyordu; onlara tam yetki veriyor, hata yapan, baarsz olan hemen iten
karyordu. Eleman seme yntemi de geleneksel deildi. rnein Knighton'la iki
ay nce svire'de bir tatil belde finde tanmt. Adam houna gitmi, onun
sava sicilini incelerken hafife aksamasnn nedenini de anlamt. Knighton i
aradn gizlememi, hatta milyonere bavurabilecei ona uygun bir i bilip
bilmediini bile aka sormutu. Van Aidin zel sekreteri olmasn istedii
zaman gen adamn yznde beliren snrsz aknl gaddarca bir needen
kaynaklanan glmsemeyle anmsad.
"Ama ben... benim ticari bir deneyimim yok," diye kekelemiti gen adam.
"Benim iin fark etmez," diye yant vermiti Van Aidin. "Bunu yapabilecek
sekreterim var zaten. Yaklak alt ay boyunca ngiltere'de kal-
21
Agatha Christie
mam gerekiyor, bir ngilize gereksinimim var... yani oradaki oyunun kurallarn
bilen ve baz toplum.sal, yasal ileri benim yerime halledebilecek birine."
Van Aidin o gne kadar bu seiminin doruluundan fazlasyla emin olmutu.
Knighton ksa srede seri, akll, zeki, pratik ve ayrca nazik bir insan olarak
taktir toplamt.
Sekreter yana ayrd ya da drt mektubu iaret etti.
"Bunlara sizin ahsen gz atmanzda yarar olacan dnyorum, efendim," diye
nerdi. "En stteki Colton- anlamasyla..."
Van Aidin elini bu neriyi reddettiini belirtecek ekilde kaldrp
sallad.
"Bu akam sama sapan eylerle uramak istemiyorum," dedi. "Bunlara yarn
bakarm. Bunun dnda..." diye ekledi. Bu arada elinde tuttuu mektuba
bakyordu. Ve yeniden yznde o sinsi, tuhaf glmseme belirdi.
Richard Knighton anlayla glmseyerek yant verdi. "Bayan Kettering..." diye
mrldand. "Hem dn hem de bugn telefonla arad. Sizinle ok acil grmek
istedii anlalyordu, efendim." "Ah, gerekten bunu mu istiyor."
Milyonerin yzndeki glmseme kayboldu. Elinde tuttuu zarf yrtarak iindeki
kd kard. Mektubu okuduu srada yz giderek asld, az evresinde
tekrar Wall Street evrelerinde ok iyi bilinen o zalim izgiler belirdi,
kalar meum bir ekilde atld. Knighton sakince dnerek, yeniden mektuplar
amaya ve tasnif etmeye balad. Milyoner aznn iinde ar ekilde
kfrettikten sonra yumruunu masaya indirdi.
"Bunu bana yapmasna izin vermeyeceim," diye homurdand. "Zavall kmn
arkasnda yal babasnn olmas ok iyi."
Birka dakika boyunca odann iinde bir aa bir yukar gidip geldi. atk
kaslaryla tehditkr bir grnm vard. Knighton hl bkp usanmadan yaz
masasnda almay srdryordu. Van Aidin birden durala-d. Sandalyenin
zerine frlatt paltosunu ald.
22
Mavi Trenin Esrar
"Dar m kyorsunuz, efendim?" "Evet, kzma gidiyorum." "Colton'un adamlar
ararlarsa..." "Cehenneme kadar yollar olduunu syleyebilirsiniz." "Nasl uygun
grrseniz," dedi sekreter suskunlukla. Van Aidin bu arada paltosunu giydi.
apkasn giydikten sonra kapya gitti. Eli kapnn tokmanda duraklad.
"Siz ok iyi bir insansnz, Knighton," dedi. "Sorunlarm olduu zaman beni hi
rahatsz etmiyorsunuz."
Knighton kaamak bir ekilde srttysa da yant vermedi.
"Ruth benim tek kzm," diye ekledi Van Aidin. "Onun benim iin ne kadar byk
bir anlam tadn yeryznde hi kimse bilemez."
Hafif bir glmsemeyle yz ifadesi aydnland. Elini cebine soktu.
"Size bir ey gstereyim mi, Knighton?"
Yeniden sekreterin yanna geldi.
Cebinden aceleyle kahverengi kda sarlm ufak bir paket kard. Kd
aarak, iinden byk, krmz kadife bir mcevher kutusu kard. Kutunun
kapann ortasnda bir ta ile birlikte eimli izgilerden oluan bir arma
vard. Milyoner kapa kaldrd. Sekreterin bir an iin nefesi kesildi, soluk
almaya alt. Kirli beyaz saten zemin zerinde talar kan gibi parlyordu.
"Aman Tanrm! Efendim!" diye haykrd sekreter. "Bu... bunlar gerek mi?"
Van Aidin sessizce, kesik kesik gld.
"Bunu sormanz beni hi artmad. Bu yakutlar dnyann en byk yakutu. Rus
ariesi Katherina'ya ait mcevherler, Knighton. En ortadaki 'Ateten Kalp'
olarak adlandrlyor. Kusursuz bir para, en ufak bir prz yok."
"Ama..." diye mrldand sekreter. "Bunlar bir servet deerinde olmal."
23
Agatha Christie
"Drt ya da be yz bin dolar kadar," dedi Van Aidin kaytszlkla. "Tabi tarihi
deerleri dnda."
"Ve siz bunlar byle cebinizde ortalarda dolayorsunuz, yle mi?"
Van Aidin neeyle glmsedi.
"Grdnz gibi evet. Bunlar Ruthie'm iin kk bir armaan."
Sekreter ihtiyatl bir ekilde glmsedi.
"te imdi Bayan Kettering'in telefondaki telan anlayabiliyorum."
Van Aidin hrsla kafasn sallad. Yzndeki skntl ifade geri dnd.
"Bu konuda yanlyorsunuz," dedi. "Kzmn bundan haberi yok, ona kk bir
srpriz yapmak istiyorum."
Mcevher kutusunu kapatarak, yeniden sarmaya balad.
"nsann ok sevdikleri iin yapabilecei ok az ey olmas ne kadar zc,"
diye mrldand. "Eer kzmn mutlu olacan bilsem onun iin dnyann
yarsn satn alabilirdim ama ne yazk ki bu onu ilgilendirmiyor bile. Bunu
boynuna taktmda belki bir ya da iki dakika iin sevinecek, ama..."
Ban sallad.
"Eer bir kadn evinde mutlu deilse..."
Cmlesini tamamlamad. Sekreter sr tutmasn bildiini belirtir ekilde
saygyla ban sallad. Kimse Sayn Derek Kettering'in namn ondan daha iyi
bilemezdi. Van Aidin iini ekti. Paketi yeniden paltosunun cebine soktu,
Knighton'u bayla selamlad ve odadan kt.
24
Mavi Trenin Esrar
4. BLM
Curzon Caddesi'nde
Bayan Derek Kettering Curzon Caddesi'nde oturuyordu. Kapy aan uak Rufus Van
Aldin'i hemen tand ve belirgin bir saygyla selamlayarak glmsedi. Adam nden
geip konuu birinci kattaki byk salona gtrd.
eri girmeleriyle birlikte pencerenin dibinde oturan kadn haykra-rak ayaa
frlad.
"Gelmen ne kadar ho bir srpriz,' babacm. Btn gn boyunca Binba
Knighton'a telefon edip sana ulamaya altm ama ne yazk ki ne zaman
dneceini bilmiyordu."
Ruth Kettering yirmi sekiz yandayd. Gzel ya da kelimenin tam anlamyla ho
bile olmasa da renklilii nedeniyle ok ekici grnyordu. Van Aldin'e bir
zamanlar "havu" ya da "zencefil" gibi adlar taklmt. Ruth'un salar da
doal olarak kzld. Siyah gzler ve siyah uzun kirpikler de -bu etki sanatsal
bir abayla biraz desteklenir de olsa- bu renklilie katkda bulunuyordu. Uzun
boylu ve inceydi, davranlar zarif ve cazibeliydi. lk bakta yz Raffael'in
Meryem'lerini andryordu. Daha dikkatli bir incelemede Van Aldin'in yznde de
dikkat eken, ayn kararl, sert ifadeyi kazandran kk elmack kemiklerini ve
kararl, sert ene yapsn fark ediyordunuz. Geri bu hatlar bir erkee
yakyordu ama kadna asla. ocukluundan itibaren Ruth Van Aidin her
istediini elde etmeye
25
Agatha Christie
almt. Ona kar durmaya alan Rufus Van Aldin'in kznn direttii bir
eyden asla vazgemediini ve ne olursa olsun aldn reniyordu.
"Knighton aradn syledi. Paris'ten yarm saat nce geldim. Ne oldu, Derek'in
nesi var?"
Ruth'un yz fkeden kpkrmz kesildi.
"Nasl syleyeceimi bilmiyorum. Akl alr ey deil," diye bard gen kadn.
"Sylediim hi... ama hibir eyi dinlemiyor."
Sesindeki aknlk ve fke aka anlalyordu.
"Ama beni dinlemek zorunda kalacak," dedi milyoner pis pis srtarak.
Ruth kzgnlkla ekledi.
"Onu yaklak bir aydr nerdeyse grmedim. Ama her yerde bir kadnla grlyor."
"Hangi kadnla?"
"Mirelle. Parthenon'da dans eden kadn biliyorsun ya."
Van Aidin ban sallad.
"Geen hafta Leconbury'deydim. Orada Lord Leconbury ile konutum. Bana kar ok
anlayl, inanlmayacak kadar iyi davrand. Derek ile < konuup onu uyaracan
syledi."
"Ahh!" dedi Van Aidin.
"Bu 'ahh' ne anlama geliyor, baba?"
"Bu konuda sen ne dnyorsan ben de ayn eyi dnyorum, Ruthie. Zavall
ihtiyar Leconbury ok kt durumda. Tabi ki anlayl olacak, seni
sakinletirmeye alacak. Vrisi ve tek olunu Amerika Birleik Devletleri'nin
en zengin adamlarndan birinin kzyla evlendirmeyi baarm biri olarak elbette
ki bunun bozulmasn istemez. Ama bir aya ukurda, bu bilinen bir ey ve o ne
derse desin oluna vz gelecektir."
Ruth ksa bir sessizliin ardndan srarc bir sesle babasn sktrd.
"Peki sen bir ey yapamaz msn, babacn?"
"Olabilir," diye yantlayan milyoner bir dakika kadar dndkten sonra ekledi.
"Aslnda yapabileceim birka ey var ama ilerinden yal-
26
Mavi Trenin Esrar
nzca bir tekinin anlam olabilecei dncesindeyim. Ne kadar yrekli
olabileceim greceiz, Ruth."
Ruth aknlk iinde gzlerini babasna dikti. Adam, ona ban sallayarak
bakt.
"Tam anlamyla sylediimi ifade etmek istiyorum. Tm dnyaya kar bir hata
yaptn aklamaya cesaretin var m? Bu pislikten kurtulmann yalnzca bir tek
yolu var. Kayplarn bir kenarda brak ve yeniden bala."
"Yani..." "Boanmak." "Boanaym m?" Van Aidin kuru kuru gld.
"Bu szc yaamn boyunca ilk kez duymu gibi davranma Ruth. Arkadalarn her
gn boanyorlar." "Evet, bunu biliyorum. Ama..."
Gen kadn susarak, dudaklarn srd. Babas anlayl bir tavrla ban
sallad.
"ok iyi biliyorum, Ruth. Sen de benim gibisin, bir eyden vazgemeye
dayanamyorsun. Ama ben bunu rendim, senin de baz durumlarda bunun tek kar
yol olduunu renmen gerekiyor. Belki Derek'i sana dndrmenin bir yolu
bulunabilir, bunun iin baz areler olabilir ama sonunda her ey yine ayn
noktaya dnecektir. Bunun sonu yok, Ruth, o iyi bir insan deil, kt ok kt
biri. Bazen onunla evlenmene izin verdiim iin kendimi suluyorum. Ama onunla
evlenmeyi kafana takmtn, o da ciddi ekilde yeni bir yaama balamak istiyor
gibiydi... neyse, sana bir kez kar koymutum, tatlm..."
Son szcklerim sylerken kznn yzne bakmad. Bakm olsa onun
yznn birden nasl kzardn grecekti. "Doru, bunu yaptn," dedi Ruth.sert
bir sesle.
"Kendimi bunu ikinci bir kez yapamayacak kadar zayf, yumuak hissettim. Ancak o
zamanlar bunu yapm olmay nasl istediimi anlata-
27
Agatha Christie
mam. Keke sana hayr demeyi baarabilseydim. Son birka yln berbat geti,
Ruth."
"yi olduunu syleyemem, pek kabul edilebilir bir yaant deildi . benimki."
"Bunun iin de sana artk buna bir son vermenin gerektiini sylyorum." Elini
tkeyle masaya indirdi. "Belki de kendini hl o adama bal hissediyorsun.
Artk buna bir son ver. Gerekleri anla. Derek Kettering seninle paran iin
evlendi. Daha fazla bir ey bekleme. Eline pasaportunu ver, gitsin."
Ruth Kettering birka dakika boyunca dnceli baklarn yere diktikten sonra
ban kaldrmadan konutu.
"Peki ya kabul etmezse?"

Van Aidin gen kadn aknlk iinde szd.
"Bu konuda syleyebilecei bir ey yok."
Gen kadn tepeden trnaa kzararak, dudaklarm srd.
"Hayr... hayr... tabi ki olmaz. Yalnzca demek istedim ki..." diyerek durdu.
Babas fkeyle ona bakt.
"Ne demek istedin?"
"Yani bence..." Ara vererek szcklerini dikkatle seti. "Belki de bunu
kolaylkla kabul etmez."
Milyoner fkeyle dudaklarn skt.
"Boanmaya kar koyacan m dnyorsun? Denesin. Ama bence yanlyorsun.
Anlamaya alaca her avukat ona dayanaca salam bir nokta olmadn
syleyecektir."
"Yani sence..." Gen kadn tereddt iindeydi. "Yani... srf bana kar
fkesinden, kt niyetten, zorluk karabileceini olas grmyor musun?"
Babas, gen kadn aknlk iinde szd.
"Yani boanmay zora m sokacak, bunu mu anlatmaya alyorsun?" Ban
sallad. "Hi sanmam. Biliyor musun bunun iin gvenebilecei bir nedeni olmas
gerekir."
28
Mavi Trenin Esrar
Bayan Kettering yant vermedi. Van Aidin, onu sert baklarla szd.
"Haydi Ruth, dilinin altnda ne varsa kar artk. Seni huzursuz eden bir ey
var... bu ne'?..."
"Hi, gerekten bir ey yok."
Ancak sesi ikna edici deildi.
"Yoksa evrenden mi ekmiyorsun? Sorun bu mu? Bunu bana brak. Olay o kadar
gzel ayarlayabilirim ki kimsenin syleyebilecek bir eyi olmaz."
"Tamam baba, sence en dorusu buysa yle yapalm."
"Yoksa bu herifi hl seviyor musun? Sorun bu mu?"
"Hayr."
Bu yantta en ufak bir tereddt bile sezilmiyordu. Van Aidin mutlu olmua
benziyordu. Kznn omzunu okad.
"Her ey ok iyi olacak, yavrum. Hi endielenme. Artk bunu dnmene gerek
yok. Sana Paris'ten bir armaan getirdim."
"Bana m? Gzel bir ey mi?"
"Beeneceini umuyorum," dedi Van Aidin glerek.
Paltosunun cebinden paketi karp kzma uzatt. Ruth Kettering paketi hrsla
yrtp mcevher kutusunu at. Ve dudaklarndan uzun sren bir "Ohh!" nidas
dkld. Ruth Kettering mcevherleri ok severdi... onlara baylrd.
"Oh baba, bu ne... ne kadar muhteem bir ey!"
"ok zel bir kalite deil mi?" dedi milyoner mutlulukla. "Houna gitti, deil
mi?"
"Houma gitmek mi? Baba bu olaanst bir. ey. Bunu almay nasl basardn?"
Van Aidin glmsedi.
"Ahh! Bu da benim ufak bir srrm olarak kalsn. Tabi bunu almak iin ok zel
aba harcamam gerekti. ok nl talar bunlar. Ortadaki en
29
Agatha Christie
byk yakutu gryor musun? Belki onun nn sen de duymusundur, tarihe geen
nl 'Ateten Kalp' yakutu bu ite."
"Ateten Kalp," diye yineledi Bayan Kettering.
Talan mcevher kutusundan karp gsnn zerinde tuttu. Milyoner, kzn
izliyordu. Daha nce bu mcevheri tayan kadnlar dnyordu. Krk kalpleri,
hayal krklklarn, kskanlklar. Ateten Kalp yakutu tm nl talar gibi
arkasnda saysz trajedi ve iddet brakmt. Ruth Kettering'in elindeki
mcevher tm kt glerini kaybetmi gibiydi. Dingin, soukkanl, kontroll
duruuyla batdan gelen bu kadn tm trajedileri, tm kalp krklklarna kar
koyabilir, tm savlar rtebilir gibi grnyordu. Ruth talar yeniden
kutusuna yerletirdikten sonra birden ayaa kalkt ve babasnn boynuna sarld.
"Teekkrler, teekkrler, ok ok teekkrler babacm. Fevkaladesin! Benim
iin daima en muhteem armaanlar bulup alyorsun."
"Bu doru," diyen Van Aidin sevgiyle kznn srtn svazlad. "Sen benim her
eyimsin, bunu biliyorsun deil mi, sevgili Ruthie!"
"Akam yemeine kalacaksn, deil mi babacm?"
"Sanmyorum. Sen de zaten dar kmayacak miydin?"
"Evet ama iptal edebilirim. Nasl olsa pek nemli bir ey deildi."
"Hayr," dedi Van Aidin. "Szn tut. Benim de daha halletmem gereken birka
iim var. Yarn grrz, tatlm. Sana telefon ederim, belki de Galbraith'te
bulumamz ayarlayabilirim."
Galbraith, Cuthbertson&Galbraith Van Aldin'in Londra'daki avukatlaryd.
"Tamam baba." Ruth tereddt iindeydi. "Umarm bu... bu yzden Riviera
seyahatimi iptal etmem gerekmez."
"Ne zaman gitmeyi dnyorsun?"
"Ayn on drdnde."
"Ah, rahatlkla gidebileceini sanyorum. Bak Ruth, bu gibi eylerin
olgunlatrlmas zaman alr. Ayrca Ruth, senin yerinde olsam yakutlar yanma
almazdm. Onlar bankadaki kasaya brak."
30
Mavi Trenin Esrar
Bayan Kettering bayla onaylad.
'"Ateten Kalp' yznden gasp edilip ldrlmeni istemem," dedi akac bir
sesle.
"Ama sen onu cebinde tayordun, deil mi?" diye yantlad gen kadn
glmseyerek.
"Evet..."
Bir ey, bir tereddt Ruth'un merakn uyandrd.
"Ne oldu, baba?"
"Hi." Van Aidin glmsedi. "Yalnzca Paris'te yaadm ufak bir serven aklma
geldi de."
"Serven mi?"
"Evet. Geceleyin. Bu mcevherleri satm aldktan hemen sonra."
Mcevher kutusunu iaret etti.
"Ahh, baba, haydi bana anlatsana."
"nemli bir ey deil, yavrum. Birka sokak serserisi biraz ileri gittiler, ate
edince de korkup katlar. Hepsi bu."
Ruth, babasn hayranlkla szd.
"Sen gerekten etin bir cevizsin, baba."
"Her zaman gvenebilecein etin bir ceviz, Ruthie."
Kzn sevgiyle ptkten sonra dar kt. Savoy'a dnnce Knigh-ton'a ufak
bir grev verdi.
"Goby denilen adam arayp bulun; adresi zel not defterimde var. Yarn sabah
dokuz buukta burada olsun." "Peki, efendim."
"Ayrca Bay Kettering ile de konumak istiyorum. Eer mmknse onu benim iin
aratrn. Kendisini devam ettii klpte bulabilirsiniz, her neyse bir ekilde
kendisine ulamaya aln ve yarn sabah beni ziyaret etmesini salayn. Ya da
daha ge bir saatte, rnein on ikiye doru gelse iyi olur. Bu gibi adamlar
nasl olsa o saatten nce uyanamazlar."
31
Agatha Christie
Sekreter bayla sylenenleri yapacan onaylad. Van Aidin bundan sonra
uan arp, banyosunu hazrlamasn istedi. Ksa bir sre sonra lk su
iinde uzand srada kzyla yapt konumay dnd. Genel olarak memnundu.
Mantkl dnmenin sonunda boanmann tek are olduunu ok daha nceden kabul
etmesi gerekirdi. Ruth kendisine nerilen zme kar yal adamn
beklediinden ok daha az diren gstermiti. Ama yine de hemfikir olduunu
belirtmesine ramen bir konuda huzursuzluk duyduunu gizleyememiti. Bir ey,
davranm-daki bir ey doal deildi. Van Aidin skntyla alnn krtrd.
"Belki de bu yalnzca bir kuruntu," diye mrldand. "Yine de bana anlatmad
bir eyler olduundan eminim."
32
Mavi Trenin Esrar
5. BLM
Yararl Bir Adam
Knighton ieri girdiinde Van Aidin kahve ve kzarm tost ekmeinden oluan
hafif kahvaltsn henz tamamlamt.
"Bay Goby aada, sizinle konumak iin bekliyor."
Milyoner saatine bakt. Tam dokuz buuktu.
"yi, gzel," dedi. "Yukar gelsin."
Bir iki dakika sonra Bay Goby odaya girdi. Ufak tefek, pejmrde giyimli yal
bir adamd. Merakl baklarn odann tamamnda gezdirdiyse de gzlerinin
karsndaki adamla karlamamasna zen gsterdi.
"Gnaydn, Goby!" dedi milyoner. "Otursanza."
"Teekkrler, Bay Van Aidin."
Goby oturdu, ellerini dizlerinin stne koydu ve byk bir ciddiyetle radyatr
incelemeye balad.
"Tam size gre bir iim var."
"ylemi, Bay Aidin?"
"Kzmn Bay Derek Kettering ile evli olduunu biliyorsunuz, deil mi?"
Bay Goby baklarn radyatrden yaz masasnn ikinci ekmecesine kaydrrken
yznde kmseyen bir glmseme belirdi. Bay Goby ok ey biliyor, ancak
bunlar aklamaktan holanmyordu.
33
F:3
Agatha Christie
"Kzm nerime uyarak ondan boanma giriiminde bulunacak. Tabi bu avukatlarn
halledecei bir konu. Ama ben zel nedenlerle onun hakknda ok zel ve
ayrntl bilgi edinmek istiyorum."
Bay Goby duvardaki apliklere bakp mrldand.
"Bay Kettering hakknda m?"
"Evet."
"O zaman tamam, efendim."
Bay Goby ayaa kalkt.
"Sizden ne zaman yant alabilirim."
"Konu acil mi, efendim?"
"Benim her iim aceledir."
Bay Goby minenin parmaklklarna bakarak anlayla glmsedi.
"Bugn leden sonra saat on drt sizin iin de uygun mu, efendim?"
"Fevkalade," dedi milyoner. "yi gnler, Goby."
"yi gnler Bay Van Aidin."
Goby dar kp sekreter ieri girerken milyoner glmseyerek mrldand.
"ok yararl bir adam. Konusunda da gerek bir uzman."
"Peki konusu ne?"
"Bilgi toplama. Ona yirmi drt saat zaman verin, Canterbury Bapis-koposu'nun
zel yaamnn tm ayrntlarn nnze serer."
"Gerekten ok yararl bir adam," dedi Knighton glmseyerek.
"Neyse, birka kez bana ok yarar dokundu," diye aklad Van Aidin. "Evet,
Knighton, hazrm. Artk biraz alalm."
Ondan sonraki birka saat boyunca nemli miktarda i hzla zmlendi. Telefon
alp Bay Kettering'in geldii bildirildiinde saatler yarm gstermekteydi.
Knighton, Van Aldin'e bakarak, onun ba sallamasn yorumlamaya alt.
"Ltfen Bay Kettering'e yukar gelmesini syleyin."
34
Mavi Trenin Esrar
Sekreter ktlarn toplayarak dar kt. Konukla kapda karlat ve
Kettering, ona yol amak iin hafife yana ekildi. Daha sonra ieri giren konuk
kapy arkasndan kapad.
"Gnaydn, efendim. Acil olarak benimle grmek istemisin."
Bu hafiften alayl ar ses tonu Van Aldin'in anlarnn canlanmasna yol at.
Bu adamda bir ekicilik vard ve hep de olmutu. Damadn srarl baklarla
szd. Derek Kettering otuz drt yanda, ince uzun boyluydu. Esmer zarif
yznde aklanmas zor ocuksu bir ifade vard.
"eri gir," dedi Van Aidin ksaca. "Otursana."
Kettering berjer tipi koltuklardan birine kt. Kaynpederini sinsi olarak
nitelendirilebilecek bir neeyle szyordu.
"Uzun zamandr grmemitik," dedi dosta. "Sanrm iki yl oldu. Ruth'u grdn
m?"
"Onunla dn akam beraberdim," diye yantlad Van Aidin.
"ok iyi grnyordu, deil mi?"
"Bunu fark edecek kadar frsatn olduunu sanmyorum," diye yantlad Van Aidin
sert, kuru bir ses tonuyla.
Derek Kettering kalarn kaldrd.
"Oo, biliyor musun ki bazen ayn gece kulbinde karlayoruz," dedi gen adam
umursamazlkla.
"Bin dereden su getirmek gibi bir niyetim yok. Ksa keseceim." Van Aidin
sertleti. "Ruth'a senden boanmasn nerdim."
Derek Kettering umursamama benziyordu.
"Ne kadar dramatik," diye mrldand. "Sigara imem sizi rahatsz eder mi,
efendim?"
Bir sigara yakp dumann havaya flerken ekledi.
"Peki Ruth ne dedi?"
"Ruth nerime uyacak."
"Gerek mi bu?"
35
Agatha Christie
"Baka syleyecek bir eyin yok mu?" diye sordu Van Aidin sert bir sesle.
Kettering sigarasnn kln tablaya silkeledi.
"Sanrm," dedi Kettering konu onu hi ilgilendirmiyormuasma bir
kaytszlkla. "Kznzn byk bir hata yaptn biliyorsunuz."
"Seninle evlenmesini kastediyorsan, durumun yle olduu kesin." Van Aidin
fkelenmekteydi.
"Brakn bu szleri!" diye ekledi dieri. "Konuyu kiiselletirmeyelim.
Gerekten de bunu sylerken kendimi deil Ruth'u dndm. Benim ihtiyarn
gnlerinin artk sayl olduunu biliyorsun, stelik de bunu syleyen ben
deilim, tm doktorlar ayn fikirde. Ruth birka yl daha dayanrsa Lord
Leconbury unvan bana geecek, bylece o da Leconbury Ma-liknesi'nin hanm,
Kontes Leconbury olabilecek. Benimle evlenme nedeni de zaten bu deil miydi?"
Van Aidin fkeyle haykrd.
"u lanet kstahl kes artk, buna daha fazla dayanabileceimi sanmyorum."
Derek Kettering umursamazlkla glmsedi.
"Haklsn. Gnmzde artk unvana pek deer verilmiyor. Yine de, Leconbury ok
gzel, eski bir yre ve biz halen ngiltere'nin en eski, asil ve saygn
ailelerinden biriyiz. Eer benden boanr da ben tekrar evlenirsem baka bir
kadnn Leconbury'nin hanm olmas Ruth'un hi houna gitmez sanrm."
"Ben szlerimde ciddiyim, gen adam."
"Ben de," dedi Kettering." Finansal olarak dibe km durumdaym; Ruth benden
boamrsa iflas ederim. On yl dayand, niin biraz daha sabretmesin ki? Size
ihtiyarn on sekiz aydan fazla yaamayacan garanti ederim; durum byleyken
dediim gibi Ruth'un benimle evlenmekteki tek amacna ulaamamas ok yazk
olmaz m?"
36
Mavi Trenin Esrar
"Yani kzmn seninle unvann ve toplumdaki yerin iin mi evlendiini ima
ediyorsun?"
Derek Kettering gld ama bu neeli bir gl deildi.
"Bunun bir ak evlilii olduunu dnmyorsun ya?"
"Bilmem ama," dedi Van Aidin kelimelerin stne basa basa yavaa. "On yl nce
Paris'te karmda ok daha farkl konuuyordun."
"yle mi? Olabilir. Ruth ok gzeldi, biliyor musun ki aynen bir melek ya da
kilisedeki herhangi bir niten inmi bir azizeyi andryordu. O zamanlar bunun
iin ok iyi niyetli ve geerli nedenlerim vard, yeni bir yaama balamak
istiyordum, beni seven gzel bir kadnla belirli bir yerde oturup durulmak,
geleneksel ngiliz tipi bir aile yaam srdrmek ni-yetindeydim."
Tekrar gld, ancak bu kez glnde bir ahenksizlik vard.
"Bana inanmyorsun, deil mi?" diye ekledi.
"Senin Ruth'la paras iin evlendiin konusunda en ufak bir kukum yok," dedi
Van Aidin souk bir ifadeyle.
"Peki o benimle k olduu iin mi evlendi?" diye sordu dieri alayl bir
tonda.
"Hi kukusuz."
Derek Kettering karsndaki adam uzun uzun szdkten sonra dnceli bir halde
ban sallad.
"Grdm kadaryla buna gerekten inanyorsun. Aslnda o sralar ben de
inanmtm. Ama sana garanti edebilirim ki sayn kaynpederim, geen ksa srede
gerein bu olmad konusunda uyandm."
"Ne demek, nereye varmak istediini anlamyorum. Zaten benim iin fark etmez de.
Ruth'a kar inanlmayacak kadar kt davrandm."
"Evet, doru," diyen Kettering kaynpederine hak verdi. "Ama bildiin gibi onun
davranlar da ok kat. Pembe-beyaz yumuak grntsne ramen granit kadar
sert bir insan o. Duyduum kadaryla sen de her zaman sert bir insan olarak
tannyorsun ama Ruth senden ok daha sert
37
Agatha Christie
ve ta kalpli. Sen hi deilse bir tek insan kendinden daha ok seviyorsun.
Ruth byle bir eyi asla yapmad ve yapmayacak da."
"Bu kadar yeterli," diye bard Van Aidin. "Buraya seni ak ve net olarak ne
yapacam belirtmek iin ardm. Benim kzmn da biraz mutlu olmaya hakk
var ve onun arkasnda benim gibi bir babas olduunu unutma."
Derek Kettering ayaa kalkt, mineye doru gitti. Sigarasn minenin iine
att. Konutuunda ses tonu son derece sakindi.
"Bunlar sylemekle ne demek istediini anlamaya alyorum."
Van Aidin aklad.
"Bu boanma konusunda zorluk karmaman gerektiini anlatmaya alyorum."
"Yani bu bir tehdit mi?"
"Nasl istersen yle kabul edebilirsin."
Kettering sandalyelerden birini masann nne ekti. Milyonerin tam karsna
oturdu.
"Diyelim ki, yani yalnzca teorik olarak, ben bu boanma kararn kabul etmedim.
O zaman ne olacak?"
Van Aidin omuzlarn silkti.
"Bunun iin dayanabilecein tek bir nokta bile yok, delikanl. Avukatlarna sor,
onlar da sana ayn eyi syleyecekler. Yaantmdaki deiim herkes tarafndan
biliniyor, tm Londra bunu .konuuyor."
"Ruth sanrm her yerde Mirelle konusunda konumu. Bu aptallk. Ben onun erkek
arkadalaryla ilgilenmiyorum."
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Van Aidin sert bir sesle.
Derek Kettering gld.
"Grdm kadaryla gerekleri bilmiyorsunuz, efendim. Bir baba olarak
nyargsz olmanz da beklenemez tabi."
apkasn ve bastonunu alarak kapya gitti.
38
Mavi Trenin Esrar,
"Nasihat vermek benim iim deil." Ve son darbeyi indirdi. "Ancak bu durumda
baba kz birbirinize kar biraz daha ak, biraz daha samimi olmanz
nereceim."
Hzla odadan kt. Milyoner yerinden kalktnda o kapy oktan arkasndan
kapamt bile.
"Lanet olsun, bu adam ne demek istedi imdi?" diye sylenerek yeniden
sandalyesine kt.
Ancak huzursuzluk yeniden tm benliini kaplad. Halen aslna inmesi gereken bir
konu vard. Telefon hemen yanndayd, ahizeyi alarak kznn numarasnn
balanmasn istedi.
"Alo, alo, Mayfair 81-907 mi? Bayan Kettering evde mi? Dar m kt? len
yemei iin mi? Ne zaman dner? Bilmiyorsunuz. Neyse tamam, ona sylemenizi
istediim bir ey yok."
Ahizeyi fkeyle yerine brakt. Saatler on drd gsterdiinde odada bir aa
bir yukar dolanyor, Goby'yi bekliyordu. Konuk on drd on gee geldi.
"Evet?" diye grledi milyoner sert bir sesle.
Ksa boylu Bay Goby'nin acele etmeye niyeti yok gibiydi. Masann basma oturdu,
eski psk bir not defteri kard ve tekdze bir sesle okumaya balad.
Milyoner dikkatle dinliyor, dinledike duyduklarndan honut oluyordu. Goby
szlerini tamamlaynca dikkat ekecek ekilde p kutusuna bakt.
"Hmm!" dedi Van Aidin. "Durum ok ak. Bu dava tereyandan kl eker gibi
hallolacak. Otel hikyesine ilikin kantlar salam, deil mi?"
"elik kadar salam!" diyen Goby kzgn baklarn altn varak kaplama
sandalyeye dikti.
"Derek finansal adan boazna kadar bataa gmlm durumda. u sralar bor
almaya alyor, yle mi? Babasnn olas mirasna ilikin tm beklentilerini
harcam durumda. Eer boanaca haberi etrafa ya-
39
Agatha Christie
ylrsa bir kuru bile alamaz, ayrca bu durumda borlarna ilikin
ykmllkleri n plana kp zerinde basklar uygulanmaya balanabilir. O
avucumuzun iinde, Goby. Mengeneyi iyice sktrabiliriz."
Yumruunu masann zerine indirdi. Yznde vahi bir fke ve baar ifadesi
vard.
Goby ince bir sesle korkarak mrldand. "Getirdiim bilginin sizi mutlu
ettiini dnyorum."
"imdi Curzon Caddesi'ne gitmem gerekiyor," dedi milyoner. "Size minnettarm,
Goby. Yaptnz ite gerekten mkemmelsiniz."
Ufak tefek adamn yznde honutluktan kaynaklanan bir glmseme belirdi.
"Teekkrler, Bay Van Aidin," dedi. "Elimden geleni yapyorum."
Van Aidin hemen Curzon Caddesi'ne gitmedi. nce ehre inerek, moralini dzelten,
honut kald iki toplantya katld. Oradan metro ile Down Soka'na gitti.
Curzon Caddesi'nde ilerlerken 160 numaral evden kan biri doruca milyonere
doru yryerek yanndan geip gitti. Van Aidin bir an iin gerek gvde yaps
gerekse boyu asndan bunun Derek Kettering olduunu dndyse de tam yanndan
geerken o olmadn, adam tanmadn anlad. Aslna baklrsa -tam
anlamyla yabanc olduu da sylenemezdi- yz ona tandk gibi geliyor ve onda
birtakm kt, tatsz anlar uyandryordu. Her ne kadar beynini ..orladysa da
adamn kim olduunu karamad. Yrmeye devam ederken, kzgnlkla ban
sallyordu. aresizlikten nefret ediyordu.
Eve girdiinde Ruth Kettering, onu bekliyordu. Grr grmez koarak babasnn
boynuna sarld.
"Evet babacm, haberler ne durumda?"
"ok iyi, ama sana syleyecek birka szm var."
Kznn yz ifadesinde ufak bir deiiklik olduunu sezdi; selamlama
srasndaki itenliin yerini kurnaz, sinsi ve tetikte bekleyen bir ifade
almt. Gen kadn byk berjer koltua oturdu.
40
Mavi Trenin Esrar
"Evet baba. Seni dinliyorum. Sorun ne?"
"Bu sabah kocanla konutum," dedi Van Aidin.
"Derek'le mi konutun?"
"Evet. Aklna gelebilecek her eyi syledi, ou da kstahlktan te gitmeyen
szlerdi. Ancak tam kapdan karken hi anlam veremediim bir eyler syledi.
Baba kz birbirimize kar ak ve drst olmamz gerektiini ve bundan emin
olmam gerektiini syledi. Sence ne demek istemi olabilir?"
Bayan Kettering sandalyesinde kprdand.
"Ben... ben bunu bilmiyorum, babacm. Nasl bilebilirim ki?"
"Elbette biliyorsun. Bir ey daha syledi; arkadalarnn olduunu, senin de
arkadalarn olduunu ve kendisinin senin arkadalklarna hi karmadn.
Peki bunu sylerken neyi kastetmi olabilir?"
"Bilmiyorum," dedi Ruth Kettering yeniden.
Van Aidin oturdu. Dudaklar gerilerek ince bir izgi halini ald.
"Dikkatli ol, Ruth! Kapal gzlerle akntya krek ekmek istemiyorum. Kocann
bu konuda sorun karmak isteyip istemediinden de emin deilim. Aslna bakarsan
bunu yapmas da mmkn deil. Onu susturacak, ebediyen enesini tutmasn
salayacak kozlarm var, ama bu olanaklarmdan yararlanmama gerekten gerek olup
olmadn bilmiyorum. Senin de kendi arkadalarn olduunu sylerken neyi
kastetmi olabilir?"
Bayan Kettering omuzlarn silkti. "ok sayda arkadam var. Ne demek
istediini gerekten bilmiyorum."
"Bence ok iyi biliyorsun."
Birden bir i arkadayla konuurmuasna bir havaya girdi.
"Soruyu daha ak soraym. Bu adam kim?"
"Hangi adam?"
"Bir adam. Derek bunu ima ediyordu. Senin iin zel anlam ifade eden biri. Hi
endielenme, tatlm, bundan bir ey kmayacan biliyorum ama mahkemede
karmza kabilecek her olasl dikkate almal-
41
Agatha Christie
yz. Her eyi kendi lehlerinde olacak ekilde kullanabilirler, farkl anlamlar
verebilirler, bunu biliyorsun. Bunun iin bu adamn kim olduunu ve
arkadalnzda ne dereceye kadar ileri gittiinizi bilmek istiyorum."
Ruth yant vermedi. Parmaklarn sinirli bir ekilde kenetledi.
"Haydi, yavrum, anlat," dedi Van Aidin daha yumuak bir tonda. "Yal babandan
korkmana, ekinmene hi gerek yok. Sana kar hi sert davranmadm, yalnzca bir
kez Paris dnda, yle deil mi? Aman Tanrm!"
Birden yldrm arpmasma durdu. "Bu oydu," diye mrldand. "Bu yz
tandm biliyordum."
"Neden bahsediyorsun, babacm? Seni anlayamyorum."
Milyoner, kznn yanna giderek, bileklerinden tuttu.
"Syle bana Ruth, o herifle sonradan'hi bulutun mu?"
"Hangi herifle?"
"Onun yznden yllar nce kavga ettiimiz herifle. Kimden bahsettiimi ok iyi
biliyorsun."
"Yani sen..." Ruth tereddt iindeydi. "Kont de la Roche'u mu kastediyorsun?"
"Kont de la Roche!" diye homurdand Van Aidin. "Sana daha o zaman onun bir
dolandrcdan, bir sahtekrdan baka bir ey olmadn sylemitim. Sense
onunla belki de ok ileri gitmi, ona ok fazla balanmtn ama neyse ki seni
onun penesinden almay baardm."
"Evet, doru aldm," dedi Ruth skntyla. "Ve ben de Derek Kettering ile
evlendim."
Milyoner sert bir tonda, "Bunu sen istedin," dedi.
Ruth omuzlarn silkti.
"Ve imdi," diye ekledi Van Aidin. "Onunla yeniden bulumaya baladn, stelik
de sana sylediim onca eyden sonra, yle mi? Bugn o burada, bu evdeydi.
Onunla darda karlatm ve bir an kim olduunu karamadm."
42
Mavi Trenin Esrar
Ruth Kettering kendine gvenini yeniden kazanmt.
"Sana bir eyi aklamak istiyorum baba, Armand konusunda ok yanlyorsun, yani
Kont de la Roche hakknda. Evet, onun genliinde birka onaylanmayacak olaya
karm olduunu kabul ediyorum. Bana bunlardan bahsetti; ama beni her zaman
sevdi o. Paris'te beni ondan zorla ayrdn zaman kalbi krlmt ve imdi..."
Babasnn kzgnlktan kaynaklanan homurdanmasyla szn kesmek zorunda kald.
"Demek yeniden bu samaln penesine dtn? Sen, benim kzm. Aman Tanrm!"
Ban ellerinin arasna ald.
"Kadnlarn bylesine aptal olabilmelerini aklm almyor."
43
Agatha Christie
6. BLM
Mirelle
Derek Kettering, Van Aldin'in dairesinden ylesine bir telala kt ki
koridorda ilerleyen bir bayanla burun buruna gelerek arpt. Hemen zr
diledi; kadn zr hafif bir glmsemeyle karlayp geride zarif, saygn bir
kiilik ve gzel gri gzlerden kalan ho bir izlenim brakt.
Tm soukkanllna ramen kaympederiyle arasnda kan anlamazlkta gstermek
istediinden daha fkeli davranmt. len yemeini yalnz yedikten sonra
Mirelle adndaki bayann lks dairesine gitti. Halen can skkn, yz askt.
k Fransz bayan onu glmseyerek karlad.
"eri buyurun, msy. Madam biraz dinleniyor."
Kadm, onu ark stilinde denmi, ok iyi tand uzun geni odaya ald.
Mirelle divana uzanmt; yasland farkl kehribar tonlarnda saylamayacak
kadar ok yastkla buday renkli teni mkemmel bir uyum iindeydi. Dans
bayann ok gzel bir vcudu vard; her ne kadar san bir maskn gerisindeki yz
biraz zayf grnse de ok farkl ve kendine zg bir zarafeti vard. Turuncu
renkli dolgun dudaklaryla Derek Kette-ring'e davetkr ekilde glmsedi.
Adam kadn ptkten sonra bir koltua kt.
"Neyin var? Yeni mi uyandn?"
Turuncu dudaklarda belirgin bir glmseme grld.
44
Mavi Trenin Esrar
"Hayr," dedi dans. "altm biraz."
Zayf solgun eliyle stnde bir sr nota kdnn durduu kuyruklu piyanoyu
iaret etti.
"Ambrose buradayd. Bana yeni operay ald."
Kettering bayla onayladysa da bu konu onu hi ilgilendirmedi. Zaten Claude
Ambrose ve Ibsen'in Peer Gynt operas genelde de onun hi ilgisini ekmiyordu.
Aslnda Mirelle de bu konuda ayn fikirdeydi, yalnzca eseri Anitra roln
kapabilmek iin son bir ans olarak gryordu.
"Bu muhteem bir dans!" diye mrldand. "ln tm ihtirasn sahnede
yaatacam. Dans ederken tamamen mcevherlere brnm olacam, ah, bu arada
mon ami, dn Bond Soka'nda bir inci grdm, siyah bir inci."
Susarak, istekli davetkr baklarn gen adama yneltti.
"Tatlm," dedi Kettering. "Bana siyah incilerden bahsetmenin bir anlam yok. u
an iin sular ok fazla snd ve korkarm ok yaknda kyamet kopacak."
Mirelle bu karara ok abuk tepki verdi. Doruldu, siyah gzleri fal-ta gibi
ald.
"Ne diyorsun sen, Derek? Ne oldu?"
"Saygdeer kaynpederim iin sonunun geldiini syledi."
"Yan?"
"Baka bir deyile Ruth'un benden ayrlmasn istiyor."
"ok aptalca! Niin onun senden ayrlmasn istiyor ki?"
Derek Kettering pis pis glmsedi.
"Aslna bakarsan zellikle de senden dolay, cherie. "* '
Mirelle omuzlarn silkti. "Bu samalk," dedi.
"Hem de ok sama," diye ekledi Derek.
"Peki bu durumda ne yapmay dnyorsun?" diye sordu Mirelle.
Sevgilim.
45
Agatha Christie
"Ne yapabilirim ki tatlm? Bir tarafta snrsz maddi olanaklara sahip bir adam,
bir yarda snrsz borlar olan bir adam. Bu durumda kimin sonuta daha gl
kacan dnmek bile yersiz."
- "u Amerikallar ok ilgin insanlar. stelik karn sana kar sevgi bile
beslemiyor."
"yle denebilir?" diye mrldand Derek. "Bu durumda ne yapmalyz?"
Gen kadn, adam akn baklarla szd. Gen adam yaklaarak, elini ellerinin
arasna ald.
"Benim arkamda olacaksn deil mi?"
"Ne demek istiyorsun? Yani..."
"Evet," diye yantlad Kettering. "Alacakllar a kurtlar gibi zerime
saldrdklar zaman da yanmda olup olmayacan bilmek isterdim. Seni ok
seviyorum, Mirelle, beni yar yolda brakmayacaksn, deil mi?"
Kadn ellerini ekti.
"Seni taparcasna sevdiimi biliyorsun, Derek."
Adam, gen kadnn sesindeki serzenii, batan savma abasn sezmiti.
"Bu da ne demek? Batan gemiyi nce fareler terk eder anlamna m geliyor?"
"Ahh, Dereek!"
"Brak bunlar," dedi gen adam fkeyle. "Sen beni zaten bandan defetmek
niyetindesin, haklym deil mi?"
Kadm omuzlarn silkti.
"Senden holanyorum, mon ami, senden gerekten holanyorum. ok ekici, ho
bir erkeksin, un beau garcon, ama ce n 'est pas pratigue. "* )
"Sen zengin erkeklere zg lksn, deil mi? Gerek bu mu?" "yle yorumlamak
istiyorsan evet."
Ban arkasndaki yastklara yaslad.
<*>
Yakkl bir erkek ama pratikte bu yeterli deil.
46
Mavi Trenin Esrar
"Yine de senden ok holanyorum, Derek." ^
Derek pencerenin kenarna doru gidip bir sre srt odaya dnk bir halde
dary seyretti. Sonra birden dansz kadn dirseklerinin stnde dorularak,
merakl gzlerini gen adama dikti.
"Ne dnyorsun, mon ami? "
Gen adam ban evirerek, omuzlarnn zerinden srtt. Bu karsndakini
huzursuz eden, tuhaf bir glmsemeydi.
"Hi, yalnzca bir kadn dnyordum, tatlm."
"Bir kadn m?"
Mirelle konuyu kavramak iin srarla zerine gitti.
"Baka bir kadn dndn, yle mi?"
"Ah, endielenmene hi gerek yok, bu benim iin yalnzca bir portre. 'Gri gzl
bir kadnn portresi.'
Mirelle sert ve srarc bir tonda sordu.
"Onunla nerede tantn?"
Derek Kettering gld, bu glte alayc, mizahi bir yn vard.
"Savoy'un koridorunda onunla neredeyse arpyordum."
"yle mi? Peki ne konutunuz?"
"Anmsayabildiim kadaryla ben, 'ok zr dilerim!' dedim, o da, 'Hi nemli
deil!' ya da buna benzer bir ey syledi."
"Ya sonra?" Dansz kadn iin ucunu brakmaya niyetli grnmyordu.
Kettering omuzlarn silkti.
"Ya sonra m? Hi. Hepsi bu kadar!"
"Sylediklerinin bir tek kelimesini bile anlayamyorum," dedi.
"Gri gzl bir kadnn portresi," diye mrldand Derek. "Onunla byk
olaslkla yeniden karlaacak deilim."
"Neden?"
"Bana kt ans getirebileceini hissettim. Kadnlar bunu yapabilir-
47
Agatha Christie
Mirelle uzand divandan kalkt, gen adamn yanna gelip ylandan farksz uzun
kollarn Derek'in boynuna dolad.
"ok aptalsn, Derek," diye mrldand. "Gerekten ok aptalsn. Sen gerek bir
beau garon olabilirsin, sana hayranm sana tapyorum ama ben yoksullua
katlanabilecek bir insan deilim. Evet, ben yoksul olmay kaldrabilecek bir
insan deilim. Bak beni dinle, olay ok basit. Karnla anlamann yolunu
bulmalsn."
Derek sert, souk bir tonda yant verdi.
"Bunun pratik olarak mmkn olabileceini sanmyorum, gerekten olaslk d
bir varsaym bu."
"Ne demek istiyorsun? Seni hi anlamyorum."
"Van Aidin, tatlm, satn alnmas olanaksz bir kii. O bir eye karar verdi mi
bundan asla dnmez."
"Ondan bahsedildiini duydum." Mirelle ban sallad. "ok zengin, deil mi?
Neredeyse Amerika'nn en zengin adam. Birka gn nce Paris'te dnyann en
muhteem yakutunu satn ald. 'Ateten Kalp,' yakutun ad bu."
Kettering yant vermedi. Dansz dnceli bir halde konumay srdrd.
"Olaanst gzellikte bir ta. Benim gibi bir kadnn sahip olmay isteyecei
trde bir mcevher. Mcevherden ok holanyorum, Derek, bana bir eyler
sylyorlar. Ahh, 'Ateten Kalp' gibi bir ta takmak, ona sahip olmak."
ini ekti, bir an iin hayallere daldysa da kendini hemen toparlad. "Sen
bundan bir ey anlamyorsun Derek, eh ne de olsa erkeksin. Sanrm Van Aidin bu
yakutu kzma armaan edecek. Tek kz, deil mi?" "Evet."
"ld zaman da tm miras kzna kalacak, deil mi? ok zengin bir kadm
olacak."
"O zaten bugn de ok zengin bir kadn," dedi Kettering souk bir sesle.
"Evlendiimiz zaman babas onun hesabna birka milyon yatrmt."
48
Mavi Trenin Esrar
"Birka milyon mu? Ama bu ok byk bir para! Peki ya o gnn birinde aniden
lrse? Tek vrisi sen mi olacaksn?"
"Bugnk koullarda," dedi Kettering ar ar. "Aynen yle. Bildiim kadaryla
zel bir vasiyetname hazrlamad."
"Mon dieu!" Dansz iini ekti. "Aniden oluverse, tm sorun kendiliinden
zlverirdi."
Ksa sren bir sessizlik oldu. Daha sonra Kettering'in yksek tondaki kahkahas
duyuldu.
"Bu pratik, basit zekn houma gidiyor, Mirelle, ama korkarm bu isteinin
yerine gelmesi olanaksz. Karm ok salkl bir insan."
"Eh bien!" dedi Mirelle."Ama her zaman kazalar olabilir."
Derek, kadn sert baklarla szd ama yant vermedi.
Mirelle ise szlerini srdrd.
"Ama sen haklsn, mon ami, bu tr olaslklar dnmememiz gerekir. Bak beni
iyi dinle imdi, Derek, bu boanma olay bundan byle sz konusu bile olmamal.
Karn bu konuyu aklndan karmal."
"Peki ama ya bunu yapmazsa?"
Dansz kadnn gzleri kslarak izgi eklini ald.
"Sanrm o da bunu kabul edecektir. Onun dedikodulardan holanmayan bir tip
olduundan eminim. Arkadalarnn gazetelerde okumasn istemeyecei bir iki
hikyesini biliyorum."
Kettering sert bir sesle sordu.
"Ne demek istiyorsun?"
Mirelle ban arkaya atarak gld.
"Parble!'e) Kont de la Roche denilen adam kastediyorum. Onun hakkndaki her
eyi biliyorum. Benim de Paris'li olduumu unutma. Karn seninle evlenmeden nce
onun sevgilisiydi."
Kettering sert ve hain hareketlerle kadnn omuzlarn tuttu.
phesiz.
49
F:4
Agatha Christie
"Bu kabul edilemez bir yalan. Unutma ki hakknda konutuun kii halen benim
karm."
Mirelle biraz daha ll olmas gerektiini anlamt. "Siz ngilizler ok
tuhaf insanlarsnz," diye yaknd. "Yine de hakl olabileceim itiraf
etmeliyim. Amerikallar souk insanlar, deil mi? Ancak izninle onun seninle
evlenmeden nce ona k olduunu ve daha sonra babasnn olaya karp kontu
kznn hayatndan kardm sylemeden edemeyeceim. Kk matmazel o zamanlar
ok gzya dkmt. Ama yine de babasna itaat etmek zorunda kald. Bunun
dnda sen de en az benim kadar durumun u anda ok farkl olduunun
bilincinde-sin sanrm. Karn onunla hemen her gn gryor ve ayn on drdnde
de onunla beraber olmak iin Paris'e gidiyor."
"Peki sen btn bunlar nereden biliyorsun?" diye sordu Kettering. "Ben mi?
Paris'te ok yakn dostlarm var, sevgili Derek, hepsi de kontu yakndan
tanyorlar. Her ey kararlatrlm durumda. Grntye gre Riviera'ya gidecek
ama asl amac Paris'te kont ile bulumak, ayrca kimbilir belki de... Evet,
evet, bana inanmalsn, her ey ayarland bile."
Derek Kettering ne yapacan bilemez bir halde aknlk iinde duruyordu.
"Grdn gibi," diye mrldand dansz kadn. "Eer akllca davra-nrsan onu
avucunun iine alabilirsin. Ona hayat zindan edebilirsin."
"Allah akna sus artk!" diye haykrd Kettering. "u uursuz eneni tut!"
Mirelle glerek yeniden divana uzand. Kettering apka ve paltosunu alp evden
kt ve kapy arkasndan hzla arpt. Bu arada dansz kadn hl divanda
yatyor, iten iten kendine glyordu. Yaptndan ok honuttu.
50
Mavi Trenin Esrar
7. BLM
Mektuplar
"Bayan Samuel Harfield Miss Katherine Grey'e sayglarm sunar ve bu arada var
olan koullarda Miss Grey'in belki de farknda olmad bir noktay..."

Aslnda Bayan Harfield yaz yazmakta hi zorlanmazd; ama imdi bir trl
ilerleyemiyor, belki de baka insanlara ok basit gelebilecek bir zorluk,
kendini nc bir kiiye kar ak ve srkleyici ekilde ifade etme zorluu,
onu bundan alkoyuyordu.
Bir ya da iki dakikalk bir tereddtten sonra Bayan Hartfield yazmakta olduu
mektubu yrtarak yeniden balad.
"Sevgili Miss Grey, - Kuzinim Emma 'ya (lm hepimiz iin ok ar bir darbe
olan) kar grevlerinizi yapmaktaki stn yeteneklerinizi ve abanz taktir
etmekle birlikte, yine de..."
Bayan Harfield yeniden ara verdi. Mektup bir kez daha buruturulup p kutusuna
atld. Ancak drdnc balangtan sonra Bayan Harfield kendisini honut eden
bir mektup yazmay baard. Mektup uygun ekilde mhrlendi, damgaland ve
zerine Miss Katherine Grey, Little Crampton, St. Mary Mead, Kent adresi
yazld. Ayn mektup ertesi sabah sz konusu bayann kahvalt masasnda daha
nemli gibi grnen uzun, mavi bir zarfa konulmu bir baka mektupla birlikte
duruyordu.
51
Agatha Ckristie
Katherine Grey nce Bayan Harfeld'in mektubunu at. Uzun abalar sonucunda
yazlan mektup aynen yleydi:
Sevgili Miss Grey,
Eim ve ben her eyden nce zavall kuzinim Emma 'ya kar gstermi olduunuz
yaknlk ve hizmetlerinizden dolay teekkrlerimizi sunmak isteriz. uurunun
son zamanlarda giderek bulandn ve bilincinin onu terk ettiini bilmemize
ramen lm bizim iin ar bir darbe oldu. Anladmz kadaryla son
vasiyetnamesindeki koullar olduka tuhaf olduundan hibir mahkeme bunlar
tanmaya yanamayacaktr. Sizin de salkl bir dnceyle bu konuda bizimle
hemfikir olacanz kansndaym. Kocam bu tr konularn aramzda kalacak
ekilde zmlenmesinin ok daha iyi olacan dnyor. Ayn trdeki bir grev
iin sizi dostlarmza tavsiye edeceiz. Bu arada vereceimiz ufak bir armaan
da kabul etmeniz bizim iin byk mutluluk olacaktr. ten duygularmza
inanmanz dileiyle.
MaryAnne Harfield
Katherine Grey mektubu okuyunca glmsedi ve yeniden okudu. Mektubu bitirip yana
braktnda yznde neeli bir ifade belirdi. Daha sonra ikinci mektubu eline
ald. Ksaca gz gezdirdikten sonra bir yana brakp gzlerini dnceli bir
halde nne dikti. Bu kez glmsemiyor-du. Bu sakin, dnceli baklarn
gerisinde neler olduunu anlamak dardan bakan biri iin gerekten ok zordu.
Katherine Grey otuz yandayd. yi bir aileden gelmekteydi. Babas daha o
kkken tm servetini yitirmi, Katherine ok gen yalarda hayatn kazanmak
iin almak zorunda kalmt. Tam yirmi yama bast gnlerde yal Bayan
Harfield'in yanna yardmc olarak girmiti.
Bayan Harfield'in ok "zor" bir insan olduu herkese bilinmekteydi
Yardmclarn gelmeleriyle gitmeleri bir oluyordu. Byk umutlarla geliyor,
gzyalar iinde ayrlyorlard. Ancak on yl nce Katherine Grey'in
52
Mavi Trenin Esrar
Little Crampton'a ayak bast gnden itibaren tam bir bar ortam h-laim
srmeye balad. Kimse bu deiimin nasl olduunu anlayamyordu. Ylan
terbiyecisi olmak iin doulur, sonradan olunmaz diyorlard oradakiler.
Katherine Grey yal kadnlar, kpekler ve kk ocuklarla baa kma gcne
sahip olarak domutu ve o bunu en ufak bir zorlanma ya da yorulma belirtisi
gstermeden hallediyordu. Yirmi yanda ok gzel gzleri olan sakin bir gen
kzd. Otuz yanda ise yeryzndeki hibir eyin bu dinginlii bozamayaca
ekilde berraklkla parlayan ayn gzel gri bakl gzlere sahip sakin bir
bayand. O olaylarn hep iyi ve ho ynlerini grme yeteneine sahip bir insand
ve hep de yle kalacakt.
Katherine gzlerini nne dikmi bir halde kahvalt masasnn banda otururken,
kapmm zili ald ve hemen ardndan da tokmana hzla vuruldu. Bir dakika kadar
sonra kapy aan kk hizmeti kz soluk solua odaya dald.
"Dr. Harrison geldiler."
Orta yal, iriyan bir adam olan doktor aynen kap tokmana vuruundan da
anlalaca ekilde enerjik, canl bir tavr iinde odaya girdi.
"Gnaydn, Miss Grey."
"Gnaydn, Dr. Harrison."
"Size bu kadar erken uradm iin affedersiniz," diye sze girdi doktor.
"Harfield'in kuzenleri ortaya kmadan sizinle bu konuyu konumak istedim.
zellikle bunlardan biri... Bayan Samuel son derece tehlikeli, zehirli biri."
Katherine hibir ey sylemeden doktora mektubu uzatt. Adamn mektubu dikkatle
okumasn tuhaf bir neeyle seyretti: atlan gr kalar, duyulan kzgnlk ve
honutsuzluktan kaynaklanan homurdanmalar ve hrltlar.
Adam mektubu fkeyle masann stne brakt. .
53
Agatha Christie
"ok korkun, ok canavarca," dedi hiddetle. "Onun sizi zmesine frsat
vermeyin, yavrum. Bunlar bo laflar, bulank suda balk avlamaya alyorlar,
hepsi o. Yal Bayan Harfield'in akl en az sizin ya da benim kadar yerindeydi,
son gnne kadar uurunda en ufak bir bulanklk bile olmad ve zaten bunun
aksini syleyebilecek tek kii bile kmayacaktr, dayanabilecekleri hibir ey
olmadn onlar da ok iyi biliyorlar. Mahkemeden bahsetmeleri ise yalnzca
blf. Neye dayanarak dava aacaklar ki? Bunun tamam sizi keye kstrma
abasndan ibaret. Bakn yavrum, sakn onlann sizi aldatmasna, yumuak
tarafnzdan yararlanmalarna frsat vermeyin. Sakn bu paray onlara verme
sorumluluunuz olduu gibi bir inanca kaplmayn ya da vicdannz elvermedii
gibi bir aptallk
yapmayn."
"Korkarm bu konuda en ufak bir vicdani sorumluluk duymak aklma gelmedi," diye
yantlad Katherine. "Bu insanlarn hepsi Bayan Harfield'in einin uzaktan
akrabalar ve o yaad srada buraya hi gelmedikleri gibi onunla hi de
ilgilenmediler."
"ok akll bir kadnsnz," dedi doktor glmseyerek. "Son on ylm sizin iin
hi de kolay gemediini buradaki herkesten ok daha iyi biliyorum. htiyar size
her ne braktysa bunu fazlasyla hak ettiniz."
Katherine dnceli bir halde glmsedi.
"Her ne braktysa," diye tekrarlad Katherine. "Braklan mebla konusunda
gerekten bilgi sahibi deil misiniz?"
"Yani- sanrm ylda be yz dolaylarnda bir ey olmal."
Katherine bayla onaylad.
"Ben de yle dnmtm. Bir de unu okusanza."
Mavi zarfla gelen mektubu uzatt. Doktor mektubu okuyunca kendini tutamayarak
aknlktan hafife bard.
"Olanaksz," diye mrldand. "Olanaksz."
"Mortauld'un kurucu hissedarlarndan biriydi. Krk yl kadar nce bu yatrm
nedeniyle ylda sekiz on bin sterlin kadar bir temett alm ol-
54
Mavi Trenin Esrar
mal. Yllk harcamalarnn ise en fazla drt yz sterlin olduunu dnyorum.
Para konusunda her zaman ok dikkatli ve tedbirliydi. Her kuruu harcamadan en
azndan birka kez dndnden eminim."
"Zamanla sahip olduu servet ald faizler ve faizlerin faizleriyle artm. Siz
artk ok zengin bir kadnsnz, yavrum."
Katherine bayla onaylad.
"Evet," dedi. "yle olacam."
Dardan bakan bir insan gibi konuya uzak, kendisini pek ilgilendir-niyormu
gibi bir tavr iinde konuuyordu.
"O zaman," diye sze girdi oradan ayrlma hazrl iindeki doktor.
"Tebriklerimi ve iyi anslar dileklerimi kabul edin ltfen." Baparmayla Bayan
Samuel Harfield'in mektubunun stne hafife vurdu. "Bu kadn ve iren mektubu
nedeniyle hi endielenmeyin."
"Bu mektup o kadar da iren saylmaz," dedi Miss Grey hogryle. "Bu
koullarda bunu ok doal buluyorum."
"Bazen beni ok endielendiriyorsunuz," dedi doktor.
"Niin?"
"Btn bunlar doal bulmanz nedeniyle."
Katherine Grey glmsedi.
len yemei srasnda Dr. Harrison karsna son haberleri iletti. Kadn
duyduklarndan ok heyecanland.
"Sevgili ihtiyar Bayan Harfield... bylesi bir servet! Paralarn Katherine
Grey'e brakm olmasna sevindim. Bu kz bir azize."
Doktorun yznde hafif bir dalgalanma oldu.
"Azizeler bana gre her zaman iin ok zor insanlar olmulardr. Katherine Grey
ise azize olmak iin ok fazla insancl."
"O haya.ta iyi ynlerden bakan, espriden anlayan bir azize," dedi doktorun
kars gz krparak. "Senin farknda olduunu sanmyorum ama aslna bakarsan o
ayn zamanda ok gzel bir kadn."
55
Agatha Christie
"Katherine Grey mi?" Doktor gerekten armt. "Gzlerinin ok gzel olduunu
biliyorum."
"Ah siz erkekler!" diye haykrd kars. "Yarasalar kadar kr olabiliyorsunuz.
Katherine gerekten ok gzel bir kadn, bunun iin her zellie sahip. Tek
eksii giysileri."
"Giysileri mi? Elbiselerinin nesi var? Bence her zaman ok temiz ve dzgn
giyiniyor."
Bayan Harrison derin derin i ekti. Doktor hasta ziyaretlerini yapmak zere
ayaa kalkt.
"Ona bir urasan iyi olacak, Polly," diye nerdi kapdan kmadan nce.
Bayan Harrison hemen telala yantlad. "Bunu yapacam."
Ziyareti o gn leden sonra saat te gerekletirdi. "Habere gerekten ok
sevindim, canm," dedi Katherine'in elini skarken sevecenlikle. "Kydeki dier
kiiler de bunu duyunca ok sevinecekler."
"Buraya urayp bana bunlar sylemeniz gerekten ok nazik bir davran," dedi
Katherine. "Aslnda ben Johnnie'yi sormak iin geldiinizi dnmtm."
"Oh! Johnnie. Evet..."
Johnnie, Bayan Harrison'un en kk oluydu. Birka saniye sonra ikisi
Johnnie'nin akcierleri ve bademciklerini esas alan derin bir sohbetin iine
girmilerdi bile. Katherine anlayla karsndakinin anlattklarna kulak
kesilmiti. Eski alkanlklardan kurtulmak pek de kolay deildi. On yl boyunca
dinlemek onun neredeyse asl grevi olmutu.
"Sana hi Portsmouth'taki donanma balosundan bahsetmi miydim, tatlm? Hani u
Lord Charles'n giysilerime hayran olduu balodan?" Katherine bu soruyu her
defasnda sakin ve sevecenlikle yantlard. "Sanrm evet, Bayan Harfield'e
anlatmtnz, ama tamamen unutmuum. Ba-
56
Mavi Trenin Esrar
na yeniden anlatr mydnz?" Daha sonra da yal kadn anmsayabildii tm
ayrntlar durarak, ssleyerek bazen abartarak bazen dediklerini dzelterek
anlatmaya balard. Katherine kafasnn yarsn anlatlanlara verir, yarsyla
baka eyler dnrken daima tam en doru noktada, yal kadn sustuu anda
doru szckleri sylerdi.
imdi de ayn trden alk olduu bir ikilem iinde Bayan Harrison'un
anlattklarn dinliyordu.
Yarm saat kadar sonra konuk birden konuyu toparlama gerei hissetti.
"Btn gn kendimden bahsedip durdum," diye bard. "Halbuki buraya sizden ve
gelecee ynelik planlarnzdan bahsetmeye gelmitim."
"Sanrm imdilik hibir planm yok."
"Ama sanrm... burada kalmay dnyor da olamazsnz?"
Katherine karsndakinin ses tonundaki deheti fark ederek glmsedi.
"Hayr, sanrm yolculuk etmek isterim. Biliyor musunuz dnyann henz ok az
yerini grdm."
"Bunu tahmin edebiliyorum. Sizin iin bunca yl burada kapal kalmann ok zor
olduunu anlyorum."
"Bilmem," dedi Katherine. "Aslnda bana byk apta zgrlk kazandrd."
Dierinin i ektiini fark edince hafife kzard.
"Belki bu size aptalca gelecek ama... yani byle bir ey sylemem... Tabi
kelimenin dar anlamnda fiziksel bir zgrle sahip deildim ama..."
"Ben de bunu kastetmitim," dedi Bayan Harrison. Katherine'in ancak ok ender
izinli gn olduunu dnyordu.
"Ancak fiziksel olarak bal olmak kiiye ok geni bir zihinsel bak as
kazandryor. Dnecek ok zamannz oluyor. Dnce zgrlne sahip olmaktan
hep byk mutluluk duydum."
Bayan Harrison ban sallad.
57
Agatha Christie
"Bunu anlayamyorum."
"Ah, benim yerimde olsaydnz siz de ayn ekilde dnrdnz. Ama yine de
yaantmda biraz deiiklik yapmak istediimi hissediyorum. steim... evet
isteim, bir eyler olmas, biraz heyecan. Hayr hayr, ltfen yanl anlamayn,
benimle ilgili deil, kastettiim bu deil. Bir eyler olan bir yerde bulunmak
istiyorum. Heyecanl bir eyler... benim olanlara yalnzca tank olmam bile
yeterli. Bildiiniz gibi burada, St. Mary Mead'da hibir zaman heyecan verici
bir eyler olmaz, her ey tekdzedir."
"te bunda haklsnz," dedi Bayan Harrison zerine basarak.
"ncelikle Londra'ya gitmeyi dnyorum. Nasl olsa orada avukatlarla da
grmem gerekiyor. Daha sonra da yurtdna kmay dnyorum."
"Ne gzel!"
"Ama daha nce tabi..."
"Ne?"
"Yeni giysilere gereksinimim olacak."
"Ben de .Arthur'a bu sabah ayn konudan bahsettim," diye haykrd doktorun
kars. "Biliyor musunuz biraz aba ve biraz zenle ok gzel grnebilirsiniz."
Miss Grey itenlikle gld.
"Dikkati ekecek gzellikte bir insan olamayacamn bilincindeyim," dedi
aka. "Ama birka k giysiye sahip olmak beni ok mutlu edecek. Korkarm
kendimden ok fazla bahsetmeye baladm."
Bayan Harrison gen kadn anlayl baklarla szdkten sonra souk bir tonda
ekledi.
"Bu sizin iin ok yeni bir ey olmal."
Kamerine kyden ayrlmadan nce yal Miss Viner'e bir sayg ziyareti yapmay
uygun buldu. Kadn Bayan Harfield'ten iki ya daha byk-
58
Mavi Trenin Esrar
t ve len arkadandan daha fazla yaamay baarm olmann mutluluu
iindeydi.
"Jane Harfeld'den daha fazla yaayabileceim aklnza gelmezdi, deil mi?" dedi
Katherine'i grnce zafer sevinci iinde. "Onunla birlikte okula gittik, o ve
ben. imdi ise o gitti ve ben kaldm. Bu kimin aklna gelirdi ki?"
"Siz akam yemeinde hep esmer ekmek yerdiniz, deil mi?" diye mrldand
Katherine istemeden mekanik olarak.
"Ah, bunu anmsamanz ok ho tatlm. Evet yle, eer Jane Harfi-eld de her
akam bir dilim esmer ekmek ve her yemekte biraz uygun bir ila alsayd bugn
hl hayatta olurdu."
Yal kadn susup zafer sevinciyle ban sallad, daha sonra birden bir ey
anmsayarak ekledi.
"Duyduum kadaryla bylece byk bir paraya konmusunuz? ok iyi, ok iyi! Ama
ok dikkatli olun, Londra'ya birka gzel gn geirmeye mi gitmeyi
planlyorsunuz? Sakn orada evleneceinizi dnmeyin tatlm, nk bu
gereklemeyecektir. Erkeklere ekici gelecek bir tip deilsiniz. Bunun dnda
yanz da gemi denebilir. Bu arada ka yanda oldunuz?"
"Otuz ," dedi Katherine.
"Yani..." diye mrldand Miss Viner tereddtle. "Bu aslnda pek fazla da
saylmaz. Ama yine de tertaze olduunuz da sylenemez." Katherine neeyle
yantlad. "Bu ok doru."
"Ama siz ok ho bir kzsnz," diye ekledi Miss Viner sevecenlikle.
"Ve eminim ki ortalklarda dolap tasarmclarn nerdiklerinden de faz-
' la bacaklarn aan bir sr hoppa kz yerine sizinle evlenmek erkekler
asndan hi de fena olmayacaktr. stelik bunu isteyecek birok erkek
kacan da dnyorum. Gle gle, iyi yolculuklar tatlm, ok gzel
59
Agatha Christie
gnler geirmem dilerim ama maalesef yaamda her ey grndnden ok farkl."
Bu kehanetler iinde Kamerine yola kt. Kyn yars onu yolcu etmek iin
istasyona geldi, hatta her ie bakan kk hizmeti kz Alice bile. Telle
smsk balad bir iek buketi getirmi, hngr hngr alyordu.
"Byle insanlar o kadar az ki," diye ekledi tren hareket ettikten sonra iini
ekerek. "Charlie beni yalnzca o mandradaki kz iin terk etmek istediinde
kimse bana kar Miss Grey kadar iyi davranamazd. Bakrlarn ve tozlarn
temizlii konusunda da ok titizdi ama iyi almay da fark edip vmeyi de ok
iyi bilirdi. Onun iin her zaman her eyi yapmaya hazrm, gerekten her zaman
iin ona canm feda. O gerek bir lady, evet gerek bir hanmefendi."
Katherine'in St. Mary Mead'den ayrlmas ite aynen byle oldu.
Mavi Trenin Esrar
8. BLM
Lady Tamplin Mektup Yazyor
"yi gzel!" dedi Lady Tamplin. "yi gzel!"
Daily Mail gazetesinin yerel saysn masann zerine brakarak, Akdeniz'in mavi
koylarn seyre dald. Bann stndeki altn renkli mimoza dal olaanst
gzellikte bir resim iin gerekli ortam salyordu. Altn sars sal, mavi
gzl k sabahl iinde gzel bir kadnd. Geri altn sars salar bir
sanat rn olduu inkr edilemezdi ama pembe-beyaz teni ve olaanst
gzellikteki mavi gzleri ona doann armaanyd. Lady Tamplin krk drt
yanda olmasna ramen halen ok gzeldi.
Her ne kadar ok ho grnyorduysa da bu Lady Tamplin'in kendini dnmedii,
kendine zen gstermedii ender gnlerden biriydi. Yani d grntsn nasl
daha ekici klabileceini dnmyordu. ok daha ciddi konulara dalmt.
Lady Tamplin Riviera'da ok iyi tannan, Villa Marguerite adndaki evinde
verdii partiler dilden dile dolaan sevilen bir kiiydi. Olduka engin yaam
deneyimi olan bir kadnd. Tam drt kez evlenmiti. Birinci evlilii aslnda bir
hatayd, zaten Lady Tamplin de ondan bahsetmekten hi holanmyordu. Ancak tam
zamannda, henz evliliklerinin banda kocas lm, bylece dul ei zengin bir
dme fabrikatryle evlenebilmiti. Bu e de yllk mutlu bir evlilikten
sonra, arkadalaryla gittii bir iki leminin ardndan baka bir dnyaya
gmt. Bundan sonraki e ise
61
Agatha Christie
Rosalie'yi girmek istedii toplumun st kademelerine tayan, st sosyeteye
girmesini salayan Vikont Tamplin idi. Rosalie drdnc kez evlendiinde ondan
kazand unvan tamaya devam ediyordu. Bu drdnc maceraya ise tamamen zevk
iin atlmt. Yirmi yedi yalarnda olduka yakkl gen bir adam olan Bay
Charles Evans olaanst nazik, spora dkn ve dnyadaki tm zevkleri yaamak
isteyen ancak kendi paras olmayan bir adamd.
Lady Tamplin aslnda yaantsndan genelde ok honut ve mutluydu, ama parasal
adan ufak skntlar da yok deildi. Dme fabrikatr eine hatr saylr
bir miras brakmt ama bu para Lady Tamplin'in de sk sk dedii .gibi "yle
ya da byle... (yle ile kastedilen sava nedeniyle hisselerin deer yitirmesi,
byle ile kastedilen ise saygdeer Lord Tamplin'in israfa kaan harcama
alkanlklaryd.)" eriyip gitmiti. Geri halen hali vakti yerindeydi ama hali
vakti yerinde olmak Lady Tamplin anlaynda bir kadn iin asla yeterli
olamazd.
Bu ok zel ocak gnnde ite bu nedenle gazetede okuduu bir haber gzel mavi
gzlerinin falta gibi almasna ve ister istemez azndan iki szcn, "ok
iyi!" kelimelerinin dklmesine neden oldu. Onunla ayn anda balkonda olan kz,
Lenox Tamplin idi. Lenox gibi bir kz Lady Tamplin'in gznde uursuz bir diken
demekti, zarafetin, gzelliin eseri bile olmayan bir kz. Gerekte olduundan
daha yal grnyor ve alayl, etraf kmseyen tavrlaryla evresini
rahatsz ediyordu. "Tatlm," dedi Lady Tamplin. "una baksana!" "Yine ne var?"
Lady Tamplin Daily Mail'i ald, kzna verdi ve iaret parmayla ilgin ilan
gsterdi.
Lenox, annesinin iaret ettii ilan okurken en ufak bir heyecan belirtisi bile
gstermedi.
"Ne var?" diye sordu. "Byle eyler her zaman olur. Kylerde her zaman
yardmclarna milyonluk servetler brakan kadnlar lyor..."
62
Mavi Trenin Esrar
"Evet, sevgilim biliyorum," dedi Lady Tamplin. "Ama sanrm bu servet iddia
edildii kadar byk de deil; bu konuda gazete haberlerine g-venilemez. Ama
yans byklnde olduunu dnsek bile..."
"Neyse," diye mrldand Lenox. "Miras bize braklmad ya."
"Dorudan deil tatlm," dedi Lady Tamplin. "Ama bu kz, Kamerine Grey, benim
kuzinim. Worchester'li Greylerden. Benim birinci dereceden gerek kuzinim.
Dnsene!"
"Hmm."
"Kendi kendime soruyorum da..."
"Bundan bizim ne yarar karabileceimizi mi?" diye cmleyi tamamlayan Lenox,
annesinin anlamakta zorluk ektii ekilde pis pis srtt.
"Ah tatlm," diye yantlad Lady Tamplin hafiften sitemli bir sesle.
Aslnda bu pek sitem de saylmazd, nk Lady Tamplin kznn ak szllne
ve azna geleni iinden geldii ekilde sylemesi olarak nitelendirdii
rahatsz edici davranlarna alkt.
"Kendi kendime soruyorum da..." Lady Tamplin kalemle ustalkla dzeltilmi
kalarn havaya atarak konumasn srdrd. "Acaba... Oh gnaydn, Chubby
sevgilim, tenis oynamaya m gidiyorsun? Ne ho!"
Bu konumann ardndan Chubby, ona sevgi dolu baklarla glmseyerek seslendi.
"eftali rengi sana ne kadar da yakm." Ve bu szlerin ardndan yanlarndan
geerek merdivenlerden aa indi.
"Tatl ocuk!" Lady Tamplin einin arkasndan sevgiyle bakarak mrldand.
"Neyse, ne diyordum? Ah!" Dncelerini yeniden ciddi i konularna
younlatrmaya alt. "Acaba diyorum..."
"Her ne ise artk konuya gelsen. Ayn eyi nc defadr tekrarlyorsun..."
"Bak tatlm, kendi kendime, acaba diyorum, sevgili Katherine'e bir mektup
yazarak onu buraya davet etsem ho.bir davran olmaz m? Sosyeteyle hibir
ilikisi olmad kesin. Bir akrabas tarafndan sosyeteye tantrlmas daha
doru olmaz m? Bu onun da bizim de karmza bir davran olurdu."
63
Agatha Christie
"Peki bunun karlnda ondan ne kadar para koparabileceini dnyorsun?"
Annesi, kzn sulayan baklarla szdkten sonra mrldand. "Tabi ki parasal
bir dzenleme yapmamz gerekecek. yle ya da byle... sava zavall baban..."
"Ve imdi de Chubby!" dedi Lenox. "O da bu anlamda ok pahal bir oyuncak..."
"Anmsayabildiim kadaryla o ok ho bir kzd," diye mrldand kendi
dncelerine dalm olan Lady Tamplin. "Sakin, hibir zaman n plana kmayan,
gzel deildi ve hibir zaman erkek peinde komad." "O zaman Chubby'yi de
rahat brakacaktr, deil mi?" Lady Tamplin, kzn fkeli baklarla szd.
"Chubby asla..." diye sze balad.
"Hayr," diye atld Lenox. "Bunu yapacan ben de sanmyorum, o ekmeine kimin
ya srdn ok iyi bilir."
"Tatlm," diye bard Lady Tamplin. "Konular yle tuhaf bir konuma eklin var
ki!" "zr dilerim."
Lady Tamplin Daily Mail gazetesini, sabahln, el antasn ve mektuplarn
toplad.
"Sevgili Katherine'ne hemen mektup yazp ona Edgeworth'teki gzel, eski
gnlerimizden bahsetmeliyim."
Gzlerinde kararl bir parlaklkla evine doru ilerledi. Bayan Samuel
Harfield'in aksine yazacaklar kaleminin ucundan adeta akp gitti. Ara
vermeden ve byk bir aba harcamadan tam drt sayfay doldurdu. Yeniden
okuduunda da bir tek szc bile deitirmek gereksinimi duymad.
Katherine drt sayfa uzunluundaki mektubu Londra'ya vard sabah ald.
Satrlar arasnda gerek amac sezinleyebildi mi bilinmez ama mektubu
honutlukla antasna sokarak, Bayan Harfield'in avukatlaryla olan randevuya
yetimek iin yola koyuldu.
64
Mavi Trenin Esrar
Firma Lincoln's Inn Fields'te kurulu eski bir avukatlk bosuydu. Katherine
birka dakikalk beklemenin ardndan firmann byk ortann, babacan tavrl,
mavi gzl, etrafa akll gzlerle bakan, sevecen, yal bir adamn yanna
gtrld.
Yirmi dakika boyunca Bayan Harfield'in vasiyetnamesini ve eitli hukuksal
sorunlar konutular. Daha sonra Katherine, ona Bayan Samu-el'den gelen mektubu
uzatt.
"Sanrm bunu size gstermemde yarar var," dedi. "Geri bu ok gln bir ey
ama..."
Adam mektubu hafif bir glmsemeyle okudu.
"Olduka basit, kaba bir deneme, Miss Grey. Sanrm size bu insanlarn miras
zerinde en ufak bir haklan olmadn sylememe gerek yok, ayrca vasiyetnameye
itiraz etmeye alsalar bile bu itirazlarn kabul edebilecek mahkeme bulmalar
olanaksz."
"Ben de ayn ekilde dnyordum."
"nsanolu maalesef her zaman akllca davranmyor. Eer Bayan Sa-muel'in
yerinde ben olsaydm sizin cmertliinize snmay yelerdim."
"Aslnda ben de bu konuda sizinle konumak istiyordum. Bu insanlara belirli bir
miktar vermek isterdim."
"Byle bir sorumluluunuz yok."
"Bunu biliyorum."
"Byk olaslkla bu cmertliinizi kastettiiniz anlamda alglamayacaklar.
Sanrm amacnzn onlar ucuza susturmak olduunu dnecek ancak yine de
paray reddetmeyeceklerdir."
"Anlyorum, ama bunu deitirmek olanaksz."
"Size bu dncenizden vazgemenizi nermek isterim, Miss Grey."
Katherine ban sallad. "Biliyorum, tamamen haklsnz ama yine de bunu yapmak
istiyorum."
"Paray alacak ve daha sonra sizi tekrar taciz edecekler."
"Neyse," dedi Katherine. "Brakn ne yapmak istiyorlarsa yapsnlar. Herkesin
kendine gre bir elence anlay var. Ne olursa olsun onlar Ba-
65
F:5
Agatha Christie
yan Harfeld'in akrabalar ve her ne kadar zavall Bayan Harfield yaad
srada onu yal, zavall bir kadn olarak grdkleri iin onunla hi ilgi-
lenmedilerse de onlar elleri bo gndermek bana doru grnmyor."
Avukat, onu her ne kadar bu fikrinden caydrmaya altysa da fikrinde srarla
direnen Katherine bir sre sonra Londra caddelerinde iinden geldii gibi
zgrce para balayabilen ve gelecee ilikin istedii ekilde planlar
yapabilen bir kadn olmann verdii gvenle dolayordu. lk ii ise nl bir
modacnn dkknn ziyaret etmek oldu.
yklerde anlatlan desleri andran ince, yal bir Fransz bayan onu kapda
karlad. Katherine belirgin bir ekingenlikle konumaya balad.
"Eer mmknse, kendimi tamamen sizin ellerinize brakmak istiyorum. Tm yaamm
boyunca yoksulluk ektim, giyinmekten, giysilerden hibir ey anlamyorum. imdi
ise beklenmedik ekilde ok param oldu ve artk ben de ok k olmak istiyorum."
Fransz ok etkilenmiti. Sanatkr ruhlu bir insand; ancak ayn gn sabah gelen
bir Arjantinli et kraliesinin abartl gzelliine ramen srarla kendisine en
yakmayan modelleri semekte direnmesiyle ince ruhu biraz zedelenmiti.
Katherine'ni souk, akll baklarla tepeden trnaa szd.
"Evet, evet, bu benim iin de byk bir zevk olacak. Matmazelin ok gzel bir
vcudu var, dz izgiler onlar daha da belirginletirecek ok ho duracaktr.
Ayrca kendileri tres anglaise} } Baz insanlar bunu sylediim taktirde
alnabilirler. Ancak matmazel hayr. Un belle anglaise'A*) bundan daha ekici
bir stil olamaz."
Dsel des davranlar birdenbire kayboldu. Mankenlerine srekli talimatlar
yadryordu. "Clothilde, Virginie, haydi yavrularm abuk, kk tailleur gris
dair1**"1 ve robe de soiree soupir d'automne} ' mimoza renkleri."
( ' Tipik ngiliz.
( ' Gzel ngiliz.
( ' Ak gri tayyr.
'****' Sonbahar ezgileri tayan ipek elbise.
66
Mavi Trenin Esrar
Muhteem bir sabaht. Marcelle, Clothilde, Virginie, her biri birbiri ardndan
daire eklinde manken yryyle yava yava ilerliyor, dnerek giysileri
sergiliyorlard. Fransz kadn Katherine'in yannda durmu, elindeki kk not
defterine srekli bir eyler karalyordu.
"Mkemmel bir seim, matmazel. Matmazel ok sekin bir zevke sahipler, gerek
bi goP sahibi. Evet gerekten. Eer bu k matmazel Ri-viera'ya gitmeyi
planlyorlarsa inann bana bu kk giysiler dnda bir ey semesi uygun
olmaz."
"u gece elbisesini tekrar grebilir miyim, hani u pembemsi mor olan," diye
sordu Katherine.
Virginie gelerek, zerindeki gece elbisesiyle hafife dnd.
"En k olan bence bu," dedi Katherine mor-gri ve mavinin uyumlu birleimiyle
oluturulan k drapeli giysiye bakarken. "Bunu nasl adlandrmtnz?"
"Soupir d'automne. Evet, evet, bu tam matmazele uygun bir giysi."
Niin bu szler salondan kmakta olan Katherine'in tekrar tekrar aklna
geliyor, ona hzn veriyordu?
"Soupir d'automne. Tam matmazele' uygun bir giysi. Sonbahar, evet bu onun
sonbaharyd. lkbahar ve yaz hi tanmamt; artk bundan sonra tanma
frsat da olmayacakt. Bir daha hi ele geilemeyecei bir eyi ebediyen
kaybetmiti. St. Mary Mead'de hizmet ederek geirdii yllar... bu arada
yaamnn byk bir ksm, genlii de akp gitmiti.
Ben deliyim, diye dnd Katherine. Ben deliyim. Ne istiyorum? Bundan bir ay
nce imdi olduumdan ok daha mutluydum.
antasndan sabah Lady Tamplin'den ald mektubu kard. Katherine aptal
deildi. Bu mektuptaki ufak nanslar ok iyi anlyordu, Lady Tamplin'in bunca
zamandr hi grmedii kuzinine kar gsterdii bu yakn ilginin nedeni ok
akt. Lady Tamplin'in sevgili kuzinini davet
Zevk
67
Agatha Christie
etmesinin nedeni zevk deil kard. yi ama neden olmasn? Bu her iki tarafn
da yararna olacakt.
"Oraya gideceim," dedi Katherine.
Bunu dnd srada Piccadilly'de yryordu. Aklndan geeni hemen
gerekletirmek zere en yakndaki Cook Seyahat Acentas'na girdi. Birka dakika
kadar beklemesi gerekti. Memurun o anda ilgilendii adam da Riviera'ya gitmek
istiyordu. Herkes bu mevsimde oraya gidiyor, diye dnd. Bylece o da, belki
de yaamnda ilk kez "bakalarnn" yaptn yapabilecekti.
nndeki adam birdenbire arkasn dnerek brodan kt. Sra Katherine'deydi,
onun yerine geti. Memura ne istediini sylerken kafas tamamen bambaka bir
yerdeydi. Bu adamn yz... bu yz ona herhangi bir ekilde tandk geliyordu.
Onu nerede grmt? Birden anmsad. O sabah Savoy'da grmt. Koridorda
arpmlard. Ayn kiiyle bir gnde iki kez karlamak, bu gerekten ilgi
ekici bir rastlantyd. Omuzlarnn zerinden arkasna bakarken nedenini
anlayamad bir huzursuzluk hissetti. Adam da kap giriinde durup ban
evirdi ve ona bakt. Katherine srtndan aa souk terler boaldn
hissetti, bir trajedi olacan seziyor, bir uursuzluun tehdidini
hissediyordu.
Daha sonra akl yerinde olarak kendini bu kt dncelerden syrp tm
dikkatini memurun sylediklerine yneltti.
68
Mavi Trenin Esrar
9. BLM
Geri evrilen Bir Teklif
Derek Kettering'in karlat durumlardan dolay morali ok ender bozulurdu.
Yumuak bal bir kaygszlk kiiliinin en belirgin zelliiydi ve onu birok
kez ok zor durumlara dmekten de kurtarmt. Mirel-le'in evini terk ettii o
anda da kendini ksa srede toparlayp, sakinlemeyi baarmt. Sakin ve
soukkanl olarak dnmeye gereksinimi vard. inde bulunduu amaz bu zamana
kadar yaadklarnn belki de en zoruydu, o anda nasl baa kacan
bilemedii baz beklenmedik nedenler ortaya kmt.
Derin dncelere dalm bir halde yryordu. Aln krklar iindeydi, ona ok
yakan neeli, umursamaz tavr ise kaybolmutu. Kafasndan birok olaslk
birbiri ardndan geti. Derek Kettering'in pek de grnd kadar aptal olmad
sylenebilirdi. Birok izlenebilecek yol gryor, zellikle de bunlardan biri
ona ok uygun geliyordu. Eer bundan kanyorsa, bu o an iin sz konusu olan
bir durumdu. aresiz kalan insan aresizlikten olmayacak yntemlere
bavurabilirdi. O zamana kadar kaynpederini kmsemiti. Derek Kettering ve
Rufus Van Aidin arasndaki bir sava yalnzca bir tek sona ulaabilirdi. Derek
iinden paraya ve parann gcne kfretti. St. James Caddesi boyunca yrd,
Picca-dilly'e doru yryp Piccadilly Meydan ynnde ilerlemeye devam etti.
Thomas Cook&Sons Seyahat Acentas'nn nnden geerken admlar
69
Agatha Christie
yavalad. Ancak kafasnda ayn dnce dans ederken bronun nnden geti. Ksa
bir sre sonra ban sallayarak dncesini onaylayp birden geri dnd ve
arkasndan gelen birka yayayla arpt. Ancak bu kez Co-ok'un nnden
gemeyerek ieri girdi. Bro olduka botu, onunla hemen ilgilendiler.
"nmzdeki hafta Nice'e gitmek istiyorum. Bunu ayarlayabilir misiniz?"
"Hangi gn gitmek istiyordunuz, efendim?" "Ayn on drdnde. Hangi trenle
gitmemi nerirdiniz?" "Evet, en iyi ve rahat tren elbette ki Mavi Tren. Onunla
gittiiniz taktirde Calais'teki gereksiz gmrk ilemlerinden de kurtulmu
olursunuz."
Derek bayla onaylad. Btn bunlar herkesten daha iyi biliyordu. "On
drdnde," diye mrldand oradaki memur. "Tarih ok yakn. Mavi Tren genellikle
ok nceden dolu olur ama."
"Ltfen bo bir yatakl kompartman olup olmadna bakn..." diye ekledi Derek.
"Eer yoksa..." Cmlesini tuhaf bir glmsemeyle yarm brakt.
Memur ksa bir sre iin kaybolduktan sonra hemen geri dnd. "ok anslsnz,
efendim, henz bo olan yatakl kompartman var. Sizin iin birini
ayrabilirim. sminiz?"
"Pavett," diyen Derek, Jermyn Caddesi'ndeki adresini bildirdi. Memur ban
eerek sylenenleri not etti, Dere.k'e nezaketle iyi gnler diledikten
sonra bir sonraki mteriyle ilgilenmek zere dnd.
"Ayn on drdnde Nice'e gitmek istiyordum. Mavi Tren adl trende yer bulmamz
mmkn m?" Derek birden arkasna bakt.
Bir rastlant, hem de ok tuhaf bir rastlant! Mirelle'in karsnda istemeden
azndan dklen szckler aklna geldi bir an. "Gri gzl bir kadnn portresi.
Belki de onu bir daha asla gremeyeceim." Ve ite onunla
Mavi Trenin Esrar
tekrar karlamt; hatta kadn onunla ayn gnde Riviera'ya gitmek istiyordu.
Bir an iin tyleri rperdi; fazla olmasa da batl inanlar vard. Bu kadnn
ona uursuzluk getireceini yalnzca yarm azla, glerek sylemiti. Peki ama
ya... ya bu doru karsa? Farzet ki bu iine doanlar doru! Kap giriinde bir
kez daha durup ban evirdi ve kadnn memurla konumasna bakt. Hafzas ona
bu kez ufak bir oyun oynamt. Bu bir lady idi, szcn tek anlamyla gerek
bir hanmefendi. Ne ok gzeldi, ne de ok gen. Ama belki de ok fazla eyi
gren gri gzleri vard. Dar karken nedenini bilmeden bir ekilde bu
kadndan korktuunu hissetti.
Jermyn Caddesi'ndeki dairesine giderek uan ard.
"Bu eki alp Piccadilly'deki Cook'a gidin, Pavett. Orada adnza ayrtlm bir
bilet var; onu alp bedelini deyin ve buraya getirin."
"Pekl efendim."
Pavett hemen kayboldu.
Derek servis masasna giderek zerindeki bir deste mektubu ald. Bunlarn hemen
hepsi ayn nitelikte bilinen trde mektuplard. Faturalar, kk byk hesap
ekstreleri, ama hepsi de hemen denmesi gereken belgeler. imdilik deme
emirlerindeki tonlama olduka yumuakt. Derek bunlarn ok ksa srede hatta
hemen deiebileceinin bilincindeydi, eer... eer baz yeni durumlarn
bilgileri duyulursa...
Karamsarlk iinde byk, deri kapl bir koltua kt. ok zor bir
durumdayd... bir kmaza skp kalmt. Ve bu kmazdan kurtulmann yollar
da pek umut verici grnmyordu.
Ayn anda Pavett hafife ksrerek ieriye girdi.
"Sizinle konumak isteyen bir bey var, efendim, Binba Knighton?"
"Knighton mu?"
Derek doruldu; kalarn att. Birden canlanmt. Yavaa, neredeyse kendi
kendine konuur gibi sordu.
"Knighton mu? Yine neler oluyor Allah akna?"
71
Agatha Christie
H
"O... onu... ieri alaym m efendim?"
Derek bayla onaylad. Knighton ieri girdiinde onu karlayan kibar ve
seveeen bir ev sahibiydi.
"Beni ziyaret etmenize sevindim," dedi Derek.
Knighton sinirliydi.
Bu gerginlik dierinin keskin gzlerinden kamad. Sekreterin iletmek durumunda
olduu bilgiden huzursuzluk duyduuna hi kuku yoktu. Derek'in basit akc
konumasn isteksizce yantlad. ki nerisini geri evirdi, hatta
davranlarndaki gerginlik daha da artt. Derek de bunun farkndayd. Sonunda
neeyle sordu.
"Evet. Saygdeer kaynpederim benimle ilgili olarak neler planlyor? Onun
namna geldiniz deil mi?"
Knighton bu glmsemeye karlk vermedi.
"Evet yle," dedi ciddiyetle. "Ben... ben Bay Van Aldin'in bu grevi bakasna
vermesini yelerdim."
Derek kalarn alayc bir biimde kaldrd.
"O kadar m kt? Size ok zayf ve hassas bir insan olmadm syleyebilirim."
"yi," dedi Knighton. "Ama bu..."
Konumasna ksa bir ara verdi.
Derek merak iinde onu izlemekteydi.
"Haydi artk dilinizin altndaki baklay karn," dedi dostlukla. "Sevgili
kaynpederimin verdii grevlerin ou kez hi de kolay olmadnn
bilincindeyim."
Knighton boazn temizledi. Daha sonra herhangi bir yanl anlalmaya yol
amayacak, souk bir ses tonuyla konumaya balad.
"Bay Van Aidin tarafndan size bir geri evrilmesi olanaksz neri sunmakla
grevlendirildim."
"Bir neri mi?" Derek bir an iin aknln belli etti. Knighton'un
aklamas onun bekledii ynde deildi. Knighton'a bir sigara sunarak
72
Mavi Trenin Esrar
kendisi de bir tane yakt; yeniden koltuuna oturdu ve hafiften alayc, sinsi
bir tonda mrldand.
"Bir neri mi? te bu ilgin!"
"Devam edebilir miyim?"
"Ltfen! aknlm anlayla karlanmalsnz, anladm kadaryla
kaynpederim bu sabah yaptmz konumadan sonra ykseklerden inmi. Finans
dnyasnn devi olan gl bir adam iin bu pek olaan bir ey deil. Bana gre
-sanrm- bu da gsteriyor ki iinde bulunduu durumu dndnden daha zayf
gryor."
Knighton bu rahatsz edici, alayl konumay byk bir nezaketle dinledi; ancak
kontroll yz ifadesinden herhangi bir ey anlamak olanakszd. Derek
konumasn bitirinceye kadar bekledi, sonra sakin bir tonda ekledi.
"Durumu mmkn olan en az szckle aklamaya alaym."
"Devam edin."
Knighton dierinin yzne bakmad bile. Sesi souk ve ciddiydi.
"Konu ok basit. Bildiiniz gibi Bayan Kettering sizden ayrlmak iin mahkemeye
bavurma aamasnda. Eer ayrlmaya kar herhangi bir itiraz ne srmezseniz,
ayrlma kesinletii gn hesabnza yz bin yatrlacak."
Derek tam o anda bir sigara yakmak zereydi, birden durdu.
"Yz bin!" dedi sert bir sesle. "Dolar m?"
"Sterlin."
En azndan iki dakika boyunca odada bir lm sessizlii oldu. Kettering
kalarn atm dnyordu. Yz bin sterlin! Bu Mirelle, sorunsuz, kaytsz ve
ho yaantsnn devam anlamn tayordu.Van Aidin hi kukusuz bir eyler
biliyordu. Van Aidin boa para demezdi. Derek ayaa kalkarak mineye yasland.
"Peki ya bu cazip teklifi kabul etmezsem?" diye sordu souk, alayl bir
nezaketle.
73
Agatha Christie
Knighton bunu reddeder ekilde bir el iareti yapt.
"Size unu garanti edebilirim ki, Bay Kettering," dedi ciddiyetle. "Size bu
mesaj istemeyerek iletmek durumunda kaldm."
"Bu doru," dedi Kettering. "Bundan dolay sklmayn, bu sizin hatanz deil!
Neyse... size bir ey sordum, yant verecek misiniz?"
Knighton da ayaa kalkt. Biraz nceden daha da gnlszce yant verdi.
"Bu neriyi reddetmeniz durumunda Bay Van Aidin bana sizi mahvedeceini iletmem
talimatn verdi. Hepsi bu!"
Kettering kalarn kaldrdysa da ayn rahat, kaytsz ifadeyi srdrmeyi
baard.
"Neyse, bu durumda," dedi. "Sanrm bunu yapabilir. Amerikal bir milyonere
kar uzun sre direnebilecek gte olmadm kesin.Yz bin! Eer birine rvet
vermek istiyorsa bunu laytyla yapmal. Diyelim ki size bunun karlnda iki
yz bin istediimi syledim, o zaman ne diyecek?"
"Mesajnz Bay Van Aldin'e ileteceim," diye yantlad Knighton hareketsiz bir
halde. "Yantnz bu mu?"
"Hayr," dedi Derek. "Komik ama yantm bu deil. Kaynpederime gidip teklif
ettii rvetin de kendisinin de cehenneme kadar yollar olduunu sylediimi
iletin. Anlald m?"
"Tamamen." Knighton bir anlk bir tereddt geirerek hafife kzard. "Ben...
size bir ey belirtmek isterdim, Bay Kettering, yantnzn byle olmasna
gerekten sevindim."
Derek sustu. Dieri odadan ktktan sonra da uzunca bir sre olduu yerde kalp
dnd. Neden sonra dudaklarnn etrafnda tuhaf bir glmseme belirdi.
"Demek byle" diye fsldad yavaa.
74
Mavi Trenin Esrar
10. BLM
Mavi Tren'de
"Babacm!"
Bayan Kettering birden irkildi. Her nedense o sabah sinirlerini kontrol etmekte
zorlanyordu. Deerli mink mantosu ve krmz apkasyla gerekten ok kt.
Victoria stasyonu'nun kalabalk peronunda dncelerine dalm bir halde
ilerlerken birden babasn karsnda bulup adamn iten selamlamasyla
karlamak zerinde hi beklenmedik bir etki yapmt.
"Evet Ruth, niin byle rktn?"
"Seni burada grmeyi hi beklemiyorum, babacm. Dn benimle vedalam ve bu
sabah bir konferansa katlman gerektiini sylemitin."
"yle!" diye yantlad Van Aidin. "Sen benim iin tm bu aptal konferanslardan
daha deerlisin. Seni uzunca bir sre grmeyeceim iin bir kez daha grp
kucaklamak istedim, hepsi bu."
"Bu ok ho, babacm. Keke sen de benimle gelebilseydin."
"yleyse ben de seninle geldiimi sylesem?" Ancak bu yalnzca bir akayd.
Rum'un yanaklarnn belirgin ekilde kzardn fark edince ard. Hatta bir
an iin gzlerinde byk bir korku belirdiini bile sand. Gen kadn sinir ye
kuku iinde glmsedi.
"Bir an iin ciddi olduunu sandm da." "Bu seni mutlu etmez miydi?"
75
Agatha Christie

"Elbette ki ok sevinirdim." Abartl ekilde kelimelerin zerine basyordu.
"Neyse," dedi Van Aidin." yi yleyse."
"stelik ok uzun bir sre de ayr kalmayacaz, babacm," diye ekledi Ruth.
"nmzdeki ay sen de gelirsin."
"Ah!" dedi hibir duyarllk gstermeden. "Bazen iimden gelen bir ses Harley
Soka'ndak byk adamlardan birine git ve onlara hemen hava deiimine ve
gnee gereksinimin olduunu yazdr, diyor."
"Tembellik etme babacm!" diye bard Ruth glerek. "nmzdeki ay oralar bu
aydan ok daha gzel olur. u anda olduu gibi brakmaman gereken bir sr konu
var."
"Evet, gerekten de yle," dedi Van Aidin iini ekerek. "Artk trene bin, Ruth.
Yerin neresi?"
Ruth Kettering etrafna baknd. Pulman koltuklu vagonlardan birinin kapsnda
siyahlar giymi bir kadn duruyordu. Bu Ruth Kettering'in oda hizmetisiydi.
Hanmnn kendine doru geldiini grnce yana ekildi.
"Kk seyahat antasn gereksinim duyabileceinizi gz nne alarak
koltuunuzun altna yerletirdim, madam. rtleri alaym m, yoksa sizinkinin
kalmasn m isterdiniz?"
"Hayr, hayr, imdilik istemiyorum. Bence kendi yerinize geseniz iyi olacak,
Mason."
"Peki madam."
Hizmeti gzden kayboldu.
Van Aidin, Ruth'a pulman vagonun iine kadar elik etti. Gen kadn yerini
buldu. Van Aidin gazeteleri ve dergileri nndeki masann stne brakt. Tam
karsndaki yer doluydu. Amerikal kar koltukta oturan bayan yan gzle
szd. k yolculuk tayyr ve gri gzler dikkatini ekti. Ruth ile ksa bir
konuma daha yapt; hani u insanlar trenle yolcu edenlerin yaptklar trden.
76
Mavi Trenin Esrar
Ddkler tmeye baladnda telala saatine bakt.
"Artk insem iyi olacak. Allahasmarladk, tatlm. Hi endielenme. Ben her eyi
halledeceim."
"Ahh, baba!"
Van Aidin hzla arkasn dnd. Ruth'un sesinde olaan olmayan ve her nedense
zengin adam korkutan bir deiiklik vard. Bu neredeyse bir umutsuzluk, keder
l gibi bir eydi. stemeden babasna doru snmak istercesine bir
hareket yapm ancak sonra birden yemden kendini toparlamt.
"nmzdeki ay grrz," dedi itenlikle.
ki dakika kadar sonra tren hareket etti.
Sakin bir ekilde koltuunda oturan Ruth, alt dudan srarak gzyalarn
bastrmaya alyordu. Birden korkun bir aresizlik hissetti. O anda ok ge
olmadan trenden atlamak ve eve dnmek iin dayanlmaz, vahi bir istek duydu.
Genelde sakin ve kendinden emin bir tip olmasna ramen yaamnda ilk kez
kendini rzgra kaplm bir yaprak kadar aresiz hissediyordu. Eer babas bunu
bilseydi, nasl karlard acaba?
lgnlk... evet, kesin olarak bir lgnlkt bu! Yaamnda ilk kez
duygularnn esiri oluyor, kendini bir duygu seline brakarak inanlmayacak
kadar aptalca ve tehlikeli olduunu ok iyi bildii bir eyi yapmaya
srkleniyordu. Van Aldin'in kz olarak bu lgnln tam anlamyla bilincinde
ve kendi yaptn yarglayabilecek kadar sagrlyd. Farkl bir anlamda da o
Van Aldin'in kzyd. O da istedii bir eye sahip olmak iin ayn demir gibi
iradeye sahipti. Hibir ey onu kararlndan ve amacna giden yoldan
dndremezdi. Beikte olduu dnemlerden bu yana inat ve bana buyruktu;
yaam koullar da bu dik kafalln artrmt. imdi bu inat onu insafszca
nne katm, srklyordu. Ok yaydan kmt bir kez. Ve artk kaderini
izlemesi gerekiyordu.
Ban kaldrdnda baklar karsndaki koltukta oturan kadnla karlat.
Birden karsndakinin dncelerini okuyabildii gibi bir hisse kapld. Bu gri
gzlerde anlay ve evet... acma duygusu, sevecenlik grd.
77
Agatha Christie
Ancak bu yalnzca bir anlk, geici bir bakmayd. Her iki kadnn yznde de
soylu bir umursamazlk ifadesi belirdi. Bayan Kettering eline bir dergi ald;
Kamerine Grey ise pencereden dar bakarak birbiri ardndan kaybolan caddeleri
ve kk banliy evlerinin hi bitmeyecek gibi akp gemesini seyre dald.
Ruth dncelerini nnde ak olan sayfaya younlatrmakta glk ekiyordu.
Hi istemese de binlerce dnce kafasn kurcalyordu. Ne byk aptallk
etmiti! Her zaman ayn aptall yapmam myd? Tm soukkanl, kendine yeten
insanlar gibi kontroln ya tamamen kaybediyor ya da kendini tam anlamyla
kontrol ediyordu. Artk ok geti... Gerekten ok mu geti? Keke yannda
konuabilecei, ona fikir verebilecek biri olsayd. O zamana dek hi byle bir
ey hissetmemiti, kendi vermesi gereken bir karar konusunda bakasnn
desteine gereksinim duyma dncesini bile hep aalam, reddetmiti ama
imdi buna kendi ihtiya duyuyordu... ona ne oluyordu? Panik. Evet, iinde
bulunduu durumu en iyi aklayan szck buydu; panik. O, Ruth Kettering tamamen
ama tamamen paniin girdabna kaplmt.
Karsnda oturan bayan kaamak baklarla szd. Keke byle sakin, zarif,
soukkanl, saduyulu, anlayl bir tand olsayd. Bu konuulabilecek trde
bir insand. Ruth bu dncesinden dolay kendi kendine hafife gld. Yeniden
dergiyi at. Gerekten de kendine hkim olmalyd. Btn bunlar planlayan
oydu. Kendi zgr iradesiyle bu karan almt. O zamana kadar olan yaamnda
ans diye bir eyi tanm myd? Huzursuzluk iinde kendi kendine mrldand.
"Niin ben de mutlu olmayaym ki? Niin ansm yaver gitmesin? Nasl olsa bunu
kimse renemeyecek?"
Do ver'e kadar olan yolculuk rya gibi hzla gelip geti. Ruth deniz yolculuuna
dayanklyd, ama souktan hi holanmyordu. Bu nedenle telgrafla ayrtt
zel kabinine ekildi. Hibir zaman kabul etmek istememi olsa da Ruth'un da bir
anlamda batl inanlar vard. Yaamndaki
78
Mavi Trenin Esrar
rastlantlardan etkilenen, onlara bir anlam vermeye alan insanlardand.
Calais'e ulap da hizmetisiyle birlikte Mavi Tren'deki yatakl ikili
kompartmanna yerletikten sonra vagon restorana gitti. Buraya vardnda
kendine gsterilen yere oturduunda, pulman koltukta karsnda oturan gri gzl
kadnn masa komusu olduunu grnce ok sevindi. Her iki kadnn yznde de
kaamak bir glmseme belirdi.
"Bu ok ilgin bir rastlant!" dedi Bayan Kettering.
"Evet gerekten," dedi Katherine. "Bazen byle eylerin olmas ok
tuhaf!"
Companie Internationale des Wagons-Lits{*] alanlarna zg bir senlikle bir
garson kadnlarn masaya oturmalanyla birlikte iki tas orba servisi yapt.
orbann arkasndan omletler sofraya geldiinde kadnlar dosta bir sohbete
balamlard bile.
"Gnee kavumak ok ho olacak," dedi Ruth iini ekerek.
"Bu gerekten olaanst bir duygu olmal."
"Riviera'y iyi mi tanyorsunuz?"
"Hayr, ilk kez gidiyorum."
"Olamaz."
"Sanrm siz her yl oraya gidiyorsunuz?"
"Hemen hemen. Londra'da ocak ve ubat aylan ok sert geiyor."
"Ben hep tarada yaadm. Orada aylar arasnda byk farklar yoktur. Aylarn
byk ksm amurla geer."
"Peki yleyse birden byle bir yolculua kmanzn sebebi ne?"
"Para," dedi Katherine. "Tam on yl boyunca ancak kendime salam ayakkablar
almama yetecek kadar cretle, yal bir bayana bakan bir yardmcydm. imdiyse
bu bayan bana byk bir servet gibi grnen bir miras brakt; sizin iin bu
byle olmayabilir ama..."
"Niin 'sizin iin byle olmayabilir' gibi bir terim kullanma gerei duyduunuzu
bilmek isterdim."
(' Beynelmilel Yatakl Vagonlar letmesi.
79
Agatha Christie
Kamerine gld. "Bilmem. nsan bazen zerinde fazla dnmeden baz izlenimlere
kaplabiliyor. Kafamda sizi dnyann en zengin insanlarndan biri olarak
canlandrdm. Bu yalnzca bir kurgulama, hepsi bu. Belki de yamlyorum."
"Hayr," dedi Ruth. "Yanlmyorsunuz." Birden ok ciddilemiti. "Benim
hakkmdaki dier izlenimlerinizi de renmek isterdim."
"Ben..."
Ruth karsndakinin utanmasna aldrmadan konumasn srdrd.
"Ah ltfen ekinmeyin, geleneksel davranmayn. Bunlar renmek benim iin ok
nemli. Victoria stasyonu'ndan hareket ettiimizde size bir kez bakmam benim
iimden geenleri okuyabildiiniz izlenimini uyandrmaya yetti. Evet, siz beni
zmlediniz."
Kamerine glmseyerek yant verdi.
"Size bakalarnn dncelerini okuyamadm garantilerim."
"Yoo, yoo bunu kastetmedim. Ltfen benim hakkmda ne dndnz aka
syleyin." Ruth ylesine srarc ve hevesliydi ki Katherine teslimiyeti kabul
etmek zorunda kald.
"Madem istiyorsunuz, size hakknzda dndklerimi syleyeceim, ama ltfen
bana krlmayn ve cretimi affedin. Belirli bir nedenle byk bir ruhsal
sknt iinde olduunuzu dndm ve iimden size acdm."
"Bunda haklsnz. Tamamen haklsnz. ok kt durumdaym. Aslnda size bunu...
bunu anlatmak isterdim ama..."
Yce Tanr'm, diye dnd Katherine, insanlar her yerde ayn! St. Mary Mead'de
de insanlar bana her eylerini anlatyorlard. imdi de ayn ey; ve aslna
baklrsa ben artk bakalarnn sorunlarn duymak istemiyorum.
Yine de nezaketle yant verdi.
"Ltfen anlatn."
Bu arada yemeklerini bitirmilerdi. Ruth kahvesini bir yudumda iip, bu arada
Katherine'in kahvesine henz dokunmam olmasna aldr etmeden birden ayaa
kalkt. "Benimle kompartmanma gelin."
80
Mavi Trenin Esrar
Ruth'un kompartman aralarnda balant kaps olan iki ayr kompartmandan
olumaktayd. kinci kompartmanda Katherine'in Victoria Istasyonu'nda da
dikkatini eken, zayf oda hizmetisi koltuunda dimdik oturuyor, kucanda
zerinde R.V.K. amblemi bulunan byk, bordo deri bir kutuyu smsk tutuyordu.
Bayan Kettering ara kapy kapatp koltua adeta kt. Katherine de yanma
oturdu.
"ok skntl ve endieliyim... stelik ne yapmam gerektiini de bilmiyorum.
ok deer verdiim bir adam var... ok fazla deer verdiim biri. Genken
birbirimizi sevdik, ok sevdik ve sonra bizi zorla ayrdlar hem de hi haklar
yokken. imdi birbirimizi yemden bulduk." '"Evet?"
"Ben... imdi onunla buluacam. Belki de bunun doru olmayacan
dnyorsunuz, ama koullan bilmiyorsunuz. Eim dayanlmayacak bir insan. Bana
kar ok kt davrand."
"Evet," dedi Katherine yeniden.
"Kendimi bu kadar kt hissetmemin nedeni ise... Babam bu konuda kandrmak
zorunda kaldm... Kendisini Victoria Istasyonu'nda grdnz, beni yolcu
ediyordu. Kocamdan ayrlmam istiyor ve bunun iin elinden geleni yapyor ama bu
arada... baka bir erkein yanna gittiimi de bilmiyor. Eer bilse bunu bir
lgnlk olarak nitelendirirdi."
"Zaten yle deil mi?"
"Ben... bence sanrm yle."
Ruth gzlerini ellerine evirdi; elleri titriyordu.
"Artk geri dnmem olanaksz."
"Neden olanaksz?"
"Her ey ayarland... byle bir davran onun kalbini krar."
"Byle dnmeyin," dedi Katherine kararl sert bir sesle. "Kalpler olduka
direnlidir."
"Benim cesaretim olmadn, gcm yitirdiimi dnecektir."
"Yapmay planladnz ey bana da ok aptalca geliyor," dedi Katherine.
"Sanrm siz de bunun farkndasnz."
81 F:6
Agatha Christie
Ruth Kettering yzn ellerinin arasna gmd.
"Bilmiyorum. Bilemiyordum. Victoria stasyonu'ndan ayrldmdan beri iimde
kt bir his vard. Sanki kt bir ey olacak ve benim bundan kurtulamayacam
gibi bir duygu."
Katherine'in ellerine sarld.
"Belki sizinle byle aka konumam da aklszca buluyorsunuz. Ama inann bana
iimden bir ses korkun, ok korkun bir eyler olacan sylyor."
"Byle eyler dnmemelisiniz," dedi Katherine yattrc bir ses tonuyla.
"Kendinizi bu dncelerden kurtarmaya aln. sterseniz babanza Paris'ten
bir telgraf ekebilirsiniz, hemen yannza geleceinden eminim."
Ruth'un yz aydnland.
"Evet, bunu yapabilirim. Sevgili, yal babacm! ok ilgin, onu bu kadar ok
sevdiimi bilmiyordum, onu hi kendime bu kadar yakn hissetmemitim." Dorulup
gzlerini mendiliyle kurulad. "ok aptallk etmiim. Benimle konutuunuz iin
ok teekkr ederim. Bylesine isterik bir duruma nasl olup da gelebildiimi
hi bilemiyorum."
Ayaa kalkt. "imdi kendimi ok daha iyi hissediyorum. Sanrm ihtiyacm olan
yalnzca konuabileceim bir insanm. Nasl bylesine aptalca bir duruma
geldiimi anlayamyorum."

Katherine de ayaa kalkt.
"Kendinizi daha iyi hissetmenize sevindim," dedi elinden geldiince olaan,
tonlamasz bir sesle. Gvenin ardndan kukunun geldiini ok iyi biliyordu.
Nezaketle ekledi. "Artk kompartmanma dnsem iyi olacak."
Koridora ayak bast anda Bayan Kettering'in oda hizmetisi de kompartmanndan
kyordu. Omuzlarnn stnden Katherine'in olduu yne bakt ve yznde byk
bir aknlk ifadesi belirdi. Katherine de ayn yne ban evirdi ama
hizmetinin ilgisini eken her kimse, kadn
82
Mavi Trenin Esrar
ya da erkek, kompartmanna girip kaybolmutu bile. Koridor botu. Katherine
dier vagonda olan kompartmanna gitmek iin ilerledi. Vagonun sonundaki
kompartmann nnden geerken kompartmann kaps bir an iin araland; bir
kadn yz belirdi, bir dakika iin koridoru gzden geirdi ve kap yeniden sert
bir arpmayla kapand. Katherine'in daha sonra karlatklarnda da saptayaca
gibi bu kolay kolay unutulmayacak bir ehreydi. Gzel bir yz, oval ve esmer,
hatlar belirgin ve gl, normalden ok fazla makyajl. Katherine bu sima ile
daha nce bir yerlerde karlam olduu duygusuna kapld.
Baka bir macera yaamadan kompartmanna ulat ve koltuuna oturup biraz nce
kendine yaplan ok zel aklamalar dnd. Kendi kendine uyumu bir halde
mink mantolu bu kadnn kim olabileceini soruyor; ayrca bu yknn sonunun ne
olabileceini dnyordu.
Eer birini aptal yerine konmaktan alkoyabilirsem, iyi bir ey yapm
saylrm, dedi kendi kendine. Ama kim bilebilir ki? Bu tr kadnlar yaamlar
boyu egoist, kat kalpli ve acmasz olurlar; belki de yaamnda bir kez olsun
farkl davranmak onun asndan yararl bir deiiklik olur. Neyse, onunla bir
daha karlaacam sanmyorum... sanrm benimle tekrar grmek
istemeyecektir. nsanlarn size en gizli duygularn amalarnn en kt yan da
bu! Sizi bir daha istemezler.
Akam yemeinde ayn yere oturtulmamay umuyordu. Bu ikimiz asndan da pek ho
olmayacaktr, diye dnd skntyla. Ban yastna yasladnda yorgun ve
bir anlamda zldn hissetti. Bu arada Paris'e ulamlard; defalarca dura
kalka devam eden yolculuk gerekten yorucuydu. Gare de Lyon'a vardklarnda ksa
bir sre iin de olsa perona inip ileri geri birka adm atabildii iin
sevindi. Buharla stlan trenin ar scak havasndan sonra yzne arpan
souk ve sert hava canlandrcyd. Mink mantolu dostunun akam yemeinde olas
beraber olma skntsn kendi yntemleriyle zdn grnce sevinerek
glmsedi. Kompartmanna doru uzatlan bir kumanya sepeti pencereyi aan oda
hizmetisi tarafndan ieri alnd.
83
Agatha Christie I
Tren tekrar hareket edip zil alarak akam yemeinin hazr olduu
bildirildiinde Katherine huzur iinde yemekli vagonun yolunu tuttu. Bu kez
karsnda ngiliz olmad hemen anlalan, gr bakml bykl, hafife eik
tuttuu kafas yumurta eklinde ufak tefek bir yabanc oturuyordu. Katherine
yemek srasnda okumak zere yannda bir kitap getirmiti. Ufak tefek adamn
parlak, muzip baklarn elindeki kitaba ynelttiini fark etti.
"Grdm kadaryla bir roman policier^ okuyorsunuz, madam. Bu tr kitaplardan
holanyor musunuz?"
"Beni oyalayp elendiriyor," dedi Katherine.
Ufak tefek adam onunla tamamen hemfikir olduunu belirtir ekilde bayla
onaylad.
"Bu kitaplarn ok iyi satt syleniyor. Sizce bunun nedeni ne olabilir,
matmazel? Bunu size insanlar tanyan biri olarak sormak istedim... sizin
kanmzca bunun nedeni ne olabilir?"
Katherine bu sohbetten holanmt.
"Kimbilir belki de insanda heyecanl bir yaam srme sans uyandryor," diye
bir varsaymda bulundu Katherine.
Adam neeyle bam sallad.
"Evet bu olabilir."
Katherine, "Tabi byle eyler gerek yaamda pek olmuyor ama..." diye eklemek
istediyse de sz karsndaki adam tarafndan telala kesildi.
"Bazen olabilir, matmazel. Sizinle konumakta olan bu bey, zaman zaman bu tr
durumlarla karlat, matmazel."
Katherine karsndaki adam ilgiyle szd.
"Kimbilir belki siz de kendinizi bir gn bu trden bir olayn iinde
bulursunuz," diye ekledi adam." Her ey kadere bal!"
Polisiye roman.
84
Mavi Trenin Esrar
"Bence bu olanaksz." Katherine glmsedi. "Ben byle durumlarla
arlamam-"
Adam ne doru eildi.
"Peki ister miydiniz?"
Bu soru Katherine'i rktmt, derin bir nefes ald.
"Bu belki de yalnzca bir kuruntu ama," diye ekledi ufak tefek adam nndeki
atallardan birini ustaca hareketlerle parlatrken. "Sanrm siz ilgin olaylar
yaamnn zlemini duyuyorsunuz. Eh bien matmazel, yaamm boyunca bir tek eyi
gzlemledim. Kii istediini alr. Kimbilir?" Yznde komik denilebilecek tuhaf
bir ifade belirdi. "Belki de istediinizden de fazlasna ularsnz."
Katherine glmseyerek yerinden kalkarken sordu.
"Bu bir ngr m?"
Kk adam ban sallad.
"Ben hi ngrde bulunmam," dedi fkeyle. "Geri her zaman hakl ktm
itiraf etmeliyim ama bununla vnmekten holanmyorum. yi geceler matmazel, iyi
uykular."
Ufak tefek yemek komusundan honut olan Katherine iinde hafif bir heyecanla
kompartmanna yrd. Yeni dostunun kompartmannn nnden geerken kapnn
ak ve kondktrn yata hazrlamakta olduunu grd. Mink mantolu kadn
pencerenin dibinde durmu dary seyrediyordu. Katherine ak duran balant
kapsndan ikinci kompartmann bo olduunu fark etti. Koltuun zerine
antalar ve battaniyeler konulmutu. Hizmeti ortalarda grnmyordu.
Kompartmanna girdiinde Katherine yatann hazr olduunu grd. ok
yorgundu, hemen uzand ve yirmi bir otuz sralarnda sndrd.
Birden uykusundan korkuyla irkilerek uyand; ne kadar zaman getiini, ne kadar
uyuduunu bilmiyordu. Saatine bakt ama saat durmutu. Byk bir huzursuzluk tm
benliini kaplad ve bu huzursuzluk giderek
85

Agatha Christie
artt. Sonunda yataktan kalkp sabahln giydi ve koridora kt. Trendeki
herkes uyuyor olmalyd. Katherine pencereyi aa indirdi, birka dakika orada
durup souk havay iine ekti ve bir trl anlam veremedii korkularn
bastrmaya alt. Sonra birden vagonun sonuna kadar gidip kondktre saatini
ayarlamak iin zaman sormaya karar verdi. Ancak kondktrn kk koltuu
botu. Bir anlk tereddtten sonra bir sonraki vagona geti. Lo kl koridora
baknca mink mantolu kadnn kompartmannn kapsnn nnde bir adamn
durduunu grnce ard. Bu o kompartman olmal, diye dnyordu. Ama belki
de yanlyordu. Adam bir iki dakika boyunca srt Katherine'ne dnk bir ekilde
orada durdu, davranndan kararszlk iinde olduu, ne yapacan bilemedii
anlalyordu. Sonra yavaa dnd ve Katherine bunun kaderin tuhaf bir oyunu
olduu inanc iinde adamn daha nce de iki kez karlat adam olduunu fark
etti. Onunla bir kez Savoy'da bir kez de Cook'ta burun buruna gelmiti. Adam bir
kompartman kapsn aarak ieri girdi ve kapy da hemen arkasndan kapad.
Katherine o anda kafasndan geen bir dnceyle sarsld. Bu mink mantolu
kadnn bahsettii adam olabilir miydi... hani u bulumak iin gittii?
Daha sonra kendi kendine bunun yalnzca romantik bir kurgulamadan teye
gidemeyeceini syledi. Byk olaslkla kompartmanlar kartryordu.
Yeniden kendi vagonuna dnd. Be dakika kadar sonra tren yavalad.
Westinghouse marka frenin uzun ac gcrts duyuldu ve hemen ardndan da tren
Lyon stasyonu'nda durdu.
86
vlav 1 renin ILsrar
11. BLM
Cinayet
Ertesi sabah Katherine gzne giren gne yla uyand. Tam zamannda
kahvaltya gittiyse de bir nceki gn tant kimselerden hibiriyle
karlamad. Kompartmanna dndnde sarkk bykl, melankolik bakl bir
adam olan kondktr kompartmann gndz iin hazrlamt.
"Madam ok ansl," diye konumaya balad Katherine'ni grnce. "Gne
parlyor. Gri, bulank bir sabaha uyanmak yolcularmzda hep byk hayal
krkl yaratmtr."
"Hi kukusuz bu benim iin de zc olurdu," diye mrldand, Katherine.
Adam gitmek iin dnd.
"Biraz rtarmz var madam. Nice'e yaklanca size haber vereceim."
Katherine bayla onaylad. Pencerenin kenarna oturup gneli manzaray seyre
dald. Palmiyeler, denizin koyu mavisi, altn sars mimozalar on drt yl
boyunca yalnzca ingiltere'nin bulank, puslu sisli kn yaam olan gen
kadn iin deiikliin gizemini, dayanlmaz ekiciliini tayordu.
Cannes'a vardklarnda Katherine trenden inip peronda dolamaya balad. Mink
mantolu bayan merak ediyor, bundan dolay onun kom-
87
Agatha Christie
partimammn pencerelerini dikkatle inceliyordu. Perdeleri halen kapalyd; hatta
trende perdeleri hl kapal olan tek kompartman da onunkiy. di. Bu Katherine'e
olduka tuhaf grnd. Trene binince koridor boyunca ilerledi ve her iki
kompartmann koridora bakan kap pencerelerinin perdelerinin de sk skya
kapal olduklarn saptad. Mink mantolu kadn byk olaslkla sabahlar ge
vakte kadar uyuyanlardand.
Ksa bir sre sonra kondktr gelerek trenin birka dakika iinde Nice
stasyonu'na gireceini bildirdi. Katherine'in verdii bahie teekkr eden
adam her nedense oradan ayrlmad. Katherine nceleri adamn bahii yetersiz
bulduu iin gitmediini dndyse de sonradan konunun daha ciddi olduunu
anlad. Yz bembeyazd; tm vcudu titriyor ve adam lesiye korkmu, dehet
iinde grnyordu. Katherine'ni anlalmaz, merak uyandran baklarla
szyordu. Birdenbire, "zr dilerim madam, ama acaba Nice'de sizi karlamaya
gelecekler mi?" diye sordu.
"Byk olaslkla," dedi Katherine. "Niin sordunuz?" Adam yalnzca ban
sallayp Katherine'in anlamad bir eyler mrldandktan sonra uzaklat.
Ancak tren istasyonda durunca yeniden gelerek, Katherine'in valizlerinin
pencereden verilmesine yardmc olmaya balad.
Katherine birka dakika boyunca ne yapacan bilmez ekilde peronda durup
bekledi. Neden sonra yanna yaklaan sarn, temiz yzl gen bir adam
tereddtle sordu.
"Miss Grey'siniz deil mi?"
Katherine bayla onaylad; gen adamn yz sevinle aydnland. "Adm Chubby;
Lady Tamplin'in eiyim. Size benden bahsettiini umuyorum, ama belki de
unutmutur. Billet de bagages lanmz^ yannzda m? Bu yl buraya geldiimde
benimkileri kaybetmitim de, konuyu zmleyip bagajlarm alana kadar neler
ektiimi bilemezsiniz. Fransz brokrasisi ite!" (' Bagaj biletiniz.
88
rlav l renin Jbsrar
Katherine adama bagaj filerim uzatt. Tam onunla birlikte istasyondan
ayrlaca srada son derece nazik ve ksk ancak srarl bir sesin kulana
fsldadn duydu.
"Bir dakika ltfen, madam."
Katherine ban evirdiinde, kiiliinin renksizliini niformas ve altm
renkli kordonlarnn fazlalyla rtmeye alan biriyle karlat. Adam hemen
sze girdi. "zr dilerim bayan. Halledilmesi gereken baz formaliteler var.
Benimle gelebilir miydiniz? Polis kurallarna gre..." Kollarn kaldrd.
"Sama, hi kukusuz, ama byle ite."
Franszcas olduka yetersiz olan Bay Chubby Evans da sylenenleri pek bir ey
anlamadan aknlk iinde izliyordu.
"Tam Franszlara gre bir ey!" diye mrldand Bay Evans. O da baka bir lkede
yerlemeyi baarr baarmaz orann esas sakinlerini kmseyen, eletirmeye
balayan sadk vatansever ngilizlerden biriydi. "Hep ayn aptalca
formaliteler.Yine de daha nce hi insanlar istasyonda rahatsz etmemilerdi.
Bu yeni bir ey. Sanrm onunla birlikte gitmeniz gerekecek."
Katherine niformal memurla birlikte uzaklat. Biraz nce hareket eden trenin
bir vagonunun ekilmi olduu ikinci yan bir hatta gtrldn anlaynca
olduka ard. Adam vagona binmesini rica ederek, kendisi nden bindi, koridor
boyunca yrd ve kompartmanlardan birinin kapsn at. eride iriyar,
debdebeli grnen bir polis memuru ve hemen yannda yazc olduu anlalan
mtevaz bir ikinci bir polis vard. Nazik ve atafatl bir tavrla ayaa kalkp
Katherine'in nnde eilerek selam verdi.
"ok zr dilerim, madam, ancak halletmemiz gereken baz formaliteler nedeniyle
sizi biraz alkoymamz gerekti. Franszca biliyorsunuz, de- il mi madam?"
Katherine Franszca olarak yantlad. "ok iyi olmasa da sanrm evet."
89
/Ai-aua ^nrse
"te bu ok iyi. Ltfen oturur musunuz, madam. Adm M. Caux, komiserim." Bu
arada gsn kabartmt. Katherine adama beeniyle bakmaya alt.
"Pasaportumu grmek ister miydiniz?" diye sordu. "Buyrun."
Komiser, gen kadn tepeden trnaa dikkatle inceledikten sonra ksk bir sesle
homurdand.
"Teekkrler madam." Pasaportu ald. Hafife ksrerek boazn temizledi.
"Ancak sizden asl istediim biraz bilgi."
"Bilgi mi?"
Komiser yavaa ban sallayarak onaylad.
"Yolculardan biri, bir bayan hakknda. Dn yemekte onunla oturmusunuz."
"Korkarm size onun hakknda pek bir ey syleyemeyeceim. Yemekte yalnzca
biraz sohbet ettik, hepsi o. Gerekte birbirimizi hi tanmyoruz. Onu daha nce
de hi grmemitim."
"Yine de," dedi komiser sert ve yksek bir sesle. "Onunla yemekten sonra
kompartmanna gidip orada da bir sre oturup konutunuz deil mi?"
"Evet. Bu doru."
Komiserin daha byk beklentileri olduu belliydi. Israrl baklarn
Katherine'ne yneltti.
"Evet, madam?"
"Ne msy?"
"Bana aranzda geen bu konumadan bahseder misiniz?"
"Olabilir ama u an bunun iin hibir neden grmyorum."
Katherine'in ngiliz damar kabarm ve ok sinirlenmiti. Bu yabanc memurun
biraz kstah olduunu dnyordu.
"Neden yok mu?" diye bard komiser fkeyle. "Yoo madam, size bir neden olduu,
hatta ok nemli bir neden olduu konusunda garanti verebilirim."
90
Mavi Trenin Esrar
"Bu nedeni aklar mydnz?"
Komiser dnceli bir halde bir iki dakika enesini svazlad.
"Madam," diye sze girdi sonunda. "Neden aslnda ok basit. Sz konusu bayan bu
sabah kompartmannda l olarak bulundu."
"l m?" diye haykrd Katherine aknlk iinde. "Kalp krizi mi?"
"Hayr," diye yantlad komiser szcklerin zerine basarak, adal bir sesle.
"Hayr... ldrlm olarak bulundu."
Katherine lk att.
"ldrld m?"
"yle grnyor madam, bundan dolay da ulaabileceimiz her bilgiyi toplamaya
alyoruz."
"Ama hi kukusuz oda hizmetisi..."
"Hizmeti ortadan kayboldu."
"Yaa," diyen Katherine dncelerini toparlamaya alyordu.
"Kondktr sizin sz konusu bayanla kompartmannda konutuunuzu grm; tabi
bu bilgiyi polise de iletti. Bundan dolay sizi alkoymak ve sizden, bize
yardmc olacak baz bilgileriniz olabilecei umuduyla, bildiklerinizi bize
iletmenizi rica etmek zorunda kaldk, madam."
"Ne yazk ki onun adn bile bilmiyorum," dedi Katherine zlerek.
"Ad Kettering'ti. Pasaportundan ve bagaj kartlarndan bunu rendik. Eer..."
Birisi kompartmann kapsn alnca, Msy Caux alnn krtrp kapy
hafife aralad.
"Yine ne oldu?" diye sordu sert bir tonda. "u anda rahatsz edilmek
istemiyorum."
Kapnn nnde Katherine'in yemekte arkadalk ettii yumurta ekilli kafa
belirdi. Yznde huzurlu bir glmseme gze arpyordu. "Ben Hercule Poirot,"
dedi. Komiser aknlk iinde kekeledi. "Yani... o Hercule Poirot mu?"
91
Agatha Christie '
"Tam olarak yle," diye yantlad Msy Poirot. "Sizinle daha nce de
karlamtk, Komiser Caux, Paris'te Surete^'de bir araya geldiimizi
anmsyorum ama siz korkarm beni tamamen unutmusunuz."
"Asla msy, asla!" dedi komiser itenlikle. "Ltfen ieri girin, sanrm
bilginiz vardr, u..."
"Evet, biliyorum. Bir yardmm olabilir mi diye uramak istedim."
"Bundan onur duyarz," diye yantlad komiser telala. "Msy Poirot sizi..."
Hl elinde tuttuu pasaporta bakt. "Madam... pardon Matmazel Grey ile
tantraym."
Poirot, Katherine'e bakarak glmsedi ve, "Tuhaf ama ngrlerim ok abuk
gerekleti, yle deil mi?" diye mrldand.
"Ne yazk ki matmazel bize, ok az bilgi verebiliyor," diye aklad komiser
hemen.
"Bu zavall bayann bana tamamen yabanc biri olduunu sylemitim," diye
kendini savundu Kamerine.
Poirot bayla onaylad. "Ama sizinle konutu, deil mi?" diye sordu. "Hi
kukusuz onun hakknda belirli bir izlenim edinmisinizdir, yle deil m/
"Evet," dedi Kamerine dnceli bir halde. "yle denebilir."
"Peki bu izleniminiz neydi?..."
Komiser birden telala sze kart. "Evet, matmazel, bize tm izlenimlerinizi
aklamalsnz."
Katherine orada oturmu, konu zerinde ileri geri dnyordu. Bildiklerini
anlatsa kendine gsterilen gvene ihanet etmi olacan hissediyordu ama,
"cinayet" gibi korkun bir szcn kulaklarnda nlamas, onu bildiklerini
gizlemekten alkoydu. Syleyecekleri ok nemli olabilirdi. Bundan dolay len
bayanla yapt konumay kelimesi kelimesine iletti.
(' Emniyet Mdrl.
92
Mavi Trenin Esrar
"te bu ilgin!" dedi komiser, Msy Poirot'ya bakarak. "ok ilgin, deil mi
msy? Acaba bunun gerisinde soygun..." Cmlesini tamamlamad.
Katherine tereddtle sordu. "Bu intihar olamaz m?"
"Hayr," dedi komiser. "ntihar olmas olanaksz. Bir para siyah iple
boulmu."
"Aman Tanrm." Katherine rperdi. Msy Caux aresizlik iinde ellerini iki yana
at. "Bunun hi de ho olmadnn farkndaym, -maalesef!- Ama korkarm
buradaki tren soyguncular sizin lkenizdekilerden ok daha vahi
olabiliyorlar."
"Bu korkun bir ey."
"Evet. Evet." Komiserin sesinde zr dilemek istercesine yumuak, yattrc
bir tonlama vard. "Ama siz cesur bir kadnsnz, matmazel. Sizi ilk grdm
anda, "Bu ok cesur bir bayan!" diye dndm. Bu dnceme snarak sizden bir
ey rica etmek istiyorum. ok zc, zor, rahatsz edici bir ey ama incelemenin
sal asndan bunu yapmak zorundayz, inann bana."
Katherine adam endieli baklarla szd.
Komiser yeniden ellerini aresizlik iinde iki yana at.
"Sizden bana bitiik kompartmana kadar elik etmenizi rica edeceim.
Katherine yavaa fsldad. "Bu gerekli mi?"
"Birinin onu tehis etmesi gerekiyor. Hizmeti ortadan kaybolduuna gre..."
Hafife anlaml bir ekilde ksrd. "Yolculuk boyunca onu en uzun sre gren
kii de siz olduunuza gre, bunu sizden istemek zorundaym."
Katherine sakin bir ses tonuyla yantlad. "Madem bu kadar gerekli..."
Ayaa kalkt. Poirot anlayla taktir ettiini belirtir ekilde ban sallad.
93
Agatha Christie 1
"Matmazel ok anlayl biri," dedi. "Size elik edebilir miyim, Msy Caux?"
"Bu benim iin byk bir zevk olur, sevgili dostum Poirot."
Birlikte koridora ktlar. Komiser cinayetin ilendii kompartmann kapsn
at. Pecerelerdeki storlar odaya k salamak amacyla yarya kadar
kaldrlmlard. Ceset kompartmann solunda kalan yatakta yatyordu, bu
ylesine doal bir yat ekliydi ki bilmeyen uyuduunu dnebilirdi. Ba
duvara dnkt. zerine rtlen battaniye ve araflar nedeniyle yalnzca kzl
bukleleri grnyordu. Msy Caux yavaa elini l kadnn omzuna koyarak, yz
grnecek ekilde dndrd. Katilerine dehetle irkildi, trnaklarn avu
ilerine gmd. Ar bir darbe gen kadnn yz hatlarn neredeyse
tannamayacak hale getirmiti. Poirot tela iinde haykrd.
"Bunun ne zaman olduunu bilmek isterdim, lmden nce mi sonra m?"
"Doktor sonra olduunu sylyor," diye yantlad Caux.
"Tuhaf!" dedi Poirot kalarn atarak. Katerine'ne dnd. "Cesur olun matmazel!
yice bakn. Bu cesedin dn trende konutuunuz bayan olduundan emin misiniz?"
Katherine'in sinirleri olduka salamd. l bedeni uzun uzadya dikkatle
incelemek iin byk gayret gsterdi. Daha sonra eilerek cesedin elini tuttu.
"Emin olduumu syleyebilirim," dedi sonuta. "Geri yz tanma-mayacak durumda
ama vcudu, boyu ve salar ayn. Ayrca dn onunla konuurken bu da dikkatimi
ekmiti," diyerek, cesedin bileinin i ksmndaki kk bir beni iaret etti.
"Bolz(,)"dedi Poirot. "Mkemmel bir tanksnz, matmazel. Demek oluyor ki
cesedin kiilii konusunda en ufak bir kukumuz bile yok ama
(*yi..
94
Mavi Trenin Esrar
yine de btn bunlar ok tuhaf!" Gzlerini aknlk iinde cesede dikmiti.
Caux omuzlarn silkti.
"Herhalde katil byk bir fkeye kapld," diye fikrini aklad.
"Eer mcadele edildiini gsteren deliller olsayd hakl olabilirdiniz," diye
mrldand Poirot. "Ama onu boan adam arkasndan gizlice yaklam ve onu hi
beklemedii bir anda bomu. Ksa bir homurdanma, boulmadan nce soluk almak
iin verilen ksa bir aba, hepsi bu. Daha sonra da yzne vurulan bu korkun
darbe! Katil yz tannamayacak duruma gelince onun tehis edilemeyeceini mi
sand acaba? Yoksa ondan, lyken bile bu darbeyi indirmek isteyecek kadar
nefret mi ediyordu?"
Katherine rperdi. Poirot sevecenlikle ban ona doru evirdi.
"Sizi rkttm iin beni affedin matmazel! Btn bunlar sizin iin yeni ve ok
korkun! Benim iin ise, yalnzca bildik eski bir hikye, hepsi o! Her ikinizden
de bir dakika daha sabretmenizi rica edebilir miyim?"
Katherine ve komiser kompartmann kapsnda durup Poirot'nun byk bir
ustalkla kompartman aratrmasn seyrettiler. lnn yatan ayak ucuna
dzenli bir ekilde konulmu olan giysilerini byk bir dikkatle inceledi,
askda duran uzun krk mantosu ve rafta duran krmz apkay gzden geirdi.
Daha sonra Katherine'in hizmetinin oturduunu grd yan kompartmana geti.
Oradaki yatak almamt. drt adet battaniye koltuun stne atlm bir
halde duruyordu. Bir apka kutusu ve birka valiz de koltuun stndeydi. Poirot
birden Katheri-ne'ne dnd.
"Dn burada bu kompartmandaydnz. Dikkatinizi eken bir deiiklik var m? Ya
da eksik olan bir ey?"
Katherine her iki kompartman da dikkatle inceledi.
"Evet," dedi neden sonra. "Eksik olan bir ey var. zerinde R.V.K. amblemi olan
bordo bir deri anta. Bu makyaj antas ya da mcevher kutusu gibi bir eydi.
Onu grdmde hizmetinin kucandayd."
95
Agatha Christie
"Aha!" dedi Poirot.
"Ama bu durumda..." diye mrldand Katherine. "Ben pek anlamam ama hizmeti ve
mcevher kutusunun ayn anda kaybolmalar sizce de biraz tuhaf deil mi? Sizce
durum ok ak grnmyor mu?"
"Hizmetinin hrsz olabileceini mi sylemek istiyorsunuz, matmazel? Hayr bu
mmkn deil! Bu konuda ok salam bir delilimiz var," dedi Caux.
"Ne gibi?"
"Hizmeti Paris'te kalm."
Caux, Poirot'ya dnd.
"Bence kondktrn anlatacaklarn dinlemenizde yarar var," diye fsldad
gizlice. "Olduka ayrntl bir yks var."
"Matmazelin de bunlar duymaktan memnun olacan sanyorum," diye ekledi
Poirot. "Bunun sizce bir sakncas yok, deil mi komiser?"
Komiser aslnda buna temelden kar olmasna ramen aresizlik iinde aklad.
"Hayr, tabi yok Msy Poirot, eer siz yle uygun gryorsanz. Buradaki iiniz
bitti mi?"
"Sanrm evet. Bir dakika."
Battaniyelerin zerine eildi, birini alp pencerenin kenarna gitti ve
zerinden parmann ucuyla bir eyler ald.
Caux merakla sordu. "Neydi o?"
"Drt adet kzl sa teli." Cesede doru eildi. "Evet, cesetle birebir
uyuuyor, madamn sa olduu kesin."
"Yani? Sizce bunun bir anlam var m?"
Poirot battaniyeyi yeniden koltuun zerine brakt. "Ne nemli? Ne nemsiz? u
aamada bunu saptamak ok zor. Ne var ki her kk ayrnty dikkatle
incelemeli, zenle not almalyz."
Birinci kompartmana geri dndler. Ksa bir sre sonra da kondktr sorgulanmak
zere getirildi.
96
Mavi Trenin Esrar
"Adnz Pierre Michel, deii mi?" diye sordu komiser ilk olarak. "Evet sayn
komiser."
"Bu beyefendiye..." Parmayla Poirot'yu iaret etti. "Paris'te olanlar tekrar
anlatmanz istiyorum."
"Emredersiniz sayn komiser." Gare de Lyon'dan ayrldktan sonra yataklar
yapmak zere buraya geldim, madamn yemekli vagonda olacakn tahmin ediyordum.
Ancak o buradayd, akam yemei iin bir kumanya paketi getirtmiti.
Hizmetisini Paris'te brakmas gerektiini bu nedenle yalnzca bir tek yatak
hazrlamamn yeterli olacan syledi. Kumanya sepetiyle bitiik kompartmana
geti ve ben yata hazrladm srada akam yemeini yedi. Daha sonra da bana
yorgun olduunu, hemen yatacam ve sabah erken uyandrlmak istemediini
syledi. Onu anladm belirttim, o da bana iyi geceler diledi."
"Siz dier kompartmana gemediniz mi?"
"Hayr, msy."
"O zaman tesadfen de olsa oradaki eyalar arasnda bordo, deri bir anta olup
olmadn da grmediniz, dejl mi?"
"Hayr msy, grmedim."
"Peki sizce bitiikteki kompartmanda bir erkek gizlenmi olabilir miydi?"
Kondktr dnd.
"Kap yar akt," dedi. "Eer adam kapnn arkasnda duruyorsa onu grmem
olanakszd ama bu durumda da orada olan bayan onu tamamen grrd."
"Haklsnz, bu ok doru," dedi Poirot. "Bize anlatabileceiniz baka bir ey
var m?"
"Sanrm hepsi bu kadar, msy. Anmsayabildiim baka bir ey yok."
"Peki ya bu sabah?" diye srar etti Poirot.
"Madamn verdii talimata uygun ekilde onu rahatsz etmek istemedim. Ancak
Cannes'e yaklarken kapsn aldm. Cevap alamaynca ka-
97
F:7
Agatha Christie
py atm. Hanmefendi yataktayd, uyuyor gibi grnyordu. Onu uya^ drmak
iin omuzlarndan tuttum ve..."
"Sonra olanlar grdnz, deil mi?" diye tamamlad Poirot. "Tres bi~ en.{ '
Sanrm imdilik bilmem gereken her eyi rendim."
"Umarm sayn komiser, olayda ihmalkrlk yapmakla sulanmam, deil mi?" dedi
adam zntyle. "Byle bir olayn Mavi Tren'de olmas, korkun bir ey! Akl
alacak ey deil."
"Hi endielenmeyin." Komiser sakin bir sesle aklad. "nceleme elimizden
geldiince gizli yrtlecek, hatta yargya intikal etse bile bu gizlilii
korumaya zen gsterilecek. Sizin herhangi bir eyden dolay da sulanacanz
sanmyorum."
"Peki sayn komiser bunu irkete bildirecekler mi?"
"Hi kukunuz olmasn. Kukunuz olmasn." Komiser hrn bir tavrla yantlad.
"imdilik bu kadar yeterli."
Kondktr yanlarndan ayrld.
"Tbbi kantlar cinayetin tren Lyon'a varmadan nce ilendiini gsteriyor. Bu
durumda katil kim? Matmazelin aklamalarndan anlald kadaryla bu
yolculukta bahsettii adamla herhangi bir anda bulumay dnyordu.
Hizmetisini Paris'te brakmas da bunun kant olabilir. Acaba adam Paris'te
trene bindi ve bitiikteki kompartmanda m sakland? Eer bu varsaym kabul
edersek aralarnda kan bir anlamazlkta adamn fkeye kaplp onu ldrdn
dnebiliriz. Bu bir olaslk! Dier olaslk, bence ok zayf olan ise,
katilin bu trende yolculuk eden bir soyguncu olmas. Kondktre grnmeden
gizlice koridora gemi, gen kadn ldrm ve hi kukusuz iinde ok deerli
mcevherler olan bordo deri antayla oradan uzaklam olabilir. Ve bu durumda
byk olaslkla da Lyon'da trenden inmitir. Zaten Lyon stasyonu'na da telgraf
ektik ve orada trenden inenlerin tam listesi ile tanmlarn istedik."
Poirot sze kart. "Nice'e kadar trenle gelmi de olabilir."
n Pekl
98
Mavi Trenin Esrar
"Tabi bu da olas!" diye dedektife hak verdi mfetti. "Ama yine de bu onun
asndan ok riskli olurdu."
Poirot bir iki dakika dndkten sonra sordu.
"kinci olaslk olarak kastettiiniz bu cinayetin sradan bir tren soyguncusu
tarafndan ilenmi olabilecei mi?"
Komiser omuzlarn silkti.
"Bilemiyorum, ama olabilir de! Hizmetiyi bulmamz gerek. Tabi bordo deri anta
onda da olabilir. Byle bir durumda madamn matmazele bahsettii adam olaya
karm ve cinayeti kskanlk ya fkeden ilemi olabilir. O zaman bu bir ak
cinayeti olarak incelenecek. Ama bence tren soyguncular olasl daha ar
basyor. Bu adamlar son zamanlarda ok ileri gitmeye baladlar."
Poirot gzlerini birden Katherine'ne evirdi.
"Peki ya siz matmazel, o gece bir ey duydunuz ya da grdnz m?"
"Hibir ey!" diye yantlad Katherine.
Poirot, komisere dnd.
"Sanrm matmazeli burada daha fazla tutmamza gerek yok."
Komiser bayla onaylad.
"Bize ltfen sizinle balant kurabileceimiz bir adres brakr msnz?"
Katherine, Lady Tamplin'in villasnn adresini brakt. Poirot hafife eildi.
"Eer bir sakncas yoksa sizi tekrar grmek isterdim, matmazel. Yoksa
arkadalarnz tm zamannz dolduruyorlar m?"
"Aksine!" dedi Katherine glmseyerek. "Fazlasyla bo zamanm olacak ve sizinle
yeniden grmekten mutluluk duyacam."
"Mkemmel!" Poirot, gen adama dnerek dosta glmsedi. "Bu gerek bir roman
policier nous{ ' olacak. Bu olay beraberce zme ulatracamza
inanyorum."
Bizim polisiye romanmz.
99
Agatha Christie
12. BLM
Villa Marguerite
"Demek bu konuya sen de kartn," dedi Lady Tamplin kskanlkla. "Ne kadar
heyecanl bir olay, tatlm!" Meneke renkli gzlerini falta gibi aarak, derin
derin i ekti.
"Gerek bir cinayet!" dedi Bay Evans sevinle.
"Tabi Chubby'in aklna byle bir ey gelmemi," diye ekledi Lady Tamplin.
"Polisin seni niin istediine bir anlam verememi. Ne olay ama! Bence tatlm,
muhakkak, ama muhakkak bu konunun stne gidilmeli."
Mavi gzlerin temiz, saf grnts gze yansyan iten pazarhlkla glgelendi.
Kamerine kendini olduka huzursuz hissediyordu. Yemei henz tamamlamlard.
Srayla masann etrafnda oturan kiiyi inceledi. Kafas yepyeni planlarla
dolu Lady Tamplin, nahif bir honutlukla etrafn szen Bay Evans ve ask
suratnda tuhaf, sinsi bir glmsemeyle Lenox.
"Ne ans ama," diye mrldand Chubby. "Keke seninle birlikte gelseydim... ve
her eyi... ama her eyi grebilseydim." Sesi zlem dolu ve ocuksuydu.
Katherine bir ey sylemedi. Polis konuyu gizli tutmasn istememiti; ayrca
zaten plak gerekleri rtbas etmek ve ev sahibinden olanlar saklamak ho
olmayacakt. Aslnda bunu yapabilmeyi ne kadar istiyordu.
100
Mavi Trenin Esrar
"Evet!" diye sze girdi birden dald derin dncelerden uyanan Lady Tamplin.
"Bence gerekten de bu konudan yararlanabiliriz. Ustaca yazlm bir metin,
gazeteye verilecek kk bir makale. Bir tann gzlemleri; kadnca bir
duyarllkla kaleme alnm: Cinayet kurbanyla ksa sohbetim, aklma gelir
miydi ki...' te bu gibi bir ey, anlyorsun deil mi?"
"Samalk," dedi Lenox.
"Farknda deilsiniz!" dedi Lady Tamplin yumuak kararl bir tonda. "Byle bir
haber iin gazetelerin ne kadar bonkr olabileceklerini bilemezsiniz. Tabi
nemli olan byle bir yaznn toplumda sosyal snf kuku gtrmeyecek biri
tarafndan kaleme alnmas. Eer bunu sen kendin kaleme almak istemiyorsan
tatlm, ki benim dncem yle, Katherine, bana ayrntlar tam olarak verirsen
bu ii senin yerine seve seve hallederim. Bay de Havilland en yakn dostlarmdan
biri. Birbirimizle ok iyi anlayoruz. Mkemmel, ok ho bir insan, asla
sradan bir muhabir deil! Bu fikrime ne dersin, Katherine?"
"Byle bir eyi yapmamay yelerim," dedi Katherine dorudan.
Beklenmeyen bu kesin karar Lady Tamplin'i ok sinirlendirdi. ini ekerek,
olayn ayrntlarn renmek zere yeni bir abaya giriti.
"Kadnn ok gz alc bir tip olduunu sylyordun, deil mi? Acaba kim
olabilir? Adn duymadn, deil mi?"
"Sylediler ama anmsayamyorum. O srada ok heyecanlanmtm."
Katherine anmsasa bile o anda ismi aklayp aklamayaca bilinemezdi. Lady
Tamplin'in srarl sorgulamas sinirini bozuyordu. Kendince bir sayg anlay
olan Lenox durumu fark edip Katherine'ne odasn gstermek iin beraberce yukar
kmay nerdi. Daha sonra odadan ayrlrken dosta ekledi: "Annemin kusuruna
bakma ltfen, elinden gelse lm bykannemden bile bir kar salamaya
alr!"
Lenox yeniden aa indiinde annesini ve vey babasn yeni konuklar hakknda
konuurken buldu.
101
Agatha Christie
"Dzgn grnml!" diyordu Lady Tamplin. "Gerek anlamda dzgn grnml.
Giysileri ok ho, yerli yerinde. Gri giysisi Gladys Co-oper'in Msr
Palmiyelerinin Altnda filminde giydiinin tpatp ayns." "Gzlerine dikkat
ettin mi?" diye sze kart Bay Evans. "Gzlerine bo ver, Chubby." Lady
Tamplin sertleti. "nemli olan buna deecek ynlerini konumamz."
"Haklsn," diyen Bay Evans yeniden kendi kabuuna ekildi. "Bana pek kolay
ynlendirilebilecek biri gibi gelmedi." Lady Tamp-lin'in uygun szc bulmakta
zorland anlalyordu.
"Kitaplarda ladylere ilikin olarak anlatlan tm nitelikleri tayan biri o!"
dedi Lenox srtarak.
"Dar grl," diye mrldand Lady Tamplin. "Tabi iinde bulunduu koullarda
farkl olmas da beklenemez."
"Onu amak iin hi kukusuz elinden geleni yaparsn," diyen Lenox hl
srtyordu. "Senin iin iyi bir ura olacak. imdilik ayaklarn yere salam
basyor, sylediklerine kulak asmyor, direniyor, ama..."
"Yine de..." Lady Tamplin umutlu olduunu belirterek, "Bana cimri bir insan gibi
grnmyor. Baz insanlar birdenbire para sahibi olunca gereinden fazla
harcamaktan holanmazlar."
"Onu samay nasl olsa baarrsn." Lenox glmsedi. "Senin aklnda olan
yalnzca bu, deil mi? Onun burada olmasnn nedeni de bu!" Lady Tamplin gururla
belirtti. "O benim kuzinim." "Kuzinin mi?" diye sordu dalgnlndan birden
aylan Bay Evans heyecanla. "O zaman ona Katherine diyebilirim, deil mi?"
Lady Tamplin glmsedi. "Ona ne dediin beni hi ilgilendirmiyor, Chubby."
"yi, o zaman ona Katherine derim. Neyse, ne dersin, sence tenis oynuyor mudur?"
diye sordu umutla.
"Tabi ki hayr. Onun bakclk yaptn unutma. Bakclar ne golf ne de tenis
oynarlar. Bence kroket; ama bence bakclk yapan bu kzlar gnlerini rg
rerek ya da kpek ykayp gezdirerek geirirler."
102
Mavi Trenin Esrar
"Aman Tanrm!" dedi Bay Esans. "Bu doru mu?"
Lenox yeniden Katherine'in odasna dnd.
"Sana yardmc olabileceim bir ey var m?"
Katherine'in teekkr ederek olmadn belirtmesinin ardndan yatan kenarna
oturup konuu merakl gzlerle szmeye balad.
"Buraya neden geldin?" diye sordu birden. "Bizim yanmza diyorum? Biz senin
evrenden deiliz."
"Ah, sosyeteye girmek istedim, hepsi o kadar."
"Samalama!" diyen Lenox, Katherine'in yzndeki muzip glmsemeyi fark edince
gld. "Ne demek istediimi ok iyi anladn. Sen benim olduunu dndm, yle
bir insan deilsin. Buna karn son derece k giysilerin var." ini ekti.
"Aslna bakarsan benim iin giysinin hi anlam yok, zaten bana elbise
yakmyor. Hibir ey yakmayan bir tipim var. Ne yazk ki giysilerden de ok
holanyorum."
"Ben de," dedi Katherine. "Ama imdiye dek bundan holanmak bana hibir ey
kazandrmad. Bunu k buluyor musun?"
ki kadn uzunca bir sre keyifle giysiler zerinde konutular.
"Senden ok holandm," dedi Lenox birden. "Aslnda yukar gelmemin nedeni seni
anneme kar uyarmakt ama grdm kadaryla buna hi gerek yok. Sen gerekten
korkun denecek derecede drst ve doru bir insansn ve btn bu acayip eyler;
ama neyse ki sen aptal deilsin. Aman Tanrm? Bu da ne?"
Aadaki salondan baran Lady Tamplin'in sesi duyuluyordu.
"Lenox, biraz nce Derek arad. Bu akam yemee gelmek istiyor. Sence de uygun
mu? Akam iin garip bir eyler, yani bldrcn filan yok deil mi?"
Lenox, onu rahatlattktan sonra yeniden Katherine'in yanna dnd. "Yz ifadesi
ok daha aydnlk ve neeli grnyordu.

"Derek'in gelmesine sevindim," dedi. "Onu beeneceksin."
"Derek kim?"
103
Agatha Christie
"Lord Leeonbury'nin olu, ok zengin bir Amerikalyla evlendi. Kadnlar hep onun
peinde dolanrlar."
"Neden?"
"Neden olacak bilinen nedenlerle! Yakkl ve haval. Aylak bir adam ama
herkesin ban dndryor."
"Senin de mi?"
"Bazen evet." Lenox glmsedi. "Bazen en iyisinin mtevaz bir pa. pazla evlenip
taraya yerlemek ve orada sebze yetitirmek olduunu dnyorum." Ksa bir
sre susup dndkten sonra ekledi. "Aslnda en iyisi rlandal bir papazla
evlenmek olacak herhalde, o zaman ava da kabilirim."
Bir iki dakika sonra yeniden daha nceki konuya dnd. "Derek'in tuhaf bir
taraf var. Aslnda ailesinin tamam fazlasyla mark, hovarda insanlar;
servetlerini yitirmi kumarbazlar filan, anlarsn ya? Gemi gnlerde karlarn
ve servetlerini kumar uruna yediler ve srf zevk olsun diye en akla gelmeyecek
eyleri yaptlar. Derek aslnda mkemmel bir soyguncu olurdu. Kibar, nazik ve
neeli; ok grgldr ve usul adap bilir." Kapya doru ilerledi. "Neyse
hazrlannca aa gel."
Yalnz kalnca Katherine dncelerine dald. O anda kendini giderek daha
huzursuz ve iinde bulunduu bu evreye yabanc hissediyordu. Trende
kefettiklerinin oku ve yeni dostlarnn bu haberi alglay ekilleri bu
hassasiyetini daha da artryordu. nceden inceye ldrlen kadn dnd. Ruth
namna zlmt ama aslna baklrsa ondan holanm olduunu da syleyemezdi.
Kiiliinin anahtar saylabilecek snr tanmayan egoizmi sezmesi, onu
Katherine'den uzaklatrmt.
Kadnn amacna ulatktan sonra onunla souk bir ekilde vedalamas
Katherine'i hem rahatlatm hem de krmt. Katherine kadnn bir karara varm
olduundan emindi ve bu kararn ne olduunu merak ediyordu. Artk her neyse...
lmn penesine dmesiyle tm kararlar geerliliini yitirmiti. Bu uursuz
yolculuun bylesi vahi bir cinayetle so-
104
Mavi Trenin Esrar
nulanmas tuhaft. Birden Katherine'in aklna bir ey geldi; bunu belki 'e
polise sylemesi gerekirdi, ancak bu her nedense soruturma srasnda khna
gelmemiti. Acaba gerekten nemli olabilir miydi? Adamn o ompartmana
girdiini grdnden emindi; ama imdi yanlm da ola-ileceini anlyordu.
Belki de bu bitiikteki kompartmand ve grd dam hi kukusuz bir tren
soyguncusu deildi. Adam ok iyi anmsyor-u; onunla daha nce de iki kez
karlamt. Bir kez Savoy'da bir kez de "ook Seyahat Acentas'nda. Hi
kukusuz yanlmt. Adam kadnn l-rld kompartmana girmi olamazd;
imdilik bunu polise anlatma-as daha doru olacakt. Eer bunu sylerse birine
hi istemeden zarar ermi olabilirdi.
Aa inerek terasa oturanlara katld. Mimoza dallarnn arasndan Akdeniz'in
masmavi sularn seyrederken bir yandan da Lady Tamplin'in sohbetini dinliyordu.
Ne olursa olsun oraya gelmi olmaktan mutluydu. Buras St. Mary Mead'den ok
daha iyiydi.
Akam soupir d'automne adl pembemsi mor gece elbisesini giydi. Aynadaki
grntsne bakp honutlukla glmsedi ve aa indi. Yaamnda ilk kez
ekingenlik hissediyordu.
Konuklarn ou oktan gelmilerdi. Lady Tamplin'in verdii partilerin
karakteristik zelliklerinden olan kulaklar sar edecek ykseklikteki mzik
sesi ortama egemen olmutu. Chubby hemen Katherine'in yanma giderek ona bir
kokteyl kadehi uzatp onu kanatlarnn-altna ald.
Kap son konuun geldii bildirilerek aldnda Lady Tamplin heyecanla
seslendi. "Nihayet geldin, Derek! Artk yemee oturabiliriz. Alktan
lyordum."
Katherine ban evirip odann dier tarafna baktnda ister istemez
donakald. Demek Derek oydu; Katherine o anda bunun onu artmadn fark
etti. nanlmaz bir rastlantlar zinciriyle tam kez st ste karlat bu
adamla gnn birinde yeniden karlaacan biliyordu. Adam da onu tanm
olmalyd. Birden yz ifadesi deierek sustu ve
105
Agatha Christie
Lady Tamplin'le olan sohbetine yeniden dnmekte zorland. Yemee geildiinde
Kamerine onlarn yan yana oturmasnn planlanm olduunu grd. Adam, onu
grnce itenlikle glmsedi.
"Sizinle yeniden karlaacam biliyordum," dedi hemen. "Ama bunun burada
olacan dmde grsem inanmazdm. Demek byle olmas gerekiyormu. Bir kez
Savoy bir kez de Cook'ta karlatk. Allah'n hakk tr derler. Ltfen beni
anmsamadnz ya da fark etmediinizi sylemeyin. Hi deilse aklnzda
kalmm gibi davrann."
"Sizi gerekten de fark ettim," dedi Katherine. "Ama bu nc deil drdnc
karlamamz. Sizi Mavi Tren'de grmtm."
"Mavi Tren!" Adamn yz ifadesinde tanm zor bir deiiklik belirdi; Katherine
bunun ne anlama geldiini tam olarak kestiremiyordu. Beklemedii bir darbe yemi
gibiydi. Derek neden sonra kaytsz bir tavrla yeniden sze girdi.
"Bu sabahki ne heyecand ama? Trende birinin ld doru mu?"
"Evet," dedi Katherine yavaa. "Biri ld."
"Trende lmek kt bir ey," diye ekledi Derek kstaha. "Sanrm imdi bir sr
yasal formalite ortaya kacak; uluslararas ilemler gerekecek; tabi bylece
demiryollar idaresi de rtarlar iin yeni bir aklama bulmu olacak."
"Bay Kettering?" Tam karlarnda oturan toplu bir Amerikal bayan eilerek,
lkesinin belirgin aksanyla konumaya balad. "Bay Kettering, sanrm beni
unutmusunuz, halbuki ben sizin her zaman kusursuz bir erkek olduunuzu
dnyordum."
Derek de ayn ekilde eilerek kadn mutlu edecek ekilde bir yant verdi.
Katherine afallam bir halde oturuyordu.
Kettering mi? Evet, o isim buydu! imdi yeniden anmsyordu; bu ne kadar tuhaf,
olaand bir durumdu. Bir nceki akam Katherine'in salkl olarak yanndan
ayrld kadnn kompartmanna girdiini grd bu adam tam yan banda
masada, karsnn bana gelen felaketten ha-
106
Mavi Trenin Esrar
bersiz bir halde oturuyordu. Bu konuda en ufak bir kukusu bile yoktu, /idamn
hibir eyden haberi yoktu.
Bir uak Derek'in kulana eilerek, bir eyler fsldad ve bir mektup uzatt.
Derek, Lady Tamplin'den zr dileyerek zarf yrtt ve yznde giderek artan
aknlk ifadesiyle mektubu okudu. Daha sonra ev sahibine dnd.
"Bu ok ilgin! ok zr dilerim Rosalie, ama maalesef hemen ayrlmam gerekiyor.
Polis efi benimle hemen grmek istiyor. Konunun ne olduuna ilikin de hibir
bilgim yok."
"Gnahlarndan biri aa kmtr," dedi Lenox glerek.
"yle olm-l," dedi Derek glerek. "Bunun yalnzca bir samalk olduundan
eminim, ama yine de polis merkezine gitmem gerekiyor. Bakalm ef beni yemek
sofrasndan kaldrmann hesabn nasl verecek? Kendisini hakl karmak iin
gerekten ok nemli bir neden gstermesi gerekecek." Sandalyesini geriye itip
oradan ayrlmak iin ayaa kalkarken glyordu.
107
Agatha Christie
13. BLM
Van Aidin Bir Telgraf Alyor
15 ubat gn leden sonra Londra kesif, sar bir sisin egemenlii altndayd.
Rufus Van Aidin Savoy'daki dairesinde hava koullarn en iyi ekilde
deerlendirmeye alp normalden ok daha uzun sre alt. Knighton
tanmlanamayacak kadar mutluydu. Son zamanlarda patronunun bekleyen ilere
konsantre olmasn salamakta byk glk ekiyordu. Her ne zaman onu belirli
bir konuya ynlendirmek istese Van Aidin ksa bir szckle konuyu
geitiriyordu. O gn Van Aidin iki kat enerjiyle ilere sarlmt, sekreteri
de bu frsat karmamak iin elinden geleni yapyordu. Van Aidin farkna
varmadan zarife ileri birbiri ardndan nne koyuyordu.
Her ne kadar ilere younlam gibi grnse de ufak bir konu srekli olarak Van
Aldin'in kafasn megul ediyor, bir trl aklndan kmyordu. Buna da
Knighton'un Van Aidin iin ne anlam tadnn farknda olmadan syledii bir
szck neden olmutu. Dnceleri hep bu szcn etrafnda dnp durdu ve
sonuta Van Aidin pes ederek bunu aklndan kard.
Knighton'un anlattklarn her zamanki dikkatiyle dinliyor grnmesine ramen
gerekte bir tek szce bile dikkat etmedi. Yine de otoma-tikman anlam gibi
ban sallad. Sekreter evraklar dzenledii srada patronunun sesi duyuldu.
108
Mavi Trenin Esrar
"Bana konuyu yeniden aklar msnz, Knighton?"
Knighton bir an iin aknlktan ne yapacan bilemedi.
"Bunu mu efendim?" Bir firmadan gelen sk yazl bir i raporunu kaldrarak
sordu.
"Hayr, hayr!" dedi Van Aidin. "Ruth'un oda hizmetisini dn akam Paris'te
grmenizi! Bunu anlayamyorum. Yanlm olmalsnz."
"Yanlm olmam olanaksz, efendim, onunla konutum da."
"Ltfen bana her eyi en batan anlatn."
Knighton denileni yapt.
"Bartheimer'le olan toplanty henz bitirmi, eyalarm toplamak iin Ritz'e
dnmtm," diye anlatmaya balad. "Akam yemeimi yiyip Gare de Nord'dan
kalkacak yirmi bir trenine yetimek niyetindeydim. Resepsiyonda Bayan
Kettering'in oda hizmetisi olduundan kesinlikle emin olduum bayanla
karlatm. Yanna giderek Bayan Kettering'in de Paris'te olup olmadn
sordum."
"Evet, evet," dedi Van Aidin. "Tabi. Bu ok ak. Size Ruth'un Rivi-era'ya
gittiini ve kendisini talimat beklemek zere Ritz'e yolladn syledi, deil
mi?"
"Aynen yle, efendim."
"ok tuhaf!" dedi Van Aidin. "Gerekten ok tuhaf ya bu kadn ok kstahlat ya
da baka bir ey var."
"Normal koullarda," diye sze kart Knighton. "Bayan Kettering ona parasnn
tamamn deyip ngiltere'ye geri dnmesini sylemi olmalyd. Onu Ritz'e
gndermesi pek anlalacak ey deildi."
"Evet," diye mrldand milyoner. "Bu doru."
Daha baka bir ey de sylemek istediyse de kendini tuttu. Knigh-ton'u taktir
ediyor, ondan holanyor, onu beeniyordu, ona gveniyordu da ama yine de
sekreteriyle kznn zel yaamna ilikin konular konumas uygun olmazd.
Ruth ona kar ak davranmamasna daha nce de krlmt, bundan dolay bu
beklenmedik aklama da sinirlerini yattrmaya yetmedi.
109
Agatha Christie j j
j j
Ruth hizmetisini niin Paris'te brakm olabilirdi? Bunu yapmakta- I ki amac
ya da hedefi ne olabilirdi?
Bir an iin rastlantlarn ne kadar tuhaf olabileceini dnd. Ruth'un aklna
oda hizmetisinin Paris'te babasnn sekreteriyle karlaaca gelir miydi hi?
Ama byle eyler oluyordu ite.Ve bylece de gerekler ortaya kyordu.
Bu dnceyle birlikte yz asld; bu cmlenin aklna gelmesi tedirginliini
artrd. "Ortaya" kacak "gerekler" neler olabilirdi? Bu soruyu kendi kendine
sormakta bile zorlanmasna ramen yantn yine kendi kolaylkla verdi. Bu
konuda hi kukusu yoktu. Bu sorunun yalnzca bir tek yant vard ve bundan
emindi: Armand de la Roche.
Kendi kznn byle bir adamn oyununa gelmesi ve onunla birlikte olmas Van
Aidin iin ok acyd ama yine de kznn beenilen bir arkada olduunu kabul
etmesi gerekiyordu. Daha baka birok zeki, kltrl, zengin kadn da kontun
ekiciliinin etkisinden kendini kurtarama-mt. Erkekler onun gerek yzn
anlyordu, kadnlarsa hayr.
Sekreterinde uyanm olabilecek kukuyu giderecek szckler bulmaya alt.
"Ruth planlarn sk sk deitirir, dakikas dakikasna uymaz," dedi ve
bilinli bir umursamazlkla sordu. "Peki hizmeti... yani... plandaki bu
deiiklie ilikin bir ey sylemedi mi?"
Knighton yant verirken sesinin mmkn olduunca doal olmasna gayret etti.
"Bayan Kettering'in bir dostuna rastladn syledi."
"Demek yle?"
Sekreterin deneyimli kula bu kaytsz grnen ses tonundaki endieyi hemen
sezdi.
"Anlyorum. Peki bu dost erkek ini yoksa kadn mym? Bir ey syledi mi?"
"Sanrm erkek olduunu syledi, efendim."
110
Mavi Trenin Esrar
Van Aidin ban sallad. En kt korkular gerekleiyordu. Ayaa kalkp byk
admlarla sinirli olduu zamanlarda her zaman yapt gibi odada bir aa bir
yukar gidip gelmeye balad. Duygularna daha fazla hkim olamad ve birden
isyan etti.
"Erkeklerin hibir zaman yapamayacaklar bir ey kadnlar mantkl bir nedeni
dinlemeye ikna etmektir. yle ya da byle kadnlarn belirli konularda akllar
mantklar olmadna inanmak gerekiyor. Kadmsal nseziden bahsedilir bir de...
bu arada herkes ok iyi bilir ki yakkl bir dolandrc iin zengin bir kadn
karlmayacak bir avdr. On kadndan biri bile, kibar ve yakkl bir adamn
hele az da biraz laf yapyorsa dolandrcnn teki olduunu anlayamaz ve
kolaylkla penesine dp kendini kullandrr. Eer bana sorulsa..."
Konumasna ara vermesi gerekti. Elinde telgraf tutan bir komi odaya girdi. Van
Aidin telgraf ap okuduu anda yz kire kadar bembeyaz kesildi.
"Ne oldu, efendim?"
Knighton endieyle ayaa kalkt.
"Ruth!" dedi Van Aidin ksk ve bouk bir sesle.
"Bayan Kettering mi?"
"lm."
"Tren kazas m?"
Van Aidin ban sallad.
"Hayr. Burada yazdna gre ayrca soyulmu da. Szc kullanmaktan
kanyorlar ama kzm cinayete kurban gitmi, Knighton."
"Aman Tanrm, inanamyorum, efendim."
Van Aidin iaret parmayla telgrafn zerine vurdu.
"Nice polisinden geliyor. lk trenle oraya gitmeliyim."
Knighton her zamanki gibi sorun zcyd. Saatine bakt.
"Saat bete Victoria stasyonu'ndan hareket eden bir tren var, efendim."
111
Agatha Christie
"yi, gzel! Benimle gelin, Knighton. Uam Archer'e talimat verin ve siz de
hazrlann. Her eyle siz ilgilenin. Ben Curzon Soka'ndaki eve gitmek
istiyorum."
Telefon ald, sekreter ahizeyi kaldrd. "Evet, buyurun?" Daha sonra Van
Aldin'e dnd. "Bay Goby efendim."
"Goby mi? Onu imdi kabul edemem. Hayr, bir dakika, daha zamanmz var. Onu
yukar gndermelerini syleyin."
Van Aidin gl bir adamd. Bu arada demir gibi olan iradesini ve sknetini
yeniden kazanmt. Bay Goby'i selamlad srada sesinden bir ey olduunu
ancak ok ender insan anlayabilirdi.
"ok acelem var Goby. Anlatacanz nemli bir ey var m?" Bay Goby ksrd.
"Bay Kettering'in balantlar efendim. Hepsini renmek istemitiniz."
"Evet... neler rendiniz?"
"Bay Kettering dn sabah Riviera'ya hareket etti." "Ne?"
Van Aldin'in ses tonundaki bir ey Bay Goby'yi rktt. Saygl adam iini
yapt insann yzne bakmamak ynndeki alkanln brakarak, yan gzle
milyoneri szd.
"Hangi trenle gitmi?" diye sordu Van Aidin. "Mavi Tren, efendim."
Bay Goby yeniden ksrerek, baklarn minenin stndeki saate dikti.
"Matmazel Mirelle, Parthenon'daki dans kadm da, ayn treridey-mi, efendim."
112
Mavi Trenin Esrar
14. BLM
Ada Mason'un yks
"Size bu olaydan duyduumuz deheti, aknl ve derin teessrlerimizi nasl
anlatacamz bilemiyorum, msy!"
Sorgu Hkimi Msy Carrege Van Aldin'e dnerek bunlar syledi. Komiser Caux
zntsn belirtecek ekilde glmsedi. Van Aidin dehet, aknlk ve teessr
ifadelerini basit bir yz ifadesiyle geitirdi. Sorgu hakiminin Nice'deki
brosundaydlar. Msy Carrege, komiser ve Van Aidin dnda odada bulunan dier
kii konumaya balad.
"Msy Van Aidin," dedi. "Bir eyler yaplmasn istiyor. Hemen harekete
geilmesini."
"Ah!" diyerek atld komiser telala. "Sizi henz tantrmadm. Msy Van
Aidin, bu bey Msy Hercule Poirot. Hi kukusuz ondan bahsedildiini
duymusunuzdur. Geri birka yl nce bu ii brakp kendini emekliye ayrd ama
halen herkes dnyann en byk yaayan dedektiflerinden biri olarak onu
tanyor."
"Sizinle tantma sevindim, Msy Poirot." Bay Van Aldin'in aklna birden
birka yl nce yaamndan tamamen kard bir forml geldi. "inizi
braktnz m?"
"Evet msy. Artk hayatn tadn karyorum."
Kk adamn yznde ok eyler anlatan bir ifade belirdi.
113 F:8
Agatha Christie
"Msy Poirot da tesadfen Mavi Tren'deymi." Komiser aklan^ yapma gerei
hissetmiti. "Bize engin deneyimleri ile yardmc olmay ka-bul ettii iin ok
anslyz."
Milyoner, Poirot'yu dikkatli baklarla szd. Daha sonra dierlerini aknlk
iinde brakan u szleri dile getirdi.
"Ben ok zengin bir adamm, Msy Poirot. Genel olarak zengin kii. lerin her
eyi ve herkesi satn alabileceklerine inanc iinde yaadklar sy. lenir. Bu
doru deil. Ben kendi alanmda byk bir adamm ve byk bir adam olarak baka
bir byk adamdan bir ricada bulunmak istiyorum."
Poirot hemen saygl bir ba hareketiyle onaylad.
"Bu ok ho bir ifade ekli, Msy Van Aidin. Emrinizdeyim."
"Teekkrler. u an iin sizden tek isteyebileceim her an yanmda olmanz; bu
yardmlarnzn karln fazlasyla alacaksnz. Size minnet borcunu
deyeceim. Evet beyler, artk biraz alalm."
Msy Carrege, "Hizmetiyi, Ada Mason'u sorgulamay neriyorum," dedi. "Kadn
burada deil mi?"
"Evet," dedi Van Aidin. "Paris'ten geerken onu da yanmza aldk ve biraz
sktrdk. Hanmnn lmn duyunca perian oldu ama hikyesini eksiksiz ve
tutarl olarak anlatabiliyor."
Msy Carrege sze kart. "O zaman onu ieri alalm."
Masasnn zerindeki zile bast. Ksa bir sre sonra Ada Mason ieri girdi.
Ufak tefekti; siyahlar giymiti. Burnunun ucu krmzyd. Yolculuktaki gri
eldivenlerini siyah, gderi eldivenlerle deitirmiti. rkek bir tavrla sorgu
yargcnn odasn gzden geirdi ve hanmnn babasnn da orada olduunu
grnce rahatlad. Rahat ve gven verici davran biiminin gururu iindeki
sorgu hakimi kadnn huzursuzluunu gidermek iin elinden geleni yapt. Bu
konuda ona tercman roln yklenen Poirot da ok yardmc oldu; yumuak samimi
tavr ngiliz kadn ok rahatlatt.
114
Mavi Trenin Esrar
"Adnz Ada Mason deil mi?"
"Asl adm Ada Beatrice!" dedi Mason zerine basarak.
"ok iyi. Btn bunlarn sizin iin ok zc ve zor olduunun bilincindeyiz."
"yle denilebilir efendim. Yllardr birok hanmefendinin yannda altm ve
hepsinin benden ok memnun olduklarn sanyorum. Yannda altm birinin
bana byle bir ey gelebileceini dmde bile grsem inanamazdm."
"Elbette, anlyorum," dedi Carrege.
"Elbette pazar gazetelerinde bu trden haberler okumutum. Byle zamanlarda hep
bu baka lkelerdeki trenlerin..." Odada bulunanlarn szn etmeye alt
trenlerle ayn lkeden olduklarn fark edince birden sustu.
"Neyse, imdi biraz da asl konuya gelelim." Carrege sze kart. "Londra'dan
hareket ettiiniz srada Paris'te kalmanz gerekecei konusunda hibir bilginiz
olmad doru mu?"
"Evet, efendim. Birlikte Nice'e gidecektik."
"Daha nce hanmnzla hi yurtdna km mydnz?"
"Hayr efendim. Kendisinin yannda iki aydr alyordum." "Londra'dan hareket
ettiinizde hanmnzda bir anormallik fark ettiniz mi? Normal myd?"
"Biraz endieli ve heyecanlyd, ayrca sinirli ve gergindi de, memnun edilmesi
ok zordu."
Msy Carrege bayla onaylad.
"Peki Mason, Paris'te kalmanz gerektii size ilk olarak ne zaman bildirildi?"
"Gare de Lyon'a vardmzda, efendim. Hanmm biraz trenden inip peronda
dolamak istiyordu. Koridora kt anda heyecanla bard ve yannda bir
centilmenle yeniden kompartmanna dnd. Kendi kompar-tunanyla benimki
arasndaki kapy kapatt iin bir ey grmedim ve
115
Agatha Christie
duymadm. Sonra birden kapy ap plann deitirdiini syledi. Bana para
verdi ve trenden inip doruca Ritz Oteli'ne gitmemi syledi. Orada kendisini ok
iyi tandklarn ve bana oda vereceklerini belirtti. Orada kendisinden haber
beklememi, telgraf ekip ne yapacam bildireceini syledi. Tren hareket
etmeden eyalarm toparlayp trenden ayrlmak iin zar zor zaman bulabildim. Ne
kadar telala hazrlandm anlatamam."
"Bayan Kettering size bu talimatlar verirken ad geen bey neredeydi?"
"Bitiik kompartmanda efendim, pencereden dary seyrediyordu." "Onu bize
tanmlayabilir misiniz?"
"Onu tam olarak grdm syleyemem. Zamann byk ksmnda bana arkas
dnkt. Uzun boylu ve koyu renk salyd, daha fazlasn syleyemeyeceim.
Dier btn centilmenler gibi o da lacivert palto ve gri apka giymiti."
"Mavi Tren'in yolcularndan biri olmas mmkn m?" "Sanmyorum, efendim.
Bayan Kettering'i oradan geerken ziyaret etmek isteyen biri olduu gibi bir
izlenime kapldm. Ama tabi aslnda yolculardan biri olmas da mmkn, bu hi
aklma gelmemiti." Mason bu yeni dnce ekli nedeniyle arma benziyordu.
"Ah!" Msy Carrege yumuak ve nazik bir biimde baka bir konuya atlad.
"Hanmnz daha sonra kondktrden kendisini sabah erken uyandrmamasn
istemi. Bu onun asndan olaand bir davran saylabilir mi?"
"Hayr deil, efendim. Sayn bayan hibir zaman kahvalt etmezdi. Genellikle
geceleri uykusu ok kt olduu iin sabahlan ge saate kadar uyurdu."
Carrege yeniden konuyu deitirdi.
"Eyalar arasnda koyu krmz deri bir anta vard deil mi? Hanmnzn
mcevher kutusu?"
116
Mavi Trenin Esrar
"Evet, efendim."
"Peki kutuyu yannzda Ritz'e grrdnz m?"
"Sayn bayann mcevher kutusunu benim Ritz'e gtrp gtrmediimi mi
soruyorsunuz? Hayr, hayr gerekten hayr, efendim." Mason panie uram
gibiydi.
"Kompartmanda m braktnz."
"Evet, efendim."
"Hanmnzn yannda fazla miktarda mcevher olup olmadn biliyor musunuz?"
"Olduka fazla, efendim. Bundan dolay olduka huzursuzdum, yurtdndaki
hrszlklarla ilgili duyduumuz onca ykden sonra bu ok doald tabi. Geri
onlarn sigortal olduklarn biliyordum ama bu bana yine de riskli grnyordu.
Sayn bayan yalnzca o yakutun yz bin sterlin deerinde olduunu syledi."
"Yakut mu? Hangi yakut?" diye haykrd Van Aidin birdenbire.
Mason, ona dnd. "Sanrm onu hanmma ksa bir sre nce siz vermitiniz,
efendim."
"Aman Tanrm!" diye bard Van Aidin. "O yakutu yanma aldn sylemiyorsunuz,
deil mi? Onu bankaya koymasn sylemitim."
Mason hafife ksrd. Bylelikle bir ladynk oda hizmetisinin grevlerinin
snrn kibarca anmsatmak ister gibiyci. Hatta'bu kez bylece ok daha
fazlasn anlatmaya alyor olabilirdi. Bu ksrme szcklerden ok daha gl
ekilde Mason'un hanmnn kendi kafasnn dikine giden biri olduunu
anlatyordu.
"Ruth ldrm olmal," dedi Van Aidin. "Bu lgnl yapmasnn gerekesi ne
olabilir?"
Bu kez hafife ksrme sras Msy Carrege'de idi. Bu da zel anlam tayan bir
ksrkt. Van Aldin'in dikkatini ona yneltti.
"u an iin," dedi Mason'a dnerek. "Hepsi bu kadar. Eer bitiik odaya
geerseniz, matmazel, size yneltilen sorular ve cevaplarnz okunacak. Ltfen
ifadenizi dinleyip imzalayn."
117
Agatha Christie
Mason, sekreterle birlikte dar kt, Van Aidin hemen yargCa dnd.
"Evet, ne var?"
Msy Carrege yaz masasnn ekmecesini ap bir mektup kard ve Van Aldin'e
uzatt.
"Bunu madamn el antasnda bulduk."
Chere ami, (mektup byle balyordu) -Senin nerilerini uygulayacam; sagrl
ve tedbirli olacam.- Bir n en nefret ettii eyler bunlar. Paris belki
akllca bir zm deildi ama Isles d'Or dnyann br ucu ve kimsenin bir ey
renmeyeceinden emin olabilirsin. Buras tam sana ve yazdm nl
mcevherlerle ilgili eser konusunda almak iin ilahi bir yer. Bu tarihi
yakutlar gerekten grmek ve avularmn arasnda tutmak benim amdan
olaanst bir ayrcalk olurdu. Ateten Kalp'm benim gzmdeki yeri bambaka.
Biricik akm. ok ksa sre sonra ayr geirdiimiz boa giden uzun yllarn
acsn sana unutturacam.
Seni seven ve sana tapan Armand:
118
Mavi Trenin Esrar
15. BLM
Kont de la Roche
Van Aidin mektubu sessizce okudu. Yz fkeden giderek daha koyu krmz bir
renk ald. Ona bakanlar alnndaki damarlarn itiini ve adamn kocaman
ellerinin sklarak yumruk halini aldn grdler. Van Aidin yine bir ey
sylemeden mektubu uzatt. Msy Carrege dikkatli baklarn yaz masasna
yneltti. Caux gzlerini yere dikmi, dnyordu. Hercule Poirot ise giysisinin
kolundaki bir toz taneciini zarife silkelemeye alyordu. Hepsi byk bir
nezaket ve ustalkla Van Aidin ile gz gze gelmeme abas iindeydiler.
Makamnn ve zerine den grevlerin bilinciyle neden sonra Msy Carrege
tatsz konuya girmek zorunda kald.
"Belki de sizin..." diye mrldand. "Bu mektubu yazann kim olabilecei
konusunda bir fikriniz vardr, msy!"
Van Aidin souk ve sert bir sesle yant verdi. "Evet var."
"Yani kim?" Yarg merak iinde bakt.
"Kendini Kont de la Roche olarak tantan bir alak."
Ksa bir sessizlik oldu; daha sonra Poirot eilip sorgu yargcnn masasndan
bir cetvel ald ve dorudan milyonere hitap etti.
"Bu konulan konumann sizin iin ne kadar zor olduunu hepimiz ok iyi
anlyoruz, Msy Van Aidin. Ancak sr saklamann, susmann za-
119
Agatha Christie
man deil. Eer adaletin yerini bulmasn istiyorsanz her eyi bilmeliyiz. Bir
an dnrseniz bunu anlayacak ve bize hak vereceksiniz."
Van Aidin ksa bir sre dndkten sonra gnlszce ban sallayarak hak
verdiini belirtti.
"Haklsnz, Msy Poirot," dedi. "Her ne kadar bana ok zor gelse de, benim
iin ok ac verici olsa da, sizden baz eyleri gizlemeye hakkm yok."
Komiser rahatlayarak derin bir soluk aidi, sorgu yargc arkasna yaslanarak,
koltuuna iyice yerleti, burnunun stndeki okuma gzln dzeltti.
"Belki de bu adam hakknda btn bildiklerinizi bize kendi szcklerinizle
iletmenizde yarar var, Msy Van Aidin."
"Her ey on... on iki yl nce Paris'te balad. O zamanlar kzm tm genler
gibi lgn, romantik fikirleri olan, yerinde duramayan bir gen kzd. Benim
haberim olmadan bu Kont de la Roche denilen adamla tanm. Belki siz de ondan
bahsedildiini duymusunuzdur."
Komiser ve Poirot balarn salladlar.
"Kendisine Kont de la Roche diyor ama bu unvan tamaya hakk olup olmad
konusunda ciddi kukularm var."
"Adna Almanac de Gotha'da' ' rastlanamad," dedi komiser.
"Bunu ben de belirledim. Adam yakkl, ikna etme yetenei kuvvetli alan
tekiydi; kadnlar arasnda dayanlmaz bir ekicilii vard. Ruth ona k oldu,
ama ben bu hikyeye en ksa zamanda son verdim. Adam ahlaksz, sradan bir
dolandrcdan baka bir ey deildi."
"ok haklsnz." Komiser yeniden hak verdiini belirtti. "Kont de la Roche
tandmz, bildiimiz bir isim. Eer elimizden gelseydi onu oktan yakalar, bu
iten el ektirirdik ama, ma fof*] bu hi kolay deil, adam son derece yzsz ve
usta, ayrca ilerini de hep en st snf kadnlar ara-
n Soylular Szl.
^
<**) nann.
\
1
120
Mavi Trenin Esrar
snda yrtyor. Onlardan antajla ya da yanl beyanlarla byk paralar a!p
dolandrsa bile, eh bien, kimse ondan ikyeti olmuyor. Dnyaya kar
aldatlm, aptal yerine konmu olduunu ilan etmek, kimse bunu gze alamyor,
ayrca adamn kadnlar zerinde de olaanst bir etkisi, inanlmaz bir gc
var."
"Aynen yle," dedi milyoner skntyla. "Neyse, daha nce de sylediim gibi bu
olay ok sert ve kesin bir ekilde sonulandrdm. Ruth'a onun nasl bir insan
olduunu tm aklyla anlattm, o da zorunlu olarak bana inanmak ve dediimi
yapmak zorunda kald. Bir yl kadar sonra da u andaki eiyle tanp evlendi.
Bildiim kadaryla bu hikye de bylece sonulanm oldu. Ancak bir hafta kadar
nce kzmn sz konusu Kont de la Roche ile yeniden balant kurduunu
renince ok ardm ve byk hayal krklna uradm. Onunla Londra ve
Paris'te birok kez bulumu. Onu bundan dolay tedbirsizlikle suladm. Bu
arada size kzmn benim srarmla einden ayrlma hazrlnda olduunu da
belirtmeliyim."
"te bu ilgin!" Poirot gzlerini yerden kaldrmadan mrldand.
Van Aidin, onu keskin baklarla szerek, ekledi. "Ona bu artlar altnda kont
ile bulumasnn aptallk olacan belirttim. O da bana hak verdi."
Sorgu yargc hafife ksrerek boazn temizledi. "Ama bu mektuba gre..."
diye sze baladysa da hemen sustu.
Van Aidin alnn krtrd.
"Biliyorum. Bu konuyu daha fazla irdelemenin yarar yok. Her ne kadar tatsz
olsa da gerekleri ortaya koymalyz. Ruth'un Paris'te Kont de la Roche ile
bulumak iin her tr hazrl yapm olduu anlalyor. Ancak uyarlarm
dikkate almam, anladm kadaryla konta farkl bir randevu ayarlamas iin de
mektup yazm."
121
Agatha Christie
"Isles d'Or," dedi komiser dnceli bir halde. "Hyeres'in kar tara-fnda,
sakin, doayla ba baa kalmabilecek, romantik bir yer."
Van Aidin ban sallad.
"Aman Tanrm! Ruth nasl bu kadar aptalca davranabildi ki?" diye acyla
haykrd. "Adamn mcevher ve deerli talar hakknda kitap yazd konusuna
nasl inanabilir? Samalk bu! Bandan beri yakutlarn peinde olduundan
eminim."
"ok deerli baz yakutlar olduunu biliyorum," dedi Poirot. ou da Rus
kraliyet mcevherlerinin paras. Bunlar emsalsiz ve deerleri llemeyecek
derecede yksek talar. Ksa bir sre nce bunlarn Amerikal bir milyonerin
eline getiinin dedikodusu yayld. Bu alcnn siz olduunuzu dnebilir
miyiz, msy?"
"Evet," dedi Van Aidin. "Yaklak on gn nce Paris'te satn aldm."
"Affedersiniz msy, daha nce bu alveri iin uzun sre grmeniz gerekti
mi?"
"Yaklak iki ay kadar. Niin?"
"Bu konunun konuulduunu duydum," dedi Poirot. ""Bu tr talarn ardndan koan
daima ok olur."
Van Aldin'in yz hatlar seirmeye balad.
"Anmsyorum," dedi atlak, zgn bir sesle. "Ruth'a talar armaan ederken hi
gereksiz, tuhaf bir neri yapmtm. Yalnzca bir aka! Ona Riviera'ya giderken
bu talar yanma almamasn, bu talar yznden saldrya urayp ldrlmesine
dayanamayacam sylemitim. Aman Tanrm, byle bir eyi nasl syleyebildim...
gerek olacan nasl bilebilirdim ki?"
Odaya tam bir sessizlik hkim oldu, neden sonra Poirot konumaya balad.
"zin verirseniz elimizdeki ipularn gvenilirlik asndan bir dzene
sokalm. u andaki varsaymmza gre durum yle grnyor: Kont
122
Mavi Trenin Esrar
de la Roche bu talar aldnz biliyordu. Basit bir manevrayla Bayan
ettering'i talar yanma almaya ikna etti. Bu durumda Mason'un Paris'te trene
bindiini grd adam o olmal."
Dierleri de ayn fikirde olduklarn belirtir ekilde balarn salladlar.
"Madam onu trende grnce ard, ama adam hi kukusuz durumu aklayacak iyi
bir neden buldu. Mason ayak altndan uzaklatrld, dar kp grlmemek
iin yemek sepeti sipari edildi. Kondktrn anlattklarndan yalnzca birinci
kompartmandaki yatan hazrlandn ve bu arada o grmeden ikinci
kompartmanda bir adamn saklanyor olmasnn mmkn olduunu biliyoruz. Kontun
btn bu sre boyunca orada saklanm olduu anlalyor. Madam dnda kimse
onun trende olduunu bilmiyordu. Hizmetinin yzn grmemesi iin aba
gsterdii anlalyor. Kadnn tek syleyebildii iriyar ve koyu renk sal
olduuydu. Her ey ok belirsiz grnyor. Yalnzlard... tren gecenin
karanlnda ilerliyordu. Aralarnda barma, kavga duyulmam... bu normal, ne
de olsa adamn sevgilisi olduunu dnyordu." Samimiyetle Van Aldin'e dnd.
"lm aniden gereklemi olmal, msy. Neyse bunu bir yana brakalm. Kont
hemen ardndan orada hazr duran mcevher antasn ald. Ve tren Lyon'da
durdu."
Msy Carrege anlayla ban sallad.
"ok doru. Kondktr trenden perona iniyor. Bu durumda adammz iin kimse
tarafndan grnmeden trenden inip Paris'e ya da baka bir yne giden baka bir
trene binmek hi zor olmamtr. Nasl olsa bu soygun olaan bir tren hrszl
olarak nitelenecekti. Eer madamn antasnda bu mektup bulunmam olsa kontun
bu olayla balantsnn kurulmas olanakszd." I "Kadnn antasn
aratrmam olmas ilgin," dedi komiser.
" 123
Agatha Christie
"Hi kukusuz onun bu mektubu imha etmi olduunu dnd. Affedersiniz ama
msy bu onun asndan byk bir gaf!"
"Yine de," diye sze kart Poirot. "Bu kontun atlamamas gereken bir gaf."
"Bununla neyi kastediyorsunuz?"
"Hepimiz tek noktada birleiyoruz, bu da Kont de la Roche'un kadnlar konusunda
uzman olduu. Kadnlar bu kadar iyi tanyan bir adam, madamn bu mektubu
saklayacan nasl olur da dnmemi olabilir?"
"Evet... evet," dedi sorgu yargc tereddtle. "Her sylediiniz szcn zel
bir anlam var. Bu tr durumlarda insann kendine tam olarak hkim olmas ok
zor. Her eyi sknetle dnebilmesi mmkn deil. Mon Dieu'A ' diye ekledi
stne basarak. "Eer canilerimiz, soyguncularmz hep soukkanl olsa, eksiksiz
dnebilse onlar nasl yakalayabiliriz?"
Poirot kendi kendine glmsedi.
"Bence durum ok ak," dedi dieri. "Ama kantlanmas ok zor. Kont gvenilmez
bir adam ama hizmeti onu tehis edemezse..."
"Bu da byk olaslkla olanaksz," dedi Poirot.
"Bu doru. ok doru." Sorgu yargc alnm kad. "Bu ok zor olacak."
"Eer bu cinayeti ileyen gerekten oysa..." diye sze balayan Po-irot'nun
szleri Msy Caux tarafndan kesildi.
"Eer mi... eer mi dediniz?"
"Evet, sayn komiser, eer dedim."
Dieri adam sert baklarla szdkten sonra,"Haklsnz," dedi birden "Kontun
salam bir delili olmas da mmkn. O zaman da ok zor durumda kalacaz."
'' Tamm!
124
Mavi Trenin Esrar
"Ah, a par exemple,'^ diye yantlad Poirot. "Neyse, bunun hibir anlam yok.
Eer bu suu ilediiyse kendini temize karacak bir kant hi kukusuz
vardr. Kont kadar deneyimli biri gerekli tedbirleri almay unutmaz. Hayr ,
hayr, eer dememin nedeni ok farkl."
"Peki bu neydi?"
Poirot parman sempatiyle sallad. "Psikoloji."
"Efendim?" Komiser aknlk iindeydi.
"Psikolojik adan uyumsuzluk var. Kont alan teki; bu doru. Kont
dolandrc; bu da doru. Kont kadnlarn zaaflarndan yararlanyor; bu da
doru. Madamn mcevherlerini almaya niyetlenmiti; bu da doru olabilir. Peki
ama o cinayet ileyebilecek tipte bir adam m? Bence hayr. Kont tipinde biri
alan teki olabilir, ama bu tipler genellikle byk risklere girmezler. Daima
gvenli, dk risk tayan oyunlara giriir; hani siz ngilizlerin de, alaka
oyunlar dediiniz trde. Ama cinayet, hayr, binlerce kez hayr." Sknt iinde
ban sallad.
Sorgu yargc onunla bu konuda ayn eyi dnmyor gibi grnyordu.
"Herkes gnn birinde kendini kaybedip ileri gidebilir," dedi bilgi bir
tavrla. "Hi kukusuz bu da byle bir durum. Sizin sylediklerinizi rtmek
istemem ama Msy Poirot..."
"Yalnzca fikrimi syledim, o kadar," dedi Poirot telala. "Tabi ki bu olay
sizin davanz ve bu konuyu zmek iin elinizden geleni yapacanzdan da
eminim."
"Yakalamamz gereken insann Kont de la Roche olduundan eminim," dedi Carrege.
"Bana hak veriyor musunuz, sayn komiser." "Tamamen." "Ya siz Msy Van Aidin?"
rnein.
125
Agatha Christie
"Evet," dedi milyoner. "Evet bu adam alan, serserinin teki. Kesinlikle yle,
bunda hibir kukum yok."
"Onu tutuklamak kolay olmayacak," dedi sorgu yargc. "Ama elimiz-den geleni
yapacaz. Hemen telgrafla gzaltna alnmasna ilikin talimat karacam."
"Size yardmc olaym." Poirot yargca yaklat. "Bunda sorun olmamal."
"Yani?"
Dierleri aknlk iinde onu szdler. Ufak tefek adam neeyle, kurnazca
glmsedi.
"Her eyi bilmek benim grevim," diye aklad. "Kont zeki bir insan. u sralar
kiralad bir villada yayor, Antibes'te Villa Marina'da."
126
Mavi Trenin Esrar
16. BOLUM
Poirot Olay Aratryor
Hepsi birden Poirot'yu saygyla szd. Hi kukusuz ufak tefek adam ta tam
gediine oturtmutu. Komiser gld ancak bu glteki samimiyetsizlik aka
anlalyordu.
"Bize mesleimizi retiyorsunuz," diye bard. "Msy Poirot polisten ok daha
fazlasn biliyor."
Poirot yapmack bir alakgnlllkle yere bakt.
"Ne diyorsunuz, bakalarnn bilmediklerini bilmek benim hobim," diye
mrldand. "Tabi ki bununla ilgilenecek kadar zamanm da var. Yaplmas gerekli
grevler altnda ezilmiyorum."
"Ah!" diyen komiser ar hareketlerle ban sallad. "Benimse..."
Yz ifadesiyle srtna yklenen sorumluluklarn fazlaln anlatmak ister
gibiydi.
Poirot birden Van Aldin'e dnd.
"Siz de ayn fikirde misiniz, msy? Kont de la Roche'un katil olduunu mu
dnyorsunuz?"
"yle grnyor... evet, bence kesinlikle yle."
Yant verirken bir an iin tereddt etmesi sorgu yargcnn dikkatli baklarn
Amerikalya yneltmesine neden oldu. Van Aidin bu sorgulayan baklarn farkna
varp konuyu deitirmeye alt.
"Peki ya damadm?" diye sordu. "Ona haber verdiniz mi? Bildiim kadaryla o da
Nice'de olmal."
127
Agatha Christie
"Hi kukusuz." Komiser bir an iin tereddt ettikten sonra yavaa mrldand.
"Hi kukusuz Bay Kettering'in de o akam Mavi Tren'in yolcular arasnda
olduundan haberiniz vardr, Msy Van Aidin." Milyoner bayla onaylad.
"Londra'dan ayrlmadan nce yola ktn duydum," dedi ksaca. Komiser ekledi.
"Karsnn da ayn trende olduundan haberi olmadm sylyor."
"Bundan eminim." Van Aldin'in yz aslmt. "Hatta bu konuda bahse bile
girebilirim. Onun iin bunu bilmek korkun bir ey olurdu." Dier adam
aknlk iinde sorarcasna ona baktlar. "Dobra dobra sylemem gerekirse,"
diye ekledi Van Aidin fkeyle. "Hi kimse zavall kzmn nelere katlanmak
zorunda kaldn bilemez. Derek Kettering yalnz deildi. Yannda bir kadn
vard." "Ah, yle mi?" "Mirelle. u dansz kadn."
Msy Carrege ve komiser, daha nce aralarnda gemi bir konumay
onaylarcasna birbirlerinin gzlerinin iine baktlar. Carrege koltuunda iyice
geriye yasland, ellerini kenetledi ve gzlerim tavana dikti.
"Ah!" diye mrldand yeniden. "Bilmem ki..." ksrd. "Yani kulamza gelen
sylentiler var."
"Kadn," dedi Msy Caux. "nl biri." "Ve," diye mrldand Poirot. "ok da
pahal."
Van Aidin kpkrmz kesilmiti. Hafife eilerek yumruunu masaya indirdi.
"Damadm!" diye haykrd. "flah olmaz bir alaktr." fke dolu baklarn
evresindeki adamlarn yzlerinde gezdirdi. "Hi bilemiyorum," diye ekledi.
"Yakkl, karizmatik, zarif ve grgl. Balangta ben de aldandm. Kzmn
lmn duyunca hi kukusuz mahvolmu gibi bir tavr sergilemitir... tabi
zaten bilmiyorduysa." "Onun iin tam bir ok oldu. Gerekten ykld."
128
Mavi Trenin Esrar
"Pis sahtekr! ki yzl riyakr," diye Van Aidin fkeyle haykrd. "Kederden
perian olmu gibi davrand, deil mi?"
"H... Hayr," diye komiser kekeledi. "Tam olarak bunu syleyemeyeceim- Ya siz
Msy Carrege, siz ne dersiniz?"
Sorgu yargc ellerini birbirine birletirip, gzlerini hafife yumdu.
"ok, aknlk, dehet... evet bunlar syleyebilirim," dedi dnceli bir
tavrla. "Ama keder, matem... hayr... bunu sylemem olanaksz."
Poirot yeniden sze kart.
"zin verirseniz size bir ey sormak istiyordum, Msy Van Aidin, Msy
Kettering'in karsnn lmnden bir kazanc olacak m?"
"Yaklak olarak iki milyon kadar."
"Dolar m?"
"Sterlin. Ruth'a evlendii zaman bu mebla balamtm. Vasiyetname
yapmadna ve ocuu da olmadna gre bu para olduu gibi kocasnn olacak."
"Ayrlmak zere olduu kocasnn," diye mrldand Poirot. "Ah evet,
precisement!"^ '
Komiser, dedektife dnerek onu keskin baklarla szd.
"Yani sizce?..." diye sze baladysa da konumas Poirot tarafndan kesildi.
"Sylemek istediim bir ey yok. Yalnzca gerekleri snflandrmaya
alyorum, hepsi bu."
Kk adam ayaa kalkt.
"u an iin size daha fazla bir yararm olabileceini dnmyorum, sayn
yarg," dedi Carrege'in karsnda hafife eilerek. "Ltfen beni bundan
sonraki olaylarn seyri konusunda da aydnlatabilir misiniz? Size bundan dolay
minnettar olurum."
"Hi kukusuz. Elbette."
Van Aidin de ayaa kalkt.
Aka belli.
129
F:9
Agatha Christie
"u an iin bana ihtiyacnz var m?"
"Hayr msy, u an iin gereken tm bilgiyi aldk."
"O zaman ben de Msy Poirot ile birlikte kmak ve biraz yrmek istiyorum.
Tabi kendisi iin bir sakncas yoksa."
"Mutluluk duyarm, msy," dedi kk adam hafif bir reveransla.
Van Aidin kaln bir puro yakt. Poirot ise kendine sunulan puroyu reddedip kendi
ince sigaralarndan birini yakt. Aslnda ok gl karaktere sahip olan Van
Aidin yeniden normal haline dnmt. Bir sre konumadan yan yana yrdkten
sonra sessizlii bozan milyoner oldu.
"Yanl anladysam beni dzeltin ltfen Msy Poirot, ama sanrm mesleinizi
tamamen braktnz sylemitiniz."
"ok doru msy. Yaamn tadn karyorum."
"Yine de bu olayda polise yardmc m olacaksnz?"
"Msy, yolda giderken bir kaza olsa, o anda orada bulunan bir doktor
ayaklarnn dibinde yaral biri kanlar iinde can ekiirken, ben artk emekli
oldum, yryme devam edeyim diyebilir mi? Eer bu olaylar olduunda Nice'de
olsaydm ve polis birini gnderip yardm etmemi isteseydi hi kukusuz
reddederdim. Ama bu olay, bir eit yce Tanr'nn elime yollad bir ey
oldu."
"Siz de oradaydnz, deil mi?" diye sordu Van Aidin. "Kompartman aratrdnz
deil mi?"
Poirot bayla onaylad.
"Hi kukusuz orada sizin iin anlam tayabilecek baz eyler buldunuz, deil
mi?"
"Belki," dedi Poirot.
"Sanrm ne demek istediimi anlyorsunuz? Bu olayda Kont de la Roche'un sulu
olduuna inanmama ramen, ben aptal biri asla deilim. Son bir saat boyunca sizi
izledim ve herhangi bir nedenle bu varsaym onaylamadnz saptadm."
Poirot omuzlarn silkti.
130
Mavi Trenin Esrar
"Belki de yanlyorum."
"Neyse asl konuya dnelim, sizden bir ricam olacak. Bu olayda benim adma grev
almay kabul eder misiniz?"
"zellikle sizin iin almam m istiyorsunuz?"
"Aynen yle. Tam olarak bunu sylemek istiyordum."
Poirot ksa bir sre sustuktan sonra yantlad.
"Benden ne istediinizin farknda msnz?"
"Sanrm evet," dedi Van Aidin.
"yi yleyse," dedi Poirot. "Kabul ediyorum. Ancak bu olayda sorularmn
karlnda doru, ekinmeden ak yantlar verilmesini isterim."
"Evet tabi. Bu ok ak."
Poirot birden deiti. Bir iadamnn serinkanll ve ciddiyeti iinde
konumasn srdrd.
"u ayrlk konusu," diye ekledi. "Kznzdan bunu yapmasn siz mi istediniz?"
"Evet."
"Ne zaman?"
"Yaklak on gn kadar nce. Bana kocasnn davranlarndan yaknan bir mektup
yazmt. Onu ayrln bu durumda en iyi zm olduuna inandrdm."
"Yaknd konular neydi?"
"n ok yaylm bir kadnla birlikte olmasndan ortalklarda grlmesinden
huzursuzdu -hani biraz nce bahsettiimiz u kadn- Mirclle."
"Dansz m? Ah! Madam Kettering bundan m rahatszd? Kocasn seviyor muydu?"
"Pek sanmyorum," dedi Van Aidin tereddtle.
"O zaman kalp acs deil, gururunun krlmasndan dolay ac ekiyordu. Durumun
byle olduunu syleyebilir miyiz?" "Evet, yle denebilir."
"Evliliklerinde balangtan itibaren mutluluu yakalamadn sy-'eyebilir
miyiz?"
131
Agatha Christie
"Derek Kettering iliklerine dek sefih bir adam," dedi Van Aidin. "Bir kadn
mutlu etmesi olanaksz."
"Yani onun ngiltere'de cieri be para etmez denilen tiplerden olduunu mu ima
ediyorsunuz?" Van Aidin bayla onaylad.
"Tres bien! Madama ondan ayrlmasn nerdiniz ve o da bunu kabul etti. Doru
anlyorum, deil mi? Avukatlaryla grtnz, onlar grevlendirdiniz. Peki
Msy Kettering kendisi iin yaplan bu planlardan ne zaman haberdar oldu?"
"Onu yanma artp yaplmasn dndklerimi kendim bizzat akladm."
"Peki nasl yantlad?"
Van Aldin'in yz anmsadklarnn etkisiyle asld. "Son derece kstah
davrand."
"zr dilerim, msy, ama bunu sormak durumundaym. Size Kont de la Roche'dan
bahsetti mi?"
"smen deil," diye homurdand dieri isteksizce. "Ama olay hakknda bilgi
sahibi olduunu ima etti."
"zninizle size o sralar Msy Kettering'in mali durumunun nasl olduunu
sorabilir miyim?"
Van Aidin ksa bir tereddtten sonra yantlad. "Bunu bildiim sonucuna nasl
varabiliyorsunuz?"
"Bu konuda inceleme yaptrdnz sanyorum."
"Hmm, neyse... bunda haklsnz. Bunu yaptm. Kettering'in iflas etmek zere
olduunu saptadm."
"Ve imdi birden iki milyon sterlinlik bir mirasn sahibi oldu. La vie gerekten
ok tuhaf, srprizlere gebe, deil mi?" Van Aidin, dedektifi sert baklarla
szd. "Ne demek istiyorsunuz?"
'' Yaam.
132
Mavi Trenin Esrar ,.,
A "Biraz ahlaki, biraz felsefi dnyorum! Neyse konumuza dnelimi jyisy
Kettering hi kukusuz boanmay kaytsz artsz kabul etmedi
r>r
BM-
Van Aidin ksa bir sre susup dndkten sonra yantlad.
"Niyetinin ne olduunu tam olarak bilemiyorum."
"Onunla bu konuyu konumadnz m? Belki daha sonra?"
Van Aidin yine ksa bir sre iin ne diyeceini bilemeyerek sustu.
"Hayr."
Poirot birden olduu yerde durdu. apkasn dzeltti. Milyonere elini uzatt.
"Size iyi gnler dilemek isterim, msy. Sizin iin bir ey yapabileceimi
sanmyorum."
Van Aidin fkelendi. "Bu da ne demek?"
"Bana gerekleri aklamazsanz sizin iin bir ey yapabileceimi sanmyorum,
hepsi bu."
"Ne demek istediinizi anlamyorum."
"Sanrm ne demek istediimi ok iyi biliyorsunuz, Msy Van Aidin. Hi kukunuz
olmasn, bana sylenen bende kalr. Sr saklamay ok iyi bilirim."
"yleyse!" dedi milyoner skntyla. "Biraz nce gerei sylemediimi itiraf
etmeliyim. Damadmla daha sonra bir kez daha balant kurdum."
"Nasl?"
"Daha ak ifade edecek olursam, sekreterim Binba Knighton'u onunla grmeye
gnderdim ve boanmay prz karmadan kabul etmesi karlnda nakit olarak
yz bin paund demeyi nerdim."
"yi bir mebla!" dedi Poirot taktirle. "Peki damadnzn yant ne oldu?"
"Cehenneme kadar yolum olduu!" dedi milyoner zerine basarak. "Ah!"
133
Agatha Christie
Dedektifin yz ifadesinde hibir deiim olmad. O arda olaylar, metodik bir
dzene oturtmaya alyordu.
"Msy Kettering ngiltere'den buraya kadar olan yolculuk boyunca karsn ne
grdn ne de onunla konutuunu ifade etti. Bu aklama sizce doru olabilir
mi, msy?"
"Evet bence doru! Onunla karlamamak iin zel aba gsterdiinden bile
eminim."
"Neden?"
"Yannda o kadn olduu iin?"
"Mirelle mi?"
"Evet."
"Bunu nasl rendiniz?"
"Damadm izlemekle grevlendirdiim adamlarmdan biri onlarn bu trende
beraberce seyahat ettiklerini bildirdi."
"Anlyorum," dedi Poirot. "Byle bir durumca sizin de sylediiniz gibi Madam
Kettering'le balant salamaya almam olmas ok doal."
Ufak tefek adam sessizlie gmld. Van AJdin, onu, iine dt derin
dncelerden uyandrmad.
134
Mavi Trenin Esrar
17. BLM
Aristokrat Bir Adam
Poirot ertesi sabah uana sordu. "Daha nce hi Riviera'da bulunmu muydunuz,
Georges?"
George deimeyen yz ifadesiyle tam bir ngiliz uakt.
"Evet, efendim. ki yl nce, Lord Edward Frampton'un hizmetinde alrken."
"imdi ise," diye mrldand efendisi. "Hercule Poirot'nun hizmetin-desiniz.
Dnyada nemli deiimler olabiliyor. Bu ne ykseli."
Uak bu szlere kar hibir tepki gstermedi. Uygun bir sre sonra saygyla
sordu.
"Kahverengi giysilerinizi mi giyeceksiniz, efendim? Bugn hava biraz serinde."
"Yeleinde bir ya lekesi var," diye kar koydu Poirot. "nceki sal gn
Ritz'deki yemekte yediim Filet de sole la Jeannette'tenn biraz sos
damlamt."
"Ama u anda leke yok," dedi George serzenile. "Lekeyi kardm."
"Tres bien," diye mrldand Poirot memnuniyetle. "Sizden ok memnunum,
Georges!"
"Teekkrler, efendim."
Soslu dilbah filetosu.
135
Agatha Christie
Ksa sren bir sessizlikten sonra Poirot dalgn dalgn mrldand.
"Bir an iin eski efendiniz Lord Edward Frampton ile ayn sosyal evrede dnyaya
geldiinizi dnn, sevgili Georges. Kendi paranzn kalmadn buna karn
olaanst zengin bir kadnla evlenmi olduu, nuzu ve bu kadnn hakl
nedenlerle sizden boanmak istediini dnn. Ne yapardnz?"
"Onu bundan vazgeirmeye alrdm, efendim."
"Zorla m yumuaklkla m?
George dehete kaplm bir halde efendisine bakt.
"zr dilerim efendim, aristokrasiden gelen bir centilmen hibir zaman bir
Whitechapel balks gibi davranmaz. Kendine yakmayan biri ey yapmaz."
"Yapmaz m Georges? Neyse, bunu dnmeliyim... Ama kimbilr, belki de
haklsnzdr."
Kap ald. George kapya giderek hafife aralad. Mnltlar iinde geen bir
konumadan sonra uak geri dnd.
"Size bir mektup var, efendim."
Poirot mektubu ald. Komiser Caux'tan geliyordu.
"Kont de la Roche'u sorgulamak zere toplandk. Sorgu yargc sizin de
bulunmanz rica ediyor."
"Hemen giysilerimi getir, George. Acele etmeliyim."
Poirot yeni temizlenmi kahverengi giysisiyle eyrek saat kadar sonra sorgu
yargcnn brosuna girdi. Msy Caux zaten oradayd. Carrege, Poirot'yu
saygsn belirten bir honutlukla selamlad.
"Olay biraz kart," diye mrldand Caux. "Kontun cinayetten bir gn nce
Nice'e gelmie benziyor."
Poirot glmseyerek yantlad.
"Eer bu doruysa bu konudaki varsaymnzn geersizlii ortaya kt."
Carrege boazn temizledikten sonra konumaya katld.
136
Mavi Trenin Esrar
"Yine de bu delillerin geerliliklerini iyice aratrmamz gerekiyor."
tvlasasnm zerindeki ana uzanarak ald.
Ksa bir sre sonra uzun boylu, siyah sal, dikkat ekecek kadar k giyimli,
kendini beenmi ifadeli bir adam ieri girdi. Kontun ylesine aristokrat bir
grnts vard ki, babasnn Nant'ta kendi halinde bir tahl tccar olduunu,
ki gerek buydu, fsltyla bile sylemek tam bir dalalet olarak
nitelendirilebilirdi. Onun bu haline bir kez olsun bakmak bile tm atalarnn
Fransz Devrimi srasnda giyotinden geirildiklerini dndrmek iin
yeterliydi.
"Evet, beyler, ite buradaym," dedi kont kibirle. "Benimle hangi konuda
konumak istediinizi sorabilir miyim?"
"Ltfen oturun, sayn kont," dedi sorgu yargc saygyla. "Konu Madam
Kettering'in lm, bu konuyu aratryoruz."
"Madam Kettering'in lm m? Hibir ey anlamyorum."
"Sanrm, bayanla... hmmm... tanyordunuz, yle deil mi sayn kont?"
"Tabi ki tanyordum. Bunun bu konuyla ne ilgisi olabilir ki?"
Gzne bir monokl sktrdktan sonra serinkanl baklarla odada-kileri szd.
Baklarnn onu bir eit hayranlkla izleyen Poirot'ya taklmas kontun
gururunu okad. Msy Carrege koltuunun arkasna yaslanarak, yeniden hafife
boazn temizledi.
"Belki de henz duymadnz ama..." Ksa bir ara verdi. "Madam Kettering
ldrld, sayn kont."
"ldrld m? Mon Dieu, ne korkun!"
Byk bir aknlk ve keder o anda ylesine iyi sergilendi ki rahatlkla gerek
olduuna inanlabilirdi.
"Madam Kettering Paris'le Lyon arasnda, trende katledildi," diye ekledi
Carrege. "Mcevherleri de alnd."
"Ne kadar korkun!" diye haykrd kont fkeyle. "Polis bu demiryolu gasplarna
kar bir tedbir almak zorunda. Artk kimsenin can ve mal gvenlii kalmad."
137
Agatha Christie
"Madamn el antasnda," diye srdrd yarg konumasn. "Size ait bir mektup
bulduk. Anladmz kadaryla madam ile bulumay planlyordunuz."
Kont omuzlarn kaldrp ellerini iki yana at.
"Btn bu gizliliin anlam ne? Hepimiz erkeiz. Halden anlarz," dedi
samimiyetle. "Bu ok zel bir konu, ltfen aramzda kalsn. Ad geen bayanla
ilikim olduu doru."
"Onunla Paris'te buluup sonra birlikte seyahat ettiinizi dnyoruz."
"Aslnda dncemiz yleydi ama madamn istei zerine bu plan deitirmek
zorunda kaldk. Onunla Hyeres'te buluacaktk."
"Onunla ayn on drdnde, akam Gare de Lyon'da trende grmediniz mi?"
"Hayr, aksine ayn gnn sabah ben zaten Nice'e geldim. Bu durumda
sylediinizin gereklemi olmas zaten olanaksz."
"Hi kukusuz, tamam anlyorum." Carrege yumuak bir sesle ekledi. "Yalnz yine
de her olasla karn bize ayn on drd akam ve gecesi neler yaptnz
aklar mydnz?"
Kont birka dakika boyunca dnd.
"Monte Carlo'da Cafe de Paris'te yemek yedim. Daha sonra da Le Sporting'e
gittim. Birka bin frank kazandm." Omuzlarn silkti. "Saat on sularnda da
eve dndm."
"Affedersiniz msy, eve nasl dndnz?"
"Kendi iki kiilik arabamla."
"Yannzda biri var myd?"
"Hayr, kimse yoktu."
"Bu sylediklerinizi dorulayacak tanklarnz var m?"
"Hi kukusuz arkadalarmdan bazlar beni o gece sz konusu yerlerde
grmlerdir. Yemei ise yalnz yedim."
"Villanza dndnzde size kapy uanz m at?"
138
Mavi Trenin Esrar
"Evin kapsn kendim, anahtarmla atm."
"Ah!" diye mrldand sorgu yargc.
Yeniden ann eline alp ald. Kap ald ve bir odac grnd.
"Ltfen hizmeti Mason'u buraya getirir misiniz?" dedi Msy Carrege.
"Peki, sayn yarg."
Ada Mason ieri getirildi.
"Sizden bu beye iyice bakmanz rica edeceim, matmazel! Paris'te hanmnzn
kompartmanna gelen beyin bu bey olup olmadn bize elinizden geldiince
sylemeye gayret etmenizi istiyoruz."
Kadn uzunca bir sre kontu inceledi. Poirot adamn bu baklardan her nedense
biraz huzursuz olduunu sezdi.
"Gerekten bundan emin olduumu syleyemeyeceim, efendim," dedi Ada Mason
sonunda. "Belki evet, belki de hayr. Onu yalnzca arkasndan grdm iin
bundan emin olmam ok zor. Ama yine de sanrm o bu centilmendi."
"Yine de bundan emin olduunuzu syleyemiyorsunuz, deil mi?"
"Ha... hayr," diye haykrd Ada Mason isteksizce. "Ha... yr. Emin deilim."
"Bu beyi daha nce hi Curzon Caddesi'nde grm mydnz?"
Mason ban sallad.
"Curzon Caddesi'ne gelen ziyaretilerden hibirini grmezdim," diye aklad.
"Tabi yanmzda uzunca bir sre kalmad taktirde."
"Pekl. imdilik bu kadar yeterli." Sorgu yargc hayal krklna urama
benziyordu.
"Bir dakika!" diye sze kart Poirot o anda. "Eer izin verirseniz matmazele
bir ey sormak isterdim?"
"Hi kukusuz, Msy Poirot, elbette." Poirot hizmetiye dnd. "Biletler nerede
matmazel?"
139
Agatha Christie
"Biletler mi?"
"Evet, Londra Nice aras tren biletleri. Biletler kimdeydi, sizde mi yoksa
hanmnzda m?"
"Saygdeer hanmefendim pulman biletini almt; dier biletleri ise ben
saklyordum."
"Peki biletleri ne yaptnz?"
"Fransa'da trene binince kondktre verdim, efendim; byle yaplmas gerektiini
syledi. Yoksa vermemeli miydim?"
"Yoo, yoo, bunu ok doru yapmsnz. Yalnzca bilmek istedim."
Msy Caux ve sorgu yargc merakl baklarn dedektife ynelttiler. Ada Mason
ksa bir ikilemin ardndan sorgu yargcnn bayla onay-lamasyla dar kt.
Poirot kk bir kt parasnn stne bir eyler karalayarak Carrege'e
uzatt. Komiserin kd okumasyla birlikte yz ifadesinde bir rahatlama
grnd.
"Evet, beyler," dedi kont kibirli bir tavrla. "Beni burada daha fazla tutmanz
gerekmiyor sanrm."
"Asla! Asla!" diye Carrege uysalca yantlad. "Olayn sizinle ilgili olan ksm
u an iin aklk kazand. Madamn antasnda bulduumuz mektup nedeniyle sizi
de sorguya almamz gerektiini anlayla karlarsnz sanrm."
Kont ayaa kalkt vestiyerden ssl bastonunu ald, hafif bir reveransn
ardndan odadan kt.
"te hepsi bu!" dedi Carrege. "Siz haklydnz, Msy Poirot. Kendisinden
kukulanmadmz dnmesi u an iin daha doru olacak. ki adamm onu gece
gndz srekli gzetleyecekler, ayn zamanda gsterdii tanklar da biraz
sktracaz. Ban... hmm... delilleri pek salam grnmyor."
"Olabilir," dedi Poirot dalgn bir halde.
"Msy Kettering'e bu sabah buraya uramasn rica ettim," diye ekledi yarg.
"Geri ona ne sormamz gerektiini bilmiyorum ama yine de aydnlatlmas gereken
bir iki kukulu nokta..." Susup burnunu svazlad.
140
Mavi Trenin Esrar
"Ne gibi?" diye sordu Poirot.
"rnein..." Sorgu yargc ksrd. "Beraber yolculuk ettii kadnla ilgili,
Matmazel Mire le! kisi farkl otellerde kalyorlar. Bu da bana... ahh--
olduka tuhaf grnyor."
"Bence de yle," dedi Msy Caux. "Bu ikisi sanki zellikle tedbir alm
gibiler."
"Doru!" dedi Carrege zafer edasyla. "Peki ama neye kar tedbir aldklarn
dnyorsunuz?"
"ok fazla tedbir kuku uyandryor, deil mi?" diye sordu Poirot esprili bir
havada.
"Precisement'^)
"Bence," diye mrldand Poirot. "Msy Kettering'e soracak birka eyimiz
olabilir."
Sorgu yargcnn buyruu zerine Derek Kettering her zamanki kaytsz tavryla
ieri girdi.
"Gnaydn, msy!" dedi yarg saygyla.
"Gnaydn," dedi Derek Kettering ksaca. "Beni artmsnz. Yeni bir ey mi
var?"
"Ltfen oturun, msy."
Derek apka ve bastonunu masann stne brakarak oturdu.
"Evet, neydi?" diye sordu sabrszlkla.
"Aslna bakarsanz yeni bir durum yok," dedi Msy Carrege zenle.
"ok ilgin!" Derek'in kaytszl sryordu. "Beni buraya bunu sylemek iin
mi ardnz?"
Yarg sert bir tavrla yantlad.
"Tabi ki bu konuda sizi gelimelerden haberdar etmemizin yararl olacan
dnyorduk, msy."
"Hatta bir ilerleme kaydedilmese bile."
Tamamen.
141
Agatha Christie
"Bunun dnda size sormak istediimiz birka ey de vard."
"Sorun."
"Karnz trende grmediinizde ya da onunla konumadnzda hl srar ediyor
musunuz?"
"Size bunun yantn daha nce de vermitim. Evet... bunda en ufak bir kukum
bile yok."
"Hi kukusuz bunun iin nedenleriniz vard."
Derek kaygyla baknd.
"O... onun... trende... olduunu... bilmiyordum," dedi szcklerin stne teker
teker basarak karsnda anlay ya da duyma yetenei zayf olan biriyle
konuurcasma.
"Bu sizin ifadeniz," diye mrldand Carrege.
Derek alnn krtrd.
"Nereye varmak istediinizi anlyorum. Ne dndm biliyor musunuz, Msy
Carrege?"
"Ne dnyorsunuz, msy?"
"Fransz polisinin yeteneklerinin abartldn dnyorum. Trenlerde faaliyet
gsteren gasp etelerine ilikin kaytlarnz olmal. Bylesi bir train de
luxe'de^ byle bir olayn olmasn aklm almyor, Fransz polisinin bu olay
karsnda eli kolu bal aresiz kalmas ise, kabul edilir gibi deil."
"Hi endielenmeyin, bu iin peindeyiz, msy."
"Bildiim kadaryla Madam Kettering vasiyetname brakmam," diye sze kart
Poirot o anda. Parmak ularn birbirine dayam, dikkatle tavana bakyordu.
"Yaptn anmsamyorum," dedi Kettering. "Niin sordunuz?" "Bu durumda
gerekten ufak apta bir servet saylabilecek bir mirasn vrisi oluyorsunuz,"
diye mrldand Poirot. "Gerekte hatr saylr kk bir servetin."
O
Lks tren.
142
Mavi Trenin Esrar
Dedektifin gzleri halen tavana dikiliydi ama yine de Derek Kette-ring'in yzn
kaplayan kzarklk gznden kamad.
"Ne demek istiyorsunuz? Ayrca kim olduunuzu sorabilir miyim?"
Poirot tm bu sre boyunca bacak bacak zerine atmt; ayan indirip tavandan
uzaklatrd gzlerini gen adamn yzne dikti.
"Adim Hercule Poirot," dedi sakin bir sesle. "Ben gerekten dnyann en byk
dedektifiyim. Karnz trende grmediinizden ya da onunla konumadnzdan
gerekten emin misiniz?"
"Ne demek istiyorsunuz? Yoksa... yoksa... onu benim ldrdm m ima etmeye
alyorsunuz?"
Birden gld.
"Niin heyecanlanyorum ki. Bu ok sama. Eer onu ben ldrm olsam,
mcevherleri almama gerek yoktu deil mi?"
"Bu doru," diyen Poirot'nun yznde hafif bir aknlk ifadesi belirdi. "Bunu
dnmemitim."
"Bunun adi bir soygun ve cinayet olay olduu ok ak," dedi Derek Kettering.
"Zavall Ruth, her eyin nedeni o kahrolas yakutlar. Onlar yanma aldn
herkese sylemi olmal. Bu yakutlar yznden daha nce de baz kiilerin
ldrldn duydum."
Poirot birden sandalyesinde doruldu. Gzlerinde kurnaz, yeil bir prlt
belirdi, bu haliyle bakml, kurnaz bir kediyi andryordu.
"Size bir sorum daha olacak, Msy Kettering," dedi. "Karnz en son ne zaman
grdnz syleyebilir misiniz?"
"Dneyim," diyen Derek Kettering bir sre dndkten sonra yantlad.
"Sanrm... hafta kadar nceydi. Korkarm size kesin tarihi
syleyemeyeceim."
"Ziyan yok," dedi Poirot. "Soracak baka bir eyim yok."
"Neyse," dedi Derek Kettering, kstah bir tavrla dierlerine dnd. "Baka bir
ey?"
143
Agatha Christie
Carrege, Poirot'ya dnerek, ne yapmalar gerektiini anlamaya alt ve
dedektifin hafife ba sallamasnn ardndan kibar bir tavrla yantlad.
"Hayr, Msy Kettering, hayr, sanrm sizi burada daha fazla tutmamza gerek
yok. Size iyi gnler dileriz."
"yi gnler!" diyen Kettering ktktan sonra kapy arkasndan kapatt.
Gen adam kapdan kar kmaz Poirot eilerek merakla sordu.
"Msy Kettering'e bu yakutlardan ne zaman bahsettiinizi renebilir miyim?"
"Sz etmedik ki," dedi Carrege aknlkla. "Onlarn varln biz de daha dn
leden sonra Msy Van Aldin'den rendik."
"Evet, ama kontun mektubunda onlardan bahsediliyordu."
Carrege alnm grnyordu.
"Elbette ki Msy Kettering'e bu mektuptan da bahsetmedim," dedi oka uram
olduunu belirten bir sesle. "Olayn u andaki durumu itibariyle bu ok byk
tedbirsizlik olurdu."
Poirot iyice masaya eilerek, masann stne vurdu.
"Peki onlarn varln nasl biliyor?" diye sordu yavaa. "Madamn ona bundan
bahsetmi olmas olanaksz, son hafta boyunca grmemiler. Msy Van Aidin
ya da sekreterinin de sylemi olmalar pek olas deil. Onlarn aralarndaki
konumalarn nitelii ok farkl, bambaka konulan konuuyorlar. Gazetelerde de
bu konuda bir haber kmad, yakutlardan bahsedilmedi."
Ayaa kalkp apka ve bastonunu ald.
"Yine de," diye mrldand kendi kendine giderken. "Bu centilmenin onlar
hakknda bilgisi var. Bu ok kukulu, evet kukulu!"
144
Mavi Trenin Esrar
18. BLM
Derek len Yemeinde
Derek Kettering, Negresco'ya giderek, smarlad birka kadeh kokteyli bir
dikite iti. Daha sonra karamsar, kederli gzlerini prl prl parlayan
denizin maviliklerine dikti. Oradaki mterileri istemeden incelemeye balad.
Kt giyimli, ilgi ekici hibir ynleri olmayan sradan, kasvetli, skc bir
kalabalk. O gnlerde zaten enteresan bir eye rastlanmas ok enderdi. Ancak bu
son saptamasn ayn anda deitirdi; gzleri birden istemeden arka plandaki
masalardan birinde oturan bir kadna takld. Turuncu-siyahm olaanst bir
uyumunu sergileyen giysisi dikkat ekiyor, k apkas yzn gizliyordu. Bir
kokteyl daha sipari etti, yeniden denizi seyre dald ve sonra birden irkildi.
ok iyi tand bir parfm kokusu burnuna geldi; ban kaldrdnda turuncu-
siyah giysili kadnn tam yan banda durduunu grd. Yz yze geldii anda
onu tand. Bu Mirelle idi. Gen adam ok iyi tand o etkileyici, kstah
glmseme -siyle szyordu.
"Derek," diye mrldand. "Beni grdne sevindin, deil mi?"
Kadm masann dier ynndeki baka bir sandalyeye oturdu.
"Bu ne beklenmedik bir rastlant!" dedi Derek isteksizce. "Londra'dan ne zaman
ayrldn?"
Kadn omuzlarn silkti.
"Bir iki gn nce?"
145
F:10
Agatha Christie
"Ya Parthenon'dan?"
"Onlara... nasl deniliyordu... istifa ettiimi, balarnn aresine bakmalarn
syledim." "Sahi mi?"
"Bundan pek holanmadn, deil mi Derek?" "yle olmasn m bekliyordun?"
Mirelle bir sigara yakt. Birka nefes ektikten sonra yantlad. "Bu kadar
abuk aklamann doru olmayaca, tedbirsizlik olaca dncesinde misin?"
Derek gzlerini kadnn yzne dikti, omuzlarn silkti ve serinkanllkla yant
verdi.
"len yemeini burada m yiyeceksin?" "Mais o. Tabi seninle birlikte
yiyeceim." "ok zgnm," dedi. "ok nemli bir randevum var." "Mon Dieu! Siz
erkekler hepiniz ocuk gibisiniz!" diye bard dansz kadn heyecanla. "imdi
de bana kar mark bir ocuk gibi davranyorsun, Londra'da dairemden kp
gittiinden beri krgnln, ksknln devam ediyor. Ah! Mais c'est inoi!"^
)
"Sevgili yavrum," dedi Derek. "Ne dediini gerekten bilmiyorsun. Londra'da
batan gemiyi ilk terk edenin fareler olduu konusunda hemfikirdik, bu konuyu
daha fazla konumamza gerek yok."
Kaytsz, saygsz konumasna ramen yz ifadesi zgn ve skntlyd. Mirelle
birden ne doru eildi.
"Beni kandramazsn," diye mrldand. "Biliyorum... senin benim iin ne
yaptn ok iyi biliyorum."
Derek, kadn sert baklarla szd. Kadnn szcklerindeki imal ton dikkatini
ekmiti. Mirelle bayla onaylayarak devam etti.
"Ah! Hi korkma, ben sr tutmasn ok iyi bilirim. Fevkaladesin! nanlmaz bir
cesaret sergiledin... ama yine de, bu fikri aklna ben getir-
(*)
Bu olacak ey deil.
146
W
Mavi Trenin Esrar
dim. Londra'da bazen kazalarn da olabileceini sylemitim. Tehlikede deilsin
deil mi? Polis senden kukulanmyor ya?"
"Ne diyorsun sen?..."
"Psst."
Parmanda byk bir zmrt parlayan, zeytin yeili eldivenli ince, zarif elini
kaldrd.
"ok haklsn, topluluk iinde byle konumamalydm. Bu konuyu artk
kapatmalyz. Zaten tm sorunlarmz zld. Birlikteki yaantmz mkemmel, ah
gerekten olaanst, fevkalade olacak!"
Derek birden gld. Bu tatsz, kat bir glt.
"Demek fareler geri dnyor, yle mi? Tabi iki milyon kmsenmeyecek bir
miktar. Bunu tahmin etmeliydim." Tekrar gld. "Bu iki milyonu harcamakta bana
yardmc olabilirsin, deil mi Mirelle? Bunun nasl yaplacan ok iyi
biliyorsun; hatta hibir kadm bunu senden daha iyi bilemez, deil mi?" Tekrar
kstaha gld.
"Ht!" diye uyard Mirelle. "Sana neler olduunu anlayamyorum, Derek! uraya
bak, insanlar buraya bakyorlar."
"Bana m? Umurumda deil. Bana ne olduunu syleyeyim. Sen benim iin bittin,
Mirelle! imde seni bitirdim. Anlyor musun? Bitti."
Mirelle bunu gen adamn bekledii ekilde alglamad. Gen adam bir iki dakika
boyunca szdkten sonra zarife glmsedi.
"Ah, ocuka davranyorsun! fkelisin, kzgnsn, btn bunlarn nedeni de benim
gereki dnmem. Her zaman sana dile getirdiimi unutmadn, deil mi?"
ne doru eilerek fsldad.
"Seni ok iyi tanyorum, Derek. Bak bana... bak, bu benim, Mirelle, seninle
konuan sevdiin kadn, Mirelle! Bu kadn olmadan yaayamayacan, yaamn
senin iin bir anlam olmayacan ok iyi biliyorsun. Seni daha nce de sevdim,
imdi yzlerce defa daha fazla seveceimi greceksin. Sana olaanst gzellikte
bir yaam sunacamdan emin ol... mkemmel bir yaant! Baka hi kimse Mirelle
gibi olamaz."
147
Agatha Christie
stekli gzlerini gen adamn yzne dikti. Onun derin bir soluk alp
rahatlamas iin frsat tand. Kendi kendine mutlulukla glmsyordu. Erkekler
zerindeki gcn ve vazgeilmez bysn, etkileyiciliini ok iyi biliyordu.
"Konu zmlendi deil mi?" diye fsldad ve sevgiyle glmsedi. "Evet, Derek,
imdi beni yemee davet ediyor musun?"
"Hayr."
Gen adam derin bir nefes alarak ayaa kalkt.
"ok affedersin ama sana daha nce de syledim, randevum var."
"Baka biriyle mi yemek yiyeceksin? Ah! Buna inanmyorum."
"Kardaki bayanla yiyeceim."
Derek dorudan o anda merdivenlerden yukar kan, beyazl kadnn yanna gitti.
Biraz soluk solua, biraz heyecanl aceleyle konumaya girdi.
"Miss Grey, izin verirseniz sizi yemee davet etmek isterdim. Anmsyorsanz
sizinle Lady Tamplin'in evinde karlamtk."
Katherine, gen adam birka dakika yant vermeden gri, dnceli, ancak ok
eyler anlatan gzlerle szd.
"ok teekkr ederim," dedi biraz sonra. "Davetinizi mutlulukla kabul ediyorum."
148
Mavi Trenin Esrar
19. BLM
Beklenmeyen Bir Konuk
Kont de la Roche, omelette fines herbes, entrecte Bearncise( ) ve krmz
araptan oluan kahvaltsn henz bitirmiti. Peetesiyle bakml, siyah
byn zarife sildikten sonra masadan kalkt. Villasnn salonundan geerken
mutlulukla odann eitli yerlerine datlm objets d'art'lart ' gzden
geirdi: XV. Louis'e ait enfiye kutusu, Marie Antoinette'te ait saten
ayakkablar ve kontun mise en scene'inin1 **) paras olan birka ufak antika
daha. Kont gzel, asil konuklarna bunlarn aileden kalma yadigrlar olduunu
anlatmaktan holanyordu. Terasa kp denizin mavisini seyre dald. Aslnda o
gn hi de karsndaki muhteem manzarann keyfini karabilecek durumda
deildi. O kadar urap gelitirdii plan tamamen boa gitmiti; imdi yeni
batan balamas gerekiyordu. Hasr koltuuna gmlp parmaklarnn arasna
sktrd sigarayla derin dncelere dald.
Uak Hipolyte kahve ve seilmek zere birka ie likr getirdi. Kont ok eski,
hafif iimli bir brendi seti.
Uak oradan ayrlmak zereyken kont onu skntl bir yz ifadesiyle durdurdu.
Hipolyte saygyla olduu yerde kalakald. Durdurulmaktan pek honut olmasa da
dzgn duruu ve tavr bu honutsuzluunu gizle-
Sebzeli omlet, bearnez soslu antrikot.
Sanat eserleri.
i***)
Mizansen.
149
Agatha Christie
meye yeterli oluyordu. Bu duruuyla bir sayg ve dikkat abidesinden farl.
szd.
"nmzdeki gnlerde," diye sze girdi kont. "Birtakm yabanclar^ buraya, bu
eve gelmeleri mmkn olabilir. Sizle ve Marie ile yaknlk kurmaya
alacaklardr. Byk olaslkla da sizlere benim hakkmda baz eyler
soracaklar."
"Evet, sayn kont."
"Belki de geldiler bile?"
"Hayr, sayn kont."
"Buraya yabanc kimse gelmedi mi? Bundan emin misiniz?"
"Kimse gelmedi, sayn kont."
"Bu iyi," dedi kont souk kuru bir sesle. "Ama gelecekler, bundan eminim. Size
sorular yneltecekler."
Hipolyte efendisini anlayl bir beklentiyle szd.
"Bildiiniz gibi buraya nceki sal gn geldim. Eer polis ya da baka biri
size bunu sorarsa sakn bunu unutmayn. Ayn ondrd, sal gn geldim, on bei,
aramba deil. Anladnz, deil mi?"
"Kesinlikle, sayn kont."
"Bir kadnn adnn kart her olayda ihtiyatl olmak gerekir. Sizin
basiretli davranacanzdan emin olabilirim deil mi?"
"Tedbirli olacamdan emin olabilirsiniz, efendim."
"Ya Marie?"
"Ayn ekilde. Ona kefil olabilirim."
"yi yleyse," diye mrldand kont.
Hipolyte gittikten sonra kont dncelere dalarak kahvesini yudumlamaya balad.
Zaman zaman alnn krtryordu; bir kez ban iki yana sallad, iki kez de
bayla bir eyleri onaylad. O bu dncelerine dalm halde otururken Hipolyte
ikinci kez geldi.
"Bir bayan geldi, msy."
"Bayan m?"
150
Mavi Trenin Esrar
Kont ard. Geri Villa Marina'ya bir bayann ziyarete gelmesi ender yaanan
olaylardan deildi ama o anda kont kimseyi beklemedii gibi, gelen bayann kim
olabilecei konusunda da en ufak fikri yoktu.
Uak yardmc olmak isteiyle fsldad. "Sanrm bu sayn msynn daha nceden
tand bir bayan deil."
Durum kontun daha da fazla ilgisini ekti.
"Onu hemen buraya getirin," diye buyurdu.
Bir dakika kadar sonra turuncu-siyah giyimli olaanst klk ve gzellikte bir
bayan grnd, onunla birlikte egzotik ieklerin kuvvetli kokusu terasa
yayld.
"Sayn Kont de la Roche?"
Kont hafife eilerek cevap verdi. "Emrinizdeyim madam."
"Adm Mirelle. Belki de benden bahsedildiini duymusunuzdur."
"Ah, elbette matmazel, Matmazel Mirelle'in dans sanatnn bysne kaplmam
olmak mmkn m? Olaanst."
Dansz kadn bu itiraflar hafif, sradan bir glmsemeyle karlad.
"Byle haber vermeden, birdenbire geldiim iin zr dilerim."
"Ltfen oturun, matmazel," dedi kont ve hemen bir sandalye uzatt.
Kadnlara kar gsterdii genel abartl nezaket maskesinin altnda kadn
dikkatle inceliyordu. Kontun kadnlar hakknda bilmedii ok az ey verdi. Ancak
vahi hayvan soyuna yakn olan Mirelle tipindeki kadnlar hakknda fazla
deneyimi yoktu. O ve dansz kadn bir anlamda ayr trdendi. Kont ok vnd
becerilerinin Mirelle iin bir anlam olmadnn farkndayd. Paris'li stelik
de sekin ve deneyimli bir Parisliydi. Ancak kont bir konunun kesinlikle
farkndayd ve bunda yanlmyordu; fkeli bir kadnla kar karyayd. Kont
fkeli bir kadnn her zaman sylemesi gerekenden ok daha fazlasn sylediini
ve kendine hkim, deneyimli bir centilmenin bu durumdaki bir kadndan
yararlanabileceini ok iyi biliyordu.
"Mtevaz evimi bu ekilde onurlandrmanz benim amdan byk bir onur!" dedi.
151
Agatha Christie
"Paris'te ortak tandklarmz var," diye aklad Mirelle. "Bana sizden ok
bahsettiler. Ancak bugn buraya gelmemin nedeni ok farkh. Nice'e geldiimden bu
yana sizinle ilgili baz eyler duydum. Farkl bir konuda, bilmem anlayabiliyor
musunuz?"
"Ah!" dedi kont yumuak bir tavrla.
Dansz kadn glmseyerek ekledi. "Size kar ak olmak istiyorum. tenlikle
sizin iyi olmanz diliyorum. Sayn kont, Nice kt dedikodularla alkalanyor.
Herkes sizin o ngiliz bayann, Madam Kettering'in katili olduunuzu sylyor."
"Ben mi?... Madam Kettering'in katili mi?... Ah, ok sama!"
Kadnn daha fazla konumasn kkrtacak ekilde kzgnlk gstermeden,
umursamaz bir tavr taknd.
Kadn, "Ama evet!" diye direndi. "Durum inann aynen size sylediim gibi."
"nsanlar bo konumaktan holanrlar," diye mrldand kont kaytszca. "Bu
trden sulamalar ciddiye almak benim kiiliime aykr."
"Anlamyorsunuz." Mirelle ne doru eildi, siyah gzleri prl prl
parlyordu. "Bu sradan bir dedikodu deil. Konu polisle ilgili."
"Polis mi... ah?"
Kont doruldu; bu kez dikkat kesilmiti.
Mirelle bir kez daha zerine basarak yineledi.
"Evet, evet. Biliyor musunuz... her yerde arkadalarm var. Hatta polis mdr
bile..." Cmlesini ok eyler anlatan bir omuz silkmeyle yanda kesti.
Kont kibarca, "Gzel bir kadnn karsnda polisin bile dili zlr," diye
mrldand. "yle, deil mi?"
"Polis Madam Kettering'i sizin ldrdnz dnyor, ama yanlyor."
"Tabi ki yanlyorlar," dedi kont kaytszlkla.
"Bu sizin ifadeniz, ama gerei bilmiyorsunuz. Bense biliyorum."
152
Mavi Trenin Esrar
Kont, ona merakl baklarla bakt.
"Madam Kettering'i kimin ldrdn biliyor musunuz? Sylemek istediiniz bu
mu, matmazel?"
Mirelle heyecanla onaylad.
"Evet."
Kont ciddiyetle sordu. "Peki bu kim?"
"Kendi kocas." ne doru eilip fke ve heyecaidan titreyen ksk bir sesle
ekledi. "Onu kendi ei ldrd."
Kont koltuuna iyice yasland. Yz maske gibiydi.
"Bunu nereden bildiinizi sorabilir miyim, matmazel?"
"Nereden mi biliyorum?" Mirelle bir kahkaha atarak ayaa frlad. "leyecei
cinayetle daha nce vnyordu. Batmt. flas etmiti, mahvolmann
eiindeydi. Onu iinde bulunduu bataktan yalnzca karsnn lm
kurtarabilirdi. Bunu bana kendisi syledi. Ayn trene bindi... ama bunu
karsnn zellikle bilmemesini salad. Sorarm size... niin? Tabi ki
geceleyin zerine ullanabilmek iin!" Gzlerini kapad. "Sahneyi gzmde
canlandryorum."
Kont hafife ksrd.
"Olabilir... bu mmkn," diye mrldand. "Ama durum yleyse, matmazel,
mcevherleri niin alsn?"
"Mcevherleri mi?" diye sordu Mirelle i ekerek. "Mcevherleri. Ah, u
yakutlar..."
Gzleri buuland; gzlerinin ta derinlerinde ufak bir prlt belirdi. Kont,
onu dikkat ve merakla inceliyor; deerli mcevherlerin kadnlar zerindeki
byl gcne belki de yznc kez aryordu. Daha soma yksek sesle kadn
gerek yaama dndrd. "Peki benden ne istiyorsunuz, matmazel?" Mirelle yeniden
kendini toplayarak, konuya dnd. "ok basit. Polise gidecek ve onlara cinayeti
ileyenin Msy Kettering olduunu syleyeceksiniz."
153
Agatha Christie
"Peki ya bana inanmazlarsa? Benden delil gstermemi isterlerse?" Israrl
baklarla kadn szyordu.
Mirelle hafife glmseyerek, siyah-turuncu pelerinine sarnd.
"O zaman polisi bana gnderirsiniz, sayn kont," dedi yumuak bir sesle.
"stedikleri kantlar onlara ben verebilirim."
Bu szlerin ardndan frtna gibi hzla arkasn dnerek kayboldu. Grevini
tamamlamt.
Kont hafife kalarn kaldrp uzunca sre onun arkasndan bakt.
"ok fkeli, intikam peinde," diye mrldand. "Onu bu kadar hiddetlendiren ne
olabilir ki? Ama kartlarn ak oynuyor. Acaba Bayan Kettering'i ldrenin
kocas olduuna gerekten inanyor mu? Benim buna inanmam istedii kesin. Hatta
polisin de buna inanmasn istiyor."
Kendi kendine glmsedi. Polise gitmek aklnn ucundan bile gemiyordu. ok
farkl olaslklar sz konusu olabilirdi; olaslklardan oluan geni bir
panoramay gzlerinin nnde canlandrarak mutlulukla glmsedi.
Ancak bir an sonra yz aklna gelen bir dnceyle glgelendi. Mi-relle'in
sylediine gre polis ondan kukulanyordu. Bu doru olabilirdi de
olmayabilirdi de. Onun gibi fkeli bir kadn iinde bulunduu ruh halinde
szlerinin doruluunu fazla umursamazd. Dier yandan bu bilgilere birinci
elden ulam olduu da kesindi. Bu koulda -az karamsarlkla kaslp bir
izgi halini ald- her halkrda baz tedbirler almas gerekecekti.
Eve girerek, Hipolyte'e yeniden yabanc birinin gelip gelmediini sordu. Uak
kesinlikle byle bir durumun olmadm srarla belirtti. Kont yukar kp yatak
odasnda duvarn dibinde duran yaz masasna gitti. Masay at, parmak
ularyla oradaki gzlerden birinin dibindeki dmeye uzand. Gizli bir ekmece
ald, burada kahverengi kda sarl kk bir paket vard. Kont paketi alp
bir sre avucunun iinde tartt. Daha sonra elini kafasna gtrp yzn
hafife ekiterek kafasndan
154
Mavi Trenin Esrar
bir tel sa kopard. Sa dikkatle ekmecenin kenarna yerletirdi ve ekmeceyi
yeniden zenle kapad. Elindeki paketle aa indi, garaja geti ve krmz iki
kiilik spor arabasna bindi. On dakika sonra Monte Carlo yolundayd.
Birka saat gazinoda oyalandktan sonra ehrin sokaklarnda dolat. Daha sonra
yeniden arabasna binip Mentone ynnde ilerledi. O leden sonra da gri bir
arabann belirli bir uzaklktan kendini izlediini fark etmiti. Ayn araba
imdi yine dikkatini ekmiti. Kendi kendine glmsedi. Karsnda dimdik bir
yoku vard. Kont glmseyerek gaz pedalna bast. Kontun isteklerine gre zel
olarak imal edilen kk krmz arabann ondan umulmayacak kadar gl bir
motoru vard. Araba ileri doru frlad.
Arkasna bakarak glmsedi; gri araba takipteydi. Kk krmz araba tozlar
arasnda yolda uarcasna bir hzla ilerleyip kayboldu. Bu arada hz tehlikeli
bir boyuta ulamt ama kont usta bir srcyd. Artk inie gemiti, dik
virajlar ve yamalar birbirini izliyordu. Sonra araba yavalad ve zerinde
Bureau de Poste'} yazan kk bir evciin nnde durdu. Kont hemen arabadan
indi, bagaj kapan at, kk kahverengi paketi ald ve postaneye doru
ilerledi. ki dakika sonra yeniden Mentone ynnde yola koyulmutu bile. Gri
araba oraya vardnda kont oktan oradaki otelin terasnda nl ngiliz be
ayn iiyordu.
Daha sonra yeniden Monte Carlo'ya dnd, orada akam yemeini yedi, saat yirmi
e doru yeniden evine dnd. Hipolyte onu karlamak zere dar ktnda
yz ifadesinden bir eylerin ters gittii anlalyordu.
"Ah! Sayn kont nihayet dndler? Sayn kont bu gn leden sonra beni
aramadnz, deil mi?"
Kont hayr anlamnda ban sallad.
"Yine de leden soma telefon eden biri saat on bete sizinle Ni-ce'de
Negresco'da bulumam istediini bildirdi."
1 ' Postane.
155
Agatha Christie W
"yle mi?" Kont sordu. "Peki, siz de gittiniz mi?"
"Elbette msy, ama Negresco'da kimsenin saym konttan haberi yoktu. Oraya
uramadnz sylediler."
"Ah!" dedi kont. "Hi kukusuz ayn saatlerde Marie de akam alveriine
kmt, deil mi?"
"Aynen yle, efendim."
"Neyse. Bunun bir anlam yok. Bir yanllk olmal."
Merdivenlerden yukar kt, bu arada kendi kendine glmsyordu.
Yatak odasna girince kapy arkasndan kilitleyip dikkatle etraf gzden
geirdi. Her ey normal grnyordu. eitli dolap ve ekmeceleri ap kontrol
etti. Sonra ban sallad. Her eyi aynen bulduklar ekilde brakmaya byk
zen gstermi olduklar kesindi, ama yine de. Ciddi bir aratrma yaplm
olduu kesindi.
Yaz masasna giderek gizli kolu bastrd. Gizli ekmece ald. Sa orada
deildi. Yeniden ban sallad.
"Fransz polisi gerekten vgye deer," diye mrldand kendi kendine.
"Mkemmel. Gzlerinden hibir ey kamyor."
Mavi Trenin Esrar
20. BLM
Katherine Arkada Oluyor
Ertesi sabah Katherine ve Lenox, Villa Marguerite'in terasnda oturuyorlard.
Ya farklarna ramen aralarnda yakn bir arkadalk kurulmu gibiydi. Lenox
olmasa Katherine villadaki yaama almakta byk glk ekecekti, hatta belki
de dayanamayacakt. Kettering olay o gnlerin tek konusuydu. Lady Tamplin
konuunun olayla dolayl ilikisinden alabildiine yararlanyordu. Katherine'in
en srarl, ters yantlar, itirazlar bile Lady Tamplin'in kendini
beenmilikten kaynaklanan bilgiliini etkilemiyordu. Lenox aralarndaki
mesafeyi ustalkla koruyor, annesinin yaptklaryla eleniyor gibiydi. Ancak
Katherine'ne de iinde bulunduu durumdan dolay iten iten acyordu. Saf,
cokulu tavr snr tanmayan Chubby'nin de konuyu abartmaktaki heyecan durumu
dzeltmekten ok uzakt. Herkese Katherine'i u szcklerle tantmaktan
neredeyse kvan duyuyordu.
"Bu Miss Grey. Mavi Tren'deki olay duydunuz mu? Olaya istemeden fazlasyla
kart. Ruth Kettering ile cinayetten hemen nce birka saat sohbet etmi. Ne
ansszlk deil mi?"
O sabah bu trden birka konuma Katherine'ni son derece kzdrm ve sert tepki
vermesine yol amt. Yalnz kaldklarnda Lenox her zamanki ar, adal
konuma ekliyle Katherine'i sakinletirmeye alt.
"Kullanlmaya alamadn, deil mi? Daha renecein ok ey var, Katherine."
157
Agatha Christie
W
"Kendimi kaybettiim iin ok zgnm. Aslnda kolay kolay soukkanllm
yitirmem."
"Artk senin de kendini gstermenin zaman gelmiti. Chubby eein tekidir, ama
onu ciddiye almana gerek yok, kt bir niyeti yoktur. Annem ise onun aksine
insan ldrtacak kadar ileri gidebilir ama onun karsnda ne kadar sinirlenip
kendini kaybetsen de onun etkileneceini dnme. Yalnzca sana o koskoca mavi
gzleriyle znt iinde bakar ve umursamaz bile."
Katherine kzn annesi hakknda yapt bu kmseyici, saygsz aklamalara
karlk vermemeyi yeledi. Lenox ekledi.
"Aslna bakarsan ben de Chubby gibi dnyorum. Bu gizemli cinayetin houma
gitmediini syleyemem, ilgimi ekmedi deil, neyse, De-rek'i tanmak da bir
ey."
Katherine bayla onaylad.
"Demek dn onunla yemek yedin?" diye konunun zerine gitti Lenox dnceli bir
halde. "Ondan holanyor musun, Katherine?"
Katherine birka dakika dnd.
"Bilemiyorum," dedi yavaa.
"ok ekici biri o."
"Evet, ekici biri."
"Onun holanmadn yan ne?"
Katherine bu soruya dorudan yant vermek istemedi ve geitirdi. "Karsnn
lmnden bahsetti. Bunun kendisi asndan olaanst bir ans olduunu inkr
etmek istemediini syledi."
"Bu da seni dehete drd, yle mi Katherine?" diyen Lenox biraz sustu ve
neden sonra farkl, tuhaf bir ses tonuyla devam etti. "Senden holanyor o
Katherine."
"Bana yemekte ok ho eyler ikram etti," dedi Katherine glmseyerek.
Lenox konuyu saptrmak istemediinden, "Bunu buraya geldii ilk akam fark
ettim," dedi dnceli bir tavrla. "Sana bak ok farklyd
158
Mavi Trenin Esrar
.aslnda onun tipi deilsin, hatta tam tersi. Neyse sanrm bu da din gibi bir
ey- insan belirli bir yata penesine dyor."
Marie salon penceresinden ban uzatarak seslendi.
"Matmazel telefonda bekleniyorlar! Msy Hercule Poirot diye biri aryor."
"Biraz daha grlt patrt! Haydi git Katherine, biraz da dedektifinle
krtr."
Telefon ahizesinde vurgulu, belirgin tonlamasyla Hercule Poirot'nun sesi
duyuldu.
"Matmazel Grey ile mi gryorum? Bon. Matmazel, size Msy Van Aldin'in, yani
Madam Kettering'in babasnn bir mesajn iletmek istiyordum. Kendisi sizinle
grmek istiyor; ya Villa Marguerita'da ya da otelinde, siz nasl isterseniz?"
Katherine bir sre dnd. Ancak sonra Van Aidin iin Villa Mar-guerita'ya
gelmenin gereksiz hatta skc olabileceini dnd. Lady Tamplin milyonerin
geliini byk amata ile karlayacakt. Milyonerin dostluu kazanma frsatn
karmas dnlemezdi bile. Bundan dolay Poirot'ya Nice'e gitmeyi tercih
edeceini syledi.
"Fevkalade, matmazel. Sizi kendi arabamla alacam. Krk be dakika sonra alsam,
uygun mu?"
Poirot dakikas dakikasna geldi. Katherine, onu bekliyordu. Hemen hareket
ettiler.
"Evet matmazel, naslsnz, tatiliniz nasl geiyor?"
Dedektifin parlak gzlerine bakan Katherine'de ilk bakta edindii, onda tuhaf
bir ekicilik olduu izlenimi kuvvetlendi.
"Bu bizim zel roman policier'imiz deil mi?" dedi Poirot glmseyerek.
"Aratrmay beraber yapacamza sz vermitim. Sz verdim mi szm daima
tutarm."
"ok iyisiniz," diye mrldand Katherine.
"Ah! Beni martyorsunuz. Neyse, olayla ilgili son gelimeleri renmek
isterdiniz, deil mi?"
159
Agatha Christie
i
Katherine yeni gelimeleri renmekten mutluluk duyacan belirtti. Poirot,
Kont de le Roche'un ksa bir tanmn yapt ve olayla ilgisini anlatt.
"Cinayeti onun ilediini mi dnyorsunuz?" diye sordu Katherine dncelerine
dalm bir halde.
"Bu bir varsaym," diye yantlad Poirot.
"Peki siz yle olduunu mu dnyorsunuz?"
"Byle bir ey sylemedim. Ya siz matmazel, sizin dnceniz ne?"
Katherine ban sallad.
"Bunu nasl bilebilirim ki? Bu gibi eylerden hi anlamam, ama bence..."
"Evet?" diye sordu Poirot cesaretlendirerek.
"Bence... yani bana onunla ilgili olarak anlattklarnzdan sonra, kont bana
cinayet ileyecek biri gibi grnmedi."
"Ah! ok iyi!" diye bard Poirot. "Benim gibi dnyorsunuz, ben de ayn eyi
syledim." Gen kadn srarc baklarla szd. "Syleyin bana, Bay Derek
Kettering ile tantnz m?"
"Evet ona Lady Tamplin'in evinde rastladm ve dn de beraber len yemei
yedim."
"Un mauvais sujet,,/v dedi Poirot ban sallayarak. "Ama les fem-mes( ' bundan
holandnz deil mi?"
Katherine'ne gz krpt. Kadn utanarak glmsedi.
"O herkesin dikkatini ekebilecek trde bir adam," diye ekledi Poirot. "Hi
kukusuz onu Mavi Tren'de de grmsnzdr."
"Evet, ona rastladm."
"Yemekli vagonda m?"
"Hayr. Yemeklerde onu grmedim.Yalnzca bir kez grdm... o da karsnn
kompartmanna girerken."
(,) Tehlikeli bir konu. (**) Kadnlar.
160
Mavi Trenin Esrar
Poirot ban sallad.
"lgin bir yk," diye mrldand. "Sanrm, Lyon'da uyanp pencereden dar
baktnz sylemitiniz, matmazel? Acaba tesadfen uzun boylu, siyah sal
Kont de la Roche'a benzeyen birinin trenden ayrldn grm olabilir
misiniz?"
Katilerine ban sallad.
"Hayr, sanmyorum," dedi. "Trenden yalnzca kasketli ve paltolu bir delikanl
indi, ama sanrm o da trenden ayrlmad, peronda biraz dolatktan sonra
yeniden trene bindi. Bir de bykl bir Fransz vard, pijamasnn stne
paltosunu giymiti. Scak bir fincan kahve istedi. Sanrm bu ikisi dnda
peronda yalnzca tren personeli vard."
Poirot yeniden anlayla ban sallad.
"Bakn, durumu ksaca aklayaym," dedi nemli bir srr aklarcas-na bir
tavrla. "Kont de la Roche'un bir tan var. Aslnda tank ok tehlikeli bir
ey, daima en kt, en ldrc kukular uyandrr. Ama neyse ki biz varz."
Doruca Van Aldin'in dairesine ktlar. Knighton oradayd. Poirot, onu,
Katherine ile tantrd. Karlkl olarak sayglarn belirttikten sonra,
Knighton nezaketle, "Bay Van Aldin'e Miss Grey'in burada olduunu bildireyim,"
dedi.
kinci bir kapdan bitiik odaya geti. Ksk tonda bir mrldanma duyuldu, daha
sonra Van Aidin ieri girdi, elini uzatarak doruca Katheri-ne'e gitti ve bu
arada onu dikkatli ve merakl baklarla inceledi.
"Sizinle tantma sevindim, Miss Grey!" dedi ksaca. "Bana Ruth hakknda
anlatacaklarnz dinlemekten mutluluk duyacam."
Milyonerin soukkanl tavrlar Katherine'ni olumlu etkiledi. Gstermemeye
alt gerek acsnn ne denli iddetli olduunu ok iyi du-yumsuyordu.
Van Aidin, gen kadna bir sandalye uzatt.
"Ltfen oturun ve anlatn."
161
F:ll
Agatha Christie
Poirot ve Knighton yan odaya ekildiler, Katilerine milyonerle yalnz kald ve
elinden geldiince ayrntl ve net olarak Ruth Kettering'le konutuklarn
anlatt. Van Aidin konumay bandan sonuna eli gzlerinin stnde, hibir ey
sylemeden anlatlanlar dinledi. Kadnn konumasn bitirmesinin ardndan
sakin bir sesle, "ok teekkr ederim, yavrum," dedi.
Daha sonra ikisi de sustular. Katherine o anda teselli szcklerinin yanl
olacan hissetti. Milyoner konumaya baladnda ses tonu deimiti.
"Size minnettar olduumu bildirmek isterim, Miss Grey. Sanrm zavall yavrum
Ruth'un yaamnn son saatlerinde onun kalbindeki skntlar rahatlatmasna
destek olmusunuz. Size bir ey sormak istiyorum. Msy Poirot size zavall
kzmn iliki kurduu serseriden bahsetmi olmal. Size bahsettii, bulumaya
gittii adam oydu. Ne dersiniz, sizinle konutuktan sonra bu fikrinden vazgemi
olabilir mi?"
"Bu konuda kesin bir ey syleyemeyeceim. Bir karar vermi gibi grnyordu.
Konumamzn sonunda daha neeli grnyordu."
"Bu alakla nerede buluaca konusunda bir fikriniz var m? Paris'te mi yoksa
Hyeres'te mi?"
Katherine ban sallad.
"Bu konuda bir ey sylemedi."
"Ah!" dedi Van Aidin dnceli bir halde. "in pf noktas da bu aslnda. Neyse
zaman gerei ortaya karacaktr."
Ayaa kalkarak bitiik odann kapsn at. Poirot ve Knighton yeniden ieri
girdiler.
Katherine milyonerin yemee kalmas nerisini geri evirdi, Knighton, onu
aaya kadar geirip bekleyen arabaya binmesine yardmc oldu. Geri dndnde
Poirot ve Van Aidin derin bir sohbete dalmlard.
"Eer bilebilseydik..." dedi milyoner dnceli bir tavrla. "Ruth'un kararnn
ne olduunu bilebilseydik? Yarm dzine olaslk var. Belki de
162
Mavi Trenin Esrar
Paris'te trenden inip bana telgraf ekecekti. Belki de kontla konumak jin
Gney Fransa'ya gelmeye karar vermiti. Karanlkta; tamamen el yordamyla
ilerlemeye alyoruz. Hizmeti onun Paris'te garda kont ile karlanca
ardn hatta endielendiini syledi. Demek oluyor ki byle bir buluma
planda yoktu. Bu konuda benimle hemfikir inisiniz, Knighton?"
Sekreter birden irkildi.
"zr dilerim, Bay Van Aidin. Sizi duymadm."
"Hayal mi kuruyorsunuz, ne oldu size?" Van Aidin sinirlendi. "Sizi hi byle
grmedim. Sanrm kz sizi etkiledi."
Knighton kzard.
"ok ho, dikkat eken bir kz," dedi Van Aidin stne basarak. "ok da zarif ve
akll. Gzlerine dikkat ettiniz mi?"
"Gzlerine mi?" diye yantlad Knighton. "Bir erkein onlar fark etmemesi
mmkn m?"
163
Agatha Christie
21. BLM
Tenis Oynarken
Aradan birka gn daha geti. Katherine yalnz yapt gezintiden dnd bir
sabah Lenox'u onu beklerken buldu.
"Bir hayrann arad, Katherine."
"Kimi kastediyorsun?"
"Yenisini... Rufus Van Aldin'in sekreteri. Onu ok etkilemi olmalsn. Bu
gidile seri bir kalp kran zalim bir kadn olacaksn, Katherine. nce Derek
Kettering, imdi de bu gen Knighton. Hikyenin en ho yan onu ok iyi
anmsamam. Annemin burada, baheye kurdurttuu sahra hastanesindeydi. O zamanlar
daha ocuktum, sekiz yalarnda filan."
"Ar m yaralyd?"
"Eer yanl anmsamyorsam bacandan vurulmutu, olduka kt bir yarayd.
Sanrm doktorlar bu konuda bir yanl yaptlar. Yryeceini, eskisi gibi
olacan sylyorlard ama buradan ayrldnda hl aks-yordu."
Lady Tamplin dar kp onlara katld.
"Katherine'ne Binba Knighton'dan bahsettin mi?" diye sordu. "Yakkl nazik
bir adamd. nce onu anmsayamadm -o kadar ok yaral vard ki- ama imdi her
ey dn gibi gzmn nnde."
"O zamanlar anmsanmaya demeyecek nemsiz biriydi," diye sze kart Lenox.
"Ama imdi Amerikal bir milyonerin sekreteri olduuna gre durum ok deimi
saylr."
164
Mavi Trenin Esrar
"Tatlm!" diye seslendi Lady Tamplin belli belirsiz azarlayan bir ses tonuyla.
Katherine merakla sordu.
"Albay Knighton niin aram?"
"Bugn leden sonra tenis oynamaya davet etmek istiyordu. Eer istiyorsan seni
arabasyla almaya gelecek. Annemle senin adna daveti kabul ettik. Eer sen bu
milyonerin sekreteriyle flrt edersen, belki benimle de milyoner arasnda bir
balant kurulma ans olabilir, Katherine. Altm yalarnda filan olmal. Hi
kukusuz benim gibi tatl, gen birini aryordur."
"Ben de Bay Van Aldin'i ok tanmak isterdim," dedi Lady Tamplin ciddiyetle.
"Onun hakknda o kadar ok ey duydum. Bat dnyasndan gelen bu kaba, sekin
tipler..." Bir an iin sustu. "Fevkalade!"
"Binba Knighton davet edenin Bay Van Aidin olduunu zellikle belirtti," dedi
Lenox. "Hatta bunu o kadar ok yineledi ki kukulandm bile. Sen ve Knighton,
ok ho bir ift olursunuz. Tanr sizi kutsasn, ocuklar."
Katherine glp giysisini deitirmek zere yukar kt.
Knighton len yemeinden hemen sonra geldi ve Lady Tamplin'in onunla tekrar
karlamaktan mutluluk duyduunu dile getirmesini ustalkla geitirdi.

Cannes yoluna koyulduklarnda Katherine'ne, "Lady Tamplin ne kadar ho olmu!"
dedi.
"Hangi adan, fiziksel mi yoksa davranlarnda m?"
"Her iki adan da. Sanrm krk yan stndedir, ama hl dikkati ekecek
kadar gzel, alml bir kadn."
"Bu doru," dedi Katherine.
"Bugn gelebilmenize ok sevindim," diye ekledi Knighton. "Msy Poirot da orada
olacak. Ufak adam olaanst bir adam. Onu iyi tanyor musunuz, Miss Grey?"
165
Agatha Christie
Katherine ban sallad. "Onunla buraya gelirken trende dedektif roman okurken
tantm. Ona laf olsun diye bu tr olaylarn gerek hayatta olmadn
sylemitim. Tabi o sralar kim olduunu bilmiyordum."
"ok ilgin bir adam," dedi Knighton yavaa szcklerin stne basarak. "Baz
olaanst iler yapm. Olaylarn temeline inip nedenlerini kefetmekte bir
dhi o, stelik de olay zene kadar kimse ne dndn bilemiyor. Bir
defasnda Yorkshire'da misafir olduum maliknede Lady Clanravons'un
mcevherleri alnmt. nceleri olay sradan bir hrszlk gibi grnyordu
ama yine de yerel polis ne yapacan bilemez haldeydi. Hercule Poirot'ya
bavurmalarn, onlara yardmc olabilecek tek kiinin o olduunu nermitim ama
onlar bu olayda Scotland Yard'a gvenmeyi yelediler."
"Peki ya sonra?" Katherine meraklanmt. "Mcevherler asla bulunamad," dedi
Knighton kuru bir sesle. "yleyse ona gerekten ok gveniyorsunuz."
"Kesinlikle. Kont de la Roche gerekten dzenbazn biri. Ban birok olayda
ipten kurtarmay baard ama Hercule Poirot onun asl yzn ortaya
karacaktr."
"Kont de la Roche," diye tekrarlad Katherine dalgnlkla. "Gerekten bu olayda
onun sulu olduuna inanyor musunuz?"
"Tabi." Knighton kadn aknlk.iinde szd. "Siz inanmyor musunuz?"
"Yoo hayr..." dedi Katherine telala. "Yani demek istiyorum ki ya bu trende
olan sradan bir gasp olay ise?"
"Tabi yle de olabilir. Ama bana yle geliyor ki Kont de la Roche bu tabloya tam
olarak oturuyor."
"Ama kendini temize karan tan var."
"Ah, tanklar!" Knighton gld; bu gen bir insann neeli, temiz glyd.
166
Mavi Trenin Esrar
"Dedektif romanlar okumaktan holandnz sylediniz, Miss Grey. Gvenilir
kantlar olanlarn aslnda en fazla kukulanlacak kiiler olduunu
okumusunuzdur."
Gerek yaamda da durumun byle olduunu mu sylemek istiyorsunuz?" diye sordu
Katherine glmseyerek.
"Niin olmasn? Kurgu romanlar gerek yaama dayanr."
"Ama okuyucuya ssleyip psleyip sunulur."
"Belki. Her neyse eer ben sulu olsaydm Hercule Poirot'nun ayaklarmn altnda
dolamasndan holanmazdm."
"Ben de," diyen Katherine gld. Tenis kulbne ulatklarnda onlar Poirot
karlad. Scak bir gn olduu iin beyaz keten bir elbise giymi, yakasna da
bir kamelya takmt."
"Bonjour, matmazel!" dedi. "Bu halimle tam bir ngiliz gibi grnyorum, deil
mi?"
"ok ksnz," dedi Katherine nezaketle.
"Benimle eleniyorsunuz," dedi Poirot neeyle. "Ziyan yok. Son glen daima baba
Poirot olur."
"Bay Van Aidin nerede?" diye sordu Knighton.
"Onunla korttaki oturma yerlerinde buluacaz. Gerei sylemek gerekirse
dostum, benden pek memnun deil. Bu Amerikallar... sknet, dinlenmek nedir
bilmiyorlar. Msy Van Aidin sulu avnda Nice sokaklarnda koutursam, her
keyi aratrsam ok mutlu olacak."
"Aslnda bu hi de fena bir dnce deil." Knighton patronuyla ayn fikirde
olduunu belirtti.
"Yanlyorsunuz," dedi Poirot. "Bu gibi ilerde enerjiye deil, incelie,
ustala gerek vardr. Tenis kulbnde birok insana rastlayabilirsiniz. Bu ok
nemli. Ah, bakn Bay Kettering de burada."
Derek dorudan onlara doru geliyordu. Yorgun ve sinirli grnyordu. Onu
huzursuz eden bir eyler olmu gibiydi. Knighton'la ok souk bir ekilde
selamlatlar. Yalnzca Poirot ortamdaki tatszln bilin-
167
Agatha Christie
cinde deilmiesine nee iinde evresindekileri rahatlatacak ekilde konumay
srdryordu. Herkese kk komplimanlar yapyordu.
"O kadar iyi Franszca konuuyorsunuz ki Bay Kettering, inanlr gibj deil,"
dedi. "Bilmeyen rahatlkla sizin Fransz olduunuzu dnebilir. Bir ngiliz
iin ok ender rastlanr bir nitelik."
"Bunu ben de isterdim," dedi Katherine. "Ama maalesef ben Fran-szcay berbat
bir ngiliz aksan ie konuuyorum."
Yerlerine gidip oturdular. Hemen ardndan Knighton patronunun kortun kar
tarafndan el iaretiyle onu yanma ardn fark edince, hemen onun yanna
gitti.
"Bu gen adam houma gidiyor," dedi Poirot aceleyle uzaklaan sekreterin
arkasndan neeyle glmseyerek. "Ya sizin, matmazel?"
"Onun ok ho bir insan olduunu dnyorum."
"Ya siz, Bay Kettering?"
Kstah bir yant Derek'in dilinin ucuna kadar geldiyse de ufak tefek
Belikalnn gzlerini krptrmasnn yapt alarm etkisiyle kendini tuttu.
zenle, szlerini tartarak konutu.
"Knighton ok iyi bir arkada."
Katherine bir an iin Poirot'nun hayal krklna urad duygusuna kapld.
"stelik sizin de byk bir hayrannz Msy Poirot," dedikten sonra Knighton'un
yol boyunca anlattklarndan bahsetti. Ksa boylu adamn anlatlanlardan bir ku
gibi gsnn kabarp kibirlenmesini ve bu arada kimsenin kanmad bir
alakgnlllk sergilemeye almasn izlemek Katherine'in ok houna gitti.
"Bu arada aklma bir ey geldi de," diye sze kart dedektif birdenbire.
"Sizinle ile ilgili bir konuyu grmem gerekiyordu. Trende bu zavall bayanla
konutuunuz srada sanrm sigara tabakanz drmsnz."
Katherine armt.
168
I Mavi Trenin Esrar
"Hi sanmyorum," diye kekeledi.
Poirot cebinden zerinde altn renkli bir K harfi bulunan, yumuak mavi deriden
bir sigara tabakas kard.
"Katherine tabakay grnce, ban sallayarak, "Hayr, bu benim deil," dedi.
"Ah, madam, gerekten binlerce kez zr dilerim. Bu hi kukusuz madamn kendine
aitti. K harfi tabi ki Kettering adn temsil ediyor. El antasnda baka bir
sigara tabakas daha bulunduu iin bu yanlgya dtk, iki sigara tabakasn
ayn anda tamas bize tuhaf geldi de. Birden Derek'e dnd. "Sanrm siz bu
tabakann einize ait olup olmadn biliyorsunuzdur."
Derek bir anlk aknlktan sonra, hafiften kekeleyerek yant verdi.
"Ben... ben bilemiyorum. Ama olabilir de."
"Sizin olamaz deil mi?"
"Kesinlikle deil. Eer benim olsayd karmn yannda bulunmas olanakszd."
Poirot, adam normalden daha ocuksu ve nahif baklarla szd.
"Onu karnzn kompartmanna girdiiniz srada kaybetmi olabileceinizi
dnmtm," dedi saf bir ifadeyle.
"Orada hi bulunmadm. Bunu polise de onlarca defa syledim."
"Tekrar binlerce defa zr dilerim," dedi Poirot yzn iyice ekiterek. "Bu
matmazel sizin kompartmana girdiinizi grdn sylemiti de."
Dncelere dalm bir halde bir an iin sustu.
Katherine Derek'e bakt. Adamn yz bembeyaz olmutu, acaba yanlm olabilir
miyim, diye dnyordu Katherine. Derek'in gl ok doal ve iten
grnyordu.
"Yanlm olmalsnz, Miss Grey!" dedi rahata. "Polisin sylediklerinden
anladm kadaryla sanrm karmn kompartman benimkinden bir ya da iki kap
ilerideymi. O sralar bunu bilmiyordum tabi. Sanrm
169
Agatha Christie
benim kendi kompartmanma girdiimi grp yanldnz." Van Aidin ve Knighton'un
geldiklerini grnce hzla ayaa kalkt.
"Artk buradan ayrlmam gerekiyor," dedi glmseyerek. "u anda ne pahasna
olursa olsun kaynpederime katlanamam."
Van Aidin, Katherine'ni hafife selamlad. Morali bozuk gibiydi.
"Sanrm siz tenis ma seyretmekten holanyorsunuz, Msy Po-irot," dedi.
"Evet, bundan holanyorum," diye yantlad dedektif kaytszca.
"yi ki Fransa'dasnz." Van Aidin szlerini srdrd. "Birleik Dev-letler'de
bizler kendimize ok daha az deer veririz. daima elencenin nnde gelir."
Poirot bu szlerden kesinlikle alnmad; fkeli milyoneri yumuak ve gven
verici baklarla szd.
"Ltfen sinirlenmeyin," dedi samimiyetle. "Herkesin kendine gre bir yntemi
vardr. Ben ahsen daima i ile elenceyi birbirine harmanlayarak almay ok
doru ve rahatlatc bir fikir olarak dnrm."
Dier iki kiiyi yan baklarla szd. kili derin bir sohbete dalm
grnyorlard. Poirot memnuniyetle ban salladktan sonra milyonere doru
eilip ksk ve bouk bir sesle aklad.
"Buraya elenme amal olarak gelmedim; Msy Van Aidin. Karda oturan yal,
iriyar adam gryor musunuz... hani u soluk benizli, gr sakall olan?"
"O da kim?"
"Bay Papopolous," diye yantlad Poirot.
"Bir Yunanl, yle mi?"
"Aynen yle. Yunanl! Dnyaca nl bir antikac. Paris'te kk bir dkkn var,
ancak polis onun baka iler de yaptndan kukulanyor."
"Ne gibi?"
"Hrszlk mallarnn, zellikle de mcevherlerin satna; aklanmasna yardmc
olduundan. Deerli mcevherlerin yeniden talanmas ve
170
Mavi Trenin Esrar
ilenmesi konusunda onun bilmedii bir ey olamaz. Avrupa sosyetesinin en st
tabakas ve yeralt dnyasnn en alt, en pis tabakasyla i yapmaktan
ekinmez."
Van Aidin Poirot'yu giderek artan bir dikkatle izlemeye balad.
"Peki yleyse?" diye sordu tamamen yeni, farkl bir ses tonuyla.
"Bence bu ok tuhaf!" diye mrldand Poirot. "ok tuhaf! Kendi kendime
soruyorum... Ben Hercule Poirot." Dramatik bir ekilde gsne vurdu. "Bay
Papopolous niin birden Nice'e gelmi olabilir?" diye.
Van Aidin ok etkilenmiti. Ksa bir sre iin de olsa Poirot'dan kukulanm,
ufak tefek adamn artk mesleiyle olan ilgisinin tamamen gemite kaldn,
yaptklarnn yalnzca pozdan te gitmediini dnmt. Ancak imdi
duyduklaryla balangtaki hayranl anbean geri dnyordu. Dedektifin
gzlerinin iine bakt.
"Sizden zr dilemeliyim, Msy Poirot."
Poirot bu zr nemsiz bir ey olduunu belirten bir yz ifadesiyle geitirdi.
"Puf," diye bir ses kard. "Bunun u anda hi nemi yok. imdi beni iyi
dinleyin, Msy Van Aidin, sizin iin yeni haberlerim var."
Milyoner kulak kesildi, ilgisi tam anlamyla uyanmt.
Poirot honutlukla ban sallad.
"Aynen sylediim gibi. Bu sizi ilgilendirecek. Bildiiniz gibi Msy Van Aidin,
Kont de la Roche sorgu yargcnda ifade verdii gnden bu yana polis tarafndan
sk bir gzetim altnda tutuluyor. Sorguya alndnn hemen ertesi gn o evde
yokken polis Villa Marina da arama yapt."
"Evet?" diye sordu Van Aidin. "Bir ey bulundu mu bari? Bahse girerim
bulunamamtr."
Poirot hafif bir reverans yapt.
"ngrnzde yanlmyorsunuz, Msy Van Aidin. Onun sulanabilecei bir ey
bulunamad. Zaten bulunmas da beklenmiyordu. Kont de la Roche, nasl denir,
ey, dnk ocuk deil. Deneyimli, tilki kadar kurnaz bir centilmen o."
171
"Evet, sonra," diye homurdand Van Aidin.
"Tabi ki kontun gizlemek isteyecei bir kant olmamas da mmknd. Bu olasl
ihtimal d brakamazdk. Ama eer gizleyecek bir eyi varsa... bunu nerede
gizlemi olabilirdi? Evinde olamazd... polis evi didik didik arad. Ceplerinde
de olamazd, her an iin gzaltna alnabileceinin bilincindeydi. Bu durumda
tek olaslk vard... arabas! Dediim gibi srekli izleniyordu. Monte Carlo'ya
ve daha sonra da Menton'a kadar izlendi. Arabas ok gl, izleyenleri hzyla
atlatmay ve yaklak bir eyrek saat kadar gzden kaybolmay baard."
"Peki bu ksa srede yol kenarnda bir yere bir eyler sakladn m
dnyorsunuz?" diye sordu Van Aidin artan bir heyecanla.
"Yol kenarna m? Hayr. a n 'estpas pratique. "^ Ama beni atlatamad. Bakn,
dinleyin; M. Carrege'e ufak bir neride bulundum. Kendisi byk nezaket gsterip
nerimi kabul etti. evredeki tm postanelere Kont de la Roche'u grdn
anmsayan biri olup olmadn aratrd. Biliyor musunuz msy, bir eyi
saklamann en iyi yolu onu postayla gndermektir."
"Peki ya sonra?" Van Aldin'in yz merak ve heyecanla parlyordu.
"Ve - voil!" Dramatik bir reveransla Poirot cebinden ba zlm, tekrar
beceriksizce paketlenmi kk kahverengi kda sanl paketi kard.
"Sz konusu eyrek saatte centilmenimiz bu paketi postaya vermi."
"Hangi adrese gnderilmi?" diye sordu milyoner sert bir sesle.
Poirot ban sallad.
"Bundan bir eyler renmemiz mmkn olabilirdi tabi ama maalesef. Paket
Paris'te isme gelen mektup ve paketlerin iadesi istenilene kadar ufak bir cret
karlnda sakland kk bir gazeteci dkknna gnderilmiti."
Van Aidin sabrszlanmt.
() Bu pratik deil.
172
Mavi Trenin Esrar
"Peki ama bu paketin iinde ne var?"
Poirot paket kdn karnca ortaya kk, kp eklinde bir karton kutu
kt. Etrafa baknd.
"u an ok uygun," dedi memnuniyetle. "Herkes tenis mama dalm durumda.
Bakabilirsiniz, msy!"
Kutunun kapan bir an iin aralad. Milyoner aknlk iinde haykrd. Yz
kire kadar bembeyaz kesildi.
"Aman Tanrm," diye mrldand. "Yakutlar."
Bir dakika kadar donup kalakald. Poirot kutuyu yeniden cebine sokup neeyle
etrafa baknd.
Neden sonra milyoner aknlndan ayld, Poirot'ya doru eilip dedektifin
elini ylesine bir gle skt ki ufak adam acyla inledi.
"ok byksnz!" dedi Van Aidin. "Olaanst. Sz verdiinizi
gerekletiriyorsunuz, Msy Poirot. Siz bir tanesiniz, en iyisiniz!"
"Bu bir ey deil," dedi Poirot alakgnlllkle. "Dzen, yntem ve sonuca
varabilmek. Hepsi bu. Daha fazlasna gerek yok." Van Aidin heyecan iinde sordu.
"Kont de la Roche tutukland, deil mi?" "Hayr," diye yantlad Poirot.
Van Aldin'in yznde olaanst bir aknlk ifadesi belirdi. "Peki ama niin?
Hl ne bekliyorlar?" "Kontun tanklar hl geerli." "Ama bu samalk."
"Evet, bence de yle, ama maalesef bunun samalk olduunu da kantlamamz
gerekiyor."
' "Ve bu arada herif parmaklarmzn arasndan kayp gidecek." Poirot hzla
kafasn sallad.
"Hayr," dedi. "Bunu yapmayacaktr. Kontun vazgeemeyecei tek ey toplumdaki
saygn yeri. Ne olursa olsun olduu yerde kalp yzszln, pikinliini
srdrecektir."
173
Agatha Christie
Van Aidin halen honut deildi.
"Ama benim grme gre..."
Poirot elini kaldrd.
"Bir dakika msy. Kk bir fikrim var. nsanlarn ou birok kez Poirot'nun
kk fikirleriyle alay etmi ve yanldklanm anlamlardr."
"Evet," dedi Van Aidin. "Aklayn. Bu fikir ne?"
Poirot ksa bir sre sustu. Sonra szcklerin stne basa basa konutu.
"Yarn sabah on birde sizi otelinizde ziyaret edeceim. O zamana kadar ltfen
kimseye hibir ey sylemeyin."
174
Mavi Trenin Esrar
22. BLM
Bay Papopolous Kahvalt Ediyor
Bay Papopolous kahvalt ediyordu. Karsnda da kz Zia oturuyordu.
Salon kaps alnd. eri giren uak Bay Papopolous'a bir kartvizit getirdi.
Papopolous kart uzun uzun inceledikten sonra kalarn kaldrp kzna uzatt.
"Aha!" dedi derin dncelere dalm bir halde sol kulan karken. "Hercule
Poirot. Bilmem ki..."
Baba kz baktlar.
"Dn onunla tenis manda karlatk. Zia bu hi houma gitmiyor."
"Sana bir defasnda ok yardmc olmutu," diye anmsatt kz.
"Bu doru." Papopolous kzn onaylayarak glmsedi. "Hem zaten artk aktif
almay brakp emekliye ekildiini duydum."
Bu konumalar ikisi arama ana dillerinde gemiti. Bay Papopolous uaa
dnerek, Franszca olarak, "Fates moner ce monsieur, "'' dedi.
Birka dakika sonra Hercule Poirot ieri girdi. ok kt. Bastonunu nee iinde
sallyordu.
"Sevgili Bay Papopolous." , Msyy ieri al.
175
Agatha Christie
"Sevgili Msy Poirot." "Ve Matmazel Zia." Poirot nezaketle eildi.
"Sizce bir sakncas yoksa kahvaltmz bitirebilir miyiz?" diyen Papo-polous
ikinci bir fincan kahve doldurdu. "Ziyaretiniz... yani... biraz erken ve
beklenmedik oldu da."
"Skandal denecek kadar erken. Ama bilmelisiniz ki ok acelem var." "Ah!" diye
mrldand Papopolous. "Buraya i nedeniyle mi geldiniz?" "Hem de ok ciddi bir
i. Konu Madam Kettering cinayeti." "Bir dakika ltfen!" Bay Papopolous masum
baklarn tavana dikerek dnd. "Bu Mavi Tren'de len bayan deil mi?
Gazetede okumutum ama cinayet olduu belirtilmiyordu."
"Aratrmann sal asndan konunun imdilik gizlenmesinin daha uygun
olaca dnld."
Tccar adam ksa bir aradan sonra nezaketle sordu. "Size nasl yardmc
olabilirim, Msy Poirot?"
"Voil," dedi Poirot. "Konuya gelelim." Cebinden Cannes'te gsterdii kutuyu
karp at ve yakutlar alarak'Papopolous'un masasnn stne brakt.
Poirot dikkatle incelemesine ramen yal adamn yznde tek bir adalenin bile
kprdamadn grd. Papopolous mcevherleri alp isteksizce inceledi ve sonra
gzlerini dedektife yneltti. "Muhteem, deil mi?" diye sordu Poirot.
"Fevkalade," dedi Papopolous. "Sizce deerleri ne kadardr?" Yunanlnn yznde
baz kaslar seirmeye balad. "Size bunu sylememi gerekten istiyor musunuz,
Msy Poirot?" "ok kurnazsnz, Bay Papopolous. Hayr bu gerekli deil. rnein
be yz bin dolar etmez, deil mi?"
176
Mavi Trenin Esrar
Papopolous gld, Poirot da glmeye katld.
"mitasyon olarak," dedi Papopolous Poirot'ya talan geri verirken. "Biraz nce
de belirttiim gibi fevkalade olduklarn syleyebilirim. Eer sizce bir
sakncas yoksa bunlar nereden bulduunuzu sorabilir miyim?"
"Asla. Sizin gibi eski bir dosta bunu sylemenin nasl bir sakncas olabilir
ki. Bunlar Kont de la Rochc'un elindeki talar."
Bay Papopolous'un kalar anlaml ekilde atld.
"Gerekten mi?" diye mrldand.
Poirot hafife eilerek olabilecek en samimi ve nahif yz ifadesini taknp
yant verdi.
"Bay Papopolous, kartlar ak oynamak istiyorum. Bu mcevherlerin asllar
Madam Kettering'in Mavi Tren'deki kompartmanndan alnd. Size bir eyi
zellikle belirtmek isterim: Bu mcevherlerin orijinallerini ele geirmek beni
ilgilendirmiyor; Bu polisin ii. Polis iin deil, Msy Van Aidin iin
alyorum. Madam Kettering'i ldren adam bulmak istiyorum. Bu talarla
katilin izini bulmama yardmc olacaklar oranda ilgileniyorum. Anlyorsunuz,
deil mi?"
Son iki szc zellikle stlerine basa basa syledi. Papopolous sakin, yz
ifadesinde en ufak bir deiiklik olmadan konutu.
"Devam edin."
"Bu talarn orijinallerinin Nice'de el deitireceini... ya da oktan
deitirmi olduklarn dnyorum."
"Ah!" diye mrldand Bay Papopolous.
Dnceli bir halde kahvesini yudumlad, her zamankinden daha asil ve saygdeer
grnyordu.
"Kendi kendime dedim ki," diye ekledi Poirot zorlama bir neeyle. "Bu ne byk
ans! Eski dostum, Bay Papopolous da Nice'de. Bana yardmc olacaktr."
177
F:12
Agatha Christie
Papopolous souk bir tavrla sordu. "Size nasl yardmc olabileceimi
dnyorsunuz?" "Dndm de, Bay Papopolous olsa olsa i nedeniyle
Nice'dedir." "Pek saylmaz. Salk nedeniyle buradaym. Doktorumun nerisiyle."
Kesik kesik ksrd.
"Bunu duyduuma zldm," dedi Poirot itenlikle. "Neyse devam edeyim. Bir Rus
Grand Dk Bir Avusturya Aridesi ya da talyan Prensesi aile mcevherlerini
elden karmak istese... kime gidebilir? Bay Papopolous'a deil mi? Bu tr
ilemler yapmaktaki ustal, stn sr saklama yetenei nedeniyle n dnyaya
yaylm olan birine, Bay Papopolous'a."
Dieri honutlukla ban edi. "Beni martyorsunuz."
"Sr saklayabilmek ok nemlidir," diyerek fikrini belirten Poirot, kendisiyle
ayn dnceyi paylaan Yunanlnn yznde beliren kaamak bir glmseme de
grd.
ki adamn baklar karlat.
Daha sonra Poirot her szcn, zellikle, dikkatle seerek konumasn
srdrd.
"Bu dncelerle u sonuca vardm: Eer bu talar Nice'de el dei-tirdilerse,
Bay Papopolous'un bundan kesinlikle haberi vardr. Deerli talar
dnyasnda olup biten her eyin haberi ona ular." "Ah!" diyen Papopolous bir
croissant!' ald.
"Bakn polisin bu konuyla hibir ilgisi yok. Bu tamamen zel bir konu."
"Duyduum baz eyler var," dedi Papopolous ekinerek. "rnein?" "Bunlar size
anlatmam iin bir neden var m?"
(' Kurvason.
178
Mavi Trenin Esrar
"Evet," dedi Poirot. "Sanrm bir neden var. ok iyi anmsayacaksnz, Bay
Papopolous, on yedi yl nce, ok nemli, saygn birinin gvende olmas iin
size emanet ettii, ok deerli bir mcevher tek sorumlusu siz olmanza ramen
anlalmaz biimde ortadan kaybolmutu. Eer bir ngiliz deyimiyle sylemek
gerekirse gerekten banz dertteydi."
Sevecen bir bakla masadaki gen kz szd. Kz tabak ve fincann yana itmi,
dirseklerini masaya dayam, enesini avularnn arasna alm oturuyordu.
Poirot bir gz kzda szlerine devam etti.
"O sralar Paris'teydim. Beni artmtmz. Kendinizi bana emanet etmitiniz.
Bu deerli mcevheri bulduum taktirde mr boyu bana minnettar olacanz
sylyordunuz. Eh bien! O mcevheri size getirmitim."
Bay Papopolous derin bir i ekmeden sonra mrldand.

"Yaammdaki en skntl anlard onlar."
"On yedi yl uzun bir zaman," dedi Poirot. "Ancak sizin halknzn hibir eyi
asla unutmadn sylemeye hakkm var sanrm."
"Bir Yunanlnn m?" diye sordu Papopolous alayl bir glmsemeyle.
"Yunanllar kastetmedim."
Ksa bir sessizlikten sonra yal adam gururla ayaa kalkt.
"ok haklsnz, Msy Poirot," dedi sakin bir tonda. "Ben Yahudi-yim. Dediiniz
gibi bizim halkmz hibir eyi unutmaz."
"Bana yardm edeceksiniz, deil mi?"
"Konu bu mcevherler olunca korkarm yapabileceim bir ey yok."
Yal adam szckleri aynen bir an nce Poirot'nun yapt gibi zenle
seiyordu.
"Bilmiyorum. Hibir ey duymadm. Ama belki sizin iin bir ey yapabilirim...
tabi eer at yarlaryla ilgileniyorsanz."
179
Agatha Christie
"Baz koullarda ilgilendiimi syleyebilirim," diyen Poirot, sakin baklarla
yal adam szyordu.
"u sralar Longchamps'ta koan, sanrm dikkate deer bir at var. Kesin bir ey
syleyemem, bu sylenti o kadar ok az deitirdi ki, ama sanrm dikkate
almaya deer."
Bir an susarak Poirot'ya bakt, karsndakinin onu gerekten anladn
belirlemek ister gibiydi.
"Sizi ok iyi anlyorum," diyen Poirot ban eerek onaylad.
"Atn ad," diye ekleyen Papopolous, koltuunda iyice arkaya yasland, parmak
ularn birbirine dayad. "Marquis. Sanrm bu bir ngiliz at, ama emin de
deilim. Sen ne dersin, Zia?"
"Sanrm evet," dedi kz.
Poirot hemen ayaa kalkt.
"Teekkrler msy," dedi. "At yarlarna ilikin, ngilizlerin dedii gibi,
bir tiyo almak muhteem bir ey. Au revoir, bayan, teekkrler!"
Poirot masann banda oturan kza dnd.
"Au revoir. Matmazel Zia. Kendimi sizi henz dn Paris'te grm gibi hissettim.
Halbuki aradan en fazla iki yl geti."
"On altyla otuz ok farkl yalar," dedi Zia melankolik bir tavr iinde.
"Sz konusu olan sizseniz, hayr," dedi Poirot nezaketle. "Babanzla birlikte
sizi nmzdeki akamlardan birinde yemee davet etmek isterdim."
"Bu bizim iin bir onur olur," diye yantlad Zia.
"yle ise bunu hemen organize etmeliyiz," diyen Poirot glmsedi. "Neyse -je me
sauve. "('>
Poirot yoldan aa yrrken slk alarken, nee iinde bastonunu sallyordu,
hatta bir iki kez kendi kendine gld bile. lk olarak nnden
<*) Ben kayorum.
180
Mavi Trenin Esrar
getii ilk postaneye girip telgraf ekti. Kelimeleri dzenlemesi biraz za-n:an
ald; telgrafn ifreli ekilmesi gerekiyordu. Bunun iin biraz hafza-sjn
zorlad. Telgrafta kaybolan bir kravat inesinden sz ediliyordu. Scotland
Yard'dan Mfetti Japp'a gnderilmiti.
ifresi zlm olarak ise sylenenler ok ak ve netti: "Marquis takma adn
kullanan bir adamla ilgili olarak tm bilinenleri bana telgrafla bildirin."
181
Agatha Christie
23. BLM
Yeni Bir Varsaym

Poirjt, Van Aldin'in oteline vardnda saat tam on birdi. Milyoner odasnda
yalnzd.
"ok dakiksiniz, Msy Poirot," dedi dedektifi karlamak zere glmseyerek
yerinden dorulurken.
"Daima dakikimdir," dedi Poirot gururla. "Kusursuzluk, buna her zaman zen
gsteririm. Dzen ve yntem olmazsa..." Sustu. "Sanrm btn bunlardan size
daha nce de bahsetmitim. Neyse ziyaretimin nedenine gelelim."
"u kk fikriniz?"
"Evet, kk fikrim," diyerek Poirot glmsedi. "Her eyden nce u oda
hizmetisiyle tekrar konumak isterdim. Ada Mason! Kendisi burada m?" "Evet.
Burada." "Ah!"
Van Aidin merak iinde dedektifi szyordu. Zili almasnn ardndan, birka
dakika iinde hizmeti odaya girdi.
Poirot, onu bu snf insanlar zerinde hibir zaman etkisiz kalmayan olaan bir
nezaketle selamlad.
"yi gnler, matmazel," dedi neeyle. "Eer msy iin bir sakncas yoksa
ltfen oturun."
182
Mavi Trenin Esrar
Van Aidin mrldand. "Evet, evet oturun."
ekingenlikle, "Teekkrler, efendim," diyen Mason oradaki sandalyelerden
birinin ucuna iliti. Her zamankinden daha skntl ve ezik grnyordu.
"Buraya zellikle size birka soru daha sormak iin geldim," diye sze balad
Poirot. "Bu konunun temeline inmek zorundayz. Tekrar u trendeki adama dnelim.
Size Kont de la Roche'u gsterdiler. Sz konusu adamn o olabileceini, ancak
bundan emin olmadnz sylediniz."
"Size daha nce de belirttiim gibi adamn yzn grmedim. Durumu bu denli
gletiren de bu."
Poirot glmseyerek bayla onaylad.
"ok doru. Anlyorum. Bu zorluu ok iyi biliyorum. Neyse matmazel, iki aydr
Madam Kettering'in hizmetinde altnz sylediniz. Bu sre iinde
hanmnzn kocasn ka kez grdnz?"
Mason birka dakika dndkten sonra yantlad.
"Yalnzca iki kez, efendim."
"Peki yakndan m yoksa uzaktan m?"
"Bir kez Curzon Caddesi'ndeki eve gelmiti. Yukardaydm, trabzanlardan aa
baktmda onu merdiven eiindeki antrede grdm. Merak ediyordum da; yani
anlyorsunuz deil mi, durumun tuhafl nedeniyle." Mason kesik bir ksrkle
konumasna ara verdi.
"Peki ya ikincisi?"
"Annie ile, dier hizmetilerden biri, parka gitmitik, bana yabanc bir hanmla
dolaan beyefendiyi gsterdi." Poirot yeniden ban sallayarak onaylad.
"imdi beni iyi dinleyin, Mason, hanmnzn Gare de Lyon'da kompartmannda
konutuunu grdnz adamn... hanmnzn saygdeer ei olmadn nasl
bilebiliyorsunuz?"
183
Agatha Christie
"Bay Kettering mi, efendim? Hi sanmyorum."
"Ama emin deilsiniz, deil mi?" diye diretti Poirot.
"Ah... aslna bakarsanz bunu hi dnmedim."
Bu dnce Mason'u grlr ekilde heyecanlandrmt.
"Ama beyinizin de trende olduunu duydunuz deil mi? Koridor boyunca gelen
adamn o olmas ok doal olmaz myd?"
"Ama saygdeer hanmmn konutuu adam dardan gelmi olmalyd. zerinde
paltosu ve apkas vard."
"ok haklsnz, matmazel, ancak sizden bir an dnmenizi isteyeceim. Tren
Gare de Lyon'a henz girmiti. Yolculardan birou bacaklarn biraz hareket
ettirmek, hava almak zere perona inmilerdi. Hanmnz da ayn ekilde
davranmak isteyip krkn giymiti, deil mi?"
"Evet, efendim," diye onaylad Mason.
"Beyiniz de ayn ekilde davranm olabilir. Tren scakt, ama peron souktu.
Paltosunu ve apkasn giyip peronda dolamaya km, aydnlk kompartmanlara
bakarken birden Madam Kettering'i grm olabilir. O zamana kadar elbette
karsnn da trende olduunu bilmiyordur. Hemen trene binip kompartmana
gelmitir. Hanmnzn onu grnce aknlktan bir lk atm olmas ok
doal, elbette ki ara kapy kapayp ok zel olan konumalarnn duyulmamasn
salamak isteyecekti."
Sandalyesinin arkasna yaslanp szlerinin hizmeti zerindeki etkisini adm
adm izledi. Hi kimse Mason'un ait olduu snfa dahil insanlarn aceleye
getirilmemden gerektiini Hercule Poirot kadar bilemezdi. Ona kafasndaki sabit
dncelerden kurtulmas iin zaman tanmak gerekiyordu. dakika sren bir
sessizliin ardndan hizmeti konumaya balad.
"Evet, efendim, byle de olmu olabilir. Ama bu daha nce hi aklma gelmedi.
Bay Kettering de uzun boylu ve esmer, stelik ayn yapda biri. Palto ve apkay
grnce bunun dardan gelen biri olmas gerektii-
184
Mavi Trenin Esrar
ni dndm. Evet, haklsnz, grdm saygdeer beyefendi de olabilir. Ancak
bundan da emin deilim, o da olabilir dieri de, kesin bir ey syleyemem."
"Teekkrler matmazel, hepsi bu kadar, size daha fazla ihtiyacm yok. Ah, bir
ey daha!" Daha nce Katherine'e gsterdii sigara tabakas- . m cebinden
kard. "Bu tabaka madama m ait?"
"Hayr, efendim, saygdeer bayann deil... yani..."
Birden dehet iinde etrafa bakmaya balad. Kafasnda bir fikir ekillenmeye
balyor olmalyd.
"Evet, neydi?" diye sordu Poirot cesaretlendirerek.
"Yani dndm de... emin deilim ama... hanmefendi belki de saygdeer
beyefendiye armaan etmek iin bunu satn alm olabilir."
"Ah!" dedi Poirot, kadnn stne daha fazla gitmeyerek.
"Tabi verip vermediini bilmiyorum."
"Doru!" dedi Poirot. "ok doru. Sanrm hepsi bu kadar matmazel. Size iyi
gnler dilerim."
Ada Mason sessizce odadan ayrld. kt kapy yavaa kapad.
Poirot, Van Aldin'e hafife glmseyerek bakt. Milyoner altst olmu gibiydi.
"Yani siz... siz cinayeti ileyenin Derek olduunu mu dnyorsunuz?" diye
sordu. "Ama imdiye dek tm deliller farkl bir kiiyi iaret ediyordu. Kont
mcevherlerle sust yakalanm saylmaz m?"
"Hayr."
"Nasl yani? Ama bana dediniz ki..."
"Ne dedim?"
"Mcevherlerin nasl bulunduunu anlattnz ya. Hatta onlar ban: gsterdiniz
bile."
"Hayr."
185
Agatha Christie
Van Aidin aknlk iindeydi. "Bana gstermediinizi mi iddia ediyorsunuz?"
"Evet."
"Dn tenis manda gstermediniz mi?"
"Hayr."
"Aklnz m kardnz Poirot? Yoksa ben mi deliriyorum?"
"kimizin de aklmz kardmz filan yok," dedi Poirot. "Siz bana bir soru
yneltiyorsunuz, ben de yantlyorum, hepsi bu. Bana size dn mcevherleri
gsterip gstermediimi soruyorsunuz, ben de hayr diyorum. Dn size
gsterdiklerim, Msy Van Aidin, birinci snf bir imitas-yondu. Ancak uzmannn
bile gereinden ayrt etmekte zorlanaca kadar iyi yaplm bir imitasyon."
186
Mavi Trenin Esrar
24. BLM
Poirot Nasihat Veriyor
Milyoner nce Poirot'yu akn baklarla szd. Olanlar anlamas belirli bir
sre ald. Ufak tefek Belikal kibarca ban sallad.
"Evet," dedi. "Bu durumu deitiriyor, deil mi?"
"mitasyon!"
Milyoner ne doru eildi.
"Bunu batan beri dnyordunuz, deil mi Msy Poirot? Sylemek istediiniz
hep buydu. Kont de la Roche'un katil olduuna hi inanamadnz, deil mi?"
"Kukularm vard," dedi Poirot sakin bir sesle. "Bunu size de sylemitim.
Hrszlk..." Hzla ban iki yana sallad. "Hayr, bu dnlecek ey deil.
Bu Kont de la Roche'un kiiliine uymuyor."
"Ama yakutlar almak istediine inanyorsunuz, deil mi?"
"Elbette. Bundan hi kukum yok. Bakn size olay nasl grdm aklayaym.
Kont yakutlardan haberdard ve planlarn da buna gre yapmt. Kznzn
mcevherleri yanna almasn salamak iin, bu konuda kitap yazd gibi
romantik bir yk gelitirdi. Bu arada da talarn sahtelerini yaptrd. Asl
niyetinin onlar deitirmek olduu ok ak. Kznz Madam Kettering sonuta
deerli ta uzman deildi. Olanlar fark etse bile bu ok sonralar olacakt.
stelik byle bir durumda bile konttan ikyeti olmayacan dnyorum. Byle
bir durumda ok fazla
187
Agatha Christie
J
ey ortaya kabilirdi. Kontun elinde hi kukusuz kznzn ok sayda mektubu
vardr. Aslna baklrsa bu kont asndan ok geerli, gvenilir bir pland.
Hi kukusuz daha nce de deneyip baarl olduu bir taktik!"
"Evet, byle olduu ok ak grnyor," dedi Van Aidin dalgn bir ekilde.
"Kont de la Roche'un kiiliine de uyuyor."
"Evet, ama..." Van Aidin dedektifi srarl, soran baklarla szd. "O zaman
gerekte olan ne? Bana bunu syleyebilir misiniz?" Poirot omuzlarn silkti.
"ok basit," dedi. "Biri konttan nce davrand." Uzun bir sessizlik oldu.
Van Aidin derin derin dnd. Laf uzatmadan hemen konuya girdi.
"Ne zamandan beri damadmdan kukulanyorsunuz, msy?" "Bandan beri. Hem
nedeni hem de olana vard bu cinayet iin. Herkes Paris'te madamn
kompartmanna giren erkein Kont de la Roche olduuna inanarak hareket etti.
Dorusu bu ya ben de yle dndm. Daha sonra siz tesadfen bir defasnda kont
ile damadnz neredeyse kartrm olduunuzu sylediniz. Bu szlerinizden
onlarn boy, vcut yaps, sa rengi asndan birbirlerine benzedikleri
sonucunu kardm. Bu da beni farkl bak alarna gtrd. Hizmeti ksa bir
sredir kznzn yannda alyordu. Curzon Caddesi'nde yaamadna gre
damadnz yakndan tanma olasl ok zayft, ayrca zaten adam yzn
gstermemeye almt."
"Yani sizce... kzm ldren o mu?" diye sordu Van Aidin bouk bir sesle.
Poirot hemen elini kaldrd.
"Hayr, hayr, asla bunu sylemedim. Bu yalnzca bir olaslk, ama zerinde
durulmas gereken bir olaslk. Zor durumdayd... ok zor bir durumda... keye
skmt, iflas etmek zereydi."
188
Mavi Trenin Esrar
"Peki ama mcevherleri niin ald?"
"Bunun sradan, tren hrszlar tarafndan ilenmi bir cinayet gibi grnmesi
iin. Aksi taktirde kukular hemen onun zerinde younlard."
"Peki o zaman mcevherleri ne yapt?"
"Bunu henz bulmam gerekiyor. Birok olaslk var. Nice'de bu konuda bize
yardmc olabileceini sandm biri var, hani size tenis manda gsterdiim
adam."
Ayaa kalkt. Van Aidin de ayaa kalkp elini dedektifin omzuna koydu.
Konutuunda sesi hrsl ve duygusald.
"Benim iin Ruth'un katilini ortaya karn. Sizden baka hibir isteim yok."
Poirot omuzlarn geriye att.
"Kendinizi Hercule Poirot'nun ellerine brakn," dedi kibirle. "Hi korkmayn,
gerei bulacam."
apkasmdaki tozu eliyle silkeledikten sonra, milyonere rahatlatc bir
sevecenlikle glmsedi ve odadan kt. Merdivenlerden aa inerken yzndeki
kendine gven ifadesi ksmen kayboldu.
"Her ey iyi gzel de," diye mrldand. "Yine de baz sorunlar var. Evet, byk
sorunlar var." Otelden dar ktnda bir an iin kalakald. Otelin giriinde
bir araba durdu. Arabann iinde Katherine Grey vard; Derek Kettering ise
arabann yannda duruyordu. Adam, ona ciddiyetle bir eyler sylyordu. Bir ya
da iki dakika sonra araba hareket etti, Derek Kettering kaldrmn stnde durdu
ve uzunca arkasndan bakt. Yznde ok tuhaf bir ifade vard. Birden omuzlarn
dikletirdi, derin bir soluk alp arkasn dndnde tam karsnda Hercule
Poirot'yu buldu. ster istemez irkildi. ki adam baktlar; Poirot'nun
baklar sakin ve gvenliydi, Derek'in baklar ise anlamsz biimde meydan
okur gibiydi. Konumaya baladnda kalar belli belirsiz kalkt, sesinin
yumuaklnda yine de hafiften alayc, kmser, hrn bir tonlama
seziliyordu.
189
Agatha Christie
"ok ho biri, deil mi?" dedi kaytszlkla. Bu davran son derece doal ve
rahatt.
"Evet," dedi Poirot dnceli bir halde. "Madam Katherine gerekten de ok ho,
bu tanm tam anlamyla hak ediyor. Ama davranlar fazlasyla ngiliz, evet
tam bir ngiliz o."
Derek ne diyeceini bilmez bir halde kprdamadan durdu. "stelik de ok
sempatik, deil mi?" "Evet," dedi Derek. "Onun gibilere sk rastlanmyor."
Bunlar kendi kendine konuurcasna ok ksk bir sesle syledi. Poirot anlaml
bir ba sallamayla onaylad. Daha sonra eilerek, tamamen farkl, sakin ancak
ciddi, Derek Kettering'i artan bir tonda ekledi.
"Size belki de kstahlk olarak niteleyeceiniz bir ey syleyecei iin bu
yal adam umarm balarsnz. Size anmsatmak istediim bir ngiliz,
zdeyii var: 'Eskisini bitirmeden sakn yeni bir aka dme!' der bu zdeyi."
Kettering, dedektifi fkeli baklarla szd. "Ne demek istiyorsunuz siz, Allah
akna?"
"Bana kzdnz," dedi Poirot sakin bir tavrla. "Bunu bekliyordum. Ne demek
istediimi daha ak anlataym. Bakn msy, arkanzda iinde bir bayan olan
ikinci bir araba var. Eer banz evirirseniz greceksiniz."
Derek hmla ban dndrd. O anda yzne fkeli bir karamsarlk kt.
"Mirelle, lanet olsun!" diye mrldand. "imdi hemen..." Poirot, onu yapmak
istediinden alkoydu.
"Sakin olun, nce yapmak istediinizin akllca olup olmadn dnn."
Gzlerinde yeil bir k yanp snd. Ancak Derek uyarlar alglayacak durumda
deildi. fkeden tamamen kontroln yitirmiti.
"Onunla ilikimi bitirdim ve o da bunu ok iyi biliyor," diye haykrd
kzgnlkla.
"Siz bitirdiniz, peki ya o, o da bitirdi mi?"
190
Mavi Trenin Esrar
Derek birden hain bir ekilde gld.
"ki milyon sterlinden kendiliinden vazgemeyi kabullenmek mi?" diye mrldand
kaba bir tavrla. "Mirelle'in byle bir eyi kabullenmeyeceinden emin
olabilirsiniz."
Poirot kalarn kaldrd.
"Karnzdakileri kmseyen, kt niyetli olarak alglayan kukucu bir
kiiliiniz var," diye mrldand.
"Benim mi?" Derek'in hrn glnde neenin izine bile rastlanmyordu.
"Kadnlarn hemen hepsinin ayn olduklarn bilecek yataym. Hepsinin deer
yarglar tek bir eye bal." Yz ifadesi birden yumuad. "Tabi biri dnda."
Baklar Poirot'nun baklaryla karlat. Gzlerinde bir anlk bir kurnazlk
ifadesi belirdiyse de bu hemen kayboldu. "O da bu," dedi bayla Katherine'in
arabasnn uzaklat Cap Martin ynn iaret ederek.
"Ah!" dedi Poirot glmseyerek.
Dedektifin bu bilinli sakinlii dierinin kontrolsz cokusunu daha da
artrmaya yetti.
"Ne demek istediinizi biliyorum,r diye atld Derek telala. "Yaadm hayata
baknca ona layk bir insan olmadm dnyorsunuz. Byle bir eyi dnmeye
bile hakkm olamayaca grndesiniz. Zaten ie yaramazn teki olduum iin
hakszlk etmi olmadnz kansndasnz. Karmn lmnn, stelik de bir
cinayete kurban gitmesinin zerinden bu kadar ksa bir zaman gemiken byle bir
eyi dnmenin doru olmadnn bilincindeyim."
Susarak derin bir soluk almaya alt. Poirot bu aradan yattrc, hatta
neredeyse merhametli bir ses tonuyla konumaya balad.
"Ama ben bunlar sylemedim ki."
"Ama syleyecektiniz."
"Kimbilir?" diye mrldand Poirot.
191
Agatha Christie
"Katherine ile evlenme konusunda en ufak bir ansmn bile olamayacan
syleyeceksiniz."
"Hayr," dedi Poirot. "Bunu sylemeyeceim. Namnzn kt olduu doru, ama
kadnlar bunu asla... asla umursamazlar. Eer olaanst karaktere sahip
erdemli, yksek ahlak deerleri olan bir adam olsaydnz ve yapmamas gereken
hibir eyi yapmam ya da hep yapmas gerekenleri, dorulan yapm biri... eh
bien! te o zaman bu konuda baarl olacanzdan byk kuku duyardm. Ahlaki
deerler, bildiiniz gibi, romantizme ters der. Ancak dullar bunun deerini
bilirler."
Derek bir an iin aknlk iinde Poirot'ya baktktan sonra hzla arkasn
dnp bekleyen arabaya gitti.
Poirot ilgiyle gen adamn arkasndan bakyordu. Arabadan ban karp
seslenen gzel bayana bakt.
Ancak Derek Kettering durmad. apkasn takp aldrmadan geip gitti.
"Ca v est, "^ dedi Msy Hercule Poirot. "Sanrm artk chez moi'ye'**1 gitmenin
zaman geldi."
Eve vardnda ar bal George'u pantolonlar tlerken buldu.
"Gzel bir gn, George," dedi. "Biraz yorucu ancak ilgi ekici."
George bu konumalar her zamanki saygl kaytszlyla karlad.
"Doru, efendim."
"Bir sulunun kiilii aslnda nemsiz bir konudur, George. Katillerin ou
kiisel olarak ok sekin, saygdeer grnen insanlardr."
"Dr. Crippe'in olaanst nazik ve saygn bir centilmen olduunu duyardm hep,
efendim. Ama yine de karsn kyma gibi dorad."
"rnekleriniz daima ok isabetli, Geoerge."
Uak yant vermedi. O srada telefon ald. Poirot ahizeyi kaldrd.
"Alo... alo... evet, ben Hercule Poirot."
( ' Tamam. ( 'Evime.
192
Mavi Trenin Esrar
"yi gnler, ben Knighton. Ltfen bir dakika hatta bekleyin, Msy poirot, Msy
Van Aidin sizinle konumak istiyor."
Ksa bir sre sonra milyonerin sesi duyuldu.
"Sizsiniz deil mi Msy Poirot. Size yalnzca Ada Mason'un kendiliinden tekrar
bana geldiini bildirmek istedim. Yeniden konu zerinde dndn ve Paris'te
hanmnn kompartmannda grd adamn Derek Kettering olduundan neredeyse
emin olduunu belirtti. Onda bir eylerin ona bildik geldiini, ancak bunu
tanmlayamadm syledi. Kendinden emin gibi grnyordu."
"Ah!" dedi Poirot. "ok teekkrler Msy Van Aidin. Bu bizim amzdan nemli
bir ilerleme saylabilir."
Ahizeyi yerine koyup bir sre yznde ilgin bir glmseme ile durdu. ylesine
dalmt ki George'un yant alana dek ona iki kez hitap etmesi gerekti.
"Evet?" dedi Poirot neden sonra. "Ne sylemitiniz?" "Yemei evde mi darda m
yemei dnyorsunuz, efendim?" "kisi de deil," dedi Poirot. "Yataa girip
biraz kestireceim. Beklenilen oldu ve beklenilen olduu zamanlarda ben daima
biraz heyecanlanrm."
I
193
F:13
Agatha Christie
25. BLM
Yine de
Derek Kettering arabann yanndan geerken Mirelle hafife dar sarkp
seslendi.
"Derek, seninle biraz konumam gerekiyor..."
Ancak Derek apkasn takp uzaklat.
Oteline girdiinde resepsiyon grevlisi gen masif tahta masasndan kalkarak
yolunu kesti.
"Bir bey sizi bekliyor, msy."
"Kim?"
"Adn sylemedi, msy, ancak konunun nemli ve acil olduunu, bu nedenle
bekleyeceini belirtti." "imdi nerede?"
"Kk salonda, msy. Orada, lobiden daha rahat ve sessiz bir ortamda
konuabileceinizi belirtti."
Derek bayla onaylayarak, oraya doru yneldi.

Derek kk salondan ieri girince adam ayaa kalkp hafife onu selamlad.
Derek, Kont de la Roche ile daha nce yalnzca bir kez karlamt ama yine de
bu aristokrat centilmeni tanmakta en ufak bir glk ekmedi. Kzgnlkla
kalarn atp alnn krtrd.
"Kont de la Roche, deil mi?" diye sordu. "Korkarm buraya gelmeniz zaman
kaybndan baka bir ey deil."
194
Mavi Trenin Esrar
"Umarm yle deildir," dedi kont dosta bir ifadeyle. Beyaz dileri parlyordu.
Kontun davranlarnn ve zarafetinin elbette ki baka bir erkein zerinde
etkili olmas beklenemezdi. Bunun dnda erkekler zaten ona dayanmakta glk
ekiyorlard, hem de btn benlikleriyle. Derek Kettering arkasna bir tekme
atp onu kapnn nne koymak istediini dnd. Ancak o anda kabilecek bir
skandal kabullenebilecei son eydi. Bu da onu bu isteini gerekletirmekten
alkoydu. Ruth'un bu adamdan holanmasna yeniden ard. Adam sahtekrn, hem
de pis bir sahtekrn tekiydi. Kontun manikrl ellerine irenerek bakt.
"Sizinle nemli bir konuda konumak istiyordum," diye sze balad kont. "Beni
dinlemenizin sizin anzdan iyi olaca kansndaym."
Derek yeniden onu dar atmak istei duyduysa da kendini frenledi.
Konumasndaki gzdam hemen sezmiti ama yine de bunu farkl ynde
alglayarak, o an iin bo verdi. Kontun syleyeceklerini dinlemenin doru
olabilecei birok neden sralanabilirdi.
Oturup sknt iinde parmaklarn masann stne vurmaya balad.
"Evet?" dedi sert bir tonda. "Konu neydi?"
Ne var ki dorudan konuya girmek kontun yeledii bir davran biimi deildi.
"Msy, ncelikle size henz ok yeni olan byk kaybnzdan dolay basal
dilemek isterim."
Derek sakin bir tonda yantlad.
"Eer sizi ilgilendirmeyen ilere burnunuzu sokar, kstahlk ederseniz sizi
pencereden dar atacamdan emin olabilirsiniz."
Bayla pencereyi iaret etti, karsndaki huzursuzca kprdad.
"Eer isteiniz buysa size memnuniyetle dostlarm gnderebilirim, msy," dedi
kibirle.
Derek gld.
195
Agatha Christie
"Bu bir dello teklifi mi? Sevgili kont, bu konuda sizi ciddiye almam olanaksz.
Ama yine de size arkanza atacam bir tekme ile Promenade des Anglis'ten aa
atmaktan byk zevk duyabilirdim."
Kont bu szlerden alnmaktan ok uzakt, yalnzca alayl bir ekilde kalarn
kaldrd ve mrldand.
"Barbar ngilizler!"
"Evet, neyse," dedi Derek bkknlkla. "Bana sylemek istediiniz neydi?"
"Size kar ak olmak ve hemen konuya girmek istiyorum. Bu ikimize de uyar,
deil mi!"
Tekrar kendi stilinde glmsedi.
"Devam edin," dedi Derek sabrszla.
Kont gzlerini tavana dikti, parmak ularn birletirerek esnetti ve
mrldand.
"Hatr saylr miktarda paraya kondunuz, deil mi msy?"
"Bu sizi neden ilgilendiriyor?"
Kont doruldu.
"Msy, bu yzden adm lekelendi. ren, kabul edilemez bir su, cinayet
ilediimden kukulanyorlar."
"Bu sulamayla benim hibir ilgim yok," dedi Derek souk bir tonda. "Sorgulamada
hakknda bir ey sylemedim."
"Ben susuzum," dedi kont. "Yce Tanr adna." Kont bir elini kaldrd. "Yemin
ederim ki susuzum."
Derek nezaketle mrldand.
"Bu konuda yetkili ben deilim, yetkili sorgulama yargc, Msy Carrege."
Kont tepki vermedi.
"Sorun yalnzca ilemediim bir cinayetle sulanmam deil, ayrca ok acil de
paraya ihtiyacm var."
Anlaml bir ekilde hafif hafif ksrd.
196
Mavi Trenin Esrar
Derek ayaa kalkt.
"Bunu tahmin etmeliydim," dedi ksk sesle. "Siz alak bir antajcsnz! Benden
bir kuru bile alamazsnz. Karm ld, artk karacanz hibir skandal onu
etkileyemez. Sanrm size lgnca mektuplar yazdn ima ediyorsunuz. Ayrca
u anda onlar sizden belirli bir mebla karlnda almay kabul etsem bile
bir ya da ikisini elinizde tutacanzdan eminim. Size bir eyi aka sylemek
isterim, Msy de la Roche, antaj burada, Fransa'da olduu gibi ngiltere'de de
iren bir szcktr. Tek yantm bu! Size iyi gnler dilerim."
"Bir dakika." Derek odadan kmak zere arkasn dnnce elini uzatt.
"Yanlyorsunuz msy. Benim bir centilmen olduumu unutmayn." Derek gld.
"Bir kadnn bana hitaben yazdklar benim iin kutsaldr ve bende kalr." Kont
gururla, vakur bir havada ban kaldrd. "Size nermek istediim i "ok
farkl bir ey. Sylediim gibi parasal adan skk bir durumdaym ve bu
durumdayken bildiim baz eyleri polise anlatmamak vicdanm gerekten rahatsz
edebilir." Derek ar ar salona dnd. "Ne demek istiyorsunuz?" Kontun sinsi
glmsemesi yeniden belirdi.
"Konunun ayrntlarna girmeme sanrm gerek yok," diye homurdand. "Bir su
ilenmise bundan kimin yarar saladna bakmak gerektii sylenir, deil mi?
Biraz nce de belirttiim gibi bu cinayetten kar salayan, byk paraya konan
sizsiniz." Derek gld.
"Eer hepsi buysa..." dedi kmseyerek. Kont hayr anlamnda ban sallad.
"Hepsi bu kadar deil, sevgili msy. Eer elimde daha kesin ve geerli bilgiler
olmasa inann size gelmezdim. Cinayet kukusuyla gzaltna alnp yarglanmak
hi ho deil, msy."
197
gatha Christie
Derek adamn iyice yaknna sokuldu. Yznde ylesine byk bir fke vard ki
kont ister istemez iki adm geri ekildi.
Gen adam, "Beni tehdit mi ediyorsunuz?" diye haykrd fkeden k-prerek.
"Bu konudan bir daha bahsedildiini bile duymayacaksnz," diye tekrarlad kont.
"imdiye kadar ok ahlaksz blfle karlatm ama..."
Kont beyaz eldivenli elini itiraz edercesine kaldrd.
"Yanlyorsunuz. Bu blf deil. Sizi ikna etmek iin u kadarn sylemem
yeterli sanrm. Bu bilgilerin kayna belirli bir kadn. Cinayeti ilediinize
dair elinde kuku gtrmeyen bir kant olduunu belirten bir kadn."
"Bir kadn m? Kim?"
"Matmazel Mirelle."
Derek tokat yemiesine bir adm geri atp sendeledi.
"Mirelle," diye mrldand.
Kont karsndakinin bu durumunu bir avantaj olarak grp bu frsattan
yararland.
"Yz bin franklk kk bir mebla. Hepsi bu. Fazlasn istemiyorum."
"Efendim?" diye sordu Derek dalgnlkla.
"Yalnzca yz bin franklk kk bir mebla, dedim msy, vicdanm rahatlatmak
iin yeterli olacaktr."
Derek yeniden kendini toparlama benziyordu. Kontu sert baklarla szd.
"Hemen bir yant vermemi mi bekliyorsunuz?" "Ltfen, msy."
"Aln yleyse. Cehenneme kadar yolunuz var. Anladnz m?" Yant veremeyecek
kadar arm olan kontu orada brakarak, topuklar zerinde dnp hzla
salondan kt.
198
Mavi Trenin Esrar
Otelin kapsna kar kmaz bir taksi tutup Mirelle'in oteline gitti.
Resepsiyonda ona dans kadnn henz birka dakika nce dnm olduunu
sylediler. Derek resepsiyona kartn brakt.
"Bu kart matmazele gtrp beni kabul etmesini beklediimi iletir misiniz?"
Ksa bir sre sonra Derek'e bir komiyi izlemesi sylendi. Antreden dans
kadnn kald "daireye g4ij_ada_burnuaa----egze-tik parfmlerden oluan bir
koku dalgas alnd. Oda karanfil, orkide ve mimozalarla doluydu. Mirelle kat
kat dantellerden yaplm bir sabahlkla pencerenin dibinde duruyordu.
Kadn iki yana alm elleriyle gen adama doru geldi. "Derek... geldin demek.
Bana dneceini biliyordum." Derek, kadnn kollarn geri iteleyerek, fkeyle
bakt. "Niin Kont de la Roche'u bana gnderdin?" Kadn gerek olduu aka
belli bir aknlkla bakyordu. "Ben mi? Ben mi Kont de la Roche'u sana
yolladm? Peki ama neden?"
"Neden olacak antaj iin." Derek fkeyle homurdand.
Kadn aknlktan donakalmt. Sonra birden glerek, ban sallad.
"Tabi. Bunu beklemeliydim. Ce type-l( > kendine yakan yapt! Bunu
bilmeliydim. Hayr Derek, inan bana onu sana ben gndermedim."
Derek, kadn dncelerini okumak istercesine srarl baklarla szyordu.
"Sana aklayaym," dedi Mirelle. "Bunu yapm olmaktan utan duyuyorum ama
sanrm yine de anlatmam gerekiyor. Bildiin gibi, son kez senin yanndan
ayrldmda ok fkeliydim, adeta kendimi kaybetmitim." Yznde ok skntl
bir ifade belirdi. "Benim yapm biliyorsun... Sabrl bir insan deilim. Tek
isteim senden almakt, bundan dolay
?'; Bu tipler.
199
Agatha Christie
da doruca Kont de la Roche'a gidip ona polise gidip ihbarda bulunmasn
syledim. Sakn korkma Derek, henz aklm kaybetmedim. Kant benim elimde.
Benim ifadem olmadan polis hibir ey yapamaz, anlyorsun deil mi? Evet,
imdi... ya imdi?"
Adama sokulup ac dolu istekli baklarn onun gzlerine dikti.
Adam, onu hrsla geri itekledi. Kadn tam karsnda duruyor, gs inip inip
kalkyordu. Gzleri saldrmaya hazrlanan bir kedininkini andrr biimde
kslm, izgi halini almt.
"Kendine dikkat et, Derek, kendine gel! Artk bana geri dndn, deil mi?"
"Sana asla geri dnmeyeceim," dedi Derek sakin bir tonda.
"Ah!"
Dans kadn o anda tpk kediye benziyordu. Gzleri seiriyordu.
"Baka bir kadn m var? u son beraber yemek yediin kadn, deil mi? Eh!
Haklym deil mi?"
"O grdn kadndan eim olmasn isteyeceim. Bunu sana imdiden
syleyebilirim."
"u ssl ngilizle mi? Buna izin vereceimi mi dnyorsun? Asla!" Gzel,
kvrml vcudu titriyordu. "Dinle bak, Derek, Londra'daki grmemizi
anmsyorsun, deil mi? Seni kurtarabilecek tek eyin karnn lm olacan
sylemitin. Onun salkl olmasna ok zlyordun. Sonra aklna bu kaza fikri
geldi. Hatta belki yalnzca basit bir kazadan fazlas da."
Derek kzgnlkla karan bir kmsemeyle karsndaki kadn szd.

"Sanrm bu konumay Kont de la Roche'a da anlattn."
Mirelle gld.
"Beni aptal m sanyorsun? Bu kadar dayanaksz bir yk nedeniyle polisin seni
tutuklayacan dnecek kadar aptal olabilir miyim? Dinle
200
Mavi Trenin Esrar
bak... sana son bir ans tanyacam. u ngilizi brakacaksn. Bana dneceksin.
Ve ondan sonra, ekeri, kimse ama hi kimse renemeyecek..."
"Neyi?"
Kadn hafife gld.
"Seni kimsenin grmediini mi sanyorsun?..."
"Bu da ne demek?"
"Dediim gibi, seni kimsenin grmediini mi sanyorsun, Derek, ama ben grdm
seni, grdm mon ami, o akam tren Lyon'a varmadan hemen nce karnn
kompartmanndan ktn grdm. stelik daha fazlasn da! Sen kompartmandan
ktnda karnn lm olduunu da biliyorum."
Adam, onu akn baklarla szd. Daha sonra aynen bir uyurgezer gibi kendinde
bile olmadan arkasn dnd ve odadan kt. Bu arada ayakta durmakta bile
zorland anlalyordu.
201
Agatha Christie
f
26. BLM
Bir Uyar
"Bu bir gerek?" dedi Poirot. "Biz iyi dostuz ve aramzda sr olamaz."
Katherine, Poirot'yu grmek iin ban evirdi. Dedektifin sesinde bir
farkllk, Katherine'in daha nce hi grmedii bir ciddiyet seziliyordu.
Monte Carlo'nun bahelerinde oturuyorlard. Katherine arkadalaryla gelmi ve
hemen oraya vardklar anda Knighton ve Poirot'ya rastlamlard. Lady Tamplin
bir anlamda Knighton'u esir alp Katherine'in byk ounluunun o anda
kurgulandna inand anlar birbjri ardndan anlatyordu. Lady Tamplin'in
eli gen adamn kolunda beraberce yrmeye baladlar. Knighton ban evirip
omuzlarnn zerinden dierlerine baktnda, bunu gren Poirot'nun gzlerinde
anlaml bir prlt belirdi.
"Elbette ki dostuz," dedi Katherine.
"lk grtmz andan beri birbirimizi ok iyi anlyoruz," diye Poirot
dalgnlkla mrldand.
"Bana gerek yaamda da bir roman policier yaanabileceini sylemenizden bu
yana."
"Peki bunda hakl deil miydim?" Poirot iaret parman anlaml bir ekilde
sallad. "te grdnz gibi gerek bir polisiye romann iinde-
202
Mavi Trenin Esrar
yjz. Bu benim iin ok doal. Ne de olsa ben metier'im1*' ama sizin iin durum
farkl. Evet..." Dalgn bir ifadeyle ekledi. "Sizin iin durum ok farkl."
Katherine dedektifi merakl baklarla szd. Adam, onu uyarmak, henz farknda
olmad bir tehdite kar uyarmak ister gibi konuuyordu.
"Niin benim de bu olayn iinde olduumu sylyorsunuz? Geri lmeden hemen
nce Bayan Kettering ile konutum ama artk her ey gelip geti. Artk bu olayla
hibir ilgim yok."
"Ah matmazel, ah matmazel... keke insan bir olayla hibir ilgisi olamayacan
kesinlikle syleyebilse?"
Katherine inat bir tavrla dnerek, srarl baklarn Poirot'ya yneltti.
"Konu ne?" diye sordu. "Bana bir eyler anlatmaya alyor ya da ima
ediyorsunuz. Ancak imalardan anlam karma konusunda hi de yetenekli saylmam.
Sylemek istediinizi dorudan yzme sylemenizi yelerim."
Poirot, gen kadm endieyle szd.
"Ah, mals c'est anglais a"(**> diye mrldand. "Keke hayatta her ey siyah ya
da beyaz kadar kesin ve ak olarak belirlenebilse. Ama maalesef yaam yle
deil, matmazel. Henz ak olarak kendilerini gstermeyen, ancak insanlarn
stne glgeleri den yle ok ey var ki."
Alnn ok byk, ipek bir mendille silip kuruladktan sonra mrldand.
"Bu gidile air olup kacam. Neyse, sizin de sylediiniz gibi, artk zaman
gerekleri konumann zaman. Ve gerekler, bana Binba Knighton hakknda ne
dndnz syler misiniz?"
?.Usta
Tam ngiliz.
203
Agatha Christie
"ok houma gidiyor," dedi Kamerine sevecenlikle. "Ayrca ok da ekici."
Poirot iini ekti.
"Ne oldu?" diye sordu Katilerine merakla.
"Yantnz ylesine i^ten ki," diye yantlad Poirot. "Eer ho biri gibi
kaytsz bir yant vermi olsaydnz, inann bu ok daha fazla houma gidecekti.
"
Kamerine yant vermedi. Kendini biraz huzursuz hissediyordu. Poirot
dncelerine dalm bir havada konumay srdrd.
"Yine de, kim bilebilir ki! Les femmes, duygularn gizlemek iin ylesine ok
yntemleri var ki. Kimbilir belki de itenlik bunlarn oundan daha iyi bir
yol."
ini ekti.
Kamerine, "Hi anlamyorum..." diye. sze baladysa da cmlesini tamamlayamad.
Sz Poirot tarafndan kesildi.
"Benim niin aslnda beni ilgilendirmeyen ilere bu kadar kartm
anlayamyorsunuz, deil mi? Belki de mnasebetsiz olarak gryorsunuz? Ama ben
yal bir adamm ancak arada srada -o da ok ender- karma iyi olmasyla
itenlikle ilgilendiim biri kyor. Biz dostuz, bunu siz de sylediniz. Ve...
ben sizin mutlu olduunuzu grmek istiyorum."
Katherine'in baklar yere dikildi. Elinde kreton bir emsiye vard, emsiyenin
ucuyla yere, ayaklarnn dibindeki akllarn iine daireler izmeye balad.
"Size Binba Knighton ile ilgili bir soru yneltmitim. imdi bir ey daha
sormak istiyorum. Derek Kettering'ten holanyor musunuz?" "Onu pek fazla
tandm sylenemez," dedi Katherine. "Bu yant deil." "Sanrm yle."
Katherine'in ses tonundan bir ekilde rahatsz olan Poirot bir sre kadn
szdkten sonra yava hareketlerle ciddi bir tavrla ban sallad.
204
Mavi Trenin Esrar
"Belki de haklsnz, matmazel. Bakn matmazel, sizinle konuan bu adam, yani
ben, dnyada o kadar ok ey grd ki. Ve ben bu deneyimlerime dayanarak bir
eyi ok iyi biliyorum. Daima iki doru vardr. yi bir adam kt bir kadnn
akyla mahvolabilir; ama tabi bunun tam tersi de olasdr. Kt bir adam da iyi
bir kadnn ak nedeniyle mahvolabilir."
Katherine, dedektifi ters baklarla szd.
"Eer mahvetmek olarak niteliyorsanz..."
"Benim amdan demek istiyorum. Her eyde olduu gibi su konusunda da iten
olabilmeli."
"Beni uyarmak istediinizi anlyorum," dedi Katherine ksk bir sesle. "Kime
kar?"
"Kalbinizi okuyamam, matmazel, zaten ayet okuyabilsem bile buna olanak
tanmazdnz. Yalnzca size bir tek eyi sylemek isterim matmazel: Daima
kadnlar zerinde tuhaf, anlalmaz bir ekicilikleri olan erkekler vardr."
"Kont de la Roche," dedi Katherine glmseyerek.
"Kont de la Roche'tan ok daha tehlikeli olanlar da vardr. ok ekici
zelliklere sahiptir bu tipler; soukkanllk, kaytszlk, pervaszlk,
cretkrlk, kstahlk gibi. u anda hayranlk ve beeni duyuyorsunuz, matmazel,
bunu anlyorum, ama sanrm duygularnz bundan te deil. Szn ettiim
adam... her ne hissediyorsa, bu duygularnn gerek olduundan eminim, ama yine
de..."
"Evet?"
Poirot ayaa kalkp gzlerini gen kadnn gzlerine dikti. Daha sonra iyice
ksk bir sesle, ancak her szc anlalacak ekilde fsldad.
"Bir hrsz sevebilirsiniz, matmazel, ama bir katili asla!"
Daha sonra gen kadn orada otururken brakp arkasn dnp gitti-
;
Poirot, kadnn i ektiini duyduysa da bunu umursamad. Sylemek istediini
sylemiti. Artk son, yanl anlalmas olanaksz cmlesinin hazmedilmesini
bekleyebilirdi.
205
Agatha Christie
Kumarhaneden kan Derek Kettering Katherine'ni parktaki bankta yalnz otururken
buldu ve hemen ona katld.
"Biraz kumar oynadm," dedi hafif bir glmsemeyle. "Tabi yine ansm yoktu.
Hepsini kaybettim... tabi yanmda olann hepsini kastediyorum."
Katherine, onu endieyle szd. Gen adamn yz ifadesinde yzlerce kk
iaretle kendini ele veren ok farkl yeni sakl bir heyecan hissetti.
"Sanrm siz her zaman bir kumarbazdnz. Kumarn bys sizi ekiyor."
"Her gn ve her tr oyunda m? Belki de haklsnz. Peki ya siz bunu ekici
bulmuyor musunuz? Her eyinizi bir kart iin riske atmak... bu hibir eyle
karlatrlamayacak bir heyecan. Bambaka bir ey!"
Kendini her zaman soukkanl ve hisleri belli etmeyen bir insan olarak gren
Katherine her nedense tuhaf bir rperti hissetti.
"Size kar ak olmak istiyorum," diye anlatmaya devam etti Derek. "Kimbilir,
byle bir frsat belki de bir daha bulamam? Karm ldrdme ilikin
sylentiler dolanyor ortalarda, hayr, ltfen szm kesmeyin. Bu elbette ki
sama!" Bir an iin susup farkl bir ses tonuyla devam etti. "Poliste ve ilgili
makamlarda ifade verirken elbette ki bir lde -yani- saygl, ll davranmam
gerekiyordu. Ama sizden bir ey saklamak istemiyorum. Evet ben para iin
evlendim. Ruth Van Aldin'le ilk karlatm anda para bulmak peindeydim.
Narin bir Meryem'i andryordu, neyse, ona kar elimden geldiince iyi
davrandm, uyum salamaya altm ama byk lde hayal krklna uradm.
Daha evlendiimiz gn bile karm bir baka erkee kt. Bana kar en ufak bir
ilgi bile duymuyordu. Aslnda olay abartarak, yaknmak istemiyorum, bu gerek
anlamda bir ticari ilikiydi en nihayetinde. O Leconbury unvann istiyordu,
bense para. Asl sorun tamamen Ruth'un Amerikan kkenli olmasndan kt. Onun
umurunda bile deildim ama yine de srekli olarak peinde komam istiyordu. Sk
sk ak ya da gizli beni satn aldn ve ona ait ol-
206
Mavi Trenin Esrar
duumu ima ediyordu. Tabi bunun sonucu olarak ben de ona kar kt davranmaya
baladm. Kaynpederim size bunu syleyecektir. Tamamen de hakldr. Ruth'un
lmnden hemen nce tam anlamyla bir felaketin eiindeydim." Gld. "Aslna
bakarsanz Rufus Van Aidin gibi bir adamla kar karya gelen herkes tam
anlamyla felaketle kar karyadr."
"Ya sonra?" diye sordu Katherine ksk bir sesle.
"Sonra..." Derek omuzlarn silkti. "Ruth ldrld. Tam uygun zamanda."
Gld; sesindeki tonlama Katherine'i bir ekilde rahatsz etti. Katherine'in
yz asld. "Evet," dedi Derek. "Aslna bakarsanz bu ok tatsz bir olay. Ama
gerek bu! Size bir ey daha sylemek istiyorum. Sizi ilk grdm anda yaamm
paylamak istediim kadn olduunuzu hissettim. Sizden... bir ekilde korktum.
Bana uursuzluk getireceinizden korktum." "Uursuzluk mu?" diye sordu Katherine
sert bir sesle. Derek baklarn gen kadna dikti. "Niin bunu yineliyorsunuz?
Kafanzdan ne geiyor?"
"Bana sylenen bir eyi anmsadm da."
Derek birden glmsedi. "Size benim hakkmda ok ey anlatacaklar ve maalesef
bunlardan pek ou da doru olacak. Evet, hatta bunlardan bazlar ok kt
eyler olacak; size asla anlatamayacam kadar kt eyler. Kuman ok severim.
flah olmaz bir kumarbazm, yaamda birok eyi riske attm. Size kar gnah
karmak gibi bir niyetim yok, ne imdi ne de sonra. Gemi gemite kald.
Yalnzca kalpten istediim bir ey var o da bana inanmanz. Size karm
ldrmediime dair yemin edebilirim."
Bu szleri son derece samimi ve ciddi grnmesine ramen yine de
tiyatral bir hava seziliyordu. Kadnn endieli baklarn fark edince ekledi.
207
Agatha Christie
"Biliyorum. ok ksa bir sre nce yalan sylediimi saptadnz. eri girdiimi
grdnz karmn kompartmanyd." "Ah!" dedi Kamerine.
"Oraya niin girdiimi anlatmak ok zor, ama yine de deneyeceim. gdlerime
uydum, hepsi bu! Karm yle ya da byle izliyordum. Trende de ona grnmemeye
altm, ama peindeydim. Mirelle bana Paris'te Kont de la Roche ile
buluacaklarn sylemiti. Neyse, grdm kadaryla bu gereklemedi. Ondan
kukulandm iin bir ekilde utandm ve her nedense onunla boanmak konusunda
anlamaya almamda yarar olabileceini dndm. Kapsn atm ve ieri
girdim." Ksa bir ara verdi.
"Evet, sonra?" dedi Katherine yumuak bir sesle. "Ruth yataktayd, uyuyordu.
Arkas dnkt. Duvara dnk yatt iin yalnzca kafasnn arkasn
gryordum. Elbette onu uyandrabilirdim. Ama birden farkl bir duyguya
kapldm. Bunca zaman konuamadktan sonra, imdi birden ne konuabilirdik ki?
stelik ylesine rahat bir uykuda grnyordu ki. Kompartmana girdiim gibi
sessizce ktm." "Peki polise niin gerei anlatmadnz?" diye sordu
Katherine. "O kadar da aptal olmadm iin. Bandan birinci derecedeki olarak
beni sulayacaklarnn farkmdaydm. Buna ek olarak bir de cinayetten hemen nce
karmn kompartmanna girdiimi syleyecek olursam, ipi kendi elimle boynuma
geirmi olurdum." "Anlyorum."
Gerekten anlyor muydu? Bunu Katherine'in kendisi de bilemiyordu. Derek'in
kiiliinin onu bir mknats gibi kendine ektiini hissediyor, ancak iinden
gelen bir ses buna kar kyor, ona bundan saknmas gerektiini sylyor...
"Katherine..." "Ben..." "Sizden ok holandm biliyorsunuz. Ya siz... siz de
biraz olsun
benden holanyor musunuz?"
208
Mavi Trenin Esrar
"Ben... ben bunu bilemiyorum."
Yeniden kendini zayf hissetti. Belki biliyordu... belki de bilmiyordu. Eer...
eer...
Endieyle, ne yapacan bilemez halde, yardm ararcasna etrafna baknd. Uzun
boylu, ince bir adamn hafife sekerek kendine doru geldiini grnce yanaklar
ister istemez hafife kzard. Bu Binba Knighton idi.
Onu selamlarken Katherine'in sesinde bir rahatlama ve beklenmedik bir scaklk
vard.
Derek ayaa kalkt, yz iyice aslmt.
"Lady Tamplin'in rulette ans iyi deil miydi?" dedi umursamazlkla. "Ona elik
edip benim yntemimle kazanmasn salayaym."
Topuklarnn zerinde dnerek uzaklat ve dier ikisini yalnz brakt.
Katherine yeniden oturdu. Kalbi hzla ve dzensiz atyordu, ancak ksa bir sre
sonra yanndaki sakin, neredeyse rkek denebilecek adamla konuurken kendine
gvenini yeniden kazand.
Ve o anda birden Knighton'un da farkl bir ekilde de olsa ona iini amak
istediini anlad.
Adam rkekti ve kekeliyordu. Szckler azndan teker teker, zorlukla
dklyordu.
"Sizi grdm ilk andan itibaren... ben... aslnda bundan bahsetmek iin henz
ok erken ama... Bay Van Aidin her an iin yola kmamz isteyebilir, belki
buna bir daha frsat bulamam. Bu kadar ksa bir srede bana kar bir ey
hissetmenizin mmkn olmadnn bilincindeyim, bu olanaksz. Belki de bunu
benim amdan bir haddini bilmezlik olarak nitelendireceksiniz. Kk bir
servetim var... nemli bir miktar deil... hayr, ltfen imdi yant vermeyin.
Yantnzn ne olacan tahmin ediyorum. Ancak aniden yola kma olaslna
kar size, sizden ne kadar holandm sylemek istedim."
Katherine ok duygulanm ve etkilenmiti. Adam o kadar yumuak ve ekiciydi ki.
209
F.14
Agatha Christie
"Bir ey daha... Size... eer bir gn herhangi bir ekilde yardma ge_
reksiniminiz olursa hi ekinmeden beni aramanz sylemek isterim..."
Gen kadnn elini alarak bir an iin avularnn arasnda tuttu. Daha sonra
birden brakp arkasna bile bakmadan yeniden kumarhaneye gitti.
Katherine oturduu yerde kprdamadan kalakald. Derek Kettering... Richard
Kinghton... iki farkl adam... birbirine taban tabana zt iki erkek. Kinghton
yumuak, iyi, doru ve gvenilir bir insand. Derek ise...
Katherine birden ok tuhaf bir duyguya kapld. Kumarhanenin bahesindeki o
bankta yalnz olmadn hissediyordu; tam yan banda biri duruyor gibiydi ve
bu biri Ruth Kettering idi. Ayrca Ruth'un ona bir ey sylemek istediini -hem
de ok acil bir ey sylemek istediini- seziyordu. Bu duygu ylesine canl,
ylesine tuhaft ki Katherine bundan kurtulmak istemediini hissetti.
Kettering'in ruhunun ona kesinlikle yaamsal nem tayan bir ey anlatmak
istediinden emindi. Sonra bu duygu kayboldu. Katherine ayaa kalkt,
titriyordu. Ruth Kettering ona ne sylemek istiyor olabilirdi?
210
Mavi Trenin Esrar
27. BLM
Mirelle'le Konuma
Knighton, Katherine'den ayrldktan sonra Hercule Poirot'yu aramaya koyuldu. Onu
rulet masasnn banda, ift sayl rakamlara ufak bir miktar para koyarken
buldu. Knighton yanna yaklatnda top 33 rakamnn stnde durdu ve Poirot
kaybetti.
"ansszlk," dedi Knighton. "Oynamaya devam edecek misiniz?"
Poirot ban sallad.
"u an iin hayr."
"Oyundan heyecan duyuyor musunuz?" diye sordu Knighton merakla.
"Ruletten deil."
Knighton, dedektifi hzl bir bakla szd. Yz endieyle kasld. Saygyla,
neredeyse duraklayarak konutu.
"Megul msnz Msy Poirot? Size bir ey sormak istiyordum."
"Emrinizdeyim. Dar kalm m? Hava gneli ve ok gzel."
Beraberce dar ktlar. Knighton derin bir nefes ald.
"Riviera'y seviyorum," dedi. "Buraya ilk kez on iki yl nce, sava srasnda
Lady Tamplin'in sahra hastanesine gnderildiimde gelmitim. Flander'deki
siperlerden sonra buras cennet gibi grnmt."
"ok iyi anlyorum."
"Sava bugn artk ne kadar uzaklarda kalm gibi grnyor," dedi Knighton
dncelerine dalm bir halde.
211
Agatha Christie
Bir sre konumadan yan yana yrdler.
"Aklnz kurcalayan bir ey mi var?" diye sordu Poirot neden sonra. Knighton,
onu aknlkla szd.
"Haklsnz," diye itiraf etti. "Bunu nasl olup da bildiinizi anlayamyorum."
"Aka grlyor," dedi Poirot sert ve kuru bir tonda. "imden geenlerin bu
kadar kolay anlaldn bilmiyordum." Poirot gururla mrldand.
"nsanlarn fizyonomilerini okumak benim mesleim." "Size anlatacam, Msy
Poirot. Mirelle denilen u dans kadn duydunuz mu?"
"Msy Kettering'in la chere amie'si'^ olan bayan m?" "Evet, onu kastediyorum.
Konuyu bildiinize gre Bay Van Aldin'in ona kar nyarglar olduunu da
anlayacaksnz. Kendisi Bay Aldin'e bir mektup yazarak grmek istediini
bildirdi. Kendisi benden bu mektuba karlk grmek istemediini bildiren
kk bir not gndermemi syledi. Bunu yaptm da. Bu sabah kadn otele geldi ve
kartn yukar gndererek, Bay Van Aidin ile grmesinin ok nemli ve acil
olduunu belirtti."
"lgin," dedi Poirot.
"Tabi Bay Van Aidin ok fkelendi. Onu geri gndermemi emretti. Ancak ona itiraz
ettim. Bu Mirelle denilen kadnn bizim amzdan ok deerli bilgilere sahip
olabilmesi mmkn hatta diyebilirim ki kesin gzyle bakyordum. Onun da Mavi
Tren'de olduunu biliyorduk, bizim amzdan nemli olabilecek bir eyi grm
ya da duymu olabilirdi. Ayn kanda msnz, Msy Poirot?"
"Kesinlikle," dedi Poirot heyecansz, olaan bir ses tonuyla. "Msy Van Aidin,
kelimemi mazur grn, aptallk etmi."
(*) Sevgilisi.
212
Mavi Trenin Esrar
"Olay byle grmenize sevindim," diye ekledi sekreter. "Size bir eyi aklamak
isterim, Msy Poirot. Bay Van Aldin'in davrannn yanl olduundan ylesine
emindim ki onun emrine ramen aaya inip sz konusu bayanla grmeyi gze
aldm."
"Ehbien?"
"Sorun onun zellikle Bay Van Aidin ile grmek istemesiydi. Elimden geldiince
onu bu grnden vazgeirmek istedim. Aslna bakarsanz, bunu gizlemenin anlam
yok, konuyu bambaka bir ekle bile dndrdm. Bay Van Aldin'in o an iin ok
megul olduunu, onu kabul edemeyeceini, ancak kendisinin ona syleyecei her
eyi bana anlatmasn istediini, bana gvenebileceini belirttim. Yine de onu
ikna edemedim ve bir ey sylemeden oradan ayrld. Ancak Msy Poirot, kanmca
bu bayan ok nemli bir eyler biliyor."
"nemli bir durum," dedi Poirot soukkanllkla. "Nerede oturduunu biliyor
musunuz?"
"Evet." Knighton otelin adn syledi.
"yi o zaman. Haydi hemen oraya gidelim."
Sekreter tereddt iinde bakyordu. Korkarak sordu. "Peki ya Bay Van Aidin?"
"Van Aidin kaim kafalnn teki. Kaln kafr llarla tartmam. Doru bildiimi
yaparm. Ona Bay Van Aldin'in size kendisiyle grmek iin tam yetki verdiini
syleyeceim, ltfen beni utandracak bir ey sylemeyin."
Knighton hl aknlk iindeydi ama Poirot onun bu ikilemini umursamad.
Otelde matmazelin odasnda olduunu sylediler. Poirot kendi kartn ve
Knighton'unkini uzatarak, ona gtrlmesini istedi. Bu arada her iki kartn
stne de kurunkalemle 'Bay Van Aidin adna' yazd.
Yukardan Matmazel Mirelle'in onlar kabul etmeye hazr olduu haberi geldi.
213
Agatha Christie
Dans kadnn odasna girdikleri anda Poirot kumanday ele ald.
"Matmazel!" diye mrldand yar beline kadar eilerek. "Msy Van Aldin'den
aldmz talimat gereince sizi rahatsz ediyoruz."
"Ah! Peki niin kendisi gelmedi?"
"Kendisi rahatsz," diye Poirot yalan sylemekten ekinmedi. "Rivi-era'nn tipik
anjinine yakaland, boaz aryor. Ancak gerek sekreteri Binba Knighton
gerekse ben onun yerine hareket etmekte tam yetkiliyiz. Tabi matmazel bu grme
iin on drt gn beklemeyi yeliyorsa baka."
Poirot, Mirelle tipinde bir kadn iin "bekleme" szcnn kabul edilemez bir
ey olduunu ok iyi biliyordu.
"Eh bien, yleyse sizle konuacam, msy," diye bard, Mirelle. "Sabrl
davrandm. Kendimi olayn dnda tuttum. Hem de niin? Aalanmak, krlmak
iin mi? Evet, aalanmak! Mirelle ile bu ekilde oynayabileceini mi sanyor?
Mirelle'in eski bir eldiven gibi bir keye atlmay kabulleneceini mi sanyor?
imdiye kadar hibir erkein benden bkp terk ettii olmad. Daima erkeklerden
bkan, onlar terk eden ben olurum."
Odada hrsla bir aa bir yukar dolanyordu. nce vcudu fkeden titriyordu.
Yoluna kan kk bir sehpay duvara doru savurdu, sehpa krld.
"Ona bunu gstereceim," diye haykrd. "Evet, gstereceim."
Fulya dolu bir vazoyu alarak mineye frlatt. Vazo yzlerce paraya blnd.
Knighton kadn ngilizlere zg honutsuzlukla, knayarak izliyordu. Adamn
kendini huzursuz hissettii, bir anlamda utand grlyordu. Poirot ise tam
aksine parldayan gzlerle bu fke gsterisinin keyfini karyordu.
"Ah bu fevkalade!" diye haykrd. "Madam hayat dolu bir insan! Bu aka
grlyor."
214
Mavi Trenin Esrar
"Ben sanatym," dedi Mirelle. "Her sanat hayat doludur. Derek'e dikkatli
olmasn syledim ama aldr etmedi, beni dinlemedi bile." Birden Poirot'ya
dnd. "Bu ngiliz bayanla evlenecei doru mu?"
Poirot hafife ksrd.
"On m'a dit"n diye mrldand. "Ona duygusal anlamda ballk duyuyor."
Mirelle, ona doru bir adm att.
"Karsn ldrd o!" diye haykrd. "te rendiniz. Bunu yapacan bana daha
nceden syledi. flasn eiindeydi! Ve bundan kurtulmak iin en kolay yolu
seti."
"Msy Kettering'in karsn ldrdn m sylyorsunuz?"
"Evet. Evet, evet! Bu yeterince ak oldu mu?"
"Polis," diye mrldand Poirot. "Bu iddianz iin kant isteyecektir."
"Onun o gece trende karsnn kompartmanndan ktn grdm."
"Ne zaman?" diye sordu Poirot sert bir sesle.
"Tren Lyon stasyonu'na varmadan hemen nce."
"Bu konuda yeminli ifade verebilir misiniz, matmazel?''
Poirot deimiti, kararl ve ciddi bir tonda konuuyordu.
"Evet."
Bir dakika sreyle tam bir sessizlik hkim oldu. Mirelle soluk almakta
zorlanyordu. leri frlam, korku dolu gzleri bir Poirot'ya bir Knigh-ton'a
yneliyordu.
"Bu ok ciddi bir ifade," dedi dedektif. "Sylediklerinizin ne kadar ciddi
olduunun farkndasnz, deil mi?"
"Elbette."
"yi," dedi Poirot. "Bu durumda zaman kaybetmemiz gerektiini anlayla
karlarsnz, madam. Hemen sorgu yargcnn brosuna gidelim."
Mirelle aknd. Poirot'nun daha nceden de ngrd gibi artk kama ans
kalmamt.
d---------------
Bana syledi.
215
Agatha Christie
"yi yleyse," diye mrldand. "Mantomu alaym." Yalnz kaldklarnda Poirot ve
Knighton anlaml ekilde baktlar. "Hemen harekete gemek gerek -nasl
diyordunuz- demir tavnda dvlr, deil mi?" diye mrldand Poirot.
"Davranlar o anki ruh durumunun etkisinde, bir saat sonra tm anlattklarn
inkr edip sulamalarn geri ekebilir bile. Bunu ne pahasna olursa olsun
engellemeliyiz."
Mirelle geri dnd; zerinde leopar krkyle astarlanm kum rengi kadife bir
pelerin vard. Zaten kendisinin de leopardan farkl bir grnts olduu
sylenemezdi, ayn derecede tehlikeli ve sinsi grnyordu. Gzleri hl fke ve
kararllkla parlyordu.
Msy Caux ve sorgu yargc birlikteydiler. Poirot'nun giri aklamasndan
sonra Matmazel Mirelle'den nezaketle yksn anlatmas istendi. Mirelle, Poirot
ve Knighton'a anlattklarn ayn szcklerle ancak daha ll, arbal bir
ekilde anlatt.
"Bu olaanst bir yk, matmazel!" dedi Carrege ar ar stne basarak.
Sandalyesinde geriye yasland, gzln dzeltti ve Mirelle'yi dikkatli ve
srarl baklarla szmeye balad.
"Yani Msy Kettering'in sizin nnzde bu suu ilemek istediiyle vndn
m sylyorsunuz?"
"Evet, evet. Onun ok salkl olmas ne kadar kt, demiti. lmesi iin bir
kaza gerektiini ve bunu bir ekilde organize etmesi gerekeceini syledi."
"Bunlar sylerken," diye sze kart Carrege. "Bir lde cinayete yataklk
yapm duruma dtnzn farknda msnz?"
"Ben mi? Asla msy. Bu szlerini asla ciddiye almadm. Ah hayr, gerekten
asla! Erkekleri tanrm, msy, zaman zaman kzdklarnda byle eyler
sylerler. Eer onlarn syleyecekleri her ey ciddiye alnacak olsa, dnya ok
tuhaf olurdu."
Sorgu yargc kalarn kaldrd.
"Bu durumda Msy Kettering'in tehditlerinin fkeden kaynaklanan bo bir
konumadan te gidemeyeceini dndnz kabul etmemiz
216
Mavi Trenin Esrar
gerekiyor, yle mi matmazel? zninizle bir ey sormak isterdim, Lond-ra'daki
sorumluluklarn brakp Riviera'ya gelmenizin nedenini aklayabilir misiniz?"
Mirelle, adam kederli, zgn gzlerle szd.
"Sevdiim adamn yaknnda olmak istedim," dedi ksaca. "Bu ok mu tuhaf?"
Poirot yumuak bir sesle araya girdi.
"Yani Msy Kettering'in istei zerine mi onunla birlikte Nice'e geldiniz?"
Mirelle'in bu sorunun yantn vermekte zorland anlalyordu. Konumadan
nce ksa bir tereddt geirdi. Neden sonra yantladnda kendinden emin,
kaytsz bir havas vard.
"Bu gibi konularda iimden geldii gibi davranrm, msy."
Bu yantn sorulann karl olmad adamn da gznden kamad. Ancak bir
ey sylememeyi yelediler.
"Peki Msy Kettering'in eini ldrm olduundan ne zaman emin oldunuz?"
"Daha nce de sylediim gibi Msy Kettering'i tren Lyon stasyo-nu'na girmeden
hemen nce karsnn kompartmanndan karken grdm zaman. Yznde ok
farkl bir ifade vard. Ah! O anda buna bir anlam verememitim. Korkun, ok
perian bir ifade. Bunu asla unutmayacam."
Sesi yksek ve tizdi. Ellerini birden abartl hareketlerle yzne kapad.
"Ah evet!" dedi Msy Carrege.
"Tren Lyon'dan ayrlp da, Madam Kettering'in ldn rendiimde, bunu
anladm."
"Ama yine de hemen polise gitmeyip beklemeyi yelediniz, neden madam?" diye
sordu komiser yumuak bir tonda.
Mirelle falta gibi alm gzlerle komisere bakt, o an iin oynad rolden
holanma benziyordu.
217
Agatha Christie
"k olduum adam m ihbar edecektim?" dedi dramatik bir sesle. "Yoo, hayr,
k bir kadndan bunu yapmasn bekleyemezsiniz."
"Peki ya imdi?" diye sze kart Caux.
"imdi durum ok farkl. Beni aldatt. Bunu sessizce kabullenmeli miydim?"
Sorgu yargc, onu susturmak zere atld.
"Haklsnz, haklsnz," diye mrldand sakinletirici bir tonda. "imdi
matmazel, ltfen ifadenizin protokoln okuyup doruluunu kontrol edip
onaylayabilir misiniz?"
Mirelle ifadesini okuyarak zaman kaybetmek istemedi.
"Evet, evet," dedi telala. "Bu doru." Ayaa kalkt. "Sanrm artk bana
ihtiyacnz kalmad, deil mi msy."
"u an iin hayr, matmazel."

"Derek tutuklanacak m?"
"Hi kukusuz matmazel."
Mirelle sinsice glmseyerek, krkne sarnd.
"Bunu beni krmadan nce dnmeliydi," diye bard.
"Yalnzca ufak bir nokta var..." Poirot zr dilermiesine bir sayg iinde
fsldad. "Gerekten ok ufak bir nokta."
"Evet, neydi?"
"Nasl olup da tren Lyon'dan ayrldnda Madam Kettering'in ldn
biliyordunuz?"
Mirelle afallamt.
"Ama o lmt."
"lm myd?"
"Elbette, ben..."
Mirelle birden sustu. Poirot, onu srarl baklarla szerken, gzlerindeki
hrs, kt niyeti grd.
"Bana yle sylediler. Herkes bunu anlatyordu."
"Oh!" dedi Poirot dnceli bir halde. "Bu olayn bu bro dnda
konuulmadn sanyordum."
218
Mavi Trenin Esrar
Mirelle sinirlenmie benziyordu.
"Bu tr eyler duyulur," dedi esrarengiz bir tavrla. "Sylentiler etrafa
yaylmt. Biri bana syledi. Ne var ki kim olduunu anmsamyorum."
Kapya doru ilerledi. Caux kapy amak iin frlad ancak ayn anda yeniden
Poirot'nun yumuak sesi duyuldu.
"Peki ya mcevherler? Pardon matmazel, bu konuda syleyecek bir eyiniz var m?"
"Mcevherler mi? Hangi mcevherler?"
"arie Katherina'nn yakutlar. Sylentiler kulanza bu kadar kolay
ulatna gre, bunlardan bahsedildiini de duymu olmalsnz."
"Mcevherler konusunda bir bilgim yok," dedi Mirelle sert bir sesle.
Dar kt ve kapy arkasndan kapad. Msy Caux yeniden oturdu, sorgu
yargc iini ekti.
"Bu ne hiddet!" dedi. "Ama son derece k. Acaba gerei mi sylyor? Sanrm
evet."
"Hi kukusuz yksnde gerek ynler var," diye yantlad Poirot. "Miss Grey de
bunu onaylad. Tren Lyon'a girmeden nce koridora baktnda, Msy Kettering'i
karsnn kompartmanna girerken grdn sylemiti."
"Tm kantlar bu gen adamn aleyhinde." Komiser i ekerek mrldand. "Yazk?"
"Niin yazk dediniz?" Poirot merakla sordu.
"Kont de la Roche'u tutuklamak benim iin yaammn en nemli amalarndan biri.
Bu kez tamam, oldu bu i, diye dnmtm, onu kstrdk diyordum. Dieri o
kadar nemli deil."
Carrege burnunu ekti.
"stelik eer bir ey ters giderse," dedi ihtiyatla. "Bu ok kt olur. Msy
Kettering asiller snfndan. Konu gazetelere yansyacaktr. Eer bir yanllk
yapyorsak..." Karamsar ngrlerin etkisinde omuzlarn silkti.

219
Agatha Christie
"Peki ama mcevherler?" diye sordu komiser. "Sizce onlar ne yapm olabilir?"
"Hi kukusuz onlar kukulan kendinden uzaklatrmak, polisi yanltmak iin
ald," dedi Carrege. "Onlarn varlndan byk apta huzursuzluk duyuyor
olmal, ksa srede kurtulmak isteyecektir."
Poirot glmsedi.
"Mcevherler konusunda benim farkl grlerim var. Beyler, bana Marquis denilen
adam hakknda ne bildiinizi syleyebilir misiniz?"
Komiser heyecan iinde ne eildi.
"Marquis mi?" dedi telala. "Marquis mi? Bu olaya o da m kart diyorsunuz,
Msy Poirot?"
"Onun hakknda ne bildiinizi sormutum."
Komiserin yz ok eyler anlatr ekilde asld.
"Bilmek istediimiz kadarn bilemiyoruz, maalesef," dedi skntyla. "Daima
geri planda, kuliste almay yeliyor, anlyorsunuz deil mi? Kaba ar ileri
onun yerine yapan adamlar var. Onun en sttekilerden olduundan eminiz. Su
ilenen kademelere inmiyor, geri planda kalyor."
"Fransz m?"
"Hmm, evet. En azndan yle olduunu dnyoruz. Ama emin de deiliz.
Fransa'da, ngiltere'de, Amerika'da ileri oldu. Geen sonbaharda svire'deki
baz su eylemleriyle ilgisi olduu belirlendi, ancak kantlanamad. Her nedenle
olursa olsun o bir grand seigneur(*\ Franszca ve ngilizceyi mkemmel
konuuyor. Nereden geldii, nerede yaad bilinmiyor."
Poirot ban sallayarak onayladktan sonra gitmek zere ayaa kalkt.
"Bize anlatacak baka bir eyiniz yok mu, Msy Poirot?" diye srarla sordu
komiser.
1 ' Soylu kii.
220
Mavi Trenin Esrar
"u an iin hayr," dedi Poirot. "Ama belki otelimde baka birtakm bilgilere
ulaabilirim."
Msy Carrege huzursuzluk iinde etrafna bakt.
"Eer Marquis bu ie kartysa..." diye sze baladysa da cmlesini bitirmeden
sustu.
"Bu her eyi altst eder," diye yaknd Caux skntyla.
"Beni deil," dedi Poirot. "Aksine bunun olayla ilgili dncelerime ok uygun
olduu grndeyim. Au revoirP baylar. Eer yeni bir ey renirsem size hemen
bildiririm."
Yz ask oteline dnd. Yokluunda onun iin bir telgraf gelmiti. antasndan
bir mektup aaca karp telgraf at. Uzun bir telgraft, cebine koymadan
nce iki kez uzun uzun okudu. Yukar ktnda ua George onu bekliyordu.
^.
"Yorgunum George, ok yorgunum. Bana bir bardak scak ikolata smarlar
msnz?"
Ismarlanan ikolata geldi. George barda efendisinin yanndaki sehpaya
yerletirdikten sonra odadan karken Poirot onu durdurdu.
"George sanrm ngiliz aristokrasisi hakknda olduka fazla bilginiz var, deil
mi?"
George martlma duygusuyla gururla glmsedi.
"Sanrm yle efendim," diye yantlad.
"Galiba siz sulularn genellikle toplumun alt snrlarndaki insanlarn
arasndan kt kansndasnz, George."
"Pek yle olduunu syleyemem, efendim. Bir aralar Devize D-k'min kk
oullarndan biri byk sorunlara neden olmutu. Gizlenen byk bir utan
nedeniyle Eton'dan uzaklatrlmas gerekmiti. Ve sk sk ailesinin yzn
kzartacak davranlarda bulunmutu. Polis olayn kleptomani olduunu
kabullenmek istemedi. Aslnda ok zeki, gen bir centilmendi, efendim, ama
tekrar tekrar su iledi. Sanrm beni anlyor-
Hoa kaln.
221
Agatha Christie
sunuz efendim. Saygdeer babas tarafndan Avustralya'ya gnderildi, orada
baka bir adla yarglandn duydum. ok tuhaf ama byle olaylar da oluyor
ite, efendim. stelik de bu gen adamn mali adan herhangi bir sknts
olmadn sanrm belirtmeme bile gerek yok." Poirot bam sallayarak onaylad.
"Heyecan tutkusu," diye mrldand Poirot. "Ve byk olaslkla da beynin
almasnda bir tuhaflk. Kendi kendime soruyorum da..." Cebindeki telgraf
karp nc kez okudu.
Anlar tazelenen George, "Sonra Lady Mary Fox'un kz da var," diye ekledi.
"Ticaret yapt insanlar dolandrmas byk ok yaratmt. Aslna baklrsa
bunlarn toplumun en kaymak tabakasndaki, en iyi aileleri iin ok tatsz
olaylar olduu kesin ama yine de size daha birok byle olay anlatabilirim."
"ok deneyimli bir insansnz, George," diye mrldand Poirot. "Bu kadar nl
ailelerin yannda alm biri olarak benim hizmetime girmeyi sizin anzdan
onur krc bulmamanza aryorum. Sanrm sizin de heyecan tutkunuz var."
"Tam olarak deil, efendim," dedi George. Society Snippets dergisinde Buckingham
Saray'na kabul edildiinizi okudum. O sralar tam da ben yeni bir i
aryordum. Majestelerinin size kar ok nazik ve yakn davrandn ve
yeteneklerinizi zellikle taktir ettiini okudum." "Ah!" dedi Poirot. "nsan her
eyin nedenini bilmeli." Bir sre dndkten sonra sordu. "Matmazel
Papopolous'u aradnz m?"
"Evet, efendim, babasyla birlikte bu akam sizinle yemek yemekten onur
duyacaklarn belirtti."
"Ah!" dedi Poirot dalgnlkla. "ikolatasn iti, fincann ve altndaki taba
zenle tepsinin ortasna koydu. Konutuunda uandan ok kendi kendine konuur
gibiydi.
"Sincap, sevgili George, fndk fstk toplar. Sonbaharda topladklarn kn
yemek zere depolar. Eer insanlk bir baarya ulaacaksa Geor-
222
Mavi Trenin Esrar
ge, hayvanlar dnyasndan ders almalyz. Ben bunu hep yaptm. Fare deliinin
nndeki kedi oldum. Koku peinden giden ve burnunu peinde olduu izden
ayrmayan iyi kpek oldum. Ve sevgili George, sincap da oldum. Bir burada, bir
orada belirli bir konuyu renip depoladm. imdi depoma gidip bana gereken
fndklar alacam. Tam... evet tam on yedi yl nce gerekli olaca gn iin
sakladm fnd. Beni izleyebiliyor musunuz, George?"
"Konservecilikte byk ilerlemeler kaydedildiini bilmeme ramen," dedi George.
"Fndn bu kadar uzun sre dayanabileceini sanmazdm." Poirot uaa bakp
glmsedi.
223
Agatha Christie
28. BLM
Poirot Sincab Oynuyor
Poirot o kadar erken yola kt ki akam yemei randevusundan nce kendine
ayrabilecei tam eyrek saati vard. Doruca Monte Carlo' ya deil, nce
Lady Tamplin'in Cap Martin yaknndaki evine gitti ve Miss Grey'i sordu.
Bayanlar giysi provasndaydlar, bu nedenle Po-irot'dan kk salonda biraz
beklemesini rica ettiler. ya da drt dakika sonra Lenox Tamplin geldi.
"Kamerine henz tam olarak hazr deil," dedi. "Ona sylememi istediiniz bir
ey var m yoksa o aa inene kadar beklemeyi mi yelerdiniz?"
Poirot, kadn dikkatli baklarla szd. Sanki verecei karar ok nemliymi
gibi bir iki dakika dnd. Byk olaslkla byle basit bir sorunun yant
onun asndan anlamlyd.
"Hayr," dedi sonunda. "Hayr, sanrm zellikle Matmazel Katheri-ne'i beklemem
gerekmiyor. Hatta belki de onu beklememem daha doru olacak. Bu konularda karar
vermek bazen ok g."
Lenox dedektifi hafife kaldrd kaslaryla sabrla bekliyordu. "Bir haberim
var," diye ekledi Poirot. "Bunu sizden arkadanza iletmenizi isteyecektim.
Msy Kettering bu akam tutukland, karsn ldrm olmakla sulanyor."
224
Mavi Trenin Esrar
"Katherine'e bunu mu sylememi istiyorsunuz?" diye sordu Lenox. Sanki uzun sre
komu gibi soluk almakta zorlanyordu, yz beyaz ve endieliydi, hatta ok
belirgin ekilde zgnd.
"Sizden bunu zellikle rica edeceim, matmazel."
"Niin?" diye sordu Lenox. "Bu haberin Katherine'ni altst edeceini mi
dnyorsunuz? Ondan holandn m dnyorsunuz?"
"Bunu bilemiyorum, matmazel," diye yantlad Poirot. "Grdnz gibi bunu
aka itiraf edebiliyorum. Genelde her eyi bildiimi dnrm... ama bu
olayda... neyse, bilemiyorum ite. Belki siz bu konuyu benden daha iyi
biliyorsunuzdur."
"Evet," dedi Lenox. "Biliyorum, ama bunu size yine de sylemeyeceim."
Bir sre sustu, koyu renkli gzleri iyice kslmt.
"Katilin o olduuna inanyor musunuz?" diye sordu birden.
Poirot omuzlarn silkti.
"Polis yle diyor."
"Ah!" dedi Lenox. "Bana yant vermekten kayorsunuz? Demek ki kaamak yant
vermenize sebep olacak bir neden var?"
Tekrar sustu ve yzn ekitti. Poirot yumuak bir tonda sordu.
"Derek Kettering'i ok uzun zamandr tanyorsunuz, deil mi?"
"Onu ocukluumdan bu yana arada srada grrm," dedi Lenox sert, huysuz bir
tavrla. Poirot bir ey sylemeden birka kez ban sallad.
Lenox hain hareketlerle bir sandalye ekip masann bana oturdu, dirseklerini
masaya dayad ve yzn ellerinin iine gmd. Byle otururken gzlerini
Poirot'a dikti.
"Onun aleyhine ellerinde ne gibi bir kant var?" diye sordu Lenox. "Byk
olaslkla neden ldrd sorusuyla yola kyorlar. Karsnn lmyle ok byk
paraya kondu."
"ki milyon sterlin kadar."
225
R15
Agatha Christie
"Eer kars lmeseydi batm durumdayd."
"Evet."
"Ama yine de baka bir eyler olmal," diye srar etti Lenox. "Karsyla ayn
trende olduunu biliyorum ama, yalnzca bu yeterli bir neden olamaz."
"Ayrca kompartmanda zerinde K harfi olan ve Madam Kette-ring'e ait olmayan
bir sigara tabakas bulundu, bir de tren Lyon'a varmadan onu karsnn
kompartmanna girip karken gren iki kii var."
"Hangi iki kii?"
"Biri arkadanz Miss Grey. Dieri ise Matmazel Mirelle, u nl dans."
Lenox, "Peki Derek'in bunlara kar bir savunmas yok mu?" diye sordu telala.
"Karsnn kompartmanna girdiini inkr ediyor."
"Samalk bu!" dedi Lenox skntl bir ifadeyle. "Lyon'a varmadan nce mi
dediniz? Peki onun tam olarak ne zaman ld... ne zaman ldrld kesin
olarak biliniyor mu?"
"Doktorlar yzde yz kesinlikte bir saptama yapamyorlar," diye yantlad
Poirot. "Ancak lmn tren Lyon Istasyonu'ndan ayrldktan hemen sonra
gerekletii grnde birleiyorlar. Biz de trenin Lyon'dan ayrlmasndan
birka dakika sonra Madam Kettering'in ldn biliyoruz."
"Bunu nereden biliyorsunuz?"
Poirot tuhaf bir ekilde kendi kendine glmsedi.
"Kompartmanna giren biri onu l buldu."
"Peki alarm almad m?"
"Hayr."
"Neden?"
"Neden olmasn?"
226
Mavi Trenin Esrar
"Hi kukusuz bunun iin geerli nedenleri vard." Lenox, dedektifi sert
baklarla szd. "Bu nedenleri biliyor musunuz?" "Sanrm... evet."
Lenox sessiz bir biimde oturup olaylar beyninde irdelemeye alt. Poirot
konumadan onu izledi. Lenox birden ban kaldrd. Yanaklar kzarmt,
gzleri parlyordu.
"Onu trendeki birinin ldrm olduunu dnyorsunuz ama bu kesinlikle art
deil. Niin tren Lyon'da durduu srada trene binen biri doruca Madam
Kettering'in kompartmanna gitmi, onu bomu, mcevherleri alp kimse fark
etmeden tekrar trenden atlam olmasn ki? Hatta belki kadn tren istasyondayken
ldrld. O zaman Derek ieri girdiinde yayor, dier kii onu bulduundaysa
lm olabilir?"
Poirot koltuunun arkasna yasland. Derin bir nefes ald, Lenox'a bakt, kez
ban sallad ve daha sonra i ekti.
"Matmazel," dedi. "Bu syledikleriniz doru, ok doru. Karanlkta el yordamyla
bir eyler bulmaya alyordum, siz bana k yaktnz. Anlayamadm bir nokta
vard, siz buna aklk kazandrdnz." Ayaa kalkt. Lenox heyecanla sordu.
"Peki ya Derek?"
"Kimbilir?" Poirot omuzlarn silkti. "Size bir eyi belirtmek isterim matmazel.
Memnun deilim. Hayr matmazel, ben Hercule Poirot bundan memnun deilim. Tatmin
olmadm. Kimbilir belki bu akam baka bir eyler daha renirim. Her halkrda
bunu deneyeceim." "Biriyle randevunuz mu var?" "Evet."
"Bir eyler bilen biriyle mi?"
"Bir eyler bilmesini tahmin ettiim birileriyle. Bu tr durumlarda her tan
altna bakmak gerekir. Au revoir, matmazel."
227
Agatha Christie
Lenox, dedektifi kapya kadar geirdi.
"Size yardmc olabildim mi?" diye sordu.
Antrede duruyorlard. Poirot'nun kadna bakarken yz sevecenlikle aydnland.
"Evet matmazel, ok yardmc oldunuz. Her ey karanlk ve kt grnse de bunu
unutmayn."
Arabayla uzaklarken yine derin dncelere dald ama yeil gzlerinde daha
sonralar daima zafer prltlarna dnen o zayf, yeilimsi
k vard.
Poirot birka dakika sonra randevusuna ulat; Papopolous ve kz oktan
gelmilerdi. Poirot byk bir utangalkla ge kald iin zr dileyip nezaket
ve kk ayrntlara dikkat etme konusunda kendini sulad. Yunanl o akam son
derece asil ve iyi kalpli bir grnmdeydi, aynen sorumluluklarnn bilincindeki
masum bir rahip gibi. Zia ok gzel grnyordu ve keyfi yerindeydi. Yemek
iyiydi. Poirot tam formundayd ve srekli yeni bir eyler buluyordu. Ksa
anektotlar anlatyor, akalar yapyor, kariyerindeki ilgi ekici olaylardan
bahsediyor ve Zia Papopolous'a cesur komplimanlar yapyordu. Mn byk bir
zevkle hazrlanmt, araplar son derece sekindi.
Yemein sonuna doru Bay Papopolous nezaketle sordu.
"Son olarak size verdiim tiyo? Bir iinize yarad m, o ata oynadnz
m?"
Poirot, "Henz mterek bahisimle balant halindeyim," diye yantlad.
ki adamn baklar birleti.
"ok nl bir at, deil mi?"
"Hayr," dedi Poirot. "Bu ngilizlerin 'karanlk sinsi' diye adlandrdklar
tipte bir at."
"Ah!" dedi Papopolous dncelere dalm bir halde.
228
Mavi Trenin Esrar
Poirot neeyle bard.
"Artk biraz kumarhaneye geip rulette ansmz deneyelim mi?"
Kumarhanede kk topluluk birbirinden ayrld; Poirot kendini tamamen Zia'ya
adarken Papopolous oyun masalarna doru yrd.
Poirot'nun ans yoktu, Zia'nm ise ansl gnyd, ksa sre iinde birka bin
frank kazand.
"Artk oyuna son versem iyi olacak," dedi kaytszlkla.
Poirot'nun gzleri parlyordu.
"Muhteem!" diye bard neeyle. "Tam babanzn kzsnz. Nerede duracanz
ok iyi biliyorsunuz. Ah! Bu da yaama sanat!"
Baklarn salonun iinde dolatrd.
"Babanz hibir yerde gremiyorum," dedi Poirot kaygszca. "Eer sizce de
uygunsa matmazel vestiyerden mantonuzu getireyim. Biraz bahede dolaalm."
Ancak doruca vestiyere gitmedi. Keskin gzleri bir an nce Papo-polous'un baka
bir salona girdiini fark etmiti. Kurnaz Yunanlnn ne yaptn bilmek
istiyordu. Onu giriteki byk lobideki stunlardan birinin dibinde yeni gelen
bir kadnla konuurken yakalad. Bu kadn Mirelle idi.
Poirot grnmeden lobiye szld. Gizlice ikilinin heyecan iinde konutuklar -
ya da daha dorusu dans kadnn srekli konutuu, Pa-popolous'un ise tek
hecelik nidalarla ya da ok eyler anlatan mimiklerle onu dinledii- stunun
arka tarafna ulat.
"Size zamana ihtiyacm olduunu sylyorum," diyordu dans kadn. "Eer bana
zaman verirseniz paray temin ederim."
"Beklemek..." Yunanl omuz silkti. "Bu ok zor."
"Yalnzca ksa bir sre." Mirelle yalvanyordu. "Ama, buna mecbursunuz. Yalnzca
bir hafta ya da on gn daha fazla zaman istemiyorum ki!
229
Agatha Christie
Bu alveriin gerekleeceinden kesinlikle emin olabilirsiniz. Para gelecek."
Papopolous yerinde kprdand, huzursuz olduu anlalyordu. Tela iinde
etrafna baknd ve o anda masum bir ifade taknm olan Po-irot'yu tam yan
banda grd.
"Ah! Vous voila'P Bay Papopolous. Sizi her yerde aradm. Matmazel Zia ile
bahede ufak bir gezinti yapmamza izin verir misiniz? yi akamlar, matmazel!"
Mirelle'in nnde yapmack bir saygyla eildi. "Sizi daha nce fark etmediim
iin ok zr dilerim."
Dans kadn bu selam pek honutlukla karlamad. Konumasnn kesilmesinden
belirgin ekilde rahatsz olmua benziyordu. Poirot bu dokundurmay hemen doru
ekilde alglad. Papopolous'un 'tabi... elbette...' diye mrldanmasnn hemen
ardndan oradan uzaklat.
Zia'nn mantosunu ald ve beraberce baheye ktlar.
"nsanlar burada intihar ediyor," dedi Zia bahenin giriinde.
Poirot omuzlarn silkti.
"yle deniliyor. nsanolu ok lgn, deil mi matmazel? Yemek, imek ve bu
gzel havay solumak ok gzel, ok ho deil mi? Yalnzca parasz kald iin
insann tm bunlardan vazgemesi lgnlk ya da bazen yalnzca kalbi krld
iin. L'amou/*v birok lmn nedeni olabiliyor, deil mi?"
Zia gld.
"Aka glmemelisiniz, matmazel," diyen Poirot, iaret parman tehditkr
ekilde sallad. "stelik de bylesine gzel ve genken."
"O kadar da deil," diye yantlad Zia glerek. "Otuz yanda olduumu
unutuyorsunuz, Msy Poirot. Size kar ak szl olmalym,
(,) Ah! te buradasnz. "Ak.
230
Mavi Trenin Esrar
farkl ekilde davranmann bir anlam yok. Babama da sylediiniz gibi Paris'te
bize yardmc olmanzn stnden tam on yedi yl geti."
"Size baknca bana ok daha ksa bir sre gemi gibi geliyor," dedi Poirot
nezaketle. "O zaman da aynen byle grnyordunuz, hemen hemen hi deimediniz,
belki biraz daha ince, biraz daha solgun ve daha ciddiydiniz, hepsi o. On alt
yanda ve yatl okulda okuyan bir gen. Ne tam olarak bir yatl renci, ne
de gen bir bayan. O zaman da ok zarif, ok tatl, 'ok ekiciydiniz, matmazel
Zia, hi kukusuz bu ekilde dnen bakalar da olmutur."
"On alt yanda insan aptaln teki oluyor, hepsi bu!"
"Bu olabilir," dedi Poirot. "Evet olabilir. On alt yandayken insan
karsndakine gvenmeye ok aktr. Kendisine sylenene kolaylkla inanr."
Poirot, gen kadnn onu yan bakla szdn fark ettiyse de bunu asla belli
etmeden dncelerine dalm bir halde konumasn srdrd. "O zamanki ok
tuhaf bir olayd. Babanz matmazel, bugn bile gerekte olanlar bilmiyor."
"Sahi mi?"
"Bana ayrntlar sorduunda, aklama istediinde ona hibir ey anlatmadm.
Ona tek sylediim, 'Bir skandal olmadan kaybettiklerini geri getirdim. Soru
sormayn.' Oldu. Bunu niin yaptm biliyor musunuz, matmazel?"
Zia souk bir tavrla yant verdi. "Hibir bilgim yok."
"Zayf, solgun, ciddi kk bir yatl renciye kar zaafm olduu iin."
Zia kzgnlkla haykrd. "Neden bahsettiinizi anlamyorum."
"Gerekten mi matmazel? Antonio Pirezzo'yu unuttunuz mu?" Zia'nn soluklarndaki
hzlanmay duyuyordu, bu inleme, yaknma gibi bir sesti.
231
Agatha Christie
"Dkknda yardmc olarak alyordu ama bu pozisyonda istedii, ne ulamas
olanakszd. Bir rak ustasnn kzma gz koyamaz, deil mi? Peki ya gen ve
yakkhysa, stelik az da iyi laf yapyorsa? Bu ikili srekli olarak aktan
bahsedemeyeceklerine gre, zaman zaman ikisini de ilgilendiren konulardan da
bahsetmeleri gerekecekti. zellikle de o sralar Msy Papopolous'm
mlkiyetinde olan deerli eyleri konuacaklard. Ve matmazel, sizin de
sylediiniz gibi gen kzlar o yalarda aptal klar olduklar iin ve
karlarndakine ok kolay kandklar iin de bu olaanst eylere bakmasn ve
bylece bunlarn saklandklar yeri ona gstermekten kanmazlard. Ve daha
sonra bu deerli paralar kaybolduunda, bu inanlmaz felaket olduunda zavall
kk yatl renci! Ne kadar kt duruma dmt! Korkuyordu zavall yavru!
Konumal myd yoksa konumamal m? Ve sonra birden ortaya o adam, o muhteem
adam kmt. Bu bir mucizeydi, her ey yeniden rayna girmiti. Paha
biilemeyen mcevherler yeniden yerlerine yerlemiti ve kimse skandal yaratacak
soruturmalar yapmyordu." Zia fkeyle mrldand.
"Bunlar bandan beri biliyordunuz deil mi? Kim anlatt? Antonio mu?"
Poirot ban sallad.
"Kimse anlatmad," dedi sakin bir sesle. "Ben tahmin ettim. Gerei olduu gibi
tahmin etmiim, deil mi matmazel? Eer bilmece zme yeteneiniz varsa, biraz
da gri hcreleriniz alyorsa, dedektif olarak baarl olmamanz iin hibir
neden olamaz."
Zia birka dakika boyunca konumadan yrd. Daha sonra sert bir sesle sordu.
"Ne yapmay dnyorsunuz? Bunlar babama anlatmay m?" "Hayr. Hi kukusuz
hayr." Zia, dedektife merakla bakt.
232
Mavi Trenin Esrar
"Benden bir ey mi istiyorsunuz?" "Yardmnz matmazel." "Size yardm
edebileceimi nereden kardnz?" "Bilmiyorum. Yalnzca umuyorum."
"Peki ya size yardmc olmazsam, bunlar babama anlatr msnz?" "Hayr,
elbette ki hayr. Bunu kafanzdan karn, matmazel. Ben antajc
deilim. Sizi gemite kalan bir srla tehdit edecek deilim." Zia yavaa
mrldand. "Ya size yardmc olmay reddedersem..." "O zaman reddedin, nasl
isterseniz." "Niin?..." Zia sustu.
"Size bir ey sylemek isterim matmazel. Sizin gibi bayanlar genellikle ak
kalpli ve iyilik bilirlerdir. Onlara yaplan bir iyilie karlk verme frsat
nlerine ktnda bu frsat genellikle karmazlar. Size kar bir kez
hogrl davrandm matmazel. Konuabilirdim ama enemi tuttum."
Yeni bir sessizlik oldu. Daha sonra konuan Zia oldu. "Babam size ksa sre nce
bir tiyo verdi." "Evet, bundan dolay ona minnettarm."
"Bu konuda size daha fazla bilgi verebileceimi sanmyorum." Poirot hayal
krklna uradysa da bunu belli etmedi. Yznde bir tek kas bile
kmldamad.
"Eh bienl" dedi neeyle. "O zaman baka bir eyden bahsedelim." Neeyle
gevezelik etmeyi srdrd. Zia ise tedirgindi, yantlar mekanik ve ou kez
isabetsizdi. Kumarhaneye yaklatklarnda bir karara varm gibiydi.
"Msy Poirot?" "Evet matmazel?"
233
Agatha Christie
"Eer elimden gelirse, size seve seve yardmc olmak isterim."
"Bu ok ho, matmazel. Gerekten ok iyisiniz."
Yeniden bir sessizlik oldu. Poirot, onu hibir konuda sktrmak istemiyordu.
Bekleyip ona zaman tanmak istiyordu.

"Ah, neyse," diye konumaya balad Zia. "Bunu size niin syleme-yeyim ki?
Babam daima ok tedbirlidir. Azndan kan her sz tartarak konuur. Ancak
size kar bu kadar tedbirli olmaya hi gerek olmadn biliyorum. Zaten
mcevherlerin deil, katilin peinde olduunuzu sylediniz. Size inanyorum.
Yakutlar nedeniyle Nice'e geldiimizi doru tahmin ettiniz. Onlar szletiimiz
ekilde burada teslim aldk. u anda ba-bamdalar. stelik babam size
mterimizin kim olduuna dair bir ipucu da verdi."
"Marquis mi?" diye sordu Poirot fsldayarak.
"Evet, Marquis."
"Marquis'i hi grdnz m, Matmazel Zia?"
"Bir kez," dedi Zia. "O da tam olarak deil. Yalnzca anahtar deliinden."
"Bu i ok dolambal, ok karmak," dedi Poirot. "Yine de hi deilse onu
biraz grmsnz. Tekrar grseniz tanr mydnz?"
Zia ban sallad.
"Maskesi vard."
"Gen miydi yal m?"
"Salar beyazd. Ama peruk da olabilir. Aslna bakarsanz o kadar yal
olabileceini de sanmyorum. Yry de, hareketleri de sesi de ok daha
genti."
"Sesi mi?" dedi Poirot dnerek. "Ah evet, sesi! Bu sesi tekrar duysanz tanr
msnz, Matmazel Zia?" "Sanrm evet."
234
Mavi Trenin Esrar
"O ilginizi ekiyordu deil mi? Yoksa anahtar deliinden bakmazd-
nz-
Zia bayla onaylad.
"Evet, evet, onu ok merak ediyordum. Onun hakknda o kadar ok konuulduunu
duydum ki -o sradan bir hrsz deil- tarihten gelen biri ya da bir roman
kahraman gibi biri o."
"Evet," diye mrldand Poirot. "Belki."
"Ancak size asl sylemek istediim bu deil, baka ufak bir ey, belki de size
yardmc olabilecek ufak bir ey."
"Evet, neydi?" diye sordu Poirot gen kz cesaretlendirerek.
"Size sylediim gibi yakutlar burada, Nice'de babama verildi. Onu veren kiiyi
grmedim ama..."
"Evet?"
"Bildiim bir ey var: Bu bir kadnd."
235
Agatha Christie
29. BLM
Evden Gelen Bir Mektup
Sevgili Katherine,
Artk sosyetik insanlarn dnyasnda yaadna gre belki de bu kk yrede
olanlar artk seni hi ilgilendirmiyordun Ancak senin ok akl banda bir kz
olduunu bildiim iin oradaki ortamdan bkm olabileceini dnyorum. Buras
her zamanki gibi. Yalnzca yeni ba-rahip ile baz sorunlar var, o da kendini
beenmiliinden tr. Bana sorarsan o tam kat bir Katolik. Herkes papaza
ondan yaknyor, ama papaz bilirsin, tam inanl bir Hristiyan olduundan
herkesi sever ve korur, kimseye dokunamaz. Benimse son zamanlarda hizmetkrlarla
sorunlarm var. Annie denilen kzla anlamam mmkn deil, etekleri dizinin
stnde, ayrca dzgn yn oraplar giymeye ikna edilmesi de mmkn deil. Bu
yenilere sz sylenemiyor. Romatizma arlarm ok artt; Dr. Harris Londra'ya
giderek uzman bir doktora grnmemi nerdi. Bunun tren bileti dahil fazla bir
harcama gerektireceini syle -diysem de aramba gnne kadar bekleyince ucuz
bir dn bileti almay baarabildim. Uzman beni muayene edince yz asld ve
bir eyler sylemeye alt ama konumakta zorland anlalyordu. Ona, "Ben
sradan, basit bir kadnm, doktor," dedim. "Bana kar ak olun. Hastalm
kanser mi, deil mi?" Tabi bu durumda gerei aklad. Eer bakm grrsem bir
yllk bir mrm daha olabilecek. Arlarmn
236
Mavi Trenin Esrar
bakmla ok iddetli olmayacan syledi ama zaten ben inanl her Hristiyan
kadn gibi arya kar direnli olabileceimi de biliyorum. Ancak
arkadalarmn ou ld ya da buradan gt iin kendimi burada ok yalnz
hissediyorum. St. Mary Mead'da olman isterdim, tatlm, inan bana bu samimi
fikrim. Eer bylesine byk bir mirasn vrisi olmasaydn ve sosyeteye
karmasaydn, buraya gelmen ve benimle ilgilenmen iin sana seve seve zavall
Jane'in dediinin tam iki katn sunabilirdim. Ancak insann ulaamayaca bir
eyi istemesinin de hibir anlam yok. Yalnzca eer orada her ey istediin
gibi gitmezse, -tabi bu olabilir- bu aklnda olsun. Saf kzlarla paralan iin
evlenip tm paralarn ele geirdikten sonra onlar kilise kapsnda brakan
asillere ilikin o kadar ok yk dinledim ki. Senin, bana byle bir eyin
gelmeyecek kadar akll bir kz olduunu biliyorum. Ama yaamda ne olaca
hibir zaman tam olarak bilinemez . Yaamnda daha nce hibir zaman ok fazla
ilgi grmediin iin imdi bylesi bir durumdan sklp bkabilirsin de. Neyse
tatlm szn ksas, burada her zaman iin bir yuvan olduunu hi unutma ve eer
ak szllkte biraz ileri gittiimi dnyorsan bile bunun itenlikten
kaynaklandna inan.
Seni gerekten seven eski dostun Amelia Viner.
Not: Ksa sre nce gazetede senin ve kuzinin Vikontes Tamplin'e ilikin bir
haber okuyup kestim ve dier gazete kuprlerinin yanma sakladm. Pazar gn de
seni yersiz gurur ve kibirden saknmas iin Tanr'ya dua ettim.
Katherine bu karakteristik mektubu iki kez okuduktan sonra bir yana brakp
yatak odasnn penceresinden Akdeniz'in engin maviliini seyretti. Boazna bir
ey tkanm gibiydi, yutkunmakta zorlanyordu. Birden St. Mary Mead'di ok
fazla zlemi olduunu hissetti. Gnlk ola-
237
Agatha Christie
an, skc, monoton nemsiz kk olaylar -ama yine de- oras vatanyd. Ban
kollarnn arasna gmp alamak istiyordu.
O anda odaya giren Lenox buna engel oldu.
"Merhaba Katherine. Ne oldu, neyin var?"
"Yok bir ey!" diye yantlayan Katherine, Miss Viner'in mektubunu antasna
tktrd.
"ok perian grnyorsun. Umarm sence de bir sakncas yoktur sana yalnzca
arkadan dedektif Msy Poirot'ya telefon edip onu bugn len Nice'de yemee
davet ettiimi sylemek istemitim. Senin onunla grmek istediini syledim,
srf benim iin geleceini sanmyordum da."
Katherine merakla sordu. "Onu grmek mi istiyorsun?"
"Evet," dedi Lenox. "Ona kalbimi kaptrdm. Daha nce hi gzleri onun kadar
kediye benzeyen yeillikte olan birine rastlamamtm."
"yi yleyse," dedi Katherine. Kaytsz grnyordu. Son birka gn onun iin
bir snavdan farkszd. Derek Kettering'in tutuklanmas gnn konusuydu ve Mavi
Tren'in srr her ynyle kurcalanmaya balanmt.
"Araba ardm," diye ekledi Lenox. "Anneme bu konuda bir yalan syledim ama
imdi ne olduunu tam olarak anmsamyorum, ama nasl olsa onun iin fark etmez.
Nereye gittiimizi bilse hi kukusuz peimize taklr ve Msy Poirot'yu esir
alrd."
Negresco'ya vardklarnda Poirot bayanlar beklemekteydi. Onlar byk bir
nezaket ve samimiyetle karlayp yle komplimanlar yapt ki iki gen hanm da
ksa bir sre sonra kendilerini glmekten alkoyamadlar. Her eye ramen yemek
zevkli gemedi. Katherine'in kafas dankt ve kendi iine kapanmt. Lenox
ise zorlama bir konukanlkla suskunluk arasnda gidip geliyordu. Yemek sonras
terasta kahvelerini ierken birden Poirot'ya dnerek sordu.
"Olaylar nasl gidiyor? Neyi sorduumu biliyorsunuz?"
238
ruu renin Esrar
Poirot omuzlarn silkti. "Kendi seyrinde," dedi.
"Siz de her eyi kendi haline mi braktnz?"
Poirot, Lenox'u hznl gzlerle szd.
"Henz ok gensiniz, matmazel, yaamda aceleye getirilemeyecek ey vardr:
le bon Dieu, doa ve yal insanlar."
"Samalk." Lenox hrnlkla itiraz etti. "Siz yal deilsiniz ki."
"Ah, ok naziksiniz."
"Bakn Binba Knighton bize doru geliyor," dedi Lenox.
Katherine ban evirip bakt ve tekrar arkasn dnd.
"Bay Van Aidin de yannda," diye szlerini srdrd Lenox. "Binba Knighton'a
sormam gereken bir ey vard. Bana bir an iin izin verir misiniz?"
Poirot yalnz kalnca Katherine'e doru eilerek fsldad. "ok dalgnsnz,
matmazel; dnceleriniz buradan ok uzaklarda, deil mi?"
"ngiltere'yi dnyordum, baka bir ey deil." Birden igdlerinin esiri
olup antasndaki mektubu karp Poirot'ya uzatt.
"Bundan nceki yaammdan aldm ilk haber bu; bilmem ki bir ekilde zldm."
Dedektif mektubu okuduktan sonra geri uzatt. "St. Mary Mead'a geri mi
dnyorsunuz?" "Hayr," dedi Katherine. "Bunu yapmam iin bir neden yok." "Ah! O
zaman yanlmm. Bana bir dakika izin verir miydiniz?" Van Aidin ve Knighton
ile konuan Lenox'un yanna gitti. Amerikal yal ve skntl grnyordu.
Poirot'yu sradan bir ba emeyle selamlad.
Van Aidin Lenox'un bir szne yant vermek iin ban evirince, Poirot hemen
Knighton'u kenara ekti. "Msy Van Aidin hasta grnyor."
239
Agatha Lhristie
"Bu sizi artt m?" diye sordu Knighton. "Derek Kettering'in tutuklanmasnn
yaratt skandal tm dikkatleri ailenin zerine ekti. Bu ona kaldramayaca
kadar fazla geldi. Hatta sizden gerei bulup karmanz istediine bile
piman." "ngiltere'ye dnmeli." "br gn gidiyoruz." "Bu iyi bir haber," dedi
Poirot.
Dedektif bir anlk tereddtle terasn te tarafnda oturan Katheri-ne'ne bakt.
"Keke," diye mrldand. "Bunu Miss Grey'e de syleseydiniz." "Neyi
syleseydik?"
"Sizin... yani Msy Van Aldin'in ngiltere'ye geri dnecek olduunu."
Knighton biraz armt ama yine de sevinerek terasta Katheri-ne'ne doru
ilerledi.
Poirot, gen adamn arkasndan memnuniyetle ba salladktan sonra sohbet eden
Lenox ve Amerikalya katld. Birka dakika sonra dierleri de geldiler. Bir
sre havadan sudan konuulduktan sonra Amerikal ve sekreteri yanlarndan
ayrld. Poirot da gitmeye hazrland.
"Davetiniz ve misafirperverliiniz iin binlerce teekkrler, matmazeller," diye
seslendi neeyle. "Gerekten mkemmel bir yemekti. Ma foi, buna ihtiyacm
vard." Gsn iirip gururla vurdu. "Artk kendimi bir aslan bir dev gibi
hissediyorum. Ah, Matmazel Katherine siz daha benim gerek kiiliimi
grmediniz. Yumuak, sakin ynm tanyorsunuz, ancak ok farkl bir Hercule
Poirot da olduunu bilmelisiniz. Artk acmasz, etrafa gzda veren, korku
yayan, beni dinleyenlerin kalplerinde terr frtnalar estiren biri olmann
zaman geldi."
Kendinden emin ve mutlu bir halde kadnlara bakt; kzlar fazlasyla etkilenmi
grnyorlard, Lenox alt dudan sryor, Katherine'in ise dudaklarnn yan
ksm seiriyordu.
240
Mavi Trenin Esrar
"Evet bunu yapacam," dedi Poirot zafer mutluluuyla-. "Evet, bunu
baaracam."
"Msy Poirot, size sylemek istediim bir ey daha var. Sanrm biraz nce
sylediklerinizde haklydnz. Ben en ksa srede ngiltere'ye dneceim."
Poirot, Katherine'e ylesine srarl ve anlaml bakt ki gen kadn yznn
kzarmasn gizlemeyi baaramad.
"Anlyorum."
"Bunu sanmyorum," dedi Katherine.
"Sizin dndnzden de fazlasn biliyorum, matmazel," diye yantlad Poirot
ksaca.
Daha sonra tuhaf bir glmsemeyle bayanlarn yanndan ayrlp kendini bekleyen
arabaya bindi ve Antibes ynnde uzaklat.
Kont de la Roche'un ruhsuz ua Hipolyte Villa Marina'da kontun olaanst
gzellikteki kristal bardaklarn parlatyordu. Kont ise o gn Monte Carlo'ya
gitmiti. Tesadfen pencereden dar baktnda Hipolyte bir konuun hzla
bahe kapsndan evin eiine doru ilerlediini grd. Bu ok farkl,
allmadk bir ziyaretiydi. Hipolyte her ne kadar deneyimli, grm geirmi
biri de olsa onu nasl niteleyeceini bilemiyordu. Mutfakta alan kars
Marie'yi ard ve ce type ln olarak niteledii konuk konusunda uyard.
"Yine mi polisler?" diye sordu Marie endieyle.
"Kendin bak."
Marie dar bakt.
"Polisten biri olmad kesin," dedi Marie. "Buna sevindim."
"Bizi nemli lde rahatsz ettiklerini syleyemeyiz." Hipolyte karsn
yantlad. "Eer msy le kont beni uyarmam olsayd arap mahzenindeki
yabancnn kim olduunu dnyada anlayamazdm."
Kap zili alnd ve Hipolyte nee ve gururla kapy at.

241
F:16
Agatha Christie
"Msy de la kont maalesef evde deiller." Byk bykl ufak tefek konuk dosta
glmsedi.
"Biliyorum," dedi. "Siz Hipolyte Flavelle'siniz, deil mi?"
"Evet, msy, o benim."
"Marie Flavelle adnda bir de karnz var, deil mi?"
"Evet, msy ama..."
"kinizle de konumak istiyorum," diyen yabanc evik bir hareketle uan
yanndan syrlp antreye girdi.
"Karnz sanrm mutfakta," dedi.
Daha Hipolyte'in aknl gemeden konuk antrenin dier ucundaki kapy ap
koridordan Marie'nin aknlktan az aralanm bir halde bakt mutfaa doru
ilerlemeye balamt bile.
"Voil," dedi yabanc mutfaktaki tahta sandalyeye otururken. "Benim adm Hercule
Poirot," dedi.
"Buyurun msy."
"Bu isim size bir ey ifade etmiyor mu?"
"Hi duymadm," diye yantlad Hipolyte.
"Bu sizin eitiminizde nemli bir eksiklik olduunu gsteriyo. Bu isim
konusunda dnyann en byklerinden birine aittir."
ekerek kollarn gsnde kenetledi.
Hipolyte ve Marie aknlk iinde onu szyorlard. Bu beklenmedik ve ender
rastlanlan tipteki konuk karsnda nasl davranmalar gerektiini
bilemiyorlard.
"Msynn bir emirleri..." diye mrldand Hipolyte kendiliinden.
"Polise niin yalan sylediinizi bilmek istiyordum."
"Msy!" diye haykrd Hipolyte. "Ben mi polise yalan sylemiim? Asla, hibir
zaman."
Poirot ban sallad.
"Yanlyorsunuz," dedi. "Hem de bunu birok kez yaptnz. Bir dakika." Cebinden
ufak bir not defteri karp inceledi.' "En az yedi konuda. sterseniz bunlar
size sayaym."
242
Mavi Trenin Esrar
Yumuak bir ses tonuyla bu yedi olay sralamaya balad. Hipolyte aknlktan
falta gibi alm gzler ve aralanm dudaklarla onu dinliyordu.
"Ancak buraya gelmemin nedeni gemite kalan bu kk hatalar eelemek deil,"
diye konumasn srdrd Poirot. "Bunlar kendinizi ok fazla zeki sanmamanz
iin belirttim, mon ami. imdi size asl beni ilgilendiren bir dier
yalannzdan sz edeceim. Kont de la Roche'un buraya, bu malikneye on drt
ubat gn sabah geldiine ilikin ifadenizden!"
"Ama bu yalan deildi, msy, gerei syledik. Msy le kont on drt ubat sal
sabah buraya geldiler. Bu doru, deil mi Marie?"
Marie, kocasn cokuyla dorulad.
"Evet, kesinlikle yle. ok iyi anmsyorum."
"Ah!" dedi Poirot. "Peki o gn saygdeer efendinize yemekte ne servis ettiniz?"
"Ben..." Marie susup kafasn toplamaya alt.
"lgin," dedi Poirot. "nsan baz eyleri nasl da kesinlikle anmsayp,
bakalarn unutabiliyor."
Eilip yumruunu masaya indirdi. Gzlerinden fke fknyordu.
"Evet, evet, bu kesinlikle byle. Srekli yalan sylyor ve bunu kimsenin fark
etmediini sanyorsunuz. Ama her eyi bilen iki kii vardr. Evet, iki kii!
Biri le bon Dieu..."
Ellerini iaret edercesine gkyzne doru kaldrd, sonra yeniden sandalyesinde
doruldu ve memnuniyetle mrldand.
"Dieri de Hercule Poirot."
"Size kesinlikle yanldnz sylemeliyim, msy. Kont de la Roche Paris'ten
pazartesi akam ayrldlar..."
Poirot, "Doru," diyerek ban sallad. "Ama yolda mola verdi. Yolculuuna
nerede ara verdiini bilmiyorum. Belki siz bunu biliyorsunuzdur. Benimse kesin
olarak bildiim buraya sal sabah deil aramba sabah ulat."
243
Agatha Christie
Marie srarla itirazn srdrd. "Msy kesinlikle yanlyorlar."
Poirot ayaa kalkt.
"O zaman adaletin yerini bulmasn salamaktan baka arem yok," diye
mrldand. "Yazk!"
"Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu Marie huzursuzlaarak.
"ngiliz Bayan Madam Kettering'in cinayetine yardmc olmaktan dolay
tutuklanacaksnz."
"Cinayet mi?"
Uan yz kire kadar bembeyaz kesildi, dizleri titriyordu. Marie elindeki
merdaneyi drerek alamaya balad.
"Ama bu olanaksz... olanaksz bu! Ben sanyordum ki..."
"fadenizde srarl olduunuza gre daha fazla konumak gereksiz. kiniz de
aklszlk ettiniz."
Poirot gitmek zere arkasn dnd anda arkasndan heyecan iinde bir sesin
bardn duydu.
"Msy, msy, bir dakika ltfen! Konunun bu kadar ciddi olduunu bilmiyorduk.
Ben... ben bunun bir kadn meselesi olduunu dnyordum. Kadnlar yznden
arada srada polisle kk anlamazlklarmz oldu da. Ama cinayet... bu ok
farkl bir ey!"
Poirot fkeyle, "Artk sabrm tamak zere!" diye bard. Onlara doru dnerek
yumruunu tehditkr bir havada Hipolyte'in yzne doru sallad. "Btn gn
burada durup siz iki aptal azarlamakla uraacam m sanyorsunuz? Gerei
renmek istiyorum. Eer sylemek istemiyorsanz bu sizin bileceiniz i, nasl
isterseniz. Size son bir kez soruyorum: Msy le kont villaya ne zaman geldi:
sal sabah m, aramba sabah m?"
"aramba!" diye haykran uan arkasndaki kars da ban sallayarak bunu
onaylad.
Poirot onlar ksa bir sre konumadan szdkten sonra memnuniyetle ban
sallad.
"Aklllk ettiniz ocuklar. Banz belaya sokmaktan kl pay kurtuldunuz."
244
Mavi Trenin Esrar
Ve kendi kendine glmseyerek, honutlukla villadan ayrld. "Doru tahmin
etmiim," diye mrldand. "Bunu bir kez daha denesem mi?"
Msy Hercule Poirot'nun kart Mirelle'in dairesine gtrldnde saatler
alty gsteriyordu. Kadn kart bir sre aknlk iinde inceledikten sonra
ban sallayarak kabul ettiini belirtti. Poirot ieri girdiinde dans kadn
odada fke iinde bir aa bir yukar gidip geliyordu. Hiddetle dedektife doru
bir hamle yapt.
"Benden ne istiyorsunuz?" diye haykrd. "Yine ne var? Bana yeterince ikence
ektirmediniz mi? Zavall Derek'imi ihbar etmeme siz neden olmadnz m? Daha ne
istiyorsunuz?"
"Kk bir sorum olacak, matmazel. Tren Lyon Gar'ndan ayrlp siz Madam
Kettering'in kompartmanna girdiinizde..."
"Bu da ne demek?"
Poirot kadn sert, sulayan baklarla szp szlerine yeniden balad.
"Madam Kettering'in kompartmanna girdiinizde..." "Bunu asla yapmadm." "Onu
orada yatar vaziyette grdnzde..." "Size kompartmana hi girmediimi
syledim."
"Ah, setere!"
Poirot ylesine bir ses tonuyla barmaya balad ki kadn ister istemez rkt.
"Bana yalan m sylyorsunuz? Size olanlar oradaymm kadar kesin ekilde
aklayabilirim. Kompartmana girdiniz ve onun l olduunu grdnz. Bunu
bildiimi sylyorum size. Dikkatli olun bana yalan sylemek tehlikelidir.
Kendinizi saknn, matmazel!"
Gzleri fkeyle parlyor, srarla dans kadn szyordu.
"Ben... ben oraya..." Mirelle tereddt iinde konumaya altysa da szn
yarda kesti.
245
Agatha Christie
"Merak ettiim yalnzca bir tek konu var," diye ekledi Poirot. "Orada
aradnz bulup bulamadnz? Yoksa biri elini sizden daha abuk mu
tutmutu?"
"Neyi aradm?"
"Birinin sizden daha nce harekete geip gemediini."
"Hibir sorunuza yant vermiyorum," diye bard Mirelle avaz kt-nca.
Kolunu tutan Porot'nun elinden hrs iinde kurtulup yere yatt ve hiddetle
tepinmeye, alamaya hkrmaya balad. Korku iindeki hizmetisi koarak geldi.
Poirot omuzlarn silkip kalarn kaldrd ve sakince odadan kt.
Ancak yz ifadesinden honut olduu anlalyordu.
Mavi Trenin Esrar
30. BLM
Miss Viner'in Yargs
Katherine, Miss Viner'in yatak odasnn penceresinden dary seyrediyordu.
Sakin ancak srekli bir yamur vard, gkyz griydi. Pencereden iki yan
mevsimin ileriki gnlerinde gl, karanfil ve mavi fulyalarn aaca iek
tarhlaryla evrili, giri kapsna kadar uzanan bahe yolu ve kk bakml
bahe grnyordu.
Miss Viner Victoria stili byk bir karyolada yatyordu. Kahvaltdan arta
kalanlarn durduu tepsiyi yana itip gelen mektuplarn amaya ve her biriyle
ilgili yorumlarn aklamaya balad.
Katherine elinde tuttuu mektubu ikinci kez okudu. Mektup Paris Ritz Oteli'nden
geliyordu ve aynen unlar yazyordu.
Chere Matmazel Katherine,
Salnzn iyi olduunu ve karanlk ngiliz knn sizi sarsmadn umarm,
incelemeleri byk bir zenle srdrmekteyim. Sakn ola burada tatil yaptm
dnmeyin. Ksa bir sre sonra ingiltere'de olacam. Oraya vardmda sizi
tekrar grmeyi umut ediyorum. Sizinle grmem mmkn olabilir mi? Londra'ya
vardm zaman size yazacam. Bu olayda dost ve ortak olduumuzu unutmadnz
umarm. Sanrm bunun siz de bilincindesiniz. Sayglarm ve minnettarlk
duygularmla, matmazel.
Hercule Poirot
247
Agatha Christie
Katherine yzn buruturdu. Bu mektupta bir bilmece saklyd, bunu hissediyor
ve huzursuz oluyordu.
"Korodaki olanlar iin bir piknik," diye homurdand Miss Viner. "Tommy Saunders
ve Albert Dykes gtrlmemeli, piknie ancak o zaman destek veririm. ki olann
pazar gn kilisede ne yapmak istediklerini bilmiyorum. Tommy yalnzca, 'Tanrm
bizi abuk kurtar!' ilahisini syledi ve bir daha azn kprdatmad bile.
Albert Dykes ise btn ayin boyunca naneli ekeri emdi, burnum eskisi kadar iyi
koku almyor ama yine de bunlar karmyor ve karmayacak da."
Katherine ona hak verdiini belirtti. "Biliyorum korkun davrandlar."
Kendine gelen ikinci bir mektubu amasyla birlikte yz kpkrmz kesildi.
Odadaki Miss Viner'in sesi ok uzaklarda kaybolup gitti.
Tekrar kendini toplayp bulunduu yerin bilincine vardnda Miss Viner uzun
konumasn bir zafer edas iinde tamamlamaktayd.
"Ve ona dedim ki: 'Hi de deil. Miss Grey gerekten Lady Tamp-lin'in kuzini.'
Bu konuda ne dnyorsunuz?"
"Benim yerime beni siz mi savundunuz? Bundan dolay size ok teekkr ederim."
"Bunu isterseniz byle kabul edebilirsiniz. Benim iin unvan hibir deer
tamaz. Rahip kars olsa da.olmasa da bu kadn vahi bir kedi. Bu arada
sosyetedeki yerinizi de parayla satn alm olduunuzu ima etmek istedi."
"Belki de o kadar haksz deil."
"Bakn," diye ekledi Miss Viner. "Eer buraya k, burnu havada, kendini
beenmi bir kadn olarak dnm olsaydnz, ki bu pekl da olabilirdi, hakl
olabilirdi. Hayr, hl burada akl banda, mtevaz, bizden biri olarak
oturuyorsunuz, kaln yn oraplarnzla ve salam, gvenli ayakkablarnzla.
Daha dn Ellen ile bu konuyu konutum. 'Ellen,' dedim. 'u Miss Grey'e bakp onu
rnek aln. lkenin en ileri gelenleriyle
248
Mavi Trenin Esrar
bir arada oldu, sosyeteyle tant, onlar gibi diz stnde etekler, dikkatle
baknca bile kaabilen ince ipek oraplar ve hayal bile edemeyeceimiz kadar
ince topuklu, salksz ayakkablar giyiyor mu?"
Katherine hafife glmsedi. Miss Viner'in nyarglarn gidermenin yararl
olduu anlalyordu. Yal kadn giderek artan bir cokuyla szlerini srdrd.
"Deimeden, byle samalklara kaplmadan buraya dnebilmen beni ok
rahatlatt. Geen gn gazeteden kestiim kuprlere bakyordum. Lady Tamplin,
hastanesi ve onunla ilgili birka konuda daha kuprler olacakt. Ama onlar
bulamadm. Benim iin aratrr msnz, tatlm? Sizin gzleriniz benimkilerden
ok daha iyi. Hepsi yaz masasnn ekme -cesindeki kutuda duruyor."
Katherine elindeki mektuba bakp bir ey sylemek istedi ama kendini tuttu. Yaz
masasna gidip iinde gazete kuprleri duran kutuyu kard ve kartrmaya
balad. St. Mary Mead'de dndnden beri Miss Viner'i seviyor, metanetli ve
yrekli davranlar nedeniyle hayranlk duyuyordu. Yal dostu iin
yapabilecei pek fazla bir ey kalmadn hissediyor, ancak deneyimleri
dolaysyla da yal insanlar iin baz kk jestlerin ne byk anlam
tayabileceini ok iyi biliyordu.
"te bir tane buldum," dedi. "Nice'deki villasn yaral subaylar iin
hastaneye dndren Vikontes Tamplin sansasyonel bir hrszln kurban oldu.
Gen kontesin tm mcevherleri yannda Tamplin hanedanndan kalan nl
zmrtleri de..."
"Byk olaslkla hepsi camd," dedi Miss Viner. "Sosyetedeki kadnlarn
tad mcevherlerin ou gibi."
"te bir tane daha. Resmi de var. Ho bir kamera almas: Vikontes Tamplin'in
kk kz Lenox ile."
"Ver bir bakaym," dedi Miss Viner. "ocuun yz pek grnmyor, deil mi?
Dnya ztlklarla dolu, gzel annelerin genellikle irkin o-
249
Agatha Christie
cuklar oluyor. Sanrm fotoraf ocuun bann arkasn gstermenin
resimdeki estetik asndan en dorusu olacan anlam."
Kamerine gld.
"Bu ylki Riviera sezonunun en zarif ev sahibelerinden biri Cap Mar-tin'de gzel
bir villas bulunan Vikontes Tamplin idi. Ksa sre nce ok romantik bir
ekilde byk bir servetin mirass olan kuzini Miss Grey konuk olarak
villasnda kalmakta."
"te aradm bu," dedi Miss Viner. Sannm gazetelerden birinde sizin de
resminiz vard ama her naslsa onu karmm. Hani u bildiiniz malum
haberlerden. Bayan Bilmem Kim ile Bilmem Ne u ya da bu davette ya da at
poligonunda, koltuunun altnda tfek ve ounlukla da bir aya havada.
Bunlardan bazlar iin sonradan gerekte nasl grndklerini saptamak
gerekten korkun olmal."
Katherine yant vermedi. Parman gazete kuprnn stnde gezdirdi, yznde
akn, endieli bir ifade belirdi. Daha sonra cebinden ikinci mektubu karp
yeniden okudu. Ve yal arkadana dnd.
"Miss Viner? Size bir ey sylemek istiyordum. Riviera'da tandm bir dostum
beni burada ziyaret etmek istiyor."
"Erkek mi?"
"Evet."
"Kim bu?"
"Amerikal bir milyonerin sekreteri, Bay Van Aidin."
"Ad ne?"
"Binba Knighton."
"Hmm. Bir milyonerin sekreteri. Buraya gelmek istiyor. Katherine senin
iyiliin iin seni bir konuda uyarmak isterim. Sen iyi, grgl, akl banda
bir kzsn, omuzlarnn stnde bo olmayan bir kafa tayorsun, ama her kadn
yaamnda bir kez olsun aptallk yapar. Bu adamn parann peinde olduuna bire
on bahse girebilirim."
Bir el hareketiyle Katherine'in yant vermesini engelledi. "Bu tr bir ey
bekliyordum. Bir milyonerin sekreteri olmak ne ki? Bu tr alanla-
250
Mavi Trenin Esrar
rn onda dokuzu rahat, basit bir yaam peindeki insanlardr. Ho, zarif
davranlar olan gen, yakkl bir adam, lks merakls, bo kafal,
giriimcilii olmayan biri. Bence bir milyonerin sekreteri olmaktan daha rahat,
daha tembel ii olabilecek tek bir ey var: O da zengin bir kadnla paras iin
evlenmek. Sakn sizin erkeklerin holanmayacaklar biri olduunuzu dndm
sanmayn. Gen deilsiniz, ok ho bir teniniz ve vcudunuz var ama erkeklerin
ban dndrecek kadar gzel olmadnz da kesin. Tek sylemek istediim, ne
olur kendinizi aptal yerine koydurmayn, kullandrmayn. Eer bunu yapacaksanz
bile ne olur paranzn sizde kalmasn salayn. Neyse hepsi bu kadar. Siz ne
sylemek istiyordunuz?"
"Hi," dedi Katherine. "Peki sizce onun beni yalnzca ziyaret etmesinin bir
sakncas var m?"
"Ben bu iten elimi ekiyorum," dedi Miss Viner. "Ben grevimi yaptm. Bundan
sonra karar verecek sensin. Onu len yemeine mi yoksa akam yemeine mi
armay yelerdin? Sanrm Ellen bir akam yemei hazrlayabilir. Tabi yine
kafas karmazsa."
"Teekkrler, len yemei yeterli olacaktr. ok teekkr ederim Miss Viner.
Benden kendisini telefonla aramam istedi. Hemen arayp onu len yemeine
beklediimizi bildireceim. Londra'dan kendi arabasyla gelecek."
"Ellen biftekle zgara domatesi fena yapmyor. ok iyi deil ama dier
yaptklarna gre bir hayli iyi. Pastay aklmzdan bile geirmemeliyiz, hamur
ilerinde ok beceriksiz, ama puding konusunda kt saylmaz. Abbot'ta iyi cins
bir Stilton peyniri bulabilirsiniz. Centilmenlerin iyi bir stiltondan hep
etkilendiklerini dnmmdr, ayrca mahzende de babamn zamanndan kalma ok
iyi bir ie Mosel arab var."
"Yoo hayr, Miss Viner, bu kadarna gerekten hi gerek yok." "Samalama yavrum.
Yemein yannda iyi bir iki olmadan hibir centilmen mutlu edilemez. Ayrca
eer isterseniz bir ie de sava nce-
251
Agatha Christie
sinden kalma kaliteli viskim var, nasl tercih ederseniz? Ltfen imdi itiraz
etmeden dediimi yapn. arap mahzeninin anahtar tuvalet masasnn alttan
nc ekmecesinde, soldan ikinci orabn iinde."
Kamerine sz dinleyerek oraya gitti.
Miss Viner, "kinci iftin iinde dedim," diye seslendi arkasndan. "Birinci
iftin iinde elmas kpelerim ve prlanta broum var."
"Ah!" dedi Kamerine rkerek. "Onlar mcevher kutunuza koymam daha doru olmaz
m?"
Miss Viner derin derin i ekti.
"Hayr, ltfen hayr. Bu konuda ok olumsuz fikirlerim var. Hayr, hayr
gerekten istemiyorum. Bir an iin zavall babam anmsadm. Aada merdiven
boluunun altna bir kasa yaptrm. Bu kasayla gurur duyuyordu; hatta anneme,
'Evet Mary, artk her akam mcevher kutunu bana getireceksin. Kutuyu senin iin
kasaya kilitleyeceim,' demiti. Annem ok saygl bir kadnd, erkeklerin kendi
dorularnn yaplmasn istediklerini ok iyi biliyordu, bu yzden de mcevher
kutusunu her akam kilitlenmesi iin getirdi.
Sonra bir akam evimize hrsz girdi, tabi hrszlarn ilk hedefleri de kasa
oldu. Bunun farkl olmas da dnlemezdi zaten, babam kyde kasasyla ylesine
vnmt ki duyan Hazreti Sleyman'n hazinelerini sakladn bile
dnebilirdi. Hrszlar her eyi alp gittiler, hatta kristal bardaklar, gm
kupalar ve babama armaan edilen altn plaketi bile. Ve tabi mcevher kutusunu
da."
Gemii anmsayarak i ekti. "Babam annemin mcevherleri nedeniyle perian
olmutu. Kutuda Venedik yapm k bir seti, bir ift ok gzel ve deerli akik
kpe, birka pembe mercan mcevher ve talan olduka byk iki elmas yzk
vard. Tabi annem babamn byk znts karsnda ona akll ve tedbirli bir
kadn olarak mcevherlerini korselerinden birinin iine sanp sakladn ve
onlarn hl ayn yerde, gvende olduklarn itiraf etmek zorunda kald."
252
Mavi Trenin Esrar
"Peki ya mcevher kutusu, bo muydu?"
"Yok hayr, tatlm," dedi Miss Viner. "O zaman ok hafif olurdu. Annem ok
akll bir kadnd, bunu da dnmt elbette. Mcevher kutusunda fazla
dmeleri saklyordu, hem de ok dzenli olarak. Birinci katta gmlek dmeleri,
ikinci katta pantolon dmeleri ve altta da dier dmeler vard. Tuhaf olan
babamn buna sinirlenmesiydi. Aldatma manevralarndan holanmadn syledi.
Neyse bu kadar gevezelik yeter, hemen harekete geip arkadanz armalyz.
yi bir biftek sein ve El-len'e sofraya servis yaparken delik oraplarn
giymemesini syleyin ltfen."
"Ad Helen mi yoksa Ellen mi, Miss Viner? Ben..." Miss Viner gzlerini kapad.
"Konuurken H harflerini yutuyorum da, ama aslnda da Helen bir hizmetiye
yakan bir isim deil. u son gnlerde alt kademedeki annelere neler olduunu
anlayamyorum."
Knighton lene doru kydeki eve ulatnda yamur durmutu. Solgun k gnei
konuu karlamak zere eikte duran Katherine'in yzn renklendirdi. Adam
telala, neredeyse ocuka denilecek bir heyecanla ona doru geldi.
"Sanrm bana kzmadnz. Ama sizi muhakkak grmem gerekiyordu. Umarm beraber
kaldnz kz arkadanz rahatsz etmiyorumdur."
"eri buyurun, sizi onunla tantraym," dedi Katherine. "lk karlaan
birini altst edebilir ama inann bana ok iyi bir kalbi var."
Miss Viner salonda bir kralie edasyla oturuyordu. Ailesinden kalan akik takm
tam olarak takmt. Knighton'u asaletle ve birok erkei huzursuz edebilecek
hain bir nezaketle karlad. Ancak Knighton'un karsndakini byleyen bir
ekicilii vard, Bayan Viner de yaklak on dakika sonra belirgin ekilde
deimiti. Elenceli bir len yemei oldu; ka olmayan yeni ipek oraplar
giymi olan Ellen -ya da Helen- beklenilenin ok tesinde mucizevi yemekler
sundu. Yemekten sonra ksa bir
253
Agatha Christie
gezinti yapan Knighton ve Katherine ay da Miss Viner'in yatm olmas
nedeniyle ba baa itiler.
Neden sonra Knighton'un arabas uzaklanca Katherine yavaa yukar kt. Ve
arkasndan kendisine seslenildiini duyunca Miss Viner'in odasna girdi.
"Arkadanz gitti mi?"
"Evet. Onu davet etmeme izin verdiiniz iin ok teekkr ederim." "Teekkr
edecek bir ey yok, yoksa benim hibir zaman bakalar iin bir ey yapmayan,
nankr, huysuz bir ihtiyar olduumu mu dnyorsunuz?"
"Tam aksine sizin ok iyi biri olduunuzu dnyorum," dedi Katherine
sevecenlikle.
"Hmm," dedi Miss Viner mutlulukla. Katherine odadan karken Miss Viner yeniden
seslendi. "Katherine?" "Evet?"
"Bu gen adam konusunda yanldm, hakszlk ettim. Bir kadnn yanma gelen
herhangi bir erkek nazik, candan, olaanst dikkatli ve ok ekici grnebilir.
Ancak eer bu erkek ksa koyun gibi bakmaktan kendini alkoyamaz. Neyse, bu
gen adam size her baktnda, koyun gibi bakyordu. Bu sabah sylediim her
eyi geri alyorum. Bu adamn niyeti ciddi."
254
Mavi Trenin Esrar
31. BLM
Bay Aarons'la len Yemei
"Ah!" dedi Bay Joseph Aarons beeniyle.
Kupasndan byk bir yudum alp brakt ve iini ekti. Dudaklarnda kalan
kpkleri temizleyip davet sahibi Hercule Poirot'ya mutlulukla bakt.
"yle iyi pimi yumuak bir biftek ve iyi cins bir biray Fransz usul soslu
yemeklerinize, ordvrlerinize, omletlerinize ve bldrcnlarnza tercih ederim.
Bana yalnzca," diye tekrarlad srarla. "yi yumuak bir biftein yerini hibir
ey tutmaz."
Sipariini henz tamamlam olan Poirot anlayla glmsedi.
"Biftekle birlikte Kidney pudingi yanl olmaz m?" diye ekledi Bay Aarons.
"Elmal tart m? Evet elmal tart alaym, bayan, biraz da krema."
Yemek devam ediyordu. Neden sonra Bay Aarons atal ve ban uzun bir i
ekmenin ardndan tabann yanna brakt ve baka konularla ilgilenmeden
peynirin de tadna bakt.
"Benimle ufak bir i konusunda grmek istediinizi belirtmitiniz, Msy
Poirot," dedi. "Size herhangi bir ekilde yardmc olabilirsem sevinirim."
"ok iyisiniz." Poirot glmsedi. "Kendi kendime, eer gsteri dnyasyla ilgili
bir bilgiye gereksinim duyarsan, bu konuda bilinebilecek her eyi bilen yalnzca
bir tek insan vardr o da benim sevgili dostum, Bay Joseph Aarons dedim."
255
Agatha Christie
"Bu konuda yanldnz syleyemeyeceim," dedi Bay Aarons kendini beendiini
belirten bir tavrla. "ster gemi, ister bugn ister yarnla ilgili olsun, Joe
Aarons bu konuda bavurulacak en doru adamdr."
"Precisemeni. Tebrikler. Neyse asl konuya .gelelim, Kidd adndaki gen bir
bayanla ilgili olarak neler anmsyorsunuz?"
"Kidd mi? Kitty Kidd mi?"
"Kitty Kidd."
"Yetenekli biriydi. Mkemmel bir taklitiydi, zellikle de ok iyi erkek taklidi
yapyordu; ark syleyip dans ediyordu. Onu mu kastediyorsunuz?"
"Evet, bahsettiim o."
"ok yetenekliydi. Olduka fazla para kazand. Hi isiz kalmazd. zellikle de
erkek rol yapmak zere biri arannca; ama karakter rollerinde de olduka iyi
olduunu sylemeliyim."
"Bunu ben de duydum," dedi Poirot. "Ama son" zamanlarda sahne almyor, deil
mi?"
"Hayr. Sahneden uzaklat. Fransa'ya gitti ve orada czdan kabark bir asille
yaamaya balad. Sahneyi ise tamamen braktn sanyorum."
"Bu ne zaman oldu?"
"Dneyim. yl oldu. O sahne iin gerek bir kayp bunu itiraf etmeliyim."
"Kurnaz ve zeki miydi?"
"Hem de nasl?"
"Paris'te beraber yaad adamn adn biliyor musunuz?"
"Zengin biri olduunu duydum. Bir kont ya da marki? Biraz dneyim, evet
sanrm bir marki idi."
"Peki o zamandan beri ondan haber almadnz m?"
"Hi. Bir kez olsun rastlamadm bile. Byk olaslkla yurtdndaki kr
merkezlerinde bulunuyor. Tm yaamn bir markiz olarak geirmek. Ne yaam ama!
Kitty'ye kimse sz geiremezdi, kimse onu kandramazd. Birine ancak kendine
verdii deer kadar deer verirdi."
256
Mavi Trenin Esrar
"Anlyorum."
"Size daha fazla bilgi veremediim iin ok zgnm, Msy Poirot. Size yardmc
olabilmek isterdim. Bana o kadar byk bir iyilik yaptnz ki."
"Bu konuda detik. Siz de bana ok yardmc oldunuz." "yilie kar iyilik.
Ha, ha, ha." Bay Aarons gld. "Mesleiniz ok ilgin olmal," dedi Poirot.
"Fena deil," dedi Bay Aarons rahata. "Her eyden nce tekdze ve skc deil.
Kazanc da fena saylmaz ama gznzn her an iin ak olmas gerekiyor.
Toplumun yarn ne isteyeceini bugnden sezmek gerek."
"Son yllarda zellikle dans ok n plana kt, deil mi?" diye mrldand
Poirot dncelerine dalm bir halde.
"Aslna baklrsa benim bu Rus balesiyle pek ilgim olmazd ama insanlar istiyor
ite. Benim iin bu ok ar."
"Riviera'da nl bir dansya rastladm, Madam Mirelle." "Mirelle mi? Fazlasyla
gndemde, bir numara! Daima ona parasal destek veren biri var, ama iin gerei,
kz dans etmekte de usta. Onu ok seyrettim, bu adan ne dediimi ok iyi
biliyorum. Onunla hi iim olmad ama onunla almak g olmal. Srekli
kapris, marklk ve sinir krizleri."
"Evet," dedi Poirot kaytszca. "Bunu tahmin edebiliyorum." "Tempemment!"*> diye
ekledi Bay Aarons. "Temperament! Kendileri kaprislerini byle tanmlyorlar.
Karm evlenmeden nce dansyd ama kr Tanr'ya hibir zaman kaprisli olmad.
Evde kapris ekilmez, Msy Poirot."
"Sizinle tamamen ayn fikirdeyim, dostum, ev bunun yeri deil." "Kadn dediin
sakin ve anlayl olmal ve iyi de yemek piirmeli," diye ekledi Bay Aarons.
( ' Huysuz.
257 F:17
Agatha Christie
"Mirelle sahneye kal uzun zaman olmad, deil mi?" diye sordu Poirot.
"Yaklak iki buuk yl," diye yantlad Bay Aarons. "lk sahneye knda bir
Fransz Dk onu destekledi. Son olarak eski Yunan babakanlarndan biriyle
ilikisi olduunu duydum. Bunlar genellikle belli etmeden bir tarafa para yan
tiplerdir."
"Bunu bilmiyordum, bu benim iin yeni bir haber." "Mirelle ayann altnda
imen bitmesine frsat verecek biri deil. Gen Kettering'in onun iin karsn
ldrd syleniyor. Bu konuda kesin bir ey bilmiyorum. Her halkrda adam
hapiste, tabi bu durumda Mirelle'in de etrafta yeni birine baknmas
gerekiyordu; bunu da byk akgzllkle baard anlalyor. Bldrcn
yumurtas byklnde bir yakut takt syleniyor. Geri hi bldrcn
yumurtas grmedim ama romanlarda hep byle anlatlr."
"Bldrcn yumurtas byklnde bir yakut," diye mrldanan Po-irot'nun yeil
gzleri aynen bir kedi gibi parlyordu.
"Bir arkadamdan duydum," diye szlerini srdrd Bay Aarons. "Tabi yalnzca
renkli cam da olabilir. Tm bu kadnlar... hepsi ayn. Mcevherleri konusunda
ykler anlatmaktan bkp uslanmazlar. Mirelle de her tarafta zerinde bir lanet
olduunu anlatyormu. Sanrm bunu 'Ateten Kalp' diye adlandnyormu."
"Bildiim kadaryla 'Ateten Kalp' bir gerdanln ortasndaki yakuta veribn
ad."
"te siz de sylediniz. Kadnlarn mcevherleri hakknda anlattklar eylerin
ounun yalan olduundan size daha nce de bahsetmitim. Mirelle'in takt
platin bir zincirin ucuna takl tek bir tam. Dediim gibi bire on bu
yalnzca renkli bir cam paras."
"Hayr," dedi Poirot yumuak bir ses tonuyla. "Hayr... Her nedense bunun
yalnzca renkli ta olduuna inanmyorum."
258
Mavi Trenin Esrar
32. BLM
Katherine ve Poirot Notlarn Karlatryor
"ok deimisiniz, matmazel," dedi Poirot birden. Savoy Oteli'nin
pastanesindeki bir masada karlkl oturuyorlard.
"Evet, deimisiniz," diye ekledi.
"Hangi anlamda?"
"Matmazel, bu ufak ayrntlar tanmlamak ok g!"
"Yalandm."
"Evet yalanmsnz. Ancak sakn bu szmden gz evrenizin krtn,
yallk belirtilerinin olutuunu dnmeyin. Sizi ilk kez grdmde madam,
yaama seyirci olarak bakyordunuz. Koltuunda arkasna yaslanp komedi seyreden
sakin, elenen bir kiinin ifadesine sahiptiniz."
"Ya imdi?"
"Artk seyirci deilsiniz. Olgunlatmz. Belki bu sylediim size sama gelecek
ama gzlerinizde zor bir oyuna katlm bir savann ihtiyatl, olgun
baklarn gryorum."
"Baktm yal bayan zaman zaman ok g olabiliyor," dedi Katherine
glmseyerek. "Ancak size garanti edebilirim ki onunla lmne bir mcadeleye
girimi deilim. Bir gn gelip onunla tanmaksnz, Msy Poirot. Onun
metanetini ve ak yrekliliini taktir edeceinizden eminim."
259
Agatha Christie
Garson gvete tavuk servisi yapt srada susup beklediler. Garson
uzaklatktan sonra sze giren Poirot oldu.
"Size arkadam Hastings'ten bahsetmi miydim? Beni insan klnda bir
istiridyeye benzetir. Eh bien, matmazel, sizde aradm ruh eimi buldum. Siz de
benim kadar tek bana oynama gcne sahip bir insansnz."
"Samalk," dedi Katherine ciddiye almadan.
"Hercule Poirot hibir zaman samalamaz. Sylediklerim gerek." Tekrar sessizlik
oldu. Poirot neden sonra sessizlii bir soruyla bozdu.
"ngiltere'ye dndkten sonra Riviera'daki dostlarmzdan biriyle grtnz m
matmazel?"
"Binba Knighton ile grtm."
"Aha, gerekten mi?"
Poirot'nun baklarndaki bir ey karsnda Katherine kendi gzlerini karma
gerei hissetti.
"Msy Van Aidin hl Londra'da m?"
"Evet."
"O zaman onu yarn ya da br gn ziyaret etmeye almalym."
"Onun iin yeni haberleriniz mi var?"
"Niin bunu sordunuz?"
"Hi, ylesine sordum ite."
Poirot kurnazca parlayan gzleriyle masann stnden uzaklar szd.
"Evet matmazel, bana sormak istediiniz ok eyiniz olduunu gryorum. Niin
sormuyorsunuz? Mavi Tren'deki olay bizim kendi polisiye romanmz deil miydi?"
"Gerekten sormak istediim bir eyler vard."
"Eh bien?"
Katherine ban kaldrd, yznde birden kararl bir ifade belirmiti.
"Paris'te ne yaptnz, Msy Poirot."
260
Mavi Trenin Esrar
Poirot kaamak bir ekilde glmsedi.
"Rus Elilii'ne bir ziyaret yaptm."
"Oh!"
"Bunun sizin iin bir anlam ifade etmediini gryorum. Ancak insan klmdaki
istiridye grnmnden syrlmak istiyorum. Hayr kartlar aka masaya
yatracam, bu istiridyelerin asla yapmayacaklar bir ey. Derek Kettering
olaynn beni honut etmediini biliyorsunuz, deil mi?"
"Ben de kendi kendime bunu soruyordum. Nice'de bu olay kapam olduunuzu
dnmtm."
"inizden geenleri sylemekten kanyorsunuz, matmazel. Ancak kabul ediyorum.
Ben, benim aratrmalarm, Derek Kettering'in u anda olduu yerde bulunmasna
neden oldu. Eer ben olmasaydm sorgu yargc hl bou bouna bu suu Kont de
la Roche'un zerine ykmaya alacakt. Eh bien, matmazel, yaptm inkr
etmiyorum. Bir grevim vard -gerei bulmak- bu yolda yaptm incelemeler beni
doruca Msy Kettering'e gtrd. Ama onda son bulacak m? Polis evet diyor ama
ben, Hercule Poirot, bu sonutan honut deilim."
Birden sustu.
"Son zamanlarda Matmazel Lenox hakknda bir ey duydunuz mu?"
"Yalnzca ksa, anlam btnl olmayan bir mektup. Sanrm birden ngiltere'ye
dndm iin bana kzgn."
Poirot ban sallad.
"Msy Kettering'in tutukland akam onunla bir konuma yapmtm. Birok
ynden ilgin bir grmeydi."
Yeniden bir sessizlik oldu. Katilerine dedektifin dncelerini blmedi.
"Matmazel," dedi neden sonra. "imdi ok hassas bir noktaya deineceim, bu ok
zor ama size yine de sylemem gerekiyor. Msy Kette-ring'i gerekten seven biri
olduuna inanyorum -eer yanl bir ey sylyorsam ltfen dzeltin- ve bu kii
iin -hmm, evet- yalnzca bu kii iin
261
Agatha Christie
polisin haksz benimse hakl olmam istiyorum. Bu kiinin kim olduunu biliyor
musunuz?"
"Evet... sanrm biliyorum." Poirot masann zerinden gen kadna doru eildi.
"Hi honut deilim, matmazel, gerekten hi honut deilim. Deliller, en
gvenilir ve salam deliller Msy Kettering'i iaret ediyor. Ancak
gremediimiz, ihmal ettiimiz bir ey olduunu dnyorum." "Peki bu ne?"
"Kurbann ezilmi yz. Kendi kendime yzlerce kez sordum matmazel: Derek
Kettering cinayeti iledikten sonra byle bir darbe vurabilir mi diye? Bunun ne
anlam olabilir? Ne yarar olabilirdi ki? Bu Msy Kettering'in mizacna yakan
bir davran biimi mi? Ve matmazel, tm bu sorulara verebildiim yantlar beni
asla tatmin etmedi. Daima ama daima hep ayn noktaya dnyorum: Niin? Ve
problemin zm iin gereksinim duyduumuz ey de ite bu!"
Not defterini karp iinden bir ey kard ve iaret parmayla baparma
arasnda tuttu.
"Anmsyor musunuz matmazel? Bu kllar kompartmandaki battaniyeden aldm
srada siz de oradaydnz." Katherine eilip kllara dikkatle bakt. Poirot
birok kez yavaa ban sallad.
"Bu kllarn size bir ey sylemediini gryorum, matmazel. Ancak yine de...
bir eyler sezdiinizi anlyorum."
"Herkesin kendince fikirleri olabiliyor," dedi Katherine yavaa. "Tuhaf
fikirleri. Bunun iin size Paris'te ne yaptnz sormutum, Msy Poirot."
"Size yazdm..." "Ritz'den mi?"
Poirot'nun yznde tuhaf bir glmseme belirdi. "Evet, sylediiniz gibi
Ritz'den. Bazen ok lks yaarm, zellikle de faturalar bir milyoner
dyorsa." .
262
lvxtiui jl Ki taran
"Rus Elilii," diye mrldand Katherine. "Onlarn bu olaydaki rollerini
anlamakta zorlanyorum."
"Dorudan bir rolleri olduunu syleyemem. Oraya yalnzca bir konuda bilgi almak
iin gittim. Oradaki biriyle konutum ve ona antaj yaptm. Evet matmazel, ben
Hercule Poirot, birine antaj yaptm."
"Polise gitmekle mi tehdit ettiniz?"
"Hayr," dedi Poirot. "Basma bilgi vermekle... polisten ok daha ldrc bir
silahla."
Katherine'e bakt. Kadn ban hafife sallayarak glmsedi.
"Yine bir istiridye gibi kabuunuza ekilmiyor musunuz, Msy Poirot?"
"Hayr, hayr, size bilmece zdrmek gibi bir niyetim yok. Bakn size her eyi
aklayacam. Mcevherlerin Msy Van Aldin'e satnda araclk eden adamdan
kukulanyordum. Bunu onun yzne syledim ve sonuta tm yky anlatmasn
saladm. Mcevherin nerede ve nasl el deitirdiini rendiim gibi bu srada
darda, caddede dolaan biri hakknda da bilgi aldm, ak sal, ancak evik,
rahat yrynden gen olduu anlalan biri. Kafamda bu adam adlandrdm:
Msy le Marquis."
"Peki imdi buraya Londra'ya Bay Van Aidin ile grmeye mi geldiniz?"
"Yalnzca o kadar deil. Daha baka yapacaklarm da var. Londra'ya geldiimden
beri iki kiiyle grtm, bir tiyatro acentas ve Harley Caddesindeki bir
doktorla. Her ikisinden de nemli olabilecek bilgiler aldm. Bu bilgileri bir
araya getirelim matmazel ve bakalm siz de ayn sonulara varabilecek misiniz?"
"Ben mi?"
"Evet, siz. Size bir eyi belirtmek istiyorum, matmazel. Btn bu inceleme
boyunca cinayet ve hrszln ayn kii tarafndan yaplp yaplmadndan
kuku duydum. Uzun sre de emin olamadm."
263
.ngituicf villus ne
"Peki ya imdi?"
"imdi bunu biliyorum."
Yeni bir sessizlik oldu. Kamerine ban kaldrd, gzleri parlyordu.
"Sizin kadar zeki ve ngrl deilim, Msy Poirot. Bana anlattklarnzn
neredeyse yars bana anlamsz grnyor, beni bir yere gtrmyor. Aklma gelen
fikirler, ok farkl bir bak asn..."
"Bu her zaman byledir," dedi Poirot sknetle. "Ayna daima gerei gsterir,
ancak herkes ona farkl bir adan bakar."
"Bu konuda dncem sama olabilir ama... hi kukusuz sizinkinden ok da
farkldr ama..."
"Evet?"
"Syleyin, bunun size bir faydas olabilir mi?"
Uzatt avucunun iinde bir gazete kupr vard. Poirot gazeteyi okudu, ban
dorulttu ve ciddi bir ifadeyle sallad.
"Size sylediim gibi herkes aynaya farkl bir adan bakar matmazel, ama ayna
hep ayndr, iindeki yansmalar da yle."
Katherine ayaa kalkt.
"Acele etmeliyim," dedi. "Yoksa trenimi karacam, Msy Poirot..."
"Evet, matmazel."
"Bu... bu ok fazla sremez, anlyorsunuz deil mi? Ben... ben daha fazla byle
srmesine izin veremem."
Sesi atlak kyordu.
Katherine'in elini onu sakinletirmek istercesine avularnn arasna ald.

"Cesaret matmazel, imdi artk zayf dmemelisiniz, sonuca ok yaklatk."
264
Mavi Trenin Esrar
33. BLM
Yeni Bir Varsaym
"Msy Poirot sizinle konumak istiyor, efendim."
"eytan grsn onu," dedi Van Aidin sinirle.
Knighton anlayla sustu.

Van Aidin ayaa kalkp odada aa yukar dolanmaya balad.
"Sanrm bu sabah o kahrolas gazeteleri okudunuz?"
"Bir gz attm, efendim."
"Hl iz peindeler?"
"Korkarm evet efendim."
Milyoner oturup alnn eline dayad.
"Eer btn bu olanlar tahmin edebilseydim," dedi inleyerek. "Yce Tanrm, hi
o Belikal ya tulumunu gerei gn na karacan d-nmeseydim,
grevlendirir miydim? Ruth'un katilini bulmak... tek dndm buydu."
"Damadnzn bu iten yakasn syrmasn m yelerdiniz?"
Van Aidin i ekti.
"Cezay kendi ellerimle verebilmek isterdim."
"Korkarm bu pek akllca olmazd, efendim."
"Her neyse... bu herifin benimle konumak istediinden emin misiniz?"
"Evet, Bay Van Aidin. ok acil olduunu belirtti."
265
S1
"yi yleyse grelim. Bu sabah gelebilir."
eri alndnda Poirot'nun her zamandan ok farkl, neeli ve zinde olduu
hemen grlyordu. Milyonerin davranlarndaki honutsuzluu hi fark etmemi
gibi davranp cokuyla konumaya balad. Londra'ya bir doktora grnmek iin
geldiini syleyip nl cerrahlardan birinin adn verdi.
"Hayr, hayr, pas le guerre. Poliste altm yllardan kalma bir armaan,
aalk bir serserinin kurunu."
Sol omzunu tutarak, belirgin bir yapmacklkla acdn belirtti.
"Sizin her zaman ok gl ve mutlu bir insan olduunuzu dnmtm, Msy Van
Aidin; siz hi bizim Amerikal zenginlerle ilgili varsaymlarmza, srekli
olarak hazmszlktan kvrananlara benzemiyordunuz."
"Olduka salklym," dedi Van Aidin. "Basit bir yaantm var, aldm gdalara
dikkat ediyorum; ayrca da fazla yemiyorum."
Poirot, Knighton'a dnerek saf bir yz ifadesiyle, "Bu arada Miss Grey ile
grme frsatnz oldu, deil mi?" diye sordu.
"Benim mi... evet, bir iki defa."
Kzard, Van Aidin aknlkla haykrd.
"Bana bundan bahsetmemi olmanz ok tuhaf, Knighton."
"Bununla ilgilenmeyeceinizi dndm, efendim."
"Bu kzdan ok holandm biliyorsunuz."
"Kendini yeniden St. Mary Mead gibi kk bir ngiliz kyne kapam olmas ok
yazk," diye sze kart Poirot.
"Niin byle sylyorsunuz, bu ok saygn bir davran!" Knighton heyecanla
atld. "Hibir sorumluluu olmayan, sinirli hasta bir kadna bakmak iin
kendini byle bir kyde yaamaya mahkm edebilecek ka kii vardr?"
"Tamam, sustum." Knighton'u sakinletirmek isteyen Poirot'nun gzleri
parlyordu. "Yine de bence kzcaza yazk oluyor. Neyse beyler, artk asl
konumuza gelelim."
266
Dierleri dedektifi akn baklarla szdler.
"Size syleyeceklerimin sizi huzursuz etmemesini ya da endielendirmemesini
dilerim. Msy Van Aidin, bir an iin diyelim ki bu cinayeti Derek Kettering
ilemedi?"
"Ne?"
Kardakilerin gzleri aknlktan falta gibi almt.
"Bir an iin karsn ldrenin Msy Kettering olmadn dnelim, demitim."
"Aklnz m kardnz, siz?" diye haykrd Van Aidin.
"Hayr," dedi Poirot. "Aklm karm filan deilim. Belki size tuhaf,
olaand grnyor ama bunu iddia edenler de var. Konu mesleim olunca -
kelimenin tam anlamyla 'iimin bandaym'- Msy Van Aidin, size sormak
isterdim, bu dediim gerekleirse, yani gerein sylediim gibi olduu ortaya
karsa tavrnz ne olurdu, zlr mydnz, yoksa sevinir miydiniz?"
Van Aidin akn baklarn mfettie dikti.
"Elbette ki sevinirdim," dedi neden sonra. "Bu bir varsaym m yoksa bunu
sylemek iin belirli nedenleriniz mi var, Msy Poirot?"
Poirot tavana bakt.
"Bu ok ufak bir olaslk, ama," diye ekledi Poirot. "Yine de katilin Kont de la
Roche olabilecei olasl dodu. Her neyse, onun kantnn geersizliini
belirlemeyi baardm."
"Bunu nasl baardnz?"
"Benim de kendi yntemlerim var. Biraz zek, biraz incelik duygusu konuyu
zmeye yeterli."
"Ama yakutlar," dedi Van Aidin. "Kontta bulunan yakutlar sahteydi." "Ve bu
cinayeti yalnzca yakutlar iin ilemi olmalyd, deil mi?" Poirot ban
sallad. "Bir noktay gzden karyorsunuz, Msy Van Aidin. Yakutlar konusunda
bir bakas elini ondan abuk tutmu olmal." "Bu yepyeni bir varsaym," diye
haykrd Knighton.
267
Agatha Christie
"Tm bu samalklara gerekten inanyor musunuz, Msy Poirot?" diye sordu Van
Aidin aknlkla.
"Henz kantlanan bir ey yok," dedi Poirot sakin sakin. "u an iin bu bir
varsaym, ancak ortaya kan yeni bulgular konunun aratrmaya deer olduunu
gsteriyor, Msy Van Aidin. Sizden benimle Gney Fransa'ya gelmenizi ve olay
gerekletii yer ve konullarda incelemeye katlmanz isteyecektim."
"Sizce bu nemli mi... yani sizinle gelmem?"
"Bunu sizin de yapmak isteyeceinizi dnyordum," diye yantlad Poirot.
Sesinde hafif bir sitem seziliyordu; bu milyonerin de gznden kamad.
"Elbette," dedi. "Ne zaman yola kyoruz, Msy Poirot?"
"ok acil zmeniz gereken iler var, efendim," diye atld Knighton.
Ancak milyoner kararn vermiti bir kez; tm itirazlar bir yana brakt.
"Asl karlmamas gerek bu," dedi. "Anlatk Msy Poirot, hemen yarn sabah
yola kyoruz. Hangi trenle?"
"Bence ayn trenle, Mavi Tren'le gidelim, efendim," diyen Poirot glmsedi.
268
Mavi Trenin Esrar
34. BLM
Yeniden Mavi Tren'de
"Milyonerlerin Treni" olarak da adlandrlan Mavi Tren riskli saylabilecek
kadar byk bir hzla viraja girdi. Van Aidin, Poirot ve Knighton yan yana ayn
kompartmanda oturuyorlard. Knighton ve Van Aidin aynen Ruth ve hizmetisinin o
uursuz yolculukta olduu gibi, iten birbiriyle balantl iki kompartmanda
yolculuk ediyorlard. Poirot'nun kompartman ise vagonun dier uundayd.
En kt anlarnn canlanmasna neden olduu iin bu yolculuk Van Aidin iin ok
ac vericiydi. Poirot ve Knighton, onu rahatsz etmemek iin ok ksk sesle
sohbet ediyorlard.
, Tren ehrin banliylerindeki yava seyrini tamamlayp Gare de Lyon'a
ulatnda Poirot birden hareketlendi. Van Aidin bu yolculuun bir amacnn da
ilenilen cinayeti yeniden canlandrmak olduunu anlad. Poirot'nun kendisi
bunda birok rol birden stlenmiti. Zaman zaman aceleyle kompartmanna
gnderilen hizmetiyi, bazen kocasn grp aran Bayan Kettering, bazen ise
karsnn da ayn trende olduunun farkna varan Derek Kettering oluyordu.
Birok ey deniyor, ikinci kompartmanda gizlenmenin en uygun pozisyonunu
aratryordu.
Birden aklna bir fikir geldii anlald. Van Aldin'in elinden tuttu. "Mon
Dieu, bu hi aklma gelmemiti! Paris'te yolculuumuza ara vermeliyiz. Haydi,
acele edelim, hemen trenden inmeliyiz."
269
Agatha Christie
Valizini toplayp trenden aa atlad. Van Aidin ve Knighton akn ancak
itaatkr bir biimde onu izliyorlard. Poirot'nun yeteneklerine gveni artm
olan Van Aidin yeniden kuku duymaya balamt. Ancak istasyon knda
alkonuldular. Biletleri kondktrdeydi ve trenden aceleyle inerken hibiri
bunun farkna varmamt.
Poirot kapda grevli memura epeyce dil dkp nedenlerini akla-dysa da fayda
etmedi.
"Bu samala artk bir son verin!" diye haykrd Van Aidin fkeyle. "Aceleniz
olduunu anlayla karlyorum, Msy Poirot. Dil dkmeyi brakn artk.
Calais'ten buraya kadar olan tren cretini deyip istasyondan kalm da siz de
kafanzdaki her neyse onu gerekletirin."
Poirot'nun konumas birden kesildi; talamasna olduu yerde kalakald.
Arkasnda kenetlemi olduu kollar birden boand, bu haliyle felli birini
andryordu.
"ok aptalm," dedi. "Mafoi, ite imdi aklm karmaya baladm
hissediyorum. Gerek kalmad artk. Gelin beyler yolculuumuza devam edelim.
ansmz varsa tren halen gitmemitir."
Tam zamannda yetitiler. Dier ikisinin ardndan Knightonn kendini ve
valizleri ancak perondan trene atabilecek kadar zaman bulabildi ve hemen
ardndan tren hareket etti.
Kondktr onlar habersizce trenden ayrldklar iin usulnce pay-ladysa da
yeniden valizleri kompartmanlarna yerletirmelerine yardmc oldu.Van Aidin
bir ey sylemedi ama Poirot'nun kararsz davranndan belirgin ekilde
rahatsz oldu. Knighton ile birka dakika iin yalnz kalnca ister istemez
yaknd.
"Bu sama sapan bir kovalamaca. Adam ne yaptn bilmiyor, olaylar zerindeki
kontroln kaybetti. Bir lye kadar beyninin altn kabul etmek gerek ama
kendini kaybedip ortalarda akn bir tavan gibi kouturan birinin bir sonuca
ulamas da olanaksz."
270
Mavi Trenin Esrar
Bu szlerin hemen ardndan Poirot yanlarna geldi. Defalarca zr diledi,
ylesine mahcuptu ki sert bir szck ok gereksiz olabilecekti. Van Aidin
zrleri ciddiye alarak, o anki duygularn zor da olsa gizlemeyi baard.
Akam yemeini vagon restoranda yediler. Daha soma Poirot geceyi uyumadan,
oturarak Van Aldin'in kompartmannda geirme nerisiyle dierlerini yeniden
artt.
Milyoner, dedektifi merak dolu baklarla szd.
"Bizden gizlediiniz bir ey mi var, Msy Poirot?"
"Benim mi?" Poirot saf, temiz bir aknlk ifadesiyle bakt. "Asla."
Van Aidin yant vermedi ama iinde bulunduklar durumdan hi de honut deildi.
Kondktre yataklar yapmasna gerek olmadn sylediler. Van Aldin'in verdii
yksek miktardaki bahi adamn hissedecei her trden aknln kapatacak
nitelikteydi. konumadan kompartmanda oturdular. Poirot huzursuz grnyor,
etraf kurcalyordu. Sonunda sekretere dnerek mrldand.
"Binba Knighton, kompartmannzn kaps kilitli mi? Yani koridora alan
kaps?"
"Evet kendi elimle kilitledim."
"Emin misiniz?" diye sordu Poirot yeniden.
"Eer isterseniz yeniden bakabilirim." Knighton glmsedi.
"Hayr. Hayr. Zahmet etmeyin. Ben bakarm."
Ara kapdan geip birka saniye sonra dnd ve bayla onaylad.
"Evet, evet haklsnz. Ltfen bu yal adamn kukuculuunu affedin." Ara
kapy kapatp yeniden kedeki yerine oturdu.
Saatler geiyordu. Zaman zaman uyukluyor ve her defasnda srayarak
uyanyorlard. Byk olaslkla daha nce hibir yolcu yatakl trende en lks
snfn bedelini deyip sunduu olanaklardan yararlanmazhk etmemiti. Poirot
zaman zaman saatine bakyor, honutlukla ban sallyor ve biraz kprdandktan
sonra biraz daha kestirmek iin yerine iyice
271
Agatha Christie
yerleiyordu. Yalnzca bir kez yerinden srad, telala balant kapsn ap
yandaki kompartman bakt ve ban sallayarak yeniden yerine geti.
"Ne oldu?" diye fsldad Knighton. "Bir ey olmasn m bekliyordunuz?"
"Sinirlerim gergin biraz," diye itiraf etti Poirot utangalkla. "Kzgn damdaki
kedi gibiyim. En ufak bir hrt bile beni tedirgin ediyor." Knighton esnedi.
"ok rahatsz edici bir yolculuk," diye mrldand. "Btn bunlarn bir anlam
olmasn diliyorum, Msy Poirot."
Elinden geldiince uyumaya alt. Poirot on drdnc kez saatine baktktan
sonra eilerek hafife milyonerin omzuna vurduunda dier ikisi de
uyuyakalmlard. "Efendim? Ne oldu?"
"Be, on dakika iinde Lyon'da olacaz, msy." "Aman Tanrm!" Van Aldin'in
yz kompartmann zayf nda olduundan da beyaz ve bitkin grnyordu.
"Zavall Ruth, tam bu sralarda ldrlm olmal."
Gzlerini yere dikti. Dudaklar titriyordu, dnceleri tamamen yaamn
karartan korkun trajediye kilitlenmiti.
Uzun, ac fren seslerinin ardndan tren yavalad ve Lyon Gar'na girdi. Van
Aidin pencereyi ap dar sarkt.
"Eer bunu yapan Derek deilse -yani yeni varsaymnzda haklysanz-katil
trenden burada inmi olmal, deil mi?" Van Aidin omzunun stnden geriye doru
seslenerek sordu.
Poirot'nun hayr anlamnda ban sallamasna ard. "Hayr," dedi dnceli
bir halde. "Burada trenden ayrlan bir adam olmad, ama sanrm... evet sanrm
bir kadn ayrld." Knighton homurdand.
Van Aidin sert bir sesle, "Bir kadn m?" diye sordu. "Evet bir kadn." Poirot
bayla onaylad. "Belki de anmsamyorsunuz ama Miss Grey ifadesinde, burada
apkal ve pelerinli gen bir ada-
272
Mavi Trenin Esrar
mn byk olaslkla ayaklarn biraz hareket ettirmek iin trenden indiini
sylemiti. Kanmca bu gen adam bir kadnd."
"Peki ama kim?"
Van Aldin'in yz ifadesinden bu sylenenlere inanmad grlyordu ama Poirot
aldr etmeden ciddiyetle szlerini srdrd.
"Ad... daha ak bir szle uzun yllar boyunca tannd sahne ad... Kitty
Kidd idi. Ancak siz onu farkl bir adla tanyorsunuz, Msy Van Aidin; Ada Mason
olarak!"
Knighton yerinden srad.
"Ne?" diye haykrd.
Poirot aceleyle ona dnd.
'Ah... unutmadan!"
Yldrm hzyla cebinden bir ey kararak, yukar kaldrd.
"Size bir sigara ikram edebilir miyim... kendi sigara tabakanzdan elbette ki?
Paris'te trene binmeden nce bunu drm olmanz byk dikkatsizlikti."
Knighton aknlktan donakalm bir halde Poirot'ya bakyordu. Daha sonra
yerinden kalkmak istediyse de Poirot kesin bir el hareketiyle bunu engelledi.
"Ltfen kprdamayn," dedi yumuak bir ses tonuyla. "Bitiik kompartmann
koridora alan kaps ak ve orada silahlarn size dorultmu polis
dostlarmz bekliyorlar. Paris'ten ayrldktan hemen sonra kapy ap
dostlarmzn oraya yerlemelerini saladm. Fransz polisinin uzun sredir
sizin peinizde olduunu ok iyi biliyorsunuz, Binba Knighton -ya da asl
namnz m yelerdiniz- Msy le Marquis?"
273
F:18
Agatha Christie
35. BLM
Aklamalar
"Aklama m?"
Poirot milyonerin Negresco'daki sitindeki yemek masasnda tam karsnda
oturuyordu. Karsndaki rahatlam, ancak halen akn durumda, olanlara bir
anlam veremedii anlalan bir yzd. Poirot sandalyesinin arkasna yasland,
ince sigaralarndan birini yakt ve gzlerini dnceli bir halde tavana dikti.
"Evet, size aklama yapmam gerekiyor. Her ey zerinde uzun uzun kafa patlamam
gereken bir eyle balad. Bu nokta neydi biliyor musunuz: Tannmayacak kadar
paralanm yz! Yalnzca hrszlk ya da gasp amal olaylarda yz
tannamayacak hale getirilmi cesetler bulunmas olaan saylamaz. Bu durum akla
hemen kimliin gizlenmesinin istendiini getiriyor. Tabi bu ilk dncemdi?
Ceset gerekten Bayan Kettering miydi? Ancak bunun bir sonuca ulamas
olanakszd; Miss Grey'in ifadesi ak ve o kadar netti ki bu dnceden hemen
vazgetim. Ceset Ruth Kettering'indi.
"Peki hizmetiden kukulanmaya ne zaman baladnz?"
"Hemen deil, ama ok ufak bir ayrnt dikkatimi ona ekti. Kompartmanda
bulunan sigara tabakas, onun ifadesine gre Bayan Kette-ring'in kocasna
armaanyd. Ancak bu ikisinin arasndaki ilikinin durumu asndan
olanakszd. Bu da bende Ada Mason'un ifadelerine gve-
274
Mavi Trenin Esrar
nilemeyecei dncesini uyandrd. Tabi Bayan Kettering'in yannda yalnzca iki
aydr alyor olmas da kukulu durumunun artmasnda rol oynad. Ancak ilk
bakta onun soygunla ilgisi olmas olanakszd; Paris'te trenden inmiti ve
onun trenden ayrlmasnn ardndan Bayan Kettering'i sa gren birok tank
vard."
Poirot ne doru eildi. aret parman sempatiyle kaldrarak, Van Aldin'e
kar sallad.
"Ama ben ok iyi bir dedektifim. Benim iim kuku duymak. u ya da bu nedenle
kukuyla yaklamadm hibir kimse ve hibir ey yoktur. Bana anlatlan hibir
eye inanmam. Kendi kendime bir eyi sordum: Ada Mason'un Paris'te kaldn
nereden biliyoruz? Bu sorunun birinci plandaki yant gerekten tatminkrd.
Sekreterinizin ifadesi vard; olaylarn tamamen dndaki birinin, Binba
Knighton'un ifadesi. Binbann ifadesinin tamamen bamsz olduunu kabul etmek
gerekirdi; stelik bir de kondktrn kznzn sylediklerine ilikin ifadesi.
Ancak bu son noktay geici olarak bir kenara brakmay yeledim, aklma ok
farkl bir fikir gelmiti. Bu belki fantastik ve doru olma olasl yok
denecek dzeyde bir fikirdi ama doruysa sz edilen ifadenin tamamen geersiz
olduunu kabullenmek gerekiyordu.
Tamamen varsaymmn nndeki en nemli engele, Binba Knighton'un Ada Mason'u
Mavi Tren Paris'ten hareket ettikten sonra Ritz'de grdne ilikin ifadesine,
konsantre oldum. Bu ifade gvenilir ve doru grnyordu ama olgularn
incelemesinde iki kk nokta dikkatimi ekti. Birincisi Binba Knighton -ki bu
ilgin bir rastlantyd- yalnzca iki aydr sizin yannzda alyordu.
kincisi onun da ad K harfiyle balyordu. Bir an iin kompartmanda bulunan
sigara tabakasnn onun olduu dnlse... yalnzca dnlseydi? Eer Ada
Mason ile Binba Knighton ibirlii iindeydilerse ve hizmeti ona gsterdiim
sigara tabakasn hemen tanm olsayd, aynen ifade verirken davrand gibi
davranmaz myd? Ona bunu gsterdiim anda ilk nce rkm sonra birden Bay
275
A gatli a Christie
Kettering'in zerindeki kukularn younlaaca ekilde ifade vermiti. Bien
entendu, aslnda byle bir dnceleri yoktu elbette. Olayn sulusu olarak Kont
de la Roche'un grnmesi planlanmt, yani bir kelimeyle o gnah keisi olarak
seilmiti. Ancak yine de adamn salam bir kant olabilecei olaslna
kar, Ada Mason onu kesin olarak tandn sylemeyecekti. Eer Ada Mason'u
sorguya ektiimiz gn anmsarsanz anlaml bir noktay anmsayacaksnz.
Grd kiinin Kont de la Roche deil de Derek Kettering olup olmayaca
konusunda hizmetinin srarla zerine gitmitim. nceleri bu konuda kararszd,
ancak otelime dndkten sonra siz beni telefonla arayarak, Ada Mason'm tekrar
size gelerek, konuyu yeniden dnm olduunu ve kompartmanda grd adamn
Bay Kettering olduundan artk byk lde emin olduunu sylediini
belirttiniz. Bunu bekliyordum. Ancak onun bu ani fikir deiiklii, birden
ifadesinin kesinlemesinin bir nedeni olmalyd. Sizin kaldnz otelden
ayrldktan sonra biriyle grp fikir almak iin zaman olmutu ve bu kiiden
ald talimatlara gre de hareket ediyordu. Onu ynlendiren kimdi? Binba
Knighton mu? Bu noktada hem ok eyler ifade edebilecek, hem tamamen anlamsz
olabilecek bir baka ayrnt ortaya kyordu. Bir sohbet srasnda Knighton
Yorkshire'da bulunduu bir maliknede gerekleen bir mcevher hrszlndan
sz etti. Bu bir rastlant olabilirdi, ama zincirin en nemli, son kk halkas
olmas da mmknd."
"Bir eyi anlayamyorum, Msy Poirot. Sanrm ben anlay kt bir insanm,
yoksa belki oktan bunu kefetmi olmam gerekirdi ama? Paris'te trene binen adam
kimdi? Derek Kettering mi yoksa Kont de la Roche mu?"
"Olaydaki asl tuhaflk da buydu zaten. Trene binen bir erkek yoktu. Ah -mille
tonnerresl- Btn bunlarn ne kadar akllca kurgulanm olduunu grmyor
musunuz? Trene binen bir adam olduunu nereden biliyoruz? Ada Mason'n
ifadesinden. Ada Mason'a da Binba Knighton'un onu Paris'te grm olduuna
ilikin tankl nedeniyle inanyoruz."
276
Mavi Trenin Esrar
Van Aidin srarla itiraz etti.
"Ama Ruth'un kendisi de kondktre hizmetiyi Paris'te braktn sylememi
miydi?"
"Ah! Bu konuya imdi geliyorum. Geri elimizde bu konuda bir anlamda Bayan
Kettering'in kendi ifadesi var ama bir anlamda da yok, nk Msy Van Aidin,
ller ifade veremezler. Bu kznzn ifadesi deil, kondktrn ifadesi, bunu
byle deerlendirmek gerekir, bu da ok farkl bir ey."
"Yani kondktr yalan m syledi?"
"Hayr, hayr, asla deil. O yalnzca duyduunu, gerek olarak bildiini
syledi. Ne var ki ona hizmetisini Paris'te braktn syleyen kadn Bayan
Kettering deildi."
Van Aidin aknlktan donakalmt.
"Msy Van Aidin, Ruth Kettering tren Paris'te Gare de Lyon'a ulamadan nce
ldrlmt. Hanmnn dikkat ekici elbiseleri iinde yemek sepeti aldran ve
kondktre bu nemli aklamalar yapan Ada Mason'du."
"Olamaz!"
"Hayr, hayr, Msy Van Aidin, bu asla olanaksz deil'. Les femmes, gnmzde
artk kadnlar o kadar ok birbirlerine benziyorlar ki onlar yzlerinden deil,
ancak giysilerinden tanyabiliyorsunuz. Ada Mason kznzla ayn boydayd.
Kznzn deerli krk mantosu ve altndan yalnzca kulaklarnn arkasnda
kahverengi bukleleri grnecek gibi iyice yzne ekilmi krmz apkas iinde
kondktrn onlar kartrmas son derece olaand. Ayrca onun o akama kadar
Bayan Kettering ile dorudan hi konumam olduunu da unutmamalsnz. Geri
ok ksa bir sre iin hizmeti ile grmt ama bundan dolay anmsad onun
zayf, *iyah giysiler iinde bir kz olduundan te gidemezdi. Yalnzca
olaanst zeki bir insan hanm ile hizmetinin birbirlerine d grntleri
asndan ok benzediklerini fark edebilirdi, ama bu o akamn koullarnda
olanakszd tabi.
277
gatha Christie
Ayrca Ada Mason ya da gerek adyla Kitty Kidd'in usta bir oyuncu olduunu ve
gerek d grntsn gerekse sesinin tonunu duruma gre istedii anda
deitirebildiini de unutmayn. Hayr, hayr, hizmetinin hanmnn giysileri
iinde tannmas olanakszd, byle bir tehlike sz konusu bile deildi, tek
risk ancak kondktrn daha sonra ceset bulunduunda bunun bir nceki akam
konutuu kadn olmadn syleyebilecek olmasyd. te tannmayacak hale
getirilen yzn nedeni de buydu. Bir dier risk, gerek risk ise Katherine
Grey'in tren Paris'ten ayrldktan sonra yeniden kompar-, tmana gelmesiydi ki
buna kar da yemek sepeti sipari edip kendini kompartmana kapatarak nlem
ald."
"Peki Ruth'u kim ldrd? Ve ne zaman?"
"ncelikle bu cinayetin bu ikili tarafndan birlikte planlanp eyleme
geirildiini anlamalsnz. Ada Mason ve Knighton bu ite birlikte altlar.
Knighton'un o gn Paris'te sizin adnza yapmas gereken iler vard. Paris
evresindeki istasyonlardan birinde trene atlad. Bayan Kette -ring birden
karsnda onu grnce hi kukusuz arm olmal, ancak kukulanmad da
kesin. Niin kukulansn ki? Belki de onun dikkatini pencerenin dndaki bir
eye ekti ve kznz dar bakmak iin arkasn dnnce ipi-boynuna dolad. Ve
btn bunlar birka saniye iinde olup bitti. Cinayetin ardndan kompartmann
kaps kilitlendi ve Knighton le Ada Mason ie koyuldular. lnn giysilerini
kardlar, Mason ve Knighton birlikte cesedi battaniyeye sardlar ve bitiik
kompartmanda valizlerle antalarn arasna, koltua yerletirdiler. Ve Knighton
mcevher kutusunu alarak trenden atlad. Cinayetin ancak on iki saat sonra
ilendiine inanlacak olmas nedeniyle son derece rahatt, kendini gvende
hissediyordu, verecei ifade ve sahte Bayan Kettering'in kondktrle yapt
dnlecek grme de su ortann susuzluunun kuku gtrmez kant
olacakt.
Gare de Lyon'da Ada Mason bir yiyecek sepeti satn ald, tuvalete girdi, hemen
hanmnn giysilerini giydi, apkann altna iki kahverengi
278
Mavi Trenin Esrar
bukle yerletirdi ve Bayan Kettering'e mmkn olduunca benzemek iin elinden
gelen her eyi yapt. Kondktr yataklar yapmak iin gelince de ona nceden
planlanan yky anlatt ve hizmetisini Paris'te braktn syledi. Yatak
yaplrken pencerenin dibinde durup srt kompartmana ve koridordan gelip
geenlere dnk olarak dary seyretti. Bu ok akllca alnm bir nlemdi,
Miss Grey'in de o srada koridordan geenler arasnda olduunu ve onun da dier
biroklar gibi o srada Bayan Kettering'in yaadna dair neredeyse yeminli
ifade verebileceini biliyoruz." "Peki ya sonra?" diye sordu Van Aidin.
"Tren Lyon Gan'na varmadan Ada Mason hanmnn cesedini yatana yatrd, lnn
giysilerini dzenli bir ekilde katlayarak ayak ucuna yerletirdi, kendisi ise
erkek giysileri giyerek trenden ayrlmak zere hazrland. Derek Kettering,
karsnn kompartmanna gelip kendisinin de belirttii gibi onu derin bir
uykuda bulduunda, sahne oktan hazrlanmt. Ada Mason bitiik kompartmanda
saklanm, trenden ayrlmak iin uygun zaman bekliyordu.Tren Lyon Gan'na
yanap da kondktr trenden iner inmez o da inip peronda biraz hava alp
bacaklarn hareket ettirmek isteyen biri gibi davrand. Kimsenin dikkatini
ekmedii bir anda da baka bir perona geip ilk trenle Paris'e Ritz Oteli'ne
gitti. Ad zaten bir nceki akam Rnighton'un su ortaklarndan biri tarafndan
otel listesine kaydedilmiti. Artk ruh huzuru iinde sizin gelmenizi
beklemekten baka yapaca bir ey yoktu. Mcevher ise ne o anda ne nce ne de
sonra hi onun yannda olmad. Knighton'dan ise kukulanlmas iin hibir neden
yoktu, sekreteriniz olarak en ufak bir yakalanma tehlikesi olmadan, rahata
mcevherleri Nice'e getirdi. Mcevherlerin Bay Papo-polous'a verilmesi ok
nceden ayarlanmt, son anda mcevherler Yunanlya teslim etmesi iin Ada
Mason'a verilecekti. Kusursuz ileyecek bir plan ve ortaklk, tam Marquis gibi
bir ustann kart bir olayda olmas beklenecek gibi.
279
Agatha Christie
"Peki Richard Knighton'un yllardr faaliyet gsteren, nl bir soyguncu
olduuna gerekten inanyor musunuz?"
Poirot bayla onaylad.
"Marquis olarak tannan centilmenin en stn taraf gven uyandran, zarif ve
kusursuz davranlaryd. Onu tandktan ok ksa bir sre soma sekreteriniz
olarak ie alp ona gvenmekle siz de onun bu nazik davranlarnn kurban
oldunuz, Msy Van Aidin."
"yi ama bu ie girmek iin kendisi hibir aba harcamad ki!" diye bard
milyoner.
"Her ey ustaca ayarlanmt, o kadar ustaca ki sizin gibi bir insan sarraf
bile kolayca yamlabildi."
"Gemiini soruturdum. Adamn kuku gtrmez birinci snf referanslar vard."
"Evet, evet, bu da oyunun bir parasyd. Richard Knighton olarak sayg
duyulacak bir yaam sryordu. yi bir aile, iyi balantlar, savata sayg
duyulacak bir grev bilinci; her tr kukudan uzak bir yaam. Ancak gizemli
Marquis hakknda aratrma yapmaya balaynca ikisi arasnda yadsnamayacak
benzerlikler buldum. Knighton aynen bir Fransz kadar iyi Franszca konuuyordu,
Amerika, Fransa ve ngiltere'de tam Mar-quis'in oralarda faaliyetleri grnd
dnemlerde bulunmutu. Marquis hakknda son duyulan svire'de paha biilemeyen,
tannm mcevher soygunlar planlad ve uygulad yolundayd; siz de Binba
Knighton ile svire'de tantnz. stelik de sizin nl yakutlar satn alma
niyetinizin dedikodular etrafa yaylmaca balad sralarda."
"Peki ama niin cinayet iledi?" diye mrldand Van Aidin zntyle. "Usta bir
hrsz olarak kendi ban riske etmeden yalnzca mcevherleri alabilirdi."
Poirot ban sallad.
"Bu Marquis'den kukulanlan ilk cinayet deil. z brakmaktan holanmyor ve
igdsel olarak cinayet iliyor. Ne de olsa ller konuamazlar."
280
Mavi Trenin Esrar
"Marquis'nin nl ve tarihsel olarak ilgi ekici talara kar inanlmaz bir
tutkusu vard. Yannza sekreter olarak girmeden ve su ortan da kznzn
yanma hizmeti olarak yerletirmeden ok nce planlarn yapmt. kan
sylentilerden sonra mcevherlere kznz iin ne olursa olsun ulaacanz
deneyimlerinden biliyordu. Geri bu zenle hazrlanm, ayrntl plan
gelitirmiti ama mcevherleri satn aldnz akam tuttuu birka sokak
serserisini zerinize salarak, ksa yoldan mcevherlere ulama frsatn da
denedi. Bu deneyimi baarszlkla sonuland ama bu onun iin beklenmeyen bir
durum deildi. Asl plann her olasla karn henz yrrle koymamt ve
bu plan kesinlikle gvenli ve amazd. Richard Knighton olarak ondan
kukulanlmas olanakszd. Ancak tm byk adamlar gibi, ki Marquis'nin de kt
de olsa kendi alannda byk bir adam olduunu kabul etmeliyiz, onun da zayf
bir taraf vard. Miss Grey'e k oldu ve Derek Kettering'in de ayn durumda
olduunu ve hatta bu konuda ncelik kazandnn farkna varnca nne kan ilk
frsatta suu onun zerine atmaktan kendini alkoyamad. Evet, Msy Van Aidin,
imdi size ok ilgin bir ey anlatmam gerekiyor. Miss Grey kesinlikle
hayalperest bir insan deil, ama bir gece Monte Car-lo'daki gazinonun bahesinde
otururken Knighton'la yapt uzun bir konumann hemen ardndan yan banda
kznzn varln hissettiinden emin. Merhumun ruhunun ona bir eyler
anlatmak istediini ve birden bu l ruhun Knighton'un onun katili olduunu
anlatmaya altn hissettiini sylyor. Bu dnce o an iin Miss Grey'e
ylesine lgnca gelmi ki kimseye bundan bahsetmeye cesaret edememi. Ancak
yine de bunun gerek olduundan bir ekilde emin olduu iin ona gre davranmaya
balam. Knighton'un yaklama deneyimleri reddetmedii gibi ona kar Derek
Kettering'in sulu olduundan eminmi gibi hareket etmi."
"nanlr gibi deil!" diye mrldand Van Aidin.
"Evet ok ilgin. Bu tr baz eylerin aklanmas olanaksz. Bu arada beni ok
ilgilendiren ufak bir ayrntdan daha bahsetmeliyim. Sekrete-
281
Agatha Christie
riniz belirgin ekilde aksyordu; savatan kalma bir sakatlk sonucunda.
Marquis'in ise byle bir zr olmad kesindi. Bu konuyu uzun sre zemedim.
Ancak Miss Lenox Tamplin kendisiyle yaptm bir konumada tesadfen Binba
Knighton'un aksamasnn Lady Tamplin'in hastanesinde onunla ilgilenen doktoru
ok arttn, tbben bunun olmamas gerektiini sylediini anlatt. Bu da
bir kamuflaj olabilirdi. Londra'ya gelince sz konusu doktoru ziyaret edip bu
konudaki grlerimi kuvvetlendiren birka teknik bilgi aldm. nceki gn
Knighton'un yannda bilerek bu doktorun adndan bahsettim. Normal olarak
Knighton'un onun savata kendisini tedavi eden doktor olduunu sylemesi
gerekirdi ama hibir ey sylemedi. Ve bu ufak ayrnt -dierlerinin yannda ok
nemsiz gibi grnse de- cinayetle ilgili varsaymmn doru olduu konusundaki
kanm glendirdi. Bunun dnda Miss Grey de bana Binba Knighton'un
bulunduu srada Lady Tamplin'in hastanesinde olan bir mcevher soygununa
ilikin bir gazete kupr getirdi. Paris'te Ritz Ote-li'nden ona yazdm
mektubu okuyunca ayn iz zerinde olduumuzu anlam.
Oradakileri konuturmakta bir hayli zorlandm ama sonuta orada da isteime
kavutum ve aradm bilgiye ulatm. Ada Mason otele cinayetin ertesi sabah
ulamt, bir gn nce deil."
ki adam bir sre susup konumadlar. Neden sonra milyoner elini masann
zerinden Poirot'ya uzatt.
"Bunun benim iin ne anlama geldiini tahmin bile edemezsiniz, Msy Poirot,"
dedi yorgun ancak mutlu bir sesle. "Yarn sabah sizin iin bir ek
hazrlatacam ama yeryzndeki hibir ekin size kar duyduum minnettarl
ifadeye yeterli olabileceini sanmyorum. Sz verdiinizi yapyorsunuz, Msy
Poirot, ne olursa olsun sz verdiinizi yapyorsunuz!"
Poirot'nun gs kabard.
282
Mavi Trenin Esrar
"Ben Hercule Poirot'um," dedi gururla. "Ve sizin deyiminizle, aynen sizin gibi
ben de byk bir adamm. Size bir yardmm dokunabildii iin mutluluk
duyuyordum. Artk izninizle yolculuk nedeniyle ortaya kan sorunlar gidermeye
gidiyorum. Sadk George maalesef burada deil!"
Otelin lobisinde bir dostuna rastlad. Sevgili kz ile saygdeer Bay
Papopolous'a.
Yunanl, "Nice'den ayrldnz dnyordum, Msy Poirot," diye mrldand
dedektifinin itenlikle uzatt elini cokuyla skarken.
" nedeniyle geri dnmek zorunda kaldm, sevgili Papopolous."
" mi?"
"Evet, i! Neyse iten bahsetmiken umarm salnz daha iyidir, mon ami."
"ok daha iyi. Yarn biz de Paris'e dnyoruz."
"te bu ok sevindirici bir haber. Umarm Yunanl eski bakann ykmna neden
olmamsmzdr?"
"Ben mi?"
"Duyduum kadaryla ona paha biilemez bir yakut satmsnz, u sralar -
tamamen enire nous- dans Mirelle'in boynunu ssleyen yakutu?"
"Evet," diye mrldand Papopolous. "Bu doru."
"nl 'Ateten Kalp' kalp yakutuna ok benzeyen bir yakut."
Yunanl glmsedi.
"Gerekten belirgin benzerlikleri var."
"Gerekten mcevher konusunda ustasnz, Bay Papopolous, sizi itenlikle
kutlamak isterim. Hemen Paris'e dnecek olmanza zldm Matmazel Zia, sizinle
daha fazla beraber olma frsatmz olmasn isterdim. stelik ilerim
bitmiken!"
"Size bu ilerinizin niteliini sorsam, fazla ileri gitmi olur muyum?" diye
sordu Papopolous ekinerek.
"Hayr, hayr asla. Marquis'i kesin kantlarla tutuklatmay baardm."
283
Agatha Christie
Bay Papopolous'un dalgn baklar uzaklara takld.

"Marquis mi? Bu isim bana neden tandk geliyor ki? Hayr hayr, daha nce
duymadmdan, tanmadmdan eminim."
"Nereden tanyacaksnz ki?" dedi Poirot glmseyerek. "ok nl bir mcevher
hrsz ve katilden sz ediyorum. Madam Kettering'i, hani u trende ldrlen
ngiliz bayan, ldrme suuyla tutukland."
"Ne diyorsunuz? ok ilgin!"
Karlkl olarak nezaket szckleriyle vedalatktan sonra, Bay Papo-polous
Poirot'nun yaknlarda olmadndan emin olunca, kzna dnd.
"Zia!" dedi. "Bu adam eytann ta kendisi."
"Ondan holanyorum."
"Ben de," diye fsldad Bay Papopolous. "Ama bu onun eytan olduu gereini
deitirmez."
284
1 renin
36. BLM
Deniz Kenarnda
Mimozalarn iek ama dneminin sonuydu. Ancak havaya halen -biraz ar da
olsa- kokulan hkimdi. Lady Tamplin'in villasnn parmaklklarndan pembe
sardunyalar sarkyor, tam altlarndaki iek tarhlarnda aan krmz
karanfillerin youn, ho kokusu evin odalarna kadar yaylyordu. Akdeniz her
zamankinden daha mavi parlyordu. Poirot, Lenox Tamplin ile verandada
oturuyordu. Ona da iki gn nce Van Aldin'e anlatt yknn aynsn
yinelemiti. Lenox merakl bir heyecan, atlm kalar ve karamsar baklarla
onu dinlemiti. Anlatlanlar son bulunca ksaca sordu.
"Peki ya Derek?"
"Dn serbest brakld."
"Peki nereye gitti?"
"Dn akam Nice'den ayrld."
"St. Mary Mead ynne mi?"
"Evet, St. Mary Mead'a."
Sessizlik.
"Katherine konusunda yanlmm," dedi Lenox neden sonra. "Onun Derek'le
ilgilenmediini sanyordum."
"ok ekingen o. Kimseye gvenemiyordu."
'Ama bana gvenebilirdi." Lenox'un ses tonundan krgnl anlalyordu.
285
Agatha Christie
"Evet," dedi Poirot ciddiyetle. "Size gvenebilirdi. Ancak Matmazel Kamerine
yaamnn ok byk bir ksmn karsmdakileri dinleyerek geirmi biri ve
srekli dinlemeye alkn olan kiiler karlarndakilere almakta, konumakta
glk ekerler. Sorunlarn ve sevinlerini hep kendilerine saklar, bu
konulardan bahsetmezler."
"Ne kadar aptaln," dedi Lenox. "Onun Knighton'a k olduunu dnyordum.
Byle olmadn anlamam gerekirdi. Belki de buna inanmak istedim
nk yle olmasn istiyordum." Poirot, Lenox'un elini tutarak, dosta skt.
"Cesaret matmazel," dedi yumuak bir tonda.
Lenox denize, uzaklara bakt; yznde itici sertliine ramen bir an iin trajik
bir gzellik belirdi.
"Neyse," dedi sonunda." Zaten iyi olmas olanakszd. Ben Derek iin ok fazla
gencim, o ise hibir zaman olgunlamayacak bir delikanl. Kendisinin ona annelik
edecek birine ihtiyac var."
Yeniden bir sessizlik oldu. Sonra birden Lenox hzla dedektife dnd. "Ama ben
size gerekten yardmc oldum, Msy Poirot, size bir ekilde yardmc oldum,
deil mi?"
"Evet matmazel, bana katilin trende bulunanlardan biri olmayabileceini
syleyerek geree giden yolda ilk siz yaktnz. Siz sylemeden olayn bu
ekilde de olabilecei aklma gelmemiti." Lenox derin bir soluk ald.
"te buna sevindim. Bu da bir ey saylr, deil mi?" Uzaklarda ac ac alan
bir lokomotif dd duyuldu. "te yine o lanet Mavi Tren," dedi Lenox.
"Trenler ok insafsz olabiliyor, deil mi Msy Poirot? nsanlar ldrlyor,
lyor ama onlar yollarna devam ediyorlar. Samaladmn farkndaym ama
sanrm siz ne dediimi anlyorsunuz."
"Evet, evet, biliyorum. Yaam aynen bir tren gibi. Uzayp gidiyor. Ve geip
gitmesi de. ok iyi aslnda."
286
Mavi Trenin Esrar
"Niin?"
"nk trenler eninde sonunda yolculuun sonuna ularlar matmazel; bunu ifade
etmek iin dilinizde ok ho da bir zdeyi var."
"Sevenlerin yolu bir gn mutlaka kesiir." Lenox gld. "Bu benim iin hibir
zaman gerek olmayacak."
"Yoo hayr, bu doru. Gensiniz, hatta hissettiinizden de daha gen. Trenlere
gvenin matmazel, lokomotifteki makinist her zaman le bon dieu. "rj
Yeniden lokomotifin sesi duyuldu.
"Trene gvenin matmazel," diye mrldand Poirot yeniden. "Ve Her-cule Poirot'ya
da gvenin. Onun daima bir bildii vardr."
(' Tanr.
Lks Mavi Tren Nice'e ulatnda, kondktr derin uykuya dalm Ruth
Kettering'i uyandrmaya alr. Ancak Ruth bir daha asla uyanmayacaktr; ald
ar bir darbe nedeniyle yz paralanp lmtr. Ayrca kadnn paha biilmez
yakut taklar da kaybolmutur.
Bir numaral katil zanls Ruth' un ayr yaad kocas Derek' tir. Ama Poirot
toplanan kantlardan tatmin olmamtr. Esrarengiz cinayeti trende tekrar
sahneye koymaya karar verir...
"Polisiye romanlar kraliesinden esiz bir cinayet roman."
Sunday Express
Agatha Christie _ Mavi Trenin Esrar

You might also like